poes
stringlengths
13
158k
poe_length
int64
1
20.9k
Sen, Kentin ve İlkler Seni tanımadan çok önce tanıdım bu kenti.. Çocuktum, Arabanın camına yapışmış Bir çocuk eli kalmış aklımda İlk sokak çocuğu yüzüydü gördüğüm Aç gözlerin ne olduğunu Senin kentinde öğrendim.Seni tanımadan çok önce tanıdım bu kenti.. Gençtim, Işıklı bir caddede Şamatalı yürüyüşümüz kalmış aklımda İlk sanat tiyatrosuydu izlediğim, Sanat kokan tiyatroyu Senin kentinde öğrendim.Seni tanıdıktan sonra öğrendim bu kenti.. Gecikmiştim, Otobüsün koltuğunda Bir sabah alacasına gözümü açışım kalmış aklımda.. İlk yolculuğumdu bilinmeze Sevda süzülen bakışları Senin kentinde öğrendim.
80
Çilli Bebek Canımın içi, Hayatım çilli bebek. İnan bana, Seni gözlerimin ilk öpmesinde; Sevği taştı gönlümden,öbek,öbek. Seviyorum seni seviyorum çilli bebek, Gerçek sevenler gibi, Sevdalı sevğiler gibi, Kimsenin sevmediği, Sevemeyeceği kadar. Seviyorum, Seviyorum,çilli bebek. Sen benim öğretmenim, Sen benim canım, Özüm,sözüm,herşeyim, Çilli bebeğim. Mısralar diziyorum adına, Çocukça saf saf Güzelliğini anlatması için cihana, Yapamıyorum bebek Anlatamıyorum,sevğimi,özlemimi. Çilli bebek, Anlatmak için ömrümü versemde inan, Sana sevgimi ben anlatamam.1962
67
Dağılıyor Kalbim Paylaşılabilecek çok şey varken, anlamsız kaybolmuşluklarda yaşadığın, farkında olduğun ama işine gelmeyen durumlara yanıyor içim. Birlikte diyorum bir günü şöyle geçirsek, ilk başta heyecanla başlıyorum sonra elim telefona gidiyor, duraklıyorum; ne olsa açılmaz, vardır yabancı ve yalancı ötekilerle yapacakları, vazgeçiyorum. Hal böyle olunca da alıkoyamıyor insan ne yaşanıyor sorgulamasından kendini. İlişki dediğin, başlığına gerek yok paylaşımların yarattığı değil mi? Ne yaratıyoruz biz öyleyse, düşlerimizden oluşan ve sadece içimizde kalan, kaçamak yaşanan ama sakın gitme korkusuyla sarsılan, bu mu özrüne karşılık olan? Bırak zaman yaratsın dediğimiz ortaklık, uzaklaşmaz mı paylaştıklarımız olmadan? Uzlaştığımız noktalara inanmak zorlamaz mı beni? İçimin kırık yanı isyanı değil ama nedenleri bırakamaz ki. Sen yoksan, ben yoksam, ne yaşanan günün anlamı var, ne dünlerin. Heyecan dediğin yiyip gitti mi, aşk kalkan olmuyor sana dair duyguları tutmaya. İnanç sarsılıyor belki biraz. Sonra kalabalıklarda dokunan sözler, ilgiden geçer yakınlıklar, aklın karışmasa da çekiyor ötekine bir şey, senden farklı ama. Sen duygudan uzak dururken ötekilerle, ben duygusuz olamam. Orda işte, biter düşlerimiz. N’olur yapma sevgilim, içimdeki yerine tutun, sıkı tutun. Kalamıyorum. Gidemiyorum da derdim önceleri, şimdi adım adım ilerliyorum. Sevgim değil derdim, sensizliğim. Bu kırgınlık bitirecek bizi. Dağılıyor kalbim, hadi birlikte toplayalım her köşesini. (30.nisan.2006)
196
Umut Gemisi Bir gemi kalkar limandan Bir umut gemisi misali Kah küsüp kah barışırcasına Yanaşır iskelenin tahta direklerine Yüklenir sırtına Vandan vagonları Ulaştırır okyanusun öte yanına Sevdalılar güverteyi paylaşır Bir hatıra anlatımı kadar Sürüp durur umut yolculuğu Akdamara selam durulur Yolculuğun daha başında Martlar bile terk eder bizi Kalakalırız ulu okyanusta Umut gemisi bizi yaklaştırır Varırız karşıki uzak kıyılara Dönüş telaşına kapılırız yine de Bir yaz gecesi yolculuk için Hareket anını bekleriz güvertede Umut gemisi yol alır usul usul Hala seçiliyor kıyıdakiler Sallanan eller titreyen gönüller Kapkara gecenin mavi sularında Yolculuk başlıyor güvertede Sırlar paylaşılıyor gecenin karanlığında Aşıklar kol kola izliyor yakamozu Günün ilk ışıklarıyla bitiyor yolculuk Umutlarımız bitmiyor Van okyanusunda
111
Kal büm Kal bûm rindê ez kal bûm Heliyam, heliyam tewa bûm Genciya min çû, rabit Robu tu bi ber bîra min ketKanî, kanî tu kanî Ava xwe xweş kanî Here rindê dey meke Çavê min bûne kanîRudinim li ber derî Silavên te li ser serî Here rindê ji bîr meke Silavên xwe kêm mekeDesmalê xwe li ba ke Here min ji bîr meke Mirin heye mi tune Şûna te heye erdePeyv û Mûzik: Ahmet Güven YAŞLANDIMYaşlandım güzel yaşlandım Eridim,eridim tükendim Gençliğim geldi geçti Gün oldu aklıma düştüÇeşme senin suyun akar Çeşme suyun tatlı akar Git güzel beni yaralama Gözlerim iki çeşme akarOtururum kapının önünde Selamını beklerim Git güzel unutma Selamını eksik etmeGiderken mendil salla Git ama beni unutma Ölüm varmı yokmu Sen de girersin toprağaSöz ve Müzik: Ahmet Güven
130
Atatürk Demedi mi Atatürk Cumhurriyet Bayrak ata kanıdır Büyük türk ulusunun Türkiye vatanıdırAtatürk demedi mi Vatan asla bölünmez Al bayrak dalgalanır Bu ezan asla dinmezAtatürk demedi mi Ne zaman düşsen dara Sahip olduğun kudretl Damarındaki kandaAtatürk demedi mi Tarihe bir bakınız Ya istiklal, ya ölüm Bu ilke ile varızAtatürk demedi mi Her zaman çıkacaktır Hiyanet içindeler Sen tedbirin al takdir Allahın olacaktır.
62
Koruyalım Hayvanları Tüm canlıları sevelim Koruyalım hayvanları Sevgi, şefkat gösterelim Koruyalım hayvanlarıYerdegezen her böceği Kedi, köpek ve serçeyi Ezmeyelim karıncayı Koruyalım hayvanlarıOnlar aciz, onlar dilsiz Onlar çaresiz ve elsiz Güçleri var ama güçsüz Koruyalım hayvanlarıOndan et, süt alıyoruz Yününü kullanıyoruz Arılardan bal yiyoruz Koruyalım hayvanlarıGökte kuşlar, suda balık Ne güzel yaratmış Hâlık Bizlere de vermiş salık Koruyalım hayvanları Rabbim emrimize vermiş Merhametle davran demiş Özdem’im bu emri bilmiş Koruyalım hayvanlarıErzurum / 2005
72
Şoför Arkadaş ŞOFÖR ARKADAŞBu âlemde devran sürmek istersen, Yılları aratma, şoför arkadaş. Takdir Allah’ındır, tedbirse bizim, Tedbiri bırakma, şoför arkadaş.Besmele çekmeden, çıkma sen yola, Yolda her olayı, gözetle kolla, Gözde büyümesin, küçük bir mola, Yolları daraltma, şoför arkadaş.Yollar uzun, zaman kısa olmasın, Yavaş git ki, kaza seni bulmasın, Arkada kalanlar, saçın yolmasın, Gözleri yaşartma, şoför arkadaş.Eğer ki yorgunsan, çıkma sefere, Yollar uzar gider dağ, tepe, dere Hız tutkunu olma, sövme kadere, Bahtını karartma, şoför arkadaş.Çalışmak eğlenmek, hakkı insanın, Bugünün kazancı, olsun yarının, Ülke bizim, milli servet vatanın, Serveti batırtma, şoför arkadaş.Her şeyi kadere bağlama sakın, Allah akıl vermiş, düşünmek hakkın, Dünya küçük, ecel olmasın yakın, Eceli çağırtma, şoför arkadaş.İçkili, uykusuz, binme araca, Yollar benim deyip, kesme haraca, Canavar olma ha, yaşa insanca, Salim’i darıltma, şoför arkadaş. Temmuz 1992
128
Yüreğim İstisna Güneş sızdı fabrikaya, Bahar güneşi. Güneş vurdu duvarlara Kimseler fark etmedi. Ne insanlar dönüp baktı, Ne makineler sustu. Telaş aynı telaş, Haller aynı haller. Halbuki dışarısı öyle mi? Güneş aynı güneş mi? Ya hayat aynı hayat mı? Tabiat dirilirken ruhlarımız ölgün yine. Güneş çıkmış, yeşil artmış Kime ne? Ne mevsim aynı artık, Ne de zaman o yaşadığımız değil. Ya ben eski ben miyim? Emin ol ki değilim. Sensiz kalmayı öğrendim Hiç yoktan. Sen de eski sen değilsindir, Eminim. Şimdi, kim bilir kimlere şiirler yazdırıyor gözlerin. Güneş aydınlatıyor içeriyi Ayırt etmeden. Bir tek yüreğim istisna.
