poes
stringlengths 13
158k
| poe_length
int64 1
20.9k
|
---|---|
Kaç Sevgi Barındırır ki Bu Yürek
Kaç sevgi seni kandıracak, daha kaç sevgi?
Yüreğine sığdıramayacağın kadar,kaç sevgi?
Nasıl bir yürektir ki sende anlamadım ki
Bir yürek kaç sevgi barındırır ki
Gönlünün aldatmalarımıdır yoksa sevgilerin
Bir düş gibi mi yoksa bana bahşettiğin sevgin
Ruhuna işlemiş gibi yetinmeme duygusu
Daha kaç sevgi barındırır ki bu yürek,bilemedim doğrusu..Ben neresindeyim bilemiyorum yüreğinin
Saydamlığım ha bitti ha bitecek gibi
Yüzeye çıkmaya korkan bir balık misali
Son çırpınışlarımla alıyor gibi nefesimi
Kaç sevgi barındırır ki senin yüreğin
Ne sevmeler yetim verir yüreğine
Ne kaçamak bakışlar gönlüne
Nasıl bir yürektir ki,kaç sevgi alır içineUmudum kalmadı artık senin sevginden
Tutup atasım geliyor hunharca yüreğimden
Yarınlarımı da yok ettin,eridim kederimden
Bu bana revamıdır ki kaçamıyorum kaderimden
Kaç sevgi ürettin.kaç sevgiye kucak açtın
Bir bilmece gibisin bilinmezliğinden kaçtın
Bu kaçıncı sevgidir seni benden eden
Beynimde zonklayan sesler gibi her gün yenidenBir ben miyim çaresizlik içinde yalnız seni seven
Bir ben miyim yüreğime söz geçiremeyen
Utanır oldum yüreğimdeki yasak sevgimden
Kaç sevgi,daha kaç sevgiye aç yüreğin
Dayanılmaz acılar gibisin gün be gün bana
Unut beni git yeni aşklarına sarılsana
Artık sevgiler bana haramdır bundan gayrı
Başka dünyalarda gibiyiz sen ayrı ben ayrı……
| 191 |
Ağlama Anne
AGLA ANNE, SANA GELEMİYORUM
AGLA ANNE, MEZARIN SULANIR,
BEN SULAMIYORUM AGLA ANNE,
SABAH CAYLARINA GELEMEDİM,
YANLIZLIGINA OGUL OLMADIM AGLA ANNE,
SEVGİLİMİ SANA ANLATMADIM,
CANIM YANDIGINDA GOGSUNE YASLANMADIM,
ACIMI PAYLAŞMAKTAN KORKTUM,
ŞEVKATİNİ DE ALAMADIM. SEN ANNESİN,
AGLA ANNE,
DOGURDUGUN,ÖLMEYE YAKLAŞTI..
SEN ÖLDÜĞÜNDE SANA YAZDI.. AGLA ANNE,
CİCEK GETİRMEYİ UNUTTUGUMDA BİLE
BENİ SEVMEYİ BIRAKMADIN YA,
BEN DE AGLIYORUM.. AGLAYALIM ANNE,
GEC OLSA DA
SEN BENİ
BEN SENİ DUYMASAM DA
AGLAYALIM ANNE, BUNU BEN YAZDIKCA
ONLAR DA AGLASIN ANNE AGLA ANNE
MEZARIN DA SULANIR,
NASILSA BEN SULAMIYORUM YA..! SEN YOKSUN ARTIK ANNE,
AMA İCİMDESİN,
SEN ARTIK,SEVGİNİ BANA VEREMEZSİN;
AMA BEN SEVİGİMİ NASIL VERCEM DİYE KIVRANIYORUM
BANA SADECE BUGULU GOZLE BAK;
GORMESEN DE KİRPİKLERİN OYNASIN
BEN ONLARI ABARTIR,
SANA METHİYE YAPARIM VEYA SANA OVGU YAPIP,
BENCİLLEŞİP,
GEÇMİŞ HATALARIMI ÖRTERİM.
AMA YÜZÜMÜN KIZARIKLIĞI
DOLUNAYI KISKADIRCAK KADAR GÜÇLÜYSE
NE YAPARIM…? AGLA ANNE
MEZARIN DA SULANIR,
NASILSA BEN SULAMIYORUM YA..! (Yalavaçlı : 19.07.2007 - 00.33)
| 150 |
Palimye Ağacı
Simgedir ağaç palmiye
Sıra sıralıdır yollar boyunca
Oksijen sağlar toprağa koyunca
İlk akla gelen odur Mersin'de...Dizilmiş yeşil bakar
Akdeniz boyunca uzanır
Bunu gören düşman bile utanır
İçimizde olmalı ağaç palmiye aşkı...
| 33 |
Söz kutsal amel
Kutsal amellide baş hal kutsaldır kutsal halde cennet sağlık çok gibidir
Kutsalsız amellide baş hal kutsalsızdır kutsalsız halde cennet sağlık yok gibidirEyüp sultandan esinlendimSedat hünkar
(Karamecnun)
| 29 |
Söylemediklerim
Yazabildiklerim artık yok … Yalnız bırakmışlar herkes gibi
Elimde bir tek onlar kalmıştı oysa
Artık bitik yıkık bölük pörçük biriyim
Hayallerim hatta rüyalarım bile yok artık
Zifiri bir geceye yatıyor ve karanlıklarla dolu bir gündüze uyanıyorum
Hayatımdaki tek renk siyah olmuş sanki
Kirli bir dünyada yaşıyorum
gökyüzü bile kahpe
güneşli ve masmavi iken
Bulutları çağırıyor ve yağın diyor
nefretinizi belli edin dercesine
Yağmur yağmak zorunda bu onun kaderi
Ne tuhaf değil mi kimi için bereket olan şey bazısına acı anılardan dolu başka bir şey değil
Benim kaderim ne peki
Umutsuzca gerçekleşmeyeceğini bildiğin bir istihareye mi yatmak
Hadi bırakın bu palavraları
Hayat her şeye rağmen güzel değil işte
Hayat yaşamaya değer değil bence
O olmadıktan sonra, hayallerim bile beni terk etmişken
Çocukken her şey ne kadar basitti
Yemek yemek oynamak uyumak
Ve tekrar yemek yemek oynamak ve uyumak
Ve tekrar ve tekrar
Tek derdin bir düşün babanın eve gelirken acaba çikolatamı almayı unutmuş mudur değil miydi
Ne olur anne biraz daha televizyon izleyemez miyim
Bunlar çok büyük şeylerdi çocukken
İşte şimdi büyüdük ve dert ettiklerimiz de büyüdü
Hayat sadece çocukken basit
Ve ben keşke hiç büyümeseydim
Hadi artık tut ellerimden
Geri getir kaybettiğim tüm hayallerimi
Bunu sadece sen yapabilirsin biliyorsun
Belki de bu kadar önemli olduğunu bilmiyorsun
Bilsen bunları yapar mıydın
Sözün bittiği yerdeyim bittim…
| 215 |
Gömüt
dışa vermez hiçbir şeyini geceler
bilinmedik sevgililer edinir her an
adını anmayacak dostlarla olursan
üzülmeyeceksin o zaman sözcükler dolaşsın zalimliğe nefretle
kalbin bir seyahat başlangıcında
çarpsın çıkacak gibi kafesindenhayatın öz çocuğu kimlerdir
göğe kanat açar ağaçlar neden
çocuklar ağlar durmadan
kimseler bilmez işi var herkesin
bulutlar niçin kara giysiler içinde
geçmişlerinden çıkıp da
soyunup uyanacaklar belki
denize tuzu kim dökmüş baba
kırılan sürahi onarılır mı acaba
sorular engeller yıkıldığında yanıtlanacakşimdi erdemin ince cazibesi egemen
bir yerlerden bir yerlere gelip de gitmenin
varsın ıstırap uzasın dursun
hayal kırıklığı da sürsün
artık ciddiyetten uzak
konuk olmayacaklar
çalmasınlar kapıları gece yarısı
düşlere dokunmasınlar belgisizmuştu göğün koynunu açmasıdır
gönlün ışımasıdır çiçeklerle
oysa bir yanlış sevdadan kala kala
bir gömüt kalır geriye üstü çiçeksiz
| 120 |
Cüceler
Dondurduğum geceleri çıkarttım bugün belime
Yüküm ağır nicedir bir hayli
Ben; o cücelerin başına cesaret kusarken
Sen; sarılıp kalmışsın hayat lanetinin eteğineBen üfledim sevgiyi kulak küpelerine
Ve; ben derviş oldum kokuna sarılmış yollarda
Ne var ki işinin ehlisin
Yalanı bırakmayıp dolandırmışsın diline
Rüyalar Çöpten İbaret/31 Temmuz 2014
| 48 |
23 Nisan
Kurulan bu Cumhuriyet dogarken,
Bedelini yetim kalarak ödeyen,
Kahraman şehitlerimizin mirası çocuklar,
23 Nisan bayramınız kutlu olsun.Vatan topragının her karışını,
Kanı ile sulamak için,
Cephelerde çarpışan Gazi çocukları,
23 Nisan bayramınız kutlu olsun.Türk Ordusunun galibiyetini isteyerek,
Rızkından kesip ordusuna gönderen,
Yüce Türk Milletinin Çocukları,
23 Nisan bayramınız kutlu olsun.Dünya devletleri içerisinde yalnız,
Sen düşündün Türk çocuklarını.
Atatürk'üm hediyen 23 Nisan'la,
Mutlulugun en yücesini bulduk.
| 66 |
Ruhumla Bile Kılıcını
Kaçırdığın keçilerse üzülme..
Övgünde olmalı deliliğe..
Gülermisin giderken yolda.
Konuşurmusun kendi..kendinle..Anlatırken derdini biri..
Yaptığın nükteli bir espri mi..?
En şatafatında kahkahaların..
Dökülmüşmü dür.? yüzün..üzgün..Bakarken gözler yakına..
Daldığın uzaklar mıdır..?
En sevildiğinde..
En yabancı..Nedir..? başarı nedir..?
Nedir..? aşmışlığımız..koşuşmuşluğumuz..
Değilmidir en büyük zaferimiz..
Bir mezar taşı.. hemde çıplak..Yen beni yen..
Ruhumla bile kılıcını..
Sat..
Karşılığında alda kırmızı güller..Sevdalılara at...
| 60 |
Ey Vicdan..! ..Çağrı..
Bir Sessiz çoğunlık
Bir sessiz Çığlık…!
Okutmak istiyoruz Çoçuklarımızı
Süt veren Dana gibi
Saat başı sağmak
Soymak istiyorlar bizi..bizleri…
En güzel yalanları uydurarak…
Yarı kışlaydı
Camilere çevirdiler adeta
Demokratik ve Milli Eğitim
Ezberci,hatipçi,papağan
Kopyacı,fotokopici…
Küheylan,kabadayı…
Kayıt çilesi,Şartlar,şurtlar silsilesi…
Nerede kaldı.Tüyü bitmedik yetim hakkı
hakları…
Günümüz bilim ve teknik imkanların
Her derse uyarlanması,
Var olanlarının
CD,VCD,DVD tüm okullara çoğaltılarak dağıtılması
Ve kullanılmasının sağlanması…Şart.! .Şart efendiler
Beyler,beyefendiler…
Vermeden almak
Cenab-ı Allaha mahsustur,efendiler,beyler,beyefendiler..
İyisi,iyileri bizim
Kötüsü ki;
Eğitemediğimiz,yetiştiremediğimiz,ilgilenemediğimiz…
Tu kaka,tu kaka olamaz,olamaz efendiler,beyler,beyefendiler
Ne cevherdir benim gençlerim
Benim gençliğim…!
Horlanan,itilen,kakılan
Azarlanan,çoçuklar,gençler,insanlar…
Ne zamana kadar,nereye kadar…
Evet,daha iyi yetiştirmek adına;
Türk Eğitim,modası,inkişafı..
Etüd çalışmaları
Yetiştirici kurslar soygunluğu
Yaz kursları çılgınlığı..!
Bunlar eğitim sistemimiz içinde verilmelidir..!
Ve gerçektende
Öğrenciye bir şeyler verilmeli,kazandırılmalıdır..
Eğitim pahalı ve lüks
Bir süs ve zevk aracı
boşa geçirilen zaman,hayat dilimi değildir,efendiler,beyler,beyefendiler..
Hanımlar,hanımefendiler
Bir sessiz çoğunluk..
Bir sessiz çığlık…Çığlık..!
