Resource
stringclasses
2 values
DocID
int64
1.32M
1.44M
Class
stringclasses
8 values
Text
stringlengths
62
18.2k
Milliyet
1,318,612
Ekonomi
'nın TSK'nın internet sitesinde yer alan Anıtkabir ziyaretçi sayısından derlediği verilere göre, Anıtkabir'i ziyaret eden kişi sayısında geçen yıla oranla büyük düşüşler yaşandığı gözlendi. 2010 yılında aylara göre Anıtkabir'i ziyaret eden kişi sayısı baz alındığında, geçen yılki karşılığı olan aylara göre ziyaretçi sayısının ortalama 300 bin seviyelerinde gerilediği tespit edildi.
Milliyet
1,322,667
Ekonomi
Türkiye Bankalar Birliği (TBB), kredi kartı müşterilerine yönelik olarak açılan sahte internet sitelerine ilişkin uyarıda bulundu.TBB'nin duyurusunda, son günlerde TBB'nin adı kullanılarak banka müşterilerinin kredi kartı borçlarını öğrenebileceklerini belirten sahte internet siteleri açıldığı kaydedildi.Kredi kartı sahiplerini dolandırmayı amaçlayan bu tür internet siteleri ile TBB'nin ve bankaların bir ilgisi olmadığı ve söz konusu sahte internet sitelerine yönelik gerekli hukuki girişimlerde bulunulduğu bildirildi.Bu konuda 29 Eylül 2010 tarihinde bir kamuoyu duyurusu yapıldığı hatırlatılan açıklamada, şunlar kaydedildi: "İyi niyetli olmayan girişimlerin devam etmesi nedeniyle kamuoyuna bir kez daha bilgi verilmesi gerekli görülmüştür. Kredi kartı sahiplerinin borçları da dahil olmak üzere bilgi alabilecekleri tek yer kredi kartını aldıkları kuruluşlardır. Bunun haricinde başka bir yerden kart borcunu öğrenmek mümkün değildir.Kredi kartı bilgilerinin ve kişisel bilgilerin elde edilmesine yönelik olarak açılan bu tür internet sitelerine girilmemesi ve talep edilen bilgilerin doldurulmaması olası dolandırıcılık eylemlerine maruz kalınmaması açısından büyük önem arz etmektedir."
Milliyet
1,328,159
Ekonomi
EKONOMİ SERVİSİBankacılık kariyerine 1989 yılında başlayan Kerim Rota, 5 Kasım itibariyle Akbank'ta Hazine'den Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak görevine başladı. Akbank'a katılmadan önce Finansbank'ta Hazine, Özel Bankacılık ve Yatırım Bankacılığı'ndan Sorumlu İcra Kurulu Üyesi olan Kerim Rota, sırasıyla Finansbank Suisse Hazine Yöneticisi (1992-93), Finansbank Hazine Grup Yöneticisi (1993-97), Alternatif Bank Hazine Genel Müdür Yardımcısı (1997-2004), Finansbank Hazine Genel Müdür Yardımcısı (2004-2008) görevlerinde bulunduğu belirtildi.
Milliyet
1,323,699
Ekonomi
EKONOMİ SERVİSİDaha önceki aylarda ağırlıklı olarak gıda fiyatlarındaki artışa bağlı yükselen Tüketici Fiyatları Endeksi'ni (TÜFE) ekimde giyim grubundaki artışlar da yukarı taşıdı. Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) dün yaptığı açıklamaya göre TÜFE ekimde beklentilerin üzerinde ve yüzde 1.83 arttı. Bu oran son dokuz ayın da en hızlı artışının ekimde yaşandığına işaret etti. Artışın yüzde 1.78'lik bölümü ise gıda, giyim ve ayakkabı kalemlerinden kaynaklandı. Ekimde üretici fiyatları endeksi (ÜFE) ise yüzde 1.21'lik artış kaydetti. Yıllık enflasyon ise baz etkisi sebebiyle geriledi. TÜİK verilerine göre yıllık enflasyon TÜFE'de yüzde 8.62, ÜFE'de yüzde 9.92 oldu. Merkez Bankası'nın ekim ayı ikinci beklenti anketinde TÜFE beklentisi yüzde 1.15 artış düzeyindeydi. Söz konusu ankette yıl sonu enflasyon beklentisi de yüzde 7.60 olarak belirlenmişti. Alkol bu artışı körüklerEnflasyondaki artışın gelecek iki ay içinde de artması bekleniyor. Bunun en önemli nedeni ise alkollü içkilere uygulanan ÖTV artışı ile İstanbul'da ulaşıma yapılan zam. TSKB ekonomisti Başar Yıldırım, "Zamların etkisiyle yıl sonu için TÜFE'de yüzde 7.5 olan tahminimizi 7.8'e çekiyoruz" dedi. Analistler TÜFE'nin ekimde beklentilerin üzerindeki artışına karşın yıllık enflasyonun gerilemeye devam ettiğini belirtirken, Merkez Bankası'nın yakından takip ettiği "I" çekirdek göstergesinde yıllık enflasyon oranının yüzde 2.50 ile tarihin en düşük seviyesine gerilemiş olması da, para politikası tarafında değişiklik olmayacağı görüşünü teyit ettiğini düşünüyorlar.'Gıdada  sürpriz artış oldu'Ekimde gıda fiyatlarındaki artış, yüzde 4.52 ile beklentilerin üzerine çıktı. Gıdanın yanında mevsimsel nedenlerden ötürü giyim alt grubunda da yüzde 7.63'lük artış oldu. Geçen ayların zam şampiyonu domates, yine birinciliği yüzde 112'lik artışla kimseye kaptırmadı. Domatesi yüzde 33.58 ile kabak, yüzde 27.72 ile bayan kazağı, yüzde 23.36 ile patates, yüzde 23.14 ile dolmalık biber, yüzde 22.19'la çocuk kabanı, yüzde 19.77 ile salça izledi. Ekimde fiyatı en çok düşen ürün ise yüzde 31.14'le limon olarak belirlendi.Finansbank Başekonomisti İnan Demir, "Gıda fiyatları enflasyondaki yukarı yönlü sürprizi açıklıyor. Gıdada geçen ay yüzde 4.7'lik artış vardı. Onun ardından bu ay yine ekim olması nedeniyle bir artış bekliyorduk ancak yüzde 4.5'e ulaşmasını beklemiyorduk" şeklinde konuştu. Yıllık artışta alkollü içecek ve tütün liderYıllık bazda TÜFE'de en yüksek artış   yüzde 23.77 ile alkollü içecekler ve tütün grubunda görüldü. Onu gıda ve alkolsüz içecekler (yüzde 17.08) ile lokanta ve oteller (yüzde 9.61) izledi.
Milliyet
1,318,673
Ekonomi
Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, eskiden girişimciye kimsenin kız vermek istemediğini belirterek, "Artık bu anlayış değişti. Girişimciliğin önemi anlaşılmaya başlandı" görüşünü bildirdi.Ergün, 2011 yılında bakanlık olarak destekleyecekleri tekno-girişimci sayısını da 300'e çıkarmayı hedeflediklerini belirtti.Sanayi ve Ticaret Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, Bakan Ergün, ABD San Francisco'da temasları kapsamında Stanford Üniversitesi'ni ziyaret etti.Ergün, aralarında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Stanford Üniversitesi'nde master öğrenimine devam eden büyük oğlu Ahmet Münir Gül;ün bulunduğu Stanford Üniversitesi Ortadoğu ve Kuzey Afrika Kulübü ile Stanford Üniversitesi Türk Öğrenciler Topluluğu tarafından düzenlenen toplantıda öğrencilerle biraraya geldi.Türk öğrencilere Türkiye'deki Ar-Ge çalışmalarına ilişkin bilgi veren Bakan Ergün, tekno-girişim sermayesi desteği, sanayi-üniversite tezleri (San-Tez) projeleri, Ar-Ge merkezleri ve teknoparklarla ilgili çalışmalarını anlattı.Girişimciliğin önemine vurgu yapan Bakan Ergün, "Eskiden girişimciye kız verilmezdi. Şehrin en iyi yerinde dükkanı olan biri bile kız istese, kimse vermek istemezdi. Devlete ait bir fabrikada veya devlet kurumunda çalışıyorsa ona kız verilirdi. Çünkü neden? Devlette çalışması garanti olarak görülürdü, risk alıp iş kuran birine bu yüzden sıcak bakılmazdı. Ama artık bu anlayış değişti" ifadesini kullandı.Ergün, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı olarak gençlerin girişimci olmasını teşvik etmek amacıyla bir dizi program başlattıklarını belirterek, şunları kaydetti: "(Bir projem var, ürüne dönüştürmek istiyorum) diyen teknogirişimci gençleri bakanlık olarak destekliyoruz. Bu gençlerimize 100 bin lira hibe desteği vererek, teknoparklarda yer veriyoruz. 2009 yılında başvuran 159 gencimizden 80'ini destekledik. Bu sene de başvuran 724 genç girişimcimize hibe desteği sağladık. 2011 yılında bütçeyi artırarak bu sayıyı 300'e çıkarmayı hedefliyoruz.Her zaman soruyorlar. 'Ya bu gençler bu parayı batırırsa?' Ben de diyorum ki 'Batırırsa batırsın, yeter ki kafası çalışan bu gençlerimiz batırsın. Bugüne kadar kafası çalışmayanlar batırdı." Bakan Ergün, Teknogirişim Sermaye Desteği programı için 2010 yılında Amerika;daki üniversitelerde okuyan öğrencilerden 20 başvuru geldiğini ifade ederek, 2010 yılı için ABD'deki öğrencilerden daha fazla proje beklediklerini kaydetti. Ergün, bilişim sektörünü başlı başına bir sektör olarak ele almak istediklerini, buna yönelik çalışmalar kapsamında Silikon Vadisi;ni ziyaret ettiklerini bildirdi.Daha sonra Türk öğrencilerin sorularını cevaplayan Bakan Ergün, teknogirişim sermaye desteği verilecek girişimcilerin belirlenmesinde tamamen objektif kriterlerin esas alındığını belirterek, akademisyenlerden, uzmanlardan oluşan bir kurulun projeleri seçtiğini ifade etti.Ergün, öğrencilerin yoğun ilgi gösterdiği toplantının sonunda Stanford Üniversitesi;nde okuyan Türk öğrencilerle hatıra fotoğrafı da çektirdi.
Milliyet
1,328,006
Ekonomi
İstanbul Menkul Kıymetler Borsasında (İMKB) işlem gören hisse senetleri, bugün ortalama yüzde 0,18 oranında değer kaybetti.İMKB 100 Endeksi, birinci seansta 144,02 puan artarak 71.049,41 puana yükseldi. İkinci seansta 270.26 puan azalan endeks günü 70.779,15 puandan kapattı.Endeks, ikinci seansa 27,94 puan azalarak 71.021,47 puandan başladı.Seans içinde en düşük 70.598,84 puana gerilerken, en yüksek olarak 71.279,37 puana çıktı.Birinci seanstaki 144,02 puanlık artış dikkate alındığında, endeks günlük bazda 126,24 puan geriledi. Hisse senetleri günlük ortalama yüzde 0,18 değer kaybetti.İkinci seans kapanışında, mali endeks 629,80 puan azalarak 110.562,10 puana, sanayi endeksi 167,03 puan azalarak 50.989,62 puana geriledi. Hizmetler endeksi 115,01 puan artarak 44.264,78 puana yükseldi.Böylece ilk seansa göre mali grup hisseler ortalama yüzde 0,57 oranında, sanayi grubu hisseler ortalama yüzde 0,33 oranında değer kaybetti. Hizmetler grubu hisseler ise yüzde 0,26 oranında değer kazandı.İkinci seansta işlem gören toplam 340 hisse senedinden 97'si değer kazandı, 165'i değer yitirdi, 78 hisse senedinin fiyatında değişiklik olmadı.İkinci seansta, 1 milyar 139 milyon 773 bin 690 liralık işlem hacmi kaydedildi. Günlük işlem hacmi 2 milyar 151 milyon 654 bin 609 lira olarak hesaplandı.İkinci seansta Garanti Bankası, İş Bankası (C), Doğan Yayıncılık, İhlas Ev Aletleri ve Halk Bankası en çok işlem gören hisse senetleri oldu.-DOLAR-AVRO- Serbest piyasada önceki kapanışta 1,3930 lira olan dolar güne 1,3960 liradan, 1,9650 lira olan avro 1,9850 liradan başladı.Doların bugünkü kapanıştaki satış fiyatı 1,3940 lira, avronun satış fiyatı 1,9650 lira oldu.Merkez Bankası, doların bugünkü efektif kurunu alışta 1,3910 lira, satışta 1,4008 lira olarak açıkladı. Merkez Bankası, önceki efektif kurunu alışta 1,3874 lira, satışta 1,3972 lira olarak belirlemişti.-FAİZ-TAHVİL-BONO-REPO- İMKB Tahvil ve Bono Piyasası Kesin Alım Satım Pazarında işlem gören 8 Ağustos 2012 vadeli tahvilin bugün valörlü işlemlerinin basit getirisi yüzde 7,85, bileşik getirisi de yüzde 7,63 oldu.İMKB Tahvil ve Bono Piyasası Kesin Alım Satım Pazarında işlem hacmi 1 milyar 913 milyon 389 bin 841,34 lira olarak belirlendi.İMKB Tahvil ve Bono Piyasası Repo-Ters Repo Pazarında, toplam 13 milyar 903 milyon 101 bin liralık işlem hacmi kaydedildi.Repo-Ters Repo Pazarında 3 günlük işlemlerde faiz en düşük yüzde 5,15, en yüksek 7,00 ve ağırlıklı ortalama yüzde 6,55'ten gerçekleşti.-PARİTE- Uluslararası piyasalarda, saat 18.35 itibariyle avro-dolar paritesi 1,4050, sterlin-dolar paritesi 1,6220, yen-dolar paritesi de 81,30 düzeyinde seyrediyor.
Milliyet
1,320,374
Ekonomi
Domateste fiyat artışının nedenleri arasında gösterilen "domates güvesi-tuta absoluta", "Tarım TV"nin "hit"i oldu.Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Yayın Dairesi Başkanlığı bünyesinde 22 Ekim'de internet üzerinden yayın hayatına başlayan "Tarım TV"de, "en çok tıklanan video" domates güvesi oldu. Şimdiye kadar 7 bine yakın çiftçi, domates güvesi ve mücadelesi ile ilgili bilgi verilen videoyu izlerken, yoğun ilgi üzerine, aynı anda videoyu daha fazla kişinin açmasını sağlamak üzere, 'domates güvesi' videosu, iki ayrı dosya halinde sunulmaya başlandı.AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Yayın Dairesi Başkanlığı bünyesinde 22 Ekim'de, "www.tarimtv.gov.tr" internet adresi üzerinden yayın hayatına başlayan "Tarım TV"yi, ilk gün, bini yurtdışından olmak üzere yaklaşık 35 bin kişi "tıkladı." Yayın Dairesi Başkanı Recep Tezgel, tıklamaların bilgisayar bazında değerlendirildiğini belirtirken, ilk gün 35 bin civarında değişik bilgisayardan yayının izlendiğini tespit ettiklerini, yurtdışından da büyük bölümü Almanya'dan olmak üzere bin civarında izleyicinin kendilerini takip ettiğini söyledi. Tarım TV'nin hemen hemen hiç tanıtımı olmamasına karşın, halen günde 5 bin değişik bilgisayardan yayınların takip edildiğini belirten Tezgel, bunlardan bininin doğrudan yayınları izlediğini, ortalama 4 bininin ise Tarım TV'ye yüklenen tarımla ilgili videoları izlediğini kaydetti.Tezgel'in verdiği bilgiye göre, Tarım TV'nin sitesine, bakanlık, bitkisel üretim, hayvansal üretim, ekotarım, tarım ve çocuk, gıda ve beslenme, tarım ve yaşam, iş güvenliği, organik tarım gibi konu başlıklarında 300 civarında bilgilendirme videosu koydu.Bitkisel üretim başlığı altında yer alan "domates güvesi-tuta absoluta" videosu, şimdiye kadar 7 bine yakın "tık' alarak, "en çok izlenenler" listesinde açık ara ile ilk sırada yer aldı. Türk tarımının en önemli yapısal sorunları arasında yer alan "Arazi Toplulaştırılması" ile ilgili video şimdiye kadar 1641 kez izlendi. Karpuz yetiştiriciliği ile ilgili video 1462 izleme ile 3. sırada, pepino yetiştiriciliği ile ilgili video ise 1390 izleme ile 4. sırada yer buldu.Tarım TV'nin 24 saat yayımda olduğunu, her sabah 2 saatlik canlı yayında tarım gündeminin değerlendirildiğini anlatan Tezgel, yayınların içeriğinin zenginleştirilmesi için gelecek hafta sektör paydaşları ile bir toplantı yapacaklarını söyledi.Televizyonun tarım il müdürlükleri ve tarım danışmanları aracılığı ile hedef kesimlere duyurulmaya çalışıldığını kaydeden Recep Tezgel, tarım danışmanlarının da il ve ilçelerindeki tarımla ilgili haberleri yapıp Tarım TV'ye gönderebildiğini, bu nedenle tarım haberleri konusunda çok geniş bir "muhabir ağına" sahip olduklarını vurguladı.Özellikle Almanya'dan Kazakistan'a kadar yurtdışından gelen izleyici talepleri ve günlük izleyici sayısı dikkate alınırsa, Tarım TV'nin sektör için ne kadar ihtiyaç olduğunun görülebileceğine işaret eden Tezgel, yaptıkları belirlemelere göre, "Tarım TV"nin, "görsel hizmet veren dünyadaki sayılı tarım kanallarından", "kamunun sahip olduğu ilk tarım televizyonlarından" biri olduğunu bildirdi.Tarım TV'de, çiftçiler, canlı yayınları izleyebilecekleri gibi, aynı sitede yayımlanan video arşivlerinden, ilgilendikleri tarımsal üretim konularında bilgi alabilecek. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın bilgilendirme videoları 24 saat hizmetlerinde olacak.
Milliyet
1,332,340
Ekonomi
RA ANKA Bankacılık sektörünün aktif toplamının 2009 yıl sonuna göre yüzde 11.2 oranında artarak 927.4 milyar TL seviyesine ulaştığı 9 aylık dönemde, kredilerin bankacılık sektörünün toplam aktifler içindeki payı 2009 yılsonuna göre 4.2 puan artarak yüzde 51.3'e yükseldi. Kriz dönemini takip eden dönemde ekonomide yaşanan canlanma kendisini sektörün kredi hacminde yüksek oranlı artışlar şeklinde gösterirken; takipteki alacaklar tutarlarındaki ve takibe dönüşüm oranlarındaki artışların da 2010 yılı başından itibaren yerini düşüş eğilimine bıraktı.BDDK, Türk Bankacılık Sektörü Genel Görünüm Eylül 2010 Raporu yayımlandı. Buna göre bankacılık sektörü dönem net kârı, 1 milyar 165 milyon TL tutarında, yüzde 7.4 oranında artarak, Eylül 2010'da 16 milyar 876 milyon TL düzeyine ulaştı. Net faiz marjının geçen yılın aynı dönemine göre azaldığı 9 aylık dönemde, kâr artışında getirili aktifler hacim artışının katkısına ve temelde varlık kalitesindeki iyileşmenin etkili olduğu vurgulandı. Takipteki krediler düştüBankacılık sektörünün aktif toplamı 2009 yıl sonuna göre yüzde 11.2 oranında artarak Eylül 2010 itibariyle 927.4 milyar TL seviyesine ulaştı. Krediler, 2010 yılının 9 aylık döneminde bankacılık sektörünün toplam aktifler içindeki payını 2009 yıl sonuna göre 4.2 puan arttırarak yüzde 51.3'e çıkardı. 2010 yılında hızlı bir büyüme trendi sergileyen krediler, 2009 yılsonuna göre 82.8 milyar TL tutarında, yüzde 21.1 oranında artarak, Eylül 2010 itibarıyla 475.4 milyar TL seviyesine ulaştı. Sektörün kredi hacminde 2009 yılının tamamında 25.2 milyar TL'lik artış gözlenirken, 2010 yılının 9 ayında kredi hacminde gözlenen büyüme önceki yılın tamamında yaşanan artışın üç katını aştı. Takipteki alacaklar tutarlarındaki ve takibe dönüşüm oranlarındaki artışların da 2010 yılı başından itibaren yerini düşüş eğilimine bıraktı. 2009 yıl sonuna göre yüzde 3.3 azalan takipteki alacaklar (brüt), Eylül 2010 itibariyle 21.1 milyar TL seviyesine geriledi. Kredilerin takibe dönüşüm oranı, Aralık 2009'da yüzde 5.3 seviyesinde iken Eylül 2010 itibariyle yüzde 4.3 seviyesine geriledi.
Milliyet
1,331,579
Ekonomi
Tüketici Dernekleri Federasyonu (TÜDEF), tüketici kredilerine uygulanan Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu (KKDF) kesintisindeki artışın iptali için Danıştay'da dava açtı.TÜDEF Genel Başkan Yardımcısı Ali Çetin, Danıştay önünde yaptığı basın açıklamasında, yatırımların artırılması amacıyla 1985 yılında KKDF konusunda Bakanlar Kurulu'na yetki verildiğini, 2006'da çıkarılan "Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" ile söz konusu yetkinin kaldırıldığını savundu. Tüketici kredilerinden alınan KKDF kesintisinin hiç bir yasal yönü bulunmadığını ileri süren Çetin, şunları kaydetti: "Bakanlar Kurulu'nun, olmayan bir yetki ve ortadan kalkmış bir yasal dayanağa rağmen KKDF oranını artırması hukuk tanımazlıktır.Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı ise Bakanlar Kurulu Kararı bile olmayan bir yetki ile yasaları geriye doğru işletiyor. Yani hukuku katledilyor. 'Hukukun üstünlüğü' diyenler, şimdi 'ağzımızdan çıkan kanunudur' diyerek üstünlerin hukukunu uyguluyorlar. Çünkü bir an için Bakanlar Kurulu'nun yetkisi olduğunu düşünsek bile, Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından, Bankalar Birliği'ne gönderilen genel yazı, hukuk bilmemektir, yasalara saygısızlıktır. Kabile devletlerinde bile olmayacak bir uygulamadır. Çünkü, imzalanmış sözleşmelerde geriye doğru değişiklik yapılmaktadır. Bu konuda sözleşmede hüküm olsa bile bu hüküm, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 6. maddesi gereği haksız bir şarttır.Karar, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 10. maddesindeki, 'Taraflar arasında akdedilen sözleşmede öngörülen kredi şartları, sözleşme süresi içerisinde tüketici aleyhine değiştirilemez' hükmüne aykırıdır. Hukukta var olan, kanunların genel olarak geriye işlemezliği ilkesine aykırıdır. Hukukta bir yasal değişiklik söz konusu olması halinde, lehte olan hükmün uygulanması kuralına aykırıdır, Anayasa'nın 73. ve 172. maddelerine aykırıdır. 1985 yılında verilen yetki, 2006 yılında TBMM'ce kaldırılmıştır. KKDF kesintisinin hiç bir yasal yönü yoktur.Bu nedenle KKDF oranını artıran ve artırımı Bakanlar Kurulu Kararı imzasından önceki tüketici sözleşmelerine de uygulayan kararın, yürürlüğünün durdurulması ve iptali için bugün Danıştay'da dava açtık. Kanuna, açık aykırılık umuyoruz ki hukuk yolu ile düzeltilecektir. KKDF tamamen iptal olacaktır." Tüketicilere tavsiyede bulunan Çetin, KKDF kesintisinin yasal olmadığı yönünde bankalara dilekçe vermelerini önerdi. Çetin, KKDF kesintisi iptal edilirse, tüketicilerin, geriye dönük kesintileri de alabilmeleri için bunun gerekli olduğunu söyledi.Tüketici kredilerine yüzde 10 oranında uygulanan KKDF kesintisi, 28 Ekim tarihli Bakanlar Kurulu Kararı ile yüzde 15'e çıkarılmıştı.
Milliyet
1,326,266
Ekonomi
KADİFE ŞAHİNArmani, Marks and Spencer, Benetton ve İkea gibi markalara ev tekstil ürünleri satan Hatay Tekstil İşletmeleri AŞ (Hateks) İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nda (İMKB) halka açılacak. Hateks Hatay'ın ilk halka açık şirketi olacak. Suriye'de de tesisleri bulunan Hateks'in CEO'su Abud Abdo İMKB ve SPK'nın  (Sermaya Piyasası Kurumu) İstanbul'da düzenlediği halka arz seferberliğine katıldıklarını ve bu toplantılarda halka arz kararı aldıklarını söyledi.Türkiye'nin en büyük entegre tekstil şirketlerinden biri olan Hateks halka arz için SPK'ya gerekli başvuruları yaptı. Hatay ve Halep'te üretim tesislerinde basına bilgi veren şirket yöneticileri Hateks'in yüzde 15'nin halka arz olacağını bildirdi. Hateks CEO'su Abud Abdo halka arz kararıyla Türkiye'de tekstil sektörünün olumsuz algısını değiştirmeyi hedeflediklerini söyledi.Üretim Avrupa'ya gidiyor Abud Abdo'nun verdiği bilgiye göre 18.8 milyon TL sermayesi bulunan Hateks, sermayesini önce bedelsiz 45 milyon TL'ye çıkaracak. Daha sonra bedelli sermaye artırımı yaparak 50 milyon TL'lik sermayeye ulaşacak. Bunun 5 milyon Tl'lik kısmını İMKB birincil pazarda doğrudan satış yöntemiyle satacak. Halka açıklık oranı yüzde 15 olacak. Galata Menkul Değerler liderliğinde arz olacak şirket hisseleri ağırlıklı olarak yerli yatırımcılara satılacak. Abdo, 2009 yılı cirosunun 62 milyon TL, toplam ihracatının ise 40 milyon dolar seviyesinde olduğunu söyledi. Abdo, "Üretimimizin yüzde 95'ini AB ülkeleri ve ABD'ye ihraç ediyoruz. Yıl sonunda 42 milyon dolarlık ihracat geliri elde etmeyi planlıyoruz" dedi. Fransız Sensei ile işbirliğine gidiyorGrubun İtalyanlarla Hatfil Tekstil ortaklığı bulunurken, Hateks CEO'su Abdo, 2005 yılında Fransız ev tekstil markası Sensei'nin de dahil olduğu Sireteks'in yüzde 50'sini yine aynı yıl Fransız pazarlama şirketi Cotonella markasının yüzde 55'ini satın aldıklarını söyledi. Abdo 2011 yılında artık Türkiye'de magazalaşma sürecini başlatacaklarını dile getirerek şu bilgileri verdi: "Sensei markasını Türkişye'de geliştirmeyi planlıyoruz. Sensei Türkiye'de 550 mağaza zinciri ve butikte satılıyor. 2011 yılının ikinci yarısında Sensei markası ile mağazalaşmayı hedefliyoruz."
Milliyet
1,346,857
Ekonomi
AYFER YILDIZGeçen yıl yaşanan sel felaketinin sigorta şirketlerine maliyeti 600 milyon TL'yi buldu. Şirketler toplam 10 bin dosya açtı. Sellerin sigorta sektörünü yıprattığını belirten Anadolu Sigorta Genel Müdürü Mustafa Su, "Sigorta sektörü olarak her sene sel yaşanan yere teminat vermemeyi öğreneceğiz. Bir dere her yıl taşıyor, biz oraya teminat vermeye devam ediyoruz. Sonra da ağlıyoruz" dedi. Türkiye'nin sel ve deprem haritasının çıkartılması konusunda çalışmaları bulunduğunu belirten Su, "Ya prim yüksek tutulacak ya da hiç girilmeyecek. Çünkü sigortacılıkta beklenen muhtemel bir şeye teminat veriyorsunuz. Olacağı kesine yakın bir şeye teminat vermek bile bile lades demek" diye konuştu.Sektörün yarısı zarardaAnadolu Sigorta'nın kaybolan ya da kaybolmaya yüz tutan mesleklere ilgiyi artırmak amacıyla başlattığı 'Bir Usta Bin Usta' projesinin Edirne'deki kursunu ziyarette soruları yanıtlayan Su, 'Zararına prim yazma dönemi devam ediyor mu?' sorusuna, "Ediyor tabi... Biz kamu kuruluşu değiliz. Vatandaşı zenginleştirme kurumları değiliz" yanıtını verdi.Sektörü de değerlendiren Mustafa Su, "Rekabet, faizlerin düşmesi ve Hazine'nin karşılık yönetmeliği sektörün üç önemli sorunu olmayı sürdürüyor. Bu üç unsur birleşince sektörün yarısı zarar ediyor. Ama halka açık şirketlerin yarıdan fazlası zarar yazacak. Hazine'nin karşılık yönetmeliği sadece bizim şirkete 20 milyon TL'lik bir yük getirdi" dedi. Mustafa Su şunları söyledi: "Karşılıkların artırılması olumlu ancak, zamanlaması kötü oldu. Şirketlerin karşılıklar dışında da mali bünyeleri var. Sektörün en büyük özsermayesi bizde. Örneğin, bir branşta x şirketiyle aynı üretimi yaparsak aynı karşılığı ayırıyoruz. Yanlışlık var. Benim şirketimin mali gücü yüksekse aynı branşta üretim yaptığı şirketlerden daha az karşılık ayırmam lazım. Bunların dikkate alınması gerekirdi."Yaşasın kaybolan meslekler...Anadolu Sigorta'nın kaybolan ya da kaybolmaya yüz tutan mesleklere ilgiyi artırmak amacıyla başlattığı 'Bir Usta Bin Usta' projesi ilk mezunlarını vermeye başladı. Mustafa Su,  "İlk mezunlarımız çabalarımızın boşa gitmediğini gösteriyor" dedi. Projenin hedefi 10 yılda 1.000 kişinin yaklaşık 50 meslekte yetkinlik kazanması.
Milliyet
1,335,640
Ekonomi
'na iki gün kala kurban pazarları iyice hareketlendi. 81 ilde yaptığımız araştırmada, en ucuz küçükbaş hayvan 'da, en ucuz büyükbaş da 'da çıktı. En pahalı kurbanlık 'da çıkarken, 'da fiyatlar ortalamasının üzerinde seyrediyor. Bayram süresince Türkiye'de 1.5 milyar TL'lik hayvan satışı bekleniyor. 'nin haberine göre; KURBAN Bayramı için Türkiye'nin 81 ilinde büyükbaş ve küçükbaş hayvan fiyatlarını araştırdık. Türkiye'de en ucuz kurbanlık Adıyaman'da bulunurken, en pahalı küçükbaş hayvan da İstanbul'da satılıyor. Şap hastalığı nedeniyle Anadolu'dan Trakya'ya hayvan transferinin yasaklanması, vatandaşın da ithal hayvana sıcak bakmaması nedeniyle , ve 'nde hayvan fiyatları Türkiye ortalamasının üzerinde seyrediyor. Fiyatların geçtiğimiz yıla oranla yüzde 35-40 arttığını belirten Türkiye Ziraatçılar Derneği (TZD) Başkanı İbrahim Yetkin, "Geçtiğimiz yıllara oranla bu yıl kurban kesenlerin sayası azalacak. Bayram öncesi ve bayram süresince 1.5 milyar TL'lik kurban satışı gerçekleşecek" dedi. 1200 TL'ye büyükbaş Kurban fiyatlarının en yüksek olduğu illerin başında İstanbul geliyor. İstanbul'da küçükbaş hayvan fiyatları 700 TL'den başlayıp 1100 TL'ye kadar çıkıyor. Büyükbaş hayvan fiyatları ise İstanbul'da 4 bin TL'den başlıyor. Türkiye'nin en ucuz büyükbaş hayvan satışları ise Bursa'da gerçekleşiyor. Türkiye'de ortalama başlangıç fiyatı 3 bin TL olan büyükbaş hayvanlar Bursa'da 1200 TL'ye satılıyor. En pahalısı Trakya'da Türkiye'de büyükbaş hayvan fiyatları ortalama 3 bin TL'den başlarken Trakya bölgesinde 4 bin TL'den başlıyor. Tekirdağ ve Edirne'de ise 5 bin TL'nin altında büyükbaş hayvan bulmak mümkün olamıyor. Küçükbaş hayvanlar ise Tekirdağ'da 600 TL, Kırklareli'nde 400 TL, Edirne'de ise 500 TL'den başlıyor. Yüzde 35 daha az kesim Türkiye'de her Kurban Bayramı'nda yaklaşık 500-600 bin büyükbaş, 2-2.5 milyon da küçükbaş hayvan kesildiğine dikkat çeken TZD Başkanı İbrahim Yetkin, şu bilgileri verdi: "Bu yıl 350 bin adet büyükbaş, 1 milyon 250 bin adet de küçükbaş hayvan kesimi bekleniyor. Bu da Türkiye'de 1.5 milyar TL'lik kurban kesimi anlamına geliyor." Kurban Bayramı besiciliğinin ülkemizde yıllardır yapılan geleneksel bir yetiştirme yöntemi olduğunu belirten Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı , "Kurbanlık satışları illere ve bölgelere göre farklılık gösteriyor. Kimi yerlerde canlı kilo ve et fiyatı üzerinden satış yapılıyor, kimi yerlerde ise canlı hayvan üzerinden pazarlık yöntemiyle satış yapılıyor." Trakyalılar ithal hayvana sıcak bakmıyor TRAKYA'da ithal kurbanlıklara vatandaşın ilgi göstermediğini belirten Edirne Ticaret Borsası Başkanı Mustafa Yardımcı, şöyle konuştu: "Bu yıl Trakya'da kurbanlık fiyatları çok yükseldi. İthal hayvanlarla ilgili olarak Tarım Bakanlığı ve 'nın yaptığı açıklamalara rağmen ilgi yok. Yerli üreticide de hayvan sıkıntısı olduğu için fiyatlar da Türkiye ortalamasının biraz daha üzerinde seyrediyor. Edirneli, sağlıklı, hijyenik et yemek istiyorsa Edirne Et Entegre tesislerinde kesilen etleri tercih etsin. Burada birinci sınıf mezbaha kurduk. Kurban Bayramı'nda 4 gün boyunca yaklaşık 400 büyükbaş, 1200 de küçükbaş hayvan kesimi yapılabilecek. Bu sayılar daha da artırılabilir. Vatandaş kurbanını seçecek biz keseceğiz. Kasaplara, etin nerede kesildiğini mutlaka sorulsun." 3 yıl çalıştık, Trakya'da önlem aldık GERÇEKLEŞTİRİLEN hayvan ithalatının fiyatları dengelediğini belirten Müsteşarı Vedat Mirmahmutoğlu, "Trakya Bölgesini şap hastalığından ari hale getirdik. Türkiye'nin bu statüyü kazanması için 3 yıl çalıştık. Bu ile gıda faslının müzakereye açılmasının şartlarından biriydi" dedi. Tekirdağ'ın ilçesine bağlı Ulaş beldesindeki 71 bin 260 baş ithal küçükbaşın bulunduğu çiftliği ziyaret edenrek, burada incelemelerde bulunan Mirmahmutoğlu, "Kurban Bayramı dolayısıyla Şap hastalığı riskine karşı ilave tedbirler aldık" diye konuştu. İkramlık şeker en çok Doğu ve 'da tüketiliyor TÜRKİYE'de ikramlık şeker en çok Doğu ve bölgelerinde tüketiliyor. Bu farkın Doğu ve Batı arasındaki farklılıklanın kültürel ve demografik yapılardan kaynaklandığını belirten Gıda, İçecek, Sakız ve Şekerleme Grup Başkanı Mehmet Tütüncü, "Bayramlarda Türkiye'deki evlerin yüzde 45'ine şeker giriyor. Şeker ve sakız artık insanların çantalarına girmiş durumda. Erkekler daha çok naneli, kadınlar ise meyveli ve karamelli şekeri tercih ediyorlar" diye konuştu. Tütüncü, krizde sektörün küçülmediğini vurgulayarak, şöyle konuştu: "Kriz döneminde tüketici markalı ürünlere daha çok eğilim gösteriyor. Sektör geçtiğimiz seneyi 750 milyon TL ile kapattı." Şölen Yönetim Kurulu Üyesi Elif Çoban, ambalajının üzerinde kokolin veya kakao kaplı çikolata yazan ürünlerin gerçek çikolata olmadığını belirterek, tüketicilerin, ürünün markasına ve üreticisine özellikle dikkat etmelerini gerçek çikolatayı tercih etmelerini önerdi. Çoban, "Geçtiğimiz yılda Ramazan ve Kurban Bayramı dönemlerinde Türkiye çapındaki toplam ikramlık çikolata satışı tüm yıllık satışın yüzde 40'ını bulmuştur" dedi.
