abstract
stringlengths
1
1.33k
author
stringlengths
1
56
content
stringlengths
1
248k
date
stringlengths
18
32
source
stringlengths
2
51
tags
stringlengths
2
572
title
stringlengths
3
221
topic
stringlengths
3
23
url
stringlengths
45
224
İstanbul’daki 5.8’ik deprem Bridgefy’yı tetikledi; çevrimdışı mesajlaşma uygulamasını indiren indirene. Yıkıcı bir depremde telekomüniskasyon ve ağ iletişimi bloke olursa hayat kurtaracak kadar elzem. Afetlerde indirme grafiği yükseliyormuş da bir başarı hikayesi var mı, henüz bilinmiyor. Ancak internet olmadan Bluetooth üzerinden örgüsel ağla cihazdan cihaza köprü kurarak ulaşan Bridgefy esas Hong Kong’daki gösterilerle ünlendi. Otoritenin kontrolü dışında haberleşmek için on binler tarafından indirildi. Pekin’in bloke edemediği uygulamanın kullanımı iki ayda yüzde 3 bin 685 artış gösterdi...
null
Bridgefy’ın işlevsel spektrumu çok geniş. Aslında hangi amaçla kullanılacağına dair akıl vermeye hiç gerek yok ama uygulamanın tanıtımında “Konserlerde, afetlerde ve kitle hareketlerinde iletişim için birebir” deniliyor. San Francisco merkezli bir Meksika girişimi Bridgefy; internet olmadan Bluetooth’la 100 metre mesafedeki cihaz üzerinden örgüsel ağla iletişimi sağlıyor. Şirketin kurucu CEO’su Jorge Rios, startup hikayesini anlatırken “Haberleşmek ölüm kalım meselesi olabilir. Biz de telekomünikasyon şirketlerinin zayıf kaldığı pazarlara girebileceğimizi düşündük. Böylece acil durumlarda insanlar arasında iletişim kopmayacaktı. Bize göre akıllı telefonu olan milyarlarca insan bilgi paylaşımı için internete ihtiyaç duymamalı” diyor. İşte 5.8’lik Silivri depremi sonrası duyan Bridgefy’a sarılıyor. O perşembe öğle vakti sallantının saniyesinde kızımı arayıp olası tele-trafik kaosuna katkıda bulunmamak için anında telefonu kapattığım için iletişim problemim olmadı. Ancak toplanma yerinden büyük İstanbul depreminin ölçeğine bütün o tartışmalardan önce GSM fiyaskosu o günün konusu oldu. Dolayısıyla alternatif haberleşme yolları için bir arayış başladı ve çevrede gördüğüm kadarıyla Bridgefy öne çıktı. Bridgefy gibi iOS ve Android uygulaması mevcut FireChat ve benzeri başka çevrimdışı mesajlaşma seçenekleri de var. Uluslararası Sosyal Medya Derneği (USMED) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Yusup Bakkal AA’ya anlatmış seçenekleri: “Yanınızda mobil cihaz ve internet yoksa, amatör telsizcilik eğitimi almak hayati avantaj sağlayabilir. Mobil cihaz var fakat internet yoksa, hem Android hem iOS’ta bulacağınız Bluetooth teknolojilerini kullanabilirsiniz. En popüleri FireChat. Vojer, Flows, goTenna, Bridgefy gibi aynı altyapıyı kullanan birçok uygulama var.”  FireChat en popülerdi… Fakat Hong Kong’da, suçluların Çin’e iadesini içeren yasa tasarısına karşı hazirandan bu yana devam eden son protesto gösterilerinden önce. Özel yönetim bölgesinde 2014’te yaşanan "Şemsiye Hareketi"nde FireChat başroldeydi. Bugün ise Hong Kong’da 100 metre mesafeden başlayarak cihazdan cihaza bütün kenti kapsama altına alabildiği söylenen Bridgefy 75 bin kişi tarafından indirilmiş. İki ay gibi bir sürede uygulama kullanımı yüzde 3 bin 685 artış göstermiş, Pekin’in internet üzerindeki kontrolü ve sansüre karşı önlem olarak. Bridgefy CEO’su Jorge Rios, “En acil durumlar için” diyor ürünü hakkında, ancak hayatın aciliyet skalası da çok geniş. “Konser ve spor müsabakası gibi aşırı kalabalık etkinliklerde kullanılabilir” seçeneğini veriyor mesela. Dünyanın herhangi bir yerinde kasırga ya da deprem olduğunda da indirme grafiklerinin yükseldiğini anlatıyor. Afet ortamında bir Bridgefy başarı hikayesi var mı, bilmiyorum. Ama Hong Kong vakası şirketin reklam panosu gibi şu an. Rios, “İletişime en fazla ihtiyaç duydukları ortamda Hong Kong’lulara yardımcı olmak onur verici bir imtiyaz. Özgür iletişim hizmeti verirken herhangi bir ihtilafta taraf tutan siyasetimiz yok, sadece barışçı çözüm istiyoruz. Bridgefy, ürünün kullanım şekliyle ilgili bir sorumluluk taşımıyor, paylaşılan içerik üzerinde de kontrolü yok” diyor. Rios, bir de teknolojiyi başka programcılarla paylaşıp onların uygulamalarını çevrimdışı kullanıma açmak için girişimde bulunduklarını söylüyor. Böylece günün birinde Uber, WhatsApp, WeChat ve Tinder internetsiz kullanılabilirmiş. Tinder demişken… Hong Kong’daki göstericilerin Tinder üzerinden mesajlaşıp toplandıkları çok yazıldı çizildi. Telegram’dan mesajlaşıldı, Pokemon GO haritaları üzerinde eylem noktaları paylaşıldı, Uber sürücülerinin bir noktadan diğerine eylemci taşırken GPS’i kapattıkları haberleri yayıldı. Giderek büyüyen gösteriler karşısında geçen ay yasa tasarısı geri çekildi, ancak protestoları dindirmeye yetmedi. Gaz ve plastik mermi kullanan polisle çatışmalar şiddetlendi, parlamento basıldı. Son olarak 18 yaşındaki bir öğrencinin yakın mesafeden plastik mermiyle vurulup göğsünden yaralanması protestoları tırmandırdı. Eylemciler şimdi bütün tutukluların affını ve polis şiddetine karşı bağımsız soruşturma açılmasını istiyor. “Pekin’in kuklası” dedikleri şehrin baş yöneticisi Carrie Lam’ın istifasını talep edenler de var. Bir zamanlar parlamentolar sosyal medya üzerinden baskına uğrardı. Ancak görünen o ki, Twitter’dan protesto örgütlemek artık tarihe karıştı; otoritenin kontrolü dışındaki teknoloji egemen oldu. Hatırlayan var mı, Moldova’da Komünist Parti seçimi kazanınca parlamento baskınıyla doruğa çıkıp sonunda “Twitter Devrimi” adını alan olayların üzerinden on yıl geçti.
04.10.2019 - 02:14
haberturk
[]
Konsere, depreme, protestolara haberleşme köprüsü: Bridgefy
null
https://www.haberturk.com/yazarlar/ayse-ozek-karasu/2527786-konsere-depreme-protestolara-haberlesme-koprusu-bridgefy
Yakışıklı oyuncu Kerem Bursin'in yüzüğü kafa karıştırdı...
null
Genç kızların gözdesi yakışıklı oyuncu Kerem Bursin, önceki gün bir arkadaşıyla öğle yemeği yedi. Sözcü'nün haberine göre; çıkışta gazetecilere selam veren oyuncu yeni çektikleri filmin bittiğini ve olumlu tepkiler aldığını söyledi. Parmağındaki yüzü soran ve “Nişanlandınız mı?” diyen gazetecilere “Yok canım bu yüzüğü ablam hediye etti, ben de hangi parmağıma takacağımı bilemedim o parmağıma oldu ben de oraya taktım” dedi. Sevgilisi “Yağmur Tanrısevsin ile ilgili beraberliğiniz nasıl gidiyor” sorusuna “İyi gidiyor herhalde” yanıtını verdi.
09.11.2014 - 16:59
haberturk
['kerem bursin', 'yağmur tanrısevsin']
Kerem Bursin'in yüzüğü olay oldu!
H. Bunu Konuşuyor
https://www.haberturk.com/magazin/herkes-bunu-konusuyor/haber/1007756-kerem-bursinin-yuzugu-olay-oldu
Anayasa Mahkemesi, ÖSYM'nin sınav sorularını açıklanmaması hükmünü iptal etti. Karara göre, ÖSYM'nin soru ve cevapları öğrenilecek.
null
Anayasa Mahkemesi, ÖSYM Başkanlığı tarafından uygulanan sınavlara ait soru ve cevapların, Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamı dışında bırakılmasını öngören kanun hükmünü iptal ederek, yürürlüğünü durdurdu. Anayasa Mahkemesi, kamuoyunda Torba Yasa olarak bilinen, 6495 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un bazı hükümlerini iptal etti. CHP, söz konusu düzenlemenin bazı maddelerinin iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne başvurmuştu. Başvuruyu esastan görüşen Yüksek Mahkeme, Kanun'un ÖSYM Başkanlığı tarafından uygulanan sınavlara ait soru ve cevapların, Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamı dışında bırakılmasını öngören kanun hükmünü Anayasa'ya aykırı buldu. Torba Yasa ile getirilen, Sağlık Bakanlığı ve bağlı kuruluşların, bütün kamu ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarından sağlık hizmeti alanların, bu kuruluşlara vermek zorunda oldukları kişisel bilgilerle bu kimselere verilen hizmete ilişkin bilgileri, diğer kuruluşlardan istemesi, toplaması, işlemesi ve paylaşmasını öngören düzenleme de iptal edildi. Mera, yaylak ve kışlakların, tespiti, tescili, belediyelere, il özel idarelerine veya ilgili idarelere tahsisi, bu yerlerdeki yapıların alanlarına ilişkin3194 sayılı Kanun'un ek 4. maddesi de Anayasa'ya aykırı bulundu. Düzenlemenin yürürlüğü, kararın Resmi Gazete'de yayınlanmasına kadar durduruldu. Mimari projelerin, özgün fikir ifade edip etmediğine karar vermeye yetkili mimari estetik komisyonunun, özgün fikir ifade eden mimarlık eser ve projelerinde "eser sözleşmesinde işleme izni verilenler" ile ilgili zorunlu olduğuna karar verilen değişikliklerin izin alınmadan yapılabilmesine ilişkin hüküm de iptal edildi. Sayıştay'ın, merkezi yönetim bütçesi kapsamındaki kamu idareleri ile sosyal güvenlik kurumlarını, mahalli idareleri, sermayesindeki kamu payı doğrudan veya dolaylı olarak yüzde 50'den fazla olan özel kanunlar ile kurulmuş anonim ortaklıkları, diğer kamu idarelerini denetlemesini düzenleyen hükümdeki "yüzde 50'den fazla olan" ibaresi Anayasa'ya aykırı bulundu. Sayıştay'ın, kamu payı yüzde 50'den az olmamak kaydıyla ilgili yasada sayılan idarelere bağlı veya bu idarelerin kurdukları veya doğrudan doğruya ya da dolaylı olarak ortak oldukları her çeşit idare, kuruluş, müessese, birlik, işletme ve şirketleri denetlemesine yönelik düzenlemenin de "yüzde 50'den az olmamak kaydıyla ibaresi iptal edildi. Öte yandan, Anayasa Mahkemesi, 6475 sayılı Posta Hizmetleri Kanunu'nun 3. maddesinin (1) numaralı fıkrasının "Adres bilgi kayıt sistemi: 25 Nisan 2006 tarihli ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu ve ilgili mevzuatı saklı kalmak kaydıyla, 'gerçek' kişilerin rızası alınarak gerçek ve tüzel kişiler ile kamu kurum ve kuruluşlarına ait fiziki ve elektronik adreslerin, reklam ve tanıtım amacıyla PTT hizmetlerinden yararlananlara ücret karşılığı kullandırılmasına yönelik olarak oluşturulan PTT'ye ait veri tabanını" şeklindeki bendinde "ilgili mevzuatı saklı kalmak kaydıyla" ifadesinden sonra gelen "gerçek" ibaresini iptal etti. Anayasa Mahkemesi ayrıca, kamuoyunda "28 Şubat mağdurlarına sicil affı" olarak bilinen düzenlemeye ilişkin iptal istemini reddetti. Bu arada, Yüksek Mahkeme, özel hastanelerde biometrik tarama getiren düzenlemenin iptal isteminin ilk incelemesini tamamlayarak, dosyayı daha sonra belirlenecek bir tarihte esastan görüşmeyi kararlaştırdı.
06.12.2014 - 03:57
NTV Haber
['Türkiye']
AYM'den iptal kararı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/aymden-iptal-karari,OLz9FE0siEaV-r49c_v4pg
Muğla'nın Milas ilçesindeki ormanlık alanda, yangın çıktı. Yangının söndürülmesi için havadan ve karadan müdahaleye başlandı. Dalaman'da dün çıkan orman yangını da sabah saatlerinde kontrol altına alınmıştı.
cumhuriyet.com.tr
Milas'ın Kıyıkışlacık Mahallesi'nde kızılçam ağaçlarının bulunduğu ormanlık alanda, saat 09.00 sıralarında, henüz bilinmeyen nedenle yangın çıktı. İhbar üzerine bölgeye orman ve itfaiye ekipleri sevk edildi. Kıyıkışlacık Mahallesi'nde tehlike yaratmaması için yerleşim yeri yakınında ayrıca ekipler konuşlandırıldı. Yangını söndürmek için havadan ve karadan müdahaleye başlandı. Dün öğleden sonra Dalaman Karacağaç mahallesinde başlayan ve ardından Fethiye'nin Göcek Mahallesine sıçrayan orman yangını yaklaşık 300 hektarlık alanda etkili olmuştu. Gece boyunca zaman zaman etkisini arttıran rüzgar nedeniyle sarp arazide gece boyunca devam eden orman yangını sabah saatlerinde rüzgarın dinmesi ile etkisini düşürmüştü. Sabah erken saatlerde helikopterlerin sık sık yanan alanlara sorti yapması sonucu yangının ilerlemesi durduruldu.
11 Temmuz 2019 Perşembe, 10:36
cumhuriyet
null
Dalaman'ın ardından Milas da yanıyor
turkiye
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/1481802/Dalaman_in_ardindan_Milas_da_yaniyor.html
Rio’da tekvando kadınlar 67 kiloda Nur Tatar çeyrek finalde Almanya adına mücadele eden Rabia Güleç ile karşılaşacak.
null
Brezilya’da devam eden 2016 Rio Olimpiyat Oyunları’nda tekvando kadınlar 67 kiloda Olimpiyat ikincisi Nur Tatar, ilk turda 4 yıl önce yarı finalde yendiği Avustralyalı Varmen Marton’u 11-1 mağlup ederek çeyrek finale yükseldi. Milli tekvandocu Nur Tatar saat 21:00’deki çeyrek finalde Almanya adına mücadele eden Rabia Güleç ile karşılaşacak.
19.08.2016 - 16:47
Ntvspor
['Rio Olimpiyatları']
Nur’un Rio’da rakibi Rabia!
Spor
https://www.ntv.com.tr/spor/nurun-rioda-rakibi-rabia,3M_UBpqpNEGorH7zOLq6pQ
İstanbul’u nefes alınamaz hale getiren sistemi ve kentsel dönüşüm politikaları altında yok olan hayatları anlatan ödüllü belgesel ‘Ekümenopolis: Ucu Olmayan Şehir’ vizyona girdi. Mutlaka görülmesi gereken filmi yönetmeni İmre Azem’den dinledik.
null
Her gün televizyonda, gazetelerde görüyoruz daha doğrusu maruz kalıyoruz. Toplu konutlar, siteler, yeni şehirler... Reklam panolarından ibaret olsa iyi, panoların arkasında artık gerçekleri var. Yeni inşa edilen bu şehirlerle, TOKİ’lerle, AVM’lerle dolu etrafımız. Bir şehirde yaşarken en kötü şey Terry Gilliam’ın ‘Brazil’ filmini hatırlamak olmalı galiba. Daha da kötüsü, koca bir kabusu andıran Brazil-vari bu dünyaya alışıyoruz, yaşıyoruz sonuçta. Çok küçük bir bütçeyle çekilen ve bir haftalığına gösterime giren ‘Ekümenopolis: Ucu Olmayan Şehir’ alıştığımız bu ‘kabus’un ne olduğunu, kentsel dönüşüm politikaları altında şehrin neye dönüştüğünü gözler önüne seriyor. Bunu yaparken hem büyük resme bakıyor; neoliberal politikaların sonuçlarını masaya yatırıyor hem de bu ‘dönüşüm’ yok ettiği hayatları gösteriyor. 3. Köprü’den ulaşım sorunlarına, emlak krizinden küresel kent iddiasına, Sulukule’den Taşoluk’a, gökdelenlerden Ayazma’ya kadar İstanbul’un ‘gerçek’ yüzü 90 dakika karşımızda duruyor bir bakıma. Dahası, 90 dakikadan çok fazlasını veriyor ‘Ekümenopolis’. Yönetmen İmre Azem’le filmi ve tabii ki İstanbul’u konuştuk. Ve, son hakkımız kaldıysa eğer ‘bu filmi mutlaka görün’ diye şimdi tam sırası diyebilirim. Sokak galası Taksim Gezi Parkı’nda yapılan, birçok uluslararası film festivalinden ödülle dönen, SİYAD En İyi Belgesel ödüllü ‘Ekümenopolis’i İstanbul Beyoğlu Majestik ve Ankara Kızılırmak sinemalarında izleyebilirsiniz. ‘Ekümenopolis’ terimi, azmanlaşan kentlerin teorik olarak en son evresini anlatıyor, o da dünyadaki bütün şehirlerin bir şekilde birbirleri ile birleşme hâlidir. Bugün İstanbul'dan Kocaeli'ne veya öteki tarafta Tekirdağ'a kadar giderseniz, arada artık hiç boş arazi kalmamış olduğunu, her yerin ya konut alanı, ya sanayi, ya ticaret alanları ile dolduğunu görürsünüz. Yani bu otoyolların çevresinde oluşan kuşaklar ile kentler birbirlerine eklemleniyorlar ve azmanlaşan İstanbul etrafındaki kentleri yutuyor. ‘Ekümenopolis’i bu anlamda kullanıyoruz. Evet dediğin gibi her şey oldukça göz önünde, ama biz artık yüzeysel bir çağda yaşadığımız için, bunun altında yatan dinamiklere bakmıyoruz, altında ne var araştırmıyoruz. Mesela, “trafik problemi” diyoruz veya “betonlaşma problemi” diyoruz. Tarihi doku kayboluyor, mahalleler yıkılıyor, ormanlar, su havzaları yok oluyor. Aslında sorun bunları “problemler” olarak görmemizden kaynaklanıyor. Bunlar gerçekte problemler değil, sonuçlar. Yanlış kentleşme politikalarının sonuçları. Kentleşme politikaları elbette kanımca yanlıştır, ama burada onları listelemek değil onların da altında yatan temel sorunlara parmak basmak gerekir. Sonuçta bu temel yaklaşımlar bu politikaları doğuruyor. Birincisi, gelişmişlik anlayışımızın çarpıklığı... Filmde görüşlerine başvurduğumuz sosyolog Şükrü Aslan’nın dediği gibi, bir toplumun gelir düzeyinin artması evet önemlidir, ama o gelirin toplumda eşit paylaşılması ondan daha da önemlidir. Bir toplumun gelişmişlik düzeyi birincisi ile değil ikincisiyle ölçülür. Biz yaptığımız yol miktarı, konut sayısı, her gün trafiğe çıkan araç sayısındaki artış ile ölçüyoruz gelişmişliği. Burada temel bir sorun var. İkinci sorun ise demokrasiye olan yaklaşımımız. Biz demokrasiyi oy oranları ile kısıtlıyoruz, ve İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra evrensel olarak terk edilmiş olan çoğulcu demokrasi anlayışıyla meselelere yaklaşıyoruz. Aslında artık dünyada çağdaş demokrasi hak temelli bir demokrasidir. Mesela bir örnekle anlatmak gerekirse, eğer siz bir oylama yapsanız ve halkın yüzde 99’u benim evimi yıkmak istese, bizim demokrasi anlayışımızda o ev yıkılır. Ama hak temelli bir demokraside, çoğunluk ne derse desin, o ev benim barınma hakkım, insan hakkımsa yıkılamaz. Özellikle bu günlerde ülkemizdeki demokrasi anlayışını anlatmak için sıkça kullanılan “ileri demokrasi” aslında ilkel bir demokrasi anlayışına, çoğulcu anlayışa dayanmaktadır. “Kardeşim ben seçildim, Taksim’i kapatırım, şuraya da otoban yaparım” derseniz, bu demokrasi olmaz.. Temeldeki bu anlayış kentsel süreçlerden halkı dışlayan, kent hakkı, barınma hakkı, sağlık, eğitim, yaşanabilir temiz bir çevre hakkı gibi en temel insan haklarımızı ihlal eden bir kentleşmeyi doğuruyor. Asıl problemi buralarda aramalıyız. Küresel kent özünde küresel sermayeye cazip hale getirilmiş kent demektir. Bunu yapmanın yolu da yatırımlara yüksek geri dönüş oranları sağlamaktır. Mesela şehir merkezinde çok cazip bir arazi vardır. Üzerinde 200 yıllık eski bir mahalle vardır belki, 4-5 bin kişinin yaşadığı, ama önemli değil. Bir kaç senede insanlar oradan sürülür, evleri yıkılır, arazi temizlenir. Zaten ne yapacak o insanlar şehir merkezinde, gitsinler TOKİ’nin yaptığı şahane bloklarda otursunlar! Hem biz mecbur bırakmazsak kim alacak o kadar boş daireyi şehrin 40 kilometre dışında? Sonra araziyi 200 milyon dolara satarsınız bir Dubai şeyhine, o da oraya 300 milyon dolarlık bir yatırımla dünyanın bilmem kaçıncı en yüksek akıllı gökdelenini diker. Formatı bellidir zaten artık, altı AVM, üstü ofis ve rezidans. 2-3 senede 500 milyon dolarını 3’e 5’e katlar. Tabii o gökdelenin oraya dikilmesi bizim hala değiştirilmemiş bazı kanunlarımıza, anayasamıza aykırıdır, şeyh onların da değişmesini talep eder yatırımını garanti altına almak için. Apar topar onlar da değişir, tabi şeyhimiz mağdur olmasın. Belediye bizden toplanan vergilerle oraya altyapı hizmetleri götürür, şeyh bunlara dokunmaz. Yüzlerce milyon dolarlar bizim cebimizden buralara akar gider. Öte yandan şahane TOKİ dairelerine taşınan mahalleli her ay artan TOKİ taksitlerini ödeyemez ve banka evi ellerinden alır. Onlar da işleri varsa eğer bir bodrum katında kiraya çıkarlar. Şanslı olanlar belki o yeni yapılan şeyhin rezidansında temizlikçi olur, kimisi AVM’de McDonalds’ta hamburger satar. Bazısı şeyhin gökdeleninin karşısında yapılan yeni iş merkezinin inşaatında çıkan yangında can verir, çoluğu çocuğu açıkta kalır. İş bulamazlarsa daha da güzel, belki çekip giderler buradan, zaten parası olmayanın, tüketmeyenin ne işi var burada? İşte alın size küresel kent. Tehlikenin büyüklüğü aslında yukarıda bahsettiğim ‘temel yaklaşım’dan kaynaklanıyor. Bu insan odaklı olmayan, projeci, sermaye taraftarı yaklaşımın ürettiği her çözüm bizi bataklığa daha derin saplayacak. Hepimiz aynı gemideyiz. Batarsak beraber batacağız. Bu yanlışlardan biran önce dönülmesi gerektiğini, çağdaş demokrasiyi özümsemiş, bilimsel, eşitlikçi ve katılımcı bir sistem kurmamız lazım. Yalnız burada bir özeleştiri de yapmadan olmaz. Biz de toplum olarak oldukça meraksız ve umursamaz bir kitleyiz. Günü kurtarmaya odaklı, çocuklarımıza, torunlarımıza nasıl bir gelecek, nasıl kentler bırakacağımızı pek düşünmeyen, mirasyedi bir toplumuz. Zaten hep diyoruz ya, kentler toplumun aynasıdır diye... İstanbul’a bakarak bir anlamda kendimizi görüyoruz. Bizler haklarımızın bilincine varıp, yaşadığımız mekanların önemini kavrayıp kent hakkımızı, eğitim, sağlık, barınma, yaşabilir bir çevre, güvenceli bir iş gibi temel insan haklarımızı talep etmeden bu temel yaklaşımların değişmesini ummak çok büyük saflık olur. Bence her politikanın, kente yapılan her müdahalenin bir geri dönüşü var. Gün gelir bu devasa gökdelenler de yıkılır, yerlerine parklar yapılır. Ama en büyük tehlike bunların farkında olmamak… Kentsel dönüşüm konusu büyük bir propagandaya dönüştü. Bir yandan deprem diyerek insanları korkutuyorlar, diğer yandan geçirdikleri yasalarla Cumhuriyet tarihinde görülmemiş yetkileri merkezi yönetimde topluyorlar. İnsanlar hem bilinçsiz hem çaresiz. Belli bir kesim de buradan kendine rant geleceği umudu ile bu süreci destekliyor, kendi mahallesinin yıkılmasına göz yumuyor. İşin içine mülkiyet meselesi girince işler biraz karışıyor. Bazıları 50-60 yıllık mahallesini 10 bin-20 bin TL için terk etmeye hazır. Orta ve üst sınıflar zaten gecekondu mahallelerini başından beri hep hor görmüşler, kentin en güzel yerlerine yapılmış bu tek katlı şirin evler de gözleri var. Oralara kendileri yerleşmek istiyorlar. Aynı şekilde kentin tarihi mekanlarında yoksulların oturması istenmiyor. Kısacası bir kabullenmişlik var toplumun birçok kesiminde. Ama kentsel dönüşümden etkilenen mahalleler artık birleşiyorlar, birbirlerinin deneyimlerinden öğreniyorlar. Bir Ayazma deneyimi, bir Sulukule deneyimi, Ankara Dikmen vadisinde yaşananlar, Sarıgöl, Başıbüyük, Tarlabaşı, bunlar artık biliniyor, konuşuluyor, sonuçları da ortada. İnanıyorum ki örgütlenen ve bilinçlenen mahalleler bu kandırmacalara gelmeyecek, yaşam alanlarına, mahallelerine ve sonuçta yaşadıkları kentlerine gitgide daha sıkı sarılacaklar. ‘’İstanbul’daki ekolojik eşikleri aştınız. Nüfus eşiklerini aştınız. Ekonomik eşikleri aştınız. Peki, nereye gidecek bunun sonu?’’ (Filmin tanıtımından) Bakın, rakamlar çok net: İstanbul’un coğrafyası ancak 5 milyon nüfusu kaldırabilirken, bu kent şu an 16-17 milyona dayanmış durumda. Kendi kendini yok eden bir organizmaya dönüşmüş durumda. Nüfus ve yatırımlar bu kente akmaya devam ettiği sürece bu süreç hızlanarak devam edecek. Bir balon düşünün, devamlı şişirilen. Bu balon gerilip gerilip limitine ulaştığında, yavaş yavaş sönmeyecek, birden patlayacak. Kent de aynı şekilde. Bir an önce bu balonu şişirmeyi bırakmamız lazım. Bunun için de en başta ülke çapında bir planlama anlayışına geçmemiz, neoliberal ekonomik modelin bize dayattığı rekabet eden bölgeler, esnek asgari ücret gibi politikalardan vazgeçmemiz, alternatif çekim alanları yaratmamız, toprak reformu ile köylülerin tarımdan hayatlarını kazanabilmelerini sağlamamız ve en önemlisi gitgide ilkelleşen demokrasi anlayışımızı çağdaş bir zemine oturtmamız lazım. Kent hakkı diğer insan haklarından, sağlık, eğitim, yaşanabilir bir çevre, güvenceli bir iş, gibi temel insan haklarından ayrılamaz. Bunlar tabii ki her insanın hakkı. Hatta hayvanların bile bu kentte yaşam hakları olduğundan bahsetmeliyiz. İçinde yaşadığımız kentler sermaye-politikacı işbirliği ile, —ki bu ikisini birbirinden ayırmanın anlamsız olduğunu düşünüyorum— tasarlanıyor. Onlardan gerçek anlamda demokratik, katılımcı, bilime dayalı bir mekanizma kurmaları beklenemeyeceğine göre, kentlilerin bu hakları talep etmeleri gerekiyor. 1 Mayıs’ta mesela bunun çok önemli bir örneğini gördük. Gerek kent hareketleri, mahalle dernekleri, gerekse diğer sosyal ve ekonomik haklar talep eden örgütler, gruplar bir arada yürüme iradesini gösterdiler 1 Mayıs’ta. Bunu çok önemsiyorum ve önümüzdeki süreçte ortak talepler üzerinden seslerinin çok daha gür çıkmasını umuyorum. Bu tür bir kurgu başından beri kafamızda vardı. Öncelikle bizim bütün söylemlerimizin arkasında insan var. Onun için kentte olup bitenlerin öncelikle bu hayatlar üzerindeki etkilerini göstermek istedik. Ama diğer yandan biliyorduk ki İstanbul’a bütüncül bir yaklaşımı ancak tepeden bir bakışla verebiliriz. Bunun için kaçınılmaz olarak helikopter görüntülerine yer verdik. Haritaları, animasyonları bu yukarıdan bakışı daha net ve basit bir şekilde anlatabilmek için kullandık. Kısacası bu seçimleri yaparken tek kriterimiz şuydu: Bu konuyu 90 dakikada bir uzmanlığı olmayan birine nasıl anlatırız, nasıl bu konulara daha duyarlı olmalarını sağlayabiliriz. Kurgu ve format konusundaki seçimlerimiz hep bu kritere şekillendi.
04.05.2012 - 14:22
null
[]
'Bu balon mutlaka patlayacak'
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/bu-balon-mutlaka-patlayacak,XV_s58MyiUuEAZ14MCS04g
Şanlıurfa'nın Suruç ilçesinde meydana gelen trafik kazasında 1 kişi öldü, 1 kişi yaralandı.
null
Şanlıurfa-Gaziantep karayolunun 52'nci kilometresinde Bekir Kayıcı (56) idaresindeki TIR ile karşı yönden gelen Selim Bozkurt yönetimindeki bir başka TIR çarpıştı. Kazada araç içerisinde sıkışan Kayıcı, olay yerinde hayatını kaybetti. Yaralanan Bozkurt ise 112 Acil Yardım ekibi tarafından Suruç Devlet Hastanesine kaldırıldı. İtfaiye ekipleri tarafından sıkıştığı yerden çıkarılan Kayıcı'nın cesedi, aynı hastanenin morguna götürüldü. Kaza nedeniyle trafiğe kapanan karayolu, araçların çekilmesinin ardından açıldı.
16.11.2015 - 07:00
Anadolu Ajansı
['Türkiye']
TIR'lar çarpıştı: 1 ölü, 1 yaralı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/tirlar-carpisti-1-olu-1-yarali,m5Ez5i_b9Ee_HVl2Rz6OiQ
Ukrayna'nın, terör suçundan aranan 2 şüpheliyi Türkiye'ye iade ettiği, bir Türk vatandaşının da iade edilmesinin beklendiği bildirildi.
null
Ukrayna Ulusal Polis Teşkilatı Basın Servisi'nden yapılan açıklamada, Ukrayna İçişleri Bakanı Arsen Avakov ve Ukrayna Emniyet Müdürü Sergiy Knyzev'in, İstanbul'da İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile bir araya geldiği toplantıyla ilgili bilgi verildi. Açıklamaya göre, organize suçlarla mücadelede, Ukrayna ile Türkiye arasındaki iş birliğinin devamının önemini vurgulayan Ukrayna Emniyet Müdürü Knyazev, "Bu konuda sert adımlar atılmasına dair aynı bakışa sahip olmamız önemli" dedi. İki ülkenin terör şüphelileriyle ilgili iade taleplerinin yerine getirildiğini belirten Ukrayna Emniyet Müdürü'nün, "Türkiye, Türk vatandaşı 28 suçlunun aranmasıyla ilgili bize talepte bulundu. Bunların hepsine yanıt verdik. Ayrıca biz, 23 terör, 31 dolandırıcılık, 36 kaçakçılık suçu şüphelisiyle ilgili soruşturma talebi gönderdik. Güvenlik güçleri tüm bu kişilerle ilgili Interpol kanalları üzerinden iş birliği yürüttü" dediği aktarıldı. Knyazev'in ayrıca, Türkiye'nin 2 Ukrayna vatandaşını, Ukrayna'nın da terör şüphesiyle aranan 2 Türk vatandaşını ülkelerine iade ettiğini, bir Türk vatandaşının ise Ukrayna tarafından Türkiye'ye iade edilmesinin beklendiğini söylediği belirtildi. Açıklamada, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun da, Türkiye'nin Ukrayna ile terörle mücadele konusunda iş birliğine hazır olduğunu belirttiği ifade edildi.
