abstract
stringlengths
1
1.01k
author
stringclasses
118 values
content
stringlengths
1
55.8k
date
stringlengths
18
32
source
stringclasses
50 values
tags
stringlengths
2
284
title
stringlengths
6
166
topic
stringclasses
45 values
url
stringlengths
48
180
Rusya, caydırıcı cezaların işe yaraması nedeniyle son 7 yılda 93 cezaevini kapattı.
null
Adalet Bakanı Yardımcısı Valery Maksimenko'nun açıklamasına göre Rusya'da son yıllarda ceza hukukunda yapılan önemli değişikliklerle ceza oranlarının artması ve böylece yasaların caydırıcı hale gelmesiyle suç oranında ciddi düşüşler meydana geldi. Öyle ki . Maksimenko geçtiğimiz pazartesi günü gazetecilere verdiği demeçte, "Devletin suçla ilgili politikasındaki değişikliklerden dolayı, ülkemizdeki çeşitli ceza infaz kurumlarındaki tutukluların sayısı 2000 yılından bu yana 200 binden fazla düşüş gösterdi ve bugün bu rakam 484 bin oldu." dedi. Bakan yardımcısı ayrıca, Adalet Bakanlığı’nın ceza infazdan sorumlu biriminin, şehir merkezlerine yakın 48 ceza infaz kurumunun da yerlerinin değiştirildiğini ifade etti. Öte yandan, , son yıllarda  cezaevi mahkumlarının işkence gördüğü iddialarıyle beraber aktivistlerden ve sosyal medyadan gelen şikayetlerin ardından eleştri oklarının hedefi oldu. Sızan videolar, ceza infaz memurlarının mahkumları dövüp işkence yaptığını kanıtladı. Skandal sonrası Üst Meclis Sözcüsü Valentina Matviyenko, bir açıklamada bulundu ve yaptığı açıklamada, Ceza İnfazına Dair Federal Hizmet biriminde bu konuya ilişkin büyük bir reform yapılmasını öngördüklerini ifade ederek çalışmalara başladıklarını duyurdu.
04.09.2018 - 11:39
ntv.com.tr
['Dünya', 'Rusya', 'haberler']
Rusya'da son 7 yılda 93 cezaevi kapandı
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/rusyada-son-7-yilda-93-cezaevi-kapandi,t0o6saVWu0WaqsLC9I0r-A
Fransa'dan sonra İngiltere de Ebola virüsünün yaygın görüldüğü Sierra Leone, Gine ve Liberya'ya seyahat edilmemesi uyarısında bulundu. British Airways, söz konusu ülkelere uçuşlarını 31 Aralık'a kadar askıya aldı.
null
İngiltere Dışişleri Bakanlığı, Ebola virüsünün yaygın olduğu Sierra Leone, Gine ve Liberya'ya seyahat edilmemesini istedi. Bakanlık yaptığı açıklamada, gerekli görülmediği takdirde Sierra Leone, Gine ve Liberya'ya seyahat edilmemesi yönünde tavsiyede bulunurken, British Airways'in Sierra Leone ve Liberya'ya uçuşlarını 31 Aralık'a kadar askıya aldığını bildirdiğini belirtti. Açıklamada, bu ülkelerden ayrılmak isteyen İngiliz vatandaşlarının, bölgeye getirilen seyahat kısıtlamalarını da göz önünde bulundurarak yakın zamanda bölgeden ayrılmayı planlamalarının önemi vurgulandı. Bu arada kanıtlanmış tedavi yöntemi ve aşısı bulunmayan Ebola salgınıyla mücadele için Oxford Üniversitesi araştırmacılarının, etik onay geldiği takdirde sağlıklı gönüllüler üzerinde deneysel ilaçlar kullanmaya başlayacağı bildirildi. Bilim insanları, deneysel ilaçlarla salgının görüldüğü ülkelerdeki kişilerin hastalığa yakalanmasını önlemeyi hedefliyor. Ancak ilaçlar ilk olarak virüsün hiç görülmediği toplumlar üzerinde denenecek. Deneysel ilaçların ilk olarak 60 sağlıklı gönüllü üzerinde, başarı elde edilmesi halinde de Gambiya ve Mali'de 80 gönüllü üzerinde deneneceği bildirildi. Sierra Leone'da Ebola virüsün yakalandığı belirlenen ve geçen pazar günü uçakla İngiltere'ye getirilen William Pooley isimli İngiliz vatandaşının tedavisine başkent Londra'daki bir hastanede özel olarak hazırlanan "izolasyon ünitesi"nde devam ediliyor. Sierra Leone'de gönüllü hemşire olarak çalışan Pooley'in doktoru Michael Jacobs, hastanın da kabul ettiği, "ZMapp" adlı deneysel tedavi uygulandığını ifade etti. Jacobs, ZMapp'in ilk dozunun geçen pazartesi günü verildiğini, zaman içerisinde takviye doz vermeyi planladıklarını söyledi. DSÖ, Ebola salgınıyla mücadele için küresel kamu sağlığı acil durumu ilan etmiş ve salgınla mücadelede deneysel ilaçların kullanılmasının etik olduğunu açıklamıştı. 4-5 Eylül arasında potansiyel Ebola tedavisi ve aşıları hakkında Cenevre'deki DSÖ merkezinde danışma toplantısı düzenlenecek. DSÖ, 26 Ağustos'a kadar Liberya, Gine, Sierra Leone ve Nijerya'da 3 bin 69 Ebola vakası tespit edildiğini ve bin 552 kişinin hayatını kaybettiğini bildirmişti. Fransa hükümeti de geçtiğimiz günlerde Fransız Air France şirketine, Ebola virüsü nedeniyle Liberya'ya uçuşlarını bir süreliğine askıya alması tavsiyesinde bulunmuştu.
29.08.2014 - 15:38
Anadolu Ajansı
[]
İngiltere: Bu ülkelere gitmeyin
Sağlık
https://www.ntv.com.tr/saglik/ingiltere-bu-ulkelere-gitmeyin,4vQ519-Rqk-w7HsmDmdgFA
Güney Amerika ülkesi Brezilya, 2019 Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Zirvesi ev sahipliğinden çekilmesinin ardından, Salvador kentinde ağustosta yapılması planlanan bölgesel hazırlık toplantısını da iptal etti.
null
Brezilya Çevre Bakanlığı, Salvador'da yapılması planlanan etkinliğin, Brezilya'nın ev sahipliğinden çekildiği 25. BM İklim Değişikliği Taraflar Konferansının (COP25) hazırlığı niteliğinde olduğundan bu organizasyonun da yapılmayacağını açıkladı. Brezilya'da Devlet Başkanı Jair Bolsonaro liderliğindeki hükümet, geçen yıl sonunda bütçe sıkıntılarını gerekçe göstererek önceki hükümetin talip olduğu BM İklim Değişikliği Zirvesi ev sahipliğinden çekildiğini duyurmuştu. Brezilya'nın çekilmesinin ardından, 2-13 Aralık tarihlerinde yapılması planlanan zirvenin ev sahipliğini Şili üstlenmişti. Amazon ormanlarının büyük bölümüne ev sahipliği yapan Brezilya'da yeni göreve gelen Bolsonaro hükümetinin, çevreyle ilgili düzenlemeleri gevşetmeye yönelik tutumu eleştirilere konu oluyor. BM İklim Değişikliği Taraflar Konferansı, 1992'de imzalanan Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesine (BMİDÇS) taraf 194 ülkeyi bir araya getiriyor.
15.05.2019 - 10:44
Anadolu Ajansı
['Dünya', 'Amerika', 'Brezilya']
Brezilya bir iklim değişikliği programını daha iptal etti
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/brezilya-bir-iklim-degisikligi-programini-daha-iptal-etti,sJZkntE7aUq965lXJelnWg
Saraybosna'da düzenlenen festivalde, yönetmenliğini Ozan Açıktan'ın yaptığı "Annemin Yarası" filminin gösterimi gerçekleştirildi.
null
Bosna Hersek'in başkenti Saraybosna'da düzenlenen "8. Türk Film Festivali", yönetmenliğini Ozan Açıktan'ın yaptığı "Annemin Yarası"nın gösterimiyle başladı. Türkiye'nin Saraybosna Büyükelçiliği Kültür ve Tanıtma Müşavirliğince düzenlenen festival kapsamında, Meeting Point Sineması'nda gösterilen filme Saraybosnalılar yoğun ilgi gösterdi. Filmin gösterimine, Türkiye'nin Saraybosna Büyükelçisi Haldun Koç, Kültür ve Tanıtma Müşaviri Soner Şahin, filmin yönetmeni Ozan Açıktan, oyuncular Bora Akkaş, Meryem Uzerli ve Ozan Güven ile ülkedeki Türk kurum ve kuruluşlarının temsilcileri de katıldı. Öte yandan, 12 Aralık'a kadar sürecek festival kapsamında "Arama Motoru", "Patron Mutlu Son İstiyor", "Kalandar Soğuğu" ve "Unutursam Fısılda" filmleri de ücretsiz olarak, Boşnakça ve İngilizce alt yazılı izlenebilecek.
08.12.2016 - 12:51
null
['Yaşam', 'magazin', 'Sanat']
Bosna Hersek'te '8. Türk Film Festivali' başladı
Sanat
https://www.ntv.com.tr/sanat/bosna-hersekte-8-turk-film-festivali-basladi,ee9yB3J-902M35ibN7p_CA
Burak Özçivit ve Neslihan Atagül'ün başrolü paylaştığı Kara Sevda bu hafta 50. bölümüyle ekrana gelecek. İşte dizide bu hafta yaşanacaklar...
null
Kavuşamayan aşıklar Nihan ve Kemal'in kara sevdasını konu alan dizide bu hafta Emir, Nihan'a en acımasız hamlesini yapacak. Kötülükte sınır tanımayan Emir, Nihan'ı kızı Deniz'in hayatıyla sınayacak Dizinin yeni bölümünde; Emir’in, Deniz’i çocuğu gibi sevmeye başlaması, oynadığı evcilik oyununa Deniz’i dahil etmesine dayanamayan Nihan bu oyuna engel olmak isteyecek. Emir'in sert tepkisiyle karşı karşıya kalan Nihan, uçurumun kıyısında Deniz’in hayatıyla tehdit edilecek. Çaresizlik içinde çırpınan Nihan’ın tüm hayatı, bir uçurumun kıyısında, bir kez daha Emir’in seçimine kalacak. Acımasız Emir, Deniz'in hayatını tehlikeye atacak mı? Kara Sevda'da Kemal; daha önce Deniz'in kızı olma ihtimalini çürüten doktorun sahte olduğunu anlayacak. Denizin kızı olma ihtimalinin heyecanına yeniden kapılacak Kemal’in araştırmalarını derinleştirmesi heyecanı doruğa taşıyacak. Kemal, Deniz'in öz kızı olduğunu öğrenecek mi?
28.12.2016 - 10:32
null
['Yaşam', 'dizi', 'magazin', 'Kara Sevda izle', 'fragman izle']
Nihan uçurumun kıyısında (Kara Sevda 50.bölüm)
Yaşam
https://www.ntv.com.tr/yasam/nihan-ucurumun-kiyisinda-kara-sevda-50-bolum,6BbAA5GF3EOQ4O-6bYKGrg
Seri cinayet zanlısı Atalay Filiz tutuklandıktan sonra, ilk gecesini Silivri Cezaevi'nde karantinada geçirdi. Filiz'in, "Uzun zamandan beri ilk kez yatakta yatacağım” dediği öne sürüldü.
null
Katil zanlısı Atalay Filiz'in, ilk gününde, hemen yatağına yattığı ve uyuduğu belirtildi. Filiz'in erken saatlerde uyandığı ve kahvaltısını getiren görevliye, okuyacak bir şeyleri nereden bulabileceğini sorduğu öğrenildi. Atalay Filiz, karantina koğuşunda birkaç hafta kalacak. Bu sürede gözetim altında olacak. Filiz, suç tipi ile sosyal ve fiziksel özelliklerine göre tek kişilik ya da 3 kişilik bir odaya nakledilecek. Eğer ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılırsa cezasını hücrede geçirecek. Atalay Filiz, Ankara'da 2 ve İstanbul'da 1 kişiyi öldürmekle suçlanıyor.
15.06.2016 - 18:40
NTV Haber
['Türkiye', 'Atalay Filiz']
Silivri Cezaevi'nde ilk gün
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/silivri-cezaevinde-ilk-gun,9YmxXNVunkCVzOK_yPjegQ
Nazilerin gaz odalarındaki katliamlarını "tarihin detayı" olarak nitelendiren Fransız aşırı sağcı lider Jean-Marie Le Pen 30 milyon Euro para cezasına çarptırıldı.
null
Paris Ceza Mahkemesi aşırı sağcı Ulusal Cephe Partisi’nin onursal başkanı Jean-Marie Le Pen’i, Nazi döneminde gaz odalarında yapılan katliamlar için "tarihin detayı" şeklindeki açıklamasını geçen yıl yine tekrarlaması nedeniyle 30 bin Euro maddi tazminat ödemeye mahkum etti. Aşırı sağcı Ulusal Cephe'nin onursal başkanı Jean-Marie Le Pen’i "insanlık suçunu inkardan" mahkum eden mahkeme, ayrıca davaya müdahil üç derneğe toplam 10 bin Euro ödemesini kararlaştırdı. Fransız mahkemesi Le Pen'e, yine bu açıklamaları yüzünden daha önce de iki kez para cezası vermişti. Fransız gazeteci Jean-Jacques Bourdin'in 2 Nisan 2015'teki röportajda, "Daha önce yaptığınız 'gaz odaları tarihin bir detayı' açıklamasından pişman mısınız" şeklindeki sorusuna Le Pen "Kesinlikle hayır, düşündüklerimi söyledim, gaz odaları savaş tarihinin bir detayı" yanıtını vererek daha önce mahkumiyetine neden olan ifadeleri tekrarlamıştı. Ulusal Cephe Partisi’nin liderliğini devralan kızı Marine Le Pen partiyi zor durumda bırakan açıklamaları yüzünden son dönemde babası ile davalık olmuştu.
06.04.2016 - 16:48
Anadolu Ajansı
['Dünya', 'Avrupa']
Fransa'da ırkçı lider Le Pen'e yeni mahkumiyet
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/fransada-irkci-lider-le-pene-yeni-mahkumiyet,GAVgqI9WRUiNTSnmMV7Nmw
Moskova'ya giden Türk heyeti, Suriye'deki son gelişmeleri ele almak üzere Rus yetkililerle bir araya geldi.
null
Rusya'nın başkenti Moskova'da bulunan Türk heyetinin Suriye'deki son gelişmelere ilişkin görüşmelere başladığı bildirildi. Milli Savunma Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı ve ilgili diğer kurumlardaki personelden oluşan Türk heyeti, Rus yetkililerle bir araya gelerek görüşmelere başladı. Milli Savunma Bakanlığı'nın Twitter hesabından konuyla ilgili yapılan açıklamada, "Suriye’de son dönem yaşanan gelişmelerle ilgili görüşmeler yapmak üzere Milli Savunma Bakanlığı'ndan Rusya Federasyonu'na gönderilen heyet temaslarına başladı" denildi. Görüşmelerde, öncelikli olarak İdlib başta olmak üzere Suriye'deki son gelişmelerle sahadaki durumun Soçi Mutabakatı kapsamında ele alınması bekleniyor. Devlet başkanları düzeyinde yapılması planlanan üçlü zirve öncesindeki çalışmaların da görüşmelerdeki bir diğer gündem maddesini oluşturması öngörülüyor. Türk heyetinin Rusya'dan pazar günü ayrılacağı belirtiliyor.
31.01.2019 - 15:28
ntv.com.tr, Anadolu Ajansı
['Gündem', 'Türkiye', 'Rusya', 'Genel']
Türk heyeti Rusya'da Suriye görüşmelerine başladı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/turk-heyeti-rusyada-suriye-gorusmelerine-basladi,0ns4oARbOkeN8oLPnkI9Kw
ABD'nin Tennessee eyaletinin Gatlinburg kasabasında meydana gelen orman yangınında 3 kişi hayatını kaybetti.
null
ABD'nin eyaletinde geçen pazartesi günü başlayan orman yangını, rüzgarın da etkisiyle can ve mal kaybına yol açtı. İtfaiye İdaresi Başkanı Greg Miller, dağlık bir kasaba olan Gatlinburg'da yaptığı açıklamada, bölgede 150'den fazla ev ve iş yeri ile onlarca aracın tahribatına neden olan yangında 3 kişinin hayatını kaybettiğini bildirdi. Ayrıca yangın nedeniyle onlarca kişinin yaralandığı, Sevier County'de 11 bin 600 kişinin elektriksiz kaldığı açıklandı. Tennessee Acil Durum Yönetim Ajansından yapılan açıklamada ise Gatlinburg'da yangın yüzünden 14 binden fazla kişi ev ve iş yerlerinden tahliye edildi. Bölgede yüzlerce kişi barınaklara yerleştirildi. ABD'de son yıllarda artan kuraklık, Batı Yakası'nda Kaliforniya başta olmak üzere birçok eyalette tarımsal üretime zarar vererek ülkenin geleceğini tehdit ediyor. Kuraklık, neden olduğu orman yangınlarıyla da can ve mal kaybına yol açıyor. Orman yangınları çoğunlukla yakıt, oksijen ve ısının birleşmesiyle meydana geliyor. Tennessee'de büyük orman yangınına neden olan kuraklığın, Alabama, Georgia, Mississippi, Kuzey Carolina ve Güney Carolina eyaletlerinde de olağanüstü derecelere vardığı belirtiliyor. Bu arada, Kaliforniya eyaletindeki Santa Cruz Dağları'nda çıkan orman yangını da 3 gündür sürüyor. Yangın nedeniyle halka yönelik kısıtlamalar azaltıldı. Birçok evin yanmasına neden olan Kaliforniya'daki yangında 2 bin 300 dönümden fazla alan zarar gördü.  ABD Başkanlığına seçilen Donald Trump da Tennessee'deki yangınla ilgili Twitter'dan açıklama yaptı. Trump açıklamasında, "Bu korkunç yangınlar sırasında tüm düşüncelerim ve dualarım Tennessee'nin büyük halkıyla. Güvende kalın!" ifadelerini kullandı.
30.11.2016 - 05:02
Anadolu Ajansı
['Dünya', 'Amerika']
ABD'de orman yangını: 3 ölü
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/abdde-orman-yangini-3-olu,Hnkzl6zRKUmeUGaiUxbcuA
Beşiktaş’ın Alman kalecisi Loris Karius (25) ile nişanlanmaya hazırlanan Sophia Thomalla'nın otomobiline spreyli saldırı yapıldı.
null
Siyah beyazlıların Alman file bekçisi 'un 29 yaşındaki sevgilisi 'yı çileden çıkardılar. 2010'da dünyanın en güzel üçüncü kadını seçilen  Alman model arabasına yapılan spreyli saldırı sonrası çok sinirlendi. Sophia Thomalla, üzerine Loser (ezik, kaybeden) yazılan otomobilinin fotoğrafını resmi Instagram hesabından "Hiç klas değil" yorumuyla paylaştı. Kısa bir süre önce İstanbul'a yerleşen Alman model ile Karius'un yeni sezon öncesi nişanlanması bekleniyor.
29.05.2019 - 14:41
null
['Yaşam', 'Spor', 'magazin', 'Beşiktaş']
Karius'un sevgilisi Sophia Thomalla'nın otomobiline spreyli saldırı
Yaşam
https://www.ntv.com.tr/yasam/kariusun-sevgilisi-sophia-thomallanin-otomobiline-spreyli-saldiri,GAYHrI_LP0-IyhTUcf9Hig
PTT 1.Lig ekiplerinden Denizlispor'da başkan Kıbrıslıoğlu istifa etti
null
Denizlispor, ligin bitimine bir hafta kala Başkan Hasan Kıbrıslıoğlu'nun istifasıyla sarsıldı. Sezonun son maçında Samsunspor ile deplasmanda zorlu maça çıkacak olan ve ligde kalma mücadelesi veren Denizlispor'da Başkan Hasan Kıbrıslıoğlu, "Biz göreve gelmeden önce maddi ve manevi destek sözü verenler sözünde durmadı. Daha fazla dayanamayacağım. Bu nedenle istifa ediyorum" dedi. Kıbrıslıoğlu, sezon başında kentin ileri gelenleri tarafından 'Akil Adam' olarak görevlendirilen ve görevi kulübe kaynak yaratmak olan işadamı Abdülkadir Uslu'dan yeterli destek alamadıklarını sözlerine ekleyip, "Bundan sonra Denizlispor'a akil adam başkanlık yapsın. Benden buraya kadar" diye konuştu. Hasan Kıbrıslıoğlu, 2011-2012 sezonu başında da başkanlık görevine seçilmiş, 20 Aralık 2011 tarihinde, "Kentin ileri gelenlerinden maddi destek alamıyorum" diyerek istifa etmişti.
18.05.2015 - 20:05
haberturk
['denizlispor', 'hasan kıbrıslıoğlu']
Denizlispor Başkanı Hasan Kıbrıslıoğlu istifa etti
Spor
https://www.haberturk.com/spor/futbol/haber/1080060-denizlispor-baskani-hasan-kibrislioglu-istifa-etti
Yazar Enver Aysever'in Twitter hesabı hacklendi.
cumhuriyet.com.tr
Türkiye - İsveç maçının öncesinde açılış törenine kız çocuklarının türbanla çıkartılmasına tepki gösteren yazar Enver Aysever, günlerdir hakaret ve tehditlerine maruz kalıyordu. Aysever'in hesabının bugün, kendilerine diyen bir hacker grubu tarafından hacklendi. Hackerlar yapılan saldırı sonucu, bir tweet attı ve Aysever'in hesabındaki fotoğrafları kendi logosuyla değiştirdi.
27 Mart 2016 Pazar, 14:41
cumhuriyet
null
Enver Aysever'in Twitter hesabı hacklendi
Türkiye
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/505386/Enver_Aysever_in_Twitter_hesabi_hacklendi.html
Sırt ağrılarının kötü duruş, incinme, stres, hamilelik, yaşlılık ve aşırı kullanmadan kaynaklanabildiği, düzgün oturmanın ilke edinilmesi halinde ise ağrıların azalacağı vurgulandı.
null
Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizik Tedavi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Faruk Şendur, sırt ağrılarının milyonlarca insanın ortak sorunu olduğunu, özellikle gelişmiş ülkelerde sırt sorunlarının önemli bir probleme dönüştüğünü ifade etti. Prof. Dr. Şendur, sırtın vücuda destek olması nedeniyle önemsenmesi, düzgün oturmanın ilke edinilmesi gerektiğini söyledi. Sırt ağrılarının tedavi edilmemesi durumunda ''kronik'' soruna dönüşebildiğini belirten Prof. Dr. Şendur, ''Otururken öne doğru eğilmemeye dikkat edin. Omuzlarınız öne doğru gelmesin. Sürekli olarak omuzlarınızı geri itin ve midenizi içinize çekin. Böylece vücudun ağırlığını eşit olarak çeşitli bölgelere dağıtmış olursunuz'' dedi. Prof. Dr. Şendur, oturma sırasında bacak bacak üstüne atmanın sakıncalı olduğunu, bu şekilde otururken hem bacaklardaki kan dolaşımının zorlaştığını, hem de sırtın olumsuz etkilendiğini ifade etti. Ağırlık taşımanın da sırt ağrılarına neden olduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Şendur, ''Alışverişten dönerken yükü bir elinizde taşımayın. İki ayrı çanta ya da torbaya eşit miktarda malzeme koyun ve öyle taşıyın. Sırtınız ve omuzlarınız arasında denge kurulmasını sağlamakla, sırt ağrısı çekmekten kurtulursunuz'' diye konuştu. Ömer Faruk Şendur, oturuş şekliyle ilgili alışkanlıkların küçük yaşlarda edinildiğini, çocukların sırt ya da yüzüstü ders çalışmalarının sırt ağrılarını tetikleyeceğini belirterek, ''Boyun ve bele göre sırttaki omurlar daha az hareketlidir. Bu nedenle büyüme çağında kan dolaşım problemlerine ait omur düzeyindeki gelişim hastalıkları, en çok sırtta görülür'' dedi. Prof. Dr. Şendur, sırt ağrıları yüzünden yatak istirahati yapmanın da sorunu çözmeyeceğini vurguladı. Uzun süreli yatak istirahatinin sırta destek veren kasları zayıflatabildiğini bildiren Şendur, bu nedenle sadece yatarak ağrı geçirmeyi denemenin yanlış olacağını savundu. Prof. Dr. Şendur, şöyle devam etti: ''Stres ve gerginlik, sırt kaslarının gerilmesine neden olur. Bu nedenle haftada bir kez sırtınıza masaj yaptırın ya da yoga yapmayı öğrenin. Sırt kaslarının rahatlaması için bu önlemleri almak zorundasınız. Sırtın sağlıklı olabilmesi için doğru egzersizleri seçmek çok önemlidir. Yüzme ve yürüyüş sırt için ideal egzersizler olarak nitelendirilir. Yaşamımızın yaklaşık üçte birini uyuyarak geçirdiğimize göre, yatağımıza da dikkat etmemiz gerekiyor. Yatağınız kalçalarınızın ve omuzlarınızın rahat edebileceği şekilde olmalı.''
26.05.2009 - 12:03
null
[]
Sırt ağrısına önem verin
Sağlık
https://www.ntv.com.tr/saglik/sirt-agrisina-onem-verin,UsxVBuo4A02zWI0ON1_3tQ
Usta oyuncu Nuri Alço, Ayşen Gruda'nın cenaze töreninde kalabalıkta cebindeki parasının çalındığını açıkladı.
null
Türk sinemasının usta isimlerinden , 2. Sayfa programına konuk oldu. Geçtiğimiz günlerde 'nın cenaze törenine katılan Alço, kalabalıkta cebindeki parasının çalındığını ifade etti. Alço, cenazedeki kargaşada cebindeki 5 bin TL parasının çalındığını söyledi. Alço, "Elimden geldiği kadar cenazelere gitmeye çalışıyorum. Ayşen Gruda'nın cenazesinde cebimdeki 5 bin TL'yi çaldılar" dedi.
