abstract
stringlengths
1
1.01k
author
stringclasses
118 values
content
stringlengths
1
55.8k
date
stringlengths
18
32
source
stringclasses
50 values
tags
stringlengths
2
284
title
stringlengths
6
166
topic
stringclasses
45 values
url
stringlengths
48
180
Çin Dışişleri Bakanlığı yetkilileri, Hong Kong'un artık bir "İngiliz sömürgesi" olmadığını belirterek, İngiltere'nin bir an önce Hong Kong'a karışan ve Çin'in iç işlerine müdahale eden davranışlarını bırakmasını talep etti.
null
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hua Çunying, yaptığı yazılı açıklamada, İngiltere Dışişleri Bakanı Dominic Raab'ın, Hong Kong Özel İdari Bölgesi Baş Yöneticisi Carry Lam ile telefonla görüşmesine tepki gösterdi. "Özellikle belirtmek isterim ki bugün Hong Kong, Çin Halk Cumhuriyetinin bir özel idari bölgesidir. Artık bir İngiliz sömürgesi değildir" ifadelerini kullanan Hua, İngiltere'nin, Hong Kong üzerinde egemenlik, siyaset ve denetim hakkı olmadığını ve bölgeye herhangi bir dış müdahaleye müsamaha gösterilemeyeceğini vurguladı. Hong Kong'un dış işlerinin Çin merkezi hükümetinin sorumluluğunda olduğunu vurgulayan Hua, İngiliz hükümetinin doğrudan Hong Kong Baş Yöneticisini arayarak baskı kurmasının "bir hata" olduğunu kaydetti. Hua, "İngiltere'nin bir an önce Hong Kong'a karışan ve Çin'in iç işlerine müdahale eden davranışlarını bırakmasını talep ediyoruz" ifadesini kullandı. Sözcü Hua ayrıca, İngiliz yönetiminin, Hong Kong'a yönelik eleştirilerini ve yangına körükle gitmeyi bırakması gerektiğinin altını çizdi. Hong Kong Baş Yöneticilik Ofisi, dün Baş Yönetici Carry Lam'ın kendini arayan İngiltere Dışişleri Bakanı Raab ile 20 dakika telefonda görüştüğünü açıklamıştı. Lam, görüşmede, toplumun farklı kesimlerinden kişilerin ifade ve toplanma özgürlüğünün yanı sıra çeşitli konularla ilgili görüşlerine saygı duyduklarını kaydederken, kamu düzenini bozan yasadışı hareketler ve şiddete izin verilmeyeciği söylemişti. Hong Kong'da suçluların Çin'e iadesini kolaylaştıran yasa tasarısına karşı düzenlenen protestolar 2 ayı geride bırakırken, göstericiler Hong Kong Havalimanı'nda 2 gündür oturma eylemi yapıyor ve çeşitli güzergahlarda ise protestolarını sürdürüyor. Hong Kong'da hüküm giyen veya haklarında suçlama iddiaları bulunan kişilerin Çin'e, Makao Özel İdari Bölgesi'ne ve Tayvan'a iadesini kolaylaştıran yasa tasarısı 3 Nisan'da parlamentoya sunulmuştu. Tasarı, politik suçları kapsam dışında tutuyor ancak 7,4 milyon nüfuslu Hong Kong'da halkın büyük bölümü, insanların Çin'in yargı sistemi altında keyfi gözaltılara, adil olmayan yargı süreçlerine ve hatta işkenceye maruz kalacağı kaygısını taşıyor. Muhalifler yasanın çıkması halinde bunun Çin'in Hong Kong'daki siyasi muhalifleri hedef almasıyla sonuçlanacağından endişe ediyor. Hong Kong Baş Yöneticisi Carrie Lam, 15 Haziran'da düzenlediği basın toplantısında, tasarının toplumda çok büyük fikir ayrılıklarına yol açtığını, bu nedenle askıya alındığını açıklamıştı. Protestolara neden olan yasal düzenleme süreciyle ilgili özür dileyen Lam, tasarının bu yasama döneminde gündeme gelmeyeceğini belirtmişti. Gösterilerine devam eden protestocuların önderleri ise yasa tasarısı resmi olarak iptal edilene kadar eylemlerini sürdüreceklerini açıklamıştı.
11.08.2019 - 10:06
Anadolu Ajansı
['Dünya', 'Çin', 'haber']
Çin'den İngiltere'ye 'Hong Kong'a karışma' çağrısı
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/cinden-ingiltereye-hong-konga-karisma-cagrisi,WXEeE5-Yt0e3sNlVAzNASQ
İçişleri Bakanı Soylu, Van'daki terör saldırısına ilişkin, "Arkadaşlarımız orada sonuca yönelik çalışıyorlar, özellikle bu işin faili ve failleri konusunda önemli adımlar atıyorlar, atacaklar." dedi.
null
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Van'daki terör saldırısına ilişkin, "Arkadaşlarımız orada sonuca yönelik çalışıyorlar, özellikle bu işin faili ve failleri konusunda önemli adımlar atıyorlar, atacaklar. Zaten patlamanın sabahında çok önemli bir operasyon gerçekleştirdiler ve elebaşlarından birisini aldılar." dedi. Trabzon'a gelen Soylu, Havalimanı'nda gazetecilere yaptığı açıklamada, hem bayramlaşmak hem de terör saldırısı nedeniyle ziyaret ve incelemelerde bulunmak üzere Van'a gittiğini hatırlattı. Bomba yüklü aracın patlatıldığı alanı gördüğünü, yaralıları ziyaret ederek "geçmiş olsun" dileklerini ilettiğini belirten Soylu, şöyle devam etti: "Bu, olayın olumsuz tarafı... Ama olayın bir başka boyutu var ki bunu da hem milletimizin hem de ülkemizin bir şekilde bilmesini isterim. Birincisi şu; Van'a komşu ülkelerden gelen insanların, bu bombayı patlatanların bu ülkenin vatandaşı olmadığını ama kendilerinin bu ülkeyi çok sevdiklerini ve bu ülkeden vazgeçmeyeceklerini söylediklerini bir kere aziz milletimize ifade etmek isterim. İkincisi; sokakları, hastaneleri gezdik, yüzlerce insanla karşılaştık ve her birinin özünde ve yüzünde bir umut vardı. Aslında kötü bir olayla karşılaşılmış, belki de onun etkisi olması gerekirdi ama tam tersi bir umut vardı." Tendürek Dağı'na helikopterle çıktığını aktaran Soylu, "Van'ın birçok güzelliği hep bizi büyülemiştir ama niçin Van'ın üzerinde bu kadar oyun oynuyorlar, bunu bir kere daha Van'ı gördükten sonra anlayabildim. Van bir cennet, bir taraftan Van Gölü ile bir taraftan bütün doğası ile bize bıraktığı medeniyet ve tarihi birikimiyle... İnanıyorum ki Van'da yaşayan hemşehrilerimiz de o insanlar da aslında gözlerindeki ışıltı, Van'la ilgili duygularıyla alakalıdır." ifadelerini kullandı. Van'dan çok büyük bir heyecanla ayrıldığını söyleyen Soylu, şunları kaydetti: "Oradaki arkadaşlarımızın motivasyonu, Van halkının ortaya koymuş olduğu sağduyulu irade, bizim sorumluluklarımızı daha yüklenerek adım atmamızı gerçekleştiriyor. Arkadaşlarımız orada lışıyorlar, özellikle bu işin faili ve failleri konusunda önemli adımlar atıyorlar, atacaklar. Zaten patlamanın sabahında çok önemli bir operasyon gerçekleştirdiler ve elebaşlarından birisini aldılar. Türkiye'nin her tarafında bunlar devam etmektedir. Yine İstanbul'da bir kundaklamayı gerçekleştirenleri de polis ele geçirdi. Şunu söylemek istiyoruz; terör ve teröristlerin ensesindeyiz ve güvenlik kuvvetlerimiz bu konuda ellerinden gelen her şeyi ortaya koymaya çalışıyorlar, milletimizin huzuru, sükunu için."
14.09.2016 - 08:50
Anadolu Ajansı
['Türkiye', 'Terör']
İçişleri Bakanı Soylu: Van'da sonuca yönelik çalışmalar sürüyor
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/icisleri-bakani-soylu-vanda-sonuca-yonelik-calismalar-suruyor,cDyXvx4ktUCtT9tp8qL_og
Spor Toto Süper Lig'de Atiker Konyaspor'u 3-0 yenen Trabzonspor, yabancı oyuncularının golleriyle zirve yarışında iddialı duruma geldi.
AA
Ligin 13. haftasında Sosa ve Novak'ın golleriyle Fenerbahçe'yi sahasında 2-1, ligin 14. haftasında Kayserispor'u Ekuban ile Vahid Amiri'nin golleriyle 2-0 mağlup eden bordo-mavililer, Atiker Konyaspor engelini de Rodallega, Ekuban ve Onazi ile aştı. Son 3 haftada 6 yabancı oyuncusunun katkısıyla 7 gol atan Karadeniz ekibi, ligde 33 hafta sonra üç maçlık galibiyet serisi yakalarken zirve yarışında da iddialı duruma geldi. Trabzonspor'un, geride kalan 15 haftada 26 golünün 20'sini yabancı oyuncular kaydetti. Yabancı futbolcular, Karadeniz ekibinin gollerinin yüzde 77'sini atma başarısı gösterdi. Kolombiyalı futbolcu Hugo Rodallega 7 golle bordo-mavili ekibin en skorer ismi konumunda bulunurken, diğer yabancı oyunculardan Çek Filip Novak ve Gana asıllı İtalyan oyuncu Ekuban 3'er, Nijeryalı Anthony Nwakaeme, Arjantinli Jose Sosa ve Nijeryalı Ogenyi Onazi ikişer kez fileleri havalandırdı. İranlı Vahid Amiri ise bir golle skora katkı sağladı. Trabzonspor'da Türk oyunculardan Burak Yılmaz 5, Olcay Şahan ise 1 gol attı. Trabzonspor, 15 maçta hanesine yazdırdığı 25 puanın 23'ünü yabancı oyuncularının gol attığı maçlarda elde etti. Bordo-mavililer, yabancı oyuncularının gol attığı 9 maçta 7 galibiyet, 2 beraberlik aldı, yenilgi yüzü görmedi. Trabzonspor'un 15 haftalık periyotta en skorer ismi olan Hugo Rodallega, geçen sezondan daha golcü performans gösteriyor. Geçen sezon ligde oynadığı 23 maçta fazla süre alamayarak 513 dakika sahada kalan Kolombiyalı futbolcu, 5 kez rakip fileleri havalandırırken, bu sezon Burak Yılmaz'ın yokluğunda 15 maçta bin 245 dakika oynadı ve 7 gol kaydetti. Trabzonspor'un Gana asıllı İtalyan oyuncu Caleb Ekuban, 3 golünü de yedek kulübesinden sahaya girerek attı. Bordo-mavili takımda ilk 11'de sahaya hiç çıkamayan forvet oyuncusu, 10 maçta 177 dakika görev yaptı, 3 gol attı. Galatasaray, Kayserispor ve Atiker Konyaspor maçlarında birer gol atan Ekuban, 59 dakikaya 1 gol sığdırmış oldu. Trabzonspor'un Nijeryalı oyuncu Ogenyi Onazi de attığı golle önceki iki sezonu yakaladı. 2016-2017 sezonunda 32 maçta 2, 2017-2018 sezonunda 21 maçta 2 gol atan Nijeryalı futbolcu, bu sezon 14 maçta aynı gol sayısına ulaştı.
9 Aralık 2018 Pazar, 12:29
cumhuriyet
null
Trabzonspor yabancılarıyla zirve yarışında
Spor
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/futbol/1164625/Trabzonspor_yabancilariyla_zirve_yarisinda.html
Marmara, Ege, Akdeniz, İç Anadolu'nun batısı ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu'nun doğusunda yarın sağanak bekleniyor.
null
Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nden yapılan açıklamaya göre, yarın yurdun genelinde havanın parçalı ve çok bulutlu olacağı tahmin ediliyor. Marmara, Ege, Akdeniz, İç Anadolu'nun batısı ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu'nun doğusunda görülecek yağışların genellikle yağmur şeklinde olması ve sağanağa dönüşmesi bekleniyor. Kars, Ağrı, Muş, Bitlis, Hakkari ve Van çevrelerinde kar, Bolu çevrelerinde karla karışık yağmur ve kar yağışı tahmin ediliyor. Aydın ve Muğla'nın kıyı kesimi ile Antalya'nın doğu ilçelerinde ise yağışların kuvvetli (21-50 kilogram/metrekare) olması öngörülüyor.
08.12.2018 - 13:56
Anadolu Ajansı
['Türkiye', 'hava durumu', 'meteoroloji', 'yağış']
Meteorolojiden sağanak uyarısı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/meteorolojiden-saganak-uyarisi,gmsZnIXQx06vlwWLuM7YSQ
Rum Yönetimi, Filistin Yönetimi’ne 1 milyon euro bağışlayacaklarını ve Güney Kıbrıs’ta yakında Filistin Büyükelçisini kabul edeceklerini açıkladı.
null
Filistin’i ziyaret eden Rum Yönetimi Lideri Dimitris Hristofyas dün Ramallah’da Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas ve hükümet yetkilileri ile biraraya geldi. Dimitris Hristofyas mücadeleci Filistin halkıyla Rum yönetimi arasında dayanışma bulunduğunu söyledi. Hristofyas Filistin’de bir hastane kurulması için Kıbrıs Cumhuriyeti’nin bir milyon euro bağışlayacağını açıkladı. Rum kesimindeki Filistin temsilciliğinin en üst düzeye yükselteceklerini açıklayan Hristofyas, Filistin temsilcisinin büyükelçi statüsüne yükseltileceğini bildirdi. Hristofyas, "Kıbrıs Rum Kesimi yakında Filistin büyükelçisini kabul edecektir" dedi. Hristofyas, tümüyle egemen sınırlara sahip bir Filistin devletinin kurulmasına yanı sıra, Filistin birliğini de desteklediklerini ifade etti, Filistin davasının ve Kıbrıs sorununun çözülmesini istediklerini söyledi. Hristofyas, Avrupa Birliği ile Filistin ilişkilerinin koordinasyonuna da destek verip, bunun üzerinde çalışacaklarını ifade etti. Kıbrıs Rum halkının Filistin halkına dayanışma duyguları bulunduğunu ifade eden Hristofyas, iki halkın derin tarihi ve kültürel ilişkileri olduğuna dikkat çekti, bu ilişkilerin Filistin lideri Yaser Arafat’la Rum lider Makarios’tan geldiğini söyledi. Kıbrıs sorunu ile Filistin meselesi arasında ilişki bulunduğunu öne süren Hristofyas, her iki tarafın sorunlarının çözümünde Birleşmiş Milletler kararlarının ve uluslararası hukukun uygulanmasını talep ettiklerini vurguladı. Hristofyas “Ülkelerin egemenliklerine ve toprak bütünlüğüne saygı gösterilmelidir” dedi. Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas’sa, Hamas'a çağrı yaparak, "Filistin’de yapılacak devlet başkanlığı, milletvekilliği ve Filistin Ulusal Konseyi seçimlerinin birleştirilmesini önerdi. Abbas, Kıbrıs Rum yönetimi Lideri Dimitris Hristofyas'ın, Ramallah'ı ziyareti sırasında düzenlenen ortak basın toplantısında, Gazze Şeridi ve Batı Şeria'da binlerce Filistinlinin sokaklara çıkarak "bölünmeye son verilmesi" talebinde bulunduğunu hatırlattı. Abbas "Seçimleri birleştirmek Filistinliler arasında bugün yaşanan bölünmeyi gidermenin tek yoludur” dedi. Hristofyas Abbas görüşmesinden sonra Kıbrıs Cumhuriyeti ve Filistin Yönetimi arasında beş işbirliği anlaşması imzalandı.
16.03.2011 - 17:06
null
[]
Rum-Filistin dayanışması
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/rum-filistin-dayanismasi,ZUslNRoMI0KqWtiSJzawlA
Sakarya, Bilecik, Kütahya, Eskişehir, Ankara, Çankırı, Kırıkkale, Yozgat, Sivas, Kars ve Ardahan çevrelerinde yarın sağanak ve gök gürültülü sağanak bekleniyor.
null
Meteoroloji Genel Müdürlüğünden yapılan duyuruya göre, yarın havanın Türkiye'nin kuzey ve iç kesimlerinde parçalı ve yer yer çok bulutlu olacağı öngörülüyor. Batı ve Orta Karadeniz'in iç kesimleri, Doğu Karadeniz, Sakarya, Bilecik, Kütahya, Eskişehir, Ankara, Çankırı, Kırıkkale, Yozgat, Sivas, Kars ve Ardahan çevrelerinde yerel olmak üzere sağanak ve gök gürültülü sağanak bekleniyor. Ülkenin diğer yerlerinde ise havanın az bulutlu ve açık olacağı tahmin ediliyor. Rüzgarın, Doğu Anadolu'nun doğusunda güney ve güneybatı yönlerden kuvvetli (40-60 km/sa) eseceği öngörülüyor.
05.06.2019 - 13:01
Anadolu Ajansı
['Türkiye', 'meteoroloji', 'yağmur']
Meteoroloji’den sağanak uyarısı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/meteorolojiden-saganak-uyarisi,pOsTcT3aPk2NgYIFwB-LkQ
Daha genç görünmek için cerrahi estetik uygulamaların zorunlu olmadığını söyleyen Dr. Devrim Gürsoy, "Cerrahi bir müdahaleye ihtiyaç duyulmaksızın, kişinin en doğal görünümüyle 3-5 sene gençleşmesini sağlamak mümkün” dedi.
null
, 30’lu yaşlardan itibariyle kemik, kas ve yağ dokularında hacim ve ciltte elastikiyet kayıpları ile yaşlanmanın kendini belli etmeye başladığını söyledi. nın, kişinin genetik özelliklerinin yanı sıra, sigara, alkol tüketimi, stres, yaşam tarzı ve çevresel faktörlere göre farklılık gösterdiğine değinen Gürsoy, yaşlılığın belirgin göstergelerinin ise yüz bölgesinde kırışıklar, sarkmalar ve deformasyonlar olduğunu vurguladı. Gürsoy, yaşlanma belirtilerinin önüne geçmek ve genç kalmayı başarmanın son dönemde teknolojik gelişmelere paralel bir şekilde sürekli gelişen medikal estetik tedavileri ile mümkün olduğunu kaydetti. Medikal estetik uygulamalarını, thread-lifting, örümcek ağ, altın iplik uygulaması olarak da bilinen ip ile germe ve dolgu yöntemleri olarak sıralayan Gürsoy, “Gerek ip ile germe, gerek dolgu yöntemlerinin temel prensibinin cerrahi bir müdahaleye ihtiyaç duyulmaksızın, kişinin en doğal görünümüyle 3 - 5 sene geriye gitmesini sağlamaktır. Gelişen teknoloji, teknik ve edinilen tecrübe ile medikal estetik alanında günden güne kişinin iyilik halini arttırmaya yönelik daha anlamlı sonuçlar ortaya koyabilecek yöntemler gelişiyor. İp ile germe ve dolgu uygulamaları son dönemde hekim olarak bizim de önem verdiğimiz ve özellikle kombine ederek yani bir arada uygulamayı önemsediğimiz restorasyon yöntemleri olarak ön planda yer alıyor” dedi. Gürsoy teknik hakkında şu bilgileri verdi: “İp ile germe yöntemi, kişinin cildindeki yaşlılık belirtilerinin incelenmesini takiben uygulamada kullanılan ipliklerin cilt altına ne şekilde yerleştirileceğinin planının oluşturulmasıyla başlıyor. 1 saat içerisinde gerçekleştirilebilen yöntemde, cilt altına uygulanan 150 - 300 arasında ameliyat ipi, kişinin yüzünde kolon ve kiriş görevi görerek dokulara dayanak oluşturuyor ve ciltte canlanma sağlıyor. Dolgu uygulaması ise, zamanın etkisi ile cildin elastikiyetini kaybetmesi ile oluşan sarkmaların ve kişilerin kaş çatma, gülümsüme gibi tekrarlayan mimikleri ile derinleşen kırışıkların giderilmesinde ve yüz şekillendirmede fayda sağlayan bir yöntem olarak sıkça kullanılıyor. İhtiyaç duyulan noktalarda cilt altına yapılan enjeksiyonlar ile cilde hacim ve canlılık kazandıran uygulama yarım saat içerisinde tamamlanabiliyor.” Her iki uygulamada da kullanılan medikal malzemelerin en önemli özelliğinin insan vücudunda tümüyle eriyebilen ve uzaklaştırılabilen içerik ile üretilmiş olması olduğunu belirten Gürsoy, “Alanında uzman kişiler tarafından güvenilir koşullarda gerçekleştirilecek medikal estetik müdahaleleri ile kişilerin günlük hayatının akışını etkilemeyecek şekilde, gerek yüzlerinde gerek vücutlarında daha genç ve sağlıklı bir görünüm elde etmeleri mümkün” dedi.
30.05.2016 - 12:21
İHA
['Genel Sağlık']
"Genç kalmak için ameliyat şart değil"
Sağlık
https://www.ntv.com.tr/saglik/genc-kalmak-icin-ameliyat-sart-degil,qHMQqHM0ckCcBxH5SwInfA
Geçiş ücretinde yüzde 20 indirim yapılan Osmangazi Köprüsü'nde, yılbaşı tatilini İstanbul dışında geçiren vatandaşların dönüşe geçmesinin de etkisiyle yoğunluk yaşanmaya başladı.
null
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan'ın açıklamasından sonra geçiş ücreti 89 liradan 65,65 liraya düşürülen Osmangazi Köprüsü'nde indirimli fiyat uygulaması dolayısıyla yoğunluk yaşanıyor. Osmangazi Köprüsü hizmete girdikten sonra otomobiller için 89 lira olarak uygulanan geçiş ücreti, gece saat 00.00'dan sonra 65,65 lira olarak değiştirildi. İndirimi öğrenen sürücüler, daha çok Osmangazi Köprüsü'nü tercih ediyor. Yılbaşı tatilini İstanbul dışında geçiren vatandaşlar dönüşe geçti. Akşam saatlerinde köprüde daha fazla yoğunluk yaşanması bekleniyor. Yalova'dan İstanbul'a Altınova gişelerinden geçiş yapan Tarkan Tuna, indirimi çok güzel bulduğunu belirterek, "Yoğunluk olmasın da rahat geçelim. Fiyat indirimi iyi oldu. İndirim uygulanmadan önce arabalı vapurla seyahat ediyordum." dedi. Artık sık sık köprüyü kullanacaklarını belirten Levent Oğuz da "Karamürsel'de akrabalarımız var, daha çok gelip, gideceğiz. Daha önce körfezi dolaşıyorduk, çok sıkıntı çekiyorduk. Allah razı olsun çok güzel yol oldu. Fiyat indirimi de gayet iyi. İndirim kararınını çok olumlu buluyoruz. Köprüden daha sık geçişler olacaktır." ifadesini kulandı. Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, dün yaptığı açıklamada, Osmangazi Köprüsü'nün geçiş ücretinde yaklaşık yüzde 20'lik indirim yapılacağını bildirmişti.
02.01.2017 - 14:11
Anadolu Ajansı
['Türkiye']
Osmangazi Köprüsü'nde indirim yoğunluğu
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/osmangazi-koprusunde-indirim-yogunlugu,AYgYq_0xBESPIsMtn-gnYw
Kayseri'nin Yahyalı ilçesindeki özel bir maden ocağında asansör boşluğuna düşen işçi öldü.
null
Yahyalı maden yolu Sapakol mevkisinde bulunan özel bir çinko maden ocağında çalışan Barış Akış (36) kuyudan maden çıkardığı sırada dengesini kaybederek asansör boşluğuna düştü. Çalışanların haber vermesi üzerine olay yerine gelen AKUT ve UMKE ekiplerinin yaklaşık 6 saatlik çalışmasının ardından bulunduğu yerden çıkarılan Akış'ın hayatını kaybettiği belirlendi. Akış'ın cesedi Yahyalı Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Jandarma olayla ilgili soruşturma başlattı. Yahyalı Belediye Başkanı Esat Öztürk de olay yerine giderek yetkililerden bilgi aldı. Akış'ın cenazesinin otopsinin ardından memleketi Adana'nın Feke ilçesinde toprağa verileceği öğrenildi.
03.03.2019 - 10:48
Anadolu Ajansı
['Türkiye', 'Kayseri', 'haber']
Madende asansör boşluğuna düşen işçi öldü
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/madende-asansor-bosluguna-dusen-isci-oldu,CK4o9YjNjU2gOP8nl-jFNQ
Beşiktaş’ın Boşnak yıldızı Adem Ljajic, gözünü Galatasaray derbisine çevirdi.
İHA
Beşiktaş’ın Boşnak yıldızı Adem Ljajic, gözünü Galatasaray derbisine çevirdi. İlk yarıdaki Galatasaray maçında siyah-beyazlılara 1-0’lık galibiyeti getiren yıldız futbolcu, cezası nedeniyle Fenerbahçe karşısında forma giyememişti. Beşiktaş’ın yıldızı Adem Ljajic gözünü derbiye çevirdi. Siyah-beyazlıların yıldızı futbolcusu, özellikle ligin ikinci yarısında ortaya koyduğu performansla Kartal’ı taşıyan isimlerden birisi oldu. Sezonun ikinci yarısında oynadığı 12 karşılaşmada 6 kez fileleri sarsan ve yaptığı 7 asistle de 13 gole direkt etki eden Ljajic, Ankaragücü karşılaşmasında da skoru ilan eden isim olmuştu. Sezonun ilk yarısında beklentileri karşılayamayan Ljajic, Teknik Direktör Şenol Güneş’in ligin ikinci yarısında siyah-beyazlıların oyun anlayışında değişikliğe gitmesiyle birlikte takımın en önemli kozu haline geldi. Özellikle Burak Yılmaz’la çok iyi anlaşan yıldız futbolcu, ligin ilk yarısındaki 2 gol 1 asistlik performansı da unutturdu ve ikinci yarıda bambaşka bir görüntü ortaya koydu. Ligin ilk yarısında oynanan Galatasaray karşılaşmasında takımının tek golüne imza atan ve 1-0’lık galibiyette önemli bir rol oynayan Adem Ljajic, 3-3 sona eren Fenerbahçe mücadelesinde ise cezası nedeniyle forma giyememişti. Yeni Malatyaspor deplasmanında 70. dakikada takımını öne geçiren ve gol sevinci sırasında korner bayrağına tekme attığı için sarı kart görerek derbide cezalı duruma düşen Adem Ljajic, 3-3’lük beraberlik sonrasında sarı kart cezası nedeniyle oldukça pişman olduğunu söylemişti. Fenerbahçe maçının ardından 7 maçta 4 gol ve 3 asistlik performans sergileyen Boşnak futbolcu, Galatasaray karşısında da Teknik Direktör Şenol Güneş’in en önemli kozlarından birisi olacak.
29 Nisan 2019 Pazartesi, 15:19
cumhuriyet
null
Adem Ljajic’in gözü derbide
Spor
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/futbol/1368633/Adem_Ljajic_in_gozu_derbide.html
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Kimyasal silah kullanımının cezasız kalmaması için uluslararası ortaklık" konulu dışişleri bakanları toplantısına katılacak.
null
Fransa'nın girişimiyle düzenlenen konferansın amacı, kimyasal silah kullanımını engellemek. 30 ülkenin katılımıyla düzenlenen konferansta Türkiye'yi Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu temsil ediyor. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun toplantı kapsamında ikili görüşmelerde bulunması da bekleniyor. Konferans sonunda katılımcı ülkeler, kimyasal silah kullanan ya da geliştirenlerin cezasız kalmamalarına yönelik bir dizi taahhütte bulunacak. Ayrıca ülkeler, kimyasal saldırıların failleri hakkında elde ettikleri bilgileri uluslararası kuruluşlarla paylaşma konusunda da mutabakata varacak.