22.09.2019 - 09:48
haberturk
['ukrayna', 'son dakika haberi', 'terör şüphelisi', 'terörist iadesi']
Ukrayna: 2 terör şüphelisini Türkiye'ye iade ettik
Dünya
https://www.haberturk.com/ukrayna-2-teror-suphelisini-turkiye-ye-iade-ettik-2524282
Türk mühendislerin ABD'de geliştirdiği fiksatör, hızlı uygulanması, tedavi süresini kısaltması, daha az cerrahi müdahale gerektirmesi gibi özellikleriyle ''Türk ekolü'' olarak literatüre geçti.
null
Cücelik, polio, sekeli, raşitizm ve blount hastalığının yanı sıra kemik kırıkları ve deformitelerinde, hatalı kaynamış kırıklarda, boy uzatmada kullanılan fiksatör, tüm dünyada ortopedi uzmanlarınca tercih ediliyor. Cihazı geliştiren ABD merkezli Imed Surgical kuruluşunun Başkanı Tamer Işın, fiksatörün çocuk ya da yetişkinlerde kemiklerde meydana gelen kırıkların tedavisinde ve doğuştan veya sonradan oluşan yapısal bozuklukların, dizilim bozukluklarının düzelmesi için vücut dışından kemiği sabitlemek için kullanılan bir cihaz olduğunu anlattı. Dünyada çok eskiden beri kullanılan sistemler bulunduğunu, özellikle Rus, İtalyan, Amerikan ekolünün bu alanda söz sahibi olduğunu belirten Işın, ''Geliştirdiğimiz bu sistemle dünya ortopedi tarihinde Türk ekolü olarak yer aldık'' dedi. ''Paley's Method''un daha önce kullanılan cihazlardan en önemli farklarının neler olduğuna ilişkin soru üzerine Işın, ''Diğerlerinden en önemli farkı, bilgisayar desteğiyle kullanılan bir sistem olmasına rağmen, bilgisayara bağımlı ve zorunlu olmamasıdır. Yazılım anlamında çok büyük farklılığı var. Bizim yazılımımızda var olan bir navigasyon modülüyle birlikte ölçümler, röntgen filmleriyle üzerinden doktor tarafından yapılıyor. Bu ölçüm hatalarını ortadan kaldırmaktadır. Bu ölçüm hatalarına bağlı revizyon süreçlerini ortadan kaldırmaktadır'' diye konuştu. Işın, geliştirdikleri fiksatörün uygulamasının hızlı ve maliyetinin düşük olduğunu, tedavi süresini çok kısalttığını, daha az cerrahi müdahale gerektirdiğini, düzeltme sürecinde çoğu zaman kol değişiminin gerekmediğini veya daha az kol değişimiyle düzeltmeyi tamamladığını söyledi. ''Daha az sayıda ameliyatla daha önemli deformiteler, kemik bozuklukları düzeltilmektedir'' diyen Işın, görsel algılanabilirliği sağlayan sistemin hekim açısından da büyük bir uygulama rahatlığı getirdiğini anlattı. Tamer Işın, ''Görsel algılanabilirlik çok önemli bir fark. Böylece hangi kolunu hareket ettirdiğinde fiksatörün ne yapabileceğini doktorun biliyor olması çok büyük bir avantaj sağlıyor. Doktora uygulaması kolay ve sonuçları başarılı bir uygulama sağlıyor'' dedi. Daha önceki sistemlerde ölçümlerin röntgen filmleri üzerinden elle doktorlar tarafından yapıldığını, burada da bir takım hatalar olabildiğini anlatan Işın, ''Bu sistemle doktorun ameliyattan sonra bilgisayarda yapacağı iş 5 dakikadır. Bütün ölçüm ve hesaplamalar 5 dakikada hatasız olarak tamamlanır'' bilgisini verdi. Işın, mart ayı sonunda İtalya'nın çok ünlü doktorlarından oluşan bir grubun fiksatörle ilgili eğitim almak amacıyla Türkiye'ye geldiğini, haziran ayı içinde de İngiltere'den yine ünlü isimlerin bulunduğu bir grubun Adana'ya eğitim için geleceğini belirterek, ''Bu, Türk ortopedi tarihinde bir dönüm noktasıdır. Çünkü geçmişte Türk ortopedistleri özellikle bu alanda çok iyi olan İtalya'ya giderdi eğitim amacıyla. Bu yüzden de eğitimlerimiz İtalya'dan başlasın istedim. Geçmişteki bu süreci bildiğim için. Bu hem benim için hem de Türk ortopedi camiası için gurur verici diye düşünüyorum'' şeklinde konuştu. Üçüncü jenerasyon eksternal fiksatörü geliştirme sürecinde Mimar Sinan'dan esinlendiklerini söyleyen Işın, şu bilgileri verdi: ''Amerikalıların geliştirdiği yarı bilgisayar destekli ikinci jenerasyon bir sistem vardı. Bunun üzerine araştırmalar yapmaya başladık. 2 yıl bu sistemi inceledik, benzerini geliştirdik. Daha sonra ekibimdeki arkadaşlarımla yaptığımız araştırmalarda daha farklı bir dizilim, daha farklı bir yazılım nasıl olur diye araştırırken Mimar Sinan bize esin kaynağı oldu. Edirne Selimiye Camisi'nde kullandığı, kubbeleri sekizgen zemin üzerine oturttuğu sistemden esinlendik. Bu, sıra dışı bir sistemdi mimaride. Çünkü kubbe mimarisinde altıgen zemin üzerine kubbe oturtulması klasik yöntemdi. Bundan esinlenerek biz de klasik altı bacaklı, altı kollu fiksatörler yerine sekiz kol üzerine halkaları oturttuk, bu şekilde ilk olarak octopod sistem, octopod teknik dediğimiz cihaz ortaya çıktı. Mimar Sinan'ın yaptığı çalışmalar esin kaynağı olmaya devam etti. İlk yaptığımız sekizgen zemin üzerindeki octopod teknikte sekizgen zemine halkaları oturtmuştuk. Bu bize kontrolde ve yazılama adaptasyonda bir takım zorluklar yaşattı. Akabinde bu zorluğu aşmak için yaptığımız çalışmalarda yine Mimar Sinan'ın Sultan Süleyman Türbesi'nde kare kesit zemin üzerine kubbeyi oturttuğunu tespit ettik ve bu bize çok önemli bir esin kaynağı oldu.'' Işın, geliştirdikleri bu ürünün bir dönüm noktası olduğunu kaydederek, ''Sistem artık sekizgen bir zemin olmaktan çıkıp, halkalar kare bir zemin üzerine kare bir ayakla oturmuş oldu. Bu da sistemi daha algılanabilir, daha hükmedilebilir hale getirdi. Gerek uygulamada gerek kullanıcının bunu kavramasında kolaylıklar getirdi'' dedi. ''Paley's Method'' sistemiyle tedavi olan Bayram Eser (14), bacağında eğrilik olduğunu, durup dururken bacak kemiğinin kırıldığını belirterek, 4 yaşından bu yana 4 kez ameliyat olduğunu, ancak kesin bir sonuca ulaşılamadığını anlattı. 4 ay önce geçirdiği beşinci operasyonla bu yeni cihazın takıldığını dile getiren Eser, şu anda koltuk değneğine ya da tekerlekli sandalyeye bağlı kalmadan hayatını idame ettirebildiğini, birkaç ay içinde de tamamıyla sağlığına kavuşacağını söyledi. Eser, bacağı iyileştiğinde ilk yapmak istediği şeyin futbol oynamak olduğunu, doktorunun da oynayabileceğini söylediğini ifade etti. Sorunlu bacağında 7 santimetre kısalık olduğunu, bu cihazla bu kısalığın 1 santimetreye indiğini belirten Eser, iki bacağının aynı boya geleceğine inandığını sözlerine ekledi. Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Murat Oto da Bayram'ın rahatsızlığının doğumsal bir kemik yokluğuyla seyreden bir problem olduğunu anlatarak, ''Bacak kemiklerinden biri yoktu. Dolayısıyla diğer kemiğe fazla yük biniyordu. O yüzden mevcut kemikte eğilmeler ve kırılmaya eğilim daha fazla oluyor. Bayram'ın da bu problemi 4 yaşındayken gün yüzüne çıkmış ve müteakip defalar kemikte kırılma olmuş. Dört kere benzer sistemlerle ameliyat geçirmiş. Bize 4-5 ay önce geldi. Kırığı iyileşmemişti. Bizim tabirimizle yanlış kaynamıştı, kaynamamıştı. Ve bu olduğu eski ameliyatlar sebebiyle de 7 santimlik bir kısalık oluşmuştu'' dedi. Bu sistemi daha önce de kullandığını ve işe yaradığını gördüğünü, Bayram'da da bu sistemi kullanmayı uygun bulduğunu ifade eden Yrd. Doç. Dr. Oto, şu bilgileri verdi: ''Bayram'ın yaklaşık 1-1,5 santim kısalığı var. Daha önce kaynamamış olan dokusu gayet iyi. Kaynaması başladı, hatta bitmek üzere denebilir. Bayram şu anda günlük aktivitelerini kendi başına yapabiliyor, idame ettirebiliyor. Ailesine muhtaç değil. Koltuk değneği olmaksızın yürüyebiliyor, okula gidebiliyor. Hala cihazın üstünde olmasının sebebi mümkün olduğunca iki tarafı birbirine eşit hale getirmek. Ve kaynamamış tarafın tam konsolide olup bir daha kırılmasını engellemek için tam kaynamasını müddet vermek.'' Yrd. Doç. Oto, cihazın hangi kemiklerde uygulanabileceğine ilişkin soru üzerine, pek çok yerde bunun kullanılabildiğini belirterek, ''Önümüzdeki günlerde yapacağım ameliyatların birinde kol kemiklerinde kullanacağım mesela. Bu sistemin faydası şu. Her zaman bilgisayar desteğine ihtiyaç duyulmuyor. Yani manuel olarak da hekim ameliyat içinde bu sistemi kullanıp, doğru dizilimi sağlayıp deformiteyi gideriyor'' dedi. Cihazın diğerlerine göre üstün yönlerinin hangileri olduğu yönündeki soruya da Oto, şöyle cevap verdi: ''Bu kadar komplike bir sistemin manüel olarak düzeltebilmeyi sağlaması, hekim için kullanım dostu dediğimiz lüksü veriyor. Deformite cerrahisi hasta ve hekim açısından tedavisi uzun olan bir cerrahi. Ameliyatı kısa sürede bitirebiliyorsanız, ameliyattan sonraki tedavi sürecini iyi planlayabiliyorsanız, bu çok önemli. Bunu manüel olarak da düzeltebilme lüksünüz varsa, ameliyatta yapılan bir hatayı hasta yatağındayken bile elinizle düzeltebiliyorsanız, bu büyük bir lüks. Hastanın tekrar tekrar genel anestezi ihtimalini azaltabilmek önemli.'' Yrd. Doç. Dr. Oto, sistemin hasta için en büyük avantajın ise hızlı bir şekilde hastaya cihazdan kurtulma imkânı sağlaması olduğunu ifade ederek, ''Hekimin işini kolaylaştırıyor, eğer hekimin işi kolaylaşıyorsa, hastanın işi kolaylaşıyor demektir. Ameliyat süresi kısalıyorsa, tedavi aşaması, planlaması kolaysa, taburcu olma süresi kısaldıysa hem hastanın hem devletin ödeyeceği maliyet açısından iyidir. Hasta ne kadar çabuk normal hayatına dönüyorsa hastanın, ailesinin psikolojisi için iyidir. Yani multifaktöriyel bir durum'' diye konuştu. Bu sistemlerin hepsinin boy uzatmada kullanıldığını, ama sekiz bacaklı sistemin en büyük avantajının boy uzatırken başka problemlere yol açmaması olduğunu anlatan Oto, ''Bu sistem çok engin tecrübe vesaire de gerektirmeyen bir sistem. Uygulanması çok basit'' dedi.
30.05.2011 - 12:27
Anadolu Ajansı
[]
Kemik hastalıklarında 'Türk ekolü'
Sağlık
https://www.ntv.com.tr/saglik/kemik-hastaliklarinda-turk-ekolu,jooss_7nbk6_4UzhiOmFUQ
Türkiye, Gazze’ye ambargoyu kaldırtamadı ama İsrail’in Aşdod limanına yardım gitmesine ‘evet’ dedi. İsrail’in Hamas ofisinin kapatılması talebine Türkiye “Kapatmayız, tehdidi önleriz” tutumunu sürdürdü. İsrail dün temsilcilik açmak için NATO’ya gitti.
Duygu Güvenç
İsrail ile 6 yıldır Gazze ambargosunu delme ısrarını sürdüren Ankara, sonunda bu hayaline veda etti. Gazze’ye Türkiye’den bir koridor açarak ambargoyu delmeyi öngören planının aksine, İsrail’in Aşdod limanına Türkiye’den elektrik, su, inşaat malzemesi gibi yardımın götürülmesine ‘evet’ dedi. Müzakerelerin 26 Haziran’da Dışişleri Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu ile İsrail Başbakanı’nın Temsilcisi Joseph Ciechanover’ın mutabakat metnine imza atmasıyla sonlanması bekleniyor. Eşzamanlı olarak iki ülke dışişleri bakanlıkları mutabakatı dünyaya duyuracak. Son pürüz hâlâ Hamas. Üst düzey Hamas yöneticisi Salih Ariri’nin Türkiye’den çıkartılmasına karşın İsrail, Başakşehir’deki Hamas ofisinin kapatılmasını istiyor. Türkiye ise “Hamas’ı terörist kabul etmiyoruz; ofisi kapatmayız ama İsrail’e karşı faaliyete izin verilmemesini sağlarız” diyor. Türkiye’nin vetosunu kaldırmasıyla İsrail’in NATO’da açacağı temsilcilik için İsrail Cumhurbaşkanı Reuven Rivlin, dün ittifak merkezine gitti. Rivlin ile Genel Sekreter Jens Stoltenberg işbirliği açıklaması yaptı.
22 Haziran 2016 Çarşamba, 06:59
cumhuriyet
null
Gazze ambargosu yerine Türkiye İsrail’e elektrik ve su
dunya
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/dunya/555255/Gazze_ambargosu_yerine_Turkiye_israil_e_elektrik_ve_su.html
İşte iptal edilen seferler...
null
İstanbul Deniz Otobüsleri'nin ( ) bazı seferleri, olumsuz hava koşulları nedeniyle iptal edildi. İDO'dan yapılan açıklamaya göre, 07.30 Bandırma-Yenikapı-Bostancı, 08.00 Bursa-Armutlu-Yenikapı-Kadıköy ve 09.00 Bursa-Yenikapı-Kadıköy deniz otobüsü seferleri olumsuz hava koşulları nedeniyle iptal edildi.
06.01.2015 - 07:46
haberturk
['istanbul deniz otobüsleri', 'ido']
İDO'dan sefer iptalleri
Gündem
https://www.haberturk.com/gundem/haber/1027195-idodan-sefer-iptalleri
İsrail'de bir kadın, 18 yıl önce dondurulan bebeğini doğurdu. İki çocuk annesi kadın, "Bu bebek aslında 18 yaşında" dedi.
null
Yediot Ahronot gazetesinin "Soğuktan gelen bebek" başlığıyla verdiği habere göre, 41 yaşındaki kadın, gençliğinde, hamile kalamaması üzerine 1993'te defalarca tüp bebek denemesi yaptığını, ancak hepsinde başarısız olduğunu söyledi. Bir süre sonra, çok sayıda dondurulmuş döllenmiş yumurtası olmasına rağmen tedaviyi bıraktığını anlatan kadın, ardından sürpriz şekilde doğal yollardan hamile kaldığını, bugün 14 ve 16 yaşında olan iki kızını dünyaya getirdiğini ifade etti. Ancak üçüncü bir çocuk isteğinin ağır basması üzerine 1993 yılında dondurulan embriyonlarla yeniden tüp bebek denemelerine başladığını kaydeden kadın, sonuncu embriyonda başarılı olduğunu ve üçüncü kızını doğurduğunu belirtti. Hafta sonunda Afula'da doğum yapan kadın, bebeğin aslında en büyük kızı olduğunu söyleyerek, "Kucağımdaki bebek aslında 18 yaşında" dedi.
16.11.2011 - 19:35
Anadolu Ajansı
[]
Bebeğini 18 yıl sonra doğurdu
Yaşam
https://www.ntv.com.tr/yasam/bebegini-18-yil-sonra-dogurdu,ifbDowBqtE2noVLnXk7D8A
Sigara üreticisi Philip Morris, hasta sigara tiryakisine 300 milyon dolar tazminat ödemeye mahkum oldu.
null
ABD'nin Florida eyaletine bir mahkeme, sigara üreticisi Philip Morris'i, eski bir sigara tiryakisi olan ve amfizem hastalığı nedeniyle yaşamını tekerlekli sandalyede sürdüren Cindy Naugle'ye 300 milyon dolar tazminat ödemeye mahkum etti. Broward Bölge Mahkemesi, 61 yaşındaki Naugle'ye ödenecek paranın 56.6 milyon dolarlık bölümünün geçmiş ve gelecek tıbbi harcamaları için belirlendiğini, geri kalan 244 milyon doların ise cezai tazminat olduğunu açıkladı. Philip Morris sözcüsü Murray Garnick ise yaptığı yazılı açıklamada, duruşma yargıcının daha önceki "pek çok hatalı hükümleri" nedeniyle kararın gözden geçirilmesini isteyeceklerini söyledi. Garnick, "Cezai tazminat hükmünün aşırı olduğuna ve hem anayasa hem de eyalet yasalarını ihlal ettiğine inanıyoruz" dedi. Florida mahkemelerinde Naugle davası gibi 8,000 kadar dava dosyası bulunuyor.
20.11.2009 - 13:59
Reuters
[]
Philip Morris'ten tiryakiye 300 milyon dolar!
Ekonomi
https://www.ntv.com.tr/ekonomi/philip-morristen-tiryakiye-300-milyon-dolar,k9mlv8fFzUCb5I8dIbBbww
Altın fiyatları bugün ne kadar oldu? 6 Mart 2019 anlık ve güncel altın kuru, çeyrek ve gram altın fiyatları...
null
güne yatay seyirle başlamasının ardından 223,2 lira seviyesinde dengelendi.  Dün altının ons fiyatındaki gerilemeye paralel 221,6 lira ile yaklaşık 3 haftanın en düşük seviyesini gören gram altın, bu seviyeden gelen alımlarla yükselişe geçerek günü önceki kapanışa göre yüzde 0,16 artışla 223,1 liradan tamamladı.  Bugüne yatay seyirle başlayan altının gram fiyatı, dünkü kapanış seviyesinin hemen üzerinde 223,2 liradan alıcı buluyor. Kapalıçarşı'da 365 lira, 1.494 liradan satılıyor. Altının ons fiyatı ise aynı dakikalarda önceki kapanışa göre yüzde 0,06 artışla 1.289,1 dolardan işlem görüyor. Uzmanlar, yurt içi piyasalarda Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) faiz kararının, altının gram fiyatında dalgalanmalara neden olabileceğini söyledi. Uzmanlar, altının ons fiyatında 1.286-1.296 dolar bandının izleneceğini, gram altında 222 liranın destek, 225 liranın destek, 227 liranın direnç konumunda bulunduğunu dile getirdi.
06.03.2019 - 07:30
null
['altın fiyatları', 'Ekonomi', 'Altın', 'haberler', 'son dakika haberleri', 'çeyrek altın', 'gram altın ', 'Cumhuriyet altını', 'altın kuru', 'ons altın', 'Tam altın']
Altın fiyatları bugün ne kadar oldu? 6 Mart 2019 anlık ve güncel altın kuru fiyatları
Ekonomi
https://www.ntv.com.tr/ekonomi/altin-fiyatlari-bugun-ne-kadar-oldu6-mart-2019-anlik-ve-guncel-altin-kuru-fiyat,LzGxm60kZUeWKe36mJ1q2Q
Çözüm süreci ile ilgili 'ortak komisyon' önerisini yineleyen AK Parti, CHP'den bir kez daha olumsuz yanıt aldı.
null
AK Parti, çözüm süreciyle ilgili bir kez daha CHP'nin kapısını çaldı ancak cevap yine olumsuzdu. Edinilen bilgiye göre Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu'nu arayarak süreçle ilgili görüştü. Görüşmede Başbakan Erdoğan'ın daha önceden yaptığı 'ortak komisyon' önerisini tekrarlayan Atalay, bunun tekrar gündeme gelebileceğini söyledi. Talebe olumsuz yanıt veren Loğoğlu, "Yapacağımız yeni bir katkı yok. Bizim tercihimiz bütün siyasi partilerin katılması" dedi. Kısa süren görüşmede akil adamlar komisyonu ve Meclis’te kurulması planlanan araştırma komisyonunun gündeme gelmediği öğrenildi.
04.04.2013 - 21:08
NTV Haber
[]
CHP'den AK Parti'ye bir ret daha
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/chpden-ak-partiye-bir-ret-daha,ynGyzI-V4028gsh4ZLfiMw
Tekirdağ'da iki kardeş, aralarında husumet bulunan aileden 4 kişinin bulunduğu otomobili kurşun yağmuruna tuttu.
null
Muratlı ilçesinde oturan Beyret ailesinin üyeleri, geçen yıl borcunu ödemediği gerekçesiyle Demirci ailesinin evini ve kamyonetini yaktı. İki aile arasında sık sık kavgalar oldu, bu kavgaların sonuncusu da dün gece yaşandı. İddiaya göre, Ersin, Selçuk, Bülent ve Vural Beyret'in içinde bulunduğu otomobil, Demirci ailesinin oturduğu mahalleye gitti. 4 kişi otomobille mahallede dolaşınca Yalçın ve Gökhan Demirci pompalı tüfek ve tabancayla otomobilin önünü kesti. Kurşun yağmuruna tutulan otomobildeki otomobildeki 4 kişi de öldü. Saldırgan iki kardeş gözaltına alındı.
17.04.2009 - 12:19
NTV Haber
[]
Pompalı tüfekle otomobilde katliam
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/pompali-tufekle-otomobilde-katliam,aUPc8SwYrEGLHlvg9VhRdg
DİYARBAKIR Şehirlerarası Otobüs Terminali'nde yaşanan ulaşım sorununun, Vali ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Hasan Basri Güzeloğlu'na sosyal medyada iletilmesiyle yol yapım çalışmasına başlandı.
null
DİYARBAKIR Şehirlerarası Otobüs Terminali'nde yaşanan ulaşım sorununun, Vali ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Hasan Basri Güzeloğlu'na sosyal medyada iletilmesiyle yol yapım çalışmasına başlandı. İçişleri Bakanlığı'nca Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkan Vekilliği'ne görevlendirilen Vali Hasan Basri Güzeloğlu, sosyal medyada kendisine iletilen şehirlerarası otobüs terminalindeki ulaşım sorununa el attı. Şehirlerarası otobüs terminaline gelerek, incelemede bulunan Vali ve Büyükşehir Belediye Başkanı Hasan Basri Güzeloğlu, yeni ulaşım planının detaylarını açıkladı.  Vatandaşların kendisine iletilen sorunlara çözüm ürettiklerini anlatan Vali Güzeloğlu, "Yoğun bir ulaşıma ve erişime konu olan otogardayız. Vatandaşlarımızın bize ilettikleri sorunlar çerçevesinde hemen çözümler üretiyoruz. Otogarın önündeki bağlantı yolu da geçmişten bugüne kadar yaşanan hakikaten çok önemli bir sorun. Otogara doğrudan erişimi engelleyen vatandaşlarımızın girişini çıkışını zorlaştıran ve herkesin bildiği gibi trafik kurallarına aykırı bir dönüşü ve riski içeren bir sıkıntı yaşanıyordu. Bu konu bana sosyal medyada vatandaşlar tarafından iletildi. Büyükşehir Belediyemizin ilgili daire başkanlığına hemen konunun çözümü noktasında bir talimat verdik. Bugün de üretilen projeyle otogarımızda hemen bugün başlayan çalışmalarla hem trafik kuralları konusunda uygun olan hem  de erişimi kolaylaştıran, erişim konforunu sağlayan bir proje gerçekleştireceğiz. Bu proje ile birlikte alan bütünlüğü olarak peyzajları da tamamlanacak ve inşallah otogarımıza hem ana yoldan hem de bağlantı devam eden arka yoldan ulaşım sağlanmış olacak" dedi. 04 Ekim 2019 Cuma İLGİLİ HABERLER
30 Eylül 2019 Pazartesi, 13:24
haberturk
[]
Güzeloğlu, sosyal medyada iletilen ulaşım sorununa el attı
null
https://www.haberturk.com/diyarbakir-haberleri/72239005-guzeloglu-sosyal-medyada-iletilen-ulasim-sorununa-el-atti
Enerji Bakanı Berat Albayrak, İstanbul Zeytinburnu'da düzenlenen AK Parti İlçe Kongresi'nde konuştu. Albayrak, "Türkiye artık fiili değil Afrin'le beraber resmi bir savaşta" dedi.
null
AK Parti Zeytinburnu 6. Olağan İlçe Kongresi'nde konuşan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, bu haftanın tarihi bir hafta olduğunu, Türkiye'nin, ilk nükleer üs santralinin temelini attığını söyledi. Albayrak, büyük ve güçlü Türkiye'den bahsedildiğinde nükleer alanda da olmak gerektiğini vurgulayarak, "Eğer Türkiye'de bir nükleer güç varsa, bu bir kişidir, Enerji Bakanı falan değil, Türkiye 50, 60,100 yıldır yapılamayanları, başarılamayanları hayata geçirdiyse bunu bir kişiye borçluyuz; Recep Tayyip Erdoğan. Eğer Cumhurbaşkanımızın cesareti, feraseti, dirayeti, çalışkanlığı olmasaydı bu 15 senede yapılanların hiçbiri, birilerinin hayalini bile kuramayacağı şeylerin hiçbirini, bu hükümet mümkünatı yok yapamaz." ifadelerini kullandı. "AK Parti'de siyaset, pazara kadar değil mezara kadar" diyen Albayrak, şöyle konuştu: "AK Parti'de siyaset yapmak hiçbir zaman başka bir siyasi parti gibi, bu siyasi partinin pozisyonunu geriye taşımak noktasında olmamıştır. 15 Temmuz'dan sonra AK Parti'de siyaset yapmak, ülkenin bekasıyla, ülkenin kurtuluşuyla, ülkenin büyük ve güçlü muasır medeniyet mücadelesiyle artık yek vücut olmuştur. 15 Temmuz gecesi Cumhurbaşkanının, Başkomutanının talimatıyla bu ülkenin bekası için gerekirse canını vermekten çekinmeyen bir siyasi parti teşkilatı var. Bugün daha önemli ve tarihi günlerden geçiyoruz. Bugün Türkiye'de milli güvenlik sorunu olmuş bir ana muhalefet partisi var. Bugün Türkiye'de, birliğimize, Mehmetçiğimize kasteden terör örgütleriyle aynı safta ve aynı dili kullanan bir Cumhuriyet Halk Partisi var. Bunun farkındayız değil mi? Burası çok önemli, onun için benim sizden ricam; hizmet siyaseti, büyük güçlü Türkiye siyaseti, Türkiye'yi muasır medeniyetler seviyesine çıkarma siyasetini anlatıyoruz, amenna. Lakin Zeytinburnu gibi başarılı bir belediyeciliğin olduğu bir ilçemizde, 2019'a giderken, bizim bugün yaşanan Kurtuluş Savaşı mücadelesinde, ihanet dili üzerinden ülkemizi bölmeye çalışan terör örgütleriyle aynı safta yer alan bu adamları halkımıza ifşa etmemiz lazım." Bakan Albayrak, "Türkiye artık fiili değil resmi bir savaşta. Afrin'de görüyorsunuz öyle değil mi? Biz sadece üç beş tane terör örgütü, çapulcuyla mı savaşıyoruz? Arkasında kimler var görüyoruz değil mi? Savaştığımız bu örgütlerle aynı safta, aynı söylemde, ülkeyi bölmeye çalışan bu partilerin dilini görüyoruz öyle değil mi? Bunu anlatmamız lazım, bu ölüm, kalım mücadelesidir, bu, ülkenin beka mücadelesidir. Bunu her yerde söylüyorum; 'AK Parti Türkiye'nin şah damarıdır, ana omurgasıdır, 81 milyonu kucaklayan, 780 bin kilometrekareyi kucaklayan tek partidir. Türkiye'de herkesi kucaklayan, başörtülüsünden başı açığa, her inanç gurubundan herkesi kucaklayan tek partidir." değerlendirmesinde bulundu. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Erol Kaya ise 2019 Mart'ta yerel seçimler, onun arkasından da genel seçimlerin olduğunu hatırlatarak, siyasetin hem vefasının hem de vizyonunun ihmal edilmemesinin gerektiğini ifade etti. Kaya, Zeytinburnu'da siyaset yapanların vefayı ihmal etmeyeceklerini umduğunu belirterek, "Kendilerinden evvel bu partide görev yapanlara, mahalle temsilcisinden belediye meclis üyesine, ilçe başkanından il yönetiminde bulunan bütün kardeşlerimize vefasızlık yapmayacaklar ve onları hayırla anacaklardır. İnanıyorum ki bu ülkenin, bu milletin değerlerine asla vefasızlık yapmayacaklardır. İnanıyorum ki mimarisinden tarihine asla vefasızlık yapmayacaklardır." dedi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehdi Eker ise bütün mazlum coğrafyaların ve İslam dünyasının AK Parti'yi "umut" olarak gördüğünü kaydetti. Eker, Türkiye'nin 15 Temmuz'da FETÖ'yü alt ettiği gibi bundan sonra da önüne çıkacak engelleri aşacağını belirterek, "PKK ile mücadele edildi, on binlerce kardeşimiz şehit düştü. FETÖ terör örgütüne karşı etkin mücadele ve o darbe teşebbüsü önlenmeye başladığı andan itibaren PKK'ya karşı mücadele de etkinleşti. Bunun sebebi şudur, bu terör örgütlerinin, PKK'nın, FETÖ'nün ve DEAŞ'ın üçünün de kablosu birbirine bağlı, üçü de aynı prizden elektrik alıyor" ifadelerini kullandı. Kongreye, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, AK Parti İstanbul İl Başkanı Bayram Şenocak, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, AK Parti Meclis Grup Başkanvekili Mehmet Muş, milletvekilleri, ilçe başkanları ve çok sayıda partili katıldı. Kongrede Bahattin Ünver görevi Selami Delibalta'ya devretti.
08.04.2018 - 20:33
Anadolu Ajansı
['Türkiye', 'akparti', 'Afrin']
Berat Albayrak: Türkiye resmi bir savaşta
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/berat-albayrak-turkiye-resmi-bir-savasta,Uz0asgTwoUKQaTPUxaaPjQ
Eskişehir'de yapılan denetimlerde, bir dilencinin üzerinden 6 bin 845 lira çıkması, zabıtaları şaşırttı.
DHA
Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Zabıta Dairesi Başkanlığı öncülüğünde, Odunpazarı ve Tepebaşı Belediyesi Zabıta Müdürlüğü personellerince trafik ışıklarında ve cami önlerinde halkın duygularını istismar ederek haksız kazanç sağlayan kişilere yönelik denetimler yaptı. Sanayi Kavşağı'nda dilendiği tespit edilen Afyonkarahisar nüfusuna kayıtlı kişinin üzerinden çıkan 6 bin 845 lira zabıta ekiplerini şaşırttı. Dilenciye, idari para cezası uygulanırken, dilencilik yaparak temin ettiği 6 bin 845 liraya da kamuya aktarılmak üzere el konuldu.
17 Haziran 2019 Pazartesi, 16:38
cumhuriyet
null
Eskişehir'de dilencinin üzerinden 6 bin 845 lira çıktı
turkiye
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/1443476/Eskisehir_de_dilencinin_uzerinden_6_bin_845_lira_cikti.html
Batman'da bir kişi, bayram alışverişi sırasında karşılaştığı eski nişanlısınıi aralarında çıkan tartışma üzerine, silahla vurarak öldürdü, ardından da intihar etti.
null
Batmanda bir kişi, eski nişanlısını öldürdükten sonra intihar etti. Olay Batman'ın Sağlık Mahallesi'nde saat 16.30 sıralarında meydana geldi. 34 yaşındaki Kerim Başbuğ, bayram alışverişi sırasında 10 gün önce ayrıldığı esk nişanlısı Gülbeyaz Özcan ile karşılaştı. İkili arasındaki tartışmanın büyümesi üzerine, Kemal Başbuğ üzerinde taşıdığı tabancasıyla Özcan'a ateş etti. Başına kurşun isabet eden Gülbeyaz Özcan, olay yerinde hayatını kaybetti. Kerim Başbuğ, daha sonra tabancayı başına dayayıp ateşleyerek intihar etti.
12.10.2013 - 22:04
null
[]
Eski nişanlısını öldürüp intihar etti
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/eski-nisanlisini-oldurup-intihar-etti,uNYh48FxXEGfhIxRy4B5IQ
SHOW TV’nin fenomen programı ‘Güldür Güldür Show’, geçtiğimiz hafta ilk kez canlı olarak ekrana gelmiş, milyonları yine gülmekten kırıp gecirmişti
null
Kahkaha ekibinin yıldızlarından İrem Sak, ilk canlı yayınla ilgili duygularını anlattı: “Bu sene canlı yayınla hem daha heyecanlı hem de daha eğlenceli bir sezon bizi bekliyor. Canlı yayın stresi yaşamadım. Ekipte en az heyecanlananlardan biriydim. Benim için çok fark etmiyor. Ben sahnede eğlenmeme bakıyorum ve çok eğleniyorum.”
10.11.2016 - 09:27
haberturk
['güldür güldür show']
İrem Sak: ‘Eğlenceli bir sezon bizi bekliyor’
Fiskos
https://www.haberturk.com/magazin/fiskos/haber/1321892-irem-sak-eglenceli-bir-sezon-bizi-bekliyor
Bolu'da öğrencileri taşıyan gezi otobüslerinin kaza yapması sonucu 11 öğrenci yaralandı.
null
Mudurnu Dumlupınar İlkokulu öğrencilerini taşıyan 3 otobüs, kültürel gezi için Bolu'ya yola çıktı. Piroğlu Köyü yakınlarında, önündeki iş makinesinin yavaşlaması nedeniyle hızını düşüren Ayhan Ö.'nün kullandığı otobüse, arkasındaki Remzi Ç. idaresindeki otobüs çarptı. Metin Ş. yönetimindeki otobüs de araçlara çarparak durdu. Kazada, otobüslerde bulunan 117 öğrenciden 11 yaralandı. Durumun bildirilmesi üzerine olay yerine Ulusal Medikal Kurtarma Ekibi (UMKE) ile itfaiye, sağlık ve jandarma ekipleri sevk edildi. Kazada yaralanan öğrenciler S.G.A., B.Y., B.D., S.Ö., N.D., Y.B.Y., K.Y., U.Ç., A.H.B., N.D.K. ve D.Ç., sağlık personeli tarafından çevredeki hastanelere kaldırıldı. Bölgede bir süre aksayan trafik akışı, kaza yapan otobüslerin olay yerinden kaldırılmasının ardından normale döndü. Otobüslerdeki diğer öğrenciler, başka araçlarla Mudurnu'ya gönderildi. Hastanedeki tedavileri tamamlanan öğrenciler taburcu edildi.
12.11.2018 - 11:47
Anadolu Ajansı
['Türkiye', 'Trafik Kazası', 'Bolu']
Öğrencileri taşıyan gezi otobüsleri kaza yaptı: 11 yaralı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/ogrencileri-tasiyan-gezi-otobusleri-kaza-yapti-11-yarali,DuLK26IfFE6HDaQYPzsKhQ
İtalya'da bu yıl 13.sü düzenlenen Uluslararası Venedik Mimarlık Bienali, 'Traces of Centuries & Futures Steps' sergisi kapsamında Emre Arolat ve Can Çinici'yi ağırlıyor.
null
Geçtiğimiz hafta dünyaca ünlü mimarları ağırlamaya başlayan 13.Uluslararası Venedik Mimarlık Bienali, Türkiye'den Emre Arolat ve Can Çinici'nin eserlerini sergiliyor. Sergide Emre Arolat'ın Sancaklar Cami, Yalova Raif Dinçkök Kültür Merkezi ve Yalıkavak Palmarina projeleri yer alıyor. Sergileme düzeninde projelerin fotoğraf ve 3 boyutlu görselleştirmelerine iki video eşlik ediyor. Can Çinici ise projelerini Playground teması altında bir araya getiriyor. Çinici'nin TBMM Camisi, Ahmet Taner Kışlalı Mezarı, Haliç Kentsel Yenileme Projesi, Haileybury School, Alsancak Limanı Kentsel Tasarım Önerisi gibi uygulanmış ve uygulanmamış projeleri yer alıyor. Grand Canal kıyısındaki Venedik sarayı Palazzo Bembo'da 29 Ağustos-25 Kasım tarihleri arasında açık kalacak sergi, 26 ülkeden 56 mimarın eserlerine yer veriyor. Sergiye katılan mimarlar:
03.09.2012 - 11:45
null
[]
İki Türk mimar Venedik Bienali'nde
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/iki-turk-mimar-venedik-bienalinde,4uVRuD8BD06H6kBsIhl82Q
Filistinli doktorlar, Gazze Şeridi'nde dünyaya gelen ikizlerin sağlık durumunun ciddi olduğunu, İsrail ve Mısır ablukası altındaki Gazze'deki hastanelerde ikizleri ayıracak doktor ve tıbbi teçhizat bulunmadığını söyledi.
null
Filistinli doktorlar, Gazze Şeridi'nde dünyaya gelen yapışık ikizlerin tedavi için yurt dışına çıkarılması gerektiğini, aksi takdirde ikizlerin hayatlarını kaybedebileceklerini söyledi. Şifa Hastanesi'den Alam Abu Hamda kız bebeklerin sağlık durumunun komplike olduğunu, İsrail ve Mısır ablukası altındaki Gazze'de gerekli müdahalede bulunabilecek doktor ve yeterli tıbbi teçhizatın bulunmadığını açıkladı. Doktor Hamda The Times of Israel gazetesine yaptığı açıklamada bebeklerin hayatlarının tehlike altında olduğunu ve ayrılabilmeleri için yurt dışına gönderilmeleri gerektiğini belirtti. Dr Hamda "Bebekler Gazze dışına ne kadar hızlı gönderilebilirse yaşam şansları o kadar fazla olur" dedi; olası ülkelerin İsrail, ABD ya da Suudi Arabistan olabileceğini söyledi. Bebekler Cumartesi günün karı ve bacakları yapışık halde dünyaya geldi. Bebeklerin kalpleri ve akciğerleri ise ayrı. Doktorlar bebeklerden birinin daha zayıf ve yaşama şansının daha az olduğunu söylüyor. İsrail ordusunun Gazze'ye giriş ve çıkışları koordine eden birimi ise, bebeklerin Gazze Şeridi'nden çıkarılmasıyla ilgili bir talep almadıklarını açıkladı. Gazze'de geçen yılın Kasım ayında doğan yapışık ikizler hayatını kaybetmişti.
