Resource
stringclasses
2 values
DocID
int64
1.32M
1.44M
Class
stringclasses
8 values
Text
stringlengths
62
18.2k
Milliyet
1,338,105
Ekonomi
BESTE ÖNKOLDoğtaş Yönetim Kurulu Başkanı Davut Doğan, 2011 yılının ikinci yarısında Halep Organize Sanayi Bölgesi'nde devreye almayı planladıkları tesis için ilk etapta arsa, tesis ve ekipman için 5 milyon dolar yatırım yapacaklarını, bunun zaman içinde 10 milyon dolara yükselmesini hedeflediklerini söyledi. Doğan, komşu ülkelerle vizesiz geçişlerin kendileri için ticari avantaj sağladığını dile getirerek en güvenli ülke olarak gördükleri Suriye'ye yatırım yapma kararı aldıklarını söyledi. Genişletilebilecek şekilde inşa edilecek tesisle ilgili olarak Doğan şunları anlattı: "Halep OSB'deki tesisimizde 100-120 kişilik bir istihdam sağlayacağız. Ortadoğu bölgesinde mağazalarımız var, tanınıyoruz. Ama yeni tesis sayesinde Irak, İran, Libya, Mısır gibi ülkelere daha çok konsantre olacağız. 200 milyon kişilik bir pazarı bünyesinde barındıran ve gümrüksüz ticaretin yapıldığı Büyük Arap Serbest Ticaret Bölgesi'de (Irak, BAE, Libya, Tunus'unda aralarında bulunduğu 18 ülkeden oluşan birlik GAFTA) büyümek istiyoruz."Diziler Türk hayranı yaptıTürk dizilerinin de büyümelerinde etken olduğunu anlatan Doğan, "Arap ülkelerinde Türk dizilerini izliyorlar. Türk malına karşı sempati oluştu. Biz de bunu fırsata çeviriyoruz. Tasarladığımız ürünleri çok rahat satabiliyoruz. Dizilerdeki gibi ürünlerin yanı sıra reklamlarda gördükleri modelleri istiyorlar" dedi. Halka arz gündemde2011 gündeminde halka arz ve ortaklık konularının yer aldığını anlatan Doğan, "Bir banka hisselerimizin yüzde 30'unu satın alıp 3 senenin sonunda halka açılmayı teklif etti. Biz ya bu gibi yöntemlerle halka açılacağız. Ya da yerli-yabancı ortakla büyük hisse bizde kalmak şartıyla yolumuza devam edeceğiz" diye konuştu.'Yatak Ev'lerle AVM'de büyüyecekKriz nedeniyle askıya aldıkları Türkiye'deki kapasite artırım yatırımını 2011'de yapacaklarını anlatan Doğan, "Çanakkale Biga'daki tesisimize 10 milyon dolarlık kapasite artırım yatırımı yapacağız. Yüzde 30 kapasitemizi artıracak proje  30 bin metrekare ek fabrika inşaatı ve makine ekipmanını kapsıyor" diye konuştu. 2.700 metrekarelik mağazalara ihtiyaç duydukları için AVM yerine caddelerde  büyüdüklerini kaydeden Doğan,  "AVM'lerde yatakla büyüyeceğiz. Çok sayıda çeşidimiz olsada Doğtaş deyince akla yatak gelmiyor. Bu yüzden AVM'lere 150 metrekarelik alanlara 'yatak evleri' kuracağız" dedi.  Mobilya satıp orman yapıyor Geleceğin markalarının sosyal sorumluluklarla var olabileceğini anlata Doğan, "Mobilya alan müşteriler için fidan dikiyoruz. TEMA ile işbirliğimiz çervesinde Konya-Karapınar'da bir ormanımız var. Ayrıca eski mobilyaları alıp yeniliyoruz ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyoruz" dedi.
Milliyet
1,334,790
Ekonomi
, Pazar| Nükleerde Kore'yle uzlaşma yokTürkiye'nin Sinop'ta kurulmasını planladığı nükleer santral için Güney Kore ile yürütülen müzakereler sonuçsuz kaldı02:18 | 13 Kasım 2010EKONOMİ SERVİSİ   , Güney ile yapımı konusunda mutabakat sağlanamadığını bildirdi. Bakan Yıldız, nükleer santral yapımı için gelecek hafta firmasıyla görüşüleceğini söyledi. Konu, sabah saatlerinde Başbakan Tayyip Erdoğan ve Güney Kore Cumhurbaşkanı Lee Myung-Bak'ın katıldığı çalışma kahvaltısında gündeme geldi. Yıldız, nükleer santral konusunda yürütülen görüşmelerde oluşan tıkanıklığın aşılması için kritik önem taşıyan Erdoğan-Lee buluşmasından sonuç alınamadığını ifade etti. Yıldız, "El sıkışıp anlaşmadık, anlaşamadık" dedi. Taner, B ve C planlarının bulunduğunu söyleyerek, , ve ile görüşmelere başlayacaklarını kaydetti. Yıldız, 'de gazetecilerin Güney Kore ile nükleer santral yapımına ilişkin görüşmeler hakkındaki sorularını yanıtlarken şu bilgileri verdi: İlk davet Toshiba'ya "Bugün Sayın Cumhurbaşkanı ile Başbakanımızın yaptığı görüşmede karşılıklı iyi niyetli yaklaşımları bir kez daha gördük. Son derece sıcak karşılamada bulundular. Ve bu işi yapmayla ilgili niyet ve kararlılıklarını bildirdiler. Biz de aynı kararlılıktayız. Ancak bazı şartlarda henüz mutabık kalmış değiliz. Bu son yaptığımız görüşmede de bu noktaları aşamadığımızı söylemeliyim. Bir kısım iyileştirici şartlar öne sürüldü, masamıza konuldu. Biz de bunları değerlendireceğimizi beyan ettik. Ama diğer ülkelerle görüşmeye başlayacağız. Bunu söylemeliyim. Hızlı bir sürecini geçmemiz lazım. Bu konuda arkadaşlarımı da görevlendirdim." Yıldız Avrupa ülkeleri ile ABD ve Japonya'dan firmalarla konuyu değerlendireceklerini belirterek, "Çünkü 'nin nükleer güç santrallarının yapımıyla ilgili kararlılığında hiçbir eksilme olmadı" dedi. Bayram sonu veya ortasında görüşmelerin yapımı için Japon Toshiba firmasını davet edeceklerini kaydeden Yıldız, konunun önemli olduğunu vurguladı. toplantıları çerçevesinde Başbakan Erdoğan ile Seul'de bulunan Bakan Taner, daha önce yaptığı açıklamada, Erdoğan ile Güney Kore Devlet Başkanı Lee Myung Bak arasındaki buluşmanın tıkanıklıkları aşma noktasında belirleyici olacağını belirtmişti. Nükleer santralin Türkiye'ye maliyetinin 20 milyar civarında olması bekleniyor.
Milliyet
1,337,851
Ekonomi
TEBERNÜŞ KİREÇCİKampanya, bayram süresince geçerli olacak. Esenyurt'ta inşa edilen ve sekiz blokta 2 bin 30 daireden oluşan proje için başlattıkları kampanya hakkında konuşan Özyurtlar İnşaat Grubu Başkanı Tamer Özyurt, "Mayıs ayında dip fiyatlarla satışa başlamıştık. O zaman 1+1'ler 57 bin liradan satışa sunulmuştu, şu anda 87 bin liradan 1+1 ev satıyoruz. Daireler azaldıkça fiyatları da artıyor" dedi.
Milliyet
1,346,848
Ekonomi
MELİS ŞENERDEMKoç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç'un, Yapı Kredi'deki yabancı ortakları UniCredit'in bu bankanın hisselerini satmaya karar vermesi halinde ciddi alıcı olacaklarına ilişkin sözlerine İtalya'dan yanıt geldi.UniCredit sözcüsü Andrea Morawski, Milliyet'e yaptığı açıklamada Yapı Kredi'deki hisselerini satmak gibi bir niyetlerinin kesinlikle olmadığını, tam tersine bankaya daha çok yatırım yapıp yeni şubeler açma kararı aldıklarını söyledi. Morawski, "Yapı Kredi'deki hissemiz satılık değil. Koç Holding ile mükemmel bir ilişkimiz var ve onlarla birlikte Yapı Kredi Bankası'nı daha da geliştirmek istiyoruz" dedi.Koç, önceki gün Bursa'da kendisine Garanti Bankası'nda olduğu gibi yabancı ortak hisselerini satmaya karar verirse bu hisseleri alıp almayacakları sorulduğunda, "Bankacılıkta yüzde 50-50 ortaklık çok zordur. Keşke satsalar ancak burası onlar için vazgeçilmez. Sektörün iyi durumu, karlılığı tüm dünya tarafından görülüyor. Yine de satmak isteseler ciddi alıcı oluruz" yanıtını vermişti.Morawski'nin, Milliyet'in "Peki Koç elindeki Yapı Kredi hisselerini satmak istese, siz talip olur muydunuz" sorusuna yanıtı ise ilginç oldu. Morawski, "Biz varsayımsal senaryolar hakkında yorum yapmayız. Koç'un hisselerinin bir kısmını ya da tümünü elden çıkarmaya niyeti olduğu konusunda hiçbir şey duymadık. Eğer yarın Koç elindeki hisseleri satacağını söylerse, öbür gün konuşalım" dedi.
Milliyet
1,318,703
Ekonomi
İşte Vahap Munyar'ın köşesinde yer verdiği Ağaoğlu röportaji:"Ali Ağaoğlu'nun kendi projelerinin tanıtım reklamlarına çıkmasıyla birlikte kafalarda oluşan soruyu lafı fazla dolandırmadan sordum:- Siz Sinan Çetin'e, "Kamera karşısında rahat olacaksın" diyorsunuz ya, ben de soruyu öyle soracağım. Hızlı büyümeniz, reklamlarla ön plana çıkmanız, Allah benzetmesin ama "Kastelli de 1980'li yılların başında böyleydi" türünden konuşmalara yol açıyor.- Kastelli aslında bir anlamda "hayal" satıyordu. Ben insanlara ev satıyorum.- Elinizde epey arsa olduğunu biliyorum. Daha önce yaptığımız sohbetlerde anlatmıştınız.- Son dönemlerde iki yeni arsa aldık. Biri Net Holding'ten aldığımız Bomonti arazisi, diğeri Haznedar Tuğla'nın arazisi.- Arsaların bedelini nasıl ödüyorsunuz? Adnan Uğur Kılıç, eliyle "trink" işareti yapıp, ekledi:- Ödemeleri ben yapıyorum. Hepsi nakit ödeniyor. Kredi kullanmak yok.Ali Ağaoğlu, hızını alamadı:- Aslında iki arazi daha aldım. İşlemleri bitmediği için açıklamıyorum.Sorduğum soru üzerine meydan okurcasına bir noktanın daha altını çizdi:- 1 milyar dolar da nakit param var.Sonra reklamların yarattığı etkiye örnek verdi:- Anadolu'dan birçok müteahhit arkadaş arıyor, "Sayende bizim de satışlarımız canlandı" diye teşekkür ediyor.- Bu fuar vesilesiyle "AGA" plakalı araçlar serinize iki lüks araç daha kattınız, hayırlı olsun.Aclan Acar'a döndü: - Ben aldığım arabaya acımam. Her yerde kullanırım. 4X4 araçların giremediği yerlere ben Rolls Royce'yla giderim. Şantiyelerime, İstanbul'un varoşlarına giderim. Kimseden tepki görmem.Garajında değerleri toplamı 10 milyon doları aşan "AGA" plakalı 16 otomobil...İstanbul'da sayısı 10'un üzerinde olan arsa...1 milyar dolar nakit para...Durum ortada... "
Milliyet
1,336,402
Ekonomi
Papandreu, To Proto Thema gazetesindeki demecinde, ekonomik soruna daha adil çözümler bulma amacıyla, Destek Mekanizması'ndaki bazı maddeleri yeniden müzakere ettiğini ifade etti.
Milliyet
1,318,603
Ekonomi
SONGÜL HATISARU İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, kente ekonomi liginde sınıf atlatacak projelerin detaylarını Milliyet'e açıkladı. 3. havalimanı nereye yapılacak, 3. köprü ihalesi ne zaman başlayacak, İGDAŞ-İDO kaça satılacak, tartışılan İETT satışında son durum ne, marinalar, helikopter pistleri... Yerli, yabancı yatımcıların iştahını kabartan tüm bu projeleri Başkan Topbaş'la Florya'daki belediye tesislerinde konuştuk. Geçen salı günkü buluşmanın en hararetli gündem maddelerinden biri olan 3. havalimanı konusunda Topbaş önemli bilgiler verdi. Bunun ardından önceki gün Başbakan Erdoğan'dan, "İki havalimanı İstanbul'a yetmiyor" açıklaması geldi. 3. havalimanı için Silivri'nin seçildiği bilgisini veren Topbaş, bu konuda şunları söylüyor: "1/100.000 şehir planlarında Silivri'de bir üçüncü havaalanı öngörüldü. Mevcut Atatürk havaalanının birkaç katı olacak. Bu planlar Ulaştırma Bakanlığı ile görüşülerek yapıldı. Kısa vadede mevcut havaalanlarının kapasitesini yükseltmek istiyorlar. Sabiha Gökçen'e pist ilavesi planı var. Atatürk Havalimanı'nda 'yeni bir pist daha yapabilir miyiz' diye çalışmalar var. Ama biz üçüncü bir havalimanını planlarımıza işledik." Yakışıklıyım! Başkanla fotoğraf çekimi yaparken, bizi bir an olsun rahat bırakmayan ve cep telefonuyla anı fotoğraf çektirmek isteyen kadınlardan birisi, "Başkanım çok yakışıklısınız" deyince, Topbaş'ın yüzü gülüyor. Hemen, "Kendinizi yakışıklı buluyor musunuz?" diye soruyorum, başkan şu cevabı veriyor: "E belli değil mi? Onlar beğeniyor. Şaka bir yana, babacan tavrımı seviyorlar, bunu biliyorum. Vakitsizlikten yıllardır denize bile giremedim. En büyük hobim vakit bulduğumda deliksiz bir uyku. Yari güzel olanın gözüne uyku girmezmiş Songül Hanım. İstanbul benim yarim. Gözüme uyku girmiyor, dört saat uykuyla geçiyor çoğu zaman" Çılgın projeyi Başbakan kâğıda çizdi!Başbakan Tayyip Erdoğan'ın çılgın projesi ne kadar çılgın? Neden düğmeye basmıyor, arazi, finansman nedir engel? İstanbul'u suyu akmayan, çek karnesi verilmeyen bir şehirden aldı cazibe merkezi haline getirdi. Şehrin üzerindeki külü, tozu temizledi. İstanbul'la ilgili hayalleri tabii bitmiş değil. 35 yılı aşkın süredir kendisiyle çalışıyorum. Yıllardır düşlediği, kâğıda çizdiği, tüm dünyanın dikkatini çekecek 3-4 projesi var. Tokyo, Londra ve New York'tan sonra İstanbul'u konuşturacak projeler. Türkiye büyüdükçe  projelerin artık uygulanabilir olduğunu görüyor. Finansman, arazi her unsuru  inceletiyor şu anda. 'Kutlamaları halka indirdik'Başbakan şehrin tozunu aldı, siz ne yaptınız? Cila yaptım bende! Her yerde nakşımız sürüyor. Köprüler, yollar, kavşaklar yapılıyor. Ama en önemli projem Cumhuriyet kutlamalarını kitlesel hale getirmek oldu. Altı yıldır kutlamaları çok farklı bir formata taşıdık. Boğazda muhteşem havai fişek gösterileri, teknelerin fener alayı geçişini gördünüz. İnsanlar sahillerde, lokantalarda, yer bulamadı. Çevre illerden de insanlar geldi. Gelecekte birileri, "Bunu kim yaptı?" derse, işte onun arkasında ben olacağım. En büyük övüncüm bu. '10 marina, 104 pist geliyor' Boğaz trafiğini çözmek için marinalar yapacaktınız. İstanbul Boğazı'nda 10 marina yapacağız. Beykoz, İstinye ve Tarabya Koyu, ilk hedefimiz. Bütün yetkiler alındı. İSPARK yapıp işletecek. Marinacılık çok dar ve çok pahalı. Biz orada daha ucuz hizmet vereceğiz, Böylece deniz kentinde insanlar daha çok tekne kullanır hale gelecek. 104 tane de helikopter pisti yapıyoruz. 4 tanesini yaptık bile. İGDAŞ ve İDO gibi, İSPARK'ın da satılacağı konuşuluyor. Çok cezbediyor insanları. Bıraktığım izlerden birisi Cumhuriyet kutlamaları ise birisi de İSPARK'tır. İstanbul'da bir değnekçi olayı vardı, kıyamet kopuyordu. Parkı medeni bir ölçüye taşıdık. Marinaların olmadığı değerlemelerde bile yabancı firmalar hesap yapıyorlar, 4 milyar euro değer biçiyorlar.  'Riva'yı Bodrum yapacağız' Hep şehir içinde mi projeler? İlçelerle ilgili projeniz yok mu? Riva, yapı itibariyle tahrip olmamış bir bölge. İstanbul'un Bodrum'u yapacağız orayı. Ekolojik bir köy haline getireceğiz. Orada büyük arazi sahipleri var, bunlardan biri Galatasaray. Büyük arazi sahibi şahıs ve tüzel kişiliklerle görüşmeler sürüyor. Oranın daha değerli olacağını arazi sahiplerine anlatıyoruz. Bir sayfiye noktası ve turizm destinasyonu olabileceğini gösteriyoruz. Israrlıyız ve görüşmelerimiz devam ediyor. Kontrollü bir şekilde yapılaşma devam ediyor. Oradaki maliklerinde bunu benimsemesi, geleceği görmesi lazım. 'İETT arazisinden 1.1 milyar TL'  İETT arazisinin ihalesi iptal edilmedi diyorsunuz? Nedir kastınız? İETT arazisi, üç yıl önce satıldı ama yargı süreci geciktirdi. Derken satın alan Sama Dubai ekonomik darboğaza girdi, ödemelerini yapamadı. İhaleyi iptal etmedik, umudumuz vardı. Parayı kasaya koymak istiyoruz, 1 milyar 156 milyon TL büyük para. Ulaşımda kullanacağız. Gecikmeden dolayı ciddi ekonomik sıkıntılar çektik, faizler ödedik. Birileri herhalde engel olmaktan mutlu. Araziyi alan firmanın kurduğu tüzel kişilik el değiştirecek ve araziyi devredebilecek. Nitekim şimdi, "Projeyi devam ettirelim, tüzel kişiliği devir alalım" diyen yabancı talipler çıktı ortaya. Bunu kaçırmayız, görüşmelerimiz sürüyor. Alan artık nasıl değerlendirir tek kule mi yapar, çift kule mi onu bilemem. 'Konser de olsun, opera da, AKM düğün salonu mu?'AKM'nin önündeki hukuki engeller kalktı. Ve sizin projeniz kabul görmediAKM, Kültür Bakanlığı'na bağlı, oranın yıkılıp yandaki otoparkla birleştirilip, salonları, sinemaları ve cafe'leriyle bir kültür merkezi haline gelmesini istedim. 24 saat yaşayan bir yaşam alanı haline gelebilirdi. Şehrin belediye başkanı, İstanbullu hemşehrisi, Taksim çocuğu olarak isteğim bu yöndeydi. Ama Anıtlar Kurulu, mevcut haliyle onarım ve güçlendirme izni verdi. 70-80 milyon TL harcayacaklar. Terasına bir lokanta koyacaklar. Kimse kusura bakmasın, bu haliyle bırakın kent estetiğini, ihtiyacı bile karşılamayacak. Konser salonu ayrı bir şeydir opera ayrı. Hem opera hem konser aynı salonda olmaz, akustiği bile farklıdır. Düğün salonu mu bu? Düğün de olsun,  bayii toplantısı da! 'İstiklal Caddesi yenileniyor, pembe mozaikler geliyor' İstiklal Caddesi'nin yenileceği doğru mu? Döşediğiniz taşlarda çökmeler var.İstiklal Caddesi'nin altında eskiden yapılmış bir yağmur ve atık su tüneli var. Tarihi özelliği yok ama boşluklu bir yapı. Tramvaya yakın yürüdüğünüzde bir titreme hissedersiniz. Sekiz santimlik granitler koymamıza rağmen bu titreşim yüzünden, taşlar devamlı oynadığından yer yer kalktı. Şikayetler buradan kaynaklanıyor. Ar-Ge birimimiz yeni bir malzeme keşfetti, kararını verdik. Bu hafta uygulamasını yapacağız. Bir daha kırılma olmayacak. Mozaik tarzında asfalt karışımlı bir malzeme çünkü. Tren yolu pembemsi, diğer yerler gri ve yeşilimsi renkte mozaik tarzında olacak. İçinde cam da bulunduğu için parlayacak. Ticareti etkilemeden bölüm bölüm yapılacak ve sadece gece çalışılacak. "TRT arazisi yakında satılacak"  İnan Kıraç, Tarlabaşı'ndaki TÜYAP ve TRT binasının olduğu vahada devasa bir kültür kompleksi oluşturmak istiyordu.  14 bin metrekarelik hisseli bir yer. 4/5 hisse bizim, 1/5 de TRT'nin. TRT kendi arsasında bina yapmış. Beğenmediğim bir bina. Sayın Kıraç, görüşmeye geldi, bir konser salonu yapmak istediklerini söyledi. Kültür merkezi olabilecek projeye "Evet" dedik. TRT, kendi özel yasasından dolayı arsasının satışını yapmak durumunda. "Büyükşehir olarak biz almayız, siz satışını yapın" dedik. Yakında satışa çıkıyorlar. Biz de kendi yerimizi yakında ihaleye çıkaracağız. İhaleye sayın İnan Kıraç da, isteyen herkes de girebilir. İnan Bey, "TRT binasıyla bütün olarak girmek isterim" diyor. O bölümü TRT ile çözmesi lazım. Biz kendisinin almasını çok isteriz. 'EŞİMLE MUTFAKTA KARŞILAŞIYORUM'Aileniz hakkında konuşalım isterim biraz? Çocuklarınız ne iş yapıyor?Büyük oğlum Hüseyin Ersan, Saray lokantalarını takip ediyor. Küçük oğlum Ömer ve kızımın eşiyle birlikte bir de su yalıtım firması kurdular, New York'a ihracat yapıyorlar. Namlı Şarküteri'nin şubesini de açtı. Kızım Kübra ilahiyat okudu. Aydınlı Tekstil'in sahibinin küçük oğlu Ömer'le evlendi. Kızım ve damadım giydiriyor beni. Giyinmeyi severim, Allah bana böyle kaliteli giyim markaları olan damat verdi. Kızım da gıda işine girdi, Wuffel'in şubesini açtı. Oğlum Ömer, Koç Üniversitesi'nde öğrenciyken, okulun food court'unda Pigastro adlı bir şirket kurdu, şubeler veriyor. Yanında 300 kişi çalışıyor. Kapta mısır sattığı 'Corn in Cup' markasını yarattı. 50 franchase verdi. Ömer, şirketi kurarken borç istedi, karşı çıktım, "Okul bitmeden ticarete atılma" dedim. "Baba senden borç istiyorum akıl değil" dedi. Siyaset istemedi hiçbirisi. En üz üç torun istedim hepsinden. Büyük gelinim Göksu'nun başı kapalı, küçüğün başı açık. Yoğunluktan Özleyiş Hanım'la evde geç saatlerde mutfağa su içmeye giderken falan karşılaşıyorum. (Gülüyor) Hayata onunla başladım. Üç çocuğunda nikâhını ben kıydım. Eşim sosyal hizmetlerde çok çalışır. Kadın Koordinasyon Merkezi'nin fahri başkanlığını yapıyor. Herhalde 500 yoksul genci evlendirmiştir. Gittiği yerlerde duyduğu her sorunu bana aktarır, sahadaki kolum gibidir. Öne çıkmayı sevmez ve bana sadece İstanbul'un trafiği yüzünden söylenir.
Milliyet
1,320,342
Ekonomi
İstanbul- İzmir yolculuğunu 3.5 saate indirecek olan ve temeli geçen hafta atılan İzmit Körfez Köprüsü'nü de kapsayan Gebze-Orhangazi-İzmir Otoyolu Projesi'ni önceden bilen bazı Karayolları bürokratlarının 2006'dan itibaren güzergah boyunca ucuza arazi kapattığı ortaya çıktı.2006'dan itibaren sadece Yalova'da 1000 dönüm (1 milyon metrekare-Yaklaşık 1000 stadyum alanı) arazinin el değiştirdiği belirlendi. Arazilerin büyük kısmını alanlar ise Karayolları bürokratları ve onlarla ilişkili olduğu ileri sürülen şirket sahipleri. Güzergahın geçtiği beldelerden Çiftlikköy Belediye Başkanı Metin Dağ, köyleri tek tek dolaşarak köylülere "Arazilerinizi satmayın" uyarısı yaptı.Yalova'da arazilerini ucuza kaptıran bazı vatandaşlar örgütlenerek 'İnsider' (Kendi ürettiği gizli bilgiden çıkar sağlayan, genele açık olmayan kimi kritik bilgileri ranta dönüştürmek) yapan Karayolları yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulunmaya ve konuyu Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu'na taşımaya hazırlanıyorlar. Toplam uzunluğu 421 kilometre olarak hesaplanan ve 11 milyar TL'ye mal olacak projenin temeli geçen hafta atıldı. Gözler, son dört yılda projenin geçiş istikametinde bulunan köylerden ucuza toplanan arazilerin sahiplerine çevrildi. 5 yılda tamamlanması planlanan projenin güzergahındaki Çukurköy, Denizçalı, Kılıçköy, Laledere, Kabaklı, İlyasköy'ünde aralarında bulunduğu yaklaşık 25 köyde ve köprü ayaklarında bulunan yaklaşık 1000 dönüm arazinin, projeyi bilen ve her aşamasından haberi olanlar tarafından ucuza kapatıldığı belirlendi.İLGİNÇ BİR TESADÜF MÜ?Karayolları Genel Müdürü Cahit Turhan'ın eşinin çalıştığı EMAY adlı inşaat şirketinin sahibi Hamdi Aydın, 2006 ve 2007 yılları arasında yaklaşık 405 dönüm arazi satın aldı. Aynı zamanda 17. Bölge Müdürü Yakup Dost'un da arkadaşı olan Hamdi Aydın, Yalova'daki Laledere, Kılıçköy, Çukurköy, Denizçalı, Kabaklı ve Dereköy'den arazi satın aldı. Çiftlikköy Belde Belediyesi'nin kayıtlarında da bulunan arazilerin emlak vergileri Hamdi Aydın adına ödendi. 2008'de görevden alınan 17. Bölge Müdürü Yakup Dost'un kuzeni olduğu iddia edilen Ali İhsan Soyluoğlu, Karayolları 17. Bölge Müdür Yardımcısı Mehmet Çetin, Başmühendisler Metin Küçükoğlu, Erdoğan Dedeoğlu'nun da arazi satın aldıkları belgelendi. Yalova Özel İdare'de çalışan bazı bürokratların akrabaları da dahil olmak üzere çok sayıda kişi adeta "kendin pişir kendin ye" yöntemiyle arazi topladılar.MUHASEBE MÜDÜRÜNE SUÇLAMAYalova Emlakçılar Odası Başkanı Adem Şen, Yalova Özel İdare'de muhasebe müdürlüğü yapan Kemal Sever'in projenin haritası ve güzergahıyla bölgedeki köylere gidip, arazi topladığını ileri sürdü. Şen, Sever'in İstanbul Kapalıçarşı'da bulunan Sever soyadlı çok sayıda akrabasına arazi kapattığını iddia eden Şen, "Sever ve bazı görevliler adeta arsa spekülatörlüğü yapıyor. Köylülerden yok pahasına alınan arazilere şimdi yüksek rakamlar isteniyor. Fiyatlar 10'a katlandı. Bu kadar rantı yüksek bir arazi satın alınmasını projeyi yapanların toplaması ne kadar etik. Bunun değerlendirmesini kamuoyu yapsın" dedi.Başkan köylüleri uyarıyor amaKÖRFEZ Köprüsü güzergahının geçtiği Çiftlikköy Belde Belediye Başkanı Metin Dağ köylülerin özellikle son iki yılda arazilerini satmaları üzerine Laledere, Kılıçköy, Çukurköy, Kabaklı ve Dereköy'e giderek köylülerle defalarca görüşmeler yaptı. Köy muhtarlarını da sık sık belediyeye davet ettiğini belirten Dağ, şunları söyledi: "Köylülere arazilerinizi 'satmayın' diye telkinlerde bulunuyorum. Bölgenin son günlerde özellikle spekülatörler tarafından adeta istila edilmesi kaygılarımı giderek artırıyor. Köy odalarında, sokaklarda, meydanlarda hepsini toplayıp, 'arsalarınız çok değerlenecek. Sakın bu arsa simsarlarına kanıp ucuza satmayın' diye uyarıyorum. Bazı yerlerde dönümü 3 bin lira olan arsalar şimdi 35-40 bin liraya çıkmış. Borçlu olan, arazilerini ekip biçemeyen köylüler satıyorlar. Köylüler sık sık bana gelip, yardım istiyorlar. Ancak artık iş işten geçti. Bu olay gazetelere yansırsa belki köylülerin akılları başlarına gelir. Çok pişmanlar, ama yapacak birşey yok. İş bilen yatırımcılar, uyanıklar arazileri ucuza kapatıyor."İşte arsa kapatan karayolcularMehmet Çetin: Karayolları 17. Bölge Müdür Yardımcısı. Çukurköy'den alınan 19 dönüm arazinin satış tarihi 26 Mayıs 2006.  Ali İhsan Soyluğlu: Eski Karayolları 17. Bölge Müdürü Yakup Dost'un kuzeni olduğu iddia ediliyor. Denizçalı Köyü'nden alınan 46 dönümlük arazinin satış tarihi 13 Şubat 2007.  Hamdi Aydın: EMAY Proje'nin patronu ve Yakup Dost'un arkadaşı. Karayolları Genel Müdürü Cahit Turhan'ın eşinin çalıştığı proje firması. Aldığı arazi yaklaşık 405 dönüm.  Metin Küçükoğlu: 17. Bölge Müdürlüğü'nde Proje Müdürü. Arazisini Kılıç Köyü'nden aldı.  Erdoğan Dedeoğlu: 17. Bölge Köprü Başmühendisi. Kabaklı köyünden 32 dönüm araziyi 2006 yılında aldı.PROJE RAFA KALKMIŞTIİlk olarak 1996'da gündeme gelen Körfez Köprüsü projesi İstanbul ile İzmir arasındaki mesafeyi 3.5 saate indirecek. 421 kilometrelik otoyol projesi 1999 depreminden sonra rafa kaldırıldı. Proje şimdi yeniden gündeme geldi.Başmühendis: arazi aldım, mal beyanımda var17. BÖLGE Müdürlüğü'nde Başmühendis olarak çalışan Erdoğan Dedeoğlu ise Kabaklı köyünden 32 dönüm yer aldığını doğrularken, şunları söyledi: "Söz konusu köyden 2006 yılında 32 dönüm arazi aldığım doğrudur. Zaten devlet memuru olduğum için mal beyanımda bu araziyi görebilirsiniz. Yasal olmayan hiçbir şey yok. 2006 yılında 25 bin YTL'ye aldım. Alma gerekçem ucuz olması. Küçük bir birikimim vardı, bunu arazi alarak değerlendirdim." Kamuya açık bir yerden arazi aldığını belirten Dedeoğlu, 'Karayolları'nda çalışan müdür, yardımcısı ve mühendislerin arsa toplaması etik mi?' sorumuza ise, "Etik olmayan bir şey yok. Güzergah daha önceden belli olmuş. Ben biriktirdiğim küçük parayı değerlendirdim" dedi. Eski İstanbul 17. Bölge Müdürü Yakup Dost ise, "Çok gizli bir proje değil. On yıldır biliniyor. Arkadaşlarımız imkânları ölçüsünde söz konusu arazileri almışlar. Arkadaşlarımızı çağırıp konuştum. Hepsinin mal beyanında araziler belirtilmiş. Ali İhsan Soyluoğlu benim kuzenim değil. Alımlarda gayri hukuki bir durum yok" dedi.'Personel birikimini değerlendirmiş'YALOVA bölgesinde arazi alımıyla ilgili iddialar için aradığımız Karayolları Genel Müdürü Cahit Turhan, eşi Meral Turhan'ın 10 yıldır EMAY şirketinde çalıştığını belirterek, şunları söyledi: "Bu şirketin sahibinin 405 dönüm arazi aldığından haberim yok. Ancak benim personelimle ilgili duruma üzüldüm. 19 bin 200 personelim var, hepsini denetlemem mümkün değil. Projenin güzergahından herkesin olduğu gibi benim personelimin de haberi var. Bu çerçevede birikimlerini değerlendirmişler. Kötü bir niyetlerinin olduğunu zannetmiyorum. Söz konusu belediyelerin planlarına işlendi. İhale yapıldı. Şikâyet olması durumunda arkadaşlarımızın mal beyanlarının doğru olup olmadığını araştırırım. Aksi takdirde soruşturacak bir durum yok. Rant getirecek bölgeleri insanlar takip ediyorlar. Personelde bu çerçevede birikimlerini değerlendirmiş olabilir. Soruşturmaya gerek bir durum yok, ancak araştırma yaptırtacağım."Erhan Öztürk/Sabah
Milliyet
1,324,777
Ekonomi
Doğan Holding Genel Koordinatörü Nebil İlseven, Doğan Yayın sürecine ilişkin, "Piyasada bu ölçekte bir yatırımla ilgilenecek sayı belli. Herkes de hakikaten ilgileniyor. Türkiye'de bu medya olayı belli ki çekiciliğini koruyor" dedi.İlseven, hiç düşünmedikleri bir varlıkla ilgili satışın gündeme gelebileceğini bildirdi.İlseven, The Economist tarafından düzenlenen "Değişim Sürecinde Türkiye-Türk Hükümetiyle 18. Yuvarlak Masa Toplantısı" sırasında gazetecilerin sorularını yanıtlarken, Doğan Yayın ile ilgili sürecin bir yatırım bankası kanalıyla yürütüldüğünü bildirdi."Kendilerine göre süreci düzenlemişler. Kısa liste denebilir. Sonuçta çok kalabalık bir şey değil" diyen İlseven, "İlgilenen kaç kişi var?" sorusu üzerine bunu bilmediğini, piyasada bu ölçekte bir yatırımla ilgilenecek sayının belli olduğunu söyledi.İlseven, "Herkes de hakikaten ilgileniyor. Türkiye'de bu medya olayı belli ki çekiciliğini koruyor" dedi."Doğan Yayın'ın içinde televizyon, dergi, gazeteler var. Bunları bölerek mi satacaksınız?" sorusuna İlseven, şu karşılığı verdi: "Biz 1-1,5 yıldır bu yeniden yapılandırmayı yapıyoruz. Bunu belli bir düzene sokmadan ne satabilirsiniz ne operasyonel olarak etkin hale getirebilirsiniz ne yeni bir ortaklık düşünebilirsiniz. Bu yeniden yapılandırmanın tam da nedeni o işte... Elimizdeki o geniş varlık paketini belli bir düzene ve belli bir rasyonel yapı içinde daha etkin, daha iyi yönetilebilir ve satmazsak bile daha değerli hale gelebilir bir yapıya dönüştürmek... Bir şeyi değerli hale getirmek illa satmak için yapılmaz. Biz de yatırımcıyız. Biz de daha değerli bir varlığımız olsun istiyoruz. Dolayısıyla bu dediğiniz anlamda o süreç şu anda devam ediyor. Kimi ürünleri birleştiriyoruz, kimi şirketleri birleştiriyoruz, kimi işleri yavaşça kenara bırakıyoruz. Bütün bunlar tasnif ve düzenleme olayı... O noktada satış olabilir, gündeme gelebilir. Hiç düşünmediğimiz bir varlıkla ilgili bir satış gündeme gelebilir. Bütün bunlar bu yeniden yapılandırmanın bir parçası olarak görülmeli."-"ARTIK ÇOK UZAMAZ"- Nebil İlseven, "Satmama ihtimali nedir?" sorusu üzerine, bunu bilmediğini, yeniden yapılandırmaya bu ögeyi koyduklarını söyledi.Sürecin ne zaman sonuçlanmasını beklediğine ilişkin bir soru üzerine de, İlseven, "Artık çok uzamaz diye... Bir yıldır konuşulan bir konu... Ama bunlara bir kesin tarih koymamız şu aşamada mümkün değil" dedi.Birinci çeyrek içinde tamamlanabileceğine ilişkin beklentiler olduğunun hatırlatılması üzerine İlseven, " Biz de sonuçta bu iş uzamasın... Kimse bu iş uzamasın istiyor. Bu tip alım satımlarda veya yeniden yapılandırmalarda sür-git yürütmek mümkün değil. Dolayısıyla o beklenti içinde olanlar da bence doğru okuyorlar" diye konuştu.-VERGİ CEZALARI- Bir gazetecinin "Kesilen vergi cezaları var. Onlar bu en son yapılandırma çalışmasından yararlanabilecekler mi?" sorusu üzerine, İlseven, şunları kaydetti: "O çalışmanın ne olduğunu bilmeden... Sonuçta o konuda elimizde kesin bir format, çerçeve olmadan, neyin, ne olduğu belli olmadan bizim şu anda bir şey söylememiz veya bir beklenti içine girmemiz doğru olmaz. Şu anda bir hukuk süreci yürüyor. Şu anda esas yaptığımız iş bu hukuk sürecinde kendimizi en iyi şekilde anlatmaya çalışmak. Onun dışında başka bir şey, daha belli olmadan o konuda bir yorum yapmak veya düşünce belirtmek için çok erken, gereksiz olur." İlseven, "Dün bir enerji iştirakinizin sermaye artırımına katıldığınızı açıkladınız. Bu satışlardan elde edilen gelirlerle enerji yatırımlarınızı artırmayı düşünüyor musunuz?" sorusu üzerine, enerji konusunda akaryakıt dışında enerji üretimi ile ilgili yürüyen projeleri bulunduğunu anımsattı.İlseven, "Dün açıklama bizim barajla ilgili, ortaklarımızla ilgili yürüttüğümüz baraj inşaatı... Başlama aşamasına doğru gelirken oradaki gerekli kaynağın sağlanması... Zaten bizim planımızda, beklentilerimizde olan prosedürel bir adımdı" dedi."Artıracağınız söylenebilir mi?" sorusuna "Biz o imkanları değerlendiriyoruz. Grup o konuya sıcak bakan bir grup" yanıtını veren İlseven, "Yeni bir sektör olabilir mi?" sorusu üzerine de, o konuda verilmiş bir karar olmadığını söyledi.İlseven, "Yani şöyle bir sektör, böyle bir sektör diye... Yatırımcı niteliği olan bir grup. O yatırımcı niteliğinin süreceğini... Yeni bir sektör olur, başka bir bölgede benzer bir sektör olur. Ama yatırımcı niteliği ile faaliyetine devam ediyor. Yurtdışında olur, çevrede olur" şeklinde konuştu.Petrol Ofisi'nden gelecek paranın nerede kullanılacağını henüz bilmediğini ifade eden İlseven, "O iş gelecek yılın ilk yarısında kesinleşeceği için ne kadar para, ne zaman gelecek, ne olacak. Yeterli zamanımız var" diye konuştu.
