abstract
stringlengths
1
1.33k
author
stringlengths
1
56
content
stringlengths
1
248k
date
stringlengths
18
32
source
stringlengths
2
51
tags
stringlengths
2
572
title
stringlengths
3
221
topic
stringlengths
3
23
url
stringlengths
45
224
İnşaat sektörünün ihracatı yılın ilk çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 13,8 oranında artarak 4,78 milyar dolara yükseldi.
null
İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği İMSAD'ın yayımladığı Temmuz Ayı İnşaat Sektörü Değerlendirme Raporu'na göre, 2012 yılının ilk çeyreğinde inşaat sektörünün ihracatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 13,8 oranında arttı. Raporda, şu ifadelere yer verildi: ''GSYH'nin harcamalar ayağına bakıldığında kamu sektörünün inşaat yatırımları artış göstermedi, özel sektörün inşaat yatırımlarındaki artış ise yüzde 3,1'de kaldı. Buna göre 2011 yılında iki çeyrekte yüzde 20'nin üstünde artış gösteren özel sektör yatırımlarında, 2012 yılının ilk çeyreğinde ciddi bir daralma meydana geldi. 2011 yılının ilk çeyreğinde 4,2 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirilirken 2012 yılının ilk çeyreğinde 4,78 milyar dolarlık ihracat gerçekleşti. Bu rakamlara göre 2011 yılının aynı dönemine göre ihracatta yüzde 13,8'lik artış kaydedildi. Aynı dönemde sektörün ithalat rakamı 1,82 milyar dolar ile geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 8,5'lik gerileme kaydetti.'' Buna bağlı olarak yılın ilk çeyreğinde inşaat sektörünün cari dengeye doğrudan pozitif katkısının 2,96 milyar dolar olduğu ifade edilen açıklamada, ihracatta yakalanan başarıda pazar çeşitlendirmeye yönelik çalışmaların etkili olduğu dile getirildi.
17.07.2012 - 17:28
null
[]
İnşaatta ihracat ilk çeyrekte % 14 arttı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/insaatta-ihracat-ilk-ceyrekte-14-artti,YHua924uZkSG_VYRr1rWdg
İstanbul’un Kartal ilçesinde içinde 8 kişinin bulunduğu araç, yol kenarındaki fabrikanın bahçesine uçtu. Kazada 2 kişi hayatını kaybetti.
null
Edinilen bilgiye göre; Kartal D-100 karayolunda aşırı hız nedeniyle kontrolden çıkan araç, taklalar atarak bir fabrikanın bahçesine uçtu. Araç yaklaşık 200 metre sürüklendi. Kazada ölen 2 kişinin cesetleri, 1 saatlik arama sonucu bulundu. Araçta bulunan 4 kişi yaralanırken, 2 kişinin ise kaçtığı belirlendi.
09.11.2009 - 10:52
NTV Haber
[]
Otomobil fabrika bahçesine uçtu: 2 ölü
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/otomobil-fabrika-bahcesine-uctu-2-olu,ZPDIM05r6EyR554hRd4mxw
Afganistan'ın Logar vilayetinde meydana gelen patlamada 13 kişi hayatını kaybetti.
null
Logar Valiliği Sözcüsü Din Muhammed Derviş, AA'ya yaptığı açıklamada, kentin Babus Kotel bölgesinde Afgan güvenlik güçlerini hedef almak için hazırlanan bomba yüklü aracın, militanların kaldığı evin önünde infilak ettiğini söyledi.   Sözcü, "Taliban militanlarının kaldığı evde bir militanın ailesi de yaşıyordu. Patlamada, altı Pakistanlı Taliban, iki yerel Taliban, üç çocuk ve iki kadın hayatını kaybetti" dedi.   Öte yandan, ülkenin güneyinde bulunan Kandahar vilayetinde, Afgan polisini hedef alan intihar saldırısında, intihar eylemcisi hayatını kaybetti, siviller dahil yedi kişi yaralandı.   Yetkililer, bu patlamadan da Taliban'ı sorumlu tuttu.   Bu arada Kandahar Valiliği, Taliban militanlarının, kentinin Görek ilçesinde 11 sivili hükümete destek verdikleri için kaçırdığını bildirdi. Kaçıranların serbest bırakılması için operasyon başlatıldığı belirtildi.
02.03.2014 - 16:21
Anadolu Ajansı
[]
Afganistan'da patlama: 13 ölü
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/afganistanda-patlama-13-olu,97Xni83hD06QyHmYubERNw
İnternet kullanıcı araştırmasına göre eşcinseller heteroseksüellere kıyasla daha çok blog tutuyor, sosyal medyayı daha sık kullanıyor.
null
ABD'de yetişkinler arasında yapılan bir araştırmaya göre gey ve lezbiyenler heteroseksüellere kıyasla sosyal paylaşım sitelerini ve blogları daha çok ziyaret ediyor. Harris Interactive firmasınca yürütülen ve bir hafta süren araştırmaya 2 bin 412 kişi katıldı. Bunların 341’i eşcinsel katılımcılardan oluştu. Ölçümlerden çıkarılan sonuçlara göre eşcinsel kullanıcıların yarısından fazlasının (yüzde 54) düzenli olarak herhangi bir türde blog okuduğu belirlendi. Bu oran heteroseksüel deneklerde yüzde 40 düzeyinde kaldı. Blog türlerine göre yapılan dökümde, haber blogu okuyan gey ve lezbiyenlerin oranı yüzde 36 olarak hesaplanırken, bu oran heteroseksüellerde yüzde 25’te kaldı. Eşcinseller dörtte biri eğlence ve popüler kültür bloglarını sık sık ziyarete derken, heteroseksüellerin sadece yüzde 16'sı bu tür blogları izliyor. Sosyal paylaşım sitelerinde de durum pek farklı değil. Gey ve lezbiyenlerin yüzde 73’ünün Facebook hesabı var, heteroseksüellerde bu sayı yüzde 65’e düşüyor. Eşcinsellerin heteroseksüellere üstünlüğü, Myspace üyeliğinde yüzde 32’ye yüzde 22, Twitter üyeliğinde de yüzde 29’a yüzde 15 olarak beliriyor. Daha çok iş dünyasının ilgi gösterdiği sosyal ağ LinkedIn'e üyelikte de gey ve lezbiyenler yüzde 22 ile heteroseksüellere (yüzde 16) üstünlük sağlamış durumda.
16.07.2010 - 18:16
null
[]
Eşcinseller daha sık çevrimiçi oluyor
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/escinseller-daha-sik-cevrimici-oluyor,ME7uDS9WiEe4iqaQNvKglg
Mersin'de kendisine havlayan köpekten kaçarken düşen 14 yaşındaki kız çocuğu, geçirdiği iç kanama nedeniyle hayatını kaybetti.
null
Mersin'in Erdemli ilçesinde, parkta arkadaşlarıyla dolaştığı sırada sokak köpeklerinin kendisine havlamasıyla korkan ve kaçmak isterken yere düştüğü iddia edilen Büşra Şeker, (14) geçirdiği iç kanama nedeniyle hayatını kaybetti. İddiaya göre, Şeker ve beraberinde 4 kız arkadaşı, Erdemli Sahil Bandı Parkı Zabıta Noktası önünde yürürken, parkta bulunan sokak köpekleri, yanlarına gelerek havlamaya başladı. Köpeklerin kendilerine saldıracağını düşünen Şeker ve arkadaşları, koşmaya başladı. Bu sırada Şeker'in, ayağı kaldırıma takılarak yere düştü. Şeker'in yanında bulunan arkadaşları, baba Mustafa Şeker'i arayarak Şeker'in yere düştüğünü, ağzından ve kulağından kan geldiğini söyledi. Bunun üzerine olay yerine gelen baba Şeker, yerde kanlar içinde yatan kızını, Erdemli Devlet Hastanesi'ne kaldırdı. İç kanama geçirdiği tespit edilen Şeker, yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Polis memuru olduğu öğrenilen baba Şeker, gazetecilere yaptığı açıklamada, kızının köpekleri çok sevdiğini ancak onlar yüzünden kızını kaybettiğini söyledi. Derin üzüntü duyduğunu ifade eden Şeker, "Kızım hayvanları çok severdi. Olayın olduğu anda kızım arkadaşlarıyla parkta yürürken sokak köpekleri havlamış. Köpeklerden korkan kızlar kaçmak istemiş. benim kızım da kaçarken ayağı takılmış ve kaldırıma düşmüş. Aradılar kızımı hastaneye ben kaldırdım ama yavrumu kurtaramadım. Çok sevdiği köpeklerin kızımın ölümüne sebep olması çok üzücü" dedi. Adana Adli Tıp Kurumu'nda otopsisi yapılan Şeker'in cenazesi, Erdemli Türbe Mezarlığı'nda toprağa verildi.
22.01.2015 - 17:34
Anadolu Ajansı
['Gündem', 'Türkiye', 'Genel']
Havlayan köpekten kaçarken hayatını kaybetti
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/havlayan-kopekten-kacarken-hayatini-kaybetti,XT909-Paak6wpl9D5ImqAg
Ankara'da 'usulsüz taltif' iddialarına yönelik başlatılan soruşturmada 3 polis tahliye edildi.
null
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının, "bazı polislere, hak etmedikleri halde usulsüz taltif verildiği" iddialarına ilişkin soruşturması kapsamında tutuklu bulunan 3 polisin tahliyelerine karar verildi. Ankara 4. Sulh Ceza Hakimi Deniz Gül'ün geçen hafta verdiği tutuklama kararına, şüpheli avukatlarınca itirazda bulunmuştu. İtirazı değerlendiren Ankara 5. Sulh Ceza Hakimi Süleyman Köksaldı, polis memurları E.K, İ.Ç. ve M.H'nin tahliyelerine karar verdi.
29.09.2014 - 20:26
null
[]
'Usulsüz taltif'te 3 tahliye
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/usulsuz-taltifte-3-tahliye,Srd0qpxyNEWPEzmltEMLZQ
Gazeteci Mehmet Baransu ve eşini, PKK üyesi göstererek dinledikleri iddia edilen eski İl Jandarma Alay Komutanı Albay Vecihi Halil İyigün'ün de aralarında bulunduğu 4 asker hakkında 5 yıl 10'ar ay hapis cezası verildi.
null
Van 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın karar duruşmasında, sanıklar eski Van İl Jandarma Komutanı Albay Vecihi Halil İyigün, eski İl Jandarma Alay Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürü Binbaşı Burhan Erol, Jandarma Astsubay Muharrem Yaşar, uzman çavuşlar Murat Gürsoy ve Osman Berk ile terör örgütü PKK itirafçısı Abdülkadir Karataş katılmadı. Cumhuriyet savcısının mütalaasını sunduğu duruşmada, sanıkların avukatı Ramazan Korkmaz, müvekkillerinin beraatını talep etti. Mahkeme heyetinin verdiği kısa aranın ardından, sanıklar eski Van İl Jandarma Komutanı Albay Vecihi Halil İyigün, eski İl Jandarma Alay Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürü Binbaşı Burhan Erol, Jandarma Astsubay Muharrem Yaşar ve uzman çavuş Murat Gürsoy, 'Haberleşme hürriyetini ihlal ve görevi kötüye kullanma' ile 'resmi belgede sahtecilik' suçlarından 5 yıl 10'ar ay hapis cezasına çarptırıldı. Sanıklardan uzman çavuş Osman Berk ile eski PKK itirafçısı ve İl Jandarma Komutanlığında temizlik görevlisi olarak çalışan Abdulkadir Karataş'a ise ''Haberleşme hürriyetini ihlal ve görevi kötüye kullanma'' suçundan 2 yıl 6'şar ay hapis cezası verildi. Sanıkların avukatı Ramazan Korkmaz, kararı Yargıtay'a göndereceklerini bildirdi. Taraf gazetesi yazarı Mehmet Baransu ve eşinin telefonlarının dinlenmesiyle ilgili Van Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında, eski Van İl Jandarma Komutanı Albay Vecihi Halil İyigün, İstihbarat Şube Müdürü Binbaşı Burhan Erol, Jandarma Astsubay Muharrem Yaşar, uzman çavuşlar Murat Gürsoy ve Osman Berk ile terör örgütü PKK itirafçısı Abdülkadir Karataş hakkında, ''resmi evrakta sahtecilik, görevi kötüye kullanma ve haberleşme hürriyetini ihlal'' suçlamasıyla Van 1. Ağır Ceza Mahkemesinde dava açılmıştı.
23.05.2011 - 18:00
Anadolu Ajansı
[]
Baransu’yu dinleyen askerlere 5 yıl 10 ay hapis
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/baransuyu-dinleyen-askerlere-5-yil-10-ay-hapis,jKjtmYzmHUaqJdH-MtwfXg
Kandil, bugün İslam alemi tarafından dualar ve ibadetlerle idrak edilecek. Bu mübarek günde yapılan özel bir yiyecek olan kandil simidine sofralarında yer vermek isteyen vatandaşlar da kandil simidinin nasıl yapıldığını araştırıyor. Peki kandil simidi nasıl yapılır? İşte ağızda dağılan kandil simidi tarifi ve yapılışı!
null
Kandil simidi tarifi, her kandilde olduğu gibi bu kandilde de özellikle hanımlar tarafından araştırılıyor. Sofralarında kandil simidine yer vermek isteyenler, kandil simidinin nasıl yapılacağını ve kandil simidi tarifini sorguluyor. Peki kandil simidi nasıl yapılır? İşte ağızda dağılan kandil simifi tarifi ve malzemeleri... 125 gram margarin 2 tane yumurta (sarısı hamuru için, beyazı dışı için) 1 çay bardağı sıvı yağ 2 yemek kaşığı sirke 1 yemek kaşığı mahlep 1 yemek kaşığı toz şeker 1 tatlı kaşığı tuz 1 paket kabartma tozu 3-4 su bardağı kadar un 2 yumurta akı Susam (ya da çörek otu) Oda sıcağında bekletilen yumurtaların sarısını ve beyazını ayırarak kandil simidini hazırlamaya başlayın. Bir kabın içerisine 3-4 su bardağı kadar un dökün ve unun ortasına bir çukur açın. Margarin, yumurta sarısı ve diğer malzemeleri una açtığınız çukura ekleyin. Malzemeleri ekledikten sonra unu yoğurmaya başlayın. Bir süre boyunca unu yoğurduktan sonra ele yapışmayan ve yumuşak bir hamur elde edeceksiniz. Hamur bu kıvamdayken azar azar un eklemesi yaparak yoğurmayı sürdürün. Hazırladığınız hamurdan parçalar ayırın ve hamur parçalarını rulo haline getirerek küçük simitler şeklinde birleştirin. Fırın tepsisine yağlı kağıt serin ve kandil simitlerini dizin. Ardından kandil simitlerinin üzerine yumurta sürün ve susam ya da çörek otunu serpip önceden 190-200 derece arası ısıtılmış fırına yerleştirin. Simitler pişince servise hazır hale getirin.
30.04.2018 - 08:51
haberturk
['kandil simidi', 'kandil simidi nasıl yapılır', 'kandil simidi tarifi', 'kandil simidi malzemeleri']
Kandil simidi nasıl yapılır? Ağızda dağılan kandil simidi tarifi ve yapılışı!
Tarifler
https://www.haberturk.com/kandil-simidi-nasil-yapilir-agizda-dagilan-kandil-simidi-tarifi-ve-yapilisi-1941927
Sezercik lakaplı oyuncu Sezer İnanoğlu, boşandığı eşi Zeynep Yılmaz'dan soyadını kullanmaya devam ettiği için şikayetçi oldu.
null
Yeşilçam'da hayat verdiği Sezercik karakteriyle tanınan , boşandığı eşi Zeynep Yılmaz hakkında, vize belgelerinde İnanoğlu soyadını kullandığı gerekçesiyle şikayette bulundu. İnanoğlu, eski eşinin boşanma protokolünü ihlal ettiğini öne sürdü. Sabah'tan Sema Dalgıç'ın haberine göre; 'Resmi belgede sahtecilik' suçlamasıyla ifade veren Zeynep Yılmaz, şunları söyledi: "Beni arayıp pasaportumu istedi, vize işlemlerini de kendisi yaptırdı. Whatsapp yazışmalarımız da var. İnanoğlu soyadını kullanmadım."
03.12.2018 - 11:16
null
['Televizyon', 'Yaşam', 'magazin']
Sezer İnanoğlu'ndan (Sezercik) 'soyadı' şikayeti
Yaşam
https://www.ntv.com.tr/yasam/sezer-inanoglundan-sezercik-soyadi-sikayeti,9FQ7-XkMs0yg18UrBGm6bw
Türksat AŞ Genel Müdürü Ensar Gül, Türksat 4B uydusunun haziran ayında uzaya fırlatılacağını belirterek, "Türksat 4B uydusu, internet erişimi için de kullanılacak. Uydu ile hem kapasitemiz artacak hem de internet fiyatları düşecek" dedi.
null
Türksat AŞ Genel Müdürü Ensar Gül, yaptığı açıklamada, Japonya'da Mitsubishi Electric (MELCO) firmasının Kamakura'daki uydu üretim merkezinde yapımı, 4 Haziran 2014'te tamamlanan Türksat 4B uydusunu en kısa zamanda fırlatmak ve işletmeye almak istediklerini belirtti. Uydunun fırlatacağı Kazakistan'ın Baykonur Uzay Üssü'ndeki proton roketinin, 16 Mayıs'ta Rusya'nın haberleşme uydusunun fırlatılması sırasında patladığını, bunun üzerine uydu fırlatma işlemlerinin durdurulduğunu ifade eden Gül, Baykonur'da 28 Eylül'de uydu fırlatma çalışmalarının yeniden başladığını kaydetti. Türksat 4B uydusunun fırlatma işlemlerinin MELCO'nun sorumluluğunda olduğunu belirten Gül, "Uydumuzun bir an önce fırlatılması ve işletmeye alınması için Rusya devleti nezdinde girişimlerimiz oldu. Girişimlerimizle uydumuz, haziran ayında fırlatılacak" dedi. Gül, haberleşme uydusunun, Baykonur Uzay Üssü'nden fırlatılmasının ardından yörüngede teslim alınacağını, uydunun Avrupa, Asya, Orta Doğu ile Türk Cumhuriyetlerini kapsayacağını söyledi. Türksat 4B uydusunun internet erişimi için de kullanılacağını bildiren Gül, "Diğer uydularımız üzerinden internet erişimi zaten sağlıyoruz. 4B uydusu ile hem kapasitemiz artacak hem de internet maliyetleri düşecek" diye konuştu. Uydu, yüksek hızlı internet hizmetinin yanı sıra televizyonların canlı yayın geçişlerinde de yoğun olarak kullanılacak. Yaklaşık 5 ton ağırlığında, 9 kilovat elektrik enerjisi gücüne sahip uydunun manevra ömrü ise 30 yıl olacak.
09.02.2015 - 19:01
Anadolu Ajansı
[]
Türksat 4B haziranda uzaya fırlatılacak
Teknoloji
https://www.ntv.com.tr/teknoloji/turksat-4b-haziranda-uzaya-firlatilacak,ieImNoHQs0iv0N-Lh8r4Kw
FIFA, Cardiff City'ye uçak kazasında hayatını kaybeden Arjantinli futbolcunun bonservisinin ilk taksiti olan 6 milyon euro ödemesi talimatı verdi
null
FIFA Futbolcu Statüsü Komitesi, uçak kazasında hayatını kaybeden Arjantinli futbolcu Emiliano Sala'nın bonservisinin 6 milyon euro olan ilk taksidinin ödenmesine karar verdi.  FIFA'dan yapılan açıklamada, "FIFA Futbolcu Statüsü Komitesi, Cardiff City'nin 19 Şubat 2019'da oyuncu transferi hakkında yapmış olduğu anlaşma gereği, Nantes'a ilk taksit olarak 6 milyon euro ödemesi gerektiğini kararlaştırmıştır." ifadeleri yer aldı.  Cardiff City ve Nantes'ın açıklanan karara 10 gün içerisinde Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi'nde itiraz edebilecekleri belirtildi. Arjantinli santrfor, İngiltere Premier Lig ekibi Cardiff City tarafından 19 Ocak'ta kulüp rekoru olan 15 milyon sterlin (16.90 milyon euro ) karşılığında Nantes'tan transfer edilmişti. Pilot David Ibbotson ve Sala'nın bulunduğu uçak, 21 Ocak akşamı Fransa'nın Nantes şehrinden Galler'in başkenti Cardiff'e seyir halindeyken Manş Denizi'nde kaybolmuştu. 3 Şubat'ta uçağın enkazının yeri belirlenmiş, 6 Şubat'ta ise çıkarılan cansız bedenin Sala'ya ait olduğu tespit edilmişti. Cardiff City'nin 20 Şubat'ta ödemesi gereken ilk taksit, iki kulübün anlaşmasıyla bir hafta ertelenmiş, fakat Galler ekibi ödemeyi yapmamıştı. Bunun üzerine Nantes, FIFA'ya 15 milyon sterlinlik bonservisin ilk taksidinin ödenmediği yönünde başvuruda bulunmuştu.
30.09.2019 - 20:46
Anadolu Ajansı
['Dünya', 'Futbol', 'FIFA']
FIFA'dan Sala'nın bonservisiyle ilgili karar
Spor
https://www.ntv.com.tr/spor/fifadan-salanin-bonservisiyle-ilgili-karar,QWSQDdeRr06VbUbDiu3TjA
Hamilelere lazer epilasyon önerilmediğini belirten Dermatolog Pınar Kulluk, başlanmış bir lazer tedavisi varsa ve hamilelik bu süreçte oluştuysa uygulamanın hamilelik sonrasına ertelenmesi gerektiğini söyledi.
null
İSTANBUL - Lazer epilasyonun iyi araştırılıp, uzman kişilere yaptırılmasının önemli olduğunu belirten Dermatoloji Uzmanı Dr. Pınar Kulluk, hamilelikte lazer uygulamalarının sakıncalı olabileceğini söyledi. Dr. Kulluk, “Hamilelerde lazer uygulamasıyla ilgili araştırmalar etik açıdan çok uygun olmadığı için yapılamamaktadır. Ancak hamileliğin ilk 3 ayında lazer epilasyon önerilmemektedir. Sonraki aylarda da annenin, bebeğine zarar gelebileceği endişesi, lazer yaptırırken bebeğin hareketlenmesi ve hafif ağrının anneyi rahatsız etmesi gibi durumlar söz konusu olabileceği için tavsiye edilmemektedir. Başlanmış bir lazer epilasyon tedavisi varsa ve hamilelik bu süreçte oluştuysa tedavinin hamilelik sonrasına ertelenmesi gerekmektedir” dedi. Soğuk mevsimlerin lazer epilasyon için en doğru zaman olduğunu vurgulayan Dr. Kulluk, “Fakat lazer epilasyona başlamadan önce iyi bilgi sahibi olmak şart. Artık her köşe başında bir lazer merkezi görmeye başladık, hatta internet kampanyalarıyla çok uygun fiyatlarla bile satın almak mümkün. Ancak uzman olmayan kişilere işlem yaptırmaktan kaçınılmalı. İyi araştırılmadan yaptırılan epilasyon işlemi, paranızın çöpe gitmesine neden olurken, sağlığınızı da tehdit edebiliyor” uyarısında bulundu. Lazer epilasyonun ciddi zararlara yol açmadığını söyleyen Dr. Kulluk, “Ancak uygulama esnasında ve sonrasında bir takım olumsuz etkiler görülebilir. Uygulanan bölgede kişinin cilt hassasiyetine göre 1 saat ile birkaç gün arasında kızarıklık oluşabilir. Deride kaşıntı, yanma, şişme gibi etkiler de 3-4 gün sonra geçer” dedi. Lazerin etki alanının cilt ile sınırlı olduğunu belirten Kulluk, “Lazer enerjisi cilt altına inmediği için iç organlar, rahim ve yumurtalıklara zararı dokunmaz, kısırlık veya diğer iç hastalıklarına sebep olmaz“ diye konuştu.
23.08.2013 - 01:00
ntv.com.tr
['Genel Sağlık', 'Kadın Sağlığı']
Lazer epilasyon hamilelikte sakıncalı
Sağlık
https://www.ntv.com.tr/saglik/lazer-epilasyon-hamilelikte-sakincali,jhWVHpZhrUOpZ2R0emYqwA
Son dakika haberi... 3 milyon 200 bin memur ile 2 milyona yakın memur emeklisinin 2020 ve 2021 yıllarındaki mali ve sosyal haklarını belirlemek için hükümetle memurlar arasındaki zam pazarlığı sürüyor. Üçüncü toplantı öncesinde konuşan Memur-Sen Başkanı Ali Yalçın "Yarın sabah gelecek teklifi bekliyoruz. Kamu işveren heyetinin bizim masaya getirdiğimiz teklifi dikkate alarak yarın müzakere edilebilir, kabul edilebilir bir teklifle gelmesini temenni ediyorum" dedi
HABERTURK.COM
Yaklaşık 3 milyon 200 bin memur ile 2 milyona yakın memur emeklisinin 2020 ve 2021 yıllarındaki mali ve sosyal haklarını  kapsayan  5'inci Dönem Toplu Sözleşmesi için Kamu İşveren Heyeti ile Kamu Görevlileri Heyeti arasındaki üçüncü toplantı başladı.   Dördüncü toplantı ise yarın yapılacak. Hükümet, zam teklifini, 16 Ağustos'taki bu toplantıda Kamu Görevlileri Heyeti'ne sunacak. Görüşme öncesinde basına açıklama yapan Memur-Sen Başkanı Ali Yalçın "Yarın sabah gelecek teklifi bekliyoruz" dedi. Masaya ilişkin her zaman kanaatlerinin olumlu olduğunu söylediklerini aktaran Yalçın "Bundan önceki toplu sözleşmelerde çok ciddi kazanımlara imza atıldı. Bu masanın da çözüm kapasitesinin yüksek olduğuna inanıyorum. Kamu işveren heyetinin bizim masaya getirdiğimiz teklifi dikkate alarak yarın müzakere edilebilir, kabul edilebilir bir teklifle gelmesini temenni ediyorum" diye konuştu. Hizmet kollarına ilişkin tekliflerin bir an önce ele alınmasını gerektiğini ifade ettiklerini vurgulayan Yalçın sözlerine şöyle devam etti: "Bizim kamu işveren heyetine tekliflerimizi sunduğumuz tarihten masanın başlangıcına kadar olan bir haftalık sürede gece gündüz mesai yapılmalı ve teklif tasnif süreci o süreçte yapılmalı. 657 maddeyle masaya gelmiş durumdayız." Memur sendikaları tekliflerini 24 Temmuz'da teslim etmiş,  görüşmeler 1 Ağustos'ta başlamıştı. İkinci görüme ise 9 Ağustos'ta yapılmıştı. Bugün üçüncü yarın da dördüncü ve son görüşme yapılacak. Pazarlıklar için belirlenen son tarih 20 Ağustos. Bu tarihe kadar anlaşmaya varılmazsa hakem kuruluna başvurulacak ve hakem kurulu 5 gün içinde kararını açıklayacak. Memur Sen, taban aylığa seyyanen 200 lira, 2020 yılı için yüzde 8+7, 2021 için yüzde 6+6 zam ve  2020 yılı için yüzde 3, 2021 yılı için ise yüzde 2 refah payı talebinde bulunmuştu. Türkiye Kamu-Sen ise taban aylığa seyyanen 600 lira, ilk yıl yüzde 10+10, ikinci yıl yüzde 8+8 zam ve her iki yıl için yüzde 3 refah payının yanında memurlara da bayram ikramiyesi ödenmesini talep etmişti. Pazarlık masasının diğer üyesi KESK, 2020 için toplam yüzde 38 artış, 2021 yılı için de 2020 enflasyonu artı 3 puan refah payı istemişti. KESK temsilcileri ikinci toplantıya katılmamıştı.
15.08.2019 - 14:11
haberturk
['son dakika', 'haberler', 'memur zammı', 'emekli zammı', 'son dakika haberler', 'memur-sen başkanı ali yalçın', 'memur zammı son dakika', 'memur ve emekli ne kadar zam alacak']
Son dakika! Memur zam teklifini bekliyor
Sosyal Güvenlik
https://www.haberturk.com/son-dakika-memur-zam-teklifini-bekliyor-2513371-ekonomi
CHP Kurultayı’nda, “çarşaf liste” ile yapılan PM seçimine 462 aday başvurdu. Aday enflasyonunu “anahtar liste” ile aşan CHP Lideri Kılıçdaroğlu, listesinde kadınları ve gençleri vitrine çıkarırken, ‘A takımı’nda yer alan MYK üyelerinin yarısını da PM’ye taşıdı
null
CHP’nin olağan kurultayında, parti meclisi (PM) seçimine rekor sayıda aday başvurunca, kriz “anahtar” listelerle aşıldı. Arena Kapalı Spor Salonu’nda gerçekleştirilen CHP’nin 35’inci olağan kurultayında dün PM ve yüksek disiplin kurulu (YDK) üyelikleri için seçim yapıldı. Seçimlerin çarşaf liste yöntemiyle yapılması yüzünden 60 kişilik PM üyeliği için 462 kişi başvuruda bulundu. Aday furyasının yaşanması, hem parti yönetiminin hem de parti içi muhalefetin kendisine yakın isimleri yönetime taşımak için “anahtar” liste çıkarmasına neden oldu. CHP Lideri Kılıçdaroğlu, 104 kişilik anahtar liste çıkardı. CHP Lideri’ne anahtar listeyi hazırlarken, Grup Başkanvekili Engin Altay, İstanbul, Ankara, İzmir il başkanları, Cemal Canpolat, Adnan Keskin ve Alaattin Yüksel’in eşlik ettiği bildirildi. Kılıçdaroğlu’nun 104 kişilik anahtar listesinin yanı sıra, “Örgüt Anahtar Listesi” adı altında yine CHP Lideri’ne ait olduğu öne sürülen 52 kişilik 2’nci bir anahtar liste delegelere dağıtıldı. Kılıçdaroğlu’nun yakın çalışma arkadaşlarını da anahtar listeye alması dikkat çekti. Mevcut MYK üyelerinden Genel Sekreter Gürsel Tekin, genel başkan yardımcılarından Veli Ağbaba, Bülent Tezcan, Tekin Bingöl, Haluk Koç, Selin Sayek Böke, Sezgin Tanrıkulu ve Enis Berberoğlu 52 kişilik listede yer buldu. MYK üyelerinden Faik Öztrak ve Nihat Matkap 100 kişilik listede yer aldı, ancak 52 kişilik dar listede yer bulamadı. MYK’dan Mehmet Bekaroğlu listede yer almazken, eski Has Parti Genel Başkan Yardımcılarından Prof. Dr. Zeki Kılıçaslan’ın Bilim Yönetim ve Kültür Platformu listesine girmesi, dikkat çekti. 1980 yılında öldürülen yazar Ümit Kaftancıoğlu’nun gelini Canan Kaftancıoğlu ile Madımak katliamında yaşamını yitiren şair Metin Altıok’un kızı İzmir Milletvekili Zeynep Altıok dar kapsamlı listede yer aldı. Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer, geçmişte genel başkan yardımcılığı yapan Gülseren Onanç, Sera Kadıgil, Tuğba Ötebay, Şeyma Dumrul, Sevda Kılıç, Gamze Taşçıer, Sibel Özdemir, Yasemin Cankurtaran ve Perihan Karasu da listeye girdi. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı için adı geçen işadamı Cengiz Topel Yıldırım, eski Petrol-İş Sendikası Başkanı Mustafa Öztaşkın, gazeteci İdris Akyüz, Hüsnü Süslü, Seyfullah Beysülen, Doğan Çakmak, Kazım Sönmez, Mustafa Öztaşkın, Cenk Sidar ve Turan Hançerli anahtar listedeki yeni yüzler oldu. İzmir Milletvekili Musa Çam’ın oğlu Emre Çam da partinin yurtdışı örgütlerini temsilen listeye girdi. Kılıçdaroğlu’nun anahtar listesine ilk tepki, Tunceli Milletvekili Gürsel Erol’dan geldi. Listede MYK üyelerinin büyük çoğunluğunun korunmasına itiraz eden Erol, “Bu listeyle tabanın istediği değişim olmaz” diyerek, PM için bağımsız aday oldu. Kurultayda Kılıçdaroğlu’na rakip olmayan Yalova Milletvekili Muharrem İnce, “Demokrasi, Değişim ve Kardeşlik” adı altında 52 kişiden oluşan ayrı bir anahtar liste çıkardı. İnce’nin anahtar listesinde en çok ilgiyi çeken isim ise Şarkıcı Atilla Taş oldu. Kılıçdaroğlu’nun 104 kişilik anahtar listesine karşı, “Örgütün Sesi”, “Birlik ve Kardeşlik Listesi”, “Değişimin Sesi” adları altında birçok anahtar liste çıkarılması dikkat çekti. Aday sayısının fazlalığı yüzünden liste uzun süre basılamadı, oylamaya ancak akşam saatlerinde geçilebildi. Kurultayda, Bilim Yönetim ve Kültür Platformu (BYKP) üyeliği için yapılan seçimin sonuçları belli oldu. Prof. Dr. Özkan Yıldız 864, Prof. Dr. Gaye Usluer 857, Dr. Ayşe Eser Danışoğlu 847, Prof. Dr. Lale Karabıyık 844, Prof. Dr. Caner Yenidünya 825, Prof. Dr. Ali Rıza Erbay 816, Doç. Dr. Alper Keten 742, Prof. Dr. Zeki Kılıçarslan 735, Prof. Dr. Hülya Turgut 726, Prof. Dr. Yüksel Taşkın 724, Prof. Dr. İştar Gözaydın Savaşır 610 ve Prof. Dr. Mehmet Bekaroğlu 378 oy aldı. CHP Tüzüğü’ne göre, 8 isim BYKP kontenjanından parti meclisine giriyor.
18.01.2016 - 03:42
haberturk
[]
PM için 462 kişi aday olunca ‘anahtar’ listeler devreye girdi
Gündem
https://www.haberturk.com/gundem/haber/1182442-pm-icin-462-kisi-aday-olunca-anahtar-listeler-devreye-girdi
Türkiye Tıbbi Cihaz Kurumu verilerine göre, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından geçen yıl tüketilen iki milyar kutu ilaca yaklaşık 18 milyar lira geri ödeme yapıldı.
null
(SGK), sağlık hizmetine erişimin artmasıyla birlikte bir yılda tüketilen iki milyar kutu ilaca yaklaşık 18 milyar lira ödedi. Türkiye'de, fiyat açısından en yüksek geri ödeme yapılan ilaçlar içinde ilk iki sırayı nadir görülen hastalıkların tedavisinde kullanılan yetim ilaçlar ve doğuştan gelen metabolik hastalıklarla ilgili ilaçlar aldı. Bunları onkoloji ve merkezi sinir sistemi (MS) hastalıkları tedavisinde kullanılan ilaçlar takip etti. , sağlık hizmetine erişiminin Sağlıkta Dönüşüm Programı ile birlikte hızlandığını belirtti. Sağlık merkezlerine, hastanelere, ilaca, tarama ve tanıda kullanılan yüksek teknolojik cihazlara erişimle birlikte, hizmetten faydalanan kişi sayısının da arttığını ifade eden Nacar, bu çerçevede ilaç tüketiminin de doğru orantılı olarak yükseldiğini bildirdi. Nacar, "Türkiye'de yapılan muayeneye eşdeğer olarak kullanılan ilaçlar kutu bazında artma eğilimi göstermektedir. Son verilere göre, bir yılda yaklaşık 2 milyar 182 bin kutu ilaç tüketimi oldu. Bu 2014 yılında iki milyar 33 milyondu" diye konuştu. Nacar, söz konusu artışın, tespit edilen değişkenlere uygun bir oran olduğunu vurgulayarak, "Tüm ilaçların satışını gösteren IMS verilerine göre, geçen yıl kutu adedi olarak tüketilen yaklaşık iki milyar ilaç için ilaç firmalarına 18 milyar lira civarında bir para ödenmiştir" dedi. Nacar, "Türkiye, tükettiğinin kutu bazında yüzde 73'ünü üreten; değer bazında da yüzde 42'sini üreten bir ülke durumunda. Üretici gücümüzü her geçen gün artırmayla ilgili çok ciddi projelerimiz var. Bunlar, üst politika, eylem ve kalkınma planlarında, ilgili bakanlıkların strateji belgelerinde yer alıyor. 2023'te ilaçta değer bazında kendi tükettiğinin yüzde 60'ını, tıbbi cihazda da yüzde 30'unu üreten ülke olmayı hedefliyoruz" şeklinde konuştu.
