abstract
stringlengths
1
1.33k
author
stringlengths
1
56
content
stringlengths
1
248k
date
stringlengths
18
32
source
stringlengths
2
51
tags
stringlengths
2
572
title
stringlengths
3
221
topic
stringlengths
3
23
url
stringlengths
45
224
Eski bakanlardan Mehmet Moğultay, ABD'de bir süredir tedavi gördüğü hastanede 72 yaşında vefat etti.
null
CHP Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl, yaptığı açıklamada, iyi bir sosyal demokrat olan Mehmet Moğultay'ı kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşadıklarını söyledi. ABD'de bulunan oğlu Ulaş Moğultay'ın, cenaze işlemleriyle ilgilendiğini belirten Bingöl, bu işlemlerin tamamlanmasının ardından Moğultay'ın naaşının Türkiye'ye getirilerek İstanbul'da toprağa verileceğini bildirdi. Moğultay'a Allah'tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileyen Bingöl, "Mehmet Bey, ideallerinden asla taviz vermedi, siyasetteyken iz bırakan bir görev ifa etti. Türk milletinin başı sağolsun." dedi. Tunceli'de 1945'te dünyaya gelen Mehmet Moğultay, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun oldu. 1969-1987 tarihleri arasında serbest avukatlık yapan Moğultay, 1987-1999 yılları arasında TBMM 18'inci, 19'uncu ve 20'nci dönemlerinde İstanbul milletvekili seçildi. Moğultay, Sosyaldemokrat Halkçı Parti'de ve CHP'de Genel Sekreter Yardımcısı, MYK üyesi ve Parti Meclisi üyesi seçilerek, bu partilerin üst düzey kademelerinde görev aldı. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi, TBMM Başkanvekili ve TBMM Hesaplarını İnceleme Komisyonu Başkanı olarak da görev yapan Moğultay, 1991-1995 yılları arasında 49. ve 50. DYP-SHP koalisyon hükümetlerinde ve sonrasında CHP ve SHP'nin, CHP adı altında birleşmesiyle DYP-CHP koalisyon hükümetinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı görevlerinde bulundu.
05.07.2017 - 23:18
Anadolu Ajansı
['Türkiye', 'chp']
Eski Bakan Mehmet Moğultay ABD'de vefat etti
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/eski-bakan-mehmet-mogultay-abdde-vefat-etti,GI-h-I-K00CnXFCuatvvmw
Konut kredisinde faizleri yüzde 1'in altına çeken Akbank, 24 ay vadeye kadar yüzde 0,99 oranında faiz uygulayacak.
null
Akbank'tan yapılan açıklamaya göre, konut kredisinde 24 aydan 120 aya kadar tüm vadeler için 1,25 olan faiz oranı, 24 ay vadeye kadar yüzde 0,99'a inerken, 36-48 ve 60 ay vadelerde yüzde 1,15 72-84 ve 120 ay vadelerde de yüzde 1,19'a düştü. Akbank'ın taşıt kredilerinde yüzde 1,39 ve ihtiyaç kredilerinde yüzde 1,49 olan faiz oranı ise devam ediyor. Akbank Bireysel ve Şirket Bankacılığı Genel Müdür Yardımcısı Galip Tözge, konuya ilişkin değerlendirmesinde, düşük faiz ortamının piyasalardaki olumlu hava ile birleşmesi neticesinde Akbank'ta kredi faizlerinde büyük indirime gidildiğini belirterek, şunları kaydetti: ''Akbank her zaman kredi piyasasında öncü konumda olmuştur. Şimdi de tüm bireysel kredilerde yaptığı büyük indirimle öncü konumunu sürdürmektedir. Konut kredilerinde yüzde 0,99'dan başlayan faizlerle; taşıt ve ihtiyaç kredilerinde rekabete göre çok daha avantajlı faizlerle Akbank olarak ekonomimizin çarklarını hızlandıracağız.''
17.08.2009 - 16:36
null
[]
Akbank konutta faizi yüzde 1'in altına çekti
Ekonomi
https://www.ntv.com.tr/ekonomi/akbank-konutta-faizi-yuzde-1in-altina-cekti,asUc2tkjYkGSY_KXxkDi7Q
Türkiye, Çek Cumhuriyeti'nin 2-0 yenerek 3.'lüğe yükseldi. Türkiye, son maçında salı günü İzlanda ile karşılacak.
null
2016 Avrupa Şampiyonası Elemeleri'nde A Grubu'nda Türkiye deplasmanda Çek Cumhuriyeti'ni 2-0 yenerek puanını 15'e çıkardı ve Hollanda'nın 2 puan önünde 3. sırada yer aldı. Türkiye salı günü gruptaki son maçında İzlanda ile karşılacak. İzlanda karşısında Türkiye'ye beraberlik yetecek. Türkiye, İzlanda karşısında puan aldığı taktirde Hollanda maçının sonucunu beklemeden adını play-off'lara yazdırabilecek. Gupta 4. sırada yer alan Hollanda ise evinde Çek Cumhuriyeti ile karşılacak. Hollanda'nın olası puan kaybında Türk Milli Takımı grubu 3. sırada bitirerek play-off'lara kalabilecek.
10.10.2015 - 23:55
null
['Spor']
Türkiye'nin grubunda puan durumu ve kalan maçlar
Spor
https://www.ntv.com.tr/spor/turkiyenin-grubunda-puan-durumu-ve-kalan-maclar,fG3ihrAW1EK7LCCutRn3pg
Güney Kıbrıs Rum Kesimi domuz gribi salgınıyla mücadele ediyor. Grip nedeniyle şimdiye kadar 8 kişi hayatını kaybetti.
null
Açıklama Güney Kıbrıs Rum Kesimi Sağlık Bakanlığı tarafından yapıldı. Açıklamada Limasol Genel Hastanesi'nde bir kişinin daha domuz gribi nedeniyle öldüğü bildirildi. Böylece domuz gribinden ölenlerin sayısı 8'e yükseldi. Bakanlık 1 Aralık 2018'den beri 47 ciddi vaka tespit ettiklerini ve bunlardan 11'inin tedavilerinin devam ettiğini de ifade etti. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı da sınır kapılarında önlem aldıklarını bildirdi.
14.02.2019 - 23:56
null
['Dünya', 'Sağlık', 'Kıbrıs', 'grip']
Güney Kıbrıs Rum Kesimi'nde domuz gribi salgını: 8 kişi öldü
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/guney-kibris-rum-kesiminde-domuz-gribi-salgini-8-kisi-oldu,cixsFvQkvkeZOIGdmRovTg
Yeni Zelanda'da cami saldırısında hayatını kaybeden 50 kişi için mecliste Kuran-ı Kerim okundu.
null
Yeni Zelanda'nın Christchurch kentinde 50 kişinin yaşamını yitirdiği terör saldırılarının ardından toplanan meclisin ilk oturumunda, İmam Nizam ül Hak Thanvi hayatını kaybedenler için Kuran-ı Kerim okudu. Parlamento oturumundaki Kuran tilaveti, daha sonra Tahir Navaz tarafından İngilizceye çevrildi. Meclis Başkanı Trevor Mallard ise yaşanan terör olayları sonrası birlik ve beraberlik çağrısı yaptı.
19.03.2019 - 10:18
Anadolu Ajansı
['Dünya', 'Yeni Zelanda', 'Genel']
Yeni Zelanda Meclisi'nde Kuran-ı Kerim okundu
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/yeni-zelanda-meclisinde-kuran-i-kerim-okundu,s1jWQ1ZejU2qU6CCRdP6tQ
"Türkiye de bize katılır"
null
Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim, ABD’ye ‘bizimle koordineli şekilde Suriye’deki IŞİD mevzilerine saldırı düzenleyin’ teklifinde bulundu. Tam bir yıl önce bu ay Suriye rejiminin kendisi saldırısı tehdidi altındaydı. ABD Genelkurmay Başkanı Martin Dempsey’nin geçen hafta Irak ve Suriye’de terör estiren İslam Devleti için sarf ettiği “Suriye’deki üslerine saldırılmadan yenilgiye uğratılamaz” sözleri tartışılırken Şam yönetiminden Batı’ya “işbirliği” teklifi geldi. Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim, ABD de dahil olmak üzere uluslararası toplum ile birlikte “terörizmi alt etmeye” hazır olduklarını, ancak ülke toprakları içinde yapılacak herhangi bir saldırının Beşar Esad rejimi ile koordineli olması gerektiğini söyledi.   Şam rejiminin ABD ve İngiltere ile çalışmaya hazır olduğunu belirten Muallim, “Ancak işbirliğinin ciddi olduğundan ve çifte standartlar bulunmadığından emin olmalıyız. Suriye’nin egemenliğinin herhangi bir ihlali, saldırı olacaktır” diye konuştu.   Suriye’nin ABD uçaklarını düşürme kapasitesi olup olmadığı sorulduğunda ise “Eğer öncesinde koordinasyon yoksa bu olabilir. Böyle bir senaryoyu engellemek için uluslararası işbirliği öneriyoruz” dedi.  Tam bir yıl önce, ABD Başkanı Barack Obama, Esad rejiminin kimyasal silah kullandığı gerekçesi ile Suriye’ye sınırlı hava saldırısı düzenleme sinyali vermiş, ancak kimyasal silahların imhası anlaşmasıyla müdahale rafa kalkmıştı. Dempsey ise dünkü açıklamasında, ‘bölgedeki kilit müttefikleri Ürdün, Türkiye ve Suudi arabistan’ın kendilerine IŞİD’i ezmekte yardım edeceklerine inandığını’ söyledi. ABD’de yayımlanan New York Times gazetesi de başyazısında Dempsey’e benzer şekilde ‘bölgesel askeri işbirliği’ çağrısında bulundu. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’ne göre, Rakka yakınlarındaki Tabka hava üssünün kontrolü için IŞİD ve Ordu arasında yaşanan 6 günlük çatışmada 500 kişi öldü. Kritik önemdeki üs IŞİD’in eline geçerken çatışmalarda 170 Suriye askeri, 346 da militanın öldüğü belirtildi. Üssün düşmesinin ardından militanlar konvoyla zafer turuna çıktı.     Amerikalı gazeteci James Foley’nin Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) militanı tarafından kafası kesilerek öldürülmesine ilişkin 4 dakika 40 saniyelik video görüntülerinin bir kısmının kurmaca olabileceği ileri sürüldü.   Times gazetesine konuşan ismi açıklanmayan bir görüntü uzmanı “Bence bu sahnelenmiş bir görüntü. Gazeteci, kamera durdurduktan sonra infaz edilmiş olabilir” dedi. Times, Foley’yi görüntüdeki İngiliz aksanlı ve siyah giyinmiş militanın değil; başka bir militanın öldürmüş olabileceği iddiasına yer verdi.
26.08.2014 - 09:50
haberturk
['esad', 'abd', 'işid', 'martin dempsey', 'velid muallim']
Esad'dan ABD'ye şok teklif!
Dünya
https://www.haberturk.com/dunya/haber/983884-esaddan-abdye-sok-teklif
Hakkari Yüksekova'da 6 PKK'lı silahli İHA ile ateş altına alınarak etkisiz hale getirildi.
null
Genelkurmay Başkanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, Dibecik Hisar Dağı'nda bulunan Dağ Komando Tugayı 5'inci Komando Taburu unsurlarınca, Dilekli Nizar Dağı'nda gözetleme faaliyeti yürütüldü. Bu sırasında tespit edilen 6 terörist, saat 08.05'te silahlı İnsansız Hava Aracı (İHA) ile ateş altına alınarak etkisiz hale getirildi. Hakkari genelinde yürütülen operasyonlarda bugüne kadar etkisiz hale getirilen bölücü terör örgütü mensubu sayısı 453 oldu.
21.10.2016 - 12:33
Anadolu Ajansı
['Türkiye', 'son dakika']
Hakkari'de 6 terörist silahlı İHA ile öldürüldü
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/hakkaride6-terorist-silahli-iha-ile-olduruldu,tCBbspMJ60CP9QH5jOOA7g
Nijerya'nın kuzeydoğusundaki Borno eyaletinde düzenlenen operasyonda, Boko Haram üyelerinin rehin aldığı 350 kişi kurtarıldı.
null
Ordusu Sözcüsü Sani Osman, Nijerya ordusunun eyaletinde militanlarının saklandığı Mafa ve Dikwa bölgelerine düzenlediği operasyonda, Kamerun'da kaçırılan beş kız çocuğu dahil 350 nin kurtarıldığını söyledi. Operasyonda 5 militanın öldürüldüğünü, 2 militanın da yakalandığını ifade eden Osman, bir AK-47 Kalaşnikof silah, 10 motosiklet ve bir kamyon ele geçirildiğini kaydetti. Borno'da geçen haftadan bu yana düzenlenen operasyonlarda Boko Haram'ın elinden toplam 436 rehine kurtarılmış, 31 örgüt üyesi öldürülmüştü.
17.02.2016 - 11:31
Anadolu Ajansı
[]
Boko Haram'ın alıkoyduğu 350 rehine kurtarıldı
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/boko-haramin-alikoydugu-350-rehine-kurtarildi,9ryrrCLty06WB3Embbu-nQ
Trump yönetimi, ABD'de 2020'de yapılacak nüfus sayımında yer almasını istediği vatandaşlık sorusundan vazgeçti.
null
ABD'de Donald Trump yönetimi, 2020 yılında yapılacak nüfus sayımında yer almasını istediği vatandaşlık sorusundan vazgeçtiğini açıkladı. Adalet Bakanlığı avukatı Kate Bailey, söz konusu kararla ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Bailey, Yüksek Mahkemenin "nüfus sayımında 'vatandaş mısınız?' şeklindeki sorunun uygun olmadığı" yönündeki kararına uyacaklarını bildirdi. Buna göre gelecek yıl yapılacak nüfus sayımında katılımcılara vatandaşlık durumlarıyla ilgili herhangi bir soru sorulmayacak. Bailey, vatandaşlık sorusunun olmadığı nüfus sayım kağıtlarının basım talimatının da ilgili kuruma gönderildiğini kaydetti. ABD Başkanı Trump, 2020'de yapılacak nüfus sayımında, mutlaka vatandaşlık sorusuna yer vermek istediklerini açıklamış, ancak konu yargı engeline takılmıştı. ABD Yüksek Mahkemesine kadar giden dava sürecinin sonunda mahkeme, nüfus sayımında vatandaşlık sorusunun eklenmesinin gerekçesinin net olmadığını, bu sebeple bu sorunun uygun bulunmadığını açıklamıştı. Mahkeme kararının ardından Trump, ABD'de yaşayanların katılacağı bir nüfus sayımında bu kişilere "Vatandaş mısınız?" diye sormaktan daha doğal bir şey olmadığını belirtmiş, "Gerçekten çok komik ki hükümetimiz, daha doğrusu ülkemiz, bu çok pahalı, detaylı ve önemli nüfus sayımında en basit bir vatandaşlık sorusunu soramıyor." ifadesini kullanmıştı. ABD'de her 10 yılda bir, ülke genelinde evlere posta yoluyla gönderilen anket formlarıyla yapılan nüfus sayımını, Ticaret Bakanlığına bağlı Nüfus İdaresi yürütüyor. 2020'den itibaren nüfus sayım sürecinin, büyük ölçüde internet üzerinden gerçekleştirileceği kaydediliyor.
03.07.2019 - 05:28
Anadolu Ajansı
['Dünya', 'Donald Trump', 'ABD']
Trump yönetimi, nüfus sayımında vatandaşlık sorusundan vazgeçti
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/trump-yonetimi-nufus-sayiminda-vatandaslik-sorusundan-vazgecti,6RszWN4xs0KQqwH2PU4rdA
ABD'de Yüksek Mahkeme, kullanıcıların akıllı telefon iPhone uygulamalarının satışlarını tekelleştirdiği gerekçesiyle Apple'a dava açabileceğini açıkladı.
null
ABD Yüksek Mahkemesi, Apple'a uygulama mağazası App Store'a "uygulamalar üzerindeki tekelliği nedeniyle uygulama ücretlerinin aşırı artması" gerekçesiyle açılan toplu dava hakkındaki kararını açıkladı. Apple'ın daha önce kullanıcıların uygulama ücretiyle ilgili sadece uygulama geliştiricilerine dava açabileceğini savunduğuna işaret eden mahkeme, bunun aksine kullanıcıların Apple'a iPhone uygulamalarının satışlarını tekelleştirdiği gerekçesiyle dava açabileceğine hükmetti. Yüksek Mahkeme Yargıcı Brett Kavanaugh, yaptığı açıklamada, Apple'ın her uygulama satışından yüzde 30 komisyon aldığını, bunun da Apple'a uygulama ücretlerine ilişkin açılan davanın devam ettirilmesi için yeterli bir neden olduğunu belirtti.
13.05.2019 - 19:17
Anadolu Ajansı
['Dünya', 'Teknoloji', 'iPhone', 'ABD']
Apple App Store davasını kaybetti! (Kullanıcılar, uygulama ücretleri için Apple'a dava açabilecek)
Teknoloji
https://www.ntv.com.tr/teknoloji/apple-app-store-davasini-kaybetti-kullanicilar-uygulama-ucretleri-icin-applea,-ZVqnNOd6kOx3jYESRlMgg
Program yapmak için Isparta'ya gelirken Burdur'da yol kenarındaki köylülerin sattığı mantardan yiyen Talipoğlu ve 3 arkadaşı, zehirlenerek hastaneye kaldırıldı.
null
Alınan bilgiye göre, bir televizyon programında ekrana gelecek 'Her Yer Anadolu, Tayfun Talipoğlu' programı için Isparta'ya gelen Talipoğlu ve arkadaşları, Burdur'un Bucak ilçesi Elsazı köyü mevkisinde köylülerin mantar sattığını görerek durdu. Burada haber yaptığı köylülerin ikram ettiği mantardan yiyen ve Isparta'ya gelerek bir otele yerleşen Talipoğlu ve ekibindeki Niyazi Mamış, Gökhan Bacak ve Çağatay Esentur, mide bulantısı şikayetiyle Isparta Devlet Hastanesi'ne başvurdu. Hastanede gıda zehirlenmesi teşhisi konulan ve mideleri yıkanan Talipoğlu ve arkadaşları, kardiyoloji servisinde tedavi altına alındı. Hayati tehlikeleri bulunmayan Talipoğlu ve ekibinin yarın sabaha kadar hastanede tutulacağı öğrenildi. Hastanede açıklama yapan Talipoğlu, yeni dönemde gösterilecek program için 2-3 haftadır yollarda olduklarını belirterek, Isparta'ya gelirken Burdur'un Elsazı köyünde mantar toplayarak satan köylüleri haber yapmak istediklerini söyledi. Talipoğlu, daha sonra başından geçenleri şöyle özetledi: ''Baktık muhabbet güzel, iş güzel. Biz de zehirli ve zehirsiz mantar konusunda insanları bilinçlendirmek istedik. Mantar satan çocuğa 'mantarın zehirlisini, zehirsizini nasıl ayırt ediyorsunuz' şeklinde sorduk. O da 'Ağabey zehirli ise ben cenaze namazınızı kıldırırım' diye espri yaptı. İkram edilen mantarı yedik, gülüştük sonra arabaya bindik. Karnım ağrıyordu. Ben her zamanki gibi birşey sandım. Sonra Isparta'ya döndüğümüzde kameraman arkadaşım Gökhan'ın yüzü gözü şişti. Sonra hep beraber hastaneye geldik.'' Hastanede midelerinin yıkandığını ifade eden Talipoğlu, ''Şimdi müşahade altındayız. Mantarın zehiri 3 gün vücutta kalabiliyormuş. Hayati tehlikemiz yok. Haber yapmak isterken haber olduk'' dedi.
09.12.2012 - 23:39
Anadolu Ajansı
[]
Tayfun Talipoğlu mantardan zehirlendi
Yaşam
https://www.ntv.com.tr/yasam/tayfun-talipoglu-mantardan-zehirlendi,e3NXgmcTzE2YsX1KczMwQg
İstanbul’da yaşanan elektrik kesintisi hayatın akışını olumsuz etkilerken IAEE Başkanı Kumbaroğlu’na göre kesintilerin maliyeti saat başına 2 milyon TL’yi geçti.
cumhuriyet.com.tr
İstanbul’da çok sayıda ilçede yaşanan elektrik kesintisi milyonlarca vatandaşı olumsuz etkilerken, konunun uzmanları kesintinin saatlik maliyetinin 2 milyon TL’nin üzerinde olduğunu belirtiyor. Kar yağışı nedeniyle ulusal elektrik şebekesinden yeterli elektrik alınamadığı için önceki gün İstanbul’un birçok bölgesinde elektrik kesintisi yaşandı. Kesintiler saat 15.00 civarında başlarken Enerji Bakanlığı, akşam saat 21.50’de İstanbul’un tamamına yeniden elektrik verildiğini açıkladı. Uluslararası Enerji Ekonomisi Birliği (IAEE) Başkanı, Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Gürkan Kumbaroğlu, yaşanan kesintinin sadece İstanbul ile sınırlı kalmayıp Adapazarı ve Kocaeli’nde de hayatın normal akışını olumsuz etkilediğini söyledi. Kesintinin saat 15 sularında başladığını ve yük seviyesinin normalde artması gereken bir zaman diliminde önemli ölçüde düştüğüne dikkati çeken Prof. Dr. Kumbaroğlu, “Yük seviyesi saat 15.00’te 39.445 MWh düzeyinde seyrederken saat 17.00’de 35.375 MWh’a kadar düşmüş ve bu seviyede kalmış. Saatlik yük kaybı 4 bin MW’ı aşmış” dedi. Prof. Dr. Kumbaroğlu, iletim hatlarındaki arıza ile oluşan enerji fazlası nedeniyle sistem marjinal fiyatının 71 TL/MWh’e düştüğünü açıklayarak şöyle devam etti: “Kesintinin meydana geldiği zaman dilimine tekabül eden 500 TL/MWh’lik puant tarife üzerinden kesintinin fatura karşılığının saatte 2 milyon TL’yi aştığını söylemek mümkün. Hayatın normal akışının bozulmasının da ekonomiye doğrudan olumsuz etkileri var. Bunu hesaba katmadan dahi fatura bir hayli kabarık. Kimi yerlerde 10 saate yakın kesintiler oldu. Kış mevsiminde hava şartlarının kötü devam etmesi sonucu bu tür kesintilerin sürmesi durumunda kışın yaz saati uygulaması ile ümit edilen elektrik tasarrufunu bile yakalamamız mümkün olabilir. Ancak bu dünyanın en pahalı tasarrufu olur.” Elektrik Mühendisleri Odası’nın (EMO) elektrik tüketim istatistikleri üzerinden yaptığı hesaplamaya göre kasım ayında ekonomideki yavaşlamaya ve sıcaklıkların mevsim normallerinde seyretmesine rağmen elektrik tüketimi geçen yıl kasıma göre yüzde 6.53 oranında artışla 22.7 milyar kilovat saat ile en yüksek düzeye ulaştı. EMO, kalıcı yaz saatinin tasarruf değil enerji tüketiminde israfa yol açtığı değerlendirmesinde bulundu. EMO, “Elektrik tüketiminde hava koşullarına bağlı olarak bir artıştan söz etmek mümkün Gürkan Kumbaroğlu değildir” ifadesini kullandı. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), 1 Ocak 2017 tarihinden itibaren geçerli nihai perakende elektrik satış tarifelerinde herhangi bir değişiklik olmayacağını açıkladı. EPDK, tek terimli tek zamanlı alçak gerilimden bağlı mesken abonesinin 100 kilovat saat için ödeyeceği vergi ve fonlar dahil toplam tutarın 2016 yılında olduğu gibi 2017 yılında da yaklaşık 41 lira olacağını duyurdu. Elektrik fiyatlarına en son geçen yıl başında yüzde 6.8 zam yapılmıştı. EPDK, lisans sahibi bir tüzel kişinin piyasaya satabileceği elektrik miktarını ise 2017 yılı için yüzde 40 olarak belirledi. Öte yandan Enerji Bakanlığı, 2016 yılı Kasım ayı ‘Elektrik üretim-iletim istatistiklerini’ açıkladı. Buna göre, Türkiye’de üretim 22 bin 492 Gwh olurken talep 22 bin 782 Gwh oldu. En fazla üretimin 16 bin 954 Gwh ile termik santralda olurken, 128 Gwh üretim yapan sıvı yakıt santralları en az üretim gerçekleştirdi.
31 Aralık 2016 Cumartesi, 06:19
cumhuriyet
null
Elektrik kesintisinin maliyeti saatte 2 milyon TL
turkiye
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/653233/Elektrik_kesintisinin_maliyeti_saatte_2_milyon_TL.html
Sunday Times'ta, İsrail Başbakanı Netanyahu'yu hedef alan karikatür nedeniyle, gazetenin sahibi Rupert Murdoch özür diledi.
null
Avustralyalı medya patronu Rupert Murdoch, İngiltere'de sahibi olduğu Sunday Times gazetesinde yayımlanan ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'yu kızdıran karikatür nedeniyle özür diledi. Gazetenin karikatüristi Gerald Scarfe, Netanyahu'yu Filistinlilerin vücutlarının ve uzuvlarının sıkıştığı tuğla bir duvarı kanla örerken çizmiş, karikatürün altına ise "İsrail seçimleri. Barışı çimentolamak sürecek mi " diye yazmıştı. İngiltere'de yaşayan Yahudiler, karikatürle ilgili Basın Şikayetleri Komisyonu'na başvurdu. İngiliz basını, Netanyahu ve Yahudilerin özellikle karikatürün Yahudi soykırımının kurbanlarının anıldığı günlerde basılmasından rahatsız olduklarını bildirdi. Rupert Murdoch, bunun üzerine sosyal paylaşım sitesi Twitter'daki resmi hesabından, "Gerald Scarfe, Sunday Times gazetesinin düşüncelerini hiçbir zaman yansıtmamıştır. Bu kaba ve hakaret içeren karikatür nedeniyle büyük bir özür borçluyuz" diye yazdı. Sunday Times gazetesinin editörü Martin Ivans da Yahudi soykırımı kurbanlarının anısını aşağılamanın kendisinin ya da Sunday Times ile bağlantılı olan herhangi bir kişinin düşüneceği ve yapmak istediği son şey olduğunu açıkladı. Gerald Scarfe, 1967 yılından bu yana Sunday Times gazetesinde siyasi olaylarla ilgili karikatürler çiziyor.
29.01.2013 - 05:06
Anadolu Ajansı
[]
Rupert Murdoch'tan karikatür özürü
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/rupert-murdochtan-karikatur-ozuru,z4OaGzCIVE-TieTrR1TgDA
Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından açıklamalarda bulundu.
null
Başbakan Ahmet Davutoğlu başkanlığında Çankaya Köşkü’nde 62. Hükümet’in son Bakanlar Kurulu toplantısı yapıldı. Arınç, toplantı sonrası basın mensuplarına açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı. Bülent Arınç, bir gazetecinin, "Haftasonu itibarıyla İstanbul'da 29 ve 32. Asliye Ceza Mahkemelerinin verdiği karar tartışılıyor, soruşturma aşamasında asliye ceza mahkemeleri tahliye kararı verebilir mi? 'Mahkeme yetkisiz' deniliyor, yetkisiz olmasına rağmen bu kararı verip bu kararında direnebilir mi? HSYK 2. Dairesi bir toplantı yaptı ve iki hakimin açığa alınmasına karar verdi, sizce bu geç kalınmış bir karar mı? Hakimlerin talimatı Pensilvanya'dan aldığına dair iddialar var, siz bu iddialar için ne dersiniz?" sorusu üzerine, konunun Bakanlar Kurulu Toplantısında ayrıntılı olarak görüşülmediğini bildirdi. "İstanbul'da 29 ve 32. Asliye Ceza Mahkemesi hakimleri ki isimlerinden esasen basında da bahsediliyor bir de zannediyorum Şanlıurfa'daki bir hakim ile ilgili olarak toplam 3 hakim ile ilgili açığa alınma kararı verilmiş" diyen Arınç, şunları söyledi: "Yeni HSYK kanunumuzda bildiğiniz gibi 2. Daire'nin yetki gasbında bulunan kişilerle ilgili olarak yeterli bilgi ve belge varsa böyle bir kararı alması doğaldır. Şimdi dosyayı 3. Daire'ye havale etmesi ve 3. Daire'nin de HSYK müfettişlerini görevlendirerek onların vereceği karara göre bu kararın sonuçlarını da ortaya koyması gerekiyor. Bir defa yetki gaspı, yani sulh ceza hakimlerinin yetki alanında bulunan bir kararı tamamen yetkisiz sayılan asliye ceza mahkemesi hakimi vermişse bu 'ke-en lem yekün' denilen hukukta yok hükmünde verilen bir karar demektir. Esasen HSYK'nın ilgili dairesi de zannediyorum ki buna dayanarak bir karar vermiştir. Yani bildiğiniz gibi 2014'ün ilk çeyreğinde bir kanun çıkarılmıştı, tutuklu veya tahliye ile ilgili kararlar, diğer mahkemelerin yükünü azaltmak ve daha süratlendirmeyi takip etmek üzere sulh ceza hakimliklerine verilmişti." Sulh ceza mahkemelerinin kaldırıldığını, sulh ceza hakimliklerinin kurulduğunu anımsatan Arınç, şöyle devam etti: "Esasen burada şöyle bir yol takip edilmiş; bu takip edilen yolun ne kadar dolambaçlı olduğu adeta bir kumpasa dönüştüğü de görülebiliyor. Verilen dilekçeler doğrudan asliye ceza hakimliğine verilmiş ve burada 10 sulh ceza hakimi, yani kendilerinin önüne bir karar geldiğinde karar vermesi gereken 10 sulh ceza hakimi hakkında da reddi hakim talebinde bulunmuş. Asliye ceza hakimi de işte bu ismi geçen kişilerden birisi de, bu talebi yerinde görmüş 10 sulh ceza hakiminin hepsinin reddi hakkında uygun kararı vermiş. Bunun üzerine de diğer asliye ceza mahkemesi hakimi, gelen talepleri uygun karşılamış hepsinin tahliyesine karar vermiş." Olayı "yetki çalınması" olarak niteleyen Arınç, şunları söyledi: "Bir defa nereden bakarsanız bakın hukuku, kanunu açıp okuduğumuzda elbette ki çok önemli bir olaydır. Bu belki yargı tarihinde ilk defa görülmektedir. Yani içinizden birinin hakim kılığına girerek karar vermesine benzer bir şekilde inşallah yalnış benzetmemişimdir, sulh ceza hakimi olarak Ahmet'in vereceği kararı, hiç yetkisi olmayanın Mehmet'in karar vermesi gibi bir hukukta yetki çalınmasından bahsedilebilir. Yani sulh ceza hakimlerinin önüne gittiği zaman 'bunlar nasıl olsa bu tahliye talebini reddedecektir' diye düşünenler; o sulh ceza hakimlerini toptan reddetmek gibi bir yolu seçiyorlar, önceden ayarlanmış, bilinmiş, ilişki kurulmuş bir başka hakim de 'haklısınız, bu 10 tane sulh ceza hakiminde iş yok, bunlardan beklediğiniz kararı çıkaramazsınız, ben onların hepsi hakkındaki red talebinizi kabul ediyorum, kesin tahliyenize karar veriyorum' demiş. Akla zarar bir iş. Olmaması lazım. Çünkü kanunen münhasıran sulh ceza hakimlerinin bu tür taleplere bakması ile ilişkili 1,5 yıl kadar önce çıkarttığımız kanunun uygulandığını biliyoruz. Daha sonra sulh ceza hakimleri, onlar, böyle bir kararı yok hükmünde saydılar, tahliye müzekkereleri geri alındı ve tahliyeler gerçekleşmedi. Yani gözükaralığın bu kadarına pes denilir. Ama bunu yargıç kılıklı insanların yapması, hakikaten yargıya duyulan güvenin gittikçe dip yaptığı Türkiyemizde örnek bir olay olarak anlatılsa da yeri vardır. Çok üzgünüm, çünkü bugün Anayasa Mahkemesi'nin kuruluş yıl dönümünde Sayın Başkan'ı dinlerken ne kadar hoşuma gitti ve ne kadar takdir ettiysem, böyle bir olayın yargı içerisinde yaşanmış olması da aynı şekilde utanç vericidir. Bundan dolayı Türk yargısı kendisini süratle yenilemeli, bu yıpratılmaya karşı koyabilmelidir. Bunlara direnmek mümkün değil esasen direnebilecek durumda da değiller." Gazetecinin "Pensilvanya'dan talimat bu mu" diye sorduğunu hatırlatan Arınç, "Onu Sayın Başbakanımız bir mitingde ifade etti, o konuda yeterli bilgiye sahip değilim ancak bu bilinen iki hakimin, Urfa'dakinin yaptığından doğrusu haberim yok, iki hakimin böyle bir kumpası kurabilmelerinin adeta yukarıdan aşağıya bir irade birliği içerisinde cereyan edebileceğini gösteriyor ama bu tür bir iddiayı Sayın Başbakanımız elindeki bilgilerle mutlaka yakınen biliyor ve takdir ediyor. O bilgilere şahsen ben sahip değilim. Bir gazetecinin, "KKTC Cumhurbaşkanı seçilen Sayın Mustafa Akıncı ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasında yapılan açıklamalar sonrasında polemik gelişti. Sayın Akıncı son telefon konuşmasında tatlıya bağlandığına dair ifadeler kullandı ama acaba Akıncı'nın duruşu ve fikirleri itibarıyla bundan sonra KKTC ile ilişkilerde hükumetin kafasında soru işareti var mı" sorusu üzerine Arınç, KKTC'nin varlığını yıllardan beri devam ettirdiğini, Kıbrıs'ın, cumhurbaşkanı, parlamentosu, bakanlar kurulu, seçmenleri, anayasal kurumları ve bürokrasisinin bulunduğunu anımsattı. KKTC'nin kuruluşunun üzerinden 30 yıldan fazla geçtiğini dile getiren Arınç, son seçimlerde yüzde 65 civarında katılım sağlandığını, seçime giren kişilerin, kendi bireysel iradeleriyle özgür haklarını kullandıklarını hatırlattı. Akıncı'nın, yüzde 60'ın üzerinde oyla cumhurbaşkanı seçildiğini ifade eden Arınç, şunları söyledi: "Biz Türkiye olarak Kuzey Kıbrıs'ın iç politikasına ve içişlerine kesinlikle karışmayız. Cumhurbaşkanlığı seçiminde de doğrudan ve dolaylı hiçbir müdahalemiz olmadı. Kuzey Kıbrıs seçmeni, yani oy kullanma noktasında imkanı olan herkes, Kıbrıs'ın geleceği bakımından kimin daha iyi temsil kabiliyetine sahip olduğunu, en iyi şekilde tayin ve tespit eder. O yüzden sonuçları, evet, dışarıda izledik ama içerideki gelişmeleri de takip ettik. Kıbrıs seçmenine şu veya bu şekilde bir telkinde asla bulunmadık. Geçmişte de böyle olmuştur. Buna yönelik bazı itirazlar, iç politika sebebiyle konuşulmuş şeylerdir. Kuzey Kıbrıs'la Türkiye'nin ilişkilerini 'ana vatan, yavru vatan' benzetmesi ile bugüne kadar değerlendirenler olmuştur. Bu, 'analık-yavruluk meselesi' değildir, bu, aramızdaki ilişkilerin özelliğini göstermesi bakımından daha derin, daha samimi ilişkiler içinde bulunduğumuzu ispat eden bir tanımlamadır. Bundan da kimsenin gocunmaması gerekir. Ancak Sayın Akıncı'nın tanımlamasına da saygı duymamız gerekir. Bir kardeşlik ilişkisinden bahsedilebilir, elbette 'Türkiye ile ilişkilerimizde daha dürüst, daha sağlıklı, daha iyi işbirliğine yol açacak yeni imkanları aramalıyız' denebilir. Dolayısıyla onun söylemlerine müdahale edecek noktada değiliz." KKTC Cumhurbaşkanı seçilen Akıncı'nın, yıllardan bu yana Kıbrıs siyasetinde etkili bir kişi olduğuna dikkati çeken Arınç, Akıncı'nın tavrı ve çizgisinin belli olduğunu söyledi. Arınç, Akıncı'nın bugüne kadar en yüksek oy oranı ile cumhurbaşkanı seçildiğine dikkati çekti. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Akıncı'nın telefonla görüşmeye varacak, birbirlerine tebrik mesajları gönderecek kadar samimi bir anlayış içerisinde olduklarını bildiğini ve o meselenin kapanıp gittiğini ifade eden Arınç, "Sayın Akıncı da çok olumlu bir açıklama yapmıştır. Esasen seçimleri takiben Kıbrıs'ta yaptığı açıklamalar da fevkalade güzeldir. Halka verdiği güven duygusu da fevkalade güzeldir. Belki yeni bir yola, cumhurbaşkanlığında devam edilecektir ama bu Türkiye ile ilişkilerimizi daha güçlendirecek bir zemin olacaktır. Ben şahsen bundan eminim, Kuzey Kıbrıs'ı yakından tanıyabildiğim kadarıyla" değerlendirmesinde bulundu.