Milliyet
1,318,745
Ekonomi
PKK'nın ateşkes kararı dün sona ererken, Taksim'deki intihar saldırısı daha önceki ateşkeslerde yaşanan saldırıları hatırlattı. Öcalan'ın 31 Mayıs'taki avukat görüşmesinde "Aradan çekiliyorum" dedikten sonra örgüt yoğun eylemlere girişmişti. Öcalan'ın isteği ile örgütün 13 Ağustos'ta ilan ettiği ve 30 Eylül'e kadar uzattığı tek taraflı eylemsizlik kararı sürerken 9 kişinin ölümü ile sonuçlanan Hakkari'nin Geçitli köyündeki mayınlı saldırı gerçekleşti. Öcalan'ın önerisiyle örgüt ateşkesi 31 Ekim'ee uzattığını açıkladı.Aysel Tuğluk'un avukatı sıfatıyla Öcalan'la yapacağı görüşme hava muhalefeti nedeniyle geçen hafta gerçekleştirilememişti. Eylemsizlik kararının dün bitmesine karşılık, örgütten bir açıklama gelmemesi, "Tuğluk-Öcalan görüşmesi bekleniyor" yorumlarına yol açtı. Bugün öğlen saatlerinde gerçekleşmesi beklenen görüşme öncesi Milliyet'e açıklama yapan Tuğluk, İstanbul'daki patlamaya dikkat çekti. Tuğluk, görüşmenin örgütün eylemsizlik  kararının sona ermesinden bir gün sonra gerçekleşecek olmasının büyük önem arzettiğini belirterek, "Bu açıdan Öcalan'ın söyleyecekleri son derece önemli" dedi. Olayı "provokasyon" olarak değerlendiren Tuğluk "Tahrik var. Kim yapmışsa, nasıl yapmışsa önemli değil" diye konuştu.
Milliyet
1,325,369
Ekonomi
Hazine, 12 Ocak 2011 itfalı tahvil ihalesinde net 200 milyon liralık geri alım yaptı.İhalede, ortalama fiyat 103,527 lira oldu.İhaleye nominal 491,3 milyon liralık teklif gelirken, nominal geri alım tutarı 193,2 milyon lira oldu.Hazine, ihalede geri alınacak azami tutarın net 200 milyon lira olacağını açıklamıştı.
Milliyet
1,339,340
Ekonomi
Bayındırlık ve İskan Bakanı Mustafa Demir, Türkiye'nin "kentleşme ve imar vizyonu"nu ortaya koyan KENTGES belgesinin geçtiğimiz günlerde yayımlandığına işaret ederek, "KENTGES'in yayımlanmasıyla yepyeni bir safhaya geçmiş oluyoruz. O da bakanlığın yeniden yapılandırılması" dedi.Demir, A.A muhabirine yaptığı açıklamada, Kentsel Gelişme Stratejisi ve Eylem Planı (KENTGES) ile yerleşim yerlerinin mekan ve yaşam kalitesinin yükseltilmesi, ekonomik, sosyal ve kültürel yapılarının güçlendirilmesine yönelik "yol haritası" oluşturulduğunu söyledi.KENTGES için 2009'da şura düzenlendiğini, ilgili tüm kurumları bağlayan eylem planlarının belirlendiğini ve YPK kararı olarak yayımlandığını anlatan Demir, strateji belgesinde 19 ana hedefin bulunduğunu, bunlara ulaşmak için 42 strateji ve 100 eylemin planlandığını söyledi.Bu eylemlerden 37'sinin Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'yla ilgili olduğuna dikkati çeken Demir, "Strateji belgesinin yayımlanmasıyla yepyeni bir safhaya geçmiş oluyoruz. O da Bakanlığın yeniden yapılandırılması" dedi.Demir, 37 eylem değerlendirildiğinde Bakanlığın yeniden yapılandırmada "planlama, projelendirme, yapım ve yapımla ilgili diğer süreçlerde bir otorite olarak öngörüldüğünü" belirterek, "Bunlarla ilgili politikaları belirleyecek, anayasada belirlenen yasalarla oluşturulan ve oluşturulacak olan alanlarla ilgili bakanlık çalışmasını tamamen organize etmeye yönelik bir çalışma. Bu çok önemli, çok kapsamlı ve kapasiteli bir çalışma" dedi.Bakanlığın yapım alanlarından büyük ölçüde çekilmesiyle "zayıfladığı, güç kaybettiği" gibi bir algı oluştuğunu, ancak bunun doğru olmadığını kaydeden Demir, Türkiye'nin geldiği nokta itibariyle yeniden yapılanmaya ihtiyaç duyulduğunu ve Bakanlığın kentleşme alanına yoğunlaştığını söyledi.-"TEŞKİLAT YASASI, MUHTEMELEN SEÇİM SONRASINA KALABİLİR"- Demir, Bakanlığın yeniden yapılanma süreci hakkında bilgi verirken, Bakanlığın bir süredir yeniden yapılanma üzerinde çalıştığını, yapı denetiminin yaygınlaştırılması gibi KENTGES'te de yer alan bazı unsurların hayata geçirildiğini, diğerlerinin de geçirilmeye çalışıldığını ifade etti ve KENTGES'i temel metin olarak ele aldıklarının altını çizdi."Yeniden yapılanmayla ilgili teşkilat yasasında nasıl düzenleme yapacak mısınız?" sorusuna Demir, yasada tabii bir değişikliğe gidileceğini, ancak İmar Kanunu, Yapı Denetim Yasası gibi faaliyet alanlarıyla ilgili yasalarda da düzenleme gerektiğini, bu aşamada onları gerçekleştirdiklerini söyledi.Teşkilat yasasındaki değişikliğin ne zaman yapılabileceğiyle ilgili soruya karşılık da Demir, "KENTGES şu anda yayınlandı, ilgili çalışmamız devam ediyor, ama önümüzde bir seçim var. Seçim öncesi bakanlığı yeniden yapılandırmak ne kadar doğru olur, seçim sonrasına muhtemelen kalabilir. Bununla alakalı zaten bir kısım çalışmaları, düzenlemeleri yaptık, ilave edilecek eylem planında yer alan belli konular da var. İlgili kurumların belli düzenlemeleri eş zamanlı yapması gereken noktalar da var, çalışmalarımız devam ediyor" diye konuştu.-"1 OCAK, BAKANLIK İÇİN ÖNEMLİ BİR DÖNEMEÇ"- Bayındırlık ve İskan Bakanı Demir, başka bir soruyu yanıtlarken, 1 Ocak 2011'de binalara enerji kimlik belgelerinin verilmeye başlanacağını, yapı denetiminin 19 ilden 81 ile yaygınlaştırılacağını, 1 Ocak 2012 itibariyle de müteahhitlik alanının kayıt altına alınacağını, belgeli usta çalıştırma döneminin başlayacağını anlattı.Demir, "Bakanlığın aslında bundan sonra ne yapması gerektiği de bu 3 önemli projeyle bir kere daha ortaya çıkıyor. Sektör ve sürece yönelik politika üreten, sistem kuran, destekleyen ve denetleyen bir yapı" dedi.Bakan Demir, 1 Ocak 2011'de yürürlüğe girecek yapı denetiminin, Türkiye'de sağlıklı yapılaşma adına büyük önem taşıdığını kaydederek, sisteme yeni dahil olacak illerde yapı denetim bürolarının oluşturulduğunu, kuraların çekildiğini, firmaların incelenmekte olduğunu söyledi. Aralık ayı içinde yetki belgelerinin verileceğini kaydeden Demir, yapı denetiminin bürolar tarafından yapılacağını, Bakanlığın sistemi denetleyeceğini söyledi.19 ildeki uygulamalarda bazı aksaklıklar tespit ettiklerini ve bunların giderilmesine yönelik yönetmelik değişikliği hazırladıklarını belirten Demir, bürokrasiyi azaltmayı öngören değişikliğin önümüzdeki günlerde yayımlanacağını kaydetti.Bakan Demir ayrıca yapı denetimi kanununda da 3-4 maddeyi değiştirmeyi planladıklarını, bu düzenlemenin de 2011'e kalabileceği söyledi.1 Ocak'ta ayrıca binadaki enerji tüketimi gösteren "enerji kimlik belgelerinin" de verilmeye başlanacağını ifade eden Demir, bunun da "bakanlığın yeni yüzü itibariyle çok önemli bir proje olduğunu" dile getirdi. Demir, bu konuda yazılım çalışmasının devam ettiğini kaydederek, "Yazılıma yapılarla ilgili verileri giriyorsunuz, formülasyona göre enerji verimliliğiyle ilgili sınıf belirleniyor. Çok detaylı, çok önemli ve zor bir sistem" dedi.Bakanlığın altyapı ve personel olarak 1 Ocak'ta öngörülen değişikliklere hazır olup olmadığı sorusuna Demir, "Hazırlıklarımız var. Oldukça iyi konumdayız, çok daha iyi olmak durumundayız" karşılığını verdi. Demir, 2010 yılı içinde, geçmiş 5-6 yılın toplamı kadar hizmet içi eğitim yaptıklarını, 1,5 yıl içinde 1.055 mimar ve mühendis aldıklarını ve personel alımına gelecek yıl da devam edeceklerini kaydetti.-"(YAPI KOOPERATİFLERİ) BİLGİLENME SÜRECİNDE ŞEFFAFLIK SAĞLANACAK"- Bakan Demir, 13 Aralık itibariyle Sanayi ve Ticaret Bakanlığının yetki alanındaki yapı kooperatiflerinin Bayındırlık ve İskan Bakanlığına devredileceğine işaret edilerek, bu konudaki hazırlıkların sorulması üzerine de "Yapı kooperatifçiliğini tamamen bir elektronik yazılım üzerinden kayıt altına almayı, iş ve işlemlerini oradan takip etmeyi öngörüyoruz. Özellikle üyelerin kooperatif işleyişiyle alakalı bilgilenme sürecinde şeffaflık noktasında çok ciddi gelişmeler olacak" dedi.İnsanların yapı kooperatiflerine yönelik kırılan güveninin nasıl tekrar sağlanabileceği sorusuna karşılık da Demir, şunları söyledi: "Yapı kooperatiflerine üye insanlarımızın geçmişte ciddi mağduriyetler yaşadığını biliyoruz. Şu anda 72 bin civarında yapı kooperatifi zaten var, bunların faaliyette olanı aşağı yukarı 25 bin civarında. Dolayısıyla bu faaliyetini yürütmeyenlerin bir çok hukuki problemlerle karşı karşıya kaldığını görüyoruz. Kooperatifleri feshetmek, onları ferdileştirmek çok kolay safhalar değil.Bu konuda mağduriyete esas sebebiyet veren şey; kooperatif yönetimlerinin oluşturuluşu ve kooperatif yönetimlerinin o sorumluluğu yerine getirirken süreçle, üyelerle yönetim arasındaki bilgilendirmenin ve şeffaflığın eksik olduğunu görüyoruz, ana unsur bu.Bir de kooperatif yönetimlerinin inşaat alanında özellikle gayrimenkullerin edinimleri, bunların planlaması, projelendirmesi ve yapım süreçleriyle alakalı bazen mesleki bilgi noksanlığından, süreçlerin belirli durumlarda zor olmasından kaynaklanan mağduriyetler söz konusu. Bir kısım yöneticilerin kooperatifteki görevlerini üyelerin maddi ve manevi kayıplarına sebebiyet verebilecek bir şekilde icra etmeleri de söz konusu.Üyelerin mağduriyetlerinin ortaya çıkardığı bir güven bunalımı var, biz öncelikle bunu yeniden tesis etmeyi, güveni oluşturmayı hedefliyoruz. Bu noktada da özellikle genel kurulda alınan kararları yönetim kurulları tarafından icrasını şeffaf bir şekilde üyelerin bilgisine sunacak bir mekanizmayı geliştirmek ve tüm özellikle konut yapımıyla alakalı arsa edinmeden tutun, projelendirme yapım ve vatandaşa teslim ettikten sonraki diğer ferdileşme, fesih safhası dediğimiz işlemlerin sağlıklı bir şekilde işletmesini temin etmek."-"CİDDİ ANLAMDA TALEBİN OLDUĞUNU, OLACAĞINI DÜŞÜNÜYORUZ"- Demir başka bir soruyu yanıtlarken, konut yapım alanının Türkiye'de "oldukça liberal bir şekilde çalıştığını", TOKİ'nin yaptığı konutların, Türkiye'de inşa edilen toplam konutun ortalama yüzde 6'sını oluşturduğunu, geri yüzde 94'lük bir alan kaldığını kaydederek, yapı kooperatifçiliğinin payının zon zamanlarda oldukça düştüğüne dikkati çekti.Bakan Demir, şunları kaydetti: "Konut kooperatifçiliğine kimler üye oluyor? Ya TOKİ'den konut alamayan, belki birikim olarak özel yap-sat müteahhitlerinin ürettiği konutlardan alamayan, belki kredi şartları çok uygun olmayan vatandaşlarımız. Böyle vatandaşlarımızın gelecekte elde edebilecek oldukları gelirleri baz alarak, bir araya gelerek, örgütlenerek, paralarını ödedikçe inşaat yapma süreci diye basitçe ifade ettiğimiz bir süreç bu.Dolayısıyla bu alanda ciddi anlamda bir talebin olduğunu, olacağını düşünüyoruz. Bu süreci sağlıklı işletirsek, bu alanda da bir yapım sürecinin başlayacağını düşünüyoruz. Bu güveni tesis edip, bu konumdaki insanların konut edinmesinin önünü açarsak, ciddi anlamda bir büyümeye doğru gidebileceğini düşünüyoruz." Yapı kooperatifçiliğinin, toplam konut üretimindeki payı ve hedefledikleri oranın sorulması üzerine de Demir, şu anda istatistiki bilgiler üzerinde çalıştıklarını, net bir veri bulunmadığını söyledi.Demir, güven tesisi noktasında denetim ayağına da ağırlık verilip verilmeyeceği sorusuna karşılık, denetimin ancak yasayla kendilerine verilmiş yetki çerçevesinde gerçekleştirilebileceği kaydederek, bunun da çerçevesinin "genel kurulların yapılıp yapılmadığı, genel kurul kararlarıyla yönetim kurulu kararlarının çelişip çelişmediği, arsa süreciyle ilgili alım ve diğer safhalardan üyelerin bilgisi olup olmadığı" gibi konuları kapsadığını söyledi.Bakanlığın projelendirme safhasında, özellikle yapım süreciyle ilgili katkıları olacağını ifade eden Demir, "Bunlarla ilgili direk yaptırımcı bir denetim değil, daha çok bizim müdahale etmemiz gereken alanda özellikle kooperatiflerin tüzüğünde bir değişiklik yaparak veya bunların işleyişiyle alakalı belli düzenlemeler çerçevesinde ancak bu mümkün olabilir. Aksi takdirde kooperatiflerin işleyişine çok denetleyici bir yaklaşımla yaklaştığınızda, sistemi bozarsınız. Üyenin talepleri şikayetleri olursa ancak bunlar incelenebilir, denetlenebilir ama ana hatları itibariyle sürecin sağlıklı işlemesini sağlayabilmek" dedi.
Milliyet
1,343,297
Ekonomi
Çalık Enerji Sanayi ve Ticaret A.Ş'ye Siirt ve Diyarbakır'da petrol araması için 4 yıl süreli ruhsat verildi.Petrol işleri Genel Müdürlüğünün Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlanan kararına göre, Çalık Enerji Sanayi ve Ticaret A.Ş'nin söz konusu bölge için petrol arama ruhsatı verilmesi talebine ait evrakları incelenerek Petrol Kanunu ve Tüzüğü hükümlerine şekli ve esas şartlar bakımından uygunluğu tespit edildi.Şirketin sunduğu programı yerine getirmesi ve Petrol Kanunu'nun 50'nci maddesine istinaden ruhsat sahasında 2'nci yıl içerisinde 1 arama kuyusu açması şartı ile Çalık Enerji Sanayi ve Ticaret A.Ş'ye, Siirt ve Diyarbakır'da belirtilen sahada geçerli olmak üzere, 6326 sayılı Petrol Kanunu'nun 20, 51, 55'inci maddeleri gereğince dört yıl süre ile petrol arama ruhsatı verildi.Öte yandan, Lotus Petrol Doğalgaz İnşaat Turizm Nakliyat Gıda İthalat İhracat San.ve Tic. Ltd. Şti ve Stratum Energy Company Ltd. Şti'nin Zonguldak, Bartın, Karabük'ü, Arar Petrol ve Gaz Arama Üretim Pazarlama A.Ş'nin Siirt ve Diyarbakır'ı, Maya Petrol Gaz Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti., Çalık Enerji Sanayi ve Ticaret A.Ş. ile Petrogas Pet.Gaz ve Petrokimya Ürün İnş. San. ve Tic. A.Ş'nin de Tekirdağ'ı kapsayan petrol arama ruhsatları 2 yıl süreyle uzatıldı.
Milliyet
1,340,602
Ekonomi
tarihinde saat 10.00'da İstanbul-Haliç Kongre Merkezi'nde yapılması planlanan Türk-Japon İş Konseyi 18. Ortak Toplantısı'na, DEİK/Türk-Japon İş Konseyi Başkanı ve Anadolu Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan ile birlikte Türkiye'den de önemli şirketler katılacak. Toplantı çerçevesinde düzenlenmesi planlanan oturumlarda, Türkiye ve Japonya arasındaki ekonomik ilişkilerin mevcut ve gelecek durumu ele alınacak. Türk ve Japon şirketlerinin üçüncü ülkelerdeki işbirliği fırsatları masaya yatırılacak. Enerji, altyapı, bankacılık ve finans, elektronik, bilişim teknolojileri, gıda ve otomotiv sektörlerinde yatırım imkânlarının tartışılacağı sektörel oturumlara Türkiye ve Japonya'dan üst düzey yetkili kurum, kuruluş ve önde gelen özel sektör yöneticileri davet edilecek.-FATİH SULTAN MEHMET KÖPRÜSÜ'NÜN YÜKLENİCİ FİRMASI IHI CORPORATION DA GELİYOR- Açıklamaya göre, toplantıya katılacak olan ve toplamda 300 milyar dolardan daha fazla yıllık net gelir elde eden 55 Japon firması Türk - Japon Ortak Toplantısı için İstanbul'a gelecek. Bu firmalar arasında eski ve yeni Haliç Köprüleri ile Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nün de inşaatında yüklenici firma olan IHI Corporation da yer alıyor. Kawasaki ve Mitsubishi gibi otomotiv sektöründe dünyaca ünlü firmalardan yetkililerin olacağı toplantı sırasında, Türkiye'den firmalarla çok sayıda iş görüşmeleri de gerçekleştirilecek. Özellikle alt yapı alanında verimli iş görüşmelerinin yapılacağı toplantının sonucunda milyar dolarlık iş bağlantılarının gerçekleşeceği düşünülüyor.
Milliyet
1,330,463
Ekonomi
Türkiye'de, sanayi üretimi Eylül ayında, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 10,4 artarken, bir önceki aya göre yüzde 1 azaldı.Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2010 yılı Eylül ayı sanayi üretim endeksi sonuçlarını açıkladı.Sanayi üretim endeksi Ağustos ayında, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 10,8 artmış, bir önceki aya göre ise yüzde 4,2 azalmıştı.Sanayinin alt sektörleri incelendiğinde, 2010 yılı Eylül ayında geçen yılın aynı ayına göre, madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi yüzde 0,9, imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 10,9, elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi yüzde 10,8 arttı.Takvim etkisinden arındırılmış endeks 2010 yılı Eylül ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 12,9 arttı, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış sanayi üretim endeksi ise bir önceki aya göre yüzde 0,4 geriledi.-ANA SANAYİ GRUPLARI- Ana Sanayi Grupları Sınıflamasına göre, Eylülde geçen yılın aynı dönemine göre en yüksek artış yüzde 19,0 ile sermaye malı imalatında görüldü.Bu sınıflamaya göre diğer gruplar incelendiğinde; ara malı imalatı yüzde 11,8, enerji imalatı yüzde 9,4, dayanıksız tüketim malı imalatı yüzde 5,6, dayanıklı tüketim malı imalatı yüzde 4,9 arttı.-İMALAT SANAYİ ALT GRUPLARI- İmalat sanayi üretim endeksi, alt gruplarının Eylülde 2009 yılının aynı ayına oranla yüzde değişim oranları incelendiğinde en yüksek artış yüzde 34,2 ile başka yerde sınıflandırılmamış makine ve ekipman imalatında görüldü.Bunu yüzde 33,3 ile bilgisayarların elektronik ve optik ürünlerin imalatı, yüzde 25,2 ile diğer imalatlar, yüzde 22,1 ile elektrikli teçhizat imalatı, yüzde 19,4 ile motorlu kara taşıtı, römork ve yarı römork imalatı, yüzde 19,2 ile diğer ulaşım araçlarının imalatı, yüzde 19,0 ile içecek imalatı izledi.Söz konusu dönemde mobilya imalatı yüzde 25,4, kayıtlı medyanın basılması ve çoğaltılması imalatı yüzde 18,8 daraldı.
Milliyet
1,337,839
Ekonomi
EKONOMİ SERVİSİYatırımcıları bir haftadır yüklü borcu yüzünden diken üstünde tutan İrlanda'nın Avrupa Birliği (AB) ve Uluslararası Para Fonu'ndan (IMF) yardım alması için baskılar sürüyor. İrlanda'nın yardım alma konusunda direnmesi, diğer Euro Bölgesi üyelerine ilişkin kaygıların da artmasına neden oldu. Dün itibariyle Portekiz'in de yardım paketine başvuracağı beklentileri arttı. PIGS olarak bilinen Euro Bölgesi'nin zayıf halkaları Portekiz, İrlanda, Yunanistan ve İspanya'ya ilişkin tedirginlik, Avrupa'nın ortak para birimi euro'nun yine kan kaybetmesine neden oldu. Euro/dolar dün yüzde 0.3 değer kaybederek 1.3644'e geriledi.İrlanda'nın Irish Independent gazetesi, hükümetin kendisi için değil ama bankalar için AB'den para talep etmeyi planladığını yazdı. Muhalefet partisi ise yardım konusunda görüşmeler yapıldığı inancında. Muhalefet partisi üyesi Michael Noonan, BBC televizyonuna yaptığı açıklamada, "Çok kaygılıyım. Haftasonu çıkan kurtarma paketi görüşmelerine ilişkin haberlerin doğru olduğunu düşünüyorum" dedi. İrlanda hükümetinden bir yetkili ise AB veya IMF'nin İrlanda'nın borçları konusunda henüz bir girişimde bulunmadığını, görüşmelerin sürdüğünü ancak İrlanda'nın yardım mekanizmasını harekete geçirmeye niyeti olmadığını söyledi. Habere göre kaynak, "İrlanda'nın borçlarıyla ilgili bir sorun yok; sorun bankaların fonlanmasıyla ilgili. Bankalar para sağlamada sorun yaşıyor" diye konuştu. ECB bulaşmadan korkmuyorİrlanda'nın direnmesi, diğer riskli euro ülkelerini de endişelendiriyor. Portekiz Maliye Bakanı Fernando Teixeira dos Santos, Euro Bölgesi içinde yer aldıkları için yatırımcıların gözünde "riskli ülke" konumuna düştüklerini söyledi. İspanya Merkez Bankası Başkanı Miguel Angel Fernandez Ordonez ise İrlanda'nın kararsızlığının piyasaları olumsuz etkilediğini söyledi. Ordonez, "İrlandalı yetkililerden piyasaları yatıştıracak ve temelsiz kaygıları yatıştıracak gerekli adımı bekliyoruz" değerlendirmesini yaptı.  Avrupa Merkez Bankası (ECB) yetkilisi Ewald Nowotny ise İrlanda'ya ilişkin risklerin İspanya ya da Portekiz'e yayılacağını düşünmediğini söyledi. Bir radyo yayını sırasında bulaşma riskine ilişkin soruyu yanıtlayan Nowotny, "Hayır, böyle bir şeyi beklemiyorum. Bu, AB'nin İrlanda için hızlı ve iyi bir çözüm bulmak istemesinin en önemli nedeni. Böylece bulaşma riski olmaz" dedi. Avrupa Birliği maliye bakanları bugün Brüksel'de toplanıyor. Kurtarma mekanizmasının nasıl çalışacağına ilişkin esasların görüşüleceği toplantıda İrlanda'nın yardım alması için baskıların artması bekleniyor. PORTEKİZ'Kurtarma paketi ihtiyacı var' Yatırımcılar bir süredir İrlanda'ya olduğu kadar Portekiz'e de şüpheyle yaklaşıyor. Portekiz Maliye Bakanı Fernando Teixeira dos Santos, dün yaptığı açıklamayla korkuların yersiz olmadığını itiraf etti. Portekizli bakan, ülkesinin mali kurtarma paketine ihtiyaç duyabileceğine dikkat çekerek, "Risk yüksek çünkü karşı karşıya olduğumuz sorun ulusal veya ülke özelinde değil. Yunanistan, Portekiz ve İrlanda'nın ortak sorunu. Euro Bölgesi'ni ve bu bölgenin istikrarını ilgilendiriyor. Piyasalar benzer sorunlarımız olduğunu düşünüp ona göre hareket ediyor, çünkü hepimiz Euro Bölgesi'ndeyiz" diye konuştu. Portekiz'in Euro Bölgesi'nde olmasaydı durumunun daha farklı olabileceğini belirten bakan, kemer sıkma önlemleri aldıklarını ve başta piyasaların buna olumlu tepki gösterdiğini belirtti ve şöyle devam etti: "Gole giden futbolcu gibiydik. Tam vurmaya hazırlanıyorduk ki birisi bize faul düdüğü çaldı. Ama bu kez gerçekten faul yoktu." Portekiz'in de İrlanda gibi acil bir fonlama ihtiyacı bulunmuyor. Ancak gelecek yıl nisan ve haziran aylarında hazinenin yüklü borç itfaları var.İRLANDABankalar için yardım isteyebilirİrlanda Maliye Bakanı Brian Lenihan'ın bugün Brüksel'de AB bakanlarından ülkesindeki bankalar için fon sağlanması talebinde bulunabileceği belirtiliyor. Lenihan daha önce, devletin bankalara 50 milyar euro'ya kadar destek vereceğini açıklamıştı. Lenihan katıldığı bir televizyon programında ülkesinin yardıma ihtiyaç duyma olasılığını reddetmemiş, ancak yardım için henüz bir başvuru yapılmadığını söylemişti. İrlanda maliye bakanlığından e-posta yoluyla yapılan bir açıklamada da, İrlandalı ve uluslararası yetkililerin piyasa koşulları üzerinde çalıştıkları belirtildi. Açıklamada, "Resmi düzeyde uluslararası muadillerimizle piyasadaki koşullar hakkındaki görüşmeler sürmektedir. İrlanda, dış yardım için bir başvuru yapmadı" denildi ve ülkenin 2011'in ilk yarısına kadar fonlama sıkıntısı olmadığı tekrarlandı. Yatırımcıları endişelendiren ise İrlanda bankalarının neredeyse tamamen Avrupa Merkez Bankası'nın desteğiyle ayakta duruyor olması. 29 Ekim itibariyle İrlanda bankalarının ECB'ye borcu 130 milyar doları buldu. Dün, İrlanda'nın 10 yıllık tahvillerinin getirisi yüzde 8.16'ya yükseldi.  YUNANİSTANBütçe açığı yine revize edildiAB'nin istatistik kurumu Eurostat, Yunanistan'ın 2009 bütçe açığını üçüncü kez yukarı yönlü revize etti. Buna göre Yunanistan'ın bütçe açığının gayri safi yurtiçi hasılaya oranı daha önce açıklanan yüzde 13.6'dan yüzde 15.4'e çıkarılmış oldu. Yunan Maliye Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, 2014'te bu oranı Euro Bölgesi kuralı olan yüzde 3 seviyesine çekme hedefinden vazgeçilmediği vurgulandı. Analistler bu gelişmeyle, Yunanistan'ın AB ve IMF'den aldığı 110 milyar euro'luk borcu yeniden yapılandırma ihtimalinin güçlendiğine dikkat çekti. Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreu ise dün yaptığı konuşmada Almanya'yı eleştirdi. Paris'te düzenlenen Sosyalist Enternasyonal toplantısına katılan Papandreu, Almanya'nın AB kurtarma mekanizmasına ülke tahvillerini elinde bulunduran banka ve finans kuruluşlarını dahil etme çabasına, "Bu bel büker. Bazı ekonomileri iflasa sürükler. Daha şimdiden bu girişim İrlanda ve Portekiz gibi zor durumdaki ülkelerin çok daha yüksek faiz ödemesine neden oluyor" dedi. *PIGS: Portekiz, İrlanda, Yunanistan, İspanya
Milliyet
1,322,675
Ekonomi
Denizbank, Japon İşbirliği Bankası (JBIC) ile, Ekonomik Büyüme ve Çevre Koruma Projeleri Küresel Aksiyon Programı (GREEN) kapsamında, 20 milyon dolar tutarında 5 yıl vadeli kredi sözleşmesi imzaladığını duyurdu.Denizbank'ın, Kamuyu Aydınlatma Platformu'nda (KAP) yayımlanan açıklamasında, "Denizbank, Japon İşbirliği Bankası (JBIC) ile, Ekonomik Büyüme ve Çevre Koruma Projeleri Küresel Aksiyon Programı (GREEN) kapsamında, 20 milyon dolar tutarında 5 yıl vadeli kredi sözleşmesi imzalamıştır. JBIC'ten sağlanan kredi, enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji yatırımlarında faaliyet gösteren KOBİ'lerin kullanımına sunulacaktır" denildi.
Milliyet
1,342,104
Ekonomi
Çin Merkez Bankası, enflasyonu kontrol altında tutabilmek için bankaların zorunlu karşılık oranlarını yüzde 0,5 artırdı. Karar, 29 Kasım'dan itibaren uygulamaya konulacak.Bankaların zorunlu karşılık oranını bu yıl içinde 5 kez artıran Çin merkez bankası, en son geçen hafta, oranı yüzde 0,5 yükseltilmişti.Çin'deki bankaların zorunlu karşılık oranları, büyüklüklerine ve hangi sektöre kredi verdiklerine göre değişiyor.Geçen hafta açıklanan veriler, Çin'de enflasyonun yüzde 4,4 ile son iki yılın en yüksek seviyesine çıktığını ortaya koydu.Çin, özellikle yüksek gıda fiyatları konusundaki endişesini dile getiriyor. Çin hükümeti, enflasyonu dizginleyebilmek için bir dizi önlem alıyor.Çin Merkez Bankası geçen ay, gösterge faiz oranlarını da 2007 yılından bu yana ilk kez artırmıştı.