96
Bir Karabatağın Hayranlığı BİR KARABATAĞIN HAYRANLIĞI 16. 03. 2009 / 23.12Olsa da yaralayıcı, yüzünü çevirip bakışın bana, kabaran göğsümde oldu bir gonca… Bir çobanaldatan kuşudur sanki her kıpırtısı kirpiklerinin…Ne kadar istesem de kaya kartalı olmak, uzunbacaktan öte bir şey olamayacak sıladan ayrı düşmüş iniltisi yayılıp yankılanan dağlarda, benim garip yüreğim…Kız kuşları gibi göz alıcıdır, ilkyazın esriten şuh havasında yelde savrulup gidişi yürürken eteğinin…Takılıp giderim bense o deniz gözlerine, dalgasında çırpınan ve ikide bir dalan karabataklar gibi… _______________gonca: “Âşığın bağrında açılan yara goncaya benzetilir.” çobanaldatan: “Sessiz ve hızlı bir uçuşu olan, kolaylıkla dönebilen bir kuş türüdür.” kaya kartalı: “Altın kartal da denen bu kuş türü, kartalların en iri, en gösterişli ve güçlü olanlarındandır. Tarih boyunca bâzı milletlerde güç simgesi olmuştur. Avının üstüne kanatlarını toplayıp şimşek gibi daldığı vakit kanatlarının arasından geçen hava ıslık gibi bir ses çıkarır. Avını güçlü pençeleriyle genelde boynundan yakaladıktan sonra havalanır ve gereğinde uzak erimlere (menzillere) değin taşıyabilir.” uzunbacak: “Uzun boylu, ince yapılı, zarif bir kuş türüdür. Ayakları çok uzun ve pembemsidir. Bedeni beyaz, gözleri ise kırmızıdır.” kız kuşu: “Kanat hareketleri yavaş olup ilkyazda karışık biçimde uçuşları göz alıcı olan bir kuş türü.” esrit-: “Sarhoş etmek”. karabatak: “Denize dalıp balık avlayarak beslenen bir deniz kuşu türü.”
199
İyilik iyilik yap iyilik bul iyilik yap sevap bul kötülük yapma günah bulursun sonra cehenneme kavuşursun **** en kıymetlisi iyiler sevilmez kötüler serpilsin iyilikler örtülsün kötülükler **** yazılır günahların sol omzunda kaçınmalısın şeytandan sonra bulursun Allah'tan rahmet sonra kavuşursun cennete
40
Bir Eksi Bir Sen de usandın değil mi dualarımın gözyaşı, Tövbemin med-cezirinden, sabrımın selâmetinden Ve gölgende taşımaktan bu musallasız naaşı? Sen de usandın değil mi dualarımın gözyaşı? Anlıyorum kaderine yalnızlık düşmediğini. Biz, biz olamayız böyle, beni alıp gitmeliyim. Duymasan da olur artık yüreğimin dediğini. Anlıyorum kaderine yalnızlık düşmediğini…
48
Düş Yakamdan İflah etmiyorsun beni, Ne sıkıntılı gecelerimi ferahlatıyor, Ne de karanlık gecelerimi aydınlatıyorsun, Ne demli bir yorgunluk çayı demliyor, Ne de saf duygularıma tercüman oluyorsun.Düş yakamdan, Adımız çıkmış Kerem ile Aslıya Leyla ile Mecnuna, Oysa daima yukarlardan bakıyorsun bu örnek sevdaya Ne yanan yüreğimin hararetini bu sevda suyuyla gideriyor, Ne de elindeki hançer ile bir an önce öldürüyorsun.Düş yakamdan, Sevda bahçemde rengarenk gülleri açtırmıyorsun Gül yerine daima dikenleri derdiriyorsun Ne gönlümdeki sıcak yuvayı şenlendiriyor, Ne de bir balyoz alıp eline yıkıyorsun.Düş yakamdan Sevgililer el ele göz göze kumrular gibi dolaşirken Sen benim kirlenmemiş sevdamla alay ediyorsun Ne seviyorsun gerektiği gibi canı gönülden, Ne de bu sevdayı çini mürekkeple kalbine yazıyorsun 08/06/2005
112
.Nerdesiniz.... Nerdesin Ertuğrul Gazi Nerdesin Osman Nerdesin Orhan Gazi Nerdesin FatihNerdesin Yavuz Nerdesin Kanuni Nerdesiniz Ey sultanlar Adalet yok oldu Dünyayı yöneten komutanlar....İslamı üç kıtaya yaydınız Üç kıtada adalet sağladınız Vicdanı dini hür bir devleti 600 yıl ayakta tutmayı başardınızNerdesiniz....
40
Teslimiyet Müslümanın gönlü HAK rızasında Oldukça gerçekten müteselsildir İşlerinin sonu akim kaksa da sabreder zira ki, mütevekkildir.Sebebe güvenmez, sebepsiz kalmaz Gelen musibetler yazgısındandır Mütevekkil kulun ümidi solmaz Sabr'ı-şükür o'nun nişanındandırDünyasından, başka birşey beklemez Onda ancak gazi ya da şehittir Bu hedefe başka birşey eklemez Tek gayesi rıza, sonu cennettir.
49
Gül... Gül; Bir hayat canlansın gözlerinde, Gözlerinde bir insan yaşasın...Gül; Baharlar açsın bakışlarında, Bakışlarında yağmurlar ıslansın...Sen gül; Dünya ağlasın senin yerine, Senin yerine bu şehir kanasın...Gül; Hayatı selamlar gibi Yeniden yaşamak gibi gül.
33
YAĞMURDA YÜRÜ SAÇLARINA KARIŞSIN GÖKYÜZÜ yağmurda yürü saçlarına karışsın gökyüzü kurumuş dere yataklarına aksın yanlış hüzünleri yüzünün tutuşsun teleklerin telaşlı adımlarında bir çiğ buğusu kadar hüzünlü bulut parçası: işte sevgin avuçiçinde yanmamış kına tazeliği yağmurda yürü saçların ıslanırken belki beni düşünürsün danteline işlediğin yanlışlığında yağmurda yürü bulutlar ve nemin buğusu. toprağın kokusu yaksın yüzünü kurtulsun ellerin senden.. uçup gitssin rüzgar kuşları sadece iki kocaman oluk olsun gözlerin ve şairler yağmurda ağlanmaz deseler de sen durma akıt kirpiklerini yüzüne yağmurda yürü saçların ıslanırken belki beni düşünürsün yaşanmamış bir duygunun burukluğudur bu mayıs gülüşlü bir çocuğun ak kağıttan yaptığı yelkenliler yüzer yüreğinin süzgün göllerinde ayrılıkların derin anlamıdır yüzündeki çizgiler yağmurda yürü saçlarına karışsın gökyüzü bir sigara içimi değil elbet ayrılık yağmurda yürü açarken dağlarda gelincik harman yerinde yüreğinin diner özlemi boğulur bahar çığlıklarında aklını çıldırtan suskunluk yağmurda yürü saçların ıslanırken beni düşünürsün 1987 Eylül
142
Benim Nefsim Ruhuma bir kefen bezi yeter de; Yetmez aç nefsime sırma ve ipek. Çare yok yüzünden düştüğüm derde, Yesem de toprakla karışık kepek.Güneşle bir tutsam girmez hizaya, Dar bulur sığmam der dipsiz fezaya. Kuyruk sallar, sonra hırlar ezaya, Benim nefsim, benim nefsim ne köpek!
45
Küçüğüm’e seranat... Sevdalılara sesleniş... Bir kadın tanıdım yaşı küçük yaşadıkları büyüktü, bir kadın tanıdım çokca güler okyanus kadar ağlardı… gözleri bazen bir bulut düşmüş bir deniz dalgası, bazen ulaşılması zor bir gök kuşağı idi, ona kavuşmak zor idi, ama kavuşunca geçen zaman en kötü düşmanınız idi … Bir gülüşü vardı ki o güldüğü zaman gökyüzü gülümser, kuşlar şarkılar fısıldar, rüzgar eşlik eder, ağaçlar çiçekler dans ederdi, doğa benim yüreğimde bu esnada ona serenat yapardı… tüm acıları unutturdu gülüşü… bazen bir anımız çokça acımız vardı, güzellikler arda kadar değerli azra kadar umut doluydu, umudu vardı bir adamın bu küçük kadına… şiirin sonunda o umut sevdalara sesleniş oluyordu Sevin sevdiklerinizi yüreğinizde öyle büyütün ki kimse zarar veremesin adını aşk koymuşsanız eğer umudu kaybetmeden sevmeli güzel insanlar.. Umut ve sevgi sizin bir yanınız onu sevdiklerinize vermekten çekinmeyin… o zaman gülüşlerin, o zaman aldığınız nefesin bile onunla ne kadar değerli olacağını anlayacaksınız…
148
Serseri... Bu, şiir hece adlı kültür sanat dergis....................
8
Gurbet Sardı gönlümü sıla hasreti Yaratan yaratmış acı gurbeti Çekilmiyor kardeş, çekilmiyor gurbet. Gündüz hayalimde, gece düşümde Öyle bir hasretlik var ki içimde. Çekilmiyor kardeş, çekilmiyor gurbet. Etrafıma bakıyorum, hepsi yabancı Dilleri yabancı, töreleri farklı Çekilmiyor kardeş, çekilmiyor gurbet. Halil Çolak 12.6.2005
42
Ah ruhumda tüten ayaz! Ah ruhumda tüten ayaz! Mevsimler ötesi nadide yaz Bende bu sevda sende naz Gülüşünde erir mevsimler sevdiğim.Sevdam sığmadı kaleme satıra Sevdim seni gururumu kıra kıra Dokunsam maziye binbir hatıra Siyah beyaz kaldı resimler sevdiğim.
38
Günaydın, Bu günden başlayarak her sabah bilgisayarına kısa bir not olarak ben düşeceğim. Sana sabahı, güneşi, bulutları, rüzgarı, ağaçları, seni, bizi ve yurdumuzu anlatacağım. Hayatı anlatacağım sana benim penceremden. En çok da seni ne çok özlediğimi ama bunu sana değil rüzgara söyleyeceğim. Üzülme diye.Sen, şu saatlerde uykunun en tatlı yerinde olmalısın... Dünyanın öbür tarafında… İyi uykular uyu, tatlı rüyalar gör. Bu gün, on iki yıl önce bir akşamüstü evimize gelen 'pamuk” kız beni erkenden uyandırdı; aç olmalı. Başucuma oturmuş, kuyruğunu burnuma sürüyor ve mım mır ediyor. Sessizce kalktım. Peşimden mutfağa geldi, ayaklarıma dolanıyor. Bilirsin, hakiki Van kedisidir. Sevilmedikçe yemek yemez, uyumaz. Sanki insan yavrusu… Yemeğini vermeden başını okşadım, kulaklarını, bıyıklarını sevdim. Ezan okunuyordu…Sonbahar geldi ya, üşüdüm biraz. Tekrar yatağa döndüm. Uyumak ne mümkün. Bu sefer de “mavi” geldi; evin deli oğlu. Biliyorum “fındık” kız da hemen kapının arkasında sırasını bekliyor. Anlaşıldı, yatak keyfi mümkün olmayacak. İşe geç kalmadan kalkmalı... Daha yemekleri verilecek, kumları temizlenecek... Evde üç Van kedisiyle uyumak ve uyanmak... Baban uyuyor. Şimdilik hoşça kal. Sevgiyle… Öpüldün.