Ya yaşam boyu eğitim..?
Sürekli öğretim..? .,kendini yenileme,geliştirme..! Çığlık..!
| 150 |
Rıhtımda
Rıhtımda
Bir beyaz gemiydi ayıran onları
Kadın güvertedeydi adam rıhtımda
Şimdi unuttum yüzünü kadının
Adamın gözleri aklımda
Kana bulanmış buçaklar gibi
Uzun kiprikleri ıslaktı
Adam dertli, adam darmadağın
Dokunsalar ağlayacaktı
Adam bitkindi, adam seviyordu
Kalan kederdi giden gemiyse
Taş olduğu içindir dedim
Rıhtım taşları erimediyse
Derken bir düdük öttü ansızın
Bembeyaz gemi gitgide ufaldı
Korkunç yalnızlığıyla başbaşa
Rıhtımda bir adam kaldı.
| 62 |
Karga
Korkuluklardan korkma karga.
Dal tarlalara,
Hiç olmazsa sen ye.
Yemesini bilmez bu çiftçi.Korkuluklardan korkma karga,
Sen yemezsen korkarsan,
Doyamazsın ki,
Aç kalıp eylem yapamazsın ki.Korkuluklardan korkma karga,
Dal tarlalara.
Doğa senin malındır,
Doldur mideni.Korkuluklardan korkma karga,
Korkuluk bile olamayanlar;
Korkulukları sana,
Tanrı yapamasın.
| 44 |
Göğsü Beyaz Bir Güvercin Aniden Uçuverdi
Sevda ormanlarında el ele tutuşarak gezerken,
Bereket yağmurlarıyla sırılsıklam ıslanırken,
Yaşayacagimiz mutlu yillari birlikte konuşurken,
Göğsü beyaz bir güvercin aniden uçuverdi.Sevdanın yüce dağlarına var gücümüzle tırmanırken,
Sevda bayrağını dağların doruğuna dikerken,
Sevdamıza zarar veren her şeyi kökünden sökerken,
Göğsü beyaz bir güvercin aniden uçuverdi.Sevda denizlerinde yorulmadan kulaç atarken,
Sevda balıklarıyla doyasıya muhabetle kucaklaşırken,
Sevda dalgalarıyla canhıraşhane boğuşurken,
Göğsü beyaz bir güvercin aniden uçuverdi.Sevda karanlığında, sevda secdeleri ederken,
Gönüllere giden yolları adım adım izlerken,
Elimizde sevda tesbihi, birer birer çekerken
Göğsü beyaz bir güvercin aniden uçuverdi.Sevda aydınlığında Allah’ın affını beklerken,
Gözlerimden yansıyan bu sevdayı şekil tutarken,
Bizi seven sevmeyen herkes bize gıpta ederken
Göğsü beyaz bir güvercin aniden uçuverdi.Üşüyen yüreklerimizi sevda güneşini sıcaklıgıyla isitirken,
Sevmeyi bilmeyen gönüllere sevdayı nakşederken,
Sadece Allah’ın rızasını ve merhametini beklerken,
Göğsü beyaz bir güvercin aniden uçuverdi.Sevda ateşleriyle tandırlarda cayır cayır yanarken,
Muhabbet fedaileri bizleri söndürmeye çalışrken,
Sevinç gözyaşlarını cani gönülden dökerken,
Göğsü beyaz bir güvercin aniden uçuverdi.Sevda tarlalarında bıkıp usanmadan fidan dikerken,
Can sularını yüreğimizdeki sevgilerle verirken,
Gönüllere, bu davanın imzalarını atarken,
Göğsü beyaz bir güvercin aniden uçuverdi.
09/04/2005
| 179 |
Televizyon Hep Reklam Hep Tanıtım Vallahi Bıktık 15
Şahsım sinirleniyor, bu kadarından bıktı,
Sesler sıfırlandıkça, televizyon çok sıktı… Hele tatil günleri bizzat unutuluruz,
Reklamlardan bıkmışız, sizden de umutsuzuz…(2009)
| 28 |
Dünya
Dünya yuvarlaktır derler bilinmez
Bazen derler dünya hali çekilmez
Garip olan bu yollardan gidemez
Benim düşündüğüm dünya böle bilinmezİsterim dünyada mutlu olunsun
Arana tüm güzellik burda bulunsun
Sevenler birbirine kavuşsun
Benim düşündüğüm dünya böyle bir dünyaBakıyorum bunlar yalnız hayalde
Görünmez ne köyde nede şehirde
Mutluluklar belki olmaz her yerde
Benim düşündüğüm dünya nerede?
| 54 |
Mavi Kırep Başında
Mavi kırep başında
Kalem oynar kaşında
Benim bir sevdiğim var
Onüç ondört yaşındaHaydi güzelim hopla da gel yanıma
Sarı liralar takayım gerdanınaMavileri giyersin
Allıları översin
Benim yüzüme gülüp
Başkasını seversinHaydi güzelim hopla da gel yanıma
Sarı liralar takayım gerdanınaMavi kırebimin oyası
Başıma vurdu boyası
Alcem dedi de almadı
Allah'ından bulasıHaydi güzelim hopla da gel yanıma
Sarı liralar takayım gerdanına
| 62 |
Destan destan anlatırız yurdumu
Toprağına taşına vurgunuz biz,
Destan destan anlatırız yurdumu.
Vatanın toprağına süreriz yüz,
Destan destan anlatırız yurdumu.Beğenmeyenler okumasın gazel,
Mevlam sanki onu yaratmış özel.
Nerden bakarsan bak her taraf güzel,
Destan destan anlatırız yurdumu.Toprakları zaten benziyor köşke,
Onu gören kimse geliyor aşka.
Sahili başkadır yaylası başka,
Destan destan anlatırız yurdumu.Denizi bir başka güzel kazara,
Maşallah deyin gelmesin nazara.
Ormanları cennetten bir manzara,
Destan destan anlatırız yurdumu.Yusuf Türk milletinin sevgi yolu,
Güzel yurdumuz bizim Anadolu.
İnsanları yiğittir sevgi dolu,
Destan destan anlatırız yurdumu.
| 85 |
ABRÛ Besteler 3
ve çocuk dua etti
molla kaya'da ikindi
gökderyada mikail'in şiiri
okunurken
.
.
.
.
ve çocuk ALLAH dedi
ALLAH'tan istedim
yapacak, dediALLAH
çocuk istediyse yapacaktır
çünkü ALLAH, yalnız ALLAH'tır.04.04.2015, ikindi
| 34 |
Pul.....
Yar sandigin karmiydi, eriyip akti...
Sevgi dedigin pulmu, harcadin bitti...
Saygi dedigin var mi? silinip gitti.
Ne! eylersen yürek, sesini dinle...
04/NiSAN/2012 Solothurn
| 24 |
Ay Dolun
ay deli gönül
ay dolu dolu
aydolun bu gece
dolunaydın
ay göğsüme dolaydın
boynuma dolanaydın
ay sana yanaydım
tutuşaydım sevgili beni yüreğinin cehenneminde sakla
aya değsin bir tel ak saçın
değişmem verseler dünyayı
gülüşlerimi aydınlat
aydınlat ki
düşlerim ışısın
çoğalsın bendeki sen
büyüsün...
| 45 |
Her Yerde Sevgi Yüklü
HER YERDE SEVGİ YÜKLÜHer yerde sevgi
Bitmeyen sevgi.
.................
- 22.09.2016 - Beylikdüzü / İstanbulİsmailoğlu Mustafa YILMAZ - İstanbul
| 23 |
Ayrılık Yakar Gel De Gör
Söylediğin her söz yalan
Ayrılık koynumda yılan
Bulunmaz kapımı çalan
Ayrılık yakar gel de görKaf dağının ardındayım
Hasretliğin yurdundayım
Vefasızın derdindeyim
Ayrılık yakar gel de görYarın mendili elimde
Bizim türkümüz dilimde
Düşümde ve hayalimde
Ayrılık yakar gel de görBir söz ile yıkıp geçtin
Ayrılık şerbeti içtin
Yemin ettim yine kaçtın
Ayrılık yakar gel de gör.
| 60 |
CEZAEVİNDE BARIŞ TÜRKÜSÜ
Kalkın kardeşler ışıklar görünmeye başladı
Eski duvarlar değil bu duvarlar
Bir ak kuş gelip kondu kara çatıya
Dünyayı böylesine sardı mı kollar
Ne etsin kelepçe neylesin zincir
Kaç kez gösterdi tarih aldatmayacak bizi
Bu denizli kuşlu dünyada
Bir tek acılar mıdır payımıza düşen
Dökülsün yollara beş kıtada
Ekmek de özgürlük de barışın gülleridir
Yumuk elli bebekler pencerelerde bekliyor
Dünyayı çepeçevre kuşatan barış kervanlarını
Çelik canavarlar gibi tanklar değil
Caddelere yakışan özgürlük ekmek türküleridir
Limanlar barışla çalkalanmış
Çöller dağlar stepler denizler barış fırtınasında
Resimler gördük cezaevlerine yakışmayan
Kitaplar dergiler gazeteler dolusu
Siz bir meydan dolusu gülen esmer kardeşlerim
Kara güller gibi açılmıştınız bir sabah aydınlığında
Asya barış diyor Afrika barış diyor
Elde silah barış diyor
Seren direğinde ufuklara bakan gemici
Avrupalı çıkmış toplama kampından
Ekmek barış türküleri bekliyor
Bombardıman uçakları değil
Karşısına dikilmiş ölüm tüccarlarının
Dünya barış diyor
Sevmek yaratmak yaşamak nedir
Görelim milyara yakın korkusuz cıvıl cıvıl
Görelim Kore'den Çekoslavakya'ya kadar
Düşlerimiz ellerimiz sizinledir
Barış sizinledir
Bu taş duvarlar bu demir parmaklık kardeş
Van Gölünden Ağrıdan Ergene Irmağına
Çürüyüp dökülmüş karanlıkta kökleri
Mapusane bahçesinde el kadar mavilik
Bir zaman gerili dursun başımızda
Gardiyanlar dolaşsın daha bir zaman
Parmaklık hükmünü yürütsün
Çiçeklerle donatacak kollarını bahar dalları gibi
Karanlıkta barış kervanlarını bekleyen
Çileden çileye batmış senin emekçi halkındır
Yirmisinde bir delikanlı gibi dalıp maviliklere
Yirmisinde bir delikanlı gibi
Dudaklarından öpeceğim gün
Masmavi özgürlüğün
İnan ki yakındır
| 227 |
Ay Dede...!
Baktım gençliğinden eser kalmamış,
Kaportan çok hasar görmüş ay dede.
Rot-balans ayarın keşmekeş olmuş,
Doğru yolu tutmaz olmuş ay dede....Damakta dişlerin ayar tutmuyor,
Dişler çiynemiyor,gırtlak yutmuyor,
Bir ayağın ötekine uymuyor,
El ağaçsız gitmez olmuş ay dede...O sırma saçların pamuğa dönmüş,
Parlayan gözlerin ışığı sönmüş,
Sırtın kamburlanmış pastona dönmüş,
Gözlerin toprağa bakar ay dede...Artık torunlara sözün geçmiyor,
Geçmişi anlatsan,gençler geç diyor,
Aynı laflar bir kaç defa geçiyor,
Unutkanlık sana kardeş ay dede...Bir gözün dünyada,biri toprakta,
Birisi dur diyor biri gitmekte,
Bir dert başlamakta biri bitmekte,
Gece-gündüz karışmakta ay dede...Seyfet der aldınmı azığın yanan?
Bıraktın mı arkandan dua eden?
Amel defterindir seninle giden?
Hayır doldurmadan gitme ay dede...
| 108 |
İçimden Düşüyor Irak..
Sesime ses verir mi sırtımdaki ölüler,
Morarmış yüzleriyle
Ağzımdaki koca mataraya kim su verebilir ki
Üstü çizik umutlarımı sığdırabilirler mi göğüslerine.Sesini sesimde boğsam gider miyiz istediğin yere
Yüzüne yüzümü sürsem alır mısın beni içinin kırlarına
Herkes bir dil,herkes bir din ya düşündüğünde
En büyük yanlış
Herkes bir peygamber aslında ana rahminde.Martılar konuyor şimdi her çıplak ölünün üstüne
Ölü otları yoluyor bak sendeki bahçıvan
İçimden koca bir Irak düşüyor
Ben kendi repliğimden utanıyorum,söylemektense...
| 75 |
Ahvâl-i Edna
…
Aman Allahım…!