Milliyet
1,327,120
Ekonomi
RA'DA HALKA ARZ ZİRVELERİ- Halka arzların ekonomi için önemine işaret eden Erkan, yürüttükleri çalışmalar kapsamında Bursa'da çok büyük bir halka arz konferansı planladıklarını, ayrıca 2011 yılının başlarında Ankara'da halka arz zirvesi gerçekleştireceklerini, Orta Anadolu'daki çok sayıda şirketi bu toplantıya davet edeceklerini kaydetti.Hüseyin Erkan, "Halka arzlar konusunda Cumhuriyetimizin 100. yılı olan 2023'te burada 1.000 şirketimizi görmek istiyoruz. Bu konuda aracı kurumlarımıza çok ciddi sorumluluk düşüyor. Tabii ki buradaki formül kazan-kazan formülü olmalıdır" dedi.İMKB Başkanı, istikrarlı bir temettü politikasının piyasada istikrarlı bir fiyat politikası oluşmasına da katkıda bulunacağını söyledi.SPK Başkanı Vedat Akgiray da Türkiye'nin her tarafından halka arzlar konusunda ilgi olduğunun altını çizerek, sermayenin böylelikle tabana yayılmasının daha da kolaylaştığını vurguladı.-"BAŞARILI HALKA ARZ PERFORMANSI"- İhlas Yayın Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mücahid Ören de 5 ay önce İhlas Gazeteciliğin halka arzını gerçekleştirdiklerini hatırlatarak, 17 halka arz içinde arz-talep açısından başarılı bir performans gösterdiklerini ifade etti.Halka arzda 5 katından fazla taleple karşılaştıklarını belirten Ören, 2011 yılında inşaat ve pazarlama alanındaki şirketleri de halka arz etmeyi planladıklarını bildirdi.Törende, konuşmaların ardından Akgiray, Erkan ve Ören gong vuruşu yaparak şirket hisseleri İMKB'de işlem görmeye başladı.Verilen bilgiye göre, İhlas Yayın Holding A.Ş'nin 25-26 Ekim'de yapılan halka arz başlangıçta sermayenin yüzde 25'i olan 50 milyon lot hissenin halka arzı planlanmışken, ek satış hakkı da kullanılarak halka arz miktarı sermayenin yüzde 28,75'ine, yani 57 milyon 500 bin lota çıkarıldı.Arz miktarının tamamı satılırken, ek satış hakkı kullanılmasına rağmen talebin yüzde 19'u karşılanabilirken, toplam yatırımcı sayısı 11 bin 521 oldu.Bireysel yatırımcı sayısı 10 bin 587, yurt içi kurumsal yatırımcı sayısı 20, yurt dışı kurumsal yatırımcı sayısı 9 oldu.İhlas Yayın Holding A.Ş'nin iştirakleri arasında TGRT Haber TV, İhlas Haber Ajansı ve Türkiye Gazetesi'nin de yer aldığı 10 şirket bulunuyor.
Milliyet
1,344,094
Ekonomi
Perakende sektörünün önde gelen isimlerinden Unilever Türkiye Üst Yöneticisi (CEO) ve Unilever Asya, Afrika, Orta ve Doğu Avrupa Başkan Yardımcısı İzzet Karaca, Türk halkının bu krizde kaliteden vazgeçmediğini, yaşanan son global krizin özellikle alt tabakaya yansımasının 2001 kadar olmadığını ve satın almanın önemli miktarda devam edebildiğini kaydetti.Karaca, AA muhabirine yaptığı açıklamada, krizde hızlı tüketim ürünlerinin yer aldığı sektörün pek etkilenmediğini belirterek, 2009 yılının kendileri için iyi geçtiğini, bu yıl da büyüme tempolarını devam ettirdiklerini söyledi.Unilever'de kriz nedeniyle çok büyük değişiklik olmadığının altını çizen Karaca, "Dibe vurmadık. Normal tempomuza devam ettik. Marka yatırımlarımızı artırdık. Türkiye'nin en büyük reklam vereniyiz. Arayı açtık, kesmedik" diye konuştu.Artık durağan planlar yapmadıklarını, çeyrek dönemi çok iyi planladıklarını ifade eden Karaca, bir yıllık planların içine spekülasyonların girdiğini, ekonominin inişli çıkışlı olmasından dolayı uzun vadeli planlar yapmadıklarını belirtti.Bütün sektör olarak 2001 ve daha önceki krizlerden gerekli dersleri çıkardıklarına işaret eden Karaca, "Kurların çok yükseldiği dönemlerde eskiden zam yaparak zararı kapatma diye birşey vardı. Onu biraz sineye çekiyorsunuz, hatta bir miktar promosyonlarını artırıyorsunuz. Bunlar maliyetli işler. Toplamda maliyetlerle tasarruflar birbirini dengeliyor" dedi.-"HER KESEYE YAKLAŞIMIYLA KRİZİ ATLATTIK"- Yeni ürünlerde fiyat noktaları olmasına özen gösterdiklerini, ortada ve daha alt seviyelerde ürünler geliştirerek "her keseye" yaklaşımıyla krizi atlattıklarını dile getiren Karaca, "Önceki krizlerde merdiven altı üretim, açık pazarlar çok büyümüştü. Tüketicilerimiz bu noktada ders aldı. O tür mallara 2009 yılında hiçbir şekilde ilgi gösterilmedi. Bizim de biraz uygun fiyat politikamızla büyümeyi devam ettirdik" şeklinde konuştu.Unilever Türkiye'nin dünyada ilk 10 içinde yer aldığına dikkati çeken Karaca, "Çok gurur duyduğumuz şey, Türk halkı bu sefer kaliteden vazgeçmedi.Ayrıca bu seferki krizin özellikle alt tabakaya yansıması 2001 kadar olmadı.Satın alma önemli miktarda devam edebildi" dedi.-"HER SENE İKİ ŞİRKETİ UNILEVER DÜNYASINA AÇMAK İSTİYORUZ"- Her yıl iki küçük şirketi destekleme kararı aldıklarını ifade eden Karaca, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Mesela Algida dolaplarını ithal ediyorduk. Şimdi biz burada bir sanayiciyi geliştirdik ve Unilever'in global tedariğine sunduk. Bu sene kimya sektörüne girdik. Akkim ile çalışıyoruz. Onlarla birlikte çok ana ham maddelerimizden birini başarıyla yerleştirdik. Bunlar çok uzun süreçler alabiliyor, ama günün sonunda istediğiniz yere gelebiliyorsunuz. Dolayısıyla dış ticaret açığının kapatılmasında hepimizin çorbada bir katkısı oluyor. Her sene aşağı yukarı 2 firmayı ölçeğimize alıp bunların geliştirilmesini sağlıyoruz.Mesela deodorantlar ile kimya sektörüne girdik. Daha önce gıdayı zaten büyük ölçüde bitirdik. Örneğin Magnum çikolatası son birkaç yıldır mükemmel kalitede Türkiye'de yapılabiliyor. Kimya yatırımlarında Akkim ile güzel bir başlangıç yaptık. Bunu petrol kökenli ham maddelerle yaymak istiyoruz. Her sene iki şirketi bu şekilde Unilever dünyasına açmak istiyoruz." -"BÜYÜK ÇAPLI YATIRIMLARA GİDEBİLİRİZ"- Yıllık yatırım miktarlarının 100 milyon avro olduğuna işaret eden Karaca, tonajlarının iki basamak devam ettiğini söyledi.Bu konuda 5 yıllık master planlar yaptıklarını ve bu planlar çerçevesinde daha büyük çaplı yatırımlara gidebileceklerinin altını çizen Karaca, şöyle devam etti: "Üzerinde çalışıyoruz. Fabrikalarımızın daha büyütülmesi veya yeni fabrikaların kurulması gibi olabilir. Ya yeni fabrikalarımızı büyüteceğiz veya başka şehirlerde yeni yatırımlara gideceğiz. Bu, şu anda toplam fizibilite içinde ele alınıyor. Yer konusunda muhtelif opsiyonlar var. 4-5 şehre bakıyoruz.'Gidelim Anadolu'nun göbeğine, burada ne olur' diye de düşünüyoruz. Bu çerçevede Anadolu'ya da bakıyoruz. Bizim zaten 3 fabrikamız Rize'de." -"İRANLILARIN DAMAK TADINA UYGUN ÇORBA ÜRETTİK"- İzzet Karaca, kendilerine bağlanan İran'ın Türkiye;ye çok benzediğini, 20 yıl öncesi Türkiye'nin marketleşmesinin başladığını, pazar dinamiklerinde tüketici eğilimlerinin Türklere benzediğini söyledi.Karaca, "İran'da Türkiye'ye göre kozmetik daha büyük. Kişisel bakım, Türkiye'de çok daha küçük. Çok potansiyel pazarlar. Tüketim rakamları tonaj olarak çok daha fazla olabiliyor. Fiyatlar çok aşağıda" dedi.Türkiye'den İran'a ihracat yaptıklarını, Gebze fabrikasından temizlik malzemeleri gönderdiklerini anlatan Karaca, Çayırova'daki çorba fabrikasında İran halkının damak tadına uygun çorba ürettiklerini ve bunun ihracatını yaptıklarını kaydetti.Bunları ambargolara ve politik durumlara çok büyük hassasiyet göstererek yaptıklarının altını çizen Karaca, "Bazı kurallar var. Birleşmiş Milletler'in bazı kararları var. Ama o ortamda da çalışabiliyoruz. Bizim sektörümüz netice itibarıyla çorba, sabun gibi halkın günlük ihtiyaçları için yapılan şeyler.Dolayısıyla çok hassas olan sektörlerde değiliz. Bütün kurallara da uyuyoruz" şeklinde konuştu.-"MIKNATIS GİBİ ULUSLARARASI ŞİRKETLERİN İLGİSİNİ ÇEKİYOR"- Krizin bir miktar uluslararası şirketlerin kendi stratejilerini gözden geçirmesine neden olduğuna dikkati çeken Karaca, artık uluslararası şirketlerin Avrupa ve Amerika'da eskisi kadar büyüyemediklerini, dolayısıyla gözlerini daha çok gelişmekte olan ülkelere doğru çevirdiklerini belirtti.Makro seviyede 2010 yılı ele alındığında ilk 6 ayda en çok büyüyen ülkenin Çin ile beraber Türkiye olduğuna değinen Karaca, "Bu, mıknatıs gibi birçok uluslararası şirketin ilgisini çekmeye başladı. Bizim içinde bulunduğumuz kategorilerde rakipler mevcut kategorilerde daha agresif oldular. Girmedikleri kategorilere de girmeye başladılar. Bu, rekabeti bir miktar artırdı ve fiyatları etkiledi. Çok daha rekabetçi fiyatlar var. Biz toplam portföyümüzü yönetip hedeflerimizi tutma yolunda ilerliyoruz" değerlendirmesi yaptı.
Milliyet
1,331,246
Ekonomi
Pegasus Havayolları, 1 Aralık 2010 – 31 Mart 2011 tarihleri arası yurt içinde yapılacak uçuşlarda kampanya düzenledi.Pegasus Havayolları'ndan yapılan açıklamada, kampanya çerçevesinde, 250 bin kişinin 1 Aralık 2010-31 Mart 2011 tarihleri arasında yurt içinde yapacakları tüm direkt seferlerde vergiler dahil 35.99 liradan uçacağı ifade edildi.Açıklamada, kampanyadan yararlanmak isteyenlerin biletlerini 8-9-10 Kasım tarihlerinde "www.flypgs.com" sitesinden almalarının yeterli olduğu belirtildi.
Milliyet
1,338,127
Ekonomi
Finansal aracılık şirketleri tarafından "taşıt tanıma, müşteri tanıma, akıllı kart" gibi elektronik sistemlerle yapılacak akaryakıt satışları önümüzdeki dönemde yaygınlaşacak.A.A muhabirinin edindiği bilgiye göre, akaryakıt dağıtıcıları ile tüketiciler arasında akaryakıt ticaretiyle ilgili aracılık hizmeti veren şirketlerin oluşmaya başlaması üzerine, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK) bir düzenlemeye giderek, bunların usul ve esaslarını belirledi.Buna göre, finansal aracılık hizmetinin petrol piyasası faaliyeti olarak kabul edilmemesine rağmen petrol piyasası ile ilgili olduğu, ilgili mevzuatta bu hizmetin verilmesini yasaklayan bir hükmün bulunmadığı, hizmetin piyasanın kayıt altına alınmasına ve gelişmesine katkı sağlayacağı tespitinde bulunan Kurul, söz konusu hizmetin petrol piyasası mevzuatı çerçevesinde icrasının izlenmesi, yönlendirilmesi ve denetlenmesi gerektiğine, bunun için de finansal aracılık hizmetleriyle ilgili olarak bir düzenleme gerektiğine karar verdi.Yapılacak bir düzenlemenin Kuruma, bu faaliyetleri izleme, yönlendirme ve denetleme imkanı sağlayacağı ve hizmet vermek isteyen şirketler ile hizmet almak isteyen lisans sahipleri için de yol gösterici olacağı değerlendirmesinde bulunun Kurul, bu kapsamda, kurul toplantısında "Petrol Piyasasında Elektronik Sistemlerle Kullanıcılara Yapılacak Akaryakıt Satışları İçin Sunulacak Finansal Aracılık Hizmetlerine İlişkin Usul ve Esaslara Dair Kararı" kabul etti.Karar uyarınca, dağıtıcı ve istasyonlu kategorili bayilik lisansı sahipleri, elektronik sistemlerle kullanıcılara yapılacak akaryakıt satışları için belirlenen yükümlülükleri yerine getiren sermaye şirketlerinden finansal aracılık hizmeti alabilecek.Böylelikle şirket ve akaryakıt tüketimi yüksek olan vatandaşlar nakit ya da kredi kartı kullanmadan, özel bir kartla akaryakıt temin edebilecek ve yakıt tüketimlerini kolay takip edebilecek.Sistem ile piyasada sınırlı sayıda faaliyet gösteren finansal aracılık hizmeti yaygınlaşırken, akaryakıt ticaretinin muhasebeleştirmesinde kolaylık sağlanacak. Sistem piyasanın kayıt altına alınmasına ve gelişmesine de katkıda bulunacak.-ARACILIK HİZMETİ VERECEK ŞİRKETLERİN YÜKÜMLÜLÜKLERİ- Düzenlemeye göre, finansal aracılık hizmetleri sadece, elektronik sistemlerin kullanıldığı, ikmalin bayilik lisansına sahip akaryakıt istasyonlarından yapıldığı ve karayolu araçlarının enerji ihtiyacının karşılandığı akaryakıt satışları için alınabilecek.Karar uyarınca finansal aracılık hizmeti verecek sermaye şirketleri; - Faaliyetlerini, genel hükümlere ve petrol piyasası mevzuatına uygun olarak, lisans sahipleri ve kullanıcılarla akdedilecek yazılı sözleşmeler çerçevesinde yürütmek, -Akaryakıt alım-satımı yapmamak ve akaryakıt bedelini, kullanıcılara aynen yansıtmak, -İlgili mevzuata göre lisans sahiplerince belirlenen akaryakıt fiyatlarına müdahale etmemek, -Fatura tanziminde ve tahsilâtlarında mali mevzuata uygun hareket etmek, -Hizmet bedeli tahsil edilecekse, bu bedeli ayrıca faturalandırmak ve akaryakıt fiyatına eklememek veya akaryakıt fiyatından indirmemek, -Lisans sahipleri ve kullanıcılarla yapılacak sözleşme örneklerini ve bunlarda yapılacak değişiklikleri yürürlüğe koymadan önce Kuruma bildirmek, -Kurum tarafından istenen bilgi ve belgeleri vermek, tutanakları imzalamak ile görevlilerin inceleme yapmasına müsaade etmek ile yükümlü kılındı.5015 sayılı Petrol Piyasası Kanununa göre petrol piyasasında kullanıcılara akaryakıt ikmali, kural olarak bayilik lisansı sahiplerince yapılıyor.Ancak, yıllık fuel oil veya motorin kullanımı 5 bin ton ve üzerinde olan Serbest Kullanıcı lisansı sahipleri akaryakıtı doğrudan dağıtım şirketlerinden temin edebiliyor.Dağıtım şirketlerinin elektronik sistemlerle, Özel Tüketim Vergisi Kanunu kapsamındaki müstesnalıklardan yararlanan kişiler de dahil olmak üzere, kullanıcılara bayileri aracılığı ile akaryakıt satabilmelerine imkan tanınıyor.Taşıt tanıma, müşteri tanıma, akıllı kart gibi elektronik sistemlerle yapılan akaryakıt satışları ise dağıtım şirketleri ile kullanıcılar arasında faturalandırıyor ve bayiler sadece dağıtım şirketi nam ve hesabına akaryakıt teslim ediliyor.-SİSTEM NASIL İŞLEYECEK?- Finansal aracılık hizmeti vermek isteyen bir şirket öncelikle bir dağıtıcı lisansı sahibiyle ve/veya istasyonlu bayilerle üye işyeri sözleşmesi yapacak. Şirket ayrıca, araçlarının akaryakıt ihtiyacını taşıt tanıma, müşteri tanıma, akıllı kart gibi sistemleri kullanarak karşılamak isteyen kullanıcılarla hizmet sözleşmesi yapacak ve araç ya da kullanıcı adına düzenlenen kartları ve özel elektronik cihazları kullanıcılara teslim edecek.Kart hamili kullanıcı akaryakıt ihtiyacını, bu şirketin üye işyeri sözleşmesi yaptığı dağıtıcının bayilik teşkilatını oluşturan bayiler veya diğer sözleşmeli bayiler tarafından işletilen akaryakıt istasyonlarından, nakit veya kredi kartıyla herhangi bir ödeme yapmaksızın sadece elindeki kartı özel bir pos makinesine okutmak suretiyle karşılayabilecek.Finansal aracılık şirketi de bayi veya dağıtıcıya ödediği akaryakıt bedelini, kart sahipleri müşterilerinden kullanımları oranında tahsil edecek.Lisans sahipleri müşterilerine ikmal edilen akaryakıtın bedelini belli dönemlerce finansal aracılık şirketine topluca fatura edecek.Şirketler, verdiği finansal aracılık hizmeti karşılığında dağıtıcı ve/veya bayiler ile kart tahsis ettiği kullanıcılardan hizmet bedeli alacak, kullanıcılardan kart bedeli de tahsil edebilecek.-FİNANSAL ARACILIK HİZMETLERİNİN FAYDALARI- Finansal aracılık hizmetlerinin "faaliyetin kayıtlı ekonomiye katkı sağlaması, lisans sahiplerinin pazarlama giderlerini azaltması ve bunlara müşteri garantisi sağlaması, kullanıcılara yakıt tüketimlerini takip kolaylığı ve nakit ya da kredi kartı kullanmaksızın üye işyerinden akaryakıt temin etme imkanı getirilmesi, modern teknoloji kullanımı ve akaryakıt ticaretinin muhasebeleştirmesinde kolaylık sağlaması, piyasanın işlem hacminin artırılması" gibi faydaları bulunuyor.
Milliyet
1,318,674
Ekonomi
Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, erkek ve kadın kuaförü, manikürist ve ağdacı standartlarının Resmi Gazetede yayımlandığını belirterek, bu standartların iş yaşamı ile eğitim yaşamı arasında önemli bir köprü işlevi gördüğünü belirtti.Palandöken, yaptığı yazılı açıklamada, Mesleki Yeterlilik Kurumu'ndan (MYK) 20 meslek dalında standart yapma yetkisi aldıklarını, bu meslek standartlarından 4 tanesinin yürürlüğe girdiğini ifade ederek, hazırlanan erkek kuaförü, kadın kuaförü, manikürist ve ağdacı standartlarının MYK Yönetim Kurulu'nun onayı sonrasında 14 Ekim 2010 tarihli Resmi Gazetede yayımlandığını kaydetti.Meslek standartlarının iş yaşamının istihdam edeceği kişilerin sahip olması gereken bilgiyi ortaya koyan dokümanlar olduğunu belirten Palandöken, bu özelliğiyle bu standartların iş yaşamı ile eğitim yaşamı arasında önemli bir köprü işlevi gördüğünü ifade etti.Mesleki Yeterlilik Kurumu'nun 2006 yılında kurulduğunu belirten Palandöken, açıklamada şunları kaydetti: "MYK'nın temel işlevi ülkemizde meslek standartları, mesleki yeterlilikler, sınav ve belgelendirme sisteminin kurulması ve işler hale getirilmesidir. MYK meslek standartları ve mesleki yeterlilikleri bizzat kendi hazırlamamakta, hazırlamak isteyen kuruluşları yetkilendirmektedir. Bilindiği üzere, Konfederasyonumuz 50'ye yakın esnaf-sanatkar meslek dalında meslek standardı üretmek üzere MYK'ya başvuruda bulunmuş ve metal, deri ve tekstil, gıda ve ağırlama sektörlerinde yer alan 20 meslek dalında meslek standardı hazırlama yetkisi almıştır. 9 Mart 2010 tarihinde MYK ile imzalanan İşbirliği Protokolü çerçevesinde Konfederasyonumuz ve bağlı federasyonlarımızın görevlendirdiği personelden oluşan bir meslek standardı hazırlama ekibi oluşturulmuş, ekip bir eğitimden geçmiş ve bu tarihe kadar on altı (Kuyumcu, dönerci, pideci, kebapçı, kantinci, erkek kuaförü, kadın kuaförü, güzellik uzmanı, ağdacı, manikürist, anahtarcı (çilingir), saatçi) meslek dallarında standart hazırlamıştır."
Milliyet
1,344,409
Ekonomi
Türkiye'nin, BRİC ülkelerinden en yoksulu Rusya'nın sadece yarısı kadar bir gayrı safi yurt içi hasılası olsa da çok hırslı olduğu yorumu yapıldı. Newsweek dergisi, Türkiye'nin uluslar arası alanda bir üst sıklette boks yapmak istediğini savunarak "Türkiye, henüz bir BRİC olmayabilir ancak olma yolunda epeyce bir mesafe kat etti" diye yazdı.Newsweek dergisi, Owen Matthews imzasını taşıyan, "Türkiye'nin Büyük Hırsları" başlıklı analizde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Londra ziyareti sırasında Türk ekonomisine vurgu yaparken, Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin'den oluşan BRİC'e değinerek "BRİC artı T'den söz etmeye başlarsak şaşırtıcı olmaz" sözlerine dikkat çekti.Abdullah Gül'ün Türk ekonomisiyle iftihar etmesini, "Türkiye'nin gerçek ekonomik ağırlığından çok jeopolitik hırsının belirtisi" olarak yorumlayan Newsweek Türkiye'nin, "GYİH'sı BRİC ülkelerinden en yoksulu Rusya'nınkinin ancak yarısı. Ama açık ki Türkiye, uluslar arası alanda bir üst sıklette boks yapmak istiyor" ifadesini kullandı.Türkiye'nin, kendisini AB için daha çekici hale getirirken İran'a uzandığı yorumu da yapıldığı analizde, "AB, borca saplanmış ve ABD iç siyasi sorunlarla uğraştığı bu dönemde İran'ın Batı'ya karşı koyabileceği güveni belki giderek artıyor, bu da Türkiye'yi bir aracı olarak daha da vazgeçilmez kılıyor. Türkiye, henüz bir BRİC olmayabilir ancak bu yolda epeyce mesafe kat etti" yorumu da yapıldı.(
Milliyet
1,327,604
Ekonomi
Malatya'dan Ortadoğu'ya tavuk ihracatı artınca kurulması planlanan tavuk üretim çiftliklerinin sayısı da arttı.Malatya İl Genel Meclisi Başkanı Naci Şavata, AA muhabirine yaptığı açıklamada, son dönemlerde tavuk üretim çiftlikleri kurmak isteyen firmaların hazırladığı mevzi imar planlarının meclisin gündemine sıkça gelmeye başladığını söyledi.Özellikle Malatya'daki firmaların Ortadoğu ülkelerine piliç eti ihraç etmesi nedeniyle bu taleplerin arttığını anlatan Şavata, entegre tesisi bulunan firmaların çiftçilerle ortak kurduğu üretim çiftliklerinin mevzi imarını İl Özel İdaresi adına İl Genel Meclisinin onayladığını aktardı.Şavata, şöyle konuştu: "Son bir kaç ayda tavuk üretim çiftliği kurulması yönündeki taleplere bağlı olarak meclisin gündemine gelen mevzi imar planlarının sayısı da arttı.Şimdiye kadar 20'ye yakın çiftliğin imar planını onayladık. Bu ay bayram haftasının dışında toplantılarımız aralıksız sürecek. Hemen her toplantıda mutlaka yine tavuk üretim çiftliğinin görüşülmesini bekliyoruz. Onaylanmayı bekleyen 20'ye yakın üretim çiftliği imar planı var." Hazırlanan imar planlarını onaylarken üretim çiftliklerinin kırsalda kurulması gerektiğine ve yerleşik alanlara yani köylere uzakta kurulmasına dikkat ettiklerini ifade eden Şavata, "Üretim çiftliklerinin artmasının nedeni Irak ve İran'a yapılan ihracattaki artış diye düşünüyorum" dedi.Öznesil Piliç Yönetim Kurulu Başkanı Muzaffer Erşan da son 8 ayda Irak'ın kuzeyine ve İran'a yapılan piliç eti ihracatının başladığını ve giderek de arttığını söyledi.Sadece kendi firmalarının haftada bir TIR piliç eti ihraç ettiğini dile getiren Erşan, "Ortadoğu ülkeleri özellikle damızlık ve yemeklik yumurta ile piliç etinden üretilmiş sucuk istiyor. Bu nedenle bütün firmalar üretim çiftliklerinin sayısını ve kapasitesini artırmaya başladı" diye konuştu.Erşan, Öznesil Piliç'in de son aylarda 52 üretim çiftliği daha kurmak için çalışma başlattığını belirterek, "Daha önce tavuk üretim çiftliklerimizin kapalı alanı 60 bin metrekare iken yeni yapılan çiftliklerimizle birlikte 140 metreye çıktı" dedi.
Milliyet
1,331,999
Ekonomi
Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, Türk Amerikan Koalisyonu (TCA) organizasyonu ile ABD'den gelen ve aralarında 6 kabile liderinin yer aldığı toplam 17 yerli Amerikalı özerk bölge temsilcisinden oluşan heyetle Dış Ticaret Kompleksinde bir araya geldi.Çağlayan, yaptığı konuşmada, ziyaretin ABD'nin yerli kabileleri açısından Türk-ABD ilişkilerinin geliştirilmesine önemli bir imkan tanıyacağını belirterek, yerli Amerikalılarla sürekli irtibat halinde olmayı ve başlatılan çalışmayı sürdürmeyi istediklerini söyledi.Türkiye ve ABD arasındaki stratejik dostluğun 50 yıldan uzun bir geçmişe sahip olduğunu, ancak bu ilişkinin ekonomik bacağının eksik kaldığını vurgulayan Çağlayan, "Bir masanın ayakta durması için bir bacak yetmiyor, en az üç bacağı olması lazım. Stratejik müttefiklik işbirliğiyle birlikte bunun ekonomik ve ticari bacağının da olması gerekiyor. Dünyadaki en büyük ithalatçı olan ABD'nin 1,6 trilyon dolarlık ithalatı içinde Türkiye'nin aldığı pay yalnızca 3,2 milyar dolar ve Türkiye ABD'nin ithalatında 48. sırada" diye konuştu.Bu konudaki eksikliği gidermek için başlatılan çalışmalar hakkında bilgi veren Çağlayan, eyaletler bazında çalışmaya başladıklarını ve 6 eyaletin kendileri için öncelikli olacağını anlattı.Bakan Çağlayan, daha önce gerçekleştirilen temaslarda da yerli Amerikalıların sahip olduğu maden kaynaklarının işletilmesi, elektrik, su, kanalizasyon gibi altyapı ve hastane, okul, konut gibi üstyapı çalışmalarının gerçekleştirilmesi konularında işbirliği yapılabileceğinin dile getirildiğini anımsatarak, bu kapsamda heyetin Müteahhitler Birliği ve maden üreticileriyle bir araya getirileceğini kaydetti.Amerikan yerli toplumunu kalkındırmak amaçlı çabaları çok anlamlı bulduğunu ve bu anlamda Türkiye'deki işadamlarıyla temaslarının büyük önem taşıyacağını ifade eden Çağlayan, yerli Amerikalı bölgelerin gelişme yolunda yöreler olmaları nedeniyle federal hükümetin sunduğu ve yatırımı hedefleyen birçok yasa ve teşvik edici kanundan yararlandığını dile getirdi. Çağlayan, bu bölgelerin özel sektör için de çok çekici yatırım alanları olduğunun altını çizdi.Özerk bölgelerin avantajlı özelliklerine ilişkin de bilgi veren Çağlayan, bu bölgelerdeki yatırımların dünyada ikinci sırada yer alan Türk müteahhitlerinin de ilgisini çekeceğine inandığını belirtti.560'tan fazla özerk bölgenin sadece 8'inin kendi kablolu iletişim şirketini işlettiğini, bu bağlamda telekomünikasyon alanında da önemli fırsatlar bulunduğunu kaydeden Çağlayan, özerk bölgelerde güneş ve rüzgar enerjisi projelerinin de yürürlüğe sokulduğunu, kumarhanelerden elde edilen gelirle turizm, otelcilik alanlarında yatırımlar planlandığını, tarım projelerinin yanı sıra imalat sanayisinin de önem kazandığını, daha önceki ziyaretinde sadece Hopi kabilesinin 2 binin üzerinde konut, yol, su, kanalizasyon gibi altyapı yatırımlarına ihtiyacı olduğunun tespit edildiğini, bunun yanında alışveriş merkezleri de yapmak istediklerini anlattı.Zafer Çağlayan, "Altyapı ve üstyapı çalışmalarınızda kendinize Türklerden daha iyi ortak bulamazsınız. Sakın ha başkalarıyla flört etmeyin. Türk firmaları, müteahhitleri ve iş adamları size en yakın dostluğu gösterecek firmalar olacaktır" diye konuştu.-"AMACIMIZ ABD'NİN İTHALATINDAN DAHA FAZLA PAY ALMAK"- Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi de, Türkiye'nin ihracatı son 8 yılda 30 milyar dolardan 130 milyar dolara çıkarken, ABD'ye olan ihracatta ciddi bir gelişme yaşanmadığını ve ancak 3,1 milyar dolardan 3,2 milyar dolara bir artış gözlendiğini kaydetti.Büyükekşi, "Amacımız en büyük ithalatçı olan ABD'nin ithalatından daha fazla pay alabilmek. Karşılıklı ticari ilişkileri artırıp her iki ülkenin dış ticaretine katkı sağlayacağımızı düşünüyoruz" diye konuştu.Türk Amerikan Koalisyonu (TCA) Bakanı Lincoln McCurdy ise, öncelikle iki ülke arasında bağları daha güçlendirmeyi amaçladıklarını belirterek, bu bölgede refah ve istikrar için ABD ve Türkiye'nin birlikte çalışması gerektiğini, iki ülke diyaloğunun bozulmasının dünyaya zarar vereceğini söyledi.Türkiye ve ABD arasındaki ticaretin çok düşük bir seviyede bulunduğunu ve bunun geliştirilmesi gerektiğini vurgulayan McCurdy, "Umuyoruz ki siz de ABD'deki kabilelerle çalışmanın avantajlarını göreceksiniz" dedi.McCurdy, Hopi özerk bölgesinin Bakan Çağlayan'a olan davetini de iletti.-KABİLE LİDERLERİ- Toplantıda, kabile liderleri ve temsilcileri de söz alarak bölgelerindeki iş fırsatları hakkında bilgi verdi.Oklahoma'dan Quapaw Özerk Bölgesi Başkanı John Berrey, 3,2 milyar dolarlık kumarhane ve turizm operasyonlarında önemli rol oynadıklarını belirterek, bunların yanı sıra doğalgaz, kömür ve petrol kaynakları bulunduğunu kaydetti.Wisconsin'den Mohikan yerlileri Stockbridge-Munsee Kolu Başkanı Kimberly Vele, kumarhane işlerinin bölgelerindeki işsizliği önemli oranda azalttığını, şimdi ekonomik faaliyetlerin tabanını çeşitlendirmek istediklerini ifade ederek, yenilenebilir enerji ve organik tarım konusuna büyük önem verdiklerini söyledi.Washington'dan Coleville Alanı Özerk Bölgeleri Başkanı Michael Finley, zengin ticari mülklere ve doğal kaynaklara sahip olduklarını, bunun yanı sıra kırsal alanda da kalkınmalarının devam ettiğini dile getirdi. Finley, endüstriyel parklar gibi işlere de açık olduklarını ifade ederek, "Buraya gelme sebeplerimden biri hem burada hem kendi evimizde iş fırsatlarını birlikte değerlendirebilirmiyiz diye görmek. Sınırlarımızın dışına da odaklanmak istiyoruz. Kabilelerimiz kendi içinde özerk, federal vergilere de tabi değiliz, bu da birçok şirket için çok çekici bir durum" diye konuştu.Montana'dan Crow Özerk Bölgesi Başkanı Shawn Real Bird ise, Türkiye'deki yetkililerden, ekonomik kalkınma konuşulurken ABD'den, Kızılderililerin de masada bulunmasını talep etmelerini istedi.-KIZILDERİLİ ŞARKILARI EŞLİĞİNDE HEDİYE TAKDİMİ- Konuşmaların ardından heyette yer alan yerli Amerikalıların temsilcileri çeşitli otantik hediyeleri Bakan Zafer Çağlayan'a sundular. Bu sırada bir temsilci de kızılderili şarkıları söyledi.Toplantıda Türkiye'den İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı İsmail Gülle, İstanbul Demir Çelik İhracatçıları Birliği (İDÇİB) Başkanı Namık Ekinci, İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Hikmet Tanrıverdi, Gemi ve Yat İhracatçıları Birliği Başkanı Başaran Bayrak da hazır bulundu.Verilen bilgiye göre heyet, üniversitelerde ticaret sempozyumlarına katıldıktan sonra Gelibolu'ya geçerek Çanakkale Anıtını ve şehitliğini ziyaret edecek.Türkiye ve özerk bölgeler arasında ilişkileri geliştirmek için bugüne kadar Çağlayan ile üç kere görüşen TCA, düzenlediği iki toplantıda Hopi Özerk Bölgesi ve çeşitli yerli Amerikalı temsilcilerini Bakan Çağlayan ile bir araya getirmişti.Bu arada, sabah toplantı öncesinde heyet içerisinde bir grup Dış Ticaret Kompleksi önünde bir ayin gerçekleştirdi.
