abstract
stringlengths
1
1.01k
author
stringclasses
118 values
content
stringlengths
1
55.8k
date
stringlengths
18
32
source
stringclasses
50 values
tags
stringlengths
2
284
title
stringlengths
6
166
topic
stringclasses
45 values
url
stringlengths
48
180
ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi, Başkan Donald Trump'a 29 Ocak'ta Kongre'de yapmayı planladığı ulusa sesleniş konuşmasını, hükümetin kapalı olması nedeniyle ertelemesi için mektup gönderdi.
AA
ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi gönderdiği mektupta, Trump'ı yılda bir kez Kongre'de yapılan ulusa sesleniş konuşmasını 29 Ocak'ta gerçekleştirmeye davet ettiğini anımsatarak, "1977 mali yılının başlangıcından bu yana, ulusa sesleniş konuşmalarının hiçbiri hükümetin kapalı olduğu esnada yapılmadı." ifadelerini kullandı. ABD İç Güvenlik Bakanı Kirstjen Nielsen'in Eylül 2018'de, ulusa sesleniş etkinliğini, "Ulusal Özel Güvenlik Etkinlikleri" olarak atfettiğini kaydeden Pelosi, bu tür etkinliklerin güvenliğini sağlamak için birçok ajansın bir araya gelerek uzun süreli detaylı çalışmalar yapması gerektiğini vurguladı. Söz konusu etkinliğin güvenliğinin koordinasyonu, planlanması, uygulanmasında en büyük sorumluluğu taşıyan federal ajansın ABD Gizli Servisi olduğuna işaret eden Pelosi, "Ancak hem ABD Gizli Servisi hem de İç Güvenlik Bakanlığı (hükümetin kapalı olması nedeniyle) 26 gündür fon alamıyor. Önemli birimlerin ücretsiz izinler nedeniyle eli kolu bağlı." ifadelerini kullandı. Pelosi mektubunu şu ifadelerle sonlandırdı: "Üzülerek söylüyorum, güvenlik endişeleri göz önünde tutulursa ve hükümet bu hafta tekrar açılmazsa, bu ulusa sesleniş için hükümet açıldıktan sonraki başka uygun bir tarihe birlikte karar vermemizi, ya da ulusa seslenişinizi 29 Ocak'ta Kongre'ye yazılı olarak iletmenizi öneriyorum." Öte yandan Politico adlı internet sitesinde, ABD'deki Cumhuriyetçi ve Demokrat senatörlerin, Başkan Trump'a bir mektup göndererek hükümeti açarsa sınır güvenliği paketi konusunda kendisiyle çalışmaya hazır olduklarını bildirecekleri ileri sürüldü. Politico'nun elde ettiği taslak metne göre her iki partinin de üyeleri, mektupta "Sınır güvenliğini artırarak ve hükümeti tekrar açarak mevcut hükümet çıkmazını çözmek konusunda taahhütte bulunduklarını" belirtti. Hükümetin 3 haftalığına yeniden açılması ve görüşmelerin yapılmasının talep edildiği mektupta, "Böylece, Kongre'ye taleplerinize değinilmesini sağlamış, iki partili bir anlaşma geliştirip bunu oylama imkanı tanımış olacaksınız. İki partinin de yeterli desteğini alabilecek bir yasa tasarısı üzerine çalışmaya söz veriyoruz." ifadeleri kullanıldı. Mektuba imza atan 20 kadar senatörün arasında Cumhuriyetçi senatörler Susan Collins, Lindsey Graham, Lamar Alexander, Rob Portman, Demokrat senatörler Joe Manchin, Kyrsten Sinema ve Chris Coons'un olması bekleniyor. Söz konusu mektuba bugün son halinin verilerek, Başkan Trump'a gönderilmesi bekleniyor. ABD Temsilciler Meclisinde onaylanan geçici bütçe yasa tasarısında, Meksika sınırına örülecek duvar için 5,6 milyar dolar fon ayrılmış fakat Senato bu miktarı kabul etmediği için tasarı, Trump ile Kongre arasında krize neden olmuştu. Trump, Demokrat siyasetçiler Schumer ve Pelosi'yi ABD'nin güvenliğini göz ardı etmekle suçlamış, duvar için fon sağlanmadığı sürece bütçe krizinin süreceğini ve ABD federal hükümetinin aylarca kapalı kalabileceğini söylemişti.
16 Ocak 2019 Çarşamba, 21:59
cumhuriyet
null
Kongre'den Trump'a iki mektup: 'Önemli birimlerin eli kolu bağlı'
Dünya
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/dunya/1203721/Kongre_den_Trump_a_iki_mektup___Onemli_birimlerin_eli_kolu_bagli_.html
İstanbul Bağcılar'da bir binanın elektrik panosu yandı, yoğun duman nedeniyle 15'i çocuk 21 kişi zehirlendi. Olaya ilişkin İBB'den yapılan açıklamada, ''Olay, bina girişindeki elektrik saatlerinin yanmasından ibarettir. Bir patlama söz konusu değildir'' denildi.
AA
Edinilen bilgiye göre, Fatih Mahallesi'nde bulunan Orhangazi Caddesi üzerinde 5 katlı bir binanın girişindeki elektrik panosu, henüz belirlenemeyen bir nedenle yandı ve panoda patlamalar oldu. Kıvılcımlar saçan ve patlamalar yaşanan panodan yükselen dumanlar kısa sürede tüm binaya yayıldı. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri, yangını söndürdü ve apartmanda mahsur kalanları tahliye etti. Olay yerine sevk edilen onlarca ambulansa taşınarak, ilk müdahaleleri olay yerinde yapılan 15'i çocuk 21 kişinin dumandan etkilendiği belirlendi. 21 kişi ambulanslar ile çevredeki hastanelere götürülerek, tedavi altına alındı. Olaya ilişkin İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden (İBB) yapılan açıklama şu şekilde: ''Bağcılar Göztepe Mahallesi Orhangazi Sokak 22 sayılı bina girişinde bulunan elektrik saatlerinde henüz tespit edilmeyen bir nedenden dolayı yangın meydana gelmiştir. yangın Bağcılar itfaiye ekibimiz tarafından söndürülmüştür. Yangın nedeniyle üst katlarda oturan vatandaşlardan bazıları panik yaşayan 16 kişi ekiplerimiz tarafından tahliye edilmiştir. Herhangi bir yaralanma sözkonusu değildir. Olay, bina girişindeki elektrik saatlerinin yanmasından ibarettir. Bir patlama söz konusu değildir.''
7 Şubat 2019 Perşembe, 22:23
cumhuriyet
null
Bağcılar'da elektrik panosu yandı: 15'i çocuk 21 kişi zehirlendi
Türkiye
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/1236973/Bagcilar_da_elektrik_panosu_yandi__15_i_cocuk_21_kisi_zehirlendi.html
Hrant Dink cinayetinin azmettiricisi Yasin Hayal, Hrant Dink’ten sonra Orhan Pamuk’u öldürmeyi planladıklarını ancak sonra vazgeçtiklerini iddia etti.
null
Hrant Dink cinayetinin azmettiricisi Yasin Hayal, Dink'ten sonra Orhan Pamuk vurulacağını açıkladı. Taraf gazetesine göre Fırat Alkaç'ın haberine göre, Pamuk’u öldürmeyi planladıklarını ancak sonra vazgeçtiklerini iddia etti. Şu an Tekirdağ F Tipi Cezaevi’nde hükümlü bulunan Yasin Hayal, Hrant Dink cinayetinin ardından gözaltına alınıp sorgulanmak için adliyeye getirildiği sırada, “Orhan Pamuk akıllı olsun, akıllı” demişti. Yasin Hayal, Hrant Dink suikastından beş yıl sonra, bu sözlerine açıklık getirdi: Hrant Dink cinayeti çok ses getirdiği için Orhan Pamuk’u öldürme planının rafa kaldırıldığını ifade eden Yasin Hayal, şunları anlattı: “Orhan Pamuk için sarf ettiğim o sözden ötürü çok pişmanım. Gençlik ve cahillikten kaynaklanıyordu. Bir gün buradan çıkmak nasip olursa kendisini ziyaret edeceğim. Bir büyüğüm olarak elinden öpüp özür dileyeceğim. Hakikaten pişmanım. Hrant Dink’in öldürüldüğü dönemde Orhan Pamuk’un da ismi geçiyordu. Erhan Tuncel, Orhan Pamuk’un çok tehlikeli bir insan olduğunu söylemişti. ‘Türk milleti için iki tehlikeli insan var, biri Hrant Dink diğeri Orhan Pamuk. Bunlar ilk etapta ortadan kaldırılması gereken kişiler. Ama önce Hrant Dink’ diyordu. Hrant Dink’ten sonraki hedef Orhan Pamuk’tu. Olay uluslararası boyut alınca herhalde bu plandan vazgeçtiler. Orhan Pamuk yurtdışındayken şöyle bir ifade kullanmış: ‘Türkler 1.5 milyon Ermeni’yle, yüzbinden fazla Kürt’ü katletti’ Bana bunu Erhan Tuncel söyledi. Erhan, ‘Bu cümleyi kullanmasa Nobel ödülünü ona vermezlerdi’ diyordu. ‘Orhan Pamuk meselesini de beraber çözeceğiz’ diye konuşuyordu."
04.07.2012 - 11:13
null
[]
'Sıradaki hedef Orhan Pamuk'tu'
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/siradaki-hedef-orhan-pamuktu,D023znRuGkyZxsQDG4vbAg
Malezya'nın başkenti Kuala Lumpur seferini yaparken Ukrayna'da düşürülen Malezya Havayolları'na ait yolcu uçağıyla ilgili son rapor bugün açıklanacak. Rusya ise, olayla ilgili kendi raporuna kamuoyuyla paylaşacak.
null
Hollanda'nın hava güvenliğinden sorumlu kuruluşu Güvenlik Araştırma Konseyi (OVV) tarafından hazırlanan raporda, 298 kişinin ölümüyle sonuçlanan olayda, uçağa dışardan "sıcak bir obje" teması olduğu belirtiliyor. MH17 sefer sayılı uçak, Ukrayna’nın doğusunda, 17 Temmuz 2014 tarihinde Rusya yanlısı ayrılıkçıların denetimindeki bölgede düşürülmüştü. Uçakta 298 yolcu ve mürettebat bulunuyordu. Uçakta 196 Hollanda vatandaşı bulunuyordu. Medyaya sızan bilgilere göre rapor, uçağın düşürülmesinden kimin sorumlu olduğu konusuna açıklık getirmiyor. Rapor, dışarıdan sıcak bir objenin teması sonucu uçağın düştüğünü vurguluyor. Şimdiye kadar kesinleşen uçağın bir füze tarafından düşürüldüğü yolunda. Ancak füzenin kimin tarafından fırlatıldığı belirsizliğini koruyor. Kiev'e bağlı güçler ve ayrılıkçılar birbirlerini karşılıklı olarak suçluyor. Batı ve Ukrayna, Malezya Hava Yolları'na ait MH17 sefer sayılı uçağın, Rusya tarafından atılan bir füze sonucu düştüğünü iddia ediyor. Rusya ise bu iddiaları reddediyor. Uçağın düşüşünden sorumlu Buk füzesinin üretici şirketinin de bugün Moskova'da konuyla ilgili bir toplantı düzenleyeceği belirtildi.
13.10.2015 - 10:25
ntv.com.tr
['Dünya', 'Avrupa', 'Asya-Pasifik']
298 yolcuyla düşürülen uçakla ilgi son rapor açıklanıyor
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/298-yolcuyla-dusurulen-ucakla-ilgi-son-rapor-aciklaniyor,wd7kPHPbYUOEc6snJfYTnw
İstanbul Fatih’te ailesinin gözü önünde Ahmet Koca'yı döven 11 polisle ilgili soruşturmada polislerin 3 ile 12'şer yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.
null
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca, 18 Haziran 2012 günü Ahmet Koca'nın Fatih'te polisler tarafından darp edildiği iddiasına ilişkin yürütülen soruşturma tamamlandı. Düzenlenen iddianamede, 11 polis şüpheli, darp edildiği belirtilen Ahmet Koca ise şikayetçi sıfatıyla yer aldı. Ahmet Koca'nın ifadesinin anlatıldığı iddianamede, Koca'nın ''Aracımla saat 01.30 sıralarında seyir halindeyken karşı yönden gelen 80188 plakalı polis aracı selektör yaparak benden yol vermemi istedi. Aracımı geriye doğru çekerek polise yol verdim. Ancak polis buna rağmen benim önümde durdu. Ben de arabanın içerisinden polise, arabada hamile kadın olduğunu ve hemen hastaneye yetişmem gerektiğini söyledim. Polis memuru ise bana 'Bana ne lan hamileden. Arabadan aşağıya in'' şeklinde karşılık verdi. Polise ayrıca asker olduğumu ve vatani görevimi yaptığımı anlattım. Bu sırada polislerle ile aramda itişme kakışma yaşandı. Bu esnada yardım istemek için ağabeyimi arayarak Kürtçe konuştum. Polisler bu defada 'Sen terörist misin' şeklinde bağırarak yumruk ve tekmelerle beni darp etmeye başladılar. Sonra diğer polisler de darp etmeye başladı. Ellerimi kelepçelediler, copla vurmaya başladılar. Sonra kendimi kaybetmişim ayıldığımda nezarethanede idim'' şeklindeki beyanlarına yer verildi. Kamera kayıtları ve diğer görüntülerin incelendiği belirtilen iddianamede, 5 polis memurunun arasında kalan Koca'ya yumruk ve tekme atıldığı, copla vurulduğu anlatıldı. Yere düşen Koca'nın kafasına da tekmeyle vurulurken diğer polislerin de devamlı vurdukları belirtilen iddianamede, Koca'nın arkadan elleri bağlı olduğu halde, polislerin vurmaya devam ettikleri kaydedildi. İddianamede, karakolun kamera görüntüleri incelendiğinde, bazı polis memurlarının şikayetçi Koca'nın elindeki kelepçeyi çözmeden su içirmeye çalıştıkları, daha sonra yatırarak büyük tuvalet ihtiyacını giderdiğinin tespit edildiği belirtildi. İddianamede, şüpheli polisler Adem Doğan, Muhammed Mustafa Gülcan, Atalay Erzurumlu, Mehmet Karakoyun, Seyit Ali Aktaş, Ali Yener, Can Ahmet Akgün, Ahmet Gülen, Fatih Kalabalık, Mustafa Altınok ve Ahmet Özdemir'in darp olayına karıştıkları vurgulandı. Olayla ilgili dinlenilen 4 tanığın ifadesinin de, elde edilen kamera görüntüleriyle uyumlu olduğu belirtilen iddianamede, ''Şikayetçi Koca'ya karşı insan onuruyla bağdaşmayan bedensel ve ruhsal yönden acı çekmesine, aşağılanmasına yol açan davranışları gerçekleştirdikleri anlaşılmıştır'' denildi. Şüpheli 11 polisin ''işkence yapma'' suçundan 3 ile 12'şer yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istenen iddianamede, şüpheli doktor Orhan B'nin ise görevi kötüye kullandığı ve yürütülen soruşturmada hakkında takipsizlik kararı verildiği anlatıldı. Şüphelilerin önümüzdeki günlerde İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmalarına başlanacak.
22.02.2013 - 18:53
Anadolu Ajansı
[]
Polis dayağına 12 yıla kadar hapis istemi
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/polis-dayagina-12-yila-kadar-hapis-istemi,-WcfKS-Qm0iPCT1Imn5Ndg
Siirt'te akrep tarafından sokulan 20 yaşındaki Gülbahar Yıldırım hayatını kaybetti.
null
Siirt'te akrebin sokması sonucu bir kişi hayatını kaybetti. Edinilen bilgiye göre, merkeze bağlı Konacık köyü Çiçekli mezrasındaki evinin damından inen 20 yaşındaki Gülbahar Yıldırım, merdivenlerde üzerine bastığı akrep tarafından sokuldu. Siirt Devlet Hastanesine kaldırılan Yıldırım, yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Otopsinin ardından ailesine teslim edilen Gülbahar Yıldırım'ın cenazesi, köy mezarlığında defnedildi.
02.08.2015 - 22:42
Anadolu Ajansı
['Gündem', 'Türkiye', 'Genel']
Akrep sokan genç kız hayatını kaybetti
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/akrep-sokan-genc-kiz-hayatini-kaybetti,ePwxkv9fD06IE5KxVbrHeQ
Deprem uzmanı Prof. Dr. Ercan, kendisine ait laboratuvarını Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi'ne bağışladı. Ercan, ''Bunlar Türkiye'nin malıydı, benim değil. Bunları Türkiye'de ürettim. Eğitimde ve araştırmada kullanılmasını arzu ediyorum'' dedi.
null
Deprem uzmanı ve emekli İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, yıllardır İTÜ'de öğretim üyeliği yaptığını, jeofizik mühendislerinin çoğunun öğrenimlerini tamamladıktan sonra işsiz kaldığını söyledi. Jeofizik mühendisliğini özelleştirmek için 1982 yılında bir laboratuvar kurduğunu, bu laboratuvarın kendi dalında dünyanın üç büyük laboratuvardan biri olduğuna işaret eden Ercan, laboratuvarında maden ve petrol aramacılığı, yer incelemeleri, yapı ve deprem araştırmalarında kullanılan 35 parça aygıtın bulunduğunu bildirdi. Ercan, ÇOMÜ'nün yeni bir üniversite olduğunu, jeofizik, jeoloji ve inşaat mühendislerinin daha iyi yetişebilmesi için böyle genç bir üniversiteye araştırmalarda kullanılması için laboratuvarı ile arşivini bağışladığını ifade ederek, ''Hak'tan aldığımı halka verdim diyorum Mevlana gibi... Bunlar Türkiye'nin malıydı, benim değil. Bunları Türkiye'de ürettim. Eğitimde ve araştırmada kullanılmasını arzu ediyorum'' dedi. Öğrencilerin laboratuvarı kullanarak tüm yer altı kaynaklarını araştırabileceğini anlatan Ercan, şöyle konuştu: ''Örneğin Türkiye'de altıncılık oldukça gelişti. Altın araştırılabilir. Krom, mangan, kurşun, çinko, bakır gibi her türlü maden yatakları incelenebilir. Yer altı suyu araştırması yapabilir. Jeotermal yeni gelişen bir alan. Jeotermal alanında büyük projeler üretilebilir. Laboratuvardaki aygıtlarla 6 bin 370 kilometreye kadar derinliğe girilebilir. Deprem konusunda ayrıntılı araştırmalar yapılabilecek. Becerisi çok yüksek aygıtlar var. Bu aygıtlar artık ÇOMÜ'de. ÇOMÜ bu konularda birinci sınıf hizmet verecek.'' ÇOMÜ Mühendislik Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Orhan Tatar da tercihini ÇOMÜ'den yana kullanması nedeniyle Prof. Dr. Ercan'a teşekkür etti ve ''Burası gerçekten genç ve dinamik bir üniversite. Öğrencilerimiz bu aygıtlarla başarılı çalışmalara imza atacak'' diye konuştu. ÇOMÜ Mühendislik Mimarlık Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölüm Başkanı Doç. Dr. Aydın, artık bölümleriyle ilgili önemli aletlerin Çanakkale'de de bulunacağını söyleyerek, ''Öğrencilerimiz bu aletleri görmeden mezun olacaklardı. Şu anda çok övünerek, 'Bu aletten bizde de var' diyeceğiz. Türkiye'de, 'hep büyük şehirlerde vardır' anlayışı hocamızın bu davranışıyla yıkıldı. Biz de artık aranan, ilgilenilen bir üniversite, şehir olma yolunda ilerliyoruz'' değerlendirmesinde bulundu.
20.04.2011 - 13:27
null
[]
'Mevlana gibi Hak'tan aldığımı halka verdim'
Eğitim
https://www.ntv.com.tr/egitim/mevlana-gibi-haktan-aldigimi-halka-verdim,jkT_vBuTWkG5zY-d4iEGyA
İsrail meclisi, Ankara'ya karşı "Ermeni soykırımı kartını" oynamaya hazırlanıyor.
null
Hükümetle görüşmeler sonunda, "soykırım iddialarının" önce Genel Kurul’da değil Dışişleri Komitesi’nde görüşülmesi kararlaştırıldı. Soykırım iddiaları, Nisan ayında Meretz Partisi Başkanı Haim Oron tarafından meclis gündemine taşınmış ve konuyla ilgili rapor hazırlanması için 7 kişilik komisyon görevlendirilmişti. Geçen Ocak'taki alçak koltuk krizinin mimarı olan İsrail Dışişleri Bakan Yardımcısı Danny Ayalon, Türkiye'nin koşullarını kabul etmek gibi bir niyetlerinin olmadığını söyledi. Ayalon, "Bunları isteyen biri iyi niyetli değildir" dedi. Danny Ayalon, ilişkilerin kötüleşmesinden İsrail'in sorumlu olmadığını savunarak ilişkileri düzeltmek için diplomatik yolların kullanılması gerektiğini söyledi. Ayalon, Ankara’nın geri çağırdığı büyükelçiyi dört koşul yerine gelmeden geri göndermeyeceği yolundaki açıklamasına karşın, Ankara'daki İsrail büyükelçisini geri çağırmayacaklarını kaydetti. Türkiye, İsrail'in özür dilemesini ve tazminat ödemesini talep ediyor. Bir ay içinde bu talepler yerine getirilmezse , ikili anlaşmaların iptali ve ilişkilerin düzeyinin düşürülmesi gibi bir dizi yaptırım devreye sokulacak.
18.06.2010 - 17:31
NTV Haber
[]
İsrail, ‘Ermeni soykırımı kartını’ oynayacak
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/israil-ermeni-soykirimi-kartini-oynayacak,sLYL1cECM0ytmKwXPYfIJQ
Avrupa Birliği ülkelerinin kişi başına yıllık ortalama bal tüketiminin 650 gram, Türkiye'nin ise 850 gram olduğu bildirildi.
null
Türkiye'de bal tüketiminin AB ülkelerinin ortalamasının üzerinde olduğunu söyleyen ve Türklerin balı bir şifa kaynağı olarak görerek tükettiklerini ifade eden Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Güler, "Bal Anadolu kültüründe var, Türk insanı balı şifa kaynağı olarak görüyor" dedi. "Önemli olan balı doğal haliyle şifa verici yapısı, doğallığı ile insanlara sunabilmek. Türkiye'de yıllık ortalama 70-75 bin ton bal üretiliyor. Dünyada bal üretimi açısından 4. sıradayız" diyen Güler, şunları söyledi: "Dünyanın en kaliteli balları çok zengin flora kaynaklarına sahip Anadolu'da üretilir. Türkiye arı potansiyelinde ise dünyada Çin'den sonra 2. sırada yer alır. Türkiye'de yaklaşık 5 milyon arı kolonisi bulunmaktadır. Bu Anadolu coğrafyasının sahip olduğu doğal zenginliğinin bize sunduğu bir armağandır.'' Güler, Türkiye'de bal veriminin artırılabilmesi için mevcut arı ırklarının ıslah edilmesi gerektiğini ifade ederek, ''Türkiye'nin en önemli sorunu verim ve hastalık yönünden ıslah edilmiş arı materyallerinin olmayışı'' diye konuştu. Doç. Dr. Ahmet Güler, insanların şifa aramak için aktarlara koştuklarını ve çeşitli bitkiler aldıklarına da işaret ederek, alınan bitkilerin esas özlerinin ''polende'' olduğunu vurguladı. Polenin bir insanın günlük alması gereken tüm vitaminleri ihtiva ettiğini dile getiren Güler, ''Polen bitki gamet hücresi olması sebebiyle bir canlı için gerekli her türlü besin maddesi ile donatılmıştır. Bitki türüne bağlı değişmekle birlikte içeriğinde 19-20 farklı vitamin bulunmaktadır. Esas şifa aranacaksa polende aranmalı. Polenin taşıdığı besin değerini yeterince öğrenemedik'' dedi. Ahmet Güler, ancak polenin uygun şartlarda muhafaza edilerek tüketilmesi gerektiğini belirti. Polenin çok zengin protein, vitamin, enzim ve yağ asitleri içermesi sebebiyle her türlü mikroorganizmanın tercih ettiği bir gıda olduğunu, bu nedenle uygun koşullarda muhafaza edilmesi gerektiğini ifade eden Güler, oda sıcaklığında uzun süre bekletilen polenin besin değerini yüzde 98 oranında kaybettiğini sözlerine ekledi.
04.05.2010 - 16:42
Anadolu Ajansı
[]
Türkiye 'bal'ı seviyor
Sağlık
https://www.ntv.com.tr/saglik/turkiye-bali-seviyor,Nos24khzbEKaymAwsdramA
Tebdil-i kıyafet yapan polis, dolandırıcıyı kıskıvrak yakaladı.
null
Bursa merkez Nilüfer ilçesinde son 3 günde 4 ayrı lokanta ve pizza restoranını arayan kimliği belirsiz bir kişi, 20 liralık sipariş verdikten sonra, "200 lira vereceğim. Siparişimle birlikte paranın üstünü de gönderin" dedi. Apartmanın önünde bekleyen kişi, pizzayı getiren görevliye, "İşe gidiyorum. Hanım sizi ikinci katta bekliyor siparişleri verin parayı size verecek" diyerek getirilen para üstünü alıp ortadan kayboldu. Yapılan şikayetler üzerine soruşturma başlatan Asayiş Şube Müdürlüğü Yankesicilik ve Dolandırıcılık Büro Amirliği ekipleri, önceki gün bölgede bulunan işyerlerini konudan haberdar etti. Dün akşam saatlerinde pizzacıyı arayan bir kişi aynı şekilde sipariş verdi. Verilen adresin etrafında sivil ekipler önlem alırken, bir polis memuru ise pizzacı servis elemanı kıyafeti giyerek, motosikletle verilen adrese gitti. Aynı yöntemi kullanarak eşinin yukarıdaki katta parayı vereceğini söyleyen Mahmut Serhat Güntel suçüstü yakalandı. Bir ay önce dolandırıcılık suçundan yattığı cezaevinden çıktığı öğrenilen Mahmut Serhat Güntel, çıkarıldığı nöbetçi mahkemece tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
27.02.2011 - 13:01
null
[]
Dolandırıcıyı pizzacı polis yakaladı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/dolandiriciyi-pizzaci-polis-yakaladi,VONwAKIAJkeFZhk9Csboew
SON DAKİKA HABERİ: İlk maçtaki 2-1'lik galibiyetin ardından Keçiörengücü ile kendi sahasında 1-1 berabere kalan Galatasaray, Ziraat Türkiye Kupası'nda son 16 turuna yükseldi.
null
haberi!  Galatasaray, Ziraat Türkiye Kupası 5. tur rövanş maçında TFF 2. Lig ekiplerinden Keçiörengücü ile 1-1 berabere kalmasına rağmen ilk maçtaki 2-1'lik galibiyetin avantajıyla son 16 turuna yükseldi. Karşılaşmanın ilk yarısında Galatasaray, Celil Yüksel ve Muğdat Çelik ile girdiği pozisyonlardan yararlanamadı. Orta saha mücadelesi şeklinde geçen ilk yarı 0-0 berabere bitti. 65. dakikada sarı-kırmızılı ekip öne geçti. Selçuk İnan'ın ceza sahası yayı sağından kullandığı serbest vuruşta barajdan seken top altıpas gerisindeki Yunus Akgün'de kaldı. Genç oyuncunun vuruşunda meşin yuvarlak ağlara gitti: 1-0. 85. dakikada Keçiörengücü beraberliği yakaladı. Sağdan ceza sahasına giren Devrim Taşkaya, kaleci İsmail Çipe ile karşı karşıya pozisyonda pasını daha uygun durumdaki Taha Balcı'ya çıkardı. Bu oyuncu altıpas gerisinde yaptığı vuruşla meşin yuvarlağı boş kaleye gönderdi: 1-1. Müsabaka, 1-1 beraberlikle tamamlandı. Türk Telekom Özgür Yankaya, Mehmet Cem Hanoğlu, Mustafa Savranlar İsmail Çipe, Linnes, Maicon, Ahmet Çalık, Ömer Bayram, Donk, Celil Yüksel, Yunus Akgün (Dk. 85 Malik Karaahmet), Selçuk İnan, Atalay Babacan (Dk. 78 Ali Yavuz Kol), Muğdat Çelik Metin Uçar, Abdulkadir Korkut, Cihan Can (Dk. 84 Hakan Çevik), Erdi Dikmen, Gökhan Meral, Süleyman Olgun, Uğur Utlu, Batuhan Süer (Dk. 46 Devrim Taşkaya), Seçkin Getbay (Dk. 84 Burak Aydın), Sertaç Çam, Taha Balcı Dk. 65 Yunus Akgün (Galatasaray), Dk. 85 Taha Balcı (Keçiörengücü) Galatasaray'da 6 maçlık cezasını dolduran Hollandalı futbolcu Ryan Donk, mücadelede forma giydi. Fenerbahçe derbisi sonrasında 6 maç ceza verilen ve Süper Lig'deki Kayserispor, Atiker Konyaspor, Beşiktaş, Çaykur Rizespor ve Medipol Başakşehir ile kupada Keçiörengücü'yle yapılan ilk maçta görev alamayarak cezasını tamamlayan Donk, Keçiörengücü ile oynanan rövanş karşılaşmasına ilk 11'de başladı. Galatasaray kaptanı Selçuk İnan, sarı-kırmızılı ekipteki 300. resmi maçına çıktı. Sarı-kırmızılı ekibe 2011-2012 sezonunda transfer olan 33 yaşındaki orta saha oyuncusu, Galatasaray'da 4 kez Süper Lig, 3 kez Türkiye Kupası ve 4 defa da Süper Kupa sevinci yaşadı. Selçuk İnan, Galatasaray formasıyla çıktığı 300 resmi maçta 58 kez rakip fileleri havalandırırken 62 pasıyla da takım arkadaşlarına gol sevinci yaşattı. Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim, Keçiörengücü maçında gençlerden kadro oluşturdu. Tecrübeli teknik adam, 18 yaşındaki Atalay Babacan ve Yunus Akgün ile 20 yaşındaki Celil Yüksel'i ilk 11'de görevlendirdi. Terim, 16 yaşındaki Mustafa Kapı, 17 yaşındaki Ali Yavuz Kol, 18 yaşındaki Malik Karaahmet ve Abdussamed Karnuçu ile 19 yaşındaki Batuhan Ahmet Şen ve Gökay Güney'i de yedekte tuttu. Ali Yavuz, mücadelenin 78. dakikasında Atalay Babacan'ın yerine oyuna dahil oldu. Karşılaşmanın 85. dakikasında Yunus Akgün'ün yerine oyuna giren Malik Karaahmet de ilk kez resmi bir maçta sarı-kırmızılı A takım formasını giydi. Galatasaray'ın 18 yaşındaki futbolcusu Yunus Akgün, A takımdaki ilk golünü kaydetti. Mücadelenin 65. dakikasında Keçiörengücü karşısında Galatasaray'ı 1-0 öne geçiren Yunus, sarı-kırmızılıların A takımındaki 9. resmi maçında ilk golünü buldu. Galatasaray taraftarı, Spor Toto Süper Lig'de sıkıntılı bir süreçten geçen rakipleri Fenerbahçe'ye göndermede bulundu. Mücadeleyi tribünden izleyen az sayıdaki sarı-kırmızılı taraftar, Süper Lig'de 16. hafta sonunda 17. sırada bulunan sarı-lacivertliler için "Kümede kal Fenerbahçe" şeklinde tezahüratta bulundu.
18.12.2018 - 22:22
null
['Gündem', 'Spor', 'son dakika', 'Galatasaray', 'son dakika haberleri', 'haber']
SON DAKİKA: Galatasaray, Ziraat Türkiye Kupası'nda son 16 turuna yükseldi
Spor
https://www.ntv.com.tr/spor/son-dakikagalatasaray-ziraat-turkiye-kupasinda-son-16-turuna-yukseldi,RNEenSm3vEWblu5P7sqK_A
Mısır'da Mübarek'in görevde kalmasını ABD Başkanı "Demokrasiye geçiş takvimi net bir şekilde ortaya konmalı, Mübarek fırsatı kullanamadı. Mısırlılar ikna olmuş değil, ülkede olağanüstü hal kaldırılmalı" sözleriyle yorumladı.
null
Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek'in yetkilerini yardımcısına devretmesi ve Eylül ayına kadar koltuğunda oturacağını duyurmasının ardından ABD Başkanı Barack Obama yazılı açıklama yaptı. Barack Obama'nın yazılı açıklaması şöyle: "Mısır halkına, iktidar geçişi olduğu söylendi ancak bu geçişin hemen, anlamlı ve yeterli olup olmadığı henüz açık deği. Çok sayıdaki Mısırlı, yönetimin demokrasiye gerçek bir geçiş konusunda ciddi olduğuna ikna olmuş değil. Mısır halkı ve dünyaya net biçimde konuşmak, Mısır yönetiminin sorumluluğunda. Mısır hükümetinin gerçek demokrasiye doğru inandırıcı, somut ve açık yol haritası ortaya koyması gerekiyor ancak Mübarek henüz bu fırsatı kullanmadı. Bu olayların başlangıcından bu yana söylediğimiz gibi Mısır'ın geleceği Mısır halkı tarafından belirlenecektir. Ancak ABD olarak bir dizi ana ilkelerin yanında olduğumuzu da açıkça ortaya koyduk. Mısır halkının evrensel haklarına saygı gösterilmesi ve arzularının yerine getirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu geçiş sürecinin, geri döndürülemez bir siyasi değişimi ve demokrasiye doğru müzakere edilmiş bir yolu hemen ortaya koyması gerekiyor. Bu bağlamda Mısır'daki olağanüstü hal yasasının kaldırılması gerektiğini düşünüyoruz. Mısır'daki muhalefet ve sivil toplumun geniş kesimleriyle yapılacak anlamlı müzakereler Mısır geleceği açısından şu önemli soruları ele almalı; tüm vatandaşların temel haklarını koruması, geri döndürülemez değişimi ortaya koymak için Anayasa ve diğer yasaların revize etmesi, özgür ve adil seçimlere doğru açık bir yol haritasının ortakça geliştirilmesi. Mısır hükümetini, halkın istediği demokrasi ve temsil gücü yüksek bir hükümete uzanan adım adım süreci açık ve kesin bir dilde ifade etme yönünde süratle harekete geçmeye çağırıyorum. Tüm taraflar itidal içinde olmalı, şiddetten vazgeçilmeli. Hükümetin, halkının arzularına baskıyla ve acımasızca yanıt vermemesi gerekli. Mısır halkının sesine kulak verilmeli. Mısır halkının artık geriye dönüşü yok, ülkenin değiştiğini, geleceğin Mısır halkının elinde olduğunu açıkça ortaya koydu. Genç ve yaşlılar, zengin ve fakirler, Müslüman ve Hristiyanların bir araya geldiklerini ve değişim yönünde şiddet içermeyen çağrılarıyla dünyanın saygısını kazandıklarını gördük. Bu çabalarda gençler ön safhada yer aldılar ve yeni nesil ortaya çıktı. Mısır onların umutlarını ve sınırsız potansiyellerini yansıtmalı, en yüksek arzularını yerine getirmeli. Bu zor zamanlarda şunu biliyorum ki Mısır halkı azimine devam edecek ve şunu bilmeliler ki ABD onların dostu olmayı sürdürecek.''
11.02.2011 - 08:07
null
[]
Obama: Mübarek fırsatı kullanamadı
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/obama-mubarek-firsati-kullanamadi,lYOZAAydbE2MIahc9CKdOg
Portakalın kalp, göz, akciğer gibi organlara faydalı bir meyve olduğunu belirten Uzman Diyetisyen Şebnem Kandıralı, portakalın sıkılmadan tüketilmesi gerektiğini söyledi.
null
Bağışıklık sistemini koruyan portakalın kanserli bölgelerde hücre hasarını engellediğini belirten , portakal suyu yerine, meyvenin kendisinin yenilmesinin çok daha yararlı olduğuna vurgu yaptı. Bir da 4 gram diyet lifi bulunduğu bilgisini veren Kandıralı, "Suyu sıkıldığında lif oranı 0.5 grama düşüyor. Diyet lifi sindirim sistemini düzenler, divertiküler hastalık belirtilerini iyileştirir, kolesterolü düşürür ve yemek sonrası kan şekerinin ani artışını önler” dedi. Portakalın yararlı etkilerini elde edebilmek için suyunu değil, tamamını kullanmak gerektiğine işaret eden ve 1 büyük boy portakalda sadece 86 kalori olduğunu aktaran Kandıralı şunları söyledi: "Bir büyük boy portakal 4 gram diyet lifi içerir. En az günlük önerilen diyet lif ihtiyacının yüzde 10’unu karşılar. Bir su bardağı portakal suyu ise 0.5 gram lif içerir. Günlük lif ihtiyacının anca yüzde 1’ini karşılar."  İyi bir C vitamini kaynağı olarak bilinen portakalın aynı zamanda göz sağlığı için gerekli olan antioksidanları da içerdiğini söyleyen Kandıralı, “Bir büyük boy portakal 98 miligram C vitamini içerir. En az bir tam günlük ihtiyacı kapatır. C vitamini kanser ve kardiyovasküler hastalıklara yol açan hücre hasarını engeller, bağışıklık sistemi ve akciğerler başta olmak üzere diğer sistemleri korur. C vitamini kollajen üretiminde etkin rol oynar, yaraların iyileşmesini sağlar, cilt ve bağ dokusunu destekler. Lutein ve zeaksantin antioksidanları ile mavi ışığın göze verdiği hasardan korur. Bu antioksidanların alımının artması katarakt ve yaşa bağlı makula dejenerasyonu gibi göz hastalıklarının oluşumunu engeller” diye konuştu. Portakalın kan damar fonksiyonlarını iyileştirdiğini kaydeden Kandıralı, “İnflamasyonu azaltır ve kolesterolü düşürmeye yardımcı olur. nda da flavononlar vardır ancak portakalın beyaz kısımlarında bu kimyasallar daha konsantre olarak bulunduklarından bütün olarak tüketilmesi daha yararlı olur. Portakal sağlıklı kalp fonksiyonlarının devamlılığı için vücuda gerekli olan çeşitli vitamin ve mineraller içerir. Bir büyük boy portakal 55 mcg folat, günlük ihtiyacının Yüzde 14’ünü ve 1 miligram B6 vitamini, günlük ihtiyacın yüzde 8’ini içerir. Bu iki vitaminde kanda homosistein seviyesini azaltarak kardiyovasküler hastalık riskini engeller. Portakal aynı zamanda normal kalp atışı devamlılığı için kalsiyum, magnezyum ve potasyum içerir” diye konuştu.
21.11.2015 - 14:55
CHA
['Beslenme']
"Portakalın suyunu değil kendisini tüketin"
Sağlık
https://www.ntv.com.tr/saglik/portakalin-suyunu-degil-kendisini-tuketin,V1b3itISZkSxRSBhteqrMA
Kanada’da 52 yıl önce kaybolan Lucy Johnson, evinin bin kilometre uzağındaki Yukon bölgesinde yeni ailesiyle yaşarken bulundu.
null
Kanada'nın British Colombia eyaletinin Surrey kentinde 1961 yılında kaybolan ve kendisinden bir daha haber alınamayan Lucy Johnson’a 52 yıl sonra sağ salim ulaşıldı. Evden çıkıp bir daha geri dönmeyen Johnson için eşi Marvin 1965’e kadar polise kayıp ihbarı yapmadı. Geç ihbarla şüpheleri üzerine çeken Marvin, kısa süre tutuklu kalmış ve ceset araması için evinin bahçesinin her köşesi kazılmıştı. Marvin Johnson’ın 1990’da ölmesinin ardından kapatılan dava, çiftin çocukları Linda tarafından tekrar açıldı. Linda annesinin büyüdüğü Yukon bölgesinde yerel gazetelere kayıp annesi hakkında ilan verdi. Daily Mail’in haberine göre, annesi terk ettiğinde henüz 7 yaşında olan Linda, kısa sürede bir kadından annesinin yaşadığına dair telefon aldı. Yukon’a gitmeye hazırlanan Linda, 4 yeni kardeşinin de olduğunu öğrendi. Linda, “Onun hayatının bir parçası olmak istiyorum” dedi.
