Datasets:

batubayk

/

TR-News

like 5

Filipinler'in Cebu bölgesinde aşırı yağışların yol açtığı heyelanda ölü sayısı 22'ye yükselirken, afet bölgesinden 1200 kişinin tahliye edildiği belirtildi.

Emniyet yetkilisi Debold Sinas, 22 kişinin hayatını kaybettiği heyelan bölgesi ve yakınlarındaki köylerde, 1200'den fazla kişinin yetkililerin talimatıyla güvenli yerlere taşındığını belirtti. Sinas, yöre halkının risk altındaki köylerine dönmesini engellemek için bölgeye yaklaşık 270 asker ve polisin sevk edildiğini açıkladı. Yetkililer, heyelanın ardından arama kurtarma çalışmalarına katılan kişi sayısının yeni bir heyelan riski nedeniyle azaltılması talimatını verdi. Filipinler Devlet Başkanı Rodrigo Duterte'nin gün içinde afetin yaşandığı Naga şehrini ziyaret etmesi bekleniyor. Yetkililer, dün, şiddetli yağışların neden olduğu heyelanda iki köydeki yaklaşık 30 evin toprak altında kaldığını, 21 kişinin cesedine ulaşıldığını, 60'dan fazla kişinin kayıp olduğunu açıklamıştı. Toprak altında kalan bazı kişilerin cep telefonuyla mesaj yazmayı başararak yardım istediği kaydedilmişti. Kurtarma çalışmalarının devam ettiği afet bölgesinde ölü sayısının artmasından endişe ediliyor. Yetkililer, dün, heyelan bölgesinde 300'den fazla kişinin tahliye edildiğini açıklamıştı. Filipinler'in kuzey kıyılarını cumartesi günü etkisi altına alan ve gücünden dolayı "süper" olarak adlandırılan Mangkhut tayfununda ölenlerin sayısının 81'e çıktığı belirtilmişti. Filipinler polisi, çarşamba günü yaptığı açıklamada, tayfunda 70 kişinin kaybolduğu ve 71 kişinin yaralandığı bilgisini paylaşmıştı. Ölümlerin, daha çok tayfunun yol açtığı heyelanlardan kaynaklandığı, yaklaşık 250 bin kişinin tayfundan etkilendiği kaydedilmişti. İlk gün saatteki hızı 255 kilometreye kadar ulaşan tayfunun hızı pazar günü 100 kilometreye kadar düşerek Filipinler'deki etkisini yitirmiş, Çin'in güneyine ve Hong Kong'a ulaşmıştı.

21.09.2018 - 09:45

Anadolu Ajansı

['Dünya', 'Asya', 'Filipinler']

Filipinler'deki heyelanda ölü sayısı 22'ye çıktı

Dünya

https://www.ntv.com.tr/dunya/filipinlerdeki-heyelanda-olu-sayisi-22ye-cikti,ZX61lMLUc06WTlGy90l2Mw

Kolon yani kalın bağırsak kanseri Türkiye'de en sık görülen kanser türleri arasında. Kolon kanseri ve diğer sindirim sistemi kanserleri İstanbul'daki bir konferansta tartışıldı. Konferansta öne çıkan en önemli başlık erken tanının kanser tedavisindeki yeri oldu.

Türkiye'de her yıl yaklaşık 200 bin kişiye kanser tanısı koyuluyor. Bu tanıların neredeyse yarısını kolon, pankreas, mide gibi sindirim sistemi kanserleri oluşturuyor. Sindirim sistemi kanserleri sinsi ilerliyor, bu da erken evrede tanıyı zorlaştırıyor. Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu Başkanı , "Sinsi ilerliyor, yakınmalar oluyor aslında ama biz o yakınmaları başka yakınmalarla karıştırıp doktora başvurmuyoruz. Mide kanseri çalışmasında gördüğümüz zaman biz dünyanın geri kalanına göre 1-2 ay daha geç başvuruyoruz doktora genellikle. O bir iki aylar bizim için önemli“ diyor. Erken tanı tüm türlerinde olduğu gibi sindirim kanserlerinin tedavisinde de büyük önem taşıyor. Öyle ki bazı durumlarda tarama yöntemi hastalığın kansere dönüşmesini önleyebiliyor. Dr. Yalçın, "Kolonoskopi sırasında poliplerin uzaklaştırılmasıyla daha kanser olmadan doku uzaklaştırılmış oluyor. Böylelikle hem daha az kanser görülüyor hem de kanser olanların da yaşam süresi ve kanserden kurtulma oranları artıyor“ diye konuşuyor. Sigara, alkol, sağlıksız beslenme ve hareketsiz yaşam en önemli risk faktörleri. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi ise "Yanlış besleniyorsanız, toksik etkiler alıyorsanız doğrudan etkileyebilir. Bir de kilo fazlalığı ve şişmanlık yoluyla kalın bağırsak kanseri, meme kanseri, rahim kanseri gibi bazı kanser türleri sık görülüyor. Bütün kanserlerde 3’te bir gibi beslenme önemli bir hale geldi” ifadelerini kullanıyor. 50 yaşın üzerindeki herkesin düzenli aralıklarla kolonoskopi ve dışkı testi yaptırması öneriliyor.

08.12.2018 - 09:47

NTV Haber

['Kanser', 'İstanbul', 'kalın bağırsak kanseri', 'Kemoterapi']

Yılda 200 bin yeni kanser vakası

Sağlık

https://www.ntv.com.tr/saglik/yilda-200-bin-yeni-kanser-vakasi,8ZPTV82YakWfh7UOaTN98w

Ağrı Dağı kırsalında mayına basarak ağır yaralanan Afganistan uyruklu Esedullah Uryahil, sağ bacağını kaybetti.

İran'dan yasa dışı yollarla Türkiye'ye giren Esedullah Uryahil (21), Ağrı'nın Doğubayazıt ilçesindeki Ağrı Dağı kırsalında mayına bastı. Patlama sesiyle olay yerine gelen güvenlik güçleri, durumu sağlık görevlilerine bildirdi. Ağır yaralanan Uryahil, ambulansla Doç. Dr. Yaşar Eryılmaz Doğubayazıt Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Hastane yetkilileri, patlamada sağ bacağı diz altından tamamen kopan, sol bacağından ise ağır yaralanan Uryahil'in başarılı geçen 2 ameliyatın ardından hayati tehlikesinin kalmadığını belirtti.

12.09.2018 - 09:18

Anadolu Ajansı

['Türkiye', 'Ağrı', 'Göçmen']

Ağrı'da mayına basan kaçak göçmen bacağını kaybetti

Türkiye

https://www.ntv.com.tr/turkiye/agrida-mayina-basan-kacak-gocmen-bacagini-kaybetti,MkHjTeyl_ESOm70tT8H3bg

Beşiktaş forvet transferinde listesine yeni bir isim ekledi. Aboubakar'ı kadrosunda tutmak için uğraşan siyah-beyazlılar, Fransız santrafor Andre Pierre Gignac ile de ilgilenmeye başladı.

Yeni sezon öncesi çalışmalarına devam eden Beşiktaş yönetimi, öncelikle forvet transferini tamamlamak istiyor. Bu doğrultuda Aboubakar'ı yeniden kadrosuna katmak için görüşmelerini sürdüren siyah-beyazlılar, B planını da hazırladı. Futbol komitesi, Meksika'nın Tigres takımında forma giyen Andre Pierre Gignac'ı listesine aldı. Fransız futbolcu ve kulübü ile temasa geçmeye hazırlanan yönetim, Aboubakar transferinden çıkacak sonucu bekleyecek. Kamerunlu oyuncu ile ilgili sorun yaşanması halinde Gignac ve kulübü ile görüşmeler başlayacak. 31 yaşındaki Fransız oyuncu, son iki sezondur Tigres forması giyiyor. Geride kalan sezon 49 maça çıkan Gignac, 25 gol-5 asistlik performans gösterdi. Profesyonel kariyerine 2004 yılında Lorient'de başlayan Gignac, daha sonra Toulouse ve Marsilya formaları giydi. Fransız futbolcunun Tigres ile 1 yıl daha sözleşmesi bulunuyor.

10.06.2017 - 17:26

Ntvspor

['Futbol', 'Spor']

Beşiktaş'ta ilk hedef Aboubakar'a alternatif Gignac

Spor

https://www.ntv.com.tr/spor/besiktasta-ilk-hedef-aboubakara-alternatifgignac,OZ6lFM-zmkWgCODYFy7YOQ

Amerikan şirketi TripAdvisor'a, sitesindeki bazı yorumların sahte olabileceği uyarısında bulunmaması nedeniyle verilen cezanın tutarı 500 bin Euro.

İtalyan rekabet kurumu AGCM, dünyanın en popüler tatil sitelerinden Amerikan TripAdvisor’a 500 bin Euro ceza kesti. Cezanın gerekçesi, kullanıcılar tarafından yapılan otel-restoran tavsiye ve değerlendirmelerinin yer aldığı TripAdvisor’ın sitesindeki bazı yorumların sahte olabileceği uyarısına yer verilmemesi. Rekabet kurumunun, tüketici hakları derneği ile otel sahipleri birliğinin şikâyeti üzerine harekete geçtiği, 7 ay boyunca TripAdvisor’ın sahte yorumlara yer verilmemesi için önlem alıp almadığını araştırdığı belirtildi. BU sürede, sitenin içeriğini gerçek olarak sunduğu ancak sahte yorumları engelleyemediği saptanırken, karara karşı çıkan TripAdvisor, “Tüketicileri, kendilerini aldatmaya çalışan küçük bir azınlıktan koruma konusunda prosedürlerimiz çok etkili” diyerek temyize gideceğini açıkladı. TripAdvisor’ın cezayı ödemek için 30 günü, sitesindeki gerçek olmayan bilgilerle nasıl mücadele edeceğini İtalyan yetkililere açıklaması için de 90 günü var.

24.12.2014 - 10:46

NTV Haber

['Yaşam']

Ünlü tatil sitesi TripAdvisor'a büyük para cezası

Yaşam

https://www.ntv.com.tr/yasam/unlu-tatil-sitesi-tripadvisora-buyuk-para-cezasi,5EjOfYQ3BESTk7IYyzcacQ

Save the Children yardım örgütüne göre dünya üzerinde her beş çocuktan biri savaşın ortasında yaşıyor. Okullara yapılan saldırılar ve çocuk asker sayısının arttığını belirten aktivistler "kayıp nesil" konusunda uyarıyor.

Dünyada yaklaşık her beş çocuktan biri savaş bölgesinde yaşıyor. Her yıl 100 binden fazla bebek savaş ve çatışma bölgelerinde hayatını kaybediyor. Savaşlarda asker olarak kullanılan çocukların sayısı artarken, her yıl artan sayıda okul ve hastane saldırıların hedefi oluyor. Bu yıl kuruluşunun 100'üncü yılını dolduran, çocuklara yardım örgütü Save the Children'in hazırladığı rapor savaş bölgelerinde yaşayan çocuklara yönelik ağır hak ihlallerini gözler önüne serdi. Çocuklara Karşı Savaş adlı rapora göre 2017 yılında savaş bölgelerinde yaşayan çocukların sayısı 1990'lara oranla iki kat artarak 420 milyona ulaştı. 1990'lı yıllarda bu çocukların sayısının 200 milyon olduğuına dikkat çekildi. "Savaşın ortasındaki çocukların yaşadığı acı, giderek daha korkunç bir hal alıyor" diyen Save the Children Almanya Yöneticisi Susanna Krüger ülkelerin savaş hukukuna uymadığına dikkat çekti. "21. yüzyılda insanlığın en temel ahlak kurallarına sırtını dönüşü karşısında dehşete düşüyoruz" diyen Krüger, çocukların ve sivillerin savaşlarda hiçbir koşul altında hedef olmaması gerektiğini vurguladı.  Rapor koordinatörü Meike Riebau da okullar ve hasatenelere yönelik saldırıları kınayarak, bu kurumların güvenliğinin sağlanmamasının, savaş sonrası yeniden yapılanmayı çok daha zor hale getireceğini belirtti. Riebau okullara yönelik saldırıların "bir neslin kaybolmasına" yol açacağına dikkat çekti. Rapora göre çocuklar için en tehlikeli 10 ülke Afganistan, Yemen, Güney Sudan, Orta Afrika Cumhuriyeti, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Suriye, Irak, Nijerya, Somali ve Mali. Bu ülkelerde 2013 ila 2017 yılları arasında en az 550 bin bebek hayatını kaybettiği tahmin ediliyor. Beş yaş altı bütün çocuklar dikkate alındığında ise hayatını kaybeden çocukların sayısı 870 bine kadar yükseliyor. Ölümlere çoğunlukla savaşın dolaylı sonuçları olan açlık, sağlık hizmetlerine kısıtlı erişim ve alt yapı hizmetlerinin hasar görmesi neden oldu. 2013 ila 2017 yılları arasında bu ülkelerde savaşa bağlı olarak hayatını kaybeden yetişkinlerin sayısının ise yaklaşık 175 bin olduğu bilgisi verildi. Birleşmiş Milletler'in açıkladığı rakamların da dikkate alındığı rapora göre 2010 ila 2017 yılları arasında çocuk hakları ihlalleri üç katına çıktı. Rapora göre çocuklar her gün savaş bölgelerinde saldırılara hedef oluyor, sakat bırakılıyor, kaçırılıyor ya da asker olarak kullanılıyor.  Sadece 2016 ila 2017 yılları arasında asker olarak kullanılan çocukların sayısı yüzde üç oranında artı. Çocukların cinsel istismarı yüzde 12, kaçırılan çocukların sayısıysa yüzde 62 oranında artış  gösterdi. 2017 yılında bin 432 okula saldırı düzenlendiği belirtildi. "Uluslararası toplum, savaş hukuku kurallarının yok sayılmasına göz yummamalıdır" diyen Save The Children Almanya Yöneticisi Krüger BM Güvenlik Konseyi'nde temsil edilen Alman hükümetine çağrıda bulunarak, hükümetin çocukların korunması ve refahı konusunda sorumluluğu olduğunun altını çizdi.

15.02.2019 - 10:36

DW Türkçe

['Dünya', 'Çocuk', 'mülteci çocuk']

Save The Children: Bir nesil kaybolabilir

Dünya

https://www.ntv.com.tr/dunya/save-the-children-bir-nesil-kaybolabilir,GY_mudAWz02skMMqDRpEWA

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), 1 Kasım seçimleri için milletvekili aday listesini Yüksek Seçim Kurulu'na (YSK) teslim etti.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, CHP'nin milletvekili aday listesini YSK'ya sundu. Tezcan, yaptığı açıklamada, Türkiye'nin 3 ay gibi kısa süre içerisinde ikinci bir seçimle karşı karşıya kalmak zorunda olduğunu söyledi. Listeye göre Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, İzmir 2. Bölge 2. sıradan aday oldu. Ankara 1. Bölge 1. sıradan Ayşe Gülsün Bilgehan, Ankara 2. Bölge 1. sıradan Şenal Sarıhan, İstanbul 1. Bölge 1. sıradan Şafak Pavey, İstanbul 2. Bölge 1. sıradan Selina Doğan, İstanbul 3. Bölge 1. sıradan Bihlun Tamaylıgil, İzmir 1. Bölge 1. sıradan Selin Sayek Böke, İzmir 2. Bölge 1. sıradan Zeynep Altıok aday gösterildi. CHP'nin 7 Haziran seçimlerinde milli iradeye uygun olarak siyasetin ve parlamentonun hükümet üretmesi gerektiğini başından bu yana söylediklerini belirten Tezcan, bu süreç içerisinde siyasetçilerin milleti imtihan etmek yerine milletin işareti doğrultusunda görev yapmakla yükümlü olduğunu ifade ettiklerini aktardı. Tezcan, tarihte "bundan daha parçalı parlamentoların, hükümetlerin üretildiğini" anlatarak, "Bildiğimiz sebeplerle özellikle siyaset üzerindeki vesayet nedeniyle ve ne yazık ki siyasetin dengesini sağlaması gereken Cumhurbaşkanlığı makamının, Sayın Cumhurbaşkanının vesayeti nedeniyle Türkiye bir hükümet kurulma fırsatını kaçırmış ve önümüzdeki süreçte yeniden millete müracaat etme zorunluluğu baş göstermiştir" görüşünü dile getirdi. Milletin en büyük hakem olduğunu belirten Tezcan, "1 Kasım'da o büyük hakeme 'İkmale kaldın' diyenlerle o büyük hakemin sözüne uyup, 'Bir hükümet kurmamız gerekir' diyenlerin tekrar milletin önüne gidip o kantarda tartılacağı gün gelecek" dedi. CHP'nin 85 seçim çevresinde adaylarını tespit ettiğini aktaran Tezcan, "Önce Türkiye" diyen 550 adayla YSK'ya müracaatlarını yaptıklarını belirtti. Tezcan, CHP'nin 7 Haziran öncesinde 55 seçim çevresinde ön seçimle adaylarını belirlediğini hatırlatarak, o listelerden seçilen milletvekillerinin parlamento performansını gösterme fırsatı yakalayamadıklarını söyledi. "Tabiri caizse mazbatalarının mürekkebi dahi kurumadı" diyen Tezcan, bu nedenle yeni listeleri oluştururken mümkün olduğunca örgüt tabanının iradesine uygun davranma ve bu konuda 7 Haziran seçimlerinde oluşan listeleri koruma eğiliminin ağırlık kazandığını bildirdi. Listelerde çeşitli değişiklikler yapıldığını ancak TBMM'de görev yapan 131 CHP'li milletvekilinin 128'inin yeni listede de aday olarak yer aldığını belirten Tezcan, aday olduğu halde seçilemeyen isimleri de korumaya özen gösterdiklerini ifade etti. Tezcan, 550 adayın 425'inin erkek, 125'inin kadın olduğunu, 14 kadın adayı İstanbul, Ankara ve İzmir'in aralarında bulunduğu illerde 1. sırada gösterdiklerini, adaylar arasında 13 ilkokul, 11 ortaokul, 79 lise, 447 üniversite mezunu yer aldığını, 30 yaşın altında 28 genç adayları bulunduğunu belirtti. Bu çerçevede 550 adayla 1 Kasım seçimlerine hazır olduklarını ifade eden Tezcan, "Amacımız siyasetin vesayetten kurtulması, demokrasinin vesayetten kurtulması. Bu kadro 'Önce Türkiye' diyenlerin kadrosudur" diye konuştu. Aday listesinde yer almadığı belirtilen CHP Genel Başkan Yardımcısı Murat Özçelik'in istifa edeceği yönünde haberler yapıldığının hatırlatılması üzerine Tezcan, partiye ulaşmış bir istifa olmadığını söyledi. Tezcan, "Bir şeyi düzeltelim, yanlış anlaşılmaya mahal vermeyelim. Sayın Özçelik listelerde yer bulamamış değildir. Sayın Özçelik aday olmamıştır kendi iradesiyle" dedi. Bülent Tezcan, önceki listede yer alan isimlerden Özçelik ile Tokat Milletvekili Orhan Düzgün, Gaziantep Milletvekili Mehmet Şeker'in yeni listede yer almadığını ifade etti. Bu arada Tezcan'ın açıklamalarından kısa bir süre sonra Murat Özçelik'in CHP Genel Başkan Yardımcılığı görevinden istifa ettiği haberi geldi. "Abdüllatif Şener, aday olmak istediğini aslında açıkladı bir programda. Sayın Kılıçdaroğlu ile görüşmesi nasıl sonuçlandı" sorusuna karşılık Tezcan, her siyasi partide Türk siyasetinin yetiştirdiği çok değerli kadrolar olduğunu söyledi. Mutlaka her siyasetçinin Türkiye'de hizmet etme arzusu taşıdığını, Türkiye'nin de buna ihtiyacı olduğunu aktaran Tezcan, şöyle konuştu: "Abdüllatif Şener ile bu çerçevede bir görüşmemiz, çalışma olmamıştır. Ancak takdir edersiniz ki biz CHP olarak büyük ölçüde örgüt tabanının iradesine uygun ön seçimle belirlemiştik. O listelere uymaya özen gösterdik. Dolayısıyla bu çerçevede hareket alanımızın çok fazla olduğu bir pozisyon yoktu. Ama siyasette birikimi olan herkesin mutlaka hizmet edeceği yeni alanlar olur. Bu her zaman milletvekili olmakla da olmayabilir. Sayın Abdüllatif Şener de değerli bir siyasetçidir. Bunun altını çizmekte yarar görüyorum." CHP listelerinde Vatan Partisi'nden herhangi bir isim olup olmadığı yönündeki soruna Tezcan, şu yanıtı verdi: "Hayır. Vatan Partisi Türkiye'nin içinde bulunduğu siyasi kriz ortamında CHP'nin çatısı altında, CHP ile destek vererek birlikte yürüme memnuniyetini ifade etmiştir, bununla ilgili görüşmelerimiz olmuştur ama söylediğimiz sebeple bizim bu tip bir ittifakı kurmamızın, partiler ittifakını yaratmamızın objektif koşulları yoktur, bulunmamıştır." CHP'nin bütün yurtseverlerin, demokrasi ve özgürlük özlemi içerisinde geleceğe bakmak isteyenlerin çekim merkezi olma iddiasında olduğunu dile getiren Tezcan, "Bu çerçevede CHP'ye destek vermek isteyen bütün girişimleri memnuniyetle karşılarız" değerlendirmesinde bulundu.

18.09.2015 - 16:09

Anadolu Ajansı

['Siyaset', 'Türkiye', 'Cumhuriyet Halk Partisi']

CHP aday listesini YSK'ya sundu

Türkiye

https://www.ntv.com.tr/turkiye/chp-aday-listesini-yskyasundu,8PwoA67yoEKMfRUrHbgEqA

Kayseri'de yürütülen FETÖ/PDY soruşturması kapsamında haklarında gözaltı kararı verilen 100 kişiden 64'ü polisin operasyonuyla yakalandı.

cumhuriyet.com.tr

Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü (TEM) ile Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü (KOM) ekipleri, FETÖ/PDY terör örgütünün kriptolu haberleşme programı Bylock kullandıkları belirlenen çeşitli meslek gruplarına mensup 100 kişi hakkında adli makamlarca verilen gözaltı kararı gereğince bu sabah operasyon düzenledi. Erken saatlerde başlayan operasyonda, 64 kişi yakalanarak gözaltına alındı ve Adli Tabiplikte sağlık kontrolünden geçirildi. Haklarında gözaltı kararı bulunan diğer kişilerin yakalanması için de çalışmaların sürdüğü bildirildi.

4 Temmuz 2017 Salı, 16:15

cumhuriyet

Kayseri'de FETÖ operasyonunda 64 gözaltı

turkiye

http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/773915/Kayseri_de_FETO_operasyonunda_64_gozalti.html

Ağrı İl Seçim Kurulu, DTP'nin seçim sonuçlarına itirazını reddedince partililer kentte gerginliğe yol açtı.

Ağrı'da DTP'liler belediye başkanlığı seçim sonuçlarına itiraz etti. İl Seçim Kurulu'nun DTP'nin itirazını reddetmesi üzerine karara tepki gösteren bir grup partili, şehir merkezinde toplandı. DTP'liler, çevrede güvenlik önlemi alan polise taş ve sopalarla saldırdı. Olaylarda iki polis yaralandı. Eylemciler, banka ve işyerlerinin camlarını da kırdı. Polis, ateş yakarak slogan atan grubu dağıtmak için göz yaşartıcı gaz kullandı. Ara sokaklara kaçan bazı göstericiler gözaltına alındı. Ağrı'da sandıktan DTP'nin adayı yerine AKP'li Hasan Arslan çıkınca seçimlerde usulsüzlük yapıldığını iddia eden DTP'liler, 31 Mart'ta şehir merkezine yürümüş, AK Parti il binasını taşlayıp polisle çatışmıştı.

03.04.2009 - 11:05

NTV Haber

[]

Ağrı'da seçim gerilimi dinmiyor

Türkiye

https://www.ntv.com.tr/turkiye/agrida-secim-gerilimi-dinmiyor,y2nmMjgw8keODbkjadVP_A

Ergenekon kumpasında ikinci kez cezaevine konulmak istenince intihar eden Yarbay Ali Tatar anısına 1200 fidan dikilecek.

Cumhuriyet

Hünkar Hacı Bektaş Veli Vakfı, “On iki Fidandan Ulu Bir Ormana Projesi”nin 2. Etap çalışmaları kapsamında Yuva-Külahlı Köyleri Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği ile birlikte Sivas’ın Gürün ilçesinde Yuva köyüne bin 200 fidan dikecek. Fidan dikimleri, 17 Eylül 2016'da saat 14:00'te gerçekleşecek. katkıda bulunmak isteyenler de ayrıca 100 TL'lik bağış karşılığında 12 fidan diktirebilecek. Projeyle ilgili yazılı bir açıklama yapan Ali Tatar’ın Ağabeyi Ahmet Tatar, şu ifadeleri kullandı: “Hak verdi Ali’yi bize, Hak aldı Ali’yi bizden. Bir idik çoğaldık binler olduk. Acıyı, acıya, derdi, derde katıp harman eyledik. Savurduk yele karşı. Acılar dertler yüreğimize ötelendi geriye direnç kaldı, umut kaldı, mücadele kaldı. Şimdi el ele verip,umutları doğanın kucağına taşıma zamanıdır. Alıp götürüp Ali’yi köklerinde yeniden yeşertme zamanıdır. Biz şimdi binlerce Ali yeşerteceğiz köklerinden. Binlerce umut ekeceğiz toprağa. Verdiğimiz bütün ezaya cefaya karşın bize hep gülen bu topraklar, bu kez daha farklı gülecek yüzümüze. Artık bu topraklara vefa zamanıdır. Diktiğimiz her bir fidanla af dileyeceğiz doğadan. Ulu bir orman yetirmektir muradımız. Hem şairin dediği gibi sadece torunlara gelecek kuşaklara bırakmak için değil, gölgesinde oturmak çiçeğini koklamak, meyvesinden tatmak için yeşerteceğiz bu ulu ormanı. Bunca acıya, savaşa, gözyaşına ve katliamlara inat, doğayla barışık, insanlıkla barışık bütün dostlarımıza, bütün canlara çağrımız var. Gelin ortak olun bu çabaya. Barış adına, insanlık adına bir dilek tutun içinizde. Bir fidan dikmenin, bir ormana emek vermenin, ter akıttığın toprağa vatan demenin hazzına varmak için; Sizin de yeşeren dallarınız olsun toprak ananın kucağında. Görmeseniz bile hissedin. Gelin birlikte, yeniden yeşertelim umudu”

10 Haziran 2016 Cuma, 12:10

cumhuriyet

Yarbay Ali Tatar için 1200 fidan

turkiye

http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/548971/Yarbay_Ali_Tatar_icin_1200_fidan.html

Belçika Parlamentosu milletvekillerinden Mahinur Özdemir’e destek amacıyla düzenlenen eylemde, Sümeyye Erdoğan'ın açıklamasını takip eden muhabir ile polisler arasında arbede yaşandı.

İSTANBUL - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kızı Sümeyye Erdoğan’ın katıldığı eylemi takip eden T24 muhabiri Michelle Demishevich, polisler tarafından engellendi. Beyoğlu’ndaki Belçika Başkonsolosluğu önünde, Belçika Parlamentosu milletvekillerinden Mahinur Özdemir’e destek amacıyla AK Parti kadın kolları bir basın açıklaması yaptı. Açıklamanın ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kızı Sümeyye Erdoğan, Belçika Başkonsolosu ile bir görüşme yaptı. Bu görüşmenin ardından Sümeyye Erdoğan'ın yaptığı açıklamayı takip etmek isteyen T24 muhabiri Michelle Demishevich'le polisler arasında gerginlik ve arbede yaşandı. Sümeyye Erdoğan’a "Sümeyye Hanım! gazeteciyim sizin açıklamanızı çekmeme polisler izin vermiyorlar yardımcı olur musunuz?" diye seslenen Demishevich, polisler tarafından kolundan çekilerek kameraların bulunduğu bölgeden uzaklaştırıldı. Polislerden şikayetçi olacağı öğrenilen Demishevich, "Az evvel Sümeyye Erdoğan'ın basın açıklamasını takip ettiğim sırada polisler tarafından engellendim, saçımdan sürüklendim ve dayak yedim" şeklinde açıklamalarda bulundu.

02.06.2015 - 07:01

CHA

['Türkiye']

Sümeyye Erdoğan'ın da katıldığı eylemde gerginlik

Türkiye

https://www.ntv.com.tr/turkiye/sumeyye-erdoganin-da-katildigi-eylemde-gerginlik,jBrwApkCyEuatkzWeqSGoQ

MHP Lideri Bahçeli'nin kendisini hedef gösterdiğini söyleyen eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Bu, öncülüğünü yürüttüğü siyasi geleneğe yakışmamaktadır" ifadesini kullandı.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye düzenlediği basın toplantısında, Tuğrul Türkeş'in kabine dışı kalmasından sonra yaptığı açıklamalar soruldu. Bahçeli, ''Gidişinden gelişinden haberimiz yok. Onu Ahmet Davutoğlu ölçüsüyle birilerinin izah etmesi lazım" dedi. Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu bu açıklamaya tepki gösterdi. Davutoğlu, "Parti içi sorunları şahsımla ilişkilendirmeyi alışkanlık haline getiren Bahçeli'den beklenen, siyasi olgunluktan yoksun tavırlar yerine kendi sorunlarıyla yüzleşme cesaretini göstermesidir'' ifadesini kullandı. Ahmet Davutoğlu, hükümette görev aldığı için Tuğrul Türkeş'e de teşekkür etti.

25.07.2017 - 17:05

NTV Haber

['Siyaset', 'Türkiye', 'Ahmet Davutoğlu', 'Devlet Bahçeli', 'mhp']

Davutoğlu'dan Bahçeli'ye yanıt

Türkiye

https://www.ntv.com.tr/turkiye/davutogludan-bahceliye-yanit,AO-DTstBR0Wc-jznjVDyDA

İngiltere'nin başkenti Londra, motorlu araçlarla kent merkezine girmek için para ödemek gereken tek yer. Hava kirliliğiyle mücadele eden yerel yönetim, belli bir yaşın üzerindeki motorlu araçlara ek "kirlilik vergisi” getirdi. Eski araç kullanan sürücüler için Londra'nın merkezine girmenin maliyeti ikiye katlandı.

'nin başkenti 'da motorlu araç kullanmak için artık bir servet ödemek gerekecek. Londra trafiğine çıkan 2008 modelden eski araçlar, bundan böyle günde 10 pound yani yaklaşık 50 Türk Lirası "kirlilik vergisi" ödeyecek. Londra'nın merkezine girmek isteyen araç sürücüleri hali hazırda günlük 11 buçuk poundluk bir ödeme yapıyor. Buna göre yeni vergi ile Londra'da araç kullanmanın maliyeti günlük 100 lirayı aşacak. Bu da ayda 3 bin liralık bir vergi anlamına geliyor. Londra Belediye Başkanı Sadık Han, "Yılda 9 bin kişi hava kirliliğinden ölüyor" diyerek verdikleri kararı savundu: “Londra'daki hava kirliliği tam bir katil ve insanları hasta ediyor.. Bu karar londralılara yılda yaklaşık 9 milyon dolara mal olacak. Ama kentteki hava kalitesi artacak. Bence bu bedeli ödemeye değer.” Londra’da yaşayan vatandaşlardandan biri “Bu karar eski araç sahiplerinin trafiğe çıkmalarını tamamen engelleyecek.Taşıma sektöründe birçok firma kepenk kapatacak” diyerek ek vergi kararını eleştirdi. Mecburiyetten dolayı eski otomobillere yöneldiklerini söyleyen bazı kişiler de, kararın birçok kişi için yaşamı imkansız hale getireceğini bildirdi.

24.10.2017 - 02:49

NTV Haber

['Otomobil', 'Dünya', 'Dış Politika', 'Ticari Araç', 'Vergi', 'İngiltere']

Londra'da 2008'den eski model araçlara "kirlilik vergisi"

Dünya

https://www.ntv.com.tr/dunya/londrada-2008den-eski-model-araclara-kirlilik-vergisi,Fq-E0KTyl0uwb8r0XTUgtQ

Chevrolet'den standart Corvette ile Z06 arasında yeni bir model.

Chevrolet, Corvette'in LS3 motorunu, geniş gövdeli bir stille ve yarış otomobillerinden alınmış bir süspansiyonla kombine etmiş ve "yol-yarış pisti" performansı dengesi sunan özgün bir model oluşturmuş. Araç hem coupe, hem de üstü açılabilir olarak sunuluyor, şanzıman olarak altı vitesli mekanik, ya da altı vitesli otomatik seçenekleri mevcut. LS3 6.2 litrelik motor, standart egzoz sistemiyle 430 beygir gücüne ve 575 Nm torka sahip. Seçenek olarak sunulan çift modlu egzoz sistemi, motorun gücünü 436 bg’ye torkunuda 580 Nm’ye çıkarıyor. Corvette Grand Sport, Corvette’in daha önceki Z51 paketinin yerine geçiyor ve daha geniş jantları ve lastikleri, gözden geçirilmiş amortisörleri, yayları ve denge çubuğu sayesinde daha yüksek yol tutuş performansı sunuyor. Bu ekipmanlar 1.0 g’lik viraj alma kapasitesini mümkün kılıyor, 0-100 km/s hızlanma süresini de standart LS3’lü modellere göre 0.2 saniye düşürüyor. Mekanik şanzımanlı Chevrolet Corvette Grand Sport’un coupe modeli, kuru karter yağlama sistemi, diferansiyel soğutucu ve arkaya monte edilmiş aküyle, pist günlerinde yarış pistlerinde keyifli turlar vaad ediyor. Chevrolet Corvette Grand Sport’un içeriği ve öne çıkan özellikleri şunları içeriyor: · Daha geniş ön ve arka çamurluklar – entegre Grand Sport rozetleri içeren özel ön çamurluklar · Z06 tarzı ön hava ayırıcı ve uzun arka spoiler · İşlevsel fren kanalları ve ekstra soğutma · 18 inçlik ön ve 19 inçlik arka jantlar; standart boyalı cila, seçenek olarak krom cila · Önde 275/35ZR18, arkada 325/30ZR19 boyutlarında lastikler. · Z06 boyutunda frenler, altı pistonlu kaliperleri olan 14 inçlik (355 mm) ön rotorlar ve dört pistonlu kaliperleri olan 13.4 inçlik (340 mm) arka rotorlar · Özel mekanik şanzıman dişli oranları · Otomatik vitesli modellerde özel arka dingil oranı · Otomobil süspansiyon paketiyle Chevrolet Corvette Z06’ya yaklaşıyor, fakat coupe’lerde açılabilir tavan içeriyor (Z06 sabit tavana sahip) ve elbette açılır kapanır gövde tarzı da tercih edilebiliyor. Ayrıca Z06’da tek seçenek mekanik şanzımanken bu araçta paddle-shift’li altı vitesli otomatik şanzıman da sunuluyor.

30.04.2009 - 15:46

[]

Corvette Grand Sport

Otomobil

https://www.ntv.com.tr/otomobil/corvette-grand-sport,cbE7tmvdU0e2izlRy1A1uw

Bosna-Hersek'te Tuzla kentinde başlayan hükümet karşıtı gösteriler ülke geneline yayıldı.

Bosna-Hersek'te hükümet karşıtı gösteriler büyüyerek devam ediyor. Temelde işsizlik nedeniyle, Tuzla kentinde başlayan başlayan gösteriler üçüncü gününde ülke geneline yayıldı. Başkent Saray Bosna'da göstericilerin hedef aldığı Başkanlık Binası'nda yangın çıktı. Bazı kişilerin camdan atlayarak kendilerini kurtardıkları belirtildi. Birçok kentte de kamu binaları ateşe verildi. Polis ve göstericiler arasında şiddetli çatışmalar yaşandı, kalabalığı dağıtmak için plastik mermi kullanıldığı ifade edildi. Gösteriler sırasında çok sayıda kişi yaralandı. Bosna-Hersek'te savaşın bittiği 1995 yılından bu yana en şiddetli gösterilerin yaşandığı dile getiriliyor. Her dört kişiden birinin işsiz olduğu ülkede göstericiler, ekonomik durumu ve yavaş işleyen siyasi yapıyı protesto ediyor.

08.02.2014 - 04:15

NTV Haber

[]

Bosna-Hersek karıştı

Dünya

https://www.ntv.com.tr/dunya/bosna-hersek-karisti,waCMLwy9ZUKgQ57ACMPiGw

İsrail'de erken genel seçimler sonrası hükümet senaryoları için kritik bir hamle geldi. İsrail vatandaşı Filistinlileri temsil eden ortak Arap Listesi Bloku, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun en büyük rakibi Benny Gantz'e destek verdiklerini açıkladı.

