translation
dict
{ "en": "Alcohol intake needs to be shown especially in criminal cases.", "tr": "Özellikle trafik kazaları gibi adli olaylarda alkol alımının gösterilmesi gerekmektedir." }
{ "en": "Seventeen (10 male, 7 female) healthy volunteers participated in the study.", "tr": "Çalışmamıza 17 (10 erkek, 7 kız) sağlıklı gönüllü katıldı." }
{ "en": "After taking 0.5 g/kg ethanol, blood and urine samples were collected during 48 hours.", "tr": "0,5g/kg etanol alımını takiben 48 saatlik süre boyunca belirli aralıklarla kan ve idrar örnekleri toplandı." }
{ "en": "The samples were analyzed in LC-MS/MS.", "tr": "EtG ve EtS analizleri LC-MS/MS cihazında yapıldı." }
{ "en": "Serum peak concentrations of EtG and EtS were found as 0.13-0.389 mg/L and 0.211 ? Levels of urine EtG peak concentrations was 6.89-30.42 mg/L and EtS was 10.5-58.17 mg/L.", "tr": "Serum EtG ve EtS pik seviyeleri sırasıyla 0,13-0,389 mg/L (mean 0,240±0,075 mg/L SD) ve 0,211 ?" }
{ "en": "Serum peak concentrations of EtG and EtS were found as 0.13-0.389 mg/L and 0.211 ?", "tr": "0,5 mg/L (mean 0,334±0,091 mg/L SD) olarak tespit edildi." }
{ "en": "Levels of urine EtG peak concentrations was 6.89-30.42 mg/L and EtS was 10.5-58.17 mg/L.", "tr": "İdrar EtG pik değerleri 6,89-30,42 mg/L (mean 19,361±5,98 mg/L) bulunurken, EtS değerleri 10,5-58,17 mg/L (mean 30,0±14,06 mg/L) bulundu." }
{ "en": "Additionally, correlation was found between serum EtG concentrations and serum EtS concentrations.", "tr": "Serum EtG ve EtS değerleri arasında korelasyon saptandı." }
{ "en": "By this study conducted on Turkish population, determination times of EtG and EtS, and how long they can be used as a marker of alchohol intake after 0.5 g/kg ethanol intake were showed and results of the study were generally found parallel to the literature.", "tr": "Türk toplumunda gerçekleştirdiğimiz çalışma ile EtG ve EtS'nin tespit edilme süreleri ve 0,5 g/kg alkol alımından sonra ne kadarlık bir süre boyunca alkol alımının göstergesi olarak kullanılabileceği ortaya kondu ve çalışma sonuçlarının genel olarak literatürle uyumlu olduğu görüldü." }
{ "en": "Key Words: Ethyl glucuronide, Ethyl sulfate, Ethanol, LC-MS/MS", "tr": "Anahtar Kelimeler: Etil glukuronid, Etil sülfat, Etanol, LC-MS/MS" }
{ "en": "Data was obtained from a retrospective review of 3626 forensic cases that are admitted to our emergency room between July 1, 2012 and June 30, 2013.", "tr": "Acil servise 01 Temmuz 2012 – 30 Haziran 2013 tarihleri arasında başvuran 3626 adli olgunun dosyaları retrospektif olarak taranarak veriler elde edilmiştir." }
{ "en": "Using the data, our aim is to determine whether the cases that are considered as forensic cases such as trauma, traffic accident, work accident has a seasonal pattern and whether among these cases some have a higher frequency than the others at specific time periods.", "tr": "Elde edilen verilerle adli olgu olarak değerlendirilen, travma, trafik kazası, iş kazası gibi olguların mevsimsel bir dağılım gösterip göstermediğini, belli zamanlarda bazı adli olguların daha fazla veya az görülüp görülmediğini tespit etmeyi amaçladık." }
{ "en": "In our study 74.1% of the applicants were male while 25.9% were women.", "tr": "Çalışmamızda yapılan adli vaka başvuruların % 74.1'i erkek ve % 25.9'u ise kadınlar oluşturmaktadır." }
{ "en": "74.2% applicants were at the age of 40 or younger while 23.9 % were between 41 and 64 and 1.9% were of age 65 or above.", "tr": "Katılımcıların % 74.2'si 40 yaş ve altında iken % 23.9'u 41- 64 yaş arasında ve % 1.9'u ise 65 yaş ve üzerinde bulunmuştur." }
{ "en": "The forensic case presentations were more common in May, June and July and least common in February.", "tr": "Tüm aylarda yapılan adli vaka başvurularına bakıldığında, adli başvuruların en sık Mayıs, Haziran ve Temmuz aylarında olduğu ve en az başvurunun ise Şubat ayında olduğu saptanmıştır." }
{ "en": "When we looked at the weather conditions in our study we found that, at the time of arrival 85% of the time it was open skies, 3.2% cloudy and 11.8% it was rainy or snowy.", "tr": "Yaptığımız çalışmada hastaların hastaneye başvuru yapıldığı anda % 85'inde hava açık iken % 3.2'sinde hava kapalı ve % 11.8'inde hava yağışlıdır." }
{ "en": "When looked at the relationship between weather conditions at the time of admission and the reason for emergency room hospitalization we found that traffic accidents are more common in rain or snowfall or with clear skies.", "tr": "Hastaların müracaat ettiği andaki hava durumu ile başvuru nedeni arasındaki ilişki incelendiğinde açık havada ve yağışlı havada en çok trafik kazası nedeniyle başvuru olduğu görülmektedir." }
{ "en": "vii In our study when we looked at the relationship between weather conditions and admission cause, no statistically significant relationship was found with wind but a statistically significant relationship is found between admission cause and temperature, and humidity.", "tr": "v Bizim çalışmamızda meteorolojik veriler ile başvuru nedeni arasındaki ilişkiye bakıldığında rüzgâr ile başvuru nedeni arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunmazken; hava sıcaklığı, hissedilen hava sıcaklığı ve nem miktarı ile başvuru nedeni arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunmuştur." }
{ "en": "Although there is no statistically significant difference between initial Hb values and the endpoint of patients was found in our study, the relationship between initial WBC values and end point of patients were statistically significant.", "tr": "Yaptığımız çalışmada ilk Hb değeri ile sonuç arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık saptanmamıştır ancak ilk WBC değeri ile sonuç arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmuştur." }