28.04.2015 - 00:06
Anadolu Ajansı
['Gündem', 'Siyaset', 'Türkiye', 'Seçim2015', 'Genel']
Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası açıklama
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/bakanlar-kurulu-toplantisi-sonrasi-aciklama,QWDvMAQyp06VpGb7yh-GTw
Cumhrubaşkanlığı'ndan yarın yapılacak Tahran zirvesine ilişkin açıklamada Ankara'da yapılan son toplantıdan sonraki gelişmelerin ele alınacağı bildirildi.
null
haberi!  Cumhrubaşkanlığı'ndan yarın yapılacak Tahran zirvesine ilişkin bir açıklama geldi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Zirve toplantısında Suriye sorununa kalıcı çözüm bulunması amacıyla Astana mekanizması bağlamında sahada ve siyasi süreç kapsamında yürütülen ortak çalışmalar ele alınacak. İkincisi geçtiğimiz nisan ayında ülkemizin ev sahipliğinde gerçeklemiş olan üçlü zirvenin ardından meydana gelen gelişmelerin değerlendirilmesi ve ileriye yönelik atılabilecek adımların tespit edilmesi hedeflenmektedir." Ayrıca zirve kapsamında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın mevkidaşlarıyla yapacağı ikili görüşmelerde, bölgesel konular ve diğer gelişmelerin de ele alınacağı belirtildi.
06.09.2018 - 11:59
NTV Haber
['Gündem', 'son dakika', 'son dakika haberleri', 'haber']
Cumhurbaşkanlığı'ndan Tahran zirvesine ilişkin açıklama
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/cumhurbaskanligindan-tahran-zirvesine-iliskin-aciklama,HjOeYu0skEewbg31T4kcFg
SON DAKİKA HABERİ: "Tahşiyecilere kumpas" davasında karar açıklandı. Hidayet Karaca 31 yıl, Ali Fuat Yılmazer 16 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
null
haberi!  FETÖ'nün ''Tahşiyeciler grubuna'' kumpas kurduğu iddiasıyla elebaşı Fetullah Gülen ile kapatılan Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca ve eski emniyet müdürlerinin de bulunduğu 33 sanığın yargılandığı davada, Karaca 31 yıl, eski emniyet müdürü Ali Fuat Yılmazer ise 16 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme, Gülen ve eski emniyet müdürü Mutlu Ekizoğlu'nun ifadesi alınamadığı için dosyasının ayrılmasına karar verdi. Tahşiye Yayınevi sahibi Mustafa Kaplan, "Sanıklar eylemlerine uyan gerekli cezaları almışlardır" dedi. FETÖ'nün ''Tahşiyeciler grubuna'' kumpas kurduğu gerekçesiyle aralarında FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ile kapatılan Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca ve eski emniyet müdürlerinin de bulunduğu 23'ü tutuklu 33 sanığın yargılandığı davada karar açıklanmasının ardından davanın müdahili Kaplan, yaptığı açıklamada "Tahşiye Kumpası" diye bilinen davanın bugün itibarıyla sonuçlandığını ifade etti: Kaplan, şunları kaydetti: "Sanıklar eylemlerine uyan gerekli cezaları almışlardır. 15 Temmuz darbe teşebbüsü ile gerçek yüzü kamuoyunca da görünen ve dış güçler namına bu ülke aleyhine çalıştığı ortaya çıkan Fetullahçı Terör Örgütü, Kur’an’ı, Hadisi, bu milletin dini duygularını ve ülkede itibar kazanan Risale-i Nur mesleğini tahrif ve istismar ederek kitleler nezdinde taban tutmuş ve aynı zamanda devlet içinde paralel yapılanmaya başlamıştır. Belli bir güce eriştikten ve medya yapılanmasını da tamamladıktan sonra Kur’an’ı, Hadisi ve Risale-i Nur mesleğini alenen bozmakta beis görmemiştir. Saman altından su yürüterek milletin kahir ekseriyetini kandırmaya muvaffak olan örgüt elebaşısı, kendince uygun şartların oluştuğuna kani olduktan sonra maskesini indirerek pervasızca dinde tağyir ve tahribatlarına başlamıştır." Örgütün gerek devlet içindeki paralel gücü ve gerekse dış mihraklardan gelen ekonomik ve istihbari destekler sayesinde hemen hemen bütün dini gruplara ve STK’lara sızarak kontrol altına aldığını dile getiren kaplan, ağırlıklı olarak Emniyet Teşkilatında kümelenen örgüt üyelerinin, Pensilvanya’daki liderlerinden aldıkları talimatla devletin imkan ve silahlarını kullanarak kumpas kurduklarını anlattı. Kaplan, bugün karara bağlanan davayla konu üzerindeki sis perdesinin kaldırıldığını sözlerine ekledi.
03.11.2017 - 13:14
null
['Gündem', 'son dakika', 'son dakika haberleri', 'haber']
"Tahşiyecilere kumpas" davasında karar
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/tahsiyecilere-kumpas-davasinda-karar,OMReBp_4fUuvF9FKTljHAA
Spor Toto Süper Lig'in 5. haftasında Galatasaray, evinde Kasımpaşa'yı konuk ediyor.
cumhuriyet.com.tr
Galatasaray’ın, Kasımpaşa’yı 4-1 mağlup ettiği maçta 90 dakika forma giyen 18 yaşındaki genç futbolcu Ozan Kabak maçın ardından açıklamalarda bulundu: "Fatih Hocama ve diğer hocalarıma bana bu zor maçta ilk 11’de şans verdikleri için teşekkürler. Onları mahcup etmediğim için çok mutluyum." "Zor olmadı. Çocukluğumdan beri bu anı düşünüyordum, top ayağıma gelince ne yapacağımı düşünüyordum. Onun için ısınmak zor olmadı. Elimden geleni yaptım ama elimden gelen bu değil, daha fazlası. Daha çok çalışıp üzerine katarak bu formayla kalıcı olmak istiyorum. "Martin, Garry, tüm takım arkadaşlarım, abilerim bana destek oluyorlar. Teşekkür ediyorum. Onlar olmasa galibiyet ve benim performansım imkansız olurdu. Onlara teşekkür etmek istiyorum."
14 Eylül 2018 Cuma, 20:22
cumhuriyet
null
2000 doğumlu Ozan'ın kariyerinde bir ilk
futbol
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/futbol/1083206/2000_dogumlu_Ozan_in_kariyerinde_bir_ilk.html
Galatasaray yönetimi, kadrodaki tüm futbolculara para cezası verilmesini kararlaştırdı.
cumhuriyet.com.tr
Galatasaray Kulübü'nde haftalık olağan yönetim kurulu toplantısı Türk Telekom Arena'da yapıldı. Toplantıda başkan Dursun Özbek ve yöneticiler, Kasımpaşa mağlubiyeti sonrası durum değerlendirmesi yaptı. Başkan Özbek, yöneticilere bazı oyunculara ceza verip verilmemesi konusunda görüşlerini sordu. Galatasaraylı yöneticilerin çoğunluğu, Avrupa kupalarına katılım hakkının henüz elde edilmemesinden dolayı ligin kritik döneminde kadro dışı seçeneğinin uygun olmadığını belirtti. Yönetim kurulu üyeleri, yaklaşık 2 saat süren toplantıda değerlendirmelerde bulundu. Fanatik'in haberine göre Özbek, yöneticilere bazı oyunculara ceza verip verilmemesi konusunda görüşlerini sordu. Galatasaraylı yöneticilerin çoğunluğu, Avrupa kupalarına katılım hakkının henüz elde edilmemesinden dolayı ligin kritik döneminde kadro dışı seçeneğinin uygun olmadığını belirtti. Yönetim kurulu üyeleri, yaklaşık 2 saat süren toplantıda değerlendirmelerde bulundu. Tudor'un geleceğinin de görüşüldüğü toplantıda bir kısım yönetici Hırvat teknik adamın kalmasından yana fikir belirtirken, bazı yöneticiler de yeni teknik adam ile yeni sezona başlanması gerektiğini anlattı. Başkan Dursun Özbek, yeni sezonda kadroda büyük değişiklikler yapacaklarını söylerken, 5-6 oyuncu ile temas halinde olduklarını ve bu futbolcuların ikisinin flaş isimler olduğunu belirtti. Dursun Özbek, toplantının ardından Türk Telekom Arena'dan Florya'ya geçti. Özbek, tesislerde Tudor ile bir araya gelip antrenmanı izledi. Başkan Özbek, Florya'da oyuncularla yaptığı toplantıda, kadrodaki tüm futbolculara para cezası vermeyi kararlaştırdıklarını iletti.
9 Mayıs 2017 Salı, 20:25
cumhuriyet
null
Galatasaray'da kadrodaki tüm futbolculara para cezası
spor
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/spor/737405/Galatasaray_da_kadrodaki_tum_futbolculara_para_cezasi.html
İstanbul Esenyurt'ta bir fabrikanın bodrum katında çıkan yangın itfaiye ekiplerince kontrol altına alındı.
null
Kıraç Akçaburgaz mahallesinde bulunan banyo malzemesi üreten bir fabrikada sabah saatlerinde henüz belirlenemeyen bir nedenle yangın çıktı. Bodrum kattaki boya malzemelerinin tutuşmasıyla, yangın kısa sürede büyüdü. Ekipler yangını, alevler tiner ve boya bölümüyle çevredeki iş yerlerine sıçramadan kontrol altına aldı. Fabrikada hasara neden olan yangına yönelik soğutma çalışmaları devam ediyor.
05.03.2017 - 12:54
NTV Haber
['Türkiye', 'yangın', 'İstanbul']
Esenyurt'ta boya fabrikasında yangın
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/esenyurtta-boya-fabrikasinda-yangin,2helyAMWikKYTFHanv1Nsw
Tayland'ın başkenti Bangkok'un merkezi noktalarında cuma günü patlatılan bombalara ilişkin 7 kişi göz altına alındı.
null
Tayland basınında yer alan haberlere göre polis, bombalardan birini Suan Luang Mahallesi'ne koyduğu tespit edilen 7 teknik lise öğrencisini gözaltına aldı. Sorgu sırasında bombayı imal ettiklerini ve patlaması için kurduklarını itiraf eden öğrenciler, yaptıkları eylemin siyasi amaç taşımadığını ve aynı gün şehrin diğer noktalarındaki  diğer patlamalarla bağlantısı olmadığını söyledi. Polis ekipleri, patlatılan diğer 6 bombanın ve patlamak üzereyken imha edilen başka bir  bombanın kimin tarafından konulduğunu araştırıyor. Bangkok'ta cuma günü sabah saatlerinde 52. Güneydoğu Asya Uluslar Birliği (ASEAN) Dışişleri Bakanları Toplantısı düzenlendiği sırada şehrin 5 ayrı merkezi yerinde patlamalar olmuştu. Toplantının yapıldığı otelin yakınlarında iki sahte bomba tespit eden polis, bir bombayı da patlamak üzereyken imha etmişti. Patlamalarda 3 kişi yaralanmıştı.
04.08.2019 - 07:46
Anadolu Ajansı
['Dünya', 'Bombalı Saldırı', 'Tayland']
Bangkok'daki patlamalara ilişkin 7 gözaltı
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/bangkokdaki-patlamalara-iliskin-7-gozalti,XPDT639uz0CUCxSSUhdD-A
Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde 250 ev hanımı, “Türkiye Grameen Mikrokredi Programı” kapsamında sağlanan destek sayesinde açtıkları iş yerleri ile çalışma hayatına atıldı.
null
Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde “Türkiye Grameen Mikrokredi Programı” çerçevesinde kredi alan ev hanımları işyeri sahibi oldu. Mikrokredi Reyhanlı Şube Sorumlusu Adnan Ateş, , ilçede 1 Nisan 2010 tarihinden itibaren mikrokredi programının hayata geçtiğini belirterek, ev hanımlarının bu programa büyük ilgi gösterdiğini söyledi. Yaklaşık 2 yıllık süreçte 250 ev hanımının çalışma hayatına atıldığını vurgulayan Ateş, dar gelirli kadınların kendi işlerini kurması için verilen maddi desteğin, teminat ve kefil istemeksizin sağlandığını ifade etti. Özellikle ilçedeki ev hanımlarının programa büyük ilgi gösterdiğinin altını çizen Ateş, şöyle konuştu: ''Kredi almak isteyen kadınların kendi ayakları üzerinde durmasını sağlamak ve maddi kazanç elde etmelerine destek olmak amacıyla yürütülen mikrokredi programı, ilçemizde büyük ilgi gördü. 5 kadının bir araya gelerek hazırladığı projeler bizlere sunuluyor. Biz de çalışma hayatına dahil olmak isteyen kadınlarımıza yapacakları işin kapasitesine göre 500 ile bin 500 lira arasında kredi desteği veriyoruz.'' Ateş, programın ev hanımlarını ''tüketen'' olmak yerine ''üreten'' durumuna getirmeyi amaçladığını ifade ederek, ''Kadınları bilinçlendirmek amacıyla ilçedeki tüm mahallelerde toplantı yapıyoruz. Hedefimiz 500 ev hanımına ulaşmak, ticari hayata atılmalarını ve işlerini sürdürmelerini sağlamak'' dedi.”
24.02.2012 - 15:09
Anadolu Ajansı
[]
Mikrokredi ile iş kadını oldular
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/mikrokredi-ile-is-kadini-oldular,yQlWYd2fpkK0bVcYowPoWA
Bağışıklık sistemini güçlendirecek önlemler almak, kışın sağlıklı kalmanın önemli yollarından biri.
null
Sigara ve alkolden uzak durup meyve sebze ağırlıklı beslemek gerektiğini söyleyen İç Hastalıkları Uzmanı Doktor Özgür Mollaoğlu, kış hastalıklarından korunmak için dikkat edilmesi gerekenler noktalar hakkında şunları söyledi: “Bağışıklık sistemi, bizi hastalıklara neden olan mikroorganizmalara karşı koruyarak ve onlarla savaşarak önemli bir görev yapmaktadır. Fakat bazen bu savaşta başarısız olmakta ve mikropların hastalıklara yol açmasına olanak vermektedir. Daha güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olmak için ilk adım, sağlıklı yaşam stratejilerinin uygulanmasıdır. Sigara ile diğer tütün ürünlerinden ve alkolden uzak durmak, sebze, meyve ve kepekli tahılların bol olduğu doymuş yağların ise az kullanıldığı bir beslenme şekli uygulamak, düzenli egzersiz yapmak, uygun kiloda olmak, yeterli süre uyumak (7-9 saat), kan basıncını takip etmek, enfeksiyonlardan korunmak için hijyenik kurallara uymak ve düzenli sağlık kontrollerinden geçmek önemlidir.” Yeterli sebze ve meyve yemeyip, daha çok beyaz ekmek tercih edenlerin vitamin ve mineral desteği alabileceğini belirten Dr. Mollaoğlu, vitaminlerin de fazlasının zararlı olduğuna dikkat çekerek, önerilerini şöyle sıralıyor: “Selenyum, A,C,E vitaminleri, bağışıklık sistemini güçlendirdiği bilinen vitamin D, B vitaminlerini içeren multivitaminler kullanılabilir. Yüksek dozlarda vitamin kullanımının yaradan çok zarar vereceği unutulmamalıdır. Üzerinde tartışmalar yapılsa da; bol C vitamini tüketiminin gripten koruduğu bilinmektedir. Kış aylarında daha fazla C vitamini tüketmek için limon, portakal, greyfurt gibi turunçgillerle beraber; kuşburnu, kırmızı ve yeşil sivri biber, kivi, maydanoz ve roka da bol tüketilmelidir. Çünkü bu yeşil yapraklı sebzelerde bulunan C vitamini miktarı portakal, mandalina ve limonda bulunan C vitamini miktarından daha fazladır. Son zamanlarda vitamin D eksikliği olan kişilerde kış hastalıklarının daha çok görüldüğünü gösteren pek çok araştırma yapılmıştır. D vitamini seviyesini yükseltmenin en kolay yolu güneşlenmektir. Bu mümkün olmuyorsa D vitamini takviyesi alınabilir. Bu vitamin en çok balık, süt ve yumurtada bulunmaktadır; ancak günlük ihtiyacı besinlerle karşılamak mümkün değildir.” Bitkisel ürünlerin bağışıklık sisteminin üzerindeki etkilerinin kişiden kişiye değiştiğini vurgulayan Uzm. Dr. Özgür Mollaoğlu, “Raflarda gördüğümüz bitkisel (Herbal) birçok ürün, bağışıklık sistemini güçlendirdiği söylenerek satılmaktadır. Bu maddelerin bağışıklığı artırıcı etkileri kanıtlanmamış olmasına rağmen; bireysel farklılıkların olduğu gerçeğinden hareketle bazılarının olumlu etkileri görülmüştür. Yeşil çay, sarımsak, probiyotik yoğurtlar, kefir, içerdiği protein ve yararlı mikroorganizmalar sayesinde bağışıklık sistemimizi güçlendirir. Bunların dışında kış aylarında en sık görülen grip salgınlarından korunmanın diğer bir yolu da aşılanmaktır. Özellikle 65 yaş üzeri kişilerin bağışıklık sistemi gençlere göre daha zayıf olduğundan aşılanmaları uygun olacaktır. Aşının yaşlılardaki koruyuculuğunun gençlerdeki kadar yüksek olmadığını da belirtmek gerekir. Bundan dolayı yaşlı insanlar aşı olmalarına rağmen hastalık belirtileri oluşursa mutlaka hekime başvurmalıdırlar” ifadesini kullanıyor.
13.12.2011 - 13:45
null
[]
Kış hastalıklarına karşı güçlü bağışıklık
Sağlık
https://www.ntv.com.tr/saglik/kis-hastaliklarina-karsi-guclu-bagisiklik,ob0ffHhoFkyYaIJg73TKLw
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nde (IKBY) muhalefet çatısında yer alan Goran (Değişim) Hareketi genel seçimler için kullanılan elektronik sistemin hack'lendiğini iddia etti.
cumhuriyet.com.tr
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nde (IKBY) muhalefet çatısında yer alan Goran (Değişim) Hareketi, bugün ülkede genel seçimler için kullanılan elektronik sistemin hacklendiğini iddia etti. Katılımın düşük kaldığı belirtilen seçimlerde oy verme işlemi saat 18.00'da sona ermişti. Goran Hareketi, yaptığı açıklamada, elektronik oy verme sisteminin hacklendiğini ve oyların elektronik düzlemde sayılması halinde sonuçları tanımayacaklarını duyurdu. Elektronik sisteme hile karıştırıldığını iddia eden Goran Hareketi, oyların başka bir siyasi partinin oylarıyla değiştirildiğini savundu. Hack'lenme iddiasının olduğu bölgelerde Arapların ve Türkmenlerin ayaklandığını belirten Mehdi Sadun Beyatlı CNN Türk yayınında şu ifadelerde bulundu: "24 saat içinde gerçek sonuçlar açıklanacak. Kerkük'te hack'lenme son durumdu. Kerkük'te Araplar, Türkmenler ayaklandı. Kerkük'te Yüksek Seçim Kurulu önünde insanlar ayaklandı."
12 Mayıs 2018 Cumartesi, 21:25
cumhuriyet
null
Irak seçimlerinde sistem hack'lendi iddiası
turkiye
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/973971/Irak_secimlerinde_sistem_hack_lendi_iddiasi.html
A Milli Erkek Voleybol Takımı, 2019 Avrupa Şampiyonası C Grubu'ndaki üçüncü maçında Slovenya'ya 3-0 yenildi.
null
Fransa, Belçika, Slovenya ve Hollanda'nın ortaklaşa düzenlediği organizasyonda Türkiye, başkent Ljubljana'da ev sahibi ülke Slovenya ile karşılaştı. Milliler, rakibinin basit hataları sayesinde ilk setin başında 9-3 öne geçti ancak Slovenya, 22. oyunda sete denge getirdi (11-11). Bu noktadan sonra başa baş geçen ilk set, 30-28'lik skorla Slovenya'nın oldu. Servisler ve kısa paslarla ortadan yaptıkları hücumlarla etkili olan Slovenya, Türkiye'nin oyuna girmesine fırsat tanımadığı ikinci seti 25-16 alarak skoru 2-0'a getirdi. İki takımın da çokça hata yaptığı 3. setin son bölümünde, savunmada daha iyi performans sergileyen Slovenya, seti 25-23, karşılaşmayı da 3-0 kazandı. Slovenya, C Grubu'ndaki 3. karşılaşmasından da galip ayrıldı ve son 16 turuna yükselmeyi garantiledi. Türkiye ise 2. mağlubiyetini aldı. Türkiye, gruptaki dördüncü maçını, 17 Eylül Salı günü Belarus ile yapacak. : Stozice : Eldar Zulfugarov (Azerbaycan),Sinisa Isajlovic (Avusturya) : Oğuzhan Karasu, Arslan Ekşi, Baturalp Burak Güngör, Doğukan Ulu, Adis Lagumdzija, Yiğit Gülmezoğlu, (Burak Mert, Volkan Döne, Selçuk Keskin, İzzet Ünver, Metin Toy, Faik Samed Güneş) : Kozamernik, Vincic, Urnaut, Pajenk, Gasparini, Cebulj (Kovacic, Toncek Stern, Ziga Stern, Ropret, Klobucar) : 28-30, 16-25, 23-25 : 38, 24, 35 (97 dakika)
15.09.2019 - 23:47
haberturk
['a milli erkek voleybol takımı']
Slovenya'dan set alamadık
Voleybol
https://www.haberturk.com/slovenya-dan-set-alamadik-2522366-spor
Dünyanın en yaşlı insanı olarak bilinen Şilli Celino Villanueva Jaramillo, 121 yaşında hayatını kaybetti.
null
'Dünyanın en yaşlı' insanı unvanlı 121 yaşındaki Celino Villanueva Jaramillo, Şili'nin San José de Mariquina şehrinde tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi. 25 Temmuz 1896'da dünyaya gelen Jaramillo, doğum belgesi olmadığı için her ne kadar Guinnes Rekorlar Kitabı'na giremese de 'dünyanın en yaşlı insanı' unvanının sahibi olmuştu. Geçtiğimiz günlerde yatağınan düşerek üç kaburga kemiğini kırdı. Kırılan kemiklerden biriyle akciğeri yırtılan Jaramillo'nun bilinen hiçbir akrabası hayatta değil. Çiftçilikle uğraşan Celino Villanueva Jaramillo, cuma sabahı San José de Mariquina şehrindeki Mehuín Yerli Mezarlığı'nda defnediecek.
19.04.2018 - 09:43
ntv.com.tr
['Dünya', 'Şili', 'Güney Amerika']
Dünyanın en yaşlı insanı 121 yaşında hayatını kaybetti
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/dunyanin-en-yasli-insani-121-yasinda-hayatini-kaybetti,ATJZLTI-aE--Hk5hzXLVqg
Suriye'nin Humus kentinde Batılı bir gazetecinin de öldüğü saldırıda 8 kişi yaşamını yitirirken 25 kişi de yaralandı.
null
Suriye hükümetinin misafiri olarak Humus kentine götürülen yabancı gazeteciler ağır silahlarla yapılan bir saldırıya hedef oldu, bir Fransız gazeteci hayatını kaybetti. Saldırıda bir diğer Batılı gazeteci de yaralandı. Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi de, Humus'un Akrama semtindeki saldırıda Batılı bir gazetecinin hayatını kaybettiğini açıkladı. Gözlemevi'nin Suriyeli muhaliflere dayandırdığı haberde, Batılı gazetecilerin el bombası ya da roket saldırısına uğradığı iddia edildi. Suriyeli muhalifler, Suriye güvenlik güçleri ve ordu birliklerinin bugün düzenlediği operasyonlar ve çıkan şiddetli çatışmalarda 7'si ülkenin orta kesimlerinde yer alan Hama'da, 2'si Humus'ta ve 1'i ülkenin kuzey kesimlerindeki İdlib'de olmak üzere 10 kişinin yaşamını yitirdiğini belirtti. Ölenlerin yanı sıra yaralıların olduğunu kaydeden muhalifler, bugün Dera kentinde çok sayıda kişinin tutuklandığını, İdlib kentinde elektrik ve telefon bağlantılarının kesildiğini iddia etti. Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad ise, başkent Şam'ın en büyük meydanı olan Emevi Meydanı'ndan halka seslendi. Suriye devlet televizyonundan canlı olarak yayınlanan konuşmasında Esad, "Siz meydanlara inince ben de sizinle olmak istedim. Şam'ın kalbi Emevi Meydanı'nda sizlerle olmak istedim. Emevi'nin ve direnişin başkentinde sizinle olmak istedim" şeklinde hitap etti. İleriye doğru yürüdüklerini, bir yanda reformları yaptıklarını bir yandan da terörle mücadele ettiklerini savunan Esad, Suriye'nin komploya maruz kaldığını, bu tarz komplolara karşı herkesin hazırlıklı olması gerektiğini söyledi. Esad komplonun son dönemlerine geldiklerini ve komployu yeneceklerini de belirtti. Kısa süren konuşmasında Esad, "Ben sizinle geleceğe güvenle bakıyorum" dedi. Esad'a ve reform programına destek gösterileri bugün Şam'ın yanısıra Halep, Lazkiye, Haseke, Humus ve Süveyda kentlerinde de düzenlendi.
11.01.2012 - 18:54
null
[]
Suriye'de Batılı gazeteci öldürüldü
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/suriyede-batili-gazeteci-olduruldu,6Zyws49L0kqkOnQi_J7I1A
A Milli Futbol Takımı, 2016 Avrupa Şampiyonası elemeleri A Grubu'ndaki ilk maçında yarın deplasmanda İzlanda ile karşılaşacak - Başkent Reykjavik'te TSİ 21.45'te başlayacak maçı Hırvat hakem Ivan Bebek yönetecek.
cumhuriyet.com.tr
A Milli Futbol Takımı, 2016 Avrupa Şampiyonası elemeleri A Grubu'ndaki ilk maçında yarın deplasmanda İzlanda ile karşılaşacak. Başkent Reykjavik'teki Laugardalsvöllur Stadı'nda TSİ 21.45'te başlayacak maçı Hırvatistan Futbol Federasyonu'ndan hakem Ivan Bebek yönetecek. Bebek'in yardımcılıklarını Tomislav Petrovic ve Miro Grgic yapacak, dördüncü hakem ise Dalibor Conjar olacak. Müsabakada ilave yardımcı hakemlik görevini ise Domagoj Vuckov ve Ante Vucemilovic üstlenecek. Türkiye'nin grubunda günün diğer maçlarında Kazakistan-Letonya, Çek Cumhuriyeti-Hollanda karşı karşıya gelecek. Hazırlıklarının İskoçya etabını tamamlayarak bugün İzlanda'ya geçecek milliler, son antrenmanını bu akşam TSİ 21.30'da maçın oynanacağı statta yapacak. İdman öncesi Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim basın toplantısı düzenleyecek. - Aday kadro Semih Kaya ve Oğuzhan Özyakup'un sakatlıkları nedeniyle çıkarıldığı A Milli Futbol Takımı'nın aday kadrosunda şu futbolcular yer alıyor: Onur Recep Kıvrak (Trabzonspor), Volkan Babacan (İstanbul Başakşehir), Fehmi Mert Günok, Gökhan Gönül, Caner Erkin, Emre Belözoğlu, Mehmet Topal (Fenerbahçe), Tarık Çamdal (Eskişehirspor), Ömer Toprak, Hakan Çalhanoğlu (Bayer 04 Leverkusen), Hakan Kadir Balta, Selçuk İnan, Burak Yılmaz, Olcan Adın (Galatasaray), Ersan Adem Gülüm, İsmail Köybaşı, Olcay Şahan, Mustafa Pektemek (Beşiktaş), Ozan Tufan (Bursaspor), Arda Turan (Atletico Madrid), Ahmet İlhan Özek (Kardemir Karabükspor), Mevlüt Erdinç (Saint-Etienne
8 Eylül 2014 Pazartesi, 12:08
cumhuriyet
null
Türkiye 3 puanla başlamak istiyor
futbol
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/futbol/116165/Turkiye_3_puanla_baslamak_istiyor.html
Toshiba CEO’su Shigenori Shiga, şirketin milyar dolarlık kaybının ardından istifa ettiğini açıkladı.
null
Teknoloji devi Toshiba'nın CEO’su Shigenori Shiga, şirketin milyar dolarlık zarar ettiğini açıklamasının ardından istifa ettiğini duyurdu. Şirket, önceleri mali raporun sonuçlarını açıklamayı reddetmiş daha sonra Mart ayına kadar 3.4 milyar dolar zarar edildiğini açıklamıştı. Şirket, ABD’deki nükleer işletmesinden 6.3 milyar dolar zarar beklediğini açıkladı. Bu durum bazı analistlerin şirketin geleceğinin risk altında uyarılarını yapmasına neden oldu. Shiga, elde edilen zararın idari sorumluluğunu üstlenmek için böyle bir adım attığını ifade etti. Şirketin hisse senetleri bugün yüzde 9 oranında düşerken, borsadaki hisse senetleri ise Aralık ayından itibaren de yüzde 50 oranla değer kaybetti.
14.02.2017 - 18:37
İHA
['Teknoloji', 'Ekonomi']
Toshiba CEO'su Shiga istifa etti
Teknoloji
https://www.ntv.com.tr/teknoloji/toshiba-ceosu-shiga-istifa-etti,gRPffR-R_0iqXJNSzyGDZg
Konya'da, refüjü aşıp karşı şeride geçen otomobilin başka bir otomobile çarpması sonucu 3'ü kadın 7 kişi yaşamını yitirdi. Olay yerine gelen AK Parti Konya Milletvekili Ahmet Sorgun, yetkililerden bilgi aldı. Sorgun, gazetecilere yaptığı açıklamada, kazada 2 araçtaki 7 kişinin öldüğünü öğrendiğini söyledi. Kazayla ilgili başlatılan soruşturma sürüyor
DHA
Konya'da saat 22,30 da meydana gelen kazada 7 kişi olay yerinde feci şekilde can verdi. Kaza ticaret borsası şekerciler alt geçitinde meydana geldi. Zafer Samancı'nın haberine göre, 42 GF 252 plakalı araçla 42 ACM 965 plakalı araç aşırı hız ve direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu, karşı şerite geçti. Karşı şeritten gelen araçla kafa kafaya çarpışan iki araç içerisinde bulunan toplam 7 kişi olay yerinde feci şekilde can verdi. Olay yerine çok sayıda ambulans sevk edildi. Ancak kaza anında vatandaşlar hayatlarını kaybettikleri anlaşıldı. İddialara göre kazaya neden olan 42 ACM965 plakalı aracın alt geçide süratli girdiği ve virajı alamayarak orta korkuluk telli demirlerine çarptıktan sonra havalanıp karşı yönden gelen 42 GF 252 plakalı aracın üzerine düştüğünü söylediği öğrenildi.  DHA'nın haberine göre, kazanın ardından olay yerine çok sayıda polis, sağlık görevlisi ve itfaiye ekibi sevk edildi. Otomobilde sıkışan yaralılar, itfaiyenin müdahalesiyle çıkarıldı. 3'ü kadın 7 kişinin sağlık ekiplerinin yaptığı kontrolde hayatını kaybettiği belirlendi. Kazanın ardından görevlendirilen 2 Cumhuriyet Savcısı olay yerinde incelemede bulundu. Görevlendirilen 2 Cumhuriyet Savcısı, kaza yerinde incelemede bulundu. Alt geçit yaklaşık 2 saat ulaşıma kapandı. 7 kişinin cansız bedeni, yapılan incelemenin ardından otopsi için Konya Numune Hastanesi'nin morguna kaldırıldı.  AA'nın haberine göre kaza yerine gelen AK Parti Konya Milletvekili Ahmet Sorgun, yetkililerden bilgi aldı. Sorgun, gazetecilere yaptığı açıklamada, kazada 2 araçtaki 7 kişinin öldüğünü öğrendiğini söyledi. Trafik kurallara uyulmadığında, sadece kurallara uymayan değil, suçsuz kimselerin de bu durumdan zarar görebildiğini ifade eden Sorgun, şunları kaydetti: "Henüz kesin bir şey yok ama ilk tespitlere göre, bir taraftan gelen araç, ters yönden diğer tarafa uçmak suretiyle diğer aracın üzerine düşüyor. Cezalar, yasaklar önemli ama bilinç hepsinden daha önemli. Bu kazaları azaltacak olan trafik bilinci. Ne yazık ki bu konuda oldukça geriyiz. Bunu hiç kimse istemez. Yılda binlerce insanımız trafik kazaları yüzünden hayatını kaybediyor. Bu konuda hepimize görevler düşüyor. Hiç istenmeyen bir durum. Umarım bu son olur." Konya'da iki otomobilin çarpıştığı kazada ölen 7 kişiden 66 yaşındaki Muammer Can ve Memduha Can çiftinin düğünden döndükleri belirlendi. Ölenlerin bugün toprağa verileceği ifade edildi. Kazada yaşamını yitiren Muammer Can ve eşi Memduha Can çiftinin bir yakınlarının düğününe katıldıktan sonra evlerine gitmek için yola çıktıkları belirtildi. Hakan Yel, İbrahim Serdar Olgun ve Esranur Bilicen'in cenazelerinin yapılan otopsinin ardından ailelerine teslim edildiği ifade edildi.
20.07.2019 - 23:29
haberturk
['konya kaza', 'son dakika haberleri', 'son dakika', 'konya son dakika', 'katliam gibi kaza', 'konya haberleri', 'konya kaza 7 ölü']
Konya'da katliam gibi kaza: 7 ölü!
Gündem
https://www.haberturk.com/son-dakika-konya-da-feci-kaza-7-olu-2506254
Balıkesir'de boşanma davası açtığı eşi tarafından bıçaklanan 38 yaşındaki iki çocuk annesi kadın, hastanede öldü.
null
Bir haberi de 'den geldi. Boşanmak isteyen kadın eşi tarafından öldürüldü. Balıkesir'in Edremit ilçesi Camivasat Mahallesi, Gaziilyas Caddesi çıkmaz sokakta bulunan apartmanın önüne gelen Bahadır Y. (46), boşanma davası açan eşi Aygün Y'yi evinin önünde bıçakladı.  Ağır yaralanan Aygün Y, çevredeki vatandaşlar tarafından bir otomobille Edremit Devlet Hastanesine kaldırıldı. Aygün Y, müdahaleye rağmen kurtarılamadı. Olay yerinden kaçan zanlının yakalanması için soruşturma başlatıldı.
12.01.2017 - 11:55
Anadolu Ajansı
['Balıkesir', 'Kadın Cinayeti']
Balıkesir'de boşanmak isteyen kadın eşi tarafından öldürüldü
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/balikesirde-bosanmak-isteyen-kadin-esi-tarafindan-olduruldu,Zpv2vLCZxEiNWbqg4Mq61g
Çok sayıda küçükbaş hayvanı bulunun bir ailenin 5 yaşındaki kız çocuğunun, oğlaklara özenerek sürüde kendine alıştırdığı keçinin memesinden süt emmesi görenleri şaşırtıyor.
null
Doğallığını, yöreselliğini ve kültürünü koruyabilen Karaman'ın Taşkale beldesinde köylüler, koyun ve keçilerini bahar mevsimlerinde yaylara çıkararak sağımlarını yapıyorlar. Her yıl Nisan aylarında başlayan, Ağustos'a kadar süren bu işlemde kadınlar, yaylalara çıkardıkları keçi ve koyunları bir süre dinlendirdikten sonra sağmaya başlıyor.  Sürüdeki tüm küçükbaş hayvanların sağım işlemi tamamlandıktan sonra kuzu ve oğlaklar, memede kalan sütü emmeleri için annelerinin yanına bırakılıyor. Yaklaşık bin kadar keçi, koyun, kuzu ve oğlağın meleşme sesleri arasında sağım alanı adeta şenlik alanına dönüşüyor.  Her gün annesiyle birlikte yaylalara çıkan 5 yaşındaki Merve Gökçınar da, sağım işlemleri sırasında annesine yardımcı olmaya çalışıyor. Her sağım işlemi sonrasında oğlak ve kuzuların annelerinden süt emmesini izleyen küçük Merve, bir süre sonra bu kuzu ve oğlaklara özendi. Birkaç denemeden sonra ''Yağmur'' ismini verdiği bir keçiyi emmeye alışan küçük Merve, her gün diz çökerek keçiden bir oğlak gibi süt emiyor.  Kendisinin de yavrular gibi keçi emmeyi denediğini ancak ilkinde başaramadığını ifade eden Merve, zaman içinde keçiyi emmeyi öğrendiğini söyledi. Bunun bir süre sonra kendisinde alışkanlık yaptığı anlatan Merve Gökçınar, artık her gün keçi ve koyunların memesinden süt emdiğini belirtti.  Gökçınar ailesi de, Merve'nin keçiyi ilk etapta ekmek ve simit kuruları vererek kendisine alıştırdığını dile getirerek, ''Zaman içinde kendisine alıştırdığı bu keçiyle arkadaş gibi oldular. Sonra da keçiyi emmeye başladı'' bilgisini verdiler.