İsrail'de seçim sonrası 13 milletvekili çıkaran Arap Listesi Bloku'nun desteğiyle Benny Gantz'ın Mavi Beyaz ittifakının sandalye sayısı 57'ye çıktı. Filistinlilerin çoğunlukta olduğu partiler son olarak 1992 yılında İzak Rabin'i desteklemişti. Ancak Arap Listesi, Başbakan Binyamin Netanyahu'ya karşı Gantz'ı desteklemekle birlikte, gantz'ın politikalarına katılmıyor. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Likud Partisi'ne destek verenlerin ise 55 sandalyesi bulunuyor. 120 sandalyeli İsrail meclisinde güvenoyu için 61 milletvekili gerekiyor. Arap ittifakının Gantz'a destek vermesinin ardından dikkatler eski Savunma Bakanı Avigdor Lieberman'ın partisine çevrildi. İsrail Meclisi'ne 8 milletvekili ile giren Lieberman, henüz Gantz ya da Netanyahu'ya destek açıklaması yapmadı.

23.09.2019 - 09:59

NTV Haber

['Dünya', 'İsrail', 'Filistin']

Filistinli Araplar Netanyahu'nun rakibini destekleyecek

Dünya

https://www.ntv.com.tr/dunya/filistinli-araplar-netanyahunun-rakibini-destekleyecek,XM57XTci00uJhtK1n5aNyg

Amerikan Havacılık ve Uzay Ajansının (NASA) öte gezegen keşif uydusu TESS, dünyadan 35 ışık yılı uzaklıkta gözlenen şimdiye kadarki en küçük gezegenini keşfetti.

The Astronomical Journal dergisinde yayınlanan makalede, L 98-59B olarak adlandırılan yeni gezegenin,  'nın öte gezegen keşif uydusu TESS'in şimdiye kadar keşfettiği en küçük gezegen olduğu belirtildi. Makalede, L 98-59B'nin TESS'in keşfettiği 3 yeni gezegenden biri olduğunun altı çizilirken, gezegenin dünyadan küçük Mars'tan büyük kütleye sahip olduğu kaydedildi.  Gezegene, dünyadan 35 milyon ışık yılı uzaklıkta L 98-59 yıldız sisteminin yanında yer alması nedeniyle L 98-59B isminin verildiği belirtildi. Güneş Sistemi dışında keşfedilen en küçük gezegen ise hala Kepler Uzay Teleskobu tarafından tespit edilen Kepler-37-b olmayı sürdürüyor. NASA geçen yılın ekim ayında, yakıtı biten Kepler'in, derin uzaydaki 9 yıllık keşif yolculuğunun ardından bilim operasyonlarının sonuna geldiğini açıklamıştı. TESS uydusu, NASA tarafından 18 Eylül 2018'de SpaceX üretimi Falcon 9 roketiyle uzaya fırlatılmıştı. Uydunun, 2 yıl sürecek keşif faaliyeti boyunca Güneş Sistemi dışındaki yakın yıldız sistemlerindeki öte gezegenlere dair kanıtlar araması planlanıyor. TESS, öte gezegenleri "geçiş" denilen bir konumda tespit etmeye çalışıyor. "Geçiş", bir öte gezegenin yörüngesindeki yıldızın önünden geçtiği anı tanımlıyor. Bilim adamları bu anda yıldızın kameralara yansıyan parlaklığında oluşan azalmayı gözleyerek, ışığın salım ve emilme miktarlarını ölçerek söz konusu gezegenlerin kütlesini, öz kütlesini ve atmosfer kompozisyonunu belirleyebiliyor.

29.06.2019 - 16:39

Anadolu Ajansı

['Teknoloji', 'Bilim', 'NASA']

NASA'nın TESS uydusu en küçük gezegenini keşfetti

Teknoloji

https://www.ntv.com.tr/teknoloji/nasanin-tess-uydusu-en-kucuk-gezegenini-kesfetti,oN31gQY3EkCAD5t1yS_AcA

Anayasa Mahkemesi, evinin çevresindeki cami ve mescitlerden sabah saatlerinde yüksek sesli ezan okunmasından rahatsız olan kişinin yaptığı bireysel başvuruyu kabul edilemez buldu.

cumhuriyet.com.tr

Hürriyet’in haberine göre, evinin çevresindeki cami ve mescitlerden sabah saatlerinde yüksek sesli ezan okunmasından rahatsız olan kişi, bundan kaynaklanan manevi zararının giderilmesi için idareye başvurdu. Başvurusu reddedilen kişi, bu işlemin iptali istemiyle açtığı davaların da reddedilmesi üzerine Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulundu. Anayasa Mahkemesi Birinci Bölümü, başvuruyu kabul edilemez buldu. Yüksek Mahkemenin gerekçesi daha sonra yazılacak.

3 Temmuz 2016 Pazar, 19:52

cumhuriyet

AYM’den ‘ezan’ başvurusuna ret

turkiye

http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/562076/AYM_den__ezan__basvurusuna_ret.html

Giresun Emniyet Müdürlüğü'nce yürütülen projeyle, bayram tatili için memleketlerine giden sürücülere çay ve kahve ikram ediliyor.

Keşap ilçe otogarında " Hayata Mola Vermeyin" projesi kapsamında ilçedeki kontrol noktasında durdurulan sürücülere uygulama hakkında bilgi verilerek broşür dağıtılıyor. Araçlarından inen sürücüler ve yolculara dinlenmeleri amacıyla açık alanda çay ve kahve ikram ediliyor. Sürücü ve yolcular ikramın ardından yola çıkıyor. Giresun Emniyet Müdürü Uğur Öztürk, gazetecilere yaptığı açıklamada, üç bayramdır "Yorulunca Mola Verin Hayata Mola Vermeyin" projesini sürdürdüklerini söyledi. Öztürk, uygulama sırasında 15, 20 hatta 48 saat uykusuz yolculuk eden sürücülere rastladıklarını ifade ederek, şunları kaydetti: "Bayramlar bizim birlik ve beraberliğimizin en üst seviyede olduğu, özellikle de gurbette yaşayan hemşehrilerimizin de memleketlerine geldikleri önemli günlerdir. Gurbetten sılaya geliş, trafik çilesi ile başlıyor. Alınan tüm tedbirlere rağmen vatandaşlarımızın trafik kurallarına zaman zaman riayet etmemeleri nedeniyle kazalar meydana gelmekte. Bu kazalar olmasın istiyoruz. Bunun için de kendi sorumluluk alanımızda bu üç bayramdır uyguladığımız mola projemiz var. Güzergahta uzun yolculuk yapan vatandaşlarımıza zorunlu mola verdirip, 10-15 dakika dinlendirip, streslerini attırıyoruz. Çay ikram ederek de daha güvenli bir şekilde yollarına devamını sağlıyoruz." Uygulamanın gerçekleştirildiği bayramlarda 'da ölümlü kazanın meydana gelmediğine işaret eden Öztürk, "Küçük çaplı kazalarımız oluştu. Ancak ölümlü kazamız meydana gelmedi. Bizim bu projemizdeki asıl hedefimiz bu" diye konuştu. nün çay molası uygulaması sürücüler tarafından ise şaşkınlıkla karşılandı. Bayram tatili için İstanbul'dan Trabzon'a giden Ahmet Yavuz, ilk defa böyle bir uygulama gördüğünü söyledi. Yavuz, polisin kendisini durdurduğunda yol kontrolü yapıldığını ve cezai işlem uygulayacağını sandığını vurgulayarak, "Çok şaşırdım. Biz ceza yiyeceğimizi sanırken, polis bize çay ikram etti. Çok şaşkınım. Gerçekten güzel bir uygulama. Keşke bu uygulama her yerde olsa" ifadelerini kullandı. Çay molası veren sürücülerden Esra Öztürk ise Samsun'dan Rize'nin Ayder yaylasına yolculuk ettiklerini dile getirerek, "Hiç mola vermemiştik. Yorulmuştuk, mola verecek yer arıyorduk. Süper bir uygulama. Ceza yemeyi beklerken, bizim için çok güzel bir sürpriz oldu" diye konuştu. Mola veren vatandaşlar zaman zaman kemençe eşliğinde horon teperek stres attı.

17.07.2015 - 07:49

Anadolu Ajansı

['Türkiye', 'Polis Adliye']

Polis bu kez "çay molası" için durdurdu

Türkiye

https://www.ntv.com.tr/turkiye/polis-bu-kez-cay-molasi-icin-durdurdu,tVpA1Q4k3UWw2dlUaXOPaA

Maddi ve sportif açıdan zor günler geçiren Mersin İdmanyurdu'nda teknik direktör Ümit Özat, "Puan alarak maddi anlamda kulübe yardımcı olmaya çalışırken, takımı da ligde tutmaya çabalıyoruz. Bunu başarabileceğimize inanıyorum" dedi.

İki gündür antrenman yapılmaması üzerine oyuncuların idmanı boykot ettiği iddialarıyla gündeme gelen Mersin İdmanyurdu, yaşanan belirsizliğin ardından Spor Toto Süper Lig'in 27. haftasında karşılaşacağı Medipol Başakşehir maçının hazırlıklarına, Macit Özcan Spor Kompleksi'nde basına açık gerçekleştirilen çalışmayla başladı. Teknik direktör Ümit Özat yönetimindeki idmana, milli takım kamplarında bulunan kaleci Muammer Yıldırım ile Prejuce Nakoulma'nın yanı sıra Gökçek Vederson, Tita, Welliton, Abdul Rahman Khalili, Milan Mitrovic ve Loret Sadiku katılmadı. Az sayıda oyuncunun katılımıyla yapılan çalışmada kırmızı-lacivertliler, koşunun ardından, ısınma hareketleri yaparak, kondisyon çalıştı. Oyuncular daha sonra, dar alanda pas çalışması gerçekleştirdi. Öte yandan şarkıcı Çılgın Sedat da takımın antrenman yaptığı sahaya gelerek, bir süre oyuncularla birlikte idman yaptı. Ümit Özat, takımın idmanları boykot ettiği iddiası üzerine yaptığı açıklamada oyuncuların dün kondisyonerler eşliğinde salonda çalışma yaptığını söyledi. Antrenman yapılmadığı zamanlarda bu tür iddiaların ortaya atılabildiğini belirten Özat, "Çocukların sıkıntı çektiği bir gerçek, yönetimin bunu çözmeye çalıştığı da bir gerçek. İki taraf da iyi niyetli. İşimiz kolay değil. Ülkenin yüzde 95'inin düştü gözüyle baktığı, en yakın iki rakibiyle arasında yedişer puan fark olan takım vardı. Ligin ikinci yarısında fark 3 puana düşmüşken hala herkesin umutsuz olması, bu çağrıya kulak vermemesi çocukları da üzüyor." diye konuştu. Özat, kendisinin takıma 5 gün izin vermediğini vurgulayarak, şöyle devam etti: "Bir belirsizlik var. Takıma kimse 5 gün izin vermedi. Versem kimseden saklamam, bu takımın hocası benim. 5 gün de veririm, 3 gün de. Normal şartlarda pazar günü bitmiş bir maçtan sonra perşembe günü toplanılması gerekirken, cuma günü toplandık. Dolayısıyla bazı sıkıntıları yaşayan, sezon başından beri bu kulüp ve camia için her türlü mücadeleyi veren bu çocuklara 2 gün izin versen ne olacak, sıkıntı devam ettiği sürece izin vermesen ne olacak. Sonuçta onların da kafasının rahat etmesi gerekiyor. Şu da bir gerçek ki çocuklar da iyi niyetle mücadele ediyor, yönetim de onlara para akışı bulmak için her türlü mücadeleyi veriyor. Şu an geldiğimiz nokta; inşallah önümüzdeki hafta bu sorunun halledileceği yönünde." Takımın ligdeki durumunu da değerlendiren Özat, ligin kalan maçlarını en iyi şekilde tamamlamayı hedeflediklerini anlattı. Özat, alt sıralarda olmalarına rağmen iyi top oynadıklarını belirterek, sözlerini şöyle tamamladı: "Bizim kaybedecek bir şeyimiz yok. Kazanamasak da mutlaka kaybetmemiz lazım. Geldiğimiz günden bu yana oyuncular, topladıkları puanlarla kulübe en az 7-8 milyon lira para kazandırdılar. Bir şekilde kulübe işimizin gereği yardımcı olmaya çalışıyoruz. Puan alarak, maddi anlamda kulübe yardımcı olmaya çalışırken, takımı da ligde tutmaya çabalıyoruz. Bunu başarabileceğimize inanıyorum. Lig yarışı son haftaya kadar devam edecek, oyuncularıma da güveniyorum. İnşallah hafta içerisini de sıkı bir şekilde geçirirsek, Medipol Başakşehir'den güzel bir sonuçla döneceğimize inanıyorum."

27.03.2016 - 15:34

Ntvspor

['Futbol', 'Spor']

Mersin'de belirsizlik son buldu!

Spor

https://www.ntv.com.tr/spor/mersinde-belirsizlik-son-buldu,_UCGsya0Kkuu9Yp-fF5F5w

Küba, Venezuela'da askeri bulunmadığını ve bu ülkede herhangi bir güvenlik operasyonuna dahil olmadığını bildirdi.

Küba'nın ABD İşleri Genel Direktörü Carlos Fernandez de Cossio, Associated Press ajansına yaptığı açıklamada, ABD yönetiminin, Küba'nın Venezuela'da 20 binden fazla askeri ve istihbarat ajanı bulunduğu yönündeki suçlamasının gerçeği yansıtmadığını söyledi. Fernandez de Cossio, Venezuela'da takriben 20 bin Kübalının bulunduğunu, ancak bu kişilerin sağlık çalışanları olduğunu belirterek, "Asker yok. Küba, Venezuela'da askeri operasyonlara ya da güvenlik operasyonlarına katılmıyor." ifadelerini kullandı. Küba'nın ABD İşleri Genel Direktörü öte yandan, Venezuela ile ülkesi arasında daha geniş istihbarat ve askeri iş birliğinin bütünüyle meşru olduğunu vurgulayarak, "Dünyanın her yerinde 600-700'den fazla askeri üsle, dünya çapında 800 binin üzerinde Amerikalı konuşlanmış durumda. Bölgemizde herhangi iki ülke arasında askeri veyahut istihbari iş birliği olur. Bizim de birçok ülkeyle var. Yani bu bütünüyle meşru. Bunu yapmak, Küba ve Venezuela'nın egemenlik hakkı." dedi. ABD Başkanı Donald Trump, Venezuela'daki son duruma ilişkin Küba yönetimini suçlayarak, "Eğer Küba askerleri ve milisleri, Venezuela anayasasını mahvetme ve ölümlere sebep olma amacı güden tüm askeri ve diğer operasyonlarını derhal sonlandırmazsa, en üst düzeyde yaptırımlarla birlikte tam ve kapsamlı bir ambargo Küba adasına uygulanacaktır." değerlendirmesini yapmıştı. Venezuela'da 23 Ocak'ta kendini devlet başkanı ilan eden Meclis Başkanı Juan Guaido, salı günü sosyal paylaşım sitesi Twitter üzerinden yayımladığı 3 dakikalık bir videoyla halka ve askerlere sokağa çıkma çağrısı yapmıştı. Guaido, Caracas'taki La Carlota Hava Üssü yakınında etrafında bir grup askerle çektiği videoyu Twitter hesabından yayımlamıştı. Başkent Caracas'ta bazı askeri birliklerin yolları kestiği, bazı yollarda da askeri araçların görüldüğü belirtilmişti. Venezuela Savunma Bakanı Vladimir Padrino Lopez ise darbe girişimine karşı koyacaklarını belirterek, "Biz silahlı kuvvetler olarak anayasal düzeni savunmaya yemin ettik. Hain darbe girişimi karşısında teyakkuzdayız. Askeri birliklerde olağan dışı bir durum söz konusu değil, herkes komutanların emrindedir." açıklamasını yapmıştı. ABD yönetimi ise Guadio ve taraftarlarının darbe girişimine tam destek veren açıklamalar yapmıştı.

02.05.2019 - 09:39

Anadolu Ajansı

['Dünya', 'Küba', 'Venezuela']

Küba Venezuela'da askeri olduğu iddiasını yalanladı

Dünya

https://www.ntv.com.tr/dunya/kuba-venezuelada-askeri-oldugu-iddiasini-yalanladi,CNJheTeSTEmyQCucdcTqRQ

Karaman Valisi Murat Koca 10 çocuğa tecavüz olayının gerçekleştiği Ensar Vakfı ve KAİMDER evlerinin yasal dayanağının olmadığını kabul etti. Vali Koca evlerin varlığından ise soruşturma sayesinde öğrendiğini açıkladı.

cumhuriyet.com.tr

Karaman’da, on çocuğun evlerde tecavüze ve istismara uğramasına ilişkin şehirde görüşme ve incelemeler yapan Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) hazırladığı rapor, bir skandalı ortaya çıkardı. Vali Murat Koca ve Milli Eğitim Müdürü Asıl Sultanoğlu, dini vakıflara ve derneklere ait evlerden soruşturma başladığından haberdar olduklarını iddia etti. Evlerin yasal dayanağının olmadığını kabul eden Koca, “Gizlilik kararı nedeniyle bu evlerin sahibi vakıf ve derneklerle ilgili bilgi veremem” dedi. Sultanoğlu ise bu türde kaç ev olduğunu bilmediği iddia ederek, diye konuştu. Başsavcı Abdurrahman Alan ise çocukların bu evlerde kalmasının sakıncalı olduğundan söz etti. Raporda, denildi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Lale Karabıyık, Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt, Burdur Milletvekili Mehmet Göker, PM Üyesi Serda Kadıgil ve Grup Danışmanı Ali Taştan’dan oluşan heyet, 22 Mart’ta Karaman’a gidip, hem dava dosyasını inceledi, hem de tarafları dinledi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na sunulan bu raporda dava dosyasına ilişkin şu bilgiler yer aldı: Tecavüzün meydana geldiği evlerden biri Karaman İmam Hatip Lisesi Mezunları Derneği’ne (KAİMDER), diğeri Ensar Vakfı’na ait. M.B., KAİMDER’in üç katlı evinde eşi H.D. ile birlikte kaldı ve günde iki üç saatini çocuklarla geçirdi. KAİMDER’in evinde kalan altı çocuk tecavüze uğradı. Bunlardan ikisi oral sekse de zorlandı. 2003 doğumlu bir çocuğa KAİMDER’in evinde porno film izletildi. Üç çocuk da Ensar Vakfı’na ait evde tecavüze uğradı. Bunlardan biri oral sekse zorlandı. Vali, evlerin varlığını soruşturmayla öğrenmiş. Rapora göre CHP’liler 22 Mart’ta Vali Murat Koca ile görüştü. Koca; bu evlerin varlığından savcılık soruşturması başlatıldığında haberdar olduğunu iddia etti. Evlerin bir yasal dayanağının olmadığını anlatan Koca, “Gizlilik kararı nedeniyle bu evlerin sahibi vakıf ve derneklerle ilgili bilgi veremem” dedi. Koca; sanığa dernek veya vakıflar tarafından ücret ödendiği ve bu kişinin çocukları otobüsle Kayseri’ye geziye götürdüğü konusunda ise bilgi sahibi olmadığını savundu. İdari soruşturma başlattığını anlatan Koca, M.B.’nin memuriyetinden el çektirildiğini ve MEB Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk edildiğini söyledi. Milli Eğitim Müdürü: Kaç ev var, bilmiyorumİl Milli Eğitim Müdürü Asım Sultanoğlu ise M.B.’nin 1992’de Diyarbakır’da işe başladığını, 1996’da Karaman Ayrancı’ya atandığını, 1999-2003 yılları arasında Ayrancı Halk Eğitim Merkezi Müdür Yardımcılığı görevini yürüttüğü, 2003’te İstanbul’a tayin istediği ve 2010’da tekrar Karaman’a döndüğünü söyledi. Cinsel istismarın yaşandığı evlerden haberdar olmalarının mümkün olmadığını savunan Sultanoğlu, savcılığın kendisine bilgi vermesi ile bu durumu öğrendiğini ileri sürdü. Karaman’da vakıf ya da derneklere ait kaç evin olduğunu bilmediği iddia eden Sultanoğlu, “Evlerin hangi vakıf ya da derneklere ait olduğunu bilmiyorum. Bu evlerle ilgili bize bir şikayet yansımadığı sürece yaptırım yetkimiz yok” dedi. Başsavcı: Çocukların bu yurtlarda kalmaları sakıncalıBaşsavcı Abdurrahim Alan da tecavüzlerin 2010-2014 arasında gerçekleştiğini, bu tarihlerde çocukların evlerden ayrıldığını ve 2014’ten beri evlerde kalmadığını kaydetti. Evlerden ikisinin şu an kapalı olduğunu belirten Alan, “İstismar vakaları iki evde gerçekleşti. Çocuklar değişik zamanlarda iki evde kaldı. Bize yansıyan başka şikayet yok. Sanık çok ağır fiiller işledi. Sıradan bir dava değil; sanığın yüzlerce yıl ceza alabilir” dedi. İlkokul ve ortaokul çocuklarının yurtlarda kalmasının sakıncalı olduğunu kaydeden Alan, Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne ve Karaman Valiliği Dernekler birimine yazı yazıldığını, bu vakıf ve derneklerle ilgili gerekli işlemlerin yapılacağını ifade etti. Baro Başkanı Oktay Yılmaz ise M.B.’nin sınıfında, üst düzey kamu görevlilerinin çocuklarının bulunduğunu anlattı. Sendikacılar: Bir kişiyle sınırlı değilEğitim İş yöneticileri, M.B.’nin şehrin en prestijli okuluna atanmasında usulsüz olabileceğini, sanığa okulunda özel sınıf oluşturulduğunu, sınıfından bazı velilerin çocuklarını aldığını anlattı. M.B.’nin 2014-2015 yılının sadece ikinci dönemi için Ağızboğaz Köyü İlkokulu’na görevlendirildiğini anlatan sendikacılar, bu görevlendirmenin araştırılması gerektiğini vurguladı. Vali Koca’nın 17 Mart’ta yaptığı açıklamada, M.B.’nin KAİMDER ve Ensar Vakfı’na üye olmadığını belirtmesinin manidar olduğu vurgulanırken, basın açıklaması yaptıkları için Eğitim İş Şube Başkanı’na komplo kurulmaya çalışıldığı ileri sürüldü.Eğitim-Sen yöneticileri de olayın çok yönlü olduğunu, bir kişi ile sınırlı kalmadığını, evlerin mülki amirler tarafından bilinmemesinin mümkün olmadığını anlattı. Raporda şu tespitlerde bulunuldu:- Vali, milli eğitim müdürü ve başsavcıda, tedirgin davranış şekli gözlendi. - Söz birliği yapmışçasına, sorular yuvarlanarak yanıtlandı. Kesin bilgi paylaşımından kaçınıldı. Israrla vurgulanmasına rağmen Ensar Vakfı ve KAİMDER’in ismi açıklanmadı. Sürekli soruşturmanın gizliliğine vurgu yapılarak açık ifadelerden kaçınıldı. Tüm mülki amirler çelişkili açıklamalar yaptı. Sanığın Ayrancı’da çocuklara ev açtığı bilgisinden haberdar olmamaları dikkat çekici. Üst düzey yöneticilerin çocuklarının sanık tarafından okutuluyor olması, bir başka boyut. Başsavcının soruşturmanın kapatılmayacağı ve tüm olayların açığa çıkarılacağı şeklindeki kararlı tutumu dikkat çekici bulundu.- Sanık dışında başka şahıslar da cinsel istismar olayına karışmış olabilir. Bu nedenle bazı kamu çalışanları, STK yöneticileri, dernek ve vakıf yöneticileri yakından incelenmeli. - Sanığın 2014-2015 eğitim öğretim yılının ikinci dönemi bir köy okuluna görevlendirilmesi ve bu görevlendirilmeye referans olan kişilerin sanık ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile ilişkileri incelenmeli. - Çocuklar en az 20 yaşına kadar uzman sosyal bilimciler tarafından gözlem altında tutulmalı.- Karaman’daki cinsel istismarın altında, ekonomik zorluklar ve köy okullarının kapatılması sonucu eğitim imkânına erişemeyen çocukların vakıf ve dernek gibi yapıların kaçak evlerine sığınmaları yatıyor. Bu ve benzeri olumsuzlukların tekrarlanmaması için özellikle köylerdeki çocukların eğitim imkanına erişimlerinin kesin olarak sağlaması gerekiyor. Yatılı İlköğretim Bölge Okulları alternatif çözüm önerileri içerisindedir.- Kaçak vakıf ve dernek evlerini tespit edemeyen vali, başsavcı, emniyet müdürü ve il milli eğitim müdürü derhal görevden alınmalı.

26 Mart 2016 Cumartesi, 10:16

cumhuriyet

Tecavüz skandalının gerçekleştiği ilin Valisi: Haberim yoktu

turkiye

http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/504824/Tecavuz_skandalinin_gerceklestigi_ilin_Valisi__Haberim_yoktu.html

Portekiz'in batısında 152 milyon yıl öncesine ait fosilleşmiş timsah yumurtaları keşfedildi.

Portekiz'in Nova de Lisboa Üniversitesinden bir grup paleontolog, Lizbon'un kuzeyinde yer alan Lourinha köyü yakınlarındaki kayalıklarda yaptıkları kazılarda günümüzden 152 milyon yıl öncesine ait fosilleşmiş timsah yumurtalarına rastladı. Geç Jura Dönemi'ne ait fosilin bugüne dek keşfedilen en eski timsah yumurtası kalıntısı olduğu belirtildi. Bilim adamları, yumurtaların biçimi ve büyüklüğünden, timsahların zaman içinde fazla boyut değiştirmediğinin anlaşıldığını kaydetti. Araştırmanın bulguları çevrimiçi bilim dergisi "PLOS ONE"da yayımlandı.

10.03.2017 - 14:28

Anadolu Ajansı

['Bilim']

Dünyanın en eski timsah yumurtaları bulundu

Teknoloji

https://www.ntv.com.tr/teknoloji/dunyanin-en-eski-timsah-yumurtalari-bulundu,SWGLoTeQ60CsnAJ7rpGL_Q

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Akçay, kış aylarının, astımı olan çocuklarda astım ataklarına neden olduğunu vurguladı

Kış ayının soğuk döneminin yaşandığı bugünlerde kar ve soğuk herkesi altına aldı. Bilimsel araştırmalar astımın çocuklarda görülme sıklığı yüzde 10-20 civarında olduğunu gösteriyor. Çocuklarda özellikle oyun oynadıktan, koştuktan, egzersiz yaptıktan sonra gelişen, nefes sıkışması, öksürük, hırıltı gibi belirtiler astımın en önemli belirtileri. Akçay, astımlı çocukların akciğerlerinin diğer çocuklara oranla çok daha fazla hassas olduğunu belirterek, "Bu nedenle astımlı çocuklar diğer çocuklara göre daha sık hasta olur. Astımı olan çocuklar soğuk havadan, kokudan daha çok etkilenir. Soğuk havanın doğrudan, ağız ve burundan nefes yoluyla girmesi burunda tıkanma ve akciğerde bronşlarda spazm yaparak alerjik nezle belirtileri ve astım atağına neden oluyor" dedi. Soğuk havayla doğrudan temasın kesilmesi gerektiğini belirten Akçay, "Soğuk havalarda genelde ev içinde fazla kalınması ve gribal enfeksiyonların fazla olmasından dolayı da astım atakları daha sık gelişiyor. Tüm bu sebeplerden dolayı ebeveynler çocukları için kar soğuğuna karşı önlem almalıdır" dedi. Akçay, bu önemleri şöyle sıraladı: "- Soğuk havayla doğrudan temas önlenmelidir. Bunun için ağız ve burnu kapatan kaşkol veya daha iyisi rüzgar maskesi kullanılabilir. - Özellikle kayak yapmak isteyen astımlı çocuklar rüzgar maskesi ve kar gözlüğü kullanmalıdır. Böylelikle soğuk havanın ısısı biraz yumuşatılarak, soğuk hava doğrudan akciğere ulaşamayacaktır. - Astımlı çocuklarda genelde alerjik nezle ve alerjik göz olduğu için burnun ve gözlerin de soğuktan korunması önemlidir." Astım tedavisinde sebep olan alerjenden korunma, ilaç tedavisi ve bazı durumlarda aşı tedavisi yani immunoterapi yapılıyor. İmmunoterapi yöntemlerinde dil altı damla ve cilt altı enjeksiyon olarak iki ayrı şekil uygulanıyor. Tedavi başarısındaki en önemli unsurlar, tedavi seçiminin hastaya göre belirlenmesi ve ilaçların doğru teknikle ve düzenli bir şekilde aksatmadan kullanılması gerekiyor. Akçay, astımda görülen öksürüğün diğerlerinden farkını şöyle sıraladı: "- Öksürük özellikle uyuduktan 1-2 saat sonra veya sabaha doğru olur. - Öksürük veya hışıltı nedeniyle gece uyanma olur. - Oyun oynadıktan veya egzersiz yaptıktan sonra öksürük artar, çok fazla gülmek ve çok fazla ağlamak öksürüğü şiddetlendirir. - Öksürük inatçı olup, balgam çok zor sökülür"

19.01.2015 - 11:26

haberturk

['çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanı prof. dr. ahmet akçay', 'astım hastalığı', 'soğuk hava', 'çocuklarda astım', 'kış soğuğu', 'kış mevsimi']

Çocuklarda astım kışın atağa geçiyor

Sağlık

https://www.haberturk.com/saglik/haber/1032283-cocuklarda-astim-kisin-ataga-geciyor

Bir kez duyduğu notayı hemen çalabiliyor. Yani, milyonda bir görülen müzik kulağına sahip. Ayrıca tarihi eser çizimlerinden oluşan kara kalem resimleri birçok kez sergilendi. 17 yaşındaki otizmli Yıldırım Beyazıt Yakar'ın en büyük hayali ise sanatçılarla sahneye çıkmak.

, otizmli bir ressam ve müzisyen. Milyonda bir görülen müzik kulağına sahip olan Yakar'ın, bir şarkıyı çalabilmesi için notayı bir kere duyması yeterli. Resim alanında da başarılı olan Yakar'ın kara kalem çalışmalarından oluşan tarihi eser çizimleri de birçok kez sergilendi. Yakar, bu özellikleriyle Kanada'da düzenlenen Dünya Otizm Festivali'nde performans alanında ikincilik ödülüne layık görüldü. Annesi Meryem Yıldız'ın boş bakışlarını ve sessizliğini fark etmesi üzerine 1 yaşında özel eğitime başlayan Yakar'a, 2,5 yaşına geldiğinde teşhisi konuldu. Yakar, erken yaştaki eğitiminin etkisiyle 5 yaşında konuşmaya başladı, 8 yaşına geldiğinde ise gök gürültüsü ve bulutlardan korkup panik yaşayınca doktor önerisiyle müziğe yönlendirildi. Bağlama çalarak müzikle tanışan Yakar'ın yeteneği kısa sürede keşfedildi. Bir kez duyduğu notayı hemen çalıp söyleyen Yakar, özel bağlama derslerinin ardından 2012'de İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sağlık Daire Başkanlığı Engelliler Müdürlüğündeki (İSEM) Şükrü Sürmen Bağımsız Yaşam Akademisi ve Sosyal Gelişim Merkezine gitmeye başladı. Burada kara kalem resim yapan ve müzik eğitimine devam eden Yakar, merkezin İSEMX Müzik Grubu'nda hem bağlama çalıyor hem de şarkı söylüyor. Merkezde, stüdyo kayıtları için kullanılan müzik programını da öğrenen Yakar, şarkılar hazırlıyor. Müzik çalışmalarının yanında otizmli ressam olarak da tanınan Yakar, şimdiye kadar 5 kişisel resim sergisi açtı. Yakar'ın kara kalem çalışmaları arasında camiler ve minareler ilgi görüyor. Yakar, ilk ve ortaokulu bitirdikten sonra liseyi dışarıdan okuduğunu, bağlamanın yanında gitar, kanun, ud ve tambur çalabildiğini söyledi. Aynı zamanda şarkı da söylediğini belirten Yakar, "Ben eğitim almadan bunları yapıyorum. Annem beni müziğe ve resme yönlendirdi. Küçük yaştan beri resim çiziyorum ve müzikle uğraşıyorum. Türküleri, notalı ve notasız çalıyorum. Burada müzik üretim programında müzik yapıyorum. Konserlerimiz oluyor. Çarşamba ve cuma günleri prova yapıyoruz. İlerleyen zamanlarda beste yapacağım. Herkesten destek bekliyorum. En büyük hayalim, Orhan Ölmez, Kubat, Mustafa Ceceli gibi müzisyen olmak. Kubat, Mustafa Ceceli, Zara, Sezen Aksu, Orhan Gencebay gibi sanatçılarla sahne almak istiyorum. En büyük hayalim sahnelere çıkmak. Hedefim resim çizen ve müzik yapan bir sanatçı olmak" diye konuştu.

02.01.2017 - 14:25

Anadolu Ajansı

['Genel Sağlık', 'Psikoloji']

Milyonda bir görülen müzik kulağına sahip (Otizmli gencin hayali)

Sağlık

https://www.ntv.com.tr/saglik/milyonda-bir-gorulen-muzik-kulagina-sahip-otizmli-gencin-hayali,_ufozNQ99Em7VD1khG1ETA

ABD'de uzaylıların tutulduğu öne sürülen Nevada'daki gizli bir askeri üsse Facebook üzerinden şaka olarak yapılan "baskın" çağrısı, Amerikan Hava Kuvvetleri'ni kaygılandırdı. Yapılan açıklamada 'Area 51' olarak bilinen ve uzun yıllardır komplo teorilerinin merkezinde olan üssün askeri yasak bölge olduğu hatırlatıldı.

ABD'de uzaylıların tutulduğu öne sürülen Nevada'daki gizli bir askeri üsse Facebook üzerinden şaka olarak yapılan "baskın" çağrısı, Amerikan Hava Kuvvetleri'ni kaygılandırdı. 1,4 milyon kişi 20 Eylül için planlanan baskına katılacağını, 1,1 milyon kişi de "katılmayı düşünebileceğini" yazınca Hava Kuvvetleri, halka çölün ortasındaki "Area 51" üssünden uzak durmaları çağrısında bulundu. Hava Kuvvetleri Sözcüsü, New York Times gazetesine açıklamasında üs bölgesine girmenin tehlikeli ve yasak olduğunu belirterek "Hava Kuvvetleri, Amerika ve varlıklarını korumaya hazırdır" dedi. Üssün çevresindeki "Yasak bölge" tabelalarında üsse girmeye çalışanlara karşı güç kullanılabileceği uyarısının yer aldığı belirtiliyor. New York Times gazetesi, Nevada'daki uzaylı temalı "Little A'Le'Inn" otelinde 20 Eylül için yer kalmadığı söyleniyor. Guardian gazetesi, etkinliğe katılacaklarını söyleyenlerin dediklerini yapması durumunda bile üsse yaklaşmaları şansının olmadığını, ıssız bölgenin sıkı şekilde korunduğunu ve çevrede market ya da tuvalet dahil hiçbir tesisin olmadığını yazdı. "Uzaylıları görmek için" yapılan baskın çağrısında "Biz onların mermilerinden daha hızlı koşarız" deniyor. Jackson Barnes adlı bir kullanıcı Facebook mesajında "Merhaba Amerikan Hükümeti. Bu bir şakadır ve planımı hayata geçirmeyi düşünmüyorum. Sadece 'beğeni' almak için yaptım. İnsanlar gerçekten üsse hücum etmeye karar verirse sorumlu ben değilim" diyor. Komplo teorilerinde Amerikan ordusunun varlığını 2013'te kabul ettiği "Area 51" üssünde uzaylıların ve düşürülen UFO'ların tutulduğu öne sürülüyor. Komplo teorileri 1989'da Bob Lazar adlı, Area 51'de bir UFO üzerinde çalıştığını ve fizikçi olduğunu öne süren bir kişinin televizyon röportajından sonra başlamıştı. Lazar, "UFO'yu parçalarına ayırdığını ve dünyadaki uzaylı yaşamına ilişkin resmi belgeleri gördüğünü" iddia ediyor.