09.05.2016 - 11:51
Anadolu Ajansı
['Genel Sağlık']
SGK bir yılda ilaca 18 milyar lira ödedi
Sağlık
https://www.ntv.com.tr/saglik/sgk-bir-yilda-ilaca-18-milyar-lira-odedi,dyP8n3MivEmBJHPXg8d_tg
Türk Telekom, engelli ve yakınlarının hayatını kolaylaştırmak üzere geliştirdiği “Erişilebilir Yaşam Mobil Uygulaması” ile Global Business Excellence Ödülleri 2019’da, “Üstün Müşteri Hizmetleri Girişimi” ödülünün sahibi oldu.
null
Türk Telekom'un engellilerin günlük yaşamını kolaylaştıran “Erişilebilir Yaşam Mobil Uygulaması”, Global Business Excellence 2019'da “Üstün Müşteri Hizmetleri Girişimi” kategorisi ödülüne layık görüldü. Türk Telekom tarafından, engelliler için erişilebilirlik standartlarına uygun şekilde geliştirilen ve ücretsiz olarak indirilebilen uygulama içerisinde, “Para Tanıma, Panik Butonu, Pusula ve Vakitler, Yakınım Nerede, Videoya Altyazı Ekle, E-Kitap ve Neredeyim” gibi özellikler bulunuyor.  Ödülle ilgili değerlendirmelerde bulunan Türk Telekom Pazarlama ve Müşteri Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Ümit Önal; “Türk Telekom olarak tüm çalışmalarımızı, herkes için erişilebilir iletişim prensibiyle sürdürüyoruz. Bu kapsamda engelli vatandaşlarımıza özel olarak hayata geçirdiğimiz; Erişilebilir Yaşam Mobil Uygulamamızın ödüllere layık görülmesinden büyük gurur duyuyoruz. Türkiye'nin lider entegre operatörü olarak, hayatı kolaylaştıran uygulamalar geliştirmeye devam edeceğiz” dedi.
19.04.2019 - 12:22
null
['Teknoloji', 'Ekonomi', 'Türk Telekom']
Türk Telekom'a ‘Üstün Müşteri Hizmetleri Girişimi' ödülü
Teknoloji
https://www.ntv.com.tr/teknoloji/turk-telekoma-ustun-musteri-hizmetleri-girisimi-odulu,Q-_Py214F0mTul5757Y5uQ
Giresun’da bir şahıs, tartıştığı taksiciye kurşun yağdırdı. Kurşunların hedefi olan taksici hayatını kaybetti.
null
Akşam Saat 23.30 sularında merkez Hacısiyam Mahallesi’nde bulunan bir taksi durağında çalışan Eşref Çeltik ile durağın yan tarafındaki marketin sahibi Muhittin T. arasında henüz bilinmeyen bir sebepten dolayı tartışma çıktı. Çıkan tartışma sonucunda Muhittin T. isimli şahıs, taksici Eşref Çeltik’e tabancası ile kurşun yağdırdı. Vücuduna 6 kurşun isabet eden Eşref Çeltik kaldırıldığı özel bir hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Olayda hayatını Kaybeden Eşref Çeltik’in Giresun Şoförler Odası Başkanı İbrahim Çeltik’in kardeşi olduğu öğrenildi. Cinayeti işledikten sonra olay yerinden kaçan Muhittin T., kaçtığı Çaldağ köyünde güvenlik güçlerine teslim oldu. Polis olay ile ilgili geniş çaplı soruştura başlattı.
25.10.2015 - 10:03
İHA
[]
Tartıştığı taksiciye kurşun yağdırdı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/tartistigi-taksiciye-kursun-yagdirdi,OSFQ6N_5MkutNDt2Urbb9A
Osmaniye'de kanser tedavisi gördüğü hastanede kalp krizi geçiren Yusuf Yanık'ın yakınları, öldüğünü düşünerek defin işlemlerini başlattı. Ancak gerçek, aile bireyleri cenazeyi almak üzere hastaneye gidince ortaya çıktı.
null
Osmaniye'nin Kadirli ilçesinde, hastanede kanser tedavisi gören hastanın kalbinin durması üzerine, yakınları öldüğünü düşünerek cenaze töreni için hazırlığa girişti. Selası verilen ve mezarı kazılan hastanın yaşadığı, aile bireyleri cenazeyi almaya gidince ortaya çıktı. Kanser nedeniyle özel bir hastanede tedavi gören 59 yaşındaki emekli öğretmen Yusuf Yanık, kalp krizi geçirdi. "Kalbi durduğu" söylenen hastaya müdahalede bulunuldu ancak yakınları Yanık'ın hayatını kaybettiğini düşündü. Cenaze töreni için hazırlıklara girişen aile bireyleri, Yanık için mahallesinde ve köyünde sela okuttu, anne ve babasının Harkaçtığı Köyü Yanıklar Mezarlığı'ndaki kabirlerinin yanına defnedilmesi için mezarını kazdırdı. Belediyeden Yanık için yapılan vefat anonsu üzerine Kadirli Belediyesi Mezarlıklar Müdürlüğü ekipleri tarafından Şehit Halis Şişman Mahallesi'ndeki evininin önüne taziye çadırı kuruldu ancak cenazeyi almaya giden yakınları, Yanık'ın kalp masajıyla yeniden hayata döndürüldüğünü öğrendi. Hastanın amcasının oğlu Halil Yanık, yaptığı açıklamada, kefenini hazırladıkları, mezarını kazdırdıkları Yusuf Yanık'ın cenazesini almak için gittikleri hastanede gerçeği öğrendiklerini söyledi. Hastanın doktorların müdahalesiyle hayata döndürüldüğü ve tedavisinin yoğun bakım ünitesinde devam ettiği haberini aldıklarını dile getiren Yanık, sevinç yaşadıklarını ifade etti. Yusuf Yanık'ın tedavi gördüğü özel hastanede görevli uzman doktor Evren Kırış ise hastanın kalbinin durması üzerine yakınlarının vefat ettiği düşüncesiyle cenaze hazırlıkları yaptığını aktardı. Yanık'ın yakınlarına "hastanın öldüğü"nün söylenmediğini vurgulayan Kırış, "Hastanemizde tedavisi devam eden Yanık, kalp krizi geçirdi. Kalbinin durduğunu düşünen yakınları cenaze hazırlıkları yapmışlar fakat müdahale sonrası kalbini tekrar çalıştırdık. Tedavisi devam ediyor" diye konuştu.
24.12.2015 - 17:52
Anadolu Ajansı
['Gündem', 'Türkiye', 'Genel']
Selası verildi, mezarı kazıldı ölmediği anlaşıldı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/selasi-verildi-mezari-kazildi-olmedigi-anlasildi,h4rsAmhuRUqOqp5g45817A
Belçika'da yeni doğan erkek bebeklere verilen isimler arasında Muhammed'in ilk sırada geldiği belirtildi.
null
Belçika İstatistik Kurumu'nun yayımladığı verilere göre, ülkede 2017'de doğan 718 erkek bebeğe "Muhammed" ismi verildi. Ülkede yeni doğan erkek bebeklerde öne çıkan diğer bir isim ise "Liam" (570 erkek bebeğe) oldu. Ülkede daha önce açıklanan verilerde, erkekler arasında "Muhammed" ismi 18 bin 44 ile başkent Brüksel'de en çok kullanılan isim olmuştu. Muhammed ise eylül ayında Birleşik Krallık Ulusal İstatistik Ofisi'nin açıkladığı diğer bir veride de İngiltere ve Galler'de en çok verilen isimlerde ilk 10'a girmişti.
04.10.2018 - 14:37
Anadolu Ajansı
['Dünya', 'Avrupa', 'Belçika']
Belçika'da en çok tercih edilen isim "Muhammed"
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/belcikada-en-cok-tercih-edilen-isim-muhammed,5dGfFwIIvEOm6FKGwsTQMw
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Kurban Bayramı'nda Boğaziçi'nde olumsuz görüntülerin yaşanmaması için sıkı denetim yapacak
null
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nce, Boğaziçi ve çevresi, Kurban Bayramı'nda olumsuz görüntülerin yaşanmaması için sıkı şekilde denetlenecek. Büyükşehir Belediyesi'nden alınan bilgiye göre, kurbanlıkların Boğaziçi ve çevresine yakın yerlerde kesilmemesi için tüm tedbirler alındı. Zabıta Daire Başkanlığı ile Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanlığı, Boğaz çevresi ve dere kenarlarını hem karadan hem de denizden sıkı denetime tabi tutacak. Bu kapsamda bölgede yaşayanlar, çeşitli noktalara asılan "İzinsiz kurban kesimi yasaktır." pankart ve afişleriyle uyarıldı. Uyarıları dikkate almayıp izin verilmeyen yerlerde kesim yaparak olumsuz görüntülere neden olanlara cezai işlem uygulanacak. Zabıta Daire Başkanlığı ekipleri, bayramın ilk gününden itibaren izinsiz kurban satış ve kesim yapılmaması için sıkı denetim yaparak, geçen yıllarda kaçak kurbanlık kesimi nedeniyle oluşan görüntülere benzer tablonun oluşmasını önleyecek. İSKİ de olumsuz görüntülerin oluşmaması için gerekli tüm önlemleri alacak.
19.08.2018 - 11:27
Anadolu Ajansı
['Yurt Haber', 'Türkiye', 'İstanbul']
Bayramda Boğaziçi çevresi sıkı denetlenecek
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/bayramda-bogazici-cevresi-siki-denetlenecek,N02GoKWfuEutQzD35J6SEA
İspanya'nın Katalonya bölgesinde düzenlenen tartışmalı referandumun ardından, bölgenin büyük bir bölümünde bugün genel greve gidiliyor. Katalan sendikalar ve meslek örgütlerinin çağrısıyla gidilen greve Barcelona futbol kulübü de destek veriyor.
null
İspanya'nın Katalonya bölgesinde düzenlenen tartışmalı referandumun ardından, bölgenin büyük bir bölümünde bugün genel greve gidiliyor. Katalan sendikalar ve meslek örgütlerinin çağrısıyla gidilen genel grevin gerekçesi, geçen önceki gün yapılan "referandumda görülen ağır hak ve özgürlükler ihlali" olarak açıklandı. Madrid yönetiminin yasadışı gördüğü referandumda, buna karşın 2,2 milyon kişi oy kullandı. Ancak İspanyol polisinin oylamayı engelleme girişimlerinde yüzlerce kişi de yaralandı. Bazı polisler oy kullanılmasını önlemek için plastik mermi kullanırken, bazıları oy verme merkezlerini bastı ve kadınları saçlarından sürükledi. Katalan sağlık görevlileri olaylar sırasında 33 polis memurunun de yaralandığını belirtti. Bugünkü genel grevle, toplu taşıma duracak ve Katalonya'daki okullar ve klinikler kapanacak. Barcelona futbol kulübünün de bugün herhangi bir karşılaşması olmamasına karşın greve katılacağı, üniversite ve kentteki çağdaş sanat müzesinin de kapalı kalacağı bildirildi. Bu arada, siyasetçilerin krize çözüm bulma çabaları da sürüyor. Katalonya bölgesi başkanı Carles Puigdemont Madrid'deki merkezi yönetimde yeni bir anlayış görmek istediğini söylerken, Başbakan Mariano Rajoy önderliğindeki İspanyol hükümeti, ülknin kuzeydoğusundaki görece daha varlıklı bölgenin özerkliğinin askıya alınabileceği uyarısında bulundu. Katalan yetkililer oylama sonucu yüzde 90'a yakın seçmenin bağımsızlığa destek verdiğini belirtilirken, yüzde 42'lik düşük katılım oranının Puigdemont'un konumunu zayıflattığı yorumu yapılıyor. Başbakan Rajoy oylamanın demokrasiyle "dalga geçmek" anlamına geldiğini söyledi ve Katalanların yasadışı bir oylamada yer almaları için kandırıldığını savundu. Başbakan Rajoy, dün geç saatlerde ana muhalefetteki Sosyalist Parti'nin lideri Pedro Pedro Sanchez ve Ciudadanos Partisi'nin liderleri Albert Rivera ile görüşme yaptı. Sanchez Katalonya lideri Puigdemont ile derhal görüşmeler yapılması çğdısında bulunurken, Rivera Katalonya'nın özerkliğine uygulamada son verecek olan anayasanın 155. maddesinin işletilmesini istedi. Puigdemont ise uluslararası topluma arabuluculuk yapması çağrısında bulundu. Ancak Avrupa Komisyonu krizini İspanya'nın "iç meselesi" olduğunu ve anayasal düzene bağlı kalınarak çözülmesi gerektiğini açıkladı.
03.10.2017 - 09:34
haberturk
[]
Katalonya'da bağımsızlık referandumundan sonra genel grev
BBC
https://www.haberturk.com/katalonya-da-bagimsizlik-referandumundan-sonra-genel-grev-1657545
Çukur'un Cumali Koçovalı'sı Necip Memili, önceki gün bir alışveriş merkezinde görüntülendi. Acelesine rağmen sevenlerinin fotoğraf isteğini geri çevirmeyen Memili ile hatıra fotoğrafı çektiren sevenleri, "Ekranlarda göründüğü gibi sert karakterli bir insan değilmiş, çok şaşırdık" açıklamasında bulundu
null
Ekranların başarılı yapımlarından birisi olan SHOW TV'nin fenomen dizisi ' 'un başarılı oyuncusu Necip Memili, önceki gün bir alışveriş merkezinde görüntülendi. Evden gelen siparişleri almak için alışveriş merkezinde bulunan markete uğrayan başarılı oyuncu, "Kusuruma bakmayın lütfen. Evden bekliyorlar, çok acelem var" açıklamasında bulundu. Bu acelesine rağmen sevenlerinin fotoğraf isteğini geri çevirmeyen Memili ile hatıra fotoğrafı çektiren sevenleri, "Ekranlarda göründüğü gibi sert karakterli bir insan değilmiş, çok şaşırdık" açıklamasında bulundu.
26.09.2019 - 07:55
haberturk
['necip memili', 'çukur']
Necip Memili hayranlarını şaşırttı
Fiskos
https://www.haberturk.com/cukur-un-cumali-kocovali-si-necip-memili-hayranlarini-sasirtti-2525496-magazin
Trabzonspor formasıyla geçtiğimiz sezonun en çok yıldızı parlayan ismi Olcan Adın, sarı-kırmızılılarla anlaşırken milli oyuncunun transfer süreci aynı zamanda her iki camianın arasındaki buzların kırılmasına da neden oldu.
cumhuriyet.com.tr
Vatan'daki haber şu şekilde: Özellikle Burak Yılmaz ve Selçuk İnan transferlerinde Karadeniz ekibinin eleştiri okları G.Saray üzerinde yoğunlaşırken Olcan Adın'ın geliş süreci de Ünal Aysal ise İbrahim Hacıosmanoğlu arasındaki ikili diyalogun gelişmesiyle gerçekleşti. Geçtğimiz sezonun devre arasından bu yana Olcan Adın'ı kadrosuna katmak isteyen G.Saray'ın ardından Beşiktaş da devreye girerken 11 Mayıs'ta lig maçı için Trabzon'a giden Ünal Aysal, Hacıosmanoğlu ile buluşurken daha önce yapılan transferlerde kendisinin parmağı olmadığını ve bundan sonra iki başkanın onayı olmadan bir transfer yapılmaması şeklinde bir centilmenlik anlaşmasına imza attı. Aradaki buzlar erirken bu görüşmede Olcan Adın'ı istediklerini belirten Aysal'a, Hacıosmanoğlu'nun yanıtı ise "Satmak istemiyoruz" şeklinde oldu. Ancak Hacıosmanoğlu yine de oyuncu ile konuşmak ve nabzını yoklamak için süre isteyerek görüşmeyi tamamladı. Bu görüşmenin ardından G.Saray bir daha ne Olcan ile temasa geçti ne de bordo-mavililere bu konuda bir teklif yaptı. İşte bu bekleme süreci de 10 Haziran'a kadar devam etti... Mancini ile yaptığı toplantının ardından G.Saray Adası'na geçen Aysal burada Hacıosmanoğlu ile yemekte buluştu. İşte bu zirvede transfer bir kez daha gündeme geldi. Oyuncunun da sarı-kırmızılılara gitmek istediğini bizzat yaptığı görüşmede öğrenen Hacıosmanoğlu, Aysal'a "Olcan transferindeki davranışınız son 2 yılda Türkiye'de yaşanmayan bir etik hareketti. Araştırdım ve son görüşmemizin ardından Olcan ile bir daha konuşmadığınızı öğrendim. Bu etik hareketinizin ardından Olcan ile bir kez daha konuşacağım. Gitmek mi istiyor, kalmak mı? Eğer ayrılmak istiyorsa öncelik sizin" dedi. Olcan ile bir kez daha görüşen Trabzonspor Başkanı, oyuncuya bu konuşmanın ardından G.Saray ile görüşme imkanı verirken sarı-kırmızılı idarecilerle de bonservis pazarlıkları başladı. Cimbom ise bu iznin ardından daha önce nabız yokladığı Bafetimbi Gomis ve Turgut Doğan Şahin ile Trabzonspor'un da devreye girmesinden dolayı geri adım atarak bordo-mavililerin önünü açtı
2 Temmuz 2014 Çarşamba, 11:02
cumhuriyet
null
Trabzonspor ile G.Saray arasında centilmenlik anlaşması
futbol
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/futbol/89409/Trabzonspor_ile_G.Saray_arasinda_centilmenlik_anlasmasi.html
İstanbul’da 2 büyük üniversitenin yanı sıra kamu ve özel hastanelere de ev sahipliği yapan Çapa’da yangın söndürmeye giden itfaiye evde 2 milyon TL’lik kanser ilacı buldu
null
İstanbul’da Fatih Çapa Emek Sokak’ta önceki gün sabaha karşı 04.00 sıralarında yangın çıkan bir eve müdahale eden itfaiye ekipleri, alevleri kısa sürede söndürdü. Araştırmada, evin hasar görmeyen bir odasında binlerce kutu ilaç olduğu fark edildi. Çapa, Cerrahpaşa ve Haseki hastanelerine çok yakın bir bölgede olan evde inceleme yapan Güven Şube Müdürlüğü ekipleri, 3 bin kutu kanser ilacına el koydu. İlaçların piyasa değerinin 2 milyon TL olduğu bildirildi. Evin sahibi olan Dr. M.B. gözaltına alındı. Gazete Habertürk'ten Nihat Uludağ'ın haberine göre 3 bin kutu kanser ilacın bir kısmının kullanım tarihinin geçmiş olduğu, bir kısmının karekodunun silindiği belirlendi. Polis, kanser ilaçlarının gerçek kişilere reçete ile yazıldığını ancak hastalara verilmediğini tespit etti. İlaçların yüksek fiyata başkalarına satıldığı ya da yurtdışına gönderilip gönderilmediği ihtimali de araştırılıyor. Görgü tanıkları, evde bulunan bir kişinin yangın çıktıktan sonra kaçtığını söyledi. Habertürk’ün ulaştığı mahalle sakinleri, yangın çıkan eve gelen kişilerin ellerinde ilaç poşetleri gördüklerini, ağır hasta bir kişinin bulunduğunu düşündüklerini ifade etti. Mahalleli, aynı kişilerin başka evlere de ilaç poşetleriyle geldiklerini öne sürdü. Kanser ilaçları üzerinden milyonluk vurgun yapan bir çete olabileceğini değerlendiren polis, bölgede geniş çaplı araştırma başlattı. 2016 yılı mart ayında Fatih’te düzenlenen operasyonda, 2 bin kanser ve insülün hastası adına reçete yazılarak SGK’dan alınan 6 bin 550 adet ilaç ele geçirildi. Piyasa değeri 3 milyon 750 bin TL olan ilaçları Suriye’ye götürmeye çalışan Suriyeli uyruklu 5 kişi gözaltına alındı. 2016’nın mayıs ayındaki operasyon ise İstanbul ve 32 ayrı ilde yapıldı. Aralarında profesörler, doktorlar ve eczacıların da bulunduğu 100’ü aşkın kişi gözaltına alındı. Zanlıların, kanser, psikoteknik ve organ nakli gibi pahalı ilaçlar için sahte reçeteler düzenleyerek piyasaya sattıkları ve SGK’yı milyonlarca TL dolandırdığı belirlendi.
11.08.2017 - 03:45
haberturk
['istanbul']
Yangından 2 milyon TL’lik kanser ilacı çıktı
Gündem
https://www.haberturk.com/gundem/haber/1594338-yangin-sondurmeye-giden-itfaiye-2-milyon-tllik-kanser-ilaci-buldu
Ataşehir’de yapılacak İstanbul Finans Merkezi’nin yanı başında yer alan Deluxia Palace projesinde ticari üniteler satışa çıkıyor.
null
Teknik Yapı, Mayıs ayı içinde teslimlerine başlayacağı 482 dairelik Deluxia Palace projesindeki ticari üniteleri satışa sunuyor. Batı Ataşehir’in merkezinde yer alan Deluxia Palace’daki 7 adet ticari ünite, 26 Nisan tarihinde Teknik Yapı Holding Genel Merkezi’nde gerçekleştirilecek açık artırma yöntemi ile satılacak. Büyüklükleri 644,23 metrekare ile 795,53 metrekare arasında değişen birimler, 6,7 milyon liradan başlayan muhammen bedellerle satışa çıkacak. Ticari ünitelerin hepsinin 149 metrekare ile 209 metrekare arasında bahçe kullanım alanına sahip olduğu bilgisini veren Teknik Yapı Holding Başkan Yardımcısı Umut Durbakayım, satışlarda peşin veya taksit seçeneklerinin bulunduğunu belirtti.  Umut Durbakayım, Deluxia’da yer alan ticari ünitelerin de daireler gibi daha çabuk kiralanabilmeleri, bulunduğu lokasyona göre yüksek prim potansiyeli taşımaları nedeniyle iyi bir yatırım aracı olduğunu ifade etti. Durbakayım, bölgede art arda yükselen konut ihtiyaçları nedeniyle günlük hayata yönelik ihtiyaçların arttığına da dikkat çekti: “Yakın geleceğin yatırım merkezi İstanbul Finans Merkezine ev sahipliği yapacak olan Ataşehir’de yükselen Deluxia Palace Ticari Üniteler’deki kazanç potansiyeli her geçen gün artıyor. Deluxia projelerini ilk satışa çıktığımız günden buyana metrekare prim miktarı yüzde 50’ye ulaştı. Aynı prim potansiyelinin ticari birimlerde de yaşanacağını öngörüyoruz. Bilindiği gibi sadece Deluxia Palace projesinde 482 daire yer alıyor. Diğer bir ifadeyle sadece bu projemizde yaklaşık 1.000 kişi yaşayacak ve bunların günlük ihtiyaçlarının karşılanması gerekecek. İstanbul Finans Merkezi’nin bulunduğu bölgede yer alan diğer konut projeleriyle birlikte bu ihtiyaç miktarı yaklaşık 20 bine kadar yükselecektir. Bu da şu anlama geliyor; buradaki her bir ticari birim hem mülk olarak hem de kira geliri olarak geleceğe yatırım yapmaktır.”
18.04.2012 - 11:58
null
[]
Deluxia'da ticari ünitelere açık artırma
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/deluxiada-ticari-unitelere-acik-artirma,dnjwJn9r1EeNIgChpBPlwg
ÖSYM tarafından bu yıl ilk kez uygulanacak Yükseköğretim Kurumları Sınavı başvuruları 1-21 Mart 2018 tarihleri arasında alınacak.
null
2018- , tarihleri arasında yapılacak. ÖSYM de bu yıl ilk kez uygulanacak Yükseköğretim Kurumları Sınavı ile ilgili merak edilen soruları yanıtladı. Buna göre üniversite sınavında ortaöğretim başarı puanı uygulaması aynen devam edecek. Yükseköğretim Kurumların sınavı için adaylar başvuru işlemlerini ÖSYM'nin internet sitesinden yapabilecekler. ÖSYM aday işlemleri sisteminde geçerli bir fotoğrafı veya eğitim bilgisi bulunmayanların bizzat başvuru merkezlerine gitmeleri gerekiyor. Sınava giriş belgeleri ÖSYM'nin internet sitesinden alınacak. adreslere gönderilmeyecek. Sabah oturumlarına 10.00'dan sonra, öğleden sonraki oturumlara ise 15.30'dan sonra gelenler alınmayacak. Sürücü belgesi, meslek kimlik kartları gibi belgelerle sınava girilemeyecek. Sağlık nedeniyle bir cihazı kullanması zorunlu olanlar adayların bunu başvuru formunda belirtmesi gerekiyor. Ortaöğretim başarı puanı katkı oranı ve hesaplama şeklinde bir değişiklik yapılmadı . Ortaöğretim başarı puanı diploma notunun 5 ile çarpılmasıyla bulunuyor. Başarı puanı 0,12 katsayısı ile çarpılıyor ve bu sınav sonuç puanına ekleniyor. Geçen yıl üniversiteye giren adayların başarı puanı katsayısı yarıya düşürülecek. Tıp, hukuk, mühendislik, mimarlık, öğretmenlik programlarında başarı sıralaması şartı sürecek. 23 Haziran Cumartesi günü yapılacak Temel Yeterlilik Testinin süresi 135 ,24 Haziran Pazar günü yapılacak Alan Yeterlilik Testinin ise 180 dakika olacak. Temel Yeterlilik testinden en az 150 puan alanlar Meslek Yüksek Okullarını tercih edebilecek. Lisans tercihi yapabilmek için de o programın puan türünden 180 almış olmak gerekiyor. 2018-YKS’ye başvuran adaylar seçmiş oldukları oturumlara bağlı olarak sınav ücretini aşağıda belirtilen bankalardan herhangi birine veya ÖSYM’nin internet sayfasında e-İŞLEMLER’de yer alan “ÖDEMELER” alanından kredi kartı/banka kartı ile süresi içinde yatıracaklar. Akbank’ın tüm şubeleri, ATM ve internet bankacılığı (KKTC’den başvuracak adaylar hariç) Albaraka Türk Katılım Bankasının tüm şubeleri, ATM ve internet bankacılığı (KKTC’den başvuracak adaylar hariç) Finansbank’ın tüm şubeleri, ATM ve internet bankacılığı (KKTC’den başvuracak adaylar hariç) Kuveyt Türk Katılım Bankası’nın tüm şubeleri, ATM ve internet bankacılığı (KKTC’den başvuracak adaylar hariç ) Türk Ekonomi Bankası’nın tüm şubeleri ve internet bankacılığı Halkbank ATM, internet bankacılığı ve şubeler Ziraat Bankası sadece internet bankacılığı ve mobil bankacılık (Şubelerden ve ATM’den ücret yatırılmaz.)
03.03.2018 - 06:39
NTV Haber
['ÖSYM', 'Eğitim', 'sınav', 'Yükseköğretim Kurumları Sınavı', 'YKS', 'başvuru ']
YKS başvuruları için son günler (YKS para yatırma ve başvuru işlemleri)
Eğitim
https://www.ntv.com.tr/egitim/yks-basvurulari-icin-son-gunler-yks-para-yatirma-ve-basvuru-islemleri,eh0838K7mUqulX_5-GIWJA
Hatay’daki Gezi Parkı eylemleri sırasında başına isabet eden gaz kapsüyüyle yaşamını yitiren Abdullah Cömert’in ölümüyle ilgili davada polis memurunun tutuklanması talebi reddedildi. Cömert’in annesi “2,5 yıldır ağlıyorum. Bize ceza vermek istiyorlar” diye konuştu.
null
Hatay'daki Gezi Parkı eylemleri sırasında biber gazı kapsülünün başına isabet etmesi sonucu yaşamını yitiren Abdullah Cömert'in ölümüyle ilgili davaya Balıkesir 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Davanın 7. Duruşmasında Abdullah Cömert'in annesi Hatice ve babası Edip Cömert ile 7 avukat hazır bulundu. Tutuksuz yargılanan polis memuru Ahmet Kuş ise duruşmaya Mersin'den video konferans yöntemiyle katıldı. Mahkeme heyeti, Abdullah Cömert ailesinin avukatlarının sanığın tutuklanması talebini reddetti. Duruşmayı müştekilerin esasa ilişkin görüşlerinin alınması için 19 Şubat'a erteledi. Duruşma çıkışında gazetecilere açıklama yapan anne Hatice Cömert, başka annelerin ağlamaması dileğinde bulundu. Davanın başka kente gönderilerek kendilerine ceza verildiğini ifade eden Cömert, "2,5 yıldır ağlıyorum. 2,5 yıl geçti. Bu, 8'inci duruşma. Hakim ve savcılar korkuyor, ceza vermiyor. Katil dışarıda, tutuklamıyorlar çünkü herkes korkuyor. Bizi Hatay'dan Balıkesir'e sürüklediler. Neden bu dava Hatay'da görülmedi? Çünkü bizi yormak istiyorlar. Bize ceza veriyorlar" diye konuştu. Öte yandan, Balıkesir Adliyesi'nde geniş güvenlik önlemleri alındı. Polis ekipleri adliye binanın çevresini bariyerlerle kapattı. Bu arada, bir grup, adliye önünde eylem yaptı. Hatay'ın Antakya ilçesinde 2 Haziran 2013'teki Gezi Parkı eylemleri sırasında Abdullah Cömert, biber gazı kapsülünün başına isabet etmesi sonucu yaşamını yitirmişti. Hazırlanan iddianamede polis Ahmet Kuş hakkında 25 yıla kadar hapis isteniyor. Davanın, güvenlik gerekçesiyle Balıkesir 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmesine karar verilmişti.
15.01.2016 - 16:49
Anadolu Ajansı, DHA
['Türkiye']
Abdullah Cömert’in annesi: 2.5 yıldır ağlıyorum
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/abdullah-comertin-annesi-2-5-yildir-agliyorum,rQzupptf90WgDrmp_jLpWw
Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği (FIFA), Mart ayı dünya sıralamasını açıkladı. Türkiye, 1 basamak yükselerek, 41. sırada yer aldı.
null
Mart ayı sıralamasında İspanya, bin 642 puanla zirvedeki yerini korudu. Brezilya bin 594 puanla ikinciliğini, Hollanda da bin 324 puanla üçüncülüğünü sürdürdü. İtalya'nın yine 4. sırada yer aldığı sıralamada, Türkiye'nin EURO 2012 Elemeleri (A) Grubu'ndaki rakiplerinden Almanya, 1 sıra yükseldi ve 5. sıraya yerleşti. İlk 10'un diğer ülkeleri, sırasıyla Portekiz, Fransa, İngiltere, Arjantin ve Yunanistan oldu.   Türkiye, 1 basamak yükselerek, 739 puanla 41. sırada yer aldı. (A) Milli Takım'ın EURO 2012 Elemeleri'ndeki diğer rakiplerinden Avusturya, 5 basamak yükselerek, 56. sıraya yerleşti. 2 basamak düşen Belçika 68'inci, 5 basamak çıkan Azerbaycan ise 109. sıraya oturdu. Kazakistan ise 4 basamak inerek, 127. sırada yer buldu. Sıralamada ilk 20 ülke ve puanları şöyle: 1. İspanya 1642 puan 2. Brezilya 1594 3. Hollanda 1324 4. İtalya 1226 5. Almanya 1208 6. Portekiz 1201 7. Fransa 1171 8. İngiltere 1109 9. Arjantin 1087 10. Yunanistan 1074 11. Hırvatistan 1050 12. Rusya 1042 13. Sırbistan 980 14. Şili 971 15. Meksika 968 15. İsviçre 968 17. Mısır 967 18. ABD 954 19. Uruguay 936 20. Kamerun 888 41. TÜRKİYE 739
03.03.2010 - 14:01
null
[]
Bir sıra yükseldik
Spor
https://www.ntv.com.tr/spor/bir-sira-yukseldik,nofuYJIt8Ui0eLGO8bGZ7g
Günümüzde meme estetiği operasyonu olan kadın sayısı her yıl katlanarak artıyor. Doğum ve emzirme dönemi tamamlandıktan sonra kadınların en çok talep ettikleri meme estetiği oluyor. Meme estetiği ise günümüzde son derece yüz güldürücü sonuçlar veriyor.g
null
ile ilgili kulaktan dolma bilgilerin kadınları yanlış yönlendirdiğini belirten Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı l, meme estetiği operasyonu hakkında doğru sanılan yanlışları şöyle anlattı: Meme büyütme operasyonlarında 5. jenerasyon protezler kullanılıyor. Bu son jenerasyon protezlerin özelliği, içindeki jel tabakanın protezin şeklini koruması. Şeklini muhafaza eden protezlerde memede protezin deformasyonuna bağlı şekil bozukluğu ve silikon sızması gibi sorunlara çok daha az rastlandığını belirten Doç. Dr. Çiğdem Ünal, “Dolayısıyla son jenerasyon implantların kullanıldığı operasyonlarda protezin ‘ömrünü tüketmesine’ bağlı bir son kullanım tarihi söz konusu olmuyor” diyor. Meme büyütme operasyonunda implantlar, memenin süt kanallarını içeren meme bezinin altına, bazılarında da bu bezin altındaki pektoral kasın veya kası örten zarın altına yerleştiriliyor. Dolayısıyla emzirmeyi engelleyen bir durum olmuyor. Meme dikleştirme, yeterli meme büyüklüğü olan kadınlarda meme dokusu kullanılarak yapılıyor. Küçük memelerde meme protezi konuyor ve bunun üzerinden dikleştirme uygulanıyor. Her iki durum da süt vermeye engel teşkil etmiyor. Çoğu kadında meme küçültme ameliyatı sırasında süt bezleri korunuyor, meme küçültme tekniği süt bezlerini koruyacak şekilde seçiliyor. Kadınların büyük kısmı süt verebiliyor. Ancak, eğer meme çok büyükse, çok az oranda kadında meme başı ile süt bezlerinin bağlantısı korunamıyor. Bu kadınlar emziremiyor. Meme küçültme operasyonunda hedeflenen en önemli şey, kadının vücuduyla uyumlu bir meme büyüklüğüne kavuşması. Küçültme operasyonundan sonra kalan iz ise çeşitli kremler, silikon jellerle minimuma indirilebiliyor. Meme başı çevresinde ve meme altı oluğuna doğru inen düz bir çizgi şeklinde iz kalıyor. Bu iz zamanla belli belirsiz bir görünüme kavuşabiliyor. Estetik operasyonlar içinde en mutlu ayrılan gruptan biri, meme küçültme talep eden hastalar oluyor. “Toplumdaki yaygın inanışın aksine meme estetiği yaptırmak isteyen tüm kadınların ailelerinde meme kanseri öyküsü olup olmadığının sorgulanması gerekiyor” uyarısında bulunan Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Çiğdem Ünal sözlerine şöyle devam ediyor: “35 yaş üstü olan kadınlarda operasyon öncesi mamografi isteniyor. Bunu istemenin avantajı; ilerde çektirecekleri mamografileri ameliyat öncesi çektirdikleri mamografi bulgularıyla kıyaslama olanağı vermesi. Ayrıca ameliyat öncesi çekilen mamografi sayesinde tesadüfen yakalanabilecek bir kanser olgusunun atlanmasının önüne geçilmiş oluyor. Özellikle anne, kız kardeş ve teyze gibi 1. derece akrabalarında meme kanseri öyküsü varsa yaşı 35'ten küçük olsa bile, meme hastalıklarıyla ilgilenen bir genel cerrahın kontrolünden geçmesini istiyoruz. 35 yaş üstü kadınlarda ise mamografi sonucuna göre hareket ediyoruz. Meme protezleri kanser teşhisinin konulmasını geciktirmiyor ve engellemiyor. Bu operasyonu geçiren kadınlar mamografi ve USG çektirebiliyor. " 10- 15 yıl önce kullanımı hemen hemen kalkan salin solüsyonla dolu protezlerde sızma, günümüzde kullanılan silikon protezlere göre daha sık görülüyordu. İçi sıvı dolu olduğu için sızma sonrası asimetriler daha belirgin olarak anlaşılabiliyordu. Hala bu eski implantları olan kadınlara uygulanan operasyonla mevcut protezler son jenerasyon silikon jel implantlarıyla değiştirilebiliyor. Günümüzde kullanılan 5. jenerasyon implantlarda ise sızma eski protezlere nazaran çok daha az olsa da görülebiliyor. Ancak implantın kapsülü daha sağlam olduğu için görüldüğü zaman bile “sessiz ruptur” denilen ve silikon protezin dış kapsülü içinde kalan bir sızma tespit ediliyor. Nadiren bu kapsülü aşıp meme içine sızıyor. Protezin şeklinin; meme büyüklüğü ve şekli, göğüs kafesinin yapısı, hayat tarzı, kadının profesyonel sporcu olup olmamasına göre plastik cerrah tarafından tayin edilmesi gerekiyor. Emzirme sonrası memesinde sarkma olmuş bir kadınla, emzirmemiş, meme yapısı daha farklı bir kadına yerleştirilecek implantın şekli ve büyüklüğünün birbirinden farklı olması gerekiyor. Estetik ameliyatlar veya girişimler her kadının yüzüne veya vücuduna uygun şekilde planlanmalı. Dolayısıyla boyu 1.45 cm olan bir kadın ile boyu 1.80 cm olan bir kadına yerleştirilecek olan protezin büyüklüğü aynı olamaz. Cerrahi müdahale; meme şekli, kadının ailesinde meme hastalığı olup olmadığı, vücut yapısı, doğum yapıp yapmadığına dikkat edilerek planlanıyor. Meme “cup” ölçüsü B cup ve üzeri kadınlarda belli bir oranda meme dokusu olduğu için yaşla beraber protezin yeri değişmese de, meme dokusu implantın üzerinden sarkabiliyor. Çok küçük memelerde sarkma görülmeyebiliyor. Sarkma durumunda dikleştirme yapmak gerekiyor.