Milliyet
1,323,700
Ekonomi
MURAT SABUNCUBen daha önce kendisiyle tanışmamıştım. Uzun bir sohbet imkânı buldum. 1926 yılında Almanya'da şarapçılık konusunda eğitim gören Nihat Kutman tarafından kurulan bir şirket Doluca. Sarafin'den Signium'a 44 çeşit şarap markasının sahibi.İlk üretimlerine, bugün bağlarının ve üretim tesislerinin bulunduğu Mürefte'de başlamışlar. 1950'li yıllarda Mürefte ile İstanbul arasında karayolu olmadığından şaraplar deniz yoluyla taşınıyormuş. 500 litrelik bomba adı verilen fıçılardaki şarap Galata'daki şarap iskelesine indirilmekteymiş.O günden bugüne Doluca hem üretimde hem pazarlamada mesafe kaydetti. Yeni üretim tesislerini Çerkezköy'de kurdu. Votka çıkışa geçtiSaros'a kadar uzanan coğrafyada bağları olan Kutman'a "Üzümlerin üretim yerinde şişelenmelerinin daha doğru olduğunu" duyduğumu söyledim. Ve şunu sordum: Sizin bağlardaki üzümler yaklaşık 2 saatlik bir mesafeden üretim tesisinize gidecek. Bu kaliteyi bozar mı? Kutman net yanıt verdi: Üç saatlik bir yolculuk üzüme zarar vermez. O yüzden yeni tesisimizde yine kaliteli şaraplar üreteceğiz.Yine soruyorum, "Genç nesil rakıdan şaraba geçiş yapıyor. En yoğun artış şarapta değil mi?" Beklemediğim bir yanıt veriyor: Rakının aşağı doğru gidiş süreci Tekel özelleştirmesiyle bitti. Yeniden  yükselişte. Evet genç nesilde şaraba bir yöneliş var ama esas büyük volümlü artış votkada. Enerji içeceğiyle birlikte votka tüketimi gençler arasında yoğun. Neredeyse biradan sonra en fazla tüketim orada.Mahalle baskısı yok, ama...Sibel Kutman'ı bulmuşken son günlerin en önemli tartışma konusunu konuşmadan olmaz: Cevabınızı yazacağım. Söyler misiniz üzerinizde bir mahalle baskısı var mı?Hiç düşünmeden yanıt verdi: Benim ve ailemin üstünde ya da Anadolu'nun herhangi bir yerindeki bayilerimizin üstünde mahalle baskısı yok. Aleni bir baskı görmüyoruz, bunu pazarda da gözlemlemiyoruz. Alkol satılan noktalarda bir azalma var. Ancak yaptığım işi söylemeden önce bir etrafıma bakıyorum."Fiili bir durum olmasa da "mesleğini söylerken etrafına bakan bir üretici" profili. Fazla söze gerek yok sanırım.Şarap, su ilişkisiKonuyu dağıtmak için soruyorum. Hangi ortamda hangi şarabı içiyorsunuz: Yapılan etkinliğe göre şaraba rol yüklemek gerek. İş yemeği ise başrolde şarap olmamalı. Hafif gövdeli bir şarap seçilmeli. Eşle veya sevgiliyle özel bir gece için oturaklı doygun bir şarap seçilmeli. Sağlık için ise şarabın türü farketmez. Antioksidan özellikler bütün şaraplarda var.Konuşmayı bitirirken bir de tüyo veriyor. Kırmızı şarap baş ağrıtır derler ya... İçindeki "tanen" yüzünden. İçtiğiniz kadeh kadar su içerseniz başınız ağrımaz... İSTANBUL 10 GÜN 'UYGUN FİYATA' KADEH KALDIRIYOR  355 GÜN KAZIK YİYOR27 Ekim'den 5 Kasım'a kadar "İstanbul kadeh kaldırıyor"... İşin özeti; Sunset'ten Wanna'ya Mikla'dan Masa'ya İstanbul'un seçkin mekânlarında, Türkiye'den ve dünyadan 74 çok özel şarabı, şişe açtırma zorunluluğu olmadan özel fiyatlarla kadehte tadabiliyorsunuz. Yaklaşık 10 gün "özel fiyatın" tadını çıkartanlar geri kalan 355 günde kazık yiyorlar aslında. 6-7 kat farkYıllardır 'fine dining' mekânlarda müşteriler söylenir durur. Ama sonuç değişmez: Bu şarabın üretim-raf fiyatının kat kat fazlası ödenir. Doluca şaraplarının patroniçesi Sibel Kutman Oral'a sordum: İstanbul'da tüketici şarap içerken biraz fazla ödemiyor mu?Sibel Hanım diyor ki:"Dünyada bu işin çarpanı bellidir. Pahalı şaraplarda çarpan 2.5-3'tür. Biraz daha hesaplı olanlarda 3-3.5 olur. Türkiye'de ise çok fazla. 6-7  katına kadar çıkan yerler var. Biz işletme sahipleriyle konuşuyoruz ama değiştiremedik. Yani, herkes şaraptan bize oranla daha çok kazanıyor."'Zam geliyor'Kutman'ın verdiği bilgiye göre, üreticinin şişe başına kazancı tek haneli yüzdelerle hesaplanıyor. Yemekten ayrılırken içkiye gelen son vergi zammı da konuşuluyor:  "Şarap sektörü olarak tam kendimizi toparlıyorduk ki büyük bir darbe yedik. Bizim de zam yapmamız kaçınılmaz. Yüzde 5-10 arası zam yapılacak." ÜZÜMDEN KARAKTER TAHLİLİDoluca grubu, Türkiye'nin önde gelen üzümlerinden kendine göre bir karakter tahlili yapmış.
Milliyet
1,346,218
Ekonomi
Citibank'ın Yunanistan genelindeki 72 şubesinden 31'ini kapatma kararı aldığı bildirildi.Yunan medyası, edinilen bilgilere göre, söz konusu gelişmenin Citibank'ın, bankacılık sektörünü de etkileyen ekonomik kriz dolayısıyla yeniden yapılandırma faaliyetlerine giden Yunanistan için izlediği genel strateji çerçevesinde yeraldığını duyurdu.Citibank Yunanistan üst düzey yetkililerinin, çalışanlar için işten çıkartmaların söz konusu olmayacağını, görevden kendi isteğiyle ayrılmanın konu alındığı bir programın ise gelişmede olduğunu söyledikleri belirtildi.Haberlerde, geçen 10 yıllık süreçte Citibank'ın, Yunanistan'daki şube sayısının 100'ü aşmasının planlandığı ancak sonrasında, ülkedeki olumsuz ekonomik şartlar ile bağlantılı olarak bu kararın değiştiği kaydedildi.Yunanistan piyasasına 1964 yılında ilk planda denizcilik ve büyük şirketlere hizmet amacıyla giren Citibank'ın, 1980'li yıllarda ülkede çok sayıda şube açmaya başladığı vurgulandı.Diğer yandan, bankacılık sektörü yetkililerinin 2011 yılının, gerek tüketim gerekse konut kredisi alımında olumsuz bir sene olacağı şeklindeki değerlendirmelerine de yer verilen haberde, söz konusu alanlardaki çalışma hızının Yüzde 25-30 olduğu 10 yıllık sürecin bir daha geri gelmeyeceği, bu çerçevede bankaların stratejilerini yeniden yapılandırdıklarının ifade edildiği bildirildi.
Milliyet
1,320,372
Ekonomi
İstanbul'da Ekim ayında fiyatı en çok artan ürün yüzde 95.95'le domates oldu. Domatesteki artış yıllık bazda yüzde 168.29'a ulaştı. Ekim ayında fiyatı en çok düşen ürün ise yüzde 12.4 ile balık oldu.İstanbul Ticaret Odası(İTO), 2010 Ekim ayında fiyatları en fazla artan ve azalan maddeleri açıkladı. İstanbul Ücretliler Geçinme Endeksi Perakende Fiyatlarda, indekste yer alan 128 maddenin fiyatında artış görüldü. Rekoltedeki azalmaya bağlı olarak arz eksikliği yaşanan yaş, kuru sebze ve meyveler indeksinde yer alan maddelerden domates yüzde 95.95 oranıyla fiyatı en fazla artan madde oldu. Domatesi yüzde 68.5 fiyat artışıyla kıvırcık salata izledi. Bayan kazağı fiyatları yüzde 67.9 ile üçüncü sırada yer alırken, yüzde 62.27 artışla erkek süveteri 4'üncü sıraya yerleşti. Yıllık bazda bakıldığında Ekim ayı itibariyle gıda harcamaları grubunda yer alan domates yüzde 168.29 ile fiyatı en fazla artan madde oldu. Fiyatları yıllık bazda en çok artan diğer maddeler yüzde 89.46 ile kıvırcık salata, yüzde 75.71 ile taze fasulye, yüzde 71.12 ile karpuz oldu.-BALIK FİYATLARI YÜZDE 12.4 GERİLEDİ- Ekim ayında indekste toplam 25 maddenin fiyatında azalış görüldü. Et, balık, kümes hayvanları grubunda yer alan ve mevsimsel özelliklere bağlı olarak arz fazlalığı gösteren balık, Ekim ayında yüzde 12.4 oran ile fiyatı en fazla azalış gösteren ürün oldu. Balığı yüzde 10.72 fiyat azalışıyla ıspanak, yüzde 7.24 ile maç giriş bileti ücreti, yüzde 4.9 ile pırasa izledi. Ekim ayı itibarıyla yıllık bazda fiyatı en çok azalan madde firmalar arasında yaşanan rekabet nedeniyle ev eşyası harcamaları grubunda yer alan halı oldu. Halı fiyatları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 16.67 oranında geriledi. Fiyatında azalış izlenen diğer maddeler yüzde 12.88 gerilemeyle sıvı yağlar, yüzde 7.02 ile yumurta, yüzde 5.19 ile ilaçlar şeklinde sıralandı.
Milliyet
1,341,777
Ekonomi
Akaryakıt ve doğal gaz ürünlerinden alınan Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) yoluyla bütçeye 5 yılda 138,4 milyar lira katkı sağlanacak.A.A muhabirinin derlediği bilgilere göre, bütçede 2010 yılında 30,7 milyar lira olarak öngörülen akaryakıt ve doğalgazdaki ÖTV gelirinin yıl sonunda 32,1 milyar liraya ulaşması bekleniyor.Devlet, petrol ve doğalgaz ürünlerinden alınan ÖTV ile 2011'de mahalli idare payları dahil 34 milyar 621 milyon 497 bin lira gelir hedefliyor.Bu tutar 2010 yılı ile kıyaslandığında yüzde 8 oranında bir artışa karşılık geliyor.Hazine, Petrol ve doğal gaz ürünlerinden 2007 yılında 22,2 milyar lira, 2008 yılında 23,9 milyar lira, 2009 yılında 25,6 milyar lira ÖTV geliri elde etmişti.Petrol ve doğalgaz ürünlerinden alınan ÖTV yoluyla bu yıl 32,1 milyar liralık, 2011'deki 34,6 milyar liralık gelir edileceği tahmini de göz önüne alındığında, Hazinenin kasasına 5 yılda 138 milyar 445 milyon 171 bin lira girmiş olacak.Bu da devletin söz konusu kalemden elde ettiği gelirin her yıl katlanarak arttığını ortaya koyuyor.Akaryakıt ürünlerinden alınan ÖTV, her ürün için litre, kilogram veya metreküp başına maktu (sabit) bir tutar olarak uygulanıyor.İzlenen ekonomik program ile bütçe hedefleri ve gerçekleşmeleri de göz önünde bulundurularak, ülke ekonomisinin ihtiyaçları çerçevesinde vergi oran veya tutarlarında değişiklikler yapılıyor.-MOTORLU TAŞITLARDAN ALINAN ÖTV- Öte yandan bütçede 2010 yılı için 3 milyar 803 milyon 146 bin lira olarak tahmin edilen motorlu taşıt araçlarından alınan ÖTV'nin ise yıl sonunda 5 milyar 515 milyon 543 lira olarak gerçekleşmesi bekleniyor.2011 yılında da motorlu taşıtlarda, ÖTV tahsilatının bu yıla kıyasla yüzde 9,65 oranında artarak, 6 milyar 48 milyon 40 bin liraya ulaşması öngörülüyor.
Milliyet
1,332,684
Ekonomi
canlı hayvan pazarında kurban besicileri satış yapamadığı için hayvanlarını bayram sonrası kasap ya da et kombinelerine satmayı düşünürken, vatandaşlar da son günlerde fiyatlar düşer düşüncesiyle kurbanlık almıyor. 'nin çeşitli illerinden gelerek kurbanlık hayvan satışı yapmak için Deliklitaş mevkisindeki kurban satış alanına yerleşen besicilerin büyük bölümü, hayvanlarını kilogram başına belirlenen fiyatlarla satışa sunuyor. Küçükbaş hayvanlarda kilogram fiyatları 12,5 liradan başlarken, büyükbaş hayvanlarda ise bu fiyat 23 liraya kadar çıkabiliyor. Kilogram bazlı satılan kurbanlıklarda bir koyun en az 450, bir dana ise en az 3 bin liradan satılıyor. 'tan iki yüze yakın küçükbaş hayvanıyla pazara gelen Refik Bayraktar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, et fiyatlarının yıl içerisinde yüksek olmasının, vatandaşlar arasında "kurbanlıklar da pahalı olacak" düşüncesini oluşturduğunu söyledi. Bu yıl Bayburt ve çevresindeki besicilerin başta olmak üzere Marmara Bölgesine neredeyse hiç kurbanlık hayvan götürmediğini, hayvanlarını daha çok Trabzon ve yöresinde satışa sunmayı tercih ettiğini, dolayısıyla yöredeki kurbanlık hayvan sayısının geçmiş yıllara oranla fazla olduğunu ifade eden Bayraktar, şunları söyledi: "27 yıldır Türkiye'nin neredeyse bütün kurbanlık hayvan pazarlarında satış yaptım. Bu artık bizde bir hastalık haline geldi. Ben burada kar etmesem de ailemin nafakasını çıkardığım için mutlu oluyorum. Ancak vatandaşlarımızın son günü beklemesini istemiyoruz. Çünkü buraya gelmeden önce kasaplar benden bütün hayvanlarımı almak istedi. Ben hayvanlarımı burada satamasam da elimde kalmayacak, zarar etmeyeceğim." -"HAYVANLARIMIZI ZARARINA SATMAYACAĞIZ"- Vatandaşların bayrama kısa bir süre kalmasına rağmen sadece fiyat sorduğunu ifade eden Ağrı'dan gelen adlı besici ise "Şu anda büyükbaş hayvanların kilogramını 22 liradan satıyoruz. Ancak vatandaşlar, kasapta etin kilosu 18 lira olunca derin düşüncelere dalıyor. Herkes son gün bekleyişinde, besicinin halini düşünen yok. Bir büyükbaş hayvanın nasıl bakıldığını, nelere mal olduğunu anlatamıyoruz. Fiyatlar insanlara pahalı gelse de hayvanlarımızı bu sene zarara satmayacağız. Bu pazarda satamazsak bile et kombineleri zaten hazır bekliyor" diye konuştu. Ailesiyle birlikte geldiği pazarda fiyat araştırması yapan Erkan Çolak ise kurbanlık fiyatlarının geçen yıllara oranla bir miktar yükseldiğini savunarak, "Şu aşamada kurban almamız zor gözüküyor. Ancak tabii yine de ümitliyiz. Arife günü ya da bayramın birinci günü fiyatların düşeceğini sanıyorum" dedi. Öte yandan, bu yıl Trabzon Belediyesinin çalışmalarıyla satış alanı genişletilen pazarda, Trabzon İl Emniyet Müdürlüğüne bağlı gezici ekipler tarafından satıcılara konusunda uyarılarda bulunuluyor. Satıcılarla birebir görüşen güvenlik güçleri, sahte paranın nasıl anlaşılacağı konusunda bazı teknik bilgiler veriyor.
Milliyet
1,323,371
Ekonomi
Migros Ticaret, kurbanlık satışlarının başladığını duyurdu.Migros'tan yapılan açıklamada, Migros Ticaret'in, Kurban Bayramı için çağdaş yöntemlerle, İslami koşullara uygun, noter huzurunda ve hijyenik şartlarda, sağlıklı, yüzde 100 yerli besi kurban kesim imkanı sunduğu, vatandaşların kurban siparişlerini "www.kangurum.com.tr" ve "www.e-kurban.com" internet adreslerinden, "444 10 44" numaralı Müşteri Hizmetleri Hattından veya Migros Grubu mağazalarından verebildikleri bildirildi.Açıklamada, Migros Ticaret'in, canlı ağırlığı 40-45 kilogram civarında olan küçükbaş kurbanlıkları müşterilerine 16-18 kilogram karkas et olarak teslim ettiği, 1 yaşını tamamlamış kurbanlık koçların, kurban sahibinin vekaletiyle İzmir'deki Tanet Entegre Tesisi'nde bayramın birinci ve ikinci günü noter huzurunda, İslami kurallara uygun olarak kesileceği, kurban soğutulduktan sonra parçalanacağı ve ardından hijyen ve gıda güvenliği standartlarına uygun şekilde poşetlendikten sonra kolileneceği belirtildi.Büyükbaş kurbanlıklarda ise seçilen iki yaşını tamamlamış erkek büyükbaş kurbanlıkların, kurban sahibinin vekaletiyle yine İzmir'deki Tanet Entegre Tesisi'nde bayramın birinci ve ikinci günü noter huzurunda, İslami kurallara uygun olarak kesileceği, her biri 12-14 kilogram olan dana hissesinin, soğutulmuş ve kemiksiz hale getirilmiş dana karkastan 7 eşit hisse olacak şekilde parçalanarak, hijyen ve gıda güvenliği standartlarına uygun şekilde poşetlendikten sonra kolileneceği kaydedildi.Açıklamada, kurbanın sipariş verenin tercihine göre ya kendilerine ya da hayır kurumlarına teslim edileceği ya da sipariş verenin kurbanı kendisinin teslim alabileceği kaydedildi.-ÖDEMELERDE 8 VE 12 TAKSİT SEÇENEKLERİ DE BULUNUYOR- Kesilen kurbanlık koçların derileri, bağırsak, kelle, yağ ve paçaları ile kurbanlık danaların derileri, yağları ve sakatatlarının noter huzurunda ve belge karşılığı Türk Hava Kurumuna teslim edileceği ifade edilen açıklamada, ayrıca kurban etlerinin paketlenmesinde kullanılan tüm ambalaj malzemelerinin, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından onaylı olduğu vurgulandı.Açıklamada, kurbanlık koç fiyatı 690 lira, dana hisse fiyatı ise 675 lira olan Migros Ticaret'te kurbanlık ödemelerinin mağazalarda sipariş formu ile kredi kartı veya nakit ödeme seçenekleriyle yapılabildiği, ödemelerin "www.kangurum.com.tr" ile "www.e-kurban.com" internet siteleri üzerinden veya "444 10 44" numaralı sipariş hattından kredi kartı ya da havale ile gerçekleştirilebileceği, kredi kartlı ödemelerde farklı kredi kartlarına 8 ve 12 taksit seçenekleri de bulunduğu belirtildi.
Milliyet
1,343,285
Ekonomi
EKONOMİ SERVİSİABD'de bir araya gelen 45 dolar milyoneri Başkan Barack Obama'ya çağrıda bulunarak önceki başkan George Bush döneminde üst gelir grubuna getirilen vergi indirimlerini yenilememesini istedi. Kendilerine "vatansever milyonerler" diyen 45 işadamından oluşan grup "Hayatımız buyunca iyi para kazandık, şimdi ülkemizin ihtiyacı varken payımıza düşeni yapmak istiyoruz" dedi.Söz konusu milyonerler arasında Ben&Jerry's dondurmalarının sahibi Ben Cohen, ünlü hedge fon yöneticisi Michael Steinhardt ve avukat Guy Saperstein gibi isimler bulunuyor. Grup www.fiscalstrength.com internet sitesinde Başkan Obama'ya hitaben şunları yazdı:"Ulusumuzun mali sağlığı ve vatandaşlarımızın daha iyi koşullarda yaşaması için, bugüne kadar yıllık 1 milyon doların üstünde kazananlara getirilen vergi indirimlerinin bu yıl sonunda kaldırılmasını istiyoruz. Bu talebi geçmişte ve bugün 1 milyon doların üstünde kazanç sağlayan sadık vatandaşlar olarak yapıyoruz. Geçmişte yapılan vergi indirimleri sonrasında anladık ki bu indirimler ulusumuzun bütçe açığını artırıyor ve tüm halkımızın iyi yaşamasına engel oluyor." İndirimde sınır 250 bin dolara çekilebilirCumhuriyetçiler geçen haftalarda kongrede, vergi indirimlerinin 250 bin dolara kadar genişletilmesi üzerine tartışmışlardı. Demokratların çoğu Amerika'nın zenginliği için vergi kısıtlamasının genişletilmesine karşı çıkıyor. Ancak onlar da hassas sürecin dikkatlice yönetilmesi gerektiğini düşünüyor. Başkan Barack Obama Bush döneminde yapılan vergi indirimlerinin orta sınıfın da yararlanması için genişletilmesini savunuyor. Fakat Demokratlar, vergide sadece orta sınıfın göz önüne alınmasına karşı. Vergi indiriminin orta sınıfları da kapsaması için Senato'da yeterli oyun toplanması gerekiyor ancak henüz yeterli çoğunluk sağlanamadı. Senatör Joe Lieberman, "Bence burada olması gereken orta sınıf için vergilerin azaltılması, geliri yüksek olanlar için vergilerin artırılması olmalı. Ancak oylar bu gerçeği desteklemiyor" dedi. Senato'da vergi ile ilgili görüşmeler devam ediyor sonuca varılmış değil.
Milliyet
1,332,519
Ekonomi
Şirketten yapılan açıklamada, yurtiçinde 18 noktaya seferler düzenleyen ve 'Low Cost' sistemini Türkiye'ye kazandıran Pegasus'un tüm yurtiçi uçuş noktalarına 8, 9, 10 Kasım tarihlerinde www.flypgs.com internet sitesinden bilet alan 250 bin Pegasus misafirini 1 Aralık 2010-31 Mart 2011 tarihleri arası vergiler dahil 35.99 TL'ye uçacağı bildirildi.
Milliyet
1,319,288
Ekonomi
İstanbul Büyükşehir Belediyesi ticaret ve konut alanı vasfındaki 13 bin 600 m2'lik alanı 24 milyon 480 bin 162 TL muhammen bedelle satışa çıkarıyor.İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın arazi satış ilanı Resmi gazetede yayımlandı. Belediye, Eyüp ilçesinde yer alan tamamı belediye hissesinden oluşan 13 bin 600.09 m2'lik alanı ihale yoluyla satışa çıkarıyor.Arazi için 24 milyon 480 bin 162 TL'lik muhammen bedel belirlenirken, geçici teminat bedeli olarak 734 bin 404 TL istendi. İhale 24 Kasım Çarşamba günü saat 12.00'da Belediye'nin encümen salonunda yapılacak.
Milliyet
1,343,288
Ekonomi
Sümerli, organik ürünlerde çeşidi günden güne artırdıklarını, bu kapsamda Aydın'da üretim yaptırdıkları tesislerde ürettirdikleri organik süt, kaşar peyniri, köy peyniri, dil peyniri ve organik tereyağını iki mağazada satmaya başladıklarını, İstanbul'da da bu ürünlerin satışını yapacaklarını, yakında organik yoğurdu da pazarlayacaklarını söyledi. Sümerli bir ay sonra kırmızı eti de piyasaya sunacaklarını günlük ürün olduğu için kırmızı etin dağıtımını çok daha hassasiyetle yapmak zorunda olduklarını,dolayısıyla bu konuda daha kontrollü hareket edeceklerini kaydetti. Sümerli, kırmızı ette de kontratlı ziraat modelini uygulayacaklarını söyledi.
Milliyet
1,326,846
Ekonomi
Sibel Cingi / RadikalArtık marifet İngilizce değil, Arapça bilmek... Arap ülkeleri ile artan ticari ilişkiler ve yılın 12 ayı Türkiye'ye akın eden Arap turistler, Arapça bilen elemana olan talebi patlattı. Arapça bilenler, turizmden, hazırgiyime, perakendeden inşaata kadar her sektörde işi havada kapıyor. Mağazalarda satış temsilcilerinin maaşı bile 2 bin TL'den başlayınca Araplar iş için Türkiye'nin yolunu tuttu, araya eş dost sokularak Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nden Arapça bilen çalışan transferi yapılmaya başlandı. Yüzlerce dil kursu da kapılarını açtı.Ticaret artınca ihtiyaç doğduBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın sorunsuz Ortadoğu politikası, Türk dizileri, Davos'ta çıkan 'One Minute' krizi, vizelerin kaldırılması, şeyhlerin 'Türkiye'de tatil yapın' vaazları derken Türkiye ile Arap ülkeleri arasındaki ilişkiler iyice ısındı. Türkiye 2010'da yaklaşık 1.5 milyon Arap turisti ağırladı. Arap ülkeleri ile Türkiye arasında 2003'te 11 milyar dolar olan dış ticaret hacmi 36 milyar dolara ulaştı. Alışveriş merkezlerindeki mağazalar, restoranlar, turizm ofisleri gibi birçok işyeri Arapça bilen eleman arıyor. Magma Mühendislik, Amerikan Hastanesi, Gaziantep Sanko Park, Adil Işık, Yapı Koordinasyon Merkezi, Cemsan Makina, Hayat Kimya, Asilsan grup, Akşan Yapı, Akkon Çelik, Hakan Plastik, Arsel İnşaat, Leke Jeans, Rönesans İnşaat, Elvan Gıda çeşitli alanlarda birden fazla Arapça bilen eleman arayan firmalardan sadece birkaçı.Database oluşturuluyor YKM Genel Müdürü Jaklin Güner, Bursa, Antep ve Cevahir mağazalarına Arapça bilen personel aldıklarını açıklarken Adil Işık İnsan Kaynakları Direktörü Sena Altınok, bütün mağazalara Arapça bilen eleman alacaklarını belirtiyor.Ayda 50 bine yakın Arap turist ağırlayan Gaziantep Sanko Alışveriş Merkezi'nde bütün mağazalarda Arapça bilen eleman bulunuyor. Sankopark Genel Müdürü Emre Şen, "Sankopark'ta 2 bine yakın personel çalışıyor. 60'ın üzerinde Arapça bilen var. Önümüzdeki dönemde ihtiyaç daha da artacağı için bir database oluşturuyoruz. Toplam istihdamımız içinde Arapça bilen personel sayısı 300'e kadar çıkacak" diyor.Arap eğitmenler görevde Artan talebe bağlı olarak açılan yüzlerce kursta Arap eğitmenler iş başında. Genç Girişimciler Kulübü yetkilisi Can Say, üyeleri talep ettiği için Arapça kursu düzenlediklerini belirtiyor. "Gayri resmi kurslar ortaya çıktı" diyen Sahra Arapça Kursu eğitmenlerinden Hasan Salih şu anda 30 öğrencileri olduğunu söylüyor. Lisans Eğitim yetkilileri ise yabancı öğretmenlerin görevde olduğunu söylüyor.Mardin, Hatay ve Siirt'ten transfer yapılıyorLaleli Sanayici ve İşadamları Derneği Başkan Yardımcısı Gıyasettin Eyyüpkoca, Arapça bilen eleman ihtiyacında 14 yıl önceye döndüklerini belirtiyor. Birçok işyeri sahibinin eşini dostunu araya sokarak Mardin, Siirt ve Hatay gibi illerden Arapça bilen eleman transferi yaptığını belirten Eyyüpkoca, şu açıklamayı yapıyor: "14-15 yıl önce Arapça dil bilen çok sayıda kişi vardı. Arapların gelişi azalınca hepsi başka alanlarda yoluna devam etti. Önce onların kapısı çalındı ama olmadı. Çareyi konaklama, yemek, maaş ve prim gibi cazip imkânlarla Güneydoğu'dan transferde bulundu."Part-time'da saat ücreti 6 TL Part time olarak çalışan Arapça bilen satış temsilcisinin saat ücreti 6 TL civarında. Normal bir çalışanın saat ücreti ise 4 TL. Tam gün çalışanların ücreti ise 2 bin TL'den başlıyor. Konaklama, yemek, gibi imkânlar da sağlanıyor.Çalışanlar arasında ilahiyat fakültesi mezunları da var. Şirketler ayrıca elemanlarını da dil kursuna gönderiyor.
Milliyet
1,323,105
Ekonomi
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD), küresel ekonomik toparlanma hızının yıl başından bu yana yavaşladığını belirterek, bu yavaşlamanın OECD ülkelerinde beklenenden daha belirgin olduğunu bildirdi.Merkezi Paris'te bulunan OECD'nin yayımladığı "Ekonomik Görünüm Raporu"nda, küresel ekonomik toparlanmanın kırılgan ancak genel anlamda yolunda olduğu vurgulanarak, özellikle vergi teşviklerinin düşük olması nedeniyle ticari değişim ve faaliyetlerdeki büyümenin yıl başından bu yana zayıfladığına dikkat çekildi.OECD Genel Sekreteri Angel Gurria, düzenlediği basın toplantısında yaptığı açıklamada, ABD Merkez Bankası (Fed) ve Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) 2012 yılının ilk yarısına kadar faiz artırmaması gerektiğine dikkat çekerek, hükümetlerin kamu açığının ve borçlarının Gayri Safi Yurt içi Hasılaya (GSYH) oranları konusunda hedef belirlemesi ve borç seviyesini kabul edilebilir düzeye çekmek için çaba göstermesi gerektiğini vurguladı.Gurria, tek başına kur oranı ayarlamalarının küresel dengesizlikleri çözmeyeceğini aksine korumacılığı artıracağını belirtti. OECD Genel Sekreteri, ayrıca Japonya'nın deflasyonun direnmeye devam ettiği ortamda faizleri düşük tutması gerektiğini belirtti.-2011 YILI İÇİN BÜYÜME BEKLENTİLERİ DÜŞÜRÜLDÜ- OECD, 2011 yılı için büyüme beklentilerini düşürdü. Buna göre, kuruluş 2011 yılı için OECD büyüme beklentisini yüzde 2,80'den yüzde 2-2,5 arasına indirdi. Ayrıca ABD için büyüme beklentisi yüzde 3,2'den yüzde 1,75-2,25 seviyesine düşürüldü. Japonya için ise tahmin 2'den yüzde 1,75'e çekildi.Raporda, OECD Bölgesi'nde bu yıl yüzde 2,5-3, 2012'de ise yüzde 2,5-3 aralığında büyüme beklendiği belirtildi. OECD'nin mayıs ayında yayımladığı rapora göre, OECD Bölgesi'nin bu yıl yüzde 2,7, gelecek yıl ise yüzde 2,8 oranında büyüyeceği tahmin edilmişti.Raporda, ABD için 2010 yılı büyüme beklentisi yüzde 2,5-3, 2012 yılı içinse 2,75-3,25 aralığında olacağı öngörüldü.Avro Bölgesi için 2012 yılında büyümenin yüzde 1,75-2,25 arasında olacağı tahmin edilen raporda, Japonya için 2010 yılı büyüme beklentisi yüzde 2'den yüzde 1,75'e çekilirken, 2012 yılı büyüme beklentisi yüzde 1-1,5 seviyelerinde olması öngörüldü.
Milliyet
1,332,338
Ekonomi
Çağlayan, ziyaretin ABD'nin yerli kabileleri açısından Türk-ABD ilişkilerinin geliştirilmesine önemli bir imkan tanıyacağını belirterek, yerli Amerikalılarla sürekli irtibat halinde olmayı ve başlatılan çalışmayı sürdürmeyi istediklerini söyledi. Çağlayan ABD'de eyaletler bazında çalışmaya başladıklarını ve 6 eyaletin kendileri için öncelikli olacağını anlattı.Zafer Çağlayan, ABD'den gelen heyete seslenerek, "Altyapı ve üstyapı çalışmalarınızda kendinize Türklerden daha iyi ortak bulamazsınız. Sakın ha başkalarıyla flört etmeyin. Türk firmaları, müteahhitleri ve iş adamları size en yakın dostluğu gösterecek firmalar olacaktır" dedi.
Milliyet
1,332,672
Ekonomi
Ünlü Amerikalı ressam Andy Warhol'un "kola şişesi" tablosu 35,36 milyon dolara satıldı. 'in çağdaş ve savaş sonrası sanat eserleri müzayedesi öncesinde, tuval üzerine siyah-beyaz renkteki tablonun 25 milyona alıcı bulması bekleniyordu. Müzayedede satılan 54 eserin toplam hasılatının 222,4 milyon doları bulduğu belirtildi. 1987 yılında hayatını kaybeden Warhol aynı zamanda film yapımcısıydı. Warhol Pop akımının önemli temsilcilerinden sayılıyor.
