abstract
stringlengths 1
1.33k
| author
stringlengths 1
56
⌀ | content
stringlengths 1
248k
| date
stringlengths 18
32
| source
stringlengths 2
51
⌀ | tags
stringlengths 2
572
⌀ | title
stringlengths 3
221
| topic
stringlengths 3
23
⌀ | url
stringlengths 45
224
|
---|---|---|---|---|---|---|---|---|
Eski Yargıtay üyesi Budak'ın yargılandığı davada tanık olarak dinlenen Eski HSYK Başkanvekili Hamsici, "Kendimi kandırılmış, hatta tecavüze uğramış olduğumu hissettiğim için itirafçı oldum" ifadesini kullandı. | null | Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sonrası tutuklanan ve itirafçı olduktan sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan eski Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Başkanvekili Ahmet Hamsici, "Bizimle cemaat yöneticileri arasındaki gizli akitte 'darbe yapılacağı' yoktu. Bu akdi onlar bozdu. Ben kendimi kandırılmış, hatta tecavüze uğramış olduğumu hissettiğim için itirafçı oldum" dedi. FETÖ'nün darbe girişimi sonrasında meslekten ihraç edilen ve tutuklanan eski Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay ile HSYK üyelerinin yargılanmasına devam edildi. İlk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nce, Yargıtay Genel Kurul Salonu'nda görülen duruşmada, önceki celsede suçlamaları reddeden sanık eski Yargıtay üyesi Mesut Budak, yeniden hakim karşısına çıktı. Duruşmada, eski HSYK Başkanvekili Ahmet Hamsici, eski HSYK Birinci Daire Başkanı İbrahim Okur, eski HSYK üyeleri Kerim Tosun, Mustafa Kemal Özçelik ile eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem tanık olarak dinlendi. Okur, tutuklu bulunduğu cezaevinden duruşmaya bağlanırken, diğer tanıklar salonda hazır bulundu. Eski HSYK Başkanvekili Ahmet Hamsici, ifadesinde sanığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü'nde tetkik hakimi olarak görev yaptığı dönemden tanıdığını ancak bir samimiyetinin bulunmadığını söyledi. Hamsici, cemaat mensubu HSYK üyelerince önerilen isimler arasında bulunan sanığın seçilmesine kendileri tarafından itiraz edilmediğini aktardı. İtirafçı olmasında tek kişilik koğuşa alınmasının etkili olup olmadığı sorulan Hamsici, konunun bununla bir ilgisinin olmadığını, cezaevindeyken bir gazetede darbe girişiminde bomba atan pilotlardan birinin ifadesini okuduktan sonra itirafçı olmaya karar verdiğini bildirdi. Daha önce cemaat olarak bilinen yapıya sempati duyduğunu belirten Hamsici, şöyle konuştu: "Örgütlerle üyeleri arasında yazılı olmayan bir sözleşme vardır. PKK için dağa çıkan kişi, bir gün eline silah verileceğini ve bu silahı polise, askere doğrultacağını bilir, bu kabulle örgüte katılır. DEAŞ'a katılan biri, günün birinde eline bir bıçak verileceğini, bununla kamera karşısında birinin kafasını kesebileceğini bilir. Bize cemaat toplantılarında 'Biz eğitim gönüllüsüyüz, Türk dostu insanlar yetiştiriyoruz' diyorlardı. Bizimle cemaat yöneticileri arasındaki gizli akitte 'darbe yapılacağı' yoktu. Bu akdi onlar bozdu. Ben kendimi kandırılmış, hatta tecavüze uğramış olduğumu hissettiğim için itirafçı oldum. Tek kişilik koğuşta kalmam itirafçı olmam konusunda beni etkileyen bir unsur değildi." FETÖ üyeliğinden tutuksuz yargılanan eski HSYK üyesi Mustafa Kemal Özçelik ise sanık ile bir dönem aynı lojmanlarda oturduğunu, komşuluk ilişkileri bulunduğunu, cemaat mensubu olduğunu duyduğunu ancak bu konuda somut bir bilgisinin olmadığını söyledi. FETÖ üyeliği suçlamasıyla tutuksuz yargılanan eski HSYK üyesi Kerim Tosun da eski Yargıtay üyesi Nazmi Dere'den sanığın cemaate yakın olduğunu duyduğunu bildirdi. Tosun, kendisine bu bilgiyi veren Dere'nin örgütün HSYK'dan sorumlu abisi olduğunu, üst konumda yer aldığını kaydetti. Tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi ile duruşmaya bağlanan eski HSYK Birinci Daire Başkanı İbrahim Okur da sanığın cemaat mensubu HSYK üyelerince Yargıtay'a seçilmesi istenenler arasında bulunduğunu ifade etti. Sanığın belirlenen ilk 80 kişi arasında yer aldığını, ancak dönemin Müsteşarı Ahmet Kahraman tarafından listeden çıkarıldığını anlatan Okur, daha sonra eski HSYK üyesi Ahmet Kaya'nın ısrarıyla yeniden listeye girdiğini bildirdi. Okur, hakkında bu şekilde işlem yapılan kişinin sanık Mesut Budak ya da Yılmaz Tosun olduğunu ancak olayı tam hatırlayamadığını söyledi. FETÖ üyeliği suçlamasıyla tutuksuz yargılanan eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem de sanığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü'nde görev yaptığı dönemden tanıdığını, Yargıtay üyeliği seçiminde isminin cemaat mensubu kurul üyelerince gündeme getirildiğini belirtti. Erdem, sanıkla ailece görüştüklerini, 2011'deki Yargıtay üyeliği seçimine kadar bu yapıyla olan irtibatını sadece arkadaşlık boyutunda gördüğünü kaydetti. Tanık beyanları ve gelen belgelere karşı diyecekleri sorulan Mesut Budak, belgeleri inceleyemediğini, aleyhindeki bilgi ve belgeleri kabul etmediğini belirterek bu konularla ilgili savunma için süre talep etti. ByLock kullanıcısı olmadığını ancak ByLock yüklemekle suçlandığını, kullanıcı adı ve mesaj içeriklerinin bulunmadığını savunan Budak, tahliyesini talep etti. Verilen aranın ardından mahkeme heyeti ara kararını açıkladı. Buna göre, sanığın tahliye talebi reddedilerek tutukluluk halinin devamına, duruşmanın 21 Mayıs 2018'e bırakılmasına karar verildi. | 12.02.2018 - 16:46 | Anadolu Ajansı | ['Türkiye', 'Polis Adliye', 'FETÖ'] | Eski HSYK Başkanvekili Hamsici, neden itirafçı olduğunu açıkladı | Türkiye | https://www.ntv.com.tr/turkiye/eski-hsyk-baskanvekili-hamsici-neden-itirafci-oldugunu-acikladi,qUPR2EV36keXShR7sNf_gg |
Spor Toto Süper Lig'de Gençlerbirliği'ne 2-1 yenilen Fenerbahçe'de Egemen Korkmaz ve Mehmet Topal şoku yaşanıyor. | cumhuriyet.com.tr | Spor Toto Süper Lig'in 24. hafta maçında Fenerbahçe deplasmanda Gençlerbirliği'ne konuk olurken, Egemen Korkmaz'ın maça ilk 11'de başlaması şaşkınlık yarattı. Sarı-lacivertli takımın önceki gün yaptığı idmanda sakatlanan tecrübeli futbolcunun Gençlerbirliği maçında forma giyme olasılığının düşük olduğu biliniyordu. Antrenman sırasında ters bir hareket yapan ve sol dizinde ağrıları olan Egemen'e bugün gerekli iğne tedavisinin yapıldığı, ardından tecrübeli futbolcunun kendisini test ettiği öğrenildi. Gençlerbirliği maçı öncesi son yapılan kontrolde kıkırdakta bir sorun olmadığı tespit edilmişti. Ağrıları azalan Egemen Korkmaz bu gelişmenin ardından oynamak isteyince Teknik Direktör İsmail Kartal da formayı Egemen'e verdi. Zorlu maça ilk 11'de başlayan Egemen Korkmaz, ilk 30 dakikalık bölümden sonra sahada aksamaya başladı. 37. dakikada Fenerbahçe'nin 1-0 yenik duruma düşmesinin ardından Egemen, teknik heyete 'değişiklik' işareti yaptı ve kendisini daha fazla zorlamak istemedi. Bunun ardından 42. dakikada Fenerbahçe'de Egemen'in yerine Bekir İrtegün oyuna dahil oldu. Egemen Korkmaz'ın son durumu henüz netlik kazanmazken, gelecek hafta oynanacak Beşiktaş derbisinde oynayıp oynayamayacağı da önümüzdeki günlerde belli olacak. Fenerbahçe'nin başarılı yıldızı Mehmet Topal'ın, Gençlerbirliği maçına sol dizindeki sakatlığı nedeniyle iğne ile çıktığı öğrenildi. Maçın ardından yine ağrısı olan tecrübeli futbolcunun zor yürüdüğü gözlendi. Sol diz iç yan bağlarında kanaması olan Mehmet Topal'ın durumu, yarın (16 Mart) çekilecek MR'ının ardından belli olacak. (Maraton) | 16 Mart 2015 Pazartesi, 10:05 | cumhuriyet | null | Fenerbahçe'ye derbi öncesinde iki kötü haber | futbol | http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/futbol/231521/Fenerbahce_ye_derbi_oncesinde_iki_kotu_haber.html |
Senarist ve yönetmen Yavuz Özkan, 77 yaşında hayatını kaybetti. Yavuz Özkan'ın cenazesi, 24 Mayıs'ta İstanbul'da toprağa verilecek. | null | Yavuz Özkan, bir süredir tedavi gördüğü hastanede organ yetmezliği nedeniyle vefat etti. Yavuz Özkan'ın cenazesi, 24 Mayıs Cuma günü ikindi namazını müteakip Zincirlikuyu Mezarlığı'na defnedilecek. Yozgat'ta 1 Ocak 1942'de dünyaya gelen Yavuz Özkan, tiyatro ve sinema alanında çeşitli çalışmalara imza attı. "Bol ödüllü filmlerin yönetmeni" olarak bilinen Özkan, 1970'li yıllarda kısa filmler çekti ve film senaryoları yazdı. Özkan, 1978 ve 1979'da Türkiye işçi sınıfının mücadelesini "Maden" ve "Demiryolu" filmleriyle beyaz perdeye taşıdı. 1980'de Paris'e giden usta sanatçı, burada da bir Fransız kanalı için "Sevgiliye Mektuplar" ve "Son Savaşçı" isimli iki televizyon filmi yazdı ve yönetti. Türkiye'ye 1987'de dönüş yapan Özkan'ın filmleri yurt içi ve dışında birçok ödüle değer görüldü ve filmleri yurt dışında da gösterime girdi. Yavuz Özkan, 1991 yılında da Türkiye Sinema ve Audiovisuel Vakfı'nın (TÜRSAK) kurucuları arasında yer aldı. Sinema alanında öğrenciler de yetiştiren Özkan, yaşamı boyunca "Filim Bitti", "Yengeç Sepeti", "Bir Kadının Anatomisi", "Hayal Kurma Oyunları" gibi yapıtların da aralarında bulunduğu 44 film yönetti. | 22.05.2019 - 22:13 | Anadolu Ajansı | ['Türkiye', 'sinema', 'Sanat', 'Ölüm'] | Yönetmen ve senarist Yavuz Özkan vefat etti | Sanat | https://www.ntv.com.tr/sanat/yonetmen-ve-senarist-yavuz-ozkan-vefat-etti,HgXslKYw2UinCn8vB-DJdg |
İGA'nın, İstanbul Yeni Havalimanı inşaatı esnasında hayata geçirdiği sürdürülebilirlik faaliyetlerini konsolide eden "Sürdürülebilirlik Raporu" onaylandı. | null | İGA Havalimanı İşletmesi A.Ş'nin İstanbul Yeni Havalimanı inşaatı esnasında hayata geçirdiği sürdürülebilirlik faaliyetlerini konsolide eden "Sürdürülebilirlik Raporu" uluslararası standartlar çerçevesinde, Küresel Raporlama Girişiminin (GRI) onayını aldı. İGA'dan yapılan yazılı açıklamaya göre, İstanbul Yeni Havalimanı Sürdürülebilirlik Raporunu tamamladı. Rapor, sürdürülebilirlik alanında çalışmalar yürüten kurumsal aktörlere bir yol haritası sunmak üzere gönüllü olarak kurulan GRI tarafından onaylandı. Bu rapor ile İstanbul Yeni Havalimanı sürdürülebilirlik alanındaki çalışmalarını uluslararası standartlar çerçevesinde paydaşlarının dikkatine sunacak. İGA, GRI G4 temel ilkeleri ışığında hazırladığı 2016 Sürdürülebilirlik Raporu aracılığıyla kurumsal yönetim, çevresel sürdürülebilirlik, iş gücü ve sosyal yönetim alanındaki uluslararası standartlardaki uygulamalarını rapor haline getirerek, Türkiye'deki sürdürülebilirlik kültürünün gelişimine ve Türkiye'nin sürdürülebilir kalkınmasına güçlü bir katkı sunmayı hedefliyor. Verilen bilgiye göre, inşaatı tüm hızıyla devam eden İstanbul Yeni Havalimanı için yapılan sürdürülebilirlik planları, sürekli gelişim ilkesi çerçevesinde işletme dönemini de kapsayacak şekilde planlandı. | 17.04.2017 - 20:12 | Anadolu Ajansı | ['Ekonomi'] | Üçüncü havalimanının sürdürülebilirlik raporu onaylandı | Ekonomi | https://www.ntv.com.tr/ekonomi/ucuncu-havalimaninin-surdurulebilirlik-raporu-onaylandi,AKl0BWUSB06ACzeGZbmBeA |
TSK, yaklaşık 1 buçuk aylık süreçte etkisiz hale getirilen terörist sayısını açıklarken, aynı dönemde 88 askerin de şehit olduğunu duyurdu. | null | Türk Silahlı Kuvvetleri terörle mücedele konusunda açıklama yaptı. Ülke genelinde 29 Ağustos'tan bu yana sürdürülen operasyonlarda toplam 537 terörist etkisiz hale getirildiğini aynı dönemde 88 askerin şehit olduğu bildirildi. Terörle mücadelenin son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar süreceği kaydedildi. "TSK ve güvenlik kuvvetlerimizin tüm unsurları tarafından, bölücü terör örgütüne karşı ülkemiz çapında son yılların en etkin ve kapsamlı terörle mücadele harekâtı büyük bir azim ve kararlılıkla yürütülmektedir. Bu kapsamda 29 Ağustos 2016'dan bugüne kadar tüm yurtta icra edilen operasyonlar sonucunda 417'si ölü, 61'i yaralı, 41'i teslim olarak, 18'i yakalanarak toplam 537 terörist ele geçirilmiştir. Bu amaçla teröristlerden tarafından bırakılan havan, roket, Doçka ve bu silahlara ait çok miktarda mühimmat ele geçirilmiştir. Aynı dönemde icra edilen operasyonlarda 88 kahraman silah arkadaşımız şehit olmuş, 152 silah arkadaşımız yaralanmıştır. Ülkemizin ve milletimizin birlik, bütünlük ve güvenliği için nayasa ve yasalar çerçevesinde kendisine verilen görevler doğrultusunda yurt içinde ve sınır ötesinde teröristle mücadele eden TSK; gece gündüz demeden, hiç bir zorluğa aldırmadan, her türlü fedakârlık ve kahramanlığı göstererek, Jandarma, polis ve korucularımızla omuz omuza sürdürülen operasyonlar sonucunda; kırsalda kontrol sağlanmaktadır. Böylece bölücü terör örgütünün eylem gerçekleştirme imkânı sınırlamış ve kış hazırlıkları büyük ölçüde engellenmiştir. Bu durum karşısında; bölücü terör örgütü, el yapımı patlayıcılar ve intihar türü saldırılara başvurarak sivil vatandaşlarımızı da hedef alan eylemlerle varlığını ispat etme gayreti içerisine girmiştir. Buna karşın TSK güvenlik güçleri mensupları masum halkımıza en ufak bir zarar dahi vermemek için her türlü tedbiri almaktadır. Operasyonlar bu anlayışla planlanmakta ve icra edilmektedir. Operasyonlar, bundan sonra da en son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar aynı azim ve kararlılıkla devam ettirilecektir. 09 Ekim 2016 tarihinde saat 09.45 sularında, Şemdinli/Tekeli Durak Hd. Bl. K.lığı sorumluluk sahasında bulunan Jandarma Yol Kontrol Noktasına bölücü terör örgütü mensuplarınca patlayıcı madde yüklü araç ile yapılan saldırı sonucunda şehit olan kahraman silah arkadaşlarımıza ve sivil vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, şehitlerimizin değerli ailelerine, yakınlarına, Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları ile Yüce Türk Milletine başsağlığı ve sabır, yaralanan kahraman silah arkadaşlarımıza ve sivil vatandaşlarımıza acil şifalar temenni ediyoruz. Kamuoyuna saygı ile duyurulur." | 10.10.2016 - 09:27 | null | ['Türkiye'] | TSK'dan terörle mücadele açıklaması | Türkiye | https://www.ntv.com.tr/turkiye/tskdanterorle-mucadele-aciklamasi,VcrTW83aGkWldH3R_s9hVA |
Başbakan Binali Yıldırım dün İzmir'in Tire ilçesindeki kongrenin ardından balkondan kendisini davet eden iki aileyi ziyaret etti. İki evin de balkonunda asılı pankartlar dikkat çekiciydi. Başbakan Yıldırım balkonlardan yapılan çay davetlerini geri çevirmedi. | null | Başbakan Binali Yıldırım İzmir'de partisinin Tire ilçe kongresinde konuştu. Salon çıkışında Başbakan Yıldırım'a halkın ilgisi yoğundu. İlk çay daveti, balkonunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın posteri olan evden geldi. Başbakan Yıldırım, Gökçe Okur'un davetini kırmadı. İkinci davet ise bitişikteki binadan geldi. Başbakan Binali Yıldırım balkonunda "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" yazılı pankart olan Yalçın Kaya'nın evine de gitti. Yalçın Kaya, Başbakan Binali Yıldırım'a eskiden beri CHP'li bir aile olduklarını ancak kendisine sempati duyduklarını söyledi. Başbakan Binali Yıldırım ailenin kızları Melis'le yakından ilgilendi. | 01.04.2018 - 13:42 | NTV Haber | ['Türkiye', 'İzmir', 'Binali Yıldırım'] | Başbakan Yıldırım'dan "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" pankartı yazılı eve ziyaret | Türkiye | https://www.ntv.com.tr/turkiye/basbakan-yildirimdan-mustafa-kemalin-askerleriyiz-pankarti-yazili-eve-ziyaret,9GLuI3hU_0KJGFnjWH92Mg |
Diş Hekimi Şule Yeşil Koyun, diş hastalıklarının hamilelikte düşük risk oranını 7 kat artırdığını söyledi | İHA | Ağız ve Diş Sağlığı Kliniğinden Dt.Şule Yeşil Koyun, “hamilelik döneminde ağız ve diş sağlığı ve tedavisi” hakkında bilgi verdi. Dt. Şule Yeşil Koyun, “Diş ve diş eti hastalıkları, hamilelikte düşük risk oranını 7 kat arttırır. Bu nedenle hamileler, ağız bakımlarına ve beslenmelerine daha fazla özen göstermelidir. Özellikle hamilelik döneminde hassasiyet gösteren bu durum karşısında kontroller kesinlikle yapılmalıdır” dedi. İHA'nın haberine göre; Şule Yeşil Koyun şöyle devam etti: “Hamilelikte tükürükteki asit miktarı artmakta ve dişler çürümeye yatkın hale gelmektedir. İlk aylarda görülebilen kusma sonrasında, annenin ağız hijyenine dikkat etmemesi de çürük riskini arttırmaktadır. Diş etlerinde sorunu olan anne adayları ağız bakımına dikkat etmezlerse, hormonal değişime bağlı olarak da diş eti sorunları artar. Ağız hijyenine dikkat edilmezse dişler üzerinde daha fazla bakteri birikir ve diş etlerinde şişlik, kızarıklığa ve kanamaya neden olur. Buna hamilelik gingivitisi denir. Hamilelik gingivitisi genellikle, hamileliğin 2. ayında başlayıp 8. ayında en üst seviyeye çıkar.” Hamilelikte annenin diş kaybettiği inancına değinen Dt. Şule Yeşil Koyun, “‘Her hamilelik anneye bir diş kaybettirir’ şeklinde bir inanç vardır. Bu yanlış bir inançtır. Hamilelik sırasında annenin dişlerinden kalsiyum kaybı olduğuna dair herhangi bir bilimsel kanıt yoktur. Gıdalarla yeterli kalsiyum alınamazsa bebeğin gelişimi için gerekli olan miktar annenin kemiklerinden karşılanır. Dişlerden kalsiyum çözünmesi olmaz. Hamilelikte diş tedavisi trimesterlere göre değerlendirilir. En uygun zaman ikinci üç aylık dönem yani 3-6 aylık dönemdir. İlk 3 ve son 3 aylık dönemlerde acil tedaviler dışında uygulama yapılmamalıdır” şeklinde konuştu. | 08.02.2018 - 09:22 | haberturk | ['hamilelikte diş hastalıkları'] | Diş hastalıkları hamilelikte düşük riskini 7 kat artırıyor | Sağlık | https://www.haberturk.com/dis-hastaliklari-hamilelikte-dusuk-riskini-7-kat-artiriyor-1828959 |
Cumhurbaşkanı Erdoğan 26 Eylül Türk Dil Bayramı dolayısıyla bir mesaj yayımladı. | null | Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi'nden yapılan açıklamaya göre Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 26 Eylül Türk Dil Bayramı dolayısıyla bir mesaj yayımladı. "Dünyanın en kadim, en yaygın konuşulan ve en zengin dillerinden biri olan Türkçemiz, bizi millet yapan değerlerin en başında gelmektedir." ifadesini kullanan Erdoğan, milletlerin ufkunu, hayata bakışındaki derinliğini dillerinin mahiyetinin belirlediğini aktardı. Erdoğan, Türk milletini bir arada tutan manevi değerlerin ve zenginliklerin nesilden nesile aktarılmasında en etkili araç olan Türkçe'nin sanat, edebiyat, bilim ve eğitim dilleri arasında daha yükseklere taşımanın öncelikleri olduğuna işaret etti. "Çok geniş bir coğrafyaya yayılmış ve ortak bir maziye sahip olduğumuz diğer halklarla da güçlü bağımız olan Türkçemiz, bizi birbirini anlayan, birbirine sarılan, birbirine destek olan büyük bir ailenin parçası haline getirmektedir." değerlendirmesinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, mesajında şunları kaydetti: "Türkçemizin son birkaç yüzyılda geçirmiş olduğu dönüşümlerden kaynaklanan olumsuzluklar ve dilimize sirayet eden yabancılaşma ile mücadele ederken, bize özgü düşünmeyi öğrenmemiz, bilimsel çalışmaları artırmamız, kültür, sanat ve edebiyat alanında seçkin eserler üretmemiz büyük önem taşımaktadır. Asırlar boyu büyük medeniyetlere ev sahipliği yapmış olan bu topraklarda barışın, hoşgörünün ve sevginin dili Türkçemizi yaşatmak, korumak ve geliştirmek için tüm vatandaşlarımızın hassasiyet göstermesi gerekmektedir. Çocuklarımıza ve gençlerimize, Türkçemizin güzelliklerini ve zenginliklerini öğretmeli, günlük hayatlarında da kullanmalarını temin etmeliyiz. Bu hususta eğitim kurumlarımız başta olmak üzere tüm kurumlarımıza ve vatandaşlarımıza büyük sorumluluk düşmektedir. Türk Dil Bayramı'nın, çocuklarımız ve gençlerimiz başta olmak üzere tüm milletimiz için bu doğrultuda hayırlı bir uyanışa vesile olmasını diliyorum." | 25.09.2018 - 13:34 | Anadolu Ajansı | ['Yurt Haber', 'Türkiye', 'Recep Tayyip Erdoğan'] | Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan 'Türk Dil Bayramı' mesajı | Türkiye | https://www.ntv.com.tr/turkiye/cumhurbaskani-erdogandan-turk-dil-bayrami-mesaji,90lE-6evLkCZQSLmrx4Nmw |
SON DAKİKA HABERİ: Suudi muhalif gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın kaybolmasıyla ilgili olarak inceleme ekipleri Suudi Arabıstan Başkonsolosluğu’na girecek. Başkonsolos’un rezidansında da inceleme yapılıp yapılmayacağı henüz belli değil. Kaşıkçı'nın kolundaki akıllı saat, nerede olduğu konusunda ipucu verebilir. | null | haberi! Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'na bir hafta önce girdikten sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Washington Post yazarı Cemal Kaşıkçı ile ilgili olay gizemini korumaya devam ediyor. Kaşıkçı için adli tıp ve olay yeri inceleme ekiplerinin Suudi Arabistan Başkonsolosluğu’na girmesi bekleniyor. Bu arada, Suudi Arabistan Başkonsolosu’nun rezidansına girip girilmeyeceği ise henüz bilinmiyor. Öte yandan, Reuters'a konuşan iki Türk yetkili, Kaşıkçı'nın nişanlısı Hatice'ye bıraktığı cep telefonuna bağlı olan bir Apple Watch saat taşıdığını, akıbeti konusunda bu saatten gelen verilerin önemli ipuçları verebileceğini söyledi. Cemal Kaşıkçı, evlilik işlemleri için 2 Ekim'de saat 13.14'te Suudi Arabistan'ın Levent'teki İstanbul Başkonsolosluğu binasına girdi. O tarihten sonra Kaşıkçı’dan bir daha haber alınamamıştı. Kaşıkçı'nın kaybolduğu gün Suudi Arabistan'dan iki uçakla gelen 15 kişilik ekibin, konsolosluğa girdikleri, daha sonra ise ülkelerine geri döndükleri ortaya çıkmıştı. | 10.10.2018 - 13:30 | ntv.com.tr | ['Gündem', 'son dakika', 'son dakika haberleri', 'haber'] | Gazeteci Cemal Kaşıkçı için başkonsolosluğa girilecek | Türkiye | https://www.ntv.com.tr/turkiye/gazeteci-cemal-kasikci-icin-baskonsolosluga-girilecek,hwnRPAaMGEyDTV9Irlz4NA |
Ayarlanabilir mikrotonal gitarıyla tanınan gitarist Tolgahan Çoğulu, yayımladığı video ile Japon iş adamı Yusaku Maezawa'nın, SpaceX'in roketiyle 2023'te Ay'ın yörüngesine yapacağı seyahatine eşlik edecek sanatçılardan biri olmak istiyor. | AA | Ayarlanabilir mikrotonal gitarıyla tanınan gitarist Tolgahan Çoğulu, yayımladığı video ile Japon iş adamı Yusaku Maezawa'nın, 'in roketiyle 2023'te Ay'ın yörüngesine yapacağı seyahatine eşlik edecek sanatçılardan biri olmak istiyor. Tolgahan Çoğulu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Japon milyarder Yusaku Maezawa'nın tüm masraflarını şahsen karşılayacağı seyahatte kendisine eşlik etmesi için 6 ila 8 sanatçıyı davet edeceğini duyurmasını büyük bir heyecanla karşıladığını söyledi. "Dearmoon (Sevgili ay)" adıyla 2023'te gerçekleşecek seyahatte kendi tasarladığı ayarlanabilir mikrotonal gitarla katılmayı istediğini kaydeden Çoğulu, uzay mekiğinde de müzik yapabileceğini ifade etti. Çoğulu, 2008 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi'nde tasarladığı perdeleri hareketli "ayarlanabilir mikrotonal gitar" tasarımıyla evrenin ve doğanın seslerini kullanarak bu yolculukta müzik eserleri besteleyebileceğini aktardı. ABD'li uzay mekiği ve roket üreticisi SpaceX kurucusu Elon Musk, Japon milyarder Yusaku Maezawa'yı Ay'a götüreceğini duyurmuş, Maezawa ise tüm masraflarını şahsen karşılayacağı seferde kendisine eşlik etmesi için 6 ila 8 sanatçıyı davet edeceğini bildirmişti. Seyahate katılmak için ilk olarak İsveçli müzisyen Martin Molin'in adaylığını duyurmuştu. | 02.10.2018 - 15:29 | haberturk | ['tolgahan çoğulu', 'ay', 'spacex'] | Türk gitarist Tolgahan Çoğulu Ay'a gidebilir! | Dünya | https://www.haberturk.com/turk-gitarist-tolgahan-cogulu-ay-a-gidebilir-2164996 |
15 Temmuz darbe girişimi davasında yargılanan gazeteci Ahmet Altan, hakkındaki iddiaları reddetti. Altan, "Tek bir somut kanıt gösterim savunma yapmayacağım" diye konuştu. | null | Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimini önceden bildikleri iddiasıyla 17 sanığın yargılandığı davada beyanı sorulan tutuklu sanık Ahmet Altan, "Bu iddianın (subliminal mesaj) saçmalığı, suçun ağırlığından bile daha büyüktür. Hakkımızdaki iddialarla ilgili bir tek somut kanıt gösterin, bir daha savunma yapmayacağım ve en ağır hükümde bile temyize gitmeyeceğim" dedi. İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katılımı sağlanan sanık Ahmet Altan beyanda bulundu. Cezaevinde ifadesini hazırlayıp mahkemeye sunmaları için avukatlarına verdiğini, düzeltmeler yapılacağını ve taslak halini okuyacağını belirten Altan, yargıçların tanrısal bir dürüstlüğe sahip olması gerektiğini ifade ederek, şunları söyledi: "İnsanların bir din çevresinde toplanmalarını sağlayan, tanrının dürüstlüğüne olan inançlarıdır. Tanrı yalan söyleyemez. Söylerse inandırıcılığını kaybeder. İnsanlar da yargıçlara güvenmeli. Yargıçların mutlak dürüst olması lazım. Milleti millet, devleti devlet yapan yargıçlardır. Devletin içinden yargıcı çıkarırsanız devlet silahlı çeteye dönüşür, devlet olma vasfını kaybeder. Devleti silahlı çeteden ayıran yargıçların varlığıdır. Yargıç yoksa devlet yoktur. Yargıcı da yargıç yapan, diploması veya kürsüsü değil, tanrısal dürüstlüğe sahip olması ve insanların bu dürüstlüğe inanmasıdır. Yalancı bir tanrı olamayacağı gibi yalancı bir yargıç da olamaz. Mahkemede yalan söyleyen bir yargıç görevine devam edemez. Yalan söylerse kendi yargıçlığı gibi devleti de yok eder." Mehmet Altan ile birlikte "subliminal mesaj verme" suçundan gözaltına alındıklarını ancak daha sonra bu suçlamanın kaybolduğunu ve 15 Temmuz darbe girişimini gerçekleştirdikleri iddiasıyla yargılandıklarını aktaran Altan, "Bu iddianın saçmalığı, suçun ağırlığından bile daha büyüktür. Her ay yapılan incelemelerde tutukluluğumuzla ilgili yargıçlar hakkımızda 'somut kanıtlar olduğunu' söylediler. Siz dahil hiçbir yargıç, hiçbir somut kanıt gösteremedi. Şunu net söylüyorum; hakkımızdaki iddialarla ilgili bir tek somut kanıt gösterin, bir daha savunma yapmayacağım ve en ağır hükümde bile temyize gitmeyeceğim. Ömrümün sonuna kadar bir hücrede sessizce oturmaya razı olacağım. Bütün yargıçlara açıkça sesleniyorum, tek bir kanıt gösteremezsiniz. Çünkü biliyorsunuz bütün iddialar yalan" diye konuştu. Somut kanıt olmadan verilecek bir kararda yargıcın yargıçlık vasfını, devletin de devletlik vasfını kaybedeceğini öne süren Altan, "Kendiniz ve devletiniz hakkında bir karar vermek zorundasınız. Somut kanıt göstermeden bizi yargıladığınızı sanırken kendinizi yargılamak zorunda kalırsınız. Sizden çok daha yaşlı, tecrübeli bir yazar olarak tavsiyem, kendinizi, mesleğinizi, milletinizi ve devletinizi toparlamanız, kurtarmanızdır" ifadesini kullandı. Darbeyi nasıl bildiklerine dair hiçbir kanıt olmadığını öne süren Altan, "Ayrıca darbeyi bilmek de suç değil. Bu sorunun cevabını ,Yargıtay 16. Ceza Dairesi, 15 Temmuz darbe dosyası kararıyla yanıtlıyor. Kararda, 'Fiilin işleneceği konusunda bilginin iştirak bakımından önemi yoktur' diyor. 'Doktrinde de aynı görüş savunulmuştur' denilmiştir. Kararda, 'Olsa olsa bildiğini ihbar etmemekten doğan sorumluluk vardır' deniliyor. Yargıtay'ın bu kararı, zayıf iddianameyi tamamen çökertmiştir" şeklinde konuştu. Mehmet Altan, darbe ilgili ifadelerini eski yazılarında da dile getirdiğini ve kendisiyle ilgili iddiaları mahkemede teker teker çürüttüğünü savunarak, evinde 6 adet 1 ABD doları bulunmasıyla ilgili şunları söyledi: "İkametgahımdaki aramada 6 adet 1 dolar bulunduğu iddiası anlamsız. Yırtık, tedavülden kalkmış, yıpranmış, bir kadın çantasında, eski serili dolara anlamsız bir anlam yükleniyor. Amaç da budur. Özel olarak muhafaza edilmeleri söz konusu değil. Seyahat bakiyesi olduğu aşikar. Örgüt üyesi olmadığıma göre F serisi bir doları hangi maksatla saklayacağım? Silah bulundurmak kadar tehlikeli hale gelmiş, biliyorum, özel anlamı olsa bunu neden saklayayım? F serisi bir dolarların örgüt üyesi öğrencilere dağıtıldığı belirtiliyor. Buna rağmen, 'delil' demek, abesle iştigaldir. Mağduriyetimin en tatsız tarafı, yersiz suçlamalara cevap vermeye çalışmak. Bu yırtık, çok eski, tedavülden kalkmış, seyahatlerden kalmış bir dolar medyaya servis edilmiştir. İddianame, 'FETÖ'cü hakim ve savcıların bu numaraları yaptığını' söylüyor. İddianameyi yazan savcı, aynı şeyi kendisi yaptı. Polis memuru gizledi yırtığını paraların. Tedavülden kalkmış çünkü. Videosunu da öyle çekti. Böyle böyle bir yerden gelip buradan hak bekliyoruz." Darbe girişiminden iki gün sonra kendisi hakkında, "başkentçi" adlı bir Twitter hesabından "tutuklanacağı" yönünde mesaj yayınlandığını hatırlatan Altan, "Kaçacağım da iddia ediliyor. Niye kaçayım? Gayrimeşru bir şey içinde bulunmadım, ne kaçması? Hukuksuzluk sürecinin mağduru olarak ben de demokrasiyi savunduğum için nasibimi alıyorum. Hukuk dışı müdahalenin gün ışığına çıkarılması ve 'başkentçi' hesabının kime ait olduğunun ortaya çıkarılmasını istiyorum. Suç duyurusunda bulunuyorum. 30 yıllık hocayım, okuldan da attılar." savunmasını yaptı. Kendisi gibi suçlanan birçok sanığın tutuksuz yargılandığını ve bazılarının da tahliye edildiğini hatırlatan Altan, "Keyfilikse bu hukukun dışında bir durum. Ama ben yargıya güvenmek istiyorum. Yargının adil, bağımsız, objektif ve hukuktan yana olduğuna inanmak istiyorum." dedi. Duruşma sanık ve sanık avukatlarının beyanlarının alınmasıyla devam ediyor. | 19.09.2017 - 16:56 | Anadolu Ajansı | ['Fethullah Gülen', '15 Temmuz', 'FETÖ', 'Darbe'] | Ahmet Altan: Somut kanıt gösterin savunma yapmayacağım | Türkiye | https://www.ntv.com.tr/turkiye/ahmet-altan-somut-kanit-gosterin-savunma-yapmayacagim,Vj9ftrGcUkScQDQ4l-sNdQ |
BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş’tan, KCK davası çıkışında çarpıcı iddia: Operasyonların başladığı tarihten bu yana bin ailenin çocuğu PKK’ya katıldı. | null | KCK'ya yönelik 152 sanıklı davanın görülmesine Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Davanın 17. duruşmasına, tutuklu 104 sanıktan 79'u ile, tutuksuz yargılanan 18 sanık da ilk kez katılırken, yine Kürtçe savunma krizi yaşandı. Mahkeme dışında da BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş’tan çarpıcı bir iddia geldi: İki yıldan bu yana bin aile çocukları dağa gitti diye bize başvurdu. Dava devam ederse 100 kişi daha gider. KCK davasına Kürtçe savunma krizi damgasını vururken, BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş'tan da dikkat çeken bir açıklama geldi. Sanıkların Kürtçe kimlik tespiti ve savunma yapmak istemesi ise aylardır süren Kürtçe savunma krizini canlandırdı. Mahkeme tavrından geri adım atmazken, sanıklar da savunma yapmadı. Yapılan yoklamada sanıklar Kürtçe 'burdayım' yanıtı verirken, yoklamanın ardından Kürtçe savunma yapmak isteyen 18 sanığın mikrofonları kapatıldı. Mahkeme Başkanı Menderes Yılmaz, "Sanık, Kürtçe olduğunu düşündüğümüz bir dilde konuştu" diyerek sözü avukatlara verdi. Sanık avukatları da, müvekkillerinin Kürtçe konuşmalarını Türkçe'ye çevirdi. Duruşmada söz alan sanık avukatlarından Mehmet Emin Aktar, "Politik bir meseleyi 4 duvar arasına hapsederek çözmeye çalışıyorsunuz. Bu yargılama ciddiyetini yitirmiştir" dedi. Daha sonra sanıklar hakkındaki iddialar okundu: Avrupa'daki Kürtlerden toplanan paraların bir bölümünün örgüte aktarılması, PKK üyelerinin eylem için dağdan şehre getirilmesi, devlet hastanesinde danışman olarak çalışan bir sanığın hastane imkanlarını örgüt yandaşları için kullanması... Gün boyu devam eden duruşmanın öğleden sonraki bölümünde ise mahkeme avukatların taleplerini değerlendirdi. Talepler, yargılamaya katkısı olmayacağı gerekçesiyle rededilirken, sanıkların tahliye talebini kabul etmeyen mahkeme duruşmayı 28 Ocak’a erteledi. Mahkeme çıkışında, "188 kişiyi öldüren Hizbullahçılar ellerini kollarını sallayarak dışarda gezerken, Kürt siyasetçciler hala tutuklu. Bunu anlamak mümkün değil” diyen BDP Eşbaşkanı Başkanı Selahattin Demirtaş çarpıcı bir iddiada bulundu: ''Bin genç bu KCK operasyonları nedeniyle dağa gitmiştir. Bin aile, çocukları dağa gitti diye bize başvurdu. Bunun hesabını kim verecek?. Hani dağa gidişin yollarını kapatacaktınız? 104 kişi tutuklu, bin kişi dağda. 3 ay tutuklu kalsalar 100 kişi daha dağa gidecek. Bu şekilde mi durduracaksınız akan kanı. Bu şekilde mi barış gelecek?'' Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan 7 bin 578 sayfalık iddianamede, 104'ü tutuklu 152 sanık hakkında TCK'nın ''Devletin birliğini ve bütünlüğünü bozma', ''terör örgütü üyesi ve yöneticisi olma'' ve ''terör örgütüne yardım ve yataklık etme'' suçlarından 15 yıl ile ağırlaştırılmış müebbet arasında değişen hapis cezaları isteniyor. Diyarbakır'ın Sur ve Bağlar ilçesinde izinsiz gösteri yaparak, taş, molotofkokteyli ve havai fişeklerle polise saldırıda bulunan gruba tazyikli su ve biber gazıyla müdahalede bulunuldu. Balıkçılarbaşı ve Melikahmet caddelerinde toplanan izinsiz gösteri yapan iki ayrı grup, polise molotofkokteyli, taş ve havai fişekli saldırılarda bulundu. Bağlar Emek caddesinde de bir iş yerine molotofkokteyli atan grup, kendilerine müdahale eden güvenlik güçlerine ses bombası attı. Polis göstericilere tazyikli su ve biber gazı ile müdahale etti. Bazı göstericiler gözaltına alındı. | 18.01.2011 - 11:48 | null | [] | 'Bin ailenin çocuğu dağa çıktı' | Türkiye | https://www.ntv.com.tr/turkiye/bin-ailenin-cocugu-daga-cikti,uocozjtQmk2Z0OV3BVcB2w |
Van'da terör örgütü PKK'nın saldırıları nedeniyle 2015 yılında durdurulan Van-İran yolcu treni seferleri, güvenlik sorununun ortadan kalkmasıyla yeniden başlayacak. Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Türkiye-İran arasındaki tren ile yolcu taşımacılığının Ramazan Bayramı'ndan sonra 18 Haziran'da başlayacağını bildirdi. | null | 'da, PKK'lı teröristlerin saldırıları nedeniyle 3 yıldır yapılmayan Güvenlik güçlerinin ülkede huzur ve güvenliğin sağlanması amacıyla terör örgütü PKK'ya yönelik yürüttüğü başarılı operasyonlar, bölgede sosyal ve ekonomik hayatın normale dönmesini sağlıyor. Huzurun arttığı bölgede turizm alanında en hareketli dönemler yaşanırken terör saldırıları nedeniyle iptal edilen bazı organizasyonların da yeniden yapılmasının önü açıldı. Van'da tren vagonlarına yönelik terör saldırıları yüzünden 3 yıldır yapılamayan İran'dan yolcu treni seferleri, güvenlik sorununun ortadan kalkmasıyla yeniden başlıyor. Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Türkiye-İran arasında yolcu taşımacılığının bayramdan sonra başlayacağı müjdesini de vererek, şu bilgileri paylaştı: "İllerimiz için önemli olan Malatya-Elazığ Ekspresi inşallah bugün itibarıyla hizmete girmiş olacak. İran ile Türkiye arasında yük taşımacılığı vardı ancak yolcu taşımacılığı yoktu. Yaklaşık 3 yıldır ara verdiğimiz Tebriz-Van arasındaki tren ile yolcu taşımacılığına Ramazan Bayramı'ndan sonraki ilk gün olan 18 Haziran'da başlıyoruz. İlk trenimiz Tebriz'den 18 Haziran'da yola çıkıp Van'a gelecek ve ertesi gün Van'dan Tebriz'e gidecek. Bu, ülkemiz, bölgemiz için önemli" Bu tren ile artık İran'dan gelen misafirlerin Van üzerinden Türkiye'nin her yerine gidebileceğini anlatan Arslan, "Bu trenimizi haftada 2 gün Van'dan Tebriz'e ve yine 2 günde Tebriz'den Van'a işletmiş olacağız. Dün bir bilgi vardı 'Bayramın birinci günü başlıyor' diye onu da düzetmiş olalım. Tabii işin sahibinin ağzından çıkmayınca yanlış bir bilgiyle kamuoyu bilgilendirilmiş oldu, 18 Haziran'da Tebriz'den Van'a 19 Haziran'da da Van'dan Tebriz'e başlamış olacak" Gümrük ve Ticaret Bakan Yardımcısı Fatih Çiftci, yaptığı açıklamada, yolcu seferlerinin tekrar başlayacak olmasının kent için çok önemli ve heyecan veren bir gelişme olduğunu vurguladı. "Son yıllarda ilimize İran'dan ciddi bir turist ilgisi var. Kapıköy Sınır Kapısı bu anlamda yoğun günler yaşıyor. Şimdi Van'a İran'dan demiryolu üzerinden de yolcu nakilleri olacak. Bu ilimizin, esnafımızın ve ticaretimizin gelişmesi açısından ciddi hareketlilik kazandıracak. Vanlılar olarak ona uygun altyapıları hazırlamamız gerekiyor. Hep birlikte turistlerimizi en iyi şekilde ilimizde ağırlayacağız ve hizmet kalitemizi arttıracağız. Bunu sağlarsak süreklilik olur ve yolcu akışı sürekli hale gelir. İnsanlarımız için ciddi kaynak oluşturur" Geçmiş yıllarda yapılan İran'dan trenle yolcu seferlerinin bazı sorunlar nedeniyle durduğunu anımsatan Çiftci, bayramın birinci günü başlayacak seferlerin sürekli hale gelmesini diledi. Çiftci, Vanlıların her zaman Kapıköy Sınır Kapısı'na ciddi hassasiyet gösterdiğine dikkati çekerek "Biz sınır kapımıza büyük önem veriyoruz ancak buraya gelen misafirlerimizi de sahiplenmeliyiz. İnşallah buradaki kapasiteyi artıracağız ve turistlerin daha uzun konaklamalarını sağlamak için yeni çalışmalar yapacağız" diye konuştu. Van Ticaret ve Sanayi Odası (Van TSO) Başkanı Necdet Takva da İran ile ilişkilerin geliştirilmesini sağlamak amacıyla Ankara'da İran Büyükelçisi ile bir görüşme yaptıklarını, tren seferleri konusunun da bu toplantıda gündeme geldiğini söyledi. İranlı turistlerin Kapıköy Sınır Kapısı'ndan trenle ülkeye gelişlerinin sağlanması gerektiğini büyükelçiye ilettiklerini aktaran Takva, şu değerlendirmeyi yaptı: "Büyükelçinin ifadesi çerçevesinde, buna hazır olduklarını, yolcu vagonlarının hazır olduğunu sadece yerel kaynakların özellikle Van Valiliğinin güvenlikle ilgili sorunun olmayacağına dair beyanda bulunmasını talep etmişlerdi. Bunun ardından kente gelerek valimize yazıyla bildirdik. İlgili mercilere valiliğimizin bu yönde bir girişimde olduğunu biliyoruz. İranlı yolcuların trenle ülkemize girişinin sağlanacağı müjdesini aldık" Takva, son zamanlarda İranlı turistlerin kente yoğun ilgi gösterdiğinin altını çizerek yaşanan bu gelişmenin iki ülke arasında vatandaşların rahat seyahat etmesine zemin oluşturması adına önemli olduğunu bildirdi. Yolcu tren seferlerinin 2015'ten bu yana yapılmadığına işaret eden Takva, şunları kaydetti: "Tren vagonlarına yönelik birtakım taciz eylemlerinin olduğunu biliyoruz. O süreçten sonra bizim ülkemizin ve İran hükümetinin ilgili makamları yolcuların güvenli şekilde seyahat etmelerini sağlamak amacıyla böyle bir tedbir almışlardı ancak gelinen noktada ilimizin, Türkiye'nin en güvenli kentlerinden biri olduğunu gerçeğini yadsımamak gerekiyor. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Biz bu kentte yaşıyoruz ve burası Türkiye'nin en güvenli kentlerinden biri. 3 yıl aradan sonra İranlıların tren yolculuğuyla ülkemize giriş yapmalarının önü açılacak. Haftada 3 kez planlanıyor ve ihtiyaca göre vagon sayıları artabilir. Kentimiz, ve ekonomimiz açısından çok önemli bir gelişme" İran'ın başkenti Tahran'dan kalkacak yolcu treni, Tebriz-Salmas-Hoy kentleri güzergahından Van'a gelecek. | 12.06.2018 - 16:39 | Anadolu Ajansı | ['Seyahat', 'Türkiye', 'Tatil', 'son dakika', 'Gezi', 'İran', 'Turizm', 'ulaşım', 'Tren'] | Van-İran tren seferleri 3 yıl aradan sonra 18 Haziran'da yeniden başlıyor | Seyahat | https://www.ntv.com.tr/seyahat/van-iran-tren-seferleri-3-yil-aradan-sonra-18-haziranda-yeniden-basliyor,oTzr9hyxXEWh4jmUutUodQ |
Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, darbe girişiminin ardından firar eden asker sayısının 162 olduğunu söyledi. Işık, İstanbul ve Ankara'daki askeri birliklerin bir ay içinde taşınacağını da ifade etti. | null | Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, 15 Temmuz’daki darbe girişiminin ardından 3 bin 185 askerin Türk Silahlı Kuvvetleri’nden (TSK) ihraç edildiğini söyledi. Habertürk televizyonuna konuşan Bakan Işık, 162 askerin de şu anda firarda olduğunu ifade etti. Üç askeri ataşenin hala kayıp olduğunu dile getiren Işık, "Bu ataşelerin İtalya'da olduğuna inanıyorum" dedi. Milli Savunma Bakanı, pilot açığını kapatılması için çalışma yürütüldüğünü de kaydetti. Işık, İstanbul ve Ankara'daki askeri birliklerin15 Eylül'e kadar taşınacağını açıkladı. Fikri Işık, "Akıncı Üssü demokrasi parkı olacak" şeklinde konuştu. | 12.08.2016 - 11:40 | ntv.com.tr | ['Türkiye'] | Milli Savunma Bakanı: 162 asker firarda | Türkiye | https://www.ntv.com.tr/turkiye/milli-savunma-bakani-162-asker-firarda,VV37eTNqI0edGv7trWQZQA |
Genel bütçenin gelirleri 867 milyar 296 milyon lira, özel bütçeli idarelerin gelirleri 74 milyar 884 milyon lira, düzenleyici ve denetleyici kurumların gelirleri ise 6 milyar 536 milyon lira olarak tahmin ediliyor. Kamu idarelerine 949 milyar 25 milyon lira, özel bütçeli idarelere 73 milyar 771 milyon lira, düzenleyici ve denetleyici kurumlara 6 milyar 536 milyon lira ödenek verilecek. | null | 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edildi. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda yaklaşık 1 ay süren bütçe maratonu tamamlandı. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin ilk bütçesi olma özelliği taşıyan 2019 yılı bütçesinde bugün son olarak Hazine ve Maliye Bakanlığının bütçesi görüşüldü. Bakanlığın bütçesinin kabul edilmesinin ardından, 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2017 yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı da kabul edildi. Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Süreyya Sadi Bilgiç, komisyonun bütçe üzerinde toplam 190 saat 34 dakika görüşme yaptığını belirterek, bu süreçte emeği geçenlere teşekkür etti. Teklifle genel bütçe kapsamındaki kamu idarelerine 949 milyar 25 milyon 615 bin lira, özel bütçeli idarelere 73 milyar 771 milyon 848 bin lira, düzenleyici ve denetleyici kurumlara 6 milyar 536 milyon 982 bin lira ödenek veriliyor. Teklifle genel bütçenin gelirleri 867 milyar 296 milyon 403 bin lira, özel bütçeli idarelerin gelirleri 11 milyar 179 milyon 800 bin lirası öz gelir, 63 milyar 704 milyon 956 bin lirası Hazine yardımı olmak üzere toplam 74 milyar 884 milyon 756 bin lira, düzenleyici ve denetleyici kurumların gelirleri 6 milyar 420 milyon 391 bin lirası öz gelir, 116 milyon 591 bin lirası Hazine yardımı olmak üzere toplam 6 milyar 536 milyon 982 bin lira olarak tahmin ediliyor. Özel bütçeli idarelerin net finansmanı 80 milyar 250 milyon lira olarak öngörülüyor. Komisyonda kabul edilen bütçe teklifinin Meclis Genel Kurulundaki görüşmelerinin ise aralık ayında başlaması öngörülüyor. | 22.11.2018 - 20:54 | Anadolu Ajansı | ['Türkiye', 'TBMM', 'Ekonomi'] | 2019 Yılı Bütçesi Komisyonda kabul edildi | Türkiye | https://www.ntv.com.tr/turkiye/2019-yili-butcesi-komisyonda-kabul-edildi,8kmTaiAiu0WpVXy80aWYaQ |
Siirt'te 6 şehit verilen jandarma karakolunun yakınındaki köyde 19 kişi 'yardım ve yataklık' iddiasıyla gözaltına alındı. | null | Siirt'in Pervari İlçesi'ne bağlı Belenoluk Köyü Jandarma Karakolu'na düzenledikleri saldırının ardından kaçan PKK'lı teröristlerin etkisiz hale getirilmesi için başlatılan operasyonlar aralıksız devam ediyor. Jandarmanın sabah saatlerinde Belenoluk Köyü'ne düzenlediği operasyonda ise 'yardım ve yataklık' iddiasıyla 19 kişinin gözaltına alındığı bildirildi. Siirt'in Pervari İlçesi'nde geçen cumartasi günü akşam 6 askerin şehit edildiği, 11 askerin de yaralandığı saldırının ardından PKK'lı teröristlerin etkisiz hale getirilmesi için başlatılan operasyonlar devam ediyor. Şırnak-Siirt-Van sınırlarının kesiştiği bölgede devam eden operasyonlar kapsamında Siirt 3'üncü Komando Tugay Komutanlığı'ndan kalkan Sikorsky helikopterler Geçittepe Mevkii'ne komandolar indirdi. Bölgede operasyonlar Kobra kelikopterlerinin desteğiyle sürürken, jandarma ekiplerinin Belenoluk Köyü'ne düzenlediği baskında, saldırısıyla ilgisi oldukları ileri sürülen 19 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar, sorgularının yapılması için Siirt İl Jandarma Komutanlığı'na götürüldüğü öğrenildi. Öte yandan, dün akşam saatlerinde Baykan İlçesi'ne bağlı Ziyaret Beldesi'nde PKK'lı teröristlerin Jandarma karakoluna düzenlediği saldırıda kullanılan araç bulundu. Aracı kullandığı ileri sürülen 1 kişi de gözaltına alındı. | 26.09.2011 - 14:54 | null | [] | Karakol saldırısının ardından 19 gözaltı | Türkiye | https://www.ntv.com.tr/turkiye/karakol-saldirisinin-ardindan-19-gozalti,PFKcQmimhUmV6b5rLBpskg |
Fenerbahçeli futbolcular, sarı-lacivertli kulübe Avrupa kupalarından 2 yıl men cezası verilmesi sonrası UEFA'ya bir mektup yazdı. Futbolcular, UEFA'nın kararı yeniden gözden geçirmesini istedi. | null | Fenerbahçeli futbolcular, Avrupa'dan 2 yıl men cezasına karşılık UEFA'ya mektup gönderdi.
''Bizler, Fenerbahçeli futbolcular olarak beyan ederiz ki; Dünyanın değişik ülkelerinden ve farklı kültürlerinden, sarı-lacivert renkler ve göğsümüzde taşıdığımız şerefli arma için bir araya geldik. Ve bu büyük ailenin bir parçası olduğumuz için de sonsuz gurur duyuyoruz. Bizler, 1907'den bu yana formamızı taşıyan, adını tarihimize yazdıran yüzlerce futbolcunun onuru, emekleri için, tarihe yazdıkları her bir kelime için sahaya çıktık; bu bilinçten bir gün dahi uzaklaşmadık. Fenerbahçe Spor Kulübü, Türkiye'de sadece futbolun lokomotifi olmakla yetinmemekte; ulusal ve uluslararası platformda zaferler kazanan binlerce sporcunun yetiştiği, toplam 9 branşta zirve için yarışan gerçek bir spor kulübüdür, 25 milyon taraftarı olan çok büyük bir ailedir. Tüm kalbimizle söylemek isteriz ki; 2011 Temmuzu'nda başlayan süreçten en çok bizler etkilendik, en çok bizler üzüldük. Futbolcular olarak; 2010-2011 sezonunda kazanılan lig şampiyonluğunda emeğimizle, kanımızla, terimizle saha olan; 17 maçta 16 galibiyet alan, Bu maçlarda tekmeye kafa uzatan, sahamızda duraklama dakikalarında gol kovalayan kalecilere tanıklık eden, yüreğimizi, şerefimizi ortaya koyarak oynayan bizlerdik! Sahada kazanılan şampiyonlukların, mahkeme kararları ile değiştirilmeyeceğine inanan ve güvenen bizler; UEFA'nın polis raporlarına dayanarak yaptığı disiplin yargılamasının, futbolun doğasına ve gerçeğine aykırı olduğu inancındayız. Biz futbolcular, futbolun Avrupa'daki en yüksek birimi olan UEFA'nın emeğimizi, performansımızı, terimizi yok sayan bu yola girdiğini anlamakta zorlanıyoruz. İki yıldır kulübümüze yapılan haksızlıkları her fırsatta dile getirdik ve bu haksızlıklara karşı on milyonlarca taraftarımızın desteği ile mücadele ettik. UEFA'dan da beklentimiz; UEFA'nın tüm birimleriyle, futbola dışarıdan yapılan bu müdahaleye karşı futbol ailesinin, bizlerin yanında tavır koyarak bu duruma bir son vermesi, Geçtiğimiz sezon UEFA Avrupa Ligi'nde yarı final oynayan bizlerin performansı, emeği ve mücadelesinden yana tavır almasıydı... Oysa bugün gelinen noktada üzülerek görüyoruz ki; UEFA, kulübümüze futbolun dışından yapılan müdahalenin karşısında olmak bir yana maalesef bu müdahalenin bir parçası olmuştur. Bizler, uluslararası futbol tecrübemiz ve bilgimizle bu inancı taşırken, UEFA'nın 15 Temmuz 2013 tarihli kararı bizi bir kez daha derinden yaralamıştır. Polis tarafından futbolun doğasına aykırı olarak yapılan değerlendirme ve nitelendirmelerin, UEFA'nın kararına dayanak yapılmasını; bu tavrın, UEFA'nın, Avrupa Kıtası'nda bugüne kadar futbolun özerkliği ile ilgili verdiği mücadele ile örtüşmediğini, söylemek zorundayız. Bizler bu mücadelenin bir parçası olarak, sporcu ilkelerimizle, Avrupa futbolunun marka değerine çeyrek final, yarı final seviyesinde değer katan bu büyük kulübün parçası olarak polis fezlekesi üzerinden yapılan bir değerlendirmeyle emeklerimize ve geleceğimize set çekilmesini, kabul etmiyor; UEFA'nın, bugüne kadar benzer bir örneği bulunmayan bu cezasını "ağır, haksız ve kabul edilemez" buluyoruz. Üzülerek söylemek isteriz ki; bu durum bizleri ve milyonlarca futbol izleyicisini UEFA'nın yargı kararlarına karşı güvensizliğe itmektedir. Esas olan; ceza ile disiplinin sağlanması değil, cezanın adalete uygun olmasıdır. Unutulmamalıdır ki futbolun adaletine olan inancın sarsılmasından en büyük zararı futbolun yine kendisi görecektir… Bu cezayı, kulübümüzün yanı sıra bizlerin de profesyonel futbol faaliyetine ve mesleki kariyerine vurulmuş bir darbe olarak görüyoruz. UEFA'nın bugüne kadar hiçbir 'futbolcuya ve futbol takımına' karşı bu denli ağır sonuçları olan bir yaptırım uygulamadığı gerçeği karşısında üzüntümüz ve hayal kırıklığımız bir kat daha artıyor. UEFA'nın, Türkiye'de yaşanan bu olumsuz müdahale ortamına bir son vereceğine dair inancımızı yitirmek istemiyoruz! Telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğmadan, bu cezanın yeniden gözden geçirilmesini UEFA'dan talep ediyor; "UEFA'nın futboldan, sahadan, terden ve emekten yana tavır almasına bekliyoruz." Saygılarımızla, Fenerbahçe Spor Kulübü Profesyonel Futbol Takımı Futbolcuları | 17.07.2013 - 16:49 | null | [] | Fenerbahçeli futbolculardan UEFA'ya mektup | Spor | https://www.ntv.com.tr/spor/fenerbahceli-futbolculardan-uefaya-mektup,aQVEz-5vuEGPm0AfUm9xOg |
Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komitesi 2018 yılında Almanya'ya düzenlediği ziyarete ilişkin raporunu açıkladı. Komite, havayoluyla sınırdışı edilen sığınmacılara yönelik muamelelerin iyileştirilmesini talep etti. | null | Avrupa Konseyi Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komitesi Almanya'ya sınırdışı işlemlerinde yabancı ülke vatandaşlarına daha iyi muamelede bulunma çağrısı yaptı. Komitenin 13-15 Ağustos tarihinde Almanya'ya düzenlediği ziyaretine ilişkin raporunda sınırdışı edilen Afgan sığınmacılara yönelik muamelelere ilişkin kaygılar dile getirildi. Perşembe günü yayınlanan rapor 2018 yılında Münih'ten havalanan ve Afgan mültecileri taşıyan bir uçakta yer alan komite temsilcilerinin gözlemlerine dayanıyor. Raporda, polisin direnen bir mülteciyi hareketsiz hale getirmek için koluyla bir mültecinin boğazını sıktığına ve diğer bir polisin mültecinin cinsel organına baskı uyguladığına yer veriliyor. Raporda, "yoğun acı hissi yaratarak kişiyi işbirliği yapmaya yönelten davranış" komite uzmanları tarafından eleştirilirken söz konusu uygulamanın “orantısız ve yersiz” olduğu ifade edildi. Komite ayrıca benzer tekniklerin uygulamasını durdurmak için Almanya’ya acil önlem alma çağrısında bulundu. Federal Adalet Bakanlığı rapor sonrası yaptığı açıklamada, "Federal Polis Teşkilatı’nın önerileri dikkate alacağı ve uygulamaya koyacağını" ifade etti. Almanya, sınır dışı etme kararını taraflara son dakikada bildirdiği gerekçesiyle de eleştirildi. Raporda, Alman makamlarının sınırdışı kararlarını muhataplarına çok geç ya da son dakikada bildirdiği ifade edildi. Ayrıca, muhatapların gözaltında olmadığı durumlarda dahi sınırdışı kararlarının bir hafta öncesinden bildirilmediğine yer verildi. Komite, sınırdışı edilecek insanların bu duruma psikolojik olarak kendilerini hazırlayabilmesi için bildirimin zamanlamasının önemine dikkat çekti. Avrupa Konseyi’ne bağlı olarak faaliyet gösteren Avrupa İşkenceyi ve İnsanlık Dışı veya Aşağılayıcı Muamele ve Cezayı Önleme Komitesi, Avrupa İşkenceye Karşı Sözleşmesi’nin uygulamasını denetlemekle görevli. Strassbourg’da bulunan Komite, ceza infaz uzmanları, doktorlar, ve psikologlar eşliğinde üye ülkelerde bulunan ve kişilerin arzuları dışında tutulduğu kurumlara ziyaret düzenleyerek, denetimler gerçekleştiriyor. | 09.05.2019 - 14:43 | DW Türkçe | ['Dünya', 'Almanya', 'Avrupa'] | Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komitesi'nden Almanya'ya eleştiri | Dünya | https://www.ntv.com.tr/dunya/avrupa-iskencenin-onlenmesi-komitesinden-almanyaya-elestiri,a0uW1CQbekKzxbNmigwZOw |
Yeni yayımlanan bir bilimsel makalede, kuşların yuva yapma becerisinin içgüdüsel değil, öğrenilerek ve zaman içinde edinilen bir meziyet olduğu ortaya kondu. | null | Edinburgh, Glasgow ve St. Andrews Üniversitelerinden bilim adamlarının peçeli dokumacı kuşları (ploceus velatus) üzerinde yaptıkları araştırmada, yuva inşa konusunda daha başarılı olan kuşların diğerlerine oranla daha fazla tecrübeye sahip oldukları tespit edildi. Botswana'da yürütülen çalışmada, yuva yapma kabiliyetleri bir hayli yüksek olan peçeli dokumacı kuşları incelendi. Farklı yuvaların, kuşlar tarafından değişik tekniklerle inşa edildiği bulgusuna ulaşılan araştırmada kimi kuşların yuva yaparken sağdan sola, diğerlerinin ise soldan sağa ilerledikleri fark edildi. Bu bulguyu değerlendiren araştırma ekibinden Doktor Patrick Walsh, "kuşlar yuva inşa kabiliyetlerini genetik olarak edinmiş olsalardı, tüm kuşların her zaman aynı şekilde yuva yapmaları gerekirdi" dedi. Bir diğer bulgu ise, yuva yapma konusunda daha tecrübeli olan kuşların, yuvayı yaparken kullandıkları malzemeleri gagalarından daha az düşürdükleri oldu. Doktor Walsh, kuşların yuva inşa becerilerinin gösterdiği çeşitliliğin büyük oranda sahip oldukları tecrübe farkına bağlı olduğunu belirtti. Araştırmanın sonuçları Behavioural Processes Journal (Davranışsal Süreçler Dergisi) isimli akademik dergide yayımlandı. | 26.09.2011 - 18:18 | null | [] | "Yuva yapma" dersleri | Türkiye | https://www.ntv.com.tr/turkiye/yuva-yapma-dersleri,TvGn0RUDAEmJspbdB6ZUgA |
Kötümser öngörüleriyle tanınan ünlü ekonomist Roubini, bu kez olumlu açıklamalarıyla dikkat çekti. | null | 'Kriz kahini' olarak nitelendirilen ünlü ekonomist Nouriel Roubini, Euro Bölgesi'nde finansal koşulların yazdan bu yana ciddi şekilde iyileştiğini belirtti. Roubini, yaz aylarında Alman politika belirleyicilerin Yunanistan'ın Euro Bölgesi'nden çıkışını açık bir şekilde tartışmasıyla risklerin zirve yaptığını hatırlattı. Reuters için bir makale kaleme alan Roubini, "Avrupa Merkez Bankası yeni tahvil alım programını açıkladığında, Euro Bölgesi çöküş riskiyle karşı karşıyaydı" diye yazdı. Roubini, Avrupa Merkez Bankası'nın yeni tahvil alım programının, parçalanma riskinin azaltılmasında inanılmaz bir şekilde başarılı olduğunu belirtti. Ünlü ekonomist, kalıcı kurtarma fonu ESM'nin başarılı bir şekilde işlevsel hale getirilmesinin de Euro Bölgesi'ndeki risklerin azalmasında rol oynadığını kaydetti. Euro Bölgesi'nin mali birlik ve finansal entegrasyon adımlarının önemine de dikkat çeken Roubini, liderlerin, para birliğinin başka türlü mümkün olmadığını anladığını belirtti. Ünlü ekonomist, olumlu gidişata rağmen, 2013'te Euro Bölgesi'nin sorunlu ülkelerinde durgunluğun süreceğini öngördü. Hatta Roubini, durgunluğun çekirdek ülkelere de yayılacağı uyarısında bulundu. Yunanistan'ın bu yıl Eurodan çıkma riskinin azaldığını belirten Roubini, yine de bu olasılığın yüzde 50'ye yakın olduğunu kaydetti. | 15.01.2013 - 14:26 | null | [] | 'Kriz kahini' bu kez iyimser | Ekonomi | https://www.ntv.com.tr/ekonomi/kriz-kahini-bu-kez-iyimser,tb-q1Dh7hkulxSu0gjk-Gg |