26.07.2011 - 13:12
null
[]
Keçi memesinden süt emiyor
Yaşam
https://www.ntv.com.tr/yasam/keci-memesinden-sut-emiyor,XsxLkDIIw0eXnT_Pq8lc3w
KHK ile ihraç edildikten sonra başlattıkları açlık grevine 324 gün sonra son veren akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça, tedavi gördükleri hastaneden taburcu edildi.
null
Yaklaşık bir yıldır sürdürdükleri açlık grevine iki hafta önce son veren akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça hastanede tedavi gördü. Tedavileri tamamlanan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça, hastaneden taburcu edildi. Olağanüstü Hal (OHAL) kapsamında çıkartılan KHK ile görevinden uzaklaştırılan akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça, Yüksel Caddesi İnsan Hakları Anıtı önünde açlık grevine başlamıştı. Mayıs ayında gözaltına alınan iki eğitimci, tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Aralık ayındaki davada Semih Özakça, hakkındaki tüm suçlamalardan berat etmişti. 6 yıl 3 ay hapis cezası verilen Gülmen ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.
09.02.2018 - 17:31
ntv.com.tr
['Türkiye', 'Polis Adliye', 'KHK ']
Nuriye Gülmen ve Semih Özakça taburcu oldu
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/nuriye-gulmen-ve-semih-ozakca-taburcu-oldu,I_XlXDfvT0SiDkS_xrLt0A
Warriors'tan sonra ligin en yüksek galibiyet yüzdesine sahip San Antonio Spurs, konuk olduğu Orlando Magic'i, all-star oyuncusu Kawhi Leonard'ın bitime 0,9 saniye kala attığı basketle 98-96 yendi.
null
Art arda 6. maçını kazanan Spurs'te Leonard 29 sayı, 7 ribaunt ve LaMarcus Aldridge 21 sayı, 7 ribaunt üretti. Kenardan gelen Patrick Mills de 17 sayı, 7 asist ve 6 ribauntluk katkıda bulundu. Magic cephesinde Evan Fournier'in 28 sayı, 5 asist ve Nikola Vucevic'in 20 sayı, 13 ribaunt, 5 asistlik gayreti, galibiyete yetmedi.
11.02.2016 - 12:52
Anadolu Ajansı
['Basketbol', 'Spor', 'NBA']
Spurs 0.9 saniye kala...
Spor
https://www.ntv.com.tr/spor/spurs-0-9-saniye-kala,rfv5dzDoFEm8-sIq3wlLrw
Michigan eyaletine bağlı Detroit'te, 18,5 milyar dolarlık borçla ülke tarihinin en büyük şehir iflası yaşandı.
null
ABD'de, Michigan eyaletine bağlı Detroit şehrinde, 18,5 milyar dolarlık borçla ülke tarihinin en büyük iflası yaşandı. Detroit Acil Durum Müdürü Kevyn Orr'un hazırladığı iflas kararı dosyası Vali Rick Snyder tarafından kabul edildi. Michigan Valisi Rick Snyder yaptığı açıklamada, "18,5 milyar dolarlık borcu bulunan Detroit'in iflastan başka şansı kalmamıştı" dedi. Detroit'in karşı karşıya kaldığı mali krizin çok uzun süre ihmal edildiğini bildiren Snyder, "Bu zor kararı temel hizmetleri hak eden Detroit halkı için alıyorum' diyerek, bu şekilde şehrin gelecekte mali yönden tekrar eski günlere döndürülebileceğini kaydetti. ABD tarihinin bir şehrin aldığı en büyük iflas kararının geçerli olması için hakim tarafından onanması gerekiyor. Otomotiv sanayindeki ağırlığıyla, Amerikan rüyasının lokomotif şehri Detroit, son aylarda 10 bin çalışanının maaşlarını ödeyebilmek için devlet destekli tahvil çıkarmıştı. Vergi oranlarının yasal limitlerine ulaştığı şehirde, bu oranların artırılması durumunda dahi, Detroitlilerin içinde bulunduğu ekonomik kriz nedeniyle söz konusu vergi ödemelerini yapabilmelerine imkansız gözüyle bakılıyordu. 2000 yılından bu yana nüfusu yüzde 28 azalan şehir, en büyük darbeyi, otomobil devlerinden General Motors ve Chrysler'in 2009'da iflaslarını istemesiyle almıştı. Bir zamanlar, otomobil sanayinin merkezi konumundaki Detroit'te bugün sokakların yüzde 40'ında sokak lambaları yanmazken, 78 bin terk edilmiş bina bulunuyor. Cinayet oranlarının yaklaşık 40 yılın en yüksek sayısına çıktığı Detroit, 20 yıldan fazla bir süredir ABD'nin en tehlikeli şehirlerinden biri olarak biliniyor. 1950 yılında nüfusu 1,5 milyon olan Detroit'te bugün 700 bin kişi yaşıyor.
19.07.2013 - 05:42
Anadolu Ajansı
[]
ABD'de Detroit şehri iflasını ilan etti 
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/abdde-detroit-sehri-iflasini-ilan-etti,70dfppF4i0u371L1aJjNFQ
"Çağrı" ve "Doktor Jivago" gibi filmlerin müziklerine imza atan Fransız besteci Maurice Jarre 84 yaşında ABD'de öldü.
null
Maurice Jarre'ın kendisi gibi besteci olan oğlu Jean-Michel Jarre'ın menajeri, Maurice Jarre'ın ABD'nin Los Angeles kentinde öldüğünü söyledi. Fransız internet sitesi Purepeople'a göre, Jarre, dün sabah kanser nedeniyle hayatını kaybetti. Yaptığı film müzikleriyle 3 kez Oscar ödülü kazanan Maurice Jarre, John Frankenheimer, Alfred Hitchcock, John Huston, Luchino Visconti, Peter Weir ve Mustafa Akad gibi ünlü yönetmenlerin filmlerinin müziklerine imza attı. Maurice Jarre 13 Eylül 1924'te Fransa'nın Lyon kentinde dünyaya geldi. Jarre, 1952'de George Franju'nun yönettiği kısa metrajlı "Hotel des Invalides" için ilk film müziğini besteledi. 1960'lı yılların ortalarında ABD'ye yerleşen Jarre, 1962'de "Arabistanlı Lawrence" (Lawrence of Arabia), 1965'te "Doktor Jivago" ve 1984'te "Hindistan'a Bir Yol" (A Passage to India) filmlerine yaptığı müzikler için Oscar ödülü kazandı. Maurice Jarre, Henri Verneuil'ün "Le president", Franco Zeffirelli'nin "Jesus de Nazareth", Peter Weir'in "Witness" ve "Ölü Ozanlar Derneği" (Dead Poets Society) filmlerinin müziklerini de besteledi. Jarre'ın müziklerini bestelediği bazı filmler ve diziler arasında, "Shogun", "Çok Gizli" (Top Secret), "Çöl Arslanı", "En Uzun Gün" (The Longest Day), "Hayalet" (Ghost), "Paris Yanıyor", "Sisteki Goriller" (Gorillas in the Mist) ve "Sivrisinek Sahili" (The Mosquito Coast) de bulunuyor. Maurice Jarre, İslam tarihi üzerine yapılmış en iyi filmlerden biri olarak görülen "Çağrı"nın (The Message) müziklerine de imza atmıştı. Jarre, birkaç yıl önce bir Fransız dergisine yaptığı açıklamada, "Bir filmde, besteci ağır bir zincirin son halkasıdır. Besteci sık sık kendisini filmini piyasaya sürmek için çıldıran bir yönetmenin karşısında bulur. Sonra her şey çok hızlı ilerler. Arabistanlı Lawrence'da bana 2 saatlik müzik için 6 hafta vermişlerdi" demişti. Maurice Jarre, Paris Operası için aralarında Notre Dame De Paris'nin de bulunduğu çok sayıda bale müziği de bestelemişti. 3 çocuğu olan Jarre, son olarak geçen ay Berlin Festivalinde müzik yaşamındaki başarıları nedeniyle Altın Ayı ödülüne layık görüldü.
30.03.2009 - 16:30
Anadolu Ajansı
[]
'Çağrı' ve 'Doktor Jivago'nun bestecisi öldü
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/cagri-ve-doktor-jivagonun-bestecisi-oldu,2Jhm9dpuTECs7cu8yP1yLw
Nobel Edebiyat Ödülü'nü alan Orhan Pamuk, Stockholm'e giderken neler yaşandı? Oray Eğin yazdı
null
Nobel Edebiyat Ödülü'nü Orhan Pamuk'un alması Türkiye'de yeteri kadar sevinç yaratmadı belki, yazara kızanlar ona sevinenlerin sayısını kat be kat aştı ama pazar günkü tören için Türk Medyası Stockholm'e bir ordu gönderdi. Dün, THY'nin 10:20 Stockholm uçağı bir basın kokteyli gibiydi... İşte ilk gün notları... Business Class ve Ekonomi ayrımı hemen göze çarpıyordu: Business'ta oturan gazeteciler sırasıyla Altan Öymen, Doğan Hızlan, hamile hamile buralara kadar gelen Balçiçek Pamir, İsmet Berkan, Hasan Cemal, Ferhat Boratav ve Soner Yalçın'dı. Ekonomi sınıfında ise Şahin Alpay, Fehmi Koru, Ali Bayramoğlu, Cüneyt Özdemir, Okay Gönensin, Kürşat Bumin, Derya Sazak, Filiz Aygündüz, Banu Güven, Metin Celal, Feridun Andaç ve Cengiz Çandar göze çarpıyordu. Banu Güven gece geç yayın yaptığı için, uçakta uyumayı tercih etti. Kürşat Bumin de uyuyanlar arasındaydı. Basın uçağının kafile başkanı olarak Hürriyet'ten Doğan Hızlan'ı taçlandırmak mümkün. Hızlan, teker teker gazetecilerle ilgilendi, kim var kim yok diye yoklama yaptı kalkıştan önce. Kafilenin yadımcı kaptanı ise Hasan Cemal'di. Hasan Cemal yine 'signature look'undaydı: Lacivert ceket, haki pantolonlar. Davetiyelerin ve basın kartlarının alındığı Dışişleri Bakanlığı'ndaki yetkiliye Hasan Cemal'in önemini, Cemal Paşa'nın torunu olduğunu söyleyince doğal olarak etkilendi. Cüneyt Özdemir, uçakta dizüstü bilgisayarından yapımcısı olduğu 'Sağır Oda'nın bu hafta yayınlanacak 11. bölümünü izledi, notlar tuttu. Ayrıca 'Kaçak Naziler ve Mossad' kitabını da okudu. Soner Yalçın ise Stockholm yolunda, Demir Özlü'nün Stockholm anılarını anlattığı 'Sürgünde 10 Yıl' kitabını ve New York dergisini okudu. Uçakta okur yazarlık gözlemi yapıldığında gazeteler öne çıkıyordu. Didik didik edilen Türk gazetelerinin yanı sıra, İsmet Berkan Herald Tribune de okudu. CNN Türk'ün genel yayın yönetmeni Ferhat Boratav'da ise Time ve Penguen dergileri vardı. Şahin Alpay İslamcı basının gazetelerini okuduktan sonra, Esra Özyürek'in 'Nostalgia for the Modern' kitabını altını çizerek okudu. Gerçek bir polisiye meraklısı olan Okay Gönensin'in elinde ise Emrah Serbes'in 'Her Temas İz Bırakır' kitabı vardı. Uçaktaki gazetecileri, 1A'daki Altan Öymen'den başlayarak 'beşNbirK' çekti. Stockholm'de gazeteciler arasındaki asıl yarış sadece çok kısıtlı sayıda insanın katılacağı 'banquet' yemeğinde yaşanacak. Kralın huzurunda yenecek yemeğe sadece frakla katılmak mümkün. Türkiye'den katılacak isimlerden bazıları Hasan Cemal, Cüneyt Özdemir ve Yavuz Baydar. Hasan Cemal, frak'ını Türkiye'den getirmiş. Fehmi Koru, Orhan Pamuk'un konuşmasının ardından Türkiye'ye dönecek. Katılsaydı frak giyecek mi, popüler sorulardan biri. Gazete bazına en çok adam yollayan kurum Milliyet'le Yeni Şafak. Yeni Şafak'ın liberal isimleri Orhan Pamuk'u yalnız bırakmıyor: Bumin, Bayramoğlu, Koru üçlüsü bir arada. Orhan Pamuk'un İletişim'den çıkan kitaplarının kapaklarını tasarlayan reklamcı Hakkı Mısırlıoğlu ve eşi de davetliler arasında, dün uçakta geldiler. Uçakta gazeteciler arasında espri 'Vatan hainleri'ydi. Özellikle Hasan Cemal Pamuk'u takip etmeye gelen gazetecilere 'Vatan haini' diye takıldı. Futbol da popüler sohbet konularından biriydi. Cengiz Çandar ve Stockholm sokaklarında sarı-kırmızı beresiyle dolaşan Hasan Cemal, uçağa binmeden önce Fenerbahçe-Galatasaray maçını değerlendirdi. Festivalin merkezi Grand Hotel. Girişe kurulan standda Pamuk'un özel davetiyeleri var. Ancak Dışişleri'nden akredite olanlar Bakanlık'a gitti. Standda ayrıca Nobel'le ilgili bazı kitaplar ve posterler de satılıyor. Pek çok isim Grand Hotel'de kalırken, Ferhat Boratav Hilton'da kalmayı tercih etti. Geleceği söylenen ama henüz ortalarda görünmeyen isimler de var: Güzel Zeynep olarak bilinen Zeynep Oral, romantik isyankar olarak bilinen Can Dündar ve cuma günü gelmesi beklenen Güneri Cıvaoğlu. Cıvaoğlu'nun ödül töreninden hemen önce, şanına yakışır şekilde özel uçakla gelip özel uçakla döneceği esprileri de havada uçuşuyor.
07.12.2006 - 10:49
haberturk
[]
Oray Eğin yazdı: Stockholm yolunda neler oldu?
Gündem
https://www.haberturk.com/gundem/haber/8271-oray-egin-yazdi-stockholm-yolunda-neler-oldu
Sarıyer'de, çocuk haklarını koruyan ve savunan bir yaşam kültürünün oluşturulması ve yaygınlaştırılması amacıyla düzenlenen "Çocuk Hakları Festivali" başladı.
null
, ve Çocuk Çalışmaları Birimi ortaklığıyla yürütülen "Demokratik Vatandaşlık ve İnsan Hakları Eğitimi Hibe Programı" kapsamında düzenlenen festivalin ilk gününde, Hürriyet Ortaokulu ve İTÜ Geliştirme Vakfı Özel Dr. Natuk Birkan Ortaokulu tarafından hazırlanan Çocuk Hakları Sergisi açıldı. Sarıyer Belediyesi Evlendirme Dairesi ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen sergide, okulların hazırladığı tuval çalışmaları, temsili dilek ve şikayet kutusu, çocuk meclisi ve çocuk hakları ağacının yapıldığı 'hak' temalı resimler yer alıyor. Sergiyi gezenler, daha sonra (ÇOÇA) tarafından hazırlanan Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin anlatıldığı animasyon filmi seyrettiler. Sarıyer Belediye Başkanı , açılıştaki konuşmasında, "Sizin haklarınızdan bir hakkımı da almış bulunuyorum böylece. Sizler, içinde bulunduğunuz dünyada haklarınızı birazcık daha öne çıkardığınızda, yarının büyükleri, bugünün gençleri olacaksınız" dedi. Çocuk Hakları Festivali kapsamında Sarıyerli öğrenciler hazırladıkları kısa filmler, resim sergileri ve tiyatro gösterileri ile programa renk kattılar. İTÜ Geliştirme Vakfı Özel Ortaokulu tarafından hazırlanan "Çocuğuz, Haklarımız Var" oyun çalışmasında, çocuk işçileri konu alan gösteri sunuldu. Kısa film seansında ise FSM SAGEM şubesinin hazırladığı "Akran Zorbalığı" filminde, büyük çocukların küçük çocuklara uyguladığı şiddet anlatıldı. Daha sonra, Kazım Karabekir Ortaokulu'nun hazırladığı kısa film de izleyicilere sunuldu. Festivalin ikinci bölümü ise, R. Güney Kıldıran, Fahrettin Arslan ve Kazım Karabekir Ortaokulları tarafından hazırlanan gösteriler ile çocukların yaptığı resimlerden oluşan sergiyle başladı. Drama ve Şiir Seansı kapsamında yapılan programda ise Kazım Karabekir Ortaokulu'nun hazırladığı tiyatro gösteriminden sonra, R. Güney Kıldıran Ortaokulu öğrencileri şiir dinletisi gerçekleştirdi. Fahrettin Arslan Ortaokulu ve Cumhuriyet SAGEM öğrencilerinin hazırladığı çocuk röportajları renkli anlar yaşatırken, çocukların yaratıcılıklarını kullanarak atık maddeden kamera yaptığı drama çalışmasını programa katılan öğrenciler hayranlıkla izledi. Atık maddelerden kendilerine enstrüman üreten R. Güney Kıldıran Ortaokulu öğrencileri, Çocuk Hakları Marşı'nı söyleyerek büyük alkış topladı. Festivalin birinci günü, Çocuk Hakları slayt gösterimiyle sona erdi. Festival, üç gün boyunca çocukların birbirinden güzel gösterileriyle devam edecek.
25.12.2014 - 18:36
DHA
[]
Atık maddelerden enstrüman yaptılar
Yaşam
https://www.ntv.com.tr/yasam/atik-maddelerden-enstruman-yaptilar,gl1_n02200a5ueU3msXYQA
İstanbul'daki Maltepe Belediyesi'nin "Yeşil Belediyecilik" anlayışı kapsamında Ekolojik Üreticiler Derneği ile işbirliği içerisinde hayata geçirdiği Maltepe Belediyesi Organik Halk Pazarı açıldı.
null
Pazarın açılışı Maltepe Belediye Başkanı Prof. Dr. Mustafa Zengin ve Maltepe Belediyesi'nden yetkililerin katılımıyla gerçekleştirildi. Maltepe Belediye Başkanı Zengin, pazar tezgahlarını Maltepe Kaymakamı Ahmet Okur ve Maltepe Eski Kaymakamı İsmail Maden ile birlikte gezdi. Maltepe Belediyesi Organik Halk Pazarı'nda her türlü sertifikalı organik ürünün satışı yapılacak. Pazarın denetimi Maltepe Belediyesi ve organik tarım konusunda uzman ve sertifikalı bir ziraat mühendisi tarafından gerçekleştirilecek. Ekolojik Üreticiler Derneği pazarın organizasyonunda ve denetiminde Ziraat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi ile de işbirliği yapıyor. Pazarda ayrılan bir bölümde Maltepeli kadınlar tarafından üretilen el sanatları ve el emeği ürünleri de sergileniyor. Maltepe Belediye Başkanı, sade ve şık tasarımı, ulaşımının kolaylığı, üretici ve tüketiciyi biraraya getirmesi gibi pek çok özelliğiyle dikkat çeken Maltepe Belediyesi Organik Halk Pazarı'nda amaçlarının vatandaşa en iyi hizmeti sunmak olduğunu belirtti. Zengin, organik pazarda bulunan bütün ürünlerin sertifikalı, denetimli ve sağlıklı olmalarının büyük önem taşıdığını vurguladı. Maltepe Belediye Başkanı; "Çocukluğumuzdaki tatları gelecek nesilleri korumak adına onlara aktarmalıyız." dedi. Maltepe halkının ve medyanın yoğun ilgi gösterdiği Maltepe Belediyesi Organik Halk Pazarı, akşam geç saatlere kadar açık kaldı. Pazar, kapanış saatlerinde Ekolojik Üreticiler Derneği üyeleri, pazar katılımcıları ve pazara gelen Maltepelilerle birlikte yapılan bir kutlama kokteyliyle keyifli bir şekilde sonlandırıldı.
20.07.2010 - 11:08
null
[]
Maltepe'de organik pazar
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/maltepede-organik-pazar,zCPEgCI_UkqyxmeJMGc6QQ
Kansere karşı Türk doktordan umut veren çalışma
null
Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Tıp Fakültesi öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Nidai Özeş, meme kanseri ve akciğer fibrozu (sirozu) tedavisinde etkin olan bir molekül tanımladıklarını söyledi. Prof. Dr. Özeş, elde ettikleri bileşiğin, 4 yıl içerisinde ilaç haline getirileceğini söyledi. AÜ Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji ve Genetik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Nidai Özeş, AÜ Teknokenti'nde 2010 yılından bu yana yürüttükleri çalışmalar sonunda, meme kanserine ve akciğer fibrozuna karşı etkinlik gösteren molekül tanımladıklarını açıkladı. 2009 yılından bu yana özellikle metastatik meme kanseri ve akciğer kanserine karşı biyolojik etkinlik gösteren molekül tanımlamasıyla ilgili çalışmalar yürüttüklerini aktaran Prof.Dr. Özeş, "Özellikle son iki yıldır doğal ya da tıbbi bitki olarak tanımladığımız bitkilerin kök ve yapraklarında yaptığımız taramalar neticesinde, izolasyonunu yaptığımız 20'ye yakın bileşik elde ettik. Bu bitkilerden 6'sının kimyasal yapılarını çözümledik. Bunların hücre doku kültürü çalışmalarında hücreleri baskıladığını tespit ettik" dedi. Kimyasal yapısı çözümlenen bileşiklerden özellikle birinin metastik meme kanserine karşı etkin olduğunu, ayrıca akciğer fibrozu gibi tedavisi çok zor olan hastalığa karşı da biyolojik etkinlik gösterdiğini saptadıklarını aktaran Prof. Dr. Özeş, şöyle dedi: "Elde ettiğimiz bu bileşiğin patent korumasını alabilmek için 'ye başvurusunu yaptık. Böylece buluşumuz 1 yıl boyunca patent korumasına alındı. Bu bileşiklerin sentetik olarak üretilmesi ve toksikoloji çalışmalarını yurt dışında yapacağız. Onun ardından Faz 1 A ve Faz 1 B çalışmalarını da ülkemizdeki klinik merkezlerde gerçekleştireceğiz. Böylece ilaç adaylarımızı insanda kullanılabilir formda geliştireceğimiz çalışmaları, önümüzdeki yıllarda tamamlayacağız. Çalışmaların önümüzdeki 4 yıl içinde tamamlanacağını öngörüyoruz." Prof. Osman Nidai Dr. Özeş, söz konusu bileşiklerin patent müracaatları için AB ve ABD patent ofislerine de en geç 4 ay içinde başvuracaklarını aktardı.
05.02.2015 - 11:27
haberturk
['akdeniz üniversitesi', 'kanser', 'çalışma', 'prof. dr. osman nidai özeş', 'tse']
Kansere karşı umut verici çalışma!
Sağlık
https://www.haberturk.com/saglik/haber/1039380-kansere-karsi-umut-verici-calisma
Houston Rockets, all-star pivotu Dwight Howard'ın 22 sayı, 14 ribaunt ürettiği maçta, ağırladığı Los Angeles Clippers'ı 107-97 mağlup etti.
null
Rockets'ta 18 sayı, 11 asist, 5 ribauntla mücadele eden James Harden ve 17 sayı kaydeden Trevor Ariza, galibiyette önemli rol oynadı. Clippers'ta Blake Griffin'in 22 sayı, 8 ribaunt, 6 asist, J.J. Redick'in 19 sayı, DeAndre Jordan'ın 16 sayı, 11 ribaunt, 4 blok ve Chris Paul'ün 12 sayı, 10 asist, 7 top çalmalık performansı galibiyete yetmedi.
20.12.2015 - 12:00
Anadolu Ajansı
['Basketbol', 'Spor', 'NBA']
Rockets, Clippers'ı Howard ile geçti
Spor
https://www.ntv.com.tr/spor/rockets-clippersi-howard-ile-gecti,bLN1Z6-bHUiGKnz3hwzPgw
New York’un tam göbeğinde, Samsung yetkililerini çileden çıkaran bir durum söz konusu.
null
iPhone’un en büyük rakibi olarak gösterilen Galaxy S serisinin en son modeli, Galaxy S 4, Perşembe’yi Cuma’ya bağlayan gece TSİ 02.00’da başlayacak etkinlikle teknoloji dünyasına sunulacak. Samsung, etkinlik için çok büyük promosyon çalışmaları yapmış olsa da, bir diğer Güney Koreli şirket LG’nin mağduru olmuş durumda. Samsung, geçtiğimiz hafta New York’un dünyaca ünlü Times Meydanı’nda dev bir billboard kiralayarak Galaxy S 4 etkinliğinin tanıtım afişini yerleştirdi. Her gün yüz binlerce kişinin adım attığı meydanda ‘Be Ready 4 The Next Galaxy’, yani ‘Yeni Galaxy için hazır olun’ sloganını gözler önüne seren Samsung, hiç beklemediği bir durumla karşı karşıya kaldı. LG, Samsung reklamının tam üzerine kendi reklamını koymuştu. LG’nin yeni akıllı telefonu Optimus G için hazırladığı reklamı kendi reklam panolarının üzerinde gören Samsung yetkilileri, neye uğradığını şaşırdı. Dahası, LG’nin kullandığı slogan da S 4 reklamını gölgede bırakacak cinsten: ‘LG Optimus G Is Here 4 You Now’, yani ‘LG Optimus G şimdi sizin için burada.’ LG’nin son derece kurnazca hareketi, Optimus G için dikkat çekici olmayı fazlasıyla başardığı gibi, Samsung’a bir gözdağı da veriyor olabilir. Engadget sitesinin yayımladığı fotoğraf, promosyon alanında oldukça başarılı olan Samsung’un son zamanlarda karşılaştığı en zor durumlardan birini gözler önüne serdi. ‘Times Meydanı savaşının’ iki şirket arasındaki ilişkilere gelecekte nasıl yansıyacağı ise şimdiden merak konusu.
14.03.2013 - 15:51
null
[]
Samsung'a Times Meydanı'nda kötü sürpriz
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/samsunga-times-meydaninda-kotu-surpriz,A9ra476KgEy_xcIKwHrx0Q
Malezya'da bira içen bir kadına verilen kırbaç cezası, kamu hizmeti cezasına çevrildi.
null
Malezya'da bir kadına bira içtiği için verilen kırbaç cezası, kamu hizmeti cezasına çevrildi. Pahang eyaleti İslam Dairesi, 2 çocuk annesi Kartika Sari Devi Şukarno'ya gönderdiği mektupla, eyalette "İslam'ın muhafızı" olan Sultan'ın, kadının cezasını 3 haftalık kamu hizmeti cezasına çevirdiğini iletti. Malezya'nın 13 eyaletinin çoğu sultanlar tarafından yönetiliyor. İdari işlerde sembolik rol oynayan sultanlar daha çok dini konularda söz sahibi. Eski bir manken ve hemşire olan Kartika, bira içtiği için geçen Temmuz ayında 6 kırbaç ve 5 bin ringit (yaklaşık 2145 TL) para cezasına çarptırılmıştı.
01.04.2010 - 16:34
Anadolu Ajansı
[]
Biraya kırbaç cezası yerine, kamu hizmeti
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/biraya-kirbac-cezasi-yerine-kamu-hizmeti,pmwgmGSrX0Kbq-YZ7QM93Q
Balıkesir'in Kepsut ilçesindeki bir genç kızı kaçırdıkları iddiasıyla tutuklanan, kızın eski nişanlısı Serkan Ş. ile Yaşar Melih Ö. ve tutuksuz sanık Hasgül A. hakkında 10 yıl 6'şar ay hapis cezası istemiyle dava açıldı.
null
Olayı soruşturan Cumhuriyet Savcısı Cumhuriyet Savcısı Murat Veysel Sular'ın hazırladığı iddianamede, her üç sanığın fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek cebir ve tehdit kullanarak mağdur Gizem B.'yi "Hürriyetinden yoksun kıldıkları"na dair haklarında yeterli suç şüphesi bulunduğu belirtildi. İddianamede, Serkan Ş. annesi Hasgül A. ve Yaşar Melih Ö. hakkında "Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlamasıyla 10 yıl 6'şar ay hapis cezası istemiyle yargılanması talep edildi. Gizem'in avukatı Seda Akyüz, gazetecilere yaptığı açıklamada, sanıkların asliye ceza mahkemesi yerine ağır ceza mahkemesinde yargılanması gerektiğini savunarak, "Sanıklara sadece bu suçtan değil, 'yağma ve darp' suçlarından da dava açılmalıydı" dedi. Balıkesir'in Kepsut ilçesinde yaşayan Gizem B. (23), 8 Şubat 2016 tarihinde kaçırılarak İzmir'e getirilmiş, polis ekipleri olaydan bir gün sonra ise ihbar üzerine Gizem'i kurtarmıştı. Kaçırılma olayıyla ilgili gözaltına alınan Gizem'in eski nişanlısı Serkan Ş. ve Yaşar Melih Ö. tutuklanmış, Serkan Ş'nin annesi Hasgül A. tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı.
16.03.2016 - 19:01
Anadolu Ajansı
['Türkiye']
Gizem'i kaçıranlar için istenen ceza belli oldu
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/gizemi-kaciranlar-icin-istenen-ceza-belli-oldu,MoAtTtAPDk2RxIFrQ1SegA
Jandarma Genel Komutanlığı 22 bin sözleşmeli uzman erbaş alımı yapacak. Jandarma uzman erbaş alımı sınavına girecek adaylar ön başvuru yaptıktan sonra yazılı sınava ve sınavı geçtikleri takdirde sözlü sınava girmeye hak kazanacaklar. Peki, 2019 Jandarma Sözleşmeli Uzman Erbaş başvuru tarihi! JGK Başvuru şartları neler? İşte, başvuru kılavuzu...
null
Jandarma Genel Komutanlığı 22 bin Sözleşmeli uzman erbaş alımı başvuruları binlerce vatandaş tarafından merak konusu oldu. Jandarma uzman erbaş alımı sınavına girecek adaylar ön başvuru yaptıktan sonra yazılı sınava ve sınavı geçtikleri takdirde sözlü sınava girmeye hak kazanacaklar. Peki, 2019 Jandarma Sözleşmeli Uzman Erbaş başvuru tarihi ne zaman! JGK Başvuru şartları neler? İşte, başvuru kılavuzu... Ön başvurular, https://vatandas.jandarma.gov.tr/PTM/Giris internet adresinde Personel/öğrenci alım başvuruları ve sonuçları‟‟ kısmından 19 Mart – 04 Nisan 2019 (saat 17.00‟ye kadar) tarihleri arasında ön başvuru formunun doldurulması suretiyle yapılacak. Ön başvuru yapan adaylardan çağrılma önceliklerine göre sınav tarihi ve sınav alanlarının kapasitesi nedeniyle 40.000 aday sınavlara çağrılacaktır. a. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı ve erkek olmak, b. En az lise ve dengi okul mezunu olmak, (yurt dışında eğitim görenler denklik belgesini sisteme yükleyecektir.) c. Nüfus kaydına göre 04 Nisan 2019 tarihi itibarıyla yirmi (20) yaĢından gün almış olmak ve yirmi yedi (27) yaşını bitirmemiş olmak [04 Nisan 1999 (dahil) – 01 Ocak 1992 (dahil) tarihleri arasında doğanlar] ç. Askerlik hizmetini yapma şartı aranmamaktadır. Ancak, askerlik hizmetini yapmakta iken müracaat edenler için Birlik Komutanlıklarınca düzenlenen Tablo-2‟deki Nitelik Belgesinden seksen (80) puan ve üzeri not almış olmak. d. Askerlik hizmetini yapmakta iken Askerliğe elverişli değildir raporu alarak terhis edilmemiş olmak, e. Askerlik hizmetini yapmış olan adaylar için müracaat tarihinin ilk günü itibariyle , terhisinin üzerinden beş yıldan fazla süre geçmemiş olmak (04 Nisan 2014 tarihi ve sonrasında terhis olmak.), f. Müracaat edecek adayların hem yirmi yedi (27) yaşını bitirmemiş olması, hem de terhisinin üzerinden beş (5) yıldan fazla süre geçmemiş olmak, g. Sözleşmeli erbaş ve erlerden en az üç (3) yıl görev yapmış, müteakip sözleşme süreleri içerisinde ve 01 Ocak 2019 tarihi itibari ile yirmi dokuz (29) yaşını bitirmemiş olmak, (04 Nisan 1999 [dahil] – 01 Ocak 1990 [dahil] tarihleri arasında doğanlar) ğ. Sözleşmeli erbaş ve er olarak halen görev yapanların, başvurunun son günü olan 4 Nisan 2019 tarihi ile üç (3) yılını doldurmuĢ ve müteakip dönem için sözleşme imzalamış olması gerekmektedir. Adaylar gelirken ilk sözleşme tarihi, sözleşme bitim tarihi ve yeni sözleşme tarihini gösterir belgeyi yanında getireceklerdir. Jandarma Genel Komutanlığına Sözleşmeli Uzman Erbaş (erkek) temin edilecektir. Askerlik hizmetini yapmış olmak şartı bulunmamaktadır. Askerliğini yapmayanlar ile halen silahaltında bulunanlar da başvuru yapabilecektir. Ön başvurular, https://vatandas.jandarma.gov.tr/PTM/Giris internet adresinde "Personel/öğrenci alım başvuruları ve sonuçları‟‟ kısmından 19 Mart - 04 Nisan 2019 (saat 17.00‟ye kadar) tarihleri arasında ön başvuru formunun doldurulması suretiyle yapılacaktır. Ön başvuru yapan adaylardan çağrılma önceliklerine göre sınav tarihi ve sınav alanlarının kapasitesi nedeniyle 40.000 aday sınavlara çağrılacaktır. Ön başvuru yapan adaylardan çağrılma önceliklerine göre, sınav tarihi ve sınav alanlarının kapasitesi nedeniyle 40.000 aday sınavlara çağrılacaktır. Sınavlara çağrılacak adayların %50‟si (20.000 kişi) 2018 yılı KPSS‟den (P3, P93, P94) en az (50) puan alanlardan, %50‟si (20.000) ise 2018 yılı KPSS‟ye hiç girmeyenler ile sınava giren ancak (50)‟nin altında puan alanlardan seçilecektir. 2018 yılı KPSS puanı (P3, P93, P94) (50)‟nin altında olanlar, KPSS puanı hiç olmayanlarla birlikte değerlendirilecektir.
