text
stringlengths
88
1M
Burası Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatı adlı şablon üzerindeki değişikliklerin konuşulduğu tartışma sayfasıdır. Bu sayfa şu Vikiprojelerin kapsamında yer almaktadır: Vikiproje Şablonlar (Şablon-sınıf, NA-önem) ŞablonlarVikiproje:ŞablonlarŞablon:VikiprojeŞablonlar gtdBu şablon, Vikipedi'deki Şablonlar maddelerini geliştirmek amacıyla oluşturulan Vikiproje Şablonlar kapsamındadır. Eğer projeye katılmak isterseniz, bu sayfaya bağlı değişiklikler yapabilir veya katılabileceğiniz ve tartışabileceğiniz proje sayfasını ziyaret edebilirsiniz.  Şablon  Bu şablon için herhangi bir değerlendirme yapmaya gerek yoktur.   "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Şablon_tartışma:Cumhuriyet_dönemi_Türk_edebiyatı&oldid=31842204" sayfasından alınmıştır
Garip hareketi, garip akımı ya da birinci yeni[1] olarak bilinen; Orhan Veli Kanık, Oktay Rifat ve Melih Cevdet Anday'ın öncülüğünü yaptığı şiir hareketidir. Türk şiirinde o güne kadar yer etmiş kalıp ve anlayışlardan kurtulmak gerektiğini savunur ve biçimciliğe, duygusallığa karşı çıkıp söyleyiş güzelliğini esas alır. 1941'de Orhan Veli, M. Cevdet Anday ve Oktay Rıfat üçlüsü, şiirde var olan aşırı duygusallığa, şairaneliğe, basmakalıp söyleyişe başkaldıran şiirlerini Garip adıyla bir kitapta topladılar. Kitabın kapağına ise "Bu kitap, sizi, alışılmış şeylerden şüpheye davet edecektir" yazılı bir ibare koymuşlardır.[2] Kitaba koyulan Garip adı zamanla hem üç şairi yansıtan bir kimlik kazandı hem de Türk şiirinde yeni başlayan akımı yansıttı. Orhan Veli Kanık 1941 yılında yazdığı Garip ön sözünde edebiyata dair görüşlerini açıklayarak Ahmet Haşim'in Piyale ön sözüne bir cevap verdi, ayrıca da Faruk Nafiz Çamlıbel ile zirveye çıkan memleket şiirine de karşı çıktı. Orhan Veli estetik ve söz oyunlarına dayalı şiirden daha çok anlama dayalı şiir savunusunu Garip'in ön sözünde şu sözlerle açıklayacaktı: "Şiir bütün hususiyeti edasında olan bir söz sanatıdır. Yani tamamıyla manadan ibarettir."[3] Garip hareketi yazarları şiirde her türlü kurala ve önceden belirlenmiş kalıplara karşı çıkıp kuralsızlığı kural edindiler. Şiirlerde toplumsal yergilere yer verip şiirin ölçü, uyak ve dörtlükle ilgisiz olduğunu, özgür yazılması gerektiğini savundular ve şiirin konularını genişlettiler. Garip hareketi yazarlarına ait eserler toplumcu ve didaktik bir özellik taşımaz. Garipçiler halk şiirinin anlatım ve deneyimlerinden de yararlandılar. O güne kadar "seçkin" bir tür sayılan şiirin her konuda yazılabileceğini savundular. Konuşma dilini şiire dahil ettiler; "nasır" gibi bayağı bir sözcüğün de şiirde kullanılabileceğini gösterdiler. Orhan Veli, Kitabe-i Sengi Mezar adlı şiirinde "nasır" kelimesini kullanacak kadar ileriye gidip serbestçe şiirler yazdı. Orhan Veli bu sebepten ötürü hecenin beş şairinden olan Yusuf Ziya Ortaç tarafından sıkça eleştirilirken Nurullah Ataç tarafından ise desteklendi.[4] Bütün bu aykırı özellikleriyle şiir gibi görünmeyen ve Türk edebiyatı içinde tepki toplayan Garip hareketi zamanla daha anlaşılır oldu. Garip Hareketi Türk Edebiyat tarihinde dadaizm akımını benimseyen tek toplulukdur. Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir] Özkırımlı, Atilla. 25. ölüm yıldönümünde Orhan Veli. Milliyet Sanat, Sayı 158. Sayfa 4. Garip Hareketi 10 Haziran 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., e-Kitap, Erişim tarihi: 17 Mayıs 2016 Garip Ön Sözü (PDF). Orhan Veli, Melih Cevdet Anday, Oktay Rifat. 1941. s. 7. Erişim tarihi: 26 Nisan 2022.  Birden fazla |sayfalar= ve |sayfa= kullanıldı (yardım) Bir garip Orhan Veli 10 Ekim 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Milliyet Blog, Erişim tarihi: 18 Mayıs 2016 gtdCumhuriyet dönemi Türk edebiyatıBeş Hececiler Faruk Nafiz Çamlıbel Yusuf Ziya Ortaç Enis Behiç Koryürek Halit Fahri Ozansoy Orhan Seyfi Orhon Yedi Meşaleciler Sabri Esat Siyavuşgil Vasfi Mahir Kocatürk Yaşar Nabi Nayır Cevdet Kudret Kenan Hulusi Muammer Lütfi Ziya Osman Saba Garipçiler (Birinci Yeniler) Orhan Veli Kanık Melih Cevdet Anday Oktay Rifat İkinci Yeniler Turgut Uyar Cemal Süreya Edip Cansever İlhan Berk Ece Ayhan Sezai Karakoç Ülkü Tamer Oktay Rifat Milli Edebiyat Zevk ve Anlayışını Sürdüren Şiir Ahmet Kutsi Tecer Arif Nihat Asya Orhan Şaik Gökyay Kemalettin Kamu Ömer Bedrettin Uşaklı Bedri Rahmi Eyüboğlu Behçet Kemal Çağlar Necmettin Halil Onan Zeki Ömer Defne Coşkun Ertepınar Serbest Nazım ve Toplumcu Şiir Nâzım Hikmet Rıfat Ilgaz Aziz Nesin Ceyhun Atuf Kansu Ahmed Arif Ercüment Behzat Lav Arif Damar Şevket Süreyya Aydemir Vedat Nedim Tör Enver Gökçe Şükran Kurdakul Mehmet Başaran II. Yeni Sonrası Toplumcu Şiir İsmet Özel Ataol Behramoğlu Süreyya Berfe Nihat Behram Refik Durbaş Ahmet Oktay Maviciler Attila İlhan Ferit Edgü Orhan Duru Özdemir Nutku Ahmet Oktay Demir Özlü Tahsin Yücel Demirtaş Ceyhun Yılmaz Gruda Roman • Öykü • Şiir • Araştırma • Derleme gtdOrhan Veli KanıkŞiirGarip (1941) • Vazgeçemediğim (1945) • Destan Gibi (1946) • Yenisi (1947) • Karşı (1949) • Bütün Şiirleri (1951)YazılarNesir Yazıları (1953) • Hoşgör Köftecisi (2012) • Yalnız Seni Arıyorum (2014)AkımGarip hareketi • Melih Cevdet Anday • Oktay RifatAileVeli Kanık • Adnan Veli Kanık Edebiyat ile ilgili bu madde taslak seviyesindedir. Madde içeriğini genişleterek Vikipedi'ye katkı sağlayabilirsiniz. "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Garip_hareketi&oldid=31086289" sayfasından alınmıştır
İkinci Yeni, Türk şiirinde 1950'li yıllarda ortaya çıkmış bir şiir hareketidir. Garip akımının şiir anlayışına tepki olarak doğmuş ve büyük bir şair topluluğu tarafından benimsenmiştr. İkinci Yeni şairlerinin en belirgin özelliği okuyucunun hayal dünyasında farklı çağrışımlar meydana getirebilmek için şiirlerinde Türkçenin kuralları dışına çıkmalarıdır.[1] Hareketin kuramcısı ve isim babası Muzaffer İlhan Erdost'tur.[1] Edip Cansever, İlhan Berk, Cemal Süreya, Turgut Uyar, Sezai Karakoç, Ece Ayhan ve Ülkü Tamer, Tevfik Akdağ İkinci Yeni Şiir topluluğu şairlerindendir. Hareketin bir bildirgesi yoktur. İlkeleri sonradan şiirler yayımlandıkça ve de şiir üzerine yazılar, makaleler yayımlandıkça belirmeye başlamıştır.[1] İkinci Yeni, birçok edebiyat eleştirmeni tarafından "Çağdaş Türk Şiirinin en son ve en özgün atılımı" olarak kabul görülürken bazıları için de edebiyatta bir skandal olarak değerlendirilmiştir. Ortaya çıkışı[değiştir | kaynağı değiştir] İkinci Yeni, Türk şiirinde Garipçiler ve 1940 toplumcu gerçekçi kuşağının etkilerinin yoğun olarak hissedildiği bir dönemde ortaya çıktı. İkinci Yeni'nin doğuşunda dünyadaki mevcut şiir anlayışının büyük etkisi oldu. İkinci Yeni temsilcileri Dadaizm ve Letrizm gibi akımların dünyadaki yansımalarından etkilendiler. Varoluşçuluk düşüncesinin, Fransız gerçeküstücülerinin, gizemci ya da biçimci şairlerin Türkiye'de iyice tanınmasına paralel olarak İkinci Yeni şiir anlayışı şekillendi.[1] 1950'lerde, önceleri birbirinden habersiz bir şekilde ve genellikle Garip şiirine bir tepki olarak yazan Ece Ayhan, İlhan Berk, Turgut Uyar, Sezai Karakoç, Cemal Süreya, Edip Cansever gibi isimler 1956'dan itibaren şiir ve yazılarını Pazar Postası'nda yayımlamaya başladılar.[2] Böylece bu şairlerin eserlerinde görülen şiirsel değişim belirginleşti ve bir hareket niteliği kazandı.[1] Muzaffer Erdost, 19 Ağustos 1956'da Son Havadis gazetesinde yayımlanan İkinci Yeni başlıklı yazısında bu şairlerin bir hareket temsil ettiği belirtildi. "İkinci Yeni" nitelemesi daha sonra benzer şekilde şiir yazan bu şair grubunun adı olarak kabul gördü.[2] Bu şairlere daha sonra Ülkü Tamer, Tevfik Akdağ, Yılmaz Gruda, Kemal Özer, Özdemir İnce, Nihat Ziyalan, Alim Atay, Seyfettin Başçılar, Ercüment Uçar gibi başka isimler de eklendi. Özellikleri[değiştir | kaynağı değiştir] İkinci Yenicilerin genel özelliklerini edebiyat eleştirmeni Asım Bezirci şu şekilde belirtmiştir:[1] "Gelenekten kopukluk, biçimcilik (formalizm), günlük konuşma dilinden uzaklık ve gramerde deformasyon (değiştirim), duyuları ve algıları karıştırma (karıştırım), özgür çağrışım, soyutlama, anlamsızlık, imgeleme, akıl dışılık, kapalılık, okurdan uzaklık, halka sırt çevirme, çevreden ayrılma ve kaçış…" İkinci Yeniciler içeriğin biçimi tayin edeceğini savunarak dilin bilinen mantığının dışına çıkmış; türetilmiş suni kelimeler, şaşırtıcı isim ve sıfat tamlamaları kullanmış; alışılmış deyimleri farklı kılmış; noktalama işaretlerini reddetmişlerdir. İkinci Yenicilerin dili, Garipçilerin orta sınıf insanların günlük konuşma diline dayalı şiir diline tepkilerini ifade eder. Bu şiir dilinin benimsenmesinde gerçeküstücülük anlayışının da etkisi vardır. Gerçeküstücülük, ahlaki baskıyı hiçe sayan, içinde kural geçen bütün anlayışları reddeden bir düşünce akımıdır ve bu düşünceyi benimseyen şair noktalama işaretlerini ve bilinen sözdizimini göz önüne almadan şiir yazacaktır.[1] Şiirde anlamı temel öge olarak değerlendirmemesi İkinci Yeni şiirinin bir diğer önemli özelliğidir. Hepsi şiiri biçem ve simgeci bir anlatımla birleştirmiş ; kimisi anlamı hiç önemsememiştir. Şehirli insanın iç dünyasını şiirinin başlıca konusu hâline getiren İkinci Yeni şairleri bu kadar soyut bir konuyu ele aldıkları için yeni bir kelime anlayışı getirdiler ve " yaşlı sevinç", "tren dolu kadınlar" gibi alışılmadık kelime grupları kullandılar. Şiirlerinde hayal gücüne ve duyguya ağırlık veren İkinci Yeni şairleri; bireyin yalnızlığı, sıkıntıları, çevreye uyumsuzlukları gibi temaları sıklıkla işlediler. Söylemek istediklerini soyut bir dille anlatmaya çabaladılar. Amaçları verilmek istenilen duyguyu anlatmaktan ziyade hissettirmektir düşüncesini savundular. İkinci Yeni'nin doğuşunu sağlayan kitap Cemal Süreya'nın Üvercinka adlı şiir kitabı oldu.[kaynak belirtilmeli] İlkeleri[değiştir | kaynağı değiştir] Halk şiirinden özgün şiire geçiş yapılmalıdır. Şiirin ereği ahlak, erdem, gerçek ve toplum kavramlarını anlatmak değildir. Halkın yaşamından ve kültüründen uzaklaşmalı, folklorun şiire düşman olduğu anımsanmalıdır. Şiiri oluşturan sözcüklerin sözlük anlamı değil, şairin onlara kazandırdığı imge önemlidir. Şiirde buluşlara yer verilmeli, imge dünyasının sınırları zorlanmalı, imgeler şairin yeteneğini yansıtmalıdır. Siyasetten ve siyasal baskılardan uzak durulmalıdır. Şiirde içerikteki çarpıcılık ve biçim, dış öğelerden daha önemlidir. Sözcüklerdeki ses ve uyuma yer verilerek çarpıcılıktan doğan iç musiki ön plana çıkarılmalıdır. Bir görüntü sanatı olan şiirde duygu ve çağrışımlar yansıtılmalı, söyleşideki rahatlık yerini anlamda kapalılığa vermelidir. Anlamlı olmak şiir için önemli değildir. Bir öykü anlatma aracı olmayan şiir, diğer yazın türlerinden kesin çizgilerle ayrılmalı, konu ve olay şiir dışında tutulmalıdır. Nesneler, insan ve görünüm gerçeküstücüleri de aşan bir soyutlama ile anlatılmalıdır. Şiirde uyum, ölçü ve uyak yerini anlatım zenginliği ve müziğe bırakmalıdır. Şiirin konuşma dili dışında özgün dili olmalı, konuşma dilindeki tekerleme, nükte ve şaşırtmacalardan uzak durulmalı, soyut kavramlarla beslenmelidir. Yazınsal sanatlar daha özgür olmalı, yoksul çoğunluğa değil aydın azınlığa seslenilmelidir.[3] Eleştiriler[değiştir | kaynağı değiştir] İkinci Yeniciler, edebiyat çevresinde benimsendiği kadar eleştirilere de maruz kalmıştır.[1] Sanat ve dil anlayışlarındaki alışılmışın dışındaki tutumları nedeniyle şiirlerine "Soyut Şiir", "Anlamsız Şiir", "Kapalı Şiir" gibi isimler verildi. Dönemin siyasi baskısından kaçmakla ve biçimcilik ile eleştirildiler. bireyci, toplumdan ve insandan uzak, içe kapalı bir şiir olduğu eleştirisi bu şiirle ilgili eleştirilerin başında gelir.[4] Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir] a b c d e f g h Kara, Ömer Tuğrul. "Türkçe'nin Kuralları Dışına Çıkan Bir Toplululuk:İkinci Yeniciler". Tarih Okulu Dergisi, Eylül 2013, Yıl 6, Sayı 15. 3 Nisan 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Nisan 2018.  a b Bingöl, Ulaş. "İkinci Yeni Şiiri Postmodern Bir Hareket mi?". The Journal of Academic Social Science Studies, Yaz 2017, Sayı 57. 26 Ocak 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Nisan 2018.  "İkinci Yeni Şiiri Genel Özellikleri ve Şairleri (1954 - 1964)". Türk Edebiyatı. 25 Ocak 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Ekim 2020.  Kacıroğlu, Murat. "İkinci Yeni Şiriinde Öteki Dünya: Ortadoğu ve Afrika". Türkiye Mecmuası Cilt 21, Sayı 2, Yıl 2011. 8 Kasım 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Nisan 2018.  gtdCumhuriyet dönemi Türk edebiyatıBeş Hececiler Faruk Nafiz Çamlıbel Yusuf Ziya Ortaç Enis Behiç Koryürek Halit Fahri Ozansoy Orhan Seyfi Orhon Yedi Meşaleciler Sabri Esat Siyavuşgil Vasfi Mahir Kocatürk Yaşar Nabi Nayır Cevdet Kudret Kenan Hulusi Muammer Lütfi Ziya Osman Saba Garipçiler (Birinci Yeniler) Orhan Veli Kanık Melih Cevdet Anday Oktay Rifat İkinci Yeniler Turgut Uyar Cemal Süreya Edip Cansever İlhan Berk Ece Ayhan Sezai Karakoç Ülkü Tamer Oktay Rifat Milli Edebiyat Zevk ve Anlayışını Sürdüren Şiir Ahmet Kutsi Tecer Arif Nihat Asya Orhan Şaik Gökyay Kemalettin Kamu Ömer Bedrettin Uşaklı Bedri Rahmi Eyüboğlu Behçet Kemal Çağlar Necmettin Halil Onan Zeki Ömer Defne Coşkun Ertepınar Serbest Nazım ve Toplumcu Şiir Nâzım Hikmet Rıfat Ilgaz Aziz Nesin Ceyhun Atuf Kansu Ahmed Arif Ercüment Behzat Lav Arif Damar Şevket Süreyya Aydemir Vedat Nedim Tör Enver Gökçe Şükran Kurdakul Mehmet Başaran II. Yeni Sonrası Toplumcu Şiir İsmet Özel Ataol Behramoğlu Süreyya Berfe Nihat Behram Refik Durbaş Ahmet Oktay Maviciler Attila İlhan Ferit Edgü Orhan Duru Özdemir Nutku Ahmet Oktay Demir Özlü Tahsin Yücel Demirtaş Ceyhun Yılmaz Gruda Roman • Öykü • Şiir • Araştırma • Derleme "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=İkinci_Yeni&oldid=31085481" sayfasından alınmıştır
Türk edebiyatı Kategorik olarak İslamiyet öncesi Sözlü edebiyat Yazılı edebiyat İslamiyet etkisinde gelişen Türk edebiyatı Halk edebiyatı Divan edebiyatı Batı etkisi Tanzimat edebiyatı Servet-i Fünûn edebiyatı Fecr-i Ati Millî Edebiyat Cumhuriyet dönemi gtdMillî Edebiyat zevk ve anlayışını sürdüren şiir, Kurtuluş Savaşı'nın etkilerinin sürdüğü dönemde ortaya çıkmış şiir akımıdır. Bu akımın yazarları milliyetçilik düşüncesinden etkilenerek bu doğrultuda eseler vermişlerdir. Yazarlar dildeki yabancı sözcüklerin Türkçe karşılıklarını kullanmayı tercih etmişlerdir. Şiirde, Halk edebiyatında olduğu gibi hece ölçüsü kullanılmıştır. Genellikle sözcüklerin akla gelen ilk anlamları kullanılmıştır. Yazarların verdikleri eserlerde millî hisler ön planda olurken, eserlerdeki kişiler halk arasından seçilmiş sıradan kişilerdir. Bu akıma dahil olan şairler şiirlerini Kültür Haftası, Hisar ve Çınaraltı gibi dergilerde yayınlamışlardır. Bu akıma dahil olan yazarlar: Ahmet Kutsi Tecer, Arif Nihat Asya, Orhan Şaik Gökyay, Kemalettin Kamu, Ömer Bedrettin Uşaklı, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Behçet Kemal Çağlar, Necmettin Halil Onan, Zeki Ömer Defne ve Coşkun Ertepınar'dır. Dönem şairlerinden Arif Nihat Asya Türk edebiyatında "Bayrak Şairi" olarak bilinirken Ömer Bedrettin Uşaklı "Anadolu Şairi", Kemalettin Kamu ise "Gurbet Şairi" olarak bilinir. Bu akımın diğer şairlerinden Ahmet Kutsi Tecer Âşık Veysel'i Türk edebiyatına tanıtan kişidir. Necmettin Halil Onan "Bir Yolcuya" adlı şiiriyle hamaset edebiyatına ait örnekler vermiştir. Behçet Kemal Çağlar ise şiirlerinde Atatürk devrimleri ve Atatürk sevgisi gibi konular ön plana çıkarmış ve Faruk Nafiz Çamlıbel ile Onuncu Yıl Marşı'nı yazmıştır.[1] Galeri[değiştir | kaynağı değiştir] Ahmet Kutsi Tecer Orhan Şaik Gökyay Behçet Kemal Çağlar Bedri Rahmi Eyüboğlu Ayrıca bakınız[değiştir | kaynağı değiştir] Türk halk edebiyatı Millî edebiyat Milliyetçilik Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir] Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı[ölü/kırık bağlantı], Prof. Dr. İnci Enginün, Erişim tarihi: 18 Mayıs 2016 gtdCumhuriyet dönemi Türk edebiyatıBeş Hececiler Faruk Nafiz Çamlıbel Yusuf Ziya Ortaç Enis Behiç Koryürek Halit Fahri Ozansoy Orhan Seyfi Orhon Yedi Meşaleciler Sabri Esat Siyavuşgil Vasfi Mahir Kocatürk Yaşar Nabi Nayır Cevdet Kudret Kenan Hulusi Muammer Lütfi Ziya Osman Saba Garipçiler (Birinci Yeniler) Orhan Veli Kanık Melih Cevdet Anday Oktay Rifat İkinci Yeniler Turgut Uyar Cemal Süreya Edip Cansever İlhan Berk Ece Ayhan Sezai Karakoç Ülkü Tamer Oktay Rifat Milli Edebiyat Zevk ve Anlayışını Sürdüren Şiir Ahmet Kutsi Tecer Arif Nihat Asya Orhan Şaik Gökyay Kemalettin Kamu Ömer Bedrettin Uşaklı Bedri Rahmi Eyüboğlu Behçet Kemal Çağlar Necmettin Halil Onan Zeki Ömer Defne Coşkun Ertepınar Serbest Nazım ve Toplumcu Şiir Nâzım Hikmet Rıfat Ilgaz Aziz Nesin Ceyhun Atuf Kansu Ahmed Arif Ercüment Behzat Lav Arif Damar Şevket Süreyya Aydemir Vedat Nedim Tör Enver Gökçe Şükran Kurdakul Mehmet Başaran II. Yeni Sonrası Toplumcu Şiir İsmet Özel Ataol Behramoğlu Süreyya Berfe Nihat Behram Refik Durbaş Ahmet Oktay Maviciler Attila İlhan Ferit Edgü Orhan Duru Özdemir Nutku Ahmet Oktay Demir Özlü Tahsin Yücel Demirtaş Ceyhun Yılmaz Gruda Roman • Öykü • Şiir • Araştırma • Derleme "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Millî_Edebiyat_zevk_ve_anlayışını_sürdüren_şiir&oldid=31112045" sayfasından alınmıştır
Kemalettin KamuDoğum15 Eylül 1901(1901-09-15)Bayburt, Osmanlı İmparatorluğuÖlüm6 Mart 1948 (46 yaşında)Ankara, TürkiyeÖlüm sebebiKalp kriziDefin yeriCebeci Asri Mezarlığı, AnkaraMeslekŞair ve siyasetçi Kemalettin Kâmi Kamu (15 Eylül 1901, Bayburt - 6 Mart 1948, Ankara), Gurbet Şairi olarak da tanınan Türk şair ve siyasetçi. Şiirleri okul kitaplarında bulunan ve yurt genelinde tanınan bir şairdir. TBMM'de 6, 7 ve 8. dönemde milletvekili olarak görev yapmıştır. Yaşamı[değiştir | kaynağı değiştir] 1901 yılında Bayburt'ta doğdu. Babası, Kılıçoğlu Osman Nuri Efendi'dir. Çocukluğu babasının memur olarak bulunduğu Erzurum dolaylarında geçti.[1] 1910'da dışarıdan sınava girerek orta birinci sınıfta öğrenim görme hakkı elde etti. Erzurum'da başladığı ortaokulu, babasının mal müdürü olarak bulunduğu Refahiye'de bitirdi.[2] Refahiye'de iken Erzurum'un işgal edildiği haberini alan babasının kalp sektesinden ölmesi üzerine aile, Refahiye'den ayrılmak zorunda kaldı. Annesiyle önce Sivas'a sonra Kayseri'ye göç etti. Bir süre Bursa'da matematik öğretmeni olan ağabeyi Hüsnü Bey'in[2] yanında bulundu, ardından İstanbul'a giderek öğrenimine devam etti. İstanbul Erkek Öğretmen Okulu'nda okuyan Kemalettin Kamu'nun, bu yıllarda yazdığı şiirleri Süleyman Nazif'in gazetesinde yayımlandı. İstanbul'un işgali üzerine ünlü Gurbet şiirini kaleme aldı[2] ve işgal altındaki şehri terkedip Ankara'ya gitti. İzmir'in işgali üzerineyse Türk'ün İlahisi adlı şiirini yazan[2] şairin Türk Kurtuluş Savaşı yıllarında yazdığı şiirler okul kitaplarına girdi, yurt genelinde tanınan ve sevilen bir şair oldu. Kimi şiirleri bestelenip şarkı veya marş oldu. İstiklâl Marşı seçimine de katıldı. Çankaya isimli şiiri ile Cumhuriyet'e olan bağlılığını bir dini inanca dönüştürmüştür. Büyük tepki toplayan bu şiirin Yozgat milletvekili olan Ahmet Cevdet Taflıoğlu'na ait olduğunu söylense de bu şiirin Kemalettin Kamu tarafından 1934 tarihinde Hâkimiyet-i Milliye gazetesinde yayınlandığı ifade edilmektedir.[3][4] Kemalettin Kamu, Ankara'da Matbuat Genel Müdürlüğü'nde çalıştı. Kısa süre sonra başyazar oldu ve ajansın 11 kişilik kurucular heyeti içinde yer aldı.[2] 25 yaşında âşık olduğu genç kız ile evlenme hazırlığında iken bir anlaşmazlık sonucu evlilikten vazgeçti ve ömrü boyunca yalnız yaşadı.[5] İntizar adlı ünlü şiirini hayalkırıklığı ile sonuçlanan bu ilişkisi üzerine yazdı.[1] 1933 yılında Anadolu Ajansı temsilcisi olarak gittiği Paris'te Siyasal Bilimler alanında eğitim gördü. Soyadı Kanunu çıktığında soyadı olarak "bir ülkede yaşayanların tamamı" anlamına gelen "Kamu"yu seçti. 1938 yılında öğrenimini tamamlayıp Paris'ten dönünce önce İstanbul'a, sonra Ankara'ya gitti. Şiirlerinin yanı sıra ekonomi ile ilgili çalışmalar da yaptı. 1939'da Rize milletvekili olarak meclise girdi. 6. 7. dönemlerde Rize, 8. dönemde Erzurum milletvekili olarak TBMM'de yer aldı. Bir yandan da Türk Dil Kurumu'nda Terim Kolu Başkanlığı yaptı. Bir süre sonra annesini kaybedince tüm sevgisini yeğenlerine verdi.[5] Ankara'da ani bir kalp krizi ile hayatını kaybetti. Ankara'daki Cebeci Asri Mezarlığı'na defnedildi. Şiirleri[değiştir | kaynağı değiştir] Şairin ilk şiiri olan Şam, Bursa Mecmuası’nda yayınlanmıştır.[1] Asıl ününü Kurtuluş Savaşı yıllarında Dergâh dergisinde yazdığı şiirle kazanmış ve Türk'ün İlahisi adlı eseri büyük beğeni toplamıştır. Başlarda aruz ölçüsünü kullanan sanatçı daha sonra Millî Edebiyat akımının etkisiyle sadeliğe ve hece ölçüsüne yönelmiş; şiirlerinde ise yurt sevgisi, gurbet ve aşk gibi konuları işlemeye devam etmiştir. Ölümünden sonra yazdığı şiirler 1949 yılında Rıfat Necdet Evrimer tarafından "Kemalettin Kamu, Hayatı, Şahsiyeti ve Şiirleri" kitabında toplanmış ve yayınlanmıştır. Varlık ve Oluş dergilerinde de yer alan eserleri vardır. Kendine "Gurbet Şairi" unvanını kazandıran Gurbet şiiri 1990 yılında Hümeyra tarafından bestelenip seslendirilmiş ve Tutkulardan İntihar isimli albümüne eklenmiştir. İstiklâl Marşı (aday şiir) Gözyaşına veda et ey güzel AnadoluHakkını korur elbet Türk'ün bükülmez koluCenk ederiz genç koca bugün değil yarın daYadımız ağladıkça İzmir ezanlarında Hakk yolunda kan olur dünyalara taşarızYa şerefle vurulur ya efendi yaşarızHer gün yeni bir hile arkasından satıldıkHer gün yeni bir dille yurdumuzdan atıldık Yeter ey Kâbe'mizi elimizden alanlarAlıkoyamaz bizi yolumuzdan yalanlarHangi alçak el alır el zinciri boynunaKim Yunan'ı bırakır Türk kızının koynuna. Biz ki Türk'üz muhakkak, her milletten uluyuz.Yeryüzünde biz ancak yurdumuzun kuluyuz.Yurt yolunda kan olur, dünyalara taşarız.Ya şerefle vurulur, ya efendi yaşarız. Gurbet Gurbet o kadar acıKi ne varsa içimde,Hepsi bana yabancı,Hepsi başka biçimde! Eriyorum git gide,Elveda her ümide,Gurbet benliğimi deBitirmiş bir içimde! Ne arzum, ne emelim,Yaralanmış bir elim,Ben gurbette değilim,Gurbet benim içimde! Çankaya Ebedi bir güneşleBurada doğdu Gazi,Yaprak yığını gibiBurada yandı mazi. Burada erdi Musa,Burada uçtu İsa;Bülbül burada varsaHürriyet için öter. Ne örümcek ne yosun,Ne mucize ne füsun;Kabe Arap’ın olsunÇankaya bize yeter... Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir] a b c "İsmail Bingöl, Gurbette Unuttuğumuz Erzurumlu Şair:Kemalettin Kamu, Ismailbingol.net webv sitesi, Erişim tarihi:06.09.2011". 4 Mart 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Eylül 2011.  a b c d e "Kemalettin Kamu'nun Yaşam Süreci, Veribaz.com sitesi, Erişim tarihi:06.09.2011". 6 Şubat 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Eylül 2011.  "Arşivlenmiş kopya". 9 Nisan 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Mart 2016.  https://www.youtube.com/watch?v=QnFu9KeVUQ0[yalın URL] a b Kemalettin Kamu, Yazarmezar.com sitesi: Erişim tarihi:06.09.2011[ölü/kırık bağlantı] gtdCumhuriyet dönemi Türk edebiyatıBeş Hececiler Faruk Nafiz Çamlıbel Yusuf Ziya Ortaç Enis Behiç Koryürek Halit Fahri Ozansoy Orhan Seyfi Orhon Yedi Meşaleciler Sabri Esat Siyavuşgil Vasfi Mahir Kocatürk Yaşar Nabi Nayır Cevdet Kudret Kenan Hulusi Muammer Lütfi Ziya Osman Saba Garipçiler (Birinci Yeniler) Orhan Veli Kanık Melih Cevdet Anday Oktay Rifat İkinci Yeniler Turgut Uyar Cemal Süreya Edip Cansever İlhan Berk Ece Ayhan Sezai Karakoç Ülkü Tamer Oktay Rifat Milli Edebiyat Zevk ve Anlayışını Sürdüren Şiir Ahmet Kutsi Tecer Arif Nihat Asya Orhan Şaik Gökyay Kemalettin Kamu Ömer Bedrettin Uşaklı Bedri Rahmi Eyüboğlu Behçet Kemal Çağlar Necmettin Halil Onan Zeki Ömer Defne Coşkun Ertepınar Serbest Nazım ve Toplumcu Şiir Nâzım Hikmet Rıfat Ilgaz Aziz Nesin Ceyhun Atuf Kansu Ahmed Arif Ercüment Behzat Lav Arif Damar Şevket Süreyya Aydemir Vedat Nedim Tör Enver Gökçe Şükran Kurdakul Mehmet Başaran II. Yeni Sonrası Toplumcu Şiir İsmet Özel Ataol Behramoğlu Süreyya Berfe Nihat Behram Refik Durbaş Ahmet Oktay Maviciler Attila İlhan Ferit Edgü Orhan Duru Özdemir Nutku Ahmet Oktay Demir Özlü Tahsin Yücel Demirtaş Ceyhun Yılmaz Gruda Roman • Öykü • Şiir • Araştırma • Derleme "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Kemalettin_Kamu&oldid=32355978" sayfasından alınmıştır
Ömer Bedrettin UşaklıDoğum24 Ağustos 1904Uşak / Osmanlı DevletiÖlüm23 Şubat 1946 (41 yaşında)İstanbul / TürkiyeMilliyetTürkEğitimMülkiye MektebiMeslekŞair, bürokrat, siyasetçi Ömer Bedrettin Uşaklı (24 Ağustos 1904, Uşak, Türkiye - 23 Şubat 1946, İstanbul, Türkiye), Türk şair, bürokrat ve siyasetçidir. Yaşamı[değiştir | kaynağı değiştir] Ömer Bedrettin Uşaklı o dönemde Kütahya'nın ilçesi olan Uşak'ta doğdu. İlk öğrenimini Uşak'ta, orta öğrenimini Sivas'ta tamamlayıp, 1927'de Mülkiye Mektebi'ni bitirip idari hayata atıldı. Bursa'da maiyet memuru olarak staj yaptıktan sonra Mudanya kaymakam muavinliğine atandı. Daha sonra Manavgat, Ünye ve diğer çeşitli ilçelerin kaymakamlıklarında ve bir süre de Artvin vali vekilliğinde bulundu. 1938-1943 yılları arasında mülkiye müfettişliği yaptı. 1943 yılında 7. dönem Kütahya milletvekili seçilerek meclise girdi. Genç yaşta verem hastalığından öldü. Ömer Bedrettin Uşaklı'nın mezarı Çalışmaları[değiştir | kaynağı değiştir] İlk şiirleri yüksek öğrenimi sırasında Millî Mecmua'da yayınlandı. Anadolu'da görev yaptığı yıllarda tanıdığı yöreler, kişisel izlenim ve gözlemleri şiirinin duygu ve düşünce kaynağını oluşturdu. Doğayı izlenimci bir gözle, ülke gerçeklerini ve bireysel duygulanışları içli bir duyarlılığın sezgileriyle ve öznel bir bakışla, şiirinde yansıttı. Dönemin "Anadolu Şairi" olarak ünlendi. Eşini ve kızını kaybetmesi şiirine hüznü ve iç duyarlılığı getirdi. Sarı Kız Mermerleri adlı şiir kitabını kızına adamıştır. Anadolu'dan değişik, canlı görünümler çizmiştir. Kullandığı simgeler ve yaptığı betimlemelerde "hayal" kavramını ön planda tutmuştur. Doğa, gurbet, deniz, ölüm ve özlem, şiirlerinin başlıca temalarıdır. Hece ölçüsü geleneğine kısmen bağlı kalmıştır. Giderek öz bakımdan, bu geleneğin öncüleri olan Faruk Nafiz Çamlıbel ve Orhan Seyfi Orhon'un etkilerinden arınmış, çağdaş Fransız şiirinin yapı özelliklerinden yararlanmıştır. Son Şehir adlı şiiri onun şiirindeki bu değişim ve gelişime işaret eder. Öz ve sade bir söyleyişi vardır. Şiirlerinin önemli bir bölümü Türk Müziği bestekârları tarafından bestelenmiştir. Özellikle Kaptanzade Ali Rıza Bey ve Cevdet Çağla'nın yaptığı besteler halk tarafından çok sevilmiş ve beğenilmiştir. Bu gün bile bu şarkılar söylenmekte ve yeni kuşaklar tarafından benimsenmektedir. "Yıldızların Altında", "Eğilmez Başın Gibi", "Kapıldım Gidiyorum" adlı besteler örnek verilebilir. Eserleri[değiştir | kaynağı değiştir] Efe'nin Bayramı Deniz Sarhoşları, 1926 (değiştirilmiş 2. Basım, 1929). Yayla Dumanı, 1934. Sarı Kız Mermerleri, 1940; Yayla Dumanı-Seçme Şiirler. Deniz Hasreti Veda Aşkımın Kini Bir Hançer İstiyorum Dağ Başında Bir Gece Efe'nin Müjdesi Engin Şarkısı Kim Bilir? Sevgiliye Sevgiliye Üç Sual Sılaya Giderken Son Dilek Yıldızların Altında Munzur dağları Hakkında yazılanlar[değiştir | kaynağı değiştir] Ömer Bedrettin Uşaklı - İlhan Geçer [1] Ayrıca bakınız[değiştir | kaynağı değiştir] MEB 100 Türk Edebiyatçısı Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir] http://www.worldcat.org/oclc/18383295[yalın URL] Dış bağlantılar[değiştir | kaynağı değiştir] Ömer Bedrettin Uşaklı6 Kasım 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. - Cumhuriyet Dönemi Mülkiyeli Şairler (Antoloji), ss.20 gtdCumhuriyet dönemi Türk edebiyatıBeş Hececiler Faruk Nafiz Çamlıbel Yusuf Ziya Ortaç Enis Behiç Koryürek Halit Fahri Ozansoy Orhan Seyfi Orhon Yedi Meşaleciler Sabri Esat Siyavuşgil Vasfi Mahir Kocatürk Yaşar Nabi Nayır Cevdet Kudret Kenan Hulusi Muammer Lütfi Ziya Osman Saba Garipçiler (Birinci Yeniler) Orhan Veli Kanık Melih Cevdet Anday Oktay Rifat İkinci Yeniler Turgut Uyar Cemal Süreya Edip Cansever İlhan Berk Ece Ayhan Sezai Karakoç Ülkü Tamer Oktay Rifat Milli Edebiyat Zevk ve Anlayışını Sürdüren Şiir Ahmet Kutsi Tecer Arif Nihat Asya Orhan Şaik Gökyay Kemalettin Kamu Ömer Bedrettin Uşaklı Bedri Rahmi Eyüboğlu Behçet Kemal Çağlar Necmettin Halil Onan Zeki Ömer Defne Coşkun Ertepınar Serbest Nazım ve Toplumcu Şiir Nâzım Hikmet Rıfat Ilgaz Aziz Nesin Ceyhun Atuf Kansu Ahmed Arif Ercüment Behzat Lav Arif Damar Şevket Süreyya Aydemir Vedat Nedim Tör Enver Gökçe Şükran Kurdakul Mehmet Başaran II. Yeni Sonrası Toplumcu Şiir İsmet Özel Ataol Behramoğlu Süreyya Berfe Nihat Behram Refik Durbaş Ahmet Oktay Maviciler Attila İlhan Ferit Edgü Orhan Duru Özdemir Nutku Ahmet Oktay Demir Özlü Tahsin Yücel Demirtaş Ceyhun Yılmaz Gruda Roman • Öykü • Şiir • Araştırma • Derleme Valilikler ve kaymakamlıklar gtdÜnye kaymakamlarıOsmanlı dönemi Mustafa Efendi (1864-1864) Osman Ağa (Kapucubaşı) (1869-1871) Zühdü Bey (Salis) (1872-1872) Hâfız Efendi (1881-1881) Şair Eşref (1886-1887) Osman Nafiz Efendi (Salise) (1888-1888) Rüşdi Paşa (1892-1893) İbrahim Lütfi Bey (Salise) (1893-1893) İsmail Hakkı Efendi (1895-1895) Hacı İbrahim Efendi (Paşa)(1898-1902) İbrahim Halil Paşa (1902-1902) Arif Bey (1904-1904) Fahrettin (Kiper) Bey (1909-?) Mahmut Celaleddin (1919-1919) Recai Güreli (1919-1923) Cumhuriyet dönemi Rıfat Bey (1923-1924) İmadettin Bey (1924-1926) Osman Nuri (1926-1928) İbrahim Mesut (1928-1930) Şerif Bey (1930-1932) Ömer Bedrettin Uşaklı (1932-1933) Ferudun Çayıroğlu (1933-1936) Avni Dümer (1936-1939) Mahmut Nedim Hivel (1939-1940) Cemal Şaşıoğlu (1940-1942) Sadettin Artur (1942-1943) Adil Baysal 1944-1947) Hüsnü Başar (1947-1947) Salih Tanyeri (1949-1950) Reşit Yalın (1950-1952) Şeref Dursun (1952-1954) Hikmet Bilgili (1954-1957) Hüseyin Tezel (1957-1958) Ahmet Şefik Ergin (1958-1958) Mehmet Can (1958-1959) Azmi Gökçe (1960-1960) Niyazi Şeker (1960-1961) Sebahattin Şentürk (1961-1961) Hüsnü Salep (1961-1961) İlhami Ballı (1961-1963) A. Faruk Ülküer (1963-1964) Fevzi Yetkiner (1964-1967) Kudret Tanrıöver (1967-1968) Nihat Kemal Eren (1968-1972) Kemal Özgüç (1972-1972) Ekrem Berk (1972-1975) Hüsamettin Mustarı (1975-1976) Turan Sayar (1976-1978) Sabri Şahar (1978-1979) Vural Demirbaş (1979-1979) A. H. Sinan Güven (1979-1980) Osman Saygılı (1980-1980) Yaşar Kırımlı (1980-1981) Ferit Sucuka (1981-1981) Mehmet Gürsoy (1981-1983) Faik Şahiner (1983-1983) Tahsin Çiftçioğlu (1983-1985) Azmi Gündoğan (1985-1985) Mecit Demirel (1985-1988) Orhan Işın (1988-1992) Salih Coşkun Şarman (1992-1993) Ali Cafer Akyüz (1993-1997) Osman Bilgin (Vekil) (1998-1998) Ümmet Kandoğan (1998-2001) Necdet Özeroğlu (2001-2002) Osman Bilgin (2002-2002) Ali Bakoğlu (2002-2005) Nevzat Ergün (2005-2006) Selim Çapar (2006-2007) Dr.Osman Günaydın (2007-) Mustafa Demir (2011-) gtdManavgat kaymakamları Sadık Tuncer (1935-1938) A. Rıza Köstepen (1938-1939) Halit Gökkaynak (1939-1940) Raşit Esensoy (1940-1942) Rıdvan Akmansoy (1942-1943) Namık Perik (1943-1945) Mehmet Necip Seyhan (1945-1947) Behçet (1947-1948) Muslihittin Yılmaz Mete (1948-1950) Ali Kemal Birol (1950) İbrahim Etem Kılıçoğlu (1951-1952) Turgut Kılıçer (1952-1953) Gürbüz Atabek (1954-1955) Fikret Koçak (1955-1956) İbrahim Argun (1956-1959) Vedat Kesmen (1960-1961) Yılmaz Kocabaş (1961) Agah Büyüksağış (1961-1962) Abidin Çoşkun (1961-1965) Fevzi Baysan (1965-1969) Kurtuluş Şişmantürk (1970) Kadir Güzeloğlu (1970-1972) Erdal Nal (1976-1978) M. İlhan Uğurcan (1978-1979) Erol Ertuğrul (1979-1980) İsmail Erzurum (1980-1985) Hasan Ali Uysal (1986) Fırat Taşkın (1986-1989) Fikret Kasapoğlu (1991-1992) Ertan Yüksel (1993-1994) Haydar Özgün (1994-1995) Nazmi Kahraman (1995-1998) Mehmet Demir (1989-1991) Mehmet Çapraz (1998-2005) Kasım Fikret Dayıoğlu (2005-2009) Hacı İbrahim Türkoğlu (2009-2011) Emir Osman Bulgurlu (2011-2015) Nazmi Günlü (2015-2017) Mustafa Yiğit (2017-günümüz) gtdŞavşat kaymakamları İsa Bey (Hamşioğlu) (1921-1925) Kaymakam Süleyman Sırrı (1925-1926) Neşet Bey (1926-1928) Hulusi Bey (1928-1930) Avni Bey (1930-1932) Ömer Bedrettin (Uşaklı) (1932-1933) Abdullah Dilaver Argun (1933-1935) Fevzi Öncel (1935-1937) Hüseyin Çıtak (1937-1938) Süreyya Esenkan (1938-1940) Mehmet Hayri Yavuz (1940-1942) A. Sadık Günel (1942-1943) Hilmi Tolun (1944-1945) Salih Tapkan (1946-1947) Mustafa Arkan (1948-1950) Adnan Kantek (1951-1953) Fikret Turgut Sayın (1954-1957) Mehmet Şevket Uğurlu (1958-1959) Yaşar Cankoçak (1959-1960) Fahri Büktel (1960-1961) O.Orhan Tuncalp (1962-1962) Nihat Kemal Eren (1962-1964) Turgut Fırat (1964-1967) Remzi Banaz (1968-1968) İsmail Aydın (1970-1971) İsmail Erzurum (1972-1973) Rifat Taşkın (1973-1976) B.Yaşar Çağlaşan (1976-1978) Murat Hamzaoğlu (1978-1979) Tevfik Ziyaeddin Akbulut (1980-1982) Bekir Ergök (1982-1984) Mustafa Uysal (1984-1986) Mehmet Emin Avcı (1986-1988) İsmail Aka (1988-1990) Mustafa Hakan Güvençer (1990-1992) Selahattin Akyurt (1992-1994) Salih Altınok (1994-1996) İbrahim Taşyapan (1996-1998) İbrahim Avcı (1998-2000) Gökhan Yolcu (2000-2002) Fatih Yılmaz (2002-2004) Hasan Yaman (2004-2006) Serdar Kaya (2006-2009) Salih Altun (2009-2011) Abdullah Köklü (2011-2013) Cemil Sarıoğlu (2013-2015) Mesut Gazi Ambarcı (2015-2017) Emre Yalçın (2017-2018) Musa Göktaş (2018-günümüz) gtdArtvin valileri Mehmet Rahmi Eyüboğlu (1922) Mesut Bey (1924-1925) Salim Özdemir Günday (1925-1927) Hazım İbrahim Mat (1927-1929) Ahmet Cevdet Ertuğrul (1929-1931) İmadettin Arda (1931-1933) Ömer Bedrettin Uşaklı (1933-1936) Hüsnü Arı (1936) Refik Koraltan (1936-1938) Mehmet Kadri Üçok (1938-1940) Selahattin Üner (1941-1942) Cavit Kınay (1942-1944) Cenap Aksu (1944-1945) Cemal Babaç (1945) Abdullah Zeki Köymen (1945-1948) Hilmi İnanç (1948) İsmail Hamit Oktay (1948-1949) Cemal Babaç (1949-1950) Mümtaz Nayman (1950-1951) Hayri Orhon (1951-1952) Mazlum Yegül (1952-1954) Hilmi İnanç (1954-1956) Hilmi Tolun (1956-1960) Bekir Silahçılar (1960) Ziya Kasnakoğlu (1960-1962) M.Hamdi Ergün (1962-1965) Faruk Cemal Vefkioğlu (1965-1966) Babür Ünsal (1966-1970) Celal Turgut Güvenç (1970-1975) İhsan Dede (1975-1978) Sami Sönmez (1978-1979) Hüsnü Tuğlu (1979-1981) H.Ayhan Ergin (1981-1984) Alpaslan Karacan (1984-1985) Emrullah Zeybek (1985-1989) Aslan Yıldırım (1989-1991) Selahattin Onur (1991-1997) Ömer Büyükkent (1997-1999) Selahattin Akyurt (1999-2003) Orhan Kırlı (2003-2006) Cengiz Aydoğdu (2006-2009) Mustafa Yemlihalıoğlu (2009-2011) Necmettin Kalkan (2011-2013) Kemal Cirit (2013-2016) Muhterem İnce (2016) Ömer Doğanay (2016-2018) Yılmaz Doruk (2018-2023) Cengiz Ünsal (2023-) Otorite kontrolü BNF: cb12546117k (data) GND: 11945629X ISNI: 0000 0001 1055 1461 LCCN: n91026708 NKC: jn20020122011 NTA: 085873144 SUDOC: 085957119 TDVİA: usakli-omer-bedrettin VIAF: 37030344 WorldCat: lccn-n91026708 "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Ömer_Bedrettin_Uşaklı&oldid=31081709" sayfasından alınmıştır
Necmettin Halil OnanDoğumNecmettin1902Çatalca, İstanbulÖlüm17 Ağustos 1968 (66 yaşında)İstanbulMilliyetTürkEğitimİstanbul Darülfünun Edebiyat FakültesiMeslekŞair, akademisyen, edebiyat tarihçisiEvlilikAhter Onan (1926-1968)Çocuk(lar)Yıldız Alacakaptan (1929) Necmettin Halil Onan (1902, Çatalca, İstanbul - 17 Ağustos 1968, İstanbul), Türk şair, öğretmen, akademisyen ve edebiyat tarihçisidir. Türk edebiyatının artık klasikleşmiş eseri olan ve Türk ordusunun Çanakkale Savaşı'ndaki savunmasını anan "Bir Yolcuya" şiirini kaleme alan şairdir. Hayatı[değiştir | kaynağı değiştir] 1902 yılında Çatalca'da doğdu. Babası, Düyûn-ı Umûmiye memuru Halil Hilmi Bey idi.[1] Ortaöğrenimini Vefa Lisesi'nde tamamladı. 1919 yılında Darülfünun Edebiyat Fakültesinde açılan sınavı kazanarak Türk Dili ve Edebiyatı bölümüne kaydoldu. Cenap Şahabettin, Fuad Köprülü, Ferit Kam, Yusuf Şerif, Yahya Kemal, Hüseyin Daniş gibi edebiyatçıların öğrencisi oldu.[2] Fakat İstanbul'un işgali üzerine okul geçici olarak kapatılınca millî mücadeleye katılmak üzere Ankara'ya geçti. Ankara Talimatgahı’nda zabıt vekili oldu, Anadolu Ajansı Siyasi Servisi'nde çalışan Halil Onan, millî mücadele sonrası İstanbul'a dönerek yarım kalan eğitimine devam etti, 1924 yılında mezun oldu. Bir süre tekrar Anadolu Ajansı'nda ve özel okullarda çalıştı. 1929 yılından itibaren İzmir (İzmir Kız Lisesi 1936-1939), Adana, Ankara illerinde pek çok lisede edebiyat öğretmenliği ve lise müdürlüğü yaptıktan sonra maarif müfettişi oldu. 1942-1946 yıllarında Yükseköğretim Genel Müdürlüğü yaptı. Niyazi Berkes hakkında tuttuğu rapor 1948 DTCF Tasfiyesi'nin önünü açtı. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’ne Eski Türk Edebiyatı Profesörü olarak atandı. 1959 yılında ise üniversitedeki görevinden emekli oldu. 18 Ağustos 1968 günü İstanbul'da öldü. Edebi hayatı[değiştir | kaynağı değiştir] Necmettin Halil, yazın yaşamına aruz ölçüsünde şiirler yazarak başladı. İlk şiirleri Nedim dergisinde yayımlandı. Aruzu bırakıp hece ölçüsünde şiirler yazmaya başladığında şiirlerini Dergâh ve Hayat dergilerinde yayımladı. Şiirlerini 1927'de ve 1933'te bastırdığı iki kitapta topladı. Aşk, doğa ve ulusal duygular ile ilgili şiirler yazdı. Son dönem şiirlerinde Yahya Kemal Beyatlı etkisi görülür. İşleyen Yara adlı romanı, kitap olarak basılmamış ancak 1932 yılında Vakit gazetesinde tefrika edilmiştir. Ortaokullar için dilbilgisi kitapları da hazırlamıştır. Eserleri[değiştir | kaynağı değiştir] Şiir kitapları[değiştir | kaynağı değiştir] Çakıl Taşları (1927) Bir Yudum Daha (1933) Bir Yolcuya (1960) Diğer kitapları[değiştir | kaynağı değiştir] Dilbilgisi (1928), 2 cilt Dilbilgisi (1934) Dilbilgisi (1943), İlkokullar için İzahlı Divan Şiiri Antolojisi (1940, 1946) Namık Kemal’in Talim-i Edebiyatı Üzerine Bir Risalesi (1950) Leyla ve Mecnun (1956), Fuzuli’nin eserinin tenkidi Romanları[değiştir | kaynağı değiştir] İşleyen Yara (yayımlanmadı) Kolejli Nereye (1977) Hakkında yazılanlar[değiştir | kaynağı değiştir] Necmettin Halil Onan - Abdülkadir Hayber (ISBN 975-17-0198-8) Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir] "Edebiyatadair.com Necmeddin Halil Onan maddesi". 21 Ocak 2011 tarihinde kaynağından (HTM) arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Aralık 2008.  "Insicamx.com Necmettin Halil Onan maddesi". 4 Nisan 2011 tarihinde kaynağından (HTM) arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Aralık 2008.  Dış bağlantılar[değiştir | kaynağı değiştir] Vikisöz'de Necmettin Halil Onan ile ilgili sözler mevcuttur. gtdCumhuriyet dönemi Türk edebiyatıBeş Hececiler Faruk Nafiz Çamlıbel Yusuf Ziya Ortaç Enis Behiç Koryürek Halit Fahri Ozansoy Orhan Seyfi Orhon Yedi Meşaleciler Sabri Esat Siyavuşgil Vasfi Mahir Kocatürk Yaşar Nabi Nayır Cevdet Kudret Kenan Hulusi Muammer Lütfi Ziya Osman Saba Garipçiler (Birinci Yeniler) Orhan Veli Kanık Melih Cevdet Anday Oktay Rifat İkinci Yeniler Turgut Uyar Cemal Süreya Edip Cansever İlhan Berk Ece Ayhan Sezai Karakoç Ülkü Tamer Oktay Rifat Milli Edebiyat Zevk ve Anlayışını Sürdüren Şiir Ahmet Kutsi Tecer Arif Nihat Asya Orhan Şaik Gökyay Kemalettin Kamu Ömer Bedrettin Uşaklı Bedri Rahmi Eyüboğlu Behçet Kemal Çağlar Necmettin Halil Onan Zeki Ömer Defne Coşkun Ertepınar Serbest Nazım ve Toplumcu Şiir Nâzım Hikmet Rıfat Ilgaz Aziz Nesin Ceyhun Atuf Kansu Ahmed Arif Ercüment Behzat Lav Arif Damar Şevket Süreyya Aydemir Vedat Nedim Tör Enver Gökçe Şükran Kurdakul Mehmet Başaran II. Yeni Sonrası Toplumcu Şiir İsmet Özel Ataol Behramoğlu Süreyya Berfe Nihat Behram Refik Durbaş Ahmet Oktay Maviciler Attila İlhan Ferit Edgü Orhan Duru Özdemir Nutku Ahmet Oktay Demir Özlü Tahsin Yücel Demirtaş Ceyhun Yılmaz Gruda Roman • Öykü • Şiir • Araştırma • Derleme Otorite kontrolü BIBSYS: 90589256 BNF: cb12210359g (data) GND: 1226238955 ISNI: 0000 0000 5181 0047 LCCN: nr94011506 NLI: 987007287544905171 NTA: 074684361 SUDOC: 030749905 TDVİA: onan-necmettin-halil VIAF: 59132234 WorldCat: lccn-nr94011506 "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Necmettin_Halil_Onan&oldid=31017168" sayfasından alınmıştır
Coşkun Ertepınar (d. 1914, Erkilet, Kocasinan, Kayseri - ö. 9 Ağustos 2005, Ankara), Türk şair ve eğitimci.[1] Türk edebiyatında Egzotik Şair olarak da bilinir. Günümüz şairlerinden olan Coşkun Ertepınar, 1932'de Sivas Erkek Öğretmen Okulu'nu, 1937'de Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Edebiyat Bölümü'nü bitirdi. Malatya Lisesi ve Şebinkarahisar Ortaokulu'nda Türkçe öğretmeni olarak çalıştı. 1958-1966 yılları arasında Millî Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Şube Müdürlüğü, 1968-1970 yılları arasında Halk Eğitim Genel Müdürlüğü, 1970-1972 yılları arasında Bakanlık Müfettişliği, 1972-1974 yılları arasında Bakanlık Müşavirliği görevlerinde bulundu. 1974'te emekli olan Ertepınar, 9 Ağustos 2005 tarihinde Ankara'da öldü. İlk şiiri olan Bir Gece, 1930 yılında, Muhit dergisinde "D. Münir" imzası ile çıktı. 1978'de Türkiye Millî Kültür Vakfı Jüri Özel Ödülü'nü kazandı. 1991'de İLESAM tarafından kendisine Hizmet Şeref Ödülü verildi. Şiirlerinin bir bölümü İngilizce, Macarca ve Lehçeye çevrildi. Geleneğin çizgisinde şiir yazan Ertepınar'ın bir kızı, bir oğlu (YÖK eski başkanvekili Aybar Ertepınar) ve üç torunu vardır. Yayınlarından bazıları[değiştir | kaynağı değiştir] Deniz Üstü (Şiir, 1935) Dönülmez Zaman İçinde (Şiir, 1949) Tek Adam (Deneme, 1954) Kaderden Yana (1956) Mevsimlerin Ötesinde (1962) Güzel Dünya (1969) Şu Dağlar Bizim Dağlar (1973) Zaman Bahçesinde (1978) Destan Atatürk (1981) Dorukta Rüzgâr Var (1986) Sevginin Yedi Rengi (1993) Yunus Bahçesinde Açan Gül (1993) Küçük Dünyamın İçinden (1995) Çocuklar ve Papatya (1996) Bir Politikacinin Anıları Refik Koraltan (1999) Şiir İkliminde Bir Ömür Şiir Dünyasındaki Yerim Üzerine Kitaplarla Kurulan Dostluk Bir Gece Ara ki Bulasın Ben Öğretmenim Çocuklar Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir] İhsan Işık, (Ed.) (2007). "ERTEPINAR, Coşkun". Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi. 3. Cilt (2. bas.). Ankara: Elvan Yayınları. ss. 1319-1320.  gtdHisarcılarMehmet Çınarlı • Mustafa Necati Karaer • Gültekin Samanoğlu • İlhan Geçer • Munis Faik Ozansoy • Yavuz Bülent Bâkiler • Arif Nihat Asya • Tarık Buğra • Mehmet Kaplan • Cemil Meriç • Sabahattin Engin • H. Rıdvan Çongur • Nurettin Özdemir • Rıza Polat Akkoyunlu • Nevzat Yalçın • Yahya Akengin • Sevinç Çokum • Sabahat Emir • Oyhan Hasan Bıldırki • Şevket Bulut • M. Fahri Oğuz • Necmettin Hacıeminoğlu • M. Necati Özsu • Muhtar Körükçü • Mahmut Özay • Faik Baysal • Mustafa Necati Sepetçioğlu • Feyzi Halıcı • Mehdi Halıcı • Ülkü Uluırmak • Nüzhet Erman • Burhanettin Muz • Yusuf Mardin • Metin And • Ergun Sav • Kamuran Özbir • Rüştü Şardağ • Müjgân Cunbur • Mehmet Önder • Hilmi Ziya Ülken • Talât Sait Halman • Coşkun Ertepınar • İbrahim Minnetoğlu • İsmail Gerçeksöz • Ayla Oral • Bahaettin Karakoç gtdCumhuriyet dönemi Türk edebiyatıBeş Hececiler Faruk Nafiz Çamlıbel Yusuf Ziya Ortaç Enis Behiç Koryürek Halit Fahri Ozansoy Orhan Seyfi Orhon Yedi Meşaleciler Sabri Esat Siyavuşgil Vasfi Mahir Kocatürk Yaşar Nabi Nayır Cevdet Kudret Kenan Hulusi Muammer Lütfi Ziya Osman Saba Garipçiler (Birinci Yeniler) Orhan Veli Kanık Melih Cevdet Anday Oktay Rifat İkinci Yeniler Turgut Uyar Cemal Süreya Edip Cansever İlhan Berk Ece Ayhan Sezai Karakoç Ülkü Tamer Oktay Rifat Milli Edebiyat Zevk ve Anlayışını Sürdüren Şiir Ahmet Kutsi Tecer Arif Nihat Asya Orhan Şaik Gökyay Kemalettin Kamu Ömer Bedrettin Uşaklı Bedri Rahmi Eyüboğlu Behçet Kemal Çağlar Necmettin Halil Onan Zeki Ömer Defne Coşkun Ertepınar Serbest Nazım ve Toplumcu Şiir Nâzım Hikmet Rıfat Ilgaz Aziz Nesin Ceyhun Atuf Kansu Ahmed Arif Ercüment Behzat Lav Arif Damar Şevket Süreyya Aydemir Vedat Nedim Tör Enver Gökçe Şükran Kurdakul Mehmet Başaran II. Yeni Sonrası Toplumcu Şiir İsmet Özel Ataol Behramoğlu Süreyya Berfe Nihat Behram Refik Durbaş Ahmet Oktay Maviciler Attila İlhan Ferit Edgü Orhan Duru Özdemir Nutku Ahmet Oktay Demir Özlü Tahsin Yücel Demirtaş Ceyhun Yılmaz Gruda Roman • Öykü • Şiir • Araştırma • Derleme "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Coşkun_Ertepınar&oldid=32408433" sayfasından alınmıştır
Ceyhun Atuf KansuDoğum7 Aralık 1919(1919-12-07)İstanbul, Osmanlı İmparatorluğuÖlüm17 Mart 1978 (58 yaşında)Ankara, TürkiyeÖlüm sebebiKalp yetmezliğiDefin yeriCebeci Asri Mezarlığı, AnkaraMeslekYazar, şair, doktorEbeveyn(ler)Nafi Atuf Kansu, Müfdale Hanım Ceyhun Atuf Kansu (7 Aralık 1919, İstanbul - 17 Mart 1978, Ankara), Türk yazar, şair ve doktor. Cumhuriyet’in ilk yıllarında ortaya çıkan memleket edebiyatı geleneğini bağımsız bir şekilde sürdürdü. Şiirlerinde ve diğer çalışmalarında Türk tarihi, Anadolu’nun yurt tutulması, çocuk ve problemleri, köy ve eğitim konularını işledi. Yaşamı[değiştir | kaynağı değiştir] İlk yılları ve eğitimi[değiştir | kaynağı değiştir] 7 Aralık 1919 günü Bostancı'da doğdu. Babası, o sırada Ortaköy‟de bir yetimhane okulunda idareci olan Nafi Atuf Bey, annesi eğitimci Müfdale Hanım'dır.[1] Ailenin ikinci çocuğu idi. 1921 kışında babası Nafi Atuf ve dayısı Mehmet Vehbi Bey'in Milli Mücadele'ye katılmak için Ankara'ya gitti. Henüz bir buçuk yaşında olan Ceyhun Atuf, o günlerde ani bir rahatsızlık geçiren annesini kaybedine ağabeyi Tuğrul Atuf ile Ankara'da babasının yanında büyüdü ve ulusal kurtuluş savaşına tanıklık etti.[2] Sakarya Meydan Muharebesi dolayısıyla Ankara boşaltılırken, Ankara Lisesi müdürü olan ve öğrencilerinin başında okulu Kayseri'ye taşıyan babası ile birlikte Kayseri'ye gitti. 1922 yılında ailesi ile birlikte Ankara'ya döndü. 1926 yılında Ankara Samanpazarı İlkokulu'na başladı, 1932 yılında Necatibey İlkokulu'nda ilköğrenimini tamamladı. İlkokul beşinci sınıftayken geçirdiği kemik veremi nedeniyle altı ay kadar vücudu alçılarla kaplı olarak hiç kalkmadan yatmak zorunda kaldı.[2] Ortaöğrenimine İstanbul'da İstiklal Lisesi'nde yatılı öğrenci olarak başladı. İlk öyküsü bu lisenin yıllığında yayımlandı. Eğitimine 1935 yılında Ankara'daki Gazi Lisesi'nde yatılı olarak devam etti. Bu lisede arkadaşları ile Filiz adında bir dergi çıkardı.[2] Şiirleri önce Filiz dergisinde sonra İnkılapçı Gençlik, Ülkü, Yücel, Millet, İstanbul gibi dergilerde yayımlandı. 1938 yılında Ankara Gazi Lisesi'nden mezun oldu. Siyasal bilgiler öğrenimi görmek istese de babasının isteği üzerine tıp öğrenimi gördü.[2] 1938-1944 arasında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde okudu. Tıp öğrenimi sırasında doğa, çocuk, yurt sevgisini işlediği Bir Çocuk Bahçesi'nde ve Bağbozumu Sofrası adlı ilk şiir kitaplarını yayımladı. Bu iki kitaptaki şiirlerinde genellikle tabiat, çocuk ve vatan sevgisi konularını ele aldı. Eminönü Halkevi'nin Dil-Tarih-Edebiyat koluna üye oldu. Tıp eğitimini tamamladıktan sonra çocuk hastalıkları alanında uzmanlaştı. Ankara Numune Hastanesi'nde çalıştı. Bir yandan da Altındağ mahallesinde açtığı bir poliklinikte gecekondu mahallesi çocuklarına sağlık hizmeti götürmeye çalıştı. Bu yıllarda şiirlerini Çocuklar Gemisi (1946) isimli kitapta topladı.[3] “ “Ben bir halk ve toplum ozanıyım. Ya da öyle bir ozan olmak isterim. İlk şiirlerimi lise sıralarında yazdım. Bireysel duygularla dolu şiirlerimde bile hiç olmazsa halk diline yaslandım. Açık açık, tatlı tatlı anlaşılır söylemeyi yeğ tuttum. Sevdiğim ozanlardan en aşağı üçü halk ozanıdır. Yunus Emre, Pir Sultan Abdal ve Karacaoğlan’dır. Güneş vurmuş dereler gibi ışıl ışıl akmalı mısralarım. Bulanık sulardan hoşlanmam. Ne var ki bu yolu tutunca da, sizi ozan saymayıveriyorlar. Saymasınlar, ben onların ozanı değilim ki, ben halk ozanıyım. ” Turhal yılları[değiştir | kaynağı değiştir] 1948 yılında Tokat/Turhal’daki Şeker Fabrikasında doktor olarak çalışmaya başladı. Bu sırada tanıştığı Muzaffer Hanım ile evlendi; Bahar ve Işık adını verdikleri iki çocukları oldu.[2] 11 yıl Turhal'da yaşayan Kansu, bir yandan Turhal Şeker Fabrikası'nın çocuk doktoru olarak çalışırken, diğer yandan şiir kitapları yayımlamayı sürdürdü. 1940 Kuşağı'ndan etkilenerek toplum şiire yönelen şair, Anadolu'yu salt doğa itibarıyla anlatmak yerine bu makandaki insanı anlatan şiirler yazdı[4] Ülkü, Millet gibi dergilerde yayımladığı şiirlerini Yanık Hava, Haziran Defteri ve Yurdumdan kitaplarını yayınladı. Yanık Hava'daki Dünyanın Bütün Çiçekleri adlı şiir, onun en bilinen şiirlerinden birisi oldu.[4] Kansu, şiir kitapları dışıdan çocukların sağlık problemlerine dair Turhal Dolaylarında Çocuk Bakımı (1954) adlı bir kitap yayımladı. Ankara yılları[değiştir | kaynağı değiştir] 1959 yılından itibaren Ankara'da Ankara Şeker Fabrikası ile Şeker Şirketi Genel Müdürlüğünde doktorluk mesleğini sürdürdü. Bu dönemde Ankara Radyosu'nda yaptığı Türk Kurtuluş Savaşı, Mustafa Kemal ve Türk dili konuları üzerine konuşmalarıyla tanındı. Çocuk sağlığı ile ilgili kitaplar yazmayı da sürdürdü; Anneler Soruyorlar (1959-1961), Kasabalar ve Köylerde Çocuk Bakımı (1961) adlı kitaplarını yayımladı. Yurdumdan (1960) isimli şiir kitabında dış dünyadaki siyasi gelişmelere paralel olarak Cumhuriyet ve Türk İnkılabı üzerine düşüncelerini dile getirdi. Bu tarihten sonra çeşitli dergilerde yayımladığı şiirlerini Bağımsızlık Gülü (1965), Sakarya Meydan Savaşı (1970) ve Buğday Kadın Gül ve Gökyüzü (1970) isimli kitaplarında topladı. Bağımsızlık Gülü kitabıyla 1965-1966 Yeditepe Şiir Armağanı'nı, Kurtuluş Savaşı yıllarında yaşananların perde arkası bir destan havasıyla dile getirdiği Sakarya Meydan Savaşı kitabıyla da 1970-1971 Behçet Kemal Çağlar Ödülü'nü aldı. 1960'taki askerî darbe sonrasında Halkevleri'nin Türk Kültür Derneği adıyla, bir dernek statüsünde faaliyete geçirilmesinden sonra bir süre bu derneğin genel başkan yardımcısı oldu ve dernek adına çıkan Dernek dergisini de yönetti. Türk Kültür Dernekleri adının Halkevleri olmasından sonra çıkan Halkevleri Dergisi‟nin yazı kurulunda çalıştı. 1969 yılında Türk Dil Kurumu Yönetim Kurulu üyeliğine seçilen Kansu, Türk Dili dergisinin de yazı kurulunda yer aldı. Hayatının son dönemlerinde Atatürk'ün Nutuk'unu yorumlaya çalıştı ve aynı doğrultuda Söylevi Okurken başlıklı bir yazı dizisi hazırladı; ancak tamamlayamadı.[5] Ölümü[değiştir | kaynağı değiştir] Şair, 17 Mart 1978 günü kalp yetmezliği sonucu elli dokuz yaşında öldü. Naaşı 19 Mart 1978'de Türk Dil Kurumu ve Şeker Fabrikaları Genel Müdürlüğü önüne getirildikten sonra Cebeci Asri Mezarlığı'na defnedildi. Eserleri[değiştir | kaynağı değiştir] Şiirleri[değiştir | kaynağı değiştir] 1941: Bir Çocuk Bahçesinde 1944: Bağbozumu Sofrası 1946: Çocuklar Gemisi 1951: Yanık Hava 1955: Haziran Defteri 1960: Yurdumdan 1965: Bağımsızlık Gülü 1970: Sakarya Meydan Savaşı 1970: Buğday, Kadın, Gül ve Gökyüzü 1978: Tüm Şiirleri (iki cilt ölümünden sonra) xxxx: Dünyanın bütün çiçekleri Denemeleri[değiştir | kaynağı değiştir] 1962: Devrimcinin Takvimi 1964: Ya Bağımsızlık Ya Ölüm 1964: Köy Öğretmenine Mektuplar 1965: Tonguç'un Kitapları 1966: Atatürkçü Olmak 1969: Atatürk ve Kurtuluş Savaşı 1971: Balım Kız Dalım Oğul 1972: Halk Önderi Atatürk 1972: Sevgi Elması 1973: Cumhuriyet Ağacı 1973: Cumhuriyet Bayrağı Altında Hekimlikle İlgili Kitapları[değiştir | kaynağı değiştir] 1954: Turhal Dolaylarında Çocuk Bakımı 1959: Anneler Soruyorlar 1961: Kasabalar ve Köylerde Çocuk Bakımı Çocuk Kitapları[değiştir | kaynağı değiştir] İyi İnsan Mehmet Ali Üvey Ana Ölümünden sonra yayılanan kitaplar[değiştir | kaynağı değiştir] Kitaplarında yer alan bütün şiirler Vecihi Timuroğlu tarafından iki ciltte toplandı ve Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları tarafından yayımlandı. Kitaplarına girmeyen şiir ve düz yazılarını Kansu'nun ölümünden sonra Muzaffer Uyguner Güneş Salkımı (1991), Bir Kasabadan Resimler (1992), Halk Albümü (1993) ismiyle bir araya getirmiştir.[3] Uyguner ayrıca Kansu'nun Ilgaz dergisinde seri yazı şeklinde neşrettiği “Söylevi Okurken” isimli seri yazılarını, aynı doğrultuda diğer yayın organlarında kaleme aldığı yazılarıyla birlikte Söylevi Okurken (1996) isimli kitapta topladı.[3] Ödülleri[değiştir | kaynağı değiştir] 1965: Türk Dil Kurumu Deneme Ödülü, Köy Öğretmenine Mektuplar denemesi ile. 1966: Yeditepe Şiir Armağanı, Bağımsızlık Gülü şiir kitabı ile. 1970: Behçet Kemal Çağlar Ödülü, Sakarya Meydan Savaşı şiir kitabı ile. Ceyhun Atuf Kansu Şiir Ödülü[değiştir | kaynağı değiştir] Ana madde: Ceyhun Atuf Kansu Şiir Ödülü 1986'dan başlayarak her yıl verilmek üzere kendi adına şiir ödülü kondu. Ödül töreni, her yıl ölüm yıldönümü olan 17 Mart 2022'de gerçekleşmektedir. Ayrıca bakınız[değiştir | kaynağı değiştir] Ceyhun Atuf Kansu Şiir Ödülü MEB 100 Türk Edebiyatçısı Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir] "Yaşam Öyküsü". 30 Kasım 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Aralık 2021.  a b c d e Işık, Ayşegül (2019). "Ceyhun Atuf Kansu'nun eserlerinde eğitim / Ed". Akdeniz Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü yüksek lisans tezi. 10 Ocak 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi.  a b c Şengül, Abdullah (11 Aralık 2018). "Ceyhun Atuf Kansu". teis.yesevi.edu.tr. 16 Ocak 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Ocak 2023.  a b Türkan Gözütok (2015). "Ceyhun Atuf Kansu'nun Şiirlerinde 'Anadolu'" (PDF). 5 Mart 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 4 Mart 2017.  Erkal, Metin (1998). "Ceyhun Atuf Kansu hayatı, eserleri ve şiirlerinin tema bakımından incelenmesi /". Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü yüksek lisans tezi. 10 Ocak 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi.  Dış bağlantılar[değiştir | kaynağı değiştir] Vikisöz'de Ceyhun Atuf Kansu ile ilgili sözleri bulabilirsiniz. Ceyhun Atuf Kansu anısına açılan website gtdCumhuriyet dönemi Türk edebiyatıBeş Hececiler Faruk Nafiz Çamlıbel Yusuf Ziya Ortaç Enis Behiç Koryürek Halit Fahri Ozansoy Orhan Seyfi Orhon Yedi Meşaleciler Sabri Esat Siyavuşgil Vasfi Mahir Kocatürk Yaşar Nabi Nayır Cevdet Kudret Kenan Hulusi Muammer Lütfi Ziya Osman Saba Garipçiler (Birinci Yeniler) Orhan Veli Kanık Melih Cevdet Anday Oktay Rifat İkinci Yeniler Turgut Uyar Cemal Süreya Edip Cansever İlhan Berk Ece Ayhan Sezai Karakoç Ülkü Tamer Oktay Rifat Milli Edebiyat Zevk ve Anlayışını Sürdüren Şiir Ahmet Kutsi Tecer Arif Nihat Asya Orhan Şaik Gökyay Kemalettin Kamu Ömer Bedrettin Uşaklı Bedri Rahmi Eyüboğlu Behçet Kemal Çağlar Necmettin Halil Onan Zeki Ömer Defne Coşkun Ertepınar Serbest Nazım ve Toplumcu Şiir Nâzım Hikmet Rıfat Ilgaz Aziz Nesin Ceyhun Atuf Kansu Ahmed Arif Ercüment Behzat Lav Arif Damar Şevket Süreyya Aydemir Vedat Nedim Tör Enver Gökçe Şükran Kurdakul Mehmet Başaran II. Yeni Sonrası Toplumcu Şiir İsmet Özel Ataol Behramoğlu Süreyya Berfe Nihat Behram Refik Durbaş Ahmet Oktay Maviciler Attila İlhan Ferit Edgü Orhan Duru Özdemir Nutku Ahmet Oktay Demir Özlü Tahsin Yücel Demirtaş Ceyhun Yılmaz Gruda Roman • Öykü • Şiir • Araştırma • Derleme Otorite kontrolü GND: 123798426 ISNI: 0000 0001 1007 6445 LCCN: n91090998 NLI: 987007354525605171 NTA: 074152343 SUDOC: 081273460 VIAF: 118508917 WorldCat: lccn-n91090998 "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Ceyhun_Atuf_Kansu&oldid=31065136" sayfasından alınmıştır
Ahmed ArifDoğumAhmet Hamdi Önal23 Nisan 1923(1923-04-23)[1]Diyarbakır, TürkiyeÖlüm2 Haziran 1991 (68 yaşında)Ankara, TürkiyeDefin yeriCebeci Asri Mezarlığı, AnkaraMeslekŞair, gazeteciEğitimDil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, AnkaraDönemCumhuriyet dönemiTürŞiirEdebî akımToplumcu gerçekçilik Ahmed Arif (23 Nisan 1923,[1][not 1] Diyarbakır - 2 Haziran 1991, Ankara), Türk şair ve gazetecidir. Türk edebiyatının çok sevilerek yaygın üne kavuşmuş bir şairidir. Hayatta iken yayımladığı tek kitabı olan Hasretinden Prangalar Eskittim (1968), Türkiye'nin en çok basılan şiir kitaplarındandır. Şiirlerini samimi bir anlatımla, alışılmamış bağdaştırmalarla, serbest ölçüyle yazdı. Doğup büyüdüğü Güneydoğu Anadolu coğrafyası ve Çukurova'ya şiirlerinde önemli bir yer verdi. Hayatı[değiştir | kaynağı değiştir] 23 Nisan 1923'te Diyarbakır'ın Hançepek semtindeki Yağcı Sokak 7 no'lu evde dünyaya geldi.[1] Babası Rumeli'den Kerkük'e görevli gelmiş bir Türk aileye mensup gelen ve o yıllarda Osmanlı Devleti hizmetinde memur olarak çalışan Arif Hikmet, annesi Sare Hanım ise devrin ulemasından Şeyh Abdülkadir Cibrali'nin kızı olan Erbilli bir Kürt'tür.[2][3] Sekiz kardeşin en küçüğü idi. Asıl adı Ahmet Hamdi Önal'dır. "Ahmed Hamdi" dedesinin adı; yazın hayatında kullandığı "Ahmed Arif" ismindeki "Arif", babasının ön adıdır.[4] Babası Arif Bey sivil hayatta en son Siverek'te nahiye müdürlüğü görevinde bulundu. Çocukluk yılları Siverek ile babasının vekaleten kaymakamlık görevinde bulunduğu Harran'da geçti. Siverek'te o sıralarda şehirde ağırlıklı olarak konuşulan dil olduğu için Zazaca'yı, Karakeçi'de çoğunlukla Kürt aşiretleri olduğu için Kürtçe'yi, Harran'da Arapça'yı öğrendi.[1] Annesini 1929 yılında kaybetti. Onu, üvey annesi Arif Hanım büyüttü. İlkokulu Siverek'te, ortaokulu Urfa'daki ablasının yanında okudu.[5] Lise öğrenimine parasız yatılı öğrenci olarak Afyon Lisesi'nde devam etti. Bu okulda edebiyat bilgisini artırmak için iyi bir ortam buldu.[1] Afyon Lisesi’nde öğrenciyken yazdığı şiirlerin ilki, Afyon Halkevi dergisi Taşpınar’ın Kasım 1942 tarihli 94'üncü sayısında yayınlandı.[5] 1943 yılında liseden mezun oldu. Liseyi bitirdikten sonra bir süre Uşak'ta ağabeyi Muhammed Necati'nin yanında kaldı. Babasının emekli olup Diyarbakır'a yerleşmesi üzerine Diyarbakır'a gitti. Ardından askere giden Ahmed Arif, Riva'da yedek subay olarak yaptığı askerlikten 11 Mart 1947'de terhis oldu.[1] Yükseköğrenimi için Ankara'ya gitti. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi felsefe bölümüne kaydoldu, ancak mezun olmadı. Faruk Nafiz, Ahmed Muhip, Ahmed Hamdi, Cahit Külebi, Behçet Necatigil gibi o dönemin ünlü şairlerinin etkisinde şiirler yazdı.[6] İnkılapçı Gençlik ve Meydan dergilerinde yazdığı şiirlerle adını duyurdu. Özgün şiirsel yapısını yansıtan şiirleri 1948’de yayımlatmaya başladı. Attilâ İlhan’ın düzenlediği ve Varlık dergisinin yayımladığı Şiirler-1948 adlı antolojide yer alan Rüstemo başlıklı şiiri ilk şiiri kabul edilir.[7] 1948 yılında Dışişleri Bakanlığı'nın açtığı sınavı kazandı; ancak yurtdışında gönderileceği sırada Palmiro olarak bilinen bir şiiri nedeniyle gözaltına alındı.[5] İtalyan komünist öner Palmiro Togliatti'nin öldürülmesi üzerine yazdığı, henüz ham durumdaki bu şiirin müsveddeleri çalınıp çoğaltılması ve nüshaların bir arkadaşının evinde bulunması; kimi arkadaşlarının yargılanmasına, Ahmed Arif'in ise karakolda ifade verip serbest bırakılmasına neden olmuştu. Ahmed Arif, bu gözaltı nedeniyle işe alınmayınca Danıştay'a başvurdu ve Merkez Bankası'nda bir işe yerleştirildi. Bir yandan memuriyete, diğer yandan da eğitimine devam etti.[1] Şair, 1950 yılında Hürriyet gazetesinde okuduğu bir röportaj ile 1943'te Van'da gerçekleşen ve tarihe Muğlalı Olayı olarak geçen olayı öğrenince, bu olayı konu edinen bir şiiri yazdı. Bir ağıt olarak tasarladığı, hiçbir zaman yayımlamayı düşünmediği 33 Kurşun başlıklı şiir, çok kısa zaman içerisinde elden ele dolaşarak çok bilinen bir şiir halline geldi.[6] 1950’de Türk Ceza Kanunu'nun 141'inci maddesine aykırı davranmak savıyla, 1952’de gizli örgüt kurma savıyla iki kez tutuklandı.[8] Tutukluluğu sırasında Ankara'dan İstanbul'a götürüldü ve Sanasaryan Han'da işkenceye maruz kaldı.[9] 38 aylık tutuklu kaldıktan sonra yapılan yargılama sonunda iki yıl hapis ve sekiz ay Urfa’da gözetim altında tutulma cezası verildi. Bu cezayı yargılanmadan önce fazlasıyla çektiği için 7 Ekim 1954'te tahliye edildi.[5] Sekiz ay kamu gözetimi altında tutulma cezasının Urfa yerine Diyarbakır olarak değiştirilmesini sağlayarak kız kardeşinin öğretmenlik yaptığı Diyarbakır'a gitti, bir tuğla ve kiremit fabrikasında katip olarak çalıştı.[5] Kamu gözetimi cezasını tamamladıktan sonra Ankara'ya döndü. 1954-1959 arasında platonik aşkı Leyla Erbil'e mektuplar yazdı. Yükseköğrenimini tamamlama imkanı bulamayan Ahmed Arif, 1956’dan itibaren Medeniyet, Öncü ve son olarak da Halkçı gazetelerinde redaktör olarak çalıştı. 1967 yılında Ankara'da tanıştığı Aynur Hanım'la evlendi, 1972 yılında oğlu Filinta dünyaya geldi.[10][11] Uzun süre TKP Ankara il komitesi için çalıştı. 1960'larda Fikret Otyam'ın röportajlarına Ahmet Arif’in şiirlerinden bölümler eklemesiyle ünü yayıldı.[12] Şiirlerinin toplandığı tek kitabı Hasretinden Prangalar Eskittim 1968'de yayımlandı. Şairin tek kitabı olan bu eser, çok yoğun bir ilgiyle karşılandı; altmıştan fazla basımı yapılarak Türkiye'de en çok baskısı yapılan şiir kitapları arasına girdi.[9] Ahmet Kaya, Cem Karaca gibi sanatçılarca birçok şiiri bestelendi. Doğduğu ve büyüdüğü bölge olan Güneydoğu Anadolu insanını şiirlerine aktaran Ahmet Arif bu yönünden dolayı da halk arasında sevilen bir kişi oldu.[12] Hasretinden Prangalar Eskittim'den sonra hiç şiir yayımlamadı, hatta yazmadı. Ahmed Arif, 1977 yılında gazetecilikten emekli olduktan sonra yaşamını Ankara'da sürdürdü.[13][14] Cemal Süreya, Canip Yıldırım, Cemalettin Ünlü, Muzaffer Erdost, Nedret Gürcan, Adnan Binyazar ve aile yakınları dışında kimse ile görüşmedi.[5] Ölümünden kısa süre önce yakınlarına, ikinci bir kitap basımı için şiirlerinin hazır olduğunu, İstanbul'a giderek dikte ettireceğini ve yeni kitabının basılacağını söylediği bilinir.[15] Fakat bu gerçekleşemedi. Yıllar boyu gazete ya da dergilere demeç vermeyen, açıklama bulunmayan Ahmet Arif, 1989'da şair ve gazeteci Refik Durbaş ile mülakat yaptı. Bu söyleşi, önce Cumhuriyet gazetesinde yayımlandı, sonra kitap haline geldi. Daha önce ikinci şiir kitabının adı olacağını duyurduğu Kalbim Dinamit Kuyusu, bu söyleşi kitabının adı oldu. Şair, Ankara'daki evinde 2 Haziran 1991 tarihinde geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi.[16] Ahmed Arif’in Cemal Süreya’ya yazdığı mektuplar, 1992 yılında kitap olarak yayımlandı.[17] Şairin, Hasretinden Prangalar Eskittim'e almadığı şiirleri, 2003 yılında Yurdum Benim Şahdamarım başlıklı kitapta toplandı. Leyla Erbil'e yazdığı aşk mektupları, 2013 yılında Leylim Leylim başlığıyla kitaplaştırıldı. Edebi eleştiri[değiştir | kaynağı değiştir] Ahmet Oktay'ın 1990 tarihli Karanfil ve Pranga adlı çalışması Ahmed Arif şiiri üzerine yapılmış en detaylı çalışma olarak kabul edilir. Ayrıca, Muzaffer İlhan Erdost'un Üç Şair başlıklı kitabında da Ahmed Arif şiirinin yorum ve çözümlemeleri bulunmaktadır. Şiir kitapları[değiştir | kaynağı değiştir] Hasretinden Prangalar Eskittim (Everest yayınları, ISBN 975-297-021-4, 57. basım, 2006); Yurdum Benim Şahdamarım (Everest yayınları, İstanbul, Kasım 2005, 5. Basım, ISBN 9789752891036) Şiirlerinden bazıları[değiştir | kaynağı değiştir] Akşam Erken İner Mahpushaneye Anadolu Ay Karanlık Bu Zindan Bu Kırgın Bu Can Pazarı Diyarbekir Kalesinden notlar ve Adiloş Bebenin Ninnisi Hani Kurşun Sıksan Geçmez Geceden Hasretinden Prangalar Eskittim Kara İçerde Kara Karanfil Sokağı Leylim Leylim Merhaba Otuz Üç Kurşun Selim SAYIN Sevdan Beni Suskun Unutamadığım Uy Havar! Vay Kurban Yalnız Değiliz Bestelenen şiirleri[değiştir | kaynağı değiştir] Akşam Erken İner Mahpushaneye Cem Karaca - Akşam Erken İner Mahpushaneye Akşam Erken İner Mahpushaneye Fuat Saka - Akşam Erken İner Mahpushaneye Ay Karanlık: Ahmet Kaya - Maviye Çalar Gözlerin Ay Karanlık: Cem Karaca - Ay Karanlık Diyarbekir Kalesinden Notlar ve Adiloş Bebenin Ninnisi: Cem Karaca - Adiloş Bebe Diyarbekir Kalesinden Notlar ve Adiloş Bebenin Ninnisi: Grup Yorum - Adiloş Bebe Diyarbekir Kalesinden Notlar ve Adiloş Bebenin Ninnisi: Kızılırmak - Adiloş Bebe Diyarbekir Kalesinden Notlar ve Adiloş Bebenin Ninnisi: Moğollar - Adiloş Bebe Hasretinden Prangalar Eskittim: Ahmet Kaya - Hasretinden Prangalar Eskittim Hasretinden Prangalar Eskittim: Suavi - Hasretinden Prangalar Eskittim İçerde: Rahmi Saltuk - Dağlarına Bahar Gelmiş Memleketimin İçerde: Manuş Baba - Haberin Var Mı? Kara: Cem Karaca - Karam Kara: Grup Ekin - De Be Aslan Karam Otuzüç Kurşun: Cem Karaca - Otuzüç Kurşun Otuzüç Kurşun: Grup Baran - Otuzüç Kurşun Otuzüç Kurşun: Zülfü Livaneli - Kirvem Otuzüç Kurşun: Fikret Kızılok - Vurulmuşum Otuzüç Kurşun: Onur Akın - Otuzüç Kurşun Otuzüç Kurşun: Ciwan Haco - Sî û Sê Gule Sevdan Beni: Cem Karaca - Sevdan Beni Sevdan Beni: Fikret Kızılok - Haberin Var Mı Sevdan Beni: Funda Arar - Haberin Var Mı? Sevdan Beni: Mehmet Erdem - Haberin Var Mı? Suskun: Fikret Kızılok - İki Parça Can Suskun: Ahmet Kaya - Suskun Suskun: Edip Akbayram - Suskun Suskun: Alaaddin Us - Suskun Unutamadığım: Cem Karaca - Unutamadığım Unutamadığım: Grup Baran - Unutamadığım Uy Havar!: Ahmet Kaya - Oy Havar Vay Kurban: Cem Karaca - Vay Kurban Vay Kurban: Grup Baran - Seni Sevmek Felsefedir Vay Kurban: Grup Yorum - Gün Ola Adiloş Bebe: Grup Yorum - Gün Ola Notlar[değiştir | kaynağı değiştir] Birçok kaynakta doğum tarihi 21 Nisan 1927 olarak geçer. Nilda Paşaoğlu tezinde (2019) Diyarbakır Sur Nüfus Müdürlüğü nüfus kayıt örneği, MEBİS kayıtları ve Afyon Lisesi kayıtlarına göre doğum tarihinin 23 Nisan 1923 olduğunu ortaya koymuştur. Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir] Özel a b c d e f g Paşaoğlu, Nilda. "Ahmed Arif'i okumak (Hayatı-edebi şahsiyeti-eserleri)". Düzce Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü yüksek lisans tezi 2019. 1 Mayıs 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Mayıs 2021.  "Arşivlenmiş kopya". 8 Ekim 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Kasım 2013.  "Arşivlenmiş kopya". 3 Aralık 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Kasım 2013.  "Tolstoy'un Torunu Hangi Şairimizin Oğluyla Evli". Odatv4.com. 6 Haziran 2012. 27 Kasım 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Haziran 2021.  a b c d e f Odabaşı, Yılmaz. "Ahmet Arif". Dipnotkitap.net, 26.02.2014. 28 Ağustos 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Haziran 2021.  a b Gazetesi, Evrensel. "Anadolu'yum ben anlıyor musun?". Evrensel.net. 25 Eylül 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Haziran 2021.  "Unutulmaz dizelerin şairi Ahmed Arif'i kaybedeli 29 yıl oldu". birgun.net. 28 Haziran 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Haziran 2021.  Haber7. "Ahmet Arif neden intihara kalkıştı?". Haber7. 24 Haziran 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Haziran 2021.  a b "Deniz MARSAK AHMED ARİF: HAYATI, HASRETİ VE ŞİİRİ…". www.mardinhaber.com.tr. 1 Haziran 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Haziran 2021.  Metli Türkyılmaz, Latife (3 Haziran 2021). "Anlatabilmek seni". Birgün.net. 3 Haziran 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Haziran 2021.  Aksoy, Ali (15 Aralık 2020). "Ahmet Arif'in Platonik AŞkı Leyla Erbil "Hasretinden Prangalar Eskittim"". Afyon Turkeli gazetesi. 15 Aralık 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Haziran 2021.  a b "Ahmet Arif Kimdir?". 2 Haziran 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi.  "Arşivlenmiş kopya". 3 Haziran 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Mayıs 2020.  "Arşivlenmiş kopya". 3 Haziran 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Haziran 2020.  Erkal, Genco (31 Ocak 2021). "Genco Erkal söyleşisi - Aslı Öymen ile Sanat, Yaşam, İnsan". Aslı Öymen ile Sanat, Yaşam, İnsan. Halk TV. 10 Ocak 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 31 Ocak 2021.  "Tüfek gibi ses sustu". Milliyet. 3 Haziran 1991. s. 14.  "Şiirden beslenen bir dostluğun mektupları – Ege Telgraf". www.egetelgraf.com. 24 Haziran 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Haziran 2021.  Genel Tanzimat'tan Bugüne Edebiyatçılar Ansiklopedisi. 1 (3. bas.). İstanbul: YKY. Mart 2010. s. 25-26. ISBN 9789750805684.  Dış bağlantılar[değiştir | kaynağı değiştir] Vikisöz'de Ahmed Arif ile ilgili sözleri bulabilirsiniz. Otorite kontrolü BNE: XX5250969 BNF: cb12297265g (data) GND: 118957341 ISNI: 0000 0001 1036 5706 LCCN: n87807288 MusicBrainz: 72381a4e-f5d8-4ea2-8d78-daf378d16c8f NKC: xx0160388 NTA: 090810562 SUDOC: 077388917 VIAF: 5730702 WorldCat: lccn-n87807288 "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Ahmed_Arif&oldid=32318065" sayfasından alınmıştır
Bu madde hiçbir kaynak içermemektedir. Lütfen güvenilir kaynaklar ekleyerek madde içeriğinin geliştirilmesine yardımcı olun. Kaynaksız içerik itiraz konusu olabilir ve kaldırılabilir.Kaynak ara: "Ercüment Behzat Lav" – haber · gazete · kitap · akademik · JSTOR (Temmuz 2021) (Bu şablonun nasıl ve ne zaman kaldırılması gerektiğini öğrenin) Başlığın diğer anlamları için Behzat sayfasına bakınız. Ercüment Behzat LavDoğum15 Kasım 1903(1903-11-15) Türkiye, İstanbulÖlüm17 Kasım 1984 (81 yaşında)MeslekŞair, yazarMilliyetTürkDönemCumhuriyet dönemi Türk edebiyatıEdebî akımToplumcu gerçekçilik Ercüment Behzat Lav (d. 15 Kasım 1903 - ö. 17 Kasım 1984), Türk şair ve yazar. İstanbul'da doğdu, İstanbul Sultanisi'ni bitirdikten sonra Darülbedayi'de aktörlük yaptı. Dört yıl süre ile Berlin'de Stern Müzik Konservatuvarı ve Reinhart Tiyatro Akademisi'nde öğrenim gördü. Radyoda spikerlik ve yayın şefliği, tiyatro yönetmenliği ve öğretmenlik yaptı. İstanbul'da öldü. Dadaizm, fütürizm, kübizm ve sürrealizm akımları etkilerini şiirine yansıtmış, Cumhuriyet dönemi Türk şiirinde serbest ölçünün ilk uygulayıcılarından öncü bir şairdir. Toplumsal konuları ve ülke meselelerini irdeleyen şiirler yazdı. Yapıtları[değiştir | kaynağı değiştir] SOS (1931) Meltemi Anlamak (1998) Kaos (1934) Açıl Kilidim Açıl (1940) Mau Mau (1962) Üç Anadolu (1964) Bütün Eserleri (1996) Karagöz Stepte (Manzum Oyun,1940) Altın Gazap (Oyun, 1971) Türk şair ile ilgili bu madde taslak seviyesindedir. Madde içeriğini genişleterek Vikipedi'ye katkı sağlayabilirsiniz. "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Ercüment_Behzat_Lav&oldid=29294761" sayfasından alınmıştır
Arif DamarArif Damar, 2008Doğum23 Temmuz 1925(1925-07-23)Gelibolu, ÇanakkaleÖlüm20 Ekim 2010 (85 yaşında)Göztepe, İstanbulDefin yeriÇengelköy Mezarlığı, İstanbulTakma adlarArif Barikat, Arif Hüsnü, Ece OvalıÖnemli eserİstanbul BulutuÖnemli ödülleriYeditepe Şiir Armağanı, 1958Sedat Simavi Edabiyat Ödülü, 2008Etkin yılları1940-2010EvlilikNahit Fıratlı, Meriç Tülin Arif Damar (d. 23 Temmuz 1925, Gelibolu, Çanakkale - ö. 20 Ekim 2010, Göztepe, İstanbul), Türk şair. Toplumcu gerçekçi şiirin öncülerindendir.[1] Yaşamı ve Kariyeri[değiştir | kaynağı değiştir] Çanakkale'nin Gelibolu ilçesi Karainebeyli köyünde 23 Temmuz 1925 günü doğdu. İlkokulu Çanakkale'de, ortaokulu İstanbul'daki Yenikapı Ortaokulu'nda bitirdi. İstanbul Erkek Lisesi'ndeki öğrenimini hayata atılmak zorunda kaldığı için sürdüremedi. Şiir yazmaya ortaokul birinci sınıf öğrencisi iken başladı. İlk şiiri Edirne'de Akşam, 1940 yılında (şair henüz 15 yaşında iken) Yeni İnsanlık adlı dergide altında "Harika Çocuk" diye bir notla yayımlandı.[2] Bu şiiri ilgi görmüş, yayımlanmasından sonra dönemin ünlü şairi Hasan İzzettin Dinamo kendisini görmeye Yenikapı Ortaokuluna gelmişti. 1944 yılında taşındığı Ankara'da 1950 yılına kadar yaşadı. 1945 yılına Ant Dergisi'nde yayımladığı şiirlerle adını duyurdu. 1944-1947 yılları arasında Atatürk Orman Çiftliği'nde memurluk yaptı. Askerliğini Kayseri ve Sivas'ta sürgün alayında yaptıktan sonra 1950'de İstanbul'a döndü, Mahmutpaşa'da işportacılık yaptı. 1951 Eylül'ünden 1952 Mart'ına kadar Türkiye Komünist Partisi öncülüğünde çıkan Yeryüzü adlı kültür dergisinin yönetiminde bulundu. 15 Kasım 1951’de yayımlanan "Dayanılmaz" adlı şiirinin ardından gizli örgüt üyesi olduğu suçlamasıyla 5 Aralık 1951’de tutuklandı. 2 yıl cezaevinde kaldı, delil yetersizliğinden beraat etti.[3] Cezaevinden çıktıktan sonra çok çeşitli işlerde çalıştı. Bir müddet 'Arif Barikat' takma adıyla toplumsal gerçekçi şiirler yazdı.[4] Bu dönem şiirlerini 1956'da "Günden Güne" adlı kitabında topladı. Kitap basıldıktan 5 ay sonra toplatıldı ama beraat etti. 1958 yılında "İstanbul Bulutu" adlı kitabıyla Yeditepe Şiir Armağanı'nı Cemal Süreya ile birlikte aldı.[5] Sonraları İkinci Yeni şairlerinin yanında, imgeye ağırlık veren bir şair olarak göründü. 1969'da Suadiye'de Yeryüzü Kitabevi'ni kurdu ve yönetti. Yayınevinde yasak yayın bulundurduğu gerekçesiyle 1982'de üç ay hapis cezasına çarptırıldı, Bozcaada Tutukevi'nde yattı. 1984 yılında kitabevini kapatıp kendini bütünüyle yazılarına verdi.[6] 1985 yılında Melih Cevdet Anday ile ortak imza attığı "Yağmurlu Sokak" adlı romanı yayımladı. Bu kitabı iki yazar 1959'da yazmışlar ve bu kitap Murat Tek takma adıyla Tercüman Gazetesi'nde tefrika edilmişti.[7] En son Cumhuriyet Gazetesi'nde 'Ayın şairi' bölümünü hazırlıyordu.[8] Arif Barikat'ın yanında Arif Hüsnü ve Ece Ovalı takma adlarını da kullandı. En sevilen şiirlerinden biri Hallaç ve altı ayda yazdığını söylediği Gitme Kal'dır. Toplu şiirleri 2004 yılında Alkım Yayınevi'nden çıktı.(Kırık Makara, Alkım Yayınevi, 2004, Ürün kodu: 1199054624) Bir süre Nahit Fıratlı ile evli kalan Damar[9], bu evliliğin bitmesinin ardından Meriç Tülin ile evlendi.[8] Arif Damar uzun yıllar İstanbul Moda'da yaşadı.[6] Arif Damar, 20 Ekim 2010 tarihinde saat 03.00'da, kaldırıldığı Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde kalp yetmezliği sonucu öldü. Kadıköy Moda Camisinde kılınan cenaze namazının ardından Çengelköy Mezarlığında toprağa verildi.[10] Kitapları[değiştir | kaynağı değiştir] Günden Güne (1956) İstanbul Bulutu (1958) Kedi Aklı (1959) Saat Sekizi Geç Vurdu (1962) Seslerin Ayak Sesleri (1975) Alıcı Kuşu Kardeşliğin (1976) Ölüm Yok ki (1980) Ay Ayakta Değildi (1984) Acı Ertelenirken (1985) Yoksulduk Dünyayı Sevdik (1988) ISBN 975-9169-67-1 Alıcı Kuşu Kardeşliğin (Genişletilmiş Baskı) (1990) Ay Kar Toplamaz ki (1990) Eski Yağmurları Dinliyordum... (1995) ISBN 978-975-363-409-9 Hakkında Yazılanlar[değiştir | kaynağı değiştir] Şiirin Soğuk Demircisi, Eray Sarıçam (Ebabil yayınları, 2019, Ürün kodu: 9786059814485) Ödülleri[değiştir | kaynağı değiştir] 1958 - Yeditepe Şiir Armağanı (İstanbul Bulutu kitabı ile)[5] 2008 - Sedat Simavi Şiir Ödülü (Bir Gökkuşağı İnerse Nasıl şiir kitabıyla )[11] 2008 - TÜYAP İzmir Kitap Fuarı Onur Yazarı[12] Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir] "Toplumcu ve Gerçekçi Şair: Arif Damar". Aydınlık. 20 Ekim 2014. 16 Ocak 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Ocak 2024.  "Arif Damar". YKY - Yapı Kredi Yayınları. 16 Ocak 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Ocak 2024.  "1951 berbattı dostum". Evrensel gazetesi. 5 Kasım 2017. 17 Ocak 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Ocak 2024.  "Şair neye yarar hatırlamazsa: Arif Damar". Gzt. 2 Ocak 2022. 17 Ocak 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Ocak 2024.  a b "Yeditepe Şiir Armağanı". 16 Ocak 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Ocak 2024.  a b "Şiirin harika çocuğu: Arif Damar | Haberler". www.gazetekadikoy.com.tr. 20 Ekim 2020. 17 Ocak 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Ocak 2024.  "Yağmurlu Sokak - Arif Damar, Melih Cevdet Anday". insanokur. 4 Ocak 2011. 17 Ocak 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Ocak 2024.  a b "Yürek işçisi Arif Damar'ı kaybettik…| Haberler". www.gazetekadikoy.com.tr. 21 Ekim 2010. 17 Ocak 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Ocak 2024.  "Rönesans gibi bir kadın". birgun.net. 25 Ekim 2020. 19 Ocak 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Ocak 2024.  "Şiirin 'soğuk demircisi'ne son veda". Milliyet. 21 Ekim 2010. 18 Ocak 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Ocak 2024.  HIZLAN, Doğan (31 Aralık 2008). "Sedat Simavi Edebiyat Ödülü, Arif Damar'ın". www.hurriyet.com.tr. 16 Ocak 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Ocak 2024.  "İzmir'de kitaplı günler başlıyor". 19 Nisan 2008. 16 Ocak 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Ocak 2024.  Dış bağlantılar[değiştir | kaynağı değiştir] 'Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü' sayfası 23 Eylül 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. gtdSedat Simavi Edebiyat Ödülü sahipleri Peride Celal ve Fazıl Hüsnü Dağlarca (1977) Melih Cevdet Anday (1978) Adalet Ağaoğlu (1979) Oktay Rifat (1980) Edip Cansever (1981) Ödül verilmedi (1982) Pertev Naili Boratav ve Haldun Taner (1983) Turgut Uyar (1984) Yaşar Kemal (1985) Salâh Birsel (1986) Hilmi Yavuz (1987) İlhan Berk ve Ferit Edgü (1988) Vedat Günyol (1989) Sabahattin Kudret Aksal (1990) Cevdet Kudret ve Fethi Naci (1991) Mehmet Fuat ve Gülten Akın (1992) Oktay Akbal ve Vüs'at O. Bener (1993) Bilge Karasu (1994) Mîna Urgan ve Nermi Uygur (1995) Orhan Duru (1996) Fakir Baykurt ve Feyza Hepçilingirler (1997) Nezihe Meriç (1998) Tahsin Yücel (1999) Jale Parla (2000) Erdal Öz (2001) Tomris Uyar (2002) Selim İleri (2003) Demir Özlü (2004) Latife Tekin (2005) Tarık Dursun K. (2006) Ahmet Oktay (2007) Arif Damar (2008) Cemil Kavukçu (2009) Adnan Binyazar (2010) Burhan Sönmez (2011) Ahmet Cemal (2012) Hasan Ali Toptaş (2013) Murat Gülsoy (2014) Nilüfer Kuyaş (2015) Haluk Oral (2016) Cevat Çapan (2017) Kâmuran Şipal (2018) Hidayet Sayın (2019) Beşir Ayvazoğlu (2020) Orhan Pamuk (2021) Selçuk Altun (2022) gtdCumhuriyet dönemi Türk edebiyatıBeş Hececiler Faruk Nafiz Çamlıbel Yusuf Ziya Ortaç Enis Behiç Koryürek Halit Fahri Ozansoy Orhan Seyfi Orhon Yedi Meşaleciler Sabri Esat Siyavuşgil Vasfi Mahir Kocatürk Yaşar Nabi Nayır Cevdet Kudret Kenan Hulusi Muammer Lütfi Ziya Osman Saba Garipçiler (Birinci Yeniler) Orhan Veli Kanık Melih Cevdet Anday Oktay Rifat İkinci Yeniler Turgut Uyar Cemal Süreya Edip Cansever İlhan Berk Ece Ayhan Sezai Karakoç Ülkü Tamer Oktay Rifat Milli Edebiyat Zevk ve Anlayışını Sürdüren Şiir Ahmet Kutsi Tecer Arif Nihat Asya Orhan Şaik Gökyay Kemalettin Kamu Ömer Bedrettin Uşaklı Bedri Rahmi Eyüboğlu Behçet Kemal Çağlar Necmettin Halil Onan Zeki Ömer Defne Coşkun Ertepınar Serbest Nazım ve Toplumcu Şiir Nâzım Hikmet Rıfat Ilgaz Aziz Nesin Ceyhun Atuf Kansu Ahmed Arif Ercüment Behzat Lav Arif Damar Şevket Süreyya Aydemir Vedat Nedim Tör Enver Gökçe Şükran Kurdakul Mehmet Başaran II. Yeni Sonrası Toplumcu Şiir İsmet Özel Ataol Behramoğlu Süreyya Berfe Nihat Behram Refik Durbaş Ahmet Oktay Maviciler Attila İlhan Ferit Edgü Orhan Duru Özdemir Nutku Ahmet Oktay Demir Özlü Tahsin Yücel Demirtaş Ceyhun Yılmaz Gruda Roman • Öykü • Şiir • Araştırma • Derleme Otorite kontrolü GND: 103490590 ISNI: 0000 0000 7839 926X LCCN: n86809268 NTA: 074148850 SUDOC: 070368481 VIAF: 424703 WorldCat: lccn-n86809268 "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Arif_Damar&oldid=31490093" sayfasından alınmıştır
Bu maddede kaynak listesi bulunmasına karşın metin içi kaynakların yetersizliği nedeniyle bazı bilgilerin hangi kaynaktan alındığı belirsizdir. Lütfen kaynakları uygun biçimde metin içine yerleştirerek maddenin geliştirilmesine yardımcı olun. (Haziran 2020) (Bu şablonun nasıl ve ne zaman kaldırılması gerektiğini öğrenin) Bu madde, Vikipedi biçem el kitabına uygun değildir. Maddeyi, Vikipedi standartlarına uygun biçimde düzenleyerek Vikipedi'ye katkıda bulunabilirsiniz. Gerekli düzenleme yapılmadan bu şablon kaldırılmamalıdır. (Haziran 2020) Enver GökçeDoğum1920Kemaliye, Erzincan, Osmanlı İmparatorluğuÖlüm19 Kasım 1981 (61 yaşında)Ankara, TürkiyeMeslekŞairMilliyet TürkiyeTürToplumcu Gerçekçi ŞiirResmî sitewww.envergokce.org Enver Gökçe (d. 1920, Kemaliye, Erzincan - ö. 19 Kasım 1981, Ankara); Türk şair, yazar ve çevirmen.[1][2] Toplumcu gerçekçi şiir akımının mensubudur.[3] Hayatı[değiştir | kaynağı değiştir] 1920 yılında Erzincan'ın Kemaliye ilçesine bağlı, Çit köyünde doğdu. 1929 yılında ailesiyle birlikte taşındıkları Ankara'da başladığı ilkokulda edebiyat düşkünü bir öğretmeni sayesinde okuma ve yazma sevgisi yüreğine düştü. 1935'te Cebeci Ortaokulu, ardından Ankara Gazi Lisesi sonrasında girdiği Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünden 1947 yılında mezun oldu. Üniversitede okuduğu dönemde çeşitli dernek ve dergilerde çalıştı, Ülkü dergisinde düzeltmenlik yaptı. Yine bu dönemde ideolojik olarak sosyalist düşünceye yakınlaşmaya başladı; 1948'de antifaşist ve demokrat gençleri bir araya getiren ve merkezi Ankara'nın Ulus semtinde Denizciler Caddesinde olan Türkiye Gençler Derneği'nin kurucu üyeleri arasında yer aldı. Bu dernekteki faaliyetleri gerekçe gösterilerek üç arkadaşıyla birlikte Ankara Cezaevinde üç ay tutuklu kaldıktan sonra beraat etti.[4] Üniversiteden mezun olduktan sonra öğretmen olarak atanması siyasi polisin engeline takıldığından, 1950'de iş bulduğu Yurtlar Müdürlüğü'nün İstanbul öğrenci yurtlarında çalışmaya başladı. "51 Tevkifatı” denilen TKP’ye yönelik büyük operasyonda tutuklanan 187 kişi arasındaydı. İstanbul Sirkeci'deki Siyasi Şube, Sansaryan Han'ın tabutluklarında iki yıl boyunca çok ağır işkence gören ve işkence tehdidi altında yaşayan Enver Gökçe dahil 168 tutuklu, daha sonra Merkez Kumandanlığı’nın Harbiye’de bulunan Ceza ve Tutukevi’ne gönderildiler. TCK'nın 141. maddesine aykırı eylemde bulunmaktan açılan davada yargılamalar burada gizli celselerle sürdürüldü.[5] Gökçe mahkemede en yüksek cezayı alanlar arasında yer aldı, 7 yıla mahkum edildi, Ayrıca bu cezanın üçte biri kadar da sürgün cezası vardı.[6] Fiziksel ve psikolojik sağlığını önemli ölçüde yok eden, pek çok şiirinin ve destanının, Yusuf ile Balaban'ın kaybolmasına neden olan tutukluluk, hapislik ve Sungurlu ve Ankara'daki sürgünlerin sonunda 1959'da işsiz ve yoksul kaldı.[7][8] İstanbul ve Ankara'da yaşadığı acı deneyimler onun çok zor koşullar altında yaşamak zorunda kalacağı köyüne gitmesine neden oldu. Ağırlaşan hastalığı nedeniyle tekrar Ankara'ya dönmek zorunda kaldı. 1977'de kısa bir süre Bulgaristan'da tedavi gördü. Son yıllarını Ankara'da Seyranbağları Huzurevinde geçirdi.[9] Enver Gökçe, 19 Kasım 1981'de yeğeninin Ankara'daki evinde öldü.[10] Sanat Yaşamı[değiştir | kaynağı değiştir] Enver Gökçe, öğrencilik yıllarında, Nurullah Ataç, Ahmed Hamdi Tanpınar, Ahmet Kutsi Tecer'in de katkı verdiği dönemin ünlü Halkevleri yayını, Ülkü Dergisi'nde görev aldı. 1943'te ilk şiirleri Ağıt ve Bir Alıp Satıcı Gönül ve yazısı Çit Köyü de bu dergide yayımlandı. Ant dergisinde yayımlanan Köylülerime şiiri ilgi topladı. Ant, Yağmur ve Toprak dergilerinin yayımında çalıştı. Daha sonra da şiirleri, 1940'lı yıllarda, Ant, Söz, Gün, Yağmur ve Toprak, Meydan, 1960'lı yıllarda şairin "yeniden keşfi"nin ardından, Türk Solu, Ant, nihayet 1970'lerde, Doğrultu, Yansıma, Yarına Doğru, Toplumcu Gerçekçiliğe Çağrı, Halkevi, Yapıt, Yaba, Yeni Adımlar, Türkiye Yazıları, Sanat Emeği gibi dergilerde yayımlandı. DTCF'de Pertev Naili Boratav’ın öğrencisiydi, 1947'de mezuniyet tezi olan Eğin Türküleri türünün ilk örnekleri arasındadır.[11] Türk dilinin tüm kolları, Türkmence, Kırgızca, Karaimce, Göktürk ve Oğuz lehçeleri, İstanbul ağzı üzerinde çalıştı. Divan Edebiyatı'nı uzmanlık derecesinde öğrendi. Pek çok halk öyküsünü, masalını, bu arada da, Dede Korkut Masalları'nı derleyerek bugünün Türkiye Türkçesine kazandırdı. Dünya şairi Şili Komünist Partisi militanı Pablo Neruda'nın şiirlerinden seçmeler ilk kez, Enver Gökçe tarafından Türkçeye çevrilmiş ve 1959 yılında Türkiye'de yayımlandı. Bazı şiirleri Zülfü Livaneli, Timur Selçuk, Sadık Gürbüz, Kerem Güney ve Ahmet Kaya tarafından bestelendi.[12] 1977 yılında, Devrimci Sanatçılar Derneği tarafından banda kaydedilen, "Kendi Sesinden Yaşamı" ve "Kendi Sesinden, Seçtiği Şiirleri ve Pablo Neruda Çevirileri", sürekli güncellenen bir Enver Gökçe bibliyografyasının, Enver Gökçe üzerine yazılanları ve kendi ürünlerini içeren bir kitaplığın bulunduğu, belgelerin, Enver Gökçe'nin fotoğraflarının ve Enver Gökçe'nin kendi çektiği bazı fotoğrafların izlenebildiği, envergokce.org web sitesinde dinlenebilmektedir. Enver Gökçe'nin bazı kişisel eşyaları köyünde, köylüleri tarafından anısına kurulan Enver Gökçe Müzesinde sergilenmektedir.[13][14] Özgür Öyküşiir Dergisi tarafından Enver Gökçe Toplumcu Gerçekçi Şiir Ödülü verilmektedir.[15] Eserleri[değiştir | kaynağı değiştir] Yazıları[değiştir | kaynağı değiştir] Çit Köyü (Ülkü Dergisi, 1943) Sanat ve Sanatçı Üzerine (Yeryüzü Dergisi, 1951) Aşık Veysel'e Dair (1960?) Masal derlemeleri[değiştir | kaynağı değiştir] Usta Nazar (DTCF, 1946) ve Şehzade ve Üç Turunçlar (DTCF, 1946?) masalları Dost yayınları tarafından 1960'lı yıllarda yayımlanan masallar dizisinde imzasız olarak yer aldı. Şairin ölümünden sonra İlhan Başgöz'ün uyarısıyla, Yaba yayınları tarafından 1984 (Şehzade ve Üç Turunçlar) ve 1985 (Usta Nazar) yıllarında çıkartılmakta olan iki aylık, Yaba Öykü kitapçıklarında bu kez şairin imzasıyla yer aldı. Yaba Yayınları daha sonra (2015), Enver Gökçe'nin elde olan tüm masallarını dört kitapçık halinde (Öksüzoğlan, Altın Top, Cimri ile Cömert, Nalıncı Padişah) yayımladı. Kitapları[değiştir | kaynağı değiştir] Kemâlettin Kamu (biyografi) -"Mustafa Gökçe" adıyla- (1958) Ömer Bedrettin Uşaklı (biyografi) -"Mustafa Gökçe" adıyla- (1958) Dost Dost İlle Kavga (1973) Panzerler Üstümüze Kalkar (1977) Yaşamı Bütün Şiirleri (1981) Eğin Türküleri (yazımı: 1947, kitap halinde ilk yayını: 1982) Çevirileri[değiştir | kaynağı değiştir] Antil Masalları (1958) Hint Masalları (1958) Çin Masalları (1958) Mısır Masalları -"Mustafa Gökçe" adıyla- (1959) Çağımızın Büyük Şairlerinden Pablo Neruda’nın Şiirlerinden Seçmeler -"Mustafa Gökçe" adıyla- (1961) Dede Korkut Masalları -"Aydın Tataroğlu" takma adıyla- (1968) Pugaçef Ayaklanması/A. Gesinoviç (1969) Çocuk/Vera Panova (1972) Pablo Neruda Seçmeler (1975) Ömer Hayyam Rubailer (Dost Dost İlle Kavga'nın 1975'teki 2. baskısına ve 1977'deki 3. baskısına ek) Kelile ve Dimne/Beydaba -"Aydın Tataroğlu" takma adıyla- (ilk basım 1969; Enver Gökçe adıyla basımı, 2003) Kayıp çalışmaları[değiştir | kaynağı değiştir] Yusuf ile Balaban Destanı (şiir/destan), Dünya Masal ve Efsaneleri (çeviri). Ve tutuklamalarda, gözaltılarda, aramalarda kaybolan, yok edilen sayısı bilinmeyen şiirler, yazılar, çeviriler. Hakkında Yazılanlar[değiştir | kaynağı değiştir] "Enver Gökçe Yaşamı Bütün Şiirleri (kendi düzeltmeleri ve onayıyla)", AYKO, Ankara 1981. Seçkin, Özgen, "Enver Gökçe Üzerine: Eleştiri Tanıtma İnceleme Söyleşiler", Damar yayınları, Ankara 1991. Erdem, İbram, "Enver Gökçe", Öykü Şiir yayınları, Ankara 2000. Özer, Mehmet, "Şiirimizin Işıklı Irmağı Enver Gökçe", Evrensel Basım Yayın, İstanbul 2006. Denktaş, Celil, "Berceste Mısraı Yazan Komünist Enver Gökçe", Yaba Yayınları, İstanbul 2011. Der. Ataş, Ali Ekber, "Doğumunun 100. Yılında Enver Gökçe'ye Armağan", h20 Kitap, 2021.[16] Zeynal Gül, "Ölüm Adın Kalleş Olsun / Şair Enver Gökçe Romanı", Barış Kitap Yayınları, 2024[17] Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir] Sözlüğü, Türk Edebiyatı İsimler. "Enver Gökçe". teis.yesevi.edu.tr. 23 Kasım 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Kasım 2023.  "Anadolu Sanat-Enver Gökçe". anadolusanat.org. 1 Aralık 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Kasım 2023.  cemalumit (12 Ekim 2014). "Enver Gökçe 'nin Sanat, Edebiyat, Şiir Anlayışı". insanokur. 26 Kasım 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Kasım 2023.  Sesi, Bozyazı Gazetesi | Bozyaz'nın. "Baha Sadık Akıner | ENVER GÖKÇE (1920-19 Kasım 1981) | Bozyaz Gazetesi". Bozyazı Gazetesi | Bozyaz'nın Sesi. 26 Kasım 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Kasım 2023.  Manifesto, Gazete (13 Ocak 2016). "13 Ocak 1951 - Demokrat Parti'den komünistlere saldırı: TKP tevkifatı". Yurtsever. 26 Kasım 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Kasım 2023.  "ENVER GÖKÇE". MorTaka. 18 Ocak 2021. 26 Kasım 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Kasım 2023.  Manifesto, Gazete (19 Kasım 2021). "Röportaj | İşçi sınıfının, emekçi halkın şairi Enver Gökçe". Yurtsever. 23 Kasım 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Kasım 2023.  Ergün, Mehmet (1 Haziran 2021). ""Bahtı Siyah" Şair: Enver Gökçe". yeni e. 23 Kasım 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Kasım 2023.  mka (18 Kasım 2020). "Huzurevindeki koca şair; Enver Gökçe". Yeni1Mecra. 23 Kasım 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Kasım 2023.  "Yok Edilmiş Bir Halk Cevheri: Enver Gökçe / Nihat Behram". 23 Kasım 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Kasım 2023.  "Enver Gökçe'ye Armağan – Cinius Shop". 18 Ağustos 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Kasım 2023.  "Şiirden Şarkılara: Enver Gökçe'nin Bestelenmiş 5 Şiiri". Darağacı Sanat. 5 Mayıs 2022. 23 Kasım 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Kasım 2023.  Haber7. "Enver Gökçe Kültür Evi açılıyor". Haber7. 2 Aralık 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Aralık 2023.  "Kemaliye (Eğin)". gaziantepsabah.com. 2 Aralık 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Aralık 2023.  "Enver Gökçe Toplumcu Şiir Ödülü". Edebiyat Yarışmaları | Edebiyat Ödülleri. 26 Mart 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Aralık 2023.  "'Doğumun 100'üncü yılında Enver Gökçe Armağan Kitabı'". Cumhuriyet. 3 Kasım 2021. 16 Mart 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Aralık 2023.  ""Ölüm adın kalleş olsun"". Çorum Haber Gazetesi. 29 Ocak 2024. 29 Ocak 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Mart 2024.  Dış bağlantılar[değiştir | kaynağı değiştir] envergokce.org 24 Ekim 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Enver_Gökçe&oldid=32458157" sayfasından alınmıştır