19.07.2019 - 12:54

haberturk

[]

Facebook'ta şaka için yapılan çağrı: '1,4 milyon kişi uzaylıları görmek için 20 Eylül'de askeri üssü basacak'

BBC

https://www.haberturk.com/facebook-ta-saka-icin-yapilan-cagri-1-4-milyon-kisi-uzaylilari-gormek-icin-20-eylul-de-askeri-ussu-basacak-2505059

SON DAKİKA HABERİ: Çevre ve Şehircilik Bakanı Kurum imzasıyla plastik poşet kullanımının azaltılması için yerel yönetimlere genelge gönderildi.

haberi!  Dünya genelinde hassasiyetle üzerinde durulan plastik alışveriş poşetlerinin kullanımı sonucu oluşan görsel ve çevresel kirliliğin önlenmesi ve gereksiz plastik poşet kullanımının önüne geçilmesi amacıyla 1 Ocak 2019'dan itibaren plastik poşetlerin satış noktalarında kullanıcılara ücreti karşılığı verilmesine yönelik düzenleme yapıldı. Düzenlemeyle ülke genelinde 31 Aralık 2019'a kadar kişi başı yıllık plastik torba kullanımının 90'ı, 31 Aralık 2025'e kadar ise 40'ı aşmayacak şekilde azaltılması esas alındı. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da AK Parti'nin 31 Mart'ta gerçekleştirilecek yerel seçim kampanyasında file ve bez torba kullanılacağını belirterek, plastik savaş açtıklarını bildirdi. Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum da bugün söz konusu uygulamaya dikkati çekmek için Bakanlığın Yerel Yönetimler Genel Müdürlüğü'nce belediyelere "plastik poşet" genelgesi gönderdi. Genelgede, Türkiye'de yıllık 30-35 milyar plastik poşet kullanıldığını belirten Kurum, bunların kısa sürede atık haline geldiğini ve petrol bazlı olmaları sebebiyle doğaya zarar verdiğinin altını çizdi. Bu bakımdan, ücretlendirilme yoluyla kullanılan poşet miktarının azaltılması ve ülkede geçen yıl 440 olan kişi başına düşen poşet sayısının bu yıl 90'a, 2025 için de 40'a indirilmesinin hedeflendiğini vurgulayan Bakan Kurum, genelgede şu ifadelere yer verdi: "Plastik poşetlerin ücretlendirilmesine ilişkin uygulamanın yeni başladığı bu dönemde tüketicilerde gerekli hassasiyetin oluşmasına yardımcı olunması, tüketicilerin uygulamaya daha kısa sürede uyum sağlayabilmesi ve uygulamanın nihai amacına ulaşması amacıyla belediyenizce, özellikle plastik poşetlerin yaygın olarak kullanıldığı yerlerde pazarlar, marketler gibi çok kullanımlık bez torba, file gibi alternatif malzemelere vatandaşlarımızın kolayca erişebilmesi, bunların vatandaşlarımıza doğrudan temini ve dağıtımı yönünde gerekli çalışmaların yapılarak uygulamaya destek sağlanması hususunda gereğini rica ederim." Bakan Kurum, ambalaj atıklarının kontrolüyle ilgili Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği'nin 8'inci maddesi ile belediyelere tevdi edilmiş görev ve yetkilerin icra edilmesi noktasında gerekli hassasiyetin gösterilmesini de istedi.

11.01.2019 - 15:17

Anadolu Ajansı

['Gündem', 'son dakika', 'son dakika haberleri', 'haber']

SON DAKİKA: Poşet kullanımının azaltılması için belediyelere genelge

Türkiye

https://www.ntv.com.tr/turkiye/son-dakika-poset-kullaniminin-azaltilmasi-icin-belediyelere-genelge,LgGetXKHQEKklrIZDAADhA

Akademi gelen tepkilerin ardından En İyi Popüler Film kategorisini askıya aldı.

'nde nin yer alacağını duyuran Sinema Sanatları ve Bilim Akademisi ya da kısa adıyla Akademi, geri adım attı. Bazı kesimler yeni kategorinin törene renk katacağını ve farklılık yaratacağını savunsa da Akademi gelen tepkilerdensonra kategoriyi şimdilik askıya aldıklarını açıkladı. Kategori, daha önce açıklandığı üzere önümüzdeki yıl gerçekleşecek 91. Oscar Ödülleri'nde yer alacaktı, ancak ertelendi. Akademi, dokuz ay içindeki bu yeni ödül uygulamasının, daha önce piyasaya sürülen filmler için zorluklar yarattığının farkında olduğunu ve Yönetim Kurulu'nun kendi aralarında tartışmalarının sürdüğünü belirterek, bu kategori ile ilgili ek girdileri inceleyeceklerini duyurdu. beyazperde'nin haberine göre; Akademi CEO'su Dawn Hudson, "Yeni bir ödülün verilmesine çok çeşitli tepkiler var ve üyelerimizle bu konu üzerinde daha fazla tartışmamız gerektiğini fark ettik. Bu yıl da dahil olmak üzere yıllar boyunca Oscar töreni üzerinde değişiklikler yaptık. Son 90 yılın inanılmaz mirasına saygı göstererek gelişmeye devam edeceğiz" dedi. Önümüzdeki yılın töreni hakkında verilen; normalde 4 saate yakın süren Oscar törenini 3 saate indirme ve saatini erkene çekme kararları geçerliliğini koruyor. 91'inci Oscar töreni , 24 Şubat 2019 Pazar günü Hollywood'daki Hollywood & Highland Center'daki Dolby Theatre'da düzenlenecek ve ABC Television Network tarafından canlı olarak yayınlanacak. Yayın dünya çapında 225'den fazla ülkede ve bölgede yayınlanacak.

07.09.2018 - 16:15

['Film', 'sinema', 'Sanat', 'Oscar']

Oscar'da En İyi Popüler Film kategorisi kaldırıldı

Sanat

https://www.ntv.com.tr/sanat/oscardaen-iyi-populer-film-kategorisi-kaldirildi,4VnFqJ8S4EuSJ2kUixpugQ

Türkiye Futbol Federasyonu, Fenerbahçe-Beşiktaş derbisi sebebiyle PFDK'ya yapılan sevkleri açıkladı.

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Hukuk Müşavirliği'nce Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu'na (PFDK) yapılan sevk raporları açıklandı. Buna göre; derbi maçta yaşananlarla ilgili Beşiktaş Teknik Direktörü Şenol Güneş, "hakaret", Fenerbahçeli yönetici Mahmut Uslu ise "sportmenliğe aykırı açıklamaları" nedeniyle PFDK'ya sevk edildi. Ayrıca Beşiktaş ve Fenerbahçe kulüpleri takım halinde sportmenliğe aykırı hareket nedeniyle PFDK'ya sevkine karar verildi. TFF'nin resmi internet sitesinden yapılan açıklama şu şekilde:  Hukuk Müşavirliği'nce 26.09.2017 tarihinde Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu'na yapılan sevk raporları aşağıda belirtilmiştir.  Kulübü'nün 22.09.2017 tarihinde oynanan TRABZONSPOR A.Ş.-AYTEMİZ ALANYASPOR Süper Lig İlhan Cavcav Sezonu müsabakasındaki  nedeniyle Futbol Disiplin Talimatı'nın 52. maddesi uyarınca PFDK'ya sevkine karar verilmiştir. Kulübü'nün 23.09.2017 tarihinde oynanan FENERBAHÇE A.Ş.-BEŞİKTAŞ A.Ş. Süper Lig İlhan Cavcav Sezonu müsabakasındaki  nedeniyle Futbol Disiplin Talimatı'nın 40. maddesi uyarınca,  " nedeniyle Futbol Disiplin Talimatı'nın 53. maddesi uyarınca,  " nedeniyle Futbol Disiplin Talimatı'nın 49. maddesi uyarınca ve  nedeniyle Futbol Disiplin Talimatı'nın 52. maddesi uyarınca PFDK'ya sevkine, Kulübü idarecisi  ın aynı müsabakadaki  " nedeniyle Futbol Disiplin Talimatı'nın 39. maddesi uyarınca 26.09.2017 tarihinden itibaren tedbirli olarak PFDK'ya sevkine, Kulübü futbolcusu  nın aynı müsabakadaki  " nedeniyle Futbol Disiplin Talimatı'nın 43. maddesi uyarınca 24.09.2017 tarihinden itibaren tedbirli olarak PFDK'ya sevkine, Kulübü idarecisi  nun müsabaka sonrası medyaya yaptığı  " nedeniyle Futbol Disiplin Talimatı'nın 38. maddesi uyarınca 26.09.2017 tarihinden itibaren tedbirli olarak PFDK'ya sevkine karar verilmiştir.   Kulübü'nün 23.09.2017 tarihinde oynanan FENERBAHÇE A.Ş.-BEŞİKTAŞ A.Ş. Süper Lig İlhan Cavcav Sezonu müsabakasındaki  nedeniyle Futbol Disiplin Talimatı'nın 40. maddesi uyarınca,  " nedeniyle Futbol Disiplin Talimatı'nın 53. maddesi uyarınca ve  nedeniyle Futbol Disiplin Talimatı'nın 52. maddesi uyarınca PFDK'ya sevkine,   Kulübü teknik sorumlusu  in aynı müsabakadaki " " nedeniyle Futbol Disiplin Talimatı'nın 41. maddesi uyarınca 24.09.2017 tarihinden itibaren tedbirli olarak PFDK'ya sevkine,   Kulübü idarecisi  nun 24.09.2017 tarihinde medyada yer alan  " nedeniyle Futbol Disiplin Talimatı'nın 38. maddesi uyarınca tedbirsiz olarak PFDK'ya sevkine karar verilmiştir.  Kulübü'nün 24.09.2017 tarihinde oynanan DEMİR GRUP SİVASSPOR-GÖZTEPE A.Ş.Süper Lig İlhan Cavcav Sezonu müsabakasındaki  nedeniyle Futbol Disiplin Talimatı'nın 52. maddesi uyarınca PFDK'ya sevkine,  Kulübü futbolcusu  nin aynı müsabakadaki " " nedeniyle Futbol Disiplin Talimatı'nın 43. maddesi uyarınca 25.09.2017 tarihinden itibaren tedbirli olarak PFDK'ya sevkine karar verilmiştir.  Kulübü'nün 24.09.2017 tarihinde oynanan KASIMPAŞA A.Ş.-KAYSERİSPOR Süper Lig İlhan Cavcav Sezonu müsabakasındaki  nedeniyle Futbol Disiplin Talimatı'nın 52. maddesi uyarınca PFDK'ya sevkine karar verilmiştir.  Kulübü'nün 24.09.2017 tarihinde oynanan BURSASPOR-GALATASARAY A.Ş.Süper Lig İlhan Cavcav Sezonu müsabakasındaki  nedeniyle Futbol Disiplin Talimatı'nın 52. maddesi uyarınca,  " nedeniyle Futbol Disiplin Talimatı'nın 53. maddesi uyarınca ve  nedeniyle Futbol Disiplin Talimatı'nın 46. maddesi ile 2017-2018 Süper Lig İlhan Cavcav Sezonu Müsabakaları Statüsü'nün 8/3. maddesi uyarınca PFDK'ya sevkine karar verilmiştir.

26.09.2017 - 18:02

ntv.com.tr

['Futbol', 'Spor', 'Beşiktaş', 'Fenerbahçe']

Beşiktaş, Fenerbahçe ve Trabzonspor PFDK'ya sevk edildi

Spor

https://www.ntv.com.tr/spor/besiktas-fenerbahce-ve-trabzonspor-pfdkya-sevk-edildi,00_O7tL4WUak5yOlBiEidQ

Tutuklu Dihaber muhabiri Mehmet Güleş, gazetecilik faaliyetlerinden yargılandığı davada 9 yıl 4 ay 15 gün hapis verildi. Güleş için yapılan tahliye talebi de reddedildi.

cumhuriyet.com.tr

Türkiye 150'den fazla gazetecinin cezaevinde bulunduğu ve çok sayıda medya organizasyonunun OHAL bahanesiyle kapatıldığı bir dönemde Dünya Basın Özgürlüğü Günü'nü kutluyor. Böyle bir günde tutuklu Dihaber muhabiri Mehmet Güleş'e, gazetecilik faaliyetlerinden dolayı yargılandığı davada 9 yıl 4 ay 15 gün hapis verildi. Güleş için yapılan tahliye talebi de reddedildi.

3 Mayıs 2017 Çarşamba, 16:27

cumhuriyet

Dünya Basın Özgürlüğü Günü'nde gazeteciye 9 yıl 4 ay hapis cezası

turkiye

http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/733070/Dunya_Basin_Ozgurlugu_Gunu_nde_gazeteciye_9_yil_4_ay_hapis_cezasi.html

''Monako Charity Film Festivali'', yönetmen Tolga Örnek'in, ''Devrim Arabaları'' filminin gösterimiyle bugün başladı.

''Monako Charity Film Festivali'', son gün düzenlenecek gala gecesiyle birlikte toplanacak bağışlarla, ''dünyadaki sokak çocuklarına yardım edilmesini'' amaçlıyor. Bu yıl toplanacak bağış, Filipinlerde sokak çocuklarıyla ilgilenen ''Virlanie Vakfına'' verilecek. Vicente Zaragosa tarafından kurulan festival ayrıca, ''yeni ve gelecek vadeden film yapımcılarına, filmleri için finansman ve dağıtım imkanı sağlamayı'' hedefliyor. Festival, büyük bütçeli Hollywood filmleri yerine, dünyanın dört bir yanından gelen sanatsal filmlere ev sahipliği yapmayı amaçlıyor. Festivalin sonunda düzenlenecek galada, Tolga Örnek'in, ''Devrim Arabaları'' filminin de en az bir dalda ödül alması bekleniyor. Bu yıl dördüncü kez düzenlenen ''Monako Charity Film Festivali'', 16 Mayısta sona erecek.

11.05.2009 - 18:56

Anadolu Ajansı

[]

Monako Festivali, 'Devrim Arabaları'yla başladı

Türkiye

https://www.ntv.com.tr/turkiye/monako-festivali-devrim-arabalariyla-basladi,KeVCMeKJu0KA0m78zO9K3w

Türkiye - Rusya UEFA Uluslar Ligi B Grubu maçı ne zaman, hangi kanalda, saat kaçta? sorusunun cevabı futbol severler tarafından merak ediliyor. Peki, Türkiye - Rusya maçı ne zaman, hangi kanalda, saat kaçta? İşte ayrıntılar...

, ile oynayacağı Uluslar B Ligi maçının hazırlıklarına başladı. Riva Hasan Doğan Milli Takımlar Kamp ve Eğitim Tesisleri'nde basına açık gerçekleştirilen antrenmanla başladı. Peki, Türkiye - Rusya maçı ne zaman, hangi kanalda, saat kaçta? İşte ayrıntılar... A Milli Futbol Takımı, UEFA Uluslar Ligi B Grubu ilk haftasında 'te Medical Park Stadyumu'nda Rusya ile karşı karşıya gelecek. Bu karşılaşmayı yayımlayacak yayıncı kuruluş henüz belli olmadı. A Milli Futbol Takımı, UEFA Uluslar Ligi B Grubu ilk haftasında 7 Eylül'de Trabzon'da Rusya ile oynayacağı maçın hazırlıklarına Riva Hasan Doğan Milli Takımlar Kamp ve Eğitim Tesisleri'nde basına açık gerçekleştirilen antrenmanla başladı. Teknik direktör Mircea Lucescu nezaretinde saat 18.45'te başlayan idmanda ısınma hareketlerini takiben dar alan ve yarı sahada pas oyunları yapıldı. Çalışmalar çift kale maçla tamamlandı. Maçta kısa süreli sakatlık geçiren Mehmet Topal yapılan tedavinin ardından mücadeleye devam etti. Dün lig maçı oynayan futbolcular Oğuzhan Özyakup, Tarkan Serbest, Mahmut Tekdemir, Ertuğrul Ersoy, Kaan Ayhan ve Mert Müldür takımdan ayrı ısınma hareketleri gerçekleştirdi ve antrenör eşliğinde çalışmalarını sürdürdüler. Takımda sakatlıkları bulunan Hasan Ali Kaldırım, Ömer Bayram, Gökhan Gönül ve istirahatte olan Sinan Bolat çalışmada yer almadı. Abdülkadir Ömür ise takımdan ayrı düz koşu yaptı. Kaleciler Serkan Kırıntılı ve Gökhan Akkan ise kaleci antrenörü Alper Boğuşlu nezaretinde çalışmalarını sürdürdü. Milliler bugün Hasan Doğan Milli Takımlar Kamp ve Eğitim Tesisleri'nde saat 18.30 yapacağı çalışmayla Rusya maçı hazırlıklarını sürdürecek. UEFA, dört yılda bir düzenlenen Avrupa Şampiyonası'nın arasına millî takımların katılacağı bir Uluslar Ligi organizasyonu getiriyor. Uluslar Ligi ile UEFA EURO müsabakalarının değişimli olarak her iki yılda bir oynanması karara bağlandı. İlk Uluslar Ligi, 2018-2022 döneminde oynanacak. Uluslar Ligi statüsüne göre UEFA'ya üye 54 ülke öncelikle dört küme oluşturacak. Birinci kümede 12, ikinci kümede 12, üçüncü kümede 14, dördüncü kümede 16 ülkenin millî takımları yer alacak. Bu düzenlemedeki düşme ve çıkma heyecanının millî maçlara olan ilgiyi artırması öngörülüyor. UEFA ve özellikle de Michel Platini, millî takımlar futbolunu canlandırmayı çok istiyordu. 2011'de Kıbrıs'ta yapılan "Strateji Toplantısı"nda, 2013'te Stockholm'deki "UEFA Genel Sekreterleri Toplantısı"nda ve 2014'te "Dubrovnik Strateji Toplantısı"nda "UEFA Uluslar Ligi" konusu üzerinde geniş kapsamlı çalışmalar yapıldı ve 2014'te Astana'da yapılan UEFA Yönetim Kurulu toplantısında yeni bir organizasyona yeşil ışık yakıldı. Uluslar Ligi ile UEFA EURO müsabakalarının değişimli olarak her iki yılda bir oynanması karara bağlandı. İlk Uluslar Ligi, 2018-2022 döneminde oynanacak. Uluslar Ligi statüsüne göre UEFA'ya üye 54 ülke öncelikle dört küme oluşturacak. Birinci kümede 12, ikinci kümede 12, üçüncü kümede 14, dördüncü kümede 16 ülkenin millî takımları yer alacak. Kümeler sırası ile A, B, C ve D kümeleri olacak. A Kümesi: Grup 1, 2, 3, 4 - Her grupta üçer ülke B Kümesi: Grup 1, 2, 3, 4 - Her grupta üçer ülke C Kümesi: Grup 1, 2 - Her grupta dörder ülke, Grup 3, 4 - Her grupta üçer ülke D Kümesi: Grup 1, 2, 3, 4 - Her grupta dörder ülke Ülkeler sadece gruplarındaki diğer ülkelerle içeride ve dışarıda olmak üzere ikişer kez karşılaşacak ve 6 oyun günü sonrasında her kümede dört grupta da maçlar tamamlanacak. Gruplarında sonuncu olan dört ülke bir alt kümeye düşecek, aynı şekilde gruplarında birinci olan dört ülke bir üst kümeye yükselecek. Birinci kümede birinci olan ülkeler arasındaki dörtlü final maçlarının ardından o dönemin Uluslar Ligi şampiyonu belirlenecek. Uluslar Ligi aynı zamanda Avrupa Futbol Şampiyonası için de küçük bir değişiklik getiriyor. Avrupa Şampiyonası elemeleri eskiden olduğu gibi yine 10 grupta oynanacak ve yine gruplarda ilk iki sırayı alan ülkeler Avrupa Şampiyonası finallerine katılmaya hak kazanacak. Ama Avrupa Şampiyonası elemelerinde finallere kalacak son dört ülkeyi belirleyen play-off maçları, 2020 elemelerinden başlayarak oynanmayacak. Son dört ülke Uluslar Ligi'nin dört kümesinden gelecek. Kümelerinde Avrupa Şampiyonası finallerine kalamamış ülkeler, kendi aralarında play-off maçları yapacak ve son 4 Avrupa Şampiyonası finalistini belirleyecek. Bu da aslında Euro finallerinde ülke klasmanına göre ilk 12'den bir, ikinci 12'den bir, 25-38 arasındaki ülkelerden bir, 39-54 arasındaki ülkelerden bir takımı da göreceğimiz anlamına geliyor. Dünya Kupası 2018 Elemeleri Uluslar Ligi 2018-2022 kuraları muhtemelen 2018 Şubat-Mart döneminde çekilecek ve lig Eylül, Ekim, Kasım aylarında ikişer maçla altı maç gününde tamamlanacak. Küme düşecek ve yükselecek ülkeler belli olacak. Avrupa Şampiyonası elemeleri 2019 Mart, Haziran, Eylül, Ekim ve Kasım aylarında ikişer maçla on maç gününde tamamlanacak ve finallere katılacak 20 ülke belirlenecek. EURO Finalleri için Uluslar Ligi play-off maçları 2020 Mart ayında oynanacak ve 4 ülke daha EURO finalleri vizesi alacak. EURO finalleri 2020 Haziran ayında oynanacak. Ülkeleri kümelere yerleştirmede UEFA Millî Takımlar sıralama sistemi kullanılacak. UEFA bu sıralama sistemini 2008 Mayıs ayında açıklamış, 2012 EURO'da eleme ve final grupları ile 2016 Eleme gruplarının kuralarında kullanmıştı. Sistem aslında son üç Dünya Kupası ve Avrupa Şampiyonası maçlarında oynanan sonuçlar değerlendirilerek ülkelerin millî takımlarını sıralıyor. Dünya Kupası elemelerini düzenleyen kuruluş FIFA olduğu için eleme grupları kuralarında da FIFA klasmanı kullanılıyor ve UEFA Millî Takımlar Sıralama Sistemi yalnızca EURO eleme ve final gruplarında kullanılıyordu. Şimdi Uluslar Ligi gruplar kurası da buna eklenecek ve daha sonra Uluslar Ligi bir şekilde bu sistem içinde değerlendirmeye girecek. Klasmanın kullanılacağı kura çekimleri Dünya Kupası elemelerinin bitip finallerin beklendiği süreye rastlıyor. 2018 Uluslar Ligi için çekilecek kurada da 2018 Dünya Kupası elemeleri (%40),2016 EURO elemeleri ve finalleri (%40) ve 2014 Dünya Kupası elemeleri ve finallerinde (%20) alınmış sonuçlar göz önünde buldurulacak. Şu anda sadece 2014 Dünya Kupası elemeleri ve finallerinde toplanan puanlarla yapılan sıralamaya göre kümeler ve kurada kullanılacak torbalar şöyle: 1.Torba Almanya Hollanda Belçika Yunanistan 2.Torba Fransa Portekiz İsviçre Bosna-Hersek 3.Torba Hırvatistan İtalya Rusya İngiltere 1.Torba Ukrayna İspanya Romanya İsveç 2.Torba İzlanda Avusturya Macaristan Türkiye 3.Torba Danimarka Çekoslavakya Slovenya Karadağ 1.Torba Sırbistan İsrail İrlanda Polonya 2.Torba Bulgaristan Slovakya Ermenistan Norveç 3.Torba Arnavutluk Litvanya İskoçya Moldavya 4.Torba Galler Azerbaycan 1.Torba Letonya Finlandiya Kuzey İrlanda Makedonya 2.Torba Estonya Lüksemburg Kıbrıs R.K Kazakistan 3.Torba Gürcistan Malta Belarus Liechtenstein 4.Torba Faroe Adaları Andorra San Marino Cebelitarık Türkiye şu anda 54 ülke arasında 20. sırada bulunuyor. Tek bir turnuvaya göre sıralamalarda her zaman çarpıklıklar olabilir. İspanya ve İzlanda'nın Türkiye ile birlikte ikinci kümede buluşmaları gibi. 2016 EURO ve 2018 Dünya Kupası elemeleri sonucunda sıralamadaki bu çarpıklıklar da azalacaktır. UEFA, bu düzenlemeyle hem düşme-çıkma heyecanın hem de millî takımların sıralamalarda sadece kendileri ile hemen hemen aynı değerdeki takımlarla oynamasının çekişmeyi arttıracağını ve millî maçlara ilgiyi yükselteceğini umuyor. Diğer yandan Uluslar Ligi'nin millî takımlar takviminde önemli yer tutması, hazırlık maçlarının sayısının da azalmasına neden olacak.

04.09.2018 - 09:44

haberturk

['a milli', 'a milli futbol takımı', 'uefa', 'uefa uluslar b ligi', 'türkiye', 'rusya', 'türkiye rusya maçı ne zaman?', 'türkiye rusya maçı hangi kanalda?', 'türkiye rusya maçı saat kaçta?']

Türkiye - Rusya maçı ne zaman, hangi kanalda, saat kaçta? | UEFA Uluslar B Ligi

Futbol

https://www.haberturk.com/turkiye-rusya-maci-ne-zaman-hangi-kanalda-saat-kacta-uefa-uluslar-b-ligi-2129839-spor

Altı aydan küçük bebeklere antibiyotik verilmesinin, ileride çok şişman olmalarına yol açabileceği bildirildi.

New York Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden Leonardo Trasande, ''obeziteye genellikle, çoğunlukla sağlıksız beslenme ve hareketsiz yaşam tarzının neden olduğunu düşündüklerini, ancak zamanla yapılan araştırmaların bunun daha karmaşık olduğu fikrini verdiğini'' belirtti. Uluslararası Obezite dergisinde bugün yayımlanan araştırmaya katılan araştırmacılardan Trasande, bağırsaklardaki bakterilerin kalorinin emilim şeklinde önemli bir rol oynayabileceğini söyleyerek, özellikle çok küçük yaşta antibiyotik kullanmanın bağırsaklarda bulunan ve alınan besinlerin sindirilme şekli üzerinde etkisi olan, başka bir deyişle zayıf kalmayı sağlayan, bazı bakterileri öldürebileceğini kaydetti. Araştırmacılar, 1991 ve 1992'de İngiltere Avon'da doğan 11 bin 532 çocuğun antibiyotik kullanımını incelediler. Araştırmada, yaşamlarının ilk beş ayında antibiyotik verilen bebeklerin verilmeyen bebeklere oranla daha kilolu olduğu ortaya çıktı. Kilo farkı, 10 ay ila 20 ay arasındaki yaş döneminde azken, bu oranın daha sonra arttığı ve 3 yıl 2 aya ulaştıkları dönemde, yaşamlarının ilk dönemlerinde antibiyotikle tedavi edilen çocukların obezite riskinin yüzde 22 daha fazla olduğu belirtildi. 5. aydan sonra antibiyotik tedavisi gören bebeklerin kilolarıyla diğer bebeklerin kiloları arasında ise önemli bir fark olmadığı kaydedildi. New York Üniversitesi'nden bir başka araştırmacı Jan Blustein, ''antibiyotiğin, daha kilolu inek yetiştirilmesi için işe yarar bir yöntem olduğunu hayvan yetiştiricilerin uzun bir zamandır bildiklerini'' söyleyerek, ''bu bulgularını teyit etmek için başka çalışmalar yapmaları gerekse bile titizlikle yaptıkları araştırmanın, antibiyotik kullanımının insanların özellikle de çocukların kilo alması üzerinde etkisi olduğu fikrini verdiğini'' bildirdi.

22.08.2012 - 01:39

Anadolu Ajansı

[]

Antibiyotik obeziteye davetiye çıkarıyor

Sağlık

https://www.ntv.com.tr/saglik/antibiyotik-obeziteye-davetiye-cikariyor,7W-CmUBovkW89_S3jTFEXA

OHAL sonrası başlatılan FETÖ operasyonları tüm hızıyla devam ediyor. İşte 06 Eylül Salı gününe dair FETÖ operasyonlarında gözaltına alınan, tutuklanan ve görevden uzaklaştırılanlar