20.07.2013 - 17:57
null
[]
52 yıl sonra başka bir aileyle bulundu
Yaşam
https://www.ntv.com.tr/yasam/52-yil-sonra-baska-bir-aileyle-bulundu,RowUxjxfukuGItulHPFnIA
Sistem Sağlık Bakanı'nın söylediği gibi "Tıkır tıkır" işliyor mu yoksa uygulamada yaşanan sorunlar hasta ve hekimleri mağdur mu ediyor?
null
Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın Habertürk Gazetesi'ne verdiği özel röportajda, muayenehanesi olan üniversite hocalarıyla ilgili olarak, "Üniversite hocalarımızın hasta bakıp ameliyat yapmalarının önünde hiçbir engel yoktur, bu konuda elimizde YÖK ve SGK ile yapılan yazışmalar bulunmaktadır" şeklindeki sözleri, üniversitelerde görev yapan hekimlerin tepkisini çekti. Habertürk Gazetesi'ni arayarak bu konudaki sıkıntılarını dile getiren ve teori ile pratiğin birbirini tutmadığını söyleyen hekimler, Bakanın sistemle ilgili gerçekleri görmezden geldiğini ileri sürerek yaşanılan zorluklara çözüm bulunmasını istediler. Sistem Sağlık Bakanı'nın söylediği gibi "Tıkır tıkır mı" işliyor yoksa uygulamada yaşanan sorunlar hasta ve hekimleri mağdur mu ediyor? Bu kez söz sırası üniversite hocalarında... İ.Ü Hastaneleri Yönetim Kurulu, uygulamayı ayrıntılandıran bir karar almış ve her bir hasta için uzun bir prosedür tanımlamıştır. Prosedür kısa bile olsa bu karara göre hasta muayenesi olanaksızdır. Çünkü, anabilim dallarının çoğunda o eğitimi verebilecek, tam gün çalışan bir öğretim üyesi bulunmaktadır. Tam gün çalışan öğretim üyesi bulunmasa bile her hasta için uzun bir prosedür gerektiğinden uygulanması mümkün olmamaktadır. Bu nedenle üniversite hastanelerinde, mesai dışında mesleklerini serbest olarak sürdüren öğretim üyeleri, tam gün çalışan öğretim üyesi arkadaşlarının üzerinden ve tüm sorumluluk o arkadaşın üzerinde olmak üzere eğitim amaçlı hasta muayene etme ve ameliyat yapma yoluna gitmektedirler. Ancak bu uygulama, yasaya ve YÖK genelgesine aykırı bir durum yaratmakta ve öğretim üyesi yasadışı uygulama yapmış konumuna düşmektedir. Yılların emeği ve masrafı ile yetişmiş ve ülkeye çok sayıda nitelikli insan yetiştirme potansiyeline sahip öğretim üyelerinin bu duruma düşürülmesi bir devlet için yüz karasıdır. Sorun öğretim üyesinin muayenehanede çalışıp çalışmaması değildir. Sorun öğretim üyesinin, geçim sıkıntısı çekmeyeceği bir ücret karşılığında ve uygun çalışma koşulları sağlanarak, tam gün üniversitede çalıştırılamaması sorunudur. Üniversite de görev yapan öğretim üyeleri tedavi etmeyi planladıkları hastalara yapılacak olan işlemi (ameliyat ve/veya girişim) anlatmak ve aydınlatılmış onam almak zorundadırlar. Bu onamın olmadığı durumlarda, yapılan tıbbi yanlışların sonucunda oluşacak ölüm ve sakatlıklardan kasıtla yapılmış eylem olarak sorumludurlar. 26 Ağustosta yayınlanan KHK, net olarak işlemin ( Her işlem SUT kayıtlı olmak kaydı ile bir fiyata sahip olduğu için gelir getirici faaliyettir.) sorumluluğunu üniversite dışında da çalışan hekimin alamayacağını hükme bağlamıştır. Bu nedenle siyasi otorite tarafınan söylemlenen, "Hocaların her işlemi yapabilecekleri" iddiası gerçeği yansıtmamaktadır. Bu tür işlemlerin bir başka hekim üzerinden yapılmasının istenmesi ise hem etik dışıdır hem de KHK nin çıkarılması nedeni olduğu söylenen meşhur "Bıçak parası" konusunu engellemeyip tam tersine yasallaştırmaktadır. Bu sorun beyninde damar problemi olan birkaç günlük bebekten tutun da ilerlemiş yumurtalık kanseri için operasyon bekleyenlere kadar çok geniş yelpazedeki hastalar için inanılmaz sıkıntılar doğurmaktadır. Bu konunun pratikte uygulanır olduğunu kesinlikle düşünmüyorum. Bu durumda görev yapan bizler hastayı ancak bir uzman veya doçent ile birlikte görebiliyoruz. Diyelim ki tedaviyi biz önerdik ve hastada komplikasyon gelişti. Hastanın şikayetçi olduğu bu durumda sorumluluğu kim alacak? O uzman veya doçent mi yoksa biz mi? Biz alacaksak yasada böyle bir şey yok. Üstelik sigortamız da bunu karşılamaz. Sağlık Bakanlığı yeni bir yönetmelik çıkarmalı ve "Hoca performans farkı olmadan hastaya eğitim amaçlı baksın ve performans kliniğin bütçesine girsin, böylece hoca hastasından sorumlu olsun ve mesleki sigortası da bunu karşılasın" demeli. Hocaların hasta bakmalarının önündeki tek engel yasa maddesi iptaline karşın uygulamanın düzeltilmemiş olmasıdır. Biliyorsunuz, 650 sayılı KHK'deki, "Serbest meslek faaliyeti yürüten öğretim üyeleri, üniversitede yalnızca eğitim ve araştırma faaliyetinde bulunabilir ve döner sermayeye gelir getirecek nitelikte faaliyetlere katılamaz" şeklindeki düzenleme Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmişti. Buna rağmen, ikinci işte çalışan öğretim üyeleri üniversite hastanelerinde halen hasta bakamıyor, reçete, rapor yazamıyor. Zira bu durumdakilerin hizmete katılabilmeleri için üniversite yönetimlerinin hastane bilgi sistemine, SGK'nın ise ilgililerin adlarını kendi sistemine kaydetmeleri gerekiyor. Bunun yapılmaması; bu öğretim üyelerinin döner sermaye ve ek ödemelerden yararlandırılmaması hukuka aykırıdır ve üniversite yönetimleri bu durumu hızla düzeltmekle sorumludur. Aksi halde hiç kimse başka bir hekimi, kendi girdiği ameliyatın sorumlusu olarak gösteremez. Bu etik de değildir yasal da... Sayın Bakan'ın önerisi hukuk karşısında geçersizdir. Hakimler davaları yetkililerin gazetelere verdikleri demeçlere göre değil yasal mevzuata göre yürütürler. Dışarıda çalışan öğretim üyelerinin adlarının kurumda ve SGK bilgi sisteminde kayıtlı olmaması nedeniyle, tıp fakültelerinde ciddi bir asistan eğitimi sorunu vardır. Bugün önde gelen tıp fakültelerinde işitme kaybı için beyne implant yerleştirilemiyor, karaciğer nakli yapılamıyor. Ses hastalıklarına ya da çocuk KBB'sine özelleşmiş o bölümdeki tek hocanın bilgisinden deneyiminden yararlanılamıyor. Anevrizma cerrahisinden tutun spinal cerrahiye kadar, bu hocalar ABD'ye, Avrupa'ya gidip kurslar veriyor, ameliyata girip yabancı doktorları eğitiyor ama kendi fakültelerinde ameliyat yapamıyor. 650 Sayılı KHK'nın 40. Maddesi ile 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 36. maddesine eklenen fıkrada, "Öğretim üyeleri yüksek öğretim kurumlarında yalnızca eğitim ve araştırma faaliyetlerinde bulunmak ve döner sermaye faaliyetleri kapsamında gelir elde edilen hizmetlerde çalışmamak kaydıyla mesai dışında yüksek öğretim kurumlarından başka yerlerde mesleki faaliyette bulunabilir ve meslek ve sanatlarını serbest olarak icra edebilir" hükmü yer alıyor. Bu maddeye göre, mesleğini mesai dışında serbest olarak sürdüren öğretim üyelerinin, eğitim amaçlı dahi olsa kendi hastanelerinde hasta muayene etmeleri, ameliyat yapmaları yasaklanmış oluyor. Özellikle eğitim amaçlı hasta muayene etme ve ameliyat yapma konusunda YÖK'e ulaşan talepler karşısında YÖK, 15.5.2012 tarih ve 3160/21225 sayılı bir genelge göndermiş, buna göre eğitim amaçlı muayene ve ameliyatlar için şöyle bir karar bildirilmiştir: "Üniversitede döner sermaye ile ilişkilendirilmeksizin ve eğitim öğretimle sınırlı olmak üzere, tıp eğitiminin bir parçası sayılan teşhis amaçlı muayene ve tetkikler ile ameliyat ve benzeri girişimsel işlemler için ilgili eğitimi verecek öğretim elemanının o anabilim dalında bulunmadığı hallerde, anabilim dalı başkanının talebi ve dekan oluru ile kadroları üniversitelerinde bulunan mesai dışında serbest meslek icrasını tercih edenler ile o eğitimin verilmesi " yoluna gidilebilir.
25.11.2012 - 13:23
haberturk
['prof. dr. m. taner gören', 'prof. dr. civan işlak', 'prof. dr. server serdaroğlu', 'prof. dr. özden şener', 'sağlık bakanı recep akdağ', 'ceyda erenoğlu']
‘Hasta bakmamızın önünde engeller var’
Gündem
https://www.haberturk.com/polemik/haber/797386-hasta-bakmamizin-onunde-engeller-var
Mikro blog sitesi Twitter, nefret söylemine karşı düzenlemelerini sertleştirdi.
null
Twitter, nefret söylemine karşı yeni kuralları yayınladığı blog yazısı ile duyurdu. Yazıda, "Farklı görüşlerin yayılmasına destek vermeye devam edeceğiz. Ancak nefret söylemi sınırının aşıldığı hesaplara müdahale etmekte tereddüt etmeyeceğiz" denildi. Twitter kullanıcılarının paylaşımlarında şiddet çağrısı yapamayacakları ya da tehditler savuramayacakları belirtildi.    Nefret söylemine karşı düzenlemenin din, milliyet, ırk, cinsel eğilim, cinsiyet, cinsel kimlik, yaş ve hastalık konulu paylaşımları kapsadığı vurgulandı. Twitter nefret söylemiyle mücadelede şimdiye kadar "başkalarına karşı şiddetin yasaklandığı" gibi genel bir ifade kullanıyordu.  Twitter, ırkçı nefret söylemi ve IŞİD gibi radikal İslamcı görüşlerin savunulduğu hesaplara karşı gereken müdahaleyi yapmamakla suçlanıyor.  Brookings Enstitüsü'nün de katılımıyla hazırlanan bir rapora göre, Twitter'da IŞİD yanlısı en az 46 bin hesap var.
30.12.2015 - 10:31
DW Türkçe
['Teknoloji']
Twitter nefret söylemine karşı harekete geçti
Teknoloji
https://www.ntv.com.tr/teknoloji/twitter-nefret-soylemine-karsi-harekete-gecti,ZLcqi_F1rUC_X5wmB--d3g
PFDK, Fenerbahçeli futbolcu Alex’e İstanbul BB maçında rakip oyuncuya yaptığı hareketten ötürü 2 maç, yöneticilerden Nihat Özdemir’e de TFF’nin saygınlığını zedeleyici açıklamalarından ötürü 15 gün hak mahrumiyeti cezası verildi.
null
Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu, Fenerbahçeli futbolcu Alex’e, İstanbul Büyükşehir Belediyespor maçında rakip oyuncuya kural dışı hareketinden dolayı 2 resmi müsabakadan men cezası verdi. Aynı müsabaka da Fenerbahçe yöneticisi Nihat Özdemir’e ise, TFF’nin saygınlığını zedeleyen beyanlarda bulunması suretiyle sportmenliğe aykırı hareketlerinden dolayı 15 gün hak mahrumiyeti cezası verildi. Öte yandan, sarı lacivertli kulübe aynı müsabakada taraftarlarının neden olduğu saha olayları nedeniyle 50 bin TL para cezası verildi. Kurul yaptığı toplantıda ayrıca, Kayserispor-Beşiktaş maçında siyah beyazlı takımın taraftarlarının neden olduğu saha olayları nedeniyle Beşiktaş'a 20 bin TL para cezası verdi. Futbol Federasyonu Tahkim Kurulu, Bursaspor Kulübü Başkanı İbrahim Yazıcı'ya verilen 15 gün hak mahrumiyeti cezasını onadı.
04.03.2010 - 21:52
Ntvspor
[]
Alex'e 2 maç ceza
Spor
https://www.ntv.com.tr/spor/alexe-2-mac-ceza,W99A_OMfkES0VsijvAngvQ
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, 2020 Avrupa Futbol Şampiyonası Grup Elemelerinde Moldova'yı 40 mağlup eden A Milli Futbol Takımı'nı tebrik etti.
null
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, 2020 Avrupa Futbol Şampiyonası Grup Elemelerinde Moldova’yı 40 mağlup eden A Milli Futbol Takımı'nı tebrik etti. Yozgat’ın Şefaatli ilçesinde düzenlenen mitinge katılan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, dün oynanan Moldova maçında sahadan 40'lık galibiyetle ayrılan A Milli Futbol Takımı'nı tebrik etti. Millilerin birlik ve beraberliklerini sahaya en iyi şekilde yansıttığını söyleyen Oktay, “Tek bir yürek olarak inanç ve kararlılıkla hepimize sevinç yaşatan güzel bir olay vardı. A Milli Futbol Takımımız biliyorsunuz. Hasrettik ya uzun zamandan beri. Onlar da güzel bir başarı yakaladılar. Tek bir şekilde bakın bu olaya; tek yürek olarak sevinci gördüğümüzde, üzüntüyü gördüğümüzde. Biz öyle bir milletiz ki normal zamanlarda ne dersek diyelim öyle durumlarda tek yürek, tek bilek oluyoruz. Birlikte seviniyor, birlikte ağlıyoruz. Dolayısıyla Moldova karşısında kazandıkları galibiyetten dolayı, Milli Takımımızı da sizlerin huzurunda bir kez daha tebrik ediyorum. Sadece futbolda değil, daha birçok alanda da milli sevinçleri, inşallah ortak mutlulukları birlikte yaşayıp, yine kutlama zamanlarımız devam edecek. Aynen bu güne kadar olduğu gibi” dedi. 04 Ekim 2019 Cuma İLGİLİ HABERLER
26 Mart 2019 Salı, 16:18
haberturk
[]
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, A Milli Futbol Takımı'nı tebrik etti
null
https://www.haberturk.com/yozgat-haberleri/67858369-cumhurbaskani-yardimcisi-oktay-a-milli-futbol-takimini-tebrik-etti
CNBC-e Dergi en fantastik sayısıyla bayilerde! Fantastik alem hakkında kapsamlı bir dosyanın yer aldığı Haziran sayısı, Game of Thrones iskambil destesi hediyeli!
null
Fantastik CNBC-e dizileri hakkında bilmek istediğiniz her şey CNBC-e Dergi Haziran sayısında. En fantastik aşklar, bir fantastik dizi için gereken malzemeler, 2012 fantastik sinema kılavuzu, karşılaştırmalı fantastik karakterler analizi, yeni başlayanlar için fantastik alem rehberi ve “içinizdeki fantastiği keşfedin” testiyle CNBC-e Dergi Haziran sayısı fantastik TV ve sinemaseverlerin her türlü ihtiyacını karşılayacak. Dahası Spartaküs’ten tarih dersi, Mildred Pierce’tan 30’lar modası ve yılın en “ağır” komedisi Mike & Molly ve Mad Men’in yıldızı parlayan aktrislerinden Elisabeth Moss ile özel röportaj sadece CNBC-e Dergi’de. Ayın sürpriz konukları, özel bölümleri ve sıradışı anlarını konu alan yazılar sayesinde CNBC-e ve e2 izlerken tek bir anı bile kaçırmayacak, ekran yüzlerinin hayatlarındaki son gelişmeleri öğrenerek gündemi takip edeceksiniz. Fantastik sinemanın vizyonu ele geçirdiği bu ayda Pamuk Prenses ve Avcı, Karanlık Gölgeler ve Prometheus FİLM Dergisi’nde. Vizyondaki filmler ve raflardaki DVD’ler ile bu ay sinemayı yine FİLM Dergisi'nden takip edeceksiniz. FİLM Dergisi, CNBC-e Dergi ile herkese hediye.
31.05.2012 - 17:04
null
[]
CNBC-e Dergi çok fantastik
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/cnbc-e-dergi-cok-fantastik,RNvh2iPphkC9fdDO49CR4A
Gaziantep'te "kar payı dağıtmak" vaadiyle 235 üreticiyi yaklaşık 500 milyon lira dolandırdığı öne sürülen kişi Kahramanmaraş'ta yakalandı.
null
Gaziantep'te "kar payı dağıtmak" vaadiyle 235 fıstık üreticisini yaklaşık 500 milyon lira dolandırdığı öne sürülen kişi Kahramanmaraş'ta yakalandı. İddiaya göre, Nizip ilçesindeki Fıstıkçılar Hali'nde komisyonculuk yapan Muhsin Y. ile oğlu Necip Y, fıstık ticaretinden kar pay verecekleri vaadiyle 235 fıstık üreticisinden 500 milyon lira toplayarak ortadan kayboldu. Üreticilerin "dolandırıldık" şikayetiyle polise başvurması üzerine, soruşturma başlatıldı. Şüphelilerden Necip Y'nin, Kahramanmaraş kent merkezinde saklandığının belirlenmesi üzerine, Kahramanmaraş İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Yankesicilik ve Dolandırıcılık Büro Amirliği ekipleri operasyon düzenledi. Operasyonda, Necip Y. gözaltına alındı. Şüpheli sağlık kontrolünün ardından emniyette götürüldü. Dolandırıcılık iddiasıyla aranan baba Muhsan Y'nin yakalanması için arama çalışmalarının sürdüğü öğrenildi.
11.10.2017 - 16:15
Anadolu Ajansı
['Gündem', 'Türkiye', 'Gaziantep', 'Genel']
Antep fıstığı üreticilerini 500 milyon lira dolandıran kişi yakalandı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/antep-fistigi-ureticilerini-500-milyon-lira-dolandiran-kisi-yakalandi,cYIzIaF9lU6cwlEXwepSQg
ABD'de yapılan bir araştırmaya göre, soğuk algınlığı ilaçlarının iyi geleceğine inanmak, iyi hissetmek için yeterli olabiliyor.
null
Sonuçları "Annals of Family Medicine" dergisinde yayımlanan araştırma, soğuk algınlığı ilaçlarının işe yarayacağına inanan kişilerin, aslında tedavi olmamalarına rağmen bir süre sonra gerçekten de kendilerini daha iyi hissettiklerini ortaya koydu. Wisconsin Üniversitesinden Bruce Barrett, araştırma çerçevesinde, soğuk algınlığı semptomları gösteren 719 kişiyi dört gruba ayırdıklarını, bir gruba bitkisel bir soğuk algınlığı ilacı olan ekinezya verildiğini ve grubun bunu bildiğini, diğer iki gruba ya ekinezya ya da placebo verildiği ancak katılımcıların ne aldıklarını bilmediklerini, son gruba ise hiçbir ilacın verilmediğini söyledi. Ya ekinezya ya da placebo verilen grupta, kendilerine ekinezya verildiğine inanan kişilerin, daha çabuk kendilerini iyi hissettikleri, ekinezya kullanıcılarının, hiç ilaç kullanmayan katılımcılardan yaklaşık bir buçuk gün, placebo kullananların ise 2 buçuk gün önce soğuk algınlığını atlattıkları gözlendi. Araştırmanın, soğuk algınlığının iyileşmesinde "placebo etkisinin" işe yaradığının kanıtı olarak görülebileceği belirtildi.
13.07.2011 - 11:46
null
[]
‘Placebo etkisi’ işe yarıyor
Sağlık
https://www.ntv.com.tr/saglik/placebo-etkisi-ise-yariyor,ySGWMdR38U-xyLBlSAnlzw
Aşırı sağcılar Bulgaristan'ın Türkiye sınırında Avrupa'ya ulaşmaya çalışan sığınmacıları hedef alıyor.
null
isimli aşırı sağcı grubun amacı, Bulgaristan-Türkiye sınırını yasadışı yollarla geçen sığınmacıları durdurmak. Grubun kurucularından Vladimir Rusev, sınırı Avrupa ve ABD'nin çıkarları aleyhine çalışan suçlu ve teröristlere karşı koruduklarını öne sürüyor. Rusev, DAEŞ militanlarının sığınmacı kılığına girip Avrupa'ya geçtiğini ve Bulgaristan'daki müslümanları radikalleştirme tehlikesi taşıdıklarını da iddia etti. Aralarında müslümanların da olduğu komite üyeleri ormanlık bölgede bir araya geliyor ve sınır boyunca devriyeye çıkıyor. Çeşitli eğitimler de alan komite üyelerine bıçak kullanma ve arazide iz sürme gibi beceriler öğretiliyor. Komite, gerçek sığınmacıları ve Suriye'deki iç savaştan kaçanları hedef almadıklarını söylüyor. Şimdiye kadar yüzlerce sığınmacı yakaladıklarını öne süren komite, yakaladıkları göçmenleri Türkiye'ye geri gönderiyor ya da Bulgar yetkililere teslim ediyor. Varlığı yetkililer tarafından bilinen bu gruba karşı şimdiye kadar bir soruşturma başlatılmadı. Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov ise daha önce komiteyi ziyaret ettiğini ve onları tebrik ettiğini açıklamıştı. Gruba Bulgarların yanı sıra Hollanda ve Fransa'dan da aşırı sağcılar katılmış. Örgüte farklı ülkelerden destek vermek isteyenlerse kurşun geçirmez yelek, gece görüş dürbünleri ve drone gibi bağışlar göndermiş.
17.03.2017 - 19:44
NTV Haber
['Dünya', 'Bulgaristan']
Aşırı sağcılar Türkiye sınırında
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/asiri-sagcilar-turkiye-sinirinda,aDUuyFVJ80uP_HSg0OgkWw
Milli Piyango yılbaşı çekilişi için geri sayım başladı. 70 milyonluk ikramiye sahibini bulacak. Milli Piyango bileti sonuçları ntv.com.tr'den takip edilebilecek. Milli Piyango sorgulama ekranı, milli piyango sıralı tam listesi ntv.com.tr 'Milli Piyango sonuçları' sayfasında...
null
'nun, sini 70 Milyon TL olarak belirlediği " " için geri sayım başladı. 31 Aralık'ta yapılacak yılbaşı özel çekilişinde 70 milyon liralık büyük ikramiyenin yanı sıra 1 adet 7 milyon lira, 10 adet 1 milyon lira, 30 adet de 100 bin liralık ikramiye verilecek. 70 Milyon TL büyük ikramiyenin verileceği 2019 milli piyango çekiliş sonuçlarını NTV'nin Milli piyango sonuçları sayfasından takip edilebilecek,  sayfası ntv.com.tr'de  Genel Müdürlüğü Kızılay Binası Salonu'nda geçen yıllarda olduğu gibi 31 Aralık Pazartesi günü saat 14.00'te başlayacak gündüz bölümü çekilişlerinde, amorti ikramiyeleri hariç olmak üzere 100 bin liranın altında ikramiye kazanan numaralar belirlenecek. 100 bin lira ve üzerindeki ikramiyeler ile amorti çekilişleri ise saat 19.00'dan itibaren aynı salonda gerçekleştirilmeye başlanacak. Milli Piyango Yılbaşı Çekilişi'nde diğer büyük ikramiyeler ile 61 milyon TL tutarındaki büyük ikramiyenin çekilişine de başlanacak. *23:00 - 23:05'de 1 kürede 60 TL olan amorti ikramiyesi, * 23:05 - 23:10'da 7 kürede 500 bin TL, * 23:10 - 23:15'de 7 kürede 1 milyon TL, * 23:15 - 23:20'de 7 kürede 2 milyon TL, * 23:20 - 23:25'de 7 kürede 5 milyon TL, * 23:25 - 23:30'da 7 kürede 10 milyon TL ikramiye çekilişi yapılması bekleniyor. Çekiliş TRT'den ve Milli Piyango'nun sitesinden canlı yayınlanacak. Büyük ikramiye, son 10 yılda büyük artış gösterdi. Büyük , 2007 ve 2008 yıllarında 25 milyon lira olmuştu. Bu rakam 2009’da 30 milyon lira, 2010’da 35 milyon lira, 2011’de 40 milyon lira, 2012’de 45 milyon lira, 2013 ve 2014’te 50 milyon lira, 2015’te ise 55 milyon lira olarak belirlenmişti. Geçen yıl ise büyük ikramiye olarak 61 milyon lira verilmişti. Milli Piyango yılbaşı çekilişi 2015 sonuçlarına göre 50 milyon Türk Lirasına çıkan ikramiye numarası: 2692160. Çeyrek bilet, Ankara, Aydın (2) ve Niğde'ye çıktı. Milli Piyango yılbaşı çekilişi 2016 sonuçlarına göre 55 milyon Türk Lirasına çıkan ikramiye numarası: 0556013. Çeyrek bilet, İstanbul'dan 3 kişiye, Adana'dan bir kişiye çıktı. Milli Piyango yılbaşı çekilişi 2017 sonuçlarına göre 60 milyon Türk Lirasına çıkan ikramiye numarası: 2796288. Çeyrek bilet, İstanbul'dan 3 kişiye, Antalya'dan bir kişiye çıktı. Milli Piyango yılbaşı çekilişi 2018 sonuçlarına göre 61 milyon Türk Lirasına çıkan ikramiye numarası: 9794035. Çeyrek bilet, İstanbul'a, Antalya'ya, Samsun'a ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyet'ine çıkt
27.12.2018 - 15:15
null
['son dakika', 'Milli Piyango Sonuçları', 'ikramiye', 'son dakika haberleri', 'Yılbaşı', 'MPİ', 'çekiliş sonuçları ']
Yılbaşı Milli Piyango bileti sonuçları ntv.com.tr'de açıklanacak! Milli Piyango Bilet Sorgulama ekranı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/yilbasi-milli-piyango-bileti-sonuclari-ntv-com-trde-aciklanacak-milli-piyango-b,AFhhj9SyX0OQg7KH35zK9Q
TEM Otoyolu Ankara istikameti Ümraniye mevkiinde meydana gelen trafik kazasında Musa Yücel isimli vatandaş yaşamını yitirdi.
İHA
TEM Otoyolu Ankara istikameti Molla Gürani Viyadüğü çıkışında meydana gelen trafik kazası iddialara göre şöyle gelişti: Sabah saat 05.45 sıralarında Ankara istikametine seyir halinde olan 34 GC 6857 plakalı kamyonet sürücüsü Musa Yücel henüz belirlenemeyen bir nedenden dolayı direksiyon hâkimiyetini kaybetti. Sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesinin ardından kamyonet kontrolden çıkarak devrildi. Musa Yücel isimli sürücü devrilen kamyonet içerisinde sıkıştı. Kazayı gören vatandaşlar durumu itfaiye ve sağlık ekiplerine haber verdi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri Musa Yücel’in olay yerinde hayatını kaybettiğini tespit etti. Acı haberi alır almaz olay yerine gelen Yücel’in iş arkadaşının ise ayakta durmakta güçlük çektiği görüldü. Meydana gelen tek taraflı trafik kazası nedeniyle TEM Otoyolu Ankara ve Edirne istikametinde uzun araç kuyrukları oluştu. Ekiplerin kazaya karışan kamyoneti kaldırma çalışmaları sürerken, hayatını kaybeden Musa Yücel’in cansız bedeni morga kaldırıldı. Polis kazayla ilgili soruşturma başlattı.
17 Ekim 2016 Pazartesi, 09:44
cumhuriyet
null
TEM Otoyolu’nda feci kaza: 1 ölü
Türkiye
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/616901/TEM_Otoyolu_nda_feci_kaza__1_olu.html
Kuaförüm Sensin haftanın finalinde, haftanın birincisi 30 Ağustos Cuma günü yani bugün verilen puanların ardından belli oldu. Rekabetin üst seviyelere çıktığı yarışma programında, birinci olan kişi 10 bin liralık ödülün sahibi belli oldu. İşte, 30 Ağustos Kuaförüm Sensin haftanın finali...
null
Kuaförüm Sensin'de 30 Ağustos Cuma yani bugün final heyecanı yaşanıyor. Kuaförüm Sensin'de haftanın 5 günü, 5 ayrı yarışmacı çift jürinin karşısına yaptıkları saç modeli ve makyaj ile çıkıyor. Haftanın finalinde en çok puanı toplayan yarışmacı büyük ödül olan 10.000 TL değerindeki para ödülünün sahibi oluyor. Peki, 30 Ağustos Kuaförüm Sensin haftanın birincisi belli oldu. İşte Kuaförüm Sensin haftanın finaline dair detaylar... Kuaförüm Sensin yarışmasında haftanın ve günün en düşük puanını alıp yarışmaya veda eden çift Mustafa ve Tuna oldu. Kuaförüm Sensin'de Öncü ve Özlem çifti toplamda 13 puan aldı. Kuaförüm Sensin yarışmasında haftanın birincisi günün en yüksek puanını alarak 10 bin liralık ödülün sahibi Mustafa ve Tuna oldu.  Mustafa ve Tuna - 61 Puan  Berk ve Merve- 76 Puan Sıla ve Mira - 78 Puan Hayat ve Özlem - 88 Puan
30.08.2019 - 15:21
haberturk
['kuaförüm sensin kim elendi?', 'kuaförüm sensin haftanın birincisi', 'kuaförüm sensin birincisi', 'kuaförüm sensin kim kazandı', 'show tv']
Kuaförüm Sensin kim elendi? 30 Ağustos Kuaförüm Sensin haftanın birincisi
Sanat
https://www.haberturk.com/kuaforum-sensin-kim-elendi-30-agustos-kuaforum-sensin-haftanin-birincisi-2517774-magazin
İsrail'in sağcı Maariv gazetesi Başbakan Erdoğan'ın Temmuz başında tatile gitmediğini, epilepsi hastalığı için tedavi gördüğünü iddia etti.
null
İsrail'in aşırı sağcı gazetesi Maariv, tartışılacak bir iddiayı gündeme getirdi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Temmuz ayı başında bir haftalık bir tatil yaptığını, ancak gittiği yerin açıklanmadığını belirten gazete, "Başbakan'ın tatile değil, epilepsi hastalığı için tedaviye gittiğini" iddia etti. Ürdün'ün El Rey gazetesinde Muhammed Harrub imzası ile çıkan bir makalede ise bu iddialar, "İsrail'in son karalaması" şeklinde değerlendirildi. Harrub, Davos Forumu'ndaki gerginlikten bu yana İsrail'in Erdoğan karşıtı bir kampanya yürüttüğünü belirterek şu ifadeleri kullandı: "İsrail'in şantajı artıktehlikeli bir eğilim aldı. Önce 1915 olaylarına el attılar. Türkiye’de turizm sektörüne darbe vurmak için İsraillilerin Türkiye’ye gitmemesi yönünde çağrılar yaptılar. Kampanya şimdi Erdoğan’ın şahsı üzerinde devam ediyor. İsrail medyası Erdoğan’ın Yahudi karşıtı tutumunun İslamcı aşırılığından kaynaklandığını öne sürdü ve bu aşırılığın cezaevine girmesi ile zirveye çıktığını yazdı. İsrail’in son karalaması ise İsrail güvenlik organlarının, sağcı Maariv gazetesi yazarı ve istihbarat çevreleriyle ilişkileriyle bilinen ünlü yazar Ben Caspit kanalıyla yaptığı sızdırma. Maariv gazetesinin 30 Temmuz tarihli nüshasında yer alan habere göre, "Türk muhalifler son günlerde, Batılı diplomatlarla görüşmüş ve Başbakan Erdoğan’ın sağlığının bozulduğunu bildirmiş. Bu muhalif unsurlar, Başbakan'ın Temmuz başında yaz tatilinde olmasının öngörüldüğünü ve bir hafta boyunca gözlerden kaybolduğunu; ancak aslında epilepsi hastalığından dolayı tedavi altında olduğunu belirtmişler. Yazar Türk kaynakların kendilerinden emin olduğunu ve böyle bir konunun Türkiye’de yayınlanmasının kendileri açısından bir intihar olacağını iddia ettiklerini de ifade ediyor." * Muhammed Harrub'un makalesini Arapça aslından çeviren: Halil ÇELİK
03.08.2010 - 17:05
null
[]
'Erdoğan izne değil, tedaviye gitti' iddiası
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/erdogan-izne-degil-tedaviye-gitti-iddiasi,PxV1OQAG80W8fENNSm2W0Q
İBB ve Zorlu Center, bölgedeki toplu taşıma ve bağlantı yollarının geliştirilmesi ve trafiğin rahatlamasına büyük katkı sağlayacak bir projeyi hayata geçiriyor. Yayaların Gayrettepe Metro İstasyonu ve Zincirlikuyu Metrobüs Durağı'na ulaşımını kolaylaştıracak tünel ve altgeçitler yakında İstanbulluların hizmetine sunulacak.
null
Zorlu Gayrimenkul'ün projelendirdiği Zorlu Center'ın inşaatı, Zincirlikuyu'da hızla devam ediyor. Rezidans, performans sanatları merkezi, alışveriş merkezi, otel ve ofislerden oluşan beş ayrı fonksiyonu bir araya getiren Zorlu Center'da, adeta yeni bir kent meydanı yaratılıyor. Zorlu Gayrimenkul, Gayrettepe Metro İstasyonu'ndan Zincirlikuyu Metrobüs'e bağlantısının yanı sıra Metrobüs'ten de Zorlu Center'a yayanın rahat ve emniyetli bir şekilde istediği noktaya ulaşmasını amaçlayan toplam 717 metre uzunluğundaki bağlantı tünellerinin inşaasını İstanbul Büyükşehir Belediyesi işbirliği ile gerçekleştiriyor. Gün içinde bölgeden geçen binlerce insanın yanı sıra yaklaşık 10 bin kişinin yaşadığı konut bölgesinin de faydalanması bekleniyor. Yaklaşık 30 milyon dolara mal olacak bağlantı yollarının inşaatı hakkında bilgi veren Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Zorlu, şöyle konuştu: "Zorlu Center ile İstanbul Metrosu Gayrettepe İstasyonu ve Zincirlikuyu Metrobüs Durağı arasında yaya ulaşımını sağlayacak 'Zorlu Center Metro ve Metrobüs Yaya Bağlantı Tünelleri', toplam uzunluğu 717 metre olan delme tüneller ile üç noktayı birbirine bağlıyor. Yürüyen bantların da yer aldığı üç adet alt geçit ile de trafiğin yoğun olduğu bölgelerdeki yaya geçişleri kontrollü ve güvenli hale gelecek. Çalışmalarımızı tamamlandıktan sonra, bağlantı yollarını İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne teslim edeceğiz." Projenin tamamlanması ile birlikte Metrobüs hattını kullanarak Zincirlikuyu'ya ulaşan bir yolcu; yüzeye çıkmadan ve trafiğin yoğun olduğu alanlara girmeden yaya bağlantı tünelini kullanarak daha kısa bir mesafe katederk direk olarak Gayrettepe Metro İstasyonu'na, Zorlu Center'a, Etiler katılımı istikametine ya da eski Karayolları binası önüne ulaşabilecek. Bu güzergâhı kullanmak fakat ara noktalarda yüzeye çıkmak isteyen yolcular ise Gayrettepe Metro İstasyonu'na yaklaşık 150 metre meaafede Müselles Sokak girişine (BEDAŞ İndirici Trafo Merkezi yanı) ya da Beşiktaş-Levent istikametinde eski Karayolları binası önünde bulunan yeşil alan bölgesine ulaşarak bu noktalardan devam edebilecek. Tünel boyunca gidiş ve geliş istikametlerinde toplam 14 yürüyen bant ve yüzeye çıkan noktalarda toplam 4 adet yürüyen merdiven, 7 adet engelli asansörü ve 4 adet merdiven bölgesi asansörü bulunacak. Sistemin elektronik işleyişi ve kontrolünün İstanbul Metrosu ile entegrasyonu yapılarak, ortak standartlar altında kullanım sağlanacak. Kameralı güvenlik kontrolü, sulu sistem, gazlı sistem yangın söndürme ve algılama sistemleri, temiz hava besleme üniteleri ve kirli havanın tünel dışına atılması ortak yönetim merkezinde birleştirilecek.
04.10.2011 - 11:13
null
[]
Metrobüs ile metro birleşiyor
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/metrobus-ile-metro-birlesiyor,-1siJHrJ5EKOfRQ6aIB8WQ
ITC Başkanı Erşet Salihi, "terör örgütü DAEŞ'ın Kerkük'e yeniden saldıracağı" uyarısında bulundu.
null
Irak Türkmen Cephesi (ITC) Başkanı Erşet Salihi, "terör örgütü DAEŞ'ın Kerkük'e yeniden saldıracağı" uyarısında bulunarak, merkezi yönetimden kente askeri güç göndermesini istedi. Salihi yaptığı yazılı açıklamada, DAEŞ'ın Kerkük'e yeniden saldıracağı yönünde "titiz güvenlik bilgisi" aldıklarını ifade etti. Başbakan Haydar el-İbadi'ye "Kerkük'e acil askeri güç göndermesi" çağrısı yapan Salihi, "Kerkük'teki Türkmen, Arap ve Kürt bölgelerinin DAEŞ'ın saldırılarını test ettiği bir saha haline gelmemesi için Havice'nin kurtarılmasına yönelik operasyonun bir an önce başlaması gerekiyor." ifadelerini kullandı. Terör örgütü DAEŞ, 10 Haziran 2014'ten bu yana Kerkük'ün batısında yer alan Havice ilçesini kontrolünde tutuyor. Her gün yüzlerce aile ölümü göze alarak Havice'den kaçıp güvenli bölgelere sığınmaya çalışıyor.
28.12.2016 - 13:11
Anadolu Ajansı
['Dünya', 'DAEŞ', 'Ortadoğu', 'Irak']
ITC Başkanı Salihi'den "DAEŞ Kerkük'e saldıracak" uyarısı
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/itc-baskani-salihiden-daes-kerkuke-saldiracak-uyarisi,8TS1YtoEc0263OwlEgrsRg
Şeker fabrikalarının özelleştirilmesine karşı toplanan 1 milyon 690 bin imza hükümete iletilmek üzere Türk-İş’e teslim edildi.
Mustafa Çakır
Hükümetin 14 şeker fabrikasını satma kararına karşı yurt genelinde toplanan 1 milyon 690 bin imza Başbakan Binali Yıldırım’a iletilmek üzere Türk-İş Başkanı Ergün Atalay’a verildi. Atalay, hükümete “Bu yol çıkmaz yol, vazgeçin” diye seslenirken, şeker işçileri de, “şekeri satanı biz de satarız” sloganları attı. İmzaların teslimi nedeniyle dün Türk-İş’te toplantı düzenlendi. Öncesinde Türk-İş önüne gelen Şeker-İş Sendikası’na üye işçiler, “Şekeri satanı biz de satarız; Şeker vatandır vatan satılmaz; Vur vur inlesin hükümet dinlesin; Vur vur inlesin Cargill dinlesin; Cargill defol bu ülke bizim” sloganları attı. İşçilerden bazıları “Go Home Cargill” yazılı pankartlar taşıdı. Fabrikaların satılmasına karşı toplanan 1 milyon 690 bin imza 15 şeker çuvalına konuldu. Ayrıca 782 muhtar, 81 ziraat odası başkanı, 79 sivil toplum örgütü temsilcisi, 72 sanayi, ticaret, şoför ve esnaf odası temsilcisi, 38 il ve ilçe siyasi parti temsilcisi, 17 il ve ilçe belediye başkanı, 15 sulama birliği, 13 üretimi birliği ile 2 milletvekilinin fabrikalarının satılmasına karşı kaleme aldıkları görüşleri de “Şeker Fabrikalarının Kurtuluşu İçin ‘Milli Mutabakat’ Tutanakları” başlığı altında 2 cilt haline getirildi. İçerisinde CHP, İyi Parti, Saadet Partisi’nin yanı sıra bazı AKP ve MHP ilçe başkanlarının fabrikaların satılmasına karşı görüşlerinin de yer aldığı bu ciltler hükümet üyelerine ve milletvekillerine gönderildi. Hükümeti şeker fabrikalarının satışından vazgeçirmek için de Türk-İş ile Şekerİş Sendikası’nın görüşmeleri sürüyor. Türk-İş Başkanı Ergün Atalay ile Şeker-İş Başkanı İsa Gök, önceki gün AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş ile 2.5 saat görüştü. Görüşmede fabrikaların satılmasına karşı çıkan AKP Çorum Milletvekili Salim Uslu da yer aldı. Atalay, görüşmede, işçiye, memura bir şey olmayacağı, arsaların satılmayacağının söylendiğini ancak şartnamede böyle bir şey yer almadığına dikkat çekti. Bunları bilmediğini ifade eden Elitaş, hükümet üyeleri ile görüşmelerinin ardından Türkİş’e bilgi vereceğini söyledi. Bu görüşmenin ardından Elitaş ile Uslu’nun Başbakan Binali Yıldırım ile de görüştüğü öğrenildi. Bu konuda son kararı ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın vereceğine dikkat çekiliyor.