23.10.2017 - 23:24
haberturk
[]
Yapışık ikizler Gazze dışında tedavi edilmezse ölebilir
BBC
https://www.haberturk.com/yapisik-ikizler-gazze-disinda-tedavi-edilmezse-olebilir-1684239
İsrail Yüksek Mahkemesi, cezaevinde 66 gündür açlık grevi yapan Filistinli Hader Adnan'ı serbest bırakma kararı aldı. Filistinli mahkum bu karar üzerine açlık grevine son verdi.
null
İsrail’de hakkında hiçbir suçlamada bulunulmadan 9 haftadan uzun süredir alıkonulan Filistinli mahkum Hader Adnan'ın serbest bırakılmasına karar verildi. İsrail askeri mahkemesi, ay başında Adnan'ın serbest bırakılması talebini reddetmişti. Mahkumun avukatı Cevad Bulus müvekkili adına iki gün önce Yüksek Mahkemeye başvurmuştu. Yüksek Mahkeme başvuruyu 23 Şubat'ta ele alacağını açıklamış, ancak avukatın yeni başvurusuyla kararı öne çekmişti. Bu arada Batı Şeria'da Adnan'a destek gösterisi yapanlarla polis arasında çatışma çıktığı bildirildi. İsrail'in İslami Cihad'ın sözcüsü olduğunu iddia ettiği 34 yaşındaki Adnan, 17 Aralık 2011'de İsrail güvenlik güçleri tarafından tutuklanmıştı. Adnan, İsrail askeri yargı sistemine, uzun gözaltı sürelerine ve tutuklulara yönelik muameleye dikkati çekmek için 18 Aralık'tan bu yana açlık grevi yapıyor. İsrail askeri mahkemeleri bir zanlının 6 aya kadar gözaltında tutulmasına karar verebiliyor ve bu kararını sonsuz yineleyebiliyor.
21.02.2012 - 19:00
Anadolu Ajansı
[]
İsrail'i 'açlık'la ikna etti
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/israili-aclikla-ikna-etti,9NYpmxDkS0G5GiJfdBLuOw
Milli Takım Taraftar Kulübü üyelerine öncelikli satışa sunulan biletler, yarın genel satışa çıkacak.
null
A Milli Futbol Takımı'nın 2018 FIFA Dünya Kupası Avrupa Elemeleri I Grubu'nda 6 Ekim Perşembe günü Ukrayna ile Konya'da yapacağı maçın biletleri satışa çıkarıldı. Türkiye Futbol Federasyonundan yapılan açıklamada, Konya'da oynanacak maçın biletlerinin "bilet.tff.org" internet sitesi üzerinden Milli Takım Taraftar Kulübü üyelerine öncelikli olarak satışa çıktığı bildirildi. Konya Büyükşehir Belediye Stadyumu'nda yapılacak ve saat 21.45'te başlayacak karşılaşma biletlerinin, yarın saat 10.00'dan itibaren ise yine "bilet.tff.org" üzerinden genel satışa sunulacağı kaydedildi. Açıklamaya göre, Türkiye-Ukrayna maçının bilet fiyatları şu şekilde: 1. kategori: 95 lira 2. kategori: 45 lira 3. kategori: 20 lira
08.09.2016 - 14:33
Anadolu Ajansı
['Futbol', 'Spor']
Türkiye-Ukrayna maçı biletleri satışta
Spor
https://www.ntv.com.tr/spor/turkiye-ukrayna-maci-biletleri-satista,I-5hKtiUJkWVrZ15Ehl35w
Süper Lig yıllık 360 milyon euroluk yayın geliriyle Hollanda, Polonya ve Portekiz liglerini geride bırakıyor. İngiltere'de ise maçların sadece 1 dakikası için 155 bin euro ödeniyor.
null
, yayın gelirinde Fransa, İtalya, Almanya'ya yaklaşıyor. KPMG'nin araştırmasına göre, Avrupa’nın en önemli liglerinin yer aldığı karşılaştırmada Süper Lig; İngiltere, İspanya, Almanya, İtalya ve Fransa’dan sonra en çok maç yayını geliri elde eden 6’ncı lig oldu. Yıllık 360 milyon euroluk bir anlaşmayla yayın hakları satılan Süper Lig’in bir maçı 1 milyon 111 bin euro karşılığında televizyonlara yansıyor. Bu gelirden aslan payını üç büyük kulüp alırken, lig sonundaki sıralama da dağılımda önemli rol oynuyor. Türkiye düzeyindeki Avrupa liglerinin yayın hakları ile Süper Lig arasında uçurum var. Örneğin Hollanda Ligi 12 yıl süreyle 960 milyon euro karşılığında satılmıştı. Türkiye Süper Ligi’nden yaklaşık 4,5 kat daha az kazanan Hollanda kulüplerine yılda ortalama 80 milyon euro ödeniyor. Portekiz Ligi’nde ise havuz sistemi bulunmuyor. Bu nedenle Porto, Sporting Lizbon, Benfica gibi kulüpler senede yaklaşık 40’ar milyon euro kazanıyor. Ancak diğer küçük kulüpler bu gelirin yanına yaklaşamadığı için takımlar arasındaki uçurum büyüyor. Polonya Ligi’nin yayın hakları için de yıllık 34 milyon euroluk bir anlaşma yapılmıştı. Bu rakamlar alt alta yazıldığında bile bir Süper Lig etmiyor. “Futbolun beşiği” olarak kabul edilen İngiltere Premier Lig’nin 1 yıllık yayın hakkı için kulüplere 2,4 milyar euro ödeniyor. İngiltere’deki maçların 1 dakikası 155 bin euro gibi uçuk bir bedel karşılığında yayımlanıyor. İspanya Ligi de yıllık 983 milyon euroluk bir anlaşma sonucunda ekranlara yansıyor. İtalya Ligi ise yeni sözleşme çerçevesinde 945 milyon euro karşılığında yayımlanıyor. En önemli yüzü Zlatan İbrahimovic’i kaybetse de Fransa Ligi’nin değeri 727 milyon euro. Bundesliga’nın yayın hakları için ise 628 milyon euro ödeniyor. Türkiye 360 milyon euro değerindeki anlaşmayla Avrupa devlerinin hemen arkasında yer alıyor.
21.09.2016 - 16:56
ntv.com.tr
['Spor', 'Ekonomi']
Süper Lig'de her maç 1,1 milyon euro
Ekonomi
https://www.ntv.com.tr/ekonomi/super-ligde-her-mac-1-1-milyon-euro,Y58U-wX6V0WsUaEBCqn8bw
İstanbul genelinde tüm ulaşım araçlarında ve toplam 17 bini aşkın noktada kullanılan İstanbulkart, İstanbullular için vazgeçilmez hizmetlerden biri anlamına geliyor. Peki binlerce noktada kullanılan İstanbulkart, geçerlilik süresi dolduğunda nasıl yenilenir? İstanbulkart yenileme nasıl yapılır? Detaylar haberimizde...
null
İstanbulkart 6 bin 252 otobüs, 118 metro istasyonu, 51 metrobüs istasyonu, 64 deniz taşımacılığı istasyonu, 3 teleferik istasyonu, 58 tramvay istasyonu, 163 şehir tuvaleti, 469 İSPARK Otoparkı, 130 BELTUR noktası olmak üzere toplam 17 bini aşkın noktada, 29 üye iş yerinde elektronik para kartı olarak kartı olarak kullanılmaktadır. Merak edilen tüm detayları yazımızda kolaylıkla bulabilirsiniz… Metro, tramvay, Marmaray, Finiküler ve vapur gibi ulaşım araçlarında biniş kartı olarak kullanılan kartlardır. İstanbulkart çeşitleri şunlardır: Anonim kart; Temsilci ve Otomatik Dolum Makinesi’ nden temin edebilen, yeniden dolum imkanı olan kişiselleştirilmemiş istanbulkart’tır. Mavi (Abonman) kart; İstanbulkart içine yüklenen, fiyatı ve kullanım koşulları UKOME tarafından belirlenen aylık abonman yüklenerek kullanılan "istanbulkart"tır. Aylık yüklemenin yanında normal dolum yapılarak da kullanılabilen kişisel karttır. Öğrenci kartı; Yüksek Öğretim Kurumu Kanunu, Çıraklık Eğitim Kanunu kapsamında eğitim gören öğrenciler ile Temel Eğitim Kanunları ve diğer kanunlar kapsamında eğitim gören öğrenciler, Açık İlköğretim, Açık Lise, Kur'an Kursu öğrencilerinin alabileceği İndirimli istanbulkart' tır. Öğretmen kartı; Temel Eğitim Kanunları, Yüksek Öğretim Kurumu Kanunu, Çıraklık Eğitim Kanununa tabi öğretmenler ile diğer kanunlar kapsamında tam zamanlı sözleşme esasına göre çalışan ve öğretmenliği Milli Eğitim Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik kaydı ile belgelendirilen öğretmenlerin alabileceği İndirimli istanbulkart' tır. 60 yaş indirimli kartı; Gün, ay ve yıl olarak 60 yaşını doldurmuş yolcularımızın, toplu taşıma araçlarında kullanabileceği indirimli istanbulkart'tır. 60+ indirimli tarife hakkı, sadece Türk vatandaşları için geçerlidir. Ücretsiz kartlar; Toplu ulaşımda uygulanan ücretsiz tarifeyi kullanmaya hak kazanmış kişilere verilen sarı basın kartı, engelli kartı, gazi kartı, vazife malülü kartı gibi kişisel karttır. Öğrenci, öğretmen, PTT, Harcırah, EHS Jandarma, EHS Merkez Komutanlığı, EHS Sahil Güvenlik Komutanlığı, 65 Yaş Üstü Ücretsiz, 60 Yaş İndirimli, Engelli, EHS Polis, Engelli Refakatli, Gazi Ailesi, Sarı Basın, Zabıta personel, Şehit Ailesi, Vazife Malulü Ailesi, Vazife Malulü, Şehit Eşi ve EHS zabıta İstanbulkart sahiplerinin kartlarının yılda bir kere güncellenmesi gerekmektedir.   31 Aralık 2018, Öğrenci Kartları için son son vizeleme (yenileme) tarihidir. Öğrencilerin bu tarihten önce mutlaka vizelerini yenilemeleri gerekiyor. MEBSİS ve YÖKSİS‘den vize işlemi sağlanan bilgilerle otomatik olarak yapılıyor. İndirimli karttan yararlanan öğrenci ve öğretmenlerin durumlarının devam edip-etmediği tespit ediliyor. Vize işlemi MEBSİS ve YÖKSİS kontrolünden geçtikten sonra kartınıza tanımlanıyor. Ancak vize işleminin kartınıza kayıt edilmesi ve ücretinin alınması için “İstanbul Kart Satış Noktaları” veya “Otomatik Satış Makinaları“ndan dolum yapılması gerekiyor. Dolum yapılma esnasında vize işleminiz otomatik olarak tamamlanmış oluyor. Vizeleme işlemi İstanbul genelinde bulunan yaklaşık 780 civarında Biletmatik cihazından gerçekleştirilmektedir. İndirimli kartlarda vizeleme yapılabilmesi için kartınızın içinde 5TL bakiye bulunması gerekmekte. Kart, Biletmatik’in beyaz kısmına yerleştirilir. Biletmatik ekranında “5TL karşılığında güncellemeyi kabul ediyor musunuz?” uyarısı çıktığında onay tuşuna basılır. Onay tuşuna basıldıktan sonra 10 saniye beklenir ve kart alınır. Kart güncelleme işlemi tamamlanmıştır. Bir sonraki güncelleme işlemine kadar kartınızı indirimli olarak kullanmaya devam edebilirsiniz. Öğretmen Kartın herhangi bir sebeple yenilenmesi durumunda 10 TL kart yenileme ücreti alınır. Yenileme işlemleri sadece İstanbulkart Başvuru Merkezlerinde bireysel başvuru ile yapılabilmektedir. Yenileme işlemi için, nüfus cüzdanının aslı ve 1 adet güncel (son 6 ay içerisinde çekilmiş) fotoğraf gereklidir. YÖK'e bağlı olarak çalışmakta olan öğretmenler belgelerinin yanında kurum kimliklerini ibraz ederek kart alımı yapabilmektedir. Yenileme işlemi yapılabilmesi için bir önceki kartın ibraz edilmesi gereklidir. Bakiye aktarımı için de; Öğretmen kart değişim işlemlerinde, eski kart çalışır vaziyette ise yeni karta anlık transfer yapılır, Dış etken (kırık, çatlak, delik vb. ) nedeniyle çalışmayan kartların içerisindeki Abonman için 5 gün, TL bakiye için 10 gün sonrasına talimat oluşturulur - Karaköy İstanbulkart Başvuru Merkezi - Yenibosna İstanbulkart Başvuru Merkezi - Kadıköy İstanbulkart Başvuru Merkezi - Bakırköy BELBİM Müşteri Hizmetleri Şefliği başvuru merkezlerinde talimat oluşturulmaktadır. Öğretmen kartınızı kaybetmeniz/çaldırmanız durumunda ise ALO 153'ü arayarak kartınızı kullanıma kapattırmanız gerekmektedir. Ücretsiz kart, Biletmatik'in beyaz kısmına yerleştirilir ve 10 saniye beklenir. 10 saniye sonra kartın güncelleme işlemi tamamlanmıştır. Kartınızı bir sonraki güncelleme işlemine kadar ücretsiz olarak kullanmaya devam edebilirsiniz.
18.03.2019 - 07:37
haberturk
['istanbulkart yenileme nasıl yapılır?', 'istanbulkart yenileme 2019', 'istanbulkart yenileme işlemi', 'istanbulkart', 'istanbulkart nasıl yenilenir', 'istanbulkart nedir?']
İstanbulkart yenileme nasıl yapılır? 2019 İstanbulkart yenileme
Merak Edilenler
https://www.haberturk.com/istanbulkart-yenileme-nasil-yapilir-2019-istanbulkart-yenileme-hts-2406100-ekonomi
Cristiano Ronaldo Türk manken Cansu Taşkın'a Instagram hesabından mesaj yolladı. Ünlü futbolcu Cristiano Ronaldo'nun son gözdesi Instagram'da paylaştığı fotoğraflarla çok konuşulan manken Cansu Taşkın...
cumhuriyet.com.tr
Real Madrid’in dünyaca ünlü yıldız futbolcusu Cristiano Ronaldo, Cansu Taşkın’a Instagram üzerinden iltifat üstüne iltifat yazıp İspanya’ya davet etti. Instagram’da paylaştığı fotoğraflarıyla Türkiye’de fenomen haline gelen Cansu Taşkın’ın ünü yurt dışına da ulaştı. Taşkın, Rus top model Irina Shayk’la 5 yıl süren birlikteliğini bitiren futbolcu Cristiano Ronaldo’nun dikkatini çekti. 27 milyon takipçisi olan Ronaldo, kendi hesabından Cansu Taşkın’a mesajlar gönderip iltifat yağdırdı. Hatta genç kadını İspanya’ya davet etti. Instagram üzerinden yaşanan flörtün nereye gideceği merak konusu oldu. Genç manken İnstagram üzerinden paylaştığı fotoğraflarla kısa sürede ününe ün kattı.
20 Ağustos 2015 Perşembe, 23:28
cumhuriyet
null
Cristiano Ronaldo'nun yeni gözdesi Cansu
yasam
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/yasam/349273/Cristiano_Ronaldo_nun_yeni_gozdesi_Cansu.html
Özel mahkeme, eski devlet başkanı Fujimori'yi, 1990'lı yıllarda 25 kişinin öldüğü iki ayrı katliamı yapan timin kurulmasına izin vermekten suçlu buldu.
null
Peru'da, eski Devlet Başkanı Alberto Fujimori, ölüm mangalarıyla ilgili davada 25 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Peru'daki üç kişilik yargıçtan oluşan özel mahkemede görülen davada Fujimori, 1990'lı yıllardaki iktidarı sırasında 25 kişinin öldüğü iki ayrı katliamı yapan ölüm timinin kurulmasına izin vermekle suçlanmıştı. Kararın okunmasını bitiren yargıçlar, eski Devlet Başkanı'na 25 yıl hapis cezası verdiler. Bu kararla birlikte 70 yaşındaki Fujimori, Güney Amerika'da, ülkesindeki insan hakları ihlallerinden suçlu bulunan demokratik yoldan seçilmiş ilk devlet başkanı oldu. Mahkeme, kararı okumaya başladığı sırada, Fujimori'nin avukatları üst mahkemeye itiraz edeceklerini açıklamışlardı. Fujimori de bu açıklamayı doğruladı. 1990-2000 yılları arasında iktidarda bulunan Japon asıllı Fujimori, hükümetinin bir yolsuzluk skandalı sonucu düşmesinin ardından Japonya'ya kaçmış, 2005'de Şili'ye dönmüştü. Şili ise 2007'de Fujimori'yi yargılanmak üzere Peru'ya iade etmişti. İnsan hakları örgütlerine göre, Fujimori iktidarında rejim karşıtı örgütlerin mensuplarıyla mücadele sırasında 70 bin kişi öldü veya kayboldu.
08.04.2009 - 01:33
null
[]
Peru'da eski devlet başkanına katliamdan 25 yıl
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/peruda-eski-devlet-baskanina-katliamdan-25-yil,z9q5up_3ikuebGIcaem_rQ
Japon bir tur firması, yurt dışına çıkamayan müşterileri için "sanal gerçeklik gözlüğü" ile sanal tur düzenliyor.
null
Tokyo'daki First Airlines isimli tur firması yurt dışına çıkma imkanı bulamayan müşterilerine 'sanal gerçeklik turu' sunuyor. Koltuklarına kadar uçak konseptinde hazırlanmış bir mekanda başlayan etkinlik, sanal gözlük sayesinde New York, Paris gibi şehirlere uzanıyor. Mekandaki koltuklar Business sınıf ve birinci sınıf şeklinde dizayn edilirken görevliler de hostes kıyafetleri giyerek, gerçek bir uçakta olduğu gibi uçuş kurallarını anlatıyor, yemek servisi yapıyor. Bu ilginç deneyimin bedeli ise 660 Japon yeni (62 dolar/240 TL) olarak ücretlendirilmiş. Uçağa binmişçesine koltuklarına geçen, kemerlerini takan yolculara uçuş kuralları anlatılıp yemek servisi bittikten sonra, 360 derece görüş açısına sahip sanal gerçeklik gözlükleri veriliyor. Çoğunlukla yaşı ilerlemiş olan Japonlar tarafından tercih edilen ve 2 saat süren deneyimde Roma, Hawaii, New York, Paris gibi yerler turlanabiliyor. İlk hizmet yılı 2016'dan beri boş yer bulmanın oldukça zor olduğu 'sanal gerçeklik turu'na katılan 39 yaşındaki Takaşi Sakano, gerçek bir seyahate hazırlanmanın zor olduğu kadar para ve vakit aldığını da belirtti. First Airlines yetkilileri, ilerleyen günlerde sanal gerçeklik turu seçenekleri arasına Japonya içi rotaları da alacaklarını tur sırasında ise bölgeye özgü lezzetlerin sunulacağını anlattı.
14.03.2018 - 11:34
ntv.com.tr, Reuters
['Teknoloji', 'Seyahat', 'Yaşam', 'Tatil', 'Sanal Gerçeklik', 'Turizm']
Japonya'da 'sanal gerçeklik turizmi' başladı
Seyahat
https://www.ntv.com.tr/seyahat/japonyada-sanal-gerceklik-turizmi-basladi,WXzXRIA7706LKr7TynUVaw
Premier Lig şampiyonu Leicester City’nin menajeri Claudio Ranieri, gelecek sezon hedeflerinin kümede kalmak olduğunu söyledi. Ranieri, Şampiyonlar Ligi'nde de mücadele edecek olmalarının kendilerini çok zorlayacağı görüşünde.
null
, geçen sezon küçük çaplı bir futbol mucizesine imza atarak en yakın rakibi 'in 10 puan önünde 'de şampiyonluğa ulaşmıştı. Geçen sezona kümede kalma hedefi ile başlayan menajer , gelecek sezona da aynı hedef ile başlayacaklarını söyledi. İtalyan La Gazzetta Dello Sport’a konuşan Ranieri; "Geçen sezonun başında şampiyon olmamıza bire 5 bin oran veriliyordu. Gelecek sezon bu oran bire 6 bine çıkacak. Muhtemelen yinelenmesi imkansız bir başarı elde ettik. Üstelik gelecek sezon Şampiyonlar Ligi'nde de mücadele edeceğiz. Bu yüzden hedefimiz bir an önce 40 puana ulaşıp ligde kalmak olacak" dedi. Hedefe ulaştıktan sonra önlerindeki kupalardan birini kazanmaya odaklanabileceklerini ifade eden Ranieri, taraftarın bir kez daha şampiyonluk hayallerine kapılmamasının önemli olduğunu vurguladı. Leicester City, şampiyonlukta büyük pay sahibi N'Golo Kante'nin Chelsea'ye transferine engel olamamıştı. Vardy’nin takımda kalmaya karar vermesinin ardından gözler geçen sezon yılın oyuncusu seçilen Riyad Mahrez'e çevrildi. Mahrez ile Barcelona ve Arsenal gibi kulüplerin ilgilendiği söyleniyor.
18.07.2016 - 12:17
Ntvspor
['Futbol', 'Spor', 'Leicester City']
Leichester City'nin hedefi kümede kalmak!
Spor
https://www.ntv.com.tr/spor/leichester-citynin-hedefi-kumede-kalmak,V-RlBmKHDE-edz4OW38vGw
Kayınpederi Yeni Akit Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Kadir Demirel'i bıçakla öldürdüğü ve eşi Esma Karanfil’i de yaraladığı iddia edilen tutuklu sanık Cemil Karanfil, Bölge Adliye Mahkemesi'nin bozma kararının ardından yeniden hakim karşısına çıktı. Mahkeme eski kararında direndi ve sanık Karanfil’i "Kasten adam öldürme" suçundan 25 yıl hapis cezasına, "Eşi kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan da 12 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırdı.
cumhuriyet.com.tr
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1.Ceza Dairesi "Eşi kasten öldürme" suçundan eksik ceza tayin edildiği ve suçtan zarar gören Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın kovuşturma evresinde duruşmadan haberdar edilmediği gerekçeleriyle davanın bozulmasına hükmetmişti. Bakırköy 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada tutuklu sanık Cemil Karanfil hazır bulundu. Mahkeme Başkanı, bozma kararını okudu ve bozma kararı gereğince Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatına tebligat yapıldığı, yapılan yoklamada avukatın duruşmada hazır bulunmadığını belirtti. Şikayetçilerin avukatı, şikayetlerinin devam ettiğini belirterek, "Sanığın cezalandırılmasını talep ederim" dedi. Sanık avukatı da "Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekiline meşruhatlı bir çağrı kağıdı çıkarılmasını sırf bu nedenle dosyanın bir kez daha mahkemeye iade edilmesinin engellenmesini öncelikle talep ediyoruz. Ayrıca ceza alt sınırdan verilmemiş mahkeme takdir hakkını kullanmıştır. Aksi takdirde mağdurun yaralanmasının niteliği ile ilgili değerlendirme yapılması bakımından rapor alınması gerekir" ifadelerini kullandı. Mahkeme heyeti de Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatına duruşma gününün tebliğ edildiğini, buna rağmen duruşmada hazır olmadığı gibi herhangi bir beyanda da bulunmadığını belirterek, usule ilişkin bu yönden başkaca işlem yapılmasına gerek bulunmadığını belirtti. Mahkeme heyeti usulü eksiklik nedeniyle bozularak iade edilen dosyada Bölge Adliye Mahkemesi'nce esasa girilip eksik ceza tayin edilmiş olduğu bildirilmiş ise de cezanın eksik olduğunun İstinaf Mahkemesi'nce takdir edilmesi halinde bu mahkemenin kendisi karar verilebileceğinden bu yönden mağdurun Ali Tıp Kurumu'ndan raporunun aldırılmasına yaralanma derecesinin araştırılmasına, yaralanma niteliğinin belirlenmesine yönelik dosyadaki mevcut raporlar da dikkate alınarak başkaca bir işlem yapılmasına yer olmadığına karar verdi. Söz verilen sanık Karanfil "Benim eşimi öldürmek gibi bir kastım olamaz. Yaralama dahi aklımdan geçmiyordu. Buna ilişkin savunmamı tekrar ediyorum" dedi. Davayı karara bağlayan mahkeme heyeti, sanık Cemil Karanfil’i “Kasten adam öldürme" suçundan müebbet hapis cezasına çarptırdı. Sanık Karanfil’e iyi hal indirimi uygulayan mahkeme heyeti cezayı 25 yıl hapis cezasına indirdi. “Eşi kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan Cemil Karanfil’i 15 yıl hapis cezasına çarptıran mahkeme heyeti, “iyi hal" indimi uyguladı ve cezayı 12 yıl 6 ay hapis cezasına düşürdü. Böylece Karanfil toplamda 37 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Karar oy birliğiyle alındı. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianameye göre 29 Mayıs 2017 tarihinde meydana gelen olay şöyle oldu: 9 yıllık evli olan Esma Karanfil ile Cemil Karanfil arasında önceki dönemden süre gelen anlaşmazlıklar zaman zaman mahkemeye taşındı. Boşanma davasında vazgeçen Karanfil çifti birlikte yaşamaya başladı. Ancak aralarındaki anlaşmazlık aile fertlerini de ortak edecek şekilde devam etti. Olay günü Kadir Demirel, damadı Cemil Karanfil ile görüşmek için Esma Karanfil'inde ortak ikamet ettiği evlerinde bir araya geldi. Hep birlikte görüştüklerinde yine aralarında tartışma çıktı. Taraflar karşılıklı olarak anlaşmazlık konusunda farklı bilgiler ve iddialarda bulundu. Kadir Demirel ile Cemil karanfil karşılıklı konuştukları sonrada tartışma büyüdü. Cemil Karanfil'in ani bir kararla belinde bulunan bıçağı alarak odaya döndü. Kadir Demirel'e 4 kez, eşi Esma Karanfile de bir kez vurdu. Cemil Karanfil, Kadir Demirel'in vefatına, Esma Karanfil'in de ağır yalanmasına sebep oldu. Olayın ardından firar eden Cemil Karanfil 106 gün sonra İzmir’de Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından yakalanmıştı. 30 Mayıs 2018'de yapılan yargılamada sanık Karanfil “Kasten adam öldürme “ suçundan 25 yıl hapis cezasına, "Eşi kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan da 12 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1.Ceza Dairesi "Eşi kasten öldürme" suçundan eksik ceza tayin edildiği ve suçtan zarar gören Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın kovuşturma evresinde duruşmadan haberdar edilmediği gerekçeleriyle davanın bozulmasına 22 Mart 2019 tarihinde oy birliğiyle karar verilmişti.
21 Ağustos 2019 Çarşamba, 11:33
cumhuriyet
null
Yeni Akit Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Kadir Demirel'i öldüren damada 37,5 yıl hapis cezası
turkiye
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/1542613/Yeni_Akit_Gazetesi_Genel_Yayin_Yonetmeni_Kadir_Demirel_i_olduren_damada_37_5_yil_hapis_cezasi.html
5 yaşındaki Mercy James'i Madonna'ya evlatlık veren Malavili anneanne, "Sözüne rağmen çocuğu bize göstermiyor. Mercy'yi geri alırım" diyerek, ünlü yıldızı dava ediyor.
null
Pop müziğinin kraliçesi Madonna'nın başı, evlat edindiği kızı yüzünden dertte. 5 yaşındaki Mercy James'in anneannesi Lucy Chekechiwa ve amcası, dünyaca ünlü şarkıcıyı verdiği sözü yerine getirmediği gerekçesiyle mahkemeye verecek. Malavi'nin önde gelen insan hakları örgütü CILIC'in yardım ettiği aile, Madonna'yı kendilerine söz vermesine rağmen Mercy'yi hiç göremedikleri için şikâyet etti. Madonna, küçük kızı evlat edinirken, aileye de Mercy'yi düzenli olarak görebileceklerinin sözünü vermişti.
07.02.2011 - 11:14
null
[]
Madonna'nın başı belada!
Yaşam
https://www.ntv.com.tr/yasam/madonnanin-basi-belada,zMBT7r4Xd0KjX-cx63DCHg
Baltık bölgesinde beş ittifak üyesinin katılımıyla NATO tatbikatı başladı.
null
"Tobruk Mirası 2017" adı verilen tatbikata, beş NATO ülkesi İngiltere, ABD, Letonya, Polonya ve Litvanya'dan askerler katılıyor. Tatbikatta bu ülkelerin hava savunma sistemleri kullanılıyor. Litvanya Savunma Bakanlığından yapılan açıklamada, tatbikat çerçevesinde bölgeye ilk kez uzun menzilli Patriot füzeleri konuşlandırıldığı belirtildi. Açıklamada, konuşlandırmanın, "ABD'nin Litvanya'nın güvenliğine sadakatle bağlı ve stratejik kabiliyetlerini göndermeye çok hazır olduğunu ortaya koyduğu" ifade edildi. Rusya'nın Baltık filosuna ev sahipliği yapan Kaliningrad ile sınırı olan Litvanya'nın, Moskova yönetiminin bölgedeki askeri gücünden derin endişe duyduğu kaydediliyor.
11.07.2017 - 16:35
Anadolu Ajansı
['Dünya', 'Avrupa']
Baltıklarda NATO tatbikatı düzenleniyor
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/baltiklarda-nato-tatbikati-duzenleniyor,Rty5GPnYSkGVJvvSZShZ5w
Kırşehir'de dün öğleden sonra başlayan şiddetli yağış sonrası oluşan sel baskınları sonrasında Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü ekipleri ilçe merkezleri ve köylerde hasar tespit çalışmalarına başladı.
null
Kırşehir'de dün öğleden sonra başlayan şiddetli yağış sonrası oluşan sel baskınları sonrasında Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü ekipleri ilçe merkezleri ve köylerde hasar tespit çalışmalarına başladı. Alınan bilgiye göre Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü ekipleri İl Müdürü Kenan Şahinle birlikte İlçeler ve köylerinde sabah saatlerinden itibaren incelemelere başladı. Yapılan incelemelerde, Akçaağıl Köyü, Ecikağıl Köyü, Karakuyu Köyünde dolu ve sel baskınları ile ciddi sıkıntılar oluştuğu öğrenildi. Mucur İlçesinde Yörücek Köyünde Boztepe İlçesinde ise bazı tarım arazilerinde inceleme çalışmaları başladı. 03 Ekim 2019 Perşembe İLGİLİ HABERLER
30 Mayıs 2018 Çarşamba, 15:17
haberturk
[]
Sel baskını sonrası hasar tespit çalışmaları başladı
null
https://www.haberturk.com/kirsehir-haberleri/61207129-sel-baskini-sonrasi-hasar-tespit-calismalari-basladi
Galatasaray Sportif Direktörü Adnan Sezgin idman öncesi gazetecilerin sorularını yanıtladı. Sezgin kötü günlerden hep beraber çıkacaklarını kaydederken Misimovic hakkında da açıklamalarda bulundu. Sezgin "Lider kişiler dalgalı denizde belli olur" dedi.
null
Galatasaray Sportif Direktörü Adnan Sezgin kulüpte yaşanan son gelişmeler hakkında çarpıcı açıklamalar yaptı. Adnan Sezgin Misimovic hakkında "Misimovic ile ilgili açıklamayı yaptık. Teknik heyetin kararı doğrultusunda alındı, kendisine iletildi. Spekülasyonlar yaratılmaması detaylarıyla Hagi'nin imzasıyla yayınladık. Kendisi yarın da takımdan ayrı çalışacak" ifadesini kullandı. Boşnak futbolcunun sözleşmesi hakkında da konuşan Sezgin "Misimovic ile opsiyonlu bir anlaşmamız var. Leasing gibi yapılan bir anlaşmaydı. Misimovic hakkında aldığımız kararın futbolcunun sözleşmesiyle bir ilgisi yok" dedi. "Hagi, takımda kiralık futbolcu istemiyorum demişti. Şimdi tek kiralık futbolcu Insua kaldı. Onun durumu ne olacak?" sorusunu da cevaplayan Sezgin "Evet. Insua tek kiralık olarak futbolcu kaldı. Sezon sonuna kadar mukavelesi var. Opsiyonu bizde. Onun durumuna da sezon sonu bakacağız" dedi. Zor günlerden geçirdiklerini de kaydeden Sezgin "Yönetim Kurulu takdirini gerektiren bazı kararlar var. Zor günlerden geçiyoruz. Önemli olan, lider kişiler dalgalı denizde belli olur. Eski halimize en kısa zamanda kavuşacağız. Biz takımımıza, taraftarımıza inanıyoruz. İyi günler yaşamak istiyoruz. Zor günlerden geçecek kadar büyük bir camiayız. Gelişmeleri beklemek gerekiyor" açıklamasını yaptı.
19.11.2010 - 20:47
null
[]
Ve Adnan Sezgin konuştu
Spor
https://www.ntv.com.tr/spor/ve-adnan-sezgin-konustu,9eBxY7__8EiBt-Fnkzyeig
- "Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı Tarafından Aziz Sancar Bilim, Hizmet ve Teşvik Ödülleri Verilmesine İlişkin Yönetmelik" Resmi Gazete'de yayımlandı. "TÜSEB Aziz Sancar Bilim Ödülü" her yıl bir kişiye 100 bin lira olarak takdim edilecek.
null
Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığının (TÜSEB), "Aziz Sancar Bilim, Hizmet ve Teşvik Ödülleri" verilmesine ilişkin yönetmeliği Resmi Gazete'de yayımlandı. "Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı Tarafından Aziz Sancar Bilim, Hizmet ve Teşvik Ödülleri Verilmesine İlişkin Yönetmelik", sağlık alanında araştırma ve geliştirme faaliyetleri kapsamında verilecek ödüllerde uygulanacak usul ve esasları düzenliyor. Yönetmeliğe göre, ödüllere ilişkin duyuru her yıl TÜSEB yönetim kurulu tarafından belirlenecek. Ödüllere başvuru duyuruları üniversite ve resmi kurumlara yazılı olarak bildirilecek ve başkanlığın resmi internet adresinden yayınlanacak. Adaylar bilim, hizmet ve teşvik ödülleri duyurusunda belirtilen belgeleri hazırlayarak TÜSEB'e ilanda belirtilen tarihler arasında teslim edecek. Bu yıldan başlamak üzere aynı aday tarafından her bir ödüle en çok 3 kez başvuru yapılabilecek. Hizmet ödülüne ise kişisel başvuru imkanı bulunmuyor, aday gösterilmesi gerekiyor. Bilim, hizmet ve teşvik ödüllerine, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Bilim veya Hizmet Ödülü almış bilim insanları, Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Bilim veya Hizmet Ödülü almış bilim insanları, üniversite rektörlükleri, bilimsel ve teknolojik alanlarda faaliyet gösteren kamu ve özel sektör kurum ve kuruluşları aday gösterebilecek. Ödüller 3 kategoride tespit edildi. "TÜSEB Aziz Sancar Bilim Ödülü" olarak her yıl bir kişiye 100 bin lira takdim edilecek. "TÜSEB Teşvik Ödülü" ise her sene en fazla 5 kişiye verilecek ve bu kişilerin her birine ödül olarak 30 bin lira sunulacak. "TÜSEB Hizmet Ödülü" için de her yıl bir kişi seçilecek ve bu kişi de 50 bin lira para ödülüyle onurlandırılacak. Ödül kazananlar, her yıl 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nda açıklanacak.