Yurtiçinde devam eden operasyonlarında tutuklanan ve gözaltına alınanlar listesine her geçen gün yeni isimler eklenmeye devam ediyor. İşte 06 Eylül Salı gününe dair görevden uzaklaştırılan, tutuklanan ve gözaltına alınan kişiler listesi... Kayseri'de Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimiyle ilgili soruşturma kapsamında adliyeye sevk edilen 34 polisten 33'ü tutuklandı. Alınan bilgiye göre, Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Bürosunca yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan 34 polisin emniyetteki işlemleri tamamlandı. Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesinde sağlık kontrolünden geçirilen şüpheliler, adliyeye götürüldü. Savcılık sorgularından sonra mahkemeye sevk edilen şüphelilerden 33'ü tutuklandı, 1 şüpheli adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı. FETÖ'nün darbe girişimine yönelik soruşturma kapsamında 1 Eylül'de düzenlenen operasyonda, örgütün kriptolu iletişim programı "ByLock"u kullandıkları belirlenen ve haklarında gözaltı kararı verilen 42 polisten 34'ü yakalanmıştı. (AA) Zonguldak'ın Karaman beldesinde Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine yönelik soruşturma kapsamında, adli kontrol şartıyla serbest bırakılan Karaman Belde Belediye Başkanı Mustafa Kalaycı ile bir kişi, yeniden gözaltına alındı. Alınan bilgiye göre, Zonguldak Cumhuriyet Başsavcılığının talimatı doğrultusunda İl Jandarma Komutanlığı ekiplerince, 26 Ağustos'ta çıkarıldığı nöbetçi mahkemece adli kontrol şartıyla serbest kalan Kalaycı ile bir şüpheli, başsavcılığın talimatı üzerine yeniden gözaltına alındı. Zanlılar, ifadeleri alınmak üzere İl Jandarma Komutanlığına götürüldü.(AA) Aydın'ın Nazilli ilçesinde FETÖ operasyonları kapsamında sekiz iş adamı ile birlikte gözaltına alınan Nazilli Belediyespor Kulüp Başkanı Murat Kaplan serbest bırakıldı. Nazilli'de FETÖ / PDY operasyonları kapsamında önceki gün evlerinde gözaltına alınan Nazilli Belediyespor Kulüp Başkanı Murat Kaplan, 8 iş adamıyla birlikte emniyetteki ifade işlemlerinin ardından savcılığa sevk edilmişti. Nazilli Adliyesi'nde hakim karşısına çıkarılan Kaplan'ın asılsız bir ihbar sonucu gözaltına alındığı ileri sürüldü. Mahkemede suçsuz bulunan Kaplan, savcılık tarafından serbest bırakıldı. Öte yandan, geçtiğimiz günlerde gözaltına alınan Nazilli Belediyesi eski Başkanı AK Partili Aytekin Kaplan'ın da çıkarıldığı mahkemece serbest bırakıldığı öğrenildi. FETÖ operasyonlarının hızla sürdüğü ilçede, 15 Temmuz'dan bu güne yaklaşık 800 kişi gözaltına alındı, 820 evde arama yapıldı. Mahkemeye çıkarılan 220 şüphelinin ise tutuklandığı belirtildi. (IHA) Rize'de Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) yönelik soruşturma kapsamında gözaltına alınan 13 kişiden 12'si tutuklandı. Rize'de FETÖ soruşturması kapsamında gözaltında tutulan biri kadın 12 kişi, bugün Rize Adliyesi'ne sevk edildi. Hakim karşısına çıkan E.B., N.B., İ.K., O.T., S.A., A.Ç., V.M., R.K., Ö.K., U.Ç., T.C. ve Ö.K. tutuklanarak Kalkandere L Tipi Cezaevi'ne gönderilirken, M.Ö. ise adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı. (IHA) Antalyada Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) darbe girişimine yönelik soruşturma kapsamında 60 belediye çalışanı gözaltına alındı. Alınan bilgiye göre, İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube ekiplerince yürütülen soruşturmada, Antalya Büyükşehir Belediyesi, Konyaaltı, Alanya, Manavgat, Serik, Kepez ve Döşemealtı ilçelerinin belediyelerine operasyon düzenlendi. Sabah saatlerinde yapılan operasyonda gözaltına alınan 60 belediye çalışan emniyete götürüldü. Kocaelide, Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında gözaltına alınan 3 kişi tutuklandı. Alınan bilgiye göre, soruşturma doğrultusunda daha önce gözaltına alınarak çıkarıldığı mahkemece adli kontrol şartıyla serbest kalan 3 kişinin durumuna savcılık itiraz etti. Bunun üzerine yeniden gözaltına alınarak Gölcük Adliyesine sevk edilen 3 zanlı, çıkarıldıkları nöbetçi mahkemece tutuklandı. Soruşturma kapsamında 3 Eylülde adliyeye sevk edilen 18 kişiden 8i tutuklanmış, 10u ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı. Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında örgütün MİT, asker ve polisten sorumlu "imamları" oldukları ileri sürülen 60 kişi tutuklandı. Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığınca, Akıncı 4. Ana Jet Üssünde görevli teğmenlerin ifadeleri doğrultusunda 112 kişi hakkında gözaltı kararı verildi. İl Emniyet Müdürlüğünce gözaltına alınan, savcılıktaki sorgularının ardından mahkemeye çıkarılan 72 şüpheliden 60ı tutuklandı, 12si ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. 40 şüphelinin ise firari olarak arandığı öğrenildi. Haklarında tutuklama kararı verilen zanlıların, örgüt mensupları arasında "mahrem imam" olarak adlandırıldıkları, örgütün güvenlik bürokrasisinden sorumlu oldukları belirtildi. Bu kişilerin, MİT personeli, asker ve polislerin, örgütün çıkarları doğrultusunda hareket etmeleri yönünde faaliyetlerde bulundukları tespit edildi. Ayrıca, "mahrem imamlar" adı verilen bu yapının, harp okulları, siyasal bilgiler ve hukuk fakülteleri ile Polis Akademisinden mezun olanları, bürokraside FETÖnün amaçları doğrultusunda yönlendirdikleri bildirildi. Aralarında öğretmen, hakim, savcı, mühendis, Sayıştay denetçisi, komiser ve MİT personelinin bulunduğu "mahrem imam"ların hücre tipi örgütlendiği, kod isim kullandıkları ve örgütün kriptolu iletişim programı "ByLock"u kullandıkları kaydedildi. Samsun'un Çarşamba ilçesinde Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında 3 kişi tutuklandı. Alınan bilgiye göre, soruşturma kapsamında gözaltına alınanlardan işlemleri tamamlanan 6 adliye personeli ile 2 öğretmen, adliyeye sevk edildi. Şüphelilerden 1 adliye personeli ile öğretmenler, çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı, 5 adliye personeli ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Soruşturma kapsamında gözaltına alınan 10 adliye personelinin işlemleri ise sürüyor. Çorum'un Sungurlu ilçesinde Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında aralarında MHP'li belediye meclis üyesi ile eski AK Parti İlçe Başkanı'nın da bulunduğu 24 kişi gözaltına alındı. Alınan bilgiye göre, Çorum Cumhuriyet Başsavcılığınca ilçede faaliyet gösteren 24 esnaf hakkında gözaltı kararı çıkarıldı. Polis tarafından gözaltına alınan şüpheliler, İl Emniyet Müdürlüğüne götürüldü. Şüpheliler arasında MHP'li Belediye Meclis Üyesi Osman K. ile eski AK Parti İlçe Başkanı Şükrü L'nin de bulunduğu öğrenildi.   Sivas Cumhuriyet Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü Araştırma Görevlisi Hasan H.İ.K.'nın açığa alınması Ülkücülerin tepkisine neden oldu. Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) tarafından 2010 KPSS'de 80 ve üzeri puan alan kişilere yönelik başlatılan soruşturma kapsamında H.İ.K. açığa alındı. İfade vermek için Cumhuriyet Üniversitesi Rektörlüğüne çağrılan H.İ.K'yı yalnız bırakmayan Ülkü Ocakları Başkanı Turan Gazi Yalçındağ, MHP Sivas İl Başkanı Turhan Eyinç, Tokat Ülkü Ocakları Başkanı Onur Çalışkan ve yaklaşık 50 ülkücü Cumhuriyet Üniversitesi Rektörlüğü önünde toplandı. Heyet, Cumhuriyet Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Alim Yıldız ile görüşerek açığa alınan araştırma görevlisinin ülkücü olduğunu dile getirdi. Çıkışta basın mensuplarına açıklama yapan Ülkü Ocakları Sivas İl Başkanı Turan Gazi Yalçındağ, FETÖ ile mücadele konusunda yapılan çalışmalara destek verdiklerini dile getirerek "Bizim arkadaşımıza iftira atılıyorsa bunun da karşısındayız ve tepkimizi gösteririz." dedi. Malatya'da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na yönelik jandarma tarafından sürdürülen operasyonlarda 2 örgüt üyesi yakalandı. Malatya İl Jandarma Komutanlığı'ndan edinilen bilgilere göre FETÖ/PDY terör örgütüne yönelik gerçekleştirilen çalışmalarda aranan 2 örgüt üyesinin yakalandığı belirtildi. Şüphelilerin ev ve işyerlerinde yapılan aramalarda 6 adet masa üstü ve 3 adet diz üstü bilgisayar ile 2 adet çek yaprağı ve 7 adet çek yaprağı fotokopisi ele geçirildi. Gözaltına alınan FETÖ üyesi bir şüpheli soruşturma dosyası gereğince Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğüne teslim edilirken 1 şüpheli de sorgusunun ardından Malatya'da adliyeye sevk edildi. Savcılık sorgusunun ardından Mahkemeye sevk edilen şüpheli adli kontrol kararı ile serbest bırakıldı. Öte yandan, jandarma tarafından 31 Ağustos - 05 Eylül 2016 tarihleri arasında kent genelinde gerçekleştirilen denetim ve uygulamalarda 3 bin 370 paket gümrük kaçağı sigara ile 194 kök kenevir bitkisi ele geçirildi. Uygulamalarda toplam 12 bin 3 kişinin sorgulaması yapılırken, 33 aranan şahsın yakalandığı belirtildi. Aranan şahısların gerekli işlemlerin yapılmasına müteakip serbest bırakıldığı ifade edildi. Trafik denetimlerinde ise 3 bin 186 aracın kontrol edildiği belirtilerek trafik kurallarına uymayan 119 araç sürücüsüne ceza kesildiği dile getirildi. Malatya'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında, İnönü Üniversitesinde görevli 24 kişi yakalandı. Malatya Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri, 24 kişiyi İnönü Üniversitesi Rektörlüğüne düzenlenen operasyonda gözaltına aldı. Zanlılar, sağlık kontrolünün ardından İl Emniyet Müdürlüğüne götürüldü. Ağrı'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimiyle ilgili soruşturma kapsamında gözaltına alınan 4 kişi tutuklandı. Ağrı Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan 2 öğretim üyesi ile bir doktor ve polisin emniyetteki işlemleri tamamlandı. Adliyeye sevk edilen 4 zanlı, çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. Malatya'da FETÖ davasında yargılanan ve iddianamede "il imam yardımcısı" olduğu iddia edilen İmdat Ö. 6 ay sonra yakalandı. Malatya'da 29 Ocak ve 1 Mart 2016 tarihlerinde yapılan operasyonlarda gözaltına alınan 33 kişi hakkında "Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkındaki Kanun'a muhalefet, silahlı terör örgütüne üye olma" suçlamalarıyla dava açıldı. Dava dosyasında FETÖ'nün il imamı olduğu iddia edilen vaizlikten ihraç edilen Zekai I. ve FETÖ'nün eski il imamı olduğu iddia edilen Yücel Y.'nin aralarında bulunduğu 10 kişi tutuklu yargılanıyor. Davanın 11 firari sanığından olan ve hakkında 3 Mart'ta yakalama kararı çıkarılan Aksaray nüfusuna kayıtlı İmdat Ö. (36),polis ekiplerince Konya'da yakalanarak Malatya'ya getirildi. İddianamede, "FETÖ il imam yardımcısı" olduğu iddia edilen İmdat Ö. tutuklanarak Malatya Cezaevi'ne gönderildi. İmdat Ö.'nün "FETÖ il imamı Zekai I.'ya bağlı olarak çalıştığı, kendisine bağlı esnaftan himmet, burs, kurban ve bağış adı altında para toplamakla görevli olduğu" öne sürüldü. Dava dosyasının itirafçısı Mehmet T., İmdat Ö.'nün bir otelde MAKİAD adına kendi kredi kartı ile ödeme yapmasından dolayı deşifre olduğunu iddia etmişti. Afyonkarahisar İl Milli Eğitim Müdürlüğünde görevli 433 öğretmenin Fettullahçı Terör Örgütü (FETÖ) soruşturması kapsamında meslekten ihraç edildiği belirtildi. Edinilen bilgilerde, 15 Temmuz darbe girişimin ardından Afyonkarahisar İl Milli Eğitim Müdürlüğünde başlatılan soruşturma kapsamında 6 Eylül itibari ile kurumda kadrolu olarak görev yapan 600'e yakın öğretmenin açığa alındığı belirtildi. Soruşturmalar devam ederken açığa alınan 600 öğretmenden ise 433'nün Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile meslekten atılarak kamudan uzaklaştırıldığı öğrenildi. Meslekten atılan öğretmenlerin çoğunluğunu ise göreve kısa süre önce başlayan öğretmenlerin oluşturduğu öne sürüldü. Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) "Mardin askeri bölge imamı" olduğu belirtilen kişi, Ankara'nın Polatlı ilçesinde gözaltına alındı. Alınan bilgiye göre, "Nurettin" kod adlı Alaattin Ç, Polatlı şehir merkezinde yapılan operasyonla yakalandı. Polatlı Devlet Hastanesinde sağlık kontrolünden geçirilen Alaattin Ç, İlçe Emniyet Müdürlüğündeki sorgusunun ardından Mardin'e gönderilecek. Manisa'nın Turgutlu İlçesi'nde, Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında gözaltına alınan 6 kişi adliyeye sevk edildi. 15 Temmuz'daki darbe girişininin ardından, Turgutlu Cumhuriyet Başsavcılığı'nca FETÖ/PDY'ye yönelik yürütülen soruşturma kapsamında geçen pazar günü K.T., R.K., İ.B., Y.T., A.O.A. ve H.K. gözaltına alındı. Emniyetteki işlemleri tamamlanan 6 şüpheli, bugün Turgutlu Adliyesi'ne sevk edildi. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Rektörlüğü'nün başlattığı Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında 11 akademisyen hakkında daha ihraç kararı alındı. YYÜ Rektörlüğü'nün başlattığı FETÖ/PDY soruşturmaları kapsamında 9 doçent ve 2 yardımcı doçent hakkında ihraç kararı verildi. Konuyla ilgili açıklama yapan YYÜ Rektörü Prof. Dr. Peyami Battal, kurdukları üç komisyon ile çok titiz bir çalışma yaptıklarını ifade ederek, "Biz daha önce de defalarca söyledik, bu terör örgütüne bulaşanları üniversitemizde barındırmayacağız. Fakat kurunun yanında yaşın da yanmaması için titizlikle çalışıyoruz" dedi. Daha önce 4 profesör, 3 yardımcı doçent ve bir araştırma görevlisi ile 2 idari personel YYÜ'den ihraç edilmişti. Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında aralarında Bolu Vali Yardımcısı Nurullah Ertaş'ın da bulunduğu 27 kişi adliyeye sevk edildi. Alınan bilgiye göre, Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmada gözaltına alınan, aralarında Ertaş'ın da bulunduğu esnaf ve kamu personelinden oluşan 27 zanlının emniyetteki işlemleri tamamlandı. Sağlık kontrolünden geçirilen zanlılar, adliyeye sevk edildi. İzmir'in Tire ilçesinde Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik operasyonda gözaltına alınan 10 kişiden 3'ü tutuklandı Alınan bilgiye göre, Tire Cumhuriyet Başsavcılığının FETÖ/PDY'ye yönelik yürüttüğü soruşturma çerçevesinde Tire İlçe Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin düzenlediği operasyonda, Tire Adliyesinde çalışan 10 kişi gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından "Silahlı terör örgütü kurma ve yönetme veya üye olma" suçundan adliyeye sevk edilenlerden B.T, E.C, Ö.K, S.L, D.Y, S.P. ve H.T. adli kontrol şartıyla serbest kalırken Ş.S, S.T. ve F.Y. ise tutuklandı. Denizli Pamukkale Üniversitesi'nde (PAÜ),Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında 36 akademik, 2 idari personel daha açığa alındı. Denizli'de FETÖ/PDY'nin 15 Temmuz darbe girişimi kapsamında yürütülen soruşturmada Pamukkale Üniversitesi'nde 36'sı akademik, 2'si idari olmak üzere toplam 38 görevli daha açığa alındı. Daha önceki soruşturmalarda 48 akademisyen ve idari personel tutuklanmış, eski Rektör Prof. Dr. Hüseyin Bağcı adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı. Geçen hafta yayınlanan kanun hükmünde kararname ile tutuklananların da aralarında bulunduğu 56 akademisyen görevlerinden ihraç edilmişti. Son kararla üniversitede açığa alınan ve meslekten çıkarılan akademik ve idari personel sayısı 243'e yükseldi. Ayrıca yürütülen soruşturmalar kapsamında Denizli'de 5 uzman hekim açığa alınırken, sağlık kurumlarında çalışan, eşi eskiden milletvekili olan, başhekimlik yapan ve başhekim yardımcılığı görevini yürüten doktorlardan oluşan 5 kişinin de açığı alındığı belirtildi. Öte yandan geçen hafta yayınlanan KHK ile AK Parti Denizli Milletvekili Cahit Özkan'ın ablasının eşi olduğu belirtilen Çivril Merkez Mevlana Camisi imamı Ali Ç.de, meslekten çıkarıldı. Erzincan'da FETÖ/PDY soruşturması kapsamında adli kontrol kaydı ile serbest bırakılan 8 emniyet mensubu, savcılık itirazının ardından çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. Erzincan Emniyet Müdürlüğü'nde görev yapan ve adli kontrol kaydı ile serbest bırakılan, aralarında bir 4'ncü sınıf Emniyet Müdürü, bir Emniyet Amirinin de bulunduğu 8 emniyet mensubu savcılığın itirazı ardından tekrar gözaltına alındı. Tem Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından gözaltına alınan 8 polis çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. Bolu Valiliği'nden yapılan açıklamada, FETÖ/PDY soruşturması kapsamında kamu kurum ve kuruluşlarında haklarında idari ve adli işlem yapılan personel sayısı hakkında bilgi verildi. Açıklamada 3 mülki idare amiri, Valilik'te görevli 13, Bolu Belediyesi'nde 14, Adliye'de 28, Abant İzzet Baysal Üniversitesi'nde 64, İl Emniyet Müdürlüğü'nde 87, İl Özel İdare'de 18, Müftülük'te 28, İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nde 215, Kamu Hastaneleri Genel Sekreterliği'nde 52, İl Sağlık Müdürlüğü'nde 17 olmak üzere toplam 39 kamu kurumunda 620 personel hakkında işlem yapıldığı belirtildi. Soruşturma kapsamında Emniyet Müdürlüğü'nde işlemleri tamamlanan 26 kişi adliyeye sevk edildi. Aralarında kamu çalışanları ve esnafların bulunduğu şüpheliler, polis ekipleri tarafından adliyeye götürüldü. Adliye önünde bekleyen şüphelilerin yakınlarından bazıları Kuran-Kerim okudu. 26 kişinin savcılıktaki sorgusu sürüyor. Mardin'in Midyat ilçesinde Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) soruşturması çerçevesinde gözaltına alınan 1 öğretmen tutuklandı. Mardin Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen FETÖ soruşturması çerçevesinde, İl Emniyet Müdürlüğü tarafından Midyat ilçesinde görevli İrfan Y. adlı öğretmen gözaltına alınmıştı. Şüpheli öğretmen, emniyetteki ifadesinin ardından sevk edildiği adliyede tutuklanarak, Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. Konya'nın Ereğli ilçesinde, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında, 11 öğretmen gözaltına alındı. Alınan bilgiye göre, darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında, haklarında gözaltı kararı verilen kişilerin yakalanmasına yönelik çalışmalar sürüyor. Bu kapsamda, FETÖ üyesi olduğu iddiasıyla daha önce açığa alınan 11 öğretmen, gözaltına alındı. Ereğli Devlet Hastanesinde sağlık kontrolünden geçirilen şüpheliler, Ereğli Emniyet Müdürlüğüne götürüldü. Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimiyle ilgili soruşturma kapsamında açığa alınan 52 öğretmenden 41'i meslekten ihraç edildi. 15 Temmuz darbe girişimi sonrası yapılan soruşturma kapsamında Reyhanlı'da 52 öğretmen açığa alınmıştı. Yapılan soruşturma sonunda bu öğretmenlerden 41'i meslekten ihraç edildi, 11 öğretmen hakkında ise inceleme ve soruşturmanın devam ettiği öğrenildi. Kayseri'de Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında hakkında gözaltı kararı verilen kapatılan "Kimse Yok Mu Derneği"nin Şube Başkanı Hacı Osman Büyükata gözaltına alındı. Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçları Soruşturma Bürosunca, aralarında iş adamları Hacı, Memduh ve Şükrü Boydak, Hamdi Kınaş, Halit Gazezoğlu, eski ÖSYM Başkanı Ali Demir ile FETÖ'nün "il imamı" Sıtkı Baş'ın da bulunduğu 68 kişi hakkında, "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini düşürmeye teşebbüs, silahlı terör örgütüne üye olmak, yardım, yataklık, resmi belgede sahtecilik, güveni kötüye kullanma, ÖSYM Kanunu'na muhalefet, terörizmin finansmanını sağlamak" suçlarından Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesinde açılan dava kapsamında, Büyükata da gözaltına alındı. Askeri liselere giriş sınavlarında usulsüzlük yapıldığı iddiasıyla başlatılan ve FETÖ üyelerine yönelik genişletilen operasyonlarda bazı iş adamları tutuklanmış, hakkında yakalama kararı bulunan bazı zanlıların yurt dışına kaçtığı belirlenmişti. Gaziantep'te Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında 73 polis ve 4 infaz koruma memuru tutuklandı. Cumhuriyet Başsavcılığının talimatıyla İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekiplerince gözaltına alınan 76 polis ve 10 infaz koruma memurunun işlemleri tamamlandı. Sağlık kontrolünün ardından adliyeye sevk edilen polislerden 73'ü, infaz koruma memurlarından da 4'ü nöbetçi sulh ceza hakimliğince cezaevine gönderildi, diğer şüpheliler ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Çorum'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında 10 polis tutuklandı. Alınan bilgiye göre, Çorum Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan İl Emniyet Müdürlüğünde görevli 16 polis, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Savcılıktaki sorgularının ardından mahkemeye çıkarılan 16 polisten 10'u tutuklandı, 6'sı adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Tokat'ta Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması(FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında 6 infaz memuru tutuklanırken, 21 üniversite çalışanı gözaltına alındı. Tokat Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından FETÖ/PDY'ye yönelik devam eden soruşturma kapsamında Gaziosmanpaşa Üniversitesi'nde çalışan 21 kişi gözaltına alındı. Çoğu Tıp Fakültesi'nde akademisyen, doktor ve memur olan 21 kişinin ev ve iş yerlerinde arama yapıldı. Gözaltında bulunan 14 adliye personeli ve infaz koruma memuru ise emniyetteki işlemlerinin ardından akşam saatlerinde Tokat Adliyesi'ne sevk edildi. Cumhuriyet Savcısı tarafından ifadesi alındıktan sonra hakim karşısına çıkan şahıslardan 6'sı tutuklandı, 8'i ise adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı. Antalya'nın Manavgat ilçesinde Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturmaları kapsamında 68 kişi tutuklandı. Edinilen bilgiye göre, FETÖ/PDY soruşturması kapsamında Manavgat'ta 124 kamu görevlisi görevden uzaklaştırılırken 84 kişinin ise iş akdi fesih edildi. Süreçte şu ana kadar 28'i kamu görevlisi olmak üzere 68 kişinin de tutuklandığı öğrenildi. 69 öğretmen, 6 polis, 5 müftülük görevlisi, 2 orman işletme çalışanı, 1 jandarma astsubay, 1 gelir uzmanı ve 1 ziraat mühendisinin meslekten atıldığı öğrenildi. Diğer taraftan soruşturma kapsamında kapatılan 5 okul ve 2 öğrenci yurdunun mal varlıklarına el konulduğu ve Milli Eğitim Bakanlığına devredildiği, okulların İmam Hatip Ortaokulu ve Anadolu Lisesi olarak eğitim öğretime devam edeceği bildirildi. Edirne'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında gözaltına alınan 6 gümrük memurundan 1'i tutuklandı İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekipleri tarafından gözaltına alınan 6 gümrük memurunun emniyetteki ifadeleri tamamlandı. Polis ekipleri tarafından Edirne Adliyesine getirilen şüpheliler savcıya ifade verdi. Savcılıktaki ifadelerinin ardından mahkemeye sevk edilen şüphelilerden Y.B tutuklanarak cezaevine gönderildi. Diğer şüpheliler adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Burdur'da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında gözaltına alınan 9 kişi, adliyeye sevk edildi. Burdur'da Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen FETÖ/PDY soruşturması kapsamında 50'nin üzerinde iş yerinde yapılan operasyonlarda örgütün mütevelli heyetinde yer aldığı öne sürülen 9 kişi gözaltına alınmıştı. Emniyetteki sorguları tamamlanan 9 şüpheli Cumhuriyet Savcısı tarafından ifadeleri alınmak üzere Burdur Adliyesi'ne getirildi. Gözaltı işlemleri tamamlanan zanlıların, ifadelerinin ardından Burdur Sulh Ceza Mahkemesi'nde sorgulanacağı öğrenildi. Gözaltına alınan 9 kişinin arasında bulunan Büyük Birlik Partisi İl Başkanı Mehmet Türksoy da Burdur Adliyesi'ne çıkarıldı. Elleri kelepçeli olarak getirilen BBP İl Başkanı Mehmet Türksoy, adliyeye giriş yaparken, "İl başkanlarına söyleyin twitter, facebook kullanmasın" diye seslendi. Tokat'ta, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında Gaziosmanpaşa Üniversitesinde görevli akademisyenler, doktorlar ve memurların bulunduğu 22 kişi gözaltına alındı. Tokat Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında Gaziosmanpaşa Üniversitesinde görevli şüphelilere yönelik operasyon yapıldı. Operasyonda 22 kişi polis ekiplerince gözaltına alındı. Zanlıların ev ve iş yerinde arama yapıldı. Şüphelilerin emniyetteki işlemleri sürüyor. Trabzon'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimiyle ilgili soruşturma kapsamında 5 kişi tutuklandı. Alınan bilgiye göre, Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan, aralarında biri komiser 3 polis memurunun da bulunduğu 7 kişi, emniyetteki işlemlerin ardından adliyeye sevk edildi. Savcılık sorgularının ardından mahkemeye çıkarılan zanlılardan 5'i, "terör örgütüne üye olmak" suçundan tutuklandı. 2 zanlı ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Zanlılardan bazılarının örgüt mensuplarıyla haberleşmek amacıyla cep telefonlarında "ByLock" programını kullandıkları tespit edildi. Tokat'ta, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında gözaltına alınan 14 kişiden 6'sı tutuklandı. Alınan bilgiye göre, Tokat Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan 14 adliye personeli ve infaz koruma memurunun emniyetteki işlemleri tamamlandı. Adliyeye sevk edilen zanlılardan 6'sı çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı, 8'i ise adli kontrol şartları uygulanarak serbest bırakıldı.   Diyarbakır'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında adliyeye sevk edilen 31 kamu personelinden 26'sı tutuklandı. Alınan bilgiye göre, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının talimatıyla gözaltına alınan, aralarında 16 öğretmen ile asker, mühendis, müftülük çalışanı ve bekçinin de bulunduğu 31 şüpheli, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Savcılıkça tutuklanma talebiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine çıkarılan şüphelilerden 26'sı cezaevine gönderildi, diğerleri ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. FETÖ/PDY'nin adliye yapılanmasına yönelik yapılan operasyonda gözaltına alınan 21 adliye çalışanından 16'sı tutuklandı. 5 şüpheli ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY),adalet saraylarındaki yapılanmasına yönelik 15 Ağustos 2016 tarihinde yapılan operasyonda İstanbul Adalet Sarayı çalışanlarından 21 kişi gözaltına alınmıştı. Emniyet'teki işlemlerinin ardından "örgüte bilgi sızdırmak, himmet toplamak ve vermek, örgüt toplantılarına katılmak" suçlamalarıyla Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na sevk edilen 21 şüpheliden 16'sı tutuklanırken, 5 şüpheli ise adli kontrol şartıyla tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Bilecik'in Bozüyük İlçe Devlet Hastanesinde görevli Çocuk Hastalıkları Uzmanı Doktor Mehmet Ehliz, Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ve Paralel Devlet Yapılanması (PDY) mensuplarına yönelik soruşturma kapsamında açığa alındı. Edinilen bilgiye göre, Haziran ayı içerisinde Bozüyük Devlet Hastanesi'nde göreve başlayan Uz. Dr Mehmet Ehliz'e karar tebliğ edildi. Soruşturmanın çok yönlü olarak devam ettiği belirtildi. Karabük'te Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında emniyette sorgusu tamamlanan 18 Emniyet mensubu adliyeye sevk edildi. Edinilen bilgiye göre, İl Emniyet Müdürlüğü TEM ve KOM Şube Müdürlüğü ekiplerince FETÖ'nün darbe girişimiyle ilgili yürüttüğü soruşturma doğrultusunda önceki gün Emniyet Müdürlüğü'nde görevli şube müdürü K.A. ve Z.A, emniyet amiri Ç.Ç., komiser yardımcıları F.B., M.S., İ.A. ,A.A., A.B. ,A.D., M.H., Z.B., H.D., S.B., S.N.,H.Ş., D.Y., M.K. ve M.D. gözaltına alınmıştı. Zanlılar emniyetteki sorgularının ardından sağlık kontrolünden geçirilerek adliyeye sevk edildi. Sakarya'da yürütülen FETÖ soruşturması kapsamında 19 öğretmen adliyeye sevk edildi. Sakarya'da 15 Temmuz gecesi Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe teşebbüsü sonrasında Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan operasyonlar devam ediyor. FETÖ soruşturması kapsamında İl Milli Eğitim Müdürlüğü'ne bağlı 19 öğretmen ikametlerine yapılan operasyon sonucu Sakarya İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele ekipleri tarafından gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından şahıslar geniş güvenlik önlemleri altında adliyeye sevk edildi. Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) mensuplarının 15 Temmuz darbe girişiminin ardından başlatılan soruşturmalar kapsamında Tekirdağ il genelinde 673 kamu personeli görevden uzaklaştırılırken, 285'i meslekten ihraç edildi, 232 kişi de tutuklandı. Tekirdağ Valiliğinden yapılan açıklamada, "15 Temmuz 2016 tarihinde FETÖ/PDY terör örgütüne mensup bir kısım askerin başlattığı hain darbe teşebbüsü devletimiz ve halkımızın milli idareye sahip çıkması sonucu başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Başarısızlıkla sonuçlanan hain darbe girişiminin ardından, kurumlardan soruşturmanın sağlıklı şekilde yürütülmesi için toplam 673 personel görevden uzaklaştırılmıştır" denildi. Açıklamada, meslekten ihraç edilen kamu personeli hakkında ise, "HSYK kararı 39 hakim ve savcı, 672 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) kapsamında 1 Vali Yardımcısı, 99 öğretmen, 77 emniyet personeli, 36 Namık Kemal Üniversitesi öğretim görevlisi, 8 Müftülük görevlisi ve 25 diğer kurumlar olmak üzere toplam 285 kamu kurum görevlisi mesleklerinden ihraç edilmiştir. İlimizde özel eğitim kurumlarında görevli 105 eğitim ve öğretim görevlisinin çalışma izni iptal edilmiştir" bilgilerine yer verildi. FETÖ/PDY mensuplarına yönelik operasyonlarda Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı talimatları ile hakkında işlem başlatılarak gözaltına alınan 539 şahıstan 232 kişinin tutuklandığı, 230'u adli kontrol denetimli olmak üzere 5 kişinin savcılık sorgusundan sonra, 25'inin de gözaltı sorgusu sonrası serbest bırakıldığı ifade edildi. 47 kişi hakkında ise adli tahkikatın devam ettiği, 13 kamu görevlisinin halen arandığı belirtildi. Tekirdağ Valiliğinden, adli makamlarca haklarında işlem yapılan şahıslarla ilgili şu açıklama yapıldı: "2 Vali yardımcısı, 7 askeri hakim, 1 kurmay albay, 18 hakim, 16 savcı, 8 adliye çalışanı, 3 askeri personel, 70 Emniyet Müdürlüğü personeli tutuklanmış, 43 emniyet personeli adli kontrol tedbiri ile serbest bırakılmıştır. 4 Emniyet Müdürlüğü personeli savcılık sorgusundan sonra serbest bırakılmıştır. 32 Namık Kemal Üniversitesi Öğretim Görevlisi, üniversite hastanesi doktoru ve üniversite görevlisi, 23 öğretmen, 22 diğer kamu personeli tutuklanarak cezaevine teslim edilmiştir. İlimizde FETÖ terör örgütüne yönelik yürütülen operasyonlarda toplam 94 sivil vatandaş hakkında adli işlem başlatılmış, bunlardan 30'u tutuklu, 22'si adli kontrol ile serbest, 29'u gözaltında olup, 13'ü aranmaktadır." Açıklamada ayrıca, "667 Sayılı KHK kapsamında, 4 özel okul, 14 çeşitli kurs merkezleri, 6 yurt, 1 özel akademi kursu olmak üzere toplam 13 özel öğretim kurumuna el konulmuştur. 668 Sayılı KHK kapsamında; ise 5 TV vericisi, 5 radyo vericisi ,1 gazete ve 1 radyo kapatılmıştır. İl Defterdarlığı tarafından 5 dernek, Valilik Makamınca da 1 dernek olmak üzere toplam 6 dernek kapatılmıştır. FETÖ/Paralel Devlet Yapılanmasına yönelik adli ve idari soruşturmalar devam etmektedir. Kamuoyuna saygı ile duyurulur" ifadeleri kullanıldı. Balıkesir'in Dursunbey ilçesinde, FETÖ/PDY soruşturması kapsamında üç öğretim görevlisi gözaltına alındı. Dursunbey Meslek Yüksek Okulu eski müdürü Erşan Çavdar, öğretim görevlileri Muharrem M. ve Gönol Y, önceki gün polis tarafından gözaltına alındı. Sorgularının ardından üç şüpheli adliyeye sevk edildi. Hakim karşısına çıkan Muharrem Mıdıroğlu tutuklanırken, Erşan Ç. ve Günol Y. ise adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı. Antalya'nın Alanya ilçesi'nde Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında 13 kişi gözaltına alındı. Edinilen bilgiye göre, Antalya Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ile Alanya ilçe Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Grup AmirliğiFETÖ/PYD soruşturması kapsamında Alanya Belediyesi'nde çalışan 13 kişiyi evlerinde gözaltına aldı. Şüphelilerin ev, araç ve odalarında yapılan aramalarda çok sayıda bilgisayar Hard disk'ine el konuldu. Gözaltına alınan L.U., H.H.B., H.G., H.S.T., H.i.Ş., A.Y., S.A., H.A., L.Ç., A.S., H.C.Ç., F.K. ve N.U. sorgulanmak üzere emniyete götürüldü. Karaman'da FETÖ/PDY'ye yönelik yürütülen soruşturmalar kapsamında, aralarında imam, öğretmen ve dernek üyelerinin de bulunduğu 1'i bayan 11 kişi gözaltına alındı. Edinilen bilgiye göre, darbe girişiminin ardından yürütülen soruşturmalar kapsamında, Karaman Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele (TEM) ile Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Şubesi ekipleri, Karaman merkezli 7 ilde eş zamanlı operasyon düzenledi. Yapılan operasyonlarda haklarında yakalama kararı çıkartılan 30 kişiden 1'i bayan 11 kişi sabaha karşı evlerinde gözaltına alındı. Gözaltına alınan şüpheliler sağlık kontrolünden geçirildikten sonra ifadeleri alınmak üzere İl Emniyet Müdürlüğü'ne götürülürken, 19 kişiyi yakalama çalışmaları devam ediyor. Edirne'de FETÖ/PDY soruşturması kapsamında 1'i komiser 5 polis gözaltına alınarak ifadelerinin elleri kelepçeli olarak adliyeye sevk edildi. Edirne'de 15 Temmuz darbe girişiminin ardından başlatılan FETÖ/PDY soruşturması kapsamında 3 gün önce 1'i komiser yardımcısı 5 polis memur gözaltına alındı. Edirne Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'nde ifadeleri alınan şüpheli polislerin evlerinde de arama yapıldı. Emniyette işlemleri tamamlanan 5 şüpheli polis elleri kelepçeli olarak adliyeye sevk edildi ve sorgularına başlandı.   Zonguldak'ta FETÖ/PDY soruşturması kapsamında 10 kişi adliyeye sevk edildi. Zonguldak Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturmada gözaltına alınan kamu personeli ve esnafların bulunduğu 10 kişinin Emniyet Müdürlüğü'ndeki işlemleri tamamlandı. FETÖ/PDY ile bağlantısı olduğu öne süren şüpheliler, hastanedeki sağlık kontrollerinin ardından adliyeye götürüldü. Şüphelilerin evlerinde yapılan aramalarda ele geçirilen bazı doküman ve belgeler de savcılığa teslim edildi. İzmir'in Ödemiş İlçesi'nde, Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik yürütülen soruşturma kapsamında düzenlenen operasyonda gözaltına alınıp adliyeye sevk edilen 5 şüpheliden 2'si yurt dışı yasağı ve adli kontrol şartıyla olmak üzere tamamı serbest bırakıldı. Ödemiş İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, FETÖ/PDY'ye yönelik olarak geçen 31 Ağustos'ta, yedi ayrı adrese eş zamanlı operasyon düzenledi. 'Meclis-3' adı verilen operasyonda Kaymakamlık Sosyal Hizmetler Müdürü A.S.B., ile Kiraz ilçe Kaymakamlığı Hazine Avukatı G.Ç., İş Sağlığı Merkezi İşletmecisi M.B. ve ecza deposu işletmecileri Y.Ç., ve N.Ç, gözaltına alındı. Şüphelilerin evlerinde ele geçirilen bazı döküman ve CD'lere de el konuldu. FETÖ/PDY'nin Ödemiş yapılanması içerisinde örgüt adına faaliyet yürüttükleri, 'himmet' adı altında toplayarak maddi destek ve finansman sağladıkları ve silahlı terör örgütü üyesi oldukları ileri sürülen 5 şüpheli, polisteki işlemlerinin ardından dün (Pazartesi) adliyeye sevk edildi. Şüphelilerden 2'si yurt dışı yasağı ve adli kontrol şartıyla olmak üzere 5'i de serbest bırakıldı. Yurt dışı yasağı ve adli kontrol şartıyla serbest bırakılan iki şüphelinin A.S.B. ve G.Ç. olduğu bildirildi. Bursa'nın İnegöl ilçesinde Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanmasına (FETÖ/PDY) yönelik operasyonlar kapsamında İnegöl'de gözaltına alınan, aralarında iş adamları ile öğretmenlerin bulunduğu 6 kişi adliyeye çıkarıldı. FETÖ/PDY operasyonları kapsamında Bursa ve İnegöl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından İnegöl´de yaklaşık 1 hafta önce gözaltına alınan ikisi bayan 6 kişi emniyetteki işlemlerin ardından bugün adliyeye sevk edildi. Operasyonlar kapsamında T.O., A.O., A.A., R.O., K.K.G. ve E.B., emniyet ekiplerinin geniş güvenlik önlemleri altında adliyeye çıkarıldıkları sırada, yakınları tarafından karşılandılar. (SB-HA-Y) Batman merkezli 9 ilde, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine yönelik soruşturma kapsamında gözaltına alınan 17 iş adamından 15'i tutuklandı. Alınan bilgiye göre, Batman Cumhuriyet Başsavcılığınca FETÖ'ye yönelik yürütülen soruşturma kapsamında geçen hafta 9 ilde eş zamanlı gerçekleştirilen operasyonda gözaltına alınan 17 kişi, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Savcılık ifadesinden sonra 1. Sulh Ceza Hakimliğine sevk edilen 17 iş adamından 15'i tutuklandı, 2'si adli kontrol hükümleri uygulanarak serbest bırakıldı. Antalya'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) kapsamında yürütülen soruşturmada, örgüt faaliyetlerine katılan ve örgütün propagandasını yaptığı ileri sürülen 16 Milli Eğitim müfettişi adliyeye sevk edildi. Antalya Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü (TEM) ekiplerini kent merkezinde yaptığı eş zamanlı operasyonda yakalanan müfettişlere ait evlerde yapılan aramada çok sayıda örgütsel dokümanlar bulundu. 16 şüphelinin FETÖ faaliyetlerine katılıp, destek verdiği ve örgütün propagandasını yaptığı ileri sürüldü. Şüpheliler sağlık kontrolünün ardından geniş güvenlik önlemi altında adliyeye sevk edildi. Gözaltına alınan şahısların Bylock haberleşme programı kullandıkları, ayrıca soruşturmaları FETÖ lehine sonuçlandırdıkları ve örgütün yurt dışı gezilerine de katıldıkları iddia edildi. Türkiye'de yapılmak istenen darbe girişimi sonrasında Kocaeli'nin Gebze ilçesinde gözaltına alınan 18 müftülük personeli, adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı. FETÖ/PDY üyesi bir grup tarafından yapılan darbe girişiminin ardından darbe soruşturmasında Kocaeli'nin Gebze ilçesinde geçtiğimiz günlerde gözaltına alınan 18 müftülük personeli adliyeye sevk edildi. Adliyeye sevk edilen müftülük çalışanları savcıya verdikleri ifadeler sonrasında tutuklanma isteğiyle mahkemeye sevk edildi. Tutuklanma isteğiyle mahkemeye sevk edilen 18 müftülük çalışanı adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı. Serbest bırakılan müftülük çalışanlarına yurt dışına çıkış yasağı getirildi. Atatürk Üniversitesi'nde FETÖ/PDY soruşturması kapsamında 77 akademisyen açığa alındı, 26 akademisyen kamu görevinden çıkarıldı, 16 idari personel de açığa alınırken 5 idari personelde kamu görevinden çıkarıldı. Atatürk Üniversitesi'nde FETÖ/PDY soruşturması kapsamında 77 akademisyen ile 16 idari personel açığa alındı, 26 akademisyen ve 5 idari personel de kamu görevinden çıkarıldı. Konuyla ilgili Atatürk Üniversitesi resmi sitesinde yapılan açıklamada, "5 Temmuz 2016 tarihinde cebir ve şiddet kullanılarak Türkiye Cumhuriyeti'nin anayasal düzenini ortadan kaldırmaya yönelik teşebbüs sonrasında, FETÖ/PDY'ye karşı yürütülmekte olan mücadelede Atatürk Üniversitesi tüm kurumlarla tam bir uyum içinde çalışmaktadır. Bu amaçla, FETÖ/PDY terör örgütüyle irtibatı ve iltisakı olanların belirlenmesi, haklarında idari ve hukuki yaptırımların gerçekleşmesi için gereken çalışmalara titizlikle devam edilmektedir. Bu kapsamda, 06 Eylül 2016 tarihi itibari ile; 77 akademik personel açığa alınmış, 26 öğretim üyesi 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kamu görevinden çıkarılmış, İdari kadroda çalışan 16 personel açığa alınmış, 5 idari personel Üniversite Yönetim Kurulu tarafından kamu görevinden çıkarılmıştır" denildi. Bolu Vali Yardımcısı Nurullah Ertaş, FETÖ/PDY kapsamında polis ekipleri tarafından gözaltına alındı. Ertaş'ın hakim eşi Gülay Ertaş, operasyonlar kapsamında açığa alındıktan sonra tutuklanmıştı. Edinilen bilgiye göre, Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatı sonrasında Bolu Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından evinde gözaltına alınan Bolu Vali Yardımcısı Nurullah Ertaş, ifadesi alınmak üzere emniyete götürüldü. FETÖ/PDY soruşturması kapsamında Vali Yardımcısı Ertaş'ın Bolu Adliyesi'nde görevli hakim eşi Gülay Ertaş açığa alındıktan sonra tutuklanmıştı. Siirt'te, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturmada gözaltına alınan 4 rütbeli asker tutuklandı. Alınan bilgiye göre, 2 binbaşı, bir yüzbaşı ve bir üsteğmen, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Tutuklanmaları talebiyle nöbetçi mahkemeye çıkarılan şüpheliler cezaevine gönderildi. Kentte 15 Temmuz'daki darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında tutuklanan asker sayısı 290'a ulaştı. Sakarya'da, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan 988 kişiden 475 kişi tutuklanırken, 421'i adli kontrol olmak üzere 513 kişi serbest bırakıldı. FETÖ'nün 'Hava Kuvvetleri imamı' Adil Öksüz'ün yakalanması için ise çalışmalar sürüyor. 15 Temmuz gecesi FETÖ Terör Örgütü tarafından gerçekleştirilen darbe girişimiyle ilgili Sakarya'da operasyonlar sürüyor. Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturma kapsamında Sakarya Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ile Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi operasyonlarını aralıksız sürdürüyor. Savcılık talimatıyla Sakarya'da örgütte önemli konumda olduğu öne sürülen birçok isim yakalandı. Sakarya'da 15 Temmuz darbe girişimi ardından başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan 988 şüpheliden 475'i tutuklandı. 421'i adli kontrol ve yurt dışı yasağı şartıyla olmak üzere 513 kişi salıverildi. Gözaltına alınan 34 şüphelinin emniyetteki işlemleri ise sürüyor. Antalya'da yürütülen FETÖ/PDY soruşturması kapsamında, aralarında Aksu İlçesi'nde Ak Partili Belediye Meclis üyesi emekli din görevlisi F.Ö.'nün de bulunduğu 7 imam ve vaiz tutuklandı. Sulh Ceza hakimliğinde akşam saatlerinde sorguları tamamlanan F.Ö. ile birlikte A.A., K.Y., Ö.T., İ.Y., Y.K. ve E.Y.'nin bulunduğu 7 din görevlisi cezaevine gönderildi. Aynı kapsamda bir başka soruşturma dosyasıyla ilgili gözaltına alınan 3'ü kadın 9 üniversite öğrencisinden 5'i de sevk edildikleri Sulh Ceza hakimliğince tutuklandı. 3'ü kadın 4 öğrenci ise adli kontrolle serbest bırakıldı. İzmir'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında gözaltına alınan ve adliyeye sevk edilen bir cezaevi müdürü ile 81 infaz koruma memuru adli kontrol şartıyla salıverildi. İzmir Cumhuriyet Savcısı Ömer Doğruöz tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, açığa alınan İzmir Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Halis O. ve 81 infaz koruma memurunun emniyetteki işlemleri tamamlandı. Sağlık kontrolünden geçirilen zanlılar, savcılık sevk evrakı üzerinden "silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçlamasıyla nöbetçi hakimliğe gönderildi. Yurt dışına çıkış yasağı getirilen zanlılar, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Soruşturma kapsamında İzmir'de farklı tarihlerdeki operasyonlarda, aralarında cezaevi müdür ve katipleri ile infaz koruma memurlarının da bulunduğu 146 kişi gözaltına alınmıştı. Tutuklanan 20 infaz koruma memurundan Ömer Ç, cezaevinde ölü bulunmuştu. Darbe girişiminin ardından haklarında işlem yapılan ve tutuklanan zanlılarla ilgili bazı infaz koruma memurlarının, "işlemleri sekteye uğratmak ve yavaşlatmak, suçluları kaçırmak" eğiliminde oldukları ve yardım ettikleri belirlenmişti. Balıkesir'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimiyle ilgili soruşturma kapsamında 14 polis tutuklandı. Alınan bilgiye göre, Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri, organize ettikleri sohbetlerin hocalığını yapan ve örgüte himmet topladıkları öne sürülen 17 polisi yakaladı. Sorgularının ardından adliyeye sevk edilen zanlılardan 14'ü tutuklandı, 3'ü adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Tutuklananlar arasında, sınavdan önce kendilerine verilen sorular sayesinde komiser olduğu belirlenen 2 emniyet mensubu ile bunlara soruları temin eden bir polisin bulunduğu öğrenildi. Öte yandan, Balıkesir merkezde bulunan farklı birliklerdeki askerlerden sorumlu olduğu belirtilen 17 sivil gözaltına alındı. Sorgularının ardından adliyeye sevk edilen zanlılardan 15'i tutuklandı, 2'si adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Erzurum'un Pasinler ilçesinde Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında 20 şüpheli gözaltına alındı. Alınan bilgiye göre, İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığının talimatıyla 16'sı kamu görevlisi 24 şüphelinin yakalanması için eş zamanlı operasyon düzenledi. Operasyonda 13'ü kamu görevlisi 20 zanlı gözaltına alındı. Zanlılardan Abuzer D'nin cep telefonunda FETÖ/PDY mensuplarının kullandığı "ByLock" programının bulunduğu öğrenildi. Soruşturma kapsamında 3'ü kamu görevlisi 4 şüpheli aranıyor. Çankırı'da Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında gözaltına alınan 18 kişiden 9'u tutuklandı. Alınan bilgiye göre, Çankırı Emniyet Müdürlüğü ekiplerince gözaltına alındıktan sonra adliyeye sevk edilen Çankırı Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Başkanı Hayrettin Çelikten, Çankırı Ticaret Borsası (ÇTB) Başkanı Oğuz Ak ile iş adamları Ömer A, Burak K, Hasan C, Semih D, İbrahim K, Satılmış Ç, Ali Osman A, Ahmet K, Mahmut U, Mustafa U, Faik E. ve Mesut P, savcılıktaki sorgusunun ardından mahkemeye çıkarıldı. Şüphelilerden ÇTB Başkanı Ak ile Ömer A, Burak K, Hasan C, Satılmış Ç, Ahmet K, Mahmut U, Semih D. ve Mustafa U. tutuklandı. Çankırı TSO Başkanı Çelikten ile diğer şüpheliler ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Soruşturma kapsamında gözaltına alınan eski AK Parti Çankırı Milletvekili İdris Şahin ile Ahmet A, Kasım A. ve Murat D. ise dün, savcılık sorgularının ardından serbest bırakılmıştı. Darbe girişimi sonrası başlatılan soruşturma kapsamında İzmir'in Ödemiş İlçesi merkezli 7 kentte düzenlenen ve ilk etapta 11 kişinin gözaltına alındığı 'Gölbaşı-4' adlı operasyonuyla ilgili 3 kişi daha yakalandı. İstanbul, Konya, Van, Aydın, Kırklareli ve Manisa'yı da kapsayan Ödemiş merkezli 'Gölbaşı-4' adlı operasyonda polis, geçen salı günü 16 şüphelinin yakalanması için 27 adrese eş zamanlı baskın yaptı. Ödemiş'te L.E., R.A., S.C., S.U., Ö.Ö. ve İ.T., diğer kentlerde ise M.B., F.B., K.A., E.M.K. ve A.D. adlı 11 kişi yakalandı. Operasyon kapsamında aranan 5 kişiden 3'e daha yakalandı. Böylelikle operasyon kapsamındaki gözaltı sayısı 14'e çıktı. Yeni yakalanan şüphelilerin ev, işyeri ve araçlarında yapılan aramalardan FETÖ'ye ait doküman ve dijital materyaller bulunduğu belirtildi. 1 ruhsatlı silah ve FETÖ'NÜN bağlılık simgesi olan 1 dolar ele geçirilerek Ödemiş Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. Karaman'da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması soruşturması kapsamında gözaltına alınan 31 kişiden 7'si tutuklandı, 24 kişi ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Cumhuriyet Başsvcılığı'nın başlattığı FETÖ/PDY soruşturması kapsamında Karaman merkezli Gaziantep, Hatay ve Eskişehir'de eş zamanlı düzenlenen operasyonda 31 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan şüpheliler, yapılan sorgulamanın ardından adliyeye sevk edildi. Şüphelilerden 7'si tutuklandı, 24'ü adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı. Zeytinburnu'nda, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) "kadın yapılanması"na yönelik soruşturma kapsamında, 4 şüpheli gözaltına alındı. Alınan bilgiye göre, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü soruşturma çerçevesinde, Zeytinburnu Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Amirliği ekipleri, ilçe genelinde FETÖ'nün kadınlara yönelik faaliyet gösteren "ışık evleri"nin 4 şüphelinin sorumluluğunda olduğunu belirledi. Ekiplerin düzenlendiği operasyonda, diş hekimi S.A. ile 2 tıp fakültesi ve 1 hukuk fakültesi öğrencisi gözaltına alındı. Şüpheli kadınlardan S.A'nın, darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a suikast düzenlemek istediği iddia edilen SAT komandolarından firari Fatih A'nın eşi olduğu öğrenildi. Bu arada ekiplerin, "ışık evleri"nin kira ve sözleşmelerindeki isimlerden yola çıkarak operasyonu gerçekleştirdiği belirtildi. Zanlıların emniyetteki işlemleri sürüyor. FETÖ/PDY soruşturması çerçevesinde Kayseri'de Milli Eğitim Bakanlığı'nca açığa alınan ve örgütün kriptolu iletişim programı 'By Lock' kullanıcısı olan 147 kişi için gözaltı kararı çıkarıldı. Şahısların gözaltına alınması için operasyon başlatıldı. Edinilen bilgiye göre, Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığınca, 'Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Bürosu' tarafından yürütülen soruşturma dosyası kapsamında Anayasayı İhlal, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini Düşürmeye Teşebbüs ve Silahlı Terör Örgütüne Üye Olmak suçlarından Milli Eğitim Bakanlığı'nca açığa alınan 147 öğretmen için gözaltı kararı verildiği öğrenildi. Gözaltı kararı sonrasında, FETÖ/PDY terör örgütünün kriptolu iletişim programlarından olan 'By Lock' kullanıcısı olduğu tespit edilen 147 kişinin yakalanması için sabah saatlerinde operasyon başlatıldı. Antalya'nın Kemer ilçesinde, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine yönelik soruşturma kapsamında gözaltına alınan 9 kişiden 6'sı tutuklandı. Kemer Emniyet Müdürlüğü ekiplerince yürütülen soruşturma kapsamında, FETÖ üyesi olduğu öne sürülen kişilere yönelik operasyon düzenlendi. Operasyonda aralarında okul idarecileri ile esnafın bulunduğu 9 kişi gözaltına alındı. Emniyetteki ifade işlemlerinin ardından sağlık kontrollerinden geçirilen zanlılar adliyeye sevk edildi. Zanlılardan 6'sı çıkarıldığı mahkemece, "FETÖ üyesi olmak" ve "terör örgütünün faaliyetlerine yardımda bulunmak" suçlamalarıyla tutuklanırken 3 kişi tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. İzmir'in Ödemiş ilçesinde, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında gözaltına alınan 5 kişi serbest bırakıldı. Alınan bilgiye göre, ilçede FETÖ/PDY'ye yönelik soruşturma doğrultusunda 31 Ağustos'ta gözaltına alınan 5 şüpheli, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Zanlılar, ikisi adli kontrol şartıyla olmak üzere mahkemece serbest bırakıldı. İlçede FETÖ/PDY'ye yönelik soruşturma kapsamında 31 Ağustos'ta 7 adrese eş zamanlı operasyon düzenlenmişti. Bu adreslerde yapılan aramalarda, bir tabanca ve örgüte ait çok sayıda doküman ele geçirilmiş, Ödemiş Kaymakamlığından görevlilerin de bulunduğu 5 kişi gözaltına alınmıştı. Karaman'da Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında gözaltına alınan 13 kişiden 2'si tutuklandı. Soruşturma kapsamında yakalanan ve emniyetteki işlemleri tamamlanan 13 şüpheli adliyeye sevk edildi. Zanlılardan 2'si çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı, 11'i ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. FETÖ'nün darbe girişimine ilişkin soruşturma çerçevesinde 30 Ağustos'ta Karaman merkezli olarak dört ildeki operasyonda, örgüte ait şirketlerde çalışan 39 kişi hakkında çıkarılan yakalama kararı üzerine 26 şüpheli gözaltına alınmış, adliyeye sevk edilen zanlılardan 5’i tutuklanmıştı. Uşak'ta, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında gözaltına alınarak adliyeye sevk edilen 24 kişiden 23'ü tutuklandı. Alınan bilgiye göre, Uşak Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri tarafından il merkezi ve Eşme ilçesinde 30 Ağustos'ta gerçekleştirilen eş zamanlı operasyonda gözaltına alınarak dün adliyeye sevk edilen 2'si kadın 24 şüphelinin savcılık sorguları tamamlandı. Zanlılar, sorgularının ardından tutuklanmaları talebiyle mahkemeye çıkarıldı. Şüphelilerden eski Eşme Milli Eğitim Müdürü Erhan Ertem, eski Eşme Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürü Bünyamin Yıldırım, Mustafa Aysan, Hüseyin Koç, Bilal Celalettin Şaşmaz, Hüdai Işık, İbrahim Özmen, Ali Erbay, Mustafa Işıktaş, Ahmet Çoban, Ömer Ünlü, Salim Ünal, Necmettin Akkaya, Mehmet Yılmaz, Zeliha Koç, Ahmet Bayar, Mustafa Bulut, Alpay Alan, Yalçın Dönmez, İsmail Çetin, Gülsüm Sığırcı, Ali Özen ve Namık Alkan, "silahlı terör örgütüne üye olmak" ve "terör örgütüne yardım" suçlarından tutuklandı. M.B. ise serbest bırakıldı. Eşme ilçesi ve il merkezinde 30 Ağustos'ta çok sayıda adreste yapılan aramalar sonucu eski İlçe Milli Eğitim Müdürü Ertem ile 11 öğretmenin de aralarında olduğu 24 kişi gözaltına alınmıştı. FETÖ Soruşturması kapsamında AK Parti Selendi İlçe Başkanı Muharrem Sezer'in evinde arama yapıldı. Aramanın ardından Sezer, gözaltına alınıp emniyete götürüldü. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Fetullahçı Terör Örgütü FETÖ/PDY'ye yapılan operasyonlar kapsamında AK Parti Selendi İlçe Başkanı Muharrem Sezer'in evinde arama yapıldı. Selendi ilçe emniyet müdürlüğü ekipleri, dün öğle saatlerinde AK Parti İlçe Başkanı Sezer'in evine gitti. Evde yapılan aramanın ardından Sezer gözaltına alındı. Muharrem Sezer sorguyanmak üzere İlçe Emniyet Müdürlüğüne götürüldü. Kütahya'nın Emet ilçesinde, jandarma ekipleri Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) şüphelilerinin gömdüğü iddia edilen silahları ve paraları bulmak için kazı çalışması yaptı. Alınan bilgiye göre, FETÖ'nün darbe girişimine yönelik soruşturma kapsamında, Samsun'da aranan 5 kişinin Dereli kaplıcalarındaki bir apart otelde kaldığı ihbarını alan İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, söz konusu adrese operasyon düzenledi. Operasyonda, zanlıların kaldıkları odada yapılan aramada, 1 adet ruhsatsız tabanca bulundu. Zanlıların otelin yakınındaki ormanlık alana silah ve para gömdükleri iddiaları üzerine, iş makineleriyle bölgede kazı çalışmaları yapıldı. Kazıda herhangi bir bulguya rastlanmazken, FETÖ şüphelisi 5 kişi gözaltına alınarak sorgulanmak üzere Emet İlçe Jandarma Komutanlığına götürüldü. Olayla ilgili soruşturma sürüyor.