23.01.2018 - 14:15
null
['Dünya', 'Türkiye', 'Fransa', 'Avrupa']
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu Fransa'ya gidiyor
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/disisleri-bakani-cavusoglu-fransaya-gidiyor,2As1Ugd9pkaqF0ytlfLqkQ
Karın zarı kanserlerinin tedavisinde de kullanılan ve ameliyat sırasında uygulanan sıcak kemoterapi yöntemi hastalıkla mücadelede umut veren sonuçlar doğuruyor.
null
Geçmişte mide, yumurtalık, kolorektal, pankreas kanserlerine bağlı olarak gelişen karın zarı tümörleri ve karın mezotelyoması gibi direkt karın zarından başlayan tümörler sadece ilaçla tedavi edilebiliyordu. Günümüzde sürdürülen bilimsel çalışmalar ise bu hastalıkların başarıyla tedavi edilmesi açısından umut verici nitelikte. İlk kez P. H. Sugarbaker ve Yutaka Yonemura isimli doktorlar tarafından uygulanan cerrahi esnasında ile kayda değer sonuçlar elde edildiğini belirten Genel Cerrah Doç. Emel Canbay, cerrahi müdahale ve sonrasında uygulanan sıcak kemoterapinin, bilim dünyası için umut olduğunu söyledi. Sadece bu konuda üst eğitimini tamamlamış cerrahlar tarafından uygulanması gereken sıcak kemoterapinin uygun hastalarda yüzde 10 ile 60 arasında tedavi ve daha uzun yaşama olanağı sunabileceğini aktaran Canbay, bu yöntemle ameliyat sırasında herhangi bir cihaz ile görüntülenemeyen 0.5 mm'nin altındaki kanserli hücreleri dahi yok edebilmeyi amaçladıklarını vurguladı. Böylece, halk arasında 'bıçak sıçraması' olarak da bilinen ameliyat esnasında tümörlü hücrelerin karın içine serpilmesine neden olan cerrahi sıkıntının da önüne geçildiğinin altını çizen Canbay, bu yöntemle öncelikli amaçlarının karın içi kanserlerde önlenebilir ölüm sebeplerinin önüne geçmek olduğunu sözlerine ekledi. Sıcak kemoterapinin ilk tedavi yöntemlerinden biri olması gerektiğini ifade eden Canbay şöyle devam etti: “Başlangıçta tüm tedavi seçeneklerini tüketen hastalara son seçenek olarak uygulanan sıcak kemoterapi neticesinde iyileşen hastaların olması üzerine cerrahi ile birlikte daha erken evrelerde uygulanmaya başlandı. Bu nedenle geç kalınmadan uygulanması çok önemli.” Dr. Canbay'ın aktardığınaü göre, karın zarı kanseri, karın mezotelyoması, pankreas, yumurtalık, mide, kolon ve bağırsak kanserlerinde ameliyat ile temizlenemeyecek kadar fazla tümörlerin varlığında cerrahi yöntem ile ‘basınçlı karın içine aerosol kemoterapi –(PIPAC=BIPAK)’ yöntemi de uygulanabiliyor. Bu yöntem tekrarlanabilir şekilde uygulanarak tümörün küçülmesi sağlanırsa sıcak kemoterapi ile hastalığın tedavi edilme şansı artıyor. Karın zarı kanseri tedavisi ile ilgili iki kitabı bulunan Doç. Emel Canbay, “Sıcak kemoterapi uygulamasında kemoterapi ilaçlarının değişmesi, uygulama yollarının değişmesi; karın içine direkt ilaç uygulanması, uygulama şekilleri diğer yöntemlere göre temel farklılıklar olarak ön plana çıkıyor” dedi. Sıcak kemoterapinin ve PIPAC uygulamalarının alanında uzmanlaşmış ve sertifikalı cerrahlar tarafından uygulanması büyük önem taşıyor. Ayrıca sıcak kemoterapi tedavisinde hasta seçimi, zamanlama, kullanılacak yöntemler ve ilaçlar da tedavi başarısı açısından önemli.
17.05.2017 - 11:48
ntv.com.tr
['Kanser', 'kalın bağırsak kanseri', 'Kemoterapi']
Karın zarı kanserine sıcak kemoterapi
Sağlık
https://www.ntv.com.tr/saglik/karin-zari-kanserine-sicak-kemoterapi,KJ11UG9F3EqE2GqHt-0zgQ
Cemil Çiçek Mısır’daki olaylarla ilgili her türlü çalışmanın yapıldığını ve 1548 vatandaşın ülkeye getirildiğini söyledi.
null
Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek gündeme ilişkin açıklamalar yaptı. Çiçek Bakanlar Kurulu’nda ağırlıklı olarak dış politikanın görüşüldüğünü ifade etti. Çiçek Mısır’daki olaylarla alakalı olarak yarın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın grup konuşmasında ayrıntıları açıklayacağını belirtti. Çiçek Mısır’dan şu ana kadar 1548 vatandaşın getirildiğini ayrıca ilgili bakanlıklar ve Kızılay arasında koordinasyon sağlandığını açıkladı. Bir soru üzerine Çiçek Başbakan’ın Mısır’a ziyaret gerçekleştirip gerçekleştirmeyeceğinini de şu an bilinmediği cevabını verdi. Yeni yargı paketiyle ilgili olarak ise yargının ele geçirilmesinin söz konusu olmadığını ve bu tür yorumların doğru olmadığını belirtti. Sözleşmeli askerlikle ilgili açıklamaların yapıldığını belirten Çiçek, Meclis takvimi el verirse bu konuyu da halletmek istediklerini belirtti. Sözleşmeli er modelinini Mart sonu Nisan başına kadar parlamento çalışmaları bitmeden çıkarmaya çalışacağını ifade etti. Ancak yarım kalan çalışmaların da önceliği olduğunu açıkladı. Bu arada, Mısır'dan kaçıp Türkiye'ye gitmek isteyen 112 Türk Kahire havaalanında mahsur kaldı. Biletleri olmadığı ve dün kalkan uçaklara yetişemedikleri için bugün havaalanında bekleyen Türkler, THY'de rezervasyonlar dolu olduğu için 3 Şubata kadar beklemek zorunda kaldıklarını söyledi. Mahsur kalanlar arasında çok sayıda kadın ve çocuk bulunuyor, temel gıda maddelerinde ise sıkıntı yaşanıyor. Mahsur kalan Türkler, sokağa çıkma yasağı yüzünden Kahire şehir merkezine de gidemiyor. 112 Türk, acilen tahliye uçağı talep etti. Havaalanında bulunan Emre Babadağ, "Biz kendi aramızda organize olmaya çalışıyoruz, şu anda yapabileceğimiz birşey yok, lütfen devletimiz bize yardım etsin" diye konuştu. Dilek Elieyioğlu da "Burada çocuklarım var, çok zor durumdayım, tahliye uçağı gelmezse 3 Şubata kadar burada nasıl bekleyeceğiz?" dedi.
31.01.2011 - 19:21
null
[]
Çiçek: Mısır’dan 1548 Türk vatandaşı getirildi
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/cicek-misirdan-1548-turk-vatandasi-getirildi,WzCGWaxDcku8hp14psX4Zg
"Balkanlar'ın en büyük uyuşturucu baronu" olarak nitelendirilen Darko Saric, uyuşturucu kaçakçılığından 15 yıl hapse mahkum edildi.
null
"Balkanlar'ın en büyük uyuşturucu baronu" olarak nitelendirilen Darko Saric, uyuşturucu kaçakçılığı suçundan 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Daha önce 20 yıl hapse mahkum edilen ancak itiraz başvurusunun ardından temyiz mahkemesinin "yeniden yargılanması" kararı verdiği Sırp uyuşturucu baronunun davasında nihai karar açıklandı. Belgrad Yüksek Mahkemesi, Latin Amerika ülkelerinden 5,7 ton kokaini Avrupa ülkelerine kaçıran Saric'i 15 yıl hapse mahkum etti. Aynı davada yargılanan ve suçun organizatörlerinden oldukları belirtilen Darko Sokovic 15 yıl, Zeljko Vujanovic ise 14 yıl hapis cezası aldı. Sanıklardan 3'üne hakkında mahkeme ile iş birliği yaparak tanık olmayı kabul ettikleri gerekçesiyle 5 ila 10 ay hapis cezası verilirken, 18 sanık ise 10 ila 13 yıl arasında hapis cezalarına çarptırıldı. Karadağ'da 2014'te yakalanmasının ardından Sırbistan'a iade edilen Saric, 2015'te Belgrad Özel Mahkemesince 20 yıl hapse mahkum edilmiş ancak bu karar temyiz mahkemesince iptal edilerek davanın yeniden görülmesine hükmedilmişti. Bölgenin en büyük uyuşturucu baronu olarak nitelendirilen Saric, 2008 ve 2009'da Uruguay, Brezilya ve Arjantin'den 5,7 ton kokaini Avrupa'ya kaçırmakla suçlanıyordu. 4,5 yıl kaçak yaşayan Saric, Sırbistan'a iade edildiği 2014'ten beri cezaevinde tutuluyor. Saric, başka bir davada ise kara para aklamak suçundan yargılanıyor.
10.12.2018 - 14:44
Anadolu Ajansı
['Dünya', 'Sırbistan', 'haber', 'uyuşturucu']
Sırp uyuşturucu baronuna 15 yıl hapis
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/sirp-uyusturucu-baronuna-15-yil-hapis,QU6kAOc5Ukm3rtLip7ecWw
Konya'da 2 kız çocuğu, oynadıkları minibüste yanarak can verdi.
null
Annelerinin tarım işçiliği yaptığı merkez Meram ilçesi Kaşınhanı Mahallesi'ndeki tarlaya gelen teyze çocukları 5 yaşlarındaki Büşra Akgül ile Ayşe Yıldırım, havuç tarlasının yanındaki boş arazide park halinde bulunan 42 TG 746 plakalı minibüse bindi. Aniden minibüsten duman geldiğini fark eden işçiler, çocukları kurtarmak için minibüsün yanına koştuklarında kapıyı açmak isterken alevler yükseldi. Alevlerin arasında kalan 2 çocuk, yanarak can verdi. Polis, hurdaya dönen minibüste inceleme yapıyor. Olayı gören tarım işçilerinden Mesut Ertek (38), havuç hasadı yaptıkları sırada eve gitmeye hazırlanırken, çocukların minibüse bindiğini söyledi. Bir süre sonra bir kadının alevlerin yükselmesini fark etmesi üzerine minibüsün yanına koştuklarını ancak minibüsün kapısını açmaya çalışırken alevlerin birden yükseldiğini ifade eden Ertek, ''Bunun üzerine su borularıyla minibüsü söndürmeye çalıştık ama başarılı olamadık. Muhtemelen çocuklar da dumandan zehirlenerek öldü'' diye konuştu. Olayla ilgili soruşturma sürüyor.
29.09.2011 - 22:10
Anadolu Ajansı
[]
Oynamak için girdiler, çıkamadılar
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/oynamak-icin-girdiler-cikamadilar,0hY-ISCvL0uf8Rqfa5-RPg
Beşiktaş'ta sakatlığı geçmeyen Atiba bu akşam oynanacak Kasımpaşa maçının 18 kişilik kadrosuna alınmadı.
null
Son haftalarda sakatlıklarla boğuşan Kanadalı oyuncu geçtiğimiz hafta iyileşmesine rağmen Bursaspor karşılaşmasını da tamamlayamamıştı. Teknik direktör Şenol Güneş'in Atiba'nın yerine Tolgay Arslan'a şans vereceği öğrenildi. Beşiktaş'ın Kasımpaşa karşısına Fabricio, Gökhan Gönül, Marcelo, Tosic, Adriano, Tolgay, Oğuzhan, Quaresma, Talisca, Babel, Aboubakar onbiri ile çıkması bekleniyor.
20.05.2017 - 14:09
DHA
['Futbol', 'Spor', 'Beşiktaş']
Atiba, Kasımpaşa maçının kadrosuna alınmadı
Spor
https://www.ntv.com.tr/spor/atiba-kasimpasa-macinin-kadrosuna-alinmadi,wVm2eb1o00mOPe0JS3c9Lw
NTV Spor ve Turkcell'in ortak hazırladığı ve daha şimdiden milyonların takip ettiği footbo.com'da neler bulacaksınız?
null
Futbolun ruhuna, futbolseverlerin ihtiyacına uygun sosyal paylaşım sitesi footbo.com Türkiye’nin spor kanalı NTV Spor ve Türkiye’nin lider iletişim ve teknoloji şirketi Turkcell’in iş birliğiyle Türkçe olarak yayında! Footbo.com birçok ülkede futbolseverlerin yakından takip ettiği ve milyonlarca üyesi olan bir sosyal paylaşım sitesi. Türkiye’de ve Türkçe yayınlanacak sitede taraftarlar, uzmanlar ve hatta oyuncular bir araya gelip futbol dünyasındaki gündem konularını, küçük dalgalanmalara yol açan ve şok etkisi yaratan olayları konuşacak, tartışacak. Gazeteci, yorumcu, spor spikeri ve daha fazlası... İster internetten, ister cepten herkes aynı platformda sadece futbol konuşacak. Futbolu seviyor musunuz? Futbol haberlerini takip ediyor musunuz? Tahminleriniz tutuyor mu? Eğer cevabınız evet ise footbo.com tam size göre... Footbo, her türlü futbol taraftarına, nerede olursa olsunlar, istedikleri bilgiyi anında alma ve diğer taraftarlarla iletişim kurma olanağı sağlıyor. Doğuş Yayın Grubu Genel Müdürü Cem Aydın ve Turkcell Ürün ve Servis Yönetiminden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Cenk Bayrakdar 1 Haziran Salı günü düzenlenen imza töreninde bir araya geldi. Cem Aydın törende, NTV Spor’un spor alanındaki öncülüğü ile sosyal medyada da başarılı olacaklarına inandığını söyledi. “Doğuş Yayın Grubu olarak her zaman ilkleri gerçekleştirdik. Yeni medyaya olan yatırımlarımız devam ediyor. Footbo.com bunun son örneğidir. NTV Spor’un deneyimi ve güçlü isimlerinin bu alanda da fark yaratacağına inanıyorum” dedi. “Dünya üzerinde milyonlarca abonesi olan Footbo.com’u Türkiye’de Türkçe olarak hizmete sunduğumuz için heyecanlıyız” diyen Turkcell Ürün ve Servis Yönetiminden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Cenk Bayrakdar da futbol alanında sosyal medyaya girerken NTV Spor gibi deneyimli ve güçlü bir ortakla yola çıkmaktan ötürü projeye inançlarının tam olduğunu vurguladı. Bayrakdar, "50 binden fazla takım ve futbolcu profili, 70 ülke liginden canlı skor ve istatistiki bilgiler, en güncel haberler, skor tahminleri, İddaa oynama, Java tabanlı oyunlar, kullanıcılara özel bloglar, forumlar, kişiye özel duvar ve profil sayfaları, uzman ve ünlülerden yorumlar gibi futbolseverlerin ihtiyaç duyduğu tüm özellikleri tek bir adreste toplayan Footbo sadece bir futbol portalı değil, tüm dünyada fark yaratan inter aktif bir sosyal paylaşım platformu. Futbola gönül veren herkes Footbo sayesinde futbol coşkusunu her an her yerde yaşayabilecek” dedi. Blog yazabilecek, istediği konuyu gündeme taşıyıp tartışabilecek, istediği haberi istediği zaman okuyabilecek, istediği her an futbol konuşacak. Yapmanız gereken ilk şey footbo.com’a üye olmak! Üye olduktan sonra ister tuttuğunuz takımın, ister sevdiğiniz bir futbolcunun taraftarı olabilir; kendi blogunuzu oluşturabilir, sevdiğiniz futbol otoriteleriyle aynı platformda görüşlerinizi paylaşabilirsiniz. Üstelik Footbo sayfanızı istediğiniz gibi özelleştirme şansına sahipsiniz. Footbo, sadece Turkcell’lilere değil tüm futbolseverlerin kullanımına açık. Footbo keyfi sadece internet sitesiyle sınırlı kalmıyor. Footbo’cular özel olarak tasarlanmış WAP sitesi ve farklı cep telefonu modellerine göre geliştirilen mobil uygulamalarla da futbol coşkusunu her an her yerde yaşayabilecek. Blog yazmak hiç bu kadar kolay olmamıştı. 5 adımda kendi blog’unuzu yayınlayabilir, milyonların siz takip etmesini sağlayabilirsiniz. 1) Bir başlık seçin 2) Blogunuzu yazın 3) İlgili etiketleri ekleyin 4) “Blogumu Yayınla”ya Tıklayın 5) Yazınızı paylaşın, reklamını yapın ve sonra sırtınızı sandalyeye yaslayıp rahatlayın!
17.06.2010 - 18:27
null
[]
footbo.com'u anlattılar
Spor
https://www.ntv.com.tr/spor/footbo-comu-anlattilar,5kr3bXD4B0KyzWfL9P-GJg
Hakemler, Amatör Lig'de maçlara 10 dakika gecikmeli çıktı...
null
Amatör Lig maçlarında hakemler başta olmak üzere TFF görevlilerine yönelik şiddetin artması Türkiye Faal Futbol Hakemleri ve Gözlemcileri Derneği'ni harekete geçirdi. Derneğin kararı doğrultusunda, bu hafta Amatör Lig'deki maçları yöneten hakemler sahaya 10 dakika gecikmeli çıktı. TFFHGD İstanbul Şubesi'nden geçtiğimiz cuma günü "Protesto ediyoruz" başlığıyla yapılan açıklamada "Saygıdeğer Hakem ve Gözlemcilerimiz... Bu haftalık bültendeki tüm amatör küme müsabakalarında, hakemlerimiz, takımlar sahada hazır olduktan 10 dakika sonra sahaya çıkacaklar ve müsabakalarını 10 dakika gecikmeli olarak başlatacaklardır. Son haftalarda amatör kümelerde hakemlerimize, gözlemcilerimize ve diğer saha görevlilerine karşı yapılan şiddet eylemlerini protesto ediyoruz. Spor ve şiddet aynı cümle içerisinde bile düşünülemez. Tüm spor kamuoyunu şiddete karşı hep birlikte olmaya davet ediyoruz. Hep birlikte Futbolumuza, sporumuza sahip çıkalım. Spor, sevgi, barış, dostluk ve kardeşliktir." denilmişti.
20.12.2015 - 18:20
NTV Haber
['Spor', 'Futbol']
Hakemler protestoda!
Spor
https://www.ntv.com.tr/spor/hakemler-protestoda,vGrVPskNREylbXmtJHfejA
Uygur Türklerinin yoğun olduğu Çin’in Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde çıkan çatışmalarda 16 kişinin öldüğü belirtildi.
null
Çin’de huzursuzluğun bir türlü sona ermediği Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde çıkan çatışmada 16 kişi hayatını kaybetti. Bölgesel yönetime ait Tianşan sitesinde verilen bilgiye göre, dün yerel saatle 23 sularında Sufu kasabasında 'elinde patlayıcılar ve bıçaklar olan' bir grupla, polis arasında çatışma çıktı. Site, saldırganların bir karakolu hedef aldığını belirtti. Antik İpek Yolu üzerinde kalan Kaşgar kentinin yakınındaki kasaba yaşanan olayda, polisin suçluları yakalamak istediği, bu esnada çatışma çıktığı öne sürüldü. South China Morning Post sitesi, polisin silahlı çete tarafından 'pusuya düşürüldüğünü' belirtti ancak bu bilgi başka kaynaklar tarafından doğrulanmadı. Bölgeden gelen bilgilerin yetersizliği nedeniyle, olayın tam olarak nasıl yaşandığını halen bilinmiyor. Çin hükümeti, Sincan'da yaşanan şiddetten İslamcı radikalleri sorumlu tutarken, Uygurlar Çin tarafından baskı gördüklerini belirtiyor. En son çatışmanın yaşandığı Kaşgar'da, geçtiğimiz ay bir polis karakolunda yaşanan çatışmada 11 kişinin öldüğü açıklanmıştı.   Bölgenin Turfan vilayetine bağlı Lukçün kasabasında Haziran ayında çıkan olayda ise 35 kişi hayatını kaybetmişti. Uygur Özerk Bölgesi'nde 2009'da Urumçi'de yaşanan olaylarda resmi rakamlara göre yaklaşık 200 kişi hayatını kaybetmişti. Olayların ardından bölgede gerilimin artması üzerine, eyaletin birçok noktasında Çin'in silahlı polisleri görev yapmaya başlamış, özellikle Uygur nüfusunun yoğun yaşadığı Kaşgar, Hotan, İli gibi bölgelerde üst düzey güvenlik önlemleri alınmıştı.
16.12.2013 - 09:16
null
[]
Çin'de Sincan eyaleti yine karıştı: 16 ölü
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/cinde-sincan-eyaleti-yine-karisti-16-olu,G06m4TEPvECasxQzX4z7fA
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Çelik, "Tarım faaliyetlerinde düşük faizli yatırım ve işletme kredisi uygulamasına 2017 yılında da devam edilecek" dedi.
null
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, tarım sektöründe üreticilerin finansman ihtiyaçlarının uygun şartlarda karşılanması amacıyla 2004 yılından itibaren kullandırılan, düşük faizli kredi uygulamasına 2017 yılında da devam edileceğinin altını çizdi. Ziraat Bankası ve Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği (Tarım Kredi) aracılığıyla, gerçekleştirilecek ve toplam 35 başlık altında birçok tarımsal faaliyet alanını kapsayan bu uygulama ile tarımsal maliyetlerin azaltılacağını belirten Çelik, üreticinin gelir seviyesini yükseltilmesinin hedeflendiğini vurguladı. Çelik, damızlık süt ve etçi sığır ile kombine sığır yetiştiriciliği, damızlık düve, küçükbaş hayvan yetiştiriciliği, büyükbaş hayvan besiciliği, kanatlı sektörü damızlık ve su ürünleri yetiştiriciliği, modern basınçlı sulama, çok yıllık yem bitkisi, yurtiçi sertifikalı tohum, fide, fidan üretimi, sera modernizasyonu konularında yüzde 100, diğer konularda yüzde 25-75 arasında faiz indirimi sağlayan uygulama tebliğinin yayımlanmak üzere Başbakanlığa gönderildiğini kaydetti. Söz konusu kredi kapsamında bu sene uygulanacak değişiklikler hakkında da bilgi veren Çelik, damızlık etçi ve kombine sığır yetiştiriciliği kredi kullanma üst limitinin 7,5 milyon liradan 12,5 milyon liraya yükseltildiğini belirtti. Üst limitleri yaygın bitkisel üretimde 250 bin liradan 750 bin liraya, stratejik bitkisel üretimde 2 milyon liradan 3 milyon liraya yükselttiklerine dikkati çeken Çelik, söz konusu kredi kapsamına soğuk hava deposu yatırımlarının da dahil edildiğini ve traktörün ayrı bir başlıkta değerlendirildiğini ifade etti. Bakan Çelik, bu sene düşük faizli kredi kullanımlarında stratejik bitkisel üretim başlığına tıbbi aromatik bitkilerden kekik, biberiye, adaçayı, sığla yağı, sumak, keçiboynuzu, defne, fesleğen, likapa, ıhlamur, safran ve jojoba'nın da eklendiğine işaret etti.
01.03.2017 - 13:46
Anadolu Ajansı
['Ekonomi']
Bakan Çelik'ten çiftçilere düşük faizli kredi müjdesi
Ekonomi
https://www.ntv.com.tr/ekonomi/bakan-celikten-ciftcilere-dusuk-faizli-kredi-mujdesi,xUH77DlLu0io3ZthnASZlg
Twitter nefret söylemine yönelik kurallarını güncelleyerek dini grupları farelere, virüslere veya böceklere benzeten paylaşımları yasaklayacak. Şirket, karşılarındakini insan yerine koymayan söylemlere yönelik zaman içinde bu yasağın dini grupların dışındaki grupları da kapsayacak şekilde genişletileceğini açıkladı.
BBC Türkçe
Twitter nefret söylemine yönelik kurallarını güncelleyerek dini grupları farelere, virüslere veya böceklere benzeten paylaşımları yasaklayacak. Şirket, karşılarındakini insan yerine koymayan söylemlere yönelik zaman içinde bu yasağın dini grupların dışındaki grupları da kapsayacak şekilde genişletileceğini açıkladı. Twitter bu kararıyla ilgili kullanıcılarının da fikrini aldı. Kullanıcılar, siyasi örgütlere ve nefret gruplarına karşı onları insan yerine koymayan bir dil kullanmaya devam edebilmek istediklerini bildirdi. Teknoloji şirketleri bir süredir ifade özgürlüğü ile kullanıcılarını saldırılardan koruma arasında denge tutturmakta zorlanıyor. Twitter, bu politikaya karar vermenin aylar aldığını açıkladı: "İnsanların çevrimdışı ortamda zarar görme riskine odaklanıyoruz ve araştırmalar, karşısındakini insan yerine koymayan dilin bu riski artırdığını düşünüyoruz. Twitter'ın nefret söylemi politikası halihazırda kullanıcıların dini gruplar hakkındaki klişeleri kullanarak, örneğin bir dine inananların terörist olduğunu söyleyerek, korku tellallığı yapmasını yasaklıyor. Bunun dışında nefret yaratabilecek türden fotoğrafların kullanımı da yasak. Buna fotoğrafların üzerlerinde oynayarak insanlara hayvan özellikleri ekleyen türden fotoğraflar da dahil. İngiltere merkezli Hope Not Hate (Nefret Değil Umut) adlı insan hakları örgütünün kampanya direktörü Matthew McGregor, bu adımın geç kalmış olduğunu söylüyor: "Twitter, platformu nefret söylemiyle hedef almak veya insanları dini inançları nedeniyle istismar etmek isteyen kişilerden kaynaklanan bu sorunu uzun zamandır biliyordu. "Twitter'ın bu konuda ayağını bu kadar sürümesi son derece moral bozucu. "Öte yandan bu hamleleri geç de olsa olumlu. Şimdi insanlar bu politikanın nasıl uygulandığını görmek isteyecek." Twitter bu paylaşımları engellemek için kullanıcıların şikayetlerinin yanı sıra yapay zekayı kullanacaklarını, yazılımlarının zararlı olabilecek paylaşımları otomatik olarak moderatörlere yönlendireceğini açıkladı. Kuralları ihlal edenlerin hesapları dondurulacak. Fakat kural devreye girmeden önceki paylaşımlar nedeniyle hesaplar dondurulmayacak. Twitter kısa süre önce de kuralları ihlal eden dünya liderleri ve siyasetçilerin paylaşımlarını bir uyarı ekranının arkasına saklayacağını açıklamıştı. Bu karardan önce şirket siyasetçilere istisna uyguluyordu. Facebook'un sahip olduğu Instagram da kullanıcılarının zorbalık yapmasını zorlaştırmak için, başkalarını istismar edecek türden paylaşımlarda bulunduğunu otomatik olarak tespit ederse "Bunu gerçekten paylaşmak istiyor musunuz?" diye soruyor. Fakat bazı ifade özgürlüğü savunucuları büyük teknoloji şirketlerinin paylaşımlara dair kurallarını sıkılaştırmasından rahatsız. Buna karşı, daha az kurala sahip Gab ve Bitchute gibi sosyal medya platformlarını kullanmayı tavsiye ediyorlar. Beyaz Saray Perşembe günü bir sosyal medya zirvesi düzenlemeyi ve "günümüzün çevrimiçi ortamındaki fırsatlar ve zorluklara dair sağlam bir diyalog gerçekleştirmeyi" hedefliyor. Davetliler arasında paylaşımlarının kısıtlandığını savunan ve sansürden endişe duyduklarını söyleyen muhafazakar örgütler ve bireyler de var. ABD Başkanı Donald Trump, teknoloji liderlerini Demokrat Parti adaylarını kayırmakla suçlamış ve Twitter'a dava açılması gerektiğini söylemişti. Twitter ise taraf tutma suçlamalarını reddetmiş ve "sağlıklı bir hizmet" sağlamaya çalıştıklarını savunmuştu. Twitter sözcüsü bu buluşmaya çağrılıp çağrılmadıklarıyla ilgili soruya yanıt vermedi. Facebook ise davet edilmediklerini doğruladı. Getty Images ABD mahkemeleri tüm vatandaşların ABD Başkanı Donald Trump'ın tweetlerini okuma hakkı olduğuna hükmetti Öte yandan ABD temyiz mahkemesi ABD Başkanı Donald Trump'ın Twitter'da takipçi engelleme hakkı bulunmadığına karar verdi. Temyiz mahkemesi oy birliğiyle yerel mahkemenin verdiği kararı onadı. İlk dava, 2017'de Trump'ın engellediği yedi kişinin kendisine dava açmasıyla başlamıştı. Temyiz mahkemesi Trump'ın bu adımının ifade özgürlüğünü ihlal ettiğine karar verdi. Adalet Bakanlığı daha önce Trump'ın Twitter'ı kişisel amaçlarla kullandığını söylemiş ve kullanıcıları engellemesini savunmuştu. Beyaz Saray ve Adalet Bakanlığı bu karar hakkında henüz bir yorum yapmadı.