Fenerbahçe Yöneticisi İlhan Ekşioğlu, Arda Turan'a "Gel 6 ay bizde oyna" davetinde bulundu. | null | Barcelona'ya olan 'ın, Katalan kulübünün cezasından dolayı 2016'ya kadar oynayamayacak olması Fenerbahçe'nin iştahını kabarttı! Sarı lacivertlilerden yıldız futbolcuya "Kapımız sana açık, gel 6 ay burada oyna" teklifi geldi! Fenerbahçe Yöneticisi İlhan Ekşioğlu, kişisel hesabından Arda'ya açık davette bulunarak "Arda Turan, Ocak ayına kadar 'da oynayamayacak. Başkanımızın önceki yıllarda yaptığı teklif doğrultusunda kapımız kendisine açıktır." diye yazdı. | 07.07.2015 - 17:28 | Ntvspor | ['Futbol', 'Spor'] | Fenerbahçe'den Arda'ya teklif | Spor | https://www.ntv.com.tr/spor/fenerbahceden-ardaya-teklif,srzeFqnkrUmKN3X_AEb_tg |
Dışişleri Bakanlığı'nca yapılan açıklamada, 1 Haziran'dan itibaren 89 ülkeyle yürütülen vizesiz geçiş uygulamasının sona ereceği haberleri yalanlandı. | null | Dışişleri Bakanlığı, 1 Haziran'dan itibaren Türkiye'nin 89 ülkeyle yürüttüğü vizesiz geçiş uygulamasının sona ereceği haberlerini yalanladı. Açıklamada "Bu Avrupa Birliği'ne tam üye olduktan sonra yerine getirilecek bir yükümlülüktür" denildi. Dışişleri Bakanlığı bu aşamada AB'nin vize uyguladığı ülkelere Türkiye'nin de vize uygulamasının söz konusu olmadığını açıkladı. Avrupa Birliği Bakanı Volkan Bozkır da "Hedefimiz vatandaşlarımızın 2016 Ekim ayından itibaren schengen ülkelerine vizesiz seyahatidir. Bunun için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Kaynağı belli olmayan yanıltıcı haberler, kesinlikle gerçeği yansıtmamaktadır. Yetkili makamların açıklamalarına itibar edilmelidir" dedi. | 10.01.2016 - 22:59 | NTV Haber | ['Gündem', 'Türkiye', 'Genel'] | Dışişleri Bakanlığı'ndan "vizesiz geçiş" açıklaması | Türkiye | https://www.ntv.com.tr/turkiye/disisleri-bakanligindan-vizesiz-gecis-aciklamasi,VRkkl0dwP0WI5idBDLlCSw |
Uluslararası Uzay İstasyonu'nda (UUİ) görev yapan keşif ekibi, 400 km yükselikten Soçi Kış Olimpiyatları Parkı'nı görüntüledi. | null | UUİ'de 38'inci Keşif Görevi'ni sürdüren astronotlar, Şubat ayı boyunca sürecek kış sporlarına ev sahipliği yapan Soçi Kış Olimpiyatları Parkı'nı görüntüledi. 50 milyar dolarlık maliyetiyle tarihin en pahalı olimpiyatları olan Soçi, Uzay'dan rengarenk görünümüyle yapılan çalışmaların karşılığının alındığını bir nevi ortaya koydu. Kış Olimpiyatları için, yaklaşık 350 bin nüfusu Soçi'nin elektrik tüketimi 3 katına çıkarken, en az 3 yeni elektrik santrali inşa edildi. 10 Şubat'ta çekilen fotoğrafta, olimpiyat meşalaesinin aydınlığını Uzay'a ulaştığı görüldü. UUİ'de süren 38'inci Keşif Görevi'nde bir Japon ve iki ABD'li astronot ile 3 Rus kozmonot görev yapıyor. | 13.02.2014 - 18:05 | null | [] | Uzay'dan Soçi Kış Olimpiyatları Parkı | Türkiye | https://www.ntv.com.tr/turkiye/uzaydan-soci-kis-olimpiyatlari-parki,A_-JnoSC_0CVu3scnsz1mA |
Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanlığına yeniden Christine Lagarde seçildi. | null | IMF'den yapılan yazılı açıklamaya göre, IMF Yönetim Kurulunun oy birliğiyle yeniden başkan seçtiği Lagarde’ın ikinci 5 yıllık başkanlık dönemi 5 Temmuz 2016’da başlayacak. Lagarde’ın tekrar seçileceği aslında başkanlık için başka adayın bulunmaması nedeniyle zaten biliniyordu. IMF Yönetim Kurulu Başkanı Aleksel Mozhin, Lagarde’ın ikinci kez başkan seçilmesine ilişkin,‘‘Yönetim Kurulu, bu kararıyla Lagarde’ın ilk başkanlık döneminde gösterdiği güçlü ve anlayışlı liderliğe teşekkür etmiş oldu. Lagarde, küresel ekonomi çalkantılı bir dönemden geçerken, Fon’un üyelerini politika tavsiyeleri, kapasite geliştirme ve finansman yardımıyla destekleme yeteneğini güçlendirdi. Kendisi, ayrıca IMF’nin yükselen piyasa ekonomileri ve gelişen ülkeler de dahil olmak üzere dünya genelindeki tüm üyeleriyle ilişkilerinin canlandırılmasında kritik bir rol oynadı’’ değerlendirmesinde bulundu. Lagarde da ikinci kez başkan seçilmekten memnuniyet duyduğunu dile getirken, ‘‘Bana, IMF’yi ikinci 5 yıllık dönemde yönetme fırsatı tanınmasından ötürü çok mutluyum. Yönetim Kurulu ile 188 üyemizin süren desteği ve güvenine minnettarım’’ diye konuştu. Daha önce Fransa'da Nicholas Sarkozy hükümetinin Ekonomi Bakanlığını yürüten Christine Lagarde, bir önceki IMF Başkanı Dominique Strauss Kahn'ın, seks skandalı nedeniyle istifa etmesinin ardından Temmuz 2011'de IMF Başkanlığına seçilmişti. IMF'nin ilk kadın başkanı olan Lagarde’ın ikinci başkanlık dönemi ise Temmuz 2021'de sona erecek. | 19.02.2016 - 22:11 | Anadolu Ajansı | ['Ekonomi'] | Lagarde 2. kez IMF Başkanı | Ekonomi | https://www.ntv.com.tr/ekonomi/lagarde-2-kez-imf-baskani,9XijPwIwu06uxxO_odHQ7w |
İngiltere basınında yer alan haberlere göre, 13 yaşında baba olan Alfie Patent’in ablası da 13 yaşında anne olmuş. | null | İngiltere’de 13 yaşındaki Alfie Patten’ın baba olmasının yankıları sürerken, gazetelerde Alfie’nin ailesiyle ilgili birbirinden ilginç haberler yer aldı. Daily Mail gazetesi, 13 yaşındaki baba Alfie’nin halen 20’li yaşlarında olan ablasının da, Alfie’nin baba olduğu yaşta doğum yaptığını öne sürdü. Diğer bulvar gazeteleri de ailenin trajik yaşam biçimine detaylarıyla yer verdi. Alfie’nin babası Dennis’in de üvey kızının arkadaşı olan 19 yaşında bir genç kızla kaçtığı ve ailesini terk ettiği iddia edildi. Alfie’nin 21 yaşındaki ablası Nicole, erkek kardeşinin 15 yaşında bir genç kızı hamile bırakmasının bütün sorumluluğunun, 19 yaşında bir genç kızla kaçan ve kendilerini yüzüstü bırakan babalarında olduğunu savundu. Nicole, babaları Dennis Patten’ın kendilerine tek bir gün bile şefkat göstermediğini ve sahipsiz büyümelerinin bu sonuçlara yol açtığını söyledi. 13 yaşında baba olan ve kızına Maisie adını veren Alfie’nin “Bebeğinizi büyütmek için finansal olanaklarınız var mı?” sorusuna, “Finansal ne demek?” yanıtını verdiğine işaret eden İngiliz basını, Alfie’nin 13 yaşında olmasına rağmen 8 yaşında gibi göründüğünü yazdı. Konuyla ilgili politikacıların tepkileri de basında geniş yer tuttu. Sosyal Adalet Merkezi adlı düşünce kuruluşunun başkanlığını yürüten, Muhafazakar Parti’nin eski başkanlarından Ian Duncan Smith, olayı “toplumun sosyal çöküşünün trajik bir örneği” olarak niteledi. Kimseyi suçlamak istemediğini ama gerçeklere işaret etmek zorunda olduğunu belirten Smith, toplumun özellikle bir kesiminin tam anlamıyla çökmekte olduğu uyarısında bulundu. Muhafazakar Parti lideri David Cameron ise olayı “endişe verici” olarak niteledi ve gazetelerde yer alan fotoğrafları görünce, bugünün İngilteresinde artık çocukların çocuk sahibi olmaya başladığını fark ettiğini anlattı. Başbakan Gordon Brown ise olayın detaylarını bilmediğini, ancak hükümet olarak her türlü önlemi almaya çalıştıklarını söyledi. Hükümetin çocuklardan sorumlu Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Ed Balls, toplumun son derece çirkin bir örnekle karşı karşıya bulunduğunu ve bu durumun mutlaka çözüme kavuşturulması gerektiğini belirtti. | 15.02.2009 - 12:27 | Anadolu Ajansı | [] | Ablası da 13’ünde anne olmuş | Yaşam | https://www.ntv.com.tr/yasam/ablasi-da-13unde-anne-olmus,686a68zBpkyVqbHzXQkTkA |
Yetenek Sizsiniz bir ilk’e imza atacak! | null | Acun Ilıcalı’dan hayranlarına müjdeli bir haber var! Tüm dünyayı kasıp kavuran Gangnam Style çılgınlığı Türkiye’ye de sıçrayacak. Yetenek Sizsiniz sahnesi bir dünya devini ağırlayacak. Türkiye’de konser vermeye hazırlanan dünyaca ünlü PSY, Yetenek Sizsiniz Türkiye'de sahne alacak. Güney Koreli şarkıcının sahne alacağı gece büyük sürprizlere olduğu kadar heyecanlı anlara da sahne olacak. Yetenek Sizsiniz yarışmacılarının en iyi performanslarını sergileyerek Türkiye’nin ‘En yeteneklisi’ olmak için kıyasıya bir mücadele vereceği gece Gangnam Style şarkısı ile şenlenecek. Jüri üyelerinden seyircilere, tüm Türkiye aynı anda Gangnam Style dansı ile coşacak. Yetenek Sizsiniz ile ilgili merak ettiğiniz her şeyi öğrenebilirsiniz. | 18.02.2013 - 13:41 | null | [] | Acun Ilıcalı’nın son sürprizi PSY | Türkiye | https://www.ntv.com.tr/turkiye/acun-ilicalinin-son-surprizi-psy,KQwdv7L2bkCGkbb6MCTT3Q |
İngiliz Guardian gazetesindeki habere göre, İngiltere'de muhalefetteki İşçi Partisi geçen yazdan bu yana 26 bin üyesini kaybetti. | null | Geçtiğimiz yılın ortalarından bu yana İngiliz İşçi Partisi'nden 26 binden fazla üyenin istifa ettiği ortaya çıktı. Üyelikten ayrılanların sayısının en fazla olduğu dönem 2015 yılında yapılan genel seçimlere rastlarken 7 bin üye de İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn'in Brexit'i desteklediğini açıklamasının ardından partiden ayrılma kararı aldı. Times gazetesinin yayınladığı verilerde de 2016 yılındaki istifalar bir önceki yılın iki katına ulaşırken 15 binden fazla partili de geçtiğimiz yıl aralık ayından itibaren partiyle ilişkilerini kesti. 7 binden fazla üyenin parti lideri Corbnyn'in Brexit için hükümeti destekleyeceğini açıklamasının ardından istifa ettiği belirtiliyor. Konuyla ilgili gazeteye konuşan İşçi Partisi sözcüsü, bu verilere karşın partinin Batı Avrupa'daki en yüksek sayıya sahip parti olduğunu söyledi. | 03.03.2017 - 14:16 | DHA | ['Dünya', 'İngiltere'] | İngiltere İşçi Partisi'nde rekor üye kaybı | Dünya | https://www.ntv.com.tr/dunya/ingiltere-isci-partisinde-rekor-uye-kaybi,cigiElbxYEO2bXp2zoqWEA |
Karabük’te gece yarısı bir sitenin istinat duvarı çökmesi sonrası 4 araç apartman bahçesine düştü. | null | Karabük Mahallesi Sumru Sokak üzerinde bulunan 6 katlı Altınyıldız Sitesi'nin yaklaşık 8 metre yüksekliğindeki istinat duvarı gece yarısı büyük bir gürültüyle çöktü. Gürültüye dışarıya çıkan apartman sakinleri gördükleri manzara karşısında neye uğradıklarını şaşırdı. Yaşanan çökme sonrası yolun üst kısmında park halinde bulunan yaklaşık 10 otomobilden 4’ü apartman bahçesine düştü. Yaşanan olay sonrası olay yerine itfaiye, AFAD ve polis ekipleri sevk edildi. Bir kısmı sitenin bahçesine kadar kayan yolda kimsenin olmaması can kaybını önlerken, 4 otomobil vinç yardımı ile kaldırıldı. Bu sırada duvarı yıkılan apartman sakinlerinin ise yaşananlar evlerinin camlarından izlemesi ise dikkat çekti. Ankara’dan annesine ziyarete gelen Sedat Keskinci, “Bir anda gümleme sesi gelince camdan bakınca araçları filan gördüm. Hemen polisi arayarak bilgi verdim. Park halindeki araçların ağırlığı ve muhtemelen yağış sonrası toprak yumuşamış” dedi. Site yöneticisi Mehmet Bostancı ise, “ Duvarımız normalde sağlamdı, bir şey yoktu. Üst komşularımız araçlarını çekiyorlardı. Biz defalarca kendilerine söyledik. Duvarın 8 metre yüksekliği var ve ağırlık binmesin dedik. Şimdi başımıza bu geldi. Allah’tan gece meydana geldi, gündüz olsaydı daha büyük tehlike olurdu. Cana bir şey gelmedi” dedi. Polis ve belediye ekipleri olay yerinde güvenlik önlemleri alarak yolu trafiğe kapattı. | 23.01.2019 - 04:30 | İHA | ['SADECE YURTDIŞI seçim sonuçları', 'Türkiye', 'Karabük'] | Karabük'te sitenin istinat duvarı çöktü | Türkiye | https://www.ntv.com.tr/turkiye/karabukte-sitenin-istinat-duvari-coktu,FJCsXhKomE6X41BlY8nLsA |
Mardin'in Nusaybin ilçesinde güvenlik güçleri ile teröristler arasındaki çatışmada, kim tarafından ateşlendiği bilinmeyen kurşunun isabet ettiği 12 yaşındaki çocuk hayatını kaybetti. | null | Mardin'in Nusaybin ilçesinde güvenlik güçleriyle teröristler arasında çıkan çatışmada 12 yaşındaki bir çocuk yaşamını yitirdi. Abdullah Öcalan'ın Kenya'da yakalanarak Türkiye'ye getirilmesinin yıl dönümü bahanesiyle PKK'lı teröristlerce Mardin, Şırnak ve Batman'da saldırılar düzenlendi. Mardin Nusaybin ilçesinde, Mardin'den Şırnak'a asker ve polisleri taşıyan konvoya teröristlerce Dicle Mahallesi Aygün Sokakta uzun namlulu silahlarla ateş açıldı. Güvenlik güçlerinin karşılık vermesi üzerine çatışma çıktı. Bu sırada nereden ve kim tarafından ateşlendiği henüz belirlenemeyen silahtan çıkan kurşunun isabet ettiği Muğdat Ay (12) ve A. D (17) yaralandı. Nusaybin Devlet Hastanesine kaldırılan yaralılardan Ay, müdahaleye rağmen hayatını kaybetti. A.D'nin tedavisi sürüyor. Nusaybin'den başka saldırı haberleri de geldi. Çağ Çağ Caddesi üzerinde de devriye görevi yapan zırhlı polis aracına PKK'lı teröristlerce, uzun namlulu silahlarla düzenlenen saldırıda 1 polis memuru yaralandı. Yenişehir Mahallesi ve Cumhuriyet Caddesi'nde de zırhlı polis araçlarına yönelik saldırılar oldu. Teröristler, Yenişehir mahallesindeki Yavuz Selim İlkokulu ile Merkez Ortaokulu'nu da ateşe verdi. Olay yerine giden itfaiye araçlarına da ateş açıldı. Ekipler, saldırı nedeniyle yangına müdahale edemedi. İlçede ayrıca yüzü maskeli bir grup, içinde müşteri bulunan bir markete molotof kokteyli attı. Yangını, çalışanlar söndürdü. Diyarbakır'da da teröristlerin yoldaki mazgala döşediği bomba yüklü 3 tüp imha edildi. Yenişehir ilçesinde mazgala döşeli bombalar polisin dikkati sayesinde fark edildi. Bölgenin boşaltılması ve yolun çift taraflı kapatılmasının ardından olay yerine bomba imha uzmanları gönderildi. Bombaların imha edilmesi sırasında bazı ev ve iş yerlerinde hasar oluştu. | 15.02.2016 - 03:16 | Anadolu Ajansı | ['Gündem', 'Türkiye', 'Genel'] | Mardin'de çatışma: 12 yaşındaki çocuk hayatını kaybetti | Türkiye | https://www.ntv.com.tr/turkiye/mardinde-catisma-12-yasindaki-cocuk-hayatini-kaybetti,6FBBoClK1kGJimH-dmlg5g |
Antik A.Ş.’nin düzenlediği müzayedede klasik Türk resmi ve Osmanlı eserleri rekor fiyatlarla alıcı buldu | null | Antik A.Ş.’nin düzenlediği müzayedede klasik Türk resmi ve Osmanlı eserleri rekor fiyatlarla alıcı buldu. Ressam İbrahim Çallı’nın 1913’te yaptığı “Avluda Oturanlar” eseri 2 milyon 460 bin liraya satılırken Sami Yetik’in “Şakayıklar” tablosu da 757 bin liraya alıcı buldu. | 16.12.2014 - 09:55 | haberturk | ['avluda oturanlar', 'müzayede', 'ibrahim çallı'] | ‘Avluda Oturanlar’a 2 milyon 460 bin lira | Kültür-Sanat | https://www.haberturk.com/kultur-sanat/haber/1019702-avluda-oturanlara-2-milyon-460-bin-lira |
Birleşmiş Milletler yetkilileri Hudeyde'de depolanan tahıllara 5 aydır erişim sağlanamadığını açıkladı. 3.7 milyon kişiyi bir ay boyunca doyurmaya yetecek gıda yardımı çürüme tehidi altında. | null | Birleşmiş Milletler (BM) yetkilileri, Yemen'in liman kenti Hudeyde'de bulunan silolarda depolanan tahılların, yardım kuruluşlarının kullanımına sunulmadığını ve bu nedenle burada bulunan tahılların çürüme riskiyle karşı karşıya kaldığını açıkladı. BM Acil Yardım Koordinatörü Mark Lowcock ve BM Yemen Özel Temsilcisi Martin Griffithstarafından yapılan açıklamaya göre kentteki silolarda 3.7 milyon kişiyi bir ay boyunca doyurmaya yetecek kadar tahıl bulunuyor. Yetkililer yardım kuruluşlarının silolara erişiminin yaklaşık 5 aydır engellendiğini belirterek "Değirmenlere erişimin sağlanması Yemen'deki çatışmaya dahil olan tüm tarafların sorumluluğu altında olduğunun altını çizeriz" şeklinde konuştu. Yetkililer ayrıca İran'ın desteklediği Husiler ile Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon arasında sağlanan ateşkesin ardından Husilerin silolara giden yolların tekrar açılmasını sağlamak için girişimlerde bulunduğunu sözlerine ekledi. Kızıl Deniz'e açılan kapı konumundaki liman şehri Hudeyde, Yemen'deki iç savaşta insani yardım ve gıdanın ülkeye ulaştırıldığı önemli noktalardan biri. Kent, İran'ın desteklediği Husilerin kontrolünde. Yüzyılın en ağır insanlık krizlerinden birinin yaşandığı Yemen'de yaklaşık 14 milyon kişi açlık tehlikesiyle karşı karşıya. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre Yemen'de 2015 yılından bu yana devam eden iç savaşta 10 binden fazla kişi hayatını kaybetti. Diğer insan hakları örgütleri bilançonun çok daha ağır olduğunu savunuyor. | 11.02.2019 - 18:08 | DW Türkçe | ['Dünya', 'Ortadoğu', 'Birleşmiş Milletler'] | Yemen'de yaklaşık 4 milyon kişiyi doyuracak yardım çürüyor | Dünya | https://www.ntv.com.tr/dunya/yemende-yaklasik-4-milyon-kisiyi-doyuracak-yardim-curuyor,MaOYmX4xaEuPXk91A2Putw |
AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım, CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu'nun gazeteci Küçükkaya ile ortak yayın öncesinde bir otelde bir araya gelmesinin gayriahlaki olduğunu söyledi. | null | haberi! Ordulu sivil toplum kuruluşları başkan ve temsilcileriyle Haliç Kongre Merkezi'nde bir araya gelen AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım, çıkışta gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevapladı. Binali Yıldırım, Ordulularla buluşmada, CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu'nun, Ordu Valisi'yle yaşadığı hadisenin gündeme geldiğini ifade ederek, "Ordulular fevkalade üzgün. Hala CHP adayından, rakibimden bir özür beklentilerinin devam ettiğini bana söylediler" diye konuştu. Kendisinin katıldığı ortak yayında moderatör İsmail Küçükkaya ile Ekrem İmamoğlu'nun bir otelde yayından önce görüştüklerinin hatırlatılıp "Siz bir görüşme yaptınız mı İmamoğlu ile Küçükkaya'nın görüşmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?" diye sorulması üzerine Yıldırım, şunları söyledi: "CHP adayı, rakibim Ekrem Bey'in bütün Türkiye'nin pür dikkat beklediği tarihi buluşma öncesi, yüz yüze bir otelde danışmanlarıyla birlikte bir araya gelmiş olması gayriahlaki bir durumdur. Bunu kamuoyundan gizlemiş olmaları da ayrıca bir felakettir. Madem iki adaydır, beraber yayın yapacağız. Adayın biriyle yüz yüze aynı mekanda bir araya gelip konuşulması ve diğer adaydan bunun esirgenmesi, konuşulmamasının ne anlama geldiğini ben kamuoyunun takdirine bırakıyorum." Yüz yüze görüşme konusunda İsmail Küçükkaya'dan kendisine bir talep gelmediğini dile getiren Yıldırım, şöyle devam etti: "Yüz yüze görüşmedim. Telefonda görüştüm. Ancak bana yüz yüze görüştüğü konusunda da bir bilgi vermedi. Telefonda konuştuklarımız ayrı bir mesele. Orada da genel yayında başarılar diledik, o kadar. O detaylar çok uzun. Onlara girmeyeyim. Onları konuşuruz. Aslında iki telefon görüşmesi var. Birincisi moderatör belli olduktan sonra İsmail Bey'i aradım, tebrik ettim. İkinci görüşme de Ekrem İmamoğlu ve benimle görüşmesi gerekecekti. Parti yetkilileri, böyle karar vermişti. Ancak ben o telefonu bekledim ama gelmedi. Bizim arkadaşlarımız dedi ki, 'Ekrem İmamoğlu ile görüşmüş, sizinle görüşmedi mi ' Yok dedim. Tekrar kendisine bilgi verildi. Onun üzerine aradı ve kendisiyle telefonda görüştük. Olay budur. Ama bunların önemi yok. Önemli olan yayından iki gün önce, perşembe günü, Aynı mekanda, moderatörle rakip adayın, danışmanlarının da bulunduğu bir toplantıda, bir araya gelmiş olmaları ve benimle böyle bir toplantı yapılmamasıdır. Burada açıkça bir eşitsizlik vardır. Eşitsizliğin ötesinde de burada bir gayrimeşru durum vardır. Ben Ekrem İmamoğlu'na, rakibime buradan sesleniyorum: Böyle bir görüşmeyi neden kamuoyu ile paylaşmadınız Yayın öncesi yaptığınız bu görüşmeyi neden gizlediniz Bunun cevabını rakibimden bekliyorum. Moderatör İsmail Küçükkaya, '2-3 dakika bu görüşme sürdü' dedi. Gerçekte bu görüşme ne kadar sürmüştür Onu da kamuoyu ile paylaşmasını bekliyorum." Binali Yıldırım, cezaevinde bulunan Selahattin Demirtaş'ın İmamoğlu'na destek isteyen tweetler attığının anımsatılarak, bu konudaki görüşünün sorulması üzerine, şunları kaydetti: "Uzunca bir tweet ama özetle şunu diyor: 'Bugün için Ekrem İmamoğlu'nu destekliyoruz.' Açıkça ifade etti. 'HDP olarak destekliyoruz' dedi. Ben bunu, İYİ Parti'ye oy veren hemşehrilerimin, CHP adayına oy veren hemşehrilerimin takdirine bırakıyorum. CHP adayına oy veren İYİ Partili, milliyetçi, ülkücü kardeşlerimin takdirine bırakıyorum. Bir yandan masum insanların ölümünün müsebbibi olan bir kişinin çağrısı ve terörle münasebetini koparmamış bir partinin desteklediği CHP adayının, arkasında, milliyetçi, ülkücü, İYİ Partili hemşehrilerimizin yer almayacağına yürekten inanıyorum. Ve buradaki olay çok basit. 'Biz İmamoğlu'na oy vereceğiz, destekleyeceğiz.' deniliyor. Daha doğrusu, 'İmamoğlu'na oy verin' diye çağrı yapılıyor. Ama ilave ediyor. 'HDP'siz hiçbir şey güzel olmaz.' diyor. Yani, verilen mesaj çok açıktır. 'Biz size oy vereceğiz ama siz de Ekrem İmamoğlu, bizi unutmayın. Bizim hakkımızı ödemeyi ihmal etmeyin.' demek istiyor. Bunu ben kamuoyunun takdirine bırakıyorum." Buradan ayrılan Binali Yıldırım, Küçükçekmece'de seçim çalışmalarına devam etti. | 18.06.2019 - 14:04 | Anadolu Ajansı | ['Gündem', 'Siyaset', 'Türkiye', 'son dakika', 'Binali Yıldırım', 'son dakika haberleri', 'haber', '23 Haziran İstanbul Seçimi', '23 Haziran seçimleri'] | Yıldırım: İmamoğlu ile Küçükkaya'nın ortak yayın öncesi bir araya gelmesi gayriahlaki | Türkiye | https://www.ntv.com.tr/turkiye/yildirim-imamoglu-ile-kucukkayanin-ortak-yayin-oncesi-bir-araya-gelmesi-gayriah,w5OyVFPUW0uW42yxJaXOHw |
Haftaya yükselişle başlayan gram altın, 146 lira seviyesinde dengelendi. | null | Yükseliş eğilimindeki dolar/TL'nin etkisiyle cuma günü 146,3 lira seviyesine kadar çıkan altının gram fiyatı, günü önceki kapanışa göre yüzde 1,3 artışla 145,8 liradan tamamladı. , bu haftaya da yükselişle başlamasının ardından saat 10.50 itibarıyla önceki kapanışa göre yüzde 0,10 primle 146 lira seviyesinde dengelendi. Aynı dakikalarda Kapalıçarşı'da 240 lira, da 977 liradan alıcı buluyor. Altının ons fiyatı ise yatay seyirle 1.267,50 dolardan işlem görüyor. Uzmanlar, ABD'de cuma günü açıklanan yılın ilk çeyrek büyüme verisinin beklentiler doğrultusunda gelmesine karşın altının ons fiyatının haftalık bazda yüzde 0,9 değer kazandığını ve haftayı 1.267 dolardan tamamladığını kaydetti. Altının ons fiyatında yükselişlerin 1.275-1.280 dolar seviyelerine kadar devam edebileceğini ancak bu seviyelerden sert satışların gelebileceğini söyledi. Altının gram fiyatının dolar kuruna bağlı olarak haftaya yükselişle başladığını ifade eden uzmanlar, teknik açıdan altının gram fiyatında 145,20 liranın destek, 146,20 liranın ise direnç olduğunu bildirdi. | 29.05.2017 - 11:25 | Anadolu Ajansı | ['Ekonomi', 'altın fiyatları', 'Altın', 'çeyrek altın'] | Altın fiyatları yükseldi (Çeyrek altın ne kadar?) | Ekonomi | https://www.ntv.com.tr/ekonomi/altin-fiyatlari-yukseldi-ceyrek-altin-ne-kadar,CrR6F2hPsEaJ-C9bDskElw |
Bu sanatçıları bir daha görme imkanınız olmayabilir... İşte yeni sezonun en çok ses getiren kaçırılmayacak sergileri... | null | 11. İstanbul Bienali ile birlikte galeri ve müzeler de yeni sezonda çok sayıda önemli sanatçıyı sanatseverlerle buluşturdu. Çok sık karşılaşma imkanı bulunmayan bu önemli sanatçıların sergilerinin kimisi bahara kadar sürecek olsa da birçoğu yakın bir zaman sonra sona erecek. İşte yeni sezonda açılan ve bir an önce görülmesi gereken sergilerden bazıları: 20. yüzyılın yetiştirdiği, en önemli sanatçılarından Yüksel Arslan'ın ilk retrospektif sergisi santralistanbul'da ziyarete açıldı. Yüksel Arslan'ın, dünyadaki ve Türkiye'deki koleksiyonlardan derlenen beş yüzün üstünde resmiyle, bu resimlere eşlik eden ve onun düşünce, hayâl, resim dünyasını biçimlendiren unsurları açıklayan yardımcı metin, fotoğraf ve kayıtlarla, Garanti Bankası'nın ana sponsorluğunda, Levent Yılmaz'ın küratörlüğünde hazırlanan sergi, 21 Mart 2010 tarihine kadar santralistanbul'da olacak. 1961'den beri Paris'te yaşayan sanatçının sanatını ve düşünce dünyasını, sanatçının etkilendiği kaynakların izini sürerek izleyiciye göstermeyi amaçlayan sergi, sanatçının 1950'li yıllardan bu güne Arture öncesi ve Arture sonrasına ait eserlerini kapsıyor. Çağdaş sanat sahnesinin önemli isimlerinden Sarkis'in 50 yıllık sanat yaşamının tüm evrelerine ışık tutan 'Site' sergisi, İstanbul Modern Sanat Müzesinde sanatseverlerle buluşuyor. Sergi, sanatçının 1960’ların başında gerçekleştirdiği kâğıt üzerine guvaş çalışmalarından başlayarak, 1970’li yılların katran malzemeli karanlık enstalasyonlarına, 1980’li yılların kurum eleştirisi taşıyan düzenlemelerine, 1990’ların neon çalışmalarına ve nihayetinde farklı kültürleri bir araya getiren disiplinlerarası işlerine dek görsel ve işitsel bir zenginlik içeriyor. Sergide, Musée d’Art Moderne de la Ville de Paris, MUMOK - Museum Moderner Kunst Stiftung Ludwig Viyana, Centre Georges Pompidou Paris, Ecole Supérieure des Arts Décoratifs de Strasbourg, Surp Pırgiç Ermeni Hastanesi Müzesi, Hessisches Landesmuseum Darmstadt gibi sanat kurumlarından/müzelerden ve sanatçının atölyesinden gelen çalışmalar yer alıyor. Sergide sanatçının kariyerinde etkisi olan filmlerden oluşturulan bir seçki de gösterilecek. Alman çağdaş sanatının efsanevi öncüsü Joseph Beuys ile öğrencilerinin eserlerinden oluşan ''Joseph Beuys ve Öğrencileri/Deutsche Bank Koleksiyonu'ndan Seçmeler'' adlı sergi, Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi'nde sanatseverlerin ziyaretine açıldı. Küratörlüğünü Deutsche Bank Sanat Direktörü Friedhelm Hütte ile sanat eleştirmeni Ahu Antmen’in yaptığı sergi, çağdaş sanatın efsanevi öncüsü Joseph Beuys’un kağıt üzerinde gerçekleştirdiği çalışmalarla; önde gelen öğrencilerinden Peter Angermann, Lothar Baumgarten, Walter Dahn, Felix Droese, Imi Giese, Jörg Immendorff, Anselm Kiefer, Imi Knoebel, Inge Mahn, Ulrich Meister, Meuser, Blinky Palermo, Katharina Sieverding ve Norbert Tadeusz’un desen, fotoğraf ve baskılarını ilk kez bir araya getiriyor. Galerist, dünyaca ünlü sanatçı Michael Craig-Martin’in Türkiye’deki ilk kişisel sergisine ev sahipliği yapıyor. Sanatçının son dönem çalışmalarını içeren ‘İstanbul İstanbul’ sergisi 10 Ekim'e kadar Galerist’te gezilebilir. Sergide, Michael Craig-Martin’in 2009 tarihli alüminyum üzeri akrilik resimlerine ve sergiyle aynı ismi taşıyan dev duvar resmine yer veriliyor. Craig-Martin, günlük nesneler, imgeler ve malzemeler aracılığıyla eserlerinde görsel dilin doğasını ve potansiyelini araştırıyor. Şemsiye, ayakkabı, iskemle, içecek kutusu, bıçak, çekmece gibi sıradan ve günlük hayatımıza ait nesneleri resmetmeyi seçen sanatçı; aynı zamanda ölüm, cennet, arzu gibi doğrudan bir nesneyle tasvir edilemeyen soyut kavramları, fikirleri ve hisleri resimlerinde kelimelerle betimleyerek yer veriyor. Sergide Cash, Paradise ve Real gibi birçok çalışması da ilk kez sanatseverler ile buluşuyor. Galerist’in iki duvarını kaplayan ‘İstanbul İstanbul’ adlı duvar resmini sergi için özel olarak tasarlayan Craig-Martin, “İstanbul’a yaptığım ilk seyahat sonrasında Galerist’teki sergimin adının ‘İstanbul İstanbul’ olmasına karar verdim. ‘New York New York’ ikilemesindeki gibi yine şehrin verdiği gürültülü ivedilik hissini ve tahammülsüzlüğünü vurgular şekilde. Öte yandan İstanbul İstanbul şehrin şiirsel yönlerini, gizemini, karmaşasını ve şehvetini büyülü bir edayla çağırmak gibi geliyor. Bu duvar çalışması ile de bu özellikleri yansıtmaya çalıştım” dedi. Hükümet, askeri kuvvetler, yasaklar ve aşırı uçların çatışması görsel kültüre nasıl yansıyor? Sadece Türkiye’de değil, “darbe yemiş” pek çok ülkede bu kodlar nasıl görünür oluyor? Halil Altındere, Bengü Karaduman, Köken Ergun ve Servet Koçyiğit’in 'Darbe'yle ilgili eserleri 10 Eylül'de kapılarını Outlet'te açtı. 'Darbe' sergisini 17 Ekim'e kadar ziyaret edebilirsiniz. Kâzım Taşkent Sanat Galerisi’nde René Block küratörlüğünde süregelen güncel sanat sergileri dizisi “İstiklâl Serüveni”nin dokuzuncusu Rus sanatçı Olga Chernysheva’ya ayrıldı. Yapı Kredi Kâzım Taşkent Sanat Galerisi’ndeki sergi, 11 Ekim'e kadar ziyaret edilebilecek. Sergide; “Güvenlik Görevlileri (2009)” ve “Kaktüs Satıcısı (2009)” adlı fotoğraf serileri ile “Şenlikli Rüya (2005)”, “Tren (2003)”, Marmot (1999)”, “Marş(2005)” ve “L’Intermittence du Coeur(2009)” videoları görülebilecek. Şair Nazım Hikmet'in şiir kitabı Dönüşü Olmayan Yolculuk'dan etkilenmiş olan bu projede, Almanya, Büyük Britanya ve Türkiye'den sanatçılar son elli yılki bu göçün çevresindeki temaları ortaya çıkarmakta. 'Geriye Dönüşü Olmayan Yolculuk', üç kentte, İstanbul, Londra ve Berlin'de meydana gelen meydana gelen bir proje. Her kentin farklı kimliği, farklı tarihleri ve göç fenomeniyle ilişkilerini temel alan projenin her biri farklı bir kentte çalışan üç küratörü bulunmakta 'Geriye Dönüşü Olmayan Yolculuk' 31 Ekim'e kadar ziyaret edilebilir. Casa Dell'Arte'nin yerli ve yabancı 24 sanatçının işlerinden oluşan 'Where İs My Privacy' adlı sergisi 3 Ekim'e kadar açık. | 28.09.2009 - 17:50 | null | [] | Bu sergileri geç olmadan ziyaret edin! | Türkiye | https://www.ntv.com.tr/turkiye/bu-sergileri-gec-olmadan-ziyaret-edin,v99txph-j0iMOtXEg4aNwg |