13.05.2017 - 05:41
null
['Bilim']
Aziz Sancar adına 100 bin liralık bilim ödülü
Teknoloji
https://www.ntv.com.tr/teknoloji/aziz-sancar-adina-100-bin-liralik-bilim-odulu,cRT5CXnQrEq-UESqUxHRcg
Seçim çalışmalarına Güngören'de devam eden CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu, ''Herkes kalpleri kıra kıra seçim kazanmak istiyor olabilir. Ben, 16 milyon insanın kalbini kazana kazana seçim kazanacağım'' dedi.
null
CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu, seçim çalışmalarına Güngören'de devam etti. Güngören'de seçim otobüsüyle tur atan İmamoğlu vatandaşları selamladı. İmamoğlu'na CHP Güngören Belediye başkan adayı İsmet Yaşar da eşlik etti. İmamoğlu, turun ardından Güngören Köyiçi Meydanı'nda düzenlenen mitingde konuştu. İmamoğlu, "1 Nisan'da, çok güzel çiçekler açacak İstanbul'da ve bütün Türkiye'de. Ben, her şeye rağmen, devlet adamlığını hatırlatıyorum. Devlet adamlığı görevinizi yapın. Pazar günü seçim var. Seçim için gerekli tedbirleri alın. Gerekli süreçleri denetleyin. Herkes sandık başına gidecek. İstanbul'u sokak sokak geziyoruz. Sağ olsunlar, bize emniyet mensupları eşlik ediyor. Ayaklarına taş değmesin. Hepsine teşekkür ediyorum. Görevlerinizi yapın, önlemlerinizi alın. İnsanlar, huzur içerisinde bir seçim süreci yaşasınlar" dedi. İmamoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ben, sizin moralinizi yükseltmeye geliyorum demiştim. Şimdi meydanlarda sadece ben değil, herkesin gülümsediğini görüyorum. Lütfen kalan 2 günü iyi değerlendirelim. Bugün yüreğimi ısıtan bir olay yaşadım. Güngören'de bir evladımız, 11 yaşında annesine, demiş ki, 'Ben namaz kılarken Ekrem Ağabeyime dua ediyorum.' Bundan güzel bir hediye olmaz. Biz, bu şehirde insanları buluşturmaya geldik. İnsanları tehdit eden dilden bu şehri Allah korusun. Herkesin o kötü dilini, Allah ıslah etsin. Bunlar, güzel dualar, farkındaysanız. Pazar günü akşam, tehdit edenleri hiç umursamayın. Biz, her tavrımızla ders vermeye geldik. Milletçe bir, iri ve diri olduğumuzu göstermek adına, hiç kimseyi dışarda bırakmamak adına, sevinç gösterileri istemiyoruz. Herkes kalpleri kıra kıra seçim kazanmak istiyor olabilir. Ben, 16 milyon insanın kalbini kazana kazana seçim kazanacağım."
28.03.2019 - 14:39
DHA
['Siyaset', 'Türkiye', 'chp', 'İstanbul', '2019 yerel seçim', 'Ekrem İmamoğlu']
Ekrem İmamoğlu: 16 milyon insanın kalbini kazana kazana seçim kazanacağım
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/ekrem-imamoglu-16-milyon-insanin-kalbini-kazana-kazana-secim-kazanacagim,xpWExUezbE2Iiqo2zSnjHg
ABD banka planının detaylarını netleştirdi. Plan bankaların bilançolarından en az 500 milyar dolarlık toksik varlığın temizlenmesini içeriyor.
null
ABD Hazinesi, kısa adıyla "PPIP" olarak adlandırılan "kamu-özel sektör yatırım programı"nın merakla beklenen detaylarını açıkladı. Program, Hazine, Fed ve FDIC'nin, toksik varlıklar için bir piyasa oluşturulması amacıyla, özel sektör ile birlikte çalışmasını öngörüyor. Hazine, planın çekirdeğini oluşturması için TARP'tan 75 ila 100 dolar kaynak sağlayacak. Hükümet, özel sektör yatırımcılarından sermaye alarak ve kaldıraç kullanarak 500 milyar dolarlık toksik varlık alabilecek bir güce ulaşacak. Program zaman içinde 1 trilyon dolara kadar genişleme potansiyeline sahip olacak. Programın ilk bölümü bankaların sorunlu kredilerinin satın alınmasını içeriyor. Buna göre bankalar elden çıkarmak istedikleri sorunlu kredilerle FDIC'ye gidiyor. FDIC, söz konusu kredileri, ihaleyle en yüksek teklifi veren fona satmayı planlıyor. Böylece işlemin en iyi fiyat üzerinde gerçekleştirilmesi hedefleniyor. Plana göre, fonlar 1'e 6 oranında kaldıraçla borçlanarak ihaleyi finanse edebilecek, FDIC ise kaldıraçla sağlanan borcu garanti kapsamına alacak. Böylece fonlar, 1 dolarlık sermayeyle 7 dolarlık işlem yapıp yalnızca özkaynağı kadar risk almış olacak. Özkaynağın yarısını devlet yarısını ise özel sektör karşılayacak. Programın ikinci bölümü, bankaların sorunlu menkul kıymetlerinin alınmasını içeriyor. Bu bölümde, Fed "TALF" programını genişleterek sorunlu menkul kıymetlerin alınması için finansman sağlayacak. Halen 200 milyar dolarlık bir program olan TALF, 1 trilyon dolara çıkarılacak ve mortgage sistemine dayalı varlıklarda teminat olarak kabul edilecek. Programın ikinci bölümü, sorunlu menkul kıymetleri alacak fonlara TARP'tan da finansman sağlanmasını içeriyor. Sorunlu varlıkları satın alacak fonları profesyoneller yönetecek. Söz konusu fon yöneticisi pozisyonuna başvurular 10 Nisan'a kadar kabul edilecek. Programa kabul edilen fon yöneticilerine 1 mayıs'a kadar haber verilecek. ABD Hazine Bakanı Tim Geithner, toksik varlık planının likit olmayan varlıklara piyasa oluşturarak, bankaların sermaye ihtiyacını karşılayacağını söyledi. Geithner, hükümetin sorunlu varlıkları tek başına almasının gerçekçi bir alternatif olmadığını belirtti ve planın başarılı olması için yatırımcıları risk almaya hazırlıklı olmaya çağırdı. Hazine Bakanı, plan sayesinde varlıklar daha doğru fiyatlandırılacağından, hükümetin gereğinden fazla ödeme yapması olasılığının ortadan kalktığını belirtti. Geithner, planın başarısını katılım seviyesine göre değil, varlıkların fiyatlandırılması, kredi maliyetleri ve insanların krediye erişimiyle ölçeceğini sözlerine ekledi. ABD Hazine Bakanı Tim Geithner, yeni banka kurtarma planının Amerikalı vergi mükellefleri açısından en doğru alternatif olduğunu söyledi. CNBC Amerika'yla özel bir röportaj yapan Geithner, yürürlükteki planların işlemeye başladığını ancak krizden çıkışın zaman alacağını kaydetti. ABD Hazine Bakanı Tim Geithner, banka bilançolarını temizleme planında özel sermayeyle kamu sermayesini birleştirerek, vergi mükellefini korumak adına en doğru seçimi yaptıklarına inandığını söyledi. CNBC Amerika'yla yaptığı özel röportajında Geithner, yeni banka planına ilişkin açıklamalarda bulundu. Geithner, devletten yardım alan kuruluşların üst düzey yöneticilerine ikramiye dağıtmalarını eleştirdi ve kredi akışını sağlarken güveni tesis etmeye çalışacaklarını söyledi. Nobel ödüllü ekonomist Joseph Stiglitz, ABD'nin bankaları toksik varlıklardan arındırma planının vergi mükelleflerini soyacağını belirtti. Reuters'a demeç veren Stiglitz, planın vergi mükelleflerini çok fazla riske maruz bıraktığını kaydetti. Stiglitz, ekonomi zayıf kaldığı sürece, planın işe yaramasının muhtemel olmadığını ifade etti. ABD Hazinesi'nin dün açıkladığı banka planı, ekonomi ve finans çevrelerinden farklı tepkiler aldı. Yatırım bankası Fox-Pitt planın başarısız olacağını iddia etti. Dünyanın en büyük tahvil fonunu yöneten Pimco'dan Bill Gross ise, planı övdü.
24.03.2009 - 14:30
null
[]
ABD'nin banka planının ayrıntıları
Ekonomi
https://www.ntv.com.tr/ekonomi/abdnin-banka-planinin-ayrintilari,Si0CNNDuHEu9HIBzc94zXQ
CHP genel başkanlığına aday olan Kemal Kılıçdaroğlu bu hafta Penguen dergisinin kapağında...
null
Deniz Baykal'ın CHP genel başkanlığından istifasının ardından bu hafta sonu yapılacak parti kongresinde genel başkanlığa aday olan Kemal Kılıçdaroğlu Penguen dergisine kapak oldu. Penguen, geçtiğimiz haftada Baykal'ın istifasını kapağına taşımış ve kapak karikatürü büyük ilgi görmüştü. Dergi bu hafta o karikatürü poster olarak okurlarına veriyor.
20.05.2010 - 13:16
null
[]
'Baykal kişisel eşyalarını aldı...'
Yaşam
https://www.ntv.com.tr/yasam/baykal-kisisel-esyalarini-aldi,xuADmtwcL0OlsFV2HuYqfQ
Bülent Ersoy, Safiye Soyman’la birlikte TV’de bir gezi programı sunacağı haberleriyle ilgili basın açıklaması yaptı
null
Ünlü sanatçıyla ikili olmayı abesle iştigal olarak niteleyen Diva, polemik yaratacak bir çıkış yaptı: “Ben başlı başıma bir lokomotifim. Vagonlar sadece benim arkamdan gelirler. Vagonlardan ‘usta’ diye bahsetmek de, gerçek ‘usta’lara ancak hakaret olur!”
18.02.2017 - 09:37
haberturk
[]
Bülent Ersoy: Ben lokomotifim diğerleri vagon
Şipşak
https://www.haberturk.com/magazin/sipsak/haber/1395357-bulent-ersoy-ben-lokomotifim-digerleri-vagon
Eski ABD Başkanı Bill Clinton ve Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'ın kızı Chelsea Clinton, NBC'de muhabirlik yapacak.
null
31 yaşındaki Chelsea Clinton sosyal yardım faaliyetlerini ele alan "Making a Difference- Fark yaratmak" adlı programda haberler yapacak. Chelsea Clinton'ın imza attığı haberler, akşam bültenlerinde ve haber magazin programlarında yer alacak. Halen doktora eğitimi alan Clinton, geçtiğimiz günlerde AIC adlı medya şirketinin yönetim kuruluna girmişti. Clinton'ın, NBC'deki görevine hemen başlaması bekleniyor. Chelsea Clinton babasının 1993'te başkanlığa seçilmesinden sonra, pek kamuoyu önüne çıkmamıştı. Ancak annesinin dört yıl önce başkan olmak için yürüttüğü kampanyada faal bir rol almıştı. NBC Haber Genel Müdürü Steve Capus, New York Times'a yaptığı açıklamada, Clinton'la bundan sonra ne yapmak istediği konusunda bir görüşmede bulunduklarını söyledi. Chelsea Clinton'ın NBC'deki göreviyle birlikte, Clinton Vakfı'ndaki çalışmalarını da sürdüreceği kaydedildi. Clinton, NBC Haber'de çalışmaya başlayan ilk ABD'li siyasetçi çocuğu değil. Eski ABD Başkanı George W. Bush'un kızı Jenna Bush Hager da kanalın sabah programı Today'de çalışıyor.
15.11.2011 - 16:52
null
[]
Clintonların kızı muhabir oluyor
Yaşam
https://www.ntv.com.tr/yasam/clintonlarin-kizi-muhabir-oluyor,_cv1ldmgQkyXTVdwBcWSZw
Bayram tatilinden dönenler Tekirdağ-İstanbul karayolunda ve Anadolu Otoyolu'nun Sakarya kesiminde yoğunluk oluşturdu.
null
Kurban Bayramı tatilini Tekirdağ, Çanakkale, Avşa ve Marmara adalarında geçiren tatilcilerin dönüş yolculuğu nedeniyle Tekirdağ-İstanbul kara yolunda yoğunluk yaşanıyor. İstanbul ve farklı illerden bayram tatili için Tekirdağ ve turizm ve doğal güzellikleri ile ön plana çıkan Marmaraereğlisi ile Şarköy ilçelerine gelen tatilcilerin, dün başlayan dönüş yolculuğu sürüyor. Tekirdağ Emniyet Müdürlüğü Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü ve İl Jandarma Komutanlığı Trafik Şube Müdürlüğü'ne bağlı ekipler kara yolundaki yoğunluk nedeniyle kontrol noktaları oluşturarak denetimlerini artırdı. Özellikle Tekirdağ-İstanbul kara yolunun Namık Kemal Üniversite, Yeniçiftlik, Beyazköy ve Kumbağ mevkisinde artan trafik yoğunluğu ekipler tarafından sürekli denetleniyor. Tatilin son gününde Sakarya'nın Hendek, Akyazı ve Arifiye kesiminde ulaşım normal seyrederken, Anadolu Otoyolu'nun Sapanca kesiminde araç sayısında artış gözleniyor. Yolun Sapanca-Kartepe arasındaki bölümünde akıcı yoğunluk devam ederken, otoyolun Ankara yönünde ise sıkışıklık yaşanmıyor. Bu arada, D-100 ile D-650 karayollarında trafik akışı normal seyrediyor. Sakarya Emniyet Müdürlüğü Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü ve İl Jandarma Komutanlığı Trafik Şube Müdürlüğü'ne bağlı ekipler, tatilcilerin rahat bir şekilde yolculuk yapmalarını sağlamak amacıyla kritik noktalarda tedbir alıyor.
26.08.2018 - 20:58
Anadolu Ajansı
['Sakarya', 'Tekirdağ', 'Kurban Bayramı ']
Tatilcilerin dönüş yolculuğu sürüyor
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/tatilcilerin-donus-yolculugu-suruyor,GlAqe63DH0-3qNSAe5AHsw
Hamile kadınların hapse girmesinin önüne geçen kanunu 10 yıl boyunca lehine kullanan kadın 14 kez hamile kaldı. Cezasını ertelettikten sonra kürtaj olduğu anlaşılan 39 yaşındaki kadının tutuklandığı açıklandı.
null
Çin'de yayın yapan People's Daily'de yer alan habere göre ülkenin Urumçi kentinde yaşayan bir kadın, 2005 yılında ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Hapse girmemek için sıra dışı bir yol bulan 39 yaşındaki kadın, 10 yıl boyunca 14 kez hamile kalarak tutuklanmasını her defasında erteletmeyi başardı.  Yasa gereği hamile bir kadının hapse atılamadığı ülkede bu durumu lehine kullanan kadının 13 defa hamile kaldığı teyit edildi ancak Zeng adındaki kadın 10 yıllık kaçışın ardından çarptırıldığı cezadan kurtulamadı.  Cezasını ertelemek için sürekli hamile kalan kadının hapse girmemesine karar verilmesinden sonra bebekleri kürtajla aldırdığının ortaya çıktı ve bunun üzerine harekete geçen güvenlik güçleri, Zeng'i tutukladı.
14.08.2015 - 09:55
ntv.com.tr
['Yaşam']
Hapse girmemek için 14 kez hamile kaldı!
Yaşam
https://www.ntv.com.tr/yasam/hapse-girmemek-icin-14-kez-hamile-kaldi,9w_6bkKKjUmDSAhPUqY7QA
Dünyada nükleer santrallerin etrafındaki birinci derecede riskli bölgelerde yaşayan nüfus çok kabarık.
null
Dünyada 211 nükleer santralin her birinin 30 kilometre yakınında yaşayanların sayısının 90 milyondan fazla olduğu belirtildi. İngiliz bilim dergisi Nature'daki makalede, Japonya'daki depremden ağır zarar gören Fukuşima nükleer santralinin 30 kilometre yakınında, tahliye emrinden önce 172 bin insanın yaşadığı ifade edildi. Asya, Kuzey Amerika, Almanya, İngiltere, Belçika ya da İsviçre'deki 21 nükleer santralin 30 kilometre yakınlarında yaşayanların ise 1 milyon civarında olduğu belirtildi. Yaklaşık 16 milyon Amerikalı, 9,6 milyon Çinli ve bir o kadar da Almanın bir nükleer santralin 30 kilometre yakınında oturduğu ifade edilen makalede, Fransa'da da bir nükleer santralin etrafında yaklaşık 5 milyon insanın yaşadığına dikkat çekildi. Amerikan Columbia Üniversitesi ile birlikte yapılan araştırmaların sonucunda yayımlanan makalede, her bir reaktörün 75 kilometre yakınının hesaplanması halinde, dünyada 500 milyon insan için riske maruz kalma olasılığının bulunduğuna vurgu yapıldı.
23.04.2011 - 12:32
null
[]
Nükleere komşu 90 milyon insan var
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/nukleere-komsu-90-milyon-insan-var,_8kRTX6BaUGEmNGQbr771g
Antalya’da konuşan Beşiktaş Başkanı Fikret Orman, "Moralsizlik üzerine bir bina inşa edip buradan nifak tohumları alarak Beşiktaş’ı iktidar hesabı yapanlara bu camia cevabını verecektir" dedi.
(İHA)
Antalya’da konuşan Beşiktaş Başkanı Fikret Orman, Beşiktaş’ın ileri doğru gittiğinde her zaman aşağıya çekildiğine dikkat çekerek, kendisini en çok üzen konunun ise bunun camiaları tarafından daha fazla oluştuğu olduğunu söyledi. Orman, "Moralsizlik üzerine bir bina inşa edip buradan nifak tohumları alarak Beşiktaş’ı iktidar hesabı yapanlara bu camia cevabını verecektir" dedi. Beşiktaş Başkanı Fikret Orman, Antalya Beşiktaşlılar Derneği ve Beşiktaşlılarla bir araya geldi. Bir otelde düzenlenen programa katılan Orman, siyah-beyazlı taraftarların yoğun ilgisiyle karşılandı. Katıldığı programda açıklamalarda bulunan Orman, iyi anılar biriktirerek Beşiktaş ailesini büyütmeye çalıştıklarını belirterek, zor süreçler yaşadıklarını ifade etti. Orman, "Beşiktaş’ın zor süreci yok ama takım olarak son 1 senedir zor bir süreçten geliyoruz. Hepimizin kabul ettiği bir şey var; Bizimle beraber Beşiktaş’ın çıtası çok yükseldi. Normal şeylerden mutlu olmuyoruz. Başarılar üst üste, büyük işler üst üste gelince daha üstünü bekler haldeyiz. Öyle de olması lazım. Hayat hep böyle güneşli günler olmuyor. Arada bugünlerde olduğu gibi yağmur yağıyor dönem dönem kış oluyor. Ama her zaman da güneş olacaktır" diye konuştu. Beşiktaş’ın çok büyük bir camia olduğunu dile getiren Orman, mart ayında 116. senelerini kutlayacaklarını belirtti. 116 sene içerisinde 15 şampiyonluk elde ettiklerini kaydeden Orman, şu ifadeleri kullandı: "Bir iki şeyin altını çizerek anlatmak istiyorum. Hep Beşiktaş ileri doğru gitmeye başladığı zaman böyle bir aşağı çekme olur. Beşiktaş Türkiye’ye çok iyi benziyor. Yukarı çıktığımız zaman hemen aşağıdan çekmeler oluyor. En çok da beni üzen tarafı bunu, camiamızın içinden daha fazla oluşu. Göreve geldiğimiz gündeki Beşiktaş’la bugünkü Beşiktaş’a baktığımızda büyük bir uçurum var. Biz geldiğimiz zaman her şeyden önce morali yoktu, umutları yitirme noktasındaydı. Şu anda borç sarmalıyla 330 milyon dolarlık borçla aldık, rakiplerimize baktığımızda onların borçları daha aşağıdaydı. Stantlarını bitirmişlerdi, hedefi olacak takım yapıları vardı. Mağazacılık organizasyonu bitirmişlerdi. Antalya’da bir mağazamız vardı, şimdi 6 mağazamız var. 24 mağazayla başladığımız bu süreç, 100’ün üzerine çıkmış durumdayız. Biz satış yapmadan, bütün bu işi kendi bünyemizle Beşiktaşlılarla beraber bir yere getirdik. Bundan 6 ay öncesine kadar ekonomiyi yönetmeye aday gösterildi. Bir gün bakan yapıyorlar, bir gün bir şey yapıyorlar. Ertesi günü mesela Fenerbahçe maçımız var, ‘Çıkmayın, 10 sene şampiyon olmayın’ derken geçenlerde divan kurulu toplantısında da söyledim. Ne oldu da bir anda bu aramıza nifak tohumları girdi? Beşiktaş sevmek için sevilen bir kulüp değildir. Bizim şarkılarımızda da vardır. Yenilsen de yensen de diye başlar. 116’lık serüven içinde 116 sene şampiyonlukla gelmedik buralara. Bizim en önemli özelliğimiz dürüstlüğümüz, adil oluşumuz, centilmen oluşumuzun bizim Beşiktaş ailesine özgü duruşumuzdur. Bunları bu nifak tohumlarıyla bozmalarına müsaade etmeyin. Bu aile bütünlüğünü, bugün ben buradayım. Mayıs’ta kurulumuz var. Bir dönem kalıyor yani bir dönem sonra bir başka başkanla karşı karşıya kalacağız. Normali de bu. Bu nifak tohumları üzerine bina inşa etmek isteyenlere müsaade etmeyin.” Maçların kazanıldığına dikkat çeken Fikret Orman, "Bu kadar emek bu kadar uğraştan sonra başarısız oluşlar olduğu zaman, siz Beşiktaşlı olarak üzülüyorsunuz ama biz daha fazla travmasını yaşıyoruz. Onun için bu travmayı yaşayan insanlar olarak en büyük destekçimiz taraftarlarımız, gülen yüzlerimiz. Moralsizlik üzerine bir bina inşa edip buradan nifak tohumları alarak Beşiktaş’ı iktidar hesabı yapanlara bu camia cevabını verecektir.” sözlerine ekledi. Başkan Orman konuşmasının ardından minik tarafların formalarını imzaladı, kendisiyle fotoğraf çektirmek isteyenleri kırmadı. Kadro dışı bırakılan Tolgay Arslan ile Fenerbahçeli Şener Özbayraklı’nın takası konusunda soruyu yanıtlayan Orman, “Şu anda öyle bir şey gündemde değil. Tolgay Arslan Beşiktaş’ın kontratlı oyuncusu, öyle de devam edecek gibi gözüküyor” cevabını verdi. Antalya’daki kampı değerlendiren Orman, son dönemlerde Burak Yılmaz ile ilgili tartışmalara yönelik ise şu ifadeleri kullandı: “Beşiktaş’ın camia havası her zaman var. Bu aralar negatife döndürmeye çalışıyorlar. Bunun üzerine tezgah kurmaya çalışanlar var ama Beşiktaş taraftarı da camiası da yemiyor artık bunları. Takım içerisinde bir bütünlük oluşması lazım. Bu zaten en büyük bizim de eleştirdiğimiz konu oydu. Şu anda o yönde gidiyoruz. Burak da buna pozitif yönde katkı yapacağını düşünüyorum.”
6 Ocak 2019 Pazar, 13:12
cumhuriyet
null
Fikret Orman'dan sert sözler
futbol
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/futbol/1192722/Fikret_Orman_dan_sert_sozler.html
Elle atılarak göreve başlatılan 'Sivrisinek'in istihbarat işlerinde kullanılması planlanıyor.
null
İsrail Havacılık ve Uzay Sanayii, 500 gram ağırlığında, elle atılan bir insansız hava aracı üretti. "Sivrisinek" adı verilen insansız hava aracı, alanda istihbarat toplama amacıyla muharebe birliklerince kullanılmak üzere Savunma Bakanlığı ile ortaklaşa geliştirildi. Sadece yarım kiloluk ağırlığıyla Sivrisinek'in, şimdiye kadar geliştirilen mikro sınıf insansız hava araçlarının hemen hemen yarısı kadar bir ağırlığa sahip olduğu bildirildi. İki kilometrelik bir menzile sahip olan araç, 40 dakika kadar havada kalma özelliğine sahip ve yaklaşık 45 kilometre hızındaki rüzgara bile dayanabiliyor. Minyatür bir kamerayla donatılan hava aracı, atıldığı yerden kullanıcılarınca yönlendirilebiliyor. Sivrisinek'in avantajının boyutu ve ağırlığı ile sınırlı olmadığı, balıkçı zıpkınlarının tasarımından esinlenilerek geliştirildiği belirtildi. İsrail Havacılık ve Uzay Sanayii yetkililerine göre, zıpkın tasarımı, güvenilir ve küçük olmasının yanı sıra özellikle zırhlı araçların içinden, küçük pencerelerden ve hareket halindeki araçlardan hızla fırlatılmaya uygun. İki mikro ölçüdeki insansız hava aracının, komuta ve kontrol mekanizması ve iletişim cihazının tek bir çanta içine sığabilecek boyutta olduğu da kaydedildi. İlk tasarım çalışmaları 2005 yılında başlayan bu insansız hava aracı, Havacılık ve Uzay Sanayii'nin yeni ürünlerini tanıttığı Eylül ayı başındaki Latrun Konferansı sırasında gösterildi.
23.09.2009 - 16:39
null
[]
İsrail 500 gramlık 'mikro' hava aracı geliştirdi
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/israil-500-gramlik-mikro-hava-araci-gelistirdi,RNMnIUeLX0uhh6sm5kBU0A
Dünyaca ünlü oyuncu Scarlett Johansson'un hamile olduğu iddia edildi.
null
Fransız gazeteci sevgilisi Romain Dauriac ile yaklaşık 6 ay önce nişanlandığını ilan eden Scarlett Johansson'un hamile olduğu iddia edildi. E. News'in haberine göre, yakın kaynaklar Johansson'uın hamileliğini doğruluyor. People Magazine ve US Weekly'nin de haberi doğrulattığı belirtiliyor. Ryan Reynolds'tan boşandıktan sonra Sean Penn ile adı anılan güzel oyuncu 6aydır Romain Dauriac ile nişanlı. Oyuncu, verdiği bir röportajda evlilik planları yapmadığını, yakın gelecekte kafasında evlilik olmadığını, tek planının Avengers 2 filmi olduğunu söylemişti. Johansson'un bebeğini doğurup doğurmayacağı merak konusu oldu.
04.03.2014 - 07:53
null
[]
Scarlett Johansson hamile
Yaşam
https://www.ntv.com.tr/yasam/scarlett-johansson-hamile,C8Wv0FHKAk2ZNDJXqKmFLQ
Gürsel Baran, Ankara Ticaret Odası'nın (ATO) yeni başkan ve yönetim kurulu üyelerinin belirlendiği seçimde 100 oy alarak başkan seçildi.
null
nın ( ) yeni başkan ve yönetim kurulu üyelerinin belirleneceği seçim tamamlandı.  Başkanlığı'na seçildi. Geçici seçim sonuçlarına göre Gürsel Baran 100, Osman Gökçek ise 86 oy aldı. 2 oy ise geçersiz sayıldı. 125 bin üyeli Ankara Ticaret Odası, 188 meclis üyesi ile bugün yeni başkanını ve yönetim kurulunu seçmek için sandık başına gitmişti. 1960 Siirt doğumlu olan Gürsel Baran teknik lise mezunu. İnşaat malzemeleri toptan satışı yapan Baran inşaat sektöründe tanınmış bir isim. Gürsel Baran ayrıca 1999 yılından bu yana ATO üyesi.
03.12.2016 - 16:47
NTV Haber, Anadolu Ajansı
['son dakika', 'Ekonomi', 'Ankara', 'son dakika haberleri', 'Gürsel Baran']
Gürsel Baran ATO Başkanlığı'na seçildi (Gürsel Baran kimdir)
Ekonomi
https://www.ntv.com.tr/ekonomi/gursel-baran-ato-baskanligina-secildi-gursel-baran-kimdir,4Hbb1dEZxU65vAlhstLiwA
Abdullah Gül, memleketi Kayseri'de gazetecilerin partiler arasındaki koalisyon arayışlarına ilişkin sorularını yanıtladı.
null
Onbirinci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, koalisyon görüşmelerine ilişkin, "Herkes milli iradenin ortaya koyduğu çerçevede gerekli çalışmayı yapacaktır. Zaten yapıyorlar da. Ümit ederim ki başarıyla neticelenir" dedi. Gül, özel uçakla geldiği Kayseri'deki Erkilet Havaalanı'nda bütün hemşehrilerinin Ramazan Bayramı'nı tebrik ederek, gazetecilere gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Bir gazetecinin, "Koalisyon çalışmalarını nasıl görüyorsunuz?" yönündeki sorusu üzerine Gül, seçim neticeleri ortaya çıktıktan sonra partilerin genel başkanlarının görüşmeye başladığını, bu durumun iyi bir gelişme olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu: "Diyalog, uzlaşma, görüşme ortamı Türkiye için her zaman iyidir. Bölgede birçok gerginlik varken Türkiye'nin istikrarı, güçlü ve huzurlu olması, hem siyasi hem ekonomik bakımdan kaçınılmaz bir ihtiyaç. Eminim ki herkes bunun sorumluluğu içinde hareket ederek nihayette milli iradenin de ortaya koyduğu çerçevede gerekli çalışmayı yapacaktır. Zaten yapıyorlar da. Ümit ederim ki başarıyla neticelenir." "AK Parti'nin yeni kurmayı olarak isminizin geçiyor olmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?" şeklindeki soruya da Abdullah Gül, şu karşılığı verdi: "Arkadaşlar biliyorsunuz şuanda herkes üzerine düşeni en iyi şekilde yapıyor, yapmaya da çalışıyor. Dolayısıyla ben de bütün arkadaşlarımın başarılı olmasını arzu ediyorum. Başta Eski Büyükşehir Belediye Başkanımız olmak üzere hepsi yeni sorumluluklar aldılar. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde de parti içinde de Türkiye'ye hizmet için ellerinden gelen her şeyi yapacaklardır."
19.07.2015 - 17:00
Anadolu Ajansı
['Gündem', 'Türkiye', 'Genel']
Abdullah Gül'den koalisyon açıklaması
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/abdullah-gulden-koalisyon-aciklamasi,P5YDpErN20Sv7nBorCH7kQ
Antalya'da ortaokul yedinci sınıf öğrencisi S.Ö. (13) ile lise 10’uncu sınıf öğrencisi A.K. (16) arasında yaşanan duygusal yakınlaşma mahkemeye taşındı.
cumhuriyet.com.tr
Okul yönetimi, polis ve savcılığı harekete geçiren olaylar serisi aynı okulda okuyan A.Ş. (13) isimli öğrencinin cep telefonuyla çektiği video ile başladı. Okul bahçesinin arkasında buluşan öğrenciler birbirlerine sarılıp öpüştü. Bu sırada aynı okulda okuyan A.Ş., S.Ö. ile A.K.’nın videosunu çekti. A.Ş., cep telefonuyla çektiği videoyu olaydan bir gün sonra S.Ö.’nün cep telefonuna gönderdi. S.Ö. de videoyu iki arkadaşı ile paylaştı. Aynı görüntü iki çocuk arasında daha paylaşıldı. Bu sırada çekilen görüntü ile ilgili okulda tartışma yaşanınca devreye okul müdürü ve öğretmenler girdi. Müdür tutanak hazırlayıp polise haber verdi. Okula gelen polis ekipleri, çocukları Antalya Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube Müdürlüğü’ne yönlendirdi. S.Ö. ve annesi H.Ö., şikâyetçi olmadıklarını belirtirken, soruşturma sonunda görüntüyü çeken 13 yaşındaki A.Ş. hakkında ‘müstehcen yayınların üretiminde çocukları kullanmak’, 16 yaşındaki A.K. hakkında ‘kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak’, ‘çocuğun cinsel istismarı’, görüntüleri kendi aralarında paylaşan dört çocuk hakkında ise ‘çocukların kullanıldığı müstehcen yayınları nakletmek’ suçlamasıyla Antalya 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Dünkü duruşmada mahkeme başkanı çocukların kişisel gelişimine yönelik rapor alınması kararı vererek duruşmayı erteledi. A.Ş.’nin babası Y.Ş., “Bu çocukları bu kadar ağır suçlarla sanık sandalyesine oturtanlar keşke gerçek istismar davalarında da bu kadar cesur olsa” dedi.
20 Şubat 2018 Salı, 08:39
cumhuriyet
null
Okulda ‘öpücük" mahkemede... Baba: Gerçek istismar davalarında da bu kadar cesur olunsa
turkiye
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/930000/Okulda__opucuk__mahkemede..._Baba__Gercek_istismar_davalarinda_da_bu_kadar_cesur_olunsa.html
Android işletim sistemi ile çalışan akıllı cihazlarda yeni bir zararlı yazılım saptandı.
null
Android işletim sistemi kullanıcılar için büyük kolaylık sağlarken güvenlik açısından büyük zafiyetlere de sebep olabiliyor. Antivirüs ve mobil güvenlik uygulaması üreten güvenlik şirketi Lookout, Android için yeni bir zararlı yazılım olduğunu duyurdu. Şimdilik daha az sayıda kullanıcıyı tehdit eden bu yeni yazılımın adı henüz belli değil.  Ancak sisteme bulaşan bu virüsü silmek mümkün değil, yok etmek için yapılması gereken tek yol Android ROM’unu yeniden kurmak.  Google Play harici başka yerlerden indirilerek bulaşan bu virüsün şimdiye kadar 20 bin civarında telefona bulaştığı iddia ediliyor. Virüs en çok Almanya ve ABD’deki Android kullanıcılarını tehdit ediyor.
10.11.2015 - 12:21
null
['Teknoloji']
Android kullanıcılarının başı yeni bir virüsle dertte
Teknoloji
https://www.ntv.com.tr/teknoloji/android-kullanicilarinin-basi-yeni-bir-virusle-dertte,Surj-FhVyUqeVkuCq8uoGw
Dolar/TL, 2,9991 ile son iki haftanın en düşük seviyesini gördü.
null
Küresel piyasalarda yaşanan pozitif hava gelişmekte olan ülke para birimlerinin dolar karşısında değer kazanmasını sağlarken, dolar/TL, 2,9991 ile son iki haftanın en düşük seviyesini gördü. Geçen hafta petrol fiyatlarındaki toparlanmanın yanı sıra Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Mario Draghi'nin açıklamalarının yeni bir parasal genişleme sinyali olarak algılanması ve Japonya Merkez Bankasından (BoJ) teşvik beklentileriyle dolar gelişmekte olan ülke para birimleri karşısında değer kaybetti. Geçen hafta boyunca 2,9995 - 3,0615 aralığında hareket eden dolar/TL, bugün Asya piyasalarında 2,9991 ile son 2 haftanın en düşük seviyesini gördü. Dolar/TL, şu dakikalarda 3,0040 seviyesinden alıcı bulurken, euro/TL en yüksek 3,2564'ü görmesinin ardından 3,25 sınırında dengelendi. Analistler, küresel piyasalarda petrol fiyatları ve merkez bankalarının olası genişlemeci politikalarının gelişmekte olan ülke para birimleri üzerinde etkili olacağını ifade ederken, dolar/TL'nin 3'ün altında kapanışlar yapması durumunda 2,9850 seviyesinin destek olarak takip edileceğini kaydediyor.