10 Temmuz 2019 Çarşamba, 16:25
cumhuriyet
null
Twitter dini gruplara yönelik hakaretleri yasaklıyor
Dünya
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/dunya/1480440/Twitter_dini_gruplara_yonelik_hakaretleri_yasakliyor.html
Turizm ve eğlence sektörünü temsil eden en büyük uluslararası örgüt olarak bilinen ''Uluslararası Otel ve Restoranlar Birliği''nin 2010 yılı ''Konukseverlik Büyük Ödülü''ne İstanbul Park Hotel-Tuzla layık görüldü.
null
Birleşmiş Milletler tarafından resmi olarak tanınan birlik, turizm endüstrisindeki tüm uluslararası acenteleri izliyor ve lobicilik faaliyetleri yürütüyor. Üyeleri dünya çapında otel, restoran birlikleri, uluslararası ve ulusal otel ile restoran zincirleri, bağımsız otel ve restoranlar olan birlik, her yıl çeşitli kategorilerde ödüller veriyor. Birlik tarafından bu yıl ilk kez açıklanan ''Konukseverlik Büyük Ödülü''ne İstanbul Park Hotel-Tuzla layık görüldü. İstanbul Park Hotel (Tuzla) Müdürü Berkay Türkel, yaklaşık 300 bin otel ve 8 milyon restoranı temsil eden birliğin verdiği ödülün önem taşıdığını söyledi. Ödülü 17-20 Ocak 2010 tarihleri arasında Sırbistan'ın başkenti Belgrat'ta gerçekleştirilen Yıllık Kongre Toplantısı'nda aldıklarını anlatan Türkel, törene İstanbul Park Hotel yetkililerinin yanı sıra TUROB (Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği) Başkanı Timur Bayındır'ın da katıldığını bildirdi. Türkel, Hindistanlı bir iş adamının da ''The Leela Hotel'' zincirleriyle ''Yılın Otelcisi'' ödülüne layık görüldüğünü bildirdi. ''Uluslararası Otel ve Restoranlar Birliği''nin sektörün çekirdeğini oluşturan butik ve özel kategorideki otellere önem verdiğini vurgulayan Türkel, ''Bu ödül bizim için çok anlamlı. Otelimize gelen herkese müşteri gözüyle değil misafirimiz olarak bakıyoruz. Bizim konukseverliğimiz bu ödülle bir kez daha görüldü. Misafirlerimizi evlerinde gibi ağırlamaya devam edeceğiz'' diye konuştu.
13.03.2010 - 12:29
null
[]
İstanbul Park Hotel-Tuzla'ya 'konukseverlik ödülü'
Yaşam
https://www.ntv.com.tr/yasam/istanbul-park-hotel-tuzlaya-konukseverlik-odulu,vvk1tp5nkk-zTygyak0wvw
Aşırı sıcak bebekleri sakat bırakabilir
null
Adana’da özel bir tıp merkezinde görevli Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Senai Aksoy, anne adaylarının aşırı sıcaklara dikkat etmesi gerektiğini belirtti. “Yaz bitti” derken yeni gelen sıcak hava dalgasından dolayı sıcaklıkların 8 derece birden yükseldiğini anımsatan Aksoy, “Aşırı sıcağa maruz kalan hamilelerin bebeklerinde sakatlıklara varan problemler yaşanabilir” dedi. Aksoy, anne adaylarına şu uyarılarda bulundu: “Hamileler gebeliklerinin her döneminde güneş ışınlarından kendilerini korumalılar. Mutlaka gölgede bulunmaları veya tercihen tişörtle dinlenmeleri ve koruma faktörlü kremler kullanmaları gerekir. Özellikle güneşin ışınlarının dik geldiği öğle ve sıcaklığın fazla olduğu öğleden sonraki saatlerde gerekmedikçe sokağa çıkmamaya dikkat etmeliler.”
31.08.2013 - 12:22
haberturk
['adana', 'senai aksoy', 'anne adayları', 'sıcak']
Anne adayları dikkat
Sağlık
https://www.haberturk.com/saglik/haber/873784-anne-adaylari-dikkat
Hatay'ın İskenderun ilçesinde 6 yaşındaki oğlunu şiddet uygulayarak öldüren babaya müebbet hapis cezası verilirken, baba kendisini 'Ben oğlumu onun iyiliği için dövdüm' şeklinde savundu.
null
Hatay'ın İskenderun ilçesinde 6 yaşındaki oğlunu elektrikli süpürgenin borusuyla döverek öldüren babaya ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Baba, diğer 2 çocuğuna da işkence yaptığı için ayrıca 12 yıl hapis cezasına çarptırıldı. İskenderun 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, tutuklu sanık Mehmet Ali Yılmaz, boşandığı eşi Gülistan Özger ve tarafların avukatları katıldı. Sanık Mehmet Ali Yılmaz savunmasında, suçsuz olduğunu iddia etti. Oğlu Mertcan'ı onun iyiliği için dövdüğünü ileri süren Yılmaz, "Ben oğlumu onun iyiliği için dövdüm, 'benim gibi olmasın, okusun' diye vurdum." ifadesini kullandı. Sanığın bu sözü üzerine anne Özger, Yılmaz'a "Katil" diye bağırarak tepki gösterdi. Mahkeme heyeti ise sanığa, oğlunu öldürmekten ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, olayda yaşamını yitiren 6 yaşındaki Mertcan ve diğer çocuğuna "işkence etmek" suçundan ise toplam 12 yıl hapis cezası verdi. Duruşma sonrası adliye önünde gazetecilere açıklama yapan avukat Mehtap Sert, karardan memnun olduklarını ve istedikleri sonucu elde ettiklerini söyledi. Sert, güçlü ve iradeli bir şekilde hukuki mücadele verdiklerini belirterek şöyle devam etti: "Sanık suçlamaların tamamını reddetti fakat elde edilen deliller neticesinde suçu sabit görüldü. Dosyadaki deliller itibariyle suçu sabit görüldüğünden Mertcan açısından ağılaştırılmış müebbet ve her iki kardeşe de işkence suçundan ayrı ayrı 6 yıl verildi. Sonuçtan memnunuz ancak ben bu konuyla ilgili sadece şunu eklemek istiyorum, Mehmet Ali Yılmaz da çocukken çok şiddet görmüş biri, sistematik işkence neticesinde bu hale gelmiş biri. Koruyamadığımız bir çocuk büyüyünce, koruyamadığımız başka bir çocuğu öldürdü." İhbar üzerine 2 Ocak'ta Gültepe Mahallesi'ndeki adrese giden 112 Acil Servis ekibi, başına sert nesneyle vurulduğu değerlendirilen 6 yaşındaki Mertcan Yılmaz'ı, İskenderun Devlet Hastanesine kaldırmıştı. Hastanenin cerrahi yoğun bakım servisinde tedavi altına alınan çocuk, 5 Ocak'ta yaşamını yitirmişti. Soruşturma kapsamında, eşinden 1,5 yıl önce boşanan baba Mehmet Yılmaz oğluna şiddet uyguladığı iddiasıyla tutuklanmıştı. Yılmaz'ın diğer çocuğu Y.T.Y. de savcılık talimatıyla Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğünce koruma altına alınmıştı.
12.07.2019 - 13:46
Anadolu Ajansı
['Gündem', 'son dakika', 'son dakika haberleri', 'Hatay', 'haber']
6 yaşındaki oğlunu döverek öldüren babaya müebbet
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/6-yasindaki-oglunu-doverek-olduren-babaya-muebbet,-x5SozXIpUKu0nFqV8l42w
SON DAKİKA HABERİ: Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Alman Milli Takımı'nı bırakan Mesut Özil'le telefonda görüştü.
null
haberi! İngiltere Premier Lig ekiplerinden Arsenal'de forma giyen Türk asıllı Alman futbolcu Mesut Özil'in Almanya Milli Takımı'nı bıraktığını açıklamasının ardından ülkedeki tartışmalar da alevlendi. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da Türk asıllı Alman futbolcu Mesut Özil'le telefonda görüştü.  Rusya'da düzenlenen 2018 FIFA Dünya Kupası'nda mücadele eden Almanya'nın kadrosunda yer alan Türk asıllı futbolcular Mesut Özil ve İlkay Gündoğan'ın yanı sıra İngiltere Premier Lig'de oynayan Türk futbolcu Cenk Tosun, mayıs ayında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Londra'da buluşarak fotoğraf çektirmiş ve formalarını hediye etmişti. Bu fotoğrafın ardından Almanya'da Mesut Özil ve İlkay Gündoğan'a linç kampanyasına varan ırkçı saldırılar ve eleştiriler yapılmıştı. Son dakika gelişmesinin ayrıntıları birazdan 'de...
23.07.2018 - 17:09
null
['Gündem', 'son dakika', 'son dakika haberleri', 'haber']
SON DAKİKA: Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu'dan Mesut Özil'e telefon
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/son-dakikadisisleri-bakani-cavusogludan-mesut-ozile-telefon,Gy-165gy6ES_m3Xu2bf6yg
Avcılar sahilinde, 26 yaşında bir gence ait ceset bulundu. Polis tarafından yapılan incelemelerde gencin kolunda şırınga izi olduğu görüldü.
null
Avcılar sahilinde balıkçılar deniz içerisinde bir kişinin cesedini görmesi üzerine polise haber verdi. Olay yerine sevk edilen deniz polisi cesedi kıyıya aldı. Polis cesedin 26 yaşındaki M.Ç’ye ait olduğunu belirledi. Yapılan incelemelerde M.Ç’nin sol kolunda şırınga izi görüldü. Şırınga izi gencin uyuşturucu enjekte etmiş olabileceği şüphesini akla getirdi. M.Ç’nin cesedi yapılan incelemelerin ardından Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. Polis olayla ilgili soruşturma başlattı.
24.05.2015 - 15:56
İHA
['Türkiye']
Avcılar’da denizden ceset çıktı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/avcilarda-denizden-ceset-cikti,T6X2kCXJpk6xClk6EZMnpA
İran Dışişleri Bakanlığı, ABD'nin 30 bin kişilik 'Suriye Sınır Güvenliği Gücü' oluşturma girişimine tepki gösterdi.
null
İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Behram Kasımi, ABD'nin aldığı kararın, "Suriye'nin içişlerine açık bir müdahale anlamına geldiğini ve bu ülkedeki krizi daha da tırmandıracağını" söyledi. Rus yayın kuruluşu Sputnik'in haberine göre, İranlı sözcü Kasımi, ABD'nin bu hamlesinin Suriye'deki sorunları "daha da karmaşık hale getireceği" uyarısında bulundu. Yapılan açıklamada, " İran İslam Cumhuriyeti, Türkiye ve Rusya; Astana'daki görüşmelerle Suriye'de çatışmasızlık bölgeleri oluşturarak, krizi kontrol etmeye çalışıyor ve bu konuda önemli kazanımlar elde etmeyi de başarmıştır. ABD, bölgedeki yıkıcı politikalarını gözden geçirerek, geç kalınmış olsa bile en kısa sürede Suriye'deki güçlerini çekerek ülke halkının geleceği konusunda kendinin karar vermesinin önünü açmalı. ABD'nin bu kararının, Suriye ordusu ve müttefiklerinin IŞİD ve El Nusra gibi terör örgütlerine karşı belirgin ve önemli zaferler kazanmasının ardından gelmesi düşündürücüdür" denildi.
16.01.2018 - 12:48
ntv.com.tr
['Dünya', 'Ortadoğu', 'Suriye', 'İran']
İran'dan ABD'ye "sınır gücü" tepkisi
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/irandan-abdye-sinir-gucu-tepkisi,oFCL0okxQE2ZbOR8xRCr3Q
İmalat sanayiinde kapasite kullanım oranı Mart 2015’ten bu yana en düşük değerine düştü.
cumhuriyet.com.tr
Türkiye ekonomisinde yaşanan kriz, yeni yılda da etkilerini sürdürüyor. Özellikle ekonominin, istihdamın itici gücünü oluşturan imalat sanayiinde her açıklanan yeni veriyle bunu bütün açıklığıyla görmek mümkün. Merkez Bankası (TCMB), dün imalat sanayinde kapasite kullanım oranının (KKO) 2019 yılı şubat ayında bir önceki aya göre 0.4 puan azalarak yüzde 74’e gerilediğini açıkladı. KKO bu seviyeyi en son Mart 2015’te görmüştü. Mevsimsel etkilerden arındırılmış KKO da bir önceki aya göre 0.2 puan azalarak yüzde 74.1 oldu. Geçen aralıkta imalat sanayi üretiminin yüzde 10.8 azaldığı, 2018 ortalamasında ise yüzde 1.5 arttığı hatırlanırsa, kapasite kullanımının şubatta düşmesi sanayi üretimindeki gerilemenin yeni yılda da süreceğini gösteriyor. Ayrıca ocak ayına göre şubat ayında mal grupları açısından kapasite kullanım oranları değerlendirildiğinde, tüketim mallarında yüzde 72.4’ten yüzde 72.6, dayanıklı tüketim mallarında yüzde 67.7’den yüzde 69.7’ye artış görüldü. Buna karşın ara mallarda yüzde 73.8’den yüzde 73.2, dayanıksız tüketim mallarında yüzde 73.4’ten yüzde 73.2 ve yatırım mallarında yüzde 74.5’ten yüzde 73.3’e gerileme oldu. TÜİK tarafından açıklanan “Sektörel Güven Endeksleri, Şubat 2019” raporuna göre perakende ticaret sektörü güven endeksi şubat ayında yüzde 1.9 azalarak 90.8 oldu. İnşaat sektörü güven endeksi de bir önceki ayda 56.7 iken, şubat ayında yüzde 8.7 azalarak 51.8’e geriledi. Buna karşın hizmet sektörü güven endeksi ise ocak ayında 78.3 iken, şubat ayında yüzde 1.5 artarak 79.5 oldu.
23 Şubat 2019 Cumartesi, 02:03
cumhuriyet
null
Üretimde sorun büyüyor
Ekonomi
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/ekonomi/1261892/Uretimde_sorun_buyuyor.html
IŞİD varlığına karşı Obama yönetiminin "yeni bir plan" üzerinde çalıştığı öne sürüldü. New York Times gazetesine göre hedef, Rakka'nın kuşatılması ve Arap direnişçilerin Türkiye sınırı boyunca Cerablus-Azez şeridini kontrol etmesi.
null
New York Times'a göre, Suriye'nin kuzey doğusunda IŞİD'e karşı cephe açacak plan, Arap ve Kürt direnişçilerin karadan Rakka'ya ilerlemesini, koalisyonun da havadan destek vermesini öngörüyor. Obama yönetimi, harekata katılacak peşmerge ve Arap direnişçilere doğrudan cephane ve muhtemelen silah desteği vermeyi, İncirlik'e başka ülkelerin uçaklarının da gelmesini ve İncirlik'ten bombardımanın artırılmasını planlıyor Rakka'ya ilerleyiş için 25 bin peşmerge ve 3 ila 5 bin Arap savaşçıdan oluşan kara gücüne Amerikan Özel Kuvvetleri planlama, hedef belirleme ve taktik destek verecek. New York Times gazetesi bu harekatın Rusya ile henüz koordine edilmediğini, ancak 'IŞİD başkenti' sayılan Rakka'nın, mevcut Rus harekat alanından uzak olduğunu vurguladı. Rusya, Lazkiye çevresinde IŞİD'in bulunmadığı noktaları vuruyor. Amerikan planı, Rakka'nın şu aşamada yalnızca kuşatılıp izole edilmesini amaçlıyor. Gazeteye göre, Türkiye sınırı boyunca Cerablus-Azez arasının kapatılması için Ankara ile Washingon arasında geçen Temmuz'da varılan anlaşmadan bu yana ayrıntılı planlama yapılıyor. Gazete, planın tamamlanmasından sonra, Başkan Obama ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın karşılıklı onayıyla uygulamaya geçileceğini yazdı.
05.10.2015 - 21:31
NTV Haber
['Dünya']
ABD'den yeni IŞİD planı
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/abdden-yeni-isid-plani,C_8bLAqcgE6ai7I3I8Q9PQ
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, ''Florya Şenlikköy'deki arazinin satışının İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Başkanı Kadir Topbaş ile hiçbir ilgisinin bulunmadığını'' bildirdi.
null
TOKİ tarafından satışa çıkarılan araziyle ilgili gazetelerde yer alan haberlere ilişkin yapılan açıklamada, ''Haber ve yorumların zorlama bir çabayla Başkan Topbaş ile ilişkilendirme ve konuyu bu yönde sürdürme'' şeklinde geliştiği öne sürüldü.  Açıklamada, ''Söz konusu satışın İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Başkanı Kadir Topbaş ile hiçbir ilgisi yoktur'' denildi.  Bazı gazetelerde ''Topbaş'ın damadı Florya'nın en büyük projesini yapmaya hazırlanıyor'', ''Topbaş'ın Şanslı Damadı-Kayınpeder Başkan Olunca Kapılar Bir Bir Açılıyor'', ''Kız tarafından damada bir milyar TL'lik rezidans projesi'' başlıklı haber ve yorumlardaki doğru olmayan ve gizlenen gerçeklerin açıklanmak istendiği ifade edilen açıklamada, haberlerde yer alan ''Bir hayırsever aile tarafından 'hastane yapılsın diye SSK'ya bağışlanan arazi'' iddiasıyla ilgili şu bilgilere yer verildi:  ''Florya'daki arazi 'bir hayırsever aile tarafından hastane yapılsın' diye SSK'ya bağışlanmamıştır. Bu ifade yalandır. Gerçek, 1971 yılında veraseten Mustafa ve Bahiye Pars'ın varislerine intikal eden Florya Şenlikköy'deki arazi, 1977 yılında SSK'ya satılmıştır. Satış tarihi 8 Temmuz 1977'dir. Satış bedeli 59 milyon 532 bin 50 TL'dir. Ortada hastane yapılması için yapılmış bir bağış yoktur. İsteyen bu bilgi ve belgelere rahatlıkla ulaşabilmektedir. Dolayısıyla 'Pars ailesi, halkına hizmet olsun diye trilyonlar değerindeki bu arsayı SSK'ya bir kuruş almadan bağışladı' diye yazanların, hakikaten doğruların peşinde olup olmadıkları kuşkulu hale gelmektedir.   SSK'ya gelir sağlamak amacıyla Florya Şenlikköy'deki arazinin satışına karar veren ve bu amaçla Emlak Bankasına devreden dönemin SSK Genel Müdürü Kemal Kılıçdaroğlu'dur. Bağlı bulunduğu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı koltuğunda o dönem Mehmet Moğultay oturmaktadır. Kılıçdaroğlu'nun Genel Müdür olduğu SSK Yönetim Kurulunun, satışı için Emlakbank'a devrettiği tarih 6 Nisan 1994'tür. SSK ile Emlak Bankası arasında akdedilen ve 'devredilen taşınmazların geçerli rayiç bedellerden aşağı olmamak üzere banka tarafından satışa çıkarılması' hükümlerini içeren protokolde imza sahipleri, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Moğultay, Maliye Bakanı İsmet Atilla, Devlet Bakanı Aykon Doğan'dır. Görülmektedir ki hastane yapılması değil, arazinin satışından gelir elde etmek amacı güdülmüştür.''  Açıklamada, ''Meclis Başkanlığı'na konuyla ilgili soru önergesi veren Çetin Soysal'a 'Arazi TOKİ'ye niçin devredildi? Niçin hastane yapılmıyor?' sorularının cevaplarını CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'ndan alabileceğini hatırlatmak isteriz'' denildi.  Aynı açıklamada, ''Florya'da E-5 karayolu üzerindeki arsa, 5 kuruş istemeden TOKİ'ye devredildi'' yönündeki iddiayla ilgili olarak da arazinin TOKİ tarafından SPK'ya kayıtlı değerleme şirketince belirlenen ekspertiz değeri karşılığında 7 Mayıs 2009 tarihinde SGK'dan satın alındığı belirtildi.  TOKİ'nin devraldığı arazi karşılığında SGK il müdürlükleri binaları, sosyal güvenlik merkezleri, depo ve arşiv binalarıyla diğer hizmet binaları yapacağı belirtilen açıklamada, ''TOKİ, Sağlık Bakanlığı ile yaptığı protokolle de Türkiye genelinde hastaneler ve sağlık kuruluşlarıyla, Halkalı'da 544 yataklı bir hastane, Seyrantepe'de 600 yataklı devlet hastanesi, Fatih'te sağlık ocağı, Ayazma, Halkalı, Kayabaşı'da 7 sağlık ocağı yapacaktır. İddia edildiği gibi 5 kuruş ödemeden yapılmış bir satış yoktur'' ifadesine yer verildi. Açıklamada, ''Bağışlanan araziye göz koydular'' iddiasıyla ilgili olarak da şöyle denildi:  ''Gerçek, TOKİ Florya Şenlikköy'deki araziyi daha önce de satış için ihale etmiştir. İmar yoğunluğu son ihaleden daha yüksektir ve satış bedeli 208 milyon 200 bin TL olarak gerçekleşmiştir. Ancak ihaleyi alan firma, teminatını yakmak pahasına satın almaktan vazgeçmiştir. İkinci ve üçüncü sırada teklif veren firmalar da teminatlarını yakarak satış bedelini ödemekten kaçınmışlardır. Yıllardır SSK'ya (SGK) gelir olsun diye satış için devredilen ve satışa sunulan arazi, iddia edildiğinin aksine kolayca satılmamıştır. İlk taliplisi de Aydınlı, Metal Yapı Konut, Arke İnşaat, Vizyon Life konsorsiyumu değildir. TOKİ, son ihaleye ilk satış ihalesine göre imar hakkını azaltarak çıkmıştır. 13 Mayıstaki ihalede satış bedeli 215 milyon TL olmuştur. Adı geçen konsorsiyum hasılat bedeli arttığında, artan kısım için yüzde 32 oranında TOKİ'ye ek ödeme yapacaktır. Resen imar yetkisi olan ve ilk ihalede daha yüksek bir imarla ihale yapan TOKİ, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi'nden yoğunluğu azaltarak planı onaylatmıştır. Son ihale buna göre yapılmıştır.''   ''Planı İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi son sürat onayladı'' iddiasıyla ilgili olarak da 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu'nun 14. maddesinin ''kesinleşen meclis kararının 7 gün içinde mahallin en büyük mülki idare amirine gönderilmesini'' düzenlediğine işaret edilen açıklamada şu ifadelere yer verildi: ''Belediye meclisinde onaylanan bir kararın 3 ay bekletilmesi yasal olarak mümkün değildir. Bütün kararlar 7 gün içinde valiliğe gönderilmektedir. Sonuç olarak, Florya Şenlikköy'deki arazi bağış değil, satış yoluyla, SGK (SSK) tarafından edinilmiştir. Hastane yapımından vazgeçip satış için Emlak Bankasına devreden SSK yönetiminin başında Kemal Kılıçdaroğlu vardır. Dönemin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Moğultay'dır. TOKİ, bu araziyi 2 kez satış için ihale etmiş ve ihaleyi kazananlar ödeme yapamadıklarından teminatları yanmıştır. Son ihale öncesinde arazinin imar yoğunluğu İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi tarafından düşürülmüştür. TOKİ, ilk ihaleye göre daha düşük yoğunluklu imarla araziyi ihale etmiştir.''
29.07.2010 - 18:27
Anadolu Ajansı
[]
'O arazi SSK'ya bağışlanmadı'
Ekonomi
https://www.ntv.com.tr/ekonomi/o-arazi-sskya-bagislanmadi,cRaBSSc4WE-BTv34OgmBjQ
Bugün İmralı'ya giden İdris Baluken ve Pervin Buldan'dan oluşan BDP heyeti, Abdullah Öcalan'dan sürece dair mesaj getirdi.
null
"Sürece ilişkin umudumu korumakla birlikte umudumun hayal kırıklığına dönmemesi için çağrımı tekrarlıyorum." BDP, İmralı'da yapılan görüşmenin ardından, terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın kamuoyuna duyurulmasını istediği mesajı açıkladı. Grup Başkanvekilleri Pervin Buldan ve İdris Baluken'in İmralı'da Öcalan'la bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşmenin ardından yapılan açıklamada, Öcalan'ın kamuoyuna duyurulmasını istediği mesaja yer verildi. Mesajında, dört yıldır büyük bir çaba içerisinde olduğunu belirten Öcalan, son bir yılda başlatılan sürecin anlamının büyük, yürütülen çalışmaların önemli olduğunu ifade etti. Yürütülen çalışmaların toplumu rahatlattığını, büyük zelzelenin dindiğini dile getiren Öcalan, "büyük dağ gibi sorunların durmaya devam ettiğini" savundu. Söz konusu çalışmaların "formatı, hatası ve sevabıyla" bir yılını tamamladığına işaret eden Öcalan, önerilerini devlete yazılı ve sözlü olarak sunduğunu, "anlamlı derin müzakereler için devletin tavrını beklediğini" vurguladı. "Ertelemeye tabi tutulmaması gereken ve sürecin hassasiyeti nedeniyle zaman kaybetmeden derinlikli müzakerelerin hayata geçmesi gerekir. Bu müzakere anlamlı ve sonuç alınan bir müzakere olmalıdır. Bu bir yıl içinde yasal herhangi bir zemin oluşmadığı gibi ne bir ret ne de bir ilerleme sağlanmamıştır. Süreçle ilgili umudumu korumakla birlikte bu umudun hayal kırıklığına dönmemesi için tarihi çağrımı bir kez daha tekrarlıyorum." BDP'nin açıklamasına göre, İmralı'da heyetle görüşen Öcalan, bayram mesajı da göndererek, "El Kaide ve El Nusra gibi İslam'a ihanet içinde olan kesimlere karşı" Diyarbakır'da Demokratik İslam Kongresi yapılması çağrısında bulundu.