28 Mart 2018 Çarşamba, 06:32
cumhuriyet
null
Şeker için 1.7 milyon imza
Ekonomi
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/ekonomi/949528/Seker_icin_1.7_milyon_imza.html
ABD ziyareti sonrası yurda dönen Başbakan Erdoğan Atatürk Havalimanı'nda açıklama yaptı. Erdoğan yeni anayasa çalışmasıyla ilgili, ''Referandum yolu açılırsa ben milletimizden 'evet' oyu alacağımızı düşünüyorum'' dedi. Erdoğan Esad benzetmesi için ise, ''Kılıçdaroğlu'na cevabımı yargı yoluyla vereceğim'' ifadesini kullandı.
null
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ABD'deki resmi temaslarının ardından geldiği Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nde basın toplantısı düzenleyerek, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Başbakan Erdoğan, "Reyhanlı'daki bombalı saldırılara ilişkin yürütülen soruşturmada son aşama nedir? Hatay'a gidecek misiniz? Tarih belli mi?" sorusu üzerine, gözaltına alınan 18 şüpheliden 12'sinin tutuklandığını hatırlattı. Erdoğan, ''Kanaatler tutukluların failler olduğu yönünde. Şu anda yargı kanaatini açıklamadığı sürece bu konuda 'şu şudur' diyemeyiz. Yargı kesin kanaatini açıkladığı zaman 'fail budur' diyebiliriz. Bir de bunun kendi itirafları üzerinden hareketle bazı kanaatler oluşmuş durumda... Temennim odur ki, bir an önce bunun diğer bağlantıları da ortaya çıksın. Çünkü bu olayın kesin bağlantıları, arkasındaki uzantıları var. Şu anda bilinenler var, ama bilinmesi gerekli olanlar da var. Bunu da gerek istihbarat gerekse yargıdaki süreç çok daha açık ortaya çıkaracaktır'' diye konuştu. Başbakan Erdoğan, Hatay'a ne zaman gideceği konusunda bir tarih belirlenmediğini kaydederek, "Arkadaşarımızla MKYK ve MYK toplantılarında görüşüp, tarihi belirleyeceğiz" dedi. Bir gazetecinin, "Referandum konusunda yeni anayasa dışında bir seçenek olarak mevcut anayasada değişiklikler öngören bir paket söz konusu olabilir mi?" sorusu üzerine Erdoğan, bazı değişiklikleri öngören adım atılabileceğini söyledi. Ancak burada da iki yol olduğunu aktaran Erdoğan, şöyle devam etti: "Bu yollardan biri 330'dur. Bir diğeri de anayasa değişikliğinde müşterek hareket edilmesi halinde dayanışmaya girecek muhalefet partisidir. Şu anda ana muhalefet bu işe sıcak bakmadığına göre, diğer muhalefet partileri sıcak bakmadığına göre o zaman sadece olsa olsa şu olabilir; muhalefet partileri kendilerini kilitlemez de bundan şunu açıkça kastediyorum, yani kendi milletvekilini parti genel merkezine kilitlemez serbest bırakırlarsa o zaman biz bir tasarıyı parlamentoya sunabiliriz." Erdoğan, tasarılarının, muhalefet partilerinin milletvekillerinin serbest bırakılması halinde atılacak bir adımla belki referandum yolunu açabileceğini ifade ederek, "Referandum yolunu açması halinde ben milletimden 'evet' oyu alabileceğimize inanıyorum. Çalışmamız var ve bu çalışmamızı netleştirip böyle bir adımı da atabiliriz. Burada herhangi bir sıkıntı yaşayacağımızı zannetmiyorum. Ancak önümüz açık, şimdilik 'biz işimize bakalım' diyoruz. Sayın Meclis Başkanımızın anayasa çalışmalarıyla ilgili nihai kararı tabii önemli, o da parlamentonun şu anda dönem sonunu beklemek durumundayız. O karardan sonra da gerekli adımlar atılır" diye konuştu. Erdoğan, "2014 yılında sizin cumhurbaşkanlığına aday olacağınız, partinin genel başkanlığına da AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş'un getirileceği yönünde iddialar var. Nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna karşılık, bunların hepsinin hayali şeyler olduğunu belirterek, "Bunlar, sağır duymaz uydurur, kabilinden şeyler. Sağır kardeşlerime tabii hakaret olmasın. Bizim burada partimizin yetkili kurulları var. Partimizin yetkili kuralları bu konuyla ilgili ne tür bir karar verirse bu karara uyulur. Partimizin derdiyle dertlenmeyenlerin bu konuda yapmış oldukları açıklamalar sadece durgun suyu bulandırmaktan başka bir şey değildir. Böyle bir şey de gündemimizde asla yok. Bunun vakti saati geldiğinde kim nereye aday olur veya kim nereye görevlendirilir, bizim partimizde biraz da bu ilkeler vardır ve partimiz yaptığı görevlendirmelerde de bugüne kadar hep başarılı olmuştur. Talip olmaktan çok matlup olmak çok daha isabetlidir. Yolumuz budur'' değerlendirmesinde bulundu. Başbakan Erdoğan, "PKK'nın 8 Mayıs'ta geri çekileceği açıklanmıştı. Başladığı da söyleniyor size gelen bilgiler ne yönde?" sorusuna ise şu yanıtı verdi: "Bu tarih vesaire, bunları daha önce biliyorsunuz ben yanlış buldum. Bir defa bu tür şeyler, 'şu tarihte çekiliyoruz, şu yoldan çekiliyoruz, şuralardan çekileceğiz', bu tür açıklamalar bir defa tamamıyla bu uygulamanın ne denli yanlış olabileceğinin bir itirafıdır, ifadesidir. Nereden girdiyseler bunlar oradan çıkacaklarını bilirler. Bu aslında güvenlik güçlerimize karşı çok farklı bir spekülasyondur. İşte yavru muhalefetin yaptığı gibi de 'suç duyurusunda bulunuyoruz' filan gibi onlara zemin hazırlamaktır. Böyle bir tuzağın içerisine, böyle bir zemine bu iktidar düşmez. Biz hukuk devleti içerisinde yapılan ne ise sadece onu yapıyoruz. Yapmaya devam edeceğiz." Bir gazetecinin, "ABD ziyaretinizin gündem maddesi Suriye'ydi. Görüşmeler sonucunda Suriye konusunda şu anda hangi noktaya gelindi?" sorusuna Erdoğan, şu yanıtı verdi: "Bunları daha çok ağırlıklı olarak uygulamada, attığımız adımlarda göreceğiz ve bununla ilgili şu anda bir çalışmanın içerisindeyiz. Şu ana kadar yaptığımız çalışma ağırlıklı, lojistik destek istikametinde olmuştur. Bu lojistik desteği de bugüne kadar nasıl sürdürdüysek aynı şekilde sürdürüyoruz ve sürdüreceğiz. Bu kararlılık devam ediyor ama bu lojistik destekte dahi dünyanın buna seyirci kalması doğru değil. Temennim odur ki; burada ABD gibi ülkelerin lojistik desteğe sahip çıkması, muhalif güçleri daha da güçlü hale getirecektir. Bu seyahatimizde bunun da ipuçlarını gördük. Bundan dolayı isabetli bir ziyaret oldu diyebilirim." Başbakan Erdoğan, "Türk basınında Suriye konusunda Obama'nın çizgisine yaklaştığınız yorumları yapıldı. ABD'nin Suriye konusunda Türkiye'yi yalnız bıraktığını düşünüyor musunuz?" sorusunu, "Sayın Obama'nın bu konudaki çizgisi nedir? Onu da sormak gerekir o zaman. Onu da öğrenirsem, o zaman bizim o çizgiye yanaşıp yanaşmadığımız çok daha net ortaya çıkar" diye cevapladı. Türkiye'de Başbakanlık süresinin 10,5 yıl olduğunu, siyasetteki süresinin de 40 yılı aştığını anlatan Erdoğan, "Çekirdekten geliyorum. Kendimize ait olan çizgiyi de bugüne kadar değiştirmedik. O çizgimizi aynen koruyoruz. Bu tür yaklaşımlarda bulunanların benim çizgimi daha iyi tespit etmeleri lazım. Ona göre bu tür açıklamalarda bulunurlarsa daha isabetli olur" ifadelerini kullandı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bir gazetecinin "Suriye'nin Kuseyr kasabasında çok ciddi çatışma var. İran Hizbullahı'nın da devreye girdiği biliniyor. Sizce bu dış müdahale değil mi?" sorusu üzerine, şunları söyledi: "Aynen ben de sizin gibi düşünüyorum. Türkiye'nin muhalif güçlere lojistik destek vermesini dış mühadale olarak yorumlayanlar, bizzat Suriye'nin içinde savaşa katılanlar hakkında aynı yorumu yapmıyorlar. Orada sadece Hizbullah yok. Hizbullah'ın dışında başka güçler de var. Şu anda bizzat Suriye'nin içinde savaşıyorlar, silahlı güçler olarak orada bulunuyorlar. Bunu ne ile izah edecekler? Bunu en güzel şekilde yansıtması gereken yazılı ve görsel dünya medyasıdır. Bunu açıklaması lazım. Suriye içinde hangi örgütler var veya hangi ülkelerin örgütleri var? Bunun açıklanması lazım. Türkiye'nin orada şu anda herhangi bir silahlı gücü varsa çıksınlar açıklasınlar." Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanlığını yürüten bir insana, bu ülkenin siyaseti içerisinde yer alan veya almayan hiç kimsenin "katil" sıfatını yakıştıramayacağını kaydeden Erdoğan, şöyle konuştu: "Kılıçdaroğlu'na cevabımı yargı yoluyla vereceğim. Türkiye Cumhuriyeti'nin başbakanlığını yürüten bir insana bu ülkenin siyaseti içinde yer alan hiç kimse 'katil' sıfatını yakıştıramaz. Bizim bu noktada abdestimizden şüphemiz yok ki, namazımızdan şüphemiz olsun. Bu konularda rahatız. Bu ülkede kimin katil olduğunu, kimin katillerle işbirliği halinde olduğunu yargı ortaya çıkaracaktır. Yani adeta PKK yandaşlarını, DHKP-C örgütünün içerisinde olanları ve onların yandaşlarını savunan ve onlarla ilgili çok açık net adeta 'Ben de gider oraya üye olurum, nerede o örgüt' diyen kişi kimdi? Ben değilim. Kılıçdaroğlu'nun kendisidir. Bunların hepsi kayıtlarınızda, arşivlerinizde var. Tablo bu... İşte bu adam kalkmış, bu tür hakaretlerde bulunuyor, tamamiyle şirazesinden çıkmış vaziyette. Bakın gidiyor Avrupa'da, bizleri oraya şikayet etme yoluna gidiyor ve sosyal demokratların oradaki lideri durumunda olan kişi de kendisine daha önce verdiği randevuyu iptal ediyor. Niye? 'Gelip buradaki tablonun önünde bir ülkenin Başbakanı hakkında bu tür yakıştırmalarda bulunamazsınız' diyor ve bu görüşmeyi iptal ediyor. Daha sonra 'Ben iptal ettim' diyerek, orada da dürüst davranmıyor. Onun üzerine Swoboda da geniş bir açıklama yaparak işin aslını ortaya koyuyor. Böyle bir insanın, bu tür yaklaşımlarını, açıklamalarını, kaale almak Türkiye'ye zaman kaybettirmektedir. Ben şu anda CHP'nin içine düştüğü durama üzülüyorum. Çünkü, Türkiye'de böyle bir muhalefet olmamalıydı. Zira demokrasi güçlü muhalefetlerle güç kazanır. Böyle zayıf muhalefetle demokrasi de zaafa uğruyor."
21.05.2013 - 15:47
null
[]
Erdoğan: 'Evet' oyu alacağımızı düşünüyorum
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/erdogan-evet-oyu-alacagimizi-dusunuyorum,5ffKkBedUk-66ESnGvHnAg
Önce Best Model'de derece alamadığı için ağladı. Şimdi de Engin Akyürek'le ilişkisi olduğu iddiaları için ağlıyor. Manken Cansu Taşkın, Engin Akyürek ile ilişkisi var mı, yok mu tartışmalarına HABERTURK.COM Magazin Servisi'ne konuşarak son noktayı koydu... İşte özel röportajımız...
null
Bu haberler mesleğimi kötü etkiledi. Herkes başka türlü tanıyor.
06.01.2012 - 09:11
haberturk
['cansu taşkın', 'engin akyürek', 'gülferi sarıgül', 'kerim', 'savaş tayhan']
Cansu Taşkın, HABERTURK.COM Magazin'e konuştu
Özel Röportajlar
https://www.haberturk.com/magazin/ozel-roportajlar/haber/703385-agzi-olan-konusuyor
Milli basketbolcu Nalan Ramazanoğlu'nun menenjit virüsü nedeniyle tedavi gören 17 aylık kızı Cemre yaşam mücadelesini kaybetti.
null
Milli basketbolcu Nalan Ramazanoğlu ve Arkas Spor Voleybol Takımı oyuncusu Mustafa Ramazanoğlu'nun menenjit virüsü nedeniyle tedavi gören 17 aylık kızları Cemre, hayatını kaybetti. Menenjit virüsü nedeniyle Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde tedavi altına alınan ve beyin ameliyatı olan Cemre Ramazanoğlu'nun yaşam mücadelesini kaybettiği öğrenildi. 17 aylık minik Cemre'nin cenazesinin İstanbul'da toprağa verileceği bildirildi.
10.03.2014 - 02:29
Anadolu Ajansı
[]
Cemre bebek mücadeleyi kaybetti
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/cemre-bebek-mucadeleyi-kaybetti,G2g2SUqDm0m6A8D8PBxZcA
Porsche Türkiye, Macan sahibi olmak isteyenlere ayrıcalıklı ödeme imkanları sunuyor. Şubat ayına özel olarak 2018 model Macan 150 bin TL’ye kadar 12 ay vadeli “0” faiz imkanı ile satın alınabiliyor.
null
Porsche Türkiye, VDF işbirliği ile 2018 Macan modellerini cazip faiz olanaklarıyla sunuyor. 150 bin TL’ye kadar 12 ay vade ve yüzde “0” faiz, 250 bin TL’ye yüzde 0,57’den başlayan faiz seçenekleri Porsche tutkunlarını bekliyor. Ayrıca 6 bin 100 TL olan uzatılmış garanti, 2018 model Macan müşterilerine özel 4 bin TL’ye alınabiliyor. Ayrıcalıklı faiz oranları 28 Şubat 2018 tarihine kadar devam edecek. Günlük kullanım kolaylığını, Porsche prestiji ve performansıyla buluşturan Macan, 2.0 litre benzinli motoruyla bir Porsche olduğunu her türlü yol koşulunda gösteriyor. 4 silindirli benzinli motoruyla 252 HP güç ve 370 Nm’lik tork üreten Porsche Macan, 0’dan 100km/s hıza 6,7 saniyede ulaşırken, saatte 229 kilometre azami hız yapabiliyor ve ortalama yakıt tüketimi 100 kilometrede sadece 7,2 litre. Porsche Macan Ailesi Türkiye’de Macan, Macan S, Macan S Dizel, Macan GTS ve Macan Turbo donanımlarıyla alınabiliyor. Porsche Macan’lar 98.000 Euro’dan başlayan fiyatlarla tüm yetkili satıcılarda Porsche tutkunlarını bekliyor.
05.02.2018 - 15:05
ntv.com.tr
['Otomobil', 'Otomotiv', 'Porsche']
Porsche, Macan’da faizi sıfırladı
Otomobil
https://www.ntv.com.tr/otomobil/porsche-macanda-faizi-sifirladi,mifyvGtaj02ij_GOHzRkiw
Chelsea'den kiralanan Kolombiyalı Juan Cuadrado bu sezon siyah-beyazlı formayı giyecek.
AA
Serie A'da geçen hafta başlayan sezona, sahasında aldığı Udinese yenilgisiyle kötü bir giriş yapan Juventus, yaptığı Paulo Dybala, Mario Mandzukic, Sami Khedira, Alex Sandro gibi transferlere bir yenisini ekledi. Siyah-beyazlı kulüpten yapılan açıklamada, 27 yaşındaki orta saha oyuncusunun, 30 Haziran 2016'ya kadar kiraladığı duyuruldu. Daha önce 2009-2015 yıllarında Udinese, Lecce ve Fiorentina'da ter döken Kolombiyalı futbolcu, yarım sezon Chelsea'de mücadele ettikten sonra yeniden Serie A'ya dönmüş oldu. Cuadrado, geçen sezon ortasında gittiği ve 13 maçta görev yaptığı Chelsea'de Premier Lig şampiyonluğu ile lig kupası zaferi yaşamıştı.
26 Ağustos 2015 Çarşamba, 10:21
cumhuriyet
null
Juventus, Cuadrado'yu kiraladı
Spor
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/futbol/352789/Juventus__Cuadrado_yu_kiraladi.html
Dikmen Deresi, Kavaklıdere, Ankara Çayı, Bent Deresi, Hatip Çayı, Kirazlı Dere, İncesu, Büyükesat Deresi, İmrahor Deresi... Başkent Ankara'nın yok olmuş su kanallarından bazıları.
null
Ankara'nın bütün su kanallarını kaybetmiş bir kent olduğunu belirten Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık, ''Bazı projelerle Ankara'yı yeniden sularına kavuşturmak istiyoruz'' dedi. Tanık, Mogan ve Eymir gölleri boyunca uzanan vadinin Türközü, Cebeci'ye kadar indiğini kaydederek, ''Eymir gölü solucan gibi kıvrılarak gider. Onun benzeri 3 tane daha var. Türközü'ne kadar göl yapmayı planlıyoruz. Tabii Büyükşehir Belediyesi ile uyum içinde olunursa yapılacak bir şey bu'' diye konuştu. Keçiören, Ankara, İmrahor çaylarının batıya doğru döndüğünü ve Polatlı tarafına Sincan'a akıp gittiğini anlatan Tanık, Keçiören Belediye Başkanı, bu akıntıyı Keçiören bölgesinde yüzey açarak kentle buluşturmaya yönelik bir projesi olduğunu söyledi. Bu projeyi duyduğunda çok heyecanlandığını ifade eden Bülent Tanık, ''Tabii bunu onların anlatması daha doğru olur, ancak bu proje bizi çok sevindirdi. Biz de bu taraftan böyle projelerle Ankara'yı yeniden sularına kavuşturmayı istiyoruz. Hayal etmeye başladık bile'' dedi.   Bülent Tanık, kurumsal sorumluluğu kişisel mutluluktan daha önemli bulduğunu, bireysel rahatı ve keyfini düşünmediğini, üstlendiği işin gereklerini yerine getirmeye çalıştığını dile getirerek, ''İşimin gerektirdiği, zorunlu gördüğü ne varsa yapmaya hazırım. Onun için de kavga yerine iş üretecek bir şey için sonuna kadar sabırlı davranmak, zorlamak ve ipleri koparmamak gerek. Hep bunun gayreti içinde oldum, meyve vereceğini umuyorum'' şeklinde konuştu. Büyükşehir Belediyesi ile ilişkilerin iyi olduğunu söylemek için henüz erken olduğunu, ancak bunu çok istediklerini ifade eden Tanık, şöyle devam etti:   ''Çünkü Ankara bütündür. Belediyelerin dayanışması zorunludur. Bu ilçelerin üzerinde bir şemsiye olarak Büyükşehir Belediyesi'nin, ilçeleri ile iyi ilişkiler içinde olması, sorunlarını anlaması, taleplerini hissetmesi ve ona dönük kucaklayıcı bir politika izlemesi kent bütününe yarar sağlar. Parmağınızın ucu ağrıdığında beyniniz zonklayabilir. Kentler de aynı tür bir bütünsel organizmadır. Benim de bu görevi aldıktan sonra ilke olarak kendime telkin ettiğim şey, kişisel mutluluk değil, görevin gereğini yapmaktır.'' Kişisel tatmin dışında işin gereğini yapmak gerektiğini vurgulayan Çankaya Belediye Başkanı Tanık, Büyükşehir Belediye meclisinde ve diğer ilçe belediyelerinin farklı siyasi yapılarından gelen belediye başkanları arasında da bu yaklaşımın olumlu etkilerini gözlediğini söyledi. Pek çok belediye başkanından sıcak mesajlar aldığını anlatan Tanık, ''Büyükşehir Belediye başkanının da bu mesajlardan etkileneceğini ve ilçelerin taleplerini daha çok gözeten bir yönetim anlayışını önümüzdeki dönem sergileyeceğini umuyorum'' dedi.
29.11.2009 - 12:06
Anadolu Ajansı
[]
Ankara derelerine kavuşacak!
Ekonomi
https://www.ntv.com.tr/ekonomi/ankara-derelerine-kavusacak,yU72nQ_6zEOytm47B1Mtzw
Türk Tabipleri Birliği, toplumsal olaylarda kullanılan gazları ‘ölümcül sonuçları olan kimyasal silahlar’ olarak nitelendirdi ve bunların insan sağlığı açısından çok sakıncalı olduğunu hatırlattı.
null
TTB'den yapılan açıklamada, toplumsal gösterilerde kullanılan gazların, yalnızca hedef alınanı değil, havayla çevredekileri de etkileyecek şekilde yayıldığı belirtildi. Bu gazların, astım ataklarına neden olduğu, yüksek miktarlarda ise solunum fonksiyonunda bozukluk meydana getirdiği ifade edilen açıklamada, ayrıca yüksek miktarda maruz kalındığında bu gazların kalp yetmezliği, karaciğer hasarı ve ölüme neden olduğunun bilimsel verilerle kanıtlandığı görüşüne yer verildi. ''Toplumsal gösterilerde kimyasal silah olan gazların kullanılması kesinlikle çok sakıncalıdır'' ifadesine yer verilen açıklamada, TTB'nin bu durumu, ''kaygıyla karşıladığı ve kabul edilemez bulduğu'' bildirildi. Açıklamada, İçişleri, Milli Savunma ve Sağlık bakanlıklarının kullanılan gazlara ilişkin ivedilikle önlem alması istendi.
01.06.2011 - 18:18
null
[]
TTB: Biber gazı öldürebilir
Sağlık
https://www.ntv.com.tr/saglik/ttb-biber-gazi-oldurebilir,Yx8w9PIBWUSMt3-Ed9Sesw
Taşeron işçileri, büyük heyecanla gelecek olan kadro müjdesini bekliyor. Taşerona kadro bekleyen milyonlarca taşeron işçisi, "taşerona kadro verilecek mi?" diye araştırmaya başladı. Peki taşerona kadro verilecek mi? İşte taşerona kadro konusunda yaşanan son gelişmeler...
null
Taşeron işçiye kadro verilmesi konusunu yakından takip eden milyonlarca taşeron işçisi, gelecek olan müjdeli haberi bekliyor. "Taşerona kadro verilecek mi?" ve "taşerona kadroda son durum" aramalarını internet üzerinden yapan vatandaşlar, gelişmeleri ve açıklamaları yakından takip ediyor. İşte taşerona kadro konusundaki son dakika gelişmeleri... Taşerona kadro bekleyen milyonlarca işçi, yetkili makamlardan ve kişilerden yapılan açıklamaları takip ediyor. Kadrolu pozisyonda çalışabilmek için gelecek olan müjdeli haberi bekleyen işçiler, merakla "taşerona kadro verilecek mi? ve "taşerona kadro son durum" aramalarını internet üzerinde yapıyor.   Cumhurbaşkanlığı seçimleri hatırlatılıp, CHP'nin vaatlerinin sorulması üzerine Kemal Kılıçdaroğlu, "Dört yılda terörü bitiririz, beşinci yılda bunun keyfini yaşarız. Bu konuda hiçbir tereddütümüz yok. Parti olarak biz bunu bitiririz. Çünkü bizim cumhurbaşkanı adayımız kazanacak ve biz bu belayı Türkiye'nin başından atacağız. Taşeron işçileri en geç 6 ay içinde kadroya alacağız. Biz bütün ülkelerle, gerçek anlamda barışı sağlayacağız." dedi. BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, yaptığı açıklamalarda taşeron işçilerin kadro beklentisine de değindi. Milyonlarca taşeron işçisinin beklediği kadro müjdesiyle ilgili konuşan Destici'nin yaptığı açıklamayı taşerona kadro bekleyen vatandaşlar yakından takip etti. Taşeron işçilerin kadro beklentilerine değinen Destici, devlet kurumlarında çalışan bütün işçilerin kadro probleminin yıl sonuna kadar mutlaka çözülmesi gerektiğini söyledi. Taşerona kadro verilmesi konusunda yapılan açıklamaların ardından kadro bekleyen milyonlarca taşeron işçisis daha da meraklandı. Taşeron işçiye kadro verilmesi konusunu gün içinde birçok kez kontrol eden vatandaşlar, taşerona kadro müjdesi için bekleyişe geçti. İlerleyen günlerde taşeron konusunda yeni açıklamaların yapılması veya yeni gelişmelerin gerçekleşmesi bekleniyor. Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bozdağ, taşeron işçilere kadro verilmesi konusunda konuştu. Bozdağ; "AK Parti hükümetleri bugüne kadar hangi sözü verdiyse yaptı. Bu konuda hükümetimizin verdiği sözlerden birisidir, programımızda yer almaktadır. Bakanlar Kurulumuzda daha önce defalarca görüşüldü. Bazı konularda ilave çalışma yapılması talimatı verildi ve bu çalışmalarda son noktaya gelindi. İnşallah yeni yıla kadar veya en geç yeni yılın başında bu konuda atılması gereken adım atılacaktır." dedi. Maliye Bakanı Naci Ağbal, taşeron işçilere kadro verilmesi konusu hakkında konuştu. Ağbal, yaptığı açıklamada; "Teknik çalışmalar hemen hemen tamam. Şimdi her alternatifin, farklı olabilecek alt detayların ortak bir çözüme dönüştürülmesiyle ilgili çalışmalar yapılacak. Taşeron konusunda Maliye Bakanlığı, Çalışma Bakanlığı olarak çalışıyoruz. Burada önemli olan EKK ve Bakanlar Kurulunda nihai olarak verilecek kararlardır." dedi. Partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuşan Kılıçdaroğlu,  "Türkiye bir sorunlar yumağı halinde. Dünya kadar derdimiz var. Ama hiç kimse umutsuzluğa kapılmasın. Sözüm söz; bütün bu sorunlardan Türkiye'yi arındıracağız. Türkiye'yi dünyanın uygar ülkelerinden birisi haline getireceğiz. 15 yıldır övündükleri şey, yeni hapishaneler yapıyorlar. Sözüm söz hapishane değil fabrikalar yapacağız. Bundan 3 veya 4 yıl önce ilk kez taşeron işçiliği dile getiren onlarla toplantı yapan bu kardeşinizdi. Onların derdi vardı, hakları yoktu, iş güvenceleri yoktu. Dedim ki madem ki sen emekten yanasın haktan hukuktan yanasın o zaman taşeron işçilerin tamamına sahip çıkacaksın dedim. Tamamına sahip çıktık. Bu işin sağı solu yoktur ahlak , alın teri işidir. Bu iş insana değer verme işidir. Biz insana değer vereceğiz bütün değerlerimizin de arkasında duracağız." ifadelerini kullandı. Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, Antalya'nın Manavgat ilçesinde Şeker-İş Sendikasına ait otelde Türk-İş Bölge Temsilciklerine yönelik İş Sağlığı ve Eğitimi seminerinin açılışına katıldı. Şimdi gündemlerinde taşeron işçi konusu olduğunu belirten Atalay, ülkede 1 milyon civarında taşeron işçisi olduğunu, bunun da ancak 4'te 1'inde örgütlü olduklarını anlattı. Taşeronla ilgili çalışmaları Maliye Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yürütüldüğünü dile getiren Atalay şunları söyledi: "Bakanlık yetkileri çalışmayla ilgili sendikaları çağırsın. Bunun yanında 30 büyük şehirden bir bayan, bir erkek taşeronu çağırsın. Yani sadece bizim sendikaların üstüne bırakmasınlar. 30 büyük şehirden 60 kardeşimizi çağırsınlar, onların da görüşlerini alsınlar. Çünkü onlar yaşıyorlar, onlar çalışıyorlar. Her ne kadar biz onların 4'te 1'inde örgütlü olduğunu ifade ettiğim için bunu özelliklen söylüyorum. Yani olanlarla ve sendiklarla beraber daha sağlam bir çözüm buluruz diye düşünüyorum. İnşallah bununla ilgili yıl sonuna kadar olumlu bir sonuç alırız." Taşeron sorununa önceki yıllarda devletin kendisinin şirket kurup insanları orada çalıştırdığından bahseden Atalay, "Taşeron dışında bir çalışmanın boyutunu bilmememize rağmen devlet bir şirket kurup onun altında çalışacaklar diye bir kanaat var Türkiye'de bunu biliyoruz. Devlet taşeron olmuş bunun bir özelliği yok. Bunu düşünüyorlarsa bundan vazgeçsinler. Taşeron işçiler iş yerine giderken huzurlu gitsinler. Bunlar kıdem tazminatından, sosyal haklardan mahrum kişiler. İnşallah sorunlar çözülecek" ifadelerini kullandı. Birçok düzenlemenin yer aldığı Torba Tasarı, dün Plan ve Bütçe Komisyonu'nda kabul edildi. Torba Tasarı'da taşeron ile ilgili aşağıdaki ifadeler yer aldı; Kamu kurumlarında çalıştırılacak taşeron personel sayısı ile idareler, hizmet türleri, işin yapıldığı yer gibi ücret düzeyini etkileyen unsurların biri, birkaçı veya tamamı dikkate alınarak ihale dökümanında belirlenecek ücret ve benzeri mali ödemelere ilişkin tavanların tespitinde Maliye Bakanlığının uygun görüşü alınacak. Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, "Taşeronlara ilişkin güvence çalışması, son derece kıymetli ve yerinde bir çalışmadır fakat bunun kabul oranının artması, çalışma hayatına huzur getirmesi bakımından 4/C'lilerin de bu kapsamda kadroya kavuşturulması gerekiyor." dedi. Memur-Sen İl Temsilciliğinin Genişletilmiş İl Divan Kurulu Toplantısı'na katılan Yalçın, yaptığı konuşmada, memur işi yapan ve işçi kadrosunda bulunanların, taşeronlarla ilgili çözüm sürecine dahil edilmesi gerektiğini söyledi. Yalçın, hükümetin "kamuda taşeron ve 4/C statüsünde görev yapan çalışanlarla ilgili bir uzlaşmaya varılması noktasında çalışma içinde oldukları" beyanını son derece önemsediklerini kaydetti. 4/C'lilerin kadro taleplerinin yerine getirilmesi gerektiğini ifade eden Yalçın, şöyle konuştu: "Bunu Çalışma Bakanı ile toplu sözleşme sürecinde de konuştuk. Dolayısıyla 4. dönem toplu sözleşmede 'taşeronlara ilişkin bir çalışma takvimi içine girileceğini, bu anlamdaki taleplerin bir bütün olarak beraber düşüneleceğini' ifade etmişti. Bu vesileyle bir kez daha çağrığımızı yeniliyoruz ve diyoruz ki: Taşeronlara ilişkin güvence çalışması, son derece kıymetli ve yerinde bir çalışmadır fakat bunun kabul oranının artması, çalışma hayatına huzur getirmesi bakımından 4/C'lilerin de bu kapsamda kadroya kavuşturulması gerekiyor. 4/B'lilerin taleplerinin yerine getirilmesi ve memur işi yapan işçi kadrosunda bulunan arkadaşlarımızın memur kadrosuna aktarılarak yaptıkları işle, attıkları imzayla buluştukları konum arasındaki ters orantının ortadan kaldırılması konusunda bir çağrıda bulunuyoruz.''
24.10.2017 - 17:36
haberturk
['taşeron', 'taşerona kadro', 'taşerona kadro verilecek mi', 'taşerona kadro son durum']
Taşerona kadro konusunda yeni gelişmeler
İş-Yaşam
https://www.haberturk.com/taserona-kadro-hakkinda-son-aciklamalar-taserona-kadro-verilecek-mi-1685532-ekonomi
Türkiye Kadınlar Basketbol Ligi play-off yarı final ikinci maçında Galatasaray Odeabank, Adana BOTAŞ'ı 74-63 yenerek seride 2-0 öne geçti.
cumhuriyet.com.tr
Türkiye Kadınlar Basketbol Ligi play-off yarı final ikinci maçında Galatasaray Odeabank, Adana BOTAŞ'ı 74-63 yenerek seride 2-0 öne geçti. Karşılıklı basketlerle geçen ilk periyot 22-22 berabere tamamlanırken, Bahar Öztürk, Esra Erden ve Snow ile ikinci periyotta daha iyi bir mücadele sergileyen Adana BOTAŞ soyunma odasına 42-39 önde gitti. Maçın ikinci yarısına 10-0'lık seriyle başlayarak 24. dakikada 49-42 öne geçen Galatasaray Odeabank, Torrens ve Lyttle ile etkili oyununu sürdürerek son periyoda da 63-60 önde girdi. Final periyodun da da rakibine üstünlüğünü kabul ettiren sarı-kırmızılı takım, karşılaşmadan 74-63 galip ayrıldı. İlk maçta da rakibini 74-48'lik skorla yenen Galatasaray Odeabank, böylece seride 2-0 öne geçti. Ev sahibi ekipte Torrens 27 sayıyla maçın en skorer oyuncusu olurken, Lyttle ve Zellous da 14'er sayıyla galibiyete katkı sağladı. Konuk takımda ise Bahar Öztürk 18, Esra Erden ve Snow da 16'şar sayıyla oynadı. Serideki üçüncü karşılaşma 22 Nisan Salı günü Adana BOTAŞ'ın ev sahipliğinde Menderes Spor Salonu'nda oynanacak.Galatasaray Odeabank bu maçı da kazanırsa finale yükselecek. Adana BOTAŞ'ın galibiyeti halinde ise dördüncü maç 24 Nisan Perşembe günü yine Adana'da oynanacak. Recep Ankaralı, Seher Ayşe Nur Yazıcıoğlu, Orkun Yurtdaş Işıl Alben 8, Şebnem Kimyacıoğlu, Torrens 27, Lyttle 14, Bone, Zellous 14, Nevriye Yılmaz 9, Esra Şencebe, Bahar Çağlar 2 Adana : Esra Erden Atacan 16, Viana 8, Bahar Öztürk 18, Vajda 5, Snow 16, Saynur Tozlu 1. Periyot: 22-22 Devre: 39-42 3. Periyot: 63-50
19 Nisan 2014 Cumartesi, 16:57
cumhuriyet
null
Galatasaray Odeabank BOTAŞ'ı devirdi
Spor
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/basketbol/62547/Galatasaray_Odeabank_BOTAS_i_devirdi.html
Microsoft, uzun zamandır büyük bir merakla beklenen yeni nesil Xbox'ı Washington, Redmond'daki merkezinde tanıttı. Xbox One adını taşıyan yeni konsol, sahip olduğu teknoloji ve oyun kalitesiyle ilk değerlendirmede tam not aldı. Xbox One'ın, 2013 sonunda satışa sunulacağı açıklandı.
null
Microsoft, Kasım 2005'te tanıttığı Xbox 360'ın ardından merakla beklenen yeni konsolunu tanıttı. Siyah ve gümüş tonlarda beliren yeni oyun sistemi, oturma odalarını oyun stüdyosuna çevirmeyi amaçlayan üstün teknolojisi ve sunduğu oyunların gelişen grafikleriyle oyunseverlere yepyeni bir tecrübe kazandırmayı vaat ediyor. Xbox One'ın tanıtımı TSİ 20.00'de başlarken, sahneye çıkan ilk isim, Xbox biriminin başında yer alan Mark Whitten oldu. Whitten, Xbox One'ın Blu-ray Disc drive'ına sahip olduğuna dikkat çekerken, 'yeni Kinect'in en ufak vücut hareketlerini bile tespit edeceğini, bileğin çok az oynamasını bile kaçırmayacağını'ifade etti. Whitten Kinect'in hareket algılama yeteneğini, 'Kalp atışlarınızı bile okuyacak' şeklinde yorumladı. Whitten'in ardından sahneye çıkan Electronic Arts stüdyolarının başkanı Andrew Wilson, Xbox One için yeni video oyunları tasarladıklarını belirtti. Wilson, yeni oyunlardan bazılarını MAdden, FIFA, BA Live ve UFC olarak belirtti. Wilson, "Tüm oyunlar devrimsel olacak ve oyun oynama şeklinizi değiştirecek" dedi. Wilson, EA'in yeni nesil oyun motoru EA Sports Ignite'ın 'gerçek dünya ile sanal dünya arasındaki çizgiyi bulanıklaştıracağını' ifade etti. Yeni konsol için 15 oyun tasarlandığını ve daha fazlasının geleceğini belirten Wilson, daha sonra kısa bir video ile yeni konsolda nasıl oyun oynanacağını anlattı. Wilson'ın ardından sahneye adım atan Xbox eğlence biriminin başındaki isim Nancy Tellem, Xbox one'ın televizyon ile olan uyumuna değindi. Xbox One ile sesli komutlarla TV, internet Explorer, müzik ve oyunlar arasında geçiş yapılabileceğini belirten Tellem, Xbox One'ın 'televizyonları oyunseverlerin zevki ve ihtiyaçlarına göre yeniden ayarlayacağını' söyledi. Tellem'ın ardından söz alan 343 Industries stüdyolarının başkanı Bonnie Ross, Xbox ile devam eden Halo serisine değindi. Ross, gösterilen kısa videoda ünlü yönetmen Steven Spielberg'ün sözlerine yer verdi. 1974 yılında bilinen en basit atari oyunu olarak kabul edilen 'Pong'u oynamaya başladığını belirten Spielberg, bugün gelinen noktada 'Halo'nun oyun ve televizyon dünyası için ilham kaynağı olduğunu' belirtti. Halo'yu dizi olarak TV'ye taşımayı düşündüklerini belirten Spielberg, "Benim için, Halo evreni televizyon ve teknolojinin kesişimini yaratmak için inanılmaz bir fırsat' ifadesini kullandı. Microsoft'un Xbox ve PC oyun biriminde yer alan Don Mattrick, Amerikan futbolu hayranları için ayrı bir video sunum yaptı. Mattrick, Xbox One kullanıcılarının kendi fantezi takımlarını oluşturarak televizyonlarının ekranına aktarabileceklerini, 'dev ekranda çok farklı bir NFL (Amerikan Futbol Ligi) tecrübesi yaşayacaklarını' söyledi. MAttrick, 'Xbox One'ın her gün kullanılacak bir sistem olacağını' söyledi ve konsolun 2013 sonunda piyasaya sunulacağını açıkladı. MAttrick, Xbox One'ın sunumunu COD sersinin son oyunu 'Ghost' ile tamamladı. Mattrick, Xbox One sahiplerinin herkesten önce Call of Duty: Ghost'u indirebileceğini belirtti ve sözü oyunun geliştiricisi Activision'dan Eric Hirsberg'e bıraktı. Hirsberg, videolu sunumunda COD 3 ile Ghost arasındaki büyük grafik farklılıklarını gözler önüne serdi. ABD ordusunun dağıldığı ve güçlü düşmanlara karşı mücadele verdiği oyunda, 'Ghost' adlı özel timin direnişi temsil ettiğini anlatan Hirsberg, oyundaki karakterlerden köpeklere ve farklı mekanlara kadar çizimlerdeki büyük gelişimi gösterdi. Ghost, özel eğitimli köpeklerin burunlarındaki çiziklerden kulaklarındaki dövmeye ve askerlerin parmaklarındaki kızarıklara kadar her türlü gerçekliğe ait detayı içerecek. Oyunun sunulacağı tarih belirtilmese de, Xbox One ile dev ekran satışlarının da patlama yapacağını şimdiden söyleyebiliriz. AMD'nin Jaguar tabanlı APU tasarımına sahip 8 çekirdekli işlemci kullanan Xbox One, 8 GB DDR3 sistem belleğine sahip. 500 GB HHD hard disk'e sahip olan Xbox One, Blu-Ray drive'ın yanı sıra Kinect teknolojisi entegre edilmiş bir şekilde sunuldu. Böylece, konsol ses komutları ve vücut hareketleriyle yönlendirilebilecek. Blu-Ray, combo olarak oynatılabilme imkanı sunuyor. HDMI 1.4, ve USB 3.0 bağlantısı ile Gigabit Ethernet ve Wi-Fi (802.11n) bağlantı özellikleri bulunan Xbox One, kolay oyun oynama imkanının yanı sıra güçlü internet erişimi sunuyor.
21.05.2013 - 23:09
null
[]
Yeni nesil Xbox sonunda tanıtıldı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/yeni-nesil-xbox-sonunda-tanitildi,slxRp7nkVUiv7tar7St-8A
Doğurganlık sisteminin zayıflaması nedeniyle ileri yaştaki hamileliklerin hem kadın hem de bebek açısından risk taşıdığını belirten uzmanlar, bu nedenle kadınların mümkün olabildiğince doğurganlığın yüksek olduğu dönemlerde çocuk sahibi olmasını öneriyor.
null
Doğurganlığın yüksek olduğu dönemlerde yaşanan hamileliğin daha sağlıklı olduğunu dile getiren Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı , ileri yaş gebeliklerdeki olası risklere dikkat çekerek şunları söyledi:  “Kadınların doğurganlık sistemi ilerleyen yaş ile birlikte zayıflamaktadır. Bu nedenle kadınların yumurta fonksiyonelliğinin en verimli olduğu yaş aralığı 21 ve 30 yaş olarak belirlenmiştir. Üreme çağındaki kadınların doğurganlığı etkileyebilecek herhangi bir sorunu olmadığı sürece en fazla 35 yaşına kadar rahat bir şekilde gebelik elde edebilmektedir. 35 yaşından sonra yumurta rezervlerinin azalması sonucun da hamile kalabilme şansı düşerken, 40 yaşından sonra ise bu oran ciddi bir şekilde azalmaktadır.” Ancak yaşın ilerlemesine rağmen ileri yaşta hamile kalan anne adaylarının da olduğunu belirten Dr. Aksoy, “İleri yaşta adının doğurganlık sisteminin zayıflamasına bağlı olarak, gebelik için büyük risk taşımaktadır. Bu nedenle kadınların mümkün olabildiğince doğurganlığın yüksek olduğu dönemlerde çocuk sahibi olması hem sağlıklı gebelik süreci için hem de oluşabilecek risklere karşı önlem açısında büyük önem taşımaktadır” ifadelerini kaydetti. Kadınların fizyolojisi ve anatomik yapısı itibari ile gebeliğin oluşması için en uygun dönemin 21-30 yaş arasında olduğunu ifade eden Op. Dr. Aksoy, şöyle devam etti: “Dünyada bu yaş aralığının altında ve üstünde yer alan birçok gebelik vardır. Ancak kadının fizyolojisi gereği ilerleyen yaşın doğurganlık sistemi üzerindeki etkisi hem çok erken yaşlarda hem de ileri yaşlarda yaşanan gebeliklerde bazı riskli durumlarını arttırmaktadır. 40 yaşındaki her dört kadından biri, sağlık sorunları olmamasına ve düzenli cinsel ilişkide bulunmasına rağmen hamilelik elde edememektedir. Ayrıca doğurganlık sisteminin ilerleyen yaş nedeni ile rahim içi ve yumurtalık fonksiyonlarının yitirilmesine bağlı olarak, gebelik elde edilse bile embriyonun rahimde gelişebileceği uygun bir ortam olmadığı için düşükle ya da gelişim problemine bağlı olarak anomali ihtimalli yüksek bebeklerin doğumu ile sonuçlanabilmektedir. Bu nedenle sağlıklı bir gebelik süreci ve sağlıklı bebekler için her kadının uygun yaş aralığını bilmesi gerekir.” Sağlıklı bir gebelik sürecinin ve sağlıklı bebeğe sahip olmak için kadınların en ideal yaş aralığının 20 ila 32 arasında olduğunun kabul edildiğini vurgulayan Aksoy, “Bu yaşlar kadınlar için en verimli ve en güvenli dönemi kapsamaktadır. Adet kanamasının düzenli olduğu bu dönemler yumurtlamanın da sağlıklı olduğuna işaret ederek, gebelik ihtimali yüksek oranda artmaktadır. 20-24 yaş arasındaki kadınların herhangi bir problemi olmadığı sürece korunmasız cinsel ilişki sonrasında gebelik şansı yüzde 20’dir. Bu yaşlardaki bir kadının hipertansiyon sorunu çok nadir olarak görülmesine rağmen, her ihtimale karşı gebelik sürecinde tansiyon takibinin yapılması gerekir. Ayrıca yaş ile alakalısı olmayan bazı komplikasyon ve hastalıklar sonucunda bu yaşlarda ortaya çıkan düşük ihtimali % 9, 5 olarak belirtilmiştir. Bu oranda oldukça düşük bir ihtimal olarak değerlendirilir. Ancak ilerleyen yaş faktörü ile birlikte bu risk oranı artmaktadır” açıklamalarında bulundu. Hamilelik yaşı ile bebekte Down sendromu gelişme ihtimali arasındaki orantıyı vurgulayan Aksoy, “35 yaşından sonra bebekte anomali ihtimali artarken, 38 yaşından sonra bu oran ciddi boyutlara ulaşabilmektedir. Bu da ilerleyen yaş ile birlikte yumurta rezevlerinin azalması ve kişinin yaşam tarzına bağlı olarak kimyasal maddeye ve enfeksiyona maruz kalmasından kaynaklanır. Vücudun doğurganlık yetisinin zayıflamasına bağlı olarak hem anne adayı için hem de bebek için ciddi tehlikeler oluşmaktadır. Ayrıca ideal yaş sınırları üzerinde risk faktörlerinden bahsedilse de, erken yaşlardaki gebeliklerde büyük risk taşımaktadır. Vücudun doğurganlığı yeni aktifleştirdiği dönemlerde yaşanan değişimler henüz sistemini oturtamadığı için erken gebeliklerde risk faktörleri kaçınılmaz olacaktır. Erken gebeliklerde ölü doğum, düşük ve düşük kilolu bebek doğumu riski artmaktadır. Bu nedenle kadınların doğurganlığının en verimli olduğu yaşlarda gebelik elde etmesi ve ayrıca fiziksel ve psikolojik olarak da hazır olması, sağlıklı gebelik ve sağlıklı bebekler için dikkat edilmesi gereken oldukça önemli bir konudur” şeklinde konuştu.
11.09.2017 - 11:29
İHA
['Hamilelik', 'Bebek', 'Kadın Sağlığı', 'İstanbul']
“İleri yaşta hamilelik risk taşıyor”
Sağlık
https://www.ntv.com.tr/saglik/ileri-yasta-hamilelik-risk-tasiyor,F0m-R_l_jE-sXGDLZKbgnQ
Bursa'nın İznik ilçesinde, traktörle çarpıştıktan sonra kontrolden çıkan kamyonun yol kenarındaki yayalara çarpması sonucu 2’si çocuk 7 kişi yaralandı.