06.03.2017 - 11:40
ntv.com.tr
['Genel Sağlık']
Meme estetiğinde doğru bilinen 8 yanlış
Sağlık
https://www.ntv.com.tr/saglik/meme-estetiginde-dogru-bilinen-8-yanlis,3o3opkbNo0C8FOWsND_31g
Irak'ın kuzeyinde PKK'lı teröristler tarafından önceden yerleştirilen el yapımı patlayıcının infilak etmesi sonucu şehit olan iki askerden Piyade Teğmen Fikret Dinçer'in naaşı Konya'ya getirildi.
null
Irak’ın kuzeyinde PKK’lı teröristler tarafından önceden yerleştirilen el yapımı patlayıcının infilak etmesi sonucu şehit olan iki askerden Piyade Teğmen Fikret Dinçer’in naaşı Konya'ya getirildi. Irak'ın kuzeyinde, PKK'lı teröristlerce önceden yerleştirilen el yapımı patlayıcının infilak etmesi sonucu iki asker şehit oldu. Şehit askerlerden 26 yaşındaki Fikret Dinçer'in naaşı askeri uçakla Konya Havalimanı'na getirildi. Şehidin cenazesi askeri erkan ve protokol üyeleri tarafından karşılandı. Şehidin cenazesi, oluşturulan konvoyla Beyhekim Devlet Hastanesine morguna götürüldü. Bir kız bebek babası olan şehit Fikret Dinçer'in cenazesi bugün (Salı) Namazgahta kılınacak ikindi ve cenaze namazını müteakip Konya Şehitliğine defnedilecek. 04 Ekim 2019 Cuma İLGİLİ HABERLER
24 Eylül 2019 Salı, 01:38
haberturk
[]
Şehit Teğmen Dinçer'in cenazesi Konya'ya getirildi
null
https://www.haberturk.com/konya-haberleri/72071707-sehit-tegmen-dincerin-cenazesi-konyaya-getirildi
Avukatların tutuklu meslektaşlarının serbest bırakılması amacıyla başlattıkları nöbetin 75'incisi tutuldu.
cumhuriyet.com.tr
Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi önünde avukatların tutuklu meslektaşlarının serbest bırakılması amacıyla başlattıkları ve 75’incisi tutulan Adalet Nöbeti’nde avukatlar, “Adalet mücadelesi kolay kazanılmıyor” dedi. İstanbul Adliyesi’nin Atrium alanında bulunan Themis Heykeli önünde sessiz nöbet tutan avukatlar daha sonra dışarıda açıklama yaptı. “Herkes için adalet” pankartının açıldığı eylemde haftanın açıklamasını geçen haftalarda tahliye edilen avukatlar Özlem Gümüştaş, Sezin Uçar ve eski CHP Milletvekili Süleyman Çelebi yaptı. Çelebi, Türkiye’nin çok sorunu olduğunu ve bu sorunlardan birincisinin ise hukuksuzluk ve adaletsizlik olduğunu dile getirerek, “Çifte standartlı bir hukuk sistemi var. Bu ülkede ağzını açanın tehdit altında olduğu bir süreç yaşıyoruz” dedi. Bir yıllık tutukluluk ardından geçen hafta tahliye edilen Avukat Özlem Gümüştaş da, 12 yıldır avukatlık yaptığını hatırlatarak, “Sanık sandalyesini kendimize hiçbir zaman uzak görmedik. Avukatlar aslında mahkeme salonlarında savunma kadar mücadeleyi de kuşanırlar. Bir yıllık tutukluluğum adalete erişmenin cesaretiydi. Bu ülkenin bu cesarete ihtiyacı var. Bütün her yer kuşatıldığında sözümüzü söylemek çok önemlidir” diye konuştu. Avukat Sezin Uçar ise, “Bu Adalet Nöbeti adalet talebi bulunan herkese umut oldu. 75 hafta önce burada Adalet Nöbeti’ne başladığımız gün yine darp edildik, tutuklandık. Adalet mücadelesi kolay kazanılmıyor. Artık hep birlikte olacağız” dedi.
19 Ekim 2018 Cuma, 02:17
cumhuriyet
null
‘Ağzını açan tehdit altında’
turkiye
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/1115370/_Agzini_acan_tehdit_altinda_.html
Maçı değerlendiren ve Beşiktaş'ın kazanmayı hakettiğini söyleyen Selçuk İnan, "Maçla ilgili bir şey söylemek gerekirse Beşiktaş'ı tebrik etmek gerek. Galibiyeti hak ettiler. İlk yarı kötü oynamamıza rağmen gol yemedik. İkinci yarı ortada bir maçtı. Gol de bulduk. Ancak bu bir derbi. Onlar kazandı. Bunu inşallah ileride düzeltiriz" itirafında bulundu.
null
Maç sonu karşılaşmayı değerlendirmek için gelmediğini dile getiren Selçuk İnan, karşılaşmanın hakemi Mete Kalkavan'a tepki gösterirken şunları söyledi, "Hayatımda hakemler hakkında konuşmadım. Yine konuşmayacağım. Hakem hakkında konuşacağım. Mete Kalkavan'ı çok seviyorum ama hayatımda hiç kimseye kötü niyetle yaklaşmadım. Bugünle beraber 3. kez oynamamış olacağım ve 3 cezamı da bu hakem nedeniyle çekiceğim. Hakem aleyhine konuşulduğunda cezalar veriliyor ama; burada bir kötü niyet hissettiğim için bir şeyler söyleyeceğim. Benle iletişimi çok kötü, takım arkadaşlarımla da iletişimi çok kötü. 'Oyuncuların hakemlere saygılı olması, onlara yardımcı olmaları gerekiyor' deniyor. Biz seviyoruz, saygı da gösteriyoruz. Biz maçta hakeme küfür de etmedik. Hakemden de bunu bekliyoruz. Hakem de benimle konuşurken haddini bilecek, bir kendine gelecek. Öyle bir şey yok. Hakem istediğini bana söylüyor. Benim konuştuğumda cevap vermiyor. Benimle ilgili problemi olabilir, bana takmıştır. Bunu anlarım; ancak benim takım arkadaşlarımın ne günahı var. Böyle bir şey olur mu? Benimle problemi olabilir ama bunu takıma mal edemezsiniz. Bunlar görünen şeyler değil. Aslında takdir hakları çok önemli. Futbolu bilenler iyi bilir. Bazen ince ince sizi oynatmaz. Biz hakemlerden bunu hissediyoruz. Ona yine bir şey söylemek istemiyorum, benimle ilgili kötü bir niyeti varsa bana söylesin. Ben onunla ilgili kötü bir şey düşünmem. Ama biraz daha dikkatli olsun. Göstereceği tutuma dikkat etsin. " Sözlerinin sonunda kazandıkları kupalara göndermede bulunan Selçuk İnan, "4 senedir 8 kupa kazandık. İnsanlar sürekli bizim kupa aldığımızı görüyor. Bir değişiklik olsun istiyorlar. Biz bunun farkındayız. Biz camia olarak bunun üzerine gitmedik. Hep işimizi yaptık hakemlerle ilgili konuşmadık ama hakemler de biraz daha dikkatli olsunlar" diyerek sözlerini tamamladı.
15.12.2015 - 11:34
Ntvspor
['Spor']
Selçuk İnan'dan hakem patlaması!
Spor
https://www.ntv.com.tr/spor/selcuk-inandan-hakem-patlamasi,7-xirEHnzkesTL1IECVZNg
Modena atölyesinde yaratılacak araç yalnızca beş adet ile sınırlı üretim olacak.
null
Pagani’nin Zonda Cinque’nin sürüş zevkini, performansını ve emisyonunu geliştirmek için Zonda Cinque’de kullandığı bütün ağırlık azaltma önlemleri Pagani Zonda Cinque Roadster’de de aynı şekilde kullanılmış. Eksik olan tavanı telafi etmek için Karbon-Titanyum şasi yeniden tasarlanmış. Ön kaputta depolanan tavanla Cinque deneyimi de iyileşiyor; yolcuların kulaklarının yalnızca santimetrelerce üstündeki devasa hava girişi vasıtasıyla 678 bg’lik Mercedes AMG V12 motora giren havanın müthiş gürültüsüne titanyum egzoz sisteminden gelen sesler eşlik ediyor. İster Floransa’yı ve İtalyan’nın diğer merkezlerini ziyaret etmek için Toskana’nın tepelerinde rahat bir kır sürüşüne çıkın, ister Nürburgring’te rekor peşinde koşun, sıralı otomatikleştirilmiş vites kutusunun sunduğu farklı sürüş modları ve hem yarış pistinde, hem de tümsekli yollarda banamısın demeyen ayarlanabilir süspansiyonu ile, bu mücevher 1.3 milyon Avro + vergiler gibi devasa bir fiyat etiketine sahip. Horacio Pagani ve ekibi çalışmaları ile Pagani Zonda Cinque Roadster’de sanatla mühendisliğin nasıl bir araya getirilebileceğini bir kere daha gösteriyor. Teknik Özellikler: Mercedes Benz AMG motor Güç: 678 bg Tork: 780 Nm Karbon-titanyum monokok ECU, Çekiş kontrolü, Bosch Engineering yapımı ABS Seramikle kaplanmış Inconel/titanyum egzoz sistemi Magnezyum ve titanyum süspansiyonlar Automac Engineering tarafından otomatikleştirilmiş Cima sıralı vites kutusu (6 vitesli) Pirelli PZero lastikler, ön 255/35/19, arka 335/30/20 Brembo karbon-seramik frenler, hidrolik servo frenle kendinden havalandırmalı , Büyüklük: ön 380x34 mm, tek parçalı 6 pistonlu kaliper; arka 380x34 mm, tek parçalı 4 pistonlu kaliper Kuru ağırlık 1,210 kg Sürüş koşullarında ağırlık dağılımı : Ön %47, arka %53 Hızlanma 0-100 km/s: 3.4 sn 0-200 km/s: 9.6 s Frenleme 100-0 km/s: 2.1 s 200-0 km/s: 4.3 s Maksimum yan ivme: 1.45 G (yol lastikleriyle) 300 km/s’de bastırma kuvveti: 750 kg
11.07.2009 - 12:56
null
[]
Pagani Zonda Cinque Roadster
Otomobil
https://www.ntv.com.tr/otomobil/pagani-zonda-cinque-roadster,-r8_VKTqmkaATAXe9dKO-A
Kocaeli'de, yerel seçimlerde mükerrer oy kullandığı belirlenen 2 sandık müşahidi 3'er yıl hapis cezasına çarptırıldı.
null
İzmit İlçe Seçim Kurulu, 29 Mart 2009'da yapılan Mahalli İdareler Genel Seçimlerinde Tavşantepe Mahallesi'nde sandık müşahidi olarak görev yapan H.A ile T.C'nin hem görevli oldukları sandıklarda hem de seçmen listesinde kayıtlı oldukları sandıklarda oy kullandıklarını belirledi. İzmit İlçe Seçim Kurulunun Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunması üzerine, T.C. hakkında 5. Asliye Ceza Mahkemesinde, H.A. hakkında ise 6. Asliye Ceza Mahkemesinde ''mükerrer oy kullanmak'' suçundan dava açıldı. Yargılama sonunda T.C. ve H.A'ya önce 3'er yıl hapis cezası verildi, ardından cezalar 2.5'ar yıla indirildi. Sandık müşahitleri, para cezasına çevrilmeyen ve ertelenemeyen cezalar için temyize başvurdu. Daha önce hapis cezası verilmeyen 'mükerrer oy kullanma' suçu seçimden önce değişen yasaya göre 3 yıl hapis cezasına çevrilmişti.
08.03.2010 - 13:41
Anadolu Ajansı
[]
Mükerrer oydan ilk hapis
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/mukerrer-oydan-ilk-hapis,P3warlFT-k29dxnAt4huTg
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) 10 akaryakıt şirketine toplamda 4 milyon 150 bin lira para cezası verirken 18 şirketten savunma istedi.
null
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) 10 akaryakıt şirketine toplamda 4 milyon 150 bin lira para cezası verirken 18 şirketten savunma istedi. Konuyla ilgili ilan Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlandı. Buna göre EPDK, istasyonda sorumlu müdür çalıştırmama, otomasyon sistemine izinsiz müdahale edilmesi, ulusal marker seviyesi geçersiz ve teknik düzenlemelere aykırı akaryakıt ikmali, vaziyet planı haricinde tank bulundurulması ve gizli düzenek tertip edilmesi, akaryakıt istasyonunda yer alan tanklarda gizli bölme bulundurma, dağıtım şirketi haricinde başka bir kaynaktan akaryakıt ikmali, otomasyon sistemi fiilen faaliyette olmayan tanklardan ve pompalardan akaryakıt satışı gibi nedenlerle 10 akaryakıt şirketine 4 milyon 150 bin lira para cezası kesti. Ayrıca dağıtıcısı dışında yakıt ikmali yapması, ulusal marker içermeyen akaryakıt ikmali yaptığının tespiti ve yazar kasa ile otomasyon sistemini devre dışı bırakmaya yarayan düzenek bulundurma gibi gerekçelerle 18 akaryakıt şirketinin yazılı savunması talep edildi. Söz konusu şirketlerin yazılı savunmalarını 15 gün içerisinde kuruma iletmesi gerekiyor.
15.06.2016 - 09:43
ntvpara.com
['Ekonomi']
EPDK'dan 4,1 milyon liralık ceza
Ekonomi
https://www.ntv.com.tr/ekonomi/epdkdan-4-1-milyon-liralik-ceza,aMCbhD4V2E2yQqKi5HP-vA
Sakarya’nın Hendek ilçesinde yol kenarında, kanlar içerisinde 65 yaşındaki Remzi Akan’ın cesedi bulundu. Olayın, trafik kazası olma ihtimali üzerinde duruluyor.
İHA
Olay, Hendek ilçesi D100 karayolu Hüseyinşeyh mevkiinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Düzce-Hendek D100 karayolu üzeri Hüseyinşeyh mevkiinde yol kenarında bir kişinin hareketsiz ve kanlar içinde yattığını gören çevreden geçen vatandaşlar, durumu sağlık ekiplerine bildirdi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri, söz konusu kişinin yaşamını yitirmiş olduğunu belirleyip, durumu Hendek İlçe Jandarma Komutanlığına bildirdi. Jandarma ekibi ise, üstünden çıkan kimlikten cesedin 65 yaşındaki Remzi Akan’a olduğunu belirledi. Jandarma ekiplerince kaza şüphesi ile durulan olay yerinde ise fren izine rastlanılamazken, Akan’ın cesedinin yanında bulunan ekmek poşeti ise dikkat çekti. Akan’ın ölümü şüpheli bulunup, cesedi, savcının olay yerindeki incelemesinin ardından otopsi için Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastane morguna kaldırdı. Jandarma ekiplerinin ise olayla ilgili incelemeleri devam ederken, olayın trafik kazası olma ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Jandarma ekiplerince olay yerinde ise 4 kişi gözaltına alındı.
5 Haziran 2017 Pazartesi, 09:14
cumhuriyet
null
Yol kenarında kanlar içinde bulundu
turkiye
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/754504/Yol_kenarinda_kanlar_icinde_bulundu.html
Afrin’deki terör koridoruna karşı başlatılan Zeytin dalı harekatına ilişkin Hükümetten ilk açıklama Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ’dan geldi. Bozdağ Afrin’e yönelik harekatın uluslararası hukuka uygun ve meşru olduğunu açıkladı.
null
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ’ın sosyal medyadan yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:  “Türk Silahlı Kuvvetleri, sınır güvenliğini sağlamak; teröristlerin sınırdan sızmasını önlemek; bölgede terör koridoru oluşturulmasını engellemek; bölgeyi DEAŞ,PKK,PYD ve YPG terör örgütleri ve teröristlerinden temizleyerek bölgeyi terörden arındırmak; bölgede huzur, barış, güven ve barış ortamını yeniden tesis etmek; bölge halkının can/mal emniyetini sağlamak; bölge halkı üzerindeki baskı, tehdit ve korkuyu kaldırmak; bölgedeki mazlum/mağdur Türkmen, Kürt ve Arap kardeşlerimizi terör örgütlerinin zulmünden kurtarmak için Zeytin Dalı Harekatı’nı başlatmıştır. Zeytin Dalı Harekatı, uluslarası hukuk, BMGK terörle mücadeleye yönelik 1624(2005), 2170(2014) ve 2178(2014) kararları ile Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’nin 51’inci maddesinde yer alan meşru müdafaa hakkı çerçevesinde başlatılmış, meşru ve uluslararası hukuka uygun bir harekattır. Türkiye, Suriye’nin toprak bütünlüğüne, egemenliğine ve siyasi birliğine saygı ile bu harekatı başlatmış; harekat süresince de bu temel ilkelere riayet edecek ve harekatın hedeflerine başarıyla ulaşmasını müteakip bölgeden ayrılacaktır. Türkiye’nin başlattığı bu harekat; Suriye Devletine, Suriye halkına, Suriye’nin toprak bütünlüğüne, egemenliğine ve siyasi birliğine, bölgede yaşayan Türkmen, Kürt ve Arap kardeşlerimize karşı bir harekat değil DEAŞ, PKK, PYD ve YPG terör örgütlerine karışı başlatılmış bir harekattır. Bölgede yaşayan Türkmenler, Kürtler ve Araplar bizim kardeşimizdir, komşumuzdur. Suriye halkı, bölgede yaşayan Türkmen, Kürt ve Araplar ile Türk halkı, aynı dinin mensubudur; aynı Peygamberin ümmetidir; aynı tarihin/kültürün mirasçısıdır ve aynı medeniyetin evlatlarıdır. Kimse Türk halkı ve Türkiye ile bölgede yaşayan Türkmen, Kürt ve Araplar arasındaki kardeşlik ve komşuluk hukukunu yok edemeyecektir; aramıza fitne/fesat sokamayacaktır; bizi birbirimize düşman edemeyecektir; tarih, kültür, medeniyet, din ve ümmet birliğimizi bozamayacaktır. Harekatın planlanmasında ve icrasındaki tek hedef, terör örgütleri ve teröristler ile bunlara ait sığınak, barınak, mevzii, silah, araç ve gereçlerdir. Siviller asla hedef değildir. Siviller zarar görmesin diye her tür planlama yapılmış ve gerekli her tedbir alınmıştır. Yüce Rabbim, milletimizin, ordumuzun ve yurdumuzun muhafızı, yar/yardımcısı olsun. Yüce Rabbim, ordumuzu muzaffer kılsın. Yüce Rabbim, kararlarımızı, adımlarımızı ve uygulamalarımızı doğru/isabetli kılsın. Yüce Rabbim, düşmanın hile ve tuzaklarından askerimizi/Mehmetçiğimizi korusun.”
20.01.2018 - 18:53
ntv.com.tr
['Gündem', 'Dünya', 'Türkiye', 'Suriye', 'Afrin']
Hükümet'ten Zeytin dalı harekatı açıklaması
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/hukumetten-zeytin-dali-harekati-aciklamasi,vEpCdwaFDUG_5pDTCaX1Ww
Lacivert-turunculuların, UEFA Avrupa Ligi 3. ön eleme turunda Hollanda temsilcisini ağırlayacağı rövanş maçını Carlos Gomez yönetecek.
cumhuriyet.com.tr
UEFA'dan yapılan açıklamaya göre AZ Alkmaar'ın 2-0 kazandığı ilk maçın rövanşında, 6 Ağustos Perşembe günü İstanbul'da karşılaşacak iki takım arasındaki mücadelede Gomez düdük çalacak. Başakşehir Fatih Terim Stadı'nda saat 20.00'de başlayacak maçta Gomez'in yardımcılıklarını, yine İspanya'dan Javier Rodriguez ve Luis Martinez yapacak. Müsabakanın dördüncü hakemi ise aynı ülkeden Ignacio Iglesias Villanueva olacak.
3 Ağustos 2015 Pazartesi, 15:19
cumhuriyet
null
Başakşehir'e İspanyol hakem
futbol
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/futbol/336450/Basaksehir_e_ispanyol_hakem.html
Yazılım devi Microsoft, giyilebilir akıllı ürün savaşının başını çeken ‘akıllı saat’ cephesine katılan en son firma oldu.
null
Apple’ın başlattığı ve Samsung, LG ve Google’ın da dahil olduğu akıllı saat yarışının son ismi, yazılım devi Micsosoft. Wall Street Journal (WSJ) verdiği bilgiye göre, Microsoft dokunmatik ekrana sahip akıllı saat geliştirmek için çalışmalara başladı. Gazete, bu bilgiyi Microsoft tedarikçilerinde çalışan yöneticilerden aldığını belirtti. WSJ’ye konuşan kaynaklar, Microsoft’un 2013 başında Asyalı tedarikçilerden ‘saat üretiminde kullanılabilecek malzeme göndermelerini istediğini’ ifade etti. Kaynaklardan bir tanesi, Microsoft’un Ar-Ge birimiyle Washington eyaletindeki Redmond bürosunda görüştüğünü söyledi. Teknoloji sitelerinin konu hakkında yorum talep ettiği Microsoft, henüz bir açıklamada bulunmuş değil. Mashable sitesi, geçmişte saat projelerine eğilmiş olan Microsoft hakkında çıkan yeni iddiaların doğru olabileceğini belirtti. Microsoft, yakın zamanda Fossil ve diğer saat üreticileriyle işbirliği yaparak ‘Akıllı Kişisel Nesne Teknolojisi’ (SPOT) projesi üzerinde çalışmıştı. SPOT, kullanıcının bilgisayarına bir kablo ile bağlanabilecek ve borsa ve hava gibi bilgiler sunacaktı. Akıllı saat furyası, Şubat 2013’te Apple ile başlamıştı. Samsung, geçtiğimiz ay akıllı saat üzerinde çalışacağını açıklarken, kaynaklar LG’nin de bu ürün üzerinde proje geliştirdiğini belirtmişti. Google, yarışa dahil olurken, şimdi gözler akıllı saat kavramını ilk kez ortaya atan Sony’nin üzerinde.
15.04.2013 - 12:16
null
[]
Microsoft akıllı saat savaşına katıldı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/microsoft-akilli-saat-savasina-katildi,THLq_005QUqfX2X2mJM54g
ABD Başkanı Trump, pek çok ülkeden uyarılara rağmen dün İran’la nükleer anlaşmadan çekildiğini ilan etti, yeni yaptırımların işaretini verdi. Tahran’dan ise ‘her türlü senaryoya hazırız’ çıkışı yükseldi.
MİNE ESEN
Gözler ABD’nin İran kararının yansımalarına çevrilirken bu adımın Ortadoğu coğrafyasının bir türlü bitmeyen din, mezhep, etnik çatışmalarını daha da alevlendirecek gelişmelere yol açacağı kaygıları artıyor. Özellikle de Irak’tan Suriye’ye Lübnan’dan Filistin’e Yemen’e “vekâlet savaşları” tam gaz sürerken... Trump yönetiminin en başta İsrail müttefikliğiyle İran’ı bölgesel anlamda sıkıştırma hamlelerinin bir diğer destekçisi de Riyad liderliğindeki Körfez bloku. Tahran’ın liderliğindeki Şii cephenin Irak’tan Suriye’ye Hizbullah’la Lübnan’a ve Yemen’e gerek siyasi gerekse askeri güç anlamında da etkinlik alanını genişletmesi ABD-İsrail-Sünni Körfez blokunda epeydir alarm zilleri çaldırıyor. Washington’ın İran’a yönelik sertlik yanlısı tutumu Transatlantik hattında kırılma yaratırken aslında akıllardaki en çetrefilli sorulardan biri de Trump’ın adımlarının Tahran siyasetine nasıl yansıyacağı. İran’ın daha geçen yılın sonunda ekonomik sorunlar, yolsuzluk gerekçeleriyle başlayıp yönetim karşıtı protestolara dönüşen sokak eylemlerine sahne olduğunu hatırlamakta fayda var. Son seçimlerde “reformcu” cepheden Ruhani yönetimi ikinci dönem için seçmenden yeşil ışık almış olsa da ülkenin dini lideri Hamaney öncülüğünde “muhafazakârların” nefesini ensesinde hissediyor. “Muhafazakârlar” 2015’te Ruhani döneminde varılan uluslararası nükleer anlaşmaya karşın yaptırımlar kıskacının sürdüğü, ekonomide yol alınamadığı eleştirilerini sıkça dile getiriyor. Bu nedenle de “Batı’ya, ABD’ye karşı kazanımların olmadığı bir anlaşma için diz çökmenin yanlış olduğu” argümanını sık sık Ruhani’ye karşı kullanıyor. Ruhani yanlıları ise kendilerine verilen özgürlük vaatlerinin sahaya yansımamasına içten içe tepkili... Washington siyasetinde bir kez daha şahinler dönemine girilmesiyle İran’da da bunun yansımasının Batı karşıtlığının artması, Ruhani muhaliflerinin güçlenmesi olabileceğine dikkat çekiliyor. İç siyaset satrancında ekonomik yaptırımlar, baskılar arasında nefessiz kalanlara hedefle “dışa açılımlı diplomasi manevraları, uluslararası nükleer uzlaşı” taşıyla koltukta ikinci dönemini koruyan Ruhani için ABD’den gelen sert hamleler bir anlamda iktidarını da sarsacak etkileri barındırıyor. Diğer yandan ABD’nin İsrail ve Riyad blokuyla giriştiği Tahran karşıtlığı, halihazırda kanlı mezhepsel savaşlar döngüsündeki bölgede yeni çatışma riskini de çoğaltıyor. Daha geçen pazar günü Lübnan’da yapılan Hizbullah’ın destek artırarak çıktığı seçimler, Şii milis güçlerle iktidarını pekiştiren Bağdat yönetimi ve bu cumartesi genel seçimlere sahne olacak Irak, diğer yandan da Suriye’de Rusya ile birlikte Şam yönetiminin yakın müttefiki İran’ın sahada askeri anlamda bifiil konuşlanması düşünüldüğünde Tahran’ın geçmişe göre hiç de küçümsenmeyecek bölgesel bir askeri güç olduğunu akıldan çıkarmamakta fayda var. İsrail’den İran’ı merkeze oturtarak Suriye, Lübnan’a yönelik gözdağı söylemleri, Trump’ın adeta Şii güç hilalini kırma misali Suriye’ye Sünni Arap ülkelerinden güç yerleştirme planlarını hesaba katarsak zaten kan revan içindeki bölge için suların yine durulmayacağı açık. Bir anlamda Trump’ın verdiği tek bir karar ama sonuçları domino etkisi gibi, hem de “Pandora’nın kutusu” misali...
9 Mayıs 2018 Çarşamba, 06:26
cumhuriyet
null
Trump’ın ‘domino taşı’
dunya
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/dunya/971344/Trump_in__domino_tasi_.html
Beko Basketbol Ligi 27. hafta maçında Beşiktaş İntegral Forex, deplasmanda Aliağa Petkim'i 91-50 mağlup etti.
cumhuriyet.com.tr
Beko Basketbol Ligi'nin 27. haftasında Beşiktaş İntegral Forex, deplasmanda Aliağa Petkim'i 91-50 yendi. Karşılaşmaya hızlı başlayan Beşiktaş İntegral Forex, İverson, Broekhoff ve Kartal Özmızrak ile bulduğu sayılarla 5. dakikayı 13-3 önde geçti. Bu dakikadan sonra da baskısını artıran siyah-beyazlı ekip, Aliağa Petkim'in pota altı hatalarını ve pas kayıplarını iyi değerlendirerek, birinci periyodu 23-10 önde tamamladı. İkinci periyotta Lofton, Bajramovic ve Osman Gökhan Şirin ile skor üreten "kara kartallar", 13. dakikada farkı 19 sayıya (29-10) çıkardı. İlk yarıda 5 hücum, 18 savunma ribaundu alarak, rakibine 23-9 üstünlük kuran Beşiktaş İntegral Forex, devreyi de 46-26 önde kapadı. Üçüncü periyoda iyi başlayan Beşiktaş İntegral Forex, İverson ve Broekhoff ile etkili oldu. 25. dakikada Aliağa Petkim, Ahmet Erdoğan'ın 3. sayılık basketiyle farkı 25'e (58-33) indirdi. Periyodun kalan dakikalarında üstünlüğünü sürdüren Beşiktaş İntegral Forex, son çeyreğe de 33 sayı farkla (35-68) önde girdi. Siyah-beyazlılar, son periyotta Bajramovic ve İverson ile etkili bir oyun ortaya koyarak, 36. dakika içinde skoru 82-41 yaptı. Aliağa Petkim'in boş döndüğü hücumları da değerlendiren "Kara kartallar" karşılaşmadan 91-50 galip ayrıldı. Beko Basketbol Ligi'nden düşmesi matematiksel olarak kesinleşen Aliağa Petkim, Beşiktaş İntegral Forex karşısına yabancı oyuncularından yoksun çıktı. Aliağa Petkim taraftarları maça ilgi göstermezken, 150 kadar Beşiktaş taraftarı kendilerine ayrılan bölümden takımlarını destekledi. Beşiktaş İntegral Forex oyuncusu İverson 14 sayı atarak maçın en skorer ismi oldu. Siyah-beyazlılar bu sonuçla ligde üst üste 9. galibiyetini elde etti. Salon: Enka Hakemler: Murat Biricik, Özlem Yalman, Murat Ciner Aliağa Petkim: Ahmet Erdoğan 10, Serkan Menteşe 2, Ali Işık 12, Gani Gülaslan 7, Melih Yıldız 3, Ceyhun Altay 5, Bora Hun Paçun 11 Beşiktaş İntegral Forex: Mehmet, Muratcan Güler 2, Kartal Özmızrak 11, Lofton 10, Broekhoff 12, Buckman 8, Doğukan Şanlı, Osman Gökhan Şirin 5, Onur Çalban 10, İverson 14, Bajramovic 11, Caner Topaloğlu 8 1. Periyot: 10-23 Devre: 26-46 3. Periyot: 35-68
18 Nisan 2014 Cuma, 22:33
cumhuriyet
null
Beşiktaş'tan 41 sayılık fark
basketbol
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/basketbol/62375/Besiktas_tan_41_sayilik_fark.html
Hadise’nin ablası Hülya Açıkgöz kardeşinin müzisyen Sinan Akçıl’la ayrılığı hakkında konuştu, “Hadise bir şeye şahit oldu ve ilişkisini 5 dakikada bitirdi.” dedi.
null
Pop yıldızı, Sinan Akçıl’la ilişkisini geçtiğimiz hafta yaptığı yazılı bir açıklamayla bitirdiğini duyurmuştu. Vatan gazetesinin haberine göre şarkıcının ablası aynı zamanda menajeri Hülya Açıkgöz kardeşinin şahit olduğu bir olay sonrası ayrılık kararı aldığını ancak bu olayı açıklamayacağını söyledi. Bu sözlerin üzerine Akçıl’ın Hadise’yi aldattığı, ilişkinin de bu yüzden bittiği öne sürülmüştü ancak Akçıl bu söylentiyi yalanlayarak “İlişkimiz üçüncü şahıslar yüzünden bitmedi.” demişti. Ayrılığın ardından gündeme gelen bir diğer iddia da Sinan Akçıl’ın Hadise’ye yeni albümü için verdiği şarkıları geri istediğiydi. Ancak bu iddianın gerçek olmadığı kısa sürede ortaya çıktı. Hadise’nin müzik şirketi olan Seyhan Müzik’in Akçıl’a bestelerin parasını ödediği öğrenildi. Daha önce eşinden boşanma kararı alan Sibel Can da kararını açıklarken “Miami dönüşü gördüğüm şey karşısında şok oldum, bu sır benimle mezara kadar gidecek.” diyerek kafaları karıştırmıştı.
10.11.2010 - 17:20
null
[]
Hadise neden ayrıldı?
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/hadise-neden-ayrildi,gNCsvJk4JEaSETuLN1u_1g
Van ve Hakkari'de gelinlere hemen her düğünde maddi külfeti yüzünden ''ev yıkan'' olarak bilinen, fiyatı 6 ila 10 bin TL arasında değişen kolye takılıyor.
null
Van ve Hakkari bölgesinde halk arasında ''ev yıkan'' olarak adlandırılan, fiyatı 6 bin ile 10 bin TL arasında değişen kolye, hemen her düğünde, damat tarafından geline takılması gereken altınlar arasında yer alıyor. Van ve Hakkari'deki bütün kuyumcuların vitrininde değişik tasarımlar şeklinde yer alan ve ''ev yıkan'' diye tabir edilen kolye, düğünlerde gelinlerin vazgeçilmez takısı olarak biliniyor. Hemen her evlenecek kızın ya da ailesinin, düğünde ya da nişan töreninde takılması için şart koştuğu, fiyatı 6 bin ile 10 bin TL arasında değişen bu kolye, damat tarafına yüklediği külfetten dolayı ''ev yıkan'' ismiyle anılıyor. Van'da 30 yıldır kuyumculuk yapan Tamer Adıgüzel, bölgede düğün sezonu olan yaz mevsiminde en çok talep edilen takının, ''ev yıkan'' kolyesi olduğunu belirterek, sezonda hemen her gün bu kolyenin satışının yapıldığını söyledi. Kolyenin değişik tasarımlar halinde satışa sunulduğunu ifade eden Adıgüzel, özellikle Hakkari ve Yüksekova'da yaşayan ailelerin bu kolyeye büyük ilgi gösterdiğini vurguladı. Yöresel kıyafetlerin üzerinde güzel bir görüntü oluşturduğu için kadınların bu kolyeye özel ilgi gösterdiğini bildiren Adıgüzel, fiyatının yüksek olması nedeniyle bölge halkının kolyeye ''ev yıkan'' adını verdiğini kaydetti.