Milliyet
1,340,203
Ekonomi
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, referandumdan bir gün önce TETAŞ Genel Müdürlüğü ile BOTAŞ Genel Müdürlüğü'nün elektrik ve doğalgaza yılbaşına kadar zam yapılmayacağına ilişkin herhangi bir resmi açıklaması olmadığını bildirdi.CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk'ün soru önergesini yanıtlayan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, elektrik ve doğalgaza yılbaşına kadar zam yapılmayacağına ilişkin haberleri yalanladı.Söz konusu dönem içerisinde elektrik ve doğalgaza yılbaşına kadar zam yapılmayacağına ilişkin herhangi bir resmi açıklama olmadığını ifade eden Yıldız, şöyle dedi: "TETAŞ Genel Müdürlüğü ve BOTAŞ Genel Müdürlüğü'nün söz konusu dönem içerisinde elektrik ve doğalgaza yılbaşına kadar zam yapılmayacağına ilişkin herhangi bir resmi açıklaması olmadığı gibi, Bakanlığımızın ve hükümetin başka bir yetkilisi tarafından da böyle bir açıklama yapılması yönünde bir talimatı söz konusu değildir."-"SEÇMENİN İRADESİNE ETKİ YOK"- Seçmenin iradesine etki edilmesi yönündeki iddiaların doğru olmadığını vurgulayan Enerji Bakanı, "Önergede söz edilen seçmenin iradesine etki edilmesi yönündeki iddialara da Bakanlığımızca katılınmamaktadır" dedi.-GAZETECİLERE VERİLEN CEVAPLAR MALİYET BAZLI FİYATLANDIRMA MEKANİZMASININ UYGULANMASINA YÖNELİKTİR"- Bakanlık tarafından zaman zaman gazetecilerin sorularına verilen cevapların Maliyet Bazlı Fiyatlandırma Mekanizmasına (MBF) yönelik olduğunu vurgulayan Bakan Yıldız, şöyle dedi: "MBF Usul ve Esaslarına göre üçer aylık periyotlar ile tespit edilen birim satış fiyatları uygulama döneminin başlangıcından bir ay öncesinde EÜAŞ tarafından EDAŞ'lara ve TETAŞ'a bildirilmektedir. Hazine Müsteşarlığı da MBF'nin uygulanmasına ilişkin gerekli gözetim ve koordinasyonu yapmaktadır."
Milliyet
1,340,606
Ekonomi
Türk Telekom, Alcatel'in klasik görünümlü dijital teknolojiye sahip Retro model telefonunu RahaTT kampanyası kapsamında "avantajlı" koşullarda sunuyor.Türk Telekom'un yazılı açıklamasına göre, üç farklı renkteki telefonlara ayda 3 liraya, 24 ay taksitle toplam 72 liraya sahip olunabiliyor.30 Haziran 2011 tarihine kadar devam edecek, stoklarla sınırlı olan kampanyadan yararlanmak için Türk Telekom müşterisi olmak ve 24 ay taahhüt vermek gerekiyor. Başvurular, kampanyadan yararlanacak Türk Telekom müşterilerince Türkiye çapındaki Türk Telekom ofis ve bayilerinden yapılabiliyor.Alcatel Retro kampanyasından, son iki fatura döneminde Türk Telekom müşterisi olan ve Türk Telekom'un halen devam eden dect telefon kampanyasına dahil olmayan müşterileri yararlanabiliyor.
Milliyet
1,329,988
Ekonomi
GÜNÜN SÖYLEŞİSİ: EYLEM TÜRK Son krizin ardından, Türkiye'nin diğer ülkelere göre iyi konumda olduğunu ama yatırım, üretim ve istihdam artışı konularında daha gidilmesi gereken çok yol olduğunu vurgulayan Özaydınlı, "Türkiye geçmişte yaptığı doğrulardan hareketle geleceğini de iyi yönetmeli. Bazı özel sektör şirketlerinde olduğu gibi devletin 5'er yıllık Stratejik Kalkınma Planı anlayışını geliştirip disiplinle uygulayabilmeliyiz. Serbest piyasa ekonomisi anlayışı ve planlama anlayışını barıştırma becerisini gösterebildiğimiz ölçüde dünyaya da örnek olacak bir kalkınma modeli geliştirmiş olacağız. Artan milli gelirin dağılımının adil olmasının sağlanabilmesi de bir plan çerçevesinde ele alınmalıdır görüşündeyim. Bu durumda geniş kitleler ekonomik iyileşmeyi evlerinde hissedecebilecekler, mutluluk tüm Türkiyemizin sathına yayılabilecektir. Makro düzeydeki gelişim kişilere gecikmeli yansıdığı sürece sokaktaki insan makro ekonomik gelişimi doğal olarak zaman içersinde ve yavaş hissedecek" diye konuştu. Bu süreçte perakende sektörünün çok dinamik ve hızlı gelişen bir sektör olduğunu anlatan Özaydınlı, "Bu sektörün gelişimi sözünü ettiğim sokaktaki insanın yaşamıyla doğrudan ilgili. Tüketicilerin gelir düzeylerinin gelişimi, beklentilerinin çeşitlenmesini tetikler. Türkiye'deki perakende sektöründe satıcı konumunda olanlar, bu değişimi saptayabildikleri ölçüde kendilerini yeniler ve değişime önayak olurlar. Böylece tüketicinin beklentisinin artması; üretimin, istihdamın  artması, çeşitlenmesini ve perakendecinin de bu beklentileri karşılar duruma gelmesi ile yatırımlarını yönlendirmesini sağlar. Böylece bu döngü ekonominin canlanmasına yol açar" dedi.Referandum sonrasında Türk firmalarının ve yabancı sermayenin Türkiye pazarına bakışında bir değişim yaşandı mı? Dünyanın ekonomik sıkıntılar yaşadığı bu dönemde, Türkiye'nin diğer ülkelere göre daha az yara alarak çıkması ve büyüme trendine girmesi dünyanın dikkatlerinin ülkemize çevrilmesine neden olmuştur diyebilirim. Türkiye'nin geleceğine büyük güven duyduğumu 2001 kriz döneminden beri yüksek sesle de ifade ediyorum. Önemli olan gelecekteki potansiyeli gördüğümüz ölçüde bu potansiyeli hızla yaşama geçirecek projeler üretebilmek. 2010 yılında yakalamış olduğumuz ekonomik gelişim fırsatını Anayasa, başörtüsü tartışmaları arasında kaçırmak ve enerjimizi bu konularda harcamamızın Türkiye'mizin büyük çıkarları açısından bir kayıp olacağı endişesindeyim. Önümüze bir ömür boyunca zor çıkabilecek bu fırsatı daha iyi değerlendirmemiz gerektiği görüşündeyim. Kolektif enerjimizi ekonomik gelişmeye katkıya harcadığımız ölçüde, bu gelişimin beraberinde sosyal gelişim ve bu gelişmelere paralel Anayasal düzende gelişmeler toplumsal görüş birliği ile zorunlu hale gelecektir düşüncesindeyim. Bu nedenle enerjimizi öncelikle ekonomik gelişime harcamamızın daha doğru olduğu inancındayım.Global krizin perakende sektörüne etkisi neler oldu?Global kriz perakende sektörü iş yapış biçimlerinde düzeltmelere gidilmesini zorunlu kılarak ciddi değişimi de beraberinde getirdi. Diğer sektörlere göre daha şanslı bir konumda olan perakende sektörü verimliliğini arttırıcı önlemler alarak ve fiyat indirimlerine giderek bu zor dönemin geçilmesinde tüketicilerin yanında yer aldı. Migros ise tüm bu önlemlerin yanında teknolojiyi daha yoğun kullanarak sıkıntıların hafifletilmesine önemli katkı sağladı. 2010 yılında yoğun rekabet ve verimlilikteki artış özellikle hızlı tüketim mallarında eksi enflasyonun görülmesine neden oldu. Et, domates gibi arz yetersizliği nedeniyle bazı ürünlerde aşırı fiyat artışları olmasa, tütün ve alkollü içeceklere yüksek vergi artışları gelmese, enerji gibi maliyeti etkileyen girdilerde enflasyon üzerinde artışlar olmasa idi, enflasyon daha düşük seyredecekti. Ve vatandaşlarımız düşen fiyatların etkisinden daha çok yararlanacaklardı.    Sektör yaşanan değişime nasıl bir tepki verdi?Türk perakende sektörü değişimi iyi yönetmiştir. 50-60'ların fiyat kontrolü dönemlerinden, 90'larda serbest piyasa yönetimine geçiş ile tüketici beklentilerinde artış, derinlik, perakende sektöründeki gelişimi de tetikledi. Perakende sektörü bugün birçok aktörü ile değişik mağaza formatlarında çok renkli, hareketli bir rekabet içinde. Tüketici, üretici ve perakendeci bir ailenin fertleri olarak böylesine canlı, sağlıklı bir ortamda olduklarında ekonomiye ciddi katkı sağlayacaklar ve sağlıyorlar. Fiyat rekabeti yanında, hizmet, ürün, yenilik, ortam rekabeti ekonominin tüm oyuncularını daha ileri bir çizgiye taşıyor. Genç nüfusumuza, daha kaliteli eğitim sunarak, yatırımları hızlandırarak iş imkanı sağlayabildiğimiz ölçüde ekonomik gelişimimiz sağlıklı bir şekilde gelişecek. Ekonomik gelişimi sosyal alandaki gelişimler izleyecek. En büyük rakip kayıtdışıBugün Türk perakende sektörü, rekabet ortamının gelişimiyle çok sayıda ürünü olabilecek en uygun fiyatlar ile tüketiciye ulaştırıyor. Üreticiler ise verimliliklerini arttırarak ve ölçek ekonomisinin yararlarından faydalanarak birbirleriyle yarışıyorlar. Ancak tüm bunların yanı sıra organize perakende sektörünün en büyük rakibi kimdir ve ekonomik gelişmeyi yavaşlatan nedir diye sorarsanız, en büyük rakip haksız rekabet ortamında faaliyet gösteren kayıt dışı ekonominin bilinen aktörleridir derim. Kayıt dışı ekonomi; kamuya tüm zararları yanında yatırımcının yatırım şevkini de kırarak sonuçta tüketiciye ciddi bir zarar olarak geri dönüyor.Migros olarak yatırım planınızda Kuzey Irak, İran ve diğer çevre ülkeler var mı?Yatırımlarda milliyet ve coğrafya önemli değil. Biz Moskova'ya da, Bakü'ye de, Alma Ati'ye de, Üsküp'e de, Edirne'ye de Van'a da yatırım yaptık. Şu anda küçüklü büyüklü 2 bine yakın mağazamız var. Fizibilitenin uygun, bize ihtiyacın olduğu her dost bölgeye gücümüzün yettiği ölçüde yatırım yapmaya hazırız. 'Anadolu kökenli sermaye gelişiyor ekonomide daha aktif rol alıyor'Son günlerde yaşanan İstanbul - Anadolu sermayesi ayrımı ve sermaye el değiştiriyor tartışmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Sermayenin milliyeti, coğrafyası olduğu görüşüne katılmıyorum. Para kazanç sağlayacağı yerin milliyetine, coğrafyasına bakmaksızın yön alır. Tüm gelişmiş ülkelerin yatırımlarını Komunist Çin'e yönlendirmek için yarışmalarını ve Çin'in baş döndürücü büyümesinin nedenlerini iyi okuyabilirsek söylediklerime daha önem vereceksiniz görüşündeyim. Stratejik Kalkınma Plan anlayışı doğrultusunda bölgelerin gerçeklerine göre hazırlanmış alt planlarla ana hedefleri besler, destekler, teşvik eder ve yatırım ortamının önünü daha da açarsak hizmet, sanayi ve tarım alanındaki yatırımlar Türkiye sathına yayılacaktır. Geçmişte kısıtlı olan sermaye birikiminin bugün için ülke sathına daha yaygınlaşmış olması sevindirici bir gelişim. Türkiye'nin yabancı sermayenin ilgisini ekonomimize çekmeye çalışmasının yanında yerli sermayeyi de yatırıma yöneltmek için daha yoğun çaba gösterilmesi durumunda gelişme daha da ivme kazanacaktır. Bugün, düne göre Anadolu kökenli sermayenin gelişerek ekonomide daha aktif rol almaya başlaması sermaye birikiminin ülkemiz sathında daha yaygınlaşmakta olduğunun olumlu ve umut verici bir göstergesi. Öncelikli konumuzun ise yatırımları hızlandıracak, yatırımları tüm Türkiye sathına yayacak, istihdamı arttıracak projelere yön verecek disiplinli bir planlama anlayışının serbest piyasa ekonomisi anlayışı ile barışarak, işbirliği yaparak, yaşama geçirilmesi olduğu görüşünde olduğumun bir kez daha altını çiziyorum.Migros Yönetim Kurulu Başkanı Bülend Özaydınlı arkadaşımız Eylem Türk'ün sorularını yanıtladı. 'Tek parti iktidarı, siyasi iradedeki istikrar nedeniyle daha yararlı'2011 seçimleri öncesinde Türkiye'de seçim ekonomisi yaşanabileceği endişesi taşıyor musunuz?Bundan önceki genel seçim döneminde ciddi oranda bir seçim ekonomisi uygulanmadı diye hatırlıyorum. Ve daha önceki seçimlerin aksine iktidar partisi bu ortamdan daha da güçlenerek çıktı. Bu örneğe rağmen gelecek dönemde seçim ekonomisi uygulanır ise mali disiplin gevşeyecek ve Türkiye yeniden geçmişteki olumsuz ekonomik kısır döngülerin içine düşecektir ve bugüne kadar sağlanan gelişmeler boşa gidecek. Bu duruma düşmeyeceğimizi ummak istiyorum. Seçimlerin ardından nasıl bir siyasi tablo ekonomik istikrarın devamını sağlar?Öncelikli beklentim ve arzum; seçim döneminde siyasi partilerin teorik, sert, kişisel tartışmalara girmeleri yerine somut ekonomik ve sosyal planlarını ortaya koymaları. Siyasi partilerimizin Türkiye'nin ekonomik gelişimini nasıl sağlayacaklarını ve daha adil ve eşit gelir dağılımını nasıl gerçekleştireceklerini somut olarak tartışma ortamına alabilmeleri ve vatandaşlarımızla paylaşmaları ülkemizin yararına olacaktır inancındayım. Tek parti iktidarı siyasi iradedeki istikrar nedeniyle yararlıdır düşüncesindeyim. Dünyadaki bazı koalisyon örneklerinin de genel kabul görmüş ekonomik ve sosyal modellerin daha geniş halk kitlelerince kucaklanması açısından yararları var. Ancak bu yararın yaşama geçirilebilmesi için Türkiyemizde önce uzlaşma kültürünün gelişmesinin sağlanması önemli. Doğru olan bu kısa dönemde siyasi olgunluk, nezaket kuralları çerçevesinde somut görüşlerin tartışma ortamına alınabilmesi ve vatandaşlarımızın da özgür iradeleri ile oy kullanarak tercihlerini ortaya koymaları. 'İthalat, fiyatları düşürmek için geçici ancak kalıcı olamayacak bir çözüm'Hükümetin ithal et politikasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Etteki maliyet artışının nedenleri yıllar öncesine gider. Öncelikle terör nedeni ile Doğu ve Güney Doğu Anadolu'daki hayvanların hızla kesime gitmesi, arz fazlası nedeniyle, yem gibi hammadde  maliyetlerindeki artışa rağmen uzun süre et fiyatlarının durağan seyir etmesine neden oldu. Maliyet artışları nedeniyle zarar etmeye başlayan diğer bölgelerdeki üreticiler de zararlarını hafifletmek için zaman içinde kesime giden hayvan sayısını artırdı. Bir süre sonra arz talebi karşılayamaz duruma gelince fiyatlar birden anormal arttı. İthalat ancak geçici bir dönem fiyatları aşağıya çekebilir. Türkiye gibi büyük nüfuslu bir ülke ithalata dayalı et tüketimini orta vadede sürdüremez. Sonuçta Türkiye'nin ithalat talebi dış piyasalarda da fiyatların artmasına neden olacak. Stratejik Kalkınma Planı'nın somut örneklerinden birisi et sektörü içinde gösterilebilir. Besicilikte hammadde ve girdi fiyatları desteklenir, çiftçimizin kooperatifleşmesine güç verilir, Et Balık Kurumu gibi bir kamu kurumunun liderliğinde Tarım Bakanlığı ve Migros'un 2010 yılında meyve sebzede başarıyla uyguladığı "İyi Tarım Uygulamalarında" olduğu gibi bağımsız denetim kuruluşlarının sertifikalandırdığı ete organize perakendecinin de üreticinin ürününü pazarlama garantisi vermesi sağlanır ise orta dönemde et fiyatları kalıcı olarak düşecektir. Bu ortamda üretici kazandığı gibi, tüketicide kazanacak, istihdam artacak, üretim artacak, ekonomimiz güçlenecek, kıt döviz kaynakları boşa harcanmamış olacak. Migros'un yanında diğer organize perakendecilerinde sertifikalı et üreten üreticilere güvenli, kazançlı satış ortamı sağlayacaklarına dolayısıyla bu ortamda vatandaşlarımıza daha sağlıklı, ürünlerin uygun koşullarda ulaşacağına inanıyorum.  'MİGROS'UN DEĞİŞEN ORTAKLIK YAPILARINDA TARZI DEĞİŞMEDİBC Partners'ın Migros'a ilişkin planları uzun vadeli mi?Migros bu yıl 56 yaşında ve BC Partners ile köklü dördüncü değişik ortaklık yapısında. Tüm bu ortaklık yapılarındaki değişiklikler sırasında ve sonrasında şirketin iş yapış anlayışı ve tarzında değişiklik olmadığı gibi şirket kültüründe de gelişim sağlandı. Ben bu değişik dört ortaklık yapısından son üçünde rol aldım. Hiçbir ortaklık değişiminde şirket kadrolarında değişiklik olmadığı gibi en radikal değişiklik sonuncusunda olmasına rağmen BC Partners ortaklığıyla kadrolarda da bir değişiklik olmadı. Büyük ortağın ana hedefinin karlı bir ortamda şirketi hızla büyütmek olmasından dolayı şirketle tam anlamıyla bütünleşmiş durumda. Yönetim Kurulu Başkanı olarak onların Migros'dan, Migros'un da onlardan memnun olduğunu biliyorum.
Milliyet
1,325,967
Ekonomi
Templeton Fonu'nun yöneticisi Mark Mobius'un endekste yüzde 15-20 oranında düzeltme beklediğini açıklamasının ardından 70 binli seviyeleri terk eden İMKB, dün ilk kez yeniden bu seviyenin üzerinden kapandı. Günü yüzde 3.35 yükselişle tamamlayan endeks, kapanışta 70.905.39 seviyesindeydi. Endeks, dolar bazında da zirve seviyelere yaklaştı. Yatırımcıların yüksek getirili para birimlerine yönelmelerinin ardından dolar/TL de en son Ekim 2008'de gerilediği 1.39 seviyesinin altını gördü. Bankacılar dolar/TL'deki düşüşün euro/dolar paritesinde 1.4281'e kadar devam eden yükselişe paralel gerçekleştiğini belirtirken, küresel  piyasalarda "tam anlamıyla ralli" yaşandığını, paritenin 1.4250 üzerinde tutunabilmesi halinde dolar/TL'de de düşüşün sürebileceğini söylediler.CDS'ler tarihi düşük seviyedeYatırımcıların artan risk iştahı, Türkiye tahvillerinin batma olasılığına karşı sigorta primi olarak görülen CDS'lerinin de tarihi düşük seviyelere yaklaşmasını sağladı. Türkiye'nin beş yıllık CDS'leri 116/120 baz puan seviyesindeydi. FinansInvest Genel Müdür Yardımcısı Mert Ülker, Reuters haber ajansına yaptığı açıklamada, "Fed'in parasal gevşeme kararı riskli varlıklara yönelik rahatlama yarattı. Risk iştahı canlandı" diye konuştu. Gelişen piyasalar misilleme hazırlığındaSıcak para girişinin hızlandığı gelişen piyasalar karşı hamle hazırlığında. Gelecek hafta G20 zirvesine ev sahipliği yapacak olan Güney Kore'nin Maliye Bakanı Yoon Jeung-hyun, ülkeye gelen sıcak parayı kontrol için ciddi önlemler alabileceklerini söyledi.  Brezilya Maliye Bakanı Guido Mantega ise, Fed'in kararının "misilleme gerektirecek önlemlerin" alınmasına yol açabileceğini söyledi. Mantega, "Herkes ABD ekonomisinin toparlanmasını istiyor. Ama helikopterden dolar saçmanın hiç faydası olmuyor" dedi. Fed Başkanı Ben Bernanke'nin lakabı, piyasaya trilyon dolar saçtığı için "Helikopter Ben"e çıkmıştı. Lehman öncesi yakalandıDünya borsaları da Fed açıklaması sonrası gelen alımlarla dün Lehman Brothers'ın iflasının ardından verilen bütün kayıplarını geri kazanmış oldu. MSCI dünya borsaları endeksi yüzde 1.4'lük yükselişle 324.12 puana ulaştı. Bu seviye, en son Lehman'ın iflasından birkaç gün önce 9 Eylül 2008'de görülmüştü. Bu yılın başından beri yüzde 8.2 yükselen endeks, gelinen finansal kriz sonrası Mart 2009'da görülen en düşük seviyeden de yüzde 89 yukarıda yer alıyor.
Milliyet
1,334,785
Ekonomi
´nin bir çok yerinde farklı isimler ve törenlerle uygulansa da hala güncelliğini koruyan `gelin koyunu' geleneği yaşatılıyor. ´na bağlı Kirazlı Köyü'nde damat adayları öncesi gelin adayına kurbanlık bir koç, bir bilezik veya Cumhuriyet altını, geline ve ailesinin tüm bireylerine bayram hediyesi giysiler alıyor. Damat adayının ortalama 3  bin lira harcama yaptığı `Gelin Koyunu' ve hediyeleri gelin adayınca beğenilmezse nişanı atma nedeni olabiliyor. Süslenen, boynuzuna elma takılan kurbanlık koç ile birlikte armağanlar tepsiler içinde köyde dolaştırıldıktan sonra gelin adayının evine ulaştırılıyor. Kirazlı Köyü'nde evlenme hazırlığı yapan Coşkun Avans ile Gültane Uysal´ın `Gelin Koyunu' geleneğini yansıtan hediye alışverişi, köyde bu günlerde yapılan bu tür törenlerden sadece biri. Bayram sonrası evlilik hazırlığı yapan Coşkun Avans, götürecekleri kurbanlık koçu titizlikle seçtiğini bu anı heyecanla beklediğini söyledi. Yaptığı harcama miktarını söylemeyen Coşkun, önemli olanın gelin adayı ve ailesinin memnun olması olduğunu söyledi. Getirilen kurbanlık koçu ve armağanları alan gelin adayı Gültane Uysal ise çok mutlu olduğunu söylemekle yetindi. ÖNCE KOÇ HAZIRLANIYOR Geline götürülecek koç, damat adayının ailesince büyük bir titizlikle süsleniyor. Sırtına gelin adayının kendisine elbise yaptırması için kumaş bağlanan, alnına bilezik veya beşi bir yerde takılan koçun boynuzları ise elmayla süsleniyor. Gelinin kendisi ve ailesine götürülecek armağanlar ise tepsilere konuluyor. Tüm işlemler tamamlandıktan sonra varsa damadın kardeşi veya bir yakınının tuttuğu koç önde, arkasında akrabaların hazırladığı tepsiler ve damat adayından oluşan kafile gelin adayının evine doğru yola çıkıyor. Köy içinde uzun yollar tercih edilerek yürütülen koç köyün gündemini belirliyor. GELİN KARŞILIYOR Önceden haber verilen gelin adayı ve ailesi genellikle kafileyi kapıda karşılıyor. Gelin adayının aile bireyleri gelen konuklardan tepsileri alırken, kurbanlık koçu ise gelin adayının kardeşi veya bir yakını teslim alıyor. Karşılıklı hal hatır sorma seremonisinden sonra aileler gelin adayının hazırladığı kahveleri yudumlamak üzere eve geçiyor. Kirazlı Köyü'nde 16 Kasım Salı günü başlayacak bayram öncesi üç damat adayının gelin adaylarına koç gönderdiği öğrenildi. NEDEN GELİN KOYUNU Köyün yaşlıları geçmiş yıllarda geline götürülen kurbanlığa `Gelin Kurbanı' denildiğini, bu durumda mutlaka koçun kurban edilmesi gerektiğini, oysa değişen yaşam koşulları nedeniyle `Gelin Koyunu' adını verdikleri koçun kurban zorunluluğunun ortadan kalktığını söylediler. Kirazlı sakinleri, ``Götürülen koçun ismi gelinin koyunu olarak değiştirilince kurban edilme zorunluluğu ortadan kalkıyor. Gelin adayı bu koçu satıp parasıyla çeyizinde eksik olan şeyleri tamamlamaya çalışıyor" dedi
Milliyet
1,337,844
Ekonomi
KONYA AAİş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, yurt dışında Irak, Azerbaycan, Mısır ve Suriye'de şube açma düşüncelerinin olduğunu söyledi. Özince, İş Bankası'nın geniş şube ağına sahip olduğunu ve her yıl ortalama 60 civarında şube açtığını belirtti.İş Bankası'nın Türkiye'deki toplam şube sayısının 1.123 olduğunu anlatan Özince, "Önümüzdeki yıl 1.200'leri geçeriz diye düşünüyorum. Bankamızda yaklaşık 24 bin kişiyi istihdam ediyoruz. Her yıl normal koşullarda en az 50 şube açıyor ve ortalama 1.000 kişiye istihdam olanağı sağlıyoruz. İhtiyacımız kadar eleman almaya özen gösteriyoruz" diye konuştu.Özince, yeni açtıkları şubelerin hemen hemen tamamında çok ciddi potansiyel ve iş hacmiyle karşılaştıklarını dile getirerek, "Bunların çok verimli yatırımlar olduğunu görüyoruz. Türkiye'de halen gerek kişi başına düşen şube adedi, gerekse kişi başına bankacılık alt yapısı miktarı istenilen noktanın çok altında" dedi.İşbank GMBH'den Sofya'da şubeÖzince, yurt dışında bir banka alarak büyümelerinin söz konusu olduğunu ifade ederek, son olarak Rusya'da 15 şube ve temsilciliği olan Bank Sofia'yı aldıklarını hatırlattı. Almanya merkezli İşbank GMBH'nın şube adedi artırma çabasında olduğunu da belirten Özince, İşbank GMBH'nin Sofya'da şube açma iznini aldığını ve en kısa zamanda açılacağını söyledi.'Banka alın' ısrarı yapıyorlarÖzince Irak, Azerbaycan, Mısır ve Suriye'de şube açma düşüncelerinin olduğunu ifade ederek şöyle devam etti:"Bakü, Kahire, Bağdat, Erbil, Basra, Kerkük ve Süleymaniye'de şube açma düşüncemiz var. Bunların yanı sıra Halep ve Şam'ı da arzu ediyoruz. Biz bunların şube olmasını istiyoruz ancak bu ülkelerin çoğu şube değil de 'banka alın' ısrarı yapıyorlar. Ama biz koleksiyon gibi her ülkede ayrı bir banka almanın doğru olmadığını düşünüyoruz. Biz her potansiyel ülkede banka açamayız. Ancak uygun satın alma imkânlarını değerlendirebiliriz. Örneğin Irak, yüksek potansiyelli bir ülke olmasına karşın bu konuda anlayış gösteriyor. İş Bankası markasının gücünü biliyor. İş Bankası'nın şubesinin, küçük bir bankadan daha fazla yarar sağlayacağını bildiği için bize şube için müsaade ediyor. Biz de her bir şube başına oradaki bankaların sermayesi kadar sermaye koyup işler yapacağız. Şube başına 7 milyon dolar sermaye koyacağız."
Milliyet
1,330,471
Ekonomi
'nın TÜİK verilerinden yaptığı hesaplamalara göre, ilk 9 aydaki 15 milyar 547.3 milyon dolarlık turizm gelirlerinin 11 milyar 857.8 milyon doları yabancı ziyaretçilerden, 3 milyar 689.5 milyon doları ise yurt dışında ikamet eden vatandaşlardan elde edildi. Ocak-Eylül dönemindeki 15 milyar 547.3 milyar dolarlık turizm gelirinin 12 milyar 325.8 milyon dolarını kişisel harcamalar oluşturdu. Söz konusu dönemdeki kişisel harcamalar geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 6 azaldı. Kişisel harcamaların alt kalemlerine bakıldığında en büyük payı yeme-içme harcamalarının aldığı belirlendi. Türkiye'yi ziyaret edenlerin yeme-içme harcamaları kişisel harcamaların yüzde 33.3'ünü oluşturdu. Yurt dışından gelen ziyaretçiler yemek-içmeye 4 milyar 105.2 milyon dolar harcadı. Söz konusu dönemde ziyaretçilerin konaklama harcamaları 1 milyar 877 milyon dolar, ulaşım harcamaları ise 1 milyar 388 milyon dolar oldu. Bu yılın ilk 9 ayında konaklama harcaması geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4, ulaşım harcaması ise yüzde 10 azaldı.-SPOR, EĞİTİM VE KÜLTÜR HARCAMALARI YÜZDE 15 ARTTI- Yılın ilk 9 ayında Türkiye'yi ziyaret edenlerin spor, eğitim ve kültür harcamaları geçen yıla göre yüzde 15 artarak 123.3 milyon dolardan, 141.4 milyon dolara yükseldi. Söz konusu dönemde sağlık harcamaları yüzde 4 artışla 309.8 milyon dolardan 323.1 milyon dolar çıktı. İlk 9 ayda ziyaretçilerin tur hizmeti harcamaları ise yüzde 3 azalışla 184.9 milyon dolardan 179 milyon dolara geriledi.-KIYAFET VE AYAKKABIYA 2 MİLYAR DOLAR HARCANDI- Ocak-Eylül döneminde yabancı ziyaretçilerin giyecek ve ayakkabı için 1 milyar 741 milyon dolar harcadığı tespit edildi. Söz konusu dönemde hediyelik eşya için 1 milyar 139.8 milyon dolar, halı ve kilim için 265.7 milyon dolar ve diğer harcamalar için 1 milyar 166 milyon dolar harcadığı belirlendi.-YURT DIŞINA GİDEN VATANDAŞ YEME-İÇME İÇİN 3.5 MİLYAR DOLAR HARCADI- Yurt içinde ikamet edip başka ülkeleri ziyaret eden vatandaşların harcamaları geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 18.3 arttı. Yılın ilk 9 ayındaki turizm giderleri böylece 2 milyar 930.2 milyon dolardan 3 miyar 465.1 milyon dolara yükseldi. Söz konusu dönemde yeme-içme için 1 milyar 224.2 milyon dolar, konuklama için 794.6 milyon dolar, sağlık için 24.3 milyon dolar, ulaşım için 317.2 milyon dolar harcama yapıldı.
Milliyet
1,332,694
Ekonomi
Kazım TürkerGÜNÜN KULİSİ: NEVİN DONAT Şu anda 'de en uzun bina ünvanı 236 metre yüksekliğiyle "Safir"e ait. Proje tamamlandığında Türkerler'in projesindeki daireler, metrekare fiyatı 20-25 bin dolara satılan 'daki dairelerle yarışacak. Akıllı bina olarak inşa edilmesi planlanan binanın 'un sembol projelerinden biri olması hedefleniyor. Projenin inşaatına 2011 yılı içinde başlanması planlanıyor. Şirket yetkililerinden alınan bilgiye göre binayla ilgili çalışmalar sürüyor, projenin son haline iki ay içinde karar verilecek.  Enerjiye 3.8 milyar İnşaatta iddialı bir projeye hazırlanan Türkerler enerjide de büyük yatırım planları yapıyor. Türkerler Holding Yönetim Kurulu Başkanı Kazım Türker, gelecek 5 yıl içinde enerjiye 3.8 milyar dolar yatırım yapacaklarını belirterek, "1.5 milyar dolar Hidroelektrik Santrali, 500 milyon dolar , 1.8 milyar dolar ise rüzgâr enerjisi işine yatırım yapacağız" dedi. Dağıtım'ı 2005 yılında devraldıklarını kaydeden Türkerler, "300 milyon dolar yatırım yapma sözü vermiştik. Yüzde 60'ını yaptık. Hedefimiz 1 milyon abone. 22.5 MW'lık santralini tamamladık. 640 MW'lik HES, 3 jeotermal, 1000 MW rüzgar lisansımız lisansımız var" diye konuştu. Hızlı büyüyor Türkerler Holding Yönetim Kurulu Başkanı Kazım Türker, 2007 yılında 'da olmuştu. Türkerler Grubu İstanbul'a inşaat ve alt yapı projeleri yaptı. İzmir Doğalgaz Dağıtım şirketi bulunan holding, Derince Limanı işletmecisi. Kuzey 'ta Petsel Petrol inşaat şirketi bulunan holdingin bir çok enerji lisansı bulunuyor. Grup son olarak santralı inşaatına talip oldu.