{ "en": "In our sample treatments of 8.7% of the patients are completed in the emergency room, 2.5% are admitted as in patients and 88.8% of the patients are discharged.", "tr": "Hastaların % 8.7'sinin tedavisi acil serviste tamamlanmamış iken, % 2.5'i yatarak tedavi edilmiş ve % 88.8'i ise taburcu edilmiştir." }
{ "en": "It is known that the most common cause of sudden unexpected deaths is cardiovasculary system diseases.", "tr": "Ani beklenmedik ölümlerin en sık nedeninin kardiyovasküler sistem hastalıkları olduğu bilinmektedir." }
{ "en": "Cardiac diseases such as coronary artery disease and myocardial infarction take a significant place in forensic medicine practice due to being very common and fatal.", "tr": "Koroner arter hastalığı ve miyokard infarktüsü gibi kardiyak hastalıkların bu kadar sık ve fatal olması nedeniyle adli tıp pratiğinde önemli bir yer tutmaktadır." }
{ "en": "Therefore, many methods are being tried in postmortem diagnosis and reliability and specifity studies are performed for these methods.In this study; we aimed to investigate the postmortem diagnostic features of apoptosis in the myocytes in myocardial injury.", "tr": "Bu nedenle postmortem tanıda birçok yöntem denenmekte ve kullanılan yöntemler için güvenilirlik ve spesifiklik çalışmaları yapılmaktadır.Bu çalışmada; miyositlerdeki apoptozisin miyokard hasarında postmortem tanısal özelliklerinin araştırılmasını amaçladık." }
{ "en": "For this reason, apoptosis conditions were evaluated using terminal deoxynucleotidyl transferase-mediated dUTP nick end labeling (TUNEL), bcl-2, bax, Fas, p53 immunohistochemical staining methods in the myocardial tissues of 43 cases in whom we performed medicolegal autopsies.It attracts attention that in the cases that have 75% or more stenosis in at least one of the coronary arteries and that had been diagnosed with myocardial infarction apoptosis markers are stained in a higher rate.", "tr": "Bu amaçla, tarafımızca medikolegal otopsisi yapılan 43 olgunun miyokard dokularında terminal deoxynucleotidyl transferasemediated dUTP nick end labeling (TUNEL), bcl-2, bax, Fas, p53 immünhistokimyasal boyama yöntemlerini kullanarak apoptozis durumları değerlendirildi.Koroner arterlerden en az birisinde %75 ve üzerinde darlık olan olgularda ve miyokard infarktüsü tanısı olan olgularda apoptozis belirteçlerinin daha yüksek oranda pozitiflik gösterdiği dikkati çekti." }
{ "en": "It is thought that apoptosis may be helpful in diagnosing the cases with myocardial injury such as acute myocardial infarction and Bcl-2, bax, Fas, p53 markers and TUNEL staining method may be used for this purpose. For this reason, apoptosis conditions were evaluated using terminal deoxynucleotidyl transferase-mediated dUTP nick end labeling (TUNEL), bcl-2, bax, Fas, p53 immunohistochemical staining methods in the myocardial tissues of 43 cases in whom we performed medicolegal autopsies.It attracts attention that in the cases that have 75% or more stenosis in at least one of the coronary arteries and that had been diagnosed with myocardial infarction apoptosis markers are stained in a higher rate.", "tr": "Apoptozisin akut miyokard infartüsü gibi miyokard hasarı tanısında kullanılmasının yardımcı olabileceği, Bcl-2, bax, Fas, p53 belirteçleri ve TUNEL boyama yönteminin bu amaçla kullanılabileceği düşünülmüştür." }
{ "en": "We think that usage of these methods may be insufficient due to the low specificity and it would be useful to support them with other methods.Key words: Myocardial infarction, apoptosis, postmortem, forensic medicine", "tr": "Bu yöntemlerin düşük spesifiklik nedeniyle tanısal kullanımı yetersiz olabileceği, başka yöntemlerle desteklenmesinin yararlı olacağı kanaatindeyiz.Anahtar sözcükler: Miyokard infartüsü, apoptozis, postmortem, adli tıp" }
{ "en": "The first section is the section that literature review has been made.", "tr": "İlk bölüm ilgili literatür taramasının yapıldığı bölümdür." }
{ "en": "In literature review, sexual identity, sexual orientation, sadism, masochism, forensic medicine practices in sadistic and masochistic relationship topics have been mentioned.The second section is the section that field research is talked about.", "tr": "Literatür taramasında cinsel kimlik ve cinsel yönelim, sadizm ve mazoşizm, sadist mazoşist ilişkilerde adli tıbbi uygulamalar konu edinilmiştir.Çalışmanın ikinci bölümü saha çalışmasının anlatıldığı bölümdür." }
{ "en": "Explanations about the data have taken part in this section.In this study, differences and similarities, in heterosexual, homosexual and transsexual?s approach have been determined.", "tr": "Yapılan analizler ve açıklamalar bu bölümde yer almaktadır.Bu çalışmada, İstanbul il genelinde, heteroseksüel, eşcinsel ve trans bireylerin sadizm ve mazoşizme yaklaşımlarındaki farklılık ve benzerlikler saptanmıştır." }
{ "en": "How people define their sexual relationship, and if they know the concepts of sadism and masochism, have been searched.In the last section, data of the survey has been clarified and data has been compared with the related literature.", "tr": "Bu bireylerin yaşadıkları cinsel ilişkiyi nasıl tanımladıkları, sadizm ve mazoşizm kavramlarını bilip bilmediklerinin cevabı aranmıştır.Son bölümde ise, bulgular açıklanarak, ilgili literatür ile kıyaslanmıştır." }
{ "en": "The findings during this study have been discussed in the last section.", "tr": "Çalışma süresinde elde edilen bulgular son bölümde tartışılmıştır." }