29.01.2019 - 11:19
null
['Televizyon', 'Yaşam', 'magazin']
Ayşen Gruda'nın cenazesinde Nuri Alço'nun parasını çaldılar
Yaşam
https://www.ntv.com.tr/yasam/aysen-grudanin-cenazesinde-nuri-alconun-parasini-caldilar,n7ImEpFI9ECr7IoiWforfQ
Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Twitter'dan yayınladığı mesajda MB'nin bağımsızlığını güçlendireceklerini ifade etti.
null
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek'ten Merkez Bankası'yla ilgili yeni açıklama geldi. Şimşek, Twitter hesabından MB'nin bağımsızlığını güçlendirecekleri yönünde mesaj yayınladı. Şimşek, bu açıklamayı Twitter'dan bir takipçisinin yorumu üzerine yaptı. Bu hafta AB ile Ekonomik ve Parasal Politikalar Faslı'nda MB'nin bağımsızlığının önemli bir başlık olmasını umduğunu söyleyen ve "Umarım Avrupa standartlarına uyumlu bir planınız vardır" diyen takipçisine Şimşek, "Kesinlikle, hiç şüphe yok. MB'nin bağımsızlığını güçlendireceğiz" yanıtını verdi. Türkiye, AB ile müzakerelerde bu hafta yeni bir başlık açıyor. İki yıl sonra ilk kez açılan faslın konusu ekonomi ve parasal politikalar.
14.12.2015 - 12:07
ntvpara.com
['Ekonomi']
Şimşek: MB bağımsızlığını güçlendireceğiz
Ekonomi
https://www.ntv.com.tr/ekonomi/simsek-mb-bagimsizligini-guclendirecegiz,-PvBRL6Q60-w2y3UQKqO6g
Türk Silahlı Kuvvetleri, Hakkari ve Kuzey Irak'a hava harekatı düzenledi. Operasyonda toplam 10 hedef imha edilirken Hakkari'de 3, Kandil'de 4 terörist etkisiz hale getirildi.
null
'ndan yapılan açıklamaya göre, havan ve uzun menzilli silahlarla üs bölgelerine taciz ateşi açılması üzerine, ilk hava harekatı için düğmeye basıldı. Türk jetleri, Hakurk'ta tespit edilen bir uçaksavar mevzii, iki havan mevzii, iki mağara ve 3 sığınağı imha etti. Ayrıca kırsalı ve Kandil bölgesinde de saldırı hazırlığındaki teröristlere yönelik hava harekatları yapıldı. Hakkari’de 3, kandilde 4 terörist öldürüldü. Aranan teröristler listesinde, gri kategoride yer alan iki terörist, Ağrı'da etkisiz hale getirildi.
21.07.2017 - 00:28
NTV Haber
['Türkiye', 'Irak', 'Hakkari', 'PKK', 'Terör']
TSK'dan hava harekatı: 7 terörist etkisiz hale getirildi
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/tskdan-hava-harekati-7-terorist-etkisiz-hale-getirildi,jCyC32i13EuZ-VNJuGNjFg
Son albümlerinde blues ve soul türünde şarkılar seslendiren Norah Jones, yeni albümüyle cazcı köklerine geri dönüyor.
null
ABD’li şarkıcı Norah Jones’un yeni albümü ‘Day Breaks’, 7 Ekim’de piyasaya çıkıyor. 37 yaşındaki şarkıcı, yeni albümünde cazcı köklerine geri dönüyor. Bir caz piyanisti ve solisti olan Jones, son albümlerinde blues ve soul türünde şarkılar seslendirmişti. 2006’da ölen Türk kökenli Amerikalı yapımcı Arif Mardin’in keşfettiği Jones’un ‘Come away with Me’ adlı ilk albümü, 2002’de dünya çapında 40 milyonun üzerinde satmıştı. Jones, bu albümden tam yedi Grammy ödülü kazandı. Ardından gelen ikinci albümü ‘Feels Like Home’ ve Ray Charles'la yaptığı düetiyle, 2005 yılında Grammy'lerine üç tane daha ekledi. Norah Jones, küçüklüğünde dinlediği Billie Holiday, Ella Fitzgerald gibi isimlerle birlikte dünyanın en iyi caz kadın vokalistlerinden biri olarak anılıyor.
18.09.2016 - 14:31
null
['Yaşam', 'magazin', 'Müzik']
Norah Jones caza dönüyor
Yaşam
https://www.ntv.com.tr/yasam/norah-jones-caza-donuyor,dV7AxGSj2Uyc1hnmU_yBNQ
Galatasaray Cafe Crown Antrenörü Cem Akdağ, kaybetmeye kesinlikle tahammülleri olmadığını belirterek, "Tüm çabamız Galatasaray'ı hak ettiği yere getirmek" dedi.
null
Sarı-kırmızılı kulübün internet sitesine açıklamalarda bulunan Cem Akdağ, her maça farklı bir şekilde konsantre olduklarını kaydederek,"Göreve başladığımızdan bu yana takımımızın play-off şansı ya da düşme ihtimalleri gibi konuları hiç düşünmüyoruz ve konuşmuyoruz. Uzun vade planlar yapmıyoruz ve her maça tek tek hazırlanmaya çalışıyoruz. Eğer uzun vadeli planlar yapsaydık belki çok ciddi düşüşler yaşayıp toparlanamazdık. Maçlara tek tek odaklandığımız için bu düşüşleri yaşamadık" dedi. Akdağ, ligde yaptıkları son 6 karşılaşmayı da kazandıklarını hatırlatarak, "Her maçımıza final havasıyla çıkıyoruz, çünkü her maç zorlu ve bizim açımızdan her biri final maçı öneminde. Özellikle son yaptığımız Mersin Büyükşehir Belediyesi maçında çok iyi mücadele ettiğimizi düşünüyorum. Bu maçta bizim için çok önemli iki oyuncumuzun sakatlıkları vardı. Bunlardan Can çok kısa süre oynayabilirken, Caner'i hiç oynatamadık. Pazartesi günü Türk Telekom ile oynayacağımız maçta Can kesin olarak yerini alacak, Caner ise büyük ihtimalle oynar" ifadelerini kullandı. Türk Telekom ile yapacakları karşılaşmanın zorlu geçeceğine anlatan Akdağ, şunları kaydetti: "Türk Telekom sezona çok ciddi bir bütçe ve önemli transferlerle başladı. Sakatlıklar ve yeni oyuncuların uyum sorunu sebebiyle yenilgiler aldılar. Yani çok önemli ve güçlü bir rakiple deplasmanda oynayacağız. Bütün hazırlıklarımızı buna göre yapıyoruz. Bu maç öncesi takımımızı sıkıntıya sokan bir sorunla daha mücadele ediyoruz. Uzun süredir haftada iki maç oynayan takımımızı bu arada oluşan 8 günlük boşluğa alıştırmak bizi zorluyor. Bir anlamda ritmimizi bozan bir gelişme bu. Antrenmanlarda da kendini gösteren bu durumu aşarak galip gelmek istiyoruz. Kaybetmeye kesinlikle tahammülümüz yok." Sarı-kırmızılı taraftarların kendilerini Ankara'da yalnız bırakmayacağını dile getiren Akdağ, "Takım olarak agresif ve yüksek motivasyonla oynayan oyunculara sahibiz. Bu yapıda bir takım olduğumuzdan da seyirci desteğini aldığımız da kapasitemiz iki katına çıkıyor diyebilirim. Ankara'da da seyircilerimizin bizi desteklemesi durumunda çok daha iyi oynayacağımıza inanıyorum. Bu desteği hak ettiğimize sonuna kadar inanıyorum. En kötü anlarda bile mücadele ettik ve kenetlendik. Tüm çabamız bu bölgeden kurtulmak ve Galatasaray'ı hak ettiği yere getirmek. Bunu da camia olarak bir araya gelerek başarabiliriz" değerlendirmesini yaptı.
07.04.2010 - 15:58
null
[]
Akdağ: Kaybetmeye tahammülümüz yok
Spor
https://www.ntv.com.tr/spor/akdag-kaybetmeye-tahammulumuz-yok,qRqJR6zbKkCeGzUWYq2-6w
Avrupa’dan men tehlikesi olan G.Saray bugün savunmasını yapacak
Cumhur Önder Arslan
Avrupa’dan 1+1 yıl men cezası riski bulunan Galatasaray, bugün UEFA’ya kritik bir savunma yapacak. Finansal Fair-Play kriterlerine uymadığı için Avrupa kupalarından men cezası istemiyle UEFA Hukuk Kurulu’na sevk edilen Sarı-Kırmızılılar, bugün İsviçre’de başkan Dursun Özbek, yöneticiler Fatih İşbecer, Eşref Alaçayır ve Ural Aküzüm’le birlikte dünyaca ünlü spor hukuku uzmanı avukat Jean Louis Dupont’un katılacağı duruşmada savunma yapacak. Galatasaray yönetimi, Mayıs ayında Sportif AŞ’nin kâr edeceğini, hayata geçirdikleri ekonomik çalışmalarla Finansal Fair-Play’e uygun seviyeye geleceklerini UEFA yetkililerine aktaracak. Ayrıca UEFA’nın izleme süresinin Mayıs’ta bittiği, ancak Şubat’ta ceza verme yoluna gidilmesinin doğru olmadığı vurgulanacak. Yönetim, yeni projelerle mali iyileşmenin sağlandığını, Riva ve Florya arazilerinin değerlendirileceğini, Mecidiyeköy’deki otelin kısa sürede açılacağını anlatıp men cezası yoluna gidilmeden UEFA’dan ek süre isteyecek. UEFA’nın Galatasaray’a Avrupa’dan men, uyarı, para cezası, puan silme, UEFA gelirlerine el koyma, kadro kısıtlaması ve transfer sınırı gibi yaptırımlardan birini uygulama ihtimali bulunuyor. Konu hakkında açıklama yapan Dursun Özbek, “Çok iyi hazırlandık. bugün duruşma günü kararın açıklanacağını zannetmiyorum. Bir müddet savunmamıza bağlı olarak karar için bekleyeceklerdir. Haklı gerekçelerimiz var. Galatasaray lehine çok iyi sonuç çıkarmaya çalışıyoruz. Ümitliyim. Onları ikna edebileceğimizi düşünüyorum” dedi. Özbek, “Tek bilek tek yürek” kampanyasındaki satışlarda1 milyonu geçtiklerini söyledi.
23 Şubat 2016 Salı, 09:23
cumhuriyet
null
UEFA’da kader günü
Spor
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/futbol/485807/UEFA_da_kader_gunu.html
Uşak'taki FETÖ/PDY soruşturması kapsamında, Bylock'u kullandığı iddiasıyla ve daha önce Kanun Hükmünde Kararnamelerle ihraç edilen 17 öğretmen gözaltına aldı.
DHA
Uşak İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü, FETÖ/PDY soruşturması kapsamında bu sabah, Bylock operasyonu yaptı. Uşak merkezli 4 ilde düzenlenen eş zamanlı operasyonda, Bylock sistemini kullandığı iddia edilen ve meslekten ihraç edilen 17 öğretmen gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar, Uşak Devlet Hastanesi'nde yapılan sağlık kontrolünün ardından sorgulanmak üzere emniyete götürüldü.
9 Şubat 2017 Perşembe, 18:53
cumhuriyet
null
Uşak'ta 17 öğretmen gözaltına alındı
Eğitim
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/egitim/673472/Usak_ta_17_ogretmen_gozaltina_alindi.html
İstanbul Avcılar'daki tekstil atölyesinin buhar kazanının patlaması sonucu atölye sahibi Mert Yılmaz, hayatını kaybetti.
null
Firuzköy Bulvarı'ndaki 5 katlı iş hanının en üst katında yer alan tekstil atölyesindeki buhar kazanı, henüz bilinmeyen nedenle patladı. Patlamada ağır yaralanan atölye sahibi Mert Yılmaz'a (37), sağlık ekipleri müdahale etti. Yılmaz, ekiplerin müdahalesine rağmen kurtarılamadı. Olayı duyarak bölgeye gelen Mert Yılmaz'ın yakınları sinir krizi geçirdi. Polis ve itfaiye ekipleri, patlamanın nedenini belirlemek için atölyede inceleme yaptı.
25.10.2016 - 11:46
Anadolu Ajansı
['Türkiye', 'son dakika']
Avcılar'da tekstil atölyesinde patlama: 1 ölü
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/avcilarda-tekstil-atolyesinde-patlama-1-olu,61wVGgKRR0KTbSEys0wvUg
Tokat’ın Turhal ilçesinde iddiaya göre aşırı hız nedeniyle kontrolden çıkıp karşı şeride geçen otomobil başka bir otomobille çarpıştı. Kazada 2 kişi öldü, 5 kişi ise yaralandı.
null
Turhal istikametinden Tokat yönüne gelen 43 yaşındaki Zikri Bozkurt idaresindeki 34 DE 0066 plakalı otomobil, iddiaya göre sürücüsünün aşırı hız yapması nedeniyle kontrolden çıktı. Karşı şeride geçen otomobil, 33 yaşındaki Mehmet Yavuz idaresindeki Almanya plakalı MH NY 60 plakalı otomobille kafa kafaya çarpıştı. Çarpışmanın etkisiyle Zikri Bozkurt idaresindeki otomobil ters döndü. Feci kazada sürücü Zikri Bozkurt ile yanında bulunan 28 yaşındaki Ali Rıza Tepe olay yerinde yaşamını yitiridi. Sürücü Bozkurt’un oğlu 18 yaşındaki Tolga Bozkurt ile diğer araç sürücüsü Mehmet Yavuz, eşi 34 yaşındaki Kadriye Yavuz ve çocukları 10 yaşındaki Furkan ve 14 yaşındaki Onurhan Yavuz yaralandı. Yaralılar olay yerine gelen ambulanslarla Turhal Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Kazada otomobil içerisinde sıkışarak hayatını kaybeden Zikri Bozkurt ve Ali Rıza Tepe, itfaiye ekiplerinin yaklaşık 45 dakika süren çalışmanın ardından bulundukları yerden çıkarılarak ilçe hastanesinin morguna kaldırıldı. Kaza sonrası Ali Rıza Tepe’nin yakınları olay yerine gelerek gözyaşı döktü. Kazayla ilgili inceleme başlatıldı.
27.07.2015 - 22:45
DHA
['Türkiye']
Tokat'ta 2 otomobil kafa kafaya çarpıştı: 2 ölü, 5 yaralı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/tokatta-2-otomobil-kafa-kafaya-carpisti-2-olu-5-yarali,XZdrwCRNIEWzdl53P-fFXw
Şike soruşturmasıyla beraber Fenerbahçelilerin hedefi haline gelen TFF eski Başkanı Aydınlar, kongre öncesi tartışılacak bir hamle yaptı ve 1907 Derneği’nden istifa etti.
null
Türkiye Futbol Federasyonu eski başkanı Mehmet Ali Aydınlar, 1907 Derneği’nden istifa etti. Fenerbahçe Kulübü’nde yöneticilik yaptığı dönemde önemli hizmetler yapan, takımın voleybol şubesine, sahibi olduğu Acıbadem’le sponsor desteği veren Aydınlar, bu istifayla tepkisini ortaya koydu. Hürriyet gazetesinin haberine göre, Aydınlar’ın aldığı kararda, şike soruşturması sürecinde Fenerbahçelilerin ağır eleştirilerine hedef olmasının büyük rolü olduğu öğrenildi. Bazı çevreler ise, Aydınlar’ın, mayıstaki kongrede başkanlığa aday olabileceği ve 1907 Derneği ile ortak hareket etmeyeceği iddialarını gündeme getirdi.
24.03.2012 - 12:10
null
[]
Aydınlar'ın ikinci istifası
Spor
https://www.ntv.com.tr/spor/aydinlarin-ikinci-istifasi,cUHFZDhwGEGOtSkMnulcfQ
Martin Scorsese klasiği 'Sıkı Dostlar'a ilham kaynağı olan eski gangster Henry Hill hayatını kaybetti.
null
Yönetmen Martin Scorsese'nin "Sıkı Dostlar" (Goodfellas) filminin ilham kaynağı olan, FBI muhbirine dönüşen eski gangster Henry Hill 69 yaşında öldü. BBC'nin haberine göre, ortağı ve menajeri Lisa Caserta, Hill'in, ABD'nin Los Angeles kentinde hayatını kaybettiğini belirtti. Caserta, Hill'in kesin ölüm sebebini açıklamadı ancak uzun yıllardır sürdürdüğü sigara alışkanlığıyla ilgili komplikasyonların ve bir süre önce geçirdiği kalp krizinin yaşamını yitirmesine yol açtığını söyledi. 1990 Oscar Ödüllü "Sıkı Dostlar" filminde Hill'i Ray Liotta canlandırmıştı. Film, gazeteci Nicholas Pileggi'nin Hill'in hayatını anlattığı 1986 tarihli "Wiseguy" kitabından senaryolaştırılmıştı. İrlandalı bir anne ve İtalyan bir babanın oğlu olan Hill, New York'ta dünyaya geldi. Lucchese suç karteli üyesi olan Hill, birçok suça karışmış, tutuklanmasının ardından Amerikan Federal Soruşturma Bürosu (FBI) için muhbirlik yapmıştı.
14.06.2012 - 19:26
null
[]
'Sıkı Dostlar'ın ilham kaynağı hayatını kaybetti
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/siki-dostlarin-ilham-kaynagi-hayatini-kaybetti,X0HckNlFwEyoPb4pC4aONA
Diyarbakır’da konuşan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, bayrak eleştirisi yapan Başbakan Erdoğan’a yanıt verdi. Kılıçdaroğlu, “Bayrak üzerinden politika yapmak bölücülüktür, en büyük bölücü de Recep Tayyip Erdoğan’dır” dedi.
null
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, seçime 12 gün kala Diyarbakır’ı ziyaret etti. Kılıçdaroğlu, İstasyon Meydanı'nda toplanan Diyarbakırlılara seslendi. Demokrasi, özgürlük ve barış mesajları veren Kemal Kılıçdaroğlu, faili meçhul cinayetler, yüzde 10 barajı gibi bölgeyi ilgilendiren birçok önemli konuya değindi. CHP lideri Kılıçdaroğlu, partisinin Diyarbakır'ı yeterince ziyaret etmediğini söyleyerek de özeleştiri yaptı. Kılıçdaroğlu, geçmişte Diyarbakır Cezaevinde büyük acılar ve travmalar yaşandığını, işkence yapıldığını ve ailelerin perişan edildiğini belirterek, bu cezaevini müze haline getireceklerini söyledi. Kente gelen gelen her yurttaşın Diyarbakırlı gençlerin çektiği acıları, o hapishaneyi gezerek göreceğini bildiren Kılıçdaroğlu, ''Bunu şunun için söylüyorum. Geçmişimiz ve geleceğimizle yüzleşeceğiz, acılarımızı paylaşacağız. Biz özgürlük ve demokrasi istiyorsak, önce geçmişimizle yüzleşerek yapacağız bunu. Hapishaneyi müze yapacağız ve halka armağan edeceğiz. Her gelen geçmişte 'yaşanan dramları görsün' diye'' şeklinde konuştu. Kemal Kılıçdaroğlu, geçmişte büyük acılar yaşandığını hatırlatarak, sözlerine şöyle devam etti: ''OHAL vardı burada. 'OHAL'i kaldırdık.' dediler. OHAL'in burada resmi adı kalktı. Şimdi Türkiye'de OHAL her yerde var. Doğuda, batıda, kuzeyde ve güneyde de var. Recep beyin iktidarında neler oldu. Diyorlar 'Faili meçhuller bitti.' 2003 ve 2010 yılı arasında faili meçhullerin sayısı 110 kişi. 110 faili meçhul var ve halen aydınlatılamamış. 'Dur ihtarına uymadı' diye kolluk güçlerince vurulan ve öldürülen kişi sayısı 315. Cezaevlerinde tutuklu ve hükümlü olup tedavi için izin verilmeyen, bu yüzden hayatını kaybeden kişi sayısı 212'dir ve daha önemlisi, kişiyi suçluyorsunuz tutukluyorsunuz. Tutuklu sayısı 2005 yılında 28 bin kişi, 2009'da 52 bin 512 kişi. Daha bunlar mahkum olmamış. Yakalıyorsunuz, 'Haydi içeri' diyorsunuz. İçerde aylarca niçin tutuklandığını dahi bilmiyorsunuz. Daha önemlisi sadece düşüncesini açıkladığı için 2010'un ilk 6 ayında 596 kişi yargılanıyor. Düşünce suçu işlediği için öngörülen hapis cezası bin 219 yıl. 21'inci yüzyılın Türkiyesinde düşüncesini açıkladı diye bin 219 yıl hapis cezası istenir mi? Bunu isteyen hükümet demokrat olabilir mi? Özgürlükçü olabilir mi? Barışı ve kardeşliği getirebilir mi? Taş atan çocuklara geliyorum. 'Taş attı' diye yüzlerce çocuk tutuklandı. 2009'da 177 çocuk 'taş attı' diye yargılandı. 772 yıl hapse mahkum edildi. Eski DGM'lerin adını değiştirdiler, yeni adı özel yetkili mahkemeler. Bu mahkemeler olduğu sürece Türkiye'ye demokrasi gelmez, yargı bağımsız olmaz. Demokrasi ve özgürlük gelecekse her alanda gelmeli. İnsanlarımız düşünce, inanç, kimliklerinden ötürü hor görülmemeli. Her insan eşit yurttaşlık temelinde beraber olmalı.'' Faili meçhullerin aydınlatılması için verdikleri 6 önergenin reddedildiğini, faili meçhullerin görmezlikten gelindiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, kayıpların bulunması için komisyon kurma tekliflerinin kabul edilmediğini bildirdi. Kılıçdaroğlu, İstanbul'da kayıplarla ilgili bir derneği ziyaret ettiğini hatırlatarak, şöyle dedi: ''Ağlayan bir anne şunu söyledi: 'Çocuğum kayıp, onun öldüğünü, öldürüldüğünü biliyorum. Ama mezarını görmek istiyorum. Hiç değilse başında bir Fatiha okuyayım.' dedi. Gelsene uluslararası standartlarda bir komisyon kuralım. Gelsene, gelemez. Çünkü o değişim ve dönüşümden yana bir parti değildir. Bunların iktidarında da 100'ün üstünde faili meçhul var, kayıplar var. AKP demokrat bir parti değildir. Yüzde 10 barajı 12 Eylül ürünü bir yasal düzenleme. 12 Eylül hukukuna karşı mısınız? 'Yüzde 10 barajını indirelim' dedik. Geldiler mi? Çünkü bunlar demokrat değil. Milli iradeye inanmıyorlar. Çünkü bunlar başka partiye verilen oylarla kendi milletvekillerini çıkarıyorlar. Biz demokrat özgürlükçü ve halktan yanayız. Ey Recep Tayyip Erdoğan gel kaldıralım yüzde 10 barajını. Sen darbelere karşısın değil mi? Biz de darbelere karşıyız. Bütün darbeler diyor ki; 'TSK'nın 35. maddesi var.' Ona dayandırıyorlar. O zaman gel bunu değiştirelim. 'Efendim siz popülizm yapıyorsunuz, kanun teklifi veremezsiniz.' Arkadaşlara talimat verdim ve teklif verildi. AKP geldi mi? Gelmedi, gelemez özgürlükçü, demokrat ve yürekli değil. İnsan haklarından yana, kadın erkek eşitliğinden, çocuklardan yana, aile mutluluğundan, iş ve aştan yana değil AKP. Ahmed Arif ne diyor; "Bunlar, Engerekler ve çıyanlardır. Bunlar, aşımıza, ekmeğimize göz koyanlardır. Tanı bunları, tanı da büyü...'' Bunları tanıyın diye anlatıyorum. Kılıçdaroğlu, Türkiye'yi özel yetkili mahkemelerden kurtaracaklarını dile getirerek, şöyle devam etti: ''Ne demek özel yetkili mahkeme? Recep Tayyip Erdoğan'ın mahkemeleri, Recep Tayyip Erdoğan'ın savcıları... Özel yetkili mahkemeleri kaldıracağım. Halkın iradesine saygı göstereceğiz. Halkın iradesiyle seçilen belediye başkanları aylarca hapiste tutuyorlar. Hatırlarsınız kelepçelediler, sıraya dizdiler, fotoğrafını çekip medyaya servis yaptılar. Eğer insanların iradesine saygılıysanız o insanları neden tutuklu tutuyorsunuz. O insanlar da avukatları da neden tutuklandığını bilmiyorlar. Çünkü gizlilik kararı getiriyoruz. O nedenle bu ucubeyi de hukuk sistemimizden kaldıracağız. Daha özgürlükçü, uygar ülkede olması gereken yargı sistemini getireceğiz. Bağımsız, insan haklarından yana bir yargı düzeni kuracağız. Düşünce özgürlüğü getireceğiz, Her türlü düşüncenin özgürce tartışıldığı bir Türkiye'yi ayağa kaldıracağız. Bize 'Siz Hakkari'ye, Diyarbakır'a, Siirt'e, Bitlis'e, Sivas'ın ötesine gidemezsiniz' dediler. İşte geldik arkadaşlar. Ama bir şeyde haklılar onu söyleyeyim. Biz yeteri kadar Diyarbakır'a gelmedik. Sizinle yeteri kadar konuşmadık, dertlerinizi dinlemedik. Ankara'da oturduk 'Bize oy verin' dedik. Ama şimdi bunu değiştiriyoruz. Yeni bir CHP, yeni bir anlayış, daha özgürlükçü bir parti, daha çok demokrasiyi içine sindiren bir parti. Size geliyoruz, ayağınıza geliyoruz. Daha çok geleceğiz, daha çok konuşup çayınızı içeceğiz.'' Kılıçdaroğlu, Avrupa'nın ve pek çok ülkenin kabul ettiği, 1988 yılında Meclis'ten geçen ''yerel yönetimler özerklik'' şartını getireceklerini söylediğini hatırlatarak, şöyle konuştu: ''Türkiye'de yerel yönetimlerin güçlü olması gerektiğini söyledim. Hemen, 'Efendim sen Türkiye'yi bölüyorsun. Efendim sen özerklik' dedin. 'Eyvah memleket parçalanacak. Sen eyalet sistemi' dedin. Buradan söylüyorum: Türkiye bir bütündür, hiç kimse bölmek istemiyor. Bu güzel coğrafyada hepimiz kardeşçe, barış içerisinde, huzur içerisinde yaşayacağız. 'Efendim, sizin mitinginizde niye bayrak yoktu?' diyor. Bayrak, bu ülkenin 73 milyon yurttaşın ortak paydasıdır. Bayrak üzerinden siyaset yapılmaz. Bayrak hepimizin bayrağıdır. Bayrak hepimizin onurudur, şerefidir. O bayrağı göndere çekerken hepimiz saygı duyarız. onun üzerinden politika yapmak bölücülüktür. En büyük bölücü de Recep Tayyip Erdoğan'dır. Diyarbakır neyse İzmir de o dur, Hakkari neyse Edirne de odur, Bitlis neyse Trabzon da odur. Biz niye bölünelim? Bölenlere karşı direniyoruz zaten. Bölücü olan belli Ankara'da oturuyor. Kimliği belli adı da Recep Tayyip Erdoğan'dır diyorum. Hakkari'de bir eski muhtar geldi ve belediye başkanı odasında dedi ki: Ben ülkemi seviyorum. Biz bölünmek istemiyoruz, kardeşçe yaşamak istiyoruz. Yeter artık bu kanı durdurun. Ne kadar güzel değil mi? Bu kanı durdurun, barışı getirin, huzuru getirin. Size sözüm var; bedeli ne olursa olsun barışı getireceğim, Türkiye'yi bir cennete çevireceğim. Diyarbakır'da gelip hapishane sözü veren bir başbakan var. Bütün Diyarbakırlılara sesleniyorum: Eğer siz hapishane istiyorsanız eyvallah. Gidersiniz 12 Haziran'da oyunuzu verirsiniz Recep Tayyip Erdoğan gelir, size sıcak suyu, soğuk suyu olan bir hapishane yapar. 'Ama biz hapishane değil, fabrika istiyoruz' diyorsanız, o zaman sırtınızı döneceksiniz, karşıya bakacaksınız, 6 oku göreceksiniz, yeni CHP'yi göreceksiniz.'' Kılıçdaroğlu, Diyarbakır'da bin kişinin çalıştığı halı fabrikasının, 2 bin 500 kişinin çalıştığı iplik fabrikasının, 610 kişinin çalıştığı içki fabrikasının ve 850 kişinin çalıştığı tütün fabrikasının bu hükümet döneminde kapatıldığını söyledi. Diyarbakır'da 2002 yılında 3 olan icra dairesi sayısının 2011 yılında 7'ye yükseldiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: ''Fabrika yok, istihdam yaratmak yok, sorunu çözmek yok, millet borç batağında icra dairelerinin sayısını artıyorsunuz, insanların mal varlıklarını haciz edeceksiniz. Diyarbakır'a verdikleri icra dairesi. Size sözüm var, ahdım var. Petrol boru hatları bu bölgeden geçer, doğal gaz hatları bu bölgeden geçer. Doğu ve Güneydoğu'yu petrokimya üssü haline getireceğiz. Burada fabrikalar olacak, insanlar çalışacak, alın teri dökecek. Burada insanlar akşam evine huzur içerisinde gidecek. Recep Tayyip Erdoğan geliyor diyor ki: Kürt sorunu var. Eyvallah, sonra diyor ki: Bu sorun benim sorunum. Eyvallah. Sonra bir bakıyoruz, 'Böyle bir sorun yoktur' diyor. Böyle bir sorun var mı? Var mı böyle bir sorun? Millet mi doğruyu söyler, Recep Tayyip Erdoğan mı? Kim doğruyu söyler, ben de size inanıyorum, millette inanıyorum. Böyle bir sorun var, bu sorunu çözmek Kemal kardeşinizin görevi olacaktır. 'Diyarbakır'a önem veriyorum' diyor. Allah aşkına, nüfusu 1,5 milyona ulaşan Diyarbakır'da sivil havaalanı var mı? Diyarbakır'da niye sivil havaalanı olmasın? Size verilen sözlerin hepsi havada kaldı. Oylarınızı aldılar, size verdikleri sözü tutmadılar. Oylarınızı aldılar, sizin yüzünüze bakmadılar. Oylarınızı aldılar, size sırtlarını döndüler. Biz şunu yapacağız. Oy isteyeceğiz, oy verseniz de vermeseniz de, sizin sorununuzu çözeceğiz. Çünkü benim için yandaş yok, sadece ve sadece vatandaş var. Aile sigortası getireceğim. Geliri olmayan veya geliri asgari ücretin altında olan her hanede kadının banka hesabına en az 600 lira yatıracağız ve hiç kimseyi namerde muhtaç etmeyeceğiz. Recep Bey'in kafasında bir şey var. Efendim 'Bu Kemal Kılıçdaroğlu, Merkez Bankasında para var. O paraya gözünü dikmiş' diyor. Şimdi size soruyorum. Bir insanın hayatı mı önemli yoksa orada duran para mı önemli? İnsan hayatı önemli değil mi? İnsan, önce insanın hayatını düşünür. İnsan önce insanların geleceğini düşünür. İnsan önce insanların mutluluğunu düşünür. Ben 'insanlar mutlu olsun' diyorum. O, 'Para bir yere gitmesin' diyor. Yeter artık. Gözünüzü para doyursun. Bu ülkede yoksulluğu bitireceğiz, aile sigortası ile herkese ekonomik güvence getireceğiz. Bu ülkede barışı, huzuru getireceğiz, umudu yeşerteceğiz. Bu ülkede her etnik kimlikte insanımız barış, dostluk ve kardeşlik içerisinde özgürce yaşayacak. 9 milyon emekliden de oy istiyorum''