Tiyatro Teras’ın ilk 5 temsili kapalı gişe oynayan eğlendirirken düşündüren oyunu Hadi Sevişelim, sevgi açlığı, yalnızlaşma gibi temel insani sorunlarla izleyiciyi baş başa bırakıyor. Tiyatroyu kendi sorularına cevap bulmak için bir araç olarak gördüğünü belirten, Tiyatro Teras'ın kurucusu ve yönetmeni Shyqyri Caushaj (Şükrü Çavuşay) ntv.com.tr'ye oyunu, oyunla anlatmak istediklerini anlattı. | null | Hadi sevişelim, sevelim, birlik olalım çağırısıyla bizi hayatın en basit sorunların derinlerinde yüzleştiren, düşündüren, sorgulatan bir oyun: Neon ışıklarla beyaz bir zeminle sınırlandırılmış, zamansız, mekansız bir dünyanın içine sokuyor. 2002 yılında Rus ve İsrail asıllı yazar Valentin Krasnogorov’un yazdığı “Let’s Have Sex” (Hadi Sevişelim) Rus tiyatrosunda komik ve bir o kadar da felsefik bir yapıt olarak kabul ediliyor. ’ın ( ) yönetmenliğinde bu sezon sahneye koyduğu Hadi Sevişelim'de tüm oyuncular ilk kez sahneye çıkıyor. Oyunun ilk 5 temsili kapalı gişe oynadı ve sezon boyunca her haftasonu oynayacak. Nişantaşı’nda bundan yaklaşık bir buçuk sene önce çeşitli dizi ve filmlerde rol alan Arnavut oyuncu Shyqyri Caushaj (Şükrü Çavuşay) Türkiye’de oyunculuk anlamında yeni bir şeyler denemek ve estetik algısı oluşturmak için sıfırdan bir eğitim süreci ile başlayan ’ı kurdu. Aslında tiyatroya geçişini tiyatroya olan özleminin yanı sıra kendi sorularına cevap aramak için bir yol olarak görüyor. Sorularına cevap aradığı bu yolda yalnızca tiyatroya bağlı kalmadığını kimi zaman resim, kimi zaman müzik, sinema ya da fotoğraf gibi çeşitli yollar denediğini söyleyen Caushaj, “Amacım tiyatro değil benim. Tiyatro kendi sorunlarımla yüzleşmek için bir araç. Tiyatroyla bir şey göstermek yerine soruyorum aynı zamanda da. Seyirci sorular soruyor ya da cevaplar veriyor. Ben de kendi içimde sorularıma cevap arıyorum. Bir arayış, bir çırpınış... ‘Hadi Sevişelim’ oyununda kurduğumuz dünya soyut. Deliler Tımarhane’de mi bilmiyorum. Karakterler deli ve akıllıca göndermeler mi yapıyorlar ya da biz kendimizi akıllı zannedip de şarlatanlık mı yapıyoruz? Ben bunun cevabını seyirciye soruyorum. Cevap yerine soru da sorabilirler. Çünkü biz soru sordukça gelişen bir varlığız” diyor. Hadi Sevişelim oyununda oyuncular sahne ışığını, dekoru kendileri değiştiriyor. Bembeyaz bir alan var, oyun küpün içindeymiş gibi bir his yaratıyor. Caushaj, ‘Kaçmak istiyoruz ama gidecek bir yer yok diyor’, oyunda da bu sıkışmışlığı küpün içinden kaçmaya çalışan karakterlerle gösteriyor ve ekliyor “Oyunun ışıkları neon. Neon yapaylığı çağrıştırır. Sıcak bir ışık değil, şömine değil. Ben sıcaklığı, şömineyi özlüyorum ve sıcaklığı arayıp o sıcaklığın bizdeki yerini sorgulatmak istiyorum.” Oyunda karakterlerin konuştukları tek şey sevişmek. Ancak sevişmekle ilgili konuşarak, “İnsanları bir arada tutan ne, ne oluyor da giderek yalnızlaşıyor insan” gibi sorulara yanıt arayan ‘Hadi Sevişelim’ eğlendirirken düşündürüyor. Oyunu izlerken hiçbir karakteri suçlayamıyorsunuz. Çalışmaktan yorulan hatta yorgunluktan uyuyamayan, korkuları olan “Karmaşıklığın içinde düzen aramak delilikmiş. Ben düzeltemedim. Ben başaramadım” diyen bir adam, kocasından ilgi bekleyen, “Ben yaşamak istiyorum sadece var olmaya devam etmek değil. Plan yapmaktan uzaklaşıp kendimi bulmak istiyorum, hayat planları arasına sıkışıp kendimden uzaklaşmak değil. Bu hiç mi mümkün değil” diye soran bir kadın. “İnsanlar aynı ofisin içinde yüzyıllarca oturabilir, partilerde birbirleriyle tanışabilir, beraber içebilir ve her hafta sonu pikniğe gidebilir ama bu onları birlikte geçirdikleri tek bir gece kadar birbirlerine yakınlaştırmaz” temasını aktaran oyun, tek kurtuluşu sevgi olarak görüyor. Yönetmen Caushaj da “İnsanların tek kurtuluşunun sevgi olduğunu düşünüyorum. İnsanlar sevgiden mahrum kalıyor ve yalnızlaşıyor” diye belirtiyor. Göç Zamanı adlı dizide ‘Zafer’ karakteriyle tanınan Shyqyri Caushaj, radikal bir karar olmamakla birlikte televizyona dönmeyi düşünmediğini belirterek, “İnsanlar tiyatro kurmaya karar verdiğimde deli misin dediler. Tiyatro’nun mottosu da böyle çıktı. Herkes bana deli misin demeye başladığında gerçekten deli miyim acaba diye düşündüm. Bana inananlar da oldu. Bir deliye inanmak için de deli olmak gerekiyor. O yüzden bana inanan herkes de deli dedim ve 'İki deli iş yapar' mottosuyla yola çıktım. Mottonun içinde cesaret, inanç gibi şeyler yatıyor. Yapmaya ve anlatmaya çalıştığımız birçok şey yaşadığımız dünyada delice bir anlamda” diyor. Arnavut asıllı yönetmen, Arnavutluk Güzel Sanatlar Akademisi’nde yönetmenlik okudu. Bahçeşehir Üniversitesi’nde oyunculuk yüksek lisansını tamamladı. Şu anda Marmara Üniversitesi’nde sinema üzerine doktorasına devam ediyor. Yurtdışında ve yurtiçinde Esnaflar , Ruki , Ted Bundy, Private Lives, La Traviata gibi birçok projenin yönetmenliğini üstlendi. Şu anda da kurucusu olduğu Tiyatro Teras’ın genel sanat yönetmenliğini yapıyor. | 13.12.2018 - 10:23 | null | ['Sanat', 'Sahne Sanatları', 'Tiyatro', 'haberler', 'haber', 'sanatçı'] | Shyqyri Caushaj (Şükrü Çavuşay): Tiyatro kendi sorularıma cevap bulmak için bir araç | Sanat | https://www.ntv.com.tr/sanat/shyqyri-caushaj-sukru-cavusay-tiyatro-kendi-sorularima-cevap-bulmak-icin-bir-a,3kgaAIZDNUS5kdIkPbSC3A |
Şanlıurfa'nın Siverek ilçesinde, boş arazideki poşetlerde mühimmat bulundu. Polis olayla ilgili araştırma başlattı. | null | Şanlıurfa Siverek'te Dicle Mahallesi'ndeki boş arazide koyun otlatan çobanlar, yerdeki bazı poşetlerin içerisinde uzun namlulu tüfeklere ait fişekler görünce durumu polise bildirdi. İhbarla bölgeye gelen polis ekipleri, yaptıkları incelemede poşetlerde uzun namlulu tüfeklere ait çok sayıda fişek, tüfek parçaları, gaz ve sis bombalarının yanı sıra tabanca parçaları bulunduğunu saptadı. Ekipler, arazide başka mühimmat olma ihtimaline karşı inceleme yaptı. Polis mühimmatlara el koyup, araziye kim ya da kimler tarafından bırakıldığını bulmak için araştırma başlattı. | 06.04.2019 - 13:43 | DHA | ['Türkiye', 'haber', 'Şanlıurfa'] | Boş arazide çok sayıda mühimmat bulundu | Türkiye | https://www.ntv.com.tr/turkiye/bos-arazide-cok-sayida-muhimmat-bulundu,L_yOqsXdHUuEvoc45T_1eA |
Sakarya'da Yüksek Hızlı Tren istasyonunda bulunan engelliler ve yaşlılar için yapılan asansöre, bir grup genç tarafından zarar verildi. Asansörün içini parçalayan gençler, kendilerini görüntüleyen kamerayı da kırdıktan sonra idrarlarını yaptı. | null | 'nın ilçesinde bulunan Alifatpaşa tren istasyonundaki engelliler ve yaşlılar için yapılan asansöre bir grup genç tarafından zarar verildi. Asansör içine sopayla vurarak zarar veren gençler daha sonra kendilerini çeken kamerayı da parçalayarak, asansör içersine idrarlarını yaptı. Geyve Belediye Başkanı Murat Kaya, Alifuatpaşa Tren istasyonunda engelliler ve yaşlılar için yapılan asansörün parçalanmasıyla ilgili olarak kamera görüntülerini 'Bu görüntüler bize yakışan görüntüler değil arkadaşlar' diyerek basın mensuplarıyla paylaştı. Asansöre zarar veren kişileri kınadığını söyleyen Belediye Başkanı Kaya, "Alifuatpaşamızda engelliler ve yaşlılarımız için hızlı tren üstgeçidinde yaptırdığımız asansörümüze zarar veren kişileri kınıyoruz. Daha önce 3 defa uyarmamıza rağmen aynı şekilde davranan bu kişiler hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunacağız. Normalde bu görüntüleri vermeyecektik. İlçemizin bu şekilde anılmasına müsade etmeyecektik. Ancak kendini bilmez birkaç kişi yüzünden asansörler sürekli arızalanıyordu. Kurmuş olduğumuz kamerayı bile hazmedemeyen bu kişiler hakkında yasal işlemlere başlattık"dedi Kamera görüntülerinde engelliler ve yaşlılar için yaptırılan asansöre binen gençlerin sopalarla kamerayı kırmaları yer alıyor. Gençlerin asansöre yaklaşık 5 bin lira zarar verdiği öğrenildi. | 27.10.2016 - 12:37 | DHA | ['Türkiye', 'Sakarya'] | Engelli asansörünü parçaladılar | Türkiye | https://www.ntv.com.tr/turkiye/engelli-asansorunu-parcaladilar,sNnOdonfSUK9Tt1aNeHzDQ |
Marmaris’te mangaldan sızan karbonmonoksit gazından zehirlenen anne, baba ve 3 çocuk, annesinin istifra ettiğini gören 11 yaşındaki çocuğun komşularına haber vermesiyle kurtuldu. | null | Beldibi beldesi Cumhuriyet Mahallesi'nde oturan Güneri ailesi, akşam yemeği için evlerinin balkonunda mangal yaktı. Daha sonra baba İzzettin Güneri'nin mangalı içeri almasından bir süre sonra uyuyan aile fertleri mangaldan sızan karbonmonoksit gazından zehirlendi. Uyumayan ve annesinin istifra ettiğini gören 11 yaşındaki Mertcan Güneri, komşuları Ahmet Karabulut'a haber verdi. Eve gelen ve anne Zekiye, baba İzzettin ile 8 ve 10 yaşındaki iki çocuğun yarı baygın olduğunu gören Karabulut, 112 Acil Servis'e haber verdi. Olay yerine gelen sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından anne, baba ve çocukları Marmaris Devlet Hastanesi Acil Servisine kaldırıldı. Yapılan tedavinin ardından anne ve çocukları taburcu edilirken, yoğun bakım ünitesinde gözetim altında tutulan baba İzzettin Güneri, Aksaz Deniz Üs Komutanlığı Hastanesine sevk edildi. Nakil sırasında gazetecilere yaşadıklarını anlatan Zekiye Güneri, ''11 yaşındaki oğlum bizi yarı baygın vaziyette görünce ağlayarak komşumuza haber vermiş. Eşim dışında hepimizin sağlığı iyi. Oğlum sayesinde hayatta kaldık. Şu an olayın şokunu üzerimizden atmaya çalışıyoruz'' dedi. Mangalı kısa süreliğine içeri aldıklarını ifade eden anne Güneri, ''Mangaldan zehirleneceğimiz hiç aklımıza gelmedi'' diye konuştu. Hastane yetkilisi ise, ''Anne, baba ve çocuklar hastaneye getirildiğinde karbonmonoksit gazına bağlı solunum zorluğu çekiyordu. Anne ve çocukların durumu babaya göre daha iyiydi ve uygulanan tedavinin ardından taburcu oldular. Baba ise yoğun bakım ünitesine alınarak tedavisine devam ediliyor. Oksijen tedavisi için basınç odası sadece askeri hastanede olduğu için hastayı oraya sevk ettik'' dedi. | 22.03.2011 - 17:04 | Anadolu Ajansı | [] | 11 yaşındaki çocuk ailesinin hayatını kurtardı | Türkiye | https://www.ntv.com.tr/turkiye/11-yasindaki-cocuk-ailesinin-hayatini-kurtardi,OViP_htBFkqrPnpPPaU8FQ |
Bilimciler ölen hayvanların vücudunda oluşan ve türdeş hayvanları maktuldan uzaklaştıran kokuları ayrıştırmayı başardı. | null | Kanada McMaster Üniversitsi bilim ekibi, ölen hayvanların vücudunda aynı türlerde benzer özellikler taşıyan bir koku oluştuğunu, bu kokuların türdeş hayvanlar için “ölüm uyarı sistemi” işlevi gördüğünü tespit etti. Kanada’daki McMaster Üniversitesi’nden bilimcilerin araştırmasına göre böcekler ve ıstakozlar gibi familya olarak birbirine yakın ama ayrı türlerden olan hayvan gruplarında bile ölüm esnasında ‘aynı koku’ üretiliyor. Yağ asitlerinin karışımından oluşan bir salgıdan yayılan koku, türdaş canlıların ölen veya ölmekte olan hayvandan uzaklaşması için bir “ölüm uyarı sistemi” işlevi görüyor. Ekip lideri David Rollo, ölen hayvanın bulunduğu yerden uzaklaşan diğer hayvanların böylece ölüme neden olan bulaşıcı hastalıktan veya düşman saldırısı tehlikesinden de uzaklamış olduğunu vurguladı. Deneyde hamam böceklerinin kullandıklarını söyleyen Rollo, bunların barınma veya saklanma için ideal bir delik bulduklarında gövdeden feromon salgılandığını, bunun da diğer böcekleri oraya çektiğini belirtti. Gözlem sırasında bu böceklerin ölmüş türdaşlarının olduğu yerden kaçtıklarını farkeden ekip, ölü hamam böceklerinin vücutlarından sıvı alarak analiz etti. Daha sonra laboratuarda çoğaltılan bu sıvı belirli bölgelere sürülerek böceklerin tepkisi gözlendi. Rollo, “ölüm kokusu” yayan bu sıvının bulunduğu noktalara deneydeki hiç bir hamam böceğinin yaklaşmadığının gözlendiğini açıkladı. Araştırma ekibi, bu koku yayma özelliğinin 400 milyon yıl önce evrilmeye başlayan bir özellik olduğunu ve soyların devamına yardım ettiğini berlitiyor. | 10.09.2009 - 14:40 | null | [] | 'Ölümün kokusu' bulundu | Türkiye | https://www.ntv.com.tr/turkiye/olumun-kokusu-bulundu,3VlZurkFPU-ZLcFULcCDIg |
Siirt Emniyet Müdürlüğü, dün akşam saatlerinde ağır yaralanan Uzman Çavuş H.N'yi vuran kişinin de bir uzman çavuş olduğunu açıkladı | HABERTURK.COM | 'te dün akşam saatlerinde uğradığı silahlı saldırı sonucu ağır yaralanan Uzman Çavuş H.N.'nin, alacak verecek meselesinden dolayı, arkadaşı olan Uzman Çavuş G.T. tarafından vurulduğu ortaya çıktı. Uzman Çavuş G.T. 155 polis ihbar hattını arayarak Uzman Çavuş H.N.'yi vurduğu itiraf etti. Habertürk Haber Merkezi'nden Mehmet Kayahan'ın haberine göre, Siirt Bahçelievler Mahallesi Güres Caddesi'nde üzerinde dün akşam 18.00 sıralarında, Uzman Çavuş H.N. ile alacağı olan Uzman Çavuş G.T. tartışmaya başladı. Tartışmanın büyümesi üzerinde G.T. kendisine ait silahla H.N.'ye 3-4 el ateş ettikten sonra kaçtı. Kurşunlardan ikisinin isabet ettiği H.N. ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldı. Evine giden G.T. akşam saatlerinde 155 polis ihbar hattını arayarak Uzman Çavuş H.N.'yi kendisinin vurduğu söyledi. Siirt Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube ekipleri tarafından Uzman Çavuş G.T. silahıyla birlikte gözaltına alınarak emniyete götürüldü. Alınan ilk ifadesinde G.T.'nin, H.N.'den alacağı olduğu ve vermediği için çıkan tartışma sonucu vurduğunu söyledi belirtildi. Siirt Devlet Hastanesi yoğun bakım ünitesinde tedavisi devam eden Uzman Çavuş H.N.'nin hayati tehlikesinin devam ettiği bildirildi. Uzman Çavuş G.T.'nin emniyetteki işlemleri devam ederken, Siirt Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturmanın devam ettiği kaydedildi. | 25.12.2017 - 13:14 | haberturk | ['siirt'] | Siirt Emniyet Müdürlüğü: Siirt'te Uzman Çavuş H.N'yi vuran kişi de bir uzman çavuş | Gündem | https://www.haberturk.com/siirt-emniyet-mudurlugu-siirt-te-uzman-cavusu-hn-yi-vuran-kisi-de-bir-uzman-cavus-1769385 |
Sahte bal konusunda firmaları mercek altına alan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, incelemeleri genişletti.Pazar tezgahlarının yanı sıra marketlerde "Yüzde 100 dana eti" ibaresiyle satılan salam ve sosis gibi ürünlerde tavuk çıktı. | null | Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın ilk kontrollerinde, "Yüzde 100 dana etinden üretilmiştir." ibaresi olmasına rağmen bazı ürünlerde, tavuk ve hindi eti çıktı. Zaman gazetesinin haberine göre, bu ürünlerin önce sağılıklı olup olmadığı ardından etiketinde belirtilen ibarelere uygunluğu araştırılacak. Hile tespit edilirse 11 bin 875 lira ceza kesilecek. Yılbaşında çıkarılan yönetmelikle gıda güvenliğini ihlal eden firmalara yönelik inceleme başlattıklarını belirten üst düzey bir bakanlık yetkilisi, 'yüzde 100 dana eti' diye satılan bazı ürünlerde tavuk eti çıktığını doğruladı. Aynı yetkili, "Sağlığa aykırı ürün üretilmesinin yanı sıra tüketicinin kandırılması konusunda da hiç tahammülümüz yok. Tüm zincir marketlerde kendi adlarına yapılan ürünler başta olmak üzere incelemelerimiz olacak. Denetimlerimiz sadece pazar yerleri ve bakkallarla sınırlı kalmayacak." dedi. Gıda ürünlerinde hile yapıldığının tespit edilmesinin ardından para cezası kesilecek. Ürünlerin sağlıksız çıkması halinde üretim yapan firma deşifre edilecek. 81 ilde o markalı ürünlerin toplatılması sağlanacak. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker'in gıda güvenliği konusuna özel önem verdiğini aktaran yetkililer vatandaştan da kendilerine yardımcı olmalarını talep etti. | 02.04.2012 - 08:40 | null | [] | Yüzde 100 dana etinden tavuk çıktı | Türkiye | https://www.ntv.com.tr/turkiye/yuzde-100-dana-etinden-tavuk-cikti,vw1v4Lr9_06IM7Tudfabzw |
Bazı kelimelerin, "hım" ya da "ee" gibi duraksama ya da tereddüt belirten seslere neden olduğu ve konuşma hızını düşürdüğü belirlendi. | null | Science Daily'nin haberine göre, uluslararası bir ekiple çalışan İsviçre'nin Zürih Üniversitesinden (UZH) araştırmacılar, farklı dillerden örnekleri değerlendirerek "hım" ya da "ee" gibi konuşmayı yavaşlatan seslerin, genellikle isimlerden önce kullanıldığını, fiillerden önce kullanımına çok daha az rastlandığını belirtti. Bazı sözcüklerin konuşurken bilinçsizce diğerlerine göre daha yavaş telaffuz edildiğine dikkati çeken araştırmacılar, bazen kısa duraksamalar yapıldığını ya da "hım" gibi sesler çıkarıldığını ifade etti. Bu yavaşlama etkilerinin beynin konuşulan dili nasıl işlediğine dair önemli veriler sağladığını vurgulayan araştırmacılar, belirli bir kelimenin ifadesini planlarken karşılaşılan zorluklara işaret etti. Hollanda'nın Amsterdam Üniversitesinden Frank Seifart ve UZH'den Prof. Dr. Balthasar Bickel'in liderliğindeki araştırma ekibi, dünyanın dört bir yanından dil bilimi ve kültür açısından farklı insanların spontane konuşmalarına dair binlerce kaydı analiz etti. Bu kayıtlarda "arkadaş" gibi isimlerden ve "gel" gibi fiillerden önce kullanılan yavaşlatıcı etkileri inceleyen araştırmacılar, seslerin saniyedeki hızını ölçerek konuşmacıların duraksama yapıp yapmadığına baktı. Bickel ve Seifart, "Farklı dil örneklerinde fiillere oranla isimlerden önce yavaşlama efektleri kullanılması yönünde güçlü bir eğilim olduğunu keşfettik. Buna genelde yalnızca yeni bir bilgiyi temsil ettiğinde kullanıldığından dolayı isimleri planlamanın daha zor olması neden oluyor. İsimler, kimi zaman da atlanıyor ya da yerlerine zamir kullanılıyor. 'Arkadaşım geri döndü.', 'Geri döndü.' veya 'O (arkadaşım) geri döndü.' gibi. Bu tür değiştirme ilkeleri, fiiller için geçerli değildir. Fiiller, genellikle yeni veya eski bilgileri temsil edip etmediklerine bakılmaksızın kullanılırlar." değerlendirmesinde bulundu. | 15.05.2018 - 16:16 | Anadolu Ajansı | ['Teknoloji', 'Bilim', 'Genel'] | Bazı kelimeler konuşma hızını düşürüyor | Teknoloji | https://www.ntv.com.tr/teknoloji/bazi-kelimeler-konusma-hizini-dusuruyor,SxaMd42yqkyjW6l3rZDFHQ |
Galatasaray Başkanı Dursun Özbek ile Galatasaraylı taraftarların tuvaletteki pazarlığı dikkat çekti. | cumhuriyet.com.tr | Sarı kırmızılı kulübün yeni başkanı, kulübün 20. şampiyonluğunu kutladığı Türk Telekom Arena'da taraftarlarla ilginç bir diyalog yaşadı. Dursun Özbek, sarı kırmızılı taraftarlara tuvalette yakalanırken taraftarlar yeni başkandan Zlatan İbrahimovic'i transfer etmelerini istediler. Söz konusu konuşmanın görüntüleri sosyal medyada paylaşım rekoru kırarken etik olarak uygun bulmadığımız için görüntüleri yayınlamıyoruz. | 1 Haziran 2015 Pazartesi, 11:13 | cumhuriyet | null | Dursun Özbek'le tuvalette transfer pazarlığı | futbol | http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/futbol/289093/Dursun_Ozbek_le_tuvalette_transfer_pazarligi.html |
Batman'da sınıf öğretmeni, belediye otobüsü şoförünü 15 yerinden bıçaklayarak öldürdü. | null | Edinilen bilgiye göre, Cumhuriyet Mahallesi Telekom İş Merkezi önünde dün akşam meydana gelen olayda, evine giden 9 çocuklu ve belediye otobüsünde şoförlük yapan Hüseyin Sına ile Kozluk ilçesindeki 29 Ekim İlköğretim Okulunda sınıf öğretmeni Erken Eren arasında henüz belirlenemeyen nedenle çıkan tartışma kavgaya dönüştü. Kavgada Eren, cebinden çıkardığı bıçakla Sına'yı 15 yerinden bıçaklayarak öldürdü. Eren, olaydan sonra güvenlik güçlerine teslim oldu. Daha önce taksi şoförlüğü yapan Sına'nın, yaklaşık 2 aydır belediye otobüsünde çalışmaya başladığı öğrenildi. Sına'nın öldürülmesi belediye çalışanları arasında üzüntü yarattı. | 20.03.2009 - 10:43 | Anadolu Ajansı | [] | Öğretmen, belediye otobüsü şoförünü öldürdü | Türkiye | https://www.ntv.com.tr/turkiye/ogretmen-belediye-otobusu-soforunu-oldurdu,ZxFjkcqY60W5BsvPCUWNuQ |
Tokat’ın Zile ilçesinde birlikte yaşadıkları evde ölü olarak bulunan yaşlı çiftin yapılan otopsisinde boğularak öldürüldüğü tespit edildi. | cumhuriyet.com.tr | Edinilen bilgiye göre; Zile ilçesi Şeyhali Mahallesinde ikamet eden Hasan Hüyük (66) ve birlikte yaşadığı Hatice Korkmaz’dan (77) haber alamayan komşuları polise haber verdi. Cilingir yardımı kapıyı açarak içeri giren polis ekipleri çiftin cansız bedeni ile karşılaştı. Olay yerinde yapılan incelemede şahısların neden öldüğü tespit edilemedi. Tokat Devlet Hastanesi morguna kaldırılarak otopsisi yapılan yaşlı çiftin iple boğulmak suretiyle öldürüldüğü tespit edildi. Hasan Hüyük, öğle namazının ardından Zile’de aile mezarlığında toprağa verilirken, Hatice Korkmaz’ın cenazesi ise toprağa verilmek üzere Ankara’ya gönderildi. Çiftin arasında resmi nikah bulunmadığı öğrenildi. Olayla ilgili inceleme sürüyor. | 22 Kasım 2018 Perşembe, 16:36 | cumhuriyet | null | Yaşlı çift ölü bulunmuştu: Korkunç gerçek otopside ortaya çıktı | turkiye | http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/1148517/Yasli_cift_olu_bulunmustu__Korkunc_gercek_otopside_ortaya_cikti.html |
Bursa'nın İnegöl ilçesinde yolun karşısına geçemeyen köpeğin yardımına veteriner ekipleri koştu. | cumhuriyet.com.tr | Bursa-Ankara yolunda bir köpek karşıdan karşıya geçmek istedi. Ancak yoğun araç trafiğinden korktuğu için bir türlü karşıya geçmedi. Bu sırada yoldan geçen İnegöl Belediyesi Sahipsiz Hayvan Bakım ve Tedavi Merkezi ekipleri durumu fark etti. Bunun üzerine ekipler aracı kenara çekerek yolun ortasında kalan köpeği emniyetli bir şekilde karşıya geçirdi. O anlar ise saniye saniye cep telefonuyla böyle görüntülendi. | 2 Ağustos 2019 Cuma, 18:44 | cumhuriyet | null | Karşıdan karşıya geçemeyen köpeğin yardımına koştular | turkiye | http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/1517116/Karsidan_karsiya_gecemeyen_kopegin_yardimina_kostular.html |
Dünyanın en tehlikeli beş bilgisayar virüsü hangileri? | null | İnternette gezinirken küçük bir açık, verilerinizi ele verebilir. Zararlı yazılımları bulaştırmak için çeşitli hikayeler uyduran web siteleri ve e-posta mesajları, klavyede yazdıklarınızı kaydetmek ve etkinliğinizi izlemek için 'olta' görevi görüyor. Sanal alemden güvende olmak için yapılması gerekenlerin başında öncelikle tanımadığınız kişilerden gelen e-posta eklerini çalıştırmamak, güvenilmeyen web sitelerini ziyaret etmemek ve bir güvenlik yazılımı kullanmak geliyor. Bunları yapmayan veya en yeni işletim sistemi ve anti-virüs sürümlerini kullanmayanların başı virüs ve ttuva atı yazılımlarıyla illa ki derde giriyor. Sayısı onbinleri bulan zararlı yazılımlar arasında bazıları var ki, zamanına göre oldukça zeki algoritmalarıyla pek çok açıktan yararlanıp en azından bir süre hızlı şekilde yayılmayı başarabilmiş. Bu virüsler, sadece sisteme bulaşıp onu yavaşlatıp tıkamakla kalmıyor, diğer PC'lere de hızla yayılıyorlar ve büyük zararlara yol açabiliyorlar. Zbot olarak da bilinen Zeus, bir e-postada gizli olarak geliyor. Virüs, zararsız bir LinkedIn isteği veya parasal olarak sıkıntıya düşmüş bir kişiden geliyor gibi görünebiliyor. Zeus, sisteme bulaştığında parolaları topluyor, basılan klavye tuşlarını kaydediyor. Zeus virüsü şimdiye dek milyonlarca dolar zarara yol açtı. Kolaylıka yayılabilen bir virüs olan Sality, sistemdeki uygulama dosyalarına giriyor ve internetten zararlı dosyaları indirmeye çalışıyor. Kendini taşınabilir sürücülerie kopyalayabiliyor, güvenlik web sitelerini ve güvenlik yazılımlarını engelleyebiliyor. Gamevance ürünleri, sizi virüse boğabiliyor. Bir oyunu indirdikten sonra açılır pencere saldırısına uğruyorsunuz. Gamevance, kullanıcıların bilgilerini ve çevrimiçi etkinliklerini izliyor. Zararlı bir ActiveX dosyasına tıklamak, Hotbar'ı yüklemekle sonuçlanabilir. Bunun için hotbar.com'u ziyaret edip oyunlardan, videolardan, ses kliplerinden veya araçlardan bir tanesine tıklamanız yeterli. Donanım sorunlarını tarayıp bunlara ilişkin çeşitli uyarılar gösteren FakeSysdef, ilk başta dost canlısı bir uygulama gibi görünüyor. Ancak uygulamanın bulduğu sorunlar, sahte ve indirmeye sunulan modül ücretli olarak sunuluyor. Bu teklife "Hayır" demeniz de mümkün değil. "Cancel" düğmesine bastığınızda siz indirmeye izin verene kadar sistem yeniden başlatılıyor. | 21.11.2011 - 13:05 | null | [] | En hızlı yayılan 5 virüs | Türkiye | https://www.ntv.com.tr/turkiye/en-hizli-yayilan-5-virus,MNxdK6b0mUayvKPlDM3Xiw |