21.01.2010 - 11:35
Anadolu Ajansı
[]
Van ve Hakkari'de gelinler 'ev yıktırıyor'
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/van-ve-hakkaride-gelinler-ev-yiktiriyor,0a2U7cOaPUmf0hHt32ZHdQ
Yemen'de "Kararlılık Fırtınası" operasyonu kapsamında Husilerin kontrolündeki Savunma Bakanlığı binası ve bazı hava üslerine saldırı düzenlendi.
null
Yemen'de Husi Ensarullah hareketine karşı başlatılan "Kararlılık Fırtınası" operasyonu kapsamında Savunma Bakanlığı binasına hava saldırısı düzenlendiği bildirildi. Görgü tanıklarından alınan bilgiye göre, Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyona bağlı uçaklar, başkent Sana'da yer alan Ensarullah hareketinin kontrolündeki Savunma Bakanlığı binasını hedef aldı. Koalisyon uçakları, başkentteki Attan Dağı'nda yer alan Husilerin kontrolündeki Roket Tugayları karargahını da vurdu. Görgü tanıkları, bölgeden şiddetli patlama sesleri geldiği ve yoğun duman yükseldiğini bildirdi. Bunun yanı sıra Şebva vilayetindeki Atek Askeri Hava Üssü çevresinde Husilere ait mevzilere 4 hava saldırısı düzenlendiği, operasyonda hava üssünün yönetim merkezinin de hedef alındığı öğrenildi.  Ensarullah militanları, hava üssünün yer aldığı Şebva'nın merkezi Atek kentini, devrik Cumhurbaşkanı Ali Abdullah Salih yanlısı askerler ve emniyet mensuplarının desteğiyle kabile mensuplarıyla girilen çatışmaların ardından kontrol altına almıştı. Öte yandan Hindistan, Yemen'de yaşayan 450 vatandaşını tahliye etti. Sana Uluslararası Havalimanı yetkililerinden alınan bilgiye göre, Hindistan Havayollarına ait 3 uçakla 450 Hint vatandaşı ülkeden çıkarıldı.  Yemen'de, askeri operasyon öncesi 5 bin olan Hintli sayısının 3 bine indiği belirtiliyor.
09.04.2015 - 22:05
Anadolu Ajansı
['Dünya']
Yemen'de Savunma Bakanlığı binası vuruldu
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/yemende-savunma-bakanligi-binasi-vuruldu,qbGhtvrJFUyGu4T2_CZ4SA
Bodrum limanına demirleyen lüks motoryata, 255 bin litre yakıt ikmali gerçekleştirildi.
null
Muğla'nın Bodrum ilçesine demirleyen "Dream" isimli motoryata yanaştırıldığı iskelede 255 bin litre yakıt ikmali yapıldı. İki gün önce Bodrum açıklarına demirleyen Malta bayraklı yat, Paşatarlası mevkisindeki iskeleye yanaştırıldı. 106 metre uzunluğundaki motoryata ikmal için 8 tankerle akaryakıt getirildi. Yunan asıllı bir armatöre ait olduğu belirtilen yata, tankerler iskeleye giriş yaptıktan sonra yakıt ikmaline başlandı.  Yatın, 1997'de Türkiye tersanelerinde üretildiği ve yolcu gemisi olarak kullanıldığı, bir süre önce de tamir ve modernize işleminden geçirilerek, yeniden denize indirildiği öğrenildi. Yunanistan'a gitmek üzere ilçeden ayrılacağı belirtilen motoryata, geçen yıl temmuz ayında 220 bin litre, ekimde de 230 bin litre yakıt ikmali yapılmıştı.
17.01.2019 - 18:24
Anadolu Ajansı
['Türkiye', 'Ekonomi', 'Bodrum']
"Dream" yakıt ikmali için Bodrum'da
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/dream-yakit-ikmali-icin-bodrumda,LRDD_dserE6EPm8-xk49pw
İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı, Dünya Düşük Maliyetli Havayolları Kongresi (World Low Cost Airlines Congress) tarafından ‘‘Dünyanın En İyi Havalimanı’’ seçildi.
null
Havacılık sektörünün yükselen yıldızı haline gelen, yolcu sayısındaki artışlarla 2009 ve 2010 yıllarında dünyanın en hızlı büyüyen havalimanı olan İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı (İSG), Londra’da gerçekleştirilen, Dünya Düşük Maliyetli Havayolları Kongresi’nde (World Low Cost Airlines Congress) ‘Dünyanın En İyi Havalimanı’ ödülüne değer görüldü. İngiltere’nin başkenti Londra’da gerçekleştirilen kongrenin gala gecesinde takdim edilen ‘Dünyanın En İyi Havalimanı’ ödülünü havalimanı terminal işletmecisi İSG adına, Ticaretten Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Server Aydın aldı. Tamamen havayollarının değerlendirmesi ve aday göstermesi ile verilen ödülde, 38 havayolu oy kullandı. İlk elemede 20 olarak açıklanan havalimanı sayısı ikinci aşamada 6’ya düştü. Dünyanın en iyi havayolunun da Ryanair seçildiği kongrede, İSG birinciliğe kısa listeye kalan Budapeşte, Bremen, Jacksonville, East Midlands, Edinburgh ve Kopenhag havalimanlarının arasından sıyrılarak ulaştı. Geçen yıl ise aynı ödüle Marsilya Havalimanı layık görülmüştü. Dünyanın en iyi havalimanı ödülü hakkında değerlendirmelerde bulunan İSG CEO’su Gökhan Buğday, ‘‘Budapeşte, Kopenhag, Edinburgh gibi önemli havalimanlarını havayollarının tercihi ile geride bırakarak bu ödülü almamız bizim için kıvanç vesilesi oldu. Kongrede yer alan dünyanın önde gelen havayollarına, sektör temsilcilerine, tercihlerinden ötürü teşekkürlerimi sunuyorum. Son dönemde almış olduğumuz ödüller, başarımızı yansıtmanın haricinde daha büyük hedefler için teşvik edici bir nitelik de taşıyor’’ dedi. Gelecek hedeflerinden de bahseden Buğday, ‘‘Terminalimizde yolcularımıza ve havayollarına ayrıcalıklar sunuyoruz. Halihazırda, aylık ortalama 1 milyon yolcu ağırlıyoruz. 2009 yılında 6.6 milyon yolcunun geçtiği havalimanımızda, 2010 yılında 11 milyon yolcu sayısına ulaşacağız’’ diyerek sözlerini tamamladı. Havacılık endüstrisindeki önemli havayollarının yöneticilerinin konuşmacı olarak yer aldığı, 300’den fazla katılımcının hazır bulunduğu kongre içerisinde verilen ödüller bu yıl 4. kez sahiplerini buldu.
30.09.2010 - 19:44
null
[]
Dünyanın en iyi havalimanı Sabiha Gökçen
Ekonomi
https://www.ntv.com.tr/ekonomi/dunyanin-en-iyi-havalimani-sabiha-gokcen,xlO7v56ZVk-yY-tqXWNwyQ
KYK burs ve kredi başvuruları 16 – 24 Ekim tarihleri arasında alındı. Sonuçlar KYK'nın resmi sitesinde duyuruldu.
null
Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) 2017-2018 eğitim öğretim yılı burs ve kredi başvuru sonuçları duyuruldu. KYK'dan yapılan yazılı açıklamaya göre, yükseköğrenim gören öğrencileri maddi yönden desteklemek amacıyla ödenen burs ve kredi başvurularına ilişkin sonuçlar belli oldu. Burs-kredi sonuçlarına "https://sonuc.kyk.gov.tr/" adresinden ulaşabilecek. Kurum, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da öğrencilere ekim ayı dahil olmak üzere ödeme yapacak. KYK'nın ödeme yapabilmesi için burs ve kredi hakkı kazanan öğrencilerin en geç 21 Kasım Salı saat 23.59'a kadar e-Devlet üzerinden taahhütnamelerini okuyup onaylamaları gerekiyor. Burs ve kredinin hangi durumlarda kesileceği, kredi geri ödemesinin ne zaman ve ne şekilde yapılacağı gibi öğrencinin sorumluluğunda olan bilgilerin yer aldığı burs ve kredi taahhütnamesinin dikkatli şekilde okunması uyarısında bulunuldu. Burs veya kredi tahsis edilen 15-18 yaş arası öğrencilerin anne ve babalarının e-Devlet şifreleriyle burs ve kredi taahhütnamesi için veli onayını tamamlamalarının ardından öğrenciler kendi e-Devlet şifreleriyle taahhütname onayını gerçekleştirebilecek. 15 yaşından küçük ya da anne ve babası olmayan öğrenciler ise kanuni vasileri ile birlikte kendilerine en yakın KYK İl Müdürlüğüne belgeleri ile giderek taahhütnamelerini onaylayabiliyor. Taahhütnamesini onaylayan öğrencilere kasım ayı sonunda, ekim ve kasım olmak üzere iki aylık ödeme yapılacak. Taahhütnamesini onaylamayan öğrencilere 2017-2018 eğitim öğretim yılı için ödeme yapılmayacak. Ancak dileyen öğrenciler (normal öğrenim süresi içerisinde olmak kaydıyla) bir sonraki eğitim öğretim yılında burs ve kredi için tekrar başvurabilecek. Yurt dışında öğrenim gören öğrenciler, 15 Ocak'a kadar e- Devlet üzerinden taahhütname onaylama ve kefaletname hazırlatma işlemlerini yapmaları gerekiyor. Taahhütname onayı e-Devlet mobil uygulamasından yapılamayacak. Öğrencilerin kefaletname senedini yurt içinde noterler, yurt dışında elçilikler aracılığıyla hazırlatarak, en geç 15 Ocak tarihine kadar ilgili belge ile durumunu anlatan dilekçeyi ilgili adrese elden veya posta yoluyla teslim etmeleri gerekiyor. Kurum tarafından, lisans öğrencileri için aylık 425, yüksek lisans öğrencileri için 850, doktora öğrencilerine de bin 275 lira ödenecek.
16.11.2017 - 17:21
null
['Eğitim', 'kyk', 'burs ']
KYK burs ve kredi sonuçları açıklandı
Eğitim
https://www.ntv.com.tr/egitim/kyk-burs-ve-kredi-sonuclari-aciklandi,tpJa6sZ12ku0UAeEYsmqOQ
Yapılan araştırmalar ileri yaşın, hafızanın zayıflamasında en önemli faktörler arasında yer aldığını ortaya koyuyor. Bazı gıdalar ise hem gençlik yıllarında hem de ileri ki yaşlarda hafızadaki gerilemenin önüne geçiyor. Peki hafızaya iyi gelen, hafızayı güçlendiren yiyecekler hangileri? İşte detaylar...
null
Yaşın ilerlemesi rol alan etkenlerden biri ancak bazı takviye gıdalar alarak bu gerilemenin önüne geçilmesi ve geciktirilmesi açısından fayda sağlamaktadır. Bunun için omega3 yağ asitleri, B kompleks vitaminler ve C vitamini en önemli . B12 vitamini hafıza üzerinde oldukça etkilidir. Eksikliği bir takım nöropsikiyatrik bozuklukların oluşmasını tetikliyor. Ayrıca hafıza kaybı ve zayıflığı oluşabilmektedir.  B12 içeren gıdalar almamak ve ya da bazı hastalıkların B12 vitaminini eksiltmesi neden olmaktadır. Kuru tahıl yiyecekler, et ve kümes hayvanlarından B12 takviyesi almak gerekir. Hafızaya etki eden kolin maddesi yumurtanın içerisinde bulunmaktadır. Bu maddenin yeterince alınması ilerleyen dönemlerde hafızanın zayıflama etkilerini azaltacaktır. : İçerisinde bulunan flovonoidler ve antosiyaninler olan C vitamini alımı bazı hafıza sorunlarının giderilmesinde ya da önlenmesinde etkilidir. Bu maddeler sinir hücrelerinin gelişmesine ve hafızayı güçlendirerek bazı hastalıklarda yardımcı olmasını sağlıyor. Yaban mersinin düzenli tüketilmesi oldukça faydalıdır. Flavonoidler ve folifenoller içeren yeşil çay hafızanın gelişmesini sağlıyor. Alzheimer hastalığında da güçlendirici etkisi vardır. Hafızayı olumsuz etkileyen enzimlerin azaltılmasında çayların etkisi fazladır. Yeşil çay siyah çaya göre daha etkili olabilmektedir. Bellek zayıflatan homosistein maddesinin oranında düşüş sağlayarak etkileyen folik asit sayesinde hafızanın güçlenmesi sağlanmaktadır. Folik aist içeren gıdalar beyinde hızlı gelişme ve öğrenme sağlamada etken olması açısından önemli bir mineraldir. Kahvaltıda tüketilen tahıllar, bezelye, brokoli, enginar, mercimek, pancar börülce, ıspanak, buğday tohumu, portakal zengin folik asit kaynaklarıdır. A vitamini ve demir içeren sebzeler hafızanın güçlenmesinde etken olabilmektedirler. Özellikle renginin çok koyu olması beyin için daha güçlendirici etki ye sahip olabilmekte. Sebze ağırlıklı beslenenlerde yaş itibariyle hafıza zayıflığı görülme riski oldukça azalmaktadır. Zengin omega3 kaynağı olan balıklar alabalık, ton ve somon oldukça etkili hafıza güçlenmesine sahiptir. Omega3 içeren balıkların düzenli gereken miktarlarda alınması Alzheimer hastalığının oluşmasında engel oluşturuyor. Ayrıca bazı önlemlerde de hafızanın zayıflamasına destek olunabilir. Düzenli uyumak, sigara ve alkol tüketimini yapmamak, tansiyon ve kolesterolü dengelemek, beyni geliştirecek aktivitelerde bulunmak(bulmaca çözmek gibi),düzenli yürüyüş ve egzersiz yapmak ve mümkün olduğunca stresten uzak durmak yardımcı olacaktır.
02.10.2019 - 07:01
haberturk
['hafızaya iyi gelen yiyecekler', 'hafızaya iyi gelen gıdalar', 'hafızaya iyi gelen besinler', 'hafızayı güçlendiren yiyecekler nelerdir', 'hafızayı güçlendiren besinler hangleridir', 'hafızayı güçlendiren gıdalar nelerdir?']
Hafızaya iyi gelen, hafızayı güçlendiren yiyecekler nelerdir?
Sağlık
https://www.haberturk.com/hafizaya-iyi-gelen-hafizayi-guclendiren-yiyecekler-besinler-ve-gidalar-hbrt-2527162
Konya'da 50 hemşire, MEVKA'nın da desteğiyle hazırladıkları ''Yaşam Boyu Sağlık İçin Ev Bakım Okulu'' projesiyle yatalak ve kronik hastası olanlara evde bakım kursu veriyor.
null
Türk Hemşireler Derneği Konya Şubesi üyesi gönüllü 50 hemşire, Mevlana Kalkınma Ajansı'nın (MEVKA) da desteğiyle hazırladıkları ''Yaşam Boyu Sağlık İçin Ev Bakım Okulu'' projesiyle yatalak ve kronik hastası bulunan ailelere evde bakım kursu veriyor. Türk Hemşireler Derneği Konya Şube Başkanı Canan Güngör, proje fikrinin Konya Valisi Aydın Nezih Doğan'ı ziyaretleri sırasında ortaya çıktığını açıkladı. Ziyarette, Doğan'a ''Hemşirelik sadece hastanede yapılan bir meslek değil. Hastane dışında da hizmet etmek istiyoruz'' dediklerini ifade eden Güngör, bir süre sonra 'Yaşam Boyu Sağlık İçin Ev Bakım Okulu'' projesinin ortaya çıktığını söyledi. Projeyi MEVKA'ya sunduklarını anlatan Güngör, şunları kaydetti: ''Bu konuda Türkiye'de ilk olan 'evde bakım eğitim hemşiresi' kavramını ortaya çıkardık. Çok güzel geri bildirimler aldık. Daha sonra projemizin kabul edildiğini öğrendik. Yaptığımız incelemede Konya'da bu durumda olan 3 bin hasta olduğunu gördük. Biz bu 3 bin hastanın evine gitmeyi planladık ancak maddi açıdan külfetli olacağı için ilk etapta bu sayıyı 500 ile sınırladık. Eğitimlere 30 hemşirenin katılmasını planlıyorduk ama 50 hemşire katıldı.'' Hemşirelerin en çok ''Hastamızı eve götürünce nasıl bakacağız'' sorusuyla karşı karşıya kaldığını anlatan Güngör, şöyle devam etti: ''Sağlık Bakanlığı'nın 'Evde Sağlık Hizmetleri'' adıyla yürüttüğü bir hizmet var. Bu hizmet, sağlık personelinin evdeki hastaya serum takılması, enjeksiyon yapılması gibi hizmetlerini kapsıyor. Bunlar yaklaşık 1 saat sürüyor. Geri kalan 23 saatte bu hastaya, yakınları bakmak zorunda. Bizler esas bakımı onlara öğretmemiz gerektiğini anladık. Bu konuda büyük bir boşluk vardı ve biz bunu Sağlık Bakanımızla paylaştık. O da bize hak verdi. Projeye bu şekilde karar verdik. Projeyi sürdürdükçe gerçekten iyi bir iş yaptığımızı anladık'' Projeyle ilgili bilgileri Sağlık Bakanı Recep Akdağ'a gönderdiklerini dile getiren Güngör, projenin 81 ile örnek olması için başvuruda bulunduklarını söyledi. MEVKA Genel Sekreteri Ahmet Akman ise hemşirelerin kendilerine çok güzel bir projeyle geldiklerini, projenin de gerekli desteği gördüğünü belirtti. Projede ilk etapta 500 kişiye eğitim vermeyi planladıklarını aktaran Akman, ''Proje ilerledikçe 3 bin 850 hasta yakınına eğitim verildiğini gördük. Hemşirelerimizi tebrik ediyorum. Bundan sonra da bu tür örnek projelere destek vermeye devam edeceğiz'' dedi.
25.05.2012 - 13:15
null
[]
Yatalak hastaya bakım eğitimi
Sağlık
https://www.ntv.com.tr/saglik/yatalak-hastaya-bakim-egitimi,iBnJ9_eyOUmTqTcpuMmrIw
Kısırlık nedenlerinden olan varikosel sadece yetişkinlerde değil, ergenlik çağında da görülüyor. Hastalık bu dönemde tedavi edilirse tamamen iyileşme şansı yetişkinlere göre daha fazla oluyor.
null
Varikoseli, ”testislerdeki kanı boşaltan toplardamarların genişleyip büyümeleri" olarak tanımlayan Ürolojik Cerrahi Derneği Başkanı Dr. Serdar Tekgül, kısırlık nedeniyle doktora başvuranların yarısında, daha önce çocuk sahibi olup da ikinci defa baba olamayan 10 erkekten 8'inde varikosel olduğunu söyledi. Rahatsızlığın tedavi edilebilir kısırlık sebepleri arasında yer aldığını vurgulayan Dr. Tekgül, “Varikosel genellikle karın içi basıncın artımına neden olan ya da öğretmen, polis gibi daha çok ayakta çalışmayı gerektiren mesleklerde daha sık gözlenir. Genellikle görüntü olarak ya da ele gelen şişlikler şeklinde bulgu veren hastalık nadiren ağrıya neden olur” dedi. Özellikle ergenlikte görülen varikoselin vaktinde tedavi edilmesinin sonucu önemli ölçüde etkilediğini belirten Dr. Serdar Tekgül, tedavi protokolünün varikoselin özelliğine göre belirlendiğini, bazı vakaların tedavi gerektirmediğini vurguladı. Varikoselin tedavi gerektiren ve gerektirmeyen şekilde sınıflandıran, en sık ve güncel tedavinin ameliyat olduğunu belirten Dr. Tekgül, “Ancak anjiografik tekniklerin kullanımıyla damarların içerisine çeşitli maddelerin verilmesiyle de tedavi yapılabilir. Varikosel ameliyatları kasık bölgesine yapılan bir kesi ile gerçekleştirilir. Burada testislere giden toplardamarlar bulunarak bağlanır. Ameliyat 30–60 dakika kadar sürer. Ameliyattan sonra karşılaşılabilecek komplikasyonlardan en sık olanı testis çevresinde sıvı birikimi ve atrofidir” dedi. Dr. Tekgül, tedavi gerektirmeyen olguların senede bir sperm analizi ve fizik inceleme ile takibini önerdi.
14.09.2012 - 18:52
null
[]
Ergenlik varikoseline dikkat
Sağlık
https://www.ntv.com.tr/saglik/ergenlik-varikoseline-dikkat,6mbO3a8FHUusGRWo8Xn6Fw
Bursa'nın merkez Osmangazi ilçesinde, başını havuzun duvarına çarpan komiser yardımcısı, hayatını kaybetti.
null
Emniyet Müdürlüğü Özel Harekat Şubesi'nde görevli Komiser Yardımcısı Cenk Dorken (29), yüzmek için Osmangazi ilçesindeki bir sitenin havuzuna gitti. Daldığı havuzda su altında ilerleyen Dorken, bir süre sonra havuzun bitimindeki duvara başını çarptı. Dorken'in su üzerinde hareketsiz kalması üzerine, görevliler durumu 112 Acil Servis ekiplerine bildirdi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri, Dorken'in öldüğünü belirledi. Komiser Yardımcısı Dorken'in cenazesi, kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için Bursa Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Evli olan Dorken'in 2010 yılından bu yana emniyette görev yaptığı öğrenildi. Dorken için Bursa Emniyet Müdürlüğünde tören düzenlenecek.
04.01.2017 - 12:07
Anadolu Ajansı
['Türkiye', 'Bursa']
Başını havuzun duvarına çarpan komiser yardımcısı öldü
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/basini-havuzun-duvarina-carpan-komiser-yardimcisi-oldu,kwL0eGtI9Ea9hweByV2rtA
Kronik miyelositer lösemiye yol açan sebeplerin henüz bilinmediğini ifade eden LLMBİR Genel Sekreteri Doç. Dr. Selami Koçak Toprak, bu hastalığın erkeklerde daha sık, çocuklarda ise çok nadir görüldüğünü söyledi.
null
hastalığında en sık görülen bulgunun dalak büyümesi olduğunu vurgulayan Lösemi Lenfoma Miyelom Hastaları ve Araştırma Eğitim Birliği Derneği (LLMBİR) Genel Sekreteri , KML hastalığının genellikle orta yaştan sonra görülen, kan ve kemik iliğinin yavaş seyirli kanseri olduğunu belirtti. Her yıl 100 binde 2 yeni hastaya tanı konulduğunu, KML hastalarında en sık görülen bulgunun ise dalak büyümesi olduğunu kaydeden Dr. Toprak, hastalıkla ilgili şu bilgileri verdi: “Bu hastalığa yol açan sebepler bilinmemekle birlikte, kalıtsal veya bulaşıcı değildir. Erkeklerde kadınlara göre daha sık görülmekte olup çocuklarda çok nadir olarak rastlanıyor. Vücuttaki normal hücrelerde 23 çift kromozom bulunuyor. Bu hastalarda 22’inci kromozomda kalıtsal olmayan yapısal bir genetik bozukluk bulunur. Bozulmuş/değişmiş olan 22’inci kromozom, kan hücrelerindeki kontrolsüz artıştan ve bu bozulmuş hücrelerin yaşam sürelerinin uzamasından sorumludur. Bu gen bozukluğu sonucu ortaya çıkan yeni ürün BCR-ABL olarak adlandırılır ve KML hastalığına neden olur. Hastalığın erken dönemlerinde genellikle hastaların şikayetleri yoktur. Hastaların önemli bölümünde, başka nedenlerle başvurdukları hastanede yapılan kan testinde akyuvar sayısı yüksek çıkar. Hastalık ilerlediğinde ise yorgunluk, ateş, gece terlemesi, kilo kaybı, karnın sol tarafında kaburgalar altında dolgunluk, ağrı hissi olabilir. Son 20 yılda keşfedilen yeni ilaçlar başta olmak üzere, tıptaki ilerlemeler sayesinde KML'li hastaların yaşam süreleri, genel nüfusla kıyaslandığında aynı seviyeye gelmiştir.” Doç. Dr. Toprak ayrıca hastalığa yakalananların sigaradan uzak durması ve egzersiz yapmasının çok önemli olduğunu sözlerine ekledi. Fotoğraf: Getty Images Turkey
24.09.2018 - 09:00
ntv.com.tr
['Kanser', 'İstanbul', 'tedavi', 'lösemi']
“Kronik miyelositer lösemi erkeklerde daha sık görülüyor”
Sağlık
https://www.ntv.com.tr/saglik/kronik-miyelositer-losemi-erkeklerde-daha-sik-goruluyor,HvmxHvmVPUCRcm8c5pcOOw
Türkiye'nin çağdaş sanat galerilerinden Gama Art Gallery, Türk ve yabancı sanatçıların eserlerini New York'ta sanatseverlerle buluşturuyor.
null
Türk sanat tarihinin önemli isimlerinden ve genç kuşak sanatçılarından 'in eserleri fuarında sergileniyor.  Fuarda Gama'nın standında Bubi, Devrim Erbil, Kerem Giriş ve Onur Can Özdemir gibi Türk sanatçıların yanı sıra, Chris Calvet, David Gerstein ve Max Pepechi yabancı sanatçıların eserleri de görücüye çıkıyor. Ankaralı olan ve 2013'ten bu yana resimle uğraşan Onur Can Özdemir, çizdiği resimlerin türünü "figürativ ve duygusal sanatlar" olarak niteledi.  Özdemir, eserlerinin yurt dışında ilk kez sergilendiğini vurgulayarak, "Eğitimimi de Amerika'da almıştım dolayısıyla, ikinci evim olan Amerika'da bulunmak ve burada ülkemizi temsil etmek benim için çok gurur verici bir şey. Burada Türk sanatını tanıtmak, Türk sanatının hak ettiği değeri görmesi bizim açımızdan çok önemli" diye konuştu. Gama gibi sanatçıların yurt dışına açılmasına imkan tanıyan galerilere ihtiyaç duyulduğunu belirten Özdemir, "Yurt dışına açılmak ve global bir şekilde kendimizi tanıtmak bizim Türk ressamlar olarak eksik kalan bir yanımız. Bu eksiği tamamlamak için de sanatçıların bir araya gelmesi gerek" ifadelerini kullandı. Özdemir, Türk ressamların uluslararası sanatçılar haline gelmeleri için çalışmalar yürüttüklerinin altını çizerek, şunları söyledi: "Yüzümüzü Türkiye'ye olduğu kadar yurt dışına da çevirmek Türk sanatına yapabileceğimiz en önemli katkılardan biri. Kendi ülkemiz içerisinde kendi değerlerimizi biliyoruz. Fakat sanat Türkiye'nin değerlerini yurt dışına tanıtmanın en direkt ve en kolay yolarından birisi. Bunu yapabilmek ve bunu iyi yapabilmek için çok önemli." Özdemir kendisi gibi genç sanatçılara da yılmadan sanata emek verme çağrısında bulundu. Gama Art Gallery kurucusu ve sahibi Şule Claire Altıntaş da galerinin misyonu hakkında şöyle konuştu: "Gama, 10 senelik bir sanat galerisi. Türk çağdaş sanatçıları. Yurt dışında tanıtmayı, onları burada temsil etmeyi amaçlayıp misyon edinin bir galeri. Aynı zamanda genç sanatçılara destek olan ve aynı şekilde yurt dışındaki önemli sanatçıları da Türkiye'ye getirip, tanıtma amaçlı olan bir galeri." Daha önce 14 yıl New York'ta yaşadığını ve Art New York'un çok iyi galeri ve sanatçıları bir araya getiren kaliteli bir fuar olduğunu bildiğini belirten Altıntaş, son 2 senedir Gama'nın bu fuara katıldığını belirtti. Altıntaş, "Türk bir sanat galerisi olarak bu fuarda bulunmak, kesinlikle gurur ve mutluluk verici. Bir de aynı zamanda böyle bir fuarda genç sanatçılara da şans vermek benim için çok mutluluk verici" dedi. Fuarda eserleri sergilenen Devrim Erbil'in bir nevi "Türkiye'nin simgesi" olduğunu ve yurt dışında daha çok tanınmasını istediklerini sözlerine ekledi. New York'un Manhattan bölgesinin batısındaki Pier 94'te sergilenen eserler, 5 Mayıs'a kadar görülebilecek.
04.05.2019 - 11:25
Anadolu Ajansı
['Sanat', 'New York ', 'sanatçı']
Türk sanatçıların eserleri New York'ta
Sanat
https://www.ntv.com.tr/sanat/turk-sanatcilarin-eserleri-new-yorkta,tFhmEw88AEaJCI-0fXrjfA
Çinli bilim insanları koroner kalp hastalığının tedavisinde etkili olması beklenen saç teli kalınlığında stent geliştirdi. Mikro stentin implant tedavisinde dönüm noktası olabileceği belirtiliyor.
null
Şinhua ajansının haberine göre, Şanghay merkezli MicroPort Scientific Corporation adında bir Çinli sağlık şirketi, kalbe giden damarların daralması veya tıkanması sonucu ortaya çıkan ına yönelik, yaklaşık bir insanın saç teli inceliği olarak da ifade edilen 86 mikron kalınlığında geliştirdi. Şirketin 15 yılda geliştirdiği Firehawk adlı cihaza, ilgili hastalığı tedavi etmek için gerekli ilaçlar, lazer yardımıyla gömülerek çok küçük boyutlarda yerleştiriliyor. Bu sayede, implant yapılması sırasında ilacın cihaz içinden çıkarak dağılmasının önüne geçiliyor. Stent, istenilen dozda ilacı, hastanın kalp ve damar hastalıklarında müdahale edilmesi gereken noktaya yüksek kesinlikle iletiyor. Bunun implant tedavisinde dönüm noktası olabileceği ifade ediliyor. Yapısında polimer bir teknoloji kullanılan cihazın etkin tasarımı, implant sırasında ilacın farklı noktalara sızmasını engelleyerek olası yan etkilere meydan vermiyor. Avrupa'nın da ilgisini çeken Firehawk, 2015-16 yılları arasında İngiltere, Fransa, İspanya, Belçika, İtalya, Hollanda, Polonya, Almanya ve Danimarka'da 21 hastanede klinik deneylere tabi tutuldu. Söz konusu ülkelerden 1653 hastaya uygulanan stent implantı, başarılı sonuçlar verdi. Firehawk'ın klinik deneylerinin sonucu, geçen hafta başında dünyanın önde gelen sağlık dergilerinden The Lancet'de yayınlandı.
10.09.2018 - 12:16
Anadolu Ajansı
['Tıptaki Gelişmeler', 'Kalp', 'Kalp atışı', 'Kalp yetmezliği']
Koroner kalp hastalığı için saç teli kalınlığında stent geliştirildi
Sağlık
https://www.ntv.com.tr/saglik/koroner-kalp-hastaligi-icin-sac-teli-kalinliginda-stent-gelistirildi,-9BQ3-YUhU6gba5xJeY3EQ
Adana'da düzenlenen operasyonda 255 litre sahte rakı ele geçirildi.
null
Adana İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri, kaçak alkol satışı yapanlara yönelik çalışmalarını sürdürüyor. Merkez Seyhan ilçesi Sucuzade Mahallesi'nde belirlenen adrese düzenlenen operasyonda 255 litre sahte rakı ele geçirildi. Polis ekiplerince bir şüpheli gözaltına alındı.
01.08.2019 - 10:44
Anadolu Ajansı
['Türkiye', 'Polis Adliye', 'Adana']
Adana'da sahte içki operasyonu
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/adanada-sahte-icki-operasyonu,V9eyLv8FWUyeA4L5epECAg
Atiker Konyaspor Teknik Direktörü Aykut Kocaman, Fenerbahçe maçı sonrası basın açıklamasında bulundu.
null
Atiker Konyaspor Teknik Direktörü Aykut Kocaman, penaltı gölünden sonra dengelerin değiştiğini söyledi. Fenerbahçe'nin mutlak kazanmak için sahaya çıktığını anlatan Kocaman, ''Bu durum maçın ilk 30 dakikalık bölümüne etki edecekti. Oyun stratejimizde bunun üstüne kuruluydu. Fenerbahçe oyunu bizim tarafımıza yıkmaya çalışacaktı. Maç tamamen böyle başladı. Bizim de buna karşı yapmamızın gereken şey onları bu süreçte kalelerine itecek durumu yaratmaktı. Aslında penaltıya kadar bu düşünce etrafında gelişti. Oyundaki ritmi yakalamaya başladığımız, Fenerbahçe'nin özellikle istekli halinin hızını düşürmeye başladığımız anlarda gelen penaltı golünden sonra dengeler bir anda değişti. O andan itibaren biraz şok olmamıza rağmen sonra toparlamaya başladık ama ilk yarı etkili hale getiremedik.'' dedi. Aykut Kocaman, verilen ve verilmeyen penaltıların oyunun ritmini değiştirdiğini belirterek şöyle devam etti: ''İkinci yarı oyuncu değişilikleriyle beraber kontrolü tamamen ele aldık. Fenerbahçe'yi kendi sahasına doğru ittik. Ancak çok doğru oynarken ceza sahasına girişler ve girişler konusunda çok becerikli olduğumuz söyleyemem. Fenerbahçe gibi bir takımı kendi sahasına hapsederek oynayabilmek kolay değil. Bir tane korner pozisyonu dışında pozisyon vermeden de oynamak kolay değil. Maça damga vuran en önemli şey verilen penaltılarla verilmeyen penaltılar arasındaydı. Maçın ritmini gidişatını son derece değiştirdiğini düşünüyorum.'' Bir gazetecinin "Bir de istemeseniz de en ufak bir kötü gidişatta Fenerbahçe ile adınız anılıyor? 'Aziz Yıldırım'ın olduğu yerde ben olmam' diye ifadeniz var mı?" sorusun üzerine, "Böyle bir ifadem yok. Böyle bir ifade kullanılmaz. Kullanılacak bir ifade değil. Bana pek uygun bir ifade değil. Olayları mümkün olduğu kadar akıl çerçevesi içerisinde değerlendirmeye çalışıyorum. Duygularımı işin içne katmadan. Adımın anılması çok anormal de bir şey değil. Doğal bir süreç fazla da bişey söylemeyeyim." diye konuştu.
25.10.2016 - 04:36
DHA
['Spor', 'Futbol', 'Konyaspor', 'Fenerbahçe']
Aykut Kocaman'dan 'Aziz Yıldırım' açıklaması
Spor
https://www.ntv.com.tr/spor/aykut-kocamandan-aziz-yildirim-aciklamasi,OoPctAKuYEuEzxazQ-oiog
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Türkiye'nin siviller konusunda hassasiyetinin olduğunu ifade etti. Çavuşoğlu Doğu Guta'daki kuşatmaya ilişkin, "Terör bahanesiyle sivillerin öldürülmesine karşıyız" dedi.
null
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Kazakistan'ın başkenti Astana'da Rus ve İranlı mevkidaşlarıyla bir araya geldi. Suriye konulu görüşmenin ardından Çavuşoğlu, Sergey Lavrov ve Cevad Zarif birlikte basın açıklaması yaptı.  Soruları yanıtlayan Çavuşoğlu, "Siviller konusunda her yerde siviller konusunda hassasiyetimiz var. Doğu Guta'da terör bahanesiyle sivillerin öldürülmesine karşıyız. Sivillerin etkilenmemesi gerekiyor. Siviller konusunda herkesin azami hassasiyet göstermesi gerekiyor" ifadelerini kullandı.  Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, Doğu Guta'da 12 bin sivilin tahliye edildiğini ve sivillerin bölgeden ayrılmaa devam ettiğini söyledi. Lavrov çifte ajan Sergey Skripal'in zehirlenmesine ilişkin, "Henüz herhangi bir şekilde kanıt sunamadılar. ABD'nin yaptırımlarına kayıtsız kalıyoruz. Biz hiçbir zaman onların propaganda seviyesine düşmeyeceğiz. Biz resmi bir şekilde İngiltere'den bu konuda atılan adımlara ilişkin adımları istedik. Zehirlenen ajandan da bilgi alınmalı" dedi.