Milliyet
1,338,091
Ekonomi
EKONOMİ SERVİSİBorç yükü altındaki İrlanda'nın Avrupa Birliği (AB) ve Uluslararası Para Fonu'ndan (IMF) yardım almamakta direnmesi euro'nun geleceğine ilişkin şüphelerin tıpkı Yunanistan krizinin zirve yaptığı dönemdeki gibi artmasına neden oldu. AB Başkanı Herman Van Rompuy, durumun kritik olduğunu belirterek, "Hayatta kalma krizi içindeyiz. Euro Bölgesi'ni hayatta tutmak için birlikte çalışmalıyız. Çünkü bunu yapmazsak Avrupa Birliği'ni de yaşatmamız mümkün değil" dedi. Öte yandan İrlanda dün, bankalarına destek sağlamak için Avrupa Birliği'nin yardım mekanizmasından yararlanabileceğinin sinyallerini verdi. Yaklaşık on gündür AB liderlerinin "yardımı al" baskılarına direnen Başbakan Brian Cowen, RTE televizyonuna yaptığı açıklamada, "Ortaklarımızla bu konuları görüşmeli ve Euro Bölgesi'nde finans ve bankacılık alanında istikrarı en iyi nasıl sağlayacağımıza karar vermeliyiz" dedi. 16 Euro Bölgesi maliye bakanının dün başlayan ve bugün de devam edecek olan toplantısında İrlanda'nın durumu ve kurtarma mekanizmasının nasıl çalışacağı ilk sıradaki gündem maddeleriydi. İrlanda hükümeti, toplantıya saatler kala hâlâ yardım alma konusuna direniyordu ancak Başbakan Cowen'ın açıklamaları, bankalar için bir yardım talebinin gündeme gelebileceği şeklinde yorumlandı.AB bakanları, İrlanda'nın herhangi bir destekten yararlanmak istiyorsa resmi olarak AB ve Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) oluşturduğu programa başvurması gerektiğine dikkat çekti. 'Vergiyi artır' baskısı  İrlanda'nın yardım kullanmasını koşula bağlayanlar da var. Bunların en başında da Almanya geliyor. Alman hükümet yetkilileri, İrlanda'nın borç yükünü azaltmak için yüzde 12.5'lik kurumlar vergisini artırması gerektiğine dikkat çekiyor. Almanya Başbakanı Angela Merkel'in partisi CDU'nun mali konulardaki uzmanı Michael Meister, "İrlanda'daki vergi oranları Avrupa ortalamasının altında. Bu yüzden yüksek bütçe açığı göz önüne alındığında burada geliri artıracak, büyümeyi de tehlikeye atmayacak bir fırsat görüyorum" dedi. İrlanda ise, son yıllarda yüksek miktarda doğrudan yabancı yatırım çekmesini sağlayan düşük vergi oranı konusunda taviz vermeye razı değil. Hükümetin bütçe açığını azaltmak için üzerinde çalıştığı 4 yıllık bütçe planını gelecek hafta açıklaması planlanıyor. Adalet Bakanı Dermot Ahern, bütçe açığını 2014 yılına kadar gayrı safi yurt içi hasılanın (GSYH) yüzde 3'ü düzeyine indirebilmek için gündeme getirilen ve toplam 15 milyar euro tasarruf öngören planın ayrıntılarını gelecek haftanın başında kamuoyuyla paylaşmayı planladıklarını söyledi. İrlanda'da, geçen hafta rekor seviyeye yükselerek yüzde 9.25 olan 10 yıl vadeli devlet tahvillerinin getirisi dün yüzde 8.1'e geriledi. AB 2011 bütçesinde uzlaşma sağlanamadıAvrupa Birliği (AB) 2011 bütçesinin tartışıldığı görüşmelerde anlaşma sağlanamadı. Avrupa Parlamentosu, uzlaşmazlığın sorumlusu olarak üye ülkelerin diplomatlarından oluşan Avrupa Konseyi'ni sorumlu tutuyor. Parlementonun Polonyalı üyesi Sidonia Jedrzejewska, "görüşmelere katılan diplomatlar diyaloğa girmiyorlar" dedi.Avrupa Komisyonu'nun yeni bir bütçe taslağı hazırlaması ve bu taslağın ocak ayına kadar onaylanması gerekiyor. Yeni taslağın onaylanmaması halinde, AB her ay oluşturulacak aylık bütçelerle işleyecek. Bir hafta içinde ikinci kez uzlaşma sağlanamadan sona eren bütçe görüşmelerinin ilki geçen hafta gerçekleşmişti. Söz konusu toplantıda Avrupa Parlementosu'nun bütçe hazırlamadaki rolüne dair tartışmalar yaşanmıştı. Avrupa Parlementosu üyeleri, hükümetlerin talep ettiği yüzde 2.9'luk artışı destekliyor ancak diğer yandan, parlamentonun bütçe oluşturulma sürecindeki rolünün açıkça tanımlanmasını istiyor. Tartışmaların yoğunlaştığı bir diğer hassas konu ise birliğin 2014-2020 dönemine ilişkin finansmanı. Bu döneme ilişkin en büyük tartışma konuları tarım teşvikleri ve üye ülkelere yapılacak yardımlar. Avrupa Parlamentosu, Lizbon Antlaşması'yla bütçe konusunda söz söyleme hakkının üye ülkelerin hükümetleriyle aynı seviyeye yükseldiğini söylese de, bu değişikliğin ne şekilde uygulanacağı net olmayan bir konu.Avrupa Dış İlişkiler Servisi'nin finansmanı belirsiz 2011 bütçesinin ocak ayına kadar onaylanmaması, birliğin aylık bütçelerle çalışması anlamına gelecek. Bu durumda birliğn yeni diplomatik birimi Avrupa Dış İlişkiler Servisi (EEAS)'nın finansmanının nasıl sağlanacağı şu an için belirsiz.
Milliyet
1,346,852
Ekonomi
Bilgin, bankaların 2010 ya da 2011'in ilk aylarında 1 trilyon TL aktif büyüklüğe ulaşacağını vurgulayarak, Türk bankacılık sektörünün ortalama büyüme hızı ile 2013 sonunda 1.5 trilyon TL aktif toplamına ulaşabileceğine belirtti.TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda BDDK'nın 2011 bütçesinin sunumunu yapan Bilgin, daralan faiz marjları, bankalararası rekabet ve piyasa faizlerindeki artış beklentisinin sektörün mevcut aktif ve pasif vade yapısı ile devam eden küresel istikrarsızlık ortamı nedeniyle 2011 ve sonraki yılların bankalar açısından oldukça zorlu geçeceğini söyledi. Bilgin, BDDK olarak gelecekte de bankalarla birlikte, sorunlarını çözmek ve tasarruf sahiplerinin haklarını korumak için gerekli denetimlerle yola devam edileceğini ifade etti.
Milliyet
1,323,104
Ekonomi
Avrupa Birliği'nde (AB) borç dinamikleri hızla kötüleşen İrlanda'nın, Yunanistan gibi dış yardıma muhtaç kalacağı korkusunun başladığı belirtildi.Ekonomik ve parasal işlerden sorumlu AB Komisyonu Üyesi Olli Rehn, gelecek hafta başında Dublin'i ziyaret ederek parlamento gündemindeki 15 milyar avroluk kemer sıkma paketi için destek isteyecek.İrlanda'da ilave vergiler ve kamu harcamalarında kesintiler içeren 15 milyar avroluk paketin oylaması öncesinde iktidar kanadından bir milletvekilinin istifa etmesi, hükümetle muhalefet arasındaki sandalye farkını 3'e düşürdü.Kamuoyunda büyük tepki çeken paketin reddedilmesi halinde piyasalar tarafından ağır bir şekilde cezalandırılması beklenen İrlanda'nın, Avro Bölgesi'nin, Uluslararası Para Fonu'nun da (IMF) katkısıyla oluşturduğu 750 milyar avroluk kurtarma fonuna başvurma seçeneğini değerlendireceği belirtiliyor.Gelişmeleri, paketin geçmeyeceğinin işareti olarak yorumlayan piyasalarda İrlanda tahvillerine yoğun satış gelirken faiz oranı tarihi seviyelere yükseldi.Gösterge niteliğindeki 10 yıl vadeli Alman tahvillerinin faiz oranı yüzde 2,5 düzeyinde bulunmasına rağmen 10 yıllık İrlanda kağıtlarının faiz oranı yüzde 7,4'e ulaştı.Avro Bölgesi'nce daha önce kurtarılan Yunanistan'ın 10 yıl vadeli tahvilleri uluslararası piyasalarda yüzde 10,7 faiz oranıyla işlem görürken yüksek bütçe açığına sahip bir diğer avro ülkesi Portekiz'in 10 yıllık tahvilleri de yüzde 6,2 ile tehlike bölgesinde bulunuyor.AB liderlerinin geçen haftaki zirvesinde, 3 yıllık bir süre için oluşturulan 750 milyar avroluk Avro Bölgesi acil yardım paketinin kalıcı hale getirilmesi için AB'nin bu yıl yürürlüğe giren yeni anayasası Lizbon Anlaşması'nda kısmi değişiklik yapılması konusunda uzlaşma sağlanmıştı.
Milliyet
1,336,404
Ekonomi
DIŞ HABERLER SERVİSİ-İSTANBUL AAABD ve Avrupa'da sigara yasaklarının artmasının ardından dev tütün şirketleri yasaklara karşı mücadele etmeye başladı. Amerikan New York Times gazetesinin haberine göre Phillip Morris International (Marlboro, L&M, Chesterfield, Parliament) ve British American Tobacco (Dunhill, Kent, Lucky Strike, Pall Mall) gibi tütün endüstrisinin önde gelen şirketleri, özellikle gelişmekte olan ülkelerde sigara vergilerinin yükseltilmesini, paketlerdeki uyarıların büyütülmesini ve reklamlara yasak getilmesini engellemeye çalışıyor. Lobi faaliyetleri için milyarlarca dolar harcayan bu şirketlerin kısıtlamalara karşı ülkelere dava bile açıyor.Phillip Morris, bu sene Uruguay'a "yeni yasaların çok aşırı olduğu" gerekçesi ile zararını karşılamasını isteyen bir dava açtı. Uruguay'da çıkarılan yasa, uyarıların paketlerin yüzde 80'ini kaplayacak şekilde büyütülmesini ve insanlarda daha az zararlı imajı yaratmaması için sigaraların sadece bir kapak tasarımı ile satışa sunulmasını öngörüyordu. Şirket Brezilya'ya da aynı gerekçeyle mahkemeye başvurdu. Phillip Morris'in İrlanda ve Norveç'teki alt şirketleri ise bu ülkelerde tütün ürünlerinin mağazalarda teşhirine getirilen kısıtlamalara karşı dava açtı.  British American Tobacco ise AB ve Türkiye gibi ülkelerdeki sigara yasaklarına karşı milyonlarlarca dolarlık lobi faaliyeti yürütüyor. Şirketin resmi sitesinde yayınlanan bir videoda yasakların sigaranın kara borsasını güçlendirdiği ima ediliyor ve "Yalnızca suçlular kazanıyor" sloganı kullanılıyor.KOAH'ta en önemli neden sigaraTürkiye Solunum Araştırmaları Derneği KOAH Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Hakan Günen, Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı'nın (KOAH), en önemli nedeninin sigara olduğunu belirterek, "KOAH'ın gelişiminden, gelişmiş ülkelerde yüzde 80, gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkelerde  yüzde 70 oranında sigara sorumlu" dedi. Prof. Dr. Günen, KOAH'ın her türlü zehirli gaz ve tozun uzun süre solunması ile akciğerlerde kalıcı ve ilerleyici hasar meydana gelmesi olarak tanımlanabileceğini ifade ederek, "KOAH nedeni ile her yıl dünyada 3 milyon, ülkemizde ise 40 binin üzerinde kişi hayatını kaybetmek-tedir. Ülkemizdeki sigara yasağının, genişletilerek uygulanmasına devam edilmelidir."
Milliyet
1,333,944
Ekonomi
Tüpraş ilk 9 aylık kârı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 10 artışla 676.4 milyon TL olarak gerçekleşti.Tüpraş'tan yapılan açıklamada ilk 9 ayda gelirlerde geçen yıla göre yüzde 27'lik artışla 18 milyar 774 milyon TL'ye ulaşıldığı belirtildi. Şirketten yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: "İlk 9 aylık dönemde Tüpraş net rafineri marjı Akdeniz Rafineri Marjındaki gelişmelere paralel olarak 2.1 dolar/varil düzeyinden 4 dolara ulaştı. Operasyonel ve finansal göstergelerimiz 2009 yılının üzerinde gerçekleşmiştir. Finansal göstergelerimizden satış gelirlerimiz, ham petrolün ortalama fiyat seviyesine bağlı olarak geçen yılın yüzde 27 üzerinde gerçekleşirken, faaliyet kârı ve FAVÖK ise rafineri marjımızdaki gelişim doğrultusunda geçen yılın yüzde 14 üzerinde olmuştur. Sektör, en güçlü olduğu 3'üncü çeyrek dönemde ise, ülkemizdeki ekonomik büyüme ve ürün taleplerdeki iyileşme paralelinde Tüpraş 3'üncü çeyrek dönemde yüzde 25.6 artışla 351.8 milyon TL net kâr elde etmiştir."
Milliyet
1,343,301
Ekonomi
LARIN VİCDANİ AFFI- Yeniden yapılandırmanın başlayacağı tarihten itibaren sicil affı çıkarılması ve kesin şekilde uygulanması yönündeki taleplere ilişkin bir soru üzerine ise Çağlayan, sicil affını Sanayi ve Ticaret Bakanlığı döneminde kendisinin de çıkardığını kendisinden önceki dönemde de çıktığını ancak tek başına sicil affı çıkarılmasının yetmediğini söyledi.Zafer Çağlayan, 'Bu konuda bankaların da bir vicdan affına ihtiyacı bulunduğunu, özel sektörün, esnafın bankalar tarafından bir vicdani affa ihtiyacı olduğunu" söyledi.Çağlayan, şöyle konuştu: "Benim çıkardığım kanun yürürlükte şu an. Ama burada bankaların bunu gerçekten kendi vicdanlarında desteklemesi, kendi kayıtlarından bunu silmesi gerekiyor. Biz bankalara zorla 'şunu yapın, bunu yapın' diyemeyiz. Bu serbest meslek kurallarına, ekonomisine, bizim anlayışımıza uygun değil. Ama bankacılık sisteminin kendi bünyesinde bir vicdani affı gerçekleştirip, borçlarını ödeyenler, yerine getirenler için artık temiz bir sayfa açılması gerektiğini, yeniden dikkate almasının, yeniden düzenlemesinin kaçınılmaz olduğunu düşünüyorum. Bu da olursa onu tamamlayıcı bir faktör olur, yoksa eksik kalır."
Milliyet
1,323,103
Ekonomi
İzlanda Merkez Bankası (Sedlabanki), faiz oranlarını düşürdü.Banka yönetim kurulu, yüzde 6,25 olan gösterge niteliğindeki yedi günlük faiz oranını yüzde 5,5'e düşürdüğünü açıkladı.Küresel kredi krizi sırasında bankacılık sistemi çöken İzlanda'da, faiz oranları 2008 yılı Ekim ayında yüzde 18'e kadar çıkmıştı.Sedlabanki, ayrıca, mevduat faiz oranını yüzde 4,75'den yüzde 4'e, gecelik faiz oranını da yüzde 7,75'den yüzde 7'ye düşürdü.
Milliyet
1,345,326
Ekonomi
Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin (TEDAŞ) bağlı şirketlerin yüzde 100 oranındaki hisselerini özelleştirilmesi amacıyla açılan Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin ihalesine 15, Anadolu Yakası Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin ihalesine 11 ve Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin ihalesine 13 firma teklif verdi. İdaresi'nden (ÖİB) yapılan açıklamada, Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş. (TEDAŞ)'nin bağlı şirketleri olan Akdeniz Elektrik Dağıtım A.Ş., İstanbul Anadolu Yakası Elektrik Dağıtım A.Ş. ve Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'deki 'a ait yüzde 100 oranındaki hisselerinin özelleştirilmesi amacıyla açılan ihalede, son teklif verme tarihi olan 24 Kasım saat 16.00'ya kadar teklif verenlerin listesi açıklandı. Buna göre, Akdeniz Elektrik Dağıtım A.Ş. ihalesine katılan 15 teklif sahibi şöyle: " -Ayen Enerji A.Ş. -Aksa Elektrik Satış A.Ş. -MMEKA Makine İthalat Pazarlama ve Ticaret A.Ş. -Alsim Sanayi Tesisleri ve Ticaret A.Ş. -Yıldızlar SSS Holding A.Ş. - Enerji Dağıtım ve Ticaret A.Ş. - Elektrik Dağıtım A.Ş. -Park Holding A.Ş. -Elsan-Bereket-Karaçay Grubu -Emkat Ortak Girişim Grubu -Palmet Enerji A.Ş. -Fernas İnşaat A.Ş. -Türkerler İnşaat Turizm Enerji Ticaret ve Sanayi A.Ş. -Cengiz-Kolin-Limgaz Ortak Girişim Grubu -IC İçtaş İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş.-Eren Holding A.Ş. Ortak Girişim Grubu" İstanbul Anadolu Yakası Elektrik Dağıtım A.Ş. ihalesine katılan 11 teklif sahibi şöyle: "-Aksa Elektrik Perakende Satış A.Ş. -MMEKA Makine İthalat Pazarlama ve Ticaret A.Ş. -Alsim Alarko Sanayi Tesisleri ve Ticaret A.Ş. -Yıldızlar SSS Holding A.Ş. -Enerjisa Elektrik Dağıtım A.Ş. -Park Holding A.Ş. -Emkat Ortak Girişim Grubu -Palmet Enerji A.Ş. -Türkerler İnşaat Turizm Madencilik Enerji Üretim Ticaret ve Sanayi A.Ş. -Cengiz-Kolin-Limgaz Ortak Girişim Grubu -IC İçtaş İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş.-Eren Holding A.Ş. Ortak Girişim Grubu" Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş. ihalesine katılan 13 teklif sahipleri ise şunlar: "-Ayen Enerji A.Ş. -Aksa Elektrik Perakende Satış A.Ş. -MMEKA Makine İthalat Pazarlama ve Ticaret A.Ş. -Yıldızlar SSS Holding A.Ş. -Akfen Enerji Dağıtım ve Ticaret A.Ş. -Enerjisa Elektrik Dağıtım A.Ş. -Park Holding A.Ş. -Elsan-Bereket-Karaçay Ortak Girişim Grubu -Emkat Ortak Girişim Grubu -Fernas İnşaat A.Ş. -Türkerler İnşaat Turizm Madencilik Enerji Üretim Ticaret ve Sanayi A.Ş. -Cengiz-Kolin-Limgaz Ortak Girişim Grubu -IC İçtaş İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş.-Eren Holding A.Ş. Ortak Girişim Grubu"
Milliyet
1,332,341
Ekonomi
AYFER YILDIZ Ancak, hisseler günü yüzde 4.24 yükselişle 14.75 TL'den tamamladı. Trabzonspor futbolcuları, maç sonrası galibiyeti kolbastı yaparak kutladılar. Trabzonspor'un hisselerinin de yüzde 4.24 yükselişle kapanmasıyla, 'Trabzonspor borsada da kolbastı yaptı' yorumlarına neden oldu. Ligde 26 puanla lider durumda bulunan Trabzonspor'un İMKB'deki piyasa değeri de 376.2 milyon TL civarında.Ligde 16 puanla 9'uncu sırada bulunan Galatasaray'ın hisseleri ise yüzde 0.86 düşüşle 345 TL'ye geriledi. Fenerbahçe hisseleri yüzde 1.26 düşüşle 59 TL'den kapanırken, Beşiktaş hisseleri yüzde 2.91 yükselişle 10.60 TL'ye çıktı.
Milliyet
1,332,679
Ekonomi
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı , 'nin küresel ekonomik krizden sağlam çıkan ülkelerden birisi olduğunu ve dünyada itibarı olduğunu belirterek, "Uzun vadeli devlet tahvillerini ihraç ederek yeni bir pazar oluşturabiliriz" dedi. Vardan, bir programa katılmak için geldiği 'da AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin küresel ekonomik krizden güçlü bir şekilde çıktığını, 2010'un ilk altı ayının sonunda yüzde 11 gibi önemli bir büyüme gerçekleştirdiğini belirtti. Küresel ekonomik krizden büyüyerek çıkan ülkeler arasında ile birlikte ilk sırayı Türkiye'nin paylaştığını ifade eden Vardan, "Bu durum bizi çok farklı yerlere getirdi. Bugün bütçe açıklarının ortadan kalktığını görüyoruz. En önemlisi de ihracatımız arttı" dedi. Vardan, oluşan fırsattan en iyi şekilde istifade edilmesi gerektiğini belirterek, şunları kaydetti: "Tabi işsizliğin azalması piyasanın canlanması, sıcak paranın Türkiye'ye girmesine katkı sağlıyor. Açıkçası sıcak para cari açığın finansmanı noktasında çok önemli ama içerisi için baktığımız zaman kontrol edilmesi gereken bir husus. Bu konuda kısa vadeli olarak piyasaya sürülen tahvillerin sürelerini uzatabiliriz. Türkiye kriz döneminde gelişmiş ülkelerden daha iyi bir performans gösterdi. Türkiye, küresel ekonomik krizden sağlam çıkan ülkelerden birisi. Dünyada itibarımız var. Uzun vadeli devlet tahvillerini ihraç ederek yeni bir pazar oluşturabiliriz." -"GELİŞMİŞ ÜLKELER GİBİ 10-15 YILLIK ÇIKARMALIYIZ"- Ortalama tahvil vadelerinin 6 ay civarında olduğunu anımsatan Vardan, "Gelişmiş ülkelerde olduğu gibi 10-15 yıllık tahviller çıkartılmalı. Bu şekilde kaynak artışı sağlanırken bir yandan da AB standartlarında bir piyasası oluşturulabilir. Burada dikkat edilmesi gereken husus bu uzun vadeli kaynak artışının enflasyonu ve cari açığı arttırmayacak şekilde olması" diye konuştu. -"SICAK PARA YURT DIŞINDA DEĞERLENDİRİLEBİLİR"- Vardan, tahvillerle elde edilen ek kaynakların enflasyonu ve cari açığı artırmaması için sıcak paranın yurt dışında değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti: "Sıcak parayı yurt dışına çıkarabilmenin diğer bir yolu da 'ın değerlendirilmesidir. Eximbank'ta değerlendirilen parayla tehlikeli bir şekilde artan ithalatı azaltabilir ve ihracatçıları güçlendirebiliriz. Kaynakların yurt dışında değerlendirilmesine komşu ülkelerdeki hizmet sektörüne yapılacak yatırımlar da alternatif olarak getirilebilir. , , gibi servis fakiri ülkelere, ürünlerin yanı sıra, finans ve hizmet satmak gerekmektedir."
Milliyet
1,322,664
Ekonomi
Ekim ayında fiyatı en çok artan ürün yüzde 112,22 ile domates oldu. Bunu, yüzde 33,58 ile kabak, yüzde 27,72 ile bayan kazağı, yüzde 23,36 ile patates izledi.Tüketici fiyatları açısından Ekim ayında fiyatı en çok düşen ürün ise yüzde 31,14 ile limon oldu. Yurtiçi bir hafta ve daha fazla süreli turların fiyatı yüzde 26,30, tavuk etinin fiyatı yüzde 9,25, No-Frost buzdolabının fiyatı ise yüzde 4,99 oranında geriledi.Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) verilerine göre, TÜFE bazında, en yüksek fiyat artışları domates, kabak, bayan kazağı ve patatesin dışında yüzde 23,14 ile dolmalık biberde, yüzde 22,19 ile çocuk kabanında, yüzde 19,77 ile salçada, yüzde 19,47 ile erkek kabanında, yüzde 18,52 ile erkek botunda, yüzde 16,74 ile salatalıkta gerçekleşti.Ekim ayında yumurtanın fiyatı yüzde 16,48, bayan ayakkabısının fiyatı yüzde 13,16, uçak biletinin fiyatı yüzde 4,33, kahvenin fiyatı yüzde 3,30, sucuğun fiyatı yüzde 2,86, okul servisinin fiyatı yüzde 2,71, kuru fasulyenin fiyatı yüzde 2,37, bulgurun fiyatı yüzde 2,07, tereyağın fiyatı yüzde 2,06 ve makarnanın fiyatı da yüzde 1,92 artış gösterdi.Tüketici bazında limon, yurtiçi bir hafta ve daha fazla süreli turlar, tavuk eti ve No-Frost buzdolabının dışında ekim ayında kesme şekerin fiyatı yüzde 1,86, Antep fıstığının fiyatı yüzde 1,81, tek kişilik yatağın fiyatı yüzde 1,65, yatak bazasının fiyatı yüzde 1,59, anaokulu ücretinin fiyatı yüzde 1,46 geriledi.Ekim ayında şehirlerarası otobüs ücretleri yüzde 1,39, zeytinyağın fiyatı yüzde 0,48, kömürün fiyatı da yüzde 0,43 düştü.-DOMATES, ÜRETİCİ FİYATLARINDA DA ZAM ŞAMPİYONU- Üretici Fiyatları (ÜFE) bazında ise fiyatı en çok artış gösteren ürün yüzde 77,01 ile TÜFE'deki gibi domates oldu. Bunu, yüzde 25,75 ile dolmalık biber, yüzde 19,38 ile patates, yüzde 12,12 ile canlı kuzu, yüzde 9,48 ile domates salçası, yüzde 8,22 ile büyükbaş hayvan yemi, yüzde 7,25 ile pamuk ipliği, yüzde 6,37 ile muz ve canlı dana, yüzde 3,63 ile giyim için pamuklu dokuma kumaşlar izledi.Ekim ayında erkekler için pamuklu pantolonun fiyatı yüzde 3,39, kurşunsuz benzinin fiyatı yüzde 3,37, yumurtanın fiyatı yüzde 3,02, elmanın fiyatı yüzde 2,95, bayan için pamuklu pantolonun fiyatı yüzde 2,41, buğdayın fiyatı yüzde 2,37, tatlı bisküvilerin fiyatı yüzde 2,32, dizel yakıtın fiyatı yüzde 1,92, rafine ayçiçek yağının fiyatı yüzde 1,79, ekmeklik buğday ununun fiyatı da yüzde 1,22 oranında arttı.ÜFE bazında fiyatı en çok düşen ürün yüzde 9,90 ile limon oldu. Bunu yüzde 8,93 ile tavuk eti, yüzde 6,74 ile inşaat demiri, yüzde 3,92 ile pastörize süt, yüzde 2,96 ile sert tüpler, borular ve hortumlar, yüzde 2,69 ile beyaz peynir izledi.Ekim ayında akrilik ve vinil polimer olan boyaların fiyatı yüzde 2,59, soğuk profil haline getirilmiş alaşımsız çelikten sacların fiyatı yüzde 2,45, demir veya çelikten demetlenmiş tellerin fiyatı yüzde 2,22, ham petrolün fiyatı yüzde 1,82 geriledi.
Milliyet
1,331,994
Ekonomi
Cari yılsonu yıllık Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) büyüme beklentisi, yüzde 6,7'den yüzde 6,9'a yükseldi.Merkez Bankasının, mali ve reel sektörde karar alıcı ve uzman kişilerle profesyonellerin beklentilerini saptamaya yönelik her ay iki kez düzenlediği Beklenti Anketinin Kasım ayı birinci dönem sonuçları açıklandı.Buna göre, cari yılsonu yıllık gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) büyüme beklentisi yüzde 6,9 olarak belirlendi. Ekim ayının ikinci anketinde bu oran yüzde 6,7 düzeyindeydi. Gelecek yıl sonu yıllık GSYH büyüme beklentisi ise değişmedi ve yüzde 4,8 olarak kaldı.-CARİ AYIN TÜFE BEKLENTİSİ YÜZDE 0,89'A GERİLEDİ-Cari ayın tüketici fiyatları endeksi (TÜFE) beklentisi, Kasım ayının birinci anketinde yüzde 0,89'a geriledi. Bu oran, Ekim ayının ikinci anketinde yüzde 1,15 düzeyindeydi.Gelecek ayın TÜFE beklentisi yüzde 0,82'den yüzde 0,51'e geriledi, iki ay sonrasının TÜFE beklentisi de yüzde 0,53'den yüzde 0,71'e çıktı.Ekim ayının ikinci anketinde yüzde 7,60 olarak belirlenen yıl sonu yıllık TÜFE beklentisi ise Kasım ayının ilk anketinde yüzde 8,10'a yükseldi.12 ay sonrasının yıllık TÜFE beklentisi yüzde 7,13'den yüzde 7,19'e çıkarken, 24 ay sonrasının yıllık TÜFE beklentisi de yüzde 6,67'den yüzde 6,60'a indi.-CARİ AÇIK BEKLENTİSİ 38,3 MİLYAR DOLARA YÜKSELDİ- Cari ay dolar kuru beklentisi, 1,4200 liraya geriledi. Yıl sonu dolar kuru beklentisi 1,4400 liraya, gelecek 12 ay sonundaki dolar kuru beklentisi de 1,5000 liraya indi.Yıl sonu cari işlemler dengesinde meydana gelebilecek açık beklentisi ise 38 milyar 327 milyon dolara yükseldi. Ekim ayının ikinci anketinde beklenti 37 milyar 517 milyon dolar düzeyindeydi.Öte yandan ankette, Hazinenin gelecek 12. ayın altı aylık bono ihalesinde yıllık bileşik faiz oranı beklentisi yüzde 8,30'dan yüzde 8,24'e, gelecek 3. ayın 5 yıl vadeli, 6 ayda bir sabit kupon ödemeli TL cinsi devlet tahvili ihalesinin yıllık bileşik faiz oranı beklentisi yüzde 8,74'ten yüzde 8,53'e, gelecek 12.ayın 5 yıl vadeli, 6 ayda bir sabit kupon ödemeli TL cinsi devlet tahvili ihalesinin de yıllık bileşik faiz oranı beklentisi yüzde 9,66'dan yüzde 9,56'ya geriledi.
Milliyet
1,322,663
Ekonomi
TOFAŞ çatısı altında Ferrari ve Maserati markalarının ülkemizde distribütörlüğünü yürüten FerMas, 2010 İstanbul Autoshow Fuarı kapsamında 2 gün içinde 4 adet araç siparişi aldı. Anahtar teslim satış fiyatı 378 bin avrodan başlayan Ferrari 458 Italia'dan 2 adet, 336 bin avrodan başlayan Ferrari California'dan 2 adet olmak üzere 4 sipariş alan FerMas, fuar kapsamında aldığı mevcut siparişlerin yarısını 2010 yılı içinde teslim etmeyi hedefliyor.FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYIN ALİ AĞAOĞLU FUARA DAMGASIN VURDUMüteahhit Ali Ağaoğlu'nun aldığı 622 bin euro değerindeki Bentley Mulsanne'ın ardından fuarın ilk 3 gününde Porsche standındaki 1 milyon euro değerindeki 5 otomobil de satıldı.Audi'nin Türkiye lansmanı fuarda yapılan her biri 120 bin euro olan yeni A7'den17 tane satılırken, 40 adette sipariş verildi.Fiyatı 350 bin eurodan pahalı Ferrari'lere dört sipariş gelirken, 3 Maserati'de yeni sahiplerini buldu. 266 bin eurodan başlayan Maserati GranCabrio'nun satışları ise beşe yükseldi.Fiyatları 118 bin eurodan başlayan Infiniti'lerden 4 adet satılırken, 132 bin TL'lik Subaru STI'den de 3 adet satıldı.Toyota Finans standına fuarın ilk 3 gününde 300'ün üzerinde başvuru yapılırken yeni VW Passat için 400 ön satış düşünen VW, 1500 sipariş ile karşı karşıya kaldı. Şirket yıl sonuna kadar 2 bin Passat satışı hedefliyorFiat Türkiye fuarın ilk üç gününden 100'den fazla araç siparişi aldığını açıkaldı. İLK ÜÇ GÜNDE 3 MASERATİFerMas, "2010 İstanbul Autoshow Fuarı" kapsamında sergilediği 3 Maserati modelini 3 günde sattı.Tofaş'tan yapılan yazılı açıklamada, fuar kapsamında sergilediği 1 Maserati GranCabrio, 1 Maserati GranTurismo ve 1 Maserati Quattroporte'yi alıcılarıyla buluşturan FerMas'ın, fuar sonuna kadar yeni siparişler alabilmek için fuar standındaki satılan modelleri sergilemeye devam edeceği belirtildi.2010 yılı içinde satışa sunulan ve 266 bin avrodan başlayan anahtar teslim satış fiyatına sahip Maserati'nin dört koltuklu ve katlanabilir tavanlı yeni modeli Maserati GranCabrio'nun satışlarının ise fuarın ilk günlerinde gelen yeni satışla birlikte 5 adete yükseldiği, 4.7 litre silindir hacimli 440 HP'lik V8 motorlu Maserati GranCabrio'nun, lüks sınıfın yeni cabrio modeli olarak ön plana çıktığı kaydedildi. 10 GÜNDE 2 BİN FIAT FİORİNODaha güçlü dizel motor seçeneği ve yenilenen iç mekanı ile tüm kardeşlerinden daha üstün bir yapıya kavuşmasının ardından 10 günde 2 bin adetten fazla satan Fiat Fiorino, fuarda ilgi odağı oldu."Füzyon Moru" ve "Rio Kırmızısı" gibi yeni gövde renkleriyle görselliğini daha da pekiştiren Yeni Fiat Fiorino;nun tüm Combi versiyonları artık gövde rengi tamponlarla müşterilerin beğenisine sunuluyor.Fiat'ın fuara özel yüzde 16'ya varan indirimler sunan kampanyası kapsamında 19 bin 80 liradan başlayan anahtar teslim başlangıç satış fiyatıyla dikkat çeken yeni Fiat Fiorino, Active, Dynamic ve Emotion gibi farklı ve otomobil konforu sunan zengin donanım paketleriyle dikkat çekiyor Yeni Fiat Fiorino, öncelikli olarak motor yelpazesine eklenen daha güçlü 1.3 litre hacimli ve 95 HP'lik turbo dizel üniteyle farklılığını belli ediyor.Zira daha fazla performans ve daha ideal yakıt ekonomisi sağlayan değişken türbin geometrisine sahip 1.3 litre 95 HP'lik yeni dizel motor, hem 4.3 lt/100 km'lik müthiş yakıt ekonomisi hem de 113 g/km'lik düşük karbondioksit emisyon salınım değeri gibi ekolojik değerler sunabiliyor.Sadece "Emotion" donanım seviyesinde tercih edilebilen 1.3 litre 95 HP'lik yeni dizel motorda Start&Stop sistemi standart olarak sunuluyor. Kokpit renkleri tamamen yenilenirken, gri kombinasyonlu yeni iç mekan koltuk döşemeleri ve gösterge panelinde Yeni Fiat Doblo ile uyumlu nitelikte grafiklere sahip değişiklikler ön plana çıkıyor. FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYIN
Milliyet
1,325,092
Ekonomi
Türkiye'nin elektrik tüketimi Ekim'de üretimi aştı.Elektrik tüketimi Ekim'de, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 7,4, elektrik üretimi ise yüzde 6,9 arttı. Geçen ay 17 milyar 156,9 milyon kilovatsaat (kWh) elektrik üretilirken, tüketim 17 milyar 174,9 milyon kWh'yı buldu. Aradaki fark Türkiye'nin çeşitli anlaşmalar çerçevesinde İran, Gürcistan, Azerbaycan gibi ülkelerden aldığı elektrikle kapatıldı.AA muhabirinin Türkiye Elektrik İletim Anonim Şirketi'nin (TEİAŞ) Ekim ayı geçici işletme sonuçlarından yaptığı derlemeye göre, 2009 yılı Ekim ayında 15 milyar 989,9 milyar kilovatsaat (kWh) olan elektrik tüketimi, bu yılın aynı ayında 17 milyar 174,9 milyon kWh oldu. Yılın ilk 10 ayında, toplam elektrik tüketimi 174 milyar 20,9 milyon kWh'yı bulurken, 2009'un aynı dönemine göre artış oranı yüzde 8,3 oldu.Elektrik tüketimi Ocak ayında 17 milyar 337 milyon kWh, Şubat ayında 15 milyar 716,6 milyon kWh, Mart ayında 17 milyar 31,3 milyar kWh, Nisan ayında 16 milyar 255,6 milyon kWh, Mayıs ayında 16 milyar 569,6 milyon kWh, Haziran ayında 17 milyar 107 milyon kWh, Temmuz ayında 19 milyar 373,5 milyon kWh, Ağustos ayında da 20 milyar 360 milyon kWh, Eylül ayında da 17 milyar 95,3 milyon kWh olarak gerçekleşmişti.-ELEKTRİK ÜRETİMİ- Bu arada Ekim ayındaki elektrik üretimi ise geçen yılın aynı ayına göre yüzde 6,9 artışla 17 milyar 156,9 milyon kWh olarak gerçekleşti.Söz konusu miktarın 5 milyar 888,2 milyon kWh'lık kısmı Elektrik Üretim Anonim Şirketine (EÜAŞ) ait santrallerden, 1 milyar 406,4 milyon kWh'lık kısmı EÜAŞ'ye bağlı ortaklıklardan, 306,1 milyon kWh'lık kısmı işletme hakkı devri santrallerinden, 952,3 milyon kWh'lık kısmı otoprodüktörlerden, 3 milyar 784,2 milyon kWh'lık kısmı yap-işlet santrallerinden 3 milyar 646 milyon kWh'lık kısmı da serbest üretim şirketlerine ait santrallerden gerçekleştirildi.Ekim'de çeşitli anlaşmalar çerçevesinde İran, Gürcistan, Azerbaycan, Hamitabat-Marista-3'ten toplam 359 milyon kWh elektrik enerjisi alındı. Irak, Suriye, Hamitabat-Marista-3 ve Babaeski-Neosanta'ya da toplam 340,9 milyon kWh'lık enerji satıldı.Ocak-Ekim döneminde EÜAŞ'ye ait termik santrallerden elektrik üretimi, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 12 azalırken, hidrolik santrallerinden üretim ise yüzde 52,5 arttı.