14.10.2013 - 19:47
null
[]
Öcalan: Umudumu koruyorum
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/ocalan-umudumu-koruyorum,G2wfNdNuik6z5JllBrOzqw
Tinariwen, Fun-Da-Mental, Mulatu Astatke, Rainbow Arabia… Babylon’da Midnight Express konserleri başlıyor.
null
Müziğin kitleleri birleştiren ve önyargıları yıkan gücüne güvenen Babylon, yeni sezonda rotasını dünyanın merkezinden uzak, bilinmeyen bölgelere döndürüyor. Alan Parker’ın 1978 tarihli sansasyonel filmi “Midnight Express/Geceyarısı Ekspresi”nden sıra dışı bir şekilde ilham alan ve bu filmin bilinmeyen kültürlere ve “öteki” topraklara yapıştırdığı önyargıları kırma gayesiyle yola çıkan Midnight Express serisi; müziğin bu anlamdaki “öteki” temsilcilerini Eylül ayında Babylon sahnesine konuk etmeye hazırlanıyor. Midnight Express konserleri kapsamında Eylül ayı boyunca Tinariwen, Fun-da-mental, Rainbow Arabia ve Mulatu Astatke gibi grup ve müzisyenler Babylon’da sahne alacak. Midnight Express serisi kapsamında Eylül ayında Sahra Çöllerinden, Mali’den İstanbul’a farklı bir rüzgar estirmeye hazırlanan, Glastonbory’den Roskilde’ye bir çok festivalde sahne almış, göçebe müzisyenlerden oluşan topluluk Tinariwen, Ethio-Jazz türünün yaratıcısı, efsane müzisyen Mulatu Astatke, Asyalı Public Enemy olarak tanınan, radikal grup Fun-da-Mental, Arap, Kuzey Afrika ve Amerikan avangard pop öğelerini korkusuzca kullanan Rainbow Arabia ve Türk alternatif müziğinde bu alanda bayrağı taşıyan en önemli gruplarından BaBa ZuLa ve İlhan Erşahin’s İstanbul Sessions Babylon’da sahne alacak. Babylon, tüm dünyanın gözünün zaten İstanbul’un üzerinde olduğu bir dönemde, kapılarını geçmiş yıllardan farklı olarak; genelde Paris, Londra, New York ekseninde değil de Timbuktu ve Addis Adaba’ya kaydırarak, dünyanın unutulmuş köşelerinden, büyük metropollerin arka sokaklarından çıkan güncel ve kuvvetli müzikler yapan gruplarla açıyor. Babylon’un Midnight Express konserlerini düzenlemekteki temel amacı; müziğin evrenselliğinden güç almak, müziğin değişim için ne kadar önemli bir araç olduğunun vurgusunu yapmak ve bazı şeyleri değiştirebilmek. Rock, elektronik ve pop gibi türlerin egemen olduğu bir dünyaya tamamen yabancı olan; ön yargı duvarlarını aşan ve bu mücadeleye hala devam eden, klişelere takılmadan bir akımın öncüsü olmayı başaran ve müziklerini yaratıldıkları toprakların çok uzaklarına taşıyan grupların katılımıyla gerçekleşecek Midnight Express serisi Eylül ayında Babylon’da. Ayrıca Babylon’daki Midnight Express konserlerinin tümünü izlemek isteyenler için 100 TL’lik kombine biletler Biletiz üzerinden satışta. 15.09.11 BaBa ZuLa 16.09.11 İlhan Erşahin’s İstanbul Sessions 17.09.11 Fun-da-Mental 19.09.11 Rainbow Arabia 21.09.11 Mulatu Astatke 22.09.11 Mulatu Astatke 23.09.11 Tinariwen 24.09.11 Tinariwen
13.09.2011 - 12:02
null
[]
Midnight Express başlıyor
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/midnight-express-basliyor,diGIsI4_nkS12na7UhMGeQ
Salih Memecan'ın CHP lideri Kılıçdaroğlu'nu dansöz kıyafetiyle çizmesi tepkilere neden oldu. ntvmsnbc, tartışılan karikatürü mizahçılara sordu.
null
Karikatürist Salih Memecan'ın dün Sabah gazetesinde yayınlanan ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu dansöz kıyafetiyle gösteren karikatürü tepkilere neden oldu. Memecan, karikatüründe "CHP lideri aşağıdakilerden hangisi?" sorusuna karşılık Kılıçdaroğlu'nu kıvırtıcı, ağzı bozuk, boykotçu olarak resmetti. Memecan'ın karikatürü "eleştiri sınırlarını aştı, iktidar bakış açısıyla çiziyor" eleştirilerine yol açtı. Çok geçmeden iki ünlü çizer Latif Demirci ve Mehmet Çağçağ, bu karikatüre karikatürle karşılık verdi. Salih Memecan'nın karikatürü bence eleştiri sınırları içerisinde ve bugün hiç hakaret sayılmamalı. Biz daha 80'li yıllarda 500 bin satan Gırgır dergisinde Süleyman Demirel'i dansöz olarak çizdik. Memecan'ın sadece bu karikatürle ilgili değil ama genel olarak muhalefete karşı muhalefet eden bir tavrı var. Bugünkü karikatürümde de çizdim. Kılıçdaroğlu'na yönelik o kadar art arda, kafayı takmış, süreklilik arz eden bir şekilde çiziyor ki ben de yadırgıyorum. Kılıçdaroğlu varolduğundan beri Memecan'ın ona yönelik bir saldırısı var. Ama bu saldırıda, Memecan'ın karikatürlerinde iktidarı hiçbir şekilde görmüyoruz. O açıdan bu karikatürle birlikte tahammül sınırlarını zorladı ve izleyiciler, okurlar ve medya tarafından tepki gördü. Karikatürü tek başına değerlendirirsek birilerini dansöz gibi çizmek eleştiri sınırları içinde bir tavırdır, dalga geçmektir, alaydır ama hakaret değildir. Kılıçdaroğlu dansözlüğü hak edecek birşey yapmadı, ben böyle bir karikatür çizmezdim çünkü gerçeklik arz etmezdi. Ama birilerini dansöz olarak çizebilirsiniz. Başbakan bundan daha ağır şekilde çizildi. Belki dansöz olarak da çizilmiştir. Araştırılsa bulunabilir. Aslında karikatür üzerine konuşmak istemem. Karikatüre, karikatürle cevap verilebilir. Bugünkü karikatürümde dolaylı olarak onunla ilgili çizdim. Biraz ona da gönderme var. Salih Memecan bunu yeni yapmıyor, o nedenle bu karikatürü bana tuhaf gelmedi. Karikatürde taraf olmak doğru değil ama o böyle yapıyor. Kılıçdaroğlu'nun dansöz olarak çizilmesini hakaret olarak görmüyorum. Böyle karikatürler çok fazla çizildi. Ben böyle çizmezdim aynı şekilde eleştireceksem de başka türlü çizerdim, bunun bir sürü yolu var. Herkes her şekilde çizilebilir buna karşı değilim ama Salih Memecan'ın artık tescilli olan sadece iktidarın kalemi gibi çizmesi rahatsızlık verici. Salih Memecan'ın karikatüristliği tartışılır hale gelmiştir. Bugüne kadar 8 yıllık iktidara "gözünün üzerinde kaşın var" dememiş bir çizer bence çizer değildir. Haklı bir gerekçeniz vardır, iktidardadır ve kötü birşeyler yapmıştır o zaman dansöz gibide çizersiniz ama muhalefette birşey yaptığı da yok. Kılıçdaroğlu'nun bu karikatürü ciddiye alıp hakkında dava açmasını da istemem. Ciddiye alınacak bir tarafı yok, Salih Memecan'ın yıllardır yaptığı şey. Bu karikatürden önce de farklı bir tavrı yoktu. Halkı eleştiren karikatürler çizdiğini biliyoruz. Bu karikatürün bir karşılığı, bir gerekçesi yok. Ama karşılığı olur o zaman ben de çok daha sertini çizebilirim.
03.11.2010 - 15:00
null
[]
Karikatüre karikatürle karşılık verdiler
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/karikature-karikaturle-karsilik-verdiler,rpBYr05aWEixLpcwUojn3A
Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, Sağlık Bakanlığı'nın teşkilat yapısında köklü değişiklikler getirecek bir Kanun Hükmünde Kararname hazırlandığını belirtti ve sosyal tarafların da sürece dahil edilmesi gerektiğini bildirdi.
null
Kahveci, yaptığı yazılı açıklamada, ''Kararname taslağının çalışanlar ve çalışanların temsilcileri sivil toplum örgütlerinden gizlendiğini'' ileri sürdü. Kahveci, şunları kaydetti: ''Söz konusu kararname ile ilgili sivil toplumun mutlaka görüşünün alınması gerekir. Bir yasal değişiklik yapılmak isteniyorsa, bu önce sosyal taraflarla diyalog kurularak gerçekleştirilmelidir. Sağlık Bakanlığının yapısını değiştiren bu kararname, yayımlanmadan mutlaka sosyal taraflar da sürece dahil edilmeli, çalışanların talep ve beklentileri dikkate alınmalıdır. Sağlık çalışanları, Bakanlık merkez teşkilatında görevli personeller bu gizli kararname çalışmasından endişeliler. Taslağa göre, Bakanlık merkezinde çalışan tüm personelin sözleşmeli olarak çalıştırılması, çalışan sayısının azaltılması öngörülüyor. Genel müdürlükler kaldırılıyor, başkanlıklar kuruluyor. Denetim gibi çok önemli bir fonksiyonu olan teftiş kurulu kaldırıyor. Kurumların kendilerini denetlemesi öngörülüyor. İlçe sağlık müdürlükleri kuruluyor. Söz konusu değişiklikle Kamu Hastane Birliklerinin hayata geçirilmesi planlanıyor.'' Sağlık Bakanlığından diyalog, uzlaşı ve şeffaflık beklediklerini belirten Kahveci, söz konusu tasarının tüm sosyal taraflarla birlikte değerlendirilmesi çağrısı yaptı.
24.08.2011 - 14:47
Anadolu Ajansı
[]
‘Sağlık Bakanlığı’ndan şeffaflık bekliyoruz’
Sağlık
https://www.ntv.com.tr/saglik/saglik-bakanligindan-seffaflik-bekliyoruz,ZtBmR8Wznk22tcmL2PS3fg
Beslenme ve Diyet Uzmanı Çarkoğlu, sağlığa zararlı olduğu için iftarda yemek yemeden sigara içilmemesi, sıvı ihtiyacı ve az enerji alınması açısından da orucun çorbayla açılması gerektiğini söyledi.
null
Ankara Üniversitesi İbni Sina Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölüm Sorumlusu Ferdane Gül Çarkoğlu, yeterli ve dengeli beslenmenin hayatın her döneminde önemli olduğunu, bunun Ramazan ayında oruç tutanlar için daha büyük önem taşıdığını söyledi.  Ramazanda, beslenme şekli ve saatlerinin değişmesi, yanlış beslenme, hareketin azalması gibi nedenlerle başta kilo artışı olmak üzere birçok sağlık problemi ortaya çıktığını anlatan Çarkoğlu, şunları söyledi:  ''Oruç tutulurken yeterli ve dengeli beslenme kurallarına dikkat edilir, sağlıklı gıda seçimi yapılırsa, orucun amaçlarından olan metabolizmanın dinlenmesi ve vücudun toksinlerden arınması sağlanır. Bunun sonucunda oruç tutan kişide uyarılan salgılar azalır, mide ve bağırsak sistemi dinlenir, sindirim sistemi kendini yeniler. Alkol ve sigara gibi zararlı maddelerin minimum düzeyde alınması veya hiç tüketilmemesi de bunu hızlandırır ve kanın toksinlerden arınması sağlanır. Oruç sayesinde dinlenen mide, bağırsak sistemi ve karaciğer kendini yeniler. Oruç tutan kişide stres de azalır.''  Yanlış beslenmenin, oruç tutan kişilerde pek çok sağlık sorununu da beraberinde getireceği uyarısını dile getiren Çarkoğlu, ''İftarda boş mideye birden yüklenip çok ve çeşitli yemek tüketilmesi halinde baş dönmesi, ağırlık, gaz, kabızlık, kan şekerinde düşme, bulantı, reflü gibi problemler ortaya çıkabilir'' diye konuştu.  Uzun süren açlıktan sonra et, sebze, salata, tatlı, pilav, makarna, pide, yoğurt gibi tüm besin gruplarının bir arada tüketilmesinin metabolizmaya ağır yükler bindireceğini kaydeden Çarkoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:  ''Ramazanda vücudun besin ihtiyacı artmaz, aynı kalır. Halbuki iftar sofrasında ihtiyacın 3 katı yemek tüketilebilmektedir. Oruçlunun, ertesi günkü açlık hissini azaltacağı şeklinde yanlış bir düşünceyle fazladan gıdalar alması tüm dengeyi bozar. Daha önce 3-4 öğünde tüketilen yemeklerin miktarının azalmadan artırılıp, çeşidinin fazlalaştırılması, üstelik öğün sayısının da ikiye düşmesi sorunun temelini oluşturuyor.''  Uzun süren açlıktan sonra ağır yemek tüketiminin kalbin yükünü artırabileceğini kaydeden Çarkoğlu, bunun sonucunda kalp krizi, yüksek tansiyon, beyin kanaması ve felç gibi sağlık sorunları görülebileceğini söyledi.
12.08.2010 - 12:36
null
[]
Sigarayla değil, çorbayla!
Yaşam
https://www.ntv.com.tr/yasam/sigarayla-degil-corbayla,h3ux0gj8Dk-3xzUgvzadxQ
Avustralya’nın New South Wales bölgesinde 3 yaşındaki bir kız çocuğunun 4 köpek tarafından öldürüldüğü bildirildi
null
Bölge polisi, köpeklerin çocuğa, ailesiyle birlikte komşu ziyaretinde olduğu sırada saldırdığını, 18 aylık bir bebek ile bir kadının da yaralandığını açıkladı. Polis, köpeklerin kırma olduğunu, sahiplerinin henüz belirlenemediğini ve niye saldırdıklarının bilinmediğini belirtti. Çocuğun olay yerinde öldüğü, yüzünde ve vücudunda yaralar bulunan bebek ile kadının hastaneye kaldırıldığı belirildi.
10.01.2009 - 15:31
Anadolu Ajansı
[]
3 yaşındaki çocuk 4 köpek tarafından öldürüldü
Yaşam
https://www.ntv.com.tr/yasam/3-yasindaki-cocuk-4-kopek-tarafindan-olduruldu,n0iX9KqrV06OmbJz18cz9g
Meteoroloji Malatya, Elazığ, Tunceli, Bingöl ve Adıyaman'da zirai don riski bulunuyor uyarısı yaptı.
null
Malatya, Elazığ, Tunceli, Bingöl ve Adıyaman'da zirai don uyarısında bulunuldu. Meteoroloji 13. Bölge Müdürlüğünden yapılan açıklamada, bölgede yarın sabah saatlerine kadar havanın Elazığ, Malatya ve Adıyaman'da çok bulutlu, yer yer etkili aralıklı sağanak yağışlı, Bingöl ve Tunceli'de çok bulutlu, yer yer etkili gök gürültülü sağanak yağışlı, yüksek kesimlerde ise kar ve karla karışık yağmurlu geçeceği tahmin ediliyor. Sıcaklıklarda 1-2 derece düşüş beklenen bölgede, rüzgarların batılı yönlerden orta kuvvette, yer yer kuvvetli eseceği öngörülüyor. Malatya, Elazığ, Tunceli ve Bingöl ile Adıyaman'ın Çelikhan, Sincik ve Tut ilçeleri için hafif yer yer orta şiddette zirai don riski bulunan bölgede sabah saatlerinde sis ve pus da bekleniyor. Açıklamada, zirai faaliyetlerle uğraşan üreticilerin zirai dona karşı dikkatli ve tedbirli olması istendi.
09.04.2017 - 09:40
null
[]
Meteorolojiden zirai don uyarısı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/meteorolojiden-zirai-don-uyarisi,0mkVye_fkU6vABqm4fPaPw
Amerikan The New York Times gazetesinde "Trump yönetimi içindeki direnişin bir parçasıyım" başlıklı isimsiz bir makale yayınlandı. Trump makaleyi korkaklık ve ihanet olarak yorumladı.
cumhuriyet.com.tr
ABD Başkanı Donald Trump, New York Times'da "isimsiz" olarak yayımlanan ve Trump yönetimi içerisinde bir direnişin olduğunu ileri süren makaleye tepki gösterdi. New York Times'da "isimsiz" olarak yayımlanan "Trump yönetimi içindeki direnişin bir parçasıyım" başlıklı makaleyi kaleme alan kişinin Trump yönetiminde üst düzey bir görevli olduğu belirtildi. "Trump'ın tam olarak anlayamadığı şey, kendi yönetimindeki birçok üst düzey görevli gündeminin bazı kısımlarını ve en kötü heveslerini bozmak için özenle çalışıyor. Bunu biliyorum çünkü ben de onlardan biriyim." ifadelerine yer verilen makalede, bu direnişin yönetimin başarılı olmasını istediği kaydedildi. Başkanın devlete zarar veren hareketleri olduğuna dikkat çekilen makalede, "Bu nedenle Trump yönetiminden bazı kişiler Trump'ın görev süresi bitene kadar yanlış hareketlerini engellerken demokratik kuruluşlarımızı da korumaya yemin ettik." ifadelerine yer verildi. Makalede, Trump'ın düşünce, piyasa ve insanların özgürlüğüne gereğince saygı duymadığı gibi basını da "halkın düşmanı" olarak nitelemesi eleştirildi. "KORKAK BİR MAKALE" Söz konusu makaleye Trump'tan da yanıt gecikmedi. Trump Beyaz Saray’da şeriflerle görüşmesinde makaleyi "korkak bir makale" olarak niteledi. Trump daha sonra Twitter hesabından yaptığı paylaşımda 'İhanet?' ifadelerine yer verdi.
6 Eylül 2018 Perşembe, 16:26
cumhuriyet
null
New York Times'taki isimsiz makale Beyaz Saray'da kriz yarattı
Dünya
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/dunya/1075344/New_York_Times_taki_isimsiz_makale_Beyaz_Saray_da_kriz_yaratti.html
24 ayar külçe altının gram satış fiyatı 91,10 lira, Cumhuriyet altınının satış fiyatı ise 611 lira oldu. Kapalıçarşı'da çeyrek altının fiyatı ise 150 lira.
cumhuriyet.com.tr
İstanbul Kapalıçarşı'da 24 ayar külçe altının gram satış fiyatı 91,10 lira, Cumhuriyet altınının satış fiyatı ise 611 lira oldu. İstanbul Kapalıçarşı'da alınıp satılan altın türlerinin, önceki kapanış ve bugün açılış fiyatları (TL) şöyle:
18 Ağustos 2014 Pazartesi, 14:41
cumhuriyet
null
Kapalıçarşı'da çeyrek altın kaç lira oldu?
Ekonomi
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/ekonomi/107133/Kapalicarsi_da_ceyrek_altin_kac_lira_oldu_.html
İstanbul Bağcılar'da mevlit yemeğinden zehirlenen 150 kişi, çevredeki hastanelere kaldırıldı.
null
Alınan bilgiye göre, Demirkapı Mahallesi Osmanoğlu Caddesi'ndeki evinde mevlit düzenleyen Yaşar Karaduman, yemekte davetlilere tavuklu pilav ve ayran ikram etti. Çoğunluğunu kadın ve çocukların oluşturduğu 150 davetli, yemeğin ardından rahatsızlanarak ambulanslarla çevredeki hastanelere kaldırıldı. Yedikleri tavuk etinden zehirlendikleri anlaşılan davetliler, tedavilerinin ardından taburcu edildi.
28.05.2010 - 10:29
null
[]
Mevlit yemeği 150 kişiyi zehirledi
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/mevlit-yemegi-150-kisiyi-zehirledi,mLIROBV6UUKCCyeO8F4olQ
Erzurum’da üvey babası tarafından evden kovulan 24 yaşındaki Akromegali hastası Serap Demir, annesinin eşinden ayrılması üzerine evine geri döndü. Genç kız annesiyle birlikte tedavi için İstanbul'a gitti. Öte yandan genç kızın Erzurum'da kurumlarca planlanan tedavileri kabul etmediği öğrenilirken, aileye gerekli sağlık ve sosyal desteğin verildiği açıklandı
İHA
Aslen Adıyamanlı olup Erzurum’da doğup büyüyen Serap Demir, hem 2 metrelik boyu hem de çift cinsiyetlilik olarak bilinen Hermafrodit hastalığı nedeniyle sıkıntı yaşıyor. 24 yaşına geldiğinde boyu 2 metreye ulaşan Demir, üvey babası tarafından boyunun çok uzun olduğu ve hastalığının ilerlediği gerekçesiyle evden kovuldu. İHA'nın haberine göre, öz babasının cezaevinde olması nedeniyle sokakta kalan genç kız, bazı geceleri ise hastanede kalıyor. Bu durumu kaldıramayan anne Yadigar Demir, eşinden ayrılarak kızını yanına aldı. Anne Yadigar Demir, kızının en büyük hayalinin tedavi olması olduğunu ifade ederek, “Tedavi olmasını istiyorum. Doktora götürdük çaresi İstanbul, Ankara’da. Kızımla alay ediyorlar. İnsanlar üstüne gülüyor. Bir kızım daha var oda aynı hastalıkta. Kızımın tedavi olmasını istiyorum. Maddi ve manevi destek istiyorum. Üvey babası ile geçinemiyorlar. Bende çocuğum için kocamdan ayrıldım. Çocuğumla dalga geçiyordu. Çocuğumu yanıma aldım. İstanbul’a gidecek. Tedavi olacak inşallah. En büyük mutluluk bu” şeklinde konuştu. İnsanların kendisiyle dalga geçmesinin psikolojisini bozduğunu belirten Serap Demir, “Doğuştun boyum uzun. İnsanlar dalga geçiyorlar. Bana erkek diyorlar. Boyumla dalga geçiyorlar. İnsan içine çıkamıyorum. Hastalığımı yüzüme vuruyorlar. Mağdurum. Üvey babam hastalığımla dalga geçiyor. Onun yüzünden evde durmuyorum. Hastanede kalıyorum. İstanbul’a gidiyorum. Tedavi için çok mutluyum” ifadelerini kullandı. Yetkililerden tek isteğinin bir ev olduğunu kaydeden Demir, “Sadece bir evim olsun içinde rahatça yaşayabileyim, kira ödeyemiyoruz. Tek istediğim yaşayabileceğim bir evim olsun” dedi. Erzurum Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğünde, aynı kurumun İl Müdürü Cemil İlbaş, İl Sağlık Müdürü Mahmut Uçar ve Erzurum Valiliği Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıf Müdürü Haluk İlhan'ın katılımıyla basın toplantısı düzenlendi. Uçar, toplantıda yaptığı konuşmada, Serap Demir'in 2013 yılından beri Erzurum'daki üniversite ve devlet hastanelerine çeşitli hastalıklarından dolayı başvuruda bulunduğunu söyledi. Demir'e başvurduğu birimlerce tedavi olanağının sağlandığını vurgulayan Uçar, şu değerlendirmelerde bulundu: "Serap'ın fiziksel ve cinsiyetiyle ilgili çeşitli tanıları mevcut. Bunları kişisel mahremiyet nedeniyle paylaşamıyoruz. Serap'ın hastalık tanılarıyla ilgili ilimizde her türlü tedavisi yapılabiliyor. Serap yakın zamanda üniversite hastanemizin Kadın Doğum, Üroloji ve Plastik Cerrahi birimlerimizce multidisipliner olarak planlanan tedaviyi daha önceden reddetmiştir." Uçar, Demir'in hastalığı ve içinde bulunduğu sıkıntılar nedeniyle sorunlar yaşadığını ifade ederek, kendisine ulaşılması ya da ailenin irtibat kurması ndilerine ulaşması durumunda psikolojik destek eşliğinde tedavilerinin yaptırılacağını kaydetti. Erzurum'da 15 bin kişiye ücretsiz evde bakım ve tedavi hizmeti sunduklarını dile getiren Uçar, bu tarz hastalara ulaşılması durumunda her türlü hizmeti vermeye hazır olduklarını aktardı. Cemil İlbaş da Serap Demir ve ailesiyle yapılan görüşmelerde, genç kızın sürekli aynı adreste ailesiyle oturduğunu tespit ettiklerini belirterek, şu ifadeleri kullandı: "Demir ailesine kurumuz başta olmak üzere İl Sağlık Müdürlüğü ve Atatürk Üniversitesi Araştırma Hastanesince gerekli sağlık ve sosyal anlamda destek verilmiştir. Serap Demir 2011 yılı mart ayında evden kaçması sonrası sağlık tedbirleri kapsamında 5 ay kurumuzda kalmış ve ailenin talebi üzerine aileye teslim edilmiştir. Ailede 3 engeli kardeş var. Ekim 2011 itibarıyla kardeşinin adına anneleri evde bakım ücreti almakta ve bu kapsamda aileye 2011 yılından itibaren 52 bin 310 lira ödenmiştir." Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğünün Demir ailesinin engelli diğer çocukları için de 2013 yılı itibarıyla sosyal ve ekonomik destek kapsamında 34 bin lira destek sağladığını belirten İlbaş, Serap Demir ve ailesine kurum ve kuruluşlar hakkında detaylı bilgilendirmelerin anlatıldığını kaydetti. Erzurum'da her ay düzenli olarak 7 bin 905 kişiye kişi başı bin 179 lira hasta bakım ücreti verildiğini anlatan İlbaş, "Serap kızımız ile dün telefon görüşmesi yapıldı. Serap'a detaylı bilgilendirme yapılmasına rağmen kendisi 'hiçbir şekilde kurumların hizmetini istemediği, kurum hizmetlerini bildiğini ve istediği zaman ilgili kurumlara ulaşabileceğini' ifade etti. Devletimiz başta Serap kızımız olmak üzere sosyal politikalar kapsamında bütün vatandaşlarına devlet ilkesi gereği kol kanat germektedir. Sosyal politikalar kapsamında İnsan hakları temelli sosyal politikalar üretme, geliştirme ve uygulamada ülkemiz dünyanın sayılı ülkeleri arasındadır." Vakıf Müdürü İlhan da Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfınca aileye Serap Demir ve iki engelli kardeşi için aylık bin 301 lira engelli aylığı ve 35 lira şartlı eğitim yardımı yapıldığını aktardı. Aileye gıda, kömür ve nakdi yardımların yapıldığını anlatan İlhan, ailenin müracaatları kapsamında ise 2018 yılının mart ve nisan aylarında kendilerine bin 250 lira yardım yapıldığını kaydetti. İlhan, ailenin çeşitli nedenlerle devletten aldığı düzenli sosyal yardımların aylık toplamının 3 bin 355 lira olduğunu sözlerine ekledi.
10.10.2018 - 10:19
haberturk
['erzurum', 'erzurum haberleri', 'haberler', 'uzun boylu', 'serap', 'evden kovuldu']
Uzun boyu başına dert olan Serap, tedavi için İstanbul yolcusu
Gündem
https://www.haberturk.com/uzun-boyu-basina-dert-olan-akromegali-hastasi-serap-tedavi-icin-istanbul-yolcusu-2174218
Üniversite kaydı için 3 ay önce Antalya'ya giden ve bir daha kendisinden haber alınamayan gencin cesedinin Antalya Adli Tıp Kurumu morgunda olduğu anlaşıldı.
null
Antalya'ya üniversite kaydı için gelen ve 3 ay önce kaybolduğu bildirilen gencin cesedinin Antalya Adli Tıp Kurumu morgunda olduğu anlaşıldı. Alınan bilgiye göre, Bursa'da girdiği üniversite sınavında Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü'nü kazanan Uğur Bal (29), kayıt yaptırmak için yaklaşık 3 ay önce Antalya'da geldi. Bir daha oğullarından haber alamamaları üzerine ailesi, Bal için kayıp başvurusunda bulundu. Başvurunun ardından Antalya ve Bursa'da yapılan aramalardan bir sonuç alınamadı. Yetkililer, önceki gün Uğur Bal'ın ailesine ulaşarak Antalya Adli Tıp Kurumu morgunda bulunan ve üzerinden kimlik çıkmayan bir kişinin cesedinin oğullarına ait olabileceğini bildirdi. Bunun üzerine Antalya'ya gelen aile, cesedin oğullarına ait olduğunu tespit etti. Cesedin, 19 Eylül'de Kemer ilçesinde denizde bulunduğunu belirtildi.