16.03.2018 - 10:11
ntv.com.tr
['Dünya', 'Rusya', 'Mevlüt Çavuşoğlu', 'Astana', 'İran']
Astana'da Suriye toplantısı
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/astanada-suriye-toplantisi,UIIZj2l9TE6ExJ8vZbT6Gw
Kapatılan DTP'nin Genel Başkanı Ahmet Türk'e yumruklu saldırıda bulunan sanık İsmail Çelik'i azmettirdikleri iddia edilen 6 kişi gözaltına alındı.
null
Polise başvuran ve çeşitli suçlardan sabıkalı olduğu belirtilen İsmet Y, olay öncesi sanık İsmail Çelik'i bazı kişilerle konuşurken gördüğünü söyledi. Bu kişilerin Çelik'i, saldırı için azmettirdiğini öne süren İsmail Y'nin ihbarı üzerine adı geçen 6 kişi gözaltına alındı. ''İfadelerine başvurulmak üzere'' gözaltına alındıkları belirtilen söz konusu kişilerin sanığın babası Ali Ç, çalıştığı kahvehane sahibi Kazım T, arkadaşları Savaş A, Mehmet K, Ufuk D. ve Adil T. olduğu öğrenildi.
20.05.2010 - 12:30
Anadolu Ajansı
[]
Ahmet Türk'e yumruğa 6 gözaltı daha
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/ahmet-turke-yumruga-6-gozalti-daha,CM7dhZReX0eP2gxVz0V9zw
- Bordo-mavililer, günü çift antrenmanla tamamladı
AA
TRABZON (AA) - Trabzonspor, Spor Toto Süper Lig'de yeni sezon öncesi hazırlıklarını çift antrenmanla sürdürdü. Bordo-mavililer, teknik direktör Ünal Karaman yönetiminde Mehmet Ali Yılmaz Tesisleri'nde akşam antrenmanı gerçekleştirdi. İdmana, ülke milli takımlarında bulunan Caleb Ekuban ile Obi Mikel'in yanı sıra, izinli olan Yusuf Yazıcı, Abdülkadir Ömür, Uğurcan Çakır, Hüseyin Türkmen, Filip Novak ve Zargo Toure katılmadı. Tedavilerine devam edilen Majid Hosseini ile Ogenyi Onazi ise takımdan ayrı çalıştı. Bordo-mavili futbolcular, antrenmanda pas çalışmasının ardından dar alan oyunları üzerinde durdu. Trabzonspor, yarın yapacağı çift antrenmanla hazırlıklarına devam edecek.
9 Temmuz 2019 Salı, 20:45
cumhuriyet
null
Trabzonspor'da yeni sezon hazırlıkları
futbol
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/futbol/1479124/Trabzonspor_da_yeni_sezon_hazirliklari.html
Anayasa değişikliğiyle ilgili olarak gündemde en çok tartışılan maddeler Anayasa Mahkemesi ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurumu’nun yapısını değiştirmeyi ön gören düzenlemeler. Peki bu iki maddede ne var?
null
Referanduma gidecek olan Anayasa değişikliğinde özellikle iki madde üzerinde yapılacak değişiklikler tartışmaların merkezinde yer alıyor. Bu iki madde Anayasa Mahkemesi’nin ve Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun yapısını yeniden belirliyor. Anayasa Mahkemesi’nin yapısını düzenleyen 146. madde’ye iki bölüm eklenmesi ön görülüyor. Bunlardan ilki; “Türkiye Büyük Millet Meclisi; iki üyeyi Sayıştay Genel Kurulunun kendi başkan ve üyeleri arasından, her boş yer için gösterecekleri üçer aday içinden, bir üyeyi ise baro başkanlarının serbest avukatlar arasından gösterecekleri üç aday içinden yapacağı gizli oylamayla seçer.” İkinci bölüm ise; “Anayasa Mahkemesi üyeleri aslî görevleri dışında resmi veya özel hiçbir görev alamazlar.” Bu arada Anayasa Mahkemesi’nin incelemesi ardından, “her boş üyelik için, bir üye ancak bir aday için oy kullanabilir” ve “her bir baro başkanı ancak bir aday için oy kullanabilir” ibareleri çıkarıldı. Anayasa Mahkemesi üyelerinin görev sürelerini ve üyeliklerini düzenleyen 147. maddenin ise şu şekilde düzenlenmesi ön görülüyor; “Anayasa Mahkemesi üyeleri oniki yıl için seçilirler. Bir kimse iki defa Anayasa Mahkemesi üyesi seçilemez. Anayasa Mahkemesi üyeleri altmışbeş yaşını doldurunca emekliye ayrılırlar. Zorunlu emeklilik yaşından önce görev süresi dolan üyelerin başka bir görevde çalışmaları ve özlük işleri kanunla düzenlenir.” Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 148. maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinin sonuna “ve bireysel başvuruları karara bağlar” ibaresi, üçüncü fıkrasındaki “Cumhurbaşkanını,” sözcüğünden sonra gelmek üzere “Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanını,” ibaresi eklenmiş, beşinci fıkrası “Yüce Divan kararlarına karşı yeniden inceleme başvurusu yapılabilir. Genel Kurulun yeniden inceleme sonucunda verdiği kararlar kesindir.” şeklinde değiştirilmiş, maddeye ikinci fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkralar ve üçüncü fıkradan sonra gelmek üzere “Genelkurmay Başkanı, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanları ile Jandarma Genel Komutanı da görevleriyle ilgili suçlardan dolayı Yüce Divanda yargılanırlar.” şeklinde yeni bir fıkra eklenmiştir. Ayrıca maddeye, “Başvuruda bulunabilmek için olağan kanun yollarının tüketilmiş olması şarttır. Bireysel başvuruda, kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlarda inceleme yapılamaz” kısmı eklenmesi ön görülüyor. Anayasa Mahkemesi’nin yapısını düzenleyen 149. maddeye ise şu paragraflar ekleniyor; “Anayasa Mahkemesi, iki bölüm ve Genel Kurul halinde çalışır. Bölümler, başkanvekili başkanlığında dört üyenin katılımıyla toplanır.” “Siyasî partilere ilişkin dava ve başvurulara, iptal ve itiraz davaları ile Yüce Divan sıfatıyla yürütülecek yargılamalara Genel Kurulca bakılır, bireysel başvurular ise bölümlerce karara bağlanır.” “Anayasa Mahkemesi Yüce Divan sıfatıyla baktığı davalar dışında kalan işleri dosya üzerinde inceler. Ancak, bireysel başvurularda duruşma yapılmasına karar verilebilir.” “Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısından sonra kapatılması istenen siyasî partinin genel başkanlığının veya tayin edeceği bir vekilin savunmasını dinler.” Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun yapısını düzenleyen 159. maddeye 5 paragraf eklenmesi düşünülüyor. Bu beş paragraf; “Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, mahkemelerin bağımsızlığı ve hâkimlik teminatı esaslarına göre kurulur ve görev yapar. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu yirmiiki asıl ve oniki yedek üyeden oluşur; üç daire halinde çalışır.” “Cumhurbaşkanı tarafından seçilen üyelerin görev süreleri dolmadan Kurul üyeliğinin boşalması durumunda, boşalmayı takip eden altmış gün içinde, yeni üyelerin seçimi yapılır. Diğer üyeliklerin boşalması halinde, asıl üyenin yedeği tarafından kalan süre tamamlanır.” “Kurulun, Adalet Bakanı ile Adalet Bakanlığı Müsteşarı dışındaki asıl üyeleri, görevlerinin devamı süresince; kanunda belirlenenler dışında başka bir görev alamazlar veya Kurul tarafından başka bir göreve atanamaz ve seçilemezler.” “Hâkim ve savcıların görevlerini; kanun, tüzük, yönetmeliklere ve genelgelere (hâkimler için idarî nitelikteki genelgelere) uygun olarak yapıp yapmadıklarını denetleme; görevlerinden dolayı veya görevleri sırasında suç işleyip işlemediklerini, hal ve eylemlerinin sıfat ve görevleri icaplarına uyup uymadığını araştırma ve gerektiğinde haklarında inceleme ve soruşturma işlemleri, ilgili dairenin teklifi ve Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkanının oluru ile Kurul müfettişlerine yaptırılır. Soruşturma ve inceleme işlemleri, hakkında soruşturma ve inceleme yapılacak olandan daha kıdemli hâkim veya savcı eliyle de yaptırılabilir.” “Adalet Bakanlığının merkez, bağlı ve ilgili kuruluşlarında geçici veya sürekli olarak çalıştırılacak hâkim ve savcılar ile adalet müfettişlerini ve hâkim ve savcı mesleğinden olan iç denetçileri, muvafakatlerini alarak atama yetkisi Adalet Bakanına aittir.” Anayasa Mahkemesi referandum paketini incelerken iktisat ve siyasal bilimler dallarında görev yapan öğretim üyleri ile üst kademe yöneticilerin kurul üyeliğine aday olmasını ön gören kısımları metinden çıkarttı. Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Serap Yazıcı, Anayasa metnindeki değişikliklerle ilgi daha önceden ntvmsnbc'ye verdiği röportajda şu görüşlerini dile getirmişti: "TBMM’ye Anayasa Mahkemesi’ne sadece 3 üyeyi seçme yetkisinin tanındığını görüyoruz. Üstelik bu üç üyeyi de doğrudan doğruya seçmeyecektir TBMM. Sayıştayın ve baro başkanlarının gösterecekleri adaylar arasından seçecektir. Gene teklif metnine göre TBMM bu yetkiyi nitelikli oy çoğunluğu ile değil basit oy çoğunluğu ile kullanabilecektir. Bunu mahsurlu görüyorum. Anayasa Mahkemesi üyeliği önemli bir pozisyonu ifade ediyor, yani parlamentodaki iktidar çoğunluğunun bu seçimi gerçekleştirmesi isabetli değildir. Mutlaka iktidar ve muhalefet partilerinin üzerinde uzlaşabileceği kişiler seçilmelidir ki, Mahkemenin de sahip olduğu yetkileri tarafsızlık çerçevesinde kullanabileceğinin garantisi temin edilmiş olsun. Dolayısıyla bu açıdan farklı. Teklif metni Anayasa Mahkemesi’nin mevcut 11 üyesi ile 4 yedek üyesinin muhafazasını öngörüyor. Dört yedek üyenin asıl üye statüsüne yükseltilmesini öngörüyor ve görev sürelerinin halen emeklilik yaşı olan 65 yaşa erişinceye kadar süreceğini öngörüyor. Fakat yeni üyeler bakımından 12 yıllık süre sınırı getiriyor. Bu tabii olumlu. Çünkü dünyadaki standartlarda 9 ile 10 yıl arasında görev süresi sınırlandırılmakta. Ancak mevcut üyeler için bu sürenin öngörülmemesi ve onların 65 yaşlarına kadar statülerinin korunacak olması sakıncalı. Bu şu anki Mahkeme kompozisyonunun uzun süre devam edeceğini gösteriyor. HSYK’na gelince,... şu anda teklif metni kurulun yapısını çok önemli ölçüde değiştiriyor. Kurulu üç daireli hale getiriyor ve her dairenin belirli görevleri var. Bu dairelerin çalışmalarına Adalet Bakanı katılamayacaktır, Adalet Bakanı’nın pozisyonu sembolik bir pozisyondur. Dolayısıyla metnin Adalet Bakanı’nı muhafaza ediyor olmasını sorunlu bulmuyorum. Ancak parlamentoya üye seçme yetkisini tanımamış olmasını problemli ve eksik bir boyut olarak değerlendiriyorum." Marmara Üniversitesi Anayasa Profesörü İbrahim Kaboğlu ise Anayasa paketinin ilk teklif edildiği zaman ntvmsnbc'ye verdiği mülakatta şunları söylemişti: "HSYK ile Anayasa Mahkemesi’nin yeniden yapılandırılmasını yıllar yılı hepimiz savunuyoruz ama burada iki önemli çelişki var. Birincisi bu kurulların düzenlenmesi diğer iki devlet erkine dokunulmaksızın yapıldı. Oysaki anayasa revizyonu iç tutarlılık ve bütünlük bakımından diğer iki devlet erkiyle birlikte ele alınması gerekirdi. Yasama ve yürütmedeki eksiklikleri, aksaklıkları da gözden geçirip, onlarla birlikte yapılmalıydı. Birincisi bu yapılmadı.Deniyor ki, Almanya’da Anayasa Mahkemesi üyeleri Parlamento tarafından seçiliyor. Doğru, ama orada Parlamento iki kanatlıdır. Bizde Millet Meclisi’nin yanında senatonun kurulması akla bile gelmiyor. Öyle ya Anayasa Mahkemesi’ni çok daireli yapma konusunda radikal bir dönüşüm öngörüyorsunuz eğer, peki Avrupa ülkelerinin çoğunda mevcut olan senatoyu kurmayı neden aklınızın ucundan geçirmiyor sunuz? Bu iç tutarlılık bakımından ciddi bir sorgulamadır. Bu bakımdan demek ki; yasama, yürütme ve yargı bütünlüğüyle düşünülmemiş. Denmiş ki, HSYK ile Anayasa Mahkemesi’ni yeniden düzenlersek yargı yola girer. Bir an için varsayalım ki onlar yeniden düzenlenirse yargı yola girecek. Ancak onların yeniden düzenlenmesinde ne yapmak gerekiyor; şikayet ettiğimiz 1982’nin kırılması, aşılması, ileriye götürülmesi gerekiyor. Bu kurumların yapılarının genişletme anlamında 1982 Anayasası’nın çerçevesi kırılıyor fakat esasen aranması gereken yasama, yürütme ve yargı dengesi çerçevesinde bu kez yürütmeye 1982 çerçevesinden daha fazla ağırlık tanınıyor."
31.08.2010 - 13:35
null
[]
Referandum sonucunu belirleyecek 2 madde
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/referandum-sonucunu-belirleyecek-2-madde,BsO2NswuA0O4dPtnXpnaTw
ABD hükümetinin ülkeye yasa dışı yollarla giren çocuk göçmenleri gözaltında tutmak için askeri alanlarda yaklaşık 3 bin kişilik yeni tesisler açmayı planladığı bildirildi.
null
Mültecileri Yerleştirme Ofisi (ORR) Sözcüsü Mark Weber, çocuklar için açılacak yeni tesisler hakkında bilgi verdi. Weber, Teksas, Carrizo Springs’te, devletin bir zamanlar petrol sahası çalışanlarına kiraladığı sınıra yakın bir komplekste bin 600 göçmen gencin tutulacağı yeni bir acil durum tesisi yapılacağını belirtti. ORR’nin yeni gelecek göçmen çocuklar için yeni yerler açması gerektiğini söyleyen Weber, “Bu çocuklarla ilgilenmek bizim için yasal zorunluluk. ORR'nin her zaman sağladığı gibi barınak, yiyecek ve su hizmetlerine sahip olacaklar.” ifadelerini kullandı. ORR’nin ayrıca Georgia, Montana ve Oklahoma eyaletlerindeki ordu ve hava üslerinde bin 400 göçmen çocuğun kalacağı ek barınaklar kurmayı planladığı kaydedildi. Yeni tesislerin tümü geçici acil durum barınağı olarak değerlendirileceği için çocuk refahı lisans şartlarına tabi olmayacakları bildirildi. İnsan hakları savunucuları ise bu tür tesis ve hizmetlerin genellikle yetişkinler için uygun olduğuna işaret ederek yeni tesisler açma girişiminin cezalandırıcı olduğunu iddia ediyor. Geçen hafta hükümet, çoğu Guatemala, Honduras ve El Salvador’dan rekor sayıda sınıra ulaşan refakatsız çocukların ekonomik maliyeti nedeniyle gözaltında tuttuğu yaklaşık 13 bin 200 okul çağındaki göçmen çocuğa yönelik İngilizce ve diğer hukuki servis programlarını kaldırdığını duyurmuştu. Mülteci avukatları da hükümetin gözaltında tuttuğu göçmen çocuklara eğitim ve insani şartları sağlamak zorunda olduğunu savunarak, hükümetin bu tutumunun Flores Anlaşması'na aykırı olduğunu söyledi. Mayıs ayında sınır muhafızlarının yalnız seyahat eden 11 bin 507 çocuğu yakaladığı ve sınırı ebeveynleri olmadan geçen bu çocukların çoğunun, Orta Amerika'daki şiddet ve yolsuzluktan kaçtıkları kaydedildi.
07.06.2019 - 20:09
Anadolu Ajansı
['Dünya', 'ABD', 'Göçmen']
ABD çocuk göçmenler için yeni tesisler kuruyor
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/abd-cocuk-gocmenler-icin-yeni-tesisler-kuruyor,kyrThk3xT0eHH0L8bhJ_yg
Ankara Büyükşehir Belediyesi, yeni eğitim ve öğretim yılının başlayacağı 19 Eylül Pazartesi günü, trafik yoğunluğunu önlemek amacıyla sabah saatlerinde iş makinelerini trafiğe çıkarmayacak.
null
Ankara Büyükşehir Belediyesi'nden yapılan yazılı açıklamada, eğitim öğretim yılının ilk ders zilinin çalacağı 19 Eylül günü araç trafiğinin her zamankinden daha yoğun olacağı düşüncesiyle bazı önlemler alındığı bildirildi. Bu kapsamda, Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Daire Başkanlığı, Çevre Kontrol ve Koruma Daire Başkanlığı ile Kent Estetiği Daire Başkanlığına ait kamyon, iş makinesi gibi araçların sabah 06.00 ile 10.30 saatleri arasında trafiğe çıkarılmayacağı belirtildi. Açıklamada, ilk gün okula gidişlerde servislerin hizmet vermediği, velilerin genellikle çocuklarını kendi imkanları ve özel araçlarıyla okula bırakmak zorunda kaldıkları hatırlatılarak, şu değerlendirmede bulunuldu: "Trafiğe ek yük getirecek bu durumu bir nebze de olsa rahatlatmak amacıyla alt ve üstyapı çalışmalarında kullanılan belediyeye veya belediyeye iş yapan taşeron firmalara ait ağır araçlar belirtilen saatlerde trafiğe sokulmayacak. Böylece eğitimin ilk gününde Büyükşehir Belediyesi, trafiğin rahatlamasına katkı sağlamış olacak."
17.09.2016 - 14:41
Anadolu Ajansı
['Türkiye']
Ankara'da "okul" trafiğine önlem
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/ankarada-okul-trafigine-onlem,G4MtyCIlJ0Wfz-4umml_-w
Obama'nın yayınlanmasını istemediği fotoğrafların daha kötü işkence görüntüleri içerdiğini yazan İngiliz gazetesine, ABD'den sert tepki geldi.
null
Beyaz Saray, Iraklı tutuklulara tecavüz ve cinsel taciz fotoğraflarının bulunduğu yolundaki haberi yayımlayan İngiliz gazetesini sert dille eleştirdi. Beyaz Saray sözcüsü Robert Gibbs de ABD Savunma Bakanlığı gibi, fotoğraflarda tecavüz ve cinsel taciz görüntülerinin yer aldığını yalanladığı açıklamasında, ''Şampiyonlar Liginin bir maçının sonucu için bir İngiliz gazetesini açarım, ama ciddi haberleri okumak için İngiliz gazetelerin ilk tercihim olacağından emin değilim'' ifadesini kullandı. Gibbs, söz konusu fotoğraflarda, makalede bahsi geçen sahnelerin yer almadığını da kaydetti. İngiltere'de yayımlanan Daily Telegraph gazetesi, Amerikalı emekli bir generalin bu yöndeki iddiasının yer aldığı bir makale yayımlamıştı. Irak'ta bulunan Ebu Garib cezaevindeki kötü muamele konusunda 2004 yılında soruşturma yürüten Emekli Tümgeneral Antonio Taguba, Telegraph gazetesindeki makalesinde, fotoğrafların ''işkence, taciz, tecavüz ve her türden ahlaksızlığı'' gösterdiğini öne sürmüştü. ABD Savunma Bakanlığı sözcüsü Bryan Whitman ise gazetenin ''doğruları elde etme konusunda yeteneksizlik'' gösterdiği yönünde bir açıklama yapmıştı. ABD Başkanı Barack Obama, daha önce söz vermesine rağmen bu fotoğrafların özellikle de bu zamanda yayımlanması istemiyor ve bunları yayımlamanın Amerikan güçlerini tehlikeye atmanın yanı sıra Irak ve Afganistan gibi yerlerde ABD'nin işini daha da zorlaştıracağına inanıyor.
29.05.2009 - 10:23
Anadolu Ajansı
[]
Beyaz Saray İngiliz gazetesine çattı
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/beyaz-saray-ingiliz-gazetesine-catti,B3SI8rSkQkS5jO4dQnCrJQ
Beşiktaş Kulübü Başkanı Fikret Orman, “Stadı yapamayacaklar' denilen stadın hep beraber içerisinde bulunuyoruz. Şimdi de 'niye bu kadar hızlı açmaya çalışıyorsun' diyorlar. Finansman ve maneviyattan dolayı böyle. Artık stadın açılmasıyla birlikte aşağı doğru borçlarda inişe geçilecektir” dedi.
null
Siyah-beyazlı kulüpte bugün gerçekleşen Divan Kurulu toplantısında açıklamalarda bulundu. Siyah-beyazlı taraftarların merakla beklediği 'nın açılış tarihi hakkında Fikret Orman ipuçları verdi. Pazartesi günü bir yönetim kurulu toplantısı yapacaklarını dile getiren Fikret Orman, bu toplantının ardından önümüzdeki hafta yapacakları basın toplantısıyla Vodafone Arena'nın açılış tarihini açıklayacaklarını ifade etti. Başkan Fikret Orman'ın stat açılışıyla ilgili açıklamaları şöyle: "2 sene 2 ayda stadın yapımında buralara kadar geldik. Burası 1100-1200 daire büyüklüğünde bir yer. Çok zor şartlarda inşaat alanı. Malzeme girmesi çıkması çok zor. Etrafından her gün 250 bin araç çıkmaktadır. Önümüzdeki hafta ne zaman açacağımızı açıklayacağız. Pazartesi son nihai toplantı yapacağız ve gün olarak ne zaman açacağımızı açıklayacağız. En kısa zamanda takımımızı buraya getirmek istiyoruz. Sayılı günler kaldı. Çatı kapanmaya başladı. Ayın 15’i gibi çatı kapanma işlemi bitmiş olacak. Çim ise uygulandıktan sonra kalkmayacak. Rahat olun. İç alandaki inşaat çalışmaları ve koltuk çalışmaları devam ediyor. Dış cephe ve peyzaj alanlarında sıkıntı var ama büyükşehir destek veriyor. Sonuna doğru geldi. Çok güzel restoranlar yapıyoruz. Düğün salonu yaptık. Düğünler de yapılacak." ’nda gerçekleşen divan da Başkan Orman, “Bugünkü konuşmamda olabildiğince son 3 ayda yaptıklarımız hakkında bilgi vermeye ve açıklık getirmeye çalışacağım. 26 Mart 2012 yani 1 ay sonra 4 seneyi doldurmuş olacağız. Göreve geldiğimiz dönemde Beşiktaş’ın o günkü halini hatırlıyorsunuz. Yayın, tribün, sponsorluk, mağaza ve diğer gelirlerimiz var. Zaten yayın gelirlerimiz temlikliydi ve hala temlikli. Stat gelirimiz olmadığı gibi giderimiz fazla, kira ödüyoruz. Bizim oynadığımız zamanlarda statlara kira ödediğimiz için. Sponsorluk gelirlerimizden kullanılmış olanlar vardı ve sonradan yaptıklarımız var. 80 milyon dolar gelirimiz varken 140 milyon dolar giderimiz var. Zaten bunun 80 milyon doların 50 milyon doları da temlik edilmiş. 328 milyon dolar bir borç ile Beşiktaş Kulübü’nü aldık ve bunu onaylattık. Küçülerek borç yükünün altından kalkılması mümkün değildi. Büyüyerek bunun altından çıkmak zorundaydık. Yatırımlarını yaparak 80 milyondan 250 milyon dolar seviyelerine getirmemiz lazımdı. Bizim de yapmış olduğumuz buydu” ifadelerini kullandı. Yatırım yapmaya gayret ettiklerini dile getiren Orman, “Beşiktaş’ın 110 senelik yapılan yatırımın toplamından daha fazla yatırım yaptık. Fulya ve Akaretler'de kat karşılığında yapılmış yatırımlardır. Beşiktaş’ın büyüme trendinin artık sonuna gelinmiştir. Artık stadın açılmasıyla birlikte aşağı doğru borçlarda inişe geçilecektir. Biz geldiğimizde borçlara alınan avanslara yazılmamaktadır. Bizim satmış olduğumuz kombine stadımız açılmadığı için borç hanesinde durmaktadır. Stat için avans aldıysak borç hanesinde yazılmıştır. Bizden önce böyle yapılmadı. 'Stadı yapamayacaklar' denilen stadın hep beraber içerisinde bulunuyoruz. Şimdi de 'niye bu kadar hızlı açmaya çalışıyorsun' diyorlar. Finansman ve maneviyattan dolayı böyle. Bu stadı bitmek istememdeki ana sebeplerinden biri de büyüklerimizin sağlığında bu stadı görmek istemesinden dolayıdır. Vefat eden ağabeylerimizin, babamızın, Süleyman ağabeyin bu stadı görmesini isterdim. Bir an evvel açalım da aramızdaki büyüklerimize ve hepimize Allah bu stadı görmeyi nasip etsin. Stadı bir an evvel bitirmek istememdeki diğer sebep de borç trendinin azalması için stadın açılması lazım. Finansal Fair-Play nedeniyle Avrupa’ya gidemedik. Bir anlaşma yaptık. Şimdi rakibimiz de bir anlaşma yapıyor. Bu stat açılacak ki borçlarımız düşüşe geçsin, sponsorluklar başlasın, kasamıza para girsin” açıklamalarında bulundu. Fikret Orman, stadın açılması olayını seçim malzemesi olarak kullandığı şeklinde çıkan haberler hakkında ise “Alakası yok. Bu stada bir an evvel dönmek istiyoruz ki Beşiktaş, şampiyonluğunu bu statta kutlasın. Bu stat hepimizin özverisiyle yapılmıştır. Bize güvenen herkesten Allah razı olsun. Demir mevzuları konuşuluyor, bunlar ayıp şeyler. Yaşar Kaptan Çebi’den de Allah razı olsun. Ne para ne bir şey sormadı. Bize destek olan herkese teşekkür ediyorum” dedi. Fikret Orman, geldiklerinde sene başına 55 bin forma satıldığını ifade ederek, “Şu anda 300 bini geçmiş durumdayız. 400 binin üzerine çıkacak gibi gözüküyor. Stat mağazası olmadan yapılan satıştır. İnanılmaz rakamdır. Çünkü normalde satışların yüzde 40’ı stat mağazasından yapılır” diye konuştu. “110 senede yapılandan daha fazla sponsorluk geliri elde ettik” diyerek yönetim olarak başarılı olduklarını işaret eden Orman, “Beşiktaş’a yatırım yapan sponsorların hepsi Beşiktaş’tan memnundur. Hiç merak etmeyin stadın bitmesinden sonra çok önemli işlere imza atacağız. Şu anda 237 milyon doların üstünde anlaşma yapmış durumdayız. Rakiplerimizin hepsinin toplamından fazla sponsorluk geliri elde ediyoruz” açıklamalarında bulundu. Beşiktaş Başkanı Fikret Orman, “Ümraniye Tesisleri’nin bu yaz yatırımlarını bitirmiş olacağız. 6 milyon TL yatırım yaptık ve bu yaz da 5 milyon TL yatırım daha yapacağız. Fulya Hakkı Yeten Tesisleri’ni çok önemsedim. Şan Ökten Tesisleri’ni yıktık. Yakında inşaatına başlayacağız. Akatlar’da yeni bir sosyal tesis yapıyoruz. Oranın ismini Akatlar Mehmet Üstünkaya Tesisi yapacağız. Çok emekleri vardır. İnşaatı devam ediyor. 5 milyon TL’nin üzerinde bir yatırım yapılacak. Haziran ayı gibi açacağız. Ben veya kim seçilirse açacak. Beşiktaş, vefası olan bir kulüptür. Pendik’te bir tesis yapıyoruz. Oraya da Gazi abimizin ismini vereceğiz. Büyüklerimizi unutmayacağız ve her yaptığımız yere isimlerini vereceğiz. Bir sosyal tesis de Bakırköy’de yapacağız. Bakırköy, Beşiktaş ve Pendik’te sosyal tesislerimiz olacak” ifadelerini kullandı. Öte yandan Başkan Orman, Bolu’da bir kamp tesisleri yapacakları müjdesini de verdi. “Bolu’da 32 bin 991 metre kare bir arazi satın aldık” diyerek sözlerine başlayan Fikret Orman, “Kamp tesisi yapacağız. Tapusunu aldık. Tapusu Beşiktaş’a ait olan bir tesis olacak. Bütün branşlarımız yaz kamplarını orada yapabilecek. Senelerdir Avrupa’ya gidiyoruz ve 350 bin Euro civarında kamp parası istiyoruz. Rakibimiz de orada yatırım yaptı biz de yapıyoruz. Orada bir oteli 20 seneliğine kiraladık. Bu otelin haricinde otele ait 2 futbol sahası ve kayak merkezi var. 15 bin 500 TL’ye kiraladık” açıklamalarında bulundu. Kongre üyeleri karşısında üyelik hakkında da bilgiler veren Başkan Orman, “7 bin 500 kişiyi üye yaptık. Tüzük gereği belirli periyotlarla üye yapabiliyorsunuz. Bekleyen üyelik sayısı 670 kişi. Mart ayında yeni üyelikler yapabileceğiz. Artık yapabileceğin en maksimumunu yaptık. Atık aidatın da artmasını istiyoruz” dedi. Beşiktaş’ta mayıs ayında yapılacak seçimli kongrede aday olacağını açıklayan Fikret Orman, şöyle konuştu: “Mayıs ayında yapılan kongreye adayım. Yürekli arkadaşlarımı alkışlayın. Hepsinden Allah razı olsun. Bir gün beni satmadılar. Hep yanımda oldular. Bazı zaman kızdırdıklarımız oldu ama hep beraber cami için mücadele ettik.”
27.02.2016 - 13:34
İHA
['Futbol', 'Spor']
Orman: ‘Yapamayacaklar’ denilen stadın içerisinde bulunuyoruz
Spor
https://www.ntv.com.tr/spor/orman-yapamayacaklar-denilen-stadin-icerisinde-bulunuyoruz,bbYGYI4Yd0CDz4jfCoN57A
Çiğnemeden dağılacak, 35 mm olacak!
null
Türk Standartları Enstitüsü ( ) ve baklavacılar, baklava standardına ilişkin uzun süredir yürüttükleri çalışmayı tamamladı. Standarda uygun baklava, ağızda çiğnemeden dağılacak, boğazı yakmayacak. Baklavanın yüksekliği 35 milimetre olacak. Baklavaya, fıstık görüntüsü vermek için bezelye tozu katılamayacak. Kamuoyuna bugün açıklanması beklenen baklava standardı tasarısına HABERTÜRK ulaştı. İşte o standartlar: Türk baklavası çeşitleri, geleneksel baklava, havuç dilimi, şöbiyet, bülbül yuvası, sarığı burma, fıstık dolaması, dürüm, hünkar, padişah, sütlü nuriye gibi adlarda olacak. Türk baklavasında; sert buğday unu, yumurta, tuz ve sudan oluşan sert hamur kullanılacak. Hamur, buğday nişastası ile açılacak ve eritilmiş tereyağı ile kaplanacak. Arasına kaymak, fıstık, ceviz, fındık ya da badem içi katılacak. Baklavaya toz şekerden yapılan şerbet ilave edilecek. Baklava altın sarısı renkte olacak. Koyu renk olmayacak. Ton farkı bulunmayacak. Fıstıklıysa zümrüt/çimen yeşili olacak. Ağızda donmayacak, kaplama yapmayacak. Ağızda ve dişlerde hissedilmeyecek, boğazı yakmayacak. Ağızda dağılıp eriyecek. Baklavanın çeşni oranı, baklavanın milimetresinde en az yüzde 10 olacak. Baklavaya yeşil görünüm kazandırmak için kurutulmuş bezelye tozu, ıspanak püresi gibi harici maddeler katılamayacak. -Bir dilimin yüksekliği en az 35 mm -Şöbiyet, fıstık dolması, padişah, hünkâr ve sütlü nuriyede yükseklik 25.. -Tepsi içinde her bir dilimin eni boyu aynı ölçüde olacak. -Baklavanın arasına serilen çeşninin iriliği, en çok yüzde 5'i 3 mm'lik kare delikli elekten geçecek şekilde olacak.
18.02.2015 - 03:34
haberturk
['tse', 'baklava', 'standart', 'deniz çiçek', 'türk standartları enstitüsü']
TSE ve baklavacılar baklavanın standartlarını belirledi
Alışveriş
https://www.haberturk.com/ekonomi/alisveris/haber/1044352-tse-ve-baklavacilar-baklavanin-standartlarini-belirledi
Fenerbahçe'de milli takım kamplarında oldukları için takıma geç katılan futbolcular sağlık kontrolünden geçti.
null
Gökhan Gönül, Mehmet Topal, Michal Kadlec ve Miroslav Stoch Göztepe Medical Park Hastanesi’nde sabah saatlerinde sağlık kontrolünden geçti. Kan değerlerine bakılan futbolcular, daha sonra solunum ve efor testlerinden geçtiler. Futbolcuların göz, kulak burun boğaz ve genel cerrahi muayeneleri yapıldı.
01.07.2015 - 12:19
Ntvspor
['Futbol', 'Spor']
Stoch iki yıl sonra Fenerbahçe'de
Spor
https://www.ntv.com.tr/spor/stoch-iki-yil-sonra-fenerbahcede,LAH3y1UKDk2iegiEFN_7Eg
ABD'de Dow Jones Endeksi Ocak ayından beri ilk defa 9 bin puanın üzerinde kapandı.
null
ABD'de Dow Jones Endeksi dün Ocak ayından beri ilk defa 9 bin puan seviyesinin üzerinde kapanırken ABD borsaları, kuvvetli şirket kârları ve ikinci el konut satışlarındaki yükselmenin ardından piyasalara hakim olan iyimserliğin etkisiyle yüzde 2'nin üzerinde artış gösterdi. Geniş bantta yükseliş görülürken, S&P 500 endeksini oluşturan 10 sektör endeksi de günü yükselişle tamamladı. Dow'daki yükselişin sadece olumlu bilançoların bir sonucu olmadığı ve konut verilerinin de iyi gelmesinin endeksi desteklediği belirtiliyor. CNBC'ye konuşan Brinker Capıtal Başkanı John Coyne, "Son ralliyle ilgili en çok hoşuma giden şey, geniş tabanlı bir yükseliş izlememiz. Sadece tek bir sektöre sıkışmış bir ralliden bahsetmiyoruz. Tüm sektörlerin yükselişte olduğunu gözlüyoruz ve bu bana güven veriyor" dedi. Dow Jones'un bundan sonra da yükselişini sürdürebileceği ancak yine de Microsoft ve Amazon.com gibi şirketlerin bilançolarının beklentilerin altında kalmasının bundan sonraki dönemde yükselişleri sınırlayabileceğine de dikkat çekiliyor. 9 Mart'taki dip seviyesinden bu yana Dow Jones yüzde 37 değer kazandı. Uzmanlar, ekonomiye ilişkin olumlu veriler gelmeye devam ettiği sürece Dow Jones'un 9 bin seviyesinin altına kolay kolay inmeyeceğini belirtiyor. Bazı analistlerse Dow'un hızlı yükseldiğine dikkat çekerek, düzeltmenin ufukta olduğunu kaydediyor. Asya borsaları, dünya çapında açıklanan olumlu şirket bilançolarının etkisiyle 10 ayın yeni yüksek seviyelerine ulaşırken Hong Kong Borsası, Lehman Brothers'ın iflası öncesindeki seviyelerine ulaştı. Tokyo Borsası yüzde 1.55, Hong Kong Borsası yüzde 0.72 yükselişle haftayı tamamladı.