{ "en": "to determine actual age of case although we know his/her ID.In this study, in live cases, we aimed; to determine characteristics of age determination cases referred to Forensic Medicine Department of Akdeniz University School of Medicine between 2002 and 2011 to evaluate findings and efficiency of used method by comparing literature and to provide data about age determination in purpose to lead future studies will be conducted in our country.We reviewed following characteristics of the cases: place of birth, gender, age at ID, claimed age, reported age, type of institution who request age determination, nature of event which requires age determination, position of consulted case (victim, defendant etc.).", "tr": "2011 yılları arasındaki 10 yıllık dönemde Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalına gönderilen yaş tayini olgularının özelliklerini ortaya koymak, elde edilen bulgular ve literatürler ışığında kullanılan yöntemin verimliliğini değerlendirmek ve yaş tayini konusunda ileride yapılacak çalışmalar için Ülkemiz veri havuzuna katkı sağlamak amaçlanmıştır.Vakaların, doğum yeri, cinsiyeti, kimlik yaşı, ifade ettiği yaş, rapor yaşı, gönderen kurumun türü, yaş tayinine gereksinim duyulan olayın niteliği, yaş tayini istenen kişinin olaydaki konumu (mağdur, sanık vb." }
{ "en": "Statistical analyses were performed by using SPSS-18 for Windows.In 10 years study period, 58 male (28,3%) and 147 female (71,7%), total 205 age determination were performed.", "tr": "Elde edilen verilerin analizleri SPSS-18 kullanılarak yapıldı.İncelenen 10 yıllık dönemde 58'i (% 28,3) erkek, 147'si (% 71,7) kadın olmak üzere toplam 205 yaş tayini istemi bulundu." }
{ "en": "The mean age according to ID was 20,47 (1-73).Most of the age determination cases (n=90, 43,9%) were requested by Civil Courts.", "tr": "Kimlik yaşlarına göre en küçük yaş 1, en büyük yaş 73, ortalama yaş 20,47 idi.Yaş tayinlerinin büyük kısmı (n=90, %43,9) Hukuk Mahkemeleri tarafın-dan istenmişti." }
{ "en": "The leading purposes for age determination were sexual abuse/assault in women (n=97, 66,0%) and correction of age for men (n=46, 79,3%).The average difference between determined ages and ages at ID was 2,35 in cases between 0-22 years old.", "tr": "Olay türleri incelendiğinde kadınlarda cinsel istismar/saldırı vaka-ları (n=97, %66,0) erkeklerde yaş tashihi vakaları (n=46, %79,3) ilk sıradaydı.Kesin yaş tayini yapılabilen 0-22 yaş grubundaki vakalarda raporla tespit edilen yaşları ile kimlik yaşları arasındaki ortalama fark 2,35'ti." }
{ "en": "The average differences between determined ages and ages at ID were 2,21 and 1,72 for sexual abuse/assault cases and 57 confirmed ID age cases, respectively.As a conclusion, our study and other studies from Turkey has revealed deviation that ages determined according to Gök Atlas were 1-2 year above than ages at ID.", "tr": "Sadece 15 vakada (%9,8) rapor yaşları kimlik yaşları ile uyumlu bulundu.Raporlarında kesin bir yaş belirtilen cinsel istismar/saldırı vakalarında ra-porla tespit edilen yaşları ile kimlik yaşları arasındaki ortalama fark 2,21 iken kimlik yaşlarının doğru olduğu kanaatine varılan 57 vakada ise bu fark ortalaması 1,72 idi.Sonuç olarak gerek bizim çalışmamız gerekse Türkiye'de günümüze kadar yapılan çalışmalarda Gök Atlası yöntemi ile tespit edilen yaşların kimlik yaşına göre 1-2 yaş fazla olmak şeklinde sapma gösterdiği anlaşılmaktadır." }
{ "en": "Although there is limited literature in Turkey which assessed availability of Greulich Pyle and Tanner Whitehouse methods, these methods seem to be provide more accurate results, however, there is statistically significant difference between chronological and determined ages.", "tr": "Ülkemizde Greulich Pyle ve Tanner Whitehouse yöntemlerinin uygunluğuna ilişkin az sayıda literatür bulunmakla birlikte, bu yöntemlerin Gök Atlasına göre daha doğru sonuçlar verdiği ancak yine de kronolojik yaş ile tespit edilen yaşlar arasındaki fark-ların istatistiksel olarak anlamlı olduğu anlaşılmaktadır." }
{ "en": "Thiemann-Nitz method may be useful in age determination cases in Turkish people but we proposed that instead of using methods suitable for other societies, a unique method should be formed for Turks via examining also tooth eruption and mineralization levels in a sufficient number of eligible samples selected from the country.Keywords: Age determination, bone age, forensic medicine", "tr": "Bu tür yeni yöntemlerin Türk toplumuna uygulanabilirliği konusunda yapılacak ça-lışmaların daha isabetli yaş tayini konusunda katkısı olabileceği düşünülse de Ül-kemizin başka toplumlar için hazırlanmış yöntemleri uygulamak yerine kendi coğrafyasından seçilen yeterli sayıdaki örneklemlerle diş erüpsiyon ve mineralizasyon derecelerini de içerecek şekilde özgün bir yöntem oluşturulmasına ihtiyaç duyduğu açıktır.Anahtar kelimeler: Yaş tayini, kemik yaşı, adli tıp." }
{ "en": "The scales were applied to 364 participants whose ages varied between 18 and 63.Multivariate Analysis of Variance revealed that attitudes towards criminals varied according to crime type, participants?", "tr": "Ölçekler yaşları yaşları 18 ile 63 arasında değişen 364 katılımcıya uygulanmıştır.Çok Yönlü Varyans Analizi, suçlulara yönelik tutumların suç türü, cinsiyet, mükemmeliyetçilik, politik yönelim ve dünya görüşüne göre değişebileceğini göstermiştir." }
{ "en": "It was observed that criminals convicted of rape are perceived more negatively than criminals convicted of homicide and theft.", "tr": "Tecavüz suçundan hüküm giymiş bireylere adam öldürme ve hırsızlık suçundan hüküm giymiş bireylere göre daha olumsuz algılandığı gözlenmiştir." }