20.03.2019 - 12:29
haberturk
['jandarma uzman erbaş', 'jandarma uzman erbaş alımı', 'jandarma uzman erbaş alımı başvuruları', 'uzman erbaş alımı', 'jgk', 'uzman jandarma alımı 2019', 'jandarma 22 bin uzman erbaş alımı', 'personel alımı']
2019 Jandarma Uzman Erbaş başvuru tarihi! JGK Başvuru şartları neler? İşte, başvuru kılavuzu
Sosyal Güvenlik
https://www.haberturk.com/2019-jandarma-uzman-erbas-basvuru-tarihi-jgk-basvuru-sartlari-neler-iste-basvuru-kilavuzu-2409028-ekonomi
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ile İETT İşletmeleri Genel Müdürlüğü arasında imzalanan protokolle, T3 Kadıköy-Moda Nostaljik Tramvay Hattı, Büyükşehir Belediyesi'ne devredildi.
null
İETT İşletmeleri Genel Müdürlüğü tarafından inşa edilen ve mülkiyeti İETT'ye ait olan T3 Kadıköy-Moda Nostaljik Tramvay Hattı'nın, istasyonları, yolcu terminalleri, durakları, hatta çalışan raylı araçları, bu iş ve işlemlerle ilgili tesisleri, eklenti veya bütünleyici parçalarının İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne bedeli mukabili bütün hakları, sorumlulukları kapsayacak şekilde devredilmesini öngören protokol, Büyükşehir Belediye Meclisi'nde ele alındı. İBB Başkanı Mevlüt Uysal ve İETT Genel Müdür Vekili Ahmet Bağış'ın imzalarının bulunduğu devir protokolüne, CHP'li üyeler karşı çıktı. CHP Meclis Üyesi Hakkı Sağlam, İETT'nin İSKİ gibi köklü kuruluşlardan biri olduğunu, kurumun eskiden çatı görevi gördüğünü ve tüm toplu ulaşımı koordine ettiğini ancak son yıllarda ellerindeki yetki ve olanakların alındığını savundu. İstanbul'da toplu ulaşımın ve raylı sistemin tökezlediğini bunun da uygulanan yanlış politikalardan kaynaklandığını ileri süren Sağlam, "Bu yanlış kararlardan vazgeçilirse İstanbul'un temel sorunlarının tamamı çözülür. İETT'den elinizi çekin" dedi. Eleştirilere cevap veren Hukuk Komisyonu Başkanı Osman Gökçebaş, Hakkı Sağlam'ın kamu yararına olan tüm kararlara muhalefet ettiğini söyledi. Kadıköy-Moda Nostaljik Tramvay Hattı'nın kaldırılmayacağını, kamu eliyle yine hizmet vermeye devam edeceğini dile getiren Gökçebaş, "Zaten 2011 yılında 2320 sayılı İBB Meclisi'nde alınmış kararda raylı sistemlerin, Büyükşehir Belediyesi'ne devredildiği belirtilmiş. Eski karara istinaden burayı büyükşehir bünyesine alıyoruz. Halihazırda orayı yine belediyemizin iştiraki olan Ulaşım A.Ş. işletecektir. Hakkı Sağlam, her olumlu şeye muhalefet ede ede sözüne itibar edilmesini ortadan kaldırdı. İETT ayrı bir kurum değil, kamu hizmeti veren ve Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı bir kuruluştur. Bu tür kararların alınması gayet normaldir" diye konuştu. CHP Meclis Üyesi Ercan Erdem ise Kadıköy Belediyesi'nde 10 sene Meclis üyeliği yaptığını ifade ederek, devrin para aktarmak amacıyla yapıldığını savundu. Halihazırda söz konusu tramvay hattının Ulaşım A.Ş. tarafından işletildiğini dile getiren Erdem, İETT'nin malının Büyükşehir'e devretmenin doğru olmadığını iddia etti. Konuşmaların ardından İBB Meclisi İkinci Başkanvekili Göksel Gümüşdağ, imzalanan protokolü üyelerin oylamasına sundu. CHP'lilerin ret oyu verdiği devir protokolü, oy çokluğuyla kabul edilerek Meclis'ten geçti. Böylece, Kadıköy-Moda Nostaljik Tramvayı'nın, İETT'den alınarak İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne devredilmesi onaylanmış oldu. Raylı sistemlerin devir bedelinin bu hattın kayıtlı maliyet bedellerinin tamamından oluştuğu belirtilen protokolde, devir tarihinde İETT muhasebe kayıtlarında hattın duran varlıklarının ilgili hesaplardaki güncel değerinin 11 milyon 240 bin 963 lira olduğu vurgulandı. T3 Kadıköy-Moda Nostaljik Tramvayı'nın hesaplanan devir bedellerinin İETT'nin İBB'ye olan borcundan mahsup edileceği, varsa kalan miktarının Büyükşehir Belediyesi tarafından İETT'ye ödeneceği kaydedildi.
16.02.2018 - 09:41
Anadolu Ajansı
['Türkiye', 'Ekonomi', 'İstanbul', 'haber']
Kadıköy-Moda Nostaljik Tramvayı, İBB'ye devredildi
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/kadikoy-moda-nostaljik-tramvayi-ibbye-devredildi,TUQWD0SjgE6HCbOGXbnnCA
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, Cumhur İttifakı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım'ın CHP'nin adayı Ekrem İmamoğlu ile yapacağı ortak canlı yayına ilişkin, "İnşallah ortak canlı yayın için bayramdan hemen sonra bir temas gerçekleştireceğiz" dedi.
null
AK Parti ve CHP arasında “ortak yayın” konusunda ilk temas gerçekleşti. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal Kahramanmaraş’ta yaptığı açıklamada, CHP Grup Başkanvekili Engin Altay ile görüştüğünü, Altay’ın CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’ndan ortak yayına çıkılması konusunda onay aldığını belirtti. Bayram sonrası iki adayın çıkması planlanan ortak canlı yayına ilişkin detayların netleşmesi bekleniyor.
04.06.2019 - 13:09
NTV Haber
['Türkiye', 'Binali Yıldırım', 'akparti', 'Ekrem İmamoğlu']
AK Parti'li Ünal: Yıldırım-İmamoğlu canlı yayını için bayramdan sonra temas gerçekleşecek
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/ak-partili-unal-yildirim-imamoglu-canli-yayini-icin-bayramdan-sonra-temas-gerce,WLyPvNlJTkGDD479gOYSvg
Eskişehirspor Kulübü Başkan Vekili Ahmet Yalçın, "Galatasaray, Tarık ve Erkan'ı transfer etmek istiyor. Bizim istediğimiz rakamlarda bir teklif gelirse Galatasaray ile anlaşabiliriz" dedi.
cumhuriyet.com.tr
Yalçın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, siyah-kırmızılı ekibin bugün ikinci etap kampı için Avusturya'ya gittiğini hatırlatarak, yurtdışı kampında takımın 2014-2015 sezonuna hazırlanacağını kaydetti. Teknik Direktör Ertuğrul Sağlam'ın kampta takımın kurgusunu belirleyeceğini ifade eden Yalçın, "Avusturya'da takımımıza son şekil verilecek. Lige hazır halde kampı tamamlayacağız. Takımımızın kampta yapacağı son iki hazırlık maçını yöneticiler olarak izleyeceğiz. Eskişehirspor, bu sezon ligin iyi takımlarından olacaktır" diye konuştu. Yalçın, Tarık Çamdal ve Erkan Zengin'in transfer konusuna değinerek, şunları söyledi: "Galatasaray, Tarık ve Erkan'ı transfer etmek istiyor. Bizim istediğimiz rakamlarda bir teklif gelirse Galatasaray ile anlaşabiliriz. Sarı-kırmızılı yöneticiler, Umut Gündoğan, Engin Baytar ve Dany gibi futbolcuları da öneriyorlar. Biz de Emre Güngör ve Yekta Kurtuluş gibi futbolculara sıcak bakıyoruz. Takımımızda yer alabilecek, sistemimize uyacak futbolcularla çalışabiliriz. Öte yandan Tarık ve Erkan'ı satmak zorunda da değiliz. Spartak Moskova'nın golcü futbolcusu Welliton Soares de Morais ise hafta başında takımımızın Avusturya kampına katılacak. Bir-iki futbolcu daha transfer edebiliriz."
31 Temmuz 2014 Perşembe, 13:37
cumhuriyet
null
Eskişehirspor'dan Galatasaray'a transfer mesajı
futbol
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/futbol/100387/Eskisehirspor_dan_Galatasaray_a_transfer_mesaji.html
Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, İstamnbul'da gazete, TV ve internet sitelerinin yayın yönetmenleriyle buluştu. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan İnce, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun kendisini sorumlu olarak göstermiş olmasına, "7 Haziran 1 Kasım arası neler olmuştu unutmayın" sözleriyle yanıt verdi. İnce, oy kullanacak Suriyeliler konusuna da değindi.
cumhuriyet.com.tr
CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, bu sabah ulusal gazete, TV ve internet sitesinin yayın yönetmenleriyle bir araya geldi. İstanbul Polat Renaissance Otel’deki basın toplantısında Cumhuriyet’i temsilen Genel Yayın Yönetmenimiz Murat Sabuncu ve Dijital Medya Koordinatörümüz Bülent Mumay katıldı. Basın toplantısında İnce şu mesajları verdi: -30 yıldır siyasetin içindeyim. İlk kez çok farklı bir kampanya götürdük. 48 günde her şey bambaşka oldu. Müthiş kalabalıklara sesleniyoruz. Taşıma yok, masraf yok, 3 tane bez parçası Muharrem İnce şu saatte şu meydanda diye. Tayyip Erdoğan’ın mitinglerinden fazla ilgi var. Okullara baskı yok, öğrenci yok. Gaziantep’te 30 yaşın altındakiler el kaldırsın dedim. Öğretmen olduğum için parmak kaldırsın dedim. Yüzde 70’i 30 yaşın altındaydı. Olağanüstü dip dalgası var. Dünya medyasında manşet oluyoruz. 200 ülkenin 100’ü randevu istedim. Dünya bizi konuşuyor ama Türk medyası sınıfta kaldı. 48 günde 102 miting yaptık. Bir mitingimi başından sona veren birkaç TV var. " -Ben cumhurbaşkanı adayıyım. Benim yayınımı kesim Binali Yıldırım’ı veremezsiniz. Siyaseten biten biri. Erdoğan seçilemezse sıradan bir milletvekili olacak. Erdoğan çıktığı an zaten saniyesinde beni kesiyorsunuz. Ama beni kesip Binali Yıldırım’ı veriyorsunuz Bu bir dost sitemidir, en fazla medyanın haline üzülüyorum. Benim cumhurbaşkanlığımda en mutlu olanlar gazeteciler olacak. Rahatlıkla beni eleştirebileceksiniz. Bu seçimi alacağım, göreceksiniz. Her şeye rağmen. Yanlı medyaya, korkak iş dünyasına rağmen. Sokaklarda milyonlar var." - Her şeyi belirleyen manşetlere karar veren bir adam var. Sonu ne olursa olsun buna son vereceğiz.. Ömer Halisdemir’in mezarına gittin mi? E gittim, al sana fotoğrafını. Ailesine gittim. Ama Halisdemir’in kardeşi milletvekili adayı olmak istedi senden, sen yapmadın. - 30 sene önce yazdığım şiiri yazıyorlar. Kimseye bunun hesabını vermem. Çok muhafazakar ya. Necip Fazıl’ın şiirlerini okusun bakalım. ama onun 5 yıl önceki FETÖ ortaklığını tartışmak suç! Ama 30 yıl önceki şiirlerimi mi soracaksın? Yazdığımın arkasındayım, keşke zamanım olsa da yeniden yazabilsem. Şiirin hesabını mı vereceğim. - Dershaneme ceza kesilmiş. Trafik cezası gibi bir şey. Ödemiş miyim? Kime ne. Sigortasız öğretmen çalıştırdın diyorlar. Oradan emekli olmayan tek bir kişi var mı? Destekleme primiyle ilgili sıkıntı var. Yoksa sigortasız çalışsalar nasıl emekli olurlar? Öğretmerlerimin biri hariç hepsi hayatta, buyrun onlara sorun. - Erdoğan ekonomiyi tartışmıyor. Dolar demiyor, faiz demiyor. Medyadan ısrarla şunu istiyorum. Ben Erdoğan’la televizyonda tartışmak istiyorum. Siz de istediğiniz soruları sormalısınız. Şu anda da aklınıza ne takılıyorsa en açık biçimde sorun. Bunu çok açık rica ediyorum. Bunu Erdoğan’a soramayacağınızı biliyorum. Ama bana sorun. Türkiye bunu özledi. Gazeteciler canını okumalı siyasetçilerin. En ağır soruları sormalı. Türkiye'ye bunu yaşatmalıyız. Tek adamın tahakkümünden çıkmalıyız ve çıkacağız, göreceksiniz. 81 milyonun cumhurbaşkanı olacağım. : Bizim tercihimiz Batı. Tercihlerimizi değiştirmeye zorlamayın dedim görüştüğüm büyükelçilere. Seçili seçilmez hemen Avrupa turu yapacağım. Başkentleri ziyaret edeceğim. Avrupa Birliği bizden bir şeyler istiyor. Ama onlar istemese de milletimiz hak ettiği için yapmamız gerekenler var. Yargıyı düzeltin lafını ille Avrupa mı söylemeli? AB olmasa da bunlar olmalı. Bu konuda Avrupa’ya da güven verdiğimi düşünüyorum. Ben çok iyi bir mümin olduğumu düşünüyorum. Ben böyle bir şey yapsam korkarım. Önce Allah’tan korkarım. Böyle bir kötülük yaptığımda aileme zarar geleceğinden korkarım. Allahın hesap soracağından korkarım. Sonu ne olursa olsun. Ben tek çocuk sahibiyim. Oğlum askere gidecekti, Yalova’da apartmanda yaşıyorduk. Gece 11.30. Eşim aylarca ısrar etti torpil yapmam konusunda. Şırnak yerine İstanbul’a giderse, yarın İstanbul’da bombalı saldırıda ölebilir dedim. Bir müslüman olarak bunu yapamayacağımı söyledim. Tek çocuğumuz olduğu için ısrar etti eşim. Yoğunluktan internete girilemiyordu. Askerliğinin nereye çıktığını eşim öğrendi. Jandarma olarak 6 ay askerlik yaptı er olarak. Ben de 8 ay er olarak yaptım. Bir gece saat 03.00’te beni aradı oğlum üniversitede okurken. Polis yakalamış. Ver dedim. Ben Muharrem İnce dedim polise: “Gereğini yap” dedim. Sakın torpil yapma dedim. Torpil yaparsan seni bulurum dedim. Bu nedenle beni rahatsız eden böyle şeyler. Vicdanım var. İçişleri Bakanı’nı muhatap almıyorum. Erdoğan’a Bafra konuşması yapan birinin hangi yüzle, hangi vicdanla Erdoğan’ın yanında siyaset yaptığını anlamak imkansız. Muhatap bile almıyorum. Ben o kadar laf söylediğim birinin yanında çalışmam. Benim Kemal Kılıçdaroğlu’na söylediğim ile Soylu’nun Erdoğan’a söyledikleri arasında alaka yok. Hırsız demedim, senden daha iyi siyaset yaparım dedim. Bu dönemde her şey mümkün, o kadar telaş içindeler ki projeleri bozuldu. 7 Haziran 1 Kasım arası neler olmuştu unutmayın. Akıllarından neler geçtiğini biliyorum ama cesaret edemiyorlar aynısını yapmaya. Seçim sonuçlarını kesinlikle kestiremiyorlar. Bu seçimlerden sonra herkes kazanacak, çünkü özgürlük gelecek. Kaybeden sadece anket şirketleri olacak. Ama her şey mümkün. Daha fazla ayrıntı istemeyin. Evet görüştüğüm insanlar oldu. AKP’li insanlar, HDP’li, bozkurt işareti yapanlar “Oyum senindir” diyorsa demek ki doğru yoldayım. Birleştirmek istiyorum çünkü. Türkiye’nin buna ihtiyacı var. Milli takım macına bile 81 milyon sevinemiyor. Bu noktaya gelmişiz. Dış politikada bile aynı şeyi söylemiyoruz. 4 milyon Suriyeli var, dolar 5 liraya gelmiş. Birleşmemiz, uzlaşmamız lazım. Cevap: Sözümün arkasındayım. Asla böyle bir paşa böyle bir şey yapamaz. AKP logosu altında rakip eleştirilirken Erdoğan’ı alkışlayamaz. Apoletlerini sökerim demek emekli ederim demektir. Ödül gerekiyorsa ödül, ceza gerekiyorsa ceza verilir. Seneye iftar yemeğinde ben Erdoğan’ı eleştirirken başka paşa alkışlarsa Erdoğan’ın hoşuna gider mi? Yapamaz, onu emekli e-de-rim! Oylar çalınmadığı sürece önemli bir rakam değil. Seçmen bizim neyimizi beğendi. Barış, huzur, ayırmayacağız, kayırmayacağız, savurmayacağız dememizi beğendi. Türkiye cumhuriyetinin vatandaşlarının tümü kendini eşit ve özgür hissedecek. Kenan Evren’in, Özal’ın, Mesut Yılmaz’ın Demirel’in Erdoğan’ın makbul insanları oldu. Buna son vereceğiz. Herkes makbul insan olacak. AKP’li namuslu insanlar yok mu? Var. Olmaz mı? MHP’li yok mu var? Bakanlar Kurulu’nda onlar da olacak. Kız kardeşim ilkokulu yeni bitirmişti. Rahmetli dedem gel bakalım dedi. Cumartesi günü pazara gittiğimde sana şarap (eşarp) alacağım dedi. Şimdiden sonra da çamaşırlarımı sen yıkayacaksın dedi. Sen artık büyüdün dedi. Kızkardeşim tam 40 senedir başörtülü. Babamın iki gelini var, benim eşimin başı açık. Kardeşimin eşinin başı örtülü. Böyle bir sorunumuz yok. Bu sorunu Türkiye aşmıştır. İster kamuda, ister çarşı pazarda beni ilgilendirmiyor. İkincisi din eğitimi… Bir baba evlatları arasında nasıl ayrım yapmazsa, Cumhurbaşkanı da okullar arasında ayrım yapamaz. İmam hatipliler nasıl yetişiyorsa, fen liseliler de öyle yetişecek. CHP’nin din açıklamaları olabilir ama cumhurbaşkanı ben olacağım. Bazen MHP’nin, AKP’nin, İyi Parti’nin, HDP’nin söyleyeceği iyi şeyleri uygulayabilirim. İsteyene istediği kadar din eğitimi, istemeyene vermeyeceğiz. Bu kadar basit. OHAL mağdurları hemen, KHK’larla görevden alınmışlar hakkında dava açılanları bekleyeceğiz. Diğerlerini hemen göreve iade edeceğiz. Hem işten atacaksın, hem hakkında dava olmayacak. Kim olursa olsun muhafazakar, solcu.. Hakkında dava olmayanları hemen görevine iade edeceğiz. : 17-25 Aralık meselesinde… Türkiye Cumhuriyeti 95 yıllık değil 3 bin yıllık bir devlettir. Devlet öyle kolay kurulmaz. gelenekleri vardır. Kaydı vardır. En kötü devlet bile kayıt tutar. Her şey bulunur, her karakolda bir çavuş, her adliyede namuslu bir mübaşir vardır. Merak etmeyin. Selanik’te dedemin dedesinin 13 keçisini almış Yunan jandarması. Ben bunun belgesini buldum geçen sene…O yüzden hiç merak etmeyin, sadece Türkiye’nin namuslu savcı ve hakimlere ihtiyacı var. onu bulacağız. Gezi için de geçerli… Berkin Elvan’ın olayını çözebilmeniz için, 17-25 Aralık yolsuzluklarıyla hesaplaşmak için de, ekonomiyi düzeltmek için de önce yargıdan başlayacağız. -(Medya sahipliği konusunda) Yasal düzenleme yapacağız. Gazeteciler gazetecilik yapacak. Bir yandan ihale takipçiliği bir yandan gazetecilik olmaz.Yandaş medya insana hata yaptırır. İkaz etmeli. Tehdit eden medya istemem. Haddine değil medyanın. Kendime onu yaptırmam. Ama şunu da istemem… Bana yağcılık medya da istemem. Çünkü o bana kötülüktür. Hatalarımı bulup namusluca yazmalıdır. Beni ikaz etmeli hatalarımı engellemelidir. Ama yasal düzenlemeler yapacağız medyanın özgür olması için. Cevap: Balkon konuşması var ama balkondan değil. Birinci Meclis4ten yapacağım. Akşener seçilirse elbette yardımcısı olurum. Ben de seçilirsem aynı teklifi onlara yaparım. Kabul ederlerse de sevinirim. Bana soruyorlar Erdoğan’ı yargılayacak mısın diye.. Benim öyle bir şeyim yok. Cumhurbaşkanı olduğumda yargıya dosya verir misin, elbette veririm. Bana bilgiler yağacaktır. Bu bilgileri yargıya teslim ederim. Gerisi yargının işi. şunu kurmalıyız. FETÖ’den işten atılan bir prıogesör bana geldi ve şunu dedi: “Bir itirafta bulunmak istiyorum. Solcular bizden maalesef daha namusluymuş” Hayır dedim biz demokrasiye inanıyoruz siz inanmıyorsunuz, sorun orada dedim. Ben adil yargının türkiyede birincil olduğunu düşünüyorum. önce vatan yazar ya askeriyede. Doğru değil o. Yargı adil değilse orası vatan olmaz toprak parçası olur adalet adalet adalet. Herkese lazım. Ergenekon’da Balyoz’da atatürkçü subayları FETÖ’clür hapse attı, kimle beraber. Erdoğan ile beraber. Şimdi de FETÖ’cüler girdi. Herkese adalet lazım. Kötülük yapanlar kötülük buluyor. Erdoğan’a da adalet lazım, bana da adalet lazım. Yarın allah göstermesin iftira atar sen hata yaparsın, ama adil yargılanma hakkı olmalıdır herkesin. Bunu başarmalıyız. Herkes gönül rahatlığıyla şunu söyleyecek. : Muharrem İnce yüzde 19 diyen ankete ne diyeyim. Güler geçerim, kayda değer bulmam. Yalova’da 2002’de yerel gazete anket yapmıştı. Bir yüzde yazmış benim ismimin yanına… Topladım anketin sonuçlarını, yüzde 109 çıktı. O kadar acemice yapmışlardı. Bu tür anketleri ciddiye almıyorum. Kandil, Menbıç… Kandil sınırdan 140 kilometre içeride… Uzman isimlenle bu işi konuştum. Seçim öncesinde yapılan iş, göstermelik bir iştir. Seçime yönelik bir iştir. Kandil’e böyle bir planla girilebilmesi mümkün değildir. Ya İran’la anlaşım doğudan, ya aşağıdan güneyden bir çözüm olması lazım. Daha başka şeyler lazım. ABD’lilerin çanakları var orada. Seçime yönelik göstermelik işlerden kaçınmak lazım. Ordunun moralini bozmak istemem, onları üzecek şeyler söylemem. Morale ihtiyaçları var. : Akit’i neden çağırayım? Onlar gazete mi? Niye çağırayım. Gazete olarak görmüyorum ve çağırmıyorum. Erdoğan’ın avukatı ve tetikçisi… Aklıma onlar geldiği için Akit söylüyorum. Tetikçi olanları çağırmadık. : Uzlaşmayla 5 yılda çıkarılamayacak kanunları çıkardı Meclis. Bu uzlaşma kültürü yeniden uygulanabilir. Konsensüsle her şey halledilir. Bu deneyime sahibim. Meclis’te bir çok konuyu böyle çözdük zamanında. Cumhurbaşkanı olmaya çok yakın biri olarak Genel Başkan olmayı düşünmez. O enerjisini düşürür insanın… Kendimi Çankaya’ya odakladım, onunla ilgileniyorum. : Kişiye özel bir uygulama olmayacak. 186 kere ihale kanununu değiştirdiler. Şeffaflık ve rekabet getireceğiz. 186 kere kanun değişiyorsa belgeye gerek yok, orada hırsızlık var demektir. Muharrem İnce, toplantının ardından kameraların karşısına geçerek açıklamalarda bulundu: "Bu seçimin sonunda 81 milyon kazanacak. Kaybeden anket şirketleri olacak ve ne yazık ki Türk medyası olacak. Bu seçimin sonucunda en özgür ve en mutlu kesim de Türk medyası olacak. Çünkü artık onlar özgür olacak. Talimatla manşet atılmayacak. TRT asla Muharrem İnce'nin borozanı olmayacak. Mutlu bir Türkiye, büyümüş bir Türkiye, bunu gerçekleştireceğiz. Bu değişim rüzgarını, sokakta, meydanlarda görüyorum. Allah'ın izni ile bu iş oldu diyorum. Seçim sonuçlarını sizin bilmediğiniz bir yerden takip edeceğim, ama Ankara'da."
20 Haziran 2018 Çarşamba, 10:33
cumhuriyet
null
Muharrem İnce: 7 Haziran 1 Kasım arası neler olmuştu unutmayın!
turkiye
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/1002600/Muharrem_ince__7_Haziran_1_Kasim_arasi_neler_olmustu_unutmayin_.html
Böbrek taşı ameliyatından sonra böbreğini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalan hasta, böbreğinin kasık bölgesine nakledilmesiyle sağlığına kavuştu.
null
operasyonu sonrasında böbreğini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalan hastanın böbreği kasık bölgesine nakledildi. Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tıp Fakültesi Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesinde ilk kez yapılan bir operasyonla böbrek taşı operasyonu geçiren bir hastada ortaya çıkan idrar kaçağı nedeniyle hastanın böbreğini kaybetme tehlikesi olduğu belirlendi. Böbrek sancısıyla hastaneye başvuran 47 yaşındaki in böbreğinde taş olduğu tespit edildi. Kapalı yöntemle böbrek taşının çıkarılması sırasında böbrekle mesaneyi birbirine bağlayan idrar kanalının koparak dışarı çıkması sonucu hastanın böbreği operasyonda zarar gördü. Diyarbakır'dan Ankara'ya sevk edilen Demir, Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Genel Cerrahi Uzmanı başkanlığındaki ekip tarafından hemen ameliyata alındı. Operasyona ilişkin açıklamada bulunan Doç. Dr. Özer, kapalı yöntemle böbreğin içindeki taşın dışarıya alınması amacıyla yapılan operasyonların zor ve komplikasyonları olan ameliyatlar olduğunu belirterek, şöyle devam etti: "Hastamız da böyle bir durumla karşı karşıya kalıyor. Hastanın da kendi üreter anatomisinden de kaynaklı olarak böbrekten mesaneye idrarı taşıyan yolların da dar olması sebebiyle böbrek taşını almak için içeriye yerleştirilen aletler dışarı alınırken böbrekten mesaneye idrarı taşıyan yola takılıyor. Bu esnada, böbrek ve mesane arasındaki idrar taşıyıcı sistem iptal oluyor. Üretilen idrar karın arka kısmındaki boşluğa akmaya başlıyor. Hastamız ileri teşhis ve tedavi amacıyla bize sevk edildi ve geldiğinde durumu ağırdı." Doç. Dr. Özer, hastanın durumu için önlerinde iki seçenek olduğunu ve bunlardan birisine karar vermeleri gerektiğini belirterek, "Böbrek alınacaktı ve hasta tek böbrekle yaşamaya mahkum olacaktı ya da hastanın kendi böbreği mevcut olduğu yerden alınıp kasık bölgesine nakledilecekti. Kasık bölgesine nakletmemizin amacı mesaneye yakın olması. Börekle mesane arasındaki irtibatın daha kolay sağlanmasıydı" dedi. Böbreğinin yeri değişerek nakil olan Servet Demir, böbrek sancısının nakille sonuçlanmasını hiç beklemediğini ifade ederek, "Böbrek sancısıyla gittim iki ayrı operasyon geçirdim. Nakil olduğum böbreğimde herhangi bir sıkıntı yaşamadım. Sağlam görünen böbrekte sıkıntı yaşadım ama nakil yapılan böbrekte sıkıntı yaşamadım. Hocalarım bu konudaki ilk ameliyat olduğunu söylediler. Hocalarımıza güvendik şu anda ayaktaysak onların sayesinde oldu" diye konuştu. Nakil olduğu dönemde uzman çavuş olarak görev yaptığını anlatan Demir, emekli olduktan sonra Edirne'ye yerleştiğini, şu anda kendi çay ocağını işlettiğini hastaneye de belli aralıklarla kontrol amaçlı geldiğini söyledi. Organ naklinin önemine değinen Demir, nakil öncesinde organ bağışı yaptığını, ailesinden de organ bağışı yapanların olduğunu vurguladı.
07.03.2018 - 12:11
Anadolu Ajansı
['Genel Sağlık', 'Ankara', 'Böbrek', 'Böbrek yetmezliği', 'Ameliyat']
Kendi böbreği yeniden nakledildi
Sağlık
https://www.ntv.com.tr/saglik/kendi-bobregi-yeniden-nakledildi,GUB7M54sw0uJ8znsPBnifw
İtalya'nın güneyindeki Foggia şehrinde meydana gelen kazada, aralarında göçmen tarım işçilerinin de olduğu 12 kişinin hayatını kaybettiği, 3 kişinin yaralandığı belirtildi.
null
İtalyan ANSA ajansının haberine göre, ülkenin güneyindeki Foggia kentinde trafik kazası meydana geldi. Jandarmadan edinilen bilgiye göre, kazada 12 kişi hayatını kaybetti, üç kişi yaralandı. Hayatını kaybedenlerin bazılarının tarım işçisi olarak çalışan göçmenler olduğu belirtildi. İş çıkışı evlerine giden göçmenleri taşıyan kamyonetin karşı yönden gelen tırla çarpıştığı ifade edildi.
06.08.2018 - 19:37
Anadolu Ajansı
['Dünya', 'Avrupa', 'İtalya']
İtalya'nın güneyinde trafik kazası: 12 ölü
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/italyanin-guneyinde-trafik-kazasi-12-olu,DZuFv4vH7kawoxmrzQUXFg
Terörle Mücadele Koordinasyon Kurulu,İçişleri Bakanı Atalay başkanlığında toplandı.
null
İçişleri Bakanı Bakan Atalay, Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığındaki toplantıda gazetecilere yaptığı açıklamada, Terörle Mücadele Koordinasyon Kurulu’nun, Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı bünyesindeki en önemli istişari mekanizma olduğunu, kanunla kurulduğunu ve kendisine kanunla verilen görevler bulunduğunu söyledi. Koordinasyon Kurulu’nun bu yılın ilk toplantısını gerçekleştirdiğini ifade eden Atalay, şunları söyledi: ''Kurul, toplantısında alanıyla ilgili her türlü gelişmeleri değerlendiriyor. Bugün de başlıca gündem maddesi olarak son gelişmeleri değerlendireceğiz. Bu süreç içinde kurumlarımızın verecekleri bilgileri ve görüşleri alacağız ve tabii karar vermemiz gereken, ortak değerlendirmemiz gereken konular oluyor. Bildiğiniz gibi ocak ayı içinde valilerle toplantı yapmıştık. İlk gün yine güvenlikle ilgili konuları görüşmüştük. Birkaç gün önce de il emniyet müdürlerimizi Ankara'ya çağırmıştık. Onlarla yine konularımızı değerlendirdik, onları dinledik. Bugün de Kurul olarak terör öncelikli olmak üzere güvenlikle ilgili bütün konuları değerlendireceğiz.'' Haziran ayında seçim yapılmasının planlandığını belirten Atalay, bu toplantıda genel seçim takvimini de gündeme aldıklarını kaydetti. Açıklamanın ardından toplantı basına kapalı olarak devam etti. Toplantıya, Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Aslan Güner, MGK Genel Sekreteri Serdar Kılıç, MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarı Muammer Güler, İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Osman Güneş, Adalet Bakanlığı Müsteşarı Ahmet Kahraman, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Necdet Özel, Sahil Güvenlik Komutanı Tümamiral İzzet Artunç, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu, Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kağan Köksal ile bazı bürokratlar katıldı.
09.02.2011 - 12:33
Anadolu Ajansı
[]
Terörle Mücadele Kurulu son olayları inceliyor
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/terorle-mucadele-kurulu-son-olaylari-inceliyor,BTy1U5olzU2QrOahFp0eLQ
Japonya'da şiddetli depremin Fukuşima nükleer santralinde yol açtığı felaketinin ardından Japon halkının nükleer enerjiye karşı tepkisi büyüyor.
null
Deutsche Welle Türkçe'nin haberine göre Japonlar, ülkedeki nükleer santrallerin kapatılmasını istiyor. Japonya'da geçtiğimiz günlerde düzenlenen nükleer enerji karşıtı gösteriye katılan eylemcilerden biri “Hiç kimse Fukuşima felaketi ile ilgilenmediğini söyleyemez, çünkü Japonya'nın her yerinde nükleer santraller var” diyordu. Protesto gösterisine yaklaşık 10 bin kişi katılmıştı. Nükleer enerji karşıtlarının sık sık sokağa döküldüğü Almanya ile kıyaslandığında bu, düşük bir rakam. Ancak Japonya Yeryüzü Dostları örgütünden Akiko Yoşida, ülkesindeki eylemleri yine de başarı olarak görüyor: “Yapılan bir kamuoyu yoklamasına göre, mart ayında halkın yaklaşık yarısı nükleer enerjiye karşıydı. Nisan, mayıs ve haziran aylarında bu sayı giderek daha da arttı. Nükleer enerji karşıtı hareketin, halkın yarıdan fazlasının arkasında olduğunu bildiğini söyleyebiliriz. Fukuşima felaketinden sonra gerçeklere uyandık ve nükleer enerji ile daha fazla devam edilemeyeceğini kavradık.” Dokuz büyüklüğündeki depremin meydana geldiği 11 Mart'tan önce, Japonya'da çevre örgütleri aslında nükleer teknoloji konusunda ikiye bölünmüştü ve bu yüzden de ortak bir tutum içinde değildiler. Akiko Yoşida, Fukuşima felaketinden sonra durumun değiştiğini belirtiyor: “Mart ayında, hedeflerimize ulaşabilmek için ortaklaşa mücadele etmemiz gerektiğini hepimiz anladık. Bu nedenle de Yeryüzü Dostları, Greenpeace, Doğal Hayatı Koruma Derneği (WWF) ve diğer çevre örgütleri bir araya geldi.” Japonya'da enerji dönüşümü isteyen çevre örgütlerinin dile getirdiği üç talep var: Nükleer felaketin insan sağlığına olumsuz etkilerinin bir an önce asgariye indirilmesi, nükleer enerji santrallerinin kapatılarak yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılması ve halkın doğru bir şekilde bilgilendirilmesi. Çevre aktivisti Akiko Yoşida, protesto eylemlerinin yanı sıra nükleer enerjinin risklerine dikkat çeken seminerler de organize ettiklerini belirtiyor. Japonya'da daha önce nükleer santrallere karşı vatandaşların açtığı bazı davalar bulunduğunu belirten Yoşida, ancak bu davaların genellikle işletmecilerin lehine sonuçlandığını, bu nedenle de ülkede nükleer enerjinin tehlikelerine karşı bilincin yeterince gelişmediğine dikkat çekti: “Çernobil'den sonra Japon halkında oluşan güvensizlik aslında büyüktü. Nükleer enerji santrallerine karşı mücadele etmek için imza toplayan çevreler oluşmuştu. Yerel politikacıları nükleer riskler konusunda ikna etmeye çalıştılar. Bu yüzden de Japonya'da nükleer enerji karşıtı hareketin hiç olmadığı söylenemez.” Ancak şimdi Japonya'da nükleer enerjiye karşı büyük ve güçlü bir kamuoyu var. Başbakan Naoto Kahn da tepkilerin artması üzerine ülkesinin enerji politikasını tartışmaya açma, yeniden gözden geçirme sözü verdi.
24.06.2011 - 16:19
null
[]
Japonlar "nükleer" istemiyor
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/japonlar-nukleer-istemiyor,H9NUyC-wKESD4_3Feob1WA
Birleşmiş MilletlerGenel Sekreteri Ban Ki-mun, Batı Şeria'nın Duma köyünde Filistinli bir bebeğin yakılarak öldürülmesi olayını şiddetle kınadı
null
BM Genel Sekreterliği sözcülüğü tarafından yapılan yazılı açıklamada, Genel Sekreter , Yahudi yerleşimcilerin Filistinli ailenin evini kudaklaması sonucunda 18 aylık bebeğin yanarak ölmesinden duyduğu üzüntüyü dile getirdi. Batı Şeria'da yaşanan olayı 'terör saldırısı' olarak niteleyen Ban, yaşananları da şiddetle kınadığını ve sorumlularının adalete teslim edilmesini istedi. 'in yasa dışı yerkleşim politikalarını sürdürmesi ve Filistinliler'e ait evlerinin yıkılmasıyla oluşan tehlikeye dikkat çekilen açıklamada, bu sürecin her iki tarafta da şiddeti ve aşırılığı körüklediği dile getirildi. Bu durumun hem İsrail devletini hem de halkının meşru taleplerini tehdit eder duruma dönüştürdüğü aktarılan açıklamada, Genel Sekreter'in barış yolunda tarafların cesur adımlar atmaları yolunda teşvik ettiğine vurgu yapıldı. Açıklamada, daha fazla can kaybının yaşanmaması için mevcut gerilim ortamının düşürülmesi çağrısında bulunuldu.