Türk edebiyatı Kategorik olarak İslamiyet öncesi Sözlü edebiyat Yazılı edebiyat İslamiyet etkisinde gelişen Türk edebiyatı Halk edebiyatı Divan edebiyatı Batı etkisi Tanzimat edebiyatı Servet-i Fünûn edebiyatı Fecr-i Ati Millî Edebiyat Cumhuriyet dönemi gtd İkinci Yeni sonrası toplumcu şiir, Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatında 1960-1980 yılları arasındaki şiir eğilimidir. 1961 Anayasası ile, daha önce yasaklı olan Nazım Hikmet'in eserleri tekrar yayınlanmaya başladı, bu dönemde siyasal ve sosyal alandaki dergi ve gazete gibi türler daha yoğun ilgi görmüştür. Siyasal ve sosyal ortamdaki bu değişimler sonrası ortaya çıkan ve kendilerini toplumcu olarak değerlendiren şairlerin oluşturduğu şiir eğilimi, Türk edebiyatında "İkinci Yeni sonrası toplumcu şiir" olarak değerlendirilmiştir. Bu dönem şairleri, eserlerini Halkın Dostları, Yeni Gerçek, And ve Militan gibi dergiler etrafında vermiştir.[1] Ataol Behramoğlu, İsmet Özel, Süreyya Berfe ve Özkan Mert, 1969'da Ant dergisinde "Toplumcu Genç Şairler Savaş Açıyor" başlıklı yazılarıyla İkinci Yeni şiir anlayışına karşı olduklarını belirtmişlerdir.[2][daha iyi kaynak gerekli] Genel özellikleri[değiştir | kaynağı değiştir] Dönem şairleri konu olarak: umut, yaşama sevinci, isyan, devrim ve direnme gibi konuları seçmiştir. Şairler genellikle Marksist dünya görüşünü benimsemişler ve eserlerini bu doğrultuda vermişlerdir. Ayrıca bu dönem şairleri, halk ve işçi sınıfı, kadın ve kadın hakları ile kentleşme sorunları gibi çeşitli konulara şiirlerinde yer vermişlerdir. Şairler kendilerini toplumun sözcüsü olarak tanımlamışlardır. İkinci Yeni doğrultusunda eserler veren şairlerde "kapalı bir anlatım" görülürken, İkinci Yeni Sonrası Toplumcu şiir hareketini bağlı şairlerde ise "açık bir anlatım" görülür. Bu anlayıştaki şairler biçimden çok içeriğe önem vermişlerdir. Daha etkili bir dil kullanabilmek için ise sloganlardan yararlanmışlardır. Bu anlayışa bağlı şairler: İsmet Özel, Ataol Behramoğlu, Süreyya Berfe, Nihat Behram, Refik Durbaş ve Ahmet Oktay'dır.[1][3][daha iyi kaynak gerekli] Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir] a b Türk edebiyatı ders notları 9 Mayıs 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., MEB, Erişim tarihi: 20 Mayıs 2016 Bir şiir hareketi: Ataol Behramoğlu 16 Haziran 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Radikal, Erişim tarihi: 20 Mayıs 2016 İkinci Yeni Sonrası Toplumcu Şiir (1960 – 1980) 13 Mayıs 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Erişim tarihi: 20 Mayıs 2016 gtdCumhuriyet dönemi Türk edebiyatıBeş Hececiler Faruk Nafiz Çamlıbel Yusuf Ziya Ortaç Enis Behiç Koryürek Halit Fahri Ozansoy Orhan Seyfi Orhon Yedi Meşaleciler Sabri Esat Siyavuşgil Vasfi Mahir Kocatürk Yaşar Nabi Nayır Cevdet Kudret Kenan Hulusi Muammer Lütfi Ziya Osman Saba Garipçiler (Birinci Yeniler) Orhan Veli Kanık Melih Cevdet Anday Oktay Rifat İkinci Yeniler Turgut Uyar Cemal Süreya Edip Cansever İlhan Berk Ece Ayhan Sezai Karakoç Ülkü Tamer Oktay Rifat Milli Edebiyat Zevk ve Anlayışını Sürdüren Şiir Ahmet Kutsi Tecer Arif Nihat Asya Orhan Şaik Gökyay Kemalettin Kamu Ömer Bedrettin Uşaklı Bedri Rahmi Eyüboğlu Behçet Kemal Çağlar Necmettin Halil Onan Zeki Ömer Defne Coşkun Ertepınar Serbest Nazım ve Toplumcu Şiir Nâzım Hikmet Rıfat Ilgaz Aziz Nesin Ceyhun Atuf Kansu Ahmed Arif Ercüment Behzat Lav Arif Damar Şevket Süreyya Aydemir Vedat Nedim Tör Enver Gökçe Şükran Kurdakul Mehmet Başaran II. Yeni Sonrası Toplumcu Şiir İsmet Özel Ataol Behramoğlu Süreyya Berfe Nihat Behram Refik Durbaş Ahmet Oktay Maviciler Attila İlhan Ferit Edgü Orhan Duru Özdemir Nutku Ahmet Oktay Demir Özlü Tahsin Yücel Demirtaş Ceyhun Yılmaz Gruda Roman • Öykü • Şiir • Araştırma • Derleme "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=İkinci_Yeni_sonrası_toplumcu_şiir&oldid=31657744" sayfasından alınmıştır
Refik DurbaşDoğum10 Şubat 1944(1944-02-10)Pasinler, TürkiyeÖlüm1 Aralık 2018 (74 yaşında)İstanbul, TürkiyeÖlüm sebebiAkciğer kanseriDefin yeriÜmraniye Hekimbaşı MezarlığıMilliyet TürkiyeEğitimİstanbul Üniversitesi Edebiyat FakültesiMeslekşair, gazeteci ve yazar Refik Durbaş (d. 10 Şubat 1944, Pasinler - ö. 1 Aralık 2018, İstanbul), Türk şair, gazeteci ve yazardır. Hayatı[değiştir | kaynağı değiştir] Erzurum'un Pasinler ilçesinde doğdu. Liseyi İzmir'de bitirdi.[1] İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk dili ve edebiyatı bölümündeki öğrenimini bitirmeden ayrıldı.[1] 1965-1968 arasında çeşitli işlerde çalıştı. Yeni İstanbul ve Cumhuriyet gazetelerinde düzeltmenlik yaptı. İlk şiiri İzmir'de Ege Ekspres gazetesinin sanat sayfalarında yayınlandı. Devinim, Gösteri, Sanat Olayı, Soyut, Papirüs gibi dergilerdeki şiirleriyle dikkat çekti. Arkadaşlarıyla birlikte 1962-1964 arasında Evrim dergisini, 1967'de de Alan 67 dergisini yayınladı. 1971'de ilk şiirlerini, Kuş Tufanı adlı şiir kitabında topladı. 1972-1974 yıllarında Yeni A dergisinin yazı işleri müdürlüğünü yaptı. Gazetelerde sanat sayfaları hazırladı. 1992 yılında Cumhuriyet gazetesinden emekli oldu. Köşe yazarı olarak değişik gazetelerde çalışmalarını sürdürdü. İkinci Yeni esintisi ile başladığı şiir anlayışı, zaman içinde daha toplumsal meselelere doğru yöneldi. Kendine özgü dili ve benzetmeleriyle, baştan beri tavrını ve varlığını keskinleştiren, anlam kadar biçime de önem veren şiirler yazdı. Çarşıların, işçi kızların, pazar yerlerinin, çay evlerinin dünyasını yansıtan şair olarak tanındı. Şiirinde günlük konuşma dili içine ustaca serpiştirilmiş eski sözcükler de kullandı. 1 Aralık 2018 tarihinde akciğer kanseri tedavisi gören ve diyaliz hastası olan Durbaş, sağlık durumunun kötüleşmesi üzerine Medeniyet Üniversitesi Hastanesi'nde yoğun bakıma alındıktan sonra öldü.[2] 2 Aralık 2018 tarihinde Erenköy Galip Paşa Camii'nde düzenlenen cenaze töreninin ardında Ümraniye Hekimbaşı Mezarlığı'nda toprağa verildi.[3] Eserleri[değiştir | kaynağı değiştir] Şiirleri[değiştir | kaynağı değiştir] Bu Nehir Nicedir(1971) Kuş Tufanı (1971) Hücremde Ayışığı (1974) Çırak Aranıyor (1978) İkinci Baskı (1979) Çaylar Şirketten (1980) Denizler Sincabı (çocuklar için şiirler, 1982) Kırmızı Kanatlı Kartal (çocuklar için şiirler, 1982) Nereye Uçar Gökyüzü (1983) Siyah Bir Acıda (1984) Bir Umuttan Bir Sevinçten (1984, toplu şiirler 1) Yeni Bir Defter-Şiirler-Meçhul Bir Aşk (1985) Adresi Uçurum (1986, toplu şiirler 2) Geçti mi Geçen Günler (1989) Menzil (1992) Kimse Hatırlamıyor (1994, toplu şiirler 1) Nereye Uçar Gökyüzü (1994, toplu şiirler 2) İki Sevda Arasında Kara Sevda (1994) Tilki Tilki Saat Kaç (1995) Düşler Şairi (1997) İstanbul Hatırası (1998) Bağışla Ziyanımı (2014) Şayeste (2018) Röportaj[değiştir | kaynağı değiştir] Ahmet Arif Anlatıyor: Kalbim Dinamit Kuyusu (1990) İnceleme[değiştir | kaynağı değiştir] Şair Cezaevi Kapısında (1992) Galata Köprüsü (1995) İlhami Bekir'den Mektup Var (1997) Anılarımın Kardeşi İzmir (2001) Deneme[değiştir | kaynağı değiştir] Yazılmaz Bir İstanbul (1988) İki Sevda Arasında Karasevda (1994) Yasemin ve Martı (1997) Antoloji[değiştir | kaynağı değiştir] Türk Yazınında Cezaevi Şiirleri (1993) Öykülerle İstanbul (1995) Yenileştirme[değiştir | kaynağı değiştir] Yedi İklim Dört Bucak (1977, Evliya Çelebi'den çocuklar için) Şakaname (1983, Evliya Çelebi'den çocuklar için) Mavi Alacalı Baston (1983, Muallim Naci'den çocuklar için) Ödülleri[değiştir | kaynağı değiştir] 1979 - Yeditepe Şiir Armağanı, Çırak Aranıyor ile[4] 1983 - Necatigil Şiir Ödülü, Nereye Uçar Gökyüzü ile[5] 1989 - Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yılın Gazetecisi Ödülü (röportaj dalında / Cumhuriyet gazetesindeki Kapıkule’nin Vatansızları başlıklı yazı dizisiyle)[6] 1993 - Halil Kocagöz Şiir Ödülü Menzil ile 2014 - PEN Türkiye Şiir Ödülü[7] 2015 - Yunus Nadi Ödülleri - Şiir Ödülü (Bağışla Ziyanımı kitabı ile)[8] 2018 - Behçet Aysan Şiir Ödülü[9] Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir] a b Soysal, İlhami (Eylül 2009). 20. Yüzyıl Türk Şiiri Antolojisi (11. bas.). bilgi yayınevi. s. 518. ISBN 975-494-022-3.  "Şair Refik Durbaş hayatını kaybetti". NTV. 1 Aralık 2018. 1 Aralık 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Aralık 2018.  "Refik Durbaş son yolculuğuna uğurlandı". NTV. 2 Aralık 2018. 3 Aralık 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Aralık 2018.  Özyalçıner, Adnan (26 Ocak 2019). "BİR FOTOĞRAFIN ANLATTIKLARI". yeni e. Erişim tarihi: 13 Aralık 2023. Arşivlenmesi gereken bağlantıya sahip kaynak şablonu içeren maddeler (link) "Behçet Necatigil - Ödül Kazananlar". www.necatigil.com. 27 Temmuz 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Aralık 2023.  "TGC: Refik Durbaş'ın ailesine ve basın topluluğumuza baş sağlığı diliyoruz". www.tgc.org.tr. Erişim tarihi: 13 Aralık 2023. Arşivlenmesi gereken bağlantıya sahip kaynak şablonu içeren maddeler (link) "PEN Şiir Ödülü Refik Durbaş'a". PEN Türkiye Merkezi. 15 Mart 2014. Erişim tarihi: 13 Aralık 2023. Arşivlenmesi gereken bağlantıya sahip kaynak şablonu içeren maddeler (link) "Yunus Nadi ödülleri sahiplerini buldu". CNN TÜRK. 8 Mayıs 2015. 19 Kasım 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Kasım 2023.  Behçet Aysan ve Metin Altıok şiir ödülleri Refik Durbaş ve Cevat Çapan'a 27 Kasım 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Gazeteduvar, 3 Aralık 2018. 18 Haziran 2019 tarihinde erişildi. Dış bağlantılar[değiştir | kaynağı değiştir] BirGün gazetesi köşe yazıları gtdYunus Nadi Abalıoğlu Şiir Ödülleri1989-1990 Yunus Koray (1989) Güven Turan (1990) 1991-2000 Kemal Özer - Güven Turan (1991) Ahmet Erhan ve Ahmet Ada (1992) Hüseyin Yurttaş - Ahmet Özer - Nurullah Can (1993) Hüseyin Ferhad (1994) Kağan Kök (1995) Sina Akyol - Aydın Afacan (1996) Enver Ercan - Derya Çolpan (1997) Nazmi Ağıl - Mehmet Kâzım Kumpasoğlu (1998) Ahmet Uysal (1999) Sennur Sezer (2000) 2001-2010 Raif Özben (2001) Roni Margulies - Ahmet Necdet Sözer (2002) Yılmaz Gruda (2003) Ahmet Erhan - Tuğrul Keskin (2004) Ali Püsküllüoğlu - İsmail Uyaroğlu (2005) Ruşen Hakkı (2006) Yüksel Pazarkaya (2007) Abdülkadir Budak - Veysel Çolak (2008) Metin Demirtaş (2009) Melisa Gürpınar - Ünal Ersözlü (2010) 2011 ve sonrası Hüseyin Haydar (2012) Hulki Aktunç - Gültekin Emre - Arzu K. Ayçiçek (2013) Güngör Tekçe - Yusuf Alper (2014) Refik Durbaş (2015) Erdal Alova (2016) A. Kadir Paksoy - İhsan Tevfik (2017) Küçük İskender - Yücel Kayıran (2018) Âba Müslim Çelik - Hakan Savlı (2019) Gonca Özmen (2020) Cevat Çapan (2021) gtdBehçet Aysan Şiir Ödülü sahipleri1990'larAdnan Satıcı ve Cahit Ökmen (1995) · Devrim Dirlikyapan (1997) · Ünal Ersözlü ve Fergun Özelli (1998) · Yılmaz Gruda (1999)2000'lerÖzlem Sezer ve Veysel Çolak (2000) · Turgay Fişekçi (2001) · Tevfik Taş ve Ahmet Günbaş (2002) · Aydın Şimşek (2003) · Baki Ayhan T. (2004) · Onur Caymaz (2005) · Ahmet Erhan (2006) · Salih Bolat (2007) · Tuğrul Keskin (2008) · Erol Özyiğit ve Selami Karabulut (2009)2010'larFuat Çiftçi (2010) · Tozan Alkan (2011) · Ferruh Tunç (2012) · Selahattin Yolgiden (2013) · Alper Beşe (2014) · Sezai Sarıoğlu (2017) · Refik Durbaş (2018) gtdCumhuriyet dönemi Türk edebiyatıBeş Hececiler Faruk Nafiz Çamlıbel Yusuf Ziya Ortaç Enis Behiç Koryürek Halit Fahri Ozansoy Orhan Seyfi Orhon Yedi Meşaleciler Sabri Esat Siyavuşgil Vasfi Mahir Kocatürk Yaşar Nabi Nayır Cevdet Kudret Kenan Hulusi Muammer Lütfi Ziya Osman Saba Garipçiler (Birinci Yeniler) Orhan Veli Kanık Melih Cevdet Anday Oktay Rifat İkinci Yeniler Turgut Uyar Cemal Süreya Edip Cansever İlhan Berk Ece Ayhan Sezai Karakoç Ülkü Tamer Oktay Rifat Milli Edebiyat Zevk ve Anlayışını Sürdüren Şiir Ahmet Kutsi Tecer Arif Nihat Asya Orhan Şaik Gökyay Kemalettin Kamu Ömer Bedrettin Uşaklı Bedri Rahmi Eyüboğlu Behçet Kemal Çağlar Necmettin Halil Onan Zeki Ömer Defne Coşkun Ertepınar Serbest Nazım ve Toplumcu Şiir Nâzım Hikmet Rıfat Ilgaz Aziz Nesin Ceyhun Atuf Kansu Ahmed Arif Ercüment Behzat Lav Arif Damar Şevket Süreyya Aydemir Vedat Nedim Tör Enver Gökçe Şükran Kurdakul Mehmet Başaran II. Yeni Sonrası Toplumcu Şiir İsmet Özel Ataol Behramoğlu Süreyya Berfe Nihat Behram Refik Durbaş Ahmet Oktay Maviciler Attila İlhan Ferit Edgü Orhan Duru Özdemir Nutku Ahmet Oktay Demir Özlü Tahsin Yücel Demirtaş Ceyhun Yılmaz Gruda Roman • Öykü • Şiir • Araştırma • Derleme Otorite kontrolü BNF: cb12297313h (data) GND: 131732730 ISNI: 0000 0000 8143 2251 LCCN: n88149906 NLI: 987007570090405171 NTA: 070947430 SUDOC: 120917904 VIAF: 64070813 WorldCat: lccn-n88149906 "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Refik_Durbaş&oldid=31565091" sayfasından alınmıştır
Maviciler ya da Mavi Akımı, 1 Kasım 1952'de yayımlanmaya başlanan "Mavi" adlı derginin etrafında Attilâ İlhan öncülüğünde toplanan edebi topluluktur. Bu topluluk Garip Akımı'na karşı çıkıp şairâne bir sanat anlayışını savunmuşlardır. Şiirin basit olmasını değil zengin ve kapalı bir anlatımının olmasını savundular. Eserlerinde Anadolu'yu bütün yönleriyle yansıtmaya çalıştılar. Halk Şiirinden yana durdular. Garip Akımı'na karşı çıktıkları için İkinci Yeni öncülerinden sayıldılar fakat Attilâ İlhan buna karşı çıktı. Atillâ İlhan, Türk şiirinin "Batılı ve Türk olabilen bir estetik bir bileşime varabilme sorunu" içinde olduğunu ancak önce Garip sonra İkinci Yeni hareketinin şiirimizi "yozlaşmaya" götürdüğünü söyler. Edebi topluluğun üyeleri: Attilâ İlhan, Ferit Edgü, Orhan Duru, Özdemir Nutku, Ahmet Oktay, Demir Özlü, Yılmaz Gruda ve Tahsin Yücel[1] Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir] "Türk Dili ve Edebiyatı". 22 Aralık 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi.  gtdCumhuriyet dönemi Türk edebiyatıBeş Hececiler Faruk Nafiz Çamlıbel Yusuf Ziya Ortaç Enis Behiç Koryürek Halit Fahri Ozansoy Orhan Seyfi Orhon Yedi Meşaleciler Sabri Esat Siyavuşgil Vasfi Mahir Kocatürk Yaşar Nabi Nayır Cevdet Kudret Kenan Hulusi Muammer Lütfi Ziya Osman Saba Garipçiler (Birinci Yeniler) Orhan Veli Kanık Melih Cevdet Anday Oktay Rifat İkinci Yeniler Turgut Uyar Cemal Süreya Edip Cansever İlhan Berk Ece Ayhan Sezai Karakoç Ülkü Tamer Oktay Rifat Milli Edebiyat Zevk ve Anlayışını Sürdüren Şiir Ahmet Kutsi Tecer Arif Nihat Asya Orhan Şaik Gökyay Kemalettin Kamu Ömer Bedrettin Uşaklı Bedri Rahmi Eyüboğlu Behçet Kemal Çağlar Necmettin Halil Onan Zeki Ömer Defne Coşkun Ertepınar Serbest Nazım ve Toplumcu Şiir Nâzım Hikmet Rıfat Ilgaz Aziz Nesin Ceyhun Atuf Kansu Ahmed Arif Ercüment Behzat Lav Arif Damar Şevket Süreyya Aydemir Vedat Nedim Tör Enver Gökçe Şükran Kurdakul Mehmet Başaran II. Yeni Sonrası Toplumcu Şiir İsmet Özel Ataol Behramoğlu Süreyya Berfe Nihat Behram Refik Durbaş Ahmet Oktay Maviciler Attila İlhan Ferit Edgü Orhan Duru Özdemir Nutku Ahmet Oktay Demir Özlü Tahsin Yücel Demirtaş Ceyhun Yılmaz Gruda Roman • Öykü • Şiir • Araştırma • Derleme "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Maviciler&oldid=32213971" sayfasından alınmıştır
Özdemir NutkuDoğum12 Ocak 1931(1931-01-12)İstanbul, TürkiyeÖlüm8 Kasım 2019 (88 yaşında)İzmir, TürkiyeMeslekTiyatrocuÖnemli ödülleriMuhsin Ertuğrul Özel Ödülü Etkilendikleri Shakespeare Özdemir Nutku (12 Ocak 1931, İstanbul - 8 Kasım 2019, İzmir), Türk tiyatro bilimci, oyuncu, yazar, eleştirmen ve yönetmendir. Özdemir Nutku, ilkokuldan sonra 1942'de Robert Kolej'e girdi. Orta eğitimden sonra 1950'de B.A. derecesiyle mezun oldu. Tiyatroya olan ilgisi Robert Kolej yıllarında başladı. Okulun Temsil Kolu'nda amatör olarak çeşitli roller oynadı. 1946'da Kadıköy Süreyya Sineması'nda sahnelenen Franz Lehar'ın Tarla Kuşu operetinde ilk kez profesyonel oldu. 1952 yılında Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Kürsüsü'ne yazıldı. 1956 yılında mezun oldu. Aynı yıl Almanya'ya gitti. Göttingen'de Georg-August Üniversitesi Tiyatro Bölümüne alındı. Burada, Göttingen Devlet Tiyatrosu Sanat Yönetmeni Heinz Hilpert'in üç yıl boyunca asistanlığını yaptı. Almanya'daki çeşitli özel tiyatrolarda oyunlar sahneye koydu. 1959'da yurda dönerek Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Tiyatro Enstitüsü'ne asistan olarak alındı. 1961'de Doktor, 1967'de Doçent, 1974'te de Profesör oldu. 1976'da Ege Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi bünyesinde Tiyatro Bölümü'nü kurdu. Daha sonra Dokuz Eylül Üniversitesi'ne bağlanan ve Sahne ve Görüntü Sanatları Bölümü adını alan bölümün başkanı olarak uzun yıllar çalıştı. Aynı zamanda "Sahneleme" dersi hocası olarak altmıştan fazla oyun sahneye koydu. İki bine yakın makalesi, çeşitli uluslararası tiyatro şenliklerinde yönetmenlik, tiyatro yazarlığı ve tiyatroya genel katkıları nedeniyle çok sayıda ödüller kazandı. Özdemir Nutku, 8 Kasım 2019'da kalp yetmezliği nedeniyle öldü.[1] Adına Kıyı Ege ve Ege Tiyatrolar Birliği tarafından tiyatro ödülleri verilmektedir. Başlıca yapıtları[değiştir | kaynağı değiştir] Modern Tiyatro Akımları (1963), Darülbedayi'nin Elli Yılı (1969), Dünya Tiyatrosu Tarihi (2 cilt 1971-72), Tiyatro Yönetmeninin Çalışması (1973), Meddahlık ve Meddah Hikayeleri (1977), Sahne Bilgisi (1980), Dram Sanatı (1983), Gösterim Terimleri Sözlüğü (1983), Duvardaki Mavi Muş (1994 ve 1999), Oyunculuk Tarihi (1995), Kültür Tarihimizden Manzaralar (1995), Oyun Çocuk Tiyatro (1998), Bana William Deyin (2010), Zaman içinde zaman (2014, OpusKitap) Sahnelediği bazı oyunlar[değiştir | kaynağı değiştir] Haldun Taner, Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım, TBDS, 1999. Anton Çekhov - Neil Simon, Sevgili Doktor, Izmir Kent Tiyatrosu, 1998. John Patrick, Çayhane, Izmir Devlet Tiyatrosu, 1997. A.H.Tanpınar-Ahmet Çakır, Saatleri Ayarlama Enstitüsü, TBDS, 1996/1997. Güngör Dilmen, Midas¹ın Kulakları, Adana Devlet Tiyatrosu, 1996/1997. Neil Simon, Ikinci Bölüm, Izmir Repertuvar Tiyatrosu, 1995/1996. Aristofanes-Nutku, Eşek Arıları, TBDS,1995/1996 Michael Frayn, Oyunun Oyunu, Trabzon Devlet Tiyatrosu, 1995/1996 N.Gogol - Ö.Nutku, Müfettiş, TBDS, 1994/1995- Patrick Haley, Van Gogh, International Theatre Company, 1994. Haldun Taner, Gözlerimi kaparım, Adana Devlet Tiyatrosu, 1993/1994. Carl Zuckmayer, Bir Alman Masalı, TBDS, 1993/1994 Samuel Beckett, Godot'yu Beklerken, Izmir Devlet Tiyatrosu, 1992/93. Federico Garcia Lorca, Kanlı Düğün, TBDS, 1992/93. Turgut Özakman, Resimli Osmanlı Tarihi, Izmir Şehir Tiyatroları, Ülkü Ayvaz,Yaşasın Gökkuşağı (çocuk oyunu),Kamyon Tiyatro,Izmir 1991. Anton Çekhov, Kül Altındaki Kor (Düzenleme) TBDS, 1990/1991. T.Özakman, Fehim Paşa Konağı, TBDS, 1989/1990 Shakespeare,Geceler ve Gündüzler (Düzenl.),TBDS.1988/1989. Aristofanes,Lysistrata,Tiyatro Bölümü Deneme Sahnesi,1988/1989. HaldunTaner,Ay Işığında Şamata,T.B.D.S.1987/1988. Julius Hay,At, Tiyatro Bölümü Deneme Sahnesi,1986/7. Turgut Özakman,Resimli Osmanlı Tarihi,T.B.D.S.,1985/1986. Carl Zuckmayer, Bir Alman Masalı, T.B.D.S., 1984/1985. Güngör Dilmen,Midas'ın Kulakları,T.B.D.S.,1983/4. Arthur Miller,Hepsi Oğullarımdı,T.B.D. Sahnesi,1981/2. Önder Paker, Biraz Daha Işık, T.B. Deneme Sahnesi, 1981/2. Turgut Özakman,Ocak,Tiyatro Bölümü Deneme Sahnesi, 1980/1981 Haldun Taner, Sersem Kocanın Kurnaz Karısı, TBDS, 1980/1981. Heinrich von Kleist,Kırık Testi, T.B. Deneme Sahnesi, 1979/1980. Carl Zuckmayer,Köpenick Yüzbaşısı,Tiyatro K.Topl.1975/1976. Özdemir Nutku, Söylev, Tiyatro Kürsüsü Topluluğu, 1973/1974. Adalet Ağaoğlu, Evcilik Oyunu, T.K. Topluluğu, 1971/1972. Sermet Çağan, Ayak-Bacak Fabrikası, T.K. Topluluğu, 1970/1. Julius Hay, At, Tiyatro Kürsüsü Topluluğu, 1969/1970. Şinasi-Suat-Özakman-Duru,Türk Usulü Evlenme,T.K.T.,1968/1969 Michael Hastings,Lee Harvey Oswald,YenişehirTiyatrosu1967/1968 Musahipzade Celal, Balaban Ağa, T. Kürsüsü Topluluğu, 1967/8. Güngör Dilmen,Midas'ın Kulakları,T K.Topluluğu, 1966/1967. Jean Tardieu, La Serrure, La Sonate, Monsieur Moi,Institut d'Etudes Françaises., 1965. Sermet Çağan-Özdemir Nutku, Savaş Oyunu, T.K.Topluluğu, 1965. Özdemir Nutku, Köprü, Tiyatro Kürsüsü Topluluğu, 1964/5. [Anonim], Pabuççu Ahmet'in Maceraları, T.K.T., 1964/5. [Anonim], Arlekino'nun Cambazlıkları,Ankara Den. Sahnesi, 1962. Turgut Özakman, Hastahane, Eskişehir Oda Tiyatrosu, 1961/1962. Anton Çekhov, Teklif, Eskişehir Oda Tiyatrosu, 1961/2. Güngör Dilmen, Avcı Karkap, Ankara Ankara Koleji, 1960. Jean Giraudoux, Bellac Apollonu, Ankara Koleji, 1960. Jean Giraudoux, Der Apoll von Bellac, Nansenbühne, Göttingen, Almanya 1958. Christopher Fry, Ein Schlaf Gefangener, Nansenbühne, Göttingen, Almanya, 1958. Jean Anouilh, Leocadia, Junges Theater, Göttingen, Almanya 1957.[2] Ödülleri[değiştir | kaynağı değiştir] Bornova Anadolu Lisesi Eğitim Vakfı - Beyaz Yaşam Ödülü (2015)[3] Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir] "Tiyatro sanatçısı Özdemir Nutku, yaşamını yitirdi". Hürriyet. 8 Kasım 2019. 18 Kasım 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Kasım 2019.  "Özdemir Nutku". 28 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Kasım 2015.  İzmir, Bizim. "Balev Beyaz Ödüller sahiplerini buldu". Bizim İzmir. 24 Ocak 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Ağustos 2023.  "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Özdemir_Nutku&oldid=31082622" sayfasından alınmıştır
Başlığın diğer anlamları için Demirtaş sayfasına bakınız. Demirtaş CeyhunDoğum1934Adana, TürkiyeÖlüm29 Temmuz 2009 (75 yaşında)İstanbul, TürkiyeDefin yeriAşiyan Mezarlığı, İstanbulMeslekYazarMilliyetTürkDönemCumhuriyet dönemi Demirtaş Ceyhun (d. 1934, Adana, - ö. 29 Temmuz 2009, İstanbul), Türk hikâye, roman ve inceleme kitapları yazarı. 1959 yılında İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Mimarlık Bölümünü bitirdi. Genelde toplumsal konuların irdelenmesine yönelen eserler veren Ceyhun'un ilk hikâyeleri 1955 yılında Yeni Ufuklar dergisinde yayınlanmaya başlandı. Yazarlığının ilk döneminde kişisel sorunlar üzerine eserler veren Ceyhun'un konulara bakış açısı, cinsel ve ruhsal sorunlara getirdiği farklı yaklaşımlar dikkati çekti. Ancak yazarın günümüzde kitlelerce tanınması, daha sonraları çağdaş içeriği ağır basan, toplumsal gerçeklerin kökenlerine yönelen inceleme eserleri ile olmuştur. Ceyhun, Asya adlı romanıyla 1970 TRT ödülünü, Çamasan adlı eseriyle 1973 Sait Faik Hikâye Armağanı'nı kazandı. Yazarın ayrıca Horozlu Ayna isimli bir çocuk hikâye kitabı da bulunmaktadır.Ceyhun, Mimarlar Odası İstanbul Şubesi Başkan Yardımcılığı görevi sırasında özel yüksekokulların devletleştirilmesi için mücadele etmiş ve Anayasa Mahkemesi'nin 1971 yılında aldığı kararla 44 yüksekokul devletleştirilmiştir. 1984 yılında Aziz Nesin ve Yalçın Küçük'ün de aralarında bulunduğu birçok aydınla birlikte Aydınlar Dilekçesi ni hazırlayanlar arasında yer aldı. Demirtaş Ceyhun; haftalık Aydınlık ve aylık Teori dergilerinde köşe yazıları yazmaktaydı. İşçi Partisi üyesi ve partinin 2007 yılında ilan edilen Milli Hükûmet'inin Kültür Bakanı'ydı. Zatürre tedavisi görmekte olduğu hastenede hayatını kaybeden Ceyhun'un cenazesi Aşiyan Mezarlığı'nda toprağa verildi. Eserleri[değiştir | kaynağı değiştir] Tanrıgillerden Biri (Ataç, 1961) Sansaryan Hanı (Barış Kitaplığı, 1967) Haçlı Emperyalizm (Habora, 1967) Yağma Edilen Türkiye (Habora, 1968) Asya (Ok, 1970) Çamasan (Sinan, 1972) Apartman (Bilgi, 1974) ISBN 975-7960-10-1 Yağmur Sıcağı (Cem, 1976) Bir Yeni Dev - Çağımızın Trajiği (Tekin, 1977) Yüz Yaşındaki Delikanlı, Bulgaristan (Habora, 1978) Avşalı Çocuk (Işık, 1979) Yirminci Yüzyıl ve Edebiyat (Çağdaş, 1979) Ada'nın Kuşu (Cem, 1979) Cadı Fırtınası (Yazko, 1982) ISBN 975-406-041-X Babıali'nin Şu Son Kırk Yılı (Milliyet, 1984) Çağımızın Nasrettin Hocası Aziz Nesin (Milliyet, 1984) Can Çekişen Kitap (Cem, 1985) Babam ve Oğlum (Cem, 1985) Ah Şu Biz Kara Bıyıklı Türkler (E, 1988) ISBN 975-7960-03-9 Bütün Dünyadan Özür Diliyorum (Cem, 1988) Entelektüelden Entele (E, 1989) Savaş ve Küçük Barış (Gendaş, 1991) Horozlu Ayna (Cem, 1993) Ah Şu Biz Göçebeler (Sis Çanı, 1994) ISBN 975-7960-01-2 Asılacak Adam Aziz Nesin, söyleşi (AD, 1994) Yaşasın Aziz Nesin (Sis Çanı, 1995) ISBN 975-7960-07-1 Türk Edebiyatındaki Anadolu (Sis Çanı, 1996) ISBN 975-7960-08-X Ayı İzi: Eylül Öyküleri (Sis Çanı, 1997) ISBN 975-7960-05-5 Osmanlılarda Aydın Kavramı (Sis Çanı, 1997) Kod Adı Ulu Hakan (Sis Çanı, 1998) Eskimedi Bendeki Umutsuz Umut (CKK, 1999) Ah Şu Osmanlılar (Sis Çanı, 2000) Soğuk Savaş Yazıları (Sis Çanı, 2001) Modernizm, Postmodernizm, Türban (Sis Çanı, 2003) Erikler Çiçek Açtı mı (Dünya, 2004) Edebiyatımı Geri İstiyorum (Sis Çanı, 2005) Yakılacak Adam Aziz Nesin (Dünya, 2006) ISBN 975-304-361-9 gtdSait Faik Hikâye Armağanı sahipleri1955'ler Haldun Taner ve Sabahattin Kudret Aksal (1955) Tahsin Yücel (1956) Necati Cumalı (1957) Orhan Kemal (1958) Oktay Akbal (1959) 1960'lar Adnan Özyalçıner ve Mehmet Seyda (1964) Mahmut Özay ve Kâmuran Şipal (1965) Cengiz Yörük (1966) Tarık Dursun K. (1967) Muzaffer Buyrukçu (1968) Faik Baysal ve Orhan Kemal (1969) 1970'ler Zeyyat Selimoğlu (1970) Bilge Karasu ve Bekir Yıldız (1971) Füruzan (1972) Demirtaş Ceyhun (1973) Fakir Baykurt (1974) Adalet Ağaoğlu (1975) Selim İleri (1976) Necati Cumalı (1977) Adnan Özyalçıner ve Selçuk Baran (1978) Ferit Edgü (1979) 1980'ler Tomris Uyar (1980) Nursel Duruel (1983) Pınar Kür (1984) Tarık Dursun K. (1985) Feyza Hepçilingirler (1986) Tomris Uyar (1987) Gülderen Bilgili ve Mahir Öztaş (1988) Demir Özlü (1989) 1990'lar Nezihe Meriç (1990) Ayla Kutlu (1991) Oya Baydar (1992) Osman Şahin (1994) Mehmet Zaman Saçlıoğlu (1995) Cemil Kavukçu (1996) Ayşe Kulin (1997) Orhan Duru ve Erdal Öz (1998) Necati Tosuner (1999) 2000'ler Faruk Duman (2000) Murat Gülsoy (2001) Yekta Kopan (2002) Mehmet Günsür (2003) Başar Başarır (2004) Ayşe Sarısayın (2005) Refik Algan (2006) Selma Fındıklı (2007) Behçet Çelik (2008) Feryal Tilmaç (2009) 2010'lar Aslı Erdoğan (2010) Ahmet Büke (2011) Yalçın Tosun (2012) Sine Ergün (2013) Mahir Ünsal Eriş (2014) Bora Abdo (2015) Muzaffer Kale (2016) Pelin Buzluk (2017) Kemal Varol (2018) Melisa Kesmez (2019) 2020'ler Ethem Baran (2020) Şermin Yaşar (2021) Kâmil Erdem (2022) Ayşegül Devecioğlu (2023) "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Demirtaş_Ceyhun&oldid=29371738" sayfasından alınmıştır
Türk edebiyatı Kategorik olarak İslamiyet öncesi Sözlü edebiyat Yazılı edebiyat İslamiyet etkisinde gelişen Türk edebiyatı Halk edebiyatı Divan edebiyatı Batı etkisi Tanzimat edebiyatı Servet-i Fünûn edebiyatı Fecr-i Ati Millî Edebiyat Cumhuriyet dönemi gtd Osmanlı Devleti'nin son dönemlerinde eğitim amacıyla Avrupa'ya, özellikle Fransa'ya giden gençler oradaki edebiyatta gördükleri yenilikleri ülkeye dönüşlerinde Türk edebiyatında uygulamaya başlamışlardır. Bu şekilde belli dönemler halinde günümüze kadar süren yeni bir edebiyat başlamıştır. Bu dönemlerden biri de Cumhuriyet dönemi edebiyatıdır. Cumhuriyet dönemi edebiyatı, Millî Edebiyat[1] 'tan kesin hatlarla ayrılamamaktadır, zira Millî Edebiyat devri sanatçıları, Cumhuriyet'in ilk yıllarında en önemli eserlerini vermişlerdir. Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Halide Edip, Reşat Nuri, Refik Halit ve daha birçoğu Cumhuriyet'in ilk 50 yılına damgalarını vurmuşlardır. Cumhuriyet'in ilanını takiben hızlı bir şekilde yapılan dil ve harf devrimleriyle Latin harflerine dayalı yeni alfabenin kabulü ve dilde özleşme, 1920'li yıllarda başlayan ve hâlen devam eden bir edebiyat döneminin başlangıcı olarak kabul edilir. Özellikleri[değiştir | kaynağı değiştir] Cumhuriyet Dönemi Edebiyatının temelinde İstiklal Savaşı ve Atatürk devrimleri vardır. Şiirler, romanlar, hikâyeler bu iki konu ile doğrudan ya da dolaylı olarak bağlantılıdır. Millî duygu ve heyecan geliştirmeye yönelik bu çabalar Millî edebiyatın bir devamı niteliğindedir. Millî edebiyatla başlayan halka inme, Anadolu'yu tanıma çabası bu dönemin edebiyatında ana ilkelerden olmuş, Türk halkının her kesimi edebiyata girmiştir. Artık edebiyat İstanbul'un sınırlarını tamamen aşmıştır. Romanda ve öyküde toplum sorunları gözleme dayanan bir gerçekle anlatılmıştır. Yeni kurulan devlet ile yapılan bazı devrimleri halka tanıtmak ve benimsetmek görevi Cumhuriyet dönemi sanatçılarına düşmüştü. Sanatçı, siyaset ile halk arasında bir köprü olmuş, devrimleri yorumlamış, açıklamış ve savunmuştur. Yeni dil ve eski dil tartışmaları Cumhuriyet ile noktalanmış, siyasi güç, olayı tekeline almış ve Türk Dil Kurumu'nu kurarak dilde geri dönülmez bir yenileşme yoluna gidilmiştir. Cumhuriyet'ten önce sadece sempati duyulan Türk Halk sanatları ve halkbilimi ön plana alınmış, öncekilerin küçümsediği Karacaoğlan'ın, Yunus'un tarzı örnek alınmıştır. Artık harf benzerliği de kurulan Batı edebiyatı daha yakından takip edilmiştir. Türk edebiyatı, batı edebiyatının yeniliklerini, akımlarını uygulamaya başlamıştır. Cumhuriyet Dönemi Edebiyatı Ürünleri[değiştir | kaynağı değiştir] Roman ve öykü[değiştir | kaynağı değiştir] Cumhuriyet Dönemi edebiyatı Türkiye'nin gerçeklerine gittikçe genişleyen ölçüde eğildi. Yurdun bütün bölgelerinde kentlerdeki, köylerdeki yaşamı ve insan ilişkilerini, yurtdışına göçen işçileri ele aldı. Her sınıftan, her yaşam biçiminden gelen kahramanları canlandırdı. Onları kuşatan toplumsal bozuklukların giderilmesi için öneriler getirildi. Dil devrimi, edebiyatı yakından etkiledi. Türetilen ya da canlandırılan sözcükler yanında bölge ağızlarından sözcükler ve anlatım biçimleri de edebiyata girdi. Halk söyleyişleri, anlatımı kadar dünya edebiyatlarından türlü eğilimlerden, deneylerden izlenimler görüldü. Cumhuriyet'in kuruluşunu ele alan yapıtlar oluşturuldu. Yakup Kadri yakın tarihte oluşan, kendi tanık olduğu olaylara dayanarak toplumdaki değişmeleri, siyasal yaşamdaki çalkantıları, çatışmaları ele alan romanlar yazdı. En etkili romanı ise köylü ve aydın çelişkisini anlatan Yaban (1932) oldu. Cumhuriyet'in ilk 10 yılında Türk Kurtuluş Savaşı'na katılan halk ve aydınlar, yeni döneme ayak uydurmaya çalışan çıkarcılar ve işbirlikçiler,[2] batı uygarlığı karşısında geleneksel ahlakın ve yerleşik değerlerin tartışılması,[3] toplumdaki değişmelerin, batılılaşmayı yanlış anlamanın yıkıcı etkileri[4] gibi toplumsal konulara bireysel sorunlar, ruhçözüm deneyleri[5] eklendi. Şevket Esendal'ın Ayaşlı ve Kiracıları (1934) romanı başkent Ankara'nın Cumhuriyet'in ilk yıllarındaki yaşamını canlandırıyordu. Deniz tutkunu olan Sait Faik, kendi yaşadığı Burgaz Adası'nın Rum balıkçılarını, kentin küçük insanlarını geniş bir insan sevgisiyle canlandırdı. Öte yandan üretim biçimine, üretim biçiminde değişmenin yaşamı nasıl etkilediğine dikkati çeken ilk yapıt Sadri Ertem'in Çıkrıklar Durunca (1931) adlı köy romanıdır. Sabahattin Ali, Kuyucaklı Yusuf romanıyla 20 yıl kadar sonra gelişecek köy romancılığına öncülük etti. Köylüleri, düşkün kadınları, toplumsal sınıflar arasındaki çelişkileri ele alan öyküler kaleme aldı. İnce Memed,Yaşar Kemalİnce Memed romanında[6] 1930 yıllarında Toroslar'da yaşayan, suça itilmiş bir eşkıyanın yaşamını konu edinen Yaşar Kemal bu yöreyi ve Çukurova'yı tarihsel kökleri, doğası, güncel sorunlarıyla yansıtırken anlatımdaki coşku, betimlemelerindeki renklilikle dikkat çekti. Orhan Kemal, İstanbul'un yoksul kesimlerinde yaşayanları, köyden kente nüfus göçünü, ezilen çocukların, genç kızların serüvenini konu edindi. Kemal Tahir'in köyü konu edinen romanları[7] ve köydeki gelişmelerin geniş bir panoramasını verdi. Samim Kocagöz, Necati Cumalı, Fakir Baykurt gibi yazarlar roman ve öyküleriyle köy ve kasaba yaşamına tanıklık ettiler.[8] Aynı çevreyi konu edinen Bekir Yıldız, yurtdışında çalışan göçmen işçilerin yaşamını konu edinen yazarlardan oldu. Gerçeklere İroni ile bakan öykücüler bulunduğu gibi (ör; Haldun Taner) toplumsal bozuklukları gülmece öyküleri ve romanlarıyla çok geniş bir okur toplulukları önünde tartışan yazarlar (Aziz Nesin, Rıfat Ilgaz) görüldü. Kurtuluş Savaşı'nın ve Cumhuriyet dönemini, toplumcu ve gerçekçi yazarlara karşıt biçimde yorumlayan yazarlar (Tarık Buğra) da oldu. 2006 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Türk yazar Orhan Pamuk.Ruhsal çözümlemelere yönelen, biliçaltını sergileyen yazarlar (Yusuf Atılgan, Bilge Karasu, Adnan Özyalçıner, Oğuz Atay vs.) soyutlamalardan, kara mizahtan yararlandılar; geriye dönüşümlerle, çağrışımlarla beslenen, dilin olanaklarını araştıran denemelere giriştiler. Kadın romancılar ve öykücüler çevreyi, olayları, kişileri konu edinirken ayrıntılara daha çok indiler. Bu yazarlar (Nezihe Meriç, Adalet Ağaoğlu, Pınar Kür, Füruzan, Sevgi Soysal, Tomris Uyar) bireyin toplumla ilişkisi, toplumsal yapıda ve kültürdeki değişimler, cinsellik gibi konulara yönelirken yerleşik yargılara karşı çıktılar. Hızlı kentleşme, sanayileşme olguları köy edebiyatının ortadan silinmesine yol açarken, kentteki kaynaşmalar, kenar mahalle insanlarının, yoksulların, işçilerin yaşamından çok aydınların, sanatçıların, siyasal eylemlere katılanların toplumsal ve ruhsal dünyalarını, onların tanıklığıyla bireyi ve toplumu konu edinen bir edebiyat gelişti: Erhan Bener, Demir Özlü, Selim İleri, Orhan Pamuk, Latife Tekin, Nedim Gürsel gibi yazarların roman ve öyküleri. Şiir[değiştir | kaynağı değiştir] Şiirde, Millî Edebiyat akımından hece veznini devralan kuşak (Kemalettin Kamu,Ömer Bedrettin Uşaklı vs) küçük duyarlılıkları, doğa ve yurt güzelliklerini konu edindi. Biçim yetkinliğine,arı şiire yönelen çalışmalar folklordan (Ahmet Kutsi Tecer), tarihin yanı sıra psikolojiden (Ahmet Hamdi Tanpınar) beslendi. Simgelere (Ahmet Muhip Dıranas) ya da günlük yaşamdan sahnelere, yaygın izlenimlere, duyarlığa (Cahit Sıtkı Tarancı) yaslandı. Hece veznini kullanmada ulaşılan ustalığa yeni kalıplar, duraksız uygulamalar (A. M. Dıranas, C. S. Tarancı) eklendi. İnsanın iç dünyasına yönelik araştırmalar, gizemci düşünceler dile getirildi (Necip Fazıl Kısakürek). Nâzım Hikmet'ın vezni, geleneksel kalıpları kıran şiiri, biçimsel özellikleri kadar Marxçı görüşe bağlı içeriğiyle de yenilik oluşturdu. Bu yenilikçi şiir zamanla halk şiirinden, divan şiirinden, hatta çağdaşı Garip şiirinden etkiler aldı: öykünün olanaklarından yararlanıldı, yerel ve evrensel değerlerle beslendi. Garip hareketinin temsilcileri (Orhan Veli Kanık, Melih Cevdet, Oktay Rıfat) şiirde süregelen aşırı duyarlığa, şairaneliğe karşı çıktılar, vezinsiz şiiri yaygınlaştırdılar.[9] Garipçiler karşısında Nâzım Hikmet'in şiir anlayışından etkilenen toplumcu şiir anlayışı ortaya çıktı. Bu şiir geleneğinin temsilcileri Rıfat Ilgaz, A.Kadir, Ahmed Arif, Hasan Hüseyin'dir. Toplumsal konuları, imgeye ve duyarlığa daha geniş yer vererek işleyen eğilimin temsilcisi Attilâ İlhan oldu. Doğa, aşk, yaşam, sevgi, barış, özgürlük vb. konuları işleyen açık aydınlık şiirin (Bedri Rahmi Eyüboğlu, Behçet Necatigil, Cahit Külebi, Necati Cumalı) karşısında; insanın evrendeki yerini konu edinirken soyutlamalardan, bilinçaltı araştırmalardan yararlanan çalışmalar yer aldı. Asaf Halet Çelebi'nin şiirine eski uygarlıkların, tasavvufun, folklorun katkısı görüldü. Dönemin en üretken şairi Fazıl Hüsnü Dağlarca, insanın tanrı, evren, tarih, zaman karşısındaki yerini yer yer karanlık imgelerle okura sezdirmeye çalıştı.[10] Garip şiirinin açık anlatımına karşın İkinci Yeni adı verilen şiirin temsilcileri Edip Cansever, İlhan Berk,Cemal Süreya, Turgut Uyar, Sezai Karakoç ve Ece Ayhan, çağdaş dünyanın karmaşası içinde bunalan insanın tedirginliğini, yer yer kapanık bir şiir diliyle anlattılar. Toplumsal eylemlere (Kemal Özer, Ataol Behramoğlu), kentin yaşamında çizgi dışı kalmış kitlelerin temsilcilerine (Refik Durbaş), kültürel kaynaklara ve tarihe (Hilmi Yavuz) yönelen ürünler kendini gösterdi. İroni (Salah Birsel), toplumsal (Metin Eloğlu) ve siyasal (Can Yücel) yergi, duyarlığa karşı şiir kaynaklarından birini oluşturdu. Araştırma ve derleme[değiştir | kaynağı değiştir] Türk edebiyatını uzun tarihi ve geniş coğrafyası içinde bir bütün olarak ele alan, dönemlerini belirleyen, eski yapıtları gün ışığına çıkaran yazar Fuad Köprülü'dür. Fuad Köprülü, siyasal ve toplumsal kurumlardaki değişmelerin edebiyattaki etkilerini gösterdi. Onun çizdiği çevreye bağlı kalarak geçmişteki Türk edebiyatını inceleyen araştırmacılar yetişti: İbrahim Necmi Dilmen, İsmail Habip Sevük, Agah Sırrı Levent, Mustafa Nihat Özön, Nihat Sami Banarlı, Kenan Akyüz, Abdülbaki Gölpınarlı, Fahir İz bu alanda çalışmalar gerçekleştirenlerden bazılarıdır. Değerlendirmelerinde düşünce hareketlerini, yazarların psikolojisini, anlatım özelliklerini göz önünde tutanlar (Ahmet Hamdi Tanpınar, Mehmet Kaplan) oldu. Cumhuriyet Dönemi Edebiyat Akımları[değiştir | kaynağı değiştir] Beş Hececiler[değiştir | kaynağı değiştir] Ana madde: Beş Hececiler Millî Edebiyat'tan etkilenilmiş ve hece ölçüsü ustalıkla kullanılmıştır. Şiire 1. Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı yıllarında başlamışlardır. Şiir dilinin sade ve süssüz olmasını tercih ettiler. Önceleri aruz kullanmışlarsa da, daha sonra hece ölçüsünü kullanmışlardır. Şiirlerinde; memleket sevgisi, yurdun güzellikleri, kahramanlık ve yiğitlik gibi konuları ele almışlardır. 5 Hececiler grubunu Faruk Nafiz Çamlıbel, Enis Behiç Koryürek, Halit Fahri Ozansoy, Yusuf Ziya Ortaç ve Orhan Seyfi Orhon oluşturur. Millî Edebiyat zevk ve anlayışını sürdüren şiir[değiştir | kaynağı değiştir] Ana madde: Millî Edebiyat zevk ve anlayışını sürdüren şiir Kurtuluş Savaşı'nın etkilerinin sürdüğü dönemde ortaya çıkmış şiir akımıdır. Bu akımın yazarları milliyetçilik düşüncesinden etkilenerek bu doğrultuda eseler vermişlerdir. Yazarlar dildeki yabancı sözcüklerin Türkçe karşılıklarını kullanmayı tercih etmişlerdir. Şiirde, Halk edebiyatında olduğu gibi hece ölçüsü kullanılmıştır. Genellikle sözcüklerin akla gelen ilk anlamları kullanılmıştır. Yazarların verdikleri eserlerde millî hisler ön planda olurken, eserlerdeki kişiler halk arasından seçilmiş sıradan kişilerdir. Bu akıma dahil olan şairler şiirlerini Kültür Haftası, Hisar ve Çınaraltı gibi dergilerde yayınlamışlardır. Bu akıma dahil olan yazarlar: Ahmet Kutsi Tecer, Arif Nihat Asya, Orhan Şaik Gökyay, Kemalettin Kamu, Ömer Bedrettin Uşaklı, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Behçet Kemal Çağlar, Necmettin Halil Onan, Zeki Ömer Defne ve Coşkun Ertepınar'dır. Yedi Meşaleciler[değiştir | kaynağı değiştir] Ana madde: Yedi Meşaleciler Cumhuriyet döneminin başlarında bir araya gelen tek topluluktur. Yeni bir edebiyat kurmak, Batı edebiyatını takip etmek, özgün şiir oluşturmak adına ortaya çıkmışlar, ancak Beş Hececiler'in takipçileri olmaktan kurtulamamışlardır. Bu sanatçılar; Sabri Esat Siyavuşgil, Vasfi Mahir Kocatürk, Yaşar Nabi Nayır, Cevdet Kudret, Kenan Hulusi, Muammer Lütfi, Ziya Osman Saba'dır. Bunların arasında en dikkate değer isim Ziya Osman'dır. Garip hareketi (Birinci Yeni)[değiştir | kaynağı değiştir] Ana madde: Garip hareketi 1940 sonrası Türk şiirinde önemli izler bırakan Garip akımını Orhan Veli kurar. Ona, Oktay Rıfat ve Melih Cevdet destek verir. Bu akıma göre şiirde basitlik ön plandadır. Şiir hayata yaklaştığı sürece başarılıdır. Vezin, kafiye, nazım şekli şairin elini kolunu bağlayan gereksiz unsurlardır. Şiir serbest olmalı, hayatın canlılığını yansıtmalıdır. Şiirin ahengini sağlayan bu bağlar değil sözcüklerdir. Şiirde mecazlı söyleyişlerden kaçınılmalıdır. Sanatlar, şiire bu zamana kadar bir şey kazandırmamıştır. Şiir, yüksek zümrenin malı olmaktan çıkarılmalıdır. Yeni şiirin beğenisi mutlu sınıfı oluşturanların değil bir lokma ekmek için didinenlerin şiiridir. Onlara hitap edecektir. Şiiri en öz, en yalın halde bulmak için bilinçaltına yönelen Garipçiler kendilerinin sürrealist akıma yaklaştığını söylemişlerdir. Garipçilerin şiir anlayışı, şiir dünyasına bomba gibi düşmüş, eleştirenler olduğu gibi destekleyenler de olmuştur. Ancak şiirin bu kadar basit olmadığını savunanlar sonunda haklı çıkmış, önce Oktay Rıfat ve Melih Cevdet kapalı, imgesel şiire yönelmiştir. Serbest nazım ve toplumcu şiir[değiştir | kaynağı değiştir] Ana madde: Serbest nazım ve toplumcu şiir 1920–1960 yılları arasında etkili olan şiir hareketidir. Bu türdeki eserlerde pragmatik ve didaktik bir yapı görülür. Şiirlerde savunulan bir görüş vardır. Şairler "toplum için sanat" doğrultusunda toplumsal kaygı güderek eserler vermiş ve gelecekçilik (fütürizm) akımından etkilenmişlerdir. Bu anlayışta eser veren şairler, şiirde önemli olanın "içerik" olduğunu savunup sanatsal kaygı gütmeden ölçüsüz ve uyaksız şiirler yazmışlardır. Eserler geniş kitlelere hitap etmek amacıyla yazılmıştır. Şiirde bireysellikten çok kolektiflik vardır. Başlıca temsilcileri: Nâzım Hikmet, Rıfat Ilgaz, İsmet Özel Aziz Nesin, Ceyhun Atuf Kansu, Ahmed Arif, Attila İlhan, Hasan Hüseyin, Ercüment Behzat Lav, Arif Damar, Şevket Süreyya Aydemir, Vedat Nedim Tör, Enver Gökçe, Şükran Kurdakul ve Mehmet Başaran'dır. Serbest nazım: Genellikle ölçü ve uyağa bağlı bulunmayan ve dizelerdeki hece sayısı değişik olan şiirlerdir. Daha çok Servet-i Fünûn'dan sonra yaygınlık göstermiştir. Bu türde ahenk, aliterasyon ve asonanslarla sağlanır. Toplumcu şiir: İdeolojik eğilimli şiir türüdür, daha çok meteryalist dünya görüşü üzerine temellendirilmiştir ve Marksist ideolojiyle de şekillendirilmiştir. Bu görüşe göre eser veren şair ve yazarlar; işçi sorunları, köylü sorunları, siyasal ve toplumsal sorunlar gibi çeşitli konularda bir şeylere farkındalık yaratmaya çalışıp okuru etkilemeye çalışırlar. Toplum için sanat anlayışını da benimsemişlerdir. İkinci Yeniler[değiştir | kaynağı değiştir] Ana madde: İkinci Yeniler Birinci Yeni, diğer adıyla Garip akımı, şiirselliği ve geleneksel kuralları, baştacı edilenleri yadsıyarak şiirde halka ve yalına yönelen, biçim, öz ve söyleyiş yenilikleri getirmişti. Ancak on yıl sonra, şiirde şiirsellik, duyarlılık, duygu, süslem ve imge aranır oldu. Batı'da geliştirilen "soyut", "imgesel" benzeri niteliklerle yazmak gibi yeni arayışlara gidildi. Bu, İkinci Yeni'nin doğmasına zemin hazırladı. Bu şiirin temsilcilerinden olan İlhan Berk, şiiri özelliklerini şöyle açıklamıştır. Şiirin öğelerini, ilkelerini saptamak, kendi ilkelerinin dışındaki bütün öbür araçları atmak, şiiri şiir olarak düşünmek, İkinci Yeni Şiir ilk bunu düşünüyor.Şimdiye değin anlamın bir yönü biliniyordu: Akla bağlılık. Oysa şiirin en yüce öğesi aklı allak bullak etmesi, onu yıkmasıdır. Bu şiirin diğer bir temsilcisi Edip Cansever ise görüşünü şöyle ifade eder: Şiirin değeri okuyucunun çağrışım gücüne bağlı olmalı. Ece Ayhan ise İkinci Yeni'de yapmak istediğini şöyle özetler: İkinci cepheyi açmak, akıl dışında da bir anlam olduğunu savunmak, şiirin kuralları konusunda yıkıcı davranmak, anlamsızlığın anlamına doğru gitmek. Bu gerçekleri dil kurallarıyla sınırlayamadığımız için dili aşmak, kelimeleri anlamından kurtarmak, yeni özün sonucu olan yeni biçimi, yeni biçimin de zorunlu sonucu olan yeni özü getirmek. Başlangıçta bir topluluk olarak ortaya çıkmayan, bildirgesi bulunmayan, kimi ilkeler üzerinde birleşmeden Birinci Yeni'yi yeterli görmeyerek şiirde, her birinin kendi aradığını gözettiği bu şairleri "İkinci Yeni" adı altında toplamak gerekmiştir. Bu grup çok uzun soluklu olmadıysa da Türk şiirine yeni boyutlar kazandırdı. İkinci Yeni sonrası toplumcu şiir[değiştir | kaynağı değiştir] Ana madde: İkinci Yeni sonrası toplumcu şiir Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatında 1960-1980 yılları arasındaki şiir eğilimidir. Ataol Behramoğlu, İsmet Özel, Süreyya Berfe ve Özkan Mert, 1969'da Ant dergisinde "Toplumcu Genç Şairler Savaş Açıyor" başlıklı yazılarıyla İkinci Yeni şiir anlayışına karşı olduklarını belirtmişlerdir.[11] Dönem şairleri konu olarak: umut, yaşama sevinci, isyan, devrim ve direnme gibi konuları seçip, Marksist ideolojiyi beniseyip; yerleşik düzeni eleştirmişler, sınıf anlayışı halk ve işçi sınıfına dair görüşler belirtmiş ayrıca da kadın ve kadın hakları konularına da atıflarda bulunmuşlardır. İkinci Yeni doğrultusunda eserler veren şairlerde "kapalı bir anlatım" görülürken, İkinci Yeni Sonrası Toplumcu şiir hareketini bağlı şairlerde ise "açık bir anlatım" görülür. Bu dönem şairleri biçimden çok içeriğe önem vermişler ve kendilerini toplumun sözcüsü olarak nitelemişlerdir. Şairler eserlerinde çeşitli sloganları da kullanıp geleneksel söyleyişilerden faydalanmışlardır. Temsilcileri: İsmet Özel, Ataol Behramoğlu, Süreyya Berfe, Nihat Behram, Refik Durbaş ve Ahmet Oktay'dır Hisarcılar[değiştir | kaynağı değiştir] Ana madde: Hisarcılar "Hisarcılar”, Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı şiir ekollüne bağlı olan şair ve yazarlar topluluğudur. Hisarcılar ilk şiirlerini Çınaraltı dergisinde, Garip akımına karşı bir duruş sergileyerek yayınladılar. Daha sonra 1950 yılında yayınlanmaya başlayan ve 1980 yılına kadar aralıklı olarak 277 sayı çıkarılan Hisar dergisi etrafında toplandılar. Mehmet Çınarlı, İlhan Geçer, Mustafa Necati Karaer gibi şairler, kuruculuğunu yaptıkları Hisarcılar akımının ilk temsilcileridir. Daha çok sanatçının bağımsız olmasını ve Yaşayan Türkçeyi savunmuşlar, Garip akımına karşı çıkmışlardır. Yenileşmek için, geleneklerin tümüyle yok sayılmasını doğru bulmamışlardır. Şiir ve öykü dalında Türk edebiyatına yeni örnekler kazandırmışlardır. Mehmet Çınarlı, Hisar dergisinin Aralık 1980 tarihli 277. veda sayısında dile getirdiği: "Hisar'ın savaşı, yabancı kopyası olmayan, geleneklerinden bağlarını koparmayan, politik ve ideolojik baskılara boyun eğmeyen bir sanatı, halkın konuştuğu dille konuşan bir edebiyatı koruyup geliştirme savaşı idi." Dipnotlar[değiştir | kaynağı değiştir] Detaylı bilgi için Millî Edebiyat maddesine bakınız. H. E. Adıvar, Vurun Kahpeye, 1923; R. N. Güntekin, Yeşil Gece, 1928 H. E. Adıvar, Sinekli Bakkal, 1926 R.N.Güntekin, Yaprak Dökümü,1930 Peyami Safa, Dokuzuncu Hariciye Koğuşu,1930 4 c.1955-1987 Sığırdere, 1955; Körduman, 1957; Yedi Çınar Yaylası, 1958; Köyün Kamburu, 1962 Bakınız: Köy Edebiyatı Bakınız:Serbest Nazım Fazıl Hüsnü Dağlarca, Çocuk ve Allah, 1940 Bir şiir hareketi: Ataol Behramoğlu 16 Haziran 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Radikal, Erişim tarihi: 20 Mayıs 2016 gtdBatı Etkisinde Gelişen Türk edebiyatıDönemler Tanzimat edebiyatı Ara Nesil (1876-1896) Servet-i Fünûn edebiyatı Fecr-i Ati Millî Edebiyat Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatı Etkileyen kuramlarDışa dönük kuramlar Marksist estetik Determinist edebiyat kuramı Tarihçi edebiyat kuramı Arketip kuramı Yazar merkezli kuramlar Anlatımcılık Psikanalitik Edebiyat Okur merkezli kuramlar Duygusal etki kuramı İzlenimci eleştiri kuramı Fenomenolojik edebiyat Eser merkezli kuramlar Biçimcilik Yapısalcı edebiyat Yeni eleştiri Metinlerarasılık Önemli kavram ve kuruluşlar Batılılaşma Lale Devri Tercüme Odası Tanzimat Takvim-i Vekayi Tercüman-ı Ahvâl Tasvir-i Efkâr İbrahim Şinasi Hayaliyyun- Hakikiyyun Tahrîb-i Harâbât Şiir ve İnşa Nev Yunanilik Nayiler Batı edebiyatı akımları Klasisizm Romantizm Gerçekçilik Natüralizm Parnasizm Sembolizm İzlenimcilik Dışavurumculuk Dadaizm Fütürizm Harfçilik Gerçeküstücülük Varoluşçuluk Postmodernizm gtdCumhuriyet dönemi Türk edebiyatıBeş Hececiler Faruk Nafiz Çamlıbel Yusuf Ziya Ortaç Enis Behiç Koryürek Halit Fahri Ozansoy Orhan Seyfi Orhon Yedi Meşaleciler Sabri Esat Siyavuşgil Vasfi Mahir Kocatürk Yaşar Nabi Nayır Cevdet Kudret Kenan Hulusi Muammer Lütfi Ziya Osman Saba Garipçiler (Birinci Yeniler) Orhan Veli Kanık Melih Cevdet Anday Oktay Rifat İkinci Yeniler Turgut Uyar Cemal Süreya Edip Cansever İlhan Berk Ece Ayhan Sezai Karakoç Ülkü Tamer Oktay Rifat Milli Edebiyat Zevk ve Anlayışını Sürdüren Şiir Ahmet Kutsi Tecer Arif Nihat Asya Orhan Şaik Gökyay Kemalettin Kamu Ömer Bedrettin Uşaklı Bedri Rahmi Eyüboğlu Behçet Kemal Çağlar Necmettin Halil Onan Zeki Ömer Defne Coşkun Ertepınar Serbest Nazım ve Toplumcu Şiir Nâzım Hikmet Rıfat Ilgaz Aziz Nesin Ceyhun Atuf Kansu Ahmed Arif Ercüment Behzat Lav Arif Damar Şevket Süreyya Aydemir Vedat Nedim Tör Enver Gökçe Şükran Kurdakul Mehmet Başaran II. Yeni Sonrası Toplumcu Şiir İsmet Özel Ataol Behramoğlu Süreyya Berfe Nihat Behram Refik Durbaş Ahmet Oktay Maviciler Attila İlhan Ferit Edgü Orhan Duru Özdemir Nutku Ahmet Oktay Demir Özlü Tahsin Yücel Demirtaş Ceyhun Yılmaz Gruda Roman • Öykü • Şiir • Araştırma • Derleme "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Cumhuriyet_dönemi_Türk_edebiyatı&oldid=32332933" sayfasından alınmıştır
Türk edebiyatı Kategorik olarak İslamiyet öncesi Sözlü edebiyat Yazılı edebiyat İslamiyet etkisinde gelişen Türk edebiyatı Halk edebiyatı Divan edebiyatı Batı etkisi Tanzimat edebiyatı Servet-i Fünûn edebiyatı Fecr-i Ati Millî Edebiyat Cumhuriyet dönemi gtd Osmanlı Devleti'nin son dönemlerinde eğitim amacıyla Avrupa'ya, özellikle Fransa'ya giden gençler oradaki edebiyatta gördükleri yenilikleri ülkeye dönüşlerinde Türk edebiyatında uygulamaya başlamışlardır. Bu şekilde belli dönemler halinde günümüze kadar süren yeni bir edebiyat başlamıştır. Bu dönemlerden biri de Cumhuriyet dönemi edebiyatıdır. Cumhuriyet dönemi edebiyatı, Millî Edebiyat[1] 'tan kesin hatlarla ayrılamamaktadır, zira Millî Edebiyat devri sanatçıları, Cumhuriyet'in ilk yıllarında en önemli eserlerini vermişlerdir. Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Halide Edip, Reşat Nuri, Refik Halit ve daha birçoğu Cumhuriyet'in ilk 50 yılına damgalarını vurmuşlardır. Cumhuriyet'in ilanını takiben hızlı bir şekilde yapılan dil ve harf devrimleriyle Latin harflerine dayalı yeni alfabenin kabulü ve dilde özleşme, 1920'li yıllarda başlayan ve hâlen devam eden bir edebiyat döneminin başlangıcı olarak kabul edilir. Özellikleri[değiştir | kaynağı değiştir] Cumhuriyet Dönemi Edebiyatının temelinde İstiklal Savaşı ve Atatürk devrimleri vardır. Şiirler, romanlar, hikâyeler bu iki konu ile doğrudan ya da dolaylı olarak bağlantılıdır. Millî duygu ve heyecan geliştirmeye yönelik bu çabalar Millî edebiyatın bir devamı niteliğindedir. Millî edebiyatla başlayan halka inme, Anadolu'yu tanıma çabası bu dönemin edebiyatında ana ilkelerden olmuş, Türk halkının her kesimi edebiyata girmiştir. Artık edebiyat İstanbul'un sınırlarını tamamen aşmıştır. Romanda ve öyküde toplum sorunları gözleme dayanan bir gerçekle anlatılmıştır. Yeni kurulan devlet ile yapılan bazı devrimleri halka tanıtmak ve benimsetmek görevi Cumhuriyet dönemi sanatçılarına düşmüştü. Sanatçı, siyaset ile halk arasında bir köprü olmuş, devrimleri yorumlamış, açıklamış ve savunmuştur. Yeni dil ve eski dil tartışmaları Cumhuriyet ile noktalanmış, siyasi güç, olayı tekeline almış ve Türk Dil Kurumu'nu kurarak dilde geri dönülmez bir yenileşme yoluna gidilmiştir. Cumhuriyet'ten önce sadece sempati duyulan Türk Halk sanatları ve halkbilimi ön plana alınmış, öncekilerin küçümsediği Karacaoğlan'ın, Yunus'un tarzı örnek alınmıştır. Artık harf benzerliği de kurulan Batı edebiyatı daha yakından takip edilmiştir. Türk edebiyatı, batı edebiyatının yeniliklerini, akımlarını uygulamaya başlamıştır. Cumhuriyet Dönemi Edebiyatı Ürünleri[değiştir | kaynağı değiştir] Roman ve öykü[değiştir | kaynağı değiştir] Cumhuriyet Dönemi edebiyatı Türkiye'nin gerçeklerine gittikçe genişleyen ölçüde eğildi. Yurdun bütün bölgelerinde kentlerdeki, köylerdeki yaşamı ve insan ilişkilerini, yurtdışına göçen işçileri ele aldı. Her sınıftan, her yaşam biçiminden gelen kahramanları canlandırdı. Onları kuşatan toplumsal bozuklukların giderilmesi için öneriler getirildi. Dil devrimi, edebiyatı yakından etkiledi. Türetilen ya da canlandırılan sözcükler yanında bölge ağızlarından sözcükler ve anlatım biçimleri de edebiyata girdi. Halk söyleyişleri, anlatımı kadar dünya edebiyatlarından türlü eğilimlerden, deneylerden izlenimler görüldü. Cumhuriyet'in kuruluşunu ele alan yapıtlar oluşturuldu. Yakup Kadri yakın tarihte oluşan, kendi tanık olduğu olaylara dayanarak toplumdaki değişmeleri, siyasal yaşamdaki çalkantıları, çatışmaları ele alan romanlar yazdı. En etkili romanı ise köylü ve aydın çelişkisini anlatan Yaban (1932) oldu. Cumhuriyet'in ilk 10 yılında Türk Kurtuluş Savaşı'na katılan halk ve aydınlar, yeni döneme ayak uydurmaya çalışan çıkarcılar ve işbirlikçiler,[2] batı uygarlığı karşısında geleneksel ahlakın ve yerleşik değerlerin tartışılması,[3] toplumdaki değişmelerin, batılılaşmayı yanlış anlamanın yıkıcı etkileri[4] gibi toplumsal konulara bireysel sorunlar, ruhçözüm deneyleri[5] eklendi. Şevket Esendal'ın Ayaşlı ve Kiracıları (1934) romanı başkent Ankara'nın Cumhuriyet'in ilk yıllarındaki yaşamını canlandırıyordu. Deniz tutkunu olan Sait Faik, kendi yaşadığı Burgaz Adası'nın Rum balıkçılarını, kentin küçük insanlarını geniş bir insan sevgisiyle canlandırdı. Öte yandan üretim biçimine, üretim biçiminde değişmenin yaşamı nasıl etkilediğine dikkati çeken ilk yapıt Sadri Ertem'in Çıkrıklar Durunca (1931) adlı köy romanıdır. Sabahattin Ali, Kuyucaklı Yusuf romanıyla 20 yıl kadar sonra gelişecek köy romancılığına öncülük etti. Köylüleri, düşkün kadınları, toplumsal sınıflar arasındaki çelişkileri ele alan öyküler kaleme aldı. İnce Memed,Yaşar Kemalİnce Memed romanında[6] 1930 yıllarında Toroslar'da yaşayan, suça itilmiş bir eşkıyanın yaşamını konu edinen Yaşar Kemal bu yöreyi ve Çukurova'yı tarihsel kökleri, doğası, güncel sorunlarıyla yansıtırken anlatımdaki coşku, betimlemelerindeki renklilikle dikkat çekti. Orhan Kemal, İstanbul'un yoksul kesimlerinde yaşayanları, köyden kente nüfus göçünü, ezilen çocukların, genç kızların serüvenini konu edindi. Kemal Tahir'in köyü konu edinen romanları[7] ve köydeki gelişmelerin geniş bir panoramasını verdi. Samim Kocagöz, Necati Cumalı, Fakir Baykurt gibi yazarlar roman ve öyküleriyle köy ve kasaba yaşamına tanıklık ettiler.[8] Aynı çevreyi konu edinen Bekir Yıldız, yurtdışında çalışan göçmen işçilerin yaşamını konu edinen yazarlardan oldu. Gerçeklere İroni ile bakan öykücüler bulunduğu gibi (ör; Haldun Taner) toplumsal bozuklukları gülmece öyküleri ve romanlarıyla çok geniş bir okur toplulukları önünde tartışan yazarlar (Aziz Nesin, Rıfat Ilgaz) görüldü. Kurtuluş Savaşı'nın ve Cumhuriyet dönemini, toplumcu ve gerçekçi yazarlara karşıt biçimde yorumlayan yazarlar (Tarık Buğra) da oldu. 2006 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Türk yazar Orhan Pamuk.Ruhsal çözümlemelere yönelen, biliçaltını sergileyen yazarlar (Yusuf Atılgan, Bilge Karasu, Adnan Özyalçıner, Oğuz Atay vs.) soyutlamalardan, kara mizahtan yararlandılar; geriye dönüşümlerle, çağrışımlarla beslenen, dilin olanaklarını araştıran denemelere giriştiler. Kadın romancılar ve öykücüler çevreyi, olayları, kişileri konu edinirken ayrıntılara daha çok indiler. Bu yazarlar (Nezihe Meriç, Adalet Ağaoğlu, Pınar Kür, Füruzan, Sevgi Soysal, Tomris Uyar) bireyin toplumla ilişkisi, toplumsal yapıda ve kültürdeki değişimler, cinsellik gibi konulara yönelirken yerleşik yargılara karşı çıktılar. Hızlı kentleşme, sanayileşme olguları köy edebiyatının ortadan silinmesine yol açarken, kentteki kaynaşmalar, kenar mahalle insanlarının, yoksulların, işçilerin yaşamından çok aydınların, sanatçıların, siyasal eylemlere katılanların toplumsal ve ruhsal dünyalarını, onların tanıklığıyla bireyi ve toplumu konu edinen bir edebiyat gelişti: Erhan Bener, Demir Özlü, Selim İleri, Orhan Pamuk, Latife Tekin, Nedim Gürsel gibi yazarların roman ve öyküleri. Şiir[değiştir | kaynağı değiştir] Şiirde, Millî Edebiyat akımından hece veznini devralan kuşak (Kemalettin Kamu,Ömer Bedrettin Uşaklı vs) küçük duyarlılıkları, doğa ve yurt güzelliklerini konu edindi. Biçim yetkinliğine,arı şiire yönelen çalışmalar folklordan (Ahmet Kutsi Tecer), tarihin yanı sıra psikolojiden (Ahmet Hamdi Tanpınar) beslendi. Simgelere (Ahmet Muhip Dıranas) ya da günlük yaşamdan sahnelere, yaygın izlenimlere, duyarlığa (Cahit Sıtkı Tarancı) yaslandı. Hece veznini kullanmada ulaşılan ustalığa yeni kalıplar, duraksız uygulamalar (A. M. Dıranas, C. S. Tarancı) eklendi. İnsanın iç dünyasına yönelik araştırmalar, gizemci düşünceler dile getirildi (Necip Fazıl Kısakürek). Nâzım Hikmet'ın vezni, geleneksel kalıpları kıran şiiri, biçimsel özellikleri kadar Marxçı görüşe bağlı içeriğiyle de yenilik oluşturdu. Bu yenilikçi şiir zamanla halk şiirinden, divan şiirinden, hatta çağdaşı Garip şiirinden etkiler aldı: öykünün olanaklarından yararlanıldı, yerel ve evrensel değerlerle beslendi. Garip hareketinin temsilcileri (Orhan Veli Kanık, Melih Cevdet, Oktay Rıfat) şiirde süregelen aşırı duyarlığa, şairaneliğe karşı çıktılar, vezinsiz şiiri yaygınlaştırdılar.[9] Garipçiler karşısında Nâzım Hikmet'in şiir anlayışından etkilenen toplumcu şiir anlayışı ortaya çıktı. Bu şiir geleneğinin temsilcileri Rıfat Ilgaz, A.Kadir, Ahmed Arif, Hasan Hüseyin'dir. Toplumsal konuları, imgeye ve duyarlığa daha geniş yer vererek işleyen eğilimin temsilcisi Attilâ İlhan oldu. Doğa, aşk, yaşam, sevgi, barış, özgürlük vb. konuları işleyen açık aydınlık şiirin (Bedri Rahmi Eyüboğlu, Behçet Necatigil, Cahit Külebi, Necati Cumalı) karşısında; insanın evrendeki yerini konu edinirken soyutlamalardan, bilinçaltı araştırmalardan yararlanan çalışmalar yer aldı. Asaf Halet Çelebi'nin şiirine eski uygarlıkların, tasavvufun, folklorun katkısı görüldü. Dönemin en üretken şairi Fazıl Hüsnü Dağlarca, insanın tanrı, evren, tarih, zaman karşısındaki yerini yer yer karanlık imgelerle okura sezdirmeye çalıştı.[10] Garip şiirinin açık anlatımına karşın İkinci Yeni adı verilen şiirin temsilcileri Edip Cansever, İlhan Berk,Cemal Süreya, Turgut Uyar, Sezai Karakoç ve Ece Ayhan, çağdaş dünyanın karmaşası içinde bunalan insanın tedirginliğini, yer yer kapanık bir şiir diliyle anlattılar. Toplumsal eylemlere (Kemal Özer, Ataol Behramoğlu), kentin yaşamında çizgi dışı kalmış kitlelerin temsilcilerine (Refik Durbaş), kültürel kaynaklara ve tarihe (Hilmi Yavuz) yönelen ürünler kendini gösterdi. İroni (Salah Birsel), toplumsal (Metin Eloğlu) ve siyasal (Can Yücel) yergi, duyarlığa karşı şiir kaynaklarından birini oluşturdu. Araştırma ve derleme[değiştir | kaynağı değiştir] Türk edebiyatını uzun tarihi ve geniş coğrafyası içinde bir bütün olarak ele alan, dönemlerini belirleyen, eski yapıtları gün ışığına çıkaran yazar Fuad Köprülü'dür. Fuad Köprülü, siyasal ve toplumsal kurumlardaki değişmelerin edebiyattaki etkilerini gösterdi. Onun çizdiği çevreye bağlı kalarak geçmişteki Türk edebiyatını inceleyen araştırmacılar yetişti: İbrahim Necmi Dilmen, İsmail Habip Sevük, Agah Sırrı Levent, Mustafa Nihat Özön, Nihat Sami Banarlı, Kenan Akyüz, Abdülbaki Gölpınarlı, Fahir İz bu alanda çalışmalar gerçekleştirenlerden bazılarıdır. Değerlendirmelerinde düşünce hareketlerini, yazarların psikolojisini, anlatım özelliklerini göz önünde tutanlar (Ahmet Hamdi Tanpınar, Mehmet Kaplan) oldu. Cumhuriyet Dönemi Edebiyat Akımları[değiştir | kaynağı değiştir] Beş Hececiler[değiştir | kaynağı değiştir] Ana madde: Beş Hececiler Millî Edebiyat'tan etkilenilmiş ve hece ölçüsü ustalıkla kullanılmıştır. Şiire 1. Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı yıllarında başlamışlardır. Şiir dilinin sade ve süssüz olmasını tercih ettiler. Önceleri aruz kullanmışlarsa da, daha sonra hece ölçüsünü kullanmışlardır. Şiirlerinde; memleket sevgisi, yurdun güzellikleri, kahramanlık ve yiğitlik gibi konuları ele almışlardır. 5 Hececiler grubunu Faruk Nafiz Çamlıbel, Enis Behiç Koryürek, Halit Fahri Ozansoy, Yusuf Ziya Ortaç ve Orhan Seyfi Orhon oluşturur. Millî Edebiyat zevk ve anlayışını sürdüren şiir[değiştir | kaynağı değiştir] Ana madde: Millî Edebiyat zevk ve anlayışını sürdüren şiir Kurtuluş Savaşı'nın etkilerinin sürdüğü dönemde ortaya çıkmış şiir akımıdır. Bu akımın yazarları milliyetçilik düşüncesinden etkilenerek bu doğrultuda eseler vermişlerdir. Yazarlar dildeki yabancı sözcüklerin Türkçe karşılıklarını kullanmayı tercih etmişlerdir. Şiirde, Halk edebiyatında olduğu gibi hece ölçüsü kullanılmıştır. Genellikle sözcüklerin akla gelen ilk anlamları kullanılmıştır. Yazarların verdikleri eserlerde millî hisler ön planda olurken, eserlerdeki kişiler halk arasından seçilmiş sıradan kişilerdir. Bu akıma dahil olan şairler şiirlerini Kültür Haftası, Hisar ve Çınaraltı gibi dergilerde yayınlamışlardır. Bu akıma dahil olan yazarlar: Ahmet Kutsi Tecer, Arif Nihat Asya, Orhan Şaik Gökyay, Kemalettin Kamu, Ömer Bedrettin Uşaklı, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Behçet Kemal Çağlar, Necmettin Halil Onan, Zeki Ömer Defne ve Coşkun Ertepınar'dır. Yedi Meşaleciler[değiştir | kaynağı değiştir] Ana madde: Yedi Meşaleciler Cumhuriyet döneminin başlarında bir araya gelen tek topluluktur. Yeni bir edebiyat kurmak, Batı edebiyatını takip etmek, özgün şiir oluşturmak adına ortaya çıkmışlar, ancak Beş Hececiler'in takipçileri olmaktan kurtulamamışlardır. Bu sanatçılar; Sabri Esat Siyavuşgil, Vasfi Mahir Kocatürk, Yaşar Nabi Nayır, Cevdet Kudret, Kenan Hulusi, Muammer Lütfi, Ziya Osman Saba'dır. Bunların arasında en dikkate değer isim Ziya Osman'dır. Garip hareketi (Birinci Yeni)[değiştir | kaynağı değiştir] Ana madde: Garip hareketi 1940 sonrası Türk şiirinde önemli izler bırakan Garip akımını Orhan Veli kurar. Ona, Oktay Rıfat ve Melih Cevdet destek verir. Bu akıma göre şiirde basitlik ön plandadır. Şiir hayata yaklaştığı sürece başarılıdır. Vezin, kafiye, nazım şekli şairin elini kolunu bağlayan gereksiz unsurlardır. Şiir serbest olmalı, hayatın canlılığını yansıtmalıdır. Şiirin ahengini sağlayan bu bağlar değil sözcüklerdir. Şiirde mecazlı söyleyişlerden kaçınılmalıdır. Sanatlar, şiire bu zamana kadar bir şey kazandırmamıştır. Şiir, yüksek zümrenin malı olmaktan çıkarılmalıdır. Yeni şiirin beğenisi mutlu sınıfı oluşturanların değil bir lokma ekmek için didinenlerin şiiridir. Onlara hitap edecektir. Şiiri en öz, en yalın halde bulmak için bilinçaltına yönelen Garipçiler kendilerinin sürrealist akıma yaklaştığını söylemişlerdir. Garipçilerin şiir anlayışı, şiir dünyasına bomba gibi düşmüş, eleştirenler olduğu gibi destekleyenler de olmuştur. Ancak şiirin bu kadar basit olmadığını savunanlar sonunda haklı çıkmış, önce Oktay Rıfat ve Melih Cevdet kapalı, imgesel şiire yönelmiştir. Serbest nazım ve toplumcu şiir[değiştir | kaynağı değiştir] Ana madde: Serbest nazım ve toplumcu şiir 1920–1960 yılları arasında etkili olan şiir hareketidir. Bu türdeki eserlerde pragmatik ve didaktik bir yapı görülür. Şiirlerde savunulan bir görüş vardır. Şairler "toplum için sanat" doğrultusunda toplumsal kaygı güderek eserler vermiş ve gelecekçilik (fütürizm) akımından etkilenmişlerdir. Bu anlayışta eser veren şairler, şiirde önemli olanın "içerik" olduğunu savunup sanatsal kaygı gütmeden ölçüsüz ve uyaksız şiirler yazmışlardır. Eserler geniş kitlelere hitap etmek amacıyla yazılmıştır. Şiirde bireysellikten çok kolektiflik vardır. Başlıca temsilcileri: Nâzım Hikmet, Rıfat Ilgaz, İsmet Özel Aziz Nesin, Ceyhun Atuf Kansu, Ahmed Arif, Attila İlhan, Hasan Hüseyin, Ercüment Behzat Lav, Arif Damar, Şevket Süreyya Aydemir, Vedat Nedim Tör, Enver Gökçe, Şükran Kurdakul ve Mehmet Başaran'dır. Serbest nazım: Genellikle ölçü ve uyağa bağlı bulunmayan ve dizelerdeki hece sayısı değişik olan şiirlerdir. Daha çok Servet-i Fünûn'dan sonra yaygınlık göstermiştir. Bu türde ahenk, aliterasyon ve asonanslarla sağlanır. Toplumcu şiir: İdeolojik eğilimli şiir türüdür, daha çok meteryalist dünya görüşü üzerine temellendirilmiştir ve Marksist ideolojiyle de şekillendirilmiştir. Bu görüşe göre eser veren şair ve yazarlar; işçi sorunları, köylü sorunları, siyasal ve toplumsal sorunlar gibi çeşitli konularda bir şeylere farkındalık yaratmaya çalışıp okuru etkilemeye çalışırlar. Toplum için sanat anlayışını da benimsemişlerdir. İkinci Yeniler[değiştir | kaynağı değiştir] Ana madde: İkinci Yeniler Birinci Yeni, diğer adıyla Garip akımı, şiirselliği ve geleneksel kuralları, baştacı edilenleri yadsıyarak şiirde halka ve yalına yönelen, biçim, öz ve söyleyiş yenilikleri getirmişti. Ancak on yıl sonra, şiirde şiirsellik, duyarlılık, duygu, süslem ve imge aranır oldu. Batı'da geliştirilen "soyut", "imgesel" benzeri niteliklerle yazmak gibi yeni arayışlara gidildi. Bu, İkinci Yeni'nin doğmasına zemin hazırladı. Bu şiirin temsilcilerinden olan İlhan Berk, şiiri özelliklerini şöyle açıklamıştır. Şiirin öğelerini, ilkelerini saptamak, kendi ilkelerinin dışındaki bütün öbür araçları atmak, şiiri şiir olarak düşünmek, İkinci Yeni Şiir ilk bunu düşünüyor.Şimdiye değin anlamın bir yönü biliniyordu: Akla bağlılık. Oysa şiirin en yüce öğesi aklı allak bullak etmesi, onu yıkmasıdır. Bu şiirin diğer bir temsilcisi Edip Cansever ise görüşünü şöyle ifade eder: Şiirin değeri okuyucunun çağrışım gücüne bağlı olmalı. Ece Ayhan ise İkinci Yeni'de yapmak istediğini şöyle özetler: İkinci cepheyi açmak, akıl dışında da bir anlam olduğunu savunmak, şiirin kuralları konusunda yıkıcı davranmak, anlamsızlığın anlamına doğru gitmek. Bu gerçekleri dil kurallarıyla sınırlayamadığımız için dili aşmak, kelimeleri anlamından kurtarmak, yeni özün sonucu olan yeni biçimi, yeni biçimin de zorunlu sonucu olan yeni özü getirmek. Başlangıçta bir topluluk olarak ortaya çıkmayan, bildirgesi bulunmayan, kimi ilkeler üzerinde birleşmeden Birinci Yeni'yi yeterli görmeyerek şiirde, her birinin kendi aradığını gözettiği bu şairleri "İkinci Yeni" adı altında toplamak gerekmiştir. Bu grup çok uzun soluklu olmadıysa da Türk şiirine yeni boyutlar kazandırdı. İkinci Yeni sonrası toplumcu şiir[değiştir | kaynağı değiştir] Ana madde: İkinci Yeni sonrası toplumcu şiir Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatında 1960-1980 yılları arasındaki şiir eğilimidir. Ataol Behramoğlu, İsmet Özel, Süreyya Berfe ve Özkan Mert, 1969'da Ant dergisinde "Toplumcu Genç Şairler Savaş Açıyor" başlıklı yazılarıyla İkinci Yeni şiir anlayışına karşı olduklarını belirtmişlerdir.[11] Dönem şairleri konu olarak: umut, yaşama sevinci, isyan, devrim ve direnme gibi konuları seçip, Marksist ideolojiyi beniseyip; yerleşik düzeni eleştirmişler, sınıf anlayışı halk ve işçi sınıfına dair görüşler belirtmiş ayrıca da kadın ve kadın hakları konularına da atıflarda bulunmuşlardır. İkinci Yeni doğrultusunda eserler veren şairlerde "kapalı bir anlatım" görülürken, İkinci Yeni Sonrası Toplumcu şiir hareketini bağlı şairlerde ise "açık bir anlatım" görülür. Bu dönem şairleri biçimden çok içeriğe önem vermişler ve kendilerini toplumun sözcüsü olarak nitelemişlerdir. Şairler eserlerinde çeşitli sloganları da kullanıp geleneksel söyleyişilerden faydalanmışlardır. Temsilcileri: İsmet Özel, Ataol Behramoğlu, Süreyya Berfe, Nihat Behram, Refik Durbaş ve Ahmet Oktay'dır Hisarcılar[değiştir | kaynağı değiştir] Ana madde: Hisarcılar "Hisarcılar”, Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı şiir ekollüne bağlı olan şair ve yazarlar topluluğudur. Hisarcılar ilk şiirlerini Çınaraltı dergisinde, Garip akımına karşı bir duruş sergileyerek yayınladılar. Daha sonra 1950 yılında yayınlanmaya başlayan ve 1980 yılına kadar aralıklı olarak 277 sayı çıkarılan Hisar dergisi etrafında toplandılar. Mehmet Çınarlı, İlhan Geçer, Mustafa Necati Karaer gibi şairler, kuruculuğunu yaptıkları Hisarcılar akımının ilk temsilcileridir. Daha çok sanatçının bağımsız olmasını ve Yaşayan Türkçeyi savunmuşlar, Garip akımına karşı çıkmışlardır. Yenileşmek için, geleneklerin tümüyle yok sayılmasını doğru bulmamışlardır. Şiir ve öykü dalında Türk edebiyatına yeni örnekler kazandırmışlardır. Mehmet Çınarlı, Hisar dergisinin Aralık 1980 tarihli 277. veda sayısında dile getirdiği: "Hisar'ın savaşı, yabancı kopyası olmayan, geleneklerinden bağlarını koparmayan, politik ve ideolojik baskılara boyun eğmeyen bir sanatı, halkın konuştuğu dille konuşan bir edebiyatı koruyup geliştirme savaşı idi." Dipnotlar[değiştir | kaynağı değiştir] Detaylı bilgi için Millî Edebiyat maddesine bakınız. H. E. Adıvar, Vurun Kahpeye, 1923; R. N. Güntekin, Yeşil Gece, 1928 H. E. Adıvar, Sinekli Bakkal, 1926 R.N.Güntekin, Yaprak Dökümü,1930 Peyami Safa, Dokuzuncu Hariciye Koğuşu,1930 4 c.1955-1987 Sığırdere, 1955; Körduman, 1957; Yedi Çınar Yaylası, 1958; Köyün Kamburu, 1962 Bakınız: Köy Edebiyatı Bakınız:Serbest Nazım Fazıl Hüsnü Dağlarca, Çocuk ve Allah, 1940 Bir şiir hareketi: Ataol Behramoğlu 16 Haziran 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Radikal, Erişim tarihi: 20 Mayıs 2016 gtdBatı Etkisinde Gelişen Türk edebiyatıDönemler Tanzimat edebiyatı Ara Nesil (1876-1896) Servet-i Fünûn edebiyatı Fecr-i Ati Millî Edebiyat Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatı Etkileyen kuramlarDışa dönük kuramlar Marksist estetik Determinist edebiyat kuramı Tarihçi edebiyat kuramı Arketip kuramı Yazar merkezli kuramlar Anlatımcılık Psikanalitik Edebiyat Okur merkezli kuramlar Duygusal etki kuramı İzlenimci eleştiri kuramı Fenomenolojik edebiyat Eser merkezli kuramlar Biçimcilik Yapısalcı edebiyat Yeni eleştiri Metinlerarasılık Önemli kavram ve kuruluşlar Batılılaşma Lale Devri Tercüme Odası Tanzimat Takvim-i Vekayi Tercüman-ı Ahvâl Tasvir-i Efkâr İbrahim Şinasi Hayaliyyun- Hakikiyyun Tahrîb-i Harâbât Şiir ve İnşa Nev Yunanilik Nayiler Batı edebiyatı akımları Klasisizm Romantizm Gerçekçilik Natüralizm Parnasizm Sembolizm İzlenimcilik Dışavurumculuk Dadaizm Fütürizm Harfçilik Gerçeküstücülük Varoluşçuluk Postmodernizm gtdCumhuriyet dönemi Türk edebiyatıBeş Hececiler Faruk Nafiz Çamlıbel Yusuf Ziya Ortaç Enis Behiç Koryürek Halit Fahri Ozansoy Orhan Seyfi Orhon Yedi Meşaleciler Sabri Esat Siyavuşgil Vasfi Mahir Kocatürk Yaşar Nabi Nayır Cevdet Kudret Kenan Hulusi Muammer Lütfi Ziya Osman Saba Garipçiler (Birinci Yeniler) Orhan Veli Kanık Melih Cevdet Anday Oktay Rifat İkinci Yeniler Turgut Uyar Cemal Süreya Edip Cansever İlhan Berk Ece Ayhan Sezai Karakoç Ülkü Tamer Oktay Rifat Milli Edebiyat Zevk ve Anlayışını Sürdüren Şiir Ahmet Kutsi Tecer Arif Nihat Asya Orhan Şaik Gökyay Kemalettin Kamu Ömer Bedrettin Uşaklı Bedri Rahmi Eyüboğlu Behçet Kemal Çağlar Necmettin Halil Onan Zeki Ömer Defne Coşkun Ertepınar Serbest Nazım ve Toplumcu Şiir Nâzım Hikmet Rıfat Ilgaz Aziz Nesin Ceyhun Atuf Kansu Ahmed Arif Ercüment Behzat Lav Arif Damar Şevket Süreyya Aydemir Vedat Nedim Tör Enver Gökçe Şükran Kurdakul Mehmet Başaran II. Yeni Sonrası Toplumcu Şiir İsmet Özel Ataol Behramoğlu Süreyya Berfe Nihat Behram Refik Durbaş Ahmet Oktay Maviciler Attila İlhan Ferit Edgü Orhan Duru Özdemir Nutku Ahmet Oktay Demir Özlü Tahsin Yücel Demirtaş Ceyhun Yılmaz Gruda Roman • Öykü • Şiir • Araştırma • Derleme "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Cumhuriyet_dönemi_Türk_edebiyatı&oldid=32332933" sayfasından alınmıştır
Türk edebiyatı Kategorik olarak İslamiyet öncesi Sözlü edebiyat Yazılı edebiyat İslamiyet etkisinde gelişen Türk edebiyatı Halk edebiyatı Divan edebiyatı Batı etkisi Tanzimat edebiyatı Servet-i Fünûn edebiyatı Fecr-i Ati Millî Edebiyat Cumhuriyet dönemi gtd Osmanlı Devleti'nin son dönemlerinde eğitim amacıyla Avrupa'ya, özellikle Fransa'ya giden gençler oradaki edebiyatta gördükleri yenilikleri ülkeye dönüşlerinde Türk edebiyatında uygulamaya başlamışlardır. Bu şekilde belli dönemler halinde günümüze kadar süren yeni bir edebiyat başlamıştır. Bu dönemlerden biri de Cumhuriyet dönemi edebiyatıdır. Cumhuriyet dönemi edebiyatı, Millî Edebiyat[1] 'tan kesin hatlarla ayrılamamaktadır, zira Millî Edebiyat devri sanatçıları, Cumhuriyet'in ilk yıllarında en önemli eserlerini vermişlerdir. Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Halide Edip, Reşat Nuri, Refik Halit ve daha birçoğu Cumhuriyet'in ilk 50 yılına damgalarını vurmuşlardır. Cumhuriyet'in ilanını takiben hızlı bir şekilde yapılan dil ve harf devrimleriyle Latin harflerine dayalı yeni alfabenin kabulü ve dilde özleşme, 1920'li yıllarda başlayan ve hâlen devam eden bir edebiyat döneminin başlangıcı olarak kabul edilir. Özellikleri[değiştir | kaynağı değiştir] Cumhuriyet Dönemi Edebiyatının temelinde İstiklal Savaşı ve Atatürk devrimleri vardır. Şiirler, romanlar, hikâyeler bu iki konu ile doğrudan ya da dolaylı olarak bağlantılıdır. Millî duygu ve heyecan geliştirmeye yönelik bu çabalar Millî edebiyatın bir devamı niteliğindedir. Millî edebiyatla başlayan halka inme, Anadolu'yu tanıma çabası bu dönemin edebiyatında ana ilkelerden olmuş, Türk halkının her kesimi edebiyata girmiştir. Artık edebiyat İstanbul'un sınırlarını tamamen aşmıştır. Romanda ve öyküde toplum sorunları gözleme dayanan bir gerçekle anlatılmıştır. Yeni kurulan devlet ile yapılan bazı devrimleri halka tanıtmak ve benimsetmek görevi Cumhuriyet dönemi sanatçılarına düşmüştü. Sanatçı, siyaset ile halk arasında bir köprü olmuş, devrimleri yorumlamış, açıklamış ve savunmuştur. Yeni dil ve eski dil tartışmaları Cumhuriyet ile noktalanmış, siyasi güç, olayı tekeline almış ve Türk Dil Kurumu'nu kurarak dilde geri dönülmez bir yenileşme yoluna gidilmiştir. Cumhuriyet'ten önce sadece sempati duyulan Türk Halk sanatları ve halkbilimi ön plana alınmış, öncekilerin küçümsediği Karacaoğlan'ın, Yunus'un tarzı örnek alınmıştır. Artık harf benzerliği de kurulan Batı edebiyatı daha yakından takip edilmiştir. Türk edebiyatı, batı edebiyatının yeniliklerini, akımlarını uygulamaya başlamıştır. Cumhuriyet Dönemi Edebiyatı Ürünleri[değiştir | kaynağı değiştir] Roman ve öykü[değiştir | kaynağı değiştir] Cumhuriyet Dönemi edebiyatı Türkiye'nin gerçeklerine gittikçe genişleyen ölçüde eğildi. Yurdun bütün bölgelerinde kentlerdeki, köylerdeki yaşamı ve insan ilişkilerini, yurtdışına göçen işçileri ele aldı. Her sınıftan, her yaşam biçiminden gelen kahramanları canlandırdı. Onları kuşatan toplumsal bozuklukların giderilmesi için öneriler getirildi. Dil devrimi, edebiyatı yakından etkiledi. Türetilen ya da canlandırılan sözcükler yanında bölge ağızlarından sözcükler ve anlatım biçimleri de edebiyata girdi. Halk söyleyişleri, anlatımı kadar dünya edebiyatlarından türlü eğilimlerden, deneylerden izlenimler görüldü. Cumhuriyet'in kuruluşunu ele alan yapıtlar oluşturuldu. Yakup Kadri yakın tarihte oluşan, kendi tanık olduğu olaylara dayanarak toplumdaki değişmeleri, siyasal yaşamdaki çalkantıları, çatışmaları ele alan romanlar yazdı. En etkili romanı ise köylü ve aydın çelişkisini anlatan Yaban (1932) oldu. Cumhuriyet'in ilk 10 yılında Türk Kurtuluş Savaşı'na katılan halk ve aydınlar, yeni döneme ayak uydurmaya çalışan çıkarcılar ve işbirlikçiler,[2] batı uygarlığı karşısında geleneksel ahlakın ve yerleşik değerlerin tartışılması,[3] toplumdaki değişmelerin, batılılaşmayı yanlış anlamanın yıkıcı etkileri[4] gibi toplumsal konulara bireysel sorunlar, ruhçözüm deneyleri[5] eklendi. Şevket Esendal'ın Ayaşlı ve Kiracıları (1934) romanı başkent Ankara'nın Cumhuriyet'in ilk yıllarındaki yaşamını canlandırıyordu. Deniz tutkunu olan Sait Faik, kendi yaşadığı Burgaz Adası'nın Rum balıkçılarını, kentin küçük insanlarını geniş bir insan sevgisiyle canlandırdı. Öte yandan üretim biçimine, üretim biçiminde değişmenin yaşamı nasıl etkilediğine dikkati çeken ilk yapıt Sadri Ertem'in Çıkrıklar Durunca (1931) adlı köy romanıdır. Sabahattin Ali, Kuyucaklı Yusuf romanıyla 20 yıl kadar sonra gelişecek köy romancılığına öncülük etti. Köylüleri, düşkün kadınları, toplumsal sınıflar arasındaki çelişkileri ele alan öyküler kaleme aldı. İnce Memed,Yaşar Kemalİnce Memed romanında[6] 1930 yıllarında Toroslar'da yaşayan, suça itilmiş bir eşkıyanın yaşamını konu edinen Yaşar Kemal bu yöreyi ve Çukurova'yı tarihsel kökleri, doğası, güncel sorunlarıyla yansıtırken anlatımdaki coşku, betimlemelerindeki renklilikle dikkat çekti. Orhan Kemal, İstanbul'un yoksul kesimlerinde yaşayanları, köyden kente nüfus göçünü, ezilen çocukların, genç kızların serüvenini konu edindi. Kemal Tahir'in köyü konu edinen romanları[7] ve köydeki gelişmelerin geniş bir panoramasını verdi. Samim Kocagöz, Necati Cumalı, Fakir Baykurt gibi yazarlar roman ve öyküleriyle köy ve kasaba yaşamına tanıklık ettiler.[8] Aynı çevreyi konu edinen Bekir Yıldız, yurtdışında çalışan göçmen işçilerin yaşamını konu edinen yazarlardan oldu. Gerçeklere İroni ile bakan öykücüler bulunduğu gibi (ör; Haldun Taner) toplumsal bozuklukları gülmece öyküleri ve romanlarıyla çok geniş bir okur toplulukları önünde tartışan yazarlar (Aziz Nesin, Rıfat Ilgaz) görüldü. Kurtuluş Savaşı'nın ve Cumhuriyet dönemini, toplumcu ve gerçekçi yazarlara karşıt biçimde yorumlayan yazarlar (Tarık Buğra) da oldu. 2006 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Türk yazar Orhan Pamuk.Ruhsal çözümlemelere yönelen, biliçaltını sergileyen yazarlar (Yusuf Atılgan, Bilge Karasu, Adnan Özyalçıner, Oğuz Atay vs.) soyutlamalardan, kara mizahtan yararlandılar; geriye dönüşümlerle, çağrışımlarla beslenen, dilin olanaklarını araştıran denemelere giriştiler. Kadın romancılar ve öykücüler çevreyi, olayları, kişileri konu edinirken ayrıntılara daha çok indiler. Bu yazarlar (Nezihe Meriç, Adalet Ağaoğlu, Pınar Kür, Füruzan, Sevgi Soysal, Tomris Uyar) bireyin toplumla ilişkisi, toplumsal yapıda ve kültürdeki değişimler, cinsellik gibi konulara yönelirken yerleşik yargılara karşı çıktılar. Hızlı kentleşme, sanayileşme olguları köy edebiyatının ortadan silinmesine yol açarken, kentteki kaynaşmalar, kenar mahalle insanlarının, yoksulların, işçilerin yaşamından çok aydınların, sanatçıların, siyasal eylemlere katılanların toplumsal ve ruhsal dünyalarını, onların tanıklığıyla bireyi ve toplumu konu edinen bir edebiyat gelişti: Erhan Bener, Demir Özlü, Selim İleri, Orhan Pamuk, Latife Tekin, Nedim Gürsel gibi yazarların roman ve öyküleri. Şiir[değiştir | kaynağı değiştir] Şiirde, Millî Edebiyat akımından hece veznini devralan kuşak (Kemalettin Kamu,Ömer Bedrettin Uşaklı vs) küçük duyarlılıkları, doğa ve yurt güzelliklerini konu edindi. Biçim yetkinliğine,arı şiire yönelen çalışmalar folklordan (Ahmet Kutsi Tecer), tarihin yanı sıra psikolojiden (Ahmet Hamdi Tanpınar) beslendi. Simgelere (Ahmet Muhip Dıranas) ya da günlük yaşamdan sahnelere, yaygın izlenimlere, duyarlığa (Cahit Sıtkı Tarancı) yaslandı. Hece veznini kullanmada ulaşılan ustalığa yeni kalıplar, duraksız uygulamalar (A. M. Dıranas, C. S. Tarancı) eklendi. İnsanın iç dünyasına yönelik araştırmalar, gizemci düşünceler dile getirildi (Necip Fazıl Kısakürek). Nâzım Hikmet'ın vezni, geleneksel kalıpları kıran şiiri, biçimsel özellikleri kadar Marxçı görüşe bağlı içeriğiyle de yenilik oluşturdu. Bu yenilikçi şiir zamanla halk şiirinden, divan şiirinden, hatta çağdaşı Garip şiirinden etkiler aldı: öykünün olanaklarından yararlanıldı, yerel ve evrensel değerlerle beslendi. Garip hareketinin temsilcileri (Orhan Veli Kanık, Melih Cevdet, Oktay Rıfat) şiirde süregelen aşırı duyarlığa, şairaneliğe karşı çıktılar, vezinsiz şiiri yaygınlaştırdılar.[9] Garipçiler karşısında Nâzım Hikmet'in şiir anlayışından etkilenen toplumcu şiir anlayışı ortaya çıktı. Bu şiir geleneğinin temsilcileri Rıfat Ilgaz, A.Kadir, Ahmed Arif, Hasan Hüseyin'dir. Toplumsal konuları, imgeye ve duyarlığa daha geniş yer vererek işleyen eğilimin temsilcisi Attilâ İlhan oldu. Doğa, aşk, yaşam, sevgi, barış, özgürlük vb. konuları işleyen açık aydınlık şiirin (Bedri Rahmi Eyüboğlu, Behçet Necatigil, Cahit Külebi, Necati Cumalı) karşısında; insanın evrendeki yerini konu edinirken soyutlamalardan, bilinçaltı araştırmalardan yararlanan çalışmalar yer aldı. Asaf Halet Çelebi'nin şiirine eski uygarlıkların, tasavvufun, folklorun katkısı görüldü. Dönemin en üretken şairi Fazıl Hüsnü Dağlarca, insanın tanrı, evren, tarih, zaman karşısındaki yerini yer yer karanlık imgelerle okura sezdirmeye çalıştı.[10] Garip şiirinin açık anlatımına karşın İkinci Yeni adı verilen şiirin temsilcileri Edip Cansever, İlhan Berk,Cemal Süreya, Turgut Uyar, Sezai Karakoç ve Ece Ayhan, çağdaş dünyanın karmaşası içinde bunalan insanın tedirginliğini, yer yer kapanık bir şiir diliyle anlattılar. Toplumsal eylemlere (Kemal Özer, Ataol Behramoğlu), kentin yaşamında çizgi dışı kalmış kitlelerin temsilcilerine (Refik Durbaş), kültürel kaynaklara ve tarihe (Hilmi Yavuz) yönelen ürünler kendini gösterdi. İroni (Salah Birsel), toplumsal (Metin Eloğlu) ve siyasal (Can Yücel) yergi, duyarlığa karşı şiir kaynaklarından birini oluşturdu. Araştırma ve derleme[değiştir | kaynağı değiştir] Türk edebiyatını uzun tarihi ve geniş coğrafyası içinde bir bütün olarak ele alan, dönemlerini belirleyen, eski yapıtları gün ışığına çıkaran yazar Fuad Köprülü'dür. Fuad Köprülü, siyasal ve toplumsal kurumlardaki değişmelerin edebiyattaki etkilerini gösterdi. Onun çizdiği çevreye bağlı kalarak geçmişteki Türk edebiyatını inceleyen araştırmacılar yetişti: İbrahim Necmi Dilmen, İsmail Habip Sevük, Agah Sırrı Levent, Mustafa Nihat Özön, Nihat Sami Banarlı, Kenan Akyüz, Abdülbaki Gölpınarlı, Fahir İz bu alanda çalışmalar gerçekleştirenlerden bazılarıdır. Değerlendirmelerinde düşünce hareketlerini, yazarların psikolojisini, anlatım özelliklerini göz önünde tutanlar (Ahmet Hamdi Tanpınar, Mehmet Kaplan) oldu. Cumhuriyet Dönemi Edebiyat Akımları[değiştir | kaynağı değiştir] Beş Hececiler[değiştir | kaynağı değiştir] Ana madde: Beş Hececiler Millî Edebiyat'tan etkilenilmiş ve hece ölçüsü ustalıkla kullanılmıştır. Şiire 1. Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı yıllarında başlamışlardır. Şiir dilinin sade ve süssüz olmasını tercih ettiler. Önceleri aruz kullanmışlarsa da, daha sonra hece ölçüsünü kullanmışlardır. Şiirlerinde; memleket sevgisi, yurdun güzellikleri, kahramanlık ve yiğitlik gibi konuları ele almışlardır. 5 Hececiler grubunu Faruk Nafiz Çamlıbel, Enis Behiç Koryürek, Halit Fahri Ozansoy, Yusuf Ziya Ortaç ve Orhan Seyfi Orhon oluşturur. Millî Edebiyat zevk ve anlayışını sürdüren şiir[değiştir | kaynağı değiştir] Ana madde: Millî Edebiyat zevk ve anlayışını sürdüren şiir Kurtuluş Savaşı'nın etkilerinin sürdüğü dönemde ortaya çıkmış şiir akımıdır. Bu akımın yazarları milliyetçilik düşüncesinden etkilenerek bu doğrultuda eseler vermişlerdir. Yazarlar dildeki yabancı sözcüklerin Türkçe karşılıklarını kullanmayı tercih etmişlerdir. Şiirde, Halk edebiyatında olduğu gibi hece ölçüsü kullanılmıştır. Genellikle sözcüklerin akla gelen ilk anlamları kullanılmıştır. Yazarların verdikleri eserlerde millî hisler ön planda olurken, eserlerdeki kişiler halk arasından seçilmiş sıradan kişilerdir. Bu akıma dahil olan şairler şiirlerini Kültür Haftası, Hisar ve Çınaraltı gibi dergilerde yayınlamışlardır. Bu akıma dahil olan yazarlar: Ahmet Kutsi Tecer, Arif Nihat Asya, Orhan Şaik Gökyay, Kemalettin Kamu, Ömer Bedrettin Uşaklı, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Behçet Kemal Çağlar, Necmettin Halil Onan, Zeki Ömer Defne ve Coşkun Ertepınar'dır. Yedi Meşaleciler[değiştir | kaynağı değiştir] Ana madde: Yedi Meşaleciler Cumhuriyet döneminin başlarında bir araya gelen tek topluluktur. Yeni bir edebiyat kurmak, Batı edebiyatını takip etmek, özgün şiir oluşturmak adına ortaya çıkmışlar, ancak Beş Hececiler'in takipçileri olmaktan kurtulamamışlardır. Bu sanatçılar; Sabri Esat Siyavuşgil, Vasfi Mahir Kocatürk, Yaşar Nabi Nayır, Cevdet Kudret, Kenan Hulusi, Muammer Lütfi, Ziya Osman Saba'dır. Bunların arasında en dikkate değer isim Ziya Osman'dır. Garip hareketi (Birinci Yeni)[değiştir | kaynağı değiştir] Ana madde: Garip hareketi 1940 sonrası Türk şiirinde önemli izler bırakan Garip akımını Orhan Veli kurar. Ona, Oktay Rıfat ve Melih Cevdet destek verir. Bu akıma göre şiirde basitlik ön plandadır. Şiir hayata yaklaştığı sürece başarılıdır. Vezin, kafiye, nazım şekli şairin elini kolunu bağlayan gereksiz unsurlardır. Şiir serbest olmalı, hayatın canlılığını yansıtmalıdır. Şiirin ahengini sağlayan bu bağlar değil sözcüklerdir. Şiirde mecazlı söyleyişlerden kaçınılmalıdır. Sanatlar, şiire bu zamana kadar bir şey kazandırmamıştır. Şiir, yüksek zümrenin malı olmaktan çıkarılmalıdır. Yeni şiirin beğenisi mutlu sınıfı oluşturanların değil bir lokma ekmek için didinenlerin şiiridir. Onlara hitap edecektir. Şiiri en öz, en yalın halde bulmak için bilinçaltına yönelen Garipçiler kendilerinin sürrealist akıma yaklaştığını söylemişlerdir. Garipçilerin şiir anlayışı, şiir dünyasına bomba gibi düşmüş, eleştirenler olduğu gibi destekleyenler de olmuştur. Ancak şiirin bu kadar basit olmadığını savunanlar sonunda haklı çıkmış, önce Oktay Rıfat ve Melih Cevdet kapalı, imgesel şiire yönelmiştir. Serbest nazım ve toplumcu şiir[değiştir | kaynağı değiştir] Ana madde: Serbest nazım ve toplumcu şiir 1920–1960 yılları arasında etkili olan şiir hareketidir. Bu türdeki eserlerde pragmatik ve didaktik bir yapı görülür. Şiirlerde savunulan bir görüş vardır. Şairler "toplum için sanat" doğrultusunda toplumsal kaygı güderek eserler vermiş ve gelecekçilik (fütürizm) akımından etkilenmişlerdir. Bu anlayışta eser veren şairler, şiirde önemli olanın "içerik" olduğunu savunup sanatsal kaygı gütmeden ölçüsüz ve uyaksız şiirler yazmışlardır. Eserler geniş kitlelere hitap etmek amacıyla yazılmıştır. Şiirde bireysellikten çok kolektiflik vardır. Başlıca temsilcileri: Nâzım Hikmet, Rıfat Ilgaz, İsmet Özel Aziz Nesin, Ceyhun Atuf Kansu, Ahmed Arif, Attila İlhan, Hasan Hüseyin, Ercüment Behzat Lav, Arif Damar, Şevket Süreyya Aydemir, Vedat Nedim Tör, Enver Gökçe, Şükran Kurdakul ve Mehmet Başaran'dır. Serbest nazım: Genellikle ölçü ve uyağa bağlı bulunmayan ve dizelerdeki hece sayısı değişik olan şiirlerdir. Daha çok Servet-i Fünûn'dan sonra yaygınlık göstermiştir. Bu türde ahenk, aliterasyon ve asonanslarla sağlanır. Toplumcu şiir: İdeolojik eğilimli şiir türüdür, daha çok meteryalist dünya görüşü üzerine temellendirilmiştir ve Marksist ideolojiyle de şekillendirilmiştir. Bu görüşe göre eser veren şair ve yazarlar; işçi sorunları, köylü sorunları, siyasal ve toplumsal sorunlar gibi çeşitli konularda bir şeylere farkındalık yaratmaya çalışıp okuru etkilemeye çalışırlar. Toplum için sanat anlayışını da benimsemişlerdir. İkinci Yeniler[değiştir | kaynağı değiştir] Ana madde: İkinci Yeniler Birinci Yeni, diğer adıyla Garip akımı, şiirselliği ve geleneksel kuralları, baştacı edilenleri yadsıyarak şiirde halka ve yalına yönelen, biçim, öz ve söyleyiş yenilikleri getirmişti. Ancak on yıl sonra, şiirde şiirsellik, duyarlılık, duygu, süslem ve imge aranır oldu. Batı'da geliştirilen "soyut", "imgesel" benzeri niteliklerle yazmak gibi yeni arayışlara gidildi. Bu, İkinci Yeni'nin doğmasına zemin hazırladı. Bu şiirin temsilcilerinden olan İlhan Berk, şiiri özelliklerini şöyle açıklamıştır. Şiirin öğelerini, ilkelerini saptamak, kendi ilkelerinin dışındaki bütün öbür araçları atmak, şiiri şiir olarak düşünmek, İkinci Yeni Şiir ilk bunu düşünüyor.Şimdiye değin anlamın bir yönü biliniyordu: Akla bağlılık. Oysa şiirin en yüce öğesi aklı allak bullak etmesi, onu yıkmasıdır. Bu şiirin diğer bir temsilcisi Edip Cansever ise görüşünü şöyle ifade eder: Şiirin değeri okuyucunun çağrışım gücüne bağlı olmalı. Ece Ayhan ise İkinci Yeni'de yapmak istediğini şöyle özetler: İkinci cepheyi açmak, akıl dışında da bir anlam olduğunu savunmak, şiirin kuralları konusunda yıkıcı davranmak, anlamsızlığın anlamına doğru gitmek. Bu gerçekleri dil kurallarıyla sınırlayamadığımız için dili aşmak, kelimeleri anlamından kurtarmak, yeni özün sonucu olan yeni biçimi, yeni biçimin de zorunlu sonucu olan yeni özü getirmek. Başlangıçta bir topluluk olarak ortaya çıkmayan, bildirgesi bulunmayan, kimi ilkeler üzerinde birleşmeden Birinci Yeni'yi yeterli görmeyerek şiirde, her birinin kendi aradığını gözettiği bu şairleri "İkinci Yeni" adı altında toplamak gerekmiştir. Bu grup çok uzun soluklu olmadıysa da Türk şiirine yeni boyutlar kazandırdı. İkinci Yeni sonrası toplumcu şiir[değiştir | kaynağı değiştir] Ana madde: İkinci Yeni sonrası toplumcu şiir Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatında 1960-1980 yılları arasındaki şiir eğilimidir. Ataol Behramoğlu, İsmet Özel, Süreyya Berfe ve Özkan Mert, 1969'da Ant dergisinde "Toplumcu Genç Şairler Savaş Açıyor" başlıklı yazılarıyla İkinci Yeni şiir anlayışına karşı olduklarını belirtmişlerdir.[11] Dönem şairleri konu olarak: umut, yaşama sevinci, isyan, devrim ve direnme gibi konuları seçip, Marksist ideolojiyi beniseyip; yerleşik düzeni eleştirmişler, sınıf anlayışı halk ve işçi sınıfına dair görüşler belirtmiş ayrıca da kadın ve kadın hakları konularına da atıflarda bulunmuşlardır. İkinci Yeni doğrultusunda eserler veren şairlerde "kapalı bir anlatım" görülürken, İkinci Yeni Sonrası Toplumcu şiir hareketini bağlı şairlerde ise "açık bir anlatım" görülür. Bu dönem şairleri biçimden çok içeriğe önem vermişler ve kendilerini toplumun sözcüsü olarak nitelemişlerdir. Şairler eserlerinde çeşitli sloganları da kullanıp geleneksel söyleyişilerden faydalanmışlardır. Temsilcileri: İsmet Özel, Ataol Behramoğlu, Süreyya Berfe, Nihat Behram, Refik Durbaş ve Ahmet Oktay'dır Hisarcılar[değiştir | kaynağı değiştir] Ana madde: Hisarcılar "Hisarcılar”, Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı şiir ekollüne bağlı olan şair ve yazarlar topluluğudur. Hisarcılar ilk şiirlerini Çınaraltı dergisinde, Garip akımına karşı bir duruş sergileyerek yayınladılar. Daha sonra 1950 yılında yayınlanmaya başlayan ve 1980 yılına kadar aralıklı olarak 277 sayı çıkarılan Hisar dergisi etrafında toplandılar. Mehmet Çınarlı, İlhan Geçer, Mustafa Necati Karaer gibi şairler, kuruculuğunu yaptıkları Hisarcılar akımının ilk temsilcileridir. Daha çok sanatçının bağımsız olmasını ve Yaşayan Türkçeyi savunmuşlar, Garip akımına karşı çıkmışlardır. Yenileşmek için, geleneklerin tümüyle yok sayılmasını doğru bulmamışlardır. Şiir ve öykü dalında Türk edebiyatına yeni örnekler kazandırmışlardır. Mehmet Çınarlı, Hisar dergisinin Aralık 1980 tarihli 277. veda sayısında dile getirdiği: "Hisar'ın savaşı, yabancı kopyası olmayan, geleneklerinden bağlarını koparmayan, politik ve ideolojik baskılara boyun eğmeyen bir sanatı, halkın konuştuğu dille konuşan bir edebiyatı koruyup geliştirme savaşı idi." Dipnotlar[değiştir | kaynağı değiştir] Detaylı bilgi için Millî Edebiyat maddesine bakınız. H. E. Adıvar, Vurun Kahpeye, 1923; R. N. Güntekin, Yeşil Gece, 1928 H. E. Adıvar, Sinekli Bakkal, 1926 R.N.Güntekin, Yaprak Dökümü,1930 Peyami Safa, Dokuzuncu Hariciye Koğuşu,1930 4 c.1955-1987 Sığırdere, 1955; Körduman, 1957; Yedi Çınar Yaylası, 1958; Köyün Kamburu, 1962 Bakınız: Köy Edebiyatı Bakınız:Serbest Nazım Fazıl Hüsnü Dağlarca, Çocuk ve Allah, 1940 Bir şiir hareketi: Ataol Behramoğlu 16 Haziran 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Radikal, Erişim tarihi: 20 Mayıs 2016 gtdBatı Etkisinde Gelişen Türk edebiyatıDönemler Tanzimat edebiyatı Ara Nesil (1876-1896) Servet-i Fünûn edebiyatı Fecr-i Ati Millî Edebiyat Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatı Etkileyen kuramlarDışa dönük kuramlar Marksist estetik Determinist edebiyat kuramı Tarihçi edebiyat kuramı Arketip kuramı Yazar merkezli kuramlar Anlatımcılık Psikanalitik Edebiyat Okur merkezli kuramlar Duygusal etki kuramı İzlenimci eleştiri kuramı Fenomenolojik edebiyat Eser merkezli kuramlar Biçimcilik Yapısalcı edebiyat Yeni eleştiri Metinlerarasılık Önemli kavram ve kuruluşlar Batılılaşma Lale Devri Tercüme Odası Tanzimat Takvim-i Vekayi Tercüman-ı Ahvâl Tasvir-i Efkâr İbrahim Şinasi Hayaliyyun- Hakikiyyun Tahrîb-i Harâbât Şiir ve İnşa Nev Yunanilik Nayiler Batı edebiyatı akımları Klasisizm Romantizm Gerçekçilik Natüralizm Parnasizm Sembolizm İzlenimcilik Dışavurumculuk Dadaizm Fütürizm Harfçilik Gerçeküstücülük Varoluşçuluk Postmodernizm gtdCumhuriyet dönemi Türk edebiyatıBeş Hececiler Faruk Nafiz Çamlıbel Yusuf Ziya Ortaç Enis Behiç Koryürek Halit Fahri Ozansoy Orhan Seyfi Orhon Yedi Meşaleciler Sabri Esat Siyavuşgil Vasfi Mahir Kocatürk Yaşar Nabi Nayır Cevdet Kudret Kenan Hulusi Muammer Lütfi Ziya Osman Saba Garipçiler (Birinci Yeniler) Orhan Veli Kanık Melih Cevdet Anday Oktay Rifat İkinci Yeniler Turgut Uyar Cemal Süreya Edip Cansever İlhan Berk Ece Ayhan Sezai Karakoç Ülkü Tamer Oktay Rifat Milli Edebiyat Zevk ve Anlayışını Sürdüren Şiir Ahmet Kutsi Tecer Arif Nihat Asya Orhan Şaik Gökyay Kemalettin Kamu Ömer Bedrettin Uşaklı Bedri Rahmi Eyüboğlu Behçet Kemal Çağlar Necmettin Halil Onan Zeki Ömer Defne Coşkun Ertepınar Serbest Nazım ve Toplumcu Şiir Nâzım Hikmet Rıfat Ilgaz Aziz Nesin Ceyhun Atuf Kansu Ahmed Arif Ercüment Behzat Lav Arif Damar Şevket Süreyya Aydemir Vedat Nedim Tör Enver Gökçe Şükran Kurdakul Mehmet Başaran II. Yeni Sonrası Toplumcu Şiir İsmet Özel Ataol Behramoğlu Süreyya Berfe Nihat Behram Refik Durbaş Ahmet Oktay Maviciler Attila İlhan Ferit Edgü Orhan Duru Özdemir Nutku Ahmet Oktay Demir Özlü Tahsin Yücel Demirtaş Ceyhun Yılmaz Gruda Roman • Öykü • Şiir • Araştırma • Derleme "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Cumhuriyet_dönemi_Türk_edebiyatı&oldid=32332933" sayfasından alınmıştır