168
Doğan CÜCELOĞLU EFENDİMİZ ile; ANADOLU İÇİN! . = 000.003 = 10 Ocak 2013 Perşembe 08:31:57Anadolu Kültürünün Varlığını Muhafaza İçin DÜŞÜNECEKSİN! . = 000.003 = Anadolu Kültürünün; Yeni Kazanımları Adına: ÜRETECEKSİN! .Eğitimin Çizgisi İçin; Muhtacım Doğan CÜCELOĞLU EFENDİMİZE! . = II = Eğitimle neleri kazandığımızın takdirini öğretmenine bırak! . Öğretmenimiz; Doğan CÜCELOĞLU! . ÇOK ŞÜKÜR OLSUN; RABBİMİZE! . Şahsi kazanımına değil, eğitime hizmet adına; paylaş daima! . Kim ne kazanmış TAKDİR Doğan CÜCELOĞLU EFENDİMİZE HAK OLAN! .{ Metin Yazarı: Kemal KABCIK – ANTALYA - 10 Ocak 2013 Perşembe 08:37:44 }Anadolu Kültürünün Verimliliği İçin; ALDANMAYACAKSINDIR! . = TEŞEKKÜRLER TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ = Anadolu Kültürünün Verimliliği İçin; ALDATMAYACAKSINDIR! .
106
Hayallerim Bir Sarılmak gibiydi,aynı tabaktan yemek, Bir Besmeleyi,ikiye bölmekti hayallerim.
10
Sevgi (Bu his bu kadar basit anlatılır mı bilmem ama...) Sevgi bizi sevimli kıldığından Sevgi hissi sevenlere duyulur Sevgi büyük bir his olduğundan Sevgi yeter, sevgi ile doyulur(namrun-28.08.2005)
28
Kalp Yangınlarını Söndüren Su Kalpler ancak Allah"ı anmakla mutmain olur buyuruyor her şeyi ve herkesi yaratan. Yani ne zaman gözün kararsa, yüzün asılsa, kendini uçurumun kenarına gelmiş ve düşecekmiş gibi hissetsen, çıkmaza girdiğini düşünsen, başın dönse, ümitlerine zeval gelse, kalp inşirahın için tam itikatla Allahı anman yeter. Çünkü kullarına tüm merhametlerin üzerinde bir merhametle muamele eden o İlahi güç, kendisine samimiyetle teveccüh edenlere rahmet kapılarını ardına kadar açarak mukabele eder. Bir tövbe temizler günahları ve bir şükür, ardına kadar açar kapıları. Vermek ya da almak istediğinde sadece ol diyen ve saliselerin bile değerini yitirdiği meçhul bir zaman diliminde olduran yegâne kuvvet, adaleti ve merhameti ile yüreklere ilaç, zihinlereyse bir kurtuluş reçetesi olarak karşımıza çıkar. Karışmış hiçbir kalp, bozulmuş hiçbir fikir yoktur ki Allahı samimiyetle ansın da gaflet ve delaletten uyanmasın. O halde, tüm çıkış yollarının kapandığını zannettiğimiz bir zamanda, istediğinde istediği tüm kapıları açan kudretin sahibine yönümüzü dönmemiz icap eder. Tüm bunlar bir hakikattir ve her zaman, her yerde geçerlidir. Bir girdabın içerisinde düştükçe düşerken; görmediğiniz bir el sizi aydınlığa çıkarır. Bir bataklığın ortasında battıkça batarken; kirin pasın içerisinden sizi, ilahi bir güç kurtarır. Görünüşte değil, hakikatle inananlar, kayıp tam da düşecekleri an düşmezler. Çünkü Allah, yanlışları dahi olsa gerçekten inananlara cennet bahçelerinden bir bahçe murat eder. Geçmişten günümüze kadar gelen ve şimdiki çağda bir hastalık gibi hilkatimize işleyen korkularımız, Allahı anmaya muhtaçtır. Büyüme korkusu, çoğalma korkusu, küçülme, azalma korkusu, unutulma, unutma ve geçim korkusu, kalabalık korkusu, yalnızlık korkusu ve hatta ölüm korkusu ancak Allahı hayatımızın her anında anmakla giderilir. Niyeti Allah rızası olanın yardımcısı da Allahtır. Allah, inananlar için en iyi dosttur. Allah"ın varlığı, mazlumlara bile cesaret verir. Çünkü Allah, tüm güçleri yaratandır ve bütün kuvvetlerin katbekat üzerinde bir kudrete sahiptir. Zalimlerin zulmüne, kötülerin şerrine verdiği karşılık pek çetindir. Bu sebeple Allahı gerektiği gibi anınız ve Ondan, korkulması gerektiği kadar korkunuz. Allah"ın gücü sonsuzdur. Dönülmez denilen yollardan döndürür, çözülmez denilen düğümleri çözdürür, artık olmaz zannedilen her şeyi eğer isterse oldurur. Eğer kalbinizde bir yıkım başladıysa, yüreğiniz ümitvar değilse Allahı anınız. Çünkü Allah, derdinize derman olacak ilacı bahşetmek için sizden teveccüh etmenizi beklemekte… Hülasa, unutmamamız gereken bir şey varsa, o da; eğer O isterse, tüm karanlıklar aydınlığa inkılâp ediverecektir, bunu bilelim.
361
Tüneller İyi ki geldin demiyeceksin, Şükür kavuşturuna diyeceksin... Belki öyle seveceksin, Helalin düşünüp bir ömür boyu tutacaksın ellerinden, Taşıyacaksn bir ömür boyu yüreğini Ağır gelmiyecek kolu,bacağı,bedeni... Sevgili ne zamandir yük olmuş canı gönülde Kim esirgemiş ruhunun her damlasını hatta zerresini... Kanıma işlemişken her bir dokun alımda alsın bir kere...Çakıt tünelleri 160113-POZANTI“(bir tarafım akdeniz gibi sıcak,bir tarafım iç anadolu gibi soğuk,yüreğimin mekkesinde her yer sen) ”
65
Duvar Yazısı gitmekten başka yalanı yoktur gidenin sonsuz ve siyahtır veda mektubu yazmak durup durup çöl halini şeylerin bunu hep yapıyoruz aynı şeyi adını güz koyuyoruz nesnelerin buğuya sır diyoruz cümle sır oluyor ağzımıza aksın da erisin batsın diye içimize o diken tan kötü kış olduk yazılmaya çıktık duvara yontulduk tenha parklar karıştık şikayet 'şiir yazıyorum'' zaman gül satıyor şimdi zamana eklendik sonrası korkaklığı şehrin uzun bir itiraz sevişmelerde dokunsam kiri çıkar göğün açtığım pencerelerde çatallanır çocuk kadar gece gitmek geçer içimden artık gitmek de kalmadı yasaktır ömrün taşrasında rüyaya inmek Akatalpa Ekim 2001
94
İsimsiz Sonlar öldürücü değil Mesele dayanmakta Yüreği ayakta tutmakta Mesele yeteri kadar ağlamakta Başlanğıçlar için temizlenmek gerek Mesele başlamak için cesaret toplamakta
22
Hoşgeldin Dost Her insan ayrı bir muammadır aslında ve sen İzin verdiği kadar çözersin Ne çok yaklaştım, dediğin anda Fersah fersah uzaktasındır Eremezsin…Apayrı dünyadır etten kemikten Ne fırtınalar, poyrazlar eser de Savrulur… Devdir dalgaları ruhunun ve sen Mendireği olamazsın… Nice fay hattı geçer gönlünden Ne büyük depremlerle sarsılır Kaç tel kopar Ne hasarlar görür direği Söner ışıkları Göremezsin…Bazen pınarları çağlar da Gönlünden gözüne taşar Görürsün… Silebildiğin birkaç damladır Ya gerisi? Kurutmak istersin izin vermez Giremezsin…Bir ses duyarsın bazen, Fısıltı Bittim… Der gibi Gün o gün An o andır dost! Değil mi ki umut dostun koşuşunda Yetiş… Boşa beklemedin bak bunca zaman Yetiş ki açmıştır kapıları Lodos ol es! Erit dona çalan yüreğini Dalga kıran ol Devir devirebildiğince Şımarık dalgalarıHoş geldin dost! Dal dalabildiğince sen de Huzur deryasıdır girdiğin Geldin ya…
130
Unutamam ki Bu sevda düşünden sakın uyanma Sevdamı hicranla sakın bir sanma Unuttum desemde sakın inanma Yeşil gözlerini unutamam kiİçimde açtığın gül solsa bile Kuru dallarını el yolsa bile Yanmış yüreğime kül dolsa bile Yeşil gözlerini unutamam kiGüneş doğmuş batmış artık bana ne Işık yanmaz gülüm söndü bu hane Unutmak sözcüğü inan bahane Yeşil gözlerini unutamam ki
57
Siz' hayatlarında; saygı duyulacak karakter ve kavramlardan yoksun olan insanlar özel isimlerinin önlerine ünvan ekletme egosuyla tatmin olup avunurlar
19
Şehit Cenazesi Nakli Bir yanda depdebe, düğün eğlence, Bir yanda şehit böyle taşınır ölünce, Bir de bana küfürbaz derler görünce, Gel dilime geleni tut bakalım tutabilirsen
26
Aile Sevgi Üstüne Kurulur Erkekle kadın severek anlaşır, Aile sevgi üstüne kurulur. Her ikisi de sorumluluk taşır, Aile sevgi üstüne kurulur.Sevmeden evlenme yakışık almaz, Zorla kurulan yapı sağlam kalmaz. Sevgi olmadan aile de olmaz, Aile sevgi üstüne kurulur.Aile kurmak dinimizce haktır, Sorumsuz insana aile yüktür. Sevginin meyvesi ise çocuktur, Aile sevgi üstüne kurulur.Aile ocağı kutsal birimdir, Saygı içimizde olan durumdur. Aile sevgiye dayalı kurumdur, Aile sevgi üstüne kurulur.Yusuf sevdiklerine etme çalım, Seviyorsak gönlünü arayalım. Aile yapımızı koruyalım, Aile sevgi üstüne kurulur.