06.09.2016 - 09:51

haberturk

['fetö']

FETÖ operasyonu kapsamında tutuklanan, gözaltına alınan ve görevden uzaklaştırılanlar 06 Eylül

Gündem

https://www.haberturk.com/gundem/haber/1292902-feto-ihrac-edilenler-ve-tutuklananlar-06092016

Zirve Yayınevi davasında, hakkında tutuklama kararı verilen Varol Bülent Aral, için mahkemeye itiraz edildi

Malatya'da 3 misyonerin öldürüldüğü olayın görüldüğü Zirve Yayınevi davasında, azmettirici suçundan tutuksuz yargılanırken, bir önceki duruşmada hakkında tutuklama kararı verilen sanık Varol Bülent Aral, için mahkemeye itirazda bulunulduğu öğrenildi. Zirve Yayınevi davasının 15 Ekim 2010 tarihinde Özel Yetkili Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen 29. duruşmada dinlenen tanıklar Erhan Özen ve Orhan Kartal'ın verdiği ifadeler üzerine davada azmettirme suçundun tutuksuz yargılanan Varol Bülent Aral hakkında mahkeme heyeti, "kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olguların yargılama sürecinde ortaya çıkması"nı göz önünde bulundurarak tutuklama kararı vermişti. Varol Bülent Aral'ın CMK'dan avukatlığını üstlenen Av. Tuna Ateş, tutuklama kararına itirazda bulunarak, tanıkların somut bilgiye dayanmayan ifadelerinden yola çıkılarak tutuklama verilemeyeceğini iddia etti. İtiraz dilekçesi ve dava dosyasının Özel Yetkili Diyarbakır Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildiği öğrenildi. Bu arada, 5. duruşma önce mahkemeye mütalaasını sunan cumhuriyet savcısı, sanık Varol Bülent Aral hakkında beraat kararı verilmesini talep etmişti.

27.10.2010 - 15:39

haberturk

[]

'Zirve'de tutuklamaya itiraz

Gündem

https://www.haberturk.com/gundem/haber/565623-zirvede-tutuklamaya-itiraz

Fenerbahçe'nin Monaco ile deplasmanda oynayacağı Şampiyonlar Ligi 3. tur rövanş maçı öncesi taraftarlara Pokemon uyarısı yapıldı.

cumhuriyet.com.tr

Şampiyonlar Ligi 3. ön eleme turunda Monaco ile Fenerbahçe, II. Louis Stadı’nda karşı karşıya gelecekler. İlk maçı 2-1 kazanan temsilcimiz, zorlu deplasmandan tur atlayarak çıkmaya çalışacak. Önce Fenerbahçe taraftarını bırakın maça şehre bile almayan Fransız yetkililerin maç öncesi enteresan yasakları devam ediyor. Son olarak maçın oynanacağı II. Louis Stadı’na gelecek taraftarları uyaran yetkililer, pokemon avlamanın yasak olduğunu duyurdu. Yazı ile yapılan uyarıda, ‘II.Louis Stadı’nda Pokemon avlamak kesinlikle yasaktır” ifadelerine yer verildi. Görenlerin kısa bir şaşkınlık yaşadığı yasağın ne amaçla koyulduğuna bir anlam verilemedi. (Amk-Sözcü)

3 Ağustos 2016 Çarşamba, 13:03

cumhuriyet

Monaco-Fenerbahçe maçı öncesi Pokemon uyarısı

futbol

http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/futbol/578684/Monaco-Fenerbahce_maci_oncesi_Pokemon_uyarisi.html

Macaristan sınırında Almanya plakalı bir TIR'da yaprak dolması kavanozlarının içinde 25 kilo eroin bulundu. Türk şoför tutuklandı.

Romanya sınırındaki Nagylak kapısından Macaristan'a giriş yapan bir TIR'da köpekler yardımıyla arama yapıldı. Aramada yaprak dolması kavanozlarında piyasa değeri 1,5 milyon dolar olan 25 kilo eroin bulundu. Türkiye'den aldığı yükünü Hollanda'ya götürmekte olduğu belirtilen TIR'ın Türk sürücüsü tutuklandı. Macar yetkilileri, ilk kez bu şekilde uyuşturucu kaçırılmaya çalışıldığını gördüklerini söylerken, araca el konulduğu bildirildi.

25.04.2009 - 18:03

[]

Sonunda bu da oldu: Eroinli yaprak dolması!

Dünya

https://www.ntv.com.tr/dunya/sonunda-bu-da-oldu-eroinli-yaprak-dolmasi,fFkvA2iQAEGX8LOKnvqpHA

İzmir’de ODTÜ Kimya bölümü öğrencisi 20 yaşındaki bir genç, otobüs durağında siyanür içerek intihar etti.

Konak ilçesindeki Bahri Baba Parkı'nda bulunan otobüs durakları yakınında 20 yaşındaki Özgür Akbulut aniden rahatsızlandı. Akbulut'un yere yığılması üzerine olay yerine ambulans çağıran vatandaşlar, yanında bulunan ve üzerinde ''siyanür'' yazan sıvıdan içtiğini, ardından rahatsızlandığını iddia ettiler. Atatürk, Eğitim, Araştırma Hastanesi'ne kaldırılan Özgür Akbulut, kurtarılamadı. Üzerinde ODTÜ Kimya Öğretmenliği Bölümü öğrencisi olduğuna dair kimlik çıkan Akbulut, otopsi için İzmir Adli Tıp Kurumu’na kaldırıldı. Özgür Akbulut'un içtiği iddia edilen sıvı incelemeye alındı.

28.06.2011 - 11:11

[]

ODTÜ’lü öğrenci siyanürle intihar etti

Türkiye

https://www.ntv.com.tr/turkiye/odtulu-ogrenci-siyanurle-intihar-etti,KlvGD-oKMkKVjeDIA641SQ

Merkez Bankası, genel olarak Ankara'da ayda bir kez düzenlediği ekonomist toplantısını Nisan'da ABD'nin New York şehrinde düzenleyecek.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) ekonomist toplantısını Nisan'da New York'ta düzenleyecek. Bankacıların verdiği bilgiye göre TCMB'den bankacılara giden davette, "Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 14 Nisan 2015 tarihinde New York'ta banka ve finans kuruluşlarının ekonomistleriyle bir toplantı düzenleyecek olup, toplantıya programı müsait bulunan Para Politikası Kurulu üyeleri de katılacaktır" denildi.

31.03.2015 - 17:26

cnbce.com

[]

Merkez Bankası New York'ta toplanacak

Ekonomi

https://www.ntv.com.tr/ekonomi/merkez-bankasi-new-yorkta-toplanacak,pQpUA4H_hkGffNor42_jkw

Başbakan Erdoğan, Gezi Parkı protestolarıyla ilgili olarak sanatçı Hülya Avşar ile görüştü. Avşar, "Başbakan’dan maalesef 24 saat içinde müdahale izlenimi aldım. Bekleyemez misiniz? dedim. Polis de olmasın, onlar da dursunlar. Ne oluyor? Bana bir iki örnek verdi, yaşanan olaylarla ilgili... Onlar da doğruydu. Bir tek bu konuda üzülerek çıktım" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan sanatçı Hülya Avşar'ı, Gezi Parkı eylemleriyle ilgili görüşmek üzere Başbakanlık Resmi Konutu'nda kabul etti. Avşar, 1 saat 15 dakika süren kabulün adından geazetecilere yaptığı açıklamada, Başbakan Erdoğan'ı dinlediğinde çok inandığı ve hak verdiği şeyler olduğunu söyledi. Başbakan Erdoğan ile Gezi Parkı'nda konuşabilecek bir liderin bulunmadığına işaret eden Avşar, Erdoğan'ın, Gezi Parkı'ndaki gençlerin hepsine sevgi beslediğini ve onları bazı konularda anlamakta zorlandığını ifade ettiğini dile getirdi. Avşar, herkesin haklı olduğunu, ancak Başbakan Erdoğan ile Gezi Parkı'nda olanlar arasında duygusal bağa ihtiyaç bulunduğunu belirterek, "Haksız kimse yok, herkes haklı. Fakat her iki tarafı kullanan bir grup olduğu düşünülüyor. O grubun aradan çekilmesi gerekiyor ki insanlar anlaşabilsin. Bu çok doğal" diye konuştu. "Kimseyi temsilen burada değilim" diyen Avşar, "Bireysel haklarımı kullanarak burada bulunuyorum. Başbakanımıza şunu söyledim, 'Ben kendi kızımla ilişkimden yola çıktım. Baktım ki bir takım eksiklikler var, duygusal bağ anlamında. Size bir anne olarak, bir sanatçı olarak, vatandaş olarak bir takım eksiklikleri söylemeye geldim. Gençler hakkında 'belki gözden kaçırmış olduğunuz şeyler vardır' diye geldim' dedim. Son derece dikkatle dinledi beni. Benim de kızım ergen çağında. Onunla aramızda yaşadığımız bir takım çatışmaları çok benzetiyorum, şu an ki duruma" ifadelerini kullandı. ' "Başbakan Erdoğan'ın dışarıdan görüldüğü kadar katı olmadığını" vurgulayan Avşar, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ama gençlerin de kendilerini ifade edebilecekleri ortamı yok gibi. Gençlerin doğal olarak haklarını aradığını, demokrasi aradıklarını ve hepimiz için bunun geçerli olduğunu... O zaman ortada kim suçlu, hatalıya geldiğimizde herkesi birbirine katan grup çıkıyor karşımıza. Belki de bu yüzden birlikte olmaları gerekir. Bir lider olması gerekiyor. O zaman doğru birşey çıkar diye düşünüyorum." Avşar, "Gezi Parkı'na gidip Sayın Başbakan'ın mesajlarını, izlenimlerinizi paylaşmayı düşünüyor musunuz?" şeklindeki soru üzerine şunları söyledi: "Gezi Parkı'na sanatçıların gitmesinden yana hiç olmadım. Çünkü ne olursa olsun oradaki çocuklarımızın yaşları 18, 19, 20, 28 yaşına kadar varmış sanıyorum. Bu insanlar, sanatçı gördükleri zaman yanlarında, dibinde ona destek veren ister istemez o heyecanla biraz kendilerini aşma tehlikesi her zaman vardır. Bu oldu demiyorum. Dolayısıyla sanatçıların başka bir yerde olması gerektiğini düşünüyorum." "Sende kimsin oraya niye gittin', hep bunları duyuyoruz. Onlara önem verecek olsaydık, 30 yıldır halkın nabzıyla bu noktada, bu seviyelerde olmazdık" diyen Avşar, sözlerini şöyle sürdürdü: "Onlar da işte o tip insanlar da Başbakanımızın bahsettiği gibi gençlerle Başbakanımızın arasına giren insanlar. Dolasıyıla 'onlara uymamak lazım' diye düşünüyorum. Onların bir lideri olması şart. Sanırım böyle bir şey de olacakmış. Pelin Hanım bir grup oluşturup Başbakanımızla görüşmelerine sebebiyet verecekmiş. Bu çok güzel olur tabi ki." Gezi Parkı'na gitmek istemediğine dikkati çeken Avşar, şunları söyledi: "Gezi Parkı'nda beni anlayabileceklerini düşünmüyorum. Biliyorum ki konuşturmayacaklar. Ama derlerse ki 'buyur, Başbakanımızla konuştun. Buyur seni bekliyoruz. Seni dinleyeceğiz. Çünkü şu anda herkesin duygusal bağa ihtiyacı var. Yani bu işi fazla profesyonelleştirip inat uğruna yaparsak yazık günah... Şu güzel ülkeye, şu güzel geçen ömre yazık. Ben ona üzülüyorum. Dolayısıyla isterlerse seve seve giderim ama tabii konuşurum... Ama böyle olmayacağını biliyorum." Görüşmede, Gezi Parkı eylemcilerine müdahale olup olmayacağına dair bir izlenim alıp almadığı şeklindeki bir soruyu Avşar, şöyle yanıtladı: "Aldım, maalesef aldım. Ben de Başbakanımıza 'bekler misiniz, bekleyemez misiniz' dedim yani. Hani polis de olmasın, bir bekleyelim bakalım, onlar da dursunlar. Ne oluyor? Sonra bana bir iki örnek verdi, daha önce yaşanan bir takım olaylarla ilgili... Onlara şimdi girmek istemiyorum. Şimdi öyle bir örnek verince diyorsunuz ki, 'bu da doğru.' Kısacası oradan bir tek bu konuda üzülerek çıktım. Bugün Valimiz zannediyorum orada konuşacak gençlerle. 24 saat içerisinde oradan çekilenler olmazsa işte bir şekilde müdahale edeceklerini söylediler. Benim dilim varmıyor tabi müdahaleye. Oradaki her üzülen çocuğu kendi çocuğum gibi hissediyorum, rahatsız oluyorum. Ama şöyle bir şey söylüyor Sayın Başbakanımız; 'lütfen gerçekten kendini bilen kişiler bir çekilsinler, bir görelim orada kalan kaba, gerçekten bizi yoran, üzen ekibi. Ondan sonra ne yapacağımıza karar verelim' diyor aslında... Bunu da anlamalarını istiyor. Ama o tarafta lider olmadığı için kısaca ortada bir bağ eksikliği var. Üçüncü şahısların girdiği her yerde zarar vardır. Yani mutlaka durum Başbakanımızla, oradaki gençlerin bir araya gelmeleri ama onlar kimler O yok işte, o çok fena." Avşar, görüşmede, Gezi Parkı konusunda yapılacak referandumun da gündeme geldiğini ifade ederek, şunları söyledi: "Bugün Danıştay Başkanı'nın yaptığı açıklamayı da bana izah ettiler. Dolayısıyla hani çok siyasi terimlerle olduğu için şimdi yanlış bir şey söylemek istemiyorum ama referandumun yapılması gerektiği yolunda gidiyorlar. Zaten oraya Topçu Kışlası, yani kışla yapmak zaten en az bana anlattığı programda en az 2 sene, 2.5 sene... Yani şu anda insanlar niye bu kadar kendilerini yıpratıyorlar Referandum sonucu ne olacak onu bilmiyorum. Referandum olacak, tabii hayırlısıyla." Gezi Parkı eylemleriyle ilgili sergilediği tutumdan dolayı bir baskı görüp görmediğinin sorulması üzerine de Avşar, "Ben hiçbir yerden baskı almadım, tehdit de almadım, bu nasıl birşey ki anlamadım. Yani nasıl ulaşıp da tehdit edebiliyorlar onu da bilmiyorum. Zaten benim telefonumu bilmezler. Bunlar tehditlerle olacak şeyler değil. Ne oluyor tehdit edince" dedi. ' Avşar, başka bir gazetecinin mahalle baskısı görüp görmediğini sorması üzerine, şöyle konuştu: "Mahalle baskısı, o, bu, şu bu beni hiç ilgilendirmez. Ben öyle mahalle baskısıyla falan korkacak, geri çekilecek bir karaktere de sahip değilim. Eğer bir şeye inanıyorsam bunu söylemem lazım. Bunu söylemesem de mahalle baskısı oluyor zaten. Demokrasiden bahsedilen ortamlarda da aslında demokrasiye aykırı davranışlar oluyor. Bana da 'niye Gezi Parkı'na gitmedin' diye baskı yapan o kadar insan oldu ki. Siz nasıl peki demokratik davranmıyorsunuz? Gitmiyorsam, gitmiyorum. Bunun bana hesabını soramazsınız' dediğimde cevap alamıyorum. Yani insanlar kendi eleştirdikleri şeyleri de yapıyorlar bu arada. Burada anladığım kadarıyla herkes birbirinden korkuyor. O yüzden kimse doğruyu, düzgünü söyleyemiyor. Ne bileyim ben Gezi Parkı'ndakilerden korkarsam... Zaten o konuya da girdik, 'sinirli misiniz onlara?' dediğimde, 'katiyen sinirli değilim' dedi. 'Herkes kendi demokratik hakkını kullanır' dedi. Çok sevindim, çok mutlu oldum. Onu da sanatçı arkadaşlarıma ileteyim buradan." Avşar, kızı Zehra Avşar'ın Gezi Parkına gitmek isteyip istemediği sorusu üzerine, kızı Zehra'nın 15 yaşında olduğunu hatırlatarak, başını derslerinden kaldıramadığını, 'gidiyorlar da niye gidiyorlar' bilmediğini söyledi. Hülya Avşar, herkesin birbirinden korktuğu, birbirine saldırır hale ve "sen bizden değilsin" noktasına geldiğini ifade etti. Bir gazetecinin "duygusal olarak nasıl ayrılıyorsunuz buradan, umutlu musunuz, mutlu musunuz, kaygılı mısınız?" sorusunu ise Avşar, şöyle yanıtladı: "Ben, son derece umutluyum, neden Çünkü, yapılması gereken şeyler herneyse kararlılar, muallakta değiller. 'İyi de olsa, kötü de olsa hedefe ulaşılacak' diye düşünüyorum. Benim buradaki umudum şu; gençliğin, şimdiki gençlerin ne kadar önemli olduğunu biz de yeni fark ettik. Eminim siyasiler de farketmiştir, bunu farkettiğimiz için seviniyorum. Belki bu korkular yıkıldı, insanlar daha demokratik davranıp, Türkiye'nin doğru yolda ilerlemesine sebep olacak bunları düşünüyorum. Ben, çok güzel şeyler olacağına kesinlikle inanıyorum. Ama lütfen Gezi ile Başbakanımızın yüz yüze, arada üçüncü şahıslar olmadan, provakatörler olmadan görüşmeli." Avşar, Başbakan Erdoğan'ın söylediklerinin belki bir süre uygulanmasının sorunun çözümüne de katkı sağlayabileceğini belirterek, bu düşüncelerinin tamamen hayalindekiler olduğunu söyledi. Başbakan Erdoğan'ın hiç kimseye kinli, kızgın olmadığını, adımlarından emin olduğunu hissettiğini anlatan Hülya Avşar, "Bir tek 24 saat beni çok sıktı, orada 'ben gideyim' dedim ve kalktım. Çünkü orada konuşacak birşey yoktu" dedi. Gezi Parkı'na ilişkin yapılacak referandumda hangi oyu kullanacağı sorusu üzerine Avşar, "Ben, her zaman duygularımı açık açık söyledim. AKM konusunda, adı 'Atatürk Kültür Merkezi' olmak kaydıyla evet. Başbakanımızın bugünkü yaptığı açıklamada anlattığı gibi tarihi, turistik anlamda benim kulağıma çok hoş geliyor. Başbakanımız vakit ayırarak bana animasyon gösterdi, çok güzel görünüyor, burada neye kızılıyor bilmiyorum. Ön yargı ve inatlaşma söz konusu diye düşünüyorum" değerlendirmesinde bulundu. Avşar, Başbakan Erdoğan ile Gezi Parkındakiler arasında duygusal bağ kurulduğu zaman, provakatörler işin dışına çıkarıldığı zaman sorunun çözüleceğine inandığını dile getirerek, "Ben, 'evet' veririm bu şartlarda, gördüğüm animasyon gibiyse. Gezi Parkına dokunulmadığı takdirde, yeşilliğe dokunulmadığı takdirde" dedi. Belgrad Ormanları için de yaklaşık 2 aydır sosyal medyada mücadele verdiğine işaret eden Avşar, "Bu düşünceden dolayı gençlerin yanındayım, ama o animasyonu seyredince insanın içi gidiyor, 'oh ne güzel' diyorsunuz" diye konuştu.

13.06.2013 - 16:33

[]

Avşar: Başbakan'dan müdahale izlenimi aldım

Türkiye

https://www.ntv.com.tr/turkiye/avsar-basbakandan-mudahale-izlenimi-aldim,bUY2JfRrpUi30QmvttGfvw

Hasankeyf için başlatılan uluslararası imza kampanyasına Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk da imzasıyla destek verdi.

Daha önce aynı kampanyaya Tarkan ve Orhan Gencebay da imzalarıyla destek vermişti. Hasankeyf'in de içindebulunduğu Dicle Vadisi'nin UNESCO Dünya Miras Alanı olarak ilan edilmesini talep eden Orhan Pamuk'un imzalı dilekçesi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere, Almanya Başbakanı Angela Merkel'e, Avusturya Başbakanı Werner Faymann'a ve İsviçre Başbakanı Hans-Rudolf Merz'e iletilecek. Orhan Pamuk'un imzaladığı dilekçede, Hasankeyf'in en az 10 bin yıllık geçmişi ve küresel ölçekte nesli tehlike altındaki canlı türleri ile UNESCO'nun 10 dünya mirası kriterinden 9'unu karşılayan insanlığın sahip olduğu en eski kentlerden birisi olduğuna dikkat çekiliyor. Barajın yapılması halinde tarihi kent Hasankeyf ile birlikte 300'den fazla arkeolojik alanın sular altında kalacağı, ifade ediliyor.Dilekçede ayrıca Ilısu Barajı'nın Fırat kaplumbağası gibi birçok endemik ve küresel ölçekte nesli tehlike altında canlı türünü de tehdit ettiğine işaret ediliyor.

04.06.2009 - 14:40

[]

Orhan Pamuk'tan Başbakan'a dilekçe

Türkiye

https://www.ntv.com.tr/turkiye/orhan-pamuktan-basbakana-dilekce,s22IhByjokqkIP22AulTFA

Yönetmelikteki "En çok üçe bölünebilir" ibaresi "bölümler halinde kullanılabilir" olarak değişti.

cumhuriyet.com.tr

Resmi Gazete'de yayımlanan yıllık izin yönetmeliği değişikliğiyle "en çok üçe bölünebilen" ücretli izin süreleri artık bölümler halinde kullanılabilecek. Yer altı işlerinde çalışan işçilerin yıllık ücretli izin süreleri dörder gün artırılarak uygulanacak. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının hazırladığı "Yıllık Ücretli İzin Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik" Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yönetmeliğin 6. maddesinde yer alan üçüncü fıkrasında yer alan "en çok üçe bölünebilir" ibaresi "bölümler halinde kullanılabilir" olarak değiştirildi. Düzenlemeyle tarafların anlaşması ile bir bölümü 10 günden aşağı olmamak üzere "en çok üçe bölünebilen" yıllık ücretli izinlerin bölümler halinde kullanılabilmesine imkan tanındı. Aynı maddeye eklenen fıkra ile yapılan düzenlemede ise alt işveren işçilerinden, alt işvereni değiştiği halde aynı iş yerinde çalışmaya devam edenlerin yıllık ücretli izin süreleri, aynı iş yerinde çalıştıkları süreler dikkate alınarak hesaplanacak. Asıl işveren, alt işveren tarafından çalıştırılan işçilerin hak ettikleri yıllık ücretli izin sürelerinin kullanılıp kullanılmadığını kontrol etmek ve ilgili yıl içinde kullanılmasını sağlamakla, alt işveren ise tutmak zorunda olduğu izin kayıt belgesinin bir örneğini asıl işverene vermekle yükümlü olacak. Yönetmeliğin 9'uncu maddesinin üçüncü fıkrasına eklenen fıkra ile yer altı işlerinde çalışan işçilerin yıllık ücretli izin süreleri dörder gün artırılarak uygulanacak.