AA-İHA
Bursa'nın İznik ilçesinde meydana gelen olayda, İ.G. (37) idaresindeki kamyon, Boyalıca köyü Atatürk Caddesi'nde A.A'nın kullandığı traktörle çarpıştı. Çarpışmanın etkisiyle kontrolden çıkan kamyon, önce karşı yönde yol kenarında bekleyen H.G, M.M.A, S.A, T.A, B.G, M.D. ve N.D'ye, daha sonra caddedeki bir marketin duvarına çarptı. Markette ve araçlarda hasara neden olan kazada yaralanan 2'si çocuk 7 kişi, 112 Acil Servis ekiplerince İznik Devlet Hastanesine kaldırıldı. Kamyon sürücüsü İ.G., ifadesi alınmak üzere jandarma karakoluna götürüldü.
29 Eylül 2019 Pazar, 21:26
cumhuriyet
null
İznik'te kamyon yol kenarında bekleyenlere çarpıp markete daldı: 2’si çocuk 7 yaralı
Türkiye
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/1604405/iznik_te_kamyon_yol_kenarinda_bekleyenlere_carpip_markete_daldi__2_si_cocuk_7_yarali.html
Türk bilim insanları, bir tür üre döngüsü hastalığı olan "sitrüllinemi"yi tedavi etmek için başlattıkları çalışmada, kök hücreyi laboratuvar ortamında karaciğer hücresine dönüştürmeyi başardı.
null
Kök hücreden elde etmeyi başaran Türk bilim insanları, bir tür üre döngüsü hastalığı olan "sitrüllinemi"nin tedavisi için önemli bir adım attı. Tedavi uygulanmasının 10-15 yıllık bir zaman dilimini alabileceği belirtildi. İzmir Biyotıp ve Genom Merkezi (iBG-İzmir) ve Koç Üniversitesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı'nda görev yapan bilim insanları, karaciğer nakli dışında tedavisi bulunmayan üre döngüsü hastalığının yöntemiyle tedavisinin yolunu açmak için TÜBİTAK desteğiyle proje yürütüyor. Çalışma kapsamında kök hücrede hastalığa yol açan genin bozukluğunun düzeltilmesi, üre döngüsü hastası çocuklara yeniden kendi hücresinin verilmesi amaçlanıyor. Araştırmanın en kritik aşamalarından cilt dokularının laboratuvar ortamında karaciğer hücresine çevrilmesi konusunda da olumlu sonuç alındı. Araştırmayla ilgili açıklama yapan , sitrüllineminin bir metabolik hastalık olduğunu, dünyada da hastalığın kesin tedavisinin bulunmadığını ancak bazı diyet programlarıyla vücutta "amonyak birikiminin" engellenmeye çalışıldığını söyledi. Metabolik hastalıklara rastlanma sıklığının dünyada ortalama 10-20 binde 1 olduğunu aktaran Arslan, akraba evliliğinin yaygın olduğu ülkelerde bu hastalıkların daha sık görüldüğünü ifade etti. Arslan, ağır sitrüllinemi hastalarının henüz tanı almadan doğar doğmaz yaşamını kaybettiğini, bazı hasta çocuklarının amonyak birikimi nedeniyle girdikleri koma sonucu fiziksel ve zihinsel engelli olarak hayata devam edebildiğini belirtti. Arslan, daha hafif vakalarda ise "kök hücre", "kemik iliği" ya da "karaciğer" naklinin gerekli olduğunu anlattı. Karaciğer naklinin alıcı ve verici için ölüm riski taşıdığına dikkati çeken Nur Arslan, "Karaciğer nakli çok fazla riskleri olabilen bir işlemdir. Hasta hayatı boyunca bağışıklık baskılayıcı ilaçlar kullanıyor. Bu nedenle kişinin kendisinden alınan kök hücreyi kullanmayı amaçlıyoruz" dedi. Dünyada hastalığa ilişkin kök hücre araştırmalarının yapıldığını anlatan Arslan, Türk bilim insanlarının yaptığı çalışmanın özelliğini şöyle anlattı: "Biz hastadan cilt biyopsisi alıyoruz. Onu başa, yani kök hücreye döndürüyoruz. Genetik bozukluğu düzeltip kendi karaciğer hücresine dönüştürüyoruz. Sonra da bunu hasta çocuğa vermeyi amaçlıyoruz. Bu yöntemle hastanın bağışıklık baskılayıcı ilaç da kullanması gerekmeyecek." Bilimsel çalışmayı bir yıldır sürdürdüklerini aktaran Arslan, sağlıklı kişilerden, gönüllülerden cilt biyopsisi aldıklarını ve kök hücreye dönüştürdüklerini bildirdi. Kök hücreyi de laboratuvar ortamında karaciğer hücresine dönüştürmeyi başardıklarını, araştırmanın hayvanlar üzerinde devam edeceğini belirten Arslan, "Çalışmanın olumlu etkilerinin sürmesi halinde insanlar üzerinde faz çalışmalarına başlanacak ancak tedavinin uygulanması 10-15 yılı bulabilir" diye konuştu. Karaciğer hücresini "bağırsaktan alınan kanı karaciğere götüren damara kateter takılması" yöntemiyle insana vermeyi amaçladıklarını söyleyen Arslan, bu tedavi yönteminin diğer karaciğer hastalıkları için de "umut verici" olduğunu sözlerine ekledi. Vücutta doğal olarak üretilen amonyak, üre döngüsü hastalarında üreye dönüştürülemiyor. Nadir rastlanan hastalığın şu anda tedavisi bulunmuyor.
01.10.2015 - 12:59
Anadolu Ajansı
['Genel Sağlık']
Türk bilim insanları karaciğer hücresi geliştirdi
Sağlık
https://www.ntv.com.tr/saglik/turk-bilim-insanlari-karaciger-hucresi-gelistirdi,v6oV7xQ1nUuNv4Ek2CpiOA
WhatsApp dün yaklaşık 3 saat süren teknik arıza yaşadı. Şirket yetkilileri daha sonra sistemin normale döndüğünü duyurdu. Kesinti süresince kullanıcılar isyan etti.
null
Facebook‘un 19 milyar dolara satın aldığı internet üzerinden sohbet etmeyi sağlayan mobil uygulama WhatsApp dün yaklaşık 3 saat süren teknik arıza yaşadı.  Şirket de resmi olarak arızayı Twitter üzerinden duyurdu. Twitter üzerinden açıklama yapan WhatsApp yetkilileri, "Teknik bir arıza yaşıyoruz. Kısa zamanda geri dönmeyi umut ediyoruz. Özür dileriz" dedi. Teknoloji sektöründen uzmanlar sistemin Facebook’un 19 milyar dolarlık satın almanın ardından yaşanan aşırı yoğunluğu kaldıramadığına işaret etti. WhatsApp şirketi daha sonra sistemin çalışmaya başladığını duyurdu. 5 yıldır kullanımda olan uygulamanın 450 milyonun üzerinde günlük kullanıcısı var.
23.02.2014 - 13:11
null
[]
WhatsApp 3 saat çöktü
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/whatsapp-3-saat-coktu,4rFF5P0jQk6IqkzRJZrvSA
Kaliforniya'da 300 bin aynanın kullanıldığı dev bir güneş enerjisi projesi hayata geçti.
null
Amerika Birleşik Devletleri'nde güneş enerjisi konusunda önemli bir proje hizmete girdi. Güneş enerjisi alanında dünyanın en büyük projelerinden biri olarak kabul edilen IVANPAH projesi Kaliforniya'nın Mojave Çölü'nde inşa edildi. Proje için toplamda 300 bin ayna kullanıldı. Bin 400 hektarlık alan üzerine inşa edilen sistem 2 milyar 200 milyon dolara mal oldu. Aynaların güneş ışığını 3 kuledeki buhar merkezlerine yansıtmasıyla elde edilecek enerjiyle 140 bin eve elektrik sağlanması planlanıyor. New York'taki ünlü Central Park'tan 4 kat daha büyük bir alanı kaplayan IVANPAH Projesi, uluslararası uzay istasyonundan da görülebiliyor.
17.02.2014 - 12:34
NTV Haber
[]
Güneş enerjisine 300 bin ayna
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/gunes-enerjisine-300-bin-ayna,4dz2x-2Mnk-L7cCr8eOFOg
İtalya'da eşcinsel çiftlere, tüm evli çiftlerle aynı haklar ve mesuliyetleri öngören 'medeni birlikteliklere ilişkin yasa tasarısı' mecliste kabul edildi. Yasaya muhafazakar kesimler tepki gösterdi.
null
İtalya’da parlamentonun alt kanadı Temsilciler Meclisi, eşcinsel çiftlere “medeni birliktelik” hakkını tanıyan tasarıyı kabul etti ve tasarı resmen yasalaştı. Eşcinsellere yönelik, 28 üyeli Avrupa Birliği’nde (AB) hukuki düzenlemesi olmayan tek ülke konumundaki İtalya, Temsilciler Meclisi’nde kabul ettiği yeni yasayla bu unvandan kurtuldu. İktidardaki merkez solun çatı partisi Demokrat Parti’nin (PD) hazırlayıp parlamento gündemine getirdiği ve geçen şubat ayı sonunda parlamentonun üst kanadı Senato’dan onay alan, “Medeni birliktelik” yasası, 630 sandalyeli Temsilciler Meclisi’nde 99 çekimser, 51’e karşı 372 oyla kabul edildi. Tasarının yasalaşması mecliste alkışlarla kabul edildi. Başbakan Matteo Renzi, tasarının meclisteki oylamada kabul ederek yasalaşması üzerine bugünü “bayram günü” olarak niteledi. Bunu hazırlayan iktidardaki koalisyonun büyük ortağı PD başta olmak üzere pek çok kesimi ikiye bölen tasarı, medeni birliktelikten faydalanan partnerlere evlat edinme hakkı tanıyan bölümün çıkartılmasıyla, koalisyon ortaklarının tam desteğini alıp, hem Senato’dan hem de meclisten geçebildi. Söz konusu yeni yasayla, birlikteliklerini “Medeni birliktelik” adı altında tanıtabilecek olan eşcinsel çiftler, vergi, sosyal güvenlik ve miras konusunda yasal haklara kavuşacak. Meclisteki oylamada çekimser kalan anamuhalefet partisi 5 Yıldız Hareketi’ne mensup milletvekili Alessandro Di Battista, hükümeti, işi oldubittiye getirmekle suçladı ve tasarının hiç tartışılmadan geçirilmek istenmesi sebebiyle çekimser kaldıklarını açıkladı. Muhalefetteki merkez sağın çatı partisi Forza Italia’nın (İtalya ileri) da kabul edilen yasanın iptaline yönelik referanduma gidilmesi teklifini gündeme getireceği belirtildi. Yeni yasaya, İtalyan siyasetinde etkili olan Katolik Kilisesi de son ana kadar sert muhalefetini sürdürdü. Tasarıya destek veren sivil toplum kuruluşları ise önce Temsilciler Meclisi önünde daha sonra da "Aşk Çeşmesi" olarak bilinen dünyaca ünlü Trevi Çeşmesi önünde toplandı. Bu arada, tarihi çeşmenin de gökkuşağı renklerinde ışıklandırıldığı görüldü. İtalya, eşcinsel çiftlerin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşıdığı davalarda, özellikle de bu konuda herhangi bir yasal düzenlemesi olmamasından ceza ödemeye mahkum ediliyordu.
12.05.2016 - 07:37
Anadolu Ajansı
['Dünya']
İtalya'da eşcinsel birliktelikleri tanıyan yasa ülkeyi ikiye böldü
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/italyada-escinsel-birliktelikleri-taniyan-yasa-ulkeyi-ikiye-boldu,aQ1sng-pYEiW5n5YIJ337A
Fenerbahçe ile Beşiktaş arasındaki ezeli rekabet, bir birinden ilginç detaylarıyla tarihi bir eşleşme...
null
Turkcell Süper Lig'de 2009-2010 sezonunun son lig derbisi öncesi, iki takım da birbirlerine karşı en farklı skorlu galibiyetlerini 7'şer golle aldı. Fenerbahçe, Beşiktaş karşısında en farklı skorlu galibiyetini 6 Aralık 1958'de oynanan özel maçta 7-0'lık skorla elde etti. Beşiktaş ise 23 Mart 1941'deki özel karşılaşmada ezeli rakibini 7-1 yenmeyi başardı. Ligde ise Beşiktaş, 6 Ocak 1990 tarihinde Fenerbahçe'yi 5-1 yenerek en farklı skorlu galibiyetini elde etti. Siyah-beyazlılar ayrıca, 16 Mayıs 1987 ve 21 Kasım 1987'deki lig maçlarında ezeli rakibini 4-0'lık skorlarla yendi. Fenerbahçe ise Beşiktaş'a karşı ligdeki en farklı skorlu galibiyeti 7 Mart 1976'da 3-0'lık sonuçla aldı. Beşiktaş'ın ezeli rekabette Fenerbahçe'ye karşı aldığı en farklı skorlu galibiyetler şöyle: 23.03.1941 Şeref - 7 - 1 06.01.1990 Fenerbahçe - 5 - 1 12.03.1944 Şeref - 4 - 0 07.12.1966 İnönü - 4 - 0 16.05.1987 Ali Sami Yen - 4 - 0 21.11.1987 Fenerbahçe - 4 - 0 Fenerbahçe'nin Beşiktaş'a karşı aldığı en farklı skorlu galibiyetler ise şöyle: 06.12.1958 İnönü - 7 - 0 17.01.1930 Taksim - 5 - 0 01.07.1960 İnönü - 6 - 2 24.03.1940 Şeref - 5 - 1 28.11.1924 Taksim - 4 - 0 18.05.1947 Fenerbahçe - 4 - 0 31.08.1975 İzmir Atatürk - 4 - 0 Ezeli rakipler arasında geride kalan 325 maçta penaltılar hariç en fazla golün atıldığı karşılaşmada sporseverler toplam 9 gol izledi. İnönü Stadı'nda 11 Ağustos 1974 tarihinde yapılan TSYD Kupası maçını Beşiktaş 5-4 kazanırken, filelere giden toplam 9 gol, 86 yıllık rekabette bir maçta atılan en fazla gol olarak tarihe geçti. Ayrıca, 19 Mayıs 1955'te yapılan Atatürk Kupası maçı da 4-4 berabere sonuçlanırken, 1 Temmuz 1960'daki Cemal Gürsel Kupası karşılaşmasını ise Fenerbahçe 6-2 kazandı. Ezeli rekabette en fazla golü Beşiktaş'ın efsane kaptanı Hakkı Yeten attı. Fenerbahçe'ye karşı 58 kez Beşiktaş forması giyen ''Baba'' lakaplı Hakkı Yeten, 32 kez ezeli rakiplerinin filelerini havalandırdı. Fenerbahçe adına Beşiktaş'a en fazla golü ise 19 golle Cemil Turan kaydetti. Beşiktaş-Fenerbahçe derbilerinde en çok forma giyen futbolcu unvanı ise Beşiktaşlı Rıza Çalımbay'a ait. Rıza Çalımbay, siyah-beyazlı formayla Fenerbahçe karşısına 64 kez çıktı. Bu futbolcuyu 61 maçla Beşiktaşlı Şeref Görkey, 59'ar maçla da Beşiktaşlı Ulvi Güveneroğlu ile Fenerbahçeli Müjdat Yetkiner izliyor. Ezeli rekabetin 86 yıllık geçmişinde iki takım formasını da giyen pek çok futbolcu bulunuyor. Bunlar arasında son 20 yılda iki takımda da oynayan futbolcular şöyle: Adem İbrahimoğlu, Ali Kemal Denizci, Engin İpekoğlu, Tayfur Havutçu, Feyyaz Uçar, Saffet Sancaklı, Sergen Yalçın, Oktay Derelioğlu, Alpay Özalan, Ahmet Yıldırım, Emre Aşık, Ali Güneş, Tayfun Korkut, Murat Şahin, Mustafa Doğan, Mert Nobre, Fahri Tatan, Tümer Metin, Mehmet Yozgatlı, Rüştü Reçber, Burak Yılmaz. Ezeli rekabet tarihinde bir maçta bir futbolcunun attığı en fazla gol, 4 olarak kayıtlara geçti. Şimdiki Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'nın bulunduğu yerde, 18 Haziran 1926 tarihinde yapılan rekabetteki 2. randevuyu Fenerbahçe 4-1 kazanırken, bu özel müsabakada sarı-lacivertlilerin gollerinin tamamını Zeki Rıza Sporel attı. Ezeli rakipler arasında ilk resmi maç 12 Kasım 1926 tarihinde oynandı. Taksim Stadı'ndaki İstanbul Ligi maçı golsüz eşitlikle sonuçlandı. Fenerbahçe-Beşiktaş maçlarında bazı oyuncular kendi kalelerine gol atma şanssızlığını yaşadı. Son dönemde oynanan karşılaşmalarda, Beşiktaş'tan Mehmet Ekşi, Recep Çetin, Ulvi Güveneroğlu ve Ertuğrul Sağlam, Fenerbahçe'den ise Nejat Barut, Piotr Soczynski ve Saffet Akbaş, kendi kalelerine gol attılar. Fenerbahçe ile Beşiktaş, profesyonel lig tarihindeki ilk karşılaşmalarını 18 Mart 1959 tarihinde yaptı. İnönü Stadı'ndaki ilk lig maçını Fenerbahçe 1-0 kazandı. Ezeli rekabetin 86 yıllık geçmişinde her iki takımın da formasını giyen oyunculardan bazıları, derbilerde iki takım formasıyla da gol atma başarısına ulaştı. Şenol Birol, Ali Kemal Denizci, Tayfur Havutçu, Mert Nobre ve Tümer Metin, hem Beşiktaş, hem de Fenerbahçe formalarıyla rekabette gol sevinci yaşadı. Ezeli rekabet tarihindeki ilk gece maçı ise 12 Haziran 1960 tarihinde, Ankara 19 Mayıs Stadı'nda yapıldı. Işıklar altında yapılan ilk karşılaşma özelliğini taşıyan bu lig maçını Fenerbahçe 1-0 galip tamamladı. Ezeli rakiplerin geride kalan 325 maçında en çok görülen sonuç 1-0oldu. Fenerbahçe Beşiktaş'ı 37, Beşiktaş da Fenerbahçe'yi 36 kez 1-0'lık sonuçlarla yenerken, 86 yıllık derbi tarihindeki toplam 73 maçta sporseverler 1'er gol gördü. Toplam 13 ayrı statta karşılaşan ezeli rakipler ayrıca 28 kez de 0-0 berabere kaldı. Beşiktaş, Fenerbahçe karşısında üst üste 17, Fenerbahçe ise çeşitli dönemlerde 3 kez 12 maç üst üste galip gelemeyerek, taraftarlarına derbi galibiyeti hasreti çektirdi. Öte yandan Beşiktaş 7, Fenerbahçe ise 6 maç üst üste kazanarak, rakiplerine belirli dönemlerde üstünlük kurdu. Beşiktaş ile Fenerbahçe'nin bir asra yaklaşan ezeli rekabetinde son dönemlerde iki karşılaşma hükmen sonuçlandı. Fenerbahçe Stadı'nda 4 Mayıs 1983 tarihinde yapılan Türkiye Kupası çeyrek final ilk maçı 1-1 berabere sonuçlandı. Ancak Beşiktaşlı Mehmet Ekşi'nin çift sarı karta rağmen oynadığının anlaşılması üzerine Fenerbahçe karşılaşmada 3-0 hükmen galip sayıldı. Beşiktaş, rövanş maçını 2-1 kazanmasına rağmen elenmekten kurtulamadı. BJK İnönü Stadı'nda 16 Eylül 2000 tarihinde yapılan lig maçında ise Beşiktaş, Fenerbahçe'yi 3-0 yendi. Ancak Fenerbahçe, yeni uygulamaya giren 5 1 kuralına uymayıp, şimdi Beşiktaş'ın başında bulunan teknik direktör Mustafa Denizli 62. dakikada 6. yabancı oyuncuyu da sahaya sürünce, siyah-beyazlı takımın 3-0'lık galibiyeti hükmen tescil edildi. Ezeli rakiplerin 2004-2005 sezonunda Kadıköy'deki randevusu Türk futbol tarihine geçti. FB Şükrü Saracoğlu Stadı'nda 17 Nisan 2005 tarihinde yapılan maç, adeta gol düellosu şeklinde geçerken, Beşiktaşlı futbolcu Daniel Gabriel Pancu'nun kaleye geçmesi maça damgasını vurdu. Beşiktaş kalecisi Oscar Eduardo Cordoba'nın 80. dakikada kırmızı kart görmesi sonucunda, siyah-beyazlıların 3 oyuncu değiştirme hakkını kullanmış olmaları nedeniyle kaleye Pancu geçti. Uzatma bölümüyle birlikte 18 dakika kaleyi koruyan Rumen futbolcu, sadece penaltıdan bir gol yerken, Beşiktaş Kulübü, 4-3 kazanılan bu maçın anısına hatıra tişörtleri yaptırdı.
17.04.2010 - 11:57
null
[]
Kanarya'nın 7-0'ı Kartal'ın 7-1'i var
Spor
https://www.ntv.com.tr/spor/kanaryanin-7-0i-kartalin-7-1i-var,vjCywSnJdE6HYFptjv5x5Q
İngiltere Premier Ligi'nin 16. haftasında Jürgen Klopp'un çalıştırdığı Liverpool, sahasında ağırladığı West Bromwich ile 2-2 berabere kaldı.
cumhuriyet.com.tr
Geçtiğimiz hafta Newcastle deplasmanında kaybeden Liverpool, West Brom karşısında 1 puanı 90+6'da kurtardı. Jordan Henderson'ın 21. dakikada attığı golle öne geçen Liverpool, 30. dakikada Craig Dawson ve 73. dakikada Jonas Olsson'un gollerine engel olamayınca 2-1 geri düştü. Maçın bu skorla bitmesi beklenirken Liverpool adına sahneye çıkan Divock Origi, 90+6'da skoru 2-2'ye getirdi ve maç bu skorla sona erdi. Beraberliğin sonrasında Liverpool, puanını 23 yaptı. West Bromwich ise 20 puana yükseldi.
13 Aralık 2015 Pazar, 20:00
cumhuriyet
null
Liverpool puanı 90+6'da kurtardı
Spor
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/futbol/447628/Liverpool_puani_90_6_da_kurtardi.html
Türkiye'de faaliyet gösteren T-Bank 9 şubesinin faaliyetlerini durdurdu.
null
( ) KAP'a yaptığı açıklamayla 9 şubesinin faaliyetlerini sonlandırdığını duyurdu. Yabancı sermayeli bankalar kategorisinde yer alan T-Bank'ın aralık sonu itibarıyla 33 şubesi ve 523 çalışanı bulunuyordu. T-Bank'ta Lübnanlı Bankmed'in yüzde 50, Ürdünlü Arab Bank PLC ve Arab Bank Switzerland'ın yüzde 50 payı bulunuyor. 1985 yılında Bank of Bahrain and Kuwait’in İstanbul Şubesi olarak kurulan banka, 1991 yılında Bahreyn ve Kuveyt Bankası A.Ş. unvanıyla bağımsız bir kurum olarak varlığını devam ettirdi. 1997 yılında MNG Bank olarak faaliyet gösteren bankanın hisselerinin yüzde 91'ini 2006 yılında Arab Bank ve BankMed devraldı. Ocak 2007 tarihi itibarıyla Arab Bank hisselerin yüzde 50’sine ve BankMed ise hisselerin yüzde 41’ine sahip oldu. 3 Nisan 2007 tarihinde bankanın adı Turkland Bank A.Ş., kısaltılmış şekliyle T-Bank olarak değiştirildi.
06.02.2018 - 15:03
ntv.com.tr
['Ekonomi', 'Finans', 'piyasalar ']
T-Bank 9 şubesini kapattı
Ekonomi
https://www.ntv.com.tr/ekonomi/t-bank-9-subesini-kapatti,k0RScGA8YEarYO303l3HWg
Hırvatistan kökenli şirket 1088 beygirlik otomobilin menzilinin 600 km olduğunu iddia ediyor.
null
Hırvat şirketi Rimac Automobili kısa süre önce gerçekleştirilen Top Marques Monaco 2012 etkinliğinde Concept One elektrikli süper otomobilinin Hollanda menşeli Vredestein’ın lastikleriyle güncellenmiş en yeni versiyonunu tanıttı. Azami hızı 305 km/s olan Rimac 0-100 km/s hızlanmasını 2.8 saniyede tamamlıyor. Aracın dört elektrikli motorunun toplam gücü 1088 bg torku ise 3500 Nm. Italdesign Giugiaro tarafından tasarlanmış olan Rimac Concept One ile ilgilenenlerin 980.000 doları gözden çıkarması gerekecek. Şirket üretimin gelecek yıl başlayacağını ve aracın toplamda sadece 88 adet üretileceğini söylüyor. Şirket Concept One’ın sıvı soğutmalı bataryalarının 92 kW saat kapasitesi ile 600 km menzile sahip olduğunu iddia ediyor.
03.05.2012 - 15:49
null
[]
Milyon dolarlık elektrikli süper otomobil
Otomobil
https://www.ntv.com.tr/otomobil/milyon-dolarlik-elektrikli-super-otomobil,8BcV4UGMXkqtBVevtrxLmw
CUMHURİYET Halk Partisi (CHP) Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mansur Yavaş, "1 milyar dolara mal olan ve yakında boşa çıkacak Kızılırmak suyunu, Gölbaşı ve Bala arasında bin kilometrekarelik bir alanda sulu tarım yapılması için hizmete vereceğiz" dedi.
cumhuriyet.com.tr
CHP'nin Ankara adayı Mansur Yavaş, seçim çalışmaları kapsamında, Gümüşhaneliler Derneği’nin Yenimahalle'de düzenlediği 'adaylarla buluşma' etkinliğine katıldı. Yavaş'ı, Yenimahalle Belediye Başkanı ve adayı Fethi Yaşar, CHP İlçe Başkanı Feridun Güngör ile birlikte çok sayıda Gümüşhaneli karşıladı. Yavaş burada yaptığı konuşmada, belediye başkanının siyasetle uğraşmamasını ve hizmetini yapması gerektiğini söyledi. Yavaş, Ankara'da bulunan 25 belediye başkanının 20 yıldır aynı sofraya oturup yemek yemediğini belirterek, "Seçmenin tercihine saygı duyulması lazım. İlk yapacağımız işlerden birisi, inşallah 25 ilçe belediye başkanı olarak oturup Ankara'nın sorunlarını birlikte tartışacağız ve Ankara'yı birlikte yöneteceğiz. Bizim ortada paylaşamayacak bir şeyimiz yok. Çok oy veren çok hizmet, az oy veren az hizmet anlayışını maalesef biz Ankara'da gördük. Az oy aldığı yerlere kötü otobüsler göndermek, hizmet yapmamak gibi şeyler bunlar yönetime yakışmayacak şeyler, biz bunları çok eleştirdiğimize göre inşallah biz bunların hiçbirini yapmayacağız" diye konuştu. Programdan sonra CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte Ankara Kulübü Derneği'nin toplantısına katılan Yavaş, burada yaptığı konuşmada ise, "1 milyar dolara mal olan ve yakında boşa çıkacak Kızılırmak suyunu, Gölbaşı ve Bala arasında bin kilometrekarelik bir alanda sulu tarım yapılması için hizmete vereceğiz. Bin kilometre karelik alanda üretilecek sebze neredeyse Türkiye'nin tümüne yetecek, hem orada ki köylüler para kazanacak hem Ankaralı ucuz sebze yiyecek" dedi. Yavaş, Ankara Kulübü Derneği'nin toplantısının ardından Samsunlular Federasyonu'nun düzenlediği hamsi gecesine katıldı. Yavaş, Samsunlular için mangalda hamsi çevirdi. CHP Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu, CHP Samsun Milletvekili Neslihan Hancıoğlu ve Millet İttifakı Keçiören Adayı Güçlü Şenel de, Yavaş'a eşlik etti. Programda konuşan Yavaş, seçilmesi durumunda Ankara'da 81 ilin Anadolu kültür projesini hayata geçireceklerini belirterek, "Ankara'ya turist çekmek için 81 ilin 'Anadolu Kültür Projesi' diye bir projemiz var. Bu projede 81 ilin ne özelliği varsa, kiminin konak kimini ev, o ilin sembol binasını Ankara'da yapıp bahçesiyle beraber bunu federasyonun emrine verip, orada Samsunluların kendi kültürlerini yaşatmasını sağlamak istiyoruz" diye konuştu. CHP'nin Ankara adayı Mansur Yavaş, konuşmasını şöyle noktaladı: "Buraya alıştıktan sonra, çocukları o tarafa götürmek zor oluyor. Gelecek kuşaklara bu kültürün aktarılması lazım. Bu bir ihtiyaç ki, Ankara'da çok hemşehri derneği var. Dolayısıyla Allah nasip ederse 81 ilin kültürünün yaşatıldığı bir yer olacak. Bu hamsi gecelerini ve düğünlerinizi orada yaparsınız. Komşularınız ve bizlerde oraya gelelim turistler gelsinler ve bu güzellikleri hem somut hem de somut olmayan mirasını, oyunlarını, türkülerini, gelenek ve göreneklerini orada görsünler istiyoruz. Nisan'ın birinden sonra size bir yer aramaya başlayalım. Size yer gösterelim, binasını siz yapın." Konuşmadan sonra Yavaş, Samsunlularla birlikte hamsi yedi.
16 Şubat 2019 Cumartesi, 08:38
cumhuriyet
null
Mansur Yavaş: Kızılırmak suyunu tarım yapılması için hizmete vereceğiz
Türkiye
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/yerel_yonetimler/1250640/Mansur_Yavas__Kizilirmak_suyunu_tarim_yapilmasi_icin_hizmete_verecegiz.html
Vietnam'da Nguyen Thi Kim Ngan, parlamentodaki oylamada oyların yüzde 95,5'ini alarak ülkenin ilk kadın meclis başkanı oldu
null
Vietnam'da Nguyen Thi Kim Ngan, parlamentodaki oylamada oyların yüzde 95,5'ini alarak ülkenin ilk kadın meclis başkanı oldu. Ulusal meclisin internet sitesinde yapılan açıklamada, 61 yaşındaki Nguyen Thi Kim Ngan'ın parlamentodaki oylamada oyların yüzde 95,5'ini alarak Vietnam'ın ilk kadın meclis başkanı olduğu belirtildi. Yerel medyadaki haberlerde de ülkenin tek yasal partisi olan Komünist Parti'nin ocak ayındaki genel kongresinde başlayan seçim süreci çerçevesinde Ngan'ın yemin ederek yeni görevine başladığı kaydedildi. Kongrede politbüro üyeliğine tekrar seçilen Ngan'ın meclis başkanlığına gelmesine kesin gözüyle bakılıyordu. Devletin çeşitli kademelerinde görev yapan Ngan, 5 yıldır meclis başkanlığı yardımcılığını yapıyordu. Bu arada parlamentoda yapılacak oylamada Devlet Başkanı Truong Tan Sang'ın görevine son verilecek. Truong'un yerine Kamu Güvenliği Bakanı Tran Dai Quang'ın getirilmesi bekleniyor. Başbakan Nguyen Tan Dung'ın yerine de yardımcısı Nguyen Xuan Phuc'un getirileceği öngörülüyor.
31.03.2016 - 10:55
haberturk
['vietnam']
Nguyen Thi Kim Ngan, ülkenin ilk kadın meclis başkanı oldu
Dünya
https://www.haberturk.com/dunya/haber/1217844-nguyen-thi-kim-ngan-ulkenin-ilk-kadin-meclis-baskani-oldu
Bilim insanları, şimdiye kadar inanılanın aksine enjeksiyon gibi işlemlerde farklı yerlere değil de işlem yapılan yere bakmanın, duyulan acıyı azalttığını ortaya koydu.
null
İngiltere'deki University College London ile İtalya'daki Milano-Bicocca Üniversitesi tarafından yapılan ortak araştırmaya katılan 18 gönüllünün ellerine aşamalı olarak artırılarak ısı tatbik edildi. Araştırmaya katılanların çevresine ayna yerleştiren bilim adamları, katılımcıların işlem yapıldığı sırada aynadan ellerine baktıklarında, ellerinin bir tahta blokla gizlendiğinde olduğundan ortalama 3 derece daha fazla ısıyı tolere edebildiğini gözlemledi. Araştırma ekibinden Profesör Patrick Haggard, ''Çocuklara, iğne yapılırken ya da kan verirken o bölgeye bakmamalarını öğütlersiniz. Ancak bizim elde ettiğimiz sonuçlar, vücuda bakmanın analjezik olduğunu, duyulan acı seviyesini azalttığını gösteriyor'' dedi. Diğer bir deneyde ise katılımcıların elini büyütmek için dev aynalarından yararlanan bilim adamları, bu sayede bu kişilerin daha yüksek ısıları tolere edebildiğini gözlemledi. Katılımcıların ellerinin aynadaki görüntüsü küçüldükçe acı eşikleri de geriledi. Beynin görsel ağıyla acı ağı arasında ilginç bir etkileşim olduğunu ortaya koyduklarını vurgulayan bilim adamları, araştırmanın yeni tedavilere ışık tutabileceğine inanıyor.
10.02.2011 - 15:43
null
[]
Acı, nereye baktığına bağlı
Sağlık
https://www.ntv.com.tr/saglik/aci-nereye-baktigina-bagli,N4Ps1FlQ1kOluykWXnLEZg
Jandarma Genel Komutanlığı'nın sosyal medya hesaplarından, trafikte yayalara saygı gösterilmesine ilişkin paylaşım yapıldı.
null
Dünyaca ünlü müzik grubu Beatles'ın "Abbey Road" albümünün kapağının yer aldığı paylaşımda, yayaların trafiğin en önemli parçası olduğu belirtildi. Söz konusu albüm kapağının üzerinde "Yayaya yol ver hayatın şarkısı devam etsin" mesajı yer aldı. "#YayayaYolVer" etiketiyle yapılan paylaşım, çok sayıda kişi tarafından beğenilerek paylaşıldı.
26.01.2018 - 20:24
Anadolu Ajansı
['Dünya', 'Türkiye', 'Müzik']
Jandarmadan yayalara "Beatles"lı saygı mesajı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/jandarmadan-yayalara-beatlesli-saygi-mesaji,uujHJAe9a0-JVQVs4YRtzw
Afrika'nın ekonomik varlığı 2007-2017 döneminde yüzde 13 büyüme kaydederken, varlık artış oranları açısından kıta ülkeleri arasında ilk sırayı yüzde 195'le Mauritius aldı.
null
'nın ekonomik varlığı 2007-2017 döneminde yüzde 13 artarken, 722 milyar dolarla kıtanın en varlıklı ülkesi   oldu. AA muhabirinin, Afrika merkezli Afrasia Bank tarafından yayınlanan "2018 Afrika Varlık Raporu"ndan derlediği bilgilere göre, 2007-2017 dönemini kapsayan 10 yıllık süreçte Afrika'da ekonomik varlık yüzde 13 arttı. Söz konusu oran geçen yıl ise yüzde 3 düzeyinde gerçekleşti. Bu dönemde varlık artış oranları açısından kıta ülkeleri arasında ilk sırayı yüzde 195'le Morityus alırken, bunu yüzde 190'la Etiyopya, yüzde 74'le de Ruanda takip etti. Söz konusu 10 yıllık süreçte varlık artış oranı Kenya'da yüzde 73, Tanzanya'da yüzde 66, Uganda'da yüzde 53 oldu. Toplam varlık büyüklüğü açısından, geçen yıl itibarıyla Güney Afrika 722 milyar dolarla Afrika'daki en varlıklı ülke konumunu korudu. Mısır 330 milyar dolarla ikinci ve Nijerya 253 milyar dolarla üçüncü sırada yer aldı. Fas 122 milyar dolarlık, Kenya da 104 milyar dolarlık varlık büyüklüğü ile Afrika'nın en varlıklı ülkeleri arasında yer aldı. Afrika ülkeleri arasında geçen yıl itibarıyla kişi başına düşen gelir açısından 32 bin 700 dolarla Morityus ilk sıraya yerleşti. Kişi başına düşen gelir sıralamasında Morityus'u; 12 bin 900 dolarla Güney Afrika, 12 bin 600 dolarla Namibya ve 7 bin 900 dolarla Bostvana izledi. Gelecek 10 yıla yönelik tahminlere de yer verilen rapora göre, Afrika'nın ekonomik varlığı 2027 sonunda yüzde 34 artarak 3,1 trilyon dolara ulaşacak. Bu süreçte Morityus, Gana, Ruanda ve Uganda'nın yüzde 90 ila 150 arasında varlıklarını artırarak en güçlü performansı sergilemesi bekleniyor. Varlık büyüme oranının Etiyopya, Mozambik, Zambiya, Kenya, Bostvana ve Namibya'da yüzde 50 ila 80 arasında, Mısır, Fas, Güney Afrika, Nijerya, Angola, Tanzanya'da ise yüzde 10 ila 30 arasında gerçekleşeceği tahmin ediliyor. Afrika kıtasının en büyük ekonomisi olarak Güney Afrika öne çıkıyor. Dünyanın en büyük ikinci altın üreticisi olan Güney Afrika, aynı zamanda elmas, manganez, platin ve vanadyum gibi yer altı kaynaklarıyla da zirvede yer alıyor. Güney Afrika aynı zamanda dünyanın üçüncü büyük kömür ihracatçısı konumunda bulunuyor. Gelişmiş bir tarım sektörüne sahip olan ülke, en fazla tarım ihracatını Çin, İngiltere, ABD, Almanya ve Hindistan'a gerçekleştiriyor. Batı Afrika'nın en fazla nüfusuna sahip Nijerya ise kıtanın en büyük petrol ihracatçısı ve aynı zamanda kıtadaki en büyük doğal gaz rezervlerine sahip ülke konumunda. Nijerya, petrol ve petrol ürünleri, kimyasallar, bitkisel ürünler ve işlenmiş gıdalar başta olmak üzere ürünlerini Hindistan, Brezilya, İspanya gibi ülkelere ihraç ederken Çin, Hindistan, ABD ve Belçika gibi ülkelerden sanayi malzemeleri, makine ve yedek parçaları, otomobil ve uçak parçaları alıyor.
12.10.2018 - 12:54
Anadolu Ajansı
['Dünya', 'Ekonomi', 'Güney Afrika', 'Afrika']
Afrika'nın ekonomik varlığı 10 yılda yüzde 13 arttı
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/afrikanin-ekonomik-varligi-10-yilda-yuzde-13-artti,9r5Jn5KrsUmMi7RhjtPDkw
SON DAKİKA HABERİ: Emeklilere bayram öncesi 1000'er lira ikramiye ödemesinin tarihi netleşti. Bağ-Kur ve Emekli Sandığı emeklileri ikramiyesini 7 Haziran'da, SSK emeklileri ise 8 Haziran'da alacak. Emeklilerin maaş ödemeleri de bayram öncesi yapılacak.
null
haberi!  e Ramazan Bayramı öncesi verilecek 1000 liralık nin tarihini açıkladı. ve   leri ikramiyesini 7 Haziran'da, emeklileri ise 8 Haziran'da alacak.  Emekli Sandığı emeklilerinin haziran maaşları 1-5 Haziran arasında ödenecek. SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin maaşları ise 11-12-13 Haziran tarihlerinde ödenecek. Emeklilere Kurban Bayramı öncesinde de 1000 liralık ikramiye ödenecek.
29.05.2018 - 10:30
NTV Haber
['Gündem', 'son dakika', 'Ekonomi', 'maaş', 'ikramiye', 'son dakika haberleri', 'haber', 'emekli ']
SON DAKİKA: Emeklilerin bayram ikramiyesinde tarih belli oldu
Ekonomi
https://www.ntv.com.tr/ekonomi/son-dakika-emeklilerin-bayram-ikramiyesinde-tarih-belli-oldu,S-yV9ufqDkOm34nicHWNAA
Bebek ve çocuklarda kalp sağlığına dikkat çekmeyi amaçlayan 'Kalbim Seninle' projesi 26 ünlüyü bir araya getirdi. Ünlü isimler, kalp sağlığına dikkat çekmek için çok özel fotoğraflar çektirdi.
null
Proje, ünlülerin katılımıyla kalp hastalıklarında farkındalık yaratmayı amaçlıyor. Bu yıl ilk defa gerçekleştirilen yapımcılığını ve sanat yönetmenliğini Selçuk Kaya ve Başak Çokan, üstlendiği projenin, özel konsept fotoğrafları Yaşar Saraçoğlu'nun objektifinden çıktı. "Kalbim Seninle" projesinin fotoğrafları yıl boyunca farklı mekânlarda sergilenecek. Projenin amacının bebek ve çocuk kalp sağlığı konusunda aileleri bilinçlendirmek olduğunu belirten Selçuk Kaya ve Başak Çokan, "Kalbim Seninle"nin bundan böyle her yıl farklı konseptlerde düzenli olarak gerçekleşeceğini ve böylece çocuklara ışık olmaya devam edeceklerini söylediler. Tamer Karadağlı ve Arzu Balkan çifti fotoğraf çekimlerine kızları Zeyno ile Yeşim Salkım Hakan Eratik çifti kızları Ada ile Ivana Sert oğlu Ateş ile ve Esra Erol da oğlu İdris Ali ile katıldı. Fotoğraf Sanatçısı Yaşar Saraçoğlu'nun görüntülediği diğer ünlü isimler ise Mustafa Sandal-Emina Sandal, Selçuk Yöntem, Deniz Seki, Demet Şener, Mehmet Ali Erbil, Berna Laçin, Perihan Savaş, Oya Başar, Emel Müftüoğlu, Levent Özdilek, Emre Kınay, Sibel Turnagöl, Altan Gördüm, Nurseli İdiz, Irmak Ünal, Cengiz Semercioğlu, Burak Hakkı, Şirin Sever ve Ömür Gedik oldu. Okyanus Koleji'nin destek verdiği projede, okulun öğrencileri de tüm bu sanatçılarla röportaj yaptı ve fotoğraf çekimlerine katıldı. Kalbim Seninle projesine destek veren ünlü isimler, çocukların sorularını içtenlikle yanıtlayarak, Türkiye'de kalp sağlığına gereken önemin verilmediğini belirterek, bu konuda herkesin bilinçlenmesi gerektiğine dikkat çekti.