81
Sevda Pınarı Sevda PınarıBir küçük ışık görsem o güzelim gözlerinin içinde Her şeyi unuturum beklerim seni gizliden sessizce Zaman akıp giderken benim saatim anda duracak Geçse de yıllar aşkım kul olur beklerim gönlümde seniÇok güzellikler var dünyada duygularla yaşanan Aşktadır en kutsal değerini bulup heyecanı yaşatan Hasrettir bu duyguları tam yaşayabilmek için etken olan Ayrılıklardır ki insanlara tarihte destansı aşk yaşatanEvlilik bir sözleşmeyle bağlanmadır eşler arasında Zorla olmaz kaynaşma ipler kopar ince noktasından sevgi saygıya dayanırsa yeşerip filizlenir gönül ortasında böyle doğan bir sevgide insan geçemez sevdasından M.İmamoğlu
88
Yer gök kırmızı beyaz Gökte dalgalanıyor, Yer gök kırmızı beyaz. Rüzgar ile dönüyor, Yer gök kırmızı beyaz.Sevinip coşuyoruz, İleri koşuyoruz. Ellerde taşıyoruz, Yer gök kırmızı beyaz.Bayrak sevdadır bire, Türkmen denilen ere. Çekiyoruz göndere, Yer gök kırmızı beyaz.Bayrak bizim şanımız, Feda olsun canımız. Bayrak dolu önümüz, Yer gök kırmızı beyaz.Yusuf sevgi hazıdır, Gönlümüzün nazıdır. Ufuklar kırmızıdır, Yer gök kırmızı beyaz.
59
Cadılar Dağ tepelerine çıkmış cadılar, Saklanıyorlar. Bakıyorlar gizlice tepelerin ardından. Ara sıra görünüyor kara külâhları. İki yuvarlak göz ışıldıyor olurken sabah, Haşin, simsiyah. Gözlüyorlar etrafı kayaların arasından. Kötülük süpürüyor savrulan süpürgesi... Fırlatmaya hazır Avuçlamış taşları, Eli kartal pençesi. Sırıtıyor dişleri ininden, Alnından ter damlıyor, irinden. Karanlık bir kuyudan biteviye Çıkrıkla kin çekiyor, Nefret bahçelerine, ekiyor ha ekiyor... Pusu kurmuş cadılar dağların tepesine. Çatlamış kötülük tohumları, boy veriyor... Sevgisiz kalplerinde, Dünya eriyor...
71
Karadeniz Derinlerden çok derinlerden geliyorsun Hıncın var kinin var özleminle beraber Geldiğin karanlıklar korkuttu mu seni Karadenizin kayalık kıyıları özleminDerinlerden çok derinlerden geliyorsun Öfkenle kayaları oyuyorsun derin derin Sen bu kadar kini nasıl büyüttün içinde Derinler bu kadar korkutucumu sahidenKaradeniz adın gibi karamı derinliklerin O derinliklerde yok mu sevgiden eser Dalgaların bu kadar hırçın ve kindar Doğan da da var fırtınalarında daSen karadenizin kara derinlikleri Sırların oralarda saklı gizli Asırlık gizlerin saklı kuytularında Ama bana sökmedi çıkardım işteSarı saçlı ela gözlüyü ellerinle besle Delikanlılara verme kendine sakla Kıysınlar torunların nazlı dilbere Torunların övünür seninle şimdiKaradeniz gizlerini saklama Bırak kötü bulsun cezasını Sende kurtul dertlerinden Yüze çık temize çık güzelce
109
Mani : 56,57 56.AltınAtam nenem hep buralı Sizi kimden sormalı Zamanı geldi nişanın Altın vercez burmalı.57.BahçeGüzelim ah güzelim Bahçelerde gizli gezelim Bana zevk veriyorsun Elaleme boş verelim.
27
Datça'da zaman... uzanmışım sırtım üstü… sağ avucum Ege dolu mutedil… solum Akdeniz hoyrat hafiften… zeytin kokularım buram buram portakal çiçeklerim eksik şöminede çıtır çıtır bi gece sarhoşluğumda cabası denizlerim karışıyor birbirinedatça 23:3816.12.2008
32
Evlilik Perisi - 008- Evlilik Perisi - 008-Biliyormusun... Evlilik Perisi..Sonsuza kadar.. Sana gelmek istedim.... Seninle evlenmek... Senin olmak istedim... Tutmadin elimden... Anlıyormusun beni... Evlilik Perisi..Mersin-21.07.1979-Bilal Genis
26
Dostum Dost olmamış nice sevgiler Şimdi düşman birbirine Ne bir selam Ne bir tebessüm var yüzlerinde Nede bir gülücük Aşıklar sevgililer birbirini anlayamaz Dostlar kadar Yakın olamaz İnan ki sevemezde Orada gurur vardır Orada ihanet vardır Orada gözyaşı vardır Gerçek dostluk ölümünedir Ebedidir Önce dostum Sonra sevgilim olur mu sun 15.08.2002
51
Gözlerin Baktıkça kaybolurdum, gönlüm akardı, Dertlerime dermandı yeşil gözlerin. Kaşını çattığında içim yanardı, Katlime tek fermandı yeşil gözlerin.Ömür hiçti yanında sonsuzluk gibi, Kana kana içtiğim susuzluk gibi, Kendimi kaybettiğim sarhoşluk gibi, Çakırkeyf bir zamandı yeşil gözlerin.Ben bir dağdım sen ise yayla dumanı, Bakışın durdururdu sanki zamanı, Nakşederdim zihnime geçen her anı, Kaybolduğum ummandı yeşil gözlerin.Seyredip unuturdum kederi derdi, Kalbime aşk selini akıtan yerdi, Ruhum senin yanında huzura erdi, Beklediğim amandı yeşil gözlerin.Görmezdi gönül gözüm başka birini, Alamazdı hiç kimse senin yerini, Göstermesin Allahım bin beterini, Sığındığım limandı yeşil gözlerin.
89
Yalan Dünya Dünya yalan,yalancı anan,atan En yakınların seni ilk aldatan... Yalancı emzikle başlar bu yalan Sanma ki süt gelir,em em oyalan....Yalan geçicidir bu yüzden fâni Dünya dediğimiz dönektir yâni, Dün yaşadıkların nerede,hani? Ölüm geldiğinde kim olur mâni? Bu dünya geçici bir rüya,yalan, Göç gerçek,aldanır uyuyup kalan...
46
Şaşırdı kardeş insanlar ŞAŞIRDI KARDEŞ İNSANLAR22.12.2016Bu ne dünya nasıl düzen Şaşırdı kardeş insanlar Doğru bakar eğri yazar Şaşırdı kardeş insanlarBırakmazlar sağı solu Hiç görmezler doğru yolu Sen de ben de Allah gulu Şaşırdı kardeş insanlarKırarız kardeş kardeşi Bilmem bunlar neyin işi Kapamak ister güneşi Şaşırdı kardeş insanlarBakar bakar da görmezler Kendine bir şey sormazlar Doğru haber de vermezler Şaşırdı kardeş insanlarHüseyin der bakın hale Hep çekerler sağa sola Yakışmıyor bunlar kula Şaşırdı kardeş insanlar
74
Korkusuzum.. Korkusuz bir ordunun Korkusuz neferiyim Bir meçhulden gelmişim Bir meçhule giderimGaipte yanan mumun Kıvılcımı ruhumda Aydınlık ki sönmeyen Yansır açık anlımdaKorkusuz bir ordunun Korkusuz çırağıyım Onurumla savaştım Peygamber uşağıyım.Bembeyaz sakalların Okşaması tenimde Sevgi aşk ve irade Yüklü benim gemimdeKorkusuz bir ordunun Korkusuz çocuğuyum Ateş gibi sıcağım Çelik gibi soğuğumBir tüy olur arabam Bir üflemeyse atım Şükretmek ruh halimde Hem villam, hemde yatımKorkusuz bir ordunun Korkusuz rahmindeyim Doğmayı bekliyorken Çağın ötesindeyimDiyorum ki ellerim Dua ederken birden Tüm inananlar için Yükselse göğe yerden.
82
Kalk Da Yolcu Et Beni Anne Kalk da yolcu et beni anne İnsanlık ufukta kaybolmak üzere Öpüp koklamanın ağlayıp susmanın zamanı değil anne Oyuncakları dökülmüş çocukların savaş meydanına Ve kirli sakallı cellatların Kahkahaları yükselirken kahpece semaya Kaf dağının ardında gülüp oynayan Kürt, Türkmen, Yezidi çocukları El uzatıyor Kobani'ye, Şengal'e, Rojava'ya umut olmak içinKalk da gözyaşlarını sil utanma anne Ve kaldır kutsal başını da sema ağlasın anne Çocukları kovalayan cellat utansın anne Yas sonrası yarıya çekilmeyen vicdan utansın anne Kalk da yolcu et beni anne Adem'in çocukları, Havva'nın çocuklarını katletmek üzere Kalk da yolcu et beni anne Bereket tanrıçalarının dilendiği Afrika'ya Susamış bir çocuğun dudaklarına deniz olmaya Açlığa müebbet yemiş çocuklara ekmek bulmaya Kalk da yolcu et beni anneBiliyorum 21. yüzyılın başındayız anne Biliyorum suçtur bu yüzyılda çocuk olmak Hadi benim güzel annem Kalk da binlerce yıllık suskunluğunu boz Boz da yolcu et beni anne Hadi benim güzel annem Elini çabuk tut da yolcu et beni Cellatlar uyanmak üzere anne Çocukların dünyası çalınırken kahpelerce Susmak; Şerefsizlerin, puştların işidir anneBiliyorum benim güzel annem Suçtur; 21. yüzyılda çocuk olmak Biliyorum benim gözü yaşlı annem Yasaktır, 21. yüzyılda yaşamak.