Bu ne aciz bir dünya…?
Her şey kokuşmuş.
İnsanlar çirkef,
Çığlıklar,feryatlar,
Savaş,entrika,
Siyaset,politika…
Koltuklar,han olmuş,
Üç günlük ziyaretçilerin,
Sarkmış göbekleri ve yürümeye engel,
Koca popoları altında…
Çöplükleri bile taze bu dünyanın,
Sirkülasyon var…! !
…
Kimi yerden çok yükseklerde,
Kimi viranelerde yaşar.
Bağrışanların sesi çıkmaz,
Parası olanın sadece…
…
Yaratıldığım toprak ve su…
Onlar bile benim değil artık…
..
Aman Allahım…
Bu ne çirkeflik,
Bu ne bencillik…! !
Ne kural var benden yana,
Ne de bir yargı…
Bir çark dönüyor,
yalandan yana..
…
büyüğü vuran büyük yaşar,
küçükler hep mahkumdurlar,
büyüklüğün küçüklüğünde…
…
Anlamadım hiçbir zaman,
Elbiselerde,binbir renk kullananlar,
Neden insanları,renk renk ayırırırlar..! ! ?
…
bencillik,kibir,dünyaları olmuş.Aman Allahım,
Bu ne vahim bir dünya…
Böbürlenme Ey nefsim,
Gerçeği çoktan gördün ya..! !
…
……
| 129 |
Hiç
Mutsuzum bugün Her gün bulutlarda dolaşmaz ki insan! Söz verdim kendime Bir depresyon edineceğim en kestirme yoldan Böyle bir lüksüm olmamıştı hiç Yüklerimi Bir bir atacağım sırtımdan Kuruyası o çınar var ya hani Kökünden keseceğim! Dalını yaprağını budağını “Hiç”liğe adayacağım yaşamı...
| 42 |
Kambur Kaldık Hayatın Ortasında.
küçüktük, yoksulluk büktü belimizi,
büyüdük sevgisizlikten büküldü belimiz
bir türlü doğrultamadık.
kambur kaldık hayatın ortasında.
| 19 |
Bir bakarsın
Kıyıp sevmediğim güller
Solmuş gitmiş bir bakarsın
Soluğun kanatsız yeller
Almış gitmişbir bakarsın Güvenmi olur zamana
Fırsatmı kalır amana
Senin ömründe kime ne
Dolmuş gitmiş bir bakarsın Ne azrail ne de cini
Doğa ananın kanunu
Kendi bedenin kendini
Çalmış gitmiş bir bakarsın Ölüm derki gel bir zahmet
Bir, kefen bir tabut rahmet
Ali ile birde Mehmet
Dalmış gitmiş bir bakarsın
| 62 |
Sensin Bu Yurek...
Yanginlar ulkesinin davetsiz misafiri yuregim...
Sevdasi utanca mahkum edilen,
Ve surgunlerde parcalanislar...
Her vurusunda vurulasi...
Basak percemi nazli, kirilgan
Bir o kadar yasanasi,
kan kirmizi sevdali....
DUR...
vurulmuslugumun karanlik sebebi,
DUR....
vurulasi yuregim...
Kirmizi tehlike, kan olum kokar...
Mavidir UMUT, yesildir...
Ah, gece nobetlerimin sevdasi,
kirmizi askim...
Utanclara mahkum edilmisligim,
yasak surgunlugum...
Hoscakal, ugruna mavilerimi terkettigim,
kan kirmizisi askim...
Hoscakal....
| 63 |
İstanbulun Akşamları
İstanbulun Akşamları maviİstanbul’un akşamlarında ağlamak geliyor içimden
Denizler gibi olsun gözlerim
İstanbul dediler mi, ben seni hatırlarım
Mutluluğun gölünü seyrettirir hayalin
İstanbulun akşamları mavi...Kuşların zikzakları gibi zikzaklar çizerek aşk
Çatılarına sığınmak ister gönlümün
Denizlerin yanışına şahit olurum
Hangi ayrılıktır şu denizleri yakan şimdi
İstanbulun akşamları mavi...Sen ve güneştir beklenen her sabah İstanbul'da
Çiçeklerin dallarında açan gözlerindir her bahar
Ağlayan bulutlar değil gözlerimdir her nisan
Yazlar kavruluşumdur,yanışımdır...
Kışlar gönlüme çöken karga yığını...
İstanbulun akşamları mavi...Ağlamak geliyor içimden ne zaman baksam yıldızlara
Denizleri İstanbul'un surlar ile dertleşir
İstanbulun akşamları mavi...Vuslatsız aşklar için ağlıyorum
Bize vuslat ne zaman sevgili
| 98 |
Uyuyan Güzel
Seni ikimiz de seviyoruz anlaşılan,
Birbirimize inat, kıyasıya
Hiçbir rakip birbirine bu kadar yakın olmadı
Seni seviyor olmam ama onu sevmiyor olamamam bu işin kötü yanı
Seni ikimiz de seviyoruz,
Ben ikinizi de seviyorum.
Onun beni sevip sevmediği bilmiyorum.O beyaz atlı prens,
Bense bu masalı anlatan.
Ya sen?
Beyaz atlı prensin öptüğü uyuyan güzel mi,
Yoksa bu masalı anlatan kişinin dizlerinde uyuyan güzel mi? Beyaz atlı prensin öptüğü uyuyan güzelsen uyan
Çünkü masal böyle devam ediyor.
Eğer masalı anlatan kişinin dizlerinde uyuyan güzelsen
İster uyan, ister uyanma,
Çünkü o seni her halinle seviyor.
| 95 |
Özlem
Bir gece,
Gecede bir uyku..
Uykunun içinde ben..
Uyuyorum,
Uykudayım,
Yanımda sen.Uykumun içinde bir rüya,
Rüyamda bir gece,
Gecede ben..
Bir yere gidiyorum,
Delice..
Aklımda sen.Ben seni seviyorum,
Gizlice..
El-pençe duruyorum,
Yüzüne bakıyorum,
Söylemeden,
Tek hece.Seni yitiriyorum
Çok karanlık bir anda..
Birden uyanıyorum,
Bakıyorum aydınlık;
Uyuyorsun yanımda.
Güzelce..
| 49 |
Hangi güzele gönül verdiysem
Hangi güzele gönül verdiysem
Ayrılık şiir i yazdırdı banaŞair im ayrılık nerden çıktı diye
Yüzüme bakma öyle
Bir gün sende bırakıp gideceksin
| 26 |
Ne lazım
Vefasız kıymet bilmez kardeş..!
Bize kıymet bilen,
Kıymetini bilen lazım..!
Gerisi bize ne lazım..!
| 16 |
Hapisler
Yazıktır şu gençliğe,
Kaç gençlik heba oldu,
Yetmişte ve seksende,
Hapisler gençle doldu.
| 14 |
Yağmur
Yağma yağmur,yeter artık dur...
Belki rahmettin,belki bereket
Ama bu ülkede çok evsiz,barksız olur
Çoğunda çoktan sırılsıklam olmuştur
bir yırtık ceket...Yağma yağmur,ne olursun dur
İşçiler bilirim altında ekmek parasına çalışan
Evde çocuğu hasta,dudağında eşinin yanık ahı durur
Birde o üşütüp hasta olursa hali perişan...Yağma yağmur,yük etmezsin bulutlara
Belki kurumuş ekinler yeşerecek
Belki çiçekler,
Ama bilmeden balta vurursun umutlara,
Yolda bıraktığın yolcuyu kimbilir kimler bekler...Yağma yağmur,isyan düşürme dudaklara
Yeter yüreklere düşürdüğümüz nem,gözde hayat bulmasın
Islat dağları,ovaları,bereketini götür uzaklara
İhtiyacı kadar ıslat herşeyi,kimsenin gönlü kırılmasın...
| 83 |
Anneme
Merhaba anne...
Anne diyebilmek ne kadar güzel bir şey.
Anne...Her şeyi bir kenara bırakıp,kötü olan her şeyi,iyi olan her şeyi bir kenara bırakıp sadece anne diyebilmek. Emeğin anlamı,sabrın anlamı,uykusuzluğun,sevincin,tebessümün,gözyaşının anlamıdır anne ve paylaşımın yücesinde bir şey.Paylaşım...
Belki çok şey paylaştık,belki de hiçbir şey. Ama güzel olan bir şey vardı, SEVGİ...hiçbir şey beklemeden sevmek. Belki yansıtıldı,belki de tam tersi. Vakitsiz ağlamak var anne usulca ve koynuna kapanmak ve saatlerce kalmak öylece ve kokunu en güzel duyguyla bir bebek saflığında,bir bebeğin gözündeki pırıltıyla ve öylesine içten içime çekmek var...
Kulağımda bir türkü; ‘iki dağın arasında kalmışam’....iki dağın arasında mıyım,neredeyim? bir yanda İstanbul... çocukluğumun geçtiği sokaklar,sevdiğimi kaybettiğim ev,içten olmasa da sadece gülmek için gülen ben,elimde beslenme çantasıyla ve kendimden büyük okul çantamla gülerek sana bakan çocukluğum. Okuldan kaçıp parka ağlamak için giden ve bir vakit Beşiktaş Sahili’nde çayını yudumlayan ben. Onca hüzün,onca sevinç,onca tebessüm ve gözyaşı... bir de yar sesi anne. İstanbul içinde kocaman bir yar sesi. Ve bir yanda Ankara. Peki anne neden rahatım dediğim yerde onca yaşanan şeyler yaşanmamışçasına,onca gözyaşı dökülmemişçesine,hiçbir şey olmamışçasına neden bu kadar özlüyorum İstanbul’u?
Şimdi yatağımdayım,sesini özledim anne. Nedendir bilmiyorum bu yazdıklarım. Yüzüne söyleyebilir miyim? biliyorsun söyleyemem. Beni tanırsın sen...buraya geldiğimde sen gitmiştin ve yoktun yanımda. Gözlerim seni aradı ve ilk defa korktum yalnızlığımdan,içimden ağlamak geldi,ağlayamadım. Bazen düşünüyorum da,benim için ağladığın günler,o kutsal gözyaşın benim için çok zor bir şeydi. Gözyaşı...bunun anlamını biliyorum. Senin bir gözyaşın için ben bin gözyaşı döktüm ve eğilip silemedim yanaklarını,bir türlü özür dileyemedim ve seni seviyorum diyemedim.
SENİ SEVİYORUM ANNE...
| 249 |
Günesim 519
G ök yüüzndeki yıldızlar gibiyim ve nedensiz yalnızım seni bekliyorum,
Ü zerimde yılların yorgunluğu var ve ben sevgi dolu yüreğe mecburum,
N edensiz değil hiçbir şey sayfandaki bilgileri inan sık, sık okuyorum,
E llerini ve gözlerini ve bu buz gibi şehirde bana bakını düşlüyorum,
Ş aşırdın beklide yanlış anladın karamsarsın sende insansın biliyorum,
İ çimde inan kötülük yok, sadece anlamlı ve sevecen bir sevgi diliyorum,
M asallardaki gibi prens değilim ama ben tatlı bir prenses düşlüyorum,
5 benim uğurlu rakamımdır bugünü senin geldiğin gün gibi hissediyorum,
1 defa olsun anlamlı ve sevgi dolu bir yüreğe gönül dolusu sevgi bekliyorum,
9 canım yok, tek varlığım bu inan seni, seni gönülden arzu ediyorum.
| 113 |
Dudaklarında Duran Şeyi Söyle
gel duygular harman savrulmasın
göğsümde uyansın salkım saçak bahçe
sarıl dallarıma tomurcuk dök kıpırda
tam dudaklarında duran şeyi söylekelimeler yıldızsız gecemin yıldızı
güneş doğar ballanır saatler içinde
hazzında merhabanın günaydının
tam dudaklarında duran şeyi söylesoluğun her başka yarına soyunsun
söz mevsimi bahara çevirir içimde
sarılı kollarda fizana gider bu kervan
tam dudaklarında duran şeyi söyle
| 59 |
Kardeş Şiiri
Müslüman Müslüman’ın, daima kardeşidir,
Yaşanılan Dünya’da, Rab onun sevgisidir…Kardeş kardeşin dostu, onunla hoş geçinir,
Asla zulüm düşünmez, derdi varsa giderir…Kusurlar dahi olsa, kardeş kardeşi görmez?