Milliyet
1,338,986
Ekonomi
Türkiye'nin ilk elektronik atık geri dönüşüm tesisi Exitcom Recycling'in Genel Müdürü Murat Ilgar, "Türkiye'de bazı banka, firma ve devlet kuruluşlarından çıkan hurda bilgisayarların değerli parçaları uygun imha metotları yapılmadan içinde kayıtlı kişisel bilgilerle yurt içinde ya da yurt dışında ikinci el olarak satılıyor" dedi.Exitcom Recycling Genel Müdürü Ilgar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dünya genelinde elektronik atığın 30 ile 50 milyon ton arasında olduğunu ancak bunun 2 milyon tonun toplandığını söyledi.Türkiye'de ise resmi verilere göre atık miktarının 400 bin ton civarında olduğu ancak bunun 5 bin tonunun toplanabildiğini ifade eden Ilgar, Türkiye'de elektronik atık tehlikesinin pek bilinmediğini, bunun dikkat edilmesi gerekilen özel atıklar sınıfında olduğunu vurguladı.Kurdukları tesisle 2 bin ton elektronik atık topladıklarını dile getiren Ilgar, "Şu an da bir sistem kuruyoruz. Market zincirleri gibi. Önümüzdeki sene 10 bin tonu hedefliyoruz. Tesisimizin kapasitesi 15-20 bin ton civarında. Ayrıca TÜBİTAK ile floransan geri dönüşüm tesisi kuruyoruz. Türkiye'de böyle bir tesis yok" diye konuştu.Türkiye'de elektronik atıkların imhası ve geri dönüşümü konusunda ilgili bakanlıktan uyum belgesi alan 12 firmanın faaliyetini sürdürdüğünü ifade eden Ilgar, bu firmaların bazılarının daha önce hurdacılık yapan kişilerce kurulduğuna dikkati çekti.Bunlardan bazılarının topladıkları elektronik atıkları teknolojik ve fiziki altyapıları olmadığından yurt dışına gönderdiğini vurgulayan Ilgar, şöyle devam etti: "Bazıları Honkong'a bu atıkların geri dönüşüm yapılması için gönderiyor.Ancak Honkong'ta bu iş için tesis yok. Bunun gibi bazı yerlere gönderilen atıklar Çin gibi ülkelerde ikinci el olarak satılıyor. Bunun engellenmesi lazım.Elektronik atıklarını geri dönüşüme veren firmanın, bunun takibini yapması gerekir. Ayrıca yurt dışına çıkan atıklar denetlenmeli ama yapılmıyor. Bu konuda bilinçli hareket edilmesi gerekir ama maalesef bugün ülkemizde bu bilinç yok.Türkiye'de bazı banka, firma ve devlet kuruluşlarından çıkan hurda bilgisayarların değerli parçaları uygun imha metoları yapılmadan içinde kayıtlı kişisel bilgilerle yurt içinde ya da yurt dışında ikinci el olarak satılıyor.Ankara ve İstanbul'daki birçok hurdacı binlerce hard disk bulunuyor. Hurdacılar bu hard diskleri nereden alıyor? Kimler içindeki kişisel bilgilerle bu hard diskleri buralara satıyor araştırılması lazım. Özellikle milyonlarca kişinin kişisel bilgilerinin kayıtlı olduğu bankalardan çıkan eski bilgisayarların ne yapıldığı mutlaka araştırılmalı. Yoksa gelecekte kişisel bilgi güvenliği çok büyük zarar görebilir. "-FİRMALAR ATIKLARINI TAKİP ETMELİ-Bilgi güvenliği konusunun çok önemli olduğunu ancak Türkiye'de bu konuda yeterli bilincin oluşmadığını ifade eden Ilgar, elektronik atıkların ilgili firmaya teslimi yapıldıktan sonra takibinin yapılmadığını bunun da çok tehlikeli olduğunu anlattı.Dünyada "data güvenliği" denen bir olay olduğunu, bilgilerin özel bir programla silindikten sonra kırıcılarla tekrar kullanılmaz hale getirildiğini ifade eden Ilgar, "Türkiye'nin en büyük kapasiteli, en gelişmiş teknolojiye sahip elektronik atık imha ve geri dönüşüm tesisini kurduk ancak hiçbir banka ve devlet kuruluşuna hizmet veremiyoruz. Bunların elektronik atıkları ne yaptıkları da belli değil. Özel bilgilerin hard disklerden silinmesi özel uzman ekiple ve özel programlarla yapılabilir. Yalnızca formatla kişisel bilgiler silinmez. Bu bilgiler art niyetli insanların eline geçtiği zaman bilgilerinizi internette veya başka ortamlarda görebilirsiniz" şeklinde konuştu.-TÜRKİYE'DE TELEFON ATIĞI YOK-Müşterilerinin genellikle yabancı firmalar olduğunu dile getiren Exitcom Recycling Genel Müdürü Murat Ilgar, şöyle konuştu: "Biz firmalara ait imha olmasi istenen binlerce hard diski özel bir işlemden geçirdikten sonra kırma makineleriyle 1 santimetreden daha küçük küçük parçalara ayırıyoruz. Zaten prosedürü de bu. Bu prosedürü uygulamayan geri dönüşüm ve imha etmek için aldığı elektronik atığı ikinci el olarak satarak büyük rant elde eden firmalar nedeniyle biz de zor durumda kalıyoruz. Çünkü biz bir monitörü almak için 5 veriyorsak, onlar 10 veriyor. Ayrıca cep telefonları konusu da çok büyük sorun ülkemizde. Biz bu konuda Türkiye'de ilk ve en büyük kapasiteye sahip olmamıza rağmen cep telefonu atığı toplayamıyoruz. Bunun sebebi de şu. Yurt dışından kaçak olarak ülkemize sokulan telefonlara, hurda telefonların IMEI numarası giriliyor. Bu da ülke ekonomisine çok büyük zarar veriyor."-MKE'DEKİ ELEKTRONİK ATIKLAR-Kamu kurum ve kuruluşlarının da elektronik atıklarını Makine ve Kimya Endüstrisine (MKE) gönderdiğini kaydeden Ilgar, "Ancak bu atıklar illerde MKE'ye ait açık depolarda toplum sağlığı açısından tehlike arz edecek şekilde muhafaza ediliyor. Bir de şuraya dikkatinizi çekmek istiyorum. MKE depolarına kamu kurum ve kuruluşlarından gelen bilgisayarlara baktığımızda hard disk gibi birçok parçanın olmadığını görüyoruz. Bu parçalar nereye gidiyor?" şeklinde konuştu.Belediyelerin elektronik atık konusunda toplama merkezi kurmak zorunda olduğunu vurgulayan Ilgar, vatandaşların da atıklarını bu toplama merkezlerine ya da geri dönüşüm firmalarına götürmeleri gerektiğini dile getirdi.Elektronik atık alanında Türkiye'de en önemli tehlikenin buzdolabındaki gaz, floransan lambalar ile televizyon ve monitör tüplerinin oluşturduğunu belirten Ilgar, "Televizyon tüpleri zehirli kurşun ve fosfor ihtiva ediyor.Floransan lambaların içindeki cıva gazının 320 kilometre gitme özelliği var.Buzdolabının da içindeki 1 gram gaz 10 bin kat egzoz gazından daha tehlikeli.Bunların hurdacılarda gelişi güzel parçalanması insan sağlığı açısından risk oluşturuyor. Yurt dışında bunları alıp satamazsın. Hurdacıya veremezsin" diye konuştu.-ELEKTRONİK ATIKLAR HURDAYI VERİLMEMELİ-"Türkiye'de elektronik atıklar gelişi güzel şekilde hurdacılar tarafından toplanmasının toplum sağlığı açısından da sakıncaları var" diyen Ilgar, şöyle konuştu."Acilen Elektronik Atık Yönetmeliği'nin çıkarılması gerek. Atık olayı devletin politikası olmalı. Üretici firmalarının da 'Kirleten öder' prensibi ile hareket etmeleri gerek. Bununla alakalı Avrupa'da 2006'da 'Atık Elektrik Elektronik Ekipmanları' diye yönetmelik çıktı. Bu yönetmelik Türkiye'de çıktıktan sonra üreticiler bazı ürünlerini sübvanse etmek zorunda kalacak, bunlarla ilgili tesisler kurulacak. Ayrıca hurdacılara elektronik eşya satışı da yasaklanmalı. Bu çok önemli." Son 10 yılda teknolojinin gelişmesiyle elektronik atık miktarının oldukça arttığına dikkati çeken Ilgar, "Bu konuda gelişmiş ülkeler, üçüncü dünya ülkelerini kirletmeye başladı. Çin, Hindistan ve Afrika gibi ülkelere elektronik atıklar ikinci el gibi gönderilerek kullanılmak istendi. Şu anda Avrupa bunu yasakladı. Çünkü atıkları gönderdiğiniz ülkelerde geri dönüşüm tesisi yok. Eğer gönderilecekse o ülkede atıkları kullanacak tesisin olması gerek. Türkiye de bu konuda dikkat etmeli" diye konuştu.-ELEKTRONİK ATIK GELECEKTE ARTACAK-Elektronik atığın katı atığa oranının yüzde 1 olduğunu, 5 yıl içinde bunun yüzde 3'e çıkacağını kaydeden Ilgar, şunları kaydetti: "Avrupa Birliği'nin 2005 yılında yaptığı araştırmaya göre 8 milyonluk elektronik atıktan 2,2 milyon tonu geri dönüşüm yapılıyor. 2011 hedefleri 10 milyondan 5,5 milyon tona çıkmak. Avrupa'da yönetmeliğin çıktığı 2006 yılında itibaren Yunanistan'da bin tondan 40 bin tonlara, Fransa'da 10 bin tondan 300 bin tonlara AB'ye girmemiş olan 5 milyonluk Hırvatistan'da 15 bin tonlara çıktığı gözlenmektedir." Ilgar ayrıca Kocaeli Büyükşehir Belediyesinin elektronik atık konusunda en önde giden belediyelerden biri olduğunu Avrupa'daki özel atıklar ile alakalı toplama noktaları oluşturduklarını belirtti.Avrupa'da artık, çöplerin depolanmadığını yakıldığını belirten Ilgar, "Türkiye'de ise depolama var. Bugün neredeyse hiçbir belediyemizde güvenli depolama olmadığını düşünürsek evsel çöpe giden her türlü atık yağmur sularıyla yarın bir gün içme sularımıza karışacaktır" dedi.Türkiye'de 2002'den kurulan ve sektördeki yüzde 40'lık pazar payını elinde bulunduran Exitcom tesisi, 10 yıl içerisinde Türkiye'nin değerli metal ve elektronik malzeme geri kazanımında dışa bağımlılığını ortadan kaldırmayı ve Türkiye'deki bilişim atağı konusundaki uygulamayı Avrupa standartlarına taşımayı hedefliyor.
Milliyet
1,323,367
Ekonomi
Petrol Ofisi, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'nun (EPDK) uyguladığı para cezasını ödedi.Petrol Ofisi'nden Kamuyu Aydınlatma Platformu'na (KAP) gönderilen yazıda, "EPDK'nın şirketimiz aleyhine uyguladığı 29.400.000 TL tutarındaki idari para cezasının yüzde 25'lik indirimli tutarı olan 22.050.000 TL, yasal itiraz haklarımız saklı tutularak bugün ödenmiştir" denildi.
Milliyet
1,326,275
Ekonomi
Şimşek, The Economist tarafından düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, şunları söyledi:'Ölü kedi sıçradı mı...'"2009'un son çeyreğinden başlamak üzere güçlü yıllık artı büyüme hızına kavuştuk. Bu yılın ilk 3 çeyreğinin sonuçlarını biliyoruz. Büyüme hızı oldukça güçlü oldu. Yılın ilk yarısında yüzde 11'lik, çift haneli büyüme gördük. Çok güçlü bir şekilde toparlandık. Bu bir, tabiri caizse 'ölü kedinin sıçraması' mıdır? Aslında büyüme zaafiyetlere sahip mi? Evet, zaafiyetleri var. Bu çift haneli büyüme hızını sürdüremeyeceğiz. Çünkü bunu destekleyecek tasarrufumuz yok. Bütün yapısal problemlerimizi çözmüş değiliz. Ama büyüme yine de önümüzdeki yıllarda güçlü olarak devam edecek."
Milliyet
1,343,294
Ekonomi
ABD Jeolojik Araştırmalar Merkezi'nin (USGS), Kıbrıs denizaltı alanında çıkarılabilir doğalgaz yataklarıyla ilgili araştırma sonuçlarını yayımladığı, sadece İsrail-Kıbrıs-Mısır arasında değil Kıbrıs-Girit arasında da önemli doğalgaz yatakları bulunduğunu açıkladığı belirtildi.Rum Fileleftheros gazetesi, "Kıbrıs'ın batısında da doğalgaz yatakları... ABD Jeolojik Araştırma Merkezi'nin yeni bulguları..." başlıklarıyla verdiği habere göre, USGS tarafından yapılan açıklama, Nil (Nile Basin) ve Doğu (Levant Basin) leğenlerinde yapılan araştırmalar Doğu Akdeniz'in dünya çapında keşfedilmemiş yeni doğalgaz kaynakları bölgesi olduğunu gösteriyor.Gazete, Yunan Petrolleri Hidrokarbon Araştırma ve Üretim eski genel müdürü ve hidrokarbon araştırmaları uzmanı Dr. İlias Konofagos'un dün Yunanistan'da düzenlenen bir konferansta anlattıklarına ve gösterdiği haritaya yer verdi.Yaptıkları araştırmaların denizaltında çıkartılabilir yatakların 345 trilyon cubicfoot doğalgaz ve 8 milyar varil sıvılaştırılmış doğalgaz ve petrol içerdiğini gösterdiğini kaydeden Konofagos, "AB üyesi 25 ülkenin yıllık doğalgaz ihtiyacının 500 milyar metreküp olduğu düşünüldüğünde, toplamda 15 trilyon metreküp rezerve sahip Kıbrıs-İsrail-Mısır-Girit bölgesindeki yatakların önümüzdeki 30 yıl Avrupa;nın doğalgaz ihtiyacını karşılayabileceğini" söyledi.Konofagos, kısa süre önce bölgede yaptıkları araştırmalara dayanarak, Girit-Messara körfezi'nin 70 kilometre güneyinde 1650 metre deniz altında ve en az 15 kilometre uzunlukta önemli doğalgaz rezervi saptadıklarını da belirtti.
Milliyet
1,328,148
Ekonomi
AAEdinilen bilgiye göre, Atlantik Denizcilik firması tarafından Panama bayraklı M/V Ghena isimli gemiyle Tekirdağ'ın Ak Port Limanı'na ulaşan 16 bin 752 büyükbaş kurbanlığın kayıt işlemleri tamamlandı. Gemideki 10 bin kurbanlığın Tekirdağ'a, geriye kalan 6 bin 752'sinin ise Mersin Limanı'na indirileceği bildirildi. Angus, heraford ve limuzin cinsi ithal kurbanlıklara, alış sayısı konusunda her hangi bir sınırlama getirilmediği belirtildi. Öte yandan, 12 Kasım'da 6 bin 450 büyükbaş ithal kurbanlığın daha Tekirdağ'a getirileceği öğrenildi. Kurbanlıkların, işlemlerinin ardından sevkıyatına başlanacağı bildirildi.
Milliyet
1,338,122
Ekonomi
İkinci el otomobil pazarında son dönemde müşteriler en çok, "aracın kilometresiyle oynanması" tuzağına düşüyor.AA muhabirinin yaptığı araştırmaya göre, yaşanan ekonomik krizle sıfır otomobil arzındaki aksaklığa bağlı olarak ikinci ellerdeki fiyat artışı, sıfır otomobilde oluşan kuyrukların erimeye başlaması ve otomobil teslimlerinin hızlanmasıyla durdu. Hatta piyasadaki Kurban Bayramı hareketliliğine rağmen otomobil fiyatlarında düşüşler yaşanmaya başladı.Konya'da ikinci el otomobil satışı yapan Rıfat Çenesiz, fiyatı 20 bin lira civarında seyreden orta sınıf araçların yaklaşık bin lira ucuzladığını söyledi.İkinci elde fiyatların, yeni sıfır otomobillerin piyasaya girmesine paralel olarak bayram sonu bir miktar daha ucuzlayacağını tahmin ettiklerini anlatan Çenesiz, son dönemde otomobil satışında başvurulan bazı yeni hilelere de dikkat çekti.Son dönemde "Aracın kilometresiyle oynanma ve araç gösterilmeden kapora istenmesi" şeklindeki dolandırıcılık hilelerinin yaygınlaştığını anlatan Çenesiz, şunları kaydetti: "İkinci el otomobilin yaptığı kilometre, özel cihazlar kullanılarak düşürülüyor. Bu işlemle, söz konusu otomobilin çok az kullanıldığı izlenimi verilerek tüketici yanıltılıyor, araç değerinden daha yüksek fiyata satılıyor.Örneğin normalde 30 bin avro değerinde satılabilecek bir otomobilin 200 bin olan kilometresi bu yöntemle 70-80 bine düşürülerek, 34-35 bin avrodan satılabilir.Yani tüketici böyle bir otomobile değerinden 3-4 bin avro daha fazla ödeyebiliyor. Bu konuda çözüm, otomobilin satın alınmadan önce mutlaka yetkili servise gösterilmesidir. Çünkü, yetkili serviste yapılan ölçümler sonunda otomobilin kilometresinin oynanıp oynanmadığı kesin bir şekilde anlaşılır. Yüksek kilometreli araçların düşük kilometreli gibi satılması tuzağına ise en çok 'tanıdığa güvenenler' düşüyor. Bu nedenle otomobili en yakınınızdan ya da tadığınızdan bile satın alsanız mutlaka yetkili servise gösterin." Son dönemde ikinci elde yaygınlaşan bir başka otomobil satış hilesinin ise "araç gösterilmeden kapora istenmesi" olduğunu ifade eden Çenesiz, şöyle devam etti: "Bu yöntem internetten otomobil satışlarında kullanılıyor. Sahte otomobil resimlerini kullanan kötü niyetli kişiler, bu araca emsallerine göre daha uygun fiyat istiyor. Özellikle başka bir ilden bu araca talip olan müşterilere ise 'Acil satılık. Bu arabayı kaçırmaman için şu hesaba bir miktar kapora yatırman gerekiyor' denilerek, pek çok kişiden kapora toplayıp ortadan kayboluyorlar. İnternetten ikinci el otomobil arayan kişilerin bu sahtekarlara karşı çok dikkatli olmaları, aracı görmeden kesinlikle hiç bir şekilde kapora ödememeleri gerekir."İkinci el otomobil ilanları için doğru adres
Milliyet
1,346,859
Ekonomi
EKONOMİ SERVİSİ Apple'ın iPad modeline rakip olarak çıkan, ses, kısa mesaj ve görüntülü görüşme özellikleriyle iPad'e karşı fark yaratmayı amaçlayan cihaz pazara cep operatörü Turkcell'le birlikte girdi. Cihaz kontratlı olarak da Turkcell'den alınabiliyor. Tablet satışlarının şu ana kadar dünyada 700 binlik satış rakamına ulaştığını hatırlatan Samsung Electronics Pazarlama Direktörü Attila Algan, "Galaxy Tab sunduğu gelişmiş özellikleri ile tablet piyasasına yeni bir soluk kazandıracak" dedi. Turkcell Genel Müdür Yardımcısı Burak Sevilengül ise,  "Samsung Galaxy Tab ile müşterilerimiz hem Turkcell 3G hızıyla her an, her yerden e-postalarına ulaşmanın ve internette gezinmenin hayatlarına getireceği kolaylığı ve zenginliği yaşayacak hem de bir cep telefonunun sahip olduğu tüm özelliklerden faydalanabilecek" dedi. Çift kamerası var-  7 inç dokunmatik ekran-  İşletim sistemi olarak Android 2.2'yi kullanıyor-  385 gram ağırlığında-  Çift kamera-  LED flaş-  3.5 mm kulaklık girişi-  16GB lık dahili hafıza-  Dolu bataryayla 7 saat video izleniyorABD FİYATI 880 LİRA-  Samsung Galaxy Tab'in  16 GB'lık modeli ABD'de  599 dolar (880 TL). -  Avrupa bölgesinde 699 euro (1.370 TL) fiyat etiketiyle satılıyor.
Milliyet
1,331,996
Ekonomi
Sayısal Loto'da bu hafta 6 bilenlere dağıtılacak ikramiyenin 7 milyon liraya ulaşması bekleniyor.Milli Piyango Genel Müdürlüğünden yapılan açıklamada, geçen haftaki çekilişte 6 bilen bulunmadığı için ikramiyenin bu haftaya devrettiği anımsatılarak, devreden ikramiye tutarının 4 milyon 568 bin lira olduğunu ifade edildi. Açıklamada, 6 bilenlere dağıtılacak ikramiyenin, 7 milyon liraya ulaşmasının beklendiğini ifade edildi.
Milliyet
1,344,244
Ekonomi
Türk müteahhitler 2003 yılında yurtdışında 3 milyar dolarlık iş alırken bu rakam 2007 yılında 27 milyar dolarla rekor kırdı. Türk Müteahhitler Birliği (TMB) 5 yıl içerisinde bu rakamı 55 milyar dolara çıkarmayı hedeflerken, yabancı ülke mevzuatları ve bu mevzuatları bilen Türk Teknik Müşavirlerin yetersiz olması, Türk müteahhitlerin yerli inşaat malzemesi ürünlerini kullanmalarını güçleştiriyor.Türk inşaat malzemesi üreticilerinin yurtdışında daha çok iş almaları için harekete geçen Dış Ticaret Müsteşarlığı, başta Avrupa olmak üzere, Türk müteahhitlerin yoğun olduğu ülkelerde Türk Teknik Müşavirlik Büroları açmaya karar verdi. Proje için 30 milyon dolar ayıran Dış Ticaret Müsteşarlığı, bu projeyi Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB), İnşaat Malzemesi Üreticileri Derneği (İMSAD), Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ve Türkiye Müşavirler, Mimarlar ve Mühendisler Birliği (TMMMB) ile birlikte yürütecek.Türk inşaat malzemesi üreticilerinin yurtdışında yaşadıkları sorunları anlatan İstanbul Maden ve Metaller İhracatçı Birlikleri (İMMİB) üyesi birliklerden İstanbul Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçılar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Serdar Urfalılar, üreticilerin en büyük sıkıntısının teknik şartname aşamasında yaşandığına dikkat çekti. Teknik şartnameleri yabancı teknik müşavirlerin hazırladığını söyleyen Urfalılar, "Teknik şartnameler her ülkenin kendi teknik müşavirleri tarafından hazırlandığı için, işi alan Türk müteahhit olsa bile, şartname o ülkenin teknik müşavirleri tarafından hazırlandığı için şartnamedeki standartlar yerli inşaat malzemesi üreticilerine uymuyor ve Türk müteahhit de yerli inşaat malzemesi ürünlerini, istediği halde, kullanamıyor" diye konuştu. Türk inşaat malzemesi sektörünün kalite açısından dünya standardında olduğunu belirten Urfalılar, "Şartnamede yer alan bazı sertifikalar, bilgi yetersizliği nedeniyle, yerli üreticilerimizin çoğunda yok" dedi.30 milyon dolarlık hibe Dış Ticaret Müsteşarlığının inşaat malzemesi üreticilerinin yurtdışında yaşadığı teknik şartname sıkıntısını aşması ve Türk Müteahhitlerin yerli inşaat malzemesi ürünlerini tercih edebilmeleri için çalışma başlattığını açıklayan Serdar Urfalılar, 30 milyon dolarlık bir bütçesi olan proje ile Türk müteahhitlerin yoğun iş aldıkları ülkelerde Türk Teknik Müşavirlik Büroları açılacağını söyledi. Serdar Urfalılar, bu proje sayesinde yurtdışında Türk Teknik Müşavirlerin güçlendirileceğini ve ülkelerin standartları doğrultusunda yerli firmalara bilgi ve tecrübe aktarımı sağlanarak, zaman içerisinde ülke şartnamelerine uygun standart sertifikalarına kavuşturulacaklarını kaydetti. Türkiye'de İstanbul ağırlıklı olmak üzere toplam 6 bin 500 inşaat malzemesi üreticisinin olduğunu vurgulayan Serdar Urfalılar, "2009 yılı rakamlarına göre Dünya inşaat malzemesi sektörünün ithalat hacmi 426 milyar dolar civarında seyretti. Aynı yıl Türkiye'de ise bu rakam 15 milyar dolar civarında idi. BU yıl ise bu rakam yüzde 14'lük bir artış seyredecek" dedi.
Milliyet
1,341,771
Ekonomi
Türkiye'nin son 5 yılda çeşitli ülkelere yaptığı resmi kalkınma yardımlarının toplamı 3 milyar 400 milyon doları geçti.Türkiye, küresel kriz ve olumsuz ekonomik koşulların yarattığı bütün zorluklara rağmen geçen yıl başta Kafkaslar, Balkanlar, Doğu Avrupa ve Afrika'da olmak üzere bir çok ülkeye 707 milyon dolar, resmi kalkınma yardımında bulundu.AA muhabirinin 2011 Yılı Programı'ndan derlediği bilgilere göre Türkiye, küresel ekonomik krize rağmen kalkınma yardımlarını geçen yıl da 700 milyon doların üzerinde tutmayı başardı. 2008 yılında 780 milyon ABD doları olan Türkiye'nin resmi kalkınma yardımları, geçen yıl 707 milyon dolar olarak gerçekleşti.Geçen yılın rakamlarına göre Türkiye, yardımlarının yüzde 44,4'ünü Kafkaslar ve Merkez Asya, yüzde 26,8'ini Balkanlar ve Doğu Avrupa, yüzde 24,6'sını Ortadoğu ve Afrika ve yüzde 3,8'ini Uzakdoğu ülkelerine yaptı. 2009 yılında Türkiye;nin en çok resmi kalkınma yardımı yaptığı ülke 96,4 milyon dolar ile Afganistan olurken, bu ülkeyi 67,7 milyon dolar ile Kırgızistan, 62,5 milyon dolar ile de Kazakistan izledi.Diğer taraftan bu dönemde yapılan yardımlarda en büyük artış Balkanlar ve Doğu Avrupa Bölgesinde gerçekleşti. Bosna-Hersek'e yapılan yardım 2008 yılında 15,9 milyon dolar iken 2009 yılında bu rakam 32,7 milyon dolara yükseldi.Geçen yıl kamu kurumları arasında en çok resmi kalkınma yardımı gerçekleştiren kurum, 23 ülkede 26 program koordinasyon ofisi bulunan Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi Başkanlığı (TİKA) oldu. TİKA, geçen yıl kaynaklarının yüzde 79,7'sini az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde sosyal altyapı ve hizmetler sektöründe yürütmekte olduğu projelere ayırdı. TİKA'nın 2008 yılında yüzde 16,1 olan resmi kalkınma yardımı içindeki payı 2009 yılında yüzde 20,2'ye yükseldi. TİKA'yı yüzde 18,7 ile Milli Eğitim Bakanlığı izledi.-SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI DA YARDIMLARINI ARTIRDI- Öte yandan sivil toplum kuruluşları (STK) da her geçen yıl yardımlarını artırıyor. Sivil toplum kuruluşlarının kendi kaynakları ile yaptıkları yardımların toplamı 2008 yılında 72,3 milyon dolar iken 2009 yılında 109 milyon dolara yükseldi. Bu rakama sivil toplum kuruluşlarınca kullanılan kamu kaynakları ilave edildiğinde STK;lar kanalıyla 2009 yılında yapılan toplam yardımların 157 milyon dolara ulaştığı gözlendi.Kalkınma alanında Türkiye'nin bölgesel ve küresel düzeyde etkinliğini artırmasına paralel olarak, Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) New York'ta bulunan Doğu Avrupa ve Orta Asya Bölge Ofisini 2010 yılında İstanbul'a taşıma kararı aldı.2011 Yılı Programı'nda, Türkiye'nin, Orta Asya, Balkanlar ve Afrika;da yer alan ülkeler başta olmak üzere az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelere yardımlarını sürdüreceği belirtildi.
Milliyet
1,338,111
Ekonomi
Birleşmenin sonucunda dünyanın önde gelen insan sermayesi çözümleri şirketi AON Hewitt faaliyete başladı. 29 bin çalışanıyla 90'ı aşkın ülkede faaliyet gösteren AON Hewitt, 4.3 milyar dolar kazanç elde etti. AON Başkanı ve CEO'su Greg Case, birleşme sürecinin tamamlanması ile beraber, AON'un tarihinde önemli bir kilometre taşına daha imza attıklarını ve bu birleşmenin insan sermayesi alanında yeni standartlar oluşturabilecek bir olay olduğunu ifade etti. AON - Hewitt birleşmesinin Türkiye'ye İK alanında da bir dinamizm getireceğini belirten AON Benfield CEO'su Servet Gürkan da, "Faaliyet gösterdiğimiz her alanda kuruluşlara yenilikçi çözüm ve anlayışlar sunarak global sektörde öncü konumumuzu güçlendiriyoruz. Müşterilerimize iyi hizmet sunma amacımızı aynı şekilde koruyoruz. Müşterilerimiz, AON'un bir iş ortağı olarak, müşterilere en zorlu sorunlarında yardımcı olarak hizmet verme konusunda yeterli deneyim ve birikime sahip olduğuna güvenebilirler" dedi.
Milliyet
1,332,693
Ekonomi
'da borsalar, kararsız bir seyir izledi. 'da Borsasının temel göstergesi Nikkei 225 Endeksi yüzde 1,4 (136,03 puan) oranında değer kazanarak, 9.830,52 puana yükseldi. Asya'da ve Şanghay Borsaları yüzde 1,2, Borsası yüzde 0,9, Borsası yüzde 0,8 oranında değer kaybederken, Güney Borsası yüzde 0,8, Borsası yüzde 0,1 oranında değer kazandı. ve Borsaları artarken, Borsası değer kaybetti. -PETROL FİYATI- Öte yandan, ham petrolünün fiyatı da 86 seviyelerinde işlem görüyor. ABD ham petrolünün varil fiyatı, Aralık ayı teslimi Asya'daki işlemlerde şu sıralar 32 sent değer kaybederek, 86,40 dolardan satılıyor. ABD ham petrolünün varil fiyatı dün 34 sentlik düşüşle 86,72 dolardan kapanmıştı. Brent tipi ham petrolün varil fiyatı da 39 sentlik düşüşle 87,94 dolar oldu.
Milliyet
1,318,604
Ekonomi
REUTERS KuveytMerkez Bankası Başkan Yardımcısı Erdem Başçı, Kuveyt'te katıldığı bir konferansta Türk ekonomisinin toparlanma süreciyle birlikte yaşanan kredi artışında frene basılması gerektiğini söyledi. Başçı, bu görevi yerine getirmek için Merkez Bankası'nın yeni enstrümanlara ihtiyaç duyabileceğini de belirtti."Kredi büyümesini yavaşlatmak için araçlar kullanmalıyız" diye konuşan Başçı, Merkez Bankası'nın bu iş için hangi araçları kullanmayı düşündüğünün sorulması üzerine, "Kredileri yavaşlatmak için eğer gerekirse bazı yeni enstrümanlarımız olmalı" yanıtını verdi. Bu yıl ağustos ayı itibariyle Türk banka kredileri bir önceki yıla göre yüzde 26 artış gösterdi.      'Lehman öncesine döndük'Türk ekonomisinin son durumu hakkında da konuşan Başçı, 2008 yılındaki Lehman Brothers iflasına atıfta bulunarak, "Şu anda, çıkış stratejimizle birlikte, Lehman öncesi seviyelere geri dönüyoruz. Ancak şimdi ekstra bir adım daha attık. Zorunlu karşılıklara faiz ödemiyoruz" dedi. Türk bankacılık sisteminin güçlü olduğunu ve sermaye yapısının da iyi durumda bulunduğunu dile getiren Başçı, "Bankaların sermayeleri güçlü. Likit durumdalar ve kredi talebi de var" diye konuştu.
Milliyet
1,337,854
Ekonomi
FRANKFURT ReutersScania tarafından yapılan açıklamada, "Bu süreç, potansiyel sinerjilerin tümüyle gerçekleştirilebilmesinin, iki şirket birleştirilerek, marka değerleri korunarak, daha yakın bir işbirliğini gerektirdiğini gösterdi" denildi. Bir süre önce Volkswagen'in Scania'daki payını yüzde 75-80'e çıkararak MAN'daki yüzde 30 hissesini de İsveçli şirkete aktarmayı planladığı söyleniyordu. Açıklamanın ardından MAN hisseleri değer kazanırken, Scania ve Volkswagen hisseleri değer kaybetti.
Milliyet
1,341,067
Ekonomi
Yardımın ilk ipucunu İrlanda Merkez Bankası Başkanı Patrick Honohan verdi. Bugün ajansların acil koduyla geçtiği haberlere göre, Honohan, İrlanda hükümeti Uluslararası Para Fonu (IMF), Avrupa Merkez Bankası ve Avrupa Komisyonu arasında süren "İrlanda borç krizi" görüşmelerinin bir yardım paketiyle sonuçlanacağını açıkladı. Honohan, görüşmelerin bir kurtarma paketiyle değil, on milyarlarca euro kredi ile bitmesini beklediğini söyledi.     İrlanda Merkez Bankası verilerine göre, İrlanda bankalarının Avrupa Merkez Bankası'na olan toplam ödenmemiş kredi borçları 29 Ekim itibariyle 130 milyar euro'ya çıktı. Bu rakam 24 Eylül'de 119 milyar euro'ydu.OECD Ekonomik Görünüm Raporu'na göre, İrlanda ekonomisi bu yıl yüzde 0.3 daralacak, ekonomi gelecek yıldan itibaren toparlanarak izleyen yıllarda sırasıyla yüzde 1.5 ve yüzde 2.5 büyüme kaydedecek.
Milliyet
1,341,770
Ekonomi
Hızla artan dünya nüfusu 2010 yılında 6,9 milyar kişiye ulaştı.Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) tahminlerine göre, dünya nüfusu 2010 yılında, geçen yıla kıyasla, yaklaşık bir Türkiye nüfusu kadar 79 milyon kişi arttı ve 6 milyar 908,7 milyon oldu. Dünya nüfusu, 2050 yılında 9 milyar 150 milyonu bulacak.UNFPA verilerine göre, nüfusu 2009 yılında 1 milyar 198 milyon kişi olan Hindistan, 2010 yılında 1 milyar 214,5 milyona ulaştı. Hindistan, 2050 yılına kadar, 399,3 milyonluk artışla 1 milyar 613,8 milyon olacak ve şu anda kendisinden 139,6 milyon daha fazla nüfusa sahip Çin'in 196,8 milyon önüne geçecek.Bu dönemde Pakistan 150,4, Nijerya 130,8, Etiyopya 88,8, ABD 86,3, Kongo Demokratik Cumhuriyeti 79,7, Çin 62,9 milyon kişi artacak.-TÜRKİYE'NİN NÜFUSU 97 MİLYONU AŞACAK- Türkiye nüfusu ise 2050 yılına kadar, 75,7 milyondan, 21,7 milyonluk artışla 97,4 milyona yükselecek.Halen Türkiye nüfusundan az bir nüfusa sahip olan Kongo Demokratik Cumhuriyeti nüfusta Türkiye'yi geçerken, Almanya, Türkiye'nin gerisinde kalacak.Bu dönemde, büyük nüfuslu ülkelerden Japonya'da 25,3, Rusya'da 24,3 ve Almanya'da 11,6, İtalya'da 3 milyonluk nüfus azalması olacak.ABD, 86,3 milyonla gelişmiş ülkeler içindeki en yüksek nüfus artışlarından birini gerçekleştirerek nüfusunu 317,6 milyondan 403,9 milyona çıkaracak ve üçüncülükteki yerini koruyacak.Halen altıncı sırada yer alan Pakistan, 335,2 milyonluk nüfusla dördüncü sıraya yükselirken, dördüncü sıradaki Endonezya 288,1 milyonluk nüfusla altıncı olacak. 2010 itibariyle 158,3 milyon nüfuslu Nijerya ise 2050'de 289,1 milyonluk nüfusuyla dünyada 5. büyük ülke olacak.Nüfus büyüklüğüyle şu anda 17'inci sırada yer alan Türkiye, 21,7 milyonluk nüfus artışına rağmen, Almanya'yı geride bırakacak, ancak Kongo Demokratik Cumhuriyeti ile Tanzanya'ya geçilmekten kurtulamayacak ve 18'inci sıraya inecek.-AFRİKA NÜFUSU 1 MİLYAR AŞTI, 2050'DE 2 MİLYARA DAYANACAK- Halen 6,9 milyar düzeyinde bulunan dünya nüfusunun 1 milyar 237,2 milyonu gelişmiş ülkelerde, 5 milyar 671,5 milyonu az gelişmiş ülkelerde (bunun 854,7 milyonu da en az gelişmiş ülkelerde) yaşıyor.2050 projeksiyonunda da 9 milyar 150 milyon olacağı tahmin edilen dünya nüfusunun 1 milyar 275,2 milyonunun gelişmiş ülkelerde, 7 milyar 946 milyonunun az gelişmiş ülkelerde (bunun 1 milyar 672,4 milyonu en az gelişmiş ülkelerde) olacağı öngörülüyor.2010 itibariyle dünya nüfusunun 1 milyar 33 milyonluk kısmının yaşadığı Afrika'da, 2050 yılına gelindiğinde nüfus 1 milyar 998,5 milyona ulaşacak.Bu dönemde Arap ülkelerinin nüfusu 359,4 milyondan 598,2 milyona çıkacak.Asya'nın nüfusu 4 milyar 166,7 milyondan 5 milyar 231,5 milyona yükselecek.Avrupa nüfusu ise 732,8 milyondan 691,0 milyona gerileyecek.Söz konusu dönemde Latin Amerika ve Karayipler'in nüfusu 588,6 milyondan 729,2 milyona, Kuzey Amerika'nın nüfusu da 351,7 milyondan 448,5 milyona yükselecek.Okyanusya'da ise nüfus 35,8 milyondan 51,3 milyona çıkacak.-GELİŞME AZ NÜFUS ARTIŞI FAZLA- 2005-2010 döneminde nüfus artış hızı ve şehirleşme oranı değerlendirildiğinde ise nüfusun daha az gelişmiş ülkelerde daha hızlı arttığı bir kez daha görülüyor.BM Nüfus Fonuna göre, nüfus artış hızı bu dönemde dünya toplamında yüzde 1,2, gelişmiş ülkelerde yüzde 0,3, az gelişmiş ülkelerde yüzde 1,4 ve daha az gelişmiş ülkelerde yüzde 2,3 olacak.2010 itibariyle şehirleşme oranı dünya genelinde yüzde 50, gelişmiş ülkelerde yüzde 75, az gelişmiş ülkelerde yüzde 45 ve en az gelişmiş ülkelerde yüzde 29 düzeyinde bulunuyor.Şehirleşme oranı kıtalara göre değerlendirildiğinde de bu oran Afrika'da yüzde 40, Arap ülkelerinde yüzde 56, Asya'da yüzde 42, Avrupa'da yüzde 73, Latin Amerika ve Karayipler'de yüzde 80, Kuzey Amerika'da yüzde 82 ve Okyanusya'da yüzde 70 olarak hesaplanıyor.2005-2010 döneminde kıtalara göre nüfus artış hızına bakıldığında da en yüksek nüfus artış hızının yüzde 2,3 ile Afrikada, en düşük nüfus artış hızının ise yüzde 0,1 ile Avrupa'da olduğu görülüyor.Söz konusu dönem için nüfus artış hızı Arap ülkelerinde yüzde 2,1, Asya'da, Latin Amerika ve Karayipler'de yüzde 1,1, Kuzey Amerika'da yüzde 1 ve Okyanusya'da yüzde 1,3 olarak belirtiliyor.-KADIN BAŞINA ÇOCUK SAYISI- Fona göre, bu yıl itibariyle kadın başına düşen çocuk sayısının en yüksek olduğu ülke 6,42 çocuk ile Afganistan. Afganistan'ı 6,31 çocuk ile Somali ve 6,16 çocuk ile Uganda izliyor. Kadın başına düşen çocuk sayısının en az olduğu ülke ise 1,01 çocuk ile Hong Kong. Türkiye'de de kadın başına düşen çocuk sayısı 2,09 olarak belirlendi.
Milliyet
1,346,854
Ekonomi
NEVİN DONATGeçen aylarda yapılan elektrik ve doğalgaz dağıtım ihalelerinde 6.1 milyar 121 milyon dolar fiyat verip Ankara, İstanbul ve İzmir'de toplam 7.5 milyon aboneye hizmet verecek olan Mehmet Emin Karamehmet ve Mehmet Kazancı'nın şirketi MMEKA, 3 elektrik dağıtım ihalesine de teklif verdi.Karamehmet parayı bulduMMEKA'nın 6.1 milyar dolarlık bedelin finansmanı için para bulduğu ve bunun üzerine yeni ihalelere talip olduğu konuşuluyor. Karamehmet'in geçen ihalelerde fiyatı çok yükselttiği ve bu parayı ödeyemeyeceği söylenmişti. Karamehmet'in 3 şirkete talip olması enerji sektöründeki iddiasını sürdürdüğünü gösterdi. 6 milyon aboneye ulaşma hedefi olan Sabancı Holding'e ait enerji şirketi EnerjiSA da 3 ihaleye birden giriyor. MMEKA ile EnerjiSA arasında ciddi bir çekişme bekleniyor. Teklif yapan şirketler arasında yeni bir ortaklık da dikkat çekiyor: 3 şirkete de teklif veren IC İçtaş - Eren Holding Ortak Girişimi. Ayrıca Limak Holding bu ihaleye doğalgaz şirketi Limgaz'la birlikte Cengiz ve Kolin şirketleriyle katılıyor. Dikkat çeken bir diğer şirket olan Emkat, MMEKA'nın Bedaş ve Gediz'de ortağı olan İş Kaya'nın sahibi. MMEKA'dan ayrılarak yeni şirketle ihalede olacak. Çalık Enerji'nin ihalelerde yer almaması ise dikkat çekti.