18 Ağustos 2017 Cuma, 09:35

cumhuriyet

Yıllık izinde yeni dönem: 3 parçalı izne 10 gün sınırı

turkiye

http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/805874/Yillik_izinde_yeni_donem__3_parcali_izne_10_gun_siniri.html

Dünya'ya 3,7 milyar ışık yılı uzaktan gelen atom-altı parçacığın izi sürüldü.

Bilim adamları, Dünya'ya ulaşana dek 3,7 milyar ışık yılı seyahat eden bir atom-altı parçacığın izini sürdü. Çok küçük, yüksek enerjili kozmik parçacığın, Antarktika'da IceCube Nötrino Gözlemevi'ndeki sensörler tarafından keşfedildiği belirtildi. Dünya çapında gözlem evleri ve gök bilimcilerin izini sürdüğü nötrinonun, merkezinde hızla dönen süper kütleli kara delik bulunan bir galaksiden geldiği tespit edildi. Söz konusu galaksinin, Dünya'ya yaklaşık 4 milyar ışık yılı uzaklıkta olduğu kaydedildi. İlk kez gizemli kozmik ışının izinin sürüldüğüne ve keşfin, uzay araştırmalarında yeni bir dönem açtığına vurgu yapıldı. IceCube'un kurucularından, Penn Üniversitesi'nde görevli fizik ve astrofizik Profesörü Doug Cowen, keşfin, yüksek-enerjili nötrino astronomisinde yeni bir saha açtığını, bunun evrenin ve fiziğin kurallarının anlaşılmasında heyecan verici dönüm noktalarına olanak sağlamasının ümit edildiğini aktardı. Keşifle ilgili ayrıntılar Science dergisinde yayımlandı.

12.07.2018 - 21:16

Anadolu Ajansı

['Teknoloji', 'Dünya', 'ABD']

Astrofizikte heyecan verici keşif

Teknoloji

https://www.ntv.com.tr/teknoloji/astrofizikte-heyecan-verici-kesif,VNKs15K4mkyOjbf2vv6kjQ

Gregory Van Der Wiel, eşi Rose Bertram ve menajeriyle birlikte Çekmeköy’de bulunan Alemdağ Çatalmeşe Ortaokulu’nun öğrencileriyle bir araya geldi.

Fenerbahçe'nin Hollandalı yıldızı Gregory Van Der Wiel, ziyaret ettiği okuldaki çocuklara ayakkabı, forma ve kışlık elbiseler dağıttı. 28 yaşındaki Van Der Wiel öğrencilere lig için şampiyonluk sözü de verdi. Öğrencilerin yoğun ilgi gösterdiği futbolcu, çocuklarla bol bol fotoğraf çektirmeyi ve forma imzalamayı ihmal etmedi.

25.12.2016 - 13:34

['Yaşam', 'Spor', 'magazin']

Fenerbahçeli Gregory Van Der Wiel, öğrencilere kıyafet dağıttı

Yaşam

https://www.ntv.com.tr/yasam/fenerbahceli-gregory-van-der-wiel-ogrencilere-kiyafetdagitti,z3C85CipUkG3WJ2vNyxChw

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın desteğine karşın oy oranı yüzde 40’lara düşen AKP’de kartların yeniden karılabileceği belirtiliyor.

Emine Kaplan

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın tüm desteği ve devlet olanakları kullanmasına karşın oy oranı yüzde 49’lardan yüzde 40’a düşen, tek başına iktidar sayısına ulaşamayan AKP’de, başarısızlığın faturasının Başbakan Ahmet Davutoğlu’na kesilebileceği belirtiliyor. AKP’de erken seçim ve erken kongre olasılıkları dile getirilirken, İç Anadolu ve Batı illerinde oyların MHP’ye Doğu ve Güneydoğu’da ise HDP’ye kaydığına dikkat çekiliyor. AKP’nin hiç milletvekili çıkaramadığı il sayısı 3’ten 5’e düşerken, tulum çıkardığı il sayısı ise 12’den 4’e düştü. Yeniden aday gösterilen 133 milletvekilinden 19’u seçilemezken, seçilen 40 kadın milletvekilinden 19’unu türbanlı milletvekilleri oluşturuyor. Birinci parti çıkmasına karşın tek başına iktidar çoğunluğuna ulaşamayan AKP’de taşların yerinden oynaması bekleniyor. Seçim sürecinde “Meydan okumanın esası bellidir, iktidar olmazsam, yani birinci parti olmazsam şu ana kadar bana verilen emanetin hakkını veremediğimi düşünür, görevi bir başka arkadaşa devrederim” diyen Davutoğlu’nun istifa etmesi beklenmiyor, ancak Eylül’de yapılacak olağan kongreye de dikkat çekilerek partide bir yönetim değişikliğine gidilebileceğine işaret ediliyor. Partinin oy oranının düşmesi ve tek başına iktidar olanağını kaybetmesinin faturasının Davutoğlu’na kesilebileceğine dikkat çekilirken, bu noktada Gül ve 3 dönemlik bakan ve milletvekillerinin kongredeki tavrının çok büyük önem taşıyacağı vurgulanıyor. Bu başarısızlığın parti içinde hesaplaşmasının yapılmasına kesin gözüyle bakılırken, bu noktada hem Davutoğlu hem de Tayyip Erdoğan’ın uyguladığı seçim stratejinde yapılan hataların masaya yatırılacağı kaydediliyor. Partinin kongresinin bir hükümet kurulup kurulamayacağı ve erken seçim olasılığı da dikkate alınarak ağustosa çekilebileceği dile getiriliyor. Davutoğlu’nun genel başkan olmasını istemeyen parti içindeki kesimin Gül’ün dönmesi için baskı yapabileceği belirtiliyor. Bu noktada Erdoğan’ın nasıl bir karar vereceğinin ise önemli olacağına dikkat çekiliyor. Seçim sürecinde Davutoğlu ve Erdoğan’ın koalisyon karşıtı açıklamaları nedeniyle AKP’nin bir koalisyon hükümeti içinde olması zayıf olasılık olarak değerlendirilirken, ağırlıklı olarak erken seçim olasılığına işaret ediliyor. Partide koalisyon hesapları da AKP-HDP ya da AKPMHP olarak dillendirilmesine karşın her iki seçeneğin de yaşama geçirilmesinin güç olduğu, bir koalisyon hükümetinin yürütülemeyeceği görüşü ağırlıkla dile getiriliyor. Bu noktada Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Davutoğlu’nu hükümeti kurmakla görevlendirebileceği, güvenoyu alamasa bile bu hükümetle erken seçime gidilebileceğine dikkat çekiliyor. AKP’nin mevcut milletvekillerinden yeniden aday gösterdiği 133 vekilden 19’u seçilemezken, 99 kadın adaydan 40’ı seçildi. Kadın milletvekillerinin 19’unu türbanlı vekiller oluşturdu.

8 Haziran 2015 Pazartesi, 04:18

cumhuriyet

Bir devrin sonu... Peki Gül döner mi?

secim_2015

http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/secim_2015/294079/Bir_devrin_sonu..._Peki_Gul_doner_mi_.html

İstanbul’un Şişli ilçesinde ''yol verme'' tartışması nedeniyle çıkan silahlı kavgada iki kişi öldürüldü.

Halide Edip Adıvar Mahallesi Melikşah Sokak'ta otomobille ilerleyen Ercan Durmuş ve Ali Oğuz, önlerinde yürüyen Cevdet Karaca'yı yoldan çekilmesi için uyardı ve tartışma yaşandı. Tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine Karaca, yanında bulunan silahıyla Durmuş ve Oğuz'a ateş etti. Durmuş ve Oğuz, olay yerinde hayatlarını kaybetti. Olay yerinden koşarak uzaklaşan Karaca, bir süre sonra Şişli Polis Merkezine giderek teslim oldu. Bu arada, Durmuş'un otomobilden inerken elinde olduğu öne sürülen tabanca cesedinin yanında, Karaca'nın kullandığı tabanca da olay yerinde bulundu. Öte yandan, olaya karışan üç kişinin de ''hırsızlık'' ve ''yaralama''dan çok sayıda sabıkalarının bulunduğu bildirildi.

19.01.2010 - 12:19

Anadolu Ajansı

[]

Şişli’de ‘yol verme’ kavgası: 2 ölü

Türkiye

https://www.ntv.com.tr/turkiye/sislide-yol-verme-kavgasi-2-olu,1_V2JC0pn0eXgmixsNfx7Q

Uzmanlar uyarıyor: ''Bilinçsizce yapılan diyetler, hastayı ölüme dek götürecek sonuçlar doğuruyor. Ani ve kısa sürede verilen kilolar, böbrek yükünü artırıyor, kalp-damar sağlığı üzerinde son derece olumsuz etkiler yaratıyor."

Türkiye Diyetisyenler Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Yasemin Beyhan, beslenme şeklinin günümüzde sağlıklı olabilmenin yanı sıra, sağlık bozulduğunda da tedavinin önemli bir parçası haline geldiğini söyledi.  Yapılan birçok çalışmada, beslenmenin koruyucu ve tıbbi beslenmede tedavi edici etkilerinin öneminin ortaya çıktığını ifade eden Beyhan, halk arasında aşırı şişmanlık olarak bilinen ''obezite''nin çağın en önemli sağlık sorunlarından biri olduğunu belirtti. Beyhan, beslenme şeklinin de obezite nedenleri arasında yer aldığını ve birçok hastalığa zemin hazırladığını vurguladı.  Beyhan, obezitenin tedavisinin yalnızca tıbbi diyetle veya fiziksel aktivite ile değil, ortaya çıkış nedenine yönelik olarak, bireye özgü, hekim, diyetisyen ve fiziksel aktivite uzmanı işbirliği ile tedavi edilmesi gereken bir hastalık olduğunu söyledi. İster hastalıkta, ister sağlıkta uygulanacak diyetin, hastanın tıbbi bulguları, özel durumu, beslenme ve yaşam şekli göz önünde bulundurularak kişiye özel olması gerektiğine dikkati çeken Beyhan, diyet programının beslenme ve diyet eğitimi almış konunun uzmanlarınca hazırlanması, uygulatılması ve takip edilmesi gerektiğini söyledi.   Beyhan, herkesin uygulayabileceği standart bir diyet önerisi verilmesinin son derece yanlış olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:  ''Ancak genel ilkeler açısından hastanın ölçümlerine göre belirlenen süre içerisinde hedefe ulaştıracak enerji (kalori) miktarı saptandıktan sonra, hastanın alması gereken toplam günlük enerjinin yüzde 55-60'nın karbonhidratlardan, yüzde 15-20'sinin proteinlerden, yüzde 25-30 kadarının da yağlardan gelmesi temel alınmalı. Ayrıca, her birinden de yiyecek olarak sağlıklı seçenekler sunulmalı. Tıbbi beslenmeye paralel olarak, hastaya hekimin önereceği tıbbi tedavi yapılmalı, fiziksel aktivite durumu da spor uzmanı önerisiyle belirlenmeli, her açıdan hastanın durumu yakından izlenmeli, bulgulara göre gerekli düzeltme ve düzenlemeler yapılmalı.''   Beslenme ve diyet konularının, bu alanda eğitim almamış diğer meslek grupları tarafından ilgi ve uygulama alanı haline geldiği eleştirisinde bulunan Beyhan, bunun yaşamsal riskleri de artırdığı, özellikle son yıllarda yanlış diyet uygulamalarından kaynaklanan ölümcül vaka sayısının yükselmesine neden olduğunu söyledi.  Beyhan, şunları kaydetti:  ''Diyetisyenlik mesleğini ve dolayısıyla diyet vermeyi kolay ve basit bir şablondan ibaret gören başka meslek mensuplarının bunu üstlenmeleri, diyet konusunda yapılan yanlışlıkların ve istenmeyen sonuçların temelini oluşturmaktadır. Burada kuşkusuz diyetisyenlik meslek yasasının olmayışı, bu yönde gösterilen mesleki çabaları, atılmak istenen adımları yetersiz kılmaktadır. Hiçbir diyet, hastanın/danışanın bireysel özelliklerini (yaş, cinsiyet, özel durum gibi...) tıbbi bulgularını, beslenme alışkanlıklarını gözönünde bulundurmadan ve izlenmeden başarılı olamaz. Özellikle morbid obezite adı verilen ileri derecede şişmanlık vakaları, her bir uzmanın kendi alanında özenli çalışma, kararları ve uygulamalarıyla, konu ile ilgili uzmanların işbirliği ve koordinasyonuyla tedavi edilebilen vakalardır.  Bilinçsizce verilen çok düşük enerjili (kalorili) diyetler, hastayı ölüme dek götürecek sonuçlar doğurmaktadır. Zira, ani ve kısa sürede verilen kilolar, böbrek yükünü artırmakta, en başta da kalp-damar sağlığı üzerinde son derece olumsuz etkiler yaratmaktadır. Tüm bu belirtilenler çerçevesinde, özellikle zayıflama amaçlı açılan klinik veya otel gibi yerler kesinlikle çok iyi denetlenmeli, gerekli alt yapı ve konunun uzmanları olmadan açılmaları ve faaliyet göstermeleri engellenmeli, Sağlık Bakanlığı'nın denetimlerinde bu tür yerlerin gerekli koşulları yerine getirip getirmediği etkin ve olumsuz uygulamaları caydırıcı yöntemlerle izlenmeli.''

05.11.2010 - 12:34

[]

Çok düşük kalorili diyetlerden uzak durun!

Türkiye

https://www.ntv.com.tr/turkiye/cok-dusuk-kalorili-diyetlerden-uzak-durun,u7HNQc7qlECMONQEEVH9Uw

Türkiye, Euro 2016 öncesi son hazırlık maçında Slovenya'yı Burak Yılmaz'ın 5. dakikadaki golüyle mağlup etti. Bu galibiyetle milliler Fransa öncesi moral depoladı.

A Milli Futbol Takımı, 2016 Avrupa Futbol Şampiyonası finalleri öncesi Slovenya ile oynadığı hazırlık maçını 1-0 kazandı. Karşılaşmanın ikinci yarısında daha fazla Slovenya atağı gören milli takım, savunmada zaman zaman zor anlar yaşadı. Millilerde Volkan Şen, kaleciyle karşı karşıya önemli gol fırsatını kullanamazken, ev sahibi ekibin ataklarında ise Volkan Babacan önemli kurtarışlar yaparak skorun değişmesine izin vermedi. A Milli Takım, Avrupa Şampiyonası finalleri öncesi son hazırlık maçını 1-0 kazanmayı başardı. İkinci yarı yaptığı oyuncu değişiklikleri sonrası daha agresif bir takım yapısına bürünen Slovenya, özellikle Novakovic'in etkili oyunuyla milli takımı zorladı. Kanatlardan hızlı ataklar geliştiren ev sahibi ekipte oyuncular, yakalanan fırsatlarda Volkan Babacan'ı geçemedi.  53. dakikada Emre Mor'un pasında topla buluşan Volkan Şen'in ceza sahası dışından yaptığı sert vuruşta, meşin yuvarlak üsten az farkla auta gitti. 57. dakikada sol kanattan Ilicic'in kullandığı serbest vuruşta, arka direğe inen topa Mevlja dokunamayınca Slovenya önemli bir gol fırsatını değerlendiremedi. 67. dakikada Verbic'in ara pasıyla savunmanın arkasına sarkan Novakovic ceza sahasına girerken, son anda müdahale eden Hakan Balta önemli bir tehlikeyi önledi. 68. dakikada Slovenya'nın soldan kullandığı kornerde milli takım, kalesinde önemli tehlikeler yaşadı. Ceza sahası içinde Verbic'in kafayla indirdiği topa Novakovic yerden sert vururken, kaleci Volkan Babacan'dan dönen meşin yuvarlağı savunma uzaklaştırdı. Aynı dakikada gelişen ikinci Slovenya atağında Novakovic, soldan getirdiği topu Ilicic'in öne bıraktı. Ilicic'in gelişine yaptığı vuruşta Volkan Babacan bir kez daha kalesinde gole izin vermedi. 70. dakikada gelişen milli takım atağında Ozan Tufan'ın aşırtmasıyla savunmanın arkasına sarkarak topla buluşan Volkan Şen, kaleciyle karşı karşıya kaldı. Bu oyuncunun sol çaprazdan vuruşunda, önce kaleciye sonra direğe çarpan top kornere çıktı. Kalan bölümde her iki takımın da çabaları skoru değiştirmedi ve Türkiye müsabakadan 1-0 galip ayrıldı. Bu skorla Türkiye, Fransa'da düzenlenecek 2016 Avrupa Şampiyonası finalleri öncesi moral depoladı.   Stozice Marco Guida, Alessandro Giallatini, Lorenzo Manganelli (İtalya) Belec, Andraz Struna (Dk. 59 Jovic), Mevlja, Aljaz Struna, Jokic, Kampl (Dk. 86 Matjasic), Vrhovec, Kurtic, Ilicic (Dk. 77 Zajc), Beric (Dk.46 Novakovic), Bezjak (Dk. 46 Verbic) Volkan Babacan, Gökhan Gönül, Mehmet Topal, Hakan Balta, Caner Erkin (Dk. 64 İsmail Köybaşı), Selçuk İnan (Dk. 82 Yunus Mallı), Oğuzhan Özyakup (Dk. 46 Volkan Şen), Ozan Tufan, Hakan Çalhanoğlu (Dk. 46 Emre Mor), Arda Turan (Dk. 73 Nuri Şahin), Burak Yılmaz (Dk. 90+1 Olcay Şahan)  Dk. 5 Burak Yılmaz (Türkiye)  Dk. 50 Jokic, Dk. 59 Kurtic, Dk. 75 Aljaz Struna (Slovenya), Dk. 56 Emre Mor, Dk. 75 Volkan Şen (Türkiye) A Milli Futbol Takımı, Avrupa Şampiyonası elemelerinin tamamlanmasının ardından finaller öncesi 7. ve son müsabakasını Slovenya ile yapmış oldu. Grup elemelerindeki son maçında İzlanda'yı 1-0 mağlup ederek adını finallere yazdıran milli takım, ardından çıktığı 7 özel müsabakada sadece 1 kez yenildi. A Milli Takım'ı Slovenya karşısında 1-0 öne geçiren golü atan Burak Yılmaz, 8 maç aradan sonra ilk 11'e dönmesinin ardından yeniden skora katkı yaptı. Burak, bu golüyle milli formayla çıktığı 44. maçında 20. golüne ulaştı. Ay-yıldızlı oyuncu, Hakan Şükür (51), Tuncay Şanlı (22) ve Lefter Küçükandonyadis'in (21) ardından milli formayla en fazla gol atan 4. oyuncu konumuna geldi. Burak, on dokuzar gollü Metin Oktay, Cemil Turan ve Nihat Kahveci'yi geride bırakmış oldu.

06.06.2016 - 02:45

ntv.com.tr, Ntvspor

['Türkiye', 'Spor', 'Futbol', 'Editörün Seçimi', 'EURO 2016']

Türkiye Slovenya'yı tek golle mağlup etti

EURO 2016

https://www.ntv.com.tr/euro-2016/turkiye-slovenyayi-tek-golle-maglup-etti,VeCk_ljeckyVumjoGI_UUw

Galatasaray Odeabank - Fenerbahçe yarı final serisi 4. maçı öncesi Abdi İpekçi Arena'nın dışında Sarı-Lacivertliler'in bayrağı asılmadı.

cumhuriyet.com.tr

Spor Toto Basketbol Ligi'nde Fenerbahçe ile Galatasaray Odeabank arasındaki Play-Off yarı final serisindeki gerilim devam ediyor. Türk sporunun ezeli rekabet içindeki iki köklü kulübü arasındaki gerilim, serinin 3. karşılaşmasında yaşanan olaylar sebebiyle tavan yapmıştı. Ara verilen mücadelenin sonunda Sarı-Lacivertliler'in başantrenörü Obradovic'in yüzüne Sarı-Kırmızılı bir taraftarın tükürdüğü iddiası gündemi uzun süre meşgul ederken, iki kulüpten üst üste sert açıklamalar yapıldı. Türkiye Basketbol Federasyonu'nun Galatasaray'a verdiği 2 maç seyircisiz oynama cezası vermesi nedeniyle bu akşam Abdi İpekçi Arena'da kapalı kapılar ardından oynanacak serinin 4. müsabakası öncesi şok bir olay yaşandı. (Fanatik)

31 Mayıs 2016 Salı, 18:18

cumhuriyet

Abdi İpekçi'ye Fenerbahçe bayrağı asılmadı!

basketbol

http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/basketbol/543330/Abdi_ipekci_ye_Fenerbahce_bayragi_asilmadi_.html

Göz çevresinde yer alan dokularda, göz içinde, göz kapağında veya retinada oluşan kötü huylu tümörler “göz kanseri” olarak nitelendiriliyor. Daha çok göze rengini veren ve gözü besleyen hücrelerde rastlanan göz kanseri, çevre dokularda da meydana gelebiliyor.

Diğer kanser türlerinde olduğu gibi de de erken teşhisin, başarılı tedavi açısından çok önemli olduğunu belirten Avrasya Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı , göz kanseri çeşitlerini;  melanom, göz içi lenfoması, çocuklarda görülen retinablastom, hemanjiyoma göz kapağı melanomu, gözyaşı bezi tümörü, olarak sıraladı. Göz kanserinin birçok belirtisi olabildiğini söyleyen Dr. Yıldırım, göz kanseri belirtilerini sıralayarak göz kanserine yol açan faktörlere değindi:   - Bulanık görme, - Görme kaybı, - Işığa karşı aşırı hassasiyet hissetme, - Gözlerde meydana gelen kızarıklık, - Gözlerde şişme, - Göz kapaklarında hassasiyet, - Gözün etrafında iltihaplanma, - Gözün renkli kısmında meydana gelen koyu renklenmeler. “Göz kanserine yol açan birçok farklı sebep vardır. Ancak göz kanserinin ortaya çıkmasındaki en büyük etken sıklıkla maruz kaldığımız radyasyondur. Bilgisayar, telefon, televizyon kullanımının artmasıyla birlikte radyasyona bağlı sağlık sorunları da artış gösteriyor. Bu sağlık sorunlarının başında gelen göz kanseri, gün içinde sıklıkla maruz kalınan radyasyon sebebiyle daha fazla rastlanmasına sebep oluyor. Bunun yanı sıra;  - Çok yüksek oranda radyasyona maruz kalma, - Sigara ve alkol tüketimi, - Genetik miras ve yatkınlık, - Ultraviyole ışınları sebebiyle göz çevresindeki hücrelerin zarar görmesi de göz kanserinin ortaya çıkmasına sebep olabilir. Eğer hastalık ilk aşamada ise genel olarak tercih edilen yöntem lazer tedavisidir. Lazer tedavisinin yeterli gelmeyeceği durumlarda hastaya daha çok proton tedavisi uygulanır. İlerlemiş vakalarda ise radyoterapi ve kemoterapi tedavisi uygulanabilir.”

11.12.2018 - 09:03

ntv.com.tr

['Kanser', 'İstanbul', 'Göz']

Göz kanseri belirtilerine dikkat!

Sağlık

https://www.ntv.com.tr/saglik/goz-kanseri-belirtilerine-dikkat,6BMAEIeAU0uEi7IZcar4qw

AKP ve MHP’nin ‘Milli Mutabakat Komisyonu’ adı altında yürüttüğü çalışmalarda, yerel seçimlerle ilgili düzenlemeler öne çekildi.

SELDA GÜNEYSU

Komisyonun, yerel seçimlere ilişkin uyum yasası kapsamında yer alan düzenlemeleri, 30 Mart 2018’e kadar tamamlaması anayasal zorunlulukken, yerel seçimlere yönelik ittifak formülleri üzerinde de duruluyor. Birden fazla formül üzerinde tartışılırken, “yerelde ittifakta da 2019 Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerinde olduğu gibi seçmenin aklında oy kullanırken karışıklığa yol açmamak” için daha anlaşılır formüllerin de masada şekillenmesi bekleniyor. AKP ile MHP’nin, “her iki partinin mevcut belediye başkanlıklarının korunması” ve “bir ilde hangi partinin oy oranı daha fazla ise o partinin adayının desteklenmesi” formüllerinin yanı sıra “illerde ortak çatı aday formülünün” de tartışıldığı belirtiliyor. Örneğin Ankara, İstanbul ve İzmir’de, bir önceki seçimlerdeki oy dağılımı baz alınırken, burada hangi partinin adayı güçlü ise o partinin adayı her iki parti tarafından ‘ortak çatı adayı’ olarak gösterilebilecek. Aynı formül, ilçe ve belde belediyelerindeki adaylıklar için de uygulanabilecek. “Çatı aday formülü”, CHP ile MHP’nin Ekmeleddin İhsanoğlu’nu ‘ortak çatı adayı’ olarak gösterdiği 2014 yılındaki Cumhurbaşkanlığı seçimlerini anımsatırken, belediye meclis üyelikleri için de her partinin kendi üye listesini belirleyeceği ifade ediliyor

28 Ocak 2018 Pazar, 02:16

cumhuriyet

Yerel ittifakta ‘çatı aday’ formülü

siyaset

http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/siyaset/914597/Yerel_ittifakta__cati_aday__formulu.html

Rusya Sayıştay Başkanı Aleksey Kudrin, Rus ekonomisinin 2019’da yüzde 1’in altında büyüyeceği öngörüsünde bulundu.

Kudrin, başkent Moskova’da gazetecilere yaptığı açıklamada, Rus ekonomisinde büyüme hedefinin bu yıl için yüzde 1,3 seviyesinde olduğunu anımsattı.  Kendi tahmininin ise daha düşük bir seviyede olduğunu vurgulayan Kudrin, “Geçen yıl, 2019’da büyümenin yüzde 1 veya daha altında olacağını öngörmüştüm. Bu öngörümü koruyorum. Ekonomimiz büyüyecek ancak bu yüzde 1’in altında gerçekleşecek.” dedi. Rusya Federal İstatistik Kurumu (Rosstat) tarafından açıklanan öncü verilere göre Rus ekonomisi bu yılın ilk çeyreğinde yıllık bazda yüzde 0,5 büyüdü. Rusya Ekonomik Kalkınma Bakanı Maksim Oreşkin, bu yıla ilişkin büyüme tahminlerini yüzde 1,3 seviyesinde olduğunu belirterek, yılın ikinci yarısında Rus ekonomisinde resesyon beklenmediğini açıklamıştı.

27.05.2019 - 16:12

Anadolu Ajansı

['Dünya', 'Rusya', 'Ekonomi', 'büyüme']

'Rus ekonomisi 2019'da yüzde 1'in altında büyüyecek'

Ekonomi

https://www.ntv.com.tr/ekonomi/rus-ekonomisi-2019da-yuzde-1in-altinda-buyuyecek,6wqL8Lx9lEyWNWDaHDv0ew

MTV için yapılan çalışmaya ilişkin konuşan Başbakan Yardımcısı Bozdağ, "Her yıl rutin yüzde 15’lik bir artış sağlanıyor. Tabii bu rutin artış gene rutininde olacaktır. Onun üzerine ilave bir şey yapılacak mı, yapılacaksa onun miktarı ne kadar olacak? Onun çalışmasını bakanımız yürütüyor. Yüzde 40’lık artış aşağı çekilecek. Bu daha iyi bir noktaya getirilecek. Birkaç güne kadar netleşir" dedi.

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, motorlu taşıtlar vergisindeki çalışmaya ilşikin açıklamalarda bulundu. Motorlu Taşıtlar Vergisi’nde yüzde 40’lık artışın aşağı çekileceğini kaydeden Bozdağ, “Sayın Cumhurbaşkanımızın resepsiyonda yaptığı açıklamadan sonra toplanan Bakanlar Kurulu Toplantısı’nda bu konu enine boyuna ele alındı ve değerlendirildi. Hatta tasarının içerisindeki diğer bazı konular üzerinde de yeniden bir değerlendirme yapıldı ve sonuç olarak Motorlu Taşıtlar Vergisi’nde tasarıdakinden daha iyi bir noktaya getirecek iyileştirme yapılması kararı çıktı. Bu konuda da Maliye Bakanı Naci Ağbal’a bir görev verildi. Naci Bey hazırlıklarını bitirdikten sonra bunu kamuoyuyla paylaşacak. Aynı şekilde bu tasarı Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülecek. Plan ve Bütçe Komisyonu görüşmeleri sırasında da bu maddede yapılan iyileştirmeye uygun değişiklik yapılacak” dedi. Kanal 24'e konuşan Bozdağ, Motorlu Taşıtlar Vergisi’nde yapılacak artışın henüz belli olmadığını belirterek, "Her yıl rutin yüzde 15’lik bir artış sağlanıyor. Bu sene bu 15’in üzerine yüzde 25 bir tasarı ilave ediyordu. Tabii bu rutin artış gene rutininde olacaktır. O zaten devam edecektir. Rutininde ama onun üzerine ilave bir şey yapılacak mı, yapılacaksa onun miktarı ne kadar olacak? Onun çalışmasını bakanımız yürütüyor. O çalışma bittikten sonra bunu kendisi bizzat açıklayacak. Ayrıca komisyonda bu değişiklik yapılacak. Vatandaşlarımız şunu bilsinler, bu yüzde 40’lık artış aşağı çekilecek. Bu daha iyi bir noktaya getirilecek. Birkaç güne kadar netleşir" diye konuştu. MTV'de yapılması planlanan yüzde 40'lık vergi artışını da içeren torba yasa tasarısı dün TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşülmeye başlandı.

06.10.2017 - 11:41

İHA

['Otomobil', 'Otomotiv', 'Ekonomi', 'MTV', 'Vergi']

Başbakan Yardımcısı Bozdağ'dan MTV açıklaması

Ekonomi

https://www.ntv.com.tr/ekonomi/basbakan-yardimcisi-bozdagdan-mtv-aciklamasi,2JANfvw_TUajYpxfCr79Fw

Diyarbakır'da yeşil kart için başvuran yoksul vatandaşların kimlik bilgileriyle Tarım Bakanlığı'nın dolandırıldığı ortaya çıktı.

Diyarbakır’da yeşil kart almak isteyen kimi öğrenci kimi işsiz ama çiftçilikten hiç anlamayan yüzlerce kişi adına sahte başvurular yapan kişi ya da kişiler Tarım Bakanlığı’ndan 14 milyon liralık hububat ekim desteği aldı. Diyarbakır’daki skandal, bazı şikâyetler ve Tarım İl Müdürlüğü’nün dikkati üzerine ortaya çıktı. Dolandırıcılar, yeşilkart almaya giden vatandaşları “Size valilikten yardım yapılacak, nüfus cüzdan fotokopisi ile noterden belge vermeniz gerekiyor” diyerek kandırdı. Ele geçirilen bu kimlik bilgileri ile Tarım Kredi Kooperatifi’ne destek primi alabilmek için gereken başvurular yapıldı. Tarım müdürlüklerinden de bazı kişilerin yolsuzluğa karıştığı belirlendi. Diyarbakır ve Mardin’de 3 tarım müdürü açığa alınırken, bir görevlinin işine son verildi. Diyarbakır’da skandalla ilgili incelemeler ve hukuki girişimler el ele yürüyor. Diyarbakır’da Tarım Bakanlığı’nın verdiği destekten bugüne kadar 49 bin 700 çiftçi yararlanmıştı. Radikal gazetesinin haberine göre son 3 yılda tarım kredi kooperatiflerine müracaat ederek hububat destekleme priminden yararlanmak isteyen kişilerin dosyalarında yapılan araştırma sonucunda ise 1464 dosya hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunuldu. Diyarbakır’ın Sur ilçesinde 283 çiftçinin destek için kayıt yaptırdığı, bu kişilere ait herhangi bir arazi kaydına rastlanmadığı tespit edildi. Dosyalarda adı geçen kişilerden bazılarının kapıcılık yaptığı, kimlik bilgileri kullanılan çok sayıda da öğrenci olduğu belirlendi. Tarım Bakanlığı’ndan gelen 2 müfettiş, incelemelerine devam ediyor. Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Şube Müdürlüğü ekiplerinin de savcılığın bilgisi dahilinde bazı kişilerle ilgili teknik takip başlattığı öğrenildi. Konuyla ilgili olarak polis birçok kişinin ifadesine başvurdu. Şu ana kadar ortaya çıkarılan yolsuzluk miktarı 14 milyon lira. Yolsuzluğa karışan 551 kişiden 5 milyon 558 bin liranın geri tahsili için çalışmalar başlatıldı. Bakanlıktan bir yetkilinin verdiği bilgilere göre Diyarbakır’da 50 bine yakın kişinin yararlandığı kredi desteğinde otokontrol sistemi yok. Zaman zaman bilgisayarda bulunan kişinin bir sonraki dönemde isminin olmadığı görülebiliyor. Tarım kredi kooperatiflerinden alınan bir belgeyle her türlü işlem yapılabiliyor. Yetkililere göre bu belgenin bu kadar kolay verilmemesi gerekir. Yetkililer, benzeri bir incelemenin 81 ilde de yapılması gerektiğini, bu durumda ortaya çıkacak yolsuzluğun boyutunun çok daha büyük olacağını belirtiyor. Hububat destekleme primlerinin amacı, planlı ve daha etkin üretim. Bunun için devlet belirlediği bölgelerde belirlediği ürünü ekenleri, kilo başına açıktan ödemelerle ‘ödüllendiriyor’. 2010 yılı için buğdayda bu miktar kilo başına 5 kuruştu. Destekleme priminden yararlanmak ise çok kolay. Bunun için Tarım Müdürlüğü’nden Çiftçi Kayıt Sistemi’ne kayıt olmak, ardından Tarım Kredi Kooperatifi aracılığıyla destekleme primi için başvurmak yeterli. Tarım Kredi Kooperatifi başvuruyla ilgili tüm kontrollerive hesaplamaları yaptıktan sonra ne kadar ‘çiftçi’ye ne kadar destekleme prim ödenmesi gerektiğine dair belgeyi Ziraat Bankası’na gönderiyor. Ziraat Bankası da bu miktarı Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’ndan talep ediyor. Para geldiğinde, 1 gün içinde ‘üretici’nin hesabına geçiyor.

01.02.2011 - 12:53

[]

Tarım Bakanlığı'nı 14 milyon lira dolandırdılar

Türkiye

https://www.ntv.com.tr/turkiye/tarim-bakanligini-14-milyon-lira-dolandirdilar,FIoCm66DpUuWweE5iaKf3Q

ABD Dışişleri Bakanlığı'nın 2011 İnsan Hakları Raporu'nda Türkiye'ye yönelik eleştiriler yer aldı. Raporda eleştiriler, yargı sistemi, ifade ve basın özgürlüğü konularında yoğunlaştı. Uludere olayı da rapora girdi.

ABD Dışişleri Bakanlığı'nın 2011 İnsan Hakları Raporu'nu yayınladı. Raporun Türkiye bölümünde üç temel sorununa özellikle dikkat çekildi. Bunlar, "adalete erişimde sorunlar, hükümetin ifade ve basın özgürlüğüne müdahalesi ile savunmasız topluluklara yeterince koruma sağlanmaması" olarak sıralandı. ABD Dışişleri Bakanlığı İnsan Hakları Raporu'nda adalet bölümünde kapsamı geniş tutulan terörle mücadele yasaları, uzun gözaltı süreleri, siyasi baskılar ve yargı sistemindeki yetersizlikler eleştirildi. Davalar konusunda bilgi sızdırılması da eleştirilen unsurlar arasında yer aldı. Türkiye’de 100’den fazla gazetecinin tutuklu bulunduğu hatırlatılarak, gazetecilerin adli tatbikattan kaçınmak için oto sansür uyguladığı belirtildi. Hükümetin ve mahkemelerin çok sayıda internet sitesine erişimi engelledi de vurgulandı. 2011 İnsan Hakları Raporu'nda, hükümetin savunmasız gruplara yeterince koruma sağlamadığı ifade de yer aldı. Savunmasız gruplar arasında kadınlar, çocuklar ve eşcinseller sayıldı. Raporda, namus cinayetleri dahil kadına karşı şiddet olaylarının ciddi bir sorun olduğu vurgulandı. Raporda Uludere olayı, Ergenekon ve Balyoz davalarına da değinildi. Uludere olayıyla ilgili olarak " 28 aralık'ta uçaklar PKK üyelerini öldürme amaçlı bir hava saldırısında 34 sivili öldürdü. Hükümetin soruşturması yıl sonu itibariyle sürüyordu" ifadesi kullanıldı.