Gıybet günah sayılmış, dedi kodu da etmez…(2011)
| 34 |
Gelmezmisin
Ellerin umut yüklü olsa pembe mavi turuncu
Gözlerin yeşile çalan denizler kadar derin baksa
Aşk yanığı yüreğinde özlem fırtınaları kopsa
Yine de gelmez misin gönlümün kayıp sahilineHasretim çıldırmak üzere aklımın her köşesinde
Uçurtmasını yitirmiş çocuk bakışımla
Bulutlara yürürüm çarpık yorgun adımlarla
Gel desem gel desem gelmez misin benimle gök mavisineNemli bakışlarım ayak izlerini arar ıslak kumların üzerinde
Martılar çığlık çığlığa gel artık gel der bekletme
Dalgalar adını silmek için birbiriyle yarışta
Yine de gelmez misin yüreğimin kayıp sahilineNeşe Eser Turhan
20.08.2014
| 82 |
Şair ve sanatcılardan yorumlar - 5 -
Ona Şair ve Yazar demek saygısızlık olur kanaatindeyim, çünkü her
eline kağıdı kalemi alan bir çok kimse kendisini Şairmiş gibi lanse ettiği bu ortamda ki...bende dahil hepimiz aynı hatalar zinciri içindeyiz. O 50 yıllık tecrübeyle kazanılmış ve doğrudan yüreklere hitap eden mükemmel mısralarıyla, ancak ve ancak o hocamız üstadımız olabilir. Daha kendisinden öğrenebileceğimiz okadar çok şey var ki, Allah sağlıklı ve uzun ömür nasip etsin, bizler de kendisinden bir şeyler kapabilelim, iyi bir şair olma yolunda emin adımlarla ilerleyebilelim.
Gönül Bilgi AKDENİZ
Gazeteci Şair ve Yazar
| 93 |
Yaş ve Pasta
Doğum günü pastası
sahibini düşürür aklıma
pasta büyüdükçe
mumlar da artar
ne güzel görünür
bol mumlu çikolatalı olanı
yoldan geçen çocuğa
oysa unutamaz sahibi pastaların en küçüğünü
yoldan geçerken gördüğü
bol mumlu çikolatalı olanını bir de
| 39 |
Kırmızı ‘Başlık’lı Şiir
Biraz kan sürmek istiyorum cümlelerime,
Biraz kırmızı ruj…
Biraz ateşe vermek istiyorum kelimeleri
Biraz göğün kızıllığına bulamak…
Her şey kırmızı olacak!
Sonra; sen ve her şey,
Kırmızı rugan ayakkabılarım gibi birden bire kaybolacak! Terk etmeye karar verdiğinde,
Vicdanın saklambaç oynuyordu Tanrı ile.
Dudakların pazarlarda satılan en güzel çilek kokusuydu.
Seviyordun ama dedim,
Ağız alışkanlığından bahsettin.
Kan toplamıştı gözlerim…
Ben senden hiç gidemedim.
Şu da bir gerçek,
Benim de ayak alışkanlığı olsa gerek! Kırmızı önlüğünü giymişti,
Saçları örülü, yakası dantelliydi.
Besmele çantasında bir sürü dua vardı.
Hayalkapları biraz yırtılmıştı.
Onun adı aşktı.
Gözyaşlarımıza kahkaha süsü vermekti biraz da onun adı…Odanın duvarları kırmızıya boyalıydı…
Akrep ile yelkovan bile kanlı bir savaşın tam ortasında öylece duruyorlardı.
Otel odasına çevirmiştin yüreğini!
Uzun zaman geçti üstümüzden,
Hala kaça kiralıyorsun tek geceliğini? Biraz cennetin kırmızı elmalarını getirdim sana,
Biraz cehennemin kırmızı ateşini.
Kabul et!
Bu aşk içimizde hangi yöne gideceğimizi bilmediğimiz bir Arafat,
Üşüyorum gözlerinde, göz kapaklarını kapat!
| 155 |
Acı Kokar
Cennet hayaliyle çekilir mi onca acılar
Uçuşan alaycı kuşlar yüreğimi gagalar
Allah'la derdi olan benden hesap sorar
Bıktım desen tüm kirli sular beni boğarGül rengi gülüşler coğrafyamdan kaçar
Yüreğim ağlar nehir çatlar toprak kayar
Ne dua yetişir bana ne halden anlayan
İnsan kuru gürültü kulağım su sesi ararKüserim denizlere gözlerim sahil arar
Tüm bahçelerde kapanır bana kapılar
Sökülüp atılan duygular kalbimde sızlar
Cennet hayaliyle çekilir mi onca acılarCehenneme dönüşen ne varsa kaynar
Bir gülün yaprağı dudaklarımda patlar
Yüreğe su serpecek çiy benden kaçar
Cennet hayaliyle çekilir mi onca acılarDallarda yüreğim tomurcuklanır daima
Bir kirli el hayallerimi darmadağın yapar
Yaşlar bataklığa akar batık duygularda
Cennet hayaliyle çekilir mi onca acılar
| 111 |
Figan
Sessizliğinde boğuluyorsa bir kadına
Feryat etmek ağır gelirFigan düşen yüreğe
Nazende sus pus gelirEfsunlanmış gönül
Bir tatlı niyaz bilir
| 20 |
Hangi ay doğuyor yeraltı kadırgalarının serencamında
Hangi ay doğuyor yeraltı kadırgalarının serencamında
ki sencelerdedir taç yapraklı o suretin dövgüsü.
Umutsuz döşeklerimizde
Dimaşk'ın halifeleri ne onulmaz altın ateşlerin
ne de gri zeminin der:
Vaktiyle safran kopyalarının
her bir cildinde pıhtılaşan siyaha,
su düşer düşmez yangın cevheri
parıldadığı zahiridir.
| 47 |
Ninni
Güneş ışık versin,
Büyüdüğü,oynaştığı yerlere…
Ay beşiğini sallasın,
Mehtap vursun,masum yüzüne…
Ömrü,denizlerdeki…
Ufuklarla bezensin…
Erenler imrensin…
Ocağındaki berekete…
Gonca güller açsın hep,
Dikene yer olmasın kalbinde…
Kötülük düşünmesin,
Kötülük bulmasın,
Nurlar saçsın,
Nurlar doğsun üstüne… 16.05.1995
| 37 |
Sevda Öğretiyor Yüreğe
***sevda öğretiyor yüreğe;
beklemenin ve acı çekmenin
yanmanın ve özlemenin,
hissetmenin ve arzulamanın,
vuslatın ne kadar kopkoyu,
ne kadar derin bir lâcivert olduğunu…
| 26 |
Sırrını yada söyleme
Sırrını yada söylemeHer güzele el eyleme
Gül düşürür gülü derde
Sırrını yada söyleme
Gül düşürür gülü derdeBülbüller öter seherde
Kalbi yorar kara perde
Bir gönlün yandığı yerde
Gül düşürür gülü derdeHer can bir hayalle yaşar
Kalp sevdiği yolda koşar
dil hu çekse gönül coşar
Gül düşürür gülü derdeBir gül seven gönül gezer
Çelimsiz kalp nası üzer
Göz yaşını canlı süzer
Gül düşürür gülü derdeSevda çeken bir can solmaz
Yanan kalp hayale dalmaz
can yanmazsa gönül dolmaz
Gül düşürür gülü derdeFerit Battal
| 84 |
Tarihi yansıtan aynalar...
Tarih dimdik karşınızda, size bakar.
Tarihi incelikleri bağrında saklar.
Zamanla gün yüzüne çıkar yasaklar.
İnsanoğlunu ancak kara toprak aklar.Müzeler ile tarih gün yüzüne çıkar.
Tarihi eserleri zaman temizler,yıkar.
Zaman durmadan ileriye doğru akar.
İnsanlar ders almak için tarihe bakar.Arkeoloji,savaş,sanat,mozaik…müzesi.
Bu müzelerde insanların duyulur sesi.
Ders almak için müzeye çağırır herkesi.
Doğruyu bulmak olsun insanların ilkesi.Müzeler biz insanların önüne ışık tutar.
İnsanlar bu eserleri görünce stres atar.
Kimi insanlar tarihi eserleri saklar,satar.
Müzeler biz insanlara bir çok bilgi katar.Tarihi görmek isteyen gitmeli müzelere,
Müzeler canlı tarih ziyafeti sunar sizlere.
İnsan şahit olur tarihte yaşamış o izlere.
Geçmişi öğrenip, görmek düşer gözlere.Tabi ki tarihimize ayna tutar bu müzeler,
Geçmişi aydınlatıp ders verir bu eserler.
Yurdumuz tarih kokar,bize güler yüzler.
İnsanlar tarihi eserleri hayretle seyreyler. Hasan Kaya
Eğitimci-Şair-yazar
| 128 |
Vazgeçemediğim...
Tuzağımsın, tuzağına yakalandım,
Avcıydım... avın oldum,
Sülün edalım, sürmelim, ceylan gözlüm,
Kara sevda saçlım, ben sana vuruldum,Serbest, hür, özgürdüm ben,
Nasıl kıydın, yaraladın sen,
Ciğerimden, kalbimden vurdun,
Soluk bile alamıyorum, sen beni öldürdün,Atmayan kalbinle, beni sensiz bırakma,
Zevkimi aldın, ne yapayım seni diye sorma....Duvara, şöminenin üzerine asarsın,
Torunlarına gösterir, gurur duyarsın,
İşte bunu ben vurdum dersin,Eğer bir gün yüreğin titrerse, sevdiğim,
Hakkımı helal ettim, vazgeçemediğim....
| 66 |
Elveda son nefese
ELVEDABir oyun oynanıyor, baş rollerde ben varım,
Senaryodan habersiz, oyunu oynuyorum,
Filim gibi desem de sonucu meçhul bana,
Bazen isyan etsem de, çoğu kez uyuyorum.Elveda son nefese, elveda son akşama,
Bu bir veda anıdır, sarıldığım yaşama.Kimseye soramadım, diyemedim ben kimim,
Hiç kimsem yok diyecek, derdine ben hekimim,
Derdime son verecek, bel ki bu son çekimim,Elveda son nefese, elveda son akşama,
Bu bir veda anıdır, sarıldığım yaşama.Soyut iken somuta, çevirdi etle kemik,
Soyut mu, somut mudur, beni ben eden kimlik,
Altımda bir kürsü var, boğazımda bir ilmik.Elveda son nefese, elveda son akşama,
Bu bir veda anıdır, sarıldığım yaşama.Öteler çok yakınmış, uzaklara atmışız,
Sonsuzluk ülkesini, çok ucuza satmışız,
Fıtratın ta içine, hile hurda katmışız,Elveda son nefese, elveda son akşama,
Bu bir veda anıdır, sarıldığım yaşama................İNSANİ
| 126 |
Ya Umut Ya Ölüm
Gün batımı çıktım yola,
Her adım da bir hatıra,
Geceye vuran günden,
Geriye kalan benim hala.Ben bugün gündüzü geçtim,
Daha dünden geceyi seçtim.
Karanlığa sonsuza dek demir attım,
Her gün batımı biraz daha battım.Artık ne görecek gözüm var,
Ne de karanlıkta haykıracak sözüm...
Nerde o en ihtiyaç duyduğum umutlar,
Birşey olmalı en zorundan da olsa bir çözüm.Şimdi, geceden gündüze vuran bu yolda,
Belki ait olduğum bir yer bulunur, harcayacağım bir çaba.
Kaybettiklerimi yeniden toparlamam için bir şans olmalı,
Bana yeni gün doğarken, yeni umutlar doğmalı.Ya bir umut doğacak yeni günde,
Ya da ölüm olacak, gün batımı gecede.
| 101 |
Ağaç
AğaçGörkemli bir duruş dallar havalı
Senden mutlu biri var mıdır ağaç
Gölgende her çoban çalar kavalı
Senden mutlu biri var mıdır ağaçTırtırlar tur atar her an gövdende
Her türlü yeşillik senin bölgende
Güzeller eğlenir yazın gölgende
Senden mutlu biri var mıdır ağaçKış gelir köklerin soğuktan donar
Kurumuş her dalın sobada yanar
O güzel bülbüller hep sana konar
Senden mutlu biri var mıdır ağaç
İnsanlar misafir sana her pazar
O selvi boyuna değmesin nazar
Her gelen aşkını gövdene yazar
Senden mutlu biri var mıdır ağaçRemzi der uzanmış uludur boyun
Saymakla biter mi türlüdür soyun
Dinlenir gölgende bir sürü koyun
Senden mutlu biri var mıdır ağaçRemzi Timar
| 106 |
7- Kapı: ' Hayatımızın Öyküsü' (yedi)
“2003 Yılı, Bakırköy”Yaptığın her şeyi yıktın. Dakikalar saat oldu, saatler gün ve günler ay oldu. Buradan çıkış var mı şimdi? Gitmek istesem bırakırlar mı? Kütüphane kime kaldı?