01.08.2015 - 00:00
haberturk
['ban ki-mun', 'israil', 'filistin']
BM, Filistinli bebek olayını şiddetle kınadı
Dünya
https://www.haberturk.com/dunya/haber/1109909-bm-filistinli-bebek-olayini-siddetle-kinadi
SON DAKİKA HABERİ: YÖK Başkanı Saraç, YÖK Genel Kurulunu, Osmangazi Üniversitesindeki silahlı saldırıyı görüşmek üzere 12 Nisan Perşembe olağanüstü toplantıya çağırdı.
null
haberi!  Eskişehir Osmangazi Üniversitesi'nde 4 kişinin öldüğü saldırıyla ilgili YÖK Genel Kurulu olağanüstü toplantı yapacak.  YÖK Başkanı Yekta Saraç, Genel Kurulu saldırıyı görüşmek üzere 12 Nisan Perşembe olağanüstü toplantıya çağırdı. ESOGÜ'de araştırma görevlisi Volkan Bayar, eğitim fakültesi binasında Eğitim Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Mikail Yalçın, Fakülte Sekreteri Fatih Özmutlu, Dr. Öğr. Üyesi Serdar Çağlak ve Araştırma Görevlisi Yasir Armağan'ı tabancayla öldürmüştü. Gözaltına alınan zanlı tutuklanırken aynı fakültede araştırma görevlisi olan eski eşi Saadet Aylin Bayar serbest bırakılmıştı.
07.04.2018 - 09:58
Anadolu Ajansı
['Gündem', 'YÖK', 'son dakika', 'son dakika haberleri', 'Eskişehir', 'haber']
SON DAKİKA: YÖK Başkanı'ndan olağanüstü toplantı çağrısı
Eğitim
https://www.ntv.com.tr/egitim/son-dakika-yok-baskanindan-olaganustu-toplanti-cagrisi,qtNAELkXWkCB2_iE9kcOJg
Her geçen gün büyüyen Kuzey Irak piyasasından pay kapmak işsteyen Türk markaları, Erbil’de ‘Türk Moda Günleri’ hazırlayacak.
null
Silahların susmadığı, diktatör baskısının yoğun olarak hissedildiği uzun yıllar sonrasında Kuzey Iraklı Kürtler, şimdilerde lüks siteler, otomobiller, eğlence ve alışveriş merkezleri ile tanışıyor. 2003 sonrası Türkiye ile gerilimli ilişkilerin söz konusu bölgede, Türk şirketleri bu yeni dönemde ortaya çıkan fırsatlardan pay kapma yarışındalar. Bu amaçla 16 Ağustos’da düzenlenecek Erbil fuarına türk şirketleri çıkarma yapmaya hazırlanıyor. Bu kapsamla, Türk markaları Erbil’de Türk moda günlerini başlatıyor. Pyramids Group’un organize edeceği, Laleli Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (LASİAD) destekleyeceği, 16-18 Ağustos tarihleri arasında düzenlenecek ‘Erbil 5 IN1 Uluslararası Moda Fuarı’na dünyanın ve Türkiye’nin önde gelen 151 marka ve firması katılacak. Yüksek iş hacmi ve yatırım teşvik yasalarıyla gelişmekte olan Kuzey Irak, ihracatçıların ve yatırımcıların gözde pazarı haline gelmiş durumda. Küresel Ekonomik Kriz’in etkilerinden uzak, hızla gelişen ve yeniden yapılanmakta olan Kuzey Irak, artan ihtiyaç ve teleplerin hemen hemen tamamını ithalatla karşılayan bir model ülke durumunda. Türk markalarının ayrıcalıklı rağbet gördüğü Irak ve özellikle de ülkenin kuzeyi , geleceğin Dubai’si olarak görülüyor. 4.5 milyon nüfuslu Kürt bölgesinde 2003'den bu yana başlayan özgürlük havası, bölgenin zenginleşmesiyle birlikte Irak'ın yüzünü de değiştiriyor. Erbil Uluslararası Otelinde basın toplantısı düzenleyen Lasiad ve Pramid yöneticileri, ticari ilişkilerin iki bölge halkının giderek yakonlaştırdığını, Türkiye’nin önde gelen markalarının Irak pazarına girmesinin ilişkilerin gelişimine katkı sağlayacağını söylediler. Kendileri için çok yeni bir Pazar olduğunu belirten yöneticiler, Irak pazarının Türkiye için çok önemli olduğunu söylediler.
06.08.2009 - 12:43
null
[]
Türk firmalarının Kuzey Irak çıkarması
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/turk-firmalarinin-kuzey-irak-cikarmasi,lkmtj_2uCUuIQfcHgIVesg
Cumhurbaşkanlığı tarafından düzenlenen ve Nisan ayında dünyayı dolaşmaya başlayan Ara Güler Sergisi, ikinci durağı olan Paris’te bugün açıldı.
null
T.C. Cumhurbaşkanlığı tarafından; Ara Güler Müzesi ile Arşiv ve Araştırma Merkezi işbirliğiyle gerçekleştirilen ve geçen yıl aramızdan ayrılan değerli fotoğraf sanatçısı Ara Güler’in eserlerini dünyaya taşımayı amaçlayan Ara Güler sergisi, ParisPolka Galeri’de, sanat çevrelerinin yoğun ilgi gösterdiği açılış töreniyle başladı. Nisan ayında Londra Saatchi Galeri’de düzenlenen ve açık olduğu dönemde medya tarafından kentteki en iyi 10 etkinlik arasında gösterilen Ara Güler Sergisi, 23 Mayıs - 15 Haziran tarihleri arasında Paris’te sanatseverlerle buluşacak. Türkiye’nin Paris Büyükelçisi İsmail Hakkı Musa, açılış töreninde yaptığı konuşmada ‘’ Paris gibi her gün yüzlerce sanat etkinliğinin gerçekleştiği bir kültür başkentinde Ara Güler Sergi açılışımızı son derece üst düzey bir katılımla gerçekleştiriyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı tarafından düzenlenen Ara Güler Sergisi’nin hikayesi aslında bizim hepimizin hikayesidir. Ara Güler, tüm dünya fotoğraf sanatı açısından son derece önemli bir sanatçı, böyle nitelikli etkinlikleri yine Cumhurbaşkanlığımızın destekleriyle bundan böyle Paris’te de çoğaltmayı hedefliyoruz.’’İfadelerini kullandı. Ünlü Fransız fotoğraf sanatçısı Henri Cartier-Bresson ile çalışmaları ve Paris sanat çevreleriyle yıllar içinde kurduğu önemli ilişkilerin de ışığında, serginin Paris’te yüksek bir ziyaretçi sayısına ulaşması bekleniyor. Ana eksenini Ara Güler’in İstanbul fotoğraflarının oluşturduğu sergide; Anadolu coğrafyasından kareler ile Jean Renoir’dan Nazım Hikmet’e, Aşık Veysel’den Salvador Dali’ye, Henri Cartier-Bresson’dan Brigitte Bardot’ya uzanan tarihi portreler seçkisi de yer alıyor. Dünyanın en iyi yedi fotoğrafçısından biri olarak gösterilen, “Master of Leica” unvanına sahip Ara Güler’in 1950’lerde başlayan uzun kariyerine ışık tutan sergi, Paris’ten sonra sırasıyla Kyoto, New York, Roma ve Mogadişu’da gerçekleştirilecek. Ana Sponsorluğunu Halkbank ve Ziraat Bankası, Medya Sponsorluğunu Sabah ve Daily Sabah gazetelerinin üstlendiği serginin Resmi Havayolu Türk Hava Yolları. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sergi kitabı için kaleme aldığı önsözde ustayı şöyle anlatıyor: “Ara Güler, mesleğinde gerçek anlamda bir dünya markasıydı. Siyasi mücadeleleriyle, devlet adamlıklarıyla, fikirleriyle, sanatçılıklarıyla, insani duyarlılıklarıyla son 65 yılda dünyamızda iz bırakmış tüm önemli isimlerin onun objektifinin önünden geçmiş olması, bunun en büyük ispatıdır. 1950 yılında başladığı ve son nefesine kadar sürdürdüğü uzun meslek hayatı boyunca çektiği fotoğrafların, bugün de dünyanın dört bir yanında müzelerin, koleksiyonların, albümlerin başköşelerinde yer alıyor olmasıyla milletçe iftihar ediyoruz. Doğup büyüdüğü İstanbul’u, hayatının ve sanatının merkezine koyan Ara Güler’in serüveni, yakın tarihimizin de bir özeti gibidir. Kendisini, bağnazlıktan uzak, özgün, kuşatıcı ve üretken tarzıyla, ülkemizde gerçek sanatçı profilinin en ideal örneklerinden biri olarak daima saygıyla hatırlayacağız”. Önsözü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kaleme alınan sergi kitabı, serginin düzenlendiği her ülkede o ülkenin ana diliyle sanatseverlere ulaşacak. Nisan ayında Londra Saatchi Galeri’de açılan Ara Güler sergisi, 23 Mayıs – 15 Mayıs tarihleri arasında Paris Polka Galeri’de sanatseverlerle buluşmasının ardından üçüncü durağında Avrupa sınırlarını aşarak Kyoto’nun tarihi mekanlarından TofukujiTapınağı’nda gerçekleştirilecek. Sergi açılışı, Japonya’da G-20 Zirvesi’nin düzenlendiği aynı günlerde, Haziran ayı sonunda yapılacak. Serginin dördüncü açılışı, yine dünya medyası ve siyasetinin 2019 yılında odaklanacağı en önemli etkinliklerden olan Birleşmiş Milletler Genel Kurulu ile aynı günlerde, Eylül sonunda New York’da gerçekleşecek. Kentin işlek noktalarından SmithsonianUlusal Amerikan Yerli Müzesi’nde ziyarete açılacak olan serginin, özellikle BM için dünyanın dört bir yanından New York’a gelmişfarklı kültür ve milletlere ait geniş kitlelere ulaşması hedefleniyor. Sergi yılsonundan itibaren Roma’da Trastevere Müzesi ve 2020’de Mogadişu’da T.C. Büyükelçiliği’nde sanatseverlerle buluşacak. Nisan 2019 – LONDRA, SAATCHI GALERİ Mayıs 2019 - PARİS, POLKA GALERİ Haziran 2019 - KYOTO, TOFUKUJİ TAPINAĞI Eylül 2019 - NEW YORK, SMITHSONIAN NMAI Ocak 2020 - ROMA, TRASTEVERE MÜZESİ Nisan 2020 - MOGADİŞU, T.C. BÜYÜKELÇİLİĞİ
23.05.2019 - 23:00
null
['Fransa', 'Sanat', 'Fotoğraf', 'Ara Güler']
Ara Güler sergisi Paris’te açıldı
Sanat
https://www.ntv.com.tr/sanat/ara-guler-sergisi-pariste-acildi,6brhhcVwsUWOPJqgYJfauQ
Galatasaray Kulübü, Spor Toto Basketbol Ligi play-off yarı finalinde Fenerbahçe'ye deplasmanda 93-79 yenildikleri maçtaki tavrı nedeniyle Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'ı kınadı.
null
Sarı-kırmızılı kulübün internet sitesinde yer alan "Bu tabloyu şiddetle kınıyoruz." başlıklı mesajda, Aziz Yıldırım'ın el işareti yaptığı ve aynı karede Ergin Ataman'ın da bulunduğu bir fotoğraf paylaşıldı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Hem Galatasaray Erkek Basketbol Takımımızın hem de Türk Erkek Milli Basketbol Takımımızın başantrenörü olan Ergin Ataman'ın tüm iyi niyet çabasına ve yapıcı mesajlarına rağmen Ülker Arena'da maruz kaldığı bu tabloyu şiddetle kınıyoruz. Maç esnasında rakip kulübün başkanı tarafından sergilenen tutumun yorumunu da Türk spor kamuoyuna bırakıyoruz."
26.05.2016 - 00:12
Anadolu Ajansı
['Spor', 'Aziz Yıldırım', 'Galatasaray', 'Ergin Ataman', 'Fenerbahçe']
Galatasaray'dan Aziz Yıldırım'a kınama
Spor
https://www.ntv.com.tr/spor/galatasaraydan-aziz-yildirima-kinama,EWe0dMxRKk631eGSCnBLaA
AB Bakanı Çelik'ten, HDP Eş Genel Başkanı Yüksekdağ'ın Hakkari ve Şırnak'ın ilçe yapılması konusundaki açıklamasına tepki geldi.
null
Avrupa Birliği (AB) Bakanı Ömer Çelik, HDP'li Figen Yüksekdağ'ın Hakkari ve Şırnak'ın ilçe yapılmasına ilişkin "Seçimle kazanamayanlar darbeyle kazanmaya çalışıyorlar" sözlerine tepki gösterdi. Çelik, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, HDP'nin sürekli seçilmiş iktidarı darbecilerle aynı düzlemde zikrettiğini söyleyerek "Bu, darbe zihniyetine destek vermektir, siyaset dışı bir yaklaşımdır" ifadelerini kullandı. Ömer Çelik sözlerine "Sivil siyasetin, halk iradesinin lekelenme çalışmaları, darbeci zihniyetin gıdasıdır" mesajını ekledi.
16.08.2016 - 17:25
NTV Haber
['Türkiye']
Ömer Çelik'ten HDP'ye tepki
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/omer-celikten-hdpye-tepki,5yTgK6BjdUiwf25Kk2dqLg
Avustralya'nın Melbourne kenti, tarihinin en büyük gösterilerinden birine sahne oldu. Onbinlerce kişi, kentte bir cinayete kurban giden İrlandalı kadın için yürüdü.
null
İrlanda asıllı Avustralyalı kadının Melbourne kentinde tecavüz edilerek öldürülmesi kentte düzenlenen gösterilerle protesto edildi. 29 yaşındaki Jill Meagher için sokaklara dökülen 30 bin kadar kişi olayın meydana geldiği Sydney Road'da sessizce yürüyerek olayı protesto etti. Sydney Road üzerinde yaklaşık 3 kilometre yürüyen aralarında Türklerin de bulunduğu Avustralyalılar, Meagher'in gittiği kilise ve canlı olarak son kez görüldüğü güvenlik kamerasının bulunduğu iş yerinin önünü çiçeklerle doldurdu. Victoria eyaleti yönetiminden ve federal hükümetten sokaklara daha fazla güvenlik kamerası yerleştirilmesini ve güvenlik önlemi alınmasını talep eden göstericiler, kadına yönelik şiddetin bir an önce durdurulmasını istedi. Olay Melbourne'ün Brunswick semtinde 21 Eylül Cuma akşamı, Sydney Road'daki bir barda arkadaşları ile eğlendikten sonra evine gitmek üzere ayrılan ve kendisinden bir daha haber alınamayan Avustralya Yayın Kurumu (ABC) personeli 29 yaşındaki Meagher'ın cesedi, şehir merkezinden 50 kilometre uzaklıkta bulundu. Meagher'ın cesedinin yeri, Avustralya polisinin, güvenlik kameralarının yardımıyla yakaladığı Adrian Ernest Bayley adlı zanlının itirafları sonucu belirlendi. Polise verdiği ifadede Meagher'ı tecavüz ederek öldürdükten sonra gömdüğünü itiraf eden Bayley, tecavüz ve adam öldürme suçlarından mahkemeye sevk edildi. Kefaletle serbest bırakılma talebi reddedilen Bayley'e verilecek ceza Ocak 2013'ta görülecek duruşmada ilan edilecek.
30.09.2012 - 23:57
Anadolu Ajansı
[]
Avustralya'da kadına şiddet yürüyüşü
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/avustralyada-kadina-siddet-yuruyusu,22Q2afOj60iHiYNTDF2HUA
Bakırköy Adalet Sarayı'nda polis üniforması ve kimliğiyle gezen E.Ş. (37) gözaltına alındı. E.Ş.'nin 3 aydır polis üniformasıyla İstanbul'da gezdiği, aracında da çakar ve siren olduğu tespit edildi.
null
Bakırköy Adalet Sarayı'nda dün öğle saatlerinde resmi emniyet amiri rütbeli polis üniforması olan E.Ş.'den polis memurları şüphelendi.  Polis ekipleri, üzerinden kendi adına düzenlenmiş sahte polis kimliği çıkan E.Ş. ile yanında bulunan S.T.'yi (45) gözaltına aldı. Şüpheli E.Ş.'nin üzerinden Başkomiser E.Ş. yazılı 2 adet kartvizit, Polis Emeklileri Yardımlaşma Derneği üye kimlik kartı, Emniyet ve Huzur Polis Haber Gazetesi tanıtım kartı, emniyet amiri apoletli vesikalık resim, 2 adet polis memuru rütbeli vesikalık resim, kuru sıkı tabanca, 6 adet kuru sıkı fişeği, polis rozeti bulunan deri siyah renkli cüzdan,1 adet balistik yelek, İ. Y. E. adına yazılı 110 bin liralık 2 ayrı senet ve 12 bin liralık 2 ayrı çek ele geçirildi. Şüpheli E.Ş.'nin 3 aydır resmi polis üniformasıyla İstanbul'da gezdiği, aracında çakar siren olduğu ve kafe, kahvehane gibi yerlere üniforma ile gittiği tespit edildi. Şüpheli E.Ş.'nin ifadesinde adliyede iş takipçiliği yaptığını, üniformayı Şirinevler meydanda bulunan polis malzemeleri satan yerden aldığını, eskiden Bayrampaşa'da manavlık yaptığını söylediği öğrenildi. Şüpheli E.Ş. Osmaniye Karakolu'ndaki işlemlerinin ardından Bakırköy Adalet Sarayı'na sevk edilecek.
29.12.2018 - 14:42
DHA
['Yurt Haber', 'Türkiye', 'İstanbul']
Aylarca polis üniforması ile gezmiş!
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/aylarca-polis-uniformasi-ile-gezmis,b4PmGiZrkkqwGqcPR_zOGw
Dışişleri Bakanı Dion, İran’a ithalat, ihracat ve finansal konularda konulan yasağın kontrollü olmak şartıyla kaldırıldığını açıkladı.
null
Kanada’nın, İran’a uyguladığı ekonomik ambargonun, kontrollü olarak kaldırıldığı bildirildi. Kanada Dışişleri Bakanı Stephen Dion, yaptığı açıklamada, İran’a uygulanan ithalat, ihracat ve finansal yaptırımların kontrollü olmak şartıyla kaldırıldığını, 2012 yılından bu yana kopuk olan diplomatik ilişkilerin yeniden kurulması için de diyaloğa geçileceğini açıkladı.    Dion, İran’la varılan nükleer anlaşma sonrası, bu ülkenin nükleer faaliyetlerinin Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın kontrolünde olmasını yeterli bulduklarını kaydetti.    İran'ın nükleer planları konusunda hala endişelerinin olduğunu ve bu planların herhangi bir yönden gelişmesine yardımcı olabilecek hiçbir mal, hizmet ve hassas teknolojinin ya da bunlara ait malzemelerin İran'a ihracatına izin vermeyeceklerini aktaran Dion, bu konudaki sıkı kısıtlamaların devam edeceğinin altını çizdi.  İran’a yapılacak tüm dış satımda belge şartı koyduklarını ve izin belgesi alınmayan hiçbir malın bu ülkeye ihracına izin verilmeyeceğini belirten Dion, tüm ihracat izin belgelerinin de hassasiyeti açıklanan kalemlere göre verileceğini bildirdi.
06.02.2016 - 13:05
null
[]
Kanada İran’a yaptırımları kontrollü olarak kaldırdı
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/kanada-irana-yaptirimlari-kontrollu-olarak-kaldirdi,uRDp5u5qFUmfChhqMX1SYg
Yargı yine tepki toplayacak bir karara imza attı. 17 yaşındaki çocuğu kameralar önünde öldüresiye döven polis için ‘kaza’ maddesi işletildi. Hakkında 5 yıl istenen özel harekatçıya ‘taksir’ hükümleri işletildi ve 6 ay hapis verildi. O da ertelendi
null
Hakkari’de 17 yaşındaki bir çocuğu yere yatırıp, kafasına dipçikle vurarak öldüresiye döverken kameralara yakalanan özel harekatçı polis memurunun yargılandığı davada hukuk tarihine geçecek bir karar çıktı. Vatan Gazetesi'nin haberine göre, mahkeme, Adli Tıp raporuna göre ölüm tehlikesi geçiren çocuğun kafasına dipçikle vuran polisin eylemini taksirli suç, yani ‘kaza’ olarak değerlendirdi. 5-9 yıl arası hapis cezası istenen polise 6 ay 7 gün hapis cezası veren mahkeme, cezayı 5 yıl erteledi. Üstelik, polis memurunun bu süre içinde herhangi bir adli denetime tabi tutulmasına da gerek görmedi. Hakkari’de 23 Nisan 2009’da, DTP’ye yönelik operasyonlar üzerine düzenlenen protestolar sırasında Özel Harekat polisi Bahadır Turan’ın, 17 yaşındaki Seyfullah Turan’ı yere yatırıp, tüfeğinin dipçiğiyle öldüresiye dövmesi kameralarca görüntülenmişti. Polisin “orantısız şiddet kullandığı” sonucuna varan savcılık, “kasten yaralama” suçundan 5-9 yıl arası hapis cezası istemiyle dava açtı. Dava, güvenlik gerekçesiyle Isparta’ya nakledildi. Isparta 3. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki dava dosyasına gönderilen Adli Tıp Kurumu raporunda “gencin yaşamını tehlikeye sokan bir durum olduğu” tespit edildiği, yaralarının basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olmadığı ifade edildi. Raporda, kemik kırıklarının hayat fonksiyonlarını orta derecede etkilediği kaydedildi. Turan, savunmasında “Olaylar nedeniyle psikolojik olarak oldukça gergindik. Göreve dahi çıkamaz duruma geldik. Olay günü toplumsal olaylara müdahale gibi bir görevimiz yoktu. Yoğun taş ve molotofkokteyli dumanı arasında kaldık. Bu sırada elinde taş olduğunu gördüğüm çocuğa dipçikle kendimi korumak amacıyla hamle yaptım” dedi. Mahkeme, önceki günkü duruşmada kararını açıkladı. Hakim Abuzer Kara, polisin eylemini, trafik kazası gibi kaza sonucu meydana gelen olaylarda işletilen ‘taksirle yaralama’ kapsamında gördü ve 6 ay hapis cezası verdi. Yaralanma sonucunda hayati tehlike ve kemik kırığı meydana geldiği için ceza 9 aya çıkarıldı, ancak “olay öncesi durum, olayın meydana geliş tarzı ve tehlikenin ağırlığı gözönüne alınarak” polisin meşru müdafa halini kastı olmaksızın aştığı gerekçesiyle 7 ay 15 güne, “pişmanlığını dile getiren davranışları, mahkemedeki saygılı tutumları” gerekçesiyle de 6 ay 7 güne indirildi. Hakim, sanığın sabıkasız oluşu ve duruşmadaki davranışlarını göz önüne alarak hükmün açıklamasının geri bırakılması kapsamında 5 yıl içinde suç işlemediği takdirde davanın düşeceğini bildirdi. 2009’daki olay TV’lere yansıyınca aralarında Küçük İskender, Hicri İzgören, Arif Damar, Cezmi Ersöz, Roni Margulies, Eren Aysan, Gülsüm Cengiz, Haydar Ergülen, Nevzat Çelik, Selim Temo, Sennur Sezer’in de olduğu 95 şair Seyfullah Turan için 21 bölümlük ortak şiir yazmıştı. Semih Poroy da çizimleriyle bu şiiri resimlemişti
24.12.2011 - 11:41
null
[]
Polis, çocuğu kazayla öldüresiye dövmüş
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/polis-cocugu-kazayla-olduresiye-dovmus,ZSrhxmfZzUuoR8NuKaeBGg
Obama hükümetinin cumhuriyetçilerle vergi indirimlerinin süresinin uzatılması için anlaşması, ABD'nin kredi notu için risk oluşturuyor. Moody's, tasarının yasalaşması halinde ABD'nin kredi notu görünümünü düşürebileceğini açıkladı.
null
'Sıfırcı hoca' olarak nitelendirilen kredi derecelendirme kuruluşu Moody's, ABD'nin Aaa olan kredi notuna ilişkin bugüne kadarki en ciddi uyarılarından birini yaptı. Moody's, yeni vergi düzenlemesiyle ABD'nin kredi notu görünümünü düşürmeye bir adım daha yaklaşacağı uyarısında bulundu. Bu doğrultuda kuruluş, görünümün iki yıl içinde negatife dönme ihtimalinin arttığını kaydetti. Görünümün negatife çevrilmesi, kredi notunun 12 ila 18 ay içinde düşürülebileceği anlamına geliyor. Konuya ilişkin açıklamada bulunan Moody's, vergi indirimlerinin bütçe açığı üzerindeki olumsuz etkisinin, büyüme üzerindeki olumlu etkisinin önüne geçeceğini ifade etti. Vergi indirimlerini uzatmanın maliyetinin 700 ila 900 milyar dolar olacağını belirten Moody's, bu sayede kamu borcunun gayri safi yurtiçi hasılaya oranının yüzde 72-73 seviyesine tırmanacağını öngördü. Kuruluş, bu oranın tarihsel ortalamaya ve kredi notu Aaa olan diğer ülkelerle kıyaslandığında çok yüksek olduğu tespitinde bulundu.
14.12.2010 - 11:03
null
[]
'Sıfırcı hoca' ABD'yi uyardı
Ekonomi
https://www.ntv.com.tr/ekonomi/sifirci-hoca-abdyi-uyardi,Sd8K_9b0bk6uRsDRz2NcjA
Rize'de bir polis memurunun evinde meydana gelen ve henüz netlik kazanmayan olayda polis, eşi ve çocukları öldü.
null
Rize'den, ilk olarak, tartıştığı eşini boğarak öldürdüğü belirtilen bir polis memurunun, 2 çocuğunu da tabancayla vurduktan sonra intihar ettiği haberi geldi. Polis memurunun, eşinin ve çocuklarından birinin öldüğü diğerinin ise yaralı olduğu belirtilirken, ilerleyen saatlerde, bulgulara göre cinayetleri polis memuru Osman Çağatay Olgun'un değil, eşi Gülseren Olgun'un işlediğinin düşünüldüğü açıklaması geldi. İslampaşa Mahallesi Barbaros Sokak'taki bir binanın ikinci katındaki olayda, Rize Asayiş Şube Müdürlüğü'nde görevli polis memuru Çağatay Olgun, eşi Gülseren Olgun ve oğulları 4 yaşındaki Altuğ Berk Olgun hayatını kaybetti. Yaralı olan 7 yaşındaki Mustafa Gökberk Olgun'un hayati tehlikeyi atlattığı belirtilirken, Rize Emniyet Müdürlüğü'nden olayla ilgili yazılı bir açıklama yapıldı. Emniyet, bulgulara göre, polis memurunun değil, eşinin, kocasını ve 2 çocuğunu vurduktan sonra intihar ettiğinin tahmin edildiğini bildirdi. Açıklamada, saat 20.33'te, 155 Polis İmdat telefonuna gelen bir ihbarda, komşu evden silah seslerinin geldiğinin bildirilmesi üzerine olay yerine intikal eden polis ekiplerinin, İslampaşa Mahallesi Barbaros Sokak'taki bir apartmanın 2. katında bulunan eve kapıyı kırarak girdiği ve olay yerinde 1 erkek, 1 kadın ve 1 çocuk olmak üzere 3 ceset ile yaralı bir erkek çocuk ile karşılaştığı belirtildi. Yaralı çocuğun polis ekiplerince derhal hastaneye intikal ettirildiği kaydedilen açıklamada, ''Olay yerinde, cumhuriyet savcısınca yapılan ilk tespitlerde, Rize Emniyet Müdürlüğü'nde polis memuru olarak görev yapan Malatya ili Darende İlçesi nüfusuna kayıtlı Osman Çağatay Olgun (38), Darende ilçesi nüfusuna kayıtlı Gülseren Olgun (28) ve Altuğ Berk Olgun'un (4) öldüğü, Mustafa Gökberk Olgun'un (7) yaralı olduğu anlaşılmıştır. Yaralı Mustafa Gökberk, derhal hastaneye kaldırılmış ve ameliyata alınmıştır. Alınan ilk bilgilerde, hayati tehlikeyi atlattığı ve tedavisinin devam ettiği bilgisi alınmıştır. Olay yerinde, gözle görülen ilk bulgularda, polis memuru Osman Çağatay Olgun'un yan tarafında iki adet ateşli silah yarası, Altuğ Berk Olgun'da birden fazla ateşli silah yarası, Gülseren Olgun'un göğüs üzerinde bir tek ateşli silah yarası ve yaralı Mustafa Gökberk Olgun'da birden fazla ateşli silah yarası olduğu görülmüştür. Görünür bulgulara göre, olayın Gülseren Olgun tarafından gerçekleştirildiği ve daha sonra aynı silahla kendini vurduğu tahmin edilmektedir'' denildi. Açıklamada, olay yerinde, polis memuruna ait demirbaş silah ve çok sayıda boş kovan bulunduğu belirtilerek, olay ile ilgili kesin bilgilere, yapılan otopsi ve kriminal inceleme sonucu ulaşılacağı kaydedildi. Olayın Cumhuriyet Başsavcılığı'nca bizzat soruşturulduğu ifade edilen açıklamada, hayatını kaybedenlerin ailelerine ve polisin meslektaşlarına başsağlağı dileğinde bulunuldu. Olayın ardından Cumhuriyet Savcılığı tarafından evde yapılan yaklaşık 5 saatlik inceleme sona erdi. Evden çıkarılan Osman Çağatay ve Gülseren Olgun ile Rize Eğitim ve Araştırma Hastanesinde bulunan Altuğ Berk Olgun'un cesetleri, Trabzon Adli Tıp Kurumuna gönderildi.
05.01.2010 - 23:40
Anadolu Ajansı
[]
Rize'de aile içi cinayet: 3 ölü
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/rizede-aile-ici-cinayet-3-olu,lCgvdFOPmE-E-Km0HAxNdw
TOKAT'ta görev yaptığı ilkokulda kız öğrencilerine elle tacizde bulunduğu iddia edilen 30 yıllık sınıf öğretmeni 59 yaşındaki Muharrem G., tutuklanarak cezaevine gönderildi.
cumhuriyet.com.tr
Tokat'ta 26 Haziran İlkokulu'nda 4'üncü sınıf öğretmeni olarak görev yapan evli ve 2 çocuk babası Muharrem G., geçen hafta perşembe günü ders saatinde iddiaya göre bazı kız öğrencilere elle tacizde bulundu. Okulun bulunduğu Yeni Mahalle'de yer alan Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü bünyesindeki sevgi evlerinde kalan iki kız öğrenci, durumu idarecilere anlattı. Ardından olay İl Milli Eğitim Müdürlüğü'ne intikal etti. İl Milli Eğitim Müdürlüğü ise olayın araştırılması için müfettiş görevlendirilirken, öğretmen Muharrem G. açığa alındı. Sınıfta bulunan bazı öğrenci velilerinin şikayeti üzerine Muharrem G. gözaltına alındı. Milli Eğitim müfettişleri sınıftaki 14 kız öğrencinin ifadesini aldı. Kız öğrencilerinin ifadesi sonrası polis tarafından emniyetteki işlemleri yapılan Muharrem G., geçen cumartesi günü sevk edildiği adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi.
11 Nisan 2016 Pazartesi, 14:00
cumhuriyet
null
İlkokul öğrencilerini tacizle suçlanan öğetmen tutuklandı
turkiye
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/513710/ilkokul_ogrencilerini_tacizle_suclanan_ogetmen_tutuklandi.html
Beyoğlu İstiklal Caddesi’nin sembolü haline gelen nostaljik tramvay, 101. yaş gününü kutladı.
null
Tünel Meydanı İETT Genel Müdürlüğü önünde başlayan ve kar yağışı altında yapılan kutlamada nostaljik tramvaylar süslendi, yolculara salep ikram edildi. Sürpriz hediyelerle karşılanan yolculara nostaljik tramvay görünümlü kitap ayraçları ve hatıra yastıklar hediye edildi.  Kutlamada konuşan Genel Müdürü Mümin Kahveci, bugünün doğum günü olmasının yanı sıra ayrı bir anlamının da 115 numaralı tramvayın hizmete alınışı olduğunu ifade etti. İstanbul’un ilk tramvaylarından biri olan 115 numaralı tramvayın aynı zamanda köprü geçen ilk tramvay olduğunu belirten Kahveci, “Galata Köprüsü’nü ilk geçen tramvay olan 115 numaralı tramvayı aslına uygun olarak yeniledik ve İstiklal Caddesi yolcularına armağan ediyoruz.” dedi.  115 numaralı tramvay 1914 yılında üretildi. İETT’ye ait ilk elektrikli tramvaylardan olan araç kırmızı renkli. 1914 yılında hizmete girdiğinden Eminönü ile Galata’yı birbirine bağlayan Galata Köprüsü üzerinden geçen ilk tramvaydır. Taksim-Tünel hattında çalışan nostaljik tramvayla aynı modeldir.  115 numaralı tramvay, Avrupa yakasında uzun yıllar hizmet verdikten sonra 1961 yılında Anadolu yakasına nakledildi. 1966 yılına kadar da bu bölgedeki hatlarda çalıştı. Anadolu Yakasındaki tramvayların kaldırılması üzerine İETT İkitelli Garajı’na alındı.  1989 yılında Taksim-Tünel hattında nostaljik tramvay çalışmalarının başlamasıyla birlikte araçlar yeniden bakım ve restorasyon yapıldı. Taksim’de bulunan tramvay atölyesine alınan 115 numaralı tramvay geçtiğimiz yıl İETT’li ustalar eliyle İETT emeklilerinin destekleriyle yeniden ayağa kaldırıldı.
11.02.2015 - 16:37
CHA
[]
Nostaljik tramvay 101 yaşında
Yaşam
https://www.ntv.com.tr/yasam/nostaljik-tramvay-101-yasinda,LkQrf-cnpkeHFBwUvXcvjA
İran Millet Meclisi Meşhed Milletvekili Kuddusi, Cumhurbaşkanı Ruhani'yi İngiliz istihbarat servisi MI6'dan talimat almakla suçladı.
null
İran Millet Meclisi Meşhed Milletvekili Cevad Kerimi Kuddusi, Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin İngiliz dış istihbarat servisi MI6'dan talimat aldığını iddia etti.  İran merkezli haber sitesi didarnews.ir'de yayınlanan görüntülü ses kaydında İran Meclisi Ulusal Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu üyesi Kerimi Kuddusi, Ruhani'nin İngiliz istihbaratı MI6'dan talimat aldığını ve İran Devrim Muhafızları'nın "MI6 çalışanıyla" konuşmasını içeren telefon kayıtlarını Ruhani'ye sunduğunu öne sürdü. Muhafazakarlara yakınlığıyla bilinen Kerimi Kuddusi, aralık ayında yaptığı bir açıklamada, "Meclisin yüzde 50'si rejimin yıkılması peşinde. 2009 yılındaki fitne hareketinde de hedef rejimin yıkılmasıydı. Bugün meclisin yüzde 50'si perde arkasında fitne hareketine önderlik yapanları destekliyor." ifadelerini kullanmıştı.