185
Akıl Bazısı kafadan,hasta Akıl olmaz, olan başta Ana baba kardeş yasta. Düşünen akıldır akıl.İyi daim iyiliği Derlerler toplar birliği. Eşin dostun dirliği, Düşünen akıldır akıl.Kötü düşünür haramı, Fark etmez akmı, karamı, Dert verir açar yaramı. Düşünen akıldır akıl.Soydan olur özü temiz, İyi söyler nefesimiz, Dürüstlük kişiliğimiz, Düşünen akıldır akıl.Murat akıldır yön veren, Eğitimdir adam eden, İnan mutluluğa eren, Düşünen akıldır akıl.
61
Hoşçakal Sevdam! Bırakıp gidişin koymadı bana; arkana bakmadan gidişindi asıl koyan! Sözlerin değildi koyan; sesinin titrememesiydi! İncitmenden değildi kızgınlığım; sevişmelerin yalan! Tenin tenime,dudakların dudaklarıma değiyor yüreğin yüreğimi titretiyor. Ya gözlerin? Gözlerin bakamıyor gözlerime İçimde açtığın yarayı görmemek istercesine kaçıyor benden... Bilmiyorsun ki bu bakışlarda sadece sitem var.Sadece sitem! Bir ağaca can verecek kadar güçlü sevgim; bir oramanı yakacak kadar güçlü bir nefrete dönüştü! Sana duyduğum sevgi seni üzemeyecek kadar güçlü; kendime zarar verecek kadar zayıf! Bırakıp gittin ya beni! Bu son kurşun,bu son acı,bu son veda... Yolun açık olsun Aşkım!
90
Deüşe Ayağa kalkın Karar: Çocuklukları Tarih boyunca İçlerine hapseden Bütün büyümüşlerin Sonsuza kadar Büyük olarak Yaşamakla Cezalandırılmalarına
17
Enstrümental Aksın, içimde bir nehir gibi Dolanan keder Unuttuğum, unutmaya çalıştığım ne varsa Bende durmasın İçimde öyle çok ki, her gidenden biriktirdiğim melekler zaman insafsızlık etmese kederin oyduğu tarafımı sana getirsem kalem beni tutmasa, anlatsam sana siyah, simsiyah bir engerektir zaman ve kış neler eder insana nasıl yarım bırakır, ayırır parçalara sense kışı yaşamadın daha reddetim bütün kesinlikleri kalbim bu hayale bir daha inansın diye siyah... değişmiyor, siyah hala nehir içimde ve kalbim anlamıyor adalet yok, niye? Yıktığım, atladığım, söndürdüğüm Bir yangın yerindeyim İçimde sadece, dediğim gibi Her gidenden biriktirdiğim melekler Kalbimin üstünde bir daha hançer
96
Soru SoruBir geceye kaç rüya sığdırır insan Ya da kaç geceye bir rüya yeter Bilmecelere cevap şu kelebek Bir gecesine kaç sevda yeter
23
Kuş Bir kuş gelip konarsa pencerene Cik cik ötüp derinden bakarsa gözlerine Nasıl halin görsün görürsen kışt deme O kuş sen bilmesen de seni doyamaz sevmelere Bir kuş gelip konarsa pencerene Susamıştır su ver nasılsın de Sevinir bilemezsin gör kanatlarının yeşilini de Belki de o kuş senin aşkındır cennette
49
Anka Kuşu Sen ey anka kuşu bu çöplükler mekanın deyil Izdırap içinde geçen bir ömür yaşadığın sen deyil Bırak leşleri gül bahçelerine göç Atık bırak leylayı mevlayı seç
28
Gurbetçi Şu mahzun bakışlar Şu garip haller Çok yürek dağlıyor Bu gurbet eller.Erişmeyen selam Duyulmayan feryat Çok uzaklardayım Yanarım heyhat…
20
Kumbara Ağızlı Basın Ayak başta, Baş ayakta Sabır kalmadı halkta İşsizlik, açlık, yokluğu, Yoksulluğu bastırınYazın-yazın daha yazın Kumbara ağızlı basın Yazar hasta okur hasta Kalem hasta dil hasta Gerçekleri kapatın. Susss! Yüz yılın adımları atıldı Yüz yılın açılmaları, Yüz yılın reformları yapıldı Yüz yılın anlaşmaları, Yüz yılın anlaşılmazları Fosss! Maden bulundu Maden bulundu Cosss! Maden bulundu Manşetleri atın Tosss! Kuş gribi, kış gribi Jilet gibi kesildi Her gün başka başka Kaosss! Övgüler, övgüler, övgüler Sosss! Ayşe Birgül Yılmaz 23/12/09
79
KAR önce gözlerinden üşür karıncalar yuvaları közden daha sıcak her gece gözlerde büyür uykular birazdan bir çocuk gözlerimden bakacak sokakları süpürüyor her gece akılsız rüzgarlar lambalar lambalar yanıp sönüyor hep altında uyuyor kadınlar avuçlarında ayak izleri toprakta yas var tırnaklarına yağıyor bir çocuğun saçları okşanası karlar Mor Taka Sayı:1
49
İçimdeki Özlem Yüreğimde bir boşluk var sebebini bilmediğim, Derin sulara dalıyor fısıldayamadığım anılar. Karışık olan düşüncelerim, hayallerim Hiçbir kalbe sığmıyor. ****************************************************** Ne düşünüyorum, ne yapmak istiyorum onuda bilmiyorum. Kalbimin çarpıntısını hissedemiyorum Aksine kimseyi de sevemiyorum Ama neden bilmiyorum ****************************************************** Yüreğimde bir isim, bir sima, bir tutku var. Adını koyamadığım Şiirlerim anlatırmı bilmem yalnızlığımı Adı olmayan birini arıyor yüreğim usulca.. ******************************************** Belkide itiraf edemiyorum ama Sanırım ben özlüyorum var olmayan imkansızı...
70
Yaratan Adildir Kılıf giydirilen adalet değil, Rayından çıkarmak onlarda meyil, Eksiksiz kayıtlar, bir bir tutulur, Yaratan Adildir, Allah'a eğil
19
Bedenim Güz Sarısı Dilimde adın kaldı anılarda hayalin Uzun sarı saçların ay parçası cemalin Aşkla yanan bir kuldum benim olsun vebalin Sensiz yüreğim siyah bedenim güz sarısıSarılıp da boynuna saçlarını okşardım Öperken gerdanından ben hep seni koklardım Senle ölmekten değil sensizlikten korkardım Sensiz yüreğim siyah bedenim güz sarısıSaçımdan tırnağıma her yanım sen kokardı Elin elime değse bedenimi yakardı Mevsimler kış olsa da benim gönlüm bahardı Sensiz yüreğim siyah bedenim güz sarısı
71
Güneşle Gelen Mutluluk Bu Ne sen sor, Ne ben söyleyeyim Bir sabah Güneşle gelen mutluluk bu... Anlat be canım... Bana anlat.. Her zaman her an Güneşle gelen mutluluk bu... Kime söyleyeyim... Kime ne diyeyim...ne zaman Bambaşka bir duygu... Güneşle gelen mutluluk bu... Ah nerede, , İşte burada Hayır orda değil...işte bu... Her an benimle olan sevgi.. Güneşle gelen mutluluk bu...
60
Hasta Bir Ruhun İyileşmesi Gibi sırlarla doluyum bu gün, anlamaya çalışıyorum, ağır ve aksak düşünüyor bedenim... kalbim bir başka çarpıyor, düşüncelerim bambaşka. fark edemediğimi düşündüğüm duygularım geliyor aklıma, gündemimde bir başka hayalin izi beliriyor bir anda, hasta bir ruhun iyileşmesini bekler gibi bekliyorum. coşkun ve hırslı bir adım atıyormuşçasına, garip duygularımla sana daha çok bağlanıyorum... fırtınaları dindiriyorum bazen, çöl kumlarının içinde debeleniyor bedenim, hasta bir ruhun iyileşmesini ister gibi bekliyorum. bir söz söylemenin yeteceğini bilsen de, susuyorsun, sadece bir siluet gibi, bakışların bir başka çarpıyor bedenime, sarsıyor, kendime geliyorum. kurtuluşunun bende olduğunu görsen de, uzak durmanı anlıyorum. hasta bir ruhum, senin beni iyileştirmeni bekliyorum... 19.03.2012 01:49
106
Az Konuşmak Az konuşup çok şey anlatmak iyidir, bazende susmak gerekir, sessizlik anlatabilmeli, söylenilmeyenleri..
14
Oynayacak Yer Bırakın Bize Kentler daralıyor, yollar daralıyor, Kaldırımlar daralıyor, daralıyor bahçeler bile, Daralıyor masallara sığmayan evrenimiz. Yüreklerimiz daralıyor gün geçtikçe. Oynayacak y....................
23
İnsan Kur’an İçinde Hak Kur’an’ın özünde, Bilim Kur’an içinde, Bilimsiz hayat olmaz, İnsan Kur’an içinde... O ayrılmaz parçamız, Kablosuz sistemimiz, Dizüstü kitabımız, Rab’be internetimiz… Kur’an yoldaşımız, Dünya da pusulamız, Ruhumuzun bedeni, Ahiret uçağımız… (1994)
34
İnsanın değeri yaptığı işle ölçülür İyilik yapan bütün insanlar iyi olur, İnsanın değeri yaptığı işle ölçülür. Kötülük yapan insanlar da kötülük bulur, İnsanın değeri yaptığı işle ölçülür.İyi insanla kötü insanı herkes bilir, İyi insanların yerini şan şöhret alır. İnsan değerini kaybederse zorda kalır, İnsanın değeri yaptığı işle ölçülür.Yapılan işte insan hatırı saymalıdır, Çalışan iyi işler ortaya koymalıdır. Yapılan iş karakterimize uymalıdır, İnsanın değeri yaptığı işle ölçülür.Çok hayırlı olan işe kafa gönül yoralım, Biz kötü olan yerde çalışmayıp duralım. İyi iş yapıp değerimizi arttıralım, İnsanın değeri yaptığı işle ölçülür.Yusuf işsiz olanlara dünyada iş bulmak, Her işi inceleyerek ondan ibret almak. Bizim ölçümüz doğru dürüst çalışkan olmak, İnsanın değeri yaptığı işle ölçülür.