Kerem Akça, 17 Haziran’da vizyona giren filmleri değerlendirdi | null | Kafası dışında paralize olmuş bir adamla, konuşkan, enerjik ve yaratıcı zekalı bakıcısının aşk öyküsü… “Senden Önce Ben” (“Me Before You”, 2016),Jojo Moyes’un 2012’de yazdığı çok satan romandan uyarlanmış. Son dönemdeki ‘genç yetişkin edebiyatı’ furyasından ayrı bir yere oturan, 26 yaş ile 35 yaşın etkileşimini öne çıkaran bir iş. Yönetmenlik koltuğuna çaylak bir isim, Thea Sharrock oturmuş. Film, büyük oranda Hollywood’un ‘ağlak aşk filmi’ ya da ‘duygusal-dram’ formülünü uyguluyor. “Unutamadığım Aşk”tan (“An Affair to Remember”, 1957) “Aşk Hikayesi”ne (“Love Story”, 1970) uzanan modern zamanda geçen tür filmlerinin arasına sızmaya çalışıyor. Bunun için de bir akıllı kız, bir zengin adam kullanıyor. Başlangıçta ‘Grinin Elli Tonu’nun (‘Fifty Shades of Grey’) ofis kullanımı, sınıfsal çatışma için alınmış gibi gözüküyor. Ama zamanla kendini İngiliz aristokrasisine kabul ettirmeye çalışan bir garip ‘Emilia Clarke’ ile yüzleşiyoruz. Lou ile Will’in kapının açılmasıyla göz göze geldiği ilk an, ‘nasıl yani tüm bedeni paralize olmamış ki bu adamın, kimi kandırıyorsunuz!’ diyerek iç geçirmemizi sağlıyor. Bunun devamında acemi bir aktörün böylesi zor bir kılığa girme çabasını izliyoruz. “İçimdeki Deniz” (“Mar Adentro”, 2004),“Kelebek ve Dalgıç” (“Le Scaphandre et le Papillon”, 2007) ve “Aşk Seansları” (“The Sessions”, 2012) gibi filmlerdeki üst düzey performansları mumla arayıp gerçek bir Christopher Reeve görüyoruz sanki. Bu kadar çaylak bir oyuncudan, Sam Claflin’den, Javier Bardem, Mathieu Amalric ve John Hawkes özeni beklemek elbette hayalcilik. Hatta bunlardan ilkinin ‘aşk-ilişki’ tasvirindeki cesaretle bu projenin yaratıcılarına zorla izlettirilmesi gerekir. Woody Allen ve Anthony Minghella filmlerinde çalışmış deneyimli görüntü yönetmeni Remi Adefarasin ise idare ediyor. Özellikle kapanış sekansında yapraktan geçişle alınan uzun plan ve bunun açılışla uyumu başarılı. Ama ‘anlık yükselmeler’le kalıp çevreci gözükmeyi seyirciyi etkileme yolu olarak seçerken, aşkın ‘natürel’liğinin altını çizemiyor. Kurgu ve müzik ise hesaplı ‘ağlatma hedefi’ni yerine getirmek için işi boyutsuzlaştırıyor. Emilia Clarke’ın kendini kasarken, ne yeni Anne Hathaway, ne de Julia Roberts olamayacağı çok açık. Gözler ve dudaklar bu ikiliyi hatırlatsa da, ruh ve performans olarak bu kıyafeti giymek zor! Bu durum karşısında da ister istemez filmin yeniden çevrim “Unutamadığım Aşk” ile roman uyarlaması “Acemi Prenses”i (“The Princess Diaries”, 2001) çarpıştırma hamlesi tutmuyor. İlkinden bir süreliğine tekerlekli sandalyeye mahkum kalan Cary Grant’in canlandırdığı Nickie’nin, aylar sonrasına verilen randevuya yetişememesine ‘damardan’ yaklaşma numarasının temeli alınıyor. İkincisinden ise Hathaway’in soylu İngiliz ailesine girişiyle beliren inandırıcı mizahın tadını bulamamak bir tarafa, Pygmalion etkisinin de ‘yalapşap’ durduğunu gözlemliyoruz. Will’in DVD’sini taktığı, ilkel ve kolaycı Fransız sanat filmi “Tanrılar ve İnsanlar”a (“Des Hommes et Des Dieux”, 2010) alaycı bakış; takdir edilesi, gülümseten bir görsel gönderme. Claflin’in halini görünce karşıda duran Charles Dance ile Janet McTeer ise kendi standartlarının üzerine çıkmasalar da fazlasıyla ‘asil’ ve ‘profesyonel’ gözüküyorlar gözümüze. Wayans Kardeşler, 90’larda bir TV programı ve bir TV dizisiyle ABD halkının karşısına çıktı. “I’m Gonna Git You Sucka” (1988) ile ise bir sinema geleneği başladı. Keenen Ivory Wayans’ın yönetmen-senarist-oyuncu kimliği, ‘siyahi istismar filmleri’ni ti’ye alan bir parodi denemesine imza atıyordu. Yine aynı alt türdeki 1996 yapımı “Don’t be a Menace to South Central While Drinking Your Juice in the Hood” da kalıcı oldu. Marlon ve Shawn Wayans’ın kontrolü ele geçirmesiyle, Afro-Amerikan sinemasındaki gelenekleri eleştiren parodi mantığı tutuyordu. Bu kez hedef hood film (siyahi gangster filmi) şablonuydu. Buna paralel olarak belden aşağı esprilerden ve tuvalet mizahından beslenen bir anlayış canlanıyordu. Mel Brooks’un parodi geleneği, siyahi sokak kültürüne uyarlanıyordu böylece… Keenen Ivory Wayans, daha ciddi işlere kaysa da diğer ekip bu piyasadan para kazanmayı halen sürdürüyor. Kardeşlerin ‘Korkunç Bir Film’ (‘Scary Movie’) serisi için ikna edilmesi hiç iyi olmadı. Zira ortada modern klasiğe dönüşen parodi filmi “Çığlık”ı (“Scream”, 1996) ti’ye alan tuhaf bir eylem vardı. Zaten hiç tutmadı, aksine zorlama durdu. Ne yöne kayacağı belli olmayan “İki Fıstık” (“White Chick”, 2004),“Küçük Adam” (“Little Man”, 2007),“Bir Dans Filmi” (“Dance Flick”, 2009) derken en son ‘Anormal Aktivite’ (‘A Haunted House’) serisi geldi. O projenin arkasındaki Michael Tiddes burada da yönetmenlik koltuğunda. “Siyahın Elli Tonu” (“Fifty Shades of Black”, 2016),erken gelen bir “Grinin Elli Tonu” (“Fifty Shades of Grey”, 2015) parodisi. Aslında yola çıkışı ve nokta atışı esprilerle tatmin ediyor. ‘Korkunç Bir Film’ serisindeki her tarafa saldırarak dağılmayı, “Küçük Adam”daki hedefsizliği unutturuyor. Araya “Striptiz Kulübü” (“Magic Mike”, 2012),“Aşk Mevsimi” (“The Graduate”, 1967) gibilerine, kölelik filmlerine ve Kevin Hart’a, Eddie Murphy’ye yapılan göndermeler de akıllıca sıkıştırılıyor. ‘Christian Grey’ isminin kabak gibi durması güzel eleştirilirken, teşhir edilen seksi kadının (Dakota Johnson) yerine gelen sıradan bir siyahi kadının özenle seçilmesi tatmin ediyor. Özellikle ‘kırbaçlama fantezisi’nin işin ucunu Joe Jackson’a bağlayan bir kölelik temsili eleştirine dönüşmesi, oyun odasının playstation odası olarak yorumlanması gibi şeyler iyi halledilmiş. Ama mesele cinsellikle ilgili mizaha gelince, baştan itibaren sidik torbasının büyüklüğüyle ilgili yapılan espriler ve bunun gibi abartılar tutmuyor. Orijinal filmin parodiyi ne kadar hak ettiği de tartışması konusu. Tiddes, ‘Paranormal Activity’ parodisi “Anormal Aktivite”nin (“A Haunted House”, 2013) aksine iyi çekilmiş, Hollywood grameri adına sekme yaşamayan bir işe imza atıyor en azından. Rodrigo Pla, 2000’lerde Yeni Meksika Sineması’na eklenen ikinci veya üçüncü kuşağın en çok saygı duyulan isimlerinden. Gerardo Naranjo, Amat Escalante ve Michel Franco ile birlikte anılabilir. Onlar gibi mesafeli dururken, yeri geldiğinde şiddeti merkeze alabiliyor. Ama kariyerine baktığımızda daha duygusal ve gerçekçi bir yaklaşımın izini sürerek ‘keskin’ durmayı seçmedi o. Bu sebeple de uluslararası başarıya ulaştı. “Yasak Bölge”de (“La Zona”, 2007),Meksika toplumundaki sınıfsal uçuruma ‘gözetim altında tutulan bölge’ üzerinden bakarken sinemasal açıdan tutarlılığı unutup, el-omuz kamerasına mahkum kalmıştı. “Gecikme”de (“La Demora”, 2011) orta yaşlı bir kadının hüznünü, ölüm arifesinde olmasının yarattıklarını sömürmeden ele alıyor gibi gözüktü. Kamera kullanımını ‘sakin’leştirmesine, sinemaskopu iyi kullanmasına karşın alttan alta ‘özdeşleşme’ devreye giriyordu. “Bin Başlı Canavar”da (“Un Monstruo de mil Cabezas”, 2015) senaristini değiştirmemiş Pla, aksine görüntü yönetmeninde değişiklik yapmış. Kamerayı 2.35:1’de Escalante ve Naranjo kadar dengeli, planlı kullanıyor. Ama onların aksine genelde ‘sabit’ tutuyor. Kadrajın önüne ve arkasına yerleştirilen karakterler, bazen odak kaydırmayı aktif hale getirince bizim tarafımızdan bir ‘gözlemcilik’ de canlanıyor. Bu durum dingin rejiden güç alırken az şey gösterirken çok şey anlatan usturuplu bir gerilim atmosferine yol açıyor. Filmin sağlık sistemiyle, bürokrasiyle ilgili söylemleri de yerinde. Ama Jana Laruy’un orta yaşlı anne prototipiyle “Kill Bill”in (2003) gelinine, “I Spit on Your Grave”in (1978) kadınına dönüşmesi inandırıcı durmuyor. Adeta ‘intikam filmleri’nden (‘vigilante film’) B-tipi bir paye biçiliyor ona. Masum kadının katile dönüşmesi dramatik açıdan tatmin etmiyor. Pla’nın eseri de Escalante’nin “Piçler”i (“Los Bastardos”, 2008),Naranjo’nun “Miss Bala”sı (2011) kadar net bir başarıya dönüşemiyor. Ama Odei Zabaleta’nın sinematografisi, anlamlı ismiyle “Bin Başlı Canavar”ı önemli ve ustalıklı yerlere taşıyor. Bu açıdan Pla’nın olgunlaştığını, en derli toplu filmine imza attığını idrak etmek mümkün. Bu görüntü yönetmeniyle devam etmek onun ‘sıradan’ ya da ‘ortalama’ kariyerini daha da yukarılara taşıyacaktır. Dagur Kari ve Baltasar Kormakur’un çıkışıyla hareketlenen İzlanda sineması, 2015’te Runarsson’un “Serçeler” (“Þrestir”, 2015) ile San Sebastian’da aldığı Altın İstiridye ve Hakonarson’un “İnatçılar” (“Hrútar”, 2015) ile Cannes’da kazandığı Belirli Bir Bakış ödülüyle de kendine geldi. Bu iki yönetmenin mükafatlandırılması ne kadar haklı tartışılır. Ama büyük oranda ‘doğanın nefes kesen güzelliği’ ve ‘fotoğraflama becerisi’ idi ödülü getiren... Her iki eserde de aile ilişkilerinin kasaba ortamındaki sıcaklığı, samimiyeti minimalist çerçevelerle yansıtılıyor. Fakat ‘üslup oturtma’ konusunda belirgin bir tavır yok. “Atlar ve İnsanlar” (“Hross í oss”, 2013) ve “Metalci” (“Málmhaus”, 2013) bence 2010’larda bunlardan daha güçlü İzlanda filmleriydi. “İnatçılar”, koç yarışmasında birbirlerine giren ve 40 yıldır konuşmayan iki kardeşe odaklanırken “Sürü”nün (1980) akrabasına dönüşüyor. Bu yolda “Victoria”dan (2015) bilinen Norveçli görüntü yönetmeni Sturla Brandth Grøvlen’ın 2.35:1’deki kadrajlarıyla fazlaca dikkat çekiyor ya da göz boyuyor. Zira bu kareler filmin genelinde drama-komedi arası bir görsel işleyişe işaret etmiyor. Friðrik Þór Friðriksson’un ustalığıyla bilinen, ama onun da sekme yaşadığı ülke sinemasının görsel damarında ‘güçlü’ bir gelenek yoktur. Tek tük başarılar gelince de Kormakur’un ve Kari’nin insani öğelere kayıp İngilizce filmlere kayması normal. Burada da ‘sosyal gerçekçi sinema’ ile ‘Kuzey Avrupa minimalist sineması’ arasında gidip gelme filme zarar veriyor. İskandinavya’dan gidersek ülkeden bir Aki Karusmaki, bir Roy Andersson çıkmayacağına inanıyoruz. Doğa görüntülerinin güzelliğine mi, fakirlik problemine mi, inatçılığa mı, yoksa açılara mı odaklanacağına karar veremeyen Hakonarsson, tonunu belirleme sıkıntısı çekmiş. Bu da ilk film için gayet doğal. Ucundan bir umut da taşıyor ileri. Ama İran sinemasında yaşanan karmaşa tekrarlanıyor. Öte yandan bir hayvanın ölümcül hastalığa yakalanmasıyla kasabanın boşaltılması, kapitalizm eleştirisi getiriyor. Kardeşlerin ilişkisinden ziyade birinin dramının üzerine gitmek ise filmi çıkışsızlığa sürüklüyor. İçinden The Rock ile Kevin Hart’ın geçtiği, nostaljik bir aksiyon-komedi örneğine imza atma çabası olumlu karşılanabilir. Siyah-beyaz birlikteliği Obama dönemine uygun. “Merkezi İstihbarat” (“Central Intelligence”, 2016),Rawson Marshall Thurber’ın emekleriyle bu stratejinin peşine takılıyor. “Yakar Top” (“Dodgeball”, 2004) gibi vasat ama kült bir spor komedisine imza atan rejisör bu kez hedeflerini farklılaştırıyor. Büyük oranda “Bu Nasıl Aile!”nin (“We’re the Millers”, 2013) tutması ile böyle bir projeye getirilmiş. Aslında Sienna Miller’ın en cesur hallerini bulunduran “The Mysteries of Pittsburgh” (2008) ile bağımsız film çekebildiğine inandırmıştı bizi. Ama nedendir bilinmez, ‘iki kafadar komedisi’, ‘gizli ajan aksiyonu’ ile ‘gençlik komedisi’ni buluşturan melez bir damar kurmanın peşine düşmüş bu kez. 1996’da mezun olan iki lise arkadaşının 20 yıl sonra bir araya gelmesi, Hart-Johnson birlikteliğiyle belki de ‘eşcinsel kitleye uygun’ ve ‘tutmamış’ bir mizah anlayışıyla donatılıyor. Bu durum karşısında da biz, “Norbit” (2007) makyajıyla küçültülüp camp bir ‘yaratık’a dönüşen ‘bir küçük The Rock’ görüyoruz. Bu okul yıllarında olanların devamındaki gelişmelere inanma şansımız kalmıyor. Aksiyonla, ajan meselesiyle birazcık hareketleniyor “Merkezi İstihbarat”. Ama orada da ikilinin uyumunun bir senaryo üzerine kurulmadan, doğaçlama skeçlere mecbur bırakılması, filmin kurgucusunun emeğini baltalıyor. Sinematografinin ise ‘mini dizi olsa ne fark ederdi?’ dedirten işlenmemiş ve zayıf renkleri elbette dikkatimizden kaçmıyor. İtici bir komedi için her şey var bu yapıtta. Kevin Hart ise kendisinden ziyade bir araya geldiği kişiye bel bağlıyor, “Sert Ol”da (“Get Hard”, 2015) Will Ferrell ile tutan kimyayı bir daha yakalamak zor! | 17.06.2016 - 12:26 | haberturk | ['kerem akça'] | Acemi taraflarıyla çabucak unutulup gidecek bir aşk | Kültür-Sanat | https://www.haberturk.com/kultur-sanat/haber/1255163-acemi-taraflariyla-cabucak-unutulup-gidecek-bir-ask |
Rusya'ya ait haber ajansi Sputnik internet sitesine erişim Telekomünikasyon İletisim Baskanlığı tarafından durduruldu. Durdurma kararı Gölbasi Sulh Ceza Mahkemesi tarafindan da onaylandı. | null | Mahkeme kararında Sputnik haber ajansının internet adresinin terörü öven siddete ve suça tesvik eden, kamu düzenini ve milli güvenliği tehdit eden içerikler nedeniyle engellendiği belirtildi. | 16.04.2016 - 00:19 | NTV | ['Türkiye', 'Rusya'] | Sputnik'e erişim yasağı | Türkiye | https://www.ntv.com.tr/turkiye/sputnike-erisim-yasagi,pQ7ElGAy0U-yyruOXu5uhg |
SON DAKİKA HABERİ: Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy ABD'den erken seçimle ilgili yapılan açıklamaya tepki gösterdi. Aksoy, "Henüz yapılmayan seçim hakkında açıklama kabul edilemez" ifadesine yer verdi. | null | haberi! ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nauert dün yaptığı açıklamada, "Türkiye'nin OHAL altında özgür şeffaf ve adil bir seçim yapabileceğinden endişeliyiz" ifadelerini kullanmıştı. Sözcünün o açıklamasına Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy'dan yanıt geldi. Aksoy yaptığı açıklamada "OHAL uygulamasının seçimleri demokratik standartların gerisine düşürüeceğini iddia etmek art niyetli bir yaklaşımdır" dedi. Aksoy açıklamasında birçok ülkede OHAL uygulaması sırasında seçim düzenlendiğinin altını çizdi. Aksoy "Ülkemiz söz konusu olduğunda yapılan peşin hükümlü yorumlar Türkiye'ye yönelik çifte standardın bir diğer örneğidir" dedi. Sözcü, "OHAL seçimleri demokratik standartların gerisine düşürecek iddiası art niyetlidir" ifadesini kullandı. | 20.04.2018 - 18:57 | null | ['Gündem', 'son dakika', 'son dakika haberleri', 'haber'] | SON DAKİKA: Dışişleri Bakanlığı'ndan ABD'ye 'OHAL'de seçim' yanıtı | Türkiye | https://www.ntv.com.tr/turkiye/son-dakika-disisleri-bakanligindan-abdye-ohalde-secim-yaniti,8O4CepoDNkG0MELhZis00g |
Galatasaray Başkanı Dursun Özbek ve menajer Ahmet Bulut’un bittiği dediği Sofiane Feghouli transferi resmileşmemesi, sarı-kırmızılı taraftarları isyan ettirdi | cumhuriyet.com.tr | Son olarak West Ham’ın resmi sitesindeki kadroda da gösterilen futbolcu için kayıp ilanı basıldı! Cezayirli futbolcunun bir türlü İstanbul’a gelmemesi sosyal medyada konu oldu. Bir direğe yapıştırılan ilan binlerce kez paylaşıldı. | 12 Ağustos 2017 Cumartesi, 16:51 | cumhuriyet | null | Feghouli için kayıp ilanı | spor | http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/spor/801893/Feghouli_icin_kayip_ilani.html |
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, "İçiniz rahat olsun, bugüne kadar olduğu gibi bugünden sonra da gerekli tüm adımları kararlılıkla atmaya devam edeceğiz" dedi. Bakan Albayrak, "Haziran itibarıyla 17 yıllık AK Parti iktidarı döneminde ilk kez cari fazla verilecek" ifadelerini kullandı. | null | , İstanbul'daki Finansal Kurumlar Toplantısı'nda konuştu. Banka dışı finans sektörüne destek olmaları gerektiğini söyleyen Albayrak, sektörün öenmli bir görevi olduğunu belirterek, "Bugünden sonra da gerekli tüm adımları atacağız. Nihai hedefimiz Türkiye'nin hak ettiği noktaya en kısa sürede gelmesini sağlamak" dedi ve şunları söyledi: "Son 6 yılda yaşadıklarımıza bakıldığında, ne kadar büyük ve güçlü bir ülke olduğumuz ortada. Türkiye artık gelebilecek kur ataklarına karşı eskisinden çok daha iyi mücadele edevcek tecrübveler kazandı. Herkese söylüyorum içimiz rahat olsun, dostlarımıza da söylüyorum. Türkiye artık üzerinden para kazanılacak bir ülke değil. Eski taktikler ve teknikleri biliyorsunuz, Türkiye artık birlikte potansiyeliyle, güçlü adımlarla kazandıracak bir ülke... En önemli hedeflerimizden biri yüksek enflasyonla mücadeleydi. Enflasoyonda hedeflediğimiz rakamın bile altında yüzde 15,7 enflasyonu görmüş olduk. Enflasyonu finansal saldırılara maruz kaldığımız tarihin öncesine taşımış olduk. Önümüzdeki aylarda enflasyon oranının çok daha gerilere çekileceğini ifade edebiliriz. Yılın ikinci yarısında tek haneli seviyelere ilerleyeceğiz. Enflasyonla mücadelemizi daha ileriye taşımak için tarımsal üretime destek veriyoruz. Seracılık, tarım noktasında enflasyon ile ilgili güçlü desteğimiz devam ediyor ve devam edecek. Cari açığımız 8.6 milyar dolara kadar geriledi. Mayısta olmasa da haziran ayı itibarıyla 17 yıllık AK Parti iktidarı döneminde ilk defa cari fazla verilecek. Büyüme ve istihdamda ikinci yarıda YEP hedeflerinin de üstüne çıkacağız. Banka dışı finansal kesimin daha iyi noktalara gelmesi için desteğimiz devam edecek. Sektörün dönüşümüyle ilgili kararları birinci elden ben takip edeceğim. Önümüzde Türkiye'ye fırsatlar sunan 4 yıllık bir dönem var. Piyasanın dinamiklerini dikkate alarak ekonomide yeni dönemi arzu ettiğimiz hedeflerle değerlendireceğiz. Ekonomik büyüme için finansal kurumlar ve reel sektör arasındaki ilişkinin güçlü olması önem arz ediyor. İstanbul Finans Merkezi konseptimizi inşallah 2021 yılında 2023'ten daha da önce hayata geçirecek bir zamanlamayla tamamladığımızda Fintech için de bir merkez olacak bir mimariyi nakış gibi yavaş yavaş işlemeye başladık. Yakında bunlarla ilgili adımlarımızı da duyacaksınız. Ekonomiz büyümenin sürdürülesilir olması için finansal kurumların etkin çalışması büyük önem arz ediyor. Bunu söyleyince bankacılık sektörünün temsilcilerinin yüzü ekşiyor. "Durun siz kardeşsiniz" Ben öyle diyorum, burası ne kadar gelişirse bankacılık sektörü de daha da ileri bir noktaya taşınacak." | 05.07.2019 - 11:09 | ntv.com.tr, Anadolu Ajansı | ['Türkiye', 'son dakika', 'Ekonomi', 'Finans', 'Enflasyon', 'dolar kuru ', 'banka', 'Berat Albayrak'] | Bakan Albayrak: Tüm adımları kararlılıkla atmaya devam edeceğiz | Ekonomi | https://www.ntv.com.tr/ekonomi/bakan-albayraktum-adimlari-kararlilikla-atmaya-devam-edecegiz,lYpD5b6bNE-8JLL-B-9qVg |
Diyarbakır'ın Dicle ilçesinde, PKK'lı teröristlerce İlçe Jandarma Komutanlığı'na bombalı araçla yapılan saldırıda şehit düşen Uzman Çavuş Hacı Osman Ayyıldız'ın baba evinde yas var | null | 'ın Dicle İlçesindeki Jandarma Tabur Komutanlığı'na PKK'lı teröristler tarafından bomba yüklü araçla yapılan saldırıda şehit olan 35 yaşındaki Jandarma Özel Harekat Uzman Çavuş Hacı Osman Ayyıldız'ın, memleketi Konya'daki baba evine ateş düştü. Acı haber sabah saatlerinde askeri yetkililer tarafından merkez Selçuklu İlçesi Akşemsettin Mahallesi'nde oturan ailesine verildi. 5 kardeş olan şehit Ayyıldız'ın, babası İsmail Ayyıldız'ın Mersin'e elma toplamaya gittiği öğrenilirken, anne Halime Ayyıldız'ın da oğullarıyla birlikte evde olduğu öğrenildi. Şehit Ayyıldız'ın eşi ev kadını Nurcin Ayyıldız ile 7 yaşındaki kızı Ercin Ayyıldız'ın da Diyarbakır'da olduğu belirtildi. Beyhekim Devlet Hastanesi Morgu'ndan alınan şehidin Türk bayrağına sarılı naaşı, önce helallik alınmak üzere merkez Selçuklu ilçesi Akşemsettin Mahallesi'ndeki baba ocağına götürüldü. Daha sonra ise namazın kılınacağı Musalla Mezarlığı içindeki namazgaha getirildi. Burake törene; Konya Valisi Muammer Erol, Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, Konya İl Emniyet Müdürü Mevlüt Demir, milletvekilleri ile çok sayıda vatandaş katıldı. Cenaze töreni boyunca Baba İsmail Ayyıldız'ın ayakta durmakta güçlük çektiği görüldü. Gözyaşı döken şehidin babasını, yakınları teselli etmeye çalıştı. Şehit Uzman Çavuş Hacı Osman Ayyıldız'ın cenazesi, ikindi namazının ardından, Konya İl Müftüsü Prof. Dr. Ali Akpınar'ın kıldırdığı cenaze namazından sonra, Konya Şehitliği'ne götürülerek defnedildi. | 02.05.2016 - 09:27 | haberturk | ['diyarbakır', 'dicle', 'hacı osman ayyıldız'] | Konyalı şehit Ayyıldız'ın baba evine ateş düştü | Gündem | https://www.haberturk.com/gundem/haber/1233531-konyali-sehit-ayyildizin-baba-evine-ates-dustu |
Uzmanlar, artan klima kullanımının kış aylarında sıklıkla karşılaşılan gribal enfeksiyonların, yaz mevsiminde de görülmesine neden olduğu bildirildi. | null | Yaz aylarında artan klima kullanımı kış aylarında sıklıkla karşılaşılan gribal enfeksiyonların, yaz mevsiminde de görülmesine neden oluyor. İç Hastalıkları Anabilim Dalı Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Özgür Sirkeci, kış aylarında sıklıkla karşılaşılan gribal enfeksiyonların, yaz mevsiminin gelmesi ile birlikte görülmeye devam edilebileceğini söyledi. Burun Akıntısı, Hapşırık, Kas Ağrısı ve Ateş gibi Belirtiler gösteren gaz gribinin genellikle bir haftadan fazla sürmesinin beklenmediğini, bir haftadan fazla devam eden şikayetlerde ise mutlaka bir hekime başvurulması gerektiğini belirtti. “ Yrd. Doç. Dr. Özgür Sirkeci , isimli virüslere bağlı geliştiğini bununla birlikte, her türlü üst solunum yolu enfeksiyonunun grip olarak adlandırıldığını belirtti. Oysaki üst solunum yolu enfeksiyonlarına yol açan birçok virüs bulunduğunu ve benzer şikayetlere neden olduklarını ifade eden Sirkeci şöyle devam etti: “Yaz gribi burun akıntısı, hapşırık, kas ağrısı ve ateş gibi şikayetlerle seyreder ve yaklaşık dört veya beş günde iyileşme eğilimindedir. Ateş ve kas ağrısı olmaksızın burun akıntısı ve hapşırık varlığında ise özellikle yaz aylarında alerjik hastalıklar akla gelmelidir. Çünkü yaz ayları alerji hastalıklarının çok olduğu aylardandır” dedi. " Hastalık süresince en önemli konunun yeterince istirahat etmek ve bol sıvı almak olduğunu hatırlatan Sirkeci, antibiyotiklerin ise viral enfeksiyonlarda hiçbir etkinliği olmadığını, kullanılmaması gerektiğini, 4- 5 günden fazla süren ve aratarak devam eden şikayetlerde ise bir hekime başvurmanın uygun olacağını ifade etti. Uzun süren şikayetlerde hastalığın yaz gribi olmayabileceğinin akılda bulundurulması gerektiğini söyleyen Yrd. Doç. Dr. Özgür Sirkeci, gribin ağır seyredebileceğinin ya da grip enfeksiyonunun üzerine bakteriyel bir enfeksiyon gelişmiş olabileceğini de sözlerine ekledi. Sirkeci şöyle devam etti; Özellikle çocuklar, kronik akciğer, karaciğer, böbrek, kalp hastalığı ve şeker hastalığı olan bireylerde hastalık daha ağır seyredebileceğinden hastalar çok daha dikkatli olmalıdır. Gribin, hafif burun akıntısı, kırgınlıktan çok, yüksek ateş, yoğun kas ağrısı, ciddi akciğer enfeksiyonlarına dahi yol açabilen bir hastalık olduğu unutulmamalıdır.” “ Yaz aylarında havaların ısınması ile birlikte kullanımı yoğunlaşan klimaların önemli enfeksiyon kaynakları olduğunu söyleyen Yrd. Doç. Dr. Özgür Sirkeci, klimaların ölümcül olabilecek viral, bakteriyel ve mantar enfeksiyonlarını barındırabileceğini, bu nedenle klima temizliğin yapılmasının önemli olduğunu vurguladı. “Hastalıktan korunmanın en etkin yolu hasta olan bireylerle temastan uzak durmak ve el yıkamadır. Hasta olan bireylerin özelikle kronik hastalığa sahip yakınları ile hasta olduğu süreçte yakın temastan sakınmaları gereklidir ” diyen Yrd. Doç. Dr. Özgür Sirkeci, yeterince sıvı alımı, sağlıklı beslenme ve istirahat etmenin çoğu zaman yeterli olduğunu, nadir de olsa hastalığın ciddi seyredebileceğinin unutulmaması gerektiği söyleyerek sözlerini sonlandırdı. | 13.07.2018 - 16:24 | İHA | ['Genel Sağlık', 'Kadın Sağlığı', 'Sağlık', 'Erkek Sağlığı', 'Bebek ve Çocuk Sağlığı', 'Yaz', 'grip'] | Yaz Gribine dikkat ! | Sağlık | https://www.ntv.com.tr/saglik/yaz-gribine-dikkat,QD8TA3Iie0ee7x4eFaEjXg |
Memur-Sen tarafından yapılan "açlık-yoksulluk" araştırmasına göre, şubat ayında Türkiye'deki 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı bin 544 lira 42 kuruş, yoksulluk sınırı ise 4 bin 143 lira 70 kuruş oldu. | null | Memur-Sen Konfederasyonunca her ay düzenli olarak yapılan "açlık- yoksulluk" araştırmasının şubat rakamları açıklandı. Memur-Sen'den yapılan yazılı açıklamaya göre, şubat ayında Türkiye’deki 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı bin 544 lira 42 kuruş, yoksulluk sınırı ise 4 bin 143 lira 70 kuruş olarak tespit edildi. Bir önceki aya göre şubatta gıda maddeleri fiyatlarında ortalama yüzde 0,67'lik artış yaşandı. Fiyatı en çok artan ürünler yüzde 29,18 ile kuru soğan, yüzde 20,29 ile salatalık, yüzde 19,57 ile limon, yüzde 18,83 ile mandalina, yüzde 13,69 ile sarımsak, yüzde 10,92 ile nar oldu. Fiyatı düşen ürünler ise yüzde 31,94'le domates, yüzde 26,93'le karnabahar, yüzde 14,73'le ıspanak, yüzde 11,46'yla kabak, yüzde 11,17'yle patlıcan şeklinde sıralandı. Memur-Sen'e göre şubatta giyim fiyatları yüzde 4,9 gerilerken haberleşme ve ulaşım fiyatları arttı. Yılın ilk ayına kıyasla şubatta haberleşme ücretleri yüzde 0,43, barınma (kira) maliyeti yüzde 0,53, ulaşım ücretleri yüzde 1,59, sağlık ücretleri yüzde 0,94, kişisel temizlik ve bakım maliyeti yüzde 0,58 arttı. Isınma giderleri şubat ayında yüzde 0,36 gerilerken eğitim ve kültür sektöründe fiyatlar yüzde 0,59 yükseldi. | 05.03.2016 - 13:40 | Anadolu Ajansı | ['Ekonomi'] | Açlık ve yoksulluk sınırı açıklandı | Ekonomi | https://www.ntv.com.tr/ekonomi/aclik-ve-yoksulluk-siniri-aciklandi,n4RodFa8YkK9wbFgHw4V0A |
Danışmanlık firması Bain & Company'nin anketine göre, teknoloji şirketlerinin geliştireceği yeni bankacılık hizmetleri geleneksel bankalar için “gelirlerini ve müşterilerini kaybetme riski” oluşturuyor. | null | Google, Amazon, Facebook ve Apple gibi teknoloji şirketlerinin vermeye başladığı bankacılık hizmetlerinin tüketicilerin ilgisini çektiği ve bu şirketlerin geliştireceği yeni bankacılık hizmetlerinin geleneksel bankalar için “gelirlerini ve müşterilerini kaybetme riski” oluşturduğu belirtildi. Danışmanlık firması Bain & Company tarafından 29 ülkede 152 bin banka müşterisi ile yapılan ankete katılanların yüzde 54’ü teknoloji şirketlerinden gelecek finansal ürünlere açık olduklarını belirtti. Ankete göre, son zamanlarda, teknoloji şirketlerinin finansal ürünlere ilgisi özellikle ödeme işlemlerinde belirginleşiyor. Apple Pay 35 ülkede hizmet verirken, Google Pay da şimdilik 29 ülkede hizmet veriyor. Bu hizmetler hala kredi kartı şirketlerinin sistemlerine dayansa da geçen yıl yürürlüğe giren Avrupa Ödeme Hizmetleri Direktifi (PSD2) gibi yeni düzenlemeler bankacılık dışı şirketlerinin müşterilerin hesaplarına erişmesine de izin veriyor. Perakende devi Amazon uzun zamandır kendi online ödeme sistemine sahipken, bazı ülkelerde borç verme gibi geleneksel bankacılık faaliyetlerine başladı. Bain & Company’ın yaptığı ankete göre, teknoloji şirketlerinin bankacılık konusunda iştahları ise bankaların orta vadede gelirlerini ve aynı zamanda müşterileriyle düzenli temaslarını kaybetme riskiyle karşı karşıya kalmasına sebep oluyor. | 27.02.2019 - 11:19 | null | ['Teknoloji', 'Amazon', 'google'] | Teknoloji şirketleri bankalarla rekabete hazırlanıyor | Teknoloji | https://www.ntv.com.tr/teknoloji/teknoloji-sirketleri-bankalarla-rekabete-hazirlaniyor,3bL83cKNpE2By-Gwdpf9CQ |