21.02.2019 - 15:11
Anadolu Ajansı
['Gündem', 'Dünya', 'Genel', 'İran']
"İran Cumhurbaşkanı Ruhani MI6'dan talimat aldı" iddiası
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/iran-cumhurbaskani-ruhani-mi6dan-talimat-aldi-iddiasi,jGzGR5_RH0iU4RCDnY7nCA
Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, canlı yayında çıktığı bir televizyon programında gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.
cumhuriyet.com.tr
Aziz Yıldırım, "Şu anda İbrahimoviç ve Robben'i alacak bütçeleri olduğunu, nisan ayına kadar gerekenler yapılırsa taraftar Messi ve Ronaldo'yu alabilir" dedi. Yıldırım'ın konuşmasından satır başları şöyle: - Ülkemizde malesef son dönemde terör olayları yaşanıyor Şehitlerimize Allahtan rahmet diliyorum. Artrık bunlar sözle olmamalı buradan çağrı yapıyoruz bu kan durdurulmalı -Herkes soruyor bu transfer parasını nerden buldunuz? Fenerbahçe 2004 yılında da bir çok tecrübeli oyuncu alarak yeni döneme başlamıştık. Bu sene de aynı şeyi yaptık. Aramızdan ayrılan arkadaşlara teşekkür ediyorum. 3 Temmuz sürecnden bu yana camiada ve sporcuların da yorgunluk oldu ve kan değişimi gerekliydi. Aslında biz tüm branşlarda bu değişimi yaptık sadece futbolda değil. - İlk olarak sportif direktör olarak 'ı almıştık b,ir çok başarılı iş yaptı. Bu sene de Terraneo'ya görev verdik ve tek yetkili kıldık. Vítor Pereira'ya o karar verdi ve aldık. - Soyunma odasına benim ya da bir başkanın inmesi başka yere çekiliyor. Soyunma odasına patron olarak herzaman hesap sormak için değil tebrik etmek için de inilir. Soyunma odasına ben değil Giuliano Terraneo girebilir. - Şu anda futbolcular birbirine alışıyor. Hoca Türkiye ligini yeni tanıyor. Kendisine söyledik hiç beklemediğin takımlar gelir ciddi performans gösterir. Her takımı ciddiye alacaksın diye. Türkiye zorlu bir lig. - Bir transfer daha yapacağız sağ kanata. Valencia'lı oyuncu Feghouli' ile ilgileniyoruz ama kulübü satmak istemiyor şu anda. - Önemli olan genç ve kaliteli oyuncuları takıma kazandırmak ve gelecek yıllara yatırım yapmak. Takıma hep genç alacağız ve takımı daha da kuracağız. 'da hedef final oynamak. - Fenerbahçe büyük bir camia ve Türkiye'nin en büyük sivil toplum örgütüdür. 3 Temmuz'da başımızda bunlar gelmeseydi büyük bir sivil darbe yaşanırdı. Bizi hep aşağıya çekmeye çalıştılar ama hep ayakta kaldık. Önce 1 milyon üye projesine başladık sonra Denizbank'la kredi kartı anlaşması yaptık. Şimdi Fenerbahçe Yandex'le beraber büyük bir anlaşma imzaladık. Yarın Messi Ronaldo'yu alabilmek için bu proje başlatıldı. Bu proje Fenerbahçe'ye Avrupa'da gerçekten şampiyon olabilecek kadroyu kurar. - 25 milyon Fenerbahçeli'den sadece 1 milyonunun günde 36 kez bunu kullanmasıyla ciddi paralar kazanabiliriz. Nisan ayına kadar beklentilerin üzerine çıkarsak Messiyi de Ronaldo'yu da alabiliriz. - Ibrahimovic ile bizde konuştuk görüştük. Güvendiğimiz şey bu başlayan projeler. 1 yıllık mukavelesi var Milan'a da gidebilir. Biz de menajeriyle görüştük bu paraları verebiliriz dedik. Menajeri Eğer Türkiye'ye gelirsek Fenerbahçe'ye geliriz. Robben ile ilgili gittik konuştuk. Terrenao gitti kulübü ile konuştu Oyuncu bu yılda orda oynamak istedi. - Bu proje ile ben olayım ya da olmayayım taraftar kimi almak istiyorsa o oyuncuyu alabiliriz. Yandex kuruluna teşekkür ederim. 3 yıllık sözleşme imzaladık. Bütün taraftarları Fenerbahçe Yandex'i kullanmaya davet ediyorum. - 2011'de metris'e gidinceye kadar bilgisayar kullanmıyordum. Ama artık kullanıyorum. Bana kaçacak dediler bakın burdayım. - Yandex'te hedefiimiz 1 milyon. Şu ana kadar yaklaşık 150 bin kişi arama yapmış durumda. - Bu kafayla bu yapıyla Türkiye'de futbolcu anca şansla çıkar. Bir, iki, üç sahayla, çocukların eğitim durumları, sorunlarını çözmeden yapamazsınız. Eğitmenler yetersiz. - Kompleksler yapmak lazım sadece Dereağzı'ndaki yerler olmaz. Altyapı'ya yılda 5 milyon yatırım yapıyoruz. - Ben 15 sene önce yabancı sınırlaması kalksın dedim. 17, 18, 19, 20 ye kadar genç çocuklar iyi oynuyor ama 20'den sonra oynayamıyor. Çünkü altyapı eğitimi yok. - Baksetbolda Türk oyuncular liderlik yapmıyor. Çünkü sorumluluk üstlenmek gerekiyor. Bir Ömer Onan daha çıkmıyor. - Ekim başından itibaren telefonlarda da Yandex başlatılıyor. - Kamp dönemi artık hep Türkiye'de olacak. Yurt dışına gidecek ve büyük turnuvalarda oynayacağız. Yurt dışında kebapçıların yaptığı evlerde kamp yapmayacağız artık. - 120 bin forma satılmış bunun yüzde 35'i Nani ve Van Persie'ye ait. - Sow ile ilgili Dubai'den ve Katar'dan teklifler geldi. 15 milyon Euro verdiler. Sow'la konuştuk onu seviyoruz burda kalmasını istiyoruz. Bir tek şart o da 17 milyon Euro'yu veren takım olursa Sow'u o zaman verebiliriz. - Bu sene yapılan anlaşmalarda maç başları parasını kaldırıyoruz. Galibiyete ve beraberliğe maç başı mağlubiyete maç başı yok. Burdan kulüplere sesleniyorum prim sistemini kaldırın, maç başı paralarını kaldırın. - Türkiye kupası külfet ödediğimiz paraları alamıyoruz. Her Türkiye Kupası organizasyonu sonrası 3 milyon Euro açık oluyor. - 3 Temmuz kumpasına ortak olan herkesle yalan yanlış şeylerle bize iftira atan herkese hesap soracağız. - UEFA'ya giden polis fezlekesini kimin gönderdiğini biliyoruz. Mahkeme sonuçlandıktan sonra hepsi ile hesaplaşacağız. Bir sene boşuna Metris'te yattık. Boşuna lekelendik. Herkesle hesaplaşmadan bırakmam bu işleri.
24 Ağustos 2015 Pazartesi, 18:27
cumhuriyet
null
Aziz Yıldırım: Herkesle hesaplaşmadan bırakmam bu işleri
futbol
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/futbol/351663/Aziz_Yildirim__Herkesle_hesaplasmadan_birakmam_bu_isleri.html
Financial Times, "Türkiye, Amerika Birleşik Devletleri'nin WikiLeaks'teki diplomatik mesajlarını önemsemiyor" başlığıyla verdiği haberde, Türkiye'nin verdiği tepkiyi sayfalarına taşıdı.
null
İngiliz basınında yer alan haberlerde WikiLeaks’te açığa çıkan ABD diplomatlarının Türkiye ile ilgili belgeleri ve Türkiye’nin buna karşı takındığı tutum geniş yer buldu. İngilitere’nin önde gelen gazetekerinden Financial Times, internet sitesi WikiLeaks'in yayımladığı Amerika Birleşik Devletleri'ne ait kriptolarda, Türkiye'nin Batı'ya yöneliminin ve Türkiye'de iç siyasetteki bazı gelişmelerin sorgulandığını hatırlatıyor. Gazeteye gore Türkiye bu kriptoları elinin tersiyle itti. Haberde, bu ifade sonrası Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun Washington'da sarfettiği şu sözler aktarılıyor: "Türkiye gibi tüm olayların ve jeopolitiğin merkezindeki ülkeler Batı'ya da yönelecektir, Doğu'ya da, Kuzey'e de, Güney'e de..." Times gazetesinin internet sitesindeki bir haberde ise Türkiye'nin WikiLeaks'te yayımlanan belgelere yönelik bir diğer tepkisi aktarılıyor.Gazete, Türkiye'nin sızan belgeler ışığında, Yahudi karşıtı bir tutum benimsediğine yönelik iddiaları reddettiğini duyuruyor. Amerika Birleşik Devletleri'nin Ankara Büyükelçisi James Jeffrey 27 Ekim 2009'da ABD Dışişleri Bakanlığı'na gönderdiği kriptoda, İsrail'in Ankara Büyükelçisi Gabby Levy'nin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın köktendinci olduğunu ve ülkesinden nefret ettiğini söylediğini yazmıştı. Times'taki haberde ise Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun, Washington gezisi sırasında bu konuya da değindiği ve Türkiye'yle İsrail arasındaki gerginliklerin nedeninin bu ülkenin 'sorumsuz' politikaları olduğunu söylediği aktarılıyor. Gazete de ayrıca Davutoğlu'nun şu sözleri de yer alıyor: "Sorun, Yahudi karşıtlığı değil, mevcut İsrail hükümetinin başarısız politikaları." İnternet sitesi WikiLeaks'in yayımladığı Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanlığı'na ait gizli belgeleri eş zamanlı olarak aktaran basın kuruluşları arasında İngiliz Guardian gazetesi de bulunuyor. Guardian'ın iç sayfalarındaki bir haberin başlığı, "Amerika Birleşik Devletleri'nin Sarkozy hakkındaki görüşü: Acımasız, değişken ve şehvetli ancak çok uyanık". Bu ifadeler, Amerika Birleşik Devletleri'nin Paris Büyükelçiliği'nden ABD Dışişleri Bakanlığı'na gönderilen gizli kriptolarda yer alıyor. Belgelerde, bakanlarının ve kendisine bağlı personelin Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy'den korktukları belirtiliyor. Ayrıca, eşinden ayrılması sonrası Sarkozy'nin daha da sinirli olduğu ve bu gelişmenin Fransa liderinin daha karanlık yüzünü ortaya çıkardığı aktarılıyor. Amerika Birleşik Devletleri'nin Paris Büyükelçisi Charles Rivkin 4 Aralık 2009'da ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'a gönderdiği gizli kriptoda, yanında çalışanların Sarkozy'den ne kadar korktuklarını bir örnekle anlatmış. Charles Hivkin, Sarkozy'nin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın gezisi sırasında Kırmızı-Beyaz renklere bürünmüş Eyfel Kulesi'ni görmesinden kaçınmak için, Fransa Cumhurbaşkanı'nın uçağının yönünün değiştirildiğinin bildirildiğini yazmış. Guardian, Paris'in Sosyalist belediye başkanı Bertrand Delanoe'nin, Erdoğan'ın ziyareti şerefine Eyfel Kulesi'ni kırmızı ve beyaz ışıklarla aydınlattığını hatrlatıyor okurlarına. Gazete, Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üyeliğine şiddetle karşı olduğunu da ekliyor. Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin 'hassas ve otoriter' bir lider olarak yansıtıldığı kriptoyla ilgili haber bugün Independent gazetesinin internet sitesinde de yer alıyor.
01.12.2010 - 11:03
null
[]
Türkiye elinin tersiyle itti
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/turkiye-elinin-tersiyle-itti,c7kb4TostkKcOEKyIGhaZQ
Başkent Atina'da on binlerce gösterici, Makedonya ile imzalanan "isim anlaşmasını" protesto etti. Polis ile bazı gruplar arasında yaşanan arbedede göz yaşartıcı gaz ve ses bombalarıyla müdahalede bulunuldu.
null
Yunanistan'ın başkenti Atina'da, on binlerce kişinin Makedonya ile imzalanan "isim sorununa" yönelik anlaşmayı protesto amacıyla düzenledikleri gösteride, polis ile protestocular arasında arbede yaşandı. Yunan ve Makedon hükümetleri arasında imzalanan "isim sorununun" çözümüne yönelik "Prespa Anlaşması"na karşı çıkan göstericiler, kent merkezindeki Sintagma Meydanı'nda toplandı. Ülkenin farklı yerlerden binlerce kişi otobüsler ile kente geldi. Yunan kilisesinin de destek verdiği gösteriye çok sayıda rahip de katıldı. Ellerinde Yunan bayraklarıyla göstericiler, "Makedonya Yunan'dır, Makedonya'dan elinizi çekin" sloganları attı. Konuşmalar devam ederken Yunan Meclisinin önündeki bir grup gösterici, bina girişinde güvenlik önlemi alan polislere molotof kokteyli ve taş attı. Yunan çevik kuvvet birimleri ise bu kişilere karşı göz yaşartıcı gaz ve ses bombası kullandı. Polisin müdahalesi sırasında kısa süreli panik yaşanırken gazdan etkilenen göstericilerin bir kısmı civardaki ara sokaklara dağıldı. Gösterilere ana muhalefetteki Yeni Demokrasi (ND) ve Makedonya sorunu nedeniyle hükümetten ayrılan Bağımsız Yunanlar (ANEL) üyesi birçok isim de destek verdi. Yunanistan'ın eski Başbakanı Antonis Samaras'ın yanı sıra aşırı sağcı Altın Şafak üyesi birçok grup da gösterilerde yer aldı. Yoğun güvenlik önlemlerinin alındığı gösteriye 60 bin kişinin katıldığı açıklandı. Gösteri boyunca 2 binden fazla polis çeşitli noktalarda görev alırken, kent merkezine çıkan yolların çoğu polis otobüsleriyle sabah saatlerinden itibaren giriş çıkışlara kapatıldı. Yunan polis helikopterleri gün boyunca havadan gözetim görevi yaptı. Öte yandan, kent merkezine yakın bir başka noktada da anarşist ve sol gruplar tarafından karşıt gösteri düzenlendi. Başta Türkiye olmak üzere birçok devlet, Makedonya'yı anayasal adı olan "Makedonya Cumhuriyeti" ismiyle tanısa da Yunanistan, kendi sınırları içinde "Makedonya" isimli bir bölge bulunduğu gerekçesiyle ülkenin isminin değiştirilmesini talep ediyordu. Makedonya, bağımsızlığını ilan ettiği 1991'den bu yana güney komşusu Yunanistan ile devam eden isim sorunu nedeniyle Avrupa Birliği (AB) ve NATO’ya üye olamıyor. Makedonya'nın uluslararası tanınırlığı, ülkenin Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda oy birliğiyle BM üyeliğine kabul edildiği 1993 yılının nisan ayında kesinlik kazanmış ancak güney komşusu Yunanistan’ın itirazıyla geçici referans olarak "Eski Yugoslavya Cumhuriyeti Makedonya" (FYROM) adıyla üyeliğe kabul edilmişti. Makedonya'da 2017'de yeni hükümetin kurulmasının ardından hızlanan görüşmeler sonucunda, Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras ile Makedonya Başbakanı Zoran Zaev, ülkenin adını "Kuzey Makedonya Cumhuriyeti" olarak değiştirilmesini öngören "Prespa Anlaşmasını" 17 Haziran 2018 tarihinde imzalamıştı. Ancak, Yunan hükümeti,"Makedonya" ibaresinin herhangi bir şekilde komşu ülke tarafından kullanılmasına karşı çıkan bazı muhalefet partileri ve toplumun önemli bir kesimini ikna etmekte zorlanıyor. Yunan halkının bir kısmı ise sorunun sadece isim değil, tarih ve kültüre ilişkin olduğunu savunarak, Üsküp yönetimini "Makedon kimliğini" çalmaya çalışmakla suçluyor. Antik dönemde Makedon Kralı olan Büyük İskender'in mirası iki ülke arasında önemli bir rekabet alanı olarak görülüyor. Çipras liderliğindeki Yunan hükümeti ise çeyrek asırdır devam eden sorununun çözümünün ülkelerin çıkarlarına hizmet edeceğini savunuyor. Yapılan anketlere göre ise Yunan halkının çoğunluğu "Makedonya" isminin kuzey komşuları tarafından kullanılmasına karşı çıkıyor. Yunanistan'da koalisyon ANEL partisi lideri ve eski Savunma Bakanı Panos Kammenos'un hükümetten çekilmesiyle sona ermişti. Bunun üzerine Çipras, mecliten talep ettiği güvenoyunu çeşitli partilerden milletvekillerinin desteğiyle kazanmıştı. Hükümetin, gelecek hafta komşu ülkenin yeni ismini tanıyacak anlaşmayı meclise getirerek onaylatması bekleniyor. Böylece, iki ülkenin de anlaşma kapsamındaki yükümlülüklerini tamamen yerine getirmelerinin ardından Makedonya'nın "Kuzey Makedonya Cumhuriyeti" ismi ile resmi olarak NATO'nun 30. üyesi olması bekleniyor.
20.01.2019 - 17:38
Anadolu Ajansı
['Dünya', 'Yunanistan', 'haberler', 'son dakika haberleri', 'Makedonya']
Yunanistan'da olaylı 'Makedonya' gösterisi
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/yunanistanda-olayli-makedonya-gosterisi,acUmClE7JEC67XWzbrwGhw
Anayasa Mahkemesi Başkanı Kılıç, mahkemenin kuruluş yıldönümünde "Acil yargı reformu zorunluluktur. Hukuk dünyası yargılanan kişilerin itibarı ve makamı ile ilgilenmez ama uygulama bunu teyid etmiyor" dedi.
null
Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, mahkemenin 48. kuruluş yıldönümü ve yeni üyelerin yemin töreninde yaptığı konuşmada sert eleştirilerde bulundu. Törene Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Adalet Bakanı Sadullah Ergin, CHP lideri Deniz Baykal da katıldı. Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, konuşmasında yargının tarafsızlığı konusunda herkesin ittifak etme zorunluluğu olduğunu söyledi. Kılıç, “Toplumun geleceğe dair korkuları, yıllarca istismar edilerek kullanılmış, işkencelerin, faili meçhullerin meşru zemini oluşturulmaya çalışılmıştır. Yargı gelecek kuşaklara kapanmamış hesap bırakmaması gereken bir güçtür. Yargı bu hesabı görmeye başladığında, elindeki adalet terazisinin ayarını bozarsa toplumun güvenini kaybedecektir” diye konuştu. Kılıç’ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
22.04.2010 - 12:41
null
[]
Kılıç: Kapanmamış hesap bırakılmasın
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/kilic-kapanmamis-hesap-birakilmasin,wTePbaMntk21qHY1Na-DHA
Roboski’de 34 kişinin bombalanarak öldürüldüğü katliamla ilgili ortaya çıkan belgeler sonrası aileler faillerin hukuk önünde hesap vermesini bekliyor.
Mahmut Oral
Şırnak’ın Uludere ilçesine bağlı Ortasu ve Gülyazı köylerinin bulunduğu Roboski bölgesinde 28 Aralık 2011’de 19’u çocuk 34 kişinin bombalanarak öldürüldüğü katliamla ilgili Cumhuriyet’in ulaştığı belgeler adalet bekleyen aileleri umutlandırdı. Anayasa Mahkemesi’ne yaptıkları başvuruların sonucunu bekleyen aileler, tek isteklerinin katliamın faillerinin hukuk önünde hesap vermesi olduğunu söyledi. Ortaya çıkan belgelerle artık failler de açığa çıkmıştır. O gece çocuklarımızı bombalayan o acımasız kararı verenlerin hesap verme zamanı geldi. Her ne kadar yıllardır Genelkurmay Başkanlığı, dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ve MİT, olayın bir operasyonel kaza olduğunu ifade etseler de belgeler onları yalanlıyor. Ne o gece ne de ondan önceki günlerde bombalanan bölgede ‘Bahoz Erdal’ ya da başka PKK’liler yoktu ve olmadı. Orası hiçbir zaman PKK’lilerin geçiş güzergâhı olarak kullanılmadı. Orayı sadece kaçakçılar kullanıyordu. Belgelerde de bazı askerlerin oradaki grubun kaçakçı olduğunu söylediği halde bombardımanın yapıldığı ortaya çıkmış oluyor. Yani bilerek katletmişler. Bu haberlerden sonra her şeye rağmen adaletten beklentimiz arttı. Bu belge ile Anayasa Mahkemesi’nden olumlu bir karar çıkacağını umut ediyoruz. Gerçekler birer birer ortaya çıktı. Eğer Türkiye gerçek anlamda bir hukuk devleti ise yargı gerçekten söylendiği gibi bağımsız ise ortaya çıkan bu belgelerin Anayasa Mahkemesi’nde bekleyen başvuruyu doğrudan etkilemesi gerekir. Çünkü artık kasten katliam yapıldığı, bir hata olmadığı gün gibi ortaya çıkmıştır. Sorumlular er ya da geç hesap verecektir.” Ortaya çıkan belgelerde olay yeri ile ilgili, biri bir ay öncesinden, diğeri de bir hafta öncesinden olmak üzere iki farklı istihbarat olduğu anlaşılıyor. Bir ay öncesinden verilen istihbaratı ele alırsak, madem istihbarat gerçekti, neden o istihbarat alındıktan sonra Beyaz Tepe mevkiindeki ileri üs bölgesinde konuşlu bir bölük asker oradan alınıp, tugay içlerine çekildi. PKK’li grubu geçecekse niye oradan aldılar o askerleri? O bölük oradan götürüldü çünkü planlı bir katliam hazırlanıyordu. Eskiden kaçakçılar o bölük orada iken sadece geceleri gidip gelebiliyordu, bölük oradan gittikten sonra gündüzleri de rahatlıkla gidip gelmeye başladık. Her şey yapılacak katliam içinmiş. Ama ortaya çıkan belgelerde fail artık bellidir. O dönemdeki Genelkurmay Başkanı Necdet Özel’den, dönemin Başbakanı Erdoğan’a kadar, zincirleme bir sorumluluk vardır ve bu sorumluların hepsi adalet önüne çıkarılmalıdır. “Zamanla gerçekler ortaya çıkıyor. Ve katillerin yüzlerindeki maskeler düşüyor. Şimdi çok daha iyi anlıyoruz ki yapılan katliam planlı ve programlıydı. Devlet kurumlarının arasındaki yazışmalardan anlıyoruz ki emir komuta zinciri içinde olay bir proje doğrultusunda gerçekleşmiştir.”
27 Eylül 2015 Pazar, 07:23
cumhuriyet
null
Roboski’de adalet bekleniyor
turkiye
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/376615/Roboski_de_adalet_bekleniyor.html
ABD, Suriye'de terör örgütü IŞİD'e karşı devam eden hava operasyonlarına katılması için Avustralya'nın Washington Büyükelçiliği'ne resmi başvuruda bulundu.
null
Avustralya Başbakanı Tony Abbott, Batı Avustralya'nın başkenti Perth'te yaptığı açıklamada ABD tarafından yapılan resmi başvuruyu doğruladı. Abbott, ''Karar vermek için acele etmeyeceğiz ama birkaç hafta içerisinde bir karara varacağız'' dedi. Irak'taki terör örgütünün havadan vurulması operasyonlarına "F/A-18 Super Hornet" savaş uçakları ile katılan Avustralya, Suriye'deki operasyonlara yasal zeminin oluşmadığı gerekçesiyle katılmıyordu. Avustralya'da muhalefetin Suriye'deki hava operasyonlarına katılmanın yasal dayanağının olmadığı eleştirilerine rağmen geçen hafta Başbakan Abbott Avustralya'nın operasyonlara katılabileceğini söylemişti. Avustralya'nın Washington Büyükelçiliği'ne gelen teklif hakkında Başbakan Tony Abbott tarafında telefon ile bilgilendirilen ana muhalefet lideri ve Avustralya İşçi Partisi Başkanı Bill Shorten konuya temkinli yaklaşarak, "Amerika'nın bize sunmuş olduğu teklifin yasal dayanağını açıklama arayışındayız, yani Amerika'nın bizden istediği yasal mı " ifadesini kullandı. Avustralya, ABD ve Irak hükümetinin talebi üzerine yaklaşık bir yıl önce Birleşik Arap Emirlikleri'nde konuşlandırdığı savaş uçakları ile Irak'taki hedefleri havadan bombalıyor. Bölgede 200 kişilik özel kuvvet ve 400 askeri personel bulunduran Avustralya, Irak hükümetinin talebi üzerine Irak ordusunda yer alan askeri personele eğitim veriyor.
21.08.2015 - 17:38
Anadolu Ajansı
['Dünya', 'Ortadoğu']
ABD'den Avustralya'ya "IŞİD" başvurusu
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/abdden-avustralyaya-isid-basvurusu,1iOctvVBnUClGTqwr3sHHw
Kerem Akça, Clive Barker’ın korku platformuna girişini müjdeleyen eseri değerlendirdi
null
Frank’in kardeşi Larry (Andrew Robinson),ikinci eşi Julia (Clare Higgins) ile eski bir eve gelir. İkili, oranın çatı katında garip bir yaratık ile karşılaşır. Bu varlık aslında Julia’yla yasak ilişkiye giren hedonist Frank’in (Oliver Smith) ta kendisidir. Aynı zamanda kadının eski sevgilisi olan bu karakterin katkısıyla bir anda cenobitler, şeytanlar, çivikafalılar ve daha nicesiyle dolu bir evrenle karşılaşırız. Ancak bunların hepsi gerçek midir yoksa bir çatı katı hayali mi? Clive Barker’dan “Elm Sokağı Kabusu” (“A Nightmare on Elm Street”, 1984),“Kurtların Saati” (“Vargtimmen”, 1968),H.P. Lovecraft’ın ‘kosmik korku’ edebiyatı ve Todd MacFarlane’in çizgi romanlarıyla akrabalık kurarken B filmi dokusuyla yoğrulan bir ‘metafiziksel okült korku’ ya da ‘karanlık fantezi’ efsanesi... ‘Hellraiser’, ‘cehennemde büyüyen’ dört cenobitin, yani manastırdaki tarikat üyesinin hafif ‘punk-goth’ çizgileriyle yoğrulmuş temsilini sunar. Dini kıyımla, aile boyu ahlaksızlıklarla ve evlilik kurumu ile derdi olan bir korku omurgasının orta yerinden seslenir. Filmin bu özellikleriyle “Candyman” (1992) gibi tutulup seriye dönüşmesi ise önemlidir. Zira bu Stephen King’in bile övgüyle söz ettiği İngiliz yazarın tabanında gerçek bir ‘korku’ kimliği saklanmaktadır. “Hellraiser” da kan, renk ve fantezi gibi konularda sınır tanımayan kötüsüyle bunları aşılar. Adeta ‘metafiziksel ruhlu okült bir şiddet fantezisi’nin orta yerinden seslenir.     Korku tam da ayaklarının üzerine basmaya başlayıp belli eğilimlere girdiği süreçte, İngiliz Clive Barker da bu duruma hem edebiyat hem de sinema eserleriyle el atmıştır. Öyle ki onun filmlerinde 80’lerin “Elm Sokağı Kabusu” ile başlayan ‘fantezi ile korku iç içe’ geleneğinin daha karmaşık ve serbest versiyonunu ‘karanlık fantezi’ etiketiyle izleriz. “Hellraiser” da bu durumun ilk önemli örneğidir. Dışarıdan bakınca ‘ultra karmaşık bir füzyon’ sunar gibi yapan Barker, birçok eser ve yaratıcıdan etkilenmiştir. Yaratıcının esin kaynakları arasında katıksız B filmleri olsa da, yönetmen olarak Lucio Fulci ve Dario Argento gibi belirsizlikten ya da gerçeküstücülükten güç alan isimler vardır. Bunlardan da İngiliz kültürüne yeni bir şeyler uyarlamaya çalışır. Onun ‘eser’leri, başlangıcından sonuna kadar bir masalın mı, alternatif bir gerçekliğin mi, yoksa reel bir hayatın mı içinde olduğumuzu anlamadığımız bir karışım sunar. “Hellraiser”ın rahatlıkla ‘Terry Gilliam korku filmi çekse nasıl olurdu?’ sorusunu harekete geçiren bir yapıt olarak da anılması mümkün. Zira Barker’ın ‘Devil’s Toy Box’ adlı şehir efsanesinden etkilenen mitolojik pazıl kutusu objesinden başlayarak bambaşka bir sine-evrene giriş yaptığı kesindir. O dünyada ise ölüm, işkence, ahlaksızlık, korku, gerilim, din ve fantezi kat sayısı yüksektir. Bunun masal olduğuna dair bir keskinlik görmesek de fark yaratma açısından bu tanım bizi değişik alt metinlere doğru yola çıkarır. Aslında yönetmenin, sinema tarihinde slasher filmlerinin ‘saf gerçeklik’ten güç alarak hareket ederken 80’lerde dönüşüm geçirmesiyle birlikte devreye girdiği söylenebilir. Bu tartışma da Wes Craven’ın eğilimini farklı bir zemine oturtmasına kadar götürülebilir rahatlıkla. Bu doğrultuda hem slasher filmi atılımından, hem de eski Hollywood’un perili ev filmi mantığından bolca beslenerek karşımıza karmaşık bir dünya çıkartır adeta. Filmin temelinde ortaya çıkan Bergman’ın yamyam filmi “Kurtların Saati”nin ‘katil’ etkisi ise şaşırtıcı değildir. Barker, metafizikle yani öte dünyayla bağlantısında da tekinsiz karakterleri ‘orta plan’la kavraması bir tarafa ‘güç platformu’nu doldurmasıyla da dikkat çeker. Öncelikle ‘cenobit’ adlı yaratıkların ‘öteki’ olarak belirlenmesiyle kendini korkunun Tarkovsky’si ya da Pasolini’si konumuna yerleştirir. Zira mistisizmi; bu ‘komünleşme’ düşüncesiyle açığa çıkarırken, bolca ayin yapan tarikat bireylerinin katkısıyla bir ‘istismar’ gösterisine dönüştürür. Bunların zamanla ‘splatterpunk’ adlı bir bileşim oluşturması da, Barker’ın alt kültürlerle ilişkisini ortaya koyar. Yaratıcı-yönetmen de esasen splatter film geleneklerini, cinsel istismar filmi ile sarıp bir anlamda bu duruma bir ‘metafiziksel okült grup’ yerleştirmeyi tercih etmiştir. Çivikafa (pinhead),tereyağtop (butterball),dırdır (chattering) ve kadın cenobitler arasından da bir şiddet resitalini bizlere çekinmeden izlettirir. Dinin ‘keskin bir inat’la katlettiği insanları, biraz da Jess Franco ve Alejandro Jodorowsky dünyalarını hatırlatarak karşımıza çıkarır. Bu fantezi noktasında devreye giren işkence düşüncesi de bir anlamda ‘keserek’ bir şeyler yapan ötekilerin ‘devri’ni başlatmaya yarayacaktır. Aynı zamanda budizmde ve hıristiyanlıkta görülen bu tarz monastır keşişlerinin ‘şeytan’ odaklı bir şiddet algısının katkısıyla bir anlamda dinin soykırıma yol açacak kadar tavizsiz bir ahlaki tabanı olduğu anlatılacaktır.   “Hellraiser”, Türkçe sesler duyduğumuz bir mekanda satın alınan pazıl kutusunun içinden başlar yolculuğuna... Bunun devamında ise zincirlerle parçalara ayrılan bir karakter görürürüz. Böylece katıksız bir istismar filmine açılırız. Bunun etrafının mumlarla yapılan bir ayinle sarılması ise tesadüf değildir. Ancak bu kişinin parçalara ayrılmasını sağlayan da kutudan gelen ‘metafiziksel cenobitler’dir. Öyle ki ‘pinhead’ adı altındaki kültleşmiş bir tipleme başta olmak üzere bu ötekiler, bir şekilde işkence resitali yaparlar. Bir tarikat grubunun tanımını karşılarlar. Kendi isteklerini yerine getirmeyenleri parça pinçik ettikten sonra zombiye çevirme veya başka insanın içine sokma yetisine sahiptirler. Yani hem telekinetik güçleri vardır, hem şeytana benzemektedirler, hem de canavar mantığını açığa çıkaracak şekilde tasarlanmışlardır. Yani bir şekilde tersine bir zombi filminin başlamasına sebep olurlar. Öyle ki kardeşinin eşi ile cinsel ilişkiye giren adamın cezalandırıcı bir güç ile zombiye dönüştürülüp, evin tavan arasına atılması buradaki ‘korku’ duyusunu harekete geçirir. Aslında bu durum ‘ahlaksızlığı cezalandırma’ gibi bir slasher filmi temasını devreye sokarken, bir diğer taraftan da ailelerdeki ikiyüzlülük ve sadakat sorununu ele almış olur. Ama gerçek anlamda hedef Leatherface için ‘derin Amerika’dan fışkıran öteki’nin yerine burada ‘bağnazlık ve dini inanış’ sorunsalının geçmesidir. Buradaki kadın karakterin rahatlıkla kendinden olmayan bir çocuk ve bir başka adamla yaşayışında bir konformizm sıkıntısı çektiği apaçık ortadadır. Ancak ilginçtir yönetmen, burada perili ev filminin ‘tavan arası’ motifini devreye soktuğu ve bu alt türün eski malikanelerini akla getirdiği anda atmosfere yüklenmez. Aksine karşımıza porno filmlerde görebileceğimiz keskinlikte seks sahneleri ve splatter filmlerde iğretiyle bakacağımız düzeyde kan oranı yüksek sahneler anları verir. Bir şekilde o zombinin beslenip insanlaşma sürecinde ise onun aşığı kadın ‘çekiç ile öldüren slasher katili’ moduna girer. Sonucunda tüm bunların ‘gerçek’ olmadığının ortaya çıkması da manidardır bir bakıma. Yani yönetmen işin içine bütün majör korku alt türlerini dahil ederken bu durumdan gocunmaz. Zira kendisinin ‘karanlık fantezi’ alt türünde bunları yoğurma arzusu, keskin bir özgünlüğü beraberinde getirir. Dili, görselliği ve yönetmenliği ile birlikte B filmlerinin dokusunu canlandırma düşünceli bir değişimdir bu aslında. Bu noktaya ulaşırken Aladdin’in meşhur sihirli lambasının etkisi keskin bir şekilde hissedilir. Öyle ki oradaki hikaye yapısında gördüğümüz ‘cinden dilek dilemezsen cin peşini bırakmaz’ görüşü burada cehennem zebanileri yani cenobitler için geçerli hale gelir. Böylece masalsı doku da korku atmosferine transfer olur. Ancak Barker’ın amacı H. P. Lovecraft’ın dünyadaki bütün düzenlere karşı gelen ‘metafiziksel dünya’sını yansıttığı ‘kosmik korku’ alt türüyle akrabalık kurmaktır. Onun özelinde de Herschell Gordon Lewis’in anlayışını, klasik perili ev filmlerinin içine soktuktan sonra Jess Franco’nun ucuz bellek dünyalarını ve İtalyan korku sinemasının melez gerçeküstücülük-bilinmezlikle yoğrulan yönetmenlerinin düşüncesine odaklanmaktır. Bu doğrultuda da efektlerin dengeli halini gözlemlemek mümkündür. Filmin gerçek-kurmaca arasındaki çizgide gidip gelmesi de buradaki şiddeti grafiksel bir dokuya transfer eder. İdeolojik duruşunu şiddet karşıtı hale getirir. Ancak ana kadın karakterin bir anda ‘cadı’ kılıklı bir Argento tiplemesi halini alıp katile dönüşmesinden Randy Quaid’in sesine kadar bütün öğeleri ‘tekinsiz’ bir dokuya da yerleştirdiği görülebilir bir diğer yandan da. Eserin esas yapısal gücü ise bu doğrultuda akan gizem duygusunun izinde gitmesidir zaten. “Hellraiser”ın türler arası yolculuğunda ‘işkenceci yaratıklar’ın peşinde seyirciyi sürekli bir sürprizle yüzleştirirken özündeki mistik özgünlükten çekinmemesi de değerini perçinler. Nihayetinde metafiziksel bir sadomazoşist fantezide kendi kurallarına göre ötekiler koyan bir dünyadır bu. Perdede görmediğimiz tavizsiz ve korkusuz bir ‘karanlık fantezi’ ürününün adresidir. Kendisi için Stephen King’in ‘korku edebiyatı emin ellerde’ dediği bir isim. ‘Kan Kitabı’ serisindeki kısa hikayeleriyle ünlüdür. Clive Barker 1980’lerde “Rawhead Rex” ve “Underworld” gibi uyarlamalarını başka yönetmenlere devretse de esas başarısını sekiz filmlik bir seriye dönüşen, ‘Hellbound Heart’ uyarlaması “Hellraiser” ile yaptı. Burada yönetmenliği bu ‘korku auteur’ünün bizzat kendisi üstlenmesi, fantezi ile gerçeklik arasında gidip gelen, B filmine hakimiyet gerektiren evreninin kusursuz bir versiyonunu çıkarmasını sağladı. Onun filmleri metafizik denilen olguyu içlerine transfer ederken, gerçeküstücü öğelerle ve fantastik dünyayla da haşır neşir olarak yaşam sürer. Genelde de B filmi mantığında üretilse de Batı toplumunun gerçekleriyle ilgili derin alt metinler içerirler. Kendisi de bir eşcinsel olan Barker, alt kültürlerin bakış açısını yansıtır perdede. ‘Karanlık fantezi’ adlı bir korku edebiyatı alt türünü sinemaya geçirmeyi hedefler. Bunun ‘bellek’ dünyasında ‘farklı yaratık’larla kurduğu bağlarla bir anlamda Guillermo Del Toro’nun kimi filmleriyle etkileşime girdiği de (Bkz. “Pan’ın Labirenti”) söylenebilir. Akrabalık ise büyük oranda H.P. Lovecraft’ın ‘kosmik korku’ adlı daha ‘ateist’ metafiziksel korku evreninin altında şekillenir. Barker’ın 1989’da Hellraiser ile başlayan çizgi roman çizerliği kariyeri de ayrı bir ‘kendine özgü’lüğe sahiptir ve ‘splatterpunk’ düşüncesini açığa çıkarmaya yarar. 1992’de sinemaya uyarlanan metafiziksel slasher filmi “Candyman”, yönetmenlik koltuğunda Barker’ı bulundurmasa da onun evreninin en sadık temsilcisidir. “Elm Sokağı Kabusu”ndan cesaret alsa da her eserindeki ‘siyasi söylem’ düşüncesini devam ettirir. Filmin iki de devam filmiyle temsillerini fazlalaştırması ise tesadüf değildir. Barker, alt türleri yeni baştan konumlandırmayı severken gore dozajı yüksek öğeleri-tasarımları-motifleri de bolca kullanır. ‘Karanlık fantezi’ alt türünün tek temsilcisi olan “Nightbreed” (1990) ve “Lord of Illusions” (1995) gibi kendi çektiği eserlerle de dikkatleri cezbetmeyi becermiştir. Ancak bunların sinema evrenleri çok kişisel durmuştur. Çünkü B filmi dünyası daha kült bir kitleye hitap etmektedir. Alt kültür korkusunu birazcık ‘punk’ bir duruşla taçlandırmasının devamında kendine özgü yaratıkları ve makyaj efektleriyle özel bir yere oturmuştur yönetmen. Alt türlerin adları bir ‘yaklaşım’ olarak kalmıştır bu eserlerde. Esas olan ana motifler üzerinden farklı şeyler yapmak ve eleştirel bir yapı oluşturmaktır. Her şeye rağmen kısa hikayelerinden uyarlanan “Dehşet Treni” (“Midnight Meat Train”, 2008),“Kan Kitabı” (“Book of Blood”, 2009) ve “Korku” (“Dread”, 2009) yine onun ruhunu hissettirmeyi becermiştir. Yaratıcı öğeler içeren, evrenleriyle ters köşeye yatıran ve hakim alt türlere abone olmayan eserlerdir bunlar. Şu sıralar bir ‘Hellraiser’ yeniden çevrimi için hazırlıklar yapılması üstadın safkan hayranlarını rahatsız edebilir. Ama biz her daim ‘Barker’ın özelllikli ötekileri’ ve ‘Barker etiketli korku evreni’ni görmekten keyif alıyoruz. Onu takip eden bir film veya yönetmen söylemek çok kolay değil. Bu sebeple de daha ziyade 2000’lerin Fransız korku sineması kuşağının istismar filmleriyle yakın ilişki kuran isimleriyle (Bkz. Pascal Laugier, Alexandre Bustillo-Julien Maury, Xavier Gens) bu defteri kapatabiliriz. Ülkemizde DVD’si çıkmadı. Amazon.com ve amazon.co.uk’den temin edilebilecek arşivlik ‘pazıl kutulu sekiz filmlik box set’ini öneririz. Hellraiser Yapım yılı: 1987 Yönetmen: Clive Barker Oyuncular: Andrew Robinson, Clare Higgins, Ashley Laurence, Sean Chapman, Oliver Smith, Robert Hines Senaryo: Clive Barker Önemli Ödülleri: Fantasporto Film Festivali’1988: Eleştirmenler Ödülü Bütçe: $ 1.000.000
01.08.2012 - 11:23
haberturk
['hellraiser', 'kerem akça', 'clive barker']
Sinemaya yön veren filmler: Hellraiser
Kültür-Sanat
https://www.haberturk.com/kultur-sanat/haber/763895-sinemaya-yon-veren-filmler-hellraiser
Mevlânâ’nın hiç eskimeyen sözleri, Sufi dünyasının müziği, Mevlevi Âyini ve Semâ töreni SIR; Şeb-i Arûs etkinliğiyle ve Yetkin Dikinciler’in sunumuyla 23 Aralık’ta Volkswagen Arena’da.