Edebiyatçılar Derneği, düşünce ve yaratma özgürlüğü önündeki engellerin kaldırılması; yazarlığı, şairliği ve edebi ürün vermeyi meslek edinmiş kişileri bir araya getirmeyi, mesleki dayanışmanın sağlanmasını amaçlayan, edebiyatla uğraşanların edebiyat yaşamında etkin bir biçimde yer alabilmeleri için çalışmalar yapan, 2 Mart 1992 tarihinde kurulmuş, merkezi Ankara'da olan bir dernektir. 2006 yılı itibarıyla 50'yi aşkın ilde 800'ü aşan sayıda üyesi vardır. Dış bağlantılar[değiştir | kaynağı değiştir] Edebiyatçılar Derneği resmi sitesi Dernek ile ilgili bu madde taslak seviyesindedir. Madde içeriğini genişleterek Vikipedi'ye katkı sağlayabilirsiniz. "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Edebiyatçılar_Derneği&oldid=23104975" sayfasından alınmıştır
Beşir GöğüşDoğum12 Şubat 1915Gaziantep, TürkiyeÖlüm17 Ağustos 1999 (84 yaşında)Yalova, TürkiyeEğitimGazi Eğitim EnstitüsüKonuAna dili eğitimi, Türkçe dilbilgisiÖnemli ödülleri1981 MEB İlkokullar için En İyi Türkçe Kitabı ÖdülüEvlilikCemile GöğüşÇocuklar1 Beşir Göğüş (12 Şubat 1915, Gaziantep - 17 Ağustos 1999, Yalova), dilci, eğitimci, yazar. Öğrencilere ana dilinde konuşma ve yazma becerisi kazandırmak üzere çalışmış; yazdığı çok sayıda dilbilgisi ve Türkçe kitabıyla Türkçe eğitimine katkı vermiştir. İlkokullar için yazdığı Türkçe kitabı, 1980'lerin ortasına kadar Türkiye'deki tüm ilkokullarda okutulmuştur. Yaşamı[değiştir | kaynağı değiştir] 1915 yılında Gaziantep’te doğdu. İlkokul ve ortaokulu Gaziantep’te okuduktan sonra 1933’te Gaziantep Muallim Mektebi’nden mezun oldu. 1938’de Ankara’da Gazi Eğitim Enstitüsünün Dil ve Edebiyat Bölümü'nü bitirdi ve aynı yıl Ankara Devlet Konservatuvarı'nda Fonetik ve Diksiyon Asistanı olarak çalışma yaşamına atıldı. Asistan olarak çalışırken bir yandan da Müzik Öğretmen Okulu'nda Müdür Yardımcısı ve Türkçe öğretmeni olarak yaptı. Asistanlık kadrosunun kadırılması üzerine 1939-1950 yılları arasında Ankara’da çeşitli ortaokul ve liselerde Türkçe öğretmenliği ve müdür yardımcılığı görevlerini sürdürdü. 1942 yılında evlenen Beşir Göğüş iki kız çocuk babası ve iki kız torun sahibi oldu. 1944’te Milli Eğitim Bakanlığı'nın açtığı bir yarışma ile ortaokullar için kitap yazmaya başladı. Eğitimci-yazar Kemal Demiray ile hazırladıkları Türkçe kitapları ile ödül aldı.[1] 1950 yılında, Ankara'nın Saraçoğlu mahallesinde, Gazi Eğitim Enstitüsü'nün uygulama okulu işlevini görecek Namık Kemal İlk ve Orta Okulu'nun kurucu müdürü oldu. 1954 yılında Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Dairesi raportörlüğüne atandı. 1959 ve 1960 yılları arasında, Milli Eğitim Bakanlığı'nın görevlendirmesiyle Amerika Birleşik Devletleri’ne giderek lise dengi okul programlarını incelemeler yaptı. Bu incelemeleri sırasında, ana dili eğitimi üzerine yazılmış yayınları toplayarak ülkeye dönünce bir süre bu konu üzerinde çalıştı; sonraki yıllarda bu kaynaklardan yararlanarak "İlkokullarda Türkçe Öğretim Kılavuzu" (1968) ve Orta Dereceli Okullarda Türkçe ve Yazın Eğitimi "(1978) adlı kitapları yazdı.[1] 1963 yılında Milli Eğitim Bakanlığında Öğretmen Okulları Genel Müdür Yardımcısı, 1964 yılında başmüfettiş olarak görevlendirildi. 1966 yılında emekli olarak Türk Dil Kurumu’nda (TDK) yönetmen olarak çalışmaya başladı. Bu görevi sırasında, diğer çalışmaları yanında Halkevlerinin Atatürk Enstitüsü’nde TDK’yı temsil etti ve bir yıl süreyle başkanlık yaptı. 1975 yılında kendi isteğiyle TDK’dan ayrılarak yaşamının sonuna kadar Türk Dili ve eğitimi üzerindeki çalışmalarını sürdürdü. 1981'de Milli Eğitim Bakanlığı'nın ilkokullar için Türkçe ders kitabı yarışmasını kazandı ve ders kitabı seçiminin serbest bırakıldığı 1980'lerin ortasına kadar Türkiye'deki tüm ilkokullarda onun kitabı okutuldu.[1] 1981 yılında Hollanda’da kurulan Uluslararası Anadili Eğitim Örgütü’nün[2] çalışmalarına katıldı. 1982 yılından itibaren bu örgütün Türkiye temsilcisi oldu[3] ve bu örgütün isteği üzerine "Türkiye’de Türkçe’nin Anadili Olarak Öğretimi" ve "Türkiye’de Anadili Eğitimi Bibliyografyası" başlıklı araştırmaları hazırladı. 17 Ağustos 1999 depreminde, Yalova’daki yazlık evinde, eşi ve kızı ile birlikte yaşamını yitirdi. Dil üzerine çalışmaları[değiştir | kaynağı değiştir] Göğüş, anadili eğitiminin edilgin “oku anlat” geleneğinden kurtarılıp etkin ve verimli bir yöntem kazanmasına çalışmış, bunun için Batı toplumlarında uygulanan “anlama ve anlatma”nın bütün alanlarıyla, çok yönlü uygulanmasını hem savunmuş, hem de bunu sağlayacak ders kitapları yazmıştır. Öğrencileri anadili metinleri üzerinde anlama, kuruluş, tür, dilbilgisi, sözcük incelemeleri ve kompozisyon yönlerinden çalışmaya yönlendirmek üzere hazırladığı ders kitapları, 1945 yılından itibaren uzun yıllar okullarda okutulmuştur. Göğüş'ün eserleri arasında Türkçe, dilbilgisi kitapları ve sözlükler içeren on takim kitap bulunur. Göğüş, öğretmenler için de bu yöntemleri açıklayan ve uygulama yollarını gösteren biri çeviri olmak üzere yedi kitap yayınladı. Ayrıca eğitim, dil, edebiyat üzerine yazı ve araştırmaları yayınlandı.[4]“Ziya Gökalp ve Dil Devrimi[5]” ve Osmanlılardan beri Türkçe öğretimini analiz eden “Anadili Olarak Türkçe’nin Öğretilmesine Tarihsel Bakış[6]” TDK yayınları arasında çıktı. Ana dili programlarıyla ilgili uluslararası toplantılara Türkiye'yi temsilen katıldı. Başka uluslarının ana dili çalışmalarını inceleyip öğrendiklerini Türkiye'deki ana dili eğitim programlarına yerleştirdi. Uluslararası Anadili Eğitimi Örgütü'nün çalışmaları kapsamında Türkiye'eki ana dili eğitimi uygulamalarını inceleyen araştırmalar yaptı. Sevim Yücesan ile birlikte "Uluslararası Anadili Eğitim Örgütü Çalışmaları Çerçevesinde Türkiye’de Bir Türkçe Portresi” (1984) adlı bir kitap yayımladı. Çalışmalarında, Atatürk’ün gösterdiği yolda Dil Devrimi'nin gerçekleşmesini ilke edindi ve yaşamı boyunca Türk çocuklarına etkili ve yararlı bir Türkçe ve edebiyat dersi verilmesinin yollarını aradı.[7] Kurucularından olduğu Dil Derneği'nde[8] Terim Kolu Başkanı olarak görev yaptı.. Ödülleri[değiştir | kaynağı değiştir] Millî Eğitim Bakanlığı ilkokullar için en iyi Türkçe kitabı ödülü (1981),[9] TÖMER Ödülü (1984)[10] Türk Eğitim Derneği (TED) Eğitimde Hizmet ödülü (1992) Yapıtları[değiştir | kaynağı değiştir] Seçme Yazılar, Seçme Kitaplar, Ortaokul I, II ve III. sınıflar için (1950, Nurullah Ataç ile), Bireysel Öğretim ve Grup Çalışmaları (F. Mory’den çeviri, 1956), Faydalı Dilbilgisi, Ortaokullar I, II ve III. sınıflar için (1959), İlkokullarda Türkçe Öğretimi Kılavuzu (1968),[11] Türkçe Sözlük (1968, Hamdi Olcay ile), Anadili Olarak Türkçenin Öğretilmesine Tarihsel Bakış (1970), Resimli Çocuk Sözlüğü (1971), Ziya Gökalp ve Dil Devrimi (1975), Orta Dereceli Okullarımızda Türkçe ve Yazın Eğitimi (1978), Türkçe, İlkokul I, II, III, IV, V. sınıflar için (1981), İlkokullar İçin Türkçe Kitapları Öğretmen Kılavuzları (1982), Türkçe Dilbilgisi, Okuma, Dinleme, Anlatım, İlkokul IV, V. sınıflar için (1989), Türkçe Öğretmenin Kitabı (1990), Sözlü ve Yazılı Anlatım (Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi ders kitabı, 1991), Ortaokullar İçin Türkçe Öğretmen Kılavuzu (1992), Meslek Liseleri İçin Türkçe, I, II, III. sınıflar için (1992, H. Saral-E. Saral ile), Anlatım Terimleri Sözlüğü (1998), Yazın Terimleri Sözlüğü (1998, F. Oğuzkan, O. Önertoy, M. Ünlü, S. Koçak ile) Ardında Kalan Belgeler (2018, Yazıları, denemeleri, konuşma metinleri – ölümünden sonra Dil Derneği Yayınları arasında çıktı),[12] Düğümler Düşünceler Anılar (2019, ölümünden sonra Dil Derneği Yayınları arasında çıktı). Anısına[değiştir | kaynağı değiştir] Dil Derneği kurucu üyesi olan Beşir Göğüş'ün eğitimci ve dilci çalışmalarını yarınlara taşımak ve unutturmamak amacıyla, Dil Derneği tarafından 2000 yılından bu yana Beşir Göğüş Ödülü yarışması düzenlenmektedir.[13][14][15] Ödül, her yıl Göğüş’ün doğum günü olan 12 Şubatta sahibine teslim edilri. Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir] a b c "Beşir Göğüş'ün Yaşamöyküsü". www.dildernegi.org.tr. 26 Temmuz 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Eylül 2023.  "International Mother-Tongue Education Network | UIA Yearbook Profile | Union of International Associations". uia.org. 6 Mart 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Eylül 2023.  Göğüş, Beşir (1984). "Hollanda'da Uygulanan Bir Yazma Eğitimi Yöntemi ve Örnekleri". EĞİTİM VE BİLİM. 9 (49). ISSN 1300-1337. 30 Mayıs 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Eylül 2023.  Göğüş, Beşir (1 Ocak 1963). "Türkçe'de Bileşik Kelime Oluşumu ve Nasıl Yazılması Gerektiği". Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten. 10: 245-264. ISSN 0564-5050.  "Anadili olarak Türkçenin öğretimine tarihsel bir bakış". katalog.tdk.gov.tr. Erişim tarihi: 9 Eylül 2023.  "Anadili olarak Türkçenin öğretimine tarihsel bir bakış Beşir Göğüş". katalog.tdk.gov.tr. Erişim tarihi: 9 Eylül 2023.  Yılmaz, Mehmet (2015). Ahmet Oktay Şiiri: Toplumcu Gerçekçilikten Eleştirel Toplum Teorisine. Hece. ISBN 978-605-9954-73-0.  "Kurucular". www.dildernegi.org.tr. 11 Ağustos 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Eylül 2023.  "Beşir Göğüş Kimdir? Hayatı ve Eserleri". Türk Edebiyatçılar İnternet Ansiklopedisi. 15 Kasım 2021. 27 Mart 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Eylül 2023.  "BGG 017 Gaziantep'te doğan Beşir Göğüş 1999 depreminde eşiyle kızıyla birlikte yaşamını yitirdi (Benim Güzel Gazianteplilerim) Şiiri - Fevzi Günenç". Antoloji.com. 3 Ekim 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Eylül 2023.  "İlkokullarda Türkçe Öğretimi Kılavuzu, Beşir Göğüş" (PDF). 2 Temmuz 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 9 Eylül 2023.  "Beşir Göğüş'ün Dilinden". www.dildernegi.org.tr. 22 Mart 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Eylül 2023.  "Beşir Göğüş Ödülü". www.dildernegi.org.tr. 26 Temmuz 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Eylül 2023.  "Beşir Göğüş ödülü Çotuksöken'in oldu". Hürriyet. hurriyet.com.tr. 9 Mart 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Mart 2018.  "Beşir Göğüş'e 95. doğum günü armağanı". Milliyet. milliyet.com.tr. 10 Şubat 2010. 11 Mart 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Mart 2018.  Dış bağlantılar[değiştir | kaynağı değiştir] Beşir Göğüş'ün Yaşamöyküsü 23 Mayıs 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Otorite kontrolü GND: 142231886 VIAF: 125090486 WorldCat: viaf-125090486 "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Beşir_Göğüş&oldid=32090730" sayfasından alınmıştır
Birleşik sözcük veya birleşik kelime, dilde yeni bir kavramı karşılamak amacıyla iki veya daha çok sözcüğün kaynaşarak oluşturduğu sözcük. Bu söz öbeklerini oluşturan sözcükler ses düşmesi, ses türemesi, sözcük türü kayması veya anlam kayması açısından aralarına ek giremeyecek kadar kalıplaşmıştır.[1][2] Belirtisiz isim tamlamaları, sıfat tamlamaları, birleşik fiiller, ikilemeler, kalıplaşmış çekimli fiillerden oluşmuş ifadeler yeni bir kavramı karşılıyorsa birleşik sözcük olurlar. Birleşik sözcüklerin yazımı[değiştir | kaynağı değiştir] Birleşik sözcüklerin bir kısmı bitişik, bir kısmı ayrı yazılır.[3] Bitişik Yazılan Birleşik Sözcükler[değiştir | kaynağı değiştir] Sözcüklerin her ikisi ya da yalnızca ikincisi anlamını kaybetmişse bu tür birleşik sözcükler bitişik yazılırlar: yalıçapkını kuşburnu tavukgöğsü "Etmek, eylemek, olmak" gibi yardımcı fiillerle oluşturulan birleşik fiiller, bir ses olayına uğramışsa bitişik yazılır: affetmek kaybolmak hissetmek emretmek Kurallı birleşik fiiller bitişik yazılır: yapabilmek kaçıvermek bakakalmak yürüyedurmak Ses düşmesine uğramış birleşik sözcükler bitişik yazılır: kaynana niçin İki veya daha fazla sözcükten oluşan kişi adları ve soyadları ile yer adları bitişik yazılır. Karaosmanoğlu Eskişehir Beşiktaş Ayrı Yazılan Birleşik Sözcükler[değiştir | kaynağı değiştir] Sözcüklerden her ikisi veya yalnızca ikincisi anlamını koruyorsa bu tür birleşik sözcükler ayrı yazılır: köpek balığı hamam böceği el sabunu "Etmek, eylemek, olmak" gibi yardımcı fiillerle oluşturulan birleşik fiiller, bir ses olayına uğramamışsa ayrı yazılır: kabul etmek yok olmak terk etmek fark etmek Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir] "Büyük Türkçe Sözlük". Türk Dil Kurumu. Erişim tarihi: 8 Ağustos 2009. [ölü/kırık bağlantı] İmlâ Kılavuzu, Türk Dil Kurumu Yayınları, 2000 "TDK". 14 Şubat 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2013.  Dış bağlantılar[değiştir | kaynağı değiştir] Birleşik yazılan bileşik sözcükler 28 Ekim 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Ayrı yazılan bileşik sözcükler 14 Şubat 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Dil ile ilgili bu madde taslak seviyesindedir. Madde içeriğini genişleterek Vikipedi'ye katkı sağlayabilirsiniz. gtdTürkçe dilbilgisiFonetikSeslerünlü • ünsüzSes uyumlarıbüyük ünlü uyumu • küçük ünlü uyumuSes olaylarıhece kaynaşması • kaynaştırma ünsüzü • koruyucu ünsüz • pekiştirme • ses türemesi • ulama • ünlü düşmesi • ünsüz düşmesi • ünsüz benzeşmesi • ünsüz sertleşmesi • ünsüz yumuşaması • ünlü daralması • göçüşme • ünsüz değişmesiKök ve eklerYapım ekleriisimden isim yapan ekler • isimden fiil yapan ekler • fiilden fiil yapan ekler • fiilden isim yapan eklerÇekim eklerihaber (bildirme) kip ekleri • dilek kip ekleri • ek-fiiller • hâl (durum) ekleri • çoğul ekleri • eşitlik eki • vasıta eki • bildirme eki • ilgi ekleri • ilgi zamiri • iyelik ekleri • koşaç • olumsuzluk eki • şahıs ekleri • soru ekiKelime bilgisiKelime türleriisim soyluisim (ad) • sıfat (ön ad) • zarf (belirteç) • zamir (adıl) • bağlaç • edat (ilgeç) • ünlemfiil soylufiil (eylem) • fiilimsi (eylemsi) [isim-fiil (mastar) • sıfat-fiil (ortaç) • zarf-fiil (ulaç)]Anlamına göre kelimelertemel • yan • gerçek • mecaz • deyim • terim • eş anlamlı • eş sesli • karşıt anlamlıYapısına göre kelimelerbasit • türemiş • birleşiktamlamalarisim tamlaması • sıfat tamlaması• Tamlayanı düşmüş tamlamalarCümle bilgisiCümlenin ögeleriAna ögelerözne • yüklemYardımcı ögeler (tümleçler)nesne (belirtili nesne • belirtisiz nesne) • dolaylı tümleç • zarf tümleciAnlamına göre cümlelerolumlu • olumsuz • soru • ünlem • emir • gereklilik • istek • dilek • şartYapısına göre cümlelerbasit • birleşik • bağlı • sıralıÖgelerinin dizilişine göre cümlelerkurallı (düz) • devrik • eksiltili • parantezYüklemin cinsine göre cümlelerisim cümlesi • fiil cümlesiAnlatımAnlatım bozukluklarıbağlaşıklık sorunları • bağdaşıklık sorunları "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Birleşik_sözcük&oldid=31054205" sayfasından alınmıştır
Adam YayınlarıDurumKapalıKuruluş1981ÜlkeTürkiyeMerkezTaksim, Beyoğlu, İstanbulYayılımCağaloğlu, Eminönü, İstanbulSahibiNazar BüyümAlt yayınlarAdam ÖyküAdam Sanat Adam Yayınları, 1981 yılında Nazar Büyüm tarafından kurulan Türk yayınevi. Nâzım Hikmet, Yaşar Kemal, Aziz Nesin, Orhan Veli, Oktay Rıfat, Edip Cansever, Özdemir Asaf, Server Tanilli gibi yazarların bütün yapıtlarını yayımlamıştır. 1982'de yayımladığı kitap yüz yirmi iken 2000'de yedi yüz yetmişe ulaşmıştır.1988'de Oğlak Dönencesi ve Sudaki İz kitaplarına yönelik sansür kararına karşı ortak bildiriye imza atmıştır.[1][2][3] Adam Sanat ve Adam Öykü Dergileri[değiştir | kaynağı değiştir] Yayınevi, yayın hayatında Adam Sanat ve Adam Öykü adında iki dergi yayımlamıştır. Kasım 1995 - Ağustos 2005 tarihleri arasında yayımlanan iki aylık öykü dergisi Adam Öykü'nün genel yayın yönetmenliğini ve sorumlu yazıişleri müdürlüğünü eleştirmen Semih Gümüş yürütmekteydi. Dergide tanınmış yazarlarla birlikte birçok yeni yazar da ilk öykülerini yayınlama olanağına kavuştu. Adam Öykü, özellikle 1990 kuşağı diye adlandırılan kuşağın sesini duyurmasını sağlayan dergilerden birisi oldu. Notos Öykü, bu derginin devamı niteliğindedir. Semih Gümüş'ün Adam Yayınları'ndan ayrılması ile birlikte dergi yayımına son verdi. Kapanma Süreci[değiştir | kaynağı değiştir] Adam Yayınları’nın yıllar içinde yaşadığı sorunlar, Yaşar Kemal, Nazım Hikmet, Orhan Veli gibi yazarların yayın haklarını Yapı Kredi Yayınları‘na; Hasan Ali Toptaş, Özdemir Asaf gibi yazarların yayın haklarını ise İş Bankası Yayınları‘na devretmesiyle sonuçlandı. 2005 yılında, yayınevine bağlı Adam Sanat ve Adam Öykü dergilerinin kapanması yayınevinin kapanacağına dair ilk sinyaller olarak algılandı. Yayınevi bu tarihten sonra tek tük kitaplar yayınlayabildi. 2017 yılına gelindiğinde ise, yayınevinden çıkan 1000’e yakın kitabın sonuncusu olan, Bazen Sonsuzluk Sürüp Giderken-Beat Kuşağı Şiiri isimli son kitap çıkartıldı ve yayınevi bu kitapla birlikte yayıncılık hayatına veda etti.[3] Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir] "32 Yayınevinden Protesto." Milliyet. 14 Nisan 1988 s. 10 "32 Yayınevinin Oğlak Dönencesi ve Sudaki İz kitaplarının imhasına yönelik protestosu". Vikikaynak. 23 Mayıs 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi.  a b .. (31 Aralık 2023). "Adam Yayınları: Türkiye Yayıncılık Tarihi'nden Bir Sayfa". onikibuçuk. 31 Aralık 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 31 Ocak 2024.  Bir yayınevi ile ilgili bu madde taslak seviyesindedir. Madde içeriğini genişleterek Vikipedi'ye katkı sağlayabilirsiniz. "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Adam_Yayınları&oldid=31455026" sayfasından alınmıştır
Türk Dili ve Edebiyatı bölümü hem geçmiş dönemlerdeki hem de günümüzdeki durumu açısından Türk dilini ve Türk edebiyatını ele alır ve tanıtır. Türk dilinin yapısı, gelişmesi ve diğer dillerle olan bağlantısını inceler. Bölümün iki temel amacı vardır: Birincisi, sahasında temel eğitim almış uzmanlar yetiştirmek ve onları lisansüstü eğitim için hazırlamak; ikincisi öğrencileri Türk dünyasının bütününde öteki Türk lehçeleri ve edebiyatları ile karşılaştırmalı araştırmalar yapabilecek seviyede hazırlamaktır. Türk Dili ve Edebiyatı anabilim dalında eski Türk edebiyatı, yeni Türk edebiyatı ve halk edebiyatı üzerine dersler verilir. Bu bölümü bitiren öğrencilere Türkolog unvanı verilir. TC Yükseköğretim Kurulu Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi 2007 Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzu'na göre Türkiye'de lisans eğitimi veren sivil 108 yükseköğretim kurumu vardır. Bunlardan 58'inde Türk Dili ve Edebiyatı bölümü bulunur. Bir anlamda her iki üniversiteden birinde bu bölüm bulunur. Türk Dili ve Edebiyatı Bölümleri[değiştir | kaynağı değiştir] Türkiye[değiştir | kaynağı değiştir] Abant İzzet Baysal Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Adıyaman Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Adnan Menderes Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Afyon Kocatepe Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Ahi Evran Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Anadolu Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Ankara Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Artvin Çoruh Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Atatürk Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Balıkesir Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Başkent Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Beykent Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Boğaziçi Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Bozok Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Celal Bayar Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Çankırı Karatekin Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Çukurova Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Dumlupınar Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Ege Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Erciyes Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Erzincan Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Fatih Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Fırat Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Gazi Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Gaziantep Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Gaziosmanpaşa Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Giresun Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Hacettepe Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Harran Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Hitit Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü İnönü Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü İstanbul Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü İstanbul Kültür Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Kafkas Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Karadeniz Teknik Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Kırıkkale Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Kırklareli Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Kilis 7 Aralık Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Kocaeli Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Marmara Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Mersin Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Nevşehir Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Niğde Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Ondokuz Mayıs Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Ordu Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Pamukkale Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Sakarya Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Selçuk Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Süleyman Demirel Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü TOBB ETÜ Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Trakya Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Uludağ Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Uşak Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Yeditepe Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Yıldız Teknik Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Yüzüncü Yıl Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Süleyman Şah Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Manisa Celal Bayar Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Türkistan (Orta Asya)[değiştir | kaynağı değiştir] Ahmet Yesevi Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Manas Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Kazakistan (Korkut Ata Üniversitesi)Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Bosna-Hersek[değiştir | kaynağı değiştir] Tuzla Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Zenica Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Saraybosna Üniversitesi Türkoloji Bölümü Saraybosna International Burch University Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği Bölümü Diğer[değiştir | kaynağı değiştir] Arnavutluk Hena e Plote Beder Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Arnavutluk Tiran Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Afganistan Kabil Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Cezayir Cezayir 2 Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Kosova Priştina Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Suriye Halep Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Makedonya Üsküp Aziz Kiril ve Metody Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Azerbaycan Qafqaz Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Türk_dili_ve_edebiyatı&oldid=31473003" sayfasından alınmıştır
Reşit Rahmeti AratDoğumAbdürreşid Rahmeti Arat15 Mayıs 1900(1900-05-15)Eski Ücüm, Kazan Guberniyası, Rus İmparatorluğuÖlüm29 Kasım 1964 (64 yaşında)İstanbul, TürkiyeMilliyetTürkKariyeriDalıTürkçe · dil bilimiÇalıştığı kurumlarBerlin Üniversitesi, Prusya İlimler Akademisi, İstanbul Üniversitesi Reşit Rahmeti Arat, (tam adı, Abdürreşid Rahmeti Arat, (15 Mayıs 1900 - 29 Kasım 1964), ordinaryüs profesör unvanına sahip Türk dil bilimci ve bilim insanı. Arat, Kazan Türklerinden olup, karşılaştırmalı Türk dili araştırmalarının Türkiye'deki kurucusu ve uygulayıcısı olan dil bilginidir. Hayatı[değiştir | kaynağı değiştir] Bugünkü Tataristan’ın başkenti olan Kazan yakınlarındaki Eski Ücüm’de, 15 Mayıs 1900'de dünyaya geldi. Babası İsmetullah Bey, annesi Mahbeder Hanım'dır. Çocukluğu ve gençliği Eski Ücüm'de ve Kazan'da geçen Arat, ilköğrenimini doğduğu köyde tamamladı. Daha sonra, amcası tarafından şimdiki Kazakistan’ın Kızılyar (Peterpavel) şehrine götürülerek, yenilikçi anlayışla öğrenim veren Türk-Tatar mektebine verildi. Burada Rusça da öğrendi. İçsavaş üzerine askere alındı, yaralı bir hâlde Mançurya’nın Harbin şehrine gitti.Harbin’deki Türk-Tatar cemaati arasında yaşamaya ve çalışmaya başladı. 1921’de yarım kalan lise eğitimini tamamladı. 1922’de yüksek eğitim için Almanya’ya gitti. Berlin Felsefe (Edebiyat) Fakültesi'nde, Prof. Willi Bang-Kaup'ın öğrencisi oldu. Buradan doktora derecesi ile mezun oldu. Mezuniyetinden sonra bir süre hocası Bang ve arkadaşı Annemarie von Gabain ile birlikte Berlin'de çalışan Arat, bu süre zarfında Turfan'da bulunan Uygur metinlerinin tasnifi ve neşri ile meşgul oldu. Berlin Üniversitesi’nde ve Prusya İlimler Akademisi’nde öğretim üyesi iken, 1933 yılında Türkiye'ye İstanbul Üniversitesi’ne davet edildi ve burada Eski Türk Dili Kürsüsü profesörü oldu. 26 Nisan 1958'de ordinaryüs profesör unvanı aldı. Ölüm tarihi olan 29 Kasım 1964'e kadar da İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'ndeki vazifesine devam etti.[1] Çalışmaları[değiştir | kaynağı değiştir] Bu alt başlığın geliştirilmesi gerekiyor. Arat'ın önemli çalışmalarından biri, Kutadgu Bilig gibi Türk edebiyatı açısından önemli birçok eseri günümüz Türkçesine çevirmiş olmasıdır. Günümüzde kullanılmakta ve satılmakta olan en kapsamlı Kutadgu Bilig çalışması, hâlen onun imzasını taşımaktadır. Öğrencisi Muharrem Ergin hocasi için “ölümü yalnız memleketimiz için değil, Türkiyat ilmi için de dünya çapında büyük bir kayıptır.” demiştir.[kaynak belirtilmeli] Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir] Osman Fikri Sertkaya, “Ord. Prof. Dr. Reşid Rahmeti Arat (15 Mayıs 1900-19 Kasım 1964) ve Eserleri -Ölümünün 20. yıl dönümü dolayısı ile-, Türk Dili Araştırmaları Yıllığı Belleten 1984, Ankara 1987, s. 305-313.[ölü/kırık bağlantı] Otorite kontrolü BNF: cb12512787t (data) GND: 118886592 ISNI: 0000 0001 0799 2995 LCCN: n80145331 NLI: 987007279106605171 NTA: 07412529X SUDOC: 080085296 TDVİA: arat-resit-rahmeti VIAF: 39484448 WorldCat: lccn-n80145331 "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Reşit_Rahmeti_Arat&oldid=31015230" sayfasından alınmıştır
Gazi Anadolu Lisesi ile karıştırılmamalıdır. Gazi LisesiÜlkeTürkiyeŞehirAnkaraİlçeAltındağTürüAnadolu lisesiMüdürMehmet ÖzdoğanMüdür yardımcısıYılmaz OdacıHüseyin Tamer ŞenelEğitim diliTürkçeSınıflar16Öğrenci sayısı531Öğretmen sayısı37AdresiAnafartalar Mahallesi Adnan Saygun Caddesi No: 4Resmî sitesiResmî siteKoordinat39°56′14″K 32°51′25″D / 39.93722°K 32.85694°D / 39.93722; 32.85694 Gazi Lisesi; Ankara'nın Altındağ ilçesinde bulunan bir lisedir. 1932 yılında, "Gazi Erkek Lisesi" adıyla açılarak eğitim faaliyetlerine başlamıştır. İsviçreli mimar Ernst Arnold Egli tarafından tasarlanan ve inşası 1936 yılında tamamlanan okul binası, Ahmet Adnan Saygun Caddesi üzerinde bulunur. Tarihçe[değiştir | kaynağı değiştir] 1930'lu yıllarda şehir nüfusunun artmasıyla doğru orantılı olarak eğitime erişmek isteyen insan sayısında da artış yaşanması, o dönem Ankara'daki ortaöğretimin yükünü büyük ölçüde sırtlanmış olan Ankara Erkek Lisesi ile Ankara Kız Lisesi'nin kapasite bakımından yetersiz kaldığını ortaya çıkardı. Bu açığı kapatmak amacıyla 1932 yılında, Gazi Erkek Lisesi adı altında yeni bir ortaöğretim kurumunun açılması kararlaştırıldı. Başlangıçta Gazi Eğitim Enstitüsü'ne bağlı bir binada, paralı ve yatılı olarak eğitim yapmaya başlayan lise; İngiltere'den özel olarak getirtilen iki uzmanın önderliğinde tamamen İngilizce müfredatla faaliyete geçti. Temel amaç, Türkiye'de Avrupa tarzı eğitimin uygulandığı örnek bir okul hayat geçirmekti.[1] Kısa sürede oldukça yoğun bir öğrenci talebiyle karşı karşıya kalınınca, Opera Meydanı'na komşu bir konumda bulunan yeni okul binasının inşasına başlandı. İsviçreli mimar Ernst Arnold Egli tarafından tasarlanan ve 1936'da tamamlanarak açılışı yapılan okul, bu denli kalabalık bir mevcutla yabancı dilde eğitimin yürütülememesinden ötürü Türkçe eğitime geçiş yaptı.[2] 1976 yılında karma eğitim modeline geçiş yapan okulda; Esat Altan, Avni Yukaruç, Halit Ziya Yılmayan, İsmail Hakkı Tonguç ve Hasan Âli Yücel gibi pek çok önemli eğitimci müdürlük görevini üstlendi.[2] Yıllar geçtikçe Cumhuriyet döneminin en gözde eğitim kurumlarından biri haline Gazi Lisesi; 2009-2010 eğitim ve öğretim yılında Anadolu lisesi unvanı kazandı. Mimari[değiştir | kaynağı değiştir] "L" formunda tasarlanan yapı, yarım bodrum üzerine dört katlı olacak şekilde inşa edilmiştir. Binaya, güneybatı köşesindeki cephenin geriye çekilmesiyle oluşturulan yüksek tavanlı ve anıtsal nitelikteki açıklıktan giriş yapılır. Genel anlamda keskin hatlara ve yalın bir tasarıma sahip olan binanın, giriş kısmında yuvarlatılmış köşelere sahip olması dikkat çekicidir. Küçük bir hol vasıtasıyla ana girişten ayrılmış olan merdivenler, yapının üst katlarına ulaşımı sağlar. Kuzey-güney doğrultulu uzanan kısmın ilk iki katına derslikler yerleştirilirken; zemin ve bodrum katlarda spor salonu, kantin ve yemekhane bölümlerine yer verilmiştir. Bu kısımda ayrıca okuldaki öğrenci kulüpleri tarafından kullanılan iki toplantı salonu bulunmaktadır. Dersliklerin bulunduğu bloğun kuzey ucunda, yapıdan üç metre doğuya doğru uzanan bir kule bulunmaktadır. Zümre başkanlık odaları burada yer alır.[3] Önemli kişiler[değiştir | kaynağı değiştir] Öğretmenler[değiştir | kaynağı değiştir] Agop Dilaçar Arif Nihat Asya Avni Yukaruç Cahit Külebi Faik Canselen Halit Ziya Yılmayan Hasan Âli Yücel İsmail Hakkı Tonguç Öğrenim görenler[değiştir | kaynağı değiştir] Ahmet Yıldız Ahmet Ziya Aktaş Ali Demirsoy Alpay Arif Atilla Osmançelebioğlu Ceyhun Atuf Kansu Doğan Kuban Enver Gökçe Eraslan Özkaya Erdal İnönü Erdal Sanlı Feridun Çölgeçen Ferit Sıdal Feyzi Altınok Gürbüz Evren Halil İnalcık Hamdi Ömeroğlu Hasan Gerçeker Hikmet Tanyu Hüseyin Karakullukçu Işın Çelebi İrfan Erdoğan İsmail Atik İsmet Arslan İsmet Özel Kemal Aydın Kemal Nehrozoğlu Korkmaz Alemdar Mahmut Acar Mehmet Ceyhan Mehmet Doğan Melih Cevdet Anday Mevlüt Çetinkaya Muammer Güler Murat Karayalçın Muzaffer Hacıhasanoğlu Mümtaz Sevinç Namık Kemal Zeybek Oğuz Atay Oktay Ekşi Oktay Rıfat Horozcu Orhan Işın Orhan Veli Kanık Osman Yüksel Serdengeçti Öcal Uluç Ömer İnönü Reha Oğuz Türkkan Rıza Ayhan Rıza Ulucak Selahattin İnal Semih Sait Umar Şevket Apalak Şevket Bülend Yahnici Uğur Erdener Ünal Erkan Yaşar Yücel Yılmaz Onay Yücel Seçkiner Ziya Taşkent Ayrıca bakınız[değiştir | kaynağı değiştir] Gazi Eğitim Fakültesi Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir] Günay, Nejla (2017). Gürsoy, Yasemin (Ed.). Gazi Terbiye Enstitüsü'nden Gazi Üniversitesi'ne Geçiş. Ankara: Gazi Eğitim Fakültesi Yayınları. ISBN 978-975-507-286-9. 25 Ekim 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Ekim 2022.  a b Çapar, Tuğçe (2017). "Cumhuriyet'in İlk Yıllarında Ankara'da Liseler: Ankara Kız Lisesi ve Gazi Lisesi" (PDF). Ankara: Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. 24 Ekim 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 25 Ekim 2022.  Tarihî 100 Lise (PDF). Ankara: Millî Eğitim Bakanlığı Yayınları. 2017. ss. 144-145. ISBN 978-975-11-4473-7. 14 Mayıs 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 25 Ekim 2022.  gtdAnkaraTarih İsim Coğrafya Yerleşim yerleri Siyaset Büyükşehir belediyesi Belediye başkanları Valiler İlçeler Belediyeler Milletvekilleri Emniyet İtfaiye Ulaşım Havalimanları İl yolları Metro EGO Genel Müdürlüğü Altyapı Anıt ve heykeller Barajlar Parklar Kültür Din Camiler Müzeler Spor Tiyatrolar Eğitim Kütüphaneler Üniversiteler Diğer Flora Hastaneler Gökdelenler Turizm "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Gazi_Lisesi&oldid=31497697" sayfasından alınmıştır
VarlıkEditörMehmet ErteKategorilerDergi, süreli yayınİlk sayı15 Temmuz 1933Ülke TürkiyeDilTürkçeWebsitehttp://www.varlik.com.tr/varlikDergisi.aspx Varlık, 15 Temmuz 1933'te Yaşar Nabi Nayır tarafından yayımlanmaya başlanan aylık sanat ve edebiyat dergisidir (İlk sayısında sahibi Sabri Esat Siyavuşgil görünüyordu). İlk yıllarında yayımladığı Batı edebiyatı çevirileri ve şiirleriyle, öz Türkçe anlayışıyla tanınan Varlık, kesintisiz yayınıyla günümüze kadar gelmiştir. İsmi, "yoktan var etme" çabasından ilham alarak sahibi Yaşar Nabi Nayır tarafından konulan dergide Türk edebiyatının birçok ünlü yazar ve şairinin ilk eserleri yayımlanmıştır. Dergide ilk imzası çıkmış yazarların bazıları şunlardır: Melih Cevdet Anday, Cahit Sıtkı Tarancı, Orhan Veli, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Necati Cumalı, Tarık Dursun K., Ece Ayhan, Attilâ İlhan, Yaşar Kemal, Aziz Nesin, Semih Poroy, Tomris Uyar. Derginin ilk sayılarında Yedi Meşaleciler'in şiirleri yer aldı. Garipçiler'e ilk defa Varlık dergisi sayfalarında yer verildi; Garip manifestosu Varlık'ta yayımlandı. Dergide Köy Enstitüsü yazarlarına, özellikle Mahmut Makal'ın öykülerine yer verdi. Cumhuriyet devri yazarlarının pek çoğu Varlık Dergisi'nde yazarak tanındılar. Başlangıçta Ankara'da yayımlanan dergi, 1946'dan itibaren İstanbul'da çıkarılmaktadır. Yaşar Nabi'nin ölümünden sonra dergi yönetimini kızı Filiz Nayır Deniztekin üstlenmiştir. Dergi, Avrupa Kültür Dergileri Ağı olan Eurozine üyesidir. Tarihçe[değiştir | kaynağı değiştir] İlk yılları[değiştir | kaynağı değiştir] 15 Temmuz 1933 tarihinde, 15 günde bir yayımlanmak üzere Ankara’da kuruldu. Başlangıçta Nahid Sırrı Bey ve Sabri Esat Bey’in adları kurucu sıfatıyla öne çıkmıştır. Ancak Varlık’ın asıl sahibi ve gerçek sorumlusu 15 Ağustos 1938 tarihine kadar dergide adı görülmeyen Yaşar Nabi Bey idi.[1] Varlık’ın “imtiyaz sahibi ve umumî neşriyat müdürü” olarak görünen Sabri Esat, derginin 1 Şubat 1941 tarihli 182 sayılı nüshasından itibaren; Nahit Sırrı Bey ise iki yıl sonra dergiden ayrıldı. Birinci sayı, 33x23 cm. ebadında, kapak hariç 16 sayfa olarak Hâkimiyet-i Milliye matbaasında basılmak suretiyle yayın hayatına girdi. Dergi, ilk dönemlerinde devletten aldığı yardımlarla ayakta kalabildi.[1] Varlık, ilk sayısından itibaren sadece kültürel bir faaliyet için değil aynı zamanda toplumsal bir misyonla yayın hayatına başladığını okuyucularına duyurdu. Cumhuriyet edebiyatını oluşturma ve geliştirme misyonunu üstlenmişti. Telif eserlerin yanı sıra tercüme eserlere de dergide genişçe yer verildi ve bu politika, derginin ayırt edici özelliklerinden birisi oldu. Öz Türkçe harekete destek verme ilkesini benimseyen dergi, yazarlarından bu konuda yardım istemiştir ancak yayınlanan eserlere eski kelime içerseler de müdahale etmemiştir. Dergide şiir, hikâye ve tiyatro türünde eserlerin yanı sıra şair ve yazarlarla röportajlar, dil konusunda yazılar, anketler, müzik, resim ve hatıra yazıları, ayrıca Cumhuriyet devrimlerini destekleyen sanat-dışı konularda yazılara yer verilmiştir. II. Dünya Savaşı yılları[değiştir | kaynağı değiştir] II. Dünya Savaşı evresinde Varlık, bir kültür-sanat dergisi olmaktan çok bir düşün dergisi haline geldi. Bu dönemde dergide daha çok siyaset, ekonomi, sosyal hayatla ilgili yazılar yayımlandı. Derginin jeneriği “Milliyetçi ve Memleketçi Fikir Mecmuası” olarak değişti. 15 Ocak 1939 tarihli ve 133 numaralı nüsha yeni bir formatla çıktı; ebadı küçüldü. 250. numaraya kadar 15 günde bir yayımlanan dergi, bu sayıdan itibaren ekonomik sıkıntılar sebebiyle ayda bir çıkmaya başladı. Sanatsal konulara daha az yer verilse de Türk şiir akımlarından “Garip” hareketi ilk olarak Varlık sayfalarında kendini gösterdi. İstanbul’a taşınma[değiştir | kaynağı değiştir] Dergi, 1946 yılında İstanbul’a taşındı. Dergi faaliyetlerine büyük katkısı olacak Varlık Yayınları kuruldu. Temmuz 1946 sayısıyla birlikte Varlık tekrar eskisi gibi edebiyat ve sanat ağırlıklı dergi olmaya başladı. Jeneriği yeniden “Aylık Fikir ve Sanat Mecmuası” olarak değişti. 33x24 cm. ebadında 16 sayfa olarak çıkarılan aylık bir dergi haline geldi. Derginin yazar kadrosuna Köy Enstitüleri’nden yetişen Talip Apaydın, Mehmet Başaran, Mahmut Makal gibi pek çok isim katıldı. 1 Ocak 1951’den itibaren derginin sayfa sayısı 24’e çıktı. Görsel yönden zenginleşen dergide sinema ve müzik sayfaları açıldı. Dergi, İkinci Yeni akımına ve Toplumcu gerçekçi şiire mesafeli durdu.[1] 1 Ocak 1962 tarih ve 565 numaralı sayısından itibaren kapak görünümü değişen ve onbeş günde bir çıkarılan Varlık’ın kapak tasarımı ve çıkış süresi Nisan 1969’da yeniden değişip aylık bir dergi oldu. Yaşar Nabi Nayır sonrası[değiştir | kaynağı değiştir] Derginin sorumluluğunu Ocak 1981 tarihinden itibaren Filiz Nayır üstlendi. Yaşar Nabi’nin ölümünden sonra derginin sahibi de Filiz Nayır oldu. Nisan 1981 tarihli 883. sayıda kapak değişti. Mayıs 1981 sayısından itibaren çerçeve içinde üstte derginin “kurucusu” sıfatıyla Yaşar Nabi’nin ismi yer almaya başladı. Derginin içeriği her sayı bir konuya ayrılmış olarak düzenlenmeye başladı. İlk konular arasında “Şiirin sorunları”, “Gülmece”, “Türk Romanı ve Türkiye Gerçekleri”, “Günümüzde Atatürk ve Atatürkçülük”, “Öykünün Sorunları”, “Dergiciliğimiz” gibi başlıklar yer alır. Dergide toplumcu-gerçekçi yazarlara da yer verilmeye başlandı. Nâzım Hikmet dergide sıklıkla görülen isimler arasına girdi. Jeneriği “Aylık Edebiyat ve Sanat Dergisi” olarak değişen Varlık, fikir kelimesinin jenerikten çıkarılması ile birlikte Kemalizmin açık savunuculuğunu terk etmiştir. 1986 Temmuz sayısından itibaren bir yayın kurulu oluşturulmuş ve yayın politikasını tek kişinin belirlemesi uygulamasına son verilmiştir.[1] Ocak 1990’da sayısından itibaren 19x27 cm. ebadındaki 34 sayfalık bir dergi olarak çıkarılan derginin kapağı da değişti. Attilâ İlhan şiirleriyle Varlık sayfalarında yer almaya başladı. Aktüel siyasete dergide daha çok yer verildi. 2000’de yeni bir biçim değişikliği oldu ve dergi 28x20 cm. ebadında çıkmaya başladı. Dış bağlantılar[değiştir | kaynağı değiştir] "Varlık, ne için çıkıyor?" (15 Temmuz 1933)30 Nisan 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Varlık dergisi arşivi (2005'ten itibaren26 Şubat 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir] a b c d Fırat Karagülle, Varlık dergisi, Türkiye Araştırmaları Literatür Dergisi, Cilt 4, Sayı 8 2006 "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Varlık_(dergi)&oldid=32107319" sayfasından alınmıştır
Vikisözlük'te baki veya Baki ile ilgili tanım bulabilirsiniz. Baki (Osmanlıca: باقی‎ o da Arapça: بَاقِي‎ dan gelmekte) kelimesi şu anlamlara gelebilir: İsmi taşıyanlar[değiştir | kaynağı değiştir] Baki, Allah'ın 99 isminden Baki (şair) (1526-1600), Divan Edebiyatı şairi Baki Adam (d.1962), Türk din tarihçisi Baki Çallıoğlu (1923-2011), Türk bestekâr, oyuncu ve yönetmen Baki Davrak (d.1971), Türk kökenli Alman oyuncu Baki Durmaz (1936-2021), Türk siyasetçi Baki Erden (1918-1992), Türk politikacı Baki Erdoğan (1964-1993), Türk işkence kurbanı Baki Esen (d.1929), Türk siyaset insanı Baki Komsuoğlu (1946-2008), Türk bilim insanı Baki Kuru (1928-2022), Türk hukuk profesörü Baki Mercimek (d.1982), Hollanda doğumlu Türk futbolcu Baki Öz (1949-2002), Türk tarih araştırmacısı ve yazar Baki Süha Ediboğlu (1915-1972), Türk şair ve yazar Baki Şimşek (d.1969), Türk iş insanı ve siyasetçi Baki Tamer (1924-2004), Türk oyuncu Baki Tuğ (d.1937), Türk asker ve politikacı Baki Vandemir (1890-1963), Türk asker Ayrıca bakınız[değiştir | kaynağı değiştir] "Baki" ile başlayan bütün sayfalar "Baki" başlığını içeren tüm sayfalar Dış bağlantılar[değiştir | kaynağı değiştir] Türk Dil Kurumu' nda kelime arama 29 Aralık 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Bu anlam ayrımı sayfası Baki ile benzer ada sahip maddeleri listeler.Eğer bir iç bağlantıdan bu sayfaya eriştiyseniz, lütfen kullandığınız bağlantıyı ilgili maddeye yönlendirin. "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Baki&oldid=30283668" sayfasından alınmıştır
Atatürk Kurtuluş Savaşında, Cahit Külebi'nin Türk Kurtuluş Savaşı üzerine yazdığı yapay destan. Bazı yerlerde sadece manzum metin olarak geçer.[1] 1952 tarihli bu eserde yazarın Rüzgâr adlı şiir kitabınında bulunan Atatürk şiiri çeşitli yerlerde kullanılmıştır. Şiir dizeleriyle eserin temeli oluşturulmuştur. Yapıt ülke güzellikleri ve yurt sevgisini işleyen bir anlatımla başlar. Sonrasında işgal altında yaşanan acılar işlenir. Devamında Mustafa Kemal Atatürk'ün kurtarıcı olarak görülmesi, ondan duyulan umut ve beklentiler, Türk halkının direnişi ve elde edilen zafer sıralanır. Atatürk'ün özgürlükçü, halkçı ve devrimci nitelikleri vurgulanır. Halk şiiri anlatımına uyan ve içerikle yaratılan coşku unsuru dikkat çekmektedir. Nevit Kodallı bu eserden esinlenerek Atatürk Oratoryosu'nu bestelemiştir.[2] Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir] Atatürk Oratoryosu (Milliyet bas.). Büyük Larousse Sözlük ve Ansiklopedisi c.2. t.y. s. 962.  Atatürk Kurtuluş Savaşında (Milliyet bas.). Büyük Larousse Sözlük ve Ansiklopedisi c.2. t.y. s. 962.  "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Atatürk_Kurtuluş_Savaşında&oldid=31140599" sayfasından alınmıştır
Op. 13 Atatürk Oratoryosu, Nevit Kodallı tarafından, Cahit Külebi'nin Atatürk Kurtuluş Savaşında adlı eserine dayandırılarak soprano, tenor, bariton, koro ve büyük orkestra için bestelenmiş bir destan oratoryosudur. Cumhuriyet Dönemi'nin en önemli müzik yaratıları arasında yer alır.[1] Ankara Devlet Konservatuvarı'da edebiyat öğretmeni olan Külebi, öğrencisi Nevit Kodallı’nın isteği üzerine librettoyu 1950’de yazmış; Kodallı Paris’te öğrencilik döneminin sonunda kendisine ulaşan metni bestelemeyi 1951 sonunda tamamlamıştır.[2] İki sanatçı da eseri “Atatürk'e, birlikte savaşanlara ve çocuklarına” ithaf etmiştir. Eser, ilk olarak 9 Kasım 1953'te Ankara Devlet Operası solistleri ve Hans Herner yönetimindeki Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası tarafından Ankara'da seslendirilmiştir. Bu seslendirmenin tarihi, Atatürk'ün naaşının, Ankara Etnografya Müzesi'nden, Anıtkabir'e nakledilmesinden bir gün önceye denk gelmektedir. Oratoryo daha sonra pek çok Türk operası tarafından icra edilmiştir. Konusu[değiştir | kaynağı değiştir] Konusu I. Dünya Savaşı'nın hemen bitiminde büyük yabancı güçlerin Türkiye'yi istilası ile başlar.[1] Atatürk'ün önderliği ve kumandası altında milletçe Türk Kurtuluş Savaşı'nın kazanılması, istilacı güçlerin ülkeden kovulması, Yeni Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulması ve çağdaşlaşması anlatılır. Epilog ve Prolog ile birlikte 13 parçadan oluşur. Prolog, Türkiye'nin güzelliklerini dile getirir ve derin bir yurt sevgisini anlatır. II. ve III. Parçada I. Dünya Savaşı sonu yurdun bitkin hali, düşmanlarca her yerinin istilası ve acılar dile getirilir. IV. parça halkın kendilerini kurtarması için padişahlara seslenişidir. V. Parça halkın Çanakkale Savaşı zaferlerinin galip kumandanı Mustafa Kemal Paşa'ya kendilerini kurtarması için türkülerle seslenişidir. Kuşun kanadında türküler Kemal Paşa'nın gönlüne varır. VI. Parça, İstiklal Savaşı'nı başlatmak üzere Samsun'a çıkış, coşkuyla karşılanma anlatılır. VII. parça, Sivas ve Erzurum kongreleri ile Kurtuluş Savaşı'nın başlamasını anlatır. VIII. parça, ulusun kendine ve Kemal Paşa'ya güvenini yansıtan bir yiğitlemedir. IX. parça, Birinci ve İkinci İnönü Meydan savaşlarını dile getirir. X. parça, Türk ordularının savaştaki yüksek moralini, kahramanlıklarını anlatır. XI. parça, Büyük Taarruz ile başlayan Büyük Meydan Savaşı sonucu zafere kavuşmayı, yurdun kurtuluşunu dile getirir. XII. parça, Atatürk’e duyulan şükran ve devrimlerle Türk milletinin yükselişini anlatır. XIII. parça (Epilog), Türk ulusunun her an her yerde onu hatırladığını, sonsuza dek yaşayacağını anlatır. Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir] a b "Nevit Kodallı, Atatürk Oratoryosu, İstanbul Devlet Opera ve Balesi 2014 Cumhuriyet Konseri Program Kitapçığı, Erişim tarihi: 18.12.2014". 18 Aralık 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Aralık 2014.  "Mersin'den Yükselen Çağdaş Bir Ses: Nevit Kodallı, The City Dergisi ,03.02.2013". 18 Aralık 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Aralık 2014.  Dış bağlantılar[değiştir | kaynağı değiştir] 1953 Ankara Devlet Opera ve Balesi Atatürk Oratoryosu Kataloğu, Devlet Opera ve Balesi arşivi, Erişim tarihi:18.12.2014 "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Atatürk_Oratoryosu&oldid=31039446" sayfasından alınmıştır
Yeditepe Şiir Armağanı, 1955 yılından itibaren verilmeye başlanmış şiir ödülü. Hüsamettin Bozok tarafından Yeditepe dergisi ve yayınları adına kurulmuştur. Bir önceki yılın, seçiciler kurulunca en beğenilen şiir kitabına verilir. Ödülün verilmesi 12 sene sürdükten sonra 9 yıl ara verildi ve tekrar başladı. Son şiir armağanı, 1984 yılında Necati Cumalı'ya verildi. Yeditepe Şiir Armağanı alan şairler ve eserleri[değiştir | kaynağı değiştir] Yıl Şair Eser 1955 Oktay Rıfat Karga ile Tilki 1956 Fazıl Hüsnü Dağlarca Âsû[1] 1957 Behçet Necatigil Eski Toprak 1958 Edip Cansever Yerçekimli Karanfil [2] 1959 Cemal Süreya Üvercinka Arif Damar İstanbul Bulutu 1962 Ahmet Hamdi Tanpınar Şiirler 1963 Turgut Uyar Tütünler Islak 1964 Hasan Hüseyin Korkmazgil Kavel 1965 Ahmet Oktay Her Yüz Bir Öykü Yazar 1966 Ceyhun Atuf Kansu Bağımsızlık Gülü 1967 Ülkü Tamer İçime Çektiğim Hava Değil Gökyüzüdür 1976 Melih Cevdet Anday Teknenin Ölümü 1977 Gülten Akın Ağıtlar ve Türküler 1978 Hilmi Yavuz Doğu Şiirleri 1979 Refik Durbaş Çırak Aranıyor 1980 Sabahattin Kudret Aksal Şiirler 1981 Cahit Külebi Yangın [3] 1982 Ali Yüce Halk Çağı 1983 İlhan Berk Deniz Eskisi 1984 Necati Cumalı Tufandan Önce Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir] Âsû (Milliyet. bas.). Büyük Larousse Sözlük ve Ansiklopedisi c.2. t.y. s. 910.  Canberk, Eray (haz.). A'dan Z'ye Edip Cansever. İstanbul: YKY. ss. 48-51. OCLC 470601400.  Onaran, Mustafa Şerif (haz.) (2004). A'dan Z'ye Cahit Külebi. İstanbul: YKY. s. 34. OCLC 470601244.  "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Yeditepe_Şiir_Armağanı&oldid=31069621" sayfasından alınmıştır
Mustafa Şerif Onaran (d. 1927, İzmir – ö. 2013, Ankara), Türk tıp doktoru, edebiyat eleştirmeni, şair. Şiir, eleştiri, deneme alanında emek vermiş bir edebiyatçıdır. Yaşamı[değiştir | kaynağı değiştir] Onaran, 1927'de İzmir'de dünyaya geldi. Babası, halı tamircisi Şerif Usta’dır.[1] Çocukluğu İzmir'de geçti. Lise öğrenimini İzmir Namık Kemal Lisesi'nde tamamladıktan sonra[2] 1948 yılında askerî öğrenci olarak Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne girdi; 1954 yılında mezun oldu. İhtisasını, Gülhane Askeri Tıp Akademisi'nde cerrahi alanında tamamladı ve ardından gastroenteroloji cerrahisi alanında uzmanlaştı. 1964 yılında binbaşı rütbesiyle ordudan ayrılan Onaran, Ankara'da Yüksek İhtisas Hastanesi'nde doktorluğa devam etti. Gençlik yıllarından itibaren edebiyatla yakından ilgilenen[1] Onaran'ın, ilk şiirleri 1944 yılında İstanbul dergisinde yayımlandı. Edebiyat ilgisi tıp öğrenimi sırasında ve mezuniyetten sonra da artarak devam etti. Şiirlerini Fikirler, Varlık, Yücel ve Türk Dili dergilerinde yayımlamayı sürdürdü. 1980 öncesi dönemde Türk Dil Kurumu'nda aktif görev alarak Yayın ve Tanıtma Kolu Başkanlığı yaptı. 1986 yılında “Unutulmuş Şiirler” adlı kitabı yayımlandı. 1990'lı yıllarda Edebiyatçılar Derneği başkanlığı görevini üstlendi. Varlık, Hece, Gösteri, Cumhuriyet Gazetesi Kitap Eki gibi süreli yayınlarda düzenli olarak yazılar yayımladı. Sanat ve kültür evlerinde, radyo ve televizyonda edebiyat söyleşileri, çeşitli şiir izlenceleri, yaratıcı yazarlık atölyeleri gibi etkinliklerin içinde yer aldı.[3] 22 Mayıs 2013'te Ankara'da mine kanaması teşhisiyle kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Eserleri[değiştir | kaynağı değiştir] Unutulmuş Şiirler, 1986 Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir] a b Bir Söz ve Yazı Üstadı: Mustafa Şerif Onaran, Notlar programı, TRT Turk sitesi, 29.01.2013 Mustafa Şerif Onaran Kimdir, Bugün gazetesi, 23.05.2013[ölü/kırık bağlantı] "Ramazan Reknikel, Mustafa Şerif Onaran'la konuşma, Gercekedebiyat.com sitesi, Erişim tarihi:27.05.2013". 26 Aralık 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Mayıs 2013.  "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Mustafa_Şerif_Onaran&oldid=31336691" sayfasından alınmıştır
Hafız İbrahim DemiralayHafız İbrahim Demiralay, 1920Doğum1883IspartaÖlüm29 Mart 1939 (55-56 yaşlarında)MilliyetTürkMeslekSiyasetçiÇocuk(lar)4 (Kemal Demiralay dahil) Hafız İbrahim Demiralay (1883, Isparta - 29 Mart 1939), Türk Kurtuluş Savaşı'nda Kuvâ-yi Milliye'de büyük yararlıklar göstermiş, TBMM'de 6 dönem Isparta milletvekilliği yapmış bir din adamıdır. Erken dönem[değiştir | kaynağı değiştir] Yılanlızade Tahir Paşa'nın oğludur. İlk ve orta öğrenimini Isparta'da tamamladı. 1902'de İstanbul'a gelerek Fatih Medresesi'ne kaydoldu. Yedi yıl öğrenim gördükten sonra, müderrislik icazeti aldı. Öğrenimi sonrasında Isparta'ya dönerek babasından kalan arazide tarımla meşgul oldu. Gülyağı ticareti yaptı. Bu arada 1911-1912 yıllarında Isparta İdadisi'nde Din Bilgisi ve Ahlâk Dersleri okuttu. Ayrıca bir ara Bidayet Mahkemesi Üyeliği'nde bulundu. Kurtuluş Savaşı[değiştir | kaynağı değiştir] Milli Mücadele'nin başlamasıyla, Isparta ve çevresinde milli harekâtın önderi oldu. İzmir'de Yunan işgalinin başlaması üzerine mitingler düzenleyerek ve Isparta'nın bütün köylerine varıncaya kadar "beyannameler" göndererek, halkı milli harekât lehinde bilinçlendirmeye çalıştı. Konya Valisi Cemal Bey'e ve II. Ordu Müfettişi Küçük Cemal Paşa'ya telgraflar çekti. Vali, telgrafı alır almaz Isparta Mutasarrıfı Talat Bey'e, "Uyanık olmasını, imza sahibinin sorguya çekilerek İstanbul Sıkıyönetimine gönderilmesi" talimatını verdi. Isparta Hürriyet ve İtilaf Fırkası mensupları da Hafız İbrahim Efendi'nin çalışmalarına karşı çıktılar. Bu engelleme girişimlerine rağmen Hafız İbrahim Efendi, çalışmalarını arttırarak sürdürdü. Bu cümleden olarak, 6 Ağustos - 8 Ağustos 1919 tarihlerinde toplanan 1. Nazilli Kongresi'ne Isparta delegesi sıfatıyla Eski Müftü Hacı Hüsnü Özdamar ile Uçkurcuzade Ali Efendi'yi gönderdi. Böylece Ege Bölgesi'ndeki milli faaliyetlerle irtibata geçti. Öte yandan başkanı bulunduğu ve Isparta'da Ulusal örgütlenmenin öncülüğünü yapan Cemiyet-i İlmiye'yi Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti adı altında yeniden kurdu. Isparta'nın merkez, ilçe ve köylerinden topladığı gönüllü kuvvetleri "Isparta Mücahitleri" adı altında Nazilli Cephesi'ne gönderdi. TBMM I. Dönem için yapılan seçimlerle Isparta Milletvekili Seçildi. Bu sıfatla Meclisin 23 Nisan 1920'de açılışında hazır bulundu. Ankara Fetvası'nı "Isparta Mebusu, Ulemadan Hafız İbrahim" isim ve unvanıyla imzalamıştı. 1920 Temmuz'unun başlarında Yunan kuvvetlerinin Milne hattını aşarak Anadolu içlerine ilerlemeleri, Alaşehir'in kaybı, Nazilli-Köşk cephesinin çökmesi, Yunan ordusunun 5 Temmuz 1920 günü Denizli-Buldan'a girmesi, kuzeyde Bursa'ya yaklaşmasıyla işgalin genişlediği günlerde "milli teşkilat kurup cepheye gitmesi için Mustafa Kemal Paşa'nın tensibiyle Milli Müdafaa Vekili tarafından Isparta ve havalisine gönderildi". Cephede görev yapması sebebiyle, 11 Temmuz 1920'de Meclis kararıyla izinli sayıldı. Kısa zamanda topladığı yüz atlı ve iki yüz piyade gönüllü erle bir birlik teşkil ederek Yunan kuvvetleriyle savaştı. Ekim'de bu kuvvet üçü atlı, üçü piyade ve biri makinalı tüfek takımından ibaret yedi bölüklü bir alay haline geldi ve "Demir Alay" olarak anıldı. Uşak hattında, bir başka din adamı, İsmail Şükrü Çelikalay tarafından yürütülen savunma hareketlerine paralel şekilde bir tarzda girdi. Demir Alay, 28 Ağustos 1920'de Kurban Bayramı'nın üçüncü günü Sarayköy yakınında Demirköprü mevkiinde Yunan ordusuyla şiddetli çarpışmalara girdi. 5-6 gün süren bu çarpışmalarda Hafız İbrahim'in komuta ettiği Demir Alay karşısında Yunanlar ilerleme kaydedemedi. Daha önce Tepeköy'ü işgal eden Yunan kuvvetlerine 17 Eylül gecesi baskın yapıldı ve Tepeköy işgalden kurtarıldı. Demir Alay'ın bu başarılı hizmetleri, TBMM tarafından da yakından takip edildi. Meclis'in takdirleri, Başkan Mustafa Kemal Paşa vasıtasıyla Demiralay Komutanı Hafız İbrahim Bey'e bildirildi. "Kuvâ-yi Milliye" kuvvetleri düzenli ordu içine alınırken, Demir Alay, "Mürettep Alay" olarak 57. Tümen içinde yer aldı. Müdafaa-i Milliye Vekaleti'nin 2 Kasım 1920 tarihli emri ile adı "39. Alay" oldu. Ocak 1921'de de "Menderes Grup Komutanlığı" emrine verildi. Demir Alay'ın düzenli ordu içinde bu şekilde yer alması üzerine, Mart 1921'de Hafız İbrahim Efendi, Meclis'e döndü. Sağlık ve Sosyal Yardım, Milli Eğitim ve Dilekçe komisyonlarında görev aldı. I. Dönem içinde 4'ü gizli oturumlarda olmak üzere 7 konuşma yaptı. Bir de Kanun önerisi verdi. Hizmetlerinden dolayı Kırmızı-yeşil şeritli İstiklal Madalyası ile ödüllendirildi. Sonraki Hayatı[değiştir | kaynağı değiştir] TBMM 2. Dönem, 3. Dönem, 4. Dönem, 5. Dönem ve 6. Dönemlerde de yeniden Isparta Milletvekili seçildi. Evli ve dört çocuk babasıydı. Soyadı Kanunu ile "Demiralay" soyadını aldı. Halen Isparta'da soyu Demiralaylar olarak bilinmekte ve devam etmektedir. IX.,X.ve XI. Dönem Isparta milletvekili Kemal Demiralay'ın babasıdır. Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir] Diyanet İşleri Başkanlığı25 Ekim 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Konuyla ilgili yayınlar[değiştir | kaynağı değiştir] I. Dönem TBMM’de Isparta Milletvekilleri ve Meclis Çalışmaları "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Hafız_İbrahim_Demiralay&oldid=31805553" sayfasından alınmıştır
Bağlantı bakımı gtdIsparta Belediye BaşkanlarıOsmanlı Dönemi (1878–1923) Hacı Etem Oğlu Hacı Ali Ağa (1886-1890) Kundakçı Mustafa Efendi (1890-1893) Danabaşıoğlu Hacı Mustafa (1895-1896) Hendenzade Hacı Hasan Efendi (1896-1897) Böcüzâde Süleyman Sami (1897-1898) Pazarağasıoğlu Mehmet Ağa (1898-1902) Böcüzade Süleyman Sami (1902-1908) Arapzade Mehmet Efendi (1908-1914) Ali Dede Süldürzade (1915-1918) Nadir Efendi (1918-1920) Bodurzade Hacı Hasan (1920-1920) Ali Dede (1921-1922) Kaçkınzade Hacı Hasan V. (1922-1922) Tütüncüzade Mehmet Ali Efendi (1922-1923) Vali (1923–1960) Alaybeyzade Hakkı Bey (1923-1926) Nuri Bey (1926-1927) Alaybeyzade Hakkı Bey (1927-1929) Nuri Bey (1926-1927) Hilmi Çakmakçı (1927-1946) Kemal Demiralay (1946-1947) Alaybeyoğlu Tevfık Kınık (1947-1950) Ali Boşgelmez (1950-1953) Hilmi Dolmacı (1953-1955) Süreyya Demiralay (1955-1957) Orhan Kutlu (1957-1960) Askeri Dönem (1960–1963) Tevfık Aköz Belediye (1963–1980) Orhan Kutlu (1963-1966) Cavit Mavilioğlu (1966-1968) H. Fuat Uyar (1968-1977) Doğan Kımıllı (1977-1980) Askeri Dönem (1980-1984) Müslim Sevgi (1980-1984) Belediye (1984–günümüz) Ziya Zeynelgil (1984-1989) Altan Raşit Civan (1989-1994) Mehmet Aybatılı (1994-1999) Yusuf Ziya Günaydın (1999-2004) Hasan Balaman (2004-2009) Yusuf Ziya Günaydın (2009-2019) Şükrü Başdeğirmen (2019-günümüz) "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Şablon:Isparta_belediye_başkanları&oldid=30674697" sayfasından alınmıştır
Burası Isparta belediye başkanları adlı şablon üzerindeki değişikliklerin konuşulduğu tartışma sayfasıdır. Bu sayfa şu Vikiprojelerin kapsamında yer almaktadır: Vikiproje Şablonlar (Şablon-sınıf, NA-önem) ŞablonlarVikiproje:ŞablonlarŞablon:VikiprojeŞablonlar gtdBu şablon, Vikipedi'deki Şablonlar maddelerini geliştirmek amacıyla oluşturulan Vikiproje Şablonlar kapsamındadır. Eğer projeye katılmak isterseniz, bu sayfaya bağlı değişiklikler yapabilir veya katılabileceğiniz ve tartışabileceğiniz proje sayfasını ziyaret edebilirsiniz.  Şablon  Bu şablon için herhangi bir değerlendirme yapmaya gerek yoktur.   "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Şablon_tartışma:Isparta_belediye_başkanları&oldid=31866517" sayfasından alınmıştır
Böcüzade Süleyman Sami Meclis-i MebûsanI.(3) dönem mebusu Seçim bölgesi 1908 – Isparta Kişisel bilgiler Doğum 5 Ocak 1851(1851-01-05)Isparta Ölüm 30 Mayıs 1932 (81 yaşında)Isparta Böcüzade Süleyman Sami (5 Ocak 1851, Isparta - 30 Mayıs 1932, Isparta), Osmanlı Devleti'nde uzun bir bürokratlık kariyerinden sonra, Meclis-i Mebûsan 1908-1912 dönemi (emekliliğini istediği 1911'e kadar) Hamid-i Abad (Isparta) mebusluğu yapmış, emeklilik yıllarında da çok kapsamlı bir Isparta Tarihini kaleme almış Osmanlı yazarı, bürokrat ve siyasetçisidir. 5 Ocak 1851'de Isparta'da doğmuştur. 14 yaşında hafız ve hattat oldu. Isparta Rüşdiyesi'ni ve İstanbul Hukuk Mektebi'ni bitirerek hakimlik icazeti aldı. 18 yaşında kâtip olarak girdiği devlet hizmetinde hep Isparta'da kalarak 10 yıl boyunca Isparta şehremini (belediye başkanı) oldu. II. Meşrutiyet'in ilanı ile Isparta mebusu seçilerek Meclis-i Mebûsan'a girdi. 1911'de emekliliğini isteyerek ayrıldı. 1899'da İzmir Hizmet gazetesinde yayımlatmış olduğu Isparta Tarihi'ni yeniden elden geçirerek 1000 sayfaya yakın bir kaynak kitap haline getirdi. 30 Mayıs 1932'de Isparta'da öldü. 1961-1965 arasında Isparta Senatörlüğü ve bir süre Sağlık Bakanlığı yapmış olan Süleyman Suat Seren'in dedesidir. Böcüzade’nin keskin bir gözlemci ve yaşadığı dönemin çalkantı ve kavgalarını iyi analiz eden bir düşünür olması, gelecekle ilgili düşüncelerini biçimlendirmiştir. Döneminin, içinde bulunduğu çaresizlik, teslimiyetçilik ve kadercilik anlayışına karşın, onun ayakları yere basan çözümlemeleri, bugün için bile geçerliliğini korumaktadır. Böcüzade'nin kaleminden 1870'te Isparta'da çekirge tehlikesi[değiştir | kaynağı değiştir] 1297 (M/1870) de çekirge afeti olacağı tahmin edildiğinden, çekirge yumurtalarının kıştan toplattırılıp yok edilmesi için, çekirgenin konduğu yerleri saptayacak ekipler kurmak üzere Vilâyetten ödenek istenmişti. Vilâyetten İngiliz Ali Bey adında bir uzman gönderilmiş, giderlerin Menafi Sandıkları Sermayesinden ödenmesine izin verilmişti. Memleket ileri gelenleri ile, Ulema ve Askeri erkândan kurulan bir komisyon, ilçelerde mülki ve askeri memurlardan kurulacak ekiplerin Çekirge Mücadelesi yapmak üzere görevlendirilmesine karar verildi. Bu toplantıda, İngiliz Ali Beyin, gerektiğinde uçkun haldeki çekirgeleri öldürmek üzere Tophaneden birkaç yüz kilo Barut alınmasını önermesi üzerine kıyamet koptu. Ulemadan biri çekirgelerin iki kanadında, Süryani harfleriyle yazılmış bir ayet bulunduğunu, bu ayetin «Çekirge sürülerinin, Tanrı tarafından, memlekette fesat ve zulüm görüldüğü zaman, şehirleri ve kasabaları tahrip etmek üzere, kullarına musallat ettiği» anlamında olduğunu bir kitapta okuduğunu söylemesi üzerine Müftü Tahsin Efendi («bu yaratıklara ateşle ceza vermek Tanrıya mahsustur!.») şeklinde bir iddia ortaya atmış, Yavruzade Şeyh Mehmet Efendi de («—Hükümetin aldığı önlemlere bizim karışmamız gerekmez. Çekirgelerin ne şekilde yok edilmesi gerekiyorsa, hükümet gereğini yapar. Bize dua etmekten başka bir şey düşmez. Biz simdi yerlerimize gidip duaya başlayalım. Papaz efendiler de ayni şekilde kiliselerinde dua edip ayin yapsınlar.») şeklinde konuşunca, İngiliz Ali Bey («Şeyh efendi, bu hurafeleri ve Yahudi masallarını bırakalım da, düşündüğümüz ve karar verdiğimiz tedbirleri uygulayalım.») der demez, ulema ve şeyhler ayağa kalkarak «— Biz ayeti celile ve doğru rivayetler okuyoruz. Ayeti celileye sizin Yahudi masalı demeniz küfürdür. Biz şimdi gider, durumu Hilâfet Makamına arz ederiz. Fakat Mutasarrıf Beyin, geldiği günden beri, yaptığı icraatı görerek — iman-ı kâmil sahibi olduğuna inandığımız için — bu şikâyeti kendilerinin yazmalarını ümit ve taleb ederiz.») demeleri üzerine, Mutasarrıf Ali beye hitapla «— Bey efendi, bu dakikada özür dilemez ve düşüncelerinizi değiştirmezseniz, durumu yüksek makamlara arz etmeye mecbur kalacağım.» deyince Ali Bey ayağa kalkarak, Müftü ve Şeyh efendilerin ellerini öpmüş ve okunan ayetin farkında olmadığını beyan ederek özür dilemişti. O sırada, Kuleönü köyünden Deli Hafız adında birisi, 95 yaşında olan Isparta naibi Tevfik Efendiye başvurarak, tarlasındaki buğdayların, çekirgeler tarafından yok edilmesini önlemek üzere, çekirgelere hitaben bir ilâm yazmasını istemiş. Naip efendi Şer'iye mahkemesi başkatibine, abdest aldırtarak, çekirgelere hitaben üç tane ilâm yazdırmış. Bunları tarlasında çekirgelerin geleceği yerlere asmasını söylemiş. Deli Hafız bunları götürüp tarlasına asmış. O civardaki bazı köylülerin söylediklerine göre çekirge saldırmamış (!). Eserleri[değiştir | kaynağı değiştir] Kuruluşundan Bugüne Kadar Isparta Tarihi Üç Devirde Gördüklerim gtdIsparta Belediye BaşkanlarıOsmanlı Dönemi (1878–1923) Hacı Etem Oğlu Hacı Ali Ağa (1886-1890) Kundakçı Mustafa Efendi (1890-1893) Danabaşıoğlu Hacı Mustafa (1895-1896) Hendenzade Hacı Hasan Efendi (1896-1897) Böcüzâde Süleyman Sami (1897-1898) Pazarağasıoğlu Mehmet Ağa (1898-1902) Böcüzade Süleyman Sami (1902-1908) Arapzade Mehmet Efendi (1908-1914) Ali Dede Süldürzade (1915-1918) Nadir Efendi (1918-1920) Bodurzade Hacı Hasan (1920-1920) Ali Dede (1921-1922) Kaçkınzade Hacı Hasan V. (1922-1922) Tütüncüzade Mehmet Ali Efendi (1922-1923) Vali (1923–1960) Alaybeyzade Hakkı Bey (1923-1926) Nuri Bey (1926-1927) Alaybeyzade Hakkı Bey (1927-1929) Nuri Bey (1926-1927) Hilmi Çakmakçı (1927-1946) Kemal Demiralay (1946-1947) Alaybeyoğlu Tevfık Kınık (1947-1950) Ali Boşgelmez (1950-1953) Hilmi Dolmacı (1953-1955) Süreyya Demiralay (1955-1957) Orhan Kutlu (1957-1960) Askeri Dönem (1960–1963) Tevfık Aköz Belediye (1963–1980) Orhan Kutlu (1963-1966) Cavit Mavilioğlu (1966-1968) H. Fuat Uyar (1968-1977) Doğan Kımıllı (1977-1980) Askeri Dönem (1980-1984) Müslim Sevgi (1980-1984) Belediye (1984–günümüz) Ziya Zeynelgil (1984-1989) Altan Raşit Civan (1989-1994) Mehmet Aybatılı (1994-1999) Yusuf Ziya Günaydın (1999-2004) Hasan Balaman (2004-2009) Yusuf Ziya Günaydın (2009-2019) Şükrü Başdeğirmen (2019-günümüz) "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Böcüzâde_Süleyman_Sami&oldid=26957198" sayfasından alınmıştır
Mehmet Nadir Süldür (d. 1855, Isparta) - (ö. 15 Nisan 1927), Türk siyasetçi. Isparta Rüstiyesi mezunudur. Liva Tahrirat Kâtipliği, Dava Vekilliği, Isparta Belediye Başkanlığı, Müdafaa-yı Hukuk Cemiyeti Üyeliği, TBMM I. Dönem Isparta Milletvekilliği yapmıştır. Evli ve altı çocuk babasıdır.[1] Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir] "TBMM Albümü". tbmm.gov.tr. 31 Ekim 2012. 11 Nisan 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Aralık 2012.  Konuyla ilgili yayınlar[değiştir | kaynağı değiştir] I. Dönem TBMM’de Isparta Milletvekilleri ve Meclis Çalışmaları gtdIsparta Belediye BaşkanlarıOsmanlı Dönemi (1878–1923) Hacı Etem Oğlu Hacı Ali Ağa (1886-1890) Kundakçı Mustafa Efendi (1890-1893) Danabaşıoğlu Hacı Mustafa (1895-1896) Hendenzade Hacı Hasan Efendi (1896-1897) Böcüzâde Süleyman Sami (1897-1898) Pazarağasıoğlu Mehmet Ağa (1898-1902) Böcüzade Süleyman Sami (1902-1908) Arapzade Mehmet Efendi (1908-1914) Ali Dede Süldürzade (1915-1918) Nadir Efendi (1918-1920) Bodurzade Hacı Hasan (1920-1920) Ali Dede (1921-1922) Kaçkınzade Hacı Hasan V. (1922-1922) Tütüncüzade Mehmet Ali Efendi (1922-1923) Vali (1923–1960) Alaybeyzade Hakkı Bey (1923-1926) Nuri Bey (1926-1927) Alaybeyzade Hakkı Bey (1927-1929) Nuri Bey (1926-1927) Hilmi Çakmakçı (1927-1946) Kemal Demiralay (1946-1947) Alaybeyoğlu Tevfık Kınık (1947-1950) Ali Boşgelmez (1950-1953) Hilmi Dolmacı (1953-1955) Süreyya Demiralay (1955-1957) Orhan Kutlu (1957-1960) Askeri Dönem (1960–1963) Tevfık Aköz Belediye (1963–1980) Orhan Kutlu (1963-1966) Cavit Mavilioğlu (1966-1968) H. Fuat Uyar (1968-1977) Doğan Kımıllı (1977-1980) Askeri Dönem (1980-1984) Müslim Sevgi (1980-1984) Belediye (1984–günümüz) Ziya Zeynelgil (1984-1989) Altan Raşit Civan (1989-1994) Mehmet Aybatılı (1994-1999) Yusuf Ziya Günaydın (1999-2004) Hasan Balaman (2004-2009) Yusuf Ziya Günaydın (2009-2019) Şükrü Başdeğirmen (2019-günümüz) Türk siyasetçi ile ilgili bu madde taslak seviyesindedir. Madde içeriğini genişleterek Vikipedi'ye katkı sağlayabilirsiniz. "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Mehmet_Nadir_Süldür&oldid=31812757" sayfasından alınmıştır
Bu maddenin konusu kayda değerlik yönergelerini sağlamayabilir. Konudan bağımsız ve güvenilir kaynaklar kullanarak maddeyi geliştirebilir ve kayda değer olduğunu ispat edebilirsiniz. Maddenin kayda değerliği kanıtlanamazsa Vikipedi'nin silme politikası gereğince hızlı silinmesi, kayda değerliği tartışmalı ise silinmeye aday gösterilmesi yerinde olacaktır.Kaynak ara: "Doğan Kımıllı" – haber · gazete · kitap · akademik · JSTOR Bu madde Aralık 2023 tarihinden bu yana işaretli olarak durmaktadır. Doğan Kımıllı Isparta Belediye Başkanı Görev süresi11 Aralık 1977 - 12 Eylül 1980 Yerine geldiği H. Fuat Uyar Yerine gelen Müslim Sevgi Kişisel bilgiler Doğum 19 Haziran 1939Isparta, Türkiye Ölüm 11 Haziran 2017 (78 yaşında)Isparta, Türkiye Partisi Adalet Partisi Doğan Kımıllı, (19 Haziran 1939-11 Haziran 2017) Mimar, Isparta Belediyesi eski başkanı. İlkokul ve ortaokulu Isparta'da, lise öğrenimini Kayseri'de tamamladı. 1961 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi, Maçka Mimarlık Fakültesi’nden mezun oldu. Vatani görevini 1962-1964 yılları arasında Kağıthane İstihkam Okulu ve Tekirdağ 571. İstihkam Bölüğü’nde yedek subay olarak tamamladı. 1964-1966 yılları arasında, Isparta Belediyesi’nde Fen İşleri Müdürlüğü yaptı. Mecburi hizmet yükümlülüğü bitince, Kımıllı İnşaat taahhüt şirketini kurarak serbest mimari çizim ve inşaat taahhüt işleri yaptı. 11 Aralık 1977 mahalli seçimlerinde % 70,01 oy oranı ile Adalet Partisi’nden Isparta Belediye Başkanlığına seçildi.[1] 12 Eylül 1980 askerî darbesine kadar Belediye başkanı olarak görev yaptı. 18 Kasım 1985'te Aksu Enerji ve T.A.Ş. Kurucu üyesi oldu. 1996-1999 tarihleri arasında da Doğru Yol Partisi Isparta il başkanlığı görevini yürüttü. Doğan Kımıllı, Yüksel Kımıllı ile evli ve 3 oğlu, 4 kız 4 erkek 8 torunu vardır. Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir] "1977 Isparta Belediyesi seçim sonucu". 1 Ocak 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Mart 2015.  gtdIsparta Belediye BaşkanlarıOsmanlı Dönemi (1878–1923) Hacı Etem Oğlu Hacı Ali Ağa (1886-1890) Kundakçı Mustafa Efendi (1890-1893) Danabaşıoğlu Hacı Mustafa (1895-1896) Hendenzade Hacı Hasan Efendi (1896-1897) Böcüzâde Süleyman Sami (1897-1898) Pazarağasıoğlu Mehmet Ağa (1898-1902) Böcüzade Süleyman Sami (1902-1908) Arapzade Mehmet Efendi (1908-1914) Ali Dede Süldürzade (1915-1918) Nadir Efendi (1918-1920) Bodurzade Hacı Hasan (1920-1920) Ali Dede (1921-1922) Kaçkınzade Hacı Hasan V. (1922-1922) Tütüncüzade Mehmet Ali Efendi (1922-1923) Vali (1923–1960) Alaybeyzade Hakkı Bey (1923-1926) Nuri Bey (1926-1927) Alaybeyzade Hakkı Bey (1927-1929) Nuri Bey (1926-1927) Hilmi Çakmakçı (1927-1946) Kemal Demiralay (1946-1947) Alaybeyoğlu Tevfık Kınık (1947-1950) Ali Boşgelmez (1950-1953) Hilmi Dolmacı (1953-1955) Süreyya Demiralay (1955-1957) Orhan Kutlu (1957-1960) Askeri Dönem (1960–1963) Tevfık Aköz Belediye (1963–1980) Orhan Kutlu (1963-1966) Cavit Mavilioğlu (1966-1968) H. Fuat Uyar (1968-1977) Doğan Kımıllı (1977-1980) Askeri Dönem (1980-1984) Müslim Sevgi (1980-1984) Belediye (1984–günümüz) Ziya Zeynelgil (1984-1989) Altan Raşit Civan (1989-1994) Mehmet Aybatılı (1994-1999) Yusuf Ziya Günaydın (1999-2004) Hasan Balaman (2004-2009) Yusuf Ziya Günaydın (2009-2019) Şükrü Başdeğirmen (2019-günümüz) Türk siyasetçi ile ilgili bu madde taslak seviyesindedir. Madde içeriğini genişleterek Vikipedi'ye katkı sağlayabilirsiniz. "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Doğan_Kımıllı&oldid=31127411" sayfasından alınmıştır
Hasan Balaman Isparta Belediye Başkanı Görev süresi28 Mart 2004 - 29 Mart 2009 Yerine geldiği Yusuf Ziya Günaydın Yerine gelen Yusuf Ziya Günaydın Kişisel bilgiler Doğum 20 Mart 1966(1966-03-20)Sütçüler, Isparta, Türkiye Ölüm 10 Nisan 2016 (50 yaşında)Eğirdir, Isparta Partisi AK Parti (2004-2009) Hasan Balaman (20 Mart 1966 - 10 Nisan 2016), Isparta Belediyesi eski Başkanı. İlkokul, ortaokul ve liseyi Sütçüler'de tamamladı. 1987 Yılında Selçuk Üniversitesi Konya Meslek Yüksek Okulu İktisadi ve İdari Programlar Muhasebe bölümününden, 1993 yılında da Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nden mezun oldu. Vatani görevini 1995 yılında kısa dönem er olarak Çorlu 5. Kolordu'da tamamlayan Hasan Balaman, bir süre Albayraklar şirketinde muhasebecilik yaptı. 28 Mart 2004 yerel seçimleri'nde ikamet ettiği İstanbul'dan Isparta'ya gelerek AK Parti'den Isparta Belediye Başkanı seçildi. Hasan Balaman evli ve üç çocuk babasıdır. İngilizce ve Arapça bilmektedir. 2004 yılında başladığı Isparta Belediye Başkanlığı görevini 29 Mart 2009 yerel seçimleri'nde MHP adayı Yusuf Ziya Günaydın'a devretmiştir. Balaman, 10 Nisan 2016 tarihinde bir trafik kazası sonucu ölmüştür.[1] Davalar[değiştir | kaynağı değiştir] Balaman, 2006 yılında Zaman gazetesi Isparta temsilcisi Arif Bayram Taş ile muhabir Mustafa Altıntaş'a yönelik şiddet ve hakarette bulunduğu iddiasıyla yargılandığı davada 1 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırıldı.[2] 2007 yılında Isparta Belediye Denetim Komisyonu Başkanı AK Parti'li Seyfettin Kalem'in başvurusu üzerine, Balaman ve 19 belediye yöneticisi hakkında dört ihalede yolsuzluk ve usulsüzlük yapıldığı iddiasıyla soruşturma izni verildi.[3] Balaman, Isparta Belediye Başkanı olduğu dönemde 152 belediye işçisini baskı ve tehditle sendika değiştirmeye zorlama suçundan 2012 yılında 2.5 yıl hapis cezasına çarptırıldı.[4] Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir] "Isparta'da feci kaza eski belediye başkanı Hasan Balaman hayatını kaybetti". Hürriyet. 2 Mayıs 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Mayıs 2016.  "Isparta Belediye Başkanı hapis cezasına çarptırıldı". hurriyet.com.tr. 6 Aralık 2007. 28 Şubat 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Şubat 2017.  "Isparta Belediye Başkanı hakkında soruşturma kararı". hurriyet.com.tr. 16 Şubat 2007. 28 Şubat 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Şubat 2017.  "Eski belediye başkanına 2.5 yıl hapis". dha.com.tr. 9 Şubat 2012. 28 Şubat 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Şubat 2017.  gtdIsparta Belediye BaşkanlarıOsmanlı Dönemi (1878–1923) Hacı Etem Oğlu Hacı Ali Ağa (1886-1890) Kundakçı Mustafa Efendi (1890-1893) Danabaşıoğlu Hacı Mustafa (1895-1896) Hendenzade Hacı Hasan Efendi (1896-1897) Böcüzâde Süleyman Sami (1897-1898) Pazarağasıoğlu Mehmet Ağa (1898-1902) Böcüzade Süleyman Sami (1902-1908) Arapzade Mehmet Efendi (1908-1914) Ali Dede Süldürzade (1915-1918) Nadir Efendi (1918-1920) Bodurzade Hacı Hasan (1920-1920) Ali Dede (1921-1922) Kaçkınzade Hacı Hasan V. (1922-1922) Tütüncüzade Mehmet Ali Efendi (1922-1923) Vali (1923–1960) Alaybeyzade Hakkı Bey (1923-1926) Nuri Bey (1926-1927) Alaybeyzade Hakkı Bey (1927-1929) Nuri Bey (1926-1927) Hilmi Çakmakçı (1927-1946) Kemal Demiralay (1946-1947) Alaybeyoğlu Tevfık Kınık (1947-1950) Ali Boşgelmez (1950-1953) Hilmi Dolmacı (1953-1955) Süreyya Demiralay (1955-1957) Orhan Kutlu (1957-1960) Askeri Dönem (1960–1963) Tevfık Aköz Belediye (1963–1980) Orhan Kutlu (1963-1966) Cavit Mavilioğlu (1966-1968) H. Fuat Uyar (1968-1977) Doğan Kımıllı (1977-1980) Askeri Dönem (1980-1984) Müslim Sevgi (1980-1984) Belediye (1984–günümüz) Ziya Zeynelgil (1984-1989) Altan Raşit Civan (1989-1994) Mehmet Aybatılı (1994-1999) Yusuf Ziya Günaydın (1999-2004) Hasan Balaman (2004-2009) Yusuf Ziya Günaydın (2009-2019) Şükrü Başdeğirmen (2019-günümüz) Türk siyasetçi ile ilgili bu madde taslak seviyesindedir. Madde içeriğini genişleterek Vikipedi'ye katkı sağlayabilirsiniz. "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Hasan_Balaman&oldid=31019216" sayfasından alınmıştır
İhsan YılmazDoğum01 Ocak 1970 (54 yaşında), Türkiye İhsan Yılmaz Türk akademisyen, yazar ; Fatih Üniversitesi Uluslararası ilişkiler bölümü öğretim üyesi ve Meydan gazetesi yazarı. Yaşamı[değiştir | kaynağı değiştir] Öğrencilik ve mesleki yaşamı[değiştir | kaynağı değiştir] 1994 yılında Boğaziçi Üniversitesi Uluslararası ilişkiler bölümünde lisans eğitimini tamamladıktan sonra, 1999 yılında University of London 'da doktora eğitimini tamamlamıştır. Doktora Eğitiminden sonra, İngiltere, Portekiz, Avusturya, İtalya'da çeşitli akademik çalışmalarda bulunmuştur. 2008 yılından beri Fatih Üniversitesi Uluslararası ilişkiler bölümü öğretim üyesidir.[1] Özel yaşamı[değiştir | kaynağı değiştir] İngilizce bilen İhsan Yılmaz, evlidir. Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir] "İhsan YILMAZ CV". 5 Nisan 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Nisan 2015.  Türk akademisyen ile ilgili bu madde taslak seviyesindedir. Madde içeriğini genişleterek Vikipedi'ye katkı sağlayabilirsiniz. "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=İhsan_Yılmaz&oldid=31124507" sayfasından alınmıştır
TRT Haber'de daha önce yayınlanmış veya günümüzde yayınlanmakta olan televizyon programlarının bir listesidir Programlar[değiştir | kaynağı değiştir] Doğadaki İnsan Ömür Dediğin Vapurda Çay Simit Gönül Dağı Sıcak Nokta Lafın Gelişi Gece Bakışı Gün Sonu Birinci Sayfa Dün Bugün Ekonomi7/24 Satır Başı Öğle Ana haber Haber Ajandası Günün İçinden İşitme Engelliler Haber Bülteni Dünya Gündemi "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=TRT_Haber_tarafından_yayınlanan_programların_listesi&oldid=31246786" sayfasından alınmıştır
Fatih Yaşlı2023'te YaşlıDoğum2 Temmuz 1979 (44 yaşında)Ankara, TürkiyeMilliyetTürkEğitimGazi Üniversitesi Ankara ÜniversitesiMeslekAkademisyen, yazarİşverensoL gazetesiSiyasi partiTürkiye Komünist Partisi Fatih Yaşlı (2 Temmuz 1979,[1] Ankara), Türk akademisyen, gazeteci ve yazar. SoL gazetesinde köşe yazarlığı yapan Yaşlı, aynı zamanda TKP Danışma Kurulu üyesidir. Yaşamı[değiştir | kaynağı değiştir] 2 Temmuz 1979 tarihinde Ankara'da doğdu. 2001 yılında lisans eğitimini Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye Bölümünde tamamladı. Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesinde yüksek lisansını siyaset bilimi alanında tamamladıktan sonra 2004-2008 yılları arasında Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde siyaset bilimi ve kamu yönetimi anabilim dalında doktora yaptı.[2] Ardından Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesinde çalışmaya başladı. Hâlâ bu üniversitede yardımcı doçent olarak çalışmaktadır.[3] Felsefelogos, Bilim ve Gelecek, Birikim, Birgün, Radikal gibi dergi ve gazetelerde çok sayıda yazı ve makale kaleme aldı. Hâlâ SoL gazetesinde haftalık yazılar yazan Yaşlı, komünist görüşleriyle tanınmaktadır.[4] Mayıs 2017'de Halit Çelenk Hukuk Ödülü'nü kazandı.[5] 2014 yılında TÜRGEV'e hakaret ettiği iddiasıyla hakkında açılan davadan 24 Mart 2021 tarihinde beraat etti.[6] Eserleri[değiştir | kaynağı değiştir] Hayatın Olumlanması Olarak Felsefe: Nietzsche ve Marx − (2008, Bilim ve Gelecek Kitaplığı) Türkçü Faşizmden "Türk - İslam Ülküsü"ne − (2009, Tan Kitabevi; 2014, Yordam Kitap) Hegemonyadan Diktatoryaya Liberal-Muhafazakâr İttifak ve AKP − (der., Çağdaş Sümer ile birlikte, 2010, Tan Kitabevi) AKP ve Yeni Rejim − (2012, Tan Kitabevi) AKP, Cemaat, Sünni-Ulus: Yeni Türkiye Üzerine Tezler − (2014, Yordam Kitap) Kinimiz Dinimizdir: Türkçü Faşizm Üzerine Bir İnceleme − (2014, Yordam Kitap) Antikomünizm, Ülkücü Hareket, Türkeş: Türkiye ve Soğuk Savaş − (2019, Yordam Kitap) Halkçı Ecevit : Ecevit, Ortanın Solu, CHP (1960 - 1980) − (2020, Yordam Kitap) Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir] @fatih_yasli (2 Temmuz 2017). "fatih yaşlı'nın 38. doğum yıldönümü kutlamaları kapsamında kadeh kaldırmak olur, kalplemek olur, eyleme geçmenizi bekliyoruz halkımız :))" (Tweet) – Twitter vasıtasıyla.  "Fatih Yaşlı". Yordam Kitap. 28 Nisan 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Temmuz 2021.  "Doktor Öğretim Üyesi Fatih Yaşlı". YÖK Akademik. 11 Ağustos 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Temmuz 2021.  "TKP'nin 2023 çağrısına Fatih Yaşlı ve M. Kemal Erdemol'dan destek". 9 Temmuz 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Temmuz 2021.  "Halit Çelenk ödülünü alan Fatih Yaşlı: Ödülü Ahmet Şık adına alıyorum". PolitikYol. 6 Mayıs 2017. 9 Temmuz 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Temmuz 2021.  "Sosyal medya paylaşımı". Twitter. 24 Mart 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Temmuz 2021.  Dış bağlantılar[değiştir | kaynağı değiştir] Twitter'da Fatih Yaşlı "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Fatih_Yaşlı&oldid=30898089" sayfasından alınmıştır