{ "en": "It was also observed that participants were more punitive towards criminals convicted of rape as compared to criminals convicted of homicide and theft, and more punitive towards criminals convicted of homicide as compared to criminals convicted of theft. It was revealed that while explaining the reasons of delinquent behavior, participants attributed to inadequacy, outcastedness, impulsivity, and worthlessness more for criminals convicted of rape as compared to criminals convicted of theft, and more for criminals convicted of homicide as compared to criminals convicted of theft.", "tr": "Katılımcıların tecavüz suçundan hüküm giymiş bireylere karşı adam öldürme ve hırsızlık suçundan hüküm giymiş bireylere göre, adam öldürme suçundan hüküm giymiş bireylere karşı da hırsızlık suçundan hüküm giymiş bireylere göre daha cezalandırıcı oldukları görülmüştür." }
{ "en": "It was found that participants who scored high on perfectionism perceived criminals more negatively and attributed more to inadequacy, outcastedness, impulsivity, and worthlessness and lack of discipline, education, care and faith while explaining delinquent behavior. It was revealed that participants who scored high on conservativeness and traditional worldview were more punitive towards criminals and attributed more to inadequacy, outcastedness, impulsivity, and worthlessness and lack of discipline, education, care and faith while explaining delinquent behavior.", "tr": "Mükemmeliyetçilik düzeyleri daha yüksek olan katılımcıların suç davranışını açıklarken ?disiplin, eğitim, ilgi ve inanç eksikliği?, ?yetersizlik, dışlanmışlık?" }
{ "en": "It was revealed that participants who scored high on conservativeness and traditional worldview were more punitive towards criminals and attributed more to inadequacy, outcastedness, impulsivity, and worthlessness and lack of discipline, education, care and faith while explaining delinquent behavior. It was found that participants who scored high on perfectionism perceived criminals more negatively and attributed more to inadequacy, outcastedness, impulsivity, and worthlessness and lack of discipline, education, care and faith while explaining delinquent behavior.", "tr": "Muhafazakâr ve geleneksel dünya görüşüne daha bağlı katılımcıların suçun sebeplerini açıklarken ?disiplin, eğitim, ilgi ve inanç eksikliği?, ?yetersizlik, dışlanmışlık?" }
{ "en": "This study was done on human remains found in 6 tombs of Van Yoncatepe site excaveted in 1998-1999.", "tr": "Bu çalışma, Erken Demir çağına ait Van-Yoncatepe 1998-1999 kazı döneminde elde edilen 6 oda mezardaki insan kalıntılarından hazırlanmıştır." }
{ "en": "By the anthropometric variation of bones, sex differences, body structure and size were established in order to get information about forensic anthropologic and mass deaths of the population.Measurements were taken with osteometric board, digital and sliding caliper and tape in milimeters. Age estimation of cranial suture closure the ages of persons changed respectively avarage of 25-30 years.When morphological features of indivuduals were analyzed, they had narrow and medium sape skulls, narrow noses, medium width frontal boned, narrow and medium wideth orbits.", "tr": "Kemiklerin antropometrik varyasyonu, o topluma ait kemik boyutlarını, cinsiyet farklarını, vücut yapısını ve büyüklüğünü tespit ederek bireylerin adli antropolojik ve kitle ölümleri hakında bilgi edinmektir.Ölçümler için osteometri tahtası, digital kumpas, çap pergeli ve mezura ile milimetrik olarak alınmıştır." }
{ "en": "Because the individuals of sex is not known in population it was preferred to give priority to skull, koksa, mandibula and maxilla bones.", "tr": "Toplumda cinsiyet bilinmediği için kafatası, koksa, mandibula ve maksilla öncelikli tercih edilmiştir." }
{ "en": "From resudes 44 male and 16 female were estimated.", "tr": "Kalıntılardan 44 erkek, 16 kadın bireyin cinsiyeti tahmin edilmiştir." }
{ "en": "Calcaneus and talus bones were used for height estimation.", "tr": "Boy tahmini için kalkaneus ve talus kemikleri kullanılmıştır." }
{ "en": "When the formule of unknown sex was applied the avarage height was calculated 164,09 cm for calcaneus and 163,90 cm for talus.", "tr": "Cinsiyeti bilinmeyen toplumlara uygulanan formül kullanıldığında, kalkaneusa göre ortalama boy 164,09 cm, talusa göre 163,90 cm olarak hesaplanmıştır." }
{ "en": "Age estimation of cranial suture closure the ages of persons changed respectively avarage of 25-30 years.When morphological features of indivuduals were analyzed, they had narrow and medium sape skulls, narrow noses, medium width frontal boned, narrow and medium wideth orbits.", "tr": "Süturların kapanma dönemine göre yaş tahmini yapıldığında bireylerin yaşı ortalama 25-30 arasında değişmektedir.Bireylerin morfolojik karakterleri değerlendirildiğinde, dar ve orta kafa yapısına, dar buruna, orta genişlikte alın yapısına, dar ve orta genişlikte göz çukurlarına sahiptirler." }
{ "en": "Dental wear of teeth, was figured out that continuing lives model of hunting and gathering had occured.", "tr": "Dişlerin aşınma durumları, toplumun avcılık ve toplayıcılık modeline uygun şekilde yaşamlarını sürdürdüğü ortaya çıkmıştır." }
{ "en": "Pathology lesions observed showed osteophyte that on vertebrae with %35,7 which is mostly seen in the population.", "tr": "Toplumda incelenen patolojik lezyonlarda en fazla vertebralarda % 35,7 oranında osteofit görülmüştür." }
{ "en": "Calcaneus spur that results of long term walking, to stand up or heavy workload was assessed % 5,09 among the population.", "tr": "Uzun süreli yürüme, ayakta kalma ve ağır iş yükü sonucu görülen topuk dikeni oranı % 5,09'dur." }
{ "en": "The most common dental pathology seen was the caries with % 4 rate.", "tr": "Toplumda en fazla görülen diş patolojisi % 4 oranıyla çürük olmuştur." }