Milliyet
1,336,401
Ekonomi
EKONOMİ SERVİSİ2010 - 2011 sezonunda Türkiye'nin 45 farklı ilinde ve KKTC'de oynayacağı Pinokyo oyunu ile yaklaşık 120 bin çocuğa daha ulaşmayı hedefleyen Eti Çocuk Tiyatrosu, 2-9 Kasım tarihleri arasında Kıbrıs'ta perdelerini açarak KKTC'li çocuklarla buluştu.Eti Yönetim Kurulu Üyesi Gülden Kanatlı Derbil, "Bugüne kadar tiyatromuz milyonun üzerinde çocuğa ulaştı. Geleceğimizin sahibi çocuklarımıza yatırım yaparak uzun soluklu sosyal sorumluluk projelerinde yer almak en önemli önceliğimiz" dedi. Derbil, profesyonel oyunculardan oluşan Eti Çocuk Tiyatrosu'nun Türkiye'nin 81 ilinde her yıl yüzbinlerce çocuğa tiyatro izleme imkânı sunduğunu söyledi. Yapılan açıklamaya göre, sahnelenecek  oyunların eğlenceli olduğu kadar eğitici olmasına da özen gösteren ve bu nedenle pedagog desteği de alan Eti Çocuk Tiyatrosu, 10 yılda Bisküvi Adam (2001-2003), Kakaolu Olsun (2002 - 2003), Aladdin'in Sihirli Lambası (2003 - 2006), Alice Harikalar Diyarında (2006- 2008) ve Pinokyo (2008 halen gösterimde) oyunlarını sergiledi.
Milliyet
1,329,994
Ekonomi
Buna göre geçen yıl kurban kesimi sırasında çevre kirliliğine sebep olanlara verilen 127 TL'lik idari para cezası bu yıl 5 kat artırılarak 792 TL'ye çıkarıldı. Eroğlu, kurbanlık hayvanlara kötü muamele edilmemesi ve kurban kesimi sonrasında tedbirlerin alınmasını istedi.
Milliyet
1,343,041
Ekonomi
'nın Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın verilerinden yaptığı hesaplamalara göre, geçen yılın ilk 9 ayında 12 milyar 805 milyon 106 bin dolar olan Türkiye'de bulunan 19 serbest bölgenin ticaret hacmi yılın ilk 9 ayında yüzde 3 artarak 13 milyar 180 milyon 365 bin dolara ulaştı. Ticaret hacimlerinin yönü itibariyle incelendiğinde 13 milyar 108 milyon dolarlık ticaretin 1 milyar 643 milyon dolarının yurt içinden serbest bölgelere, 3 milyar 178 milyon dolarının serbest bölgelerden yurt dışına yapıldığı, 4 milyar 687 milyon dolarının yurt dışından serbest bölgelere gerçekleştiği ve 3 milyar 670 milyon dolarının ise serbest bölgelerden yurt içine yapıldığı belirlindi. Söz konusu dönemdeki serbest bölgelerden yurt dışına yapılan ticarette geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 12, serbest bölgelerden yurt içine gerçekleşen ticaret hacminde yüzde 3 azalış meydana geldi. Söz konusu dönemde yurt içinden serbest bölgelere olan ticaret hacmi yüzde 8, yurt dışından serbest bölgelere olan ticaret hacmi yüzde 20 artış gösterdi.-4 BÖLGENİN TİCARET HACMİ DÜŞTÜ-19 serbest bölgenin 4'ünün ticaret hacmi azalış, 14'ü artış gösterirken 1 serbest bölgenin ticaret hacminde bir hareket gerçekleşmedi. Kocaeli Serbest Bölgesinin Ticaret Hacmi yüzde 52 azalışla yılın ilk 9 ayında 302 milyon 65 bin dolar olarak gerçekleşirken, Rize Serbest Bölgesi'nin ticaret hacmi yüzde 35, azalışla 2 milyon 792 bin dolarak oldu. söz konusu dönmede Ege Serbest Bölgesinin ticaret hacmi yüzde 12 azalışla 1 milyar 911 milyon 860 bin dolardan 1 milyar 682 milyon 522 bin dolara geriledi. Bu dönemde Mardin Serbest Bölgesinde kayda değer bir ticaret hacmi gerçekleşmedi.-SAMSUN SERBEST BÖLGESİNİ TİCARET HACMİ YÜZDE 133 ARTTI-Samsun Serbest Bölgesinin ticaret hacmi bu yılın ilk 9 ayında geçen yılın anılan dönemine göre yüzde 133 artarak 24 milyon 190 bin dolardan 56 milyon 304 bin dolara yükseldi. Söz konusu dönmede Denizli Serbest Bölgesinin ticaret hacmi yüzde 111 artarak 38 milyon 468 bin dolara, Trabzon Serbest Bölgesinin ticaret hacmi yüzde 53 artarak 37 milyon 677 bin dolara ulaştı.-İSTANBUL DERİ SERBEST BÖLGESİNİN TİCARET HACMİ 3 MİLYAR DOLAR-19 serbest bölgenin içinde en büyük ticaret hacmi 3 milyar 121 milyon 548 bin dolarla İstanbul Deri Serbest Bölgesinde gerçekleşti. Bölgeyi 1 milyar 682 milyon 522 bin dolarlık ticaret hacmiyle Ege Serbest Bölgesi, 1 milyar 898 milyon 522 bin dolarlık ticaretiyle İstanbul Atatürk Havalimanı, 1 milyar 616 milyon 501 milyon dolarlık ticaret hacmiyle Mersin Serbest Bölgesi takip etti.-HAYVANSAL ÜRÜNLER SEKTÖRÜNÜN TİCARET HACMİ YÜZDE 71 ARTTI-Serbest bölgelerin ticaret hacimlerinin sektörlere göre dağılımına bakıldığında Ocak-Eylül döneminde madencilik ve taşocakçılığı sektörünün ticaret hacminin geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 32 artış gösterdiği belirlendi. Böylece geçen yılın ilk 9 ayında 31 milyon 185 bin dolar olan serbest ticaret hacmi 40 milyon 919 bin dolara yükseldi. Madencilik ve taşocakçılığı sektörünü yüzde 27.6 artış göstererek 738 milyon 852 bin dolara yükselen tarım sektörü takip etti. Tarım sektörü içinde en çok artış ise geçen yılın ilk 9 ayına göre yüzde 71 artarak 29 milyon 547 bin dolardan 50 milyon 463 bin dolara çıkan hayvansal ürünler izledi. Anılan dönemde bitkisel ürünlerde yüzde 25.8'lik artış meydana gelirken, su ürünlerinde yüzde 14, orman ürünlerinde yüzde 21 azalış yaşandı. 2009 yılının ilk 9 ayında 12 milyar 195 bin dolar ticaret hacmi gerçekleştiren sanayi sektörü ise bu yılın aynı dönemine göre yüzde 2 artışla 12 milyar 400 bin 594 dolara çıktı. Sanayi sektörünün alt gruplarına bakıldığında ise işlenmemiş tarım ürünlerinde yüzde 3, işlenmiş petrol ürünlerinde ise yüzde 27 düşüş gözlendi. Aynı dönemde sanayi ürünlerinde ise 2 artış yaşandı.
Milliyet
1,334,802
Ekonomi
, Pazar| Kadıköy Şifa Grubu Korelilerle omurga merkezi kuruyorKadıköy Şifa Sağlık Grubu, omurga hastalıkları alanında ünlü Güney Koreli Wooridul Spine Hospital ile 2011 yılı başında Kadıköy Şifa Ataşehir Hastanesi'nde hizmete girecek olan Spine Center (Omurga Merkezi) için anlaşma imzaladı.00:23 | 13 Kasım 2010EKONOMİ SERVİSİ Wooridul Spine Hospital Başkanı Dr. Sang Hoo Lee, kansız ve kapalı ameliyat sistemi olan Minimal İnvaziv Cerrahi'yi omurga sağlığı alanında dünyada ilk uygulayan ve geliştiren hekimlerden biri olarak tanınıyor. Dr. Sang Ho Lee ve Şifa Sağlık Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Buket Pilavcı tarafından imzalanan anlaşma çerçevesinde, 2011 yılında Kadıköy Şifa Hastanesi'nde Spine Center (Omurga Merkezi) hizmete girecek.  Güney 'de 5 hastanesi bulunan Wooridul Spine Hospital'da, uygulanan cerrahi yöntemle yılda 25 bin, cerrahi dışı tedavilerle ise 60 - 70 bin hasta tedavi ediyor.
Milliyet
1,322,354
Ekonomi
LARARASI PİYASADA DOLAR KOTASYONLARIBankalararası piyasada satışta dolar kotasyonları en düşük 1,4135 lira, en yüksek 1,4150 lira seviyesinde bulunuyor.Dolar kotasyonları saat 09.10 itibariyle alışta en düşük 1,4075 lira, en yüksek 1,4090 lira, satışta en düşük 1,4135 lira, en yüksek 1,4150 lira seviyesinde işlem görüyor.
Milliyet
1,339,688
Ekonomi
Firma yaptığı açıklamada iki yılda toplam işgücünün yüzde 6'sını oluşturan 4 bin 800 kişiyi işten çıkaracağını, 2012 yılına kadar 2.4 milyar dolar tasarruf yapmayı planladığını bildirdi. Ayrıca işten çıkarmalardan en fazla satış, pazarlama ve üretim bölümlerinde çalışanların etkileneceği, ayrıca 1.500 kişinin şirket içinde yerlerinin değiştirileceği, böylece 6.300 kişinin bu planlamadan etkileneceği ifade edildi. Roche'un kararından en fazla ABD'de çalışanlar etkilenecek. ABD'de 3.550 kişi işinden olacak ya da yer değiştirecek. İsviçre'de 770, diğer Avrupa ülkelerinde 1.300 ve dünyanın diğer bölgelerinde de 680 kişi işten çıkarılacak ya da çalıştıkları yerler değiştirilecek. Üçüncü çeyrekte satışları yüzde 7 azalarak 11.5 milyar dolara düşen şirket, 82 bin kişiye istihdam sağlıyor.
Milliyet
1,344,245
Ekonomi
Kurban Bayramı öncesinde umduğunu bulamayan ikinci el otomobil sektörü, umutlarını bayram sonrasına taşırken, yılbaşına kadar piyasanın canlı olacağını tahmin ediyor.Bursa Oto Galericiler Odası Başkanı Hakan Yanık, AA muhabirine yaptığı açıklamada, oto galericilerinin Kurban Bayramı öncesine iyi hazırlandığını söyledi.Piyasada beklenen, umulan canlılığın yaşanmadığını ifade eden Yanık, şöyle konuştu: "Paralar kurbanlık ve tatil için ayrılınca ikinci el otomobile ilgi gösteren olmadı. Satan ve alan olmayınca piyasa bayram öncesini orta düzeyde geçirdi. Bunda altın ve dövizdeki dalgalanmalar da etkili oldu. Zaten yatırım anacı olmaktan çıkıp ihtiyaç haline gelen otomobili vatandaşlar, zorunlu olmadıkça satmıyor." Yanık, umutlarını bayram sonrasına taşıdıklarını belirterek, "Geçen bayramlarda da benzer durumu yaşadık. Bayram sonralarında canlanma oldu.Önümüzdeki hafta başlayacak canlılığın yılbaşına kadar süreceğini tahmin ediyoruz" dedi.
Milliyet
1,343,312
Ekonomi
İnşaat sektörü, konut satışlarında cüzi artışın önümüzdeki dönemde yükselme eğilimine girmesini ve konut fiyatlarının artmasını bekliyor.Türkiye Müteahhitler Birliği, "2010 yılı ilk yarı ekonomik gelişmeleri ve inşaat sektörü" konulu sektör analizi yayımladı.Analizde, Türkiye ekonomisinin yılın ikinci çeyreğinde yüzde 10,3 büyüme gösterdiği anımsatılarak, bu dönemde inşaat sektörünün yüzde 21 ile en fazla büyüyen sektör olduğuna dikkat çekildi.-"FAİZLER, 2005'İN ALTINA İNEREK YÜZDE 0,82'LERE KADAR DÜŞTÜ"-6 aylık dönem itibariyle de ekonomide yüzde 11, inşaat sektöründe yüzde 22,2 büyüme gözlendiği ifade edilen analizde, özetle şu değerlendirmelere yer verildi: "Kamunun sabit sermaye yatırımlarında ve özel sektör yatırımlarında özellikle ikinci çeyrekte kaydedilen artışlar, yılın ikinci çeyreğinde konut satışlarının yeniden yükselme eğilimine girmesi, yapı ruhsatı verilen yapıların yüzölçümünün geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 23,6 daha fazla olması ve konut kredisi faizlerinin gerilemesi gibi gelişmeler inşaat sektörünün 2010 yılı ilk yarısında kaydetmiş olduğu büyümeyi getiren ana faktörler olmuştur. Bu gelişmeler, aynı zamanda, inşaat sektörünün yılın ikinci yarısındaki performansı açısından iyimser beklentileri artırmaktadır.Finans sektörünün elindeki likiditeyi konuttan yana kullanma eğilimi, konut kredilerinde cazip faiz oranlarını da beraberinde getirmiş ve sektörün altın çağını yaşadığı 2005 yılındaki aylık yüzde 1'lik oranların da altına inerek yüzde 0,82 seviyelerine kadar gerilemiştir. Bu durumun önümüzdeki dönemde konut satışlarına bir ivme kazandırabileceği değerlendirilmektedir." Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan 2010 yılı ikinci dönem konut satış istatistiklerine de yer verilen analizde, 2010 Nisan-Haziran döneminde, geçen yılın aynı dönemine göre konut satışlarının yüzde 53,65 düştüğü, bir önceki döneme göre ise yüzde 5,14 artış gösterdiği belirtildi.Analizde, "Sıcak para girişinin arttığı ve konut faizlerinin gerilediği mevcut konjonktür dikkate alındığında, konut satışlarında Nisan-Haziran döneminde kaydedilmiş olan cüzi artış oranının önümüzdeki dönemde yükselme eğilimine girmesi ve beraberinde halen yatay bir seyir izlemekte olan konut fiyatlarının da artması yüksek bir olasılık olarak değerlendirilmektedir" denildi.-YÜKSEK SICAK PARA GİRİŞİNDEKİ RİSK- İnşaat sektörünün geleceğine ilişkin tahminde bulunurken dikkate alınması gereken temel göstergelerin, "kamunun sabit sermaye yatırımları", "özel sektör sabit sermaye yatırımları", "yapı ruhsatları", "konut satış trendleri" ve "konut kredisi faiz oranları" olduğu belirtilerek, 2010'nun ikinci çeyreği itibariyle bu 5 göstergenin "pozitif" bir seyir içine girdiği kaydedildi.Sektörün mevcut gelişme hızını sürdürmesi durumunda yarattığı katma değerin 2009'un üzerine çıkması ve 2008 yılı katma değerine yaklaşmasının yüksek bir olasılık olarak görüldüğü kaydedilen analizde, "2010'un ilk yarısında, başta ulaştırma sektörü olmak üzere, artan kamu inşaat yatırımlarının yılın ikinci yarısında da devam etmesi bu süreçte büyük önem taşımaktadır" denildi.Mevcut durumdaki risklerin de ele alındığı analizde, "Mevcut durumda en önemli risk faktörü, yüksek orandaki sıcak para girişinin ekonomide 2002-2007 döneminde yaşanmış olan kırılganlığı anımsatması ve bu kez finansal krizi henüz tam olarak atlatamamış olan dış piyasalardaki istikrarsızlık nedeniyle daha çok kaygı vermesidir. Bir diğer risk faktörü ise, yaklaşan genel seçimler nedeniyle ülkenin bir seçim ekonomisine sürüklenmesi olasılığıdır" denildi.
Milliyet
1,330,501
Ekonomi
SONGÜL HATISARU Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan'la röportaj için buluşuyoruz. Aniden ayağa kalkıp, "Size iki sokak göstereyim" diyor. Turnacıbaşı Sokak'ı ve modacıların konumlandığı Serdar-ı Ekrem Sokak'ı görmeye gitmek ikimize de pahallıya patlıyor! Çünkü Beyoğlu Belediyesi'ne geri dönmemiz dört saatimizi alıyor. Demircan herkesle selamlaşıyor, esnafın davetini kırmayıp dükkanları ziyaret ediyor. İki genç kızın işlettiği nostaljik fotoğraf stüdyosundan çıkıyoruz, çini sanatçısı Günhan Dayıoğlu'nun ısrarı üzerine atölyesine giriyoruz. Sanatçı başkana, ekmek almaya giderken müze gezer hale geldiğini söyleyip teşekkür ediyor, bir de ricasını iletiyor: "30 yıldır bu evde oturuyorum, Emek Sineması'nı aslına uygun yapın lütfen başkanım, konforu da olsun tabii." Belediye binasına yaklaşmışken bu kez çocuklar sarıyor etrafımızı. Demircan, markete girip onlara kek alıyor. Bitemiyor turumuz, bu kez de belediyenin karşısındaki butiğin sahibi kadın, başkanı içeri davet ediyor. Demircan, eşi Ferda Hanım için kıyafet bakarken bana da fikrimi soruyor. 'Sokakları sektörlere göre kurguladım'Nihayet makamına dönüp röportaja başladığımda başkana ilk olarak 'El Cezire Türk' olarak yayına geçecek Arapların ünlü televizyon kanalıyla ilgili sorumu yöneltiyorum. "Geçtiğimiz günlerde Albayraklar grubunun televizyonu TV Net'i satın alan El Cezire, Türkçe yayın yapacak kanalı için Sütlüce'de bina beğenmiş, doğru mu? Beyoğlu'nun cazibe merkezi olduğunu anlatan Demircan şu cevabı veriyor: "Tabii bunu binayı arayanların açıklaması gerekir. Türkiye küresel oyuncu olarak ortaya çıktıkça Beyoğlu da öne çıkıyor. Bunların içinde uluslararası ünlü televizyon kanalı da var, enerji şirketi de. Herkes Beyoğlu'nda olmak istiyor, gelip benden de yardım istiyorlar, yardım ediyorum. İş kolları geliştiriyoruz, semti böyle kurguluyoruz. Serdar'ı Ekrem moda sokağı oldu, Turnacıbaşı'na antikacılar ilgi gösteriyor. Talimhane oteller bölgesi. Büyük işler peşinde değilim! Beyoğlu halkı için varım, halkın yaşadığı sokakları adam etme derdindeyim."10 cep sinemasıEmek Sineması ve tartışılan Demirören AVM'nin hali ne olacak başkan?Emek tabii ki aslına uygun yapılacak. Oradaki konu, "Salon biraz yukarıda mı olsun, aşağıda mı olsun?" tartışmasıdır. Emekli Sandığı'ndan alan firmanın projesinde sinema 800 koltuğuyla korunuyor, ilave 10 tane de cep sineması yapılıyordu.  Seyirci artık konfor istiyor. Proje Anıtlar Kurulu'ndan yeniden revize olmuş haliyle geçerse Beyoğlu ciddi bir sinema kompleksine kavuşmuş olacak. Herkes artık İstinye Park'ta, Kanyon'da sinemaya gidiyor. Realitelere gözü kapatmadan Beyoğlu'na konforu getirmeliyiz. Demirören'in AVM'si yapılıyor, Anadolu Pasajı yenilendi. Serkil Doryan binası ve Afrika Han'ın restorasyonu yapılacak. Bu dört kilit bina yenilendiğinde  Taksim ile Galatasaray arasındaki izbelik ortadan kalkacak. Son 4 yılda 4 bin 500 bina restore edildi, vatandaşlar evlerine 500 milyon dolar harcadı. Beyoğlu Belediyesi'nin bütçesi nedir? İstanbul'un belki de en az gelirli belediyelerinden birisiyiz. Çok tarihi bina var, bunlar her türlü harç ve vergiden muaftır. Beyoğlu imar bölgesi de değil. Son yıllarda  bütçe hep 50-60 milyon TL arasında oldu. 22 bin yataklı turizm kapasitesi, 2 bin tane yeme içme mekanı var. İstanbul'un cirosunun büyük bölümü burada oluyor.Sosyal market devrimi Demircan, Kasımpaşa'nın Kızılay Meydanı'nda açtığı 'sosyal market'i gururla anlatıyor: "Bu marketten yararlanması için 3 bin 500 aileye kart dağıttık. Kart sahipleri bugüne kadar 195 bin TL'lik alışveriş yaptı. 100'ün üzerinde hayırsever kurum ve kişi markete bağışta bulundu. 500 çeşit ürünün olduğu 350 metrekarelik bu sosyal marketten yalnız ilçede yaşayan ihtiyaç sahipleri yararlanabiliyor. 200 - 300 TL'lik kontürün yüklü olduğu bu kartlarla giyimden gıdaya, yakacaktan kırtasiyeye her türlü ihtiyaçlarını ücretsiz karşılıyorlar. İhtiyaç sahiplerinin bütün bilgileri bu kartta yer alıyor.""Tophane için özellikle konuşmadım, münferitti" Demircan, Tophane'de yaşananlar mahalle baskısı mıydı? Sessiz kaldınız bu konuda sanki sorumu ise şöyle yanıtlıyor:"Farklı kimlikler yüzyıllardır burada barış içinde yaşıyor. O münferit bir olaydı. Çok büyümesini ve Beyoğlu'nun imajına bir toz kondurmasını istemediğim için çok konuşulmasını da arzu etmedim açıkçası. Bölge grupların sanat üzerinde rekabete geçtiği bir bölgedir. Beyoğlu dışlamaz..."
Milliyet
1,324,787
Ekonomi
Edirne'nin İpsala ilçesinde 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal tarafından özel imar izni verilerek yapılan alışveriş merkezi kasım ayında hizmete girecek.European AVM Genel Koordinatörü Adem Atasoy, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal tarafında Yunanistan ve Batı Trakya ile ticaretin gelişmesini sağlamak amacıyla, özel imar izni verilerek yapımına başlanılan alışveriş merkezinin kasım ayında hizmete gireceğini söyledi.17 bin dönüm üzerinde kurulu bulunan ve 11 bin kapalı alana sahip tesisin 15 milyona mal olduğunu, 150 kişiye istihdam sağlayacağını ifade eden Atasoy, şöyle devam etti: "Rahmetli Turgut Özal Cumhurbaşkanı iken, komşumuz Yunanistan ve Batı Trakya ile ticaretin gelişmesini çok istemiş ve bu bölgeye ticaret merkezinin yapılmasının talimatını vermiştir. İmar izni verilmeyen bu bölgeye bizzat kendisi özel izin çıkarmıştır. Yıllarca çeşitli sebeplerden dolayı faaliyete geçirilemeyen bu proje, firmamız tarafından Turgut Özal'ın vasiyeti olarak kabul görmüştür. Yapılan çalışmalarda da Turgut Özal'ın haklılığı belirlenmiş ve proje en hızlı şekilde hayata geçmiştir."-TÜRKİYE'NİN ÖNEMLİ KAPISI- İpsala Sınır Kapısı'nın Türkiye'nin en önemli kapısı olduğunu ifade eden Atasoy, Avrupa'dan Türkiye'ye gelenlerin yüzde 70'inin Bulgaristan'da olan olaylardan dolayı İpsala Sınır kapısı'nı kullandığını belirtti.İpsala Sınır Kapısı'ndan yılda 530 bin aracın giriş çıkış yaptığını vurgulayan Atasoy, sözlerini şöyle sürdürdü: "İpsala'nın bunu değerlendirememesi konusunda bir yorum yapamıyorum.Bakın buraya en yakın Keşan'da kendiliğinden oluşmuş bir pazar var. Ne reklam yapıldı ne bir şey. Bir çok kişi pazara İpsala Sınır Kapısı'nı kullanarak Keşan pazarına gitmekte. Hatta Tekirdağ'a, İstanbul'a gitmekte. Yunanistan'ın yakın köyleri İpsala'dan ekmek, yufka almaya geliyor. Makedonya'dan, Yunanistan'dan bir çok Balkan ülkelerinden Laleli'ye alışveriş bavul ticareti turları düzenlenmekte.Bizim burada hizmete açacağımız alış veriş merkezinde, İstanbul, Bursa, Denizli, Eskişehir'de üretip de yurt dışına gönderemeyen firmaların mağazaları bulunacak."-ATİNA'YA 1 SAAT UZAK- Alış veriş merkezinde 52 ile bir otelin bulunduğunu anlatan Atasoy, şunları kaydetti: "İş yerlerinde özellikle Balkan ülkelerinde tüketimi olabilecek ürünler tercih edildi. Şu ana kadar 14 iş yerimiz doldu ve diğer firmalar dükkanlarını hazırlamaya başladılar. Sözleşme yaptığımız ve yerlerini hazırlamaya başlayan firmaların içinde Brilland Perde, Koska Helva, gibi ünlü firmalarda bulunuyor.Kafeteryamız önümüzdeki hafta hizmete girecek, bu bölgede bulunmayan özel bir kafeteryamız olacak 50 çeşit kahvesi olacak.Özellikle Yunanistan'dan birçok tur şirketiyle anlaşma yaptık. Türkiye'ye giriş çıkışlarda merkezimize uğrayacaklar. Otelimiz 60 odalı ve 100 yatak kapasiteli. Bir tur şirketi de merkezimizde irtibat bürosu açacak. Asıl müşterilerimiz bizim için önemli turlar olacak.Atina'dan gelen müşterimiz 1 saat gibi kısa bir sürede çarşımıza ulaşabilmekte, doğru hizmeti aldığında ise Türkiye kazan o kepçe dolaşmasına gerek kalmaksızın aynı gün işinin başına dönme kolaylığını yaşayabilmesinin güzelliği tartışılmaz olsa gerek... Tabii ki aynı imkanlar diğer Balkan ülkeleri içinde geçerlidir. Makedonya, Bosna, Yugoslavya çarşı karayoluyla Selanik üzerinden 3-5 saat sürmektedir. Alış veriş merkezimiz, ayrıca İpsala ve köylerine de hizmet verecektir."
Milliyet
1,345,356
Ekonomi
Uluslararası proje geliştirme şirketi ÇözümVar Danışmanlık'ın  yenilikçi  mobil kafe projesi HOTSTOP,  'den 'a 'nin dört bir yanındaki üniversite kampüslerinde yerini almaya hazırlanıyor. Bilgi Üniversitesi Dolapdere Kampüsü başta olmak üzere, Üniversitesinde de iki yeni şube açan HOTSTOP, bu ay sonuna kadar üniversitelerdeki şube sayısını dörde çıkaracak. HOTSTOP önümüzdeki üç yıl içinde üniversite kampüslerinin yüzde 70'ine girmeyi hedefliyor. Üniversite kampüsleri için öğrencilerin bütçelerini de düşünerek cadde ve AVM standartlarının daha altında, uygun fiyatlarla farklı fiyat standartları geliştiren HOTSTOP, üniversite kampüsleri için sosyal sorumluluk bilinci ile hareket etmeyi esas alıyor. "Part " öğrenci personel istihdamı da yapan HOTSTOP, öğrencilere uygun çalışma saatleri içinde ve cazip ücretlerle okurken çalışma imkanı sunacak..
Milliyet
1,346,222
Ekonomi
tarihli Yönetim Kurulu toplantısında İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin görevlendirdiği bilirkişiler ile uzman kuruluş Ernst Young Kurumsal Finansman Danışmanlık A.Ş. tarafından hazırlanan raporlarda tespit edilerek adil ve makul bulunan oranlar dikkate alınmak suretiyle birleşme oranının yüzde 49,90 ve değiştirme oranının 1,0518 olarak belirlenmesine ve devralma suretiyle birleşme neticesi bankamızın artırılacak 1.104.390.000 TL'lik sermayesinde Fortis Bank A.Ş.'nin mevcut ortaklarına 1 adet Fortis Bank A.Ş.hissesi karşılığında 1,0518 adet Türk Ekonomi Bankası A.Ş. hissesi teklifi öngörülmüştür.Bahse konu uzman kuruluş ve bilirkişiler tarafından düzenlenen raporlarda birleşmeye esas alınan 30 Haziran 2010 tarihli mali tablolardan sonra bankamızın ve Fortis Bank A.Ş.'nin özkaynaklarını ve finansal tablolarını önemli ölçüde etkileyen gelişmeler dikkate alınmış ve 'özkaynak yöntemi', 'indirgenmiş temettü yöntemi' ve 'piyasa çarpanları yöntemi' esas alınarak hesaplamalar yapılmıştır.Hazırlanan bilirkişi ve uzman kuruluş raporları ilgili başvurumuz kapsamında, işbu açıklamamızı takiben derhal 26 Kasım 2010 tarihinde SPK'ya iletilecek ve bankamızın Fortis Bank A.Ş.'nin tüzel kişiliği sona ermek suretiyle bütün aktif ve pasifi ile birlikte diğer hak ve yükümlülükleri ile birlikte devralınması suretiyle birleşmesine izin verilmesi konusunda Bankacılık ve Düzenleme ve Denetleme Kurumu'na da gerekli evrak ibraz edilecektir." Açıklamada, yukarıda bahsi geçen birleşme oranları, artırılacak sermaye tutarı ve birleşme sözleşmesinin henüz kesinleşmemiş olduğu ve SPK'nın onayından sonra kesinleşeceği belirtilerek, SPK'nın nihai kararı sonrası birleşmeye ilişkin duyuruların ayrıca yapılacağı kaydedildi.Oranlar ve artırılan sermayeyi içeren birleşme sözleşmesi, SPK'nın ve BDDK'nın birleşmeye ilişkin onaylarını müteakip, her iki şirketin tarihi bilahare açıklanacak Olağanüstü Genel Kurul toplantılarında görüşülecek ve pay sahiplerinin onayına sunulacak.
Milliyet
1,332,695
Ekonomi
Vergi avantajı kampanyası 13 şirketin yöneticilerinin katılımıyla tanıtıldı.EKONOMİ SERVİSİ Kampanyanın tanıtımı dolayısıyla 13 emeklilik şirketinin genel müdürünün katılımıyla yapılan toplantıda konuşan Emeklilik Gözetim Merkezi (EGM) Yönetim Kurulu Başkanı Meral Eredenk, amaçlarının farklı bir iletişim yöntemi kullanarak etkili bir kampanya gerçekleştirmek olduğunu söyledi. Eredenk, sisteminin 7'nci yılını vergi avantajını anlatarak kutladıklarını belirtti. Elde edilen sonuçlardan kampanyanın hedefine ulaştığını gördüklerini vurgulayan Eredenk şöyle konuştu:  Yüzde 37'si kullanıyor "Sistemde vergi avantajından yararlanan kitleyi daha da büyütmek istiyoruz. Bireysel emeklilik sistemi her geçen gün büyürken, sisteme özel bu avantajdan yararlanan kişi sayısını artırmak, ayrıca ilk kez sisteme gireceklere sağlanan avantajları aktarmak en önemli hedefimiz. Bireysel emeklilik katılımcıları, içinde bulundukları vergi dilimine bağlı olarak ödedikleri katkı payından vergi avantajı elde ediyor. Basit bir şekilde, sisteme 100 lira yatıran kişi ortalama olarak bunun 25 lirasını geri alabiliyor. Vergiye tabi gelir miktarına göre bu oran yüzde 15 ila 35 arasında değişiyor." Bireysel emeklilik üyelerinin yüzde 37'sinin vergi avantajını kullandığını belirten Eredenk, "Üyelerin yüzde 63'ü vergi avantajını kullanmıyor. Bu kişilerin yüzde 64'ü haberdar olmadığını belirtiyor. Biz de bu kampanya ile katılımcıları bilgilendirerek vergi avantajından yararlanan kitleyi büyütmek istiyoruz" dedi. Krize rağmen bireysel emekliliğin yüksek oranlı büyümesine devam ettiğine dikkat çeken Meral Eredenk, sistemde biriken toplam fon tutarının 11.5 milyar TL'yi ve emeklilik şirketlerinin toplam katılımcı sayısının 2 milyon 200 bin kişiyi aştığını vurguladı. Eredenk, doğrudan  teşvik sisteminin uygulanmasıyla fon tutarının 2020'de 115 milyar TL'yi bulacağını kaydetti.
Milliyet
1,338,108
Ekonomi
EKONOMİ SERVİSİBöylece, emekliliği hak eden katılımcılar bugüne kadar birikimini sistemden geri alma veya emekliliğini erteleyerek sistemde kalmaya devam ederken, 'Emeklilik Gelir Planı' ile birikimlerini maaş gibi alarak geri kalan birikiminin seçtiği fonlarda değerlendirebilecekler.Avivasa CEO'su Meral Eredenk, bireysel emekliliğin temel amacının kişilerin refah düzeyini bir ömür boyu korumak olduğunu vurgulayarak, "Bugün Türkiye'de ortalama yaşam süresi 70-75 yaş arasında. Bu da 56 yaşında emekli olan birinin yaklaşık 20 yıl daha düzenli bir gelire ihtiyaç duyacağı anlamına geliyor. Birikimlerin programlı olarak tüketilmesi sayesinde müşterilerimiz söz konusu süre boyunca hem düzenli bir gelire sahip olacak hem de Emeklilik Gelir Planı'nın içerdiği özelliklerle enflasyon gibi ekonominin yıpratıcı etkilerinden korunacak" dedi.Avivasa'nın Emeklilik Gelir Planı, katılımcının sistemden çıkmadan, birikiminin kendi belirlediği kısmını aylık, 3 aylık, 6 aylık veya yıllık dönemlerde maaş gibi almasına olanak tanıyor. Bu planla kişilerin birikiminin kalan kısmı emeklilik yatırım fonlarında değerlendirilmeye devam ediyor. Katılımcılar, fon tercihlerini kendileri yapabiliyor.
Milliyet
1,336,398
Ekonomi
TAKİ BERBERAKİS AtinaGelişme, Yunanistan'ın önde gelen gazetelerinden Kathimerini'nin dünkü sayısında birinci sayfadan duyuruldu. Gazetenin haberine göre bu yıl içinde onlarca Yunanlı İstanbul'daki Yunan Başkonsolosluğu'na "Bize İstanbul'da iş bulun" talebiyle dilekçe gönderdi.Gazeteye konuşan konsolosluk yetkilileri bu başvuruların konsolosluk tarihinde "bir ilk" olduğunu, geçen yıla kadar bir Yunanlının iş bulma amacıyla kendilerine başvurmasının söz konusu olmadığını belirttiler. Aynı yetkililerin ifadesine göre Türkiye'de Yunanistan'daki asgari maaşın yarısı paraya iş aranması, komşu ülkedeki işsizlerin "çaresiz" durumda olduğunu gösteriyor.Batmanın eşiğinden Avrupa Birliği (AB) ve Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) 110 milyar euro'luk yardım sayesinde kurtulan Yunanistan'da nüfusun yüzde 25'i yoksulluk sınırı olarak belirlenen ayda 470 euro'dan az gelirle yaşıyor. Ülkede işsizlik son verilere göre yüzde 12.6'ya ulaşmış durumda. Nüfusun yüzde 92'si krizden bu yana gıda harcamalarını kıstığını belirtirken, yüzde 54'ü de dışarıdan aldığı yardımla geçinebildiğini söylüyor.Buna karşılık yılın ilk yarısında çift haneli büyüme yakalayan Türkiye'de ağustos döneminde işsizlik iki puan düşerek yüzde 11.4'e geriledi. 'Gülme komşuna gelir başına'Selanik'teki Türk-Yunan İş Konseyi bürosuna da çok sayıda başvuru yapılıyor. Kathimerini'ye göre Türk-Yunan İş Konseyine başvuran ve Türkiye'de iş arayan Yunanlılar yüksek tahsilli ve Türkçe bilen uzman adayları. Kathimerini'nin haberi Yunan televizyonlarında da ilginç yorumlara neden oldu. Skai TV'de dün sabah yayınlanan haber-programda Kathimerini'nin haberine dikkati çekilirken "Gülme komşuna gelir başına", "Eskiden Türkiye'yi tiye alırdık, şimdi başımıza gelene bak, orada iş arıyoruz" yorumları yapıldı.