Mustafa Türkeş, (d. 1962, Avanos, Nevşehir) öğretim üyesi, profesör. ODTÜ Senatosu İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi seçilmiş üyesi[1] ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesidir.[2] Özgeçmişi[değiştir | kaynağı değiştir] 1979 Yılında Avanos Lisesi'nden mezun olan Türkeş, Lisans eğitimini 1985 yılında Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünde tamamladı. 1990 ve 1993 yılları arasında aldığı T.C. Türkiye Cumhuriyeti Millî Eğitim Bakanlığı burslarıyla, Yüksek Lisansını ve Doktorasını University of Manchester'da tamamladı. 1994'te ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü'nde Yrd. Doç. Dr. unvanıyla göreve başlayan Türkeş, 2000 Yılında Doçent, 2005 yılında Profesör unvanı kazandı. Sosyal Bilimlere Katkıları[değiştir | kaynağı değiştir] Tezleri[değiştir | kaynağı değiştir] 1. “Turkish-Balkan Relations in the Light of the Balkan Entente”, M.Phil. Thesis, (University of Manchester), 1990. 2. “Ideological Tendencies in the Republic of Turkey: the Case of Kadro”, Ph.D. Thesis, (University of Manchester), 1993. Makaleleri[değiştir | kaynağı değiştir] (2007) “Cycles of Transformation of the Cyprus Question”, in Contentious Issues of Security and the Future of Turkey, Edited by Nurşin Ateşoğlu-Güney, (Ashgate: London) ss. (159-176) (2007) "Yugoslav Devletinin Kuruluşu ve Krallık Dönemi", Derleyen, O. Karatay ve B. A. Gökdağ, (BEK Yayınları: Çorum-Ankara), ss. (7-12). (2006) “Transformation of the Problems in Macedonia”, A Bridge between Cultures, Studies on Ottoman and Republican Turkey in Memory of Ali İhsan Bağış, Edited by Sinan Kuneralp, (The ISIS Press: Istanbul), ss. (283-294) (2006) “Contested Hegemonies in the Black Sea Region”, Current Problems of International Relations, Edited by L. V. Hubersky, Volume 61, part 1, (Kiev National University "Taras Shevchenko" Institute of International Relations: Kiev), ss. (33-38) (2006) Mustafa Türkeş and Göksu Gökgöz, “The EU’s Strategy Towards the Western Balkans: Exclusion or Integration?” East European Politics and Societies, (EEPS) 20/4, pp.(659-690) http://eep.sagepub.com/cgi/reprint/20/4/65919 Şubat 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (2005) “New vs Old Europe: Contested Hegemonies and the EEC’s Dual-guarantee Strategy”, International Problems, 57/3, 2005, pp. (229-244) https://web.archive.org/web/20070722154646/http://www.diplomacy.bg.ac.yu/mpro_sa05_3.htm (2004) “The 2004 Enlargement, the ‘Stumbling Block’ and the Parameters for a New Enhanced-embracing Strategy for South Eastern Europe”, in The European Union after 1 May 2004: Is There a Shock from Enlargement? Implications for South Eastern Europe and for the Enlarged Union, Edited by Krassimir Y. NIKOLOV, (Sofia: Bulgarian European Community Studies Association (BECSA), 2004), pp. (213-222). (2004) “Turkish Foreign Policy towards the Balkans: Quest for Enduring Stability and Security” in Turkish Foreign Policy in Post Cold War Era”, Edited by İdris Bal, (BrownWalker Press; USA), pp.(198-210) (2004) “The Double Process: Transition and Integration and Its Impact on the Balkans” in Towards Non-violence and Dialogue Culture in Southeast Europe, Edited by Petar-Emil Mitev and James Riordan, (Iztok-Zapad Publishing House, Sofia) pp.(13-28) (2004) “Reflections on the EU Strategy Paper 2003: Two Approaches, Moving Conditions and A New Juncture”, by Mustafa Türkeş and Göksu Gökgöz, Perceptions, Journal of International Affairs, 9/1, March-May 2004 (2004) “NATO Bağlamında ABD-Türkiye İlişkilerinde Devamlılık ve Değişim”, Türk Dış Politikasının Analizi, Derleyen Faruk Sönmezoğlu, İlaveli 3. Baskı, Der Yayınları, İstanbul), ss.(379-403) (2002) “Geçiş Sürecinde Dış Politika Öncelikleri: Bulgaristan Örneği”, Türkiye’nin Komşuları, Derleyenler, Mustafa Türkeş ve İlhan Uzgel (İmge Yayınları: Ankara, 2002), ss.(171-210). (2001) “The Balkans in Turkey’s Security Enviroment”, by Ali Hikmet Alp and Mustafa Türkeş, Turkish Review of Balkan Studies, Annual, 6, 2001 ss.(123-1449) (2001) “A Patriotic Leftist Development Strategy Proposal in Turkey in the 1930s: The Case of the Kadro (Cadre) Movement, International Journal of Middle East Studies, 33(2001) pp. (91-114). (2001) “Some Considerations on the Question of Ethno-cultural Dialogue in Southeastern Europe: Perceptions and Hindrances”, in Ethno-Cultural Dialogue in Southeastern Europe, Edited by Donka Alexandrova, (Bulgarca Yayınlandı), Sofia, pp. (206-216) (2001) “Kadro Degisi”, Modern Türkiye’de Siyasi Düşünce, Kemalizm, 2, (İletişim Yayınları; İstanbul), ss.(464-476). (1999) “The Ideology of the Kadro (Cadre) Movement: A Patriotic Leftist Movement in Turkey” in Turkey Before and After Atatürk Internal And External Affairs, Edited by Sylvia Kedourie, Frank Casss, London), pp.(92-119). (Reprint Bkz Aşağıda 1998 MES) (1999) “Aspects of the Relations between Turkey and Bosnia-Herzegovina”, Bosnian Paradigm (Sarajevo) (1999) “Atatürk Döneminde Türkiye’nin Bölgesel Dış Politikaları (1923-1938)”, Atatürkçülük ve Modern Türkiye, SBF Yayınları, ss. (129-142). (1998) “Birinci Meclis Döneminde Dış Politika”, Birinci Meclis, Editör, Doç. Dr. Cemil Koçak, (Sabancı Üniversitesi Yayınları, İstanbul) ss.(189-203) (1998) “The Ideology of the Kadro (Cadre) Movement: A Patriotic Leftist Movement in Turkey”, in Middle Eastern Studies, 34/4, 1998, pp.(92-119) (1998) “A Critique of Studies of the Kadro (Cadre) Movement”, ODTÜ Gelişme Dergisi, 25/4, pp.(663-668). (1998) “Doksanlı Yıllarda NATO’nun Öncelikleri ve Türkiye”, En Uzun Onyıl, Derleyenler, Gencer Özcan, Şule Kut, (Boyut Kitapları, İstanbul), ss. (199-224). (1998) “Geçiş Sürecinde Krizden İsyana: Arnavutluk Örneği”, Dış Politika Enstitüsü Dergisi Monogramlar Serisi II, (Dış Politika Enstitüsü, Ankara), ss. 43-57. (1997), “Türkiye Avrupa İlişkilerinde Balkanlar Faktörü ve Yeni Eğilimler”, Türkiye ve Avrupa, Yayıma Hazırlayan, Atila Eralp, (Imge Yayınları, Ankara), ss.305-349 (1996), “Kadro Hareketi ile İlgili Düşünceler”, Mürekkep, Sayı 6/1996 Kış/Bahar, ss.(25-30). (1995), “Bosna-Hersek Problemi: Londra Konferansı (1992) Ve Siyasi Sonuçları”, Prof. Abdurrahman Çaycıya Armağan, (Hacettepe Üniversitesi, Ankara), ss. (469-482). (1994), “Balkanlarda Azınlıklar ve İlgili Problemler Konferansı ve Düşünceler”, Tarih Çevresi, 12., ss.(25-30) (1994), “The Balkan Pact and Its Immediate Implications for the Balkan States”, Middle Eastern Studies, 30/1, pp.(123-144) Ödülleri[değiştir | kaynağı değiştir] 2005; 2004 Yılı Akademik Başarı Ödülü, ODTÜ. 2004; 2003 Yılı Akademik Başarı Ödülü, ODTÜ. 2002; 2001 Yılı Akademik Başarı Ödülü, ODTÜ. 2000; Ulusçu Sol Bir Akım: Kadro Hareketi, (İmge Yayınları: Ankara, 1999) Kitaba Tarih Vakfı’nın Verdiği, Afet İnan Ödülü 27 Ekim 2000, 2000; 1999 Yılı Üstün Akademik Başarı Ödülü, ODTÜ, Haziran 2000 1996; ODTÜ, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi 1996 Yılı Genç Araştırmacılar Yayın Ödülü Yarışmasına Sunduğu “Türkiye-Avrupa İlişkilerinde Balkanlar Faktörü ve Yeni Eğilimler” Başlıklı Esere Teşvik Ödülü Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir] "Arşivlenmiş kopya". 5 Mayıs 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Ekim 2014.  "Arşivlenmiş kopya". 20 Ekim 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Ekim 2014.  "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Mustafa_Türkeş&oldid=30752461" sayfasından alınmıştır
Oğuz Oyan Türkiye Büyük Millet Meclisi22.,23.ve 24. dönem milletvekili Seçim bölgesi 2002 – İzmir2007 – İzmir2011 – İzmir Kişisel bilgiler Doğum 4 Mart 1947 (77 yaşında)İzmir, Türkiye Partisi Cumhuriyet Halk Partisi Prof.Dr.Oğuz Oyan (d. 4 Mart 1947, İzmir), Türk siyasetçi. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi mezunudur. Paris I Pantheon-Sorbonne Üniversitesinde İktisat alanında "Devlet Doktorası" (Doctorat d'Etat) derecesi almıştır. 1985 yılında maliye doçenti, 1992 yılında ise maliye profesörü olmuştur. Gazi Üniversitesi ve Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Maliye Bölümünde öğretim üyeliği görevini sürdürürken, Tariş İncir, Üzüm, Pamuk ve Yağlı Tohumlar Tarım Satış Kooperatifleri Birlikleri Genel Müdürlüğü ve Türk-İş Araştırma Merkezi Müdürlüğü görevini de yürütmüştür. Türk Sosyal Bilimler Derneği Başkanlığı yapmıştır. TBMM XXII., XXIII.ve XXIV. Dönem İzmir Milletvekilidir. XXII. Dönemde Avrupa Akdeniz Parlamenter Asamblesi üyeliği ve Asamblenin Ekonomi Komisyonu Başkan Yardımcılığı görevini üstlenmiştir. XXIII. Dönemde Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı Parlamenter Asamblesi Türk Grubu Üyesi olmuştur. XXIV. Dönemde Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Üyeliğine seçilmiştir. Evli ve iki çocuk babasıdır.[1] Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir] "TBMM Albümü". tbmm.gov.tr. 31 Ekim 2012. 6 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Nisan 2016.  Türk siyasetçi ile ilgili bu madde taslak seviyesindedir. Madde içeriğini genişleterek Vikipedi'ye katkı sağlayabilirsiniz. "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Oğuz_Oyan&oldid=31106645" sayfasından alınmıştır
Orhan AydınDoğum22 Mart 1947 (77 yaşında)Ankara, TürkiyeEtkin yıllar1972-günümüzEvlilikElif Torun Öneren (boşandı)Çocuk(lar)Eylem Şafak Aydın (ö. 2023) Orhan Aydın[1][2] (d. 22 Mart 1947,[3] Ankara), Türk tiyatrocu, oyuncu ve yazardır.[4][5][6] Tiyatroya Ankara Yenimahalle Halkevi'nde başladı. Şimdiye kadar Ankara Halk Tiyatrosu, Çağdaş Sahne, Öncü Sahne, Ankara Birlik Tiyatrosu, Ali Hürol Tiyatrosu, Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu, Gülriz Sururi-Engin Cezzar Tiyatrosu, Yeni Tiyatro, Nâzım Oyuncuları, Tiyatroist gibi tiyatrolarda, 100'e yakın oyunda oyuncu ve/veya yönetmen olarak yer aldı. Tiyatro alanıyla ilgili yayımlanmış onlarca makalesi bulunuyor. Birçok sinema filmi ve televizyon yapımlarında da rol aldı.[7] Aslen Artvin, Şavşatlı'dır.[8] Kızı Eylem Şafak Aydın'ı 6 Şubat 2023'te meydana gelen Pazarcık, Kahramanmaraş merkezli depremde kaybetmiştir. Oyunculuk yaşamı[değiştir | kaynağı değiştir] Orhan Aydın'ın tiyatro hayatı ortaokul son sınıfta başlayıp uzunca bir süre Ankara Halkevleri'nde devam etti. 1976 yılında kendi yazdığı ve yönettiği oyunla, İstanbul'da okullar arası bir tiyatro yarışmasında birincilik kazandı. Bu başarı ile dikkatleri üzerine çeken Orhan Aydın, 1976-1978 yılları arasında TRT İstanbul Çocuk Radyosu'nda çocuk saati programları yaptı. Büyük beğeni toplayan bu programlar sonrasında TRT'de birçok programda yer aldı.[9] 1980 yılında TRT'de yayımlanan 5 Dakika adlı programda Kavruk Hasan tiplemesiyle daha geniş kitleler tarafından tanınmaya başladı. 1992 yılında yapımcılığını Selim Soydan'ın, yönetmenliğini Bilge Olgaç'ın üstlendiği ve başrollerinde Aytaç Arman, Halil Ergün, Levent Ülgen, Şerif Sezer'in yer aldığı Kurşun Adres Sormaz adlı sinema filminde hakim rolünü canlandırdı. Nazım Hikmet Okuma Tiyatrosu: "İnsanlık Ölmedi ya" oyunundan bir kare (2010). Solda Yılmaz Onay, ortada ise Orhan Aydın. Orhan Aydın'ın 2000 yılında Metin Coşkun ile birlikte kurdukları tiyatro grubu Nâzım Oyuncuları bünyesinde gerçekleşen çoğu oyunda hem yönetmenlik yaptı, hem de rol aldı. Ekip olarak birçok yıl Uluslararası Ankara Tiyatro Festivali’ne katıldılar.[10][11] Aynı ekiple Orhan Veli Kanık'tan Cep Delik Cepken Delik, Sabahattin Ali'den Tabutumun Altı Çatlak, Can Yücel'den Aşk Olsun oyunlarını da içeren bir serinin son halkası olarak 2012'de Barış Barış Barış adlı gösteriyi hayata geçirdiler. Orhan Aydın'ın hem yönetmen hem de oyuncu olarak yer aldığı çalışmada ayrıca Gülsen Tuncer, Metin Coşkun, Levent Ülgen ve Ayşegül Alpak da rol aldı. Barışı anlatan şiirlerden bir kolaj olarak düşünülmüş ve Türkiye tiyatrosunda çok fazla örneği olmayan bu gösteride, Aleksandr Puşkin, Yiannis Ritsos, Louis Aragon, Pablo Neruda, Ataol Behramoğlu, Nâzım Hikmet, Uğur Mumcu, Nihat Behram Ahmed Arif, Enver Gökçe, Bertolt Brecht, Haluk Işık, Yaşar Kemal gibi birçok önemli sanatçının şiirlerine müzik, görsel ve canlandırmalar eşlik ediyordu. Nâzım Hikmet'in, ilk basımı 1965'te yapılan Kurtuluş Savaşı Destanı kitabının kapağı. 1968'de aynı kitap Kuvâyi Milliye adıyla yeniden basılmıştır. Nâzım Oyuncuları olarak Uluslararası Ankara Tiyatro Festivali’ne her katıldıklarında özellikle Şinasi Sahnesi'nde oynamayı tercih ettiler. Çünkü daha önce Çağdaş Sahne adı altında kullanılan bu salon, ekipteki Metin Coşkun, Gülsen Tuncer ve Orhan Aydın'ın uzun yıllar boyunca rol aldıkları onlarca üretime sahne olmuştu. 2001'den itibaren, Nâzım Hikmet'in doğum günlerinde düzenlenen, Nâzım Hikmet Okuma Tiyatrosu adlı serinin içinde yer aldı. Şairin 99'uncu doğum gününde sahnelenen ilk oyun Memleketimden İnsan Manzaraları, Atatürk Kültür Merkezi'ndeki Küçük Salon'da, Tuncer Necmioğlu'nun uyarlaması ve yönetmenliği, Orhan Aydın ve Metin Coşkun'un yardımcı yönetmenliğiyle gerçekleşti.[12] Sonraki yıllarda Yılmaz Onay'ın yönetmenliğinde devam eden seri, yine Orhan Aydın ve Metin Coşkun'un yardımcı yönetmenliğini üstlendiği, Fatma, Ali ve Başkaları (2004), Tartüf 59 (2005), Şöhret ve Unutulan Adam (2006), Yalancı Tanık (2007), İvan İvanoviç Var mıydı, Yok muydu? (2008), Yusuf ile Menofis (2009), İnsanlık Ölmedi ya (2010), Demokles'in Kılıcı (2011), Kafatası (2012), Kör Padişah (2013), Enayi (2014), İnek (2015) oyunlarıyla gelenek halini aldı.[13] Usta yönetmen Yılmaz Onay'ın 2018'de hayatını kaybetmesinin ardından Orhan Aydın seriye ortak-yönetmen olarak devam etti. Metin Coşkun ile Memleketimden İnsan Manzaraları (2016) ve İnsanlık Ölmedi Ya (2020); Harun Güzeloğlu ile Yolcu (2022) oyunlarını yönettiler.[14] 2017'de Nâzım Hikmet Ran'ın Kurtuluş Savaşı'nı anlattığı Kuvayi Milliye Destanı ve seferberlik türkülerini barındıran Nazım Hikmet - Onlar ki adlı müzikli oyunu sahnelediler. Orhan Aydın'ın yönettiği ve rol aldığı oyunda ayrıca Gülsen Tuncer, Metin Coşkun, Levent Ülgen ve Ayşegül Alpak oyuncu kadrosunu oluşturdu.[15] Bunlar haricinde yer aldığı diğer belli başlı oyunlar ise şu şekilde:[7][16] İtaatsizler (2018): Orhan Aydın'ın yönettiği ve Metin Coşkun ile birlikte oynadığı oyunun yazarı, Haluk Işık. Taksim Meydanı (2013): Mehmet Ergen'in yazıp yönettiği, Gezi Parkı olaylarını sahneye taşıyan müzikalde Orhan Aydın'la birlikte Mert Şişmanlar, Defne Koldaş, Ezgi Erol, Begüm Günceler, Baran Güler, Bahadır Özkoca, Nebi Birgi, Mert Aydın ve Kubilay Çamlıdağ da rol aldı. Testosteron (2013): Polonyalı yazar Andrzej Saramonowicz'e ait, yedi sarhoş erkeğin diyaloglarını konu alan oyunu Celal Kadri Kınoğlu yönetti. Ruhi Sarı, Emre Altuğ, Gürkan Uygun, Bülent Şakrak, Gökçer Genç ve Gökhan Yıkılkan'ın yer aldığı oyuncu kadrosuna Orhan Aydın da Stavros karakteriyle eşlik etti. Yaşamak Güzel Şey Be Kardeşim (2010): Nâzım Hikmet'in yazdığı oyunda Orhan Aydın oyuncu olarak rol aldı. Pes Doğrusu (2009): Orhan Aydın oyuncu olarak rol aldı. Yıldızların Altında (2005): Gani Müjde'nin yazmış olduğu müzikal-kabare 60’lı, 70’li yıllardaki Yeşilçam ve gazino dünyasını konu alıyor. Candan Erçetin, Ragıp Savaş, Rasim Öztekin, Orhan Aydın, Beyazıt Öztürk, Nurhan Damcıoğlu gibi yıldız oyuncu kadrosuna sahip oyunu Mehmet Ergen yönetti. Siyasi yaşamı[değiştir | kaynağı değiştir] Türkiye Komünist Partisi üyesi olan Orhan Aydın, 24 Haziran 2018 genel seçimlerinde İstanbul 2. bölge bağımsız milletvekili adayı oldu.[1][2] 10 Temmuz 2018 tarihinde sosyal medya paylaşımları nedeniyle Beyoğlu Emniyeti’nce gözaltına alınıp ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı. İnternet üzerinden yayın yapan soL Haber Portali'nde 2007 yılından beri köşe yazarlığına devam ediyor.[17] 2023 cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri için kurulan aralarında kamuoyunun yakından tanıdığı akademisyen, sanatçı, gazeteci, hukukçu, yazar gibi 226 önemli ismin bulunduğu Sosyalist Güç Birliğinin kuruluşunda yapılan ortak açıklamaya imzasını attı.[18] Filmografisi[değiştir | kaynağı değiştir] Dizi[değiştir | kaynağı değiştir] 1976: Darısı Başınıza 1987: Yaprak Dökümü Vehbi 1991: Ana Sivri Zekâ 1991: Ankara Yollarında 1991: Deniz Gurbetçileri 1992: Zeki Metince 1993: Gerçek Kesit 1993: Hastane Dr. İskender Akoğlu 1994: Kurtuluş General Dimaras 1998: İkinci Bahar 1999: Küçük Besleme Osman 2001: Tatlı Hayat Hüsnü 2003: Fişgittin Bey 2004: Anadolu Efsaneleri - Göl Efsanesi 2004: Anadolu Efsaneleri - Kıyan Tepesi 2005: Anadolu Efsaneleri - Bostancı Baba 2005: Anadolu Efsaneleri - Dikilitaş Efsanesi 2005: Anadolu Efsaneleri - Sarı Kız Tepesi 2005: Emret Komutanım Tarihi Eser Kaçakçısı 2005: Satıcı Satıcı 2008: Adanalı - Nevzat Müdür 2010: Nakş-ı Dil Sultan Halil Hamit Paşa 2010: Yerden Yüksek 2011: Karakol: Herkes Adalet İster Alaattin 2012: Nasıl Geçti Habersiz Ahmet 2012: Ustura Kemal Edip Bey 2013: Fatih (Mini-Dizi) Venedik Doçesi 2014: Resmî siteKertenkele Bahtiyar Sinema[değiştir | kaynağı değiştir] 1972: Tarkan: Altın Madalyon 1984: Gülibik - (Batı Almanya, Gülibik, Der Hahn) 1985: Muhteşem 1986: Hesap Günü 1986: Muhteşem İkili 1986: Öldüren Dakikalar (Deniz) Komiser Cemil 1992: Cazibe Hanımın Gündüz Düşleri Başhekim 1992: Kurşun Adres Sormaz Hakim 1994: Batık Aşklar Müzesi 1994: Bir Yanımız Bahar Bahçe Misafir Oyuncu 1994: Çözülmeler Avukat 1995: Özlem: Dün'e... Bugün'e... Yarın'a... 1998: Hoşçakal Yarın Yusuf Aslan'ın Avukatı 2005: Anne ya da Leyla 2007: Zincirbozan Deniz Baykal 2010: 10 Saatte Büyümek 2011: Devrimden Sonra Öğretim Görevlisi 2012: Barınak Sinan Baba 2012: Üç Kadın Üç Kader Misafir Oyuncu 2013: Peri Masalı Poyraz 2014: Yola Çıkmak Cemil Kaya 2016: #AzizNesinOlunmalı 2016: #NazımHikmetOlunmalı 2016: Mezarcı Muhtar 2016: Trendeki Yolcu 2018: Ev Kira Semt Bizim Semt Sakini 2018: Kaos Abdullah 2018: Kapan 2019: Aralik 2019: Kral Midas'ın Hazinesi Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir] a b "Milletvekili Seçimleri Kesin Aday Listesi" (PDF). 15 Şubat 2020 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi.  a b "Orhan Aydın kimdir? Tiyatrocu ve yazar Orhan Aydın hakkında bilgiler." 14 Şubat 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Şubat 2022.  "Arşivlenmiş kopya". 30 Nisan 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Nisan 2022.  "Arşivlenmiş kopya". 15 Şubat 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Şubat 2022.  "Arşivlenmiş kopya". 15 Şubat 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Şubat 2022.  "Arşivlenmiş kopya". 2 Ekim 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Şubat 2022.  a b "Arşivlenmiş kopya". 14 Şubat 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Şubat 2022.  orhan aydın [@orhanaydin6] (25 Eylül 2019). "Memleketim Artvin-Şavşat..Sonbahar t.co/Ha87LdfbiR" (Tweet). Erişim tarihi: 16 Şubat 2022 – Twitter vasıtasıyla.  "Arşivlenmiş kopya". 15 Şubat 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Şubat 2022.  "Arşivlenmiş kopya". 14 Şubat 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Şubat 2022.  "Arşivlenmiş kopya". 14 Şubat 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Şubat 2022.  "Arşivlenmiş kopya". 14 Şubat 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Şubat 2022.  "Arşivlenmiş kopya". 14 Şubat 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Şubat 2022.  "Arşivlenmiş kopya". 15 Ocak 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Şubat 2022.  "Arşivlenmiş kopya". 14 Şubat 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Şubat 2022.  "Arşivlenmiş kopya". 14 Şubat 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Şubat 2022.  Orhan Aydın yazıları 25 Temmuz 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 11 Temmuz 2013 tarihinde erişilmiştir "Sosyalist Güç Birliği yola çıktı: Ülkemizin geleceğine birlikte sahip çıkıyoruz!". soL. 20 Ağustos 2022. 20 Ağustos 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Ağustos 2022.  Dış bağlantılar[değiştir | kaynağı değiştir] Beyazperde'de Orhan Aydın IMDb'de Orhan Aydın Sinemalar.com'da Orhan Aydın SinemaTürk'te Orhan Aydın (1947 doğumlu) TSA'da Orhan Aydın "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Orhan_Aydın_(1947_doğumlu)&oldid=32048308" sayfasından alınmıştır
Bu maddenin konusu kayda değerlik yönergelerini sağlamayabilir. Konudan bağımsız ve güvenilir kaynaklar kullanarak maddeyi geliştirebilir ve kayda değer olduğunu ispat edebilirsiniz. Maddenin kayda değerliği kanıtlanamazsa Vikipedi'nin silme politikası gereğince hızlı silinmesi, kayda değerliği tartışmalı ise silinmeye aday gösterilmesi yerinde olacaktır.Kaynak ara: "Serpil Güvenç" – haber · gazete · kitap · akademik · JSTOR Bu madde Eylül 2023 tarihinden bu yana işaretli olarak durmaktadır. Sıdıka Serpil GüvençDoğum01 Ağustos 1948 (75 yaşında)İstanbulMeslekYazar, Çevirmen, siyasetçi, Köşe yazarıMilliyetTürkiyeTürPolitika, Edebiyat Sıdıka Serpil Çelenk Güvenç (d. 01 Ağustos 1948, İstanbul), Türk yazar, çevirmen, siyasetçi, köşe yazarı. Yaşamı[değiştir | kaynağı değiştir] Sıdıka Serpil Güvenç, 1948 yılında İstanbul'da ev hanımı Zeliha Hanım ve makine mühendisi Mehmet Hakkı Sayar Bey'in kızı Şekibe Hanım ve ev hanımı Sıdıka Hanım ile züccaciyeci Mustafa Çelenk Bey'in oğlu, Denizler'in avukatı Av. Halit Çelenk'in ilk çocukları olarak dünyaya geldi. 1955 yılında ilkokula Samsun'da Mustafa Kemal İlkokulu'nda başlayan Güvenç 1960 yılında, yatılı okumak üzere, girdiği TED Ankara Koleji'nde hazırlık da dahil 7 yıl okudu. Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Kimya bölümünden 1972 yılında kimya yüksek mühendisi olarak mezun oldu. Aslında 1971 yılında mezun olması gerekiyordu; fakat Vahap Erdoğdu ve arkadaşları davasından, o zamanlar nişanlısı olan Kaya Güvenç ile birlikte, tutuklandığı için sınavlara alınmadı. 1972 Temmuzunda girdiği Yıldırım Bölge Kadınlar Koğuşu'nda Sevgi Soysal ve Gülay Göktürk'le birlikte üç ay hapis yattı. Deniz Gezmiş'lerin dava sürecinde dışarıdan gelenlere Kaya Güvenç ile tercümanlık yapıp imza toplamaya çalışıyorlar. Nusret Fişek ve Faruk Erem imza vermiyorlar. Hacettepe Sosyalist Fikir Kulübü yönetim kurulu üyeliği yapan Güvenç, ilk çıkan İleri'de (Hacettepe Üniversitesi yayın organı) yazdı ve burada üniversite Öğrenci Birliği adına yazdığı Diyalektik ve Tarihi Materyalizm adlı broşürü de yayınlandı. 1972 Eylül ayında Irak Sefareti'nde sefir sekreteri olarak iş hayatına atılan Sıdıka Serpil Güvenç, 1973 Ocak ayında Ankara Üniversitesi Sağlık Koleji'nde kimya öğretmeni olarak işe başladı. 1974-1982 yılları arasında MTA'da çalışan Güvenç, 1982 - 1984 yılları arasında da Libya Trablus Koleji'nde kimya öğretmenliği yaptı. 1986-2002 yılları arasında TED Ankara Koleji'nde kimya öğretmenliği yaptıktan sonra, 2001-2004 yılları arasında ODTÜ Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi'nde Yüksek Lisans yaptı. 1998-2004 yılları arasında 68'liler vakfı yönetim kurulunda bulundu. Yurtsever Cephe ve İşçi Birliği'nde çalışmalar yaptı. 2007 yılında Yurtsever Cephe Ankara milletvekili adayı oldu.[1] Türkiye İnsan Hakları Kurumu Vakfı kurucu üyesi olan Güvenç halen Sol Cephe ve Haziran Hareketi içerisinde aktif çalışmaktadır.[2] Kimya Mühendisleri Odası'ında dergiye haşhaş sorunu ile ilgili yazılar yazan Güvenç, Vahap Erdoğdu'nun 2 yıl kadar yayınladığı Yeni Ülke'de de yazmaya başlar. Evli ve Sanem ve Özer adlarında 2 çocuk annesi olan Sıdıka Serpil Güvenç, Aratos dergisi, Sol Cephe, İşçi Birliği, Evrensel Kültür, RED, Evrensel, Cumhuriyet ve Sol gazetesinde de yazılar yazmıştır ve halen Sol Portal'da köşe yazarlığına devam etmektedir.[3] Yapıtları[değiştir | kaynağı değiştir] Kitapları[değiştir | kaynağı değiştir] İkili Anlaşmalardan Kıbrıs'a Solun Merceğinden Dış Politika, Daktylos, 2008, ISBN 9786055968083[4] Denizler'in Şekibe Ablası: Şekibe Çelenk (Sultan Özer ile birlikte), Evrensel Basım Yayın, 2011, ISBN 9786054156702[5] Darağacına Mektuplar, İmge, 2012, ISBN 9789756337081[6] Çevirileri[değiştir | kaynağı değiştir] Sosyalistler için Felsefe - The Philosophy of Socialists (Erdoğan Başar ile birlikte), Maurice Cornforth, Sol Yayınları, 1965 (Çevirenlerde Sıdıka Serpil Güvenç'in adı S. H. Çelenk diye yazar; çünkü çevirmenin yaşı küçüktür ve TCK 142'den dolayı bir şey olursa cezayı babası Halit Çelenk üstlenecektir.)[7] Tarımda Kapitalizm - Capitalism in Agriculture, Vladimir ilyiç Lenin, Sol Yayınları, 2003, ISBN 9789757399558[8] Nazi İşgalinde Sovyet Kadınları - Unwomanly Face of War (Hilal Ünlü ile birlikte), Swetlana Aleksiyeviç, Evrensel Basım Yayın, 2015, ISBN 9756525272[9] (Telif hakkında anlaşılamadığı için Evrensel Basım Yayın kitabın basımını durdurdu.) Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir] "2007 seçimleri Yurtsever Cephe Ankara milletvekil adayı". 16 Ocak 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Ocak 2017.  "Haziran Siyaseti". 16 Ocak 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Ocak 2017.  "Sol Portal". 16 Ocak 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Ocak 2017.  "İkili Anlaşmalardan Kıbrıs'a Solun Merceğinden Dış Politika". 13 Ocak 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Ocak 2017.  "Deniz'lerin Şekibe Ablası". 13 Ocak 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Ocak 2017.  "Darağacına Mektuplar". 13 Ocak 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Ocak 2017.  "Sosyalistler İçin Felsefe". 13 Ocak 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Ocak 2017.  "Tarımda Kapitalizm". 13 Ocak 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Ocak 2017.  "Nazi İşgalinde Sovyet Kadınları". 13 Ocak 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Ocak 2017.  Wikimedia Commons'ta Serpil Güvenç ile ilgili ortam dosyaları bulunmaktadır. "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Serpil_Güvenç&oldid=31142660" sayfasından alınmıştır
soL5 Ekim 2012 tarihli kapakTürHaftalık gazeteFormatBerlinerSahibiErkan YıldızYayımcıMehmet YavuzkanBaş editörKemal OkuyanHaber editörüYiğit GünayKuruluş tarihi1 Ekim 2012Siyasi görüşüKomünizmSolculukDilTürkçeSon yayım tarihi4 Haziran 2014Genel merkezAtaşehir, İstanbulTiraj 17.990 (16.12.2013 - 22.12.2013) [1]SloganHalka yalan söylemek suçtur!Resmî sitegazete.sol.org.tr soL, 1 Ekim 2012 tarihinde yayın hayatına başlayan, maddi yetersizliklerden dolayı 4 Haziran 2014'te son günlük sayısını çıkaran[2] günlük siyasi gazete. Daha sonra haftalık basılı yayına devam edecekleri açıklamada yer alırken ilk haftalık sayıları da çıkmıştır.[3] Haftalık ekleri[değiştir | kaynağı değiştir] soL, hafta boyunca Pazartesi'den itibaren sırasıyla soL Güncel, soL Kitap, soL Kültür, Çapulcu Duvarı, Bilim soL, Tercüme Odası, soL Bakış ve Pazar eklerini okurlarına sunuyor. Yayın ekibi[değiştir | kaynağı değiştir] Gazetenin künyesinde belirtilen yayın ekibi şu şekildedir: İsim Genel Yayın Yönetmeni Aydemir Güler Sorumlu Müdür Hafize Kazcı Yazı İşleri Müdürü Alper Birdal Yayın Kurulu Alper Birdal, Asaf Güven Aksel Doğan Ergün, Yiğit Günay Haber Koordinatörü Gamze Erbil Haber Merkezi Alper Dizdar, Ali Örnek, Asaf Güven Aksel Cenk Alaçam, Dilem Taştan, Doğan Ergün Elif Örnek, Emre Deveci, Gamze Erbil Mümtaz Budak, Neslihan Koçaslan Nurettin Öztatar, Özgür Savaşçıoğlu Özlem Başarır, Rıfat Doğan Selin Asker, Volkan Algan, Yıldız Koç, Yiğit Günay Ankara Temsilcisi Hatice İkinci Tasarım Gökçe Erbil Köşe yazarları[değiştir | kaynağı değiştir] Gazetede köşe yazılarının yer aldığı yazarlar ise şunlardır: Ahmet Abakay Ali Rıza Aydın Alper Dizdar Asaf Güven Aksel Aslı Kayabal Aşkın Süzük Aydemir Güler Emrah Kartal Erbil Tuşalp Esra Karaköse Gözde Kök İlhan Cihaner İstem Fer İzge Günal İzzettin Önder Kadir Sev Kemal Okuyan Kerem Esenoğlu Korkut Boratav Mehmet Bozkurt Mehmet Erdemli Mehmet Somel Mete Gönenç Metin Çulhaoğlu Mücella Yapıcı Oğuz Oyan Onur Güngör Onur Seçkin Osman Çutsay Ömer Faruk Eminağaoğlu Renan Bilek Rıfat Okçabol Şükran Yiğit Tonguç Rador Tuğrul Keskin Tunç Sipahi Yavuz Alogan Yiğit Günay Dergi[değiştir | kaynağı değiştir] soL, 1998-2012 yılları arasında yayınlanmış siyasi dergidir. Kuruluşu[değiştir | kaynağı değiştir] Çeşitli periyot ve şekillerde 1998 yılından beri çıkan haber ve kültür yayınıdır. Nisan 1998 tarihinde aylık olarak yayınlanmaya başlamıştır. Logosunda soL alt başlığı olarak da Haftalık/Aylık Siyaset, Kültür, Bilim ve Sanat Dergisi cümlesi kullanılmıştır. Yayın hayatı boyunca birçok kez boyut ve periyot değiştirmiş olsa da sürekliliğini korumuştur. İçerik[değiştir | kaynağı değiştir] 6. sayısı ve sonraki kimi sayıları Kürt Sorunu ve F Tipi Cezaevi ile ilgili yazılardan dolayı toplatılmıştır. 7. sayıdan 151. sayıya kadar haftalık dergi olarak çıkmış. Bundan sonra format değiştirmiş yine haftalık yayınlanmıştır. 189. sayıdan sonra yine boyut değiştirmiş ve aylık yayınlanmaya başlanmıştır. 200. sayıdan sonra yine boyut değiştirmiş önce aylık (2 sayı) sonra haftalık yayınlanmıştır. Bu sayılar tabloid boydadır. 229. sayıda yine boyut değiştirmiş ve aylık yayınlanmıştır. Eylül 2008'den beri haftalık olarak yayınlamaktadır. Günlük gazeteye çevrilmesi[değiştir | kaynağı değiştir] TKP 11. Kongre Türkiye Konferansı'nda alınan kararla, 10 Eylül 2012 tarihinden itibaren basılı bir günlük gazete şeklinde çıkması kararlaştırılmıştır. Günlük soL ile ilgili kararda, "içinde bulunduğumuz dönemi AKP Hükümeti'nin ve onun İkinci Cumhuriyet rejiminin geriletileceği, işçi sınıfı başta olmak üzere geniş kesimlerin yaygın biçimde alternatif arayışı içinde olacağı bir dönem olarak belirlemektedir. Bu süreç partimiz tarafından en güçlü, en işlevli araçlarla karşılanmak durumundadır. Bu araçların önde gelenlerinden biri de Türkiye'de devrimci mücadelelere yeni bir soluk getirecek, partimizi ve devrimci hattını kitlelere bugüne kadar olduğundan daha büyük bir canlılıkla taşıyacak olan günlük gazete olacaktır" denildi.[4] Yazarlar[değiştir | kaynağı değiştir] İlk 151 sayıda ve sonraki haftalıklarda düzenli köşe yazanlar Cemal Hekimoğlu, (Kemal Okuyan), Nadir Koraltan (Erkin Özalp), Metin Çulhaoğlu, Tevfik Çavdar, İlker Maga, Mesut Odman, İlhan Akalın, Kemal Özer, Necmettin Salaz ve Evren Madran (Ahmet Mürted)'dir. 245. sayı ile birlikte dergi yayına ara vermiş ve internet üzerinden günlük gazete yayınına geçmiştir. Ayrıca Mayıs 2006'dan itibaren internet üzerinden günlük olarak soL Portal adıyla da yayınlanmaktadır. Ayrıca bakınız[değiştir | kaynağı değiştir] soL Haber Portalı Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir] "Arşivlenmiş kopya". 19 Aralık 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 31 Ekim 2013.  "Arşivlenmiş kopya". 14 Temmuz 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Haziran 2014.  "Arşivlenmiş kopya". 15 Haziran 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Haziran 2014.  TKP 11. Kongre Raporu 10 Haziran 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 10 Haziran 2020 tarihinde erişilmiştir Dış bağlantılar[değiştir | kaynağı değiştir] Gazetenin internet sayfası9 Nisan 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Gazetenin Facebook Sayfası16 Temmuz 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Türkiye gazeteleri veya Türkiye'de gazetecilik ile ilgili bu madde taslak seviyesindedir. Madde içeriğini genişleterek Vikipedi'ye katkı sağlayabilirsiniz. gtdTürkiye'deki gazetelerMevcutUlusal Akşam Anayurt Aydınlık BirGün Cumhuriyet Diriliş Postası Dünya Evrensel Fanatik Fotomaç Hürses Hürriyet Hürriyet Daily News İstiklal Karar Korkusuz Milat Millî Gazete Milliyet Oksijen Posta Sabah Daily Sabah Sözcü Şok T.C. Resmî Gazete Takvim The New Anatolian Türkiye Yeni Akit Yeni Asır Yeni Asya Yeni Birlik Yeniçağ Yeni Söz Yeni Şafak Yurt Yerel Agos (İstanbul) Ağani Murutsxi (İstanbul) Apoyevmatini (İstanbul) Bursa Haber (Bursa) Bursa Hakimiyet (Bursa) Jamanak (İstanbul) Olay (Bursa) Son Saat (İstanbul) Şalom (İstanbul) Yeni Devir (İstanbul) Yeni İstanbul (İstanbul) EskiUlusal AMK Anadolu'da Vakit Ateş Azadiya Welat Bizim Gazete Bulvar Bugün 1989 2003 Fotogol Fotospor Gözcü Günaydın Güneş Habertürk Karagöz Kelebek Millet Ortadoğu Özgür Düşünce Özgür Gündem Özgür Ülke Pazar Postası Politika Radikal soL Son Havadis Son Posta Star Tan 1935 1983 Taraf Taraftar Tercüman Ulus Vahdet Vakit Vatan 1923 1940 1976 2002 Yarına Bakış Yeni Binyıl Yeni Gün Yeni Sabah Yeni Ülke Yeni Yüzyıl Zafer Zaman Today's Zaman Yerel Aks-ı Sadâ (Samsun) Alay (Ankara) Devrim (Ankara) Gaste (İstanbul) Hadiselere Tercüman (İstanbul) Hâkimiyet-i Milliye (Ankara) Hergün (İstanbul) Hikâye ve Roman Gazetesi (İstanbul) İkdam (İstanbul) İleri (İstanbul) İrâde-i Milliye (Sivas) Le Stamboul (İstanbul) Son Telgraf (İstanbul) Tanin (İstanbul) Tasvîr-i Efkâr (İstanbul) Tevhîd-i Efkâr (İstanbul) E-gazete Bianet Diken Gazete Duvar Gazeteport Haber7.com Habertürk OdaTV soL Son Havadis Star T24 İlgili maddelerTürkiye'de basın Uyarı: "soL (gazete)" şeklindeki yeni başlık "<i>SoL</i> (gazete)" şeklindeki eski başlığın üzerine yazılacak. "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=SoL_(gazete)&oldid=31034069" sayfasından alınmıştır
Burası Milliyet adlı madde üzerindeki değişikliklerin konuşulduğu tartışma sayfasıdır. Maddenin konusunun genel olarak tartışıldığı bir forum değildir. Bu sayfa şu Vikiprojelerin kapsamında yer almaktadır: Vikiproje Siyaset (Taslak-sınıf, Orta-önem) SiyasetVikiproje:SiyasetŞablon:VikiprojeSiyaset gtdBu madde, Vikipedi'deki Siyaset maddelerini geliştirmek amacıyla oluşturulan Vikiproje Siyaset kapsamındadır. Eğer projeye katılmak isterseniz, bu sayfaya bağlı değişiklikler yapabilir veya katılabileceğiniz ve tartışabileceğiniz proje sayfasını ziyaret edebilirsiniz.  Taslak  Bu madde Taslak-sınıf olarak değerlendirilmiştir.  Orta  Bu madde Orta-önemli olarak değerlendirilmiştir.   Vikiproje Felsefe (Taslak-sınıf, Az-önem) FelsefeVikiproje:FelsefeŞablon:VikiprojeFelsefe gtdBu madde, Vikipedi'deki Felsefe maddelerini geliştirmek amacıyla oluşturulan Vikiproje Felsefe kapsamındadır. Eğer projeye katılmak isterseniz, bu sayfaya bağlı değişiklikler yapabilir veya katılabileceğiniz ve tartışabileceğiniz proje sayfasını ziyaret edebilirsiniz.  Taslak  Bu madde Taslak-sınıf olarak değerlendirilmiştir.  Az  Bu madde Az-önemli olarak değerlendirilmiştir.   Vikiproje Hukuk (Taslak-sınıf, Az-önem) HukukVikiproje:HukukŞablon:VikiprojeHukuk gtdBu madde, Vikipedi'deki Hukuk maddelerini geliştirmek amacıyla oluşturulan Vikiproje Hukuk kapsamındadır. Eğer projeye katılmak isterseniz, bu sayfaya bağlı değişiklikler yapabilir veya katılabileceğiniz ve tartışabileceğiniz proje sayfasını ziyaret edebilirsiniz.  Taslak  Bu madde Taslak-sınıf olarak değerlendirilmiştir.  Az  Bu madde Az-önemli olarak değerlendirilmiştir.   Vikiproje Sosyoloji (Taslak-sınıf, Orta-önem) SosyolojiVikiproje:SosyolojiŞablon:VikiprojeSosyoloji gtdBu madde, Vikipedi'deki Sosyoloji maddelerini geliştirmek amacıyla oluşturulan Vikiproje Sosyoloji kapsamındadır. Eğer projeye katılmak isterseniz, bu sayfaya bağlı değişiklikler yapabilir veya katılabileceğiniz ve tartışabileceğiniz proje sayfasını ziyaret edebilirsiniz. İş birliğine katılarak da projeye katkıda bulunabilirsiniz.  Taslak  Bu madde Taslak-sınıf olarak değerlendirilmiştir.  Orta  Bu madde Orta-önemli olarak değerlendirilmiştir.   Vikiproje Uluslararası ilişkiler (Taslak-sınıf, Az-önem) Uluslararası ilişkilerVikiproje:Uluslararası ilişkilerŞablon:VikiprojeUluslararası ilişkiler gtdBu madde, Vikipedi'deki Uluslararası ilişkiler maddelerini geliştirmek amacıyla oluşturulan Vikiproje Uluslararası ilişkiler kapsamındadır. Eğer projeye katılmak isterseniz, bu sayfaya bağlı değişiklikler yapabilir veya katılabileceğiniz ve tartışabileceğiniz proje sayfasını ziyaret edebilirsiniz.  Taslak  Bu madde Taslak-sınıf olarak değerlendirilmiştir.  Az  Bu madde Az-önemli olarak değerlendirilmiştir.   "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Tartışma:Milliyet&oldid=30833416" sayfasından alınmıştır
Değişiklikleriniz, sürüm kontrol yetkisine sahip bir kullanıcı kabul ettikten sonra okuyucular tarafından görüntülenecektir. (yardım) Oturum açmadınız. Değişiklik yaparsanız IP adresiniz herkes tarafından sayfa geçmişinde görünür. Lütfen, oturum açın ya da yeni hesap oluşturarak kullanıcı adı ile değişiklik yapmaktan yararlanın.Anti spam denetimi. Bunu doldurmayın!{{İçin|Gazete|Milliyet (gazete)}} {{çoklu sorun| {{Uzman|vikiproje=Siyaset|tarih=Ekim 2023}} {{Tek kaynak|tarih=Ekim 2023}} }} {{Hukuki durum}} '''Milliyet''' veya '''uyruk<ref>https://esanlamlisi.net/es-anlamli/milliyet/ {{Webarşiv|url=https://web.archive.org/web/20230723125534/https://esanlamlisi.net/es-anlamli/milliyet/ |tarih=23 Temmuz 2023 }}</ref>''', bir millete veya devlete dahil olma durumudur. Bir devletin sınırları dahilinde doğmakla, ana-baba aracıyla veya vatandaşlık işlemleri sonucunda milliyet belirlenir. Milliyetten farklı olarak [[vatandaşlık]], kişinin oy verme ve seçimlerde aday olma hakkına sahip olmasına işaret eder. == Kaynakça == {{kaynakça|30em}} {{sosyoloji-taslak}} {{Siyaset-taslak}} {{Otorite kontrolü}} [[Kategori:Milliyetler| ]] Lütfen kısa bir değişiklik özeti yazınız. Bu, diğer kullanıcıların değişikliği yapma amacınızı anlamalarına yardımcı olur. Telif hakları saklı eserlerin kopyalanması yasaktır! Bu sayfayı kaydederek eklediğiniz içeriği kendiniz yazdığınızı, başka kişilerin haklarını ihlal etmediğinizi ve katkılarınızı Creative Commons Attribution/Share-Alike Lisansı 4.0 ve GNU Özgür Belgeleme Lisansı ile yayımlamayı kabul ediyorsunuz. Köprü ya da URL kullanımları, Creative Commons lisansı uyarınca yeterli atıf olarak kabul edilir. Lütfen eklediğiniz bilgileriçin kaynak gösterin! Vikipedi maddeleri, yalnızca güvenilir kaynaklardan alınan doğrulanabilir bilgiler içermelidir. İptal Değişiklik yardımı (yeni pencerede açılır) Kopyala/yapıştır: – — ‘ ’ “ ” ° ″ ′ ≈ ≠ ≤ ≥ ± − × ÷ ← → · §   Kaynak belirtin: <ref> </ref> nbsp; Tartışma sayfalarında yazılarınızı imzalayın: ~~~~ {{}}   {{{}}}   |   []   [[]]   [[Kategori:]]   #YÖNLENDİRME [[]]       <s></s>   <sup></sup>   <sub></sub>   <code></code>   <pre></pre>   <blockquote></blockquote>   <ref></ref>   {{Kaynakça}}   <references/>   <includeonly></includeonly>   <noinclude></noinclude>   <nowiki></nowiki>   <!-- -->   <span class="plainlinks"></span> Sembol: ~ | ¡ ¿ † ‡ ↔ ↑ ↓ • ¶   # ½ ⅓ ⅔ ¼ ¾ ⅛ ⅜ ⅝ ⅞ ∞   ‘ ’ “ ” «»   ¤ ₳ ฿ ₵ ¢ ₡ ₢ $ ₫ ₯ € ₠ ₣ ƒ ₴ ₭ ₤ ℳ ₥ ₦ № ₧ ₰ £ ៛ ₨ ₪ ৳ ₮ ₩ ¥   ♠ ♣ ♥ ♦   m² m³   ♭ ♯ ♮   © ® ™ Karakter: Á á Ć ć É é Í í Ĺ ĺ Ń ń Ó ó Ŕ ŕ Ś ś Ú ú Ý ý Ź ź   À à È è Ì ì Ò ò Ù ù    â Ĉ ĉ Ê ê Ĝ ĝ Ĥ ĥ Î î Ĵ ĵ Ô ô Ŝ ŝ Û û Ŵ ŵ Ŷ ŷ   Ä ä Ë ë Ï ï Ö ö Ü ü Ÿ ÿ   ß   à ã Ẽ ẽ Ĩ ĩ Ñ ñ Õ õ Ũ ũ Ỹ ỹ   Ç ç Ģ ģ Ķ ķ Ļ ļ Ņ ņ Ŗ ŗ Ş ş Ţ ţ   Đ đ   Ů ů   Ǎ ǎ Č č Ď ď Ě ě Ǐ ǐ Ľ ľ Ň ň Ǒ ǒ Ř ř Š š Ť ť Ǔ ǔ Ž ž   Ā ā Ē ē Ī ī Ō ō Ū ū Ȳ ȳ Ǣ ǣ   ǖ ǘ ǚ ǜ Ă ă Ĕ ĕ Ğ ğ Ĭ ĭ Ŏ ŏ Ŭ ŭ   Ċ ċ Ė ė Ġ ġ İ ı Ż ż   Ą ą Ę ę Į į Ǫ ǫ Ų ų   Ḍ ḍ Ḥ ḥ Ḷ ḷ Ḹ ḹ Ṃ ṃ Ṇ ṇ Ṛ ṛ Ṝ ṝ Ṣ ṣ Ṭ ṭ   Ł ł   Ő ő Ű ű   Ŀ ŀ   Ħ ħ   Ð ð Þ þ   Œ œ   Æ æ Ø ø Å å   Ə ə   {{Unicode|}} Yunan: Ά ά Έ έ Ή ή Ί ί Ό ό Ύ ύ Ώ ώ   Α α Β β Γ γ Δ δ   Ε ε Ζ ζ Η η Θ θ   Ι ι Κ κ Λ λ Μ μ   Ν ν Ξ ξ Ο ο Π π   Ρ ρ Σ σ ς Τ τ Υ υ   Φ φ Χ χ Ψ ψ Ω ω   {{Polytonic|}} Kiril: А а Б б В в Г г   Ґ ґ Ѓ ѓ Д д Ђ ђ   Е е Ё ё Є є Ж ж   З з Ѕ ѕ И и І і   Ї ї Й й Ј ј К к   Ќ ќ Л л Љ љ М м   Н н Њ њ О о П п   Р р С с Т т Ћ ћ   У у Ў ў Ф ф Х х   Ц ц Ч ч Џ џ Ш ш   Щ щ Ъ ъ Ы ы Ь ь   Э э Ю ю Я я   ́ IPA: t̪ d̪ ʈ ɖ ɟ ɡ ɢ ʡ ʔ   ɸ ʃ ʒ ɕ ʑ ʂ ʐ ʝ ɣ ʁ ʕ ʜ ʢ ɦ   ɱ ɳ ɲ ŋ ɴ   ʋ ɹ ɻ ɰ   ʙ ʀ ɾ ɽ   ɫ ɬ ɮ ɺ ɭ ʎ ʟ   ɥ ʍ ɧ   ɓ ɗ ʄ ɠ ʛ   ʘ ǀ ǃ ǂ ǁ   ɨ ʉ ɯ   ɪ ʏ ʊ   ɘ ɵ ɤ   ə ɚ   ɛ ɜ ɝ ɞ ʌ ɔ   ɐ ɶ ɑ ɒ   ʰ ʷ ʲ ˠ ˤ ⁿ ˡ   ˈ ˌ ː ˑ ̪   {{IPA|}} Bu sayfada kullanılan Vikiveri varlıkları milliyet: Site bağlantısı, Başlık, Bazı ifadeler, Çeşitli (ör. takma adlar, varlık varlığı), Açıklama: tr Bu sayfada kullanılan şablonlar: Şablon:Ambox (kaynağı gör) (yarı koruma)Şablon:Ana diğer (değiştir) Şablon:Dablink (değiştir) Şablon:Hukuki durum (değiştir) Şablon:Kaynakça (kaynağı gör) (koruma)Şablon:Kaynakça/styles.css (değiştir) Şablon:Kenar kutusu (kaynağı gör) (yarı koruma)Şablon:Mikutu (kaynağı gör) (koruma)Şablon:Mtkutu (kaynağı gör) (yarı koruma)Şablon:Otorite kontrolü (değiştir) Şablon:Sidebar (değiştir) Şablon:Siyaset-taslak (değiştir) Şablon:Sosyoloji-taslak (değiştir) Şablon:Tek kaynak (değiştir) Şablon:Uzman (değiştir) Şablon:Vikiveri'de düzenle (değiştir) Şablon:Webarşiv (değiştir) Şablon:\ (değiştir) Şablon:Çoklu sorun (değiştir) Şablon:İlknot (değiştir) Şablon:İçin (değiştir) Modül:Ad alanı algıla/veri (değiştir) Modül:Ad alanı algıla/yapılandırma (değiştir) Modül:Arabellek (değiştir) Modül:Arguments (kaynağı gör) (koruma)Modül:Bağımsız değişkenler (kaynağı gör) (koruma)Modül:Check for unknown parameters (değiştir) Modül:Dizgi (kaynağı gör) (koruma)Modül:Dolaşım (kaynağı gör) (yarı koruma)Modül:Dolaşım/styles.css (değiştir) Modül:Dolaşım/yapılandırma (değiştir) Modül:Dolçub (kaynağı gör) (koruma)Modül:Dolçub/styles.css (değiştir) Modül:Evethayır (kaynağı gör) (koruma)Modül:GirdiIdsiniÇöz (değiştir) Modül:Kategori işleyici (değiştir) Modül:Kategori işleyici/karaliste (değiştir) Modül:Kategori işleyici/paydaş (değiştir) Modül:Kategori işleyici/veri (değiştir) Modül:Kategori işleyici/yapılandırma (değiştir) Modül:Kenar kutusu (değiştir) Modül:Kenar kutusu/biçim.css (değiştir) Modül:Kenar kutusu/konfigürasyon (değiştir) Modül:Küresel değil (kaynağı gör) (yarı koruma)Modül:Mtkutu (değiştir) Modül:Otorite kontrolü (kaynağı gör) (yarı koruma)Modül:String (değiştir) Modül:Tanımlanmayan parametre denetimi (değiştir) Modül:Unsubst (kaynağı gör) (koruma)Modül:Vikiveri'de düzenle (değiştir) Modül:Webarşiv (değiştir) Modül:İleti kutusu (değiştir) Modül:İleti kutusu/yapılandırma (değiştir) Modül:İlknot (değiştir) Bu sayfa 9 gizli kategoriye mensuptur: Kategori:BNE tanımlayıcısı olan Vikipedi maddeleri Kategori:Ek kaynaklar gereken maddeler Ekim 2023 Kategori:Ek kaynaklar gereken tüm maddeler Kategori:NDL tanımlayıcısı olan Vikipedi maddeleri Kategori:NKC tanımlayıcısı olan Vikipedi maddeleri Kategori:Siyaset konusunda uzman ilgisi gerektiren maddeler Kategori:Tüm taslak maddeler Kategori:Uzman ilgisi gerektiren maddeler Ekim 2023 Kategori:Webarşiv şablonu wayback bağlantıları "https://tr.wikipedia.org/wiki/Milliyet" sayfasından alınmıştır
Burası Milliyet adlı madde üzerindeki değişikliklerin konuşulduğu tartışma sayfasıdır. Maddenin konusunun genel olarak tartışıldığı bir forum değildir. Bu sayfa şu Vikiprojelerin kapsamında yer almaktadır: Vikiproje Siyaset (Taslak-sınıf, Orta-önem) SiyasetVikiproje:SiyasetŞablon:VikiprojeSiyaset gtdBu madde, Vikipedi'deki Siyaset maddelerini geliştirmek amacıyla oluşturulan Vikiproje Siyaset kapsamındadır. Eğer projeye katılmak isterseniz, bu sayfaya bağlı değişiklikler yapabilir veya katılabileceğiniz ve tartışabileceğiniz proje sayfasını ziyaret edebilirsiniz.  Taslak  Bu madde Taslak-sınıf olarak değerlendirilmiştir.  Orta  Bu madde Orta-önemli olarak değerlendirilmiştir.   Vikiproje Felsefe (Taslak-sınıf, Az-önem) FelsefeVikiproje:FelsefeŞablon:VikiprojeFelsefe gtdBu madde, Vikipedi'deki Felsefe maddelerini geliştirmek amacıyla oluşturulan Vikiproje Felsefe kapsamındadır. Eğer projeye katılmak isterseniz, bu sayfaya bağlı değişiklikler yapabilir veya katılabileceğiniz ve tartışabileceğiniz proje sayfasını ziyaret edebilirsiniz.  Taslak  Bu madde Taslak-sınıf olarak değerlendirilmiştir.  Az  Bu madde Az-önemli olarak değerlendirilmiştir.   Vikiproje Hukuk (Taslak-sınıf, Az-önem) HukukVikiproje:HukukŞablon:VikiprojeHukuk gtdBu madde, Vikipedi'deki Hukuk maddelerini geliştirmek amacıyla oluşturulan Vikiproje Hukuk kapsamındadır. Eğer projeye katılmak isterseniz, bu sayfaya bağlı değişiklikler yapabilir veya katılabileceğiniz ve tartışabileceğiniz proje sayfasını ziyaret edebilirsiniz.  Taslak  Bu madde Taslak-sınıf olarak değerlendirilmiştir.  Az  Bu madde Az-önemli olarak değerlendirilmiştir.   Vikiproje Sosyoloji (Taslak-sınıf, Orta-önem) SosyolojiVikiproje:SosyolojiŞablon:VikiprojeSosyoloji gtdBu madde, Vikipedi'deki Sosyoloji maddelerini geliştirmek amacıyla oluşturulan Vikiproje Sosyoloji kapsamındadır. Eğer projeye katılmak isterseniz, bu sayfaya bağlı değişiklikler yapabilir veya katılabileceğiniz ve tartışabileceğiniz proje sayfasını ziyaret edebilirsiniz. İş birliğine katılarak da projeye katkıda bulunabilirsiniz.  Taslak  Bu madde Taslak-sınıf olarak değerlendirilmiştir.  Orta  Bu madde Orta-önemli olarak değerlendirilmiştir.   Vikiproje Uluslararası ilişkiler (Taslak-sınıf, Az-önem) Uluslararası ilişkilerVikiproje:Uluslararası ilişkilerŞablon:VikiprojeUluslararası ilişkiler gtdBu madde, Vikipedi'deki Uluslararası ilişkiler maddelerini geliştirmek amacıyla oluşturulan Vikiproje Uluslararası ilişkiler kapsamındadır. Eğer projeye katılmak isterseniz, bu sayfaya bağlı değişiklikler yapabilir veya katılabileceğiniz ve tartışabileceğiniz proje sayfasını ziyaret edebilirsiniz.  Taslak  Bu madde Taslak-sınıf olarak değerlendirilmiştir.  Az  Bu madde Az-önemli olarak değerlendirilmiştir.   "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Tartışma:Milliyet&oldid=30833416" sayfasından alınmıştır
Selanik Caddesi, Çankaya.Olgunlar Cadde'deki Madenci Heykeli. Kızılay, Ankara ilinin Çankaya ilçesinde bulunan bir semt. Konum ve ulaşım itibarıyla Ankara'nın merkezi sayılmaktadır. Kızılay Meydanı'nı bünyesinde barındıran semt ismini, 1970'li yılların başında yıkılıncaya kadar mevcut bulunan, Kızılay meydanının hemen yanı başındaki, Kızılay binasından almıştır. Konumu itibarıyla ulaşımı çok kolay olan Kızılay'dan Ankara'nın her tarafına toplu taşıma araçlarıyla ulaşılabilir. Metro ve Ankaray'ın merkezi olan semtte dolmuş ve otobüs olanakları da vardır. Kızılay, Ankara'nın kalbi konumundadır. Kültür ve eğlence aynı zamanda alışveriş merkezidir. Ünlü Kızılay Meydanı ile ünlenmiştir. Semtin içerisinde yine semtin merkezi konumunda bulunan ve aynı isme sahip olan Kızılay mahallesi olmak üzere, Cumhuriyet, Meşrutiyet, Namık Kemal, Devlet (Güvenpark tarafı), Fidanlık, Kocatepe, Kültür mahalleleri olmak üzere 8 mahalle bulunmaktadır. Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir] Dış bağlantılar[değiştir | kaynağı değiştir] Ankara.bel.tr gtdÇankaya mahalleleri ve semtleriMahalleler 100. Yıl 50. Yıl Ahlatlıbel Akarlar Akpınar Alacaatlı Anıttepe Arka Topraklık Aşağı Dikmen Aşağı İmrahor Aşağı Öveçler Aşıkpaşa Ata Aydınlar Ayrancı Aziziye Bademlidere Bağcılar Bahçelievler Balgat Barbaros Bayraktar Beytepe Birlik Boztepe Büyükesat Cebeci Cevizlidere Cumhuriyet Çamlıtepe Çankaya Çavuşlu Çayyolu Çiğdem Çukurambar Devlet Dilekler Dodurga Doğuş Ehlibeyt Emek Ertuğrulgazi Erzurum Esatoğlu Eti Evciler Fakülteler Fidanlık Gaziosmanpaşa Gökkuşağı Göktürk Güvenevler Güzeltepe Harbiye Hilal Huzur İleri İlkadım İlkbahar İlker İncesu İşçi Blokları Karahasanlı Karapınar Karataş Kavaklıdere Kazım Özalp Keklikpınarı Kırkkonaklar Kızılay Kızılırmak Kocatepe Konutkent Korkutreis Koru Kömürcü Küçükesat Kültür Malazgirt Maltepe Mebusevleri Meşrutiyet Metin Akkuş Metin Oktay Mimar Sinan Muhsin Ertuğrul Murat Mustafa Kemal Mutlukent Mürsel Uluç Naci Çakır Namık Kemal Nasuh Akar Oğuzlar Or-An Orta İmrahor Osman Temiz Ön Cebeci Öveçler Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı Remzi Oğuz Arık Sağlık Sancak Seyranbağları Sokullu Mehmet Paşa Söğütözü Şehit Cengiz Karaca Şehit Cevdet Özdemir Tınaztepe Tohumlar Topraklık Umut Ümit Üniversiteler Yakupabdal Yaşamkent Yayla Yeşilkent Yıldızevler Yukarı Bahçelievler Yukarı Dikmen Yukarı Öveçler Yücetepe Zafertepe Semtler Ahlatlıbel Anıttepe Ayrancı Bahçelievler Balgat Beysukent Bilkent Cebeci Çayyolu Demirtepe Dikmen Gaziosmanpaşa Kavaklıdere Kırkkonaklar Kızılay Küçükesat Maltepe Öveçler Seyranbağları Sıhhiye Söğütözü Topraklık Yıldız Türkiye'deki bir mahalle ile ilgili bu madde taslak seviyesindedir. Madde içeriğini genişleterek Vikipedi'ye katkı sağlayabilirsiniz. "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Kızılay,_Çankaya&oldid=31058109" sayfasından alınmıştır
Mustafa Ekmekçi (1924 - 21 Mayıs 1997) Türk yazar ve gazeteci.[1] Konya'nın Hadim ilçesinde dünyaya geldi. Ortaöğrenimini Konya Lisesi'nde gördü ve buradan mezun oldu. Vatan, Ulus, Öncü, Milliyet gibi gazetelerde muhabirlik yapmaya başladı. Ardından Sadun Aren ve Behice Boran ile birlikte 1969 yılında Tüm adlı gazeteyi çıkarttı. Bu süreçten sonra Yeni Ortam ve Cumhuriyet gazetelerinde yazılar yayımladı. 1964 ve 1974 yıllarında ise "Türk Dil Kurumu Gazetecilik Ödülü"yle şereflendirildi. 12 Mart sonrasında Cumhuriyet gazetesinde "Ankara Notları" isimli yazılarından bir kısmını derleyerek "Gün Ola" adlı iki ciltlik bir eserde topladı. 1990 - 1996 yılları arasında Çağdaş Gazeteciler Derneğinin başkanlığını yürüttü.[2] Ekmekçi 21 Mayıs 1997 tarihinde öldü. Sanatçının mezarı Ankara'daki Cebeci Asri Mezarlığı'ndadır.[3] Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir] "Mustata Ekmekçi". E-hadi.net. 10 Ocak 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Ekim 2009.  "Tarihçe - Çağdaş Gazeteciler Derneği Ankara Şubesi". 22 Mart 2023. 27 Nisan 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Nisan 2023.  "Mustafa Ekmekçi, Ölümünün 11. Yılında Anılacak". Haberler.com. 10 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Ekim 2009.  "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Mustafa_Ekmekçi&oldid=31008043" sayfasından alınmıştır
Gülten AkınDoğum23 Ocak 1933Yozgat, TürkiyeÖlüm4 Kasım 2015 (82 yaşında)AnkaraDefin yeriKarşıyaka Mezarlığı, AnkaraMeslekŞair, avukat, öğretmenMilliyetTürkDönemCumhuriyet dönemiKonuKadın, kent yaşamı, gecekondu, göçmenlik, mahkûmiyetÖnemli ödülleriİlgili liste Gülten Akın Cankoçak (23 Ocak 1933, Yozgat[1] - 4 Kasım 2015, Ankara), Türk şair ve yazar. 1950’li yıllarda yazmaya başladığı şiirleriyle, kısmen İkinci Yeni çizgisinde görülen, ancak 1970’li yıllardaki şiirlerinden itibaren bireycilikten toplumculuğa yönelen bir şairdir.[2] Şiirleri pek çok dile çevrilen ve kırktan fazla şiiri bestelenen Gülten Akın, Fazıl Hüsnü Dağlarca'nın 2008 yılındaki vefatından sonra Milliyet gazetesinin yaptığı bir ankette en fazla oyu alarak yaşayan en büyük Türk şairi seçildi. Şiirinde bir doruk noktası olarak nitelenen Beni Sorarsan’ı 2013’te yayımladı.[3] Aksu Bora'nın annesidir.[4] Hayatı[değiştir | kaynağı değiştir] 23 Ocak 1933 tarihinde Yozgat’ta doğdu. Yozgat’ın Sorgun ilçesinde ilköğrenimini tamamladı. 1940’lı yıllarda memleketi Yozgat’tan Ankara’ya göç etti[2] ve ortaöğrenimini Ankara Atatürk Anadolu Lisesi'nde tamamladı. 1955'te Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu. 1956’da Yaşar Cankoçak'la evlendi; bu evlilikten beş çocuk sahibi oldu. Kaymakam olan eşinin görevi nedeniyle 1958-1972 arasında Anadolu’nun çeşitli ilçelerinde yaşadı. Gevaş, Alucra, Gerze, Saray ilçelerinde ve Kahramanmaraş'ta yardımcı avukatlık, avukatlık ve öğretmenlik yaptı. 1972'de Ankara'ya yerleşerek Türk Dil Kurumu Derleme ve Tarama Kolu'nda çalıştı. Kültür Bakanlığı Yayın Danışma Kurulu üyeliğinde bulundu. Demokratik kitle örgütlerinin yeniden kuruluşu çalışmalarına katıldı. İnsan Hakları Derneği, Halkevleri, Dil Derneği gibi örgütlerde kurucu ve yönetici olarak görev aldı. 1978'de emekliye ayrıldı. 1980’lerde Ankara’da bir banka soygununa katıldığı gerekçesiyle tutuklanan ve dosyası Şentepe Devrimci Yol davasıyla birleştirilerek önce müebbet hapse mahkûm edilen sonra cezası Yargıtayca bozulan oğlunun cezaevi günlerinde yaşadıklarını şiirine yansıttı.[5] 42 gün (1986) adlı kitabında Mamak Cezaevi'nde süren açlık grevini anlattı.[6] Yaşamını Balıkesir’in Burhaniye ilçesinde sürdürdü.[7] 4 Kasım 2015’te tedavi görmekte olduğu hastanede hayatını kaybetti. Cenazesi 6 Kasım 2015 cuma günü Kocatepe Camii'nden kaldırılarak Karşıyaka Mezarlığı'na defnedildi.[8] Edebî hayatı[değiştir | kaynağı değiştir] İlk şiiri Çin Masalı, Nisan 1951’de Son Haber gazetesinde neşredildi. Henüz 18 yaşındayken kaleme aldığı, pek sözü edilmeyen bu şiiri kitaplarına almadı.[9] Kitaplarına aldığı ilk şiiri, 1952 yılında Ankara Hukuk Fakültesi’nde öğrenciyken Mülkiye dergisinde yayımlandı. Gülten Akın, Cemal Süreya, Sezai Karakoç ve Ece Ayhan ile aynı dönemde Ankara Üniversitesi'nde öğrenci oldu.[10] Mülkiye dergisi, bir yıl sonra Cemal Süreya’nın da ilk şiirini yayımladı.[1] Gülten Akın'ın şiirleri daha sonra Hisar, Varlık, Yeditepe, Türk Dili gibi dergilerde neşredildi. İlk şiirlerinin konusu daha çok doğa, aşk, ayrılık, özlem iken, ilerleyen dönemlerde daha toplumsal sorunların ağır bastığı görüldü. 1980 öncesinde halkın yaşadıkları, onun da hayatına ve şiirine yansıdı. Daha sonraki şiirlerinde toplumsal sorunlara yöneldi. Gezip gördüğü yerlerden aldığı esinle zenginleşen ve coşkulu bir insan sevgisiyle yoğrulan şiiri, toplumsal sorunları, yaşam-halk ilişkisini öne çıkardı. Şiirlerinde büyük ölçüde folklor öğelerinden yararlandı. Şiir üzerine yazılarını bir araya getiren 1983 tarihli Şiiri Düzde Kuşatmak başlıklı kitabında, halk kaynağına inme isteğini, "Halkta var olan öz ve biçimi diyalektik olarak yükseltmek, şiiri yükseltirken halkın yaşamının ve yaşam biçimlerinin yükselmesine yardımcı olmak" sözleriyle açıklar.[11] 1978 tarihli Yaşam Öyküsü başlıklı kısa özyaşamöyküsünde geçen “Hemen bütün dizelerimin temelinde birtakım olgular, gerçekler vardır benim için” cümlesi de teknik açıdan aynı yönteme işaret ediyor.[12] Şiirleri pek çok dile çevrildi ve kırktan fazla şiiri bestelendi. Bestelenen şiirlerinden biri, Sezen Aksu'nun 1993 tarihli albümüne adını veren Deli Kızın Türküsü’dür. 2008’de Fazıl Hüsnü Dağlarca'nın ölümünden sonra Milliyet gazetesinin yaptığı yaşayan en büyük şair araştırmasında en çok oyu alan Gülten Akın,[13] şiirinde bir doruk noktası olarak nitelenen Beni Sorarsan, 2013’te yayımlandı ve bu kitabı ile Metin Altıok Şiir Ödülü’ne layık görüldü.[14] Akın, şiir dışındaki edebi türlere fazla ilgi göstermedi ancak yedi adet kısa oyun yazdı. Ürettiği tiyatro metinlerinde kadın, evlilik, düzene yönelik eleştiriler, yoksulluk, yalnızlık, yaşlılık ve yabancılaşma gibi konular üzerinde durdu.[7]- Ölümünden sonra[değiştir | kaynağı değiştir] Balad Şiir Vakfı tarafından 2023 yılında Akın'ın adına şiir ödülü verilmeye başlandı.[15] Eserleri[değiştir | kaynağı değiştir] Bazı şiir kitapları[değiştir | kaynağı değiştir] Rüzgâr Saati (1956) Kestim Kara Saçlarımı (1960) Sığda (1964) Kırmızı Karanfil (1971) Maraş'ın ve Ökkeş'in Destanı (1972) Ağıtlar ve Türküler (1976) Seyran Destanı (1979) İlahiler (1983) Sevda Kalıcıdır (1991) Sonra İşte Yaşlandım (1995) Sessiz Arka Bahçeler (1998) Uzak Bir Kıyıda (2003) Kırmızı Karanfil, 1956 - 1971 Toplu Şiirler I (2004) ISBN 978-975-08-0854-1 Ağıtlar ve Türküler, 1972 - 1983 Toplu Şiirler II (2004) ISBN 978-975-08-0855-X Uzak Bir Kıyıda, 1991 - 2013 Toplu Şiirler III (2004) ISBN 978-975-08-0856-8 Düz Yazıları[değiştir | kaynağı değiştir] Şiiri Düzde Kuşatmak (1996) ISBN 978-975-363-480-3 Bestelenmiş şiirleri[değiştir | kaynağı değiştir] Büyü Yavrum - Grup Yorum (1987), Edip Akbayram, Kemal Sahir Gürel (1988) Deli Kızın Türküsü - Sezen Aksu (1993) Siyah Beyaz (1989) - Sevinç Eratalay Beni Unutma (1989) - Sevinç Eratalay Ertuğrul'a Ağıt - Grup Yorum Ödülleri[değiştir | kaynağı değiştir] 1955 - Varlık şiir yarışmasında birincilik ödülü 1965 - Türk Dil Kurumu Şiir Ödülü, Sığda ile[16] 1972 - TRT Sanat Ödülleri Yarışması'nda Başarı Ödülü, Maraş'ın ve Ökkeş'in Destanı ile 1977 - Yeditepe Şiir Armağanı, Ağıtlar ve Türküler ile 1991 - Halil Kocagöz Şiir Ödülü 1992 - Sedat Simavi Edebiyat Ödülü 1999 - Altın Portakal Şiir Ödülü 2003 - Dünya gazetesi Yılın Telif Kitabı Ödülü 2008 - Erdal Öz Edebiyat Ödülü 2014 - Metin Altıok Şiir Ödülü Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir] Vikisöz'de Gülten Akın ile ilgili sözleri bulabilirsiniz. a b "Arşivlenmiş kopya". 3 Mart 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Mart 2015.  a b "Nilüfer İlhan, Gülten Akın Şiirinde Kent, Göç ve Gecekondu Algısı, Uluslararası Türkçe Edebiyat Kültür Eğitim Dergisi Sayı: 1/4 Yıl:2012'2" (PDF). 9 Ocak 2016 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Kasım 2015.  "Çağlayan Çevik, Biz de Sizi Konuşuyorduk, Radikal Kitap Eki 12.11.2013". 12 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Kasım 2015.  "İnceliklerin Şairi Son Yolculuğuna Uğurlandı". Milliyet. 5 Nisan 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Nisan 2020.  "Ece Temel Kuran, Ellerini Görsem Oğlumun, Bir Gün gazetesi, 09.12.2005". 9 Kasım 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Kasım 2015.  "Erhan Üstündağ 42 Gün: Gülten Akın'dan Mamak Açlık Grevi, Biamag Cumartesi, 11.09.2008". 5 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Kasım 2015.  a b "Melih Erzen, Gülten Akın'ın Tiyatro Eserleri Üzerine İçerik Bağlamında Bir Değerlendirme, Turkish Studies - International Periodical For The Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 8/4 Spring 2013" (PDF). 15 Ocak 2018 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Kasım 2015.  "Arşivlenmiş kopya". 7 Kasım 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Kasım 2015.  "Gülten Akın'ın yeri ve zamanı - K24". T24. 8 Nisan 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Nisan 2021.  Akın, Gülten (1996). Şiir üzerine notlar. 1. baskı. Beyoğlu, İstanbul: Yapı Kredi Yayınları. ISBN 975-363-503-6. OCLC 42002121. 28 Eylül 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Nisan 2021.  Akın, Gülten (1996). Şiiri düzde kuşatmak. 1. baskı. Beyoğlu, İstanbul: Yapı Kredi Yayınları. ISBN 975-363-480-3. OCLC 40492609. 28 Eylül 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Nisan 2021.  "Türkiye Yazıları". Sayı: 20. Kasım 1978.  |erişim-tarihi= kullanmak için |url= gerekiyor (yardım) "Miraç Zeynep Özkartal, 'Dağlarca'nın Halefi Gülten Akın mı?, Milliyet gazetesi, 28.12.2008". 6 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Kasım 2015.  "Metin Altıok Ödülü Gülten Akın'a, Radikal Kitap 05.06.2014". 9 Temmuz 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Kasım 2015.  "2023 Gülten Akın Ödüllü Şiir Yarışması". 20 Mart 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Mart 2023.  Erken, Birgül (2010). Gülten Akın’ın Hayatı, Eserleri ve Sanatı (Yüksek Lisans). Edirne: Trakya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı Türk Edebiyatı Bilim Dalı. s. 52.  |erişim-tarihi= kullanmak için |url= gerekiyor (yardım) gtdErdal Öz Edebiyat Ödülü Gülten Akın (2008) İhsan Oktay Anar (2009) Nurdan Gürbilek (2010) Şavkar Altınel (2011) Murathan Mungan (2012) Cemil Kavukçu (2013) Küçük İskender (2014) Orhan Pamuk (2015) Orhan Koçak (2016) Cevat Çapan (2017) Adalet Ağaoğlu (2018) Latife Tekin (2019) Jale Parla (2020) Selim İleri (2021) Mehmet Eroğlu (2022) Füruzan (2023) gtdSedat Simavi Edebiyat Ödülü sahipleri Peride Celal ve Fazıl Hüsnü Dağlarca (1977) Melih Cevdet Anday (1978) Adalet Ağaoğlu (1979) Oktay Rifat (1980) Edip Cansever (1981) Ödül verilmedi (1982) Pertev Naili Boratav ve Haldun Taner (1983) Turgut Uyar (1984) Yaşar Kemal (1985) Salâh Birsel (1986) Hilmi Yavuz (1987) İlhan Berk ve Ferit Edgü (1988) Vedat Günyol (1989) Sabahattin Kudret Aksal (1990) Cevdet Kudret ve Fethi Naci (1991) Mehmet Fuat ve Gülten Akın (1992) Oktay Akbal ve Vüs'at O. Bener (1993) Bilge Karasu (1994) Mîna Urgan ve Nermi Uygur (1995) Orhan Duru (1996) Fakir Baykurt ve Feyza Hepçilingirler (1997) Nezihe Meriç (1998) Tahsin Yücel (1999) Jale Parla (2000) Erdal Öz (2001) Tomris Uyar (2002) Selim İleri (2003) Demir Özlü (2004) Latife Tekin (2005) Tarık Dursun K. (2006) Ahmet Oktay (2007) Arif Damar (2008) Cemil Kavukçu (2009) Adnan Binyazar (2010) Burhan Sönmez (2011) Ahmet Cemal (2012) Hasan Ali Toptaş (2013) Murat Gülsoy (2014) Nilüfer Kuyaş (2015) Haluk Oral (2016) Cevat Çapan (2017) Kâmuran Şipal (2018) Hidayet Sayın (2019) Beşir Ayvazoğlu (2020) Orhan Pamuk (2021) Selçuk Altun (2022) Otorite kontrolü BIBSYS: 99054194 BNF: cb12297187h (data) GND: 103473262 ISNI: 0000 0001 0939 4956 LCCN: n83218330 NLI: 987007522580305171 NTA: 074125214 SUDOC: 123609836 VIAF: 119711500 WorldCat: lccn-n83218330 "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Gülten_Akın&oldid=31421568" sayfasından alınmıştır
Makale serilerindenMilliyetçilik Gelişim Marş Dil Renkler Müzik Mit Bayrak Devlet Sembol Hazine Spor Müzikal Kimlik Tanrı Destan Kilise Amblem Temel değerler Kimlik Dayanışma Self determinasyon Türler Etnik milliyetçilik Kültürel milliyetçilik Sivil milliyetçilik Ekonomik milliyetçilik Banal milliyetçilik Sol milliyetçilik Kurumsal milliyetçilik Postmilliyetçilik Anti-milliyetçilik Millî demokrasi Millî liberalizm Millî muhafazakârlık Nasyonal anarşizm Yayılmacı milliyetçilik Panmilliyetçilik Diaspora siyaseti Romantik milliyetçilik Neomilliyetçilik İslami milliyetçilik İşletme milliyetçiliği İrredantizm Ulusal Bolşevizm Nasyonal sosyalizm Sosyal milliyetçilik Ulusalcılık Ulusal komünizm Ulusal sendikalizm Dini milliyetçilik Transmilliyetçilik İlişkili kavramlar Sivil din Irkçılık Yayılmacılık Anti-milliyetçilik Kozmopolitanizm Etnosentrizm Küreselcilik Milliyetçilik listesigtd Ulusalcılık, Kemalist ve milliyetçi bir ideolojidir. Ulusalcılık sözcüğü aynı zamanda Atatürk milliyetçiliğinin bir diğer ismi olarak da kullanılmıştır.[1][2] Günümüz siyasetinde ortak bir tanımı olmayıp, çoğunlukla sol pozisyonda yer alan milliyetçi görüşe sahip Atatürkçüleri tanımlamakta kullanılmıştır. Türk Dil Kurumu tarafından ise "ulusalcılık" ve "milliyetçilik" sözcükleri eş anlamlı olarak tanımlanmıştır.[3] Bazen Ulusalcı tanımı, CHP içerisinde Kemalist değerlere daha bağlı parti kanadını kastetmekte kullanabilmektedir.[4][5] Bununla birlikte ulusalcılığın günümüzde yaygın tanım biçimlerinden biri olan sol Kemalist ideoloji, "ulusal sol" olarak da adlandırılır.[6] Ulusal sol çizgiye göre ulusalcılık; tam bağımsızlık, ulusal sanayinin gelişimi, otarşist[7] bir anlayışla dışa bağımlılıktan kurtulma, tam yerli üretim gibi hedefleri savunur, Cumhuriyet'in temel kuruluş ilkelerinin muhafazası, devletin üniter ulus devlet yapısının muhafazası, laiklik ve "ulusal çıkarlar"ın ön planda tutulması gerekliliklerine inanır. Bunlarla birlikte enternasyonalizmi reddeder ve sosyalizm ile Kemalizm'i sentezleyerek, 27 Mayıs İhtilali sonrası Millî Demokratik Devrim ile birlikte çıkan[8][9][10] sol Kemalist bir siyasi görüşü ifade eder.[11][12][13] Siyasi yelpazedeki yeri[değiştir | kaynağı değiştir] Kendini ulusalcı olarak niteleyenlerin çoğunluğu, kendini siyaseten solda olarak tanımlar. Farklı bir görüş olarak, CHP İzmir Milletvekili ve eski AİHM yargıcı Rıza Türmen, ulusalcılığı bir tür "aşırı Kemalist milliyetçilik" olarak ele aldı ve hem ulusalcı hem solcu olunamayacağını söyledi.[14] Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde "ulusalcılık" sözcüğünün sadece milliyetçi anlamda kullanıldığı da olmuştur. Örnek olarak; Muharrem İnce, mecliste girdiği bir tartışmada İslamcı siyasetçi Necmettin Erbakan örneğini vererek "Bizim rahmetli Erbakan'la dünya görüşlerimiz aynı değildi ama onun bir ulusalcı tarafı vardı, bir millî duruşu vardı." dedi.[15] Kılıçdaroğlu ise ulusalcılık sözcüğünü milliyetçilik ve vatanseverlik olarak ele almış ve 2013 yılında CHP'lilerin ulusalcı olduğunu söylemiştir.[16] AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik 2012'de ODTÜ'de Erdoğan'ı protesto eden öğrenciler için "İflah olmaz ulusalcılar." demiştir.[17] Tarihi[değiştir | kaynağı değiştir] Ulusal Sol'un ortaya çıkışı[değiştir | kaynağı değiştir] Millî Mücadele sırasında en önemli husus, birlik ve beraberliği sağlamaktı. Atatürk, bu sebeple Hacıbektaş'a uğruyor, Alevilerin tam desteğini alıyor, Kürtlerin de üzerine titriyordu... Biz 1997 yılında, Türkiye'nin ekonomik, kültürel ve askerî bağımsızlığının giderek zayıflatıldığını görerek, en azından Türk aydınlarının farklılıkları bir kenara bırakarak artık ortak çözümler üretmeleri gerektiği kabulüyle çeşitli hamleler, yayınlar yaptık. Attilâ İlhan, yaptığımız işe "Türkçü-devrimci diyaloğu" dedi ve bu işin öncülüğünü üstlendi. Biz de elimizden geldiğince kendisine destek verdik. Arslan Bulut, Yeniçağ gazetesi, 25 Ekim 2005 Attilâ İlhan, sosyalizm ve Kemalizm ideolojilerini sentezleyerek "ulusal sol" kavramını kullanmıştır ve ulusalcılığın sol türünü etkilemiştir.[18] Buna ek olarak, ulusalcılığın sol kanadı olan "ulusal sol" hareket içerisinde Şevket Süreyya Aydemir'in başını çektiği Kadro Hareketi ve Doğan Avcıoğlu'nun kurduğu, Kadro Dergisi'nin devamı niteliğindeki Yön Dergisi, daha devletçi ve daha halkçı olan Atatürkçülüğün ve sosyalizmin sentezini savunmaktalardı. Attilâ İlhan, "Türkçü ve sosyalist" görüşlerini dile getirdiği yazılarında ve konuşmalarında, Atatürk'ün yabancı devletler karşısındaki dik duruşunu da örnek göstererek 1938 yılından sonra millî menfaatler yerine "küresel emperyalizm"in isteklerine boyun eğildiği vurgusunu yapmaktaydı. Farklı siyasi fikre sahip yayınları çıkaran çevreler ve yazarlara fikirlerini açtığında birçok konuda hemfikir olduklarını gördü. Yeniçağ gazetesi yazarı, gazeteci Arslan Bulut da Attilâ İlhan ile 1997 yılından itibaren görüşmeler yapanlar arasındaydı. Görüşmeler sonucunda ulusalcı görüşlerin açıklandığı, Attilâ İlhan'ın yönetiminde Bir Millet Uyanıyor ismi verilen, bir kitaplar dizisi ortaya çıktı. Bu yayınlarda İlhan, önce kendi başına ulusalcı görüşlerini anlattığı yazılar yazmaktaydı. Kitap dizisinin öncesinde ve sonrasında da Attilâ İlhan'ın fikirlerini paylaşan sayısız yazar benzer konularda kitaplar yazdılar.[19] Gazeteci ve yazar Arslan Bulut; Türkiye'nin ekonomik, askerî ve kültürel yapısının yok edildiğini 1997 yılında fark ederek Attilâ İlhan'ın öncülüğünde yayınlar çıkarılmaya başlandığını, bu yayınların beklediklerinin ötesinde gelişerek büyüdüğünü yazdı.[20] İlk defa Attilâ İlhan'ın yazılarında yazdığı "dip dalgası" tabiri ile ulusalcı akımın devletin üst kademelerinden, popüler bir siyasi liderin söylemlerinden esinlenmediği; tabandan tavana doğru yükselen, değişik siyasi görüşlerden insanların desteklediği siyasi bir fikir oluşumu olduğu vurgulanır.[21] Ulusalcılar içerisinden görüşler[değiştir | kaynağı değiştir] Ulusalcılık ideolojisinin ortak bir tanımı olmamasından ötürü, Kemalist ve milliyetçi çeşitli görüşler bu ideolojide yer almıştır. Ağırlıklı olarak ulusalcılar ulus devletin üniter yapısının koruması gerektiğini, ülkeyi etnik unsurlara ayrıştırmanın ve ülkenin mozaik olduğunu söylemenin Atatürk'ün belirlediği ülkenin kuruluş ilkelerine ters olduğunu, bunun emperyalizmin ülkeyi bölmek için uyguladığı bir oyun olduğunu savunurlar. Bazı ulusalcılar Batı'dan ayrılmak isteyip Avrasyacılığı benimsemişlerdir. Bu ulusalcı grubu Yugoslavya'nın bir ulus devlet iken etnik kimliklere bölünüp ayrıştırıldığını, sonra da parçalanarak yok edildiğini örnek göstermiştir. Ulusalcıların ortak noktalarından biri Anayasa'da belirtilmiş Atatürk milliyetçiliğini ve "Türkiye Cumhuriyeti'ne vatandaşlık bağıyla bağlı herkes Türk'tür." fikrini savunmasıdır. Anayasa'nın 3'üncü maddesinde belirtildiği üzere laik ve sosyal bir hukuk devletini savunurlar ve tam bağımsızlıktan yanadırlar.[9][22] Çoğu ulusalcı liberalizme karşıdır; pek çoğu Atatürk'ün devletçilik ilkesini planlı ekonomi olarak yorumlayıp tam devlet müdahalesini savunurlar ve ekonomik milliyetçiliği savunarak yabancı sermaye ve yatırımlarına karşı çıkarlar. Bazı ulusalcılar, devletin kuruluş ilkelerinden kopmasına ve kazanılmış uluslararası haklarından tavizler verilmesine ve stratejik değeri olduğu düşünülen veya kârlı olan devlet kuruluşlarının özelleştirilmesine karşıdırlar. Devletin laik yapısının bozulduğu, eğitim birliğinin uygulanmadığı da önemli söylemler arasındadır. Türkiye'de 2000'lerin ortalarında ulusalcı siyasi çizgideki bazı çevreler, 2002'de iktidara gelen Adalet ve Kalkınma Partisinin Avrupa Birliği'ne üyelik sürecinde attığı adımlar ile Kıbrıs sorunu ve Kürt sorunu konularındaki tutumlarını millî çıkarlardan taviz vermek olarak nitelemiş, Atatürkçülüğün altı ilkesinden biri olan milliyetçilik konusundaki hassasiyetlerini ön plana çıkarmış ve millî menfaatlerin boş verildiğini savunmuşlardır.[23] Siyasi olaylar[değiştir | kaynağı değiştir] Ankara Cumhuriyet Mitingi, 14 Nisan 2007, Anıtkabir Cumhuriyet Mitingleri[değiştir | kaynağı değiştir] Ana madde: Cumhuriyet Mitingleri Ulusalcıların en önemli politik eylemleri, 2007 yılında Ankara, İzmir ve İstanbul başta olmak üzere birçok kentte düzenlenen "Cumhuriyet Mitingleri" idi. Atatürkçü Düşünce Derneği ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği gibi bazı dernekler ile çeşitli siyasi partiler tarafından desteklenen mitinglere, ulusalcı görüşe sahip yüz binlerce kişilik halk kitleleri katılmıştı. Mitinglere katılanlar Türk bayrakları taşımış, meydanlara Türk bayrakları asılmıştı. "Ne ABD ne AB, tam bağımsız Türkiye", "Ne Mutlu Türk'üm Diyene" gibi sloganların atıldığı mitinglerde, aynı zamanda Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanı olmasına da karşı çıkılmıştı. Bir Millet Uyanıyor kitap dizisi[değiştir | kaynağı değiştir] Ana madde: Bir Millet Uyanıyor Attilâ İlhan; siyasi görüşlerine bakmaksızın, tanıdığı gazeteci ve yazarlara "halkın uyutulduğunu, diplomaside Türkiye'ye köpek muamelesi yapıldığını" anlattığını ve görüştüğü yazarların da aynı kaygılarla dolu olduğunu belirtti.[19] Daha sonra, İlhan'ın çağrısı ile ve onun yönetiminde Bir Millet Uyanıyor adlı kitap dizisi ortaya çıktı. Bu kitap dizisinde ulusalcı fikirler, "Millet, 1938 yılından beri uyutuluyor." görüşü temelinde anlatılmakta ve kitapların arka kapaklarındaki "Parola: Vatan, İşareti: Namus" sözü ile, millî menfaatler ile ilgili kaygıların milliyetçi yönü vurgulanmaktadır. "Parola: Vatan, İşareti: Namus" sözü[değiştir | kaynağı değiştir] Attilâ İlhan, 1960 yılında İzmir'de gazetecilik yaparken Alsancak'ta bir dikili taş görür. Taşın üzerinde eski yazıyla bir şeyler yazmaktadır. İlhan yazıyı kopya ederek eski yazı bilen arkadaşlarına okutur. Taşta vatan ve namus yazmaktadır. İlhan bu taşın tarihini araştırınca 1922 yılında Fahrettin Paşa'ya bağlı süvarilerden Şerafettin Bey'e bağlı bölüğün Manisa'dan İzmir'e girerken Yunan askerlerinin pususuna düşmesi sonucu üç süvarinin öldüğünü ve bu olayı unutamayan İzmir eşrafının taşı diktirdiğini öğrenir.[19] Bu sebeple Bir Millet Uyanıyor kitap dizisinin arkasına "Parola: Vatan, İşareti: Namus" sözü konmuştur. Şimdi önümüzde daha geniş, kapsamlı ve kompleks bir süreç var. Dolayısıyla direnç noktaları daha fazla sancı oluşturabilir. AB sürecinde son günlerde yaşanan kavga ve tartışmalara bir bakıverin. Ölseler bir araya gelmeyecek kimseler ulusal cephe adı altında sunî bir kitlesel dalga oluşturmaya çalışıyor. Kimlikleri, söylemleri, hassasiyet ve dünya görüşleri bu derece farklı, üstelik birbirleriyle hiçbir diyalog geliştirme niyet ve isteği olmayan insanlar muvakkaten bir araya geliyor. Gerçekten her söz ve hareketleri suni ve iğreti duruyor. Ulusal cephe adı altında oluşturulmaya çalışılan dalganın sınırları belli değil. Hedefi, niyeti ve çağrı yaptığı hassasiyetleri farklıdır. Kemiksiz, kimliksiz ve hedefsiz bir dalga. Her açıdan manipülatif bir organizasyon olduğu belli. Ama sancılar olacaktır. Bunlar aşılacaktır. Fethullah Gülen, Haftalık Aktüel dergisi, Sayı 14, 18 Ekim 2005 Diyeceksiniz ki Sait Molla'nın Kuvâ-yi Milliye'ye karşı çıkması gibi, bugünkü ulusalcılara karşı çıkan kim? Bu karşı çıkışın sahibi, neredeyse dünyanın bütün papazları, hahamları, patrikleri ve zangoçları ile İstanbul'da, Vatikan'da ve hâlen ikamet ettiği ABD'de bir araya gelip sözde dinler arası diyalog kuran Fethullah Gülen'dir.[20] Arslan Bulut, Yeniçağ gazetesi, 25 Ekim 2005 Gülen-Bulut tartışması[değiştir | kaynağı değiştir] 18 Ekim 2005 tarihinde Fethullah Gülen, Aktüel dergisine verdiği demeçte ülkenin önünde karmaşık ve kapsamlı, aşılması gereken bir süreç bulunduğunu söyledi. Gülen, ulusal cepheyi tanımlarken, taraftarlarının fikren bir araya gelmesi mümkün olmayan farklı görüşlerden ve söylemlerden oluşan bir yapı olduğunu ve bu durumlarıyla suni bir görünüm arz ettiklerini açıkladı. Gülen; ulusalcı yapıyı, "kemiksiz ve kimliksiz, eğreti, suni ve hedefsiz manipülatif bir yapı" olarak değerlendirdi ve bu dalganın aşılacağını söyledi. Gülen'in açıklamasından yedi gün sonra Arslan Bulut, 25 Ekim 2005 tarihindeki makalesinde Gülen'in Aktüel'deki demecinde açıkladığı görüşlere çok sert bir üslupla cevap verdi. Bulut, yazısında Türkiye'nin ekonomik, askerî ve kültürel yapısının yok edildiğini 1997 yılında fark ederek Attilâ İlhan'ın öncülüğünde yayınlar yapmaya başladığını, bu yayınların beklediklerinin ötesinde gelişerek büyüdüğünü yazdı. Arslan Bulut, Fethullah Gülen'i açıklaması dolayısıyla Kuva-yi Milliye aleyhine yazılar yazmış Said Molla'ya benzetti. Papalığın Mesih ve İncil'i duyurmayı hedefleyen "kurtarıcı misyonu"nu Gülen'in gönüllü olarak üstlendiğini ve "dinler arası diyalog" faaliyetlerini bu yüzden başlattığını yazdı. Arslan Bulut, Gülen'in Türkiye'de oluşan "sivil direnci" çözmekle görevlendirildiğini iddia etti. Bulut, yazısında 1997 yılında bir kıvılcımı yakarken kimseden emir almadığını söyledi ve Gülen'e dinler arası diyalog faaliyetlerini kendi arzusuyla başlatıp başlatmadığını sordu.[20] Emniyet'in terör raporu[değiştir | kaynağı değiştir] Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele ve Harekât Dairesi, İçişleri Bakanı Beşir Atalay'a 2008 yılında verdiği terör brifinginde ulusalcılık akımını "aşırı sağ faaliyetler"den birisi olarak raporuna koydu. Emniyet, yayımladığı raporunda yer verdiği ulusalcı akımın elliden fazla dernek ve vakıf, yüzden fazla internet sitesi ile geniş kitleleri etkileme ve örgütlemeyi amaçlayan tehlikeli bir oluşum olduğunu, bilhassa ülkenin bağımsızlığının yitirildiği ve AB sürecinde ülke egemenliğinin yok edildiği gibi söylemlerle geniş halk kitlelerinin kışkırtılmak istendiği belirtildi.[24] Doğu Perinçek'in tutuklanması[değiştir | kaynağı değiştir] Ulusalcı bir parti olan Vatan Partisi'nin Genel Başkanı Doğu Perinçek Ermeni Kırımı'nın yalan olduğunu savunan ve bu amaçla Lozan ve Berlin gibi Avrupa şehirlerinde gösteri ve yürüyüşler yapan, genel başkanlığını Rauf Denktaş'ın yaptığı "Talat Paşa Komitesi" üyesi İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, 24 Temmuz 2005 tarihinde İsviçre'nin Lozan kentinde "Ermeni Soykırımı'nın yalan olduğu"nu söylediği için tutuklandığında yanında aynı hareketin üyesi eski MHP Milletvekili ve yazar Mehmet Gül de bulunmaktaydı.[23][25][26] Ulusalcı ideolojiye yer veren siyasi partiler[değiştir | kaynağı değiştir] Anadolu Partisi'nin kurucusu Emine Ülker Tarhan bir dönem CHP'nin ulusalcı kanadında yer almaktaydı. Memleket Partisi Cumhuriyet Halk Partisi[27] Ulusal Parti Adalet Partisi (2015) Yenilik Partisi Demokratik Sol Parti Vatan Partisi Ayrıca bakınız[değiştir | kaynağı değiştir] Atatürk kişi kültü Türk milliyetçiliği Sol popülizm Yeni Osmanlıcılık Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir] "Kemalizm'in Ulusalcılık Anlayışı ve Günümüz Türkiye'sinde Ulusalcılık - Milliyetçilik Algılamaları" (PDF). msydergi.com. 5 Aralık 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 4 Kasım 2022.  "22-gürbüz d. tüfekçi.pdf". Google Docs. 10 Mart 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Mart 2023.  "Ulusalcı Ne Demek, Ne Anlama Gelir? Ulusalcı Kelimesi TDK Sözlük Anlamı Nedir?". haberturk.com. 1 Ekim 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Ekim 2022.  "Ulusalcı Kanattan Büyük Tepki Var". takvim.com.tr. 14 Temmuz 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Temmuz 2023.  "Kılıçdaroğlu rüzgarı, Akşener bariyeri". gazeteduvar.com.tr. 8 Mart 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Haziran 2023.  Kaynaktan alıntı: "Kılıçdaroğlu’nun liderlik ettiği partisindeki ulusalcı, öncülük ettiği Millet İttifakı’ndaki milliyetçi-ülkücü kanadın direncine rağmen..." Çeçen, Anıl (2013). Ulusal Sol. Toplumsal Dönüşüm Yayınları.  Güzel, Süleyman Çağrı (25 Şubat 2021). "ULUSALCILIĞIN ONTOLOJİSİNİ ANLAMAK: SİVİL VE ETNİK MİLLİYETÇİLİKLER BAĞLAMINDA BİR ANALİZ". Dicle Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi (26): 29-45. ISSN 1308-6219. 10 Mart 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Mart 2023.  "Kim bu ulusalcılar?". Tempo. 21 Ekim 2005.  Eksik ya da boş |url= (yardım); |erişim-tarihi= kullanmak için |url= gerekiyor (yardım) a b Cevizoğlu, Hulki (2004). Attilâ İlhan ile birkaç saat, Bütün Kaleler Zaptedilmedi. Ceviz Kabuğu. ISBN 9756613173.  Cevizoğlu, Hulki (2007). İşgal ve Direniş, 1919 ve Bugün. Ceviz Kabuğu. ISBN 9789756613221.  "ULUSALCILIĞIN ONTOLOJİSİNİ ANLAMAK:". Dr. Öğr. Üyesi Süleyman Çağrı GÜZEL. DİCLE ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ DERGİSİ. s. 5. 23 Haziran 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Mart 2022.  Güler, 2015: 31 Güler, Birgül Ayman, (2015) s. 53, Ulusalcılık ve Karşıtları, Pozitif Yayınları, İstanbul "Rıza Türmen: Hem ulusalcı hem solcu olamazsınız". t24.com.tr. 29 Eylül 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Eylül 2022.  "Genel Kurul Konuşması - İstanbul Milletvekili Oktay Saral'ın, Partisine Sataşması Nedeniyle". tbmm.gov.tr. 12 Kasım 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Kasım 2022.  "Kılıçdaroğlu: "Hepimiz ulusalcıyız"". Gerçek Gündem sitesi. 2 Ocak 2013. 5 Ocak 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Ocak 2013.  "Şu "ulusalcılık" meselesi". Sol Gazetesi. 22 Aralık 2012. 25 Mayıs 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Ocak 2013.  "Attilâ İlhan ve "Ulusal Sol" Düşüncesi". Uluslararası Yönetim Akademisi Dergisi. 14 Mayıs 2020. 8 Kasım 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Eylül 2021.  a b c ""Parola Vatan, İşareti Namus" nereden geliyor?". 2 Şubat 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Ağustos 2009.  a b c Ülkücü yazar, Gülen'e misyoner dedi Manisalı, Erol (2005). Attilâ İlhan ile 1000 Saat. Bilgi. ISBN 978-975-494-953-7.  Savaş, Vural (2006). Dip Dalgası. Bilgi. ISBN 9752201571.  a b "Kim bu ulusalcılar?". Tempo. 21 Ekim 2005.  Eksik ya da boş |url= (yardım); |erişim-tarihi= kullanmak için |url= gerekiyor (yardım) ""Ulusalcılık" terör dosyasına girdi". Gazete Vatan. 29 Mart 2008. 22 Eylül 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Ekim 2008.  İşçi Partililer, Mehmet Gül'ü çiçeklerle karşıladı "Gülen Tehdit mi veya Cunta, Darbe, Kan". Aktüel (Sayı 14,18 Ekim 2005). 2 Nisan 2008.  Eksik ya da boş |url= (yardım); |erişim-tarihi= kullanmak için |url= gerekiyor (yardım) "CHP'nin 'ulusalcı' kanadında Kaftancıoğlu rahatsızlığı". t24.com.tr. 3 Nisan 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Haziran 2023.  Dış bağlantılar[değiştir | kaynağı değiştir] Hadi Uluengin, Hürriyet, "İki halk tek korku" (14 Mayıs 2008) 15 Mayıs 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. gtdTürk milliyetçiliğiİdeoloji Atatürk kişi kültü Anadoluculuk Irkçılık Kıbrıs Türk milliyetçiliği Turancılık Türkçülük Güneş-Dil Teorisi Türkleştirme Türk-İslam sentezi Ulusalcılık Ülkücülük İttihatçılık Atatürkçülük Altı Ok Taksim Oluşumlar Türk Ocakları Ülkü Ocakları Kuvâ-yi Milliye Müdâfaa-i hukuk cemiyetleri Türkiye Gençlik Birliği 9 Eylül Cephesi Türk İntikam Tugayı Türk Mukavemet Teşkilatı Kara Çete Rüzgâr Birliği Düşünürler Namık Kemal Ziya Gökalp Yusuf Akçura Ömer Seyfettin Mehmet Emin Yurdakul Orhan Seyfi Orhon Ahmet Ağaoğlu Zeki Velidi Togan Mustafa Kemal Atatürk Necip Asım Yazıksız Nihal Atsız Munis Tekinalp Reha Oğuz Türkkan Alparslan Türkeş Oktay Sinanoğlu Muhsin Yazıcıoğlu Şükrü Saracoğlu Yusuf Halaçoğlu Talat Paşa Enver Paşa Ali Suavi Numan Çelebicihan Rıza Nur I. Eftim Nejdet Sançar Peyami Safa Mahmut Esat Bozkurt Attilâ İlhan Gökçe Fırat Olaylar Ermeni mallarına el konması Bâb-ı Âli Baskını Adana Katliamı Yerleşim isimlerinin değiştirilmesi Başka dillerden alınan sözcüklerin değiştirilmesi Rum Kırımı Samsun tehcirleri Ermeni Kırımı ve Reddi Süryani Katliamı Türk Kurtuluş Savaşı Elza Niyego Olayı Vatandaş Türkçe konuş! Vagon-Li Olayı Öğrenci andı 1934 Trakya Olayları 1934 İskân Kanunu Soyadı Kanunu Zilan Katliamı Dersim Katliamı Yirmi Kur'a Nafıa Askerleri Varlık Vergisi Irkçılık-Turancılık Davası Sabahattin Ali suikastı 6-7 Eylül Olayları Erenköy Direnişi Kıbrıs Harekâtı Sağ-sol çatışması Kanlı 1 Mayıs 16 Mart Katliamı Malatya Katliamı Piyangotepe Katliamı Bahçelievler Katliamı Maraş Katliamı Çorum Olayları Balgat Katliamı Kemal Türkler suikastı 1995 Azerbaycan darbe girişimi Türk Ceza Kanunu'nun 301. maddesi Hayvan isimlerinin değiştirilmesi Hrant Dink suikastı Mottolar "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" "Her Türk asker doğar" "Ne mutlu Türk'üm diyene" "Türkiye Türklerindir" "Şehitler ölmez vatan bölünmez" "Ya istiklâl ya ölüm" "Ya Taksim Ya Ölüm" "Vatandaş Türkçe konuş!" Diğer Atatürk Devrimleri Öz Türkçe Soyadı Kanunu Türk Tarih Tezi "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Ulusalcılık&oldid=32426064" sayfasından alınmıştır
Cevat Geray Cevat Geray, (d. 1930, İstanbul - ö. 23 Temmuz 2018, Ankara) kent bilimci, akademisyen, eski SBF dekanı. Cevat Geray, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'ni (SBF) 1953 yılında bitirdi. İlk görevi olarak, Bursa'da ve İstanbul'da yüksek bir devlet görevlisinin yanında görev yapan resmi görevli sıfatıyla "maiyet memurluğu" işlerinde bulundu. 1956 yılı başından itibaren üç ay süreyle İçişleri Bakanlığı'na bağlı olarak Antalya Gündoğmuş ilçesinde kaymakamlık yaptı. Daha sonra bu görevinden ayrılan Cevat Geray, Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde yeni açılan "Şehircilik Kürsüsü" bölümünde asistan olarak çalıştı.[1] 1956 yılından itibaren üç yıl süreyle New York Üniversitesi Şehircilik, konutlaşma, yerel yönetimler gibi konularda da çalışma ve araştırmalar yaptı. 1960 yılında "Şehir Planlamasının Başlıca Uygulama Araçları" başlıklı doktora tezini vererek, "Siyasi İlimler Doktoru" unvanını aldı. Geray, Kayseri - Bünyan ile ilgili olarak, "Toplum Kalkınması Deneme Çalışmaları" teziyle doçent (1966), "Planlı Dönemde Köye Yönelik Çalışmalar" adlı teziyle de profesör unvanlarını kazandı (1973).[2] Toplum kalkınması ve şehircilik alanlarında başarılı çalışmalar gerçekleştiren Profesör Cevat Geray, 1963'ten 1967'ye kadar Devlet Planlama Teşkilatı'nda, 1970-1971 yıllarında TRT Genel Müdür danışmanlığı görevlerinde bulundu. Mezun olduğu okula dekan seçilerek SBF'de göreve başladığı tarih 1977'dir. Ancak 1982 yılında YÖK yasası gereği dekanlıktan ayrılmasının ardından bir yıl sonra 1402 sayılı Sıkıyönetim yasası ile görevinden alındı.[3] Aynı yıl başlayan Kent-Koop danışmanlığı ile 1989-1990 Türkkent Genel Müdürlüğü görevlerini yapmasının ardından Danıştay kararı ile Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'ndeki görevine iade edildi. Buradaki altı yıllık çalışmasından sonra Mersin Üniversitesi İİBF Kamu Yönetimi Bölümü'nde başkanlık görevi yaptı ve buradan emekli oldu (1999). Cevat Geray, Siyasal Bilgiler Fakültesi lisans programında Şehircilik, Mahalli İdareler, Kentleşme Politikası, Kooperatifçilik, Mahalli İdareler Maliyesi, Türkiye’nin Toplumsal Yapısı, ve Kırsal Gelişim derslerinin ile birlikte yüksek lisans ve doktora düzeyinde birçok ders ve seminer gerçekleştirdi, sempozyumlara katıldı. Emekli olmasına karşın etkin mesleki aktivitelerini bırakmayan Geray, ODTÜ ve Gazi Üniversitesi ile Karadeniz Üniversitesi ile İstanbul Üniversitesi'nin Şehircilik ve Bölge Planlaması, Mimarlık Mühendislik Fakültesi ve İktisat Fakültelerinde çeşitli ders ve seminerler verdi. Ankara Üniversitesi Eğitim Fakültesi'nde Halk Eğitimi ve Köy Sosyolojisi derslerini yürütmüştü.[4] Yazıları birçok İngilizce ve Türkçe dergi ile Cumhuriyet Gazetesi'nde yayımlandı. Prof. Dr. Geray’ın bütün yazıları yakın zamanda “Kent, Yerel Yönetimler ve Toplu Konut Yazıları” başlığıyla iki cilt halinde yayımlandı. Prof. Geray, İnsan Hakları Derneği kurucularındandı. Ayrıca, 2 Temmuz 1993'te Sivas'ta Madımak Oteli'nden sağ kurtulanlar arasında yer almaktaydı. 2002 yılında kurulan Bağımsız Cumhuriyet Partisi ile Dil Derneği ve Türkiye İnsan Hakları Kurumu Vakfı kurucu üyeliği görevlerinde de bulundu. Kitapları[değiştir | kaynağı değiştir] Kent, Yerel Yönetimler ve Toplu Konut Yazıları (Palme Yay. 2018) Kooperatifçilik (Neka Yay. 2014) Dünden Bugüne Kırsal Gelişme Politikaları (Phoenix Yay. 2011) Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir] "Bianet". 24 Temmuz 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Temmuz 2018.  "Mülkiye Haber". 24 Temmuz 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Temmuz 2018.  "SBF kayıtları". 24 Temmuz 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Temmuz 2018.  "Hürriyet". 24 Temmuz 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Temmuz 2018.  "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Cevat_Geray&oldid=31359634" sayfasından alınmıştır
Ali DündarDoğum1 Eylül 1924Kayseri, AkkışlaÖlüm7 Kasım 2020 (96 yaşında)MeslekÖğretmen, YazarMilliyetTürkEğitimGeorgetown Dil EnstitüsüÖnemli ödülleriTürkçeyi En İyi Kullanan Yazar Ödülü, Sunullah Arısoy Dil Ödülü Ali Dündar, (1 Eylül 1924, Akkışla, Kayseri - 7 Kasım 2020), Türk öğretmen ve yazardır. 1 Eylül 1924 tarihinde Kayseri'nin Akkışla ilçesinde doğan Ali Dündar, eğitimini Akkışla Atatürk İlkokulu'nun ardından Pazarören Köy Enstitüsü ve Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü'nde tamamladı.TODAİ ve ikili anlaşmalar sonucu Ankara'da eğitim veren Georgetown Dil Enstitüsü’nde de eğitim gören Dündar, 1944 yılından itibaren birçok illerde, ilk ve orta dereceli okullarda öğretmenlik, yöneticilik ve müfettişlik yaptı. 1974 yılında emekli olan Dündar, daha sonra Türkiye Azot Sanayi Kurumu’nda Başdenetçilik ve özel şirketlerde Genel Müdür olarak görev yaptı. Yazıları 1942 yılından itibaren değişik dergi ve gazetelerde yayımlandı. Ali Dündar’ın yazıları, Köy Enstitüleri Dergisi, Yağmur ve Toprak, Varlık, Türk Dili, Şölen, Hakimiyet, Atatürkçü Düşünce ve Çağdaş Türk Dili dergilerinin yanı sıra ile Ulus, Barış, Halkçı ve Yeni Halkçı gibi gazetelerde yayımladı. 2004 yılında Türk Dili dergisinin "Türkçeyi En İyi Kullanan Yazar" ödülünü aldı. Atatürkçülük ve Dil Devrimi'inden ödün vermeyen Dündar, 7Kasım 2020 tarihinde öldü.[1] Kitapları[değiştir | kaynağı değiştir] İlk Öpücük (2. bası, 1994) Ekmek Kokusu (1992) Kemalizmi Doğru Algılamak (3. basım, 2001) Şeriata Karşı Laik Eğitim Özgür Toplum (1995) Dil ve Bilinç (1995) Yapay Osmanlıcadan Yaratıcı Türkçeye (1998- Sunullah Arısoy Dil Ödülü) Kemalizm ve Din (1998) Türkçesi Varken (2001) Dil ve Düşünce (2001) Eğitim ve Dil (2002) Yer aldığı yayınlar[değiştir | kaynağı değiştir] Beş Pınar (1943) Hasan Ali Yücel (Edebiyaçılar Der. Yay., 1997) Sözden yazıya (Ankara Dostları Yayını, 1996) Ankara Dostları (Güldikeni yayını, 1998) O Yıllar Dile Gelse (Güldikeni yayını, 1997) Aydınlık Adına Susmayanlar (Güldikeni yayını, 2000) Kuruluşunun 60. yılında Köy Enstitüleri (Bulancak Atatürkçü Düşünce Derneği, 2000) Köy Enstitüleri (Tüses yayını, 2000) Basında Köy Enstitüleri (Güldikeni yayını, 2000) 1986 - 1994 Birleşmiş Milletler Türk Derneği Yıllıkları Neden Köy Enstitüleri ve Çağdaş Eğitim Vakfı? (Vakıf yayını, 1996) Atatürk'le Aklın Aydınlığına (Ankara Dostları yayını, 2004) Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir] "Arşivlenmiş kopya". 7 Kasım 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Kasım 2020.  "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Ali_Dündar&oldid=30978449" sayfasından alınmıştır