Avrupa'nın en büyük kupası, sahibini bulacağı Madrid'e ulaştı. Kupayı teslim alan Real Madrid Başkanı Florentino Perez, Barcelona'nın finale yükselmesi halinde, kendilerini en iyi şekilde ağırlayacaklarını ifade etti. | null | Şampiyonlar Ligi'nin sahibi, bu yıl Real Madrid'in evi Santiago Bernabeu'da sahibini bulacak. Sezon öncesi 250 milyon euro harcayıp, dünyaca ünlü yıldızları kadrosuna katan Real Madrid, sahasında Şampiyonlar Ligi kupasını kaldırmanın hayallerini kuruyordu. Ancak eflatun-beyazlılar, çeyrek final öncesi Lyon'a elenmekten kurtulamadı. Real Madrid'in ezeli rakibi Barcelona ise yoluna emin adımlarla devam ediyor. Katalan ekibi, Inter'i elemesi halinde, Bayern Münih-Lyon eşleşmesinin galibi ile Bernabeu'da final maçına çıkacak. Ve Şampiyonlar Ligi tarihinde ilk kez üst üste 2 şampiyonluk elde eden takım olmaya çalışacacak. Şampiyonlar Ligi kupası, şimdiden Bernabeu Stadı’ndaki yerini aldı. Kupanın Madrid kentine teslimi için düzenlenen törene, Barcelona ve Real Madrid'in başkanları, Cristiano Ronaldo, Raul gibi yıldız futbolcuların yanı sıra geçtiğimiz günlerde Barcelona'nın onursal başkanı seçilen Johan Cruyff da katıldı. Eflatun-beyazlıların başkanı Florentino Berez, Barcelona'nın finale kalması halinde, ezeli rakiplerini en iyi şekilde ağırlayacaklarını söyledi. Buna karşın binlerce Real Madrid taraftarının, mabedleri olarak gördükleri statta Barcelona'nın Avrupa'nın en prestijli kupasını kucaklamaması için rakip takımı desteklemek üzere tribünlerde yerlerini almaları bekleniyor. | 17.04.2010 - 17:26 | Ntvspor | [] | 'Dev' kupa Madrid'de | Spor | https://www.ntv.com.tr/spor/dev-kupa-madridde,GffFPYXN3UuWMAKGPZbqAg |
Spor Toto Süper lig ekiplerinden Çaykur Rizespor, geçen sezon kiralık olarak forma giyen Fernando Boldrin ile 3 yıllık anlaşma sağladı. | cumhuriyet.com.tr | Yeşil-mavili ekipten yapılan yazılı açıklamada, İstikbal Mobilya Kayserispor ile Boldrin'in transfer edilmesi konusunda anlaşıldığı vurgulanarak, "Çaykur Rizespor'umuz geçtiğimiz sezon takımımızın başarısında büyük katkısı olan Fernando Henrique Boldrin'i transfer ederek 3 yıllık sözleşme imzaladı. Boldrin'e tekrardan 'Hoş geldin.' diyerek başarılar diliyoruz." ifadeleri kullanıldı. Boldrin, geçen sezon yeşil-mavili ekipte 30 maçta görev yaptı ve 4 gol attı. | 7 Ağustos 2019 Çarşamba, 17:23 | cumhuriyet | null | Çaykur Rizespor'da transfer | futbol | http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/futbol/1524023/Caykur_Rizespor_da_transfer.html |
Kadına yönelik şiddetin önlenmesi jandarma okullarında ders olacak. “İnsan hakları ve yurttaşlık” adı altında verilecek derslerde, kadın hakları ve kız çocuklarının eğitimi önündeki engeller konu olarak yer alacak. | null | İçişleri Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı arasında ''Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Kapsamında Sunulan Hizmetlerde Kurumsal Kapasitenin Geliştirilmesi, İş Birliğinin Yapılması ve Eşgüdümün Artırılması Protokolü'' imzalandı. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Şahin, ''İlk kez Türkiye Cumhuriyeti tarihinde jandarma subay okulunda meslek yüksekokulunda "insan hakları ve yurttaşlık" adı altında verilen derslerde artık kadınlarla ilgili, kadının insan hakkı, kız çocuklarının eğitiminin önündeki engeller konusu da yer alacak'' dedi. Bakan Fatma Şahin, jandarmanın asırlardır bu ülkenin asayişini koruyan çok önemli bir kurum olduğunu belirterek, ''Kırsalda devletin şefkat eli, mağdurun, muhtacın , mazlumun yanında olan, onu koruyan önemli bir görev alanı var'' ifadelerini kullandı. Protokolün, kadın hakları, çocuk yaştaki evlilikler ve kadına yönelik şiddetle ilgili yaşanan sorunlarda, yapılacak ilk müdahalelerle ilgili önemli bir çalışma olduğunu anlatan Şahin, söz konusu ortak çalışmayı daha önce emniyet teşkilatıyla da yaptıklarını hatırlattı. Şahin, ''74 milyonu aynı şekilde kucaklamayı, aynı şekilde yaklaşmayı, aynı şekilde bütün sorunların topyekün çözecek organizasyonu çok önemsiyoruz. Bu protokol de devrim niteliğinde çalışma var. İlk kez Türkiye Cumhuriyeti tarihinde jandarma subay okulunda, meslek yüksekokulunda, insan hakları yurttaşlık adı altında verilen derslerde artık kadınlarla ilgili, kadının insan hakkı, kız çocuklarının eğitiminin önündeki engeller konusu da yer alacak. Bu konunun temel eğitime girmiş olması çok önemli bir başlangıçtır.'' dedi İçişleri Bakan İdris Naim Şahin de ailenin temelini oluşturan kadına yönelik tutum ve davranışlar konusunda, çoğu toplumda olduğu gibi Türkiye'de de bazı bozuklukların yaşandığını ifade etti. Bakan İdris Naim Şahin : ''İş birliği yapan taraflar dikkat çekici özellikte. Askerin disiplini ile kadının hassasiyeti bu çalışmaları başarıya ulaştıracaktır'' diyerek iş birliğinin önemini vurguladı. Protokol gereğince iş birliğini Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü ile Jandarma Genel Komutanlığı yürütecek. Jandarma Genel Komutanlığı bünyesinde vatani görevini yerine getiren er ve erbaşlara kadına yönelik şiddetin, töre ve namus cinayetlerinin önlenmesi konularında bilincin artırılması için eğitim programları düzenlenecek. Jandarma Genel Komutanlığı bünyesindeki okulların müfredatlarına, toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadına yönelik şiddetin önlenmesi konuları da dahil edilecek. Şiddet mağduru kadınlara yönelik hizmetlerin kapasitesi geliştirilecek ve bu kapsamda personel yetiştirilecek. İş birliği kapsamında, toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadına yönelik şiddet konularında duyarlılığı ve farkındalığı artırıcı çalışmalar yapılacak. | 12.04.2012 - 16:28 | Anadolu Ajansı | [] | 'Kadına şiddet' ders konusu olacak | Türkiye | https://www.ntv.com.tr/turkiye/kadina-siddet-ders-konusu-olacak,db55W2hMyEegJdvijSIczg |
Fenerbahçe Spor Kulübü'nün düzenleyeceği mazbata töreninden dolayı İstanbul'da bazı yollar ulaşıma kapalı olacak | cumhuriyet.com.tr | Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyelerinin mazbata töreni nedeniyle İstanbul'da bazı yollar ulaşıma kapalı olacak. İstanbul Trafik Denetleme Şube Müdürlüğünden yapılan açıklamada, bugün 17.00'de Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu Spor Kompleksi Ülker Stadyumu'nda yapılacak Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyeleri mazbata töreni nedeniyle saat 15.30'dan etkinlik bitimine kadar bazı yolların trafiğe kapatılacağı belirtildi. Açıklamada, bu çerçevede Recep Peker Caddesi'nin (Bağdat Cadde Kavşağı ile Yoğurtçu Parkı Kavşağı arası) trafiğe kapatılacağı, akımın Bağdat Caddesi'nden verileceği kaydedildi. | 5 Haziran 2018 Salı, 14:15 | cumhuriyet | null | İstanbul'da bazı yollar trafiğe kapatılacak | turkiye | http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/989388/istanbul_da_bazi_yollar_trafige_kapatilacak.html |
İstanbul Kemerburgaz'da devlet yurdundaki kız çocuklarını fuhuşa sürükledikleri iddia edilen çete üyeleri hakkında 140 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. | null | Çetenin, Kemerburgaz Ağaçlı Çocuk Koruma Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi'ndeki çoğu 18 yaşından küçük kızı, "lüks hayat ve evlenme" vaadiyle kandırıp fuhuş yaptırdıkları iddia ediliyor. İddianamede yurtta kalan 11 kız mağdur olarak yer aldı. 6 kişilik çetenin, kızları tehdit ettikleri de iddia edildi. Fuhuş çetesinin başında 29 yaşındaki Elif P. olduğu, şebekeye kızları getirenin ise erkek kardeşi Erhan P. olduğu ileri sürüldü. Zanlılar için 8.5 yıldan 140 yıla kadar hapis cezaları talep ediliyor. | 15.04.2015 - 15:27 | NTV Haber | [] | Fuhuş çetesine rekor ceza talebi | Türkiye | https://www.ntv.com.tr/turkiye/fuhus-cetesine-rekor-ceza-talebi,AFMwjYV7T0mQjjbxIZvDRw |
Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, "siyasete atılacak mısınız?" sorusuna yanıt verdi. | null | Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yasama, yürütme ve yargı erklerinin temsilcilerine verdiği öğle yemeğinden sonra konuştu. Kılıç, son dönemde yaşanan tartışmalara ilişkin "Devletin içinde gerginlik olmaz hizmet önemlidir" dedi. Toplantının rutin olduğunu belirten Aym Başkanı, yargının sorunlarının konuşulduğunu söyledi. Kılıç, "Anayasa Mahkemesi'nin kuruluş yıldönümü töreninde yaptığı konuşma nedeniyle gerginlik oldu mu?" sorusu üzerine, "Yemekte herhangi bir gerginlik yaşanmadı" dedi. Haşim Kılıç, görev süresinin bitiminden sonra herhangi bir partiden siyasete atılıp atılmayacağına ilişkin soruya ise, "Adaylık düşüncem yok söylenenler spekülasyon" yanıtını verdi. | 28.01.2015 - 16:13 | NTV Haber | ['Gündem', 'Türkiye', 'Genel'] | AYM Başkanı Haşim Kılıç: Aday olmayacağım | Türkiye | https://www.ntv.com.tr/turkiye/aym-baskani-hasim-kilic-aday-olmayacagim,hHtlyPFAIUKscXKdg-I8Mg |
İzmir Ödemiş'de kara saplanan tur otobüsünde mahsur kalan 46 kişi, Büyükşehir Belediyesi ekipleri tarafından kurtarıldı. | null | 'de kent merkezinden öğle saatlerinde tur otobüsüyle Ödemiş Bozdağ'a hareket eden 46 kişi, yoğun kar yağışı nedeniyle zor anlar yaşadı. Zinciri olmadığı için Bozdağ'a çıkamayan tur otobüsünün sürücüsü, dönüş kararı aldı. Ancak otobüs kara saplanıp kaldı. Durumun İzmir Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesi'ne ihbarıyla kısa sürede olay yerine AKS ekipleri sevk edildi. Ekipler, sağlık durumlarını kontrol ettikleri yolcuları, donma ihtimaline karşı 10'arlı gruplar halinde yakındaki güvenli ve sıcak barakaya taşıdı. Gün boyunca bölgede yol açma çalışmalarını sürdüren İzmir Büyükşehir Belediyesi karla mücadele ekipleri de, kısa sürede olay yerine gelerek kar küreme araçlarıyla yolu açtı ve tuz serimi yaptı. Çalışmaların ardından kurtarılarak ana yola çıkarılan otobüs, daha sonra yolcularını da alarak Ödemiş yönüne devam etti. Büyükşehir Belediyesi ekiplerinin zamanında müdahalesiyle yolcular hava kararmadan kurtarılarak herhangi bir olumsuzluğun yaşanması önlendi. | 05.01.2019 - 19:35 | DHA | ['Trafik Kazası', 'İzmir', 'kar yağışı '] | Ödemiş'te kara saplanan tur otobüsündeki 46 kişi kurtarıldı | Türkiye | https://www.ntv.com.tr/turkiye/odemiste-kara-saplanan-tur-otobusundeki-46-kisi-kurtarildi,qnxw42evaEWjjD0qpobuaA |
Kahramanmaraş'taki Yahya Kemal İlkokulu'nda öğrenciler sınıfta öğretmen ve gözetmen olmadan sınava girmeye başladı. | null | 'un, "İsterim ki bir okul çıksın 'gözetimsiz sınav yapıyoruz' desin" açıklaması, Kahramanmaraş'ta hayat buldu. Kahramanmaraş'taki Yahya Kemal İlkokulu'nda öğrenciler sınıfta öğretmen olmadan sınava girmeye başladı. "Biz size güveniyor ve inanıyoruz" temasıyla gerçek olan uygulamadan hem öğrenciler hem de okul yönetimi memnun. Öğrenciler pür dikkat önlerindeki soruları çözüyor. Sınıfta ne öğretmen ne de gözetmen var. Öğrencilerin,, öğretmenlerin güvenini boşa çıkarmadığı, bu yüzden uygulamanın devam edeceği belirtildi. | 08.11.2018 - 13:41 | NTV Haber | ['Eğitim', 'sınav', 'okul', 'Ziya Selçuk'] | İlkokulda öğretmensiz sınav | Eğitim | https://www.ntv.com.tr/egitim/ilkokulda-ogretmensiz-sinav,qAI8pd0MTEy1w7mTbKcqwQ |
Hindistan, anti-uydu sistemini denedi. Denemede Dünya'nın alçak yörüngesindeki uydu füzeyle vuruldu | null | Hindistan, anti-uydu sistemini denedi. Denemede Dünya'nın alçak yörüngesindeki uydu füzeyle vuruldu Hindistan Başbakanı Narendra Modi, televizyonda canlı yayında, Hint uzmanların, Dünya'nın alçak yörüngesindeki bir uyduyu başarılı şekilde füzeyle vurduğunu açıkladı. Modi, "Misyon Şakti" adı verilen denemenin, ABD, Rusya ve Çin'in yanı sıra Hindistan'ı, bu kabiliyete sahip "süper ligdeki ülkeler" arasına soktuğunu söyledi. Uzmanlar, anti-uydu sistemi denemesindeki hedefin, büyük olasılıkla bir ay önce Dünya'nın alçak yörüngesine gönderilen Hindistan'a ait mini uydu olduğunu ifade etti. Çin, ilk başarılı anti-uydu sistemi denemesini 2007'de yapmış, deneme dünyanın diğer büyük güçleri tarafından protestolarla karşılanmıştı. ABD ve Rusya da 1980'lere kadar benzer teknolojileri test etmişti. Washington yönetimi anti-uydu sistemi denemelerine, büyük miktarda uzay çöpü yaratma riski nedeniyle 1985'de son vermişti. | 27.03.2019 - 12:29 | Anadolu Ajansı | ['Dünya', 'Asya', 'Hindistan'] | Hindistan anti-uydu sistemi denemesi yaptı | Dünya | https://www.ntv.com.tr/dunya/hindistan-anti-uydu-sistemi-denemesi-yapti,w4gXgc05s06WIQvNGcc4gQ |
Rusya Devlet Başkanı Putin, Almanya Başbakanı Angela Merkel ile yaptığı görüşme sonrası düzenlenen basın toplantısında Gazze'deki gelişmeleri değerlendirdi. | null | Almanya Başbakanı Angela Merkel ile bir araya gelen Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Gazze'deki olaylardan endişe duyduklarını belirtti. Putin, Moskova'da düzenlenen Rusya-Almanya 14. Devletler Arası İstişare Toplantısı'nda Almaya Başbakanı Merkel ile bir araya geldi. Görüşme sonrası açıklamada bulunan iki lider, Rusya-Almanya ilişkilerinde bir soğukluk olduğu yönündeki iddiaları yalanladı. Putin, Almanya ile ilişkilerinin olumsuz olarak değerlendirilemeyeceğini belirtirken, "Bazı konularda farklı düşünüyoruz. Ancak bunlar diyalog ile çözülebilecek sorunlar" dedi. Merkel ise, hem Almanya'da hem de diğer ülkelerde muhalifler tarafından dile getirilen farklı görüşler olduğunu, hükümetlerin bu farklı görüşleri de dikkate alması gerektiğini belirtti. Putin, Merkel ile Gazze'de meydana gelen olaylar konusunda benzer düşüncelere sahip olduklarını söyledi. İkili görüşmelerinde Gazze'deki son durumu da değerlendirdikleri belirten Putin, "Gazze'deki durum bizi endişelendiriyor" dedi. | 16.11.2012 - 22:53 | Anadolu Ajansı | [] | Putin: Gazze'de yaşananlardan endişeliyiz | Dünya | https://www.ntv.com.tr/dunya/putin-gazzede-yasananlardan-endiseliyiz,yjsYHduNc0uk6s6wNwMEJQ |
Finansal sıkıntı yaşayan kulüpler için dev adım atıldı. TFF ve Türkiye Bankalar Birliği kulüpler için el ele vererek proje geliştirdi. | cumhuriyet.com.tr | TFF Başkanı Yıldırım Demirören ile TBB Başkanı Hüseyin Aydın uzun yıllardır borç yükünü çevirmeye çalışan ancak finansal sıkıntıların ağırlığını her geçen gün daha fazla hisseden kulüpleri düzlüğe çıkarmak adına dev bir proje geliştirdi. Futbol için tarihi bir adım atan TFF ve TBB'nin başlattığı bu proje uzun vadede kulüplerin mali krizden kurtarılmasını hedefliyor. TFF Başkanı Demirören ile TBB Başkanı Aydın'ın imzalarını taşıyan açıklamada tarihi proje genel hatlarıyla şu şekilde özetlendi: "Sadece sportif becerilerin değil, idari ve mali etkinliğin de dahil olduğu bir bütünlük içinde yönetilmesi durumunda futbolun ekonomiye sağlamakta olduğu katkının sürdürülebilir olacağı düşünülmektedir. Futbolun bir endüstri olduğu gerçeğinden hareketle uzun vadeli strateji ve hedefler daha önem kazanmaktadır. Bu çerçevede; Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) ve Türkiye Bankalar Birliği (TBB), uluslararası norm ve standartların da dikkate alındığı, futbol kulüplerinin sıkılaştırılmış mali kurallar çerçevesinde yönetilmesinin esas olacağı bir çalışma başlatmıştır. Bu çalışmanın doğru temellerde kurgulanması için ilgili tüm taraflarla görüşmeler sürdürülmektedir. TBB, futbol kulüplerinin yoğun ilişkide olduğu finans sektörünü temsilen proje içinde yer almaktadır. İlgili tarafların katılımı ile sürdürülmekte olan bu çalışma, kulüplerin mali alt yapılarının güçlendirilmesi, faaliyetlerini kendi gelirleri üzerine kurmaları, gelir/gider dengelerini daha sağlıklı kurarak sürdürülebilir mali performansa sahip olmalarını hedeflemektedir. Ulusal ve Uluslararası platformda sportif başarının devamlılığı için söz konusu mali kurallar ile kulüplerin mali yapıları güçlendirilirken daha sağlıklı bilançoya sahip olmaları ve bankacılık sektörü ile daha etkin bir ilişkinin tesisi de amaçlanmaktadır. Kulüplerimizin yeni transfer döneminde de sıkı mali disiplin çerçevesinde hareket edilmesini teşvik edici şekilde, mevcut bütçeleri içinde kalınmasının hedeflendiği bu çalışmanın detayları zaman içinde kamuoyu ile paylaşılacaktır." | 28 Aralık 2018 Cuma, 08:31 | cumhuriyet | null | Futbolun borçlarına BDDK yöntemi | futbol | http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/futbol/1183926/Futbolun_borclarina_BDDK_yontemi.html |
Bursa'da, asker eğlencesinde çıkan kavgaya karışan kişiler, iddiaya göre olay yerine gelen polis ekiplerine ateş açıp, taş ve sopalarla saldırdı. Polisin biber gazı ve cop ile müdahale ettiği olayda 5 kişi yaralandı, 8 kişi gözaltına alındı. Polise ateş açıp, kaçan 2 şüpheli ise aranıyor. | null | Olay, akşam saatlerinde Bursa'nın merkez Yıldırım ilçesi Şirinevler Mahallesi'nde meydana geldi. Yaklaşık 100 kişilik mahalleli, askere gidecek B.Ü. (19) için meydanda düzenlenen asker eğlencesine katıldı. İddiaya göre burada içki içen iki roman aile arasında bilinmeyen nedenle kavga tartışma çıktı. Tartışmanın kısa sürede kavgaya dönüşmesi üzerine onlarca kişi sopa ve bıçaklarla birbirine saldırdı. Çevredekilerin ihbarı üzerine bölgeye çok sayıda polis ekibi sevk edildi. Olaya karışan kişiler, bu kez de kavgayı ayırmaya gelen polislere saldırdı. Polislere taş ve sopalarda saldıran mahalleliye, biber gazı ve coplarla müdahale edildi. Öte yandan, kavgaya karışan 2 kişi tabanca ile polislerin üzerine ateş açıp, plakasız bir otomobile binip olay yerinden kaçarken, şans eseri kimseye mermi isabet etmedi. Çıkan kavgada 5 kişi sopa ve bıçakla yaralanırken, 8 kişi ise gözaltına alındı. Yaralılar, ihbar üzerine olay yerine sevk edilen sağlık ekipleri tarafından çevredeki hastanelere kaldırılarak tedaviye alındı. Olayla ilgili soruşturma başlatan polis, ateş açan 2 şüpheliyi yakalamak için çalışma başlattı. | 29.01.2019 - 21:59 | DHA | ['Türkiye', 'Bursa', 'polis '] | Asker eğlencesinde çıkan kavgada polise ateş açıldı: 5 yaralı, 8 gözaltı | Türkiye | https://www.ntv.com.tr/turkiye/asker-eglencesinde-cikan-kavgada-polise-ates-acildi-5-yarali-8-gozalti,-0vGdQLlNEeCY6P_bclN4w |
Çankırı'da darbe girişimi soruşturmasında gözaltına alınan Çankırı Karatekin Üniversitesi Rektörü emniyetteki işlemleri sırasında rahatsızlandı. | null | 'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin kapsamında dün gözaltına alınan eski Çankırı Karatekin Üniversitesi Rektörü , emniyetteki işlemleri devam ederken rahatsızlanarak hastaneye kaldırıldı. Bu arada, Savaş'ın hafta başında emeklilik dilekçesi verdiği öğrenildi. Darbe girişimi soruşturmasında Çankırı Karatekin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Savaş, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Rıza Gürbüz, Genel Sekreter Yardımcısı Fahri Gündoğdu ile bazı akademisyen ve idari personelin de arasında olduğu 10 kişiyi gözaltına almış, şüphelilerin evleri ve üniversitedeki odalarında arama yapılmıştı. YERİNE BAŞKASI ATANDI Yükseköğretim Kurulunca (YÖK), Çankırı Karatekin Üniversitesi Rektörlüğüne vekaleten Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Aydınlı atanmıştı. | 29.07.2016 - 17:14 | Anadolu Ajansı | ['FETÖ', 'Darbe'] | Darbe soruşturmasında gözaltına alınan rektör emniyette fenalaştı | Türkiye | https://www.ntv.com.tr/turkiye/darbe-sorusturmasinda-gozaltina-alinan-rektor-emniyette-fenalasti,bPUO4G8YS06eoDMz81tlZw |
TÜBİTAK, doktora öğrencilerine, kendi üniversiteleri dışında Türkiye'deki başka araştırma kurumları ve üniversitelerde araştırma yapmalarına olanak sağlamak amacıyla burs verme kararı aldı. | null | TÜBİTAK, Bilim Kurulu'nda aldığı yeni bir kararla, ''Doktora Öğrencileri Yurt İçi Araştırma Burs Programı''nı başlattı. TÜBİTAK Bilim İnsanı Destekleme Daire Başkanlığı'nca (BİDEB) yürütülecek yeni burs programı, Türkiye'de doktora programlarına kayıtlı olan doktora öğrencisi araştırmacıların, kendi üniversitelerindeki olanaklarla çözemedikleri araştırma sorunlarını yurt içindeki başka bir araştırma ortamında çözmelerini sağlamak için doktora öğrencilerinin desteklenmesi amacını taşıyor. Her alanda eğitimlerini sürdüren doktora öğrencilerinin başvuracağı programa göre, geliri olmayan doktora öğrencileri bir yıl boyunca TÜBİTAK'tan aylık bin 500 TL, araştırma görevlisi ya da başka bir geliri olan doktora öğrencileri de aylık 500 TL'lik burs desteğini bir yıl süresince alabilecek. Bursiyer seçiminde adayın yeterlik düzeyi ile araştırmanın niteliği, karşılaşılan güçlüklerin başka yerdeki olanaklarla çözülebileceğinin kanıtlanması, doktora öğrencisi adayın kayıtlı olduğu üniversitenin görüşleri gibi ölçütler dikkate alınacak. Gelecek akademik dönemden itibaren uygulamaya konulacak program kapsamında, TÜBİTAK'tan destek alan doktora öğrencileri, üniversitelerine döndükten sonra çalışmalarıyla ilgili yazılı bir rapor sunacaklar. | 17.06.2010 - 11:16 | null | [] | Doktora öğrencilerine araştırma bursu | Eğitim | https://www.ntv.com.tr/egitim/doktora-ogrencilerine-arastirma-bursu,w5uZ54ZCf0iD7P88ImIHNw |
Malatya Şehirler Arası Otobüs Terminalinde yaşanan ve 2 işinin silahla vurularak yaralandığı olayın güvenlik kamera görüntüleri ortaya çıktı. | null | 9 Şubat 2016 günü Malatya Şehirler Arası Otobüs Terminali’nde (MAŞTİ) yaşanan kavgada M.Ç. ve F.Ç. silahla vurularak yaralanmıştı. Silahlı saldırgan olaydan sonra kaçarken kavgada darp edilen Unkapanı Plakçılar Çarşısı’nın tanınmış isimlerinden Uslu Kanbay, saldırının kendisine yönelik gerçekleştiğini iddia etmişti. Kaçan şüpheli S.A. Malatya Asayiş Şube Müdürlüğü ekiplerince kısa sürede yakalanarak gözaltına alınmış ve sevk edildiği nöbetçi mahkemece tutuklanarak Malatya E Tipi Cezaevi’ne gönderilmişti. Silah ve satırın kullanıldığı kavga ise otogarın güvenlik kameralarına yansıdı. Görüntülerde yaşanan koşuşturmaca sonrası yaşanan kavga ile birlikte kalabalık toplanıyor. Sonrasında ise şüpheli S.A. birden içeri girerek elindeki silahla sağa sola ateş ediyor. Bu sırada iki kişiyi silahla vuran S.A. bir süre tehditler savurduktan sonra beraberindekiler ile birlikte kaçıyor. | 09.04.2016 - 14:39 | İHA | ['Türkiye', 'Polis Adliye'] | Otogardaki silahlı kavga kamerada | Türkiye | https://www.ntv.com.tr/turkiye/otogardaki-silahli-kavga-kamerada,44qw_L9VlECRDsezpjSfsw |
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yeni yıl mesajı yayınladı. | null | Erdoğan'ın mesajı şu şekilde: “Ülkemizin, aziz milletimizin, tüm insanlığın yeni yılını yürekten kutluyor; 2012’nin, umutların çoğaldığı, barışın tüm dünyada egemen olduğu, dostluk, kardeşlik, dayanışma duygularının güç kazandığı bir yıl olmasını diliyorum. 2011 yılında, milletçe hepimizin yüreğini burkan acı hadiselerde; Van depreminde ve Uludere yakınlarında hayatını kaybeden vatandaşlarımıza bir kez daha Allah’tan rahmet diliyor, milletimize ve yakınlarına başsağlığı temenni ediyorum. Yeni yıla, hiç şüphesiz yeni umutlarla ve yeni heyecanlarla giriyoruz. 2012’nin, 2011’den daha iyi bir yıl olması, ekonomide, demokratikleşme adımlarında, dış politikada ve sosyal hayatta yeni sevinçlerin, yeni başarıların yaşandığı bir sene olması için Hükümet olarak her zamankinden çok daha fazla gayret sarfedecek, inşallah yeni yılı yeni rekorlarla nihayete erdireceğiz. Bizler 9 yıl boyunca milletçe yaptığımız gibi, ülkemizin büyümesi, ilerlemesi, bölgesinde ve dünyada güçlü, saygın, etkili bir ülke olması için, en büyük değerimiz ve en büyük hazinemiz olan kardeşliğimizi muhafaza edecek, kardeşliğimizi bozmaya, yıpratmaya, örselemeye çalışanlara karşı da hep birlikte mücadele vereceğiz" "Aziz milletim şunu bilsin ki, bu millet, tüm unsurlarıyla, tüm etnik kökenleriyle, tüm inanç grupları ve mezhepleriyle, bin yıllar boyunca olduğu gibi gelecekte de iç içe, dostça, kardeşçe, dayanışma içinde yaşamaya devam edecektir. Milletin arasına nifak sokmak isteyenler, milleti birbirinden ayırmak, koparmak, uzaklaştırmak isteyenler, kandan beslenenler, ölümleri, acıları istismar edenler, tarih boyunca her zaman kaybettikleri gibi hiç şüphesiz bugün ve yarın da yine kaybetmeye mahkûm olacaklardır. Kardeşlik hukukuyla yazılmış tarihimiz, geleceğini de yine kardeşlik hukuku üzerinden şekillendirecektir. Bu kardeşliğe silahlarıyla, kirli siyasetleriyle, istismar politikalarıyla leke sürmek isteyen, kalplerine husumetin ve fitnenin karanlığı çökmüş odaklar ise milletin uhuvveti karşısında eriyip gideceklerdir. Bu millet, tarih boyunca her badireyi aşmış, her türlü nifak girişimine karşı yekvücut olarak karşı durmuştur. Bu aziz millet, yaşanan acılardan ders alarak, dostunu ve düşmanını birbirinden çok iyi ayırt ederek, acıların, elemin, hüznün üzerine umudu inşa etmeyi her zaman başarmıştır. Bu asil millet, cenazeleri üzerinden bile siyasi rant sağlamaya, ölümler üzerinden bile tahrik ve provokasyon üretenlere her zaman gereken cevabı vermiştir ve verecektir. İnşallah, 2012 yılı, her şeyden önce kardeşliğimizin güç kazandığı; kardeşliğimize kastedenlerin de kaybettiği bir yıl olacaktır. Bu duygular eşliğinde, 2012’nin 365 gün boyunca kardeşliğin egemen olduğu; tüm vatandaşlarımızın sağlık, mutluluk, bolluk, bereket, kardeşlik, huzur ve refah içinde, birbiriyle dayanışma içinde geleceğe yürüdüğü bir yıl olmasını temenni ediyor, aziz milletimizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum" | 31.12.2011 - 17:38 | null | [] | 'Kandan beslenenler kaybetmeye mahkûm' | Türkiye | https://www.ntv.com.tr/turkiye/kandan-beslenenler-kaybetmeye-mahkum,HGiFVudF7U-gxyvXxuwUXw |
Tankçı Uzman Çavuş İbrahim Donat, polise verdiği ifadesinde, "Astsubay Çavuş Ferhat Daş'ın intiharını ve şehit edilen polis memuru Ozan Özen'in vurulma anını" tüm detaylarıyla anlattı. Donat, darbe gecesi Sabiha Gökçen Havalimanı'nda yaşanan olayları da tüm çıplaklığıyla anlattı | null | Tankçı Uzman Çavuş İbrahim Donat ifadesinde, "Kışla içerisinde tabur komutanımız İstihbarat Kurmay Yarbay Şakir Çınar tarafından bizlere 'Göreve çıkılacak' dendi. Görevin mahiyeti hakkında ilk etapta bilgi vermedi. Bizlere yeteri kadar tank topu ve MG3 mühimmatı almamıza dair emir verdi. Emri yerine getirdik ve mühimmatları doldurduk. Bundan sonra Şakir Çınar bizi topladı ve kısa bir konuşma yaptı. Bu konuşmada Genelkurmay Başkanı'nın emridir, sıkı yönetim ilan edildi. Emre uymayanlar Divanı Harp'te yargılanacaktır" dedi. Donat, "Darbe günü saat 22.00-22.30 sıralarında yanımdaki görevliler ile kışladan görevli olduğumuz tank ile çıkış yaptık. Asfalt yolda tankı yürütme emri geldiğ için bu şekilde yürüterek Sabiha Gökçen Havalianı'na doğru yola çıktık. Bizimle birlikte bir grup tank ve askeri araçlarla konvoy halinde ilerledik. Havalimanına yaklaştığımızda halkın havalimanı yolunu araçlarla kapattığını ve önümüzü keserek konvoyu durdurduğunu gördüm. Geri çekil emri geldi, çevremiz halk tarafından kapatıldığından geri çekilemedik. Orada bulunan vatandaşlar bizlere bağırarak, "Siz vatan evladı değil misiniz, darbe yapılıyor" diyorlardı. Aradan 1 saat kadar geçmişti, darbe yapıldığını öğrenmemiz üzerine tank komutanım Astsubay Çavuş Ferhat Daş, bağırarak 'Biz vatan haini değiliz' diyerek beylik tabancasını çıkardı ve alttan çenesine doğru bir el ateş ederek intihar etti. Bu durumu nişancı Selami Göktürk de gördü" dedi. İntihar üzerine, biz tankın kapısını açtık, vatandaş intihar eden komutanımızı tankın içerisinden alarak ambulansla hastaneye kaldırdı. Vatandaşlar bizi de orada bulunan yakındaki polis aracına götürdüler ve polise teslim olduk. Donat ifadesinde, "Ben ve Selami Göktürk resmi polis aracına bindirildik ve Orhanlı Gişelere doğru giderken gişelere yakın bir yerden yolun sağından kimler olduğunu görmediğim şahıslar tarafından yoğun şekilde içinde bulunduğum polis aracına ateş edildi. Araç sürücüsü polis memuru Ozan Özen başından yaralandı ve şehit oldu" diye konuştu. | 29.07.2016 - 11:48 | haberturk | ['ibrahim donat', 'ferhat daş', 'ozan özen'] | Tankçı Astsubay Çavuş Ferhat Daş "darbeci değilim diyerek" intihar etmiş | Gündem | https://www.haberturk.com/gundem/haber/1273762-tankci-astsubay-cavus-ferhat-das-darbeci-degilim-diyerek-intihar-etmis |