null
Şeb-i Arûs'un 745. yılında Mevlânâ'nın anısına düzenlenen, Uğur Işık’ın sanat yönetmenliğinde gerçekleşecek Alaturka Records projesi SIR; bu coğrafyanın müziğine bir saygı duruşu niteliğinde. Bu sene Radyo Voyage medya sponsorluğunda yedincisinin gerçekleşeceği konserde Yetkin Dikinciler, doğu dünyasının yanı sıra birçok farklı dile çevrilerek bütün dünyayı derinden etkilemiş Mevlânâ'nın sözlerini seslendirecek. Sûfi'nin sırlarla dolu dünyasında çıkacağınız unutulmaz bir yolculuğun ilk bölümünde geleneksel Sûfi müzikleri yorumlanacak. Performansın ikinci bölümünde Mevlânâ’nın 745. ölüm yıldönümü anısına; ölüme bir yok oluş değil, “Sevgiliye kavuşma anı” olarak bakan Mevlevi Âyini ve Semâ ritüeli gerçekleşecek. 745 yıl öncesinin Anadolu topraklarından, 21. yüzyılın dünyasına aralıksız esen, daima tazeleyen ve dirilten Mevlânâ’nın rüzgârı, o rüzgârın içinde varlığını ortaya koyan Dede Efendi’nin Hüzzam ayini ve sema ritüeli ile bir kez daha vücut buluyor. İzleyenleri SIR’larla dolu bir yolculuğa çıkaracak bu özel gecede, fuaye alanında yer alacak olan Tennurelerin Rüzgarında fotoğraf sergisinde, Neslihan & Selman Behmuaras, Aşk'ın Sultanı Mevlânâ Celaleddin-i Rûmi'nin Hakk'a yürüdüğü gece anısına Konya ve İstanbul’da düzenlenen Şeb-i Arûs törenlerinde 2009 yılından bu yana çektikleri fotoğraflarıyla, gecenin özel duygularını, renklerini ve anlamını gönüllere taşıyacak. İlk solo albüm Girizgâh’ı 2014 yılında sanatseverler ile paylaşan Uğur Işık ve Alaturka Records, 2015’te ikinci albümleri Meydan’ı yayınladı. 2015’te Alaturka Records konserler serisinde Japonya’nın Osaka ve Tokyo şehirlerinde sahne aldılar.
30.11.2018 - 10:15
null
['Yaşam', 'Sanat', 'Sanat haberleri']
Yetkin Dikinciler’in sunumuyla SIR: Şeb-i Arus Töreni
Sanat
https://www.ntv.com.tr/sanat/yetkin-dikincilerin-sunumuyla-sir-seb-i-arus-toreni,JJLHkG3XkkGOQcw27QkFCg
Bakan Günay, 48 tesis için kamu arazisi tahsis edilebileğini, bunların 32'sinin termal turizm için verileceği belirtti.
null
Teşvikin 2 Aralık'ta Resmi Gazete'de yayımlanınca yürürlüğe gireceğini kaydeden Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, son başvuru tarihi olarak 4 Ocak 2010'u gösterdi. Günay, "48 taşınmaz tahsise çıkıyor. 32'si termal turizm, 14 adet deniz ve 2 adet kış turizmi. Devreye sokulduğunda 15 binin üzerinde yeni nitelikli yatak turizme kazandırılacak." dedi. Günay ayrıca, arazilere yapılaşma sınırının yüzde 30'u aşmaması şartı getirdiklerini söyledi.
01.12.2009 - 13:43
null
[]
48 tesis için kamu arazisi tahsis edilecek
Ekonomi
https://www.ntv.com.tr/ekonomi/48-tesis-icin-kamu-arazisi-tahsis-edilecek,sRWlng3MPUK17xCXGV5jdw
Edirne'de Hamzabeyli Sınır Kapısı'nda gerçekleştirilen operasyonda bir otomobilde yapılan aramada, tül çorap içerisine gizlenmiş 26 bin 733 tıbbi sülük ele geçirildi.
null
Edirne'de Hamzabeyli Sınır Kapısı'nda 26 bin 733 tıbbi sülük yakalandı. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, Hamzabeyli Gümrük Sahası'nda bir otomobil, risk analizi kapsamında gümrük kontrolüne tabi tutuldu. Hamzabeyli Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Bölge Amirliği ve Hamzabeyli Gümrük Müdürlüğü personelince yapılan aramada, aracın bagajındaki stepne boşluğuna gizlenmiş iki adet valiz olduğu görüldü. Valizlerin açılması üzerine tül çoraplar içerisine gizlenmiş toplam 26 bin 733 tıbbi sülük tespit edildi. Söz konusu otomobile el konulurken, sülükler Edirne Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğüne teslim edildi. Şüpheli sürücü ise ifadesi alınarak serbest bırakıldı.
03.04.2017 - 16:57
Anadolu Ajansı
['Türkiye', 'Edirne']
Tül çoraplardan binlerce sülük çıktı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/tul-coraplardan-binlerce-suluk-cikti,KxwcOr99mUmQ2mibChgtJQ
Tuz Gölü Doğalgaz Depolama Tesisi'nin genişletilmesi için uluslararası finans kuruluşlarıyla toplamda 1,2 milyar dolarlık kredi anlaşması imzalandı.
null
Tuz Gölü Doğalgaz Depolama Projesi'nin finansman anlaşması imza töreninde konuştu. Albayrak, Tuz Gölü Doğalgaz Depolama Projesi'nin finansman anlaşması imza töreninde konuştu. Tuz Gölü Doğalgaz Depolama Tesisinin yeni fazları için Dünya Bankası ve Asya Altyapı ve Yatırım Bankası ile toplamda anlaşmasına imza atıldığını kaydeden Albayrak, "Hem geri ödeme koşulları ve uygun maliyeti hem de düşük faizi ile Türkiye için önemli bir finansman kaynağı olacak. Geçen yıl Tuz Gölü Doğalgaz Depolama Tesisinin 550 milyon metreküplük ilk fazını devreye aldık. O gün milletimizle bu tesisimizin kapasitesini 5,4 milyar metreküpe çıkarma projemizi paylaşmıştık. İnşallah yoğun bir çalışma ile kapasiteyi kademeli olarak artıracak ve 2023 yılından önce 5,4 milyar metreküplük kapasiteye ulaşacağız. Silivri doğalgaz depolama tesisimizdeki genişleme ile birlikte 10 milyar metreküplük depolama hedefimize de ulaşacağız" ifadelerini kullandı. Albayrak, son dönemde Türkiye'nin büyük enerji projeleriyle daha güçlü bir şekilde yoluna devam ettiğini vurgulayarak, "Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı Projesi, TürkAkımı ile bunların yanında hayata geçirilen yüzer LNG depolama ve gazlaştırma ünitesi projelerimiz, doğalgaz depolama yatırımlarımız ve LNG terminallerimizle artık bölgede doğalgaz ticaret merkezi olma hedefimize doğru adım adım ilerliyoruz" diye konuştu. Tuz Gölü Doğalgaz Depolama Projesine finansman sağlayan iki bankanın da kredi onaylarını seçim döneminde verdiğinin altını çizen Albayrak, bu kredinin Türkiye'nin geleceğine, istikrarına ve ülke ekonomisine duyulan güvene verildiğini söyledi. Albayrak, siyasal istikrarın olduğu yerde güvenin, güvenin olduğu yerde de yatırım ve ekonomik büyümenin olduğunu anlattı. Albayrak, şunları söyledi: "Türkiye artık öngörülebilir politikalarla geleceğe sağlam adımlarla yürüyor. Artık yatırımcılar da uluslararası finans kuruluşları da şunu iyi biliyor: Türkiye'nin önü açık. İhracatıyla, istihdamıyla, yatırımlarıyla büyümeyi destekleyecek her adımı kararlılıkla atmaya devam edeceğiz. Ekonomide çok boyutlu bir dönüşümün yol haritasını hazırladık. Enerji de bu alanların başında geliyor. Enerjide Türkiye'yi bir üst lige çıkaracak teknoloji ve verimlilik odaklı bir altyapının temellerini attık. Türkiye’nin enerjide gelecek vizyonu olan Milli Enerji ve Maden Politikasını ilan ettik. Artık kim gelirse gelsin önemli değil. Kurumlarda devamlılık esasından hareketle enerjide bütün hedeflerimizi hayata geçireceğimiz kapsamlı bir yol haritamız var. Türkiye artık kurumsallaşıyor. Kişilerden bağımsız bir yapıya kavuşuyor. Kişilerin değil, vizyonun, projelerin, yatırımların devamı söz konusu artık." Türkiye'nin 24 Haziran seçimlerinde önemli bir demokrasi sınavından daha başarıyla çıktığını belirten Albayrak, "Milletimiz bir kere daha istikrara ve güvene evet dedi. Türkiye'yi büyütecek proje ve yatırımlara devam dedi. Büyük ve güçlü Türkiye idealine her zamankinden daha fazla sahip çıktı. Seçimlerin artık belirsizlik değil, umut ve heyecan getirdiği yepyeni bir döneme girdik." ifadelerini kullandı. Albayrak, 24 Haziran gecesi yeni başarı hikayelerine imza atılacak tertemiz bir sayfa açtıklarını dile getirerek, artık Türkiye'nin her gün kendini yenileyen, kendini aşan ve daha büyük hedeflere koşan bir ülke olacağını söyledi. Dünyanın kriz ve sorunlarla boğuştuğu bir dönemde Türkiye'nin istikrar ve güçlü bir liderlikle yoluna devam ettiğine işaret eden Albayrak, şunları kaydetti:  "Dünyanın en önemli yatırımlarını hayata geçiriyoruz. Seçim döneminde bile çalışmalarımıza ara vermedik. Son sürat çalışmaya devam ettik. Bilirsiniz genelde seçim zamanları kamu kepenkleri kapatır. Sonraki gelene kadar işler bekler. Artık o devirler geride kaldı. Çünkü artık kişilerden bağımsız, kesintisiz istikrar dönemine girdik. Artık seçimler nedeniyle ötelenen, iptal edilen hiçbir yatırım yok. Tam tersine hızlı bir şekilde yürüyoruz. Çünkü bugüne değil, geleceğe yatırım yapacağız artık. Denizlerimizde ilk defa kendi sondaj gemimiz Fatih ile ve kendi insan kaynağımızla faaliyetlere başladık. 1'e 400 bin değer katacak yeni bor stratejimizle ilgili imzalar attık. Borda ileri teknoloji ve katma değerli ürün dönemini başlattık. Bin 200 megavatlık Türkiye’nin ilk ve dünyanın en büyük rüzgar off-shore sahalarından birinin ihalesi için ilgili süreci başlattık. Burada da yerli üretim ve yerli istihdam şartı ile başlattığımız teknoloji yerlileştirmesi çalışmalarına yeni bir ivme kazandıracağız. Büyüyen ve gelişen Türkiye'ye artık küçük çaplı projeler yetmez. Bir öncekinden daha fazlasını yapmak, onun da bir adım ötesine geçmemiz gerekiyor."
27.06.2018 - 16:00
Anadolu Ajansı
['Ekonomi', 'Doğalgaz', 'Genel', 'haber', 'Enerji']
Tuz Gölü'ndeki gaz deposuna 1,2 milyar dolarlık kredi
Ekonomi
https://www.ntv.com.tr/ekonomi/tuz-golundeki-gaz-deposuna-1-2-milyar-dolarlik-kredi,cM7IshRqDUC78OnRptUXsw
İzmir Bölge İdare Mahkemesi, sözleşmeli personelin il içinde tayin hakkı olduğuna karar verdi.
null
Türk Sağlık-Sen'den yapılan yazılı açıklamaya göre, İzmir Ödemiş Devlet Hastanesi'nde görev yapan sendika üyesi sözleşmeli sağlık çalışanının, Kiraz Devlet Hastanesi'ne eş durumu tayini için yaptığı başvurunun reddedilmesi üzerine Türk Sağlık-Sen tarafından İzmir Bölge İdare Mahkemesi’nde dava açıldı. Mahkemenin kararında, il içinde tayin talep eden sözleşmeli personelin bu isteğinin ''sözleşmeli personelin eş durumuna istinaden il içi tayininin mümkün olmadığı'' gerekçesiyle reddedildiği ifade edildi. Sözleşmeli personel ile ilgili Bakanlar Kurulu kararında sözleşmeli personelin 1 yıl çalışması, geçiş yapacağı ilde boş pozisyon olması ve kamu personeli olan eşinin kurum içi yer değişikliği olmayan veya zorunlu yer değiştirmeye tabi bir görevde bulunması kaydıyla eş durumundan tayininin yapılabileceği anımsatılan kararda, sözleşmeli personelin eş durumu nedeniyle il içi tayininin yapılmasına engel bir yasal düzenleme bulunmadığı vurgulandı. Bu nedenle tayin talebinin Bakanlar Kurulu kararı kapsamında değerlendirilmesi gerektiği belirtilen kararda, tayin isteminin kabul edilmemesinin hukuka aykırı olduğu kaydedildi. Mahkeme, belirtilen gerekçelerle tayin talebinin reddedilmesine yönelik işlemi iptal etti. Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci yaptığı açıklamada, aynı ilde, ama birbirine uzak iki ilçede çalışmak zorunda bırakılan evli sözleşmeli personelin ayrı yaşamaya mahkum edildiğini belirterek, ''Bu durumdaki arkadaşlarımızın il içinde tayin yapmalarına izin vermiyorlardı. Kazandığımız bu davada mahkeme bunun yasal bir dayanağının olmadığını ortaya koymuştur. Bu açıdan önemli bir kazanımdır. Emsal bir karardır. İdareler il içinde tayin isteyen sözleşmeli çalışanların taleplerini karşılamalıdırlar'' değerlendirmesinde bulundu.
08.12.2010 - 11:43
Anadolu Ajansı
[]
Sözleşmeli personele il içi tayin hakkı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/sozlesmeli-personele-il-ici-tayin-hakki,ifzrcCPd1U2k6OYRdMEQaA
Cumhurbaşkanı Erdoğan'la ABD Başkanı Trump'ın görüşmesine ilişkin Cumhurbaşkanlığı'ndan açıklama geldi. Açıklamada, "Görüşmede ikili ilişkiler ve Suriye’deki son gelişmeler başta olmak üzere bölgesel meseleler ele alınmıştır" denildi.
null
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, G-20 Liderler Zirvesi kapsamında Japonya'nın Osaka kentinde ABD Başkanı Donald Trump'la görüşme gerçekleştirdi. Görüşmeye ilişkin Cumhurbaşkanlığı'ndan açıklama yapıldı. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'ndan yapılan açıklama şöyle; Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Sayın Donald Trump arasında bugün bir görüşme gerçekleşmiştir. Görüşmede ikili ilişkiler ve Suriye’deki son gelişmeler başta olmak üzere bölgesel meseleler ele alınmıştır. İki lider tarafından daha önce belirlenen 75 milyar dolarlık ticaret hedefi yeniden teyit edilerek, atılacak adımlar değerlendirilmiştir. Sayın Cumhurbaşkanımız, ülkemizin ulusal güvenliğinin gereklerini yerine getirme hususundaki kararlılığının altını çizmişler; stratejik ortaklığımıza zarar verebilecek çabalarla ilgili endişelerini paylaşmışlardır. Sayın Trump, ülkemizin hava savunma sistemi alımı hususunda Amerika Birleşik Devletleri nezdindeki girişimlerinin geçmiş ABD yönetimleri tarafından reddedildiğini hatırlatarak, konunun ikili ilişkilere zarar vermeyecek bir şekilde çözülmesini arzu ettiklerini vurgulamışlardır.
29.06.2019 - 10:06
Anadolu Ajansı
['Gündem', 'son dakika', 'son dakika haberleri', 'haber']
Cumhurbaşkanlığı'ndan Erdoğan-Trump görüşmesine ilişkin açıklama
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/cumhurbaskanligindan-erdogan-trump-gorusmesine-iliskin-aciklama,qLilCxPaKkSYeA88ZW4Skw
ABD'nin Hollanda'dan Suriye'deki hava saldırılarına katılması için talepte bulunduğu bildirildi. Hollanda'nın savaş uçakları, şimdiye kadar sadece IŞİD'e yönelik Irak'taki hava operasyonlarına katıldı.
null
ABD'nin Hollanda'ya, uluslararası koalisyonun Suriye'de terör örgütü IŞİD'e yönelik yürüttüğü hava operasyonlarına katılması yönünde talepte bulunduğu bildirildi. Dışişleri Bakanı Bert Koenders, parlamentonun alt kanadı Temsilciler Meclisi'nde konuya ilişkin yaptığı açıklamada, ABD'den resmi talebin kendilerine dün ulaştığını söyledi. IŞİD ile mücadelenin farklı bir boyutuyla gündeme geldiğini kaydeden Koenders, hükümetin bu kapsamda bağımsız bir karar alacağını dile getirdi. Ülkede son dönemlerde sıklıkla gündeme gelen Suriye'deki hava operasyonlarına katılma konusuna koalisyonun büyük ortağı Liberal Parti'nin yanı sıra muhalefetteki bazı partiler sıcak bakıyor. Hollanda'nın bir yılı aşkındır bölgede bulunan 8 F16 uçağı şimdiye kadar sadece IŞİD'e yönelik Irak'taki hava operasyonlarına katıldı. Ürdün'de konuşlu Hollanda birliğinde savaş uçaklarının yanı sıra 200 kadar asker görev yapıyor. Hollanda ayrıca Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) güçlerine eğitim de veriyor. Hükümet geçen hafta yaptığı açıklamada terör örgütü IŞİD'e karşı savaşan IKBY'ye silahlı gücü Peşmerge'ye silah yardımında bulunacağını duyurmuştu.
04.12.2015 - 07:24
Anadolu Ajansı
[]
ABD'den Hollanda'ya IŞİD talebi
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/abdden-hollandaya-isid-talebi,orGd-P0mbUulQomxKCLJEA
Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı, TOKİ'ye ait, İstanbul'da 5 ayrı bölgede bulunan taşınmazları portföyüne kattı.
null
Emlak Konut; Başakşehir-Kayabaşı, Başakşehir-Hoşdere, Fatih, Gaziosmanpaşa ve Avcılar'da olmak üzere 5 ayrı proje alanında toplam 395 bin 420,51 metrekare arsayı 398 milyon 89 bin 550 lira bedelle TOKİ'den satın aldı. Emlak Konut GYO Genel Müdürü Murat Kurum, konuya ilişkin değerlendirmesinde, "TOKİ'den satın aldığımız 400 bin metrekareye yaklaşan 5 ayrı arsa üzerinde yine Emlak Konut adına ve güvenine yakışır projelere imza atacağız'' dedi. Kurum, satın alınması gerçekleştirilen arsalardan Fatih ilçesinde bulunan parselin, Sirkeci'yle Bakırköy'ü birbirine bağlayan sahil yolu üzerinde Yedikule Mahallesi'nde bulunduğunu belirtti. Gaziosmanpaşa'da TOKİ'den alınan parselin ise, TEM Otoyolu'ndan Gaziosmanpaşa girişi üzerinde bulunduğunu ifade eden Kurum, satın alınan arsanın, aynı bölgede Emlak Konut tarafından geliştirilen Avrupa Konutları TEM projesine yakın konumlu olmasına dikkati çekti. Kurum, şunları kaydetti: ''Başakşehir Hoşdere'de alınan parseller ise daha önce yine TOKİ'den satın alınan yaklaşık 550 bin metrekare taşınmazlarla aynı bölgede bulunmakta olup, içerisinde her türlü sosyal ve ticaret alanları, eğitim ve sağlık tesisleri, ofis ve konutları bulunan kentsel tasarım projeleriyle bir bütünlük sağlanması hedeflenmektedir. Yine Başakşehir'de yer alan diğer arsa ise TOKİ tarafından geliştirilmiş modern uydu kentlerinden biri olan Kayabaşı Toplu Konutları alanında bulunmaktadır. Avcılar'da satın alınan parsel ise Avcılar-Haramidere TEM bağlantı yolu çevresinde Küçük Çekmece Gölü manzaralı konumda yer almaktadır.''
30.07.2012 - 18:36
null
[]
Emlak Konut'tan İstanbul'a 5 yeni proje
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/emlak-konuttan-istanbula-5-yeni-proje,uMlAS1eosUOfOpoudYt3jg
Ankara, İstanbul, Bartın, Çankırı, Kastamonu, Kırıkkale ve Zonguldak’ın bazı bölgelerinde 7 Mayıs’ta elektrik kesintisi yapılacak.Ankara, İstanbul, Bartın, Çankırı, Kastamonu, Kırıkkale ve Zonguldak’ın bazı ilçelerine 7 Mayıs’ta elektrik verilemeyecek.
cumhuriyet.com.tr
Başkent Elektrik Dağıtım AŞ’den (Başkent EDAŞ) yapılan yazılı açıklamaya göre, Ankara’nın Altındağ, Beypazarı, Çamlıdere, Gölbaşı, Kazan, Kızılcahamam, Polatlı ve Şereflikoçhisar ilçelerinin bazı mahallelerinde 09.00-17 .00 saatleri arasında planlı bakım çalışmaları nedeniyle elektrik kesintisine gidilecek. Bartın’ın Amasra ve Merkez ilçeleri ile Çankırı ve Kastamonu’nun Merkez ilçelerinin bazı mahallelerinde de 09.00-17.00 saatleri arasında elektrik kesintisi uygulanacak. Aynı gün Kırıkkale’nin Bahşili, Balışeyh, Delice, Merkez ve Yahşihan ilçelerindeki bazı mahallelerde 08.30-16.00, Zonguldak’ın Alaplı, Devrek, Ereğli ve Merkez ilçelerinin bazı mahallelerinde 08.30-17.00 saatleri arasında elektrik verilemeyecek. Ayrıca İstanbul’un Avrupa yakasında bazı ilçelere, planlı bakım ve iyileştirme çalıştırmaları kapsamında 7 Mayıs Pazar günü elektrik verilemeyecek. Boğaziçi Elektrik Dağıtım AŞ’den (BEDAŞ) yapılan yazılı açıklamaya göre, İstanbul’un Arnavutköy, Bakırköy, Başakşehir, Beylikdüzü, Beyoğlu, Çatalca, Esenyurt, Eyüp, Fatih, Silivri, Sultangazi ve Zeytinburnu ilçelerinin bazı sokak, mahalle ve semtlerinde, 7 Mayıs’ta 08.00-20.00 saatlerinde, değişik zaman dilimlerinde elektrik kesintisine gidilecek. Aboneler, elektrik verilemeyecek ilçelerdeki mahalle ve sokaklara ilişkin detaylar ile kesintinin saat bilgilerine BEDAŞ’ın internet sitesinde yer alan “Planlı Bakım ve Yatırım Çalışmaları” bölümünden ulaşabilecek.
4 Mayıs 2017 Perşembe, 21:03
cumhuriyet
null
7 ilde büyük elektrik kesintisi
turkiye
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/734020/7_ilde_buyuk_elektrik_kesintisi.html
Atiker Konyaspor, Faslı orta saha oyuncusu Mehdi Bourabia'yla 3, eski oyuncusu Abdou Razack Traore ile 2 yıllık sözleşme imzaladı.
null
Son Ziraat Türkiye Kupası şampiyonu ve ülkemizi gelecek sezon UEFA Avrupa Ligi gruplarında temsil edecek Atiker Konyaspor, Levski Sofya'nın Faslı orta sahası Mehdi Bourabia'yı renklerine kattı. Aykut Kocaman'ın ayrılmasından sonra Mustafa Reşit Akçay'la anlaşan Atiker Konyaspor, hem sağ kanatta hem de orta sahanın göbeğinde oynayabilen Bourabia'yla 3 yıllık sözleşme imzalandı. 25 yaşındaki oyuncu geçen sezon oynadığı 31 resmi maçta 2 gol attı, 3 de asist yaptı. Atiker Konyaspor, eski oyuncusu Abdou Razack Traore'yi de renklerine bağladı. Geçen sezonu Kardemir Karabükspor'da geçiren 28 yaşındaki oyuncu ile 2 yıllık sözleşme imzalandı.
22.06.2017 - 20:00
Ntvspor
['Spor', 'Futbol']
Bourabia ve Traore Konya'da!
Spor
https://www.ntv.com.tr/spor/bourabia-ve-traore-konyada,C9mU4DDpxkO3vweZ_6pV3g
Rize'de öğrenci servisi olduğu iddia edilen aracı kullanan 9 yaşındaki kız çocuğunun babası Mevlüt Top, suçunu kabul ettiğini, ancak arabada kendi çocukları dışında kesinlikle öğrenci bulunmadığını söyledi.
null
Rize’de 9 yaşında bir kızın servis kullandığına dair görüntülerle ilgili olarak, aracın sahibi Mevlüt Top açıklama yaptı. Aracı kullananın kendi kızı olduğunu ve olayın yaklaşık 4 ay önce gerçekleştiğini belirten Top, “Çocuklarım başka bir servisle eve geldi. Rize'ye taşındığım için bazı eşyalarımı arabaya koyarak şehre getiriyordum. Kızım çok ısrar etti. Yolun boş olması nedeniyle, ısrarlarına dayanamayarak arabayı kendisine verdim. Benim kontrolümde yaklaşık 2 dakika aracı kullandı. 9 yaşındaki çocuğuma araç verdiğim için suçumu kabul ediyorum. Ancak arabada kendi çocuklarım dışında öğrenci bulunmuyordu. O tarihte başka okul servisinin çalıştığını kayıtlarla ispatladım'' dedi Kendisinin arabada çok sayıda öğrenci varken kızına okul servisi kullandırmış gibi gösterildiğini ifade eden Top, ''Böyle bir olay kesinlikle söz konusu değil. Benim çocuklarımında başına böyle bir olay gelmesini istemem. Başkalarının çocukları da benim çocuğum gibi. Kesinlikle onları riske atmam. Suçumu elbette kabul ediyorum. Okul servisimi sonsuza kadar iptal etsinler. Arabama ne kadar istiyorlarsa el koysunlar. Cezamı para, hapis ne şekilde olursa olsun çekmeye hazırım. Ancak beni çok sayıda öğrencinin hayatını tehlikeye atan biri olarak göstermesinler. Bu benim ve çocuğumun da psikolojisini olumsuz etkiledi'' diye konuştu. Kızının araç kullanmaya çok meraklı olduğunu kaydeden Top, şöyle devam etti: ''Aracı çok rahatlıkla tek başına kullanabiliyor. Bende 6 yaşında araç kullanmayı öğrendim. Ağabeyimin kucağında ayaklarım gaz pedalına basmadan otomobil kullanıyordum. Bunlar elbette suç. Bunu kabul ediyorum. Ancak insanlar bilmeden yorumlar yapıyor. İnsanlara mahcup oldum. Okul servisi olduğu kesinlikle yanlış.'' Top, kendisine 300 lira para cezası kesildiğini ve hakkında dava açıldığını, gerekli ifadeyi verdiğini ve delilleri mahkemeye sunduğunu sözlerine ekledi.
19.03.2011 - 15:58
Anadolu Ajansı
[]
9 yaşında servis kullanan kıza babası izin vermiş
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/9-yasinda-servis-kullanan-kiza-babasi-izin-vermis,msdhqvHrc0WVJVJn8dxrQg
Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk, yeni bir genel merkez binası yapmak üzere kampanya başlattıklarını bildirdi.
null
Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu (YİK), partinin Ankara Balgat Eğitim Merkezi'nde YİK Başkanı Oğuzhan Asiltürk'ün başkanlığında toplandı. Basına kapalı yapılan toplantıda, son siyasi gelişmelerin yanı sıra partiye ilişkin konular ele alındı. Asiltürk, toplantının ardından basın mensuplarına yaptığı açıklamada, Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan ile Necmettin Erbakan'ın damadı Mehmet Altınöz'ün ortağı oldukları Emlak Turizm Ticaret A.Ş.'ye (ETAŞ) ait olan ve Saadet Partisi'nin kiracı olarak bulunduğu genel merkez binasının tahliyesini değerlendirdi. Merhum Genel Başkan Necmettin Erbakan'ın "dokunulmaz" şeklinde nitelendirdiği Saadet Partisi genel merkez binasının, Milli Görüş camiasının malı olduğunu belirten Asiltürk, Erbakan'ın binayı Milli Görüş camiasına hizmet yolunda kullanılmak üzere bazı güvendiği kimselere emanet ettiğini hatırlattı. Asiltürk, binanın "bize babamızdan miras kaldı" denilerek boşaltıldığını, ancak hukuki mücadelenin devam ettiğini söyledi. Genel Merkez binasının tahliye edilmesinin partiye gönül verenleri derinden üzdüğünü vurgulayan Asiltürk, şunları kaydetti: "Bu zulmü yapanlar unutmamalıdır ki Milli Görüş teşkilatları önlerine çıkan bu engeli de azimle aşacaklardır. Her zaman olduğu gibi Saadet Partisi'ne gönül veren teşkilatlarımız ve bu haksızlığa karşı büyük duyarlılık gösteren aziz milletimizin desteğiyle yeni bir genel merkez binası yapmak üzere kampanyayı Yüksek İstişare Kurulu toplantısında konuştuk, görüştük ve başlatmış bulunuyoruz. İnşallah topyekün bir dayanışmayla en kısa sürede yeni genel merkezimizi partimize ve ülkemize kazandıracağız. Kamuoyuna, aziz milletimize saygılarımızla arz ediyoruz." Öte yandan ETAŞ'a ait binada kiracı olan ve şirket tarafından açılan davayı kaybeden Saadet Partisi'nin genel merkezinde, 11 Nisan'da başlayan tahliye işlemleri sürüyor.  Merhum Genel Başkan Necmettin Erbakan'ın bir dönem makam odasında kullandığı mobilyalar da dahil tüm eşyalar taşındı.  Genel merkez binası giriş kapısında bulunan amblem de söküldü. Genel merkezin çatısında bulunan partinin isminin yazılı olduğu tabela ise dün kaldırılmıştı.
16.04.2019 - 13:08
Anadolu Ajansı
['Siyaset', 'Türkiye', 'Saadet Partisi']
Saadet Partisi genel merkez binası için kampanya başlatıldı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/saadet-partisi-genel-merkez-binasi-icin-kampanya-baslatildi,36NbFGpgxUCXFKViSG7-Hw
Çankırı’nın Yapraklı ilçesine bağlı Müsellim Köyü’nde çıkan yangında 30 ev kül oldu.
null
Çankırı’nın Yapraklı ilçesine bağlı 70 haneli Müsellim Köyü’nde henüz belirlenemeyen bir nedenle çıkan yangında 30 ev kül oldu. Dün öğle saatlerinde bir evde çıktığı sanılan ve sebebi henüz belirlenemeyen yangın, rüzgarın da etkisiyle kısa sürede büyüdü. Alevler bitişikteki evlere sıçrarken, gökyüzü kara dumanla kaplandı. İhbar üzerine yangına Çankırı Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü ekiplerinin yanı sıra Orman İşletme yangın ekipleri, Yapraklı, Bayat ve çevre ilçelerin belediyelerinden takviye ekipler müdahalede bulunuldu. Orman Bakanlığı’na ait helikopterin havalandıktan sonra arızalandığı ve geri dönerek yangına müdahale edemediği öğrenildi. Yangın esnasında evinin yanacağını anlayan vatandaşlar eşyalarını kurtarma çabasına girdi. Mansurlu Mahallesindeki 30 evin büyük bir bölümü yangın sonunda oturulamaz hale geldi. Yangında ölen yada yaralanan olmaması tek teselli kaynağı oldu.