Adnan ÖzyalçınerDoğum1934 (89-90 yaşında)İstanbulMeslekYazar, GazeteciMilliyetTürkDönemCumhuriyet Dönemi Türk EdebiyatıTürÖykü, Roman, Çocuk edebiyatı, Deneme Adnan Özyalçıner (d. 18 Şubat 1934[1], İstanbul), Türk yazardır.[2] İstanbul Erkek Lisesi’ni bitirdi. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde Türkoloji okudu. 1967’de şair Sennur Sezer’le evlendi. Cumhuriyet gazetesinde 20 yıldan uzun bir süre düzeltmen olarak görev yaptı. 1974 - 1989 yılları arasında Türkiye Yazarlar Sendikası’nın genel sekreterliğini yaptı. 1981’de YAZKO’nun ikinci başkanlığına getirildi. Aralarında Yazko Edebiyat, Yazko Çeviri ve Hürriyet Gösteri’nin de bulunduğu edebiyat dergilerinin yazı işleri müdürlüğünü yaptı. Evrensel gazetesinde haftalık olarak yazılar yazmaktadır.[3] Eserleri[değiştir | kaynağı değiştir] Öykü[değiştir | kaynağı değiştir] Yazarın ilk dört öykü kitabından gençleri düşünerek hazırladığı bir derleme 1991 yılında Taş başlığıyla Gendaş Yayınları tarafından yayımlanmıştır. Yazarın Panayır'dan Sağanak'a kadar olan kitaplarından kendi seçtiği öykülerden oluşan bir seçki 2003 yılında Dünya Yayınları tarafından yayımlanmıştır. Panayır (1960) Sur (1963) Yağma (1971) Gözleri Bağlı Adam (1977) Cambazlar Savaşı Yitirdi (1991) Alaycı Öyküler (1991) Sağanak (1993) (İlk baskısı 1972 senesinde Yıkım Günleri başlığıyla yapılmıştır. Yeni baskısında kitaba iki öykü daha eklenmiştir.) Yazdan Kalma Bir Gün (1999) Ayak İzleri (2000) (Röportaj Öyküler) Aradakiler (2001) İç (2008) (Aslı Solakoğlu ile birlikte) Alandaki Park (2014)[değiştir | kaynağı değiştir] Alandaki Park, Adnan Özyalçıner’in 2014’te yayımlanan öykü-anlatı kitabıdır. Yazarın kent ve insan ilişkisini merkeze alan öykülerini ve Gezi Parkı direnişinden yola çıkarak yazdığı öykü ve anlatıları içerir. Kitap üç ana başlıktan oluşur: Güncel Olanlar, Araya Girenler, Sondakiler.[4] Bölümlerin ilkinde Gezi Parkı direnişi ile ilgili iki öykü, ikinci bölümde yazarın kimi dergilerde ve seçmelerde yayımlanmış; son bölümde ise daha önce yayımlanmamış bazı kısa öykü ve anlatılar vardır. Çocuk kitapları[değiştir | kaynağı değiştir] Kırmızı Çini Kase (1976) Garip Nasıl Okuyacak (1977) Ölümsüzleşen Bahçe (1980) Sabırtaşı Çatladı (1980) Anıtların Öyküleri (1981) Devlet Kuşu (1988) Anadolu'dan Öyküler (Sennur Sezer ile 1995) Keloğlan ile Köse (Sennur Sezer ile 1989) Tarihten Öyküler (2003) Masal Evi (Sennur Sezer ile 2005) Keloğlan Bir Gün (2008) Masal Okuyorum (Derleme, Sennur Sezer ile 2012) Roman[değiştir | kaynağı değiştir] IV. Murad ve Mirgün Bahçeleri (1997) (sonraki baskılarında adı Güç ve Güzellik olarak değiştirilmiştir) İnceleme[değiştir | kaynağı değiştir] Tarihin Işıldağı (1989) İstanbul'un Taşı Toprağı Altın, İstanbul Yaşamı ve Folkloru (Sennur Sezer'le birlikte, 1995) Üç Dinin Başkenti İstanbul (2003) Edebiyatın Ağır İşçisi Cevdet Kudret (Der., 2007) Edebiyatın Kırk Ayaklı Karıncası: Asım Bezirci (Haz., 2009) Gidelim Kağıthaneye (Sennur Sezer'le birlikte, 2010) Benim Taşlıtarlam, İstanbulum 2 (Adnan Özer'le birlikte, 2010) Karagümrüklü Yıllar, İstanbulum 3 (2010) Öyküleriyle İstanbul Anıtları (Sennur Sezer'le birlikte, 2010) Halk Hikâyesi[değiştir | kaynağı değiştir] Âşık Garip ile Şahsenem (2007) Derleme[değiştir | kaynağı değiştir] Emek Öyküleri (Sennur Sezer'le birlikte, 1999) Halk Şiirinden Seçmeler (Sennur Sezer'le birlikte, 2007) Aldığı Ödüller[değiştir | kaynağı değiştir] 1964 Sait Faik Hikâye Armağanı (Sur) 1972 Türk Dil Kurumu Hikâye Ödülü (Yağma) 1978 Sait Faik Hikâye Armağanı (Gözleri Bağlı Adam) 1990 Sıtkı Dost Çocuk Edebiyatı Ödülü (Keloğllan ile Köse) 1991 Haldun Taner Öykü Ödülü (Cambazlar Savaşı Yitirdi) 1980 Çağdaş Gazeteciler Yılın Gazetecisi 1993 Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Ödülleri Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir] "Adnan Özyalçıner". 30 Mart 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi.  "Adnan Özyalçıner". Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü. 14 Ekim 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Ekim 2022.  "DEĞİNMELER". 19 Eylül 2023. 24 Ocak 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Eylül 2023.  "Doğan Hızlan, Günceli Ustaca Öykülemek, Hürriyet gazetesi, 07.12.2014". 6 Şubat 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Şubat 2015.  gtdSait Faik Hikâye Armağanı sahipleri1955'ler Haldun Taner ve Sabahattin Kudret Aksal (1955) Tahsin Yücel (1956) Necati Cumalı (1957) Orhan Kemal (1958) Oktay Akbal (1959) 1960'lar Adnan Özyalçıner ve Mehmet Seyda (1964) Mahmut Özay ve Kâmuran Şipal (1965) Cengiz Yörük (1966) Tarık Dursun K. (1967) Muzaffer Buyrukçu (1968) Faik Baysal ve Orhan Kemal (1969) 1970'ler Zeyyat Selimoğlu (1970) Bilge Karasu ve Bekir Yıldız (1971) Füruzan (1972) Demirtaş Ceyhun (1973) Fakir Baykurt (1974) Adalet Ağaoğlu (1975) Selim İleri (1976) Necati Cumalı (1977) Adnan Özyalçıner ve Selçuk Baran (1978) Ferit Edgü (1979) 1980'ler Tomris Uyar (1980) Nursel Duruel (1983) Pınar Kür (1984) Tarık Dursun K. (1985) Feyza Hepçilingirler (1986) Tomris Uyar (1987) Gülderen Bilgili ve Mahir Öztaş (1988) Demir Özlü (1989) 1990'lar Nezihe Meriç (1990) Ayla Kutlu (1991) Oya Baydar (1992) Osman Şahin (1994) Mehmet Zaman Saçlıoğlu (1995) Cemil Kavukçu (1996) Ayşe Kulin (1997) Orhan Duru ve Erdal Öz (1998) Necati Tosuner (1999) 2000'ler Faruk Duman (2000) Murat Gülsoy (2001) Yekta Kopan (2002) Mehmet Günsür (2003) Başar Başarır (2004) Ayşe Sarısayın (2005) Refik Algan (2006) Selma Fındıklı (2007) Behçet Çelik (2008) Feryal Tilmaç (2009) 2010'lar Aslı Erdoğan (2010) Ahmet Büke (2011) Yalçın Tosun (2012) Sine Ergün (2013) Mahir Ünsal Eriş (2014) Bora Abdo (2015) Muzaffer Kale (2016) Pelin Buzluk (2017) Kemal Varol (2018) Melisa Kesmez (2019) 2020'ler Ethem Baran (2020) Şermin Yaşar (2021) Kâmil Erdem (2022) Ayşegül Devecioğlu (2023) gtdHaldun Taner Öykü Ödülü1987-1989Murathan Mungan, Nedim Gürsel (1987) · Nazlı Eray (1988) · Kürşat Başar (1989)1990-1999Mario Levi (1990) · Ali Teoman (Nurten Ay), Adnan Özyalçıner (1991) · Didem Uslu, Yavuzer Çetinkaya (1992) · Erhan Bener (1993) · Zeyyat Selimoğlu, Muzaffer Buyrukçu (1994) · Ayşe Kulin (1995) · Selma Fındıklı (1996) · Necati Tosuner (1997) · Mehmet Zaman Saçlıoğlu (1998) · Ayşe Kilimci (1999)2000-2009Ayşe Kilimci (2000) · Özen Yula (2001) · Yiğit Okur (2002) · Verilmedi (2003) · Faruk Duman (2004) · Yavuz Ekinci (2005) · Sibel K. Türker (2006) · Hasan Özkılıç (2007) · Murat Özyaşar (2008) · Verilmedi (2009)2010-Yekta Kopan (2010) · Behçet Çelik (2011) · Kerem Işık (2012) · Neslihan Önderoğlu (2013) · Berna Durmaz (2014) · Hande Gündüz (2015) · Ömür İklim Demir (2016) · Kamil Erdem (2018) Otorite kontrolü GND: 124989683 ISNI: 0000 0000 8141 0001 LCCN: n87113343 NTA: 070377545 SUDOC: 13668517X VIAF: 61671191 WorldCat: lccn-n87113343 "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Adnan_Özyalçıner&oldid=32241670" sayfasından alınmıştır
Türker AlkanDoğum1 Nisan 1941(1941-04-01)Mersin, TürkiyeÖlüm15 Ocak 2018 (76 yaşında)Ankara, TürkiyeDefin yeriKarşıyaka MezarlığıMilliyetTürkEğitimAnkara Üniversitesi Siyasal Bilgiler FakültesiMeslekAraştırmacı, gazeteci ve yazar Türker Alkan (1 Nisan 1941, Mersin - 15 Ocak 2018, Ankara), Türk gazeteci, akademisyen ve yazardır. Yaşamı[değiştir | kaynağı değiştir] İlkokula Anamur’da başladı. İlköğretim ve ortaöğretimini Mersin’de tamamladı. Mersin Lisesini (Tevfik Sırrı Gür Lisesi) 1959’da bitirdi. 1963 yılında, Ankara Üniversitesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi, İdari Şube’den mezun oldu. Amerika Birleşik Devletleri’nde, Kaliforniya Los Angeles Üniversitesinde (UCLA – University of California, Los Angeles) Kamu Yönetimi üzerine yaptığı doktorasını 1970 yılında tamamladı. Türkiye’ye döndükten sonra, Orta Doğu Teknik Üniversitesi ve Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde öğretim üyeliği yaptı. 1980 askeri darbesini eleştiren ilk akademisyen olmuş, akademisyenlere yönelik artan baskıların ardından, çalışmalarına 1983 yılında üniversiteden ayılarak devam etmiştir. 1983’te SODEP (Sosyal Demokrat Parti) kurucu üyesi olmuş; Genel Başkan Erdal İnönü ve diğer kurucu üyelerle birlikte askeri yönetim tarafından veto edilmiş; partideki görevini (SODEP ve SHP dönemlerinde) Dış İlişkiler Danışmanı olarak sürdürmüştür. 1989’da Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde tekrar göreve başlamış; 90’lı yılların başında Girne Amerikan Üniversitesi’nde ders vermiş; 1995-1997 yılları arasında Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesinde Dekanlık görevini yürütmüş; Ankara Üniversitesi İletişim Mezunları Vakfı’nın (İLEV) kuruluşunda yer almıştır. Ankara Üniversitesi’nden emekli olduktan sonra, Çankaya Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde ders vermiştir. Yankı, Nokta ve İkibine doğru dergilerinde yazmış, Güneş, Cumhuriyet ve son olarak Radikal gazetelerinde köşe yazarlığı yapmıştır. Eserler[değiştir | kaynağı değiştir] Gelişen Ülkelerde Aydınlar ve Siyaset, 1977, Ankara Siyasal Toplumsallaşma, 1979, Ankara Kadın-Erkek Eşitsizliği Sorunu, 1980, Ankara Siyaset Psikolojisi(Doğu Ergil ile birlikte), 1980, Ankara Saldırganlık, Önyargı ve Yabancı Düşmanlığı, 1983, Ankara 12 Eylül ve Demokrasi, 1986, İstanbul Siyasal Bilinç ve Toplumsal Değişim, 1989, Ankara Siyasal Ahlak ve Siyasal Ahlaksızlık, 1993, Ankara "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Türker_Alkan&oldid=32136778" sayfasından alınmıştır
Suphi KaramanDoğum1920Bayburt, Osmanlı İmparatorluğuÖlüm15 Nisan 2004 (84 yaşında)Ankara, TürkiyeBağlılığı TürkiyeHizmet yılları1941-1961RütbesiAlbay Salih Suphi Karaman (1920; Bayburt - 15 Nisan 2004; Ankara),[1] Türk asker ve siyasetçi. 15 Ocak 1941 tarihinde Topçu subayı olarak Kara Harp Okulunu bitirdi. 1950 yılında, Harp Akademisini bitirdi. Kara Kuvvetleri Komutanlığı Personel Başkanlığı Kurmay Şubesi müdürlüğü yaptı. Kurmay yarbay rütbesi ile 27 Mayıs 1960 tarihinde Demokrat Parti iktidarına karşı yapılan darbe ve sonrasında önemli görevler üstlendi. Yüksek Adalet Divanı tarafından verilen idam kararlarının onaylanmasıyla ilgili aleyhte oy kullandı.[2] Millî Birlik Komitesi üyesi olarak ülke yönetiminde ve 1961 Anayasası'nın hazırlanmasında etkili oldu. 1961 yılında Kurmay Albay rütbesinden emekli oldu. 15 Ekim 1961 tarihinde yapılan genel seçimlerden sonra kurulan 12. Dönem Türkiye Büyük Millet Meclisinde Millî Birlik Komitesinin diğer üyeleriyle beraber 25 Ekim 1961 tarihinde Cumhuriyet Senatosu tabii üyeliğine atandı. 20 Aralık 1961 tarihinde Yön bildirisi'ne imza koyan üç Millî Birlik Komitesi üyesinden biri oldu. Sosyalist gelişmelere destek verdi. Türk Solu, Cumhuriyet dergi ve gazetelerinde köşe yazarlığı yaptı. 12 Aralık 1968 tarihinde Silahlı Kuvvetler içinde oluşturulduğu ileri sürülen Milli Devrim Ordusu adlı gizli bir örgütle ilişkileri olduğu iddiasıyla Sezai Okan, Şükran Özkaya, Mucip Ataklı ve Ekrem Acuner ile birlikte dokunulmazlığı kaldırılan 5 Tabii Senatörden biri oldu. 12 Eylül 1980 Darbesi'nden üç yıl sonra, Sosyal Demokrasi Partisinin (SODEP) kurucu Ankara İl başkanlığını üstlendi. SODEP ve SHP Parti Meclisi üyeliklerini yürüttü. 1991 seçimlerinde SHP Merkezi Seçim Komitesi başkanlığı yaptı. Aralık 1995'te İşçi Partisine katıldı. 15 Nisan 2004 tarihinde Ankara'da öldü. Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir] Vikisöz'de Suphi Karaman ile ilgili sözleri bulabilirsiniz. "Arşivlenmiş kopya". 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 31 Aralık 2012.  Kurmay Albay Sami Küçük, Rumeli'den 27 Mayıs'a İhtilalin Kaderini Belirleyen Köşk Harekatı, İstanbul 2008. Türk siyasetçi ile ilgili bu madde taslak seviyesindedir. Madde içeriğini genişleterek Vikipedi'ye katkı sağlayabilirsiniz. Türk asker ile ilgili bu madde taslak seviyesindedir. Madde içeriğini genişleterek Vikipedi'ye katkı sağlayabilirsiniz. gtdMillî Birlik Komitesi üyeleri Ahmet Er Ahmet Yıldız Alparslan Türkeş Cemal Gürsel Cemal Madanoğlu Dündar Taşer Ekrem Acuner Emanullah Çelebi Fahri Özdilek Fazıl Akkoyunlu Fikret Kuytak Haydar Tunçkanat Kadri Kaplan Kâmil Karavelioğlu Mehmet Özgüneş Mucip Ataklı Mustafa Kaplan Muzaffer Karan Muzaffer Yurdakuler Muzaffer Özdağ Münir Köseoğlu Numan Esin Orhan Erkanlı Orhan Kabibay Osman Köksal Refet Aksoyoğlu Rıfat Baykal Sami Küçük Selahattin Özgür Sezai Okan Sıtkı Ulay Suphi Gürsoytrak Suphi Karaman Vehbi Ersü Şükran Özkaya İrfan Baştuğ İrfan Solmazer Şefik Soyuyüce "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Suphi_Karaman&oldid=32155604" sayfasından alınmıştır
Ahmet Yıldız şu anlamlara gelebilir: Ahmet Yıldız cinayeti, Türkiye'nin ilk gey namus cinayeti olarak sınıflandırılan cinayet. Ahmet Yıldız (1921 doğumlu siyasetçi), 1921 doğumlu Türk siyasetçi. Ahmet Yıldız (yazar), Türk yazar, şair ve dergi genel yayın yönetmeni. Ahmet Yıldız (1964 doğumlu siyasetçi), 1964 doğumlu Türk bürokrat ve siyasetçi. Ahmet Yıldız (bilim adamı), Türk-Amerikan bilim insanı. Bu anlam ayrımı sayfası Ahmet Yıldız ile benzer ada sahip maddeleri listeler.Eğer bir iç bağlantıdan bu sayfaya eriştiyseniz, lütfen kullandığınız bağlantıyı ilgili maddeye yönlendirin. "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Ahmet_Yıldız&oldid=29893950" sayfasından alınmıştır
Yahya KanbolatDoğum1928Reyhanlı, HatayÖlüm1 Ağustos 2000 (71-72 yaşlarında)MilliyetTürkMeslekMilletvekili Yahya Kanbolat (1928, Reyhanlı, Hatay - 1 Ağustos 2000), Türk siyasetçidir. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi ve Paris Hukuk Fakültesi mezunudur. Paris Üniversitesi'nde Zirai İktisat üzerine Doktora yapmıştır. Ankara Ziraat Fakültesi Zirai Ekonomi ve İşletmecilik Kürsüsü Doktor Asistanlığı, Çiftçilik, Yazarlık, TBMM 2.(XIII) Dönem Hatay Milletvekilliği yapmıştır. Evli ve iki çocuk babasıdır.[1] Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir] "TBMM Albümü". tbmm.gov.tr. 31 Ekim 2012. 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Kasım 2014.  Türk siyasetçi ile ilgili bu madde taslak seviyesindedir. Madde içeriğini genişleterek Vikipedi'ye katkı sağlayabilirsiniz. "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Yahya_Kanbolat&oldid=31349206" sayfasından alınmıştır
Mehmet Korkmaz Alemdar (d.7 Ocak 1948, Turhal, Tokat) Türk iletişim profesörü. Türkiye'de iletişim bilimin kurucu isimlerindendir. 1965 yılında Ankara Gazi Lisesini bitirdikten sonra A.Ü. SBF BYYO'dan 1969 yılında mezun oldu. Diploma çalışmasını 1971'de L’Institut des Hautes Etudes Européennes'de, doktorasını ise 1975'te Türkiye Cumhuriyeti Millî Eğitim Bakanlığı Bursu ile Strasbourg 3 Üniversitesi'nde tamamladı. 1976 yılında, o zamanki adı Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Yüksek Okulu olan Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesine asistan olan Alemdar, aynı fakültede, 1980 yılında doçent, 1990 yılında profesör oldu. 1992 yılında Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi’ne geçen Alemdar, 13 Ekim 2004 tarihinde Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi dekanlığına getirildi. 4 Mart 2009'da, Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanlığından istifa eden Korkmaz Alemdar, Cumhuriyet Halk Partisi'nin adayı olarak 19 Ekim 2010 tarihinde TBMM tarafından Radyo Televizyon Üst Kurulu Üyeliğine seçilerek, bu görevi 15 Temmuz 2011 tarihine kadar yürütmüştür. Alemdar ayrıca, UNESCO Türkiye Millî Komisyonu Başkan Vekilliği (2004-2010) ve UNESCO Türkiye Millî Komisyonu İletişim İhtisas Komitesi Başkanlığı (2004-2010) görevlerinde de bulunmuştur. Korkmaz Alemdar halen Atılım Üniversitesinde görev yapmaktadır. Korkmaz Alemdar'ın çalışma alanları, iletişim sosyolojisi, kuramları ve tarihi olmakla birlikte popüler kültür, basın tarihi, Türkiye'de gazetecilik ve gazeteciler, medya endüstrisinin işleyişi gibi çeşitli konularda da çalışmaları bulunmaktadır. Korkmaz Alemdar'ın Türkiye'de özel radyo ve televizyonların kurulması ile başlayan sürece ve RTÜK yapısına yönelik eleştirel çalışmaları da bulunmaktadır. Kitapları[değiştir | kaynağı değiştir] 1. Alemdar, Korkmaz; Uzun, Ruhdan, Herkes İçin Gazetecilik, Tanyeri Kitap, 2014 2. Alemdar, K. (Ed), Türkiye'de Kitle İletişimi: Dün-Bugün-Yarın, Gazeteciler Cemiyeti Yayını, 2009 3. Alemdar, K. ve İ. Erdoğan, Popüler Kültür ve İletişim, Erk Yayınları, Ankara, 2005. (Gözden geçirilmiş, genişletilmiş yeni baskı) 4. Alemdar, K. ve İ. Erdoğan, Öteki Kuram; Kitle İletişim Kuram ve Tartışmalarının Tarihsel ve Eleştirel Bir Değerlendirilmesi, Ankara, Erk Yayınları, Ankara, 2002. (3 baskı, 2009) 5. Alemdar, K., İletişim ve Tarih, Ümit Yayınevi, Ankara, 2001. (2. ve Genişletilmiş Baskı) 6. Alemdar, K. (Ed.), Medya Gücü ve Demokratik Kurumlar, Tüses-Afa Yayını, Ankara,1999. 7. Alemdar, K. ve İ. Erdoğan, Başlangıcından Günümüze İletişim Kuram ve Araştırmaları, My Yayınları, Ankara, 1997. 8. Alemdar, K., İletişim ve Tarih, İmge Yayınevi, Ankara, 1995. 9. Alemdar, K. ve İ.Erdoğan, Popüler Kültür, Ümit Yayınevi, Ankara, 1994. 10. Alemdar, K., R. Kaya, Radyo Televizyonda Yeni Düzen, TOBB Yayını, 1993. (Baslı, fakat yayımlanmadı) 11. Alemdar, K., İ.Erdoğan, İletişim ve Toplum: Kitle İletişim Kuramları Tutucu ve Değişimci Yaklaşımlar, Bilgi Yayınevi, 1992. 12. Alemdar, K., Basının Kendi Kendini Denetimi. Dünya Deneyi ve Türkiye, Basın Yayın Genel Müdürlüğü (Çoğaltma), Ankara, 1986. 13. Alemdar, K., R. Kaya (Çev-Der), Kitle İletişimine Temel Yaklaşımlar, Savaş Yayınları, Ankara, 1983. 14. Alemdar, K., Türkiye'de Çağdaş Haberleşmenin Tarihsel Kökenleri; İletişim Sosyolojisinin Temelleri Üzerine Bir Deneme, AİTİA Yayınları, 1981 (2 Baskı) 15. Alemdar, K., İstanbul (1875-1964): Türkiye'de Yayınlanan Fransızca Bir Gazetenin Tarihi, AİTİA Yayını, Ankara, 1978. (2. Baskı, 1980) Çevirileri[değiştir | kaynağı değiştir] 1. Raymond Aron, Sosyolojik Düşüncenin Evreleri, 1989 (İş Bankası Külür Yayınları,1989,1991; Bilgi Yayınevi, 1995, 2003, 2005, Kırmızı Yayınları, 2008) "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Korkmaz_Alemdar&oldid=30364093" sayfasından alınmıştır
Bu maddenin konusu kayda değerlik yönergelerini sağlamayabilir. Konudan bağımsız ve güvenilir kaynaklar kullanarak maddeyi geliştirebilir ve kayda değer olduğunu ispat edebilirsiniz. Maddenin kayda değerliği kanıtlanamazsa Vikipedi'nin silme politikası gereğince hızlı silinmesi, kayda değerliği tartışmalı ise silinmeye aday gösterilmesi yerinde olacaktır.Kaynak ara: "Figen Çakmakoğlu" – haber · gazete · kitap · akademik · JSTOR Bu madde Temmuz 2023 tarihinden bu yana işaretli olarak durmaktadır. Bu maddede kaynak listesi bulunmasına karşın metin içi kaynakların yetersizliği nedeniyle bazı bilgilerin hangi kaynaktan alındığı belirsizdir. Lütfen kaynakları uygun biçimde metin içine yerleştirerek maddenin geliştirilmesine yardımcı olun. (Kasım 2016) (Bu şablonun nasıl ve ne zaman kaldırılması gerektiğini öğrenin) Figen Çakmakoğlu (d.1963, Trabzon) Yazar, oyuncu, Dil Derneği Genel Yazmanı[1] A.Ü. DTCF Tiyatro Bölümünde eğitim gördü. 1984'ten beri Çocuk Tiyatrosu'na emek veriyor. Pembe Kurbağa Gösteri Etkinlikleri’nin kurucusu[2] ve yazar. Tiyatro Pembe Kurbağa’nın sergilediği oyunlarda yazar olarak çalışmalarını sürdürmekte. Figen ÇAKMAKOĞLU 2008 yılına kadar Tiyatro Pembe Kurbağa’da sahnelenen Kurbağa Şekerpembe, Sihirbaz Palyaço, Şeker Çocukların Düşleri, Küçük Denizkızı, Kardan Adam ile Kartanesi, Hınzır Çiçek, Vitaminler ve Mikroplar, Güneş Ay ve Horoz, Kırpık Kuyruklu Uçurtma, Ponpon Tavşanın Maceraları, Palyaçolar Çiçek Adasında, Sevgili Toprak ile Papatya, Kendini Beğenmiş Tavuskuşu adlı oyunların yazarı. Bu oyunların yanı sıra öykü yazarı olan Figen Çakmakoğlu Kırık Dökük Bir Yaşam[3] adlı öykü kitabıyla 1986 Akademi Kitabevi Öykü Ödülü'nün de sahibi. 1997 Çankaya Belediyesi- TOBAV Oyun Yazarlığı Ödülü'nü Kapan adlı oyunuyla alan Figen Çakmakoğlu, aynı zamanda TRT'de yayınlanan Arkası Yarın ve Radyo Tiyatrosu kuşağındaki birçok esere imza atmıştır. TRT’ de yapılan çocuk programlarında yazar olarak 1984'ten beri aralıklarla çalışmaları var. Tavanarası (13 Bölüm), Oyunevi (13 Bölüm), Cumartesi Sabahı(41 Bölüm), Oyun Oyun İçinde(44 Bölüm) bunlardan bazıları. AnTiYap (Ankara Tiyatro Yapımcıları Derneği) Turgay Yıldız Çocuk Oyunu Yazma Yarışması seçici kurul üyesidir.[4] Dış bağlantılar[değiştir | kaynağı değiştir] Tiyatro Pembe Kurbağa web sitesi 7 Ağustos 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. "Yönetim Kurulu". www.dildernegi.org.tr. 28 Nisan 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Temmuz 2023.  "PEMBE KURBAĞA EĞLENCE KULÜBÜ". www.pembekurbaga.com.tr. 24 Kasım 2005 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Temmuz 2023.  "Milli Kütüphane - Kırık Dökük Bir Yaşam". 21 Şubat 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Şubat 2017.  "AnTiYap". Ankara Tiyatro Yapımcıları Derneği. 27 Temmuz 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Temmuz 2023.  Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir] Milli Kütüphane - Kırık Dökük Bir Yaşam 21 Şubat 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 20. Uluslararası Ankara Tiyatro Festivali katılımcısı 22 Şubat 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Tiyatro Haftası Etkinlikleri katılımcısı - 23 Mart 2005 Kırık Dökük Bir Yaşam - Online Satış 15 Mart 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Figen_Çakmakoğlu&oldid=32241703" sayfasından alınmıştır
Ömer Asım Aksoy Ödülü, Dil Derneği tarafından verilmekte olan bir ödüldür. Kazananlar[değiştir | kaynağı değiştir] YIL KAZANAN AÇIKLAMA 1995 Necati Cumalı Viran Dağlar (roman) 1996 Erhan Bener Günbatımı Öyküleri (öykü) 1997 Ömer Demircan Türkçenin Sözdizimi (bilimsel yapıt) 1998 Akgün Akova Yıkık Bir Çocuk Bahçesi Gibiydi Yüzü (deneme) 1999 Ali Asker Barut Karanfil Kırıkları (şiir) 2000 Habib Bektaş Cennetin Arka Bahçesi (roman) 2001 Özden Sav Akdeniz Deniz Çevresinin Korunması ve Bölgesel Bir Düzenleme Örneği yapıtı 2002 Peral Bayaz Charum Laura Diaz’lı Yıllar / C.Fuentes (çeviri) 2003 Prof. Dr. Tahsin Yücel Yalan (roman) 2004 Feridun Andaç Kar Masalları (öykü) 2005 Şükrü Erbaş Gölge Masalı (şiir) 2006 Necati Tosuner Elde Kitap (deneme) 2007 Ödülün 2007 yılında roman dalında verilmesi tasarlanmış; ancak ödüle değer yapıt bulunamamıştır. 2008 Merih Günay Martıların Düğünü (öykü) 2009 Veysel Atayman Biz Bu Evrenin Çocukları (çeviri) 2010 Hidayet Karakuş Şeytan Minareleri (roman) 2011 Halim Yazıcı Küçük Taşlar İklimi (şiir) 2012 Feridun Andaç Gölgesi Kalemimin Ucunda Montaigne (deneme) 2013 Berat Alanyalı Ömrün Yazı (öykü) 2014 Koray Karasulu Kumarbaz / E.M. Dostoyevski (çeviri) 2015 Ödülün 2015 yılında roman dalında verilmesi tasarlanmış; ancak ödüle değer yapıt bulunamamıştır. 2016 Ömer Turan Dünyanın İlk Sabahı (şiir)[1] 2017 Ödülün 2017 yılında öykü dalında verilmesi tasarlanmış; ancak ödüle değer yapıt bulunamamıştır. 2018 Neşe Aksakal Duman Türler Arası En Güzel Yolculuk (deneme)[2] 2019 Ödülün 2019 yılında deneme dalında verilmesi tasarlanmış; ancak ödüle değer yapıt bulunamamıştır. 2020 Gönül Çatalcalı Hamdüsena Sokağı Kadınları (roman)[3] 2022 Derya Sönmez Sırça Kanatlar (öykü)[4] 2023 Ödülün 2023 yılında roman dalında verilmesi tasarlanmış; ancak ödüle değer yapıt bulunamamıştır. Dış bağlantılar[değiştir | kaynağı değiştir] Dil Derneği - Ömer Asım Aksoy Ödülü 26 Ocak 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir] Dil Derneği Ömer Asım Aksoy Ödülü açıklandı 12 Eylül 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Erişim tarihi: 13 Aralık 2017 "2018 Yılı Ödülü Neşe Aksakal Duman'ın". www.dildernegi.org.tr. 15 Haziran 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Ekim 2020.  "Dil Derneği Ömer Asım Aksoy Ödülü'nü kazanan belli oldu". edebiyathaber.net (İngilizce). 12 Eylül 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Ekim 2020.  "Doğallığı elden bırakmayan öyküler". birgun.net. 10 Ekim 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Ekim 2023.  "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Ömer_Asım_Aksoy_Ödülü&oldid=31258504" sayfasından alınmıştır
Beşir Göğüş Ödülü,[1] Dil Derneği tarafından 2000 yılından bu yana verilmektedir. Başlangıçta Türk dili ile eğitimini geliştirme amacıyla yazılı yapıtlara verilen ödül 2015’ten beri çocuk yazını alanına yönelmiş, çocuk kitaplarına verilmeye başlanmıştır. Kazananlar[değiştir | kaynağı değiştir] Yıl Kazananlar Açıklama 2000 Gülseren Çelebi, Gülten Yücel, Aynur Demirdirek, Nurgül Özmen Ana Dilim Türkçe-6 adlı ortak yapıt 2001 Doç. Dr. İlknur Keçik, Yard. Doç. Dr. Leyla Subaşı Türkçe Sözlü ve Yazılı Anlatım adlı ortak yapıt 2002 Gülseren Çelebi, Aynur Demirdirek, Selma Tutu, Serpil Karaoğlu Ana Dilim Türkçe/7 adlı ortak yapıt 2003 Oya Adalı[2] Anlamak ve Anlatmak adlı yapıt 2004 Osman Bolulu[3] Sözün Işığı/Uygulamalı Noktalama Bilgileri adlı yapıt 2005 Ödüle değer yapıt bulunamamıştır 2006 Yard. Doç. Dr. Tahir Kahraman[4] Çağdaş Türkiye Türkçesindeki Ad Çekimi ve Bunların İşlevleri adlı yapıt 2007 Prof. Dr. Doğan Aksan[5] Türkçenin Bağımsızlık Savaşımı adlı yapıt 2008 Yusuf Çotuksöken[6] Yüksekokullar ve Meslek Yüksekokulları İçin Türk Dili Dersleri 1 adlı yapıt 2009 Necmi Selamet[7] Yaşar Kemal'de Pekiştirmeler ve Kullanımları adlı dosya 2011 Yard. Doç. Dr. Necmi Akyalçın[8] Türkçemizin İncileri Atasözlerimiz / Tanıklı Sözlük adlı yapıt 2012 Muhittin Bilgin, Ahmet Can Bilgin[9] Tanıklarıyla Deyimler Sözlüğü adlı yapıt 2013 Ödüle değer yapıt bulunamamıştır 2014 Ödüle değer yapıt bulunamamıştır 2015 Adnan Binyazar[4] Günışığına Yolculuk/Varış adlı çocuk romanı 2016 Arslan Sayman[10] Evliya Çelebi Gibi adlı çocuk romanı 2017 Yalvaç Ural[11] Yabanöküzü Boynuzlu Tilki adlı çocuk şiiri 2018 Habib Bektaş[12] Tombik Balık adlı çocuk romanı 2019 Ayla Çınaroğlu[13] Ormana Güzelleme adlı çocuk şiiri 2020 Mehmet Saydur[14] Göl adlı araştırma kitabı 2021 Ödüle değer yapıt bulunamamıştır 2022 Kaan Elbingil[15] Kardeş Mardeş Deme Bana adlı çocuk romanı Dış bağlantılar[değiştir | kaynağı değiştir] http://www.dildernegi.org.tr/TR,138/besir-gogus-odulu.html 26 Temmuz 2023 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir] "Beşir Göğüş 100 Yaşında". 6 Mayıs 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Temmuz 2023.  "'Dil Derneği Ödülü' Oya Adalı'nın". arsiv.ntv.com.tr. 28 Temmuz 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Temmuz 2023.  Bolulu;OsmanBolulu@gmail.com, Osman. "Osman Bolulu - Dil Deneme Şiir". 4 Ağustos 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Temmuz 2023.  a b Haber7. "Dil Derneği Ödülü sahibini buldu". Haber7. 28 Temmuz 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Temmuz 2023.  "Beşir Göğüş ödülü, Prof. Aksan'ın oldu". Milliyet. 18 Şubat 2008. 28 Temmuz 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Temmuz 2023.  "Beşir Göğüş Ödülü Yusuf Çotuksöken'in". www.hurriyet.com.tr. 23 Şubat 2009. 21 Temmuz 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Temmuz 2023.  "Şehabettin TOSUNER: Eskişehir'de bir şiir adamı: Necmi Selamet". Milli İrade Gazetesi. 21 Ekim 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Temmuz 2023.  "Dil Derneğinin "Beşir Göğüş Ödülü"". Haberler. 8 Şubat 2011. 28 Temmuz 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Temmuz 2023.  "Türkçeye hayatını adamış bir isim: Muhittin Bilgin". İLKSES Gazetesi | Halkın Doğru Habercisi | İzmir. 28 Temmuz 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Temmuz 2023.  "Beşir Göğüş ödülü sahibi buldu". 26 Temmuz 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Temmuz 2023.  "Beşir Göğüş Ödülü Yalvaç Ural'ın". Milliyet. 11 Şubat 2017. 26 Temmuz 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Temmuz 2023.  "Dil Derneği Beşir Göğüş Türk Dilini ve Çocuk Edebiyatını Geliştirme Ödülünü Habib Bektaş Kazandı - Telgrafhane Sanat". Telgrafhane Sanat - Telgrafhane Sanat. 12 Şubat 2018. 6 Haziran 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Temmuz 2023.  "Beşir Göğüş Ödülü Ayla Çınaroğlu'nun oldu İhlas Haber Ajansı". IHA. 28 Temmuz 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Temmuz 2023.  "Beşir Göğüş Ödülü Mehmet Saydur'un". www.cumhuriyet.com.tr. 21 Şubat 2020. 22 Şubat 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Temmuz 2023.  "Kaan Elbingil, 2022 Dil Derneği Beşir Göğüş Ödülü'nün Sahibi Oldu". Artfulliving. 28 Temmuz 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Temmuz 2023.  "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Beşir_Göğüş_Ödülü&oldid=31258166" sayfasından alınmıştır
Emin Özdemir Ödülü, ölümünden bir yıl sonra, 2018 yılında Dil Derneği ve Emin Özdemir Ailesi tarafından verilmeye başlanmıştır. Ağırlıklı olarak Türk dili üzerine akademik çalışmalara ve araştırmacı gazeteci yapıtlarına verilmektedir. Kazananlar[değiştir | kaynağı değiştir] YIL KAZANAN AÇIKLAMA 2018 Sedat Karagül[1] Basamaklı Öğretim Programının Okuma ve Yazma Becerilerine Etkisi adlı doktora tezine 2019 Barış Pehlivan / Barış Terkoğlu[2] Metastaz adlı kitaba 2020 Yaşar Aksoy[3] Hasan Tahsin - Yürekler Selanik adlı kitaba 2021 Murat Ağırel[4] Parsel Parsel adlı kitaba 2022 Ödüle değer yapıt bulunamamıştır[5] Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir] "Karagül'e Türkçe ödülü". www.cumhuriyet.com.tr. 11 Mart 2018. 12 Temmuz 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Temmuz 2023.  "Emin Özdemir ödülü "Metastaz"a verildi". Anadolu Gazete. 2 Kasım 2019. 28 Temmuz 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Temmuz 2023.  "Dil Derneği Emin Özdemir 2020 Ödülü Yaşar Aksoy'un". birgun.net. 27 Ekim 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Temmuz 2023.  "'DİL DERNEĞİ EMİN ÖZDEMİR ÖDÜLÜ'NÜ ALAN AĞIREL: "DEVRİMLERİN İÇİNİN BOŞALTILIP BOŞ ÇUVAL GİBİ SUNULMAYA ÇALIŞILDIĞI DÖNEMDEN GEÇİYORUZ"". ankahaber.net. 2 Kasım 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Temmuz 2023.  "DİL DERNEĞİ EMİN ÖZDEMİR ÖDÜLÜ BU YIL VERİLEMEDİ". www.dildernegi.org.tr. 5 Kasım 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Temmuz 2023.  Dış Bağlantılar[değiştir | kaynağı değiştir] Emin Özdemir Ödülü 12 Temmuz 2023 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/dogan-hizlan/edebiyat-odulleri-medya-ve-kitapcilar-41005926 29 Temmuz 2023 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Emin_Özdemir_Ödülü&oldid=30093028" sayfasından alınmıştır
'Çağdaş Türk Dili', Dil Derneği tarafından Mart 1988'den bu yana aylık olarak yayımlanan dil ve yazın dergisidir. Mustafa Kemal Atatürk'ün Dil Devrimi doğrultusunda Türkçenin özleşmesi, yabancı kökenli sözcüklerden arındırılması, korunup geliştirilmesi amacıyla dil, dilbilim, dil öğretimi, dil sorunları, yazın ve öğretimi konularında yazılar yayımlamakta, ayrıca öykülere, şiirlere ve denemelere de yer vermektedir. Dergiye gönderilen ürünlerde yetkin bir Türkçe ve Dil Devriminin kazanımlarının kullanılması, Dil Derneği'nin yayımladığı Yazım Kılavuzu kurallarına uyulması koşullarını aramaktadır. Türkiye'nin en uzak noktalarındaki yazın ve Türkçe öğretmenlerine, aydınlara kadar ulaşabilen az sayıdaki dergilerden biridir. Derginin Dil Derneği adına Sahibi ve Sorumlu Yönetmeni, Dil Derneği Başkanı Sevgi Özel, Yayın Yönetmeni ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü ise Ertuğrul Özüaydın'dır. Çağdaş Türk Dili 12 Eylül 1980 askeri darbesinin, Atatürk'ün vasiyetini göz ardı ederek kapattığı Türk Dil Kurumu'nun yayın organı olan Türk Dili dergisinin süreğidir. Aynı birikimi ve geleneği izlemektedir. Atatürk'ün Türk Dil Kurumu'nun kapatılmasının ardından duyarlı davranan Prof. Dr. Cevat Geray, Prof. Dr. Şerafettin Turan, Aziz Nesin, Sevgi Özel, Dr. Haldun Özen, Ali Püsküllüoğlu, Refet Erim, Aydın Köksal gibi aydınların 22 Nisan 1987 tarihinde kurdukları Dil Derneği'nin yayın organı olarak Mart 1988'den bu yana yayımlanmaktadır. Temmuz ile ağustos sayıları, belirlenen bir konuda yoğunlaşılan özel sayılar olarak yayımlanmaktadır. Çağdaş Türk Dili'nin ilk yayın yönetmeni değerli Ozan, Dilci Ali Püsküllüoğlu'dur. Yayın yönetmeni görevini 2000-2002 yılları arasında Burhan Günel, 2002-2004 yılları arasında Cengiz Ertem, 2004-2010 yılları arasında İbrahim Dizman, 2010-2016 yılları arasında Günay Güner yapmıştır. Kasım 2016'dan bu yana yayın yönetmeni görevini Ertuğrul Özüaydın sürdürmektedir. Yazı Kurulu Üyeleri ise şu yetkin adlardan oluşmaktadır: Prof. Dr. Ahmet Kocaman, Yusuf Çotuksöken, Prof. Dr. Kaya Türkay, Öner Yağcı, Hidayet Karakuş . "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Çağdaş_Türk_Dili_(dergi)&oldid=32032831" sayfasından alınmıştır
Bu maddede birçok sorun bulunmaktadır. Lütfen sayfayı geliştirin veya bu sorunlar konusunda tartışma sayfasında bir yorum yapın. Bu maddenin konusu kayda değerlik yönergelerini sağlamayabilir. Konudan bağımsız ve güvenilir kaynaklar kullanarak maddeyi geliştirebilir ve kayda değer olduğunu ispat edebilirsiniz. Maddenin kayda değerliği kanıtlanamazsa Vikipedi'nin silme politikası gereğince hızlı silinmesi, kayda değerliği tartışmalı ise silinmeye aday gösterilmesi yerinde olacaktır.Kaynak ara: "İsmail Uyaroğlu" – haber · gazete · kitap · akademik · JSTOR Bu madde Mart 2024 tarihinden bu yana işaretli olarak durmaktadır. Bu madde hiçbir kaynak içermemektedir. Lütfen güvenilir kaynaklar ekleyerek madde içeriğinin geliştirilmesine yardımcı olun. Kaynaksız içerik itiraz konusu olabilir ve kaldırılabilir.Kaynak ara: "İsmail Uyaroğlu" – haber · gazete · kitap · akademik · JSTOR (Mart 2024) (Bu şablonun nasıl ve ne zaman kaldırılması gerektiğini öğrenin) İsmail Uyaroğlu (d. 1948, Balıkesir), Türk şair. Eserleri[değiştir | kaynağı değiştir] Gül Sağanağı (1976) Aşktan ve Umuttan Aldım Rengimi (1978) Çocuk ve Şiir (1978) - TDK Çocuk Yazını Ödülü Bir Liranın İki Günü (1979) - Yunus Nadi Ödülü Yakında (1980) Hayatı Karşılayan Şiirler (1981) - Yazko Şiir Büyük Ödülü Şiir Kitabı (1982) Bir Demet Diken (1983) 5+2'ler (1984) Ateşin İçinden (1985) Ve Aşk (1985) Adsız Oyun (1986) Büyüyünce (1986) Ölümcül Yolculuğun Senin (1988) Lanettayin Bir Şair (2005) - Yunus Nadi Ödülü Kedileri Severken Ağlayınız (Toplu Şiirler 1967-2004) (2007) - Ceyhun Atuf Kansu Şiir Ödülü Kirli Şiirler (2008) - Cevdet Kudret Edebiyat Ödülü 5-7-5'ler (2012) - Melih Cevdet Anday Şiir Ödülü Son Çentik (2014) gtdYunus Nadi Abalıoğlu Şiir Ödülleri1989-1990 Yunus Koray (1989) Güven Turan (1990) 1991-2000 Kemal Özer - Güven Turan (1991) Ahmet Erhan ve Ahmet Ada (1992) Hüseyin Yurttaş - Ahmet Özer - Nurullah Can (1993) Hüseyin Ferhad (1994) Kağan Kök (1995) Sina Akyol - Aydın Afacan (1996) Enver Ercan - Derya Çolpan (1997) Nazmi Ağıl - Mehmet Kâzım Kumpasoğlu (1998) Ahmet Uysal (1999) Sennur Sezer (2000) 2001-2010 Raif Özben (2001) Roni Margulies - Ahmet Necdet Sözer (2002) Yılmaz Gruda (2003) Ahmet Erhan - Tuğrul Keskin (2004) Ali Püsküllüoğlu - İsmail Uyaroğlu (2005) Ruşen Hakkı (2006) Yüksel Pazarkaya (2007) Abdülkadir Budak - Veysel Çolak (2008) Metin Demirtaş (2009) Melisa Gürpınar - Ünal Ersözlü (2010) 2011 ve sonrası Hüseyin Haydar (2012) Hulki Aktunç - Gültekin Emre - Arzu K. Ayçiçek (2013) Güngör Tekçe - Yusuf Alper (2014) Refik Durbaş (2015) Erdal Alova (2016) A. Kadir Paksoy - İhsan Tevfik (2017) Küçük İskender - Yücel Kayıran (2018) Âba Müslim Çelik - Hakan Savlı (2019) Gonca Özmen (2020) Cevat Çapan (2021) Türk şair ile ilgili bu madde taslak seviyesindedir. Madde içeriğini genişleterek Vikipedi'ye katkı sağlayabilirsiniz. "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=İsmail_Uyaroğlu&oldid=32098375" sayfasından alınmıştır
Vedat Ali Dalokay Ankara Belediye Başkanı Görev süresi10 Aralık 1973 - 12 Aralık 1977 Yerine geldiği Ekrem Barlas Yerine gelen Ali Dinçer Kişisel bilgiler Doğum 10 Kasım 1927(1927-11-10)Elazığ, Türkiye Ölüm 21 Mart 1991 (63 yaşında)Kırıkkale, Türkiye Partisi Cumhuriyet Halk Partisi Evlilik(ler) Ayçe Dalokay Bitirdiği okul İstanbul Teknik Üniversitesi Mesleği Mimar Dini İslam Mimari tasarımı Vedat Dalokay tarafından yapılan İslamabad Kral Faysal Camii. Vedat Ali Dalokay (10 Kasım 1927, Elazığ – 21 Mart 1991, Kırıkkale), mimar ve siyasetçi, eski Ankara Belediye Başkanı. Yaşamı[değiştir | kaynağı değiştir] Tunceli, Hozatlı Alevi bir ailenin çocuğudur.[1] İlk, orta ve lise öğrenimini memleketi Elazığ'da tamamlayan Dalokay, 1949 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi'ni bitirdi. 1950-1951 yılları arasında PTT ve Bayındırlık Bakanlığı'nda mimar olarak görev yaptı. 1951-1952 yılları arasında Paris'teki Sorbonne Şehircilik Enstitüsü'nde lisansüstü çalışması yaptı. 1954 yılında Ankara'da kendi mimarlık atölyesini kurdu. 1964-1968 yılları arasında Ankara Mimarlar Odası şube başkanlığı ve Mimarlar Odası genel sekreterliği yaptı. şair Cemal Süreya'nın aktardığına göre ise Vedat Dalokay, Menderes'in “Ne istiyorsunuz?” sorusu üzerine başbakanın yakasına yapışıp “Hürriyet istiyoruz!” demişti. Menderes ise şu soruyla cevap vermişti: “Başbakanın yakasına yapışıyorsun, bundan büyük hürriyet olur mu?”[1][2][3] Belediye başkanlığı dönemi[değiştir | kaynağı değiştir] Vedat Dalokay, 1973 Yerel Seçimlerinde Ankaralı seçmenlerin %62'sinin oyunu alarak CHP'den Belediye Başkanı oldu, bu görevi 1977 yılına kadar sürdürdü. Ankara ulaşımını kavşaklar yoluyla düzenlemesi nedeniyle kendisine "göbekçi Dalokay" denildi. Sıhhiye'deki "Hitit Güneşi Anıtı ve Lozan Meydanı" Dalokay'ın başkanlık döneminde yapıldı. Ankara belediyesinin amblemi onun döneminde Hitit güneşi olarak kullanılmaya başlandı. Altınpark, Abdi İpekçi, Kuğulu ve Seğmenler Parkları onun başkanlığı döneminde yapıldı; Uydukent, Batıkent projeleri hazırlandı. Dalokay, Belediye başkanlığını 1977 yılında %52 oyla seçilen Ali Dinçer'e bıraktı. 1984 Yerel Seçimlerinde SODEP'ten Ankara Büyükşehir Belediye başkanlığına aday oldu, ancak seçilemedi. Daha sonra siyasette ve yönetimde etkin bir görev almadı. Mimari eserleri ve ödülleri[değiştir | kaynağı değiştir] Dalokay, birçok proje yarışmasında ödüller almış bir mimardır. Katıldığı çeşitli uluslararası proje yarışmalarında birincilik almıştır. Bu yarışmalar: İslamabad Kral Faysal Camii (Pakistan, 1970), Cidde İslam Kalkınma Bankası Genel Merkezi (Suudi Arabistan, 1980), Başbakanlık Kompleksi (Pakistan, 1984), İstanbul Taksim Alanı (1987), Pakistan Ulusal Anıtı (1977) proje yarışmalarında birincilik kazandı. Ankara Kocatepe Camii için yaptığı projenin gerçekleştirilmesi ise mümkün olmadı. Bu yapının temelleri dahi atılmışken, geleneksel cami imgesine ters düştüğünü iddia edenlerin baskısıyla uygulanmadı; yapı değiştirilerek Osmanlı camisi özelliklerini taşıyan bugünkü camii inşa edildi. Kabuk Kubbe sistemi ayakta durmayacağı için temelleri atılmış olmasına rağmen proje iptal edildi. ODTÜ’de yapılan çalışmalar sonucu hazırlanan 35 sayfalık raporda kubbenin ayakta duramayacağı belirtildi. Bunun üzerine Almanya'dan getirtilen kabuk konusunda çalışmaları olan uzman da bu raporu doğruladı ve kendi ifadesiyle "yapımında 1cm bile hata olsa kubbe çöker" dedi. Bunun üzerine kubbenin yapımını üstlenmesi istenildi, fakat durumunun müsait olmadığı gerekçesiyle kabul etmedi. Alanya Belediyesi binası da Vedat Dalokay projesidir. Edebi eserleri ve ödülleri[değiştir | kaynağı değiştir] Dalokay edebiyatla da ilgilenmiştir. "Kolo" adlı çocuk romanı ile 1980'de TDK Çocuk Yazını Ödülü'nü ve bu kitabın İngilizce çevirisiyle 1995 yılında "ALSC Mildred L. Batchelder Onur Ödülü"nü kazandı. Bu romanda Keban Barajı'nın suları altında kalan bir köyde yaşayan Şeko Bacı ile keçisi Kolo'nun hikâyesini anlattı. Ölümü[değiştir | kaynağı değiştir] Vedat Dalokay, 21 Mart 1991'de Kırıkkale yakınlarında geçirdiği bir trafik kazasında eşi Ayçe Dalokay (44) ile birlikte öldü. Kazada yaralanan oğulları Barış Dalokay (17) ise 27 Mart 1991 günü yaşama veda etti. Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir] "Menderes protesto". 2 Ocak 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Ocak 2024.  "Ersan Atar'ın makalesi". 2 Ocak 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Ocak 2024.  Aslan, Şükrü (1 Ocak 2018). Hozat'in Bahtiyar Asiretinden Ankara Belediye Baskanligina Vedat Dalokay'in Anlatilarinda Memleket Imgeleri. 25 Mart 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Mart 2024.  Ayrıca bakınız[değiştir | kaynağı değiştir] 555K Dış bağlantılar[değiştir | kaynağı değiştir] Wikimedia Commons'ta Vedat Dalokay ile ilgili ortam dosyaları bulunmaktadır. Çankaya Belde AŞ24 Ekim 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. YKY[ölü/kırık bağlantı] Vedat Dalokay Kokteyl ve Nikâh Salonu4 Mart 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. gtdAnkara belediye başkanlarıVali (1923–1960) Kütükçü Ali Bey Mehmet Vehbi Demirel Mehmet Ali Bey Ali Haydar Yuluğ Asaf Bey Nevzat Tandoğan Osman Sabri Adal İzzettin Çağpar Ragıp Tüzün Fuat Börekçi Mehmet Atıf Benderlioğlu Kemal Aygün Orhan Eren Abdullah Dilaver Argun Askerî Dönem (1960–1963) İrfan Baştuğ İhsan Orgun Nuri Teoman Enver Kuray Belediye (1963–1980) Halil Sezai Erkut (CHP) Ekrem Barlas (AP) Vedat Dalokay (CHP) Ali Dinçer (CHP) Askerî Dönem (1980–1984) Süleyman Önder Büyükşehir Belediye (1984–günümüz) Mehmet Altınsoy (ANAP) Murat Karayalçın (SHP) Vedat Aydın (SHP) Melih Gökçek (RP, FP, AK Parti) Mustafa Tuna (AK Parti) Mansur Yavaş (CHP) Otorite kontrolü BNF: cb13569075r (data) GND: 12001873X ISNI: 0000 0000 7837 7482 LCCN: no95017865 NTA: 071691480 RKD: 300477 SNAC: w6mb5m40 SUDOC: 052618366 VIAF: 79156487 WorldCat: lccn-no95017865 "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Vedat_Dalokay&oldid=32367772" sayfasından alınmıştır
Abdülkadir BudakDoğum23 Nisan 1952 (71 yaşında)[1]Hafik, SivasMeslekŞair Etkilendikleri Behçet Necatigil Abdülkadir Budak (d. 23 Nisan 1952, Hafik, Sivas[1]), Türk şair. Sivas’a bağlı Hafik ilçesinde doğdu. Ankara’da liseyi bitirdi. Ardında devlet memuru olarak Kayseri'de görev aldı. Emekliye ayrıldıktan sonra hayatını Ankara’da sürdürüyor. Evli ve iki çocuk babasıdır.[2] Şiirleri 1970’li yıllarda ilk olarak edebiyat dergilerinde görülmeye başlandı. İlk kitabı Geçti İlkyaz Denemesi ve ardından yayımladığı Şimdi Yaz kitapları Behçet Necatigil izleri taşıyordu. Hâlâ Yazılı Kağıt Yayınları'nın genel yayın yönetmenliğini sürdürmektedir ve 2007 yılından beri Ankara merkezli Sincan İstasyonu adlı dergiyi yayımlamaktadır. Kitapları[değiştir | kaynağı değiştir] Deneme[değiştir | kaynağı değiştir] 1998 - Ayna Sandım Şiiri 2010 - Ya Şiir Olmasaydı Şiir[değiştir | kaynağı değiştir] 2012 - Şiirin Rayları Deneme 1978 - Geçti İlkyaz Denemesi 1980 - Şimdi Yaz 1981 - Gömleğim Leylâ Desenli 1982 - Bir Gül Çocuk (Çocuk şiir kitabı) 1985 - Sevdanın Son Kerem'i 1993 - İmzası Gül 1994 - Yanlış Anka Destanı 1999 - Aşk Beni Geçer 1999 - Endişeli Fesleğen 2000 - Ahşap Anahtar 2002 - Ev Zamanı 2004 - Sana Bakmak 2006 - İşaretler 2007 - Kuşların Alfabesi (Çocuk şiir kitabı) 2007 - Dalgın Rüzgâr 2010 - Uykusu Gelen Çiçek 2013 - Okyanus Görmüş Gemi 2015 - Kapalı Bir Açılım Ödülleri[değiştir | kaynağı değiştir] 1982 - Bir Gül Çocuk adlı kitabıyla Türk Dil Kurumu Çocuk Yazını Ödülü[1][2] 1988 - Kuşların Alfabesi adlı dosyasıyla Sıtkı Dost Çocuk Edebiyatı Ödülü[1][2] 1994 - İmzası Gül adlı kitabıyla Ceyhun Atuf Kansu Şiir Ödülü[1][2] 1994 - İmzası Gül adlı kitabıyla Orhan Murat Arıburnu Şiir Ödülü[1][2] 1998 - Aşk Beni Geçer adlı kitabıyla Halil Kocagöz Şiir Ödülü[1][2] 2008 - Mesafe dosyası ile Yunus Nadi Şiir Ödülü[1][2] 2013 - Ahmet Necdet Şiir Ödülü[1][2] Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir] a b c d e f g h i "Abdülkadir Budak". Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü. 22 Ekim 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Haziran 2021.  a b c d e f g h Murat Yalçın, (Ed.) (Mart 2010). Tanzimat'tan Bugüne Edebiyatçılar Ansiklopedisi - Cilt I (PDF). 1. İstanbul: Yapı Kredi Yayınları. s. 245. ISBN 9789750805677. 15 Ağustos 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 26 Haziran 2021.  Dış bağlantılar[değiştir | kaynağı değiştir] Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü'nde Abdülkadir Budak Youtube'da bir röportajı Abdulkadir Budak: Şiiri Kadarıdır Şair... 26 Haziran 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. gtdYunus Nadi Abalıoğlu Şiir Ödülleri1989-1990 Yunus Koray (1989) Güven Turan (1990) 1991-2000 Kemal Özer - Güven Turan (1991) Ahmet Erhan ve Ahmet Ada (1992) Hüseyin Yurttaş - Ahmet Özer - Nurullah Can (1993) Hüseyin Ferhad (1994) Kağan Kök (1995) Sina Akyol - Aydın Afacan (1996) Enver Ercan - Derya Çolpan (1997) Nazmi Ağıl - Mehmet Kâzım Kumpasoğlu (1998) Ahmet Uysal (1999) Sennur Sezer (2000) 2001-2010 Raif Özben (2001) Roni Margulies - Ahmet Necdet Sözer (2002) Yılmaz Gruda (2003) Ahmet Erhan - Tuğrul Keskin (2004) Ali Püsküllüoğlu - İsmail Uyaroğlu (2005) Ruşen Hakkı (2006) Yüksel Pazarkaya (2007) Abdülkadir Budak - Veysel Çolak (2008) Metin Demirtaş (2009) Melisa Gürpınar - Ünal Ersözlü (2010) 2011 ve sonrası Hüseyin Haydar (2012) Hulki Aktunç - Gültekin Emre - Arzu K. Ayçiçek (2013) Güngör Tekçe - Yusuf Alper (2014) Refik Durbaş (2015) Erdal Alova (2016) A. Kadir Paksoy - İhsan Tevfik (2017) Küçük İskender - Yücel Kayıran (2018) Âba Müslim Çelik - Hakan Savlı (2019) Gonca Özmen (2020) Cevat Çapan (2021) Otorite kontrolü GND: 133564053 ISNI: 0000 0001 1469 7943 LCCN: n98952646 NTA: 07157493X SUDOC: 142667803 VIAF: 28264293 WorldCat: lccn-n98952646 "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Abdülkadir_Budak&oldid=31360015" sayfasından alınmıştır
Makale serilerindenMitoloji Toplumlara göre Arap Ermeni Kelt Hristiyan Çin Mısır Yunan Türk Hindu İslam Japon Yahudi Kore Maya Mezopotamya İskandinav İran Roma Romen Slav Ayrıca bakınız Din ve mitoloji Karşılaştırmalı din Sembol İlahiyat Mitolojiler listesigtd Bu madde, Vikipedi biçem el kitabına uygun değildir. Maddeyi, Vikipedi standartlarına uygun biçimde düzenleyerek Vikipedi'ye katkıda bulunabilirsiniz. Gerekli düzenleme yapılmadan bu şablon kaldırılmamalıdır. (Ekim 2013) Mitoloji, mit veya söylen bilimi belirli bir din veya kültürdeki insanlık ile evrenin yaratılış ve doğasını, geleneklere özgü inanç ve uygulamaların sebebini açıklamaya yönelik söylencelerin tümü.[1] Mit (söylen)[2] sözcüğü gerçekte doğru olmayan bir hikâye veya anlatı için tercih edilir ve çoğunlukla bir yanlışlık, doğru olmayan unsur vurgusu barındırır.[kaynak belirtilmeli] Etimoloji ve isimlendirme[değiştir | kaynağı değiştir] Yunanca kökenli mitoloji kelimesi bu dilde μυθολογία olarak yazılmakta olup, μυθος (mithos) yani “söylenen ya da duyulan söz” ve λογος [logos] yani “konuşma” kelimelerinin birleşiminden oluşmuştur. Antik Yunanistan'da “geçmişte söylenenlerin tekrar edilmesi” gibi bir anlam barındırmaktayken zamanla Doğu dillerinde efsane, Batı dillerinde ise mit anlamı kazanmıştır.[kaynak belirtilmeli]Mitolojiler Türkçede aynı zamanda Arapça efsaneler veya mitoloji anlamına gelen أساطر (asāṭir) kelimesi kökenli êsâtir sözcüğü de kullanılabilir. Arapça sözcüğün kökeni Arapça aynı anlama gelen اوسطورة (usṭūra(t)) sözcüğünün afāˁil vezninde çoğuludur. Nihai olarak ya Grekçe "anlatı, tarih" manasındaki historía sözcüğüne, ya da Aramice “yazıcı, vakanüvis, tarih-kaydeden” anlamına gelen שְתָרָא (şṭārā) kelimesine dayandığı düşünülmektedir.[3] Kelime Kuran'da "esâtîrü’l-evvelîne" kalıbıyla kullanılmakta olup eski halkların inançlarına atıfta bulunmaktadır.[4] Mitoloji kelimesine karşılık söylenbilim veya söylencebilim isimleri önerilmiştir.[kaynak belirtilmeli] Özellikler[değiştir | kaynağı değiştir] Yunan mitolojisinin temel figürlerinden biri olan Tanrıların Kralı Zeus Söylenceler konu itibarıyla tanrıları, soylu kişileri asilleri kahramanları ve doğaüstü varlıkları konu alan anlatılardır. Uyumlu bir sistem içerisinde düzenlenmişlerdir ve çoğunlukla geleneksel sözlü aktarı yoluyla (ozanlar, rahipler) yayılarak canlı kalırlar. Sıklıkla ilgili oldukları topluluğun dinî veya ruhânî yaşantıları ile bağıntılı olan mitler, rahipler veya hükümdarlar tarafından onaylanırlar. Topluluktaki bu ruhânî mevkilerini kaybettikleri zaman, yani topluluğun ruhânî yapısıyla aralarındaki bağ koptuğunda, mitolojik niteliklerini yitirir ve folklora ait söylenceler veya peri masalları haline gelirler.[1] Bir mit gücünün bir kısmını topluluğun (en azından belirli bir kısmının) ona olan inancından ve doğru olarak kabul edilmesinden alır. Folklor, tüm kutsal geleneklerin birikimi vardır ve terimin kullanımında, günlük kullanımındakine benzer, herhangi bir kötüleme, aşağılama bulunmamaktadır. Örneğin bir dinin hem kendi mitolojisinden ve tekil olarak içerdiği mitlerden ayrı ayrı söz edilebilir. Bu durum tamamen bilimsel ve tarafsız bir yaklaşım olup, bahsedilen söylence ve kavramlara herhangi bir yalanlama atfetmediği gibi kötüleme ve aşağılama amacı da barındırmaz. Söylenceler sık sık gerek evrenin gerekse yerel bölgenin ortaya çıkışını açıklama amacı taşır. Örneğin sırasıyla yaratılış söylenceleri ve kuruluş söylenceleri gibi. Ayrıca sık sık doğa olaylarının, başka şekilde açıklanamayan kültürel geleneklerin açıklanması amacını da taşır. Genel olarak söylencelerin doğal anlamda basit bir izah sunmayan herhangi bir şeyi açıklamak için sık sık kullanıldığı söylenebilir. Mitoloji terimi Yunan mitolojisi veya Roma mitolojisi formunda olduğu gibi sıklıkla eski kültürlerin antik öykülerine atfen kullanılmaktadır. Bazı söylenceler orijinal olarak sözel bir geleneğin ürünüyken zamanla yazınsal duruma da gelmiştirler. Çoğu efsanenin başlangıç noktası aynı iken değişik coğrafya ve kültürlerden etkilenerek farklılaşmış birden farklı anlatı haline dönüşmüş, orijinal olanı ancak mitologların anlayabileceği kadar kompleks hale gelmişlerdir. Mit kutsal bir öyküyü anlatır; en eski zamanda, "başlangıçtaki" masallara özgü zamanda olup bitmiş bir olayı anlatır. Mit her zaman bir "yaratılış"ın öyküsüdür: Bir şeyin nasıl yaratıldığını, nasıl var olmaya başladığını anlatır. Din ve mitoloji[değiştir | kaynağı değiştir] Çoğu dinde mitolojinin çok önemli ve öncelikli bir yeri bulunur. Mit, günlük kullanımdakinin tersine, aslında bir hikâyenin nesnel anlamda yanlış veya doğru olduğunu tanımlamaz, daha çok, nesnel veya materyalist nosyonlardan ilgisiz bir şekilde, doğru veya gerçek kavramının ruhsal, psikolojik ve/veya sembolik yönlerine gönderme yapar. Her ne kadar bugünkü yaygın dinlere mensup çoğu kişi dinlerinin kökeni ve gelişiminde yer alan anlatıları tarihî olaylar olarak ele alsalar da, bunları inanç sistemlerinin figüratif temsilleri olarak gören kişiler de mevcuttur. Bir dinin veya inancın sahip olduğu kavramlar ve anlatılar, karakteristikleri sebebiyle bilimsel anlamda mitik olabilirler ve buradan hareketle birisi Hristiyan mitolojisi, Hindu mitolojisi veya İslam mitolojisinden bahsedebilir. Bunun gibi terimlerden anlaşılması gereken o dindeki belirli kavramların, birer kültürel nesne olarak ruhâni, psikolojik ve/veya sembolik yönlerine yapılan atıf olmalıdır; bu dinlerin barındırdığı kavram veya anlatıların yanlış ve doğru olmadığı değil. Zira daha önce de tanımda belirtildiği gibi, mit ve dolayısıyla mitoloji, materyalist veya objektif bir doğruluk nosyonu barındırmadığı gibi bu tip amacı da barındırmaz. Din ve mitoloji ilişkisindeki yaygın bir hata da, eski toplulukların inandığı dinlerin mitolojileri ile karıştırılmasıdır. Din ile mitoloji arasındaki içleyici yakın ilişki sebebiyle belirli bir nesne her iki kümenin de elemanı olabilir. Bununla birlikte genel anlamda din ile mitoloji tamamen farklı terim ve kavramlardır. Mitoloji salt mitolojik nesnelerle ilgilenirken, dinin çevrelediği alan ve nesneler daha farklıdır; liturjiden eskatolojiye kadar. Dinî kavramların mitolojik bir yönünün olabilir olması, dinî kavramın dinî oluşunu arka plana itmez. Bu sebeple örneğin Kelt mitolojisi ve Kelt dini ile kastedilen ayrı şeylerdir; bazı aynı elemanları barındırsalar ve birçok ilişkileri olsa dahi. Sınıflandırma[değiştir | kaynağı değiştir] Ritüel mitleri, belirli dinî uygulamaların yapılışını veya anlamını açıklayan mitlerdir. Tapınma, ibadet eylemi ile yakın bir ilişki içerisindeki bu mitler, dinî veya ruhâni sistemin liturjik yapısında yer alabilirler. Köken mitleri bir töre, isim, nesne veya canlının kökenini açıklayan mitlerdir. Kült mitleri bir tanrının (veya tanrısal unsurlar taşıyan varlığın) gücünü gösteren kompleks kutlamaları açıklayan mitlerdir. Prestij mitleri genellikle tanrısal unsurlar veya kutsallık atfedilmiş belirli bir halk, kahraman veya şehirle ilgili mitlerdir. Eskatolojik mitler bilinen dünyanın sonunu getireceği öne sürülen bir mutlak sonu veya buna dair kavram ve olayları açıklayan, kısacası eskatolojik şeyleri konu alan, mitlerdir. Sosyal mitler ise o anki sosyal değer veya uygulamaları savunmak veya güçlendirmek amacı taşıyan mitlerdir. Bir mit birden çok kategoriye uyabilirse de konularına göre efsaneler kabaca 3 kategoride incelenebilirler.[5] 1. Evren ve yaratılışa dair söylenceler 2. Tanrılara dair söylenceler 3. Kahramanlara dair söylenceler İlgili kavramlar[değiştir | kaynağı değiştir] Mitler öykünce, söylence, halk öyküsü (folklorik hikâye, folktale), peri masalı, anekdot veya kurgu gibi kavramlarla aynı (yani eşit) olmasa da, bu kavramlarla çakışabilir: örneğin bir öykü hem bir mit hem de bir efsane olabilir. Mitolojik temalar yazın(edebiyat)da sıklıkla ve bilinçli bir şekilde işlenir ve ortaya çıkan eser belirli mitolojik arka planlara gönderme yapsa da kendi bir mitler bütünü içerisinde yer almayabilir (Cupid ve Psyche). Kültürel ve veyahut dinî bir paradigma kayması sonucu mitler pragmatik bağlamda kendilerine yer edinebilirler: örneğin Hristiyanlığın yükselişiyle birlikte çeşitli pagan mitolojik nesnelerinin Hristiyanlaştırılması gibi. Böylece mitolojik nesneler değişime uğrayabilir, yeni kültür veyahut dinde kendilerine bir yer bulabilirler. Tersi yönde, kültürel veyahut dinî nesneler de mitolojik nesnelere dönüşebilir; zamanla tarihi veya edebî materyal mitolojik nitelikler kazanabilir. Mitolojinin bilinçli üretimine J. R. R. Tolkien tarafından mythopoeia ismi verilmiştir[2]. Otoriteler efsanelerin aslı konusunda ortak bir kanıya varamamışlar, bir kısmı yaşanmış ama unutulmuş veya eksik hatırlanan tarihin zamanla efsanelere, gerçek insanların tanrılara dönüştürüldüğünü diğer kısmı ise tamamen bilinçaltı ve hayal gücünün ürünü olduğunu ileri sürmüştü. Mitoloji Güzel sanatlardan gelir, düşün ve duyguların töresel dışavurumudur. Mitlerin oluşumu[değiştir | kaynağı değiştir] En köklü mitolojilerden biri de Türk mitolojisidir. Türk mitolojisinde bozkurt (gökbörü) önemli bir rol oynamaktadır. Mitlerin geniş açıklayıcı özellikleri oluşumlarını belirli bir oranda muğlaklaştırmakta olup söylencelerin kökeni konusunda yazarlar arasında ortak uzlaşı bulunmamaktadır. Kimi yazarlar yaşanıp unutulmuş gerçek olaylara kimisi tamamen bilinçaltı ve hayal gücüne, antropolog Paul Radin'in başını çektiği bir grup ise toplumların var olma ve kaynak bulma ihtiyaçlarını sömüren dini ve siyasi önderler tarafından teşvik edilip oluşturulduğu görüşündedir.[6] Mitler kabile, şehir veya ulus gibi kültürel kurumları evrensel hakikatlere bağlayarak yetkilendirebilir (bunlara yetki verebilir). Tüm kültürler kendi dinleri, kahramanları, tarihleri ve benzeri unsurlarına ilişkin anlatıları barındıran kendi mitlerini zamanla geliştirmişlerdir. Bu mitlerin, barındırdıkları sembolik anlamların gücünün, uzun süreler boyunca canlı kalabilmelerinin (bazen binlerce yıl boyunca) ana sebeplerindendir. Mâche, temel (ve öncül) ruhsal bir bağlamdaki görüntü olarak mit ile, bir tür mitolojiyi, bu görüntüler (mitler) arasında belirli bir uyumu sağlamaya çalışan bir sözcükler sistemi şeklinde ayrıştırma yapmaya çalışırlar[3]. Mitlerin toplamı, bütünü mitos olarak adlandırılır. Bunların (mitosların) toplamına, bütününe ise mitoi denir. Bunun önemli bir türü bir kültürün evrenin nasıl yaratıldığına ilişkin görüş ve inançlarını açıklayan ve tanımlayan Yaratılış Söylenceleridir. Çağdaş mitoloji[değiştir | kaynağı değiştir] Yıldız Savaşları veya Tarzan gibi film ve kitap serileri zaman zaman güçlü mitolojik yönler barındırırlar ki bu yönler bazen derin ve karışık felsefî sistemlere (doğru) gelişebilir. Bu nesneler mitoloji olmasalar da mitik temalar içerirler ki bunlar bazı kişilere göre benzer psikolojik ihtiyaçları karşılar. Bunun bir örneği J. R. R. Tolkien tarafından yazılan Hobbit ve Yüzüklerin Efendisi isimli romanlarda ve yine yazarın notları incelenerek oğlu Christopher Tolkien tarafından yayına sunulan Silmarillion, Húrin'in Çocukları, Orta Dünya Tarihi, vd. eserlerinde anlatılan Orta Dünya evreninde görülebilir. Bazı sevenleri veya takipçileri kurgusal kompleks dünyaları, Star Trek serisindeki gibi, yanlış bir şekilde mitoloji olarak yorumlarlar; oysa bunlar nesnel ve bilimsel bağlamda mitoloji olarak tanımlanamaz. Kurgu, insanlar ona inanmadıkları ve ruhâni (veya psikolojik) yaşantıyla bir bağ kurulmadıkça, gerçek anlamda mitoloji seviyesine ulaşamaz. Ayrıca Percy Jackson ve Olimposlular serisi mitolojinin günümüze uyarlamasıdır. Bölgelere göre mitoloji örnekleri[değiştir | kaynağı değiştir] Ana madde: Mitolojiler listesiMitolojik hayvan resmi, (Ressam: Katsushika Hokusai) Asya mitolojisi[değiştir | kaynağı değiştir] Ayyavazhi mitolojisi - Budist mitoloji - Bon mitolojisi (Budizm öncesi Tibet mitolojisi) - Çerkes mitolojisi - Çin mitolojisi - Gürcü mitolojisi - Hint mitolojisi - Hmong mitolojisi - Japon mitolojisi - Kore mitolojisi- Pers mitolojisi - Filipin mitolojisi - Türk mitolojisi - Vietnam mitolojisi Avustralya ve Okyanusya mitolojisi[değiştir | kaynağı değiştir] Aborijin mitolojisi - Hawaii mitolojisi - Maori mitolojisi - Melanezya mitolojisi - Mikronezya mitolojisi - Papua mitolojisi - Polinezya mitolojisi - Rapa Nui mitolojisi Avrupa mitolojisi[değiştir | kaynağı değiştir] Anglo-Sakson mitolojisi - Bask mitolojisi - Katalan mitolojisi – Kelt mitolojisi - Korsika mitolojisi - Çuvaş mitolojisi - Girit mitolojisi - Hollanda mitolojisi - İngiliz mitolojisi - Etrüsk mitolojisi - Estonya mitolojisi - Fransız mitolojisi - Cermen mitolojisi - Macar mitolojisi - Fin mitolojisi - İrlanda mitolojisi - Leton mitolojisi - Litvanya mitolojisi - Lusitanya mitolojisi - Nors mitolojisi - Roma mitolojisi – Romanya mitolojisi - Sardinya mitolojisi - İskoç mitolojisi - Slav mitolojisi - İspanyol mitolojisi - İsviçre mitolojisi – Tatar mitolojisi - Yunan mitolojisi-Norveç mitolojisi Orta Doğu mitolojisi[değiştir | kaynağı değiştir] Arap mitolojisi (İslam ve İslam öncesi) - İbrahimi mitoloji (Yahudilik ve Yahudilik öncesi) - Anadolu mitolojisi - Pers mitolojisi - Mezopotamya mitolojisi (Sümer, Asur ve Babil) - Yezidi mitoloji - Kürt mitolojisi Kuzey Amerika Yerlileri mitolojisi[değiştir | kaynağı değiştir] Abenaki mitolojisi - Algonkin mitolojisi - Karaayak mitolojisi - Çipevaa mitolojisi - Çiksav mitolojisi - Çoktav mitolojisi - Krik mitolojisi - Apsaloke mitolojisi - Haida mitolojisi - Ho-Chunk mitolojisi - Hopi mitolojisi - Eskimo mitolojisi - İrokua mitolojisi - Huron mitolojisi - Kwakiutl mitolojisi - Lakota mitolojisi - Leni Lenape mitolojisi - Miwok mitolojisi - Navaho mitolojisi - Nootka mitolojisi - Ohlone mitolojisi - Pavni mitolojisi - Pomo mitolojisi - Saliş mitolojisi - Seneca mitolojisi - Çimmesya mitolojisi - Ute mitolojisi - Zuni mitolojisi Güney Amerika ve Mezoamerika Yerlileri mitolojisi[değiştir | kaynağı değiştir] Aztek mitolojisi - Chilota mitolojisi - İnka mitolojisi - Guaraní mitolojisi - Haiti mitolojisi - Maya mitolojisi - Mapuçe mitolojisi - Olmec mitolojisi - Toltec mitolojisi Diğer bölgeler[değiştir | kaynağı değiştir] Mısır Mitolojisi-Sotho mitolojisi - Tonga mitolojisi - Tumbuka mitolojisi - Xhosa mitolojisi - Yoruba mitolojisi - Zulu mitolojisi Mitografi[değiştir | kaynağı değiştir] L'Apothéose d'Homère Dominique Ingres'ten, 1827 Mitograf ya da mitolog, mitleri derleyen kişiye mitografi ise mitolojik konuların sunumuna verilen isim olup, Yunanca μυθογραφία “öykü yazma” kelimesiyle ilişkilidir.[7] 21'inci yüzyılda mitograflar, bazen yeni bir çalışma alanı açan, genellikle de kültürel antropoloji ve din bilimi gibi alanlarda çalışan uzman yorumcular olarak ortaya çıkar. Ayrıca bakınız[değiştir | kaynağı değiştir] Karşılaştırmalı mitoloji (Mukayeseli mitoloji) Folklor Efsanevi yaratık Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir] Özhan Öztürk. Dünya Mitolojisi. Nika Yayınevi. Ankara, 2016. s. 833-834 Kaynak hatası: Geçersiz <ref> etiketi; dildernegi.org.tr isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: Kaynak gösterme) "esatir". Nişanyan Sözlük. 15 Nisan 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Mart 2022.  "ESÂTÎR - TDV İslâm Ansiklopedisi". TDV İslam Ansiklopedisi. 15 Mart 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Mart 2022.  Özhan Öztürk. Folklor ve Mitoloji Sözlüğü 2 Ocak 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. Phoenix yayınları. İstanbul, 2009 ISBN 9786955738266 s. 7 Özhan Öztürk. Folklor ve Mitoloji Sözlüğü 2 Ocak 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. Phoenix yayınları. İstanbul, 2009 ISBN 9786955738266 s. 8 Özhan Öztürk. Dünya Mitolojisi. Nika Yayınevi. Ankara, 2016 s.832 – mitoloji maddesi, “Concise Oxford English Dictionary”, Oxford University Press, 2004. Orijinal içerik: ”1) a collection of myths, especially one belonging to a particular religious or cultural tradition. 2) A set of widely held but exaggerated or fictitious stories or beliefs. 3) The study of myths.” - Simpson & Roud (2000). "Dictionary of English Folklore", 254. - Tolkien (1997). "The Monsters and the Critics". HarperCollins; New Ed edition. - Mâche (1992). "Music, Myth and Nature, or The Dolphins of Arion", 20. Dış bağlantılar[değiştir | kaynağı değiştir] Mit Ve Mitoloji[ölü/kırık bağlantı] Yunan,Roma,Mısır Mitolojisi 4 Ekim 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Türk mitolojisi[ölü/kırık bağlantı] Mitler, efsaneler ve folklore dair Peri masalları yaşamlarımızı nasıl şekillendirir26 Eylül 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Zamanötesi Mitler 26 Kasım 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Encyclopedia Mythica 5 Ekim 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (İngilizce) "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Mitoloji&oldid=32049568" sayfasından alınmıştır
Atilla TokatlıDoğum1932Denizli, TürkiyeÖlüm21 Şubat 1988İstanbul, TürkiyeEğitimGalatasaray LisesiMeslekSanatçı, çevirmen Atilla Tokatlı, (d. 1932,[1] Denizli - ö. 21 Şubat 1988, İstanbul), Türk tiyatro ve sinema yönetmeni ve çevirmendir. Eğitimi ve kariyeri[değiştir | kaynağı değiştir] Tokatlı, Galatasaray Lisesi'nden mezun oldu.[2] Paris’te sinema eğitimi aldı ve uzun yıllar orada yaşadı. Türkiye'ye döndükten sonra Arena Tiyatrosu'nda çalıştı. Yorgun Savaşçı adlı filmde rol aldı. Ardından yönetmen yardımcılığı, daha sonra da yönetmenlik yaptı. Denize İnen Sokak başlıklı filmi, ilgiyle karşılandı. 1965 yılında çevirmenliğe başladı. Düşün ve sanat alanında önemli yapıtları Türkçeye tercüme etti. Elsa Triolet’in Beyaz At başlıklı romanının çevirisiyle 1971 yılında Türk Dil Kurumu Çeviri Ödülü kazandı. Vladimir Lenin'in Felsefe Defterleri, İlya Ehrenburg’un Paris Düşerken, Ostrovsky’nin Ve Çeliğe Su Verildi, Gorki’nin Foma ve Trajedi, Zaharia Stancu’nun Çingenem, Roger Vailland'ın Yalnız Adam ve Kanun gibi eserlerini Türkçeleştirdi. Kardeşi Erdoğan Tokatlı da kendisi gibi sinemacı ve yönetmen olmuştur. Eserleri[değiştir | kaynağı değiştir] Uluslararası İlişkiler Tarihi Ansiklopedik Felsefe Sözlüğü Sosyalist Kültür Ansiklopedisi Sosyalizm Nedir Gizli Örgütler Dış bağlantılar[değiştir | kaynağı değiştir] IMDb'de Atilla Tokatlı 18 Şubat 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Sinema Türk'te Atilla Tokatlı[ölü/kırık bağlantı] Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir] "Atilla Tokatlı". Kamera Arkası. 15 Kasım 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Kasım 2023.  "Atilla Tokatlı". Oktay Aras Kitaplığı. Erişim tarihi: 15 Kasım 2023.  "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Atilla_Tokatlı&oldid=30736875" sayfasından alınmıştır
Bu madde hiçbir kaynak içermemektedir. Lütfen güvenilir kaynaklar ekleyerek madde içeriğinin geliştirilmesine yardımcı olun. Kaynaksız içerik itiraz konusu olabilir ve kaldırılabilir.Kaynak ara: "Elsa Triolet" – haber · gazete · kitap · akademik · JSTOR (Nisan 2014) (Bu şablonun nasıl ve ne zaman kaldırılması gerektiğini öğrenin) Elsa TrioletDoğumЭльза Каган (Elsa Kagan)12 Eylül 1896(1896-09-12)Moskova, Rus İmparatorluğuÖlüm16 Haziran 1970 (73 yaşında)Moulin de Villeneuve, FransaTakma adLaurent DanielMeslekYazarMilliyetFransızÖnemli ödülleriGoncourt Akademisi Edebiyat Ödülü 1944 Elsa Yur'evna Triolet (12 Eylül 1896 - 16 Haziran 1970) Moskova doğumlu Fransız yazar, çevirmen, Louis Aragon'un eşi, Liliya Brik'in kardeşi. 1896 yılında Moskova'da doğdu. Yahudi bir ailenin çocuğu olan Elsa Kagan'ın (Rusça:Эльза Каган) annesi müzik öğretmeni, babası ise avukattı. Elsa ve kızkardeşi mükemmel bir eğitim gördü. Almancayı ve İngilizceyi çok iyi konuşuyorlar ve çok güzel piyano çalıyorlardı. Elsa Moskova Mimari Akademisini bitirdi. Şiiri çok seviyordu. 1915 yılında şair Vladimir Mayakovsky ile tanıştı. Kendisini eve davet ettiğinde Mayakovsky Elsa'nın kiz kardeşi Liliya Brik'e âşık oldu.1918'de Rus İç Savaşı sırasında Elsa bir Fransız süvari subayı olan Andre Triolet ile evlendi ve Fransa'ya göç etti. Ancak Triolet ile yaptığı evlilikte mutlu olamadı. Mayakovsky'nin ve diğer Rus şairlerinin şiirlerini Fransızcaya çevirdi. Daha sonra Triolet'den boşandı. 1920 yılında Tahiti'ye yaptığı seyahati mektuplarıyla, arkadaşı Victor Shklovsky'ye anlattı. O da mektupları Maksim Gorki'ye gösterdi. Gorki mektupların sahibinin yazarlığı düşünmesi gerektiğini söyledi.1925 yılında Rusça yayımlanan "Tahiti'de" adlı kitabı, bu mektupları temel alarak yazılmıştır. 1928 yılında Elsa, Fransız yazar Louis Aragon ile tanıştı. Evlendiler ve 42 yıl mutlu bir evlilik sürdüler. Aragon'u Fransız komünist Partisine girmesi konusunda etkiledi. Triolet ve Aragon Fransız anti-faşist hareketinde görev aldı. Elsa Triolet 1944 yılında Fransız edebiyatının en önemli ödülü olan Goncourt ödülünü kazandı. Elsa Triolet bu ödülü kazanan ilk kadın oldu. 73 yaşında Moulin de Saint-Arnoult da kalp krizi sonucunda öldü. Bir Fransız yazar ile ilgili bu madde taslak seviyesindedir. Madde içeriğini genişleterek Vikipedi'ye katkı sağlayabilirsiniz. Otorite kontrolü BIBSYS: 90622099 BNC: 000186029 BNE: XX1141158 BNF: cb11927107n (data) CiNii: DA02002925 GND: 118802771 ISNI: 0000 0001 0870 1053 LCCN: n50012525 LNB: 000027185 MusicBrainz: e281dc8c-e413-4f00-a46b-0d60095e05d0 NDL: 00459110 NKC: jn19981002248 NLA: 35555928 NLG: 129535 NLI: 987007302068505171 NSK: 000293608 NTA: 070778450 RERO: 02-A000163798 SELIBR: 247625 SUDOC: 027169561 Trove: 994656 VIAF: 12315939 WorldCat: lccn-n50012525 "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Elsa_Triolet&oldid=32329294" sayfasından alınmıştır
Sait MadenSait MadenDoğum3 Mayıs 1931Çorum, TürkiyeÖlüm19 Haziran 2013 (82 yaşında)İstanbul, TürkiyeÖlüm sebebiBypass ameliyatı sonrasında gelişen pnömoniMeslekŞair, çevirmen, yayıncı, ressam, fotoğrafçı ve grafik tasarımcısıEvlilikAyten Maden (çocuk kitapları yazarı ve çizeri)Ödüller"Türk Dil Kurumu Çeviri Ödülü" (1976)- "Elsa’ ya Şiirler", Louis Aragon Sait Maden (3 Mayıs 1931,[1] Çorum - 19 Haziran 2013, İstanbul[2]) Türk şair, çevirmen, yayıncı, ressam, fotoğrafçı ve grafik tasarımcısı. Bazı kaynaklarda doğum tarihi 1932 olarak belirtilmiştir. Hayatı[değiştir | kaynağı değiştir] 3 Mayıs 1931’de Çorum’da dünyaya gelen Sait Maden ilk ve orta öğrenimini Çorum’da tamamladı. 13 yaşındayken şiir yazmaya başladı, 18 yaşında Fransızcadan çeviriler yapıyordu. Şiir ve resme olan tutkusu onu İstanbul'a getirdi. 1949–55 yılları arasında İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi resim bölümünün "Bedri Rahmi Eyüboğlu Atölyesi"nden mezun oldu. Charles Baudelaire'den ‘Moesta et Errabunda’ çevirisiyle Varlık dergisinin yarışmasında birinciliği kazandı. Federico García Lorca’yı kendi dilinden çevirebilmek amacıyla İspanyolca öğrendi. Baudelaire’in ‘Kötülük Çiçekleri’, Lorca’nın bütün şiirleri, Pablo Neruda, Louis Aragon, Octavio Paz, Vladimir Mayakovski, Paul Éluard, Saint-John Perse’in bazı şiirlerini çevirdi. Maden'in şiirleri "İstanbul", "Türkçe", "Soyut", "Yazko Edebiyat", "Varlık", "Gösteri" gibi önemli dergilerde yayımlandı. Birkaç kuşak onun çevirileriyle dünya şairlerini tanıdı. Şair Haydar Ergülen onun için "Bir şiir dervişi" demişti.[3] 1950'li yıllarda grafik sanatlarına ilgisi artmaya başladı. 1955-1960 yılları arasında tiyatro dekorları ve sinema afişleri tasarladı, çizdi. 1960'tan sonra ilgisini tamamen grafiğe yoğunlaştırdı. 8 bin kitap ve dergi kapağı çizerek bu alanda bir rekora imza attı. Kitaplarında kullandığı fontların bazıları da kendi tasarımıdır. 500 kadar da logo, broşür, ambalaj ve etiket tasarımı yapan Maden siyasi partiler için seçim afişleri de tasarladı. 1958–1963 yılları arasındaki gazetecilik yaptı. 1964’te kendi atölyesini kurdu. 1968’de faaliyete geçen "Grafik Sanatçıları Derneği"nin kurucularından biri de oydu. Bir süre bu derneğin başkanlığını da üstlendi. 1979’da başladığı “Başlangıcından bugüne Türk grafik sanatı” başlıklı kitap projesini maddi destek bulamadığı için tamamlayamadı. Ancak bu kitabın birinci bölümünü “Çevre” dergisinde yayımlatmayı başardı. Kitabın 19. yüzyıla ait başka bir bölümü de “Grafik Sanatı” dergisinde yayımlandı. Sait Maden, logo tasarımlarını 1990'da “Simgeler” adlı bir albümde topladı. Eşi Ayten Maden çocuk kitapları yazarı ve çizeridir. Sait Maden, 10 Mayıs 2013'te Altunizade Başkent Hastanesi'nde gerçekleştirilen koroner arter baypas ameliyatı sonrasında gelişen zatürreye bağlı olarak 19 Haziran 2013 çarşamba günü saat 9:00’da hayatını kaybetti.[4] Maden’in naaşı, 21 Haziran cuma günü Üsküdar Şakirin Camii’nde öğle namazının ardından kılınan cenaze namazından sonra Karacaahmet Mezarlığı’na defnedildi.[5] Kitapları[değiştir | kaynağı değiştir] Grafik Tasarım "Simgeler: grafik ürünlerinden seçmeler: 1", 162 syf, 20x18 cm, Çekirdek Yayınlar,[6][7] 1990 "Cumhuriyetin renkleri ve biçimleri: Grafik sanatının dünü, bugünü", kolektif, Tarih Vakfı Yayınları, 1999, syf 74-81. Şiir "Çağdaş İspanyol şiiri antolojisi 1900-2000, 93 ozandan 400 örnek", Çekirdek Yayınlar. "Bir şiir müzesi", Çekirdek Yayınlar. "Gılgamış: ölümsüz yaşamın izinde", Çekirdek Yayınlar. "Açıl, Ey Gizem!, Bütün şiirler-1", Çekirdek Yayınlar. "Yol Yazıları, Bütün şiirler-2", Çekirdek Yayınlar. "Hiçlemeler, Bütün şiirler-3", Çekirdek Yayınlar. "Şiirin dip sularında, Bütün şiirler-4", Çekirdek Yayınlar. "Cinayet Granada'da işlendi", Çekirdek Yayınlar. "Şiir Tapınağı: insanoğlunun beş bin yıllık şiir serüveni", Adam Yayınları. "Yeryüzü Şiiri: İnsanoğlunun beş bin yıllık şiir serüveni-1", Çekirdek Yayınlar. "Yeryüzü Destanları: İnsanoğlunun beş bin yıllık şiir serüveni-2", Çekirdek Yayınlar. "Mayakovski: Ben kimim?", Dünya yayıncılık. Hakkında Yazılan Kitaplar "Bir usta, bir dünya: Sait Maden" (Tasarımcı, Sanatçı, Şair), kolektif, Yapı Kredi Yayınları, 2009, İstanbul. Sergileri[değiştir | kaynağı değiştir] "Simgeler: Retrospektif grafik ürünler sergisi”, K2 Sanat Merkezi, 4-11 Nisan 2013, İzmir. Düzenleyenler: Ömer Durmaz ve Miraç Güldoğan. "Sait Maden: İstanbul’un 99 yüzü, 99 Faces of Istanbul”, 29. İstanbul Kitap Fuarı, 30 Ekim-7 Kasım 2010, İstanbul. Düzenleyenler: Sadık Karamustafa, Sunay Girgin ve Cemran Öder. "Bir usta, bir dünya: Sait Maden" (Tasarımcı, Sanatçı, Şair), Yapı Kredi Kültür Merkezi, Sermer Çifter salonu, 18 Aralık 2009 Cuma - 24 Ocak 2010 Pazar, İstanbul. "Sait Maden ve Ayten Maden karma sergi" Çukurova Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi sergi salonu, 13 Mayıs 2004, Adana.[8] Söyleşileri[değiştir | kaynağı değiştir] “Sait Maden”, Ömer Durmaz, Grafik Tasarım dergisi, sayı 16, Ocak 2008, sayfa 20–35. Ödülleri[değiştir | kaynağı değiştir] 2011 PEN Türkiye Şiir Ödülü Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir] "Sait Maden hayatını kaybetti". www.trtturk.com.tr. Erişim tarihi: 23 Haziran 2013.  "Sait Maden Vefat Etti". Hürriyet gazetesi. 24 Haziran 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Haziran 2013.  "Sait Maden hayatını kaybetti". Akşam gazetesi. 24 Haziran 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Haziran 2013.  "Sait Maden Öldü!". www.haberevet.com. 23 Haziran 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Haziran 2013.  "Sait Maden'i kaybettik". www.milliyet.com.tr. Erişim tarihi: 20 Haziran 2013. [ölü/kırık bağlantı] "Çekirdek Yayınlar / Sait Maden". idefix.com. Erişim tarihi: 6 Temmuz 2013. [ölü/kırık bağlantı] "Çekirdek Yayınlar". kitap.antoloji.com. 6 Ekim 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Temmuz 2013.  "Sait Maden/Ayten Maden Seminer-Sergi-Atölye Çalışması, Adana". 19 Haziran 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Temmuz 2013.  Otorite kontrolü BNF: cb16218161z (data) VIAF: 295957681 WorldCat: viaf-295957681 "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Sait_Maden&oldid=32317700" sayfasından alınmıştır
EH Gombrich tarafından yazılan Sanatın Öyküsü, antik çağlardan modern çağa kadar uzanan sanat tarihini üzerine bir incelemedir.[1] İlk olarak 1950'de Phaidon tarafından yayınlanan kitap, hem ufuk açıcı bir eleştiri çalışması hem de görsel sanatlara giriş için en erişilebilir kaynaklardan biri olarak kabul ediliyor. Başlangıçta daha genç okuyucular için tasarlanan kitabın yedi milyondan fazla kopya satıldı ve tüm zamanların en çok satan sanat kitabı oldu.[2] Şu anda 16. baskısında ve yaklaşık 30 dile çevrildi. Ayrıca kitap, Time'ın kurgusal olmayan tüm zamanların en iyi 100 kitabı listesindedir.[3] Özet[değiştir | kaynağı değiştir] Kitap, bir giriş, bir veya birkaç kültürel / coğrafi bağlamda tanımlanmış bir sanat tarihi dönemini ele alan 27 bölüm ve görsel sanatlardaki en son gelişmeleri özetleyen bir sonuç bölümünden oluşmaktadır. İlk bölüm tarih öncesi sanatı ve yerel kültürleri incelemeye başlıyor. Sonraki dört bölüm, özellikle Yunanistan ve Roma olmak üzere daha eski kültürlere ayrılmış. 8. bölümden itibaren Gombrich, Orta Avrupa sanatına odaklanmaya başlıyor ve 24. bölümde İngiltere, Fransa ve Amerika'da 18. yüzyılın sonları ve 19. yüzyılın başlarının sanatını ele alan daha küresel bir görüşe geri dönüyor. Sanatın Öyküsü'nün çarpıcı bir özelliği, kitabın sayfalarının % 50'sinden fazlasının resim, çizim, mimari ve heykellerin fotoğraflarına ayrılmış olması nedeniyle içerdiği illüstrasyon miktarıdır. Zaten önsözde Gombrich, niyetinin örnek olarak ekleyemeyeceği herhangi bir sanat eserinden bahsetmemek olduğunu açıklıyor. Kitabın oldukça popüler olan ilk iki cümlesi: ″Sanat diye bir şey yoktur aslında. Yalnızca sanatçılar vardır.″[4] Gombrich daha sonra "sanatı" Latin kökü, yani "beceri" anlamında tanımladığını ve "bedensiz bir beceri" olmadığını söyleyerek bu ifadeyi detaylandırmıştır.[5] Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir] E. H. Gombrich (2006), The Story of Art, London: Phaidon Press, 978-0-7148-324-70 Picture perfect. 17 Mayıs 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. William Skidelsky, The Observer, 17 May 2009. theguardian.com Retrieved 5 November 2014. Lacayo (18 Ağustos 2011). "Is The Story of Art one of the All-TIME 100 Best Nonfiction Books? TIME thinks so. Check it out". Time (İngilizce). ISSN 0040-781X. 12 Haziran 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Haziran 2020.  The Story of Art. 14th. Englewood Cliffs, New Jersey: Prentice-Hall, Inc. 1984. s. 4. ISBN 0-13-850066-5.  Carrier (Yaz 1996). "Gombrich and Danto on Defining Art". The Journal of Aesthetics and Art Criticism. 54 (3): 279.  Dış bağlantılar[değiştir | kaynağı değiştir] İnternet Arşivinde Sanatın Öyküsü Gombrich'in Sanatın Öyküsü üzerine röportajı "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Sanatın_Öyküsü&oldid=31674306" sayfasından alınmıştır
Özdemir İnce (d. 1 Eylül 1936, Mersin), Türk şair, yazar, çevirmen ve gazeteci.[1] Özdemir İnceDoğum1 Eylül 1936(1936-09-01)MersinMeslekŞair, yazar ve gazeteciVatandaşlık TürkiyeEğitimMersin Lisesi Gazi Eğitim Enstitüsü Sorbonne ÜniversitesiEvlilikÜlker İnceÇocuklarTan İnceResmî siteResmî site Yaşamı[değiştir | kaynağı değiştir] 1956'da Mersin Lisesinden mezun oldu. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesine devam etti. 1960'ta Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Fransızca Bölümünü bitirdi. Bir yıl Sandıklı Ortaokulunda öğretmenlik yaptıktan sonra yedek subaylık hizmetini İzmir-Bornova 57. Er Eğitim Tugayında yaptı. Ardından, Aydın Lisesinde öğretmenlik yaparken Fransa'nın açtığı sınavı kazanarak 1965-1966 arasında Paris'te Sorbonne Üniversitesine bağlı "Institut des Professeurs de français à l'Etranger"de çağdaş Fransız dili ve edebiyatı ile "Institut de phonétique"te fonetik hakkında eğitim gördü. Yurda dönüşünde Aydın ve Muğla liselerinde öğretmen olarak çalıştı. 1969’da TRT’ye girdi. 1982’de kurumdan emekli oluncaya kadar dış haberler bölümünde çevirmen, televizyonda metin yazarı, ön denetim ve redaksiyon müdürü, program ve yayın planlama müdürü, genel müdürlük müşaviri olarak çalıştı. 1989-2000 yılları arasında Can Yayınları'nda editör, Telos Yayınları'nda editör ve yayın yönetmeni olarak çalıştı. Ocak 2000'de köşe yazarlığına başladığı Hürriyet gazetesinden 1 Nisan 2012'de ayrıldı.[2] 23 Nisan 2012 ile 2 Haziran 2014 tarihleri arasında Aydınlık gazetesinde yazdı. Şu anda Cumhuriyet gazetesinde köşe yazarlığı yapmaktadır. Varlık dergisinde Türkiye'de imge, gerçeklik ve benzeri konularda şiir bilincinin gelişmesini sağlayan yazılar yazdı, bu yazıları "Şiir ve Gerçeklik" adlı kitabında topladı (4. baskı İmge Yayınları 2011). Ardından şiirin biçim, anlam ve ses katmanları konularında makaleler yazdı ve bunları "Tabula Rasa" adlı kitabında topladı. Aynı kitapta Metin Eloğlu, Turgut Uyar, Edip Cansever ve Cemal Süreyya üzerine nesnel değerlendirmeler de yer aldı (3. baskı, İmge Kitabevi 2011). Bunu geleneğe aykırı yorumlar getirdiği "gelenek ve şiir" konularında deneme ve eleştirilerin yer aldığı ve İlhan Berk'in poetik anlayışını açıklayan yazılarının yer aldığı "Yazınsal Söylem Üzerine" adlı kitabı yayımladı (3. basım İmge Kitabevi 2013). "Şiirde Devrim" (3. basım, İmge Kitabevi, 2015) ise modern şiirin kurucuları olan Aloysius Bertrand, Comte de Lautréamont ve Arthur Rimbaud üzerine yorumlarını bir araya getirdiği önemli kitabıdır. Bu dört kitapla muhalif bir bakış açısıyla Türk şiir bilincinin gelişmesine olanak sağlamıştır. İlk şiiri 1954'te Kaynak dergisinde yayımlandı. Pazar Postası, Türk Dili, a, Değişim, Dost, Şiir Sanatı, Papirüs, Soyut, Türkiye Yazıları, Milliyet Sanat, Yusufçuk, Adam Sanat gibi dergilerde yayımlanan şiirleriyle tanındı. Şiir üzerine kuramsal yazılar ve değişik konularda denemeler, eleştirel denemeler yazdı. Şiirleri, Fransızca, Yunanca, Bulgarca, İtalyanca ve Makedoncaya tercüme edildi. Eylül 2018'den bu yana Cumhuriyet gazetesinde Tersi ve Yüzü adlı köşesinde yazmaktadır.[3] Onur Belgesi[değiştir | kaynağı değiştir] Officier de l'Ordre des Arts et des Lettres (Fransa, 1990) Üyelikleri[değiştir | kaynağı değiştir] Mallarmé Akademisi (Paris, 1983) Uluslararası Şiir Araştırma Merkezi Muhabiri (Brüksel, 1987) Uluslararası Şiir Büyük Ödülü Seçici Kurul Üyesi (Liège, 1983, 1992) Şiir İçin Avrupa-Akdeniz Şiir Ağı Kurucu Üyesi (RUEMEB) (Strasbourg, 1996) Fas Şiir Evi Dostlar Kurulu Üyesi (Kazablanka, 1998) Uluslararası Şiir Evi Genel Kurul Üyesi (Brüksel, 2000) Avrupa Şiir Akademisi Üyesi (Lüksemburg, 2002) Yapıtları[değiştir | kaynağı değiştir] Şiirleri[değiştir | kaynağı değiştir] Kargı 1963 Tutanaklar 1967 Kiraz Zamanı 1969 Karşı Yazgı 1974 Rüzgara Yazılıdır 1979 Elmanın Tarihi 1981 Kentler 1981 Yedi Deryalar Geçsen 1983 Siyasetname 1984 Eski Şiirler 1985 Hayatbilgisi 1986 Zorba ve Ozan 1987 Başak ile Terazi 1989 Burçlar Kuşağı 1989 Can Yelekleri Tavandadır 1989 Gürlevik 1990 Gündönümü Gündönümü 1992 Yazın Sesi 1994 Uykusuzluk 1996 Mani-Hayy 1998 Evren Ağacı 2000 Ot Hızı 2002 Keskindoreke Fındınfalava, (Kırmızı Yayınları, Ekim 2006) Magma ve Kör Saat, (Kırmızı Yayınları, Mayıs 2007) Ağustos 1936, Annemin Karnında Son Bir Ay (Kırmızı Yayınları, Ocak 2008) Bir Ana Heykeli (Kırmızı Yayınları, Nisan 2008) René Char'ın Bostanı'nda Sabah Gezintileri (TOPLU ŞİİRLER V. içinde) (Kırmızı Yayınları, Nisan 2012) Gündoğan Koşmaları (TOPLU ŞİİRLER V. içinde) (Kırmızı Yayınları, Nisan 2012) Şu Bizim Ömer Kaleşi'nin İşleri (TOPLU ŞİİRLER V. içinde (Kırmızı Yayınları, Nisan 2012) Başka Dünyalar da Var Ama Hepsi Bu Dünyada (TOPLU ŞİİRLER V. içinde) (Kırmızı Yayınları, Nisan 2012) Yüreğin İçinde Bir Mühür Gibi (TOPLU ŞİİRLER V. içinde) (Kırmızı Yayınları, Nisan 2012) Missa Sine Nomine (TOPLU ŞİİRLER V. içinde) (Kırmızı Yayınları, Nisan 2012) Elli Yıl Sonra "Kargı" (VE Yayınları, Mayıs 2014) Karadelikte Bir Yolculuk & Tersine ya da Sapkın Ayetler (Kaynak Yayınları, Mayıs 2014) Opera Kahkahası (VE Yayınları, 2017) Gençler İçin 50 Turfanda Şiir (VE Yayınları, 2019) Seçme ve Toplu Şiir[değiştir | kaynağı değiştir] Güneş Saati (1990) Tekvin, Toplu Şiirler 1 (1994) Delta, Toplu Şiirler 2 (1994) Tohum Ölürse, Toplu Şiirler 3 (1994) Yağmur Taşı, Toplu Şiirler 4 (1995) Seçme Şiirler (1998) Bütün Şiirlerim 1 (2001) Bütün Şiirlerim 2 (2002) Bütün Şiirlerim 3 (2003) Toplu Şiirler I, Rüzgara En Yakın Yerde (2010) Toplu Şiirler II, Susan Denizin Sesiyle (2010) Toplu Şiirler III, Bir Başka Dil (2010) Toplu Şiirler IV, Şaman Sözü (2010) Toplu Şiirler V. Uzaktan Daha Uzak Yakından Daha Yakın (2012) Bütün Şiirleri 1 Cilt, Sia Kitap (2022) Bütün Şiirleri 2 Cilt, Sia Kitap (2022) Bütün Şiirleri 3.Cilt. Sia Kitap (2022) Bütün Şiirleri 4 Cilt, Sia Kitap (2023) Bütün Şiirleri 5 Cilt, Sia Kitap (2023) Eleştiri[değiştir | kaynağı değiştir] Yazmasam Olmazdı (Söz ve Yazı; Tarih Bağışlamaz; Çile Törenleri), Doğan Kitapçılık, 2004 Mahşerin Üç Kitabı (Dinozorca; Bu Ne Biçim Memleket; Yaşasın Cumhuriyet), Doğan Kitapçılık, Nisan 2005 Denemeler ve Siyasi Yazılar[değiştir | kaynağı değiştir] Şiir ve Gerçeklik 1986, 1995, 2001, 2011, 2021 (Sia Kitap) Söz ve Yazı 1991, (Yazmasam Olmazdı içinde, 2004) Tabula Rasa 1992, 2002, 2011 Yazınsal Söylem Üzerine 1993, 2002, 2013 Dinozorca 1993, (Mahşerin Üç Kitabı içinde, 2005) Tarih Bağışlamaz 1994, (Yazmasam Olmazdı içinde, 2004) Çile Törenleri 1995, (Yazmasam Olmazdı içinde, 2004) Bu Ne Biçim Memleket 1996, (Mahşerin Üç Kitabı içinde, 2005) Yaşasın Cumhuriyet 1999, (Mahşerin Üç Kitabı içinde, 2005) Şiirde Devrim 2000, 2008, 2015 Mevsimsiz Yazılar 2002, 2020 (Eksik Parça Yayınları) Gördüğünü Kitaba Yaz, 2002, 2015 (Genişletilmiş baskı). Pazar Yazıları 2002 Tersi Yüzü 2003 Isırganın Faydaları 2004 Yedi Canlı Cumhuriyet 2004, 2009 100 Pazar Yazısı 2004 Denek Taşı 2006 Fesatlar Sarmalında Türkiye 2007 Aykırı Yazılar 1 : Cumhuriyetsiz Demokrasi, 2009, 2021 (Cumhuriyet Kitapları) Aykırı Yazılar 2 : Demokrasisiz Demokrasi, 2009, 2022 (Cumhuriyet Kitapları) Direnen Cumhuriyet (2010) Kırlangıcın Okuma Uçuşu (2010) Demokrasi ile Diktatorya Arasında (2011) Cehaletin Rönesansı (2013) Edebiyattan Politikaya Türkiye'de Ne Var Ne Yok (2014) Egemenlik Cehaletindir (2014) Edebiyat Sadece Edebiyat Değildir (2015) Türkiye'nin Sırat Köprüsü : Açılım Masalı (2015) İmam Hatip Saltanatı ve İmamokrasi (2016) Edebiyat ve Siyaset Olarak Hayat (2016) Din İman Masa Kasa (2016) Cumhuriyet'in Üç Fedaisi, "Mahmut Esat Bozkurt, Şükrü Saracoğlu, Dr.Reşit Galip"(2016) Ters(ine) Yazılar (2016) Cumhuriyet'in Şairi Nazım Hikmet, Cumhuriyetsiz Şair Necip Fazıl (2017) Başyücelik Devleti (2018) Sonun Sonu (2019) Ortak Akılsızlık Halleri (2019) Yaşar Kemal Türkiyedir (2020) AKP'nin Kısa Tarihi (2020) Türk Aydınlanması ve Laiklik (2020) Söz ve Yazı, Tarih Bağışlamaz (Eksik Parça Yayınları,2023) Dinozorca, ile Törenleri (Eksik Parça Yayınları, 2023) Bu Ne Biçim Memleket, Yaşasın Cumhuriyet (Eksik Parça Yayınları, 2023) Seçki[değiştir | kaynağı değiştir] Bulgar Şiiri Antolojisi 1971 Çağdaş Bulgar Şiiri Antolojisi 1983 (Ataol Behramoğlu ile birlikte) Genç Bulgar Şiiri 1984 (F. Erdinç ile birlikte) Dünya Şiiri Antolojisi 1997 (Ataol Behramoğlu ile birlikte) Söyleşi[değiştir | kaynağı değiştir] Ne Altın Ne Gümüş 1997, 2022 (Eksik Parça Yayınları) Özel Kitap[değiştir | kaynağı değiştir] Agios Ritsos 2016 Çevirileri[değiştir | kaynağı değiştir] Şiir Çevirileri (Kitap)[değiştir | kaynağı değiştir] Comte de Lautreamont, "Maldoror'un Şarkıları", Arthur Rimbaud, "Ben Bir Başkasıdır" Aloysius Bertrand, "Gaspard de la Nuit" Yorgo Seferis, "Bütün Şiirleri" (Herkül Millas ile) Konstantinos Kavafis, "Bütün Şiirleri" (Herkül Millas ile) Yannis Ritsos, "Şiirler" (İoanna Kuçuradi ve Herkül Millas ile) Yannis Ritsos, "Erotika" (Herkül Millas ile) Yannis Ritsos, "Graganda" Yannis Ritsos, "Rumluk & Yaşlı Kadınlar ve Deniz" (Herkül Millas ile) Alain Bosquet, "Evren İçinde Evren" Alain Bosquet, "Söyle Alain" Rene Char, "Sessiz Oyun" Adonis, "Newyork'a Mezar" Abdüllatif Laabi, "Acı ve Gülümseme" Nicolas Guillen, "Küba Şarkıları" Yevgeni Yevtuşenko, "Zima Kavşağı" Oyun çevirileri[değiştir | kaynağı değiştir] Stanislav Stratiev : Deri Ceket Pablo Neruda : Joaquin Murieta'nın İhtişam ve Ölümü Klaus Mann : Ariane Mnouchkine - Mefisto Çeviri sanat kitapları[değiştir | kaynağı değiştir] Jean Cassou, Sembolizm Sanat Ansiklopedisi, 1987. Francis Claudon, Romantizm Sanat Ansiklopedisi, 1988. Roman ve Düzyazı Çevirileri[değiştir | kaynağı değiştir] Paulo Coelho, Simyacı (1996) Jorge Amado, Ölü Deniz (1983, 1993) Henri Bosco, Çocuk ve Irmak (1981) Alain Bosquet, Bir Sürgün Ana (1982) Bulgakov, Moliere Efendi (1983, 1990, 2012) Michel del Castillo, Karar Gecesi (1984) Marie Darieussecq, Dişi Domuz (1996) Regis Debray, Zamane Delikanlısı, (1970, 1990) V.Diakov - S.Kovelev, İlkçağ Tarihi, Cilt 1 (1987, 2008) V.Diakov - S.Kovelev, İlkçağ Tarihi, Cilt 2 (2008) Marguerite Duras, Sevgili (1985) Paul Eluard, Ozan ve Gölgesi (1984) Alain Fournier, Adsız Ülke (1981) Carlos Fuentes, Yanık Sular (1985, 1996) Dora Gabe, Ufacıktım (1981) Panait İstrati, Baragan'ın Devedikenleri (1981) Milan Kundera, Saptırılmış Vasiyetler (1993) Milan Kundera, Yavaşlık (1995) Karl Marx, Fransa'da Sınıf Mücadeleleri (1967) (M.E. adıyla) Henry Miller, Paris Söyleşileri (1991) Paul Nizan, Fesat (1975, 1996) Konzaburo Oe, Bir Kişisel Sorun (1994) (Hepa Çopurgil adıyla) Ostroviski (Yunus Çakır adıyla), Kasırga Çocukları (1973) Pascale Rose, Avcı Sıfır (1997) Tayeb Salah, Göç Mevsimi (1982) Pierre Schoendoerffer, Krala Veda (1970, 1990) Luandino Vieira, Domingos'un Gerçek Hayatı (1976) N.V.Yeliseva - A.Z.Manfred, Yakın Çağlar Tarihi (1975, 2009) Paulo Coelho, Mektub (2023) Ödülleri[değiştir | kaynağı değiştir] Edebiyat Ödülü[değiştir | kaynağı değiştir] May Edebiyat Ödülü (1968) Türk Dil Kurumu Çeviri Ödülü (1978) Dünya Kitap Yılın Kitabı Ödülü (Uykusuzluk ile) (1996) Abdi İpekçi Dostluk Özel Ödülü (1999) Truva Kültür-Sanat Ödülleri Şiir Ödülü (2002) MAX JACOB Şiir Ödülü (Fransa, 2006) Melih Cevdet Anday Şiir Ödülü (2007) Dionysos Şiir Ödülü (2009) PEN Türkiye Şiir Ödülü (2010) PENYO PENEV Uluslararası Şiir Ödülü (Bulgaristan, 2010) Çeviri Derneği Onur Ödülü - Ülker İnce ile birlikte (2010) Uluslararası Bayraklı Edebiyat Onur Ödülü (2022) Gazetecilik Ödülü[değiştir | kaynağı değiştir] Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Röportaj Başarı Ödülü (2001) Bülent Dikmener Özel Jüri Ödülü (2004) Çağdaş Gazeteciler Derneği "Mustafa Ekmekçi Gazetecilik Ödülü" (2006) Avrupa Atatürkçü Düşünce Dernekleri Federasyonu "Atatürkçü Aydınlanma Ödülü" (2009) Özel Ödül[değiştir | kaynağı değiştir] Yüzüncü Yıl Platformu "Cumhuriyetin Altın Çocuğu Ödülü" (2023)[4] Hakkında Yazılanlar[değiştir | kaynağı değiştir] Celal Soycan, "Mevsimsiz Bir Şair: Özdemir İnce", Dünya Kitap, 2005. Soner Akpınar, "Özdemir İnce'nin Hayatı-Sanatı ve Şiirleri Üzerine" (Doktora Tezi) Ankara, 2007. Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir] Celal Soycan, "Mevsimsiz Bir Şair: Özdemir İnce", Dünya Kitap, 2005 Özdemir İnce, Ne Var Ne Yok, Destek Yayınları, 2014 Dr. Soner Akpınar, "Şair Özdemir İnce'nin Yazıları ve Yazarlığı, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Metin Cengiz, "Özdemir İnce, Türk Şiirinde Mihenk Taşı" Şiirden Yayıncılık, 2018 Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir] Sözlüğü, Türk Edebiyatı İsimler. "Özdemir İnce". teis.yesevi.edu.tr. 20 Ekim 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Ekim 2022.  "Arşivlenmiş kopya". 7 Nisan 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Nisan 2012.  "Özdemir İnce Yazıları - Cumhuriyet Gazetesi". www.cumhuriyet.com.tr. 19 Ocak 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Ocak 2024.  "Yazarımız Özdemir İnce'ye Cumhuriyetin Altın Çocuğu ödülü verildi". www.cumhuriyet.com.tr. 25 Kasım 2023. 19 Ocak 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Ocak 2024.  Dış bağlantılar[değiştir | kaynağı değiştir] Resmî site Köşe Yazıları 7 Nisan 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Özdemir İnce Aydınlık'ta Otorite kontrolü GND: 103546006 ISNI: 0000 0000 8188 7168 LCCN: nr91006316 NLG: 99275 NTA: 07473752X SUDOC: 080850278 TEİS: ince-ozdemir VIAF: 119710562 WorldCat: lccn-nr91006316 "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Özdemir_İnce&oldid=31490158" sayfasından alınmıştır
oranlar, denge ve armoni güzellik ve estetik Bilgiden uzak hevesin, bilgelikten uzak bilginin, yararlı girişimlerden uzak bilgeliğin tuzağına düşmemek için "öğrenmeyi öğrenmek" zorundayız. Aydınlık ve karanlık arasındaki, bilim ve cehalet arasındaki savaşa her yerde katıldım. "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Kullanıcı:Bruno_Giordano&oldid=4509739" sayfasından alınmıştır