24.07.2009 - 10:14
null
[]
Ralli sürdü, Dow Jones 9 bini de aştı
Ekonomi
https://www.ntv.com.tr/ekonomi/ralli-surdu-dow-jones-9-bini-de-asti,TL_AP6jEeEmFqzGMBht1qg
Mısır’ın üç bin yıldan uzun bir süre önce ölen efsane firavunu Tutankamon hakkında yeni bir iddia ortaya atıldı.
null
Mısır’ı M.Ö 1333-1323 yıllarında yöneten genç firavunun mezarı 1922 yılında arkeolog Howard Carter tarafından bulunmuş, o tarihten bu yana Tutankamon’un mezarı ve hayatı hakkındaki araştırmalar bilim insanları ve tarihçilerin vazgeçmediği konulardan biri olmuştu. Tutankamon hakkındaki en büyük sorulardan biri, firavunun çok erken yaşta hayatını kaybetmesinin arkasındaki neden. Bugüne kadar genç firavunun ölümü hakkında birçok teori ortaya atıldı. Bunlar arasında cinayet, bir at arabasından düşmesi ve hatta hipopotam saldırısına maruz kalması bile vardı. Imperial College London araştırma üniversitesinde cerrah olan Hutan Ashrafian, Tutankamon’un ölüm nedeni hakkında yeni bir iddia ortaya attı. Ashrafian, Tutankamon’un kalıtsal olarak taşıdığı epilepsi hastalığı nedeniyle ölmüş olabileceğini belirtti. Washington Post’u haberine göre, Ashrafian, Kral Tutankamon’un kadınsı belirtiler ortaya koyan heykellerinden yola çıkarak böyle bir düşünceyi ortaya attı. Heykelleri ve hakkındaki yazılarda Tutankamon’un büyük göğüslere ve geniş kalçalara sahip olduğunun belirtildiğini ifade eden Ashrafian, bu durumun hormon salgısını bozarak temporal lobu etkileyen bir tür epilepsi hastalığına işaret ettiğini savundu. Ashrafian aynı zamanda, benzer hastalıkların Tutankamun’dan önce gelen ve yine genç yaşta ölen firavunların ölüm nedeni olabileceğini söyledi. Ashrafian, Tutankamon’un kırık kalça kemiğine dikkat çekerek, kemiğin bir epilepsi nöbeti esnasında firavunun düşmesi nedeniyle kırılmış olabileceğini söyledi. Dahası, Tutankamon ve kendisinden önce gelen firavunların gördüğü dini halüsinasyonlar, hastalığın belirtilerinden biriydi. Washington Post’a açıklama yapan Ashrafian, “temporal lobdaki hasarın güneş ışınına maruz kalındıktan sonra söz konusu halüsinasyonların ortaya çıkabileceğini, geçmişte yapılan araştırmalarda Kral Tutankamon’un ailesinde bu tür hastalıkların olabileceğinin anlaşıldığını” ifade etti. Öne sürülen en son teori, geçmişte elde edilen teorilerle tamamen uyuşmuyor. 2010 yılında, DNA analizleri Tutankamon’un sıtma ve kemik bozukluğuna sahip olduğunu göstermiş, bu durum firavunun akraba evliliğinden doğmuş olabileceğine işaret etmişti. Bu bulgular ışığında Tutankamon’un sıtma enfeksiyonuyla deforme olmuş kalça kemiği nedeniyle ölmüş olabileceği ifade edilmiş ve bu araştırmaya ait makale Journal of the American Medical Association dergisinde yayımlanmıştı. Tutankamon’un ve babasının mumyalarında göğüsleri bulunmuyor. Bu yüzden hem genç firavunun hem de babasının genetik bir bozukluk yüzünden kadınsı göğüslere sahip olup olmadığı net olarak anlaşılamıyor. Buna rağmen, bilim insanları geçmişte yapılan analizlerde her iki mumyanın erkeklerde kadınlara benzeyen göğüsler gelişmesine neden olan jinekomasti veya marfan sendromuna işaret eden bulgular elde edemedi. Bir teori, Mısır’da tanrıların çift cinsiyetli olduğu inancından yola çıkarak Tutankamon’un da böyle tasvir edilmiş olması.  Bilim insanları, 2005 yılında yaptıkları CAT analizlerinde Tutankamon’un cinayete kurban gitmiş olabileceğini ortaya atmıştı. Firavun’un kafatasındaki çatlağın, mumyalama sürecinde değil, kafasına aldığı bir darbeden oluşmuş olabileceği ifade edilmişti.
14.09.2012 - 11:03
null
[]
'Tutankamon epilepsi hastasıydı'
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/tutankamon-epilepsi-hastasiydi,Q9reGKse7kS3FGsbu5pG5w
Düzce'de yaşanan sel felaketinde kaybolanlar için arama çalışmaları devam ediyor. Kaybolan dört çocuktan birinin cansız bedenine ulaşıldı. Üçü çocuk dört kişi ise arama çalışmaları sürüyor.
null
Düzce'de sağanak nedeniyle meydana gelen su baskınları ve heyelanda kaybolanları arama çalışmaları devam ediyor.  Çalışmalarda, kaybolan çocuklardan birinin cansız bedenine ulaşıldı. Halen kayıp olan üçü çocuk dört kişiyi bulmak için arama kurtarma ekipleri çalışmalarını sürdürüyor. Köylerde mahsur kalan 227 kişi kurtarılmış, 7 kişi hakkında kayıp ihbarı yapılmıştı. Yürütülen arama kurtarma çalışmalarında, 19 Temmuz'da Akçakoca ilçesine bağlı Esmahanım ile Uğurlu köyleri arasındaki dere yatağında kayıp olarak aranan Fatma Töngel'in, dün de Uğurlu köyünün 200 metre yakınındaki bataklık bölgede Cengiz Töngel'in cesedi bulunmuştu.
22.07.2019 - 14:59
null
['Gündem', 'son dakika', 'son dakika haberleri', 'haber']
Düzce'de selde kaybolan 1 çocuğun cansız bedenine ulaşıldı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/duzcede-selde-kaybolan-1-cocugun-cansiz-bedenine-ulasildi,_c8tj5y_6Um2UmpUzAwFNw
TVnet televizyonunda yayınlan Derin Tarih adlı programda Atatürk'e hakaret edilmesi üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca soruşturma başlatıldı.
cumhuriyet.com.tr
İktidar yanlısı TVNet kanalında yayınlanan 'Derin Tarih' isimli programda Mustafa Kemal Atatürk'e hakaretler yağdırılmış, Atatürk'ün manevi kızı Afet İnan'ı sevgilisi olarak tanıtılmıştı. Programda konuşan Süleyman Yeşilyurt, "Mustafa Kemal İzmir'de bir müsamerede Afet İnan'ı görür. Afetin İnan'ın alımlı çalımlı halini görünce babası Ziraat Müdürü İsmail Hakkı Bey'i çağırtılar, der ki 'Ben kızınızı manevi evlat almak istiyorum'. Şimdi burada doğruları konuşmak lazım. Manevi evlat kimdir? Bakıma muhtaç, tahsile muhtaç ama bu bir Ziraat Müdürü'nün kızı, bir dönem de milletvekilliği yapmış. Hem ziraat müdünün hem milletvekilinin kızını almak, el vicdana koyacağız. Afet İnan Latife Uşşakizade'den sonra Çankaya'nın çağlayanıdır. Afet İnan hiçbir zaman manevi evlat değildir, Çankaya'nın nikahsız firts lady'sidir" ifadelerini kullanmıştı. Skandal yayın büyük tepki çekerken Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı da harekete geçti. Başsavcılık, Derin Tarih programıyla ilgili olarak soruşturma başlattı. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) de Tvnet kanalında, 6 Mayıs günü yayınlanan 'Derin Tarih' isimli programda, Mustafa Kemal Atatürk ve manevi kızı Afet İnan hakkındaki söylemlere ilişkin programdaki konuşmacılar ve kanalın sorumlu müdürü hakkında suç duyurusunda bulundu. CHP’li Yarkadaş, bir TV programında Atatürk’e hakaret eden Mustafa Armağan ve diğer yorumcuların çirkin sözlerini RTÜK’e taşıdı. Konuyla ilgili açıklama yapan CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, “Mustafa Kemal Atatürk ve onun aziz hatırası sahipsiz değildir. Hiç kimse meydanı boş sanıp Atatürk’e hakaret ve iftira atmaya yeltenmesin. Herkes sözlerinin bedelini ödeyeceğini bilmelidir” ifadesini kullandı. Öte yandan Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet İnönü’ye bir TV programında hakaret ve iftiralarda bulunan İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Mehmet Hakan Sağlam’a yönelik Yarkadaş’ın açtığı davanın ilk duruşma tarihi ise belli oldu. Davanın ilk duruşması 21 Eylül’de İstanbul Bakırköy Adliyesi 41. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülecek.
8 Mayıs 2017 Pazartesi, 15:35
cumhuriyet
null
Atatürk'e hakaretler yağdırmışlardı... Başsavcılık harekete geçti
turkiye
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/736336/Ataturk_e_hakaretler_yagdirmislardi..._Bassavcilik_harekete_gecti.html
TFF Tahkim Kurulu, Erciyessporlu Bülent Korkmaz ve Necati Ateş'in cezalarını kaldırırken, Kasımpaşalı Ryan Donk'un cezasını onadı
null
Türkiye Futbol Federasyonu Tahkim Kurulu 28 Ağustos 2014 günü (43) sayılı toplantısında gündemindeki maddeleri inceleyerek, Erciyessporlu Bülent Korkmaz'a verilen 3 maç, Necati Ateş'e verilen 2 maçlık cezaları kaldırdı. İşte Tahkim Kurulu'ndan yapılan açıklama; "Kayseri Erciyes Spor Kulübü'nün, teknik sorumlusu Bülent Korkmaz ve futbolcusu Necati Ateş ile ilgili PFDK'nın 21.08.2014 tarihli ve E.2014-2015/4, K.2014-2015/6 sayılı kararına itirazı incelendi. İtirazın süresinde olduğu, gerekli harcın yatırıldığı görüldü. Talep doğrultusunda açılan duruşmaya teknik sorumlu, futbolcu ve vekilleri katıldı. Sözlü açıklamaları dinlenip tutanak altına alındı. Dosyaya ibraz edilen ve itiraz konusu olaya ilişkin görüntüleri içeren CD izlendi. Tüm dosya kapsamında yapılan müzakere neticesinde; - Kayseri Erciyes Spor Kulübü Teknik Sorumlusu Bülent Kormaz'ın ihraç öncesi ve sonrası müsabaka hakemine yönelik "sportmenliğe aykırı hareket" eyleminin, özel müsabakalarda Futbol Disiplin Talimatı'nın uygulanma koşulunu düzenleyen Özel Müsabaka ve Turnuva Talimatı'nın 7. maddesinde belirtildiği şekilde ağır disiplin ihlali (ihlalin cezasının alt sınırının iki veya daha fazla müsabakadan men cezası olması hali) niteliğinde olmadığı anlaşıldığından yapılan itirazın kabulüne, PFDK'ca Kayseri Erciyes Spor Kulübü Teknik Sorumlusu Bülent KORKMAZ' a verilen 2 resmi müsabakada soyunma odasına ve yedek kulübesine giriş yasağı ve 26.000.-TL para cezasının kaldırılmasına oybirliği ile, - Kayseri Erciyes Spor Kulübü futbolcusu Necati Ateş'in rakip takım sporcusuna yönelik eyleminin, PFDK'nın şiddetli hareket olarak kabulünün aksine FDT'nin 36/1-a maddesi kapsamında sportmenliğe aykırı hareket boyutunda kaldığı, bu nitelikteki eylem için FDT'nın 36/1-a maddesinde cezanın alt sınırının 1 resmi müsabakadan men cezası olarak öngörülmüş olması karşısında futbolcunun eyleminin bu haliyle Özel Müsabaka ve Turnuva Talimatı'nın 7. maddesinde belirtildiği şekilde ağır disiplin ihlali (ihlalin cezasının alt sınırının iki veya daha fazla müsabakadan men cezası olması hali) niteliğinde olmadığı anlaşıldığından, yapılan itirazın kabulüne, PFDK'ca Kayseri Erciyes Spor Kulübü futbolcusu Necati Ateş'e verilen 3 resmi müsabakandan men ve 13.000.-TL para cezasının kaldırılmasına oybirliği ile, (K.2014/195 ); 2. E.2014/191 Kasımpaşa AŞ. futbolcusu Ryan Henk Donk'un, PFDK'nın 21.08.2014 tarihli ve E.2014-2015/2, K.2014-2015/4 sayılı kararına itirazı incelendi. İtirazın süresinde olduğu, gerekli harcın yatırıldığı görüldü. Tüm dosya kapsamında yapılan müzakere neticesinde; - PFDK'ca Kasımpaşa AŞ. futbolcusu Ryan Henk Donk'a rakip takım sporcusuna yönelik ciddi faulü nedeniyle FDT'nin 42/1. maddesi uyarınca 2 resmi müsabakadan men cezası verilmesinde sübut, hukuki nitelik ve cezanın tayini bakımından bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, yapılan itirazın reddine, cezanın onanmasına oybirliği ile, - Kurulumuzun yaptırımın ertelenmesine ilişkin kararlarında ve FDT'nin 102. maddesinde belirtilen şartları taşıdığı anlaşıldığından "yaptırımın ertelenmesi" talebinin kabulüne, PFDK'ca verilen 2 resmi müsabakadan men cezasından yalnız 1 resmi müsabakadan men cezasının 1 yıl süreyle ertelenmesine; ertelenmeyen 1 resmi müsabakadan men cezasının ise derhal infazına oybirliği ile (K.2014/196); 3. E.2014/192 Bolu Spor Kulübü'nün futbolcusu Ali Dere ile ilgili PFDK'nın 21.08.2014 tarihli ve E.2014-2015/5, K.2014-2015/7 sayılı kararına itirazı incelendi. İtirazın süresinde olduğu, gerekli harcın yatırıldığı görüldü. Tüm dosya kapsamında yapılan müzakere neticesinde; PFDK'ca Bolu Spor Kulübü futbolcusu Ali Dere'ye rakip takım sporcusuna yönelik şiddetli hareketi nedeniyle FDT'nin 43.ve 35/4. maddeleri uyarınca 3 resmi müsabakadan men ve 13.000.-TL para cezası verilmesinde sübut, hukuki nitelik ve cezanın tayini bakımından bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, yapılan itirazın reddine, cezanın onanmasına oybirliği ile, (K.2014/197); 4. E.2014/193 Kayseri Şeker Spor Kulübü'nün, kulüp idarecisi Ahmet Taşkın Mert ile ilgili PFDK'nın 21.08.2014 tarihli ve E.2014-2015/1, K.2014-2015/3 sayılı kararına itirazı incelendi. İtirazın süresinde olduğu, gerekli harcın yatırıldığı görüldü. Tüm dosya kapsamında yapılan müzakere neticesinde; PFDK'ca her ne kadar Kayseri Şeker Spor Kulübü idarecisi Ahmet Taşkın Mert'in eylemi sportmenliğe aykırı hareket olarak kabul edilmiş ise de, FMT'nın 11/2. ve 17/10. maddeleri gözetildiğinde eylemin FDT'nin 46. maddesi kapsamında talimatlara aykırı hareket niteliğinde olduğu anlaşıldığından eylemin niteliğinin bu şekilde düzeltilmesine; buna karşılık eylemin diğer nitelikleri yanında, gerek TFF'nin futbol müsabakalarını düzenlemeye dair münhasır yetkisini, gerekse tayin ettiği hakemin, müsabakanın akıbetini belirleme hususundaki mutlak yetkisini zedelemeye yönelmiş olması; tüm bu nedenlerle de failin daha ağır bir ceza ile cezalandırılmasını gerektirdiği anlaşılmakla birlikte aleyhe itiraz olmaması ve aleyhe bozma yasağı karşısında PFDK'ca Kayseri Şeker Spor Kulübü idarecisi Ahmet Taşkın Mert'e verilen 15 gün hak mahrumiyeti ve 3.500.-TL para cezasının onanmasına oybirliği ile (K.2014/198); Karar verilmiştir."
28.08.2014 - 17:30
haberturk
['tahkim kurulu', 'ryan donk', 'necati ateş', 'bülent korkmaz']
Tahkim kararları açıklandı
Futbol
https://www.haberturk.com/spor/futbol/haber/984852-tahkim-kararlari-aciklandi
Kızını lösemi nedeniyle kaybeden Hakkı Uygun, lösemiyle mücadele eden başka bir genç kıza hayat verdi. Lösemi tedavisi gören 18 yaşındaki genç kız, Hakkı Uygun'dan alınan kök hücrenin nakledilmesiyle hayata tutundu.
null
14 yaşındaki kızını nedeniyle kaybetti, 18 yaşındaki bir genç kıza kök hücre bağışıyla hayat verdi. Kızının 3 yıl önce hayatını kaybettiğini belirten , başkalarına umut olabilmek için kök hücre bağışçısı olduğunu söyledi, “1 yıl önce kök hücre bağışında bulundum, 3 ay önce bana haber geldi. Dediler ki, ‘bir kız çocuğuna yüzde 90 uyum sağlamış. Ne dersiniz?’ Ben de, ‘ben bu yola gönlümü verdim. Hemen, ne zaman isterseniz alabiliriz“ dedim“ diye konuştu.  Sağlık koşullarının düzenlenmesi için kök hücre naklinin 3 ay bekletildiğini ifade eden Uygun, “Süreç hem zevkli, hem heyecanlı. Askerlikte şafak sayar gibi şu kadar kaldı, bu kadar kaldı derken bu güne geldik çok şükür. Cana, can vermek muhteşem. Herkesin de bu güzelliğe ortak olmasını istiyorum. Binlerce çocuğumuzu kök hücre verilmediğinden dolayı maalesef kaybediyoruz“ dedi. Kemik iliği nakli bekleyen birçok hasta var. Bağışçı sayısının artması, eşleşme ihtimalini de arttırıyor. 18-50 yaş arasında, herhangi bir bulaşıcı ve kronik hastalığı olmayan herkes kemik iliği için bağışçı olabilir. Donör olmak için ise 3 tüp kan vermek yeterli.
23.08.2019 - 13:19
ntv.com.tr
['Kanser', 'İstanbul', 'lösemi', 'kök hücre']
Kızını lösemiden kaybetti, kök hücresiyle başka bir kızı kurtardı
Sağlık
https://www.ntv.com.tr/saglik/kizini-losemiden-kaybetti-kok-hucresiyle-baska-bir-kizi-kurtardi,XWLNE_tf_kulwW_uq--tmA
Fransa'da merkez bankasına ait 11 milyon Euro ile kaçan ve geçen hafta teslim olan zırhlı araç sürücüsüne kadınlarından evlilik teklifi yağıyor.
null
Fransa'nın Lyon kentinde, 5 Kasım'da, merkez bankasına ait 11 milyon Euro ile ortadan kaybolan ve geçen hafta polise teslim olan zırhlı araç sürücüsünün, Fransız kadınlarından çok sayıda evlilik teklifi aldığı bildirildi. Cezaevindeki 39 yaşındaki Toni Musulin'in avukatı Herve Banbanaste, müvekkiline çok sayıda kadının evlenme isteğiyle mektup yazdığını açıkladı. Fransız avukat, müvekkilinin, kötü niyetli biri olmadığını, ilginç bir kişiliğe sahip olduğunu söyledi. Yapılan hırsızlığın ''ilginç'' ve ''komik'' olması dolayısıyla Toni Musulin, Fransa'da Facebook ve diğer internet sitelerinde, adeta ''medyatik kahraman'' haline gelmişti. Musulin'in ülkedeki popülerliği üzerine, üzerinde hırsızın resimleri bulunan tişört ve diğer hatıra eşyaları satışa çıkartılmıştı. Sırp kökenli Fransız vatandaşı Toni Musulin, 5 Kasım'da, güvenlik görevlisi arkadaşlarını bir dinlenme molası sırasında atlatarak, araçtaki paralarla ortadan kaybolmuştu. Polis daha sonra, Musulin tarafından kiralanan kapalı park yerinde aracı bulmuş ve çalınan paranın yaklaşık 9 milyon Euro'sunu ele geçirmişti. Şiddet uygulamadan hırsızlık yaptığı için, Toni Musulin hakkında üç yıl hapis cezası istenmesi bekleniyor.
24.11.2009 - 15:24
Anadolu Ajansı
[]
Hapisteki hırsıza evlilik teklifi yağıyor
Yaşam
https://www.ntv.com.tr/yasam/hapisteki-hirsiza-evlilik-teklifi-yagiyor,MYuk6VWFSEmfth2tDbSFIw
KYK burs ve KYK kredi başvuru sonuçları açıklandı. Sonuçlarının açıklanması ile KYK burs başvurusunda bulunan öğrenciler bursun ne zaman yatırılacağını araştırıyorlar. Peki; KYK taahütname süresi ne zaman sona erecek? İşte, e-Devlet KYK taahütname işlemleri sayfası
null
burs ve KYK kredi başvuru sonuçları geçtiğimiz günlerde açıklandı. Sonuçların açıklanması ile birlikte üniversite öğrencileri KYK bursunun ne zaman yatacağını araştırmaya başladılar.  Peki, KYK bursları ne zaman yatacak? KYK kredileri ne zaman yatacak? İşte e-Devlet KYK kredi taahütname sayfası... KYK burslarını bekleyen üniversite öğrencileri için merakla araştırılan tarih açıklandı. KYK resmi internet sayfasından yapılmış olan açıklamada KYK burs taahhütname onayının süresinin uzatıldığı öğrendildi. KYK burs ve kredi hakkı kazanan öğrenciler taahhütnameleri 25-30 Kasım tarihleri arasında e-Devlet'ten onaylaması gerekiyor. Yani KYK taahhüt işlemleri 30 Kasım saat 23.59'da sona erecek. KYK burs başvuruları onaylanan ve burs almak için banka üzerinden hesap açan öğrencilere Kasım ayı burs ücreti ilk ödeme tarihinde çift ödeme olarak yapılacak. Kasım ayı başında ödenen bursu sonuçlar açıklanmadığı için alamayan öğrenciler Kasım ayında ödenecek bursu Aralık ayında yapılacak ödemede alabilecekler. Ödemeler ise her ayın 6 ve 10. günleri arasında yapılacaktır. TC kimlik numarasının son hanesi 0 olanlar için ödeme günü her ayın 6'sı olacak, kimlik numarasının son hanesi 2 olanlara ödemeler ayın 7'sinde, 4 olanlara ayın 8'inde, 6 olanlara ayın 9'unda ve kimlik numarası 8 ile bitenlere burs ve kredi ödemeleri her ayın 10'unda yapılacak. Yani ilk defa KYK burs başvurusunda bulunan ve burs başvurusu kabul edilen üniversite öğrencileri TC Kimlik numaralarının son rakamına göre 6 - 7 - 8 - 9 -10 Aralık günlerinde ilk defa burslarını Kasım ayı bursu ile birlikte alacaklar. KYK kredi ödemeleri burs ödemeleri şeklinde yapılacak. Bir farkla burs başvurusu onaylanan üniversite öğrencilerinin Taahüütname onaylamaları gerekmiyor. Sadece Ziraat Bankası üzerinden hesap açarak öğrenciler burs alabiliyor. Ancak kredi alacak öğrencilerin taahhütname onaylaması yapmaları gerekiyor.  Burs/kredi taahhütnamesini onaylayan öğrenciler, taahhütnamede geçen “Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Kanunu ve Öğrenim Kredisi Yönetmeliği hükümlerine göre aylık bazda ve izleyen yıllardaki artış oranları dikkate alınarak tarafıma ödenecek olan öğrenim kredisi tutarını, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından ilan edilen üretici fiyat endeksi (ÜFE) artışları uygulanmak suretiyle hesaplanacak tutar üzerinden, aşağıda belirtilen şartlarla Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumuna (Kurum) ödeyeceğimi, öğrenim kredisi ve burs tutarları ile yıllar bazında artırılan bu tutarların tarafıma banka aracılığıyla ödenmesini, taahhütname aşamasında belirtilen tutarın tahmini rakam olduğunu“ kabul ve taahhüt etmektedir.
28.11.2018 - 16:49
haberturk
['kyk', 'kyk burs', 'kyk kredi', 'kyk kredi taahhütname', 'kyk bursları ne zaman yatacak', 'kyk kredileri ne zaman yatacak', 'kyk kredi taahhüt işlemleri']
KYK taahhüt işlemleri son gün ne zaman? E-Devlet KYK taahhüt işlemleri sayfası
Gündem
https://www.haberturk.com/kyk-taahhut-islemleri-son-gun-ne-zaman-e-devlet-kyk-taahhut-islemleri-sayfasi-2239504
BlackBerry’nin, Çinli elektronik üreticisi Lenovo tarafından satın alınacağına dair söylentiler yeniden teknoloji dünyasına yayılmaya başladı.
null
iPhone ve Android tabanlı akıllı telefonların yükselişiyle eski günlerini arayan BlackBerry, Lenovo tarafından satın alınabilir. İlk olarak Ocak ayında Lenovo’nun mali şefi Wong Wai Ming’in gündeme getirdiği konu, CEO Yang Yuanqing’in açıklamasıyla güç kazandı. Bloomberg’ün haberine göre, Yang, Z10 ve Q10 modelleriyle 2013’e iddialı bir giriş yapan ve geleneksel kullanıcı tabanını korumayı başaran BlackBerry’nin ‘satın alınmasının mantıklı bir hamle olacağını’ belirtti. Fransa’nın Les Echos gazetesine açıklama yapan Yang, ‘İlk olarak piyasa analizi yaparak BlackBerry’nin sahip olduğu önemi anlayacaklarını’ söyledi. Yang’ın açıklamaları, hisseleri 2012’nin sonuyla beraber yükselişte olan BlackBerry’e olumlu yansıdı. Kanadalı şirketin hisseleri, dün yüzde 9.7 artarak 14.32 dolara yükseldi ve günü 14.87 dolardan kapadı. BlackBerry CEO’su Thorsten Heins, Lenovo’nun satın alım söylentilerine karşılık kesin bir ifade kullanmış ve ‘Lenovo’nun neden böyle açıklamalar yaptığını anlamadığını’ belirtmişti. Bloomberg, Lenovo’nun, BlackBerry’i satın almaya karar vermesi durumunda, satın alımın Kanada hükümeti tarafından değerlendirileceği ve ülkenin yararına olup olmayacağına karar verileceğini belirtti. BlackBerry’nin şirket değerinin 335 milyon dolar olduğu biliniyor. BlackBerry, 30 Ocak’ta düzenlediği ve Z10 ile Q10 modellerini tanıttığı etkinlikte eski firma adı olan Research In Motion’ı (RIM) kullanmayacağını ve ürettiği telefonun marka adını benimseyeceğini açıklamıştı.
12.03.2013 - 17:04
null
[]
BlackBerry'e Lenovo kancası
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/blackberrye-lenovo-kancasi,Jbxcdfnigk2VVm_GteBHLw
"Bir milletvekilinin odasındaki Atatürk resmini indirdiği" iddiasıyla ilgili tedbirli olarak kesin ihraç istemiyle disipline sevk edilen Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka, yazılı savunmasını iletti
null
'de, "bir milletvekilinin odasındaki Atatürk resmini indirdiği" iddiasıyla ilgili tedbirli olarak kesin ihraç istemiyle Yüksek Disiplin Kuruluna (YDK) sevk edilen Ankara Milletvekili , yazılı savunmasını kurula iletti. Alınan bilgiye göre, Nazlıaka savunmasında, partisinden üç milletvekili ile yaptığı özel bir sohbetin, "çarpıtılmış bir şekilde" basına aktarıldığını öne sürdü. Haberlerin basında yer almasının ardından, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'ndan randevu alarak, iddialarla ilgili bilgi verdiğini belirtenNazlıaka, parti yönetiminin gerekli işlemleri yapmaması nedeniyle tartışmanın kamuoyunda büyüdüğünü savundu. Olay nedeniyle "mağdur" edildiğini ileri süren Nazlıaka, hakkında istenen "kesin ihraç" talebinin kabul edilemez olduğunu belirtti. Nazlıaka'nın ayrıca Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan başkanlığında, gelecek hafta toplanacak YDK'da sözlü savunma da yapması bekleniyor. Öte yandan Nazlıaka, Parti Meclisinin (PM) hakkında aldığı "tedbir" kararına yaptığı itirazın YDK tarafından reddedilmesini mahkemeye taşıdı. Nazlıaka'nın dava dilekçesinde, "tedbir" kararı verme yetkisine sahip olmayan YDK'nın, Siyasi Partiler Kanunu ve Parti Tüzüğü hükümlerine aykırı hareket ettiği ileri sürüldü. Demokratik bir rejimde, "ölçülülük/orantılılık" ilkesinin, her türlü eylem ve işlemde öncelikle gözetilmesi gereken kurallardan olduğu ifade edilen dilekçede, Nazlıaka'nın, "kesin çıkarma" istemiyle siyasi faaliyette bulunma hakkının kısıtlanmak istenmesinin, "ölçülülük" ilkesi temelinde, demokratik bir hukuk devleti içerisinde kabul edilemeyeceği belirtildi. "Tedbir kararından beklenen yarar nedir" sorusuna yer verilen dilekçede, şunlar kaydedildi: "Bu ölçüsüz ve keyfi yaklaşım, parti içi demokrasinin ortadan kaldırılmasına sebep olmaktadır. Siyasi partide, siyaset yapma haklarını kullanmak için bulunan milletvekilleri, tüm üyelerinin oyunu alma durumundan oldukça uzaklaşan bir yönetime karşı eleştiri sunamaz hale gelmişlerdir. Partinin önceki genel başkanı, eleştiriler getirdiği için kesin ihraç istemiyle şikayet edilmiştir. Bu şikayette, müvekkile yönelik keyfi bakış açısı ile sonuç alınmasının mümkün olduğunu gösterir sürecin etki ve katkısı vardır." Dilekçede, tedbire yönelik itirazı reddeden YDK kararının kaldırılması istendi.
24.02.2016 - 13:26
haberturk
['aylin nazlıaka', 'chp']
CHP'li Aylin Nazlıaka savunmasını YDK'ya verdi
Gündem
https://www.haberturk.com/gundem/haber/1200391-chpli-aylin-nazliaka-savunmasini-ydkya-verdi
İstanbul’dan tatil için geldikleri memleketi Giresun’da sıcak havalardan bunalarak deniz giren iki kardeş boğularak can verdi.
null
Giresun merkez Teyyaredüzü mahallesindeki halk plajında arkadaşlarıyla denize giren Beyzanur (16) ve Oğuzhan Bekdemir (12) kapıldıkları akıntıyla denizde kayboldu. Plajda bulunan arkadaşlarının polise haber vermesi üzerine olay yerine AKUT, İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü ile Sahil Güvenlik ekipleri çağrıldı. Su altında ve su üzerinde yapılan aramalarda önce Beyzanur daha sonra ise kardeşi Oğuzhan Bekdemir bulundu. Kıyıya çıkarılan iki kardeşe sağlık ekiplerinin olay yerinde yaptığı tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Plajda çocuklarını bekleyen anne Sadiye Bekdemir çaresiz bir şekilde çocuklarını yapılan müdahaleyi izledi. Anne Sadiye Bekdemir ise yakınları ve polis ekipleri tarafından sakinleştirildi. Beyzanur ve Oğuzhan Bekdemir’in cansız bedenleri, ambulansla Giresun Prof. Dr. İlhan Özdemir Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Bekdemir kardeşlerin cenazelerinin Giresun’a bağlı Hisargeriş köyünde toprağa verileceği bildirildi.
01.08.2015 - 19:15
İHA
['Türkiye']
Abla kardeşin acı sonu
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/abla-kardesin-aci-sonu,-LNj_k4bWU6Ezm5arFK5PA
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çarşamba günü İran dini lideri Ayetullah Ali Hamaney ile yaptığı görüşmede, IKBY Başkanı Mesud Barzani'nin referandumu düzenleyerek, "affedilemez bir hata" yaptığını söyledi. Hamaney de bu referandumu bölgede "yeni bir İsrail yaratma" çabası olarak niteledi.
null
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İran dini lideri Ayetullah Ali Hamaney ile Çarşamba günü Tahran'da yaptığı görüşmede, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Mesud Barzani'nin bağımsızlık referandumuyla ilgili "affedilemez bir hata" yaptığını söyledi. Erdoğan, "Elimizdeki şüphe götürmeyen kanıt ve bölgelere göre, ABD ile İsrail, Kürdistan konusunda genel bir mutakabata vardı ve Barzani de bu referandumu düzenleyerek affedilemez bir hata yaptı" dedi. Erdoğan, Çarşamba günü bir günlük resmi bir ziyaret için İran'a gitti. Akşam saatlerinde de Hamaney'in makamından, görüşmede ele alınan konulara dair yazılı bir açıklama yapıldı. Açıklamada, Erdoğan'ın görüşmede, ABD, Fransa ve İsrail'in "Orta Doğu'daki ülkeleri parçalamak istediklerini" belirttiği ifade edildi. Açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı, "Suriye için de aynı planı yapıyorlar. İran ve Türkiye'nin bu konuda ortam bir tutum belirlemesi çok önemli" dedi. Erdoğan görüşmede ayrıca, İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ile yaptığı toplantıda iki ülkenin Suriye ve Irak konusunda da mutabık kaldıklarını aktardı. Ruhani de görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında, iki ülkenin amacının Suriye ve Irak'ın toprak bütünlüğünü sağlamak olduğunu belirtmişti. Hamaney de IKBY bağımsızlık referandumunu "yeni bir İsrail" yaratma çabası olduğunu da belirtti. Açıklamada, ikili görüşmede Hamaney'in Erdoğan'a İran ve Türkiye'nin IKBY'nin bağımsızlık referandumuna karşı "her türlü önlemi" alması gerektiğini aktardığı vurgulandı. Açıklamaya göre, ikili görüşmede Hamaney, "Amerika ve Avrupa devletlerinin bu konudaki görüşleri, İran ve Türkiye'den çok farklı. Amerika her zaman İran ve Türkiye'ye karşı bölgede sıkıntı yaratacak bir kaynak yaratma peşinde olmuştur. Bu nedenle Amerikalılar ve Avrupalılara asla güven olmaz" dedi. Hamaney ayrıca Türkiye ile İran'ın Astana sürecindeki işbirliği sayesinde "Suriye'deki durumun" iyileştiğini belirterek, Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) ve diğer cihatçı örgütlerin yarattığı sorunun devam ettiğini ve bunun çözümü için de "uzun vadeli, gerçek bir plan" yapılması gerektiğini sözlerine ekledi.
05.10.2017 - 07:02
haberturk
[]
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Hamaney'e: Orta Doğu'yu bölmek istiyorlar, Barzani affedilemez bir hata yaptı
BBC
https://www.haberturk.com/cumhurbaskani-erdogan-dan-hamaney-e-orta-dogu-yu-bolmek-istiyorlar-barzani-affedilemez-bir-hata-yapti-1660251
Eczacılık devi Roche, ticari gen terapi şirketi Spark Therapeutics’i 4.8 milyar dolara satın alacak.
null
İlaçta dev birleşme gerçekleşiyor. Avrupa merkezli eczacılık devi Roche, ticari gen terapi şirketi Spark Therapeutics’i 4.8 milyar dolar karşılığında satın alacağını duyurdu. Söz konusu anlaşma kapsamında Roche’nin Spark Therapeutics’e teklif sunacağı ve söz konusu teklifin kabul edilmesiyle anlaşmanın ikinci aşamasında Roche’nin Spark hisselerini hisse başına 114.50 dolardan satın alacağı belirtildi. Yılın ikinci çeyreğinde tamamlanması beklenen anlaşmanın ardından Spark’ın Roche Group’a bağlı olarak Philadelphia’daki operasyonlarını sürdüreceği vurgulandı. Roche CEO Severin Schwan, söz konusu anlaşmayla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı: “Spark Therapeutics’in bütün gen terapisi zinciri sektöründe kanıtlamış olduğu uzmanlık, ciddi hastalıkların tedavisinde yeni fırsatları sunabilir. Özellikle Spark’ın hemofili A programının, bu hastalıktan muzdarip kişilere yeni bir tedavi seçeneği sunabileceğini düşünüyorum. Bunun yanında ayrıca, Spark’ın geniş ürün portföyüne ve Philadelphia’daki mükemmellik merkezine yatırım yapmaya devam edeceğimiz için çok mutluyuz.”