110
İftar Yemeği Yine akşam oluyor, iftar vakti yaklaşıyor Sofralar, çeşit çeşit yemeklerle kuruluyor Misafirler, masa etrafında yerlerini alıyor Bütün herkesin kulağı, ezanda hep oluyorMisafirlerden biri bağırdı, tamam top patladı Oruçlarını bozmak için, herkes birden atladı İftar topu değil, gerçekten futbol topu patladı Herkesin orucu bozuldu, 61 gün onları pakladıFeshaneye iftar yapmak için arkadaşlarla gittim Hazırlanan iftar sofralarına, gerçektende bittim Pastırmayı kapmak isteyen, arkadaşımı ittim Sofrada sabır çok önemlidir, yiyemeden gittimAğustos sıcağında, gerçektende oruç tutmak çok zor Yüce Rabbim sabrını veriyor, soğuk su sanki bir kor İftar sofrası başında sabırla beklemek, sen bunu yor Düşünün iftar sofrasını, açlıktan dudaklar olmuş mor14.08.2010 Fikret Gürsoy ARAŞTIRMACI-YAZAR-ŞAİR-PROGRAMCI
103
Ölünüyor Yalnızken Ölünüyor yalnızken, yalnızlık öldürmüyor; Bir hayat can simidi, yalnızlık böldürmüyor.21.05.2009 Bursa
13
Hınalı Nazig Ellerin (Ay Kız) Hınalı nazig ellerin Şehd şegerdi dillerin Ag yüzde siyah tellerin Kokusu yasemen ay kızÖlünce dönmerem senden Kaşların yakut Yemen'den Yüzün gören olar candan Geder kalmaz iman ay kızSiyah girpigin kakırsan Canım odlara yakırsan Gah gülürsen gah bakırsan Dad elinden aman ay kızEli deyer gören doymaz Yahşıdırsa boyun eymez Dünyada intizar koymaz Leblerinden emen ay kız
60
Apışıp Kalacaksın Şimdi hoş kokulu bir gülsün amma Hazanın yakındır solacaksın sen Seçtiğin yolların bir bir muamma Çıkınca apışıp kalacaksın senSeni kahredecek olmayan sabah Boyunu geçecek ettiğin günah Servetin pişmanlık sermayen eyvah Olunca apışıp kalacaksın senDuyanlar gülecek düştüğün hale Tüm gizli sırların düşecek dile Sonunda ben gibi kucağın çile Dolunca apışıp kalacaksın senGeriye tepince gurur silahın Gökleri yırtacak feryadın ahın Sonunda kendini ortada şaşkın Bulunca apışıp kalacaksın senBugün çağıranlar seni gel diye Yarın dert vercek sana hediye Ortada kalıpta adın kötüye Düşünce apışıp kalacaksın senEdene elbette eden bulunur Geriye dönersin heryanın çamur Beni sordukların sizlere ömür Deyince apışıp kalacaksın sen
100
Mavi üstüne Bodrum mavisini görmedim bilemem,Akdeniz mavisinden güzel mi bir de Karadeniz in mavisi var dalgalarında hamsilerin oynaştığı sonra Marmara nın mavisi İstanbul da her tonuna ulaştığı ama bir mavi var ki nereye gidersen git nerede yaşarsan yaşa insanın olduğu her yerde insanla iç içe bence en güzeli,kardeşçe paylaşılan gök mavisi...
51
Aşk Denen Şey Aşk bir sonsuzluk kervanı şarkısıdır yanlız gönüllerde Aşk bir savrulan heyecan fırtınasıdır yanlız bedenlerde Aşk bir duygunun arzuya dönüştüğü ateştir tüm tenlerdeAşk herşeyin tükendiği anda ansızın gelen ışıktır yüreklerde Aşk susuz çöllerde kaşımıza çıkmış pınardır ılık ılık serinleten Aşk solan yüzlerde aydınlıktır sabahın ilk ışıklarıyla parıldayanSen duygularmızın her anında akan göz yaşında aşkı hissettinmi Sen bakışların sıcaklığında gülüşlerin içtenliğinde aşkı titrettinmi Sen buselerde oluşan sevgi pırıltılarını aşk rüzgarına dönüştürdünmüNe mutlu yıldızların pırıltısı altında aşkını özgürce ilanı aşk edenlere Ne mutlu suskun kalplerde soluk yüzlerde aşkın büyüsünü yakalayanlara Ne mutlu nefretin tohumlarını aşkın parıldayan ışığıyla aydınlatanlara (17.07.2009 Hadi ÖZDEN)
101
söz meclisten içeri kaz adımı adsız kerekar olsam yüzolsamolsundum dönsem sular hayatkavramların kabuğu çıkışsızlıklar kendimeyeni önyargılar bulmalıyım! yaz unuttuklarım unutamadıklarım söz meclisten içerimazi yiyen coğrafyasızın! içimi ben kaç kere öldürdümsustuğumkimseler seçmedi hiç mor ve yaban’ım kisöylemiştimaziz hem sevgili.. bağıran sükût ne işve nazbulan her ne kimse masumiyet diye bir şey yok! biten yediverenbir cerrahın elleridüşerken denize samatya tuz bağlamalıyım adınabüzük tarih anlamsızın getirin bana!
64
Ben Sana Teşekkür Ederim Ben sana teşekkür ederim, beni sen öptün, Ben uyurken benim alnımdan beni sen öptü....................
18
Keşke Bilseydim Denizin sesi bilee ağır geliyor İnsan yalnız olunca Sen de beni anlarsın birgün Yaşlanıp günlerin dolunca Dura dura gençlik günlerini boşa geçirdik İbadetsiz hayat boşmuş Lakin geç olsa da keşke bilseydik
33
Ana Sabah namazı vaktinde, Anama sarılıp ağladım. Anam ağlamaz, Ne bu hal; mahşerin defteri misin rüya.
16
Şehit Anası Bir feryat figan koptu gece yarısı Körpe gelinim ağlıyor, asker karısı Dedim kızım nedir derdini söyle Kötü rüyamı gördün halin ne böyleDedi bir acı haber var asker erimden Ana oğlunu vurmuşlar dokuz yerinden Bu bir haber değil sanki yürek acısı De hadi nasıl dayansın buna ana, bacısıKomşular toplandı kapıya doldu Jandarmadan bir müfreze geldi Dediler şehit oğlın göğe yükseldi Askerim Mehmedim bağrımı deldiKucağa almışlar asker bir yanda Bayrağa sarmışlar al kızıl kanda Oğlum şehit olmuş vatan yolunda O ölmedi ölemez can'ı-cihandaYavrumu koydular çardak üstüne Tez haberler salın eşe dostuna Tüm erbaş yoldaşı geldi başına Daha yeni değmiş idi yirmi yaşına
102
Silebilmek asıl cesaret gitmekte değil; gittiğinde silebilmekte...aydın gürz
8
Sana Gelmek İstiyorum Aramızda sıra dağlar Sana gelmek istiyorum Saçlarıma yağdı karlar Sana gelmek istiyorumHasret ara yerde perde Beni gonca gülüm nerde Bir de sevdalık var serde Sana gelmek istiyorumHasret acı, Vuslat uzak Bu engeller bize tuzak Özlüyorum bana yazık Sana gelmek istiyorumAç kalbimi bak içine Bilmem gönlümün suçu ne Hasret gidiyor gücüme Sana gelmek istiyorumKalbim hasretinden ezik Ayrılık elinden bezik Merhamet et bana yazık Sana gelmek istiyorumSen ışık ben pervanenim Aşk ile dönüp yanarım Senin deli divanenim Sana gelmek istiyorum
81
Tanrı Öldü Yaşasın Ego Ben şanslı bir çocuktum. Arkadaşlarım vardı. Onlarla hayat güzel ve kaygısızdı. Çok az plan yapar, daha da azını uygulardık. Aç olduğumuzda yer, susadığımızda içer, arkadaşlarımızla oynar, geceleri annemizin kollarına sığınır ve geri kalan zamanda büyümeye çalışırdık. Çok meraklıydık, kolayca eğlenirdik ve heyecanlı oyunlarımız, kaba şakalarımız vardı. Oyun sırasında kavga ettiğimiz zamanlar dışında ciddiyeti bilmiyorduk. Kavga ettiğimizde de birimiz hemen unutur, diğeri olayı aynı hızla önemsiz sayardı. Çocukluk işte, davranışlarımız belli bir sıra izlemezdi, mantıksız ve tutarsızdı. Hırs ya da amacımız da yoktu. Bir an önce büyümeyi hayal ederdik, çünkü büyükler sahip olmadığımız her şeye sahiplerdi ama gerçekte bizden farklılardı. Sonunda büyüdük hepimiz ama bir kısmımız onlara benzemeyi reddettik, duygusal bağ kurmayı sürdürdük, çocuk kalmayı tercih ettik. Siz de bilirsiniz, çocukken çoğumuz bir yaratıcı olduğuna inanırdık (inandırıldık mı?) ve korkardık ondan, ona karşı günah işlemekten. Ama büyüdükçe insanların sadece kendine tapabildiğini gördüm ve bu tuhaf tapınmanın herkese acı verdiğini. Benim bir zır deli olduğumu düşünebilirsiniz. Ama bir süredir yaşadıklarım bana bunu düşündürüyor. Etrafımda “Tanrı benim” dik duruşu ile dolaşan insanları gördükçe bir süredir tanrı kavramının değiştiğini düşünüyorum. Yüzlerine bakıyorum ve bir tedirginlik, bir acaba belirtisi arıyorum ama umarsız bir gurur ile karşılaşıyorum. Bizi bir yaratan olup olmadığını elbette hiçbir zaman bilemeyeceğiz ve birilerimiz tanrının varlığına, bir dine inanacak, birilerimiz de inkâr edecek. Çok uzun zamandır insanlar tanrının içimizde olduğuna inanmaya ve aslında tanrı benim demeye başladı. Aslında bu inanışta yapmaya çalıştıkları kendilerini övmek değildi. Özellikle pozitif bilim okumuş ve doğayı yaratanın kim olduğunu bilmese de şekillendirenin kendisi olduğunu fark eden insanoğlu Tanrının, her birimizin bir parçası olduğuna inanmanın, O’nun gökyüzünde bir yerde bizi seyrediyor olduğunu düşünmekten daha akılcı olduğunu düşünüyordu. Ama bir süre sonra birçoğu buna öyle inandı ki Egoları tanrıları oldu. http://edebiyatist.com/tanri-oldu-yasasin-ego-tutku-taskinoglu/
286
Mektubumu Gönder Acele Ankaranın tepelerine kurduk iskele Yirmibir yaşında geldim askere Yirmi ay dolmayınca vermezler tezkere Baba mektubumu gönder aceleAskerlik için verdiler pusula Babacığım ne olur bakma kusura Selam benden,evimdeki herkese Baba mektubumu gönder aceleAnkaranın kırlarıda fazla soğuk Garibin yüreği ezelden yanık Büyük oğlundum,asker oldum Baba mektubumu gönder aceleGarip bu dizeleri böyle yazıyor Ankaranın tepelerinde eğitim yapıyor Gubetlik beni biraz fazla yakıyor Baba mektubumu gönder acele11.05.1980
66
Evlilik EvlilikEvlendi Sapla saman Adı balya oldu Damın içinde bir boşluk vardı O boşluk da dolduYa çocuk Çocuk nerede Boş kaldı dünyada Kocaman bir boşlukEvlendi ağaçla bulut Öpüşmeye doyamadılar...