27.12.2012 - 03:16
Anadolu Ajansı
[]
Kayıp genç morgdan çıktı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/kayip-genc-morgdan-cikti,GweE5Oz3K0CBPb4a5g7YDw
13. Liderlik Zirvesi 14 Nisan 2016'da Steigenberger İstanbul Maslak Hotel'de gerçekleşecek. Zirvede, "Liderlik Onur Ödülleri" de sahiplerini bulacak.
null
Türkiye'de iş dünyasında lider yöneticilerin yetişmesinde önemli bir misyon üstlenmiş olan Liderlik Zirvesi'nin katılımcı ve sponsorlarından aldığı güçle 13'üncüsü düzenleniyor. 12 yıldır katılımcılara Liderlik, Vizyon, Planlama, Delegasyon, Sorun Çözme, Karar Verme, Ekip Oluşturma ve Yönetme, Koordinasyon, İletişim, Yüksek Motivasyon Sağlama ve Yaratıcılık gibi Liderlik ve Yönetim konuları ile ilgili benzersiz bir deneyim yaşatan Liderlik Zirvesi, bir iş dünyası klasiği olarak her yıl daha da büyük katılımlarla gerçekleştiriliyor. Liderlik Zirvesi'nde büyük holdinglerin kurucuları ve başkanları, Türkiye'nin ve dünyanın önemli şirketlerinin CEO'ları, üst düzey yöneticileri ve yönetim otoriteleri ile akademisyenlerden oluşan seçkin konuşmacılar, önemli ve ilginç konular, sürpriz etkinlikler yer alacak. Eduworks'ün düzenlediği 13. Liderlik Zirvesi'nde bu yıl NG Şirketler Grubu Kurucusu Nafi Güral, TÜGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Rahmi Çuhacı, Neglog Lojistik Grubu Başkan Yardımcısı Göalp Çak, Kanal D Genel Müdürü Barış Tünay, "Demir Leydi" Lakaplı Milli Voleybolcu Neslihan Demir Güler, Star Haber Genel Yayın Yönetmeni Nazlı Çelik, Kibar Holding CEO'su Dr. Tamer Saka, Garanti Emeklilik ve Hayat A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Cemal Onaran gibi birçok önemli isim konuşmacı olarak yer alacak. Bugüne kadar Sakıp Sabancı, Vehbi Koç, Nejat Eczacıbaşı, Kadir Has, Ahmet Zorlu ve Süleyman Demirel gibi önemli liderlere verilen iş dünyasının en saygın ödüllerinden olan "Liderlik Ödülleri" de zirve sırasında sahiplerini bulacak.
30.03.2016 - 17:55
ntv.com.tr
['Ekonomi']
''Liderlik Onur Ödülleri'' sahiplerini buluyor
Ekonomi
https://www.ntv.com.tr/ekonomi/liderlik-onur-odulleri-sahiplerini-buluyor,3uPATI0VrEeuDawM8H-01Q
Suriye sınırındaki Şanlıurfa’ya yapılan askeri sevkiyatlar hız kesmeden devam ediyor. Hatay'dan yola çıkan tırların üzerindeki tank ve ZPT'ler Şanlıurfa'ya ulaştı.
null
Şanlıurfa’ya yapılan askeri sevkiyatlar hız kesmeden devam ediyor. Hatay’dan yola çıkan askeri konvoy, otoyolu kullanarak Gaziantep üzerinden Şanlıurfa’ya geldi. Polis araçlarının eşlik ettiği tırlar, 20. Zırhlı Tugay Komutanlığına geldi. Tırların üzerinde tank ve zırhlı personel taşıyıcılar (ZPT) olduğu gözlendi. Konvoyun bir bölümü ise otoyoldan devam ederek Mardin'e gitti.
01.01.2019 - 19:24
İHA
['Türkiye', 'Suriye', 'Şanlıurfa']
Şanlıurfa'ya askeri sevkiyat devam ediyor
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/sanliurfaya-askeri-sevkiyat-devam-ediyor,8t4u7PTOKUqFa1gKMIHF2A
Kısırlık son günlerde gündemi meşgul ediyor. Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Prof. Dr. Banu Kumbak Aygun, “Kısırlık sebepleri içerisinde belirgin olarak bir beslenme türü sorumlu tutulamaz. Tüp bebekte anne adayının yaşı ve tedaviyi uygulayan hekim çok önemli” dedi
null
Her çift anne baba olacağı günün hayalini kurar. Günümüzde çiftlerin en büyük sorunlarından biri de çocuk sahibi olamamak. Kısırlık görülme sıklığının toplumda arttığı bunun da beslenmeyle ilgili olduğu konuşuluyor. Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Prof. Dr. Banu Kumbak Aygun, kısırlık korkusu yaşayan çiftlerin yüreğine su serpecek bilgiler verdi. Kısırlık yani infertilite, düzenli cinsel yaşantısı olan bir çiftin 1 yıl içerisinde gebe kalamamasıdır. İnfertilite sorunu ile başvuran bir çiftte 3-4 günlük cinsel perhiz sonrası yapılan semen analizi, kadında rahim filmi (HSG) ve kadının jinekolojik muayenesi ve ultrasonografik değerlendirmesi ile hormon testleri ilk basamak değerlendirmede istenen temel tetkiklerdir. Tüp bebek tedavisi adet gören her kadına uygulanabilir fakat yaş faktörü ve yumurtalık kapasitesi tedavinin başarısını belirleyen en önemli faktörlerin başında gelir. Tüp bebek tedavisi üç aşamada uygulanır:  1. aşama yumurtalıkların uyarılması yani yumurta içeren keseciklerin (foliküller) gelişiminin ultrasonografi ile takibi 10-12 gün kadar sürer. Tedavinin 2. aşamasında anestezi ile yumurtalar toplanır ve aynı gün eşten alınan spermler ile mikroenjeksiyon işlemi yapılarak laboratuvarda suni döllenme yapılır. Döllenen yumurtalar ‘embriyo’ adını alır ve oluşan embriyoların laboratuvarda gelişimleri 3-5 gün kadar takip edilir. Tedavinin son aşaması olan embriyo transferi ise 5-10 dakikalık bir işlem olup laboratuvarda en iyi gelişim gösteren 1 ya da 2 embriyo rahim içerisine bırakılır. Bu aşama ile tedavi sonlanır. Sonrasında bazı ilaçlar kullanılır ve embriyo transferinden 10-12 gün sonra kanda yapılan gebelik testi ile tedavinin sonucu ortaya çıkar. İlk denemesi olan 35 yaş altındaki kadınlarda 1 embriyo transfer edilir. 35 yaş üzeri kadınlarda ise 2 embriyo transfer edilebilir, fakat embriyo kalitesi iyi ise tek embriyo da verilebilir. Böylece çoğul gebelik riski en aza indirilmiş olur. Tüp bebek tedavisinde diğer önemli faktör, tecrübeli bir infertilite hekimidir. Tedaviyi başlatan ve yürüten, tedavi işlemlerini gerçekleştiren hekim kilit rol oynar. Yine laboratuvarın teknik donanımı ve laboratuvarda dölleme ve embriyo takip işlemlerini gerçekleştiren, konusunda tecrübeli bir embriyolog da tedavi başarısında önemlidir. Başarısız sonuçlanan denemeler sonucunda 2-3 ay beklenebilir. Bu süreçte olumsuz sonucun nedenleri araştırılır. Yaşı ileri olan ya da yumurtalık rezervi kısıtlı olan kadınlarda ise bekleme süresi yoktur ve her ay değerlendirilmelidir. Embriyo transferi 5-10 dakika süren, anestezi gerektirmeyen, ağrısız, çok ince bir kateter ile en iyi embriyoların rahime bırakıldığı bir işlemdir. İdrar torbasının dolu olmasının gerekliliği dışında bir rahatsızlık oluşturmaz. Transferden sonra 3 gün ev içi istirahat önerilir. Kısırlık sebepleri içerisinde belirgin olarak bir beslenme türü sorumlu tutulamaz. Ancak obezitenin doğurganlık potansiyeli ve gebelik üzerinde olumsuz etkileri olduğu biliniyor. Kilonun olumsuz etkileri doğurganlık potansiyeli üzerine olabildiği gibi, gebelik oluştuğunda düşük riski, erken doğum riski, gebelikte tansiyon yükselmesi ve gebelik diyabeti gibi riskleri de beraberinde getirir. Karbonhidrat ağırlıklı beslenme genelde olduğu gibi, kadınlarda hem tedavi sürecinde hem de gebelikte önerilmez. Daha protein ağırlıklı (süt, yumurta, peynir, yoğurt, kabak çekirdeği, mercimek, nohut gibi…) beslenme tipi tavsiye edilir. Öte yandan yumurta kalitesi için antioksidan bakımından zengin beslenme (kırmızı üzüm, erik, yeşil çay, brokoli, havuç, sarımsak, domates gibi…) takviyelerin de olumlu etkileri olabileceği düşünülür. Yine sperm kalitesini artırmak için de sigara içilmemesi, antioksidan ağırlıklı beslenme faydalı olacaktır. Embriyo transferi döneminde doymuş yağ tüketiminin az olmasına dikkat edilmeli, su içmeye de daha fazla özen gösterilmelidir. Ayrıca tedavi sırasında stresten uzak durmaya da önem verilmelidir.
13.03.2018 - 10:36
haberturk
['kısırlık', 'tüp bebek', 'prof. dr. banu kumbak aygun', 'kısırlık tedavisi', 'tüp bebek tedavisi aşamaları']
Uzmanlarda uyarı: Anne olmak isteyen 35 yaşını geçirmesin!
Sağlık
https://www.haberturk.com/uzmanlarda-uyari-anne-olmak-isteyen-35-yasini-gecirmesin-1874085
Hollywood'un gişe rekortmeni filmlerin devamını çekme hevesi Zoolander isimli komedi ile devam ediyor. Zoolander 2'nin Londra prömiyerinde yine renkli görüntüler vardı. Ama bunlar arasında, başrolü oynayan Ben Stiller'in dünyanın en uzun selfie çubuğu ile fotoğraf çekme çabası, hepsinin önüne geçti.
null
Amerikalı sinema oyuncusu Ben Stiller 8 metre 56 santim uzunluğundaki selfie çubuğu sayesinde etrafına topladığı kalabalık grubun fotoğrafını çekti. Bu şekilde kareye sadece Zoolander 2 kadrosu değil, güvenlik görevlileri, gazeteciler, hatta film yıldızlarının hayranları bile girdi. Bu çabanın başarıyla sonuçlandığı Guiness hakemleri tarafından kayda geçirildi ve Stiller'a rekortmen olduğuna dair çerçeveye alınmış bir sertifika verildi.
05.02.2016 - 15:46
NTV Haber
[]
Yıldız oyuncudan selfie rekoru
Yaşam
https://www.ntv.com.tr/yasam/yildiz-oyuncudan-selfie-rekoru,TM46G_Os7kePeXK1r6GFUg
Olayla ilgili adliyeye sevk edilenlerden K.U., "Orayı baştan sona biliyorduk. İskelet çıktı, ne yapalım? Biz kralın tacını bekliyorduk ama şansımız yokmuş" dedi.
İHA
'de polis tarafından düzenlenen operasyonda bulunan lahitle ilgili gözaltına alınan 3 kişi sağlık kontrolünün ardından adliyeye sevk edildi. Kaçak kazı yapanlardan K.U., lahitten kralın tacını beklediklerini ama şanslarının olmadığını söyledi. İHA'nın haberine göre, Kayseri'de 2 gün önce İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Melikgazi ilçesinde bulunan Gültepe mahallesinde bir eve düzenledikleri operasyonda lahit buldu. İl protokolünün katılımıyla açılan lahitte, 4 kişilik bir aile mezarı ortaya çıktı. Olayla ilgili yürütülen soruşturmada V.U., K.U. ve Ö.D., gözaltına alındı. Gözaltında bulunan şahıslar, emniyetteki işlemlerinin ardından sağlık kontrolünden geçirildikten sonra adliyeye sevk edildi. Bu sırada gazetecilerin 'Kazıdan ne bekliyordunuz?' sorusuna kaçak kazı yapanlardan K.U., "Orayı baştan sona biliyorduk. İskelet çıktı, ne yapalım? Biz kralın tacını bekliyorduk ama şansımız yokmuş" dedi.
12.03.2018 - 09:52
haberturk
['kayseri', 'haberler', 'kayseri son dakika']
Kayseri'de bulunan lahit ile ilgili 3 kişi adliyeye sevk edildi
Gündem
https://www.haberturk.com/kayseri-de-bulunan-lahit-ile-ilgili-3-kisi-adliyeye-sevk-edildi-1872390
Ramazan Bayramı tatilinin başlamasıyla yurt genelindeki şehirler arası ve şehir içi yollar ile kırsal yerleşim birimlerinde meydana gelen trafik kazalarında 16 kişi hayatını kaybetti, 179 kişi yaralandı.
null
Ramazan Bayramı tatili dolayısıyla trafik yoğunluğunun başladığı 31 Mayıs Cuma günü mesai bitiminden bugün saat 16.00'ya kadar çok sayıda trafik kazası meydana geldi. Yurt genelinde trafik yoğunluğunun artmasıyla son 24 saatteki trafik kazalarında 6 kişi hayatını kaybetti, 94 kişi yaralandı. Alınan tedbirlere ve uyarılara rağmen bayram tatilinin başladığı 31 Mayıs mesai bitiminden bugün saat 16.00'ya kadar meydana gelen kazalarda ölü sayısı 16'ya, yaralı sayısı 179'a yükseldi. Ramazan Bayramı tatili için İstanbul'dan memleketi Kars'a doğru yola çıkan Ömer Arduç'un (26) kullandığı 41 ABC 559 plakalı kamyonetin Erzincan-Erzurum kara yolunda bariyerlere çarpması sonucu bir kişi öldü, 2 kişi yaralandı. Tekirdağ'ın Malkara ilçesinde, İstanbul'dan Çanakkale'ye bayram tatiline giden Recep Yavaş (36) yönetimindeki 34 DH 9979 plakalı otomobilin, Yenice Mahallesi'nde su kanalına devrilmesi sonucu yaralanan 4 kişi hastaneye kaldırıldı. Bayram tatili için yola çıkan ailenin bulunduğu Etem Acar yönetimindeki 06 TA 907 plakalı otomobil, Aksaray-Ankara kara yolunun 39. kilometresinde şarampole devrildi. Kazada yaralanan aynı aileden 2'si çocuk 4 kişi tedaviye alındı. İstanbul'dan bayram tatilini geçirmek amacıyla memleketleri Kastamonu'ya giden Nuri Karahasan idaresindeki 10 V 4419 plakalı otomobil, D-100 kara yolunun Beylice mevkisinde yol kenarındaki plastik malzemelere çarptı. Kazada sürücünün eşi Saadet ve kızı Yasemin Karahasan ile torunu Sude İri yaralandı. Trabzon'un Araklı ilçesine bağlı Pervane Mahallesi'nde 61 NY 049 plakalı otomobilin yaklaşık 60 metrelik uçuruma yuvarlanması sonucu bir kişi öldü, yaralanan 3 kişi hastaneye kaldırıldı.
02.06.2019 - 16:59
Anadolu Ajansı
['Türkiye', 'Trafik Kazası', 'Ramazan Bayramı']
Bayram tatilinin ikinci gününde de trafik kazaları can aldı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/bayram-tatilinin-ikinci-gununde-de-trafik-kazalari-can-aldi,-4cAfT6cLESUt1kaBEPqhA
Başbakan Yıldırım, Iraklı mevkidaşı İbadi ile telefonda görüştü. Yıldırım, referandum kararından vazgeçilmesi gerektiğini vurgularken, İbadi referandumun Irak anayasasına aykırı olduğunu söyledi.
null
haberi! Başbakan , Irak Başbakanı ile yaptığı telefon görüşmesinde, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nin (IKBY) düzenleme kararının baştan sona yanlış bir adım olduğunu ve yol yakınken bu girişimden vazgeçilmesi için beraber çalışılması gerektiğini söyledi.  Başbakanlık kaynaklarından alınan bilgiye göre Yıldırım, bugün Irak Başbakanı İbadi ile telefonda görüştü. Yıldırım, dün Irak'ta meydana gelen terör saldırısı vesilesiyle İbadi'ye taziye dileklerini iletti ve terörle mücadelede Irak'ın yanında yer almaya devam edeceklerini belirtti. Başbakan Yıldırım, IKBY'nin bağımsızlık referandumu düzenleme kararının baştan sona yanlış bir adım olduğunu ve yol yakınken bu girişimden vazgeçilmesi için beraber çalışılması gerektiğini vurguladı.  Irak Başbakanı İbadi de Irak anayasasına aykırı olan bu referandum kararına uluslararası camianın da karşı olduğunu, kararın çıkmaması için her türlü çabayı göstereceklerini, karar çıksa dahi tanımayacaklarını ve bu konuda Türkiye ile iş birliği halinde olmaya devam edeceklerini belirtti.
15.09.2017 - 19:57
NTV Haber
['Gündem', 'son dakika', 'son dakika haberleri', 'haber']
Başbakan Yıldırım Iraklı mevkidaşı İbadi ile görüştü
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/basbakan-yildirim-irakli-mevkidasi-ibadi-ile-gorustu,0hW0-lgiEUus19rh-GmS_g
Pilot Vecihi Hürkuş'un 1930'da ilk Türk sivil uçağını yapmasıyla başlayan Türkiye'nin havacılık serüveni, TUSAŞ'ın Temel Eğitim Uçağı Hürkuş'u üretilmesiyle bir kilometre taşını daha geride bıraktı
null
Pilot Vecihi Hürkuş'un 1930'da Kadıköy'de bir keresteci dükkanını kiralayarak ilk Türk sivil uçağını yapmasıyla başlayan Türkiye'nin havacılık serüveni, TUSAŞ'ın Temel Eğitim Uçağı ''Hürkuş''u üretilmesiyle bir kilometre taşını daha geride bıraktı. İnsansız hava aracı ANKA ve yerli savaş helikopteri ATAK'ı üreten Türkiye, ''Hürkuş'' ile de havacılık alanındaki önemli bir başarıya da imza atmış oldu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın HürkuşRun hangardan çıkarıl töreni için TAİ tesislerine yaptığı ziyaret, Türkiye'nin ilk milli insansız hava aracı ANKA tarafından görüntülenerek paylaşıldı. Başbakan Erdoğan, Hürkuş uçağının hangardan çıkarılışı dolayısıyla TUSAŞ Kazancı tesislerinde düzenlenen törene katılmak ve tesislerde incelemelerde bulunmak üzere TAİ'ye geldi. Başbakan Erdoğan'ın TAİ tesislerine konvoyuyla birlikte gelişi ve tesislerdeki incelemesi, TAİ mühendisleri tarafından üretilen Türkiye'nin ilk milli insansız hava aracı tarafından havadan görüntülendi. 'nın havadan çektiği görüntüler bugün ilk kez basınla paylaşıldı. 'dan çekilen görüntüler, Erdoğan'ın incelemeleri sırasında alana konulan dev ekranlara da yansıtıldı.   Türkiye'nin yerli uçak imalatı isteği ve bunu gerçekleştirmesi Cumhuriyet'in ilk yıllarına kadar uzanıyor. Birinci Dünya Savaşı ve daha sonrasındaki Kurtuluş Savaşı süresince Türkiye'de uçak sanayisinin bulunmayışı, sadece uçak imalatı değil, bakım ve onarım açısından da büyük sıkıntılara neden oldu. Bu durumu bizzat yaşayan Büyük Önder Atatürk, savunma ve harp sanayi konusundaki son teknolojiyi temsil eden havacılık sanayisinin kurulması için Cumhuriyet'in ilanından sonra direktif verdi. Tarihi kayıtlara göre, uçak imal edecek fabrikanın kuruluşu için çalışmalara başlanırken, bu süreçte geniş çaplı bir araştırma yapılarak, konuyla ilgili yurt dışındaki firmalara teklifler götürüldü. Bütün bu çalışmaların sonucunda, Türk Tayyare Cemiyeti ile Alman uçak üreticisi Junkers Flugzeugwerke A.G. arasında 15 Ağustos 1925 tarihinde yapılan anlaşma gereğince, Türkiye'de uçak ve motorlarını imal etmek amacıyla Tayyare ve Motor Türk Anonim Şirketi (TOMTAŞ) kuruldu. Merkezi Ankara'da olan şirket ilk olarak Eskişehir'de küçük bir tesis kurarak Hava Kuvvetleri'nde bulunan Junkers uçaklarının küçük onarım işlerini yapmaya başladı. Kayseri'de 6 Ekim 1926'da açılan fabrika, fabrikada çalışan Almanlar'a verilen yüksek ücretlerin bakım ve onarım maliyetlerini artırması, Alman ve Türk personel arasında huzursuzluğa yol açan ücret farkı, anlaşma gereği yükümlülüklerinden bazılarının yerine getirilmemesi gibi sebeplerden dolayı çıkan anlaşmazlıklarla sonucunda 28 Haziran 1928 tarihinde kapatıldı. Daha sonra, Birinci Dünya Savaşı ile Kurtuluş Savaşı'nda görev alan pilot Vecihi Hürkuş, 1930'da Kadıköy'de bir keresteci dükkanını kiralayarak, 3 ay içinde ilk Türk sivil uçağını inşa etti. 1954 yılında Türkiye'nin ilk sivil havayolu şirketi Hürkuş Havayolları'nı kuran Vecihi Hürkuş, İstiklal Madalyası'nın yanında TBMM tarafından üç kez takdirnameye layık görülme başarısının da sahibi oldu. 1932 yılında ''Tayyare Fabrikası'' için ilk adım atıldı. 1935 yılında 3 ayrı tipte toplam 50 adet planör, Türkkuşu adına imal edildi. Türkiye'nin ilk uçak fabrikası, 1936 yılında tam anlamıyla faaliyete başladı. 1936'da Alman uçak üreticisi Gothear Waggoi Fabrik A.G. ile lisans anlaşması yapılarak 1937 yılından itibaren Gotha 145 uçaklarının, üretimine başlandı ve bu uçaklardan toplam 45 adet imal edildi. Yine 1936 yılında Polonya'nın Panstwowe Zaklady I.onicze firması ile lisans anlaşması yapılarak 1937 yılından itibaren PZL- 24A -24C uçaklarının imalatına başlandı ve bu uçaklardan da toplam 24 adet üretildi. 1940 yılında ise İngiliz Philhips And Powis Aircraft Ltd. firmasıyla lisans anlaşması yapılarak Magister imalatına başlandı ve bu uçaktan toplam 24 adet imal edildi. 10 yıl içerisinde 5 farklı tipte toplam 134 uçak üretildi. 1950 yılından itibaren Tayyare Fabrikası'nın adı kaldırılarak ''Hava İkmal Merkezi''ne dönüştürüldü. Tesis, Hava Kuvvetleri Komutanlığı'na ait pervaneli uçakların onarım ve revizyonlarını üstlendi. Savaşın başlamasıyla Türkiye'ye sığınan Alman ve Polonyalı uçak mühendisi ve teknisyenlerinin de girişimiyle THK, Etimesgut'ta daha önce kurulmuş olan atölyelerin genişletilmesiyle Uçak Fabrikası projesini 1942 yılında gerçekleştirdi. 8 milyon liralık bir yatırım olan Etimesgut Uçak Fabrikası'nda bin 200 işçi ve Türkler'in yanında Polonyalı mühendis ve teknisyenler de görev aldı. 1945 yılında, uçak fabrikasına paralel olarak uçak motor fabrikası da projelendirildi. Türkiye'nin uçak üretmekten vazgeçtiği 1950'li yıllarda THK-16 kodlu ve ''Mehmetçik'' isminde eğitime yönelik bir jet tasarımının THK tarafından geliştirilmekte olduğu belirtiliyor. Türk Havacılık tarihinde önem bir isim olan Nuri Demirağ, 1936 yılında havacılık sanayisinin ilk temellerini attı. İlk iş olarak 10 yıllık devreyi kapsayan program hazırlattı. Bu program gereği, Beşiktaş Barbaros Hayrettin İskelesi'nin yanında Tayyare Etüd Atölyesi'ni kurdu. Bu tayyare atölyesi kısa sürede dev bir fabrika haline geldi. Yeşilköy'de Elmas Paşa çiftliğini tayyare meydanı yapmak için satın aldı. 1000X1300 metre boyutlarında düz bir tayyare alanı yaptırdı. Bunun bir örneği de o sıralar Avrupa'nın en modern havaalanı olan Amsterdam'da bulunuyordu. 1937-1938 yılı içinde Türk Hava Kurumu, 10 okul uçağı ve 65 planör siparişinde bulundu. İstanbul fabrikalarında yapılan ilk yerli Türk uçağı, 1941 yılı Ağustosunda Nuri Demirağ'ın doğduğu yer olan Divriği'ye uçarak gidip geldi. Nuri Demirağ, 12 uçaklık filoyu, Bursa, Kütahya, Eskişehir, Ankara, Konya, Adana, Elazığ ve Malatya rotasında uçurarak, Türkiye'nin kendi göklerini, kendi uçaklarıyla koruyabileceği mesajını verdi. Nu.D.38 tipi yolcu uçağı, tamamen Türk mühendis ve işçilerinin ortaya çıkardıkları Türk tipi bir uçak olarak tarif ediliyor. 6 kişilik yolcu uçağının çift pilot kumandası bulunuyor. Saatte 325 kilometre hız yapabilen Nu.D.38 uçağı, bin kilometre uçuş menziline de sahip bir uçaktı. Türk Hava Kurumu, daha sonra Nuri Demirağ'ın fabrikalarına sipariş vermiş olduğu bu uçakları almaktan vazgeçti ve bu süreç daha sonra uçak üretiminin durdurulmasıyla sonuçlandı. Bu gelişmelerin üzerine 1952'de uçak fabrikası, 1954'de de uçak motoru fabrikası, Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumuna (MKEK) devredildi. MKEK bir süre eski tasarımları geliştirerek uçak üretimine devam etti. Motor fabrikası 1955'te traktör imalatına geçerek bugünkü Türk Traktör Fabrikası haline getirilirken, uçak fabrikasında ise 1959'da üretim durduruldu ve 1963'den sonra traktör üretimine başlandı. Türk Havacılık Sanayii, 1970'li yıllarda yeni bir döneme girdi ve Aselsan, TAI ve TEI'nin kurulmasıyla yeni ivme kazandı. Uzmanlara göre, Türkiye'nin F-16 seçimi, uçak yapımındaki bilgi birikimi açısından, bu süreçte önemli bir teknolojik bilgi birikim sağladı. Ajanslar
27.06.2012 - 14:33
haberturk
['hürkuş', 'eğitim uçağı', 'sivil', 'pilot', 'vecihi hürkuş', 'thk', 'nuri demirağ', 'türk tayyare cemiyeti', 'başbakan tayyip erdoğan', 'anka']
Hürkuş'un hayali gerçek oldu!