31.05.2011 - 14:42
null
[]
Diyarbakır'dan Erdoğan'a bayrak yanıtı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/diyarbakirdan-erdogana-bayrak-yaniti,f4eqY0YPP0OeSMpm9Mu5aA
Genetiği değiştirilmiş ilk bebeklerin dünyaya geldiğini ilan eden He Jiankui,Çin bilim alemince anında ıskartaya çıkarıldı. İddiası doğru mu, henüz kanıtlanmış değil, bilinmiyor. İnsan klonlama ve tasarım bebek üzerine yine etik tartışması başlasa da ihtiyatlı olmak lazım. Çünkü genetik manipülasyonlarla ilgili eski vakalarda bol miktarda palavra var. Köpek klonlayan Koreli kök hücre uzmanı hem sahtekar, hem de yumurta hilebazı çıkmış, kloncu İtalyan jinekolog da, İspanyol hemşirenin yumurtalarını çalmaktan hapis cezası almıştı. Onun Kıbrıslı Rum ortağı da hamilelik yardım kiti pazarlamaktan ceza yedi. Bir dönem insan klonlama iddiasıyla dünyayı hoplatan Fransız sahte mesih ise ayrı bir madrabaz. Habertürk yazarı Ayşe Özek Karasu yazdı
HABERTURK.COM
Barbra Streisand’ın, çok sevdiği köpeği Samantha’yı 50 bin dolara klonlatması pek de sansasyonel bir haber değildi. Çünkü kopya koyun Dolly dünyaya gelip sonra da göçeli hayli zaman geçmiş; köpekti maymundu çakaldı derken laboratuvarlarda daha nice hayvan kopyalanmış, rutine binen klonlama artık heyecan uyandırmaz olmuştu. Ancak Çinli bilim insanı He Jiankui’nin, genom düzenlemesiyle Lula ve Nana adlı ilk tasarım bebeklerin dünyaya geldiğini açıklaması büyük sansasyona neden oldu; ya da endişeye diyelim. Gen teknolojisine on milyarlarca dolarlık yatırım yapan, laboratuvarlar kuran Çin’in bu alandaki araştırmalarında, Batı’da evrensel olarak kabul edilen etik sınırlarını aşacağı kaygısı öteden beri hakimdi. Genomu değiştirilmiş ilk bebeklerin Çin’de dünyaya gelmesi zaten bekleniyordu. Üç yıl kadar önce Sun Yat-sen Üniversitesi’nden bir ekip “Crispr-Cas9” teknolojisiyle insan embriyosunda gen düzenleme deneyinin sonuçlarını açıklayarak bilim dünyasını sarsmıştı. DNA diziliminin değiştirilmesi yoluyla kanser tedavisinden tarımsal üretimin iyileştirilmesine moleküler biyolojide çığır açacak bu teknoloji embriyoda uygulanarak genetik hastalıklara karşı edinilmiş bağışıklık sağlayabilirdi. Ancak göz renginden insan zekâsına pek çok özellik de değiştirilerek bu karakteristiğin ileri kuşaklara geçmesi sağlanabilirdi teoride. Batı ilmine göre insan üzerinde genetik mühendisliğinin etik sınırları vardı ve tasarım bebeklerle bu sınır aşılmış olacaktı. Aslında gen teknolojisinde etik sorunu Çin’de de tartışma konusu. Şu “Crispr-Cas9” deneyi duyurulduğunda New York Times, Çin’deki etik kutuplaşmasını yansıtmıştı. Gazetenin görüştüğü bilim insanlarından bazıları doğu ile batı arasındaki kültürel farkların gen teknolojisinde gelişmenin önünü kesemeyeceğini savunuyor; “Batı ile Çin’in kırmızı çizgileri eşgüdümlü değil. İnsan hayatı söz konusuysa etik değerleri belirleyen şey kültür ve geleneklerdir” diyorlardı. Konfüçyüs düşüncesinden dem vurarak, “insanın ancak doğduktan sonra birey olduğunu”, Batı ilminin ise Hıristiyanlığın etkisiyle embriyo üzerinde araştırmaya set çektiğini belirtiyorlardı. Çin etik kurulu “Crispr-Cas9” deneyine onay vermişti, çünkü üreme amaçlı değildi, 14 günlükten küçük olmak kaydıyla deneyde kullanılan embriyolar imha ediliyordu. Genlerin değiştirilmesi yoluyla tasarım bebeklerin dünyaya gelmesi ise sınırın aşılması olurdu. Buna karşılık Çin’in uluslararası etik standartlara uyması gerektiğini savunanlar kadar, “Bundan sonra hedef insan genomunu değiştirmektir. Batı’nın bizi yönlendirmesine izin vermeyiz” diyenler de vardı. Peki bu tartışma uygulamada nereye vardı? Şöyle ki, He Jiankui hakkında etik soruşturması açıldı, çalıştığı üniversite kendisinin ücretsiz izne çıkarıldığına dair bir açıklama yayınladı, He’nin deneyi anlattığı YouTube sayfasına tepki mesajları yağdı, 120 Çinli bilim insanı, deneye ilişkin sert bir kınama metnine imza attı. Ama olan olmuştu, geri dönüşü yoktu. Aslına bakılırsa Batı’nın evrensel standartlara uygun bulduğu genetik müdahaleler daha korkutucu. Örneğin başta ABD ve İngiltere’de olmak üzere, hayvan embriyosundan insan kök hücrelerinin üretimine izin verilerek hibrit canlılara giden yolun açılması, mitolojideki Kentaurları, ya da Dr. Moreau’nun Adası senaryolarını canlandırdı zihinlerde. Philadelphia’daki bir çocuk hastanesinin hekimleri de yapay rahimde kuzu büyütmeyi başardı. İnsanlar üzerindeki deneyler de ileride. Bu gelişmelere rağmen Çin’in binlerce sığır kopyaladığı klon fabrikalarında insan klonlama kapasitesine de ulaştığı, fakat toplumun buna hazır olmasını beklediği yönündeki açıklamalar daha fazla korku salıyor. He Jiankui, ikiz kız bebeklerin genom düzenlemesiyle AIDS’e karşı bağışıklıkla dünyaya geldiğini söylüyor. Uluslararası bir organda yayınlanmış ya da bağımsız kaynaklarca doğrulanmış değil. Bu deneyin öngörülemeyecek genetik sonuçlara yol açabileceği gerekçesiyle güvenli olmadığını söyleyerek kınayan bilim insanları kadar, şüpheyle karşılayanlar da var. Şüphelenmek için de ortada bir sahtekârlar mazisi var. Bu sahtekarların en ünlüsü Güney Koreli kök hücre uzmanı Hwang Woo-suk… 1997’de ilk kopya koyun Dolly’nin dünyaya gelmesiyle yeni milenyumun eşiğinde klonlama çağı da başlamış; Dolly ekibinin başındaki İngiliz embriyolog Ian Wilmut uluslararası şöhret olmuştu. 2000’lerin başları ise Seul Ulusal Üniversitesi’nden Hwang Woo-suk’un şöhret yılları oldu. Klonladığı Afgan tazıları ve insan embriyonu kopyalayarak tedavi amaçlı kök hücre üretmeyi başarmasıyla uluslararası alkış alan Hwang, ülkesi Güney Kore’de pop yıldızı muamelesi görüyor, gittiği her yerde çevresi hayran kitlesi tarafından çevriliyor, fan kulüpleri kuruluyor, devletten ödüller alıyor, adına pullar basılıyordu. Ancak Hwang’ın çalışmalarıyla ilgili skandallar art arda patlak verdi.  Projede çalışan bir kadın laborantın yumurtalarıyla deney yaptığı ortaya çıkınca müthiş bir etik tartışması başladı. Hwang kamuoyu önüne çıkarak “Utanç içindeyim” diyerek özür diledi, çalışmalarında bazı verileri çarpıttığı da anlaşılınca ulusal kahramanlık mertebesinden hızla inişe geçti. Üniversiteden uzaklaştırıldı ve kamu kaynaklarını zimmetine geçirme ve biyoetik yasasını ihlalden 2 yıl tecilli hapis cezası aldı. İtibarını kaybetmiş olsa da yeniden sahaya dönen Hwang, en son geçen yıl klonladığı çakallarla haberlere yansımıştı. 2000’lerin başlarında bilimden siyasete “İnsan klonlama mı, asla” sesleri yükselirken bir takım uçuk fikirli hekimler, sahte mesihlerin liderliğindeki kültler, klonlama ve eşcinsel haklarını birleştiren hareketler, klonlamaya engel olmayacak üçüncü ülkelerde bu işe girişeceklerini açıkladılar peşpeşe. Örneğin İtalyan jinekolog Severino Antinori ile Kentucky Üniversitesi’nden Kıbrıslı Rum hekim Panos Zavos, 2001 yılı sonunda çocuğu olmayan çiftlere bebek klonlamaya başlayacaklarını açıklamışlardı. Erkeğin kısır olduğu çiftlere hücre çekirdiği transferi yoluyla klonlama yapmak için adını açıklamadıkları bir Akdeniz ülkesini seçmişlerdi. Antinori, yapay döllenme yoluyla 63 yaşındaki bir kadını anne yapmakla ünlüydü o dönem. 2002 yılında da Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki bir tıp kongresinde ilk klon bebeğin dünyaya geldiğini ilan etti. İddiasına göre zengin bir Arap çifti, klonlama yoluyla çocuk sahibi yapmıştı. Hem şüphe, hem de büyük tepkiyle karşılanmıştı bu açıklama. Yıllar sonra da, klonladığı ikisi oğlan biri kız üç çocuğun gayet sağlıklı biçimde 9 yaşına geldiklerini duyurdu. Ne kadar doğruydu, bilinmez. Bugün 73 yaşında olan Antinori, bir İspanyol hemşireyle mahkemelik. Genç kadın, yumurtalık kisti tedavisi için yattığı Antinori’nin Milano’daki kliniğinde anestezi verilerek yumurtalarının çalındığını iddia ediyor. Antinori geçen yıl bu suçtan 3.5 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Ancak savcılık makamı bazı yeni deliller ışığında hemşirenin doktora iftira attığı iddiasıyla dava açtı. Duruşmalar devam ediyor. Antinori’nin ortağı Panos Zavos’a gelince; 2004 yılında klonlanmış insan embriyosu üretmeyi başardığını açıkladı. O da şüpheyle karşılandı. Yıllar sonra dört kadına klonlanmış embriyo naklettiğini, hiçbirinin de hamilelikle sonuçlanmadığını itiraf etti. 74 yaşındaki Zavos dört yıl önce de “The Zavos Home Conception Pak” adı altında evlere pazarladığı hamilelik yardım kiti yüzünden mahkemelik oldu. Suçunu kabul etti, bir yıl hapis ve 100 bin dolar para cezasına çarptırıldı. Bitmedi; Antinori ile Zavos’un bir de Fransız işbirlikçisi vardı; Dr. Brigitte Boisselier.  İnsanların uzaylıların klonu olduğunu öne süren Rael kültüne ait “Clonaid” adlı kuruluşun yöneticisiydi Boisselier. Amerikalı bir çiftin kazada ölen 10 aylık bebeklerini kopyalayacaklarını iddia ediyordu o da. Sonucu bilinmiyor. Boisselier halen Clonaid’in başında, “Bir insanın çocuğu ölmek üzereyse, onun ikizini klonlamak istemesinden daha doğal ne olabilir” diyerek medyaya mülakatlar vermeye devam ediyor.  Rael kültünün kloncu Fransız lideri Claude Vorilhon’a gelince; 1970’lerde oto yarışı haberleri editörüyken, bir yanardağ kraterine inen uzaylılar tarafından kaçırıldığı ve insanlığa iletilmek üzere kendisine mesaj verildiği UFO dini hikayesiyle kıt akıllıları etrafında toplamaya devam ediyor. Servetinin 5 milyon doları aştığı tahmin ediliyor.
29.11.2018 - 03:58
haberturk
['genetik', 'gen', 'gen cambazları', 'ayşe özek karasu', 'tasarım', 'insan klonlama', 'insan kopyalama']
Gen cambazları
Dünya
https://www.haberturk.com/gen-cambazlari-2239567
İBB'den yapılan açıklamada, "Atatürk ve Yeni Galata Köprüleri saat 02.30'dan 03.30'a kadar deniz trafiğine açılacak" denildi
DHA
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB),Atatürk ve Galata köprülerinin bu gece deniz trafiğine açılacağını, bu nedenle köprünün araç trafine kapanacak oluşu nedeniyle sürücü  ve yayaların alternatif güzergâhları kullanmaları gerektiğini duyurdu. İBB tarafından yapılan açıklamada, şu ifadeler yer aldı: "Atatürk Köprüsü, bakım onarım çalışmalarından dolayı köprü bu gece saat 00.00´dan 04.30´a kadar araç ve yaya trafiğine kapatılacak. Ayrıca, Atatürk ve Yeni Galata Köprüleri saat 02.30´dan 03.30´a kadar deniz trafiğine açılacak. Atatürk Köprüsü´nü kullanacak olan araç ve yayaların 00.00-02.30 ve 03.30-04.30 saatleri arasında Yeni Galata Köprüsü´nü veya Haliç Köprüsü´nü kullanmaları gerekiyor. Atatürk ve Yeni Galata Köprüleri 02.30´dan 03.30´a kadar deniz trafiğine açık olacağından araç ve yayaların 02.30´dan 03.30´a kadar Haliç Köprüsü´nü kullanmaları gerekiyor."
18.12.2017 - 17:08
haberturk
['ibb', 'atatürk köprüsü', 'galata köprüsü']
Atatürk ve Galata köprüleri bu gece trafiğe kapanacak
Gündem
https://www.haberturk.com/ataturk-ve-galata-kopruleri-bu-gece-trafige-kapanacak-1760055
Eğer çocuğunuz, internette olmadan da interneti düşünüyorsa, iletişimin çoğunu telefon üzerinden kuruyorsa dikkatli olmanız gerekiyor. Uzman Psikiyatrist-Pedagog Ömür Sezgin, konu hakkında bilgi verecek, teknoloji bağımlılığının tedavisi hakkında görüşlerini sunacak. Sorularınızı ntvyesorun@ntv.com.tr adresinden yöneltebilirsiniz.
null
NTV'ye Sorun'un bugünkü konusu teknoloji bağımlılığı. 35 ilde yapılan bir araştırmaya göre, ilk ve ortaokul çağındaki çocuklar hafta içi ortalama günde 2.5, hafta sonları ise 3.5 saatini bilgisayar ve telefon başında geçiriyor. Uzmanlara göre ruhsal bir bozukluk haline gelen teknoloji bağımlılığının tedavi edilmesi gerekiyor. TBMM'de hakkında bir komisyon da kurulan teknoloji bağımlılığı üzerine çalışan psikiyatristler ve pedagoglar velileri konu hakkında duyarlı olmaya çağırıyor. Uzman Psikiyatrist-Pedagog Ömür Sezgin, konu hakkında bilgi verecek, teknoloji bağımlılığının tedavisi hakkında görüşlerini sunacak. Sorularınızı adresinden yöneltebilirsiniz.
03.04.2013 - 13:25
null
[]
Teknoloji bağımlılığı NTV'ye Sorun'da
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/teknoloji-bagimliligi-ntvye-sorunda,Pd8qgaxJbkOgp-W3maLDYQ
Kastamonu’nun Tosya İlçesinde son günlerde etkili olan sağanak yağışlar ve son olarak geçtiğimiz akşam saat 23.44 sıralarında merkez üstü Tosya olan 3.7 şiddetinde yaşanan deprem sonrası ilçeyi yılan bastı.
null
Tosya Belediyesi İtfaiye ekipleri, son 25 günde gelen ihbarlarda yaklaşık 3 adet yılan vakasından 1 yılanı yakalayıp doğal yaşama bıraktı. Diğer iki ihbarda itfaiyenin olay yerine gelmesi ile birlikte yılanlar kaçtı. Yetkilileri yılanların son günlerde gelen ihbarlarda, evlerin içine, arabaların kaputlarına, bahçelere ve su borularına kadar girebileceğini bu konularda dikkatli olunması gerektiği uyarısında bulundu. Geçtiğimiz gece yarısı yaşanan deprem sonrası yer altında yaşanan toprak kaymaları sonucu yılanların ortaya çıkabileceği ileri sürülürken, bazı yılanların zehirli olabileceği uyarısında bulunan itfaiye ekipleri, bu tür durumda kendilerine haber verilmesini istedi. Ekipler, yılan ve benzeri yabani hayvanların bulunması durumunda dokunulmaması gerektiğini söyledi.
05.06.2018 - 06:13
İHA
['Türkiye', 'Kastamonu', 'haber', 'Deprem']
Deprem sonrası Tosya’yı yılanlar bastı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/deprem-sonrasi-tosyayi-yilanlar-basti,rLQiUn7cZ0utpQqaetXmrA
Christchurch kentindeki 49 kişinin öldürüldüğü silahlı saldırılarla ilgili olarak şu anda 3 kişi gözaltında ve biri yarın mahkemeye sevkedilecek. Zanlılarla ilgili olarak şu ana kadar neler bilindiğini derledik.
null
Yeni Zelanda cami saldırıları, Brenton Tarrant ismiyle, ve saldırganın bakış açısından filmedilen canlı bir video akışı olarak internete aktarıldı. Bir video oyununa benzetilerek çekilen tüyler ürpertici görüntülerde, bu kişinin Nur camii içinde, önüne gelen kadın, erkek, çocuk herkese yakın mesafeden nasıl ateş ettiği görülüyor. Aynı kişinin daha önce şiddete teşvik edici aşırı sağ propaganda içeren uzun bir metni de internete yüklediği belirlendi. Yeni Zelanda polisi üç kişinin gözaltına alındığını ve kimliğini belirtmeden, 28 yaşındaki bir zanlının adam öldürme suçlamasıyla Cumartesi günü mahkemeye çıkarılacağını bildirdi. Avustralya Başbakanı Scott Morrison zanlılardan birinin Avustralya vatandaşı olduğunu doğruluyor. Morrison bu kişinin "aşırı sağcı, şiddet yanlısı bir terörist" olduğunu söyledi ve Yeni Zelanda'daki soruşturmaya Avustralya makamlarının da destek vereceğini bildirdi. İnternete konulan canlı video akışında, filmi çeken kişinin saldırıyı doğrudan aktarmak üzere başına bir kamera yerleştirdiği anlaşılıyor. Nur camiindeki saldırıyı an be an canlı gösteren video Facebook'da da kısa bir süre paylaşıldı. Saldırıyı gerçekleştirmeye giden kişinin otomobilinde arka planında duyulan müziğin, 1990'lardaki Bosna savaşı sırasında Sırp milliyetçi milisleri Çetniklere ait bir marş olduğu belirlendi. Marşta 1990'lı yıllardaki eylemlerinden dolayı uluslararası mahkeme tarafından soykırım ve savaş suçlarından mahkum edilen Bosnalı Sırpların eski lideri Radovan Karaciç'den övgüyle söz ediliyor. Zanlının elindeki silahın üzerinde de Müslümanları ve göçmenleri öldürmekten mahkum olmuş kişilerin isimlerinin yazılı olduğu görülüyor. Avustralya medyası, adının Brenton Tarrant olduğunu kaydettiği bu zanlının Avustralyalı olup, Sidney'in 600 km kuzeyindeki Grafton kasabasından geldiğini ve daha önce bir spor merkezinde çalışmış olduğunu yazdı. Zanlının çalıştığı spor merkezini işleten Tracey Gray, yerel medyaya verdiği mülakatta Tarrant hakkında, "Aşırı görüşlü ya da dengesiz olduğunu belli edecek hiç bir şey yapmadı" diyor. İnternete koyduğu 'Büyük Yer Değiştirme' (The Great Replacement) başlıklı 74 sayfalık bir belgede zanlı, 2017 yılında Avrupa'yı ziyaret ettiğinde gördüğü şeylere öfkelendiğini ve döndüğünde saldırıyı planlamaya başladığını anlatıyor. Metinden, zanlının Nur camiini üç ay önce hedef olarak seçtiği, saldırıda ölmemeyi hedeflediği ve eyleminin hedefinin de korku salmak olduğu anlaşılıyor. Onlarca sayfalık bu metinde uzun uzun Avrupa'nın çeşitli ülkelerinden örneklerle, Avrupa halklarının yok olmakta olup onların yerini "farklı, daha aşağı ve tehlikeli kültürlerden gelen göçmenlerin" aldığı yolunda bir komplo teorisi işleniyor. Metin esasen Müslümanlardan korkmak ve nefret etmek gerektiğini anlatan uluslararası bir ırkçı manifesto niteliğinde. Devletlerin ve kurumların, "küresel kapitalizmin devamını sağlayabilmek için" göçmen akışını hızlandırmak suretiyle "beyaz soykırımını" teşvik ettiği inancı da bu teorinin önemli bir parçasını oluşturuyor. Metinde, bu kapsamda "yüksek profil sahibi düşmanlar" olarak sayılan Almanya Başbakanı Angela Merkel, Türkiye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Londra Belediye Başkanı Sadiq Khan hakkında de yer alıyor. Metinde ara ara Yahudi düşmanlığı da su yüzüne çıkıyor ve dünya ekonomisine egemen olan bu sistemden Yahudilerin sorumlu olduğuna ilişkin neo Nazi iddiaları dile getiriliyor. Fakat daha önemlisi, bu komplo teorisi içinde ifade edilen düşüncelerin, bir kişinin yayınladığı bir metinden ibaret olmaması. Büyük Yer Değiştirme terimi ilk olarak Fransa'da kullanılmıştı, ama bu artık dünya çapında bir çok ırkçı grup tarafından benimsenen bir teori. Bu grupları ve faaliyetlerini irdeleyen BBC muhabiri Dominic Casciani, bu teorinin önde gelen savunucuları arasında Avrupa'daki İslam karşıtı Kuşak Kimliği (Generation Identity) adlı hareketin üyelerinin bulunduğunu söylüyor. Bunun da ötesinde bu komplo teorisi, Facebook'daki kapalı gruplar ve diğer sosyal medya platformları başta olmak üzere geniş ve giderek de büyüyen bir akımın ana hattını oluşturuyor. Bu gruplarda paylaşılan her türlü sahte haber linki ve içeriği, gerçeklerle ve güvenilir kaynaklarla bağını tamamen koparmış kişilerin korkularını ve öfkelerini iyice artırıyor. Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern gözaltındaki kişilerin hiç birinin daha önce güvenlik örgütlerinin izlediği kişiler olmadığını söyledi. Ardern, zanlıların sorgusunun devam ettiğini o nedenle başka bilgi veremeyeceğini söyledi.
