File size: 2,719 Bytes
bae28f1
1
Bugünkü krizin kısa tarihi. Ekonomide kasırga dinmek bilmiyor. Tabii bu durumu sadece "rüşvet operasyonuna" bağlamak çok yetersiz kalır. Bugün yaşadıklarımız bağıra bağıra geldi. Titanik batarken içeride eğlencenin devam gibi AKP'nin milleti salak yerine koyup kendi gündemleri ile uğraşmaya devam etti. Ekonomi tökezlemeye başlarken, Başbakan ... Ekonomide kasırga dinmek bilmiyor. Tabii bu durumu sadece "rüşvet operasyonuna" bağlamak çok yetersiz kalır.  Bugün yaşadıklarımız bağıra bağıra geldi. Titanik batarken içeride eğlencenin devam gibi AKP'nin milleti salak yerine koyup kendi gündemleri ile uğraşmaya devam etti.  Ekonomi tökezlemeye başlarken, Başbakan kürtaj meselesine dalıp, kızlı erkekli konulardan çıktı. Çok da lazımdı...  Hesap tutmadı  Gerçi Türkiye'nin ekonomik durumunu anlamak için fazla detaya da ihtiyaçları yoktu! Bildiğimiz toplama çıkarma işlemi yeterliydi.  Geçmiş ve mevcut durum şu:  Türkiye adına gelirlerden, giderleri çıkardık... Sonuç hep eksi... Türkiye tescilli net ithalatçı bir ülke... Sattığımız mal, aldığımız malın ancak yüzde 65'ini karşılayabiliyor. Haliyle dış ticaret açığımız acayip yüksek... Böyle gitmesi tabii ki mümkün değildi...  Nereden nereye geldik?  AKP 2002 yılında tek başına iktidara gelince bir anda Türkiye'nin kredi kartı limiti artırıldı. Dünyada o kadar çok para basıldı ki, biz harcadıkça limit daha da artırılıyordu.  Çıraklık ve kalfalık döneminde şansımız yaver gitti ama usta duvara tosladı.  Yabancı yatırımcılar işe uyandı. Bir baktılar aradan on küsur yıl geçmiş, Türkiye işin tadını kaçırmış, borç boyu aşmış... Akla şüpheler düşmeye başladığında o da ne? Ülke yönetimi demokrasiden uzaklaşıp hızla başka bir yönetim sistemine kayıyor.  Hukuk zaten hak getire... Gidişat üç vakte kadar totaliter bir rejime doğru kayıyor.  Haliyle kredi limiti durduruldu hatta minimum ödeme artırıldı.  Geri dönüşümsüz harcamalar  Bizde ödeyecek para yok! Yeni borç da gıdımla geliyor. Nitekim Türkiye 9 ayda yüzde 32'lik devalüsyon yaşadı.  Yıllarca aldığımız borçların, satılan şirketlerin, özelleştirilen devlerin gelirlerini toprağa gömdük. Üretim namına hiçbir şey yok ortada... Ne yeni iş yaratıldı ne yatırım yapıldı.  Duble yollar, inşaatlar gırla gitti. Topraktan inanılmaz bir rant yaratıldı, gökdelenler, plazalar dikildi. Ne var ki geri dönüşümsüz harcamalardı bunlar.  Bütün bunlara İslami bakış açısıyla yönetilmeye çalışılan para politikasını ekleyin. Sonuçta akan su kuruyunca, değirmen de durdu.