Biraz takvimi ileri aldım. Tabi size beni buraya tıkan süreci de yazacağım. Her şeyin beynimde olması, bir şekilde bu da bir acayip durum… Yani yaptığınız her şeyi hatırlamanız güzel bir şey mi? “İki uçlu mizaç bozukluğu, manik hecme, psikotik” özellikli tanısıyla yattığımı, babamın mektubundan öğrenecektim. O mektubu hiç okumasaydım keşke. Kısaca şizofrendim. Buradan çıkış var mı, zır delilerin içinden? Daha deli olmadan, aklınla… Topla kendini Bahadır topla ya da sal kendini, içerideki hayat dışarıdan iyiyse… Bir karar ver. Hani Kaya abin nerde? İyileş… Hastasın, iyileş artık, iyileş. Ömrün burada mı geçecek ya da sevdiklerine ailene dönecek misin? Karar ver…( Devamı için irtibat adresi ibrahimarslan163@hotmail.com )
| 138 |
Sevdayla Dönesi Dünya
SEVDAYLA DÖNESİ DÜNYAYoksul kırar bir birini
Ocağı yanası dünya
Bilmez mi kendi yerini
Hay devri dönesi dünyaElleri bağlı barışın
Gözyaşları yaşın yaşın
Kan ile kesilir düşün
Oy derdi dinesi dünyaYiğit yurdunda yarıcı
Düşün kim keser haracı
Dün katil bu gün aracı
Koy şeytan anası dünyaBağlanmış akılın gözü
Nefsine teslimdir özü
Belli değil nedir sözü
Çekile çenesi dünyaHainin elinde bayrak
Kahrından çatlıyor toprak
Kımıldamaz hiçbir yaprak
Baharlar sinesi dünyaCahil küstah bilge susta
Kavram kargaşada siste
Aydın kıvranır mahpusta
Ateşi sönesi dünyaGün dağlarda ışıl ışıl
Yarimin umudu yeşil
Bir dünya var ama nasıl
Sevdayla dönesi dünyaMahmut NAZİK 20. 10.2009 Mersin
| 101 |
Gece Mavisi
Ve Mavi soyundu düşlerinden
Gece dokundu dudaklarına yıldız yıldız
Mavi aşık degildi geceye oysa
Fakat Gece Mavi'yi istiyordu
İşte böyle dogdu Gece Mavisi
Bir hırs ile bir masumiyetin intihara meyilli sevişmesiyle
| 33 |
Vedâ
Bilirim her vedâ bir başlangıçtır aslında
Bu kez ciddi bir vedâ olacaktır bilirim
Unuttum her şeyi bir şey kalmadı aklımda
Bu son mısralarla benzim solacak bilirim
Bilirim her vedâ bir başlangıçtır aslında
Nefesler duracak, vâdem dolacak bilirimNereye yürürüm iyi bilirim aslında
Gönlüm büyük huzuru bulacaktır bilirim
Bedenim yorulsa da coşkusu var ruhumda
Ayrılıklar hep vuslat olacaktır bilirim
Nereye yürürüm iyi bilirim aslında
Canlarım saçlarını yolacaktır bilirimBu hengâmeyi ben de iyi bilmem aslında
Herkes gibi yola çıkacağımı bilirim
Ne dertler vardır, ne sıkıntılar var karşımda
Dünyaya son bir kez bakacağımı bilirim
Bu hengâmeyi ben de iyi bilmem aslında
Onunla gönlümü yakacağımı bilirim
| 102 |
Bu Vatan Kimin?
Bu vatan toprağın kara bağrında
Sıradağlar gibi duranlarındır,
Bir tarih boyunca onun uğrunda
Kendini tarihe verenlerindir.Tutuşup kül olan ocaklarından,
Şahlanıp köpüren ırmaklarından,
Hudutlarda gaza bayraklarından
Alnına ışıklar vuranlarındır.Ardına bakmadan yollara düşen,
Şimşek gibi çakan, sel gibi coşan,
Huduttan hududa yol bulup koşan,
Cepheden cepheyi soranlarındır.İleri atılıp sellercesine
Göğsünden vurulup tam ercesine,
Bir gül bahçesine girercesine
Şu kara toprağa girenlerindir.Tarihin dilinden düşmez bu destan,
Nehirler gazidir, dağlar kahraman,
Her taşı yakut olan bu vatan
Can verme sırrına erenlerindir.Gökyay'ım ne yazsan ziyade değil,
Bu sevgi bir kuru ifade değil,
Sencileyin hasmı rüyada değil,
Topun namlusundan görenlerindir.
| 97 |
Beni Sev
Dünyan sevgi üstü sevgiyle dolsun.
Sevgiler içinden gel de beni sev.
Bütün mutluluklar seninle olsun;
Bahtınla birlikte gül de beni sev.Sevgi çağlayanı ol çağıl çağıl
Selâm dur sevgiye önünde eğil,
Yalnız “Sevgililer Günü”nde değil;
Her günde, haftada yılda beni sev.Sevgi iklimine ayak basalı,
Bir garip duygu ki, gönlüm tasalı,
Anlatma boşuna bırak masalı;
Yalnız sözde değil, dilde beni sev.Bir şeyda bülbülsüz kalmaz ki sevgi,
Mihrican değse de solmaz ki sevgi,
Bilirim sevgisiz olmaz ki sevgi;
Kuşkuyu içinden sil de beni sev.Sevgistandan sevgi sevgi dereyim,
Yüreğimle yollarına sereyim,
Ondan özge varım yok ki vereyim,
Seni seviyorum bil de beni sev. (14 Şubat 2005)
| 104 |
Mevlana-Yunus
Dost kervanı ıraktan çıkmış yola
Dizilmiş bülbüller aşkla kol kola
Yumaktır Yunus'ta Tanrı sevgisi
Yorulunca gülzarda verir molaDemiş ki 'Ne olursan ol yine gel'
'İster mecusi ister putperest gel'
İnsanların yücesi Hz.Mevlâna
'Yüz kez tövbeni bozsan da yine gel'Yunus da 'Cennet cennet dedikleri'
'Birkaç köşkle birkaç huri'
'İsteyene verin anları' olsun
Onların 'Bana seni gerek seni'İnsan tabiat ve Tanrı sevgisi
Hamur olmuş yoğrulmuş her ikisi
Dünyaya nur olup ışık saçmışlar
Sevmiş çağların eskisi yenisi
| 75 |
Bilgelik; FERRARİNİ SATIVERMEKTE DEĞİL! .
ANADOLU’MUZ DOST TEBESSÜMÜN DUYARLILIĞINDA MUHAFAZA EDİLENDİR! .
= 000.003 =
KİMSE; DOST TEBESSÜM DUYARLILIĞININ TAKDİRİNİN ÖNÜNE GEÇMESİN! .SEN; FERRARİNİ SATTIN! . DÜŞÜNEMEDİN HALKLARIN KULLANIMI İÇİN HİZMETTİ! .EY ZALİM DÜŞÜNCELİ, EY NATO KAFALI ZAVALLI; SEN GECELİK AŞKLARA ZEMİN! .
SEN; FERRARİNDEN HEVESİNİ ALDIN ve DOYDUN GECELİK AŞKLARIN İÇERİSİNDE! .
SANMA SANA EBEDİYET NASİP OLACAK! . SENİN BİLGELİĞİN DOYMUŞLAR AŞKIDIR! .
BENDE FERRARİ SEVDASI DA VAR! . FERRARİYE UMUT EDENLERİ ALACAK HAKKINI! .{ Metin Yazarı: Kemal KABCIK / ANTALYA / 06 Mayıs 2012 Pazar 13:48:40 }KENDİNİ YALNIZ HİSSEDEN OLMASIN! . HİÇ KİMSE; TEK YARATILMAMIŞ! .
= TEŞEKKÜRLER ANADOLU, TEŞEKKÜRLER ANADOLU İNSANI! . =
BİR DÜŞÜNENİ ve BİR MUHAFAZA EDENİ HER DAİM MEVCUT ANADOLU’DA! .
| 117 |
Aforizmalarım-48
Güzellik yarışmasını pürüzsüz bir yürek değil,
dikiş izleriyle dolu bir yürek kazanır.
| 13 |
Ölçü
Dünya yalancı cennet, bin bir hile, bir vaat
Ölçü şu: zalime isyan, Allah'a itaat
| 15 |
Ben Çözemedim Sen Anlayabildin mi?
Birer rüya gibi değil mi yaşanılmışlar.
Birer rüya değil mi yaşanılmamışlar.
Ben çözemedim, Sen anlayabildin mi gerçeği...
Rüyalar mı gerçek, gerçekler mi birer rüya..
Dünya döner anlarım, ya bizim dönmelerimiz...
Kırılan yürekler, tutulmayan yeminler,
Acımasız değil hayat, ama parçaları olan bizler
Söyler misin ne zaman biter tükenmez istekler.
Sarıldığımız fidanların kucağımızda ceset olması,
Temmuz ortasında bir şimşek, bir fırtına kopması
Masum bir yüreğin, vampirlere yem olması
Doğal olan bunlar mı, böyle mi yaşamak lazım.
Ben çözemedim, San anlayabildin mi hayatı? ...
ilk; aşkını, öpüşmeni, sevişmeni hatırlar mısın
Oralardan taşıdığın izler şimdi ne kadar sarsar seni
İlk öfkende; liflerini tel tel dağıttığın yüreğim vardı ya,
Söyler misin şimdi ne kadar titretiyor seni.
Çözemediğim hayatı, sen yaşaya bildin mi? Söyle...
Hani koynuma sokulurdun ürkek bir serçe misali
Sensiz yaşayamam derdi, tenime değen teninin hali
Kandığın mesnetsiz iftiralardan düştüğün hali
Ben hala anlayamadım, sen anlayabildin mi şimdi.
| 149 |
Mutluluğun Katliamı!
Ey: mutluluk!
Hangi düşün sabahındasın?
Ey: mutluluk:
Ömrümüzü kemiren yaratık! Hani bir tebessüme muhtaçken her bir yüz,
Sen hangi orospunun dudaklarında,
Hangi acemiyi sömürüyorsun? Bir kucak dolusu
Bir sürü yürek biriktirdim,Yaralı tüm yürekleri saklıyorum bakışlarımda
Mutluluk! Ey inanması en kolay yalan!
Vazgeçmesi en imkânsız arayışsın biliyorum.
Ama kolayca kandırdığın tüm insanların nefretiyle boğacağım seni!
Sonu belli uyduruk bir hikâyenin cafcaflı önsözüsün sen!
Baltalarımızla paramparça ederken taneciklerini
Bir akşamüstü kumsalda ateşe vereceğiz sana ait olan her anıyı
Bütün dünya el ele diyeceğiz ki
Mutluluk: işte şimdi öldürdük seni!
Ve ardından oturup ağlayacağız…
Özledikçe…
| 94 |
sessiz deniz dipleri
yeni karlar yağar eski karlar üstüne
yüreği okyanustan da geniş
bir kadın severim
geldiğim yollar kadar uzun
sessiz deniz dipleri kadar derin
güneşin sahipsiz bir turunç gibi
denize düştüğü saatlerde ve
mora çalan gecelerde büyürken yıldızlar
yüreği okyanustan da geniş
bir kadın sever beni
bilirim
| 48 |
Eylüle Gazel - 2 -
Şükür ki sevgiliyle beraberiz
Birlikte kotarır yer ve içeriz. El-ele gezeriz sahil boyunca
Martı olur, turna olur uçarız. Denizi dinleriz dolunay vakti
Uzak ufuklara yelken açarız. Biz yıldız toplarken hava bozulur
Yağmur başlar, yuvamıza kaçarız. Bir toprak kokusu siner yuvaya
Renk renk hülya kumaşları biçeriz. Biz bize yaşarız maziyi, hâli
Anılarla geleceğe göçeriz. Gülümser dünyaya güz çiçekleri
Gülümser, çevreye ışık saçarız. Bahçelerden yansır eylülün yüzü
Fasl-ı hazan der de fasıl geçeriz. En olgun, en tatlı meyve sorulsa
Meyveler içinde aşkı seçeriz. KARAKOÇ, firkatten davacı olma
Sübut delili az, dilde nâ-çarız! ... Bahaeddin KARAKOÇ (Ben Senin Yusuf’un Olmuşum - Dolunay Yay. Nisan 2006 / ANKARA) Bahattin KarakoçBahaeddin KARAKOÇ (Ben Senin Yusuf’un Olmuşum - Dolunay Yay. Nisan 2006 / ANKARA)
| 123 |
Düğün Tebriği
Ömer ile Esmanur, cesaret gösterdiler.