28 Eylül 2008 öncesi mesaj arşivi Vikipedi El Kitabı Politikalar Genel Köy çeşmesi Seçkin İçerik Düzen Vikipedi ne değildir? Tarafsız bakış açısı Doğrulanabilirlik Özgün araştırmalara yer vermemek Kaynak gösterme Telif hakları Kişisel saldırılar yasaktır Nezaket Vandalizm Oylama Danışma masası Vikipedi Yardım Sıkça Sorulan Sorular Şikâyet Sayfası Projeler Portaller Kısayollar Teklifler İlginize Teknik Politika IRC kanalı Seçkin maddeler Seçkin resimler Seçkin listeler Seçkin konular Seçkin madde adayları Seçkin resim adayları Seçkin liste adayları Seçkin konu adayları Özel sayfalar Düzenlenmesi gereken maddeler Bilgi eksiği olan maddeler Silinmeye aday sayfalar Katkılarım Opera bilgi kutusu[kaynağı değiştir] Merhaba. Kaydetmeden bir kaç deneme de ben yaptım ancak sonuç alamadım. Şablonun kendisinde bir sorun olabilir. Kodlardan pek anlamıyorum. Dilerseniz bu aralar aktif olan ve kodlardan anlayan kullanıcılardan Gökhan'a ya da Pınar'a yazın, yardımcı olacaklardır. Ben yardımcı olamadım, kusura bakmayın. Kolay gelsin. --Yabancımsj 11:14, 4 Ekim 2008 (UTC) Merhaba, şablonu inceleyeceğim. İyi çalışmalar--Gökhan 11:33, 4 Ekim 2008 (UTC) Sanırım oldu, kolay gelsin.--Gökhan 11:54, 4 Ekim 2008 (UTC) Resim:AMADEUS(film).jpg için adil kullanım gerekçesi ⚠Resim:AMADEUS(film).jpg resmini yüklediğiniz için teşekkürler. Yüklediğiniz resin adil kullanım politikasına uymak zorundadır ancak bu politikaya nasıl uyduğunu gösteren bir açıklama veya gerekçe bulunmamaktadır. Resim tanım sayfasına, kullanıldığı her madde için ayrı ayrı olacak şekilde bir adil kullanım gerekçesi yazmalısınız. Yüklediğiniz diğer resimleri kontrol etmek için bu bağlantıyı tıklayınız. Gerekçesi eksik olan adil kullanım resimleri hızlı silme kriterleri gereğince bir hafta sonra silinirler. Sorularınız için Vikipedi:Medya telif soruları sayfasını kullanabilirsiniz. Teşekkürler. Machiavelli' msj 18:26, 4 Ekim 2008 (UTC) Bilgilendirme mesajındaki adil kullanım gerekçesi bağlantısını kullanınız.--Machiavelli' msj 18:37, 4 Ekim 2008 (UTC) Resim:Alamut vladimir bartol.jpg için adil kullanım gerekçesi ⚠Resim:Alamut vladimir bartol.jpg resmini yüklediğiniz için teşekkürler. Yüklediğiniz resin adil kullanım politikasına uymak zorundadır ancak bu politikaya nasıl uyduğunu gösteren bir açıklama veya gerekçe bulunmamaktadır. Resim tanım sayfasına, kullanıldığı her madde için ayrı ayrı olacak şekilde bir adil kullanım gerekçesi yazmalısınız. Yüklediğiniz diğer resimleri kontrol etmek için bu bağlantıyı tıklayınız. Gerekçesi eksik olan adil kullanım resimleri hızlı silme kriterleri gereğince bir hafta sonra silinirler. Sorularınız için Vikipedi:Medya telif soruları sayfasını kullanabilirsiniz. Teşekkürler. Muratsahinmesaj 14:50, 7 Aralık 2008 (UTC) Merhaba resmin gerekçelendirmesini şuan ekledim. Bu resimde gördüğünüz gibi her türlü telifli resimde {{Telifli kullanım gerekçesi}} şablonunu kullanarak gerekçelendirme yapmalısınız. Kolay gelsin.--Muratsahinmesaj 14:32, 9 Aralık 2008 (UTC) AtlasJet 4203 Sefer Sayılı Uçuş[kaynağı değiştir] Merhaba. Maddeye eklediğiniz cümlede "uçuş güvenliğiyle ilgili mecburi ekipmanlardan EGPWS" benzeri bir ifade var. O cümlenin sonundaki kaynaklara baktım, ikisinde de EGPWS'nin mecburi olduğu belirtilmemiş. Bu bilginin kaynağı varsa eklemenizi rica edeceğim. Zira madde şu anda "Kaliteli Madde" adayı. İyi çalışmalar, Filanca→ 19:59, 20 Aralık 2008 (UTC) Vikipedi'ye katkıda bulunduğunuz için teşekkürler. Ancak eklediğiniz madde, halen hiçbir kategoriye dahil değildir. Bu sayfadan uygun olan alt kategorileri seçip, madde içeriğinin en altına [[Kategori:ilgili kategori adı]] şeklinde eklerseniz, Vikipedi'ye sizin gibi katkıda bulunmaya çalışan gönüllülerin çalışma yükünü biraz daha azaltmış olursunuz. Vikipedi'ye diğer tüm şekillerde nasıl katkıda yararlı olabileceğinizi öğrenmek istiyorsanız, daha fazla bilgi edinmek için hoşgeldin sayfasına bir göz atın. Teşekkürler. - Levent ileti katkılar Lütfen eğer gerekmiyorsa bu iletiye yanıt yazmak yerine fazladan bir vandalla uğraşın ya da bir düzeltme yapın, teşekkürler. 21:03, 14 Ocak 2009 (UTC) Bu madde. Türk tarihi maddesinde yetersiz şablonu[kaynağı değiştir] Şablonu tartışma sayfasında hiçbirşey bulamadığım için çıkarmıştım, tekrar eklemişsiniz. İçinde tartışma sayfasına bakınız yazan bir şablon ekliyorsanız önce tartışma sayfasında görüşünüzü belirtmelisiniz. 2500 yıl süren ve tüm Avrasyaya yayılan bir tarihin tek bir sayfada ayrıntılı şekilde ele alınamıyacağı kesin olduğu için bu kronoloji biçimi hakkında anlaşmıştık ve maddede Türk tarihinin tüm önemli olayların bağlantılarını verdik. Fikrimizce bağlantılarını verdiğimiz diğer maddelerde her türlü detay ele alınacaktı (örneğin Ön Türkler, Hunlar, Bozkır İmparatorluğu v.s). Yaklaşık bir yıl boyunca bilgiler topluyarak yüzlerce saat başında oturup oluşturduğum haritalarla maddeyi baştan yazmıştım. Bundan önce maddenin hali böyleydi: [1] yani Vikipedinin diğer maddelerinden toplanlanıp kopyalanmış parçalarından oluşuyordu. Sizin eğer daha iyi bir fikriniz varsa lütfen maddenin tartışma sayfasında açıklayın. --Erdall 23:54, 17 Ocak 2009 (UTC) Kaynak 91 yaşında[kaynağı değiştir] Gördüğüm kadarıyla 1918 tarihinden kalma bir kaynağı göstererek birçok maddelere Afonosevo-, Andronovo v.s kültürlerinin Türklerle alakası olduğunu yazmışsınız. Ancak günümüzde bu kültürler tarihi bir hint-avrupa halkı olan Toharlılar ile bağlantıya getiriliyor (en:Andronovo culture). Bu dönemde Orta asyada Hint-avrupa halklarının yaşadığı, ve Türklerin ancak M.Ö.300 civarından sonra Orta asyaya akın ettikleri kabul ediliyor. Ve bunun kanıtı da orada bulunan kafataslarının incelenmesi ile gösterilmiştir. Türk tarihi maddesinde ayrıca yazdığım birkaç şeyi kaynaksız diyerek silmişsiniz. Maddenin altında (Türklerin tarihini en iyimser şekilde tarif eden yabancı Türkolog!) Jean-Paul Roux'un 2001 tarihli kitabının bu maddenin kaynağı olduğu yazıyor. O sildiğiniz kısımın kaynağını hatta Ön Türkler maddesinde kitaptan özet olarak bulabilirsiniz: İlk Türkçe konuşanlar. Bende bir Türk olarak Andronovoların, Afonosevoların Türk olmasınına sevinirdim.. ancak son onyıllarda çok kazılar yapıldı ve bunların ve iskitlerin tarihi irani halklar olduğu dünyaca kabul edildi. İşimizi zorlaştırmayı bırakıp faydalı katkılar yapmaya başlarsanız çok memnun oluruz. selamlar --Erdall 06:42, 18 Ocak 2009 (UTC) yönlendirme[kaynağı değiştir] RAND anlam ayrım sayfasında rand şirketinin yönlendirmesi iki kere çıkıyor. Düzeltmeyi bilmiyorum. Yardım edebilir misin.--Bruno ileti 10:37, 21 Ocak 2009 (UTC) Düzeltildi, teşekkürler. --M. M. ileti 18:09, 21 Ocak 2009 (UTC) özür dilerim --Uğur58 20:14, 21 Ocak 2009 (UTC) VP:3R[kaynağı değiştir] Merhaba, Tartışma sayfasındaki yorumların neden silinmesi gerektiğini anlayamadım. Maddeyi geliştirmeye yönelik değil demişsiniz ama içerikle ilişkili yorumlar yapılmış. Taraflı şablonuna ilişkin bir şey söyleyemem çünkü madde bilgi alanıma girmiyor. Şablonu koyan kullanıcıya maddenin neresinde taraflılık gördüğünü sorabilirsiniz. İyivikiler... homonihilis // ileti 21:37, 23 Ocak 2009 (UTC) Saldiri ve Sikayet icin[kaynağı değiştir] Bruno herseyden once geciken cevabim icin ozur dilerim. Ilgili sorunu inceledim ve yazismalarinizi okudum. Sikayet sayfasina yazmissin, ben de dusuncelerimi orada dile getirip sonuca bagladim. Rahatsizligini anliyorum. Umarim cozum senin icin tatminkadir. Tesekkurler, Citrat 22:49, 23 Ocak 2009 (UTC) Kanije-Nagykanizsa[kaynağı değiştir] Bu tartışmaya katılmak ister misin. Tartışma:Nagykanizsa Nagykanizsa ismine Türkçe kaynaklarda pek rastlamadım.--Bruno ileti 08:43, 24 Ocak 2009 (UTC) Şu an meşgul olduğum için ilgi alanıma doğrudan girmeyen bu tür tartışmalara girmemeye çalışıyorum. Yine de çağrınız için teşekkürler. Anlayışla karşılayacağınızı umuyorum; iyi çalışmalar... --DsMuratileti 17:47, 24 Ocak 2009 (UTC) Tarih sıralamasının ciddi ölçüde bozulması[kaynağı değiştir] Ekrem Cemilpaşa'da içeriği koruyarak üslubu veya sayfa düzenini değiştirebilirsin. Doğrulanabilirliği ve doğruluğu tartışılmaz içeriği silmen doğru değil. Herkes keyfi olarak bilgileri silerse ne olur bir düşünsene. Türk tarihindeki ansiklopedilerde yazan bilgileri de silmişsin. Bunu şimdilik geri almıyorum. Üçüncül kaynaklar (yani basılı ansiklopediler) dışında daha başka bilimsel değeri olan ikincil kaynaklar bulursam eklerim. Seninle uyumlu çalışalım diyorum, gel bu geri alma silme konularında biraz daha sakin ol. Önce nedenini mesaj at veya tartışmaya yaz. İçerikte mutabık olalım. Olmazsak üçüncü kişilere gidelim. Ne diyorsun? Saygılar, --Bruno ileti 18:16, 27 Ocak 2009 (UTC) 1000 kitapta bu bilgi geçmemekle birlikte bunu yapıştırma demiyorum. Ancak tamamen yanlış yere yapıştırılmış ve taraflı imajı bile veriyor. Hemen altında Ali Galip Olayı alt başlığı var. Göremedin mi acaba? Maddeyi bozmadan uygun yere tarafsızca yerleştirmeye çalışabilirsin. Kolay gelsin. Takabeg ileti 20:16, 27 Ocak 2009 (UTC) Yapıştırmak ne demek ya... teesüf ederim...:) Tarafsız bir üslupla yazmak gerekir haklısın. Bir ara düzenleriz veya bana kızıyorsun başkasına söyleyelim o düzenlesin. Ama kaynaklı bilgiyi silmene bozuldum. Hoş değil. Aynı takımda oynuyoruz sonuçta. Düzenleseydin ya neden siliyorsun.--Bruno ileti 20:23, 27 Ocak 2009 (UTC) Maddede olayla ilgili alt başlığı varken yanlış yere yapıştırdın ya. Değil mi? Niye bu hatadan dönmemekle ısrarsın? Takabeg ileti 20:27, 27 Ocak 2009 (UTC) resim[kaynağı değiştir] Commons'a, orijinaliyle aynı lisansa sahip bir yeni resim olarak yükleyin. Ardından buradaki <gallery> taginin içine yeni yüklediğiniz resmin adını yazarsanız, diğer versiyonlarla birlikte Türkçe resim de gözükür. İyivikiler... homonihilis // ileti 20:08, 29 Ocak 2009 (UTC) Genç Hâdisesi[kaynağı değiştir] Bu adı duymadın mı hiç? Takabeg ileti 11:23, 1 Şubat 2009 (UTC) Bunu Atatürk de kullanmıştır. Şimdi dışarıda olduğum için kaynak ekleyemiyorum da en kısa zamanda ekleyecem. Ya da elinde kaynak varsa ekleyebilirsin. Fact etiketi Şeyh Said İsyanı maddesine eklenmesi yeterlidir. Takabeg ileti 11:30, 1 Şubat 2009 (UTC) genç hadisesi: Ben de Hasan rıza soyak anılarında gördüm şimdi.--Bruno ileti 12:19, 1 Şubat 2009 (UTC) İyi Takabeg ileti 01:59, 2 Şubat 2009 (UTC) telif etiketi[kaynağı değiştir] Resme telif ihlâl etiketi eklenmesi hatalı idi. Geri aldım. İyivikiler... homonihilis // ileti 09:46, 2 Şubat 2009 (UTC) Güneş Dil Teorisi[kaynağı değiştir] Merhaba Bruno. Maddenin tartışma sayfasına bakabilir misiniz, orda son eklediğiniz cümleyle ilgili bir soru ve yorumum var. İyi çalışmalar, Filanca→ 19:27, 2 Şubat 2009 (UTC) Köy Enstitüleri[kaynağı değiştir] Köy Enstitüleri maddesine yaptığınız katkıları gördüm. Daha önce, fazla bilgim olmamasına rağmen, keşke seçkin madde olabilse ve katkıda bulunabilsem dediğim maddelerdendir. Biraz "orada bir köy var uzakta" da denebilir bu benim durumuma. Kolay gelsin, elinize sağlık. :). --temaileti 19:54, 2 Şubat 2009 (UTC) O halde hemen görebileceğim bir yere not alıyorum, maddeye -mutlaka- katkı yapmak üzere. Eğer uzaktaki "köy"ü seçkinleştirmek konusunda kolların sıvandığını görürseniz veya sıvarsanız, bir haber edin. Teşekkürler .. :)--temaileti 20:08, 2 Şubat 2009 (UTC) Ekrem Cemil[kaynağı değiştir] Selam. Bu taraflı yaklaşımın için seni suçlamadığını öncelikle belirtmek istiyorum. Çünkü emek vermeye çalıştığını iyi biliyorum. Yaptığın değişiklerinde görülen ortak nokta Kürtlere yönelik suçlamalı ifadeler dikkatimi çekti ve çekmektedir. Ama iyi niyetini varsaydığım için kasten Kürt düşmanlığını yaptığını düşünmek istemiyorum. Büyük ihtimalle mesele seçtiğin kitaplardan kaynaklanıyordur. Tavsiyem şu: daha geniş okumak. İyi çalışmalar. Takabeg ileti 08:11, 7 Şubat 2009 (UTC) Tarafsızlaştırma örneği: [2]. Açıktır diyemeyiz. Geniş kaynaklara başvurup tarafsızca yaklaşırsan iyi araştırmaları yapabileceğine inanıyorum. Şimdilik sınırlı kaynaklarla çalışıyorsundur herhalde. Öyle ise çok titiz davranman lazım. Takabeg ileti 08:19, 7 Şubat 2009 (UTC) Maddeyi taraflılaştırma diye bir amacımız olamaz. Öyle görülen cümleler varsa düzeltebiliriz. Eksik bilgi vermek de vahim ve yanıltıcı. Ekrem Cemil'in ayrılıkçı, bağımsızlıkçı hareketleri varmış ve bu uğurda faaliyetler yapmış. Bu durum hayatında bahsetmeye değer en önemli olaylardan biridir. Nasıl ki Edison ampülü buldu bu da onun gibi birşey. Bundan bahsetmeden geçilince de madde taraflı oluyor. Sorbon'da okudu Malatyada kır gezisine çıkmıştı gibi birşeyler yazıyordu önceki halinde. Etnik bir grubun rencide olabileceğin gelince bunu kabul etmiyorum. Holokost ile ilgili yayınlar Almanları, Ermeni Kırımı maddesi Türkleri rencide etme amacı taşımadığını biliyorsun. Tarihte olmuş olayları birileri incinir diye neden yazmayalım ki. Amaç birilerini rencide etmek değil olayları anlatmak. --Bruno ileti 08:34, 7 Şubat 2009 (UTC) Gerçekten olayları anlamak ve gerçek bilmek istiyorsan çeşitli kaynaklara başvurmak şart. Misafir geldi. Ben kaçtım. Görüşürüz. Takabeg ileti 08:47, 7 Şubat 2009 (UTC) Adil kullanım gerekçesi[kaynağı değiştir] Merhaba, Uygun olmaktan öte, örnek gösterilebilecek bir adil kullanm gerekçesi olmuş. Teşekkürler. İyivikiler... homonihilis // ileti 14:47, 7 Şubat 2009 (UTC) Kitabın telif durumu nedir bilmiyorum. Böyle durumlarda, kendimizi garantiye almak için, resmi adil kullanım çerçevesinde yüklemek daha iyi olacaktır. Telif etiketi olarak, genel adil kullanım etiketi olan {{Şartlı Adil Kullanım}} etiketini, uygun bir adil kullanım gerekçesiyle birlikte kullanabilirsiniz. İyivikiler... homonihilis // ileti 16:46, 8 Şubat 2009 (UTC) Çakmak Hattı[kaynağı değiştir] Selamlar. Sizin Köy Enstitüleri maddesini geliştirdiğinizi biliyorum. Acaba Çakmak Hattı hakkında da bilginiz var mı?--Gökçє Yörük mesaj 20:16, 6 Mart 2009 (UTC) Cevabınız için çok teşekkür ederim. İyi çalışmalar.--Gökçє Yörük mesaj 13:19, 7 Mart 2009 (UTC) İKG[kaynağı değiştir] Selam, Dosya:Egpws windshear.png resmine eklediğiniz ikg etiketini anlayamadım.--Bruno ileti 17:21, 30 Nisan 2009 (UTC) Resmin içeriğinin nerden alındığına dair bilgi olmadığı için ekledim. O resmi çizerken kullnadığınız dokümanları kaynak olarak belirtip sonra da o etiketi kaldırabilirsiniz. --Manco Capac ⇨⌨ 10:21, 1 Mayıs 2009 (UTC) Ben bir makaleyi düzenlerken düzenlemeyin lütfen[kaynağı değiştir] Ben bir maddeyi düzenlerken orta yerinde düzenlemeyin lütfen..— Bu imzasız yazı Erdem26 (mesaj•katkılar) tarafından eklenmiştir. Yersiz şablonu yollamayın[kaynağı değiştir] Lütfen böyle tamamen yersiz şablonu yollamayın. Burda ısrarla şablonu kaldırmaya kalkışan kim ??? Tartışma sayfasına not bıraktım. Takabeg ileti 15:36, 26 Temmuz 2009 (UTC) Yönlendirmeler[kaynağı değiştir] Merhaba. Önce bakmadan silmiştim ama tartışma sayfalarının varolduğunu görünce bunun doğru olmadığını anlayıp geri getirdim. İncelemeden yönlendirmeleri kaldıramam. İncelemek için de zamanım yok:moladayım. Bsşka biri ilgilenebilir. İyi çalışmalar.  Levent İleti Katkılar   04:49, 17 Ağustos 2009 (UTC) KSY uyarısı[kaynağı değiştir] Merhabalar, "Samimi ve hiçbir önyargı barındırmayan fikrim, etnik şovenist vikipedistlerin maddeleri gülünç durumlara sokarak tr.wikipediye zarar vermekte olduğudur." ifadeniz VP:KSY ihlâlidir. Vikipedi'de kimseyi, isim vererek veya vermeyerek bu şekilde töhmet altında bırakamazsınız. O tartışmaya katılan onlarca kişiyi bu lafınızla töhmet altında bıraktığınızın farkında mısınız? Oysa hepimizin iyi niyet varsayması gerekmiyor mu? Vikipedi'deki ideal tartışma anlayışı ve uslûbu bu mu? Tartışmaları "onlar şucu/bunlar bucu" diye mi yapıyoruz biz? Bu tip bir lafzın tekrarına kesinlikle hoşgörü gösterilmeyeceğinin altını çizmek isterim. Vikipedi'de bizim tartışma anlayışımız bu değil. Tartışmaların taraflarına veya üçüncü partilere, onları töhmet altında bırakacak, siyasî, sosyal veya kültürel yaftalar yapıştırmak kesinlikle Vikipedi'nin tartışma anlayışıyla çelişmekte, Vikipedi'nin uslûp ve iletişime dair politikalarını ve yönergelerini de ihlâl etmektedir. Teşekkürler, iyi çalışmalar... - - noumenon א mesaj 16:01, 17 Ağustos 2009 (UTC) Merhabalar, İkazın için teşekkür ederim. Daha dikkatli olacağım. Burda kanaatimi belirttim gelgelelim vikipedistleri suçlama kısmı amacını aştı. Kırıcı ve suçlayıcı olabileceğini akıl edemedim. Politik davranmak kanaatini gizlemek yerine fikrimi söyledim. --Bruno ileti 17:49, 17 Ağustos 2009 (UTC) Gecikmiş cevap için kusura bakmayın. Gördüğüm kadarıyla gerekli işlem yapılmış. İyi çalışmalar. --Eldarion 17:49, 17 Ağustos 2009 (UTC) PKK[kaynağı değiştir] PKK maddesi bozuldu. Gerç o kadar düzenli değildi de... İki yerde aynı cümle yer alıyor. En kısa zamanda düzelteceksin değil mi ? Takabeg ileti 20:06, 17 Ağustos 2009 (UTC) Resim:Egpws harita paneli.JPG içeriği kaynaksız grafik problemi İçeriği kaynaksız grafik problemi Resim:Egpws harita paneli.JPG resmini yüklediğiniz için teşekkürler. Ancak dosyanın tanım sayfasında grafiğin içeriğinin kaynağını belirtmemişsiniz. Bununla kasıt, örneğin, grafiğin oluşturulmasında kullanılan verilerin kaynağıdır. Bir grafiğin içeriğinin kaynağının belirtilmesi önemlidir zira grafiğin doğruluğu bu şekilde anlaşılır. İçeriğinin kaynağı belirsiz bir grafiği doğrulayamadığımız için Vikipedi'de kullanmamız mümkün değildir. İçeriği kaynaksız olan grafikler hızlı silme kriterleri gereğince işaretlendikten 7 gün sonra silinirler. Eğer grafiğin içeriğinin kaynağını biliyorsanız resim dosyasına ekleyiniz. Yüklediğiniz diğer resimleri kontrol etmek için bu bağlantıyı tıklayınız. Teşekkürler. Manco Capac ⇨⌨ 11:07, 24 Ağustos 2009 (UTC) Resim:Egpws harita paneli.png içeriği kaynaksız grafik problemi İçeriği kaynaksız grafik problemi Resim:Egpws harita paneli.png resmini yüklediğiniz için teşekkürler. Ancak dosyanın tanım sayfasında grafiğin içeriğinin kaynağını belirtmemişsiniz. Bununla kasıt, örneğin, grafiğin oluşturulmasında kullanılan verilerin kaynağıdır. Bir grafiğin içeriğinin kaynağının belirtilmesi önemlidir zira grafiğin doğruluğu bu şekilde anlaşılır. İçeriğinin kaynağı belirsiz bir grafiği doğrulayamadığımız için Vikipedi'de kullanmamız mümkün değildir. İçeriği kaynaksız olan grafikler hızlı silme kriterleri gereğince işaretlendikten 7 gün sonra silinirler. Eğer grafiğin içeriğinin kaynağını biliyorsanız resim dosyasına ekleyiniz. Yüklediğiniz diğer resimleri kontrol etmek için bu bağlantıyı tıklayınız. Teşekkürler. Manco Capac ⇨⌨ 11:08, 24 Ağustos 2009 (UTC) Kürt tarihi taslagi[kaynağı değiştir] Selam Buna bakarmisin lutfen. O bayrakla kürtlerin tarhinin ne alakasi var bende anlayaùadim --Ozgurcan86 22:10, 26 Ağustos 2009 (UTC) Selamlar. Adil kullanım politikası gereğince resim silindi. İyi çalışmalar. --Eldarion 07:34, 29 Ağustos 2009 (UTC) PKK maddesindeki[kaynağı değiştir] Merhaba, PKK maddesinin tartışma sayfasına bakarsanız o maddede yaptığınız son değişikliğik ile iligli bir tartışma yapıldığını göreceksiniz. Yaptığınız işlemi geri aldım. Çünkü tartışmanın neticesinde orta yol bulunarak hem madde içinde Vikikaynağa aktarılan kısımdan bir yer verildi hme de maddenin TBAsı sağlanmış oldu. Lütfen tartışmalara iştirak etmeden madde üzerinde değişiklik yapmayınız. Saygılarımla, --Manco Capac ⇨⌨ 07:37, 7 Eylül 2009 (UTC) İrtica[kaynağı değiştir] Selam, Gördüğüm kadarıyla maddenin daha önceki hâli de böyleydi ama siz interwikiyi değiştirerek en:Reactionary yerine en:Fundamentalism yazmışsınız. Tabi ki maddenin önceki hâli doğrudur gibi bir saplantım yok. Ama kesinlikle yanlış tespitte bulunduğunuzu düşünüyorum. Maddenin Türkçe'deki akademik kullanımı ve siyasi suçlamalar da hep en:reactionary anlamında oldu. Bunun böyle değiştirilmesi konusunda ısrarcıysanız, konuyu İlginize'ye götürebiliriz.--Tuleytula 12:30, 9 Eylül 2009 (UTC) *İki faklı kavram var. İki farklı madde olmalı. Mevcut madde için sizin öngördüğüniz hagisi, fundamantelizm mi Reactionaary mi? ikisi farklı. Reactionary Türkiye'de yok. Avrupa'ya özgü bir kavram. Bizdeki Fundamenatalizm. Bunun köy çeşmesi ile ilgili bir konu olduğunu sanmıyorum.--Bruno ileti 20:08, 9 Eylül 2009 (UTC) Şu anda sizi anlamakta zorlanıyorum. Zaten Türkçe Vikipedi'de de iki farklı madde var, birisi köktendincilik (fundamentalism karşılığı olarak), diğeri irtica (reactionary karşılığı olarak). İkisi de başka kapıya çıkıyor, ayrıca "Türkiye'deki yaygın kanaat" tabiri çok muğlak bana kalırsa. Misal verelim Refah Partisi niye kapatıldı, irticaî faaliyet suçlamasıyla, peki burada kastedilen "şeriat"tı, şeriat demek İslam hukuku demek, dolayısıyla Türkiye'deki "eski rejim" demek. Bu eski rejimin özelliği de diğer ülkelerde görülen irtica faaliyetlerinde olduğu gibi "totaliter veya totalitere yakın" demokratik olmayan bir sistemi yeniden kurmak. Köktendincilik maddesi ise bütün dinlerin aşırıcılarını ifade etmek için kullanılıyor, mesela İsrail'de müslümanlara karşı düşmanlığıyla bilinen Meir Kahane için de köktendinci diyebiliriz, ama irticacı diyemeyiz, çünkü zaten mevcut İsrail rejiminden öncesi yok. Türkiye'de de Hizbullah için hem irticacı hem köktendinci denebilir. Türkiye'de irticacılık ile suçlananlar aynı zamanda köktendincilikle suçlanıyor diye, irticanın karşılığına köktendincilik yazmak yanlısı değilim. Gerçekle örtüşmüyor.--Tuleytula 09:18, 10 Eylül 2009 (UTC) Anlaştığımıza sevindim, iyi çalışmalar.--Tuleytula 12:06, 11 Eylül 2009 (UTC) İstiklal mahkemeleri[kaynağı değiştir] İstiklal Mahkemeleri'nin aslında Devrim Mahkemesi olduğu sizi neden rahatsız etti? Bunu söyleyen ben değilim, Cemil Meriç. Ayrıca İstiklal Mahkemeleri'nin bir "hak arama" yeri değil "hesap verme" yeri olduğu da bir gerçektir. Dünyanın neresinde bir istiklal mahkemesinde "hak" kavramının tartışıldığı görülmüş? Neden rahatsız olduğunuzu açıklar mısınız? SuiGeneris | ileti 12:51, 19 Eylül 2009 (UTC) Açıklamanız için teşekkür ederim. Konuyla ilgili bir kaynak ekledim. Kolay gelsin. SuiGeneris | ileti 13:16, 19 Eylül 2009 (UTC) Anladığım kadarıyla kavramlara takılıyoruz. Uğur Mumcu da "istiklal mahkemeleri" deyimiyle aslında devrim mahkemelerini tanımlamış, ama aslında istiklal mahkemesi devrim mahkemesi değildir mi demek istiyorsunuz? Yapmayın, etmeyin :) Peki, bu iki mahkemeyi ayrı düşünelim ve soralım: İstiklal mahkemeleri, hiç mi bir devrim mahkemesi gibi davranmamıştır? Örneğin şeyh said isyanı sonrasında istiklal mahkemelerindeki yargılama devrim mahkemelerinin tanımına uymaz mı? Karşı devrimcilerin yok edilmesi. Bunu normal mahkeme de yapar diyorsanız, o zaman da atıf hoca olayına bakınız. cemiyeti müderrisin imzasıyla milli mücadele aleyhinde bir bildiri yayınlanıyor mesela, fransız üçaklarından anadoluya atılıyor.. atıf hoca belgeyi kendisinin yazmadığını söylüyor ama... sonucu biliyorsunuzdur "idam". istiklal mahkemeleri hak arama yeri midir? Yoksa Mumcu'nun dediği gibi "anti demokratik" kurullar mıdır? Her şey açık değil mi? SuiGeneris | ileti 13:35, 19 Eylül 2009 (UTC) Peki mağdem.. Maddede benim yaptığım değişiklikleri geri alabilir misiniz? Nasıl yapıldığını bilmiyorum.. Tartışma için teşekkürler, kolay gelsin. SuiGeneris | ileti 13:50, 19 Eylül 2009 (UTC) Muazzez İlmiye Çığ[kaynağı değiştir] M. İ. Çığ'ı Sümerler maddesinin ayrıca bakınız kısmından neden sildiniz. Anlayamadım. Muazzez İlmiye Çığ (Sümerolog) --Bruno ileti 20:51, 21 Eylül 2009 (UTC) Merhaba. Yaptığım değişikliğin nedeni, Sümerler/Sümeroloji alanında uzmanlaşmış bir çok kayda değer arkeolog varken sadece bir ismin maddenin "Ayrıca bakınız" kısmında yer almasını doğru bulmuyorum. Ayrıca bir biyografinin maddeye (ek bilgi olarak) ne tür destek sağladığı da tartışmalı. Türkiye'de bu alanda ünlü olması, isminin maddenin bahsi geçen bölümünde yer alması için yeterli olduğunu düşünmüyorum. — Pınar [m] 08:28, 22 Eylül 2009 (UTC) Mustafa Kemal Atatürk[kaynağı değiştir] Mustafa Kemal Atatürk maddesinde yaptığınız değişiklerin kaynağını ve kaynakta hangi sayfada geçtiğini alabilir miyiz. Yoksa bu yazdıklarınızın sizin kendi fikriniz olduğu düşünülecektir. Mustafa Kemal 1910 yılında Fransa'ya Picardie Manevraları'na gönderildi ve deneme uçuşuna davet edildiyse de korkundan uşağa binemedi ve hayat boyunca binmeyecekti. Savaştan sonra Harbiye Nazırı olan General Stilian Kovachev'in kızına yaklaşarak General'in de güvenini kazandı. Mustafa Kemal, Ruşen Eşref Bey (Ünaydın) başta olmak üzere İstanbul basın tarafından "Anafartalar Kahramanı" olarak tanıtırıldı. --Bruno ileti 15:03, 26 Eylül 2009 (UTC) Fikrime göre hiçbirşeyi yazmıyorum daha doğrusu yazamıyorum. Çünkü o konularda fikrim yok. {{fact}} eklemen yeterli. Takabeg ileti 15:07, 26 Eylül 2009 (UTC) Birde kendin kaynakları bulabilirsen ekleyebilirsin. Zaten kaynaksız bilgi değildir. Takabeg ileti 15:10, 26 Eylül 2009 (UTC) Eğer maddeyi KM veya SM yapmayı düşünüyorsan yardımcı olurum. Herşeyden önce Cumhurbaşkanlığı Dönemi, 1923-1938 çok zayıf. O kısım halledilirse rahatlıkla KM olacak (bence). Takabeg ileti 15:14, 26 Eylül 2009 (UTC) VP:İNOV ve VP:TBA[kaynağı değiştir] Sebepsiz geri alma ne demek ki ? Zaten Tartışma:Ali İhsan Sabis sayfasında gerekçeler görebilirdin. Birde VP:TBA'ya dikkat ederek sadece Türkiye'nin bakış açısından yazmamaya çalışırsan iyi olacak. İlgilendiğin maddelere {{sö-devlet}} eklemek zorunda kaldım. Takabeg ileti 07:35, 27 Eylül 2009 (UTC) Tartışmada görüşümü açıkladım orada fikirlerini belirtebilirsin.--Bruno ileti Bu genel meseledir ve sadece birkaç madde için geçerli değil. Vikipedi evrensel bir ansiklopedidir. Yani ne Türkiye Vikipedi ne de Türk Vikipedi'dir. Bu çok önemli. Dikkat etmeni rica ederim. Takabeg ileti 07:41, 27 Eylül 2009 (UTC) Görüşlerini tartışmaya yaz. Mesajlaşmaya ayıracak zamanım yok. Birçok akedemik yayın, anılar ve basılı ansiklopediler gibi kaynaklarda yer alan bilgilere kimsenin itirazı olacağını zannetmiyorum. Bundan daha evrensel görüşler varsa kaynak belirtip ekleyebilirsin. --Bruno ileti 07:47, 27 Eylül 2009 (UTC) Benim de vaktim sınırlıdır. Yine de Vikipedinin tarafsızlığını korumak için sini doğrudan uyarıyorum. Maddelere uyguladığın yapıştırmaşlara bakıldığında anlaşılıyor ki Quellenkritik yok. Böylece maddeler tarafsızlaştıramazsın. Takabeg ileti 07:52, 27 Eylül 2009 (UTC) Kaynak girmek[kaynağı değiştir] Merhaba, yaptığınız bu ekleme geri alındı. Kaynak girmek demek yorum yazmak demek değildir. Kaynak girmek için somut güvenilir kaynaklar bulmanız ve onları eklemeniz gerekmektedir. Saygılarımla, --Manco Capac ⇨⌨ 06:47, 2 Ekim 2009 (UTC) Öcalan davası iddianamesinde anlatılan köy baskınları, öldürme ve yakma eylemleri ve PKK kongrelerindeki sivillere karşı öldürme kararlarını nasıl kaynak olarak gösterebilirim. Bir öneriniz var mı. Farklı kaynaklar da verilebilir zamanım olmadığı için onu yazdım.--Bruno ileti 20:01, 2 Ekim 2009 (UTC) BOP Büyük ortadoğu Projesi interwiki[kaynağı değiştir] Sadece intervikileri ekledim. Bunu neden geri aldınız?--Bruno ileti 14:18, 3 Ekim 2009 (UTC) Burda da yazdığım gibi uygun interwikileri değiller. Hem başlık hem de içerik açısından. Takabeg ileti 14:22, 3 Ekim 2009 (UTC) Selam Taka. Orda altına cevabımı ilave ettim. Maddenin kalitesine bir diyeceğim yok da, silinmesi akıl karı değil gibi geliyor. Ne dersin.--Bruno ileti 14:29, 3 Ekim 2009 (UTC) Önce düzeltmeye çalıştım fakat çooook zor olduğunu anladım. Tarafsızca yazabilen varsa (bu da çok zor) sıfırdan yazılabilir. Takabeg ileti 14:34, 3 Ekim 2009 (UTC) {{sö-devlet}} filan koysaydın veya benzeri bişey. Hiç takip etmediğim bir madde bu. Sorunlu bir madde olabilir. Bilmiyorum da konunun gerçekliği ve kaydadeğerliği bariz. Düzeltilebilir aklın yolu bir.--Bruno ileti 14:41, 3 Ekim 2009 (UTC) Yine de istersen temizlemeye ve düzeltmeye dene. Belki Fikirleri değişebilir. Takabeg ileti 14:57, 3 Ekim 2009 (UTC) Birde Şablon:Büyük Ortadoğu Projesi de sorunlu. Takabeg ileti 14:59, 3 Ekim 2009 (UTC) Baktım ama tartışmada bir şey belirtilememiş. Ne gibi sorunlar var? Yib ihlalleri filan mi var yoksa kaynaksız ffilan mı?--Bruno ileti 15:02, 3 Ekim 2009 (UTC) Belli görüşleri empoze ediyor. Takabeg ileti 15:04, 3 Ekim 2009 (UTC) Belli görüşü empoze ediyor subjektif bir yargı. Tartışmada açıkça çekinceleri yazarsan, vaktim olursa katkı yaparım--Bruno ileti 15:16, 3 Ekim 2009 (UTC) Neresi subjektif ? Zaten şablonun kendisi subjektif. Büyük Ortadoğu Projesi maddesine gelince şu anki haliyle yine silinsin diyorum. Burası forum değildir. İstersen sıfırdan BOP maddesini da yazabilirsin. Takabeg ileti 15:24, 3 Ekim 2009 (UTC) VP:TBA[kaynağı değiştir] Abdullah Öcalan maddesine yapıştırdığın alıntı ve diğer maddelerde yaptığın benzer yapıştırmaların, özellikle quote box'u kullanarak yaptığın eklemelerin gereksiz vurgu ve empoze yarattığı düşünülmektedir. Lütfen VP:TBA'yı unutmayın. Eğer Mustafa Kemal Atatürk maddesinin başlangıcına şunu eklendiğinde kaldırıyoruz değil mi ? Bu bir emr-i vakidir. Mevzu-i bahs olan; millete saltanatını, hakimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız? Meselesi değildir. Mesele zaten emr-i vaki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemahal olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır. Fakat ihtimal bazı kafalar kesilecektir.[1] Mustafa Kemal Atatürk Tekrar VP:TBA'yı okuyup çok dikkatli davranman lazım. Takabeg ileti 16:33, 9 Ekim 2009 (UTC) Not[kaynağı değiştir] Gazi Mustafa Kemal, Nutuk, Ankara, Türk Tarih Kurumu Yayınları, İkinci Baskı, 1987, c.II, s.920. şurada özellikle size yöneltilmiş ve maddeye ilişkin bir yorumu çıkartmışsınız. kişisel ifadeleri çıkartarak değişikliğinizi geri aldım. daha önce de değişik kullanıcılar tarafından uyarılan bu konuda özen gösterin lütfen.. ve tartışma sayfasında da söylediğim gibi tarafsız kalamayacağınız maddelerde değişiklik yapmayın. --ki bl 20:29, 15 Ekim 2009 (UTC) Eksik şablonu[kaynağı değiştir] Slm, maddeye eklediğiniz eksik şablonu hakkında ne yapılabilir ki? Daima bir eksiklik olabilir. Nasıl düzelteceğiz? Bildiğiniz başka ülke yada kuruluş varsa katkı yapar mısınız? --Bruno ileti 18:27, 18 Ekim 2009 (UTC) Öncelikle şunu belirteyim, mesajınızıdaki iç bağlantıyı özel olarak kaldırdım. Ana maddede daha önce yer alan listede başka bilgiler de vardı ama her nasılsa(!) bir vandalizmle uçmuş. Açıkçası çok yoğunum ve bu konulara girmek istemiyorum. --.dsm. 18:37, 18 Ekim 2009 (UTC) Teşekkürler, eksik kısımları geri getirmek için geçmişi incelemek lazım herhalde. İyi vikiler.--Bruno ileti 19:06, 18 Ekim 2009 (UTC) Geçen senenin Aralık ayının sonuna bir bakın isterseniz... --.dsm. 19:14, 18 Ekim 2009 (UTC) PKK maddesi[kaynağı değiştir] PKK maddesinde tartışma sayfasında konu ile ilgili mesaj bıraktım. Lütfen tartışma sayfasında bir uzlaşı olmadan maddeyi geri almaya devam etmeyin. Teşkkürler --Bruno ileti 20:00, 18 Ekim 2009 (UTC) Köyçeşmesine not bıraktım. Kendi görüşünü ve ideolojini Vikipediye yansıtmamalısın. Tekrar VP:TBA okumanı tavsiye ederim. Takabeg ileti 20:20, 18 Ekim 2009 (UTC) Neden ki? PKK maddesinden terör örgütü kabul edenler alt başlığının silinmesi daha taraflı bir tutum değil midir? Vikide ana maddeye {{ana madde}} başlığı ile bağlanan sayısız madde var. Hepsini silelim mi maddesi var diye? Silahlı propaganda PKK'nın kullandığı araçlardan biri değil midir? Bu önemsiz bir detay mıdır ve maddede bulunması onu taraflı mı kılar? Bunu anlayabilmek ve anlatabilmek güçtür.--Bruno ileti 20:28, 18 Ekim 2009 (UTC) PKK'yı terör örgütü ilan eden ülkeler VP:TBA'ya göre neden taraflıdır?--Bruno ileti 20:30, 18 Ekim 2009 (UTC) Bu senin kutu işine benziyor. Mesele gereksiz vurgulama. Gereksiz vurgulamalarla maddeler ne yazı ki hep taraflılaştırıldı. VP:TBA VP:TBA Takabeg ileti 20:32, 18 Ekim 2009 (UTC) Gerekçe[kaynağı değiştir] 1 Ekim 2008 tarihinden sonra yüklenen dosyalar için geçerlidir. Takabeg ileti 20:00, 19 Ekim 2009 (UTC) Hatalı adil kullanım resimleri[kaynağı değiştir] Konu hakkında ilgili olduğunuzu gördüm. Bu konuda zamanında Mach'tan öğrendiğim bir şeyi paylaşayım: Vikipedi:Adil kullanım politikasına uymayan resimlerin önce -adil kullanıma uymayan telif hakkı saklı resim oldukları gerekçesiyle- uygunsuz şekilde kullanıldıkları maddeden çıkarılmaları gerekli. Ardından {{subst:Kullanılmıyor}} ile işaretlenmeliler. Çünkü Vikipedi'de elimizden geldiğince telif hakkı saklı resimlere yer vermemek istiyoruz. --.dsm. 21:12, 19 Ekim 2009 (UTC) Düzenle etiketi vs[kaynağı değiştir] Merhaba, dün akşam mesaj atmışsınız ardından jet hızıyla yanıt mı beklediniz bilmiyorum ama yanıtı hemen almadığınız için etiketi "neden belirt" diye kaldırmışsınız. Öncelikle VP:BEK sayfasını okumanızı tavsiye ederim. Düzenle etiketi konurken neden beliritilmez ve birine bir mesaj yolladığınızda cevap almadan önce değişikliği geri de almayın, bekleyin lütfen. Bilgisayar başında yaşamıyoruz sonuçta. Kolay gelsin. --Hedda Gabler 09:13, 20 Ekim 2009 (UTC) Mrb kusura bakmayın geç yazdım cevabı :/ ama maddeye girdim şu an ve siz maddeyi düzenlemişsiniz. Kolay gelsin. --Hedda Gabler 12:04, 22 Ekim 2009 (UTC) Bilal Şimşir[kaynağı değiştir] Slm, Tiran Büyükeleçisi değil miymiş? --Bruno ileti 21:18, 22 Ekim 2009 (UTC) Merhaba, kategori ismi değişti sadece, "Kategori:Tiran büyükelçileri" yerine Türk büyükelçileri gösterecek olan Kategori:Türkiye Cumhuriyeti Tiran Büyükelçileri açıldı. Yoksa madde metnine dair bir değişiklik yok...İyi çalışmalar...Vikipedist 21:21, 22 Ekim 2009 (UTC) Silinen madde[kaynağı değiştir] Merhaba Bruno; sanıyorum ki talebin haklı bir gerekçeye dayanıyor. 3 yıldır vikipedide vicdanımın elvermediği hiç birşeye imza atmadım. Eğer benim sildiğim içeriğin yine silinmesi gerekiyorsa, ya başka bir hizmetli silmeli, ya da önceden konuyla ilgilenenler isterlerse yeniden SAM açmalı. Maddeyi geri getiriyorum. Kolay gelsin.  Levent İleti Katkılar   22:39, 27 Kasım 2009 (UTC) F.Gulen maddesinden cikarilacak bolumler[kaynağı değiştir] Desteginden dolayi Tesekkurler Bruno; Senin dedigin gibi Abdullah Öcalan maddesinde PKK ile ilgili kısım sadece onun kurdugu ve PKK'nin bir kac eylemi hakkinda. Oysa ki PKK'nin bir cok kanitlanmis eylemi var. Ancak sadece Abdullah Öcalan'in yorum yaptigi ya da bizzat ustlendigi eylemler anlatilmis. Kisacasi cemaatle ilgili kisimlar kesinlikle cikarilmali ya da sadece Gülen'in üzerinde yorum yaptigi ve/veya bizzat ustlendigi faaliyetler anlatilmali.LereZe 20:42, 3 Aralık 2009 (UTC) Vikipedi sizi özledi! Katkılarınızı ve Vikipedi'deki varlığınızı özledik. Eski temponuz ile devam etmeniz dileğiyle...Sizi Bekliyoruz! Şubat 2011 Siyaset VikiProjesi'ne Davet Edildiniz![kaynağı değiştir] VikiProje Siyaset davetiyesi İyi günler.Siyaset ile ilgili maddeleri belirli standartlara ulaştırmayı, çoğaltmayı, geliştirmeyi ve düzenlemeyi hedefleyen Siyaset VikiProjesi ile ilgilenebileceğinizi düşündüm. Detaylı bilgi için proje sayfasına bakabilirsiniz.--Cano58 (mesaj) 07:10, 10 Temmuz 2012 (UTC) Zübeyir Kındıra silinmeye aday gösterildi[kaynağı değiştir] Değişiklik yaptığınız bir sayfa (Zübeyir Kındıra) Vikipedi:Silinmeye aday sayfalar/Zübeyir Kındıra sayfasında silinmeye aday gösterildi. Bir fikir birliği oluşana dek tartışma sayfası açık kalacaktır. Tartışmaya herkesin katılımını bekliyoruz. Maddede düzenlemeler yapabilirsiniz, ancak sayfanın üst kısmındaki silinmeye adaylık etiketini çıkarmayın. Teşekkürler.----Zaitsév 18:08, 22 Nisan 2015 (UTC) Zeki velidi togan.jpg dosyası kullanılmıyor ⚠ Zeki velidi togan.jpg adlı dosyayı yüklediğiniz için teşekkürler. Dosya tanım sayfasında belirtildiği üzere, dosya adil kullanım dosyasıdır ve Vikipedi'de adil kullanım politikası kriterlerini sağlamak zorundadır. Şu anda bu dosya hiçbir maddede kullanılmamaktadır. Eğer dosya maddeden çıkarıldıysa, neden çıkarıldığını kontrol ediniz. Eğer kullanılabilir olduğunu düşünüyorsanız yeniden ekleyebilirsiniz. Ancak resmin adil kullanım politikasına kesin olarak uyduğundan emin olunuz. Yüklediğiniz diğer dosyaları kontrol etmek için bu bağlantıyı tıklayınız. Hızlı silme kriterleri gereğince hiçbir maddede kullanılmayan adil kullanım resimleri işaretlendikten bir hafta sonra silinirler. Sorularınız için Vikipedi:Medya telif soruları sayfasını kullanabilirsiniz. Teşekkürler. Deniz (mesaj) 10:22, 25 Ocak 2017 (UTC) Vladimir Bartol.jpg dosyası kullanılmıyor ⚠ Vladimir Bartol.jpg adlı dosyayı yüklediğiniz için teşekkürler. Dosya tanım sayfasında belirtildiği üzere, dosya adil kullanım dosyasıdır ve Vikipedi'de adil kullanım politikası kriterlerini sağlamak zorundadır. Şu anda bu dosya hiçbir maddede kullanılmamaktadır. Eğer dosya maddeden çıkarıldıysa, neden çıkarıldığını kontrol ediniz. Eğer kullanılabilir olduğunu düşünüyorsanız yeniden ekleyebilirsiniz. Ancak resmin adil kullanım politikasına kesin olarak uyduğundan emin olunuz. Yüklediğiniz diğer dosyaları kontrol etmek için bu bağlantıyı tıklayınız. Hızlı silme kriterleri gereğince hiçbir maddede kullanılmayan adil kullanım resimleri işaretlendikten bir hafta sonra silinirler. Sorularınız için Vikipedi:Medya telif soruları sayfasını kullanabilirsiniz. Teşekkürler. Deniz (mesaj) 11:21, 6 Şubat 2017 (UTC) Sizi özledik Bruno Giordano![kaynağı değiştir] Bruno Giordano, Vikipedi sizi özledi! Katkılarınızı ve Vikipedi'deki varlığınızı özledik! Eski temponuzla, aramıza yeniden dönmeniz dileğiyle,Sizi Bekliyoruz! Merhaba Bruno Giordano, artık dönme vaktidir ;), SakhalinioBuyrun beniiiim? 04:57, 20 Temmuz 2017 (UTC) Doğunun Kahramanı Atatürk silinmeye aday gösterildi[kaynağı değiştir] Değişiklik yaptığınız bir sayfa (Doğunun Kahramanı Atatürk) Vikipedi:Silinmeye aday sayfalar/Doğunun Kahramanı Atatürk sayfasında silinmeye aday gösterildi. Bir fikir birliği oluşana dek tartışma sayfası açık kalacaktır. Tartışmaya herkesin katılımını bekliyoruz. Maddede düzenlemeler yapabilirsiniz, ancak sayfanın üst kısmındaki silinmeye adaylık etiketini çıkarmayın. Teşekkürler.--Nushirevan11 Ⓜ 20.13, 18 Şubat 2018 (UTC)[yanıtla] "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Kullanıcı_mesaj:Bruno_Giordano&oldid=20020442" sayfasından alınmıştır
Bu maddenin veya bölümün özgün araştırma, doğrulanamaz veya yoruma dayalı ifadeler içerdiği düşünülmektedir. Lütfen iddiaları kontrol ederek ve yeni kaynaklar ekleyerek geliştirin. Özgün araştırmadan oluşmuş ifadeler kaldırılabilir.Ayrıntılar maddenin tartışma sayfasında bulunabilir. Bu maddenin tarafsızlığı konusunda kuşkular bulunmaktadır. Konuya dair fikir alışverişi tartışma sayfasında bulunabilir. Şablonu kaldırmadan önce lütfen gerekli şartların oluştuğundan emin olun. (Mart 2021) (Bu şablonun nasıl ve ne zaman kaldırılması gerektiğini öğrenin) Türkleş(tir)me, Türk olmayan kimselerin ya da toplulukların kültürel değişim (asimilasyon) süreci için kullanılmış bir terimdir. Moğollar, Arnavutlar, Araplar, Ermeniler, Asuriler, Yunanlar, Yahudiler, Romanlar ve çeşitli Slav halkları (Boşnaklar ve Pomaklar gibi), Kürtler, Zazalar, Farslar ve Lazlar gibi farklı etnik kökenlerden Orta Asya, Kafkasya, İran, Anadolu, Orta Doğu ve Balkanlar ile bağlantılı halklarda kullanılabilir. Türklerin Anadolu'da görünmesi[değiştir | kaynağı değiştir] Anadolu eski zamanlarda çok sayıda halka ev sahipliği yapmıştır. Helenizasyon, Romanizasyon tarafından kuvvetlendirilerek, derece derece özellikle şehirlerde ve batı ve güney Anadolu kıyılarında pek çok insanın kendi dilini terkederek Yunan dilini tercih etmesine neden oldu. Yine de kuzey ve doğuda, özellikle kırsal alanlarda yerli dillerin çoğu yaşamayı sürdürdü. Yine 11. yüzyılda, Türkler ilk kez kitleler halinde görünürken; "Yunan kültürü halk kitlesiyle ilgililikten uzak idi ve böyle kapsamaktan çok küçük idi."[1] Özellikle sınırlar boyunca, Bizans'ın Hristiyan heretik inançları için yerli insanlara baskı uygulaması, bu alanlarda Yunan kültürüne sempatinin azlığının neden oluşudur. Doğu Roma otoriteleri rutin olarak, geniş ölçüde toplumun tekbiçim din ve Yunan kültürünü dayatmaya çaba harcamıştır.[kaynak belirtilmeli] En çok da geniş Ermeni toplumunu asimilasyona uğratmak istiyorlardı. Sonu, 11. yüzyılda Ermeni asillerin yerlerinden edilip batı Anadolu'ya yerleştirilmeleriydi. Yeniden yerleştirmenin istenmeyen sonucu, doğu sınırları boyunca yerel askeri liderlerin kaybı ve Doğu Roma'nın buradaki Ermeni kalelerini tahribi, Türk akınları için yol açmasıydı.[2] 11. yüzyılın başında, yerli nüfusun kimileri fetih sırasındaki savaşlarda ölürken, kalanlar fetihle gelenlerle karıştılar ya da cemaat halinde kendi din ve kültürlerini sürdürdükleri bilinmektedir. Nüfusu azalan yerlerde, Türk göçebeler, kitleler halinde ilerlediler. Türkleştirmede tasavvufun rolü ve Horasan erenleri[değiştir | kaynağı değiştir] 11. yy'da Anadolu Türk egemenliğine girmişti, ancak nüfusun sadece 5'te 1'i Türk'tü ve bu Türklerin de çoğunluğu Tengrici ve Budist inançlarını sürdürmekte olup [3] kimi Müslüman gruplara da rastlanmaktaydı.[3][4] Sayılarının 90.000'e ulaştığı ve Horasan Bölgesi'nden oradaki Sufilerin yönlendirmesiyle geldiklerine inanılan Abdalların gelişinden önce Anadolu'nun askeri olarak fetihi, Kutalmışoğlu Süleyman komutasında gelişen ve Danişmend Gazi, Artuk Bey, Ebulkasım Saltuk Bey gibi Seyyidler komutasındaki Türk akıncı Beyleri tarafından gerçekleştirildi. Bu devirde Anadolu'ya yönelen Haçlı ve Bizans saldırıları ile Büyük Selçuklular ile ve Süleyman Şah hanedanı ile Danişmendliler arası güç savaşı, Anadolu'da kalıcı bir Türk egemenliği için bağımlı olaylar dizisini yarattı. Devrin Devlet adamlarının siyasetname türevi yazıtlarından anlaşıldığı üzere, Anadolu'da Türk devlet egemenliği için öncelikle İslamlaştırma, Türk-Rum v.d. ayrımını hem dinen ikilileştirme hem de resmî dilin Farsça olarak tayiniyle çözümlenmeye çalışıldı. Ancak bu durum Moğol istilası ile sekteye uğradı ve Doğu'dan gelen Türkmen göçleriyle beraber, Orta Asya Türk-İslam tasavvufi düşüncesi başta Hacı Bektaşi Veli olmak üzere Anadolu'da Horasan Erenleri (Alperen) aracılığıyla tecelli edecekti. Genel kanıya göre, Anadolu Hristiyanlarının, hem tasavvufi İslam'ın hoşgörüsü ve özellikle Alevilik'teki 12'ci, 3, 5, 7 Ulular anlayışının, büyük ihtimalle benzerlik nedeniyle mevcut dini anlayışın yerine geçmesini kolaylaştırması, öte yandan tasavvufi önderlerin (Hacı Bektaş-i Veli, Mevlana, Sarı Saltuk, Ahi Evren, Abdal Musa v.d.) din farkı gözetmeden tüm insanları dergahlarında toplayabilemeleri bu süreci hızlandırdı. Öte yandan heterodoks İslam anlayışında ibadet dilinin Türkçe oluşunun da Türkleşme sürecini tamamladığını ve özellikle Helenik baskıdan kaçan yerel Anadolu halklarının Türklükte kimliklerini buldukları tahmin edilmektedir. Dersim İsyanı[değiştir | kaynağı değiştir] Ana madde: Dersim İsyanı 1930'ların başında Atatürk'ün emriyle kurulan Türk Tarih Kurumu çevresinde hazırlanan Türk Tarih Tezi ve Güneş Dil Teorisi'nde özetle, "Türkiye'de yaşayan herkes Türk'tür" gibi kanıtlar üretildi. Bu Türkleştirme sürecinde, 2510 sayılı 13 Haziran 1934 tarihli İskân Kanunu ile "Türk olmayan vatandaşların, Türklüğün yoğun olduğu yerlere iskânı" mümkün hale getirildi.[5][6] Tunceli Kanunu 25 Aralık 1935 tarihinde, 2884 sayılı Tunceli Vilayeti'nin İdaresi Hakkında Kanun çıkarıldı ve 4 Ocak 1936 tarihinde Dersim Vilayeti'nin adı Tunceli Vilayeti oldu. Yasanın uygulanmaya başlamasıyla 1937 başlarında yeni olaylar çıktı. Bölgede güvenlik sağlanamadı ve hükûmet otoritesi kurulamadı.[7] Dördüncü Umumi Müfettişlik Dinî ve etnik azınlıkların Türkleştirilmesi sürecinde otoriteyi sağlamlaştırmak amacıyla TBMM 1164 sayılı ve 25 Haziran 1927 tarihli kanunu çıkardı. Bu yasaya göre kurulan umumî müfettişliklerin geniş idarî, askerî ve yargısal yetkileri vardı. 1 Ocak 1928 tarihinde Diyarbakır, Elâzığ, Urfa, Bitlis, Van, Hakkâri, Siirt ve Mardin illerini kapsayan ve merkezi Diyarbakır'da bulunan Birinci Umumi Müfettişlik kuruldu. Ve Trakya'da yaşanan pogromlardan önce 19 Şubat 1934 tarihinde, Kırklareli, Edirne, Tekirdağ ve Çanakkale illerini kapsayan ve merkezi Edirne'de bulunan İkinci Umumi Müfettişlik kuruldu 25 Ağustos 1935 tarihinde Ağrı, Kars, Artvin, Rize, Trabzon, Gümüşhane, Erzincan ve Erzurum illerini kapsayan ve merkezi Erzurum'da bulunan Üçüncü Umumi Müfettişlik kuruldu. 6 Haziran 1936 tarihinde tarihî Dersim Bölgesini (Tunceli, Elazığ ve Bingöl) kapsayan ve merkezi Elazığ'da bulunan Dördüncü Umumi Müffetişlik kuruldu ve Umumi müfettişliğe Korgeneral Abdullah Alpdoğan atandı. 1936 yılında açılan dördüncü umumi müfettişliğin başına getirilen Korgeneral Abdullah Alpdoğan, mahkeme kararlarını imzalamaya, düzeni ve güvenliği sağlamak açısından gerekli gördüğü durumlarda ilde yaşayan kişileri ve aileleri, il sınırları içinde bir yerden bir başka yere göndermeye ve il sınırları içinde oturmalarını yasaklamaya da yetkiliydi. Mustafa Kemal Atatürk, 1 Kasım 1936 tarihinde yaptığı TBMM konuşmasında Dersim'deki ağalık düzeni sorununu Türkiye'nin en önemli iç sorunu olarak tanımladı. Orta Asya'da Türkleşme[değiştir | kaynağı değiştir] Çağatay Hanlığı döneminde yerleşik yaşama geçen Moğollar arasında İslam'a ve Türkçeye kayış yaşandı. Bu, imparatorluk içinde etnik ve kültürel bakımdan ciddi bölünmelere neden oldu. Çağatay Han döneminde İslam'ın önüne geçilmeye çalışıldıysa da zamanla bölgedeki çoğunluğu oluşturan Müslümanlara karşı ılımlı bir siyaset izlenmeye başlanmıştır. Moğol hanların ciddi İslamlaşma süreciyse Alaaddin Tarmaşirin'in İslam'ı kabul etmesinden sonra yaşanmıştır. Bu dönemde Batı Çağatay Hanlığı'ndaki Maveraünnehir'de yerleşik bir yaşam sürdüren halk Moğol kimliğinden bağımsız olarak kendilerini Çağataylılar olarak adlandırmaya başlamışlardır. Türkleşmiş olduğu iddia edilen kişiler[değiştir | kaynağı değiştir] Masatoşi Gündüz İkeda Şemseddin Sâmi Ali Sami Yen Munis Tekinalp Ziya Gökalp; 23 Mart 1876'da Çermik'te dünyaya gelen Gökalp'in, Kürt ya da Zaza olduğuna yönelik iddialar vardır. Babası, kaynaklara göre aslen Suriye Türkmenidir.[8][9][10] Kürt kökenli olduğu söylendiğinde, Gökalp, babası tarafından Türk ırkına sahip olduğundan emin olduğunu ama aslında bunun önemsiz olduğunu belirtmiştir. "Sosyolojik çalışmalarımdan öğrendim ki milliyet, eğitime dayalıdır" demiştir.[11][12] Ayrıca bakınız[değiştir | kaynağı değiştir] Devşirme Yeniçeri Türklerin genetik tarihi Türkiye demografisi Türkiye tarihi Türk milliyetçiliği Türkçülük Türkiye'de hayvan isimlerinin değiştirilmesi Vatandaş Türkçe konuş! Diyarbakır Cezaevi Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir] (Langer and Blake 1932: 481) Charanis, Peter. 1961. "The Transfer of Population as a Policy in the Byzantine Empire." Comparative Studies in Society and History 3:140-154. a b "Türkleştirme nedir?". Nedir ileilgili.org. 24 Haziran 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Haziran 2021.  Osmanlılardan Önce Anadolu, Claude Cohen: 2008 Türk Tarih Tezi ve Güneş Dil Teorisi 13 Haziran 1934 İskân Kanunu Tunceli Kanunu Kemal Kirisci, Gareth M. Winrow, The Kurdish Question and Turkey: An Example of a Trans-state Ethnic Conflict, 1997, s.91 20 Ekim 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Taha Parla, The Social and Political Thought of Ziya Gökalp: 1876-1924, Brill, HolLanda 1985, s.10 9 Ocak 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Milliyet Gazetesi 29 Ekim 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Alındı 21 /Mart 2007 Kaynak hatası: Geçersiz <ref> etiketi; milliyet isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: Kaynak gösterme) Kaynak hatası: Geçersiz <ref> etiketi; Parla10 isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: Kaynak gösterme) gtdTürk milliyetçiliğiİdeoloji Atatürk kişi kültü Anadoluculuk Irkçılık Kıbrıs Türk milliyetçiliği Turancılık Türkçülük Güneş-Dil Teorisi Türkleştirme Türk-İslam sentezi Ulusalcılık Ülkücülük İttihatçılık Atatürkçülük Altı Ok Taksim Oluşumlar Türk Ocakları Ülkü Ocakları Kuvâ-yi Milliye Müdâfaa-i hukuk cemiyetleri Türkiye Gençlik Birliği 9 Eylül Cephesi Türk İntikam Tugayı Türk Mukavemet Teşkilatı Kara Çete Rüzgâr Birliği Düşünürler Namık Kemal Ziya Gökalp Yusuf Akçura Ömer Seyfettin Mehmet Emin Yurdakul Orhan Seyfi Orhon Ahmet Ağaoğlu Zeki Velidi Togan Mustafa Kemal Atatürk Necip Asım Yazıksız Nihal Atsız Munis Tekinalp Reha Oğuz Türkkan Alparslan Türkeş Oktay Sinanoğlu Muhsin Yazıcıoğlu Şükrü Saracoğlu Yusuf Halaçoğlu Talat Paşa Enver Paşa Ali Suavi Numan Çelebicihan Rıza Nur I. Eftim Nejdet Sançar Peyami Safa Mahmut Esat Bozkurt Attilâ İlhan Gökçe Fırat Olaylar Ermeni mallarına el konması Bâb-ı Âli Baskını Adana Katliamı Yerleşim isimlerinin değiştirilmesi Başka dillerden alınan sözcüklerin değiştirilmesi Rum Kırımı Samsun tehcirleri Ermeni Kırımı ve Reddi Süryani Katliamı Türk Kurtuluş Savaşı Elza Niyego Olayı Vatandaş Türkçe konuş! Vagon-Li Olayı Öğrenci andı 1934 Trakya Olayları 1934 İskân Kanunu Soyadı Kanunu Zilan Katliamı Dersim Katliamı Yirmi Kur'a Nafıa Askerleri Varlık Vergisi Irkçılık-Turancılık Davası Sabahattin Ali suikastı 6-7 Eylül Olayları Erenköy Direnişi Kıbrıs Harekâtı Sağ-sol çatışması Kanlı 1 Mayıs 16 Mart Katliamı Malatya Katliamı Piyangotepe Katliamı Bahçelievler Katliamı Maraş Katliamı Çorum Olayları Balgat Katliamı Kemal Türkler suikastı 1995 Azerbaycan darbe girişimi Türk Ceza Kanunu'nun 301. maddesi Hayvan isimlerinin değiştirilmesi Hrant Dink suikastı Mottolar "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" "Her Türk asker doğar" "Ne mutlu Türk'üm diyene" "Türkiye Türklerindir" "Şehitler ölmez vatan bölünmez" "Ya istiklâl ya ölüm" "Ya Taksim Ya Ölüm" "Vatandaş Türkçe konuş!" Diğer Atatürk Devrimleri Öz Türkçe Soyadı Kanunu Türk Tarih Tezi "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Türkleştirme&oldid=31747145" sayfasından alınmıştır
Avustralya ve Yeni Zelanda KolordusuAustralian and New Zealand Army Corps1915 yılında Arıburnu'nda bulunan Anzak askerleriEtkin1914-1916Ülke Avustralya Yeni ZelandaBağlılık Büyük BritanyaTipiPiyadeBüyüklükKolorduYıl dönümleriAnzak GünüSavaşları I. Dünya Savaşı Çanakkale Savaşı KomutanlarÜnlükomutanlarıWilliam Riddell Birdwood Avustralya ve Yeni Zelanda Kolordusu (İngilizce: Australian and New Zealand Army Corps, kısaca ANZAC), I. Dünya Savaşı sırasında Britanya İmparatorluğu'nun ordusunda savaşan, Avustralyalı ve Yeni Zelandalı askerlerden oluşan kolordudur. Bu kolordunun askerlerine Anzaklar denir. "Anzak" sözcüğü, "Avustralya ve Yeni Zelanda Kolordusu" (Australian and New Zealand Army Corps) kelimelerinin baş harflerinden meydana gelmiş bir kısaltmadır. I. Dünya Savaşı'nın başlarında bu iki ülkeye ait askerlerden kurulan kolordu, bu kısaltılmış isimle tarihteki yerini almış, her ne kadar Türklere karşı savaştığı ilk cephe olan Çanakkale'de ciddi başarı elde edemese de, daha sonra farklı biçimde organize edilerek Türk kuvvetleriyle Sina-Filistin cephesinde yeniden karşı karşıya gelmiş ve hem bu cephede, hem de Almanlara karşı Batı cephesinde İtilaf Devletleri hesabına önemli başarılar sergilemiştir. Anzak kısaltması, yalnızca o kuvveti değil, aynı zamanda savaş boyunca Avustralya ve Yeni Zelanda birlikleri içerisinde görev yapan tüm askerleri de kapsayan bir anlam kazanarak bir özel isim haline gelmiştir. Galeri[değiştir | kaynağı değiştir] "The Trumpet Calls (Trompet Çağırıyor)": Avustralya'da 1914-1918 arasında kullanılan askere alma posteri (Norman Lindsay) Anzak Kolordusu komutanı General William Birdwood (sağda) İngiliz General Herbert Kitchener ile Gelibolu'da. (15 Kasım 1915) Atatürk'ün Anzaklar'a notu, Çanakkale Ayrıca bakınız[değiştir | kaynağı değiştir] I. Dünya Savaşı Çanakkale Savaşı Anzak Günü Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir] Otorite kontrolü LCCN: n82072861 NKC: kn20080624010 NLI: 987007261907905171 SUDOC: 028071174 VIAF: 130693891 WorldCat: lccn-n82072861 "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Avustralya_ve_Yeni_Zelanda_Kolordusu&oldid=31041630" sayfasından alınmıştır
Havza Genelgesi, Mustafa Kemal tarafından 28 Mayıs 1919 tarihinde Samsun’da yayınlanmış bir bildiridir.[1] Tarihçesi[değiştir | kaynağı değiştir] Havza'ya 25 Mayıs 1919 tarihinde giden Mustafa Kemal, İzmir'in işgalinin mitingler düzenlenerek protesto edilmesini istedi. Sonrasında Mustafa Kemal Paşa, telgraf çekilmesini de teşvik ederek yönetici olan askeri ve sivil herkese genelgeler gönderme kararı aldı. Bu genelgelerin içinde gösterilerin yapılmasını uygun bulup ancak gayrimüslim halka gösteriler esnasında kötü davranılmamasını vurguladı. Havza’da Mustafa Kemal; halkı tehlikelere karşı uyarmak, milli derneklerin yaygınlaşmasını sağlamak, milis kuvvetlerin kurulmasını teşvik etmek ve orduların terhisini önlemek üzere bir dizi çalışmalarda bulunmuştur. Milli Mücadele döneminde yayınlanan ilk genelge 28 Mayıs 1919 tarihli Havza Genelgesidir. Bu genelge ile ulusal bilinç uyandırılarak halkın işgallere karşı tepki göstermesi sağlanmıştır. Aynı zamanda dağınık halde bulunan askeri birliklerin Mustafa Kemal Paşa’nın emrine girmesi ve askeri birliklerin terhisinin önlenmesiyle Türk Milletinin kaderi yeniden yazılmıştır.[2] Genelge metni[değiştir | kaynağı değiştir] “ 15. Kolordu Komutanlığına Bölgemde ve civarında bulunan vilâyetlerle bağımsız mutasarrıflıklara gönderdiğim telgrafın suretini aynen takdim ediyorum. İstihbarat Numara: 14 28 Mayıs 1919 9. Ordu Müfettişi Mustafa Kemal İzmir’in ve maalesef bunu takip eden Manisa'nın işgali gelecekte- ki tehlikeyi daha açık göstermektedir. Ülke bütünlüğümüzün korunması için millî gösterilerin daha canlı olarak yapılması ve sürdürülmesi lazım- dır. Hayatımıza ve millî bağımsızlığımıza zarar veren işgal ve ilhak gibi olaylar bütün milletin içini kan ağlatmaktadır. Üzüntüler durdurulamıyor. Sindirilmesi ve tahammülü mümkün olmayan bu durumun derhâl yok edilip giderilmesi bütün medeni milletlerle büyük devletlerin adalet ve nüfuzlarını sabırsızlıkla beklemek konusunda önümüzdeki hafta içinde Pazartesi başlayıp Çarşamba günü müracaatın arkası alınmak üzere büyük ve heyecanlı mitingler yaparak millî gösteride bulunulması ve bunun bütün bağlı olan yerlere yayılmasına ve bütün İtilaf devletleri temsilcileri ile Osmanlı Hükûmetine etkili telgraflar verilmesi ve yabancı olan yerlerde yabancılara da özel etkiler yapılmakla beraber millî gösterilerde adap ve sükûnetin fevkalade korunması ve Hristiyan halka karşı bir sa- taşma, gösteri ve düşmanca tavırlar alınmaması lazımdır. Sizin bu fikirler etrafında hassas ve etkili bulunmanız yönüyle işin iyi idare edileceği ve başarılı olunacağı hususunda inancım tamdır. Sonucunun bildirilmesini arz ederim. „ Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir] "Havza Genelgesi'nin Fotoğrafı". 23 Kasım 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi.  "Havza Genelgesi". Atatürk Ansiklopedisi. 10 Şubat 2021. 7 Ocak 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Ocak 2024.  "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Havza_Genelgesi&oldid=31796599" sayfasından alınmıştır
Türk Tarih KurumuSlogan"Tarih yazmak, tarih yapmak kadar mühimdir. Yazan yapana sadık kalmazsa değişmeyen hakikat insanlığı şaşırtan bir hal alır."Kuruluş15 Nisan 1931 (92 yıl önce) (1931-04-15)TürBilim kuruluşuHizmet bölgesiUlusalResmî dillerTürkçeKurucuMustafa Kemal AtatürkBaşkanYüksel Özgen[1]Ana organYönetim KuruluBilim KuruluAna kurumAtatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek KurumuBütçe₺16.360.000 (2020)[2]Resmî sitettk.gov.trEski adıTürk Tarihi Tedkik Cemiyeti (1931-1935) Makale serilerindenAtatürk Devrimleri Siyaset Saltanatın Kaldırılması Cumhuriyetin İlanı Halifeliğin Kaldırılması Laikliğin Anayasa'ya girmesi Kadınlara Siyasal Hakların Tanınması Toplumsal Şapka Devrimi Tekke, Zâviye ve Türbelerin Kapatılması Soyadı Kanunu Lâkap ve Unvanların Kaldırılması Uluslararası Ölçülerin Kabulü Kıyafet İnkılâbı Eğitim ve kültür Öğretimin Birleştirilmesi Harf Devrimi Millet Mektepleri Türk Dil ve Türk Tarih Kurumlarının Kurulması Üniversite Reformu Güzel Sanatlarda Yenilikler Ekonomi İzmir İktisat Kongresi Aşarın Kaldırılması Çiftçinin Özendirilmesi Toprak reformu Örnek Çiftliklerin Kurulması Sanayi Teşvik Kanunu Birinci Beş Yıllık Sanayi Planı Tarım Kredi Kooperatifleri'nin kurulması Kabotaj Kanunu Yüksek Ziraat Enstitüsü'nün kurulması Hukuk Mecellenin Kaldırılması Medeni Kanunun Kabulü Türk Ceza Kanunu gtd Türk Tarih Kurumu (kısaca TTK), Türk tarihinin ilk kaynaklardan araştırılması amacı ile Mustafa Kemal Atatürk'ün direktifi sonucu 15 Nisan 1931'de kurulmuş bir araştırma kurumudur. 664 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Türk Tarih Kurumu ayrı bir kamu tüzel kişiliğe sahip olup 1983 yılında kurulan Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumunun denetim ve gözetimine bağlanmıştır.[3] Kurum tarihçesi[değiştir | kaynağı değiştir] 28 Nisan 1930 tarihinde Türk Ocakları'nın VI. Kurultayı'nın son oturumunda Gazi Mustafa Kemal’in direktifi üzerine Afet İnan, 40 imzalı bir önerge sunmuş ve bu önergede Türk tarihini bilimsel olarak araştırmak üzere bir heyet kurulması istenmişti. Aynı gün Türk Ocakları Kanunu da bu konuda bir madde ekledi. Oluşturulan 16 kişilik heyet ilk toplantısını 4 Haziran 1930 tarihinde yaparak yönetim kurulu ve üyelerini belirledi. Bu heyet, Türk Tarih Kurumunun temelini oluşturur. Heyet, "Türk Tarihinin Ana Hatları" adlı bir çalışma yayımlamıştır. Kitap, Orta Asya'da bir Türk uygarlığı ve bu merkezden başlayan göçlerle Türklerin Çin, Hindistan, Mezopotamya, Mısır, İran, Anadolu'ya giderek o bölgelerin halklarını uygarlaştırdıkları tezini işlemekteydi ve hedef, bu kitabın ana fikrine uygun okul kitapları hazırlanmasıydı.[4] Türk Ocakları 29 Mart 1931 tarihinde kapanma kararı alınca Türk Tarih Heyeti, 15 Nisan 1931 tarihinde "Türk Tarih Tedkik Cemiyeti" adıyla yeniden örgütlenip çalışmalarına devam etti. Kurumun adı 1935 yılında "Türk Tarihi Araştırma Kurumu", daha sonra "Türk Tarih Kurumu" olarak değişti. Kurum, Türk Tarih Kurumu adıyla faaliyet gösterdiği dönemde dört ciltlik lise tarih kitabını, İsmail Hakkı Uzunçarşılı'nın "Anadolu Beylikleri"ni, bazı kazı raporlarını, Piri Reis'in "Kitab-ı Bahriye" ve haritasını basmış, 1937 yılından itibaren ise Belleten dergisini yayınlamıştır. 2-11 Temmuz 1932 tarihleri arasında "Türk Tarih Kongresi" adıyla düzenlediği ilk kongrenin ardından düzenli olarak kongre düzenlemeyi sürdürdü. Uluslararası nitelikte İkinci Türk Tarih Kongresi 20-25 Eylül 1937 tarihleri arasında gerçekleşti. 1935 yılında Kurumun kendi olanakları ve çalışanı ile Alacahöyük Kazısı başlatıldı. Kurumun çalışmaları ile cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk bizzat ilgilenmekte ve toplantılarına katılmaktaydı. Mustafa Kemal Atatürk'ten sonra gelen tüm cumhurbaşkanları da bir gelenek olarak Kurumun "koruyucu başkanı" oldular.[5] Mustafa Kemal Atatürk, 5 Eylül 1938 tarihindeki vasiyetnamesi ile, Türkiye İş Bankası'ndaki hisselerinin gelirinin yarısını Türk Tarih Kurumuna bağışladı.[5] Kurum, 21 Eylül 1940 gün ve 2/14556 sayılı Bakanlar Kurulu kararnamesiyle kamu yararına çalışan dernekler arasına alındı. Kurum, çalışmalarına Ankara'daki Türk Ocağı Halk Evleri binasında başlamıştı. 1940 yılı sonunda Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi binasına taşınmış, 12 Kasım 1967 tarihinde Turgut Cansever ve Ertur Yener tarafından tasarlanmış kendi binasına geçmiştir. Türk Tarih Kurumu, tüzel kişiliğe sahip olarak 7 Kasım 1982 tarihinde kabul edilen Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 134. maddesi ile kurulan Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu bünyesine dâhil edildi. Kurum teşkilat yapısı[değiştir | kaynağı değiştir] Kurum başı, Cumhurbaşkanlığı kararı ile atanan Kurum Başkanıdır.[6] Görev süresi 3 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile kaldırılmıştır.[7] Kültür ve Turizm Bakanı oluru ile görevlendirilen başkan yardımcısı doğrudan Türk Tarih Kurumu Başkanı'na bağlıdır. 664 Sayılı KHK'ya göre; Türk Tarih Kurumu Bilim Kurulu; TTK Başkanı, Başkan yardımcı ve üyelerden oluşmaktadır.[6] Kurumun asli, şeref ve haberleşme olmak üzere üç türlü üyesi vardır.[6] Türk Tarih Kongresi[değiştir | kaynağı değiştir] Başbakan İsmet Bey ve Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Bey, 1932'deki I. Türk Tarih Kongresi sırasında. Türk Tarih Kurumu, ilmî araştırma ve yayınları yanı sıra, birincisi 2-11 Temmuz 1932 tarihleri arasında toplanan ve belli aralıklarla günümüze kadar XVI. kez gerçekleştirdiği milletlerarası nitelikte "Türk Tarih Kongreleri" yapmaktadır. 20-25 Eylül 1937 tarihleri arasında Dolmabahçe Sarayı'nda yapılan II. Kongre, uluslararası nitelik kazanmış, yabancı bilim adamları da bu kongreye katılmışlardır. Bu Kongre, Türk tarihinin açıklanması ve belgelenmesi amacını gütmüştür. Ayrıca Kongre dolayısıyla, tarih öncesinden Cumhuriyet dönemine dek yurtta ve Ortadoğu'da gelişen büyük uygarlıkları, maketler, mülajlar, resimler ve grafiklerle canlandıran bir sergi düzenlenmiş ve bu sergi Mustafa Kemal Atatürk'ün ölümüne dek Dolmabahçe Sarayı'nda kalmıştır. Türk Tarih Kurumunun düzenlemiş olduğu Türk Tarih Kongrelerinin listesi şu şekildedir; Ad Kapsam Tarih I. Türk Tarih Kongresi Ulusal 2-11 Temmuz 1932 II. Türk Tarih Kongresi Ulusal 20-25 Eylül 1937 III. Türk Tarih Kongresi Uluslararası 15-20 Kasım 1943 IV. Türk Tarih Kongresi Uluslararası 10-14 Kasım 1948 V. Türk Tarih Kongresi Uluslararası 12-17 Nisan 1956 VI. Türk Tarih Kongresi Uluslararası 20-26 Ekim 1961 VII. Türk Tarih Kongresi Uluslararası 25-29 Eylül 1970 VIII. Türk Tarih Kongresi Uluslararası 11-15 Ekim 1976 IX. Türk Tarih Kongresi Uluslararası 21-25 Eylül 1981 X. Türk Tarih Kongresi Uluslararası 22-26 Eylül 1986 XI. Türk Tarih Kongresi Uluslararası 5-9 Eylül 1990 XII. Türk Tarih Kongresi Uluslararası 12-16 Eylül 1994 XIII. Türk Tarih Kongresi Uluslararası 4-8 Ekim 1999 XIV. Türk Tarih Kongresi Uluslararası 9-13 Eylül 2002 XV. Türk Tarih Kongresi Uluslararası 11-15 Eylül 2006 XVI. Türk Tarih Kongresi Uluslararası 20-24 Eylül 2010 XVII. Türk Tarih Kongresi Uluslararası 15-17 Eylül 2014 XVIII. Türk Tarih Kongresi Uluslararası 1-5 Ekim 2018 XIX. Türk Tarih Kongresi Uluslararası 3-7 Ekim 2022 Uluslararası XVIII. Türk Tarih Kongresi 1-5 Ekim 2018 tarihinde Ankara'da düzenlenmiştir.[8] Dört gün boyunca, 22 başlıkta 164 oturumun gerçekleştirildiği kongrede, 29 ülkeden yaklaşık 800 bilim insanının katılımıyla 750’nin üzerinde bildiri sunulmuştur.[9] 2018'de düzenlenen Türk Tarih Kongresi Türk Tarih Kurumunun, tarihindeki en çok katılımcının olduğu ve bildiri sunulduğu kongre olmuştur.[kaynak belirtilmeli] Bina[değiştir | kaynağı değiştir] Turgut Cansever ve Ertur Yener tarafından tasarlanmış ve 1951 ile 1967 yılları arasında inşa edilmiş Türk Tarih Kurumu Binası 1980 yılında Ağa Han Mimarlık Ödülü'nü kazanmıştır.[10] Turgut Cansever ve Ertur Yener'in 1951 yılında tasarlamaya başladığı Türk Tarih Kurumu Binası'nın projelendirme çalışmaları 1961 yılında sonuçlandırılmış, 1962 yılında binanın inşaatına başlanmıştır. İnşaat 1966 yılında tamamlanmış ve yapı 1967 yılından itibaren tam teşekküllü olarak kullanıma açılmıştır. 1980 yılında Ağa Han Mimarlık Ödülü'nü kazanan bu yapı Türkiye mimarlık tarihinin en önemli modern tasarımlarından birisi olarak kabul edilmektedir.[10][11] Zemin katta konferans salonu, kitap depoları, üst katlarda kütüphane, okuma salonları ve ofisler yer almaktadır.[12] Misyonu[değiştir | kaynağı değiştir] Türk ve Türkiye tarihini çağdaş sosyal bilim anlayışıyla araştırmak ve yaymak; bu alandaki araştırmaları desteklemek ve toplumdaki tarih bilincini geliştirmektir. Vizyonu[değiştir | kaynağı değiştir] Türk ve Türkiye tarihi araştırmalarını dünya tarih yazıcılığıyla bütünleştirmek; Türk tarihçiliğini evrensel ölçekte en üst düzeye ulaştırmaktır. Etkinlikleri[değiştir | kaynağı değiştir] Türk Tarih Kurumu, Türk tarihi ve Türkiye tarihini incelemek ve sonuçları yaymak için konferanslar, seminerler, kongreler, anma törenleri, sergiler düzenler; kazılar yaptırır, kitaplar yayınlar; kurumun üyeleri uluslararası kongreler düzenler. Süreli yayınlar[değiştir | kaynağı değiştir] 1937 yılından beri yayınlanan Belleten adlı yayın, dört ayda bir yayınlanır. Kurum tarafından 1964'ten beri çıkarılan Belgeler adlı bir başka yayın ise Türk arşivindeki belgeleri açıklamalı olarak yayınlar. 1991 yılından sonra sadece raporlarını yayınlamaktadır. Kazılar[değiştir | kaynağı değiştir] 22 Ağustos 1935 tarihinde kurumun kendi parası ve kendi elemanlarıyla başlattığı ilk kazı Alacahöyük Kazısı'dır. Bunu Trakya ve Anadolu'nun çeşitli bölgelerinde yapılan kazı ve arkeolojik araştırmalar izlemiştir. Bu kazılardan çıkan eserler pek çok müzede sergilenmektedir. Uluslararası bilim kurumlarında üyelik[değiştir | kaynağı değiştir] Türk Tarih Kurumu, Uluslararası Akademiler Birliği'nin (International Union of Academies-IUA) Türkiye'deki tek üyesidir. Türk Tarih Kurumu Kütüphanesi[değiştir | kaynağı değiştir] Tarih ve arkeoloji alanında ülkenin en büyük kütüphanesi, Türk Tarih Kurumu kütüphanesidir. Kurum, Türkiye'nin son çağlar tarihi için de zengin bir belgeliğe sahiptir. Türk Tarih Kurumu Kütüphanesi’nde, yaklaşık 250.000 cilt kitap bulunmaktadır ve bunlar değişim, satın alma yoluyla sağlanmıştır. Ayrıca yurt dışında 220, yurt içinde 60 kurum ve kuruluş ile değişim yapılmaya devam edilmiştir. Osmanlıca, Arapça ve Farsça kaynak eserler başta olmak üzere, Batı dillerindeki eserlerden telif bakımından yasal süresi dolmuş nadir eserler dijitalleştirilmiştir ve çevrimiçi kataloğundaki detaylı arama kısmından eserlerin metinlerine ulaşım imkânı bulunmaktadır. Nadir eserlerin ve el yazması eserlerin 7500’ü dijitalleştirilmiştir ve katalog tarama bölümünden araştırmacıların hizmetine sunulmuştur. Ayrıca görme engelli akademisyenlerin kütüphaneden faydalanması için çalışmalar yapılmaya başlanmıştır. Kütüphanenin içerisinde; kitaplar, süreli yayınlar (dergi, gazete), haritalar, el yazması eserler, basılmamış telif ve çeviri eserler, fotokopiler, mikrofilm, mikrofiş, CD-ROM, video kaset mevcuttur.[13] Türk Tarih Kurumu gerek bağış gerekse satın alma yoluyla birçok arşiv malzemesini bünyesinde toplamıştır. Aynı zamanda tarih, arkeoloji ve antropoloji alanlarında oldukça zengin bir kaynak içeriğine sahip olan arşivde, 20 bin kadar nadir eser, farklı dillerde yazılan 1800 kadar eser de yer almıştır. Arşiv, Osmanlı Devleti’nin son dönemlerini ve Türkiye Cumhuriyeti dönemini kapsamasıyla beraber, belgelerin büyük bölümü Osmanlı Türkçesi ile kaleme alınmıştır. Yeni Türk harfleriyle kaleme alınanların yanında İngilizce, Fransızca, Almanca belgeler de yer almıştır. Arşivde; Atatürk fotoğraf koleksiyonu, fotoğraf ve belge koleksiyonu, İzmir’in Kurtuluşu, Ayasofya Sergisi, Atatürk Fotoğrafları Sergisi’nin yanı sıra, Kıbrıs’ta Hala Sultan Sergisi ve 100. Yılında Kudüs Sergisi düzenlenerek sergi katalogları basılmış, Enver Paşa ve Fahir İz Arşivinin analitik tasnifi tamamlanmıştır.[13] TTK TV[değiştir | kaynağı değiştir] Türk Tarih Kurumu'nun YouTube üzerinden yayın yapan TV kanalıdır. Kanalda Türk Tarih Kurumunun hazırlatmış olduğu bilimsel belgeseller yer almaktadır. Özellikle Prof. Dr. Refik Turan'ın başkanlığı döneminde belgesellerin sayısında oldukça artış olmuştur. Türk Tarih Kurumu tarafından hazırlanan başlıca belgeseller şunlardır: Türk Tarih Kurumu Tarihçe Filmi 1 Eylül 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., 2018 Ayasofya: Vakfa Vefa Belgeseli 31 Ekim 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., 2018 Misak-ı Milli'den Lozan'a 95. Yıl İstiklal Harbi Şehitlerimize Vefa, 2018 Sarıkamış'a Vefa İstiklal Belgeseli 27 Eylül 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., 2019 Çaka Bey Belgeseli, 2019 Ermenilerin Osmanlı Devleti'ne İsyanı Terör ve Propaganda - 1. Bölüm Terör ve İsyan 3 Kasım 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., 2019 Ermenilerin Osmanlı Devleti'ne İsyanı Terör ve Propaganda - 2. Bölüm Techir ve İskan 3 Kasım 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., 2019 Ermenilerin Osmanlı Devleti'ne İsyanı Terör ve Propaganda - 3. Bölüm Diaspora, Diplomasi ve Propaganda, 2019 Ermenilerin Osmanlı Devleti'ne İsyanı Terör ve Propaganda - 4. Bölüm Asala: Ateş ve Kan 24 Nisan 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., 2019 Ermenilerin Osmanlı Devleti'ne İsyanı Terör ve Propaganda - 5. Bölüm Sahte Belgeler ve Gerçekler, 2019 Ermenilerin Osmanlı Devleti'ne İsyanı Terör ve Propaganda - 6. Bölüm Tarihsiz Diplomasi, 2019 Ermenilerin Osmanlı Devleti'ne İsyanı Terör ve Propaganda - 7. Bölüm İlk Ateş: 1915 Müslüman Ahaliye Mezalim, 2019 Kıbrıs'ın İlk Fethi: Hala Sultanın İzinde 28 Ekim 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., 2019 Kıbrıs'ın Fethinin 448. Yılı 23 Haziran 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., 2019 101. Yılında Kudüs: Kahraman Şehitlerimizin Anısına, 2019 102. Yılında Kudüs: Kahraman Şehitlerimizin Anısına, 2019 Kapalı Maraş 18 Eylül 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., 2019 Anadolu Kadınları: Bacıyan-ı Rum 7 Eylül 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., 2019 Fatih Sultan Mehmed Han Belgeseli 13 Mart 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., 2020 100. Yılında Misak-ı Milli Belgeseli 19 Şubat 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., 2020 Türk Tarih Kurumu Başkanları[değiştir | kaynağı değiştir] Yusuf Akçura - Türk Tarih Kurumu Eski Başkanı 1932-1936 Türk Tarih Kurumunun günümüzdeki asli başkanı Prof. Dr. Yüksel Özgen olup[1] kurumun asli ve vekil başkanları sırasıyla aşağıdaki gibidir.[14] Adı Görev Başlangıcı Görev Bitişi Mustafa Kemal Atatürk(Kurucu ve Koruyucu Genel Başkan) 14 Nisan 1931 10 Kasım 1938 Tevfik Bıyıklıoğlu 14 Nisan 1931 8 Nisan 1932 Prof. Dr. Yusuf Akçura 8 Nisan 1932 11 Mart 1935 Hasan Cemil Çambel 23 Mart 1935 17 Aralık 1941 Ord. Prof. Dr. Şemsettin Günaltay 17 Aralık 1941 19 Ekim 1961 Ord. Prof. Dr. Şevket Aziz Kansu 28 Nisan 1962 21 Nisan 1973 Ord. Prof. Dr. Enver Ziya Karal 21 Nisan 1973 18 Ocak 1982 Ord. Prof. Dr. Sedat Alp 16 Nisan 1982 17 Ekim 1983 Prof. Dr. Yaşar Yücel 17 Ekim 1983 16 Mart 1992 Prof. Dr. Neşet Çağatay (vekil) 16 Mart 1992 21 Ocak 1993 Prof. Dr. İbrahim Agah Çubukçu (vekil) 21 Ocak 1993 23 Eylül 1993 Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu 27 Eylül 1993 23 Temmuz 2008 Prof. Dr. Ali Birinci 1 Ağustos 2008 13 Eylül 2011 Prof. Dr. Bahaeddin Yediyıldız (vekil) 14 Eylül 2011 25 Haziran 2012 Prof. Dr. Mehmet Metin Hülagü 26 Haziran 2012 23 Haziran 2014 Prof. Dr. Mehmet Ali Beyhan (vekil) 24 Haziran 2014 5 Mart 2015 Prof. Dr. Refik Turan 6 Mart 2015 20 Nisan 2020 Prof. Dr. Ahmet Yaramış 20 Nisan 2020 22 Temmuz 2020 Prof. Dr. Birol Çetin 23 Temmuz 2020 3 Ağustos 2023 Prof. Dr. Yüksel Özgen 3 Ağustos 2023 Görevde Kurumun en uzun süre başkanlığını yapan kişi Şemsettin Günaltay[15] olup Kurumun kuruluşundan günümüze sadece 13 farklı isim Türk Tarih Kurumu başkanlığı yapmıştır. 1982 Anayasası'nın 104. maddesine[16] ve 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin 2. maddesine[17] göre Türk Tarih Kurumu Başkanı'nı Cumhurbaşkanı göreve atar ve görevine son verir. Türk Tarih Kurumu Bilim Kurulu[değiştir | kaynağı değiştir] 664 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin[18] 13. maddesine ve Atatürk, Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Bilim Kurulu Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğe[19] 2018 yılında Bilim Kurulu oluşturulmuştur.[20] Ayrıca bakınız[değiştir | kaynağı değiştir] Türk Dil Kurumu Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir] a b "Türk Tarih Kurumu Başkanlığına, Prof. Dr. Yüksel ÖZGEN'in Atanması Hakkında Karar (Karar: 2023/370)" (PDF). resmigazete.gov.tr. 3 Ağustos 2023 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Ağustos 2023.  "Arşivlenmiş kopya" (PDF). 16 Eylül 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 18 Ekim 2020.  "664 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname". Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu. 28 Temmuz 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Kasım 2011.  Copeaux, Etienne (2000). Tarih Ders Kitaplarında (1931-1993) Türk Tarih Tezinden Türk-İslam Sentezine (İkinci bas.). İstanbul: Tarih Vakfı Yurt Yayınları. ss. 39-40. ISBN 975-333-078-2.  a b "Tarihçe, Türk Tarih Kurumu web sitesi, Erişim tarihi:10.10.2012". 15 Nisan 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Nisan 2015.  a b c "Arşivlenmiş kopya". 28 Temmuz 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Şubat 2020.  "Arşivlenmiş kopya" (PDF). 10 Aralık 2019 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Şubat 2020.  "XVIII. Türk Tarih Kongresi / XVIIIth Turkish Congress of History, 1-5 Ekim, 1-5 October 2018". Türk Tarih Kurumu. 10 Ağustos 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Şubat 2020.  "2018 Faaliyet Raporu" (PDF). Türk Tarih Kurumu. 23 Şubat 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 16 Şubat 2020.  a b "Turkish Historical Society, Aga Khan Award for Architecture". Ağa Han Mimarlık Ödülü resmi web sitesi (İngilizce). 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Ekim 2011.  "Mimarlıkta Modernite ve Süreklilik, İstanbul Teknik Üniversitesi, Yüksek Lisans Tezi, 2006". Burçin Yıldırım. 18 Ocak 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Ekim 2011.  "Türk Tarih Kurumu, Turgut Cansever, Ertur Yener, Ankara". Arkitera.com. 16 Mart 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Ekim 2011.  a b Kocatepe, Hüseyin. "Türk Tarih Kurumu Arşivi - Çanakkale Harbi". Çanakkale Harbi. 16 Şubat 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Mayıs 2019.  "Önceki Başkanlarımız". Türk Tarih Kurumu. 17 Ağustos 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Mart 2016.  "Ord. Prof. Şemseddin GÜNALTAY (17.12.1941 – 19.10.1961)". Türk Tarih Kurumu. 10 Ağustos 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Şubat 2020.  "1.5.2709" (PDF). Mevzuat. 7 Ocak 2020 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Şubat 2020.  "19.5.3" (PDF). Mevzuat. 10 Aralık 2019 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Şubat 2020.  "Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğü". Resmî Gazete. 22 Temmuz 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Kasım 2011.  "Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğü". Resmî Gazete. 28 Ağustos 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Şubat 2020.  "2018 Faaliyet Raporu" (PDF). Türk Tarih Kurumu. 23 Şubat 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 16 Şubat 2020.  Dış bağlantılar[değiştir | kaynağı değiştir] Türk Tarih Kurumu genel ağ sayfası 27 Ekim 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Türk Tarih Kurumu E-Mağaza ağ sayfası 14 Şubat 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Türk Tarih Kurumu 100. Yılında I. Dünya Savaşı ağ sayfası 10 Ağustos 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Türk Tarih Kurumu Araştırmacı Bilgi Sistemi (AVES) ağ sayfası gtdMustafa Kemal AtatürkHayatı Askerî hayatı İzmir Suikastı Ölümü ve devlet cenaze töreni Anma Ödülleri Ailesi ve yakınları Ali Rıza Efendi Zübeyde Hanım Makbule Atadan Latife Hanım Mecdi Boysan Ülkü Adatepe Sabiha Gökçen Zehra Aylin Rukiye Erkin Nebile İrdelp Abdurrahim Tuncak Fikriye Afet İnan Mustafa Demir Dişçibaşı Sami Bey Foks (köpek) Yaverleri Salih Bozok Cevat Abbas Gürer Muzaffer Kılıç Şükrü Tezer Rüsuhi Savaşçı Sami Yanardağ Mahmut Celalettin Üner Cevdet Tolgay Ahmet Naşit Mengü Şükrü Özer Düşünsel Atatürkçülük Atatürk İlkeleri Atatürk Devrimleri Atatürk milliyetçiliği Atatürk kişi kültü Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir Ne mutlu Türk'üm diyene Türkiye Türklerindir Ya istiklâl ya ölüm Yurtta sulh, cihanda sulh Söylevleri Gençliğe Hitabe Onuncu Yıl Nutku Bursa Nutku Yapıtları Nutuk Geometri Yurttaşlık Bilgileri Cumalı Ordugâhı Taktik Tatbikat ve Seyahati Takımın Muharebe Talimi Zabit ve Kumandan ile Hasbihal Kurumsal Vatan ve Hürriyet Cemiyeti Cumhuriyet Halk Partisi Türk Dil Kurumu Türk Tarih Kurumu Anıt ve müzeler Anıtkabir Tarihi Artvin Atatürk Heykeli Atlı Atatürk Anıtı Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Müzesi İzmir Atatürk Anıtı Konya Atatürk Anıtı Mareşal Atatürk Anıtı ODTÜ Atatürk Anıtı Samsun Onur Anıtı Sarayburnu Atatürk Anıtı Taksim Cumhuriyet Anıtı Canberra'daki anıtı Bakü'deki heykeli Meksiko'daki heykeli Diğer Popüler kültürdeki yeri Adını taşıyan şeyler Dinî inancı Damal'daki Atatürk silüeti Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun Atatürk Yılı Güneş-Dil Teorisi Kategori Commons Otorite kontrolü ISNI: 0000 0001 2159 6868 LCCN: n80145671 NLI: 987007268998305171 TDVİA: turk-tarih-kurumu VIAF: 146332637 WorldCat: lccn-n90710908 "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Türk_Tarih_Kurumu&oldid=32368291" sayfasından alınmıştır
Aynı adlı film için Latife Hanım (film) sayfasına bakınız. Latife Uşşakî Latife Hanım, 1923 Türkiye Cumhurbaşkanı eşi Görev süresi29 Ekim 1923 - 5 Ağustos 1925 Yerine gelen Mevhibe İnönü Kişisel bilgiler Doğum 17 Haziran 1898(1898-06-17)İzmir, Aydın Vilayeti, Osmanlı İmparatorluğu Ölüm 12 Temmuz 1975 (77 yaşında)İstanbul, Türkiye Ölüm nedeni Meme kanseri Defin yeri Edirnekapı Şehitliği, İstanbul Vatandaşlığı  Osmanlı İmparatorluğu (1898-1922)  Türkiye (1923-1975) Milliyeti Türk Evlilik(ler) Mustafa Kemal Atatürk(e. 1923; b. 1925) Akraba(lar) Halid Ziya Uşaklıgil (kuzeni) Vedad Uşaklıgil (uzaktan yeğeni) Bitirdiği okul Sorbonne Üniversitesi Kâzım Karabekir, Latife Hanım ve Mustafa Kemal Paşa, Edremit yolu üzerindeki Ergama köyünde halk ile birlikte; 8 Şubat 1923. Latife Uşşakî ya da Latife Hanım, (d. 17 Haziran 1898, İzmir - ö. 12 Temmuz 1975, İstanbul), Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün ilk ve tek evliliğinde eşiydi. 29 Ocak 1923 ile 5 Ağustos 1925 tarihleri arasında, iki buçuk yıl Atatürk ile evli kalmıştır. Atatürk ile evliliği ve bu evliliğin bitişi, Türkiye Cumhuriyeti tarihi açısından önemli ve popüler bir konudur.[1] Hayatı[değiştir | kaynağı değiştir] 17 Haziran 1898 tarihinde İzmir'de doğdu. İzmir’in tanınmış ailelerinden Uşaklıgil Sülâlesi'ne mensuptur ve yazar Hâlit Ziyâ Uşaklıgil'in kuzenidir.[2] Uşak kökenli sülâle, önce Helvacızâde, İzmir'e göçtükten sonra da Uşakîzâde olarak anılmıştır. Uşakîzâde Muammer Bey ile Adeviye Hanım'ın kızı olan Latife'nin, Vecihe (1907-1992), İsmail (1902-1973), Münci (1910-1932), Ömer (1903-1938) ve Rukiye (1908-1970) adlarında 5 kardeşi vardı. Uşakîzâde Köşkü'nün bahçesinde bulunan "camlı köşk"te ilkokulu, İstanbul Arnavutköy Amerikan Kız Koleji'nde ortaokulu ve liseyi okudu. Paris'te Sorbonne Üniversitesi’nde siyâset ve hukuk eğitimi aldı, Londra'da dil öğrenimi gördü. İngilizce, Fransızca, İspanyolca ve Almanca biliyordu. Sakarya Meydan Muharebesi'nin kazanılması üzerine, üçüncü sınıfta üniversite eğitimini yarıda bırakarak, Gazi Mustafa Kemal Paşa ve ordusunu karşılamaya İzmir'e döndü. 9 Eylül 1922'de, Türk ordusunun İzmir'e girişinin ardından, başkumandana güvenli bir karargâh arayışındaki kurmayları, Gazi Mustafa Kemal Paşa'yı Göztepe'deki Uşakîzâde Ailesi'nin köşküne götürdüler. Ebeveynleri o sırada bir yurt dışı seyahatinde olduğu için köşkte babaannesiyle birlikte kalan Latîfe Uşakî, 14 Eylül'den itibaren Gazi Mustafa Kemal Paşa'yı köşkte ağırladı. 16 gün süren ve 30 Eylül 1922 tarihinde sona eren bu misafirlikte köşk, Mudanya Ateşkes Antlaşması çalışmalarına sahne oldu. 17 Aralık 1922 tarihinde, Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın annesi Zübeyde Hanım, sağlık sorunları nedeniyle ve Latife Hanım'ı da görmek arzusuyla İzmir'e gitti. Uşakîzâde Âilesi'ne ait köşkte (bugün Latîfe Hanım Müzesi) 28 gün Latîfe Hanım'ın konuğu olan Zübeyde Hanım, 14 Ocak 1923 tarihinde vefat etti. O sırada Batı Anadolu gezisinde olan Mustafa Kemal Paşa, 27 Ocak'ta İzmir'e varıp annesinin Karşıyaka'daki mezarını ziyaret etti.[3] Atatürk ile nikâhlanması[değiştir | kaynağı değiştir] Mustafa Kemal Atatürk ile Latîfe Hanım, 29 Ocak 1923 tarihinde, Muammer Bey’in Göztepe'deki Uşakîzâde Köşkü'nde dinî nikâhla evlendiler. Nikâh bazı yönlerden dönemin âdetlerine uymuyordu. Yaygın uygulamada kadınlar dinî nikâhta yer almazken, Latife Hanım dinî nikâhta bulundu. Mareşal Fevzi Çakmak ve Kâzım Karabekir Paşa, Mustafa Kemal’in, Mustafa Abdülhâlik Renda ile Salih Bozok ise Latîfe Hanım'ın nikâh şâhidi idi. Bu nikâhta yaşanan ilkler, sekiz ay sonra Merkez Kadısı Hüseyin oğlu Ömer Fevzi tarafından belge haline getirilmiş ve tasdik edilmiştir. Mustafa Kemal ve Latife Hanım Bursa ziyareti sırasında, 31 Ağustos 1924. Yeni devletin başkenti Ankara’ya gelerek Çankaya’da ilk cumhurbaşkanlığı konutu olarak kullanılan Pembe Köşk’te yaşadı. Eşinin isteği üzerine meclisteki oturumları izlemeye giden Latife Hanım, Türkiye Büyük Millet Meclisi binasına giren ilk kadın oldu. Pek çok yurt gezisinde eşine eşlik etti.[4] 1925'te Türk Ocakları'nın ikinci kurultayına Kars Türk Ocağı delegesi sıfatıyla katıldı.[5] Kurultayın 29 Nisan 1925 tarihinde yapılan oturumunda Türk Ocakları Merkez İdare Heyetine seçildi; idare heyeti 17 Mayıs 1925 tarihinde yaptığı toplantıda ocakların fahri başkanı seçildi.[6] Boşanması ve boşanmadan sonraki yaşamı[değiştir | kaynağı değiştir] Gazi Mustafa Kemal Paşa ile Latîfe Hanım’ın evliliği, 5 Ağustos 1925 tarihinde sona erdi. Boşanma haberi, 12 Ağustos 1925 tarihinde hükûmet bildirisi ile duyuruldu. Ölümüne kadar iki yıl yurt dışında ve 48 yıl zaman zaman İzmir’de, zaman zaman da İstanbul’da yaşadı. Yaşamı boyunca evliliği ve eşi hakkında konuşmayı da, yazmayı da kesinlikle kabul etmedi; ikinci kuşak yakınlarına da aynı yönde vasiyette bulundu.[7] 23 Şubat 1924 tarihli Resimli Gazete'de Latife Hanım, Mustafa Kemal Paşa ve İsmet Paşa ile bir arada. 12 Temmuz 1975 tarihinde İstanbul'da 76 yaşındayken meme kanserinden hayatını kaybetti.[8] Dönemin İstanbul Vâlisi Namık Kemal Şentürk'ün gayretiyle kara, hava ve deniz birliklerinden oluşan bir şeref kıtasının katıldığı cenazesi 13 Temmuz 1975 tarihinde Teşvikiye Camiî'nden kaldırıldı, Edirnekapı Mezarlığı'ndaki aile mezarlığına defnedildi. Cenaze için devlet töreni yapılmadı; naaşının üzerine bir Türk bayrağı örtülerek defnedildi.[9] Mirası[değiştir | kaynağı değiştir] Latife Uşakî'nin anıları ve sakladığı kıymetli belgeler Türk Tarih Kurumu'nda saklanmaktadır.[10] Gazi Mustafa Kemal Paşa, tarafından Latife Hanım'a yurt dışında rahatsız edilmemesi için, Fatma Zehra Latife Uşakî adıyla bir pasaport düzenlenmiştir. Latife Hanım "Uşakî" soyadını benimsemiş ve "Uşşaki" olarak bazı ithaf yazılarında da kullanmıştır. Anne ve babasının ve kardeşlerinin Edirnekapı'daki mezar taşlarında "Uşşaklı" yazarken, Latife Hanım'ın mezar taşında "Uşşakî" yazmaktadır. Latife Hanım'ın Edirnekapı Şehitliği'nde bulunan mezarı, İstanbul 1981 yılında Uşakîzâde Köşkü'nün İzmir Özel Türk Koleji'ne satışı sırasında alınan tapuda, Latîfe Hanım dâhil, beş mirasçının soyadı "Uşaklı"dır. Aynı âileye mensup Hâlid Ziyâ'nın baba tarafı, "Uşaklıgil" soyadını almıştır. Uşakîzâde Âilesi'nin Büyük İzmir Yangını'nda yok olan 70 parça mülkünün olduğu bilinmektedir. Günümüzde ise Uşakîzâdeler'den kalan İzmir'de üç köşk bulunmaktadır. Basmane Garı'nın karşısında yer alan ve Latîfe Hanım'ın da içinde doğduğu kışlık konak, 200 yaşındadır. Restorasyona gereksinimi bulunan bu köşk hâlen ailenin mülkiyetindedir. Bugün İzmir Özel Türk Koleji kampüsü içinde yer alan İzmir Göztepe'deki yazlık Uşakîzâde Köşkü ise, 15 Haziran 2001 tarihinden itibaren müzeye dönüştürüldü. Karşıyaka Belediyesi tarafından restore edilen İzmir Karşıyaka'daki bir ikinci köşk, Latife Hanım Köşkü Anı Evi (Zübeyde Hanım Müzesi) olarak 19 Mayıs 2008'den beri hizmet vermektedir. Latîfe Hanım hakkında yazılmış kitaplar[değiştir | kaynağı değiştir] Adana Türk Ocağı'nın hatıra defterinde Latîfe Uşakî'nin kendi el yazısıyla kaydedilmiş bir not:"Bu zengin topraklara, böyle münevver gençlere malik olan Türk Adana'nın Ocağı daima tütsün" , 1923, Vikisöz Gazi ve Latife, İsmet Bozdağ, Emre Yayınları, 1991. Mustafa Kemal'le 1000 Gün Latife Hanım'ın Atatürk'le Yaptığı Kısa Süren Evliliğin Öyküsü, Nezihe Araz, Dünya Yayıncılık, 2005. Latife Hanımın Sırları ve Türk Sosyetesi, Mehmet Barlas, Birey Yayıncılık, 2005. Latife Hanım, İpek Çalışlar, Doğan Kitap, 2006, ISBN 978-9750845147 Latife Hanım'ın Kağıtları, Fatih Bayhan, Pegasus Yayınları, 2007. Teyzem Latife, Fatih Bayhan, M. Sadık Öke, Pegasus Yayınları, 2011. Sen Latife Değil Latifsin, Nezihe Araz, Özgür Yayınları, 2002. Atatürk'ün Aşkı Latife, Fatih Bayhan, Paradoks Kitap, 2012. Uşakizade Köşkü ve Gazi Mustafa Kemal Paşa, Ahmet Gürel, İzmir Özel Türk Koleji Yayını, 2007 Sizi Serbest Bırakmayı Muvafık Bularak Tatlik Ettim!, Murat Bardakçı, 2021, ISBN 978-6254052309 Ayrıca bakınız[değiştir | kaynağı değiştir] Fikriye Hanım Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir] Balkaya, İhsan Sabri (28 Mart 2014). "ATATÜRK'ÜN EŞİ LATİFE HANIM'DAN ALİ FETHİ OKYAR'IN EŞİ GALİBE HANIM'A MEKTUPLAR". Atatürk Yolu Dergisi. 14 (55): 0-0. doi:10.1501/Tite_0000000413. ISSN 1303-5290. 8 Ekim 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Ekim 2022.  Kolektif (1 Aralık 2011). Notos Öykü 31 - Latin Amerika Edebiyatı: Aralık 2011-Ocak 2012. Notos Kitap Yayıncılık Eğitim Danışmanlık ve Sanal Hizmetler Tic. Ltd. Şti.  Kiliç, Salemi (28 Şubat 2010). "MUSTAFA KEMAL (ATATÜRK) PAŞA'NIN BATI ANADOLU GEZİSİ VE KARŞILAMA TÖRENLERİ". Atatürk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi (8): -. ISSN 1300-9052.  Adana'yı ziyaretinde, "Latife Mustafa Kemal" imzası ile Türk Ocağı binasının açılışında Hatıra Defteri'ne "Bu zengin topraklara, böyle münevver gençlere mâlik olan Türk Adana’nın Ocağı daima tütsün." cümlesini yazmıştır. Hatıra Defterindeki notta 15 Mart 29 yazılıdır. Salep, Mustafa (1 Kasım 2021). "TÜRK OCAKLARI İKİNCİ KURULTAYI´NIN CUMHURİYET DÖNEMİ MİLLİYETÇİLİK ANLAYIŞINA ETKİLERİ". History Studies International Journal of History. 13 (5): 2110-2120. doi:10.9737/hist.2021.1050.  Füsün Üstel (2010). İmparatorluktan Ulus Devlete Türk Milliyetçiliği: Türk Ocakları. İstanbul: İletişim Yayınları. s. 175. ISBN 9-789754706123.  1927-1938 arasında Atatürk'ün uşaklığını yapmış olan Cemal Granda'ya göre Atatürk Latife Hanım'dan ayrıldıktan sonra bile yeri geldiği zaman ondan saygıyla söz etmeyi alışkanlık haline getirmiştir:-Bizim Latife Hanım kraliçe gibidir. Lisan bilir, sefir ağırlar, sosyetik misafirleri nasıl kabul edeceğini bilir, kültürlü, aydın kadındır.Ancak bir gün Atatürk'e Armstrong'un Bozkurt kitabı getirildiğinde özel hayatıyla ilgili bölümleri okuyunca kaşları çatılmıştır:-Bu İngiliz benim evime giremez. Hususi hayatıma nüfuz edemez. Bizim Latife Hanım Avrupa'da tahsil etmiştir. Ona bunları olsa olsa o yazdırtmıştır. İngiliz, hususi hayatımı bilir ama bir yere kadar bilir. demiştir. Bakınız Turhan Gürkan, Atatürk'ün Uşağının Gizli Defteri, Fer Yayınları, İstanbul, 1971 s.190 "13 Temmuz 1975, Cumhuriyet: Atatürk'ün eşi Lâtife Hanım öldü". 27 Ocak 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi.  "Latife Hanım, Mustafa Kemal'in başına gelmiş bir kaza değildi - Magazin Haberleri". web.archive.org. 16 Temmuz 2023. 16 Temmuz 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Temmuz 2023.  "Bilgi". 5 Mayıs 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi.  Dış bağlantılar[değiştir | kaynağı değiştir] Uşakizade Köşkü'nün resmî web sitesi Wikimedia Commons'ta Latife Uşşakî ile ilgili ortam dosyaları bulunmaktadır. gtdMustafa Kemal AtatürkHayatı Askerî hayatı İzmir Suikastı Ölümü ve devlet cenaze töreni Anma Ödülleri Ailesi ve yakınları Ali Rıza Efendi Zübeyde Hanım Makbule Atadan Latife Hanım Mecdi Boysan Ülkü Adatepe Sabiha Gökçen Zehra Aylin Rukiye Erkin Nebile İrdelp Abdurrahim Tuncak Fikriye Afet İnan Mustafa Demir Dişçibaşı Sami Bey Foks (köpek) Yaverleri Salih Bozok Cevat Abbas Gürer Muzaffer Kılıç Şükrü Tezer Rüsuhi Savaşçı Sami Yanardağ Mahmut Celalettin Üner Cevdet Tolgay Ahmet Naşit Mengü Şükrü Özer Düşünsel Atatürkçülük Atatürk İlkeleri Atatürk Devrimleri Atatürk milliyetçiliği Atatürk kişi kültü Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir Ne mutlu Türk'üm diyene Türkiye Türklerindir Ya istiklâl ya ölüm Yurtta sulh, cihanda sulh Söylevleri Gençliğe Hitabe Onuncu Yıl Nutku Bursa Nutku Yapıtları Nutuk Geometri Yurttaşlık Bilgileri Cumalı Ordugâhı Taktik Tatbikat ve Seyahati Takımın Muharebe Talimi Zabit ve Kumandan ile Hasbihal Kurumsal Vatan ve Hürriyet Cemiyeti Cumhuriyet Halk Partisi Türk Dil Kurumu Türk Tarih Kurumu Anıt ve müzeler Anıtkabir Tarihi Artvin Atatürk Heykeli Atlı Atatürk Anıtı Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Müzesi İzmir Atatürk Anıtı Konya Atatürk Anıtı Mareşal Atatürk Anıtı ODTÜ Atatürk Anıtı Samsun Onur Anıtı Sarayburnu Atatürk Anıtı Taksim Cumhuriyet Anıtı Canberra'daki anıtı Bakü'deki heykeli Meksiko'daki heykeli Diğer Popüler kültürdeki yeri Adını taşıyan şeyler Dinî inancı Damal'daki Atatürk silüeti Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun Atatürk Yılı Güneş-Dil Teorisi Kategori Commons gtdTürkiye cumhurbaşkanları eşleri Latife Hanım Mevhibe İnönü Reşide Bayar Melahat Gürsel Atıfet Sunay Emel Korutürk Sekine Evren Semra Özal Nazmiye Demirel Semra Sezer Hayrünnisa Gül Emine Erdoğan Otorite kontrolü BNF: cb15774304p (data) GND: 124965245 ISNI: 0000 0000 7867 3863 LCCN: n80114467 NLG: 316829 NLI: 987007587781105171 SUDOC: 257273662 VIAF: 11151873 WorldCat: lccn-n80114467 "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Latife_Uşşakî&oldid=32192131" sayfasından alınmıştır