25.01.2016 - 11:15
Anadolu Ajansı
['Ekonomi']
Dolar, 3 liranın altını gördü
Ekonomi
https://www.ntv.com.tr/ekonomi/dolar-3-liranin-altini-gordu,2-F1rcstkkS3mxepr2px8g
Taşerona kadro düzenlemesi devam ederken binlerce taşeronlu müjdeli haberleri beklemeye devam ediyorlar. Diğer yandan "Taşerona kadro tarihi belli oldu mu?" sorusunun cevabı aranıyor. İşte taşerona kadro düzenlemesinde son durum ve gelişmeler...
null
Taşerona kadro düzenlemesi için geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan müjdeli haberi vermiş ve süreç başlamıştı. Çalışma Bakanı Jülide Sarıeroğlu da taşeron düzenlemesi konusunda açıklamalarda bulunmuş ve düzenlemenin detaylarını paylaşmıştı. Yaşanan bu gelişmeler üzerine şimdi binlerce taşeron işçisi, kadronun verileceği tarihi beklemeye başladı. Peki taşerona kadro ne zaman verilecek? Taşerona kadro tarihi belli oldu mu? İşte taşeron düzenlemesindeki son gelişmeler. Taşeron düzenlemesini büyük heyecanla bekleyen yaklaşık 900 bin taşeron işçisi, kadronun verileceği tarihin kesinleşmesi için bekleyişini sürdürüyor. Konuyla ilgili çalışmalar devam ederken henüz bir tarih belirtilmedi. Bakanlık veya Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından taşerona kadro için tarih verildiği takdirde, bu haber üzerinden görüntüleyebilirsiniz. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, taşeron düzenlemesi konusunda geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada "Taşeron işi inşallah bu hafta içinde bitiyor" ifadelerini kullandı. Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından düzenlenen toplu açılış töreninde bir vatandaşın "Taşeron ne olacak Sayın Cumhurbaşkanım" diye bağırması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu işte taşeron olmaz. Ama taşeron işi inşallah bu hafta içinde bitiyor" diye cevap vermişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu açıklamalarının ardından taşeron düzenlemesi süreci hızlandı ve gelişmeler yaşanmaya başladı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu'nun açıklamalarıyla ayrıntıları ortaya çıkan düzenlemeye son şeklinin verilmesi için cuma günü Başbakan Yıldırım başkanlığında Maliye Bakanı Ağbal ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sarıeroğlu'nun katılımıyla toplantı yapıldığı öğrenildi. Düzenlemenin ayrıntılarının ele alındığı toplantıda, sendikaların görüş ve önerileri de masaya yatırıldı. Düzenlemenin en kısa sürede Türkiye Büyük Millet Meclisine sevk edilmesi planlanırken, ilgili bakanların Başbakan Yıldırım başkanlığında bu hafta tekrar bir araya gelmesinin kararlaştırıldığı öğrenildi. Düzenlemenin kamuoyuyla paylaşılan ayrıntılarına göre, söz konusu kadro fırsatı, merkezi yönetim kapsamındaki genel bütçe ile düzenlenen kurum ve kuruluşlardaki tüm taşeron işçileri ilgilendiriyor. Düzenlemenin kamuoyuyla paylaşılan ayrıntılarına göre, söz konusu kadro fırsatı, merkezi yönetim kapsamındaki genel bütçe ile düzenlenen kurum ve kuruluşlardaki tüm taşeron işçileri ilgilendiriyor. DİSK Genel İş Sendikası Genel Başkanı Remzi Çalışkan, kadroya alınacak taşeron işçilerin işlemleri için komisyon kurulmasını istedi. Genel İş Sendikası bağlı bir grup, hükümetin açıkladığı taşeron düzenlenmesine yönelik taleplerini dile getirmek amacıyla Cumhuriyet Meydanı'nda bir araya geldi. Çalışkan, burada yaptığı konuşmada, 5 Aralık'ta hükümet tarafından açıklanan taşeron şirket işçilerine kadro konusunda bazı belirsizlikler olduğunu öne sürdü. Kadro görüşmelerinde sendikalarla müzakere edilmediğini ileri süren Çalışkan, "Hükümet taşerona kadro müjdesi verirken şu anda belediye şirketlerinde çalışan 100 bin işçiyi kadro sürecinin dışına itmiştir. Belediye işçileri de kadroyu hak etmiştir. Hükümeti bu konuda yeni bir düzenleme yapmaya davet ediyoruz. Kadroya alınacak taşeron işçilerin işlemleri için komisyon kurulmasını istiyoruz." dedi. Kadro alımının şeffaf yöntemlerle yapılması gerektiğini ifade eden Çalışkan, toplumsal mutabakatın ise işçi konfederasyonları temsilcilerinin değerlendirme sürecine dahil edilmesiyle sağlanabileceğini kaydetti. CHP İzmir Milletvekilleri Özcan Purçu ve Tacettin Bayır da sendika üyelerine destek verdi. Sosyal Güvenlik Uzmanı Erhan Nacar, "Eğer yasa bu ay çıkarsa nisana kadar kadroya geçiş tamamlanacak. Ancak mevcut durumda güvenlik soruşturmaları 4-5 ayda tamamlanıyor. 850 bin taşeron eklenince soruşturmanın uzaması muhtemel" dedi. SGK Uzmanı Erhan Nacar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından geçen hafta taşeron işçilere verilen kadro müjdesiyle ilgili hükümetin mesaisinin sürdüğünü söyledi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu'nun açıklamalarıyla ayrıntıları ortaya çıkan düzenlemeye son şeklinin verilmesi için cuma günü Başbakan Binali Yıldırım başkanlığında Maliye Bakanı Naci Ağbal ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu'nun katılımıyla toplantı yapıldığını belirten Erhan Nacar, düzenlemenin ayrıntılarının ele alındığı toplantıda, sendikaların görüş ve önerilerinin de masaya yatırıldığını kaydetti. Nacar, düzenlemenin en kısa sürede Türkiye Büyük Millet Meclisine sevk edilmesinin planlandığını, ilgili bakanların Başbakan Binali Yıldırım başkanlığında bu hafta tekrar bir araya gelmesinin kararlaştırıldığını söyledi. SGK Uzmanı Erhan Nacar, kadroya kavuşacak işçilerin mevcut ücretleriyle çalışmaya devam ederken tayin haklarının bulunmayacağını söyledi. Nacar, "Buna karşın işçiler, sahip olacakları 52 günlük ikramiye sayesinde iki aylık ücretlerine yaklaşan fazladan kazanca sahip olacak" dedi. Bunun yanı sıra emekli olup da kamuda hala çalışmaya devam eden taşeron işçiler kadro imkanından faydalanamayacak. SGK Uzmanı Erhan Nacar, "Eğer yasa bu ay çıkarsa nisana kadar kadroya geçiş tamamlanacak. Ancak mevcut durumda güvenlik soruşturmaları 4-5 ayda tamamlanıyor. 850 bin taşeron eklenince soruşturmanın uzaması muhtemel" diye konuştu. Ayrıca, ikincil düzenlemelerin hazırlanması ve yayınlanmasının da zaman alabileceğini belirten Nacar, belediyelerdeki taşeronların kadroya geçişinin nasıl olacağını açıkladı. Belediyelerde görevli 400 bin taşeron işçinin kadroya geçeceği açıklansa da temizlik görevlilerinden güvenlik görevlilerine kadar çoğu taşeron işçinin kadroya kendilerinin alınıp alınmayacağını, sürecin nasıl olacağını merak ettiğini belirten Nacar, "Devletteki taşeron işçilere kadro müjdesi geçen hafta geldi. Buna rağmen belediyedekiler başta olmak üzere, birçok kurumda çalışan taşeronun kafası karışık. Ama açıklama net" ifadelerini kullandı. Telaşa gerek olmadığını, kadroların verileceğini ifade eden Nacar, "Türkiye genelinde belediyelerde 100 bin kadrolu işçi var. Şimdi buna 400 bin daha eklenecek. Yani 4 katı kadar yeni işçi alınacak. Taşeron işçilerin yasa çıktıktan sonra 3 ay içinde kadroya geçeceği bildirilmişti. Yalnız bu süre biraz daha uzayabilir" dedi. Taşeron ile son gelişmeler geldikçe sayfamızı güncelleyeceğiz.
13.12.2017 - 08:01
haberturk
['taşeron', 'taşerona kadro', 'taşeron son dakika', 'taşerona kadro son dakika', 'taşeron haberleri', 'taşerona kadroda son durum', 'taşerona kadro ne zaman', 'taşeron düzenlemesi']
Taşerona kadro düzenlemesi! Taşeron işçi kadroya ne zaman geçecek?
İş-Yaşam
https://www.haberturk.com/taserona-kadro-duzenlemesinde-son-durum-kadro-tarihi-belli-oldu-mu-1752609-ekonomi
Survivor 2019'da Türkiye takımında yer alan Kader Karaya Survivor izleyicileri tarafından araştırılıyor. Peki, Fenerbahçe Spor Okulları'nda futbol eğitmenliği yapan Survivor Kader Karakaya kimdir, kaç yaşında?
null
Survivor 2019 yarışmacılarından Kader Karakaya izleyiciler tarafından araştırılıyor. Atletizm branşında üniversitelerarası şampiyonasında ülkemizi temsil eden Kader Karakaya Survivor 2019'da boy gösterecek. Peki, Kader Karakaya kimdir, Survivor Kader kaç yaşında? 1996 Bursa Osmangazi doğumlu Kader Karakaya, ortaokulda beden eğitimi öğretmeni tarafından keşfedilerek atletizme başladı. Uludağ Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Bölümü’nde eğitimine devam ediyor. Atletizm branşında üniversitelerarası Türkiye şampiyonasına katıldı. Fenerbahçe Spor Okulları'nda futbol eğitmenliği yapıyor.
02.02.2019 - 19:56
haberturk
['survivor kader karakaya', 'survivor', 'kader karakaya', 'survivor türkiye yunanistan kader karakaya']
Kader Karakaya kimdir? Survivor Kader Karakaya kaç yaşında?
Televizyon
https://www.haberturk.com/kader-karakaya-kimdir-survivor-kader-karakaya-kac-yasinda-2339257-magazin
Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner'i tutuklanması yargıda adeta bir deprem etkisi yarattı. Yüksek yargıda başdöndürücü bir trafik yaşandı.
null
Erzurum Özel Yetkili Başsavcısı Osman Şanal'ın talimatıyla dün Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner'in adliyedeki makam odası ve evinde arama yapıldı. Aramaların ardından Başsavcı Cihaner gözaltına alındı. Cihaner'in sorgusu bugüne sarkarken, gün içinde önemli gelişmeler yaşandı. Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner'in sorgusu Erzurum'da sürerken, Adalet Bakanlığı’ndan sabaha karşı saat 05.00'te yazılı bir açıklama geldi. Bakanlık, Başsavcı Cihaner ile ilgili işlemlerin hukuka uygun olduğunu açıkladı. Mesai saatinin başlamasıyla birlikte yüksek yargıdaki hareketlilik de başladı. Gözler olağanüstü toplanan Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’ndaydı. Kurul toplantısı sürerken, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya sert bir açıklama yaptı. Başsavcılık hukuk devletine aykırı eylemlerin odağında yer almak iddiasıyla AK Parti hakkında başlatılan soruşturmaya Erzincan-Erzurum arasındaki yetki tartışmalarının da dahil edildiğini duyurdu. Başsavcılığın açıklmamasından kısa süre sonra Adalet Bakanlığı Müsteşarı Ahmet Kahraman sürpriz bir şekilde HSYK toplantısına geldi. Kahraman'ın toplantıya gelmesiyle Erzurum Başsavcısı Osman Şanal'ın yetki aşımı konusu masaya yatırılabildi. Kahraman da konunun gündeme alınması için olumlu oy kullandı. Ancak müsteşar, Osman Şanal'la birlikte 4 savcının yetkilerinin kaldırılması yönünde oylama yapılması üzerine toplantıyı terketti. Oylamayı kalan beş üye yaptı. Yüksek kurul dört saatlik toplantının ardından kararını yazılı açıklamayla duyurdu. Açıklamada, “Erzurum Özel Yetkili Başsavcıvekili Tarık Gür, Cumhuriyet savcıları Rasim Karakullukçu, Mehmet Yazıcı ve Osman Şanal'ın, Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun 250. maddesi kapsamındaki yetkilerinin kaldırılmasına ve Erzurum Cumhuriyet Başsavcısı Sinan Kuş, Gür, Karakullukçu, Yazıcı ve Şanal ile diğer ilgililer hakkında yasal gereğinin yapılması için suç duyurusunda bulunulmasına karar verilmiştir” denildi. Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, HSYK'nın Erzurum Özel Yetkili Osman Şanal'ın yetkilerinin alınmasıyla ilgili kararı Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nda görüştüklerini ve oy birliğiyle ''kararın hukuka uygun olduğu sonucuna vardıklarını'' açıkladı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Başbakanlık Konutu'nda Başbakan Yardımcıları Bülent Arınç ve Cemil Çiçek, Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Adalet Bakanı Sadullah Ergin, TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya, AK Parti Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ ve AK Parti Milletvekili Ömer Çelik'le bir araya geldi. Danıştay Başkanı Mustafa Birden, "HSYK'nın yargıçlarına güvenimiz tam" dedi. Başsavcı Cihaner'in tutukluluğu için yapılan itiraz reddedildi.
17.02.2010 - 18:47
NTV Haber
[]
Yargıda başdöndüren trafik
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/yargida-basdonduren-trafik,AN6q5e8gUkG4KfOiOtOw1Q
Suriye'de iç göç sürüyor. Esad rejiminin başlattığı operasyonın ardından 15 Aralık'tan bu yana 270 binden fazla kişi İdlib ve Hama'daki evlerini terk etti.
null
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ni bilgilendiren Genel Sekreter yardımcısı Ursula Mueller, İdlib ve Hama'dan ayrılanların kış aylarını çadırlarda ve çok zor şartlar altında geçirecekleri uyarısında bulundu. BM yetkilisinin açıklamasına göre bölgede yaklaşık 160 geçici yerleşim birimi oluşturuldu. Mueller, yerel yönetimlerin bu bölgelere insani yardım ulaştırılmasını engellemelerinin de kendilerini kaygılandırdığını söyledi. Ursula Mueller son 1,5 ayda İdlib'de en az 16 hastane ve kliniğe saldırı düzenlendiğine dikkat çekti. Suriye ordusu 15 Aralık'ta Rusya'nın da desteğiyle İdlib'de harekata başlamış ve cihatçı grupları hedef aldığını duyurmuştu. Suriye'de 13 milyondan fazla kişi yardıma muhtaç hale gelmiş durumda. 2011'de başlayan iç savaşta evlerini terk ederek ülkede başka bölgelere yerleşenlerin sayısıysa 6 milyonu aştı.
31.01.2018 - 12:07
null
['Dünya', 'Ortadoğu', 'Suriye']
Suriye'de 270 bin kişi evlerini terk etti
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/suriyede-270-bin-kisi-evlerini-terk-etti,zJH9L_IwKk28Bnt_qliaTA
Teknik direktör Dick Advocaat, Hollanda Milli Takımı'ndaki görevini, iki özel maçın ardından bırakacağını açıkladı.
null
, 'da Aberdeen Havalimanı'nda basına yaptığı açıklamada, İskoçya ve 14 Kasım'da da ile oynayacakları özel karşılaşmaların ardından milli takım teknik direktörlüğünü bırakacağını söyledi.  Tecrübeli teknik adamın, Hollanda Kraliyet Futbol Federasyonu ile olan sözleşmesi 1 Aralık'ta sona eriyor.  Geçen sezon Fenerbahçe'yi çalıştıran Advocaat, Hollanda Milli Takımı'nda 3 dönem görev aldı.
08.11.2017 - 23:12
Anadolu Ajansı
['Dünya', 'Futbol', 'Spor', 'Romanya', 'Hollanda']
Advocaat, Hollanda Milli Takımı'nı bırakıyor
Spor
https://www.ntv.com.tr/spor/advocaat-hollanda-milli-takimini-birakiyor,tnu7nI7bm06497UUoaS8QQ
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, seçmenleri uyararak, “Sakın ola ki baraj aşılmıştır rehavetine, rahatlığına kapılmayın” dedi.
null
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, İstasyon Meydanı'nda partisince düzenlenen mitingde konuştu. Demirtaş, şu ifadeleri kullandı: “Devlet, hepimizin ortak malıdır. Bir partinin malı olamaz. Bir partinin işi devleti ele geçirmek olamaz ama AKP'nin en büyük hatası işte bu oldu. İktidara geldikleri günden bu yana sadece devleti ele geçirmek için uğraşıyorlar. Oysa bu devleti kuran da, bu devleti var eden de bütün Türkiye toplumu halklarıdır. 7 Haziran'da biz ne yapmaya çalışıyoruz 'Devlet benim malımdır' diyenlere karşı, 'hayır devlet senin malın değil, devlet halkın malıdır' demek için sandığa gidiyoruz. HDP, işte bunu başarmak istiyor. Yoksa AKP bizim düşmanımız değil, AKP'ye oy verenler düşmanımız değil, kardeşlerimizdir ama bir iktidar yanlış yaparsa, bir devleti yönetirken adaletten saparsa, adaleti unutup, hakkı, hakkaniyeti bir kenara bırakırlarsa, o iktidarın mutlaka cezalandırılması lazım. 'Ey kendini sultan zanneden, senden de benden de büyük Allah var. Hiç öyle kendini büyük zannetme' demek lazım. Sandık bunun için var işte. Efendim, 'Amerikalılar, İsrailliler bize akıl vermiş, demişler ki 'HDP barajı aşsın.' Zannediyorlar ki akıl bir tek onlarda var. Akıl sizsiniz siz, ortak akıl. Bize aklı veren, talimatı da veren, emri de veren sizsiniz. Siz 'barajı aşacağız' dediniz, biz de 'evelallah' aşarız dedik. Yola çıktık ve şimdi bak Kenan Evren gitti, barajını da anayasasını da arkasından göndereceğiz. Bingöl Karlıova'da seçim minibüsümüzü kullanan arkadaşımız Hamdullah Öge'nin minibüsü tarandı ve 30 dan fazla kurşun sıkılarak infaz edildi. Başbakan, Cumhurbaşkanı meydanlarda bizi böyle hedef gösteririse, 'vatan haini ülkeyi bölmeye çalışıyorlar' diye hedef gösterirse, birileri kendine bunu görev kabul ediyor. Hamdullah kardeşim, seçim zaferini sana vereceğiz. Bu engellemelere bakmayın, yaptıkları provokasyonlara bakmayın. 'HDP'nin mesajı barıştır, kardeşliktir' diyecekseniz. Kışkırttıklarına bakmayın, onlar Erzurum'u temsil etmez. Erzurum'u, yüreği kardeşlik için, barış için atanlar temsil eder. 7 Haziran'da sandıktan Türkiye'nin barışı çıkacak, Türkiye'nin özgür geleceği, Türkiye'nin demokratik geleceği çıkacak. Bir oy çok kıymetlidir, her oy çok kıymetlidir. Bir oyun barajı devirebileceğine inanmamız lazım. Bakmayın 'HDP çoktan barajı aştı' diyorlar. Keşke içimiz rahat olsaydı. Sakın ola ki baraj aşılmıştır rehavetine, rahatlığına kapılmayın. Barajı aşmamız için el ele vermemiz, ikna olmayanları ikna etmemiz lazım. Elbette ki bütün çalışmalar çabalar sandığa doldurulduktan sonra sandığa sahip çıkmamız lazım.” Selahattin Demirtaş, 7 Haziran akşamı sandıklar açılmaya başladıktan resmi sonuçlar kesinleşinceye kadar sandık başının terk edilmemesi gerektiğini söyledi. Demirtaş, partilerinin resmi kutlamalarının 8 Haziran'da olacağını da sözlerine ekledi.
04.06.2015 - 17:18
Anadolu Ajansı, DHA
['Türkiye', 'Halkların Demokratik Partisi']
Selahattin Demirtaş’tan seçmene “rehavet” uyarısı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/selahattin-demirtastan-secmene-rehavet-uyarisi,yZV85C9m-069J7Ldz58wLw
Muğla'nın Bodrum İlçesin'deki katı atık depolama alanında başlayan yangın, ormanlık alana da sıçrayınca paniğe neden oldu. Yangın 3 saat müdahalenin ardından söndürüldü.
cumhuriyet.com.tr
Bodrum'un Yokuşbaşı Mahallesi'ndeki katı atık depolama alanında bugün saat 16.00 sıralarında yangın çıktı. Ekipler, gaz sıkışmasından kaynakladığı sanılan ve yanan çöplerin uçuşması nedeniyle çevreye yayılan yangına müdahale etmekte zorlandı. Muğla Büyükşehir Belediyesi Bodrum İtfaiye Grup Amirliği ekiplerinin müdahale ettiği yangın için, Bodrum Orman İşletme Şefliği ekipleri de alana geldi. İtfaiye ekiplerinin müdahalesi sırasında yangın, ormanlık alana da sıçradı. Orman ve itfaiye ekipleri yanan ormanlık alana köpük sıkarak, alevleri kontrol altına aldı. Yangın 3 saatte kontrol altına alındı. Soğutma çalışmaları sürüyor.
11 Ağustos 2017 Cuma, 18:55
cumhuriyet
null
Bodrum'da ormana sıçrayan yangın söndürüldü
turkiye
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/801397/Bodrum_da_ormana_sicrayan_yangin_sonduruldu.html
Anne sütü alan bebekler alerji ve astım gibi hastalıklara daha az yakalanıyor
null
Uzmanlar, bebeklerin doğduktan sonra da hayatlarına sağlıklı bir şekilde devam edebilmesi için yapı taşı olan anne sütünün önemli oduğunu vurgulayarak, anne sütü alan bebeklerin ileride alerji ve astım gibi hastalıklara yakalanma riskleri daha az olduğunu belirtti. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. İzlem Göçmen, anne sütünün önemi hakkında açıklamalarda bulundu. Anne sütünün bağışıklığı güçlendirdiğini belirten Dr. Göçmen, "Anne sütünün bebeğin bağışıklık sistemini güçlendirerek onu birçok enfeksiyondan koruduğu ve hastalıklara karşı direncini artırıyor. Anne sütü alan bebeklerin ileride alerji ve astım gibi hastalıklara yakalanma riskleri daha azdır ve bu azalma bebek büyüdükçe devam eder. Anne sütü alan bebekler, ciddi sonuçlara yol açabilen bağırsak hastalığı Crohn'a karşı daha dayanıklıdır.
02.10.2014 - 12:16
haberturk
['çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanı dr. izlem göçmen', 'anne sütü', 'emzirme', 'kolit', 'bebeklerde astım riski', 'emzirmenin faydaları', 'crohn hastalığı', 'meme kanseri']
Anne sütü alan bebekler daha dayanıklı!
Sağlık
https://www.haberturk.com/saglik/haber/996067-anne-sutu-alan-bebekler-daha-dayanikli
A Milli Takım Teknik Direktörü Lucescu, 'Avrupa Şampiyonası'na gitme sözünü veriyor musunuz?' sorusuna, "Tabii ki gideceğiz. Bunda problem yok. Benim bir şeyler yapmam lazım. Bu işte hokus pokus yok. Hepimizin üzerine düşen görevler var." diye konuştu.
null
Antalya'daki hazırlık maçında Arnavutluk'a 3-2 yenilen A Milli Futbol Takımı'nın teknik direktörü Mircea Lucescu, "İlk yarıya bakarsanız oyunun neredeyse hakimiydik, domine ettik oyunu. Çok gol pozisyonları ürettik ama rakip, bizim iki hatamızı değerlendirdi. Sonuçta 3 kere kalemize geldiler. Üçü de gol oldu." dedi. Lucescu, maçın ardından düzenlediği basın toplantısında, hazırlık maçında, tecrübeli oyuncuların arkasından gelen yeni oyuncuları görmek istediğini, bu nedenle zor bir maç yaptıklarını söyledi. Fizik olarak çok iyi bir ekibe karşı oynadıklarını belirten Rumen teknik direktör, "İlk yarıya bakarsanız oyunun neredeyse hakimiydik, domine ettik oyunu. Çok gol pozisyonları ürettik ama rakip, bizim iki hatamızı değerlendirdi. Sonuçta 3 kere kalemize geldiler. Üçü de gol oldu. Üç hata, bu seviyedeki ekip için çok. Ofansif yönden baktığımız zaman birçok oyuncum şevkle ofansif oyuna katıldı. Biraz daha sakin olup gol paslarını, özellikle ilk yarıda daha dikkatli verebilmeliydik." diye konuştu. Lucescu, ikinci yarı başında yaptığı değişiklikleri, eski ve yeni sağ ve sol bekler arasındaki farkı görmek için yaptığını ifade etti. Atila iyi oynamasına karşın ilk golde tecrübe hatası yaptığını aktaran Lucescu, Barış'ın ise ofansif açıdan iyi olduğunu, defansif açıdan ise biraz daha zamana ihtiyacı olduğunu vurguladı. "EROL İYİ BİR OYUNCU" Hollanda'nın Dordrecht kulübünden Milli Takım'a çağrılan Erol Erdal Alkan'ın nasıl milli takıma alındığı, kendisini izleyerek mi takıma aldığına ilişkin soru üzerine Lucescu, kendisinin bir geçmişi ve ismi olduğunu belirtti. Lucescu, iki hafta öncesi bir televizyon programında, 2-3 sene önce U21 Milli Takımında oynayan oyuncuların neler yaptıklarını görmek istediğini aktararak, şöyle devam etti: "Almanya 3. ligindeki oyuncuları seyrettim. Erol'u gördüm Dordrecht maçında. Benim hoşuma gitmedi çünkü orta sahada oynuyordu. Defansın göbeğinde oynamış olsa daha iyi olurdu. Onu çağırdım. Kenan da genç bir oyuncu. Onları görmek istiyordum. Herhalde görmek istememde bir sakınca yok. Mili Takım antrenörü gelecek gördüğü oyuncuları çağırabilir. Eğer bunu yapamayacaksa o zaman oyuncu seçmeyi nasıl yapacak? Geleceğine inandığı oyuncuları çağırmaya hakkı yok mu? Birçok yerde 'Genç oyuncu bulacağım.' dedim. Tabii eksikleri olabilir." Lucescu, Erol'un iyi bir oyuncu olduğunu, genç ve Türk olduğunu vurgulayarak, "Onun da Milli Takım'a seçilme hakkı var. Şimdi kulübüne geri dönecek. Umut ediyorum ki o da yükselecek daha iyi gidecek. Liglerimizde oynayan çok fazla genç oyuncumuz da yok. Aynı zamanda U21 maçları bittikten sonra onlardan da oyuncu alacağız. Onlarda Milli Takım'a girecek oyuncular var. Ne söyleyeceğim bilemiyorum. Bence bu doğru değil. Bugün bana söylenen menajerler, şunlar bunlar. Yazarımızın başkaları ile olan problemi varsa o başka bir şey ama ben bu konunun peşini bırakmayacağım. Bu konuda dava açıp izahat isteyeceğim. Yazılanlarla ilgili dava açacağım. Çünkü hiçbir menajeri tanımıyorum. Kimseyi tanıdığım yok." ifadelerini kullandı. "KULÜP ANTRENÖRLÜĞÜ İLE MİLLİ TAKIM ANTRENÖRLÜĞÜ FARKLI" "TFF kısa sürede hocayla yollarını ayırma yoluna giderse tepkiniz ne olur?" şeklindeki soruya Lucescu, "Böyle bir şeye cevap vermemin anlamı yok." dedi. Lucescu, yeni ve genç bir takım kuracaklarını ve bunun da zaman isteyen bir şey olduğunun altını çizerek, bunu yapmak için burada olduğunu söyledi. Beşiktaş'tan ayrıldıktan sonra hep adının gündeme geldiği, kurtarıcı gibi görüldüğü ifade edilerek, Milli Takım'a da bu fikirle getirildiği dile getirilerek, kendisini başarılı bulup bulmadığı ve Avrupa Futbol Şampiyonası için ne vadettiği sorulan Lucescu, kulüp antrenörlüğü ile milli takım antrenörlüğünün ve seçiciliğinin çok farklı olduğunu belirtti. Kulüplerde kaliteli bir ekip kurup her gün yapılan antrenmanlarla hepsine aynı fikir ve oyun felsefesini kabul ettirilebildiğini anlatan Lucescu, Milli Takım'da ise her oyuncunun kendi kulübünde öğrendikleri ile geldiğini, bu nedenle hepsini bir arada oynatmanın kolay olmadığını anlattı. AVRUPA ŞAMPİYONASI'NA GİDECEĞİZ Lucescu, genç oyuncularının oyunlarından memnun olduğunu, kazanmayı çok istediklerini ve sahada savaştıklarını vurgulayarak, daha sonra onların antrenörleriyle konuşup gelişimlerini takip edeceğini söyledi. Avrupa Şampiyonası'na 1,5 yıllık zamanları olduğunu hatırlatan Rumen çalıştırıcı, şunları kaydetti: "Kendi kulüplerinde ilk 11'de oynayanlar Milli Takım'a hazır olacak ama çalışmak gerek ve çalışacağız. Defansın göbeğinde oynayan Ertuğrul hariç, defansın göbeğinde oynayan tüm oyuncular 30 yaş üstünde. Çağlar'ı oraya koyduk. Hatalar yapıyor ama her maçta üzerine koyuyor. Diğerleri de Yusuf, Cengiz, Emre Mor gibi birçok oyuncu üzerine koyacak. Beş tane 20 yaşında oyuncum var. Hatta onları U21'e bile göndermeyi düşünüyorum. Oynatmayı düşünüyorum. Bana bunun Türk futbolunda pek olmayan bir şey olduğu söylendi ama ben U21'de kullanmak istiyorum, çünkü yaşları tutuyor. Türk futbolunun bir geleceği var. Yetenekli çok yetenekli oyuncular var. Bunları hepsini birlikte beraber oynatmak lazım." Lucescu, "İstifa etmeyi düşünüyor musunuz" sorusuna ise "Niye? Ne yaptığımı ve ne yapacağımı bilen bir insanım. Çok tecrübem var." yanıtını verdi. "Türk halkına Avrupa Şampiyonası'na gitme sözünü veriyor musunuz" sorusuna Lucescu, "Tabii ki gideceğiz. Bunda problem yok. Benim bir şeyler yapmam lazım. Bu işte hokus pokus yok. Hepimizin üzerine düşen görevler var." diye konuştu.
14.11.2017 - 01:53
Anadolu Ajansı
['Spor']
Lucescu: Avrupa Şampiyonası'na gideceğiz
Spor
https://www.ntv.com.tr/spor/lucescuavrupa-sampiyonasina-gidecegiz,5lkzsTKMyk-DtxcPcBiOKg
ABD Senatosu, silah satın alan kişilerin geçmişini ayrıntılı biçimde kontrol etmeyi öngeren tasarayı reddetti. İkinci dönemin ilk büyük yenilgisini alan Obama, "Washington için büyük utanç günü" dedi ve ekledi: "Bu daha ilk raund."
null
ABD'de bireysel silahlanmanın önüne geçmek için hazırlanan tasarı ABD Senatosu'nda reddedildi. Cumhuriyetçiler ve Demokratlar tarafından ortak hazırlanan, "silah alımlarında herkese geçmiş araştırması" yapılmasını öngören tasarıya 54 senatör "evet" derken 46 senatör "hayır" dedi. 100 sandalyeli senatoda gerekli olan 60 oy bulunamayınca silah kontrolüyle ilgili tasarı reddedildi. Virginia Teknik Üniversitesi'ndeki saldırıda kızını kaybeden Lori Haas ve Arizona'daki bir silahlı saldırıdan kurtulmayı başaran Patricia Maisch de, senatodaki oylamayı izledi. Tasarının senatoda reddedilmesine tepki gösteren Haas ve Maisch senatörlere, "Utanmazlar" diye bağırdı. Senatoda 60 oy bulamayan ABD Başkanı Barack Obama'ya silah lobisi ilk yenilgisini yaşattı. Tasarının reddedilmesi sonrası Beyaz Saray'da açıklama yapan Barack Obama, "Washington için büyük utanç günü" sözleriyle tepkisini dile getirdi. ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden, silahlı saldırıya uğrayan eski Kongre üyesi Gabrielle Giffords ve silah şiddetinin kurbanlarının yakınlarıyla kameraların karşısına geçen ABD Başkanı Barack Obama, silah lobisine yakın bazı çevrelerin bunu bir "zafer" olarak değerlendirmesine tepki gösterdi. Obama, "Bu kimin zaferi, neyin zaferi, Amerikan halkının yüzde 90'nı ve Cumhuriyetçilerin yüzde 80'inin istediği bir şeyi yapmamak mı zafer? Kimi temsil ediyoruz burada" dedi. "Senatörler, azınlıktaki silah sahiplerinin gelecek seçimlerde peşlerinden gelmesinden korktular. Silah lobilerinin çok para harcayıp kendilerini anayasanın ikinci maddesine karşı ilan etmelerinden korktular" diyen ABD Başkanı Barack Obama, bireysel silahlanmayı kontrol altına almak için mücadelenin bitmediğini söyledi. Silah lobisini tasarıyı sabote etmekle suçlayan Obama, "Mücadeleyi bırakmayacağız. Bu sadece ilk raund" dedi. ABD'de silah lobisinin öncülüğünü yapan Ulusal Tüfek Birliği (NRA) tasarının ABD Senatosu'nda kabul edilmemesi için yoğun çaba harcadı. Amerikan New York Times gazetesinin haberine göre, Ulusal Tüfek Birliği, tasarının kabul edilmemesi için sadece dün 500 bin dolar harcadı. Taraftarlarını ve üyelerini harekete geçiren NRA, ABD Senatosu'nu telefon, elektronik posta ve mektup yağmuruna tuttu. ABD Başkanı Barack Obama'ya da açık savaş ilan eden Amerikan Ulusal Tüfek Birliği, bireysel silahlanmayı kontrol etmeyi öngören tasarıyı "Obama'nın silah yasağı" olarak ilan eden pankartlar astı.