AIRPORT
https://www.haberturk.com/ekonomi/airport/haber/754356-hurkusun-hayali-gercek-oldu
Deniz Baykal'ın avukatları görüntülerdeki kişilerin Baykal ve Nesrin Baytok olmadığı yönünde hazırlanan bir raporu kamuoyuna açıklandı. Raporu hazırlayan kuruluş geçmişte Erdoğan'a da hizmet vermiş.
null
Gizli çekilmiş kaset iddialarıyla ilgili olarak Deniz Baykal'ın avukatları öğle saatlerinde bir açıklama yaptı. Görüntüler Ulusal Kriminal Büro adlı uluslararası bir kuruluşa incelettirildi. CHP kaynakları bu kuruluşun başsavcılıklara ve adliyelere yeminli olarak bilirkişilik yapan bir büro olduğu bilgisi verdi. Büronun hazırladığı raporda görüntülerdeki kişilerin Deniz Baykal ve Nesrin Baytok olmadığı görüşü yer alıyor. Avukatlık bürosunda yapılan açıklamanın ardından rapordaki tespit bilgileri mühürlü bir şekilde savcılığa gönderildi. Açıklama yapılırken Ulusal Kriminal Bürosu Yöneticisi Uğur Kurtulan görüntülerin montaj olduğunu ve değiştirildiğini söyledi. Görüntülere bazı karelerin eklenip çıkarıldığı da ifade edildi. Görüntülerin üstüne bindirildiği söylenirken, görüntülerde iki erkek olduğu belirtildi. Görüntülerdeki erkeğin cinsel ilişki olduğu belirten bölüm öncesi ve sonrasında değişiklik gösterdiği açıklandı. Açıklamalar sırasında ne tür elektronik aletlerin kullanılabileceği de gösterildi. Ayrıca hazırlanan rapordan parçalar okundu. Raporda, ilk görüntüler sırasında Deniz Baykal'ın gömlek kolu katlanmamış görünürken, ayağa kalkarken yarım saniyelik bölümde gömlek kolunun katlandığı belirtiliyor. Ayrıca görüntüler arasındaki farklılıklar da anlatıldı. Rapor için Deniz Baykal'ın mayolu fotoğraflarının incelendiği ve buradan çıkarılan sonuçlarla görüntülerdeki erkeğin aynı kişi olamadığının belirlendiği açıklandı. Raporun sonunda görüntülerdeki adamın Deniz Baykal'ın olduğu ispat ve ima etmenin mümkün olmadığı aynı şeyin Nesrin Baytok için de geçerli olduğu söyleniyor. Baykal'ın avukatı Muzaffer Yılmaz bu görüntülerin devamının çıkmasının da montaj olacağını belirtirken, bu şekilde montajlanmış görüntülerinin her siyasi için çıkabileceğini belirtti. Gazetecilerin sorusu üzerine görüntülerin kimin tarafından montajlandığının bilinmediği söylendi. Yımaz, görüntülerdeki kişilerin kimler olduğunu, nerede çekilmiş olduğunu kendilerinin bulmalarının önemi olmadığının ancak olayın açıklığa kavuşması için savcılığın bunu ortaya çıkarması gerektiğini açıkladı. Ulusal Kriminal Bürosu Yöneticisi Uğur Kurtulan geçmişte Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı iken kendilerine başvurduğu ve o zaman odasındaki konuşmaların birileri tarafından dinlendiği düşünceleri üzerine incelemeler yaptıklarını söyledi. Adli Tıp Uzmanı Sevil Atasoy ise konuyla ilgili olarak NTV'ye yaptığı açıklamada, "İnternette dolaşan bir görüntü üzerinden hiçbir bilirkişi görüş beyan edilemez, inceleme ancak orijinal kaset üzerinden yapılabilir. Nasıl el yazısında fotokopi üzerinden inceleme yapılamıyorsa ses ve görüntü de ancak gerçek belgeler üzerinden incelenebilir. Kasetin aslı incelenmeden sahte denilemez" yorumunda bulundu. Vatan gazetesi yazarı Mustafa Mutlu da, "Kurultaya iki gün kala Baykal bir basın toplantısı düzenlese ve ‘O kasetteki ben değilim’ dese, bugün yapılan basın toplantısından çok daha etkili olacaktır" dedi. NTV yayınına katılan CHP'li Canan Arıtman şunları söyledi: "Bunun böyle olduğunu biliyorduk, ispatlanmış durumdadır. Genel başkanımıza çok büyük bir haksızlık, ahlaksızlık yapılmıştır. Bu vicdana sığmaz, hiçbir inanç sistemindeki ahlaka sığmaz. Bunu yapanlar hiçbir zaman affedilmeyecektir. İstifa konuşmasını yaptığı gün kendisi yalanlamıştı bunu. Ama bunu bir devlet adamına yakışır üslupla söyledi. Ben genel başkanın ne tür bir fikri olur bilemiyorum. Ama çok büyük bir haksızlık yapılarak bu kurultayda aday olması engellenmiş biridir. Adaylığı bu komployla engellenmiştir. Bu hak gaspının düzeltilmesi lazım. Baykal bunun montaj olduğunu söyledi. 'Vallahi billahi ben yapmadım' mı demesi gerekirdi. Ne yazık ki bu zarif üslubu bile çarpıttılar. 'Yalanlamadı' demek vicdansızlığını gösterdiler." Gazeteci Mustafa Mutlu ise Canan Arıtman'ın sözlerine "Canan Hanım'a kırıldığım şeyler var sözleri arasında. Ben de Baykal'ın 'hayır o ben değilim' demesini bekleyenlerdenim, bunu demiyor. Canan Hanım'a göre demiştir, biz anlamıyoruz. 'Vallahi billahi' de demesine gerek yok. 'O ben değilim' diyecek. Hemen inanmaya hazırız. Kalkıp da bunu söylediğim için ahlaksızlıkla suçlananlar arasında olmayı da çok yadırgadım. CHP'li bir siyasetçiye yakıştıramadım" şeklinde yanıt verdi. UĞUR KURTULAN’IN FACEBOOK HESABI Deniz Baykal’a ait olduğu iddia edilen görüntülerin “montaj” olduğunu söyleyen Uğur Kurtulan adına açılmış gözüken ve kendisinin fotoğrafının bulunduğu Uğur Kurtulan-uri Facebook adresinde oldukça ilginç bilgiler mevcut. Profilin Uğur Kurtulan’ın kendisine ait olup olmadığı kesin olarak bilinmese de hesabın oluşturulma tarihi geçen yılın Ekim ayına dayanıyor. Memleket olarak Taksim ve Büyükdere, Sarıyer görünüyor. Siyasi görüş ibaresinde ise “Mustafa Kemal’in askeri – Yurtsever” yazıyor. Uğur Kurtulan-uri profilinin beğendiği sayfalar ise Deniz Baykal, Şener Eruygur, Osman Pamukoğlu, Sevgi Erenerol, Atilla İlhan, Sabih Kanadoğlu, Kemal Kerinçsiz gibi isimler bulunuyor. Hayran olunan isimler arasında bir de dikkat çeken bir isim var, Abdurrahman Dilipak. Hesabın diğer ilginç bir yanı ise Oda Tv’yi beğenmesi ve buraya ait haberleri paylaşması. Bu durumun ilginç olmasının nedeni ise bugün basın toplantısında açıklanan raporun 14 Mayıs tarihinde Oda TV’de, “İşte Baykal’a yapılan komplonun kanıtı” başlıklı bir habere yazılan yorumlarda yer verilmesi. 15 Mayıs’ta yer alan ve saat 09:20:43’de başlayan ve ilerleyen dakikalarda bırakılan Ulusal Kriminal Büro adına bırakılan mesajlarda bugün açıklanan rapora ait bilgiler veriliyor. Londra, İsveç ve İstanbul merkezli olmak üzere faliyet gösteren Ulusal Kriminal Büro, ulusal ve uluslararası savcılık ve mahkemelere bilirkişilik hizmeti veriyor. Kimya, elektrik, elektronik, biyoloji ve fizik konusunda uzmanları da bünyesinde barındıran kriminal büro, özellikle kamera görüntüleri konusunda uzmanlaşmış. Güvenlik kamerası ve mobeseler ile internette yayınlanan bozulmuş görüntülerin analizini yapan büro, forensic video criminal adı verilen bilgisayar yardımı ile bu görüntüleri izlenebilir hale getiriyor.
20.05.2010 - 13:05
null
[]
'Teknik olarak ispat edilemez'
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/teknik-olarak-ispat-edilemez,qlILxoDTIEaJvqOjx8MOSQ
Bazı kara deliklerde sıcaklığın 0 derece olduğunu belirten bilim insanları, bunun dünya büyüklüğünde bir gezegenin teorik olarak yaşamına olanak tanıyabileceğini belirtiyor.
null
Çek Cumhuriyeti'nde araştırmalar yapan bilim insanları, kara deliklerdeki gezegenlerde yaşam olabileceğini ortaya koydu. Uzayın ortalama sıcaklığının eksi 270 derece olduğunu belirten bilim insanları, bazı kara deliklerde sıcaklığın 0 derece olduğunu, bunun da kara delik içerisindeki gezegenlerde " " etkisi yaratarak, yaşam formların oluşmasına imkan verebileceğini açıkladı.  Palacky Üniversitesi'nde görev yapan Tomas Opatrny, kara delik içerisindeki bir gezegenin nispeten soğuk bir "Güneş"i ve sıcak bir gökyüzüne sahip olması durumunda oluşacak muhtemel senaryo için bir model hazırladı. Evrenin geri kalanındaki ortalama sıcaklığın -270 derece olduğunu ve bazı kara deliklerde sıcaklığın 0 derece olduğunu dikkate alan Opatrny, bu sıcaklık farkından hareketle 'mız büyüklüğündeki bir gezegenin, Güneş büyüklüğündeki bir kara delikten 900 watt enerji elde edebileceğini hesapladı. Bu çok kısıtlı bir kaynak olsa da, yaşamın oluşabilmesi için -en azından kısa bir süreliğine- yeterli kabul ediliyor.
20.01.2016 - 13:33
ntv.com.tr
['Teknoloji']
Kara deliklerde hayat var mı?
Teknoloji
https://www.ntv.com.tr/teknoloji/kara-deliklerdehayat-var-mi,7CiXh9_LEEqm5SAC9YxrNg
Muğla'nın Datça ilçesi Gökova Körfezi'nde 4,1 büyüklüğünde deprem meydana geldi.
null
Muğla'da 4,1 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının (AFAD) internet sitesinde yer alan bilgiye göre, saat 01.24'de merkez üssü Gökova Körfezi olan 4,1 büyüklüğünde yer sarsıntısı kaydedildi. Depremin, yerin 13,55 kilometre derinliğinde meydana geldiği belirlendi.
10.06.2018 - 07:40
Anadolu Ajansı
['Muğla', 'Deprem', 'Son depremler']
Muğla'da 4,1 büyüklüğünde deprem
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/muglada-4-1-buyuklugunde-deprem,KnxD9KwAykaLlTXfMkhr3A
Ağrı’da bayramlaşmak için gittiği dedesinin köyünde kaybolan 3 buçuk yaşındaki Leyla Aydemir, 13’üncü günde jandarma bünyesinde bulunan ‘Modül’ köpeği tarafından aranmaya başlandı. Ekipler tarafından metruk evlerde yapılan aramalarda zeminde bulunan toprağın yumuşak olması nedeniyle kazma ve küreklerle kazı yapıldı.
İHA
Ağrı’da bayramın birinci gününde Bezirhane köyünde kaybolan 3 buçuk yaşındaki minik Leyla’dan haber alınamıyor. Kayıp Leyla için aramalarda 12 gün geride kalırken henüz bir ize rastlanamadı. Bayramın ilk gününden bu yana çalışmalarına ara vermeden devam eden ekipler Leyla’nın bir an önce bulunması için yoğun çaba sarf ediyor. Sabah saatlerinde köy ve çevresinde başlayan arama ve kurtarma çalışmaları saat 19.00’a kadar sürüyor. Ailesi ile birlikte Bezirhan köyüne giden ve bir daha haber alınamayan minik Leyla için 13’üncü günde de aramalar başladı. Sabahın ilk ışıkları ile başlayan çalışmalara Jandarma Komando Özel Asayiş Komutanlığı (JÖAK) bünyesinde bulunan Jandarma Arama kurtarma ekipleri, AFAD ve jandarma ve Kızılay ekipleri katıldı. İlk olarak köy çevresinden geçen ve tarım arazilerinde yapılan aramalarda Jandarma At Köpek Eğitim Merkezi’nden (JAKEM) getirilen kadavra arama köpeği ‘Modül’ de kullanıldı. Türkiye’nin en iyi köpeklerinden olan ve jandarma bünyesinde bulunan ‘Modül’ köpeği, AFAD ve Jandarma Arama Kurtarma ekiplerince metruk ev, ahır boş alanlar didik didik arandı. Köy dışında bulunan bazı boş evlerde zeminde bulunan toprağın farklı ve yumuşak olması nedeniyle her ihtimali değerlendiren Jandarma Arama Kurtarma ekibi evde kazı çalışması yaptı. Kazma ve küreklerle 1 metreye kadar kazı yapan ekipler daha sonra ‘Modül’ köpeği ile kazının yapıldığı alanda arama çalışması başlattı. Kazı çalışmalarından da henüz bir sonuç alınamazken ekipler çalışmalarını sürdürüyor.
27 Haziran 2018 Çarşamba, 09:43
cumhuriyet
null
Leyla ile ilgili flaş gelişme: Toprak yumuşak ve farklı olunca...
Türkiye
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/1010228/Leyla_ile_ilgili_flas_gelisme__Toprak_yumusak_ve_farkli_olunca....html
UNESCO Dünya Miras Listesi'nde bulunan beyaz travertenleriyle ünlü Pamukkale'de Çinli turist yoğunluğu yaşanıyor. Denizli Turistik Otelciler Derneği Başkanı (DENTUROD) Murat Şen yaptığı açıklamada, Çin'de "Türkiye Turizm Yılı" ilan edilmesi sonrası bu ülkeden gelen turist sayısında hissedilir artış görüldüğünü bildirdi
AA
Çinlilerin Türkiye'de en fazla merak ettikleri ören yerlerinden olan Pamukkale'de tesislerin hazırlıklarını tamamladığını kaydeden Şen, "Çinli turistler, Pamukkale, İstanbul ve Kapadokya'yı tercih ediyor. Bu yıl bölgemizde, büyük bir Çinli turist yoğunluğu yaşamaktayız. Kentte Çin lokantaları hizmet vermeye başladı. Misafirlerimize balon turları, deve turları ve ATV turları gibi aktiviteler sunuluyor. Çinli turistler ilgiden çok memnun ve yüzleri gülerek ülkelerine dönüyorlar" dedi. Çinlilerin, tarih ve kültür turizmini çok önemsediğini dile getiren Şen, turizmde yaşanacak hareketliliğin iki ülke arasındaki ilişkilere de olumlu katkısının olacağına işaret etti. Şen, turizmcilerin Uzak Doğu pazarından beklentilerinin çok yüksek olduğuna işaret ederek, "Yılbaşından itibaren yoğunluk artmaya başladı. Çinliler, bölgenin güzelliklerini kuşbakışı izlemek için sıcak hava balon turuna katılıyor. Sektördeki kuruluşlar ve firmalar Çinlileri ağırlamak için birbiriyle yarışıyor. 2018 yılı, Pamukkale'de 'Çin yılı' olarak tarihe geçecek" diye konuştu.   Pamukkale'yi ziyaret eden Çinli turistler beyaz travertenlerin üzerinde yürüyüş yaparak antik termal havuza giriyor, Hierapolis Antik Kenti gezisi de yapan Çinlilerin balon turlarına ilgisi dikkati çekiyor. Çin'in Changchun kentinden gelen Juan Ling, ilk kez geldiği Pamukkale'nin çok sessiz ve sakin bir yer olduğunu belirterek, "Pamukkale'yi çok beğendim. Burası benim için cennetin köşesi gibi bir yer" dedi. Taiyuan'dan gelen Ebiy Ging ise kentte çok fazla tarihi kalıntının olmasından etkilendiğini, Pamukkale'ye arkadaşlarının tavsiyesiyle geldiğini söyledi. Çinli Wang Nu da Pamukkale'deki travertenlerin manzarasını büyüleyici olarak tanımladı. Pamukkale'nin ziyaretçilerinden Aimin Axuan ise Çin'de Türkiye'yi anlatan bir şarkının çok popüler olduğunu, bu şarkının da etkisiyle Pamukkale'yi ziyaret etmeye karar verdiğini anlattı.
13.03.2018 - 11:40
haberturk
['pamukkale', 'pamukkale çin yılı', 'çinli turist']
"Çin Yılı" olarak tarihe geçecek
Turizm
https://www.haberturk.com/cin-yili-olarak-tarihe-gececek-1874238-ekonomi
Türk Hava Yolları'nın Perşembe günü 16.45'te Paris'ten kalkıp İstanbul'a gelmesi planlanan uçağında, pist başına gitmek için ilerlediği sırada motor arızası meydana geldi.
null
Türk Hava Yolları'nın Perşembe günü 16.45'te Paris'ten kalkıp İstanbul'a gelmesi planlanan uçağında, pist başına gitmek için ilerlediği sırada motor arızası meydana geldi. DHA'nın haberine göre Paris Charles de Gaulle Havalimanı'ndan kalkıp İstanbul'da Sabiha Gökçen Havaliimanı'na gelecek olan Airbus 320-232 tipi yolcu uçağında motor arızası olduğu fark edilince, uçak park yerine geri döndü. Arıza nedeniyle 4 saat gecikmeye giren uçağın yolcuları, uzun süre havalimanında bekletildikleri gerekçesiyle tepki gösterdi. Havalimanındaki Fransız yetkililer yolcuları yakındaki bir otele transfer etti. Kötü kokan yolcu yüzünden uçak acil iniş yaptı Aşırı kilolu birinin uçak yolculuğu: 'Bagaj muamelesi görüyorum' Uçakta ayakta seyahat geliyor
15.03.2019 - 15:13
haberturk
[]
Paris-İstanbul seferi yapan THY uçağında motor arızası
BBC
https://www.haberturk.com/paris-istanbul-seferi-yapan-thy-ucaginda-motor-arizasi-2403628
UEFA Avrupa Ligi gruplarında ikinci hafta maçları yarın oynanacak
null
Avrupa futbolunun kulüpler düzeyindeki iki numaralı organizasyonunda, yarın 12 grupta 24 karşılaşma yapılacak. İkinci haftada Medipol , J Grubu'nda Almanya'nın Borussia Mönchengladbach, K Grubu'nda bulunan da İngiltere'nin Wolverhampton ekibini ağırlayacak. İki müsabaka da saat 19.55'te başlayacak. ise C Grubu'ndaki ikinci maçında İsviçre'nin Basel takımını saat 22.00'de konuk edecek. Ligde ikinci hafta maçlarının programı (TSİ) şöyle: 17.50 Astana (Kazakistan) - Partizan (Sırbistan) 19.55 Young Boys (İsviçre) - Rangers (İskoçya) 19.55 Feyenoord (Hollanda) - Porto (Portekiz) 19.55 CSKA Moskova (Rusya) - Espanyol (İspanya) 19.55 Ferencvaros (Macaristan) - Ludogorets (Bulgaristan) 19.55 Saint-Etienne (Fransa) - Wolfsburg (Almanya) 19.55 Olexandriya (Ukrayna) - Gent (Belçika) 19.55 Medipol Başakşehir (Türkiye) - Borussia Mönchengladbach (Almanya) 19.55 Wolfsberger (Avusturya) - Roma (İtalya) 19.55 Beşiktaş (Türkiye) - Wolverhampton (İngiltere) 19.55 Braga (Portekiz) - Slovan Bratislava (Slovakya) 19.55 AZ Alkmaar (Hollanda) - Manchester United (İngiltere) 22.00 Sevilla (İspanya) - APOEL (Kıbrıs Rum Kesimi) 22.00 Dudelange (Lüksemburg) - Karabağ (Azerbaycan) 22.00 Malmö (İsveç) - Kopenhag (Danimarka) 22.00 Lugano (İsviçre) - Dinamo Kiev (Ukrayna) 22.00 Trabzonspor (Türkiye) - Basel (İsviçre) 22.00 Krasnodar (Rusya) - Getafe (İspanya) 22.00 Sporting Lizbon (Portekiz) - LASK (Avusturya) 22.00 Rosenborg (Norveç) - PSV (Hollanda) 22.00 Celtic (İskoçya) - Cluj (Romanya) 22.00 Lazio (İtalya) - Rennes (Fransa) 22.00 Arsenal (İngiltere) - Standard Liege (Belçika) 22.00 Vitoria (Portekiz) - Eintracht Frankfurt (Almanya)
02.10.2019 - 10:25
haberturk
['uefa avrupa ligi', 'beşiktaş', 'başakşehir', 'trabzonspor']
UEFA Avrupa Ligi'nde 2. hafta heyecanı
Spor
https://www.haberturk.com/uefa-avrupa-ligi-nde-2-hafta-heyecani-2527242-spor
SON DAKİKA HABERİ: İçişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, seçim öncesi 2 kişi, seçim günü 2 kişi olmak üzere 4 kişi hayatını kaybetti.
null
haberi!  İçişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, saat 15.00 itibari ile ülke genelinde 310 olay medyana geldi. Aynı açıklamaya göre, seçim öncesi 2 kişi, seçim günü 2 kişi olmak üzere 4 kişi hayatını kaybetti. İçişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:  "Aldığımız tüm önlemlere rağmen 2019 Mahalli İdareler Genel Seçimleri kapsamında şu ana kadar 2 vatandaşımız seçim öncesi, 2 vatandaşımız seçim günü saat 15.00 itibarıyla olmak üzere toplamda 4 vatandaşımız yaşanan olaylar sonucunda hayatını kaybetmiştir."  Son dakika gelişmesinin ayrıntıları birazdan 'de...
31.03.2019 - 16:22
null
['Gündem', 'son dakika', 'son dakika haberleri', 'haber']
SON DAKİKA: İçişleri Bakanlığı: Seçimde çıkan olaylarda 4 kişi hayatını kaybetti
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/son-dakika-icisleri-bakanligi-secimde-cikan-olaylarda-4-kisi-hayatini-kaybetti,gjkL8Ld65E-NOX-gCHiusg
AKP Sakarya İl Başkanı Fevzi Kılıç, AKP Sakarya Milletvekili Şaban Dişli'nin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ekonomiden sorumlu başdanışmanlığına getirildiğini açıkladı.
DHA
AKP Sakarya İl Başkanı Fevzi Kılıç, sosyal medya hesabından AKP Sakarya Milletvekili Şaban Dişli'nin, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan'ın ekonomiden sorumlu başdanışmanlığı görevine getirildiğini açıkladı. Fevzi Kılıç, "Cumhurbaşkanımız, Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın Ekonomiden Sorumlu Başdanışmanlığına getirilen milletvekilimiz Şaban Dişli'ye başarılar diliyorum. Yeni görevinde muvaffakiyetler diliyorum. Hayırlı olsun" mesajını paylaştı. Şaban Dişli, Erdoğan'ın Başbakanlığı döneminde de başdanışmanlığını yapmıştı. Şaban Dişli 15 Temmuz darbe girişiminin tutuklu sanıklarından Mehmet Dişli'nin ağabeyi olması nedeniyle AKP içerisinde rahatsızlığa neden olmuştu.
30 Ağustos 2017 Çarşamba, 17:25
cumhuriyet
null
Darbeci generalin ağabeyi Erdoğan'ın başdanışmanı yapıldı
Türkiye
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/814372/Darbeci_generalin_agabeyi_Erdogan_in_basdanismani_yapildi.html
Galatasaray Spor Kulübü'nün Riva arsası için yaptığı ihaleyi Fema İnşaat ve KLV İnşaat ortaklığı 3.1 milyar liralık teklifle kazandı.
null
Galatasaray Spor Kulübü'nün İstanbul'daki için nihai ihale bugün yapıldı.  ihaleyi kazanırken, ortaklar satış değeri olarak 3 milyar 100 milyon lira taahhüt etti. olarak 1 milyar 178 milyon önerildi. Şirket payının yüzde 20'si Konut'un, yüzde 80'i ise Galatasaray'ın olacak. Sarı-Kırmızılı kulübün payına 942.4 Milyon TL düşecek. Açıklamanın ardından Galatasaray'ın 'daki hisseleri yüzde 9 yükseldi.
15.06.2017 - 15:49
NTV
['Spor', 'Ekonomi', 'Galatasaray']
Galatasaray'ın Riva arazisi ihalesi sonuçlandı
Spor
https://www.ntv.com.tr/spor/galatasarayin-riva-arazisi-ihalesi-sonuclandi,YLUqlb9k7E6EjQxeFzVUnQ
Kıbrıs Rum Yönetimi, AİHM önünde Ankara'ya karşı kazandığı devletlerarası dava sonunda hükmedilen tazminatın ödenmesi için Avrupa Konseyi'ne başvurdu.
null
Rum yönetimi, AİHM'nin bu yıl Mayıs ayında hükmettiği 90 milyon Euro'luk manevi tazminat kararının uygulatılması talebinde bulundu. Konunun, 2-4 Aralık tarihlerinde Strasbourg'da düzenlenecek Avrupa Konseyi daimi delegeler toplantısında gündeme gelmesi bekleniyor. Rumlar, Avrupa Konseyi'ne ilettikleri belgelerde, Ankara'nın Kıbrıs'la ilgili AİHM kararlarını yerine getirmemekte direnmesi halinde, Türkiye'nin AB ile yürüttüğü katılım müzakerelerini bloke etmeye devam edecekleri mesajı veriyor. AİHM, Ankara'nın kayıp şahıslar için 30 milyon, Karpaz bölgesinde kalan Rumlar için ise 60 milyon Euro tazminat ödemesine hükmetmişti. Türk hükümeti tazminat kararının "uluslararası hukuk açısından bağlayıcı olmadığını" belirtip, uygulamayacağını bildirmişti.
20.11.2014 - 17:36
NTV Haber
[]
Rumlar 90 milyon Euro'yu istiyor
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/rumlar-90-milyon-euroyu-istiyor,kIaSpPAbrU-V7pUHLd6axw
Kırklareli'nde bir kişi sosyal paylaşım sitesi üzerinden tanıştığı ve futbol maçları için tüyo istediği kişi tarafından seri olarak dolandırıldığı iddiasıyla polise başvurdu.
null
Kırklareli'nde bir kişi sosyal paylaşım sitesi üzerinden tanıştığı ve futbol maçları için tüyo istediği kişi tarafından seri olarak dolandırıldığı iddiasıyla polise başvurdu. Pınarhisar'da yaşayan S.A, sosyal paylaşım sitesinde "para karşılığı tüyo verdiğini" öne süren E.K. ile tanıştı. E.K. ile sanal sohbeti artıran S.A, futbol maçı tüyosu istedi. 350 lira karşılığı ortak kupon yapacaklarını söyleyen E.K'nin istediği 350 lirayı yatıran S.A. ertesi gün de 210 lirayı yatırdı. Bir gün sonra da oynadıkları kuponun tuttuğunu S.A'ya ileten E.K, tutturdukları 38 bin 500 lirayı almak için gerekli 613 lirayı yatırmasını istedi. Son istenen 613 lirayı da yatıran S.A, verilen taahhütlerin yerine gelmemesi üzerine polise giderek 3 günde 3 kez dolandırıldığı iddiasıyla polise başvurdu. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
30.11.2016 - 16:08
Anadolu Ajansı
['Türkiye', 'iddaa']
Ortak kuponla seri dolandırıcılık
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/ortak-kuponla-seri-dolandiricilik,s35GApa7mUu_yO9sxV10AQ
Yeni Zelanda ve Avustralya’da ve son olarak da ABD'de kullanıma açılan 'Pokemon GO' isimli uygulamanın temmuz ayı sonunda tüm dünyada erişilebilir olması planlanıyor.
null
Pokemon çılgınlıgı ‘cep’te geri döndü. 90’ların sonu ve 2000'li yılların başında tüm dünyayı saran Pokemon çılgınlığı, cep telefonu uygulaması olarak geri döndü. Nintendo ve Niantic'in ortak yapımı olan Yeni Zelanda, Avustralya'nın ardından ABD'de indirilebilir durumda olan Pokemon GO’ isimli uygulama Türkiye'de Google Play Store ya da AppStore'dan indirilemese de bir şekilde uygulamayı ilgilendiren Türkiye'deki binlerce Pokemon tutkunu sokaklarda pokemon avına başladı bile... Sosyal medyada dünden beri büyük yankı bulan Pokemon GO, henüz Türkiye'de resmen indilrebilir olmamasına karşın uygulamanın APK dosyalarını internetten bulan kullanıcılar tarafından oynanıyor. Hatta öyle ki oyuna aşırı ilgiden dolayı serverlar çöktü. Birçok kullanıcı bir süre oyuna giremedi. Ama bu sabah itibarı ile serverlerın rahatladığını söyleyebiliriz.  Ücretsiz oyunda 722 Pokemon karakteri, telefonların kameraları ile yakalanmaya çalışılıyor. Ancak verilen mevkilerde bir karaktere ulaşmak için bazen kilometrelerce yol kat edilmesi gerekecek.