28.11.2011 - 13:01
null
[]
Ünlüler, “Kalbim Seninle" dedi
Sağlık
https://www.ntv.com.tr/saglik/unluler-kalbim-seninle-dedi,NqZW_LGDKUeRIOmL_vSM3A
2 yıl önce Kerem Altan'ın evinde hayatını kaybeden sunucu Defne Joy Foster'ın ölümüyle ilgili dava başladı. 3 yıla kadar hapis istemi ile yargılanan Altan, ifadesinde suçsuz olduğunu belirterek, ''Kendisine votka ikram ettim. Bir yudum aldı. Fenalaştı'' dedi.
null
Sunucu Defne Joy Foster'ın, evinde hayatını kaybettiği gazeteci Ahmet Altan'ın oğlu Halit Kerem Altan'ın ''yardım veya bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi dolayısıyla kişinin ölmesi'' suçundan, 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmasına başlandı. İstanbul Anadolu Adliyesi 36. Asliye Ceza Mahkemesi'nde dün görülen duruşmaya, tutuksuz yargılanan Halit Kerem Altan ve avukatı Veysel Ok katıldı. Duruşmada kimlik tespiti yapılan Altan, lise mezunu ve işsiz olduğunu, sabıkasının bulunmadığını söyledi. Daha sonra savunması alınan Altan, Foster ile barda tanıştıklarını, sabaha karşı kendi evine gittiklerini ve evde yalnız olduklarını belirtti. Foster'ın kendisinden alkol ve yiyecek istediğini ifade eden Altan, şunları söyledi: ''Kendisine votka ikram ettim. Bir yudum aldı. Fenalaştı. Bilincini kaybetmiş durumdaydı. Kendine getirmek için yüzünü yıkamak istedim, ancak bu bir fayda sağlamadı. Hastaneye götürmek istedim, ancak taşıyamadım. Evimin hemen yakınına Acıbadem Hastanesi'ne gittim. Hastane kapalıydı. Güvenlik görevlisi beni İstek Vakfı Polikliniği'ne yönlendirdi. Burası da 100 metre ilerideydi. Ancak kapalı olduğunu görünce eve geri döndüm. Durumunda bir düzelme olmadığını görünce ambulans çağırdım. Gelen ambulanstaki ekip kendisinin öldüğünü söyledi. Ben maktulü daha önce tanımıyordum. İlk kez o gece şahsen tanıştık. Rahatsızlığı olduğunu ve ilaç kullandığını bilmiyordum. Ertesi gün polis evde arama yaptığında çantasında astım ilaçları buldu. Ben yapabileceğim tüm yardımları yaptım. Ölümüne neden olacak bir eylemim olmamıştır. Üzerime atılı suçu kabul etmiyorum.'' Altan'ın avukatı Veysel Ok da, müvekkilinin Foster ile o gece tanıştığını belirterek, ''Maktul hastalığı sebebiyle ilaç kullanmakta ve almış olduğu alkol, hastalığını tetikleyerek ölümüne neden olmuştur. Bu husus adli tıp raporu ile sabittir. Müvekkilim iyi niyeti, insani olarak gerekli yardımları yapmıştır. Atılı suçtan beraatini talep ediyoruz'' diye konuştu. Altan'ın duruşmalardan vareste tutulmasına karar veren hakim Belgin Öztürk, Defne Joy Foster'ın annesi Hatice Foster'ın avukatı Ersan Taştekin'in belirttiği tanıklara davetiye çıkarılmasına hükmederek, duruşmayı 6 Haziran 2013 tarihine erteledi. Kadıköy Cumhuriyet Başsavcılığı, İstanbul Kadıköy Caddebostan'daki Kerem Altan'a ait evde 2 Şubat 2011'de hayatını kaybeden Defne Joy Foster'ın ölümüyle ilgili Altan'ın herhangi bir kusurunun olmadığı gerekçesiyle ''takipsizlik'' kararı verdi. Foster ailesinin itirazı Üsküdar 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nce de reddedilince, ailenin avukatı Ayşegül Mermer kanun yararına bozma yoluna başvurdu. Dosyayı inceleyen Yargıtay 12. Ceza Dairesi, soruşturmada hukuka aykırı olarak takipsizlik kararı verildiğini belirtti. Yargıtay 12. Ceza Dairesi, Kerem Altan hakkında delillerin toplanması ve incelenmesine karar vererek, takipsizlik kararını bozdu. Dairenin kararında, soruşturmanın eksik yapıldığı ve evde bulunan sigara izmaritlerinde DNA'ları tespit edilen biri kadın iki kişinin kimlikleri ile Foster'ın iç çamaşırında bulunan ve Altan'a ait olmayan spermin kime ait olduğunun tespit edilemediği vurgulandı. Kararda, Foster'ı fenalaşmasına rağmen yaklaşık iki saat geçtiği, derhal Sağlık Bakanlığı ambulansını çağırmak yerine, dışarıya çıkarak yardım arandığı ve ihmal sonucu da Foster'ın öldüğü anlatıldı. Kadıköy Cumhuriyet Savcılığı, Yargıtay 12. Ceza Dairesi'nin kararı doğrultusunda, Altan hakkında TCK'nın 98/2 maddesi uyarınca ''yardım veya bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi dolayısıyla kişinin ölmesi'' suçundan 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açtı.
15.02.2013 - 13:26
null
[]
'Votkadan bir yudum aldı fenalaştı'
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/votkadan-bir-yudum-aldi-fenalasti,-Zwxl9sVzUGSBIGE4cPVIg
Yazar Ahmet Ümit, "Bir polisiye hikaye anlatarak insanları iyiliğe çağırabiliriz. Çünkü edebiyatın asıl görevi insan ruhunu anlatmaktır" dedi.
null
Yazar  "Bir polisiye hikaye anlatarak insanları iyiliğe çağırabiliriz. Çünkü edebiyatın asıl görevi insan ruhunu anlatmaktır. Bu insan ruhu öyle belirsiz ki her an değişebiliyor. Bunu anlatmak için en iyi yöntem edebiyatta polisiyedir." dedi. Yunus Emre Enstitüsü (YEE) tarafından düzenlenen "Türk Edebiyatı Yaz Okulu-2019" programı kapsamında "Edebiyatın Peşinde" başlıklı seminere konuk olan Ümit, Türk Edebiyat Vakfı'nda "Komiser Nevzat İstanbul'da" başlıklı bir söyleşi gerçekleştirdi. Ümit, yazar olmaya rastlantı sonrası karar verdiğini belirterek, 12 Eylül darbesi sırasında tutuklanan bir arkadaşının olayını raporlaştırırken ortaya bir hikaye çıktığını ve bu hikayenin de 40 farklı dilde okuyucuyla buluştuğunu söyledi. İlk polisiye metninin Tevrat'ta yer alan Kabil'in Habil'i öldürme hikayesi olduğuna işaret eden Ümit, şöyle devam etti: "Bu hikaye İncil'de de geçer. Aslında bu hikayeden sonra Musa Peygamber'e gelen 10 emirden en esaslısı olan 'Öldürmeyeceksin.' emrinin hikayesidir. Bundan sonra ben şunu fark ettim ki, bir polisiye hikaye anlatarak insanları iyiliğe çağırabiliriz. Çünkü edebiyatın asıl görevi insan ruhunu anlatmaktır. Bu insan ruhu öyle belirsiz ki her an değişebiliyor. Bunu anlatmak için en iyi yöntem edebiyatta polisiyedir. Polisiye roman sadece 'Katil kim, cinayeti kim işledi, suçlu kim, değildir. İyi polisiye roman insan ruhunu en iyi şekilde anlatabileceğimiz bir türdür." Ahmet Ümit, iyi bir polisiye roman yazmanın zorluklarından da bahsederek, "Bence dünyanın en büyük yazarı olan William Shakespeare 'Hamlet' ve 'Macbeth'de cinayeti anlatmış, cinayetten yola çıkarak da insanı anlatmıştır. Shakespeare, insanın ne kadar tuhaf bir varlık olduğunu en iyi anlatanlardan biridir." değerlendirmesinde bulundu. Edebiyatın insanın içindeki kötülükle başa çıkması konusuna yardımcı olduğu yorumunda bulunan Ümit, şunları kaydetti: "Ben polisiye yazmaya başladığım zaman bu türü küçümsedim. Fakat sonra fark ettim ki polisiye Shakespeare'in, Dostoyevski'nin yazdığı gibi insan ruhunu anlatmak için inanılmaz olanaklar veren bir tür ve 'Sen de onlar gibi iyi edebi eserler verebilirsin.' dedim ve yazmaya başladım. Ardından burnumun ucunda duran bir şeyi keşfettim. Bu ülkenin inanılmaz bir tarihi var. Bu topraklarda çok farklı uygarlıklar var. Hitit İmparatorluğu var mesela. Antik Yunan dünyasına yön veren bir uygarlıktır ve sonra Roma, ardından Doğu Roma, ardından Osmanlı. Yani son derece farklı zengin, çeşitli bir tarihe sahibiz. Bunu fark etmek bir yazar için müthiş bir şey. Demek ki ben sadece polisiye değil, aynı zamanda tarih de yazabilirim." Ümit, tarihle polisiye roman türünün birbiriyle benzeştiğini söyleyerek, "Tarihi hep kazananlar yazar. Kazananlar da hep yalan ve yanlış yazar. Hiçbir hükümet, hiçbir kral 'Ben yenildim.' demez. Bütün ülkelerin tarihi yalanlarla doludur. Dolayısıyla bize öğretilen tarih gerçek değil, tarihçilerin yazdıklarıdır. Ben de romanlarıma diğer yazarlardan farklı olsun diye bu ülkenin tarihini koymaya başladım. Sadece 'Cinayeti kim işledi?' sorusu değil, aynı zamanda bu tarihte ne oldu diye, çünkü buradaki tarih tüm dünyayı ilgilendiren bir tarih." dedi. Romanlarına tarihi hikayeleri ekledikten sonra Türkiye'de polisiye tarih roman türünün daha fazla okunmaya başlandığını ve eserlerinin yılda yaklaşık bir milyon satış yaptığını dile getiren Ümit, yüze yakın kitabının 26 dilde yayınlandığını ve tiyatroya, operaya, müzikal bir esere uyarlandığını sözlerine ekledi. Ümit, söyleşi sonunda "Türk Edebiyatı Yaz Okulu"na ilişkin yaptığı değerlendirmede, Yunus Emre Enstitüsü'nün hem yurt içi hem yurt dışındaki birçok etkinliğine ayırım yapmadan katılım sağladığını söyledi. Bir toplumun değerlerini diğer toplumlara anlatmanın en iyi yolunun kültür ve sanat olduğuna işaret eden Ümit, "Ancak kültür ve sanatla insanların kalbine doğrudan seslenebiliriz. Hakkımızdaki ön yargıları ortadan kaldırabiliriz." dedi. Ümit, Yunus Emre Enstitüsü'nün dünyanın her yerinde bir şube açması gerektiğine vurgu yaparak, "Çok daha fazla öğrenciyi ülkemizde ağırlamamız lazım. Ancak bu şekilde amacımıza ulaşabiliriz. Bu yüzden Yunus Emre Enstitüsü'nün çabalarını takdir ediyor ve destek veriyorum her zaman." ifadelerini kullandı. Söyleşide öğrencilerden iyi bir etkileşim aldığını da dile getiren Ahmet Ümit, şunları kaydetti: "Beklentim, edebiyatımıza olan ilginin artmasıdır. Dışarıdan kitap okumak başka bir şey ama yazarından kitabı nasıl yazdığını, ürettiğini görmek farklı bir şey. Türkiye'nin siyasi yapısını, kültürünü yazarın birebir ağzından dinlemeleri, yazarla yüzleşmeleri çok kıymetli."
26.07.2019 - 11:42
Anadolu Ajansı
['Edebiyat', 'Sanat', 'Yazar']
Ahmet Ümit: Polisiye hikayelerle insanları iyiliğe çağırabiliriz
Sanat
https://www.ntv.com.tr/sanat/ahmet-umitpolisiye-hikayelerle-insanlari-iyilige-cagirabiliriz,HqEE9ewFD0yo70_MpTIudg
Beşiktaş Kulübü'nün 2015 yılı birinci olağan divan kurulu toplantısında konuşan Divan Kurulu Başkanı Yalçın Karadeniz, kulübün artan borcuna dikkati çekti. Mali durumlarının Galatasaray'la karşılaştırılmasını doğru bulmadığını savunan Karadeniz, "Riva'nın yarısını, Kuruçeşme Adası'nın 3'te 1'ini teminat gösterseler borçlarını öder, İstanbul'u satın alırlar. Bizim neyimiz var? Bütün mal varlığımızı teminat olarak koysak bile borcumuzun yarısını ödeyemeyiz" dedi.
null
Ceylan InterContinental Otel'de gerçekleştirilen Beşiktaş olağan divan kurulu toplantısının açılış konuşmasını yapan Beşiktaş Kulübü Divan Kurulu Başkanı Yalçın Karadeniz, ekonomik konularla ilgili gözden kaçan hususların olabileceğini vurgularken, mali yönden tarihin en zorlu dönemine girdiklerini belirterek, "Dibe vurduk diyebiliriz" dedi.   Kulübün eski başkanı Yıldırım Demirören döneminde ekonomik yönden önünü göremediğini vurguladığını hatırlatan Karadeniz, "Talihsizliğime bakınız ki bugün gözlerimi açamadığımı ifade etmek istiyorum. Bazı arkadaşlarım Beşiktaş'ın büyük bir camia olduğunu ve büyük bir güce sahip olduğunu söylüyorlar. Özellikle Galatasaray'ın bizden daha fazla borcu olduğunu söylüyorlar. Bu bizi ilgilendirmiyor" diye konuştu.   Beşiktaş ile Galatasaray kulüplerini karşılaştıran Karadeniz, "Madem ki Galatasaray'ı örnek alıyoruz, rakibimiz, Riva'da bin 200 dönüm imarlı arazinin yarısını teminat gösterse borcu da öder, kasada para da kalır. Kuruçeşme Adası'nın 3'te 1'ini teminat gösterseler İstanbul'u satın alırlar. Bizim neyimiz var? Bütün mal varlığımızı teminat olarak koysak bile borcumuzun yarısını ödeyemeyiz" ifadelerini kullandı.   Yalçın Karadeniz, satacak bir şeylerinin olmadığını ve Beşiktaş için artık denizin bittiğini dile getirdi.   Kulübün borcunu bilmediklerini vurgulayan Karadeniz, "Yönetim kurulu, denetleme kuruluna vermek zorunda olduğu belgeleri teknik arıza nedeniyle veremediğini söylüyor. Yönetim kurulu bunu söylüyorsa tartışacak bir şey yok" diye konuştu.   Kulübün borcunu kıyas yoluyla açıklayan Karadeniz, şunları söyledi:   "SPK'ya göre anonim şirketin borcu 562 milyon lira gözüküyor. Derneğin borcu daha önceki denetleme kurulu raporlarında 407 milyon lira olarak gösterilmiştir. Şirketin borcu ile derneğin borcunu bir araya getirirsek tarihimizin en hazin dönemiyle karşılaşmış olabiliriz. Dünyada hiçbir futbol kulübünde olmayan, 1 katrilyonun (1 milyar lira) üstünde borç var. Sermaye artırımından, şirketin hisse satışından, federasyondan ve bankalardan aldığımız 300 milyonun üstünde para var. Giren paraya rağmen borcun 2 sene içinde 2,5 misli artmasının izahı olmalıdır."   Kulüp başkanı Fikret Orman'ın bu durumda stadı gündeme getirmemesini isteyen Karadeniz, "Başkan, stada bunları verdiğini söylediği zaman ben de üç ay önceki konuşmasına göre yanıt veririm. Kendisi 35 milyon dolarlık loca sattığını söyledi. Bu, 110 milyon lira yapar. Stada bugüne kadar yapılan masraf budur. Beşiktaş'ın kasasından para çıkmadı. Kasamızdan para çıkmamasına rağmen bu denli borcun artması üstüne gerek yönetim kurulu gerek biz üstünde durmalıyız" diyerek sözlerini tamamladı.
07.02.2015 - 13:01
Ntvspor
['Futbol', 'Spor', 'Beşiktaş']
"Beşiktaş için deniz bitmiştir"
Spor
https://www.ntv.com.tr/spor/besiktas-icin-deniz-bitmistir,XZ9niap1XU29YWV4yGywtw
İki yakın arkadaş oldukları bilinen süper modeller Kendall Jenner ve Cara Delevingne Vogue Partisi’nden el ele, kol kola çıkarken objektiflere takıldı.
null
Yakın arkadaş olan ünlü modeller Kendall Jenner ve Cara Delevingne, Paris’te Vogue Partisi’nde görüntülendi. Barbara Palvin, Lily Donaldson ve Emily Ratajkowski gibi pek çok ünlü modelin katıldığı partide tüm gözler, Jenner ve Delevingne ikilisini üzerindeydi. Paris’teki Haute Couture Moda Haftası’nı takip eden iki model, partiden el ele, kol kola ayrılmalarıyla dikkat çekti. 21 yaşındaki ABD’li model Jenner ile 24 yaşındaki İngiliz model ve oyuncu Delevingne, şıklıklarıyla da göz doldurdu. İkilinin samimi görüntüsünün ardından, biseksüel kimliğiyle tanınan Delevingne’in Jenner ile arkadaşlıktan öte bir ilişkisinin olabileceği dedikoduları yapıldı.
05.07.2017 - 15:37
null
['Yaşam', 'magazin', 'Kadıköy Moda']
Kendall Jenner ve Cara Delevingne partide el ele
Yaşam
https://www.ntv.com.tr/yasam/kendall-jenner-ve-cara-delevingne-partide-el-ele,hXf-0oJDQEKWr0vJKT9XkQ
Diş Hekimi Pertev Kökdemir, anne adayının cerrahi işleme maruz kalacağı ve antibiyotik kullanması gerekeceği için implant tedavisini hamilelik sonrasına bıraktıklarını belirtti
null
Hiçbir anne adayı hamilelik döneminde diş ağrısı çekmek istemez. Bunun için de hamilelik öncesinde diş bakımınızı ve tedavilerinizi eksiksiz şekilde yaptırmanız gerekiyor. “Hamilelik döneminde implant yapımını pek tercih etmiyoruz” diyen Diş Hekimi Pertev Kökdemir, anne adayının cerrahi işleme maruz kalacağı ve antibiyotik kullanması gerekeceği için implant tedavisini hamilelik sonrasına bıraktıklarını belirtiyor. “Hamilelik döneminden önce diş hekimine gidilip dişlerin tüm kontrollerinin yapılması rahat bir hamilelik süreci geçirilmesini sağlar” diyen Diş Hekimi Kökdemir, anne adaylarını uyarıyor: “Hamileliğin birinci ve üçüncü evrelerinde hastaya müdahale edilmemesi önemlidir. Çünkü dişteki rahatsızlıklara bağlı olarak belki bazı ilaçlar kullanılması gerekebilir. O yüzden hamilelik öncesinde diş hekimine gidip rahatsızlıkların tespit edilmesi ve bunların tedavi edilmesi hem hamileliğin rahat geçirilmesinde hem de hamilelik sonrası dönemde sağlıklı bir ağıza sahip olunmasında önemli rol oynayacaktır. Ayrıca hamilelik döneminde hormonal değişikliklerden dolayı gebeler hastalıklara daha yatkın hale gelebilir. Küçük bir hastalık, hamilelik döneminde çok büyük bir hale gelip hastamızın ağrı-sızı içinde kliniğe gelmesine sebep olabilir. Bu nedenle hamilelik öncesinde mutlaka diş hekimi kontrolü yaptırılmalıdır.” Diş Hekimi Pertev Kökdemir: “Hamilelik döneminde hormonal değişikliklerden dolayı dişler daha hassas hale gelebilir. Bununla ilgili olarak anneyi rahatsız edecek bir durum varsa veya diş eti kanaması oluyorsa mutlaka bir diş hekimine gitmek gerekir. Bunun dışında hamilelik döneminde diş hastalıklarıyla karşılaşmamak için mutlaka hamilelik öncesi diş hekimi ziyareti şarttır. Eğer tam sağlıklı bir ağızla hamilelik dönemi başlarsa hamilelik döneminde herhangi bir ekstra sorun çıkmayacak, çıkan sorunlar da minik müdahalelerle tedavi edilebilecektir.” “Anne adayları ilk aylarda mide bulantısı ve kusma gibi şikayetler yaşayabilirler” diyen Kökdemir anne adaylarını şöyle uyarıyor: “Eğer bu şekilde bir rahatsızlık oluyorsa ağızın bir bardak su ile çalkalanması veya dişlerin hafifçe fırçalanması, kusma gibi bir durumdan sonra dişlerin çürüğe veya diş etlerinin diş eti iltihabına maruz kalmasının önüne geçer. Aksi takdirde hem dişlerde çürük oluşur hem de diş etlerinde hastalıklar ortaya çıkabilir. Bunların sebebi yüksek kuvvetteki mide asidinin ağıza geliyor ve o bölgede bir süre bekliyor olmasıdır. Ama ağız çalkalanırsa ve bu asidik ortam ağızdan uzaklaştırılırsa, bu asidin sebep olacağı hastalıkların da önüne geçilmiş olur.” “Hamilelik döneminde implant yapımını pek tercih etmiyoruz” diyen Kökdemir, “Bunun sebebi hem hastamızın cerrahi bir işlem geçirecek olması, hem de bu tedavi sonrasında 5-7 gün süreyle antibiyotik kullanacak olmasıdır. Dolayısıyla hamilelik öncesinde implant uygulayıp, hamilelik sonrasında da dişin üzerine yapılacaklar konusunda bir planlama yapıyoruz veya tüm bu tedaviyi hamilelik sonrasına bırakabiliyoruz” diyor.
04.12.2017 - 17:30
haberturk
['hamilelikte implant']
Hamileler implant taktırabilir mi?
Sağlık
https://www.haberturk.com/hamilelikte-implant-yaptirilabilir-mi-1741230
Hayatlarında hiç mamografi çektirmemiş kadınların meme kanserinden ölme ihtimallerinin düzenli olarak kontrolden geçenlerden çok daha fazla olduğu bildirildi.
null
Amerikalı doktorlar, meme kanseri tespit edilen kadınlar üzerinde yaptıkları araştırmada, kanserden ölen kadınların yüzde 75'inin bir kez bile mamografi çektirmediğini veya hastalığın ilk mamografide saptandığını belirlediler. Araştırma kapsamındaki kadınlardan birden fazla mamografi çektirenlerin ise sadece yüzde 25'inin öldüğü saptandı. Araştırma Massachusetts'te, 1990-1999 arasında, bazıları düzenli mamografi çektiren, bazılarıysa çektirmeyen 6997 meme kanserli kadın arasında yapıldı. Hastalar 2007'den itibaren de takip edildi. Bu sürede 461 kadının öldüğü, bunların yüzde 75'inin hiç mamografi çektirmeyen kadınlar arasında bulunduğu belirlendi. Cambridge Hastanesi Meme Merkezi ile Harvard Tıp Okulu'ndan Dr. Blake Cady, sürekli tarama programı kapsamında bulunan kadınların ölüm oranlarının yüzde 4,7, takip edilmeyenlerin ise yüzde 56 olduğunu söyledi. Cady, "Bu oran, yaygın mamografi taramasının başlamadığı 1970 öncesinde gördüğümüz ölüm oranlarıyla aynı" dedi.
07.10.2009 - 11:37
null
[]
Meme kanserinde mamografinin önemi...
Sağlık
https://www.ntv.com.tr/saglik/meme-kanserinde-mamografinin-onemi,aWHV5w8VskStgHI_ViHRpQ
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, özel araç kullanımı azaltmak ve vatandaşları toplu ulaşıma teşvik etmek amacıyla otobüs ve metrolar arasında faaliyet gösteren 32 hatta ücretsiz aktarma ulaşım hizmeti veriyor.
null
( ), vatandaşlara sunulan hizmet kalitesini artırmak, özel araç kullanımını azaltmak, toplu ulaşım ve aktarma alışkanlığı kültürünü kazandırmak amacıyla otobüs ve metrolar arasında ücretsiz aktarma imkanı sağlayan besleme hatları kademeli olarak devreye aldı. Belediyeden alınan bilgiye göre, kent genelinde 32 hatta, ücretsiz aktarmalı ulaşım hizmeti veriliyor. Bu uygulamayla mevcut ve planlanan ulaşım projeleri kapsamında otobüs ve diğer ulaşım modları arasındaki tam entegrasyonun sağlanabilmesi hedefleniyor. "Besleme hatları" olarak değerlendirilen ücretsiz aktarma hizmeti; yolcu davranışları, yolculuk talepleri, sahada yapılan gözlemler, raylı sistem ve etkileşimindeki mevcut ve yeni açılan hatların analizi yapılarak belirlendi. Besleme hatların aktarmasız yolculukları için tek biletli ücret tarifesi geçerli olmakla birlikte, bu hatlar ile diğer ulaşım modu (raylı sistem / deniz yolu) arasında yapılan aktarmalar ücretsiz olarak tarifelendirildi. Örneğin Pendik ilçesi Kavakpınar-Tavşantepe Metrosu kullanacak bir yolcu, KM2 otobüs hattını kullandığında, istanbulkartında sadece bir yerde kendisinden ücret alıyor. KM2 hattındaki bir otobüse bildiğinde ücret ödeyen vatandaş, metro hattı kullandığında kendisinden her hangi bir ücret alınmıyor. Yine aynı şekilde bu hatlarla entegre olan M4 metrosunda da yolculuk yapabiliyor. Benzer durum, 32 hat ve bunlarla bağlantılı entegre diğer ulaşım alternatifleri içinde geçerli.
01.11.2018 - 17:48
Anadolu Ajansı
['İstanbul', 'Metrobüs', 'metro ', 'ulaşım']
İBB'den 32 hatta ücretsiz aktarma hizmeti
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/ibbden-32-hatta-ucretsiz-aktarma-hizmeti,oaCAKdpWKkGX1SfyQht6gg
Ece Özdikici, Kadın dizisinde Jale Demir karakterini canlandırıyor. Kadın dizisinin sevenleri oyuncuların hayat hikayelerini merak ediyorlar. Peki, Kadın dizisinde rol alan Ece Özdikici kimdir, kaç yaşında?
null
FOX TV ekranların sevilen dizisi Kadın yeni bölümleriyle birlikte seyircileriye buluşmaya devam ediyor. Kadın dizisinde başarısıyla dikkat çeken oyuncu Ece Özdikici'nin hayat hikayesini düzenledik. Peki, Kadın dizisi oyuncusu Ece Özdikici kimdir, kaç yaşında ve nereli?  2 Temmuz 1982 yılında İzmir’de doğdu. 8 yaşında İzmir Devlet Tiyatrosunun açtığı sınavla oyunlarda oynamak üzere çocuk oyuncu olarak seçildi. İzmir Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi Resim Bölümünü bitirdi. Mimar Sinan Üniversitesi Sahne Sanatları Bölümü mezunudur. Üniversite okurken Zeliha Berksoy'un asistanlığını yapmıştır. Küçük yaştan beri resim ve tiyatroya merak salan güzel oyuncu özellikle Bir Aşk Hikayesi Dizisindeki rolüyle ilgi odağı olmuştur. Ünlü oyuncu piyano çalmayı bilmektedir. Yabancı dil olarak İngilizce biliyor. Spor olarak yüzmeyi tercih etmektedir. Tiyatro alanında bir çok ödül almıştır. Jale tıp doktorudur. Kaymakamlıkta çalışan kocası Musa ve oğlu Bora (7) ile birlikte yaşar ama artık bu evlilikten ve bu hayattan kurtulmak istemektedir. Hayat koşuşturması içinde alamadığı uzmanlığı almak ve kendini mesleğine adamak ister. Hayatının aşkı Sinan’ın meşhur bir doktor olarak çalıştığı hastaneye tayin edilmesi ise bir başka beklenmedik gelişmedir. Kadın / Jale / 2017 Poyraz Karayehl / Songül / 2014-2016 Cinayet / 2014 Küçük Hanımefendi / 2011 MAT / Serap / 2009 Deniz ve Mehtap / Mehtap / 2008 Yemin / Bahar / 2007 Yasak Elma / Dilara / 2007 Sır Gibi / Ferda / 2007 Anadolu Kaplanı / Esra / 2006 Sil Baştan / 2004 Sizi Seviyorum / Eda / 2009 Zincirleme Film Tamlaması (Kısa Film) / 2005 Bir Aşk Hikayesi (TV Filmi) / 2004
03.10.2018 - 17:06
haberturk
['ece özdikici', 'ece özdikici kimdir', 'kadın', 'kadın jale', 'kadın ece özdikici']
Ece Özdikici kimdir? Kadın dizisi oyuncusu Jale Demir kimdir?
Magazin
https://www.haberturk.com/ece-ozdikici-kimdir-kadin-dizisi-oyuncusu-jale-demir-kimdir-2166253-magazin
Hollanda'da 75 yaşındaki bir kadın, kendisine alış veriş için yardım etmeyi öneren komşusu tarafından 80 bin euro'dan fazla dolandırıldı. Ülkede yaşlılar sık sık 'finansal sömürüye' maruz kalıyor.
BBC Türkçe
PA Media Hollanda'nın Breda kentinde 75 yaşındaki bir kadın, alışveriş için kendisine yardım etmeyi öneren komşusu tarafından, 80 bin eurodan fazla dolandırdı. Hollanda'da yaşlıların sık sık maruz kaldığı, "finansal sömürü" olarak adlandırılan dolandırıcılığın son kurbanı, Belçika sınırındaki Breda kentinde yalnız yaşayan 75 yaşındaki bir kadın oldu. De Telegraaf gazetesinin haberine göre, rahatsızlığı nedeniyle harakete etme güçlüğü çeken Hollandalı kadın, 59 yaşındaki kadın komşusunun, alış veriş için yardım etme önerisini sevinçle karşıladı. Yaşlı kadının banka kartı ile şifresini alan komşusu, 1 yıl boyunca düzenli olarak haftalık alış verişini yaptı. Aylık sabit giderleri için otomatik ödeme talimatı bulunan yaşlı kadın, bir süre ödenmemiş faturalara ilişkin yüklü ödeme talimatları alınca şaşırdı. Evinden atılma tehlikesiyle karşıya kalan kadın, yaşlılara danışmanlık hizmeti veren bir yardım kuruluşuna başvurdu. Yapılan araştırma sonucu, komşusu tarafından 1 Mart 2018'den bu yana Hollandalı kadının hesabından, 80 bin eurodan fazla para çekildiği belirlendi. Komşusunun, Hollandalı kadının evinden çaldığı bir cep telefonu aracılığıyla kurban adına bir internet bankacılığı hesabı açtığı da ortaya çıktı. Yaşlı kadının komşusu, dolandırıcılık suçlamasıyla gözaltına alındı. Hollanda'da her yıl tahminen 30 bin yaşlı, finansal sömürü olarak adlandırılan bu tür dolandırıcılığa maruz kalıyor. Vakaların yüzde 85'inde suçlular aile üyeleri çıkıyor. Hükümet ve gönüllü kuruluşlar, dolandırıcılık konsunda sık sık yaşlıları bilgilendirme toplantıları düzenliyor.
5 Ekim 2019 Cumartesi, 16:18
cumhuriyet
null
Hollanda'da 75 yaşındaki bir kadın kendisine yardım eden komşusu tarafından 80 bin euro dolandırıldı
Dünya
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/dunya/1614190/Hollanda_da_75_yasindaki_bir_kadin_kendisine_yardim_eden_komsusu_tarafindan_80_bin_euro_dolandirildi.html
Soğuk algınlığı, grip, bağırsak enfeksiyonları... Bulaşıcı kış hastalıklarından korunun
DHA
Kış döneminde çocukların en sık yaşadığı bulaşıcı hastalıklar, ebeveynlerin de en çok endişe ettiği konuların başında geliyor. Çocuklarını kış hastalıklarından korumak için anne babaların bazı önemli noktalara dikkat etmesi gerekiyor. Memorial Ataşehir Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Dr. Özlen Kaya Çardak, çocuklarda kış hastalıklarına karşı alınması gereken önlemler hakkında bilgi verdi.
23 Aralık 2015 Çarşamba, 10:06
cumhuriyet
null
Bulaşıcı kış hastalıklarından korunun
Sağlık
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/saglik/452515/Bulasici_kis_hastaliklarindan_korunun.html
Suriye tarafından gelen bir top mermisi Hatay'a düştü. Olayda ölen ya da yaralanan olmazken yapılan açıklamada 'Suriye'ye anında karşılık verildiği' bildirildi.
null
Hatay Valisi Mehmet Celalettin Lekesiz, Suriye bölgesinden atılan bir havan mermisinin Yayladağı ilçesindeki kırsal alana düştüğünü bildirdi. Olayda ölen ya da yaralan olmadığını belirten Lekesiz, bölgedeki askeri birlikten anında ''karşı atış'' yapıldığını açıkladı. Vali Lekesiz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Suriye bölgesinden atılan bir havan topu mermisinin Türkiye sınırından yaklaşık 50 metre içerideki, Yayladağı ilçesine bağlı Aşağıpulluyazı köyü kırsal alanına düştüğünü bildirdi. Olayda ölen ya da yaralanan olmadığını bildiren Lekesiz, bölgedeki askeri birlikten anında ''karşılık'' verildiğini kaydetti. Köylülerin de patlamayı duyduğu öğrenildi. -Altınözü'ndeki fidanlığa da dün havan topu mermisi düşmüştü- Öte yandan, dün Suriye tarafından atılan bir havan mermisinin de Altınözü ilçesine bağlı Hacıpaşa beldesi Sarıbük mezraası yakınındaki fidanlığa düştüğü öğrenildi. Sarıbük mezraası sakinleri uzun zamandan beri, Suriye sınırında bulunan köylerde çatışmaların yaşandığını, kendilerinin yaşanan olaylardan çok rahatsızlık duyduklarını belirtti. Bahçesine mermi düşen Sarıbük mezraası sakini Salim Şerekioğlu, dün 16.00 sularında evde oturduğu esnada bir patlama sesi duyduklarını ve hemen yere yattıklarını, çok korktuklarını kaydetti. Önce deprem olduğunu düşündüklerini ifade eden Şerekioğlu, daha sonra bir patlama olduğunu anladıklarını söyledi. Olayın ardından hemen dışarı çıktığı ve etrafı kontrol ettiğini vurgulayan Şerekioğlu, ''Etrafta bulunan çocuklar bir şey düştüğünü görmüş. Olay yerine gittim ve hemen ardından buraya bölgeye jandarma ve savcı geldi. Fidanlığa havan mermisi düştüğünü gördük'' diye konuştu. Ahmet Şerekioğlu ise öğleden sonra bir patlama sesi duyduklarını, patlamanın ardından ortalığın toz duman olduğunu söyledi. Patlamanın evlerine yaklaşık 100 metre mesafede fidanlıkta gerçekleştiğini ve hemen jandarmaya bilgi verdiklerini vurgulayan Şerekioğlu, ''Bölgeye jandarma olay yeri inceleme ekibi geldi. Ekipler bölgede incelemelerde bulundu. Çok sayıda şarapnel parçası toplandı. Köye 100 metre mesafe var zaten yani evlerden birine düşse ne yapardık bilmiyorum'' dedi. Bu arada havan mermisinin bölgeye düşmesi üzerine ''karşı atış'' yapıldığı öğrenildi.
05.10.2012 - 20:57
Anadolu Ajansı
[]
Hatay'a düşen top mermisine misilleme
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/hataya-dusen-top-mermisine-misilleme,hnPyFb-yn0Ge24c8YZyUBQ
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun, bir vatandaşın sosyal medyada Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi ile ilgili sorusuna cevap verdi.
null
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı , bir vatandaşın sosyal medyada Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi (CİMER) ile ilgili sorusuna cevap verdi. Veli Gümüştaş isimli bir vatandaş, sosyal paylaşım sitesi Twitter'dan, Altun'a "Sayın Altun, CİMER'de bir sorun var, başvurular ne zamandır bir türlü kurumlara aktarılmıyor." iddiasında bulundu. Altun, paylaşıma cevap olarak şunları kaydetti: "Veli Bey, CİMER sistemine bugüne kadar yapmış olduğunuz 791 başvurunun tamamı tarafımızca değerlendirilerek ilgili kurumlara yönlendirilmiştir. CİMER'e olan bu ilginizden dolayı teşekkür eder, başvurularınızı 7/24 bekleriz."
30.12.2018 - 00:01
Anadolu Ajansı
['Yurt Haber', 'Türkiye', 'Ankara', 'Cumhurbaşkanı']
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun'dan CİMER paylaşımı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/cumhurbaskanligi-iletisim-baskani-altundan-cimer-paylasimi,VK7LCKbA-0GWWKNk2aCpFg
Lise ikinci sınıf öğrencisi, okul müdürünün 'Sigara içenleri ihbar edeceksin' isteğini kabul etmedi. Dövülerek hastanelik edilen öğrencinin ailesi müdür ve müdür yardımcısından şikayetçi oldu.
null
Adana'da Yıldırım Beyazıt Mahallesi'ndeki Sevim Tekin Lisesi'nde ikinci sınıf öğrencisi M.H., okul önünde arkadaşlarıyla sohbet ederken müdür Hamdi Özdemir yanlarından geçip okula girdi. Etrafta sigara içen öğrencileri fark eden Özdemir, cuma günü öğrencilerden M.H.'yi odasına çağırtıp, "Bana sigara içenlerin adlarını vereceksin" dedi. M.H. "Sigara içenleri tanımıyorum. Ben görmedim" diyerek olumsuz yanıt verince, müdür Özdemir iddiaya göre öğrenciyi tekme- tokat dövmeye başladı. Özdemir'in vurduğu tokatla dengesini kaybeden M.H., başını duvardaki panoya çarptı. Öğrencinin başı kanlar içinde kalınca paniğe kapılan okul müdürü Hamdi Özdemir, durumu bir müdür yardımcısına haber verdi. Odaya giren müdür yardımcısı, M.H.'nin başından akan kanla lekelenen okul formasını çıkartıp, depodan getirdikleri yenisini giydirdi. Bu sırada olaydan haberdar olan bir öğretmen, gencin ailesini telefonla arayarak durumu haber verdi. Olayı öğrenip okula giden anne Songül ile baba Mustafa'ya olayın büyütülmemesi gerektiğini söyleyen idareciler, aileyi sakinleştirip evlerine gönderdi. Hastaneye bile götürülmeden sınıfına dönen M.H., yaralı halde akşama kadar derse girdi. Akşam ders bitiminde eve gelen oğlunun halini gören baba Mustafa H., öğrenciyi Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Acil Servisi'ne götürdü. Kafasına 3 dikiş atılan M.H., karakola giderek Sevim Tekin Lisesi Müdürü Hamdi Özdemir'den şikayetçi oldu. Çocuk Şube Müdürlüğü'ne gönderilen M.H. psikolog gözetiminde ifade verdi. Kendisine ulaşılamayan okul müdürünün de ifadesinin alınacağı belirtilirken, Milli Eğitim Müdürlüğü olaydan bilgileri olmadığını, intikal etmesi halinde hemen inceleme başlatacaklarını duyurdu.
03.04.2011 - 14:06
null
[]
İhbar etmeyen öğrenciye müdür dayağı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/ihbar-etmeyen-ogrenciye-mudur-dayagi,aWoEpbdrGEO53lDxZHZjKA
Teknoloji dünyasında 2013’ün trendi olacak gibi görünen ‘giyilebilir akıllı ürünler’ üretmeyi planlayan şirketlerin sayısı her geçen gün artıyor.
null
Yakın gelecekte sokakta yürürken veya spor yaparken her an üzerimizde bulunacak ve vücut değerlerimizi ölçmekten, hava durumunu bildirmeye kadar birçok fonksiyon gösterecek giyilebilir ürünler, teknoloji şirketlerinin yeni gözdesi. Google’ın geçtiğimiz yıl bolca adından bahsettiren Google Glass gözlükleri sonrasında, Apple 2013’e akıllı ayakkabı ve akıllı saat projeleriyle girmişti. Görülen o ki akıllı saat projesi diğer teknoloji şirketlerinin ilgisini fazlasıyla çekmiş durumda. En son haberler, Google, Samsung ve LG’nin de akıllı saat üretmeyi planladığını öne sürdü. İlk olarak Financial Times, Google’ın Android işletim sisteminden sorumlu biriminin akıllı saat üzerinde çalıştığını belirtti. Android ekibi, Google Glass’i geliştiren ‘X Lab’ birimine kıyasla en yeni teknolojileri geliştiren bir başka Google ekibi olarak gösteriliyor. Google, konu hakkında açıklama yapmayı reddetti. Akıllı saat, sadece ABD’li firmaların değil, Güney Koreli elektronik devlerinin de hedefinde. Bloomberg’e açıklama yapan Samsung’un mobil birimi başkan yardımcısı Lee Young Hee, Apple’ın en büyük rakibinin akıllı saat üretmek istediğini belirtti. Hee, “Gelecek için cihazlar hazırlıyoruz. Akıllı saat, kesinlikle bunlardan biri” ifadesini kullandı. Samsung, her ne kadar Apple’ı akıllı saat alanında da rahat bırakmamak istese de, yerel piyasadaki rakibi LG’de kolları sıvamış durumda. Korea Times gazetesinin Cuma günü verdiği habere göre, ‘LG, Google Glass’ın akıllı saat versiyonunu üretmek istiyor.’ Haberde, akıllı saatin geliştirilme aşamasında olduğu ve şu an ‘ticari olmayan bir Ar-ge projesi olarak geliştirildiği’ belirtildi. LG, ilk akıllı saat girişimini 2009'da LG-GD910 ile yapmış, cihaz Mobil Dünya Kongresi 2009'da sunulmuştu.
24.03.2013 - 12:26
null
[]
Akıllı saat savaşına hazırlık
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/akilli-saat-savasina-hazirlik,BO6y2gLwr0SJC4wYdxkLeg
İstanbul’un Sarıyer ilçesinde kaçak gecekonduların yıkımı öncesi polisle vatandaşlar arasında arbede yaşandı. Polis biber gazı sıktı. CHP'li Mehmet Sevigen'in araya girmesiyle yıkım kararı durduruldu.
null
Bir inşaat şirketinin Sarıyer Derbent Çamlıtepe Mahallesi'ndeki 40 evi satın almasının ardından, evlerin tahliyesine izin vermeyen diğer mahalle sakinlerinin tepki göstermesi gerginliğe neden oldu. Saat 04.00 sularında mahalleye gelen yaklaşık bin çevik kuvvet polisi, evlerin tahliyesi ve yıkımı için güvenlik önlemleri almaya başladı. Tahliye ve yıkım yapılacak evlerin olduğu sokağa girmeye çalışan polislere tepki gösteren vatandaşlar protesto eyleminde bulundu. Polis, yıkımı engellemeye çalışan vatandaşları dağıtmak için biber gazı kullandı. Arbede sırasında sinir krizi geçiren Yusuf Birdal'a sağlık ekipleri müdahale etti. Protestocu vatandaşların dağıtılmasının ardından tahliye görevlileri, çevik kuvvet eşliğinde, boşaltılacak evlere girerek eşyaları kamyonlara yüklemeye başladı. Olay yerine gelen CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen, Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç ve Sarıyer CHP İlçe Başkanı Halim Serdar Sarıoğlu vatandaşlarla görüştü. Görüşmelerin ardından yıkımın bugünlük durdurulmasına karar verildi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Sarıyer Çamlıtepe Mahallesi'ndeki gecekondu yıkımının İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından yapılmadığını bildirdi. Belediyeden yapılan yazılı açıklamada, söz konusu arazinin bir kooperatife ait olduğu, arazi üzerindeki kaçak yapılardan 44'ünün sahibiyle yıkım için kooperatif arasında anlaşma yapıldığı belirtildi. Kooperatif yetkililerinin anlaşma yapılan evleri boşaltma çalışmalarına başladığı ifade edilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi: ''Ancak anlaşma yapmadıkları ileri sürülen diğer yapıların sahipleri, yıkıma karşı çıkmışlardır. Bazı basın yayın organlarında yıkımları İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin yaptığı iddia edilmiştir. Sarıyer Çamlıtepe Mahallesi'ndeki gecekondu yıkımı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından yapılmamaktadır. Yıkım ilgili kooperatif tarafından yapılmaktadır, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin bir çalışması veya malzeme desteği yoktur.''