18.04.2013 - 12:05
null
[]
'Büyük utanç günü'
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/buyuk-utanc-gunu,6oyJwBQc-UqQ7NnDKln6iA
Burhan Kurbani’nin ilk filmi 'Shahada', Berlinli üç Müslüman gencin inançlarını, modern Alman toplumuyla nasıl uyumlu hale getirdiklerini anlatıyor. Film, Müslümanları yük olarak gören Almanlara güzel bir cevap niteliğinde...
null
Tam da Allensbach Enstitüsü’nün, Alman halkının Müslümanları yük olarak gördüğünü ortaya çıkaran araştırmasının sonuçlarının yayınlandığı gün Müslüman bir Alman yönetmenin filmi vizyona girdi. Afgan kökenli Burhan Kurbani’nin ilk filmi 'Shahada', Berlinli üç Müslüman gencin inançlarını, modern Alman toplumuyla nasıl uyumlu hale getirdiklerinin hikayesi. Eğlenceden eğlenceye koşarken yaşadığı bir kürtajdan sonra adeta bir İslam savaşçısına dönüşen Meryem, İş arkadaşı Daniel’e aşık olan ve eşcinselliği ile başa çıkmaya çalışan Nijeryalı Samir ve yıllar önce vurduğu kadınla karşılaşana kadar, karısı ve çocuklarıyla modern, mutlu, uyumlu bir hayat süren polis memuru İsmail’i bir araya getiren aydın bir camii hocası olan Vedat... Vedat Hoca, üç göçmen gencin Almanya’daki günlük yaşantısını episodlar halinde beyazperdeye aktarılan filmin ahlak abidesi, kimseyi İslam dinine uygun yaşamadığı için yargılamayan Vedat hoca, inançları yüzünden krize giren bu üç genci, bir sükunetle adeta terapi eder. Almanya’daki Müslüman toplumunda sıkça rastlanan ama nedense Alman medyasının öne çıkarmaktan pek hoşlanmadığı bir karakter Vedat Hoca. Film eleştirmenleri satır aralarında onun gibi bir sufinin gerçek olduğuna inanmadıklarını belirtmişler bile. Biraz da, bu nedenle ‘Almanya’daki hocalar öcü, Hoca’ya giden Müslüman gençler İslam savaşçısı’ olarak algılanıyor. Shadada' bu klişeleri kırmayı deneyen bir film. Bu yılki Berlin Film Festivali’nde de yarışan 'Shadada’nın temel meselesi, son aylarda Almanya’nın gündeminden düşmeyen entegrasyon. Bu seçim festival direktörü Dieter Koslik’in ne kadar ileri görüşlü olduğunun bir işareti. Çünkü film Müslümanlara karşı yaptığı ırkçı sayılabilecek açıklamalar yüzünden Merkez Bankası Yönetim Kurulu üyeliğinden istifa etmek zorunda kalan Thilo Sarrazin’e ve onun gibi düşünenlere bir cevap niteliği taşıyor. Aslında diploma filmi ile Berlinale’de Roman Polanski, Thomas Vinterberg, Michael Winterbottom gibi isimlerle yarışan ve hala Baden-Württemberg Film Akademisi’nde öğrenci olan 29 yaşındaki Burhan Kurbani’nin varlığı bile Müslümanları yük olarak gören Almanlara güzel bir yanıt sayılır. Kurbani, kültür ve din mozaiğinin hala farkına varamamış Alman toplumunda Fatih Akın gibi bir yıldız olarak parlayabilir. Hem filmi izlemeye hem de yönetmenin kariyerini takip etmeye değer.
01.10.2010 - 13:25
null
[]
Müslümanları yük görenlere cevap
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/muslumanlari-yuk-gorenlere-cevap,HGs3cK1JKkSxEMtn0M6zpQ
İETT, İstanbulluların 31 Aralık yılbaşı gecesinde evlerine güvenle ulaşması için şehrin merkezi noktalarına 122 ek sefer koydu
null
, yılbaşında İstanbulluların huzurlu ve güvenli bir şekilde evlerine ulaşması için İstanbul`un merkezi noktalarına metrobüs dahil ek seferler koyarak 16 hatta 122 ek seferle hizmet verecek. İstanbul’un temel ulaşım bölgelerine göre düzenlenen 11 hattın ve metrobüsün seferleri ise aralıksız olarak sabaha kadar devam edecek. Bunun yanı sıra vatandaşlar ulaşımla ilgili yardım taleplerini ALO 153 hattını arayarak yapabilecek. 15F Beykoz - Kadıköy 15BK Beykoz - Kadıköy 522ST Sultanbeyli - Mecidiyeköy 19S Yenidoğan - Sarıgazi - Kadıköy 16 Pendik - Kadıköy 222 Pendik - Kadıköy 130A Tuzla - Kadıköy E-10 Sabiha Gökçen Havalimanı - Kurtköy - Kadıköy 25E Sarıyer - Kabataş 40B Sarıyer - Beşiktaş 40T İstinye Dereiçi - Taksim 29C Tarabyaüstü - Kabataş 76-D Bahçeşehir-Taksim (çift katlı) 89-C Başakşehir 4 -1. Etaplar - Taksim 73 Yenibosna metro-taksim 34G Beylikdüzü-Söğütlüçeşme (metrobüs) Sabaha kadar hizmet verecek gece hatları ise şöyle; 15F Beykoz - Kadıköy 130A Tuzla - Kadıköy E-10 Sabiha Gökçen Havalimanı - Kurtköy - Kadıköy 25G Sarıyer - Hacıosman - Mecidiyeköy - Taksim 55T Gaziosmanpaşa - Taksim : 01.00 (Taksim son kalkış) 11ÜS Üsküdar-Sultanbeyli 40 Rumeli Feneri- Garipçe - Taksim SG1 Kadıköy - Sabiha Gökçen Havalimanı SG2 Taksim - Sabiha Gökçen Havalimanı TH1 Taksim - Atatürk havalimanı 34G Beylikdüzü-Söğütlüçeşme (metrobüs)
30.12.2014 - 15:31
haberturk
['iett', 'yılbaşı', 'ek sefer', 'kadıköy', 'taksim', 'tuzla', 'söğütlüçeşme', 'pendi', 'mecidiyeköy']
İETT’den yılbaşına 122 ek sefer
Gündem
https://www.haberturk.com/gundem/haber/1025179-iettden-yilbasina-122-ek-sefer
Milli futbolcular Emre Mor ve Okay Yokuşlu'nun forma giydiği Celta Vigo'da, görevinden ayrılan Antonio Mohamed'in yerine 46 yaşındaki Portekizli teknik adam Cardoso ile anlaşma sağlandığını duyurdu
AA
İspanya ekibi Celta Vigo'da teknik direktörlüğe Miguel Cardoso getirildi. Celta Vigo Kulübü, görevinden ayrılan Antonio Mohamed'in yerine 46 yaşındaki Portekizli teknik adam Cardoso ile anlaşma sağlandığını duyurdu. Birçok takımda yardımcı antrenörlük görevi üstlenen Cardoso, ülkesinin Rio Ave ve Fransa'nın Nantes ekiplerinde teknik direktörlük yaptı. Milli futbolcular ve Okay Yokuşlu'nun da forma giydiği Celta Vigo, İspanya Birinci Futbol Ligi'nde 12 haftada topladığı 14 puanla 14. sırada yer alıyor.
13.11.2018 - 10:17
haberturk
['cardoso', 'celta vigo', 'teknik direktör', 'emre mor', 'okay yokuşlu']
Celta Vigo'da Cardoso dönemi
Futbol
https://www.haberturk.com/celta-vigo-da-cardoso-donemi-2218918-spor
Meclis'te, Türk Silahlı Kuvvetleri'ne terörle mücadelede hukuki zırh getiren düzenlemenin görüşmeleri sırasında AK Parti ile HDP milletvekilleri arasında yumruklu kavga çıktı.
null
HDP Milletvekili Kadri Yıldırım Doğu ve Güneydoğu'da yaşanan operasyonları eleştirdi. Konuşmasında askerlerin ve polislerin operasyon sonrası girdikleri evlere bazı yazılar yazdıklarını bunu kabul etmenin mümkün olmadığını söyledi. O sözler genel kurul'da tansiyonu yükseltti. AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, Yıldırım'a yanıt verdi. O sırada HDP grubundan Turan'a laf atılması Genel Kurul'u bir anda karıştırdı. AK Parti ile HDP'li milletvekilleri yumruk yumruğa kavga etti. chp'li milletvekillerinin araya girmesiyle kavganın büyümesi engellendi.
23.06.2016 - 18:47
NTV Haber
['TBMM', 'Türkiye']
Meclis'te yumruklu kavga
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/mecliste-yumruklu-kavga,u84dX-gwS0Wlp0jFaBDmiQ
Bursa Valisi İzzettin Küçük'ü ziyaret eden TBMM Başkanı İsmail Kahraman, "O kadar iftarlar, davetler çoğaldı ki; bu sefer işin içine sahurlar da girdi. Herkes takvimine iftarın yanında sahuru da ekliyor" dedi.
cumhuriyet.com.tr
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı (TBMM) Başkanı İsmail Kahraman, laiklik ilkesinin yeni anayasada yer almaması gerektiğini söylemiş, kamuoyunda infial yaratmıştı. Bursa’ya gelen TBMM Başkanı İsmail Kahraman, ikindi namazını Ulu Cami’de kıldıktan sonra, Vali İzzettin Küçük’ü makamında ziyaret etti. Burada konuşan TBMM Başkanı Kahraman, Bursa’nın Osmanlı Devleti’nin ilk payitahtı olduğunu söyledi. Osmanlı Devleti’nin Bursa’dan dünyaya yayıldığını söyleyen Kahraman, iftar programlarına katılmak için kente geldiğini belirtti. Kahraman, “Çok canlı ve diri bir ramazan yaşıyoruz. O kadar iftarlar, davetler çoğaldı ki; bu sefer işin içine sahurlar da girdi. Giderek herkes takvimine iftarın yanında sahuru da ekleyecek. Bu, güzel bir gelişme. İnancı olan devletler rahattadır, huzurdadır insanlar gibi. İnançsızlar, dipsiz bir kuyuya düşer. Bu yönüyle inancımıza sahip çıkmamız, bizim gelişmemizi sağlayan ana unsurladan olacaktır. Ufacık bir Kayı aşiretini çadırlardan koca bir cihan devleti yapan, o inanç ve inanç peşinde koşmadır” dedi.
25 Haziran 2016 Cumartesi, 21:42
cumhuriyet
null
Laiklik istemeyen Meclis Başkanı Kahraman: Herkes takvime sahur ekliyor
turkiye
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/557552/Laiklik_istemeyen_Meclis_Baskani_Kahraman__Herkes_takvime_sahur_ekliyor.html
Batı Afrika ülkesi Nijerya'nin kuzeydoğusunda Boko Haram örgütünün camiye düzenlendiği bombalı saldırıda 8 kişi öldü.
null
Borno eyaletteki sivil kuvvet Ibrahim Liman, gazetecilere yaptığı açıklamada, örgüt üyelerinin sabah namazında eyalete bağlı Konduga bölgesinde bombalı saldırı düzenlediğini belirtti. Liman, saldırıda 8 kişinin hayatını kaybettiğini, 7 kişinin de ağır yaralandığını kaydetti. Nijerya'da 2000'li yılların başından bu yana varlık gösteren Boko Haram'ın 2009'dan itibaren düzenlediği kitlesel şiddet eylemleri 20 bine yakın kişinin ölümüne neden oldu. Örgüt, 2015'ten bu yana ülkenin sınır komşuları Kamerun, Benin, Çad ve Nijer'de de saldırılar düzenliyor. Örgütün Çad Gölü Havzası'ndaki saldırılarda en az 2 bin kişi yaşamını yitirdi.
23.07.2018 - 15:25
Anadolu Ajansı
['Dünya', 'Afrika', 'Bombalı Saldırı']
Nijerya'da camiye bombalı saldırı: 8 ölü
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/nijeryada-camiye-bombali-saldiri-8-olu,eBDcF7IHR0KNAyJiJrKtWw
Cumhurbaşkanı Gül, 24 askerin şehit olduğu Çukurca'daki terörist saldırıyla ilgili 2 komutandan harita üzerinde bilgi aldı.
null
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Genelkurmay Başkanlığı’ndan iki gün önce Hakkari’de düzenlenen terörist saldırının nasıl gerçekleştiği konusunda ayrıntılı bilgi verilmesini istedi. Bunun üzerine Genelkurmay Harekat Başkanı Korgeneral Abdullah Recep ve Kara Kuvvetleri Harekat Başkanı Tümgeneral Haluk Cumali Çetinkaya, bugün Cumhurbaşkanlığına giderek, saldırının nasıl gerçekleştiğini harita üzerinde Gül'e anlattılar. Çukurca İlçe Jandarma Komutanlığı ile bölgedeki Asayiş Tepesi, Polis ve Jandarma lojmanları, Kavuşak, Barakambi Tepe, Keklikkayası Tepe, Baski Tepe, Han Tepe ve Gazi Tepe üs bölgeleri olmak üzere 8 ayrı bölgeye 19 Ekim'de düzenlenen eş zamanlı terörist saldırılarda 24 asker şehit olmuştu. Saldırının ardından Türk Silahlı Kuvvetleri, Kuzey Irak'a havadan ve karadan harekat başlatmıştı.
21.10.2011 - 14:07
Anadolu Ajansı
[]
Harita üzerinde 'Başkomutan'a brifing
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/harita-uzerinde-baskomutana-brifing,IOPn2IHYjES_J_2o3T1aww
Türkiye'nin yarın Manchester'da İngiltere ile yapacağı özel maç, A Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü Fatih Terim'in 121. milli sınavı olacak.
null
A Milli Futbol Takımı Teknik Direktörlüğü'nün yanı sıra yeni dönemde Türkiye Futbol Direktörü sıfatıyla görev yapan Terim, yarınki karşılaşmada ay-yıldızlı ekibin başında 121. kez sahaya çıkacak. Ay-yıldızlı ekipte, bir maçlık ilk deneyimi hariç, üçüncü kez görev yapan Terim, A Milli Futbol Takımı'nın başında ilk sınavına, Alman teknik direktör Sepp Piontek öncesi 11 Nisan 1990'da Kopenhag'da Danimarka'ya karşı 1-0 yitirilen özel karşılaşmada çıktı. Terim, bu tek maçlık görevinin ardından 27 Ekim 1993-19 Haziran 1996 tarihlerinde millileri çalıştırdı. Deneyimli teknik adam, daha sonra 17 Ağustos 2005-14 Ekim 2009 arasında ikinci döneminde Türk Milli Takımı'nın başında görev yaptı. 22 Ağustos 2013'te attığı imzayla milli takımın başına yeniden getirilen Fatih Terim, 6 Eylül'de Kayseri'deki Andorra karşılaşmasıyla bin 422 gün sonra ay-yıldızlı takımın başında sahaya çıktı.  A Milli Futbol Takımı, Fatih Terim yönetiminde oynadığı 120 maçta 62 galibiyet aldı. Ay-yıldızlı ekip, Terim'in saha kenarında yönettiği maçlarda 30 kez berabere kaldı, 28 kez de mağlup oldu. Terim yönetiminde 183 gol atan milliler, kalesinde ise 126 gol gördü. Ay-yıldızlı ekip Fatih Terim'in üçüncü döneminde oynadığı 28 maçın 19'unu kazandı, 5'ini yitirdi, 4'ünde de berabere kaldı. Milliler, 14'ü resmi, 14'ü özel bu maçlarda 47 gol atıp, 25 gol yedi.
21.05.2016 - 10:44
Anadolu Ajansı
['Futbol', 'Türkiye', 'Spor', 'İngiltere']
Fatih Terim yönetiminde 121. milli maç
EURO 2016
https://www.ntv.com.tr/euro-2016/fatih-terim-yonetiminde-121-milli-mac,V-eflSkZS06e-bE-B1XwAA
Darbe girişimi sırasında Genelkurmay Başkanlığı'ndaki eylemlerle ilgili davada, olay tarihinde Kara Kuvvetleri Komutanı olan emekli Orgeneral Salih Zeki Çolak, "müşteki" olarak beyanlarda bulundu. Çolak, "Bünyamin Tuner'in hain bakışlarını unutmuyorum. İkinci kattaki olayları yönetenin o olduğunu düşünüyorum" diye konuştu.
null
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Genelkurmay Başkanlığı'ndaki eylemlerle ilgili "Yurtta Sulh Konseyi" üyelerinin de aralarında yer aldığı 221 sanığın yargılanmasına devam edildi. Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi'nce, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen Genelkurmay çatı davasının duruşmasına, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, taraf avukatları ile şehit yakınları katıldı. Duruşmanın başında Mahkeme Başkanı Oğuz Dik, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın devam eden operasyonlar nedeniyle duruşmaya gelemediğini, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz ve o dönem Genelkurmay 2. Başkanı olan Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Güler'in de dilekçe göndererek duruşmaya gelemeyeceklerini bildirdiklerini ve davaya müdahillik talebinde bulunduklarını belirtti. Davanın görülmesine, olay tarihinde Kara Kuvvetleri Komutanı olan emekli Orgeneral Salih Zeki Çolak'ın müşteki olarak beyanlarının alınmasıyla devam edildi. Çolak, darbe girişiminden önce Ağustos 2016'da yapılması planlanan Yüksek Askeri Şura (YAŞ) hazırlıkları olduğunu, olay günü İzmir'deki Maltepe Askeri Lisesinde düzenlenen mezuniyet töreninden sonra Akın Öztürk ile aynı uçakla Ankara'ya geldiğini söyledi. Öztürk'ün uçakta kendisine, "Torunlarımı görmek için Ankara'ya gidiyorum" dediğini aktaran müşteki Çolak, 15 Temmuz 2016 saat 16.00'da Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ile atamalara ilişkin çalışma yaptıklarını kaydetti. Toplantı esnasında Genelkurmay 2. Başkanı Yaşar Güler'in odaya geldiğini ve Akar ile kısa bir konuşma yaptıklarını anlatan Çolak, Akar ile Güler'in bir süre sonra dışarı çıktıklarını beyan etti. Daha sonra Akar'ın kendisini emir subayı Levent Türkkan aracılığıyla toplantı odasına çağırdığını belirten Çolak, yanlarına gittiğinde Güler ile Akar'ın toplantı halinde olduklarını bildirdi. Müşteki Çolak, toplantıda Güler'in, Kara Havacılık Komutanlığında görevli bir binbaşının 15 Temmuz akşamı helikopter faaliyeti yapılacağını söylediğini, faaliyet kapsamında MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın alınacağını söylediğini aktardı. Bunun üzerine Akar'ın kendisine, Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanı İhsan Uyar'ı alarak Kara Havacılık Komutanlığına gitmesi ve denetlemesi emrini verdiğini ifade eden Çolak, şöyle konuştu: "Sayın komutanın bana verdiği emir darbe girişimine ilişkin değil, izinsiz uçuşlar yapılabileceği yönündeydi. Toplantıdan çıktığımda Levent Türkkan ağzımı aradı ama ben 'Kara Kuvvetleri Komutanlığına gidiyorum' diyerek oradan ayrıldım. Bu durumdan şoförüm ve emir subayımın haberi yoktu. Yolda giderken Kara Havacılık Komutanı olan Hakan Atınç'ı ve İhsan Uyar'ı aradım. Uyar'a yanında bir de askeri savcı getirmesini söyledim." Müşteki Çolak, 15 Temmuz 2016 günü saat 18.48'de Güvercinlik'teki Kara Havacılık Komutanlığı'na gittiğini, komutanlık odasına geçtiğinde uçuş pistinin boş olduğunu gördüğünü söyledi. Atınç'tan uçuş planlarını ve gece uçuşu yapılmamasını istediğini kaydeden Çolak, hangarlarda da incelemelerde bulunduğunu, incelemeleri esnasında darbe girişimine yönelik hazırlığa rastlamadığını ve bunu Genelkurmay Başkanı Akar'a da telefonla bildirdiğini dile getirdi. Saat 21.00'den sonra da kışladan ayrıldığını kaydeden Çolak, telefonla Genelkurmay Başkanı Akar ile tekrar görüşmek istediğini, telefonu Levent Türkkan'ın açtığını ancak bir süre sonra konuşmanın kesildiğini beyan etti. Türkkan ile tekrar bağlantı kurulduğunda Türkkan'ın kendisine, "Komutanım sizi acele makamına bekliyor" dediğini bildiren Çolak, Genelkurmay kışlasına geldiğinde Özel Kuvvetler Komutanlığı askerlerince nöbet tutulduğunu gördüğünü ve "Tatbikat var" diye konuşmalar duyduğunu söyledi. Bu esnada etraftan silah sesleri geldiğini ve Genelkurmay binasına girerken Ramazan Gözel'in "Komutanım süratle girin" dediğini dile getiren Çolak, binanın içine girdiğinde derdest edilme anını şöyle anlattı: "İçeriye hızlıca girdiğimde, sağda ve solda yuvarlak geniş sütunların arkasına daha önceden gizlenmiş askerler üzerimize gelerek bizi yatırdı. 'Hareket etmeyin, emniyetiniz için yapıyoruz.' dediler. Bir yandan da başımı zemine bastırıyorlardı. Bu esnada ellerimi plastik kelepçe ile bağladılar. Sürekli, 'Konuşmayın, kafanızı sağa sola çevirmeyin' diyorlardı. Daha sonra bizi ikinci kata götürdüler. Burada Bünyamin Tuner'in hain bakışlarını unutmuyorum. İkinci kattaki olayları yönetenin o olduğunu düşünüyorum. Odadaki televizyon açıktı. TBMM üzerinde uçakların uçtuğunu gösteriyorlardı. Bir süre sonra başımıza yün başlık geçirdiler, ayaklarımızı da bağladılar. Bu esnada dışarıdan uçak sesleri gelmeye devam ediyordu. Koruma subayımı iki bacağından da yaraladılar. Bülent Aydın'ın da koruma aracından çıkarak müdahale etmeye çalışırken şehit olduğunu sonradan öğrendim." Genelkurmay'da derdest edildikten sonra helikoptere bindirildiğini ve yaklaşık 20 dakika sonra iniş yaptıklarını belirten Çolak, bir araba vasıtasıyla sabaha kadar rehin tutuldukları odaya götürüldüklerini, uçak seslerinden Akıncı Üssü'nde olduklarını anladığını kaydetti. Bazı generallerin de burada tutulduğunu anladığını söyleyen Çolak, darbecilerin rehin tutulanlara yönelik sert bir tavır sergilediğini ve "Sizin gibi cumhurbaşkanı, başbakan, içişleri bakanı, MİT müsteşarı da alınacak" şeklinde konuşmalar yaptıklarını beyan etti. Sabah saatlerine pistin bombalandığını duyduğunu, "Bu yaptığınız Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı bir ayaklanmadır. Teslim olun" anonsu yapıldığını dile getiren Çolak, anonslardan sonra darbenin bastırılmaya başladığını anladığını ifade etti. Sabah saatlerinde de rehin tutulduğu yerden kurtarıldığını ve Kara Kuvvetleri Komutanlığına geldiğini söyleyen müşteki Çolak, sanıklardan şikayetçi olarak davaya katılma talebinde bulundu. Çapraz sorgu sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatı Hüseyin Aydın'ın derdest edilme anına ilişkin, "Bazı sanıklar sizin güvenliğinizi sağlamak için o şekilde yere yatırıldığınızı iddia ediyor. Kara Kuvvetleri Komutanı'nın güvenliğinin bu şekilde sağlanması sıradaşı mıdır " sorusuna Çolak, "Güvenliği sağlama adına böyle bir eylem (yere yatırılarak derdest edilmesi) asla yapılamaz, böyle bir girişim dünya tarihide yoktur" cevabını verdi.
19.02.2018 - 17:23
Anadolu Ajansı
['Türkiye', 'Polis Adliye', '15 Temmuz darbe girişimi']
Eski Kara Kuvvetleri Komutanı Salih Zeki Çolak: Hain bakışlarını unutmuyorum
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/eski-kara-kuvvetleri-komutani-salih-zeki-colakhain-bakislarini-unutmuyorum,JXDovDo0-Ua-v5T98j-nfg
Gaziantep'te, polis tarafından 2 bin litre kaçak akaryakıt ele geçirilen işyerinin sahibi gözaltına alındı.
DHA
Kentte bir işyerinde kaçak akaryakıt satışı yapıldığı ihbarı üzerine harekete geçen polis, savcılık kararıyla operasyon düzenledi. Baskın yapılan işyerinde yapılan aramada 2 bin litre kaçak akaryakıt ele geçiren polis, ismi açıklanmayan işyeri sahibini ise gözaltına aldı. Sorgulanmasına başlanan şüpheli, işlemlerinin tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edilecek.
22 Ağustos 2014 Cuma, 12:47
cumhuriyet
null
2 bin litre kaçak akaryakıt ele geçirildi
turkiye
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/108681/2_bin_litre_kacak_akaryakit_ele_gecirildi.html
Almanya Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Olaf Scholz, ABD'nin Hürmüz Boğazı'nın güvenliğinin sağlanması için Almanya'dan askeri talepte bulunmasının iyi bir fikir olmadığını söyledi.
null
Almanya Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Olaf Scholz, Alman ikinci televizyonu ZDF'ye verdiği röportajda, Hürmüz Boğazı'nın güvenliğinin sağlanması için Almanya'nın ABD öncülüğünde bir misyona katılıp katılmayacağını değerlendirdi. "Almanya'nın bu misyona katılması gerekir mi?" sorusuna Scholz, "Bu konuda kuşkuluyum ve bu kuşkuyu başkaları da paylaşıyor. Önlememiz gereken bir şey var, daha büyük bir ihtilafın içine düşürecek sürekli devam eden gerginlik. Bundan dolayı bence bu iyi bir fikir değil" yanıtını verdi. Birçok kişinin Avrupa'daki Fransız ve İngiliz partnerlerle Hürmüz Boğazı'ndaki durumun nasıl gözlemleneceğine ilişkin fikir teatisinde bulunmayı dile getirdiğine işaret eden Scholz, "Şimdi talep edilen bir misyondan söz edilmiyordu" dedi. Scholz, ABD'ye resmi olarak red cevabının verilip verilmediği yönündeki soru üzerine, "Herkes bu konudaki tutumumuzu biliyor." ifadesini kullandı. Federal Meclis Dışişleri Komisyonu Başkanı Norbert Röttgen de ABD'nin İran ile yapılan nükleer anlaşmadan çekildiğini anımsatarak, ABD'nin İran'ı bölgede tecrit etmek ve diz çöktürmek istediğini söyledi. Bunun yanlış bir yaklaşım olduğunu belirten Röttgen, Almanya ile ABD arasındaki bu farklı yaklaşımın ABD ile hareket etmeyi imkansız kıldığını ifade etti. Röttgen, Avrupa ülkelerinin alternatif bir inisiyatif almaları gerektiğini de kaydetti. İngiltere'ye bağlı Cebelitarık Özerk Yönetimi, 4 Temmuz'da Suriye'ye yönelik ambargoları ihlal ettiği gerekçesiyle İran tankeri Grace 1'i alıkoymuştu. İranlı yetkililer, tankerin bırakılmasını aksi halde misillemede bulunacaklarını açıklamıştı. Cebelitarık Yüksek Mahkemesi, 19 Temmuz'da İran tankerini alıkoyma süresini 15 Ağustos'a kadar uzatmıştı. İran Devrim Muhafızları Ordusu, 19 Temmuz'da İngiltere bandıralı petrol tankeri Steno Impero'yu, Hürmüz Boğazı'ndan geçişi sırasında denizcilik kurallarına riayet etmediği gerekçesiyle alıkoyduğunu duyurmuştu. Tahran ve Londra, karşılıklı birbirlerini "korsanlıkla" suçluyor. ABD Başkanı Donald Trump ve İngiltere Başbakanı Boris Johnson iki gün önce yaptıkları telefon görüşmesinde, Hürmüz Boğazı'nda yaşanan gerilimi ele almıştı. ABD Berlin Büyükelçiliği, dün Hürmüz Boğazı'nın güvenliğinin sağlanması konusunda Almanya'dan resmi talepte bulunulduğunu açıklamıştı.
31.07.2019 - 15:01
Anadolu Ajansı
['Dünya', 'Ortadoğu', 'Almanya', 'İran']
Almanya Trump'ın Hürmüz Boğazı misyonuna mesafeli
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/almanya-trumpin-hurmuz-bogazi-misyonuna-mesafeli,foXTUBWlNU2iOrf_ecWfeA
Sağlık Bakanlığı yeni projelerini hayata geçirmeye hazırlanıyor. Her 50 bin nüfusa bir sağlıklı yaşam merkezi kurulacağı ve herkese check-up yapılacağı açıklandı. Müsteşar Gümüş, Haziran 2017’ye kadar 20 bin personel alınacağını söyledi.
null
, 2017 yılının Haziran ayına kadar 9 bini hizmet alımı yöntemiyle olmak üzere 20 bin personel alacaklarını açıkladı. Gümüş, her 50 bin nüfusa bir sağlıklı yaşam merkezi kuracaklarını belirterek, “Vatandaşlarımızın sağlıklı yaşamla ilgili kültürü kazanmasını sağlayacağız. Sağlıklı bir check-up ve kronik hastalıkların takibi yapılacak” dedi. Habertürk'ten Lütfi Erdoğan'ın aktardığına göre, Müsteşar Gümüş, ta yeni dönemin i hakkında şunları söyledi: "Aile hekimliği sistemimizi, hem sayı hem de kalite olarak tekrar gözden geçireceğiz. Aile hekimi başına düşen nüfusu azaltacağız. Her 50 bin nüfusa bir sağlıklı yaşam merkezi kuracağız. Vatandaşlarımızın sağlıklı yaşamla ilgili kültürü kazanmasını sağlayacağız. Sağlıklı bir check-up ve kronik hastalıkların takibi yapılacak. Ayrıca tetkikleri de burada yaptırabilecekler. Hareket ve fiziksel egzersizler ile ilgili bilgilendirme yapılacak. İlk etapta bin sağlıklı yaşam merkezi inşa etmeyi planlıyoruz. Bunların il bazında lokasyonlarını çalışıyoruz. Acillerimizin ortak hareket etme kabiliyetini artıracağız. Kamu, üniversite ve özel hastanelerin bir arada planlandığı bir sistemi çalışıyoruz. Vakanın alımından tedaviyi sonlandırana kadar olan süreçte bütün adımları tek bir yazılım üzerinden değerlendireceğiz. Acil servislerin tekrar yapılandırılmasını planlıyoruz. Sarı, yeşil ve kırmızı alanı yeniden düzenleyeceğiz. Aile hekimliğini entegre ederek ve gece polikliniklerini yeniden aktifleştirerek yoğunluğun azaltılmasını amaçlıyoruz. Tanıya dayalı performans sistemi getiriyoruz. Bundan sonra ödemelerin yapılan kritik ve özellikli işlere göre yeniden dizaynını değerlendiriyoruz. Daha hakkaniyetli bir döner sermaye oluşacak. Bu bakımdan hastanelerin bazı özellikli işlerde yarışmalarını istiyoruz. ‘Şu kadar hasta tedavi ettim ve para kazandım’ değil de ‘Şu özellikli ameliyatları yapıyorum’ gibi olabilir. Mersin şehir hastanesini yıl sonuna kadar açacağız. Ardından Yozgat açılacak. Gelecek yıl da Bilkent, Kayseri ve Elazığ şehir hastaneleri açılacak. Bunlar üst düzey hastaneler. 2017 yılının haziran ayına kadar 20 bin personel alacağız. Bunların 11 bini memur olacak. Büyük kısmı ebe ve hemşirelerden oluşacak. 9 bin personeli de hizmet alımı yöntemiyle alacağız. İlaç, tıbbi cihaz ve aşı gibi tükettiğimiz ürünlerin uzun dönem alım garantileriyle yerli üretiminin sağlanması üzerinde çalışıyoruz. Yabancı firmaların yerli firmalarla ortaklık kurması amaçlanıyor. Bunu da Sağlık Endüstrilerini Yönlendirme Kurulu (SEYK) çalışıyor. Bu kurul, 25. toplantısını yaptı. Plazma ürünlerinin yerli üretimi ile ilgili kararlar alındı ve SGK’ya iletildi. Plazma ürünlerine yılda 1 milyar TL ödüyoruz. Şu ana kadar 14 firma başvuru yaptı. Bizim bu sektörde olmamız gerekiyor. Şehir hastaneleriyle birlikte 2 milyar dolarlık tıbbi cihaz alımı yapacağız. Artık kliniklerin kalitesini belirlemeye başlayacağız. Buna sağlık personelinin kalitesi de dahil. İyi hekimlerin ödüllendirilmesi de gündemde. Daha iyi iş yapan sağlık personelimizi teşvik etmek istiyoruz. İlk etapta döner sermaye ile ödüllendirmek istiyoruz. Daha fazla pay almalarını sağlayacağız. Hekimleri de sınıflandırmamız gerekiyor. Vatandaşlarımızın hangi kliniğin ne kadar iyi olduğunu bilmesi gerekiyor. Bir hastanede kaç ameliyat yapılmış, kaçı başarılı olmuş ya da olmamış bunu bilmesi gerekiyor."
22.11.2016 - 09:51
ntv.com.tr
['Genel Sağlık']
20 bin sağlık personeli alınacak, herkese check-up yapılacak
Sağlık
https://www.ntv.com.tr/saglik/20-bin-saglik-personeli-alinacak-herkese-check-up-yapilacak,zcB2aQ2hLkK95mCsY0sCSw
Gösterişli ve modern görünümüyle "Şahika Meyhane", samimi ve uygun fiyatlarıyla ise "Küçük Meyhane"...
null
TomTom Sokak Projesi kapsamındaki "Şahika Meyhane" ismini 2000 yılından bu yana Nevizade'nin en işlek mekanlarından biri olan "Şahika'dan" alıyor. Eski tuğla duvarlar, antik çam rabıta yerler, masif antik meşe masalar ve endüstriyel bir dekorasyon anlayışının hakim olduğu mekanda, şık ve sıcak bir ortam mevcut. Menüsünde; Ege otlarından ev yapımı topiğe, çalı karidesi ve levrekli pazı dolmasından midye yahnisine, fener balığı kavurmadan kömürde ızgara edilmiş bıldırcına kadar pek çok farklı lezzet var. Ayrıca mekanın üst katı ise daha hareketli. DJ ve kozmopolit bir kokteyl menüsü eşliğinde özel partiler, kokteyl ve davetler için ideal. Şahika'nın karşısında açılacak olan diğer bir mekan ise Küçük Meyhane. Fazla para ödememek ve küçük bir alanda hızlı yemek tercih edenler için ideal bu mekan özellikle genç kitlenin yeni favorisi olmaya aday...
24.03.2010 - 17:57
null
[]
Tomtom Sokak'a iki taze kan
Yaşam
https://www.ntv.com.tr/yasam/tomtom-sokaka-iki-taze-kan,76b_fqbEpEmLzVOYaboVnA
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Trabzon'da halka hitap etti, Anayasa referandumunda 'Hayır' oyu istedi. Mitinglerde sürekli olarak kendi adının ön plana çıkarıldığını hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Miting yapıyorlar. Sabah Kılıçdaroğlu, öğle Kılıçdaroğlu, akşam Kılıçdaroğlu. Ya arkadaş, Kılıçdaroğlu size ne yaptı?"dedi.