16.03.2019 - 17:24
haberturk
[]
Yeni Zelanda'daki cami saldırılarının zanlıları hakkında neler biliniyor?
BBC
https://www.haberturk.com/yeni-zelanda-daki-cami-saldirilarinin-zanlilari-hakkinda-neler-biliniyor-2404468
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, FBI Başkanı James Comey’in görevden alınmasıyla ilgili soruya, "Sorunuz bana komik geldi. Bizim olayla herhangi bir alakamız yok" yanıtını verdi.
İHA
Rusya Devlet Başkanı Putin, konuyla hiçbir ilgilerinin olmadığını belirterek, Soçi’de oynanan kendisininde forma giydiği hokey maçı öncesinde Amerikan CBS kanalının sorularını cevapladı. FBI Başkanı James Comey’in görevden alınmasına ilişkin soru üzerine ise “Hiçbir şekilde bizi etkilemez. Bana kırılmayın, fakat sorunuz bana komik geldi. Bizim olayla herhangi bir alakamız yok. ABD Başkanı Donald Trump, anayasada ve yasalarda öngörülen yetkileri çerçevesinde hareket ediyor. Gördüğünüz gibi ben amatörlerle hokey oynamaya hazırlanıyorum” dedi.
11 Mayıs 2017 Perşembe, 15:11
cumhuriyet
null
Putin’e FBI Başkanı yanıtı: Komik soru
Dünya
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/dunya/738633/Putin_e_FBI_Baskani_yaniti__Komik_soru.html
Eurocup 9. hafta mücadelesinde Galatasaray Odeabank - Krasny Oktyabr Volgograd karşılaşmasında Rus takımının başkanı Dmitry Gerasimenko da sahada takımı için mücadele etti.
null
Eurocup 9. hafta mücadelesinde Abdi İpekçi Arena’da karşılaştığı Krasny Oktyabr Volgograd’ı 103-76 mağlup etmişti. Karşılaşmada ilginç bir olay yaşandı. Rus takımı Novgorad’ın Kulüp Başkanı Dmitry Gerasimenko, sahada 4 numaralı formasıyla Galatasaray’a karşı mücadele etti. Maçta 33 dakika 20 saniye sahada kalan Gerasimenko, 2 sayı, 4 ribaund ile oynadı. 36 yaşındaki Krasny Oktyabr Volgograd Kulübü Başkanı Dmitry Gerasimenko, takımda yaşanan imkansızlar nedeniyle giden oyuncuların yerine kendi lisansını çıkarıp, sahaya indi ve takımı için mücadele etti. Gerasimenko, Galatasaray, karşılaşmasıyla birlikte ilk defa bir kupasında oynadı. Gerasimenko, daha önce Rus liginde de forma giymişti.
11.12.2015 - 14:03
İHA
['Basketbol', 'Spor']
Hem başkan hem oyuncu
Spor
https://www.ntv.com.tr/spor/hem-baskan-hem-oyuncu,1zR7AC3Nn0GiCAE0XS-0ow
Beşiktaş’ın Quaresma için transfer görüşmelerine başladığını borsaya bildirmesinin ardından Portekizli yıldız oyuncuyu değerlendiren Sergen Yalçın, 26 yaşındaki oyuncuyu milli piyangoya benzetti.
null
Beşiktaş’ın efsane isimlerinden Sergen Yalçın, 14/16 programına telefonla bağlanarak Quaresma transferini değerlendirdi. Yıldız oyuncunun çok yetenekli olmasına rağmen gittiği büyük kulüplerde tutunamadığına dikkat çeken Yalçın, bu transferin isim açısından iyi olduğunu söyledi. “İsim olarak gerçekten iyi bir isim gibi gözüküyor. Gelecek vaadeden oyunculardan biriydi. Büyük transferler yaptı. Fakat önemli kulüplere gitmesine rağmen bu kulüplerde tutunamadı. Benim açımdan Beşiktaş için sıkıntılı bir transfer, çünkü geldiği zaman burada kalıcı olabilecek mi? Uzun zamandır arka arkaya forma giyen bir oyuncu değil. Bu yüzden Beşiktaş’a sıkıntı yaratabilir. Maddi boyutu da düşünülürse, isim olarak iyi, ama milli piyango gibi bir transfer olarak gözüküyor. Piyango bileti alırsın, beklersin çıkacak mı diye. Quaresma transferi de buna yakın bir transfer bence.”
04.05.2010 - 15:30
Ntvspor
[]
Sergen Yalçın: Milli piyango gibi transfer
Spor
https://www.ntv.com.tr/spor/sergen-yalcin-milli-piyango-gibi-transfer,xXgKnzHGdUu8xyjqSYeQvw
Milli Güvenlik derslerini askerlerin vermesine karşı çıkan ataması yapılmayan tarih öğretmeleri ile denetçi statüsünü kabul etmeyen müfettişler, Milli Eğitim Bakanlığı önünde eylem düzenledi.
null
Ataması yapılmayan tarih öğretmenleri, ''Asker kışlaya, tarihçiler okula'', ''Askerin işi çok, tarihçinin işi yok'' şeklinde sloganlar attı. Grup adına açıklama yapan Ayla Teköz, askerlerin asli görevlerini yerine getirmesi ve eğitim işini öğretmenlere bırakması gerektiğini söyledi. Milli Güvenlik müfredatına en yakın eğitimi tarih öğretmenlerinin aldığını ifade eden Teköz, ''Tarih öğretmenleri işsiz dolaşırken, askerin o kadar işi arasında, eğitimini almadıkları, pedagojik formasyonlarının olmadığı bir konuda ders vermelerini hangi bilimsel bakış ve hangi vicdanla açıklayabiliriz?'' dedi. Teköz, milli güvenliği sağlamanın askerin işi, okullarda öğrencileri bilinçlendirmenin ise öğretmenlerin işi olduğunu kaydetti. Eylem alanını daha sonra ''Denetim elemanı olmak istemeyen'' müfettişler doldurdu. Eğitim Müfettişleri Adalet Platformu Sözcüsü Doğan Ceylan, eğitim müfettişliği unvanının, ''652 sayılı Milli Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'' ile ''eğitim denetmeni''ne dönüştürüldüğünü iddia etti. Eğitim müfettişlerine denetmen unvanı verilemeyeceğini savunan Ceylan, müfettişlerin yıllardır 4 yıllık fakülte bitirip en az 8 yıl mesleki görev yaptıktan sonra, kanunların öngördüğü usule göre atandıklarını, ancak yeni kararname ile 8 yıl çalışma şartının kaldırıldığını kaydetti. Müfettişler ile denetmenlerin kanundaki statülerinin farklı olduğunu belirten Ceylan, iki unvan arasında yetki, unvan, atama ve sosyal haklar bakımından ciddi farklar bulunduğunu ifade etti. Ceylan, ''652 sayılı Milli Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'' ile müfettişlerin kazanılmış haklarının ellerinden alındığını öne sürerek, bunu kabul etmelerinin mümkün olmadığını dile getirdi. Açıklamanın ardından, müfettişler, sorunları çözülünceye kadar demokratik mücadelelerini sürdüreceklerini belirterek, müfettiş olma hakkı sağlayan ikinci diplomalarını yırttı ve kalemlerini yere attılar.
09.12.2011 - 18:38
null
[]
'Asker kışlaya, tarihçiler okula'
Eğitim
https://www.ntv.com.tr/egitim/asker-kislaya-tarihciler-okula,AHojIn76gUSHgN3viLhyRA
Çin'in Çongking eyaletinde, Komunist Parti yönetiminin 60. yılının kutlanacağı sekiz gün boyunca çiftlerin boşanması yasaklandı.
null
Çin'in en büyük eyaletinde Komünist Parti yönetiminin 60. yıl dönümünün kutlanacağı 8 gün boyunca kimse boşanamayacak. China Daily gazetesinin haberine göre, Çongking eyaletinde Perşembe günü başlayacak tatil boyunca boşanmak yasak olsa da evlenmek serbest olacak. Evlenme dairelerinden sorumlu yetkililer, nikah başvurularında büyük bir artış olduğundan aynı anda boşanma işlemlerini de gerçekleştiremeyeceklerini söylüyorlar. Evlenmek isteyen Çinliler çoğunlukla nikahlarını tatil dönemlerine denk getirmek istiyorlar. China Daily gazetesi boşanmaların tatil dönemi boyunca yasaklanması kararını sorgulayanlar da bulunduğunu aktarıyor. Gazetede görüşlerini aktaran 25 yaşındaki Yuan Baoying "Evlenme ve boşanma insanların yaşamlarını etkileyen önemli kararlar. İşleme koyup koymama kararı, başvuru sayısının yüksekliği ile değil, işlemin aciliyetine göre verilmeli" demiş. Çin'de Komünist Parti yönetiminin yıldönümü takvimin en önemli olaylarından sayılıyor. Bu yıl özellikle de 60. yıldönümü olması dolayısıyla törenlerin çok görkemli olması bekleniyor. Kutlamaların odağında Pekin'deki Tinananmen Meydanında yapılacak askeri geçit töreni ve Cumhurbaşkanı Hu Jintao'nun konuşması olacak.
29.09.2009 - 16:32
null
[]
Çin: Bu tatilde boşanmak yasak!
Yaşam
https://www.ntv.com.tr/yasam/cin-bu-tatilde-bosanmak-yasak,AueN7UiRmkyZvLlciLEOTw
Mersin'de PKK'nın kuruluş yıldönümü nedeniyle eylem yapan bir grup, karakola molotofkokteyli attı. Olaylarda bir kişi göğsünden silahla yaralandı.
null
Şevket Sümer Mahallesi'ndeki Siteler Polis Merkezi önüne gelen 300 kişilik grup, karakola molotof kokteyli, taş ve havai fişek attı. Polisin havaya ateş açması sonucu, göstericiler kaçtı ve sokak aralarında kayboldu. Olaylarda göğsünden vurulan bir sivil vatandaş, Mersin Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Atılan molotof kokteyli, taş ve havai fişekler merkez ile merkez önündeki polis otolarında maddi hasara açtı. Olay yerine gelerek incelemelerde bulanan Emniyet Müdürü Arif Öksüz, yaralanan kişinin nasıl vurulduğunun araştırıldığını söyledi. Öksüz, zanlıların yakalanması için çalışmaların devam ettiğini belirtti.
29.11.2009 - 18:51
null
[]
Mersin'de karakola saldırı: 1 yaralı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/mersinde-karakola-saldiri-1-yarali,K0hCr9ekCEOnKvzQnD6R-Q
Balıkesir'de jandarma ekipleri Karesi ilçesinde bulunan çiftlik evinde piyasa değeri 500 bin lira olan 150 bin paket kaçak sigara ele geçirirken, 2 kişi gözaltına alındı
İHA
Valiliğinden alınan bilgiye göre, İl Jandarma Komutanlığı ekiplerinin yaptığı çalışmada Karesi ilçesinde bir çiftlik evinde K.E. ve K.K. isimli şahısların yüklü miktarda satışa hazır vaziyette makrona doldurulmuş kaçak sigara bulundurduğunu tespit etti. Jandarma ekipleri adli makamlardan alınan arama ve el koyma kararına istinaden, Balıkesir İl Jandarma Komutanlığı Kaçakçılık ve Organize Suçlar ile Mücadele Müdürlüğü, İstihbarat Şube Müdürlüğü ve Karesi İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri ile birlikte şüpheli K.K.'ya ait çiftlik evinin eklentisinde yapılan aramada; kutu içerisinde kutulara istiflenmiş vaziyette toplam 3 milyon adet içime ve satışa hazır yaklaşık piyasa değeri 500 bin TL olarak değerlendirilen kaçak sigarayı ele geçirdi. söz konusu 3 milyon adet 20'li paketler halinde 150 bin paket kaçak sigaraya el konuldu. Olayda yakalanan K.E. ve K.K. isimli şahıslar hakkında Cumhuriyet Savcısının talimatı ile tahkikata başlandığı öğrenildi.
20.08.2019 - 21:27
haberturk
['balıkesir', 'kaçak sigara', 'balıkesir kaçak sigara']
Balıkesir'de 150 bin paket kaçak sigara ele geçirildi
Gündem
https://www.haberturk.com/balikesir-de-150-bin-paket-kacak-sigara-ele-gecirildi-2514835
Erdoğan Sıcak hayatını kaybetti. Geçtiğimiz günlerde hastaneye kaldırılan usta oyuncu Erdoğan Sıcak 79 yaşındaydı.
null
Son olarak dizisiyle seyirci karşısına çıkan  79 yaşında hayatını kaybetti.  Acı haberi sosyal medya hesabından duyuran kızı Tutam Sıcak, "Babam Erdoğan Sıcak'ı kaybettik. Perşembe günü defnedeceğiz. Detaylı bilgiyi daha sonra vereceğim" ifadelerini kullandı. Erdoğan Sıcak, 18 Ağustos 1940 tarihinde Bakırköy’de dünyaya geldi. İlk ve ortaokulu Bakırköy’de bitirdi. İstanbul Erkek Lisesine gittiği yıllarda, iddialı oyunlarla sahneye adım attı.Gazetecilik eğitimi sırasında tiyatro faaliyetleri göstermeye başladı. 1959 yılında usta yönetmen Haldun Dormen ‘in tiyatro okulunda eğitim aldı.1962/63 tiyatro sezonunda, Ankara Devlet tiyatrosu sanatçısı ve yönetmeni Saim Alpago’nun İstanbul’da kurduğu topluluğa sınavla alınarak profesyonel tiyatro yaşamını başlatmış oldu. Yıllarca özel tiyatrolarda oyuncu ve yönetmen olarak görev alan Erdoğan Sıcak, televizyon yayınlarının başlamasıyla ,önce TRT, daha sonra özel kanallardaki dizilerde önemli roller üstlendi. Bu arada, birçok reklam filminde ve birkaç uzun metrajlı filmde oynadı. İngiliz ,Alman,Fransız,Japon ortak yapımı filmlerde farklı karakterler çizdi. 1959 yılından bu güne kadar, muhtelif tiyatro topluluklarında oyuncu, yönetmen ve eğitmen olarak çalıştı. Birçok televizyon dizisinin senaryolarını yazdı ve kendi kaleminden çıkan birçok tiyatro eserini sahneledi.
12.02.2019 - 11:13
null
['Sanat', 'kimdir', 'Tiyatro', 'Ölüm']
Usta oyuncu Erdoğan Sıcak hayatını kaybetti (Erdoğan Sıcak kimdir?)
Sanat
https://www.ntv.com.tr/sanat/usta-oyuncu-erdogan-sicak-hayatini-kaybetti-erdogan-sicak-kimdir,TEp5NSRSeEGjmM0-FSIP5g
İzmir'de serviste unutulan 3 yaşındaki Alperen Sakin'in ölümüne ilişkin davada ilçe milli eğitim müdürü ve 2 şube müdürüne 1'er yıl 3'er ay hapis cezası verildi, hükmün açıklanması geri bırakıldı.
null
İzmir'in Çiğli ilçesinde, okul servis minibüsünde unutulmasının ardından yaşamını yitiren 3 yaşındaki Alperen Sakin'in ölümüne ilişkin İlçe Milli Eğitim Müdürü ve 2 şube müdürü hakkında "ihmal suretiyle görevi kötüye kullanma" suçlamasıyla açılan davada sanıklar 1 yıl 3'er ay hapis cezasına çarptırıldı.  Karşıyaka 4. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen davaya, Çiğli Milli Eğitim Müdürü Mesut U. şube müdürleri Hüseyin B. ve Şener Ş. ile taraf avukatları, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının avukatı Müjgan Bilgen Özen, İzmir Barosunu temsilen avukatlar, Alperen Sakin'in annesi Buket ve babası Serkan Sakin katıldı. Anne Buket Sakin birkaç yıl önce Almanya'dan Türkiye'ye dönüş yaptıklarını belirterek oğulları Alperen'i anaokuluna verecekleri zaman okulun tabelasında Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitim Bakanlığı ibaresi olmasına çok önem verdiklerini ve buna güvendiklerini ifade etti. Anne Sakin, önceki duruşmada sanık vekillerinden birisinin diğer dosyada yargılanan ve ceza alan servis şoförüne "şerefsiz" dediğini aktararak "Şerefsizlerin görev yapmasına göz yuman ve cesaret aldıkları denetim göstermeyen kişiler şu an sanık sandalyesindedir. Domino taşlarının düşmesini bilirsiniz. İlk taşın düşmesi önemlidir. Bu olayda da sanıkların ihmalkarlığı ilk taşın düşmesine sebep olmuştur. Geçen duruşmada personel eksikliğinden bahsedildi. Okula haber verilmeden gidilseydi, oradaki çocukların 36 ay öncesi oduğu tespit edilebilecekti ve gerekli önlem alınabilecekti. Bu yapılmayarak okul yönetimine cesaret verilmiştir." ifadelerini kullandı. Baba Serkan Sakin, ailecek uğradıkları yıkımın ifade edilemeyecek büyüklükte olduğunu vurgulayarak "Eşim ve ben diğer çocuklarımız için ilaç kullanmamaya dikkat ediyoruz. İşimizi doğru dürüst yapamıyoruz" dedi. Müşteki avukatı Şenol Diş tüm sanıkların yönetmeliklerde kendilerine yüklenen denetim görevini yapmadığını ve denetim raporlarındaki eksiklikleri gereği gibi yerine getirmediklerini savunarak cezalandırmalarını talep etti. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının avukatı Müjgan Bilgen Özen de Alperen'in gerekli denetimler yapılmadığı için vefat ettiğini söyledi. Tutuksuz sanık Çiğli Milli Eğitim Müdürü Mesut U. sorumlulukları yerine getirmiş kişileri olduklarını savunarak üzerine atılı suça dair bir delil olmadığını savundu ve beraatini talep etti. Tutuksuz sanıklar şube müdürleri Hüseyin B. ve Şener Ş. de denetimlerin maarif müfettişlerince yapıldığını, kendilerinin sorumluluklarındaki görevleri yerine getirdiklerini savunarak beraat talebinde bulundu. Sanık avukatları da müvekkillerinin suçlu olmadığını gerçek suçluluların yargılanması gerektiğini savunarak beraatlerini istedi. Mahkeme aranın ardından ağırlaştırılmış olarak üst sınırdan olmak üzere her bir sanığın 1 yıl hapisle cezalandırılmasına, birden fazla kez denetim görevini ihmal ettikleri için cezanın 1/4 oranında arttırılarak 1 yıl 3 ay hapis olmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdi. Her bir sanığın 5 yıl süre ile denetim süresine tabi tutulmasına karar veren mahkeme, olayın olduğu Özel Sevgi Yumağı Anaokulundaki denetim raporlarını hazırlayan ancak denetimde ihmal suretiyle görevi kötüye kullandıkları anlaşılan maarif müfettişleri hakkında suç ihbarında bulunulmasını kararlaştırdı. Mahkeme, anaokullarında hizmet veren servis araçlarıyla ilgili olarak Çiğli İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Destek Hizmetleri Bölümünün olay tarihinde görevde bulunan şube müdürü hakkında da suç ihbarında bulunulmasına karar verdi. Çiğli ilçesinde 15 Ağustos 2017'de anaokuluna gitmek için sabah evinden alınan ancak unutulduğu okul servis minibüsünde baygın bulunan 3 yaşındaki Alperen Sakin, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmişti. 19 Temmuz'da görülen karar duruşmasında, Alperen Sakin'in ölümünde ihmalleri bulunduğu ve delilleri yok etmeye teşebbüs ettikleri gerekçesiyle 6 sanık hakkında 5 yıldan 9 yıla kadar hapis cezaları verilmişti.
17.12.2018 - 15:38
Anadolu Ajansı
['Gündem', 'son dakika', 'son dakika haberleri', 'haber']
Alperen davasında ilçe milli eğitim müdürünün cezası belli oldu
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/alperen-davasinda-ilce-milli-egitim-mudurunun-cezasi-belli-oldu,YGB7h2VyqU-b2Kj49WuQTQ
İstanbul'un Küçükçekmece ilçesindeki bir palet imalathanesinde çıkan yangın, itfaiye ekiplerinin iki saatlik çalışması sonucu kontrol altına alındı.
null
Yarımburgaz Mahallesi İstanbul Caddesi'ndeki bir palet imalathanesinde, henüz belirlenemeyen nedenle yangın çıktı.  Yangını fark eden güvenlik görevlilerinin ihbarı üzerine, olay yerine Küçükçekmece, Başakşehir, Avcılar, Bağcılar ve İkitelli'den çok sayıda itfaiye ekibi sevk edildi.  İtfaiye ekipleri yangına müdahale ederken, polis ekipleri de caddeyi trafiğe kapatarak güvenlik önlemi aldı. Bu sırada imalathane çalışanları ise alevlerin arasında kalan ahşap paletleri kurtarmak için büyük çaba sarf etti.  Yangın, itfaiyenin yaklaşık iki saatlik çalışması sonucu kontrol altına alındı. Yanan fabrikada soğutma çalışmaları sürerken, imalathanede büyük çapta maddi hasar meydana geldi. Yangının kontrol altına alınmasıyla cadde yeniden ulaşıma açıldı. İtfaiye ekipleri yangının çıkış nedenini belirlemek için çalışmalarını sürdürürken, polis yangınla ilgili soruşturma başlattı.
17.05.2019 - 01:29
Anadolu Ajansı, DHA
['Türkiye', 'yangın', 'İstanbul']
Palet imalathanesi alev alev yandı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/palet-imalathanesi-alev-alev-yandi,Eh5CYB_Gs0ajqXy1hXzPAw
Kahvaltıda yumurta yemek, iştah ve dolayısıyla kilo kontrolüne yardımcı oluyor.
null
ABD'deki Connecticut Üniversitesinde görev yapan bilim adamları, 21 erkek katılımcıyı rastgele iki gruba ayırarak, ilk gruptakilere çırpılmış 3 yumurta ve bir buçuk dilim beyaz ekmekten oluşan protein açısından zengin bir kahvaltı sundu. "Nutrition Research"de yayımlanan araştırmada, ikinci gruba ise bagel ekmek (simit ekmek), yarım kaşık yağsız krem peynir ve 170 gram yağsız yoğurt içeren karbonhidratlar açısından zengin bir kahvaltı verildi. Her iki kahvaltının içerdiği kalori miktarının eşit olduğunu belirten bilim adamları, öğle yemeğinde ise katılımcılardan açık büfenin keyfini çıkarmalarını istedi. Araştırmanın ilk gününde, protein bakımından zengin olan yumurtalı kahvaltıyı tüketenlerin, diğerlerine göre öğle yemeğinde 112, ikinci gününde ise 400 kalori daha az aldıkları gözlemlendi. Araştırma ekibinin başındaki Maria Luz Fernandez, araştırmanın sonuçlarının protein bakımından zengin bir kahvaltı yapmanın iştahı kontrol altında tuttuğunu ortaya koyduğunu söyledi.
08.04.2010 - 12:28
null
[]
Yumurta ye, formda kal!
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/yumurta-ye-formda-kal,9y5ucW1BIkWnzhJC_ENf5g
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, sözleşmeli öğretmen istihdamına ilişkin yönetmeliğin "sözlü sınav konuları ve ağırlıkları" başlıklı 11. maddesi ile 18. maddenin ikinci fıkrasına yürütmeyi durdurma kararı verdi.
null
Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, yaptığı yazılı açıklamada Türk Eğitim-Sen olarak, sözleşmeli öğretmen istihdamına ilişkin yönetmeliğin bazı maddelerinin iptali için dava açtıklarını ifade etti. Davada yürütmeyi durdurma taleplerinin reddedilmesi üzerine Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun sendikanın itirazını görüştüğünü aktaran Geylan, Kurulun, yönetmeliğin "sözlü sınav konuları ve ağırlıkları" başlıklı 11. maddesinin yürütmesinin durdurulması kararı verdiğini belirtti. Geylan, karara ilişkin, "Buna gerekçe olarak da 'sözlü sınav' ibaresine yer verildiği halde, madde içeriğinde sadece mülakata yönelik değerlendirmelere yer verildiği, sözlü sınavın amacı olan bilgi ölçmeye yönelik hususlara yer verilmediği bu nedenle hukuka uyarlılık bulunmadığı belirtildi" değerlendirmesini yaptı. Talip Geylan, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun ayrıca, yönetmeliğin 18. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan, "Sözleşmeli öğretmenlerin sözleşmeleri, görev yaptıkları il içinde alanında ihtiyaç olmaması…." ibaresine de yürütmeyi durdurma kararı verdiğini kaydederek şu bilgileri paylaştı: "Kararda, sözleşmeli öğretmen olarak atanabilmek için, KPSS için belirlenen taban puan veya daha yüksek puan almak, sözlüde başarılı sayılmak, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 48. maddesinde belirtilen genel şartları taşımanın yanında bazı özel şartları haiz olmak gibi birtakım koşulların sağlanmasının gerekli olması göz önüne alındığında, sözleşmeli öğretmenlerin görev yaptığı il içinde alanında ihtiyaç bulunmaması durumunda, ihtiyaç olan ve sözleşmeli öğretmen istihdam edilebilecek illerde istihdam edilmesi hakkaniyet gereği olup, görev yaptıkları il içinde alanında ihtiyaç olmadığı gerekçesiyle sözleşmesinin feshedilebileceğine ilişkin düzenlemede hukuka uyarlık görülmediği ifade edildi." Talip Geylan, yönetmelikle ilgili dava süreci devam ederken, konunun takipçisi olduklarını belirterek, "Bu karar, öğretmenlerimizi ilgilendiren olumlu bir karar olup, idareyi bağlayıcı niteliktedir. Tüm öğretmenlerin sadece kadrolu ve KPSS puan üstünlüğüne göre atanmasını talep eden sendikamızın hukuki ve demokratik mücadelesi devam edecektir" ifadesini kullandı.