25.05.2012 - 14:51

[]

ABD'den Türkiye'ye insan hakları eleştirisi

Dünya

https://www.ntv.com.tr/dunya/abdden-turkiyeye-insan-haklari-elestirisi,a9Pvff9weEi1ybeJj7e2Gw

Türk Hava Kuvvetlerince Irak'ın kuzeyindeki Zap bölgesine düzenlenen hava harekatında, saldırı hazırlığında olduğu tespit edilen silahlı 6 bölücü terör örgütü mensubu etkisiz hale getirildi.

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) Kuzey Irak'ın Zap bölgesine bu sabah hava harekatı düzenleyerek PKK hedeflerini vurduğu ve altı PKK'lının etkisiz hale getirildiği bildirildi. TSK'dan yapılan açıklamada, bu sabah erken saatlerde Irak'ın kuzeyinde Zap bölgesine, alınan anlık istihbaratın değerlendirilmesi sonucu Türk Hava Kuvvetleri'ne ait savaş uçakları ile harekat düzenlendiği belirtildi. Açıklamaya göre harekatta PKK'ya ait olduğu tespit edilen iki sığınak ve bir barınma yeri ateş altına alınırken, saldırı hazırlığında olduğu tespit edildiği belirtilen silahlı altı PKK'lı etkisiz hale getirildi.

26.04.2017 - 12:10

Anadolu Ajansı

['son dakika', 'son dakika haber', 'PKK', 'Terör', 'son dakika haberleri']

TSK: 6 terörist etkisiz hale getirildi

Türkiye

https://www.ntv.com.tr/turkiye/tsk-6-terorist-etkisiz-hale-getirildi,svB-kmOQMkSi3UmOPucdvg

2013 Best Model Of Turkey birincisi Ayşenur Özkan, hakkında çıkan aşk haberleri sonrası İstanbul Sulh Ceza Hakimliği'ne başvurdu. Ayşenur Özkan, 'unutulma hakkı'nın göz önünde bulundurarak söz konusu haberlerin erişiminin engellenmesini istedi.

birincisi , hakkında çıkan asılsız aşk haberleri sonrası İstanbul Sulh Ceza Hakimliği’ne başvurarak "unutulma hakkı"nın göz önünde bulundurularak haberlere erişimin engellenmesini istedi.  Yıllar önce Burak Çelik ile 1.5 yıl evli kalan Ayşenur Özkan, eski eşiyle fotoğrafları ve haber içeriklerinin yayında olduğunu, eski ilişkileriyle ve hakkındaki eski haberlerle anılmak istemediğini belirterek İstanbul Sulh Ceza Hakimliği’ne başvurdu. Damla Güler'in Hürriyet'te yer alan haberine göre, yayınlardan rahatsız olduğunu belirten Özkan, "unutulma hakkı"nın göz önünde bulundurarak haberlerin erişiminin engellenmesini istedi. Hakimlik talebi yerinde bularak, söz konusu haberlere erişim engeli getirdi. Hakkındaki aşk haberlerinin gerçek dışı olduğunu belirten Ayşenur Özkan’ın avukatı Belamir Kahraman dilekçede “Bu haberler gerçek olmamakla müvekkilimin isminin anıldığı diğer kişilerin prestijine, onur ve şerefine, kişilik haklarına ciddi manada zarar vermektedir. Müvekkilim bambaşka bir hayat sürmekte ise de eski tarihli bu haberlerin halen yayında olması sebebiyle; çevresi tarafından yanlış tanınmaktadır” ifadeleri kullanıldı. Unutulma hakkı, kişinin geçmişte yaşadığı bir olaya ilişkin haber, ses, fotoğraf, görüntü veya video kaydının internet üzerinde yapılan yayınlar vasıtasıyla kamuoyuna yansıması nedeniyle oluşan mağduriyetin giderilmesini amaçlamaktadır. Unutulma hakkı, internet yoluyla yapılan yayın içeriği gerçek olsa bile geçmişte yaşanan olayın kişinin tüm yaşamı üzerindeki olumsuz etkisini ortadan kaldırmayı, bireyin kişisel verileri üzerinde serbestçe tasarruf edebilmesini, geçmişin engeline takılmaksızın geleceğe yönelik plan yapabilmesini, kişisel verilerin kişi aleyhine kullanılmasının engellenmesini sağlamaktadır.

31.08.2018 - 14:29

['Yaşam', 'magazin', 'manken ']

Ayşenur Özkan 'unutulma hakkı' istedi

Yaşam

https://www.ntv.com.tr/yasam/aysenur-ozkan-unutulma-hakki-istedi,7a1DXblbakmXHCLtf82gNQ

Boy kısalığına dikkat çeken Çocuk Doktoru Prof. Aysun Bideci aileleri uyardı, önceki yıllara göre pantolon paça boyunun değişmemesinin büyüme geriliği anlamına gelebileceğini söyledi.

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı , boy ve ağırlığın yaşa, cinse göre hazırlanmış normal büyüme eğrilerinin alt sınırının altında olması ya da normal eğride giderken aşağıya inmesinin, " " olarak tanımlandığını söyledi. Normalde çocukların her yaşta belirli oranlarda büyüdüğüne dikkati çeken Bideci, şöyle devam etti: "İlk bir yılda 25 santimetre, 1-2 yaş arası ortalama 10-12 santimetre, 2-4 yaş arası yılda 7 santimetre, 4 yaştan ergenliğe kadar yılda 5 santimetre boyda uzama olur. Ergenlik boyunca toplamda kızlar 20-25 santimetre, erkekler 25-30 santimetre uzarlar. Ayrıca çocuğun boyunun, büyüme eğrisinde yaş­a göre yüzde 3'ün altında olması büyüme geriliğinin habercisi olabilir. Aileler çocuklarının önceki yıllardaki kıyafetlerini rahatlıkla giyebildiğini, etek boyu ya da pantolon paça boyunun değişmediğini, sınıfta yaşıtlarına göre boyunun kısa olması gibi bir durumu gözlemliyorlarsa, ve büyüme geriliğinden şüphe etmeli." Bideci, büyümeyi etkileyen faktörler arasında genetik özellikler, beslenme, hormonal denge, kemik yapısı, psikososyal etkiler, kronik hastalıkların yer aldığına değindi. Bideci, "Kronik hastalıklarda önem arz eder. Özellikle kilo azlığı ve boy kısalığı olan çocuklarda çölyak hastalığı araştırılmalıdır" dedi.

29.12.2015 - 01:11

Anadolu Ajansı

['Bebek ve Çocuk Sağlığı']

Çocuğun 'pantolon boyu' değişmiyorsa dikkat

Sağlık

https://www.ntv.com.tr/saglik/cocugun-pantolon-boyu-degismiyorsa-dikkat,C5oBfNzuOEqrYY4p5IYW6Q

Premier Lig’de Manchester United, Manchester derbisinde Scholes’un 90 artı 3’üncü dakikada kaydettiği golle City’i deplasmanda 1-0 yenerek şampiyonluk yarışında önemli bir 3 puanı hanesine yazdırdı.

İngiltere Premier Lig’in 35. haftası Manchester derbisine sahne oldu. Manchester City’nin ev sahibi olduğu karşılaşmada 90 artı 3’üncü dakikada sahneye çıkan Manchester United’ın tecrübeli ismi Scholes, karşılaşmanın tek golüne imza atarak Kırmızı Şeytanlar’ı galibiyete taşıdı. Haftaya 73 puanla lider Chelsea’nin 4 puan gerisinde ikinci sırada giren Manchester United, Şampiyonlar Ligi vizesi için mücadele eden ezeli rakibi Manchester City’e konuk oldu. Son 2 hafta sahadan galibiyetle ayrılamayan ve zirve yarışında önemli yara alan Manchester United, karşılaşmaya kontrollü başladı. Son 2 haftada toplam 11 gol kaydeden Manchester City ise, maça hızlı giren taraf oldu. Karşılaşmanın ilk devresinde iki takım da yakaladığı fırsatları değerlendiremezken, takımlar soyunma odasına golsüz eşitlikle gitti. İkinci yarıda iki takım da rakip takımın savunmasını aşmakta zorlanırken, önemli gol pozisyonları yakalayamadılar. Karşılaşmanın golsüz eşitlikle sona ereceği düşünülürken, United’da 90 artı 3’üncü dakikada sahneye çıkan Scholes, topu City ağlarına göndererek takımına galibiyeti getirdi. Karşılaşmayı 1-0 kazanan Manchester United puanını 76’ya yükseltirken, City de 62 puanda kaldı.

17.04.2010 - 18:00

Ntvspor

[]

Scholes hayat verdi

Spor

https://www.ntv.com.tr/spor/scholes-hayat-verdi,9c75CQ6FDEiyrQs6T_1x3w

635 güvenlik korucusu görevden uzaklaştırıldı. Yapılan açıklamaya göre gerekçe; başta terör örgütü bağlantısı olmak üzere kaçakçılık ve uyuşturucu gibi suçlar...

haberi!  İçişleri Bakanlığı, terör örgütüyle bağlantılı olduğu değerlendirilen 635 güvenlik korucusunun görevden uzaklaştırıldığını duyurdu. Konuyla ilgili açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti, iltisakı veya irtibatı bulunduğu değerlendirilen 559 Güvenlik Korucusu ile kaçakçılık, göçmen kaçakçılığı, uyuşturucu madde suçları gibi çeşitli suçlara karıştığı değerlendirilen 76 Güvenlik Korucusunun görevlerinde kalmalarının doğurabileceği telafisi imkânsız sonuçlar dikkate alındığında, yürütmekte oldukları görevin hassasiyeti nedeniyle haklarında nihai karar verilene kadar tedbir niteliğinde, 442 sayılı Köy Kanununun 74 ve devamı maddeleri ile 2008/13105 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla kabul edilen Yönetmeliğe istinaden Sayın İçişleri Bakanının onayı ile toplam 635 Güvenlik Korucusu görevlerinden uzaklaştırılmıştır."

11.10.2018 - 14:03

NTV Haber

['Gündem', 'son dakika', 'son dakika haberleri', 'haber']

635 korucu görevden uzaklaştırıldı

Türkiye

https://www.ntv.com.tr/turkiye/635-korucu-gorevden-uzaklastirildi,7lsm08lRzUifZdWBWV9wHw

Dolar - euro kaç TL? Dolar kuru en son ne kadar oldu? Bankalararası piyasada döviz kurlarında son durum.

yeni haftanın ilk işlem gününde 6 seviyesinin altına geriledi.  Bankalararası piyasada dolar/TL 17 Ağustos'tan beri en düşük seviye olan 5,91'e kadar indi. Kur 5,91 liranın hemen üzerinde işlem görüyor. de 7 liranın altında seyrediyor. ise güne yüzde 0,12 yükselişle 100.075,20 puandan başladı. Ardından 100.011,14 puan sınırında işlem görmeye devam ediyor. Teknik açıdan BIST 100 endeksinde, 101.000 ve 102.500 seviyelerinin direnç konumunda olduğunu bildiren uzmanlar, olası geri çekilmelerde ise 98.000 puanın destek konumuna geldiğini söyledi. Uzmanlar, bugün yurt içinde ve dünya genelinde açıklanacak imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) verilerinin takip edileceğini belirterek, dolar/TL'de 6,00 desteğinin altındaki kapanışların olması durumunda 5,85 seviyesinin gündeme geleceğini, 6,10'un ise direnç konumunda bulunduğunu kaydetti. Piyasaların gözü bu hafta enflasyon verilerinde olacak. Eylül ayı enflasyon rakamları çarşamba günü açıklanacak.

01.10.2018 - 09:02

ntv.com.tr

['Döviz', 'son dakika', 'Euro', 'Dolar', 'Finans', 'son dakika haber', 'haber', 'piyasalar ', 'dolar kuru ']

Dolar kuru bugün ne kadar? (1 Ekim 2018 dolar - euro fiyatları)

Ekonomi

https://www.ntv.com.tr/ekonomi/dolar-kuru-bugun-ne-kadar-1-ekim-2018-dolar-euro-fiyatlari,J7SECxVzn06wewn6ycPHfA

Sağlık Bakanı Müezzinoğlu, 1 Nisan itibarıyla gece ambulans helikopter uçuşlarının başlayacağını söyledi.

Bab-ı Ali Toplantıları kapsamında düzenlenen "Türkiye'nin Sağlık Turizmi Stratejisi ve Medikal Teknoloji Geliştirme Vizyonu" başlıklı programdaki konuşmasında , Türkiye'nin sağlık turizmindeki bakış açısının ve medikal teknoloji vizyonunun çok önemli iki başlık olduğunu belirtti. Bakan Müezzinoğlu, "Bu iki başlık belki bakanlığımda bu geçen üç yılda en çok konuştuğumuz konu başlıkları oldu. Çünkü Türkiye sağlık hizmeti sunumunda bugün misafirlerimizle birlikte 80 milyon ülke insanına çok güçlü bir başarıyı yakaladı" değerlendirmesinde bulundu. Bu anlamda güçlü bir çarkın yakanlandığına dikkati çeken Müezzinoğlu, bu sürecin geliştirilmesi gereken yönlerinin de olduğunu aktardı. Mehmet Müezzinoğlu, 1 Nisan itibarıyla gece uçuşlarının da başlayacağını vurgulayarak, Türkiye'nin hastanın hekime, tıbbi teknolojiye, tedaviye ulaşımında Avrupa'nın birçok ülkesinden çok daha iyi noktada olduğunu bildirdi. Müezzinoğlu, bunları daha iyi yapabilmenin tüm altyapısını kurguladıklarını, insan kalitesinin bu anlamda çok avantajlı olduğunu anlatarak, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Ulaşabilirliğin çok nadir olduğu belki de dünyanın tek ülkesiyiz. Cebinde kuruşu olmayan için de hakkaniyetli ulaşımın tüm yollarını açtık. Bunun kendi içinde sorunları var. Çözmemiz gereken alanları var ama bütün buna rağmen geldiğimiz başarılı noktayı, hem kalitesini artırarak hem de standardını yükselterek daha iyi noktalara taşıyabilecek altyapımız da var. Burada bizi zorlayan temel sorumuz OECD üyesi ülkelerin ortalamasına baktığımızda 10 bin nüfusa 37 hekim düşerken, biz de 10 bin nüfusa 17 hekim düşüyor. Hele hele hemşire sayısında daha düşük oranla verdiğimiz hizmette yakaladığımız bir başarı var. İnsan kalitesi avantajımız, meslek mensubu arkadaşlarımızın özverisi, fedakarlığı, ülkesine ve insanına verdiği değer ve sevgisi tüm bu anlamda bizim başarımızın ruhunu oluşturan temel pozisyondur." hekim ve hemşire açığımızı daha hızlı kapatabilecek pozisyonumuz oluştu. Bakan Müezzinoğlu, koruyucu sağlık hizmetlerinin önemine değinerek, güçlü bir sağlık tüketicisi olunduğunda iyi bir sağlık sunucusu konumunda bulunulamayacağını söyledi. Bu nedenle sağlık endüstrisinde Türkiye'nin iddialı olması gerektiğini aktaran Müezzinoğlu, Türkiye'nin, tıp, bilgi ve tecrübe birikimiyle ileri düzeydeki modern mekanlarla birleştiğinde yakın coğrafyadaki 1,5 milyar nüfusa hitap edebilecek bir ülke olduğunu kaydetti.

18.03.2016 - 10:45

Anadolu Ajansı

['Genel Sağlık']

Ambulans helikopter geceleri de uçacak

Sağlık

https://www.ntv.com.tr/saglik/ambulans-helikopter-geceleri-de-ucacak,zRdMi74Ck0mm5Kb6nn10jw

Çamlıca Tepesi'ne inşa edilmesi planlanan cami için açılan proje yarışmasına 47 mimar başvurdu. Cami projesine imza atacak mimar, 10 Eylül'den sonra açıklanacak.

Çamlıca Tepesi'ne bağışlarla yapılacak caminin projesi için Türkiye'nin değişik yerlerinden 47 mimar başvurdu. İstanbul Cami ve Eğitim-Kültür Hizmet Birimleri Yaptırma ve Yaşatma Derneği Başkanı Vahap Kanıtoğlu, proje yarışmasının duyurusunu 23 Temmuz'da yaptıklarını ve projelerin teslim süresinin dün sona erdiğini hatırlatarak, 47 proje çalışmasının kendilerine ulaştığını açıkladı. Kanıtoğlu, ''92 kişi dosya satın almıştı. 47 tanesi yarışmaya katılmak için proje gönderdi. Seçici kurul, projeleri değerlendirecek. Sonuçları 10 Eylül'den sonra basın toplantısıyla açıklayacağız'' dedi. Kanıtoğlu, cami için iş adamı ve vatandaşların bağış yapmaya devam ettiğini belirterek, İstanbul dışından da çok sayıda kişinin bağışta bulunduğunu söyledi. Cami projesi için alanlarında uzman seçici kurul üyelerinden oluşan yarışmada birinciye 300 bin lira, ikinciye 150 bin lira, üçüncüye 75 bin lira, 5 kişiye de 25 bin liralık mansiyon ödülü verilecek. Osmanlı-Türk mimari üslubunu yansıtacak cami; Üsküdar Çamlıca mevkisinde 57 bin 511 metrekarelik alan üzerinde, ibadet ile birlikte eğitim ve sosyal kültürel ihtiyaçların karşılanması hedefi doğrultusunda inşa edilecek. Cemaat kapasitesi avlu dahil 30 bin kişi olarak tasarlanacak cami, yaklaşık 15 bin metrekarelik alan üzerine oturtulacak. Eğitim ihtiyacının karşılanmasına yönelik 50'şer kişilik 10 derslik, sosyal ve kültürel ihtiyaçların karşılanmasına yönelik 750 kişilik konferans salonu, 250 kişilik toplantı salonu, kütüphane, sergi salonu ile birlikte tasarımın gerektirdiği mekanlar ile bin kişilik otopark düzenlenecek. Gasilhane ve yemekhaneyle birlikte diğer teknik alanlar da cami bünyesinde oluşturulacak.

04.09.2012 - 15:42

[]

Çamlıca'ya cami için 47 proje başvurusu

Türkiye

https://www.ntv.com.tr/turkiye/camlicaya-cami-icin-47-proje-basvurusu,6KuTH-XuDUK2DljRpRYl5Q

Suudi yetkililer BlackBerry'nin mesaj hizmetini sürdürmesine izin verileceğini bildirdi.

Suudi Arabistan İletişim ve Enformasyon Teknolojisi Komisyonundan yapılan açıklamada, BlackBerry'nin üreticisi RIM şirketiyle olan olumlu gelişmeler ışığında komisyonun BlackBerry'nin messenger hizmetini sürdürmesine izin vermeyi kararlaştırdığı belirtildi. Komisyonun, cep telefonu hizmet sağlayıcılarıyla görüşmelere devam edeceği ve gelişmeler temelinde gerekli adımları atacağı ifade edilen açıklamada, komisyonun RIM şirketiyle nihai anlaşmaya ulaşıp ulaşmadığı konusunda bilgi verilmedi. Suudi yetkililer, RIM'nin Suudi hükümetinin kullanıcı verilerine girişine izin verilmesi konusunda komisyon yetkilileriyle ön anlaşmaya vardığını açıklamıştı. Suudi Arabistan'ın yanı sıra Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Hindistan ve Endonezya, cep telefonu haberleşmesinin yasaların ya da örf ve adetlerin ihlalinde kullanılabileceği gerekçesiyle Kanadalı şirketten BlackBerry'nin verilerine ulaşabilme izni talep etmişti. RIM'nin Endonezya'da 1,2 milyon, Hindistan'da 1,1 milyon, BAE ve Suudi Arabistan'da ise 1,2 milyon abonesi bulunuyor. Mayıs ayı sonu itibariyle RIM'nin küresel abone sayısı ise 46 milyonu buluyor.

10.08.2010 - 16:32

[]

Suudi Arabistan'dan Blackberry'ye izin çıktı

Türkiye

https://www.ntv.com.tr/turkiye/suudi-arabistandan-blackberryye-izin-cikti,iBHkcMw5YUmVLWLeuWUe6g

CHP, tartışmalara neden olan Şanlıurfa'nın Siverek ilçesi belediye başkan adayı Fatih Mehmet Bucak'ın ismini İlçe Seçim Kuruluna bildirdi.

CHP İlçe Başkanı Mehmet Eyyüp Demirbüken ve teşkilat üyeleri, partilerinin Siverek Belediye Başkan adayı Fatih Mehmet Bucak ile belediye meclis üyeliği seçimine ait geçici aday listelerini akşam üzeri İlçe Seçim Kuruluna teslim etti. Demirbüken, daha sonra parti binasında gazetecilere yaptığı açıklamada, belediye başkan adayları Fatih Mehmet Bucak'ın ismini İlçe Seçim Kuruluna bildirdiklerini belirterek, "Vatanımıza, milletimize ve partimize hayırlı olsun. Alana çıkacağız, seçim çalışmalarımızı başlatacağız, kazanacağız ve iddialıyız." dedi. Bucak'ın isminin tartışma konusu olacağını bildiklerini dile getiren Demirbüken, "Ancak biz Siverek halkının talebini yerine getirdik, bizim için öncelikle önemli olan buydu. Sivil toplum kuruluşlarıyla yaptığımız istişareler sonucunda adayımız Fatih Mehmet Bucak dedik. Adayımızın arkasındayız, yanındayız sonuna kadar." ifadesini kullandı.

19.02.2019 - 19:31

Anadolu Ajansı

['Türkiye', 'chp', 'Şanlıurfa', '2019 yerel seçim']

CHP, Siverek'te Fatih Mehmet Bucak'ın ismini seçim kuruluna bildirdi

2019 Yerel Seçim

https://www.ntv.com.tr/2019-yerel-secim/chp-siverekte-fatih-mehmet-bucakin-ismini-secim-kuruluna-bildirdi,NGTbX8s7Ckm7hPUs_MYytA

Kızılay Başkanı Dr. Kerem Kınık, Tekirdağ'daki tren faciasının ardından sosyal medyada yayılan kan ihtiyacı haberleriyle ilgili konuştu. Yaralıların sevk edileceği olası hastanelere kan sevkiyatlarının yapıldığını söyleyen Kınık, "Kan ihtiyacı olduğu iddia edilerek hastaneye yönlendirilen vatandaşlarımız, nakledilen hastalarımızın erişimlerinde sıkıntı oluşturuyorlar. Lütfen yetkili kurumlar dinlensin. Kan ihtiyacı bulunmuyor' dedi.

Kızılay Başkanı Dr. Kerem Kınık, daki nın önemli açıklamalar yaptı. Kınık'ın açıklamaları şöyle: Kaza kırım bölgesindeki arkadaşlarımızın bahsettiği teknik sebepler nedeniyle vagonun raydan çıkması neticesinde oluşmuş olan bir tren kazası. Bölgede Sağlık Bakanlığı ekiplerimiz hem karadan hem havadan yaralı tahliyelere devam ediyorlar. Tahliyeler tamamlandı ama arama kurtarma ekipleri olası yeni yaralıların tahliyelerine devam etmek için sahada bekliyorlar. Biz de yaralı sayısı, kan ihtiyacını öngörerek hemen Avrupa Bölge Kan Merkezimizden kan sevkıyatlarını olası hastanelere yönlendirdik. Çorlu Devlet Hastanemizde 126, Namık Kemal'da 146, Tekirdağ Devlet'te 187, Sadi Konuk'ta 129 ünite kanımız var. Şu an itibariyle kan ihtiyacı bulunmuyor. Ama vatandaşlarımız, Çorlu'daki Silivri'deki Tekirdağ'daki kan merkezlerimizi açtık. Kan bağışında bulunmak isteyen vatandaşlarımız buraya gelebilirler ama şu an için hastanelerdeki durum stabil. Çorlu Belediye Başkanlığımız bir kan ihtiyacında bulunmuş ama bu konudaki duyuruları yetkili kurullara bıraksınlar. Kızılay, AFAD ve Valilik ve Sağlık Bakanlığımız bu konularla alakalı duyuruları yaparlar. Vatandaşlarımız hastanelere gittiklerinde, hastanelerdeki acil servislerin yolları ve önleri bu anlamda bloklanıyor. Ve yaralıların girişi çıkışı engelleniyor. Dolayısıyla kan bağışları hastanelerde yapılmıyor. Kan ihtiyacı olduğu iddia edilerek hastaneye yönlendirilen vatandaşlarımız, nakledilen hastalarımızın erişimlerinde sıkıntı oluşturuyorlar. Lütfen yetkili kurumlar dinlensin. Sosyal medya gibi yerlerde bilgi kirliliğine de bu şekilde mani oluruz. Şu an kan ihtiyaçları karşılanmış durumda. Arama kurtarma faaliyetleri devam ediyor. Bu sıcak bölgenin olduğu bölge güvenlik nedeniyle çembere alınır. Sadece ekipler içeride çalışır. Bu ekipler triyaj yaparlar, yaralıları tıbbi bakım ihtiyaçlarına göre sınıflandırırlar ve tahliye ederler. Bu sırada kimlik tespitleri yapılır. Vefat etmiş, yaralanmış ve kayıplarla ilgili hususlar valilikteki kriz masasında vatandaşlarımızla paylaşılır. Bu bilgiler toplanmak üzere, yakın zamanda açıklanacağını düşünüyorum. Ama halen vagonlar kaldırılmaya ve içerisindeki ve altındaki, olası yaralı ve can kayıplarıyla ilgili arama kurtarma faaliyetleri devam ediyor.

08.07.2018 - 21:58

['Yurt Haber', 'Türkiye', 'son dakika', 'Editörün Seçimi', 'en son haber', 'Tekirdağ', 'son dakika haber', 'son dakika haberleri', 'Tren']

Tekirdağ'daki tren kazası sonrası kan ihtiyacı var mı? Kızılay Başkanı Dr. Kerem Kınık açıkladı

Türkiye

https://www.ntv.com.tr/turkiye/tekirdagdaki-tren-kazasi-sonrasi-kan-ihtiyaci-var-mi-kizilay-baskani-dr-kerem,CwOkHtenBka8FqCqvOYM3g

İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy, "Maket trafik polisi aracı koyduğumuz, 'kara nokta' diye tabir ettiğimiz yerlerde geçmiş yıllara göre son 1 yıl içinde kazalar yüzde 17,4 oranında azaldı. Buradaki iyi hali görünce ülke genelinde daha da yaygınlaştırmaya karar verdik." dedi.

TBMM İçişleri Komisyonunda, Karayolları Trafik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi'nin görüşmeleri sürdürülüyor. İçişleri Bakan Yardımcısı Ersoy, CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, otoyol kenarlarına yerleştirilen maket trafik polisi araçlarına ilişkin sorusunu yanıtladı. Türkiye'de her yıl 1 milyon yeni aracın trafiğe çıktığını söyleyen Ersoy, alınan tüm önlemlere rağmen halen yılda yaklaşık 7 bin kişinin hayatını kaybettiğini belirtti. Trafik kazalarında günlük ortalama 20 kişinin yaşamını yitirdiğine dikkati çeken Ersoy, şöyle konuştu: "Bakanlık olarak ne yapabiliriz diye sürekli arayış içerisindeyiz. Diğer şartlar yanında, yoğunlaştırılmış denetimlerle bu trafik kazalarını engelleyebiliriz. Türkiye'de 'kara nokta' dediğimiz kazaların, özellikle ölümlü kazaların çok olduğu yerleri tespit ettik. Buralarda yalnızca maketlerle denetim yapmıyoruz, sürekli denetimlerimizi de devam ettiriyoruz. 582 noktaya maketleri koyduk, bunları ışıklandırdık. Maket koyduğumuz, 'kara nokta' diye tabir ettiğimiz yerlerde geçmiş yıllara göre son 1 yıl içinde trafik kazalarında yüzde 17,4 oranında azalma sağlandı. Bakanlığımız açısından bu ciddi bir rakamdı. Buradaki iyi hali görünce ülke genelinde daha da çok yaygınlaştırmaya karar verdik." Maket polis araçlarının maliyetine ilişkin bilgi veren Ersoy, şunları kaydetti: "Bunların hemen hemen tamamını yerel yöneticilerimiz yerel imkanlarla yaptılar. Bunlar için Bakanlıktan bir ödenek göndermedik. Ortalama maliyetinin yaklaşık bin 500 lira olduğu bilgisini uygulamayı yapan arkadaşlarımızdan aldık. Karayolları üzerinde kaymakamlarımız, valilerimiz, emniyet müdürlerimiz, jandarmamız, belediyeler ortak ihtiyaçları tespit ediyoruz. Onlar kendi bölgelerinde bu önlemleri alıyorlar."

15.10.2018 - 21:29

Anadolu Ajansı

['Türkiye', 'Trafik Kazası', 'polis ']

Maket polis araçları kazaları azalttı

Türkiye

https://www.ntv.com.tr/turkiye/maket-polis-araclari-kazalari-azaltti,bU4UgAgZokG0dzGsdJ0SbA

Askerlik düşecek mi? Tek tip askerlik 9 ay mı olacak? Soruları milyonlarca vatandaşın büyük heyecanla beklediği cevaplardan biri oldu. Milli Savunma Bakanlığı (MSB) konuyla ilgili öncemli bir açıklamada bulundu. İşte askerlik süresi ile alakalı ayrıntılı bilgiler...

Askerlik düşecek mi? Tek tip askerlik 9 ay mı olacak? Soruları bedelli askerlik dönemi başladığından bu yana vatandaşların en çok merak ettiği konulardan biri oldu. , yeni askerlik sistemine yönelik çalışmalarda sona gelindiğini ve önümüzdeki günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın onayına sunulacağını açıkladı. Bedelli askerlik konusuna değinen Aktop, 4 Ocak 2019 tarihi itibariyle 635 bin 582 vatandaşın müracaat işleminin tamamlandığını, bunlardan 98 bin 630’unun temel eğitimlerinin sona erdiğini bildirdi. En çok merak edilen konulardan birisi olan yeni askerlik sistemi ile ilgili çalışmalarda sona gelindiğini açıklayan Aktop, "Bütün bakanlık ve kurumlarla yakın işbirliği içinde yaptığımız çalışmayla her seferinde gündeme gelen ’bedelli’, ’dövizli askerlik’ gibi tartışmalarının/sistemlerin önüne geçmeyi hedefliyoruz. Diğer bir maksadımız da öngörülebilir bir sistem kurarak herkesin yaşamıyla ilgili plan ve programını buna göre yapabileceği bir çalışmayı hayata geçirmek. Gençlerimizin herhangi bir şekilde askerlikten dolayı mesleklerini geliştirmelerine zarar vermemek için gayret gösteriyoruz. Çeşitli talepler, isteklerin yanı sıra belirli ihtiyaçları da göz önünde tutuyoruz. Ancak diğer taraftan askerlik de milli bir görevdir. Yeri geldiğinde, ihtiyaç duyulduğunda Silahlı Kuvvetlerin görevlerinin icrası, ülkemiz ve milletimizin savunulması bakımından yükümlü askerlere de ihtiyacımız var. Bu çerçevede, yeni sistemdeki en önemli ilkelerden birini yükümlülerle uzman askerler arasında sağlıklı bir dengenin kurulması oluşturuyor. Silahlı Kuvvetlerinin tamamının uzmanlardan oluşturulmasının tarihimiz ve kültürümüze uygun olmadığını görüyoruz. Bunun yerine hem yükümlülerin hem uzmanların görev yaptığı bir silahlı kuvvetlerin çok daha etkili ve caydırıcı olacağını değerlendiriyoruz. Önümüzdeki günlerde yeni askerlik sistemine yönelik çalışmamızı tamamlayıp Cumhurbaşkanımızın onayına sunacağız. Onaya müteakip, kesinleşecek yeni sistemi de kamuoyuyla paylaşacağız" şeklinde konuştu. Milli Savunma Bakanlığı Basın Halkla İlişkiler Daire Başkanlığınca 2018 yılında meydana gelen olaylarla ilgili bilgilendirme toplantısı düzenlendi. Bakanlık binasında gerçekleşen toplantıda konuşan Milli Savunma Bakanlığı Halkla İlişkiler Tanıtım Subayı Binbaşı Nadide Şebnem Aktop, Türk halkının huzur ve güvenliğini hedef alan başta FETÖ, PKK/KCK/YPG ve DEAŞ olmak üzere tüm terör örgütlerine yönelik mücadelenin aralıksız sürdüğünü vurguladı. Milli Savunma Bakanı , 22 Aralık 2018 tarihinde bedelli askerlik için 635 bin 582 yükümlünün başvurduğunu belirterek, "Bize gelen rakamlara göre 9 milyar 533 milyon TL toplam gelir elde edildi." diye konuştu. "Tek tip" diye adlandırılan yeni askerlik sistemine yönelik çalışmaların da ayrıntılı şekilde, ilgili bakanlıklarla, koordineli şekilde devam ettiğini dile getiren Akar, "İnşallah önümüzdeki yıl için daha gecikmeden bu açıklanacak. Hem eğitim öğretim süreleri hem mesleki eğitimlere katkısı bakımından, mesleki eğitimi olanların statü kazanması bakımından tüm bakanlıklarla görüştük, konuştuk, devam ediyoruz." dedi.

21.01.2019 - 09:09

haberturk

['askerlik düşecek mi', 'askerlik süresi azalıyor mu', 'askerlik süresi düşüyor mu', 'askerlik 9 aya mı düşecek', 'tek tip askerlik', 'tek tip askerlik düzenlemesi', 'yeni askerlik sistemi', 'milli savunma bakanlığı', 'hulusi akar']

Askerlik düşecek mi? Tek tip askerlik 9 ay mı olacak? MSB'den açıklama geldi

Gündem

https://www.haberturk.com/askerlik-dusecek-mi-tek-tip-askerlik-9-ay-mi-olacak-msb-den-aciklama-geldi-2297899

AKP’de Özhaseki’nin yanlış aday olduğu, Yıldırım’ın TBMM Başkanlığı’nda geç istifa ettiği gibi özeleştiriler öne çıkıyor. Ayrıca ‘Beka’ söyleminin de muhalefeti kenetlediği ifade ediliyor.