Milliyet
1,346,551
Ekonomi
İstanbul Menkul Kıymetler Borsasında (İMKB) işlem gören hisse senetleri günlük bazda ortalama yüzde 0,12 oranında değer yitirdi.İMKB 100 Endeksi, ikinci seansta 460,91 puan artarak 67.148,87 puandan kapandı. Hisse senetleri ikinci seansta ortalama yüzde 0,69 oranında değer kazandı.İlk seanstaki 542,77 puanlık düşüş dikkate alındığında, borsa endeksi günün tamamında 81,85 puan düştü.Hisse senetleri günlük bazda ortalama yüzde 0,12 değer yitirdi.
Milliyet
1,330,469
Ekonomi
FEHİM GENÇ AşkabatTürkmenistan'da 1995 yılında 30 bin dolarlık küçük bir kaldırım inşaatıyla işe başlayan müteahhit Erol Tabanca'nın şirketi Polimeks, 2017 Asya Olimpiyatları'na ev sahipliği yapması planlanan dev Aşkabat Olimpiyat Kompleksi'nin 2 milyar dolarlık ilk etabının temelini attı.   Türkmenistan Cumhurbaşkanı Gurbanguly Berdimuhamedov'un girişimiyle başlatılan proje tamamlandığında Orta Asya'nın en büyük spor kompleksi olacak. 3 etapta inşa edilmesi planlanan ve toplam yatırım bedeli 5 milyar doları bulacak olan kompleksin, yaklaşık 2 milyar dolar tutarındaki ilk etabını Türk şirketi Polimeks inşa edecek. Aşkabat Olimpiyat Kompleksi için 5 Kasım'da Berdimuhamedov'un da katıldığı görkemli bir temel atma töreni düzenlendi. Türkmenistan'ın Büyük Kalkınma döneminin, kültürel ve spor amaçlı tesislerin inşasıyla hatırlanmasını hedeflediklerini söyleyen Berdimuhamedov, Türkmenistan'ın dünya çapında sporcu yetiştirme hedefi doğrultusunda adımlar attığını belirtti. Bugüne kadar stadyum, spor tesisi, açık hava spor kompleksleri ve spor sahaları inşaatlarının ülke geneline yayıldığını hatırlatan Berdimuhamedov, yeni inşa edilecek kompleksin tüm Orta Asya'nın gururu olacağını dile getirdi. Tek kontratta en büyük işAşkabat Olimpiyat Kompleksi'nin ilk etabını üstlenen Polimeks İnşaat'ın Yönetim Kurulu Başkanı Erol Tabanca, projenin tüm dünyada örnek gösterilmeye aday olduğunu belirterek, inşaatı üç etaptan oluşan ve toplamda 4 milyar 980 milyon dolara mal olması beklenen kompleksin 1 milyar 970 milyon dolarlık ilk etabının inşasına başladıklarını söyledi. Tabanca, "Türk inşaat şirketleri 2009'da dünyada 20 milyar dolarlık projeye imza attı. Biz olimpiyat kompleksiyle bir yılda yapılmış kontratların yüzde 10'u tutarındaki işi tek kontratla üstleniyoruz. Tek kontratta bu kadar büyük iş yok" dedi.Tabanca, Türkmenistan'da şu ana kadar 99 adet kontrat imzaladıklarını belirterek, "Bunların 78 tanesini tamamladık. 21 projenin inşaatını sürdürüyoruz. Olimpiyat Kompleksi'yle birlikte bu ülkede toplam 5 milyar dolarlık projeyi tamamlamış olacağız" dedi. Tabanca, kompleksin 2016'da bitirilmesinin ve 2017 Asya Olimpiyatları'na ev sahipliği yapmasının planladığını belirterek, "Aşkabat Olimpiyat Kompleksi'ni benzerlerinden ayıran en önemli özellik, şehir merkezinde ve şehre uygun tasarlanması. Olimpiyatlardan sonra da spor tesisi ihtiyacını karşılayacak" dedi. Asya'nın en büyük olimpiyat kompleksiTemeli atılan olimpiyat kompleksinin ilk etabını gerçekleştirecek olan Polimeks, çeşitli spor dalları için modern tesisler, oteller, sporcular için konutlar ve restoran, ticaret merkezi dinlenme tesisler gibi sosyal amaçlı tesisler kuracak. Ayrıca, 10 bin kişilik kapalı buz pateni salonu dahil olimpiyatlara hazırlanan sporcular için 350 kişilik okul ve yurt, su sporları için 5 bin kişilik havuz, 3 bin kişilik tenis kortu, 5 bin kişilik kapalı bisiklet pisti ve diğer spor dalları için kompleks tesisler inşa edilecek. Olimpiyat köyü projesi çerçevesinde, mevcut 33 bin kapasiteli Olimpiyat stadyumu da onarılarak, kapasitesinin 60 bine çıkartılması öngörülüyor. Projenin 2014 yılında teslim edilmesi öngörülüyor. Olimpiyat köyü projesinin aşama aşama tamamlanacağı belirtildi. 20 bin çalışanı varErol Tabanca, Türkmenistan'ın başkenti Aşkabat'ta yaklaşık 20 yıldır kamu kurumu, anıt, müze ve hastane gibi önemli mimari özelliklere sahip birçok yapıya imza attıklarını belirterek, "Yaptığımız işler iki ülkenin ortak kültürü, din ve dil birliğimiz arasında çok ciddi bir güven ilişkisi geliştirdi. Burada 20 bin kişiye istihdam sağlıyoruz. Türkmenistan'ın en büyük ciroya sahip şirketiyiz. Türkmenistan sadece bizim için değil pek çok Türk şirketi için aynı öneme sahip olmuştur" diye konuştu. Tabanca, Türkmenistan'da şu ana kadar 99 adet kontrat imzaladıklarını belirterek, aralarında Bağımsızlık Anıtı ve Tarafsızlık Anıtı'nın bulunduğu 78 projeyi tamamlayarak teslim ettiklerini, halihazırda ellerinde devam eden 21 proje bulunduğunu söyledi. Guinness'e ve Türkmen parasına adını yazdırdıEskişehirli mimar Erol Tabanca, 1992 yılında bir inşaat firmasında yönetici olarak gittiği Türkmenistan'da dünyanın en büyük 102. müteahhiti haline geldi. İlk işi 30 bin dolarlık küçük bir kaldırım inşaatı olan Tabanca, aralarında Türkmenistan'ın en önemli simgelerinin de bulunduğu 78 projeye imza attı. Tabanca'nın şirketi Polimeks, Olimpiyat Kompleksi'yle birlikte ülkede toplam 5 milyar dolarlık proje tamamlamış olacak.Fıskiye ile rekor kırdı1957 doğumlu Tabanca, Ankara Devlet Mimarlık Mühendislik Akademisi Mimarlık Fakültesi'ni bitirdi. 1992'de yönetici olarak Türkmenistan'a gitti. 1995'de üç yakın arkadaş olan Erol Tabanca, Cem Siyahi ve Abdullah Gözener Polimeks'i kurdu. Polimeks ilk olarak bir kaldırım inşaatı, ardından da bir park projesini tamamladı. Parkın açılışında eski Türkmenbaşı Saparmurad Niyazov'la tanışan Tabanca o günden sonra da aldığı işlerle Türkmenistan'ın en büyük müteahhitlerinden birisi haline geldi. Şirket 15 yılda Türkmenistan'daki anıtsal yapılardan ticari komplekslere uzanan geniş bir portföyün sahibi oldu. Polimeks'in yaptığı Bağımsızlık Anıtı ve Tarafsızlık Anıtı, Türkmen parası 10 bin Manat banknotlarının üzerinde yer alıyor. Şirketin Türkmenistan'da 2008 yılında inşa ettiği havuz ve fıskiye kompleksi ise Guinness Rekorlar Kitabı'na girdi.En büyük 45. Türk şirketi iş hacmi 5 milyar dolarPolimeks, 20 bine yakın çalışanı ve yaklaşık 5 milyar dolarlık iş hacmiyle dünyanın en büyük inşaat şirketleri arasında yer alıyor. Uluslararası inşaat sektörü dergisi Enginnering News Record (ENR) tarafından hazırlanan 'En büyük 225 Uluslararası Müteahhit' sıralamasında 2010 yılında 102'nci sıraya yer alan Polimeks İnşaat, bu yılki 'Fortune Türkiye 500' sıralamasında ise Türkiye'nin en büyük şirketleri arasında 45'inci oldu. 730 milyon dolar ciroPolimeks, inşaat ve taahhüt sektöründe ise Türkiye'nin en büyük 4'üncü şirketi olarak belirlendi.Polimeks'in devam eden 21 projesin yüzde 95'i Türkmenistan'da, yüzde 5'i ise Türkiye, Kazakistan ve Rusya'da yer alıyor. Türkiye'de bugüne kadar Kemer Country Residence, Kemerburgaz Orman evleri ile Kempinski Residence Astoria'nın inşasını işlerini üstlenen Polimeks, Rusya Sanayiciler ve İşverenler Birliği tarafından düzenlenen "Rusya'nın en iyi şirketleri" yarışmasında Ritz Carlton Oteli inşaatıyla "Büyük Katerina" ödülüne layık görüldü. 2009 yılı cirosu 730 milyon dolar olar Polimeks'in devam eden projelerinin toplam tutarı ise 4.9 milyar dolara yakın.
Milliyet
1,319,594
Ekonomi
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "(Kamu alacaklarının yapılandırılması) Tasarıya şu anda nihai şekli veriliyor. Matrah artımı dahil olmak üzere bazı hususlar gündeme geldi" dedi.Şimşek, Lüksemburg Maliye Bakanı Luc Frieden ile görüşmesinin ardından düzenlenen basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.Şimşek, Türkiye'nin küresel kriz döneminde önemli bir stres testinden büyük başarıyla geçtiğini, bunun da Türkiye'nin dünyada yeniden çok farklı bir şekilde algılanmasını sağladığını, bu durumun Türkiye'nin varlıklarının uluslararası piyasalarda fiyatlanmasına da yansıdığını ifade etti.Türkiye için önemli olanın AB ile arayı her anlamda sürekli bir şekilde kapatmak olduğunu belirten Şimşek, şöyle devam etti: "Gerek temel hak ve özgürlükler gerek demokrasimizin standartları gerek kişi başına milli gelir ve gerekse mevzuat açısından AB ile sürekli uyum ve bu uyumun beraberinde getirdiği bir yakınsama süreci. Türkiye şu anda bu süreçte. Bu süreç ne kadar hızlı olursa o kadar iyi olur.Hakikaten bu kriz sonrası dönemde bunun çok açık bir şekilde ortaya çıktığını görüyoruz ve o açıdan da Avrupa'da Türkiye'ye ilişkin algılarında zamanla ben değişeceğine inanıyorum. Çünkü Türkiye'ye ilişkin algılar geçmişe dayanıyor. Almanya'ya 60'lı, 70'li yıllarda giden vatandaşlarımızın oradaki pozisyonuna veya Türkiye'nin geçmişteki yaşadığı sıkıntılara, iniş çıkışlara dayanıyor. Ama bu kriz sonrası dönemde böylesine büyük bir krize rağmen Türkiye'nin makro ekonomik temellerinin sağlam olması...Bizim herhalde Maastricht kriterlerini gelecek sene özellikle bütçe açığı ve borç stokunda tutturacağız.Muhtemelen birkaç yıl içinde faiz ve enflasyona ilişkin kriterleri de tutturacağımıza inanıyorum. Çünkü onlara da çok yakınlaştık. Türkiye o anlamda iyi bir konumda."-KAMU ALACAKLARININ YAPILANDIRILMASI- Maliye Bakanı, çok geniş kapsamlı bir kamu alacaklarının yapılandırılmasına ilişkin tasarıya şu anda nihai şeklinin verildiğini ifade ederek, "Matrah artımı dahil olmak üzere bazı hususlar gündeme geldi. Ancak bir tasarı nihai şeklini almadan son kararlar verilmeden bu yönde bağlayıcı bir ifadede, açıklamada bulunmak istemiyorum" dedi.Şu an tasarıya nihai şekli verilmediğini ve bu konuya bir kaç kez ilgili bakanlar düzeyinde baktıklarını, Başbakana arz ettiklerini bildiren Şimşek, "Birkaç husus var o konularda nihai şekli verildikten sonra biz size gereken açıklamayı yaparız" diye konuştu.
Milliyet
1,333,377
Ekonomi
Dünya Bankası Türkiye Direktörü Ulrich Zachau, Türkiye'deki seçimlerle ilgili uluslararası birtakım belirsizlikler olduğunu belirterek, "Türkiye'de de seçimler var, bu çok normal. Türkiye bununla ilgili ne yapabilir? Türkiye'nin yaptığı şeyleri yapmaya devam etmesinin yeterli olacağını söyleyebilirim, bağımsız Bir Merkez Bankası, iyi bir makro ekonomik politika, borç yönetimi. Bütün bunları yapmaya devam etmelidir" dedi.Gaziantep Sanayi Odası (GSO) ve Dünya Bankası işbirliğiyle düzenlenen "Türkiye Ekonomisindeki Son Durum" konulu toplantı, GSO'da yapıldı.Zachau, konuşmasında, Dünya Bankası hakkında bilgi verdi. 187 ülkenin üye olduğu Dünya Bankası'nda Türkiye'nin payının son dönemde arttığını belirten Zachau, "Hatta bu yılın nisan ayına kadar Türkiye'nin payı yüzde 0,5 civarındaydı, şimdi yüzde 1'in üstüne çıktı. Türkiye, Hindistan ile Çin ile birlikte banka içindeki hissesini en çok artıran ülkelerden birisi oldu. Türkiye daha büyüyor, daha güçlü hale geliyor" dedi.Dünyadaki ve Türkiye'deki ekonomik durumdan bahseden Zachau, Türkiye'nin ekonomik krizden 2008 ve 2009'da etkilendiğini, ekonomisinde bir daralma olduğunu, gelirini ve işini kaybeden insanlar olduğunu, işsizliğin arttığına dikkati çekti.-"TÜRKİYE, KRİZ ÖNCESİNDEKİNDEN DAHA İYİ HALE GELDİ"- Zachau, sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye'de istihdamın ve işsizliğin iyileştiğini, ekonomik büyümenin geri geldiğini görüyoruz. Bu nasıl oldu? Türkiye çok fazla ihracat yapıyor ve AB'ne de çok fazla ihracatı var. Yatırımlarını karşılayabilmek için yurtdışından kredi de alıyor.Türkiye'deki ekonomik büyüme artışa geçti, yüzde 6-7'lik büyümeden bahsediyoruz, muhtemelen yüzde 7'lik büyüme olacak. Türkiye'nin GSYH'na gelen katma değer ve ekonomik değer, kriz döneminin öncesindekinden de daha iyi hale geldi. Dünyadaki bütün ülkelere bakacak olursanız, sadece birkaç ülke var halihazırda bugün kriz öncesindekinden çok daha iyi durumda olan çok az ülke var ve Türkiye bunlardan bir tanesi.Hızlı bir düşüş yaşandı ama çok hızlı bir toparlanma ve iyileşme yaşandı.Bunun temel sebebi, aslında yapılan değişiklikler. 2001 krizinde müdahale etmek için yapılan değişiklikler gerçekten Türkiye'ye bu krizi iyi şekilde geçirmesi için yardımcı oldu. Mali sektör çok iyi durumda şu anda. Türkiye'deki bankaların sermaye oranları yaklaşık yüzde 20, bu dünyaya oranla çok iyi. Hükümet de çok iyi bir makro ekonomik yönetim izledi. İnsanlar dünyada (paramı nereye yatırabilirim) diye baktığı zaman, artan bir şekilde Türkiye'yi hedef alıyorlar. Mali olarak iyi bir yatırım ortamı ve iş ortamı görüyorlar."-"BÜYÜMEYE DEVAM EDECEK"- Türkiye'nin karşılaştığı sorunlardan birisinin, hala dünyada çok fazla belirsizlik olması olarak açıklayan Zachau, Türkiye'ye giren paranın büyük kısmının kısa vadeli olduğunu, uzun vadeli yatırımları çekebilmenin önemli olduğunu vurguladı.Zachau, Türk firmalarının bilançolarının da çok iyi durumda olduğunu belirterek, şunları kaydetti: "İleriye bakacak olursak bizi ne bekliyor? Daha normal görünen rakamlara geri döndük diyebiliriz. Bizler Dünya Bankası'nda, Türkiye'nin büyük bir şekilde büyümeye devam edeceğini düşünüyoruz 2011 ve 2012'de de, ama 2009'daki kadar hızlı bir büyüme olmayacağını düşünüyoruz. Geçen yıl yaşanan büyümenin büyük kısmı aslında telafi büyümesiydi. Şimdi ihracat biraz daha duraklamaya girdi." Kriz öncesinde Türk firmalarının stoklarını hızlı şekilde düşürdüğünü ve krizin ardından stoklarını tekrar artırdıklarını anlatan Zachau, bu stok döngüsünün Türkiye'de yaklaşık 2 yıl sürdüğünü ifade ederek, "Bu döngünün sonuna geldiğimizi söyleyebiliriz. Türk ekonomisi için şöyle birşey öngörüyoruz; gelecek yıldan itibaren başlamak suretiyle şirketler stok artırmaya bu kadar hızlı gitmeyecek, hatta azaltım bile söz konusu olabilir. Bunun GSYİH'ya katkısı da eskiden olduğundan daha az olacak büyümeye." dedi.-SEÇİM BELİRSİZLİĞİ- Uluslararası belirsizliklere değinen Zachau, şunları kaydetti: "Türkiye'deki seçimlerle ilgili uluslararası birtakım belirsizlikler var. Her ülkede böyle olur. Bir ülkede seçim olduğu zaman, seçimden sonra ne olacak diye bir belirsizlik olur. Bu özellikle uluslararası piyasalar ve yabancılar için çok geçerli. Bu ne anama geliyor; Türkiye'de yatırım yapmayı düşünen kişiler en azından bazıları (biraz durup, bekleyelim) tavrı sergileyebilirler. Hatta Türkiye'deki batı yatırımcılar bile seçim sonrasını beklemeyi tercih edebilirler. Ben aslında çok fazla bu tarz insan görmüyorum etrafımda. Herkes genellikle baktığım zaman 'artık bir istikrar var belirsizlik yok' diye düşünüyorlar. Ama biz yabancı yatırımcılar ve piyasalarla konuştuğumuz da genelde insanlar bu belirsizlik hissiyatını dile getiriyorlar ki, dünyadaki bütün demokratik ülkelerde bu şekilde olur. Türkiye'de de seçimler var, bu çok normal. Türkiye bununla ilgili ne yapabilir? Çok fazla bir şey yapamaz.Türkiye'nin yaptığı şeyleri yapmaya devam etmesinin yeterli olacağını söyleyebilirim, bağımsız Bir Merkez Bankası, iyi bir makro ekonomik politika, borç yönetimi. Bütün bunları yapmaya devam etmelidir. Hükümetin bu konuda çok iyi bir geçmişi var."-"MUCİZE YOK" Dünya Bankası'nın gaz ve temiz enerji programını anlatırken Zachau, enerji verimliği konusunda pilot şehirler belirlediklerini, dünyadaki ikinci pilot şehrin Gaziantep olacağını da bildirdi. Zachau, sözlerini şöyle tamamladı: "Türkiye ekonomisi gerçekten sağlam temellerde. Türkiye diğer ülkelerle kıyaslandığında krizden çok daha çabuk toparlandı, ekonomik büyüme geri geldi, bugünkü GSYH kriz öncesindekinden de daha fazla, işsizlik büyük ölçüde azaldı.Gelecek sene ve daha sonra büyümenin devam etmesini bekliyoruz. İkinci mesajım; kısa vadede mucizeler beklememek lazım. Mucize yok. Çünkü küresel faktörler var.Bunlar yüzünden de Türkiye'nin büyümesinin 2011'de, 2010'da olduğu gibi aynı hızla devam etmeyeceğini gösteriyor.Büyüme olacak, ama biraz daha yavaş bir büyüme olacak. Tabii bu genel belirsizliklerden kaynaklanıyor, Avrupa'dan, dünyadan, Amerika'dan gelen belirsizlikler. Ama önemli olan mesaj, Türkiye'nin şimdiye kadar yaptığı iyi şeyleri yapmaya devam etmesi, makro ekonomik politikalara devam etmesi, yatırımlara devam etmesi."
Milliyet
1,338,810
Ekonomi
Borç krizindeki İrlanda'nın Başbakanı Brian Cowen, "bütçe sorunlarına güvenilir ve işe yarar çözümler bulmaları gerektiğini" söyledi.Cowen, Mecliste yaptığı konuşmada, "İrlanda hükümetinin, piyasalara güven verecek ve ülke ekonomisine istikrar kazandıracak, güvenilir, verimli ve işleyen çözümler bulması gerektiğine" işaret ederek, "mevcut piyasa koşulları çerçevesinde, uluslararası ortaklarla resmi düzeydeki görüşmelerin sürdüğünü" kaydetti.İrlanda'nın dış desteğe ihtiyacı olduğu yönünde medyaya yansıyan spekülasyonların yetersiz ve yanlış bilgiden kaynaklandığını vurgulayan Cowen, AB ya da IMF'ye destek için başvuruda bulunmadıklarını yineledi.Öte yandan, İrlanda basınında çıkan haberlere göre, AB Komisyonunun ekonomik ve parasal işlerden sorumlu üyesi Olli Rehn, bugün gazetecilere yaptığı açıklamada, AB, Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Avrupa Merkez Bankası (AMB) yetkililerinin, İrlanda'nın bankacılık sorununa çözüm bulmaya çalıştıklarını belirterek, "temel sorunun İrlanda hükümetinde değil, İrlanda'nın bankacılık sektöründe olduğuna" işaret etti.Rehn, geçen hafta İrlanda'ya iki günlük ziyarette bulunmuş, siyasetçiler ve sendika temsilcilerine, hükümetin kemer sıkma politikalarını destekledikleri mesajını vermişti.
Milliyet
1,333,365
Ekonomi
New York Borsası, güne düşüşle başladı.Borsanın açılışında, düne göre, Dow Jones Sanayi Endeksi yüzde 0,2 (20,44 puan) azalarak 11.326,31 puana geriledi.Açılışta, Standard & Poor's 500 Endeksi yüzde 0,1 (1,17 puan) değer kaybederek 1.212,23 puan, Nasdaq Teknoloji Endeksi ise yüzde 0,1 (2,63 puan) azalarak 2.560,35 puan oldu.
Milliyet
1,346,208
Ekonomi
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu(BDDK) Başkanı Tevfik Bilgin, daralan faiz marjları, bankalararası rekabet ve piyasa faizlerindeki artış beklentisinin sektörün mevcut aktif ve pasif vade yapısı nedeniyle 2011 ve sonraki yılların bankalar açısından oldukça zorlu geçeceğini söyledi. Bilgin, bankaların 2010 ya da 2011 yılının ilk aylarında 1 trilyon TL aktif büyüklüğe ulaşacağını vurgulayarak, Türk bankacılık sektörünün ortalama büyüme hızı ile 2013 yılı sonunda 1.5 trilyon TL aktif toplamına ulaşabileceğine belirtti.TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı, GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, Hazine Müsteşarlığı, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Sermaye Piyasası Kurulu ve Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu'nun 2011 Yılı Bütçeleri ve 2009 Yılı Kesin hesapları görüşülmeye başladı. BDDK Başkanı Tevfik Bilgin kurumunun 2011 yılı bütçesinin sunumunu yaptı.BDDK Başkanı Tevfik Bilgin, daralan faiz marjları, bankalararası rekabet ve piyasa faizlerindeki artış beklentisinin sektörün mevcut aktif ve pasif vade yapısı ile devam eden küresel istikrarsızlık ortamı nedeniyle 2011 ve sonraki yılların bankalar açısından oldukça zorlu geçeceğini söyledi. Bilgin, BDDK olarak gelecekte de bankalarla birlikte, sorunlarını çözmek ve tasarruf sahiplerinin haklarını korumak için gerekli denetim ve düzenlemelerle yola devam edileceğini ifade etti. Kurum olarak bankacıların da anlayışıyla son dört yılda kar dağıtımında çok kısıtlı davrandıklarını belirten Bilgin, bu karların gelecek zorlu dönemler için yedek akçe olarak bünyede kaldığını ve bir kısmının da tekrar kredi olarak kullandırıldığının altını çizdi.-"BANKACILIK SEKTÖRÜ KRİZDEN SAĞLAM ÇIKMA YOLUNDA"- Bilgin, Türk bankacılık sisteminin krize sağlam girdiğini ve krizden sağlam çıkma yolunda olduğunu söyledi. Bankacılığın bir risk alma sanatı olduğunu belirten Bilgin, kurum olarak banka bazında ya da bankacılık sistemi genelinde bankaların aşırı risk almalarını engelleme yönünde uyarı ve tedbirlerin geçmişte olduğu gibi bundan sonra da devam edeceğini ifade etti. Bilgin, bu kapsamda BDDK gibi kurumların asıl fonksiyonun önleyici tedbirlerle, sorun büyümeden önlem alabilmek olduğunu vurguladı.-"2013 SONUNDA BANKALAR 1.5 TRİLYON TL AKTİF TOPLAMINA ULAŞACAK"- BDDK Başkanı Tevfik Bilgin bankaların 2010 ya da 2011 yılının ilk aylarında 1 trilyon TL aktif büyüklüğe ulaşacağını söyledi. Bilgin, "1950'lerde büyüklüğü birkaç milyar dolan olan Türk bankacılık sektörünün ulaşacağı büyüklük ile bu sektöre emek vermiş olanlara anlamlı bir mesaj gönderecektir" dedi.Türk bankacılık sektörünün ortalama büyüme hızı ile 2013 yılı sonunda 1.5 trilyon TL aktif toplamına ulaşabileceğine dikkat çeken Bilgin, "Aktifte ortalama olarak kredilerin yüzde 60 düzeyine ulaşırsa, krediler de 900 milyar TL'ye ulaşacaktır. Ancak bunun için bankalarımızın 3 şeye ihtiyacı vardır. Bunlardan ilki önlerini görebilecekleri gri alanları en aza indirilmiş bir düzenleme ve denetleme alt yapısı. Bir diğeri büyümeyi finanse edecek tasarruf, yurtdışı kaynaklar ve pasifte yeni enstrümanlarla uzun vadeli bir kaynak yapısı ve belki de en önemlisi istikrardır" diye konuştu.-"ÇEVRE BANKACILIĞIYLA DA İLGİLENMELİYİZ"- Ülke bankacılığı olarak artık çevre ile de ilgilenmek zorunda olunduğunu söyleyen Bilgin, "Ancak bunu yaparken mantıklı, karlı ve gelecek vaat eden bölgelerde bulunmalıyız" dedi. Son aylarda bu konuda da bankaların anlamlı teşebbüslerinin Mısır, Irak, Rusya, Makedonya gibi ülkelerde bizleri gururlandırdıklarını ifade eden Bilgin, "Mevcut durumda sektörümüz 64 yurtdışı şube, 48 iştirak ve 15 temsilcilikle 31 farklı ülkede faaliyet göstermektedir. Yurtdışı organizasyonların aktif büyüklüğü Haziran 2010 itibariyle 103 milyar dolar ile sektör aktif toplamının yüzde 17.9'una ulaşmıştır. Önümüzdeki dönemlerde karlı yatırımlar ile bu büyüklüğün daha da artmasını bekliyoruz" şeklinde konuştu.-KOMİSYONDA BEKLEYEN TASARIYI HATIRLATTI- Bilgin, sektörlerin getirdiği finansman çeşitliliği ve çalışma esasları sebebiyle özellikle kriz dönemlerinde faydalarının bir kez daha anlaşıldığını vurgulayarak, komisyon nezdinde yaklaşık 2 yıldır bekleyen ve sektörle de koordinasyon halinde hazırlanmış olan leasing, factoring ve tüketici finansman alanını büyütecek ve bu sektörleri farklı boyutlara getirebileceğini ifade etti.
Milliyet
1,345,318
Ekonomi
Kahvenin erbabı olarak bilinen 'daki kafelerde artık müşterilere "sosyalist" ve "kapitalist" kahve seçenekleri sunuluyor. Devlet işletmesi bir kafe zinciri, halka serbest pazarın yanlışlarını ve devletin kontrolündeki ekonominin faydalarını göstermek için, müşterilere iki ayrı fiyat listesi (menü) sunuyor. Cafe Venezuela dükkanlarındaki "sosyalist fiyat listesi"nde büyük kahve 2,5 bolivara satılırken, "kapitalist menü" aynı kahvenin başka yerlerde 5 bolivara satıldığını gösteriyor. Ülkenin temel gıdası "arepa" (mısır unundan yapılan bir tür ekmek) Cafe Vehezuela'da, özel kafelerdekilerin üçte biri fiyata, 7,5 bolivara satılıyor. Kafenin duvarındaki bir şemada da işçi, hammadde ve genel giderler dahil olmak üzere fiyatların nasıl belirlendiği ayrıntısıyla anlatılıyor. Söz konusu uygulamanın hem vatandaşa sübvansiyonlu kahveyi tanıtmak hem de Devlet Başkanı hükümetinin solcu politikalarının yararlarını göstermek için yapıldığı belirtiliyor. İktidarının 12. yılını süren ve "devrimi" daha da radikalleştirme niyetinde olan Chavez, bu haftaki bir konuşmasında ordu ve meclise "aşırı sol" politikaları benimsemeleri çağrısında bulunmuştu.
Milliyet
1,323,719
Ekonomi
LEVENT KÖPRÜLÜŞimşek, Yüce Auto Başkanı Orhan Yüce'nin otomotivde vergi artışı söylentilerini sorması üzerine, "Rahat oun. Gündemimizde vergi artışı yok"dedi. Şimşek elektrikli Toyota "i-Real" ile test sürüşü yaptı.
Milliyet
1,332,700
Ekonomi
İmam Altınbaş  Altınbaş, uluslararası piyasalarda altının fiyatlarındaki yükselişin mücevher sektörünü olumsuz etkilediğini kaydetti. Dünyada yaşanan nedeniyle yaşanan durgunluktan dolayı altın alım gücünde bir düşme olduğuna işaret eden Altınbaş, buna rağmen altının yukarı yönlü seyretmesinin dikkat çekici olduğunu anlattı. Altındaki bu yukarı yönlü fiyat seyrine, Altın Fonları'nın büyük etkisi olduğunu bildiren Altınbaş, altın fiyatlarının artmasına bir neden olmadığını dile getirdi. Altınbaş, "Ne zaman fonlar bu işten çekilirse o zaman fiyatlar düşecektir" dedi.
Milliyet
1,345,323
Ekonomi
İstatistik Kurumu (TÜİK), 2010 yılı 3. Dönem Konut Satış İstatistiklerini açıkladı. Buna göre, Türkiye genelinde 2009 yılının Temmuz-Ağustos-Eylül döneminde 111 bin 913 konut satılırken, bu sayı 2010 yılının aynı döneminde 83 bin 697'ye geriledi. Üçüncü çeyrekteki konut satışları, bir önceki çeyreğe göre de yüzde 7,28 oranında azaldı. 2010 yılının ikinci çeyreğinde 90 bin 270 konut satılmıştı. Temmuz-Ağustos-Eylül döneminde konut satışlarında bir önceki döneme göre, en yüksek artış yüzde 30,22 ile , , , , bölgesinde gerçekleşti. Bu bölgeyi yüzde 26,11 ile Ağrı, , , , yüzde 18,07 ile , Karaman, yüzde 16,50 ile , , , ve yüzde 12,92 ile , , , bölgeleri izledi. Aynı dönemde konut satışlarında bölge düzeyinde bir önceki döneme göre en fazla azalış gösteren bölge ise yüzde 24,04 ile oldu. İstanbul'u, yüzde 15,07 ile , , yüzde 12,31 ile , yüzde 11,10 ile , , ve yüzde 10,55 ile , bölgeleri takip etti. -3 BÖLGEDE ARTIŞ, 23 BÖLGEDE DÜŞÜŞ- 2010 yılının üçüncü döneminde önceki yılın aynı dönemine göre konut satışlarında 3 bölgede artış olurken, diğer 23 bölgede düşüş gerçekleşti. Artış gösteren bölgeler yüzde 11,54 ile Mardin, Batman, Şırnak, Siirt, yüzde 6,01 ile , Muş, , ve yüzde 0,26 ile , , bölgeleri oldu. Geçen yılın aynı dönemine kıyasla konut satışlarının en fazla düşüş gösterdiği bölgeler ise yüzde 48,20 ile , , , yüzde 38,19 ile Ankara, yüzde 35,98 ile ve yüzde 34,43 ile , , bölgeleri oldu. 4 dönemlik ortalama ve değişimlere bakıldığında ise konut satış sayılarında sadece yüzde 5,24 ile Van, Muş, Bitlis, Hakkari bölgesinde artış meydana geldi. Düşüş gösteren bölgeler ise sırasıyla Erzurum, Erzincan, Bayburt (yüzde 39,99) İstanbul (yüzde 35,53), Ağrı, Kars, Iğdır, Ardahan (yüzde 32,32) ve İzmir (yüzde 29,36) olarak hesaplandı.
Milliyet
1,322,350
Ekonomi
Daha önce 1979 model ve öncesi kamyon, çekici, tanker ve otobüsleri kapsayan Ulaştırma Bakanlığı tebliği yeniden düzenlendi. Buna göre, yaş sınırı 1985'e (1985 dahil) yükseltildi. Aracını hurdaya ayıran araç sahiplerinin Motorlu Taşıtlar Vergisi (MTV) faiziyle birlikte, varsa trafik cezası da silinecek.ALIMLAR 15 KASIM'DA BAŞLAYACAKZaman Gazetesinin haberine göre hurda araç alımları 15 Kasım'da başlayacak ve 30 Haziran 2011'de sona erecek. Ulaştırma Bakanlığı, yaklaşık 140 bin aracı yakından ilgilendiren hurda araçlarla ilgili tebliğini hazırladı ve Başbakanlık'a gönderdi. Gönderilen tebliğde hurda araç kapsamına yük ve eşya taşımak için imal edilmiş kamyon, tanker ve çekici cinsi motorlu taşıtlar ile sürücüsü dahil 16 adet ve üzeri oturma yolcu otobüsleri giriyor. Bakanlık, ekonomik ömrünü tamamlamış 1985 (dahil) ve öncesi araçları piyasadan çekerek, büyük oranda yolcu ve yayalarla yüklerin de güvenliğini sağlamayı amaçlıyor. Hurda araçların yollardan çekilmesiyle enerji tasarrufunun yanı sıra çevre kirliliğine de katkıda bulunacak. Böylece, daha az hava ve gürültü kirliliği yaşanacak. ÖDEME 1 AYDA YAPILACAKÇalışır durumdaki aracını hurdaya ayırma ve teslime ilişkin belgelerin MKEK tarafından Ulaştırma Bakanlığı'na iletilmesini müteakip, ödeme araç sahibinin dilekçesinde belirttiği banka adı ve IBAN numarasına 1 ay içinde yapılacak. Aracını hurdaya ayırmak isteyen araç sahipleri önce aracının taşıt olma özelliğini koruduğuna dair "hurdaya ayrılmıştır" kaşeli, trafik tescil belgesinin aslı ile birlikte, Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu (MKEK) Hurda İşletmesi Müdürlüğü'nün Kırıkkale, İzmir-Aliağa ve Kocaeli-Seymen Hurda müdürlüklerine teslim etmeleri gerekiyor. Teslimden sonra birkaç evrak daha isteniyor. Araç sahipleri için tanzim edilen evraklar, Araç Durum Raporu, Kantar Tartı Fişi, Hurda Malzeme Teslim ve Tesellüm Tutanağı, ilgilinin dilekçesi ve "hurdaya ayrılmıştır" kaşeli Trafik Tescil Belgesi'nin aslı olarak sıralanıyor. Eğer araç sahibinin Trafik Tescil Belgesi zayi ise trafik tescil bürolarından temin edilebilen 'zayidir' ibareli onaylı evrak tanzim edilebilecek.
Milliyet
1,328,156
Ekonomi
EKONOMİ SERVİSİHisarcıklıoğlu, TOBB'un himayesinde gerçekleştirilen 5 - 12 Kasım arasındaki Global Girişimcilik Haftası etkinliklerini tanıtmak amacıyla düzenlenen basın toplantısında Türkiye'de 3. kez yapılan ve ana teması 'güç birliği' olan hafta boyunca, Türkiye genelinde 200'ün üzerinde etkinlik gerçekleştirileceğini, Girişimcilik Haftası'nın tüm dünyada 102 ülkede benzer etkinliklerle kutlandığını bildirdi.