29
Unut Unut diyorsun ya bana. Sen uyumayı unutabilir misin.? Ne kadar unutmaya çalışsamda seni. Aniden,bir gece yarısı geliveriyorsun aklıma. Sonra darma duman ediyorsun hayallerimi. Tam sensizliğe alıştım derken. Gösteriveriyorsun o melek yüzünü. Sonra,unut artık unutabilirsen. İnan bitanem. seni unutmak; Meleğe günah işletmek kadar zor. Seni sevmek ise, bir şeytana günah işletmek kadar kolay...
53
Sen Lider Ol Laik Türkiye Cumhuriyetimizi Yıkmak isteyenlere Karşı TC mizin Sonsuza dek Yaşaması için Öncelikle Bir lider bekleyip Sineye çekilmek Yerine Sen lider ol ki Tarih Altın sayfalarında Seni yazsın
31
Etraflıca ne kadar acı varsa bana verin şimdi.emziği ağzından düşen bebeğin gözyaşını verin bana,sek sek oynarken düşüp elini kanatan kız çocuğunun sesini verin,okula gitmeyip pamuk toplayan çocukların düş kırıklıklarını da bana verin,yolum vatan deyip 15'inde giden ve bir daha dönemeyen yiğitlerin hasretlerini de bana verin.kör kurşuna, kör sevdaya kurban gidenlerin acılarını da ben isterim,bakmaması gerekirken bir çift göze bakıp yıllarca içinde hapis yatanların bekleyişlerini de bana ayırın,onlar da benim,ben üzüleyim isterim en çok.en çok ben ağlayayım arkası olmayan yürekler önünde.kırılan kalpte varsın benim olsun,kırılsın ki artık koşamasın.kırılsın ki en çok beni dinlesin.ben olurum ağalar beyler sizin yerinize de işten kovulan,ekmeği elinden alınan.varın siz üzülmeyin,gözyaşınız sırtınızdan akmasın...
106
Aşk Aşk yüreğimde çağlayan deniz Aşk dudaklarımdaki son dua Aşk ulaşamadığım duygular Aşk sensiz yaşanmayan Aşk gecenin parlayan yıldızı Aşk günle doğan kızgın Güneş Aşk yüreğimdeki tik tak sesi Aşk tek yol sana uzanan Aşk ciğerlere cekilen nefes Aşk dudaklarda duyulan ses Aşk bazen altın bir kafes Aşk sen varsan güzel olan Aşk hissedilirse gözlerde parlayan Aşk terkedildiğinde zehirli bir yılan Aşk tadamadığında baldan tatlı her zaman Aşk zehir zemberek kaçtığında avuçlarından Aşk doğmak yeni bir hayata Aşk konmak kelebek gibi daldan dala Aşk dolanmak aklı bir karış havalarda Aşk seninle başladı ve bitti buralardaY.Tarihi 27-11-2002 Saat 22.32
98
Bıktığım Şeyler ve Yeşil Fanila Gözlerin bir yeşil fanilaydı balkonda uçuşan Sicim yağmur taklidi Bıkmıştım zor geçen kışlarımı anlatmaktan Bardağa birkaç çiçek ıslamaktan. Parmağımın ucunda kırmızı kenarlı bir bulut Onu uzatırdım sana, yalnızlık gibi iri bir damla Parmağıma düşen bir damla kandı aşk.Seni sevince pazara çıktım sevinçten Enginar aldım “süper enginarlar” diye bağıran adamdan Oturup ağladım sonra, şaşırdın. Bu “süper” oluşta canımı acıtan bir şeyler vardı. Canımın acısıydın. Ben bir tek o canı unutmamak için her şeyi hatırlamıştım. Sevişmiştik. Evde binlerce tespih böceğinin ayak izleri Sevişmiştik. Biri başımdan aşağı pırıltılarla dolu bir sözlüğü boşaltmış gibi Seni sevince kıpırdayan her şiiri Kahverengi bir çaydanlıkta saklıyorum.Sonra gittin. Birlikte kışlıkları naftalinleyecektik. Söz vermiştim unutmayacaktım gözlerini Bir yeşil fanila gibi ipte, alıp ütüleyecektim. Herkese iyi akşamlar demeyi öğretecektim gözlerine. Sonra gittin. Çocuk oldum bir daha, ağladım. Kaç şiir, kaç kere sular altında kaldı. Kitaplar, aşk, her şey. Her şeyi son bir kere daha kurtaramazdım. Keşke nane şeker gibi mentollü bir buluttan doğaydım Sonra gittin. Beyaz bir küf büyüdü evde, tersten yağan kar gibi. Keşke dünya toz şekeri ile kaplı olsaydı. Çocuk oldum sonra ağladım, yağmur bile beni ayıpladı. Söz dedim, söz verdim. Ruhumu gömdüğüm yer hala belli. Güneşi özledim, sonra seni Keşke gölgesine razı bir fesleğen olaydım.Sonra gittin Gözlerin bir yeşil fanila unutulmuş balkonda Sicim yağmur taklidiydi Artık iyice inceldi.
216
Daye DAYÊMin biyek dana li keviya avê Westiyam çûm rûniştim li bin siyê De min go bila bişewite mala dijmin Der cîran çûyîne,kes nemayîneDayê min qala te kir Ez giryam,hesa min bîstin çiya û baniyan Çûçkek firî,hat sekinî li hêla min Hesa xwe rakir,darev hesa minÇarx bûm,çûm ber bi malan Derî kilît kirine der û cîranan Arek kete dilê min şewitî dayê De min go heyfa ax û de û bavanPeyv û Mûzik: Ahmet Güven ANABir söğüt diktim suyun kenarına Yoruldum oturdum gölgesine Yıkılsın zalimin evi Komşular gitmiş kimse kalmamışAna özledim seni ağladım Sesim dağıldı gitti dağlara Bir kuş uçtu kondu üst tarafıma Ses verdi eşlik etti sesimeDöndüm evlere doğru gittim Kapıları kitlemiş komşular Yüreğime bir ateş düştü yandı Yazık oldu ataların toprağınaSöz ve Müzik: Ahmet Güven
127
Fakirlik (varlıksız olmak) Övüncümdür,Ben Onunla Övünürüm. Fakirlik Övüncümdür..Hadisi şerif İki türlü fakirlik vardır.Birincisi her kesin bildiği dilenme halidir ki bu övülecek tarafı olmayan maddi bir yoksulluk halidir.Bu nedenle dinimizde zenginlik fakirliğe üstün tutulmuştur.Zengin insan,şayet çevresiyle paylaşıyorsa bu makbul bir zenginliktir aksi taktirde hesabı çok ağır olur ahret aleminde. Fakirlik iki cihanda yüz karasıdır hadisi bu sözümüzü destekler. İkinci tür fakirlik ise bu hadiste konu edilen ve kast edilen fakirlik halidir ki; Burada anlatılan fakirlik hali Allahın zatından gayri herşeyi terk edip,tüm ihtiyaçlarını ona arz etmek,fatihada bahsedilen yalnız ona sığınmak ancak ondan yardım bekleme halidir.Bu hale erişen kişi Allahın zatında kendi zatını yok etmiş,sonradan yaratılmış her şeyden elini umudunu çekmiş kişidir. 'Ben semaya arza yani yere göğe sığmam ancak mümin kulumun kalbine sığarım' hadisi kutsisinde bahsedilen manaya ermiş kişi gerçek fakr haline erişmiş kimselerdir. Yüce Allahın semaya ve arza sığmayıp mümin kulun kalbine sığması akla hayale muhal bir iş olarak görülebilir.Burada zikredilen mana aklını ruhunu tüm varlığını sonsuzluğa açan ve tam bir fena halini bulanlara has bir manadır.Ancak bu sır ehline açılır ve ehline malumdur.Fakat bu makam ayakların kaydığı bir makamdır.Mesela Hallacı Mansur bu makamda Enel Hak diyerek sırrı faş etmiş,daha sonra bu uğurda başını vermiştir.Aslında Hak benden tecelli ediyor demek olan bu sözün aslını insanlara izah edememiş,mutlak fena halini yaşadığı anda ağzından çıkan söze ayık olduğu halde bu sözü ben söylemedim Allah söyledi,kim söylediyse sözünden geri dönsün diyerek sahiplenince bizzat kendi şeyhi İmam Şibli hz.leri tarafından hem şeriaten hem de hakikaten öldürülmesi caizdir şeklindeki fetva karşısında ölüme mahkum edilmiştir.Bu konuya başka bir yazımızda değineceğiz konu hem uzun hem de zor anlaşılır olduğundan burada bu kadar bilgi vermekle iktifa edelim ki Allah kuldan ben Allahım da der ama kul buna sahip çıkamaz.manevi sarhoşluk tam fena halindeki kul o anda Rabbinin hükümranlığı altındadır ve söylediğinden mesul tutulamaz.Şunu belirtmek gerekir ki aynı hataya düşen bir çok kişi idam edilmekten kurtulamamıştır.Bu sözü Allah söyledi dese niceleri ölümden öldürülmekten kurtulabilirdi.Beyazıd i Bestami hz.leri ise işin bilincinde ve vehametini idrak etmiş biri olarak ben o sözü söylediğimde beni öldürün demiş,bir kez daha aynı hal zuhur ettiğinde' sübhanım şanım ne yücedir.'sözü zuhur ettiğinde kılıçlarıyla darbe üzerine darbe indiren müritleri şeyhlerinden bir damla kan dahi gelmediğine şahit olunca bunun manevi bir zevk ve hal olduğunu anlamakta gecikmemişlerdir. 'Fukara ile sohbet en büyük cihaddır.' hadisi şerifte bahsedilen mana fakirleri yani Allahtan başka kimi kimsesi olmayanlardır.Bu manada Beyazıdı Bestami hz.leri benim ne anam var ne babam,ne eşim ne çocuğum ne yerim ne göğüm var diyerek Allahtan başka hiçbir şeyi kalmadığını yegane fani varlığının Allahın zatında yok olduğunu anlatmak istemiştir. Bu seçilmiş ve sevgili kulları bulup,onlarla sohbet eden kişi yarin ahiret günü inşaallah onlarla beraber olacaktır.Zira onlarla yapılan özel ve çok gizli sohbetler sonucu nefsin iblisin hakimiyetine son verilir. En doğrusunu Allah bilir.Hidayet onun elindedir.