{ "en": "Respectively most common nonmetric character is bifid spinous (%21,66).As a result, according to the burial tradition of skeletal remains dating Urartu Period in Yoncatepe, the determination of demographic data is important for distinguish the mass graves and tombs or chambers.", "tr": "Popülasyonda en sık karşılaşılan nonmetrik karakter bifid spinous (% 21,66) olmuştur.Sonuç olarak, Yoncatepe'de Urartu Dönemine tarihlenen iskelet kalıntıları, oda mezar içerisinde gömü geleneği sonucu demografik bilgilerinin belirlenmesi, toplu ve kitle mezarların ayırt edilmesi bakımından önem teşkil etmektedir." }
{ "en": "The skeleton collections known sex, age, cause of death do not exist in Turkey so studies are directed to archaelogical societies.", "tr": "Türkiye'de cinsiyeti, yaşı, ölüm sebebi bilinen iskelet koleksiyonunun olmaması çalışmaları arkeolojik toplumlara yönlendirmiştir." }
{ "en": "The comparision of study between Van and surrounding region dated to the same or recent periods shows the consistence of inter-communities variation in different groups.", "tr": "Çalışmanın Van ve çevresindeki aynı veya yakın dönemlerle karşılaştırılması sonucu toplumlar arası varyasyonun farklı gruplarda uyumu göstermektedir." }
{ "en": "It is possible to monitor the stomach in detail using X-rays but X-rays have high energy and are dangerous to human health.", "tr": "X-ışınları kullanılarak midenin içini ayrıntılı olarak görüntülemek mümkündür; ancak X-ışınlarının enerjisi çok yüksektir ve insan sağlığına çok zararlıdır." }
{ "en": "On the second experiment, a suitable wavelength for the laser is determined (635 nm) using theurapeutic window that will penetrate the stomach tissue without absorption, interact with the target material (HCL-morfin) behind the tissue and send a differentiating signal, consume low power and have no harm to human health. Trials are made using medical lasers with wavelengths of 650 nm, 980 nm, 1070 nm and 1940 nm on lamb stomach tissue.", "tr": "İkinci deneyde sağaltıcı pencere kullanılarak mide dokusunu soğurulmadan geçebilecek, ardındaki hedef madde (HCL-morfin) ile etkileşip ayırt edici sinyal gönderebilecek, düşük güçle çalışabilecek, insan sağlığına zararlı olmayan bir lazer dalgaboyu tahmin edilmiş (635 nm) ve 650 nm, 980 nm, 1070 nm ve 1940 nm dalgaboylarındaki medikal lazerlerin semt kasabından temin edilen kuzu midesi dokusu üzerinde denemeleri yapılmış ve aralarından 650 nm kızılaltı lazeri seçilmiştir, uygunluğu deneysel olarak gösterilmiştir." }
{ "en": "On the third experiment, interactions of target matter and different materials looking physically the same with the target matter using 650 nm laser is evaluated on an electrical signal basis.", "tr": "Üçüncü deneyde ise, ikinci deneyde kullanılması kararlaştırılan 650 nm dalgaboyundaki lazerin, fiziksel görünüm olarak hedef maddeye benzeyen ve hedef maddenin de aralarında bulunduğu farklı maddelerle etkileşimi elektriksel sinyal bazında değerlendirildi." }
{ "en": "Raman spectroscopy is used to investigate the signals reflected from target matter and identify the substance.", "tr": "Hedef maddeden yansıyacak sinyalleri incelemek ve maddeyi kimliklendirebilmek için de Raman Spektroskopisi yöntemi kullanılması kararlaştırıldı." }
{ "en": "On the last step of the experiment, measurements were made both by open and closed system Raman devices and spectrum of the target matter was aquired both in the presence and absence of the tissue.", "tr": "Dördüncü ve son aşamada açık ve kapalı sistem Raman cihazlarıyla ölçümler yapıldı, hedef maddenin hem doku varken dokunun ardından hem de doku yokken spektrumu elde edildi ve her iki durum karşılaştırmalı olarak detaylandırıldı." }
{ "en": "After this comparison both open and closed system Raman spectroscopy is evaluated for advantages and disadvantages.", "tr": "İncelemeler sonucunda Raman spektroskopi cihazının açık ve kapalı olduğu durumların her ikisinin de avantaj ve dezavantajları değerlendirildi." }
{ "en": "Considering the range, open system Raman gives an advantage of 10 times longer range over the closed system Raman.", "tr": "Bu durum göz önüne alındığında açık Raman sistemi, kapalı Raman sistemine orantısal olarak 10 katlık bir avantaj sağlamaktadır." }
{ "en": "Working distance for open system is 10 mm while working distance for closed system is 1 mm.", "tr": "Kapalı sistemin çalışma mesafesi 1 mm iken açık sistemin çalışma mesafesi 10 mm'dir." }
{ "en": "Also the laser wavelength of the closed system is 780 nm while the wavelength for the open system is 632.8 nm which is closer to the theurapeutic value.", "tr": "Ayrıca kapalı sistemde kullanılan lazerin dalgaboyu 780 nm iken açık sistemde 632.8 nm'dir ve teorik sonuca daha yakındır." }
{ "en": "Spectrums acquired from both systems can classify the target substance as narcotics or not.", "tr": "Her iki sistemden elde edilen spektrumlar da hedef maddeyi narkotik olarak ınıflandırabilmektedir." }
{ "en": "ABSTRACTThis study was planned to examine the work health and safety measures implemented in order to protect the health of the personnel delegated in the chemotherapy centers for outpatient treatment by evaluating the efficiency of these measures through analyzes on urine samples and environmental samples.In line with the goal, interview forms were completed with 22 nurses delegated in the chemotherapy centers for outpatient treatment of five hospitals and urine samples were taken from these nurses at the beginning and end of the office hour.", "tr": "ÖZETÇalışma, ayaktan kemoterapi merkezlerinde, çalışan sağlığını korumaya yönelik önlemlerin uygulanma durumunu idrar ve çevre örneklerinde ilaç analizi ile birlikte değerlendirerek, bu alanda iş sağlığı konusuna dikkat çekmek amacıyla planlanmıştır.Beş hastanede ayaktan kemoterapi merkezinde 22 hemşire ile görüşme formu doldurulmuş, mesai başı ve sonunda idrar örnekleri alınmıştır." }