Milliyet
1,325,371
Ekonomi
Türk Hava Yolları (THY) Genel Müdürü Temel Kotil, 2010'u 30 milyon yolcu ve 6 milyar dolar ciro ile kapatmayı beklediklerini bildirdi.Kotil, The Economist tarafından düzenlenen "Değişim Sürecinde Türkiye-Türk Hükümetiyle 18. Yuvarlak Masa Toplantısı" sırasında gazetecilerin sorularını yanıtlarken, geçen yıl 24 milyon yolcu taşıdıklarını ve 4 milyon transfer yolcuları bulunduğunu hatırlattı.2010'u 30 milyon yolcu ve 6 milyar dolar ciro ile kapatmayı beklediklerini bildiren Kotil, "Bu yıl 6 milyon transfer yolcumuz var. Büyük uçak sayısında daha fazla büyüyoruz. Şu anda 20 olan büyük uçak sayısı 40'a geliyor. 737'ler, 330'lar geliyor" diye konuştu.Uzun uçuşlarda günde birden fazla uçma döneminin başlayacağını ifade eden Kotil, koltuk/kilometre olarak 2011 yılında yüzde 25 büyüme hedefleri bulunduğunu kaydetti.Kotil, krizden dolayı kendilerinden daha çok doluluk oranına sahip havayollarının aşağıya doğru indiğini, THY'nin alttan onlara yaklaşmaya çalıştığını söyledi.-"RUSYA İLE SORUN ÇÖZÜLDÜ"- Temel Kotil, Rusya ile uçuşlarda yaşanan sorunlara ilişkin bir soru üzerine, "Bugün itibariyle Rusya'da hiç problemimiz yok" dedi. Kotil, THY uçuşlarının engellenmediğini belirterek, bir dönem değişikliği olduğunu anlattı.Kotil, uçak alımları konusunda da şu bilgileri verdi: "Bizim 90 uçağımız geliyor. Bunlardan 5 tanesini teslim aldık. Geriye kalan 85 uçağı almaya devam ediyoruz. 2011-2012-2013 yılı filomuz pratik olarak oluşmuş durumda bu satın almayla... Finansmanları sağlanmış bir olay. Biz ondan sonraki yıllar için ileride uçak alacağız. Onların henüz siparişlerini vermedik.Boing 787 Dreamliner'ı var tabii, çok güzel bir uçak. Boing güzel bir uçak yapınca Airbus da güzel uçak yapıyor. Bu konuda henüz bir satın alma sürecinde değiliz. Ama önümüzdeki aylarda, gelecek yıl başlarında bu süreci tekrar başlatmamız lazım. Çünkü teslimatlar 2-3 yıl sonra oluyor." Küçük uçak için görüşmelerinin olup olmadığı yönünde bir soru üzerine Kotil, THY'nin, uçaklarını bugüne kadar Boing ve Airbus'tan sağladığını hatırlatarak, Brezilya ve Kanada'daki firmaların da güzel ürünleri bulunduğunu, ancak bu uçakların bugün kullandıklarından biraz daha küçük olduğunu anlattı Kotil, bu konuda bir alım kararları olmadığını, ancak bütün uçakları incelediklerini, karar almaları konusunu Borsa ile paylaşacaklarını ifade ederek, "Bu konulara ilgiliyiz ama bir alım kararımız yok" dedi.-"(TÜRKİYE'DE UÇAK İMALATI) TÜRKİYE BUNU YAPABİLİR"- THY Genel Müdürü Kotil, uçak imalatının Türkiye'de ne zaman olabileceğine ilişkin bir soru üzerine, şunları kaydetti: "Türkiye kendi uçağını imal etmiş olsaydı, bizim portföyümüzde onlar da olurdu. Bu artı bir şeydir. Havayolu olarak uçağın ülkemizde yapılması, bakımı, yedek parçası açısından büyük bir artıdır. Ama tabii ben uçak mühendisi sıfatıyla konuşursam bu projeler 5-10 yıl arasında zaman alır. Türkiye bunu yapabilir.Böyle bir altyapısı var. Uzman görüşü olarak söylersem, 5 yıl içinde ürün piyasaya sürülebilir. Hiç uçak yapmayan Japonlar'ın şu anda geliştirdikleri bölgesel uçak 9 yıllık periyotta gerçekleşmiş oluyor." Uçak fiyatlarının seyrine ilişkin olarak da Kotil, uçakların liste fiyatının yanında satın alma fiyatı bulunduğunu, liste fiyatına göre çok indirim yapıldığını belirterek, "Zaman içinde uçak fiyatları değişiyor. 2001 krizinden sonra uçak fiyatları ucuzdu. Ama ondan sonra 2007 çok zirve yılı olunca indirim oranları azaldı. Sonra tekrar kriz gelince fiyatlar düştü. Kriz varsa fiyatlar düşüyor yoksa artıyor. Yani uçağın fiyatı üretebilme yeteneği ile belirleniyor" şeklinde konuştu.Temel Kotil, akaryakıt alımlarında hedge uygulamasına yönelik bir soru üzerine de, yüzde 20 hedge yaptıklarını, daha fazla olabilir mi diye de kontrol ettiklerini bildirdi.
Milliyet
1,319,282
Ekonomi
İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Tahvil ve Bono Piyasası Kesin Alım Satım Pazarında işlem gören gösterge kağıdı 8 Ağustos 2012 vadeli tahvilin, bugün valörlü işlemlerinin saat 10.05 itibarıyla basit getirisi yüzde 7,82'ye, bileşik getirisi yüzde 7,60'a geriledi.Bu tahvilin, aynı gün valörlü işlemlerinin perşembe günkü kapanışında basit getirisi yüzde 7,85, bileşik getirisi yüzde 7,62 olmuştu.-DOLAR KOTASYONLARI- Bankalararası piyasada dolar kotasyonlarında alışta en düşük fiyat 1,4210 lira, en yüksek fiyat 1,4240 lira, satışta en düşük fiyat 1,4270 lira, en yüksek fiyat 1,4300 lira düzeyinde bulunuyor.-PARİTE- Uluslararası piyasalarda avro-dolar paritesi 1,3974, sterlin-dolar paritesi 1,6037, yen-dolar paritesi ise 80,46 düzeyinde seyrediyor.
Milliyet
1,337,840
Ekonomi
EKONOMİ SERVİSİTİKAD tarafından yapılan açıklamada, Türkiye'nin gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasında kadınların iş hayatındaki istihdam oranı bakımından en alt sıralarda yer aldığı belirtilerek şöyle denildi: "Türkiye olarak birçok Avrupa ülkesinden daha önce almış olduğumuz haklarımıza gerektiği gibi sahip çıkamayıp kullanamadığımız için geldiğimiz nokta Türk kadını adına affedilemez ve son derece üzücü bir durumdur. 21. yy da kadınların çözülmesi gereken birçok sorunu ile birlikte yeni bir engel daha çıkartılmış, diğer sorunları bertaraf edilerek kadın sorunu başörtü sorununa kilitlenmiştir.Bu nedenle, Türkiye İş Kadınları Derneği (TİKAD) olarak, Türkiye'de toplumun başörtüsü sorunu ve bu sorunla bağlantılı olarak eğitim ve iş hayatındaki yansımalarını doğru tespit edip çözüm platformu oluşturabilmek için, 26 ilde başını örten kadın, başı açık kadın, eşinin başı örtülü olan erkek ve eşinin başı açık olan erkek olmak üzere toplam 3052 denek üzerinde kamuoyu araştırması yaptırdık." TİKAD bu araştırmanın sonuçlarını 24 Kasım'da kamuoyuyla paylaşacağını bildirdi.
Milliyet
1,340,607
Ekonomi
Hava limanı ile uçuş güzergahlarının sayısının artması ve otobüs firmalarıyla rekabet edecek kadar düşen bilet fiyatları, hava yoluyla seyahate talebi her geçen gün daha da artırıyor.AA muhabirinin 2011 yılı Programı'ndan derlediği bilgilere göre, geçen yıl 85 milyon 500 bin kişi olan hava yoluyla taşınan yolcu sayısının, 2010 yılı sonunda yüzde 16,6'lık artışla 100 milyonu geçmesi bekleniyor. 2011 yılında ise bu rakamın 115 milyonu bulacağı tahmin ediliyor.Dünyaca ünlü Barcelona ve Manchester United gibi kulüplerle yaptığı sponsorluk anlaşmaları ve tanıtım reklamlarıyla tüm dünyada tanınırlığını daha da artıran Türk Hava Yolları'nın da (THY) yıl sonu itibarıyla önceki yıla oranla yurt içi yolcu taşıma miktarında yüzde 10, yurt dışı yolcu taşıma miktarında ise yüzde 15'lik bir artış yakalaması öngörülüyor. Geçen yılı yurt içinde 6 milyar 819 milyon yolcu/kilometre, yurt dışında da 33 milyar 311 milyon yolcu/kilometre yolcu taşıma miktarı ile kapatan THY'nin, bu yıl sonunda yurt içinde 7 milyar 500 milyon yolcu/kilometre, yurt dışında da 38 milyar 300 milyon yolcu/kilometre yolcu taşıma miktarına ulaşması bekleniyor.-KARAYOLU TAŞIMACILIĞI-Karayolu taşımacılığı da 2010 yılında yükselen bir grafik çizdi.Karayoluyla yurt içinde yolcu taşıma miktarının önceki yıla oranla yüzde 3, yük taşıma miktarının ise yüzde 6'lık bir artışla bu yılı kapatması öngörülüyor.Bölünmüş yol ağında 15 bin kilometre hedefine ulaşmak için 2010 yılı içinde ana güzergahlarda bölünmüş yol çalışmaları devam ediyor. Eylül ayı sonu itibarıyla bin 364 kilometre bölünmüş yol tamamlandı ve otoyollar dahil çok şeritli karayolu ağı 18 bin 874 kilometreye ulaştı.Bu kapsamda 2011 yılı içerisinde 2 bin 100 kilometre bölünmüş yol ile 2 bin kilometrelik yola da uygun bitümlü sıcak karışım (bsk) kaplama yapımı gerçekleştirilecek.Gelecek yıl karayolu alt yapısındaki kara noktaların iyileştirilme çalışmalarına da devam edilecek. Bu kapsamda 140 noktada iyileştirme çalışması yapılacak.2011 yılı içerisinde ana karayolu güzergahlarındaki otokorkuluk, yatay ve düşey işaretleme ile trafik levhaları da iyileştirilecek. Gelecek yıl, yapımı tamamlanmış bölünmüş yollar başta olmak üzere, karayollarında 600 kilometre otokorkuluk yapım ve onarımı, 16,5 milyon metrekare yatay işaretleme ve 95 bin metrekare düşey işaret levhalarında yenileştirme ve iyileştirme yapılması planlanıyor.Gelecek yıl, ağırlık denetimleri de daha etkin hale getirilecek. Mevcut denetim istasyon sayısı artırılarak, yıllık 10 milyon aracın denetlenmesi sağlanacak.-DEMİRYOLU TAŞIMACILIĞI- Geçen yıl düşüş trendinde olan demiryoluyla yurt içi yolcu taşımacılığında, 2010 yılı sonunda yüzde 12,4, yurt dışı yük taşımacılığında ise yüzde 17'lik bir artış öngörülüyor. Yurt içi yük taşımacılığında ise yüzde 7,6'lık bir azalma bekleniyor.Gelecek yıl, Ankara-İstanbul Hızlı Tren Projesi'nin Köseköy-Gebze kesimi ile Irmak-Karabük-Zonguldak Demiryolu Rehabilitasyon ve Sinyalizasyon Projesi'nin ihalelerinin tamamlanarak, inşaatına başlanması hedefleniyor.Ankara-Konya Hızlı Tren Projesi'nin de gelecek yıl içerisinde test ve sertifikasyon işlemlerinin tamamlanması ve Ankara-Konya arasında hızlı trenin işletmeye açılması planlanıyor. Hızlı trenin devreye girmeyisle Ankara-Konya arasındaki seyahat süresi 1 saat 15 dakikaya düşecek.Gelecek yıl ayrıca Ankara-Afyonkarahisar-İzmir Hızlı Tren Projesi'nin, Ankara-Afyonkarahisar kesiminin alt yapı ihalesine çıkılacak.-DENİZYOLU TAŞIMACILIĞI- Denizyolu taşımacılığında ise 2010 yılı sonunda önceki yıla oranla yurt içi yük taşıma miktarında yüzde 4,5, yurt dışı yük taşıma miktarında ise yüzde 13'lük artış yakalanması öngörülüyor.Operasyonel programda yen alan liman projelerinden, Çandarlı Limanı Projesi yerli kaynaklarla en kısa sürede hayata geçirilmesi amacıyla programdan çıkarılırken, yerine Filyos Limanı Projesi önerilmişti. Bu çerçevede, gelecek yıl Filyos Limanı'nın, AB kaynaklarından faydalanmak suretiyle hayata geçirilmesi yönünde adımlar atılacak.
Milliyet
1,321,573
Ekonomi
LAR SIRADA120 ATM'nin yer alacağı istasyonlarda İş Bankası, Yapı Kredi Bankası, Garanti Bankası ve Ziraat Bankası yer alacak. Diğer büyük bankaların da ATM açması bekleniyor. 1- Batı sorununu çözmek için daha çok marka kentKonya Büyükşehir Belediyesi ile Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği(GYODER) tarafından Dedeman Konya Otel'de düzenlenen 'Gelişen Kentler Zirvesi' pek çok önemli açıklamaya sahne oldu. GYODER Başkanı Turgay Tanes, ilkini Bursa'da, ikincisini Konya'da düzenledikleri zirvede adresin Konya olarak seçilmesini "Belediye, Konya'yı, sayılı dünya kentleri arasına getirmeyi hedefliyor. Bu amaçla zirveye ev sahipliği yapıyor" sözleriyle açıkladı. Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek de, Konya'nın Türkiye'nin yükselen yıldızlarından ve Anadolu'nun cazibe merkezlerinden biri olduğunu kaydetti. Konya'ya 10 bin konutTOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar, Konya'yı Türkiye için önemli bir şans olarak gösterirken, kentteki yatırımlarının 10 bin konut, okul ve hastaneler düşünüldüğünde 700 milyon lirayı bulduğunu belirtti. Büyükşehir ve Meram belediyeleriyle çok güzel bir kentsel dönüşüm yaratacaklarını ifade eden Bayraktar, Türkiye'de marka kentler ve cazibe merkezleri oluşturulamaması halinde Marmara ve Ege bölgelerindeki sıkıntıların çözülemeyeceğine dikkat çekti. Bayraktar,"İzmir, istanbul ve Marmara'da sorunlar çok büyük. Marka şehirleri artırmamız lazım" dedi. 'Borçla büyüyoruz; bu yanlış'Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Vedat Akgiray, geçenlerde ziyaret ettikleri Güney Kore'nin ekonomisinin Türkiye ile aynı büyüklükte olmasına rağmen, finans piyasası olarak dört kat büyük olduklarına dikkat çekerek, "Dolayısıyla gideceğimiz çok yol var" dedi. Ayrıca, piyasada çok fazla kredi ve bankaya bağımlılık olduğunu ifade eden Akgiray, "İSO 500'deki firmaların borç-sermaye oranı yaklaşık yüzde 300. Yani üç dilim borç, bir dilim sermaye kullanılmış. ABD'de krizden önce bu oran yüzde 25-30. Şu an yüzde 50'ye yaklaştı. Avrupa'da oran yüzde 100. Gelişmekte olan ülkelerde yüzde 80. Çin'de ise yüzde 30. Türkiye ekonomisi çok iyi büyüyor. Ancak, çok borca bağımlı, krediye dayalı bir ticaret ve sanayimiz oluşmuş. Bu yanlış. Bu, uzun vadede ekonomimiz ne kadar büyürse büyüsün daha da büyümemizi engelleyen bir faktördür. Bunun düzeltilmesi gerekiyor"'Namusumuz gibi sarılalım'Türkiye'nin gelişmesi bakımından yakalanan istikrar ortamının devam etmesini istediklerini vurgulayan Erdoğan Bayraktar, "Bu istikrara devlet, millet ve işadamları olarak çok iyi ve namusumuz gibi sarılmamız lazım" diye konuştu. 2- TÜRKİYE'NİN 100. YAŞINA, 3 TANE 100 MİLYAR DOLAR SÖZÜİnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği'nin (İMSAD) dün ikinci kez düzenlediği 'Uluslararası İnşaatta Kalite Zirvesi de önemli isimlerin açıklamalarına sahne oldu.  İMSAD Başkanı Orhan Turan, 2010'un ikinci çeyreğinde yüzde 15.1'lik büyümeyi umut v erici olarak nitelendirirken,  2009'da en fazla malzeme ihracatı gerçekleştiren sekizinci ülkenin Türkiye olduğunu vurguladı. Dünya ihracatındaki paylarını yüzde 7.8'e çıkaracaklarını açıklayan Turan, Cumhuriyet'in 100. yıldönümü hedeflerini ise şöyle anlattı: "Türkiye'ye 100 milyar dolar yurtdışı müteahhitlik geliri, 100 milyar dolar iç pazar büyüklüğü, 100 milyar dolar inşaat malzemeleri ihracatı olmak üzere üç tane 100 hediye edeceğiz."MARKALAŞMAK İÇİN JOINT VENTURE-  Marka bilinirliğini artırmak için yurtdışında satın almalar ve joint venture'lar olmalı. Ayrıca, dışarıda ortak hipermarketler de kurmalıyız. -  İthalata bağlı olmayan tek sektörüz. Üretim teşvik görmeli. -  3 milyonluk istihdamımız var. Problemi çözecek anahtar sektörlerin başında geliyoruz.  Zeynep Bodur Okyay Türkiye Seramik Fedarasyonu Başkanı'Artık, yol ayrımındayız'"Sektör, yol ayrımına geldi. Burada inovasyon büyük bir önem taşıyor. Sanayinin dünya yerini sağlamlaştırması için niteliksel bir sıçramayı başarması gerekiyor. Bu, tek başına halledebileceğimiz bir şey değildir. Sektörün daha verimli ve nitelikli hala gelmesi için araştırma projelerinin artırılması gerekiyor."Mehmet Büyükekşi TİM Başkanı'İnşaat bizim yüz akımız'"Ekim ayında 10.8 milyar dolarla Cumhuriyet tarihinin en yüksek ihracat rakamı rekorunu kırdık. Bunu, düşük talep ve bol likidite koşullarında ve içeride çok değerli bir Türk Lirası olduğu dönemde başardık. Bu arada büyümenin Türkiye'de üretilen mal ve hizmetlerle sağlanması çok önemli bir meselemiz. Bu noktada inşaat sektörümüz yüz akımız. İthalat oranı son derece düşük."Erman Ilıcak TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi 'Dışarıda çok cesuruz, ama...'"Sektör olarak yeni pazarlara girebilme konusunda çok atak ve cesuruz. Ancak bu pazarlar koruyucu politikalar uygulamaya başladıklarında, bazen kazandıkları pazar paylarını Avrupalı rakiplerine ya da yerel üreticilere kaptırıyor. Kalıcı büyüme için hedef pazarlarda yatırım imkanlarını zorlayarak artık ulusal sanayicilikten, çokuluslu sanayiciliğe bir an önce geçmek gerekiyor." Bir dönemlerin ünlü Fransız Köyü'ne talip yokİzmir'de bir dönem turizminin önemli merkezlerinden olan ve İzmir Defterdarlığı eliyle kapalı teklif usulüyle yapılan ihalede satışa çıkarılan Fransız Tatil Köyü'ne alıcı çıkmadı.Kamuoyunda Fransız Tatil Köyü olarak bilinen Club Med Foça Tatil Köyü, 67 milyon 550 bin lira tahmini bedelle satışa sunulmuştu. Kapalı teklif usulüyle bugün saat 11.00'de yapılan ihaleye başvuru olmadı. Defterdarlık yetkilileri, ikinci bir ihalenin yapılabileceğini, bunun yanı sıra tesislerin Kültür ve Turizm Bakanlığı'na tahsisiyle ve bu yönde bir çözüme kavuşturulmasının da mümkün olabileceğini belirtti.Türkiye'de tatil köyü tarzındaki tesislerin ilk örneklerinden biri olan ve başlangıçta sadece Fransız turistlere hizmet eden Club Med Tatil Köyü, 1967 yılında kurulmuş, 2005'te de kapanmıştı. Tesisler 2006 yılında Emekli Sandığı'nın bağlı olduğu Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından satışa çıkarılmış, ancak bu süreç de kesintiye uğramış, 2007 yılında Emekli Sandığı'ndan Hazine Müsteşarlığı'na devredilmişti.Toplam 141 bin 380 metrekare alana sahip Club Med Tatil Köyü, ünlü ziyaretçileri ile de popüler olmuştu. Central Park, Anadolu yakasına kurulacakİstanbul Acıbadem'de inşaatı devam eden Ak-Asya Acıbadem projesindeki AVM'nin çevresinde yer alan 15 bin metrekare yüzölçümündeki park, New York'taki Central Park konseptiyle tasarlanacak. Projeyi İsstinye Park projesindeki uygulamalarıyla hafızalarda kalan Ömerler Mimarlık ve Development Design Group'la (DDG) ortaklaşa hazırlıyor. Ak-Asya projesinde yer alması tasarlanan Central Park'ın projenin diğer ortağı olan Development Design Group'un liderliğinde yürütüldüğünü belirten Ömerler Mimarlık'ın kurucu ortağı Y. Mimar Ömer Somer, "Ak-Asya projesi Master Planı DDG tarafından hazırlandı. Master planda genellikle kullanılamayan yerlere atılan yeşil alanlar bölük pörçük olur ve gerçekten bir işe yaramaz. Ancak bu proje gerçekten kullanılacak bir yeşil alan etrafında toplandı ve kompleksin önemli bir unsuru oldu" diye konuştu. Çocuklar için bir de mini şehir var'Proje hakkında da teknik açıklamalar yapan Somer, "Projenin toplam inşaat alanı 429 bin 16 metrekareden oluşuyor. Bunun 143 bin 598 metrekaresi AVM, 70 bin 959 metrekaresi konut, ve 214 bin 461 metrekaresi de otopark olacak" dedi.Ak-Asya Alışveriş Merkezi'nin bir diğer dikkat çekici yanında çocuklar için olduğunu söyleyen Somer, yaklaşık 1.5 futbol sahası büyüklüğünde tasarlanan kapalı alanda sadece çocuklara özel, mini bir şehir kurulacağını da sözlerine ekledi.
Milliyet
1,333,938
Ekonomi
Daha sonraki işlemlerde ise 1.398 dolara kadar yükseldi. Altındaki oynaklıkta doların  bir miktar değer kazanması etkili oldu. Dünyanın referans para birimi olarak gördüğü dolarda son dönemde yaşanan değer kaybı altının yükselişini de tetiklemişti. Son iki ay içinde dolar döviz sepeti karşısında yüzde 6 değer kaybederken altın fiyatları yüzde 17'lik artış kaydetti.
Milliyet
1,345,325
Ekonomi
Başbakan 'ın 'a gerçekleştirdiği çalışma ziyaretinde, ile Lübnan arasında ortaklık anlaşması imzalandı. Devlet Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, iki ülke arasında bir Alanı oluşturulmasını öngören ortaklık anlaşmasının, Devlet Bakanı ile Lübnan Ekonomi ve Ticaret Bakanı Muhammed Safadi tarafından imzalandığı belirtildi. Anlaşmanın doğru uygulanması, geliştirilmesi ve ortaya çıkacak sorunlara çözüm bulunması amacıyla söz konusu anlaşma kapsamında "Ortaklık Konseyi ve Ortaklık Komitesi" oluşturulduğu bildirilen açıklamada, bakanlar düzeyinde toplanacak olan Ortaklık Konseyi'nin, yeni işbirliği alanlarının tespiti amacıyla da müzakerelerde bulunacağı ifade edildi. Açıklamaya göre, Ortaklık Anlaşması, taraflar arasında mal ticaretinde ve tarife dışı engellerin kaldırılmasını, ortak menşe kurallarının belirlenmesini, korunma önlemleri uygulamalarında uluslararası kuralların esas alınmasını, ekonomik ve teknik işbirliğini kapsıyor. Anlaşma, hayvan ve bitki sağlığı önlemlerinin tarife dışı engel teşkil edecek şekilde kullanılmaması, fikri, sınai ve ticari mülkiyet haklarının korunması konularında da düzenlemeler içeriyor. Anlaşmanın, ekonomik ve teknik işbirliği alanında kapsamlı hükümler içermesi ve mükerrerliğin önlenmesi amacıyla, 10 Ekim 1991 tarihinde bu amaçla imzalanan ve yürürlüğe konulan " Hükümeti ile Lübnan Cumhuriyeti Hükümeti arasında Ticaret, Sınaî, Teknik ve Bilimsel İşbirliği Anlaşması"nı yürürlükten kaldırdığı belirtilen açıklamada, anlaşmanın, Türk ihracatçılarının Lübnan pazarında AB'li ihracatçılar karşısında bulundukları dezavantajlı durumu zaman içerisinde ortadan kaldırabileceği, Türk ihracatçıların sektörel ve bölgesel temelde çeşitlendirilmesini sağlayarak rekabet güçlerinin artırılmasına önemli katkıda bulunacağı kaydedildi. Anlaşma kapsamında, taraflar arasındaki ekonomik, teknik ve sınai işbirliğinin artırılması ve güçlendirilmesi, mal ticaretindeki kısıtlamaların kaldırılması, uygun rekabet koşullarının yaratılması, karşılıklı yatırımların teşvik edilmesi ve tarafların üçüncü ülke piyasalarındaki ticaret ve işbirliğinin geliştirilmesinin hedeflendiği belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi: "Bu anlaşma, sadece ikili ticari ilişkilerin geliştirilmesine vesile olmayacak, aynı zamanda karşılıklı yatırımların geliştirilmesine de hizmet edecektir. Anlaşmanın imzası ile birlikte Türkiye, Cezayir hariç Barselona Süreci kapsamındaki tüm - ülkeleri ile serbest ticaret anlaşmalarını tamamlamış olmaktadır. Diğer taraftan hatırlanacağı üzere, 31 Temmuz 2010 tarihinde Türkiye, Lübnan, ve arasında serbest ticaret alanı kurmak üzere 'Yakın Komşular Ekonomi ve Ticaret Ortaklık Konseyi' (CNETAC) kurulmuştur. Bu Anlaşmanın imzalanması ile birlikte bu hedefe ulaşmaya yönelik büyük bir adım atılmıştır. Lübnan ile 2008 yılında 844 milyon seviyesine ulaşan ticaret hacmimiz; küresel krizin etkisi ile 2009 yılında 795 milyon dolar seviyesine geriledi. Ancak, 2010 yılı içerisinde ikili ticaretimiz tekrar artış eğilimine girdi. 2010 yılı ilk dokuz aylık döneminde ikili ticaret hacmi bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 12 oranında artarak 623 milyon dolar oldu. İmzalanan bu anlaşmanın yürürlüğe girmesi ile birlikte Türkiye ile Lübnan arasındaki ticaret hacminin iki yıl içerisinde 1,5 milyar dolar seviyesine çıkarılması hedeflenmektedir. Halen iki ülke arasında ticarete konu mallar arasında en yüksek paya sahip ürünler ihracatımız açısından mineral yakıtlar ve yağlar, demir-çelik, , makine ve teçhizat, plastik eşyalar; ithalatımız açısından ise demir-çelik, inorganik kimyasallar, tekstil ara maddeleri, mineral yakıtlar ve yağlar ve elektrikli makine ve teçhizattan oluşmaktadır. Anlaşmanın, Türkiye ve Lübnan'da iç onay sürecinin tamamlanmasının ardından en geç 2011 yılının ortalarında yürürlüğe girmesi öngörülmektedir."
Milliyet
1,333,929
Ekonomi
EMLAK - TEEBRNÜŞ KİREÇCİSeba İnşaat'ın Seba Flora ismiyle Levazım Sitesi'nde başladığı proje, butik yapısıyla olduğu kadar, başlangıç aşamasında yaşananlarıyla da dikkat çekiyor. 15 dönüm arsaya, önce Milli Emlak'tan 2009'da toplam 27 milyon TL ödeyerek sahip olan firma, ancak üzerinde yer alan 39 gecekondunun sahipleriyle de bir kez daha uzlaşmak durumunda kaldı. Yönetim Kurulu Başkanı Engin Keçeli'nin verdiği bilgilere göre, gecekondu sahiplerine, arsayı terk etmeleri için 13 milyon TL daha ödendi. Arsa üzerinde yer alan 39 gecekondunun her birine 300'er bin TL'den olmak üzere yaklaşık 13 milyon TL'lik ödeme yaptıklarını ifade eden Keçeli, "Arsa için belediyeye ve Milli Emlak'a 27 milyon TL verdik. Ancak, 39 gecekonduya evlerini terk etmeleri için birkaç ay süre verilmişti. Yaptığımız bu ödeme sonucunda tüm gecekondu sahipleri, 1 günde evlerini yıkarak bölgeyi terk etti. Biz de böylece İstanbul'un en değerli bölgelerinden biri olan Levent Levazım'da Ağustos 2009'da Seba Flora Projesi için düğmeye basmış olduk" diye konuştu. Ortaköy Vadisi'ne bakıyor64 konuttan oluşan projede teslimleri Temmuz 2012'de gerçekleştireceklerini açıklayan Keçeli, 15 dönümlük arsanın üzerinde Ortaköy Vadisi'ne hakim bir alanda 15 bin metrekarelik inşaat yapacaklarını ifade etti. Arsanın sekiz dönümünü ise yeşil alana ayırdıklarını belirten Keçeli, proje hakkında, "Sekiz blokta 64 konut olarak tasarladık. Sosyal alana 4 bin metrekare ayırdık. Yeşil alana ve sosyal donatılara ağırlık verdik. Konutlar da bir o kadar özenli. Her daireye özel bir açık, bir kapalı olmak üzere iki otopark düşüyor. Yer karolarından ankastre cihazlara, ısıtma sisteminden asansöre kadar her detayda ünlü markalarla çalışmayı tercih ettik. Projede dünyaca ünlü markalarla çalıştık. Her konut için uydu sistemi, IPTV ile fiberoptik internet hatları kuruyoruz" bilgisini verdi.METREKARE FİYATI 6 BİN DOLARTemmuz 2012'de teslim edilmesi planlanan projede metrekare satış fiyatları 4 bin ile 6 bin dolar aralığında belirlendi. Projede normal kat, bahçe dubleksi ve çatı dubleksi olmak üzere üç ayrı konut alternatifi bulunuyor. Normal katlar 174 metrekare, bahçe dubleksleri 244 metrekare ve çatı dubleksleri 279 metrekare olarak tasarlandı. Levazım'da Zorlu Center'ın yakınlarında konumlanan projede ticari birim bulunmayacak.Zorlu'nun ofisinde güvenlik işleri tamamZorlu  Grubu, gayrimenkul  portföyünde yer alan Zorlu Levent Projesi'nin iş güvenliği, sağlık ve çevre hizmetleri yönetimini Kaya Grubu 'na devretti. 2013 yılında tamamlanması planlanan projede üstlendikleri görev için açıklama yapan Kaya Grubu Danışmanlık birimi Müdürü Özgür Cengiz, "Kaya Grubu' Zorlu Gayrimenkul ile imzaladığı anlaşmayla projenin sıfır kaza riskiyle tamamlanmasını hedefliyor. 12 bin metrekarelik alan üzerinde A+ ofis olarak planlanan Zorlu Levent Projesi'nde iş sağlığı, güvenliği ve çevre hizmetleri bedeli 1.31 milyon TL" diye konuştu. Zorlu Grubu ile birlikteliklerinin 2009 yılına dayandığını ve Zorlu Center projesinde de grupla birlikte çalıştıklarını belirten Cengiz, 26 ay sürecek projede tüm çalışmaları, 'sıfır kaza' ilkesi temelinde yapılandıracaklarını vurguladı. Cengiz, şöyle konuştu: "Kaya Grubu bünyesinde danışmanlık birimi olarak faaliyete geçtiğimiz 2009 yılından bu yana öncelikle Türkiye'nin en prestijli projelerinden olan Zorlu Center'ın, yönetimini üstlendik. Birikimlerimizi Zorlu Levent Projesi'ne daha da geliştirerek yansıtacağız. Amacımız Türk inşaat projelerinde işverenlerin iş sağlığı ve güvenliği alanındaki olumsuz bakış açısını değiştirerek bu alanda ülkemiz koşullarında uluslar arası düzeyin yakalanabildiğini göstermek olacaktır."'Bazı şirketler tümüyle kapatmak istiyor'Zorlu Gayrimenkul Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Even, daha önce yaptığı açıklamada Zorlu Ofis projesine verdikleri önemin altını çizmişti. Levent'te 280 milyon dolarlık maliyet portresine sahip projeyi 2013 yılında tamamlamayı planladıklarını ifade eden Even, projeyi "Türkiye'de örneği olmayan lüks bir ofis projesi" nitelendirmişti. Metrekare fiyatlarının da piyasadaki üst sınırları zorlamasını bekledikleri projenin gördüğü ilgiyi ise, satışa henüz çıkmamasına rağmen, bazı şirketlerin projeyi çok beğenerek tamamını satın alıp kendi şirket merkezleri yapmak istemeleri, ama kendilerinin böyle bir düşünceleri olmadığı yönündeki örnekle açıklamıştı. Mimar Yansong, 'metropol yaşam izole ediyor' dediPekin merkezli genç ve yenilikçi mimarlık ofislerinden biri olan MAD'in kurucu ortağı Ma Yansong, Yapı-Endüstri Merkezi'nde 'MAD in China' başlıklı bir konferans verdi. Gerçekleştirdiği projelerin yanı sıra ütopik projelerinden de örnekler sunan Yansong, metropol yaşamının insanları doğadan izole ettiğine vurgu yaparak yüksek yoğunluklu yapı üretmenin tek yolunun gökdelen tasarlamaktan geçmediğini ileri sürdü Doğayı ve organik formları projelerinin merkezine oturttuğunu vurgulayan Ma Yansong, Pekin ve İstanbul gibi kentlerdeki mimarların baş etmesi gereken ana noktanın ise, 'tarihin geleceğe nasıl taşınacağının' düşünülmesi olduğunu ifade etti.  Güç ve parayı temsil ettiklerini düşündüğü yüksek yapıların yakın gelecekte yerlerini  insanlık ve doğaya bırakacağı öngörüsünde bulunan Yansong, doğal ile yapayın karma birlikteliğinin söz konusu olduğu yapılarda, insanların kendilerini doğadan kopuk hissetttiklerini vurguladı. Fikirde hemfikir olup uygulamaya geçelim İhlas Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Celep, İstanbul gibi tarihi arka planı çok güçlü olan bir kentte mutlaka yenilenmesi gereken alanların ve bölgelerin olacağına dikkat çekti. Son zamanlarda kentsel dönüşüm kavramının sıklıkla kullanıldığını, ancak ortaya çıkan kavram kargaşasının mutlaka giderilmesi gerektiğini vurgulayan Celep, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kentsel dönüşüm kavramı son zamanlarda sıklıkla telaffuz ediliyor. Bu kavramdan ne anlaşılması gerektiği bence çok önemli. Çeşitli sebeplerden dolayı İstanbul'un altyapısı, ulaşımı, parkları, meydanları ve sosyal donatıları bugünkü ihtiyaçlara cevap veremiyor. İstanbul'da kentsel ve sosyal ihtiyaçların teşekkül edememiş olduğu ortada. Bu ihtiyaçları karşılamaktan uzak bölümlerin yenilenmesinin doğru tanım olacağını düşünüyorum. Dolayısıyla bunu gerçekleştirebilmek için siyasi, idari, ekonomik irade lazım." Kentsel dönüşüm gibi ciddi bir konunun sahipsiz kalmaması gerektiğinin altını çizen Celep, ideal görev dağılımını ise şu sözlerle anlattı: "Hükümet, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve ilgili kurumlar bu işin ana omurgası olmalı. Kurumların gelecek öngörülerini katarak şehrin ihtiyaçlarını ihtiva eden bir şehir planı yapılmalı ve bu plan işin başlangıcı olmalı."Zeki Celep'in  kentsel dönüşüm reçetesi:1- Öncelikle kavram kargaşası giderilmesi, kentsel dönüşümün ne olduğu belirlenmeli.2- Kentsel dönüşümü gerçekleştirecek siyasi, idari ve ekonomik irade oluşturulmalı.3- Hükümet İBB ve ilgili kurumlar sorumluluğu üstlenerek bir plan yapmalı Beylikdüzü'ne 120 mağaza birden geliyorBeyaz İnşaat'ın hayat verdiği White Corner AVM, aralık ayında ziyaretçilerine kapılarını açmaya hazırlanıyor. Öte yandan firma, Beyaz City isimli konut projesinde de satışlara devam ediyor. Firma, AVM'yi dört kat ve 120 mağaza olarak geliştirdi. Toplam 9 bin metrekare alana inşa edilen AVM'nin üzerinde sadece 42 bağımsız bölümden meydana gelen bir de konut projesi geliştirdiklerini kaydeden Beyaz İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Muzaffer Beyaz, konut teslimleri sırasında beyaz eşyaların da sunulduğunu belirtti.AVM'de yer alan konutların alınlarının  80 ile 165 metrekare aralığında değiştiğini dile getiren Beyaz, "Büyüklüklerin insani ölçülerde olmasına çok dikkat ettik. Örneğin 1+1 konutlarımız 80 ile 85 metrekare, 3+1'ler ise 160 ile 165 metrekare aralığında" diye konuştu. Fiyatlara da değinen  Beyaz, "3+1 konutlar 360 ile 380 bin TL'den satılıyor.  80 ile 100 metrekare arası değişen konutlar için de 200-225 bin TL arasında değişin bir aralık belirledik" dedi. Geliştirdikleri  diğer proje olan Beyaz City'nin de 17 bin metrekare üzerine kurulduğuna dikkat çeken Beyaz, "Beyaz City konutları, beş bloktan oluşuyor. Fiyatları 140 bin TL ile 380 bin TL arasında değişen bu konutların iç tasarımlarını çok iyi projelendirdik. Ayrıca, bu projede de yine 120 dükkanı olan 3 katlı AVM bulunuyor" diye konuştu.