08.02.2011 - 10:15
null
[]
Sarıyer’de biber gazlı yıkım gerginliği
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/sariyerde-biber-gazli-yikim-gerginligi,Um-Z4clZQUKjOkYZW7Jfrg
Van'ın İpekyolu ilçesinde, tarihi Peynirciler Çarşısı'ndaki restorasyon çalışması esnasında çöken duvarın altında kalan çocuk öldü, 2 kişi yaralandı.
null
Van Büyükşehir Belediyesinden yapılan açıklamada, Bahçıvan Mahallesi'nde bulunan ve bir süre önce müteahhit firma marifetiyle restorasyon çalışmasına başlanan tarihi Peynirciler Çarşısı'nda çalışma yapılmayan güney dış kısmındaki duvarlardan birinin çöktüğü belirtildi. Açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "Yaşanan kaza ile ilgili yapılan ilk araştırmalar sonucunda, inşaat alanındaki uyarı levhaları ve uyarılara rağmen 3 kişi göçük altında kaldı. Olayın hemen ardından olay yerine kurtarma ekipleri ve ambulanslar sevk edildi. Kurtarma ekiplerinin çalışması sonucunda 11 yaşındaki Harun Cengiz isimli çocuğun cansız bedenine ulaşılırken, 2 kişi de yaralı olarak göçük altından çıkartılıp hastaneye kaldırıldı. Ayrıca olaya şahit olup fenalaşan 2 vatandaş da hastanede tedavi altına alındı. Yaşanan talihsiz kaza ile ilgili savcılık ve polis tahkikatları çok yönlü olarak devam etmektedir."
12.07.2018 - 17:55
Anadolu Ajansı
['Türkiye', 'Van', 'tarihi eser']
Tarihi Peynirciler Çarşısı’nda göçük: 1 ölü, 2 yaralı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/tarihi-peynirciler-carsisinda-gocuk-1-olu-2-yarali,ZJtGk3SJIE2nZ-o05DTjFA
Ankara'da 6 kişilik Afgan aileyi, evlerindeki yangından polis ve vatandaşların yardımıyla kurtarıldı.
null
Altındağ Atıfbey Mahallesi 783'üncü sokakta 2 katlı boş gecekonduda henüz belirlenemeyen nedenle yangın çıktı. Alevlerin yükseldiğini gören çevredeki vatandaşlar durumu Altındağ Polis Merkez Amirliğindeki görevli polislere bildirdi.  Yükselen alevler elektrik tellerine oradan da çevredeki 2 gecekonduya sıçradı. Evlerden birinde yaşayan 6 kişilik Afgan aile polis ve bir vatandaşın yardımıyla yangından son anda kurtarıldı. Mahalle sakinleri de Afgan ailenin yaşadığı gecekondunun çatısındaki yangını kovalarla söndürdü.  Olay yerine gelen itfaiye itfaiye ekipleri, alevlerin sıçradığı diğer evlerde soğutma çalışması yaptı.
22.06.2019 - 07:24
null
['yangın', 'Ankara', 'polis ']
Afgan aileyi yangından polis kurtardı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/afgan-aileyi-yangindan-polis-kurtardi,7MMRYA9v8E2487KVcu5Lwg
SON DAKİKA HABERİ: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeniden CHP Genel Başkanı seçilen Kemal Kılıçdaroğlu'na bir telegraf gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nu tebrik etti.
null
haberi! Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeniden CHP Genel Başkanı seçilen Kemal Kılıçdaroğlu'nu kutladı. Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi'nden yapılan yazılı açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP'nin 36. Olağan Kurultayı'nda genel başkanlığa yeniden seçilen Kemal Kılıçdaroğlu'na tebrik telgrafı gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan telgrafında CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nu yeniden seçildiği için kutladı. Cumhuriyet Halk Partisi'nin 36. Olağan Kurultayı'nda genel başkanlık yarışını bir kez daha Kemal Kılıçdaroğlu kazandı. Kılıçdaroğlu bin 237 geçerli oyun 790'ini aldı. Rakibi Muharrem İnce ise 447 oyda kaldı.
04.02.2018 - 13:12
null
['Gündem', 'son dakika', 'son dakika haberleri', 'haber']
Son dakika haberi...Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na kongre tebriği
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/son-dakika-haberi-cumhurbaskani-erdogandan-kilicdarogluna-kongre-tebrigi,pDIrYV5BFEWdI-s5ZfAsjQ
Başbakan Binali Yıldırım, İstanbul Vezneciler'de yapılan bombalı saldırıya ilişkin "saldırıyı gerçekleştirenleri ve onları azmettirenleri mutlaka ortaya çıkartacaktır" dedi.
cumhuriyet.com.tr
İstanbul Vezneciler'de otobüs durağı ve metro istasyonu yakınlarında patlama meydana geldi. İstanbul Valisi Vasip Şahin, olay yerinde yaptığı açıklamada 7'si polis 11 kişinin yaşamını yitirdiğini, 36 kişinin de yaralandığını söyledi. Başbakan Binali Yıldırım, İstanbul Valisi Vasip Şahin ve İçişleri Bakanı Efkan Ala'dan İstanbul'daki bombalı araç saldırısına ilişkin telefonla bilgi aldıktan sonra İçişleri Bakanı Ala'yı Çankaya Köşkü'nde kabul ederek toplantı yapacak.
7 Haziran 2016 Salı, 10:59
cumhuriyet
null
İstanbul'daki patlamanın ardından Başbakan'dan ilk açıklama
Türkiye
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/546965/istanbul_daki_patlamanin_ardindan_Basbakan_dan_ilk_aciklama.html
Başbakan Erdoğan, Uludere olayı için daha önce "hata" dediklerini hatırlatarak, “Daha kaç kere söyleyeceğiz. Hiçbir hatayı örtmeyiz ama yargısız infaz da yaptırmayız” dedi. Erdoğan, konuşmasında BDP’liler için “kalleş” nitelendirmesi de yaptı.
null
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda konuşma yaptı. Başbakan Erdoğan, Suriye'deki son katliamlara tepki gösterdi. Erdoğan, şöyle konuştu: "Suriye yönetimine sadece el Huleli bu masum 50 yavrunun vebali dahi yeter. Bu gözü dönmüşlüktür. Bu; aklı, fikri, vicdanı, izan ve insafı tamamen terk etmektir. Bu insanlık dışı katliam, insanlığa ait her ne varsa, insanı insan yapan hangi değer varsa, onu artık ayaklar altına alıp çiğnemektir. BM Gözetim Misyonu Suriye'de incelemeler yaparken böyle bir katliam gerçekleştirmek, 50 masum yavruyu, 110 masum sivili alçakça katletmek, gözü dönmüşlüktür, acziyettir, zavallılıktır. Sabrın da bir sınırı vardır. İnanıyorum ki BM Güvenlik Konseyi'nin de inşallah sabrının bir sınırı vardır. Dünyanın ve gözlem heyetinin gözü önünde gerçekleşen bu katliamlar, açıkça dünyayla dalga geçmektir, bir nevi rest çekmektir. Zira akan her damla kan, Suriye yönetiminin olduğu kadar, bu yönetimin vahşetine çanak tutanların da eline, yüzüne bulaşmıştır ve tarih boyunca da o leke oradan çıkmayacaktır. Ben, el Hule'de hayatını kaybeden 110 masum sivile Allah'tan rahmet niyaz ediyor, tüm Suriyeli kardeşlerime buradan başsağlığı temennilerimi iletiyorum. Bu olayın yenilir yutulur yanı yoktur. ülkemdeki bazı siyasi partilerin veya bazı STK'ların kalkıp da buradaki zalimlerin yanında yer almasının anlaşılır, anlatılır bir yanı yoktur. Zulme rıza zulümdür. Zalimle beraber hareket edenler de zalimlerdendir. Bu bir gerçektir.'' Devletin değil, milletin diliyle konuştukların söyleyen Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: "Biz aziz milletimizle aracılarla değil, gönül diliyle konuşuruz. Ben burada medyaya, siyasetçilere değil, milletime hitaben konuşuyorum. Bütün kalbimle gönlümden konuşuyorum, biliyorum ki milletim bizi anlıyor. Kendince bize efendilik taslayanlara zerre kıymet vermeyiz. Kendisine ve milletine yabancılaşan bir hareket değiliz. Milletimizin rotasında yürürüz. Biz iktidarda kalmayı amaç olarak görmeyiz. Bizim için amaç milletimizin için refah ve huzuru sağlamaktır. Biz başarımızı seçimlerde aldığımız oyla değil, milletimizin refahı ve mutluluğuyla ölçeriz. İşte şu salondaki kadro, Cumhuriyet döneminin en karanlık dönemlerini aydınlığa kavuşturmak için canını ortaya koymuş bir kadrodur. Dersim'in üzerindeki karanlığı siz kaldırdınız. 27 Mayıs'ın üzerindeki karanlığı siz kaldırdınız. 12 Eylül'ü yargıya siz taşıdınız. 28 Şubat'ı sizler yaşadınız, 28 Şubat ile yine sizler, bizler hesaplaştık. 27 Nisan bildirisi karşısında, milletin emanetine en güçlü şekilde sizler sahip çıktınız, biz sahip çıktık. Faili meçhullerin, karanlık cinayetlerin, karanlık suç örgütlerinin üzerine hep birlikte gittik. Tabuları yıkan, Türkiye'yi evrensel standartlarla tanıştıran, hak ve özgürlükleri geliştiren parti, AK Parti'dir. Buna inanan AK Parti kadrolarıdır, sizlersiniz. Biz devletin diliyle değil, milletin diliyle konuşuruz. Ne milli iradeye gölge düşürmek ve bu gölge düşürmek gayreti içinde olanlara izin veririz ne de devleti şamar oğlanına çevirmek isteyenlere çanak tutarız. Erdoğan, Kayseri'deki son terör saldırısını hatırlatarak, şöyle konuştu: "Terörle mücadele konusunda vahim hatalar yapıldı. Karlıova’da bir kişi canlı bomba sanılarak vuruldu. Kekik toplayan yaşlı amcalarımız vuruldu. Mardin’de, Aydın’da benzer olaylar yaşandı. Bu tür üzücü olaylara sebep olanlar için her türlü işlem yapıldı, yapılıyor. Demokrasi ve hukuktan taviz vermeden terörle mücadele ettiğimizi ifade ediyoruz. Kendinizi bir anlığına Kayseri’deki aracı takip eden polis ya da jandarmanın yerine koyun. Kontrolde durmamış, bir askerimize çarparak yaralamış. Kayseri’ye doğru bir aracı takip ediyorsunuz. Orada nasıl bir gerilim yaşandığınızı düşünün. O araç vurulabilir ama ya kaçakçı varsa içinde. Ya ehliyeti, ruhsatı olmadığı için kaçıyorsa... Ya ehliyetsiz bir haylazsa? Ya içindeki araç hırsızıysa? ‘Çoban sandık, o yüzden teröristi vurmadık’ diyen generalle haftalarca alay ediliyor. Aktütün’de 25 yavrumuz şehit oldu. Medyanın eleştiri oklarıyla sorgulanıyor, hesaba çekiliyor. Teröristin üzerinde yargı baskısı olmayabilir. Bir tarafta öldürmeyi amaç edinen, diğer tarafta yaşatmayı amaç edinen taraf var. İnsani hassasiyetlerini yitirmemiş olan askerin, polisin gözünün önüne Kumrular Sokak'ta ilk iş gününde bombayla can veren genç geliyor. Anafartalar Çarşısı’nda mesai bitiminde durakta otobüs bekleyen 9 kişiyi katlettiler. Hangimizin aklında? Uludere’de o kadar hassasiyetiniz olsaydı tabutların üzerine terör örgütünün renkleriyle sardırmazdınız." CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu da eleştiren Erdoğan, "CHP Genel Başkanı Göksun’dan Pınarbaşı’na o araç nasıl gitti diyor. Bu tavır ibretlik bir tavırdır. Eğer o araç imha edilse içinden siviller çıksa ‘Yargısız infaz yapıldı’ diyecekti. Şimdi ‘O aracı neden durdurmadınız’ diyor. Bu tavırla terörle mücadele edilmez. CHP’nin bu tavrı, BDP’yle teröre güç veren tavırdır" dedi. BDP'li milletvekilleri için "ceset avcısı" ifadesini kullanan Erdoğan, "BDP’liler farklı sıfatlar kullanılınca yaraları olduğu için gocunuyorlar. Bunlar ceset avcısıdır. Malatya morgundan çıkan cesetleri ailelerinden kaçırmakla meşhurlar. Uludere’yle istismar edenler 30 yılda kaybettiğimiz 40 bin canı hiç umursamazlar" dedi. Bölgede kaçakçılık yapanların bombaların yerini bildiğini söyleyen Erdoğan, şöyle konuştu: "Dikkat ederseniz kaçakçıların hiçbiri bombalara basmıyor. Harita kimlerin elinde olabilir. Bu haritayla bombaların üzerine basmıyor, rahatça gidip geliyorlar. Bakın burası çok hassas. Bu iş, hassas ve gerilimli bir iş." Olaydaki hatanın kabul edildiğini hatırlatan Erdoğan, "Devlet intikam duygusuyla, yok etme güdüsüyle hareket etmez. Biz böyle bir intikam duygusuna, böyle bir yok etme duygusuna asla müsamaha göstermeyiz. Daha başından beri Uludere ile alakalı olarak, burada bir hatanın olduğunu Genelkurmay Başkanımız da şahsım da ilgili arkadaşlarım da ifade etmemize rağmen hala Başbakan 'hata edilmiştir deseydi'... Dedik ya daha kaç kere diyeceğiz. Otomata mı bağlayacağız bu işleri. Kusura bakma bizim sürekli olarak sizleri arzularınız istikametinde hareket etmek suretiyle kaybedecek vaktimiz yok, bizim işimiz çok. Biz terörle mücadelede ne kadar kararlıysak, bu mücadeleyi insani ve hukuki hassasiyetlerde sürdürmekte de o kadar kararlıyız. Hiçbir hatayı örtmeyiz. Ama yargısız infaz da yaptırmayız. Bu nedenle soruşturmanın bitmesini beklemek en doğrusudur" diye konuştu. Başbakan Erdoğan, devlet ve Hükümet'in Uludere'de şu ana kadar yapılması gerekenleri misliyle yaptığını söyledi. Uludere hadisesinin, hassasiyetiyle orantılı olarak son derece dikkatli şekilde takip edildiğini ifade eden Erdoğan, ''Hiçbir şeyin üzerinin örtüldüğü yok, hiçbir şeyin üzerinin kapatıldığı yok'' dedi. Televizyonlarda bu konuların tartışıldığını ifade eden Erdoğan, ''Onlar çok şeyler biliyorlar. Ne olur ya bunları konuşacağınıza ilaç gönderiverin, derdimizin dermanını bulalım. Ona göre uygulamayayım, ne yapmamız lazım, bunları da bize anlatın. Sadece yaptıkları eleştiri, yargısız infazı onlar yaparlar. Genelkurmay Başkanı, Başbakan, Cumhurbaşkanı kendilerine göre orada esip gürlerler'' diye konuştu. Olayın istismar edildiğini belirten Erdoğan, "Terör örgütünün ve BDP’nin istismarını anlarız. CHP’nin, medyanın, uluslar arası medyanın istismar etmesi kabul edilemez" dedi.  Erdoğan, konuşmasında Uludere'deki istihbaratı ABD'nin verdiğini yazan Wall Street Journal'a da tepki gösterdi. Erdoğan, "İşte Wall Street Journal. Sana ne, sana ne oluyor? Sen nereden gocundun? Olmayan bir şeyi olmuş gibi göstermek niye? Orada seçim var, mevcut yönetimin Türkiye’yle ilişkileri iyiymiş" dedi. Hükümete karşı sistemli bir operasyon yürütüldüğünü ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu: "Uludere’de yapılması gerekenleri devlet, hükümet de misliyle yapmıştır. Gelişmeler dikkatle takip ediliyor. Uludere’yle ilgili olarak adli, idari süreç devam ediyor. Türkiye, artık CHP dönemlerinde olduğu gibi, ne askerin sivilin kulağını çektiği, ne de sivilin askerin ensesine vurduğu bir ülke değildir. Ne de BDP'li kalleşlerin, PKK'lı kalleşlerin benim subayımı, askerimi gelip arkadan şehit ettiği bir ülke değildir. Türkiye hukuk devletidir, yanlış yapan bedelini öder, ödüyor ve ödeyecektir. Hata yapan, bedelini öder, ödüyor ve ödeyecektir. Ama güvenlik güçlerini her olayda yargısız infazla suçlayanların... Güvenlik güçleri bir şey yaptığı zaman hemen yargısız infaz. Ama terör örgütü tarafından yapıldığı zaman hepsi beraber saklıyor. Burada güvenlik güçlerimize yargısız infaza müsaade etmeyiz. Uludere’nin 6 ay gündemde kalmasından kim rant elde ediyor? Herkes yargı sürecine saygı duymak zorundadır. Uludere üzerinden sistemli bir operasyon yürütülüyor. Gençlerin kanıyla besleyen BDP’ye, akıl tutulması yaşayan CHP’ye, oyuncak olan medyaya inat, samimiyet ve cesaretimizle çözüm için mücadeleye devam edeceğiz."
29.05.2012 - 13:10
null
[]
Erdoğan: Hata dedik, kaç kere söyleyeceğiz
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/erdogan-hata-dedik-kac-kere-soyleyecegiz,J7FE-nmkNUG899ZDc8-qzw
Makedonya İçişleri Bakanı Yankulovska, gün boyu devam eden çatışmalarda beş emniyet mensubunun hayatını kaybettiğini, 30 kişinin yaralandığını açıkladı.
null
Makedonya İçişleri Bakanı Gordan Yankulovska, ülkenin kuzeyindeki Kumanova'da, emniyet güçleri ile silahlı bir grup arasında gün boyunca devam eden çatışmalarda, beş emniyet mensubunun hayatını kaybettiğini açıkladı. Yankulovska, düzenlediği basın toplantısında, sabah saatlerinde başlayıp hala devam eden operasyonlara ilişkin açıklamalarda bulundu. Operasyonda beş emniyet mensubunun hayatını kaybettiğini, 30'dan fazla yaralının bulunduğunu kaydeden Yankulovska, son yarım saat içerisinde altı kişinin yaralandığını söyledi. Yankulovksa, saat 18 sularında 20 kişinin emniyet mensuplarına teslim olduğunu, teslim olmayı reddeden başka bir grup ile polis arasındaki çatışmaların sürdüğünü vurguladı. Silahlı saldırganların sayısı ile ilgili kesin bilgiye sahip olmadıklarını aktaran Yankulovska, olası sivil kayıplar konusunda da net bir bilginin olmadığını kaydetti. Yankulovksa, polis operasyonunun tüm silahlı saldırganlar ele geçirilene kadar süreceğini sözlerine ekledi.
10.05.2015 - 03:24
Anadolu Ajansı
['Dünya', 'Avrupa']
Makedonya'da silahlı çatışma: 5 polis öldü
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/makedonyada-silahli-catisma-5-polis-oldu,nYpOuoSfBkitHRRwy7YD9g
Her yıl binlerce turist tarafından ziyaret edilen Obelisco Dikilitaşı, 1936'da, Buenos Aires'in kuruluşunun 400. yıl dönümü anısına Arjantin bayrağının şehirde ilk defa göndere çekildiği yere inşa edildi.
null
'in başkenti  'teki tarihi simgelerden   ( ) her yıl binlerce turisti ağırlıyor. Şehrin 400. kuruluş yıl dönümü anısına 1936'da Cumhuriyet Meydanı'nda yaklaşık 50 metrekarelik bir alanda inşa edilen anıt, 67,5 metre yüksekliğinde bulunuyor. Tam adı "Obelisco de Buenos Aires" (Buenos Aires Dikilitaşı) olan ancak halk arasında kısaca Obelisco diye anılan yapının inşa edilmesi kararı, şehirde başkentin önemini gösteren hiçbir anıtın bulunmaması nedeniyle dönemin Devlet Başkanı Agustin Pedro Justo tarafından alındı. Obelisco'nun inşa edildiği yerde, Arjantin bayrağının 23 Ağustos 1812'de şehirde ilk defa göndere çekildiği San Nicolas Kilisesi bulunuyordu.  Arjantin'in ünlü çağdaş mimarlarından Alberto Prebisch tarafından tasarlanan, 200 bin Arjantin pesosuna mal olan ve 157 işçinin çalıştığı Obelisco'nun inşası bir ay sürdü. Ayrıca Buenos Aires'te birçok kutlama ve protesto Obelisco'da yapılıyor. Arjantin'de düzenlenen 2018 Gençlik Olimpiyatları sırasında ışıklarla süslenen Obelisco, olimpiyatlar sırasında dikey ekran olarak da kullanılmıştı. Obelisco'nun piramit şeklindeki çatısının altında ufak bir oda ve dört pencere bulunuyor. Çıkılması yasak dikilitaşın demir merdiveni 206 basamaktan oluşuyor.
10.01.2019 - 16:01
Anadolu Ajansı
['Seyahat', 'Dünya', 'Gezi', 'Arjantin', 'Turizm']
Buenos Aires'in simgesi: Obelisco
Seyahat
https://www.ntv.com.tr/seyahat/buenos-airesin-simgesi-obelisco,8GdZDfFwS0OsZSPtFFnBJA
Siirt'te jandarma ekiplerince gerçekleştirilen operasyonda terör örgütü mensuplarına ait yaşam malzemelerinin ele geçirildiğini bildirdi.
null
Siirt kırsalında terör örgütü mensuplarına ait yaşam malzemeleri ele geçirildiği bildirildi. Valilikten yapılan açıklamada, jandarma tarafından gerçekleştirilen operasyonda terör örgütü mensuplarınca naylona sarılı vaziyette yere gömülen ve tamamına yakınının yeni olduğu bildirilen yaşam malzemesinin bulunduğu belirtildi. Açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "Siirt Merkez Jandarma Komutanlığı sorumluluk sahasındaki Sarıtepe köyü Ariyen Deresi kırsalında icra edilen operasyon neticesinde bulunan malzemelerin, bölücü terör örgütü mensuplarının kış döneminde kullanılan sera naylonuna sarılı vaziyette yere gömülü olduğu ve tamamına yakınının yeni olduğu dikkat çekmiştir. İstihbarata dayalı olarak gerçekleştirilen nokta operasyonunda, 6 çift ayakkabı, 2 atlet, 3 uyku tulumu, 3 uyku tulumu kılıfı, yağmurluk, 3 kilo tütün, el dürbünü, şemsiye, 2 boyunbağı, belkuşağı, örgüt mensuplarının giydiği kıyafetin ceketi, boş peynir bidonu, 4 seri bağlanmış büyük boy pil, çok miktarda sigara kağıdı, 15 metre sera naylonu ve çeşitli yaşam malzemeleri ele geçirilmiştir." Siirt Cumhuriyet Başsavcılığının olayla ilgili soruşturma başlattığı kaydedildi.
08.11.2013 - 23:31
Anadolu Ajansı
[]
Siirt'te terör operasyonu
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/siirtte-teror-operasyonu,TBANS69RM0mnNfk1bCvx9w
Başbakan Erdoğan, Rusya lideri Putin ile bir telefon görüşmesi yaptı. 25 dakika sürdüğü belirtilen görüşmede Kırım'daki kriz ele alındı.
null
Kırım'da yaşanan kriz, dünya siyasetinin gündem maddesi olmaya devam ediyor. Konuyla ilgili Başbakan Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'i telefonla aradı. Yaklaşık 25 dakika sürdüğü belirtilen görüşmede Erdoğan, ülkedeki krize çözüm bulmanın en başta Ukraynalıların görevi olduğunu belirtti. Ukrayna'daki istikrarsızlığın tüm bölgeyi olumsuz etkileyeceğine dikkati çeken Erdoğan, Mevcut krizin aşılmasında uluslararası hukukun ve devletlerarası ilişkilerin temel prensiplerine uyulmasının önemli olduğunu ifade etti. Erdoğan, Kırım'ın asli unsurları olan Tatar ve Rus toplumlarının Ukraynalılarla birlikte barış ve huzur içerisinde yaşamalarını sağlayacak zeminin elbirliğiyle oluşturulması gerektiğine de vurgu yaptı.
04.03.2014 - 21:26
null
[]
Erdoğan ile Putin Kırım'ı görüştü
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/erdogan-ile-putin-kirimi-gorustu,dP6shieYIUWBuqCp38157w
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, İzmir Valisi Mustafa Toprak'a seslenerek, "Ya belli bir hiyerarşi içinde beraber çalışırız ya da çalışamayız" dedi.
null
İzmir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, imar planlarında kentsel yeşil alan olarak kayıtlı olan Karayolları 2. Bölge Müdürlüğü arazisinin plan değişikliği ile konut ve ticaret alanına dönüştürüldükten sonra satışa çıkarılması nedeniyle CHP İzmir İl Başkanlığı tarafından Bornova Ağaçlı Yol'da düzenlenen yürüyüşe katıldı. Yürüyüşün ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Aziz Kocaoğlu, kentsel dönüşüm konusunda İzmir'e yaftalar yapıştırıldığını ancak İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin 7-8 yerde onay alarak çalışma başlattığını belirtti. İzmir Kentsel Dönüşüm İl Müdürlüğü'nün ise belediye yönetimini kentsel dönüşüm konusunda eleştirdiğini söyleyen Kocaoğlu, şöyle konuştu: "Sayın Kentsel Dönüşüm İl Müdürü, devlet memurudur. 657 sayılı yasaya tabidir. Bu zat-ı muhterem İzmir'e geldiğinden bu tarafa herkese akıl öğretmektedir. Bizim uyguladığımız 5393 sayılı yasa insana, insan haklarına, demokrasiye, gayrimenkul hakkına saygılı olan ve uzlaşmacı bir yöntem taşıyan yasadır. Onların uyguladıkları yeni çıkan 6306 sayılı yasa, müteahhidin, vatandaşın gayrimenkullerini sahiplenmesini getiriyor. Vatandaşın aleyhine kullanılacak maddeler var. Dayatmacı bir yasa. Ve bu sayın muhterem il müdürü bu yasa ile kent dönüşümü yapıyor. Eğer elinde bir meziyet, işbilirliği varsa, kendisi o ceberut yasayla kent dönüşümünü yapsın." İzmir Büyükşehir Belediyesi'ni kentsel dönüşüm konusunda kimsenin eleştiremeyeceğini ifade eden Aziz Kocaoğlu, "Bu il müdürü siyasete çok hevesliyse, devletin değil hükümetin, hatta bakanın bürokratıysa, ona tavsiyem istifa etmesi ve siyaseti yapması. Biz devlet memurluğundan siyasete geçmedik. Aday olur, gelir seçim kazanır. Bir bürokratın yüzde 56,7 oyla seçilen bir büyükşehir belediye başkanına kent dönüşümü öğretmeye, akıl vermeye ne haddi vardır, ne hakkı vardır. Herkes haddini bilmek zorundadır. Artık bürokratlar, hükümetin ve iktidar partisinin milletvekillerinin bürokratı haline gelmiştir" diye konuştu. Basmane çukuru tartışmaları Basmane'de 13 yıldır boş duran arazi hakkında da değerlendirmede bulunan Aziz Kocaoğlu, bölgede çukur oluşmasına neden olan belediye başkanının "sütten çıkmış ak kaşık" gibi konuştuğunu iddia etti. Eski belediye başkanlarına bugüne kadar söz söylemediğini ifade eden Kocaoğlu, "Ama bıçak kemiğe dayanırsa kime ne söyleyeceğimi çok iyi biliyorum. Hukuki sorun var. Vali Bey'in 'Büyükşehir'in görevi' demesine gerek yok. Büyükşehir Belediyesi görevini biliyor" dedi. Sümerbank arazisi konusunda da kimsenin tek başına hüküm veremeyeceğini savunan Aziz Kocaoğlu, şöyle konuştu: "İl Genel Meclisi'nin, Özel İdare'nin malları yerel sermaye ve servettir. Bunu lise mezunu çocuk bilir. Devlette bürokrat olmaya gerek yoktur. Ona rağmen burada, oranın müze olmasına karşı çıkan kimse yoktur. Müze bu işin örtüsüdür. Bunu Vali Bey de çok iyi bilmektedir. Orada paylaşılmak istenen, 'ham' yapılmak istenen, 40 bin metrekare inşaat alanı olan, turizm imar alanı olan arsanın satılması, elden çıkartılması ve bir yandaşa havale edilmesidir. Vali bey'in bunu gizlemeye saklamaya, üstünü örtmeye hakkı yoktur. Vali bey devletin valisi olmak durumundadır. İzmir yerelinde yatırımcı en büyük kuruluş İzmir Büyükşehir Belediyesi'dir. Vali beyin görevi, devlet kurumları adına Büyükşehir belediyesi ve tüm kuruluşlarla koordinasyonu sağlamaktır. Yani görevi bizim hakkımızı savunmak ve önümüze çıkan bürokratik engelleri Ankara'da savunmak zorundadır." İzmir Valisi Mustafa Toprak'ın siyaset yaptığını iddia eden Aziz Kocaoğlu, "Geçen gün gittim, basında beyanat vermeyelim dedim. Tam tersini söylemişim gibi 2 gündür basın üzerinden bombardıman yapıyor" dedi. Vali Toprak'ın hakkaniyet içinde davranması gerektiğini savunan Kocaoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: "İzmirli 4 milyon insan, sayın Valimiz de bu doğrultuda giderse, hakkaniyet içinde davranmazsa, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İzmir halkını karşısında bulacaktır. Sayın Vali'ye, seçilmiş belediye başkanı olarak şunu söylüyorum. Ya benimle belli bir hiyerarşi içinde beraber çalışırız ya da çalışamayız. Çalışamamak benim problemim değildir. Beni getiren kararname değildir. Beni getiren 4 milyon İzmirli'dir. Bu insanlar beni getirdiği müddetçe, buranın bir numaralı seçilmiş kişisi olarak, bütçesi en büyük kurum olarak ve on senedir hükümetin kente yaptığı yatırımlardan daha fazla yatırım yapan belediye olarak bu kenti kalkındırmaktan sorumluyum. Hemşehrilerimiz yetki verdiği müddetçe kimseyi dinlemeyiz. Biz hesabımızı 397 yılla zaten veriyoruz. Bunu herkes bilsin ki ölmüş eşek kurttan korkmaz."
25.10.2013 - 17:31
Anadolu Ajansı
[]
Kocaoğlu: 4 milyon İzmirli'yi karşısında bulur
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/kocaoglu-4-milyon-izmirliyi-karsisinda-bulur,TRWvK3CAFUup7U2aXY5yag
Suriye'nin kuzeyindeki 23 DAEŞ hedefinin vurulduğu ve 20 teröristin etkisiz hale getirildiği belirtildi.
null
Türk Silahlı Kuvvetlerince (TSK), Suriye'nin kuzeyindeki terör hedeflerine yönelik Fırat Kalkanı Harekatı'nın 160. gününde 20 terörist etkisiz hale getirildi. TSK'dan yapılan bilgilendirmeye göre, DAEŞ başta olmak üzere terör örgütlerinin yarattığı tehdidi bertaraf ederek hudut güvenliğini artırmak ve koalisyon güçlerine destek vermek için Suriye'nin kuzeyine yönelik 24 Ağustos 2016'da başlatılan harekat devam ediyor. Harekatın 160. gününde terör örgütü DAEŞ'e ait 184 hedefe atış yapılarak terörist grupların faaliyetleri baskı altına alındı. Türk Hava Kuvvetlerine ait uçaklarla El Bab, Tadif ve Bzagah bölgelerinde terör örgütü DAEŞ'e ait 23 hedefe düzenlenen harekatta barınma maksatlı kullanılan 20 bina, bir mühimmat deposu ve 2 savunma mevzisi imha edildi. Harekat kapsamında gün içinde 20 DAEŞ mensubu etkisiz hale getirildi. Muhaliflere destek sağlayan, patlayıcı madde tespit ve imha timleri, 76 el yapımı patlayıcıyı infilak ettirdi. Harekatın başından bugüne çoğu tuzaklanmış 3 bin 507 patlayıcı ve 55 mayın kontrollü etkisiz hale getirildi. Koalisyon güçlerinin hava unsurları tarafından El-Bab ve Bzagah'da bulunan DAEŞ hedeflerine yönelik 2 hava harekatında terör örgütü mensuplarınca kullanılan silah monteli bir araç imha edildi.
30.01.2017 - 10:17
Anadolu Ajansı
['Türkiye', 'son dakika']
TSK'dan Fırat Kalkanı açıklaması
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/tskdan-firat-kalkani-aciklamasi,qUzo9kLfDki4Tk6xtd78vA
Amerikalı bilim insanlarına göre, farklı yüz ifadeleri içinde en çok öfkeli olana dikkat etmek, depresyon göstergesi sayılıyor. Bu veri, dikkatin eğitilmesi gibi tedavilerin geliştirilmesi açısından anlamlı.
null
ABD'deki Binghamton Üniversitesi'nden bilim insanları, 60'ı daha önce a yakalanmış 160 kadına, hiçbir ifadeye sahip olmayan, üzgün, mutlu ve öfkeli kişilere ait fotoğraflar gösterdi. Katılımcıların göz hareketlerini inceleyen bilimciler, depresyon geçmişi bulunanların öfkeli kişilerin fotoğraflarına daha dikkatli baktığını saptadı. Dahası, kişilerin fotoğraflarına daha uzun süre bakanların çoğunun 2 yıl içinde tekrar depresyona yakalandığı sonucuna varıldı. Sonuçların bilgisayar programları ve oyunlarıyla " " gibi yeni tedavi yöntemlerine ışık tuttuğunu belirten araştırmacılar, bu yaklaşımın depresyonun geleneksel tedavisi yerine ya da onunla birlikte kullanılabileceğini vurguladı. Araştırmanın sonuçları "Clinical Psychological Science" dergisinde yayımlandı.
18.06.2015 - 00:23
Anadolu Ajansı
['Psikoloji']
Öfkeli yüzlere dikkat edenler, depresyonda olabilir
Sağlık
https://www.ntv.com.tr/saglik/ofkeli-yuzlere-dikkat-edenler-depresyonda-olabilir,1LI8bNRxhU-q6-3iXLhhLQ
Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, "Gazze'den gelecek yaralıları önce Ankara'da kabul edeceğiz. Yaralıların durumuna göre hastanelerimizi hazırladık" dedi.
null
Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, ABD'nin Tel Aviv Büyükelçiliğini Kudüs'e taşıması sırasında İsrail'in gerçekleştirdiği saldırıda yaralanan Filistinlilerin Türkiye'ye getirilmesine ilişkin, "Gazze'den gelecek yaralıları önce Ankara'da kabul edeceğiz. Yaralıların durumuna göre hastanelerimizi hazırladık" ifadelerini kullandı. Demircan, yaptığı açıklamada, ABD'nin büyükelçiliğini Kudüs'e taşıma kararını daha önceden aldığını, bazı ülkelerin bu karara karşı çıktığını ancak Amerika'nın dünyanın sesine kulak vermediğini belirtti. Nekbe'nin (Büyük Felaket) 70'inci yıl dönümü vesilesiyle silahsız Filistinlilerin tepkilerini masum bir şekilde ortaya koyduğu aktaran Demircan, İsrail askerlerinin halkın üzerine hedef gözetmeksizin ateş açtığını ve saldırıda çok sayıda kişinin yaşamını yitirdiğini ifade etti. Demircan, dünkü olaylarda İsrail'in büyük bir katliam ve soykırım gerçekleştirdiğine dikkati çekerek, "Kudüs, bütün dinlerin mensuplarının değer verdiği kutsal bir mekandır. Kudüs, sadece birilerine ait değildir. Bütün dünya bu tepkiyi göstermeli ve oradaki zulme 'dur' demelidir" diye konuştu. Bakan Demircan, Filistin Sağlık Bakanlığı'ndan edindikleri bilgiye göre, saldırıda yaralanan ve hayatını kaybedenlere yönelik, şu bilgileri verdi: "Saldırıda, şu ana kadar yapılan tespitlere göre, 6'sı çocuk biri kadın 59 kişi şehit edildi ve 225'i çocuk ve 79'u kadın olmak üzere 2 bin 771'den fazla kişi yaralandı. Bin 760 kişi hastaneye kaldırıldı, bin 11 kişi olay yerinde tedavi edildi. Yaralılardan 54'ü çok kritik, 76'sı kritik, bin 294'ü orta düzey ve bin 347 hafif yaralının tedavileri devam etmektedir. Gelen bilgiler öyle ki Gazze tarafında, Filistinlilerin olduğu yerde yeterli ilaç ve malzeme olmadığından yaralılar çok büyük bir risk altında. Türkiye olarak daha ilk andan itibaren her türlü hazırlığımızı yaptık. O bölgedeki yaralılara ulaşmak için her türlü tedbirimizi aldık. Görüşmeler olumlu sonuçlanır sonuçlanmaz Türkiye olarak yaralıları getirmek için hazırlığımızı yaptık." Demircan, AFAD ve Genelkurmay Başkanlığıyla çalışmalar yaptıklarına işaret ederek, "Gazze'deki yaralıların Türkiye'ye nakledilmesi amacıyla hava köprüsünü oluşturmak için her türlü hazırlık yapıldı, bekleniyor. 'Gelin alın' noktasına gelindiğinde, yaralılardan ağır olanları Türkiye'ye getireceğiz. Gazze'den gelecek yaralıları önce Ankara'da kabul edeceğiz. Yaralıların durumuna göre hastanelerimizi hazırladık" dedi. Bölgede ilaç ve tıbbi malzemeye ihtiyaç duyulduğunu vurgulayan Demircan, bu konuda Türkiye'nin her türlü desteği sağlayabileceğini bildirdi. Sağlık Bakanı Demircan, "İnşallah zaman kaybedilmeden yaralılara ulaşma imkanı açılır. Eğer talep gelir, izin de verilirse sağlık ekibi de götürürüz. Bunlar karşılıklı görüşmelerden sonra ortaya çıkacak. Türkiye, Filistinli kardeşlerinin yardımına her zaman hazırdır" ifadesini kullandı. TBMM'deki Kudüs özel oturumuna ilişkin de Demircan, "Umuyorum Meclis bütünüyle ortak bir adım atacaktır ve Türkiye'nin Filistinli kardeşlerinin ve bütün mazlumların yanında olduğunu gösterecektir. Dünyadan da aynı sesi bekliyoruz" diye konuştu.
15.05.2018 - 15:16
Anadolu Ajansı
['Türkiye', 'Filistin', 'Gazze']
Sağlık Bakanı Demircan'dan Filistinli yaralılara ilişkin açıklama
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/saglik-bakani-demircandan-filistinli-yaralilara-iliskin-aciklama,30qVYDdmVUC8-AzheVdubA
Kahramanmaraş'ta bir kişi, tabancayla ateş ettiği kişinin kulağına ''Korkma ölmedin, silah kurusıkı'' diyerek, kaçtı.
null
Trabzon Caddesi'nde, kimliği henüz belirlenemeyen bir kişi, yolunu kestiği 67 yaşındaki Halil Türkmen'in karnına, ''eller yukarı'' dedikten sonra tabancayla bir el ateş etti ve olay yerinden uzaklaştı. Yere düşen ve gömleğinin parçalandığını gören Türkmen, hemen Yenişehir Devlet Hastanesi'ne gitti. Yapılan kontrolde merminin Halil Türkmen'in vücuduna zarar vermediği belirlendi. Saldırganı tanımadığını ifade eden Halil Türkmen, ''Şaşırdım, korktum. Yere düşünce kulağıma eğildi, 'korkma ölmedin, silah kuru sıkı' dedi ve kalkıp gitmemi istedi'' dedi. Tanıkların ifadesi doğrultusunda saldırganın yakalanmasına çalışıldığı bildirildi.