19.03.2018 - 15:50
Anadolu Ajansı
['Eğitim', 'sınav', 'sözleşmeli öğretmenlik']
Danıştay'dan sözleşmeli öğretmenlerle ilgili karar
Eğitim
https://www.ntv.com.tr/egitim/danistaydan-sozlesmeli-ogretmenlerle-ilgili-karar,wI2XKd3h4kGeZ_cXij4GFg
Ankara’da, yalnız yaşadığı gecekonduda yangın çıkan Burhan Nacaksız (80), bahçesinde baktığı kedilerin sesine uyanınca, kendisini dışarı atarak kurtuldu.
null
Altındağ ilçesi Anafartalar Mahallesi Uzunyol Sokak'ta Burhan Nacaksız'ın yalnız yaşadığı gecekonduda saat 04.00 sıralarında yangın çıktı. Dakikalar içinde yayılan alevler, gecekonduyu sardı. Ev sahibi Burhan Nacaksız, bahçesinde baktığı kedilerin sesine uyanarak kendini sokağa attı. Yanan gecekondunun bitişiğindeki evde oturan Ayşe Ertürk’ü (79) de komşuları uyandırarak evden çıkardı. Yangın, kısa süre içinde Ertürk’ün evine de sıçradı. İhbar üzerine gelen itfaiye ekipleri, yangına müdahale etti. Yaklaşık 1 saatlik çalışmayla yangın kontrol altına alınarak söndürüldü. İki gecekondunun da kullanılamaz hale geldiği yangının çıkış nedeninin belirlenmesi için çalışma başlatıldı.
07.07.2019 - 08:49
DHA
['Türkiye', 'yangın', 'Ankara']
Baktığı kedilerin sesine uyanıp, yanmaktan kurtuldu
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/baktigi-kedilerin-sesine-uyanip-yanmaktan-kurtuldu,J1edYCsmUU2iX48kqFV-Ug
Eski Meclis Başkanı ve AK Parti Karabük milletvekili Mehmet Ali Şahin HDP'lilere yönelik terör operasyonunu değerlendirdi. Gözaltı kararlarının yasal olduğunu belirten Şahin, "Milletvekilerinin haklarındaki iddialar kesinleşene kadar tutuklama kararı verilmemesinin daha doğru olacağı kanaatindeyim" dedi.
null
Eski TBMM Başkanı ve AK Parti Karabük Milletvekili Mehmet Ali Şahin ifade vermeye gitmeyen HDP milletvekillerinin gözaltına alınmasına ilişkin, "Açıkça 'Biz sırtımızı terör örgütlerine dayıyoruz' diyorlar. Terör örgütünün mensuplarıyla dağda kucaklaşıyorlar. Açıkça terör örgütüne destek veriyorlar ve yaptığı faaliyetleri meşru gösteriyorlar. Şimdi kamu vicdanında bunun bir yansıması var" dedi. Karabük Valiliği'nde Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu'nu karşılayan Şahin, burada gazetecilerin HDP milletvekillerinin gözaltına alınması ve Diyarbakır'daki terör saldırısı ile ilgili sorularını yanıtladı. Her siyasi partiden Meclis'e milletvekilleriyle ilgili dokunulmazlık dosyası gönderildiğine dikkati çeken Şahin, şunları kaydetti: "Şimdi HDP milletvekilleri dışındaki dokunulmazlık dosyalarıyla ilgili, sadece dosyalarla ilgili dokunulmazlığı kaldırılan milletvekilleri savcılıkların talebi üzerine gidip ifadelerini verdiler ancak sadece HDP milletvekilleri gidip ifade vermediler. Üstelik 'ifade vermeyeceklerini, adliyeye gitmeyeceklerini' söylediler. Bu şu demektir, 'Biz bu ülkedeki yargı organlarını tanımıyoruz. Hatta bugünkü devlet düzenini de tanımıyoruz.' demektir bunun anlamı. Şimdi sadece bu dokunulmazlık dosyasındaki savcının iddialarıyla ilgili bilgisine başvurulacak olan bu kişiler gidip ifade vermeyi reddediyorlarsa devlet, devletse devletliğini yapar. Vermiyorsan evinden alır, götürür bu işlemi tekemmül eder." "Vatandaşın "Şimdi neden bu HDP milletvekilleri evlerinden gözaltına alındılar " diye sorabileceklerini belirten Şahin, "Gitmezseniz, normal bir vatandaş da savcılığın bir çağrısı üzerine gitmezse evinden alınır. Dokunulmazlıkları bu dosyalar için kaldırılan tüm milletvekilleri, bizler de dahil vatandaş gibiyiz bu dosyalar bağlamında. Nasıl ki vatandaş çağrıldığında gitmek zorundaysa bunlar da gitmek zorunda. 'Gitmiyorum' derseniz Türkiye'deki otoriteye başkaldırıyorsunuz demektir. Hiçbir devlet düzeni buna izin vermez. Hukuk devletinin gereği budur" ifadelerini kullandı. Şahin, eski bir meclis başkanı olarak değerlendirme yapmak istediğini de aktararak, "Evet bu milletvekilleri evlerinden alındı, emniyete götürüldü, oradan da savcılığa gidecekler. Bu dosyalarla ilgili ifadelerini verecekler. Savcının soracağı sorulara cevap verecekler ancak dokunulmazlık işi parlamenterlerin şahıslarından ziyade, parlamentolara tanınmış olan bir imtiyazdır. Dolayısıyla parlamentoların milletvekili sayılarının birtakım tutuklamalar nedeniyle azaltılmış olması, Türkiye'de Meclis tablosu buna pek müsait değil ama çok kritik birtakım denklemlerin olduğu dönemlerde sorun olabilir tutuklanmaların. Diyelim ki 2 oyla güvenoyu almış. Geçmişte koalisyon dönemlerinde biz bunu çok yaşamıştık. 3 tane milletvekilini tutuklasanız parlamentodaki denge değişir. Ya güvenoyu alır veya düşer" diye konuştu. "O bakımdan haklarındaki iddialar davaya dönüşüp kesinleşene kadar milletvekilleriyle ilgili bir tutuklama kararı verilmemesinin ben daha doğru olacağı kanaatindeyim" diyen Şahin şöyle devam etti: "Bir hukukçu olarak, eski bir meclis başkanı olarak düşüncem budur. Tabii takdir tamamen yargı organlarımızındır. Bu ilgili milletvekillerinin ifadeleri alınmalı ancak parlamentodaki aritmetik tutuklamalar nedeniyle bozulmamalıdır diye düşünüyorum ve değerlendiriyorum ancak şimdi işin bir keyfiyeti daha var. Bu kişilerle ilgili dosyalarda ne var Açıkça 'Biz sırtımızı terör örgütlerine dayıyoruz' diyorlar. Terör örgütünün mensuplarıyla dağda kucaklaşıyorlar. Açıkça terör örgütüne destek veriyorlar ve yaptığı faaliyetleri meşru gösteriyorlar. Şimdi kamu vicdanında bunun bir yansıması var. Şehitler veriyoruz." Diyarbakır'ın Bağlar ilçesinde terör örgütü PKK mensuplarınca düzenlenen saldırıya da değinen Şahin, saldırıda iki polisin şehit olduğuna dikkati çekti. Şahin, şunları kaydetti: "50'den fazla da yaralı var. Bu yararlıların büyük bir çoğunluğu da Diyarbakır halkından insanlar. Dolayısıyla bu örgüt aslında o bölgede yaşayan insanların düşmanı hale gelmiştir. 'Biz siyaset yolunu tercih ediyoruz. Siyasi yolla düşüncelerimizi hayata hakim kılacağız' diye bir parti kurmuşsanız, bu partinin genel başkanıysanız, milletvekiliyseniz artık, şiddete ve teröre kapılarınızı kapatmanız lazım. Bu arkadaşlar maalesef hem siyaset yapıyorlar hem de şiddete ve teröre kapılarını kapatmıyorlar. Dolayısıyla PKK terör örgütüyle bağlarını kesmiyorlar. O bakımdan bütün bu yaşananların kendileri için de bir ders olmasını diliyorum. Bu sürecin Türkiye'de demokratik mekanizmayı zorlamadan, zedelemeden atlatılmasını temenni ediyorum."
04.11.2016 - 15:19
Anadolu Ajansı
['Türkiye']
Eski Meclis Başkanı Şahin'den HDP operasyonu açıklaması
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/eski-meclis-baskani-sahinden-hdp-operasyonu-aciklamasi,hzmHh4Z08kSicPIjW8sUTw
YGS'deki hatalı puan hesaplaması nedeniyle ÖSYM’ye itiraz dilekçesi sunan adaylar dün de ÖSYM’nin Sınav Hizmetleri Dairesi’ne akın ettiler.
null
7 binden fazla itiraz dilekçe verirken, şehir dışından da Acele Posta Servisi (APS) ile ÖSYM’ye çuval çuval başvuru dilekçesi geldi. İtiraz eden aday sayısının 20 bine ulaşması beklenirken, YGS’de 180 baraj puanını geçenlerin, Lisans Yerleştirme Sınavı’na (LYS) başvuru süresi de bugün 17.00’de sona eriyor. Adayların, sınav sonuçları açıklandıktan sonra 30 gün içinde itiraz hakları bulunuyor. Bu süre de 27 Mayıs’ta sona erecek. İtiraz eden bu adaylardan puanları düzeltilenlere, ikinci basamağa başvuru için ek süre verilecek. Hürriyet'in haberine göre; ÖSYM yetkilileri konuya ilişkin şunları söyledi: “İtiraz dilekçesi veren adayların kağıtları hiç vakit kaybetmeden kontrol ediliyor. Ancak tabii ki 30 gün süreleri olduğu için itirazlar gelmeye devam ediyor. Bu zaman zarfında yanlış hesaplama ile 180 baraj puanını geçememiş bir aday, itirazında haklı bulunur ve puanı düzeltildikten sonra barajı geçerse ek başvuru süresinden yararlanacak.”
06.05.2011 - 11:02
null
[]
ÖSYM’ye 20 bin dilekçe
Eğitim
https://www.ntv.com.tr/egitim/osymye-20-bin-dilekce,7MtD7dTd00Od0GDxiHSbAA
İspanya Milli Takımı Teknik Direktörü Del Bosque, "Art arda 3. kez Avrupa şampiyonluğuna ulaşan takım olmanın hayalini kuruyoruz" dedi.
null
İspanya Milli Takımı'nın teknik direktörü Vicente Del Bosque, Fransa'daki turnuvanın ardından teknik direktörlük kariyerini sonlandırmak istediğini belirterek, "Art arda 3. kez Avrupa şampiyonluğuna ulaşan takım olmanın hayalini kuruyoruz." dedi. Del Bosque, yaptığı açıklamada, "Son iki Avrupa Şampiyonası kupasının sahibi olmak elbette ki İspanya'ya daha çok sorumluluk veriyor. Hepimiz art arda 3. kez Avrupa şampiyonluğuna ulaşan takım olmanın hayalini kuruyoruz. Aynı zamanda çok zorlu, güçlü rakiplerle karşılaşacağımızı da biliyoruz." şeklinde konuştu. Şu anda kendini rahat hissettiğini ancak Fransa'ya götüreceği 23 kişilik kadroyu belirlemek için karar verme döneminde olduğunu vurgulayan Del Bosque, "Şüphelerimiz, kararsızlıklarımız halen var. Hemen hemen aynı düzeyde futbolculara sahibiz. Rekabet çok güçlü." ifadelerini kullandı. Şampiyonlar Ligi'nde iki İspanyol takımının final oynayacağını, aynı durumun Avrupa Ligi için de geçerli olabileceğini hatırlatan İspanyol teknik adam, "Hazırlık aşamasında bazı zorluklar yaşayabileceğimiz kesin çünkü bazı futbolcular 4 Haziran'a kadar milli takım kampına dahil olamayabilir. İyi bir hazırlık dönemi geçirmemiz için çözüm bulmamız gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu. Atletico Madrid'de çok iyi bir performans sergileyen ve İspanyol medyasının milli takıma çağrılması için baskı yaptığı Saul ile ilgili olarak da konuşan Del Bosque "Almamız gereken diğer bir karar da bu. Takım içinde aynı pozisyon için rekabet büyüdü. Aynı bölgede Fabregas, Iniesta, Silva, Mata, Nolito, Thiago, Koke, Sergi Roberto gibi neredeyse 12­14 futbolcumuz bulunuyor. Şüphelerimiz arasında Saul da var. Beğendiğimiz bir futbolcu. Dünya Kupası öncesinde bizimle hazırlık dönemine katıldı. Rayo Vallecano'da oynadığından beri takip ediyoruz." yorumunda bulundu. İspanya Milli Takımı'nın emektar kaptanı Iker Casillas ve uzun zamandır kaleyi devralmayı bekleyen Manchester United'ın file bekçisi David de Gea arasındaki rekabetin "sorun" teşkil etmediğini kaydeden Del Bosque, "İkisi de İspanya dışında liglerde oynuyor ama bunlar alt düzeyde ligler veya takımlar değil. İki mükemmel kaleciye sahip olduğumuz için şanslıyız. Sorunlar karşınıza çıktığı zaman çözülür. Önemli olan ilk 11'de oynamak için rekabet edecek futbolculara sahip olmak." diye konuştu. Milli takımın mart ayındaki son kadrosuna çağrılan Athletic Bilbao'nun 35 yaşındaki forveti Aritz Aduriz'in performansını da değerlendiren Del Bosque, "Bizi de herkesi de şaşırttı. Mükemmel bir sezon geçirdi. Athletic'in ruhu oldu. Mevcut durumda, bu sezon en çok gol atan İspanyol futbolcu. Avrupa Şampiyonası'nda onu hesaba katabilir miyiz, göreceğiz." açıklamasında bulundu. İki yıldır İspanya Milli Takımı forması giymeyen Atletico Madrid'in son dönemlerdeki formda golcüsü Fernando Torres için açık kapı bırakan Del Bosque, "Kimseyi elemedik. Geçen yıllarda da bir süre çağrılmayıp Aduriz gibi daha sonra milli takımın kadrosuna girenler oldu. Neden Torresi'i de götürmeyelim? Eğer Fernando iyi durumdaysa, formdaysa, diğerlerinden daha iyi oynuyorsa onu niye çağırmayalım?" dedi. İspanya Milli Takımı'nda bu yıl en çok konuşulan konuların başında gelen Barcelonalı futbolcu Gerard Pique'nin milli maçlarda ıslıklanmasıyla ilgili bir soruya Del Bosque, "Bazıları Katalonya'daki tartışmalardan, bazıları da Barcelona forması giydiğinden dolayı onu ıslıklamış olabilir. Bazıları seviyor bazıları sevmiyor ama bizim onunla ilgili bir şüphemiz yok. Nerede doğduğuna, nerede oynadığına bakmıyoruz. En iyi futbolcuları milli takıma getiriyoruz. Üstelik onun bize karşı tavrı her zaman mükemmel oldu. Harika bir çocuk. Milli takım içinde Real Madrid­Barcelona çekişmesi ya da İspanya­Katalonya tartışması yok. Milliyetçilik ya da düşüncelerle ilgili hiçbir sorunumuz yok. Futbolcular mutlu bir şekilde milli takıma geliyor." cevabını verdi. 2016 Avrupa Şampiyonası (EURO 2016) öncesinde terör tehdidiyle ilgili güvenlik tartışmalarını değerlendiren Del Bosque, "Belki biraz düşüncesizmişim gibi gelebilir ama teröristlerin kendi emelleri için futbola saldıracaklarını sanmıyorum. Diğer yandan bundan önceki şampiyonalar ve Dünya Kupaları gibi şimdi de tüm güvenlik önlemlerine sahip olacağız. Bir şey olacağını sanmıyorum. Milli takım olarak özel bir güvenlik önlemi almayacağız." yanıtını verdi. EURO 2016 bittikten sonra kariyerini noktalamayı düşündüğünü aktaran tecrübeli teknik adam, "Federasyon da zamanı geldiğinde kendi kararını alacaktır ama Avrupa Şampiyonası benim için kilometre taşının sonu olacak. Daha sonra futbolda hiçbir görev veya sorumluluk üstlenmeyeceğim. Benden sonra kimin geleceği ise federasyon başkanının alacağı bir karar ama bana sorarlarsa doğal olarak İspanyol bir teknik direktör derim. Hiçbir sınır koymak istemiyorum, herkes her yerde teknik direktörlük yapabilir ama milli takım düzeyinde bir İspanyol teknik direktör olmasının doğru olduğu inancındayım." değerlendirmesinde bulundu.
16.05.2016 - 13:51
Ntvspor
['Futbol', 'Spor', 'İspanya']
Del Bosque emekliye ayrılıyor
Spor
https://www.ntv.com.tr/euro-2016/del-bosque-emekliye-ayriliyor,CZ0_lwxeKEyN88-qebhfNQ
Bulgaristan'da haftalardır hükümet karşıtı protesto düzenleyenler parlamentoyu kuşattı. Sekiz saat mahsur kalan 3 bakan ve onlarca milletvekili polis korumasıyla parlamentodan ayrılabildi.
null
Bulgaristan'ın başkenti Sofya'da hükümet karşıtı gösteriler devam ediyor. Eylemciler dün meclis binası önüne barikatlar kurarak, 3 bakan ve onlarca milletvekilini ablukaya aldı. Parlamento binasını ablukaya alan eylemciler, “Mafya!” ve “İstifa!” benzeri sloganlar arttı. Olaylar sırasında biri polis en az 10 kişi yaralandı. Bazı eylemciler de polis tarafından gözaltına alındı. Bulgar polisi, parlamento binası önündeki protestoculara bu sabah müdahale etti. Polis, barikatları dağıtarak içeride mahsur kalan 3 bakan, onlarca milletvekili, gazeteci ve personeli dışarı çıkardı. Bulgar yetkililer, mahsur kalan 109 kişinin polis korumasında otobüslerle parlamentodan ayrıldığını açıkladı. Bulgaristan'da eylemciler, 14 Haziran'dan bu yana Bulgar Sosyalist Partisi ve Türk azınlığı temsil eden Hak ve Özgürlükler Hareketi'nin oluşturduğu hükümetin istifasını istiyor. Bulgaristan eski Başbakanı Boyko Borissov da hükümeti derhal istifaya çağırmıştı. Borissov, "Ancak istifayla halkı yatıştırmak mümkün olacak" demişti. Bulgaristan Cumhurbaşkanı Rosen Plevneliev ise eylemcileri barışçıl gösteri yapmaya davet etmişti.
24.07.2013 - 15:32
null
[]
Bakan ve vekilleri polis kurtardı
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/bakan-ve-vekilleri-polis-kurtardi,3QPYFVb-jE6o--wZUiQCzA
Merakla beklenen Kiralık Aşk, 54. yeni bölümüyle hem ekranda hem sosyal medyada birinciği kaptırmadı.
null
Başrollerini , , Salih Bademci, Seçkin Özdemir, Müjde Uzman, Levent Ülgen ve Nergis Kumbasar’ın paylaştığı  cuma akşamı ekrana gelen yeni bölümüyle iki kategoride birinci olarak günün en çok izlenen yapımı oldu. Kiralık Aşk’ın 54. Bölüm etiketi #herşeyerağmen sosyal medyada açıklandıktan 5 dakika sonar TT listesine 5. Sıradan girerek Trending Topic oldu. Ve TT listesinde 1.liğe kadar yükseldi. Dünya gündeminde de uzun süre yer alarak yine bir başarıya imza attı. Kiralık Aşk sosyal medyada 11 saat boyunca konuşuldu. Pamir ve Defne’nin tango yaptıkları sahne yine sosyal medyada çok konuşulan sahneler arasında yer aldı. Final bölümünde Defne ve Ömer’in tartıştığı sahne çok konuşuldu. Kiralık Aşk; A/B Sosyo Ekonomik Statü’de de yüzde 6,22 rey ting ve yüzde 17,49 izlenme payı ve 20+ABC1’de; yüzde 6,93 reyting ve yüzde 18,27 izlenme payı ile de zirveye yerleşti.
02.10.2016 - 12:47
null
['Yaşam', 'magazin', 'Editörün Seçimi']
Kiralık Aşk yine zirvede
Yaşam
https://www.ntv.com.tr/yasam/kiralik-ask-yine-zirvede,R4M5O5QdV0y5IqXw4CfpIg
Ankara-Mardin seferini yapan ve CHP yöneticileri ile 19 ülkenin büyükelçilerinin de bulunduğu Anadolujet uçağı, Mardin'de toz bulutunun görüş mesafesini düşürmesi nedeniyle Şanlıurfa'ya indi.
null
Bugün saat 13.50'de Ankara Esenboğa Havalimanı'ndan havalanan Anadolujet uçağı, sabah saatlerinden itibaren bölgede etkili olan toz bulutunun görüş mesafesini düşürmesi nedeniyle Mardin Havalimanı yerine, Şanlıurfa GAP Havaalanı’na yönlendirildi. GAP Havaalanı’na iniş yapan uçakta bulunan yolcular, bir süre burada bekletildikten sonra servislerle Mardin'e gönderildi. Uçaktaki yolcular arasında bulunan CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin ile Tunceli milletvekili Kamer Genç ile partililer, CHP İl başkanlığınca gönderilen bir otobüsle kara yoluyla Mardin'e hareket etti. AB Türkiye Delegasyonu tarafından yılda iki kez düzenlenen ''Büyükelçilerinin Gezisi'' kapsamında Mardin'e giden, aralarında Hollanda, Almanya ve Danimarka'nın Ankara büyükelçilerinin bulunduğu 19 büyükelçi de bir süre VIP salonunda bekledi. AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Marc Pierini, aslında Mardin'e gitmek istediklerini, ancak ''kum fırtınası''nın yönlerini Şanlıurfa'ya çevirdiğini söyledi. Büyükelçiler daha sonra servisle polis eskortu eşliğinde Mardin'e gitmek üzere yola çıktı.
07.03.2011 - 19:44
Anadolu Ajansı
[]
Toz bulutu erken iniş yaptırdı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/toz-bulutu-erken-inis-yaptirdi,5TMDds4E-EqTT_q67qGjOg
ABD'de merkezi istihbarat teşkilatı CIA'ın binlerce sayfalık işkence raporları silindi. CIA raporların yanlışlık silindiğini iddia etti.
null
2014 yılına ait raporların CIA müfettişi tarafından bir bilgisaraya yüklendiği ve bilgilerin başka bir çalışan tarafından silindiği açıklandı. Raporun yer aldığı taşınabilir belleğin de imha edildiği ortaya çıktı. 6 bin 700 sayfalık raporda CIA'ın işkence yöntemleriyle ilgili bilgiler yer alıyordu. Rapor, CIA'ın basınçlı su ile sorgulama, uykusuz bırakma gibi işkence teknikleri hakkındaki gizli belgeleri içeriyordu.
18.05.2016 - 14:44
NTV Haber
['Dünya', 'Amerika']
İşkence raporlarını silen CIA: Yanlışlık oldu
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/iskence-raporlarini-silen-cia-yanlislik-oldu,2KTv3kFBAk2csjOUZzftxA
Umutsuz Ev Kadınları'yla harika bir çıkış yaptı. Şimdi Keşanlı Ali Destanı'yla sahnede parlıyor.
null
Songül Öden, samimiyetiyle hepimizi büründüğü karaktere inandırıyor. İnsan sormadan edemiyor. Esas işi rol yapmak olan birinin samimiyetle arası neden bu kadar iyi olsun? Umutsuz Ev Kadınları dizisiyle son birkaç ayın en popüler kadını olan Songül Öden, Vogue Türkiye'nin Aralık ayı sayısı için çılgın gece kulübü Nahide'de Gianluca Fontana'nın karşısındaydı. Normalde partilerle çok haşır neşir olmayan oyuncu bu defa bizim için rol yaptı ve parti kızına dönüştü. İtiraf edelim bu kadar sessiz sakin, mütevazı bir karakterin sabahın ilk saatlerinde gecelerin kadınına dönüşmesi kolay olmadı! Leoparlar, sahne ışıkları, dumanlar derken gece gündüz birbirine karıştı. Prova için mekana gelen drag queen'ler sete renk kattı.