Gülcemal, Karaköy Rıhtımında (1928-1937 arası) Tarihçe Birleşik Krallık Adı SS Germanic (1874-1905) SS Ottawa (1905-1911) İşletmeci White Star Line (1874-1904) American Line (1904-1905) Dominion Line (1905-1911) Port kayıt Liverpoolİnşa eden Harland and Wolff, BelfastDenize indirilişi 15 Temmuz 1874Satın alınışı Mayıs 1875Hizmet 30 Mayıs 1875Hizmet dışı 1911Akıbet Satıldı, 1911 Tarihçe Türkiye Adı Gul Djemal (1911-1928) Gülcemal (1928-1950) Sahibi Osmanlı Seyr-i Sefain İdaresi (1911-1928) Türkiye Seyrisefain İdaresi (1928-1950) Hizmet 1911Hizmet dışı 1937Akıbet Söküldü, 1950 Genel karakteristik [1] Tipi Transatlantik yolcu gemisiTonaj 5008 GRTUzunluk 455 ft (139 m)Genişlik 45 ft 2 in (13,77 m)İtme gücü İnşa edildiğinde; 8 × buhar kazanı 2 × 2-cylinder compound buhar makineleri 1 pervane 1895'ten sonra; Triple-expansion (3 genişlemeli) buhar makineleri Hız 16 knot (30 km/sa; 18 mph)Kapasite İnşa edildiğinde; 1,720 yolcu: 220 × 1. sınıf 1500 × 3. sınıf 1905'ten sonra; 1,750 yolcu: 250 × 2. sınıf 1500 × 3. sınıf Gülcemal, ilk ismi ile Germanic, 1874 yılında Belfast kentinde Harland and Wolff firması tarafından inşa edilen ve 1911 yılında Osmanlı Seyr-i Sefain İdaresi tarafından satın alınan uzun yol buharlı yolcu gemisi. Amerika'ya giden Türk bayraklı ilk gemi olarak Türk Sivil Denizcilik tarihine geçmiştir. 1950 yılında söküldüğünde 75 yıllık hizmet ömrüyle o tarihte dünyanın en uzun süre çalışan ikinci gemisi olarak da kayıtlara ayrıca geçmiştir. Özellikleri[değiştir | kaynağı değiştir] Genel plan[değiştir | kaynağı değiştir] 142 metre uzunluğunda, 14 metre genişliğinde ve su altında kalan kısmı yaklaşık 10 metre olan, üst güvertesi açık, iki bacalı, dört direkli, 5071 grosstonluk geminin teknesi su geçirmez perdelerle 8 bölmeye ayrılmıştı.[2] Makineler, kazanlar ve pervane[değiştir | kaynağı değiştir] Maudslay, Sons and Field yapımı makineler İnşa edildiği tersane o zamana kadar bu büyüklükte bir geminin makinelerini yapmadığı için 5.000 beygir gücündeki tripıl ekspenşın (üç genişlemeli) makinelerin yapımı bu alanda hayli deneyimli olan Londra merkezli Maudslay, Sons and Field firmasına ısmarlanmıştı. Geminin 8 adet çift tabanlı kazanları ve dakikada 52 devir yaparak dönen 7 metre çapında bir pervanesi vardı. Günde 85 ton kömür yakarak saatte 15 deniz milin üzerinde bir hıza erişebilen geminin depoları 1.100 ton kömür alabilecek kapasitedeydi. Gemi kendi döneminin bir teknoloji harikası olarak görülmekteydi.[2] [3] Yolcu bölümleri[değiştir | kaynağı değiştir] Güverte planı Geminin yemek ve dinlenme salonları hayli geniş tutulmuş, geniş oyun yerleri, lüks restoranları, göz kamaştırıcı salonları ile lüks oteller ayarında yüzen bir saray görünümündeydi. Geminin birinci mevkiinde 220 yolcu ağırlanıyordu, ikinci mevki kamaraları yoktu ancak alt kısmında 1500 göçmen taşıyabilecek geniş koğuşları vardı. Geminin mürettebatı 130 kişiden oluşuyordu.[2] 1893’te Amerika'ya Chicago Sergisi’ne görevli olarak giderken Liverpool’dan bu gemiye binen Ubeydullah Efendi gemiden bahsederken geminin gezinti güvertesinin üstünde köşk şeklinde bir kütüphanesinin olduğunu, yemek salonunun vapurun baş tarafına bakan kısmında büyük bir piyano ve ayna bulunduğunu, kütüphanenin duvarına her sabah saat 9’da bir cetvel asıldığını ve bu cetvelde kalkış limanından kaç mil uzaklaşıldığı, varış limanına kaç mil kaldığı gibi seyirle ilgili güncel bilgilerin yel aldığını, geminin içinde çiçek yetiştirilen bir bahçesinin olduğunu ve yemek masalarına her gün oradan taze çiçek getirildiğini ve gemide her gece konserlerin düzenlendiğini belirtmektedir.[4] Maliyeti[değiştir | kaynağı değiştir] Geminin inşa maliyeti 200.000 sterlin idi.[2] [5] Satın alınmadan önceki dönemi[değiştir | kaynağı değiştir] 1874 yılında inşa edilen Gülcemal, satın alındığı 1911 yılına kadar olan dönemde ilk önce Germanic, daha sonra Ottawa isimleriyle Atlantik Okyanusu'nda ilk sahiplerine hizmet verdi. Germanic[değiştir | kaynağı değiştir] White Star Line şirketinin bir reklam afişi (1912) Londra merkezli White Star Line isimli denizcilik şirketine ait bir transatlantik yolcu gemisi olan Germanic, Harland and Wolff tersanelerinde (Belfast, Kuzey İrlanda), ikizi olan Britannic gemisi ile beraber inşa edilmiş ve 15 Temmuz 1874 tarihinde denize indirilmiştir. İlk seferini Liverpool limanından New York limanına 30 Mayıs 1875 tarihinde gerçekleştirmiştir. Hızlı gemi olarak inşa edilen Germanic İrlanda'dan Amerika yönüne ortalama 15.79 knot hızla Atlantik Okyanusu'nu 7 gün, 15 saat, 17 dakika gibi rekor bir sürede tamamlayarak 1876 Şubat ayında Atlantik’i en kısa zamanda kateden gemilere verilen “Mavi Kurdele (Blue Riband)" ve takip eden Nisan ayında da 7 gün, 11 saat, 37 dakika ile dönüş yönünde yine “Mavi Kurdele (Blue Riband)" ödülünü almıştır. 1883 yılı Ocak ayında New York seferine devam ederken pervane mili kırılmış, daha sonra İrlanda'ya güvenli bir şekilde dönmüştür. Dominion Line şirketinin bir reklam afişi (1890'lar) Denize indirilişinden 21 yıl sonra 1895 yılında gemi yeniden donatılmış, geminin hızını arttıran yeni bir makine takılmış, yeni bir güverte eklenmiş ve bacaları yükseltilmiştir. 13 Şubat 1899 tarihinde, şiddetli kar fırtınası nedeniyle geminin güvertesinde, yelkenlerinde, direklerinde ve bunları tutan halatlarda kar ve buz biriktiğinden gemi aşırı yüklü hale gelmiş ve dibe oturmuş, geminin bir tarafı da rıhtıma yaslanmıştı, şans eseri o sırada New York limanında bulunduğu için kurtarılarak 10 gün sonra tekrar yüzdürülmüştür. Ellis Adası kayıtlarına göre Germanic, 1875 ile 1904 yılları arasında 66,378 göçmeni Amerika'ya taşımıştır. Kuzey Atlantik'teki yıllarında 211 sefer ve 1.5 milyon mil yol katederek kendi çağında üstün bir başarı gösteren Germanic 1903 yılı Eylül ayına kadar White Star Line şirketinde hizmet vermiştir.[1][5][6][7][8] Ottawa[değiştir | kaynağı değiştir] 1903 yılı Eylül ayında Philadelphia merkezli American Line isimli denizcilik şirketine kiralanan Germanic, 23 Nisan 1904 tarihinde Southampton-Cherbourg-New York seferlerine başladı. Bu servisteki 6. ve son seferine 2 Ekim 1904 tarihinde başlayan Germanic 1905 yılında Liverpool merkezli Dominion Line denizcilik şirketine satıldı ve ismi Ottawa olarak değiştirildi. İki kıta arasında göçmen taşımak amacıyla satın alınan geminin lüks kamaraları geniş yatakhanelere, gösterişli yemek salonları da göçmen yemekhanelerine dönüştürüldü. Gemi 2.sınıf 250 yolcu ve 3.sınıf 1500 yolcu taşıyacak şekilde yeniden donatılarak 27 Nisan 1905 tarihinde Liverpool-Quebec-Montreal seferlerine başladı ve bu rotasyondaki son seferini 2 Eylül 1909 tarihinde yaptı. 1911 yılı Mart ayında Osmanlı İmparatorluğu'na satılan ve 15 Mart 1911 tarihinde Liverpool limanından İstanbul'a hareket eden geminin yeni ismi Gülcemal oldu.[1][6][9][10][11] Gülcemal, henüz ismi Germanic iken (1890-1900) Gülcemal (Germanic) ve Britannic yolcu gemilerini tasvir eden bir resim İngiliz denizaltısı E14 mürettebatıyla Çanakkale Boğazından ayrılırken (1915) Gülcemal'in inşa edildiği Harland and Wolff tersanesinden bir görünüm (1911 başları). Arka planda görünen gemi Titanik Gülcemal[değiştir | kaynağı değiştir] Osmanlı Seyr-i Sefain İdaresi tarafından 25,110.60 altın liraya satın alınan gemiye Sultan V. Mehmet Reşat’ın annesinin adı olan ve "gül çehreli, gül gibi güzel" anlamına gelen Gülcemal adı verildi.[2][2][11] Geminin adı ilk dönem kayıtlarda "Gul Djemal" olarak geçti, 1928 yılında Türkiye Seyrisefain İdaresi'ne devredilince "Gülcemal" olarak düzeltildi. İlk yılları[değiştir | kaynağı değiştir] Gemi henüz İngiltere'deyken iyice elden geçirilmiş, mobilyaları, döşemeleri, mutfak ve sofra takımları baştan sona yenilenmişti. Osmanlı Seyr-i Sefain İdaresi tarafından satın alındıktan sonra da Almanya'ya olan bir seferi sırasında tersaneye alınarak esaslı bir revizyondan geçirilmişti.[2] Gemi ilk zamanlarında Türk askerlerini Yemen'e taşıdı.[5]Karadeniz limanlarına düzenli düzenli posta seferleri yapmaya başladı. 1911'de Sultan Reşad onunla Rumeli seyahatine çıktı.[2] Balkan Savaşı döneminde Osmanlı Devleti'nin Balkanlar'da kalan son askerleri 19 Haziran 1913'te Seman iskelesinden Gülcemal Vapuru ile Rumeli'nden ayrıldı.[12] Hac zamanlarında binlerce yolcuyu Mekke'ye en yakın liman olan Cidde limanına taşıdı.[13] I. Dünya Savaşı yılları[değiştir | kaynağı değiştir] 1914'te I. Dünya Savaşı çıktığında Gülcemal asker taşımada kullanılmaya başladı, bir dönem hastane gemisi olarak da hizmet verdi.[2] 27 Şubat 1915 tarihinde Ege'den Marmara'ya sızan İngiliz denizaltısı E14 İstanbul'dan Çanakkale'ye asker taşımakta olan Gülcemal'i 1915 yılının Mayıs ayının başlarında İmralı Adası önlerinde yakalayarak torpillemeyi başardı.[2] Pruvasından yara alan gemideki askerleri kurtarmak için Şirket-i Hayriye Cemal Kaptan idaresindeki 67 numaralı Kalender adlı yeni vapuru ile 27 numaralı Sahilbent adlı araba vapurunu olay yerine gönderdi. Askerler ve savaş malzemeleri birkaç gün içinde yakındaki Bolayır ve Lapseki iskelelerine taşınırken Gülcemal de yedekte çekilerek 2 yıl sürecek tamiratı için İstanbul'a getirildi.[14][15] Savaşın sonunda Gülcemal 1918-1919 yılları arasındaki mütareke döneminde Yunanistan ve Mısır'daki esir kamplarında tutulmakta olan Alman askerlerini Wilhelmhaven ve Hamburg limanlarına taşıdı. Bu arada İstanbul, Selanik ve İskenderiye arasında seferler de yaptı. Türk Kurtuluş Savaşı öncesinde 9.Ordu kumandanı Kazım Karabekir Paşa 12 Nisan 1919 günü İstanbul'dan Trabzon'a Gülcemal ile gitmişti.[2] Amerika seferleri (1920-1921)[değiştir | kaynağı değiştir] Amerika'ya 1920 ve 1921 yıllarında toplam 4 sefer yapan Gülcemal, Amerika'ya giden Türk bayraklı ilk gemi olarak Türk Sivil Denizcilik tarihine geçmiştir. Daha önce donanmanın Bursa ve İzmir isimli korvetleri 1864 yılının Eylül ayında İstanbul'dan yola çıkmışlar, Atlantik'te yollarını kaybederek Brezilya'ya sürüklenmişler, bir süre orada kaldıktan sonra Afrika'nın güneyinden ilerleyerek ertesi yılın Kasım ayında Basra'ya vararak bu seferi tamamlamışlardı, Gülcemal ise Türk Bayrağını Amerika'ya götüren ilk gemi oluyordu.[2] Türk göçmenleri 1920 yılına kadar yabancı kumpanyaların gemileriyle seyahat ettiler. Vapur acenteliği yapan Jorj Dedeoğlu vasıtasıyla Ottoman-American Line gemi kumpanyası adına Köstence-İstanbul-Napoli ve Marsilya üzerinden New York'a seferler yapmak üzere kiralanan Gülcemal, ilk seferine 9 Ekim 1920 günü başladı ve New York limanına 31 Ekim 1920 günü ulaştı, gemideki 956 yolcunun çoğunluğu Osmanlı tebalı Ermeni ve Rumlar ile Rusya'dan kaçan Yahudi mültecilerdi.[2][16] Gülcemal'in ilk seferine çıktığı zaman zabitanı şu kişilerden oluşuyordu: Süvari Lütfi Kaptan, çarkçıbaşı Kadri Bey, ikinci çarkçı Ziya Bey, üçüncü çarkçı Hakkı Bey, dördünce çarkçı Kemal Bey, mülazım çarkçılar Süheyl Bey ve Mesut Bey.[2] Gülcemal'in New York limanına gelmesi önemli bir olay olmuş, vapurun kaptanlarını görmek için yalnız Türkler değil, Türkiye'den gelmiş Rum, Ermeni, Yahudi, bütün Türk uyrukları gelmişti.[17] Morton Allan Directory of European Passenger Steamship Arrival kayıtlarına göre Gülcemal 1920'deki ilk seferinde Mount Royal Steamship Company of Spain ve 1921 yılındaki diğer 3 seferinde Ottoman-America Line denizcilik şirketlerine kiralanmış olarak seferlerini yapmıştı.[18] New York Tribune gazetesinin 12 Ekim 1920 tarihli sayısında, Yunanların kiraladığı ve 1000 göçmen taşıyan Gul Djemal isimli Türk gemisinin İstanbul'dan Amerika'ya olan bu ilk seferinden bahseden bir haber de çıkmıştı.[19] Seferlerden birinde Gülcemal bir talihsizlik sonucu New York limanında yanaşacağı rıhtıma yanlışlıkla bindirerek hasara yol açtı ve Amerikalılar gemiye tedbir koydu ancak Lütfi Kaptan kişisel girişimleriyle gemiyi hacizden kurtarıp İstanbul'a geri getirdi.[2] Gülcemal'in Amerika'ya 4. ve son seferi 21 Ekim 1921 tarihinde oldu.[9] Sonraki yıllar[değiştir | kaynağı değiştir] Gülcemal, Cumhuriyet döneminde Karadeniz, Ege ve Akdeniz hatlarında posta seferlerinde kullanıldı. 15 Mayıs 1923 tarihinde Trabzon yakınlarında Yosun Burnu'nda karaya oturduysa da Alemdar tahlisiye gemisi tarafından kurtarıldı. Türkiye-Yunanistan nüfus mübadelesi döneminde Yunanistan’dan Türkiye’ye gelecek mübadiller Selanik'ten İstanbul ve İzmir limanlarına Gülcemal Vapuru ile getirildi.[20] Başkanlığını İsmet Paşa'nın yaptığı Lozan Barış Konferansı Heyeti'ni de bu yıllarda Gülcemal taşımıştır.[21] Atatürk deniz gezilerini zaman zaman Gülcemal Vapuru ile yaptı.[2] Gülcemal Vapuru 1928 yılında Haliç Taşkızak Tersanesi'nde tamirdeydi.[22] 1931 yılında Marmara Denizi'nde karaya oturduysa da kurtarıldı.[23] Son yılları (1937-1950)[değiştir | kaynağı değiştir] Gülcemal nihayet 1937'de hizmet dışı bırakıldı ve Haliç'e bağlandı. Uluslararası Lloyd kayıtlarında adı en son 1945 yılında yer aldı. 1949 yılına gelindiğinde limanda ardiye gemisi olarak kullanılıyordu. Ertesi yıl yüzer otel haline getirileceğine dair söylentiler çıktıysa da 75 yaşındaki gemi hurda olarak İtalyanlar'a satıldı. 1950 yılında bir açık deniz römorkörü tarafından çekilerek limandan çıkarıldı ve sökülmek üzere Messina limanına gönderildi.[2][11] 1950 yılında söküldüğünde 75 yıllık hizmet ömrüyle o tarihte dünyanın en uzun süre çalışan ikinci gemisi olarak kayıtlara geçmiştir.[15] Atatürk'ün Gülcemal Vapuru ile yaptığı deniz gezileri[değiştir | kaynağı değiştir] Atatürk, Gülcemal Vapuru'nda Mudanya açıklarında (5 Haziran 1926)[24] Atatürk, Burgaz Vapuru'ndan Gülcemal Vapuru'na geçerken (5 Haziran 1926)[25] Atatürk'ün Gülcemal Vapuru ile yaptığı deniz gezileri şu şekildedir: 4 Ocak 1926 tarihinde Mudanya’da Gülcemal Vapurunda tertip edilen baloda bulundu, tekrar Bursa’ya döndü. 17 Ocak 1933 tarihinde Eskişehir’den trenle Derince’ye geldi oradan Gülcemal Vapuru ile Mudanya’ya gitti. 28 Ocak 1933 tarihinde Mersin’de Gülcemal Vapuruna geçti. 29 Ocak 1933 tarihinde Gülcemal vapuru ile Antalya’ya geldi. 30 Ocak 1933 tarihinde Gülcemal vapuru ile Fethiye ve Marmaris koylarını gezdi. 31 Ocak 1933 tarihinde Gülcemal vapuru ile İzmir’e gitti. 6 Şubat 1933 tarihinde Bilecik ve Bursa’dan Mudanya’ya geldi, Gülcemal Vapuru ile İstanbul’a hareket etti. 25 Haziran 1934 tarihinde İran Şahı ile birlikte Çanakkale’de Gülcemal vapuruna bindi. 26 Haziran 1934 tarihinde Adalar ve Moda önünden Gülcemal ile geçti, İran Şahı Rıza Pehlevi ile Sarayburnu’ndan gemiden ayrıldı.[26] Atatürk, 5 Haziran 1926'da Mudanya'da Gülcemal Vapuru Hatıra Defterine şunları yazmıştır: "Gülcemal Vapuru'nda gördüğüm intizam ve mükemmeliyet takdire değerdir. Genel Müdür Beyefendi'ye, geminin süvarine ve bütün mürettebatına teşekkür ederim. Gazi M. Kemal"[27] Popüler kültür[değiştir | kaynağı değiştir] Gülcemal Vapuru, Hasan İzzettin Dinamo, Kemal Tahir, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Orhan Veli, Rıfat Ilgaz ve Sunay Akın'ın eserlerinde yer almış, Karadeniz manilerine konu olmuştur.[20] Çağan Irmak'ın Dedemin İnsanları filminde mübadele zamanları anlatılırken Gülcemal gemisinden bahsedilmiştir. Galeri[değiştir | kaynağı değiştir] Gülcemal (1899 yılında, ismi Germanic iken) Germanic (1890-1900) Göçmenleri Amerika'ya taşıyan Germanic gemisi Özgürlük Heykeli'nin yanından geçerken (1887) Germanic Gülcemal'in ikizi olan Britannic (1890-1903 yılları arası) Germanic (Gülcemal) gemisini tasvir eden bir çizim (1877-1878) Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir] a b c Clarkson, Andrew. "SS Germanic (İngilizce)". titanic-titanic.com. 19 Haziran 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Mart 2013.  a b c d e f g h i j k l m n o p q Eser Tutel, Seyr-i Sefain: Öncesi ve sonrası, (İletişim Yayınları, 1997, sf.118-126) 22 Mart 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde [https://web.archive.org/web/20130322104650/http://www.gracesguide.co.uk/Maudslay,_Sons_and_Field arşivlendi. 22 Mart 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 22 Mart 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 22 Mart 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 22 Mart 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 22 Mart 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 22 Mart 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 22 Mart 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 22 Mart 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 22 Mart 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 22 Mart 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Maudslay, Sons and Field (İngilizce)] 22 Mart 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Grace's Guide,British Industrial History, gracesguide.co.uk, erişim 19 Mart 2013 Eser Tutel, Gemiler...Süvariler...İskeleler..., (İletişim Yayınları, 1998, sf.11-16) a b c Germanic/Ottawa/Gul Djemal/Gulcemal (İngilizce) 8 Şubat 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., thegreatoceanliners.com, erişim 19 Mart 2013] a b 9 Haziran 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde [https://web.archive.org/web/20120609175357/http://www.norwayheritage.com/p_ship.asp?sh=germc arşivlendi. 9 Haziran 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 9 Haziran 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 9 Haziran 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 9 Haziran 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 9 Haziran 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 9 Haziran 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 9 Haziran 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 9 Haziran 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 9 Haziran 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 9 Haziran 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. S/S Germanic, White Star Line (İngilizce)] 9 Haziran 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., norwayheritage.com, erişim 17 Mart 2013 3 Temmuz 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde [https://web.archive.org/web/20120703044201/http://www.titanic-whitestarships.com/Germanic_1874.htm arşivlendi. 3 Temmuz 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 3 Temmuz 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 3 Temmuz 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 3 Temmuz 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 3 Temmuz 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 3 Temmuz 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 3 Temmuz 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 3 Temmuz 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 3 Temmuz 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 3 Temmuz 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. White Star Line Germanic 1874-1950 (İngilizce)] 3 Temmuz 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., titanic-whitestarships.com, erişim 17 Mart 2013 Ellis Island Voyages for the Germanic from 1875 to 1904[ölü/kırık bağlantı], ellisisland.org, erişim 3 Nisan 2013 a b 7 Mayıs 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde [https://web.archive.org/web/20130507214309/http://ronaldimiller.com/ships.htm arşivlendi. 7 Mayıs 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 7 Mayıs 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 7 Mayıs 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 7 Mayıs 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 7 Mayıs 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 7 Mayıs 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 7 Mayıs 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 7 Mayıs 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 7 Mayıs 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 7 Mayıs 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Ships on which our immigrant ancestors arrived (İngilizce)] 7 Mayıs 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., ronaldimiller.com, erişim 17 Mart 2013 Dominion LINE 2 Şubat 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., economypoint.org, erişim 17 Mart 2013 a b c Eser Tutel, İstanbul'un unutulmayan gemileri, (Kitabevi Yayınları, 2005, sf.38,39) Balkan Harbi 10 Aralık 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Türk Tarih Kurumu, erişim 20 Mart 2013 New York Tribune, Gülcemal hakkında New York Tribune gazetesinde 1 Kasım 1920 tarihli bir haber 14 Mart 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Kongre Kütüphanesi, erişim 21 Mart 2013 Eser Tutel, Şirket-i Hayriye, (İletişim Yayınları, 1994, sf.164) a b Marmara'da Deniz Savaşları 11 Aralık 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., gallipoli-1915.org, erişim 21 Mart 2013 Rıfat N. Bali Anadolu'dan Yeni Dünya'ya, (İletişim Yayınları, 2004, sf.36,37) Sabiha Sertel, Roman Gibi, (Ant Yayınları, 1969, sf.62,63) 3 Haziran 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde [https://web.archive.org/web/20180603001103/http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/44/671/8543.pdf arşivlendi. 3 Haziran 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 3 Haziran 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 3 Haziran 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 3 Haziran 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 3 Haziran 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 3 Haziran 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 3 Haziran 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 3 Haziran 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 3 Haziran 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 3 Haziran 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. REPUBLICAN PERCEPTIONS: TIME AND GÜLCEMAL (İngilizce)] 3 Haziran 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Ankara Üniversitesi Dergiler New York Tribune, Gülcemal'in Amerika'ya yaptığı ilk seferle ilgili New York Tribune gazetesinde 12 Ekim 1920 tarihli bir haber (7.sütun) 4 Ocak 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Library of Congress, erişim 20 Mart 2013 a b S/S GÜLCEMAL 1874- 1950 30 Ocak 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., denizhaber.com, erişim 20 Mart 2013 Gülcemal'den Solak Reis'e R.Tahir Burak[ölü/kırık bağlantı], denizhaber.com, erişim 20 Mart 2013 Dr.Mustafa Hergüner, Cumhuriyetimizin başlangıç yıllarındaki denizciliğimize ilişkin bir inceleme (1923-1930), (İstanbul ve Marmara, Ege, Akdeniz, Karadeniz Bölgeleri Deniz Ticaret Odası, 2002, sf.6,109,127) THE WHITE STAR LINE (GERMANIC) 4 Aralık 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., red-duster.co.uk, erişim 21 Mart 2013 Atatürk, Gülcemal Vapuru'nda 17 Haziran 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Türkiye Cumhuriyeti Millî Eğitim Bakanlığı, erişim 17 Mart 2013 Atatürk fotoğraflar[ölü/kırık bağlantı], Türk Deniz Kuvvetleri, erişim 17 Mart 2013 MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜN DENİZ GEZİLERİ[ölü/kırık bağlantı], dzkk.tsk.tr, erişim 19 Mart 2013 Kemal Atatürk, Atatürk'ün bütün eserleri: 27 Eylül 1925 - 12 Ekim 1927 (18.cilt), (Analiz Basım, 2006, sf.208) Dış bağlantılar[değiştir | kaynağı değiştir] MAY BAR TURKISH SHIP The New York Times gazetesinde Gülcemal ile ilgili 17 Ekim 1920 tarihinde çıkan bir yazı (İngilizce), The New York Times, erişim 19 Mart 2013 TURKISH SHIP LANDS 956; MANY REFUGEES Gülcemal Vapuru'nun New York limanına ilk seferi ile ilgili The New York Times gazetesinin 1 Kasım 1920 tarihli bir haberi (İngilizce), The New York Times, erişim 23 Mart 2013 FUMIGATION CAMP FOR 774 ARRIVALS Gülcemal Vapuru'nun New York limanına ilk seferi ile ilgili The New York Times gazetesinin 2 Kasım 1920 tarihli bir haberi (İngilizce), The New York Times, erişim 20 Mart 2013 GUL DJEMAL LANDS CITIZENS http://query.nytimes.com/mem/archive-free/pdf?res=9506E2DB1E30E433A25750C0A9679D946195D6CF 6 Mart 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., The New York Times, erişim 23 Mart 2013 TURKISH SHIP STILL HELD Gülcemal Vapuru'nun New York limanına ilk seferi ile ilgili The New York Times gazetesinin 23 Aralık 1920 tarihli bir haberi (İngilizce), The New York Times, erişim 23 Mart 2013 DIRECT LINE TO LEVANT OPENS ON WEDNESDAY Gülcemal Vapuru ile ilgili The New York Times gazetesinin 23 Mayıs 1921 tarihli bir haberi (İngilizce), The New York Times, erişim 23 Mart 2013 Evening Public Ledger, http://chroniclingamerica.loc.gov/lccn/sn83045211/1921-06-15/ed-1/seq-21/ 14 Mart 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Kongre Kütüphanesi, erişim 19 Mart 2013 http://chroniclingamerica.loc.gov/search/pages/results/?state=&date1=1836&date2=1922&proxtext=gul+djemal&x=23&y=16&dateFilterType=yearRange&rows=20&searchType=basic 13 Mart 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Kongre Kütüphanesi, erişim 20 Mart 2013 Cornell University Law School, http://www.law.cornell.edu/supremecourt/text/264/90 25 Mart 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., law.cornell.edu, erişim 19 Mart 2013 Amerika’ya Göçmenlerin Taşındığı “Ottoman American Line Ve Gülcemal Gemisi”, turkishny.com "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Gülcemal&oldid=30991459" sayfasından alınmıştır
Metro istasyonu için General Asım Gündüz (İzmir Metrosu) sayfasına bakınız. Âsım Gündüz1316-P.2[1]Doğum1 Aralık 1880Kütahya, Osmanlı İmparatorluğuÖlüm14 Ocak 1970 (90 yaşında)İstanbul, TürkiyeBağlılığı Osmanlı (1901-1921)  Türkiye (1921-1945)Hizmet yılları1901-1945RütbesiOrgeneralKomutası3. Kolordu Kurmay Başkanlığı, Sina Cephesi Kurmay Başkanlığı, 8. Ordu Kurmay Başkanvekili, 48. Tümen, Harp Akademisi Taktik Öğretmenliği, Şehzade Öğretmenliği, Genelkurmay 2. BaşkanlığıBatı Cephesi Kurmay Başkanlığı, Genelkurmay Başkan Vekili, 8. Kolordu, 9. Kolordu, 5. Kolordu, Yüksek Askerî Şûra üyesiÇatışma/savaşlarıBalkan SavaşlarıI. Dünya SavaşıTürk Kurtuluş SavaşıÖdülleri Sonraki işiTBMM Kütahya Milletvekili Büyük Taarruz öncesi Batı Cephesi Kurmay Başkanı Asım Bey (Soldan üçüncü), Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa (Soldan ikinci) ile birlikte Âsım Gündüz (1880, Kütahya – 14 Ocak 1970, İstanbul), Türk asker ve siyasetçi. Hayatı[değiştir | kaynağı değiştir] Müftü Hacı İsmailoğulları'ndan Ömer Bey'in oğludur. Kütahya Rüştiyesini bitirdikten sonra Kuleli Askerî Lisesine girdi. 1905 yılında Harp Akademisinden kurmay yüzbaşı rütbesiyle mezun oldu. Mustafa Kemal, Ali Fuat ve Ali İhsan ile aynı sınıfta okudu. 1909-1911 yılları arasında Alman Harp Akademisinde okudu ve Alman Genelkurmayında staj yaptı. 27 Kasım 1911 tarihinde binbaşı rütbesine terfi etti. Bu rütbedeyken 27 Kasım 1911 tarihinde 10. Kolordu 1. Şube Müdürü, 22 Ocak 1912 tarihinde Genelkurmay 3. Şube, 4 Haziran 1912 tarihinde geçici olarak Harp Okulunda tabiye öğretmeni, 29 Eylül 1912 tarihinde, Balkan Savaşı süresince, Genel Karargâh Harekât Şube Müdürü Yardımcısı, 22 Aralık 1913 tarihinde Alman Islah Heyetinden Harp Akademisinde istihkâm öğretmenliği görevini yapan Mirliva Veber Paşa'nın yardımcısı, 17 Ocak 1914 tarihinde İstihkâm Kıtaları ve Müstahkem Mevkiler Müfettişliği Kurmay Başkanı, Müfettiş Vekili olarak görevlendirildi. 14 Eylül 1915 tarihinde kaymakam rütbesine terfi etti. 29 Eylül 1915 tarihinde müfettişliğin lağvı üzerine Genel Karargâh 12. Şube Müdürü olarak görevlendirildi. 13 Mayıs 1917 tarihinde 3. Kolordu Kurmay Başkanı, 18 Eylül 1917 tarihinde Sina Cephesi Kurmay Başkanı, 10 Ekim 1917 tarihinde 8. Ordu Kurmay Başkan Vekili, 17 Şubat 1918 tarihinde 48. Tümen Komutanı olarak atandı. 25 Mayıs 1918 tarihinde miralay rütbesine terfi etti. 27 Ağustos 1918 tarihinde 5. Ordu kurmay başkanlığına atandıysa da Yıldırım Ordular Grubu'nun isteğiyle 48. Tümen Komutanlığı görevinde bırakıldı. 2 Ekim 1918 tarihinde Şam dolaylarında İngilizlere esir düştü. 4 Ağustos 1919 tarihinde esaretten İstanbul'a dönerek Harp Akademisinde tabya öğretmenliği ve aynı zamanda şehzade öğretmenliği yaptı. 3 Ağustos 1921 tarihinde Anadolu'ya geçerek Türk Kurtuluş Savaşı'na katıldı. 30 Ağustos 1921 tarihinde Batı Cephesi Komutanlığı kurmay başkanlığına atandı. Büyük Taarruz planlarının hazırlanmasında önemli rol oynadı. Savaştaki başarısından sonra 31 Ağustos 1922 tarihinde mirliva rütbesine terfi etti ve paşa oldu. Genelkurmay II. Başkanı Orgeneral Asım Gündüz Hatay'da karşılanırken (Temmuz 1938) 2 Eylül 1923 tarihinde Genelkurmay II. Başkanlığına atandı. Bu görevden sonra 8. ve 9. Kolordu Komutanlığı yaptı. 1926 yılında ferîk rütbesine terfi etti. 5. Kolordu Komutanı iken 5 Ocak 1929 tarihinde tekrar Genelkurmay II. Başkanlığına atandı. 1937 yılında Trakya Manevraları'na katıldı. 30 Ağustos 1937 tarihinde orgeneral rütbesine terfi etti. Genelkurmay II. Başkanlığı döneminde Mareşal Fevzi Çakmak'ın en yakın çalışma arkadaşı oldu.[2] 1938 yılında Hatay'ın Türkiye'ye katılması için Hatay'da Fransızlarla yapılan görüşmelerde Türk Askerî Heyeti'nin başkanlığını yaptı. 1 Aralık 1943 tarihinde Yüksek Askerî Şûra üyeliğine atandı. 3 Ağustos 1945 tarihinde yaş haddinden emekliye ayrıldı. Emekli olduktan sonra VIII. ve IX. dönem TBMM Kütahya milletvekili seçildi. 1954 yılına kadar bu görevini sürdürdü. Daha sonra Kadıköy Bahariye'deki köşküne çekilerek oğlu Ferruh Gündüz ile beraber hayatının geri kalan kısmını istirahat ederek geçirdi. 14 Ocak 1970 tarihinde öldü. İstanbul Garnizon Komutanlığının hazırladığı askerî törenle Bahariye'deki evinden alınarak Kadıköy'den Dolmabahçe'ye ve oradan Harbiye'ye getirilerek askerî törenle Şişli Camii'nde kılınan cenaze namazından sonra Zincirlikuyu'daki aile kabristanına getirildi ve 25 sene önce vefat eden hanımının yanına defnedildi. Asım Gündüz'ün mezarı Almanca ve Fransızca bilmekteydi. Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir] T.C. Genelkurmay Harp Tarihi Başkanlığı Yayınları, Türk İstiklâl Harbine Katılan Tümen ve Daha Üst Kademelerdeki Komutanların Biyografileri, Genelkurmay Başkanlığı Basımevi, Ankara, 1972, s. 124. John M. VanderLippe, The politics of Turkish democracy: İsmet İnönü and the formation of the multi-party system, 1938-1950 2 Aralık 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., SUNY Press, 2005 ISBN 0-7914-6435-0. Wikimedia Commons'ta Asım Gündüz ile ilgili ortam dosyaları bulunmaktadır. Askerî görevi Önce gelen:Kâzım Orbay TSK Genelkurmay II. Başkanı5 Ocak 1929 - 1 Aralık 1943 Sonra gelen:Kâzım Orbay Önce gelen:Salih Omurtak TSK Genelkurmay II. Başkanı2 Eylül 1923 - 12 Ocak 1924 Sonra gelen:Kâzım Orbay Önce gelen:Naci Tınaz Batı Cephesi Kurmay Başkanı30 Ağustos 1921 - 2 Eylül 1923 Sonra gelen:Makam kaldırıldı gtdTürk Silahlı Kuvvetleri genelkurmay II. başkanları Salih Omurtak Asım Gündüz Kâzım Orbay Asım Gündüz Kâzım Orbay Salih Omurtak Muzaffer Tuğsavul İzzettin Aksalur Zekâi Okan Şahap Gürler Zekâi Okan Rüştü Erdelhun Salih Coşkun Cevdet Sunay Seyfi Turagay Şefik İlter Muhittin Önür Memduh Tağmaç Refik Tulga Fikret Esen Faruk Gürler Haydar Sükan Nihat Tulunay Turgut Sunalp Adnan Ersöz Kenan Evren Vecihi Akın Sedat Celasun Haydar Saltık Necdet Öztorun Necip Torumtay Necdet Öztorun Necip Torumtay Kaya Yazgan Mehmet Önder Fikret Küpeli Ahmet Çörekçi Çevik Bir Hilmi Özkök Edip Başer Yaşar Büyükanıt İlker Başbuğ Işık Koşaner Ergin Saygun Hasan Iğsız Aslan Güner Hulusi Akar Yaşar Güler Ümit Dündar Metin Gürak Selçuk Bayraktaroğlu İrfan Özsert gtd Türk Kurtuluş Savaşı'na katılan üst düzey subaylar listesi Mustafa Kemal Atatürk Abdurrahman Nafiz Gürman Abdüllâtif Nacî Eldeniz Ahmet Derviş Ahmet Fuat Bulca Ahmet Naci Tınaz Ahmet Nuri Öztekin Ahmet Zeki Soydemir Akif Erdemgil Alaâddin Koval Ali Fuat Cebesoy Ali Hikmet Ayerdem Ali İhsan Sabis Ali Sait Akbaytogan Ali Sami Sabit Karaman Asım Gündüz Aşir Atlı Bekir Sami Günsav Cafer Tayyar Eğilmez Cavit Erdel Cemil Cahit Toydemir Cemil Conk Cevat Çobanlı Ethem Necdet Karabudak Ethem Servet Boral Fahrettin Altay Hacı Mehmet Arif Örgüç Halil İbrahim Çolak Halit Akmansü Halit Karsıalan Hasan Mümtaz Çeçen Hüseyin Hüsnü Emir Erkilet Hüseyin Nurettin Özsu İbrahim Refet Bele İsmail Hakkı İzzettin Çalışlar Kâzım Fikri Özalp Kâzım İnanç Kâzım Orbay Kâzım Sevüktekin Kemalettin Sami Gökçen Mahmut Nedim Hendek Mehmet Ali Mehmet Arif Mehmet Atıf Ateşdağlı Mehmet Emin Çolakoğlu Mehmet Emin Koral Mehmet Emin Yazgan Mehmet Hayri Mehmet Hayri Tarhan Mehmet Hulusi Conk Mehmet Kâzım Dirik Mehmet Kenan Dalbaşar Mehmet Muhittin Kurtiş Mehmet Nâzım Yücel Sakallı Nureddin Mehmet Nuri Conker Mehmet Rüştü Sakarya Mehmet Sabit Noyan Mehmet Sabri Erçetin Mehmet Salih Omurtak Mehmet Selahattin Adil Mehmet Sıtkı Üke Mehmet Suphi Kula Mehmet Şefik Aker Mehmet Vehbi Kıpçak Muhittin Akyüz Musa Kâzım Karabekir Mustafa Fevzi Çakmak Mustafa İsmet İnönü Mustafa Muğlalı Mustafa Münip Uzsoy Mürsel Bakü Nazif Kayacık Nazmi Solok Necip Okaner Nihat Anılmış Osman Nuri Koptagel Osman Zati Korol Ömer Halis Bıyıktay Ömer Lütfi Argeşo Reşat Çiğiltepe Rüştü Paşa Sadullah Güney Süleyman Sabri Şefik Avni Özüdoğru Şerif Yaçağaz Şevket Seyfi Düzgören Şükrü Naili Gökberk Veysel Özgür Yakup Şevki Subaşı Yusuf İzzet Met "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Âsım_Gündüz&oldid=31799641" sayfasından alınmıştır
Sedat Doğruer1317-P.30Doğum1884İstanbulÖlüm19 Haziran 1955 (71 yaşında)İstanbulDefin yeriZincirlikuyu MezarlığıBağlılığı Osmanlı (1904-1921)  Türkiye (1921-1942)Branşı Osmanlı ordusu (1904-1921)  Türk Kara Kuvvetleri (1921-1942)Hizmet yılları1904-1942RütbesiKorgeneralKomutasıMekteb-i Erkân-ı Harbiye Müdürü, Genelkurmay II. Başkanı, Harp Akademileri, MSB Müsteşarı, Harita Genel Müdürü, MSB Müsteşarı, 9. KolorduÇatışma/savaşlarıBalkan Savaşları I. Dünya Savaşı Türk Kurtuluş SavaşıÖdülleri Harp Okulu öğrencileri (1901). Soldan sağa: ön sıra; Kâzım (Özalp), Mustafa Kemal (Atatürk), Ali Fuad (Cebesoy) ve Sedat (Doğruer), arka sıra; Abdi (Pandır), Mehmet Hayri (Tarhan) ve Nusret (Başaran) Ahmet Sedat Doğruer (1884, İstanbul - 19 Haziran 1955, İstanbul) Türk asker. Askerlik hayatına ilk olarak Soğukçeşme Askeri Rüştiyesi’nde başlamıştır. Akabinde Kuleli Askeri İdadisi’nden mezun olmuştur. 1901 yılında Harp Okulu'ndan Piyade Teğmen olarak, 1904 yılında da Harp Akademisi'nden Kurmay Yüzbaşı rütbesiyle mezun oldu. Balkan Savaşları ve I. Dünya Savaşı'na katıldı. 1919 yılında Mekteb-i Erkân-ı Harbiye Müdürlüğü, 1920 yılında da Genelkurmay II. Başkanlığı görevlerini yaptı. 1921 yılında Anadolu'ya geçerek Türk Kurtuluş Savaşı'na katıldı. Savaştan sonra Kırmızı şeritli İstiklâl Madalyası ile taltif edildi. 1 Ekim 1925 - 21 Kasım 1927 tarihleri arasında Türk Silahlı Kuvvetleri Harp Akademileri Komutanı olarak görev yaptı. 2 Ocak 1932 tarihinde Millî Savunma Bakanlığı Müsteşarlığı'na ve 1 Ocak 1933 tarihinde Harita Genel Müdürlüğü'ne atandı. 9 Mart 1940 tarihine kadar bu görevde kaldıktan sonra, tekrar Millî Savunma Bakanlığı Müsteşarlığı'na ve buradan da 9. Kolordu Komutanlığı'na atandı. 28 Eylül 1942 tarihinde emekli oldu. 19 Haziran 1955 tarihinde İstanbul'da öldü. Kabri Zincirlikuyu Mezarlığı'ndadır. Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir] Türk asker ile ilgili bu madde taslak seviyesindedir. Madde içeriğini genişleterek Vikipedi'ye katkı sağlayabilirsiniz. Askerî görevi Önce gelen:Mehmet Kenan Dalbaşar TSK Harp Akademileri Komutanı1 Ekim 1925 - 21 Kasım 1927 Sonra gelen:Hasan Basri Saran Önce gelen:von Legat Mekteb-i Erkân-ı Harbiye Müdürü28 Ocak 1919 - 1 Ocak 1921 Sonra gelen:Sonra gelen yoktur. gtdTürkiye Millî Savunma Bakanlığı müsteşarları Kâzım Paşa Ali Hikmet Paşa Selahaddin Paşa Sadullah Bey Aşir Paşa Naci Paşa Ahmet Paşa Seyfi Paşa Şefik Türsan Hüseyin Hüsnü Kılkış Nafiz Gürman Nazmi Solok Sedat Doğruer Galip Deniz Mahmut Berköz Arif Tanyeri Avni Akdağ Kenan Yılmaz Fevzi Uçaner Selahattin Selışık Aziz Ulusan Fahri Özdilek Salih Coşkun Nüzhet Bulca Faruk Gürler Kemal Atalay Faruk Gürler Zeki İlter Eşref Akıncı Kemalettin Eken Şükrü Olcay Bülent Ulusu Selahattin Demircioğlu Celal Bulutlar Ragıp Uluğbay Hüsnü Çelenkler Sabri Deliç İbrahim Türkgenci Hayri Ündül Doğan Çelikay Hüseyin Kıvrıkoğlu Teoman Erkan Tunçer Kılınç Şener Eruygur Işık Koşaner Atila Işık Yalçın Ataman Ahmet Turmuş Ümit Dündar Sezai Bostancı Ali Fidan gtdHarp Akademileri komutanlarıOsmanlı Dönemi(1848-1921) Çırpanlı Abdülkerim Nadir Paşa Ahmed Paşa Mehmed Emin Derviş Paşa Mahmud Mesut Paşa Sarı Galip Paşa Sakızlı Selim Paşa Şevket Paşa Hüseyin Fevzi Paşa Sarı Galip Paşa Süleyman Hüsnü Paşa Sait Paşa İbrahim Edhem Paşa Mustafa Zeki Paşa Hafız Tevfik Paşa İsmail Fazıl Paşa Cevat Bey İbrahim Halil Bey von Legat Sedat Paşa Cumhuriyet Dönemi(1923-2017) Kenan Paşa Sedat Paşa Hasan Basri Paşa Ali Fuat Erden Tahir Taner Baki Vandemir Feyzi Mengüç Fehmi Türesel Fazıl Bilge Fasih Kayabalı Fazıl Bilge Hüseyin Ataman Faruk Gürler Semih Sancar Nüzhet Bulca Kami Güzey Doğan Özgöçmen Suat Aktulga Turgut Sunalp Hamza Günalp Burhanettin Bigalı İbrahim Şenocak Bedrettin Demirel Süreyya Yüksel Halil Sözer Hakkı Akansel Recep Ergun Doğan Güreş Sabri Deliç Aşir Özözer Vural Bayazıt İbrahim Türkgenci Kemal Yavuz Atilla Ateş Necati Özgen Nahit Şenoğul İbrahim Fırtına Faruk Cömert Aydoğan Babaoğlu Hasan Aksay Nusret Taşdeler Bilgin Balanlı Aslan Güner Raif Akbaş Yalçın Ataman Abdullah Recep Tahir Bekiroğlu Mehmet Şanver Rafet Sevinç Şaşmaz "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Sedat_Doğruer&oldid=31109707" sayfasından alınmıştır
Necef ÇölüYerli adıArapça: النقب İbranice: הנגבCoğrafyaÜlke(ler)İsrail, Mısır, ÜrdünKoordinatlar30°30′K 34°55′D / 30.500°K 34.917°D / 30.500; 34.917Yerleşim(ler)BeerşebaÖzelliklerBiyomKurak çölBiyocoğrafik bölgePalearktikHayvan türüOryx leucoryx, Yaban eşeğiEn yüksek noktası1.037 m (3.402 ft) - Mount RamonYüzölçümü12.000 km2 (4.600 sq mi)İklimÇöl iklimiWikimedia Commons[Vikiveri'de düzenle] Necef Çölü'ndeki büyük kraterlerden biri. Batı Şeria ve Gazze Şeridi arasındaki boğazdan itibaren İsrail Güney Bölgesi'nin güney kesimi kaplayan çöl coğrafyası Necef Çölü, (Arapça: النقب (Al-Nakab) ve İbranice: הנגב (Negev) Güney İsrail’de Mısır, Ürdün, İsrail arasında yer alan çöl. Necef ismi İbranice'de kuru anlamına gelmektedir ve Tevrat'ta da güney anlamına gelecek şekilde kullanılmıştır. Günümüzde İsrail sınırları içindedir. Kuzeyinde Lut Gölü, güneyinde Akabe Körfezi bulunur. Çöl bölgesinin hangi devlette kalacağı, yeni kurulan İsrail Devleti ile Ürdün arasında 1948 Arap-İsrail Savaşı’na neden oldu. Çölün büyük bölümünü ele geçiren İsrail, çöl topraklarını verimli duruma getirmek için 500 km uzunluğunda beton boruyla su getirerek sulamaya başladı. Bugün burada tahıl tarımı ve meyvecilik yapılmaktadır. Çok eski zamanlardan beri bilinen bakır, petrol, fosfat ve manganez yatakları bulunup işletilmeye başlandı. Necef Çölü ekonomik yönden İsrail için önemli bir kaynaktır. Ayrıca 1979'da kurulan Ramat Hovav toksik atık tesisi de bu çölde bulunmaktadır. Necef Çölü'nde İsrail Ulusal Parkları'ndan biri olan Timna Vadisi Vadi Parkı da bulunmaktadır Tarih Öncesi Dönem[değiştir | kaynağı değiştir] Necef'teki göçebe yaşamına ilişkin buluntuların 4000 ila 7000 yıl geriye gittiği bilinmektedir. İlk şehirleşmiş yerleşimin M.Ö. 2000'lerde Kenan, Amalek ve Edom grupları tarafından kurulmuştur. Firavun döneminde bölgedeki bakır madenlerinden bakır çıkarılmaktaydı. Jeolojik yapı ve iklim[değiştir | kaynağı değiştir] Necef, kayalık bir çöldür. Kayalık vadiler ve derin kraterler nedeniyle sık sık bölünen araziye sahiptir. Dünyada sadece Necef Çölü'nde görülen ve İbranice adı Makhtesh ya da Makteş olarak nitelenen bir krater yapısının bulunması ise jeolojik yapısıyla ilgili olan en önemli özelliğidir. Birüssebi, Necef bölgesinde bulunan bir şehirdir ve bölgenin iklimini gösteren ortalama sıcaklık değerleri aşağıda gösterilmiştir: Birüssebi'nin ortalama sıcaklık değerleri Ocak Şubat Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül Ekim Kasım Aralık Ortalama En Yüksek Sıcaklık (°C) 17 17 20 26 29 31 33 33 31 28 24 18 Ortalama En Düşük Sıcaklık (°C) 7 7 9 13 16 18 21 21 19 17 12 8 Galeri[değiştir | kaynağı değiştir] Necef Çölü'nü betimleyen 1950 tarihli pul Necef Çölü'ndeki kayalık düzlükler Birüssebi ile Eilat arasındaki yoldaki Ramon Krateri'nin görünümü. Timna Vadisi Ulusal Parkı'ndan bir görünüm. Necef'teki kalıntılar. Necef Çölü'ndeki büyük kraterlerden biri. Necef Çölü'nde bir vadi. Ayrıca bakınız[değiştir | kaynağı değiştir] Necef Bedevileri İsrail Güney Bölgesi Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir] Dış bağlantılar[değiştir | kaynağı değiştir] Wikimedia Commons'ta Negev ile ilgili ortam dosyaları bulunmaktadır. Israel's Negev Enformasyon Sitesi Necef Çölü hakkında "Wikivoyage" "Negev" maddesi (İngilizce) gtdDünyada ÇöllerAfrikaCezayir Çölü · Bayuda Çölü · Chalbi Çölü · Danakil Çölü · Curab Çölü · Doğu Çölü · Farafra Çölü · Ferio Çölü · Kalahari Çölü · Libya Çölü · Moçâmedes Çölü · Namib Çölü · Nübye Çölü · Nyiri Çölü · Richtersveld Çölü · Sahra Çölü · Tanezrouft Çölü · Ténéré ÇölüAsyaAlaşan Çölü · Dehna Çölü · Arabistan Çölü · Karakum Çölü · Aralkum Çölü · Badain Jaran Çölü · Betpak-Dala Çölü · Çölistan Çölü · Kebir Çölü · Lut Çölü · Desht-i Margoh Çölü · Desht-i Naomid Çölü · Gurbantünggüt Çölü · Gobi Çölü · Hami Çölü · Indus Vadisi Çölü · Yahudan Çölü · Haran Çölü · Kumdağ Çölü · Kızılkum Çölü · Lop Çölü · Nefud Çölü · Necef Çölü · Ordos Çölü · Kaidam Çölü · Rubülhali Çölü · Registan Çölü · Saryesik-Atyrau Çölü · Sandıklı Çölü · Suriye Çölü · Taklamakan Çölü · Tengger Çölü · Thal Çölü · Tar Çölü · Tihama Çölü · Ustyurt Platosu Çölü · Wahiba Sands ÇölüOkyanusyaGibson Çölü · Büyük Sandy Çölü · Büyük Victoria Çölü · Küçük Sandy Çölü · Nullarbor Ovasi · Dipinto Çölü · Pedirka Çölü · Simpson Çölü · Strzelecki Çölü · Sturt's Stony Çölü · Tanami Çölü · Tirari Çölü · Kaʻū esert Çölü · Rangipo ÇölüAvrupaAccona Çölü · Bardenas Reales Çölü · Błędów Çölü · Bory Dolnośląskie Çölü · Cabo de Gata-Níjar Doga Parki · Agriate Çölü · Deliblatska Peščara Çölü · Izlanda Platosu · Oleshky Kumlari Çölü · Oltenian Sahara Çölü · Ryn Çölü · Tabernas ÇölüKuzey AmerikaAlvord Çölü · Amargosa Çölü · Baja California Çölü · Black Rock Çölü · Boyalı Çöl · Büyük Altar Çölü · Büyük Bacino · Büyük Salato Gölü Çölü · Carcross Çölü · Carson Çölü · Channeled scablands · Chihuahua Çölü · Colorado Çölü · Escalante Çölü · Forty Mile Çölü · Jornada del Muerto Çölü · Kaʻū Çölü · Lechuguilla Çölü · Mojave Çölü · Nk'mip Çölü · Owyhee Çölü · Rosso Çölü · Sonora Çölü · Tonopah Çölü · Tule Çölü · Yp Çölü · Yuha Çölü · Yuma ÇölüGüney AmerikaAtacama Çölü · La Guajira Çölü · Médanos de Coro Ulusal Parkı · Monte Çölü · Patagonya Çölü · Sechura Çölü · Tatacoa ÇölüKutuplarAntarktik · Arktika · Grönland · Kuzey Amerika Arktik · Rusya Arktik Asya coğrafyası ile ilgili bu madde taslak seviyesindedir. Madde içeriğini genişleterek Vikipedi'ye katkı sağlayabilirsiniz. Otorite kontrolü GND: 4041559-4 LCCN: sh85090633 NKC: ge130150 NLI: 987007562892105171 SUDOC: 027811786 VIAF: 236352352 WorldCat: viaf-236352352 "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Necef_Çölü&oldid=31017033" sayfasından alınmıştır
3. OrduEnver ve Feldmann ordu teftişindeEtkin1877-19145 Ağustos 1914-15 Ekim 1918Ülke Osmanlı İmparatorluğuBağlılık Osmanlı ordusuSınıfıPiyadeTipiOrduSavaşlarıI. Dünya Savaşı Kafkasya Cephesi KomutanlarÜnlükomutanlarıHasan İzzet Paşa (Kasım – Aralık 1914)Enver Paşa (Aralık 1914 – Ocak 1915)Hafız Hakkı Paşa (Ocak – 12 Şubat 1915)Mahmut Kamil Paşa (Şubat 1915 – Şubat 1916)Vehib Paşa (Şubat 1916 – Haziran 1918)Esat Paşa (Haziran – Kasım 1918) 3. Ordu Osmanlı Ordusu komutasındaki ordulardan biridir. Başlangıçta Balkanlar'da kurulmuş ve daha sonra Osmanlı Devleti'nin Kuzey ve Doğu kısımlarını savunmuştur. Balkanlar'da olduğu sürede İkinci Meşrutiyet'i desteklemiş ve bu hareketin askeri kuvvetlerinin çekirdeğini oluşturmuştur. Başlangıçta Ordu merkezi Selanik'ti. I. Dünya Savaşı ile Erzurum Kalesi'ne taşındı. Karargahı önce Erzurum sonra Suşehri ve en sonunda Sivas yakınlarına taşındı. Ünlü subaylarının arasında Enver Paşa ve Mustafa Kemal Atatürk vardır. Birinci Dünya Savaşı sırasında Rus Kafkasya Ordusu, Ermeni Gönüllü Tugayları ve kendi sorumluluğu altında Ermeni milisleri ile savaştı. Bu dönemde Sarıkamış Savaşı ile ezici bir yenilgi aldı ayrıca Köprüköy ve Erzurum muharebelerinde toprak kaybetti. 1916 yılında artık saldırgan bir güç olarak etkisi yoktur. 1917 Rus Devrimi ile Rus Kafkasya Ordusu parçalandı ve bu ordunun talihi değişti. 1917-1918 Ermeni ulusal kurtuluş hareketi sonucu kurulan Ermenistan Demokratik Cumhuriyeti ile Sardarapat'ta, Abaran'da ve Karakilise'de de savaşmıştır. Düzen[değiştir | kaynağı değiştir] 1908 Savaş Düzeni[değiştir | kaynağı değiştir] 3. Ordu (Üçüncü Orduyu Hümayun) (Kumandan vekili: Ferik Mehmed Esad Paşa, (Bülkat))[1] 5. Tümen (Beşinci Fırka-i Hümayun) (Kumandan: Ferik Şevki Paşa)[1] 9ncu Nizamiye Livası (Kumandan: Mirliva Hasan Sabri Paşa)[1] 10ncu Nizamiye Livası (Mirliva İbrahim Ethem Paşa)[1] 6. Tümen (Altıncı Fırka-i Hümayun) (Kumandan: Mirliva Osman Hidayet Paşa)[1] 11nci Nizamiye Livası (Erkan-ı Harbiye Reisi Kolağası Osman Lütfi Efendi)[1] 12nci Nizamiye Livası[1] 17. Tümen (On Yedinci Fırka-i Hümayun) (Kumandan: Ferik Ahmed Rüştü Paşa)[1] 33ncü Nizamiye Livası[1] 34ncü Nizamiye Livası (Kumandan: Mirliva Esad Paşa)[1] 18. Tümen (On Sekizinci Fırka-i Hümayun) (Kumandan: Ferik Şemseddin Paşa)[1] 35nci Nizamiye Livası (Kumandan: Mirliva İsmail Şevki Paşa)[1] 36ncı Nizamiye Livası[1] 22. Tümen (Yirmi İkinci Fırka-i Hümayun) (Kumandan: Ferik Ali Rıfat Paşa)[1] 43ncü Nizamiye Livası[1] 44ncü Nizamiye Livası (Kumandan: Mirliva Salih Sadık Paşa)[1] 23. Tümen (Yirmi Üçüncü Fırka-i Hümayun) (Kumandan: Mirliva Osman Rıfat Paşa)[1] 45nci Nizamiye Livası (Kumandan: Mirliva Abdülkadir Paşa)[1] 46ncı Nizamiye Livası (Kumandan: Mirliva Hüseyin Mazlum Paşa)[1] 47nci Nizamiye Livası (Kumandan: Mirliva Bahtiyar Paşa)[1] 3. Süvari Tümeni (Üçüncü Süvari Fırka-i Hümayunu) (Kumandan: Ferik İsmail Hakkı Paşa)[1] 7nci Süvari Livası (Kumandan: Mirliva Ali Rıza Paşa)[1] 8nci Süvari Livası (Kumandan: Mirliva Mustafa Subhi Paşa)[1] 9ncu Süvari Livası (Kumandan: Mirliva Ahmed Paşa)[1] 3. Topçu Tümeni (Topçu Üçüncü Fırka-i Hümayun) (Kumandan: Birinci Ferik Mehmed Şükrü Paşa)[1] 7nci Topçu Livası (Kumandan: Mirliva Şükrü Paşa)[1] 8nci Topçu Livası (Kumandan: Mirliva Fuad Paşa)[1] 9ncu Topçu Livası (Kumandan: Mirliva Fuad Paşa)[1] Üçüncü Ordu Redif Tümenleri (Tümen adı yerini gösterir) 9. Manastır Yedek Piyade Tümeni (Dokuzuncu Manastır Redif Fırkası) 10. Köprülü Yedek Piyade Tümeni (Onuncu Köprülü Redif Fırkası) 11. Selanik Yedek Piyade Tümeni (On Birinci Selânik Redif Fırkası) 12. Aydın Yedek Piyade Tümeni (On İkinci Aydın Redif Fırkası) 28. Üsküp Yedek Piyade Tümeni (Yirmi Sekizinci Üsküp Redif Fırkası) 29. Priştine Yedek Piyade Tümeni (Yirmi Dokuzuncu Pirştine Redif Fırkası) 30. Prizren Yedek Piyade Tümeni (Otuzuncu Pirzerin Redif Fırkası) 31. Serez Yedek Piyade Tümeni (Otuz Birinci Serez Redif Fırkası) 32. Berat Yedek Piyade Tümeni (Otuz İkinci Berat Redif Fırkası) 33. Görüce Yedek Piyade Tümeni (Otuz Üçüncü Görüce Redif Fırkası) 34. Debre-i Bala Yedek Piyade Tümeni (Otuz Dördüncü Debre-i Bala Redif Fırkası) 54. Gevgili Yedek Piyade Tümeni (Elli Dördüncü Gevgili Redif Fırkası) 1911 Savaş Düzeni[değiştir | kaynağı değiştir] Ordu Karargâhı, Erzincan 9. Kolordu, Erzurum 28. Piyade Tümeni, Erzurum 29. Piyade Tümeni, Bayburt 10. Kolordu, Erzincan 30. Piyade Tümeni, Erzincan 31. Piyade Tümeni, Erzincan 32. Piyade Tümeni, Mamuret'ül Aziz 11. Kolordu, Van 33. Piyade Tümeni, Van 34. Piyade Tümeni, Muş 1. Aşiret Süvari Tümeni, Erzurum 39. Süvari Alayı, Erzurum 1. Aşiret Süvari Alayı, Erzurum 2. Aşiret Süvari Alayı, Kiğı 3. Aşiret Süvari Alayı, Varto 4. Aşiret Süvari Alayı, Hınıs 5. Aşiret Süvari Alayı, Hasankale 6. Aşiret Süvari Alayı, Sivas 2. Aşiret Süvari Tümeni, Kara Kilise 24. Süvari Alayı, Kara Kilise 7. Aşiret Süvari Alayı, Eleşkirt 8. Aşiret Süvari Alayı, Kara Kilise 9. Aşiret Süvari Alayı, Kara Kilise 10. Aşiret Süvari Alayı, Kara Kilise 11. Aşiret Süvari Alayı, Kara Kilise 12. Aşiret Süvari Alayı, Tutak 13. Aşiret Süvari Alayı, Diyadin 14. Aşiret Süvari Alayı, Beyazıt 3. Aşiret Süvari Tümeni, Erdiş 25. Süvari Alayı, Erdiş 15. Aşiret Süvari Alayı, Kop 16. Aşiret Süvari Alayı, Erdiş 17. Aşiret Süvari Alayı, Erdiş 18. Aşiret Süvari Alayı, Saray 19. Aşiret Süvari Alayı, Başkale 4. Aşiret Süvari Tümeni, Mardin 20. Süvari Alayı, Mardin 20. Aşiret Süvari Alayı, Cezire-i İbn-i Ömer 21. Aşiret Süvari Alayı, Mardin 22. Aşiret Süvari Alayı, Mardin 23. Aşiret Süvari Alayı, Viranşehir 24. Aşiret Süvari Alayı, Siverek 1914 Savaş Düzeni[değiştir | kaynağı değiştir] Komutanı Hasan İzzet Paşa (Ekim-Aralık 1914) ve Enver Paşa (Aralık 1914-Ocak 1915). Sarıkamış öncesi 118.660 asker aşağıdaki birimleri ve komutanlar altında oluşmuş.[2][3] 9. Kolordu - Mustafa Fevzi Paşa 17. Piyade Tümeni 28. Piyade Tümeni 29. Piyade Tümeni 10. Kolordu - Hafız Hakkı Paşa 30. Piyade Tümeni 31. Piyade Tümeni 32. Piyade Tümeni 11. Kolordu - Abdülkerim Paşa 18. Piyade Tümeni 33. Piyade Tümeni 34. Piyade Tümeni 2. Süvari Tugayı Van Süvari Tugayı Sarıkamış öncesi: Bütün sahasında mevcut Jandarma kuvvetleriyle geri hizmetliler ve gayri muharip teşkilat dahil 190 bin asker 53.794 hayvandı. Bu mevcut içinde Nizamiye Birlikleri 83.000. asker, Yedek Birlikler 13.177 asker, Erzurum kalesi 13.383 asker, Nakliye Kolları 11.168 asker, Menzil Örgütü 5531 asker, depolar 10.081 asker, Jandarma sınır birlikleri 28.588 asker, ordu Karargahı 295 askerdi. Sarıkamış savaşı sonrasında, tüm silah ve ağır ekipman ve yaklaşık 20.000 asker kayıp.[4] 1915 Savaş Düzeni[değiştir | kaynağı değiştir] Komutanı Hafız Hakkı Paşa (12 Ocak - Şubat 1915) 1915 Erzurum'da tifüsten hayatını kaybetti. Mahmut Kamil Paşa (Şubat 1915 - Şubat 1916) komutayı devraldı. 1915 yılında 3. Ordu gücü yavaş yavaş geri getirildi. Temmuz ayında Malazgirt'te Ruslara karşı bir zafer kazanmaya yetecek güce erişti. Osmanlı Çanakkale yüzünden 3. Ordu'ya yeterli insan gücü aktaramadı. Sarıkamış'tan sonra normal gücüne asla ulaşamadı. 1915 yılının sonbaharında 60.000 askeri vardı.[5] 1916 Savaş Düzeni[değiştir | kaynağı değiştir] Komutan Vehib Paşa (Şubat 1916-Haziran 1918). 9. Kolordu 17. Piyade Tümeni 28. Piyade Tümeni 29. Piyade Tümeni 10. Kolordu 30. Piyade Tümeni 31. Piyade Tümeni 32. Piyade Tümeni 11. Kolordu 18. Piyade Tümeni 33. Piyade Tümeni 34. Piyade Tümeni 36. Piyade Tümeni 37. Piyade Tümeni 1917 Savaş Düzeni[değiştir | kaynağı değiştir] Komutanı Vehib Paşa (Şubat 1916-Haziran 1918). Orduda 1916 kışında büyük bir yeniden yapılanma oldu. 1917 başından, aşağıdaki gibi yeniden organize edildi 1. Kafkas Kolordusu 9. Kafkas Tümeni 10. Kafkas Tümeni 36. Kafkas Tümeni 2. Kafkas Kolordusu 5. Kafkas Tümeni 11. Kafkas Tümeni 37. Kafkas Tümeni Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir] a b c d e f g h i j k l m n o p q r s t u v w x y z aa ab Salname-i Askeriye-1326H (1908-1909). Matbaa-i Askeriye.  Hinterhoff, Eugene (1984). Ermenistan'da Kampanya. Marshall Cavendish Illustrated Encyclopedia of World War I, vol ii. New York: Marshall Cavendish Corporation. s. 500. ISBN 0-86307-181-3.  Edward J. Erickson, Die kelimeler; Birinci Dünya Savaşı'nda Osmanlı Ordusu A History, (Greenwood Press, Westport, CT, ABD), 57. Allen ve Paul Muratoff, Kafkas Battlefields, Türk tarihinde Wars-A History of Kafkas Sınır, 1828-1921, 288. ISBN 0-89839-296-9 ÇAR Allen ve Paul Muratoff, Kafkas Battlefields, Türk tarihinde Wars-A History of Kafkas Sınır, 1828-1921, 320. ISBN 0-89839-296-9 gtdI. Dünya Savaşı sırasında Osmanlı OrdusuOrdular Grupları Şark Ordular Grubu Kafkas Ordular Grubu Yıldırım Ordular Grubu Ordular 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. Kolordular 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. 12. 13. 14. 15. 16. 17. 18. 19. 20. 21. 22. Irak ve Havalisi 1. Kafkas 2. Kafkas Hicaz Müstahkem Mevkiileri Çanakkale İstanbul Boğazı Çatalca Edirne İzmir Erzurum Kars Piyade Tümenleri 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. 12. 13. 14. 15. 16. 17. 18. 19. 20. 21. 22. 23. 24. 25. 26. 27. 28. 29. 30. 31. 32. 33. 34. 35. 36. 37. 38. 39. 40. 41. 42. 43. 44. 45. 46. 47. 48. 49. 50. 51. 52. 53. 54. 55. 56. 57. 58. 59. 61. 1. Kafkas 2. Kafkas 3. Kafkas 5. Kafkas 9. Kafkas 11. Kafkas 36. Kafkas 37. Kafkas Diğer Tümenler 1. Süvari 2. Süvari 3. Süvari Van Jandarma Diğer 1. Kuvve-i Seferiye 5. Kuvve-i Seferiye Alman Asya Afrika Hicaz Kafkas İslam 57. 177. "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=3._Ordu_(Osmanlı_İmparatorluğu)&oldid=31011912" sayfasından alınmıştır
Hüseyin Hüsnü PaşaHüseyin Hüsnü PaşaDoğum1856ArtvinÖlüm1926İstanbulBağlılığı Osmanlı İmparatorluğuHizmet yılları1870-1920RütbesiMirlivaKomutasıHareket OrdusuÇatışma/savaşları93 Harbi31 Mart OlayıBalkan SavaşlarıI. Dünya Savaşı Hüseyin Hüsnü Paşa (1856, Artvin - 1926) Osmanlı askeri ve devlet adamıydı.[1] 31 Mart Olayı sırasında Hareket Ordusu'nda önemli bir rol oynadı. Kısa bir süre Harbiye Nazırlığı yaptı. Hüseyin Hüsnü Paşa, 1850 yılında Artvin'de doğdu. Harbiye Okulunu bitirdikten sonra 93 Harbi'nde savaştı. 31 Mart Ayaklanması'nı bastırmak için Selânik'ten İstanbul'a gelen Hareket Ordusunun ilk komutanıydı. Hareket Ordusu İstanbul'a girmeden biraz önce komutayı Mahmut Şevket Paşa'ya devretmiştir.[2] Bir süre Trablusgarp Valiliği ve Harbiye Nazırlığı (18 Ağustos 1920-21 Ekim 1920)[3] yapmıştır. 12 Eylül 1911 günü Meclis-i Âyan üyeliğine atanmıştır. Hüseyin Hüsnü Paşa, Türk Kurtuluş Savaşı'nda Millî Mücadelecilerin yanında yer almış, 1926 yılında İstanbul'da Kuzguncuk'taki yalısında ölmüştür. Hüseyin Hüsnü Paşa, 1961-1971 yılları arasında Türkiye İşçi Partisinin liderliğini yapan Mehmet Ali Aybar'ın dedesidir. Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir] Son Dönem Osmanlı Erkan ve Ricali (1839 - 1922) Prosopografik Rehber, Sinan Kuneralp, ISIS Press, İstanbul, ISBN 9784281181, 1999 31 Mart’ın paşasına isyan haberini karısı vermişti, Murat Bardakçı, Hürriyet Gazetesi, 17 Haziran 2001[ölü/kırık bağlantı] http://www.e-tarih.org/sozluk.php?sd=sozlukdetay&id=195 20 Haziran 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Harbiye Nezareti, e-tarih.org gtdHarbiye nâzırları Ömer Rüşdü Paşa (1908) Recep Paşa (1908) Ali Rıza Paşa (1908-1909) Hulusi Salih Paşa (1909-1910) Mahmud Şevket Paşa (1910-1912) Nâzım Paşa (1912-1913) Mahmud Şevket Paşa (1913) Ahmed İzzet Paşa (1913-1914) Enver Paşa (1914-1918) Ahmed İzzet Paşa (1918) Kölemen Abdullah Paşa (1918) İsmail Cevad Paşa (1918-1919) Ömer Yaver Paşa (1919) Ali Ferid Paşa (1919) Abuk Ahmed Paşa (1919) Mehmed Şakir Paşa (1919) Şevket Turgut Paşa (1919) Ali Ferid Paşa (1919) Mustafa Nazım Paşa (1919) Süleyman Şefik Paşa (1919) Mersinli Cemal Paşa (1919-1920) Hulusi Salih Paşa (1920) Mustafa Fevzi Paşa (1920) Damad Ferid Paşa (1920) Hüseyin Hüsnü Paşa (1920) Çürüksulu Ziya Paşa (1920-1922) gtdBahriye nâzırları İsmail Hakkı Paşa (1867-1868) Mahmud Nedim Paşa (1868-1871) Abdülhamid Ferid Paşa (1871) Fosfor Mustafa Paşa (1871-1872) Hasan Samih Paşa (1872) Moralı İbrahim Paşa (1872) Ahmed Esad Paşa (1872) Fosfor Mustafa Paşa (1872) Mehmed Namık Paşa (1872-1873) Hüseyin Avni Paşa (1873) Hasan Rıza Paşa (1873) Kayserili Ahmed Paşa (1873-1875) Ahmed Esad Paşa (1875) Mehmed Rauf Paşa (1875) Hasan Rıza Paşa (1875) Mehmed Namık Paşa (1875) Hasan Rıza Paşa (1875) Derviş İbrahim Paşa (1876) Abdülkerim Nadir Paşa (1876) Kayserili Ahmed Paşa (1876-1877) Mehmed Rauf Paşa (1877) İngiliz (Eğinli, Büyük) Said Paşa (1877-1878) Moralı İbrahim Paşa (1878) Ahmed Vesim Paşa (1878-1879) Rasim Paşa (1879-1881) Bozcaadalı Hasan Hüsnü Paşa (1881-1882) Ahmed Ratip Paşa (1882) Bozcaadalı Hasan Hüsnü Paşa (1882-1903) Mehmed Celaleddin Paşa (1903-1907) Hasan Rami Paşa (1907-1908) Alizoti İbrahim Halil Paşa (1908) Arif Hikmet Paşa (1908-1909) Hüseyin Hüsnü Paşa (1909) Ali Rıza Paşa (1909) Emin Paşa (1909) Arif Hikmet Paşa (1909-1910) Alizoti İbrahim Halil Paşa (1910) Salih Hulusi Paşa (1910) Mahmud Muhtar Paşa (1910-1911) Hurşid Paşa (1911-1912) Mahmud Muhtar Paşa (1912) Çürüksulu Mahmud Paşa (1913-1914) Cemal Paşa (1914-1918) Rauf Bey (1918) Ali Rıza Paşa (1918-1919) Mehmed Şakir Paşa (1919) Ahmed Avni Paşa (1919) Salih Hulusi Paşa (1919-1920) Mehmet Esat Paşa (1920) Kara Mehmed Said Paşa (1920) Çakacı Ahmed Hamdi Paşa (1920) Salih Hulusi Paşa (1920-1921) Çürüksulu Ziya Paşa (vekil) (1921) Salih Hulusi Paşa (1921-1922) gtdTrablusgarp Vilayeti'nin Valileri Ali Aşkar Paşa (1838-1842) Mehmed Ragıp Paşa (1847-1848) Ahmed İzzet Paşa (1848-1852) Mustafa Nuri Paşa (1852-1855) Mazhar Osman Paşa (1855-1858) Ahmed İzzet Paşa (1858-1860) Mahmud Nedim Bey (1860-1867) Cezayirli Ali Rıza Paşa (1867-1870) Mustafa paşa (1870) Mehmed Halet Paşa (1870-1871) Bostancıbaşızade Mehmed Reşid Paşa (1871-1872) Cezayirli Ali Rıza Paşa (1872-1873) Hasan Samih Paşa (1873-1874) Mustafa Asım Paşa (1874-1875) Fosfor Mustafa Sıdkı Paşa (1875-1877) Mehmet Celalettin Paşa (1877) Ali Kemali Paşa (1877-1878) Mehmed Sabri Paşa (1878-1879) Damat Mahmud Celaleddin Paşa (1879) Ahmed İzzet Paşa (1879-1880) Mehmed Nazif Paşa (1880-1881) Ahmed Rasim Paşa (1881-1896) Süleyman Namık Paşa (1896-1899) Mustafa Haşim Paşa (1899-1900) Hafız Mehmet Paşa (1900-1903) Hüseyin Efendi (1903-1904) Abdurrahman Bey (1904-1904) Recep Paşa (1904-1908) Ahmed Fevzi Paşa (1908-1909) Hüseyin Hüsnü Paşa (1909-1910) İbrahim Edhem Paşa (1910-1911) Neşet Bey (1911) Bekir Samih Bey (1911-1912) Osman Gazi (1915-1917) Nuri Bey (1917-1918) İshak Bey (1918) Şehzade Osman Fuad Efendi (1918) "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Hüseyin_Hüsnü_Paşa_(1856-1926)&oldid=31027517" sayfasından alınmıştır
Alman OrdusuDeutsches HeerKaiserstandarteEtkin1871-1919Ülke AlmanyaTipiKara/Hava kuvvetleriGöreviAlman İmparatorluğu ve çıkarlarını kara ve hava kuvvetleri kullanarak korumak.Büyüklük500,000 (1871)13,500,000 (I. Dünya Savaşı)Slogan"Gott mit uns" ("Tanrı bizimle")RenkleriSiyah, beyaz ve kırmızıSavaşlarıFransa-Prusya SavaşıSamoa İç SavaşıAbushiri İsyanıİkinci Samoa İç SavaşıBoxer AyaklanmasıAdamawa CephesiHerero SavaşlarıMaji Maji AyaklanmasıSokehs AyaklanmasıI. Dünya SavaşıFin İç SavaşıAlman DevrimiNişanlarSavaş Sancağı (1903-1919) Alman Ordusu'na bağlı hafif süvariler (1912) Alman Ordusu (Almanca: Deutsches Heer), Alman İmparatorluğu'nun kara ve hava kuvvetleriydi. 1871 yılında Prusya önderliğinde Almanya'nın birleşmesi sırasında kurulmuş olup I. Dünya Savaşı'nda Almanya'nın yenilgisinden sonra lağvedildi. Dış bağlantılar[değiştir | kaynağı değiştir] Wikimedia Commons'ta Alman Ordusu (Alman İmparatorluğu) ile ilgili ortam dosyaları bulunmaktadır. WWI German Army Artillery & Infantry Attack Reenactment (video) 2 Temmuz 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir] Almanya tarihi ile ilgili bu madde taslak seviyesindedir. Madde içeriğini genişleterek Vikipedi'ye katkı sağlayabilirsiniz. Askeriye ile ilgili bu madde taslak seviyesindedir. Madde içeriğini genişleterek Vikipedi'ye katkı sağlayabilirsiniz. Otorite kontrolü BNF: cb12490314h (data) ISNI: 0000 0001 2193 6834 LCCN: n79075052 NLI: 987007261497205171 SUDOC: 034112561 VIAF: 27145971328732330121 WorldCat (LCCN): n79-075052 "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Alman_Ordusu_(Alman_İmparatorluğu)&oldid=31145056" sayfasından alınmıştır
2. OrduEtkin1873-1914 5 Ağustos - 18 Kasım 19145 Aralık 1914 - 10 Aralık 1918Ülke Osmanlı İmparatorluğuBağlılık Osmanlı ordusuSınıfıPiyadeTipiOrduKarargâhDiyarbekirSavaşlarıI. Dünya Savaşı Kafkasya Cephesi KomutanlarÜnlükomutanlarıVehib Paşa (Kasım 1914-Şubat 1916)Ahmed İzzet Paşa (Şubat 1916-Mart 1917)Mustafa Kemal Paşa (Mart-Temmuz 1917)Fevzi Paşa (Temmuz-7 Kasım 1917)Nihat Paşa (7 Kasım 1917-4 Şubat 1918) 2. Ordu Osmanlı İmparatorluğu'nda yapılan askeri reformlar sırasında 19. yüzyılın sonlarında kuruldu. 1908 Savaş Düzeni[değiştir | kaynağı değiştir] 2. Ordu (İkinci Orduyu Hümayun) (Kumandan: Birinci Ferik Nasır Paşa)[1] 3. Tümen (Üçüncü Fırka-i Hümayun) (Kumandan: Ferik Hasan Kamil Paşa)[1] 5nci Nizamiye Livası (Kumandan: Mirliva Ahmed Cevdet Paşa)[1] 6ncı Nizamiye Livası[1] 4. Tümen (Dördüncü Fırka-i Hümayun) (Kumandan: Ferik Ali Rıza Paşa)[1] 7nci Nizamiye Livası (Kumandan: Mirliva Mehmed Said Paşa)[1] 8nci Nizamiye Livası (Kumandan: Mirliva Ahmed Paşa)[1] 20. Tümen (Yirminci Fırka-i Hümayun) (Kumandan: Ferik Hüseyin Hüsnü Paşa)[1] 39ncu Nizamiye Livası[1] 40ncı Nizamiye Livası[1] 21. Tümen (Yirmi Birinci Fırka-i Hümayun) (Kumandan: Ferik Şakir Paşa)[1] 41nci Nizamiye Livası[1] 42nci Nizamiye Livası[1] 2. Süvari Tümeni (İkinci Süvari Nizamiye-i Fırka-i Hümayun) (Kumandan: Ferik Akil Paşa)[1] 4ncü Süvari Nizamiye Livası[1] 5nci Süvari Nizamiye Livası[1] 6ncı Süvari Nizamiye Livası[1] 2. Topçu Tümeni (Topçu İkinci Fırka-i Hümayun) (Orduyu Hümayun Esliha-i Harbiye ve Mühimmat-ı Nariye Müfettişliği)[1] 4ncü Topçu Livası (Kumandan: Mirliva İsmail Hakkı Paşa)[1] 5nci Topçu Livası (Kumandan: Mirliva Şevket Paşa)[1] 6ncı Topçu Livası (Kumandan: Mirliva İbrahim Ethem Paşa)[1] 2. Ordu Redif Tümenleri (tümen adı yerini gösterir) 35. Çanakkale Redif Tümeni 6. Bandırma Redif Tümeni 7. Afyonkarahisar Redif Tümeni 8. Konya Redif Tümeni 25. Edirne Redif Tümeni 26. Kırcaali Redif Tümeni 53. Kırklareli Redif Tugayı Ordunun ayrıca, 34 makineli tüfek müfrezesi bulunmaktaydı. 1911 Savaş Düzeni[değiştir | kaynağı değiştir] 2. Ordu Karargâhı: Selanik 5. Kolordu, Selanik 13. Piyade Tümeni, Selanik 14. Piyade Tümeni, Serez 15. Piyade Tümeni, Usturumca 6. Süvari Tugayı, Gevgili 6. Kolordu, Manastır 16. Piyade Tümeni, İştip 17. Piyade Tümeni, Manastır 18. Piyade Tümeni, Debre 7. Süvari Tugayı, Manastır 7. Kolordu, Üsküp 19. Piyade Tümeni, Üsküp 20. Piyade Tümeni, Metroviçe 21. Piyade Tümeni, Yakova 8. Süvari Tugayı, Üsküp Bağımsız tümenler: 22. Piyade Tümeni, Kozan 23. Piyade Tümeni, Yanya 24. Piyade Tümeni, İşkodra 8. Kolordu, Şam, Suriye 25. Piyade Tümeni, Dera 26. Piyade Tümeni, Halep 27. Piyade Tümeni, Beyrut 9. Piyade Tümeni, Şam 1914 Savaş Düzeni[değiştir | kaynağı değiştir] İkinci Ordu 6. Kolordu 16. Tümen, 26. Tümen 8. Kolordu 25. Tümen, 27. Tümen Nisan 1915 Savaş Düzeni[değiştir | kaynağı değiştir] İkinci Ordu 5. Kolordu 13. Tümen, 14. Tümen, 15. Tümen 6. Kolordu 16. Tümen, 24. Tümen, 26. Tümen 1916 Savaş Düzeni[değiştir | kaynağı değiştir] Karargahı Diyarbakır'da bulunan 2. Ordu'ya bağlı 16. Kolordu, komutanı Mustafa Kemal tarafından Bitlis'e sevkediliyor. (1916) 3. Kolordu 1. Tümen, 7. Tümen, 14. Tümen, 53. Tümen 2. Kolordu 11. Tümen, 12. Tümen 4. Kolordu 47. Tümen, 48. Tümen 16. Kolordu, Mustafa Kemal Paşa komutasında 5. Tümen, 8. Tümen Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir] a b c d e f g h i j k l m n o p q r s t u Salname-i Askeriye-1326H (1908-1909). Matbaa-i Askeriye.  gtdI. Dünya Savaşı sırasında Osmanlı OrdusuOrdular Grupları Şark Ordular Grubu Kafkas Ordular Grubu Yıldırım Ordular Grubu Ordular 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. Kolordular 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. 12. 13. 14. 15. 16. 17. 18. 19. 20. 21. 22. Irak ve Havalisi 1. Kafkas 2. Kafkas Hicaz Müstahkem Mevkiileri Çanakkale İstanbul Boğazı Çatalca Edirne İzmir Erzurum Kars Piyade Tümenleri 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. 12. 13. 14. 15. 16. 17. 18. 19. 20. 21. 22. 23. 24. 25. 26. 27. 28. 29. 30. 31. 32. 33. 34. 35. 36. 37. 38. 39. 40. 41. 42. 43. 44. 45. 46. 47. 48. 49. 50. 51. 52. 53. 54. 55. 56. 57. 58. 59. 61. 1. Kafkas 2. Kafkas 3. Kafkas 5. Kafkas 9. Kafkas 11. Kafkas 36. Kafkas 37. Kafkas Diğer Tümenler 1. Süvari 2. Süvari 3. Süvari Van Jandarma Diğer 1. Kuvve-i Seferiye 5. Kuvve-i Seferiye Alman Asya Afrika Hicaz Kafkas İslam 57. 177. "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=2._Ordu_(Osmanlı_İmparatorluğu)&oldid=31007953" sayfasından alınmıştır
16. KolorduEtkin1915 – 1918Ülke Osmanlı İmparatorluğuBağlılık Osmanlı ordusuSınıfıPiyadeTipiKolorduSavaşlarıI. Dünya Savaşı Kafkasya Cephesi KomutanlarÜnlükomutanlarıMiralay Kannengiesser BeyMirliva Mustafa Kemal Paşa (19 Ağustos 1915-7 Mart 1916) 16. Kolordu Osmanlı İmparatorluğu'nun I. Dünya Savaşı dönemi askerî birimlerinden biridir. Düzen[değiştir | kaynağı değiştir] Ağustos 1916, Aralık 1916 Savaş Düzeni[değiştir | kaynağı değiştir] Ağustos 1916, Aralık 1916'da kolordu aşağıdaki şekilde yapılandırıldı:[1] 16. Kolordu (Kafkasya) 5. Tümen, 8. Tümen Ağustos 1917 Savaş Düzeni[değiştir | kaynağı değiştir] Ağustos 1917'de kolordu aşağıdaki şekilde yapılandırıldı:[2] 16. Kolordu (Kafkasya) 5. Tümen, 8. Tümen Bitlis 1916[değiştir | kaynağı değiştir] 5. Piyade Tümeni 13., 14. ve 15. Piyade Alaylarından oluşmaktaydı. 2000–3000 arasında Şeyh Muhammed Diyauddin, Mutki Aşireti Reisi Hacı Musa Bey ve diğer milis birlikler bulunmaktaydı. 7 Kasım 1916 tarihinde Mustafa Kemal Paşa Bitlis bölgesinde 5. Tümen komutanlığındaki görev değişikliğini, arazi üzerindeki tertibatını, ihtiyaçlarını ve genel durumunu görmek ve Van Harekât Müfrezesinin hareketini temin etmekle görevliydi. Mustafa Kemal 10 Kasım - 21 Kasım tarihleri arasında Bitlis merkezinde Milis Komutanlarla görüşmüş, hastane, askerî birlikler, bazı türbe ve camileri gezmiştir. Ayrıca 15 Kasım 1916 tarihinde Rahva Ovası'nda bulunan Yarbay Ali Çetinkaya komutasındaki Türk Birliğine bir tatbikat yaptırmıştır. Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir] Edward J. Erickson, Order to Die: A History of the Ottoman Army in the First World War, Greenwood Press, 2001, ISBN 0-313-31516-7, p. 134, 154. Edward J. Erickson, Order to Die: A History of the Ottoman Army in the First World War, Greenwood Press, 2001, ISBN 0-313-31516-7, p. 170. Askerî tarih ile ilgili bu madde taslak seviyesindedir. Madde içeriğini genişleterek Vikipedi'ye katkı sağlayabilirsiniz. gtdI. Dünya Savaşı sırasında Osmanlı OrdusuOrdular Grupları Şark Ordular Grubu Kafkas Ordular Grubu Yıldırım Ordular Grubu Ordular 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. Kolordular 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. 12. 13. 14. 15. 16. 17. 18. 19. 20. 21. 22. Irak ve Havalisi 1. Kafkas 2. Kafkas Hicaz Müstahkem Mevkiileri Çanakkale İstanbul Boğazı Çatalca Edirne İzmir Erzurum Kars Piyade Tümenleri 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. 12. 13. 14. 15. 16. 17. 18. 19. 20. 21. 22. 23. 24. 25. 26. 27. 28. 29. 30. 31. 32. 33. 34. 35. 36. 37. 38. 39. 40. 41. 42. 43. 44. 45. 46. 47. 48. 49. 50. 51. 52. 53. 54. 55. 56. 57. 58. 59. 61. 1. Kafkas 2. Kafkas 3. Kafkas 5. Kafkas 9. Kafkas 11. Kafkas 36. Kafkas 37. Kafkas Diğer Tümenler 1. Süvari 2. Süvari 3. Süvari Van Jandarma Diğer 1. Kuvve-i Seferiye 5. Kuvve-i Seferiye Alman Asya Afrika Hicaz Kafkas İslam 57. 177. "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=16._Kolordu_(Osmanlı_İmparatorluğu)&oldid=31006015" sayfasından alınmıştır
Özgür VaspurakanԱրևմտյան ՀայաստանBatı Ermenistan Yönetimi1915-1918 Rus bayrağı1917 eylülünde Batı ErmenistanBaşkentVanYaygın dil(ler)Türkçe, ErmeniceVali • Nisan 1915 – Aralık 1917 Aram Manukyan• Aralık 1917 – Mart 1918 Tovmas Nazarbekyan• Mart 1918 – Nisan 1918 Andranik Toros OzanianTarihçe • Kuruluşu 1915• Van İsyanı 19 Ağustos 1915• Transkafkasya Federasyonu 24 Şubat 1918• Dağılışı 1918 Öncüller Ardıllar Osmanlı İmparatorluğu Türkiye Administrative-territorial division of the regions of Turkey occupied by Russian troops during World WarI 1916-1917. Batı Ermenistan Yönetimi, Van Gölü etrafında, 1915-1918 yılları arasında oluşmuş bir Ermeni geçici yönetimiydi. Bu özerk bölge Kafkasya Cephesi'ndeki Van İsyanı'nın ardından Ermeni Devrimci Federasyonu'ndan Aram Manukyan önderliğinde oluşmuştu.[1] Kısa bir süre için Özgür Vaspurakan olarak adlandırıldı.[2] Ağustos 1915'teki bir sektenin ardından tekrar, Haziran 1916'da savaş bölgesi içinde "Batı Ermenistan Yönetimi" adıyla kuruldu. Aralık 1917'de komiser Hakob Zavriev tarafından yönetilen Transkafkasya Komiserliği'ne bağlıydı. Demokratik Ermenistan Cumhuriyeti'nin kuruluşunun erken dönemlerinde diğer Ermeni Milli Konseyleri ile beraber kısa süreli olarak birleşen bir Ermenistan'a dahil edildi.[3] Bu geçici hükûmet Ermeni Gönüllü Tugayları ile kendini stabilize etmiş ve Nisan 1915'teki Van İsyanı'nın ardından bir idarî yapı oluşturmuştur. Yönetim, başlıca Ermeni Devrimci Federasyonu temsilcilerinden oluşmaktaydı. Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir] The Armenian People from Ancient to Modern Times: Foreign Dominion to Statehood, edited by Richard G. Hovannisian. Robert-Jan Dwork Holocaust: A History by Deborah and van Pelt, sf. 38 "Armenian separate administration". 25 Mart 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Ocak 2011.  gtdErmeni milliyetçiliğiİdeoloji Büyük Ermenistan Ermeni millî uyanışı Tseğakronizm Miatsum Kurban milliyetçiliği Organizasyonlar Aktif siyasî partiler Ermeni Devrimci Federasyonu Sosyal Demokrat Hınçak Partisi Ermeni Demokrat Liberal Parti Tarihî partiler Armenakan Partisi Ulusal Birlik Partisi Geçmişteki militan organizasyonlar ASALA Ermeni Soykırımı Adalet Komandoları Ermeni Devrimci Ordusu İnsanlar Düşünürler Haçatur Abovyan Mikael Nalbandyan Raffi Mıgırdiç Hrimyan Şahan Natali Kevork Acemyan Silva Kaputikyan Militanlar ve komutanlar Arabo Ağbyur Serob Kevork Çavuş Andranik Ozanyan Aram Manukyan Pastırmacıyan Karekin Efendi Garegin Njdeh Agop Agopyan Monte Melkonyan Movses Gorgisyan Vazgen Sarkisyan Jirair Sefilyan Tarihi olaylar Ermeni Ulusal Hareketi Serdarabad Muharebesi Şubat Ayaklanması Karabağ hareketi Karabağ Savaşı Siyasî oluşumlar Batı Ermenistan Yönetimi Ermenistan Demokratik Cumhuriyeti Dağlık Ermenistan Cumhuriyeti Ermenistan Dağlık Karabağ Cumhuriyeti "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Batı_Ermenistan_Yönetimi&oldid=31048208" sayfasından alınmıştır
Geleneksel kıyafetleriyle bir Kürt ve Ermeni, 1862 1923'te Balkan Yarımadası ve Küçük Asya'daki etnik grupların dağılımı, Tarihi Atlas, William R. Shepherd, New York (Harita, Yunanistan ve Türkiye arasındaki 1923 nüfus transferinin sonuçlarını yansıtmamaktadır) Ermeni-Kürt ilişkileri, Kürtler ve Ermeniler arasındaki tarihsel ilişkileri kapsamaktadır. İslam Fetihleri Dönemi[değiştir | kaynağı değiştir] Franz Roubaud (1856-1928) tarafından 1894'te basılmış nadir bir sanat dergisinden boyanan eser. Kafkasya'nın Atlıları adlı resim, 1894'te Kafkasya dağlarında Kürt ve Ermeni atlılarını tasvir etmektedir. Kürtler ve Ermeniler hem kültürel hem de politik açıdan zamanla giderek daha da belirgin bir hal aldılar. Ermeniler Hıristiyanlığı resmî dinleri olarak seçerken, Kürtler ise bölgeye yapılan Arap akınlarıyla beraber İslam'ı kabul ettiler. Ermenilerin çoğu Hristiyan kalmasına rağmen, bazıları Türk egemenliği altında müslüman oldu. Müslüman olan Vasburagan Ermenileri zamanla Kürt kültürüne adapte olarak asimile olmuşlardır. Bunun başka bir yerde de meydana gelmesi muhtemeldir. I.Dünya savaşı ve Ermeni tehcir'i gibi diğer faktörlerin yanı sıra, 20. yüzyılın başında Osmanlı İmparatorluğu'ndaki Ermenilerin varlığı nispeten düşük gösterilmiştir. 11. yüzyıla doğru, Orta Asya'dan gelen göçebe Türk kabileleri, Kürtler, Ermeniler ve diğer yerlilerin yerel nüfusu pahasına Orta Doğu ve Anadolu'ya taşınmış ve etnik karışımın daha da değişmesine sebebiyet vermiştir. Osmanlı imparatorluğu[değiştir | kaynağı değiştir] 1828-29 Rus-Türk Savaşı'na kadar, Kürtler ve Ermeniler arasında düşmanca bir tavır görülmemiştir.[kaynak belirtilmeli] 1840'lara gelindiğinde ise bölgedeki idari düzenin değişmesine yönelik reformlardan sonra Kürt- Ermeni ilişkileri de payını almıştır. Özellikle II. Mahmud döneminden itibaren Kürt-Ermeni ilişkilerinde değişikler görülmeye başlanmıştır. Zira bu döneme kadar Osmanlı Devleti adına Kürt Emirleri'ne vergi veren Ermeniler artık Patrikhane'ye vergilerini vermeye başlamış ve bölgedeki idari düzenlemeler neticesinde Kürtler ile Ermeniler arasında arazi sorunları ortaya çıkmıştır.[1] Bu tarihlerden itibaren 1877-1878 yıllarına kadar, her iki etnik grubun insanlarının birlikte sorunsuz ve birbirlerine hoşgörülü bir ortam içerisinde aynı şehirlerde ve köylerde yaşadığı da bilinmektedir.[2] Fakat 1877-1878 yılları Osmanlı ve Rusya arasında gerçekleşen 93 Harbi sonrası Ermeniler açısından, Rusya yardımıyla kurulacak bağımsız bir Ermenistan umudunun artmasına sebebiyet verdi.[3] Ermeniler, II. Abdulhamid'in Osmanlı'nın başına geçmesi ve Kanun-i Esasi'nin kabulü üzerine başlangıçta bu durumdan memnun ancak bağımsızlık fikriyatı içerisindeydiler. Ardından etkin bir meşruti yönetimin varlığını gören Ermeniler'in bağımsızlık ümitleri artmaya başlamış ve bulundukları illerde kendilerin baskı ve haksızlıkların mevcudiyetini belirterek meclis toplantılarında bu konular üzerinde dilekçeler sunmuşlardır. Bu dönemde Patrikhane tarafından alenen Bulgaristan ve Sırbistan'a herhangi bir bağımsızlık verilmesi durumunda, Ermeniler'inde bu durumdan yararlanacağı dile getirilmekteydi.[4][5] Ancak bu süreç içerisinde Ermeni öncülerinin bağımsız bir devlet kurmasına engel teşkil eden en büyük unsurlardan biri Doğu Anadolu bölgesinde yer edinen feodal Kürtler olmuştur. Bu dönemde Kürtler, Beyler, Ağalar ve Şeyhler gibi bölgede yer alan feodal unsurlar tarafından yönetilmektedir. Kürt feodalizmi, 19. yüzyılın sonlarına kadar devam etmiş ve Kürt milleti üzerinde günümüz de dahi izlerinin belirgin bir şekilde görülebileceği bir sistemdir. Kürt feodalizminde, Kürtler'in çoğu bir aşirete mensup olurlardı fakat aşiretlere mensup olmayan Kürtler de mevcuttu. Yine kanaat önderi Şeyhler'in takipçileri olan mürid adı verilen bir kesimde mevcudiyetini korumaktaydı. Bununla beraber Kürdistan toprakları üzerinde yüzyıllardır hakimiyet sürmüş hanedanlara mensup Kürt Beyleri de varlığını sürdürmekteydi. Herhangi bir aşirete mensup olmayan ve toprak sahibi olmayan Kürtler, "Kurmanç" olarak adlandırılırlardı. Kurmançlar bu düzenin en alt tabakasını oluşturmaktaydılar ve genelde çobanlık ya da çiftçilik ile uğraşırlardı. Kurmançlar'ın üzerinde ise "Aşîr" adı verilen aşiret mensupları vardı. Aşîrler ise aşiretlere mensup aileler idi ve genellikle çok az bir toprağa sahip olmakla beraber aşiretin Ağasına bağlı idiler. Ağalar, aşiretlerin reisleri ve Aşîrler'in yöneticileriydiler. Ayrıca ağalar genellikle büyük bir toprak bütünlüğüne hakimdiler. Bununla beraber bir de Kürtler'in ruhban sınıfı olan Şeyhler mevcuttu, bunlar günümüzde dahi görülebilecek, mürid denilen takipçilere sahip ve Kürtler arasında saygı gören bir tabakadır. Bunların hepsinin üzerinde ise yüzyıllarca Kürt bölgelerine hükmetmiş hanedanların devamı niteliğinde Kürt Beyleri bulunmaktaydı. Kürt Beyler'i genellikle aşiret ağaları veya şeyhleri ile akrabalık bağlarıyla bağlanmış ve Osmanlı Devleti ile beraber hareket eden ailelerden oluşmaktaydı. Tüm bu düzen Ermeni üst yöneticilerinin, çoğunluğu Kürt otoritesinden oluşan bu bölge içerisinde; bağımsız bir devlet kurmayı amaçlayan fikirleri ve planlarını tehlikeye atmaktaydı. Kürtler bu dönem içerisinde, Doğu Anadolu'da bir Ermeni devletinin kurulabilmesi için engel teşkil eden en büyük etkenlerden birisi olmuştur. 93 Harbi sonrası, Ermeni Patriği Mgr. Nerses Varjabedyan ve patrikliğin öbür üyeleri, Rus orduları başkomutanı olan Grandük Nikola ile görüşerek Ayestefanos antlaşmasına Ermenileri kapsayan 16. Maddeyi eklemişlerdir. Bu madde'nin antlaşmaya eklenmesi için Ermeni patrikliği, Ermenilerin baskı gördüğünün ve Ermeni nüfusunun yer aldığı bölgelerde imtiyazlara ihtiyaç duyulduğunu öne sürmüştür. 3 Mart 1878 tarihinde imzalanan Ayastefanos Antlaşması’nın 16. maddesi ve 13 Temmuz 1878 Berlin Antlaşması'nın 61. maddeleri gereğince Osmanlı İmparatorluğu, Ermenilerin mevcut olduğu yerlerde Ermeniler açısından gerekli imtiyazları sağlayacak ve Ermeni halkını Kürtler ile Çerkesler'den gelebilecek saldırılara karşı koruyacağını taahüt etmiştir. Bu maddeler'in Osmanlı tarafınca kabul edilmesi üzerine Ermeniler bağımsızlaşma yolunda bir adım daha atmışlardır.[6] Bunun neticesinde, 1878 Berlin Antlaşması sonrası Ermeniler sırasıyla büyük Ermenistan'ı kurmayı amaçlayan örgütler kurmuşlardır. Bu örgütler Kara Haç (Van), Vatan Savunucuları (Erzurum), Armenekan (Van), Hınçak (Cenevre), Taşnak (Tiflis) örgütleridir.[3] Ayastefanos Antlaşması'nın 16. Maddesi ve Berlin Antlaşması 61. maddesi'nde yer alan ifadeler şu şekildedir ; “ Ermenistan’da Rusya’nın taht-ı istilasında bulunub Devlet-i Aliye’ye iadesi lazım gelen mahallerin tahliyesi oralarca devleteynin münasebât-ı hasenesini muzır karışıklıklara mahal verileceğinden, Devlet-i Aliye’ye, Ermenilerin meskun bulunduğu eyaletlerde, menafi’i mahalliyenin icab etdiği ıslahat ve tesisatı bilâ ifâte-i vakt icra etmeyi ve Ermenilerin Kürdlere ve Çerkeslere karşı emniyetlerini istihsal etmeyi taahhüd eder. „ —Ayastefanos Antlaşması 16. Maddesi “ Bab-ı Alî, ahalisi Ermeni bulunan eyalatda ihtiyacat-ı mahalliyenin icab etdiği ıslahatı bila-te’hir icra ve Ermenilerin Çerkes ve Kürdlere karşı huzur ve emniyyetlerini temin etmeyi taahhüd eder ve ara sıra bu babda ittihaz duracak tedabiri devletlere tebliğ edeceğinden, düvel-i müşarun ileyhim tedabir-i mezkurenin icrasına nezaret eyleyeceklerdir. „ —Berlin Antlaşması 61. maddesi Antlaşmalarda yer alan her iki madde birbirini tekrarlayan ve Ermenilere verilecek olan imtiyazlara yönelik maddelerdir. Ayrıca bu antlaşmalar Rusya tarafından Ermeni konusunu uluslararası bir konu hâline getirmiş ve Osmanlı'nın bölgede sıkıntılı bir sürece girmesine sebebiyet vermiştir.[7] Bölgede Yaşayan Ermeni Nüfusu[değiştir | kaynağı değiştir] 1895’te Ermeni (diğer Hıristiyanlar) ve Müslüman nüfusun Türk (Batı) Ermenistan’da ve Kuzeydoğu Osmanlı İmparatorluğu’nun diğer komşu bölgelerindeki dağılımının haritası  %75 ve üzeri Müslüman nüfusu  %50 - %75 arası Müslüman nüfusu  %50 - %75 arası Ermeni nüfusu  %50 - %75 arası Rum ve Nestoriyan nüfusu Osmanlı İmparatorluğu içerisinde, Doğu Vilayetleri'ni kapsayan bağımsız bir Ermenistan düşüncesinin mevcudiyeti sırasında bölge nüfusu süregelen bir tartışma mahiyetini almıştır. Doğu Vilayetleri genellikle Kürtler'in ve Ermenler'in ağırlıklı yaşadığı vilayetleri ifade etmekteydi. Ancak Doğu Vilayetleri içerisinde Kürt nüfusu tarih boyunca en büyük nüfus olarak varlığını sürdürmüştür.[8] Bölgede yaşanan Ermeni nüfusu hakkında her ne kadar kesin bir bilgi mevcut olmasa dahi dönemin kaynaklarından edindiğimiz bilgiler dahilinde mevcut Ermeni nüfusunda 1880 yıllarından sonra özellikle Hamidiye Alayları ve Ermeni tehciri nedeni ile yoğun bir düşüş görülmektedir. Ermeni nüfusunda görülen bu önemli düşüş, o dönem içerisinde yaşanan göçlerin ve savaşların bilançosunun ne denli ağır olduğunu göstermektedir. Marcel Leart'ın 1882 yılında vermiş olduğu veriler[9] 400.000 Van, Ermeni Nüfusu 250.000 Bitlis, Ermeni Nüfusu 150.000 Diyarbakır, Ermeni Nüfusu 280.000 Erzurum, Ermeni Nüfusu 270.000 Elazığ, Ermeni Nüfusu Ermeni Patrikhanesi'nin 1900'lü yılların başında vermiş olduğu veriler[9] 215.000 Erzurum, Ermeni Nüfusu 185.000 Van, Ermeni Nüfusu 180.000 Bitlis, Ermeni Nüfusu 168.000 Elazığ, Ermeni Nüfusu 105.000 Diyarbakır, Ermeni Nüfusu Cuinet'in, Ermeni nüfusuna dair vermiş olduğu veriler[9] 120.466 Erzurum, Ermeni Nüfusu 79.000 Van, Ermeni Nüfusu 131.390 Bitlis, Ermeni Nüfusu 69.718 Elazığ, Ermeni Nüfusu 79.129 Diyarbakır, Ermeni Nüfusu Rus General Mayevsky'in 19.YY. sonlarında vermiş olduğu bilgiler[10] 67.793 Van, Ermeni Nüfusu 114.704 Bitlis, Ermeni Nüfusu 76.070 Elazığ, Ermeni Nüfusu 55.890 Diyarbakır, Ermeni Nüfusu Encyclopedia Britanica’nın 1910 yılı verilerine göre[11] 80.398 Van, Ermeni Nüfusu 131.390 Bitlis, Ermeni Nüfusu 79.129 Diyarbakır, Ermeni Nüfusu 134.967 Erzurum, Ermeni Nüfusu İlk milliyetçi Kürt Hareketleri ve Ermeni İlişkileri (1880-1890 Yılları)[değiştir | kaynağı değiştir] Ortodoks bir Ermeni rahip ve Kürtler 1877-78 Rus-Türk Savaşı'nın ardından Rusya ve Avrupa, Osmanlı'da yaşayan Hristiyan toplulukların daha iyi şartlar içerisinde yaşaması adına Osmanlı'ya baskılar yapıyor ve Hristiyanlara yönelik imtiyazlar yaratmaya çalışıyordu. Bu dönem içerisinde nüfuzu Hakkâri bölgesi ve İran Kürtleri üzerinde etkin olan Kürt kanaat önderi Şeyh Ubeydullah Nehri, İran Hükûmetinin bölge halkı üzerinde gerçekleştirdiği haksızlıklar ve Doğu Anadolu bölgesinde yaratılmak istenen olası bir Ermenistan'a karşı bölgede isyan etti. İsyan öncesinde, Berlin Konferansı sonrası İngiliz konsolosu Captain E. Clayton ve Rus konsolosu Albay K. Gamsaragan, Ermeniler'e sunulması istenen imtiyazları kontrol amaçlı Van'a gelmişlerdir. Konsolosların bölgeye geldiği dönem içerisinde Kürdistan dahilinde birden fazla olay gerçekleşmekteydi. 1880 yılında Hac'dan dönen Şeyh Ubeydullah Nehri, Şemdinli'ye gelerek neredeyse bölge içerisinde yer alan bütün Kürt halkını kendi ruhani liderliği altında toplamaya başladığı göze çarpmaktaydı. Ayrıca Ubeydullah Nehri'nin oluşturmuş olduğu bu mürid topluluğundan bir ordu yaratıp Ermeniler üzerine sefer düzenleyeceği dedikodusu da bölge dahilinde yaygın bir söylem halini almıştı. Bu dedikodular üzerine Süryani Patriarkı Mar Şimon, Van'a gelen konsoloslara haber yollayarak Ubeydullah Nehri'nin içerisinde bulunduğu sefer hazırlığını kendilerine bildirmiştir. Ardından haberi alan Rus konsolos bu bilginin gerçekliğini araştırmak üzere adamlarını görevlendirirken, İngiliz konsolos ise bölgeye gelerek Ubeydullah Nehri ile iletişime geçmek istemiştir. İngiliz konsolosu, Ubeydullah Nehri ile konuşmasında Doğu vilayetlerinde Ermeniler ile Süryani Hristiyanlar'ına verilecek olan imtiyazlardan bahsetmiş ve Osmanlı ile barış içerisinde yaşamalarını dilediklerini ifade etmiştir. Ardından Ubeydullah Nehri'ye bölgede yayılmış olan dedikodulara değinerek Kürtler'in ileri gelenlerinin neden çevresinde toplandığını sormuş ve niyetini öğrenmek istemiştir. Tecrübeli bir din adamı ve siyasi bir kişiliğe sahip olan Ubeydullah Nehri ise kendilerinin Sultana bağlı olduklarını dile getirerek herhangi bir isyan hazırlığı içerisinde olmadıklarını, Kürt ileri gelenlerinin Hac dönüşü kendisini ziyarete geldiğini ifade etmiştir. Bunun üzerine İngiliz konsolos Ubeydullah Nehri'nin ifadelerinden ikna olmuş ve Van'a dönmek üzere yola koyulmuştur. Ancak yolda Çölemerik'te bulunan Süryani Başpiskoposu ile görüşmesi ardından başpiskopos, Şeyh'in niyeti hakkında kendisini uyarmış ve konsolos durumu İstanbul'daki elçiliğe bildirmek üzere rotasını İstanbul'a çevirmiştir. Şeyh Ubeydullah ise hızla çevresindeki Kürt ileri gelenlerine isyan haberini yayıyor ve İsyanın alt yapısı için büyük bir çaba harcıyordu.[12] Ubeydullah Nehri hazırlıklarını bitirdikten sonra bir mektup ile isyanı İngiltere'ye bildirmiş ve İran ile Ermeniler'e verilecek imtiyazlar aleyhine bölgede büyük çapta bir isyan başlatmıştır.[13] Bölgede yaşanan dini alt yapı ile gelişen isyan Kürt-İran çatışmasının ardından kendini Kürt milliyetçiliğine bırakmıştır. Şeyh Ubeydullah bu isyan girişiminde, bağımsız Ermenistan girişimini önlemeye çalışırken bir yandan da bağımsız Kürdistan adına hareket etmeye başlamıştır.[14] Şeyh Ubeydullah Hareketinin milliyetçiliğe dönüşmesi, Ubeydullah Nehri'nin Dr.Cocharan'a gönderdiği 5 Ekim 1880 tarihli mektubunda[15] apaçık gözükmektedir. Ubeydullah Nehri içinde bulunduğu milliyetçilik duyguları ile yazdığı mektubun bir kısmı şu şekildedir; “ 500.000 aileden daha fazla olan Kürt milleti ayrı insanlardır. Dinleri farklıdır ve yasaları ve gelenekleri kesindir…. İster Türk ister Fars olsun Kürdistan‟ın yöneticileri hepsi birleşmiş ve bu iki hükûmetle sorunların bu yolla çözülemeyeceğinden hem fikirler….Biz de ayrı bir milletiz.İşlerin kendi elimizde olmasını isteriz. Kendi suçlularımızın cezalandırılmasında güçlü ve bağımsız olabilir ve diğer milletler gibi ayrıcalıklarımız olsun… „ —Ubeydullah Nehri'nin, Dr.Cochran’a gönderdiği 5 Ekim 1880 tarihli mektubu. Bu mektupta dikkat edilmesi bir önemli kısım da Ubeydullah Nehri'nin şu ifadesidir; "Diğer milletler gibi ayrıcalıklarımız olsun.." bu cümleden bölgede Ermeniler'e verilen ayrıcalıklardan ötürü duyulan rahatsızlık ve Kürtler'in çoğunlukta olduğu bir bölgede dahi arka planda kalmış olması sebebiyle bir hoşnutsuzluk mevcuttur. Bu dönemde Kürtler, Avrupa destekli Ermenilerin, Kürt nüfusunun bulunduğu bölgeleri içerecek bağımsız bir Ermenistan'dan ötürü tedirginlik içerisine girmişlerdir.