08.07.2016 - 07:52
haberturk
['pokemon']
Pokemon çılgınlığı 'cep'te geri döndü
Teknoloji
https://www.haberturk.com/ekonomi/teknoloji/haber/1263907-pokemon-cilginligi-cepte-geri-donuyor
Muhteşem Yüzyıl’da yer yerinden oynayacak!
null
hayranları yeni bölüm fragmanını görünce neye uğradığını şaşırdı. Bunun sebebi ise yeni bölüm fragmanlarında Hürrem’in kefenin içinde gözükmesi. Mihrimah ile Rüstem’in kızı kaçırılıyor. Kızını kaçıranın Nigar olduğunu öğrenen Rüstem, deliye dönüyor. Hürrem Şah Sultan’ı tehdit ediyor. Şah Sultan endişe içinde Nigar’ın peşine düşüyor. Rüstem her yerde kızını ararken, Nigar yolun sonuna geliyor! Süleyman Mustafa hakkındaki korkularıyla yüzleşiyor. Şehzade Mustafa ise babasının kendisinden vazgeçtiğini düşünüyor. Rüstem Lütfi Paşa’dan kurtulmaya çalışırken, bir yandan da Mustafa‘yı Manisa’dan sürdürmeye uğraşıyor. Lütfi Paşa öfkesinin kurbanı olup, hayatına mal olacak bir hata yapıyor. Süleyman ise Mustafa hakkında mühim bir karar alıyor!
22.05.2013 - 11:54
null
[]
Hürrem kefende!
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/hurrem-kefende,UWOzqUPvSkipZercmj-U-A
IŞİD için ''terör örgütü'' ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ''IŞİD'in İslam'la alakası yok. Bizim dinimiz İslam barış dinidir. Kelime anlamı itibariyle de barışın ta kendisidir'' dedi.
null
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Yeşilay Cemiyeti Uluslararası Uyuşturucu Politikaları ve Halk Sağlığı Sempozyumu'nda konuştu. IŞİD için ''terör örgütü'' ifadesini kullanan Erdoğan, ''IŞİD'in İslam'la alakası yok. Bizim dinimiz İslam barış dinidir. Kelime anlamı itibariyle de barışın ta kendisidir'' dedi. AİHM'in din dersi kararını da eleştiren Cumhurbaşkanı, ''AİHM'in aldığı din kültürü ve ahlak bilgisi dersi ile ilgili karar aslında yanlıştır. Avrupa'da bunun bir örneği yok. Zorunlu din dersini kaldırırsanız onun yerine şiddet gelir, bağımlılık gelir'' değerlendirmesinde bulundu. Erdoğan konuşmasında insanlığı, özellikle gençleri ve çocukları ciddi manada tehdit eden bir mesele ile karşı karşıya olunduğunu belirterek, "Bunun engellenmesi, önlenmesi nasıl olacak 3 gün boyunca herhalde bütün detaylarıyla bu sempozyumlarda ele alınacaktır" ifadelerini kullandı. Tespitlere göre, dünyada 180 milyon kişinin uyuşturucu kullandığını, bunların 75 milyonunun da bağımlı olduğunu aktaran Erdoğan, bu rakamların çok hızlı şekilde arttığını, sosyal, ruhsal, bedensel tahribatın yanında uyuşturucu kullanımının yaklaşık 2 trilyon dolarlık maddi kaybı da beraberinde getirdiğini söyledi. Erdoğan, yapılan araştırmalarda ise Türkiye'de yasa dışı maddeleri en az bir kere kullananların oranının nüfusun yüzde 2,7'si olarak ifade edildiğini belirterek, şunları kaydetti: "Hiç kuşkusuz yüzde 2,7 oranı diğer ülkelerle kıyaslandığında oldukça düşük bir oran. Ancak bu oranın hızla arttığını da müşahede ediyoruz. İnşallah son dönemde artan tedbirlerle çıkarılan yasalar, genelgelerle kurumlarımızın meseleye daha yoğun eğilmeleriyle hem artışın önü kesilecek hem de bu oran umuyorum ki daha da aşağılara çekilecek. Şahsen başbakanlık yaptığım 12 yıllık süre içerisinde gençliği tehdit eden bu meseleyle çok yakından ilgilendim. Tedbirler konusunda da çok sayıda adımı bakan arkadaşlarımızla birlikte attık. Cumhurbaşkanlığı görevini ifa ederken de hiç şüpheniz olmasın, bu mesele her zaman gündemimizde olacak ve bu meselenin en güçlü mücadele edenlerinden olmayı da sürdüreceğim." Cumhurbaşkanı Erdoğan, yasa dışı maddelerin kullanımına ilişkin uzmanların elinde çok sayıda veri olduğunu, gençlerin, yasa dışı maddeleri kullanmasını da tek bir sebeple açıklamanın mümkün olmadığını vurgulayarak, "Ruhsal sorun, ailevi sorun olabiliyor. Maddi sorunlar olabiliyor. Bunun yanında istismar, birilerinin para kazanma hırsı, özendirici etkenler olabiliyor. 3 gün boyunca sizler, konunu uzmanları, akademisyenler olarak zaten her boyutuyla bu nedenleri de ele alacaksınız" diye konuştu. Ancak burada meselenin bir nedeni üzerinde özellikle durmak, meselenin önemli bir boyutuna dikkatleri çekmek istediğini aktaran Erdoğan, şöyle devam etti: "Son 100 yıl içerisinde dünyamız çok büyük bir değişim yaşadı, bu değişim hızla devam ediyor. Açıkçası maddenin, dünyanın her yerinde manevi değerlerin önüne geçmeye çalıştığı, manevi değerleri boğmaya çalıştığı bir değişim süreci yaşıyoruz. Bunu sadece İslam ile İslam coğrafyası ile sınırlamak mümkün değil. Hristiyanlığın da Museviliğin de Budizmin de diğer tüm dinlerin de maddi alanın saldırısı altında olduğunu biliyoruz. Ayrıca sadece dinler değil, bir dine dayansın ya da dayanmasın kültürler, gelenekler, sosyal dayanışma mekanizmaları insana ait olan ahlak, karşılıklı saygı, hoşgörü gibi kavramlar çok ciddi biçimde erozyona uğruyor, çok ciddi biçimde törpüleniyor. Paranın, sınırsız kazanma hırsının, acımasız rekabetin her türlü insani değeri çiğnediği bir değişim süreci yaşanıyor. Bir varil petrol için binlerce insanın kanını akıtmak meşru görülebiliyor. Bir avuç altın için, bir avuç elmas için çocukların, kadınların katledilmesinin artık meşru görüldüğü bir çağda yaşıyoruz. Dünyanın her yerinde insana ait, insanlığa, ruha, vicdana ait değerlerin tek tek yok olduğunu, bunların yerine paranın, hırsın, doyumsuzluğun, oburluğun konulduğunu görüyoruz. Ne yazık ki insana ait bir değeri alıp, yerine maddi bir değer koyduğunuzda insan onunla tatmin olmuyor. Tatmin duygusu yok oluyor, kanaat duygusu yok oluyor, azla yetinme, paylaşma duygusu hızla yok oluyor."   Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunların yerine konulan zevklerin ve değerlerin insanoğlunu tatmin etmediğini, doyurmadığını, mutlu ve huzurlu yapmadığını belirterek, zengin olmanın insanın mutlu, huzurlu olmasını sağlamadığını ifade etti. Hem uyuşturucunun hem de istismarın tam da böyle bir noktada devreye girdiğini anlatan Erdoğan, "Amaçları, hedefleri, davası, idealleri elinden alınmış olanlar, içinde boşluk hissedenler çareyi kendilerini uyuşturmakta buluyor. Ellerinden tutulmayan, başları okşanmayan, kendilerine bir istikamet, bir aydınlık çizilmeyen o çocuklar oluşan boşluğu başka şeylerle kapatmaya çalışıyor. Bu bazen uyuşturucu oluyor, bazen şiddet oluyor, bazen de örgütlü şiddet olup teröre dönüşebiliyor" diye konuştu. Erdoğan, şu anda insanlığın karşısında, dünya barışını, huzurunu tehdit eden küresel bir terör meselesi olduğuna işaret etti. Herkesin sonuçları konuştuğunu, sebeplerin anlatılmadığını dile getiren Erdoğan, "Herkes son 1-2 ayda ortaya çıkan manzarayı konuşuyor. Hiç kimse bu manzaranın nasıl oluştuğunu, buraya nasıl gelindiğini, bu gençlerin nasıl olup da böyle acımasızca cinayetler işleyebildiklerini etraflıca konuşmuyor. Burada bir noktanın altını özellikle çizmek durumundayım; Ortadoğu'da devam eden terör eylemlerini ve terör örgütlerini belli bir dine, özellik de İslam dinine izafe etmek gerçeği saptırmaktan başka bir şey değildir" ifadelerini kullandı. Erdoğan, ne İslam'ın ne de yeryüzündeki bir başka semavi bir dinin böyle bir vahşeti, şiddeti, böyle insanlık dışı cinayetleri asla ve asla mazur ve meşru göstermediğini dile getirerek, şöyle devam etti: "Bakın burada bir örnek vereceğim, IŞİD terör örgütüyle alakalı, şu anda dünya bir tedbir, bir koalisyonlar zinciri içerisinde toplantılar yapıyor, biraraya geliyorlar. IŞİD terör örgütü Ortadoğu'da böyle bir, kendine göre mücadeleyi verirken, benim ülkemde 32 yıldır devam eden bir PKK terör örgütü var, acaba bu dünyayı niye rahatsız etmiyordu Acaba bu dünyayı niye ilgilendirmiyordu Bu sadece benim ülkemde değildi. Bunun uzantılarına baktığınız zaman Avrupa'nın 'benim' diyen ülkeleri içerisinde bu terör örgütünün uzantıları var. Bütün parasal kaynaklar oralardan, silahlar oralardan geliyor. Acaba bu Avrupalı dostlar bu terör örgütüne karşı niçin hiç rahatsız olmadılar? Niçin onlara karşı en ufak bir mücadeleyi gündeme getirmediler? Çünkü o terör örgütünün önünde İslam diye bir kelime yoktu, onların İslam'la bir alakası yoktu. Demek dert başka." IŞİD'in İslam'la alakası olmadığını, çünkü İslam dinin terörü asla tecviz etmediğini, yol vermediğini aktaran Erdoğan, "Çünkü bizim dinimiz İslam bir barış dinidir, kelime anlamı itibarıyla da barışın ta kendisidir" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, hiçbir semavi dinin de barışı tehdit eden böyle bir teröre müsaade etmediğini, dinlerin asli olan temel kaynaklarında bunu görmediklerini ifade ederek, bu teröristlerin bir din adına cinayet işlediklerini söyleyerek aslında kendilerini kandırmaya, tatmin etmeye, içlerindeki sorunları bastırmaya çalıştığını, aynı şekilde bu örgütlere İslami terör örgütü yaftası yapıştıranların da çok açık ve bilinçli şekilde gerçeği perdelediklerini kaydetti.   Türkiye'nin bugünlerde önündeki en önemli meselenin batıdan gelerek bu örgütlere katılan gençler olduğunu, BM Güvenlik Konseyi'nde Avrupalı devlet ve hükümet başkanlarıyla bu konuyu konuştuklarını anlatan Erdoğan, "Bütün Avrupalı devlet, hükümet başkanları hatta dünya şunları söyledi; Fransa Devlet Başkanı, 'Benim ülkemden 1000 kişi bu örgüte katıldı' diyor. İngiltere, '600 kişi benim ülkemden katıldı' diyor. Almanya bir o kadar. Avusturalya'dan buraya katılanlar var. Bütün bunlar ortada" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada ciddi bir koalisyon olduğunu aktararak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bunların hepsi ben inanıyorum ki Müslüman değil. Bunların aralarında da uyuşturucu bağımlıları, şiddete eğilimi olanlar da var. Aralarında macera arayan, içindeki boşluğu doldurmaya çalışanlar da var. Niçin cinayet işledikleri, bunlar için zerre kadar önemli değil. Yeter ki kan aksın, katliam olsun. Sadece sinekleri görmek sorunun küçük bir parçasını görmektir. Asıl görmeniz gereken bataklığın ta kendisidir. Bataklık kurumadığı sürece sinek her zaman olacaktır. Terörü de şiddeti de madde bağımlığını da üreten bataklık, insanlığı tehdit eden hırstır, sınırsız kazanma duygusudur ve tatminsizliktir. 2008 yılında dünyanın en büyük küresel krizlerinden biri başladığında da biz bu uyarıyı yaptık. Türkiye G-20'nin üyesi ve 2015 yılında da G20'nin dönem başkalığını üstlenecek. G-20 platformlarında her zaman buna dikkat çektik. Birileri sınırsız kazanıp sınırsız harcarken, birilerinin açlıkla karşı karşıya olması sürdürülebilir bir durum değildir." Türkiye'nin uluslararası yardım sıralamasında üçüncü sırada yer aldığını anlatan Erdoğan, "Türkiye nerede biliyor musunuz Amerika bir, İngiltere iki, Türkiye üç. Türkiye böyle bir noktada. Çünkü birileri refah içinde, güven içinde, huzur içinde yaşarken başka bölgelerin her gün açlıkla, şiddetle çatışma ve ölümle karşılaşması dünyamız ve insanlık için sürdürülebilir bir durum değildir. Biz, bu açlıkla yaşayanların olduğu bir dünyada imkanlarımız neyse bunu seferber etmek durumundayız ve seferber ettik, ediyoruz, edeceğiz" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'de Suriye ve Irak'tan kaçan 1,5 milyon sığınmacı bulunduğunu hatırlattı. Ölümden kaçan bu kişilere kapıları kapatmalarının mümkün olmadığını belirten Erdoğan, "Çünkü bizim medeniyetimiz, bizim inancımız asla buina müsade etmez" ifadelerini kullandı. Avrupa kıtasının tamamında, bu bölgeden gelen sığınmacı sayısının yalnızca 130 bin olduğunu anlatan Erdoğan, "Ey Avrupa senin şefkat kucağın yok mu? Sen şefkat ellerini ne zaman açacaksın bu tür mağdurlara mazlumlara? Silah vermeye gelince gönderiyorsun. Bunlar oluyor. İşte bugün, bazı gazetelerde, bazı Avrupalı dostların, ülkelerin gönderdiği füzeler, silahlar teröristlerin elinde yakalanmış ve şimdi bunlara cevap arıyorlar. Sadece Avrupa değil, Batı'nın her kesiminde bu var. IŞİD'in elinde şu andaki silahlar malum. Bunları gazeteler yazdı, sosyal medya yazdı, görüyoruz. Karşı karşıya olduğumuz bir çok küresel meseleyi işte bu zaviyeden görmek, bu zaviyeden değerlendirmek durumundayız" dedi. Farklı bir dünyanın, farklı bir kalkınma, modernleşme, ilerleme modelinin mümkün olduğunu dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti: "Manevi olana, yerel olana, geleneksele düşmanlık yaparak, onu yeryüzünden ve vicdanlardan silerek insanlık kalkınamaz, ilerleyemez, modernleşemez. Bakın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), geçen haftalarda Türkiye aleyhine bir karar aldı. Zorunlu din kültürü ve ahlak bilgisi derslerinden öğrencilerin muaf sayılmasını temin edecek yeni bir düzenleme istedi. Aslında bu karar yanlış bir karar. Çünkü Batı'da bunun uygulaması yok, böyle bir şey olmaz. Dünyanın hiçbir yerinde; şimdi bir örnek veriyorum, zorunlu fizik dersinin, zorunlu kimya dersinin, zorunlu matematik dersinin tartışma konusu olduğunu göremezsiniz ama ne hikmetse zorunlu din kültürü ve ahlak bilgisi dersi her zaman tartışma konusu olur. Eğer din ve ahlak kültürü dersleri olsun mu olmasın mı diye tartışılacaksa, uyuşturucu bağımlılığından neden şikayet ediliyor Terörden, şiddetten, ırkçılıktan, antisemitizmden, İslamofobi'den neden şikayet ediliyor. Zorunlu din kültürü ve ahlak bilgisi dersini tartışmaya açarsanız, kaldırırsanız, çok tabii olarak uyuşturucu gelir, onun yerini doldurur. Şiddet gelir, ırkçılık gelir, onun yerini doldurur." Cumhurbaşkanı Erdoğan, manevi değerlerine bağlı bir nesilden söz ettiklerinde hem içeride hem dışarıda itirazların yükseldiğini, alkolle ilgili Avrupa ülkelerinde ve ABD'de olan, hatta onlardan çok daha hafif düzenlemeleri getirdiklerinde içeride ve dışarıda hedef yapıldıklarını söyledi. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Arkadaşlar, bizim içimiz yanıyor içimiz. Biz dertliyiz dertli. Öyle anne babalar gördük ki, öyle anne babaların derdini dinledik ki gerçekten perişan olmuşlar. Çocukları alkol bağımlısı olmuş, çocukları uyuşturucu bağımlısı olmuş, biricik yavruları ellerinden, evlerinden, yüreklerinden kopup gitmiş. Ocaklar sönmüş, bu uğurda cinayetler işlenmiş, hayatlar yitip gitmiş. Bunu seyredecek miyiz Özgürlük deyip buna kayıtsız mı kalacağız Uyuşturucu baronlarının, uyuşturucu mafyalarının, çetelerin, simsarların gençlerimizi ellerimizden almasına özgürlük deyip sessiz mi kalacağız Kesinlikle hayır. En başta Türkiye Cumuhriyeti Anayasası bize bu mücadeleyi yapmak için kesin yetki veriyor. Anayasa'nın da ötesinde insan olmak, vicdanı olmak, bir kalbi olmak bize böyle bir sorumluluk yüklüyor. Asla rehavet içinde olmayacağız. Türkiye'de yasadışı madde kullanım oranı ne kadar az olursa olsun tehlikenin büyümekte olduğunu görecek, daha işin başındayken tedbirlerimizi alacağız." Türkiye'nin büyürken, ilerlerken, gelişmiş ülkelerin yaşadığı acı tecrübeleri tekrar etmek zorunda olmadığını ifade eden Erdoğan, "Farklı bir kalkınma modeliyle yani toplumsal ve bireysel tatmini, huzuru göz önünde tutarak bir kalkınma modelini uygulamak, orada başarılı olmak durumundayız. Maddi olarak zenginleşirken, manevi olarak fakirleşen bir Türkiye özünden uzaklaşan bir Türkiye olur. Buna izin vermeyeceğiz. Burada bütün bakan arkadaşlarımızdan ve bakanlıklarımızdan rica ediyorum. Başta Yeşilay olmak üzere bütün sivil toplum kuruluşlarımızdan ve özellikle medyamızdan rica ediyorum. Yol yakınken tedbirlerimizi alalım. Duyarlı olalalım ve gençliğimizi bu modern vebadan ne olur uzak tutalım" diye konuştu. Yeşilay'ın uluslararası örgütleneceği yönündeki haberden büyük mutluluk duyduğunu da belirten Erdoğan, "Bu uluslararası örgütlenme ağı ne kadar yaygınlaşırsa inanıyorum ki bu çalışmalar çok daha farklı bir zemin bulacaktır. Birleşmiş Milletler'in, Dünya Sağlık Örgütü'nün, Avrupa Birliği, Avrupa Konseyi, İslam İşbirliği Teşkilatı gibi örgütlerin tecrübelerini çok iyi incelemek, değerlendirmek, uygulamak zorundayız" dedi. Birçok kişinin "Polis mücadele etsin. Asker mücadele etsin. Devlet bu işin tedbirini alsın" diyerek meselenin sadece güvenlik boyutuyla ilgilendiğini kaydeden Erdoğan, şöyle konuştu: "Elbette polis, asker, devletin tüm birimleri bu meseleyle kararlı şekilde mücadele edecektir. Ancak evde mücadele yoksa ailede mücadele yoksa, güvenlik birimlerinin tek başına mücadelesi yeterli olmaz, olamaz. Benim çocuğum asla kullanmaz... Arkadaşlar, gidin AMATEM'lere bakın. AMATEM'lerin önünde benim çocuğum asla kullanmaz diyen anne babaları göreceksiniz. Okul ve eğitim bu meselede en önemli mücadele zemini. Sadece öğretmen gözetimiyle değil, artık müfredatı da gözden geçirerek mücadeleyi en başta sınıflardan, en başta ders kitaplarından başlatmak zorundayız. Bu konuda eksiklerimiz var. 12 yıldır bu konuda istediğimiz adımları atamadığımızı bir özeleştiri olarak söyleyebilirim. Milli Eğitim müfredatımız, çocuklara pozitif bilimleri en kaliteli, en yeni şekilde aktarırken çocukları şiddetten, terörden, ırkçılıktan nefret suçlarından ve zararlı maddelerden uzak tutacak şekilde mutlaka yeniden ele alınmalıdır. Başbakanlığımız süresince eğitimin altyapısını yeniden inşa etmek için çok yoğun gayretimiz oldu. İnanıyorum ki bundan sonraki süreçte bu artarak devam edecektir. Altyapıya ilişkin sorunlar çok büyük oranda çözüme kavuşmuşken artık içeriye muhteviyata yoğunlaşmak zorundayız. Çocuklarımıza ve gençlerimize bariyerlerin, sınırlamaların olmadığı bir zihin dünyasını açarken onlara milli, manevi, ahlaki ve insani değerleri de en azami şekilde aktarmak, eğitimin temel amacı olmalıdır. İnşallah Türkiye'nin gençliği, gelişmiş ülke gençlerinin yaşadığı acı tecrübeleri yaşamadan geleceğe yürüyecek. Farklı bir kalkınma modeli, manevi olan ile maddi olanı çatıştıran değil, buluşturan bir kalkınma modeli inşallah Türkiye'den bütün dünyaya örnek olacak." Katılımcılara teşekkür eden Erdoğan, sempozyumun zararlı alışkanlıklarla mücadele yolunda ufuk açıcı olmasını ve başarılı geçmesini dileyerek sözlerini tamamladı.
29.09.2014 - 12:07
null
[]
'IŞİD'in İslam ile alakası yok'
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/isidin-islam-ile-alakasi-yok,i7GwHz13IEGmCxqsPIFJEA
Av yasağının sone ermesiyle gece denize açılan Karadenizli balıkçılar, palamut ve istavrit ile dolu ağlarla kıyaya dönünce, sezona mutlu başladı.
null
Gece saat 12.00'den itibaren av yasağının kalkması ile teknelerine binerek, yeni sezona 'merhaba' diyen Trabzonlu balıkçıları, geçmiş yıllarda neredeyse yok denecek kadar az olan istavrit ve palamudun bu sezon çok daha fazla olması sevindirdi. Teknesiyle çıktığı balık avından bol palamut ile Vedat Akgün, geçmiş yıllara oranla gözle görülür derecede bir artış yaşandığını söyledi. Özellikle palamudun çok olmasından dolayı yüzlerinin güldüğünü söyleyen Akgün, şöyle devam etti: ''Biz sadece bir ağ attık ve neredeyse 100 adet palamut vurdu. Geçmiş yılları herkes bilir, neredeyse palamut yok denecek kadar azdı. Bu seneki verim bu şekilde giderse, hem vatandaş ucuz balık yer, hemde biz para kazanırız. Fiyat olarak şuan ne olacak bilmiyoruz. Ancak bildiğimiz bir şey var, o da bu sene geçen yıllardan daha farklı olacak. Şuanda zaten balıklarda onu gösteriyor.'' Sabahın erken saatlerinde Trabzon Balık Hali'ne giren sezonun ilk balıkları, alıcılarını da yine aynı hızla buldu. Burada işletme sahibi olan Recep Denizer, düne kadar sezona nasıl gireceklerini bilmediklerini, ancak gördükleri manzara karşısında çok sevindiklerini belirtti. Av yasağının faydalı geçtiğine inandıklarını ifade eden Denizer, şöyle devam etti: ''Aldığımız bilgiye göre Samsun, Sinop ve Ordu'da da istavrit ve palamut iyi derecede çıkıyor. Özellikle istavritte inanılmaz bir yoğunluk var ve bu bizi şaşırttı. Biz güzel bir sezon geçireceğimizi sanıyoruz. Geçen sene ve daha önceki seneleri kıyaslamak zaten mümkün değil. Balıklarda toptan fiyatlar ise palamut şuanda 4 ile 5 lira arasında, istavritin kasası ise 40 lira civarında satışa sunuldu.''
01.09.2009 - 11:24
Anadolu Ajansı
[]
Karadeniz'de istavrit ve palamut bolluğu
Yaşam
https://www.ntv.com.tr/yasam/karadenizde-istavrit-ve-palamut-bollugu,BvTen6x5C0mdfrtpnq-lzg
Ünlü yatırımcı Soros'un haklı olabileceği ve Euro'nun kaybetmeye mahkum bir para birimine dönüşebileceği belirtiliyor.
null
Avrupa'nın ortak para birimi Euro'nun geleceği yine tartışılıyor. Dünyaca ünlü yatırımcı George Soros, Yunanistan kurtarılsa bile Euro'nun geleceğinin belirsiz olduğunu söylemişti. CNBC.com'da yer alan analizde, Soros'un haklı olabileceği ve Euro'nun kaybetmeye mahkum bir para birimine dönüşebileceği belirtiliyor. Haberde şöyle deniliyor: "Yatırımcılar hala Yunanistan için hazırlanan Euro Bölgesi/IMF kurtarma paketini sorguluyorlar. George Soros, Almanya'nın liderlik yapmaması halinde Euro Bölgesi'nin çözülebileceğini söylemişti. AB yetkilileri bu açıklamaları absürd olarak nitelendiriyor. Ancak Morgan Stanley'nin raporunda da, Yunanistan'ın uzun vadeli borç sorunlarının yerli yerşnde durduğu belirtiliyor ve bu sorunlara karşı Avrupalı yetkililerin kararlı adımlar atmaması halinde Euro Bölgesi'nin ve hatta AB'nin uzun vadede dağılması riskinin bulunduğu ifade ediliyor."
16.04.2010 - 10:46
null
[]
Euro kaybetmeye mahkum mu?
Ekonomi
https://www.ntv.com.tr/ekonomi/euro-kaybetmeye-mahkum-mu,OFTBqV4bi0akAPjEsIQJ4g
Diyarbakır- Lice karayolundaki Mermer Jandarma Karakoluna PKK'lı teröristlerce bomba yüklü araçla düzenlenen saldırıda 3 asker şehit oldu, 22 asker yaralandı.
null
Diyarbakır-Lice karayolu üzerinde bulunan Mermer Jandarma Karakolu yakınında bomba yüklü araç infilak ettirildi. PKK'lı teröristlerce düzenlenen saldırıda 3 asker şehit oldu, 22 asker yaralandı. Yaralılar bölgeye sevk edilen ambulanslarla Diyarbakır Asker Hastanesine kaldırıldı. Patlama nedeniyle Diyarbakır-Bingöl karayolu ulaşıma kapatıldı. Teröristlerin yakalanması için bölgede başlatılan operasyon sürüyor.    RTÜK'ten yapılan açıklamada, Diyarbakır 1. Sulh Ceza Hakimliğinin ilgili kararı uyarınca, terör saldırısıyla ilgili soruşturma tamamlanıncaya kadar, soruşturma dosyası kapsamı hakkında medyada her türlü haber, röportaj, eleştiri vb. yayınlara yasak getirildiği bildirildi.