Milliyet
1,336,397
Ekonomi
EYLEM TÜRKBoydak Holding olarak Arapça, Fransızca, İngilizce, Azerice reklamların yanı sıra Kürtçe reklam da yaptıklarını söyleyen Boydak Holding CEO'su Memduh Boydak, "Kuzey Irak'ta 20 mağazaya ulaştık. Bu pazara yönelik Kürtçe reklam yapıyoruz" dedi.Bu reklamların Kuzey Irak'taki bir kanalda yayınlandığını belirten Boydak, "Ayrıca o bölgede Türkiye'deki televizyon kanalları da çok izleniyor. Bu nedenle TRT 6'ya da reklam veriyoruz. Böylece hem Güneydoğu'daki tüketiciler hem de Kuzey Irak'taki tüketiciler için bir sinerji doğuyor. Bu reklamlardan olumlu geri dönüş alıyoruz" diye konuştu.'İDO için icra kurulu karar verecek'Memduh Boydak, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından özelleştirilmesi planlanan İstanbul Deniz Otobüsleri (İDO) işletmesi üzerinde çalıştıklarını söyleyerek, "Denizcilik bizim dışımızda ve farklı dinamikleri olan bir sektör" dedi. Ellerinde İDO'yla ilgili bir tanıtım dosyaları bulunduğunu kaydeden Boydak, "Holding olarak yeni yatırım fırsatlarına bakıyoruz. Büyüme noktasında bir heyecanımız var. Ancak kararı İcra Kurulu verecek. Bugünden ilgi duyduğumuzu da söyleyemem ilgi duymadığımızı da... Üzerinde çalışıyoruz" diye konuştu.'Tatil satışı etkiliyor'Bayram tatillerinin tüketimi de etkilediğini ifade eden Boydak, "Artık bayramlarda bir tatil kültürü oluştu. Dolayısıyla tatil endeksli bayramlar satışlarımızı etkiliyor" dedi. Boydak, İstikbal grubunda geçen yıl yüzde 22 büyüdüklerini bu yıl ise yüzde 7 büyüme öngördüklerini kaydetti. Bellona markasının da geçen yıl yüzde 20 büyüdüğünü vurgulayan Boydak, "Bellona bu yıl yüzde 8 büyüyecek. Mondi markası gelişen markamız. Bu markamız da yüzde 35 büyüme hacmini ulaştı. Boydak Holding olarak genel büyümemiz yüzde 10 civarında olacak" dedi.Boydak, yurtdışında mobilya üretimi yatırımı yapmayı hedeflediklerini bunun için Rusya, Ukrayna ve Mısır'ı düşündüklerini ekledi.Ciro hedefi 4 milyar TL Boydak Holding'in 2011 yılı hedeflerinin henüz tam olarak ortaya konulmadığını vurgulayan Memduh Boydak, hedeflerin bayramdan sonra belirleneceğini kaydetti. Büyüme hedeflerinin yüzde 10 olduğunu kaydeden Boydak, şunları söyledi: "Siyasi istikrardan sonra ekonomide de istikrar devam ediyor. Bu yıl Boydak Holding bütününde 430 milyon dolarlık ihracat olacak. 150 milyon mobilya, 120 milyon civarında kablo sektöründen. 100 milyon civarında da tekstil ihracatımız var. Demir-çelik ihracatımız da var. Toplamda 430 milyon dolarlık ihracat planlıyoruz. Bu yıl ciro hedefimiz ise 4 milyar TL."Önceliklerinin faaliyet gösterdikleri sektörlerde büyümek olduğunun altını çizen Boydak, "Özellikle enerjide büyümek istiyoruz. Şu anda elimizde projesi yapılmış, inşası bitmiş ve yeni başlayacak projelerle birlikte 16 hidroelektrik santrali (HES) projesi var. Dolayısıyla bu sektörde yatırımlara devam edeceğiz" dedi. Kürtçe reklam yapan markalar- Chery- Kaşmir Halı- Bellona- Royal Halı- İstikbal Regina- Fem- Alfemo- Orkide- Kumtel- Schafer- Ssang Yong- Hilvan- Şahsuvar    Holding
Milliyet
1,323,716
Ekonomi
REUTERSReuters'a bilgi veren üst düzey bir ekonomi yetkilisi, düzenleme üzerinde halen çalışıldığını ve henüz son şeklinin verilmediğini belirtirken, "Ancak mevcut taslağa göre Maliye Bakanlığı ile vergi mükellefinin uzlaşamadığı ve vergi mahkemelerinde devam eden ihtilaflı dosyalarda vergi ceza ve faizlerinin silinmesi öngörülürken, anaparanın da yarısının silinmesi hükme bağlanıyor. Burada amaç ihtilaflı olan ve sürüncemede kalan alacakların bu düzenleme ile bir an önce, gerekli olması halinde taksitlere bağlanarak tahsil edilmesi. Bu düzenleme genele uygulanacak, tabii Doğan grubunun mahkeme süreci devam eden ihtilaflı borçları için de bu uygulanabilecek" dedi. Hisseler tavan yaptı Haberin ardından Doğan Yayın Holding hisseleri yüzde 10 primle tavan seviyesi olan 1.54 liradan işlem gördü. Haberde ayrıca aynı yetkilinin yeniden yapılandırmanın geniş kapsamlı olacağı ve buradan 40 milyar lira, matrah artırımından ise 10 milyar lira olmak üzere toplam 50 milyar lira tahsilat beklendiğine ilişkin sözleri de yer aldı.
Milliyet
1,328,892
Ekonomi
Türkiye, AB standardında çipli pasaport için 2004'te düğmeye bastı. Yeni pasaportların basımını üstlenen Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü, 2005'te 'çipli pasaport kapağı' ihalesi açtı. İhaleyi, Malezyalı IRIS Technology Berhad Firması kazandı. Darphane, 5 milyon çipli kapak için IRIS'e 15 milyon 475 bin avro ödedi. Uzun çalışmanın ardından dağıtım tarihi üç kez ertelenen yeni pasaportlar, nihayet 1 Haziran'da verilmeye başlandı. Ancak IRIS'ten alınan çipli kapakların istenilen nitelikleri tam taşımadığı ortaya çıktı. Çipli karton kapakları 'dayanıksız' bulan Emniyet, pasaportların kapaklarını yenilemek için çalışma başlattı. Yeni kapakların, kartondan çok daha dayanıklı olan 'polikarbon'dan yapılması benimsendi.BAŞKA DEĞİŞİKLİK YOK Emniyet'in bu çalışması, biyometrik pasaportların koordinasyonunu üstlenen Dışişleri, İçişleri ve Ulaştırma bakanlıklarınca da uygun görülürse değişiklik yapılacak. Polikarbon kapaklı yeni pasaportlar, gelecek haziran ayından itibaren dağıtılılacak. Darphane'nin IRIS'ten aldığı çipli karton kapaklarla bastığı 5 milyon adet pasaport defterinin, gelecek haziran ayına kadar bitmesi; Darphane'nin, yeni pasaport basımına başlamadan önce 'çipli polikarbon kapak' ihalesi açması
Milliyet
1,325,966
Ekonomi
ŞÜKRÜ ANDAÇCep telefonu operatörü Turkcell 2010 yılının üçüncü çeyreğinde (temmuz-ağustos-eylül) net kârını geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 11.7 artırırken, gelir tarafında 2.32 milyar seviyesini yakaladı. Türkiye cep pazarında Vodafone ve Avea'nın agresif çıkışları sonrası artan rekabetin ardından düşen dakika fiyatları, yükselen maliyetlere karşılık 2010'un üçüncü çeyreğinde güçlü sonuçlar elde ettiklerini ifade eden Turkcell'in CEO'su Süreyya Ciliv, büyüme odaklı stratejiye devam sinyali verdi. Ses fiyatı yüzde 33 düştüCiliv, dördüncü çeyrekte atacakları adımlarla güçlü sonuçları 2011 yılında da sürdürmeyi hedeflediklerini ifade etti.  Reuters haber ajansı ile söyleşisinde de Ciliv, "2011 yılı gelirlerin büyümesi açısından 2010'dan daha iyi bir yıl olacaktır. 2011'in birinci çeyreğinden sonra tekrar büyüme dönemine geçiyor olacağız, çünkü 1 Nisan (arabağlantı ücretlerinin düşürülmesi ve azami fiyat) kararlarının etkisi bitmiş oluyor" dedi ve baz etkisinin ortadan kalkacağına işaret etti. Ciliv elde edilen güçlü sonuçların arkasında ucuz fiyatlı tarifelerin olduğunu söyledi. Ses fiyatlarında bir yıl öncesine göre yüzde 33 düşüş var. Mobil internet kullanımı ise yüzde 343 yükseldi. Turkcell olarak abone kaybına tahammüllerinin olmadığını kısa dönemli kâr peşinde koşmadıklarını belirten Ciliv, stratejinin uzun dönemli kâr üzerine kurulduğunu kaydetti. Turkcell'in bu çeyrekte yakaladığı 557 milyon liralık net kar rakamı geçen yılın dönemine göre yüzde 11.7'lik çıkışa işaret ediyor. Şirket ilgili dönemde firmaların kârlılığında önemli bir gösterge olan FAVÖK (faiz amortisman vergi öncesi kâr) marjında da yükselişe imza attı. 33.9 milyon abonesi varTurkcell numara taşıma sonrası bir yıl öncesine göre toplam abonede yüzde 5.8'lik düşüş yaşarken (33.9 milyon abone), gelir açısından daha değerli olan faturalı abonedeki çıkışla bu kayıpların bilançoya olumsuz etkisini azalttı. Şirket bir yıl öncesime göre faturalı abone sayısını 800 bin kişi artırdı.Turkcell'in açıkladığı sonuçlarda rekabet sonrası tarifelerde ciddi dakika artırımına gidildiği bunun sonucunda da abone başına ortalama dakika kullanım rakamının 148'den 197 dakikaya kadar çıktığı görülüyor. Bu dönemde abone başına gelir ise 19.7 liradan 20.4 liraya yülselmiş durumda. Ortakların sorunları sonucu etkilemediTurkcell'de son aylarda üç ortak (Çukurova grubu, İskandinav TeliaSonera, Rus Alfa) arasında yaşanan yönetimi kapma savaşı döneminde şirketin 3. çeyrek sonuçları merakla bekleniyordu. Turkcell'in operasyon tarafında son dönemde İskandinav ortakların etkisi hissedilmeye başlamıştı. Ama son yönetim kurulunda İskandinav-Rus işbirliği istediğini alamayınca (çoğunluk) mevcut yönetim korundu, bu yüzden operasyonda büyük değişim öngörülmüyor. Bu durumun şirketin 4. çeyrek sonuçlarına olumlu etki yapması bekleniyor. Turkcell Genel Müdürü Ciliv, yönetim kurulunun kendisi ve tüm yönetim takımı üzerinde denetim mekanizması olduğunu, ortaklar arasındaki gelişmelerin ayrı bir konu olarak değerlendirilmesi gerektiğini kaydetti.
Milliyet
1,339,682
Ekonomi
EKONOMİ SERVİSİSabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, Financial Times gazetesi tarafından her yıl  düzenlenen "Dünyanın Zirvedeki 50 İş Kadını" (Top 50 Women In World Business) listesinde üçüncü sıraya yükseldi. Sabancı geçen yılki listede beşinci sırada yer almıştı.Bu yılki listenin ilk sırasında yer alan isim PepsiCo CEO'su Indra Nooyi oldu. Listede ikinci sırayı ise Avon CEO'su Andrea Jung aldı. Sabancı'nın ardından dördüncü sırayı Kraft CEO'su Irene Rosenfeld, beşinci sırayı Gree Electric Appliances CEO'su Dong Ming Zhu, altıncı sırayı ise Xerox CEO'su Ursula Burns aldı.Financial Times, Güler Sabancı'ya ilişkin tanıtım yazısında, Sabancı'nın sadece Türkiye'nin en büyük şirketlerinden birinin yönetim kurulu başkanı olmadığını, aynı zamanda ülkenin siyasi, sosyal ve kültürel hayatında da önemli bir güç olduğunu belirterek şu görüşlere yer verdi: "Başında bulunduğu şirket; bankacılık, sigortacılık, çimento, perakende, lastik, tekstil, enerji ve kimyasal maddeler gibi birçok endüstriyi de kapsayan bir dev. İşle ilgili konuşurkenki akıcılığını; Türkiye'de eğitimin gelişimi, temiz enerji, şarap üretimi, Picasso, Mozart ve Osmanlı hat sanatından bahsederken de sürdürüyor."FT, Güler Sabancı'nın, "Ben ailenin ilk kız torunuydum. Cinsiyetimle ilgili hiçbir zaman bir farklılık hissetmedim. Büyürken hiç farklı davranış olmadı. Dedem ve amcalarım zamanlarının ötesindeydiler. Uzak görüşlüydüler" sözlerine yer verdi.GE Başkanı: Türkiye yüksekten uçuyorKonferansın bir diğer konuşmacısı olan GE International'ın Başkanı ve CEO'su Ferdinando Beccalli - Falco da Türkiye'nin artık gelişmekte olan bir ülke olmadığını, bu safhayı geçtiğini söyledi ve "Son zamanlarda oldukça yükseklerden uçuyorsunuz" diye espri yaptı. Alternatif 50'de iki Türk yöneticiFinancial Times gazetesi, "Zirvedeki 50 İş Kadını" çalışmasının yanı sıra, bu yıl ilk defa çeşitli şirket ve gruplarda en tepede olmasa da üst düzey yönetici pozisyonunda bulunan ve geleceğin liderleri olarak gösterilen iş kadınlarını da listeliyor. Listedeki bazı isimler büyük şirketlerin kendi başına önemli bir şirket gibi faaliyet gösteren işleri niyönetirken, bazıları bir holdinge ya da hisselerin çoğunu elinde bulunduran büyük ortağa bağlı şirketlerin başında.Bu listede Türkiye'den iki isim var. Biri PepsiCo'nun Asya-Pasifik bölge yöneticisi Ümran Beba, diğeri ise Akbank Yönetim Kurulu Başkanı ve Murahhas Üye Suzan Sabancı Dinçer. FT, sıralamayı tanıttığı yazıda, "Alternatif 50 listesinde yer alan iş kadınları en üst düzey yönetici olmadıkları için ana listeye giremeyen kıdemli teğmenler" denildi. Listede Akbank Uluslararası Danışma Kurulu Üyesi olan Olayan Financing Group Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve CEO Lubna Olayan, Banco Santander'in iştiraki Banesto'nun Yönetim Kurulu Başkanı Ana Patricia Botin, Morgan Stanley CFO'su Ruth Porat, BlackRock Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Susan Wagner gibi isimler yer aldı. Suzan Sabancı DinçerAkbank Yönetim Kurulu BaşkanıAkbank Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı Dinçer, lisans öğrenimini İngiltere'deki Richmond College'da Finans ve Uluslararası Pazarlama üzerine yaptı. Boston Üniversitesi'nden işletme dalında lisans üstü (MBA) derecesi olan Suzan Sabancı Dinçer, çalışma hayatına, 1986'da Sabancı Grubu kuruluşlarından BNP - AK - Dresdner Bank'ın Hazine Bölümü'nde başladı. Daha sonra Akbank'ta Hazine Bölüm Başkanı olarak görev alan Sabancı Dinçer, 1994'te Akbank'ta Hazineden Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı görevine atandı. Sabancı Dinçer, 1997'de Fon Yönetimi ve Uluslararası İlişkilerden Sorumlu Murahhas Üye, 2000'de ise tüm konulardan sorumlu Murahhas Üye olarak Yönetim Kurulu'na atandı.2008 mart ayında Akbank Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini devralan Sabancı Dinçer aynı zamanda Citigroup Uluslararası Danışma Kurulu, National Bank of Kuwait Uluslararası Danışma Kurulu, Blackstone Uluslararası Danışma Kurulu, Chatham House Mütevelli Heyeti, Institute of International Finance Yönetim Kurulu üyesi.Sabancı Dinçer ayrıca  DEİK Türk-İngiliz İş Konseyi Yürütme Kurulu Başkanı, Global İlişkiler Forumu Yönetim Kurulu Üyesi olarak da görev yapıyor Ümran BebaPepsico Asya-Pasifik Bölge YöneticisiBeba, Coca-Cola Company'nin Başkanı Muhtar Kent'ten sonra, bir diğer küresel içecek devi PepsiCo'nun zirvesine adım adım ilerleyen isim olarak görülüyor. Robert Kolej'deki eğitiminden sonra Beba, Boğaziçi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği'nde lisans, İşletme Bölümü'nde ise yüksek lisans derecesini aldı.Beba, PepsiCo Türkiye Çerez Bölümü'ne geçmeden önce Başer-Colgate firmasında 6.5 yıl marka müdürlüğünden pazarlama direktörlüğüne kadar çeşitli görevlerde bulundu. PepsiCo'daki kariyerine 1994'te Türkiye Pazarlama Direktörü olarak başlayan Beba, şirketin İnsan Kaynakları ve Ticari Bölüm direktörlüklerini de yürüttükten sonra 2001 yılında Genel Müdür oldu. 2004 yılında Doğu Akdeniz Bölgesi Gıda ve İçecek Bölümü Başkanlığı görevine getirilen Ümran Beba, PepsiCo'nun Suriye ve Irak pazarlarına girişinde önemli katkılarda bulundu. 2009'da grubun Güneydoğu ve Avrupa Bölgesi Başkanı olan Beba, şimdiki görevine bu yılın başında getirildi.Güler Sabancı, FT'nin yemeğinde İngiltere eski Başbakanı Tony Blair'in eşi ve kendi adına kurduğu vakfın başkanı Cherie Blair ile bir araya geldi. 'Lehman Sisters olsaydı belki de batmazdı'Güler Sabancı, FT'nin düzenlediği "Zirvedeki Kadınlar" konulu konferansa da katıldı. Sabancı, Londra'daki Mandarin Otel'de düzenlenen konferanstaki konuşmasında, krizden sonra eski iş yapma şekillerinin geride kaldığını söyledi. Sabancı, kadınların sahip olduğu uzlaşma, daha az risk alma, empati yapabilme gibi özelliklerin iş dünyasında işe yaradığını belirterek, şöyle konuştu: "Krizden sonra birçok şirket ataerkil hiyerarşilerin yerine, işbirliği ve network kurma gibi daha modern yönetim biçimlerine önem vermeye başladı. Bu konuda kadınlar doğuştan avantajlı. Bazıları Lehman Brothers, Lehman Sisters olsaydı kriz olmayabilirdi diyorlar."Sabancı Holding'in cinsiyet eşitliği konusunda her zaman öncü olduğunu söyleyen Sabancı, "Cinsiyetim asla önemli olmamıştır. Yönetim kurulu başkanlığına atandığımda da durum aynıydı. TÜSİAD'ın ilk kadın üyesi benim ki şu anda başkanı bir kadındır. Sabancı Topluluğu'nda kadın yöneticilerin oranını yüzde 26'ya yükselttik. Akbank'ta çalışanların ise yüzde 53'ü kadın"  dedi.Akıl hocası amcasıSabancı, kariyerindeki iki dönüm noktasının 1994'te Sabancı Üniversitesi'nin kurulması kararı, diğerinin ise 2004'te, holdingin başına geçmesi olduğunu kaydetti. Sabancı, "Sakıp Amcam beni bu görev için yetiştirmiş. Bana çok inanırdı ve 'Ben sana kapıyı açabilirim. İçeriye girip orada kalabilmek senin sorumluluğundur' derdi.  Akıl hocam amcamdı" dedi.Krize dirençli ekonomiSabancı; Türkiye ekonomisinin bu sene yüzde 7 - 7.5 civarında büyüyeceğini ve global krizde Türkiye'nin çok iyi bir refleks gösterdiğini söyledi. Türkiye'nin finans krizini 2001'de yaşadığını ve son krizde Türk finans sektörünün oldukça hazırlıklı olduğunu belirten Sabancı, "Krizin ilk altı ayında bütün yönetim takımımla birlikte, holding şirketlerini üçer defa ziyaret ettim. Çalışanlarımızla konuşup dertlerini dinledim. Sonuçta ekonomik krizden en az etkilenen gruplardan biri olduk" dedi. Jüride iş dünyasının seçkin isimleri yer aldıFinancial Times tarafından hazırlanan listede seçimler, uluslararası iş dünyasının önde gelen temsilcilerinden oluşan bir jüri tarafından yapıldı. Jüride yer alan isimler şöyle:-  Dame Marjorie Scardino (Pearson) -  Ferdinando 'Nani' Beccalli - Falco (GE International) -  Dame Clara Furse -  Rachel Kyte (International Finance Corporation) -  Damien O'brien (Egon Zehnder) -  Jacob Wallenberg (Investor Group) -  Sari Baldauf (Nokia)
Milliyet
1,346,860
Ekonomi
Ellialtı yeniden bir aile şirketine dönmesi konusunda, "Şölen'in samimiyeti beni etkiledi. Yeni görevimde yaptırımlarım ne kadar olur bilmiyorum ama icra ve yönetim kuruluna desteğim sürecek" dedi. CEO döneminin Şölen için kurumsallaşmaya giden bir adım olduğunu hatırlatan Elliatı, "CEO'nun aileden olması şirketin sağlığı için önemliydi. İlerleyen dönemde yola bir profesyonel CEO ile de devam edilebilir" dedi.  İcra kurulu ve yönetim kurulunu ayırma kararı alan Şölen'de Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini İsmail Çoban sürdürürken, Elif Çoban CEO oldu. Çoban, yeni dönemde daha çok pazarlama ve satış alanına ağırlık vererek 4 yılda cirolarını ikiye katlayarak 500 milyon dolara çıkarmayı hedeflediklerini anlattı.
Milliyet
1,333,934
Ekonomi
EKONOMİ SERVİSİTürkiye otomotiv pazarı, 2005 yılındaki 724 bin adetlik satış rekorunu kırmaya doğru ilerlerken, benzer bir durum da otomotiv üretiminde yaşanıyor. Bu yılın ilk 10 ayında toplam 893 bin adetlik üretime imza atan otomotiv sektörü, 2008'deki yaklaşık 1 milyon 140 bin adetlik rekora doğru ilerliyor.Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) verilerine göre bu yılın ilk 10 ayında üretim, satış ve ihracatta geçen yılın aynı dönemine göre artış kaydedildi. Bu yılın ocak-ekim ayları arasında toplam 893 bin adet taşıt aracı üretilirken, bu adetlerle 2009 yılının aynı dönemine göre yüzde 27.7'lik artış kaydedildi. 2009'un ilk 10 ayında 420 bini otomobil olmak üzere toplam 699 bin araç üretilmişti. Bu yılın ilk 10 ayındaki üretimin 501 bin 737 adedi binek otomobillere ait.Bu rakamlarla yılı, 1 milyonun üzerinde üretim adetleriyle kapatmaya hazırlanan otomotiv sektörü, gözünü Türk otomotiv tarihinin en yüksek üretim adedine ulaşılan 2008'i kestirdi. 2008'de 1 milyon 140 bin adetlik bir üretim gerçekleştirilirken, sektör geçen yılı toplamda 828 bin adetle kapatmıştı. Bu yıl için üretim öngörüleri, 1 milyon 77 bin adet olarak verilmekteydi.Küçük kamyon uçuyor!OSD verilerine göre küçük kamyon üretimi ocak-ekim döneminde geçen yıla göre yüzde 525 artarak adeta "uçuşa" geçerken, onu yüzde 162 ile büyük kamyon üretimi izledi. Tek düşüş ise otobüs üretiminde yaşandı ve geçen yılın ilk 10 aylık dönemine göre yüzde 15 azaldı.Buna göre geçen yılın ilk 10 ayında sadece 422 adet olan küçük kamyon üretimi, bu yılın ocak-ekim döneminde 2 bin 639 adet oldu. Büyük kamyondaysa bu yılın ilk 10 ayındaki üretim rakamı 15 bin adede yaklaşırken, geçen yıl bu rakam 5 bin 697'ydi. Traktördeki yükseliş de devam ederken bu yılın ocak-ekim döneminde 24 bin 573 adet traktör imal edildi. Traktörde, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 109 oranında artış gerçekleşti. Otobüs üretimiyse 2010 ocak-ekim döneminde 4 bin 270 adet gerçekleşirken, 5 bin 24 adetlik üretimin gerçekleştiği geçen yılın aynı dönemindeki rakamların altında kaldı.İhracat da arttıOcak-Ekim döneminde 371 bin adedi otomobil olmak üzere, toplam 630 bin 943 adet taşıt ihraç edildi. Söz konusu dönemde gerçekleşen taşıt aracı ihracatı, 2009 yılına aynı dönemine göre yüzde 25.3 oranında arttı. 2010 Ocak-Ekim döneminde toplam taşıt aracı ihracatı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 25 arttı ve 631 bin adet oldu. Aynı dönemde otomobil ihracatıysa yüzde 16.3 oranında arttı ve 371 bin 262 adete yükseldi. Ticari araç ihracatı ise yüzde 41 artışla 260 bin adet düzeyinde gerçekleşti. Traktör ihracatı yüzde 20 oranında yükseldi ve 8 bin 121 adet oldu. 2010 yılının Ocak-Ekim döneminde iç pazar satışları, ağır vasıta ve traktörler de dahil olmak üzere 2009 yılının aynı dönemine göre yüzde 23.2 oranında artışla 561 bin adet düzeyinde gerçekleşti. Bu yılın aynı döneminde sadece binek otomobil satışları, 2009 yılı aynı dönemine göre yüzde 22.2 oranında artarak 360 bin 262 adet düzeyine yükseldi. Bu yılın ilk 10 ayında yerli otomobil satışları yüzde 12.9 ithal otomobil satışları ise yüzde 26.8 oranında artarken, ithal araçların pazar payının 2010 yılı Ocak-Ekim döneminde yüzde 69'a yükseldiği bildirildi.
Milliyet
1,341,069
Ekonomi
EYLEM TÜRKFinancial Times gazetesi, "Zirvedeki 50 İş Kadını" çalışmasının yanı sıra, bu yıl ilk defa geleceğin liderleri olarak gösterilen iş kadınlarına 'Alternatif 50' listesinde yer verdi. Bu listeye Türkiye'den giren isimlerden birisi de PepsiCo'nun Asya-Pasifik bölge yöneticisi Ümran Beba oldu. Görev yaptığı Hong Kong'dan sorularımızı yanıtlayan PepsiCo Asya Pasifik Bölge Başkanı Ümran Beba, 18 ülke ve 6 binden fazla çalışandan sorumlu. Ancak bir başka sorumluluğu daha var. Hong Kong saatiyle gece 23.00'e denk gelen aramamız sırasında Beba, oğlunu uyutmaya çalışan bir anne aynı zamanda.Financial Times'ın 'Alternatif 50' listesine girmesinin kendisi için çok sevindirici ve gurur verici olduğunu söyleyen Beba, geçtiğimiz aylarda Fortune dergisinin 'Global Kadın Liderler' listesinde de 23'üncü sırada yer almıştı. "Her sıralama beraberinde sorumluluk getiriyor" diyen Beba, şöyle devam ediyor:"Fortune listesine girdiğim zaman da aynı gururu yaşamıştım. Türkiye listelerinden dünya listelerine girmek tabii ki çok özel bir duygu. Ancak bir o kadar da ek sorumluluk yüklüyor bana. Bu sıralamalara girmek kadar kalmak ve yükselmek de önemli. Bunun için de yaptığınız işte iyi olmanız, sonuç üretmeniz, yeni liderler yetiştirmeniz gerekli."8 aydır Hong Kong'daPepsiCo Asya Pasifik Bölge Başkanlığı görevinde 8 ayını doldurduğunu söyleyen Beba, şunları söylüyor: "Çok yoğun bir süreçti. Yeni ülkeleri, işleri, iş ortaklarımızı ve çalışanlarımızı tanımak, yeni iş stratejileri geliştirmek, büyümeyi hızlandıracak yeni yatırımlara karar verip onaylamak ve inovasyonu yeni bir boyuta taşıyabilmek. Bunlar için yeni bir organizasyon yapısını oluşturmak. Tahmin edebileceğiniz gibi oldukça yoğun ama bir o kadar da geliştirici bir süreçti. Hangi noktada olursanız olun yeni bir şeyler öğrenmek ve buna bağlı yeni stratejiler yaratmak çok önemli ve keyifli." Vietnam'a 250 milyon dolarlık yatırım yapacakAsya Pasifik'in ana hatlarıyla 18 ülkeden oluştuğunu kaydeden Beba, "Bu grup içinde gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler var. Bu portföy için büyüme stratejilerini netleştirdik" diyor. Hızlı büyüyen ülkeler için yatırım kararlarını hızlandırdıklarını belirten Beba, şu bilgileri veriyor: "Örneğin önümüzdeki 3 yıl içinde Vietnam'da 250 milyon dolarlık yatırımımız olacak. Bu kararları onaylayıp yatırımlara devam ediyoruz. Pakistan'da ciddi bir doğal afet yaşandı. İşimizi devam ettirmek için gerekli yatırımları yaparken ülkenin ihtiyaçları için de gerekli destekleri PepsiCo Vakfı aracılığıyla yardım kuruluşlarına ilettik." 'Önceliğimiz yetenek yönetimi'Tüm pazarlarda yeni ürün lansmanlarıyla büyümeyi hızlandırdıklarını   belirten Ümran Beba, şunları söylüyor: "Tayland'da SunBites lansmanı çok başarılı oldu. Kore'de G2 düşük kalorili sporcu içeceği, Avusturalya'da yeni Red Rock Deli tatları, Yeni Zelanda'da Doritos ve Japonya'da 7UP Dry  bazı örnekler. Asya Pasifik'te büyüme, inovasyon ve yetenek yönetimi ana önceliklerimiz. Yetenek yönetimi kapsamında lokal yönetici sayısını artırmak, global yönetici havuzunu geliştirmek ve multi kültürel bir iş ortamını desteklemek  ana odak alanlarımız." İŞ HAYATINA 1986'DA BAŞLADIİş hayatına 1986 yılında Barem Pazar Araştırma ve Eğitim Merkezi'nde başlayan Beba, PepsiCo Türkiye Çerez Bölümü'ne geçmeden önce Başer-Colgate firmasında 6.5 yıl marka müdürlüğünden pazarlama direktörlüğüne kadar çeşitli görevlerde bulundu. PepsiCo'daki kariyerine 1994 yılında Türkiye Pazarlama Direktörü olarak başlayan Beba, şirketin İnsan Kaynakları ve Ticari Bölüm direktörlüklerini de yürüttükten sonra 2001 yılında Genel Müdür oldu. 2004 yılında Doğu Akdeniz Bölgesi Gıda ve İçecek Bölümü Başkanlığı görevine getirilen Ümran Beba, PepsiCo'nun Suriye ve Irak pazarlarına girişinde önemli katkılarda bulundu ve bu ülkelerdeki işletmelerin büyütülmesinde olağanüstü sonuçlar elde edilmesini sağladı. Beba, 2009 yılında ise grubun Güneydoğu ve Avrupa Bölgesi Başkanı olarak görev yapmaya başladı. Beba, son olarak bu yılın başında şirketin Asya Pasifik Bölgesi başkanlığına getirildi. 18 ülke ve 6 binden fazla çalışanın bulunduğu bölgenin başında olan Beba, görevini Hong Kong'dan yürütüyor.PepsiCo'nun CEO'su Indra Nooyi, daha önce Beba hakkında, "Bir gün Pepsi CEO'su olabilir" ifadesini kullanmıştı.
Milliyet
1,339,687
Ekonomi
Yıldız, TPAO Genel Müdürlüğü'nün 2009 yılı net satış gelirinin 1 milyar 186 milyon 888 bin 351 TL, net kârının ise 376 milyon 296 bin 871 TL olduğunu bildirdi.Taner Yıldız, BDP Muş Milletvekili Nuri Yaman'ın TPAO ile ilgili soru önergesini yanıtladı. Nuri Yaman kurumsal yapısı iyice zayıflayan TPAO'nun halka arz yoluyla özelleştirilmesi yolunun açılmasının gündemde olup olmadığını sordu.Teşkilat yasası değişecekYıldız, kendi ayakları üzerinde durabilen ve hatta koşabilen bir enerji sektörü oluşturmaya çalıştıklarını belirterek şunları söyledi:"Bu çerçevede enerji sektöründe yer alan kurumların büyük çaplı uluslar arası projelerde rol almasını sağlayabilmek için finans ihtiyacını karşılayabilecek bir yapının oluşturulması son derece önemlidir. TPAO'nun Irak ve diğer ülkelerde mevcut durumundan daha etkin olarak faaliyet gösterebilmesi, uluslar arası ölçekte daha büyük bir oyunca olmasına yönelik olarak 'TPAO Genel Müdürlüğü Teşkilat Yasası'nda düzenleme çalışmaları devam etmektedir. Bu düzenleme çalışmaları sonucunda yüzde 49 oranına kadar olan bölüm için halka arz yoluna gidilmesi düşünülmektedir." TPAO'nun devletin sırtında yük olduğu söylemine ise bakanlığımız katılmamaktadır. "
Milliyet
1,330,459
Ekonomi
Uluslararası piyasalarda altının ons fiyatı, 1,398,65 dolara yükselerek yeni bir rekor daha kırdı.Cuma günü 1,393,65 dolardan ve rekorla kapanan altın, haftanın ilk işlem gününde, 1,398,65 dolara kadar yükseldi. Bu yeni rekorun ardından altının onsu alışta 1,389,53 dolardan, satışı da 1,390,08 dolardan işlem görüyor.
Milliyet
1,322,245
Ekonomi
BÜYÜKŞEHİR Belediyesi, toplu ulaşıma zam yapıldığını açıkladığı günden bu yana İstanbulluların isyanı dinmiyor, bu gidişle de dineceğe benzemiyor. Günlerdir vatandaşın serzenişlerini sizlerle paylaşıyoruz işte...Bir taraftan metrobüs yolcuları ayaklanıyor. Her gün işine, okuluna metrobüsle gidip gelenler, zamla birlikte hayata geçirilen 'bindiğin kadar öde' sistemine itiraz ediyor. Zammın 3 duraktan fazla gidenlere yüzde 30 oranında yansıması büyük tepki çekiyor. Bu zam oranını 'insafsızca' bulan yolcular 'Bütçemiz sarsıldı' diye haykırıyor."ZAM ORANI İNSAFSIZCA" Diğer yandan ise otobüsle seyahat edenler 'Zam yapıldı ama hizmette herhangi bir iyileştirme yok. Toplu ulaşım ücretleri sürekli artıyor. Ne var ki sorunlar çözüme kavuşturulmuyor. Otobüslerin sefer sayıları artmıyor. Tıklım tıkış yolculuğa devam ediyoruz' diye feryat ediyor. Anlayacağınız toplu ulaşım araçlarını kullanan yüzbinlerce İstanbullunun son bir haftadır tek gündem maddesi İETT zammı. Öğrencisi, yaşlısı, genci, herkes günlerdir zamla yatıp zamla kalkıyor, başka bir şey konuşmuyor.Ancak ulaşımını toplu taşıma araçlarıyla sağlayan bir kesim var ki belki herkesten daha zor durumda... Kimler mi? Öğretmenler... İyi ama neden? Hemen anlatalım... Efendim, öğretmenler, zammın uygulanmaya başladığı cumartesi gününe kadar öğrencilerle aynı oranda indirimden yararlanıyordu. Ancak bu zamla birlikte işler değişti.İndirimli AKBİL kullanıcıları iki bölüme ayrıldı. Öğrenciler ve diğerleri olmak üzere... Öğretmenler işte bu diğerleri kısmına dahil edildi. Öğrencilerin AKBİL ücreti 0,95 TL olurken öğretmenlerin 1,10 TL oldu. Yani öğretmenlerin kullandığı indirimli AKBİL'lere yüzde 30 oranında zam yapılmış oldu. Takdir edersiniz ki bu durum da öğretmenleri iyice zora soktu.Günlerdir öğretmenlerden isyan dolu mesajlar alıyoruz. Zam oranını haksız bulan öğretmenler, Büyükşehir Belediyesi yetkililerinin kararlarını yeniden gözden geçirmesini istiyor. Kuşkusuz, öğretmenlerden aldığımız mesajların hepsi birbirinden çarpıcı. Fakat bir tanesi çok dokunaklı. İşte o mesaj...PROTESTO EDECEKLER "Öğretmenlerin maaşları ortada. Üç kuruş parayla İstanbul gibi bir megakentte yaşamaya çalışıyoruz. Bu kentte yaklaşık 100 bin öğretmen var. Çok büyük bir kısmı da toplu taşıma araçlarını kullanıyor. Yani öğretmenlere yapılan zammın daha büyük oranda olması, binlerce kişiyi etkiledi.Öğrencilerle aradaki farkın 15 kuruş olması, ilk bakışta çok önemli gelmeyebilir. Ancak gidiş gelişimiz düşünüldüğünde, günde 30 kuruş zarardayız demektir. Bu 30 kuruşluk fark da bir öğretmen için çok önemli. Kenti yönetenler, öğretmenlerin ulaşımını kolaylaştıracaklarına işimizi daha da zorlaştırıyor. Bize yapılan zam oranı, aktarmalarda yüzde 100 oranında hissediliyor. Bu haksızlık değil de nedir! El insaf diyoruz. Ne olur Büyükşehir Belediyesi kararını tekrar gözden geçirsin, öğretmenlere anlayışla yaklaşılsın. Biz de öğrencilerle aynı orandan yararlanabilmek için gerekirse protesto gösterileri yapacağız. Bütçemizi sarsan bu zam oranı geri alınana kadar mücadele edeceğiz."