454
Baharın gülleri Baharın güllerindendir kokun bilirim Rüzgarlar getirir hep avunayım diye Tatlı nağmeler fısıldar dağ bülbülleri Seni sanarak avunayım diye
20
Turuncu Turuncu güzeldir, canlıdır Ben aslında şiirleri sevmem Boğucudur, fazla romantiktir Ne son vardır ne de başlangıç Bilinmezlikten korkarım Ama şiir sevmeyen biri, şiir Yazabilirmiş diyorlar Duygularını döktüğünde; Kalemi o kağıda bırakıp gidişini severmiş Sabırsızmış, şiir yazanlar Yazıp gitmek istermiş Turuncu güzeldir, renklidir Kaçıp gitmek yorucudur Kısa kalır böyle cümleler İnsan ne anlatabilir ne de yazabilir Gidenlerin yazacakları azdır Turuncu güzeldir, fark edilir Yok olmak ister gidenler Hiç fark edilmemek Fark edilmemiş olmak Sorumluluk almamak Şiirler düşündürmelidir, insanı Hissettirmelidir Cama bakıp yazacağını düşünür Yazmak istersin, yaşamak istersin Anlaşılmak istersin Turuncu güzeldir, sevilmese de direnir Turuncu güzeldir; güzeldir
97
Aşıkınım dünya durdukça duracak sevgin yüreğimin üstünde sevgilim rüzgarlar,ılık rüzgarlar eserde üzünçlerde, sevinçlerde seni özlerim aydınlık bir Akdeniz kentinde söylemin aklımdan geçerde seni beklerim gökte yıldızlarda ararım sonra son uçaklarla giderde canım benim
33
Sessizce Dinledikçe Sessizce gider sevilenlerSessizce,yavaaşş yavaşBir karınca gibi çalışkan olur gidişleriBir an bile aksamaz terkedişleribir karınca gibi sessizcesine,biz onu sessizce dinledikçe,İsyan ediyoruz hayata ve,isyan ederken bileHala bir sansarcasına sessizce ilerliyor oYani sen istesen de,,,İstemesen de o ///çekip gidiyor//yolunda ilerliyorVe sonu geliyor bir gün ilerlemelerin,Ve her ilerleme sona yaklaşmaya gebeSona yaklaştıkça sen,Eriyor, eriyorsunBir gün batımına bakıyor sessizlik sadeceGün batımı gibi sinsiGün batımı gibi acı verici oluyor gidişiVe sen gün batımını sessizce dinledikçeSessizlik bile sona geliyor o gidinceO gidince soluyor bakışları köşebaşı bekçisininO gidince soluyorYollar….Dağlar…hayatlar..Ve o gidince soluyor güneş…
87
Sevgi 1.Ah benim sevgim çiçek örneği Çarpılmışların kinini yeniler Beni alnımdan vurmak ister Saraların iftiraların gençliğiBilirim geçmektir sevgi Ölümün en yumuşak en ayarlı yerinden Çünkü çocuklar geçer Ölümün en yumuşak en ayarlı yerindenZarif vakitlerin seçkin kadınları Hazırlardı kızlıklarında (doğum)ları Kaçmakla kurtulamadıkları Arada uyguladıkları2.Çölden farklı olmayan bu korku Çocukların bu korkudan olur neşeleri Siyah sepete baktıkça her biri Sıcak hoşluğunu anlarlar ölmeninO gün gün ışığından mahrum Mahrum bırakılmış genç kızlar Anneleriyle parka çıkarlar Anneleriyle anneleriyle anneleriyle
75
Tilkinin Akla Uygunsuz İmgeleri karanlık çağlardan birinde her hangi birinde, öylesine bir buzul mağarasında en uzakta dipte gürültülü bir ses....................
20
Kararmışlık Herkes acayip, Olaylar Tam Anlamıyla TuHaf, Karanlık, Hemde Koyusundan, Karanlık, Hemde Ürküten, Öyle Ki; İnsanı Peşinden Sürükleyen. Anlamsız Bir KaranLık, Bazıları Bundan Muaf. Ama KaranLık, AydınLanmayacak Bir KaranLık, Güneşin,Ayın Aydınlatamayacağı Bir KaranLık. Ama Aslen Aydın Bir KaranLık, En Azından Bilinen. Kabullendiğim Bir KaranLık. Olayların Sonucu Olan Bir KaranLık, Tüm Hayatımı EtkiLeyecek BeLki de, Acı Sonu Olan Bir KaranLık, Belki De Boşuna Bir KaranLık. Diğerleri Gibi YaşamaLı, KaranLığı Görmeden. Ama KaranLık, Günden Güne Eriten, Garip, İçim İçimi Yediği Bir KaranLık. BöyLe Bir KaranLık, Tanımsız,AnLatılmaz. Kararmış Bir KaranLık....
87
*Öğretmenlerimiz Gündüzleri bir güneş, mehtapsınız akşamda Mesleğe aşıksınız gözünüz yok makamda Sizin emeğiniz var barışımda kavgamda Aştınız engelleri hayat denen yaşamda Açılan her çiçekte şevk bulur yüreğiniz Büyüyen her fidanda mevcuttur emeğiniz Geleceğe güvenle bakmaktır ereğiniz Kutsaldır göreviniz bükülmez bileğiniz Sabır ve metanetle bir nesil eğittiniz İlim, İrfan yurdunda hayatı öğrettiniz Cehaletle savaşıp bizi yetiştirdiniz Minnettarız sizlere çünkü emek verdiniz. Eğitim ordusunda eksilmesin sevdanız Biz size ömür boyu saygı duyanlardanız Karakış yaşamayın bahar olsun havanız Kutlu olsun haftanız sevgi dolsun yuvanız.
81
İstanbul Rubaileri-10 Bu şehri nasıl sevdim sende beni öyle sev Sevgi yaşanır ancak olmamalıdır ödev İstersen gel sevdalı iki komşu olalım Bu şehir benim evim sende kursana bir ev
29
Yalan Dünya Yalan dünya ne güzelsin sana doyulur mu İşimi bitirdim de gidiyorum diyen bulunur mu Ölmeye rızan var mı diye insana sorulur mu Yalan dünya geçicisin yalan dünyaDalarsın dünyaya ölüm aklına gelmez Hiç kimse ne zaman öleceğini bilmez Gururlanma insanoğlu bu dünya sana da kalmaz Sultan Süleyman'a bile kalmayan dünyaYalan dünya güzelliğine sefana doyulmaz Ömrün bitti mi geri dönüşün olmaz Azrail kardeşin olsa sana acımaz Son nefeste imanlı gitmeyi nasip eyle Allah'ımKaderin ana karnında yazılır Azrail geldi mi gözlerin süzülür Bir gün gelir seninde mezarın kazılır Sorgu melekleri gelince dilimize kolaylık ver Allah'ımYalan dünya istesemde sende kalamam Bu dünya niye geçici diye mevlama soramam Ömrüm bitti mi artık geri dönemem Peygamberimizin şefaatine nail eyle Allah'ımBacanda veran kuşları öter Bir gün gelir de senin ömrün biter Yalan dünya kimse sana doymadan gider Herkese kevserden içmeyi nasip eyle Allah'ımHiç ölmeyecekmiş gibi çalışırsın Dünya malına hep aldanırsın Sarayın Köşkün burada kalacak Sadece amelinle mevlana kavuşursun Amel defteri sağından verilenlerden eyle bizi Allah'ımYalan dünya senden kimler geldi kimler geçti Ömrü biten bu dünyadan ahirete göçtü Amel defteri sağından verilenler sıratı geçti Bizi sıratı geçenlerden eyle Allah'ımAnsızın Azrail canını almaya gelir Amelinden başka neyin var senin Acaba cennette hazırladın mı yerin Cennete Reyyan kapısından girenlerden eyle bizi Allah'ımBir gün gelir götürürler seni evinden Allah kelamını kesme hiç dilinden Mevlam ayırmasın kimseyi hak yolundan Doğru yolda gidenlerden eyle bizi Allah'ım
225