Bir yuva kurmak için doğru karar verdiler.
Biz dost ve yakınları samimi duygularla,
Gençleri tebrik edip, bol mutluluklar diler. Sezayi TUĞLA (01 Temmuz 2016 Cuma)
| 32 |
Güle Güle Dostum
Bir ömür çalışıp didindin durdun
Tüm kazancın üç beş metre bez etti.
Çok uzun yıllara hayaller kurdun
Ecel geldi hepisini toz etti.Küçücük bir mikrop girdi kanına
Acılardan yatamadın yanına
Bir hastalık bedel oldu canına
Sımsıcacık bedenini buz etti.Başladı değil mi ebedî uyku
Ne endişe ne tasa var ne kaygı
Artık beklemezsin kimseden saygı
Hayat bu gün hesapları düz etti.Güle güle dostum uğurlar ola
Bizler devam ediyoruz bu yola
Haberler salındı sağa ve sola
İşte bu gün herkes senden söz etti.
| 83 |
Sanat
İnsan şu hayat içinde bilmediği bir kendi,
Renklerin cümbüşün de sanat,
Gel de anlat doğuştan köre rengi
Buyurun size sanat ,
Sanat ki sırrına bulunmaz dengi
| 27 |
Kale Düşecek 4
Kendine gömülen sanat anlayışı,kendinden başka hiçbir gerçeği kabul etmez.Bireysel algılarını yaşamın kendisi sanan sanatçı tüm evrenin aynı algıda var olduğunu ya da aynı olayı aynı biçimde algılaması gerektiğini düşünür.Bunu yaşamda göremeyince daha da içine kapanır,bencilleşir,küser,zaten yabancı olduğu yaşamın iyice dışına çıkar.Tek haklı odur artık.O,anlaşılamayandır,ulaşılamayandır,değeri bilinmeyendir.Çağdaş sanatı bir tek o bilir.Geriye kalan kitleler onu izlemeli,ondan örnek almalıdır.Yüzüne çağını aşmış sanatçı zırhını giyer.İlericilik bile yeterince ilerici olmadığından hiçbir akım izlenmeye değmez.Varsa yoksa kendisidir.Bu yüzden,kendi sonunu hazırlarken çevresine de yoğun zarar verir.Sanatın soluğunu kesmeye çalışır,sağa sola saldırır.Yetersizlik,onu çağına,tüm çağlara ve kendine düşman bir canavara çevirir.Bu nedenle diyoruz ki,sanat ancak kendini var eden koşulları doğru anlayıp yorumladığında,çağını aşmanın çağına yabancılaşmak anlamına gelmediğini algıladığında gerçek sanat olacaktır.Bunu algılayan sanatçıların ürünleri yükseltecektir sanatı olması gereken yere.Bireyci yok oluşa karşı da şair yazacak,kale düşecek
| 130 |
Tikircagim var ya
Ilkel
Neler ilkel degildi ki
Topragin karasabanla islendiginde
Analarimizin elinden igne düsmezdi
Yama yaparlardi pantolonlarimiza
Yüncorap lastik ayakkabi
Nasilda tutardi ayaklarimizi
Ah askilipantolon
Dügmesi koptugunda neler cektirirdi.
Hafta sonu okul hazirliginda
Önlük camur yaka yirtik
Ödev yapilmamis
Nasil uykulari kacirirdi.
Ya odun ya tezek
Elinde canta
Okul yolunda
Diz boyu kar ve soguk
Nasil cekilirdi
Hele kislari camur
Hursutgilin pinarda
Sabahin sogunda buz gibi su ile
Ayakkabi yikamak
Okulda ilk fircayi
Necipagadan yemek
Nasil unutulurdu
Saclar uzun
Alihoca geliyor
Nasil dayanirdi yürek
Hele bir zil calsa
Zeynep hala
Camiye asagi nasil kosusurduk.
erbere gitmek
Ne kadar zor
Saclari yolardi adeta Islamaga
Ilkel degilmi o makina.
Hele gözünü sevdigim
Kabak
Bir baskasin sen
Dikenli yapraklariyin arasindan
Seni cikarmak
Seni alipta alacigin basina oturmak
Keskin Sivas bicagiyla sana sekil
Vermek.
Ve yapinca tikircagi
Semsamerin yapragini takinca kabaga
Kosunca tozlu yollardan
Cikardigin toz ve sesle Nasil terlerdi
Vücudum
Öksür öksür sabaha dek
Sen bir baskasin
Tikircagim.
Sen bana neleri unutturmadin
Kimleri unutturmadinki
Ali hocalar,
Soguk karli okul yollari,
Karatahtadaki sira dayagini
Acligi,susuzlugu,yorgunlugu
Daha neleri
Mutsuzum evet mutsuzum
Olsun
Tikircagim var ya.
Simdi cok yillar gecti aradan
Kac mevsim
Kim bilir
Kac kez agladim
Kac kez güldüm
Kim bilir
Ve bilirmisin sen
Seni nasil özledigimi
Hatirlarmisin arkandan
Nasil kostugumu
Ayagimi tasa tökezleyip
Düsdügümü
Cantada azik
Bir cörek bir ayva
Duvarlara bak sapsari
Ayva sularindan
Köy ortasinda bir heycan
Otobüs gelmis
Mektup okunuyor
Kos karis kalabaliga dinle
Bir bir
Hele bir gelmisse mektup
Aldiginla kac
Müjde büyük
Ve gecer günler
Okul biter
Ardindan yaz
Hemde koca tatil
Yoktur artik
Ali Hoca,Osman Akdag
Iste tikircagim var ya
Ne kadar garip
Tikircak
Öyle görkemli durur ki
Hic sormayin
O hic yorulmaz
Hic aglamaz
Ama kirilir
Yaparim yenisini bir solukta
Patates,domates,salatalik
Arasinda yetisir semsamer
Iste onun kökü var ya
Yapraklarida
Bir parcasidir tikircagin
Mutsuz anilarimda
Tikircagim var ya diye
Seni hatirladigimi
Bilirmisin
Iste simdi
Bazi zamanlar
Yine seni hatirliyorum desem
Inanirmisin
Yo yo
Artik büyüdüm.
Uzun zamanlar gecti aradan
Seninle olamam artik
Benimle olsanda avutamazsin...
Cok yillar gecti
Ama unutmadim seni
Biliyormusun
Simdi yasadigim yer senden cok uzak
Senin esintilerin bile yok
Benzerinde
Sadece bir ses
Kulaklarimda cinliyor
Tikircagim
Tikircagim var ya...
| 357 |
Aslında Nedir Şiir?
-Ülkü Tamer’e eklenti-Köy mutfağında beklemiş
Köy ekmeği kokusudur şiir,
Fakir aile çocuklarının
Paylaştığı
Koltuk altı sökük
kazaktır şiir,hekimsiz ilaçsız iyileşirken
Ağrılar içinde geceye gülümsemek
Güneşten medettir şiir,Ne kadar örtünsen de
Sevgiliden uzak
Dişlerin titreyerek üşümektir şiir,Dağlara meydan okuyan
Gözü pek zeybeklerin
İşlemeli yeleğindeki zarafettir şiir,Elinde çocuk eli
Otuz beşinde pamuk helva yemektir şiir,Tüm kirliliğini yaşamın
Gidip sazına şikâyetindir şiir.Elinde avucunda ne varsa
Açlığınla kapanmış bir gecenin ardından
Sonraki gecenin açlığına kapılanan
Yeni bir sabaha diriliştir şiir…28 Ekim 2005
| 81 |
Karanlık Ve Işık
Dönülmez bir akşamın gecesindeyim zaman geç
Ey ömrüm o eski yıllara döndürülsem bile
Bakmam ben o yalancı bakışlı sevgilere
Benim karanlık gecelerimin nuru sendin
Sonra karanlıkların kucağına beni terkettin
Karanlıktan payımı aldım bak yapayanlız kaldım
Karanlık denince mezar olur nur yatağım
| 44 |
Susadım
Susadım
Üç tane elma soydular,üç tane portakal
Nafile
Bir bardak suyun yerini tutmadı
Acıktım
Kuş sütü,kuru üzüm getirdiler
Nafile
Bir çimdik somunun yerini tutmadı
Seni düşündüm sevgilim şükrederek
Su gibi aziz olasın her daim
Ekmek gibi mübarek.
Bedri Rahmi Eyüboğlu
| 41 |
Haydi Durmayın (Çocukça şiirler)
Hep bir bahçe düşlerim
Binbir çeşit güllerden
İçinde binbir çocuk
Binbir çeşit ülkeden..Yaşayalım isterim,
Kardeşçe, kardeş gibi
Örnek olsun bizlere
İki Cihan Serveri..Hepimiz O'ndan örnek
GÜL olup, GÜL kokalım,
Dünya denen bahçeyi
Güllerle donatalım...
| 38 |
Tanrının Kızına
söyle bana,
tanrı yaradılışlı sevdiğim,
söyle bana,
bir çirkinin yüreğinde, seni sevmesi günah mı?
akdenize benzeyen gözlerinle hayal kurması yasak mı? ne mutlu seni doğurana,
ne mutlu tanrıdan bir parça taşıdığına,
her anaya nasip olur mu sanırsın,
bir gün olsun seni karnında taşımak,
söyle bana tanrı kızı sevdiğim,
nasip olur mu, bir kez olsun,
dudaklarımda nefesini yaşamak? tanrının hediyesi cennetir,
seninle olana,
ellerine dokunmak,
sana sarılmak,
akdeniz gözlerine dalmak
ve seni öpmek, doyasıya öpmek
tanrının dudağıyla sevişmektir.
söyle bana, tanrı yaradılışlı sevdiğim,
seni öpebilir miyim? beyazlar giymişsin,
tanrıya gelin mi gidiyorsun?
bir yusufcuk kuşu,
iki göğsünün arasında,
yüzün gülümsemeler istilasında,
yoksa tanrıyla mı sevişiyorsun? söyle bana, tanrı yaradılışlı sevdiğim,
hayal de olsa benim olur musun?
| 117 |
Düş Kraliçesi.
Sisler içindeydi,
Düş krallığı'nın sarayı..
İçinde yaşardı,
Düş kraliçesi...
Devasa bir düş'ün içinde,
Yalnız yaşayan dev kraliçe...
Kimsesi yoktu,
Yitirdiği,kaybettiği,
Düş kralı dışında..
Ağlardı her gün,
Lahit'inin başında..
Yalnızlığına ağlardı,
Kaybetmişliğine ağlardı,
Kendine ağlardı,
Düşler'in kraliçesi...
Kralı o'nu,
Gülücükler saçan çocukların,
Şarap akan çeşmelerin olduğu,
Cennetinden izlerdi hergün..
Düş Kraliçesi bunu bilmezdi,
Ve o her gün,
Yalnızlığına ağlardı..
| 60 |
Kargı Köyünün manevi mimarları
Kuran yasak iken Kargı'da Kuran dersi alan,
İsmail Kırlı,Alim Çay ile Gazi Zeybek'tir.
Değne'deki Hasan Hoca'ya talebe olan,
İsmail Kırlı,Alim Çay ile Gazi Zeybek'tir.Eski zamanlarda müslümanlara kin güden,
İsmet İnönü idi Kuran'ı yasak eden.
Gizli olarak ahırlarda derslere giden,
İsmail Kırlı,Alim Çay ile Gazi Zeybek'tir.Köyümüzde İslamın nuru ile çağlayan,
Onlar idi Kuran'ı öğrenip el bağlayan.
Kargı^'da İslamın gelişmesini sağlayan,
İsmail Kırlı,Alim Çay ile Gazi Zeybek'tir.Şu dünya yıkılsa bile Kuran olmaz yiten,
Dünyada Allah'tır müslüman olana yeten.
Bizim köydeki gençlere Kuran'ı öğreten,
İsmail Kırlı,Alim Çay ile Gazi Zeybek'tir.Yusuf Allah için türlü zahmetlere giren,
Dünya içinde İslam Dinine hizmet veren.