Milliyet
1,338,125
Ekonomi
ING Bank, anaparasını kaybetmek istemeyen ve risk almadan yatırımlarını çeşitlendirmek isteyen yatırımcılara anapara koruma amaçlı yatırım fonları sunmaya başladı.ING Bank'tan yapılan açıklamada, bu kapsamda ilk fon olarak, ING Bank Koruma Amaçlı Şemsiye Fon'a bağlı B tipi yüzde 100 Anapara Koruma Amaçlı 1. Alt Fon ile anapara kaybetme riski olmadan, 1 yıllık dönemi sonunda döviz sepetinin yükselişine yüzde 75 oranında katılım payı imkanı sunduğu belirtildi.Açıklamada, böylece yüzde 50 dolar/TL yüzde, 50 avro/TL'den oluşan döviz sepetinde yükseliş bekleyen, ancak Türk Lirası bazında anaparasını riske atmadan alternatif getiriler arayan yatırımcıların, cazip katılım payıyla kendileri için çok uygun bir ürünle buluşmuş oldukları kaydedildi. Halka arzın 8-11 Kasım tarihleri arasında gerçekleştiği belirtildi.
Milliyet
1,319,864
Ekonomi
İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, bu yıl Ekim ayında , 2009 yılının aynı ayına göre yüzde 8,84 artışla, 10 milyar 790 milyon dolara yükseldi. tarafından TSO'da düzenlenen toplantıda Ekim ayı ihracat rakamları açıklandı. Açıklamaya göre, bu yılın Ocak-Ekim dönemindeki ihracat geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 11,41 artışla 92 milyar 675 milyon dolara yükselirken, son 1 yıllık ihracat ise yüzde 9,12 artışla 111 milyar 632 milyon seviyesinde gerçekleşti. Ekim ayında 1 milyar 696 milyon dolar ile en fazla ihracatı gerçekleştiren endüstrisi liderliğini sürdürürken, bunu 1 milyar 367 milyon dolar ihracat ile ve 1 milyar 177 milyon dolar ihracat ile demir çelik sektörleri takip etti.Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, bu yılın Ekim ayında ihracat, 2009 yılının aynı ayına göre yüzde 8,84 artışla, 10 milyar 790 milyon dolara yükseldi. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı , "Ekim ayında bir ilk gerçekleşiyor. Ülkemizin ihracatı 2009-2010 yıllarının aylık rekorunu kırdı. İlk defa ihracat kayıt rakamlarında 10 milyar dolar eşiğini geçtik, ve 10,8 milyar dolara ulaştık. 2010 Ekim ayı rakamı, 2008 dahil Cumhuriyet tarihindeki en yüksek Ekim ayı ihracat rakamıdır" dedi
Milliyet
1,339,344
Ekonomi
İsviçreli ilaç şirketi Roche, çoğu ABD'de olmak üzere iki yılda 4 bin 800 çalışanı işten çıkaracak.Roche, yaptığı açıklamada, iki yılda toplam işgücünün yüzde 6'sını oluşturan 4 bin 800 kişiyi işten çıkaracağını, 2012 yılına kadar 2,4 milyar dolar tasarruf yapmayı planladığını bildirdi. İşten çıkarmalardan en fazla satış, pazarlama ve üretim bölümlerinde çalışanların etkileneceği, ayrıca 1500 kişinin şirket içinde yerlerinin değiştirileceği, böylece 6 bin 300 kişinin bu planlamadan etkileneceği belirtildi.Roche'un kararından en fazla ABD'de çalışanlar etkilenecek. ABD'de 3 bin 550 kişi işinden olacak ya da yer değiştirecek. İsviçre'de 770, diğer Avrupa ülkelerinde 1,300 ve dünyanın diğer bölgelerinde de 680 kişi işten çıkarılacak ya da çalıştıkları yerler değiştirilecek.Üçüncü çeyrekte satışları yüzde 7 azalarak 11,5 milyar dolara düşen şirket, 82 bin kişiye istihdam sağlıyor.
Milliyet
1,332,677
Ekonomi
Maliye Bakanlığına göre, önümüzdeki 3 yıllık dönemde 57 milyar 894 milyon 687 bin liralık vergi, "vergiden muaf ve istisna" olacak. AA muhabirinin 'ndan edindiği bilgiye göre, çeşitli kanunlarda yeralan vergi indirimi, istisna ve muafiyetler nedeniyle önümüzdeki yıl 17 milyar 565 milyon 717 bin liralık vergiden vazgeçilecek. Bunun 10 milyar 818 milyon liralık bölümü de, Kanunundaki istisna ve muafiyetler sonucu tahsil edilmeyecek. Kanunundaki istisna ve muafiyetler, 3 milyar 968 milyon lira vergi kaybına yolaçarken, bu rakam Katma Değer Vergisi Kanunu için yaklaşık 1 milyar lira olacak. İndirim, istisna ve muafiyetlerin 2012 yılındaki faturası da 19 milyar 230 milyon 425 bin lirayı bulacak. Bunun 11 milyar 953 milyon lirası gelir vergisi, 4 milyar 203 milyon lirası kurumlar vergisi, 1 milyar 48 milyon lirası 'den kaynaklanacak. Sözkonusu tutar 2013 yılında ise 21 milyar 98 milyon lirayı aşacak. 2013'de de istisna, ve indirimler nedeniyle 13 milyar 216 milyon lira daha az gelir vergisi, 4 milyar 484 milyon lira daha az kurumlar vergisi ve 1 milyar 158 milyon lira daha az katma değer vergisi tahsilatı yapılacak. -89 KONUDA İNDİRİM YAPILIYOR- Çeşitli kanunlarda vergide indirim, muafiyet ve istisnalara ilişkin 90 dolayında düzenleme bulunuyor. Devlet, 45 ayrı istisna, muafiyet ve indirim ile en fazla kamu alacağından Gelir Vergisinde vazgeçerken, bunu 19 düzenlemeyle , 10 düzenlemeyle Katma Değer Vergisi Kanunu ve 9 düzenleme ile de Özel Vergisi Kanunu takip ediyor. Devletin önemli ölçüde vergi indirimi, istisnası ve muafiyeti tanıdığı diğer Kanunlar da, Serbest Bölgeler Kanunu, Geliştirme Kanunu, Yatırım ve İstihdamın Teşviki Kanunu, Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu ve Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun olarak sıralanıyor. Vergi dışındaki pek çok kanunda da vergiyle ilgili muafiyet ve istisnalara yer veriliyor. Vergi Kanunlarındaki bazı istisnalar da şu şekilde belirleniyor: -Gelir Vergisi Kanunu: Esnaf muafiyeti, yatırım indirimi istisnası, eğitim ve öğretim işletmelerinde kazanç istisnası, menkul sermaye iratlarında istisna, maden ve toprak altı işlerde çalışan işçilerin yer altında çalıştıkları zamanlara ait ücretler, hizmet erbabına ödenek çocuk zamları, ödemeleri, arızi kazançlarda istisna, tanınan vakıflara yapılan bağış ve yardımlar, uçuş ve dalış tazminatları, gayrimenkul ve haklarda istisna. -Kurumlar Vergisi Kanunu: Kamu kuruluşları tarafından açılan sergi, fuar ve panayırlar, köyler tarafından işletilen hamam, çamaşırhane, değirmen, deposu ve yolcu taşıma işletmeleri, spor kulüplerinin idman ve spor faaliyetlerinde bulunan iktisadi işletmeleri, yurt dışı iştirak hisselerinin elden çıkarılmasından doğan kurum kazançları, eğitim kurumu kazançları. -KDV Kanunu: Petrol ve maden arama faaliyetlerinde bulunanlara yapılan teslim ve hizmetler, yatırım teşvik belgesi sahibi mükelleflere makine ve teçhizat teslimleri, engelliler için özel olarak üretilmiş araç-gereç ve özel bilgisayar programları, 'ye teslimler. - Kanunu: uyarınca gümrük verisinden muaf ya da istisna eşyanın ithali, kabotaj hattında yapılan taşımacılık işleri için akaryakıt teslimleri istisnası. -MUAFİYET VE İSTİSNALAR AZALTILACAK- Bu arada Maliye Bakanlığı, önümüzdeki dönemde vergiyle ilgili indirim, istisna ve muafiyetleri yeniden gözden geçirecek. Sözkonusu çalışma sonucunda, yüksek tutarlarda vergi kaybı yaratan ve vergide adalet ilkesini bozduğu belirlenen istisna ve muafiyetler daraltılacak. Bu şekilde daha az istisna ve muafiyeti bulunan bir yapı oluşturulacak.
Milliyet
1,330,484
Ekonomi
Fiat Türkiye, 2010 İstanbul Auto Show Fuarı kapsamında 450 adetten fazla araç sattı.TOFAŞ'tan yapılan açıklamaya göre, 2010 İstanbul Auto Show Fuarı kapsamında Fiat Doblo EV, Yeni Fiat Fiorino ve 2 silindirli TwinAir motorla donatılmış Fiat,500 versiyonunun ön tanıtımını gerçekleştiren Fiat Türkiye, 10 günde 450 adetten fazla araç satışı gerçekleştirdi.Ziyaretçilerin yoğun ilgi gösterdiği Fiat'ın Fuar Showroom'unda gerçekleşen satışların yarısına yakınını yeni nesil hatchback modelleri oluşturdu. Fiat Punto Evo ve Fiat Bravo en çok tercih edilen otomobil modelleri olarak dikkati çekti.Fiat Marka Direktörü Okan Baş, konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede, "stabil bir durumda büyüyen otomobil pazarının gelişimine ve satışlara olumlu ivme kazandırmasını öngördükleri fuarın, Kurban Bayramı öncesinde müşterilerin otomobil alımını sadece İstanbul'da değil, tüm Türkiye'de teşvik ettiğini" belirtti.
Milliyet
1,324,779
Ekonomi
Türk Telekom hayata geçirdiği "Ev Gibisi Yok" konsepti çerçevesinde ev/ iş telefonuna değer katan kampanyalara bir yenisini ekledi. Avantajlı konuşma tarifelerine Konut Sigortası ve Ev/Ofis Güvenlik Hizmetlerini de ekleyen Türk Telekom, şimdi de "Acıbadem Mobil Acil Sağlık Paketi" hizmetini ev telefonları üzerinden sunmaya başlıyor.Türkiye'nin öncü iletişim ve yakınsama teknolojileri şirketi Türk Telekom, ev telefonu kullanıcılarına yeni Acıbadem Mobil Acil Sağlık Paketi hizmetini sunmaya başlıyor. Paket, Türk Telekom sabit hat müşterilerine ücretsiz tıbbı danışma ve ambulans servisleri, yaşanan sağlık sorununa göre uygun teknolojiye ve hizmet kalitesine sahip hastanelere yönlendirme, aile üyeleri için 7.500 TL tutarında acil durum sağlık sigortası ve Acıbadem sigorta indirimlerinden faydalanma gibi çok sayıda avantajlı ve kaliteli sağlık hizmeti sunuyor. Türk Telekom'un yeni hizmetinden bireysel müşteriler ve ailelerinden üç üye, toplam dört kişi yararlanabiliyor.Bir yıl boyunca ücretsiz tıbbi danışma ve ambulans hizmeti Acıbadem Mobil Acil Sağlık Paketi ev telefonu üzerinden 7 gün 24 saat tıbbi danışma hizmeti sağlıyor. Paketten yararlanan Türk Telekom müşterileri sağlıkla ilgili birçok sorularının cevabını Acıbadem Mobil Sağlık Hizmetleri'nin deneyimli doktorlarına yönelterek alabiliyorlar. Bu hizmet kapsamında en yakın nöbetçi eczane bilgilerine de ulaşılabiliyor.Tam donanımlı ambulans hizmeti de Acıbadem Mobil Sağlık Paketi kapsamında bulunuyor. Türk Telekom müşterileri ve aileleri, tam donanımlı ambulans hizmetinden bir yıl boyunca acil durumlarda ücretsiz olarak yararlanabiliyorlar. Acıbadem Mobil Acil Sağlık Paketi kapsamındaki ambulanslar, içinde hekim, paramedik ve ilkyardım eğitimi almış sürücüsü ile uluslararası standartlarla donatılmış, yoğun bakım donanımlı olarak hizmet veriliyor. Acil ihtiyaç duyulan, operasyonlar sırasında kullanılan ilaç ve sarf malzemeleri de paket kapsamında yer alıyor.Ayda tüm vergiler dahil 5 TL karşılığında bu hizmeti alanlara 7500 TL tutarında acil sağlık sigortası Türk Telekom müşterilerine özel olarak sunulan ve aynı evde yaşayan 4 aile üyesini kapsayan Acıbadem Mobil Acil Sağlık Paketi, bir yıl boyunca acil durumlarda Türkiye'deki tüm özel hastanelerde geçerli olacak 7.500 TL teminatlı acil sağlık sigortasını da hediye ediyor. Acil Durum Sağlık sigortası kapsamında, Türk Telekom bireysel müşterilerinin ameliyat, hastane-tedavi, oda&yemek ve yoğun bakım masrafları, 7.500 TL'ye kadar özel şartlar dahilinde Acıbadem Sigorta tarafından karşılanıyor.
Milliyet
1,346,211
Ekonomi
Avrupa Merkez Bankası (AMB) üyesi ve Almanya Merkez Bankası (Bundesbank) Başkanı Axel Weber, "finansal piyasalarda istikrarı sağlamak için gerekirse Avrupa istikrar fonu miktarının yükseltilebileceğini" söyledi.Weber, dün Paris'te katıldığı bir toplantıda yaptığı konuşmada, "750 milyar avro piyasaları ikna etmek için yeterli olmalı, ancak yetmezse artırılabilir. Hükümetler avronun sürdüğünü görmek için ne gerekiyorsa yapacak" dedi.Avro Bölgesi üyeleri için gelecekte yapılacak yardımların "sıkı koşullara" bağlanması ve sadece "Avro Bölgesi'nin istikrarı tamamıyla tehlikede olduğu zaman kullanılması" gerektiğini belirten Weber, AMB'nin İrlanda'nın yardım talep etmesinden memnun ve paketin İrlanda'nın mali sistemin istikrarına yardımcı olacağından emin olduğunu kaydetti.Avrupa Finansal İstikrar Fonu (EFSF) Başkanı Klaus Regling de, "Yunanistan ve İrlanda'dan sonra Portekiz gibi ülkelerin kurtarma talebinde bulunsa bile borç krizinin Avro Bölgesi'nin çöküşüne sebep olma şansı bulunmadığını" söyledi.Regling, Almanya'da yayımlanan Bild gazetesine verdiği demeçte, avronun değerini kaybetse de Avro Bölgesi'nin en zayıf üyelerinin sorunlarının bölgeyi tehlikeye atmadığını belirterek, "Sıfır tehlike var. Hiç bir ülke kendi iradesiyle avroyu terk etmeyecek. Zayıf ülkeler için olduğu kadar güçlü ülkeler için de bu ekonomik intihar olacak. Siyasi olarak Avrupa avrosuz sadece değerinin yarısına sahip olacak " dedi.Almanya Başbakanı Angela Merkel, "avronun olağanüstü zor durumda" olduğu açıklamasına ilişkin "Tabiki durum ciddi" diyen Regling, Fransa ve İtalya'nın hiçbir şekilde tehlikede olmadığını ifade etti. Regling, "İtalya krizden iyi çıktı ve bütçe açığı kontrol altında. Fransa da Almanya gibi aynı kredi pozisyonuna sahip" diye konuştu.Bu arada Fransa ve Almanya dışişleri bakanları, iki ülkenin Yunanistan'a olduğu gibi İrlanda'ya da hızla yardım sağlayacağını, Dublin yönetiminin son tasarruf önlemlerinin avroya güvenin artmasına yardımcı olacağını söylediler.Fransa Dışişleri Bakanı Michele Alliot-Marie, Avrupa'nın, avroya karşı "spekülatif saldırıyla" karşı karşıya olduğunu, daha fazla istikrarsızlaştırmayı önlemek için piyasalar hızlı müdahale etmenin ve AB'de 2013 yılında uygulamaya girecek daimi düzenlemelerin belirlenmesi gerektiğini vurguladı.Alliot-Marie, "Şimdi sadece tepki için değil, aynı zamanda bu spekülatif saldırıları önlememize yarayacak kriz mekanizmasına sahip olmak için bu düzenlemeleri güçlendirmek istiyoruz" dedi.Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle de, piyasa spekülasyonunun sadece bir ülkenin finans temelleri zayıf olduğunda bir tehlike arz edeceğine işaret ederek, "Spekülasyona karşı en iyi koruma kendi evinde sağlam bütçe politikasıdır" değerlendirmesinde bulundu.AB ve Uluslararası Para Fonu (IMF), Yunanistan'ın borç sıkıntısının Avro Bölgesi'ni tehdit etmesi üzerine mayıs ayında Avro Bölgesi ülkeleri için 750 milyar avro tutarında Avrupa Finansal İstikrar Fonunu (EFSF) kurmuştu.Bu fon, AB bütçesini teminat olarak kullanan Avrupa Komisyonu tarafından oluşturulan fonlarla bağlantılı 60 milyar avro tutarındaki Avrupa Finansal İstikrar Mekanizması (EFSM), Avro Bölgesi hükümetlerinin garanti ettiği 440 milyar avro tutarındaki Avrupa Finansal İstikrar Kredisi (EFSF) ile 250 milyar avroluk IMF kredisinden oluşuyor.
Milliyet
1,326,271
Ekonomi
İş Bankası, Kamuoyunu Aydınlatma Platformu'na (KAP) yaptığı açıklamada, "İhraç edilmesi planlanan tahvillerin kredi notunun Ba1 (Moody's) ve BBB- (Fitch) olması beklenmektedir" dedi. İş Bankası, 27 Eylül'de Türkiye dışında yerleşik gerçek ve tüzel kişilere satılmak üzere dolar cinsinden tahvil ihraç edilmesine ilişkin Sermaye Piyasası Kurumu'na (SPK) başvurmuştu. Bankadan bu konuyla ilgili daha önce yapılan açıklamada ihracın en geç 2011'in ilk çeyreğinde gerçekleştirilmesinin hedeflendiği belirtilmişti.Bankanın ayrıca daha önce yaptığı 1.45 milyar lira tutarında 10 yıla kadar vadeli yurtdışında satılacak tahvil ihracı da dün itibariyle SPK kurul kaydına alındı.
Milliyet
1,334,787
Ekonomi
, Pazar| İrlanda'ya 'yardımı al' baskısı tırmanıyorBorç krizi nedeniyle küresel piyasalarda panik havasına neden olan İrlanda Avrupa Birliği (AB) ve Uluslararası Para Fonu'ndan (IMF) yardım almama konusunda direniyor02:22 | 13 Kasım 2010  'nın "yardımı kabul et" baskısı ise artmakta. Dün yönetimiyle telekonferans yapan Avrupa (ECB) yetkililerinin önümüzdeki günlerde yardım başvurusu için baskı yaptığı belirtildi. Bloomberg haber ajansına bilgi veren konuya yakın bir kaynak, dün öğle saatlerinde 'taki ECB üyelerinin İrlanda ile yaptıkları telekonferansta konunun gündeme geldiğini söyledi.
Milliyet
1,332,335
Ekonomi
El Pais gazetesi, yükselişte olan ülkelerin, İspanya'daki büyük bankalar için "El Dorado" (altın ülkesi) haline geldiğini belirtti ve "Santander ile BBVA, İspanya'da kaybettikleri geliri yurt dışında arıyor" yorumunu yaptı.El Pais, bankacıların "İspanya'da havuzun kurumakta olduğu"nu söylediklerini belirterek, "Bankalar derinlemesine yüzebilecekleri başka havuzlar arıyor. Bu nedenle uzak ülkelere gitmek üzere valizi hazırladılar. Çünkü yükselen ülkelerde El Dorado aranıyor" ifadelerini kullandı.Analizde, İspanya'nın en büyük iki bankası olan Santander ve BBVA'nın, kârlarının yarısını yükselen ülkelerde elde ettiği kaydedilerek şöyle denildi: "BBVA Başkanı Francisco Gonzalez, bankanın kârındaki İspanya payının beş yıl içinde yüzde 30'dan yüzde 10'a kadar ineceğini söylemişti. Santander grubu Başkanı Emilio Botin de İspanya'nın katkısını yüzde 17 olarak hesaplamıştı. Santander ve BBVA, 20-30 yıl öncesinin İspanya'sına benzeyen ülkelere gidiyor. Santander, Polonya'da BZ Bank'ı 4.24 milyar euro'ya satın aldı. BBVA ise Garanti'nin yüzde 25.9'unu aldı. Her iki ülkenin benzer yönleri var: Polonya, Avrupa fonlarından önemli miktarnda pay alacak, Türkiye ise Avrupa için Asya'nın kapısı durumunda."El Pais, gelişmiş ülkelerin en fazla yüzde 2 büyürken az gelişmiş olanların ise yüzde 5-10 büyüme sağladıklarını kaydetti. ELDORADO efsanesiEl Dorado efsanesi, Amerika kıtasının keşfinden önce şimdiki Kolombiya sınırları içinde yaşamış olan Chibcha kabilesinin bir geleneğinden doğmuş. Geleneğe göre kabile halkı her yıl seçtiği bir şefi altınla kaplıyor, şef kutsal bir gölde yıkanarak zümrüt ve altınları ibadet amacıyla göle bırakıyormuş. Bu gelenek İspanyolların Amerika'ya gelişinden uzun süre önce terkedilmiş. Ancak, İspanyolların kıtaya ayak basmasından sonra bu hikâye dilden dile dolaşarak, sonsuz miktarda altın bulunan bir 'altın ülke' efsanesi doğmuş. Efsane, filmlere konu olmuş.
Milliyet
1,343,299
Ekonomi
tarihlerinde toplanacak.Şirketten yapılan açıklamaya göre, halka arz sonrası sermayesinin yüzde 25'ini halka arz etmeye hazırlanan Emlak Konut GYO için kesin talepler, 23-24 Kasım günlerinde toplanırken, sunulan indirimlerden faydalanmak için kesin talep tutarları büyük önem taşıyacak.Yatırımcılar, ön talep toplama dönemindeki talep ettikleri pay tutarına göre, kesin talep sürecinde bazı avantajlar elde ederken, hisselerin yüzde 20'si yurt içi bireysel, yüzde 10'u yurt içi kurumsal, yüzde 70'i de yurt dışı kurumsal yatırımcılara satışa sunulacak.Halka arz fiyat aralığının 1,60-2,15 olarak belirlendiği hatırlatılan açıklamada, Emlak Konut GYO'nun halka arzında, 8-9 Kasım 2010 tarihlerinde ön taleplerin toplanmasının ardından, kesin talep toplamanın 23 Kasım 2010 tarihinde mesai saatiyle başlayacağı, 24 Kasım 2010'da mesai saatinin tamamlanmasıyla sona ereceği kaydedildi.
Milliyet
1,332,709
Ekonomi
LARARASI PİYASADA DOLAR KOTASYONLARI Bankalararası piyasada satışta dolar kotasyonları en düşük 1,4160 lira, en yüksek 1,4170 lira seviyesinde bulunuyor. Dolar kotasyonları saat 09.20 itibariyle alışta en düşük 1,4100 lira, en yüksek 1,4110 lira, satışta en düşük 1,4160 lira, en yüksek 1,4170 lira seviyesinde işlem görüyor.
Milliyet
1,345,330
Ekonomi
Bosna-Hersek'te 2010 yılının üçüncü çeyreğinin sonunda bankacılık sektörünün zararı 39 milyon avroya ulaştı. Bosna-Hersek Bankalar Birliği verilerine göre, Federasyon bölgesinde 20, Bosna Cumhuriyeti'nde ise 10 bankanın bulunduğu ülkede, sektörün bu yıl itibariyle başladığı zarar her geçen gün artıyor. İlk çeyrekte 3 milyon , ilk 6 ayda 32 milyon avro zarar eden sektör üçüncü çeyreği de yaklaşık 7 milyon avro zarar ile kapattı. Bu rakam ile ülkedeki bankacılık sektörünün 2010 yılının üçüncü çeyreğinin sonunda zararı 39 milyon avroya ulaştı. Bosna-Hersek'in ilk ve tek Türk bankası olarak Bosnalılara hizmet veren 'nın ise ülkenin hala kar eden ender bankalarından biri olduğu belirtildi. Bankaların zararı sektörde işten çıkarılmaları da beraberinde getiriyor. Yaklaşık 10 bin 595 kişinin çalıştığı sektörde, bu yılın üçüncü çeyreği sonu itibariyle toplam 175 kişi işinden ayrılmak zorunda kaldı. Bankacılar Birliği Başkanı Radovan Bayiç, yaptığı açıklamada, bankacılık sektörünün açıklanan zararının şu anda bankaların sermayelerini olumsuz yönde etkilemediğini ve bankaların müşterilere sunduğu hizmetlerde ciddi anlamda sorun oluşturmadığını kaydetti. Bu yılın ilk yarısında Bosna-Hersek bankacılık sektörünün toplam kredileri 6 milyar 303 milyon avro, toplam aktifi ise yaklaşık 10 milyar 250 milyon avro idi. 2010 yılının ilk yarısındaki sektörün toplam giderleri 433 milyon 414 bin avroyken, toplam gelirleri 402 milyon 212 bin avro olarak açıklanmıştı. 2009 yılında sektörün toplam kredileri 6 milyar 253 milyon avro iken sektörün toplam aktifi 10 milyar 315 milyon avroydu. 2000 yılından sonra hızla büyüyen ve yüksek karlar elde eden halen Bosna-Hersek Federasyon bölgesindeki bankalar, 2007 yılını 58 milyon avro kar ile kapattıktan sonra global krizle birlikte hem sektör büyümesinde hem de karlılıkta büyük düşüşler yaşadı. Federasyon bölgesinde 2009 yılını büyüklük olarak bir önceki yılla aynı düzeyde kapatan sektörün 2009 yıl sonu aktif büyüklüğü 7,6 milyar avro olarak gerçekleşti. 2008 yılını ekonomik krizin de etkisiyle 2007 yılına göre yüzde 50 kar düşüşü ile kapatan sektör, 2009 yılında sadece 4 bin avro kar etmişti. Kredi geri ödemelerinde sorunların büyümekte olduğu ülkede hesapları bloke edilen 44 bin şirket bulunuyor. 2009 yılında ekonomisi yüzde 3,5 küçülen ülkede resmi rakamlara göre oranı yüzde 42,6'yı buluyor. Ülkede 3 Ekimde yapılan seçimlere rağmen halen hükümetin kurulamaması ise ekonomiyi olumsuz yönde etkiliyor. Ekonomi uzmanları, hükümetin yakın bir sürede kurulamaması halinde ülkede kötü olan ekonominin yaşanan belirsizlikten dolayı çok daha ciddi bir yara alacağına dikkati çekerek, siyasetçileri bu yönde uyardı.
Milliyet
1,333,371
Ekonomi
'da bu talebimiz Emlak Konut GYO AŞ tarafından olumsuz olarak cevaplandırılmıştır. Konsorsiyum ortakları olarak kurumun bu dava ile ilgili uzlaşmasız tutumu değerlendirildiğinde ilgili projeden konsorsiyum olarak çekilme kararı almış bulunmaktayız" denildi.
Milliyet
1,330,498
Ekonomi
Coca-Cola Üst Yöneticisi (CEO) Muhtar Kent, Corporate Responsibility (CR) Magazine (Kurumsal Sorumluluk Dergisi) tarafından büyük şirketler kategorisinde "Yılın Sorumluluk Sahibi CEO'su" seçildi.Coca-Cola'dan yapılan açıklamaya göre ödül, CEO'ların şirketlerinin ilgi alanlarını belirlerken ya da yönetirken binlerce farklı paydaş nezdinde elde ettikleri olumlu algıya göre veriliyor.CR magazine editörleri tarafından belirlenen adaylarda üç kriter aranıyor.Ödül seçiminde CEO'nun kurumsal sorumluluk yeniliklerine paralel olarak şirketin gelir ve kar durumlarına ve hizmet götürülen nüfus göze alınarak yarattığı etkiye bakılırken, adayın kurumsal sorumluluk yeniliklerini yaparken başarısızlık halinde karşılaşabileceği itibarına ya da performansına doğrudan etkisi olacak riski göze alma cesareti de dikkate alınıyor. Ayrıca seçilecek adayın şirketinin En İyi 100 Kurumsal Vatandaş listesinde yer alması gerekiyor.Kent, CR magazine editör takımı tarafından bu kriterlerde en yüksek başarıyı göstererek, 2008 yılından bu yana verilen Yılın Sorumluluk Sahibi CEO'su ödülünü almaya hak kazandı.
Milliyet
1,325,965
Ekonomi
The Economist tarafından düzenlenen konferansta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kotil, gelecek yıl teslim edilecek büyük uçaklar sayesinde THY'nin uzun mesafelere günde birden fazla uçak kaldırma döneminin başladığını söylerken, "Bizim bütün uçuşlarımız iç içe 2 halka gibi. Büyük halkamızda daha önce 20 uçak vardı. İç halkamızda da 110 uçak vardı. İç halkaya 20 ilave geldi, dış halkaya da 20 ilave gelecek. İki halka birbiriyle senkronize olacak. Buradan bir patlama bekliyoruz" diye konuştu.  THY olarak 90 uçak siparişi verdiklerini, bunların 5 tanesinin teslimatının gerçekleştiğini aktaran Kotil, "Geriye kalan 85 uçağı almaya devam ediyoruz. 2011-2012-2013 yılı filomuz pratik olarak oluşmuş durumda bu satın almayla" diye konuştu. Kotil, 2010'u 30 milyon yolcu ve 6 milyar dolar ciro ile kapatmayı bekledikleri bilgisini de verdi. Geçen yıl 24 milyon yolcu taşıdıklarını ve 4 milyon transfer yolcuları bulunduğunu hatırlatan Kotil, bu yıl 6 milyon transit yolcularının olduğunu açıkladı. Kotil, koltuk/kilometre olarak 2011 yılında yüzde 25 büyüme hedefleri bulunduğunu da kaydetti. Washington uçuşları Kızılderililerle başlıyorTHY'nin, Washington-İstanbul doğrudan seferlerine 6 Kasım'da başlayacağı açıklandı. Anadolu Ajansı'nın haberine göre Washington'dan kalkacak ilk uçakta, aralarında William Delahunt ve Jean Schmidt'in de bulunduğu 8 Kongre üyesi bulunacak.ABD'deki yerlilerin altyapı ihtiyaçlarının karşılanmasına gönüllü olarak yardım eden Türk-Amerikan Koalisyonu'nun organizasyonuyla 20 Amerikalı yerli liderin yanı sıra Washington'daki bazı düşünce kuruluşları yetkilileri de uçakta bulunacak. Yerli Amerikalıların liderleri, 8 Kasımda Devlet Bakanı Zafer Çağlayan ile görüşecek.
Milliyet
1,341,773
Ekonomi
Bugüne kadar yapılan 4 KEY ödemesinden yararlanamayan, bilgileri hatalı hak sahiplerine iki ödeme hakkı daha verilmesi öngörüldü. Bu ödemelerden ise yaklaşık 500 bin kişinin yararlanması bekleniyor.Kamuoyundan KEY olarak bilinen Konut Yardımı Hesapları'nın geri ödemesinde, 4. tur bayram öncesi tamamlandı. Dördüncü KEY ödemesi çerçevesinde, toplam 139 bin hak sahibinin hesabına 48 milyon lira yatırıldı. Tasfiye Halindeki Emlak Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Sayın, Star'a yaptığı açıklamada, KEY ödemelerine ilişkin yasa kapsamında 2011 yılının mart ayına kadar, hak sahiplerine ödem yapma yetkilerinin bulunduğunu hatırlatarak, bu yetki çerçevesinde iki ödeme daha yapmayı planladıklarını kaydetti. Halen 500 bin hak sahibinin bilgileri eksik olduğu için ödemelerden yararlanamadığını vurgulayan Sayın, gerekli yazışmaların yapılması ve bilgilerin yenilenmesi halinde önümüzdeki ödemelerden yararlanacaklarını söyledi.11.909 KİŞİYE 3.9 MİLYAR TL Sayın "Bu yılın sonunda ve Mart 2011'de olmak üzere iki ödeme daha planlıyoruz. Şimdiye kadar ödemelerden yararlanmayan kişiler önümüzdeki ödemelerden yararlanabilecekler. Ancak bize sağlıklı bilgilerin teslim edilmesi gerekiyor. Tutarı eksik olan veya KEY ödemesinden hiç yararlanamayan kişiler, kayıtlarını kurumlarından temin etmesi halinde ödemelerden yararlanabilirler" dedi. Dört ayrı ödemeden, toplam 11 bin 909 bin kişi yararlandı. Ödeme tutarı ise 3.9 milyarı lirayı aştı.