28.11.2011 - 17:03
null
[]
2012 onun yılı olacak
Yaşam
https://www.ntv.com.tr/yasam/2012-onun-yili-olacak,LAA-KKDKT0eR_doGGmNAHA
Yozgat'ın Şefaatli ilçesinde yaklaşık 89 milyon yıl olduğu tahmin edilen mamut ya da fil dişi fosili bulundu.
null
Yozgat'ın Şefaatli ilçesinde yaklaşık 89 milyon yıl olduğu tahmin edilen mamut ya da fil dişi fosili bulundu. Yozgat'ın Şefaatli ilçesinde Alper Düşünceli isimli çiftçi, tarlasını sürerken filgillerden mamut’a ait olduğu tahmin edilen diş kalıntısı buldu. Traktörünün pulluğuna takılan cismi taş zanneden Düşünceli, ilk incelemelerde parçanın fosil olabileceğini düşünerek çıkan parçaları incelenmesi için Yozgat Müze Müdürlüğüne götürdü. Yapılan incelemelerin ardından parçaların antik fil ve mamut fosiline benzediğini söyleyen Yozgat Müze Müdürü Hasan Şenyurt yaptığı açıklamada, "İlimizin değişik yerlerinde bu şekilde şimdiye kadar müzemize gelmiş birkaç tane fosil örneği bulunmakta. Yalnız daha önce bir mamut veya fil dişi düşünülen bir parça gelmemişti. Yozgat'ın fosil yatakları açısından çok zengin olduğunu biliyoruz. Ancak son 3 yılda fosiller konusunda Yozgat’ta bir çalışma yapılma başladı. Ahi Evran Üniversitesinden Doç. Dr. Cem Erkman Hocamız Yozgat'taki omurgasız fosil yataklarıyla ilgili çalışmalarını sürdürüyor. Bu da Yozgat için yeni bir gelişme oldu. Bu şekilde büyük bir antik fil veya mamut iskeleti şimdiye kadar çıkmamıştı” dedi. Antik fosilin 8 ile 9 milyon yıllık olduğunun tahmin edildiğini söyleyen Müze Müdürü Şenyurt, "Artık mamutun iskeleti tamamen taşlaşmış ve fosil haline gelmiş. Bu diş parçasıyla ilgili gerekli incelemeleri Ankara Üniversitesi ve Ahi Evran Üniversitesindeki farklı hocalarımıza gösterme imkanımız olacak. Bundan sonra Yozgat bölgesinde antik dönem yaşamış hayvanlarla ilgili çalışma yapılamasını umuyoruz. Fosiller birçok müzelerde sergilenen eserlerimizden. Türkiye’deki değişik illerde Kültür Bakanlığında bu şekilde ayağa kaldırılmış çok büyük boyuttaki antik mamut, balina, dinazor türlerinin iskeletleri ziyaret potansiyeli açısından çok önem taşıyor. Önümüzdeki süreç içerisinde Şefaatli ilçemizde bulunan mamut veya fil dişi ile ilgili çalışmaları geliştireceğiz” şeklinde konuştu. Tarlasından fil ya da mamut olduğunu tahmin edilen fosili bulan Alper Düşünceli isimli çiftçi ise "Bu fosili arazimizi işlerken traktör pulunun arkasına takılan bir taş olarak fark ettik. Ama neticede yerine gidip incelediğimizde bir diş yapısı olduğunu tespit ettik. Şu an yaşayan hiçbir hayvanın diş yapısına benzemediğinden ilgili idare olarak Müze Müdürlüğüne başvurduk. Müdürümüzde işlemleri ve kayıtları aldı. İnşallah ilerleyen süreçte bu fosilin hangi hayvana ait olduğuyla ilgili çalışmaları neticelendirecektir. Devamı inşallah vardır. Benim ümidim de orada daha büyük bir yerleşim bölgesi olduğu düşüncesindeyim" ifadelerini kullandı. 04 Ekim 2019 Cuma İLGİLİ HABERLER
17 Temmuz 2018 Salı, 10:39
haberturk
[]
Yozgat'ta 9 milyon yıllık 'mamut' fosili bulundu Yozgatlı çiftçinin tarlasından mamut fosili çıktı
null
https://www.haberturk.com/yozgat-haberleri/62243338-yozgatta-9-milyon-yillik-mamut-fosili-bulunduyozgatli-ciftcinin-tarlasindan-mamut-fosili
Geçtiğimiz ay oyunseverlere sunulan ve zorlu oynanışıyla saç baş yolduran Sekiro: Shadows Die Twice, yapımcının yüzünü güldürmeyi başardı, sadece 10 günde iki milyon sattı.
null
Activision Blizzard tarafından bugün yapılan açıklamaya göre sadece ilk 10 gün içerisinde tam iki milyon adet satış gerçekleşti. Sekiro: Shadows Die Twice, satışlarıyla şu anda FromSoftware'in ünlü serisi Dark Souls'u gölgede bırakmışa benziyor. Gamescom 2018'de "Gamescom'un en iyisi" ve "En İyi Aksiyon Oyunu" ödüllerini kazanan Sekiro: Shadows Die Twice, Bloodborne ve Dark Souls serisinin yaratıcıları olan FromSoftware tarafından geliştirilen yeni macera oyunu. Bloodborne'u oynadıysanız oyunun hayli zorlu olduğunu da hatırlarsınız. Hatta Dark Souls serisinden de zor bir oyundan bahsediyoruz. Oyunları detaylı bir şekilde oynayan oyuncuların bu zorluk içerisinde kaybolmayacağını belirten From Software'den Hidetaka Miyazaki, oyundaki keşif hissiyatının oyuncuları meraklandıracağını belirtse de oyunun dünyasına girdiğinizde işin rengi biraz değişiyor. Sadece oynanış olarak Souls oyunlarına benzeyen Sekiro: Shadows Die Twice, diğer dinamikler açısından özgün bir yapıda.
12.04.2019 - 15:05
DHA
['Teknoloji', 'oyunlar', 'Oyun']
Sekiro: Shadows Die Twice iki milyon sattı
Teknoloji
https://www.ntv.com.tr/teknoloji/sekiro-shadows-die-twice-iki-milyon-satti,bhTFuclUOkC9fRERx13v4g
Barcelona'da forma giyen Milli yıldız Arda Turan'ın Atletico Madrid maçını Türk Telekom Arena'da seyredeceği ifade edildi.
sabah
3-0'lık Hollanda galibiyetine golü ve asistiyle damga vuran Arda Turan, Milli Takım'daki Galatasaraylı arkadaşlarına, "Haftaya görüşürüz" dedi. Arda'nın Barcelona Teknik Direktörü Luis Enrique'den özel izin alacağı ve 15 Eylül'de oynanacak Galatasaray-Atletico Madrid karşılaşmasını TT Arena'dan takip edeceği öğrenildi. Milli yıldız bir gün sonra da İtalya'ya geçecek ve Barcelona'nın Roma'ya konuk olacağı Şampiyonlar Ligi maçını takip edecek.
8 Eylül 2015 Salı, 10:59
cumhuriyet
null
Arda TT Arena'ya geliyor
Spor
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/futbol/363509/Arda_TT_Arena_ya_geliyor.html
ABD'de, bir siyahinin gözaltında ölmesi nedeniyle nisan ayında siyahiler tarafından geniş çaplı gösterilerin düzenlendiği Baltimore'da Emniyet Müdürü Anthony Batts'ın görevine son verildi.
null
New York Baltimore Belediye Başkanı Stephanie Rawlings Blake, görev değişikliğine ilişkin açıklamasında, Batts'ın yerine yardımcısı Kevin Davis'in geçici olarak atandığını belirtti. Çakı bulundurduğu gerekçesiyle 12 Nisan'da gözaltına alınan ve polis aracına kilitlenen Freddie Gray, araçtan indikten sonra hastaneye kaldırılmış, omuriliğinden ciddi biçimde yaralanması sonucu, 19 Nisan'da hastanede hayatını kaybetmişti. Baltimore Başsavcısı Marilyn Mosby, Freddie Gray'in ölümüyle ilgili 6 polisin jüri tarafından suçlandığını bildirmişti. Batts'ın görevden alınma gerekçesi ile ilgili açıklama yapılmazken Polis Sendikası, Batts'ı siyahilerin düzenlediği gösterileri bastırmada başarısız kaldığı ve 150'den fazla polisin yaralanmasına neden olduğu gerekçesiyle eleştirmişti. Yerel polis gösterileri kontrol edemeyince kente Ulusal Muhafızlar çağrılmıştı.  Kentte son dönemde cinayet sayısının artması nedeniyle de Batts eleştiriliyordu.
09.07.2015 - 01:29
Anadolu Ajansı
['Dünya', 'Amerika']
Baltimore Emniyet Müdürü görevden alındı
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/baltimore-emniyet-muduru-gorevden-alindi,FBhjmc8QO0S3b4tgige_5Q
İstanbul Esenler'de bir kuyumcu dükkanı soygunu sırasında çıkan çatışmada soygunculardan biri ve kuyumcu öldü, bir soyguncu yaralandı.
null
İstanbul'un Esenler ilçesinde Çinçindere Caddesi üzerinde bulunan kuyumcu dükkanına sabah saatlerinde gelen çarşaf giymiş silahlı 3 kişi, soygun yapmak istedi. Kuyumcunun silahını çekmesi üzerine çatışma çıktı. Kuyumcu ile soygunculardan biri yaralanırken bir soyguncu hayatını kaybetti. Diğer soyguncu ise kaçarak uzaklaştı. Yaralı kuyumcu da hastanede yaşamını yitirirken polis kaçan soyguncuyu yakalamak çalışma başlattı.
29.12.2017 - 17:42
Anadolu Ajansı
['Gündem', 'son dakika', 'son dakika haberleri', 'haber']
Kuyumcu soygununda çatışma: 2 ölü, 1 yaralı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/kuyumcu-soygununda-catisma2-olu-1-yarali,gZB6iFdG_k-WpKT7BtwmlQ
AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım, "31 Mart'ta seçimler yapıldı. İstanbul seçimlerinde ilçeler tamamlandı. Büyükşehirde küçük bir arıza çıktı. 23 Haziran'da bu arızayı gidereceğiz ve İstanbul'un aydınlık yarınları için hep beraber ve birlikte çalışmaya gayret edeceğiz" açıklamasını yaptı.
null
Büyükşehir Belediye Başkan Adayı , " 'ta seçimler yapıldı. İstanbul seçimlerinde ilçeler tamamlandı. Büyükşehirde küçük bir arıza çıktı. 'da bu arızayı gidereceğiz ve İstanbul'un aydınlık yarınları için hep beraber ve birlikte çalışmaya gayret edeceğiz." dedi. Yıldırım, Beyoğlu Belediyesinin Taksim'de düzenlediği geleneksel "Gönül Soframız" iftar programında vatandaşlara seslendi. Ramazanın birlik ve beraberliğe vesile olmasını temenni eden Yıldırım, "Bildiğiniz gibi bugün Anneler Günü. Anneler bizim baş tacımız. Anneler bizi doğuran, yetiştiren en değerli varlıklarımızdır. Anneler, cennet ayaklarının altında olduğu söylenen en değerli varlığımızdır. Bu vesileyle Anneler Günü'nü tebrik ediyorum." diye konuştu. Binali Yıldırım, Beyoğlu'nun İstanbul'un merkezi olduğunu dile getirerek, 31 Mart'ta belediye başkanı seçilen Haydar Ali Yıldız'ın ilçeye önemli hizmetler yapacağını söyledi. Önceki dönem belediye başkanı Ahmet Misbah Demircan'a hizmeti için teşekkür eden Yıldırım, Yıldız'a verilen destek için vatandaşlara şükranlarını sundu. Yıldırım, 31 Mart'taki seçimleri anımsatarak, şu değerlendirmelerde bulundu: "31 Mart'ta seçimler yapıldı. İstanbul seçimlerinde ilçeler tamamlandı. Büyükşehirde küçük bir arıza çıktı. 23 Haziran'da bu arızayı gidereceğiz ve İstanbul'un aydınlık yarınları için hep beraber ve birlikte çalışmaya gayret edeceğiz. Bütün İstanbullu hemşehrilerimize duyduğunuz güven ve destek için teşekkür ediyorum. Bu desteğin 23 Haziran'a kadar artarak devam etmesini de bekliyorum." Programda AK Parti İstanbul İl Başkanı Bayram Şenocak, Beyoğlu Belediye Başkanı Haydar Ali Yıldız da kısa birer selamlama konuşması yaptı.
12.05.2019 - 21:55
Anadolu Ajansı
['Türkiye', 'Binali Yıldırım', 'İstanbul', 'Ekrem İmamoğlu']
"23 Haziran'da arızayı gidereceğiz"
2019 Yerel Seçim
https://www.ntv.com.tr/2019-yerel-secim/23-haziranda-arizayi-giderecegiz,cPxbfE7-aEaUcfXLXq6yiQ
Arsenal Menajeri Arsene Wenger, Leicester City’nin Fransız orta saha oyuncusu N'Golo Kante’nin ilgilerini çektiğini açıkladı.
null
, forveti ile daha önce ilgilendiklerini açıklamış ancak İngiliz forvet oyuncusu takımıyla yeni sözleşme imzalamıştı. Fransız menajer, bu kez Leicester City'nin elde ettiği şampiyonlukta önemli bir payı bulunan ’nin beğendiği oyunculardan biri olduğunu dile getirdi. Leicester'ın, Kante'nin oynadığı pozisyona yeni bir transer yaptığını belirten Wenger, bu transferle ilgili son durumun birkaç hafta içinde belli olabileceğini ifade etti.
24.06.2016 - 09:50
Ntvspor
['Spor', 'Futbol', 'Leicester City', 'Transfer', 'İngiltere Premier Lig']
Vardy olmadı sıra Kante'de!
Spor
https://www.ntv.com.tr/spor/vardy-olmadi-sira-kantede,J-j0uriuPEmps25-DXPBBg
Suriye'de Mart 2011- Mayıs 2018 tarihlerinde 8'i yabancı toplam 682 medya çalışanının öldürüldüğü açıklandı.
null
Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR), 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü'ne özel yayımladığı raporunda, Suriye'de Mart 2011- Mayıs 2018 tarihlerinde 8'i yabancı toplam 682 medya çalışanının katledildiğini duyurdu. Ağın raporunda, söz konusu süre içerisinde Beşşar Esad rejimi ve İran destekli yabancı terörist grupların ülkede 5'i yabancı gazeteci olmak üzere 538 basın mensubunu öldürdüğü kaydedilirken, Rus güçleri nedeniyle ise 18 gazetecinin hayatını kaybettiği ifade edildi. Rapora göre, terör örgütü DAEŞ 3'ü yabancı olmak üzere şu ana kadar 64 gazeteciyi infaz ederken, YPG/PKK'lı teröristler ise 4 gazeteciyi öldürdü. Askeri muhaliflerin rejim ile girdiği çatışmalarda 25 medya çalışanının yaşamını yitirdiği aktarılan raporda, rejim karşıtı silahlı grup Heyet Tahrir Şam'ın 5, DEAŞ karşıtı koalisyon güçlerinin bir, diğer grupların ise 27 gazetecinin ölümüne sebep olduğu kaydedildi. Rapora göre, öldürülen gazetecilerin 37'si işkence görerek hayatını kaybetti. Ağın raporunda Mart 2011'den Mayıs 2018'e kadarki sürede, 33'ü yabancı gazeteci olmak üzere bin 116 medya çalışanının alıkonulduğu bildirildi. Raporda, iç savaşın başlamasından bu yana rejim güçlerinin 833, terör örgütü YPG/PKK'nın 56, askeri muhaliflerin 64, terör örgütü DAEŞ'in 67, Heyet Tahrir Şam'ın 55, diğer grupların ise 41 gazeteciyi alıkoyduğu ifade edildi. Rapora göre rejim güçleri 4, DEAŞ 14, askeri muhalifler 5, Heyet Tahrir Şam 2, kimliği bilinmeyen gruplar ise 8 yabancı gazeteciyi alıkoydu. Raporun tavsiyeler bölümünde, ülkede çatışan gruplara gazetecilik yapanlara dokunmama çağrısında bulunulurken, sorumluların da ortaya çıkarılması istendi.
03.05.2018 - 15:50
Anadolu Ajansı
['Dünya', 'Ortadoğu', 'Suriye']
Suriye'de 682 medya çalışanı öldürüldü
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/suriyede-682-medya-calisani-olduruldu,07m9_mECGEOWuBvcRG-dKA
6 yıl aranın ardından birkaç ay önce bir araya gelen Blue, ülkesinden yeterli destek alamamaktan şikayetçi...
null
Eurovision Şarkı Yarışması'nın finaline sadece 8 gün kaldı ancak yarışmaya İngiltere adına katılacak olan ünlü grup Blue'nun işleri pek de umduğu gibi gitmiyor. 'I can' adlı şarkı BBC radyolarında bile çalınmadığı için şarkının yarışmadan önce popülerlik kazanıp favori haline gelme şansı iyice azaldı. Daily Mail'in haberine göre, grup üyelerinden Lee Ryan, "Bütün ülkenin desteğini arlamıza almak isterdik ancak çok fazla bir şey istiyormuşuz gibi görünüyor" diyerek serzenişte bulundu. Antony Costa da "Tek istediğimiz ülkemizi gururlandırmak, bizim de herkes kadar kazanma şansımız var" sözleriyle ekip arkadaşına destek verdi. Eğer ilk 5'e girerseler bunun kendileri için harika bir promosyon olacağını ifade eden Costa "Ya her şey kötü giderse?" sorusunu ise "O zaman başka bir ülkeye yerleşeceğim" diyerek cevaplarken Simon Webbe de hemen Goa'ya gideceğini söyledi. İngiliz müziği bütün dünyada popüler olsa da ülke Eurovision'da son 8 yılda 3 kez sonuncu olarak başırısız bir grafik sergilemişti.
06.05.2011 - 18:52
null
[]
Kazanamazlarsa ülkeyi terk edecekler
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/kazanamazlarsa-ulkeyi-terk-edecekler,WNNQ01BRPEue_5iftJofag
Galatasaray Kulübü, basketbol ve voleybol takımlarının teknik sponsorluğu için spor giyim markası Champion ile sözleşme imzaladı
null
Ali Sami Yen Spor Kompleksi Türk Telekom Arena Basın Toplantı Odası'nda gerçekleştirilen sponsorluk anlaşmasının imza törenine, Kulübü Başkanı Ünal Aysal, yönetim kurulu üyeleri Adnan Öztürk ve Mehmet Cibara, İcra Kurulu Başkanı Lutfi Arıboğan, Champion Avrupa Başkanı Sauro Mambrini, Champion Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Dimitris Matemtzis ile sarı-kırmızılı basketbol ve voleybol takımlarının teknik heyet ile oyuncuları katıldı. Galatasaray Kulübü Başkanı Aysal, Champion markası ile yaptıkları sponsorluk anlaşmasından mutluluk duyduklarını belirterek, ''Galatasaray'da sponsorluk olayı özellikle amatörler şubeler için son derece önemli. Futbol profesyonel sistem içerisinde kendi başarısını getirileriyle karşılayabiliyor. Ama özellikle basketbol, voleybol ve diğer amatör şubelerde sponsorlarımız son derece önemli. Onların desteği olmazsa, başarıyı yakalayamayız. Gayet tabi bir kulüp ne kadar büyük olursa, ne kadar prestijli olursa ve ne kadar iyi organizeyse sponsorların ilgisini de o nispette çekiyor. Ama burada sponsorların miktarından ziyade, sponsorun kalitesi önemlidir. Kulüpler büyüdükçe sponsorların kalitesi de büyür'' diye konuştu. Champion Avrupa Başkanı Sauro Mambrini ise, Avrupa'nın en büyük kulüplerinden biriyle önemli bir anlaşma yaptıklarını anlatarak, ''Sadece Türkiye'nin değil, Avrupa'nın da en büyük spor kulüplerinden olan Galatasaray ile böyle bir anlaşma yapılması bizi gerçekten çok heyecanlandırmakta. 1919'da New York'ta kurulan Champion, dünyadaki en iyi atletik giyim markalarından biri olduğunu kanıtlamış olmasına rağmen, özellikle 100. yıl dönümüne yaklaştığı bir dönemde Galatasaray gibi büyük bir kulüple anlaşma imzalamış olmaktan dolayı çok mutluyuz'' ifadelerini kullandı. Lutfi Arıboğan ise yaptıkları anlaşma çerçevesinde Champion'un 2015 yılına kadar, altyapılarla birlikte Galatasaray basketbol ve voleybol takımlarının ihtiyaçlarını karşılayacağını dile getirdi.
29.11.2012 - 12:48
haberturk
['galatasaray']
G.Saray'a yeni sponsor
Spor
https://www.haberturk.com/spor/basketbol/haber/798688-gsaraya-yeni-sponsor
Fransız yönetmen Jean-Jacques Annaud, Çin'de son yıllarda çok satan ve birçok dile çevrilmiş "Kurdun Totemi" adlı kitabı filme uyarlayacağını bildirdi.
null
"Ayı" filminin yönetmeni 65 yaşındaki Annaud, bugün Çin'in başkenti Pekin'de yaptığı basın toplantısında, "Beijing Forbidden City Corp" adlı Çinli film şirketinin Çinli yazar Ciang Rong'un romanını filme uyarlaması için kendisine teklifte bulunduğunu söyledi. Annaud, "İnsan ile hayvan arasındaki ilişki, kitapta çok güzel tasvir edilmiş" diye konuştu. Fransız yönetmen romanın, Çin'de Kültür Devrimi döneminde iç Moğolistan'a gönderilen bir Çinli öğrencinin, simgesi kurt ve step olan bir göçebe uygarlığı keşfetmesini konu aldığını belirtti. Yönetmen romanın, öğrencinin gittiği bölgede Pekin'de alınan politik kararların nasıl yavaş yavaş bölgeyi tahrip ettiğine tanık olduğunu anlatığını ifade etti. Annaud, filmin çekileceği yerleri tespit etmek amacıyla kitabın yazarıyla iç Moğolistan'ı ve komşu Moğolistan'ı ziyaret ettiğini, filmi 2011'de çekmeyi planladığını ve senaryoyu yazmaya başladığını bildirdi. Yönetmen, "Senaryoyu yazmak zor iş ve işim en az altı ay sürecek" dedi. Annaud, ayrıca bütün dünyayı peşinde sürükleyen Çin'de çalışmaktan mutlu olduğunu ifade etti ve Çin'in çevreyi korumak için sarf ettiği çabaların da kendisini etkilediğini belirtti. Cian Rong'un "Kurdun Totemi" adlı romanı, 2004 yılında yayımlanmasından bu yana Çin'de büyük beğeniyle karşılanmış ve bir olay haline gelmişti. Annaud, 1988'de vizyona giren "Ayı" filmini çekerken ayılarla ve 2004'te vizyona giren "İki Kardeş" filmini çekerken de kaplanlarla çalışmıştı.
18.08.2009 - 16:09
null
[]
'Kurdun Totemi' Annaud'a emanet
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/kurdun-totemi-annauda-emanet,bTCQR5IpLUyMAkPFS1QMgg
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, TSK İç Hizmet Kanunu'nda değişiklik öngören taslağa ilişkin yaptığı değerlendirmede "TSK'nın görevini yeniden tarif ediyoruz" diye konuştu.
null
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, TSK İç Hizmet Kanununda yapılması planlanan değişikliklerle ilgili, "Kimse cumhuriyeti korumak ve kollamak görevinden, sivillere karşı, hükümeti devirmek, parlamentoyu feshetmek veya adına darbe deyin, bir başka şey deyin parlamentoyu kapatarak kendi yönetimlerini kurmayı anlamasınlar veya bundan vazife çıkarmasınlar diye Silahlı Kuvvetlerin vazifesini tekrar yeni bir şekilde tarif ediyoruz" dedi. Arınç, katıldığı bir televizyon programında gündeme ilişkin soruları yanıtladı ve değerlendirmelerde bulundu. TSK İç Hizmet Kanununun 35. maddesinin değiştirilmesini de kapsayan tasarıya ilişkin soru üzerine Arınç, düzenlemenin sadece 35. maddeyle ilgili olmadığını söyledi. Söz konusu kanun maddesinin artık Türkiye'de herkes tarafından bilindiğini, geçmişte askeri darbelerden sonra bunun dayanak gibi gösterildiğini belirten Arınç, "Hatta şimdi 12 Eylül darbesiyle yargılanan iki tane yaşlı kişinin savunmalarında dahi cumhuriyeti korumak ve kollamak görevinin kendilerine verildiğini, bunun yasal bir hak olduğunu ileri sürdüklerine şahit oluyoruz" diye konuştu. Arınç, 12 Eylül 2010'da yapılan referandumla darbeyi yapanlardan hesap sorulabileceği için ondan sonraki demokratik gelişmelerde hemen hemen tüm siyasi partilerin bu maddenin kaldırılmasını veya değiştirilmesini istediklerini anlatarak, kendilerinin de bunu yeni bir demokratik paket olarak sunulacağını ifade ettiklerini dile getirdi. CHP'nin de buna benzer tekliflerinin daha önce parlamentoya verildiğini aktaran Arınç, "Biz niye önce vermedik diye sorulabilir. Biz buna yönelik pek çok düzenleme yaptık. Bu düzenlemelerden sonra da onun da içerisinde bulunacağı bir kaç maddeyi zamanı geldiğinde sunmak istedik. Çünkü sadece ona dayanak yapılarak darbeler başarılmıyor" değerlendirmesinde bulundu. "Yasal düzenlemede yanlış anlaşılan veya zamanı geldiğinde istismar edilebilecek bir maddenin herhalde anlaşılır hale getirilmesi gerekiyordu" ifadesini kullanan Arınç, "Biz bu maddeyi şöyle bir hale getiriyoruz ki bundan sonra kimse cumhuriyeti korumak ve kollamak görevinden, sivillere karşı, hükümeti devirmek, parlamentoyu feshetmek veya adına darbe deyin, bir başka şey deyin parlamentoyu kapatarak kendi yönetimlerini kurmayı anlamasınlar veya bundan vazife çıkarmasınlar diye o da şöyle olacak, Silahlı Kuvvetlerin vazifesini tekrar yeni bir şekilde tarif ediyoruz" dedi. Arınç, TSK'nın vazifesi, görevi anayasada nasıl belirlendiyse ona uygun olarak da İç Hizmet Kanunu'nda yeniden tarif edildiğini kaydetti. Kanunun 43. maddesinin de istismara açık olduğunu belirterek, bunu da net bir hale getirdiklerini söylen Arınç, "TSK mensupları siyasi faaliyette bulunamaz. Bu demeç olarak da böyle, davranış olarak da böyle. Yani sivil iradenin, hükümetin, ülkeyi yönetenlerin yapacakları herhangi bir iş ve görev konusunda bir siyasi faaliyette bulunmak Türk Silahlı Kuvvetleri için artık mümkün değildir. Buna dönüştürüyoruz" dedi. "Günlük hayat içerisinde yaşanan olaylarda sivil idarenin alanına girip açıklama yapmak da buna giriyor mu" sorusu üzerine Arınç, şunları söyledi: "Tabii açıklama yapmak da buna giriyor. Bununla ilgili bir mitinge katılmak da belki buna girebilecek veya bugüne kadar emsallerini çokça gördüğümüz, bu işte mutlaka bir parmak vardır diye düşündüğümüz siyasi sonuç meydana getirebilecek veya siyasete karşı bir tavır anlamına gelebilecek hiçbir faaliyette bulunamayacaklar. Eski kanunda da vardı siyasi demeç verenler hakkında ceza öngörüyordu. Ama mesela biz bunun işletilmesini 1997-1998'lerde Osman Özbek isimli bir generalin rahmetli Necmettin Erbakan'a karşı sarfettiği çirkin sözler konusunda işletilmesini talep ettiğimizde buna engel olmuşlardı. Acıyla hatırlıyorum. Ondan sonra da hemen hemen her konuda Genelkurmay başkanlarından tutunuz kuvvet komutanlarına kadar, daha alt kademeyi kast etmiyorum. Sivil hükümete ait işleri eleştirmek, yol göstermek, yapamazsın demek, yaparsan şöyle olur demek artık bir siyasi faaliyet olarak elbette kabul edilebilecek. Bu madde bundan sonra 27 Nisan benzeri mektup, bildiri, muhtıra, ismini ne koyarsanız koyun bunların tekrar gündeme gelmesine engel olabilecek kesin, köklü bir cümledir." Arınç, bir başka maddeyle de askerlikte harp sanatını öğrenmek ve yapma mükellefiyetinin düzenlendiğini anlatarak, çalışmanın 40 maddeye yakın teknik düzenlemeler içeren bir tasarı olduğunu, diğer maddelerin farklı düzenlemeler içerdiğini bildirdi.