{ "en": "Analysis of urine and environmental samples was made by using LC/MS-MS method developed by the Toxicology Laboratory of Forensic Medicine Institute of Istanbul University.", "tr": "İdrar ve çevre örneklerinin analizi İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü Toksikoloji Laboratuvarı tarafından geliştirilen yöntemlerle, LC/MS-MS kullanılarak gerçekleştirilmiştir." }
{ "en": "The analysis made on the urine samples gave LOD as 0.07ng/mL and LOQ as 0.11ng/mL.", "tr": "İdrar örnekleri için LOD 0.07ng/mL, LOQ 0.11 ng/mL'dir." }
{ "en": "The analyses made on the environmental samples gave LOD 11.77ng and LOQ as 44.00ng.It was determined that almost all nurses used single examination gloves, 68.42% of the nurses not to used apron and 84.21% of the nurses not to used mask.68.18% of the nurses also stated that no training was provided to them about the details of their work areas.", "tr": "Silme örneklerinde LOD 11.77ng, LOQ 44.00 ng'dır.Hemşirelerin tamamına yakınının ilaç uygulamalarında tek kat muayene eldiveni kullandığı, % 68.42'sinin önlük, % 84.21'ünün maske kullanmadığı belirlenmiştir." }
{ "en": "Most of them believed that they suffer from health problems in these work areas.CP was determined in the urine samples of 54.54% of the participants.", "tr": "Büyük çoğunluğu çalıştıkları birimden dolayı sağlık sorunu yaşadığını düşünmektedirler.Katılımcıların %54.54'ünün idrar örneklerinde CP tespit edilmiştir." }
{ "en": "110900.21 ng per sample in all other samples.As a result of our study, we determined that standards applicable for the safe use of antineoplastic agents were not met; that use of personal protective equipments was below the necessary level and that the nurses were exposed to the effect of medicines at undesirable levels.", "tr": "ile 110900.21 ng aralığında olmak üzere tüm örneklerde CP tespit edilmiştir.Çalışma sonuçlarımızda, antineoplastik ilaçların güvenli kullanımına yönelik standartların tam olarak uygulanmadığı, çalışanların kişisel koruyucu kullanımlarının yetersiz olduğu ve önemli ölçüde ilaca maruz kalındığı saptanmıştır." }
{ "en": "The North, East and West of the region was mostly open fields used for farming and the South of the region is surrounded by the buildings, close to the city center.Two rabbit corpses were put in the cage at the same time and during 66 days, between June 30, 2011- September 04, 2011, the stages of fresh, swelling, active decay, advanced decay and drying stages were followed and incoming insect types were collected and defined.", "tr": "04 Eylül 2011 tarihleri arası toplam 66 gün boyunca; taze, şişme, aktif çürüme, ileri çürüme ve kuruma evreleri takip edilerek gelen böcek türleri toplanıp teşhis edildi." }
{ "en": "Collected samples were: Ordo: Diptera, Familya: Calliphoridae, Sarcophagidae, Ordo: Coleoptera: Familya: Staphylinidae, Histeridae, Dermestidae, Silphidae, Tenebrionidae, Cleridae. Ontholestes murinus, Platydracus flavopunctatus, Philonthus laminatus, Margarinotus brunneus, Dermestes lardarius, Thanatophilus ferrugatus, Silpha obscura, Necrobia violacea were observed in drying stage.", "tr": "Toplanan örnekler; Ordo: Diptera, Familya: Calliphoridae, Sarcophagidae, Ordo: Coleoptera: Familya: Staphylinidae, Histeridae, Dermestidae, Silphidae, Tenebrionidae, Cleridae'ye aittir." }
{ "en": "Chrysomya albiceps, Lucilia sericata, Calliphora vicina and Sarcophaga argyrostoma of Diptera were observed during fresh, swelling, active decay, advanced decay stages. Ontholestes murinus, Platydracus flavopunctatus, Philonthus laminatus, Margarinotus brunneus, Dermestes lardarius, Thanatophilus ferrugatus, Silpha obscura, Necrobia violacea were observed in drying stage.", "tr": "Diptera takımından; Chrysomya albiceps, Lucilia sericata, Calliphora vicina ve Sarcophaga argyrostoma taze, şişme, aktif çürüme, ileri çürüme evrelerinde; Protophormia terraenovae şişme, aktif çürüme ve ileri çürüme evrelerinde görüldü." }
{ "en": "Thanatophilus sinuatus, Thanatophilus rugosus, Philonthus concinnus, Saprinus subnitescens, Saprinus sp. Ontholestes murinus, Platydracus flavopunctatus, Philonthus laminatus, Margarinotus brunneus, Dermestes lardarius, Thanatophilus ferrugatus, Silpha obscura, Necrobia violacea were observed in drying stage.", "tr": "Coleoptera takımından; Thanatophilus sinuatus, Thanatophilus rugosus, Philonthus concinnus, Saprinus subnitescens, Saprinus sp." }
{ "en": "Ontholestes murinus, Platydracus flavopunctatus, Philonthus laminatus, Margarinotus brunneus, Dermestes lardarius, Thanatophilus ferrugatus, Silpha obscura, Necrobia violacea were observed in drying stage. Collected samples were: Ordo: Diptera, Familya: Calliphoridae, Sarcophagidae, Ordo: Coleoptera: Familya: Staphylinidae, Histeridae, Dermestidae, Silphidae, Tenebrionidae, Cleridae.", "tr": "ileri çürüme ve kuruma evresinde, Ontholestes murinus, Platydracus flavopunctatus, Philonthus laminatus, Margarinotus brunneus, Dermestes lardarius, Thanatophilus ferrugatus, Silpha obscura, Necrobia violacea türleri ise cesedin kuruma evresinde görüldü." }
{ "en": "Thus, 5 species of Diptera and 14 species of Coleoptera were determined having active role in rabbits decay.", "tr": "Bu şekilde Diptera takımından 5 türün, Coleoptera takımından ise 14 türün tavşan cesetlerinin çürümesinde aktif rol oynadıkları tespit edildi." }
{ "en": "These species of insects can help Forensic Medicine Department for place of death, time of death, and the cause of death.Our study, which was the first in Kars, aimed defining species of insects from Diptera and Coleoptera families used in Forensic Entomoloji.", "tr": "Belirlenen bu böcek türleri; adli olayların aydınlatılmasını sağlayan ölüm yeri, ölüm zamanı, ölüm şekli ve ölüm nedeninin belirlenmesine yardımcı olabilir.Çalışma, Adli Entomoloji'de kullanılıp değerlendirilen Diptera ve Coleoptera takımına ait türlerinin belirlenmesine yönelik olup Kars İli'nde yapılan ilk çalışmadır." }