Milliyet
1,319,584
Ekonomi
Jones Lang LaSalle Türkiye Yönetici Direktörü Alan Robertson, İstanbul'da ofis kiralarının arttığını, A sınıfı ofis kiralarının Avrupa yakası merkezi iş alanında aylık metrekare başına 30 avro, Asya yakasında 14 ile 20 avro arasında seyrettiğini bildirdi.Jones Lang LaSalle tarafından yayınlanan "Üçüncü Çeyrek Avrupa Ofis Saati Raporu"na ilişkin yapılan yazılı açıklamada, yılın üçüncü çeyreğinde A Sınıfı ofis kiralarının yavaş da olsa büyümeye devam ettiği belirtildi.Rapora göre, 2010'un üçüncü çeyreğinde "Avrupa Ofis Saati"nde yer alan 34 ana pazardan 14'ü ya saat 6 üzerinde ya da ilerisinde yer alırken, pazarların çoğunluğu "en alt seviye" kadranından ileri doğru hareket ediyor.Raporu değerlendiren Jones Lang LaSalle Pan-Avrupa Ofis ve Endüstriyel Pazarlar Başkanı Chris Staveley, ofis talebinin üçüncü çeyrekte kısmen düştüğünü, ancak net alım oranının pozitif seyretmesiyle birlikte talebin geçen yıla kıyasla yüzde 36 arttığını kaydetti.Gelir daralmasının sermaye değerlerini yükselttiği ve sermaye endeksinin üçüncü çeyrekte yüzde 4,7 oranında arttığının altını çizen Staveley, söz konusu çeyrekte Paris ve Moskova'nın da aralarında yer aldığı 24 Avrupa pazarından 13'ünde gelir daralmasının gözlendiğine dikkati çekti.Türkiye'deki ofis pazarını değerlendiren Jones Lang LaSalle Türkiye Yönetici Direktörü Alan Robertson da İstanbul pazarını üçüncü çeyrek Jones Lang LaSalle Avrupa Ofis Saati üzerinde saat 6 yönünde konumlandırdıklarını, pazarın tam değişim noktasında durduğuna inandıklarını ifade etti.Ekonomik kriz nedeniyle düşen kira oranlarının 2010'un başından bu yana İstanbul'da dengeye kavuştuğunu vurgulayan Robertson, kiracı talebi artması, İstanbul'un birçok yerinde yüksek kaliteli ofisler için sadece sınırlı sayıda seçenek bulunması ve yapım aşamasındaki alanların yetersizliği nedeniyle Avrupa yakası merkezi iş alanı başta olmak üzere bazı lokasyonlarda 2011 yılında arz yetersizliği yaşanacağını düşündüklerini bildirdi.Robertson, artan talep ve azalan arz senaryosunun kısa vadede kira artışlarına neden olabileceğine dikkati çekerek, A sınıfı ofis kiralarının bugün Avrupa yakası merkezi iş alanında aylık metrekare başına 30 avro iken, Asya yakası ofis alanlarında aylık metrekare başına 14 ile 20 avro arasında seyrettiğini kaydetti.
Milliyet
1,323,714
Ekonomi
EKONOMİ SERVİSİ GT-30 Türkiye'de Finansbank'ın iştiraki Finansportföy tarafından yönetilecek ve TL bazında İMKB'de olacak. Yunanistan'da işlem görecek GT-30 da aynı şekilde NBG Portföy Yönetimi tarafından yönetilecek ve euro bazında, Atina Borsası'nda (ATHEX) işlem görecek.GT-30 yatırımcıya sunulan likit bir enstrüman olduğu için  kolaylıkla alıp-satma, getiriye ortak olma ve riski dağıtma imkânı sağlıyor. GT-30 Endeksi, 30 hisse senedinden oluşuyor. İMKB ve ATHEX gibi bağlı oldukları borsalarda işlem gören hisse senetlerinin, piyasa değerleri üzerinden hesaplanıyor. Her iki borsadan endeks kapsamında maksimum 4'ü banka olmak üzere 15'er şirkete ait hisse senedi bulunuyor.
Milliyet
1,320,371
Ekonomi
İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Tahvil ve Bono Piyasası Kesin Alım Satım Pazarında işlem gören gösterge kağıdı 8 Ağustos 2012 vadeli tahvilin, bugün valörlü işlemlerinin saat 10.05 itibarıyla basit getirisi yüzde 7,79'a, bileşik getirisi yüzde 7,57'ye geriledi.Bu tahvilin, aynı gün valörlü işlemlerinin dünkü kapanışında basit getirisi yüzde 7,80, bileşik getirisi yüzde 7,58 olmuştu.-DOLAR KOTASYONLARI- Bankalararası piyasada dolar kotasyonlarında alışta en düşük fiyat 1,4140 lira, en yüksek fiyat 1,4160 lira, satışta en düşük fiyat 1,4200 lira, en yüksek fiyat 1,4230 lira düzeyinde bulunuyor.-PARİTE- Uluslararası piyasalarda avro-dolar paritesi 1,3945, sterlin-dolar paritesi 1,6065, yen-dolar paritesi ise 80,60 düzeyinde seyrediyor.
Milliyet
1,321,841
Ekonomi
EKONOMİ SERVİSİBir yanda İspanyol bankacılık devi BBVA, diğer tarafta Türkiye'nin en büyük holdinglerinden Doğuş Grubu. Onayların ardından bu ikili Garanti bankasının yönetiminde iki eşit ortak olarak buluşacak. Doğuş Grubu yönetiminde eşit ortaklığın süreceğini, 5 yılın ardından BBVA'nın isterse yüzde 1 daha hisse alarak yönetimde etkin olabileceğini belirtiyor. BBVA tarafı ise bu konuda kapının açık olduğunu, 5 yıldan daha önce de yönetimi kontrol hedefleri olduğunu gizlemiyor. İki tarafın açıklamalarındaki ton farkı bankanın yönetiminde önümüzdeki dönemde etkinlik mücadelesi yaşanabileceğini ortaya koyuyor. 'Milli takımın oyuncusuyuz bankacılıktan çıkmayacağız'BBVA ile Doğuş Grubu arasında yapılan anlaşmayla ilk 5 yılda eş-ortaklık prensiplerine paralel olarak Garanti Bankası yönetim kurulunun 4 üyesi Doğuş tarafından, 4 üyesi ise BBVA tarafından temsil edilecek. Genel Müdür ortak kararla belirlenecek. İki ortak Yönetim Kurulu Başkanlığının Ferit Şahenk ve Genel Müdürlüğün ise Ergun Özen tarafından sürdürülmesi konusunda anlaşmaya vardı. Ortaklık sözleşmesinin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden ilk 3 yıl içinde BBVA ve Doguş mevcut hisselerini üçüncü kişilere satmamak üzere anlaşmaya vardı. Taraflara karşılıklı ön alım hakkı tanınıyor. Taraflar satın aldıkları hisselerin yarısını birbirlerine teklif etmek zorundalar. Doğuş, 5 yılın sonunda bankanın yüzde 1 hissesini temsil eden pay için BBVA'ya alım hakkı verdi. Garanti global lige çıkacakGaranti Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk, "Bizim isteğimiz Garanti Bankası'nın lig atlaması.  Doğuş Grubu'nun bankacılıktan çıkma gibi bir düşüncesi olamaz" dedi. Şahenk, Türkiye'nin bölgesel bir oyuncu olma yolunda ilerlediğini belirterek, "Garanti de bu milli takımın bir oyuncusu. Kendimize düşen görevi en iyi şekilde yapacağız" diye konuştu."BBVA ile güçbirliğimiz, küresel finans sisteminin ekonomik krizin yaralarını iyileştirmeye çalıştığı bir süreçte, ülkemize önemli bir sermaye girdisi de sağlayacak" dedi. Şahenk yeni hedefin Garanti'yi önce bölgesel ardından global bankalar oyuncu haline getirmek olduğunu ifade etti. "Artık hedefimiz dünya liginin üst sıralarında yer almak" diyen Şahenk, "Bu hedefe BBVA gibi başarılı bir bankacılık modelini dünyanın birçok ülkesinde uygulayan global bir oyuncuyla birlikte yürüyeceğiz" dedi.Şahenk, satıştan elde edilen kaynağın nasıl değerlendirileceği konusunda şunları kaydetti: "Bankacılıkta daha Türkiye'de büyüyecek çok yer var. Belli bir yüzdesini Garanti büyürken orada kullanabiliriz. Bunun yanında grubun stratejik olarak baktığı bir enerji sektörü var. Bildiğimiz işleri kompetan olduğumuz işleri iyi yapmaya devam edeceğiz. Oralarda derinleşeceğiz. Bunun dışında başka bir düşüncemiz yok." 'Garanti'de kontrolü beş yıl dolmadan alabiliriz'BBVA Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO'su Francisco Gonzalez Rodriguez, Garanti Bankası'nda kontrol hissesini almak istediklerini söyledi. Rodriguez'e dün gerçekleştirilen telekonferansta, bankadaki yüzde 24.89 payı artırmak isteyip istemedikleri, istiyorlarsa 5 yıllık süre dolmadan bir sermaye artırımı ihtimalinin ne olduğu soruldu. Rodriguez soruyu yanıtlarken, "Ne kadar ileri gitmek istediğimiz zaman içinde belli olur. BBVA esnek. Bu hem Türkiye'deki, hem bankadaki hem de bizim bankamızdaki gelişmelere bağlı. Biz bankanın kontrol hissesine sahip olmak istiyoruz. Ortağımız olan Doğuş'un olası bir sermaye artırımına katılma gibi bir mecburiyeti yok" diye konuştu. Garanti alımının iyi fiyattan gerçekleştiğini vurgulayan Rodriguez, "Türkiye gibi hızlı büyüyen bir ülkeye girmenin en mükemmel yoluydu. Üstelik mükemmel bir fiyata gerçekleşiyor. Garanti, 60 milyar euro'luk varlığı, 9.5 milyon müşterisiyle çok büyük bir banka. Oldukça da kârlı ve dinamik" diye konuştu.Tamamen stratejik!BBVA'nın operasyonlardan sorumlu yöneticisi Angel Cano Fernandez ise Garanti'nin yönetim kadrosunun oldukça seçkin olduğunu, teknoloji altyapısının ise mükemmel olduğunu vurguladı. Fernandez, "Garantinin finansal göstergeleri gelişmekte olan diğer ülkelerde görmeye alıştıklarımızdan çok daha iyi. Bizim bu yaptığımız finansal değil, stratejik bir satın alma. Fiyat çok çekici, başka gelişen piyasalarda böyle bir örnek bulmak kolay değil" dedi. Rodriguez, Garanti Bankası'nın BBVA için hisse başı kâra etkisinin 2011 sonunda yüzde 0.8 olmasının beklendiğini, 2013'te bunun yüzde 1.4'ü bulabileceğini de ekledi. BBVA'nın Garanti Bankası yatırımından 2011'deki getiri beklentisi yüzde 12.2. Bunun 2013'te de yüzde 16.3'e kadar çıkması öngörülüyor. Francisco Gonzalez Rodriguez, daha ilk günden Garanti Bankası'nda Doğuş Grubu ile eşit söz hakkına sahip olacaklarını, yönetim kurulunda da eşit sandalyelerinin olacağını vurgularken, "Beş yılın sonunda yüzde 1 hisseyi Doğuş'tan alma hakkımız var. Bu gerçekleşirse yönetim kurulunun üçte ikisini belirlemede söz sahibi olacağız" dedi. 'Kamu bankalarıyla ilgiliyiz'Garanti Bankası Genel Müdürü Ergun Özen, gelecek dönemde özelleştirilmesi gündemde olan kamu bankalarına ilgilerinin sürdüğünü, çalışmalara devam ettiklerini söyledi. Garanti Bankası'ndaki hisse değişikliği toplantısında konuşan Özen, Türkiye'de Garanti Bankası ölçeğinde bir bankanın zaten buna bakması gerektiğinin altını çizerken, "Dosyalarımız mevcut, sürekli yeniliyoruz. Koşulların oluşmasına bağlı açıkçası. Ama ben blok satış olacağını sanmıyorum. Halka arzla devam edilecek gibi duruyor" dedi. Halk Bankası ve Ziraat Bankası'nın kamu elindeki hisselerinin özelleştirilmesi gündemde. Ürün bankacılığından ziyade ilişki bankacılığını öne çıkaran BBVA ile Garanti'nin iş yapış biçiminin benzediğini söyleyen Özen, BBVA'nın 105 bin çalışanı bulunduğunu belirterek bunun 76 bininin İspanya dışında olduğunun altını çizdi.
Milliyet
1,342,513
Ekonomi
günü gerçekleştirilecek. KonyaVakıflar, yaptığı açıklamada taşınmazın Meram Melihşah Mahallesi'ndeki Ekmekçi Camii Vakfına kayıtlı  olduğunu belirterek 20 yıl kullanılabileceğini ifade etti.Tesisi yapan 32 yıl kullanacakŞanlıurfa Vakıflar tarafından ihalesi yapılacak olan son taşınmaz ise 2 bin 335  metrekare yüzölçümündeki arsa. Paşabağı'ndaki arsa üzerine ticari tesis yapan kurum, bu yapıyı 32 yıllığına kullanma hakkını elde edecek. Şanlıurfa Vakıflar, arsanın tahmini inşaat bedelini 3  milyon 316  bin 381  TL  olarak tayin etti. Geçici teminatı da 198  bin 982  TL  olarak belirleyen kurum, ihaleyi 20  Aralık 2010  günü gerçekleştirecek.
Milliyet
1,328,155
Ekonomi
tarihinde KAP'a yapılan yeni açıklamada; Mars Entertainment Group iştiraklerinden Mars Sinema Turizm ve Sportif Tesisler İşletmeciliği A.Ş.'nin (Mars Sinema) AFM'nin yüzde 88.01 oranındaki hisselerini satın almak üzere Esas Holding ile hisse devir sözleşmesi imzaladığı, devir bedeli olarak Esas Holding A.Ş.'nin satışa konu hisseleri devralmak için 31 Ağustos 2010 tarihinde pay sahiplerine ödemiş olduğu bedel olan 82 milyon 386 bin 160 doların temel alındığı bilgisi verildi. Sektörden çıkmıyorEsas Holding A.Ş.'nin söz konusu işlem neticesinde sektörden çıkmayacağ, Mars Entertainment Group'un ortakları olan Actera Group ve kurucu ortaklar Muzaffer Yıldırım, Menderes Utku ve Ayşe Nilgül Utku ile beraber Mars Entertainment Group'ta ortak olacağı bilgisi verildi.  Cinebonus'un sahibi2001 yılında Muzaffer Yıldırım ve Menderes Utku tarafından kurulan Mars Entertainment Group eğlence sektöründe faaliyet gösteriyor. Grup bünyesinde, sinema zinciri Cinebonus'u, spor salonları işletmecisi olan MAC'i ve NuSpa'yı bulunduruyor. Özel sermaye fonu yönetim şirketi olan Actera Group ise 500 milyon doları aşan büyüklüğü ile Türkiye odaklı en büyük özel sermaye fonu olan Actera Partners L.P.'yi yönetiyor.  Actera Partners L.P.'nin yatırımcıları arasında Kuzey Amerika, Avrupa, Uzakdoğu ve Ortadoğu merkezli emeklilik fonları, kalkınma bankaları ve devlet yatırım kurumları bulunuyor. Esas Holding, bilançosundaki kaynakları ve dış finansman gücünü kullanarak büyümekte olan şirketlere yatırım yapan bir özel sermaye yatırımcısı. Esas Holding, bugüne kadar sağlık, perakende, gıda, sinema, hizmet, gayrimenkul ve havacılık alanlarında faaliyet gösteren şirketlere yatırım yaptı.
Milliyet
1,344,868
Ekonomi
New York Haberde Türkiye'nin gelişmekte olan ülkelerin lokomotifi sayılan BRIC (Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin) ülkelerinden en yoksulu olan Rusya'nın sadece yarısı kadar bir gayrisafi yurt içi hasılası olsa da çok hırslı olduğu yorumu yapıldı. Newsweek, 'Türkiye'nin Büyük Hırsları' başlıklı bir analiz yayınladı. Türkiye'nin, kendisini AB için daha çekici hale getirirken İran'a doğru uzandığı yorumu da yapılan analizde, "AB'nin borca saplandığı ve ABD'nin iç siyasi sorunlarla uğraştığı bu dönemde İran'ın Batı'ya karşı koyabileceği güveni belki giderek artıyor, bu da Türkiye'yi bir aracı olarak daha da vazgeçilmez kılıyor" yorumu da yapıldı.
Milliyet
1,325,367
Ekonomi
Bursa'nın İnegöl İlçesi'nde Kurban Bayramı dolayısıyla kurulan hayvan pazarı renkli görüntülere sahne oluyor. Pazarda büyük ilgi gören 1 ton ağırlığındaki 'Şampiyon' adlı tosun 14 bin liraya satışa sunuldu.Kurban Bayramı'nın yaklaşması ile hayvan pazarlarında da hareketlilik arttı. Kent dışından birçok hayvan satıcısının geldiği İnegöl'deki hayvan pazarında, en çok dikkat çeken kurbanlık ise 1 ton ağırlığındaki 'Şampiyon' adlı tosun oldu. Hayvanın sahibi Muhammet Yıldız, 3 yaşındaki 'Şampiyon'u 14 bin liradan satışa çıkardı.İnegöl'e bağlı Bilal Köyü'nde hayvancılıkla uğraşan Muhammet Yıldız, çiftliğinde bulunan 55 hayvanın yanı sıra 'Şampiyon' gibi bir tosuna sahip olmanın bir ayrıcalık olduğunu söyledi. Yıldız, bakımı zor olan 'Şampiyon'u seyretmenin ise çok eğlenceli olduğunu ifade etti.Pazara kurbanlık almak için gelen bir kişi sıkı geçen pazarlıkta 13 bin 500 lira vermesine rağmen 'Şampiyon'u alamadı.
Milliyet
1,330,476
Ekonomi
Üçüncüoğlu, "Ağır yağ çözücü, sıvı el sabunu, bulaşık deterjanı ve yüz-el temizleyicisi olmak üzere 4 ürünün satışı Türkiye genelinde yapılıyor. Özellikle evlerde kullanılan deterjanların çevreye kalıntı bırakması kirlenmeyi de artırıyor. Bu nedenle Karadeniz'de 26 balığın nesli tükendi" dedi. Üçüncüoğlu, kullanıldıktan sonra çevreye atık bırakmayan deterjanlara gösterilen talebin artık halkın çevre duyarlılığı konusunda çok hassaslaştığını gösterdiğini söyledi.
Milliyet
1,320,364
Ekonomi
CI DEDEKTİF GİBİ İZ SÜREREK BULDUMoody's'in içindeki köstebek, adeta film gibi operasyon ile yakalandı. Olayın açığa çıkmasını sağlayanın ise ekim ayındaki işlemlerden zarar eden bir Türk bankacısı olduğu öğrenildi. Herşey Moody's'in 5 Ekim'de Türkiye'nin, 'Ba2' olan kredi notuna ilişkin görünümünü 'durağan'dan, 'pozitif'e yükseltmesiyle başladı. Kulislerde Moody's'in açıklamasının, önceden piyasaya sızdırıldığı ve bu işten bazılarının hayli kârlı çıktığı konuşuldu. Moody's'in açıklaması 5 ekimde yapıldı. 1-18 Ekim tarihlerinde borsa endeksi 12 işlem gününde yüzde 8.6 değer kazanarak 70 bin 457 puana ulaştı. Söz konusu dönemde yapılan işlemlerden zarar gören bir Türk bankacısı ise bir dedektif gibi olayın peşine düştü. Kulislerde konuşulduğu gibi Moody's'den piyasaya önceden haber sızdıranın olup olmadığını araştırmaya başlayan bankacı, borsada açıklama öncesi alım yapan kişilerle görüşmelerde bulundu. Bankacı, yaptığı araştırma sonucunda Moody's içinde bir çalışanın kararlar kamuoyuna açıklanmadan önce Türkiye'deki bazı kişilere bildirdiğini tespit etti. Türk bankacı, bu tespitini de kanıtladı. Bankacı, Moody's çalışanı ile Türkiye'deki bağlantıları arasındaki ses kayıtlarını ele geçirdi.
Milliyet
1,327,607
Ekonomi
Avrupa Ekonomi Araştırma Merkezi (ZEW) Uluslararası Finans Direktörü Michael Schröder, Türkiye'nin de dahil edildiği ZEW Ekonomi Güven Endeksi ekim ayı sonuçlarının Türkiye'nin Avrupa bölgesi içerisinde en yüksek nota sahip olduğunu gösterdiğini bildirdi.Schröder, Avrupa Ekonomik Araştırma Enstitüsü ile Erste Group Bank tarafından oluşturulan ZEW/Erste Güven Endeksi'ne Türkiye'nin de ekim ayından itibaren dahil etmesi dolayısıyla düzenlenen basın toplantısında yaptığı konuşmada, Zew'in Haziran 2007'den beri yayınlanan ve Avrupa'nın en fazla takip edilen güven endeksi olduğunu söyledi.Endekse Almanya ve Avusturya'nın yanı sıra Orta ve Doğu Avrupa'dan Hırvatistan, Macaristan, Romanya, Çek Cumhuriyeti, Slovakya, Polonya ve Sırbistan'ın dahil olduğunu, Almanya'dan yaklaşık 300 katılımcının bulunduğunu dile getiren Schröder, 7 Orta ve Doğu Avrupa ülkesinden toplam 114 katılımcı varken Türkiye'nin 61 katılımcıyla ankete katıldığını anlattı.Katılımcıların finans sektöründen ekonomistler, hazineciler, finansal piyasalar ve ekonomik gidişatla ilgili görüş oluşturabilen üst düzey karar vericiler ve reel sektör temsilcilerinden oluştuğunu belirten Schröder, güven anketinde ekonomik durum ve beklentilere ilişkin, enflasyonun gidişatı, kısa ve uzun vadeli faizlerin seyri, borsaların seyri ve döviz hareketleriyle ilgili toplam 7 soru sorulduğunu, ayrıca her ankette bir tane de özel soru bulunduğunu ifade etti.Schröder, soruların genellikle "artıyor", "düşüyor" ve "sabit kalıyor" gibi 3 kategoride cevaplandırıldığı güven anketinin öncü gösterge niteliği taşıdığını ve ekonomik aktivitedeki gelişmelerin önceden işaretini verdiğini belirterek, buna örnek olarak anket sonuçlarının Almanya'da sanayi üretiminin yıllık bazda değişimini önceden gösterdiği sonuçları basın mensuplarıyla paylaştı.Zaman zaman anketin gerçekleşen ekonomik aktivite hareketlerine kıyasla biraz daha iyimser veya kötümser olduğu dönemler bulunduğunu dile getiren Schröder, "Ama özellikle son krizde güven anketindeki aşağı yönlü trend 6-8 ay önceden sanayi üretimindeki hareketi bizlere oldukça başarılı bir performansla işaret ediyor" dedi.Türkiye'nin dahil edilmesinin endekse hem Türkiye hakkındaki gelişmeleri göstermek açısından ciddi katkıda bulunduğunu hem de Türkiye'nin katılımcı sayısının fazlalığıyla, kısa süre içinde o bölgedeki gidişatla ilgili ciddi ağırlığı olan ülke konumuna geleceğini kaydeden Schröder, Türkiye'deki katılımcı sayısının neden bu kadar çok olduğuna ilişkin bir soru üzerine, Türkiye'deki katılımcıların diğer bölgelere oranla çok daha ilgili olduğu yanıtını verdi.-TÜRKİYE'NİN EKİM AYI SONUÇLARI- Türkiye'nin ekim ayı güven endeksi sonuçlarını da değerlendiren Schröder, mevcut durum, koşullar olarak bakıldığında Türkiye'nin 45,9 ile en yüksek nota sahip olduğunu bildirdi.Michael Schröder, "Geleceğe dönük ekonomik beklentilerde de Türkiye yine hem Avrupa bölgesinde hem Orta ve Doğu Avrupa'daki gelişmekte olan ülkelere kıyasla çok daha yüksek nota sahip. Enflasyon beklentisinde de Türkiye en düşük not ile en iyi beklentilere sahip olan ülke konumunda. Borsayla ilgili genel beklenti de diğer ülkelere kıyasla Türkiye'de çok daha yukarda. Ekim ayı güven endeksi sonuçları, Türkiye'nin Avrupa bölgesi içerisinde en yüksek nota sahip olduğunu gösterdi" diye konuştu.Türkiye'nin endekse dahil edilmesiyle pozitif etkilerin artacağını endeksin seyrinde belirgin bir değişimin olabileceğini dile getiren Scröder, bir soru üzerine, Türkiye'deki katılımcıların Türkiye'ye yönelik beklentilerinin, diğer ülkelerdeki katılımcıların Türkiye'ye yönelik beklentilerinden çok daha yüksek olduğunu söyledi.-"TÜRKİYE'NİN KATILMASINA EKONOMİK BÜYÜKLÜĞÜ DOLAYISIYLA KARAR VERİLDİ"- Schröder, Türkiye'nin endekse dahil edilmesinin nedenine ilişkin soru üzerine, "Türkiye'nin endekse katılmasına, küresel kriz sırasında ve sonrasındaki performansından çok, bölgedeki ekonomik büyüklüğü dolayısıyla karar verildi" karşılığını verdi.Erste Securities İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Franz Bichler de Zew anketinin özelliğinin hem önceki aylara göre güven göstergesinin nereye gittiğini hem de ülke göstergelerinin diğer ülkelerle karşılaştırılabilmesini sağladığını belirterek, ekim ayı itibariyle anketin bir parçası olan Türkiye'nin diğer ülkelerin güven endeksleriyle karşılaştırılabilir hale geldiğini ifade etti.Basın toplantısına Erste Securities İstanbul Genel Müdürü Erkin Şahinöz ve Erste Group Bank Orta ve Doğu Avrupa Araştırma Eşbaşkanı Henning Esskuchen de katıldı.
Milliyet
1,333,941
Ekonomi
Oyak Renault Genel Müdürü Tarık Tunalıoğlu, elektrikli araç teknolojisinin otomotiv için "büyük bir şans" olduğunu söylerken, Toyota Pazarlama CEO'su Ali Haydar Bozkurt bu tip araçların gelecek 10 yılda dünya araç parkının yüzde 1'ine bile ulaşmayacağını savundu. Doğuş Otomotiv CEO'su Ali Bilaloğlu ise, elektrikli araçların tam anlamıyla çevreci olabilmesi için elektrik üretiminde yenilenebilir enerjinin kullanılması gerektiğini belirtti.8 Aralık'ta açılışını, Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün ile Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç'un yapması beklenen kongrenin tanıtımı dolayısıyla düzenlenen toplantı, üst düzey otomotiv yöneticilerinin elektrikli araçlar ve çevreye duyarlı teknolojiler konusundaki farklı görüşlerine sahne oldu. Oyak Renault Genel Müdürü Tunalıoğlu, elektrikli araçları otomobil endüstrisi için bu asırda yakalanmış "en büyük şans" olarak nitelerken, "Günümüzde otomotiv sektörü büyük bir değişim ve dönüşüm yaşıyor. Otomobilin yeniden insanlık ve dünya için bir ilerleme kaynağı olmasını istiyoruz" ifadesini kullandı. Doğuş Otomotiv CEO'su Ali Bilaloğlu da, Türkiye'nin sera gazı salınımında ilk sıralarda yer aldığına ve sera gazı salınımını azaltmak için farklı politikalar geliştirmek durumunda olduğuna dikkat çekti ve bu politikaları geliştirirken en başta gelen sektörlerden birinin otomotiv olduğunu belirtti. Otomotiv üreticilerinin bu konuda çeşitli teknolojiler geliştirdiğini, konvansiyonel yakıtla çalışan motorların da bugün büyük gelişmeler kaydettiğini söyleyen Bilaloğlu, hal böyleyken yeni teknolojilerin şu anda tüketicilerin ekonomik, ekolojik ve performansa yönelik beklentilerini karşılamadığını ifade etti. Bilaloğlu, elektrikli araçların çevreciliğinin elektrik üretiminden, aracın imha edilmesine kadar tüm süreçleriyle incelenmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.Toyota Pazarlama ve Satış A.Ş. CEO'su Bozkurt da, elektrikli araçların gelecek 10 yılda bile dünya araç trafiğinin yüzde 1'ine ulaşmayacağı yönünde bir beklenti bulunduğunu söylerken 13 yıldır kendi hibrit teknolojisine sahip Toyota mlarka otomobillerin dünyanın bir çok ülkesinde satıldığını ve teşvik edildiğini hatırlattı. Bozkurt, Kyoto Protokolü'ne imza koymuş bir ülke olarak çecvreci araçlara teşvik konusunda henüz bir adım atılmamış olmasını ciddi şekilde düşündürücü bulduklarını söyledi.
Milliyet
1,321,184
Ekonomi
Hazine Müsteşarlığı, bugün gerçekleştiği iki tahvil ihalesinde 3 milyar 691.4 milyon TL'si Rekabetçi Olmayan Teklif (ROT'a satış) olmak üzere 6 milyar 858.4 milyon TL'lik iç borçlanma gerçekleştirdi.Hazine Müsteşarlığı'ndan yapılan açıklamada, bugün 8 Ağustos 2012 vadeli TL Cinsi İskontolu Devlet Tahvili ile 15 Ocak 2020 vadeli, 6 ayda bir kupon ödemeli, TL Cinsi Sabit Kuponlu Tahvil ihalelerinin gerçekleştirildiği bildirildi. Açıklamaya göre TRT08812T26 tanımlı, 8 Ağustos 2012 vadeli TL Cinsi İskontolu Devlet Tahvili'ne 21 milyar 775 milyon TL'si ROT'a satış olmak üzere 24 milyar 428.6 milyon TL'lik net teklif geldi. Hazine söz konusu tahvilin ihalesinde 2 milyar 500.8 milyon TL'si ROT'a satış, 1 milyar 995.1 milyon TL'si piyasalara olacak şekilde toplam 4 milyar 495.9 milyon TL'lik net iç borçlanma yaptı.İhalede oluşan minimum fiyat 87,824 TL, ortalama fiyat 87,846 TL oldu. Yıllık basit faiz yüzde 7.82, yıllık bileşik faiz yüzde 7.60 olarak gerçekleşti.TRT150120T16 tanımlı, 15 Ocak 2020 vadeli TL Cinsi Sabit Kuponlu Tahvil'in ihalesine 5 milyar 953 milyon TL ROT'a yönelik, 2 milyar 286.3 milyon TL'si piyasalara olmak üzere toplam 8 milyar 239.3 milyon TL'lik teklif geldi. Hazine bu tahvilin ihalesinde toplam 2 milyar 362.5 milyon TL'lik iç borçlanma yaptı. Bunun 1 milyar 190.6 milyon TL'si ROT'a satış olarak gerçekleşti. İhalede oluşan minimum fiyat 116,577 TL, ortalama fiyat 116,681 TL oldu. Yıllık dönem faizi yüzde 4.16, yıllık basit faiz yüzde 8.32, yıllık bileşik faiz yüzde 8.49 olarak gerçekleşti.-İKİ GÜNDE 4 İHALE GERÇEKLEŞTİ- Bugün gerçekleştirilen iki ihaleye 27 milyar 728 milyon TL'si ROT'a yönelik net teklif olmak üzere 32 milyar 667.9 milyon TL'lik net teklif geldi. Hazine iki tahvilin ihalesinde 3 milyar 691.4 milyon TL'si ROT'a satış olmak üzere 6 milyar 858.4 milyon TL'lik net iç borçlanma gerçekleştirdi. Hazine Müsteşarlığı, dün gerçekleştirdiği iki ihalede toplam 6.5 milyar TL'lik iç borçlanma yapmıştı. Böylece ki günde yaptığı 4 ihaleyle toplam 13 milyar 319.3 milyon TL'lik iç borçlanma gerçekleştirmiş oldu.
Milliyet
1,330,466
Ekonomi
muhabirine yaptığı açıklamada, "Çok mutluyum. Mutluluktan havalara uçuyorum. Bu Türkiye ve Türk turizmine verilmiş bir ödüldür" dedi. Türk turizminin dünyada hak ettiği yere gelmesi için özveriyle çalıştıklarını vurgulayan Aysal, şöyle konuştu: "Biricik otelim 'Les Ottoman'ı bugüne getiren bütün çalışma arkadaşlarım ve basın mensuplarına sonsuz teşekkür ederim. Sizler olmasaydınız bu ödülü alamazdık. Ayrıca Turizm Bakanı Sayın Ertuğrul Günay'a da göstermiş olduğu yakın ilgi ve alakadan dolayı teşekkür ederim. Çok mutluyum. Yarın ülkeme döneceğim ve bu sevincimi oradaki çalışma arkadaşlarımla birlikte kutlayacağız." Geçen hafta Türkiye Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından başarıları nedeniyle takdir belgesi alan, Hotel Les Ottomans Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Ahu Kerimoğlu Aysal, "Böyle prestijli ve büyük bir ödül töreninde aday gösterilmek bile çok büyük bir onurdur. Ben tüm dünyadaki diğer rakiplerimi de geride bırakarak bu ödülü Türkiyem adına aldım. Azim, çalışma ve inançla ülkemin nelere layık olduğunu ispatladım ve işte sınırları aştım. Benimle birlikte bu gururu paylaşan herkese sonsuz teşekkürler" dedi.Türkiye'nin önde gelen üniversitelerine Turizm ve Girişimcilik alanlarında konferanslar vermeye de davet edilen başarılı iş kadını yarın aldığı ödülle birlikte Türkiye'ye dönüyor.
Milliyet
1,326,262
Ekonomi
MESUT YILMAZTürkiye'deki ilk mağazası için Forum İstanbul Alışveriş Merkezi'ni seçen H&M, dün gece özel davetliler için kapılarını ilk kez açtı. Bayrampaşa'daki mağazanın önünde açılışa saatler kala uzun kuyruklar oluştu. 2 bine yakın davetlinin katıldığı açılışta, müşteriler alışveriş için birbiriyle yarışa girerken ortaya renkli görüntüler çıktı. Açılış sonrası bir de parti verildi. Mağazanın resmi açılışı ise 6 Kasım cumartesi gerçekleştirilecek. Resmi açılışta oluşması beklenen uzun kuyruklar için ekstra giysi stoğu ve 30 kişilik güvenlik ekibi hazır bekletilecek. Cumartesi saat 11'de 'resmen' açılacak olan H&M, mağazaya gelecek ilk 200 kişiye özel tasarım tişört hediye edecek.