İstanbul'daki çarpık yapılaşma yeşil alanları yok ediyor... Bay Yeşil Rahmanlar Berber Neco Parkı'nda araştırıyor... | null | Bay Yeşil, izleyicilerinden telefon ve elektronik posta yoluyla gelen çok sayıda ihbarı değerlendiriyor. İşte bunlardan biri. Rahmanlar Berber Neco Parkı... Ayşegül Atasü "Bay Yeşil'e Sorun" hattını aradı.. Bay Yeşil araştırdı. Rahmanlar Berber Neco Parkı halkın nefes aldığı nadir yeşil alanlardan biri. Ancak yıkılma tehlikesi altında. Özellikle Onikiler Sitesi sakinleri parkın yıkılmaması için muhtarlığa ve belediyeye başvurdu. Muhtarlık "park yıkılmayacak" dedi. Belediye ise parkın küçültüleceğini söyledi. Bay Yeşil araştırıyor... İstanbul'un "park" sorunu sadece burada yaşanmıyor. Yıllardır süren çarpık yapılaşma ve betonlaşma şehirdeki pekçok yeşil alanı yok etmiş durumda. Her geçen gün şehre nefes veren yaşam alanları daralıyor. Peki ne yapmak lazım? İzleyin.... | 08.07.2009 - 10:54 | null | [] | Şehrin "nefesi" kesildi | Türkiye | https://www.ntv.com.tr/turkiye/sehrin-nefesi-kesildi,jam6ISMUakiQe1hQN10AUA |
Doğumgünü kutlamalarının ünlü şarkısı 'Happy Birthday To You' için yarışma açıldı. 'Happy Birthday To You'nun yerini alacak şarkı, TV programlarında ve sinema filmlerinde ücretsiz olarak kullanılacak. | null | Müzik dünyası, Warner Music Group'a telif ödememek için yeni bir doğumgünü şarkısı arıyor. Radyo istasyonu WFMU ve Free Music Archive, 'Happy Birthday To You' şarkısına alternatif olabilecek şarkı için yarışma düzenledi. Free Music Archive'in sitesinde yer alan habere göre; 'Happy Birthday To You'ya alternatif olacak şarkı için 12 Aralık'ta başlayan başvurular, 13 Ocak'a kadar devam edecek. Yarışmanın jürisi ise kazanan şarkıyı 29 Ocak'ta açıklayacak. Seçilecek şarkının TV programları, sinema dünyası ve restoranlarda ücretsiz olarak çalınması planlanıyor. Bir filmde kullanıldığında yaklaşık 10 bin dolar telif ücreti ödenen şarkının ticari haklarına 2030 yılına kadar Warner Music Group sahip. Warner Music Group, 1988 yılında telif haklarını satın aldığı şarkıdan bugüne kadar 2 milyon dolar kazandı. | 07.01.2013 - 14:18 | null | [] | 'Happy Birthday To You' için yarışma | Türkiye | https://www.ntv.com.tr/turkiye/happy-birthday-to-you-icin-yarisma,kzbUDv4R60C_-0TFrU_iEg |
Turizm Bakanı Günay, sektörde KDV ve ÖTV indiriminin önümüzdeki dönemde gündeme gelebileceğini söyledi. | null | Stokları eritmek ve iç piyasayı canlandırmak amacıyla Mart ayında birçok sektörde vergi indirimi yapan hükümet yeni bir indirime daha gidebilir. CNBC-e'ye konuşan Turizm Bakanı Ertuğrul Günay "Turizmde KDV ve ÖTV indirimi önümüzdeki dönemde gündeme gelebilir" dedi. Günay, arazi tahsisi ile ilgili de bir çalışma yürüttüklerini açıkladı. Maliye Bakanı Şimşek, geçen ay yaptığı açıklamada vergide ekonomik şartlara göre politika değişikliği olabileceğini belirterek, "Şu anda gündemimizde vergide artış ya da indirim söz konusu değil" demişti. | 18.11.2009 - 15:32 | null | [] | Turizmde vergi indirimi gündemde | Ekonomi | https://www.ntv.com.tr/ekonomi/turizmde-vergi-indirimi-gundemde,cd5xz4eXz0CPzdl1SQ2Vtw |
Mısır'ın, geçici üyesi olduğu Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK), Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) Türkiye'deki darbe girişimininin kınanmasıyla ilgili açıklama yapmasını engellediği belirtildi. | null | Diplomatik kaynaklardan alınan bilgiye göre, BMGK tarafından Türkiye'deki darbe girişiminin kınanması için açıklama yayımlanmak istendi ancak Mısır bunu engelledi. Türk hükümetinin "demokratik seçimle iş başına geldiğinin" vurgulandığı açıklamaya Mısır'ın itirazda bulunduğunu belirten kaynaklar, Mısır hükümetinin bu itirazını geri çekmesi için konseyin diğer üyeleri ve bazı Arap ülkelerinden gelen telkinleri de dikkate almadığı bilgisini paylaştı. Kaynaklar, Mısır'ın tutumunun konseyde temsil etmek durumunda bulunduğu Arap dünyasında hayal kırıklığı yarattığını dile getirerek, konseyin Türkiye'deki darbe girişimiyle ilgili konuda yol alamamasına da neden olduğunu vurguladı. Beş daimi üyesi bulunan BMGK'da ayrıca, Mısır dahil 10 geçici üye ülke 2 yıl süreyle görev alıyor. Konsey'in açıklamalarının yayımlanması için kararın 15 üye ülke tarafından oy birliğiyle kabul edilmesi gerekiyor. | 17.07.2016 - 09:55 | Anadolu Ajansı | ['Dünya', 'Amerika'] | BM Güvenlik Konseyi'nde darbe girişiminin kınanmasına Mısır engeli | Dünya | https://www.ntv.com.tr/dunya/bm-guvenlik-konseyinde-darbe-girisiminin-kinanmasina-misir-engeli,wskuUiv6VkueYN9gR-EjMw |
İstanbul'da Eyüpsultan Belediyesi'nce 15 Temmuz darbe girişiminde ve terörle mücadelede hayatını kaybeden 50 şehit için kestirilen kurbanların etleri, şehit ailelerine dağıtılacak. | null | İstanbul'da Eyüpsultan Belediyesi, 15 Temmuz darbe girişimi ve terörle mücadele sırasında hayatını kaybeden 50 şehit için kurban kestirdi. Bayram namazından sonra Eyüpsultan Camisi'nin arkasında bulunan kesim alanında, 15 Temmuz darbe girişiminde şehit olan Cemal Demir, Erkan Pala, Yunus Emre Ezer ile terörle mücadelede hayatını kaybeden şehit asker ve polisler adına 50 küçükbaş kurban kesildi. Eyüp Vakıflar 1. Bölge Müdürlüğü İmaret ve Aşevi'nden kesilen kurbanların etleri paketlenerek, ilçede ikamet eden 50 şehit ailesine teslim edilecek. Eyüpsultan Belediye Başkanı Remzi Aydın, gazetecilere yaptığı açıklamada, ilçede ikamet eden ancak çeşitli vesilelerle terör olaylarında şehit olan 50 vatandaş adına 50 küçükbaş kurban kestirdiklerini belirtti. Şehitlerin aileleriyle bir araya geleceklerini dile getiren Aydın, "Kurban Bayramı vesilesiyle hem şehitlerimizi rahmet ve duayla anıyoruz hem de onlar adına birer kurban hediye ediyoruz. Onlar vatanımız için kurban oldular, biz de onlar için birer kurban kesiyoruz" diye konuştu. Oğlunun 21 yaşında askerde şehit olduğunu aktaran Şen, şöyle konuştu: "6 yıl oldu. 6 yıl nasıl geçiyor? Çok zor geçiyor. Biz biliriz ancak. Allah'a çok şükür devletimiz yanımızda. Dimdik devam ediyoruz. Böyle de devam edeceğiz zaten. Aslında söylenecek hiçbir şey yok. Sözün bittiği yerdeyiz." | 21.08.2018 - 10:28 | Anadolu Ajansı | ['Türkiye', 'İstanbul', 'Kurban Bayramı '] | Eyüpsultan'da 50 şehit için kurban kesildi | Türkiye | https://www.ntv.com.tr/turkiye/eyupsultanda-50-sehit-icin-kurban-kesildi,4nXzcoMnCkqkPRVmV1OyFg |
HDP Grup Başkanvekili Filiz Kerestecioğlu, Hollanda'yla yaşanan kriz ile ilgili değermelerde bulundu. | null | HDP Grup Başkanvekili Filiz Kerestecioğlu, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, Avrupa'da aşırı sağın Müslümanları, Türkiye'de de AK Parti iktidarının Avrupalıları düşman gösterdiğini belirtti. Avrupa'da yaşanan krizin “evet” oylarını artırdığı yönünde açıklamalar yapıldığını öne süren Kerestecioğlu, halkın gerçek gündeminin referandum olmadığını bildirdi. Almanya'nın Türkiye'nin bir numaralı ticari ortağı, Hollanda'nın da Türkiye'de en büyük doğrudan yatırım yapan ülke konumunda olduğuna işaret eden Kerestecioğlu, "Siz bu ülkelere, Türkiye'nin halkımızın yararına olacak diplomatik veya ticari görüşmeler yapmaya gitmiyorsunuz. Korkuyu ve yalanı yenen faşizmi de yener. 16 Nisan'da artık bu öfke ve mağduriyet tellallarını hak ettikleri yere gönderelim ve ülkemizin geleceğini, kendi geleceğimizi 'hayır' ile kazanalım" diye konuştu. Kerestecioğlu, Hollanda'da polisin Türk vatandaşlarına yönelik köpekli saldırısının hatırlatılması üzerine, "Düşüncemiz, bütün dünyada toplantı, gösteri hakkının, ifade özgürlüğünün olmasıdır ve özgürce sağlanmasıdır. Burada dikkat çekilmesi gereken, gerçekten Türkiye'ye dönüp de bunların sağlanıp sağlanmadığına bakmaktır" ifadesini kullandı. | 13.03.2017 - 16:16 | Anadolu Ajansı | ['Türkiye'] | HDP’den Hollanda’yla yaşanan krizle ilgili açıklama | Türkiye | https://www.ntv.com.tr/turkiye/hdpden-hollandayla-yasanan-krizle-ilgili-aciklama,zwPWxMOT5UGW25l3VOFWxA |
Toyota Türkiye CEO'su Bozkurt, Türkiye'de 57 bin 301 aracı geri çağıracaklarını açıkladı. | null | Japon otomotiv devi Toyota, gaz pedalı sorunu çıkan modelini piyasadan toplatıyor. Toyota Türkiye'de de araç çağırmaya karar verdi. Toyota Türkiye CEO'su Ali Haydar Bozkurt, Türkiye'de 57 bin aracı geri çağıracaklarını açıkladı. CNBC-e'nin yayınına telefon ile bağlanan Bozkurt şunları söyledi: "Dün akşam itibariyle tüm analizleri tamamladık, potansiyel gaz pedalı kapsamına giren 57 bin 301 adet otomobil trafikte seyrediyor. Bunları tespit ettik. Bu otomobillerin sahiplerine birer birer ulaşarak onları servislerimize davet edeceğiz. Şasi numalararını yüklediğimiz bir web sitesi yazılımı hazırlıyoruz. Bu şasi numaralarını sisteme yükleyeceğiz. Böylece müşteriler kendi araçlarının olup olmadığını öğrenecekler. Ya da Toyota yetkili bayiine uğrayarak araçlarının bu kapsamda olup olmadığını öğrenebilecekler. Daha sonra kendilerine randevu verilecek." Parça konusunda herhangi bir sorun olmadığını belirten Bozkurt, servise çağrılacak araçların 20-30 dakika sürecek bir işleme tabi tutulacağını söyledi. Bozkurt, "Bu araçlardaki potansiyel problem görünmeyebilir ancak buna rağmen 57 bin müşterimizi davet edeceğiz. Çünkü ileriki yıllarda görülmeyeceği anlamına gelmiyor. Bugünden itibaren problemi önleyebilmek adına bu geri çağırma kampanyasını düzenledik" dedi. Toyota Türkiye CEO'su Bozkurt daha önce, potansiyel gaz pedalı sorunuyla ilgili bazı model araçların geri çağrılması konusunda Türkiye'de ön çalışma yaptıklarını söylemişti. Araçlardaki sorun gaz pedalından kaynaklanıyor. Bazı modellerde kullanılan gaz pedalında bir parçanın zaman içinde sürtünmesiyle gaz bırakıldığı zaman, pedal geri pozisyona yavaş geliyor. Nadiren orta pozisyonda takılı kaldığı da görülüyor. Toyota yetkilileri, bunun elektronik değil mekanik bir problem olduğunu belirtiyor. Dünyanın en büyük binek oto üreticisi Toyota, gaz pedalında arıza riski nedeniyle Avrupa'da 1.8 milyon, ABD'de ise 2.3 milyon aracı geri çağırmıştı. | 10.02.2010 - 18:07 | null | [] | Toyota Türkiye'de 57 bin aracı geri çağıracak | Ekonomi | https://www.ntv.com.tr/ekonomi/toyota-turkiyede-57-bin-araci-geri-cagiracak,oBBwju6V5U-BTgAakkPIzA |
Yargıtay, örgütsel faaliyetlerini, darbe girişimi sonrasında da devam ettiren ve yakalanana kadar sürdüren sanığın "FETÖ/PDY'nin terör örgütü olduğunu bilmediğine" ilişkin savunmasına itibar edilmemesi gerektiğine hükmetti. | null | Afyonkarahisar'da "Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) Dinar ilçesi mütevelli heyeti içerisinde yer alan kişi, örgütsel toplantılar yapmak, himmet toplamak, kapatılan derneklerin organizasyonlarına katılıp ekonomik destek sağlamak, örgüt mensuplarınca kutsallık atfedilen "F" serisinden 1 dolar bulundurmak, talimat üzerine Bank Asya'ya para yatırmak suretiyle örgüt üyeliği suçundan hapis cezası aldı. Yerel mahkemenin kararı, itiraz üzerine Bölge Adliye Mahkemesine, buradan da temyiz edilerek Yargıtay 16. Ceza Dairesi'ne geldi. Daire, Bölge Adliye Mahkemesi'nin kararını onadı. Dairenin kararında, FETÖ/PDY terör örgütünün Dinar ilçesi mütevelli heyeti içerisinde yer alarak, örgütsel nitelikte toplantılar yapmak, örgüte kazanç sağlamak için himmet toplamak, örgüte müzahir oldukları için kapatılan dernek organizasyonlarına katılıp ekonomik destek sağlamak, örgüt mensuplarınca kutsallık atfedilen "F" serisinden 1 dolar bulundurmak, talimat üzerine Bank Asya'ya para yatırmak şeklinde gerçekleşen faaliyetlerin örgütsel nitelikte eylemler olduğunun altı çizildi. Kararda bu nedenle, içerdikleri çeşitlilik, yoğunluk ve süreklilik nedeniyle örgüt üyeliği kabulünde bir isabetsizlik bulunmadığı vurgulandı. Örgütsel faaliyetlerin, örgütün gerçek yüzünün ortaya çıkıp kamuoyunca da bilinmesinden önce başlayarak 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında da devam ederek yakalanma tarihine kadar sürmesi karşısında sanığın "FETÖ/PDY'nin terör örgütü olduğunu bilmediğine" ilişkin savunmasına itibar etmeyen ve Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 30. Maddesinde yer alan "hata" hükümlerini uygulamayan yerel mahkeme kararında hukuka aykırılık görülmediği kaydedildi. TCK'nin "Hata" başlıklı 30. maddesi, "Suçun kanuni tanımındaki maddi unsurları bilmeyen kişinin, kasten hareket etmiş sayılmayacağını ve işlediği fiilin haksızlık oluşturduğu hususunda kaçınılmaz bir hataya düşen kişinin cezalandırılmayacağını" hükme bağlıyor. | 15.05.2018 - 11:11 | Anadolu Ajansı | ['Türkiye', 'Polis Adliye', 'FETÖ'] | Yargıtay'dan FETÖ davaları için emsal karar | Türkiye | https://www.ntv.com.tr/turkiye/yargitaydan-feto-davalari-icin-emsal-karar,ih988IQOXkqf60XbPHeeug |
Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, kulübün resmi internet sitesi üzerinden bir açıklama yayınladı. | null | Kulübün geleneksel bayramlaşma töreninde basın mensuplarıyla yaptığı sohbette söylediklerinin, törende bulunmayan basın mensupları tarafından çarpıtıldığını söyleyen Yıldırım, yaptığı açıklamada, "Kulübümüzün geleneksel bayramlaşma töreninde, bazı basın mensuplarıyla yaptığım sohbet, törende bulunmayan basın mensupları tarafından kamuoyuna yanlış ve çarpıtılarak servis edilmiştir. Beyanlarım içerisinde 'Şartları anlatmak gerekir ama transfer kolay değil. Çok transfer yaparsın ama o zaman kulüp batar. Bir daha da kurtaramazsın' şeklinde, Türk Futbolu'nun geneliyle ilgili söylediğim ifadelerim 'Transfer yaparsak batarız' şeklinde çarpıtılarak, bu esnada orada bulunmayan muhabirler tarafından kamuoyuna yanlış servis edilmiştir. Söz konusu ifadeler, sadece kulübümüzle ilgili değil, Türk Futbolu'nun geneliyle ilgilidir. Ayrıca yine konuşmamda da belirttiğim gibi, futbol takımımız bu sezona 8 yeni isimle başlamıştır. Dolayısıyla, Fenerbahçe Spor Kulübü'nün böyle bir sıkıntısı yoktur; çarpıtılan açıklamalarım bazı mecralarda yanlış ve manipülatif bir biçimde yer almıştır. Konuyla ilgili orada olmayan muhabirler tarafından yapılan manipülatif haberlere itibar edilmemesini kamuoyunun dikkatine sunarım" dedi. | 04.09.2017 - 20:47 | DHA | ['Spor', 'Aziz Yıldırım', 'Fenerbahçe'] | Aziz Yıldırım: Yaptığım açıklamalar çarpıtılmıştır | Spor | https://www.ntv.com.tr/spor/aziz-yildirim-yaptigim-aciklamalar-carpitilmistir,xFWedrUfxUyPw5Bm8Q8gCQ |
Şarkıcı Merve Özbey, 4 yıl önce çıkardığı ‘Yaş Hikayesi’nin ardından ikinci albüm çalışması ‘Devran’la sevenleriyle yeniden buluştu. Albüm çıkar çıkmaz Apple Music’de zirveye yerleşti. En çok dinlenenler şarkılar ve albümler listelerinde zirveye oturan Özbey, listenin ilk 10’una 5 şarkıyla girdi. ‘Devran’ bugün tüm dijital platformlar ve müzik marketlerde yerini aldı | null | Şarkıcı Merve Özbey, 4 yıl önce çıkardığı ‘Yaş Hikayesi’nin ardından ikinci albüm çalışması ‘Devran’la sevenleriyle yeniden buluştu. Albüm çıkar çıkmaz Apple Music’de zirveye yerleşti. En çok dinlenenler şarkılar ve albümler listelerinde zirveye oturan Özbey, listenin ilk 10’una 5 şarkıyla girdi. Başarılı yorumcu 8 şarkıdan oluşan albümü için birbirinden ünlü isimlerle çalıştı. Erdem Kınay, Ersay Üner, Fikri Karayel, Celil Yavuz, Can Tosun, Gülhan Aydın, Onurcan Özcan, Barış Bilgili, Okan Atakay ve Elcil Gürel Göçtü gibi ünlü isimlerin yer aldığı albümde sürpriz bir besteci daha var. Albümün sekizinci şarkısı olan ‘Eyvallah’ın sözü ve müziğine Merve Özbey kendi imza attı. Albümün ilk klibi aynı zamanda albümün çıkış parçası olan ‘Tebrikler’e çekildi. Yönetmenliğini Bedran Güzel’in yaptığı klibin çekimleri özel izinle Çapa Fen Lisesi’nde yapıldı. ‘Devran’ bugün tüm dijital platformlar ve müzik marketlerde yerini aldı. | 24.05.2019 - 11:03 | haberturk | ['merve özbey'] | Merve Özbey ‘Devran’la sevenleriyle yeniden buluştu | Müzik | https://www.haberturk.com/merve-ozbey-devranla-sevenleriyle-yeniden-bulustu-magazin-haberleri-2474008-magazin |
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, 6 Nisan 2016 itibariyle hapishanelerde Sarı Basın Kartı bulunan iki tutuklunun olduğunu açıkladı. Ayrıca, “Ceza infaz kurumlarında bulunan ve mesleğini gazeteci olarak bildirenlerin sayısını esas alarak değerlendirme yapmanın eksik ve yanlış olacağı” yorumunu yaptı. | cumhuriyet.com.tr | CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun 5 Ocak tarihli soru önergesine aylar sonra yanıt verildiği halde, Bakan Bozdağ’ın yanıtı da son yedi ayı kapsamıyor. Şu anda cezaevlerinde 106 tutuklu ve hükümlü gazeteci var. Bozdağ, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun “cezaevinde kaç gazeteci bulunduğuna” dair sorular da bulunan önergesine verdiği yanıtta, “yargılamanın bağımsız yargı tarafından yapıldığı” bilgisi yer aldı: “İşlendiği iddia edilen bir suçla ilgili delillerin takdiri ve olayın vasıflandırılması da dâhil olmak üzere, soruşturma yürütülmesi ve sonucuna göre kamu davası açılmasında tüm yetki ve sorumluluk yargı mercilerine aittir. “Açılan davalara ilişkin yargılamalar Anayasanın 9. ve 138. maddelerindeki yetki ve teminata dayalı olarak görev yapan bağımsız mahkemelerce sürdürülüp sonuçlandırılır. Soruşturma aşamasında ve açılan davalarda yargı yetkisi kapsamında ne tür işlemler yapıldığına dair bakanlığımızda bilgi bulunmuyor.” Bakan Bozdağ’ın yanıtında ayrıca, “gazetecilerin beyan ettikleri meslekleriyle ilgili araştırma yapılmadığı” da belirtildi: “Ceza infaz kurumlarına alman kişilerle ilgili tutulan bilgi formunda, meslek ve eğitim durumuna ilişkin sorular da yer almakla birlikte bu bölümün doldurulması zorunlu olmadığı gibi, sıhhat ve doğruluğunun bakanlığımızca resen araştırılması da söz konusu değildir. “Kaydedilen veriler hükümlü ve tutukluların beyanları esas alınarak oluşturulduğundan, mesleği olmadığı halde gazeteci olduğunu söyleyen veya mesleği gazeteci olduğu halde başka bir meslek beyanında bulunan kişilerin olabileceği; ceza infaz kurumlarında bulunan ve mesleğini gazeteci olarak bildirenlerin sayısını esas alarak değerlendirme yapmanın eksik ve yanlış olacağı; işlenen veya işlendiği iddia edilen suçların gazetecilik faaliyeti kapsamında olup olmadığının önemli olduğu değerlendirilmektedir.” Tanrıkulu ayrıca, gazetecilerin maruz kaldığı çıplak aramayla ilgili sorular da yöneltmişti. Bakan Bozdağ’ın çıplak arama konusundaki yanıtları da özetle şöyle: “Aramanın amacı, kurumda bulundurulması yasak olan eşyanın ve kanunla yasaklanan uyuşturucu maddelerin yanı sıra telefon ve sim kartı gibi haberleşme araçlarının ceza infaz kurumuna girişinin önlenmesidir. Ayrıca, terör örgütlerinin eğitim dokümanları ve dışarıyla olan bağlantılarını sağlamak için her türlü haberleşme evrak ve belgelerinin kuruma girişinin engellenmesi hedeflenmektedir.” | 27 Ekim 2016 Perşembe, 20:58 | cumhuriyet | null | Bozdağ: Hapiste basın kartı olan iki gazeteci var | siyaset | http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/siyaset/622464/Bozdag__Hapiste_basin_karti_olan_iki_gazeteci_var.html |
Huawei’nin CEO’su Richard Yu Mate 10 ve Mate10 Pro için önemli açıklamalarda bulundu. P20 serisinde bulunan yapay zeka kamera özellikler Mate10 serisinde de kullanılacak. | cumhuriyet.com.tr | Richard Yu, için 6 farklı sahne tanıma özelliği daha sağlanacak özelliklerin ekleneceğini açıkladı. Mate 10 için eklenen sahneler, kameralarının şelaleleri, grup çekimlerini, havai fişekleri, belgeleri, makro durumları ve doğal renkleri tanımasına izin verecek. Ayrıca Mate 10 en iyi çekimi sağlamak için ayarları otomatik olarak ayarlayabilecek. Bu özelliklerin hepsi geçtiğimiz günlerde tanıtılan ve P20 Pro üzerinde sunulmuştu. Mate10 Duo’da da tanınabilir sahnelerin hepsi olacak. Mate10 üzerine yapılacak yeni Android güncellemesi ile bu yenilikler sağlanacak. Güncelleme ile birlikte ayrıca telefonun otomatik olarak yapacağı ayarları devre dışı bırakmanıza da olanak sağlayacak. . Richar Yu, Android 8.1 güncellemesinin yakın gelecekte Mate10 ve 10 Pro için sunulacağını ve kullanıcıların bu güncelleme için fazla beklemeyeceğini söylemişti.. Huawei’nin geçmiş bir telefon üzerinde yeni tanıttığı özelliği sunacak olması sevindirici. ve diğer firmalar yazılım ile yapılabilecek birçok şeyi bu şekilde yapmıyor. Mesela Samsung S9 ile birlikte AR emoji özelliğini tanıtmıştı. Bu özellik ne yazık ki S8 üzerinde sunulmayacak. | 3 Nisan 2018 Salı, 06:14 | cumhuriyet | null | Huawei Mate 10, P20’nin özelliklerine kavuşacak | bilim_ve_teknoloji | http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/bilim_ve_teknoloji/952626/Huawei_Mate_10__P20_nin_ozelliklerine_kavusacak.html |
Daha fazla cinsel ilişki, spermde hasarın onarılmasına yardımcı oluyor. | null | Söz konusu araştırmanın sonuçları, Hollanda'nın başkenti Amsterdam'da düzenlenen Avrupa Üreme ve Embriyoloji Derneği toplantısında açıklandı. Araştırma sırasında, hasara uğramış sperme sahip 118 erkeğin bir hafta boyunca her gün cinsel ilişkiye girdiklerinde hasarlı sperm miktarında önemli ölçüde azalma olduğu saptandı. Avustralya'nın Sdyney kentinde özel bir tüp bebek kliniğinde görevli doktor David Greening ve arkadaşlarının yaptığı araştırmada, söz konusu 118 erkeğin yüzde 81'inin hasarlı sperm miktarında yüzde 12 oranında azalma olduğu gözlendi. Doktor David Greening, şimdi bebek isteyen tüm hastalarına daha fazla cinsel ilişkiye girme tavsiyesinde bulunduğunu belirterek, "Yaşlı erkeklerden bazıları biraz endişeli yaklaşırken, gençlerin bundan gayet mutlu oldukları görülüyor" dedi. Uzmanlar, cinsel ilişkinin spermin vücuttan hızlı bir şekilde atılmasını sağlayarak DNA hasarını azalttığını düşünüyor. Sperm vücutta ne kadar uzun süre kalırsa, hasara uğrama olasılığı da o kadar artıyor. Birçok doğum uzmanının, eşlerine tüp bebek tedavisi uygulanmadan önce sperm sayılarını artırabilmek için erkeklere cinsel ilişkiden uzak durmalarını tavsiye ettiği biliniyor. Sperm kalitesi, sigara ve alkolden uzak durulması, egzersiz yapılması ve daha fazla antioksidan alımı halinde de artabiliyor. | 30.06.2009 - 15:46 | Anadolu Ajansı | [] | Seks yapmak sperm kalitesini yükseltiyor | Sağlık | https://www.ntv.com.tr/saglik/seks-yapmak-sperm-kalitesini-yukseltiyor,4JnW94eWEEKHv2cYYq4wxg |
Oscar ödüllü ABD'li oyuncu Casey Affleck, spor filmi Fencer’ın hem yapımcılığını üstlenecek hem de filmde yardımcı rolde yer alacak. | null | filmindeki performansıyla 2017 yılında ’ını kazanan , kendi yapım şirketi Sea Change Media aracılığıyla spor dramı Fencer’ın hem yapımcılığını üstlenecek hem de filmde yardımcı rolde yer alacak. Affleck ayrıca Fox Searchlight'ın 28 Eylül'de vizyona sokacağı The Old Man & The Gun'da ve Sissy Spacek'le birlikte rol alacak. Bu film Redford'un emeklilik öncesi son filmi olarak biliniyor. Jasmine McGlade'in senaryosunu yazıp yöneteceği Fencer filmi, agresif ve hırslı bir kadın eskrimcinin kişisel sorunları ve çocukluk çağındaki rakipleriyle yüzleşirken bir yandan da Amerika Olimpik Eskirm Takımı'na katılmaya çalışmasını konu alıyor. Hakkında cinsel taciz iddiaları çıkan birkaç hafta önce “profesyonel olmayan” eylemlerinden dolayı özür dilemesiyle gündeme geldi. 2008-2009 yıllarında çekilen I’m Still Here filminin setinde profesyonel olmayan bir çevrede bulunduğunu söyleyen oyuncu verdiği bir röportajda, “Diğer insanların yaptığı bu tarz davranışları tolere ettim, keşke böyle yapmasaydım. Bunun için çok pişmanım” dedi. Filmin yapım ekibinde yer alan iki kadın, 2010 yılında Affleck'e karşı cinsel taciz davası açmıştı. Affleck, bu yıl Oscar töreninde En İyi Kadın Oyuncu Oscarı'nı sunacak olmasıyla ilgili gelen tepkiler yüzünden ödülü sunmaktan vazgeçmişti. | 25.08.2018 - 12:16 | null | ['Yaşam', 'sinema', 'Sanat', 'Oscar'] | Oscar'lı oyuncu Casey Affleck’in yeni filmi belli oldu | Sanat | https://www.ntv.com.tr/sanat/oscarli-oyuncu-casey-affleckin-yeni-filmibelli-oldu,cxLK-bq5C0KE6yZb2bOVeA |
Dünya'da kendi kendini temizleyebilen ender körfezlerden birisi Saros Körfezi, kıyılarında yer alan doğal koylarla doğa sevenlerin ilgi odağı olurken, su altı zenginliğiyle de çok sayıda dalgıcı bölgeye çekiyor. | null | Dünya'da kendi kendini temizleyebilen ender körfezlerden birisi Saros Körfezi, kıyılarında yer alan doğal koylarla doğa sevenlerin ilgi odağı olurken, su altı zenginliğiyle de çok sayıda dalgıcı bölgeye çekiyor. Çanakkale ve Gelibolu ilçesine özellikle hafta sonları gelen doğa severler ve dalgıçlar, Saros Körfezi kıyılarında çadır kurarak kamp yapıyor. Ziyaretçiler, körfezin temiz ve soğuk sularında denize girerek, serinliyor. Su altı zenginliğiyle öne çıkan ve dalgıçların gözde mekanları arasında yer alan Saros Körfezi, İstanbul'a yakınlığıyla çok sayıda dalgıç ve doğa sevenlere ev sahipliği yapıyor. Dalgıçların, dalış için yoğunlukla tercih ettiği Saros, yurt içinden olduğu kadar, yurt dışından gelen konukları da ağırlıyor. Su altında yer alan balık sürüleri ve çeşitli deniz canlılarını görmek üzere bölgeye gelen dalgıçların bir kısmı tüple, bir kısmı da şnorkelle dalış yapıyor. Saros Körfezi'nin eşsiz güzellikteki su altı zenginliğini izleyen amatör ve profesyonel dalgıçlar, doğayla iç içe dalış yapmaktan büyük keyif aldıklarını belirtiyor. Günün sonunda Saros Körfezi'nde toplanan ziyaretçiler, gün batımını izleme imkanı buluyor. | 18.07.2010 - 14:37 | null | [] | Doğa sevenlerin Saros merakı | Yaşam | https://www.ntv.com.tr/yasam/doga-sevenlerin-saros-meraki,rljk88qpM0ut3gbGGnzq2A |
Van'da 7 çocuk annesi eşini bıçakla öldüren zanlı polise teslim oldu. | null | Kadın cinayetlerine bir yenisi daha eklendi. Van'ın Çaldıran ilçesinde iddiaya göre, Fatih Mahallesi'nde yaşayan Mehmet Sabri S. (55) henüz belirlenemeyen nedenle eşi Gevez S. (51) ile tartıştı. Tartışmanın büyümesi üzerine 7 çocuk annesi eşini bıçakla öldüren zanlı, İlçe Emniyet Amirliğine giderek teslim oldu. | 19.04.2017 - 13:59 | Anadolu Ajansı | ['Türkiye'] | 7 çocuk annesi koca kurbanı | Türkiye | https://www.ntv.com.tr/turkiye/7-cocuk-annesi-koca-kurbani,eOtDTe5-WkyV3y6rLzwXeg |