28.06.2013 - 03:24
Anadolu Ajansı
[]
'TSK'nın görevini yeniden tarif ediyoruz'
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/tsknin-gorevini-yeniden-tarif-ediyoruz,c1N_epyulU-2BPO6lWd_RA
Terörle mücadelede ödül dönemi başladı: Terörist ihbar edene 4 milyon TL'ye kadar ödül verilecek
cumhuriyet.com.tr
3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suç faillerinin yakalanmasına yardımcı olanlara veya yerlerini, yahut kimliklerini bildirenlere para ödülü verilmesine dair İçişleri Bakanlığı yönetmeliği, Resmi Gazete'de yayımlandı. Ödül miktarı İçişleri Bakanlığı'nın onayı ile 4 milyon TL'ye kadar çıkabilecek. İlgili kanun kapsamına giren suçların faillerinin yakalanmasında etkinliği artırmak için, işlenişine iştirak etmemiş olmak koşuluyla, kanun kapsamına giren suç faillerinin yakalanmasına yardımcı olanlara veya yerlerini yahut kimliklerini bildirenlere verilecek para ödülünün miktar, usul ve esaslarını düzenleyen yönetmeliğe göre, ödül komisyonu, İçişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Başkanlığında, emniyet genel müdürlüğü ile Jandarma Genel Komutanlığının belirleyeceği üyelerden oluşacak. Yönetmeliğe göre, para ödülü verilebilmesi için suçun 3713 sayılı Kanun kapsamında bulunması, verilen bilginin suçun aydınlatılması veya failin belirlenmesine yardımcı olacak niteliğe haiz olması, ödüllendirilecek kişinin suçun işlenişine iştirak etmemiş olması, geçici köy korucuları hariç kolluk, askeri personel veya terörle mücadele ile görevli kamu personeli olmaması gerekiyor. Ödüllendirme, ödül komisyonu tarafından tespit ve ilan edilen ve 3713 sayılı Kanun kapsamına giren suç ve failler hakkında yapılacak. Suçun aydınlatılmasına yönelik bilgilerin ödüllendirmede değerlendirilebilmesi için, daha önce terörle mücadelede görev alan istihbarat ve kolluk görevlileri ile bu amaçla görevlendirilmiş diğer personel tarafından temin edilmemiş olması gerekecek. Ödüllendirilecek kişinin Türk vatandaşı olması gerekmezken, ödüllendirme için ödüllendirilecek kişinin talebi zorunlu olacak. Ödülün miktarı, sağlanacak bilgi, aydınlatılacak suç veya ihbar edilecek fail dikkate alınarak Ödül Komisyonu tarafından belirlenip ilan edilecek. Ancak bu miktar 200 bin lirayı geçemeyecek. Suç failinin terör örgütünde üst düzey yönetici olması veya aydınlatılacak suçun toplumda oluşturduğu infial ve etki de dikkate alınarak, ödülün miktarı, Ödül Komisyonu'nun önerisi ve İçişleri Bakanının onayı ile 20 katına kadar artırılabilecek. Bir kişi, bu yönetmelik kapsamında birden fazla suçun aydınlanmasına veya birden fazla failin yakalanmasına yardımcı olursa, ödül miktarı aydınlatılmasına yardımcı olduğu her suç ve fail için ayrı ayrı belirlenebilecek. Ödül Komisyonu, emniyet işlerinden sorumlu İçişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısının başkanlığında, Emniyet Genel Müdürünün belirleyeceği üç ve Jandarma Genel Komutanının belirleyeceği üç üye olmak üzere toplam 7 üyeden oluşacak. Üyelerin belirlenmesinde üst düzey yönetici olması ile terörle mücadele birimlerinde görev alması göz önünde bulundurulacak. Ödül Komisyonu, başkanın belirleyeceği gün ve yerde üye tam sayısının salt çoğunluğu ile toplanıp, kararlar oy çokluğu ile alınacak ve alınan kararlar İçişleri Bakanının onayı ile yürürlüğe girecek. Ödüllendirmeye ilişkin giderler İçişleri Bakanlığının bütçesine konulacak ödenekten karşılanacak. Hak sahibine yapılacak ödemeler Ödül Komisyonu kararında belirtilen valilikler tarafından gerçekleştirilecek. Yönetmeliğe göre ödül verilen kişilerin kimlikleri hiçbir şekilde açıklanmayacak. Bu yönetmelik hükümlerinin uygulanması ve buna ilişkin iş ve işlemler ile bunların denetimleri vesilesiyle edinilen bilgiler gizli olacağından, bu gizliliğe riayet etmeyenler hakkında genel hükümlere göre cezai işlem uygulanacak.
31 Ağustos 2015 Pazartesi, 09:35
cumhuriyet
null
'Terörist' ihbar edene 4 milyon TL ödül
Türkiye
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/356429/_Terorist__ihbar_edene_4_milyon_TL_odul.html
Sezen Aksu’nun çocuklara hayvan sevgisi aşılama düşüncesiyle kaleme aldığı öyküler kitap oluyor.
null
'nun kaleme aldığı, IEG Family tarafından müzikal çocuk oyununa dönüştürülen “Sezuş'un Hikayeleri: Efe ve Bulut Osman Bey'e Karşı” kitap oluyor. Geçen kış seyirciyle buluşan oyunun kitabı yakında Caretta Kitap'tan çıkıyor. Aksu çocuklara hayvan sevgisi aşılaması amacıyla yazdığı öyküler, Sibel Algan ve Gizem Çiçek tarafından kitap haline getirildi. “Efe ile Bulut”un resimleri ise Serap Deliorman imzası taşıyor.
07.06.2017 - 13:53
null
['Yaşam', 'magazin', 'Sanat', 'Kitap']
Sezen Aksu’dan çocuklara öykü kitabı
Sanat
https://www.ntv.com.tr/sanat/sezen-aksudan-cocuklara-oyku-kitabi,1Nn3XwiVf0C3-Jxq13_AAg
Anayasa değişikliği hayata geçerse, HSYK üyeliği seçiminde “pazarlık”, “ittifak” dönemi bitecek ve doğrudan “tek adam” konumuna gelen Cumhurbaşkanı’nın etkili olacağı bir sistem oluşacak. Anayasada “bağımsız ve tarafsız” olacağı belirtilen yargı, tarafsız olmayan Cumhurbaşkanı’nın güdümüne girecek.
Alican Uludağ
16 Nisan’da yapılacak anayasa değişikliği referandumundan “evet” çıkarsa, Türkiye Cumhuriyeti’nden önce yargının “yönetim şekli” değişecek. Paketle, HSYK’nin mevcut üyeleri referandumun hemen ertesi günü tasfiye olacak; yerlerine 30 gün içinde bizzat Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın belirleyeceği yeni üyeler atanacak. Üstelik Erdoğan’ın atamalardan önce anayasal “tarafsızlığı” sona erecek ve “partili Cumhurbaşkanı” sıfatını kazanacak. Partili Cumhurbaşkanı olarak Erdoğan, yeni HSYK’yi oluşturacak. “Bağımsız” ve “tarafsız” olması gereken Yargıtay ve Danıştay üyeleri, TBMM’nin seçeceği üyelikler için parti koridorlarında “kulis” yapacak. 30. günün sonunda yargının “siyasallaşıp”, Saray’a bağlandığı yeni bir dönem başlayacak. Türkiye; Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin birçok maddesinin ihlal edildiği Olağanüstü Hal (OHAL) koşulları altında 16 Nisan’da anayasayı değiştirmek için sandık başına gidiyor. İktidara muhalif kesimlerin susturulduğu bir ortamda; onlarca gazeteci, yazar, akademisyen, siyasetçi cezaevinde... Birçok muhalif gazete ve televizyona el konuldu, onlarca gazeteci işsiz... Sokağa çıkıp eylem yapmak yasak... Doların 4 TL’ye dayandığı, işsizliğin rekor düzeye ulaştığı ekonomik kriz koşullarında, Cumhuriyet’in köklü kurumları Varlık Fonu ile yağmalanmakta... Artık rutine binen bombalı saldırılarla onlarca insan yaşamını yitirirken, güvenlik sorunu had safhada. Fırat Kalkanı Harekatı’nda şehit sayısı 70’e yaklaşırken, Türkiye’nin Suriye bataklığından ne zaman çıkacağı belirsiz... 15 yıldır tek başına ülkeyi yöneten AKP, her istediğini yapabilecek çoğunlukta olmasına karşın neden anayasayı değiştirerek Cumhurbaşkanlığı sistemine geçmek istiyor? Üstelik; Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın “90 yıllık parantezi kapatıyoruz”, Cumhurbaşkanı’nın eşi Emine Erdoğan’ın “90 yıllık enkazı kaldırdık”, AKP milletvekili Tülay Babuşçu’nun “90 yıllık reklam arası bitti” dediği bir dönemde... Türkiye’yi tek adam rejimine götüreceği eleştirilerine neden olan anayasa değişikliğindeki maddeler; birbirinden bağımsız olması gereken yasama, yürütme ve yargıyı nasıl Saray’ın vesayeti altına sokacak? Cumhuriyet olarak hazırladığımız dizide, birbiriyle ilintili maddeleri gruplandırarak inceledik. Bugünkü dizide, ilk olarak yargının nasıl sil baştan değiştiğini ele aldık. Paketin 1. maddesi ile anayasanın 9. maddesinde yer alan “Yargı yetkisi, Türk Milleti adına bağımsız mahkemelerce kullanılır” hükmündeki, “bağımsız” ifadesinden sonra “ve tarafsız” ilkesi eklendi. Paketin 14. maddesinde HSYK’ye ilişkin getirilen değişiklikler; 1. maddede bu “olumlu” adımı neredeyse etkisiz hale getirilecek nitelikte. 14. madde ile HSYK üyelerinin seçim yöntemi değiştirilerek, yürütmenin tek başına lideri olan Cumhurbaşkanı’na geniş yetkiler verildi. Özetle yargının “bağımsızlık” ve “tarafsızlığı” ilkelerinin içi HSYK değişikliği ile boşaltıldı. 14. madde ile Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun adındaki “yüksek” ifadesi çıkarıldı ve kurum Hâkimler ve Savcılar Kurulu olarak anayasada yer alacak. HSYK’nin 3 olan daire sayısı, 2’ye indirildi. 22 olan üye sayısı da 13’e düşürüldü. Adalet Bakanı’nın konumu başkan olarak devam edecek ve müsteşarı da “doğal üye” olarak HSYK’de yer alacak. Kurulun kalan 11 üyesi ise atama yoluyla belirlenecek. 4 üye, bizzat Cumhurbaşkanı tarafından atanacak. Cumhurbaşkanı, bunlardan 3’ünü adli yargı hâkim ve savcıları arasından, birini ise idari yargıdan seçecek. 7 üye TBMM tarafından seçilecek. Bu 7 üyeden 3’ü Yargıtay, 1’i Danıştay, 3’ü ise hukukçu öğretim üyeleri ve avukatlar arasından belirlenecek. Mevcut HSYK’nin yapısı 22 asıl üyeden oluşuyor. Cumhurbaşkanı, mevcut sistemde adli ve idari yargıdan değil, hukukçu öğretim üyeleri ve avukatlar arasından 4 üyeyi seçiyordu. 3 asıl üyeyi Yargıtay, 2 asıl üyeyi Danıştay, 1 asıl üyeyi de Türkiye Adalet Akademisi Genel Kurulu belirliyordu. 10 asıl üye ise adliyelerde kurulan sandıkla, hâkim ve savcılar tarafından seçiliyordu. Anayasa değişikliğinde ise Yargıtay, Danıştay, Türkiye Adalet Akademisi ile adli ve idari yargının HSYK’de “kendi temsicilerini” seçme hakkı kaldırıldı. Buna karşılık artık yargıyı yönetecek olan HSYK’de sadece Cumhurbaşkanı ve TBMM’nin seçeceği üyeler görev yapacak. Anayasa değişikliği hayata geçerse, HSYK üyeliği seçiminde “pazarlık”, “ittifak” dönemi bitecek ve doğrudan “tek adam” konumuna gelen Cumhurbaşkanı’nın etkili olacağı bir sistem oluşacak. Çünkü, 13 üyeden 4’ünü Cumhurbaşkanı atayacak. Paketle, Adalet Bakanı ve Müsteşarı da doğrudan Cumhurbaşkanı tarafından atandığı için, HSYK’deki gücü 6’ya ulaşacak. Cumhurbaşkanlığı ile TBMM seçimlerinin aynı günde yapılacak olması nedeniyle Meclis’in iradesi Saray çerçevesinde şekillenecek. Cumhurbaşkanı’nın “hâkim” olacağı HSYK, çıkaracağı kararnamelerle tüm yargıya hükmedecek. Anayasada “bağımsız ve tarafsız” olacağı belirtilen yargı, tarafsız olmayan Cumhurbaşkanı’nın güdümüne girecek... Referandumda “evet” çıkarsa Erdoğan, resmi sonuçların Resmi Gazete’de yayımlanmasıyla partili Cumhurbaşkanı olma hakkı kazanacak. Bu aşamadan itibaren yargının “yönetim şekli” sil baştan değiştirilecek. Paketin, 17. maddesi ile mevcut HSYK’nin 22 üyesinin görevi sona erecek. Üstelik, bu üyelerin çoğunluğu hükümete yakın Yargıda Birlik Platformu içinde yer alıyor. Yeni sistemle, en geç 30 gün içinde Adalet Bakanı ve Müsteşar dışındaki 11 üye seçilecek. Meclis’in seçeceği 7 üye için adaylar, başvurularını TBMM Başkanlığı’na yapacak ve bunun için Karma Komisyon kurulacak. Komisyonun belirleyeceği adaylar, TBMM Genel Kurulu tarafından seçilecek. Yargıtay, Danıştay üyeleri, HSYK’ye seçilmek için Meclis’e ve AKP Genel Merkezi’ne giderek kulis yapmak zorunda kalacak, yargının siyasallaştığı dönem başlayacak. Yeni üyeler, kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonraki 40. günü takip eden iş günü görevlerine başlayacak. Görevi sona eren ve yeniden seçilemeyen üyeler, talep etmeleri halinde Yargıtay ve Danıştay üyesi olarak atanacak. Oluşacak yeni HSYK’nin ilk kararnamesinin, haziranda çıkması bekleniyor. Saray’ın yeni oluşacak HSYK ile, yargıya yeniden dizayn edeceği ifade ediliyor. HSYK’nin şu anki üyelerinin Saray’a yakın çalışması ve FETÖ operasyonlarını yürütmesine karşılık anayasa değişikliği ile tasfiye edilmesi soru işaretlerine neden oldu. Paketin kabul edilmesiyle birlikte bu üyelerin görevine andında son verilmesi, Saray’ın bu üyelere dahi “güvenmediğini” gösterdi. Yargı kulislerinde Saray’ın; özellikle bu HSYK’nin “AKPcemaat ortaklığı”nı soruşturmasından endişelendiği dile getiriliyor. Saray’ın bunun yanında özellikle HSYK’nin milliyetçi üyelerini tasfiye etmek istediği konuşuluyor. Bu üyelerin, MHP’deki olağanüstü kongre sürecinde Devlet Bahçeli’nin karşısında yer alıp, Meral Akşener’i desteklemesi bunun gerekçesi olarak gösteriliyor. Saray’ın 11 HSYK üyesini, daha “güvenilir” isimlerden belirleyeceği konuşuluyor. Paketin yargı ile ilgili bölümlerini değerlendiren Ankara Adliyesi’nde yargıç olarak görev yapan, Yargıçlar Sendikası Başkanı Mustafa Karadağ, anayasanın 9. maddesine yapılan yargının bağımsızlığı ilkesine, “tarafsızlığı”nın da eklenmesinin tamamıyla pazarlamaya yönelik olduğunu kaydetti, “Bağımsızlık, tarafsızlık gibi ilkeler evrensel hukuk ilkeleridir ve bunu içselleştirmek önemlidir” dedi. Yargıçların, savcıların beğenilmeyen karar ve işlemleri nedeniyle her an ve kendisine sorulmadan görev yerlerinin değiştirildiği, soruşturmaların açıldığını anımsatan Karadağ, “Siz yasayla yargıçların işine son veriyorsunuz, sonra tarafsız mahkemelerden bahsetmeye kalkıyorsunuz. Gerçekten çok komik ve bir o kadar trajik” ifadesini kullandı. 9. maddede mahkemelerin “tarafsızlığı”nın metne konulduğu, buna karşılık anayasanın 159. maddesindeki “HSYK mahkemelerin bağımsızlığı ilkelerine göre görev yapar” ifadesinin yanına “tarafsızlığı” ilkesinin eklenmediğini dikkat çeken Karadağ, “Bu kadar ayrıntıya dikkat edildiğine göre demek ki HSYK’nin tarafsız olmasına gerek duyulmuyor. Çünkü HSYK’yi bizzat siyasi iktidarın yönetmeye gönüllü olduğunu hepimiz biliyoruz, onlar da biliyor ve istiyor” değerlendirmesini yaptı. Karadağ, değişiklikler gerçekleşirse, Cumhurbaşkanı’nın Meclis’i fesdebileceğini, Meclis’te görev yapacak milletvekillerini belirleyeceğini, üst düzey yöneticileri atayacağını anımsatarak, Cumhurbaşkanı’nın HSYK’ye seçeceği 4 üyenin aslında birer üst düzey yönetici atama işlemi olduğunu vurguladı. Karadağ, “7 üye ise parti başkanı sıfatıyla Cumhurbaşkanı tarafından belirlenen, başka bir deyişle atanan milletvekillerinin çoğunluğunu oluşturduğu TBMM tarafından seçilecek. Şimdi, yeniden sormak lazım, bizzat Cumhurbaşkanı tarafından belirlenen ve gelecek dönem adaylık hakkı da onun elinde duran milletvekillerinin Cumhurbaşkanı’na rağmen bir tasarrufta bulunması mümkün müdür?” dedi. İkinci olarak “Yeniden HSYK üyeliğine seçilme hakkı bulunan üyelerin, bir daha seçilememeyi göze alarak kendisini atayan Cumhurbaşkanı’na hayır diyebilmesi mümkün müdür?” sorusunu yönelten Karadağ, yapılmak istenilen değişikliğin başka bir sonucunun ise HSYK üyeliğine aday olmak isteyenlerin; siyasi parti gruplarında kulis yapmak zorunda kalmaları olduğunu kaydetti. Karadağ, şunları kaydetti: “Bu değişiklik gerçekleşirse artık HSYK üyesi olan yargıç, savcı, avukat ve akademisyenler parti gruplarının önünden ayrılmayacak, siyasi parti mensubu milletvekilleri kendi politik duruşlarına karşı çıkabilecek bir kişiyi seçmeyeceklerine göre partili HSYK dönemine de geçmiş olacağız. Sonuç olarak bu düzenleme doğrudan Cumhurbaşkanı’na, yani tek adama bağlı, partili bir HSYK oluşumunun önünü açacaktır. Bundan böyle Cumhurbaşkanı’nın talimat ve himayesinde çalışacak olan HSYK, elbet onun istediklerine hayır demeyecektir. Seçimler 2019’da yenileneceğine göre en büyük tehlike ve risk ise seçim hâkimlerine ilişkin HSYK’nin iktidar yanlı tasarrufta bulunmasıdır, umarım böyle bir şey olmaz.” Mustafa Karadağ, Türkiye’nin mevcut anayasa değişikliği referandumu ile çok tehlikeli mecralara sürüklendiğini belirterek, “Bir an önce bu denetimsiz, sınırı olmayan tek adam yönetimi rejimine geçme isteğinden vazgeçilmelidir. Yargı yok, yasama yok, sadece tek adam var ve propaganda ve çalışmalar da bir rejimin iyilik ve kötülüğünün tartışılması üzerinden değil, bir kişi işaret edilerek yapılıyor. Hakkımızda hayırlısı olsun” diye konuştu.
13 Şubat 2017 Pazartesi, 05:55
cumhuriyet
null
Anayasa değişikliği ile ne değişiyor?
yazi_dizileri
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/yazi_dizileri/674981/Anayasa_degisikligi_ile_ne_degisiyor_.html
Spor Toto Süper Lig ekiplerinden Gaziantepspor'un teknik direktörü Okan Buruk, A Milli Takım'da devşirme oyunculara yer verilmesi tartışmalarına ilişkin, "Türk futbolu günlük çözümlerle bir yere gelmez" dedi
null
Kırmızı-siyahlılar, hafta sonu deplasmanda karşılaşacağı Konya Torkuspor maçının hazırlıklarını teknik direktör Buruk yönetiminde Celal Doğan Tesisleri'nde sürdürdü. Buruk, antrenman öncesi gazetecilere yaptığı açıklamada, puanlara alıştırdıklarını ve Torku Konyaspor karşısına da galibiyet için çıkacaklarını söyledi. Milli maç nedeniyle verilen arayı iyi değerlendirdiklerini belirten Buruk, "Bu süreçte sporcularımıza yükleme yaptık. Oyuncularımın isteği ve antrenman performansı bizi mutlu ediyor. Hafta sonu ligin iyi takımlarından biriyle oynayacağız. Biz de çıkışımızı devam ettirmek istiyoruz" diye konuştu. Buruk, iyi tempo yakalayan takımların lige verilen aralarda bazen geriye gittiğini gözlemlediğine işaret etti. Ligde 5'inci sırada bulunduklarını hatırlatan Buruk, oyuncularının performansından memnun olduğunu ve aynı ciddiyetle çalışmaya devam edeceklerini dile getirdi. Buruk, futbolculara küfür edilmesini doğru bulmadığını söyledi. Maça giden insanların biraz daha düşünmesi gerektiğinin altını çizen Buruk, "Bu konuları hep konuşuyoruz ama bir hafta sonra unutuluyor. Yine aynı düzene dönüyoruz. Bu da hepimize ders olsun. Volkan Demirel'i ya da başkasını yargılamak yerine, hepimiz buradan bir şeyler çıkaralım. İnsanlıkta küfrün yeri yok, iğneyi kendimize de batıralım. Futbolun içindeki kirliliğin önüne geçmek için biraz daha çaba harcayalım" ifadelerini kullandı. Son günlerde tartışılan devşirme oyuncu konusuna da değinen Buruk, Türk oyuncuların gelişimi üzerinde konuşmanın daha faydalı olacağını vurguladı. Altyapıdan oyuncu yetiştirmeyi, bu konuda kafaya yormayı faydalı bulduğunu anlatan Buruk, şöyle konuştu: "Bu konular yıllardır konuşuluyor ancak hep lafta kalıyor. Futbol eğitimini küçük yaşta vermek gerekiyor. Bu konuda devlet politikası olmalı ve ona göre de adımlar atılması lazım. Çünkü oyuncu yetiştiremiyoruz. Oyuncu yetiştirdikten sonra içlerinden en kalitelileri de çıkacaktır. Devşirme oyuncudan çok 'Türk futbolcusunu nasıl Avrupa liglerinde oynatırız' düşüncesinde olmalıyız. Dolayısıyla Türk futbolu günlük çözümlerle bir yere gelmez." Buruk, Türk futbolcusunu ileriye götürecek çözümlerin üzerinde durulması gerektiğini sözlerine ekledi.
18.11.2014 - 14:23
haberturk
['okan buruk', 'gaziantepspor', 'türk futbolu', 'volkan demirel']
"Günlük çözümlerle bir yere gelemeyiz"
Spor
https://www.haberturk.com/spor/futbol/haber/1010531-gunluk-cozumlerle-bir-yere-gelemeyiz
Balıkesir'in Edremit ve Gönen ilçelerinde bu sabah saatlerine kadar sağanak yağış beklendiği, sel ve su baskınlarına karşı dikkatli olunması uyarısı yapıldı.
null
Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü, Balıkesir'in Edremit ve Gönen ilçelerinde sabah saatlerine kadar sağnak yağış beklendiğini, vatandaşların sel ve su baskınları konusunda tebdirli olunması konusunda uyarı mesajı yayınladı. Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü tarafından yapılan uyarıda, 'Yapılan son değerlendirmelere göre 12 Ekim Pazartesi günü sabah saatlerine kadar Balıkesir'in Gönen ve Kuzey ve batı kesimleri başta olmak üzere Edremit ilçesinde yerel olarak kuvvetli sağnak yağış beklendiğinden sel, su baskını, yıldırım, dolu, yağış anında kuvvetli rüzgar gibi olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunmalıdır' denildi.