Milliyet
1,322,352
Ekonomi
Türkiye'de ekim ayı itibariyle yıllık enflasyon, tüketici fiyatlarında (TÜFE) yüzde 8,62, üretici fiyatlarında (ÜFE) yüzde 9,92 arttı.Geçen yılın aynı ayında yıllık enflasyon TÜFE'de yüzde 5,08, ÜFE'de ise yüzde 0,19 oranında artmıştı.Böylece, ekim ayı itibariyle yıllık enflasyon, geçen yılın aynı ayının TÜFE'de 3,54 puan, ÜFE'de 9,73 puan üstünde gerçekleşti.Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, ekimde, TÜFE yüzde 1,83, ÜFE yüzde 1,21 oranlarında arttı.Merkez Bankası'nın ekim ayı ikinci beklenti anketinde TÜFE beklentisi yüzde 1,15 artış düzeyindeydi. Söz konusu ankette yıl sonu enflasyon beklentisi de yüzde 7,60 olarak belirlenmişti. Ekime ilişkin fiyat artış piyasa beklentileri, TÜFE'de aylık yüzde 1,43 ÜFE'de ise yüzde 0,5 düzeyindeydi.Bu yıl ekimde yüzde 1,83 artan TÜFE'de, geçen yıl aynı ay yüzde 2,41 artış, yüzde 1,21 artan ÜFE'de ise yüzde 0,28 artış meydana gelmişti.Öte yandan, TÜFE'de ekimde endekste yer alan 446 maddeden 80'inin ortalama fiyatında değişim olmadı, 279 maddenin ortalama fiyatında artış, 87 maddenin ortalama fiyatında ise düşüş kaydedildi.ÜFE'de ise ekim ayında endekste bulunan toplam 779 maddeden 159'unun ortalama fiyatında değişim olmadı, 377 maddenin ortalama fiyatında artış, 243 maddenin ortalama fiyatında ise düşüş oldu.-ÖZEL KAPSAMLI TÜFE GÖSTERGELERİ- Ekim ayına ilişkin özel kapsamlı tüketici fiyatları endeksi göstergelerine bakıldığında, "çekirdek enflasyon" yerine açıklanan TÜFE göstergeleri geçen ay, mevsimlik ürünler hariç yüzde 0,43, işlenmemiş gıda ürünleri hariç ise yüzde 0,84 artış gösterdi.Fiyatlar, enerji hariç yüzde 2,11, işlenmemiş gıda ürünleri ve enerji hariç yüzde 0,97 arttı. Enerji, alkollü içkiler ile tütün ürünleri hariç yüzde 2,36, enerji, alkollü içkiler, tütün ürünleri ve fiyatları yönetilen/yönlendirilen diğer ürünler, dolaylı vergiler hariç enflasyon da yüzde 2,54 arttı.Enerji, alkollü içkiler, tütün ürünleri, işlenmemiş gıda ürünleri, fiyatları yönetilen / yönlendirilen diğer ürünler ve dolaylı vergiler hariç yüzde 1,28, enerji, işlenmiş gıda ürünleri, alkollü içkiler ve tütün ürünleri ile altın hariç yüzde 1,17, enerji, gıda ve alkolsüz içecekler, alkollü içkiler ile tütün ürünleri ve altın hariç fiyatlar yüzde 1,15 yükseldi.
Milliyet
1,334,797
Ekonomi
LAR   ÖNE ÇIKTI Borsadaki hisse senetlerinin yüzde 68.57 seviyesinde. Piyasaya yön veren hakim yatırımcı grubu yabancı yatırımcılar olunca, onların alıp sattığı hisseler de yakından takip ediliyor. Son 3 aylık verilere göre Yabancıların net alımlarında İMKB'nin öncü ve lokomotif hisseleri ilk sıralarda yer alıyor. Ağırlık olarak İş Bankası (C), , Türk Hava Yolları, , hisseleri dikkat çekiyor. Ortaklık yapılarının güçlü ve güvenilir olması, bilanço ve temel verilerinin olumlu ve işlem derinliğinin bulunması bu hisselerin tercih nedeni olmakla birlikte bu görünüm uzun bir süre daha yapısını koruyabilir.   SÜRPRİZLERİ DOĞAL KARŞILAMAK LAZIM Açıklanan bilançolarda bir çok sürpriz sayılabilecek şirketler bulunuyor. Gerçi ikinci çeyrek bilançolarda üçüncü çeyrek bilançolara atıfta bulunulacak yani bu dönem bilançolara referans olabilecek sinyaller alınmıştı. Ama dönemsellik gereği geçen yılın aynı dönemine göre değerlendirme yapıldığı için tabloya bakıldığında bazı süprizler görülüyor. Geçen yılın aynı dönemi krizden yeni çıkmaya çalışan bir ekonominin bilançoları olarak aldığımızda sürprizleri de doğal karşılamak gerekir. Şimdi ise ısınan bir ekonomiden söz ediyoruz. Ege Endüstri, Karsu Tekstil, , Gıda gibi bir çok hisse geçen yılın aynı döneminden bu yana kâra geçmiş durumda. Gerçi bu şirketlerin bazıları ikinci çeyrekte sinyal vermişti. Ancak dikkat çekmek istediğimiz zarardan kâra geçen şirketler. Bu şirketleri sıraladığımızda bir çok değişik sektörden firmayla karşılaşmaktayız. Bu görünüm de genel ekonomideki düzelmeyi göstermesi açısından bir başka sinyal olarak algılanabilir.    DIŞ PİYASALAR FED rüzgârı kısa sürdü FED'in tahvil alım kararı ile başlayan iyimserlik kısa sürdü. Euro Bölgesi'nde İrlanda başta olmak üzere ülke borç riskleri sorunun tekrar öne çıkması ve Euro'da yaşanan değer kaybı tedirginliği artırdı. 'de yükselmeye başlayan enflasyonun faiz artışını da beraberinde getireceği kaygısı, toplantısından piyasaların net bir mesaj alamaması ve piyasaların yeni beklenti bulmakta zorlanması FED'in yaydığı olumlu havanın kısa sürmesine neden oldu. Piyasalar olumsuza dönmeye başlayan ekonomik gündemin etkisinde kalabilir. Son gelişmeler direnç bölgesinde bulunan endekslerde satışına yönelik olarak kullanılabilir 20 günlük ortalamaya geriledi 20 günlük ortalamaya geriledi. Kâr satışlarına rağmen çıkış trendi korunuyor. 11.450 seviyesinden başlayan satışlarla ilk destek seviyesi olan 11.200 aşağı kırıldı. Bu seviyenin altında kalınması satışların devamını getirebilir. Destekler 11.000-10.900 ve 10.750 seviyesinde. İlk direnç ise 11.450 seviyesinde bulunuyor. BREZİLYA Kâr satışlarının etkisinde Çıkış trendi devam etmekle birlikte güç ve ivme kaybı görülüyor. İlk destek 69.000 seviyesinde bulunurken bu seviyenin altında 68.800 izlenebilir. Dirençler ise 71.000 ve 73.000 seviyelerinde bulunuyor. Kâr satışları etkisini hissettiriyor. Ortalamalarda toparlanıp toparlanmadığı önemli olacak. JAPONYA Tepki hareketi zayıf kaldı Tepki hareketi yükselişini sürdüremedi ve satışla karşılaştı. Yatay hareket sürüyor. İlk direnç 9.850 seviyesinde. Bu seviyenin üzerine çıkışa bilirse güçlenebilir. Ancak satışların sürmesi halinde ortalamalara çekilebilir. Destekler 9.600 ve 9.400-9.300 seviyelerinde bulunuyor.  ALMANYA Düzeltme ve kâr satışları Çıkış trendi korunmasına rağmen endeks kar satışlarıyla karşılaşmış durumda. Destekler 6.600 ve 6.550 bandında. Bu seviyelerin üzerinde çıkış hareketi gücünü koruyabilir. Aksi takdirde satışların devamıyla birlikte 6.450 destek seviyesi beklenebilir. İlk direnç seviyesi 7.000'de bulunuyor.   Dış piyasalar ve Merkez Bankası kararları fiyatlanıyor Dış piyasaların olumlu katkısının yerini negatif etkiye bırakması ve Merkez Bankası'nın ekonomideki ısınmaya ve sıcak paraya önlem olarak algılanan kararları piyasalardaki iyimserliğe sekte vurdu. Diğer yandan uzun sayılabilecek bayram tatili ve dış piyasaların gevşemeye başlaması tatil süresince risk almak istemeyenlerin satışları, piyasalardaki düşüşe etki eden bir diğer neden oldu. Döviz ve faizde tepki yükselişleri görülürken endeks kar satışları ile karşılaştı. Ancak piyasalardaki genel iyimserlik henüz bozulmuş değil. Haftanın son günü yaşanan hareketler bu aşamada düzeltme olarak görülebilir. Ancak düzeltme hareketinin henüz tamamlanmadığı göz önünde bulundurulduğunda düşüşün bir süre daha etkili olması beklenebilir.   BORSA Çıkış hareketi güç kaybediyor   Kâr satışları derinlik kazanmaya başlarken 69.300'de bulunan kısa dönemli çıkış, trend desteğinin altına salınım gösterdi. Bu seviyenin altında kalınması durumunda satış sürebilir. Destekler 68.000-67.300'de. Bu seviyelerde tepkiler görülebilir. Sonraki destek 66.000-65.000'de. Dirençler 71.000 ve 71.800'de bulunuyor. DÖVİZ Tepki yükselişi Dövizde tepki yükselişleri görülmeye başladı. FED açıklamaları Dolar/TL kotasyonlarına düşüş olarak yansımıştı. İrlanda ile ilgili sorunların borç risklerine ilişkin olumsuz algılamayı tekrar gündeme taşıdı. Çin başta olmak üzere dış piyasalarda gelen satışlar dövizde tepki yükselişlerini de beraberinde getirdi. 1.400-1.380 ilk destek seviyesi. Direnç ise 1.445 seviyesinde. FAİZ Kâr satışları görülüyor Piyasalardaki olumlu havanın yerini daha temkinli bir görünüme bırakması ve Merkez Bankası'nın son kararları sonrası hareketlenme başladı. İlk takip edilecek seviyeler 7.60 ve 7.50 seviyeleri. 7.60'ın üzerinde 7.77-7.80 izlenebilir. Bu seviyelerin geçilmesi halinde 7.90 ve 8.00-8.15'e doğru hareketlenme devam edebilir. Kısa vadede yatay hareket gözleniyor. ALTIN Dolara bağlı düzeltme  Doların değer kazanması altındaki çıkış hareketine düzeltme ve kâr satışları olarak yansıdı. İlk destek ise 1.360'de. Bu seviyenin üzerinde çıkış hareketi gücünü koruyabilir. Aksi takdirde sonraki destekler 1.340 ve 1.315 seviyelerinde. İlk direnç ise 1.410 seviyesinde. Bu seviyelere hareketlenmelerde tekrar satışlar görülebilir. Sonraki dirençler 1.440-1.450 seviyelerinde.
Milliyet
1,336,242
Ekonomi
Euro Bölgesi kaynakları, İrlanda'nın bankacılık sektörünün yardıma ihtiyacı olup-olmayacağına bağlı olarak 45 ile 90 milyar euro desteğe ihtiyacı olabileceğini ifade etti.Almanya'da yayımlanan Welt am Sonntag gazetesinde yer alan habere göre, AB'den diplomatik kaynaklar, İrlanda'nın 70 milyar euro'ya  kadar yardım talebinde bulunabileceğini kaydetti. Euro Bölgesi'nden başka bir kaynak ise AB'nin acil yardım fonunu kabul etmesi için İrlanda'ya baskı yaptığını, Dublin yönetiminin yardım talebinde bulunmak istemediğini, ancak piyasalardaki gelişmelere bağlı olarak başka seçeneği olamayabileceğini belirtti.İrlanda'nın AB'ye yardım için başvurup başvurmayacağının belli olmadığı, ancak İrlanda bankalarının ek kaynağa ihtiyacı olması halinde bunun Dublin yönetimini AB'den yardım istemeye zorlayabileceği kaydedildi.Dublin, AB fonlarından yararlanmayı planladığı yönündeki haberleri sıklıkla yalanlıyor.AB Komisyonu'nun ekonomik ve parasal işlerden sorumlu üyesi Olli Rehn, Finlandiya'nın devlet televizyonu kanalı YLE'ye verdiği demeçte, "İrlandalı yetkililerle yakın işbirliği içinde durumu gözden geçirmeye hazırız" dedi. Rehn, Avro Bölgesi maliye bakanlarının salı günü İrlanda konusunu ele alacaklarını belirtti.İrlanda hükümeti AB'ye, bütçe açığını 2014 yılına kadar gayri safi yurtiçi hasılanın yüzde 12'sinden yüzde 3'üne çekme sözü verdi. İrlanda'da küresel krizin etkili olmaya başladığı 2008'den sonra konut piyasası çökerken, konut fiyatları yüzde 50-60 değer kaybetti.İrlanda hükümeti Ocak 2009'da Anglo Irish Bank'ı kamulaştırdı. Bank Of Ireland'ın yüzde 36 hissesini de alan hükümet, Allied Irish Banks'ın çoğunluk hissesini almaya hazırlanıyor.Avro Bölgesi, Uluslararası Para Fonunun da (IMF) katkısıyla 750 milyar avro tutarında Avrupa Finansal İstikrar Fonu (EFSF) oluşturmuştu.
Milliyet
1,346,850
Ekonomi
NEW YORK AAElektronikten tekstile büyük indirimlerin yapıldığı Kara Cuma'nın, küresel ekonomik krizin etkisini iyice azaltmaya başladığı bu yıl, geçen senelere oranla daha hareketli geçmesi bekleniyor. New York yakınlarındaki dünyanın en büyük açık alan alışveriş merkezlerinden Woodburry Premium Outlets'in perşembe akşamı 22.00'de alışveriş tutkunları için kapılarını açacağı açıklanırken, önde gelen markalarını içinde barından Woodburry'de indirimlerin yüzde 90'a kadar varacağı öğrenildi.Bazı internet sitelerinde, ABD'de 2010 yılı Kara Cuma'sının en çok talep edilen ürünü olan iPad'lerin elektronik eşya satan mağazalarda 399 dolara kadar ineceği belirtilirken, özellikle bazı LCD televizyonlarda indirimlerin yüzde 50'yi geçeceği belirtildi.Tommy Hilfiger, Gap, Timberland, Nike, Adidas gibi önde gelen markaların da ABD'deki bazı mağazalarını perşembe akşamı 22:00'de açarak sabaha kadar müşteri kabul edeceği kaydedildi. Alışveriş merkezleri sabaha karşı 4:00'ten itibaren alışveriş tutkunlarını indirimlerin olduğu mağazalarına kabul edecek.Kuyruğa yastıkla gidiyorlarKara Cuma'da her yıl olduğu gibi pek çok Amerikalının bir gün önceden mağaza önlerine battaniye ve yastıklarıyla gelmesi ve mağazalar önünde uzun kuyruklar oluşturması bekleniyor.
Milliyet
1,332,332
Ekonomi
EKONOMİ SERVİSİ Financial Times gazetesine bir yazı yazan Zoellick, altına bağlı dalgalı kurlar için 1971 yılında sona eren Bretton Woods sisteminden sonra, 'Bretton Woods 2' adında yeni bir sisteme gereksinim duyulduğunu belirtti.Yeni sistemin dolar, euro, yen, sterlin ve yuan'ın hesaba katılarak oluşturulması gerektiğini belirten Zoellick,  "Bu sistemde, piyasaların enflasyon, deflasyon ve gelecekteki kur değerlerine yönelik beklentileri için altının uluslararası bir referans olarak kullanması gerekiyor" dedi.İkinci Dünya Savaşı'nın ardından 1945'te kurulan ve Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından yönetilen ilk Bretton Woods sistemi, altın değerine bağlı bir kur sistemi geliştirmişti. Zoellick'in çağrısıyla alevlenen kur tartışmalarının, perşembe günü Güney Kore'deki G20 zirvesinde de devam etmesi bekleniyor.
Milliyet
1,318,610
Ekonomi
Tepkiler özetle şöyle:Cumhurbaşkanı Abdullah Gül: "Dostluğun, kardeşliğin ve barışın yerine şiddeti koyanlar, milletimizin birlik ve beraberliği, kardeşçe yaşama iradesi karşısında hiçbir sonuca ulaşamayacaktır. Bu çirkin saldırıyı nefretle kınıyorum. Saldırıda can kaybının olmaması tek tesellimizdir. Bu hain ve insanlık dışı eylem karşısında siyasi görüşleri ne olursa olsun her kesimin sağlam bir duruş sergilemesi ve terörizmi lanetlemesi gerekir."TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin: "Hain saldırı, terörün asıl amacının, Türkiye'nin istikrar ve güven ortamını zedeleyerek milletimizin huzur ve barışını bozmak olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur. Birliğimizi bozmaya, vatanımızın bütünlüğünü bölmeye çalışanlar, milletimizin sağ duyusu karşısında bu hain amaçlarına hiçbir zaman ulaşamayacaktır." 'Asla boyun eğmeyeceğiz'Başbakan Recep Tayyip Erdoğan: "Türkiye'yi karıştırmak, huzuru, istikrarı, güvenlik ortamını bozmak isteyenlere asla ve asla müsamaha gösterilmeyeceğini, bu saldırıların hiçbir şekilde Türkiye'yi birlik, kardeşlik ve kalkınma hedeflerinden alıkoyamayacağını bir kez daha hatırlatıyorum. Bu oyunların temelinde kalkınmaların engellenmesi yatıyor. Bu oyunların temelinde Ilısu gibi barajların engellenmesi yatıyor. Bu oyunların temelinde kalkınmış, modern Türkiye'nin engellenmesi yatıyor. Bu oyunların temelinde binlerce, on binlerce, yüz binlerce işsiz kardeşimin iş bulması için yapılmakta olan seraların engellenmesi yatıyor. Asla boyun eğmeden yolumuza kararlı bir şekilde devam edeceğiz."CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu: "Taksim' deki terörist saldırı bir kez daha göstermiştir ki, terörle mücadele zafiyet kabul etmeyen ve kararlılıkla sürdürülmesi gereken bir mücadeledir. Şu da çok iyi bilinmelidir ki, terör bir insanlık suçudur. Terörle, silahla, şiddetle sonuç almak ne mümkündür, ne de kabul edilebilir. Saldırıyı nefretle kınıyorum."DSP Genel Başkanı Masum Türker: "Terör bir insanlık suçudur ve insanın en kutsal hakkı olan yaşam hakkını elinden alarak belli kesimlerin amaçlarına acımasızca hizmet eden bir araçtır. Hain emelleri için teröre başvuranlar ve onları destekleyenler, ulusumuzun direncini hiçbir zaman kıramayacaklardır."Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu: Taksim'deki terörist eylem gibi insanlık dışı girişimlerin ülkenin birlik ve beraberliğini bozmaya hiçbir zaman muvaffak olamayacaktır.Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu: "Cumhuriyetimizin kuruluş yıldönümünde, halkımızın cumhuriyet coşkusu ile kenetlendiği günlerde yapılan bu saldırı, ülkemizin huzurunu hedef almaktadır. Karanlık çevrelerin hak ettikleri cezayı bulacaklarına ilişkin inancımız sonsuzdur." Galatasaray Kulübü: İnternet sitesindeki mesajda "Terörü bir kez daha nefretle  kınıyor, yaralılarımıza acil şifa diliyoruz" denildi.Hedef güvenlik güçleri...Saldırının ardından İstanbul'a gelen Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kaan Köksal, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ve İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın ile birlikte Vatan Caddesi'ndeki emniyet binası önünde bir açıklama yaptı. Köksal, "Saldırıda bir kısmı vatandaşımız, bir kısmı polisimiz 32 kişi yaralandı. Yaralı polislerimiz hayati tehlikeyi büyük ölçüde atlattı. Bu bizi sevindiriyor. Diğer taraftan ekiplerimiz detaylı bir inceleme ve araştırma içerisindeler" dedi.Vali Mutlu olay yerinde yapılan incelemelerde el butonu düzenekli patlamamış plastik patlayıcı madde ele geçirildiğini belirterek şunları söyledi: "MOBESE kameraları vasıtasıyla eylemcinin bu eylemi düzenlerken yapmış olduğu eylemin niteliği yönünde çok detaylı çalışmayı sürdürüyoruz. Bu tür eylemleri şiddetle kınıyoruz. Hedefi güvenlik güçleri olmakla birlikte sivillerin etkilenmesi, terörün ne derece acımasız olduğunun yeni bir görüntüsü. Bu bir insanlık suçudur." Vali Mutlu "Olay yerinde 2 saldırganın bulunduğu ve birinin kaçarken bacağından vurulduğu" yönündeki iddianın doğru olmadığını söyledi.PATLAMA ANI AMATÖR KAMERADA: Video'yu izleyemiyorsanız tıklayın İŞTE İLK GÖRÜNTÜLER: ÇAPKIN'DAN PATLAMAYA İLİŞKİN AÇIKLAMA:Video'yu izleyemiyorsanız tıklayın  Video'yu izleyemiyorsanız tıklayınVideo'yu izleyemiyorsanız tıklayın
Milliyet
1,339,505
Ekonomi
ABD'de, ekim ayında tüketici enflasyonu baskısı azalırken, yeni konut inşaatları yüzde 11,7 düştü.Çalışma Bakanlığı, tüketici fiyat endeksinin geçen ay beklentilerin altında yüzde 0,2 arttığını açıkladı. Eylül ayında yüzde 0,1 yükselen tüketici fiyatlarının, geçen ay yüzde 0,3 artması bekleniyordu.Gıda ve enerji fiyatları hariç çekirdek tüketici fiyatları geçen ay itibariyle üçüncü ayda da değişmezken, bir yıl önceye göre yüzde 0,6 yükselerek, kayıtların tutulmaya başladığı 1957 yılından bu yana en düşük yükseliş oldu.Ekonomistler, eylül ayında yüzde 0,8 artan çekirdek tüketici fiyatlarının ekim ayında yüzde 0,1 ve yıllık bazda yüzde 0,7 artmasını bekliyorlardı.Bu arada Ticaret Bakanlığı, geçen ay yeni konut inşaatlarının yüzde 11,7 daralarak, yıllık bazda 519 bin adet olduğunu açıkladı. Bakanlık, eylül ayı rakamını da aşağı yönlü olarak 588 bin adete revize etti.Ekim ayında yeni konut inşaatları, yıllık bazda 477 bin adet olarak açıklanan Nisan 2009'dan bu yana en düşük seviye olarak kaydedildi.Geçen ay yeni konut inşaatlarının 600 bin adet olması bekleniyordu.ABD'de ekim ayında yeni konut inşaatlarının gerilemesi konut sektöründeki baskının sürdüğünü gösteriyor.Eylül ayında 547 bin adet olan yeni konut inşaatı ruhsatları ise geçen ay 550 bin adet oldu.
Milliyet
1,337,340
Ekonomi
Uluslararası Kredi Derecelendirme Kuruluşu Fitch Ratings, Şekerbank'ın uzun vadeli ulusal notunu iki kademe birden artırarak "BBB "dan "A"ya yükseltti.Şekerbank tarafından yapılan açıklamaya göre, bankanın yıllık değerlendirme süreci kapsamında Fitch Ratings, Şekerbank'ın "BBB " olan uzun vadeli ulusal notunu "A"ya, "B" olan uzun vadeli yerli ve yabancı para cinsinden notunu "B "ya yükseltirken, genel görünümünü ise "istikrarlı" olarak teyit etti.Fitch'in derecelendirme raporunda, Şekerbank'ın derecelendirme notunun dış destek olmaksızın bankanın kendi finansal gücünü yansıttığına vurgu yapılarak, Şekerbank'ın KOBİ'ler, mikro-küçük işletmelerdeki uzmanlığının, derecelendirmede önemli role sahip olduğu kaydedildi.Şekerbank Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Basri Göktan, açıklamada yer verilen değerlendirmesinde şunları ifade etti: "Fitch, Şekerbank'ın uzun vadeli ulusal notunu, içinde bulunduğumuz uluslararası ekonomik konjonktürde ve sektörde nadir rastlanır bir şekilde 2 kademe birden artırarak 'A'ya yükseltmiştir. Bu artırıma, Şekerbank'ın kendi içsel mali gücü, KOBİ'ler, mikro-küçük işletmelere odaklı örnek çalışmaları, ulusal düzeydeki yaygınlığı, kırsal kesime ve Anadolu'ya yakınlığı dayanak olarak gösterilmiştir.Ödenmiş sermayesini son üç yılda yüzde 500 oranında artıran ve 58 yıldır Türkiye ile birlikte büyüyen bir banka olarak sektördeki bu farklı özel konumumuz, Bankamızın en büyük gücüdür. Bu gücü, üreten esnafımıza, işletmelerimize ve bankacılık hizmetlerinden yeterince faydalanamayan kesimlere ulaştırmaya devam edeceğiz."
Milliyet
1,325,636
Ekonomi
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Tek yapmamız gereken şu, gelecek yıl seçim yılı. Bu nedenle yılın ilk yarısında biraz daha fazla harcamayı planlayabiliriz. İkinci yarısında biraz daha disiplinli olmayı planlıyoruz" dedi.Şimşek, "Bu çift haneli büyüme hızını sürdüremeyeceğiz. Hep böyle gitmeyecek. Çünkü bunu destekleyecek tasarrufumuz yok. Bunu destekleyecek bütün ana yapısal problemlerimizi çözmüş değiliz. Ama hiç şüphe yok ki büyüme yine de önümüzdeki yıllarda güçlü olarak devam edecek" şeklinde konuştu.
Milliyet
1,341,956
Ekonomi
Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) Genel Başkanı Gürkan Avcı, vergilerini zamanında ödeyenleri ödüllendirici düzenlemeler yapılmasını istedi.Avcı, yaptığı yazılı açıklamada, küresel kriz nedeniyle sigorta ve vergi borçlarını ödemekte güçlük çeken milyonlarca kişinin borçlarının yeniden yapılandırılmasını öngören "borç açılımına" destek verdiklerini ve vergilerini zamanında ödeyemeyenlere getirilen kolaylıkları bir gereklilik olarak gördüklerini belirtti.Hükümetten, vergilerini zamanında ödeyenleri de ödüllendirici düzenlemeler yapmasını beklediklerini kaydeden Avcı, açıklamasında, "Daha maaşını almadan vergisi kesilen milyonlarca memur ve emeklinin üzerindeki vergi yükünün de hafifletilmesi ve bazı kolaylıklar getirilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde hükümet, mükelleflerin bir kesimi ile barışırken diğer kesimini de küstürmüş olacaktır" görüşünü savundu.Türkiye'nin, hükümetin borç açılımını gerekli gördüklerini, ancak düzenlemenin sadece vergi değil, sigorta, Bağ-Kur gibi kamu borçlarını da içermesini isteyen Avcı, açıklamasında, şunları kaydetti: "Öte yandan bir gerçek var ki, Türkiye'de, memur, işçi ve asgari ücretlilerin maaşlarındaki vergi ve sigorta prim yüklerinin yüksek olduğuna inanıyoruz. Kamu görevlilerinin her yıl temmuz ayında yüzde 20'lik gelir vergisi dilimine giriyor. Bu nedenle çalışanların ücretlerinde yüzde 4-5 oranında bir azalma oluyor. Buna ilişkin vergi muafiyeti getirecek bir düzenleme yapılmasını istiyoruz. Taban aylığından verginin muaf edilmesini istiyoruz. Bu durum her bir öğretmenin maaşında 100 TL civarında bir artış sağlayacaktır."
Milliyet
1,334,781
Ekonomi
RA Milliyet , vergi dairelerinin 15 Kasım Pazartesi günü saat 13.00'e kadar açık bulundurulacağını bildirdi. Bu arada Gelir İdaresi Başkanlığı, Ekim 2010 dönemine ait aylık muhtasar beyannameler ile Ekim 2010 dönemine ait Katma Değer Vergisi beyannamelerinin verilmesi süresini 25 Kasım mesai bitimine kadar uzatıldığını açıkladı.
Milliyet
1,338,106
Ekonomi
TurkNet'in sabit telefon hizmetinde yaygın operatöre alternatif olarak sunduğu ve kullanıcılarına şehiriçi, şehirlerarası, uluslararası ve GSM'ye doğru olan telefon görüşmelerinde yüzde 58'e varan tasarruf sağlayan hizmeti 1095'e ilişkin istatistiklere göre, telefon trafiğinin en yoğun olduğu gün pazartesi. O gün işbaşı yapan kullanıcılar, haftayı planlarken önce telefon aramalarını yapıyor. Pazartesi, önceki haftadan kalan öncelikli aramaların da yoğun olarak yapıldığı gün oluyor.
Milliyet
1,325,641
Ekonomi
New York Borsası, ABD Merkez Bankası'nın (FED) ekonomik toparlanmayı desteklemek amacıyla 2011 yılı ortasına kadar 600 milyar dolarlık tahvil alım kararını açıklamasının ardından güne yükselişle başladı.Borsanın açılışında, düne göre, Dow Jones Sanayi Endeksi yüzde 0,9 (103,84 puan) artarak 11.318,97 puana yükseldi.Açılışta, Standard & Poor's 500 Endeksi yüzde 1,04 (12,44 puan) değer kazanarak 1.210,40 puan, Nasdaq Teknoloji Endeksi ise yüzde 1,3 (33 puan) artarak 2.573,27 puan oldu.
Milliyet
1,337,333
Ekonomi
Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov'un Burgaz-Dedeağaç petrol boru hattı inşaatının Bulgaristan bölümünü ekolojik nedenlerden dolayı askıya aldığı bildirildi.Rus haber ajansı RİA Novosti, Borisov'un Bulgar "24 Çasa" gazetesine verdiği demeçte, boru hattından yayılabilecek petrolün AB tarafından izlenen Natura 2000 olarak bilinen Avrupa ekolojik ağı çerçevesindeki bölgedeki yaban yaşam alanlarının flora ve faunalarına zarar verebileceği gerekçesiyle boru hattı inşaatını askıya aldıklarını açıkladığını duyurdu.Borisov, geçen cumartesi günü Rusya Başbakanı Vladimir Putin ile yaptığı görüşmede, Burgaz-Dedeağaç petrol boru hattı projesinin ekolojik açıdan iyileştirilmesi gerektiğini söylemişti.Putin ve Borisov, Güney-Akım doğal gaz boru hattının Bulgaristan bölümünün oluşturulması için ortak şirket kurulması konusunda anlaşmaya varmışlardı.
Milliyet
1,334,803
Ekonomi
, Pazar| Bayramlarda ülkenin yarısı şeker alıyorYıldız Holding Gıda, İçecek, Sakız ve Şekerleme Grup Başkanı Mehmet Tütüncü, ikramlık şekerin en çok Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da tüketildiğini, Doğu ve Batı arasındaki tüketim farklılığının kültüre göre şekillendiğini belirtti.00:13 | 13 Kasım 2010İSTANBUL AA  Tütüncü, bayramlarda 'de evlerin yüzde 45'ine şeker girdiğini anlattı. Akide şekerli Türkiye'de şeker pazarının 2009'da yaklaşık 70 bin ton ve parasal karşılığının 750 milyon lira olduğunu, tüketimin giderek arttığını bildiren Tütüncü, dünya şeker pazarının ise 51 milyar dolarlık büyüklüğe sahip olduğunu vurguladı. Tütüncü, " olarak hem eskiyi hatırlatacak klasik bir şeyler yapmak hem de yeni teknolojilerle inovatif ürünler sunmak istiyoruz. Bu yıl ilk defa akide şekeri çıkarttık. Güllü, tarçınlı ve damla sakızlı akide şekerinin yanında şeker ve çikolatayı bir araya getirdik" dedi. Tütüncü, 'nda ikramlık şekerde 6 puan pazar payı alarak paylarını yüzde 16'ya çıkardıklarını söyledi.
Milliyet
1,332,699
Ekonomi
EKONOMİ SERVİSİ Başkanı 'in, altın standardına dönüşü kur savaşları için çözüm göstermesi, altını yeni rekor seviyelerine yükseltti. Üç gündür arka arkaya rekor kıran altının onsu dün 1.424 seviyesini gördü. Uzmanların görüşü bir sonraki hedefin 1.500 dolar olabileceği yönünde. 'nın (FED) 600 milyar dolarlık alımı da doları düşürdüğü için altındaki yükselişi destekliyor. 'in alım programının açıklanmasından sonra altın fiyatında yüzde 6 artış yaşandı. Uzmanlar, "Piyasalara pompalanıyor. ABD, doların değerini düşürmeyi borç yükümlülüklerini yerine getirmede bir çıkış yolu olarak görürken, Asyalı merkez bankaları da dolar almaya devam ederek para birimlerini ucuz tutuyor. Bu nedenle değerli madenlerdeki yükseliş devam edecek. Altın gelecek üç hafta içinde 1.475 ile 1.500 doları görebilir" yorumunda bulundu. Zoellick, 'ta yer alan yazısında 1971 yılında başlayan dalgalı döviz kuru uygulamasına alternatif olarak ülkelerin döviz kurlarını belirlerken gösterge olarak altını izleyebileceklerini ifade etmişti. Dünya Bankası Başkanı Zoellick, yeni kur sisteminin "dolar, euro, yen, ve uluslararası bir para birimi olmaya doğru ilerleyen yuan"dan oluşabileceğini ifade etti ve sistemin ", deflasyon ve ileriye yönelik kur seviyeleri hakkında uluslararasi bir gösterge noktası olarak altını" kullanabilecegini belirtti.   Çeyrek 106 TL Kuyumcular Odası Başkanı Rıdvan Şen, dolardaki gerilemeye rağmen altının yılbaşından bu yana yüzde 19 civarında değer kazandığını ve yatırımcısını yine üzmediğini söyledi. Doların aynı kalması durumunda altındaki kazancın yüzde 20'nin üzerinde olacağını dile getiren Şen şunları kaydetti: "Bir süre önce ons fiyatı 1.300 dolar sevilerine gelindiğinde de çeyrek altının fiyatı 105 lirayı geçmişti. O dönemlerde dolar yüksekti. Şimdilerde ons fiyatı 1.400 civarında, ancak çeyrek altın 106 lirayı gördü. Dolardaki gerileme bunda etkili oldu. Öyle ki, ons fiyatı açısından altındaki yükseliş yüzde 27'lere ulaştı. Doların yol açtığı kayba rağmen altındaki yükseliş çok ciddi." Şen, altının hedeflediği rakamlara ulaşmakta zorluk çekmediğini belirterek, "Altının ons fiyatının 1.500 dolar olan hedefine yıl sonuna kadar ulaşması bekleniyor. Altın yatırımcısını bugüne kadar üzmedi, bundan sonra da üzecek gibi görünmüyor" diye konuştu. Euro/dolar paritesi 1.38'li seviyelere gelirken, içeride de euro/TL 1.95'li seviyelere indi. Dolar/TL ise 1.40'ın altında işlem görüyor.   71.543 puanla rekordaİMKB Endeksi, dün 71.543 puana çıkarak tarihinin en yüksek seviyesine çıktı. Endeks, FED tahvil alımı kararının özellikle gelişmekte olan ülkelere olumlu yansımasının yanı sıra Hazine'nin önceki gün gerçekleştirdiği eurobond tahvil ihracına 10 kat talep gelmesinin etkisiyle dün günü yüzde 0.85 yükselişle 71.543 puandan kapanarak rekor kırdı.   Gümüş 30 yılın zirvesinde  Altın fiyatındaki yukarı yönlü hareket, diğer metallere de yansıdı. Dün spot gümüşün ons fiyatı, 28.23 dolar ile Mart 1980'den bu yana görülen en yüksek seviyeye ulaştı.