27.07.2017 - 03:18
İHA
['Türkiye', 'yangın', 'Çankırı']
Çankırı’daki yangında 30 ev kül oldu
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/cankiridaki-yanginda-30-ev-kul-oldu,h9tV7cC_S0OntCWn7ADKMQ
Silivri Cezaevi'nden bugün sabaha karşı tahliye olan Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül, öğle saatlerinde gazete binasına geldiler. Girişte konuşan Erdem Gül, "İşimizi yapmaya devam edeceğiz" dedi, Can Dündar da mesleğin kıdemli ismi Mete Akyol'un başlattığı ''Umut Nöbeti''ne teşekkür etti. "Bazen bir sandalye bile çok şeyi değiştiriyor" dedi.
cumhuriyet.com.tr
Silivri Cezavi'nden 92 gün sonra tahliye edilen Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ile Ankara Temsilcisi Erdem Gül, mesaiye başladı. Gül ve Erdem gazetenin önünde kendilerini bekleyen basın mensuplarına açıklama yaptı. Can Dündar sözlerine gülerak başladı. ''Murat'ın bir esprisi vardı onu söyleyeyim; diyordu ki ben genel yayın yönetmeni olduğum zaman, 'genel yayın yönetmeni ve Ankara temsilcisi günde iki kere falan haberleşmesi gerekir' demişti. Kendi aramızda böyle konuşmuştuk ama 24 saat birlikte yatmamız gerekmiyordu. Onun için Erdem'le bir bekar hayatı yaşadık. Çok mutluyuz, gazete ilişkileri açısından çok bağlayıcı oldu. Ben sayın Cumhurbaşkanı'na teşekkür etmek istiyorum, bu birlikteliği yarattı. Bizi birbirimize yakınlaştırdı. Gizlemeye çalıştıkları sırrı bütün dünyanın bilmesini sağladı. Gerçekten biz istesek bu kadarını yapamazdık. Gerçekten çok ağır bir suçlamayla karşı karşıya olup bu kadar Türkiye'nin en gözde casusları olduk. Onun için seviniyoruz. Anayasa Mahkemesi kararı ne kadar bize yöneltilen suçlamanın dayanaksız olduğunu ortaya çıkarmakla kalmadı, basın özgürlüğünün ne kadar hayati ve elzem olduğunu ortaya koydu. Birazcık yattıysak işe yaradı diye düşünüyorum bundan sonra yatması muhtemel arkadaşların önünü kestiysek ne mutlu, içeridekilere bir dayanak olduysa ne mutlu'' dedi. Dündar ayrıca şunları söyledi: "Cumhuriyet bize çok sahip çıktı. Kendi gazetem diye söylemiyorum, çok güzel bir gazete. Sağolsun arkadaşlarımız canını dişine takıp, tatil yapmadan, gece gündüz demeden çalıştılar ve Erdem de ben de sabah demir kapı vurulup içeri Cumhuriyet uzandığı zaman odanın aydınlandığını gördük, seslerinizi duyduk, satırlarınızı okuduk. Ve her birine dokunarak, tutunarak oradaki çileyi aslında öyle göğüsledik. Onun için sizin huzurunuzda her bir arkadaşımıza teşekkür etmek istiyorum. Gazetemiz olmasaydı herhalde bu kadar sağlam ve çabuk çıkamazdık diye düşünüyorum. Onun dışında da bütün meslektaşlarımıza teşekkür ediyoruz. Sizlerin ilgisi bizi ayakta tuttu. Sabah meslek büyüğümüz Mete Akyol ile konuştum. Türkiye'de bazen bir sandalyenin, bir iskemlenin ne kadar kıymetli olabileceğini o iskemleyi çekip oraya oturmanın nasıl bir büyük umut direnişini tetikleyebileceğini gösterdi bize. Bir örnek verdi. O umut nöbeti de bizi dışarıya çıkaran unsurlardan birisi. Ona da teşekkür etmek istiyorum. Hakikatten bazen bir sandalye bir tahtı devirebiliyor. Bazen bir çadır bir sarayı devirebiliyor. O çadır gerçekten müthiş bir etki yarattı. O küçücük çadırdan biz bir umut yarattık. O sayede hep beraber dışarı çıktık. Umarım bir daha böyle şeyler yaşamayacağız." Erdem Gül ise "Dünkü karar kaybettiğimiz bir şeyi yeniden bulup sevinmek gibi de bir hal. Aslında normal bir şey olması lazım. Yani düşünce ve basın özgürlüğü... Bunun yeniden mahkeme kararlarıyla bize yeniden kazandırılması gerekmez. Biz zaten bu haklara çoktan sahip olmamız gerekirdi. Bu ülkede de bunun bedelleri de daha önce ödendi" dedi. Gül daha sonra sözlerini şöyle sürdürdü: "Aslında muhalif gazetecilik diye bir şeyden bahsetmemiz gerekir. Böyle bir kavramın doğru olmaması gerekir. Gazetecilik zaten bir denetleme faaliyetidir. Dolayısıyla da kimi denetler, iktidarı denetler. Yani iktidar, güçlüler varken herhalde daha zayıfları denetlemeyecektir gazeteci... Denetleyen bir faaliyet olduğuna göre muhalif gazeteci, iktidarın gazetecisi diye bir ayrım olmaması gerekir. Ama Türkiye'de bırakın eleştiriyi normal bir haber bile bir suçlama konusu, bir müebbet konusu, tutuklama konusu olabildiğine göre demek ki bir süre daha yapacağımız çok fazla işler var. Yani yaptığımız işlere devam etmemiz gerekir. Dün söylediğim gibi yani bizim kişisel olarak 90 günlük, 3 aylık meselemizin çok önemli olmadığını bunun zaten haber yazmak isteyen herkes tarafından ödenebileceğini; ama bundan sonra tutuklu gazeteciler sorunu devam ettiğine göre yazmaya, çizmeye ve bu yolda mücadele etmeye devam etmemiz gerekiyor.
26 Şubat 2016 Cuma, 13:04
cumhuriyet
null
Can Dündar ve Erdem Gül, Cumhuriyet gazetesinde: Türkiye'nin en gözde casusları olduk
turkiye
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/487979/Can_Dundar_ve_Erdem_Gul__Cumhuriyet_gazetesinde__Turkiye_nin_en_gozde_casuslari_olduk.html
Seviyesi birinci kategoriye yükseltilen Humberto Kasırgası'nın gelecek günlerde Bahamalar'ın yanı sıra Florida'dan başlayıp Kuzey Caroline'ya kadar ABD'nin kıyı kesimlerini etkisi altına alabileceği aktarıldı.
null
ABD'nin Florida eyaleti açıklarında Atlas Okyanusu'nda oluşan Humberto Kasırgası'nın seviyesinin birinci kategoriye yükseltildiği bildirildi. Miami'deki ABD Ulusal Kasırga Merkezi, Bermuda'nın 1260 kilometre batısında yer alan Humberto'nun saatte 120 kilometre rüzgar hızıyla kuzeydoğuya doğru ilerlediğini açıkladı. Seviyesi birinci kategoriye yükseltilen Humberto Kasırgası'nın gelecek günlerde Bahamalar'ın yanı sıra Florida'dan başlayıp Kuzey Caroline'ya kadar ABD'nin kıyı kesimlerini etkisi altına alabileceği uyarısında bulunuldu. Bahamalar'ı ay başında beşinci kategoride vuran Dorian Kasırgası, 50 kişinin ölümüne yol açmıştı. Ada ülkesinde hala 1300 kişinin kayıp olduğu ifade ediliyor.
16.09.2019 - 11:44
Anadolu Ajansı
['Dünya', 'hava durumu', 'ABD']
Atlas Okyanusu'nda Humberto Kasırgası tehdidi
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/atlas-okyanusunda-humberto-kasirgasi-tehdidi,Tfr4jzczkkSHpkjSHcOz9Q
Fenrbahçe'nin Lille ile oynayacağı UEFA Avrupa Ligi 2. tur rövanş maçını Alman hakem Meyer'in yöneteceği açıklandı.
null
UEFA Avrupa Ligi'nde Fenerbahçe ile Fransa'nın Lille takımları arasında 25 Şubat Perşembe günü İstanbul'da yapılacak ikinci tur rövanş maçını yönetecek hakemler açıklandı. Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'nda saat 22.05'te başlayacak karşılaşmayı Almanya Futbol Federasyonu'ndan Florian Meyer yönetecek. Meyer'in yardımcılıklarını Holger Henschel ve Robert Hartmann yaparken, maçın ilave yardımcı hakemleri Babak Rafati ve Peter Sippel, dördüncü hakemi ise Michael Weiner olacak.
23.02.2010 - 14:00
null
[]
Fenerbahçe'ye Alman hakem
Spor
https://www.ntv.com.tr/spor/fenerbahceye-alman-hakem,tK0bIDTlg0GzquQ5LJKnLA
Başbakan Binali Yıldırım, TEOG'un kalkmasının ardından liseye girişte uygulanacak olan yeni sistemin detaylarını açıkladı.
cumhuriyet.com.tr
Başbakan Binali Yıldırım, Troia Kültür Merkezi'nde Çanakkale 18 Mart Üniversitesi akademik yılı açılışı ve fahri doktora tevcih töreninde konuştu. Liseye girişte yeni sistemin detaylarını aktaran Yıldırım, her yılın yıl sonu başarı ortalamasının alınacağını, ayrıca 8. sınıfta bir sınav olacağını söyledi. Yıldırım, sınavın test olmayacağını, açık uçlu sorular sorulacağını açıkladı. Üniversiteye girişte de sınavların basitleştirileceğini söyleyen Yıldırım, ortaokul ve liseden gelen başarı ile sınavın gerçekleştirileceğini belirtti. Bugün mezun olanların sayısı ile üniversitelerimizin kontenjan miktarı aynı. Üniversiteye girişin sınav stresinin azaltılması lazım. Çünkü ihtiyaç yok. Mezun olan sayısı da aynı, üniversitelerin sunduğu kontenjan da aynı. Sorun nerede? Herkes 18 Mart'a gitmek isterse o zaman sorun başlıyor. Onun da yolu, 1 sınava kaderi bağlamak yerine, bütün kademelerde öğrencinin kabiliyetine, başarısına göre hazırlanması. Bunu şimdi TEOG'da yapıyoruz. TEOG neden değişiyor? TEOG'un ne olduğunu bilmeden konuşuyor, koca koca unvanları var. TEOG 8. sınıfın ilk ve ikinci sömestrdeki sınavın sorumlu tutulmasıdır. Öğrencinin kaderini bir sınava bağlamayalım. Ortaokuldaki öğrencinin liseye hazırlanması lazım. Nereye gidecekse ikinci dört yılda şekillenmesi lazım. Yeni uygulama bunu getiriyor. Sınav kalkıyor. Her yılın yıl sonu başarı ortalaması alınıyor. 5-6-7-8. sınıf. Ayrıca derslerdeki ilgisi ne tarafa gidiyor? Buralar izleniyor, buna belirli bir oranda da katkı yapan yine 8. sınıfta sınav yapılıyor. O sınavın soruları da soru bankasından geliyor. Burada elde edilen sonuç 4 yılın sonucu ile birleştiriliyor bir mezuniyet puanı ortaya çıkıyor, sonuca göre öğrenci yerleştiriliyor. Sınav test olmayacak, açık uçlu soru sorulacak.
29 Eylül 2017 Cuma, 12:28
cumhuriyet
null
TEOG yerine gelecek sistemi Binali Yıldırım açıkladı
egitim
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/egitim/834298/TEOG_yerine_gelecek_sistemi_Binali_Yildirim_acikladi.html
Konya'nın Seydişehir ilçesinde bir kişi, evde gördüğü yılanı av tüfeğiyle vurmak isterken hamile eşini öldürdü.
null
Konya'nın Seydişehir ilçesine bağlı Kesecik Mahallesi Kırbaçlar mevkisinde, iddiaya göre H.K.'ye ait çiftlikte çobanlık yapan Suriye uyruklu Ali El A. (29), evde gördüğü yılanı av tüfeği ile öldürmek istedi. Bu sırada tüfekten çıkan saçmalar, eşi Zeynep El A.'ya (21) isabet etti. Seydişehir Devlet Hastanesi'ne kaldırılan kadın, yapılan müdahaleye rağmen kurtarılamadı. İki çocuk annesi kadının, hamile olduğu belirtildi. Ali El A., jandarma ekiplerince gözaltına alındı. Olayla ilgili soruşturma devam ediyor.
30.07.2019 - 13:29
Anadolu Ajansı, DHA
['Türkiye', 'Polis Adliye', 'Konya']
Yılanı vurmak isterken hamile eşini öldürdü
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/yilani-vurmak-isterken-hamile-esini-oldurdu,9PkYMbr_10OhLDGjI2aF9A
Temizliği ve bakımı iyi yapılmayan klimalar sağlığı ciddi şekilde tehdit ediyor. Klimanın yol açtığı en tehlikeli sorun ise İskoçya'da çok sayıda kişinin ölümüyle gündeme gelen lejyoner hastalığı.
null
Yaz ayları ile artan sıcaklıklar nedeniyle serinlemek isteyenlerin ''kurtarıcı'' olarak gördüğü klimalar, temizliği ve bakımı yapılmadığında ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Ankara Üniversitesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Recep Akdur, klimalar nedeniyle alerjik nezle, yaz gribi, astım gibi hastalıkların oluştuğunu ama klimaların neden olduğu en tehlikeli ve sinsi hastalığın İskoçya'da çok sayıda kişinin hayatını kaybetmesiyle gündeme gelen 'Lejyoner Hastalığı'' olduğunu söyledi. Halk arasında ''Klima Hastalığı'' da olarak bilinen Lejyoner'e Legionella Pneumophilia adı verilen bakterinin yol açtığı zatürre olduğunu belirten Akdur, ''Hastalık ağır bir solunum yolu enfeksiyonu tablosu veriyor. Ateş, halsizlik, baş ağrısı, karın ağrısı, yaygın kas ağrıları, deri döküntüleri, kuru öksürük, nefes darlığı gibi belirtiler kısa sürede ortaya çıkar ve ateş 40 dereceye çıkabilir'' diye konuştu. Hastalığın kronik akciğer sorunu, kanser hastalarında, diyabeti olanlarda, alkoliklerde, yoğun sigara kullananlarda ve yaşlılarda tedavi edilmezse ölümle sonuçlanabileceğini belirten Akdur, Lejyonere neden olan bakterinin dere göl bataklık gibi sulak alanların nemli ortamlarında yaşadığını ifade etti. Bakterinin sulara bulaşarak insanların yaşadığı alanlara geldiğini anlatan Akdur, ''Özellikle kalorifer ve klima sistemlerinin soğutma kuleleri ve su tankları gibi ılık su bulunan ortamlarında bolca ürer. Daha sonra bu sistemlerin kullanımı sırasında kapalı ortamlarında oluşan su buharının solunması ile akciğerlere ulaşır ve solunum yollarına yerleşerek zatürre yapar'' dedi. Lejyoner bakterisinin büyük oteller, hastaneler ya da benzer kuruluşların bakım ve dezenfeksiyonu iyi olmayan klima sistemlerine veya sıcak su sistemlerine bulaşarak küçük salgınlar yaptığını ifade eden Akdur, ''Bu nedenle özellikle otel gibi toplu yerlerde kalırken ya da ayrıldıktan birkaç gün sonra yüksek ateş, öksürük ve koyu balgam gibi zatürre belirtileri görülmesi halinde mutlaka hekime başvurulmalıdır'' şeklinde konuştu. Bakteri insandan insana bulaşmadığı için büyük salgınlara neden olmadığını ifade eden Akdur, şunları söyledi: ''Yalnızca suyun buharını soluyanlarda görülür. Dolayısı ile yalnızca bakteri ile kirlenmiş suyun bulunduğu toplu yaşama yerinde bulunan insan grubunda salgın yapar. Hastalık zaman zaman ve küçük sayılarda Türkiye'de de görülür. İskoçya'daki Lejyoner vakaları nedeni ile bizim herhangi bir ilave önlem almamıza ve panik yapmamıza gerek yok.'' Hastalık açısından özellikle kurumlarda ve toplu yaşanılan yerlerde alınacak önlemlerin önemli olduğunu belirten Akdur, ''Özellikle de otel ve hastane gibi toplu yaşama yerlerinin soğuk, sıcak su sistemleri ile su soğutmalı klima sistemi olan kuruluşların bu sistemlerinin bakımlarını iyi yapması ve sitemlerin hijyenine dikkat etmesi gerekir'' diye konuştu. Akdur, alınması gereken önlemleri şöyle sıraladı: - Toplu yaşanan binaların su ve klima sistemlerini çalıştıran personelin konu hakkında eğitilmiş olması gerekir. - Sıcak sistemin hiçbir yerinde su sıcaklığı 50 derecenin altına düşmemelidir. - Duş başlıkları ve musluk filtreleri ayda bir kez temizlenmelidir. - Sıcak su sisteminde kullanılmayan ölü boşluklar bulunmamalıdır. - Kullanılmayan odalardaki muslukların günde bir iki kez ve üç beş dakika akıtılması gerekir. - Soğuk su tanklarının yılda bir temizliği ve bakımı yapılmalı, bu tanklarda mutlaka tahliye musluğu bulunmalıdır. - Su soğutmalı klima sisteminin soğutma kulelerinin üç ayda bir iyice temizlenmeli ve bakımı yapılmalı.
18.06.2012 - 12:34
Anadolu Ajansı
[]
Klimalar tehlike saçıyor
Sağlık
https://www.ntv.com.tr/saglik/klimalar-tehlike-saciyor,ZTZOXJ4NXEq4ORUqL-7TpA
Milli Piyango'nun 31 Aralık 2010 yılbaşı özel çekilişinde 35 milyon TL'lik büyük ikramiye 8821270 numaralı bilete çıktı. Çekilişte amorti rakamları ise 8 ve 2 olarak belirlendi.
null
Herkesin merakla beklediği büyük ikramiye çekilişinde 35 milyon TL dörde bölündü. Milli Piyango'nun Yılbaşı Özel Çekilişi'nde büyük ikramiye 8821270 nolu çeyrek bilete isabet etti. 35 milyon liranın ortaklarından üçü İstanbul’dan, biri de Adana’dan. 8821270 2454272 0503129 0661942 2441968 5768937 6884845 7000323 4120538 4162948 5249281 7955318 8774870 0118586 0668378 3283650 6659323 8404202 0182714 2470167 4287755 7105014 9947802 0213597 1763616 4091642 5826825 7422257 8694354 0234144 1838741 4186508 5993450 7424671 8751806 0405121 2294165 4206786 6064170 7443702 8753379 0480087 2399235 4488538 6087128 7450695 8782069 0512241 2500778 4506241 6225259 7463140 8795542 0519258 2550978 4569293 6297261 7578360 8970171 0576832 2721510 4729124 6541543 7597498 9184292 0603857 3130498 4970895 6573119 7615741 9208373 0943226 3240759 5212285 6578548 7658138 9238912 0945562 3381550 5235028 6732181 7715220 9284149 1070373 3427194 5245755 6937236 7729590 9308751 1139253 3585242 5325014 6996315 7762063 9473400 1178957 3741202 5325169 7132094 7878053 9684376 1211584 3836208 5425608 7232612 8441644 9736133 1441382 3961264 5574738 7233020 8496882 9898816 1558353 3966746 5780021 7317240 8627073 9932654 1680542 4011532 5807522 7322390 0112990 1150212 2717023 4212438 6283841 8095966 0169415 1169832 2842972 4227420 6310342 8211802 0176707 1213483 2898285 4259389 6372404 8214383 0214526 1319724 2910447 4289571 6457293 8216287 0247852 1342598 2992355 4350863 6679997 8290171 0264349 1347894 3026430 4411553 6752495 8364135 0286016 1396196 3039492 4505712 6776629 8386159 0341062 1431409 3039553 4549767 6915202 8390117 0368014 1463849 3073156 4550901 6917562 8422484 0433628 1603983 3232771 4656112 6978903 8563042 0454069 1701222 3238197 4865911 7097076 8628382 0474594 1819611 3281452 4882259 7110916 8716352 0540483 1846768 3291367 4918582 7119152 8758315 0567987 1900651 3327897 4994229 7187122 8873615 0587607 1918491 3426572 5034390 7197902 8888605 0622591 1931451 3450969 5047525 7199722 8891851 0682428 2026444 3470592 5066898 7319081 8930631 0710910 2083142 3517287 5094094 7352205 9076793 0714697 2098067 3598599 5207380 7417899 9128090 0728639 2109137 3613874 5284532 7463450 9138539 0757982 2125348 3635508 5305751 7467154 9243174 0772517 2200859 3641614 5557195 7496323 9356902 0824366 2238431 3712774 5567340 7552832 9412498 0831106 2320196 3792503 5576192 7568200 9417438 0863139 2368898 3821377 5794895 7701947 9462825 0864752 2401859 3965796 5847873 7805070 9464045 0866114 2419021 4098414 5853600 7904176 9488473 0909785 2440734 4115522 5898290 7915401 9636321 0922288 2473223 4123441 6009620 7921777 9644172 0948537 2566873 4137250 6071689 7932724 9715854 1004201 2614030 4170942 6097896 7949157 9731009 1035571 2638178 4184053 6204121 8017917 9785360 1067162 2692621 4202336 6215649 8022447 9824176 1116481 2702003 000544 159891 312628 504842 615966 809949 001095 161363 316006 505579 616677 811730 002026 163754 316675 507970 617624 813473 007152 165817 318141 508611 619043 830317 010073 168227 320704 515312 625434 832439 011129 171000 322486 516483 625928 835901 011897 173151 323458 517103 633599 844704 013668 173243 324110 517841 636088 846959 016832 173909 329137 520697 638602 848278 017286 174971 329845 521994 639100 848954 022564 180142 330135 522099 639238 849197 022887 183939 335991 523261 640052 852092 024980 185810 339241 524587 650317 852172 025606 185873 345110 526125 659346 853443 028477 187102 347653 527640 659638 853588 029337 197863 351699 528388 670016 854895 029753 200259 353084 529059 676304 857023 029784 200314 361248 529405 678990 857191 033281 211078 365168 531615 679634 858104 038008 213953 369264 532951 691218 858242 041629 213981 374150 535829 693566 869660 046531 216159 374657 537112 694423 872000 052315 216369 378430 537810 697982 877267 053241 216578 383080 541029 699772 877790 057228 218276 388166 542579 701102 879681 057626 218810 391000 542720 707546 890713 058313 219414 392369 544635 712057 893767 060019 221334 395757 545717 727640 896191 060110 222284 397455 546115 728547 901243 064242 223007 403307 547821 729277 903695 067463 226358 403568 548570 729509 903758 067739 227170 403844 550702 735615 903770 069908 228145 412166 555416 735881 909910 070043 229326 414536 556046 738014 917170 075456 229392 414567 556182 738072 921875 076320 230216 419812 562249 738201 922419 077135 231332 423145 563566 738755 925894 078868 231833 424083 565428 738882 926267 079855 231980 426105 566443 745124 927215 082065 233301 437328 567537 746188 927998 082146 234819 437373 568085 746266 929406 084167 235819 439358 570040 749220 931586 084324 237021 441902 570436 749374 936515 090758 241251 444720 570938 750010 937488 091425 243104 453279 571130 760043 938693 091716 243926 454334 573771 762122 939164 093548 256981 456886 575235 762287 940513 094296 264942 458124 578349 767546 943206 094520 266049 458159 579901 775290 944920 094848 266145 465124 587127 780109 945862 095990 267356 468429 588943 780432 947563 098159 269479 471054 592776 780729 948293 104387 270706 472307 593164 780780 948830 114879 280704 472457 594388 783878 949669 116251 281430 473821 594481 783981 950272 120571 282696 477281 595761 788589 951992 123734 283548 484758 598642 792596 952910 126151 283872 487553 600167 793151 956383 126352 284631 489244 600259 794141 959778 132141 285042 490037 601488 795766 961401 133087 289775 494015 602332 796433 961433 135679 296678 497150 605758 800839 962950 136658 297325 499197 607502 805478 970220 138871 297650 500424 610546 808965 981322 145480 299401 502414 614076 809174 982380 148554 304212 502615 614291 809193 998628 153610 308792 503131 615517 00350 16502 31951 56697 75101 83250 02056 16716 32590 57117 75384 84353 02971 18901 34100 57413 75986 85254 03191 20347 35005 58110 76196 86601 03197 22432 36214 59225 77540 88618 05007 22871 38166 59676 78268 90872 08360 23688 39372 60994 78334 90983 08864 23765 39410 61055 79396 91451 09560 23842 40237 61174 80381 91628 12005 24542 43628 61957 80675 91664 12294 24982 46176 62429 81363 94428 12685 27090 46612 65252 81558 94488 13112 27577 48631 69175 81661 95047 14872 28891 49037 69555 82435 97216 14901 29259 50380 70984 82778 97788 15496 29728 52416 71149 82783 99647 15905 30893 55952 72382 ----- ----- 0415 1464 2967 3564 6691 8187 0423 1755 3049 3922 7129 8379 0436 2189 3112 4503 7250 8903 0607 2354 3225 5016 7537 9599 0939 2774 3403 6537 7820 9625 082 106 256 537 855 937 091 240 354 844 929 991 04 10 20 27 34 39 70 80 2 8 0821270 8321270 8821210 8821276 8821770 8829270 1821270 8421270 8821220 8821277 8821870 8831270 2821270 8521270 8821230 8821278 8821970 8841270 3821270 8621270 8821240 8821279 8822270 8851270 4821270 8721270 8821250 8821280 8823270 8861270 5821270 8801270 8821260 8821290 8824270 8871270 6821270 8811270 8821271 8821370 8825270 8881270 7821270 8820270 8821272 8821470 8826270 8891270 8021270 8821070 8821273 8821570 8827270 8921270 8121270 8821170 8821274 8821670 8828270 9821270 8221270 8821200 8821275
01.01.2011 - 10:42
null
[]
35 milyon TL dörde bölündü
Yaşam
https://www.ntv.com.tr/yasam/35-milyon-tl-dorde-bolundu,VD5G4TX8FEq2Q7ukxiNZVg
Selçuk Aydemir'in Mahalleden Arkadaşlar adlı kitabından uyarlanan komedi filminde Nurgül Yeşilçay ve Alper Kul başrollerde yer alıyor.
null
Selçuk Aydemir'in adlı kitabı film oluyor. Aydemir, projenin yönetmenliğini üstlenirken, filmin başrollerinde  ve l yer alıyor. Kardeş Payı, Çalgı Çengi, Üsküdar'a Giderken, Ailecek Şaşkınız gibi komedi film ve dizi dünyasına yön veren önemli yapımlara imza atan Selçuk Aydemir’in yebi projesinde Can Dostlar ve Bizim Köyün Şarkısı'nda oynayan minik oyuncu Esat Polat Güler de rol alıyor. Mahalleden Arkadaşlar hikayesi, Küçükçekmece'de bulunan bir mahallede geçiyor. Selçuk, mahallenin reisi olan İsmet'in gözüne girmek istiyordur. Bunun için de yapmayacağı hiçbir şey yoktur. Selçuk sırf bunun için iki arkadaşıyla birlikte çete kurar ve mahalleyi birbirine katar... Mahalleden Arkadaşlar filmi izleyicileriyle 24 Ocak 2020 tarihinde buluşacak.
06.07.2019 - 17:44
null
['Film', 'Sanat', 'sinema']
Nurgül Yeşilçay ve Alper Kul'dan komedi: Mahalleden Arkadaşlar
Sanat
https://www.ntv.com.tr/sanat/nurgul-yesilcay-ve-alper-kuldan-komedi-mahalleden-arkadaslar,MosyubivBkef2osmyXZz7A
Dünyaca ünlü yıldızların katıldığı film festivalinin devam ettiği Cannes'da bir internet şirketinin komando kıyafetli ve maskeli kişilerle gerçekleştirdiği tanıtım kampanyası paniğe neden oldu.
null
Fransız internet şirketinin tanıtım kampanyası için yüzü maskeli ve siyah bayrak taşıyan komando kıyafetli 6 kişi, botla denizden gelerek ünlülerin de bulunduğu otelin sahiline çıktı. Otel misafirlerinin ekip üyelerini terörist, üzerlerindeki kıyafetleri de intihar yeleği sanması üzerine uzun süre panik yaşandı. Daha sonra komando kıyafetli kişilerin aktör, taşıdıkları bayrak sanılan bezin de şirket flaması olduğu anlaşıldı. Polis, olayın tanıtım kampanyası olduğu bilgisini verdi.  Bu yıl 69'uncusu düzenlenen Cannes Film Festivali yoğun güvenlik önlemleri altında devam ediyor. Festival sırasında polisin yanı sıra 400 dolayında asker ve jandarma da festival alanı ve çevresinde görev yapıyor. Polis birimleri geçen ay film gösterimlerinin gerçekleştirildiği CannesFestival Sarayı'nda tatbikat yapmıştı. Cannes'da çevre güvenliği 500 kamera ile takip ediliyor. Festival dolayısıyla şehir merkezinin nüfusunun üç katına çıkarak 200 bine ulaştığı tahmin ediliyor.
15.05.2016 - 19:48
Anadolu Ajansı
['Dünya', 'Avrupa']
Cannes'da tanıtım kampanyasını terör saldırısı sandılar!
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/cannesda-tanitim-kampanyasini-teror-saldirisi-sandilar,1GWzW9pJEkGJfffP1hPYmw
Sezonun 10. yarışı Büyük Britanya Grand Prix'sinde sıralama turları yarın, yarış ise 8 Temmuz Pazar günü gerçekleştirilecek
cumhuriyet.com.tr
Formula 1 Dünya Şampiyonası'nda heyecan, Büyük Britanya'da yapılacak sezonun 10. yarışıyla sürecek. İngiltere'nin Northamptonshire bölgesindeki 5 bin 891 metrelik Silverstone Pisti'nde 52 tur üzerinden gerçekleştirilecek yarışın sıralama turları yarın TSİ 16.00'da başlayacak. Yarış ise 8 Temmuz Pazar günü TSİ 16.10'da koşulacak. Avustralya, Bahreyn ve Kanada'da koşulan yarışlarda Ferrari takımının Alman pilotu Sebastian Vettel, Azerbaycan, İspanya ve Fransa'da Mercedes takımının Büyük Britanyalı pilotu Lewis Hamilton, Çin ve Monaco'da Red Bull-TAG Heuer takımının Avustralyalı sürücüsü Daniel Ricciardo, Avusturya'da ise Ricciardo'nun takım arkadaşı Hollandalı Max Verstappen podyumun zirvesine çıkmıştı. Formula 1'de Büyük Britanya Grand Prix'si öncesi pilotlar ve takımlar klasmanının ilk 5 sırası şu şekilde: 1. Sebastian Vettel (Almanya): 146 puan 2. Lewis Hamilton (Büyük Britanya): 145 3. Kimi Raikkonen (Finlandiya): 101 4. Daniel Ricciardo (Avustralya): 96 5. Max Verstappen (Hollanda): 93 1. Ferrari: 247 puan 2. Mercedes: 237 3. Red Bull: 189 4. Renault: 62 5. Haas: 49
6 Temmuz 2018 Cuma, 10:25
cumhuriyet
null
Formula 1'de sıradaki durak Büyük Britanya
diger_sporlar
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/diger_sporlar/1018782/Formula_1_de_siradaki_durak_Buyuk_Britanya.html
“Çalışmalar, vücudumuzda % 1 su kaybettiğimizde beyinde algı mekanizmalarının % 5 oranında bozulduğunu gösteriyor" diyen Genel Cerrah Prof. Murat Aksoy, susuzluğun Alzheimer’a zemin hazırladığını söyledi.
null
Vücuttaki kaybı oranının % 2'ye çıktığı zaman kısa dönemde hafızanın zayıfladığını ve yeni öğrenilen bilgilerin hızla unutulduğunu belirten Genel Cerrahi Uzmanı , “Bu durumda odaklanma sıkıntıları yaşıyoruz ve matematik problemlerini çözmekte zorlanıyoruz. Bu kaybın uzun süre devam etmesi ise beynin küçülmesine ve sonucunda da na zemin hazırlamaya kadar gidiyor" dedi. Aksoy, araştırmalar sonucunda susuzluğun çeşitli rahatsızlıklara davetiye çıkardığının belirlendiğini söyledi. İnsan vücudunun yüzde 60'ının sudan oluşturduğunu hatırlatan Aksoy, "Susuzluğa dikkat edin, susuz kalmayın" önerisinde bulundu. Erişkin 70 kilogramlık bir insan vücudunda 42 litre su bulunduğunu vurgulayan Aksoy, bu oranın yıllar geçtikçe yüzde 50'ye kadar düştüğünü hatırlatarak, "Bu kadar su nerede diye merak ediyorsanız hemen anlatalım; bu miktarın üçte ikisi hücrelerin içinde yer alıyor. Geri kalanıysa kanda, hücreler arasında ve vücudun diğer salgılarında bulunuyor. Organların içindeki su miktarı da oldukça dikkat çekici" dedi. Beyin, karaciğer, böbrek ve kalp gibi organların yüzde 65-80'inin su olduğunu aktaran Aksoy, "Kemiklerde bu oran daha düşüktür ama kemiklerde bile var olan su miktarı kemik ağırlığının yüzde 30'u kadardır. İşte bu nedenlere vücudumuzun su içeriğinin eksilmemesi gereklidir. Aksi halde organların işleyişi tehlikeye girer" ifadesini kullandı. Her organın ayrı oranda su taşıdığını ve bunların eksilmesi halinde sağlık açısından tehlikeli bir sürecin başlayacağını ifade eden Aksoy, şöyle konuştu: "İlk olarak tüm düşüncelerimizi, duygularımızı ve vücudumuzun çalışmasını idare eden beynimize bakalım. Beynimizin yüzde 85'i sudan oluşuyor ve beynin çalışması büyük oranda suya bağlı. Elektriksel aktiviteden tutun da hormon üretimine ve duygulanmaya, bir fikre odaklanmaya kadar birçok işi başarabilmemiz için beyindeki hücrelerimizin sudan yoksun kalmaması gerekli. Su vücudumuzda ve dolayısıyla beyinde azalmaya başladığı zaman beyin adeta şalteri indiriyor. Suyun azalmaya başlaması ile baş ağrısının gelişmesi en sık bulgu. Bu nedenle özellikle sıcak yaz aylarında baş ağrınız olursa ilk yapmanız gereken iş hemen su içmek. Birçok kez ağrınızın hafiflediğini ve zamanla geçtiğini göreceksiniz. Bunun yanı sıra beyinde suyun azalması ile beraber halsizlik, sinirlilik, duygusal boşluk, uyku bozuklukları oldukça sık görülen durumlardır. Bu konuda yapılan çalışmalar, vücudumuzda yüzde 1 su kaybettiğimizde beyinde algı mekanizmalarının yüzde 5 oranında bozulduğunu gösteriyor. Su kaybı oranı yüzde 2'ye çıktığı zaman kısa dönem hafızamız zayıflıyor ve yeni öğrendiklerimizi hızla unutuyoruz, odaklanma sıkıntıları yaşıyoruz ve matematik problemlerini çözmekte zorlanıyoruz. Bu kaybın uzun süre devam etmesi beynin ufalmasına ve sonucunda Alzheimer hastalığına zemin hazırlamaya kadar gidiyor." Tüm organların suyun azalması ile fonksiyonlarını kaybetmeye başladığına kaydeden Aksoy, "Cildimiz bile kendini korumak ve vücuttan suyu daha fazla kaybetmemek için aşırı sıcakta önce terlese de daha sonra kurumaya başlıyor. Çok ileri durumları bile beklemeden bol su içmek, suyu nem ile kaybetmemek adına nemlendirici kremlerle cildimizin nemini korumak önemli" diye konuştu.
09.09.2017 - 12:57
Anadolu Ajansı
['Genel Sağlık', 'Alzheimer', 'İstanbul', 'Su']
“Susuzluk Alzheimer’a zemin hazırlıyor”
Sağlık
https://www.ntv.com.tr/saglik/susuzluk-alzheimera-zemin-hazirliyor,ddBuKuypw0mTi3AXjqNtaw
Konya'nın Akşehir ilçesinde sokakta kar altında erkek cesedi bulundu.
null
Kızılca Mahallesi İbre Sokak'ta kar altında bir kişinin hareketsiz yattığını gören vatandaşlar, durumu polis ve sağlık ekiplerine bildirdi. İhbar üzerine olay yerine gelen sağlık ekipleri, yerde yatan kişinin hayatını kaybettiğini belirledi. Cesedin Rahmi Özdemir'e ait olduğu ve sokağa yakın bir evde oturduğu tespit edildi. Özdemir'in cesedi otopsi için Akşehir Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı.
25.01.2018 - 14:41
Anadolu Ajansı
['Türkiye', 'Konya', 'Genel']
Konya'da kar altında erkek cesedi bulundu
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/konyada-kar-altinda-erkek-cesedi-bulundu,aHkdZWg_00iPlr4-23rtKw
Pamukkale'den 11 yolcusuyla havalanan sıcak hava balonu, rüzgar nedeniyle kent merkezindeki boş bir arsaya indi.
null
Pamukkale'den 11 yolcusuyla havalanan sıcak hava balonu, hava muhalefeti nedeniyle sanayi bölgesine iniş yaptı. Özel bir firmaya ait sıcak hava balonu, 11 kişiyle travertenlerin hemen altındaki otopark bölgesinden havalandı. Yaklaşık 1 saat "beyaz cennet" üzerinde gezinen balon, rüzgar nedeniyle kent merkezine doğru sürüklendi. Pilot, içerisinde 11 yolcunun olduğu balonu Sümer Mahallesi 3. Sanayi bölgesindeki boş bir arsaya sorunsuz şekilde indirdi. Turistler, minibüslerle konakladıkları otellere gönderildi. Öte yandan, balonun sanayi bölgesine inişi bir cep telefonu kamerasıyla görüntülendi. Görüntülerde, sıcak hava balonunun sanayi üzerinde yavaşça alçalarak iniş yapması görülüyor.
06.07.2018 - 13:29
Anadolu Ajansı
['Gündem', 'Türkiye', 'Pamukkale']
Sıcak hava balonu, hava muhalefeti nedeniyle sürüklendi
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/sicak-hava-balonu-hava-muhalefeti-nedeniyle-suruklendi,g2invFWTM06S_b1800h3oA