25.02.2019 - 11:41
DHA
['Sağlık', 'Ekonomi', 'ilaç']
Roche, Spark Therapeutics’i 4.8 milyar dolara satın alıyor
Ekonomi
https://www.ntv.com.tr/ekonomi/roche-spark-therapeuticsi-4-8-milyar-dolara-satin-aliyor,GR-C74Fu1kaFyA1l51KfBg
Fransa Avrupa Birliği Bakanı Nathalie Loiseau, İtalyan hükümetinin "birkaç aydır tekrarlanan suçlamaları, temelsiz saldırıları ve çirkin açıklamaları nedeniyle" geçen hafta ülkeye çağırdığı Roma Büyükelçisi'nin bugün görevine başlayacağını duyurdu.
null
Loiseau, RTL radyosunda yaptığı açıklamada, kabul edilemez sözler ve açıklamalar yapmakla itham ettiği İtalya Başbakan Yardımcısı Luigi Di Maio ve İtalya İçişleri Bakanı Matteo Salvini'nin pişman olduklarını gösterdiğini ifade etti. İtalya Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella'nın Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'u arayarak iki ülke arasındaki ilişkilerin ve dostluğun önemli olduğu söylediğini aktaran Loiseau, geçen hafta ülkeye çağrılan Fransa'nın Roma Büyükelçisi'nin bugün görevinin başına döneceğini söyledi. Loiseau, "İtalya'nın Fransa'ya ihtiyacı var, dolayısıyla beraber çalışalım" dedi. Fransa, İtalyan hükümetinin "birkaç aydır tekrarlanan suçlamaları, temelsiz saldırıları ve çirkin açıklamaları nedeniyle" 7 Şubat'ta Roma Büyükelçisi'ni geri çağırmıştı. Di Maio'nun geçen hafta Paris'e gelerek bazı sarı yeleklilerle görüşmesi Fransız bakanların tepkisine neden olmuştu. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, "İtalyanlar çok büyük bir halk ve bizim dostumuz. Onlar tarihine yakışan liderler hak ediyor." demişti. Bunun üzerine İtalya Başbakan Yardımcısı ve İçişleri Bakanı Matteo Salvini, "İlk önce Fransa, yıllardır ağırladığı teröristleri ve katilleri iade etsin, daha sonra Macron'la konuşuruz." yanıtını vermişti. Luigi Di Maio da Fransız Cumhurbaşkanı'nın sözlerine karşılık, "Macron, benim ve Salvini'nin üst düzeyde olmadığımızı söylüyor. Bunun kararını İtalyan halkına bıraksın." ifadelerini kullanmıştı. Di Maio ayrıca Fransa'yı sömürgeci bir politika izleyerek Afrika'yı fakirleştirmekle suçlayıp sarı yeleklilere açık destek vermişti. Diğer yandan Macron da geçen yıl haziranda yaptığı bir konuşmada, Di Maio ve lideri olduğu Yıldız Hareketi (M5S) partisini hedef alarak, "Bunları bir cüzzamlı gibi yayılırken görüyorsunuz. Avrupa'nın her yerinde biraz varlar, tekrar ortaya çıkmalarını imkansız olarak gördüğümüz ülkelerde bile." ifadesini kullanmıştı.
15.02.2019 - 12:36
Anadolu Ajansı
['Dünya', 'Fransa', 'Avrupa', 'İtalya']
Fransa'nın Roma Büyükelçisi görevine dönüyor
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/fransanin-roma-buyukelcisi-gorevine-donuyor,0l6Hx0yeRkqLgKiMP5g80w
Uzayda uydu sahibi 30 ülkeden biri olan Türkiye'nin, haberleşme uydularının sayısı 4'ü aktif olmak üzere 6'ya yükseldi.
null
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığından alınan bilgiye göre, Türkiye'nin şu anda 4'ü aktif ( 2A, Türksat 3A, Türksat 4A, Türksat 4B), 2'si ömrünü tamamlamış (Türksat 1B ve Türksat 1C ) toplam 6 haberleşme uydusu ile 2'si aktif (Göktürk 2 ve Rasat), 1'i ömrünü tamamlamış (Bilsat) 3 gözlem uydusu bulunuyor. Türkiye'nin 6'ncı haberleşme uydusu Türksat 4B, 16 Ekim 2015’te Türkiye saatiyle 23.40'da Baykonur uzay üssünden fırlatıldı. Türk ve Japon mühendislerin ortaklaşa ürettiği Türksat 4B uydusunun yeni bir teknoloji olan ''Ka Bant'' frekansı sayesinde uydudan ucuz internet servisi verilecek. Japonya'da Mitsubishi Electric Cooperation (MELCO) firması tarafından yapılan ve 21 Ocak'ta yörüngede teslim edilen uydu, Türkiye'nin haberleşme kapasitesini 3 kat artıracak projenin önemli parçalarından birini oluşturuyor. Yaklaşık 5 yılda kendini amorti etmesi beklenen uydunun ömrü 30 yıldan fazla olacak. 43 kanala ev sahipliği yapacak Türksat 4B, karasal alt yapı üzerinden internet götürülemeyen bölgelerin yanı sıra komşu ülkelere de uydu aracılığıyla ucuz geniş bant internet servisi sağlayacak. Türksat 3A uydusu üzerinden sağlanan internet hizmeti, Türksat 4B uydusuyla yarı yarıya ucuzlayacak. Türkiye'de kurulan USET tesislerinde üretilecek Türksat 6A uydusunun 2020 başlarında, Türksat 5A ve Türksat 5B uydusunun ise 2018'de uzaya fırlatılması öngörülüyor. Türkiye, 2020 yılında en az 3'ü yerli toplam 7 uydudan oluşan uydu filosuyla Güney Amerika, Kuzey Amerika'nın doğusu, Avrupa, Asya ve Afrika'nın tamamı ile Avustralya'nın batısını kapsama alanına katacak. Böylece dünya nüfusunun yüzde 91'inde Türk uyduları aracılığıyla erişim imkanına kavuşulacak.
29.01.2016 - 10:19
Anadolu Ajansı
['Teknoloji']
Türkiye uzayda da büyüyor
Teknoloji
https://www.ntv.com.tr/teknoloji/turkiye-uzayda-da-buyuyor,W7eXufDm5kSH-nYyhfdz8A
TÜSİAD Hollanda'nın uçuş iptali kararı ile ilgili, "Hollanda yanlış karar aldı. Gerginlik diplomasi ile aşılmalı" açıklamasını yaptı.
null
Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Hollanda'nın uçuş iptali kararı ile ilgili açıklama yaptı. Yazılı açıklamada şöyle denildi: Son günlerde, Türk siyasetçilerin Almanya'daki toplantılarına, kuşkulu gerekçelerle kısıtlama getirilmesi doğru bir tutum değildir. Bu sorunun çözümü için olumlu yaklaşımlar sergilenirken, Hollanda tarafından da Türk Dışişleri Bakanı Sayın Çavuşoğlu'nun uçağına iniş izni verilmemesi gerginlikleri tırmandırmıştır. Taraflar arasında; müttefiklik ilişkisi, Avrupa değerleri ve ortak çıkarlar temelinde, bu gerginlikler diplomasi yolu ile aşılmalıdır. Tüm dünyada ve Türkiye'de demokrasinin önemli sınavlardan geçtiği ve güvenlik risklerinin arttığı bu dönemde, tüm siyasetçilerin sağduyulu, ileri görüşlü ve çözüm odaklı olması tarihsel bir sorumluluktur.
11.03.2017 - 16:30
Anadolu Ajansı
['Ekonomi']
TÜSİAD: Hollanda yanlış karar aldı
Ekonomi
https://www.ntv.com.tr/ekonomi/tusiad-hollanda-yanlis-karar-aldi,e3NcBRXuxkebax8fCDaalw
Devlet Bakanı Şimşek, IMF ile yapısal reformlar konusunda farklı görüşlere sahip olmadıklarını, uygulama ile ilgili bir iki hassasiyetin ise kısa zamanda çözüleceğine inandığını söyledi.
null
Gaziantep’te iki televizyonun ortak canlı yayınına katılan Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, IMF ile yapılan müzakereler hakkında bilgi verdi. Davos’taki Dünya Ekonomik Forumu toplantıları sırasında IMF’nin üst düzey yöneticileri ile görüşmeler yapıldığını hatırlatan Şimşek, “Davos’ta yaptığımız görüşmeler sırasında iyimser bir hava yakalamıştık. Şimdi bu iyimser havanın programa yansımasını bekliyoruz” dedi. “Bir iki konuda baki olan hassasiyetimiz var. Bunların da en kısa zamanda çözüleceğine inanıyorum” diyen Şimşek, IMF ile ilgili kötü bir algılamanın da olmaması gerektiğine işaret etti. Şimşek, “IMF’nin o kadar kötü algılanmasını da istemem. Bir bankadan en ufak bir kredi alırken bile yüzlerce maddelik sözleşme imzalanıyor” dedi. Türkiye’nin güçlü bir ekonomik alt yapıya sahip olduğunu vurgulayan Şimşek, “Eskiden IMF nasıl bir program getiriyorsa hiç tartışılmadan, olduğu gibi imzalanıyordu. Oysa bugün bu müzakerelerin yapılıyor olması bile Türkiye’nin gücünü göstermektedir” diye konuştu. Şimşek, IMF ile anlaşma olmaması durumunda neler olacağı yönündeki bir soruya ise, “Türkiye’nin güçlü bir ekonomik alt yapısı var. Gelirlerimizle giderlerimizi belli bir dengede tutmak zorundayız. Gelirlerimizde bir azalma olduğu zaman en kötü ihtimalle ne yapılır, giderleri kısmaya çalışırız. Bunu da ekonomik dengeleri korumak için yaparız” cevabını verdi. Türkiye’nin bazı yapısal reformları gerçekleştirmeye ihtiyacı olduğunu ifade eden Şimşek, “Yapısal reformları IMF için yapmıyoruz. Ülkemizin ihtiyacı olduğu için yapıyoruz. Örneğin kayıt dışı ekonominin kayıt içine alınması, IMF olsa da olmasa da yapılması gereken bir reform ya da gelirin tabana yayılması, bu da öyle” şeklinde konuştu. Geçen yıl Mayıs ayında sona eren Stand-By Düzenlemesi’nin ardından Türkiye, IMF ile yeni bir anlaşma için uzun süredir görüşmelerde bulunuyor. Teşvikle ilgili çalışmaların da devam ettiğini ifade eden Şimşek, sektörel teşvik ya da Türkiye’yi dört bölgeye ayıran ve bunun ayrıntılarına giren bir teşvik uygulaması alternatifleri üzerinde durduklarını söyledi. Şimşek, teşvikle ilgili düzenlemenin TBMM’nin çalışma programına bağlı olarak hazırlanacağını ancak, Mart ayı içerisinde bu konunun tamamlanabileceğini belirtti.
11.02.2009 - 13:07
Anadolu Ajansı
[]
Şimşek: IMF ile hassasiyetler aşılır
Ekonomi
https://www.ntv.com.tr/ekonomi/simsek-imf-ile-hassasiyetler-asilir,loGU1qgI80yxZ-SWv8Mclg
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanlığı tarafından yürütülen "Gez-Gör Kocaeli" ücretsiz şehir tanıtımı programı, Kocaeli ve diğer şehirlerden vatandaşlar tarafından büyük ilgi görüyor.
null
Haftanın her günü uzman rehberler eşliğinde farklı gruplara ’nin tarihi ve kültürel güzellikleri tanıtan , 2019 yılında performansını arttırdı. 8 farklı tur güzergâhı bulunan projede vatandaşların ilgi gösterdiği turların başında doğa ve tarih turları geliyor. Kocaeli’nde geniş kitlelere ulaşan proje, şehir dışından gelen misafirleri de ağırlıyor. Şehir dışından gruplar halinde gelen vatandaşlar Kocaeli’ni tanıma fırsatı buluyor. Misafir olarak Kocaeli’ye gelen gruplar, “Gez-Gör” programıyla İzmit’in tarihi ve kültürel mekânlarını geziyor. Misafirler bu kapsamda restorasyon ödüllü Selim Sırrı Paşa Konağı, Canfeda Hatun Çeşmesi, Süleyman Paşa Hamamı, Kapanca Sokak, Redif Müzesi, Kasr-ı Hümayun, Saat Kulesi, İzmit Gar Binası, Film Platosu ve Seka Bilim Merkezi ve Kağıt Müzesi gibi bilim, sanat, tarih ve kültürel mekanları ziyaret ediyor. Ayrıca Ormanya ve SEKA Kamp alanını da gezebilen misafirler, Kocaeli’nin doğasına ve kültürel mekânlarını da yakından görmüş oluyor.  2019 yılının ilk 4 ayında 7 binin üzerinde vatandaş gezdirerek beklentilerin üzerine çıkılan projede havaların tam olarak ısınmasıyla birlikte katılımcı sayısının daha da artacağı öngörülüyor. Ramazan dolayısı ile ara verilen programlar bayramdan sonra kaldığı yerden devam edecek. Kocaeli’nin tarihi, turistlik ve doğal mekânlarını ücretsiz olarak gezmek isteyen vatandaşlar Gez-Gör’ün internet adresini ziyaret ederek katılmak istedikleri kültür turunu seçebiliyorlar.
14.05.2019 - 12:21
İHA
['Seyahat', 'Türkiye', 'Kocaeli', 'Gezi', 'Turizm']
"Gez-Gör Kocaeli" projesiyle şehir tanıtımı yapılıyor
Seyahat
https://www.ntv.com.tr/seyahat/gez-gor-kocaeli-projesiyle-sehir-tanitimi-yapiliyor,wpDarIvHv0-Gdav0QYuktA
Gazetecilere Özgürlük Platformu (GOP), gazetecilere yaptıkları haberler ve attıkları tweetler yüzünden verilen cezalara tepki gösterdi.
cumhuriyet.com.tr
GOP Dönem Sözcüsü ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı Turgay Olcayto, "Türkiye'de İç Güvenlik Paketi'nin yürürlüğe girmesiyle birlikte gazeteler, televizyonlar, radyolar, internet siteleri ve medya çalışanları üzerindeki baskılar endişe verici boyuta ulaşmıştır." dedi. Son zamanlarda gazeteciler ve medya çalışanları üzerinde oluşan baskının endişe verici boyutlara geldiğini belirten Turgay Olcayto, yazılı bir basın açıklaması yaptı. Gazetecilerin maruz kaldığı baskı ve cezaları maddeler halinde sıralayan Olcayto'nun açıklamasında şu ifadelere yer verildi. "1.Gelecek gazetesine yönelik 26 Mayıs'ta gerçekleştirilen polis baskınında Birgün muhabiri Onur Öncü ile Gelecek gazetesi muhabirleri Ufuk Erhan ve Ezgi Aydın da gözaltına alındılar. Meslektaşlarımız hala gözaltında tutuluyorlar. 2.Birgün Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Barış İnce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan'ın hakkında açtığı hakaret davası nedeniyle yargılanıyor. 3. Savcı Mehmet Selim Kiraz'ın Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'ndaki odasında şehit edildiği gün sosyal medyadan yapılan paylaşımlarla ilgili açılan soruşturmada Nazlı Ilıcak, Ceyda Karan, Barış Atay, Mirgün Cabas ve Banu Güven'in de aralarında bulunduğu 10 gazeteci 'terör örgütü propagandası yaptıkları' iddiasıyla ifade vermeye çağrıldı. Gazeteciler 4,5 yıla kadar hapis cezası ile açılan soruşturmada, attıkları tweetler nedeniyle terör örgütü propagandası yapmakla suçlanıyor. 4. Cumhuriyet Gazetesi'nde yayınlanan MİT Tırları hakkındaki fotoğraflı haber nedeniyle Can Dündar hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terörle Mücadele Kanunu (TMK) kapsamında soruşturma başlattı. 5. Bugün Gazetesi Yargı Muhabiri Kamil Maman son 6 ayda attığı tweetler nedeniyle hakkında 25 ayrı soruşturma açıldı. Maman, hakkındaki soruşturmaların davaya dönüşmesi halinde toplamda yaklaşık 130 yıl hapis istemiyle yargılanacak. Seçime günler kala medya üzerinde baskı oluşturarak halkın haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkının önüne geçmek isteyenlere karşı meslektaşlarımızın yanında olduğumuzu duyuruyoruz. Gazetecileri hedef seçen bu hukuksuz uygulamalara son verilmesini ve alıkonan meslektaşlarımızın serbest bırakılmasını talep ediyoruz."
29 Mayıs 2015 Cuma, 18:27
cumhuriyet
null
GOP: Gazeteciler üzerindeki baskı endişe verici
turkiye
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/287737/GOP__Gazeteciler_uzerindeki_baski_endise_verici.html
Mersin'in merkez Mezitli İlçesi'nde bulunan Neolotik, Helenistik ve Roma dönemleri gibi birçok medeniyetin izlerini taşıyan antik kent olan Soli Pompeiopolis'in, UNESCO Dünya Miras listesine girebilmesi için çalışmalar sürüyor.
null
Toprak altındaki binlerce yıllık tarihi mirasın gün yüzüne çıkarılması için 17'nci kazı çalışmalarını yürüten 9 Eylül Üniversitesi Müzecilik Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Remzi Yağcı, Soli'nin çalışmalar tamamlandıktan sonra UNESCO Dünya Kültür Mirası listesine girebileceğini söyledi. Arkeolojik açıdan Kilikya tarihinin önemli hazinelerden biri olan antik kentte sürdürülen çalışmalar sayesinde günümüzden 3 bin yıl öncesine yüzlerce muhteşem eser bulunduğuna dikkat çeken Remzi Yağcı, antik kentin hiçbir zaman cazibesini kaybetmeyeceğini belirterek, "Neresini kazarsanız Roma ve Bizans dönemlerine ait zengin eserlere rastlıyorsunuz. İmparator ya da üst düzey yöneticilerinin büstlerini taşıdığı sütunlu caddede, Tanrı heykelleri gün ışığına çıkarıldı. Kazılarda, Roma dönemine ait 2 bin yıllık tapınak kalıntıları ile liman, sütunlu cadde, tiyatro, Roma hamamı, kent duvarları, nekropol su kemeri gibi yapılar ortaya çıkarıldı" dedi. Çalışmalar ile amaçlarının UNESCO dünya miras listesine girmek olduğunu kaydeden Yağcı, "Sahip olduğumuz yer altındaki serveti, insanlığın mirası olan bu tarihi mekanları bulup insanlarımızın hizmetine ve tanıtımına sunacağız. Burada Mersin'in dip tarihi yatıyor. Kazdıkça biraz daha gün yüzüne çıkmaya başlayacak. Soli bir turizm kenti haline gelecek. Çünkü Soli harabeleri çok kıymetli bizim için. Beklentimiz buranın 5 yıl içinde bir müze şehir haline gelmesi ve UNESCO dünya miras listesine girmesidir" diye konuştu. Kazı çalışmalarına her türlü destek sağlayan Mezitli Belediye Başkanı CHP'li Neşet Tarhan ise, şimdiye kadar elde edilen önemli buluntuların kendilerini heyecanlandırdığını belirterek şu bilgileri verdi: "Buraya her gelen gördükleri karşısında şaşkına dönüyor. Bizim hedefimiz toprak altında kalmış değerleri toprak üstüne çıkarmak ve ortak mirasımızı dünyaya tanıtmaktır. Çalışmalara olan katkılarımız artarak sürecek. Yapılacak çalışmalarla Soli Pompeiopolis gerçekten önemli potansiyeli olan ülkemiz turizminde önemli bir yer edinebilir. Tarih kokan bu bölgeye turist akını olabilir. Soli Pompeipolis, Mersin'in değil tüm Türkiye'nin dünyaya açılan kapılarından birisi olacaktır."
29.07.2015 - 11:02
DHA
['Sanat']
Soli Pompeiopolis, UNESCO yolunda
Sanat
https://www.ntv.com.tr/sanat/soli-pompeiopolis-unesco-yolunda,4bk05UNZNEKPu3Etd3fczQ
Tatlıses'in doktorları "Kötüye giden bir şey yok. Hastayı uyutmaya yönelik tedaviyi azaltarak devam ettirmeye karar verdik. Bu da düne göre daha pozitif bir durumu ifade ediyor" açıklamasını yaptı.
null
Sanatçı İbrahim Tatlıses, uğradığı silahlı saldırının ardından Maslak Acıbadem Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Hastane Başhakemi Çağlar Çuhadaroğlu ve doktorları, dün üç kez basın toplantısı düzenledi ve Tatlıses'in sağlık durumuyla ilgili bilgi verdi. Doktorlar, bugün sabah saatlerinde çekilen tomografinin ardından saat 10.00'da medyanın karşısına çıkacaktı. Açıklama yarım saat ertelendi ve doktorlar 10.30'a basın toplantısı düzenledi. Beyin Cerrahi Bölümü Başkanı Prof. Dr. İlhan Elmacı şunları söyledi: "Hastamızın genel sistemik bulguları, nörolojik tablosunun sonucu olarak mevcut durumu koruduğumuzu anladık, kötüye giden bir şey yok. Kafa içi basıncı düşürmeye yönelik yoğun bakım tedavisi devam edecek. Hastayı uyutmaya yönelik tedaviyi azaltarak devam ettirmeye karar verdik. Derin uyutmadan giderek ilaçları azaltıp nörolojik tabloyu görmeye dönük bir aşamaya geçmiş oluyoruz. Bu da düne göre daha pozitif bir durumu ifade ediyor. Ancak şunu belirtmek isterim, tablo oldukça ağır bir tablodur. Tablo içerisinde bizim temel bir prensibimiz vardır, hasta yoğun bakımdan çıkmadığı müddetçe hayati riski devam ediyor demektir. Burada konuştuğumuz şey, hayati riskin azalarak devam ettiğidir. Umarım ilerleyen saatlerde ve günlerde daha iyi bir noktaya geliriz, bunu sizinle adım adım paylaşacağız. Biz tüm tıbbi bilgileri aileyle paylaşıyoruz, başka kimseye bilgi vermiyoruz. Bir de basın yoluyla insanlara bilgi ulaştırıyoruz. Dolayısıyla bilgi kaynağı biziz, bunu tespit edelim. İkincisi bu uyandırılma süreci bir anda olup biten bir şey değildir. Beyin içinde iyileşme zaman içinde olur, olabilirse. İlaçların dozunu azaltıyoruz demek şu, kendisini uyutmaya dönük vermiş olduğumuz ilaçları iki basamak aşağıya çekiyoruz demektir. Bunu göreceğiz, tablo nereye gidiyor ilerleyen saatlerde anlayacağız. Sonra azaltma süreci yüzde 50 yüzde 50 devam edecektir. Bir anda uyandırılma söz konusu değildir, teknolojik olarak bu lafı kullanıyoruz. Bir zaman veremiyoruz. Siz gazeteciler tabi ki çok net şeyler istiyorsunuz ancak beyin şu an birebir çalışmadığı için bir zaman verme imkanı yok." Hastane Başhakemi Çağlar Çuhadaroğlu ise demeç kirliliğine dikkat çekti: "Buraya gelen insanlar hastayı ziyaret etmiş gibi ya da bizden doğrudan bilgi almış gibi demeçler veriyorlar, bunlara lütfen itibar etmeyin. Bilgiyi önce aileye vermekteyiz. Aileye verdikten sonra da sizlerle paylaşıyoruz. Bunun dışında bir bilgi kaynağı asla yok. Aileye buradan çok teşekkür etmek istiyorum, kendileri gün içindeki ziyaret haklarını bizim çalışmalarımızı kolaylaştırmak için seyreltiyorlar. Gerek Cumhurbaşkanı'mız, gerekse Başbakanı'mız bizzat ekiple bağlantı kurarak bilgi aldılar. Ülkemizin ileri gelenleri düzenli olarak bizzat kendileri bilgi alıyorlar."
15.03.2011 - 08:57
null
[]
Hayati risk azalarak devam ediyor
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/hayati-risk-azalarak-devam-ediyor,b27w85WObEe_dFARZKbhIw
Kıbrıs Rum Kesimi'nde oynanan maçta APOEL Nicosia'da forma giyen Kaka, tribünden açılan ateş sonucunda başından vuruldu.
cumhuriyet.com.tr
Kıbrıs Rum Kesimi 1.Lig'inde AEL Limassol ve APOEL Nicosia arasında oynanan ve şampiyonu belirleyen karşılaşma, futbol sahalarında ender görülecek talihsiz bir olay yüzünden durakladı. Sporx'in haberine göre; APOEL Nicosia forması giyen savunması oyuncu Kaka, tribünden kimliği henüz belirlenemeyen bir şahıs tarafından ateşlenen silahtan çıkan mermi ile başından vuruldu. Talihsiz olay öncesinde yedek kulübesinde bulunan Kaka, merminin yedek kulübesini gelip geçmesinin ardından kafasından yaralandı. Brezilyalı oyuncu başına aldığı mermi darbesi ile yaralanınca ilk müdahele hemen saha kenarında yapıldı. Yapılan ilk müdahelenin ardından hemen hastaneye kaldırılan savunma oyuncusunun kafasına dikiş atıldığı ve durumunun çok ciddi olmadığı, hatta taburcu edileceği belirtildi. Kaka'nın yanısıra kulüp doktorunun da yaralandığı talihsiz olayın yaşandığı sırada statta 500'den fazla güvenlik görevlisinin bulunması ve bu kadar önleme rağmen böylesine bir hadisenin yaşanması spor kamuoyunda şaşkınlık yarattı. Brezilyalı oyuncunun tedavisinin ardından devam eden mücadele 0-0 eşitlik ile sona erdi ve alınan bu sonucun ardından ev sahibi ekip AEL Limassol, şampiyonluğunu ilan etti.
18 Mayıs 2014 Pazar, 14:27
cumhuriyet
null
Yedek kulübesinde kafasından vuruldu
futbol
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/futbol/73215/Yedek_kulubesinde_kafasindan_vuruldu.html
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Libya'nın başkenti Trablus ve çevresindeki çatışmalarda hayatını kaybedenlerin sayısının 264'e yükseldiğini duyurdu.
null
DSÖ Sözcüsü Tarık Jasareviç, BM Cenevre Ofisi'nde düzenlenen basın toplantısında, ülkenin doğusundaki silahlı güçlerin lideri General Halife Hafter'in 4 Nisan'da Trablus'a başlattığı saldırılar sonrası yaşanan çatışmalarda şu ana kadar 264 kişinin öldüğünü, bin 266 kişinin yaralandığı bildirdi. Sözcü Jasareviç, ölenlerin 21'inin, yaralıların da 69'unun sivillerden oluştuğunu aktardı. Trablus ve çevresindeki yaralıların tedavilerine yardımcı olduklarını belirten Jasareviç, DSÖ'nün bölgeye acil yardım uzmanlarından oluşan sağlık ekibi görevlendirdiğini belirtti. Jasareviç, DSÖ çalışanlarının ayrıca yerinden edilen aileleri ziyaret ederek onlarla yakından ilgilendiğini sözlerine ekledi. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) Sözcüsü Babar Baloch ise çatışmaların yaşandığı bölgede 4 Nisan'dan bu yana 32 bin sivilin yerinden edildiği bilgisini paylaştı. Baloch, Trablus'un güneyindeki çatışmalardan dolayı bölgedeki sivillerin güvenliğinin tehlikede altında olduğuna işaret ederek, "Ayrım gözetmeksizin devam eden bu çatışmalardan dolayı endişemiz devam ediyor. Sivillerin korunması ve insani yardımların sevkiyatının devamı için taraflara çağrıda bulunuyoruz" dedi. Sözcü Baloch, yerinden edilen 32 bin sivilin büyük bölümünün akrabaları ve arkadaşlarınca misafir edildiğini, kalan sivillerin de Trablus'un batısı ile sahil bölgelerindeki ortak kamplarda kaldığını kaydetti. Libya'nın doğusundaki askeri güçlerin lideri Hafter, başkent Trablus'u ele geçirmek için 4 Nisan'da saldırı emri vermiş, bunun üzerine UMH birlikleri "Burkan el-Gadab" operasyonunu başlatmıştı. Meşruiyet krizinin 2011 yılından bu yana sürdüğü Libya'da uluslararası tanınırlığa sahip UMH birlikleri ile Hafter'e bağlı güçler arasında yaklaşık iki haftadır çatışmalar yaşanıyor.
23.04.2019 - 16:07
Anadolu Ajansı
['Dünya', 'Afrika', 'Libya']
Libya'daki çatışmalarda ölü sayısı 264'e yükseldi
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/libyadaki-catismalarda-olu-sayisi-264e-yukseldi,Pul9szkQCkSvxIauC3wBqg
Muş Valiliği, Korkut ilçesinde bir öğrencinin "battaniyeden çantayla" okula gittiği yönündeki iddialara ilişkin açıklamada bulundu.
null
Muş Valiliği'nden yapılan açıklamada, son günlerde sosyal medyadan Korkut ilçesine Bağlı Çakırlı köyü Çakırlı İlköğretim Okulunda bir öğrencinin çantası olmadığı, bu nedenle battaniyeden yapılmış çantayla okula gelip-gittiği yönünde paylaşımlar yapıldığının tespit edilmesi üzerine kamuoyunu bilgilendirme ihtiyacı duyulduğu bildirildi. Valilik tarafından yapılan incelemede, fotoğrafların söz konusu okulda görev yapan bir öğretmen tarafından paylaşıldığının tespit edildiği belirtilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "Konuyla ilgili olarak 14 Aralık'ta Korkut Kaymakamlığı İlçe Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Başkanlığınca yapılan sosyal incelemede ise eğitim yardımlarının yanında aileye aylık ortalama 600 TL nakdi yardım yapıldığı tespit edilmiştir. 2018-2019 Eğitim-Öğretim yılı başında İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından okulda çanta dağıtımı yapıldığı ve söz konusu öğrenciye de çanta verildiği belirlenmiştir. Aileye ve diğer tüm ihtiyaç sahiplerine devletimizin şefkatli eli şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da uzanmaya devam edecektir. Ayrıca, haberi bir mizansen şeklinde sosyal medyaya servis eden kişinin sosyal medyada bir siyasal parti ve terör örgütü lehine de paylaşımlarda bulunduğu tespit edilmiş olup, konu hakkında tahkikat devam etmektedir. Bu sebeple sosyal medyada yer alan asılsız haberlere itibar edilmemesi hususu, kamuoyuna saygıyla duyurulur."
18.12.2018 - 10:43
Anadolu Ajansı
['Eğitim', 'Muş', 'okul']
Öğrencinin 'battaniyeden çantayla' okula gittiği iddiasına valilikten açıklama
Eğitim
https://www.ntv.com.tr/egitim/ogrencinin-battaniyeden-cantayla-okula-gittigi-iddiasina-valilikten-aciklama,NyzHgrAntkK_SVFQrtexQA
Mescid-i Aksa'nın kapılarını Müslümanlara kapatan İsrail askerlerinin müdahalesi sonucu çok sayıda Filistinli yaralandı
null
Yahudiler için yılbaşı kabul edilen "Roş Aşana" tatili nedeniyle Müslümanların Mescid-i Aksa'ya girişine izin vermeyen İsrail askerleri, Filistinlilere müdahale etti. Yahudi yerlerşimcilerin Aksa'ya alınmasını protesto eden ve içeri girmek isteyen Filistinlilere, askerlerin ses bombası, göz yaşartıcı gaz ve plastik mermi ile müdahale etmesi sonucu aralarında kadınların da bulunduğu 30 kişi yaralandı. Kudüs'teki Vakıflar Müdürlüğü Basın Departmanı sorumlusu Firas Ed-Dibs, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "İsrail askerlerinin ardından 180 Yahudi yerleşimci ve yaklaşık 850 turistin Aksa'ya girmesi sırasında çıkan çatışmada yaklaşık 30 Filistinli yaralandı" dedi. Dibs, İsrail askerlerinin sabahın ilk saatlerinden öğle namazı öncesine kadar Aksa'nın avlusunu işgal ettiğini ve pencerelerindeki tarihi süslemeleri kırdığını, ardından da mescit içinde bulunanların üzerine ses bombası attığını belirterek, halıların bir bölümünün bu sebeple yandığını belirtti.