{ "en": "This study is limited to a particular area of Kars and more studies in larger scales are needed.", "tr": "Bu çalışma Kars'ın belirli bir bölgesiyle sınırlı olup daha geniş alanda çalışmalara ihtiyaç vardır." }
{ "en": "Owing to the study, forensic evidences can emerge to solve mortal insidents within the perimeter of the study.Keywords: Forensic Entomology, Coleoptera, Diptera, carrion, decay, PMI, Kars.", "tr": "Yapılan çalışma sayesinde, deney alanında meydana gelebilecek ölümlü adli vakaları aydınlatabilecek deliller ortaya çıkarılabilir.Anahtar Sözcükler: Adli Entomoloji, Diptera, Coleoptera, PMI, leş, çürüme, Kars." }
{ "en": "The Effect of Delta-Aminolevulinic Acid Dehydratase (ALAD) Polymorphism on Lead Levels in PlacentaThe aim of our study is to determine the frequency of ALAD G177C polymorphism in Turkish population, research the correlation between maternal ALAD G177C polymorphism with Pb levels in placenta thanks to determining Pb levels in placenta samples, detect whether this polymorphism has a modified effect on Pb levels in placenta and manage to draw attention to the health problems because of Pb toxicity in infant.", "tr": "Kurşunun Plasentadaki Düzeyine Delta-Aminolevülinik Asit Dehidrataz (ALAD) Polimorfizminin EtkisiÇalışmamızın amacı; Türk popülasyonundaki ALAD G177C polimorfizminin sıklığını tespit etmek, plasenta örneklerindeki Pb düzeylerini belirleyerek annenin ALAD G177C polimorfizmi ile plasentadaki Pb düzeyi arasındaki ilişkiyi araştırmak, bu polimorfizmin plasentadaki Pb düzeyi üzerine modifiye edici etkisinin olup olmadığını tespit etmek ve bebeklerde Pb toksisitesi nedeniyle ortaya çıkabilecek sağlık sorunlarına dikkat çekebilmektir.Porfobilinojen sentaz (PBGS) olarak da bilinen ?-ALAD, hem biyosentez yolağındaki 2. enzimdir." }
{ "en": "?-ALAD, an essential metalloenzyme for cytoplasmic and aerobic organism, is inhibited by lead stoichiometrically.ALAD, localized on chromosome 9q34, synthesized by a single gene.", "tr": "Sitoplazmik ve aerobik organizmalar için esansiyel bir metalloenzim olan ?-ALAD, kurşun tarafından sitokiyometrik olarak inhibe edilir.Kromozom 9q34 üzerinde lokalize olan ALAD, tek bir gen tarafından sentezlenir." }
{ "en": "ALAD gene is polymorphic as is seen in most of enzymes.", "tr": "Enzimlerin çoğunda görüldüğü gibi ALAD geni de polimorfiktir." }
{ "en": "8 gene variants have been described on the gene.", "tr": "Gen üzerinde 8 adet gen varyantı tarif edilmiştir." }
{ "en": "This transversion causes to occur 2 codominant allel ALAD1 and ALAD2 with 3 phenotype ALAD1-1, ALAD1-2 and ALAD2-2.In the first part of the study, Pb concentration was measured in placenta samples of 97 volunteer puerperants.", "tr": "Bu transversiyon; ALAD1 ve ALAD2 şeklinde 2 kodominant alelin, ALAD1-1, ALAD1-2 ve ALAD2-2 şeklinde 3 fenotipin ortaya çıkmasına neden olur.Çalışmanın ilk bölümünde, yeni doğum yapmış 97 gönüllü annenin plasenta örneklerinde Pb konsantrasyonları ölçüldü." }
{ "en": "Graphite furnace AAS technique was used for the measuring.In the second part of the study, ALAD G177C single nucleotide polymorphism (SNP) was investigated in these mothers? The Effect of Delta-Aminolevulinic Acid Dehydratase (ALAD) Polymorphism on Lead Levels in PlacentaThe aim of our study is to determine the frequency of ALAD G177C polymorphism in Turkish population, research the correlation between maternal ALAD G177C polymorphism with Pb levels in placenta thanks to determining Pb levels in placenta samples, detect whether this polymorphism has a modified effect on Pb levels in placenta and manage to draw attention to the health problems because of Pb toxicity in infant.", "tr": "Ölçüm için grafit fırınlı AAS tekniği kullanıldı.Çalışmanın ikinci bölümünde ise, bu annelerin kan örneklerinde ALAD G177C tek nükleotid polimorfizmi (SNP) araştırıldı." }
{ "en": "The ALAD region of the isolated DNAs, were amplified via PCR technique.", "tr": "İzole edilen DNA'ların ALAD bölgesi, PCR tekniği ile amplifiye edildi." }
{ "en": "The amplified oligonucleotides were cut via RFLP technique.", "tr": "PCR ürünü olan oligonükleotidler RFLP tekniği ile kesildi." }
{ "en": "The polymorphism genotype frequency of the individuals were determined; % 92,8 homozygote typical, % 6,2 heterozygote and % 1,0 homozygote atypical genotype. The allel frequency of the individuals were determined; % 95,9 for ALAD1 and % 4,1 for ALAD2.In consequence of the study; Pb levels in homozygote atypical genotype (18,53 ppb) were determined higher than heterozygote (11,41±4,07 ppb) and homozygote typical genotype (8,03±2,73 ppb) statistically (p=0,010).", "tr": "Bireylerde polimorfizm genotip frekansları; % 92,8'si homozigot tipik, % 6,2'si heterozigot, % 1,0'i homozigot atipik genotip olarak belirlendi." }
{ "en": "The allel frequency of the individuals were determined; % 95,9 for ALAD1 and % 4,1 for ALAD2.In consequence of the study; Pb levels in homozygote atypical genotype (18,53 ppb) were determined higher than heterozygote (11,41±4,07 ppb) and homozygote typical genotype (8,03±2,73 ppb) statistically (p=0,010). The polymorphism genotype frequency of the individuals were determined; % 92,8 homozygote typical, % 6,2 heterozygote and % 1,0 homozygote atypical genotype.", "tr": "Alel frekansları ise; ALAD1 alel frekansı % 95,9 ve ALAD2 alel frekansı % 4,1 olarak tespit edildi.Çalışmanın sonucunda; Pb düzeyinin, homozigot atipik genotipte (18,53 ppb), heterozigot (11,41±4,07 ppb) ve homozigot tipik genotiplerden (8,03±2,73 ppb) istatistiksel olarak yüksek olduğu belirlendi (p=0,010)." }