Milliyet
1,335,643
Ekonomi
LARINDA 38 BİN 630 KAMU ÇALIŞANI VAR Özel kanunu bulunan ve A.Ş'de toplam 8 bin 58 kamu personeli çalıştırılıyor. Kamu bankaları , , ve Kalkınma Bankasında istihdam edilen toplam kamu personeli sayısı da 38 bin 630 olarak hesaplandı. Yerel yönetimlerin durumuna bakıldığında da il özel idarelerindeki toplam kamu istihdamı 40 bin 152, belediyeler, bağlı kuruluşları ve mahalli idare birliklerinde 247 bin 380, Belediye İktisadi Teşekküllerinde (BİT'ler) 23 bin 99 oldu
Milliyet
1,344,246
Ekonomi
Devlet, yeni yılda vatandaştan 8 milyar 9 milyon 800 bin lira harç toplayacak.AA muhabirinin Maliye Bakanlığından derlediği verilere göre, 2010 yılı Bütçesinde 5 milyar 556 milyon 427 milyon lira olarak yeralan harç gelirlerinin, yıl sonunda 7 milyar 210 milyon 399 bin lira şeklinde gerçekleşmesi bekleniyor.Böylece, devletin harç gelirlerinin geçen yıla göre yüzde 48 oranında artacağı ve bu şekilde 2 milyar 337 milyon 55 bin lira daha fazla harç toplanacağı belirtiliyor.2011 yılında ise harç gelirlerinde yüzde 11,09'luk bir artış öngörülüyor ve harçlardan 8 milyar 9 milyon 800 bin liralık bir tahsilat yapılması hedefleniyor.-EMLAK PİYASASI MALİYEYİ GÜLDÜRDÜ- Verilere göre, bütçedeki 8 milyar 9 milyon liralık harcın yüzde 43,4'ünü gayrimenkul alıp satanlar ödeyecek. Bu çerçevede yeni yılda 3 milyar 479 milyon 244 bin liralık tapu harcı yatırılacak.Emlak piyasasının canlanması, son yıllarda durağan bir seyir izleyen tapu harcı gelirlerini de artırdı. 2009 yılındaki 2 milyar 496 milyon liralık tapu harcı tahsilatının ardından, 2010 Yılı Bütçesinde 2 milyar 539 milyon 432 bin liralık tapu harcı geliri öngörüldü. Ancak, yıl içinde gayrimenkul satışlarının artmasıyla birlikte tapu harcı gelir beklentisi 3 milyar 146 milyon 927 bin liraya yükseltildi.Böylece önceki yıllarda 171 milyon lira ile 274 milyon lira arasında gerçekleşen tapu harcı gelirlerindeki yıllık artışın bu yıl 1 milyar 238 milyon lirayı aşacağı ortaya çıktı.-YARGI HARÇLARI- Yeni yılda tahsil edilmesi beklenen 8 milyar liralık harcın 2 milyar 903 milyon 957 bin lirası da yargı harçlarından gelecek.Bütçe verilerine göre, yargı harçlarından 1 milyar 547 milyon 491 bin lira, diğer yargı harçlarından 1 milyar 352 milyon 352 bin lira, vergi yargısı harçlarından da 4 milyon 114 bin lira tahsilat yapılacak.2011 yılında pasaport alanlar ve vize isteyenler 755 milyon 662 bin lira harç ödeyecek, trafik harçlarından da bütçeye 383 milyon 647 bin lira aktarılacak.Avcılık belgesi alanlar, 14 milyon 944 bin lira harç ödemesinde bulunurken, yurt dışına çıkanlar da, 15'er liralık çıkış harcı karşılığı 63 milyon 386 bin lira yatıracak.Yurt dışı çıkış harcı gelirleri de, 2010 yılında beklentilerin üzerinde gerçekleşecek. Başlangıçta 50 milyon 237 bin lira olan çıkış harcı gelir hedefi, bütçedeki son revizyonla 60 milyon 655 bin liraya çıkarıldı.
Milliyet
1,328,144
Ekonomi
EKONOMİ SERVİSİ Kadıköy bölgesinin ilk 5 yıldızlı oteli olma özelliğine sahip marka, resepsiyonunda bulunan fırın sayesinde ziyaretçilere sıcak kurabiye ikram edebilecek. 80 milyon dolarlık yatırımla Taşyapı İnşaat tarafından yapılan otelin Genel Müdürü Yalçın Aydın, otelin Anadolu bölgesi'nin yeni buluşma noktası olmasını hedeflediklerini söyleyerek, Panoramik deniz manzarasına sahip binanın odalarının yüzde 85'inin deniz gördüğünü ifade etti. Doubletree'nin en önemli özelliğinin samimiyet olduğunu ifade eden Aydın şunları anlattı: "Resepsiyonda bir fırın bulunacak. Misafirler bu fırında pişen markamıza özgü çikolata parçalı kurabiyelerden yiyebilecek." 30 yılda 125 bin kurabiyeDoubletree'ye özgü olan kurabiyeler 1980'den beri misafirlere sunuluyor. Şimdiye kadar ise 125 milyon kurabiye dağıtıldı. 1995'te markanın gizli tarifini korumak için Nashville merkezli Christie Cookie Şirketi'den hizmet alındı. Bu sayede her otelde aynı tat yakalandı.
Milliyet
1,325,087
Ekonomi
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Sinop'ta Güney Kore ile nükleer santral konusundaki çalışmaların henüz istedikleri noktaya gelmediğini belirterek, "11 Kasım'a kadar olumlu katkı koymaları halinde anlaşabiliriz. Olumlu katkı konmaması durumunda, bu anlaşma için zorlanacağız" dedi.Bakan Yıldız, Venezuela Dışişleri Bakanı Nicolas Maduro ile Bakanlıkta yaptığı görüşme ve imza törenin ardından, gazetecilerin çeşitli konulardaki sorularını yanıtladı.Bir gazetecinin Sinop'ta nükleer santral kurulmasına ilişkin Güney Kore ile hala bir anlaşma imzalanmadığını hatırlatması üzerine, Bakan Yıldız, müzakerelerin tarafları ve karşılıkları şartları bulunduğunu söyledi.Güney Kore ile ikinci nükleer santral için alt yapısını hazırlanan, hükümetlerarası anlaşmaya zemin olması için yapılan bütün çalışmaların henüz istenilen noktaya gelmediğini belirten Yıldız, şunları kaydetti: "Biz her iki heyete, Türkiye ve Güney Kore tarafına 11 Kasım'a kadar nihai bir tarih çizdik. Niçin 11 Kasım? Çünkü Sayın Başbakanımızın katılacağı Seul'deki G-20 toplantısında mutlaka bununla alakalı somut bir sonuç elde etmemiz gerekiyor. Artı veya eksi... Daha fazla bu konuyu uzatmak, müzakere sürecini uzatmak bizim enerji yapımıza çok uygun değil. Tabi ki bu anlaşmaların kısa sürede bitmesi beklenemez.Çok büyük bir anlaşma bu, çok fazla argümanı çok fazla detayı, çok başlığı olan bir anlaşma. Fakat şu anda geldiğimiz noktada Güney Kore ile istediğimiz sonucu henüz elde etmiş değiliz. 11 Kasım'a kadar eğer kendilerinin de olumlu katkı koymaları halinde anlaşabiliriz. Olumlu katkı konmaması durumunda ise tabii ki bu anlaşma için zorlanacağız. Bu anlaşmanın içerisinde Türkiye'nin vizyonunu, ulusal stratejisini, rekabet, piyasa şartlarını Türkiye lehinde kullanabilecek bir yapıyı koymamız lazım. Türkiye lehine olabilecek bir yapının oluşmadığı anda, bizim nükleer enerji güç santralleri ile alakalı kararlılığımız etkilenmez ama bu proje etkilenebilir." Türkiye'nin "kayıtsız şartsız" nükleer santrali kurmak isteyen bir ülke olmadığını vurgulayan Bakan Yıldız, ülkenin bir kısım şartları olduğunu, nükleer güç santralinin ülkeye kazandırılmasıyla ilgili kararlılıklarının bir kısım şartlarla beraber eksilmeden devam ettiğini söyledi.Türkiye'nin A planının yanı sıra diğer planlarının da olduğunu, bunun yalnızca tek bir ülke ile geliştirilebilecek bir proje olmayabileceğini ifade eden Yıldız, "biz kendilerinden 11 Kasım'a kadar olumlu bir adım bekliyoruz." dedi.Yıldız, bir başka soru üzerine de Güney Kore ile görüşmelerin belli bir disiplin içinde devam ettiğini, Dışişleri bakanlığı ile yürütülen çalışmalarda hem diplomasiye, hem işin kendisine, hem de uluslararası siyasete ve nezakete dikkate ettiklerini kaydetti.-YENİLENEBİLİR ENERJİ KANUNUNDA RÜZGAR ALIM GARANTİSİ- Bir gazetecinin Yenilenebilir Enerji Kaynaklarına İlişkin Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin bugün TBMM Genel Kurulunda görüşüleceğinin hatırlatılarak, bu konuda ne gibi yeni çalışmaların olduğunun sorulması üzerine Yıldız, yenilenebilir enerji kaynaklarına ilişkin sürecin devam ettiğini ifade etti.2005 yılında çıkan Kanuna ilişkin olarak yatırımcının pratikte karşılaştığı problemleri gidermek için bu konuyu gündeme getirmek istediklerini anlatan Yıldız, buna dönük muhalefetin de olumlu katkısı olacağını inandığını söyledi.Kendilerinin girişimcilerin önünü açacak ve gerçek yatırımcının işlerini kolaylaştıracak bir yapıyı hedeflediklerini vurgulayan yıldız, şöyle devam etti: "Madencilik yasasında çantacılar diye tabir ettiklerimizin elimine edildiği bir süreci gördük, gerçek yatırımcının işlerinin kolaylaştırılması hedefinin ulaşıldığını gördük. Aynı gelişmeyi enerjinin 3-4 bölümünde de görmek istiyoruz. Rüzgarda, madende, petrolde aynı şeyleri yapmak istiyoruz. Gerçek yatırımlarla uğraşmayan insanların, piyasadan, tabiri caizse yakamızdan düşmesini istiyoruz. Bizim hem kendi işlerimizi hem de özel sektörün işlerini kolaylaştırmamız lazım. Gerçekçi olmayan yatırımların işlerimizi kolaylaştırmadığını gördük" Rüzgar enerjisi için alım garantisi olarak 5,5 avro cent görüşünün hala korunup korunmadığının sorulması üzerine Yıldız, global krizin tesiriyle rüzgar yatırımcılarının tedariklerinin yüzde 30 civarında daha ucuza temin ettiklerini gördüklerini ifade etti.Global krizin özellikle rüzgar ve güneş yatırımcılarına daha olumlu etkilediğini gördüklerini belirten Yıldız, "ben bu açıdan 5,5 avro cente artı bir zam gelmesinin, artı bir ücret takviye edilmesinin, tüketici açısından doğru olmadığı kanaatindeyim. Yaptığımız anlaşmalar, çıkarttığımız kanunlar, ilgili mevzuatlar, yönetmeliklerin herbirinin sanayicimizin esnafımızın ve mesken sahibi vatandaşlarımızın daha pahalı elektrik almamalarını sağlamak üzere kurgulanması gerektiğine inanıyorum, bizim de dikkatimiz bu yöndedir" diye konuştu.-EPDK'NIN BÖLÜNMESİ- Yasa teklifinde EPDK'nın bölünmesinin gündeme gelip gelmeyeceği sorusuna karşılık Yıldız, konuya ilişkin ilgili kanunun yenilenebilir enerji kaynaklarına dönük düzenleme olmadığı için, bunun bu yasada gündeme gelmeyeceğini, ancak bu konunun kendilerinin amaçları ve hedefleri arasında olduğunu söyledi.Yıldız, "EPDK'nın yalnızca bir konusu gündeme gelebilir. Özellikle verilecek önergelerle beraber, hem dağıtım, hem üretim, hem EPDK'nın denetim ve kontrol sistemi içerisine giren, bu mekanizmanın içerisinde özel sektörden denetim hizmetlerini almasıyla ilgili bir madde gündeme gelebilir" dedi.Güney Akım projesinin inşasının başlamasına dönük izin verilip verilmediğinin sorulması üzerine Yıldız, daha önce sismik araştırmalarla ilgili izinlerin verildiğini hatırlatarak, inşaat izniyle ilgili yapılan talep ve yazışmalara da Dışişleri Bakanlığı ve kendilerinin bütüncül olarak baktıklarını söyledi.Kendilerinin istedikleri bir kısım şartlar ve evraklar olduğunu anlatan Yıldız, onların gelmesini beklediklerini, ondan sonra Dışişleri Bakanlığının koordinasyonunda bu konunun değerlendirileceğini ve beraberce bir sonuca varılacağını ifade etti.Yıldız, henüz inşaat izniyle alakalı somut bir gelişmenin gerçekleşmediğini sözlerine ekledi.
Milliyet
1,331,231
Ekonomi
Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker'in, Kurban Bayramı'ndan önce verileceğini açıkladığı süt primlerinin 10 Kasım Çarşamba günü ilgili örgütlerin hesaplarına yatırılacağı, oradan da çiftçilere ödeneceği bildirildi.Türkiye Süt Üreticileri Merkez Birliği Genel Başkan Yardımcısı Osman Vasfi Yasun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Bakan Eker'in, dün düzenlenen bir programda, Kurban Bayramı'ndan önce 130 milyon lira süt, 150 milyon lira da hububat primi ödeneceği yolunda açıklamada bulunduğunu söyledi.Bakanlığın süt primlerini, 10 Kasım Çarşamba günü çiftçilerin bağlı olduğu örgütlerin hesabına aktaracağını ifade eden Yasun, şöyle konuştu: "Örgütler de çiftçilere primlerini ödeyecek. Normalde hak edilen primler bir yıl sonra çiftçinin eline ulaşıyordu. Bu konuda yoğun çalışmalar yapıldı ve aynı yıl içinde ödenebileceği sonucuna varıldı. Bu yıl ilk kez primler yıl içinde ödeniyor. Çiftçi, ilk 6 aylık primlerini alacak.Kurban Bayramı öncesinde primlerin ödenecek olması üreticiler tarafından sevinçle karşılandı. Rahat bir bayram geçirecekler." Yasun, önümüzdeki yıl süt primi ödemelerinin çiftçi daha da lehine olacağını belirterek, "Gelecek yıldan itibaren ödemeler üçer aylık periyotlarla yapılacak. Yani ocak-şubat-mart dönemi primlerin ilk 6 ay bitmeden ödenmesi planlanıyor. Bu şekildeki ödeme üretim açısından daha iyi" dedi.
Milliyet
1,322,669
Ekonomi
İZAİR Genel Müdürü ve Pegasus Hava Yolları Yönetim Kurulu Danışmanı Gürol Yüksel, Pegasus'un uçak filosunu 2015 yılına kadar 40'a çıkaracağını, 2011'deki yolcu hedeflerinin ise 10 milyon 500 bin olduğunu söyledi.Pegasus Hava Yolları'nın İzair ortaklığıyla Adana'dan Van ve Diyarbakır'a karşılıklı direkt uçak seferlerinin başlaması nedeniyle Adana'ya gelen Gürol Yüksel, Pegasus'un hedeflerini anlattı. Yüksel, geçen yıl Boeing şirketiyle direkt yaptıkları anlaşmayla 3.2 milyar dolarlık uçak siparişi verdiklerini, gelecek yıl uçak filosuna 12 uçağın daha katılacağını kaydetti. Yüksel, "Bu yıl 8 milyon yolcuyu hedefliyoruz. Ama 2011 hedefimiz 10 milyon 500 bin yolcu. Bu sayıyı 38 uçakla yakalayacağız. Bu THY'nin 2002'de taşıdığı yolcu sayısına eşit. O yüzden önemli bir sayı" dedi. İç hat sefer sayısını arttırmanın önemli olduğunu kaydeden Yüksel, şöyle konuştu: "Ulaştırma Bakanlığı, bize çapraz uçuşlar yapın diye öneride bulundu.Bugün Pegasus sadece Adana'dan 7 noktaya uçuş yapıyor. Adana'yı tekrar yapılandırıyoruz. Belki ilk defa bir uçağı, buraya konuşlandırıyoruz. İzmir'den gelip, Diyarbakır, Van, Antalya'ya gidip gelecek. Uçağın üssü burası olacak. Şimdi bir uçak var, ileride yolcu durumuna göre arttırabiliriz. Ayrıca 18'i iç, 25'i dış hat olmak üzere 43 noktaya sefer yapıyoruz. Çok önemli bir uçuş ağımız var. Filomuzda 32 uçağımız var toplam. Büyümeye devam ediyoruz. Uçaklarımızın ortalama yaşı 6. Oldukça genç bir filoya sahibiz. Güvenliyiz, zamanında kalkmaya gayret gösteriyoruz." Gürol Yüksel, ulaşım sektörlerinin uzun bayramları pek sevmediğini söyledi. Yüksel, "Kurban Bayramı tatilinin 9 gün olmasından dolayı önemli bir hareket var ama her yıl olduğu gibi. 9 günün başı var ve sonu var. Ortası boş kalıyor. Onu ne yapacağız" yorumu yaptı.
Milliyet
1,339,684
Ekonomi
EKONOMİ SERVİSİDeklarasyona, Dünya Odalar Federasyonu (WCF) Başkanı Rona Yırcalı ile California Valisi Arnold Schwarzenegger'in yanı sıra 34 ülkeden çok sayıda yetkili de imza koydu.California Üniversitesi'ndeki zirveye İngiltere Prensi Charles video konferansla katıldı. Konuşmasında doğal kaynakların doğru kullanılmasında sorumlu önderlik önerisinde bulunan Charles, toplumda bütün örgütler uyum içinde çalışmazsa başarıya ulaşılamayacağını söyledi. WCF Başkanı Rona Yırcalı, üretim ve çevre konularının birlikte ele alınması gerektiğini vurguladı. Çevre konularının insanlığın geleceği için çok önemli olduğunu, ancak hızla artan dünya nüfusu, azalan su, gıda ve doğal kaynakların her türlü üretimi daha da önemli hale getirdiğine işaret eden Yırcalı, dünyada refahın yükseltilmesi, işsizliğin ve sosyal çalkantıların azaltılması için her türlü üretim artışının esas olduğunu kaydetti. 'Yeşil hareket yoluna devam ediyor'Yırcalı, WCF olarak dünya üzerindeki tüm odalara ve kuruluşlara zirvede ele alınan konuları ileterek desteklerini sağlamaya çalışacaklarını bildirdi. Yırcalı, Schwarzenegger'i 2011'in Haziran ayında Mexico City'de yapılacak olan Dünya Odalar Federasyonu kongresine davet etti.California Valisi Arnold Schwarzenegger, yerel hükümetlerin, ulusal ve uluslararası hareketi beklemeye zamanı olmadığını söyleyerek, "Yeşil hareket uluslararası anlaşma olmaksızın elindeki tüm olanaklarla yoluna devam ediyor" dedi.
Milliyet
1,319,586
Ekonomi
İMKB Bileşik Endeksi birinci seansta, önceki kapanışa göre 683,26 puan artarak 69.443,72 puandan kapandı.Hisse senetleri ortalama yüzde 0,99 değer kazandı.
Milliyet
1,343,043
Ekonomi
Fon'a 2008 yılında 2 milyar 37 milyon 888 bin 54 TL kaynak aktarılırken, 2009 yılında bu rakam 1 milyar 847 milyon 802 bin 634 TL'ye düştü. Nisan 2010 itibariyle Fon'a aktarılan kaynak miktarı ise 604 milyon 293 bin 891 TL'de kaldı.Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, CHP Adana Milletvekili Hulusi Güvel'in, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu gelirlerine ilişkin sözlü soru önergesine yanıt verdi. Bakan Yazıcı'nın verdiği bilgilere göre, Fon'un gelir kalemlerini, kanun ve kararnamelerle kurulu bulunan fonlar, trafik cezaları hasılatının yarısı, vergi ve harç gelirlerinden sağlanan paylar, RTÜK reklam geliri hasılatından sağlanan pay, bağış ve benzeri kaynaklar ile faiz gelirleri oluşturuyor.-2008 YILINDA 2 MİLYAR 37 MİLYON 888 BİN TL KAYNAK SAĞLANDI-Rakamlara göre, Fon'un kasasına, 2008 yılında kanun ve kararnamelerle kurulu bulunan fonlardan 5 milyon 235 bin 980 TL, trafik para cezası hasılatından 122 milyon 375 bin TL, vergi ve harç gelirlerinden 1 milyar 827 milyon 675 bin 680 TL, RTÜK reklam geliri hasılatından 11 milyon 849 bin 468 TL, bağış ve benzeri gelirlerden 66 milyon 633 bin 587 TL ve faiz gelirlerinden de 4 milyon 118 bin 339 TL girdi. 2008 yılında Fon'un toplam geliri 2 milyar 37 milyon 888 bin 54 TL oldu.-2009 YILINDA GELİRLER AZALDI-Bakan Yazıcı'nın verdiği bilgilere göre, 2009 yılında, Fon'un gelirleri, kanun ve kararnamelerle kurulu bulunan fonlardan 8 milyon 751 bin 326 TL, trafik para cezası hasılatından 61 milyon 288 bin 459 TL, vergi ve harç gelirlerinden 1 milyar 693 milyon 62 bin 210 TL, RTÜK reklam geliri hasılatından 10 milyon 124 bin 990 TL, bağış ve benzeri gelirlerden 67 milyon 830 bin 192 TL ve faiz gelirlerinden de 1 milyon 745 bin 457 TL oldu. Fon'un 2009 yılındaki geliri, 2008 yılına göre düşerek 1 milyar 847 milyon 802 bin 634 TL'de kaldı.-FON'A 21 TL'LİK BAĞIŞ-2010 yılının Nisan ayına göre ise Fon'a toplam 604 milyon 293 bin 891 TL kaynak aktarıldı. Bu kaynakları, kanun ve kararnamelerle kurulu bulunan fonlardan 2 milyon 965 bin 267 TL, trafik para cezası hasılatından 45 milyon 994 bin 904 TL, vergi ve harç gelirlerinden 540 milyon 650 bin 160 TL, RTÜK reklam geliri hasılatından 14 milyon 683 bin 540 TL, bağış ve benzeri gelirlerden de 21 TL oluşturdu. 2010'un Nisan ayı itibariyle faiz gelirlerinden Fon'a kaynak aktarılmadı.-2009'DA 2 MİLYON 500 BİN AİLEYE YARDIM YAPILDI-Bakan Yazıcı, 2009 yılı sonu itibariyle 2 milyon 500 bin aileye yardım yapıldığını belirtti. Yazıcı yardım yapılan kişi sayısını 3 milyon 84 bin olarak bildirdi.
Milliyet
1,321,864
Ekonomi
ZEYNEP AKTAŞOldukça önemli bir haftadayız. Bu hafta açıklanacak olan veriler neredeyse önümüzdeki bir ayın rotasını çizecek. ABD'de Senato ve Temsilciler Meclisi seçimleri ABD ekonomisinin ivme kaybedip kaybetmeyeceğini ortaya koyacak. ABD'de seçmenler, 435 üyeli Temsilciler Meclisi'nin tamamını, Senato'nun 37 üyesini ve 37 eyaletin valisiyle eyalet meclisleri üyelerini belirlemek üzere sandık başına gitti. Bu seçimler Obama'nın politikalarına yönelik bir güven oylaması niteliği de taşıyacak. Seçimlerde, ekonomik krizin etkilerinin hâlâ belirgin şekilde hissedilmesi ve yüksek işsizlik oranlarının sürmesi gibi nedenlerle Obama'ya güvenin, anketlerde belirtildiği gibi azalıp azalmadığı veya ne kadar azaldığı seçim sonuçlarında ortaya çıkacak. Çünkü, Obama'dan "hayal kırıklığı yaşayan" bazı seçmenlerin ara seçimlerde Cumhuriyetçi adaylara yöneleceği, bu durumun da Cumhuriyetçi Partiye Kongrede önemli kazanımlar getireceği yorumları yapılıyor. Garanti'nin yükselişiİktidar partisinin Senato'da çoğunluğu kaybetmesi mevcut politikaların sürdürülmesini zora sokabileceği şeklinde yorumlanabilecek. Bu, henüz ABD borsalarında fiyatlandırılmış değil. Bu nedenle ABD'deki gelişmeler endeksin 67.500-71.000 aralığında dalgalı bir hareket yaşamasına neden olabilir. Öte yandan çarşamba günü FED'in faiz kararı ve açıklamaları takip edilecek. ABD Merkez Bankası'nın (FED) sona erecek faiz toplantısında parasal gevşemeyi artıracağına yönelik beklentilerin piyasalar üzerinde etkili olması bekleniyor. FED açıklamaları önümüzdeki günlerde endeksin seyri üzerinde etki yaratacak. Garanti Bankası hisseleri bundan 10 yıl önce 975 milyon TL piyasa değeri ile işlem görürken, bugün 36 milyar TL'lik piyasa değerine ulaştı. Garanti Bankası'nın piyasa değeri 10 yılda yüzde 3.639 oranında artış gösterdi. Garanti hisselerinin satışı borsanın ve hisse senetlerinin zirve seviyelerine tırmandığı bir dönemde gerçekleşti. Bankaların piyasa değeriSon 10 yılda bankaların piyasa değeri yüzde 1.160 oranında artarak 149 milyar TL seviyesine çıktı. En yüksek piyasa değeri ile Akbank öne çıkarken (36.48 milyar TL), onu 36.45 milyar TL'lik piyasa değeri ile Garanti Bankası, 29 milyar TL'lik piyasa değeri ile İş Bankası ve 24 milyar TL'lik piyasa değeri ile Yapı ve Kredi Bankası takip etti.Bankaların son 10 yıldaki hızlı yükselişinde  yabancı ilgisi de dikkat çekti. Yabancılar banka hisselerinde son 10 yılda 5 milyar 451 milyon dolarlık net alım yaptılar. İş Bankası, Akbank ve Garanti Bankası bu süreçte yabancıların en fazla ilgilendikleri hisseler oldu. Banka hisselerinin endeks üzerindeki ağırlıklarının yüksek olması, borsanın yükselişlerinde ve düşüşlerinde en fazla takip edilen hisseler olmalarına neden oluyor.Sterlin izlenecekBu hafta içinde hem ABD'den hem de İngiltere'den faiz kararları açıklanacak. Bu kararlar sonrasında parite piyasası canlı olacak. Sterlin takip edilecek. Sterlin'de kısa vadede 1.6120 seviyesi önemli. Sterlin'in uzunca bir süredir düşük kalması yukarı yönlü çıkış yapma olasılığını güçlendiriyor. Şirket bilançoları beklenenden  iyi gelmeye devam ediyorBugün TUİK ekim ayı enflasyon verileri açıklanacak. İMKB geçen hafta çarşamba günü yaşadığı düşüş sonrasında toparlanmaya çalışıyor. Bankacılık sektöründe kâr rakamları açıklanması öncesinde 68.500 önemli desteğinin üzerinde tutunuyor. İMKB'nin artık 68.500- 69.400 seviyelerinde tutunma çabası içerisinde olacak. Bu hafta içerisinde 68.500 desteğinin üzerinde kalınamaması durumunda 66.500 ve 65.000 desteklerine geri çekilme yaşanabilir.
Milliyet
1,338,123
Ekonomi
Çin'in ürettiği ilk ticari yolcu uçağı "C919" 100 adet sipariş aldı.Çin devlet şirketi Çin Ticari Uçaklar Kurumu (COMAC) Başkanı Zhang Qingwei, Çin'in güneyinde düzenlenen Zhuhai havacılık fuarında yaptığı açıklamada, Çinli dört havayolu şirketinin yanı sıra General Electric'in uçak finansmanı ve kiralama şirketinin toplam 100 adet C919 ticari yolcu uçağı siparişi verdiğini söyledi.Açıklamaya göre, C919 ticari yolcu uçağı için sipariş veren Çinli müşteriler Air China, China Southern Airlines, China Eastern Airlines ve Hainan Airlines'ın ortağı HNA Group'dan oluşuyor. Dünyanın en büyük yolcu uçağı filolarından birinin sahibi olan General Electric'in uçak finansmanı ve kiralama şirketi GECAS'da C919 siparişi verdi.Boeing firmasının 737 ve Airbus'ın A320 gibi dar gövdeli modelleriyle rekabet etmeyi amaçlayan C919 yolcu uçağında 166 koltuk bulunuyor. General Electric ve Fransız Safran şirketinin sahip olduğu CFM International şirketinin motorunu yaptığı C919'un ilk uçuşunu 2014 ve teslimatını 2016 yılında yapması bekleniyor.Çin'de gelecek 10 yılda havayolu yolcu trafiğinin 1 milyar kişiye ulaşması beklenirken, Çin yabancı yolcu uçaklarına olan bağımlılığını azaltmayı ve içeride havayolu sektörünü desteklemek istiyor.COMAC, 100 adet yolcu uçağı siparişiyle ilgili anlaşmanın bedelinin ne olduğuna ilişkin bilgi vermedi. Airbus ve Boeing'in benzer bir anlaşmasın liste fiyatının yaklaşık 7 milyar doları bulabileceği, ancak bir yolcu uçağının normalde en az yüzde 20 indirimle satıldığı belirtildi.COMAC, 20 yılda bütün dünyada 2000'den fazla C919 satmayı planlarken, uçağın motorunu yapan CFM International, bu rakamın yarısı kadar satış olmasını bekliyor. Çin COMAC şirketiyle, yolcu uçağı üretimi sektöründe Airbus ve Boeing'in yanı sıra Rusya, Brezilya, Kanada ve Japonya şirketleriyle rekabet etmeyi amaçlıyor. Ancak Airbus, ticari yolcu uçağı üretiminde Boeing'in önünde dünyanın en büyüğü olma konumunu koruma mücadelesi vermeye devam edeceğinin işaretini verdi.Airbus'ın Çin'deki Üst Yöneticisi Laurence Barron, havacılık fuarında gazetecilere yaptığı açıklamada, "Biz 40 yıl önce rekabetin içinde doğduk ve şimdi bir numarayız. Açık konuşmak gerekirse biz rekabete alışkınız. Nerede büyük anlaşma" dedi.Barron, "Çin hükümetinin, Çin havayolları şirketlerini bu uçak için sipariş vermeye teşvik etmek istemesinin anlaşılabilir olduğunu düşünüyoruz, ancak bu yeterli değil. Havayolları şirketleri, rekabet edebilir olmadığı sürece bu uçağı teslim almaz ve işletmez" diye konuştu.Boeing şirketi, Çin'in gelecek 20 yılda yolcu uçağı filosunu üçe katlayarak, ABD'den sonra dünyanın en büyük yolcu uçağı piyasası haline geleceğini tahmin ediyor. Boeing'e göre, 2008 yılı sonu itibariyle 1259 adet yolcu uçağı bulunan Çin'de, iç havayolu şirketleri 2029 yılına kadar 480 milyar dolar değerinde 4 bin 330 adet yolcu uçağı satın alacak.Boeing, küresel tek koridorlu yolcu uçağı piyasasının değerinin 20 yılda 1,68 trilyon doları bulacağını öngörüyor.Çin Sivil Havacılık İdaresi'nin verilerine göre, Çin'de havayolunda yolcu sayısı yılın ilk dokuz ayında geçen yıl aynı döneme göre yüzde 18 artışla 200,7 milyona çıktı.
Milliyet
1,324,792
Ekonomi
Karayolları Genel Müdürlüğü, otoyollardaki dijital uyarı levhaları ile sürücüleri çöp atılması durumunda 500 lira para cezası uygulanacağı konusunda uyarmaya başladı.AA muhabirinin, Karayolları 5. Bölge Müdürlüğü yetkililerinden aldığı bilgiye göre, 25 Haziran 2010 tarihinde çıkan 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü Teşkilat Yapısı ve Görevleri Hakkındaki Kanun'un 13 Temmuz 2010 tarihli 27640 sayılı Resmi Gazete de yayımlanarak yürürlüğe girmesinin ardından otoyollarda bazı düzenlemelere gidildi.Bu kapsamda, otoyollarda, çöp dökme, geçiş ücretini ödememe ile güvenlik ihlali yapanlara Çevre Kanunu'nun 20. maddesinin (S) fıkrası gereği para cezası verileceği belirtildi.Düzenlemelerin ardından Karayolları Genel Müdürlüğü otoyollardaki dijital uyarı levhaları ile sürücüleri araçlarından çöp atılması durumunda 500 lira idari para cezasının uygulanacağı konusunda uyarılara başladı.İdari para cezalarının Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından yetkilendirilen personel veya trafik polisi, trafik polisinin görev alanı dışında kalan yerlerde ise jandarma personeli tarafından uygulanacağı kaydedildi.Yetkililer, başta sürücüler olmak üzere her kesimi çağdaş yaşamın gereği olarak çevre konusunda duyarlı olmaya ve mağdur duruma düşmemeleri için kurallara uymaya çağırdı.Bu arada, sadece Karayolları 5. Bölge Müdürlüğünün sorumluluk alanında son 2 yılda otoyollara atılan kaba çöplerin temizliği için 2008'de 1 milyon 500, geçen yıl ise 1 milyon 750 bin olmak üzere toplam 3 milyon 250 bin lira harcama yapıldığı bildirildi.
Milliyet
1,318,613
Ekonomi
A.AMüslüman göçmenleri eleştirmesinin ardından tepkiler üzerine Almanya Merkez Bankası'nın yönetim kurulu üyeliğinden istifa eden Thilo Sarrazin, bir kez daha göçmenleri ve özellikle Türkleri hedef aldı. "Bild am Sonntag" gazetesinde yayımlanan röportajında Sarrazin, Alman hükümetinin, zorunlu evliliklerin cezalandırılması yönünde aldığı kararın uygulamada çok zor olacağını, itaatle yetiştirilen genç kızların babalarının evlilik konusundaki isteklerine de uyacağını, bu nedenle zorunlu bir evlilik yapılıp yapılmadığının kontrol edilmesinin güç olacağını iddia etti. Almanya'nın, topluma gerçekten uyum sağlamak isteyen göçmenler için daha  cazip hale getirilmesi gerektiğini belirten Sarrazin, "Kızlarını başını örtmeye zorlayanların ve onları Anadolu'daki kuzenleri ile evlendirenlerin Almanya'da yeri yok. Almanca konuşan, ancak kendi aile fertlerinin Almanca öğrenmesini önlemeye çalışanların Almanya'da yeri yok. Dilimize düşman olduğu için Alman televizyonlarının yerine Türk televizyonlarını seyredenlerin Almanya'da yeri yok. Ancak burada çalışmak ve çocuklarının Alman olmasını isteyenlere, torunlarının Almanca'yı Türkçe'den daha iyi konuşmasını isteyenlere kapımız açık" ifadelerini kullandı.Sarrazin, Almanya Cumhurbaşkanı Christian Wulff'un, iki Almanya'nın birleşmesinin yıldönümü vesilesiyle 3 Ekimde yaptığı konuşmayı da eleştirerek, şunları söyledi: "İslamiyet'in Almanya'ya ait olduğunu söylemek yanlış. Alman kültürü, büyük ölçüde İslamiyet olmadan gelişti."
Milliyet
1,323,712
Ekonomi
Adana Çiftçiler Birliği'nde bir basın toplantısı düzenleyen Burak Sevilengül, çiftçi paketinin tarımsal faaliyet gösteren abonelerinin faydalanması için özel olarak hazırlanmış bir paket olduğunu bildirdi. Paketin içinde mobil bilgilendirme ve eğitim uygulamaları, avantajlı tarife, sektöre özel indirimler ve marka anlaşmaları olduğunu kaydeden Sevilengül, amaçlarının mobil teknolojiyle Türkiye çiftçisinin hayatını kolaylaştırmak ve desteklemek olduğunu belirtti. Bitki, meyve, sebze...Burak Sevilengül, "Tarımsal üretimi bilgi çağına taşıyan paket büyük ilgi gördü. 5 ayda 400 bin aboneye ulaştık. Bu pakete sahip abonelerimizin yüzde 33'ü bahçe bitkileri, yüzde 14'ü meyve, yüzde 13'ü sebze üretiyor, yüzde 9'luk kesimin de organik tarımla uğraşıyor. Hayvancılıkla uğraşanların oranı ise yüzde 31. Paket yaptıkları üretimle ekonomiye 4 milyar TL üzerinde katkı sağladı" dedi. Sevilengül, tarife kapsamında faturalı hatlar için yurt içi her yöne 500 dakikası ayda 29, faturasız hatlarda 5 dakikası 30 kuruşa hizmet verdiklerini kaydetti.