SON DAKİKA HABERİ: Cumhurbaşkanı Erdoğan "Kamu çalışanlarımızın bu ay Kurban Bayramı sonrasına denk gelen maaş ödemeleri bayram öncesinde, 9 Ağustos Cuma günü yapılacak" dedi. | null | haberi! Kamu çalışanlarına maaş ödemesi bayramdan önce yapılacak. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sosyal medya hesapları üzerinden yaptığı açıklamada, "Kamu çalışanlarımızın bu ay Kurban Bayramı sonrasına denk gelen maaş ödemeleri bayram öncesinde, 9 Ağustos Cuma günü yapılacak. Tüm kamu çalışanlarımıza hayırlı uğurlu olsun. Kurban Bayramımız şimdiden mübarek olsun" ifadelerine yer verdi. | 05.08.2019 - 15:33 | Anadolu Ajansı | ['Gündem', 'Kamu', 'son dakika', 'maaş', 'memurlar', 'son dakika haberleri', 'haber'] | SON DAKİKA: Kamu çalışanlarına maaş ödemesi bayramdan önce | Ekonomi | https://www.ntv.com.tr/ekonomi/son-dakika-kamu-calisanlarina-maas-odemesi-bayramdan-once,OB6OJrZxqUi4lhLl2iIHig |
Ekonomik kriz, yabancı sermaye girişini de olumsuz etkiledi. Türkiye'ye uluslararası doğrudan yatırım girişi, yılın ilk beş ayında yüzde 52 azaldı. | null | Hazine Müsteşarlığı'nın verilerine göre, Türkiye'ye mayıs ayında 466 milyon dolarlık yabancı sermaye girişi oldu. İlk beş aylık tutar ise 3 milyar 584 milyon dolar olarak gerçekleşti. Bu rakam, 2008'in aynı dönemindeki 7.5 milyar dolarlık girişe göre yüzde 52,2 azalışı gösteriyor. | 14.07.2009 - 12:47 | NTV Haber | [] | Yabancı sermaye girişi yüzde 52 azaldı | Ekonomi | https://www.ntv.com.tr/ekonomi/yabanci-sermaye-girisi-yuzde-52-azaldi,mS9mbV8kykWAnSQZ2NqYyg |
Yunanistan'daki kriz nedeniyle ülkelerini terk eden 7 bin doktoru Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Türkiye'ye çalışmaya davet etti. | null | Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, İl Özel İdaresi tarafından yapılacak Küçükçekmece Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi'nin temel atma töreninde konuştu. Müezzinoğlu, 1994 yılında Küçükçekmece'de ilçe başkanı olarak göreve başladığını hatırlatarak, şunları söyledi: "Bu, Küçükçekmece'nin zenginliklerinin ne şekilde heba edildiğini vatandaşlarımızla paylaşırken iki tane örnek gösteriyorum. Birincisi, 'Yan taraftaki Avcılar'a bir bakın. Avcılar'ın başardığını, Küçükçekmece niye başaramıyor ' diyorduk. Ülkemiz adına da Yunanistan'ı örnek gösteriyorduk. Çok şükür ki, 2002 yılından itibaren, evet Yunanistan'ın başardıklarını katlamalı olarak başarmaya başlayan bir Türkiye var. Yunanistan veya Avrupa artık, 'Türkiye bunu nasıl başardı ?' diye kendisine sormaya başladı. Bugünkü medyaya yansıyan haber, (Yunanistan'ın) 7 bin doktoru yurt dışında iş arıyor. Benim de onlara ihtiyacım var. Yunanistan'ın 7 bin doktoruna kapılarımız açık. Onları bu ülkeye, birikimleriyle bu millete hizmet etmeye davet ediyorum." Müezzinoğlu, AK Partinin 10 yıllık iktidarında zaman zaman "ülkeyi satıyorlar" denildiğini ifade ederek, şunları kaydetti: "Ülkenin öz kaynaklarını satıyorlar' dediler. Evet sattık. Bu ülkenin özelleştirmeyle ilgili yönetiminin dinamik olması gereken bir çok şeyini milletimizin istifadesi adına sattık. Fakat bir şeyi satmadık, milletimizi satmadık. Bize 'sattın' diyenlere 3 örnek göstereceğim. Almanya 1945 yılında tarumar olmuş şekilde savaştan çıktı. Fakat 1960 yılında bizden işçi almaya başladı. Biz oraya binlerce insanımızı karın tokluğu için gönderdik. Şu anda oradaki 3. kuşağın Türkçeyi konuşup konuşmadıkları soru işareti. Bu milletin değerlerini, kültürünü bilip bilmedikleri soru işareti. Onların hak ve hukuklarının gerçek bir vatandaş anlamında korunup korunmadıkları soru işareti. Bugün dünya çapında, Türk vatandaşı olarak 5 milyon vatandaşımızın yüzde 99'u karın tokluğu nedeniyle dünyanın değişik ülkelerinde. İnsanımızı biz nerelere sattık Biz ikinci dünya harbine girmedik. Biz niye Almanlar'ı burada işçi olarak istihdam edemedik, o yönetimleri niye yapamadık Egemenlik kayıtsız şartsız milletin olsaydı, bugün olduğu gibi işte, nasıl Yunanistan'daki 7 bin doktora 'Buyurun gelin bize hizmet edin' diyebiliyorsak, bunu 50 yıl önce de derdik. O gün diyebilecek koşulları, darbe yaparak, milli iradeyi idama götürerek önünü kestiler. Beyin göçü dedik. Bizim en iyi yetişmiş insanlarımız Profesör Gazi Yaşargil, Profesör Mehmet Öz ya da bir başkaları acaba İsviçre bizden daha az mı milliyetçiydi ki Gazi Yaşargil'i marka yaptı. Amerika bizden daha az mı milliyetçiydi ki Mehmet Öz'ü marka yaptı ve Amerika'yı bir kalp merkezi haline getiriyor? Bu beyinleri biz nereye sattık. Şimdi geri dönüşünü ve dünyadan beyin almayı planlayan bir noktaya geldik." 2002 yılında yurt dışına tedavi için giden vatandaşlarının net olmamakla birlikte 100-150 bin kişi arasında olduğunu belirten Müezzinoğlu, ödedikleri paranın asgari 50 bin dolar olduğunu söyledi. Müezzinoğlu, "Neyi satmış oluyoruz 2012 yılı yurt dışından Türkiye'ye tedavi için gelen insan sayısı 480 bin... İnşallah bu seneki rakam 500 binin üzerindeki bir rakama... Bu rakam Türkiye'nin hak ettiği rakam değil. Bu rakam şu anda Türkiye'nin sağlık turizminden alabileceği payın dörtte biri. İnşallah 5 yıl sonra yüzde 50'lere, 10 yıl sonra da yüzde 70'lere taşıyacağız. Üç saatlik yakın mesafedeki 1 milyarlık nüfusa bu ülke sağlık turizmi anlamında hizmet edecek. Çünkü o özgüveni ve tecrübesi olan doktorlarımız, sağlık çalışanlarımız var. Artık teknolojik alt yapısı olan hastanelerimiz de var. Şimdi sattı diyenlerden bu üç sorunun cevabını bekliyorum. Bu 5 milyon insanımızı karın tokluğuna nereye sattınız Bu ülkenin büyüttüğü, eğittiği beyinlerimizi dünyanın farklı ülkelerine hangi yönetim anlayışıyla göz yumdunuz ve gönderdiniz Her yıl 100 binle ifade edilen insanımızın sağlık sorunlarını çözmekteki dinamiklerini koyamamanın anlayışı yönetim anlayışı mıdır Sabiha Gökçen'i 2 milyar liraya özelleştirdik. Sabiha Gökçen nerede? Yine aynı yerde. İki kilodan fazla toprağını alıp kimsenin bir yere gitmesi mümkün mü? Kapasitesi arttı, vergisi arttı, istihdamı Türkiye'den sağladı. Peki neyi satmış olduk? Milleti istismar edenlere, milleti slogan cümlelerle kandıranlara asla prim vermeyin" diye konuştu. | 28.10.2013 - 06:26 | Anadolu Ajansı | [] | 7 bin Yunan doktora davet | Türkiye | https://www.ntv.com.tr/turkiye/7-bin-yunan-doktora-davet,wUYw_VfvU0ShWJ5Cz7ELSQ |
Aydın İl Sağlık Müdürlüğü, Acil Sağlık Hizmetleri Birimi tarafından Aydın Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü personeline yönelik Temel İlkyardım Eğitimi verildi. | null | Aydın İl Sağlık Müdürlüğü, Acil Sağlık Hizmetleri Birimi tarafından Aydın Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü personeline yönelik Temel İlkyardım Eğitimi verildi. İlkyardım eğitmenleri Prm.Fatoş Ünal, Prm. Ahmet Sinan Özsarı ve ATT Esra Erkeç tarafından verilen 'Temel İlkyardım Eğitimi' iki gün sürerken, eğitime 20 personel katıldı. Verilen eğitimde genel ilkyardım bilgileri, hasta/yaralının ve olay yerinin değerlendirilmesi, temel yaşam desteği, kanamalarda, yaralanmalarda, yanık, donma ve sıcak çarpmalarında, kırık, çıkık ve burkulmalarda, bilinç bozukluklarında, zehirlenmelerde, hayvan ısırmalarında, göz, kulak ve burna yabancı cisim kaçmasında, boğulmalarda ilkyardım teknik ve uygulamaları ile hasta, yaralı taşıma teknikleri anlatıldı. 04 Ekim 2019 Cuma İLGİLİ HABERLER | 30 Eylül 2019 Pazartesi, 12:44 | haberturk | [] | Aydın’da ‘Temel İlk Yardım Eğitimi’ verildi | null | https://www.haberturk.com/aydin-haberleri/72237979-aydinda-temel-ilk-yardim-egitimi-verildi |
Çanakkale'nin Eceabat ilçesindeki Kilye koyunda yüzlerce karabatak ölüsü kıyıya vurdu. | null | Tarihi Gelibolu Yarımadasında bulunan ilçeye 2 kilometre mesafedeki Kilye Koyu civarına giden vatandaşlar, karabatak leşleriyle karşılaştı. Kuş ölümleriyle ilgili şu ana kadar herhangi bir inceleme yapılmadığı bildirildi. Kuş ölümleri, bu bölgede tarım ve hayvancılık ile uğraşan vatandaşları tedirgin etti.Bölgede yıllardır hayvancılık yapan Necmi Sancar (57), sabah erken saatlerde hayvanların yanına geldiklerini ve eşinin, deniz kıyısında çok sayıda kuşun öldüğünü gördüğünü söyledi. Bunun üzerine sahile geldiğini anlatan Sancar, ''Gördüğüm manzara ürkütücüydü. Akşam hayvanlarımı denizin kenarından geçirdim, hiçbir şey yoktu. Bu kuşların gece öldüklerini tahmin ediyorum'' dedi. Koyda bir kaç günden beri demirli bir gemi bulunduğuna işaret eden Sancar, kuşların kendiliğinden ölmüş olamayacağını savundu. Sancar, yetkililere kuş ölümleri hakkında bilgi verdiğini, kuşların neden öldüğünün araştırılması gerektiğini kaydetti. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Mustafa Alparslan, kendilerine bu yönde bir ihbar gelmediğini ifade ederek, kuşların kesin ölüm nedeninin bulunması için, çevresel tüm parametrelerin ele alınması ve hayvanların otopsilerinin yapılması gerektiğini kaydetti. | 02.09.2010 - 18:35 | Anadolu Ajansı | [] | Yüzlerce kuş niye öldü? | Türkiye | https://www.ntv.com.tr/turkiye/yuzlerce-kus-niye-oldu,XIjoHK0NAkm2ICY6_bU95Q |
Genelkurmay, bir gazetede yer alan ''küstah teğmenleri kim koruyor'' başlıklı haberin gerçeği yansıtmadığını, habere konu olayla ilgili olarak adli soruşturmanın devam ettiğini açıkladı. | null | Genelkurmay Başkanlığı, bir grup Jandarma personeli teğmenin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ailesi ve Hükümet aleyhine internet üzerinden faaliyet yürüttüğüne ilişkin iddialar hakkında adli soruşturma başlatıldığını açıkladı. Genelkurmay Başkanlığı’nın internet sitesinde yer alan açıklamaya göre, bir gazetede yer alan ''küstah teğmenleri kim koruyor'' başlıklı haberin gerçeği yansıtmadığı belirtildi. Genelkurmay açıklamasında, habere konu olayla ilgili olarak Jandarma Genel Komutanı tarafından bir işlem yapılmadığı yönündeki iddianın gerçeği yansıtmadığı kaydedildi. Açıklamada, ''Habere konu olay hakkındaki bilginin Genelkurmay Başkanlığına ulaşmasını müteakip, aynı gün konu Jandarma Genel Komutanına özel olarak iletilmiş ve Jandarma Genel Komutanı tarafından 2 Aralık 2011 tarihinde adli soruşturma emri verilmiştir. Adli soruşturma halen devam etmektedir'' ifadelerine yer verildi. | 28.12.2011 - 14:22 | Anadolu Ajansı | [] | Genelkurmay'dan 'küstah teğmenler' açıklaması | Türkiye | https://www.ntv.com.tr/turkiye/genelkurmaydan-kustah-tegmenler-aciklamasi,fVMKdaJ4n0aSW2eIKWCafw |
Kent merkezinden daha fazla nüfusa sahip olan Tekirdağ'ın Çorlu ve Çerkezköy ilçeleri, havalimanı olması, TEM otoyolunun geçmesi ve İstanbul'a yakınlığı gibi nedenlerle yatırımcıların yeni gözdesi haline geldi | null | Tekirdağ'a artan ilgi nedeniyle arsa fiyatlarında yaşanan artış, konut alımlarını da etkiledi. Arsa sahipleri, daha önceki yıllarda yüzde 20 karşılığında yerlerini müteahhitlere verirken bu oran yüzde 50'ye yükseldi. Türkiye Tüm Emlak Müşavirleri Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi ve Trakya Umum Emlak Müşavirleri Derneği Başkanı İlhan Kurt, Trakya Bölgesi'nin bütün yatırımcıların gözdesi olduğunu belirtti. İstanbul'a çok yakın olması, verimli arazileri, havalimanı olması, TEM otoyolunun bağlantılarının bulunması, Avrupa yolları ve Tekirdağ'daki liman nedeniyle bölgenin yatırımcıyı çektiğini anlatan Kurt, arsaların tükenmesiyle İstanbul'un artık yaşanmaz hale geldiğini söyledi. İnsanların çareyi yakın bölgelerde aramaya başladıklarını dile getiren Kurt, İstanbul'da uygun yer ve fiyata arsa bulmakta güçlük çeken yatırımcıların Trakya'yı tercih ettiğini ifade etti. İstanbul'un Çatalca ilçesi ve çevresinin imara açılmasının yıllardır beklendiğini ancak bunun gerçekleşmediğini aktaran Kurt, insanların da bu durum karşısında Trakya'dan arsa almaya başladıklarını söyledi. Trakya bölgesinde Tekirdağ'ın Çorlu, Çerkezköy ve Saray ilçeleriyle Kırklareli'nin lüleburgaz ilçesinin çok daha cazip hale geldiğine işaret eden Kurt, şöyle devam etti: "Altyapı eksikliğimiz var. Tekirdağ'ın büyükşehir olmasıyla planları, programları hepsini büyükşehrin hazırlaması gerekiyordu. Bu konuda biraz geç kaldı. Bölgemizde yeni arsalar üretilmedi. Bu sefer, bu durum fiyatlara yansıdı. Fiyatlar, bölgesel olarak ve kişisel olarak değişikliklere uğradı. İnsanlar, öyle fiyatlar telaffuz ediyorlar ki 'Bu fiyatlarda buranın satılması imkansız' diye bakıyoruz ama sonradan oranın satıldığını görüyoruz. 5 sene geriye döndüğümüz zaman, 50 lira olan bir arsanın bugün metresinin 500 lira olduğunu görüyoruz. Artık yüzde 20-25 ile en iyi yerlerde kat karşılığı arsa veren kişiler, yüzde 50 karşılığında arsalar vermeye başladılar. Bu da haliyle fiyatlara yansıyor ve rakamlar aldı başını gitti." Müteahhitlerin artık arsa bulmakta zorluk çektiklerini belirten Kurt, "Kıyıda köşede artık basit arsalar kaldı, bunlar bile muazzam prim yapmaya başladı. İstanbullu müteahhitler de buraya gelip yer arıyorlar ama artık yer yok. Bir an önce yeni planlarla yeni arsalar üretilmeden fiyatların önüne geçilmesi imkansız, durdurulamaz hale geldi" diye konuştu. İstanbul'un gürültüsünden, kirliliğinden kaçanların da tercihleri Trakya'dan yana kullandıklarını dile getiren Kurt, altyapılarının bunu kaldıramaz duruma geldiğini, İstanbul'un gürültüsü ve trafiğinin kendilerinde de artık olduğunu ifade etti. Tekirdağ ile Çorlu ve Lüleburgaz ilçelerinde trafiğin çok karmaşık hale geldiğine işaret eden Kurt, şunları söyledi: "Küçük İstanbul haline geldik. Buna çözümü bulacak kişiler, yetkililer ama çözümü çok çabuk bulmaları lazım yoksa hiç iyiye gitmiyoruz. Tabii ki mülk sahipleri, satanlar, bugün bu durumdan memnunlar ama 3 gün sonra öyle bir duruma geliyor ki sattığı yer daha sonra iki misline satılmış. Biz, yatırımcıya ev almak için bir tane mülk öneriyoruz ama arsa öyle değil. Aldıkları zaman '10 sene sonra o arsa 10 katı fiyata çıkar' diye uyarıyoruz yatırımcılarımızı." Arsa fiyatlarındaki artışın önüne geçmenin imkansız hale geldiğini ve çoğu yerlerde fiyatların yüzde 500'leri aştığını vurgulayan Kurt, şunları kaydetti: "Yeni bir seçim atlattık. İnsanlar 'Acaba' içindeydi o durum şimdi bitti. Artık tek partili bir hükümet kuruluyor. Bu da piyasaların beklediği istikrar demek. Birçok yatırımcı da frene basmıştı, 'Acaba hükümet kurulacak mı?' diye. Şimdi herkes, bu konuda rahatladı. Hangi görüşte olursa olsun insanlar, rahatladı. Paralar, piyasaya daha rahat sürülecek bence. Arsa fiyatları, daha da artacak bana göre." AA | 06.11.2015 - 14:20 | haberturk | [] | Tekirdağ'da gayrimenkul fiyatları arttı | Emlak | https://www.haberturk.com/ekonomi/emlak/haber/1149697-tekirdagda-gayrimenkul-fiyatlari-artti |
Meteoroloji Genel Müdürlüğü, yurdun bazı bölgeleri için kuvvetli rüzgar ve fırtına uyarısında bulundu. | CHA | Meteorolojiden yapılan açıklamada "Güney ve batı yönlerden orta kuvvette esmekte olan rüzgarın; bu geceden itibaren hızını arttırarak yarın Marmara, Kuzey Ege'de fırtına (50-80 Km/S), Güney Ege, Batı Akdeniz, İç Anadolu, Batı ve Orta Karadeniz'de kuvvetli rüzgar (30-60 Km/S) şeklinde eseceği, Çarşamba günü İç Ege, Batı Akdeniz, İç Anadolu, Karadeniz'in iç kesimlerinde kuvvetli ve zaman zaman fırtına (40-70 Km/S) şeklinde eseceği tahmin edilmektedir. Kuvvetli rüzgar ve fırtınanın meydana getireceği olumsuzluklara karşı (soba ve baca gazı zehirlenmeleri, ulaşımda aksamalar, ağaç ve direklerin devrilmesi vb.) dikkatli ve tedbirli olunması gerekmektedir" denildi. | 12 Ocak 2016 Salı, 09:13 | cumhuriyet | null | Meteoroloji'den kuvvetli rüzgar ve fırtına uyarısı | turkiye | http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/462287/Meteoroloji_den_kuvvetli_ruzgar_ve_firtina_uyarisi.html |
Bahçeli, Suruç'ta meydana gelen kanlı saldırı hakkında açıklama yaptı. | cumhuriyet.com.tr | Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli "Adıyaman Merkez / Doğanlı ve Çatalağaç bölgesiyle Şanlıurfa Suruç İlçesinde Meydana Gelen Terör Saldırıları" hakkında yazılı açıklama yaptı. "Terör kanlı yüzünü acımasız yönünü bir kez daha açığa vurmuş. İnsan hayatına kasteden canileri ön şartsız lanetliyorum" diyen Bahçeli, "Eğer Sayın Davutoğlu teröre karşı tavır alacaksa ve de imza atacak bir ortak arıyorsa öncelikle çözüm sırdaşı HDP’nin kapısını çalmalı ve bu PKK imalatını ikna etmelidir." dedi. Bahçeli'nin açıklaması şu şekilde: "Ortadoğu’da uzunca bir süredir sahnelenen ve küresel bir arka planı olduğu tartışmasız olan kaos ve karmaşanın giderek çıtayı yükselttiği anlaşılmaktadır. Komşu coğrafyalar istikrarsızlık ve isyan parantezine sıkışmış ve hapsedilmiş haldedir. Terör saldırıları tahammül sınırlarını ve hazmetme ölçülerini çoktan aşmış durumdadır. Bu karanlık tablo ülkemize yansımakla kalmayıp doğrudan doğruya tesir etmektedir. Nitekim Türkiye’nin milli güvenlik ve asayişi yüksek yoğunluklu risk ve tehlikelerle karşı karşıyadır. Mübarek Ramazan ve bayram günlerini geride bırakır bırakmaz sanki düğmeye basılmışçasına felaketler, ölümler ve saldırılar arka arkaya baş göstermiştir. Terör kanlı yüzünü, acımasız yanını, hain niyetini Adıyaman ve Şanlıurfa’da bir kez daha açığa vurmuştur. Adıyaman Merkez / Doğanlı ve Çatalağaç bölgesinde bölücü terör örgütü militanlarının açtığı ateş sonucunda bir vatan evladı şehit olurken, ikisi de yaralanmıştır. Kahraman askerimize Cenab-ı Allah’tan rahmet dilerken, yaralılara acil şifalar temenni ediyorum. “Analar ağlamayacak, terör bitti, bayrağa sarılı tabutlar gelmeyecek” yalan ve istismarına artık aldanacak kimseler kalmamıştır. Bilakis bölücü terör örgütü, imkan ve kabiliyetini ileri bir aşamaya taşımış, eylem yapma, pusu kurma ve silahlı saldırı kapasitesini daha da güçlendirmiştir. Geçtiğimiz 28 Şubat’ta Dolmabahçe’de toplanıp İmralı canisinin on maddelik ihanet metnini yol ve müzakere haritası olarak benimseyenler bölücülüğün ve terörün aldığı mesafede pay sahibi olan sorumsuzlardır. Bu gerçeği inkar edip tevil yoluna sapmaya çalışan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, bayramın ilk günü yaptığı eften püften açıklamalar sadece göz boyamanın ve suçluluk telaşının eseridir. Çözülme süreci PKK’nın hain taleplerine kuluçka işlevi görmenin yanında; devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne ağır hasar vermiştir. Bu gerçeği yok saymak, işlenen suç ve cinayetlere kılıf aramak hiç kimseye bir fayda sağlamayacağı gibi, iç huzur ve kardeşlik ikliminin lehine de olmayacaktır. Şiddete bulaşanlar, terörü politika vasıtası yapanlar, bölünmeyi çözüm sananlar, pazarlık masalarına oturup Türkiye’nin parçalanmasına açıktan hizmet edenler elbette emellerini gizlemeyeceklerdir. Maalesef ki Türkiye, kaynak ve kökeni malum olan her türlü terör örgütünün saldırı ve tahrik kuşatması altına alınmıştır. Ülkemizin çevresindeki çember giderek daralmaktadır. Ortadoğu’nun yeni baştan haritasını tanzim ve çizimini vahşet projelerine sabitleyen odaklar Türkiye’yi Irak, Suriye, Lübnan ve Libya’ya dönüştürmek için olağanüstü nitelikli bir provokasyonun içindedir. Kaldı ki, bugün öğlen saatlerinde Şanlıurfa ilimizin Suruç ilçesi Amara Kültür Merkezi bahçesinde meydana gelen kanlı terör saldırısının başka türlü izahı olmayacaktır. Bu kapsamda bedenine bomba saran azılı bir cani 31 kişiyi öldürmüş, 100’ü aşkın kişiyi de yaralamıştır. Kim olursa olsun, neye inanırsa inansın, hangi bahaneye sığınırsa sığınsın insan hayatına kast eden canileri ve terörist hedefleri tartışmasız, amasız ve önşartsız lanetliyorum. Terörle huzur arasında tarafsız ve yalıtılmış bir bölge olmadığını herkes görmeli, kabullenmelidir. Suruç’u kana bulayan terör saldırısının tüm boyutlarıyla aydınlatılması, iç yüzünün fail ve azmettiricileriyle birlikte ortaya çıkarılması milletimizin en haklı ve yerinde beklentisidir. Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu isimli paravan bir oluşumun, “Kobani’yi beraber savunduk, beraber inşa ediyoruz” kampanyası çerçevesinde toplanan kalabalığın Suruç’a hareketi felaketle sonlanmıştır. Kobani’deki sözde devrimi savunma amacıyla bir araya geldiklerini söyleyenleri; HDP, ESP gibi terör şubesi partilerle birlikte bölücülüğün yanında saf tutmuş bazı sivil toplum kuruluşları desteklemiştir. İstanbul’dan Suruç’a Kobani bahanesiyle yola çıkanların bir defa amaç ve yöntemleri halis ve ahlaki görülemeyecektir. Kobani aşkıyla yanıp tutuşanların bu aziz millete karşı mensubiyet sancısı, bu kutlu vatana yönelik muhabbet ve sevgi bunalımı yaşadığı kuşkusuzdur. Türkiye’de yardım edilecek yer ve insan bitmiştir de geriye bir tek Kobani mi kalmıştır? Bu sorunun samimiyetle cevaplandırılması lazımdır. İstanbul’dan kafilelerle Suruç’a gidenlere izin verilmesi, gerekli tedbir ve güvenlik önlemlerinin alınmaması ayrıca sorgulanması ve değerlendirilmesi gereken bir muammadır. Terör örgütü PYD’ye yardım ve yataklık hevesiyle Kobani’ye açılan koridordan geçme gayesi taşıyanları ateşin içine iten, canlı bomba alçaklığıyla muhatap yapan ilişki ve irtibatların sis perdesi de mutlaka aralanmalıdır. Karşımızda çok ciddi bir istihbarat ve güvenlik zaafı olduğu ortadadır. Türkiye’nin canlı veya cansız bomba kazanına çevrilmesinde hiç şüphe yok ki hükümet her yönüyle mesuldür. AKP’nin ikircikli, ilkesiz, lekeli ve marazi politikaları teröristlere ümit aşılamaktadır. İstanbul’dan Suruç’a kadar hiçbir yol kontrolüne uğramadan, hiçbir çevirme ve engellemeye maruz kalmadan seyahat eden, neye ve kimin yararına faaliyet gösterdikleri net olan Kobanicilere devlet irade ve idaresi gösterilememiştir. İhmaller zinciri Suruç’taki canlı bombacıya ve arkasında duran alçaklara aradıkları kanlı fırsatı vermiş, sonuçta Türkiye bu menfur hadiseye kilitlenmiştir. Türkiye’yi Ortadoğu kabusuna çekmek ve çivilemek için örtülü operasyon yapıp kutuplaşma ve kavga ortamını tahkim edenler içimizden devşirdikleri kurye ve maşalarla terör kartını yeniden açmışlardır. HDP’nin eli sazlı eşbaşkanının “halkımız kendi güvenliğini almak durumunda” ifadeleri Suruç saldırısından kimlerin nemalanma arayışında olduğunu bariz şekilde gözler önüne sermiştir. Başbakan Davutoğlu’nun bugün akşam saatlerinde yaptığı talihsiz ve isabetsiz konuşması da Suruç katliamını anlamlandırmakta zorluk çektiğine işaret etmektedir. IŞİD ve PYD arasındaki çatışmayı Türkiye’ye taşımak isteyenlere koz verircesine, dört siyasi partinin genel başkanlarının bir araya gelerek teröre karşı ortak bir deklarasyona imza çağrısı samimiyet ve gerçeklerden uzaktır. Milliyetçi Hareket Partisi’nin şiddet ve teröre karşı nerede durduğu bellidir. Bu konuda hiç kimseye ispat yükümlülüğü yoktur. Eğer Sayın Davutoğlu teröre karşı tavır alacaksa ve de imza atacak bir ortak arıyorsa öncelikle çözüm sırdaşı HDP’nin kapısını çalmalı ve bu PKK imalatını ikna etmelidir. Bunun için Dolmabahçe mutabakatından dolayı millet huzurunda özür dilemeli, pişmanlık duymalıdır. Milliyetçi Hareket Partisi’nin duruşu deklarasyonlara bağlı olmayıp büyük Türk milletinin bizatihi varlık ve vicdanıyla temellenmiştir. Terörle arasına çizgi çekemeyenler, bölücülerle şaibeli ve şuursuz ilişki kuranlar hazırlanacak bir deklarasyona imza yerine Türkiye’nin milli hak ve çıkarlarını savunacak erdemi gösterebilmelidir. Milliyetçi Hareket Partisi kaynak ve gerekçesi ne olursa olsun her türlü şiddet, terör ve bölücülük zehrine hasımdır ve bunların karşı cephesindedir. Bu çerçevede partimiz, konum ve durumundan taviz vermeyeceği gibi sahte oyalamalara ve imza tuzaklarına kapalı duracaktır." | 20 Temmuz 2015 Pazartesi, 22:37 | cumhuriyet | null | Bahçeli'den Suruç açıklaması | turkiye | http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/326038/Bahceli_den_Suruc_aciklamasi.html |
Üst kurul kanala, bir önceki ayın reklam gelirinin yüzde 1’i oranında idari para cezası kesti | null | , Latif Erdoğan’ın MHP Milletvekili Meral Akşener’in kaseti olduğu iddiaları nedeniyle A Haber’in, “Yayın hizmetleri, insan onuruna ve özel hayatın gizliliğine saygılı olma ilkesine aykırı olamaz, kişi ya da kuruluşları eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü, aşağılayıcı veya iftira niteliğinde ifadeler içeremez” ilkesini ihlal ettiğine karar verdi. Üst kurul kanala, bir önceki ayın reklam gelirinin yüzde 1’i oranında idari para cezası kesti. | 14.05.2015 - 03:59 | haberturk | ['aykut yilmaz', 'rtük', 'meral akşener', 'ceza', 'a haber'] | RTÜK’ten A Haber’e Meral Akşener cezası | Gündem | https://www.haberturk.com/gundem/haber/1078147-rtukten-a-habere-meral-aksener-cezasi |
Son dakika! İstanbul Valisi Vasip Şahin ve İBB Başkanı Mevlüt Uysal İstanbul'da ekmek fiyatlarının yükselmesinin ardından bir açıklama yaptı. Vali Şahin, "250 gram ekmek 1.25 TL olarak satılıyor. Ekmek fiyatında bir değişiklik yok. 200 gram ekmek 1 TL'den tüketiciye ulaştırılacak" dedi. Başkan Uysal ise, "Halk ekmeği 75 kuruştan satıyoruz. Amacımız esnafla rekabet değil. Biz kamu hizmeti yapıyoruz. Bizim bazı maaliyetlerimiz az olabilir. Ekmekte de kamu hizmetini öne alırsak 2 milyon ekmek rakamını daha da yukarı çıkarabiliriz" dedi. Uysal ve Şahin, fiyatlara uymayanların denetlenerek cezaya tabi tutulacağını da belirtti | HABERTURK.COM | İstanbul Valisi ve İBB Başkanı Mevlüt Uysal ekmek fiyatlarında yaşanan artışın arrdından ortak basın toplantısı düzenledi. Vali Şahin yaptığı açıklamada ekmeğe zam yapılmayacağını belirtti. Uysal ise, halk ekmek uygulamasının devam ettiğini, 250 gram ekmeğin 75 kuruştan satıldığını duyurdu. "250 gram ekmek 1.25 TL olarak satılıyor. Ekmek fiyatında bir değişiklik yok. 200 gram ekmek 1 TL'den tüketiciye ulaştırılacak. Farklı fiyat uygulayanlarla ilgili hem biz Valilik olarak, hem ticaret odamız hem de ilçe belediyesi zabıtaları denetleyecek." "Sevgili vatandaşlarımıza ekmekteki dalgalanmadann dolayı açıklama yapıyoruz. Halk ekmeğin temel hedefi fiyatlarda dengelemeyi sağlamak, kaliteli ve sağlıklı ekmek sağlamak. Halk ekmeği 75 kuruştan satıyoruz. Amacımız esnafla rekabet değil. Biz kamu hizmeti yapıyoruz. Bizim bazı maaliyetlerimiz az olabilir. Ekmekte de kamu hizmetini öne alırsak 2 milyon ekmek rakamını daha da yukarı çıkarabiliriz. Açıklanan rakamlar esnafı zorda bırakmayacak rakamlar. Bu dönemleri fırsat bilip, özellikle değerlendirip artış yapmaya kalkan varsa tedbir alacağız" | 03.10.2018 - 15:24 | haberturk | ['son dakika', 'son dakika haberler', 'haberler', 'istanbulda ekmek fiyatları', 'ekmek fiyatlarına zam', 'gündem', 'vasip şahin', 'mevlüt uysal', 'istanbulda ekmek zammı', 'son dakika istanbul haberleri'] | Son dakika! İstanbul'da ekmek fiyatları ile ilgili flaş açıklama | Alışveriş | https://www.haberturk.com/istanbul-da-ekmek-fiyatlari-ile-ilgili-valilikten-aciklama-2166133-ekonomi |