{ "en": "There was no correlation between maternal age (29,63±4,94) and Pb levels in placenta (p>0,05).Key Words: ALAD, Heme, Lead, Placenta, Polymorphism", "tr": "Anne yaşı (29,63±4,94) ile plasenta Pb düzeyi arasında ise korelasyon tespit edilmedi (p>0,05).Anahtar Sözcükler: ALAD, Anne Kanı, Hem, Kurşun, Plasenta, Polimorfizm" }
{ "en": "Forensic sciences; today received support in the light of technological developments in other disciplines more accurate and precise results are in an effort to obtain.", "tr": "Adli bilimler; günümüzde destek aldığı diğer bilim dallarındaki teknolojik gelişmelerin ışığında daha doğru ve kesin sonuçlar elde etme çabası içindedir." }
{ "en": "Cocaine has highly psychological dependence, physical dependence, so that cocaine is accepted abuse drug all over the world.In this study, validition parameter of cocaine determination method for GC/FID which is used forensic laboratuary, is examined and accepted.", "tr": "Kokain, yüksek derecede psikolojik bağımlılık, orta düzeyde fiziksel bağımlılık yaptığından dolayı birçok ülkede uyuşturucu kapsamına girip yasaklanmıştır.Sunulan bu çalışmada; adli bilirkişilik yapan laboratuvarlarda kullanılan GC/FID cihazında kokain tayin metodu, validasyon parametreleri ayrıntılı olarak incelenmiş ve metodun geçerliliği test edilmiştir." }
{ "en": "Although least information is gained by free narrative questions, the least wrong answer is also given to this question type.", "tr": "Serbest anlatım sorusu aracılığı ile daha az bilgi alınmasına rağmen doğru cevap oranı en yüksek olan soru tipidir." }
{ "en": "SUMMARYIn our study, it is aimed how long do the microscopic findings of fracture healing in postmortem interval can be detected and whether the detected findings can be used in differentiation of fractures occur in the period of antemortem or postmortem or not.In our study, microscopic findings of 10 study groups included manually fractured bone samples that were created in antemortem period in New Zealand White rabbit fibulas and samples taken in the postmortem 0, 12, 24, 48, 72, 120, 168, 216, 288 and 360th hours and the control group included fractured bone samples that were created in the postmortem 1st hour were evaluated by sampling 10 specimens from each group. When the findings of formation of granulation tissue and periosteal new bone are present, they also seen up to postmortem 288th hour samples.As a result in our study; in bone fractures, inflammation findings, fibrin, granulation tissue and the presence of periosteal new bone formation, have vindicated even in cases where advanced processes of autolysis and putrefaction or soft tissue has disappeared, it revealed significant findings in terms of vitality by histopathological examination.Key words: Postmortem changes, forensic pathology, bone, fractures, microscopy.", "tr": "ÖZETÇalışmamızda kırık iyileşmesinin mikroskobik bulgularının postmortem dönemde ne kadar süre ile tespit edilebildiği ve tespit edilen bulguların kırığın antemortem dönemde mi yoksa postmortem dönemde mi meydana geldiğinin ayrımında kullanılıp kullanılamayacağının değerlendirilmesi amaçlandı.Çalışmamızda Yeni Zelanda Beyazı tavşanların fibulalarında antemortem dönemde oluşturulan kırıklarda postmortem 0, 12, 24, 48, 72, 120, 168, 216, 288 ve 360. saatlerde örnekleri alınan 10 grup ve postmortem 1. saatte kırık oluşturulan kontrol grubunda her birinde 10 örnek olacak şekilde kırık iyileşmesinin mikroskobik bulguları değerlendirildi." }
{ "en": "In the specimens, in a closed environment under constant temperature and humidity that exposed to 15-day process of putrefaction, microscopic signs of inflammation, fibrin, granulation tissue and periosteal new bone formation in fracture edges were evaluated. When the findings of formation of granulation tissue and periosteal new bone are present, they also seen up to postmortem 288th hour samples.As a result in our study; in bone fractures, inflammation findings, fibrin, granulation tissue and the presence of periosteal new bone formation, have vindicated even in cases where advanced processes of autolysis and putrefaction or soft tissue has disappeared, it revealed significant findings in terms of vitality by histopathological examination.Key words: Postmortem changes, forensic pathology, bone, fractures, microscopy.", "tr": "Sabit sıcaklık ve nem oranına sahip kapalı bir ortamda 15 günlük pütrefaksiyon sürecine bırakılan örneklerde mikroskobik olarak kırık uçlarında inflamasyon bulguları, fibrin, granülasyon dokusu ve periosteal yeni kemik yapımı değerlendirildi." }
{ "en": "Samples of bone fractures were stained with phosphotungstic acid hematoxylin and hematoxylin & eozin for histopathological examination.In the control group, none of the evaluated parameters were detected microscopically.", "tr": "Kemik kırık örnekleri histopatolojik inceleme için hematoksilen & eozin ve fosfotungustik asit hematoksilen ile boyandı.Kontrol grubunda mikroskobik olarak değerlendirilen parametrelerden hiçbirisi saptanmadı." }
{ "en": "In microscopic evaluation of the study groups; although in two of the 288th hour samples inflammatory cell silhouettes were seen in spite of advanced autolysis and putrefaction, statistically significant inflammation findings detected postmortem up to 120th hour.", "tr": "Çalışma gruplarının mikroskobik değerlendirmesinde; inflamasyon bulguları postmortem 120. saate kadar anlamlı olarak tespit edilirken ilerlemiş otoliz ve pütrefaksiyona rağmen postmortem 288. saat örneklerinden 2'sinde de inflamatuar hücre silüetleri görüldü." }
README.md exists but content is empty.
Downloads last month
38