13.09.2015 - 12:38
haberturk
['mescid-i aksa', 'roş aşana', 'israil']
İsrail askerinden Mescid-i Aksa'ya baskın! Yaralılar var
Dünya
https://www.haberturk.com/dunya/haber/1127946-israil-askerinden-mescid-i-aksaya-baskin-yaralilar-var
İçişleri Bakanı Soylu, belediyelere yönelik denetim ve soruşturmalarla ilgili, "2017 yılı devam eden soruşturma ve denetimler; 91 AK Parti, 27 CHP, 23 MHP. Hani adaletsizlik, hani haksızlık?" dedi.
null
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, TBMM Genel Kurulunda, CHP'nin kendisi hakkında verdiği gensoru önergesinin gündeme alınıp alınmamasına ilişkin görüşmelerde söz aldı. Bakan Soylu'nun konuşması öncesinde kürsünün iki yanına içinde dosyalar olan 6 çanta konuldu. Konuşmasına bütçelerin siyasetin en temel sütunlarından olduğunu belirterek başlayan Soylu, Genel Kurulda kabul edilen 2018 Yılı Merkezi Yönetim Bütçesinin hayırlı olması dileğinde bulundu. Son 200 yıldır bu toprakların büyük badireler atlattığını dile getiren Soylu, bugünkü davranışların, ortaya konulan değerlendirmelerin bu badirelerin, travmaların, değişim ve süreçlerin numunesi niteliği taşıdığını belirtti. Cumhuriyet'in, demokrasinin ve demokrasinin güçlü kıldığı iktidarlarla bu badirelerin hep birlikte aşıldığını kaydeden Soylu, "1923, Cumhuriyet'te kişi başına gelir seviyemiz 45 dolardı, Allah'a hamdolsun bugün 11 bin doların üzerindeyiz" ifadesini kullandı. Bunun, Türkiye'nin attığı adımların ne kadar isabetli olduğunu ortaya koyduğunu anlatan Soylu, ülkenin önüne konulan birtakım fay hatlarının, darbe ve ayrıştırma çabalarının birlik ve beraberliğin korunması ile aşıldığını vurguladı. Soylu, "Bu ülke bu adımları üç temel unsurla beraber attı; devlet, millet ve siyaset. Bugün eğer burada demokrasiyle beraber birçok badirelerden sağ salim geçmişsek bilinmesini isterim ki bu üç unsurun ortaya koymuş olduğu o birliktelik Türkiye'yi yarına selametle taşımaktadır" diye konuştu. 1980 yılı öncesinde dedesiyle cuma namazı kılmak için gittiği camide Süleyman Demirel ile karşılaştıklarını, dedesinin caminin önünde bekleyip kendisinden yaklaşık 10 yaş küçük olmasına rağmen Demirel'in elini öptüğünü aktaran Soylu, şöyle devam etti: "Çocuktum, merak ettim, 'Dede niye elini öptün?' dedim. 'Ben devletin elini öptüm' dedi. Bugün anlıyorum ki devletle uğraşımızdan, aslında saygıdan da öte, nezaketten de öte büyük bir şuur anlayışı söz konusudur. Bugün bu şuur Türkiye'yi yarına taşıyor. Yine 80'li yılların ilk zaman diliminde ortaokula gidiyorum; babamdan izin aldım, komşumuz olan bir marangoza tezgah yaptırıp Gaziosmanpaşa Meydanı'nda kartpostal sattım. Bir Menderes resmini de dizmişim. Bir kadın geldi, dakikalarca o resmin önünde ağladı. Dudaklarından mırıldanan sözleri şimdi bile hatırlıyorum; 'Biz sana sahip çıkamadık. Sen bizim parçamızsın' dedi. Bu büyük bir vefaydı belki ama bilmenizi isterim ki bu vefanın da ötesinde bir şeydi. Bu büyük bir millet şuuruydu." Kendisinin siyasi bir aileden geldiğini, vücudunun her yerinde yumruk izleri ve morluklar olduğunu söyleyen Soylu, çocukluğunda sabah ve akşamları evden çıkarken bodruma inip 'Acaba bomba koydular mı?' diye kontrol ettiklerini, ailelerine bir tuzak kurulmasının endişesi ile yaşadıklarını anlattı. Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Siyaseti korumak, siyasetin gücünü ortaya koyabilmek, siyaseti milletin bir sesi, nefesi, kendi ifade merkezi olarak değerlendirmek bugün zihnimizde var. Bugün siyasete saldırıldığında, Türkiye'yi yönetenlere saldırıldığında ortaya koymuş olduğumuz reaksiyonun en temelinde bunlar yatmaktadır. Yine ifade etmek istiyorum işte bu millet, devlet ve siyaset anlayışı ile Türkiye'nin bugün içinde bulunduğu merkez; Allah'a binlerce kere hamdolsun ki dün Kudüs'te bütün dünyanın gözüne baka baka bir milletin ve bir ülkenin nasıl dünyayı bir noktaya çektiğinin en güzel ifadelerinden birisidir. Biz böyle bir eğitimden geliyoruz. Kimin hangi dedikoduyu yaptığı bizi hiç ilgilendirmiyor. Ama benim tek İçişleri Bakanı şapkam yok. Ben aynı zamanda bir siyaset adamıyım. Ben bu ülkede 'Aman bana kimse dokunmasın etmesin, görevimi yapayım' diyen bir güzellik kraliçesi değilim." Siyasi sorumlulukları olduğunu dile getiren Soylu, "Ne yapacağız yani biz? Elimizdeki siyasal gücü, İçişleri Bakanlığı gücünü bir siyasi partinin belediyesine haksız, adaletsiz yere hesap sorarak gerçekleştirerek mi hıncımızı alacağız? Bugüne kadar böyle mi yapıldı? AK Parti 2002'den itibaren sürecini böyle mi başarıyla yürüttü? Böyle olduğumuzu mu düşünüyorsunuz?" diye sordu. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bir konuşmasında partisinin belediyelerine baskı yapıldığını, çok sayıda müfettiş gönderilerek denetimlerde bulunulduğunu ve bu belediyelerin çalışamaz hale getirilmeye çalışıldığını söylediğini hatırlatan Soylu, AK Parti iktidarının devlet idare etme şuuru içinde olduğunu, sorumlulukla hareket ettiğini belirtti. Demokrasinin ana prensibinin iktidar ve muhalefetin birlikte var olması olduğuna dikkati çeken Soylu, konuşması sırasında, üzerinde Kılıçdaroğlu'nun sözleri ve fotoğrafı ile bazı rakamların da bulunduğu pankartları gösterdi. Soylu, şu değerlendirmelerde bulundu: "2015-2017 yılları arasında 393 AK Parti'ye teftiş ve denetim yapılmış, 103 CHP'ye teftiş ve denetim yapılmış, 69 MHP'ye teftiş ve denetim yapılmış, 108 de BDP'ye teftiş ve denetim yapılmış. Bunu söyleyen Genel Başkan, milletin gözünün içine baka baka hangi mağduriyet hesabının altına sığınmaya çalışıyor? 2017 yılı devam eden soruşturma ve denetimler; 91 AK Parti, 27 CHP, 23 MHP. Hani adaletsizlik, hani haksızlık? Seçildiği partiye göre görevden uzaklaştırılan belediye başkanları; bunların hepsini ben uzaklaştırdım, benim imzamla beraber uzaklaştırıldı, 93 BDP, 9 AK Parti, 3 MHP, 1 de CHP. Ey milletim, biz yanlış bir işin altına imza atmayız. Ne söylerse söylesinler. Ama sizin bir sorununuz var. Sorununuz ne biliyor musunuz; altınızdan yeller üfürüyor, hiçbir şeyin farkında değilsiniz. Geçen günlerde söyledim, sizi uyardım, bana kabahat buldunuz, 'Belediye başkanlarının yurt dışına çıkmasına niye sen izin veriyorsun?' diyorsunuz. Partinizden haberiniz yok. Mart 2014 mahalli seçimlerinden sonra 15 Ekim 2016 tarihine, yani kararı aldığımız tarihe kadar, ilk 10 belediye yurt dışına çıkışta rekor kıran Cumhuriyet Halk Partisi. Birinci 557 gün; 2,5 yılda 557 gün. Partinizden haberiniz yok. İkincisi 334 gün. Siz bu mantıkla ve bu anlayışla, belediyelerinizin ne yaptığını, nasıl bir süreç içerisinde olduğunu söyleyeceksiniz." Sataşma gerekçesiyle kürsüye gelen CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, 200 küsur belediyeleri bulunduğunu, hepsine müfettiş gönderilebileceğini, bunlarda bir sorun bulunmadığını söyledi. "Bir bakanlık, görevden uzaklaştırdığı belediye başkanına ilişkin 3 defa internet sitesinden açıklama yaparsa, bir eksiği vardır." diyen Altay, "Man, Buz ile örtülmez ama Allah'tan korkun. Man ile intikam almak için mesnetsiz iddialarla CHP'li belediyelere saldırmakla bir şey çözmezsiniz. Her şeye rağmen tuzun kokmadığına inanıyoruz". ifadelerini kullandı. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel ise Soylu'nun sorularına cevap vermediğini belirterek, "Sayın Bakan tarih önünde mahcup olacaktır." diye konuştu. Görüşmelerinin ardından Bakan Soylu hakkındaki gensorunun gündeme alınmasına ilişkin önerge reddedildi. TBMM Başkanvekili Ahmet Aydın, birleşimi, 9 Ocak Salı günü saat 15.00'te toplanmak üzere kapattı.
23.12.2017 - 08:43
Anadolu Ajansı
['Süleyman Soylu ']
İçişleri Bakanı Soylu: Hani adaletsizlik, hani haksızlık?
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/icisleri-bakani-soylu-hani-adaletsizlik-hani-haksizlik,thGzLmNhp0q5u1jCs-a1Kw
Burundaki şekil bozukluklarının sadece estetik bir problem olmadığını belirten KBB Uzmanı Op. Koç, burundan yetersiz hava alımının vücuda daha çok kan ve oksijen gönderme ihtiyacı oluşturarak kalp büyümesine yol açtığını söyledi.
null
Burnun, yüzün estetik ve kimlik kazanması anlamında önemli bir organ olduğunu kaydeden KBB Uzmanı , "Yalnız burundaki şekil bozuklukları sadece estetik bir problem değil hem beden hem de ruh sağlığını yakından ilgilendiren önemli bir sorundur” dedi. dan yetersiz hava alımının zamanla kalp ile vücuda daha çok kan ve oksijen gönderme ihtiyacı oluşturacağı için zorladığına ve kalp büyümesi yaptığına dikkat çeken Op. Dr. Koç, "Bu da kalbimizin zorluklara karşı direncini azaltır. Aynı şekilde akciğerimiz bize daha fazla oksijen sağlama çabasından dolayı zamanla sertleşir ve efor kapasiteniz azalmış olur" açıklamasında bulundu. Burun sırtında eğrilik varsa buna eşlik eden az veya çok miktarda burun kanallarının birinde tıkanıklık olduğunu aktaran Koç, şöyle konuştu: “Burun ucunda düşüklük varsa bu, burun deliklerinden hava girişini kısıtlayacağı için mutlaka değerlendirilmelidir. Burun içindeki kemik eğriliği yüksek oranda burun eti büyümesini beraberinde getirir ve piezo cerrahisi sırasında radyofrekans yöntemiyle küçültülmelidir. Ayrıca burun problemlerinde sıklıkla eşlik eden burun etlerinde hava dolu keseciklerde görülebilmektedir. Bu durumda nefes alma problemlerini ve sinüzit rahatsızlığını artırmaktadır. Bu problemler burun estetiği yapılırken aynı seansta düzeltilmelidir." Ameliyat sonrası, uykuların düzene girdiğini, horlama ve ağzı açık uyuma gibi problemlerin geçtiğini, sabahları dinlenmiş uyanıldığını, kalbin ve akciğerin daha rahat fonksiyon görmeye başladığını belirten Koç, "Efor kapasiteniz artar, daha geç yorulur ve efor gerektiren sporları güvenle yapabilirsiniz. Alerjiniz varsa sizi artık daha az rahatsız etmeye başlar, ileride astım bronşit gibi rahatsızlıklara yakalanma riskiniz azalır. Daha az sinüzit problemi yaşarsınız, gribal enfeksiyonları uzamadan atlatmaya başlarsınız. Bağışıklık sisteminiz daha rahat çalışır. Sonuç olarak bütün hücreleriniz daha iyi çalışarak daha sağlıklı bir hayat sürersiniz" diye konuştu.
18.01.2017 - 12:55
İHA
['Genel Sağlık']
Burun bozukluğu kalbi büyütüyor
Sağlık
https://www.ntv.com.tr/saglik/burun-bozuklugu-kalbi-buyutuyor,fclhNRrgW06i8XwZdcGBWw
Baykar Teknik Müdürü ve Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3 Vakfı) Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, “Bayraktar Akıncı Taarruzi İnsansız Hava Aracı’nın (TİHA) ekim ayı içerisinde uçmasını arzu ediyoruz.” dedi
AA
Bayraktar, TEKNOFEST İstanbul Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali'nin (TEKNOFEST İstanbul) gerçekleştirildiği Atatürk Havalimanı'ndaki festival alanında yapılan Anadolu Ajansı Finans Masası'na konuk oldu.  TEKNOFEST İstanbul ve milli teknoloji hamlesine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bayraktar, Bayraktar Akıncı Taarruzi İnsansız Hava Aracı (TİHA) stratejik görevler yapabilen bir insansız hava aracı sistemi olduğunu belirtti. Bayraktar, bütün yazılım ve elektroniğini kendilerinin tasarladığını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Akıncı’da birçok alt sistem var. Çok gelişmiş, milli savunma sanayimizin üreteceği yan sistemler bulunuyor. Bu uçağın bütün bu stratejik görevleri yapabilmesini sağlıyor. Örneğin, milli akıllı mühimmatlar, seyir füzesi, havadan havaya füze, ön tarafına takılacak gelişmiş radar sistemi var. Bu hava hedeflerini tespit edip vurabilme kabiliyetini kazandırıyor. Bir yandan savaş uçaklarının yükünü azaltırken, bir yandan da savaş uçaklarının yapamadığı görevlerde kullanılacak. Çünkü bu insansız bir hava aracı olduğundan tehlikeli bölgelere çok daha kolay yanaşabiliyor. Uzaktan hava savunma radarlarını tespit edip yüzlerce kilometre öteden onları karartıp seyir füzesiyle vurabilme kabiliyetine sahip olacak. Şu an çıktığında dünyanın bu sınıftaki en modern İHA’sı olacak.” Teknolojinin hızla geliştiğini, bunun bir yarış olduğunu, sürekli yenileme ve güncelleme gerektiğini aktaran Bayraktar, “Dünyada bu sınıfta uçak üretebilen birkaç ülke var. Türkiye de bunlardan biri olacak. Türkiye iddiasını insansız hava araçlarında bayağı bir yukarı taşımış olacak. Bayraktar Akıncı Taarruzi İnsansız Hava Aracı’nın (TİHA) ekim ayı içerisinde uçmasını arzu ediyoruz.” diye konuştu. Cezeri Uçan Araba’ya ilişkin soru üzerine Bayraktar, dünyada bu alanda çalışmaların başladığını belirterek, dünyada 50’ye yakın prototipin bulunduğunu bildirdi. Bayraktar, uçan arabanın çok akıllı olması gerektiğini, çünkü herkesin pilot olacağını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir sonraki adımın bundan 10-15 sene sonra gerçekleşeceği öngörülüyor. Bazı taksi hizmetleri başlamış durumda, denemeler gerçekleştiriliyor. 10-15 sene sonra uçan arabalar yollarda görülmeye başlanacaktır. Baykar olarak İHA’da yaşadığımız serüvende aldığımız derste bundan 15 sene sonrasının yarışına hazırlanmıştık. Bence bu milli teknoloji hamlesinin en önemli paradigması.” Yüksek teknolojide hızlı bir devinim olduğunu, kaçırıldığı zamanlar olduğunda bugüne değil yarına bakıldığında yakalama şansı sunduğunu aktaran Bayraktar, akıllı arabadan bir sonraki aşamanın uçan araba olduğunu, bunun geleceğin trendi olarak öne çıkacağını söyledi. Bayraktar, 9 ay önce uçan araba çalışmalarına başladıklarını, büyük firmaların da bu alana girdiğini, girişimlerin 1 milyar dolara yakın yatırım aldığını, Çinli bir firmanın taksi servislerine başlayacağını söylediğini aktardı. Herkese hayallerinin peşinden gitmesini tavsiye eden Bayraktar, şunları kaydetti: “Sizler de gayret gösterin, azmedin, sabredin, asla yılmayın. Bizim bir eksiğimiz yok. Dünyada doğru zamanlamayla en iyisini yakalayabilmeniz mümkün. Bugünden çalışmaya başlarsak bizim bu alanda önemli bir oyuncu olmamız, hatta belki de dünya lideri olmamız mümkün. Cezeri’yi de bu maksat ile çalışmaya başladık. Cezeri ilk uçuşunu kısa bir süre sonra yapacak ama bunun ticari bir ürüne dönüşmesi, yollara çıkması 10-15 seneyi bulacaktır.” Bayraktar, Cezeri Uçan Araba ile yayla gibi bir yerde uçmayı hayal ettiğini ifade ederek, “Pilotluk da yapıyorum ama bunun verdiği özgürlük bambaşka. Bu bir anlamda büyük bir drone, herkesin uçurabileceği basitlikte olması gerekiyor. Ben bunu kişisel bilgisayarın icadına benzetiyorum.” dedi. Uçan arabaların öncelikte kırda bayırda sportif maksatlarla uçacağını aktaran Bayraktar, “Bu bir kişilik bir araç, 2 ve 4 kişiliğini de yapmak gerekiyor. Bunun yanında yola çıkabilmesi, toplu halde uçabilmesi için teknolojide ciddi kırılımlar gerekiyor. Biz İHA’lara da böyle başlamıştık. 15 sene sonra da inşallah Cezeri bu alanda dünyada hak ettiği yere gelecek.” diye konuştu. Bayraktar, uçan arabaya “Cezeri” isminin verilmesinin sebebini şöyle anlattı: “Uzmanlık alanım robotik. Bu yaptığımız uçaklar da robot uçaklar. Akıllı robotlar aslında. Cezeri de akıllı bir robot. Bu alanın da kurucusu Müslüman bir alim. Hatta logo da oradan geliyor. Onun ismini vermeyi uygun gördük. Biz onun talebesiyiz. Bu alanı açtığı için kendisini hayırla yad ediyoruz.”
18.09.2019 - 14:11
haberturk
['son dakika', 'son dakika haberler', 'ekonomi son dakika haberler', 'haberler']
“Bayraktar Akıncı TİHA ekimde uçacak”
Savunma Sanayi
https://www.haberturk.com/akinci-taarruzi-iha-nin-ilk-ucus-tarihi-aciklandi-2523228-ekonomi
Rus ordusuna bağlı askerler, dün Suriye'nin kuzeyinde yer alan Afrin ve Şehba bölgesinin çeşitli noktalarına konuşlandı. YPG, Rus askerlerinin askeri gözlem yapacağını ve kendileri ile birlikte Şehba ve Afrin'in güvenliğini sağlacaklarını açıkladı.
DHA
Suriye İnsan Hakları Örgütü ve bölgedeki yerel internet siteleri, dün Rus ordusuna bağlı askerlerin YPG'nin ana omurgasını oluşturduğu Demokratik Suriye Güçleri’nin elinde bulunan Şehba bölgesindeki Tel Rıfat kasabasına konuşlandığını belirtirken, bölgeye konuşlanan Rus askerlerinin görüntü ve fotoğrafları da paylaşıldı. Afrin’in güney batısında yer alan Tel Rıfat kasabası, 2016 yılının Şubat ayında DSG güçleri tarafından ÖSO’nun elinden alınmış, geçtiğimiz Haziran ayından itibaren ise OSÖ ve YPG arasında çatışmaların yaşandığı bir bölge olarak biliniyor. YPG'nin , Rus askerlerinin bölgeye yerleşmesi ile ilgili açıklamasında, "Askeri gözlem yapacak olan Rus güçlerinin görevi YPG birlikte Şehba ve Efrin’in güvenliğini sağlamak olacaktır" denildi.
30 Ağustos 2017 Çarşamba, 19:42
cumhuriyet
null
Rusya askerleri Afrin ve Şehba bölgelerine yerleşti
dunya
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/dunya/814451/Rusya_askerleri_Afrin_ve_Sehba_bolgelerine_yerlesti.html
ABD Başkanı Donald Trump’ın Rex Tillerson’ın yerine dışişleri bakanı olarak aday gösterdiği CIA Başkanı Mike Pompeo onay süreci çerçevesinde Senato Dış İlişkiler Komisyonu'nun karşısına çıktı. Pompeo'ya Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Putin ve Ruhani'nin Suriye zirvesindeki fotoğrafı soruldu. "Biz de orada olmalıydık" diyen Pompeo, ABD'nin terör örgütü YPG ile yaptığı ittifakı savundu.
null
ABD Başkanı Donald Trump'ın Dışişleri Bakanlığı'na aday gösterdiği CIA Başkanı Mike Pompeo, Senato Dış İlişkiler Komisyonu'nda ifade verdi. Komisyonun Demokrat üyesi Bob Menendez, Pompeo'ya Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin 4 Nisan'da İstanbul'da çekilen fotoğrafını sordu. Demokrat üye Bob Menendez, Trump'ın yeni Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'ya şu soruyu yönelitti: "Rusya'dan S-400 füzeleri alan Türkiye. Bizim müttefikimiz olan Türkiye, DAEŞ'ı yenmek için bel bağladığımız Kürtlere saldıran Türkiye. Bu üç lider Suriye'nin geleceğini konuşmak için görüşüyor ancak fotoğrafta ABD yok. Bu görüşmenin Suriye'nin geleceğini nasıl etkileyebileceğini biliyor musunuz?" "Soruya tamamen katılıyorum" diyen Mike Pompeo, "Güçlü bir diplomatik çaba ile bu görüşmelerin bir parçası olabiliriz" şeklinde konuştu. Pompeo, ABD'nin terör örgütü YPG ile işbirliğini ise savundu. Pompeo, "Suriye'deki durum çok zor, kabul ediyorum. Son derece karmaşık ve Türkiye'nin Afrin'e girmesi zaten çok karmaşık olan bir durumu daha da karıştırdı. Birincil görevimiz DAEŞ'i yenmekti. Bunu çok iyi işler yapan bir grupla başardık ve halifeliği devirdik. bundan gurur duymalıyız" şeklinde konuştu. ABD Başkanı Donald Trump 13 Mart’ta Pompeo’yu Rex Tillerson’ı görevden aldıktan sonra yerine aday göstermişti. Senato'da Pompeo ile ilgili oylamanın birkaç hafta içinde yapılması bekleniyor.
13.04.2018 - 11:08
NTV Haber
['Dünya', 'Türkiye', 'Recep Tayyip Erdoğan', 'Suriye', 'Vladimir Putin', 'ABD']
ABD Senatosu'nda Pompeo'ya Erdoğan fotoğrafı soruldu
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/abd-senatosunda-pompeoya-erdogan-fotografi-soruldu,ACUg8_OL1EiwK-JDLRvCgg
İstanbul Müzik Festivali 40. yaşını kutluyor, 'umut ve kahramanlar'la dolu bir ay başlıyor. Festival ilk hafta sonunda klasik müzik dünyasının yıldız isimlerini ağırlayacak.
null
İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın ilk festivali olan İstanbul Müzik Festivali, bu yıl 40. yaşını kutluyor. İKSV tarafından, 2006 yılından beri Borusan Holding sponsorluğunda düzenlenen 40. İstanbul Müzik Festivali, 29 Haziran tarihine kadar 750’nin üzerinde yerli ve yabancı sanatçıyı İstanbul’un farklı mekânlarında ağırlayarak klasik müzikseverlere “Umut ve Kahramanlık” hikâyeleriyle dolu bir ay yaşatacak. Festival, 31 Mayıs Perşembe akşamı saat 20.30’da Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilecek Açılış Töreni ve Konseri ile başlayacak. Festivalin açılış töreninde, aralarında Diapason d’Or ve MIDEM Classical Award’ın da bulunduğu pek çok ödüle değer görülen Hüseyin Sermet’e İstanbul Müzik Festivali’nin Onur Ödülü takdim edilecek. Açılış Töreni’nin ardından İstanbul Müzik Festivali, Beethoven’ın görkemli 9. Senfonisinin seslendirileceği açılış konseriyle başlayacak. Konserde, şef Sascha Goetzel yönetimindeki Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası ve Cem’i Can Deliorman yönetimindeki Kültür ve Turizm Bakanlığı Devlet Çoksesli Korosu, dünya sahnelerinde fırtına gibi esen solistlerimiz soprano Simge Büyükedes, alto Ezgi Kutlu, bas Burak Bilgili ve tenor Murat Karahan’a eşlik edecek. Açılış Konseri’nde yer alacağı duyurulan tenor Cenk Bıyık ise rahatsızlığı nedeniyle konsere katılamayacak. 40. İstanbul Müzik Festivali’nin 31 Mayıs akşamı Haliç Kongre Merkezi’ndeki Açılış Töreni ve Konserini izlemek isteyen müzikseverler biletlerini Biletix ve İKSV’den alabilir. İstanbul Müzik Festivali Açılış Töreni ve Konseri, Festival sponsoru Borusan Holding tarafından geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bu yıl da Kadıköy Caddebostan, Galata Meydanı ve Bebek Parkı’na kurulacak dev ekranlardan ve borusan.com web sitesi üzerinden de canlı olarak izlenebilecek. 40. İstanbul Müzik Festivali, ilk hafta sonunda dünyaca ünlü isimleri ağırlayarak Festivale hızlı bir giriş yapacak. 1 Haziran Cuma akşamı, festivalin ilk konserinde, dünyanın en iyi orkestraları arasında sayılan Viyana ile Berlin Filarmoni orkestralarının üyelerinden oluşan, Viyana-Berlin Oda Orkestrası ile yıldız keman virtüözü Anne-Sophie Mutter, Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda festival izleyiciyle buluşacak. 2 Haziran Cumartesi akşamı ise günümüzün en parlak Chopin yorumcularından, piyanist Yundi, Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda Türkiye’deki ilk konserini verecek. 1 Haziran Cuma, Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı, Saat 20.00 Dünyanın en iyi orkestraları arasında sayılan Viyana ile Berlin Filarmoni orkestralarının üyelerinden oluşan, Viyana-Berlin Oda Orkestrası, Elig Ortak Avukat Bürosu ve Enerjisa eş sponsorluğunda Festivalin konuğu oluyor. 1 Haziran Cuma akşamı Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda saat 20.00’de başlayacak konserde, orkestra, günümüzün en prestijli keman virtüözlerinden Anne-Sophie Mutter’e eşlik edecek. 2009 yılında 37. İstanbul Müzik Festivali kapsamında verdiği konseriyle İstanbullu müzikseverleri büyüleyen Anne-Sophie Mutter, Festivalin konuğu olarak bir kez daha İstanbul’a geliyor. Anne-Sophie Mutter konserde, dünya prömiyerini Kasım 2010’da New York’ta gerçekleştirdiği, müzik eleştirmenleri kadar dinleyicilerin de beğenisini kazanan Wolfgang Rihm’in Lichtes Spiel isimli yapıtının Türkiye prömiyerini gerçekleştirecek. Günümüzün en önemli keman virtüözlerinden biri olarak nitelendirilen Anne-Sophie Mutter, henüz 13 yaşındayken üstün performansıyla Herbert von Karajan’ı kendisine hayran bıraktı. Karajan’la birlikte gerçekleştirdikleri müthiş müzikal çalışmalarla kısa zamanda klasik müzik dünyasının sayılı solistleri arasına giren Anne-Sophie Mutter, gerçekleştirdiği sayısız albümle Record Academy Prize, Grand Prix du Disque, Ernst von Siemens ve Grammy ödüllerinin de sahibi oldu. Keman literatürünün başyapıtlarının yanı sıra, yılmaz savunucusu olduğu çağdaş müziği de repertuarından eksik etmeyen Mutter, gelecek vaat eden genç müzisyenlere dünya çapında desteğin artırılmasını amaçlayan Anne-Sophie Mutter Vakfı’nın da kurucusu. 2 Haziran Cumartesi, Cemal Reşit Rey, Saat 20.00 Günümüzün en parlak Chopin yorumcularından Yundi, İstanbul Müzik Festivali kapsamında, 2 Haziran Cumartesi akşamı saat 20.00’de Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda ilk kez İstanbullu müzikseverlerin karşısına çıkacak. 2000’deki Uluslararası Chopin Piyano Yarışması’nda aldığı birincilik ödülüyle yıldızı parlayan piyanist Yundi, 2012 Çin Kültür Yılı kapsamında, Chopin’in eserlerinden oluşan bir program sunacak. Önde gelen Chopin yorumcularından biri olarak kabul edilen Yundi, 2000 yılında Chopin Yarışması’nı kazanan ilk Çinli piyanist oldu. 2010’da Chopin’in anavatanı Polonya’da, Kültür Liyakat Nişanı’na layık görüldü. Bugüne kadar Mariinsky, Berlin Filarmoni, Viyana Filarmoni ve Philadelphia gibi dünyanın belli başlı orkestralarıyla pek çok konser gerçekleştiren ve son olarak Deutsche Grammophon’un yıldız sanatçısı olan Yundi, Kuzey Amerika’dan Avrupa ve Asya’ya gerçekleştirdiği turneler ve verdiği resitallerle önemli müzik merkezlerinin aranan yıldızı haline geldi.
28.05.2012 - 17:51
null
[]
Festival yıldız isimlerle başlıyor
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/festival-yildiz-isimlerle-basliyor,xgEpqXwdH0KRNnlIOd86cA
CHP, “Kürt sorununun çözümü” için 10 maddelik öneri paketi hazırladı.
null
Tanrıkulu ve Loğoğlu Çiçek’i ziyaret ederek TBMM’de toplumsal mutabakat komisyonu ve TBMM dışında akil insanlar grubu oluşturulması önerisini iletti. Çiçek adres olarak siyasi partileri gösterdi. CHP Genel Başkan Yardımcıları Faruk Loğoğlu ve Sezgin Tanrıkulu, Kürt meselesinin çözümüne ilişkin bir mekanizma önerisini TBMM Başkanı Cemil Çiçek’e sundu. 10 maddelik öneriye ilişkin Çiçek diğer siyasi partileri adres gösterdi. Vatan gazetesinin haberine göre CHP’nin Çiçek’e ilettiği 10 maddelik öneriyi de içeren başvuru dilekçesi özetle şöyle: 1- Kürt meselesi ülkemizin gündeminde sürekli olarak ve üst sıralarda yer almaya devam etmektedir. Bu meselenin çözülememesinin bir sonucu olarak şiddet olayları ve terör eylemleri sürmektedir. Her gün can kayıpları yaşanmakta, ülkemizin beşeri ve ekonomik kaynakları heba olmaktadır. 2- Cumhuriyet tarihi Kürt meselesinin salt güvenlik eksenli politikalarla çözülemeyeceğinin kanıtlarıyla doludur. Genelkurmay Başkanlığı’nın verilerine göre, 1984 ile 2009’un Nisan ayı arasında tam 11 bin 735 güvenlik görevlisi ile 30 bine yakın PKK mensubu ve binlerce sivil yurttaşımız hayatlarını kaybetmişlerdir. Faili meçhul cinayetlere kurban gidenler ile kayıpların sayısı bu rakamlara dahil değildir. 3- Güvenlik eksenli politikaların Kürt meselesini çözemediği acı tecrübelerle aşikar hale gelmiştir. Başka seçeneklerin hayata geçirilmesi, ertelenemeyecek bir ihtiyaç olarak önümüzde durmaktır. Bu bağlamda, siyasi alanın toplumsal barışı sağlayacak demokratik bir çözüm için yeniden düzenlenmesi ve yeni araçların devreye sokulması gerekmektedir. Bugüne kadar değişik Hükümetler döneminde yapılan açılımlar istenilen sonuçları tam olarak vermemiştir. 4- Ülkenin önemli ve bütün toplumu ilgilendiren sorunlarının çözümünün asli adresi TBMM’dir. Kürt meselesinin çözümü ulusal mutabakat gerektirmektedir. 5- Toplum, kutuplaşmanın ve gerginliğin sürekli artmasına yol açan çözümsüzlük ortamından kurtulmak ve insanlarımızın artık yaşamlarını yitirmeyeceği, barış, huzur, güven ve güvenliği sağlayacak bir çözümü görmek istemektedir. 6- Anayasa gibi toplumsal mutabakat gerektiren temel bir konuda çalışma başlatarak uzlaşma arayışına giren TBMM’nin Kürt meselesinde benzer bir çalışma içinde olmaması/olamaması, izah ve kabul edilebilir bir durum değildir. 7- Bu mülahaza ve nedenlerle Kürt meselesinde, TBMM denetiminde bir süreç ve mekanizma oluşturulmasını gerekli görmekteyiz. Bu önerimizin amacı; siyasi partiler arasında doğrudan ve sürekli bir diyalog imkânı yaratmaya; görüş ve yaklaşım farklılıklarını asgari düzeye indirmeye ve siyasetin dilini uzlaşma ve demokratik çözüm temeline oturtmaya çalışmaktır. Böylece bu meselenin; siyasi partiler arasında polemik, yıpratma, üstünlük ve yenilgi konusu olmaktan çıkarılacağını umut ediyoruz. 8- Önerimiz, TBMM bünyesinde bir “Toplumsal Mutabakat Komisyonu” ile sivil alanda, TBMM ile bağlantılı ve koordineli şekilde faaliyet gösterecek bir “Akil İnsanlar Grubu” oluşturulmasını öngörmektedir. 9- Toplumsal Mutabakat Komisyonu, TBMM’de grubu bulunan siyasi partilerin eşit katılımıyla toplam 8 üyeden oluşacaktır. Bu komisyonun çalışmalarına yardımcı olacak Akil İnsanlar Grubu ise, yine siyasi partilerin eşit sayıda önerecekleri toplam 12 üyeden oluşacaktır. Toplumsal Mutabakat Komisyonu, kendi çalışma kural ve yöntemlerinin yanı sıra Akil İnsanlar Grubu’nun da görev tanımını belirleyecektir. 10- CHP son olarak toplumsal mutabakat arama sürecinin işleyişi ve gelişimi sürecinin aktardı. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu AKP, MHP, BDP genel başkanlarıyla ayrıca görüşme girişiminde bulunacak. Kılıçdaroğlu, görüştüğü liderlerle, “40 yıl geçti çözülemedi. Siyasi irade bu sorunu artık çözmeli. Parlamento zemininde bir araya gelelim. Meclis sorumluluğu alıp bu sorunu ortadan kaldırsın” diyecek. MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, sözlerine, “Allameyi Cihan, dünya kurtaran adam, Recep Tayyip Erdoğan...” diyerek başladı. Her gün bir Erdoğan’ın diğer Erdoğan’ı tekzip ettiğini savunan Vural, “Başbakan konuştukça batıyor, battıkça konuşuyor. Bir söylediği diğerini tutmuyor” dedi. Başbakan’ın ”yine ucube bir benzetme yaptığını” savunan Vural, ”Eğer Uludere’yi cinayet, katliam olarak değerlendiriyorsa, kalleş BDP’lilerle aynı safa düşmüş olmuyor mu?” sorusunu yöneltti. Başbakan Erdoğan’ın, şehit Serhat Gençer’in mektubunu okuduğunu anımsatan Vural, Serhat Gençer’in mezarının; ”babası açılımı eleştirdiğini için kırıldığını” söyledi. Vural, CHP’nin ”Kürt sorunun çözümü” için Meclis’te Toplumsal Mutabakat Komisyonu ve Meclis dışında Akil İnsanlar Grubu oluşturulması önerisini önerisini de değerlendirdi. ”Biz Türkiye’de Kürt sorunu olduğu kanaatinde değiliz. Türkiye’de terör sorunu var” diyen Vural, teklif geldiği zaman, bunun partinin yetkili organlarında değerlendirileceğini kaydetti. “CHP, açılım politikası bayrağını AK Parti ile birlikte taşıma noktasına geldi. CHP’yi de AKP’nin açılım sevdası sarmış durumda” ifadesini kullanan Vural, “Yeni bir açılım sevdası oluşturma noktasındaki yaklaşımı, yeni açılımların önünü açabilecek yaklaşımları kabul etmemiz mümkün değil” dedi.
01.06.2012 - 07:49
null
[]
Bu da CHP’nin Kürt açılımı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/bu-da-chpnin-kurt-acilimi,lsTKdX_rOE-Rm57k029Kxw
Yüksekova'da düzenlenen PKK operasyonunda 6 PKK'lı terörist etkisiz hale getirildi
null
Yüksekova'da terörle mücadele kapsamında yapılan operasyonlarda 6 terörist etkisiz hale getirildi, 1 terörist teslim oldu. Türk Silahlı Kuvvetlerinden yapılan açıklamaya göre, Yüksekova 1. Hudut Taburu üs bölgelerinden birine, Şemdinli nüfusuna kayıtlı 1 terörist teslim oldu. 2014 yılı 8. ayında bölücü terör örgütüne katılan terörist, Şemdinli Derecik'ten gelerek örgütten kaçtığını beyan ederek güvenlik güçlerine teslim oldu. 25 Eylül 2016 tarihinde saat 09.05-09.45 saatleri arasında Hakkari Yüksekova Kelyani Tepe bölgesinde Hava Kuvvetlerine ait uçaklarla yapılan hava taarruzu neticesinde bölgedeki 2 silah mevzii, 1 barınak ve yaşam alanı olarak kullanılan 2 mağara imha edildi ve ilk tespitlere göre 3 bölücü terör örgütü mensubu terörist, aynı bölgede Bayraktar İHA ile 1 terörist etkisiz hale getirildi. 2. Komando Tugay Komutanlığı unsurlarınca Yüksekova buzul dağları Kelyani Tepe bölgesinde teröristlerle saat 06.30'da temas sağlanırken, ilk temas anında 2 terörist etkisiz hale getirildi. Şu ana kadar Yüksekova'da 41 bölücü terör örgütü mensubu terörist etkisiz hale getirilirken, Hakkari genelinde toplam 314 terörist etkisiz hale getirilmiş oldu. İHA
25.09.2016 - 12:28
haberturk
['hakkari']
TSK: Hakkari Yüksekova'da 6 PKK'lı etkisiz hale getirildi
Gündem
https://www.haberturk.com/gundem/haber/1301388-tsk-hakkari-yuksekovada-6-pkkli-etkisiz-hale-getirildi
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), Kömürhan Köprüsü civarından Karakaya Barajı'na atlayarak intihar etmiş olabileceği değerlendirilen vatandaşın naaşının bulunabilmesi için arama faaliyetlerine başlandığını açıkladı.
null
TSK’dan yapılan yazılı açıklamada, 1 Aralık tarihinden itibaren kayıp olduğu ve Elazığ-Malatya karayolu üzerinde bulunan Kömürhan Köprüsü civarından Karakaya Barajı'na atlayarak intihar etmiş olabileceği değerlendirilen vatandaşın naaşının bulunabilmesi maksadıyla Deniz Kuvvetleri Komutanlığı tarafından 14 birinci sınıf dalgıç ve bir dalış tabibinden oluşan bir Sualtı Arama Kurtarma Timi görevlendirildiği bildirildi. Açıklamada, “Arama bölgesi derinliğinin 70-80 metre aralığına ulaşması nedeniyle görevlendirilen söz konusu Arama Kurtarma Timi, Kömürhan Köprüsü altına kurulan yüzer platform üzerinde konuşlandırılan Uzaktan Kumandalı Sualtı Tespit Cihazı (ROV) vasıtasıyla arama faaliyetlerine başlamıştır” denildi.
12.12.2017 - 23:58
İHA
['Türkiye']
TSK: Arama faaliyetlerine başlandı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/tsk-arama-faaliyetlerine-baslandi,0gq_TCGXGE-ZxCjKeYFPxA