[16] Dönemin milliyetçilik akımının Ermenilere yönelik gerginliklerine rağmen Şeyh Ubeydullah, adamlarına İran'ı işgal etmeye başladıklarında Ermenilere zarar vermemelerini emretmiş ve bunu güvence altına alabilmek için, bir fetva yayınlayarak kesinlikle herhangi bir Ermeni'nin dahi zarar görmeyeceğine kadar birçok kuralı hakimiyeti altındaki Kürtler'e tembihlemiştir. Şeyh Ubeydullah'ın bu fetvayı yayınlaması ve ordusuna Ermeniler'e zarar verilmemesini tembihlemesinin altında yatan sebep, başlattığı isyanın Bâb-ı Âli tarafından, bölgedeki Ermeni ve Nesturilerin nüfusunu katletmek için bir bahane olarak kullanılmak istendiğinin farkında olmasıydı. Bununla ilgili olarak, 1880 yılında Şemdinli'de bir konuşma yaptı ve konuşmasında şunlara yer verdi: "Şimdiye kadar Bâb-ı Âli Kürtleri her desteklediğinde, Anadolu'daki Hristiyan unsurlarına karşı koyma arzusu nedeniyle bunu gerçekleştirmiştir ve Ermeniler burada ortadan kaldırılırsa, Kürtler de aynı şekilde Türk hükûmeti için önemlerini kaybedecek ve sıra bizlere gelecektir. " Eleşkirt'in Kürt Şeyhine yazdığı bir mektupta Şeyh Ubeydullah, Ermenileri, Farslardan ve Türklerden çok daha fazla sevdiğini belirtmekteydi. Başarısızlığa rağmen, ayaklanma Ermeni nüfusu ile Grigor Artsruni arasında sempati yarattı ve şöyle devam etti: "Ermenistan'ın Ermeni, Nesturi ve Kürt nüfusunun nihayetinde Ermenistan'ın sakinleri olduğunu ve aynı ilgi alanlarına sahip olduklarını anlamaya başlamış ve Osmanlı'nın baskısının hepsini eşit derecede rahatsız ettiğini görmüşlerdir. Ayrıca bu dönem içerisinde Muş, Bitlis, Kiğı ve Eleşkirt'in karma şehirlerinde Ermeniler tarafından Kürt okulları açıldı. Kürt nüfusun bulunduğu bölgelerde ise Ermeni okulları açma girişimleri yapılmıştır. Bu hareketin sebebi Ermeni aydınlar arasında Kürtlerin Osmanlı İmparatorluğu ile birleşmesini önlemek ve Kürtlerin dönemin politik olaylarında yer alması gerektiğine olan inançtı. Bunun üzerine Sosyal Demokrat Hınçak Partisi ve Taşnaklar da Kürtlerle işbirliği çağrısında bulunmuşlardır.[17] 1890'lı yıllarda ise Bedirhaniler yani Botan Emirleri'nin soyuna mensup olan ünlü Kürt Emir'i Bedirhan Bey'in ailesi, Kürt milliyetçiliğinin savunuculuğunu üstlenmiş ve Osmanlı Hükûmeti aleyhine Rus yetkilileri ile görüşmeler yapmışlardır. Kürt milliyetçi ideolojisinin temel yapı taşlarından olan bu aile 1898 yılında Kahire'de "Kürdistan" adlı gazeteyi çıkarmış ve bu dönem içerisinde önemli derecede milliyetçilik faaliyetlerinde bulunmuşlardır. Kürdistan gazetesinin editörleri yine bu aileye mensup olan Mithat Bedirhan, Abdurrahman Bedirhan ve Süreyya Bedirhan'dır. Bedirhaniler'in dönemin Kürt Halkı üzerinde uyandırmaya çalışılan Kürt milliyetçiliği etkin olarak amacına ulaşamamış olsa dahi bir süre daha gazete basımı devam etmiştir. Özellikle Abdurrahman Bedirhan, Ermeniler ile Kürtler için ilk iletişime geçen isimdir.[18] Abdurrahman Bedirhan'ın, Ermeniler ile olan iyi ilişkilerini dönemin Ermeni gazeteleri olan Hınçak ve Troşak gazetelerinde görmek mümkündür. Bölgedeki olaylardan sonra özellikle de Sason olaylarından sonra Ermeniler, Kürtlerin güvenini tekrar kazanabilmek adına büyük bir çaba göstermişlerdir. Louise Nalbandian’ın Varandian'dan aktardığı ifadelerden Ermeniler'in çabasını görmek mümkündür; “ ...özellikle Sasun olaylarından sonra Taşnaksutyun ve Hınçak örgütleri özellikle Kürtlerin güvenlerini kazanmaya yönelik özel çabalara girişirler. Taşnaksutyun bu amaçla Yerzenkatsi Keri (Ruben Shishmanian) adlı yüksek rütbeli bir üyesini Van, Muş ve Dersim bölgelerindeki Kürt aşiretleri arasına göndermişti. Aynı çalışmaları Avrupa’da da yürüten bu örgütler, o sırada Cenova’da yaşayan Abdurrahman Bedirhan’ın güvenini sağlamayı başarmışlardı „ —Louise Nalbandian Ayrıca yayınlanan "Kürdistan" gazetesi içerisinde Kürt halkı ile Ermeni Halkı'nın birlik içerisinde hareket etmesine yönelik bildirilere de yer verilmiştir. Bunun üzerine bu dönem içerisinde Taşnaklar ile iyi ilişkiler içerisine girdikleri de bilinmektedir. Hamidiye Dönemi (1891-1894)[değiştir | kaynağı değiştir] Hamidiye askeri, binbaşı . Berlin Antlaşmasının 61. Maddesi gereğince Babıâli’nin yapılması beklenen reformlara net ve aydınlatıcı bir yaklaşım içerisinde olmaması şikayetlere sebebiyet veriyordu. Avrupalı Devletler, Osmanlı hükûmetini Doğu Anadolu bölgesinde yer alan Ermenileri, Müslüman nüfustan az göstererek Berlin Antlaşması'nın 61. maddesini kısıtlamak ile suçluyordu. Bunların haricinde Avrupalı Devletler, Babıâli’nin Kürtler'e ve Ermenilere aynı reformaları sunmak istemesini uygun görmüydu. Ermeniler'e özgü bu reformların Kürtler üzerinde uygulanmamasını savunuyor ve Kürtler'e özgü bir yönetim biçiminin hayata geçmesini istiyorlardı.[19] Kürtler, yine bu dönem içerisinde Ermeniler'e verilecek olan reformlara yönelik benzer talepler de bulunmaktaydılar. Bu dönem içerisinde özellikle Kürtçü bir aydın olarak ön plana çıkan Şükrü Mehmet Sekban, Kürtler'in Doğu Vilayetleri içerisinde talep ettiği reformları şu şekilde dile getirmiştir; “ Hepimiz altı doğu vilayetinde bir reform yapılması hususunda mutabık idik. İşte istedikleri reform: Muktedir ve namuslu valiler tayin edilmesi, birkaç ana yol inşası,adaletin iyi bir şekilde uygulanması için mahkemelerin yeniden ele alınması. „ —Mehmet Şükrü Sekban, Kürt Meselesi, Ankara 1979, s.28. Kürtler'in reform taleplerinin karşılık bulmaması, Ermeniler'e bölgede ayrıcalık sunulması gibi nedenlerden ötürü Kürtler arasında Ermeni karşıtlığı hızla baş göstermeye başlamıştır. Bu dönemde Kürtler de kendi aralarında örgütleşmeye başlamış ve Kürt birliği gibi milliyetçi söylemler yaygınlaşmıştır. Yine bu dönem içerisinde Kürt Aşiretleri, Ermeni köylerine baskınlar düzenlemiş ve zorla Ermeni halkından vergi almıştır. Yaşanan bu gerginlikler neticesinde Kürt-Ermeni ilişkileri olumsuz etkilenmiş, özellikle 93 Harbi sonrası Kürt-Ermeni ilişkilerinde büyük oranda şiddet artışları görünmüştür. Kürtler'in yapmış olduğu bu saldır ve Kürt- Ermeni ilişkileri dahilinde yaşanan şiddete, Kürt asıllı Erzurum Valisi Hakkı Paşa'nın bilerek engel olmadığı öne sürülmüştür.[20] Tüm bu yaşananlar bölgede idari yapının bozulmasına ve Kürt aşiretleri'nin bölgede kontrol edilememesine sebebiyet veriyordu. II. Abdülhamit ise genellikle merkezi otokrat bir yönetim sağlamak istiyor ve Ermeniler'e sunulması gereken reformların uygulanmasını da hayata sokmuyordu. Ermenilere uygulanması gereken reformların ana sebebi ise Sultan Abdülhamit'in, Vilayet-i Sitte ve Anadolu’yu Müslümanlığın son kalesi olarak elinde tutmak istemesiydi.[21] Tüm bu gerginlikler'in yaşandığı dönem dahilinde Müşir Zeki Paşa’nın, Sultan Abdulhamit'e sunduğu önergesi ile Kürt Aşiretler'inden faydalanılarak oluşturulacak askerî birlikler'in projesi kabul görmüştür. IV. Ordu kumandanı Müşir Zeki Paşa, Anadolu Islahat-ı Umumiye Müfettişi Mehmet Şakir Paşa, Teftiş-i Askeri Komisyon Üyesi Miralay İbrahim Bey öncülüğünde kısa bir süre içerisinde kurulacak olan bu alaylar'ın teşkilatlandırılması gerçekleştirilmiştir. Sultan Abdülhamit, kayınbiraderi olan Müşir Zeki Paşa'nın[22] Böylelikle resmî olarak 1891 yılında Osmanlı padişahı II. Abdülhamit'in Doğu Anadolu Bölgesi'nde oluşturduğu Hamidiye Alayları genellikle Sünni Kürtler'den oluşan hafif süvari birlikleri olarak tarihte yerini almıştır.[23][24] Fakat başta Sünni Kürtler'den oluşan bu birlikler daha sonra Doğu Anadolu'da yaşayan azınlıklardan Çerkesleri,[25][26] Türkleri,[27][28] Türkmenleri[29] ve Yörükleri[30] de kapsamıştır. Ermenilerin 13 Haziran 1878'de Berlin Konferansı'na "Ermenistan'a ilişkin Proje" sunması ve bu projenin olumlu karşılanmasından sonra Osmanlı Devleti sınırları içindeki terör ve katliam eylemleri hızlanmıştır. Bunun üzerine Ermeni Hınçak ve Taşnak örgütleri düzenli ordu hâline dönüşmüştür. Rusya ise bu dönemde "Şark Vilayetleri"ne yönelik emellerini açıkça ifade etmektedir. Rusya bu yaşananlar üzerine hızla işgal hazırlıklarına başlamıştı. II.Abdülhamit, doğu meselesi adı altında, Avrupalı devletler tarafından istenilen reformların, Hristiyan tebaa için önce özerklik sonra ise bağımsızlığın; Osmanlı Devleti için de zayıflama ve parçalanma anlamına geldiğini düşünmekteydi. Bölgede "asayişin temini, Ermeni şaki ve katillerin tedip edilmesi ve Rus işgaline karşı" halktan silahlı güçler oluşturmayı kararlaştırmış ve bu sebeple, 1890 yılı sonrasında Doğu Anadolu'da bir Ermenistan devletinin kuruluşunu engellemek amacıyla Hamidiye Alayları'nın kurulmasını sağlamıştır.[31] 20. yüzyılın başlarında Ermenilerin çoğu, Türk mütesellimleri tarafından sömürülen ve ezilen köylülerdi. Rus yardımcı konsolosu Tumanskii'ye göre, Ermeni köylüler bir Türk mütesellimine bağlı köleler olarak muamele görmekteydiler.[32] Ermeni-Kürt işbirliğinden korkan Osmanlı İmparatorluğu, Kürtleri kendisine bağlamak ve Ermeni yönetiminin herhangi bir bağımsızlık girişimini önlemek için bir araç olarak kullanmıştır. Kürtler'i, Rusya'ya karşı güçlü bir kalkan özellikle de Ermeniler'in bağımsızlık hareketine yönelik kullanmak amacıyla böyle bir projeye girişmiştir.[33] Ayrıca Hamidiye Alayları'nın kurulmasındaki bir başka amaç ise bölgede kontrol edilemeyen Kürt aşiretlerine unvanlar vererek Devlet'e bağlanmalarını sağlamak ve aşiret isyanlarını önlemek olmuştur. Osmanlı askerî idaresi zorunlu asker alımı nedeniyle birçok Kürt'ü isyan etmeye zorlarken kurulan Hamidiye Alayları içerisinde (özellikle Murat nehrinin Kürtleri), Mazrik aşireti gibi bazı aşiretler süvari içinde yer almayı seçmişlerdir. Daha sonra Rus konsolos Ivanov, yazılarında Türklerin, kabile kavgalarını kışkırtarak ya da kış aylarında dağlardan ovalara inen Kürt kamplarına saldırarak süvarilere katılmayan Kürtlere baskı kurduğunu ve ezdiğini ifade etmiştir.[34] Hamidiye Alayları, Kürtler'in büyük çoğunluğunun Halifeye bağlılığını sağlamış ve doğu vilayetleri içerisinde Rus ve Ermeni tehditlerine karşı güçlü bir kalkan olarak görev yapmıştır.[35] 1891 senesine gelindiğinde Doğu Vilayetlerinde, her biri bin iki yüz atlıdan oluşan 36 adet Hamidiye Alayı kurulmuştur. Her alayın başında, alayın mensup olduğu aşiretin reisi, iki binbaşı, dört yüzbaşı ve sekiz mülazım bulunmaktaydı. Aşiretlere ait silahların birçoğu devlete karşı isyanlar da kullandıkları silahlardan oluştururken devlet tarafından kendilerine sağlanan silahlar da mevcuttu.[36] Hamidiye alaylarına mensup oluşturulan Kürt birlikleri, Aşiret reisleri ve adamlarından oluşturulmuş ve kırsal bölgelerde asayişi sağlamak adına silahlandırılmışlardı. Ayrıca Hamidiye Alaylarına mensup aşiret reislerine kendileri hakkında yapılacak olan şikayetlerden endişe duymaması söylendiğinden hem kendi aşiretleri dahilinde hem de bölgedeki rakip aşiretler karşısında kendilerini muazzam bir güce sahip olduklarını hissetmişlerdir. Hamidiye alaylarına tanınan imtiyazlar 1894 yılına gelindiğinde birçok Ermeni ve Kürt'ün bu alaylar tarafınca zarar görmesine sebebiyet vermiştir.[37] Başta Sultan Abdülhamit'e sadık bu alaylar sonraları merkezi otoriteye de karşı gelmeye başlamış ve Ermeni ile rakip Kürt Aşiretlere saldırmaları ile ön plana çıkmışlardır.[38] Dönemin Rus Büyükelçisi İ.A. Zinoviev bu konu hakkında şunları ifade etmiştir;[39] “ Kürt aşiret reisleri askeri rütbeler alınca, kendilerini Anadolu’nun mutlak efendileri sandılar. Daha sonra önceleri Ermeniler ardından ise Müslümanlar için de bir felaket halini aldılar... „ —İ.A. Zinoviev Bu ifadeler dahilinde Hamidiye saldırılarında sadece Ermeniler değil Kürtler de büyük çapta zararlar görmüştür. Hamidiye Alayları içerisinde yer alan Kürt aşiretleri kendilerine sunulan avantajları bölgedeki Ermeni ve Kürt halkı üzerinde otorite kurmak için kullanmış ve bölgede bir süre sonra büyük kayıpların yaşanmasına sebep olmuşlardır. Bu vaziyet Kürtler'in özellikle Ermeniler ile olan ilişkilerinde büyük ölçüde olumsuz etki yaratmıştır. Birçok Kürt, Ermeniler arasında İslamiyeti yaymayı cihad niteliğinde algılamış ve aşiretler ile devlet nezdinde saygı göreceklerini düşünmüşlerdir. Özellikle Kürtler arasında o dönemde "Fermana Ermeniyan" olarak adlandırılan bu durumu birçok yabancı kaynaklardan da örnekleyebiliriz. Bilal Şimşir'in İngiliz belgelerinden aktardığı kadarıyla Diyarbakır'da yaşayan Ömerli Aşiretinden bir şahısın, Ermeniler tarafından öldürülmesi üzerine aşiret mensupları Ermeni köyüne gelerek Ermeniler'e adam öldürme suçu üzerine üç şart sunarlar. Bunlar; Ermeniler'in 25.000 kuruş ödemeler, dört Ermeni kızının Ömerli aşiretine verilmesi ya da Ermeniler'in İslam dinini kabul etmeleridir.[40] Alman kaynaklarında ise 1894-1896 yılları içinde Kürtler'in 2493 köye zorla İslam dinini kabul ettirdikleri, 456 kiliseyi yıktıkları ve 649 kiliseyi de camiye çevirdikleri yönünde bilgiler yer almaktadır.[41] Bu örnekler dahilinde görüldüğü üzere Hamidiye alaylarının büyük çoğunluğunun Kürtler'den oluşması Kürt-Ermeni ilişkilerini büyük çapta sarsmıştır. 19. yüzyılın başlarından başlayıp devam etmekte olan arazi kavgaları,baskınlar ve yağmalamalar daha da artmaya başlamıştır. Yerleşik Kürtler, Ermeniler ile iyi ilişkiler geçinirken aksine göçebe Kürtler ve Hamidiye alaylarına mensup aşiretler Ermeniler ile sürekli bir mücadele içerisinde bulunmuşlardır. Hamidiye Alaylarında yer alan aşiretler ve birlikleri;[42] Sıra Aşiret Yeri Süvari Piyade Toplam 1 Sipkan Tutak 400 250 650 2 Sipkan Hosuna 400 175 575 3 Sipkan Cemal Verdi 400 225 625 4 Zilan Toprakkale 250 360 610 5 Zilan Karakilise 450 250 700 6 Karapapaklar ve Kürtler Eleşkirt ve Karakilise 400 150 650 7 Karapapaklar ve Kürtler Tulak - Kalakilise 300 200 500 8 Keşvan Hasankale 200 175 475 9 Şapikan ve Badayan Kızıldiz 250 325 575 10 Taşkesen, Diyadin Kasatkanlı 198 350 548 11 Mikaili Karakilise, Diyadin 175 325 500 12 Hamdiki, Başımi, Hal Hesini Karakilise, Diyadin 225 350 525 13 Haydaran Bergiri Muradiye 200 318 518 14 Haydaran Bergiri Muradiye 175 350 525 15 Şevli Van, Timar 200 350 550 16 Kalıkan, Livi Erciş 255 270 525 17 Mukuri Saray 215 315 530 18 Takarı Zermaniz, Saray 300 380 680 19 Milli, Şemsiki Saray 225 425 650 20 Şkeftka Eblak 327 213 540 21 Adaman, Zilan, Hecidıran Erciş 250 275 525 22 Haydaran Erciş 175 350 525 23 Haydaran Adilcevaz 200 350 550 24 Heydaran Erciş 175 350 525 25 Marhoran Adilcevaz 250 300 550 26 Hasenan Hınıs (Kumdeban) 335 205 540 27 Hasenan Malazgirt 340 200 540 28 Hasenan Malazgirt (Diknuk, Dinbut) 304 230 534 29 Hasenan Moranköyü 310 230 540 30 Hasenan Bullanık 308 232 540 31 Cibran Gümgüm 308 232 540 32 Cibran Hınıs 310 235 545 33 Cibran Varto 315 330 545 34 Zirkan Tekman 300 250 550 35 Zirkan Söylemez 375 500 875 36 Cibran Kiği 285 265 550 37 Celali Bayezit (Örtülü kışlağı) 305 370 540 38 Celali Bayezit (Şeyhlu kışlağı) 300 240 540 39 Takori Mahmudiye (Saray) 305 301 606 40 Kafkasya muhacirleri Sivas 275 500 775 41 Milli Mardin 275 265 540 42 Milli Siverek 255 375 630 43 Milli Siverek 303 247 550 44 Karakeçili Siverek 305 225 530 45 Kikan Res ül Eyn, Mardin 350 270 620 46 Tay (Arap) Nusaybin 445 185 630 47 Karakeçili Siverek 310 230 540 48 Miran Cezire 335 205 540 49 Miran Cezire 308 232 540 50 Ertoşi Başkale,Norduz 375 300 625 51 Kays Urfa 450 200 650 52 Kays Harran 400 150 550 53 Berazı Urfa 250 300 550 54 Berazı Urfa 300 300 600 55 Berazı Urfa 275 300 575 56 Gevdan Hakkâri 200 300 500 57 Şadili Hasankale 300 250 550 58 Adaman Erciş 200 350 550 59 Pinyanişi Hakkâri 150 400 550 60 Şidan Hakkâri 350 300 650 61 Kasıkan Söylemez 250 300 550 62 Kiki Harran 250 350 600 63 Milli Viranşehir 550 250 800 64 Milli Viranşehir 600 225 825 65 Belideyi Erciş, Patnos, Malazgirt 250 200 450 * Toplam * 19306 18410 37581 Kürt Musa Bey Olayı[değiştir | kaynağı değiştir] 1883 Yılında Amerika ve İngiliz hükûmetleri tarafından verilen nota ile tarihe "Kürt Musa Bey olayı" olarak geçen bu olay, Bitlis vilayeti içerisinde saldırıya uğrayan misyonerlere dayanmaktadır. Asıl adı Musa Suphi olan Musa Bey, 1853 yılında Muş'un, Huyut kazasında yer alan Cinyar köyünde doğmuştur.[43] Mutki Aşireti reisi olan Musa Bey, bölgenin köklü ailelerinden birine mensup olup bölgede geniş topraklara sahip ve yöre halkı tarafından saygı gören bir kişiliktir. Musa Bey, 1883 yılında bölgeye gelen misyonerlere yönelik saldırılar ile suçlanmış ancak olaylar dahilinde bir suçu olmadığı ispatlanmasına rağmen Amerikan ve İngiliz yetkilileri cezalandırılması için Osmanlı Hariciye Nezaretine baskı uygulamışlardır. Dr. Reynolds ve Knapp adındaki Amerikalı misyonerlerin uğradığı soygun girişiminin ardından Amerikalı yetkililer olayı Osmanlı'dan tazminat talep etme noktasına kadar sürdürmüşlerdir.[44] Ardından Bitlis'te bir Ermeni'nin evinde ölü bulunması üzerine Musa Bey ve Kürtler tekrar hedef alınmış ve bu olaylara İngiltere tarafından bir Ermeni propagandasına dönüştürülmüştür.[45] Ermeniler'in ve Batılı Devletlerin yoğun propagandası üzerine Osmanlı Hükûmeti, Musa Bey'i gözetim altında tutmak için iki yıl Muş ve bir yıl Bitlis olmak üzere iskana zorlamıştır.[46] Soygun,cinayet, ırz düşmanlığı gibi suçlamalar ile karşı karşıya kalan Musa Bey'in[47] mahkemelerde en dikkat çeken olay Ermeni bir Papazın yeğenini kaçırma olayıdır. Mahkemeye yansıyan suçlamalar dahilinde Musa Bey'in, Gülizar isimli Ermeni Papaz'ın yeğenini kaçırıp ırzına geçtikten sonra kardeşi ile evlenmeye zorladığı ifade edilmiştir.[48] Ayrıca kızın bunu kabul etmemesi üzerine Musa Bey tarafından darp edilerek bir gözünü kaybettiği de mahkemelerde dile getirilmiştir.[48] Bu yaşananlarla ilgisi olmadığı görülen Musa Bey suçsuz görülmüş ve beraat etmiştir. Ardından Musa Bey'in, Ermenileri isyana hazırlayan Bagos Natyan adlı rahibi devlet aleyhine hazırlanmış bir takım zararlı evraklar ile yakalayıp Muş Mutasarrıflığına teslim etmesi üzerine "Musa Bey olayı" 1889 yılında yeniden gündeme gelmiştir. Bagos Natyan'ı Muş Mutasarrıflığına teslim etmesi üzerine Musa Bey'in aleyhinde büyük bir propaganda başlatılmıştır. Musa Bey, hakkındaki suçlamalardan ötürü yargılanıp beraat etmesine rağmen İngiliz elçiliğinin müdahaleleri ve Avrupa'da hakkında yaratılan olumsuz imajdan sıyrılamamıştır. Ermeni düşmanı olarak nitelendirilen Musa Bey üzerinden Avrupa basınında Kürtler katil olarak gösterilmiştir.[49] Musa Bey olayı, Ermeni örgütlerinin Avrupadaki uzantılarının birer aracı olarak işlev görmüş ve Ermeniler'in Osmanlı'ya karşı Avrupalı devletlerin desteğini sağlamak için bir propaganda aracı olarak kullanılmıştır.[50] Bu olayları abartarak Avrupa'nın desteğini elde etmek isteyen Ermeniler amaçlarına ulaşamamış ve çeşitli iller de silahlı olaylar başlatmışlardır.[51] Bu isyanlar Muş, Kahramanmaraş, Kayseri, Diyarbakır, Malatya, Şanlıurfa, Yozgat, Erzurum, Erzincan, Bitlis, Harput, Arapgir, Sivas gibi iller başta olmak üzere yirmi beşe yakın ilde patlak vermiştir.[52] Musa Bey’in hakkındaki suçlamalardan berat etmesi üzerine İngiltere sefareti, Adliye Nazırı Cevdet Paşa’ya muhtıra göndererek gereğinin yapılmasını istemiş ve sonuçlara itiraz etmiştir. Bölgede yaşanan Ermeni olayları, Ermeni-Kürt ilişkilerine olumsuz yansımış ilişkilerin daha da gerginleşmesine sebebiyet vermiştir. Kürtler için Ermeniler'e tanınacak özerkliğin ardından bölgede kurulacak bağımsız bir Ermenistan endişesini arttırmıştır. Karşılıklı faili meçhul cinayetler işlenmiş ve iki halk için de büyük çapta olumsuzluklar yaşanmıştır.[53] Avrupa basınının ve İngiltere'nin, Osmanlı üzerindeki baskıları sonucu Musa Bey yeniden yargılanmış ve beraat etmiştir.[54] Ancak Musa Bey, Avrupa Basını ve İngiltere'nin baskılarını dindirmek için daha sonra Medine'ye sürgün edilmiştir.[55] Birinci Sason İsyanı[değiştir | kaynağı değiştir] Sason günümüzde Batman iline bağlı bir ilçe olmakla beraber Diyarbakır ile Muş arasında kalan dağlık bir bölgedir.[56] İsyan birçok eserde "Sason isyanı" olarak anılsa dahi bazı kaynaklarda "Talori İsyanı" olarak da geçmektedir. Bazı kaynaklarda Talori İsyanı denmesinin sebebi isyanın Sason'a bağlı Talori vadisinde başlamasından ötürüdür. Talori Vadisi ise Sason ile Muş arasında dağlarla çevrili geniş bir vadidir. Ayrıca bu vadi Silvan'lı Bekran aşireti'nin yaz aylarında yayla olarak kullandığı bir yerleşim yeridir. 1875 yıllarında bölgede üç Ermeni köyü mevcutken zamanla köy sayısı on dörde çıkmış ve bölgede Ermeni nüfusunda hızlı bir artış yaşanmıştır.[56] Hızla artan Ermeni nüfusu, Bekranlılar'ın bölgeden çıkmasını istiyor ve bölge aşiretleri ile manastır rahiplerinin desteklerini alarak kendilerinden şikayetçi oluyorlardı.Nitekim bölgede Ermeniler ile Kürtler arasında uzun süredir bir ihtilaf sürüyordu. Ermeniler emniyetlerini sağlamak adına Kürtler'e her yıl vermeleri gereken geleneksel haracı aşiret reislerine vermiyor ve Kürt aşiretlerine karşı direniyorlardı. Osmanlı Devleti ise Kürt aşiretlerini bir Ermeni kalesi olarak görülen Sason'a yönlendirerek direnen Ermenileri kontrol altında tutmak istemekteydi. Bunun üzerine İstanbul Kumkapı Olayın'dan sonra olayın sorumlularından Damadyan isimli Ermeni 1891 senesinde Sason'a gelerek yerli Ermeni halkı örgütlemeye yönelik girişimlerde bulunmuştur.[57] "Damadyan Çetesi" adıyla Sason dahilinde kurulan çete Sason'da yaşayan Kürtler'e yönelik saldırılar düzenlemiştir.[58] Çete lideri Damadyan'ın yakalanmasının ardından 1894'te Ermeni Taşnak örgütü, Sason halkının kendilerini Hamidiye tasfiyelerine karşı savunmasına yardımcı olmak için yerel nüfusa silah sağlayarak bölgedeki gerginliklerden yararlanmış ve Talori vadisinde birinci Sason isyanını başlatmıştır.[59] Ardından Damadyan'ın yakalanması üzerine isyancılar Hınçak cemiyeti üyesi olan Hamparsun Boyacıyan önderliğinde, Sason Talori’de kanlı eylemler gerçekleştirmiş ve Hınçaklar, Zadyan ile Behran aşiretlerine saldırarak yağmacılığa başlamışlardır.[60] Boyacıyan'ın Sason bölgesinde halkı kışkırtarak yaptığı propagandalara dair II.Uluslararası Türk-Ermeni İlişkileri ve Büyük güçler sempozyumunda şu ifadeler yer almıştır: W. L. Sachtleben tarafından Kasım 1895'te çekilen ve Erzurum'da öldürülen Ermenileri gösteren fotoğraf.[61] “ Boyacıyan yaptığı propagandada; “Avrupa’dan geldiğini, isyan ettikleri takdirde,Avrupa devletlerinin müdahale ederek bir Ermeni devleti kurabileceklerini” söyleyerek bölge halkını ayaklanmaya teşvik etmiştir. „ —II.Uluslararası Türk-Ermeni İlişkileri ve Büyük güçler sempozyumu 1894'te özerklik için mücadele adı altında Kürtler'e gerçekleştirilen saldırılar Osmanlı Birlikleri ve Zilan Şeyhi'nin de arasında bulunduğu Kürt aşiretlerinin saldırılara cevap vermesi ile beraber 1894 yılında binlerce Ermeni'nin hayatını kaybetmesine sebebiyet verdi.[62] Sason'a gelen vergi memurlarının Ermeni çete üyeleri tarafından darp edilmesi ve bölgede Kürtler ve Ermeniler arasında yaşanan şiddetli çatışmalar üzerine Dördüncü Ordu Kolordusu'nun katıldığı Bitlis ve Muş İlleri'nden Hamidiye alayları ve Osmanlı düzenli birlikleri, Sason çevresindeki Ermeni bölgelerine gönderildi. Ardından, 18 Ağustos'tan 10 Eylül'e kadar 23 günlük bir operasyona başlandı. Bu harekât dahilinde en az 8.000 Ermeni öldü.[63] Hamparsun Boyacıyan bölgede Bekran aşiretinin çıkarılması yönünde halkı kışkırtarak Kürtler ile Ermeniler arasında çatışmalara sebebiyet vermiş ve Avrupalı devletler'in dikkatini çekmek istemiştir. Boyacıyan, üç bin Ermeni'yi harekete geçirmekle de bu amacını sağlamıştır. 23 Ağustos 1894 senesinde isyan hareketinin lideri Hamparsun Boyacıyan'ın tutuklanması üzerine isyan son bulmuştur. Boyacıyan mahkemede yargılanması neticesinde idama mahkûm edilmiş ancak Avrupalı devletlerin müdahil olması ile cezası Trablusgarp'ta ömür boyu hapis cezasına çevrilmiştir.[64] Fakat Boyacıyan, dokuz yılın ardından firar etmiş ve yeniden komite faaliyetleri içerisine girmiştir.[64] 1894 yılı gerçekleşen Sason isyanı Avrupa komuoyunda büyük bir yankı uyandırmış ardından bu isyan üzerine içinde Fransız temsilcisi Vilbert, Rus temsilcisi Jevasky, İngiliz temsilcisi Shipley, Şefik Bey, Ömer Bey, Celalettin Bey ve Mecit Bey'in yer aldığı Uluslararası Tahkikat komisyonu kurulmuştur.[65] Kurulan komisyonca 20 Temmuz 1895 senesinde Ermeniler'in masum olmadığına dair hazırlanan raporda; Tahkikat komisyonunun yedi ay süren incelemesi neticesinde olayları Ermenilerin başlattığı ve elde ettikleri silahlar ile olayı bastırmak adına bölgeye gelen güvenlik güçlerine saldırdıkları beyan edilmiştir.[66] Van İsyanı (1896)[değiştir | kaynağı değiştir] Van isyanında Ermeni savunma hatları ve Ermeni isyancılar. Kazım Karabekir'e göre 1895 senesinde Van dahilinde Ermeni - Kürt ilişkilerinin çok iyi seyrettiğini ancak aynı senenin sonunda Ermeni komiteciler tarafından Kürtler'in Ermeniler'e karşı kışkırtılması neticesinde ilişkiler tam aksi yönde gelişmiştir.[67] 1895 senesinin sonlarına doğru Ermeni komiteciler, Van vilayetinde güçlü bir oluşum içerisine girmiş ve Kafkasya ile İran'dan yüklü miktarlarda silah ve cephanelik getirmişlerdir. Ayrıca Hınçak grubunun Taşnak grubu ile birleşmesi neticesinde komiteler arasındaki anlaşmazlıklar giderilmiştir. Ardından isyana öncülük edecek ve isyan hazırlıklarını tamamlamak üzere içlerinde Amerikan, Rus ve Bulgar uyrukluların da olduğu komite üyeleri Rusya ve İran'dan Van bölgesine gelerek isyan hazırlıklarına başlamışlardır.[68] Aynı sene içerisinde komiteciler tarafından yöre halkı arasında husumetler yaratılıyor veyahut askerlere saldırılar düzenleniyordu.[69] Bölgede komiteler tarafından bir isyan girişimi olduğunu fark eden Osmanlı Devleti, bölgeye Sadettin Paşa'yı göndererek bölgede yaratılmak istenen husumetlerin giderilmesini amaçlamıştır. Bölgede yaşanan husumetleri giderebilmek için Sadettin Paşa, Ermeni ile Kürt köylerini dolaşmış ve İstanbul'a gelişmeleri telgrafla rapor etmiştir.[70] Ancak Osmanlı İdaresinin tüm çabalarına rağmen Ermeniler ile Kürtler arasındaki gerginlikler önlenememiş ve Kürtler'den oluşan Hamidiye alayları Ermeniler üzerine saldıralar gerçekleştirmiştir. Uzun süredir isyan hazırlığında bulunan Ermeni Komite üyeleri 5 Haziran 1896 yılında Van'da Hamidiye alaylarının Van ilindeki Ermenilere saldırmak üzere iken isyanı gerçekleştirdiler. Ermeni komite üyeleri Van'daki Ermeniler'in Hamidiye alaylarına karşı kendilerini savunabilmesi için tüm Ermenileri silahlarla donatmışlardı. Ateşli silahlar ile donatılmış Ermeniler, Kürtler'e karşılık vermiş ve saldırı sonrasında sivil zayiatı önlemişlerdir.[71] Ermeni ihtilal kuvvetleri isyan sürecinde Avrupa'nın dikkatini tekrar Ermeni meselesine çekmek üzere çaba sarf ediyorlardı. Ermeniler'in, Hamidiye alayları ile girdikleri çatışmalar gittikçe yayılmış ve olaylar Adilcevaz ile Erciş'e de sıçramıştır.[66] Ermeni ihtilalcileri Van'a doğru hareket ederken çevre Kürt aşiretlerine saldırmaları neticesinde büyük kayıplar yaşamış ve sayıları azalmıştır. Nitekim, İran'dan bekledikleri kuvvetlerde geri dönmüş ve zor duruma düşmüşlerdir. Ancak ilerleyen süreçte çatışmalar artmış ve isyan Abak, Erçek bölgelerine de yayılmıştır.[72] İsyanın yayılması üzerine Müşir Zeki Paşa, Erzincan'a gelerek Van üzerine 20 tabur asker sevk etmiş ve olaylar ancak 24 Haziran 1896 yılında kontrol altına alınmıştır. Ancak 10-15 Eylül 1896 yılında şiddetlenen olaylar üzerine özellikle Kürtler ile Ermeniler arasında uzun vadeli ve büyük çapta çatışmalar meydana gelmiştir. Sadettin Paşa'nın aktardığına göre Osmanlı birliklerinden 340 ölü 260 yaralı varken; Ermenilerden ise 219 ölü ve 69 yaralı mevcuttur. Ayrıca çatışmalar sonucunda 80 Ermeni'nin evi kullanılamaz hale gelmiştir.[73] İngiliz konsolosunun ifadelerine göre Van isyanına öncülük eden ve halka zarar vermiş Ermeniler, İran'a sürülürken olaylarda suçsuz olduğu tespit edilen Ermeniler ise affedilmiştir.[74] İngiltere'nin Van konsolosuna göre; kendisi tarafından Ermeniler'in defalarca uyarılmasına rağmen olaylara mani olamamış ve bu olaylar komiteciler'in tükenmek bilmeyen tahrikleri sebebi ile yaşanmıştır.[75] Van'da yaşanacak olan isyanı önceden haber alan Osmanlı bu konu üzerine sınır boylarında Ermeniler'e gelebilecek yardımları önlemek açısından büyük çaba göstermiş ve gelecek olan yardım kuvvetlere mani olmuştur. Ayrıca yabancı devletler'in de olaya müdahale etmesini önlemiş ve bu meselenin uluslararası kamuoyuna yansımasına izin vermemiştir.[76] 1897 senesinde Kürtler'i ve Ermeniler'i tahrik eden Ermeni komitecilerin bölgeden sürgün edilmesi üzerine Ermeni-Kürt ilişkileri neredeyse eski hâline geri dönmüş ve her iki millet arasında barışmalar görülmüştür.[67] II.Sason İsyanı[değiştir | kaynağı değiştir] Ermeni General Andranik, Van isyanında askerleri ile beraber Ermeni komite üyeleri tarafından başlatılan birinci Sason isyanı başarılı olamayınca 1897 yılında Ermeni komitecileri ile alınan karar neticesinde Sason'da ikinci bir isyan gerçekleştirilmiştir. İran'dan bölgeye Van üzerinden gelen Taşnak komite üyeleri, 25 Temmuz 1897 yılında geçiş güzergahları üzerinde bulunan ve kendilerine rahatsızlık veren Mazrik aşiretine saldırmış ancak başarılı olamadıkları için kaçarak Sason bölgesine gelmişlerdir. Taşnak komite üyeleri bölgeye vardıklarında yerli Ermeni halkı örgütleyerek Osmanlı Devleti tarafından Sason'da kurulacak olan askerî kışlaların kurulmaması için 1901 yılında Askeri kışlalara yönelik protestolar düzenlemişlerdir.[77] Uzun süre Sason'da devam eden olaylar ise 1903 yılında isyan niteliği kazanmıştır.[78] Uzun süren protestolar ve olayların ardından Sason Ermeni komitecileri 21 Kasım 1901 yılında Muş'a yakın bir bölgede yer alan Varak Manastırında saklanarak bölgede yaşayan birçok kadın ve çocuğu rehin almıştır. Bunun üzerine Muş ahalisi durumu gizlice hükûmete bildirmiş ve Ermeni komiteciler Osmanlı birlikleri tarafından ablukaya alınmışlardır. Ocak 1902 senesinde ise Muş ve çevresinde Müslüman kıyafetleri giyerek birçok Ermeni'yi katlederek bölgede Kürt-Ermeni çatışmalarını alevlendirmek istemişlerdir. Yine aynı yıllarda Pasinler, Kiğı ve Hınıs kazalarında da birkaç Ermeni'ye saldırarak Sason'a kaçmışlardır.[79] Ermeni komiteciler'in kumandanı olan Andranik 1903 yılı sonlarında Kafkasya'dan kendisine yaya ve atlı komite kuvvetleri gelmesi için destek istemiş ardından yardıma gelen kuvvetler sayesinde Sason dağlarındaki faaliyetlerini arttırmıştır. Civardaki Ermeni köylerinden de destek alan Andranik faaliyetlerini hızlandırmış ayrıca civar illerden de birçok silahlı Ermeni'nin kendisine katılması ile faaliyetlerinin hız kazandığı arşivlerde yer almıştır.[79] Başlangıçta 300 kişilik bir kuvvete sahip olan Andranik, civar illerden gelen Ermeniler ve silahlandırılan Sason Ermeniler'in katılması ile 600-700 kişiye ulaşmıştır. Andranik öncülüğünde hızla ilerleyen olaylar 25 Temmuz 1897 yılından 27 Mayıs 1905 yılına kadar devam etmiştir. Andranik'in kuvvetleri 20 Şubat 1904 yılında Kulp'a bağlı Tapik köyüne saldırmış ve 140 Kürt'ü köyden sürmüşlerdir. Onlarca Kürt'ün hayatını kaybettiği olaylar sırasında Andranik ve kuvvetleri Bozıkan aşiretine saldırmış köylerini yakarak 1200 adet büyük baş hayvanlarını gasp etmişlerdir. Olayların büyümesi ile 4. Ordu'ya bağlı Salih Paşa birlikleri ile beraber 23 Nisan 1905 yılında Andranik ve kuvvetleri üzerine taarruza geçmiştir. 24 Mayıs 1905 senesinde Salih Paşa ve birliklerinin bölgeye gelmesi ile olaylar sona ermiş ve bölge asayişi tekrar sağlanmıştır.[80] Hamidiye Alayları'nın Bölge Halkı Üzerindeki Faaliyetleri[değiştir | kaynağı değiştir] Hamidiye Alaylarının 1895 yılının ardından Ermeni komiteleri tarafından gerçekleştirilen ihtilal hareketleri neticesinde özellikle bölge halkına karşı gerçekleştirdiği saldırılar arşivlerde apaçık görülmektedir. 1895 yılında Van'da Ermeni köylerine yapılan saldırılardan bahsedilmektedir. Haydaranlı aşiretine mensup Hamidiye Alaylarının bölge halkına ve yöreden geçen Kürt göçebelere saldırıları 4 Nisan 1895 yılında Dahiliye Nezaretine çekilen telgraflarda hükûmete bildirilmektedir.[81] 1895 yılına ait bir diğer telgrafta ise Hamidiye Alaylarına mensup Şemski aşireti hakkında bir kısım şikayetlerde mevcuttur. Bu şikayetlerde bahsedilenlere göre Ermeni köylerine baskın yapıldığı ve Ermenilerin mallarına zarar verildiği ifade edilmektedir. Bu olaylar neticesinde Erzurum İngiliz Konsolosu Robert Bendam Graves Doğu Vilayetleri Umumi müfettişi Şakir Paşa'dan gerçekleşen olaylar hakkında yardım istemiştir.[82] Yine Osmanlı arşiv belgeleri dahilinde Garzan bölgesinde Ermeni Patrikliğinin, Garzanlı Fettah Bey'in ve oğlu İslam Bey'in zulmüne yönelik şikayetleri de yer almaktadır.[83][84] Bir diğer belge de ise 1895 yılında Bitlis'te Ermeniler tarafından çıkarılan saldırılar üzerine Hamidiye alaylarına mensup Hüsnanlı ila Cibranlı aşiretleri tarafından Ermeni köylerine saldırı düzenleneceği yönünde haber alındığı ve bu nedenle Ermeni köylerinin korunmasına yönelik tedbirlerin alınması talep edilmiştir.[85] Hamidiye Alaylarının, Ermeniler üzerine yapılan saldırılar sonucu ölenlerin sayısı 80.000 ile 300.000 arasında gösterilmektedir.[86] Dönemin gazetelerinde ise bu sayının 50.000 olduğu yazmaktadır.[87] Bu saldırılar, dağılmakta olan Osmanlı İmparatorluğunun korunmasına yönelik Ümmetçilik ideolojisini benimseyen Sultan II. Abdülhamid[88][89] dönemi sonrasında katliam olarak nitelendirilmiştir.[90] 1894 yılında başlayan saldırılar daha sonrasında yaygın bir hal almış ve 1897 yılında uluslararası kamuoyunun baskıları nedeniyle saldırılar son bulmaya başlamıştır.[91] II. Abdülhamid'in 1890 yıllarında başlayan ayrılıkçı Ermenileri bastırmak için Kürt aşiretlerini kullanarak oluşturduğu Hamidiye Alayları ayrılıkçı ve sivil ayrımı yapmadan saldırılarda bulunmuş, birçok insanın hayatını yitirmesine sebebiyet vermiştir.[91] Hamidiye Saldırılarına ve yaşanan ölümlere tepki çekmek için Ermeni Taşnak örgütü, Avrupalıların işletmekte olduğu Osmanlı Bankasına baskın yapmışlardır.[92] Ayrıca olayların yaşandığı dönem içerisinde telgraf kullanımı yaşanan ölümlerin Batı Avrupa ve Kuzey Amerika'da büyük tepki uyandırmasın, geniş çevrelerce duyulmasını ve rapor edilmesini sağlamıştır.[93] Yaşanan saldırılarda ölü sayısı her ne kadar belirsiz ve kesin rakamların verilmesi imkânsız olsa dahi tarihçiler bu sayının 80.000 ile 300.000 arasında olduğunu düşünmekteler.[86] Johannes Lepsius adlı Alman papaz tarafından toplanan bilgiler ve hesaplamalar doğrultusunda, 88.243 Ermeni'nin öldüğünü, 546.000'inin göç etmek zorunda kaldığını, 2.493 köyün yok edildiğini, bu köylerden 456'sında yaşayan halka zorla Müslümanlığın kabul ettirildiği[94] 649 kilisenin kapatıldığını ve bu kiliselerden 328 tanesinin camiye dönüştürüldüğünü raporlarında yer verdiğini görmekteyiz.[95] Ayrıca Türkolog ve Almanya dış işlerinde yer alan diplomat Ernst Jäckh iddiasına göre 200.000 Ermeni'nin öldürüldüğünü, 50.000'ünün sürgüne yollandığını ve 1 milyonunun yağmacılığa uğradığını belirtmiştir.[96][97] Fransız diplomat Pierre Renouvin'ın ifadesine göre; görev süresindeki belgeler dahilinde 250.000 Ermeni'nin öldürüldüğünü belirtmiştir.[96][98] Birleşik Krallık büyükelçisi ise 1895 yıllarının sonlarında 100.000 kişinin öldürülmüş olduğu tahmininde bulunmuştur.[96] Birinci Dünya Savaşı[değiştir | kaynağı değiştir] 24 Ocak 1915'te Kürt Süvarileri 1895’te Ermeni (diğer Hıristiyanlar) ve Müslüman nüfusun Türk (Batı) Ermenistan’da ve Kuzeydoğu Osmanlı İmparatorluğu’nun diğer komşu bölgelerindeki dağılımının haritası  %75 ve üzeri Müslüman nüfusu  %50 - %75 arası Müslüman nüfusu  %50 - %75 arası Ermeni nüfusu  %50 - %75 arası Rum ve Nestoriyan nüfusu 19. yüzyılın sonlarındaki Ermeni ihtilal hareketleri sırasında, çoğunlukla Kürt Hamidiye Alayları ve Türk Osmanlı Düzenli birlikleri, Ermeni ihtilalcilerin ana karşıtlarıydılar. Ermeni ihtilal hareketinin oluşumu, kabaca 1878 Rus-Türk Savaşı'nın sonunda başladı ve Osmanlı Ceza Kanunu'nun 166. Maddesi ve Erzurum Katedrali baskını ile yoğunlaştı. 166. Maddenin silah bulundurmayı kontrol etmesi amaçlanmış, ancak silah bulundurmalarını kısıtlayarak Ermenileri hedeflemek için kullanılmıştır. Bazı yerel Kürt aşiretleri Hamidiye Alayları ile silahlanmış ve Ermenilere saldırmaları sağlanmıştır. Bununla birlikte, tüm Kürtlerin, Ermenilerin öldürülmesine katılmadıkları ve birçok Ermeni'nin Osmanlı İmparatorluğu'ndan kaçmasına yardımcı olduğu da belirtilmelidir.[99] Birinci Dünya savaşının hemen öncesinde Osmanlı Devleti'nin, girmiş olduğu Balkan Savaşlarından yorgun düşmesi üzerine Avrupalı devletler'in, Osmanlı iç işlerine daha fazla karışmasına sebep olmuştur. Ermeni ihtilal güçlerine destek sunan Rusya amaçlarına ulaşabilmek için bu durumdan yararlanarak daha önce Ermeniler'e gizlilik ile sunduğu desteğini artık alenen sunmaktaydı. Osmanlı'nın zayıf olduğu bu dönemi fırsat bilen Rusya, Ermeniler'in yanı sıra Kürt liderleri ve Şeyhler'ini de kendi yanına çekebilmek için özel girişimlerde bulunmuştur.[100] İttihat ve Terakki yönetiminin yanlış politikaları sebebiyle Kürtler'in merkezi yönetime yabancılaştıklarını gören Rusya yönetimi, hoşnutsuzluğu giderek artan Kürtleri kazanmak adına dönemin önemli Kürt liderlerini birçok kez Rusya'ya davet etmiştir.[101] Rus konsolosluğu, bölgede yer alan Kürt Liderlerine, II. Abdülhamid sonrası Osmanlı'nın bölge siyasetinin Ermeniler lehine değiştiğini ifade ederek Kürtler'i isyana teşvik etmekteydi. İslamiyete sıkı sıkıya bağlı olan Kürtler, İttihat ve Terakki'nin bilinçli bir şekilde halifenin topraklarında bağımsız bir Ermenistan temeli oluşturduğunu düşünmüş ve yönetime nefretleri artmıştır. Ermeni meselesinin uluslararası kamuoyunda ne kadar hassas bir mesele olduğunu bilen Rusya bu meseleyi tekrar gündeme getirebilmek için Kürtler'i kışkırtmıştır. Ruslar, I.Dünya Savaşı sırasında alenen Kürdistan'da ayrılıkçı bir takım faaliyetlerde bulunmuşlardır.[102] Özellikle Rus konsolosu Çerkov'un Kürtler'e bölgede bağımsız bir Kürdistan için yapmaları gerekenleri ifade ederken Rusya'nın sergilediği tavır apaçık görülmektedir;[103][104] “ Osmanlı topraklarında, Ermeni,Nasturi, Müslüman, Türk, memur, zabit kim olursa olsun öldürünüz. Yakıp, yağmalayınız ancak o zaman bir Kürdistan teşekkül edebilir... Ağustos ayında mutlaka Van'a, Ağrı'ya, Bakü'ye Rus askerleri girecektir.Fakat siz verdiğim programı izleyin.. „ —Rus Konsolosu Çerkov Ayrıca bu süreçte silahlanmaya devam eden Ermeniler'in durumunu ise Kazım Karabekir şu ifadelerle dile getirmektedir;[105] “ Rus kolordu ve tümenlerine komuta eden Ermeni komutanları ve kurmay başkanları vardı. Rusya’nın 1914 yılında Türkiye Ermenilerini yeniden silahlandırdığı ve Doğu Anadolu vilayetlerinde bir Ermenistan teşkil girişimleri saptanmıştır. „ —Kazım Karabekir Süreç bu şekilde işlerken Botan Kürt beylerinden Abdurrezzak Bedirhan tarafından Hoy'da büyük bir Kürt kongresi tertiplenmiştir. Bu kongre dahilinde alınan kararların ikinci maddesi gereğince "Rusya'dan tedarik edilen silahların Simko Şikakî emrindeki Kürt ordularına dağıtılması" meselesi söz konusu olmuştur. Bu karar üzerine Van valisi Tahsin Bey'in ısrarı üzerine ahaliye silah dağıtma fikri ciddiyet kazanmıştır. Enver Paşa'nın 24 Mayıs 1914 senesinde yazdığı mektubunda ifadeleri de bu fikri doğrulamaktadır. Harbiye Nezaretinin de bu görüşü kabul görmesi üzerine Dahiliye Nezareti, Van'da gereğinin yapılması için talimat vermiştir.[106] I. Dünya Savaşı başladıktan sonra savaşın neden olduğu kargaşa bölgede Devlet'in otoritesini kaybetmesine sebep olmuş, Ermeni ve Kürtler'in bağımsızlık arzuları da git gide artmıştır. Bununla beraber devlet nezdinde Ermeniler ile Kürtler'in birleşerek devlete isyan etme ihtimali de her zaman mavcudiyetini korumuştur. Devlet bunun için doğu vilayetlerinde güvenilir istihbarat teşkilatları oluşturmuş ve sıkı tedbirler almıştır.[107] Çarpışmaların başladığı alan neredeyse doğu vilayetlerinin tümünü kapsıyordu. Kuzeyde Sarıkamış'tan başlayan çarpışmalar güneyde Mukri'ye kadar uzanmaktaydı. Doğuda ise Erzurum'dan başlayıp Erzincan'a kadar ilerlemekteydi. Çarpışma alanları Kürtler'in ve Ermeniler'in yaşadığı alanlar olması sebebiyle savaşın ilk zamanlarında yerle bir olmuştur.[108] Büyük bir insan gücü ihtiyacının doğduğu I. Dünya Savaşında, Hamidiye Alaylarına katılmış olan Kürtler gibi Ermeniler de tüm gücüyle Osmanlı tarafında yer almak zorunda kalmışlardır. I.Dünya Savaşı sırasında Kürtler neredeyse tamamen Osmanlı saflarında yer almış sadece Dersim, Hakkâri ve Sason'un bazı kesimlerinin tümü orduya dahil olmamıştır.[109] Ruslar'ın bütün propagandalarına binaen Kürtler'in I.Dünya savaşı sırasında net bir tavırla Osmanlı ordusu tarafında yer almasında; Alman ajanlarının faaliyetleri, Pan-İslamist politikalar ve cihat çağrılarının yanı sıra Alman silahlarının büyük çapta etkisi olmuştur.[110] Özellikle İslamiyete sıkı sıkıya bağlı olan Kürtler üzerinde en büyük etkiyi cihat fetvası yaratmıştır.[not 1] Bilhassa aşiretler bu fetvayı Müslüman- Hristiyan savaşı olarak algılamış ve İran sınırlarında Ruslar ile beraber hareket eden Kürt aşiretleri dahi Osmanlı ordusunda yer almıştır.[111] Bu dönem içerisinde Ermeniler'in ise bölgede Rusya himayesinde bağımsız bir Ermenistan için çalışmaları hız kazanmıştır. Ermeni Katogikos'u V.Kevork, 1914 senesinde Rus Çar'ı II.Nikolay'ın huzurunda alenen Ermeniler'in kurtuluşunun ancak Rusya himayesinde kurulacak olan Ermenistan ile mümkün olacağını dile getirmiştir.[112] Savaşın ilk yılları Eçmiyazin Katogigosu Rus Çarını tüm Ermeniler'in koruyucusu ilan etmiş ve Ermeniler'e çarlığa bağlı kalarak Rus ordusunun desteklenmesi yönünde talimatlar vermiştir. Katogigos'un bu talimatları 1914 senesinde yayımlanan Ararat Gazetesinde yayınlanmıştır. Bu sırada savaş Avrupa'da devam ederken Taşnaklar Erzurum'da 8. kongrelerini gerçekleştirmiş ve Ermeniler'in tüm ülkelerde teşkilatlanması yönünde karar alınmıştır.[113] Taşnaklar'ın 8. kongresinde, bazı delegeler Ermeniler'in Osmanlı halkı olduğu için imparatorluk tarafında savaşta yer almasını savunurken bazı delegeler ise Rusya tarafında yer almasını istemiştir. Erzurum'da toplanan kongre dahilinde İstanbul'dan, Amerika'dan ve Avrupa'dan gelen delegeler ise tarafsızlığını korumuşlardır. Ancak Taşnaklar dahil hiçbir Ermeni örgütü bu savaşta İngiltere, Fransa ve Rusya'ya karşı savaşmak istemediği için Taşnak komitesi de Hükûmet karşıtı bir politika izlemiştir.[114] Ancak Patrikhanenin görevlendirdiği Rahip Gaprie Cevahirciyan öncülüğünde toplanan Ermeni komiteciler; Osmanlı'nın, Rusya karşısında savaşa girmesi hâlinde devleti şüphelendirmemek adına ”Ermenilerin, Osmanlı Hükûmeti’ne sadık kalmaları, askerî görevlerini yerine getirmeleri ve dış tahriklere kapılmamaları” yönünde karar almışlardır.[not 2] Bu süreçte Osmanlı Hükûmeti, Patrikhanenin gizliden gizliye Rusya'ya destek verdiğini düşünmekteydi lakin dönemin Ermeni Patriği Zaven Efendi aksine böyle bir durumun Osmanlı toprakları içerisinde Ermeniler'e zarar vereceğini tahmin ettiği için Gürcistan'daki Ermeniler'e temsilciler yollayarak bu durumun önüne geçmek istemiştir. Ancak Zaven efendi bu süreçte kendisinin de ifade ettiği üzere ne Osmanlı hükûmetini muhalefet olmadıklarına ikna edebilmişlerdir ne de Rusya'ya olası girişimler dahilinde en çok zararın Ermeniler'in göreceğini anlatabilmiştir.[115] Rusya ise süreç içerisinde Ermeniler'i tahrik ediyor, Rus tahriki üzerine Ermeni komiteciler Osmanlı dahilindeki şubelerine şu talimatı veriyordu;[116][117] “ Rus ordusu sınırdan ilerler ve Osmanlı ordusu geri çekilirse her tarafta birden eldeki vasıtalarla baş kaldırılacaktır. Osmanlı ordusu iki ateş arasında bırakılacak, resmî binalar bombalanacak, iaşe depolarına sabotajlar düzenlenecek; eğer aksine Osmanlı ordusu taarruza geçerse, Ermeni askerleri Ruslara katılacak ve silahaltına alınanlar kıtalarından kaçarak, Türk birliklerinin geri cephelerine zarar vermek ve ülke içinde çeşitli olaylar çıkarmak için çeteler kuracaktır. „ Bu talimat üzerine 3 ağustos 1914 senesinde seferberliğe çağrılan Ermeniler askere gitmemiş gidenler ise askerden kaçmışlardır. Askerden kaçarak Rus cephesine sığınan ve kendi gruplarını kuran Ermeniler bölgede yaşayan Müslüman Kürt halkına saldırmaya başlamışlardır. Bu durum ilk kez Kahramanmaraş'ın Zeytun bölgesinde bulunan Ermeniler'in kaçtıktan sonra Türk askerlerine saldırması ile başlamış ardından öbür bölgelere de yayılmıştır. 1914 senesinin Ekim ayında Rusya'nın, Osmanlı Devleti'ne savaş ilan etmesinin ardından Ermeniler Rusya ve İtilaf Devletlerinin yanında yer almışlardır.[118] Osmanlı'nın Doğu vilayetlerini diğer güçlere kaptırmamak adına Rusya, bölgedeki Kürtleri ve Ermenileri kendi tarafına çekebilmek adına Rus konsolosluğunu görevlendirmiş ve bölge halkına silah dağıtmıştır. Ancak Rusya'nın kışkırtma politikasından rahatsız olan Kürtler bunun üzerine 1914 yılında Bitlis yakınlarında ayaklanmalar başlatmışlardır. Ayrıca Rusya bu süreç içerisinde, Doğu vilayetlerinden gelmekte olan şikayetleri Ermeni patrikliği üzerinden Babıâli’ye aktarılmasını sağlamak, Ermeniler'in Rus vatandaşlığına geçmeleri yönünde imza kampanyaları düzenlemek gibi politikalar da izlemiştir.[119] Rusya, Van üzerinden doğu vilayetlerinde büyük bir ilerleme kaydetmiş ve Muş ile Bitlis'e kadar dayanmıştır. Kürt birlikleri ise Osmanlı Birlikleri ile beraber bölgede Erzurum'dan Palu'ya kadar gönüllü milis kuvvetler şeklinde Rus ordusuna karşı savaşmıştır. Rus ordusuna karşı beraber gönüllü olarak çarpışan Kürt kumandanları genellikle Kürt halkı üzerinde büyük bir nüfuza sahip kişiliklerdi. Bu kumandanlar Hazret mahlası ile tanınan Norşinli Şeyh Muhammed Diyauddin, Zokaydli Şeyh Mahmud, Küfrevi Şeyhi Şeyh Abdülbaki, Gaydalı Şeyh Selahaddin, Said-i Kurdî, Pencinar aşireti reisi Bîşarê Çeto ve kardeşi Cemîlê Çeto, Mutkili Musa Bey, Müküslü Mutiullah Bey gibi isimler de yer almaktaydı. Bu kumandanlar arasında yer alan ve ön plana çıkan Norşin Şeyh'i, Şeyh Muhammed Diyauddin birçok aile üyesini ve talebesini savaş dahilinde kaybetmiş ayrıca sağ kolunu da Rus ordusuna karşı savaşırken yitirmiştir.[120][121] Birinci Dünya Savaşı ve Ermeni Tehciri[değiştir | kaynağı değiştir] Savaşın şiddetle sürdüğü ve tarihin 1915 senesini gösterdiği vakit Van'ı işgal eden Rus ordusu ve Ermeni milisleri Çatak'a kadar ilerlemişlerdir.[122] Rus ordusunun himayesinde yer alan Ermeniler özellikle Beyazıt ve Eleşkirt'te yaşayan Kürt halkı üzerine şiddetli saldırılar gerçekleştirmişlerdi.[123] Van'ın korunması için yeterli sayıda askerin bulunmaması Ermeni komiteciler'in yerli Ermeniler'e silah dağıtmasına ve ayaklanmalarına neden olmuş ve Rus ordusunun bölgede başarı elde etmesine sebebiyet vermiştir.[124] Van ve Bitlis'in işgali sırasında Rus ordusu ve Ermeni milis kuvvetleri halk üzerinde büyük bir katliam gerçekleştirmiş ve Rus ordusundan kaçan Kürtler, Ermeniler'in yollarını kapaması sonucu bölgede esir mahiyetinde kalmış ayriyeten birçok işkenceye uğramışlardır. Özellikle Van'a bağlı birçok Kürt köyü, Ermeniler tarafından kıyıma tabii tutulmuştur.[125] Bilhassa 1915 senesinde intikam amacıyla Aladağ'a giren Rus Kazakları ve Ermeniler, Kürtlere ait 40 köyü yağmalamıştır.[122] Ruslar ile olan savaştan etkilenen sadece Kuzey Kürdistan değildi, ayriyeten Ruslar Güney Kürdistan'a da çok ağır saldırılarda bulunmaktaydı. Güney Kürdistan'ın Revandiz bölgesinde yer alan köylerin birçoğu harap olmuş durumdaydı. Bradost aşiretinin Revandiz kolunun yaşadığı bölgelerde ise bilanço daha ağırdı. Savaş başlamadan önce 1080 hane sayısı olan aşiretin savaştan sonra hane sayısı 157'ye kadar düşmüştür.[126] Bu yaşananlar devam ederken ve Rus işgali hızla ilerlerken Ermeniler için çıkarılan tehcir kararı Kürtler ve Ermeniler adına yeni bir dönemin başladığını göstermekteydi. Kürt bölgelerinin Ruslar tarafından işgali, Kürtler için adeta bir intikam operasyonu gibi işlemiş ve bölge halkı üzerine sert müdahalelerde bulunulmuştur. Aynı şekilde Ermeniler'de bu süreç içerisinde Tehcir Kanunu ile karşı karşıya kalmışlardır.[127] Osmanlı ordusu'nun Sarıkamışta yenilgisi ve Ermenilerin bölgede Ruslar'a olan destekleri neticesinde Osmanlı İmparatorluğu bölgedeki Ermeni nüfusu göç ettirmeye yönelik karar almıştır. 9 Mayıs 1915 senesinde Van ve Bitlis Valilerinin, Van merkezi başta olmak üzere çevrede yaşayan Ermeniler'in her an isyan için hazır bulunmaları gerekçe gösterilmiş ve nüfusça yoğun olan Ermeniler'in yerlerinden edinip güneye doğru sevk edilmeleri kararlaştırılmıştır. Osmanlı İmparatorluğu'nun almış olduğu bu karar neticesinde Rusya, Fransa ve İngiltere Devletleri bir bildiri yayınlayarak Ermeniler'in tehcir edilmesi sürecinde öldürüldüklerini ileri sürmüş ve bu olayı uluslararası kamuoyuna taşımışlardır. Bunun üzerine dönemin Dahiliye Nazırı Talat Paşa tehcir kararını kanun hükmünde kararname hâline getirmiş ve 26 Mayıs 1915 senesinde hazırlamış olduğu tezkeresini sadarete sunmuştur.[128] [not 3] Ermeni Tehcirinin Nedenleri[değiştir | kaynağı değiştir] 1915 senesinin Mayıs ayına dek Ermeniler'in, gerek bölge halkı gerekse Devlet karşıtı yürüttükleri faaliyetler ve tehcir kararının nedenleri bu şekilde sıralanmıştır; Savaş Bölgelerine yakın yerlerde mevcut Ermeniler, Osmanlı sınırlarını müdafaa ile görevlendirilmiş Osmanlı Askeri kuvvetlerinin hareket alanını güçleştirmektedir. Ermeniler bölge dahilinde Osmanlı İmparatorluğuna karşı savaşmakta olan düşmanları ile aynı arzuları paylaşmakta ve düşmanla işbirliği yapmaktadır. Ermeniler'in bir kısmı düşman cephesine katılarak Osmanlı İmparatorluğuna ve tebaasına karşı savaşmaktadır. Osmanlı İmparatorluğu içerisinde yer alan askerî birliklere ve suçsuz halka yönelik silahlı saldırılarda bulunmaktadırlar. Osmanlı Vilayetlerine ve kasabalarına saldırarak halkı katletmekte ve yağmacılık yapmaktadırlar. Osmanlı İmparatorluğu'nun, mevcut düşmanlarının deniz kuvvetlerine erzak yardımında bulunmaktadırlar. Osmanlı saflarının gizli mevkiilerini düşmana bildirmektedirler. Osmanlı sıralı bu sebepler üzerine 27 Mayıs 1915 senesinde geçici sevk ve iskan kanunu çıkararak, bu kanunla beraber Dahiliye Nezareti, Ermeniler'in sevk edilmesini kanuna bağlamış ve bu görevi askerî makamlara bırakmıştır. Bunun üzerine Dahiliye Nezaretinin belirlemiş olduğu hususlar ile Ermeniler göç ettirilmiştir. Dahiliye Nezaretinin bildirisi üzerine Ermeniler'in yerleştirildikleri yerlerde tekrar edecekleri herhangi bir isyan girişimini önlemek adına bir takım önlemler de alınmıştır. Ermeni nüfusun yerleştirildikleri yerlerin bölge aşiretleri ve yerel halktan çoğunlukta olmamaları ayrıca yerleşecekleri kasabalarda elli haneyi geçmeyip yer değiştirmelerine de katiyen izin verilmemesi hususunda önlemler alınmıştır.[130] 1 Haziran 1915 tarihinde yayınlanmış olan Takvîm-i Vekâyi'de kanun maddeleri şöyledir;[128] Harp sırasında Osmanlı Ordusu, ahali tarafından herhangi bir sebepten ötürü Osmanlı Hükûmetininin hüküm ve emirlerine, memleket müdafaasına, asayişin korunmasına yönelik düzenlemelere karşı çıkarsa, saldırı ve direnme görüldüğü takdirde bunu önlemeye yetkili ve mecburdur. Osmanlı Ordusu, bölgede ihanet içerisinde ve düşmana casusluk etmekte olan bir vaziyet hissederse, köylerdeki ve kasabalardaki halkı tek tek veyahut topluca başka bir yere iskan etme yetkisine sahiptir. İş bu kanun yayın tarihinden itibaren geçerlidir. Bakanlar Kurulunun, 30 Mayıs 1915 tarihinde aldığı bu karar dahilinde 15 maddelik bir yönetmelik hazırlanmış ayrıca tehcir'in süresiz olduğu belirtilmiştir.[131] Kanunun yürürlülüğe girmesi ile beraber Patrikhane bu duruma tepkiler göstermiş ve Ermenistan'ı Ermeniler'den temizlemek olarak yorumlamış, Avrupa devletlerine şikayetler sunarak Kanunun yürürlükten kalkmasına yönelik çalışmalarda bulunmuştur.[132] Tehcir döneminde topraklarından çıkarılıp farklı bölgelere sevk edilen Ermeniler, Kürt aşiretlerinin saldırılarına uğramıştır. Avrupalı Devletlerin sürekli Ermeniler'i desteklemesi, Kürtler için büyük bir tehlike arz ediyor ve iki millet arasında yaşanan düşmanlığın artmasına, bölgede kanlı çatışmaların yaşanmasına sebebiyet veriyordu. Türk Kurtuluş Savaşı[değiştir | kaynağı değiştir] I. Dünya Savaşı'nda Osmanlı İmparatorluğu'nun yenilgisinin ardından İtilaf Devletleri, Anadolu topraklarını Sevr Antlaşması'na bölmeyi önerdi. Anlaşmanın tam olarak uygulanması Ermenistan Demokratik Cumhuriyeti'nin Fırat nehrinin doğusundaki Kürt yerleşim bölgelerine yerel özerklik verirken Bitlis, Van, Erzurum ve Trabzon gibi bölgeleri de kapsayacak şekilde genişlemesine ve Ermenistan'ın güneyinde. Paris Barış Konferansı'ndaki Kürt temsilci Şerif Paşa, 20 Aralık 1919'da Ermeni temsilcilerle anlaştı ve her iki taraf da konferansa ortak beyanlarda bulundu.[133] Ancak Mustafa Kemal Atatürk liderliğindeki Türk ulusal hareketi, anlaşmayı "kabul edilemez" olarak reddetti ve Türk Kurtuluş Savaşı'nda tüm Anadolu'nun tam kontrolü için savaştı. Sevr antlaşması daha sonra yerini, kabaca Türkiye Cumhuriyeti'nin bugünkü sınırlarını (Hatay hariç) oluşturan Lozan Antlaşması aldı. Lozan antlaşması, yalnızca bağımsız bir Kürt devleti umudunu atmakla kalmadı, aynı zamanda Kürt halkına Rumlara, Ermenilere ve Yahudilere verilen azınlık statüsünü (ve bununla ilgili haklarını) vermedi. Ağrı Cumhuriyeti[değiştir | kaynağı değiştir] 1920'lerde Türkiye'ye karşı bir dizi Kürt isyanı yaşandı, 1927'de Ağrı ilinde, Sovyet Ermenistan sınırına yakın bir yerde bulunan Ağrı Cumhuriyeti'nin geçici kurulması ile bu isyanlar doruğa ulaştı. Bununla birlikte, tanıma veya dış destek olmadan gerçekleştirilen Kürtler'in bu isyanı, sonrasında devlet'in bölge kontrolünü yeniden başlatan Türk hükûmeti tarafından yenilgiye uğradı. Ağrı hareketine Ağustos 1927'de Lübnan'ın Bihamdun şehrinde kurucu kongresini düzenleyen bir Kürt siyasi partisi olan Xoybûn önderlik etmiştir. Bir Ermeni Taşnak lideri Vahan Papazyan toplantıya "Ermeniler ve Kürtler arasındaki ittifakın sembolü olarak" katılımını gerçekleştirmiştir.[134] PKK ASALA[değiştir | kaynağı değiştir] Ermenistan'ın Kurtuluşuna Yönelik Ermeni Gizli Ordusu (ASALA), asıl amacı "Türk Hükûmeti'ni 1915'te 1.5 milyon Ermeni'nin ölümü için iddia edilen sorumluluğunu kamuoyuna açıklamak, tazminat ödemek ve bölgeyi ilan etmek zorunda bırakmak olan Marksist-Leninist bir örgüttü.[135] PKK ve ASALA, 8 Nisan 1980'de Sidon'da işbirliğini ilan eden ve 9 Kasım 1980'de Strasbourg ve 19 Kasım 1980'de Roma, ASALA ve PKK işbirliğinin faaliyetleri ile sonuçlanan bir basın toplantısı düzenledi.[136] Ancak Temmuz 1983'ten sonra ASALA, PKK'nın kamplarını kurduğu Lübnan Beqaa Vadisi'nde ortadan kayboldu.[kaynak belirtilmeli] Ermenistan'daki Kürtler[değiştir | kaynağı değiştir] Ermenistan'ın Kürt nüfusu (koyu yeşil). Sovyet dönemi[değiştir | kaynağı değiştir] Ana madde: Sovyetler Birliği'nde Kürtler Kürt kültürü 1930-1980 yılları arasında Sovyet Ermenistan'da gelişti ve Kürtler devlet destekli önemli kültürel destek aldılar. Erivan'dan bir Kürt radyosu yayınlandı.[137] Modern Kürt edebiyatı ve kültürünün öncüleri çoğunlukla Türkiye'den göçmen olan Ezidilerdi. Bu dönemdeki ünlü Kürt yazarlar arasında Casimê Celîl, Emînê Evdal, Kurdoev, Arap Shamilov (Erebê Şemo) ve Celile Celil sayılabilir. Erivan'da yayınlanan ünlü Kürt gazetesi Riya Teze, en eski Kürt gazeteleri arasında yer almaktadır. Bu gazete, Ermenistan Komünist Partisi'nin Kürt kesiminin organıdır. Birçok Ermeni edebi eseri C. Celîl, H. Cindî, E. Evdal, Q. Murad, N. Esed ve T. Murad gibi çevirmenler tarafından Kürtçeye çevrilmiştir. İlk Kürtçe roman 1935 yılında Shamilov tarafından yazılmıştır.[133] 1937'deki Stalinist etnik temizlik döneminde bazı Ermenistan Kürtleri zorunlu göç mağduru oldular.[138] Ermenistan'daki Kürt yansımaları[değiştir | kaynağı değiştir] 1969 yılında Ermeni Bilimler Akademisi, Kürt kültürünün tüm yönlerini belgelemek ve araştırmak için değil, aynı zamanda Ermeni ve Kürt ilişkilerini incelemek için bir Kürt Araştırmaları Dairesi kurdu.[139] İlk Kürt gazetelerinden biri aslında Ermenistan'ın başkenti Erivan'da kuruldu ve yayınlandı. Gazeteye Riya Teze (Kürtçe: Yeni yol) adı verildi. Daha sonra iki haftada bir yayınlanan Botan adlı başka bir Kürt gazetesi kuruldu.[140] Ermeni radyo istasyonu Dengê Erivan (Erivan'ın Sesi) günde bir saat Kürtçe yayın yaparak Türkiye'nin güneydoğusundaki etnik Kürtlerin dinleyicilerini çekiyordu. Öyle ki, bir yazar altmışlı yıllarda Dengê Erivan radyosunu dinlemek için okulda alay konusu olan bir çocukluk arkadaşı olduğunu kitabında yazıyordu.[140] Ermenistan'ın Yezidi Kürt azınlığı[değiştir | kaynağı değiştir] 2001 sayımına göre, Yezidilerin Ermenistan'daki nüfusunun 40.620 olduğu belirtilmektedir.[141] 2007 ABD Dışişleri Bakanlığı insan hakları raporuna göre, "Önceki yıllarda olduğu gibi, Yezidi liderleri polis ve yerel makamların toplumlarını ayrımcılığa maruz bıraktıklarından şikayet etmemişlerdir".[142] Yezidi çocukların büyük bir yüzdesi hem yoksulluk hem de ana dillerini konuşan öğretmenlerin eksikliği nedeniyle okula gitmiyordu.[143] Ancak, ilk Yezidi okulu 1920 yılında Ermenistan'da açıldı ve bu sorun kısmende olsa çözüme ulaşmaya başladı.[144] Azerbaycan ile savaşın yarattığı etnik gerginlik sırasında Yezidi Kürtleri, ülkeden kaçan ve kendisini farklı bir etnik grup olarak kurmaya çalışan çoğunlukla Müslüman Kürtlerle olan ilişkilerinden vazgeçtiler. Ayrıca Yezidiler Dağlık Karabağ savaşı sırasında Ermenilerle birlikte savaşan ve çok sayıda kişinin öldüğü zaman diliminde Ermeniler lehine büyük bir vatanseverlik göstermişlerdir. 30 Eylül 2019'da dünyanın en büyük Yezidi tapınağı Ermenistan'ın Aknalich köyünde açılmıştır.[145] Notlar[değiştir | kaynağı değiştir] Bkz. “Cihad-ı Ekber Farz-ı Ayn- Halife-i Müslimin Bütün Müslümanları Cihad-ı Ekbere Davet Ediyor”, Tanin (2 Teşrin-i Sani 1330); “Siyasiyat; Beyanname-i Cihad”, Tanin (13 Teşrin-i Sani 1330); “Cihad-ı İslam Sancak-ı Şerif Altında” Tanin (17 Teşrin-i Sani 1330). Bunun akabinde komiteciler arka planda savaş hazırlıklarını sürdürmüşlerdir. Ermeni Katagigos'u ve Taşnak komitecilerin teşvikleri ile hem Rusya Ermenileri hem de Osmanlı Ermenileri arasında Rus ordusuna destek vermek maksadıyla gönüllü birlikler oluşturulmaya yönelik çalışmalar devam etmiştir. bkz.Süslü, Azmi (2002). Ermeniler ve 1915 Tehcir Olayı. ISBN 9789751902214.  Talat paşa, Ermeni tehcir konusunun uluslararası boyut kazanması üzerine bu konu hakkında yükümlülüğü tek başına üstlenmek istememiş ve bunun neticeesinde kanun hükmünde kararname hazırlamıştır. Bu şekilde sorumluluğu diğer kabine üyeleri ile paylaşmış ve 26 Mayıs 1915 tarihli tezkeresini sadarete sunmuştur. [129] Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir] II.Uluslararası Türk-Ermeni İlişkileri ve Büyük güçler sempozyumu 29 Şubat 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. s.7; KARADEMİR, a.g.e. s.44,45 "Di dîrokê de Miks û Mîrên Miksê 26 Nisan 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi." . Nefel. Retrieved 26 April 2019. a b "19.Yüzyıl Osmanlı İdari Yapısı İçinde Ermeni- Kürt İlişkilerine Genel Bir Bakış 29 Şubat 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi." s.350-351 Mithat SERTOĞLU, Mufassal Osmanlı Tarihi, C.6, TTK Yayınları,Ankara,2001, s.3363 2.Abdülhamid-döneminde-Ermeniler 29 Şubat 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., s.8 Şenol Kantarcı, , “Ermeni Sorununun Ortaya Çıkışında Rusya’nın Rolü”, Yeni Türkiye, 60/2014, s. 6. I. Dünya Savaşı Öncesi Doğuda KürtErmeni Mücadelesi, Hükümetin Uygulamaları ve Kürtlerin Hükümete Tepkisi Ersin Kırca 2 Mart 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. ; Ali Karaca, “Tehcire Giden Yolda Ermeni Meselesine Bir Çözüm Projesi ve Reform Müfettişliği (1878-1915)”, Ermeni Meselesi Üzerine Araştırmalar, s. 10 "Hans-Lukas Kieser , The agreement of 8 February 1914 regarding the Ottoman easternprovinces". 2 Mart 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Mart 2020.  a b c Tarihte Ermeniler ve Ermeni Meselesi, Esat Uras, s.138 Bayram Bayraktar, 20. Yüzyıl Dönemecinde Rus General Mayevky’nin Türkiye Gözlemleri (Van-Bitlis Vilâyetleri Askeri İstatistiği), İnkılâp Kitabevi, İstanbul 2007, s. 442-443. Bayram Kodaman, Ermeni Macerası (Tarihi ve Siyasi Bir Değerlendirme), Süleyman Demirel Üniversitesi Yayınları No: 12, Isparta 2001, s. 12. Garo Sasuni, Kürt Ulusal Hareketleri ve 15. Yüzyıldan Günümüze Ermeni-Kürt İlişkileri, (Çev.Bedros Zartanyan-Memo Yetkin), İstanbul 1992, s.102-106. ISBN:978-9187074004 M. V. Bruinessen, a.g.e., s.120-129. Martin van Bruinessen, Kürdistan Üzerine Yazılar,s.120-129. "Şeyh Ubeydullah Nehri’nin Siyasi Faaliyetleri 6 Ekim 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.",Ahmet Deniz s.220 ;Turkey No.5 (1881) Belge No.61 Ek 3. Sir Austen Henry Layard. Discoveries in the ruins of Nineveh and Babylon. pp. 417–418. Edward Hertslet (1891). The Map of Europe by Treaty. London. p. 2686. BOA Y..PRK.UM. 30/97, 27 Rebîulâhir 1312/28 Ekim 1894. "1915 öncesinde Osmanlı İmparatorluğunda Ermeniler" Cevdet Küçük s.84-85 II. Meşrutiyet'ten I. Dünya Savaşı'na Kürt-Ermeni ilişkileri (1908-1915), Demet Cansız s.60 ;Melek Sarı Güven a.g.t s.133 Vahdettin Engin, Hamidiye Hafif Süvari Alaylarının Kuruluşu, s. 1. "II.Abdülhamid Döneminde Kürtler ve Ermeniler", Mehmet Emin Demir, Erciyes Üniversitesi Yüksek Lisans Tezi, s.75. Eppel, Michael. A People Without a State: The Kurds from the Rise of Islam to the Dawn of Nationalism, page 81 (İngilizce). University of Texas Press. ISBN 9781477311073 Peter Balakian, The Burning Tigris, "Killing fields". Eppel, Michael (13 Eylül 2016). A People Without a State: The Kurds from the Rise of Islam to the Dawn of Nationalism (İngilizce). University of Texas Press. ISBN 9781477311073 Palmer, Alan, Verfall und Untergang des Osmanischen Reiches, Heyne, München 1994 (engl. Original: London 1992), pp. 249, 258, 389. 3-453-11768-9 Palmer, Alan, Verfall und Untergang des Osmanischen Reiches, Heyne, München 1994 (engl. Original: London 1992), pp. 1-448, ISBN 3-453-11768-9 S. 249, 258 und 389 Van Bruinessen, Martin. A gha, Shaikh and State - The Social and Political Structures of Kurdistan 9 Mayıs 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. London: Zed Books, 1992, p. 185. Van Bruinessen mentions the "occasional" recruiting of a Turkish tribe (the Qarapapakh) Shaw, Stanford J. & Ezel Kural Shaw, Reform, Revolution, and Republic: The Rise of Modern Turkey, 1808-1975, in: Shaw, Stanford Jay, History of the Ottomoman Empire and Modern Turkey, 2, pp. I-XXV + 1-518, Cambridge University Press, Cambridge et al. 1977, ISBN 0-521-21449-1, ISBN 0-521-29166-6 S. 246 Öhrig, Bruno, Meinungen und Materialien zur Geschichte der Karakeçili Anatoliens, in: Matthias S. Laubscher (Ed.), Münchener Ethnologische Abhandlungen, 20, Akademischer Verlag, München 1998 (Edition Anacon), zugleich Inaugural-Dissertation zur Erlangung des Doktorgrades der Philosophie an der Ludwig-Maximilians-Universität zu München, München 1996, 1-355 + 2 S., ISBN 3-932965-10-8, S. 36, u. a. mit Verweis auf Ş. Beysanoğlu, Ziya Gökalp´in İlk Yazı Hayatı - 1894-1909, Istanbul 1956, S. 164-168 Hamidiye Alayları Astourian (1990). "The Armenian Genocide: An Interpretation". The History Teacher. 23 (2). ss. 111-160 [p. 122].  M.S. Lazarev, Kürdistan ve Kürt Sorunu sy. 151 Vahan Baibourtian (2013). The Kurds, the Armenian question and the history of Armenian-Kurdish relations. Ottawa. pp. 141–142. Bayram Kodaman, “Hamidiye Hafif Süvari Alayları (II. Abdülhamit ve Doğu-Anadolu Aşiretleri)”, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Dergisi, İstanbul 1979, S. 32, s.427-480. M.Şerif Fırat, Doğu İlleri ve Varto Tarihi, Kardeş Matbaası, Ankara, 1970, s.145-146 Martin van Bruinessen, Kürtlük, Türklük, Alevilik- Etnik ve Dinsel Kimlik Mücadeleleri, İletişim Yayınları, İstanbul, ISBN; 9789754707984, s19. Stephen Duguid, “The politics of unity: Hamidian policy in Eastern Anatolia, Middle Eastern Studies, 1743-7881, Volume 9, Issue 2, 1973, s. 139-155. Rusya Dış Politika Arşivi (RDPA), v.1900, d, 28, 1.24-26’dan aktaran Yeni ve Yakın Çağda Kürt Siyaset Tarihi, Hazırlayanlar;Hazırlayan: Şakire Xıdoye Mıhoyan , O. İ. Jagalina , Celile Celil , M. A. Gasaratyan , M.S. Lazarev, ISBN: 9789758245062 s.45. Bilal Şimşir, British Documents on Ottoman Armenians, Cilt:4, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara, 1982, s.255. Johannes Lepsius and J. Rendell Harris, Armenia and Europe: an Indictment, Hodder and Stoughton, London, 1897, s.330-331. Vikipedi, Hamidiye Alayları Bülent Cırık, "Üç Devirde Bir Kürt Aşireti Reisi Hacı Musa Bey (1853-1928)",İstanbul 2015, s.22. ISBN:9786054925629 Musa Şaşmaz, "Kürt Musa Bey Olayı (1883-1890)", Kitabevi, İstanbul 2004, s. 248. ISBN:9789756403235 BOA., Y.A.HUS., 328/12, 21/Za/1312 (H), (16 Mayıs 1895). Musa Şaşmaz, "Kürt Musa Bey Olayı (1883-1890)", Kitabevi, İstanbul 2004, s. 29-36. ISBN:9789756403235 BOA., Y.PRK.TKM., 15/6, 09/N/1306 (H), (9 Mayıs 1889). a b Esat Uras, "Tarihte Ermeniler ve Ermeni Meselesi", s. 460. BOA., Y.PRK.TKM. 15/7, 13/N/1306 (H), (14 Nisan 1889). Esat Uras, "Tarihte Ermeniler ve Ermeni Meselesi", s. 460-461 Fatih Ünal, “Ermeni Olaylarından Bir Safha: Kürt Musa Bey Olayı”, Kafkas AraştırmalarıII, İstanbul 1996, 51-64. Bilal Şimşir, British Documents on Ottoman Armenians, Cilt:4, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara, 1982, s.207. Bilal Şimşir, Kürtçülük (1787-1923), s.208-211 ISBN:9789752202153 BOA., Y.PRK.TKM., 16/30, 11/R/1307 (H), (5 Aralık 1889). BOA., Y.PRK.TKM., 19/9, 17/M/1308 (H), (2 Eylül 1890). a b Nurettin Birol, “1890-1901 Ermeni Olayları ve Halil Rıfat Paşa 19 Ağustos 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.”, Yeni Türkiye, S. 60 C. 3, Ankara 2014, s.11 BOA., Y.A.HUS., 276/35, 07/Z/1310 (H), (22 Haziran 1893). BOA., Y.EE., 96/1, 09/C/1312 (H), (8 Kasım 1894). Kurdoghlian, Mihran (1996). Hayots Badmoutioun (Armenian History) (in Armenian). Hradaragutiun Azkayin Oosoomnagan Khorhoortee, Athens Greece. pp. 42–48. Dr.Ersin Kırca, "I. Dünya Savaşı Öncesi Doğuda KürtErmeni Mücadelesi, Hükümetin Uygulamaları ve Kürtlerin Hükümete Tepkisi 29 Şubat 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi." s.26 ; Ali Karaca, a.g.m, s. 18 "The Graphic 18 Nisan 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi." (İngilizce). 7 Aralık 1895. s. 35. Armenian massacres 15 Haziran 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Encyclopædia Britannica Melson (1982). "A Theoretical Inquiry into the Armenian Massacres of 1894–1896". Comparative Studies in Society and History. 24 (3). ss. 481-509.  a b Hamdi Doğan, Niğde Üniversitesi Doktora Tezi, "Sason Ermeni İsyanları", s.29-30 BOA., A.MKT.MHM., 751/1, 24/B/1312 (H), (21 Ocak 1895) a b Taha Niyazi Karaca, “19. Yüzyılda İngiltere’nin Ermeni Politikaları”, Tarihte Türkler ve Ermeniler (Ermeni Meselesinin Ortaya Çıkışı ve Yabancı Devletler), S. 1,C. 10,TTK Yayınları, Ankara 2014, s. 221-262. a b Kazım Karabekir, "Kürt Meselesi" s.137, ISBN:9786059850896 Mustafa Gül, “1896 Van Ermeni İsyanı ve Sonrasındaki Gelişmeler 21 Ekim 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.”, OTAM(Ankara Üniversitesi Osmanlı Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi Dergisi 21 Ekim 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.), Ankara 1997, S.8, s.141. Ergünöz Akçora, "Van ve Çevresinde Ermeni İsyanları (1896-1916)" İstanbul 1994, s.105. ISBN: 9789754981858 Sami Önal," Saadettin Paşa’nın Anıları, Ermeni Kürt Olayları (Van 1896)", İstanbul 2004, s.7-8. ISBN:9789751409379 Ministère des affaires étrangères, op. cit., no. 212. M. P. Cambon, Ambassadeur de la Republique française à Constantinople, ŕ M. Hanotaux, Ministre des affaires étrangères, p. 239; et no. 215 p. 240. Justin McCarthy, Esat Arslan, Cemalettin Taşkıran, Ömer Turan, 1915 Van’da Ermeni İsyanı, İstanbul 2015, s. 85-86. Ergünöz Akçora, "Van ve Çevresinde Ermeni İsyanları (1896-1916)" İstanbul 1994, s.118. ISBN: 9789754981858 "Osmanlı Belgelerinde Ermenilerin Sevk ve İskânı (1878-1920) 24 Nisan 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.", s.63-65 Cevdet Küçük, “Van’daki Ermeni İsyanları”, Yakın Tarihimizde Van Uluslararası Sempozyumu, Van 1990, s.140. Nurettin Birol, “1890-1901 Ermeni Olayları ve Halil Rıfat Paşa 19 Ağustos 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.”, Yeni Türkiye, S. 60 C. 3, Ankara 2014, s.37 BOA., Y.PRK.PT., 15/75, 11/Ra/1315 (H), (10 Ağustos 1879) . BOA., Y.PRK.PT., 15/75, 11/Ra/1315 (H), (10 Ağustos 1879) a b "Osmanlı Belgelerinde Ermenilerin Sevk ve İskânı (1878-1920) 24 Nisan 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.", s.72-76 Mevlüt Yüksel, “Erzurum, Bitlis ve Mamüretülaziz Vilayetlerindeki Ermeni İsyanları (1890-1905) 25 Mart 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.”, Ermeni Araştırmaları Dergisi, 2010, S.43, s.16-18. DH.MKT 358/59, 08 L 1312 (H), 04.04.1895 (M) Y.EE. 131/38. 06 M 1313(H), 29.06.1895(M) B.O.A.MVL.689/15 BOA D.H.H No: 15/64.01 Y.A.HUS. 338/87. 13 Ca 1313 (H), 31.10.1895(M). a b Taner Akçam (2006). A Shameful Act: The Armenian Genocide and the Question of Turkish Responsibility. New York: Metropolitan Books. s. 42. ISBN 0-8050-7932-7 "Fifty Thousand Orphans made So by the Turkish Massacres of Armenians 18 Şubat 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.", The New York Times, December 18, 1896, The number of Armenian children under twelve years of age made orphans by the massacres of 1895 is estimated by the missionaries at 50.000. Türk dünyası araştırmaları. Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı. 2005. ...II. Abdülhamit'in tam bir halife sıfatı ile ümmetçiliği gaye edinmiş olması... Erhan Afyoncu. "II. Abdülhamid'in devleti ayakta tutma siyaseti". Sabah. ... devletlere karşı da İslâmcılık siyasetini bir tehdit unsuru olarak öne çıkarmıştır... "Hamidian massacres | Ottoman and Armenian history". Encyclopedia Britannica (İngilizce). 6 Şubat 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. , "They are generally called the Hamidian massacres—after the Ottoman Sultan Abdülhamid II, during whose reign they were carried out—to distinguish them from the later Armenian Genocide, which began in 1915." a b Cleveland, William L. (2000). A History of the Modern Middle East (2nd bas.). Boulder, CO: Westview. s. 119. ISBN 0-8133-3489-6 Hovannisian. "The Armenian Question in the Ottoman Empire," pp. 224–26. Hamidiye katliamları On this issue in general, see Selim Deringil (April 2009), "'The Armenian Question Is Finally Closed': Mass Conversions of Armenians in Anatolia during the Hamidian Massacres of 1895–1897 27 Nisan 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.," Comparative Studies in Society and History 51, pp. 344-71. Hovannisian. "The Armenian Question in the Ottoman Empire," p. 224. a b c Dadrian. The History of the Armenian Genocide, p. 155. Jäckh, Ernst. Der Aufsteugende Halbmond, 6th ed. (Berlin, 1916), p. 139. (Almanca) P. Renouvin, E. Preclin, G. Hardy, L'Epoque contemporaine. La paix armee et la Grande Guerre. 2nd ed. Paris, 1947, p. 176. (Fransızca) Google Kitaplar'da "They Can Live in the Desert but Nowhere Else": A History of the Armenian Genocide, s. 322, Garo Sasuni, Sasuni, Garo, Kürt Ulusal Hareketleri ve 15. Yüzyıldan Günümüze Ermeni-Kürt İlişkileri, (Çev.Bedros Zartanyan-Memo Yetkin), İstanbul 1992, s.156. ISBN:978-9187074004 Wadie Jwaideh, Kürt Milliyetçiliğinin Tarihi Kökenleri ve Gelişimi, (Çev. Alper Duman, İsmail Çeken), İstanbul 2001. s.221 ISBN:9789754701708 Ahmet Emin Yalman," Turkey in the World War, New Haven 1930 4 Haziran 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.", s.209. Fatih Ünal, “Rusların Kürt Aşiretlerini Osmanlı Devleti’ne Karşı Kullanma Çabaları 28 Nisan 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.” BOA. BEO., 322594.Van Vilayeti’nden Dahiliye Nezareti’ne Gönderilen 6 Temmuz 1914 Tarihli Şifre. Kazım Karabekir, "Cihan Harbine Neden Nasıl Girdik ve Nasıl İdare Ettik", İstanbul 1987, s.90. ISBN:9757369209 Aydoğan, Erdal, "İttihat ve Terakki’nin Doğu Politikası 1908-1918", s.211 ISBN:9789754375190 "Osmanlı Belgelerinde Ermenilerin Sevk ve İskânı (1878-1920) 24 Nisan 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.", s.114 Wadie Jwaideh, Kürt Milliyetçiliğinin Tarihi Kökenleri ve Gelişimi, (Çev. Alper Duman, İsmail Çeken), İstanbul 2001. s.251 ISBN:9789754701708 Garo Sasuni, Sasuni, Garo, Kürt Ulusal Hareketleri ve 15. Yüzyıldan Günümüze Ermeni-Kürt İlişkileri, (Çev.Bedros Zartanyan-Memo Yetkin), İstanbul 1992, s.161. ISBN:978-9187074004 Wadie Jwaideh, Kürt Milliyetçiliğinin Tarihi Kökenleri ve Gelişimi, (Çev. Alper Duman, İsmail Çeken), İstanbul 2001. s.236 ISBN:9789754701708 David Mc. Dowall, "Kürtler",( Çev. Zeri İnanç), İstanbul 1996, s.49. ISBN:9789757112662 Ramazan Erhan Güllü," Antep Ermenileri (Sosyal-Siyasî ve Kültürel Hayatı)", İstanbul 2010. s.456 ISBN:9789752552821 Taş, Necati Fahri Taş,"Osmanlı-Ermeni İlişkileri 1912-1914 (Vilayat-ı Şarkiyye Islahatı)", Erzurum, Atatürk Üniversitesi Yayınları 2006, s.67. ISBN:9757404284 Altay Cengizer, "Adil Hafızanın Işığında Birinci Dünya Savaşı’na Giden Yol ve Osmanlı İmparatorluğu’nun Sonu", İstanbul 2014. s.567-568 ISBN:9786050922899 Ramazan Erhan Güllü," Antep Ermenileri (Sosyal-Siyasî ve Kültürel Hayatı)", İstanbul 2010, s.458 ISBN:9789752552821 Gürbüz Mızrak, "Aldatılan Kimlik: İsyancı Ermeniler[ölü/kırık bağlantı]", Ankara,2017, ISBN:978-605-83121-0-4 S.34-35 Tarih Boyunca Ermeni Meselesi, Ankara 1979, s.177. Yusuf Halaçoğlu, " Ermeni Tehciri ve Gerçekler (1914-1918)", Ankara 2001. s.33-36 ISBN: 9789751614315 Taner Akçam," İnsan Hakları ve Ermeni Sorunu", Ankara 2014. s.172 ISBN:9789755332468 Mehmet Törehan Serdar, "İstiklale açılan ilk kapı Bitlis: (işgali ve kurtuluşu)", Bitlis Valiliği Kültür Yayınları, 2017, S.152 ISBN:9750024133 Ömer Tayfur Yücel, "Şeyh Muhammed Diyauddin'in hayatı ve tasavvufi görüşleri[ölü/kırık bağlantı]" Yüksek Lisans Tezi, Ankara 2015, s.109 a b Garo Sasuni, Kürt Ulusal Hareketleri ve 15. Yüzyıldan Günümüze Ermeni-Kürt İlişkileri, (Çev.Bedros Zartanyan-Memo Yetkin), İstanbul 1992, s.167. ISBN:978-9187074004 Wadie Jwaideh, Kürt Milliyetçiliğinin Tarihi Kökenleri ve Gelişimi, (Çev. Alper Duman, İsmail Çeken), İstanbul 2001. s.253 ISBN:9789754701708 Altay Cengizer, "Adil Hafızanın Işığında Birinci Dünya Savaşı’na Giden Yol ve Osmanlı İmparatorluğu’nun Sonu", İstanbul 2014. s.582 ISBN:9786050922899 Demet Cansız ,"II. Meşrutiyetten I. Dünya Savaşına Kürt- Ermeni ilişkileri (1908-1915)[ölü/kırık bağlantı]", Doktora Tezi, İstanbul 2019, s.158 Wadie Jwaideh, Kürt Milliyetçiliğinin Tarihi Kökenleri ve Gelişimi, (Çev. Alper Duman, İsmail Çeken), İstanbul 2001. s.253-254 ISBN:9789754701708 Sinan Hakan, "Türkiye Kurulurken Kürtler (1916-1920)", İstanbul 2013, s.14. a b Süleyman Beyoğlu, "1915 Tehciri ve Soykırım İddiaları,Uluslararası Türk-Ermeni İlişkileri Sempozyum Bildirileri," İstanbul 2001, s. 173-175. Süleyman Beyoğlu 2001, s. 173-175. Guenter Lewy, "1915 Osmanlı Ermenilerine Ne Oldu? Çarpıtılan-Değiştirilen Tarih", İstanbul 2011. s.110-111 ISBN:9786051144610 Sina Akşin, "Ana Çizgileriyle Türkiyenin Yakın Tarihi 1789-1980",İstanbul 1997, s.126. ISBN:9789757852186 Ramazan Erhan Güllü," Antep Ermenileri (Sosyal-Siyasî ve Kültürel Hayatı)", İstanbul 2010. s.466 ISBN:9789752552821 a b Kaynak hatası: Geçersiz <ref> etiketi; encislam isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: Kaynak gösterme) G. Chaliand, A.R. Ghassemlou, M. Pallis, A People Without A Country, 256 pp., Zed Books, 1992, 1-85649-194-3, p. 54 "Armenian Secret Army for the Liberation of Armenia (ASALA)". U.S. Department of State. 22 Haziran 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Ocak 2007.  "PKK Relations with Sub-National Terrorist Groups". 7 Kasım 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Şubat 2020.  ""You, too, Armenia 13 Mayıs 2006 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.," Kurdish Life (No. 10, Spring 1994). David McDowall, A Modern History of the Kurds, page 492. "Kurdish studies department in Armenia". 28 Şubat 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Şubat 2020.  a b Leonidas Themistocles Chrysanthopoulos,, Gomidas Institute. "National Statistical Service of the Republic of Armenia - 2001 Armenian National Census" (PDF). 30 Ocak 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 28 Şubat 2020.  "Country Reports on Human Rights Practices in Armenia". 28 Şubat 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Şubat 2020.  "U.S. Department of State Report". 28 Şubat 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Şubat 2020.  "Archived copy" (PDF). 10 Temmuz 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 19 Eylül 2015.  "Radio Free Europe: Proud As A Peacock: Armenia's New Yazidi Temple Draws Attention And Awe". 5 Mart 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Şubat 2020.  gtdÜlkelerine göre KürtlerGeleneksel Kürt bölgeleriSovyetler Birliği · Azerbaycan · Ermenistan · Gürcistan (Yezîdîler) · İran · Irak · Suriye · TürkiyeOrta DoğuFilistin · İsrail (Yahudiler) · Lübnan · ÜrdünAsyaJaponya · Kazakistan · Pakistan · TürkmenistanAvrupaAlmanya · Birleşik Krallık · Finlandiya · Fransa · Hollanda · İsveç · Rusya  · YunanistanAmerikaABD · KanadaOkyanusyaAvustralya · Yeni ZelandaİlişkilerErmeni-Kürt ilişkileriİlgili maddelerKürdoloji · Kürtlerin kökeni · Kürt tarihi · Kürt diasporası "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Ermeni-Kürt_ilişkileri&oldid=31271959" sayfasından alınmıştır
Kartal İstimbotu, 13 Kasım 1918'de Mustafa Kemal Paşa'nın İstanbul Boğazı'ndaki işgal kuvvetlerine ait savaş gemileri için “Geldikleri gibi giderler” sözünü güvertesinde söylemesi ve böylece Kurtuluş Savaşı'nın ilk işaretinin vermesi sebebiyle tarihsel önem taşıyan gemi. Türkiye'de I. Dünya Savaşı'ndan sonra başlayan Millî Mücadele'nin sembollerinden birisi kabul edilir. İstanbul Tersanesi’nde korunmaktadır. Anıt Gemi statüsündedir. Geçmişi[değiştir | kaynağı değiştir] İnşa edilmesi ve I. Dünya Savaşı yılları 1911 yılında Hollanda'da Rotterdam yakınlarındaki Slikkerveer’deki Wed.C. Boyle & Zonen Tersanesi’nde Fransız bir firma için Enterprise ismi ile inşa edildi.[1][2] 24 metre boyundaki 84 tonluk tekneye,I. Dünya Savaşı’nın sonuna doğru 1917 yılının Nisan ayında Fransız Deniz Kuvvetleri tarafından el koyuldu. Tekne, Ege ve Doğu Akdeniz bölgesinde kullanıldı.[2] Tarihî kimliğini, ileride Kurtuluş Savaşı'nın önderi ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu olacak Mustafa Kemal'i 13 Kasım 1918'de Haydarpaşa’dan Galata’ya taşıması ile kazandı. Tarihî kimliğini kazanması “ ’Atatürk ile askerî ulaşımın köhne bir motoru ile deniz ortasında yaslanan bir çelik ormanının içinden geçiyorduk. Atatürk’ün zarif dudaklarından ‘’Geldikleri gibi giderler.’’ cümlesini işittiğim zaman, mütarekenin doğurduğu derin ve elemli ümitsizliği derhal unutmuştum.’’ ” — Cevad Abbas Ebedî Şef Kurtarıcı Atatürk’ün Zengin Tarihinden Birkaç Yaprak, 1939. Birinci Dünya Savaşı’nı kaybeden Osmanlı İmparatorluğu’nun emri ile Yıldırım ordularının dağıtılmasından sonra Adana'dan trenle İstanbul'a gelen Mirliva Mustafa Kemal, 13 Kasım 1918’de Haydarpaşa Garı’na vardığında, iskelede bekleyen Enterprise istimbotuna binmişti.[3] O sırada Haydarpaşa önünden geçerek demir yerlerine intikal etmekte olan işgal donanması gemileri nedeniyle Boğaziçi'nde deniz trafiği durduğundan yaveri Cevat Abbas ile birlikte birkaç saat beklemişlerdi.[4] Bu bekleyişin ardından istimbota bindiklerinde Cevat Abbas, işgal donanmasının geçişini görmenin üzüntüsü içinde ağlayınca Mustafa Kemal onu "Ağlama çocuk, geldikleri gibi giderler." sözü ile teselli etti. Bu söz, Kurtuluş Savaşı'nın ilk işareti kabul edilir. İstimbot, bu tarihi anın yaşandığı yer olması sebebiyle Türk Kurtuluş Savaşı tarihinde önem kazanmıştır. I. Dünya Savaşı'ndan sonra Enterprise, 1920'de Française de Remorquage, de Pilotage & de Sauvetage S.A, isimli firmaya iade edildi. Milli Mücadele'nin Türk kuvvetleri tarafından kazanılmasından sonra gemi 1923’te Seyr-i Sefain idaresince satın alındı ve Kartal adıyla hizmet verdi. 1933'te İstanbul Liman İşletmesi'ne, 1939'da Devlet Demiryollarına, 1952'de Denizcilik Bankası İstanbul Liman İşletmesi'ne devredildi. 14 Temmuz 1942'de Çanakkale'de batan Atılay denizaltısının aranmasında kullanıldı.[5] Haliç Tersanesi’nde birkaç kez büyük onarıma girdi ve tadilat geçirdi; o esnada şekli değişti. 1974 yılında özel sektöre geçti; Kartal II adını aldı. 2015’e kadar gemi kurtarma ve yedekleme işlerinde kullanıldıktan sonra metalürjik ömrünü tamamladığı için Tuzla’da çürümeye terk edildi.[6] 5 Kasım 2016’da gazeteci Gökhan Karakaş ve denizci Arif Ertik tarafından Tuzla’da Güzelyalı Koyu'nda yarı batık halde bulundu.[5][7] Restorasyonu Geminin geçmişi, arşiv çalışmaları sonucunda 2016'da ortaya çıkarıldı.[8] 3 Haziran 2017 tarihinde bilgier kamuoyu ile paylaşıldı ve emekli amiral Cem Gürdeniz başkanlığında Kasım 2017’de kurulan Kartal İstimbotunu Kurtarma ve Yaşatma Platformu adlı sivil oluşum, Kartal İstimbotu'nun statik bir gemiye dönüştürülüp sergilenmesi için harekete geçti.[9] Mustafa Kemal’in Samsun’a çıkışının 100. yıldönümünde izleyiciler ile buluşması planlanan ‘’1919’’ adllı belgesel filmin yapımcı 49/51 Film tarafından hurda fiyatına mal sahibinden alınan gemi,[9][10] Çiçek Tersanesi'nde restore edildi. Bir yıllık restorasyon sürecinin ardından, Atatürk'ün "Geldikleri gibi giderler" sözünü söylemesinin 100. yılında İstanbul Deniz Müzesi'nde sergilenmek üzere Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'na teslim edildi.[11][12] Geminin bulunması ve restorasyon faaliyetleri de belgesel olarak çekilmiştir.[10] Teknik özelikler[değiştir | kaynağı değiştir] İmalat yılı-1911 Restorasyon yılı- 2018 Tam Boy- 24 metre Su Hattı Boyu- 23,30 metre Küpeşte genişliği- 5,80 metre Ağırlık- 84 ton Ayrıca bakınız[değiştir | kaynağı değiştir] Sarı Zeybek Tenezzül Motoru Acar Devlet Başkanlığı Makam Motoru (M/G Acar) Rüsumat No 4 Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir] "Kartal İstimbotu". AHŞAP TEKNE, TEKNE EKİPMANLARI ÜRETİMİ VE RESTORASYONU... 16 Aralık 2021. 26 Mayıs 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Mayıs 2023.  a b Öksüz, Murat (27 Temmuz 2017). "Milli mücadele Kartal istimbotunda başladı -". 30 Kasım 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Mayıs 2023.  "Milli Mücadelenin Denizdeki Sembolü: Kartal İstimbotu". www.istanbul.gov.tr. 26 Mayıs 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Mayıs 2023.  İkikardei, Füsun (13 Kasım 2018). "Kartal İstimbotu'nun sesi yüz yıl sonra yine duyuldu: Geldikleri gibi giderler!". Aydinlik.com.tr. 26 Mayıs 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Mayıs 2023.  a b Erat, Turgut (11 Aralık 2017). "Kartal İstimbotu için kimse elini cebine atmadı". Sozcu.com.tr. 26 Mayıs 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Mayıs 2023.  "Kartal İstimbotunu Kurtarma ve Yaşatma Platformu Archives". Denizci Toplum. 26 Mayıs 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Mayıs 2023.  Serbest, Eyüp (14 Kasım 2018). "Kartal istimbotu: 100 yıl sonra yeniden doğdu". Hurriyet.com.tr. 29 Ocak 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Mayıs 2023.  Esin, Gökhan (4 Aralık 2017). "13 Kasım 1918. Kartal İstimbotu'nun Güvertesinden Bir Haykırış: "Geldikleri gibi Giderler". MarineDeal News. 15 Ağustos 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Mayıs 2023.  a b Çağlar, Zeynep Gizem (2 Nisan 2018). "Kartal İstimbotu 1 milyon destekçi arıyor". Aydinlik.com.tr. 26 Mayıs 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Mayıs 2023.  a b "Kartal istimbotu için destek çağrısı". www.turksail.com. 12 Aralık 2017. 5 Mayıs 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Mayıs 2023.  "Kartal İstimbotu müze oluyor... (Atatürk geldikleri gibi giderler sözünü istimbotta söylemişti)". Ntv.com.tr. 14 Kasım 2018. 26 Mayıs 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Mayıs 2023.  "Deniz Kuvvetleri'ne teslim edildi". www.haberturk.com. 14 Kasım 2018. 26 Mayıs 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Mayıs 2023.  Dış bağlantılar[değiştir | kaynağı değiştir] Kartal İstimbotunun bulunma ve restore edilmesi ile ilgili süreci anlatan kısa film 6 Ekim 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., TMMOB Gemi Mühendisleri Odası youtube Kanalı, 23 Ocak 2021 "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Kartal_İstimbotu&oldid=30760200" sayfasından alınmıştır
Türk tarihinde birden fazla Salih Paşa bulunmaktadır. Bunlar; Nevesinli Salih Paşa: Osmanlı Padişahı İbrahim saltanatında sadrazamlık yapmıştır. Pepe Salih Paşa: 1855'te İstanbul şehremini görevinde bulunmuş bir mülki amirdir. İzmirli Salih Paşa Hulusi Salih Paşa: Son dönem Osmanlı kabinelerinde çeşitli nazırlık görevleri yürütmüş ve çok kısa bir dönem (kabine kurma çabaları süresince) sadrazam unvanı taşımıştır. Salih Reis: Diğer adı Bu anlam ayrımı sayfası Salih Paşa ile benzer ada sahip maddeleri listeler.Eğer bir iç bağlantıdan bu sayfaya eriştiyseniz, lütfen kullandığınız bağlantıyı ilgili maddeye yönlendirin. "https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Salih_Paşa&oldid=26171965" sayfasından alınmıştır
Kitap kaynaklarını araISBN: Ara Bu sayfa, Uluslararası Standart Kitap Numarasına (ISBN) göre kitap arayabileceğiniz kütüphanelerin ve diğer kitap kaynaklarının kataloglarına bağlanır. Bu sayfaya herhangi bir Vikipedi sayfasındaki bir ISBN bağlantısını tıklayarak geldiyseniz, aşağıdaki ara bağlantılarına giderek söz konusu kitap için tüm alakalı arama bağlantılarına ulaşabilirsiniz. Arama yaparken ISBN numarasındaki boşluklar ve çizgiler önemsizdir. ISBN, bir kitabın belirli bir basımını tanımlar. Bu nedenle aynı kitabın farklı baskıları var ise farklı ISBN numarası olabilir. Aranacak ISBN numarası: 9781780763224 Veritabanları Google Kitaplar ara Goodreads ara 1000Kitap ara KIBO Elektronik Yayın Kataloğu ara Türkiye'deki kütüphaneler Tübitak Ulusal Toplu Katalog ara Bilgi Üniversitesi Kütüphanesi ara Bilkent Üniversitesi Kütüphanesi ara Boğaziçi Üniversitesi Kütüphanesi ara Ege Üniversitesi Merkez Kütüphanesi ara Gazi Üniversitesi Kütüphanesi ara Hacettepe Üniversitesi Kütüphanesi ara İTÜ Kütüphane hizmetleri ara İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Kütüphanesi ara Koç Üniversitesi Suna Kıraç Kütüphanesi ara ODTÜ Kütüphanesi ara Sabancı Üniversitesi Bilgi Merkezi ara Türkiye dışı kütüphaneler Türkiye dışındaki kütüphanelerin kataloglarını taramak için İngilizce Wikipedia'ye bakınız. Vikipedi Kütüphanesi Ortaklar Kaynaklar Açık kaynaklar Bibliyografyalar Kaynak istekleri Kullanıcı arşivleri "https://tr.wikipedia.org/wiki/Özel:KitapKaynakları/978-1-78076-322-4" sayfasından alınmıştır
Kitap kaynaklarını araISBN: Ara Bu sayfa, Uluslararası Standart Kitap Numarasına (ISBN) göre kitap arayabileceğiniz kütüphanelerin ve diğer kitap kaynaklarının kataloglarına bağlanır. Bu sayfaya herhangi bir Vikipedi sayfasındaki bir ISBN bağlantısını tıklayarak geldiyseniz, aşağıdaki ara bağlantılarına giderek söz konusu kitap için tüm alakalı arama bağlantılarına ulaşabilirsiniz. Arama yaparken ISBN numarasındaki boşluklar ve çizgiler önemsizdir. ISBN, bir kitabın belirli bir basımını tanımlar. Bu nedenle aynı kitabın farklı baskıları var ise farklı ISBN numarası olabilir. Aranacak ISBN numarası: 9781780965901 Veritabanları Google Kitaplar ara Goodreads ara 1000Kitap ara KIBO Elektronik Yayın Kataloğu ara Türkiye'deki kütüphaneler Tübitak Ulusal Toplu Katalog ara Bilgi Üniversitesi Kütüphanesi ara Bilkent Üniversitesi Kütüphanesi ara Boğaziçi Üniversitesi Kütüphanesi ara Ege Üniversitesi Merkez Kütüphanesi ara Gazi Üniversitesi Kütüphanesi ara Hacettepe Üniversitesi Kütüphanesi ara İTÜ Kütüphane hizmetleri ara İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Kütüphanesi ara Koç Üniversitesi Suna Kıraç Kütüphanesi ara ODTÜ Kütüphanesi ara Sabancı Üniversitesi Bilgi Merkezi ara Türkiye dışı kütüphaneler Türkiye dışındaki kütüphanelerin kataloglarını taramak için İngilizce Wikipedia'ye bakınız. Vikipedi Kütüphanesi Ortaklar Kaynaklar Açık kaynaklar Bibliyografyalar Kaynak istekleri Kullanıcı arşivleri "https://tr.wikipedia.org/wiki/Özel:KitapKaynakları/978-1-78096-590-1" sayfasından alınmıştır