DHA
Özel uçakla Trabzon’a gelen CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, havalimanı VIP salonu önünde kemençe ile karşılandı. CHP lideri daha sonra da Atatürk Alanı’nda halka hitap etti. Anayasa değişikliği ve referandum sürecine ilişkin konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Ayın 16’sında sandığa gideceğiz. Bir partiye oy vermek için değil, Türkiye’nin geleceğini oylayacağız. Nasıl Anayasamız olsun? Bu Anayasa hepimizin. A partisinin de, B partisinin de, C partisinin de, hiçbir partiye üye olmayan vatandaşlarımızın da. Yani 80 milyonun Anayasası olacak. Dolayısıyla sandığa giderken bayrağımızı, vatanımızı, çocuklarımızı, geleceğimizi ve demokrasimizi düşüneceğiz, ona göre oy vereceğiz. Benim anlattığım gerçekler hepimizin bilmesi gereken gerçeklerdir. Bu çerçevede düşünüp sandığa gitmemiz gerekiyor" dedi. Farklı görüşlerden de olsa bir arada ve huzur içerisinde yaşamak istediklerini kaydeden Kılıçdaroğlu şöyle konuştu: “Sevgili Trabzonlular; siz Sayın Cumhurbaşkanın taraflı mı, tarafsız mı olmasını istersiniz? Bugüne kadar Cumhurbaşkanları hep tarafsız olmuştur. Neden tarafsız olur? Çünkü Cumhurbaşkanlığı makamı 80 milyonu temsil eder. Bayrağımızı temsil eder. Cumhurbaşkanlığı makamı hepimizin ortak değeridir. O nedenle 16 Nisan’da sandığa gidecek bütün partili arkadaşlarımıza ve 80 milyon vatandaşımızın tamamına sesleniyorum; ‘bu ülkeye tarafsız bir Cumhurbaşkanı gerekiyor’ diyorsan sandığa gideceksin. Onurla, gururla 'hayır' oyunu kullanacaksın. Bunun seçimlerle ilgisi yok, partilerle de ilgisi yok. Bunu sanki parti rekabetiymiş gibi anlatmaya çalışıyorlar. Oysa burada partilerin bir işi yok. Cumhurbaşkanı tarafsız olsun. Saadet Partisi için de tarafsız olsun, CHP’li, MHP’li, BBP’li için de tarafsız olsun. Tarafsız olsun ki benim bayrağımı temsil etsin. Beni de, 80 milyonu da temsil etsin. Farklı görüşlerden de olsak bir arada huzur içerisinde yaşamak istiyoruz.” Yargının bağımsızlığının önemine değinen ve yeni Anayasa değişikliğini eleştiren Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Cumhurbaşkanı getirilmek istenen yeni rejimde, ‘aynı zamanda bir partinin de Genel Başkanı olsun’ deniyor. Cumhurbaşkanı aynı zamanda bir partinin genel başkanı olursa 2 şapkası olacak. Yani çift başlı bir devlet olacak. Hem Cumhurbaşkanı, hem de partinin Genel Başkanı aynı zamanda hâkim tayin edecek, savcı tayin edecek, vali, kaymakam, müftü tayin edecek. Bir partinin genel başkanı hâkim tayin ederse ne olur? Yargı bağımsızlığı bunun için önemlidir. Bir partinin genel başkanı hâkim tayin etmemeli. Hep birlikte buna karşı duyarlı olmalıyız.” Kendisiyle mücadele edildiğini dile getiren Kılıçdaroğlu şöyle devam etti: “İstanbul’dan geldim. Gelirken şunu gördüm; yer gök 'evet' levhalarıyla dolu. Her tarafta bizimle mücadele etmek istiyorlar. Bizimle derken partiyle değil, doğrudan benimle mücadele etmek istiyorlar. Miting yapıyorlar. Sabah Kılıçdaroğlu, öğle Kılıçdarooğlu, akşam Kılıçdaroğlu. Ya arkadaş, Kılıçdaroğlu size ne yaptı? Merak ediyorum Kılıçdaroğlu size ne yaptı? Söylüyorum, onlar da duysunlar; Kılıçdaroğlu haram yemedi, kul hakkı yemedi, düzgün davrandı ve millete doğruları anlatıyor. Eğer siz benimle hesaplaşmak istiyorsanız çıkarsınız karşıma, hesaplaşırsınız. Bundan da çekinmiyorum. O zaman bütün Trabzonlu kardeşlerimin düşünmesini istiyorum; mazlumdan mı yana olacağız, zalimden yana mı olacağız? Haklıdan yana mı olacağız, haksızdan yana mı olacağız? Devletin malını kişisel çıkarları için kullanandan mı yana olacağız, yoksa milletin parasını millet için harcayanlardan mı olacağız? Buna karar vereceğiz.” Kendisine yönelik eleştirilerin hiçbirine yanıt vermeyeceğini belirterek açıklamalarını sürdüren Kılıçdaroğlu, “Devletin parasını kullanıyorlar, arabalarını kullanıyorlar. Uçaklarını kullanıyorlar. Valilerini, kaymakamlarını kullanıyorlar. Devletin forsunu kullanıyorlar. Bir de kalkıyorlar; sabah, öğle, akşam her türlü hakareti yapıyorlar. Ben bana yapılan hakaretlerin hiçbirisine cevap vermeyeceğim. Onu, bu yüce milletin vicdanına havale edeceğim. Hatta geçen arkadaşlara dedim. 'Acaba, bu 18 maddenin içinde Kılıçdaroğlu ile ilgili bir düzenleme mi var?’ Yani adım geçiyor mu? ‘Bir bakın bakalım, belki bizim gözümüz görmemiş olabilir' dedim. 'Efendim, yok' dediler. Yoksa bunlar niye bu kadar benden bahsediyorlar? Anayasa değişikliğini anlatsınlar. Vatandaş niye 'evet' diyecek, onu anlatsınlar. Bırakmışlar onu anlatmayı, benimle uğraşıyorlar. Yahu devlet imkânları elinde. Uçaklar emrinde, valiler emrinde, kaymakamlar emrinde. Yahu benden ne istiyorsun arkadaş? Ne istiyorsunuz benden? Çünkü onlar benim konuşmamdan rahatsızlar. Çünkü onlar da çok iyi biliyorlar ki Kılıçdaroğlu millete doğruları söylüyor. Ama ne olursa olsun millete ahtım var, millete sözüm var. Sonuna kadar doğruları söyleyeceğim, her ortamda doğruları söyleyeceğim” diye konuştu. Milletvekili sayısının 550’den 600’e çıkarılmasın ön gören Anayasa maddesini eleştiren Kılıçdaroğlu, bu konuda da şunları söyledi: “Milletvekili sayısını 600’e çıkarıyorlar. Kabul ediyor musunuz? Çağrı yapalım, duyarlar mı bilmiyorum. 600 milletvekiline çıkarıyorsun. Diyorlar ki, ‘600’e çıkarıyoruz, güçlü parlamento’. Daha güçlü yap, o zaman bine çıkart, bin 500’e çıkart. Dünyanın en güçlü parlamentosu olsun. Güç sayıda değildir, akıldadır akılda. Bunu öğretmemiz lazım. Sayıyla güç olmaz. Siz parlamentoyu güçlü kılmak istiyorsanız yetkilerini artıracaksınız. Parlamentonun feshine ne diyorsunuz? Buna 'evet' diyor musunuz? Hep birlikte ‘hayır’ diyeceğiz. Çünkü meclis bu yetkiyi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e bile vermemiştir.” Tekliğin Allah’a mahsus olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Bu meclis milli kurtuluş savaşını yöneten meclistir. Bu meclis gazi meclistir. Bu meclis, Kıbrıs barış harekatını yöneten meclistir. Bu meclis, 15 Temmuz darbe girişimini püskürten meclistir. Şimdi, ‘bu meclisin yetkilerini alalım, bir kişiye verelim.' Bütün Trabzonlu kardeşlerime sesleniyorum; Teklik Allah'a mahsustur. Biz 'tek adam olacağım, tek kişi olacağım, bütün yetkiler bende olacak. 80 milyonun düşünmesine gerek yok, her işi ben yaparım' anlayışında değiliz. Bu anlayış, Türkiye'yi felakete sürükler. Örnek mi; Esad'a bakın, Saddam'a bakın, Kaddafi'ye bakın, Çavuşesku’ya bakın, Hitler'e bakın. Bütün bu ülkelerde tek adam vardı ve o tek adam memleketleri felakete sürükledi ve binlerce insan yok oldu, binlerce insan acı ve gözyaşı döktü. Tek adam uygulaması bizim tarihimizde, Osmanlı dâhil, Osmanlı'da padişah vardı; ama Vezir-i Azam vardı, vezirler vardı. Hiçbir zaman tarihimizde tek adam dönemi olmamıştır. Şimdi ‘bütün yetkileri tek adama verelim’ diyorlar. Tek adam olunca o bir adamı kandırdığınızda, aldattığınız ve satın aldığınızda, Türkiye Cumhuriyeti devletini 24 saat içerisinde birilerine teslim edersiniz. Buna ‘evet’ diyecek misiniz? Türkiye Cumhuriyeti devleti büyük bir devlettir, hata kabul etmez. Bir kişiye bütün bu yetkileri verirseniz ülkeyi felakete sürüklersiniz” diye konuştu. CHP lideri Kılıçdaroğlu anlattıklarının hiçbir partiyle ilgisinin bulunmadığını belirterek, konuşmasını şöyle tamamladı: "Bu anlattıklarım hepimizle ilgili. Birlikte karar vereceğiz. Çocuklarımız için, huzurlu bir gelecek için birlikte sandığa gideceğiz ve hayırlı bir iş yapacağız, hayırın altına mührümüzü basacağız. Annelerin hayırı şiir gibi, destan gibi yayılsın istiyorum. Diyorlar ki, 'eğer hayır çıkarsa kaos olur'. Hayır çıkarsa hiçbir şey olmaz. Hayır çıkarsa bütün dünyaya şu mesajı vermiş oluruz; Türkiye'de demokrasiye kaldırmak istediler, parlamentonun yetkilerini bir kişiye vermek istediler. Valisiyle, kaymakamıyla her türlü baskıyı kurdular. Ama millet direndi ve demokrasiye sahip çıktı. Yaşasın Türk milleti diyecekler. Doğruları söylemeye devam edeceğiz. Rahatsız oluyorlar. Yine ana gündem maddesi Kılıçdaroğlu olacak. Siz lütfen 18 maddeye bir bakın. Orada bir Kılıçdaroğlu maddesi var mı, yok mu? Varsa bana haber verin. Zahmet olacak. Çünkü ben olmasam vallahi miting de yapamayacaklar. Emin olun miting de yapamayacaklar. Zalimin karşısında, zulmün karşısında duracağız. Haktan yana olacağız. İnsandan da tabiattan, güzellikten, güzel yaşamaktan yana olacağız. Hep birlikte güzel Türkiye’de onurumuzla yaşayacağız.” Anayasa değişikliğiyle TBMM'nin yetkilerinin elinden alınacağını savunan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "'Bu Meclis'in yetkilerini alalım. Bir kişiye verelim'. Teklik Allah'a mahsustur. Biz 'tek adam olacağım, tek kişi olacağım, bütün yetkiler bende olacak, 80 milyonun düşünmesine gerek yok, her işi ben yaparım' anlayışında değiliz. Bu anlayış, Türkiye'yi felakete sürükler. Örnek mi; Esad'a bakın, Saddam'a bakın, Kaddafi'ye bakın, Hitler'e bakın. Bütün bu ülkelerde tek adam vardı ve o tek adam memleketleri felakete sürükledi. Tek adam uygulaması bizim tarihimizde, Osmanlı dahil, Osmanlı'da padişah vardı; ama vezirler vardı. Hiçbir zaman bizim tarihimizde tek adam dönemi olmamıştır. Şimdi bütün yetkileri tek adama verelim, diyorlar" diye konuştu.
8 Nisan 2017 Cumartesi, 16:40
cumhuriyet
null
Kılıçdaroğlu: Ben olmasam miting de yapamayacaklar
siyaset
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/siyaset/716555/Kilicdaroglu__Ben_olmasam_miting_de_yapamayacaklar.html
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Türkiye'nin dört bir yanında gravite verilerinin toplandığını duyurdu.
null
, Çukurca ilçesinde kurulan Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı petrol arama sahasında incelemelerde bulunmak üzere Hakkari'ye geldi. Berat Albayrak, beraberindeki heyetle Yüksekova'dan helikopterle Çukurca'ya buradan da Bardaklı Yaylası'nda kurulan sahaya geçti.  Burada incelemelerde bulunarak yetkililerden bilgi alan Albayrak, düzenlediği basın toplantısında, dünyanın en güzel ilçelerinden birinde tarihi bir günde bir araya geldiklerini söyledi.  Yıllardır konuşulan bir bölgede, Çukurca'da ilk derin sondajı gerçekleştirdiklerini anlatan Albayrak, bölgenin, potansiyeli ve yer altı kaynakları itibariyle hem petrol aramaları hem de madencilik noktasında uzun zamandır konuşulan bir yer olduğunun altını çizdi.  Albayrak, son zamanlardaki aktif enerji siyasetleri çerçevesinde, sadece derin deniz sondajcılık faaliyetleri değil, aynı zamanda kara aramacılığı noktasında da daha aktif siyaset yürüteceklerini yoğunlukla ifade ettiklerini anımsattı. Bu sürecin bir adımı olarak bugün Irak sınırına 3.5 kilometre uzaklıktaki bölgede çalışma başlattıklarını belirten Albayrak, şunları kaydetti: "Çok potansiyeli olan bir sahamız. Burada yerli mühendislerimizle, bölge halkıyla kuyumuzun ilk kazma işlemini başlattık. 4 bin 450 metrelik hedef sondaj stratejisiyle önümüzdeki aylarda kuyunun neticelerini alacağız. Süreç, bu kuyuyla, Çukurca'da oluşacak adımla bitmeyecek. Yeni dönem başlıyor. Önümüzdeki dönem Şemdinli'den Cizre'ye kadar, kuzeyde Van'dan Siirt'e kadar alan içinde çok yoğun uçakla gravite veri toplama işlemine başladık. Bu çok önemli bir adım. Türkiye'de ilk kez gerçekleştirilen adım.  Uçakla bölgede gravite verileri toplayacağız, hem de kara sismik detaylı çalışmaları yoğunlaştırarak uzun yıllardır halkımızın konuştuğu sınır bölgemizdeki yer altında ne var, bu adımlarla inşallah Türkiye'nin gelecek yıllarına her alanda olduğu gibi enerji, yer altı kaynakları, madencilik alanında da sağlam bir adım atacağız."  "Türkiye başka bir ülke, eski Türkiye değil. Daha güçlü, güvene ve istikrara dayalı 15 yıllık yolculuğunda geleceğine çok daha sağlam adımlarla ilerliyor." diyen Albayrak, Hakkari'ye bu süreç içinde çok büyük yatırımların yapıldığını, kentin düne göre daha iyi, yarına daha güvenli, umutlu bakan bir bölge olduğunu ifade etti. Albayrak, ülkenin geleceğinin daha iyi olacağını vurgulayarak, "Devletimiz, askerimiz, milletimizle her alanda, ekonomik, yatırım, istihdam, turizm alanında daha iyi olacak. Turizm yatırımlarıyla da bölgemiz geleceğe daha emin ve güçlü adımlarla çok daha ümitli bakacak. Kuyumuzdaki emeği olan ve bu süre içinde yatırım noktasında ortaya çıkacak mesaiden dolayı tüm çalışan arkadaşlarımızı, Çukurca halkımızı tebrik ediyorum. Kuyumuzun hayırlı olmasını diliyorum" diye konuştu.
23.05.2018 - 14:58
Anadolu Ajansı
['Türkiye', 'Ekonomi', 'Doğu Anadolu', 'Hakkari', 'Enerji']
Bakan Albayrak: Uçakla gravite veri toplama işlemine başladık
Ekonomi
https://www.ntv.com.tr/ekonomi/bakan-albayrakucakla-gravite-veri-toplama-islemine-basladik,KX5zmXBxykG-226C2YesMA
İZMİR'in Menderes İlçesi'nde, İstanbul ve Ankara'daki toplam 3 cinayetten aranan Atalay Filiz'in yakalanmasını sağlayan 2 kişi ile görevli polisler İzmir Valiliği'nde düzenlenen törenle ödüllendirildi. Vali Erol Ayyıldız, "Bizim yaptığımız onların yaptığının bir karşılığı değil, ancak onları mükafatlandırmanın güzel olacağını düşündük" dedi.
DHA
Törende 155'i arayan Taha Gürses'e 2 bin, Atalay Filiz'i bir süre takip edip bindiği minibüsün plakasını yine 155'e bildiren Mustafa Alsu'ya da 4 bin TL ve teşekkür belgesi verildi. Polis memurlarına biner lira ve takdir belgesi, rütbeli personele de takdir belgesi verildi. İhbarcılardan Mustafa Alsu vatandaşlık görevini yerine getirdiğini, herhangi bir ödül beklentisinin olmadığını söyledi. Taha Gürses de süreçte işsiz kaldığını, en büyük ödülün Vali Ayyıldız'ın iş sözü olduğunu, onun dışında bir beklentisi olmadığını belirtti.
20 Haziran 2016 Pazartesi, 15:19
cumhuriyet
null
Atalay Filiz'i yakalatanlara ödül
turkiye
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/554365/Atalay_Filiz_i_yakalatanlara_odul.html
Bursa'nın İznik ilçesinde, bir yılanın kürekle öldürülmesi ve görüntülerin sosyal medya paylaşılması tepki topladı.
null
İznik'te yaşanan olayda kimliği henüz öğrenilemeyen bir kişi, gördüğü yılana kürek ile saldırdı. Aldığı darbe sonucu can çekişen yılana arka arkaya kürek darbeleri indirilirken, yanındaki kişi de bu görüntüleri cep telefonuyla kaydetti. Görüntüler Ş.A. adlı kişinin sosyal medya hesabından paylaşılırken, özellikle hayvanseverler tarafından yoğun tepki ile karşılandı. Öldürülen yılanın Hazer yılanı olduğu ve halk arasında ise bozyörük olarak bilindiği ifade edilirken, tarım alanlarına zarar veren yılanın boyunun 2 metreye kadar ulaşabildiği öğrenildi.
27.04.2019 - 20:45
DHA
['Hayvanlar', 'Türkiye', 'Bursa', 'şiddet']
Yılanın öldürülmesi tepki topladı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/yilanin-oldurulmesi-tepki-topladi,wGIKdFo8WEG05CdBuQ4sdw
Turgutlu'da bir düğünde atılan havai fişek yerde patladı. Patlamada yaralanan 2 kişi hastaneye kaldırıldı.
null
Manisa'nın Turgutlu ilçesinde bir düğünde atılan havai fişeğin yerde patlaması sonucu 2 kişi yaralandı. Alınan bilgiye göre, Turgutlu Ergenekon Mahallesi'ndeki bir düğünde atılan havai fişek bilinmeyen bir nedenle yerde patladı. Patlama sonucu davetliler Sebahattin Kanık (57) ile Tayfure Canseven (50) yaralandı. Yaralılara ilk müdahale düğün salonundan bulunan bir doktor tarafından yapıldı. 112 Acil Sağlık ekiplerince Turgutlu Devlet Hastanesine kaldırılan yaralıların hayati tehlikelerinin bulunmadığı öğrenildi.
18.08.2019 - 22:34
Anadolu Ajansı
['Yurt Haber', 'Türkiye', 'Manisa', 'düğün']
Düğünde atılan havai fişek yerde patladı: 2 yaralı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/dugunde-atilan-havai-fisek-yerde-patladi-2-yarali,X0NKyqK9hU69vbeI9obE8Q
Türkiye'de, il merkezleri içinde, 3 büyük dağıtım firmasında, şu anda en pahalı benzin Van'da, en ucuz benzin ise Kocaeli'de satılıyor.
null
Bugün yapılan fiyat indirimi sonrası, POAŞ, BP ve OPET bayilerinden yaptığı derlemeye göre, en pahalı benzinin satıldığı Van merkezde 95 oktan kurşunsuz benzinin litresi 3,93 ile 3,94 liradan, 97 oktan kurşunsuz benzinin litresi ise 3,95 ile 4 lira arasında değişen fiyatlarla tüketicilere sunuluyor. En ucuz benzinin satıldığı Kocaeli aynı zamanda TÜPRAŞ'ın en büyük rafinerisinin bulunduğu şehir. Nakil ücretinin çok düşük olması Kocaeli'nin diğer şehirlere göre daha ucuz benzin tüketmesinin nedeni olarak gösteriyor. Kocaeli merkezde 95 oktan kurşunsuz benzinin litre fiyatı 3,77 ile 3,82 lira arasında, 97 oktan kurşunsuz benzinin fiyatı da 3,83 ile 3,89 lira arasında değişiyor. Petrol Piyasası Kanunu gereğince 1 Ocak 2005 tarihinde sektörde serbest fiyatlandırma sistemine geçildi. Bu sistem ile sektördeki akaryakıt dağıtım şirketleri, farklı fiyat politikalarına göre depo satış fiyatını belirlemekte serbest oldukları gibi bayiler de dağıtım şirketleri tarafından kendilerine tavsiye edilen tavan pompa satış fiyatlarını uyguluyorlar veya bulundukları bölgenin rekabet koşullarına göre kendi pompa satış fiyatlarını belirliyorlar. Rafineri fiyat ''gümrüksüz rafineri fiyatı ÖTV EPDK payı=rafineri satış fiyatı (KDV hariç)'' şeklinde hesaplanıyor. Türkiye'de gümrüksüz rafineri fiyatının hesaplanmasında Akdeniz ürün fiyatları izleniyor, son fiyat değişiminden itibaren günlük CIF Akdeniz ürün fiyatları ve günlük dolar kuru takip edilerek, beli bir fiyat değişim farkında gümrük rafineri tavan satış fiyatı oluşuyor. Rafineri fiyatının ardından depo satış fiyatı ortaya çıkıyor. Temin fiyatı üzerine dağıtım şirketi marjı ve ürün servis ücreti eklenerek dağıtım şirketinin depolar için satış fiyatları belirleniyor. Dağıtım şirketleri tarafından, depo satış fiyatı üzerine bayinin çeşitli masrafları ve bulunduğu bölgenin nakliye ücretlerinin de eklenmesiyle, tavsiye edilen pompa satış fiyatı oluşturuluyor ve bayilere bildiriliyor. Türkiye'de şehir merkezlerinde OPET, BP ve POAŞ bayilerinde 95 ve 97 oktan benzinin satış fiyatı şöyle: (Fiyatlar serbestlik nedeniyle bayilerde küçük çaplı değişiklikler gösterebiliyor)  POAŞ BP OPET  . ------------ ------------- -------------  . 95 97 95 97 95 97  . Oktan Oktan Oktan Oktan Oktan Oktan  İller (TL) (TL) (TL) (TL) (TL) (TL)  ------ ----- ----- ----- ----- ----- -----  Adana 3,81 3,85 3,85 3,91 3,83 3,86  Adıyaman 3,84 3,89 - - 3,87 3,91  Afyon 3,82 3,88 3,85 3,92 3,85 3,89  Ağrı 3,86 3,95 - - 3,88 3,91  Aksaray 3,83 3,88 3,86 3,91 3,86 3,88  Amasya 3,81 3,86 3,83 3,90 3,84 3,87  Ankara 3,79 3,84 3,83 3,90 3,82 3,85  Antalya 3,79 3,85 3,84 3,91 3,83 3,86  Ardahan 3,84 3,97 - - 3,86 3,90  Artvin 3,83 3,96 - - 3,83 3,86  Aydın 3,80 3,86 3,83 3,90 3,83 3,86  Balıkesir 3,80 3,86 3,83 3,90 3,83 3,86  Bartın 3,80 3,86 3,83 3,90 3,84 3,87  Batman 3,87 3,91 3,90 3,96 3,90 3,94  Bayburt 3,82 3,94 - - 3,84 3,87  Bilecik 3,78 3,84 - - 3,82 3,85  Bingöl 3,89 3,94 - - 3,92 3,95  Bitlis 3,88 3,93 - - 3,91 3,94  Bolu 3,79 3,84 - - 3,82 3,85  Burdur 3,81 3,87 - - 3,85 3,88  Bursa 3,78 3,84 3,83 3,90 3,82 3,86  Çanakkale 3,81 3,87 3,84 3,91 3,84 3,88  Çankırı 3,79 3,84 - - 3,82 3,85  Çorum 3,80 3,85 3,83 3,90 3,82 3,85  Denizli 3,81 3,87 3,86 3,93 3,84 3,87  Diyarbakır 3,88 3,93 3,90 3,96 3,91 3,94  Düzce 3,78 3,84 3,82 3,89 3,81 3,84  Edirne 3,80 3,86 3,86 3,92 3,85 3,88  Elazığ 3,90 3,95 3,91 3,97 3,93 3,96  Erzincan 3,83 3,91 3,88 3,95 3,85 3,88  Erzurum 3,83 3,93 3,88 3,95 3,87 3,90  Eskişehir 3,79 3,85 3,84 3,90 3,83 3,87  Gaziantep 3,82 3,87 3,85 3,93 3,85 3,88  Giresun 3,82 3,90 3,86 3,93 3,83 3,86  Gümüşhane 3,81 3,93 - - 3,84 3,87  Hakkari 3,92 3,97 - - 3,96 3,99  Hatay 3,81 3,85 3,84 3,89 3,82 3,85  Iğdır 3,87 3,97 - - 3,88 3,91  Isparta 3,81 3,87 3,86 3,93 3,86 3,89  İstanbul(Ana.) 3,78 3,84 3,83 3,89 3,82 3,85  İstanbul(Avr.) 3,78 3,84 3,83 3,89 3,82 3,85  İzmir 3,78 3,84 3,82 3,89 3,81 3,84  K.Maraş 3,82 3,87 3,85 3,92 3,82 3,85  Karabük 3,80 3,86 3,84 3,91 3,84 3,87  Karaman 3,83 3,87 3,83 3,90 3,85 3,88  Kars 3,85 3,96 - - 3,88 3,91  Kastamonu 3,82 3,88 3,85 3,92 3,85 3,88  Kayseri 3,84 3,89 3,87 3,94 3,86 3,89  Kilis 3,82 3,88 - - 3,83 3,86  Kırıkkale 3,78 3,83 3,81 3,88 3,80 3,83  Kırklareli 3,80 3,86 3,84 3,91 3,84 3,87  Kırşehir 3,79 3,84 - - 3,81 3,84  Kocaeli 3,77 3,83 3,82 3,89 3,81 3,84  Konya 3,84 3,89 3,87 3,94 3,86 3,90  Kütahya 3,80 3,86 3,84 3,91 3,84 3,87  Malatya 3,85 3,90 3,87 3,95 3,85 3,88  Manisa 3,78 3,84 3,83 3,90 3,82 3,85  Mardin 3,88 3,93 3,90 3,96 3,92 3,96  Mersin 3,80 3,85 3,83 3,90 3,82 3,85  Muğla 3,81 3,87 3,85 3,92 3,84 3,87  Muş 3,90 3,95 - - 3,93 3,96  Nevşehir 3,83 3,88 3,85 3,92 3,84 3,87  Niğde 3,82 3,87 3,85 3,92 3,83 3,86  Ordu 3,82 3,89 3,87 3,94 3,83 3,86  Osmaniye 3,81 3,85 3,85 3,89 3,82 3,85  Rize 3,81 3,92 - - 3,84 3,87  Sakarya 3,77 3,83 3,81 3,88 3,81 3,84  Samsun 3,80 3,84 3,84 3,89 3,83 3,86  Şanlıurfa 3,84 3,89 3,87 3,92 3,85 3,89  Siirt 3,87 3,92 - - 3,90 3,94  Sinop 3,82 3,87 - - 3,83 3,86  Şırnak 3,89 3,93 - - 3,92 3,95  Sivas 3,84 3,88 3,87 3,94 3,85 3,89  Tekirdağ 3,79 3,85 3,83 3,90 3,82 3,85  Tokat 3,82 3,87 3,84 3,91 3,83 3,86  Trabzon 3,80 3,86 3,84 3,91 3,83 3,86  Tunceli 3,91 3,96 - - 3,93 3,96  Uşak 3,81 3,87 3,84 3,91 3,84 3,87  Van 3,90 3,95 3,93 4,00 3,94 3,97  Yalova 3,77 3,83 3,82 3,89 3,81 3,84  Yozgat 3,80 3,85 3,84 3,91 3,81 3,84  Zonguldak 3,79 3,85 3,83 3,90 3,83 3,86
15.12.2010 - 17:17
Anadolu Ajansı
[]
En pahalı benzin Van'da
Ekonomi
https://www.ntv.com.tr/ekonomi/en-pahali-benzin-vanda,zakyuJsEI0qG07Zaoy4pgQ
Ekonomik krizle mücadele eden Venezuela'da, her gün onlarca kadın, temel gıda ve ilaç ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla saçlarını postiş üreticilerine satıyor.
null
Guardian gazetesinin haberine göre, Venezuelalı kadınlar, Kolombiya'nın sınır kenti La Parada'ya geçerek, burada komisyonculara sattıkları saçlarıyla temel ihtiyaçlarını karşılıyor. Venezuela'nın San Antonio sınır kentini La Parada'ya bağlayan köprüde komisyoncular, günde ortalama 200 kadından aldıkları saçları postiş ve saç kaynağı yapan üreticilere satıyor. Saçlarını, bir aylık gıda ihtiyacını karşılayabilecek yaklaşık 20 dolara satan 45 yaşındaki Celina Gonzales, eklem kireçlenmesi rahatsızlığı bulunduğunu, ağrı kesici alabilmek için saçlarını sattığını söyledi. Köprü girişinde komisyonculuk yapan Jenifer Nino ise birçok kadının yanlarında getirdikleri çocuklarının saçlarını sattığını, kazandıkları parayla gıda maddesi satın aldığını kaydetti. Ekonomik kriz ve hükümet karşıtı gösterilerin yaşandığı petrol zengini Venezuela'da halk, saatler süren elektrik kesintileri, ilaç ve temel gıda ürünlerinin eksikliği nedeniyle büyük zorluk çekiyor. Hükümet, gıda ve ilaç sıkıntısının büyük firmalar ve süpermarketlerin spekülasyonu nedeniyle yaşandığını söylerken, muhalefet, Devlet Başkanı Nicolas Maduro'nun, elit kesim ve muhalefete karşı gıda ve ilaç sektörünü kontrol altına aldığını iddia ediyor.
06.12.2016 - 13:37
Anadolu Ajansı
['Dünya Ekonomisi']
Yaşamak için saçlarını satıyorlar
Ekonomi
https://www.ntv.com.tr/ekonomi/yasamak-icin-saclarini-satiyorlar,0yZuA18QPku-XKyEMqno8g
İstanbul'da meydana gelen 'gürültü' kavgasına 3 kişi yaralanırken 1 kişinin durumunun ağır olduğu bildirildi. Şüpheliler ise olay yerinden kaçtı.
null
İstanbul'un Fatih ilçesinde silahlı saldırı sonucu 3 kişi yaralandı. Mesihpaşa Mahallesi Saitefendi Sokak'ta meydana gelen olayda bir grup, gürültü yaptıkları gerekçesiyle motosikletli 2 kişiyi uyardı. Bunun üzerine taraflar arasında tartışma yaşandı. Tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine motosikletli 2 kişi tartıştıkları kişilere ateş açtı. Saldırıda 1'i ağır 3 kişi yaralanırken, şüpheliler olay yerinden kaçtı. Yaralılar, olay yerine çağrılan ambulanslarla çevredeki hastanelere kaldırıldı .Olay yerine gelerek güvenlik önlemi alan polis, sokağı geçişlere kapatarak inceleme başlattı. Şüpheli 2 kişinin yakalanması için çalışmalar sürüyor.
12.09.2019 - 15:18
Anadolu Ajansı
['Gündem', 'Türkiye', 'İstanbul']
Fatih'te silahlı kavga: 1'i ağır, 3 yaralı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/fatihte-silahli-kavga-1i-agir-3-yarali,JNEdcBxnnkWh-pdkuHZZnA
Müteahhitlerin beklediği düzenleme çıktı.Kamu ihalelerinde sözleşme fesih şartları değişti. Toplu Konut Kanunu kapsamında yapılacak sözleşmelerde yüklenici mali acz içinde bulunduğu gerekçesiyle sözleşmeyi fesh edebilecek.
null
Kamu ile iş yapan müteahhitlerin ekonomik güçlükleri gerekçe göstererek sözleşmelerin fesih edilmesi yönündeki taleplerine ilişkin düzenleme yapıldı. Dünya gazetesinden Hüseyin Gökçe'nin haberine göre Toplu Konut Kanunu kapsamında yapılacak sözleşmelerde yüklenici mali acz içinde bulunduğu gerekçesiyle sözleşmeyi fesih edebilecek. Bu durumda kesin ve ek teminatlar gelir kaydedilerek, sözleşme fesih edilerek hesabı genel hükümlere göre tasfiye edilecek. Nakdi gerçekleşme seviyesi ilk hak edişten yüzde 50’ye kadar olan işlerde yüzde 95 oranında ödenerek yüzde 5’i kesilecek.
31.10.2018 - 10:27
haberturk
['son dakika', 'son dakika haberleri', 'haberler', 'kamu ihalelerinde sözleşme fesih şartları', 'müteahhit', 'fesih hakkı']
Müteahhitlere fesih hakkı!
Emlak
https://www.haberturk.com/muteahhite-fesih-hakki-2200228-ekonomi
Avustralya’nın RMIT (Royal Melbourne Institute of Technology) Üniversitesi, ülkenin ilk, hızla gelişen ve yenilikçi bir teknoloji olan blockchain çevrimiçi kursunu açtı.
null
Avustralya’da bir üniversite ülkenin ilk Blockchain kursunu açtı. RMIT Üniversitesi tarafından açılan “Blockchain Teknolojisi Geliştirmek” adlı sekiz haftalık çevrimiçi kursun tasarımı RMIT Blockchain Yenilik Merkezi, Asya’dan FinTek merkezi Stone & Chalk (Taş ve Tebeşir) firması ve hizmetler sektöründen Accenture tarafından hazırlandı. Girişi düzeyindeki programa katılım ücreti 1,500 Avustralya doları olarak belirlenirken, blockchain teknolojisini öğrenerek uyum sağlamak ve bu yeni teknolojiyi çeşitli sektörlere yaymak için kursun tüm katılımcılara açık olduğu duyuruldu. RMIT Rektör Yardımcısı Martin Bean, “Blockchain teknolojisi dijital okuryazarlığın merkezi olma yolunda ve biz de bu endüstri odaklı programı başlattığımız için oldukça mutluyuz” dedi. Stone & Chalk Yöneticisi Alan Tsen ise, “Blockchain eğitimi için büyük bir talep var ve bunun yanında piyasadaki yetenek açığı da ele alınmalı” dedi. RMIT tarafından yapılan açıklamada, sekiz haftalık eğitimin mümkün olabildiği kadar uygulamalı olacağı duyurulurken, katılımcıların blockchain sektörü ile de ilişki halinde olacağı eklendi. Açıklamada, “Bu kursu blockchain teknolojisini anlayan kurumlarla birlikte oluşturduk. Kurs blockchain’in temelleri ile başlayarak, bu temelleri gerçek iş stratejileri kurmak için kullanacağız” denildi.
21.02.2018 - 10:07
DHA
['Teknoloji', 'Eğitim', 'Avustralya', 'üniversite']
Avustralya’da bir üniversite ülkenin ilk Blockchain kursunu açtı
Eğitim
https://www.ntv.com.tr/egitim/avustralyada-bir-universite-ulkenin-ilk-blockchain-kursunu-acti,q4_x9UUAuUOrPtH1GNMJdw
Türk Hava Yolları'nın (THY) Ocak-Ekim 2014 döneminde 46,2 milyon olan toplam yolcu sayısı, 2015 yılının aynı döneminde yüzde 12,1 artışla 51,8 milyona ulaştı.
null
THY, Ocak-Ekim 2015 dönemine ilişkin ’Trafik Sonuçları’nı açıkladı. Buna göre; Ocak-Ekim 2014 döneminde 46,2 milyon olan toplam yolcu sayısı, 2015 yılının aynı döneminde yüzde 12,1 artışla 51,8 milyona ulaştı. Yolcu sayısındaki artış iç hatlarda yüzde 16,2, dış hatlarda yüzde 9,2 oranında oldu. Dış Hatlar Business/Comfort Class yolcu sayısı ve dıştan dışa transfer yolcu sayılarında da Ocak-Ekim 2014 dönemine kıyasla yüzde 6,6 ve yüzde 18,4 artış sağlandı. Yolcu doluluk oranı 1,2 puanlık düşüş ile yüzde 78,9 olarak gerçekleşti. Toplam arz edilen koltuk km (AKK), Ocak-Ekim 2014 döneminde 112,4 milyar iken, 2015 yılının aynı döneminde yüzde 13,0 artarak 127,1 milyara ulaştı. AKK artışı iç hat uçuşlarda yüzde 13,1, dış hat uçuşlarda yüzde 13,0 oranında oldu. Ücretli yolcu km (ÜYK), Ocak-Ekim 2014 döneminde 90,0 milyar iken, 2015 yılının aynı döneminde yüzde 11,4 artarak 100,2 milyara ulaştı. ÜYK artışı iç hat uçuşlarda yüzde 15,6, dış hat uçuşlarda ise yüzde 10,7 oranında oldu. Yolcu uçakları konma sayısı, Ocak-Ekim 2014 döneminde 347.691 iken, 2015 yılının aynı döneminde yüzde 9,5 artışla 380 bin 620’ye yükseldi. Taşınan kargo-posta, Ocak-Ekim 2014 döneminde 542 bin 935 ton iken, 2015 yılının aynı döneminde yüzde 7,1 artışla 581 bin 708 tona yükseldi. 2014 Ekim ayı sonunda uçulan şehir sayısı 261 iken 2015 Ekim ayı sonunda 279 oldu. İç hat şehir sayısı 43’den 48’e, dış hat şehir sayısı ise 218’den 231’e yükseldi. 2014 Ekim ayı sonunda uçak sayısı 260 iken 2015 Ekim ayı sonunda 297 oldu. Geniş gövde yolcu uçak sayısı 53'ten 71’e, dar gövde yolcu uçak sayısı ise 198’den 216’ya yükseldi. Kargo uçak sayısı 9’dan 10’a yükseldi.