Köyümüzde tüm insanlara yol gösteren,
İsmail Kırlı,Alim Çay ile Gazi Zeybek'tir.
| 113 |
059 Şükür Gemisi
Nimetin lezzetini kalite ve bolluğunda,
hayatın huzur ve mutluluğunu malın çokluğu ile makamın yüksekliğinde arayanlar,
her zaman yanılmış ve ilânihaye yanılmaya da mahkûmdurlar. Oysaki nimetin lezzeti,
nimeti vereni bilip teşekkür mahiyetinde olan şükrünün edasında,
huzur ve saadetin kaynağı da mevcut ile yetinip hırs belasından, haset ateşinden korunmakta olduğunu anlamakta olup, şükür gemisi ile kanaat limanına varmaktadır. Ne mutlu şükür ve kanaat sermayesi ile
dünya ve ahiret saadet ve mutluluğunu satın alanlara.
| 74 |
Gençlik
Gençliğim zamansızlığın elinde divane
Her dakika ayrı bir medeniyet
Bir gençlik bir ihtiyarlık hissidir üstümde
Gerçekleri çalınmış bir gençlik üstümdeHayatımız adi ve aldatıcı
Gemleri alınmış bir gençlik
Baharını yaşar hayatın
Yalancı ve kirletilmiş duygularlaZaman bazılarını haklı çıkarıyor adice
Her lokması ağzından alınınca garibin
Yaşanım kokuşmuşluğu içinde
Geçiyor bir ömür, ölüyor bir gençlikSevda, aşk, meşk ve gençlik
Zamanımızın çaldığı bir geçlik
Vur narkozu alnının ortasından
İşte sona eriyor koca bir nesil.15.12.1996
| 71 |
Antalya'da Hayallerim
Her yazda olduğu gibi havam yine Akdeniz koktu,
Yat limanına girdi çıktı hislerim...
Kemer'e doğru daldı yüzdü hayallerim
Tanıdık simalar gençler çığırtkanlar dondurma görüntüsü!
Her dalgada ölüm geldi sonra gitti,
Saçım, Hz Ömer'in ilk saçının akına karıştı
Aynalar yansıya yansıya bu görüntüyü haykırdı,
Her evliya güneşinden sonra gözlerim nurla kamaştı!
Yoksulluğuma sarıldım,
Ebu Zer'dim sanki fakir yüreklere yağdım,
'Sahiplenmeyin her şey ölüyor...' diyordu hor davam
Geçmişim uçuyor, dalgalar hırçın, haykırıyor acıyla geleceğim
Masmavi Akdeniz sularında…Yol boyu boy boy reklâmlar,
Yan yana barlar
Eğlenceye doymayanlar,
Anları akıtıyor gözyaşı yerine!
Hırçın yağmurunda döven dalgalar,
Kayalara vurdukça yıpranan algılar,
Yaza yaza yaşlanan satırlar
Ne tuhaf benlik içinde büyüleyici aldanışları yaşıyor! Kim bilir kaç milyon kere okunmuştur selâ,
Şimdi sesinin şiddetinden kulak zarımız yırtılıyor...
Sertmiş soğukmuş basitmiş yer yok rahatlığa,
İlk defa görmüş gibi bedenimiz musalla taşına yatıyor...
Yaşam perdesi yırtılmış dönmek yok, nafile
Pişmanlıklarımız nelerine ağlıyor! Ellerinde dost çiçekler,
Ağlayanlarım seyrediyor,
Üstüme toprak dökülürken
Kabrime kor serpiliyor...
| 156 |
A A Anıları HAYATIMIN GİZEMLİ ANLARI 7
HAYATIMIN GİZEMLİ ANLARI7Validemin 5.erkek çocuğuyum. Validem 4. erkek çocuğundan sonra kız çocuk istemiş ama bu kez de amaçlarına ulaşamamışlardı. Ama yakışıklı olduğum için bir nebze olsun ferahlamışlar, bana çocukken ölen büyük abimlerden birinin ismini vermişlerdi.
Ben aslında onun yerine yaşayacaktım. Benden önce ölen çocuk sayış bir değil ikiydi. Birinin adı Adem’di öbürünün adı bana verilen addı; yani İsmail. Ben onun yerine yaşayacaktım. Bebeklerden birini mamasını çok kuru yaptığı için yemek yerken öldüren annem bunu cahilliğine veriyordu.
Benim doğumum önemli olaylara sebebiyet vermişti. Anne karnında kente göçmüş, dayımın evinde misafirken dünyaya gözlerimi açmıştım. Babam kadrolu işe girmişti. Ardından ev yapma girişimin başlatmış, önce dedemin ahırının üstüne ufak bir ev yapmış, sonra da halamla sırt sırta bitişik iki katlı evini tamamlamıştı.
Küçük ahşap ev nohut oda bakla sofadan ibaretti. Kışın küçük bir odaya tıkışır, yazın bakla sofada otururduk. Beslenme yetersizliğinden verem olmuş, doktor en kıymetli yiyeceğinizden buna yedirin de gözünüz arkada kalmasın demiş. Babam da çok sevdiği ve yalnızca kendi yediği bal ve yağ karışımından bana yedirmiş, beni bilerek ya da bilmeyerek hayata döndürmüştü.
Artık beleş yaşıyordum. Beslenme yetersizliğimiz sürüyordu oysa. Fakirlikten et yüzü görmüyorduk. Kurbandan kurbana et yiyorduk. Turşu kavurması ve karalahana yemeğinden başka beslenme aracımız yoktu. Ekmeğimiz mısır unundan yapılıyordu. Annemin meşhur mıhlamasını yemek bir şanstı.
Dört erkek kardeştik. Ben kardeşimin salıncağını sallıyor kapı ile pencere arasına gerilmiş salıncağı biraz fazla sallayınca düşürüyordum. Ben de dik olan merdivenden aşağı düşüyor, kafamı gözümü yarıyordum sık sık. Böylece hızlıca sokağa çıkmış oluyordum. Hala bu olayların izini bıyık kısmımda taşıyorum. Bıyığımın darbeli yerinde kıl çıkmaması o günlerin hatırasıdır.
Çocukluğum çamurlu sokaklarda geçti. Sokağın içi su çukurlarıyla doluydu. Bu çukurlara bata çıka neşeli oyunlar oynardık. Okula gitmemiz netameli oluru. Çoğunlukla ayakkabılarımızın içi su dolu olurdu. Ayaklarımız vıcık vıcık olurdu. Sokağımızda elektrik ve su yoktu. Sokağın başında tek çeşmeden taşıma suyla idare ederdik. Çeşme başı su alanlarla dolup taşardı.
Her taraf yemyeşildi o zamanlar. Evlerden çok bahçelerimiz yer alırdı sokakta. Sokağımızın yakınlarında büyük bahçeler vardı. Hepsi ekilirdi. Çeşit çeşit meyve ağaçları vardı. Bu meyvelerden biz de yararlanırdık. Zaten o zamanlar pazar kurulmazdı ilde. Yahut biz öyle zannederdik. Çünkü bahçelerimizde her şey yetişirdi. Ah ne günlerdi onlar…
| 358 |
Kıyamet Kopmuş!
Kıyamet çok yaklaşmış diyorlar!
Kimileri insanlık için ağaç dikiyorlar
Kimileri de kibirlerini büyütüyorlar
| 15 |
Bir Garip Savaş
Bir savaş ki
Dost bellisiz, düşman bellisiz
Topsuz, tüfeksiz...Bir savaş ki
Zaman bellisiz, mekan bellisiz
Sürer süreksiz...Çığlık, feryat, ah, aman
Bir gürültü; toz,duman
Her türlü zarar, ziyan...Bir savaş ki bu savaş
Arabayla, kamyonla
Cana karşı çok canla
Sebepsiz akan kanlaYollar yılan misali
Zehir kusuyor sanki
Panzehir yetişmiyorBir savaş ki galibi
Yenen de yenilen de....Bu savaş durur elbet
Barış bilinçte saklı
İlla savaş derseniz
Galip kılalım aklı! ...
| 70 |
Yöre Yöre Türkiye - 1 - (Karadeniz)
Merhaba Sevgili Dostlar! Evet yine bambaşka bir formatla karşınızdayız, her ne kadar şiirlerimizden sonra bir kaç adet, manilerle sizlere seslenmeye çalışdıysak da, bu ilki olan
yeni düzenlememizle…YÖRE YÖRE TÜRKiYE diyoruz bu seferde
Anadolumuzun çeşitli yörelerinden kimi zaman Oranın lehcesiyle bir türkü bazende, Trakyadan (Yürük ismet – Kör Satılmış – sümsük ısmayıl, Hüsmen
emmi- kezban kızlı) bir öykü ile çıkacağız karşınıza….Egeden mustafayla
gönülü anlatan bir yaşam kesiti…Orta (ic) anadoludan bir kınalı kuzu cemal
ile gelin ayşe hikayesi….Doğu Güneydoğudan ise (Şehmuz - Zeynoyu)
onların iç kavuran bir sevda masalıyla, yine Batı karadenizden hemde
GiZEMLiKARTAL’ın kendi öz yaşamından BiR PAZARCI NiNE ile bir şeyler bulacaksınız orada ondan olan...
Yurdun dört köşesinden merhaba diyeceğiz sizlere elimizden geldiğince
tıpkı ömer seyffetin' inkiler gibi fakat tek fark bunları yazan ise GiZEMLiKARTAL’ ın ta kendisi hemde oraların dili vede lehcesiyle……ilk yapıtımız Karadenizden nede olsa serde karadenizlilik var hani buyurun:…ve Dostlar! Nisan – Mayıs gelmişdi, bir ilk bahardı yine doğu karadenizde,
Yayla zamanı şimdilerde, tüm davarlar otlaklara yayılmış,
Bir esintidir tuttu rüzgar vardı, anzerle ayderin tepelerinde,
Doğa birden hertarafda yeşilliklerini giymişti yine….
Taa Samsun’dan – Artvine…..
Dursun Fadime yi bir gördü fakat pir gördü vesselam,
Oracıkda vuruldu hemen…ve O an seslenip dile geldi,
Bir Karadeniz ezgisi türküsü edasıyla sanki Fadimeye!
Yayladaki Sevdalı diye O niyetle şimdi buyurun dizelerimize,.................YÖRE YÖRE TÜRKiYE – 1 - (Karadeniz) Karadeniz lehceli yazılım:.....................Düz Türkce Yazılım:Yayladaçi Sevdalu! ...............................Yayladaki Sevdalı!
1.............................................................1
OOOOYYYiii.....! ....................................OOOOYYY…!
Çigdum rüza yaylasuna,.......................Çıktım rize yaylasına,
Gurbanum havasina,.............................Kurbanım havasına,
Çönlum rüza yaylasüna,........................Gönlüm rize yaylasında,
Yeşilu, bozçiruna…................................Yeşili, bozkırında…2..............................................................2
OOOOYYYiii.....! .....................................OOOOYYY…!
Bir yar sevdum oriya da,.......................Bir yar sevdim oradan da,
Rüzanun ortasina,..................................Rizenin ortasından,
Sevdalum saydim oni da,.....................Sevdalım sandım onu da,
Hançer vurdi bağrima….......................Hançer vurdu bağrımdan…3...............................................................3
OOOOYYYiii.....! ....................................OOOOYYY…!
Bir yanda tabancasida,.........................Bir yanda tabancası da,
Diğeru çemençesu,...............................Diğeri kemençesi,
Oyle bir cuzal sevdum da,.....................Öyle bir güzel sevdim de,
Cittu canum yarusi….............................Gitti canımın yarısı…4...............................................................4
OOOOYYYiii.....! .....................................OOOOYYY…!
Bir yar sedum rüzali da,.........................Bir yar sevdim rizeli de,
Cözlari var surmali,................................Gözleri var sürmeli,
Yagdi yandurdi benu da,........................Yaktı yandırdı beni de,
Acitayu sozlari….....................................Acıtıyor sözleri…5...............................................................5
OOOOYYYiii.....! .....................................OOOOYYY…!
Vardum rüza aşşağu da,.......................Vardım rizeye aşağı da,
Hamsi paluk tutmağa,............................Hamsi balığı tutmaya,
Paktum çemençe çalayi,.......................Baktım kemençe çalıyor,
Paşladum oynamağa….........................Başladım oynamaya…6................................................................6
OOOOYYYiii.....! ......................................OOOOYYY…!