21.01.2010 - 16:49
Anadolu Ajansı
[]
'Korkma ölmedin silah kurusıkı'
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/korkma-olmedin-silah-kurusiki,ARa9Sx8qyUqBXZBaqCCl2A
Galatasaray Odeabank Başantrenörü Ergin Ataman, idolünün Fenerbahçe Başantrenörü Zeljko Obradovic olduğunu söyleyerek, "Karşınızda Ergin Ataman var ise politik cevap vermez. İşin doğrusunu söyler. Fenerbahçe’yi hem kıskanıyorum hem de takdir ediyorum" dedi.
null
Bağcılar Belediyesi’nin Spor Söyleşileri Programı’na konuk olan , basketbol ve futbol ile ilgili önemli dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Bağcılar Abdurrahman ve Nermin Bilimli Mesleki Teknik Anadolu Lisesi’nde düzenlenen ve moderatörlüğünü Yasin Dallı’nın yaptığı söyleşi programın konuğu olan Ataman, Fenerbahçe Erkek Basketbol Takımı’nın, THY Euroleague Play-Off serisinin 3. maçında Panathinaikos Superfoods'u yenerek seride durumu 3-0 yapıp üst üste 3. kez Final-Four'a yükseldiğini hatırlattı. Ataman, “Şu an 4’lü final oynamaya geçen yılın iki finalisti olan CSKA Moskova ve Fenerbahçe hak kazandı. Geçen sezon finalde Fenerbahçe CSKA’ya uzatmada kaybetmişti. Bu sezon rövanşı İstanbul’da alabilecek mi? Otoriteler Fenerbahçe’yi CSKA Moskova’nın önünde gösteriyor” dedi. Basketbol kariyerinde imrenmek diye bir şey olamayacağını da kaydeden Ataman, kariyerinde 2 Final-Four oynadığını, 2 tane Euroleague'de 3’üncülük, Eurocup’da ise iki birincilik kazandığını hatırlattı. Kupa 3’ü de Beşiktaş ile kazandığını anlatan Ataman, “Karşınızda Ergin Ataman var ise politik cevap vermez. İşin doğrusunu söyler. Fenerbahçe’yi hem kıskanıyorum hem de takdir ediyorum” diye konuştu. Futbola da değinen Ataman, Fenerbahçe ile Galatasaray derbisinin sönük geçtiğini anlatarak sözlerini şöyle sürdürdü: “O kadar kötüydü ki, şaşkına döndüm. Maç bittiğinde altı yaşındaki oğlum ile Real Madrid ile Barcelona maçını izledik. Futbolun ne olduğunu o maçta gördüm. Türkiye’nin en büyük iki kulübü ayrı bir konumda. Derbide ortaya koyulan futbol Türk futbolunun kulüpler düzeyinde Avrupa’da neden başarılı olamadığının açık göstergesiydi.” Galatasaray'ın UEFA Kupası'nı kazanmasından bu yana Avrupa’da başarı elde edilemediğini de vurgulayan Ataman, Beşiktaş'ın şu anki futbolunu övdü. Buna karşın ülke takımlarının basketbol ve voleybolda önemli başarılara imza attığının altını çizen Ataman, “O açıdan kıyasladığımızda futbol camiasının yatacak yeri yok” dedi. Avrupa kulüplerinde CEO ve sportif direktörlük sisteminin uygulandığını da belirten Ataman, yöneticilerin çok müdahil olmadığını kaydetti. Ataman, yönetim kurulu ile başkanın işin finansal kısmına baktıklarını anlattı. Ataman, “İşin sportif kısmını spor adamları yönetiyor. Yazık, diyorum. Türkiye’de devletimizin futbola yapmış olduğu ekonomik desteğin bir örneği Avrupa’da yok. Yayıncı kuruluş 500 milyon Dolarlık bir ihale kazanıyor. Bu Avrupa’da yok. Oynanan futbolda insanların seyir zevki olduğunu düşünmüyorum. Bugün statlar boşalmaya başladı. İnsanlar artık futbol maçına değil, basketbol maçına gidiyor” şeklinde konuştu. Devletin ekonomik değerini kulüplerin çok iyi kullanması gerektiğini ifade eden Ataman, aksi halde paraların gereksiz kullandığını anlattı. Ataman, yabancı oyuncu sayısının çok olması sebebiyle altyapıdan oyuncu yetişmediğini de kaydetti. Galatasaray’da güzel günlerinin geçtiğini de belirten Ataman, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da desteğiyle kulübün iki yıl içerisinde 15 bin kişilik spor salonuna kavuşacağını belirtti. Hayalinin başarılar elde etmek olduğunu anlatan Ataman, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hepimiz profesyoneliz. Sezon sonunda sözleşmem bitiyor. Sezon sonu Başkanımız Dursun Özbek ile oturup kulübün hedeflerini konuşacağız." Fenerbahçe’nin büyük yatırımlarda bulunduğunu da anlatan Ataman, başarılarını takdir ettiklerini söyledi. Öğrencilerin sorularını da cevaplayan ünlü çalıştırıcı, bundan sonra Türkiye’de Galatasaray’dan başka herhangi bir takımda çalışmayı düşünmediğini söyledi. Ataman, “Ama sonuçta Galatasaray benimle çalışmayı istediği sürece benim için Türkiye’de hiçbir takım Galatasaray’ın önüne geçemez” dedi. Ataman yine bir soru üzerine de Euroleague'de bugüne kadar 21 sezon takım çalıştıran ve 16 kez Final-Four oynayan Fenerbahçe Başantrenörü Zeljko Obradovic’in kendisinin idolü olduğunu sözlerine ekledi.
27.04.2017 - 11:14
İHA
['Basketbol', 'Spor', 'Galatasaray']
Ergin Ataman: Fenerbahçe'yi hem kıskanıyor, hem de takdir ediyorum
Spor
https://www.ntv.com.tr/spor/ergin-ataman-fenerbahceyi-hem-kiskaniyor-hem-de-takdir-ediyorum,VKvh9vgBV0WATPMA3KoSyg
OHAL sonrası başlatılan FETÖ operasyonları tüm hızıyla devam ediyor. İşte 03 Kasım Perşembe gününe dair FETÖ operasyonlarında gözaltına alınan, tutuklanan ve görevden uzaklaştırılanlar
null
Yurtiçinde devam eden FETÖ operasyonlarında tutuklanan ve gözaltına alınanlar listesine her geçen gün yeni isimler eklenmeye devam ediyor. İşte 03 Kasım Perşembe gününe dair görevden uzaklaştırılan, tutuklanan ve gözaltına alınan kişiler listesi... FETÖ soruşturması kapsamında gözaltına alınarak mahkemeye sevk edilen Mersin eski Emniyet Müdürü Arif Öksüz ile eski 1. Sınıf Emniyet Müdürü Samih Teymur tutukladı. Edinilen bilgiye göre, FETÖ soruşturması kapsamında Adana'da gözaltına alınan Arif Öksüz ile İstanbul'da gözaltına alınan Samih Teymur, emniyetteki işlemlerinin ardından bu sabah adliyeye sevk edildi. Her iki eski emniyet müdürü, çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. Kırklareli'nde yürütülen FETÖ soruşturması kapsamında gözaltına alınan 18 öğretmenden 14'ü tutuklandı. Kırklareli İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri darbe girişiminin ardından FETÖ/PDY'ye yönelik sürdürdüğü soruşturma kapsamında Kırklareli, Çanakkale, Ankara, İzmir ve Kocaeli'de eş zamanlı operasyonlar düzenledi. 20 farklı adrese yapılan operasyonlarda 18 öğretmen gözaltına alındı. Şüphelilerin evlerinde yapılan aramalarda 1 dolarlık banknotlar, FETÖ elebaşı Fethullah Gülen'e ait kitaplar ve bazı dökümanlar ele geçirildi. Bazı öğretmenlerin telefonunda 'ByLock' programı olduğu tespit edildi. Yapılan soruşturmanın ardından sorgusu tamamlanan 18 öğretmen adliyeye sevk edildi. Soruşturma kapsamında Bylock kullanan ve 'abi' olan 14 öğretmen tutuklandı. 4 öğretmen ise adli kontrol kararı ile serbest kaldı. İzmirin Tire ilçesinde yürütülen Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında gözaltına alınan 3 şüpheliden 2si tutuklandı. Alınan bilgiye göre, Tire Cumhuriyet Başsavcılığını yürüttüğü FETÖ/PDY soruşturması kapsamında İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri Tire ve Bucada düzenledikleri eş zamanlı operasyonda Tire eski Nüfus Müdürü H.K (63),kanun hükmünde kararnameyle TEİAŞtan ihraç edilen B.K (33) ve örgütün toplantılarına katıldığı tespit edilen A.K (55) gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından "Silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçlamasıyla adliyeye sevk edilen zanlılardan H.K ve B.K çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı, A.K ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Hatay'da sürdürülen Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında 4 rütbeli asker açığa alındı. Yayladağı İlçe Jandarma Komutanlığı emrinde görev yapan 3 astsubay ve 1 uzman çavuş, FETÖ/PDY soruşturması kapsamında açığa alındı. Hatay genelinde inceleme ve soruşturmaların devam ettiği bildirildi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının Fetullahçı Terör Örgütüne (FETÖ) yönelik soruşturması kapsamında, Başkent Eğitim Yayın ve Ticaret AŞye bağlı aralarında Samanyolu Okullarının da olduğu 11 özel okula yönelik operasyonda gözaltı sayısı 37'ye yükseldi. 11 özel okulda öğretmen, kurum müdürü, müdür yardımcısı ve memur olarak görev yapan 939 kişiye yönelik incelemede, 137 şüpheli hakkında yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan şahısların sayısı 37ye yükseldi. Şüpheli 137 kişiden 124ünün, FETÖnün haberleşme ağı "ByLock" programını kullandığı belirlendi. Ayrıca bu 137 kişiden 27sinin, iptal edilen 10 Temmuz 2010daki KPSS soruşturmalarında da şüpheli olduğu, söz konusu 137 şüpheliden 74ünün "Bank Asyayı kurtarma operasyonu" sırasında hesaplarında artış görüldü. 87 şüphelinin ise FETÖ/PDYnin tepe yönetimiyle irtibatının bulunduğu, bunlardan 22sinin yurt dışına çıktığı tespit edildi. Bazı şüphelilerin ve şirketlerin, karşılıklı yüksek miktarda para transferi yaptıkları, ayrıca yurt dışına da toplam yaklaşık 5 milyon dolar transfer ettikleri öğrenildi. Şüphelilerin, Ankara Emniyet Müdürlüğü Mali Şube Müdürlüğündeki işlemleri devam ediyor. İzmirde Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanmasına (FETÖ/PDY) yönelik operasyonda gözaltına alınan, aralarında meslekten ihraç edilen öğretmenlerin de bulunduğu 24 kişiden 15i tutuklandı. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan 24 şüpheli, İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğündeki işlemlerinin ardından sağlık kontrolünden geçirilerek adliyeye sevk edildi. Soruşturmayı yürüten cumhuriyet savcısı tarafından ifadesi alınan ve nöbetçi sulh ceza hakimliğine çıkartılan zanlılardan 15i, "Silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçlamasıyla tutuklandı. Diğer zanlılar ise yurt dışı çıkış yasağı uygulanarak adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Şüphelilerin FETÖ/PDY kriptolu yazışma programı "ByLock"u kullandıkları belirtildi. İzmir İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekipleri, 21 Ekimde düzenledikleri eş zamanlı operasyonda, aralarında Milli Eğitim Bakanlığından ihraç edilen öğretmenlerin de bulunduğu 24 kişiyi gözaltına almıştı. Kayseri'de Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanmasına (FETÖ) yönelik soruşturma kapsamında gözaltına alınan Abdullah Gül Üniversitesi (AGÜ) çalışanı 13 kişi, adliyeye sevk edildi. Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Bürosunca yürütülen soruşturma çerçevesinde, FETÖ/PDY ile bağlantılı oldukları iddiasıyla gözaltına alınan, aralarında öğretim elemanlarının da bulunduğu 13 üniversite çalışanının emniyetteki işlemleri tamamlandı. Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesinde sağlık kontrolünden geçirilen zanlılar, adliyeye sevk edildi. Zanlılardan bazılarının örgütün kriptolu yazışma programı ByLocku kullandıkları belirlendi. Hakkında gözaltı kararı bulunan 3 şüphelinin yakalanması için çalışmalar devam ediyor. Aksaray'da geçtiğimiz ay Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında yapılan operasyonda gözaltına alınan Aksaray Üniversitesinin eski rektörü Prof. Dr. Mustafa Acar, bugün hakim karşısına çıktı. Geçtiğimiz ay Aksaray Üniversitesinde aralarında eski rektör Prof. Dr. Mustafa Acar, akademisyenler ve öğretim görevlilerinin bulunduğu 58 kişiye yönelik bir operasyon gerçekleştirilmişti. Operasyonda gözaltına alınan 49 kişiden 14'ü tutuklanmış, 27'si de adli kontrol şartıyla salıverilmişti. 8 şüphelinin halen gözaltında olduğu operasyonda Aksaray Üniversitesinin eski rektörü Mustafa Acar da, bugün emniyetteki sorgusunun ardından hastanede sağlık kontrolünden geçirilerek Aksaray Adliyesine sevk edildi. Sakarya merkezli 19 ilde, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanmasına (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında, haklarında yakalama kararı çıkarılan 30 emniyet personelinden 17si gözaltına alındı. Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı Özel Soruşturma Bürosunca yürütülen soruşturma kapsamında Sakarya merkezli Osmaniye, Adana, Afyonkarahisar, Ankara, Bitlis, Bursa, Gaziantep, Hatay, Karaman, Kars, Kırşehir, Kilis, Kocaeli, Kayseri, Manisa, Şanlıurfa, Tokat ve Tuncelide, aralarında emniyet müdürü, komiser ve polis memurlarının da bulunduğu 30 kişi hakkında gözaltı kararı verildi. Eş zamanlı düzenlenen operasyonda, aralarında eski Sakarya Asayiş Müdürü Hayati Beyazıtın da bulunduğu 17 kişi gözaltına alındı. Sakaryaya getirilen zanlıların emniyetteki işlemleri devam ediyor. Hakkında gözaltı kararı bulunan 13 emniyet mensubu aranıyor. Çorum'da, Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında, ByLock kullandığı iddiasıyla gözaltına alınan 9 zanlıdan 7si tutuklandı. Çorum Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü soruşturma kapsamında, FETÖnün şifreli haberleşme programı ByLocku kullandığı öne sürülen adliye, cezaevi ve denetimli serbestlik kurumlarında çalışan 9 kişi, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Zanlılardan K.G, M.B.Y, E.A, H.K, Ş.B, F.K. ve B.Ü. çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. E.U. ve N.E. ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Nevşehir'de hakkında FETÖ/PDY'den gözaltı kararı verilen aile hekimi Ö.S., görev yaptığı Antalya'nın Gazipaşa İlçesi'nde gözaltına alındı. Nevşehir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından FETÖ operasyonu kapsamında hakkında gözaltı kararı çıkarılan Gazipaşa'ya bağlı Çobanlar Mahallesi'nde görevli aile hekimi 49 yaşındaki Ö.S., dün sabah polis tarafından gözaltına alındı. Gazipaşa Emniyet Müdürlüğü'ne getirildikten sonra sağlık kontrolünden geçirilen Ö.S.'nin işlemlerinin ardından Nevşehir'e gönderileceği belirtildi. Gazipaşa'da, FETÖ soruşturmaları kapsamında işlem yapılan kişi sayısının 68'e yükseldiği kaydedildi. Marmara Üniversitesi'nde "ByLock" kullanan personele yönelik düzenlenen operasyonda 13 şüphelinin gözaltına alındığı bildirildi. İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, terör örgütü FETÖ soruşturması kapsamında "ByLock" kullanan kişilerin yakalanması amacıyla Marmara Üniversitesi'ne yönelik düzenlediği operasyon kapsamında, aralarında akademisyenlerin de yer aldığı 13 kişiyi yakaladı. Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde doktor kontrolünden geçirilen şüpheliler, İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün Vatan yerleşkesine getirildi. Polis ekipleri, hakkında gözaltı kararı bulunan diğer şüphelilerin yakalanması için çalışmalarını sürdürüyor. FETÖ/PDY operasyonları kapsamında kayyum atanan Mercan A.Ş.'nin yöneticisi ve ortağı olduğu öne sürülen 15 kişi, çıkartıldıkları mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Trabzon İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlar ile Mücadele Şubesi (KOM) ekiplerinin yürüttüğü FETÖ/PDY soruşturmaları kapsamında kayyum atanan Mercan A.Ş.'ye yönelik düzenlenen operasyonda gözaltına alınan 23 kişi adliyeye sevk edildi. Adliyeye sevk edilen zanlılardan şirketin yöneticisi ve ortağı olduğu öne sürülen 15 kişi tutuklanarak Bahçecik Cezaevi'ne gönderilirken, 8 kişi ise adli kontrol şartı ile serbest kaldı. Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişiminin bir numarası olarak gösterilen Adil Öksüz'ün iki baldızı emniyette ifadelerinin alınmasının ardından serbest bırakılırken, Öksüz'ün tutuklanan kayınbiraderinin eşi ise gözaltında tutuluyor. Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında, darbe girişiminin bir numarası olarak gösterilen Adil Öksüz'ün daha önce adli kontrol ve yurt dışı yasağı şartıyla serbest bırakılan baldızları Belkıs Nur Tetik ve Seyyide Öznur Yıldırım'ın bugün emniyette ifadelerine başvuruldu. İfade vermelerinin ardından iki baldız serbest bırakılırken, Öksüz'ün tutuklanan kayınbiraderi Ali Sami Yıldırım'ın eşi Melike Yıldırım ise gözaltında tutuluyor. Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında, Adıyaman Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mustafa Uslunun oğlu Kenan Uslu, gözaltına alındı. Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında hakkında gözaltı kararı verilen kişilerin yakalanmasına yönelik çalışmalar sürüyor. Bu kapsamda, Adıyaman Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mustafa Uslunun oğlu Kenan Uslu, FETÖ üyesi olduğu iddiasıyla gözaltına alındı. Adıyaman Eğitim ve Araştırma Hastanesinde sağlık kontrolünden geçirilen Uslu, İl Emniyet Müdürlüğüne götürüldü. Mardin'de, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında Mardin Artuklu Üniversitesinden (MAÜ) ihraç edilen 11 öğretim görevlisi gözaltına alındı. Mardin Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma çerçevesinde, FETÖ ile bağlantılı oldukları ve örgütün şifreli haberleşme programı ByLocku kullandıkları belirlenen öğretim görevlilerinden 19u hakkında gözaltı kararı çıkarıldı. Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekiplerince, Mardin, Elazığ, İzmir, İstanbul, Kayseri, Gaziantep, Diyarbakır ve Mersinde zanlıların adreslerine eş zamanlı operasyon düzenlendi. Operasyonda aralarında emniyet imamının da bulunduğu 11 kişi gözaltına alındı. Diğer 8 şüphelinin yakalanmasına yönelik çalışmalar sürüyor. Bartın'da yürütülen FETÖ soruşturması kapsamında 12 akademisyen gözaltına alındı. Edinilen bilgiye göre, Bartın Emniyet Müdürlüğü KOM Şubesi ekipleri, sabah erken saatlerde FETÖ soruşturması kapsamında akademisyenlere yönelik operasyon başlattı. Bartın merkezli 3 ilde düzenlenen operasyonda 12 kişi gözaltına alındı. Kocaeli'de, Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında usulsüz dinleme yapan polisleri savunan ve 'Bylock' kullandıkları iddia edilen 2 avukat ile 'abla' olduğu iddia edilen kadın, adliyeye sevk edildi. Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü FETÖ/PDY soruşturması kapsamında dönemin Kocaeli Valisi Ercan Topaca'nın da aralarında bulunduğu bürokrat ve siyasetçileri usulsüz dinledikleri tespit edilen polisleri savunan ve 'Bylock' kullandıkları iddia edilen 2 avukat ile yine 'Bylock' kullandığı iddia edilen bir 'abla' gözaltına alındı. Kocaeli Emniyet Müdürlüğü'ndeki işlemlerin ardından 2 avukat ile terör örgütüne finans sağladığı, çocuklara örgütle ilgili eğitim verdiği belirtilen 'abla', bu sabah saatlerinde adliyeye sevk edildi. Ankara'nın Şereflikoçhisar ilçesinde FETÖ/PDY soruşturması kapsamında 3 öğretmen ve 2 zabıt katibi meslekten ihraç edildi. 675 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile bazı bakanlıklar ve bağlı kuruluşlar ile bazı kamu kurumlarında görevli toplam 10 bin 131 kişi görevden ihraç edilirken, Şereflikoçhisar'da da 3 öğretmen ve 2 zabit katibi görevinden ihraç edildi. 29 Ekim 2016 tarihinde yayınlanan 675 sayılı KHK ile meslekten ihraç edilen öğretmenlerin S.İ.,H.G. ve F.B., zabıt katiplerinin ise F.K. ve A.B. olduğu öğrenildi. Zonguldak'ta, Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan 3ü kadın 4 kişi adliyeye sevk edildi. Cumhuriyet Başsavcılığınca darbe girişimiyle ilgili sürdürülen soruşturma kapsamında, İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Müdürlüğü ekiplerince gözaltına alınan ve aralarında öğretmen ve hakimin bulunduğu 3ü kadın 4 kişinin emniyetteki işlemleri tamamlandı. Sağlık kontrolünden geçirilen zanlılar, geniş güvenlik önlemleri altında adliyeye sevk edildi. Kırklarelinde, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanmasına (FETÖ/PDY) yönelik Kırklareli merkezli 5 ilde düzenlenen operasyonda gözaltına alınan 18 şüpheli adliyeye sevk edildi. Kırklareli Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü soruşturma kapsamında, geçen hafta Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri, Kırklareli, Ankara, İzmir, Kocaeli ve Çanakkalede FETÖ adına faaliyetlerde bulunduğu iddiasıyla tespit ettiği 20 şüpheli öğretmenden 18ini gözaltına aldı. Zanlılar, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Bu arada, bazı şüphelilerin örgütün şifreli haberleşme programı "Bylock"u kullandığı ve evlerinde 1 dolarlık banknotlar, Bank Asya kartları, bazı evrak ve FETÖ elebaşına ait kitaplar ile "Kıtmir duası" bulunduğu öğrenildi. Şüpheli 2 kişinin yakalanması için başlatılan çalışmalar devam ediyor. Kars merkezli 6 ilde bu sabah erken saatlerde Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik Mahrem Hizmet Kars Emniyet Teşkilatı yapılanmasına yönelik eş zamanlı operasyon düzenlendi. Kars merkezli Ankara, Amasya, Malatya, Erzurum, Samsun ve Giresun illerinde Mahrem Hizmet Kars Emniyet Teşkilatı yapılanması içerisinde sorumlu düzeyde ve sohbet hocalarına yönelik sabah 07.00'de eş zamanlı TEM Şube ekiplerince 18 kişinin yakalanması için operasyon başlatıldı. TEM ekiplerince belirlenen adreslerde arama yapıldığı öğrenildi. Afyonkarahisar'da FETÖ/PDY soruşturması kapsamında gözaltına alınan, aralarında avukat, öğretmen ve işadamlarının bulunduğu 14 kişi tutuklandı. Afyonkarahisar'da FETÖ soruşturması kapsamında hafta başında gözaltına alındıktan sonra emniyetteki işlemleri tamamlanan çoğu öğretmen, avukat ve işadamlarından oluşan 19 şüpheli dün akşam Afyonkarahisar Devlet Hastanesi'nde sağlık kontrolünden geçirildikten sonra adliyeye sevk edildi. Savcılık ifadelerinin ardından şüphelilerden 14'ü tutuklanırken, 5'i adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Tutuklanan şüphelilerin cep telefonlarında örgütün şifreli mesajlaşma programı 'ByLock' yüklü olduğu belirtildi. Kocaelide, Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında gözaltına alınan biri kadın 3 kişi adliyeye sevk edildi. Alınan bilgiye göre, soruşturma doğrultusunda gözaltına alınan 3 şüphelinin, emniyetteki işlemleri tamamlandı. FETÖ'nün kriptolu mesajlaşma sistemi ByLocku kullandığı tespit edilen şüpheliler, daha sonra adliyeye sevk edildi. Şüphelilerden 2sinin avukat olduğu öğrenildi. Rize'de Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında 6 kişi gözaltına alındı. Rize Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü soruşturmaya ilişkin Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri, aralarında kamu çalışanlarının da bulunduğu 6 kişiyi, örgüte finansal destek sağladığı ve örgütün propagandasını yaptığı gerekçesiyle gözaltına aldı. Sağlık kontrollerinin ardından emniyete getirilen şüphelilerin işlemlerinin devam ettiği kaydedildi. Konya'da, Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında, hakkında gözaltı kararı çıkartılan 54 öğretmenden 41i yakalandı. Konya Cumhuriyet Başsavcılığınca, örgüte finans sağlayan ve örgüt faaliyetlerine iştirak edenlere yönelik başlatılan soruşturma kapsamında FETÖ/PDY ile bağlantısı olduğu değerlendirilenlere ilişkin çalışmalar sürüyor. Bu çerçevede daha önce açığa alınan 54 öğretmen hakkında gözaltı kararı çıkartıldı. Terörle Mücadele Şubesi ekipleri, zanlılardan 41ini gözaltına aldı. Aralarında kadınların da bulunduğu zanlılar, Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesinde sağlık kontrolünden geçirildi. Adreslerinde bulunamayan 13 zanlının yakalanmasına yönelik çalışmalar devam ediyor. Düzce'de FETÖ/PDY'ye finansal destek sağladığı iddiasıyla gözaltına alınan 8 kişi tutuklandı. Düzce'de 15 Temmuz darbe girişiminin ardından FETÖ/PDY'ye yönelik operasyonlar devam ediyor. Düzce Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen operasyonlar kapsamında FETÖ'ye finansal destek sağladıkları iddiasıyla gözaltına alınan ve adliyedeki işlemleri tamamlanan C.Y, K.İ, S.İ, G.G, İ.A, S.N, K.Y ve H.G tutuklandı. Eskişehir'de FETÖ/PDY'ye yönelik düzenlenen operasyonda gözaltına alınan 21 imam adliyeye sevk edildi Eskişehir Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi (TEM) ekipleri, FETÖ/PDY soruşturması kapsamında, 28 Ekim'de kent merkezinde eş zamanlı operasyon düzenledi. Operasyonda haklarında yakalama kararı çıkarılan 22 müftülük personelinden 17'si Eskişehir'de, 4'ü ise başka illerde gözaltına alındı. Emniyetteki sorgulamaları tamamlanan 21 imam bugün sabah saatlerinde adliyeye sevk edildi. Firarda olan imamın yakalanması çalışmalarının sürdürüldüğü öğrenildi. Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) mali yapılanmasına yönelik Tekirdağın Çerkezköy, Kapaklı ve Saray ilçelerinde gerçekleştirilen operasyon kapsamında gözaltına alınan 40 kişiden 13ü tutuklandı. Şüpheli 40 kişi, Çerkezköy adliyesinde savcılıktaki ifadelerinin ardından nöbetçi hakimliğe sevk edildi. Şüphelilerden 13ü çıkarıldıkları hakimlik tarafından tutuklanırken, 26sı adli kontrol şartıyla olmak üzere 27 kişi serbest bırakıldı. Çerkezköy Cumhuriyet Başsavcılığınca, FETÖnün darbe girişiminin ardından başlatılan soruşturma kapsamında bir hafta önce Çorlu İlçe Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Grup Amirliği ekiplerince, 3 ilçede örgütün mali yapılanmasına yönelik operasyon başlatılmıştı. Operasyonda gözaltına alınan 40 kişi dün Çerkezköy adliyesine sevk edilmişti. Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanmasına (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında Konya merkezli 17 ilde 71i üsteğmen 73 pilotun yakalanması için başlatılan operasyonda gözaltına alınanların sayısı 68e çıktı. Konya Cumhuriyet Başsavcılığınca FETÖ/PDYye finans sağlayan ve örgüt faaliyetlerine iştirak edenlere yönelik soruşturmaya ilişkin, 27 Ekimde Konya merkezli 17 ilde haklarında gözaltı kararı çıkarılan 71i üsteğmen 73 pilotu yakalamak için başlatılan operasyon devam ediyor. Operasyon kapsamında polisin gözaltına aldığı şüpheli sayısının 68e yükseldiği öğrenildi. Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesinde ifadeleri alınan askerlerden 9u daha işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Savcılıkça ifadeleri alındıktan sonra nöbetçi mahkemeye çıkarılan şüpheliler, adli kontrol şartıyla ve yurt dışına çıkış yasağı getirilerek serbest bırakıldı. Halen gözaltında bulunan 43 pilotun işlemlerinin sürdüğü belirtildi. Soruşturma kapsamında 1 Kasımda adliyeye sevk edilen 16 şüpheli de adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı. Konya'da Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında, 3'üncü Ana Jet Üs Komutanlığı'na düzenlenen 4'üncü dalga operasyonunda gözaltına alınan 68 pilottan, 9'u daha adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı. Serbest bırakılan pilot sayısı 25'e yükseldi. Konya Cumhuriyet Başsavcılığı, 15 Temmuz darbe girişimi ardından FETÖ/PDY'ye yönelik soruşturma başlattı. Soruşturma kapsamında 3'üncü Ana Jet Üs Komutanlığı'na yönelik 2'si albay 71'i üsteğmen 73 pilot hakkında yakalama kararı çıkartıldı. Pilotların yakalanması için geçen 27 Ekim günü operasyon düzenlendi. Konya merkezli 17 ilde düzenlenen operasyonda 2'si albay 68 pilotun gözaltına alındı. 5 pilotun yakalanması için çalışmaların sürdüğü öğrenildi. Pilotların, 'Anayasayı ihlal, Yasama Organlarını Engellemeye Teşebbüs, Hükümete Karşı İsyan, FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütüne Üye Olmak, Örgüt Adına Faaliyette bulunmak' iddiasıyla haklarında yakalama kararı çıkartıldığı belirtildi. Gözaltına alınan 68 pilottan 9'u daha çıkarıldığı mahkemece adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı. Serbest bırakılan pilot sayısı 25'e yükseldi. Gözaltındaki 43 pilotun sorgusunun sürdüğü belirtildi. İstanbul'da FETÖ/PDY soruşturması kapsamında akademisyenlere yönelik düzenlenen operasyonda çok sayıda kişi gözaltına alındı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri sabah erken saatlerde çok sayıda adrese eş zamanlı baskın düzenledi. FETÖ/PDY soruşturması kapsamında düzenlenen operasyonda çok sayıda akademisyen gözaltına alındı. Gözaltına alınan şüpheliler Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde sağlık kontrolünden geçirildikten sonra sorgulanmak üzere emniyete götürüldü. İzmirde, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanmasına (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında 11 zanlı yakalandı. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında, İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekipleri, sabah saatlerinde 20 adrese eş zamanlı operasyon düzenledi. Operasyonda, FETÖ/PDY ile bağlantısı olduğu gerekçesiyle hakkında yakalama kararı çıkarılan 20 kişiden 11i gözaltına alındı. 2 zanlının yurt dışına kaçtığı tespit edildi. Zanlıların örgütün şifreli haberleşme programı ByLocku kullandıkları belirtildi. Adreslerdeki aramalarda çok sayıda örgütsel doküman ve dijital materyal ele geçirildi. Zanlılar, sağlık kontrolünün ardından emniyete getirildi.
03.11.2016 - 10:01
haberturk
[]
FETÖ'den tutuklananlar ve gözaltına alınanlar 03.11.2016
Gündem
https://www.haberturk.com/gundem/haber/1318924-fetoden-tutuklananlar-ve-gozaltina-alinanlar-03112016
Sanal alemin favori komiği Hayrettin, Vatan Şaşmaz’ın metrobüs reklamını ti’ye almıştı. Şimdi de İffet’i parmağına dolamış.
null
Hayrettin Karaoğuz, 28 yaşında genç bir adam. “O da kim?” demeyin! “Kendisi şimdilerde memleketimizdeki Hayrettin isimli en ünlü kişi” dense yeri. İnternetteki videolarına on binlerce Türk genci gözlerinden yaşlar gelerek gülüyor. İşte o Hayrettin’le Zeynel Abidin’in fotoğraf stüdyosunda buluştuk. Şimdilerde parmağına doladığı İffet adlı diziye gönderme yapmak için gelinlik giydi, ben de erkek oldum. Kendisine kadın kılığına girdiği için geçenlerde karısı tarafından terk edilen John Travolta’yı hatırlattım, nedense pek o konuya girmek istemedi. Bu işlere üniversitede bir ekiple başladık. Üniversiteden sonra Çağan Irmak’ın Issız Adam diye bir filmi çıktı, biz de onu ti’ye aldık, “Kızsız Adam” diye bir şey yaptık. İnsanların dilinde dolaşmaya başladı. Reklam ve dizi teklifi geldi. “Gelecekten Bir Gün” diye sinema filmi yaptık. Sonra “Hayrettin” adlı programı yapmaya başladık. 1.5 sene sürdü ve sonra kanal satıldı. Yeni biri gelince koltukta oturanlarda panik olabiliyor. O 1.5 sene 4 sene gibi geçti. Günde 2-3 skeç yapıp internete koyuyorduk. Okan ve Beyaz da interneti kullanmanın doğru bir yol olduğunu söylüyorlardı. Sonra onlar da kullanmaya başladılar. Karşılaşıyorduk. Kuliste ayaküstü muhabbet ediyorduk ama o kadar. Pozitif yaklaşıyorlardı. Onlar bu işi uzun süredir yapıyorsa bir bildikleri vardır. Kendini seyirciye kabullendirmek çok zor. ‘PROGRAM Evet ama biz genel olarak sosyal medyayı iyi kullanan bir program yapıyorduk. Mercan, Hayko, Mete, Soner Sarıkabayı, Erol Büyükburç skeçlerimiz patlamıştı. Bizim olayımız aslında onlarla değil. Biz interneti kullanan, sosyal medyadan yararlanan, geniş kitlelere ulaşmayı hedefleyen bir şov programı yapıyorduk. Küsmedim, çünkü program başarısız olduğu için bitmedi, kanal satıldığı için bitti. Evet, yeni sezonda istiyoruz. Bu yaz bir de film projem var. Önümüzdeki sene vizyona girecek. O hafta gündemde ne varsa onunla ilgileniyoruz. En son metrobüsle ilgili bir video çektik. Olay oldu. Ama ben Vatan Şaşmaz’ınkine daha çok gülüyorum, bomboş metrobüs! Böyle bir şey olabilir mi? Zaten halk da destekliyor. Bize sadece gol atmak kalıyor. Şu an mesela İffet gündemde. İnternet çok ilerledi ama televizyon olmazsa olmaz. Beyaz da Okan da “Öyle bir şey yapalım ki internete düşsün” diyor. Çok araştırıyoruz. Gündemdeki konuyla ilgili okumadığımız şey kalmıyor. İnsanlar neyi seviyor, neyi eleştriyor hepsinin üzerine gidiyoruz. Ekiple ortak bir metin yazıyoruz. Ti’ye almak bizim için su içmek gibi. Halil Sezai çok kolaydı. Sokaktan geçen adam bile yapar. Saçını indirsin problem yok. En zorlandığım, fiziksel olarak Soner Sarıkabadayı’ydı. Kel olmam gerekiyordu. Soner’i seviyorum, ama o kadar kötü dans etmek zor, beceremedim. O adam onu nasıl beceriyor anlamadım. Üstü dans ediyor, altı duruyor. Erol Büyükburç’un bir lafı vardı, “En çok bana soracaksınız” diye. Sınıfta hocaya gizli kamera şakası yapacaktık. Tarih hocasına “En çok bana soracaksınız hocam” deyip masaya vuracaktım. Masaya vurdum, “En çok bana soracaksınız hocam” dedim. Hoca yanıma geldi, “Kimsin sen? Çık dışarıya” diye bağırdı. Başımdan aşağıya kaynar sular döküldü. Ben çıktım ama iki kameraman vardı. Onlar dersin sonunda tarihten mezun oldu. Çok fazla. Türkiye’de 170 üniversite varsa 80’ine gitmişizdir. Direkt söylüyoruz, fırlamayız, beraber eğleniyoruz. Ayrıca biz ekip olarak aramızda da çok eğleniyoruz. I I “Yapmam” dediğin bir taklit var mı? Patlayacak her şeyi yaparım. Ama bir duruşum var. Metrobüste adamın kucağına oturdum, terini kokladım. O gerçek ter biliyor musun? Su değil. Başıma ağrı girdi. Yok öyle biri. I I Daha önce tiyatro yaptın mı? Tabii. Reklam ve tiyatro mezunuyum. Bu tarzı oturtmak istiyorum. Mesela bir olay oluyor, Twitter’da “Hayrettin şunu yapsın” diyorlar. Benim olayım bu aslında. Artık insanlardan talep gelmeye başladı. Hatta senaryo yazıp yolluyorlar. Önümüzdeki sezon anlaşırsak program yapacağız. Olmazsa sinema projemiz var. Yine üniversite turnelerimiz olacak. Korkmuyorum ama benim o tarakta bezim yok. Fakat bir konu varsa eleştirebiliriz. Dizi düşünmüyorum ama iyi bir şey gelirse “Hayır” demem. Fakat yapımcısı tepki gösterdi. Sonra Twitter’da Şahan taklidini yaptı, onu tebrik ettiler. Şahan yapınca bir şey olmadı, biz yapınca kıyametler koptu. Niye böyle oldu anlamadım. Tabii bizi etkilemedi, yolumuza devam ediyoruz. Herhalde. Şöyle bir gerçek var. Kim ti’ye alınır? Başarılı insan. Soner Sarıkabadayı’yı yaptık. Telefon açıldı, teşekkür edildi. Mete’yi yaptık, Aras’la kucaklaştık ama Halil’de bir kompleks oldu. Teşekkürü bırak, tam tersine tepki gösterildi. Herhalde olayı anlamadılar ya da alışık değiller. İşin içine reklam girince pek sorun olmadı. Allah yollarını açık etsin. Biz gündemde ne varsa onu yapmaya her zaman hazırız. Metrobüs reklamını çekenlerin hiçbiri metrobüse binmemiş. Ben dahil bizim ekipteki herkes metrobüse biniyor. Yok. Tempom çok yüksek. Espriden anlamamalı. Dinlenmeliyiz. Tam tersim olmalı. Sessiz, sakin olmalı, çünkü birinin seni frenlemesi gerekiyor. Yoksa bir hayranımla birlikte olurdum. Olmam. Benden Soner’in, Halil’in taklidini isteyecek. Üzüldüğümde kafam dağılıyor. Bunu pozitife çeviriyorum. Hayır. Bu zamana kadar hiç olmadı. Kalabalığı seviyorum.
27.05.2012 - 17:27
haberturk
['hayrettin', 'halil sezai', 'soner sarıkabadayı', 'iffet']
"Direkt söylüyoruz, fırlamayız"
Özel Röportajlar
https://www.haberturk.com/magazin/ozel-roportajlar/haber/745707-direkt-soyluyoruz-firlamayiz
Uşak'ta beyin ölümü gerçekleşen Ahmet Kaya'dan alınan yüz, Uğur Acar'a iki kolu ve bacağı ise Atilla Kavdır'a nakledildi.
null
Antalya'da Türk Tıp Tarihine geçen bir gün yaşandı. İlk kez tam yüz nakli ve aynı anda iki kol ve bacak nakli yapıldı. Uşak'ta beyin ölümü gerçekleşen Ahmet Kaya'dan alınan bacak ve iki kol, Akdeniz Üniversitesi Hastanesinde Atilla Kavdır'a nakledildi. Akdeniz Üniversitesi Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Özkan başkanlığındaki ekip, bugün Türkiye'nin ilk yüz naklini gerçekleştirdikten sonra, aynı anda başladığı diğer ameliyatı da tamamladı. Toplam 11 saat 45 dakika süren ameliyatın ardından Ahmet Kaya'dan alınan iki kol ve bir bacak Atilla Kavdır'a nakledildi. Ahmet Kaya'nın yüzü de sabah saatlerinde 19 yaşındaki Uğur Acar'a nakledilmişti. Her iki ameliyatın da başarıyla geçmesinin ardından açıklama yapan Prof. Özkan, tüm ekibe ve çoklu bağışta bulunan Kaya Ailesi'ne teşekkür etti. Uşak'ta 12 gün önce ailevi nedenlerden dolayı bunalıma girerek, kendini trenin altına atan 6 çocuk babası Ahmet Kaya'nın (45), önceki gün tedavi gördüğü Uşak Devlet Hastanesi Yoğun Bakım Ünitesi'nde beyin ölümü gerçekleşti. Bunun üzerine Kaya'nın yakınlarıyla temasa geçildi ve organlarının bağışı için aile ikna edildi. Akşam saatlerinde İzmir, Ankara ve Antalya'dan gelen uzman ekipler, kadavradan bağışlanan organları çıkartmak için operasyon başlattı. Kaya'nın operasyon sırasında kalbinin durması üzerine iç organları işlevini yitirdi. Bunun üzerine, göz korneaları ile birlikte iki kol, bir bacak ve yüzü nakil için alındı. Yaklaşık 6 saat süren operasyonun ardından alınan kornealar, nakil için özel ambulans ile Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastahanesine gönderildi. İki kol, sağ bacak ve yüz de Sağlık Bakanlığı'na ait özel ambulans uçakla Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastahanesine gönderildi. Kadavradan organ alımı operasyonunu Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesinden Prof. Dr. Ömer Özkan ve ekibi gerçekleştirdi. İki kol ve bir bacağın bir hastaya nakil edilmesine karar verildi. Bu düzeyde dünyada bir ilk olan operasyon için organlar Antalya'ya ulaştırıldı. Uşak'tan havalandıktan 45 dakika sonra Antalya Havalimanına inen uçaktaki uzman ekip büyük bir heyecanla Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesine gitmek için kendilerini bekleyen araçlarla yola çıktı. Kısa sürede hastaneye ulaşan Prof. Dr. Ömer Özkan başkanlığındaki ekip hiç vakit kaybetmeden ameliyata girdi. Ameliyata AÜ Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı'nda görevli Prof. Dr. Serdar Tüzüner, Anesteziyoloji ve AÜ Reanimasyon Anabilim Dalı'nda görevli Prof. Dr. Necmiye Hadimoğlu ile AÜ Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi ve Estetik Anabilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Özlenen Özkan ile çok sayıda asistan doktor katıldı. Saat 03.15'te ameliyata başlayan ekip, yüz nakli ameliyatı ile aynı anda iki kol ve bacak nakli ameliyatını da gerçekleştirdi. Ahmet Kaya'dan alınan yüz, Antalya'nın Manavgat ilçesine bağlı Gebece köyünde yaşayan 19 yaşındaki Uğur Acar'a nakledildi. Acar'ın 40 günlükken beşiğinde uyuduğu sırada evlerinde çıkan yangında alev alan battaniyenin üzerine düşmesi sonucu yüzünün yüzde 90'ının yandığı belirtildi. Bir mermer atölyesinde çalıştığı öğrenilen Acar'ın uzun süredir yüz nakli ameliyatı için beklediği, bugüne kadar Şişli Etfal Hastanesi ile Çapa Tıp Fakültesinde çeşitli ameliyatlar geçirdiği bildirildi. Acar'ın rutin kontrol için Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'ne gelerek Prof. Dr. Ömer Özkan tarafından muayene edildiği, kontrolün ardından otobüs ile Manavgat'a döndüğü öğrenildi. Acar'ın otobüsten indiği sırada Prof. Dr. Özkan'ın kendisini arayarak, yüz nakli için beklenen kadavranın çıktığını ve acilen hastaneye geri dönmesini istediği ortaya çıktı. Kaya'dan alınan iki kol ve sağ bacak ise Kepez ilçesine bağlı Varsak Altıayak Mahallesi'nde yaşayan 34 yaşındaki Atilla Kavdır'a nakledildi. Kepez Belediyesinde işçi olarak çalışan Kavdır'ın 11 yaşındayken evlerinin önündeki elektrik tellerine konan güvercinleri uçurtmak için demir sopa ile tellere vurduğu ve bu nedenle elektrik akımına kapıldığı öğrenildi. Bu olaydan sonra hastaneye kaldırılan Kavdır'ın iki kolunun, dirseğin 7 santimetre altından, sağ bacağının da diz üstünden kesildiği ifade edildi. Kavdır da akşam saatlerinde hastaneye çağrılarak ameliyata alındı. Prof. Dr. Ömer Özkan ve ekibi Türkiye'nin ilk çift kol naklini ve dünyada ilk kadavradan rahim naklini de gerçekleştirmişti. Trafik kazasında hayatını kaybeden 23 yaşındaki bir kişinin kollarını, mısır silaj makinesinde geçirdiği kaza sonucu iki kolunu dirsekten kaybeden Cihan Topal'a 25 Eylül 2010 tarihinde nakleden ekip, 9 Ağustos 2011'de de 21 yaşındaki Derya Sert'e dünyanın ilk kadavradan rahim naklini yapmıştı. Yüz, bacak ve 2 kolu bağışlanan Ahmet Kaya'nın, 1996 yılında trafik kazasında yaşamını yitiren kız kardeşinin ölümünün ardından organlarının bağışlanmasını istediği ortaya çıktı. Ahmet Kaya'nın 52 yaşındaki ablası Fatma Çil, kardeşinin cenaze işlemleri için bekleyişlerinin sürdüğü Uşak Devlet Hastanesi önünde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Kardeşinin sağlığında, organlarının bağışlanmasını istediğini anlatan Çil, 1996'da yılında kardeşleri Leyla'yı bir trafik kazasında yitirdiklerini söyledi. Çil, bu olayın ardından kardeşi Ahmet ile ölümleri halinde organlarını bağışlanmasını karar verdiklerini kaydetti. Abla Çil, kardeşi Ahmet'in çok zorlu bir yaşamı olduğunu ve 5 yıl önce eşinden boşandığını belirtti. Kardeşinin 6 çocuğu bulunduğunu, bunlardan 5 ve 8 yaşındaki iki erkek çocuğunun, Antalya Çocuk Esirgeme Kurumu'nda devlet koruması altında bulunduğunu, iki kızının ise kendisiyle birlikte kaldığını ifade eden Çil, şunları söyledi: ''Ahmet, eşinden ayrıldıktan sonra bunalıma girdi, 12 gün önce trenin altına atarak ölmek istedi. Olaydan sonra hastanede yaşam mücadelesi veriyordu, ancak 2 gün önce beyin ölümü gerçekleşti. Aile fertleri toplandık ve Ahmet'in tüm organlarını bağışlamaya karar verdik. Ancak iç organları tıbbi bir sorundan dolayı bağışlanamadı. Hekimler bize bacaklarını, kollarını ve yüzünü de bağışlayıp bağışlayamayacağımızı sordu. Bir an bile düşünmeden bağışlama kararı aldık. Kardeşim, şimdi insanlar için umut oluyor.'' Kardeşinin yüzünün nakledildiği Uğur Acar'ı mutlaka görmek istediğini söyleyen Çil, ''Kardeşimin gülen yüzü hiç solmayacak, yüzü bir başka bedende can bulacak'' dedi. Ahmet Kaya'nın damadı Gökay Kahveci ise kayınpederinin ölüm haberinin kendilerini derinden üzdüğünü, ancak organlarının bağışlanmasıyla üzüntülerini biraz azaldığını söyledi. Organ bağışının, kutsal olduğuna inandıklarını belirten Kahveci, ''Babamızın kolları, ayağı ve yüzü umutsuz insanlara yaşam sevinci verecek. Umarım her şey yolunda gider ve onlar yeniden hayatlarına tutunurlar. Biz organları bağışlanan kişileri tanımaktan büyük bir mutluluk duyarız. Onların 'Allah razı olsun' demesi tek isteğimiz, başka dileğimiz olamaz'' diye konuştu. Kaya'nın cenazesi Belediye Camisi'nde ikindi vakti kılınan cenaze namazının ardından toprağa verildi.