12.10.2015 - 07:11
DHA
['Türkiye']
Balıkesir için sağanak yağış uyarısı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/balikesir-icin-saganak-yagis-uyarisi,L07VJ-EqX0KNeGlNybcjTQ
TOKİ 1 Mart 2011-1 Aralık 2012 dönemini kapsayan faaliyetlerinde en büyük payı Doğu Anadolu Bölgesi aldı
null
Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı'nın ( ) 1 Mart 2011-1 Aralık 2012 dönemini kapsayan faaliyetlerinde en büyük payı Doğu Anadolu BÖlgesi aldı. TOKİ Başkanı Ahmet Haluk Karabel'in başkanlık dönemini kapsayan raporda, İdare'nin 21 aylık döneminde il il tüm yatırımlar sıralandı. Faaliyet analizine göre, 2003-1 Aralık 2012 tarihleri arasında TOKİ, 81 il ve 800 ilçede, 2 bin 475 şantiyede, 559 bin 840 konut rakamına ulaştı. İnşa edilen konutlardan 476 bin 24'ü sosyal konut niteliğinde. 401 bin 56 konut tamamlanıp, hak sahiplerine teslim edildi. Satışa sunulan 452 bin 716 konutun 446 bin 302'si satıldı. İdare, 1 Mart 2011-1 Aralık 2012 tarihlerinde, 14,9 milyar liralık yatırım gerçekleştirdi. 630 şantiyede, sosyal donatılarıyla 83 bin 868 konut uygulaması başlatıldı. Konutların büyük bölümü dar ve orta gelir grubundaki vatandaşlar için inşa edildi. Bu gruptakiler için 33 bin 937, alt gelir ve yoksul grubundakiler için 7 bin 14, gecekondu dönüşüm kapsamında 16 bin 114, afet uygulamaları çerçevesinde 19 bin 474, kaynak geliştirme amacıyla 2 bin 353 konut inşa edildi. Tarım köy kapsamında bin 665, Roman vatandaşlar için de 3 bin 311 konut inşa edildi. Başlatılan konutların 15 bin 452'si tamamlandı. TOKİ, son 21 aylık dönemde konutlarla birlikte sosyal donatıları da yaptı. Bu kapsamda, 2 bin 82 derslikli 87 lise, 2 bin 428 derslikli 88 ilköğretim okulu, 9 kreş, 1 zihinsel öğrenme yetersizliği bulunan çocuklar okulu, 13 spor salonu, 3 stadyum, 55 ticaret merkezi, 668 iş yeri, 96 cami, 3 kütüphane, 13 bin 730 yataklı 103 hastane, 4 sağlık ocağı, 45 aile sağlığı merkezi, 18 bin 892 yatak kapasiteli 45 pansiyon, 24 yurt, 2 huzur evi, 3 engelsiz yaşam merkezi inşa edildi. Bunların yanı sıra 3 sevgi evi, 466 harekat alanı iskan tesisi, 8 iç güvenlik personel vardiyalı yatakhanesi, 59 karakol, 10 sosyal güvenlik kurumu hizmet binası, 1 MİT Müsteşarlığı hizmet binası, 1 orman işletme müdürlüğü hizmet binası, 2 toplum merkezi, 6 halk eğitim merkezi, 5 restorasyon, 11 atölye, 2 kültür merkezi, 7 nöbetçi kulübesi, çevre emniyet sistemi ve beton devriye yolu, 1 kayıt kabul, depo ve kabul toplama merkezi, 2 koğuş binası, 1 içme suyu ishale hattı, 4 ısı merkezi ve 2 uygulama oteli inşası başlatıldı. İdare, 21 ayda, 1 hastane, 27 cami, 18 ticaret merkezi, 1 spor salonu, 20 ilköğretim okulu, 8 lise, 1 huzurevi, 1 pansiyon, 2 aile sağlığı merkezi inşaatlarını da tamamlayarak hizmete sundu. Faaliyet analizinde, TOKİ'nin inşa ettiği konutların bölgesel dağılımı da ayrıntılarıyla yer aldı. Bölgesel dağılım incelendiğinde, TOKİ'nin Doğu Anadolu Bölgesi'ne yaptığı önemli yatırımlar dikkat çekiyor. İdare, bölgesel anlamda en fazla konutu Doğu Anadolu illerine yaptı. TOKİ, 21 aylık dönemde yaptığı 83 bin 868 konuttan 30 bin 400'ünü Doğu Anadolu Bölgesi'nde inşa etti. İç Anadolu Bölgesi'nde 18 bin 361 konut yapılırken, Marmara Bölgesi'nde 13 bin 393, Karadeniz Bölgesi'nde 9 bin 785, Akdeniz Bölgesi'nde 5 bin 306, Ege Bölgesi'nde 3 bin 804, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde de 2 bin 819 konut inşa edildi. İdare, Doğu Anadolu Bölgesi'nde, Malatya'da 3 bin 456, Erzincan'da bin 972, Elazığ'da bin 876, Bitlis'te bin 212, Ağrı'da bin 418, Bingöl'de 612, Iğdır'da 224 ve Tunceli'de 460 konut yaptı. Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde ise Adıyaman'da 715, Diyarbakır'da 480, Gaziantep'te 832, Mardin'de 184 ve Şanlıurfa'da 608 inşa edildi. TOKİ, 21 aylık dönemde il bazında en büyük yatırımı, 23 Ekim ve 9 Kasım 2011 tarihlerinde yaşanan depremin ardından Van'a gerçekleştirdi. Depremin akabinde TOKİ, son 50 yılın en sert kış şartlarına rağmen Van'da 15 bin 341 afet konutunu tamamlayarak, hak sahiplerine teslim etti. Edremit'te yapımı devam eden 2 bin 148 konutla birlikte 17 bin 489 konut hizmete sunulacak. Van'ın ardından TOKİ en fazla konutu başkent Ankara'da inşa etti. Ankara'da 5 bin 60 konut tamamlanırken, İstanbul'da 5 bin 42, Bursa'da 2 bin 988, Samsun'da 2 bin 764, Adana'da 2 bin 622, Konya'da 2 bin 512, Kayseri'de 2 bin 376, Trabzon'da 2 bin 214 ve Edirne'de 2 bin 110 konut inşa edildi. İdare'nin 2012 yılındaki hak ediş ödemesi de 9 milyar lirayı buldu. AA
10.12.2012 - 17:29
haberturk
['toki', 'emlak', 'konut']
TOKİ'den Doğu'ya büyük yatırım!
Emlak
https://www.haberturk.com/ekonomi/emlak/haber/802148-tokiden-doguya-buyuk-yatirim
Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından yapılan hava tahmin raporunda bugün ve çarşamba günü İstanbul, Ankara ve ülkemizin büyük bölümünde görülecek yoğun kar yağışından dolayı dikkatli ve tedbirli olunması uyarısı yapıldı. İşte sabah, öğle, akşam vakitlerindeki kar ve yağmur yağışı grafikleri.
cumhuriyet.com.tr
Bugün yurt genelinde beklenen kar yağışı 'GFS 0.25 Modeline' göre böyle gözlemlendi. Grafiğe göre belli oldu. Pembe renk: Yeşil renk: Meteoroloji'den İstanbul için yapılan hava tahmin raporuna göre, İstanbul'da akşam saatlerinden sonra başlayacak yağışın gece saatlerinde karla karışık yağmur ve yüksek kesimlerinde kar şeklinde meydana geleceği, kuvvetli kuzeyli rüzgarlarla birlikte karla karışık yağmur ve kar yağışının Salı ve Çarşamba günleri Anadolu yakasında kuvvetli olmak üzere devam edeceği, Çarşamba günü akşam saatlerinden itibaren yağışın tekrar karla karışık yağmur ve yer yer yağmur şekline döneceği tahmin ediliyor. Yerde kar yüksekliğinin sahil kesimlerde 1 ila 3 cm olurken rakımın biraz yüksek olduğu yerlerde 5 ila 15 cm arasında olacağı beklenmektedir. Kar yağışı ve fırtına şeklinde esecek rüzgarın oluşturacağı ulaşımda aksamalar gibi olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunmalı. Meteoroloji'den Ankara için yapılan hava tahmin raporuna göre, Ankara il genelinde bu gece saatlerinden sonra başlayacak kar yağışının Salı günü gün boyu devam ederek Çarşamba günü sabah saatlerine kadar etkili olacağı ve yerde 10 ila 20 cm arasında kar örtüsü oluşturacağı tahmin ediliyor. Kar yağışı sebebiyle meydana gelecek ulaşımda aksamalar, buzlanma ve don olayı gibi olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunmalı. Meteoroloji'den ülke geneli için yapılan hava tahmin raporuna göre, 10.02.2015 Salı ve 11.02.2015 Çarşamba günü ülkemizin büyük bölümünde görülecek kar yağışlarının Marmara'nın doğusu (Kocaeli, Sakarya, Bilecik, Bursa, Balıkesir, Yalova ve İstanbul'un Anadolu yakası), Batı Karadeniz (Bolu, Düzce, Zonguldak, Bartın, Karabük, Kastamonu, Sinop'un iç kesimleri), İç Anadolu'nun batısı (Ankara, Eskişehir, Çankırı, Kırıkkale, Konya, Karaman), Akdeniz bölgesinin iç kesimleri (Isparta, Burdur, Kahramanmaraş'ın ve Adana'nın kuzey kesimleri ile Antalya ve Mersin'in iç kesimlerinde), İç Ege'de (Afyonkarahisar, Kütahya, Uşak, Denizli ile İzmir, Manisa, Aydın'ın doğusu ve Muğla'nın iç kesimlerinde) ve Doğu Anadolu'nun güneydoğusunda (Hakkari, Bitlis, Muş, Bingöl, Tunceli, Van'ın güneyi ve Şırnak'ın doğusunda) kuvvetli (10 ila 20 cm) ve yer yer yoğun olacağı (20 cm üzeri) tahmin ediliyor. Yoğun kar yağışları sebebiyle meydana gelebilecek ulaşımda aksamalar ile buzlanma ve don olaylarına karşı dikkatli ve tedbirli olunmalı. Meteoroloji'den yapılan hava tahmin raporuna göre, Doğu Karadeniz'in iç kesimleri ile Doğu Anadolu'nun kuzey ve doğu kesimlerinde 9-14 Şubat tarihleri arasında çığ tehlikesi beklendiğinden meydana gelebilecek olumsuzluklara karşı ilgililerin dikkatli ve tedbirli olması uyarısı yapıldı.
9 Şubat 2015 Pazartesi, 14:36
cumhuriyet
null
Türkiye'de kar alarmı... Bugün nerelere kar yağacak?
Türkiye
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/210145/Turkiye_de_kar_alarmi..._Bugun_nerelere_kar_yagacak_.html
Fed'in son toplantısına ait tutanaklar, banka yetkililerinin yakında yeniden faiz artırılması konusunda uzlaştığını gösterdi.
null
son toplantısına ait tutanaklar, Fed yetkililerinin artan enflasyon endişelerine rağmen yakında yeniden faiz artırılması konusunda uzlaştığını gösterdi. Fed, Federal Açık Piyasa Komitesinin (FOMC) 31 Ekim-1 Kasım tarihlerinde düzenlenen son toplantısına ilişkin tutanakları yayınladı. FOMC üyelerinin politika faizinin üst sınırını yüzde 1,25'te sabit tutma kararı aldığı toplantının tutanaklarında, enflasyon konusundaki değerlendirmeler öne çıktı. Fed yetkililerinin zayıf enflasyon konusunda farklı görüşlere sahip olduğunu ortaya koyan tutanaklarda, "Çoğu FOMC üyesi, enflasyonun destekleyici para politikasının sürmesiyle orta vadede yüzde 2 civarında dengeleneceğini öngörmeye devam etti. Buna karşın, birçok üye iş gücü piyasasındaki sıkılaşmaya rağmen düşük kalmaya devam eden enflasyon verilerinin sadece geçici faktörlerden değil, daha kalıcı gelişmelerden kaynaklanmasının mümkün olduğunu gözlemledi. Bu üyelerden birkaçı, uzun vadeli enflasyon beklentilerindeki düşüşün, enflasyonun Fed'in yüzde 2 hedefine dönmesini zorlaştırabileceği endişesini dile getirdi." ifadelerine yer verildi. Düşük enflasyonun sürmesinden endişe duyan bu üyelerden bazılarının "parasal sıkılaştırmanın çok kademeli olmasını tavsiye ettiği" bilgisine yer verilen tutanaklarda, bazı üyelerin ise enflasyona yönelik yukarı yönlü risklerden rahatsız olduğu kaydedildi. Tutanaklara göre, ekonominin tam istihdama ulaşmasına rağmen iş gücü piyasasının sıkılaşmaya devam etmesinin beklendiğine dikkati çeken bazı üyeler, "Yeniden faiz artırılması için gerekenden daha uzun süre beklenmesi ya da çok yavaş faiz artırılması, sürdürülebilir en yüksek istihdam seviyesinin ciddi derecede aşılmasına yol açabilir ki bunu tersine çevirmek pahalıya mal olur. Ayrıca finansal istikrara yönelik riskler de artabilir." uyarısında bulundu. Fed yetkilileri arasında yaşanan görüş ayrılığına rağmen daha fazla üyenin enflasyondan endişe duyması, piyasalarda bankanın gelecek yıl daha temkinli davranabileceği şeklinde yorumlandı. FOMC'nin son toplantısına ilişkin tutanaklar, enflasyon konusunda anlaşamayan Fed yetkililerinin yakında faiz artırılması konusunda ise uzlaşma sağladığını gösterdi. "Birçok Fed yetkilisi, gelen verilerin orta vadeli görünümü değiştirmemesi durumunda federal fonlama oranında yeni bir artışın muhtemelen yakın dönemde gerçekleşeceğini düşünüyor" ifadesinin kullanıldığı tutanaklar, bankanın yılın son toplantısında tekrar faiz artıracağına yönelik beklentileri güçlendirdi. Bankanın para politikasını belirleyen 9 FOMC üyesi, yılın son toplantısı için 12-13 Aralık'ta başkent Washington'da bir araya gelecek. Toplantıya, oy hakkına sahip olmayan bölgesel Fed başkanları da katılarak görüş bildirecek.  Piyasalar, koltuğunu yakında devredecek Fed Başkanı Janet Yellen'in son kez basın konferansı düzenleyeceği bu toplantıda faiz artırılmasına yüzde 91,5 ihtimal veriyor. Fed'in tutanakları öncesinde 1,1798 seviyesinde seyreden avro/dolar paritesi, metnin yayınlanmasının ardından 1,1820'ye yükseldi. Dolar/TL ise tutanakların yayınlanmasını takiben 3,9316'dan 3,9212'ye geriledi. Altının onsu 1,291 dolardan 1,293 dolara çıkarken, 10 yıllık ABD devlet tahvili getirisi ise yüzde 2,34'den yüzde 2,32'ye geriledi. ABD borsalarında Dow Jones ve Standard & Poor's 500 endekleri ise tutanakların ardından kayıplarını azalttı.
22.11.2017 - 23:36
Anadolu Ajansı
['Dünya', 'Ekonomi', 'FED', 'Dolar', 'Finans', 'piyasalar ']
"Yeni faiz artışı yakında gerçekleşebilir"
Ekonomi
https://www.ntv.com.tr/ekonomi/yeni-faiz-artisi-yakinda-gerceklesebilir,olflwsJdF0O8DTllzSM-pw
Cuma gününden itibaren artan çatışmalar nedeniyle Yemen’de olağnüstü hal ilan edildi.
null
Yemen'de meclis, muhaliflerin istifa etmesi talebiyle gösteriler düzenlediği Devlet Başkanı Ali Abdullah Salih'in isteğiyle, olağanüstü hal ilan edilmesiyle ilgili yasayı kabul etti. Olağanüstü hal yasası, güvenlik güçlerine zanlıların gözaltına alınması ve tutuklanmasında geniş kapsamlı yetkiler veriyor. Diğer taraftan muhalif gruplar, Cuma günü başkanlık sarayına doğru düzenlenecek büyük bir yürüyüş için çağrı yaptılar. Muhalefet sözcüsü Muhamed Kahtan El Cezire televizyonunda yaptığı açıklamada, "Cuma günü büyük yürüyüş olacak. Senin olduğun yere geliyoruz ve seni oradan uzaklaştıracağız" dedi. Senin olduğun yere geliyoruz ve seni oradan uzaklaştıracağız" dedi. Yemen'de 32 yıllık Salih iktidarına karşı düzenlenen gösterilerde cuma günü başkent Sana'da güvenlik güçlerinin 40'dan fazla göstericiyi öldürmesinden sonra tepkiler artmıştı. Aralarında generallerin de bulunduğu bazı subaylar ile büyükelçiler ve bazı aşiretler Salih'ten desteğini çekmişti. Muhalefetin yıl sonuna kadar istifa etmesi önerisini bu ay başında reddeden Salih dün ise iktidarı yıl sonuna kadar ya da 2012 ocak ayına kadar "anayasal" devir çerçevesinde bırakmaya hazır olduğunu açıklamış ve genel seçimlerin düzenlenmesini sağladıktan sonra istifa edeceğini bildirmişti. Salih'in dünkü önerisi muhalefet tarafından ise kabul edilmemişti.
23.03.2011 - 13:32
null
[]
Yemen’de olağanüstü hal
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/yemende-olaganustu-hal,refARP1Y7ESWFMujOtjh9Q
Galatasaray - Beşiktaş arasındaki derbi maçı öncesi okunan İstiklal Marşı'na eşlik eden Japon gazeteci Tomoe Tsuchiya, 18 yıldır Türkiye'de yaşadığını ve çocukları nedeniyle İstiklal Marşı'nı öğrendiğini söyledi.
null
Süper Lig'in 31'inci haftasında oynanan Galatasaray - Beşiktaş derbisi öncesinde basın tribününde İstiklal Marşı'nı okurken görüntülenmesi gündem yaratan Japon gazeteci Tomoe Tsuchiya, açıklamalarda bulundu. İstanbul'da bürosu olan tek Japon TV kanalı FUJI TV'de görev yaptığını dile getiren Tsuchiya, "18 senedir Türkiye'de yaşıyorum, 2 çocuğum var. Onların okullarında İstiklal Marşı'nı söylüyorlardı, ben de öyle söyleye söyleye öğrendim" dedi. Japon gazeteci, Nagatomo ve Kagawa'yla ilgili de, "Nagatomo'yu İstanbul'a geldiği gün havalimanında karşıladık. Kagawa'yı da aynı şekilde havalimanında takip ettik. O günden bu yana iki futbolcuyu da sürekli takip ediyoruz. Diğer Japon muhabirlerin ise Almanya'dan ve Japonya'dan geliyor olmaları çok güzel" ifadelerini kullandı.
06.05.2019 - 11:05
DHA
['Futbol', 'Spor', 'Beşiktaş', 'Galatasaray', 'derbi']
Derbide İstiklal Marşı'nı okuyan Japon gazeteci: Çocuklarımın okulunda öğrendim
Spor
https://www.ntv.com.tr/spor/derbide-istiklal-marsini-okuyan-japon-gazeteci-cocuklarimin-okulunda-ogrendim,c0ta02ROv0mgHzRCpPTriQ
Kızgın Dortmund taraftarları Almanya Kupası'nda oynanan Stuttgart maçında sahaya tenis topları fırlattı.
null
Almanya Kupası’ndaki Stuttgart-Borussia Dortmund maçında konuk takım tribünleri ilginç protestoda bulundu. Dortmund taraftarları, 22 euroluk bilet fiyatını tenis toplarıyla protesto etti. Dortmund taraftarları 25. dakikada tribünden sahaya tenis topları attı. Oyun bir süre dururken, futbolcular topları saha kenarına attı. Hafta sonunda Liverpool taraftarları da 77 sterlinlik bilet fiyatlarını protesto ederek, Sunderland maçının 77. dakikasında Anfield’ı terk etmişti.
10.02.2016 - 00:10
Ntvspor
['Spor', 'Futbol']
İlginç protesto! Yağmur değil tenis topu yağdı
Spor
https://www.ntv.com.tr/spor/ilginc-protesto-yagmur-degil-tenis-topu-yagdi,cNWhGODV2Ue9NKFqlnl7HQ
Şırnak Uludere'de iki ayrı saldırıda şehit olan 3 asker, memleketlerinde son yolculuklarına uğurlandı. Şehit Üsteğmen İsmail Kaya Ankara'da, uzman çavuşlar Davut Kayalı Gaziantep'de, İslam Çubuk da Ordu'da toprağa verildi.
null
Şırnak Bestler-Dereler bölgesindeki operasyonda şehit olan 3 asker, son yolculuklarına uğurlandı. Şehit Üsteğmen Muhammed İsmail Kaya için Ankara'da tören yapıldı. Törene Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, milletvekilleri ve kuvvet komutanları katıldı. Şehit üsteğmenin öğretmen eşi Nuray Kaya, törene 15 aylık oğlu Arda Yiğit'le birlikte geldi. Nuran Kaya, eşine, ''Emanetine iyi bakacağım" sözleriyle veda etti. Kaya'yı, Genelkurmay Başkanı Akar teselli etti. İsmail Kaya 2 yıldır Şırnak'ta görev yapıyordu, doğu görevinin bitmesine 1 ay kalmıştı. Şehit üsteğmen, Elvanköy Mezarlığı'nda defnedildi. Uludere şehitlerinden Uzman Çavuş Davut Kayalı için Gaziantep'in İslahiye ilçesinde tören vardı. Şehidin felçli babası, törene tekerlekli sandalye ile katıldı. Şehidin 10 yaşındaki kardeşi de, ağabeyini asker kasketiyle uğurladı. Küçük çocuğu, şehit evini ziyaret eden bir komutan kucağına alarak teselli etti. Davut Kayalı, şehit olmadan bir gün önce ailesiyle telefonda konuşmuştu. Şehit uzman çavuş, Kore şehidi dedesinin yanında toprağa verildi. Şehit Uzman Çavuş İslam Çubuk ise Ordu'da son yolculuğa uğurlandı. Kardeşi de uzman çavuş olan İslam Çubuk, 25 yaşındaydı, iki çocuk babasıydı. Şehit, Ünye ilçesinde toprağa verildi.
22.04.2017 - 17:13
NTV Haber
['Türkiye', 'Şırnak', 'Şehit']
Şırnak şehitlerine veda
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/sirnak-sehitlerine-veda,8YtwtT3G7E2x3yJLMM64lQ
ABD'nin başkenti Washington'da onbinlerce kişi eşcinsel haklarını savunmak ve özellikle Başkan Barack Obama'nın önceki gün eşcinsellerin orduda görev alması yasağını kaldırma sözüne destek için bir gösteri düzenledi.
null
ABD'deki en büyük eşcinsel derneği İnsan Hakları Kampanyası (HRC) adlı kuruluşun çağrısıyla yapılan yürüyüşe, organizatörlere göre, 150 bin kişi katıldı. Polis, gösterici sayısı konusunda açıklama yapmadı. ''Tüm ABD'de eşit haklar'' pankartının taşındığı yürüyüşün neşeli ve enerjik sloganlar atan katılımcıları, daha sonra Beyaz Saray ve Capitole yakınındaki Mall adı verilen yerde basın açıklaması yapmak üzere toplandı. ''Eşcinsel ve gururlu'' ve ''Haklarımızı elde etmek için beklemeyeceğiz'' yazılı pankartlar taşıyan göstericiler arasında pusetlerinde çocuklarıyla çok sayıda gay aile de yer aldı. Göstericiler, basın açıklaması sırasında ABD'de 1993'te yürürlüğe giren ''Ne sor, ne söyle'' adı verilen, gay askerlere cinsel eğilimlerini açıklama izni vermeyen ve şimdiye kadar 13 bin askerin ordudan atılmasına neden olan yasanın kaldırılmasını istediklerini bildirdiler. ABD Başkanı Obama, Cumartesi günü yaptığı açıklamada, eşcinsel askerlerin orduda görev almasını yasaklayan bu yasanın iptal edileceği sözü vermişti.
12.10.2009 - 10:10
null
[]
Eşcinsellerden Obama'ya destek
Yaşam
https://www.ntv.com.tr/yasam/escinsellerden-obamaya-destek,8VzGJaMkok61anzodskD0w
Mısır İçişleri Bakanlığı, Batı Sahra'da turistlerin bulunduğu araçlara yanlışlıkla açılan ateş sonucu Meksikalı ve Mısırlı 12 turistin öldüğünü açıkladı.
null
Mısır güvenlik güçlerinin, Batı Sahra'da Meksikalı ve Mısırlı turistlerin bulunduğu araçlara terörist sanarak yanlışlıkla açtığı ateş sonucu 12 kişinin öldüğü, 10 kişinin yaralandığı bildirildi. İçişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Batı Sahra Vahat Bölgesi'nde 4 cipe güvenlik güçlerinin müdahalesi sonucunda 12 kişinin öldüğü, 10 kişinin yaralandığı belirtildi. Turist olduğu anlaşılan gruba "tehlikeli bölgede" müdahale edildiği duyurulan açıklamada, ölü ve yaralıların Meksika ve Mısır vatandaşı olduğu kaydedildi. Ölü ve yaralılar içerisinde kaç kişinin Meksikalı olduğuna dair bilgi verilmedi. Libya sınırında yer alan Batı Sahra'da özellikle de insan ve silah kaçakçılığının sıklıkla yaşandığı gözleniyor. Mısır güvenlik güçleri, bölgede son iki yıldır sınır güvenliğini sağlamak için yoğun bir şekilde bulunuyor.
14.09.2015 - 06:23
Anadolu Ajansı
['Dünya']
Mısır güvenlik güçleri turistlere ateş açtı: 12 ölü
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/misir-guvenlik-gucleri-turistlere-ates-acti-12-olu,BHss95RDUkGMDB4Qten2Uw
Bodrum'un Turgutreis beldesinde jandarma ekiplerinin düzenlediği rüşvet operasyonunda aralarında eski belediye başkanının da bulunduğu 49 kişi gözaltına alındı.
null
Geçen yıl Turgutreis Belediyesi'ne yönelik operasyon düzenleyen jandarma, ele geçirilen bilgilerle bu sabah yeni bir operasyon başlattı. Çok sayıda jandarmanın katıldığı operasyonda eski Turgutreis Belediyesi Başkanı Ali Server Yazgan, eski belediye meclis üyeleri ile belediye çalışanlarının evleri basıldı. Jandarma ekipleri, rüşvet ihaleye fesat karıştırma, yolsuzluk ve görevi kötüye kullanma suçlarından, eski belediye başkanı yazgan ve eski belediye meclis üyelerinin de aralarında bulunduğu 49 kişiyi gözaltına aldı.
05.06.2010 - 10:33
NTV Haber
[]
Turgutreis’te rüşvet operasyonu
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/turgutreiste-rusvet-operasyonu,Cx6U9n6lIE2BydjLmn8YBw
Son günlerde güneş yüzünü pek göstermese de önümüz yaz. Güneş ışınlarının faydası kadar zararları da var. Bu yüzden güneş gözlüğü kullanımı çok önemli. Önemli olan ise satın aldığımız gözlüğün özellikleri.
null
Güneşin zararlı ışınları göz sağlığını bozup birçok hastalığa neden olabiliyor. Güneşteki nın özellikle katarakt ve sarı nokta hastalığının baş etkenleri arasında olduğunu belirten , "Bunların dışında göz kapağında tümörlere veya renk bozukluklarına da yol açabiliyor” dedi. Bu yüzden güneş gözlüğü kullanmanın çok önemli olduğunu vurgulayan Dr. Açıkalın, "Biz ülke olarak ultraviyole ışınlarına çok maruz kalıyoruz, en yüksek Van'da, daha düşük olarak da batı taraflarında“ diye konuştu. alırken dikkat edilmesi gereken noktalara dikkat çeken Açıkalın, şunları söyledi: “Gözlük alırken dikkat edeceğimiz şey gözlüğün ultraviyole ışınlarından koruyucu olması. Çünkü gözümüze an zararlı ışınlar bunlar ve güneş gözlüğünü güvenli bir yerden almamız gerekiyor. Daha çok da kahverengi ve füme camları öneriyoruz.“ Çok güneşte kalmak baş ağrısı ve göz kapaklarında kırışıklıklara da neden oluyor. Güneş ışınlarının daha dik geldiği 10 ile 16 saatleri arasında mutlaka gözlük takılması isteniyor. Ayrıca göz sağlığı için bol su, sebze ve meyve ile balık tüketimi de çok önemli.
18.05.2017 - 10:34
NTV Haber
['Genel Sağlık']
Taklit güneş gözlüğü tehdidi
Sağlık
https://www.ntv.com.tr/saglik/taklit-gunes-gozlugu-tehdidi,v4sgEo7g2UGXMX9u3dYkRw