16.11.2015 - 16:10
İHA
['Ekonomi']
THY'nin yolcu sayısı 50 milyonu aştı
Ekonomi
https://www.ntv.com.tr/ekonomi/thynin-yolcu-sayisi-50-milyonu-asti,AK3xm_OngkyD6Fo4HosCRg
Konya'da FETÖ soruşturmasında haklarında yakalama kararı verilen 60 pilot için bu sabah 19 ilde eş zamanlı operasyon başlatıldı.
DHA
Konya Cumhuriyet Başsavcılığı, darbe girişimi ardından FETÖ/PDY'ye yönelik soruşturma başlattı. Soruşturma kapsamında Konya'da bulunan 3'üncü Ana Jet Üs Komutanlığı’na bugüne kadar 4 kez operasyon düzenlendi. Operasyonlarda gözaltına alınan pilotlardan, itirafçı olanlar ifadelerinde, örgütün yapılanmasını anlattı. Bunun üzerine de örgütün Hava Kuvvetleri yapılanmasına yönelik, bu sabah yeni bir operasyon başlatıldı. Haklarında yakalama kararı verilen 60 pilot, 19 ilde gözaltına alınmaya başlandı. Operasyon devam ediyor. Geçen 9 Kasım günü 8 ilde düzenlenen operasyonda gözaltına alınan 47 pilottan 1'i kadın 17'si tutuklandı, 30'u serbest bırakıldı. Konya'daki 3'üncü Ana Jet Üssü'nde daha önce düzenlenen 4 operasyonda aralarında pilotların da bulunduğu toplam 70 asker tutuklandı.
22 Kasım 2016 Salı, 09:13
cumhuriyet
null
19 şehirde operasyon: 60 pilot için gözaltı kararı
turkiye
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/634027/19_sehirde_operasyon__60_pilot_icin_gozalti_karari.html
Bilgi Güvenliği Derneği Başkanı Doç. Dr. Mustafa Alkan, 4 milyar civarında olan İnternet Protokolü 4. sürümü (IPv4) adres sayısının geçen yıl Ocak ayında tükendiğini, İnternet Protokolü'nün 6. sürümü olan IPv6'ya geçişlerin başladığını bildirdi.
null
Alkan, ''340 trilyon kere trilyon adres içeren IPv6 ise IP adresini kıt kaynak olmaktan çıkarıyor ve bu, her bir cihaz için statik IP adresi tanımlamak anlamına geliyor'' dedi. Mustafa Alkan, sınırlı sayıda olan IPv4 adreslerinin bir gün biteceği öngörüsüyle 1990'lı yılların sonundan itibaren dünya çapında Yeni Nesil İnternet Protokolüne geçiş çalışmalarının yapıldığını, 1998 yılından itibaren, Yeni Nesil İnternet Protokolü olarak da adlandırılan IPv6'ya geçilmesi için çalışmalar yürütüldüğünü anlattı. Bilgi ve iletişim teknolojilerinin, özellikle internetin, son yıllarda büyük bir hızla geliştiğine ve tüm dünyaya yayıldığına dikkati çeken Alkan, ''Buna karşılık halihazırda yaygın olarak kullanılmakta olan IPv4, internet kullanıcı sayısının hızla artması, yeni araç ve cihazların internete bağlanmaya başlaması, yeni IP tabanlı hizmetlerin sunulması nedeniyle IP adresi ihtiyacını karşılamakta yetersiz kalmaya başladı. Ocak 2011'de IPv4 adreslerinin tükendiği ilan edildi'' diye konuştu. IPv4 adres sayısının 4 milyar civarında olduğunu anlatan Alkan, ''IPv6 340 trilyon kere trilyon adres içeriyor. Dolayısıyla IP adresi neredeyse kıt kaynak olmaktan çıkıyor. Bu da her bir cihaz için statik bir IP adresi tanımlamak anlamına geliyor'' dedi. IPv6 ile artık internete bağlanan her cihazın kendine ait bir IP adresinin olacağını ifade eden Alkan, şöyle konuştu: ''Bu, internete bağlı olan tüm cihazların kimlik bilgisi olarak değerlendirilebilir. IPv6 daha fazla güvenlik seviyesi getiriyor. Dolayısıyla internet ortamında işlenen suçlar ve hacker saldırıları zorlaşacak ve internet ortamı daha güvenli hale gelecek. İnternete daha fazla sayıda ve çeşitlilikte cihaz bağlanabilecek. İnternet ortamından yeni birçok servisler ve hizmetler sağlanabilecek. İnternet ortamında işlenen suçların tespiti daha kolay olacak.'' Alkan, dünyadaki IPv6'ya geçiş çalışmalarına paralel olarak Türkiye'de de çalışmalar yürütüldüğünü ve bu çerçevede 8 Aralık 2010 tarihli Resmi Gazete'de ''Kamu Kurum ve Kuruluşları için IPv6'ya Geçiş Planı'' genelgesinin yayımlandığını hatırlattı. Mustafa Alkan, Ankara'da yarın düzenlenecek ''Türkiye'de IPv6'ya Geçiş ve Sonrası'' konulu konferansta, Türkiye'de bu konuda gelinen noktanın değerlendirileceğini de kaydetti. Etkinlikte, IPv6'ya geçiş sürecinin tarafları olan kamu kurumları, üniversiteler, internet servis sağlayıcıları, özel sektör ve Ar-Ge birimlerinin bir araya geleceğini bildiren Alkan, IPv6 çalışmalarının hangi aşamaya ulaştığı, paydaşlara düşen roller, sorunsuz geçiş için izlenecek adımlar, karşılaşılan sorunlar ve altyapıdaki son durumun tartışılacağını, IPv6 ile birlikte Ar-Ge ve uygulama geliştirme alanında oluşan yeni fırsatlar ışığında, Türkiye için 2012 yılının bir sıçrama yılı olması yönünde yol haritasının belirleneceğini ifade etti. Alkan'ın verdiği bilgiye göre, Kamu Kurum ve Kuruluşları İçin IPv6'ya Geçiş Planı Genelgesi çerçevesinde, kamu kurum ve kuruluşları en geç 31 Ağustos 2012 itibariyle IPv6 adresi ve IPv6 bağlantılarını temin edecek. Söz konusu tarihten sonra IPv6'yı desteklemeyen hiçbir ağ donanım ve yazılımına yatırım yapılmayacak. Kamu kurum ve kuruluşları, bilgi işlem personelinin IPv6'ya geçiş ve IPv6 destekli hizmetlerin verilebilmesi konusunda eğitim ihtiyaçlarını belirleyecek. Gerekli eğitimler 1 Mart 2012 tarihine kadar Ulusal Bilgi Ağı Müdürlüğü'nden veya ilgili standarda uygun eğitim veren kuruluşlardan sağlanacak. 1 Eylül-31 Aralık 2012 tarihleri arasında, IPv6 bağlantısı ve adresi temin eden kamu kurum ve kuruluşları, 31 Aralık 2012'ye kadar internet üzerinden verdikleri en az bir adet hizmeti pilot uygulama olarak IPv6 destekli hale getirecek. Kamu kurum ve kuruluşları en geç 31 Ağustos 2013 tarihine kadar internet üzerinden verdikleri kamuya açık tüm hizmetleri IPv6'yı destekler hale getirecek. Alkan, Türkiye'nin IPv6 protokolüne geçiş maliyeti konusunda ise ''Bu analiz edildi ve 2011-2016 yılları arası için yaklaşık olarak 1 milyon 24 bin liranın üzerinde (yaklaşık 515 bin avro) toplam maliyet hesaplandı. Maliyetlerin büyük kısmının (yüzde 57) kamu kurumları ve üniversitelere, en az kısmının (yüzde 18) ise İnternet Servis Sağlayıcılar'a (İSS) ait olduğu görüldü'' dedi.
14.02.2012 - 14:30
Anadolu Ajansı
[]
IPv6 ile internete daha fazla güvenlik geliyor
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/ipv6-ile-internete-daha-fazla-guvenlik-geliyor,5817jF1MiUWd3vCPSjE9Vg
CHP Grup Başkan Vekili Özgür Özel TBMM Başkanlığı görevinden istifa edeceğini açıklayan Binali Yıldırım'a ilişkin açıklamada bulundu.
cumhuriyet.com.tr
Sosyal medya hesabı üzerinden Yıldırım'a yanıt veren Özel şunları kaydetti: "O koltukta oturtmayız, Anayasayı çiğnetmeyiz dedik dinlemedi. Binali Yıldırım az önce istifa edeceğini açıkladı... Milletin aklıyla alay etmeye, Göz göre göre yalan söylemeye, Çamura yatmaya, değdi mi? Binali Yıldırım, "İstifa edeceğim ama zamanı var" Yani, "Anayasayı biraz daha çiğneyeyim ne olacak" diyor. Binali Bey! O koltukta oturdugun her saniye anayasayı ihlal suçuna devam ediyorsun. Bu işgalciliktir, aymazlıktır, suiistimaldir."
29 Ocak 2019 Salı, 22:30
cumhuriyet
null
CHP'den Yıldırım'ın istifa açıklamasına ilk tepki
siyaset
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/siyaset/1223641/CHP_den_Yildirim_in_istifa_aciklamasina_ilk_tepki.html
Cuma gününden bu yana 24 kişinin öldüğü protestoların bugünkü adresi Afganistan oldu. Protestolarda Obama’nın kuklası yakıldı.
null
20 Mart'ta Florida'daki Gainesville kasabasında Wayne Sapp adlı bir vaiz küçük bir kilisede yapılan temsili duruşmada, Kur'an'ın insanlığa karşı suç işlediğine hükmetmiş ve daha sonra Kur'an'ı gazyağına batırarak tutuşturmuştu. ABD’de gerçekleşen bu eylem Müslüman dünyasında büyük infiale yol açtı. Geçtiğimiz Cuma gününden bu yana devam eden protestolarda aralarında 7 Birleşmiş Milletler çalışanının da bulunduğu toplam 24 kişi ölmüş onlarca kişi de yaralanmıştı. Protestoların bugünkü merkezi Afganistan'dı. Kandahar ve Celelabad kentlerinde yüzlerce kişi protesto için sokaklara döküldü. Associated Press ajansına göre, yaklaşık bin gösterici Amerikan askerlerinin Afganistan'dan çekilmesine yönelik sloganlar attı ve Obama'nın maketini yaktı. Birleşmiş Milletler'in Afganistan temsilcisi Staffan de Mistura, Cuma günü Mezar-ı Şerif'te, Kuran protestoları sırasında örgüt binasına düzenlenen ve 7 görevlinin öldüğü saldırıdan Kuran yakan Amerikalı vaizi sorumlu tuttu. BM temsilcisi, "Herhangi bir Afgan'ı suçlamamalıyız. Bu haberin kaynağını; Kur'an yakan kişiyi suçlamalıyız. İfade özgürlüğü, başka kültür, din ve geleneklere saldırmak değildir" diye konuştu. ABD Başkanı Barack Obama ise Kuran yakma eylemini 'hoşgörüsüzlük ve bağnazlık' olarak nitelendirmişti.
05.04.2011 - 15:19
null
[]
Kur'an yakma eylemine öfke dinmiyor
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/kuran-yakma-eylemine-ofke-dinmiyor,bxLfVgYfDk6pXWqDdmOKWw
Cem Yılmaz’ın yazıp yönettiği ve başrolünde yer aldığı merakla beklenen filmi “Ali Baba ve Yedi Cüceler” 13 Kasım’da seyircisi ile buluşacak.
null
Şenay ve arkadaşlarının Sofya’ya uzanan kahkaha ve yüksek dozda macera garantili hikayesinin anlatıldığı filmde iki karaktere birden hayat veriyor. Filmin gala heyecanını Cem Yılmaz ve başrol oyuncuları Gülay Afşar’ın sunduğu Gece Gündüz’de paylaşacak. Gece Gündüz, 12 Kasım Perşembe günü 18.30'da NTV'de!
12.11.2015 - 17:39
ntv.com.tr
['sinema', 'Sanat']
“Ali Baba ve Yedi Cüceler” NTV’de
Sanat
https://www.ntv.com.tr/sanat/ali-baba-ve-yedi-cuceler-ntvde,8ankIkLczUuo5ptlddQmFg
Rusya'da yakalanan CIA ajanı, casusların sosyal medyadaki hayatını gündeme getirdi.
null
Ajanlara hep işlerini gizlilikle yapmaları söylenir. Bir iş, aile ve düzene sahip olmak hükümet ajanlarını gereksiz ilgi çekmekten korur. Şimdilerde ise tüm bunlarla birlikte oldukça normal olan sosyal medya kullanımı, CIA için yeni bir bilmece olmaya başladı. Eski bir istihbarat yetkilisine göre, CIA geçen yıllarda sosyal medyanın nasıl kullanılacağı konusunda standartlaştırılmış bir rehber yayınladı. Söz konusu rehber az sayıda konunun altını çizmiş görünüyor: Facebook ve Twitter'dan çok fazla bilgi paylaşmak bir yöne çok fazla eğilme riskini beraberinde getiriyor. Ancak sosyal medyanın ne kadar yaygınlaştığı düşünülürse hiç paylaşım yapmamak da şüphe uyandırabilir. Eski istihbarat yetkilisi, "Teknoloji ajanların işlerini birçok yönden değiştiriyor. Artık insanlarla ilgili çok fazla bilgiye rahatlıkla ulaşılabiliyor." diyor. Rusya bu hafta ABD Moskova Büyükelçiliği Siyasi İşler Dairesi'nde Üçüncü Katip olarak çalışan Ryan C. Fogle'ı Amerikan ajanı olduğu suçlamasıyla gözaltına aldığında bir ajanın kendini ne ölçüde ifşa etmesi gerektiği sorusu daha az teorik bir hal kazandı. ABD'li yetkililer gözaltına alınan kişinin hangi istihbarat kurumu için çalıştığını açıklamadı. Ailesi de durumla ilgili konuşmadı. CIA yorum yapmıyor. Ne olursa olsun, 2006 Colgate Üniversitesi mezunu 29 yaşındaki Fogle, sosyal medya neslinin, internetteki faaliyetleri ajan olduğu iddialarına karşı delil olarak kullanılabilecek ilk üyesi. Fogle'ın "243" adet "arkadaşına" açık olan Facebook sayfası sosyal hayatı, bağlantıları ve gezi plalarıyla ilgili ayrıntılar içeriyor. Arkadaşlarından biri The Wall Street Journal Gazetesi'ne Fogle'ın sayfasının görüntülerini gönderdi. Facebook hesabında Dışişleri Bakanlığı için çalıştığını belirten Fogle, Moskova Soğuk Savaş sığınakları, Fransa'daki Saint-Michel Dağı ve Polonya gezilerine ait fotoğraflar paylaşmış. Çalışma arkadaşı olduğu düşünülen kişilerle ABD'ye dönmek konusunda şakalaşmış. Tarih uçuş rotası dahi vererek ABD'ye dönme planlarından ve Amerikan iç savaşında ölenler için yapılan Anma Günü'nde hangi restorana gitmek istediğini bile yazmış. Fogle'ın paylaştığı özel bilgiler kendi neslinin standartlarına göre makul görünüyor. Kendi yaş grubundaki biri için 243 arkadaş fazla değil. Facebook'da arkadaşı olmayanlar fotoğrafını ya da kişisel bilgilerini göremiyor. Facebook örneğinde önemli olan ne kadar bilgi paylaşıldığı. Bunu her kullanıcı kendi belirliyor ve öyle görünüyor ki CIA kendi çalışanları için standartlar koyarak kendi çizgilerini çiziyor. Eski istihbarat yetkilisi, CIA'in sosyal medya rehberinde gizlenen çalışanların dahi kendi isimleriyle Facebook hesabı açmasına izin verildiğini belirtiyor. Eski yetkili, "Kurallar teknolojiyi yakalamak zorunda" diyor. Ancak sınırlar da var. Çalışanların iş projeleri ya da seyahatleriyle ilgili detayları yayınlamalarına izin verilmezken kişisel gezilerle ilgili yazılar ya da fotoğraflar yayınlayabiliyorlar. Ancak ağızlarının sıkı olması ve ajan olduklarının unutulmaması isteniyor. Eski yetkili, hem gizli çalışan hem de CIA çalışanı olduğu bilinen kişilerin Facebook üzerinden arkadaş olmasının istenmediğini belirtiyor. Bu bağlantıların analiz edilmesi sonucu gizli çalışan ajanlar ifşa olabilir. Eski yetkili, böyle bir hareket topluca yapıldığında yine gizliliğin deşifre olmasına neden olabileceği için, rehberin getirilmesinin ardından CIA yetkililerinin gizli çalışan ajan arkadaşlarını Facebook arkadaşlığından çıkarıp çıkarmamak konusunda ikileme düştüğünü anlatıyor.
18.05.2013 - 13:12
null
[]
Ajanlar nasıl Facebook kullanmalı?
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/ajanlar-nasil-facebook-kullanmali,gR5TLMhAW0OR6bT56u9_mQ
Elazığ-Bingöl karayolunda, aynı yöne giden demir yüklü TIR'a çarpan otobüsteki yolculardan biri hayatını kaybetti, 30'u yaralandı.
null
Elazığ'ın Karakoçan ilçesinde yolcu otobüsünün TIR'a çarpması sonucu ilk belirlemelere göre bir kişi öldü, 30 kişi yaralandı. Muzaffer Üstün idaresindeki yolcu otobüsü, Elazığ-Bingöl karayolunda Zafer Apalak'ın kullandığı demir yüklü TIR'a arkadan çarptı. İlk belirlemelere göre, kazada otobüste bulunan bir yolcu hayatını kaybetti, 30 yolcu ise yaralandı. Yaralılar, olay yerine sevk edilen sağlık ekiplerince kentteki hastanelere kaldırıldı. Jandarma ekipleri de kaza yerinde güvenlik önlemi aldı.
17.05.2017 - 07:36
Anadolu Ajansı
['Türkiye', 'son dakika']
Yolcu otobüsü TIR'a çarptı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/yolcu-otobusu-tira-carpti,6rbFsuQ2PkmI9tgXl16-MA
İspanya Dışişleri Bakanı Josep Borrell, "İspanya ne Meksika'dan özür dileyecek ne de Napolyon askerlerinin İspanya'yı işgalinde yaptıklarından dolayı Fransa Cumhuriyeti'nden özür isteyecek" dedi.
null
Dışişleri Bakanı , Devlet Başkanı 'un, 16. yüzyılda yaşanan "İspanyolların Meksika topraklarını fethinde yerli halklara karşı işlediği suçlar konusunda" beklediği özrü İspanya'nın dilemeyeceğini açıkladı. İspanya Kralı 6. Felipe ile Arjantin'in başkenti Buenos Aires'e resmi ziyarette bulunan Dışişleri Bakanı Borrell, gündemdeki konulara ilişkin basına açıklama yaptı. Borrell, İspanya'nın 500 yıl önce yaşananlardan dolayı özür dilemeyeceğinin altını çizerek, "İspanya ne Meksika'dan özür dileyecek ne de Napolyon askerlerinin İspanya'yı işgalinde yaptıklarından dolayı Fransa Cumhuriyeti'nden özür isteyecek. Aynı şekilde Fransızlar da Julio Cesar'ın Galya'yı işgalinden dolayı İtalyanlardan özür dilemeyecek." dedi. İspanya ve Meksika halkları arasında ilişkilerin en iyi şekilde korunması gerektiğini kaydeden Borrell, "iki ülke halkını birbirine bağlayan derin ilişkilerin, İspanyol Hükümeti'nin de net bir şekilde reddettiği özür talebinin çok daha üzerinde olduğunu" savundu. Josep Borrell, Meksika Devlet Başkanı Obrador'un özür talebini "talihsiz olarak tanımladıklarına ve karşılık görmeyeceğine" vurgu yaparak, Meksikalı mevkidaşı ile birkaç gün önce görüştüğünü, halklar, toplumlar ve hükümetler arasındaki ilişkilerin zarar görmemesi için her şeyi yapacaklarını söyledi. Meksika Devlet Başkanı Obrador'un, İspanya'nın 16. yüzyıl başında Amerika kıtasında yürüttüğü işgal ve yerli halklara karşı işlediği suçlar konusunda resmi özür dilenmesi için İspanya ve Vatikan'a 1 Mart'ta mektup yolladığı ortaya çıkmıştı. Konuya ilişkin resmi Facebook hesabından bir video da yayınlayan Obrador, "Katliamlar ve baskı vardı. Sözüm ona 'fetih' adı verilen bu zulüm kılıç ve haçla gerçekleştirildi." ifadelerini kullanarak, İspanya ve Vatikan'ın bugün insanlığa karşı suç olarak kabul edilen eylemleri nedeniyle Amerika'nın yerli haklarına özür borçlu olduğunu savunmuştu. Diğer yandan İspanya Dışişleri Bakanı Borrell, 41 Fransız senatörün Katalonya sorununa ilişkin yayımladıkları, İspanya'yı suçlayan manifestoya ilişkin de "Fransa ile olayı kapattık." dedi. Fransa Dışişleri Bakanlığı, Avrupa İşleri Sekreteri ve Senato Başkanı'nın ayrı ayrı söz konusu manifestoyu eleştirdiğini hatırlatan Borrell, "Manifesto bana göre İspanya'da olanlar hakkında çok kötü bilgilendirilmiş bir grup senatörün bireysel görüşleridir." şeklinde konuştu. Borrell, "ayrılıkçı Katalanların İspanya'nın adli sisteminin ve demokrasisinin prestijine zarar vermek için büyük enerji, zaman ve kaynak harcadığına" işaret ederek, "aralıksız ve adaletsiz bir saldırıya uğrayan İspanyol demokrasisi ve hukuk sistemini savunmak için her şeyi yapacaklarını" dile getirdi. Fransa'da aşırı sağ dışında Senato'da temsil edilen tüm siyasi partilerden 41 senatör, Katalonya sorunu ile ilgili bir manifestoya imza atmıştı. İspanya'yı "ayrılıkçı Katalan siyasetçilere baskı kurmakla" suçlayan Fransız senatörler, "İspanya ve Katalonya arasında diyaloğun sağlanması için Fransa ve Avrupa Birliği'nden müdahale etmelerini" istemişti. Söz konusu manifestoyu eleştiren Fransa Hükümeti, İspanya'nın hukuk devletine ve demokrasisine güvendiğini yazılı bir açıklama ile duyurmuştu.
26.03.2019 - 23:16
Anadolu Ajansı
['Dünya', 'Dış Politika', 'Meksika', 'İspanya']
İspanya Meksika'dan özür dilemeyecek
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/ispanya-meksikadan-ozur-dilemeyecek,CikGhJzDXEe8XTACktVBGA
Ankara’da bir grup emekli astsubay, özlük haklarının iyileştirilmesi talebiyle eylem yaptı.
null
TBMM Dikmen kapısı önünde toplanan Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği üyesi bir grup, çeşitli pankart ve dövizler açtı. Derneğin Genel Başkanı Mustafa Erol, burada yaptığı açıklamada, subaylara verilen tazminatların hiçbirinin astsubaylara verilmediğini, yaptıkları resmi başvurulara karşın özlük haklarının iyileştirilmesine yönelik hiçbir adım atılmadığını savundu. Konuyla ilgili, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile görüştüklerini ve ''Başbakan Erdoğan'ın haklı olduklarını söyleyerek, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül'e konuya ilişkin talimat verdiğini'' anlatan Erol, buna karşın özlük haklarıyla ilgili bir gelişme yaşanmadığını dile getirdi. Astsubayların da subaylar kadar hizmet ettiğini, en az onlar kadar tecrübe sahibi olduklarını ifade eden Erol, Torba Yasa'ya astsubayların özlük haklarına ilişkin bir madde eklenmemesini de eleştirdi. Başbakan Erdoğan'ın verdiği sözlerin arkasında durduğunu belirten Erol, kendilerine verdiği sözün de arkasında durmasını beklediklerini söyledi. Erol, ''Sayın Başbakanımızın 100 bin kişilik bir aileye sahip çıkmasını bekliyoruz'' dedi.
22.02.2011 - 15:30
Anadolu Ajansı
[]
Emekli astsubaylar meydana indi
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/emekli-astsubaylar-meydana-indi,NjH--eVAcUSocSj6ErsHQw
ABD'li Amgen Mustafa Nevzat'ı 700 milyon dolara satın almak için anlaştı.
null
ABD'li ilaç şirketi Amgen , Türk ilaç şirketi Mustafa Nevzat'ı 700 milyon dolara satın almak üzere anlaşma sağladığını açıkladı. Amgen'den yapılan açıklamada, nakit üzerinden gerçekleşecek işlemin Amgen'in Türkiye'deki ve bölgedeki varlığını önemli ölçüde büyüteceği belirtildi. Böylece Amgen, Mustafa Nevzat'ın yüzde 95.6'sını satın almış oldu. Açıklamada, işlemin her iki şirketin yönetim kurulu tarafından onaylandığı belirtildi. Amgen Şirket ve Operasyonlar Başkanı Robert A. Bradway, kendilerini, faaliyet gösterdikleri tüm pazarlarda hastalara inovatif ilaçlar sunmaya adadıklarını ifade etti. Bradway, ''Mustafa Nevzat'ın çalışanları ve yönetim ekibi ile birlikte; Türkiye ve çevresindeki pazarlarda yüksek kaliteli ve inovatif ilaçlarla faaliyetlerimizi artırmayı planlıyoruz'' dedi. Mustafa Nevzat Genel Müdürü Levent Selamoğlu da anlaşma hakkında şu değerlendirmelerde bulundu: ''Bu işlem; Mustafa Nevzat, çalışanları ve müşterileri için çok çekici bir fırsat sunuyor. Mustafa Nevzat ve Amgen birlikteliği; Türkiye'de benzersiz kabiliyetleri, bölgede ve diğer gelişmekte olan pazarlarda ise büyüme potansiyeli olan bir lider yaratacak. Amgen'in hedef ve kaynakları ülkemizde yatırımın sürekliliğini de sağlayacak.'' İki şirketin yönetim kurulları tarafından onaylanan satın alma işlemi, Rekabet Kurulu onayı dahil olmak üzere alışılagelmiş kapanış şartlarının yerine gelmesine bağlı olarak tamamlanacak. Türkiye'nin en eski ve köklü ilaç firmalarından Mustafa Nevzat İlaç Sanayii A.Ş 1923'te kuruldu. Mustafa Nevzat İlaç Sanayii A.Ş. mamul ürüne yönelik olarak ABD Gıda ve İlaç Kurumu (FDA) onayı almış ilk Türk ilaç üreticisi. Şirket Mayıs 2007'de Türkiye'den ABD'ye ilk bitmiş ürün ihracatı gerçekleştirdi. İlk olarak 1980'de AMGen (Applied Molecular Genetics - Uygulamalı Moleküler Genetik) adı ile kuruldu. Amgen, faaliyetleri destekleyici kanser tedavisi, anemi tedavisi, romatoid artrit ve psoriatik artrit ve ankilozan spondilit gibi diğer otoimmün hastalıkların tedavisinde dünya genelinde hastalara hizmet edecek şekilde genişlemiş olan bir Fortune 500 şirketi. Türkiye'de 2010 yılında ofis açan Amgen, bugüne kadar iki ürünü pazara sunmuş bulunuyor. Amgen, güçlü ürün portföyünü Türkiye ve diğer pazarlardaki hastalara yararlı olmak üzere geliştirmeyi hedefliyor.
25.04.2012 - 11:00
null
[]
Türk ilaç devini ABD'li Amgen aldı
Ekonomi
https://www.ntv.com.tr/ekonomi/turk-ilac-devini-abdli-amgen-aldi,3Uq2m1GzEkiOaYmzWox91w
AYDIN'ın Söke ilçesinde, jandarma ekiplerince bir eve yapılan operasyonda, ruhsatsız tabanca ve uyuşturucu maddeyle yakalanan V.Ö., gözaltına alındı.
null
AYDIN'ın Söke ilçesinde, jandarma ekiplerince bir eve yapılan operasyonda, ruhsatsız tabanca ve uyuşturucu maddeyle yakalanan V.Ö., gözaltına alındı. Sarıkemer Mahallesi'nde yaşayan V.Ö.'nün evinde uyuşturucu bulundurup sattığını öğrenen jandarma ekipleri, dün akşam operasyon düzenledi. Yapılan aramada 1 ruhsatsız tabanca, 2 eski döneme ait tabanca, 200 gram metafatamin, sigara kağıdına sarılı 2 gram kubar esrar ve uyuşturucu madde içiminde kullanılan 'bong' adlı aparat ele geçirildi. Jandarma tarafından gözaltına alınan V.Ö.'nün jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edileceği öğrenildi. 04 Ekim 2019 Cuma İLGİLİ HABERLER
27 Eylül 2019 Cuma, 12:33
haberturk
[]
Evde uyuşturucu ve tabancayla yakalandı
null
https://www.haberturk.com/aydin-haberleri/72167875-evde-uyusturucu-ve-tabancayla-yakalandi
Ebola şüpheli kişiler, virüsün başka kişilere bulaşmasının önlenmesi için özel donanıma sahip sedyelerle taşınacak
null
Ebola hastaları ya da hastalık taşıdığı şüphesi bulunan kişiler, virüsün başkalarına bulaşmasının önlenmesi için ambulans içinde karantinaya ve acil müdahaleye olanak tanıyan özel donanıma sahip sedyelerle taşınacak. Sağlık Bakanlığı Sağlığın Geliştirilmesi Genel Müdürü Ömer Tontuş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Ebola hastalığının (EVH),yüksek ateş ve kanamayla seyredebilen, ölümcül sonuçlar doğuran bir hastalık olduğunu belirterek, salgının Liberya, Gine, Sierra Leone ve Nijerya'da görüldüğünü söyledi. Bu ülkelerde hastalıktan hayatını kaybedenlerin sayısının bin 350'yi geçtiğini ifade eden Tontuş, virüsün insanlara hasta hayvanların organ, kan ve vücut sıvılarıyla yakın temas sonucunda bulaştığını anlattı. Hastalıktan korunmak için risk taşıyan kişilerden uzak durulmasının önemine işaret eden Tontuş, bu kişilere müdahalede bulunacak sağlık personelinin de kişisel korunmaya dikkat etmesi gerektiğini bildirdi. Tontuş, sağlık çalışanlarının koruyucu önlem olarak eldiven, sıvı geçirimsiz önlük ve tulum, koruyucu gözlük, yüz kalkanı, N95 maske, cerrahi maske, su geçirmez ayak koruyucu ve alkol bazlı el dezenfektanı kullanacağını söyledi. Türkiye'ye giriş noktası olabilecek uluslararası havaalanlarının bulunduğu illerin 112 ambulans servislerine kişisel koruyucu kıyafetlerin temin edildiğini anlatan Tontuş, tüm ekiplere hastalık hakkında eğitim verildiğini bildirdi. Bu ekiplerin şüpheli vaka ihbarını takiben kişisel koruyucu kıyafetlerini giyerek vakaya müdahale ettiğini anımsatan Tontuş, "Vakaya müdahale ve nakil işlemleri sırasında bulaşma ihtimalini en aza indirmek için transferler, negatif basınçlı enfekte hasta taşıma kabini içerisinde gerçekleşiyor" dedi. Tontuş, bulaşma riski bulunan ya da virüsü taşıyan kişilerin araç içinde karantina altına alınmasına olanak tanıyan özel kabinlerin (mobil karantinası),kişinin hastaneye transferi ve hastane içinde nakli sırasında kullanıldığını, bu sırada hem personeli hem hastayı hem de çevreyi bulaştan koruduğunu, ayrıca tıbbi müdahaleye de izin verdiğini söyledi. "Bu özel donanım negatif veya pozitif basınç modlarında kullanılabilir. Şeffaf görünümü aracılığıyla hastanın takibine imkan sağlar. Entegre eldiven sistemiyle nakil esnasında her türlü temel tıbbi tedaviye izin verir. Filtrasyon-havalandırma ünitesi yeterli filtrelenmiş hava miktarı sağlar. Bu sayede, virüsler, bakteriler ve aerosoller filtre edilir. Kabin, arındırılarak yeniden kullanılabilir. Negatif basınç modunda, BSL-3 (bio security level-3) güvenlik standardı sağlanır. Pozitif basınç modunda ise bağışıklık (immün) yetmezliği olan hastaların dış ortamdan izolasyonu sağlanır. Kabinde, dışarıdan uygulamanın yapılabildiği 10 farklı uygulama kanalı bulunur. Sağlık çalışanları, buradan ellerini sokarak kalp masajı yapabilir, nabzına bakabilir, damar yolu açabilir, serum takabilir." Bu kabinlerle bulaş riski yüksek olan tüm hastaların taşınabildiğini belirten Tontuş, Sağlık Bakanlığı'nda bunlardan 35 tane bulunduğu söyledi. Tontuş, Ebola ihbarını takiben olayın her aşamasının Sağlık Afet Koordinasyon Merkezi (SAKOM) tarafından takip edildiğini ve ilgililerin düzenli olarak bilgilendirildiğini vurguladı. Şüpheli vakaların, her il için önceden belirlenen hastanelerin Enfeksiyon Hastalıkları Kliniğine nakledileceğini anlatan Tontuş, bu durumdan il halk sağlığı müdürlükleri ve Türkiye Halk Sağlığı Kurumu yetkililerinin de ayrıca bilgilendirildiğine dikkati çekti. Vakaya müdahale esnasında kullanılan tüm tek kullanımlık malzemelerin, tıbbi atık kutularına atıldığına dikkati çeken Tontuş, "Ayrıca vakaya müdahalede kullanılan ambulans, malzeme ve ekipmanların da uygun yöntemlerle dezenfeksiyonu sağlanarak bir sonraki vakaya hazır halde, belirlenen 112 istasyonlarına geri dönülmektedir" diye konuştu. Tontuş, şu ana kadar nakli sağlanan şüpheli vakaların test sonuçlarının negatif çıktığını da anımsatarak, söz konusu hastaların sıtma tanısı aldığını ve buna uygun şekilde tedavilerinin yapıldığını bildirdi.
28.08.2014 - 14:24
haberturk
['karantina', 'mobil karantina', 'ebola hastaları', 'ebola', 'virüs', 'ebola şüpheli kişiler']
Ebola hastaları için 'mobil' karantina
Sağlık
https://www.haberturk.com/saglik/haber/984774-ebola-hastalari-icin-mobil-karantina