21.01.2012 - 11:45
Anadolu Ajansı
[]
Türkiye'nin ilk yüz nakli ameliyatı
Sağlık
https://www.ntv.com.tr/saglik/turkiyenin-ilk-yuz-nakli-ameliyati,WagaLe8hhU6Cqn5Kjo7fTQ
Yükseköğretime Geçiş Sınavı, (YKS) 15 - 16 Haziran tarihlerinde milyonlarca öğrencinin katılımıyla gerçekleştirildi. 2019 YKS sınavı TYT, AYT, YDT olmak üzere toplamda 3 oturumda yapıldı. ÖSYM geçtiğimiz günlerde YKS soru ve cevaplarını açıkladı. Adaylar YKS sınavının ardından gözler sonuçların açıklayacağı tarihe çevrilirken, bir yandan da adaylar puan hesabı yapmaya başladı. Peki YKS puan hesaplama nasıl yapılır? İşte 2019 YKS TYT, AYT, YDT soru ve cevap anahtarı...
null
YKS 2019 soru ve cevap anahtarı ÖSYM tarafından açıklandı. YKS sınavında ter döken milyonlarca ünivesite öğrenci adayı soru ve cevapları kontrol ederek puan hesaplaması yapmaya başladılar. Şimdi gözler sonuçların açıklanacağı tarihte.  Peki YKS puan hesaplama nasıl yapılır? İşte 2019 YKS TYT, AYT, YDT soru ve cevap anahtarı... ÖSYM'den yapılan açıklamada, YKS cevap anahtarlarıyla ilgili şu ifadelere yer verildi:  "15 Haziran 2019 tarihinde uygulanan 2019-YKS 1. Oturum Temel Yeterlilik Testi (TYT),16 Haziran 2019 tarihinde uygulanan 2019-YKS 2. Oturum Alan Yeterlilik Testleri (AYT) ve 2019-YKS 3. Oturum Yabancı Dil Testi (YDT) Soru Kitapçıkları ve Cevap Anahtarlarına 16 Haziran 2019 tarihinde saat 20.00’dan itibaren aşağıdaki bağlantıdan erişilebilir.   YKS'nin ilk oturumu olan TYT'deki bir matematik sorusu iptal edildi. ÖSYM, iptal edilen soru için şu açıklamayı yaptı: "2019-TYT Temel Soru Kitapçığındaki Matematik Testinin 7. sorusunun iptal edilerek değerlendirme dışı bırakılmasına karar verilmiştir. 2019-YKS Kılavuzunun '3.10.1. Sınav Puanları Nasıl Hesaplanacaktır?' maddesinde yer alan 'Sınavdan sonra ÖSYM Başkanlığı veya yargı mercileri tarafından iptaline karar verilen sorular değerlendirme dışı bırakılarak geçerli soruların puan değerinin yeniden saptanması suretiyle puanlama yapılacaktır.' hükmü gereğince değerlendirme yapılacaktır." ÖSYM'nin takvimine göre, YKS sınav sonuçları 18 Temmuz 2019 Perşembe günü erişime açılacak. Adaylara sonuç belgesi gönderilmeyecek. Adaylar sınav sonuçlarını, T.C. Kimlik Numaraları ve şifreleri ile ÖSYM’nin https://sonuc.osym.gov.tr internet adresinden, mobil uygulamalarından öğrenebilecekler. İnternet sayfasındaki duyurular adaylara tebliğ hükmünde olacak.   Sınavda uygulanan testlere verilen cevaplar, her test için ayrı ayrı değerlendirmeye alınacaktır. Adayların, testlerden her biri için birer standart puanı hesaplanacaktır. Testlerin standart puanlarının hesaplanmasında şu yol izlenecektir: - Her adayın, testlere verdiği doğru ve yanlış cevapların sayısı belirlenecektir. Doğru cevap sayısından yanlış cevap sayısının dörtte biri çıkarılarak adayın ilgili testten almış olduğu ham puan bulunacaktır. - Son sınıfta okumakta olan tüm adayların ilgili testten aldıkları ham puanlar kullanılarak o testin ortalama ve standart sapması bulunacaktır. - Bu ortalama ve standart sapma kullanılarak tüm adaylar için ortalaması 50, standart sapması 10 olan standart puanlar hesaplanacaktır. - Sınavdan sonra ÖSYM Başkanlığı veya yargı mercileri tarafından iptaline karar verilen sorular değerlendirme dışı bırakılarak geçerli soruların puan değerinin yeniden saptanması suretiyle puanlama yapılacaktır. - TYT’de hesaplanan standart puanlar ve Tablo 1C’deki ağırlıklar kullanılarak adayların ağırlıklı puanları (A-TYT) hesaplanacaktır. A-TYT puanının hesaplanabilmesi için adayların Temel Matematik Testi veya Türkçe Testinden en az 0,5 veya daha fazla ham puan almış olmaları gerekmektedir. Yalnızca bu koşulları sağlayan adaylar için A-TYT puanı hesaplanacaktır. - A-TYT puanı kendi içinde en küçüğü 100, en büyüğü 500 olan puanlara dönüştürülerek TYT puanı oluşturulacaktır. A-TYT puanı TYT puanına dönüştürülürken Temel Matematik ve Türkçe testlerinin her birinden 5 ham puan, diğer testlerin her birinden 2,5 ham puan alan adayların 150 TYT puanı almaları sağlanacaktır. - AYT ve YDT’de hesaplanan standart puanlar ve Tablo 1E’deki ağırlıklar kullanılarak adayların ağırlıklı puanları (ASAY, A-SÖZ, A-EA, A-DİL) hesaplanacaktır. Ağırlıklı puanların hesaplanabilmesi için adayların ilgili testlerin en az birinden 0,5 veya daha fazla ham puan almış olmaları gerekmektedir (Tablo 1D). Yalnızca bu koşulları sağlayan adaylar için ağırlıklı puanlar hesaplanacaktır. TYT puanı olmayan, TYT puanı hesaplanmayan veya TYT puanı 150’nin altında olan adayların, AYT ve/veya YDT’ye girmiş olsalar da SAY, SÖZ, EA, DİL puanları hesaplanmayacaktır. - A-SAY, A-SÖZ, A-EA, A-DİL puanlarının her biri kendi içinde en küçüğü 100, en büyüğü 500 olan puanlara dönüştürülerek SAY, SÖZ, EA, DİL puanları oluşturulacaktır. Ağırlıklı puanlar, SAY, SÖZ, EA, DİL puanlarına dönüştürülürken ilgili testlerin her birinden soru sayısının %20’si oranında ham puan alan adayların 180 SAY, SÖZ, EA, DİL puanı almaları sağlanacaktır. - Ortaöğretim kurumlarında, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersini almak zorunda olmayan veya farklı müfredat ile alan öğrenciler (İmam Hatip Okulları öğrencileri/mezunları hariç),TYT Sosyal Bilimler Testinde yer alan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi sorularından muaf tutulacaktır. Bu öğrenciler, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi soruları yerine Felsefe alanından 5 soru cevaplandıracaklardır. Bu doğrultuda; TYT Sosyal Bilimler Testinde toplam 25 soru bulunacaktır. Cevap kâğıdında bu test ile ilgili alanda 25 cevap alanı bulunacaktır. Tüm adaylar, ilk 15 sorunun tamamından sorumlu olacaklardır. Aday Başvuru Formunun “25. TYT SOSYAL BİLİMLER TESTİ İLE AYT SOSYAL BİLİMLER-2 TESTİNDE DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ SORULARINI VEYA İLAVE FELSEFE/FELSEFE GRUBU SORULARINI CEVAPLANDIRMA DURUMU” bilgi alanında; “1- Ortaöğretimde zorunlu Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi aldım.” seçeneğini işaretleyen adaylar; TYT’de Sosyal Bilimler Testinin ilk 20 sorusunu cevaplandırmakla yükümlüdür. Bu durumdaki adaylar 21., 22., 23., 24. ve 25. sorularda yer alan felsefe sorularını cevaplandırmayacak ve cevap kâğıdının ilgili alanında herhangi bir işaretleme yapmayacaklardır. Bu alanlarda işaretleme yapmış olsalar bile bu cevapları değerlendirmeye alınmayacaktır. “2- Ortaöğretimde zorunlu Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi almadım.” seçeneğini işaretleyen adaylar ise; TYT’de Sosyal Bilimler Testinin ilk 15 sorusunu cevaplandırdıktan sonra aynı testin 21., 22., 23., 24. ve 25. felsefe sorularını cevaplandıracaklardır. Bu adaylar, soru kitapçığındaki 16., 17., 18., 19. ve 20. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi sorularını cevaplandırmayacak ve cevap kâğıdının ilgili alanında herhangi bir işaretleme yapmayacaklardır. Bu alanlarda işaretleme yapmış olsalar bile bu cevapları değerlendirmeye alınmayacaktır. - Ortaöğretim kurumlarında, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersini almak zorunda olmayan veya farklı müfredat ile alan öğrenciler (İmam Hatip Okulları öğrencileri/mezunları hariç),AYT Sosyal Bilimler-2 Testinde yer alan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi sorularından muaf tutulacaktır. Bu öğrenciler, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi soruları yerine ilave Felsefe Grubu altındaki (Felsefe (2),Psikoloji (1),Sosyoloji (2),Mantık (1) sorularını cevaplandıracaklardır. Bu doğrultuda, AYT Sosyal Bilimler-2 Testinde toplam 46 soru bulunacaktır. Cevap kâğıdında bu test ile ilgili alanda 46 cevap alanı bulunacaktır. Bu Testi cevaplayan tüm adaylar, ilk 34 sorunun tamamından sorumlu olacaklardır. Aday Başvuru Formunun “25. TYT SOSYAL BİLİMLER TESTİ İLE AYT SOSYAL BİLİMLER-2 TESTİNDE DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ SORULARINI VEYA İLAVE FELSEFE/FELSEFE GRUBU SORULARINI CEVAPLANDIRMA DURUMU” bilgi alanında; “1- Ortaöğretimde zorunlu Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi aldım.” seçeneğini işaretleyen adaylar; AYT’de Sosyal Bilimler-2 Testinin ilk 40 sorusunu cevaplandırmakla yükümlüdür. Bu durumdaki adaylar 41, 42, 43, 44, 45 ve 46. ilave felsefe grubu sorularını cevaplandırmayacak ve cevap kâğıdının ilgili alanında herhangi bir işaretleme yapmayacaklardır. Bu alanlarda işaretleme yapmış olsalar bile bu cevapları değerlendirmeye alınmayacaktır. “2- Ortaöğretimde zorunlu Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi almadım.” seçeneğini işaretleyen adaylar ise; AYT’de Sosyal Bilimler-2 Testinin ilk 34 sorusunu cevaplandırdıktan sonra aynı testin 41, 42, 43, 44, 45 ve 46. ilave felsefe grubu sorularını cevaplandıracaklardır. Bu adaylar, soru kitapçığındaki 35, 36, 37, 38, 39 ve 40. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi alanı sorularını cevaplandırmayacak ve cevap kâğıdının ilgili alanında herhangi bir işaretleme yapmayacaklardır. Bu alanlarda işaretleme yapmış olsalar bile bu cevapları değerlendirmeye alınmayacaktır. - 2018-TYT sınav puanı 200 ve üzeri olan adayların, 2019-TYT nihai sınav puanlarının belirlenmesi ve bütün adayların 2019-TYT nihai başarı sıralarının oluşmasında aşağıdaki yol izlenecektir: 1. 2018-TYT sınav puanı 200 ve üzeri olan adayların, sınavdaki başarı sıraları dikkate alınarak yüzdelik dilim değerleri* hesaplanacaktır. 2019-TYT sınav puanı 200 ve üzeri olan adayların başarı sıraları dikkate alınarak yüzdelik dilim değerleri aynı şekilde hesaplanacaktır. 2. 2018-TYT sınav puanı 200 ve üzeri olan adayların yüzdelik dilim değerleri referans alınarak, 2019-TYT’de bu yüzdelik dilim değerlerine karşılık gelen 200-500 puan aralığındaki puanlara dönüştürülecektir. Bu puan, “Dönüştürülmüş Puan” olarak adlandırılacaktır. Dönüştürülmüş Puanlar, 200-500 puan aralığında olmak üzere, adayların 2018-TYT sınav puanlarından daha yüksek veya daha düşük olabilecektir. 3. Hem 2018-TYT sınavına girerek Dönüştürülmüş Puanı olan, hem de 2019-TYT sınav puanı bulunan bir adayın yüksek olan puanı, adayın 2019-TYT nihai Sınav Puanı olacaktır. 4. 2018-TYT sınav puanı 200 ve üzeri olup 2019-TYT sınav puanı olmayan bir adayın Dönüştürülmüş Puanı, adayın 2019-TYT nihai Sınav Puanı olacaktır. 5. Bütün adayların başarı sıraları, 2019-TYT nihai Sınav Puanı kullanılarak belirlenecektir. * Adayın ilgili yıldaki başarı sırasının, aynı yıldaki TYT puanı 200 ve üzeri olan aday sayısına oranının 100 ile çarpılmasıyla elde edilen sayısal değer, adayın “yüzdelik dilim değeri” olarak adlandırılır. - 2019-TYT nihai Sınav Puanı, kılavuzda belirlenen baraj puanları ve diğer kılavuz kurallarına göre değerlendirmeye alınacaktır. YKS soru ve cevap anahtarı (TYT, AYT, YDT) 2019! YKS puan hesaplama nasıl yapılır?
19.06.2019 - 11:34
haberturk
['yks soru ve cevap anahtarı', 'yks puan hesaplama', 'tyt soru ve cevapları', 'ayt soru ve cevapları', 'ydt soru ve cevapları', 'yks 2019', 'yks sonuçları ne zaman açıklanacak', 'haberler']
YKS 2019 soru ve cevap anahtarı burada! TYT, AYT, YDT puan cevap anahtarları | YKS puan hesaplama işlemi
Gündem
https://www.haberturk.com/yks-soru-ve-cevap-anahtari-tyt-ayt-ydt-2019-yks-puan-hesaplama-nasil-yapilir-2495545
Ağrı'da 4 büyüklüğünde deprem meydana geldi.
null
Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) Deprem Dairesi Başkanlığı verilerine göre, saat 22.47'de merkez üssü Ağrı Doğubayazıt olan 4 büyüklüğünde deprem kaydedildi. Depremin, 4,15 kilometre derinlikte meydana geldiği, Doğubayazıt'ın Karakent, Binkaya, Çetenli, Kızılkaya ve Somkaya köylerinden de hissedildiği belirtildi.
15.08.2015 - 23:36
Anadolu Ajansı
['Türkiye']
Ağrı'da korkutan deprem
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/agrida-korkutandeprem,hGQBUtwDVEi7RgpawcDI6g
Türk Telekom, 8 Mbit bağlantı hızına kadar tek fiyatlı tarife uygulamasını duyurdu.
null
Türk Telekom, Jettvel ve Jettfon gibi yeni nesil ses tarifelerinde olduğu gibi İnternet için de tek fiyata en yüksek hızı vermeyi amaçlıyor. Toptan olarak tüm İnternet Servis Sağlayıcılarının kullanımına sunulan yeni internet tarifeleri ile Türkiye’deki tüm İnternet Servis Sağlayıcılar (İSS) müşterilerine daha yüksek hızda, uygun fiyatlı ADSL hizmeti sunabilecek. İnterneti daha geniş kitlelere, daha yüksek hız ve daha yüksek erişim olanağı ile sunmayı hedefleyen Türk Telekom, bu yeni internet hizmetinde 8 Mbps’ye kadar olan tüm internet tarifelerini tek bir fiyatta topluyor. Bu tarifeler 4 GB, 6 GB ve sınırsız seçenekleriyle pazara sunuluyor. Türk Telekom bu tarifeyi toptan olarak pazara sunuyor. Müşterilere yansıyacak fiyatları ise İSS’lerin kendilerinin belirlemesi gerekiyor. Türk Telekom’un teknolojik altyapısına ilişkin bilgiler veren Türk Telekom Operasyon Başkanı Celalettin Dinçer, sadece 2008 yılında sabit, mobil ve genişbant altyapısına konsolide olarak 1,8 milyar TL yatırım yapıldığını, 2009 yılında ise 1,8-2 milyar TL yatırım yapılmasının hedeflendiğini söyledi. Dinçer, sözlerine şöyle devam etti: “Türk Telekom olarak Türkiye’ye karşı sorumluluğumuzun farkındayız. Bu doğrultuda sadece Türk Telekom müşterilerine değil tüm Türkiye’ye katma değerli hizmetler sunmak ve müşterilerimize çağın en ileri iletişim hizmetlerini verebilmek için teknolojik altyapımızı sürekli geliştiriyor, yatırımlarımıza devam ediyoruz. Daha fazla kişinin daha hızlı internet bağlantısına daha düşük ücretle erişebilmesi hedefiyle yatırımlarımızı aynı kararlılıkla sürdüreceğiz.” Son kullanıcılara yansıyacak tarifeler şu şekilde: * Bu tarifede "Sınırsız" kavramı, 15GB ile sınırlı. Türk Telekom'un "Adil Kullanım Sınırı" adını verdiği bu kotanın aşılması durumunda, bağlantı hızı bir sonraki aya kadar 8 Mbps'dan 512 Kbps'a indiriliyor (16'da biri).
13.05.2009 - 15:55
null
[]
8 Mbps hıza kadar tek fiyat!
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/8-mbps-hiza-kadar-tek-fiyat,gOeSpFpVp0K0fsRyog9c2g
Ankara'da eski MİT çalışanının da bulunduğu 4 kişi darbe girişimi soruşturması kapsamında tutuklandı.
cumhuriyet.com.tr
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen ‘FETÖ’ye yönelik soruşturma kapsamında gözaltına alınan ve aralarında eski MİT çalışanının da bulunduğu 4 kişi tutuklandı. Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekiplerince gözaltına alınan bir eski MİT görevlisi, iki doktor, bir öğretmen ve bir uzman çavuş emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye getirildi. Soruşturmayı yürüten cumhuriyet savcılarına ifade veren şüphelilerden biri, adli kontrol şartıyla serbest bırakılma, 4'ü ise tutuklama talebiyle nöbetçi sulh ceza hakimliklerine sevk edildi. Tutuklama istemiyle sulh ceza hakimliklerince sorgulanan şüphelilerden eski MİT görevlisi Safa Y, doktor Murat A, doktor İlhan Nuri A. ve uzman çavuş Serkan C. tutuklandı. Şüphelilerden öğretmen C.A. ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
26 Ekim 2016 Çarşamba, 22:23
cumhuriyet
null
Eski MİT çalışanı 'FETÖ'den tutuklandı
Türkiye
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/siyaset/621986/Eski_MiT_calisani__FETO_den_tutuklandi.html
Yangın tatbikatında sönen ateşi yeniden alevlendirmek için tiner dökülünce patlama meydana geldi: 2'si ağır 11 öğrenci yaralandı.
null
Bitlis'in Ahlat ilçesinde bir lisesinin bahçesinde yapılan yangın tatbikatı sırasında yakılan ateşin sönmesi üzerine yeniden alevlendirmek için üzerine tiner dökülünce patlama meydana geldi. Olay, bugün saat 14.15’de Bitlis’in Ahlat İlçesi’nde bulunan Çok Programlı Lise’nin okul bahçesinde meydana geldi. Öğrencilere yangına müdahalenin öğretilmesi için tatbikat yapıldı. Bunun için de okulun bahçesine odun toplanarak ateş yakıldı. Ancak tatbikat için kullanılan ateşin alevleri sönünce, bir öğrenci ateşin üzerine tiner döktü. Bu sırada alevler arasında kalan öğrenci, elindeki tiner bidonunu da geriye doğru atarak kaçmaya çalıştı. Çevredeki öğrencilerin bir bölümü de parlayan alevlerin arasında kaldı. Öğrencilere ilk müdahale öğretmenler ve arkadaşları tarafından yapıldı. Olayda yaralanan 2 öğrencinin durumun ağır olduğu belirtilirken, 11 öğrenci çağrılan ambulanslarla önce Ahlat Devlet Hastanesi’ne ardından da Bitlis ve Diyarbakır’a sevk edildi. Yangın tatbikatı için okula itfaiye görevlisinin çağrılmadığını, alevlerin büyümesi üzerine itfaiyeye haber verildiği belirtildi. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
28.11.2011 - 17:26
null
[]
Yangın tatbikatında tiner faciası
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/yangin-tatbikatinda-tiner-faciasi,npwbrTtJzUu1vXRXRro1Qg
Son dakika haberi... Aile ve Çalışma Bakanı Selçuk, memur zammı ile ilgili nihai kararı hakem kurulunun vereceğini söyledi. Külliye'de basın toplantısı düzenleyen Selçuk "Kamu heyeti hakem kurulu süreci bugün itibariyle başlamış oldu. Hakem heyetinin alacağı karar tüm taraflar için bağlayıcı olacak" dedi. 5. dönem görüşmelerinin 1 Ağustos'ta başladığını hatırlatan Selçuk, Memur-Sen'in eleştirilerine "Masada uzlaşıyı sağlamak temel önceliğimiz oldu. Ben de bizatihi müzakere masasını ekranlarda çağrıda bulunarak değil masanın başında dinledim" diye yanıt verdi
HABERTURK.COM
Aile ve Çalışma Bakanı Selçuk, memur zammıyla ilgili olarak Külliye'de açıklama yaptı. Selçuk, "Kamu heyeti hakem kurulu süreci bugün itibariyle başlamış oldu. Hakem heyetinin alacağı karar tüm taraflar için bağlayıcı olacak" dedi. 5. dönem görüşmelerinin 1 Ağustos'ta başladığını hatırlatan Selçuk "Sürecin ilk toplantısında bu toplu sözleşme görüşmeleri takvimi kamuoyuyla paylaşıldı. Merkez Bankası tarafından beklenen enflasyon yüzde 8.2, 2021 için yüzde 5.4 olarak açıklanmıştı. Kamu personeline ilişkin harcamaların bütçede artan payına rağmen enflasyonu göz önüne alarak maaş artışı yaptık. Müzakereler devam ederken maalesef kamu görevlileri sendikaları yetkilileri 2020-2021 taleplerini daha da yükselterek ortak bir noktada buluşma ihtimalini zayıflattı. Müzakereler sürecin ilk gününde açıklandığı gibi 20 Ağustos'ta sonuçlandı" dedi.   Heyetteki tüm çalışma arkadaşlarına teşekkür eden Bakan Selçuk şöyle konuştu: "Masada uzlaşıyı sağlamak temel önceliğimiz oldu. Ben de bizatihi müzakere masasını ekranlarda çağrıda bulunarak değil masanın başında dinledim. Bilindiği üzere toplu pazarlık süreci uzlaşmazlık olması halinde hakem kurulunun devreye girmesini öngörmektedir. 3 iş günü süre tanımlanmakta. Kamu görevlileri, hakem kurulunun süresi bugün başladı. Uzlaşmazlık durumu her sözleşmede olduğu gibi bu sözleşmede de olduğu gibi doğal sonuçlardan biri. Hakem kurulunun alacağı karar toplu sözleşme tüm tarafları için nihai ve bağlayıcı olacaktır." Sayıştay Başkanı Seyit Ahmet Baş başkanlığında oluşturulan hakem kurulunda, 5’i sendikaların belirlediği isimler arasından olmak üzere 11 üye görev yapacak. Kurul toplantıları en az sekiz üyenin katılımı ile yapılacak. Kurulun, sendikaların başvurularından itibaren beş gün içinde karar vermesi gerekiyor. Hakem kurulunda oyların eşit çıkması durumunda, başkanın bulunduğu taraf çoğunluğu sağlamış kabul ediliyor. Memur ve memur emeklilerinin 2020-2021 yılı maaş artışlarının belirleneceği 5. dönem toplu sözleşme görüşmelerinde 20 Ağustos olarak belirlenen müzakere süresi içinde uzlaşma sağlanamadı. Görüşmeler kapsamında hükümet, 16 Ağustos'ta Kamu İşveren Heyeti adına ilk zam teklifini açıklamıştı. 2020'nin ilk altı ayında yüzde 3.5, ikinci altı ayında yüzde 3, 2021'nin ilk altı ayında yüzde 3, ikinci altı ayında yüzde 2.5 zamdan oluşan bu teklif, memur konfederasyonlarınca kabul görmemişti. Bunun üzerine hükümet, 18 Ağustos'ta 2020'de yüzde 4+4, 2021'de yüzde 3+3 zamdan oluşan yeni teklifte bulunmuştu. Memur-Sen, taban aylığa seyyanen 200 lira, ilk yıl yüzde 8+7, ikinci yıl yüzde 6+6 zam ve birinci yıl yüzde 3, ikinci yıl yüzde 2 refah payı talebinde bulunmuştu. Türkiye Kamu-Sen ise taban aylığa seyyanen 600 lira, ilk yıl yüzde 10+10, ikinci yıl yüzde 8+8 zam ve her iki yıl için yüzde 3 refah payının yanında, memurlara da bayram ikramiyesi ödenmesini talep etmişti. Pazarlık masasının diğer üyesi KESK, 2020 için toplam yüzde 38 artış, 2021 yılı için de 2020 enflasyonu artı 3 puan refah payı istemişti.  Kamu Görevliler Sendikaları Heyet Başkanı ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, bu teklifin de sözleşmeyi imzalama seviyesinin uzağında olduğunu belirterek, yeni teklif beklediklerini söylemişti. Taraflar arasında son güne kadar uzlaşının sağlanamaması üzerine Memur-Sen, iş bırakma ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı önünde cüzdan bırakma eylemi yapmıştı.
21.08.2019 - 17:14
haberturk
['son dakika', 'haberler', 'son dakika haberleri', 'memurur zam pazarlığı', 'memur zammı', 'aile ve çalışma bakanı selçuk', 'memur zammı son dakika haberleri']
Son dakika! Bakan Selçuk: Memur zammında son karar hakem kurulunun
Sağlık
https://www.haberturk.com/son-dakika-bakan-selcuk-memur-zamminda-son-karar-hakem-kurulunun-2515115-ekonomi
Survivor’a gidecek olan ünlülerin en çok nelerden korktuğunu merak ediyor musunuz?
null
’a gidecek olan ünlülerin en çok nelerden korktuğunu merak ediyor musunuz? Survivor’da yarışacak olan Doğukan Manço adada en çok açlıktan ve sivrisineklerden korktuğunu söyledi. Adaya gitmeden evvel iki konunun onu oldukça çok üzdüğünü belirten Manço adadaki -hindistan cevizi sayısının sandığı kadar fazla olmadığını öğrenince hayal kırıklığına uğramış. Öte yandan bambu ağacının olmayacağını öğrenmek te onu hayal kırıklığına uğratan şeyler arasındaymış. Cengiz Coşkun’u görünce oldukça rahatsız olduğunu komik bir dille belirten Manço, Coşkun’u rakip olarak görüyor. Bir diğer isim Bennu Gerede ise adaya hazırlık için spora ağırlık verdiğini ve zaten çok fazla uyumadığını söyledi. Açlıkla nasıl başa çıkacağını bilmediğini söyleyen Gerede zamanında Amazonlar’da 10 gün geçirdiğini ve az çok nasıl bir ortama gireceğini bildiğini söyledi. Adadan çıkınca elindeki değerlere şükredeceğini söyledi. Cengiz Coşkun hiç beklemediği bir anda teklif aldığını ve hislerinin onu bu yöne yönelttiğini belirtti. Kondisyon antrenmanları yaptığını belirten Cengiz Coşkun diğer yarışmacıları korkutmak istemediğini her ne kadar kendisine güvense de 2-3 saatte bir yemek yemeye alışkın olduğunu ve bunun eksikliğinin kendisini zorlayacağını belirtti. Erhan Yavuz çok heyecanlı olduğunu ve çok renkli anların yaşanacağını belirtti. Bu macerayı yaşamak istediğini belirten Yavuz, doğayı çok sevdiğini belirtti. Kendisini doğaya yakın hisseden Erhan Yavuz genel olarak kendi hayatına da Survivor ruhunu yansıttığını söylüyor. Gazeteci Nazenin Tokuşoğlu gazeteci olarak ziyaret ettiği adaya yarışmacı olarak gitme teklifini reddedemeyeceğini belirtti. Zorlanacağını kabul eden Tokuşoğlu orada beklediklerinden daha fazlasının olduğunu, zaman zaman gördükleri yüzünden şoka girdiğini belirtti. Hayvanlarla arasının iyi olduğunu, korku hissini hiç yaşamadığını belirten Nazenin Tokuşoğlu kendisine güvendiğini belirtiyor. “Sebat ve Mizah”ına güvendiğini belirten Dağhan Külegeç adaya gitmek için sadece 5 dakika düşündüğünü ve teklifi hemen kabul ettiğini söyledi. Orayı sonuna kadar yaşamaya gittiğini belirten ünlü oyuncu arkasında bıraktıklarını özlemeyeceğini belirtiyor. Sempatik isim Larissa Gacemer 4 gün sonra katılacağı Survivor yarışması için oldukça heyecanlı. Türkçe konuşmakta olukça zorlanan ünlü güzel gerçek Larrisa’yı tanıtmak ve adayı tanımak istediğini belirtiyor. Yemek yemeyi çok sevdiğini belirten Larissa bu yoğun tempoya yemek yiyerek hazırlandığını ve açlıktan korktuğunu belirtiyor. Ünlü futbolcu Ümit Karan Survivor’a katılmaya hemen karar verdiğini macera arayan bir kişilik olduğunu söyledi. Ümit Karan alışkın olmadığı bir tempoya gireceği için heyecanlı olduğunu belirtirken sporcu kimliğinin faydalı olacağını belirtiyor. Tuvalet kullanımı, denizden gelen değişik hayvan çeşitleri, akrepler ve açlıktan korktuğunu belirten Ümit Karan: “Yılandan korkmuyorum akrepten korktuğum kadar” diyor ve ekliyor: “Ben spontane yaşayan bir insanım. Çok dert etmiyorum.” Takım başarısının bireysel başarıdan önemli olduğunu belirten ünlü futbolcu herkesin eşit olduğunu belirtiyor. Önceki Survivor’ları merakla takip ettiğini belirten Irmak Atuk ise yarışmaya severek katıldığını söylüyor. Açlık ve böceklerin onu zorlayacağını belirten Irmak Atuk düzenli spor yaptığını söylüyor. Ünlü model, adada yapacaklarına dair bir strateji belirlemediğini elinden geleni sonuna kadar yapacağını, yapamadığı zamanlarda da vücudunu ve ruhunu yıpratmayacağını belirtiyor. Annesini oldukça çok özleyeceğini belirten Irmak Atuk yarışmada iddialı olduğunu belirtiyor. Survivor ile ilgili merak ettiğiniz herşeyi tvyo.com'un sayfasından takip edebilirsiniz.
14.03.2013 - 12:28
null
[]
Survivor'a 3 gün kala ünlülerden çok özel açıklamalar
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/survivora-3-gun-kala-unlulerden-cok-ozel-aciklamalar,npFj-Cgq1EWtsqWmS89MqA
Bingöl'ün Genç ilçesinde, terör örgütü PKK'ya yönelik operasyonda bir güvenlik korucusu şehit oldu.
null
Yeniyazı Köyü Kirişli mezrasında PKK'lı teröristlere yönelik operasyon yürüten güvenlik güçleri ile PKK'lı teröristler arasında sıcak temas sağlandı. Çıkan çatışmada, teröristlerin açtığı ilk ateş sonucu ağır yaralanan güvenlik korucusu Mehmet Koçdağ (28), kaldırıldığı Genç Devlet Hastanesi'ndeki müdahaleye rağmen kurtarılamadı.
08.11.2016 - 10:15
Anadolu Ajansı
['Türkiye', 'son dakika', 'PKK', 'Terör']
Bingöl'de çatışma: 1 korucu şehit
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/bingolde-catisma-1-korucu-sehit,-hG99qYHwEq0af1xMDD6bA
FETÖ elebaşı Gülen, eski savcı Zekeriya Öz, gazeteciler, jandarma ve eski emniyet görevlileri ile ana dava hükümlülerinin de aralarında bulunduğu 85 sanıklı davanın 14. duruşması başladı.
null
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen, eski savcı Zekeriya Öz, gazeteciler, jandarma ve eski emniyet görevlileri ile ana dava hükümlülerinin de aralarında bulunduğu 16'sı tutuklu, 10'u firari 85 sanıklı davanın 14. duruşması başladı. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, eski emniyet müdürü Ramazan Akyürek ve eski Trabzon İl Jandarma Komutanı Albay Ali Öz ile eski jandarma-emniyet görevlilerinin de aralarında yer aldığı 11 tutuklu sanık katıldı. 4 tutuksuz sanığın da hazır bulunduğu duruşmaya, bazı tutuklu veya hükümlü sanıkların Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılımı sağlandı. Duruşmada, sanıklardan eski Trabzon İl Jandarma Komutanlığı görevlisi Uzman Çavuş Ahmet Faruk Aydoğdu'nun savunması alınıyor.
07.12.2017 - 12:32
Anadolu Ajansı
['Türkiye', 'Hrant Dink', 'FETÖ']
Hrant Dink cinayeti davasında 14. duruşma başladı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/hrant-dink-cinayeti-davasinda-14-durusma-basladi,JVD43mg330mZt3jmCk-8jQ
Şike soruşturmasında tutuklanan Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım ile kulüp yöneticisi Şekip Mosturoğlu'nun avukatları, Futbol Federasyonu'na verilen belgeleri inceleyebilecek.
null
Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesine gelen Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın avukatı Köksal Bayraktar, savcılık makamından Türkiye Futbol Federasyonu’na (TFF) verilen futbolda şike iddialarına yönelik soruşturmaya ait belgelerin kendilerine de verilmesini talep ettiklerini hatırlattı. Bayraktar, savcılığın bu belgeleri vermeyi kabul etmediğini, ancak belgeleri savcılık makamında uygun görülen bir yerde personel gözetimiyle okumalarına müsaade edildiğini söyledi. Avukat Bayraktar, önümüzdeki günlerde adliyeye gelerek belgeleri okuyacaklarını kaydetti. Aziz Yıldırım'ın sağlık durumuna ilişkin bir soru üzerine de Bayraktar, Yıldırım'ın şeker rahatsızlığının devam ettiğini, anlaşılamayan bir şekilde tansiyonunun çıktığını ve revirde gözetim altında tutulduğunu söyledi. Şekip Mosturoğlu'nun avukatlarının da söz konusu belgeleri aynı şekilde inceleyebilecekleri bildirildi.
04.08.2011 - 21:27
Anadolu Ajansı
[]
Yıldırım’ın avukatları belgelere bakabilecek
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/yildirimin-avukatlari-belgelere-bakabilecek,59mGtK44MU-yMxD38mIGJA
Intel'in tanıttığı yeni işlemci serisi kullanılmayan çekirdekleri otomatik olarak kapatarak büyük enerji tasarrufu sağlıyor.
null
Intel, yeni Intel® Core™ işlemci ailesini tanıttı. Firma, Intel Turbo Boost Technology‘yi de içeren yenilikçi teknolojinin 'akıllı bilgi işlem çağını başlatacağını' açıkladı. Akıllı işlemci serisi, masaüstü ve mobil bilgisayarlardan, ATM’lere ve tıbbi ekipmanlara kadar çok çeşitli cihazlara akıllı performans özelliği kazandıracak. Intel’in işlemci teknolojisini geliştirmek için gerçekleştirdiği yenilikçi çalışmalar ve Ar-Ge yatırımları sayesinde mobilite alanında hızlı gelişmeler yaşandığını belirten Intel Türkiye Genel Müdürü Çiğdem Ertem şunları söyledi: “Mobilite ve mobil İnternet, her geçen gün yaygınlığını daha da artıracak. Bu gelişmelerin yaşanmasında ise Intel’in sunduğu akıllı teknolojilerin rolü çok büyük. Intel sayesinde işlemci performansları giderek artıyor, işlemci güç tüketimi düşüyor, daha az pil ihtiyacı olan teknolojiler hayatımıza giriyor.” Intel® Core™ işlemci ailesi, grafiğin yaygın kullanılan PC işlemcilerine entegre edilmesinde bir ilki başarıyor. Intel® HD Graphics ile işlemciler, çekici görseller ve akıcı HD video oynatımı sağlıyor. Bu ayrıca, çok kanallı Dolby* TrueHD ve DTS* Premium Suite ev sineması sesini sağlamak açısından endüstrinin ilk entegre çözümü olma özelliğini taşıyor. Ayrıca Intel® HD Graphics, ek bir video kartına ihtiyaç duymadan yaygın kullanılan günlük 3D oyunları destekliyor ve yeni Microsoft Windows* 7 işletim sistemi için tam destek sağlıyor. 2009 yılında krizden etkilenerek, bir durgunluk yaşayan bilişim sektörünün 2010’un ikinci yarısında toparlanmaya geçmesini beklediklerini belirten Çiğdem Ertem, ekonomik krizden artık daha az bahsetmeye başlayacaklarını ifade etti. Ertem, "Henüz yılın çok başında olmamıza rağmen ufukta daha iyi günlerin bizi beklediğini ve artık, ekonomik krizden daha fazla bahsetmeyeceğimizi düşünüyorum. Sektörün 2010 yılının ikinci yarısında toparlanmaya geçmesi, 2011 yılında da tekrar çift haneli büyüme rakamlarına ulaşması bekleniyor. "Telekom yatırımları, sosyal ağların gelişimi ve 2009’da hayatımıza giren 3G teknolojisi sektörümüz için önemli bir fırsat. Intel de, insanlığı geleceğe taşıma vizyonunun bir parçası olarak, bu gelişim ve girişimlerin her alanında öncü ve lider konumu ile var olacak” dedi. Intel’in ödüllü “Nehalem” mikromimarisine dayanan 2010 Intel® Core™ işlemci ailesi, ihtiyaca göre performans sağlayan akıllı Turbo Boost Technology’yi de içeriyor. Bu yeni masaüstü, mobil ve gömülü işlemciler, müzik, oyunlar, videolar, fotoğraflar, sosyal ağlar ve yaygın olarak kullanılan diğer zorlu uygulamalarda akıllı bir şekilde performans gösteriyor. Kullanıcılara ihtiyaç duyduklarında performans sağlarken, ihtiyaç duymadıklarında işlemci çekirdeklerini kapatarak enerji tasarrufu sağlıyor ve enerji tüketimini azaltıyor. Ayrıca, tümüyle yeni 2010 Intel® Core™ işlemcilerin kullanıldığı çok ince dizüstüler, bir inçten daha ince sistemler için performans, şıklık ve uzun pil ömrü dengesini sağlıyor. Yeni işlemci ailesi, masaüstü ve mobil bilgisayarların yanı sıra bilet kiosk’leri ve kendi kendini kontrol eden makineler, ATM’ler, dijital levhalar, tıbbi ekipmanlar, iletişim ekipmanları ve endüstriyel makineleri de içeren, daha akıllı bağlantılı dünyadaki PC gibi çalışan çok çeşitli cihazlarda da kullanılabiliyor. Bu sayede bir banka veya perakende mağazasındaki sistem sahipleri, ATM’lerini, kiosk’larını ve akıllı yazar kasalarını daha iyi yönetebilecek. Söz konusu cihazlar iş yükünü optimize edip enerji tasarrufu sağlamanın yanı sıra bağlandıkları ağı uzaktan yönetebilme ve daha etkin reklam kampanyaları için video analitiğine dayanan ölçümleri toplayabilme gibi becerilere sahip olabilecek.
05.02.2010 - 17:05
null
[]
Intel'den 'akıllı işlemci'
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/intelden-akilli-islemci,anTwaMz_mkakPzxmjyCQNg