Yeşul yeşul durayi da,.............................Yeşil yeşil duruyorda,
O çayun yapraklaru,................................O çayın yaprakları,
Penu hepdan biturdi da,.........................Beni hepten bitirdi de,
O yarun pakuşlaru…...............................O yarin bakışları…7.................................................................7
OOOOYYYiii.....! ........................................OOOOYYY…!
Şirul şirul akayü da,...................................Şırıl şırıl akıyor da,
O çayeli deresu,........................................O çayeli deresi,
Tünyalara deyuşmam da,.........................Dünyalara değişmem de
O yar canum yarisu…...............................O yar canım yarısı…8...................................................................8
OOOOYYYiii.....! .........................................OOOOYYY…!
Tüşdum şimdu yollara da,.........................Düştüm şimdi yollara da,
Rüza - artvün arasi,....................................Rize - artvin arası,
O yar piraktüda penda,..............................O yar bıraktıda bende,
Derun yurak yarasi….................................Derin yürek yarası…9....................................................................9
OOOOYYYiii.....! .........................................OOOOYYY…!
Karadenuz uşşağiyum,............................. Karadeniz uşağıyım,
Hem çalar hem oynarum,..........................Hem çalar hem oynarım,
Varmu onin cibusuda,................................Varmı onun gibiside,
Bir paşkadur horanum…...........................Bir başkadır horonum…10..................................................................10
OOOOYYYiii.....! ...........................................OOOOYYY…!
Cel yayliya yayliya da,.................................Gel yaylaya yaylaya da,
El ela tutuşalum,...........................................El ele tutuşalım,
Alem ne dersa desun da,............................Alem ne derse desin de,
Piz yüna buluşalum…...................................Biz yine buluşalım…11...................................................................11
OOOOYYYiii.....! ............................................OOOOYYY…!
Sevdüm seni dedumdi da,...........................Sevdim seni dedimdi de,
Once hee dedi bağa,....................................Önce hee dedi bana,
Birden anasin cördu da,...............................Birden anasını gördüde,
Sirtuni döndi bağa.........................................Sırtını döndü bana…
Birden babasin cördu da,.............................Birden babasını gördüde
Su katti pişmüş aşa.......................................Su kattı pişmiş aşa…12...................................................................12
OOOOYYYiii.....! ...........................................OOOOYYY…!
Davar saldum yayliya da,........................... Davar saldım yayla yada,
Çimenu otlamiya,.........................................Çimeni otlamaya,
Cönlum oriya galdu da,...............................Aklım orada kaldı da,
Yayladaci sevdaya…...................................Yayladaki sevda da…Yayladaci (Anzerdecu) sevdaya…! YAYLADAKi (ANZER’ deki) SEVDA DA!
Yayladaci (Ayderdecu) sevdaya…! YAYLADAKi (AYDER’ deki) SEVDA DA!
….............ANZER’ deki Sevdaya…AYDER’ deki Sevda ya…! Evet Sevcilu Dostlarum sizlere pu yapitu…Ooooo…Oooo
Pardon pardon…Önce bir dilimizi düzeltelim hele…
…ve evet sevgili dostlar sizlere bu yapıtı karadeniz şivesiyle hazırladık…
Bizzat kendimiz öyle yazıp öyle yorumladık, kimbilir yarın belki iç anadolu
belki trakya belki de akdeniz egedeyiz…yani sizdeyiz sizinleyiz siz hangisindesiniz? Ve yine bizden SELAM olsun!
….ANZER’ deki Sevdaya…AYDER’ deki Sevda ya
Taa..Samsundan Artvine oralardaki tüm sevdalara
Oraların doğasında tabiatında yaşanan bütün aşklara!
Kimbilir bimem kaçınızı bir anda hemencecik alıp da
Götürüverdik oralara..O acı tatlısıyla yaşanmış anılarla
Hatıralara vede daha nice oralarda yaşanacak olanlara! Sevgiyle Kalın Hepiniz daha nice güzelliklerde buluşmak umuduyla! YAZAN – DÜZENLEYEN – TASARLAYIP HAZIRLAYAN:Gizemlikartal….Ramazan KocapınarBu Yazının mp3 LiNKi: http://www.box.net/shared/lth6wwahwgBu Yazının video LiNKi:http://www.myvideo.de/watch/4588969/Yoere_Yoere_Tuerkiye_Karadeniz
| 672 |
Cennet Cehennem Ehli 3
Cehennem birin özünde,
Çekim görünür,cennet gözünde.Mini mini, cüz idi,
Ehli cehennemdi.Birle tinleşiyor,
Çok iyi birleşiyordu.Sesti, su, serinlik, ağaç; güzden. /Ölümlerle.
Hepsi sarışçıkça cüzden.Bir şey üretmiyordu cennet,
Cehennemden ileri.Ününü duydu,dahilem.
Ulaştı, cennetine cehennem. Sıkıldı cennetten,
Tekdüzelikten!
Cenneti tutuşturdu.Şimdi cennette yanıyordu.
Cennette cenneti, arıyordu.
Artık kopyası andaydı.18.01.2007Cennet ya da cehennem Ehli”” kavramını, şair “süreç oluş” “”canlı cansız varlıklar”” olarak kullandı.
| 62 |
Duysana gönül
Sabah namazında iner melekler
Uyanır zikreder kuşlar, böcekler
Dalları titreyen güller, çiçekler
Allah Allah diyor, duysana gönülAğaçlar, meyveler, dallar, yapraklar
Koyunlar, kuzular, sütler, kaymaklar
Denizler, dereler, göller, ırmaklar
Allah Allah diyor, duysana gönülYağan kar, esen yel, bal yapan arı
Ay, yıldızlar, güneş, seher rüzgârı
Horozun feryadı, bülbülün zarı
Allah Allah diyor, duysana gönülBinali, yanmaz mı, bağrının başı
Mahşerde tanımaz, kardeş, kardeşi
Kul olan seherde döker göz yaşı
Allah Allah diyor, duysana gönül
| 74 |
Bir Martı Üşüdü
bir sevgi oluştu gülüşünde
bir sevgi çoğaldı gül yanağında
bir aşk filizlendi gelişinde
bir aşk büyüdü gözlerinde
bir martı doğdu yüreğimde
bir martı uçurdun gökyüzüne
bir martı kondu ellerine
bir sevgi
bir aşk
bir de martı bembeyazdı bende
bir ayrılık oldu sözlerinle
bir ayrılık bin ölüm oldu bende
bir aşk soldu gidişinle
bir aşk yok oldu nedensizce
bir martı üşüdü bedenimde
bir martı öldü ellerimde
bir ayrılık
bir aşk
bir de ölü bir martı
bir gece karanlığı gibi çöktü bedenimeherhanbirzaman/herhangibirdörtduvar
| 83 |
Tanrı izniyle
Tohumlar
Uçuşur
Önceleri rüzgarında
Gençlik
Ve
Çılgınlıkları gibi
Dinlenir
Olgunlaşır
Rüzgarlarda tohum
Ağırlaşır
Kapılır yerçekimine
Olmadık
Ummadık yerlere düşer
Toprağa hasrettir artık
Toprak
Tohuma kucağı açık
Doğa koşulları
Tanrıdır artık
Buluşmak
Tanrı izniyle
| 35 |
Sarı
sarı
sonbahardır yapraklarda
hüzündür çiçeklerde
yaşamın iç çekmesidir
eski resimlere dalıp
fotoğraflar sararıp ta silinmeye başladığında görüntüler
saçların sarı kalır aklımda esintiler sarıdır
| 24 |
Yaşamın Okulu,
...
Bir okul var, çok uzaklarda,
O okul bizim okulumuz,
Nice mezunları çıktı ve gitti,
Yaşamda, renkli simalar,
Gözlerde binlerce ışık parıldar,
Anadolu gönlü, sonsuz derin.
Yaylalarında yüzyıllık çimenler,
Boy attı her yıl,ayrı fidanlar,
Gün doğuşunda sıcak güneşler,
Şafak da,yeni türküler söyledi.
..
Bir okul var,çok uzaklarda,
O okul bizim okulumuz.
Memleketimin mezunları köşe başında,
Harvard dan, çıkanlar şimdi havada,
Hırvatistan dan gelenler,
Kıyılacak odun oldu.
Başları yüksek,enseleri kalın,
Hep kendi midelerini doldurdular,
..
Bir okul var,çok uzaklarda
O okul bizim okulumuz,
Yollarda öğrenciler,karla kaplanmış,
Nasır tutmuş ellerinde çantaları,
Yorgun ayaklarında,bitmez çileler,
Hep azimle yürüdüler,bıkmadılar,
Her ders sonunda,mutluluk yaşandı,Kelimeler dilinin,ince bir dilimi,
Kesildi,sıcak bir havada, meyve dilimi
Anlatırken,bir ayrı dokunduk,
Yerken ise hiç,doyamadık.
Lezzeti,ruhumuza işledi.
Çuvaldız olduk, abayı diktik,
İbrişim olduk, iğneye geçirdik,
Bir okul var,çok uzaklarda
O okul bizim okulumuz,
..
Yaşamın vazgeçilmez temel taşları,
Evlerimizin, baş tacı,hünerli eller
Anam ve babam,var oldukça,
Hem öğretmenimiz oldu,
Hem de baş öğretmenimiz,
..
Bir okul var,çok uzaklarda
O okul,bizim okulumuz
Kapısı her öğrenciye açık,
Yaşamın sonuna kadar,ders var,
Öğrenenler,hayattan zevk alır,
Öğrenmeyen ise,bu zamanda geri kalır.
O okul bizim okulumuz.
...
Cağlar Akarsu
2004-06-23
| 185 |
Gökyüzü
Benim için çok şey degişti,
Tanıdıgım yüzler mesela,
Biri katildi, digeri hırsız,
Biri dostlugumuzu öldürdü, digeri kalbimi çaldı,
Degişmeyen tek şey; gökyüzü,
Ha, öyle ya, yanlışa gitmesin, degişmiş demesinler,
Ya açık, ya da kapalıydı gökyüzü,
Yani görevini yaptı,
Sadece gökyüzülük yaptı.
Beni satmadı...
| 44 |
Yalandır
Yalandır feryat, figan
Yalandır isyan
Gönül pul pul dökülmedikçe
Göz kapakların şişmedikçe
Ağlaya ağlaya üzerine güneş düşmedikçe.
Yalandır aşk
Ayrı ayrı fakat aynı ateşte
Pişmedikçe
Yalandır sevinç
Kahkahalarla gülmedikçe
| 30 |
Kadir gece
KADİR GECESİKadir gecesinde evine geldim
Açtım ellerimi kıbleye döndüm
Yalvardım yinede yüzüm yok ama
Affet beni ne olur ya resul Allah
Affet beni ne olur ya tabip Allah Kadir gecesinin önemi büyük
Günahlar dökülür hep bölük, bölük
Bu gece dualar olmasın sönük
Affet beni ne olur ya resul Allah
Affet beni ne olur ya tabip Allah Kadir gecesi de kader gecesi
Melekler yazıyor her bir hecesin
Çok günahım vardı kapına geldim
Affet beni ne olur ya resul Allah
Affet beni ne olur ya tabip Allah İLYAS ŞENER 2008-09-26
| 90 |
Bir Beyaz Kalem
bir beyaz kalem
bir beyaz kağıda
bir beyaz gökyüzüne
uçup gitmiş
bir beyaz kuş için yazdı
'sevgi' 'yi
(1993 ankara)
| 23 |
Dört mevsimde sevgi
Ocağın savrulan karları ile,
Şubatın dumanlı yolları ile,
Martın o çağlayan suları ile
Sevgi yolluyorum sana bir tanemMutluluk dilerim,dört mevsim yılda,
Her gün beraberiz,kavuşmasak da...Nisanın,coşkulu çimenleriyle,
Mayısın aşk kokan çiçekleriyle.
Haziranda,yanık kaval sesiyle
Sevgi yolluyorum sana bir tanem.Mutluluk dilerim,dört mevsim yılda,
Her gün beraberiz,kavuşmasak da...Temmuzun,meltemli dalgalarıyla,
Ağustosun,böcek çığlıklarıyla.
Göçmen kuşlar gider eylül ayıyla
Sevgi yolluyorum sana bir tanem.Mutluluk dilerim,dört mevsim yılda,
Her gün beraberiz,kavuşmasak da...Ekimin,göz yaşı bulutlarıyla,
Kasımın,ayrılan yapraklarıyla.
Aralığın sensiz yıl başlarıyla
Sevgi yolluyorum sana bir tanem.Mutluluk dilerim,dört mevsim yılda,
Her gün beraberiz,kavuşmasak da...
| 88 |