25.03.2016 - 03:20
Anadolu Ajansı
['Türkiye']
Diyarbakır'da karakola bombalı saldırı: 3 asker şehit
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/diyarbakirda-karakola-bombali-saldiri-3-asker-sehit,vcY2PHfqbUKcYvrBTXyc-g
Savaş Oyunları A.Ş. çağdaş Amerikan kültüründe savaşın eğlence olarak sunulma ya da anlaşılma biçimlerini, başka bir ifadeyle "savaş eğlencesi"ni kışkırtıcı ve yer yer şaşırtıcı bir yaklaşımla gözler önüne seriyor.
null
Savaş, yüzyıllarca eğlence konusu olmuştur; ancak Roger Stahl yeni bir olguya, askerileştirilmiş yeni bir eğlence tarzının, izleyicilerini nasıl sanal yurttaş askerlere dönüştürdüğüne işaret ediyor. Yazar, güçlü savaş oyunları endüstrisinin izleyicileri interaktif katılımcılar olarak gösteriye davet etme yöntemlerini göstermek için çok geniş bir tarihsel ve çağdaş medya örnekleri dizisini irdeleyip açıklıyor. Savaşa interaktif katılım, gazete haberlerinden online oyunlara, gerçek zamanlı televizyon yayınlarına kadar değişen çeşitli kanallardan sağlanmaktadır. Basit biçimde ifade etmek gerekirse, interaktif yeni savaş eğlencesi, savaşı seyredilecek bir şey olarak sunmaktan çok, oynanan ve başkası adına yaşanan bir şey olarak sunar. Stahl bu kitabında, söz konusu yeni askerileştirilmiş eğlence tarzının demokrasiye nasıl bir tehdit oluşturduğunu, yarattığı gerilimleri ve esinlendirdiği direniş pratiklerini keşfetmektedir aynı zamanda. Bu kitap savaş ve medya arasındaki ilişkiyle ilgilenen herkes için temel bir kaynak niteliği taşırken, bugünün Irak ve Afganistan'ındaki uluslararası çatışmalarla sanal savaş alanları arasındaki bağlantıları aydınlatmaktadır. 'Savaş Oyunları' Ayrıntı Yayınları'ndan çıktı.
16.02.2011 - 20:07
null
[]
Savaş artık bir eğlence
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/savas-artik-bir-eglence,Wr0pmicBtECTFX800kowyA
Japonya Borsası, vergi indirimi haberi ve ABD endekslerinin desteği ile yüzde 7,7 yükseldi
null
Başbakanı Shinzo Abe'nin gelecek mali yılda kurumlar vergisini en az 3,3 puan indirecekleri yönündeki sözleri, Çin'de büyük altyapı yatırımları yapılacağının açıklanmasından sonra esmeye başlayan iyimserlik rüzgarları ve ABD hisse senedi piyasasındaki yükselişten destek alan Japonya'da endeksler hızlı bir yükseliş gösterdi.  Nikkei 225 Endeksi, yüzde 7,71 artışla 18.770,51 puandan kapandı. Topix Endeksi ise yüzde 6,40 artışla 1.507,37 oldu.    Yükselişte Çin'den kaynaklanan satış dalgasının aşırı olduğu yönünde piyasada algı oluşması da etkili oldu. Böylece Nikkei Endeksi Ocak 2008'den bu yana en büyük yükselişi kaydetti.  Analistler, Çin piyasasında sakin seyrin sürmesi durumunda yükselişin sürebileceğini belirtiyorlar. Nikkei 225 Endeksi, dün 2015 kazançlarının tamamını silmişti. Japonya'da Başbakan Shinzo Abe, hükümet olarak kurumlar vergisini Nisan 2016'da başlayacak yeni mali yılda en az yüzde 3,3 düşürmeyi hedeflediklerini söyledi. Abe, mümkün olduğu takdirde daha büyük indirimler yapabileceklerini de vurguladı.
09.09.2015 - 10:57
haberturk
['japonya', 'nikkei 225 endeksi']
Japon Borsası 8 yılın yükseğinde
Ekonomi
https://www.haberturk.com/ekonomi/borsa/haber/1126308-japon-borsasi-8-yilin-yukseginde
Diyarbakır'da iki aile arasında mera anlaşmazlığı nedeniyle çıkan silahlı ve bıçaklı kavgada 2 kişi öldü, 6 kişi yaralandı.
null
Çermik ilçesine Bağlı Karamusa Bağlı Karamusa köyünde ''Akdağ'' ve ''Güzel'' aileleri arasında mera anlaşmazlığı nedeniyle akşam saatlerinde bıçak ve silahların da kullanıldığı kavga çıktı. Hanife Durmaz ve Nesip Özyaşar'ın öldüğü kavgada, Aydın Güzel, Engin Kaya, Cihan Özyaşar, Nusret Akdağ, Selahattin Akdağ ve Hüseyin Durmaz yaralandı. Yaralılar, Diyarbakır'daki çeşitli hastanelerde tedaviye alındı. 10 kişinin gözaltına alındığı olayla ilgili soruşturma sürüyor.
17.06.2009 - 10:14
Anadolu Ajansı
[]
İki ailenin mera kavgası: 2 ölü, 6 yaralı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/iki-ailenin-mera-kavgasi-2-olu-6-yarali,xbz5eVm5c0aMVX79ZjD2DA
Erdoğan ile Davutoğlu arasında 7 aylık süreçte pek çok konuda görüş ayrılıkları ve ciddi krizler yaşandı.
Emine Kaplan
4 eski bakanla ilgili Yüce Divan oylamasında Erdoğan ile Davutoğlu arasında görüş ayrılığı yaşandı. Davutoğlu, “Yüce Divan’da aklanmayı kendileri istesin” diyerek bakanların Yüce Divan’a sevki yönünde görüş bildirdi. Devreye giren Erdoğan’ın dediği oldu ve 4 eski bakan AKP oylarıyla kurtarıldı. Erdoğan, sık sık Merkez Bankası’nı hedef alarak faiz indiriminde bulunmadığı için eleştirirken, Davutoğlu, Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı’ya sahip çıktı. Erdoğan’ın Bakanlar Kurulu’na başkanlık etmesi de iki isim arasında görüş ayrılığına neden oldu. Davutoğlu’nun bu durumdan rahatsız olduğunu belirtmesine karşın Erdoğan’ın, Bakanlar Kurulu’na başkanlık etmesini engelleyemedi. Davutoğlu- ’nun “Şeffaflık Paketi”ne de Erdoğan’dan itiraz geldi. Erdoğan, bazı partii yöneticilerine özellikle mal bildirimi ve imar alanındaki düzenlemelerden rahatsızlığını iletti. Ardından da “Şeffaflık Paketi” rafa kalktı. MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Erdoğan’a rağmen Davutoğlu’nun desteğiyle aday oldu. Erdoğan, bu konuda sık sık rahatsızlığını dile getirerek Fidan’ın milletvekili olmasına onay vermediğini açıkladı. Fidan’ın kabinede yer almasına vize vermeyebileceği mesajları üzerine Fidan, adaylıktan çekilmek zorunda kaldı.
21 Mart 2015 Cumartesi, 05:44
cumhuriyet
null
Zirvede çatlak büyüyor
Türkiye
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/siyaset/232936/Zirvede_catlak_buyuyor.html
Avrupa Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker, Türkiye'nin kendini Avrupa Birliği'nden uzaklaştırdığını söyledi. Juncker, "Türkiye yakın gelecekte birliğe üye olamaz" dedi.
null
Avrupa Parlamentosu'nda Avrupa Birliği'nin durumu konulu bir konuşma yapan AB Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker Türkiye'nin bir süredir hızla Avrupa Birliği'nden uzaklaştığını söyledi. AB Komisyonu Başkanı Juncker, Türkiye'de gazetecilerin tutuklanmasını ve Avrupa Birliği liderlerine "faşist ve Nazi" denmesini eleştirdi. Avrupa Komisyonu Başkanı Juncker, Ankara'nın bu tutumu nedeniyle Türkiye'nin yakın gelecekte Avrupa Birliği'ne üye olamayacağını söyledi. Jean Claude Juncker, "Avrupa Birliği daima Türk halkına elini uzatacak. Ancak Türkiye üyelik görüşmelerinin başarısızlıkla sonuçlanmasi için zemin hazırlıyor gibi gözüküyor" dedi.
13.09.2017 - 13:10
null
['Dünya', 'Almanya', 'Avrupa']
Türkiye'ye "AB'den uzaklaşıyor" eleştirisi
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/turkiyeye-abden-uzaklasiyor-elestirisi,A9Lvki4giEKJZg79xSGUCQ
Sosyal medya ve televizyon dünyasında popüler bir isim olan Fahriye Evcen, bugün en çok merak edilenler listesine girdi. Herkesin yakından tanıdığı güzel oyuncunun hayatı merak konusu oldu. İşte Fahriye Evcen kimdir? Sorusunun cevabı...
null
Fahriye Evcen, televizyon dünyasının sevilen ismi olmakla birlikte Burak Özçivit ile evliliği ile de sosyal medyada gündeme oturdu. Güzel oyuncunun bir çok projede yer aldığını biliyoruz. Kendisi hakkında bilgi edinmek isteyen hayranları Fahriye Evcen'in hayatını ve yaşamını araştırıyor. İşte Fahriye Evcen'in hayatı... Fahriye Evcen 4 Haziran 1986 Solingen, Kuzey Ren-Vestfalya, Batı Almanya doğumlu oyuncudur. 33 yaşında olan güzel oyuncu şimdilerde ise İstanbul'da yaşamını devam ettirmektedir. Anne tarafından Çerkes kökenli, baba tarafında Kavala göçmenidir. Solingen'de doğan Fahriye Evcen, çocukluğunda Almanya'da ailesi ile zor zamanlar geçirdiğini belirtti. Yedi yaşında iken Alman Neo-Naziler Solingen şehrinde Türklerin yaşadığı evleri yakmaya başlayınca, Evcen'in ailesi dikkat çekmemek için evlerinin ışıklarını hep kapalı tuttu. Türkiye'de tatilde bulunduğu bir dönemde Oya Aydoğan'ın programına seyirci olarak bulunduğu sırada Aydoğan, Evcen'i yapımcı İbrahim Mertoğlu ile tanıştırdı. Almanya Düsseldorf Heinrich-Heine Üniversitesi Sosyoloji Bölümü'nde okurken dizi teklifleri alınca, okulu dondurup annesiyle birlikte İstanbul'a yerleşen Fahriye Evcen, Yaprak Dökümü adlı dizide Necla karakterini canlandırdı. Fahriye Evcen ilk sinema deneyimini 11 Nisan 2008 tarihinde yayınlanan Cennet filminde başrol oyuncusu olarak yaşadı, aynı sene Aşk Tutulması filminde başrol oynadı. Almanya'daki üniversite eğitimini tamamlamayan Evcen, Boğaziçi Üniversitesi'nde Tarih bölümünden mezun olmuştur. Yapımcılığını TİMS Productions'ın yaptığı Çalıkuşu'nda Feride karakterine canlandırdı. Çalıkuşu'nda başrolü paylaştığı Burak Özçivit'le yeniden, bu sefer bir sinema filmi Aşk Sana Benzer ile beyazperdeye döndü.     29 Haziran 2017 tarihinde oyuncu ve model Burak Özçivit ile İstanbul'daki Sait Halim Paşa Yalısı'nda evlendi. 2017 yılında Los Angeles merkezli Buzznet isimli internet sitesinin açtığı "Dünyanın En Güzel 30 Kadını" oylamasında, aralarında Gigi Hadid, Emma Watson, Adriana Lima, Hillary Clinton ve Angelina Jolie'nin de yer aldığı listede dokuzuncu sırada yer aldı. 2019 Nisan ayında Fahriye Evcen ve Burak Özçivit çiftinin Amerikan Hastanesi oğulları Dünya'ya geldi. Çift oğullarına Karan ismini verdi.
20.06.2019 - 14:55
haberturk
['fahriye evcen', 'fahriye evcen kimdir?', 'fahriye evcen nerelidir?', 'fahriye evcenin hayatı', 'burak özçivit - fahriye evcen', 'sosyal medya']
Fahriye Evcen kimdir? Fahriye Evcen kaç yaşında, nereli?
Gündem
https://www.haberturk.com/fahriye-evcen-kimdir-fahriye-evcen-kac-yasinda-nereli-2496712
İstanbul’da İkitelli'de kontrolden çıkarak devrilen Özel Harekat Şube Müdürlüğüne ait araçtaki 4 polis yaralandı.
null
Basın Ekspres yolunda seyreden Özel Harekat Şube Müdürlüğüne ait zırhlı araç henüz bilinmeyen nedenden dolayı kontrolden çıkarak devrildi. Araçta bulunan 4 polis yaralanarak Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Polislerden 3'ünün ayakta tedavi edildiği, birinin ise tedavisinin sürdüğü bildirildi. Kaza nedeniyle bir süre araç trafiğe kapanan yol, zırhlı aracın İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ait çekici ile kaldırılmasıyla normale döndü.
07.12.2016 - 12:42
DHA
['Türkiye']
Zırhlı polis aracı devrildi
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/zirhli-polis-araci-devrildi,XaR2OYY_i0mifuGhdhG9yw
Usta yönetmen Altan Dönmez, sosyal medya hesabından Yönetmenler Birliği'nin (YÖN-BİR)'in kurulduğunu açıkladı.
null
Usta yönetmen Altan Dönmez, kişisel sosyal medya hesabından paylaştığı bildiriyle, Yönetmenler Birliği'nin (YÖN-BİR) oluşturulduğunu ifade etti. Altan Dönmez'in paylaştığı bildiride şu ifadeler yer aldı: "Bizler; Sinema ve Televizyon sektöründe hizmet veren Yönetmenler olarak; içerik ve üretilen eserlerin kalitesinin arttırılması, çalışma şartlarının iyileştirilmesi, bilgi, birikim paylaşılması ve daha birçok sorunun üstesinden gelebilmek adına, diğer sektör oluşumları ile birlikte sürdürebilir, uygulanabilir, öneriler çözümler üretmek kapsamında YÖNETMENLER BİRLİĞİ'ni (YÖN-BİR) oluşturduk. 11 Mayıs 2019 Cumartesi günü büyük bir katılımla sektöre hizmet veren yönetmenler olarak bir araya gelip ilk toplantımızı gerçekleştireceğiz ve mesleğimiz adına bu yoldaki önemli adımı atmış olacağız. Bir olmak, birlik olmak adına, haberi olmayan tüm meslektaşlarımızın bu oluşuma katılarak destek vermelerini bekliyoruz. Yönetmenler Birliği YÖN-BİR"
02.05.2019 - 10:18
null
['Film', 'Sanat', 'sanat eseri']
Yönetmenler Birliği kuruldu
Sanat
https://www.ntv.com.tr/sanat/yonetmenler-birligi-kuruldu,Lm0eOcZ6L0imh8zpQU7Myw
Tayvanlı akıllı telefon üreticisi HTC, ikinci çeyreğin sonlandığı Haziran ayında beklenenin çok altında kalan satışlarla dibe vurdu.
null
Yeni kamera ve ses özellikleriyle donattığı HTC One ile ikinci çeyrekte iyi bir satış rakamı elde etmeyi bekleyen HTC, istediğini bulamadı. HTC, ikinci çeyrekte bir yıl öncesine oranla satışlarında yüzde 83’lük düşüş yaşarken, net gelir 1.25 milyar dolarda kaldı. Tayvanlı şirket, 2012’nin ikinci çeyreğinde 7.4 milyar dolar net gelir elde etmeyi başarmıştı. 2012’deki bu rakam, 2011’in aynı dönemine oranla yüzde 57 düşüktü. Kısaca, HTC Haziran’da ancak kabuslarında görebileceği bir tabloyla karşılaştı. 2013’ün ilk çeyreğinde 1.45 milyar dolar gelir elde eden ve sadece 2.88 milyon dolar kar eden HTC, buna rağmen Nisan ve Mayıs aylarında gelirinin sırasıyla yüzde 23 ve 48 artmasıyla ümitlenmişti. Ancak tablo Haziran’da tersine döndü ve Mayıs’a oranla satışlar bir anda yüzde 24 geriledi. SlashGear sitesi editörü Chris Davies’e göre, HTC’nin yaşadığı hezimetin sorumlusu Samasung Galaxy S4. HTC One’dan kısa bir süre sonra piyasaya sunulsa da, Samsung’un güçlü promosyon bütçesi sayesinde kısa zamanda tüketicilerin ilgi odağı olan Galaxy S4, yaz sonunda çıkması beklenen iPhone 5S’e karşı en güçlü telefon olarak kabul ediliyor. HTC, ikinci çeyrek rakamları hakkında henüz açıklama yapmış değil. Şirketin fazla söze gerek olmayan tablonun ötesinde, gelecek ay sunması beklenen HTC One Mini’ye odaklanması daha mantıklı olabilir. İşletim sistemi: Android 4.2.2 (Jelly Bean) Ekran: 4,3 inç HD, 1280x720p çözünürlük İşlemci: Çift çekirdekli, 1.4 GHz RAM: 2 GB Dahili bellek: 16 GB
05.07.2013 - 15:56
null
[]
HTC Haziran’da dibe vurdu
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/htc-haziranda-dibe-vurdu,f6OQDNpWXUypAWXB4A7sbQ
Kuşadası'ndaki heyelan bölgesi ve kıyı kenar çizgisi olarak belirlenen arazi için istenen imar iznini, Kuşadası Belediye meclisi reddetti. Ancak Aydın Büyükşehir Belediye Meclisi'nce Kuşadası'nın aksine istenen yapılaşma koşulları kabul edince, karar kentte tepki topladı.
null
Kuşadası'nda tapu kaydında göçüklük bölgesi, kent imar planlarında heyelan bölgesi olarak işaretlenen, üstelik kıyı kenar çizgisi içindeki araziyle ilgili imar talebinde bulunuldu. Kuşadası'ndaki Hacı Feyzullah Mahallesi'ndeki parselin, 1981'de heyelan bölgesi ilan edildiğini, ayrıca Kıyı Kanunu'na göre yapılaşma imkanı bulunmadığını belirten biri AK Parti'li, 4'ü CHP'li üyelerden oluşan Kuşadası Belediyesi İmar Komisyonu, talep için olumsuz rapor verdi. Kuşadası Belediye Meclisi'nin CHP, AKP ve MHP'li 25 meclis üyesi de İmar komisyonunun raporu doğrultusunda talebi reddetti. Kuşadası Belediye Meclisi'nin 11 Temmuz 2016 tarih ve 246 sayılı kararına itiraz eden arazi sahipleri, konuyu Aydın Büyükşehir Meclisi'ne taşıdı. Talebi yılın ilk meclis toplantısında, 11 Ocak oturumunda ele alan Aydın Büyükşehir Belediyesi'nin İmar Komisyonu ise Kuşadası'nın aksine istenen yapılaşma koşullarını kabul etti, olumlu rapor verdi. Büyükşehir Belediye Meclisi de bu rapor doğrultusunda karar verdi. Karara hem Kuşadası Belediyesi İmar Komisyonu hem de Mimarlar Odası ile ilçedeki sivil toplum örgütleri tepki gösterdi. Kuşadası Belediye Meclisi İmar Komisyonu'ndan konuyla ilgili yapılan açıklamada, Aydın Büyükşehir Belediye Meclisi'nin yetkisini aştığı belirtilerek, kararın geçersiz olduğu öne sürüldü. Açıklamada, "Ayrık nizam iki kat imar istenen parsel, kıyı kenar çizgisi içinde, üstelik 1981'de 1/1000 ölçekli imar planında heyelan bölgesi olarak ilan edilen bir alandır. Komisyonumuz bu gerekçelerle istenen talebi oybirliğiyle reddetti. Aydın Büyükşehir Belediye Meclisi imar komisyonu ise hiçbir görüş istemeden talebi kabul ederek, meclisin onayına sundu. Aydın Büyükşehir Belediye Meclisi ve komisyonu yetkisini aşmıştır. 1/1000 ölçekli imar yetkisi ilçe belediyelerinindir. İlçede reddedilen bir kararı Büyükşehir meclisi kabul edemez" denildi. Mimarlar Odası Kuşadası temsilcisi Ümit Acar da alınan karara itiraz edeceklerini söyledi. Acar, alınan kararı eleştirerek, "Bölge ile ilgili geçmişte ODTÜ uzmanlarının hazırladığı raporlar var. Heyelan bölgesi olduğuna ilişkin kayıtlar var. Yapılan imar değişikliğine itirazımızı kapsamlı bir raporla yapacağız. Aydın Büyükşehir kararı almadan Kuşadası'ndan görüş isteyebilirdi" dedi. Kuşadası'nın yaşlılarınca bölgenin asırlardan bu yana heyelan bölgesi olarak adlandırıldığı, sürekli kaymalar yaşandığı dile getirilen arazide, geçmiş yirmi yıllık sürede iki heyelan yaşandı. Bölgede kurulan Kuşadası'nın ilk su parkı Yağmur Aquapark'ın kısa sürede kayarak yıkılmasından sonra, Kadınlar Denizi son durakta bulunan arazi üzerindeki beach club ve kafeterya ise 2010 yılında yaşanan ikinci heyelanla yıkılmıştı. Yaklaşık 10 dönüm arazi denize kaymış, kaymanın etkisiyle yollarda 1 metreden fazla yarılmalar olmuş, duvarlar yıkılmış, denizde mini bir ada oluşmuştu. Kayan bölümde bulunan ve kış nedeniyle kapalı bulunan Beach Club, kafeterya, Kadınlar Denizi minibüslerinin idare binası, çay bahçesi ve bir de kır restoran kullanılmaz hale gelmişti. Bölgeye giriş çıkışlar uzun süre yasaklanmıştı. Öte yandan; 2007 yılında TÜBİTAK'ın ev sahipliğinde yapılan 'Bilim Danışmanlığı Çalıştayı' için konaklayan bilim adamları, bulundukları otelin sağında bulunan tehlikeli bölgedeki Yağmur Su Parkı'nın heyelan nedeniyle çöktüğünü, arıtma tesisi ve deposunun da yine heyelan nedeniyle kayarak tamamen yıkıldığını öğrenince büyük şok yaşamıştı. Bilim adamları, otelin bulunduğu bölgenin kiltaşı, marn, killi kireçtaşı ve kum taşından oluştuğunu, tabakaların meyillerinin denize doğru olması nedeniyle yağışlı havalarda ciddi heyelan riski taşıdığını tespit etmiş ve sonuçlarını kamuoyuyla paylaşmıştı.
22.01.2017 - 17:12
DHA
['Türkiye', 'Aydın']
Kuşadası'nda imar tepkisi
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/kusadasinda-imar-tepkisi,YpaCK6Lk8k6ALQlja8Uupg
Adıyaman'da askeri servis aracının devrilmesi sonucu ilk belirlemelere göre 2 asker şehit oldu, 16 kişi yaralandı.
null
İl Jandarma Komutanlığı'na ait askeri servis aracı, Adıyaman-Gölbaşı karayolu 13. kilometresinde buzlanma nedeniyle devrildi. Kaza sonrası olay yerine çok sayıda ambulans ve itfaiye aracı sevk edildi. Kazada 2 asker şehit oldu, 15 kişi de yaralandı. Kazada şehit olan jandarma erlerin İsmail Saygılı (Afyonkarahisar) ve Özgür Güven (İstanbul) olduğu bildirildi. Kazada yaralanan Jandarma Astsubay Hüseyin Yüksel, Uzman Çavuş Ersin Aydemir ile jandarma erler Mehmet Çalışkan, Lokman Düşme ve Garip Çoban Adıyaman'daki hastanelerde yapılan müdahalelerin ardından helikopterlerle Malatya Askeri Hastanesi'ne gönderildi. Yaralı jandarma erler Ali Yılmaz, Mevlüt Esen, Halil Uzun, Fatih Ay, Sinan Yazıcı, Yılmaz Öztürk, Murat Şimşek, İsmail Kaya, Yunus Akgöz ve Tanju Erbaş'ın tedavilerine Adıyaman ve Adıyaman 82. Yıl Devlet Hastanelerinde devam ediliyor. Gölbaşı İlçe Jandarma Komutanlığında görev yapan askerlerin atış eğitimi için Adıyaman İl Jandarma Komutanlığı'na gittikleri öğrenildi.
19.01.2011 - 11:09
Anadolu Ajansı
[]
Askeri araç devrildi: 2 asker şehit
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/askeri-arac-devrildi-2-asker-sehit,Or9Ay53MZUC7jxPJv2q9qQ
FETÖ'nün darbe girişimine katıldığı gerekçesiyle hakkında yakalama kararı bulunan ve 85 gündür aranan Jandarma Kurmay Binbaşı Özkan Öztürk, Afyonkarahisar'da kayınpederinin evinde yakaladı.
null
15 Temmuz darbe girişimine katıldığı iddia edilen Jandarma Kurmay Binbaşı Özkan Öztürk hakkında FETÖ/PDY soruşturması kapsamında yakalama kararı çıkarıldı. Afyonkarahisar Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Binbaşı Öztürk'ün Afyonkarahisar'daki kayınpederinin evinde saklandığı bilgisine ulaştı. Evi izlemeye alan polis, Binbaşı Öztürk'ün evde olduğunu tespit etti. İstiklal Mahallesi'ndeki eve dün akşam baskın yapan polis Binbaşı Özkan Öztürk'ü gözaltına aldı.  Darbe girişiminden 85 gün sonra yakalanan Binbaşı Öztürk, Afyonkarahisar Devlet Hastanesi'nde sağlık kontrolünden geçirildikten sonra sorgulanmak üzere İl Emniyet Müdürlüğüne götürüldü. Jandarma Kurmay Binbaşı Özkan Öztürk daha önce meslekten ihraç edilmişti.
09.10.2016 - 11:23
DHA
['Türkiye', 'Asker', 'FETÖ', '15 Temmuz', '15 Temmuz darbe girişimi']
Darbeden aranan binbaşı 85 gün sonra yakalandı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/darbeden-aranan-binbasi-85-gun-sonra-yakalandi,f-hUw9y600eVoUp7zB-o_A
(A) Milli Futbol Takımı'nın, 3 Mart'ta Honduras ile İstanbul'da yapacağı özel maçta, teknik sorumlu olarak Oğuz Çetin görev yapacak.
null
Futbol Federasyonu'ndan yapılan duyuruyla, Honduras maçının teknik ve idari kadrosu açıklandı. Buna göre, Oğuz Çetin, (A) Milli Takım sorumlu yardımcılığı görevini, Engin İpekoğlu da (A) Milli Takım antrenörlüğünü yürütecek. (A) Milli Takım analiz sorumluluğunu Ömür Altınsöz, doktorluğunu Cengiz Dinç yapacak, idari sorumlu ise Hüseyin Coşkun olacak. (A) Milli Takım içinde oluşturulan iletişim departmanı sorumluluğuna Yiğiter Uluğ getirilirken, Türker Tozar da sorumlu yardımcı görevinde bulunacak. Milli Takım'da ayrıca, fizyoterapistler Abdurrahman Evin ve Sinan Elmas, masörler Mahmut Çalış, Cenk Akkaya, malzeme sorumluları Cengiz Çelik ve Cüneyt Çelik görev yapacak.
26.02.2010 - 17:06
null
[]
Teknik ve idari kadro açıklandı
Spor
https://www.ntv.com.tr/spor/teknik-ve-idari-kadro-aciklandi,vulPF2hfakOUN62dVhVt0w
README.md exists but content is empty. Use the Edit dataset card button to edit it.
Downloads last month
8
Edit dataset card