Emine Kaplan

AKP’de yerel seçimde önemli illerin kaybedilmesiyle ilgili yapılan değerlendirmelerde aday tercihlerinde yapılan hatalarda özellikle Ankara’ya dikkat çekiliyor. Ankara seçmeninin Kayserili Özhaseki’yi kabullenmediği belirtilirken, “Özhaseki’nin yerine Mustafa Tuna aday yapılsaydı seçimi kazanma şansı daha yüksek olurdu” görüşü dile getiriliyor. İstanbul’da Binali Yıldırım’ın TBMM Başkanlığı’ndan geç istifa etmesinin gereksiz tartışmalara neden olduğu, tanıtım çalışması çok iyi yürütülen Ekrem İmamoğlu’na halkın yöneliminin görülemediği ve küçümsendiği kaydedilirken, beka söyleminin de karşı tarafın seçmenini daha çok kenetlediği kaydediliyor. Seçimin kazananının MHP olduğunu dile getiren bazı parti yöneticileri, MHP ile yerel seçimde ittifak yapılmasaydı partinin bu kadar belediye kaybının olmayacağını dile getiriyor. AKP yönetimi seçimin sonuçlarıyla ilgili ayrıntılı bir çalışma yaparken, büyükşehirler başta olmak üzere bazı illerin kaybedilmesi nedenleriyle ilgili parti kulislerinde şu değerlendirmeler yapılıyor: Seçimin en fazla kaybedeni İYİ Parti oldu. Hiçbir il belediyesini kazanamazken, CHP’ye destek olmakla kaldı. İkinci kaybeden HDP oldu. Üçüncü kaybedeni AKP oldu. Seçmen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a “Seninle ilgili bir sorun yok, devam et” dese de partiyi cezalandırdı. Seçimin en az kaybedeni MHP ise belediye sayılarını artırdı. Seçmen, MHP’ye ittifak içinde yer aldığı için kredi açtı. Mehmet Özhaseki, Kayseri’de çok güzel işler yaptı, bakanlığı döneminde de başarılıydı. Ancak Ankara’ya belediye başkanlığı adaylığı doğru olmadı. Ankara seçmeni, Kayserili bir belediye başkanı adayını kabullenmedi ve benimsemedi. Ankara seçmeni Melih Gökçek’in istifasının ardından yerine seçilen Mustafa Tuna’ya daha sıcaktı. Tuna ya da İçişleri Bakanı Süleyman Soylu aday olsaydı kazanma şansı daha yüksek olurdu. Anketlerde sonuçlar çok kötü gelince, partide adayın değiştirilip değiştirilemeyeceği değerlendirmesi yapıldı. Ancak o saatten sonra yapılacak bir değişimin daha olumsuz sonuçlar doğuracağı düşüncesi hâkim oldu. Sahte belge tartışması çok uzatıldı. En azından parti yöneticileri bu konuyu gündeme getirse bile Özhaseki’nin bu konuya girmemesi daha yararlı olurdu. Binali Yıldırım’ın TBMM Başkanlığı’ndan istifası konusunda gereksiz tartışmalar yaşandı. Bu tartışmalara meydan vermeden ve uzatmadan adaylığı açıklanır açıklanmaz istifa etmesi daha doğru olurdu. Daha erken sahaya inmesi gerekirdi. CHP’nin adayı Ekrem İmamoğlu’nun tanıtımı çok iyi yapıldı, iyi bir halkla ilişkiler stratejisi yürüttü. Parti bu stratejide oyuna geldi. Sürekli televizyonlarda kötüleyerek ya da vatandaşın tepkisini “İmamoğlu’na tokat” gibi başlıklarla sürekli yayımlanması seçmende “Ne kadar mütevazı, hoşgörülü ve herkesi kucaklayan bir kişi” izlenimi yarattı. İmamoğlu hafife alındı ve küçümsendi. Ekonomideki olumsuz gelişmeler, hayat pahalılığı özellikle AKP seçmenini küstürdü. Bu nedenle çok sayıda parti seçmeni sandığa gitmemeyi tercih etti. Beka söylemiyle de sanki CHP, İYİ Parti ve HDP seçmenine “terörist” deniliyor gibi bir algı oluşturuldu. Bu konu iyi anlatılamadı. Bu nedenle Ankara ve İstanbul’daki Kürt seçmen AKP’ye oy vermedi. AKP, kendi seçmenini bu söylemle konsolide etmeye çalışırken, aslında karşı tarafında kenetlenmesini sağladı. Etkiye karşı tepki oluştu. MHP ile yerel seçimde ittifak yapılmasının sonuçları, genel seçim gibi olmadı. Bazı illerde partinin oyları MHP’ye kaydı, bazı yerlerde de MHP seçmeni Cumhur İttifakı’nın adayına oy vermedi. Seçime partiler kendi tüzel kişilikleriyle girseydi sonuç çok daha farklı olabilirdi, parti bu kadar belediye kaybetmezdi. MHP’nin AKP’nin belediyelerini aldığı yerde AKP’ye karşı tüm partiler ittifak oluşturdu. CHP ve İYİ Parti seçmeni, MHP’li adaya oy verdiği için seçimi buralarda MHP kazandı.

4 Nisan 2019 Perşembe, 02:57

cumhuriyet

AKP'de ‘beka’ pişmanlığı: Hataydı

yerel_yonetimler

http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/yerel_yonetimler/1328712/AKP_de__beka__pismanligi__Hataydi.html

EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz, kriptolu ya da açık FETÖ’ye destek veren enerji sektöründeki tüm şirketlerle izin iptali de dahil mücadele edileceğini söyledi

Fethullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) darbe girişimiyle Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içindeki yapılanmasının ortaya çıkmasının ardından FETÖ’nün enerji sektöründen de tamamen temizlenmesi için harekete geçildi. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı , HABERTÜRK’e yaptığı açıklamada, FETÖ’ye destek veren “kriptolu ya da açık” enerji sektöründe tüm şirketlerle mücadele edileceğini, bu çerçevede yapılan çalışmalar olduğunu söyledi. Yılmaz, FETÖ’ye doğrudan ya da dolaylı destek veren şirketlerin lisansını iptal edecekleri mesajını verdi.

20.07.2016 - 03:22

haberturk

['epdk', 'mustafa yılmaz']

FETÖ, enerji sektöründen tamamen temizlenecek

Enerji

https://www.haberturk.com/ekonomi/enerji/haber/1269082-feto-enerji-sektorunden-tamamen-temizlenecek

Güney Kore'deki MERS salgınının hızı kesilmiyor. 5 kişi daha Corona virüsünün yol açtığı bulaşıcı solunum yolu hastalığı MERS tanısı aldı, ülkede hastalığa yakalananların sayısı 30'a çıktı.

Ülkedeki (Ortadoğu Solunum Sendromu) vakalarının 30'a ulaştığını kaydeden yetkililer, Gyeonggi bölgesinde salgın nedeniyle önlem olarak 230 okulda eğitime ara verildiğini belirtti. Sağlık Bakanlığı, MERS salgınında 71 yaşındaki bir adam ile 58 yaşındaki bir kadının hayatını kaybettiğini açıklamıştı. , Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden sonra hastalığın en fazla görüldüğü ülke konumuna geldi. Güney Kore'de MERS teşhisi ilk olarak 20 Mayıs'ta Ortadoğu'ya seyahat eden 68 yaşındaki bir kişiye koyulmuştu. MERS, ilk kez 2012 yılının eylül ayında Suudi Arabistan'da ortaya çıktı. MERS vakaları ve hastalık nedeniyle ölümlerin çoğu da bu ülkede görüldü. Dünya Sağlık Örgütü, şubat ayındaki açıklamasında, 2012'den beri MERS virüsü bulaşan 971 kişiden 356'sının hayatını kaybettiğini bildirmişti.

03.06.2015 - 14:31

Anadolu Ajansı

['Genel Sağlık']

Güney Kore'deki MERS salgını büyüyor

Sağlık

https://www.ntv.com.tr/saglik/guney-koredeki-mers-salgini-buyuyor,E2b1ncuhEkq4RlzbuBivtA

CHP’den İstanbul’un Esenyurt ilçesinde belediye başkanı adayı olan Gürbüz Çapan, hapis cezasının onanmasının ardından adaylıktan çekildi. Çapan'ın yerine kardeşi Çetin Çapan aday gösterildi.

CHP’nin Esenyurt Belediye Başkanı adayı Gürbüz Çapan, Yargıtay’ın hapis cezasını onamasının ardından adaylıktan çekildi. Çapan’ın yerine kardeşi Çetin Çapan belediye başkanı adayı oldu. Yargıtay, Gürbüz Çapan'a “suç işlemek için örgüt kurmak” ve “rüşvet vermek” suçlarından verilen 5 yıl hapis cezasını onamıştı.

18.02.2014 - 14:57

[]

Gürbüz Çapan adaylıktan çekildi

Türkiye

https://www.ntv.com.tr/turkiye/gurbuz-capan-adayliktan-cekildi,U6AAF7J7rUy843y_WRd6lA

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Kuzey Kore lideri Kim Jong-un ile bir araya gelerek, iki ülke ilişkilerini ve Kore Yarımadası etrafında şekillenen son gelişmeleri değerlendirdi.

cumhuriyet.com.tr

Rusya Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un, Kuzey Kore’nin başkenti Pyongyang’da Kuzey Kore lideri Kim tarafından kabul edildiği belirtildi. Görüşmede, Rusya ve Kuzey Kore arasındaki diplomatik ilişkilerin 70’inci yılında iki ülke arasındaki iş birliğinin ele alındığı kaydedilirken, tarafların, Kore Yarımadası etrafında şekillenen son gelişmeler konusunda da görüş alışverişinde bulundukları ifade edildi. BirGün'ün haberine göre, Kuzey Kore lideri ile Rusya arasındaki ilk resmi toplantı olan görüşmede, Lavrov, Kim'i Rusya’ya davet etti.

31 Mayıs 2018 Perşembe, 14:08

cumhuriyet

Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, Kuzey Kore'de Kim'le görüştü

dunya

http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/dunya/986714/Rusya_Disisleri_Bakani_Lavrov__Kuzey_Kore_de_Kim_le_gorustu.html

ABD basınında çıkan ve henüz yetkililerce ne doğrulanan ne de yalanlanan iddiaya göre, Amerikan komandoları Irak’ta önemli bir IŞİD militanını yakaladı.

ABD’nin Irak’taki özel operasyon birliğinin terör örgütü IŞİD'in önemli konumdaki bir militanını yakaladığı ileri sürüldü. ABD basınında çıkan haberlere göre, IŞİD militanı, birkaç haftadır Irak’ta bulunan Amerikalı komandoların baskınında yakalandı ve sorguya alındı. ABD Savunma Bakanlığı ve Beyaz Saray yetkilileri ise baskınla ya da gözaltına alınan militanla ilgili bilgi vermekten kaçındı. Amerikalı yetkililer, önemli bir DAEŞ militanının yakalandığını ne yalanladı ne de doğruladı. Son operasyonla IŞİD'e karşı ABD öncülüğünde başlatılan mücadelede ikinci kez örgütün önemli bir isminin yakalandığı ifade edildi. Daha önce Suriye’de örgütün önemli isimlerinden Ebu Sayyaf'a yönelik operasyonda Sayyaf öldürülmüş, eşi ise gözaltına alınmıştı. Amerikalı istihbarat yetkilileri, operasyon düzenlenen evde ele geçirilen bilgisayar, cep telefonu gibi eşyaları istihbarat bakımından “hazine” olarak değerlendirmişti.

03.03.2016 - 08:33

Anadolu Ajansı

['Türkiye']

"IŞİD'in önemli bir ismi yakalandı" iddiası

Dünya

https://www.ntv.com.tr/dunya/isidin-onemli-bir-ismi-yakalandi-iddiasi,2OytjG_gVk-jy6ULVTl4_A

Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Japonların ve Türklerin uzak coğrafyalarda yaşayan ama dostluğu mesafeleri aşmış iki büyük millet olduğunu belirterek, “Küresel ticaretteki belirsizliklerin arttığı bu dönemde, bu iki dost ülkenin ticari ve ekonomik alandaki iş birliğinin büyük öneme sahip olduğuna inanıyorum” dedi.

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) ve Japonya İş Federasyonu (KEİDANREN) tarafından başkent Tokyo’da Imperial Hotel’de düzenlenen  “Türk ve Japon Şirketlerin Üst Yöneticileri (CEO) Buluşma Toplantısı”nda” konuşan Pekcan, son yıllarda Japonya ve Türkiye arasında ticaret hacminde yaşanan artışı iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin yoğunlaşması adına olumlu karşıladıklarını söyledi. Pekcan, bu artışa rağmen, iki ülke arasındaki ikili ticaretin “dengesiz” bir yapıya sahip olduğunu vurgulayarak, “2018’de Japonya’nın Türkiye’ye ihracatı, Türkiye’nin Japonya’ya ihracatının 8,6 katıdır. Türkiye olarak, Japonya ile ikili ticaretimizi daha dengeli ve sürdürebilir bir yapıya kavuşturmak istiyoruz. Son aşamasına gelmiş olduğumuz Türkiye-Japonya Ekonomik Ortaklık Anlaşması (EOA) müzakerelerinin tamamlanmasıyla birlikte ticaret hacmimizin daha da artmasını ve ikili ticaretimizdeki mevcut asimetrik yapının dengelenmesini hedefliyoruz.” diye konuştu. Japonların ve Türklerin uzak coğrafyalarda yaşayan ama dostluğu mesafeleri aşmış iki büyük millet olduğun belirten Pekcan, “Küresel ticaretteki belirsizliklerin arttığı bu dönemde, bu iki dost ülkenin ticari ve ekonomik alandaki iş birliğinin büyük öneme sahip olduğuna inanıyorum.” ifadelerini kullandı. Pekcan, Türkiye ve Japonya arasında ticaret alanında olduğu gibi yatırım alanında da büyük bir potansiyel bulunduğunu anlatarak şunları kaydetti:   “Japonya’nın dünyada toplam dış yatırım tutarının yıllık ortalama 150 milyar ve 2018’de 143 milyar dolar olduğu dikkate alındığında, ülkemizdeki Japon yatırımlarının daha yüksek olması gerektiğini düşünüyoruz. Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği ilişkisine sahip olan Türkiye nitelikli iş gücü, eğitimli genç nüfusu ve rekabetçi pazarı ile dünyanın dört bir yanından gelen yatırımlar için Avrupa pazarına yönelik stratejik ortaklıklara ev sahipliği yapmaktadır. Japon yatırımcıları, Türkiye’nin taşıdığı büyük potansiyeli avantaja çevirmeye ve Türkiye’ye daha çok yatırım yapmaya davet ediyorum." İki ülke arasındaki Serbest Ticaret Anlaşması’nın (STA) imzalanması ve hayata geçmesiyle yakalanacak ivmeyle birlikte Türkiye’deki Japon yatırımlarının önemli ölçüde artacağına işaret eden Pekcan, Türkiye-Japonya STA müzakerelerinin başarıyla sonuçlandırıldığını bir an evvel duyurmayı hedeflediklerini söyledi. Pekcan, STA’ın her iki tarafın belli esneklikler göstermesi ile tamamlanabileceğine inanıyorum. Müzakerelerin zamanlıca sonuçlandırılabilmesi için, Türk ve Japon iş insanlarının vereceği destek de son derecede önemlidir.” diye konuştu. Türkiye-Japonya Ekonomik Ortaklık Anlaşması’nın da iki ülke arasındaki ticaret ve yatırım ilişkilerini geliştirmek için önemli bir araç olacağına inandıklarını dile getiren Ticaret Bakanı Pekcan şöyle devam etti: “Ülkelerimiz arasında müteahhitlik alanında da büyük bir iş birliği potansiyeli mevcuttur. Bugün Türk ve Japon müteahhitlik firmaları üçüncü ülkelerde ortak projeleri başarıyla gerçekleştirmektedir. Bu alandaki iş birliği iki ülke arasındaki diğer konulardaki iş birliğini daha da geliştirecek ve bu bağlamda önemli bir katalizör olacaktır. Özellikle Sahraaltı Afrika, Orta Asya ve Orta Doğu’da Türk ve Japon iş dünyası için önemli iş birliği potansiyeli mevcuttur. Bu doğrultuda, firmalarımız için ortak finansman mekanizmaları geliştirmeyi ve mevcut iş birliği seviyesini önümüzdeki günlerde daha ileri seviyelere taşımayı hedefliyoruz.” Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak da dış ticaret dengesinde, Türkiye’nin “net ithalatçı” durumunda bulunduğunu belirterek, “Japonya mevzuatının korumacılık önlemlerinin düzenlenmesi ve uyumlaştırılması, ikili ticaretimizin dengesi açısından çok önemlidir. Ticaret Bakanlığımızın takibinde olan, Japonya ile AB arasında uygulamaya giren STA’nın Türkiye ile de imzalanması, Türkiye’de yerleşik Japon firmaları dahil, iş dünyamızın önünü açacaktır.” dedi. Olpak, Türk iş insanları olarak, ortak yatırımlarda kullanmak amacıyla Japon fonlarından yararlanmak istediklerini söyledi. “Aramızdaki turizm bilincini artırmak ve ortak kültürümüzü derinleştirmek için çalışmalıyız.” ifadesini kullanan Olpak, iki ülke arasında bir anlaşma olmadığı için Japonya’ya personel gönderiminde yaşanan problemlerin giderilmesini istedi. Japonya İş Federasyonu (KEİDANREN) Japonya-Türkiye Ekonomik Komite Başkanı Kenichiro Yamanishi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Ticaret Bakanı Pekcan’dan Japon şirketlerinden olan beklentilerini dinlemek istediklerini belirterek, “Kur hareketleri dahil olmak üzere Türk ekonomisini yakından takip ediyoruz. İki ülke arasında kapsamlı bir Ekonomik Ortaklık Anlaşması (EOA) hızlıca imzalanması istiyoruz.” diye konuştu. Konuşmalardan sonra, Kalyon Holding ile Japon şirketleri Itochu, Toshiba firmaları arasında “Hidroelektrik Santral (HES) İşbirliği Anlaşması” imzalandı. Şirketler Sakarya Nehri üzerinde inşa edilecek ve toplam kurulu kapasitesi 1,400 MW olacak olan Gökçekaya Projesi’nde iş birliği yapacak. Toplantıya, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun da katıldı. Söz konusu buluşma toplantısına, Türk iş insanlarının yanı sıra, Hitachi, Mitsubishi, Komatsu, Sumitomo, Taisei, Toyo Kohan, Nippon Signal, JGC, Marubeni, Mufg Bank, Mitsui O.S.K. Lines, Sojitz, Toshiba, Toyota, Japan Tobacco ve Toyo Kohan gibi 30’dan fazla Japon şirketinin üst yöneticileri de iştirak etti.

01.07.2019 - 07:57

Anadolu Ajansı

['Türkiye', 'Japonya', 'Ekonomi', 'Ruhsar Pekcan']

Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan: Türkiye ve Japonya’nın ticari ve ekonomik iş birliği büyük öneme sahip

Ekonomi

https://www.ntv.com.tr/ekonomi/ticaret-bakani-ruhsar-pekcan-turkiye-ve-japonyanin-ticari-ve-ekonomik-is-birlig,PUxxb0ZhokiCvp2bLeZcmw

Alvaro Negredo ile 2+1 yıllık sözleşme imzalayan Beşiktaş, oyuncunun maliyetini açıkladı. Valencia'ya bonservis bedeli olarak 2,5 milyon Euro ödenecek. İspanyol golcü ise yıllık 4 milyon 350 bin Euro garanti ücret kazanacak

HABERTURK.COM

Yapılan açıklama şöyle: "Alvaro Negredo Sanchez'in transferi konusunda kendisi ve kulübü Valencia ile anlaşmaya varılmıştır. Sözleşme fesih bedeli olarak şirketimiz tarafından Valencia kulübüne net 2.500.000 Euro ödenecektir. Oyuncu ile 2+1 yıllık sözleşme ile aşağıdaki şartlarda anlaşılmıştır. 2017-2018 Sezonu için 4.350.000 Euro 2018-2019 Sezonu için 4.350.000 Euro garanti ücret ödenecektir. Oyuncu 2018-2019 sezonunda 25 maç veya daha fazla resmi müsabakada (Türkiye Kupası hariç) oynadığı takdirde sözleşme 2019-2020 yılına uzayacak olup, 2019-2020 Sezonu için 4.000.000 Euro garanti ücret ödenecektir. Oyuncuya ayrıca puan başı ücret ödenmeyecektir. Kamuoyuna saygıyla duyurulur." 'ın yeni transferi Alvaro Negredo, imza töreninden önce kulüp televizyonuna açıklamalarda bulundu. Transferinin özel bir videoyla açıklanmasıyla ilgili konuşan 31 yaşındaki İspanyol forvet "Transfer sürecim çabuk gelişti. Menajerim bana Beşiktaş'ın teklifini iletti. Kabul etmem uzun sürmedi, Beşiktaş ailesine katılmak için hevesliydim. Beşiktaş dünya çapında bir kulüp; 'Come to Beşiktaş' gibi yaratıcı bir slogan bulmuşlar. Beşiktaş'ın şöhreti dünya çapında gün geçtikçe artıyor" dedi. Negredo, "Sen de birisini transfer için arayacak mısın?" sorusuna ise "Bir sonraki transfer kim olacak bilmiyorum ama ben de birisini arayacağım sanırım. Ben de Pepe gibi Beşiktaş'ı zirvede tutmak için elimden geleni yapacağım" yanıtını verdi. Beşiktaş'a gelmeden önce Pepe ile görüşüp görüşmediği sorusuna cevap veren Negredo "İstanbul'da yaşayan tanıdıklarımla konuştum. Pepe ile de konuştum. Şampiyon takımın parçası olmak için geldim. Beşiktaş ile şampiyonluk yaşamak istiyorum" ifadelerini kullandı. Beşiktaş taraftarları hakkında da konuşan İspanyol yıldız "Beşiktaş taraftarının bana gösterdiği ilgiden dolayı buradayım. İnternette videolarını izlerken bile tüylerim diken diken oldu. İşlerin iyi gitmediği anlarda böyle bir taraftarın desteğini almayı her futbolcu ister. Onlarla bu statta bir bütün olmak için sabırsızlanıyorum" dedi. Negredo, Beşiktaş'la gol kralı olan Mario Gomez sorusuna ise "Beşiktaş galiba uğurlu takım, her gelene yarıyor. Şampiyon takıma gelen oyuncu yine şampiyon olmak ister. Beşiktaş ailesinin şampiyon olup daha da büyümesini istiyorum." cevabı verdi. İspanyol golcü, Inter formasını giyen Şilili futbolcu Gary Medel'le ilgili yöneltilen soruyu ise "Medel büyük bir oyuncu ancak bu konu beni değil, başkanımızı ilgilendiriyor." sözleriyle yanıtladı. 9 numaralı formayı giyeceğini açıklayan Beşiktaş'ın yeni santrforu, 3 kulvarda kaç gol atmayı hedeflediğiyle ilgili soruya, bir kağıda "35" yazarak cevap verdi. Negredo'ya yöneltilen gol hedefi sorusuna cevap veren Başkan Fikret Orman ise iddialı bir rakam verdi: "100!" İspanya'da "Canavar", "Köpek balığı", "Matador" gibi lakaplarla anıldığı bilgisini veren Negredo "Oynadığım liglerle Türkiye Ligi'ni kıyaslayamamam çünkü burada hiç oynayamadım. Ancak devre arasında yine konuşursak o zaman bir değerlendirme yapabilirim" şeklinde konuştu. Detaylı kan tetkikleri yapılan Alvaro Negredo; ortopedi, iç hastalıkları, göz, kulak burun boğaz, genel cerrahi ve kardiyoloji bölümlerinde muayene edildi. Futbolcunun sağlık kontrolleri; akciğer, kardiyak testleri ve radyolojik kontrollerin yapılmasıyla tamamlandı. Beşiktaş, yeni transferi Alvaro Negredo'yu basına tanıttı. Vodafone Park'ta gerçekleştirilen tanıtım törenine Beşiktaş Kulübü Başkanı Fikret Orman da katıldı. Törende açıklamalarda bulunan Orman, yine mutlu bir gün yaşadıklarını belirterek, "Bizim işimiz taraftarlarımızı mutlu etmek, işimizin en önemli parçası bu. Negredo transferiyle tüm taraftarlarımızın mutlu olduğunu düşünüyorum. Allah utandırmasın." dedi. Negredo'ya ve eşine "hoş geldiniz" diyen Orman, şunları söyledi: "Bu transferi çok istedik. Açıkçası Negredo da istedi. Bizde transferler karşılıklı istekle olan bir şey. Mali koşulların haricinde gönül koşullarının oluşması, oyuncu karakterinin de Beşiktaş ailesine yakışır şekilde olması gerekiyor. Dün ailecek yemek yedik. Düzgün bir karakteri Beşiktaş'a kazandırdığımız için mutluyuz. İnşallah bu sezonun gol kralı Beşiktaşlı olacak, umudumuz öyle." Negredo ile Fenerbahçe'nin de ilgilendiği hatırlatılarak, transfer sürecinin nasıl geliştiği sorusunu yanıtlayan Orman, "Arkada yazıyor. 'İmzalar kağıtlara değil, kalplere atılır.' diye söylediğimiz şeyler var. Beşiktaş'a transfer olanlar, olacaklar için tek şart para değildir. O başka kulüplerde olabilir. Beşiktaş'ın büyüklüğü, taraftarla olan ilişkisi, buranın bir aile ve huzur ortamı olması en önemli etkenlerden biri. Futbol ailesi küçük aile, herkes takımın durumunu hemen öğrenebiliyor. Beşiktaş'ın durumunu öğrenen herkes gelmek ister. Fazla parayı seçenler de olabilir. Bizim tarzımız o tip oyuncularla değil. Profesyonelliğin dışında mutlu olmak için gelmek isteyen oyuncularla. Dün Adriano'ya da söyledim. Burada ailelerimizle beraber çok güzel günler geçireceğiz. Başka takımların yaptığı teklifler Beşiktaş'ı zedeleyecek pozisyonda değildir." değerlendirmesinde bulundu. Siyah-beyazlı ekibin yeni forvet oyuncusu Negredo ise taraftarların kendisi için hazırladığı sıcak karşılamanın mutluluk verici olduğunu belirterek, "Bir kere daha ne kadar doğru yerde olduğumu hissettim. Beşiktaş ailesine katılmak için ailemle geldim. Transfer söylentileri çıktığı andan itibaren taraftarların ilgisi mükemmeldi, bu da işimi kolaylaştırdı. Ben de saha içinde yanılmadıklarını ispatlamak için elimden geleni yapacağım." ifadelerini kullandı. Kendisine yönelik ilk tepkilerin çok sıcak olduğunu kaydeden İspanyol futbolcu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bulunduğum yerler içinde futbola bu kadar aşkla bağlı olan az taraftar topluluğu gördüm. Beşiktaş taraftarı bütün dünyaya yayılmış şekilde. Birisini arayıp ikna etmem gerekseydi çok fazla düşünmemesini söylerdim. Şampiyon takıma gelen oyuncu şampiyon olarak devam etmek ister. Beşiktaş ailesinin daha büyümesini istiyorum." Beşiktaş'a transferinin ardından İspanya Milli Takımı için şansının ne olduğu yönündeki soruyu yanıtlayan Negredo, "Beşiktaş uğurlu bir kulüp, ben de şanslı olduğum için güzel günlere inanıyorum. Milli takım yolu benim için uzun yol. İlk başta çalışmam lazım. Önce Beşiktaş'ı şampiyon yapalım ondan sonra bakarız." diye konuştu. Eski takım arkadaşı Gary Medel'in Beşiktaş'ın gündeminde olduğu yönündeki soruyu yanıtlayan Negredo, "Transfer tabii ki başkanımızın sorumluluğunda. Medel büyük bir oyuncu, iyi ilişkimiz var. Bütün oyuncular birbirini iyi karşılar." değerlendirmesinde bulundu. Öte yandan Alvaro Negredo, eşi ve çocuğuyla tanıtım toplantısına katıldı. Toplantı sonunda Fikret Orman, Negredo, eşi ve çocuğuyla gazetecilere görüntü verdi. Çekim sırasında Orman, Negredo'nun çocuğunu kucağına aldı. Alvaro Negredo, 20 Ağustos 1985 trihinde İspanya'nın Madrid şehrinde dünyaya geldi. 2004 yılında Rayo Vallecano takımında profesyonelliğe geçiş yapan tecrübeli santrafor, Rayo Vallecano'nun B takımında çıktığı 15 maçta 14 gol atıp yıldızlaşsa da A takımda 12 maçta 1 gol attı. 2005 yılında Real Madrid B'ye transfer olan Negredo, 65 maçta 22 gol attı ve dikkat çekti. Real Madrid B'de gösterdiği performanstan ötürü beğeni kazanan Negredo, 2007'nin Temmuz ayında Almeria'ya transfer oldu. Almeria'da ilk golünü Real Madrid'e karşı penaltıdan atan Negredo, Almeria formasıyla 70 maçta görev yaptı ve 32 kere rakip fileleri havalandırdı.2009 yılının yaz döneminde İspanya'nın önde gelen takımları arasında yer alan Sevilla'ya 15 milyon euro karşılığında transfer oldu. Sevilla'da ilk golünü 19 Eylül 2007'de Osasuna'ya karşı atan Negredo, Sevilla formasıyla çıktığı 73 maçta 31 gol attı. 2013 yılında Manchester City'e transfer olan Negredo, burada da çıktığı 49 maçta 23 gol attı ve 8 asist yaptı. Oldukça yıldızlaşan Negredo, 2014-2015 transfer sezonunun son gününde yeniden İspanya'ya döndü ve Valencia'ya satın alma opsiyonuyla 1 yıllık kiralandı. Ardından da 1 Temmuz 2015 tarihinde Negredo, Valencia'ya 28 milyon Euro'ya transfer oldu. İspanyol golcü, 4 Ağustos 2017 tarihinde Beşiktaş'la sözleşme imzaladı.

04.08.2017 - 11:36

haberturk

['beşiktaş', 'negredo', 'transfer']

Beşiktaş, Negredo'nun maliyetini açıkladı

Futbol

https://www.haberturk.com/spor/futbol/haber/1587000-besiktas-negredo-nun-maliyetini-acikladi-alvaro-negredo-kimdir

ABD'li şarkıcı ve şarkı sözü yazarı Tori Amos, yeni çıkardığı “Abnormally Attracted To Sin” adlı albümde erotizmin günahlaştırılmasına karşı çıkıyor.

Kendisi de bir rahibin kızı olan Amos, Polonyalı bir rahibin Katolik Kilisesi tarafından tavsiye edilen kitabında evli çiftler arasındaki erotik eğlencelerin mubah olduğu yönündeki açıklamaya bu albümle cevap veriyor. Deutsche Welle'nin haberine göre sanatçı albümle ilgili olarak “Tüm dünyadaki kadınların anlaması gereken şey, hiçbir kiliseye dahil hiçbir adamın, onlara kendi bedeniyle ilgili neyin doğru, neyin yanlış olduğunu söyleyemeyeceği. Çünkü asıl büyük günah bu” açıklamasını yaptı. Toplam 17 parçadan oluşan albümün insanı nasıl bir ruh haline sürükleyeceği konusunda ise Amos, “Bu senin dizlerin mi yoksa ayakların üzerinde mi durduğuna bağlı. Umarım ayağa kalkmana yardım eder” diyor. Amos gülerek sözlerini şöyle sürdürüyor: “Tabii bunun için öncelikle dizlerinin üzerine çökmüş olman gerekiyor.” Erotizm ve maneviyatın biraraya getirilmesindeki zorluğa değinen Amos, erotizmin çok kolay bir şekilde pornolaştırıldığını ve bunun nedeninin yüzyıllardır günah olarak tanımlanan baskılarda yattığını belirtiyor. Amos, bu nedenle günah ve erotizm gibi kavramların yeniden tanımlanması gerektiğini savunuyor. Amos, “Kişi dindar olmasa bile bu baskıyı hissetmemesi mümkün değil” diyor.

09.06.2009 - 11:59

[]

Amos'tan 'günah'a şarkılı yanıt

Yaşam

https://www.ntv.com.tr/yasam/amostan-gunaha-sarkili-yanit,iO6ZfhAmFk6jmzCSYY-ZmQ

Ünlü dizi ve film oyuncusu Tuba Büyüküstün'e Vatikan bünyesinde her yıl düzenlenen Uluslararası Giuseppe Sciacca Ödülleri kapsamında 'En İyi Kadın Oyuncu' ödülü verileceği açıklandı.

Kadrosuna girdiği birçok dizi ve filmde oyunculuğuyla beğeni toplayan Tuba Büyüküstün'e Vatikan bünyesinde her yıl düzenlenen Uluslararası Giuseppe Sciacca Ödülleri kapsamında 'En İyi Kadın Oyuncu' ödülü verileceği bildirildi. Yapılan basın duyurusunda, Büyüküstün'ün Sinema ve Tiyatro alanında Genç Bayan Oyuncular kategorisinde ödüle layık görüldüğü belirtildi. Bu yıl 14.'sü düzenlenecek olan törenin 7 Kasım'da Vatikan'daki Urbaniana Üniversitesi'nde gerçekleştirileceği açıklandı. Açıklamada, Büyüküstün'ün ödülü almasında oyunculuğunun yanında yardımseverliği ile de ön plana çıkmasının etkili olduğu kaydedildi. Ünlü oyuncunun yer aldığı birçok yapımın Türkiye sınırlarını aşıp yayınlandığı ülkelerde de başarı sağladığı, 2014 yılında Suriyeli göçmen çocukların eğitimi konusunda yaptığı çalışmalardan ötürü UNICEF tarafından 'İyi Niyet Elçisi' seçildiği hatırlatıldı. 2012 yılında Murat Yıldırım 'En İyi Aktör' ödülü almış, 2013 yılında da yine oyuncu olan Burak Hakkı, tiyatro ve sinema dalında ödül kazanan Rus oyuncu Olga Sotulova'ya ödülü takdim eden isim olmuştu.

28.10.2015 - 06:09

CHA

['Sanat']

Vatikan'dan Tuba Büyüküstün'e ödül

Sanat

https://www.ntv.com.tr/sanat/vatikandan-tuba-buyukustune-odul,laXu6cB_zUeHX_7pXp9Jdw

Yaşayan en pahalı ressam Burhan Doğançay, 2 milyon 200 bin liraya alıcı bulan eserini NTV'ye anlattı.

Eserleri dünyanın 64 müzesinde yer alan ressam Burhan Doğançay'ın 'Çağdaş Sanat Eserleri'' Müzayedesi'nde, 2 milyon 200 bin TL'ye satılan başyapıtı 'Mavi Senfoni'yi NTV'ye anlattı. ''Bu eser 1987'de yapıldı. 80'lerin sonuna doğru sattım. O zamanlar tek düşündüğüm nasıl karnımızı doyuracağımız, kirayı nasıl vereceğimiz, malzemeyi nasıl alacağımızdı. Bugünle kıyaslanmayacak derecede fiyatı düşüktü. O zaman beni tatmin etmemişti ama mecburen satmak zorundaydım. Bence bu Türk resim tarihinin dönüm noktası ve benden ziyade bunu alan kişi veya kişiler, kurum veya kurumlar, kimin olduğunu bilmiyorum, isminin Türk sanat tarihine altın harflerle yazılması lazım. İlk defa böyle bir fiyata eser satılıyor. Bence artık enternasyonal sahada da artık sanatla oynanmasının zamanı geldiğini gösteren bir olay. 'Mavi Senfoni' neyi anlatıyor? 1969'dan beri duvarları konu alıyorum. Duvarlardaki resimler ve grafitiler benim eserlerime giriyordu. Osmanlı İmparatorluğu'na ait bazı resimler yapmak hep kafamdaydı. Nihayet üç tane yapmaya karar verdim. Bunlardan bir tanesi 'Muhteşem Çağ', ikincisi 'Sinan' ve üçüncüsü de benim çok sevdiğim 'Mavi Senfoni'. 'Mavi Senfoni' Sultanahmet'in içi için yapılmıştı. Yani bizim tarihimizin muhteşem devirleriyle ilgili bir tablo.''

16.11.2009 - 17:52

NTV Haber

[]

'Tek düşündüğüm şey karnımı doyurmaktı'

Türkiye

https://www.ntv.com.tr/turkiye/tek-dusundugum-sey-karnimi-doyurmakti,YFyLpsoRM0a-_jUCdZXRVg

Demokratik Sol Parti'nin (DSP) 10. Olağan Kurultayı'nda, Önder Aksakal yeniden genel başkanlığa seçildi.

Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı Spor Salonu'da "Özgürlük ve Barış" sloganı ile yapılan DSP'nin 10. Olağan Kurultayı'nda kayıtlı 738 delegeden 516'sı oy kullandı. Kurultayda tek aday olan Önder Aksakal, 493 delegenin oyunu alarak, ikinci kez genel başkanlık koltuğuna oturdu. Aksakal, seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından "teşekkür" konuşması yaptı. Parti olarak daha çok çalışacaklarını belirten Aksakal, Türkiye adına önemli işlere imza atacaklarını söyledi.

27.11.2016 - 18:11

Anadolu Ajansı

['Siyaset', 'Türkiye']

Önder Aksakal yeniden DSP Genel Başkanı seçildi

Türkiye

https://www.ntv.com.tr/turkiye/onder-aksakal-yeniden-dsp-genel-baskani-secildi,ZKyUs7YmTU26VdHWc4_zFQ

CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'yi, memleketi Yalova'da, çocukluk ve gençlik arkadaşları anlattı. Çocukluk yıllarını geçirdiği, hayvan otlattığı arkadaşı Recep Sert, çocukluklarının yoksulluk içinde geçtiğini söyledi. Gençlik yıllarında tanıştığı, birlikte dershane işlettiği, şimdilerde ise CHP'nin Yalova'dan 1'inci sıra milletvekili adayı olan arkadaşı Özcan Özel ise İnce'nin, oğlunun sünnet paralarıyla öğretmenlerin maaşını ödediğini anlattı.

cumhuriyet.com.tr

CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'nin memleketi Yalova'nın Elmalık köyünde yaşayan çocukluk ve gençlik arkadaşları, İnce'yle geçirdikleri yılları DHA MUhabirine anlattıanlattı. Köydeki İstikam Tepe'de konuşan ilkokul arkadaşı Recep Sert, çocukluklarının yoksulluk içinde geçtiğini söyledi. Sert, "Buralarda hayvan beklerdik, köyden buraya hayvanlarla gelirdik. En çok buraya gelmek isterdik; çünkü buraya geldiğimizde bütün arkadaşlarımızla birlikte olurduk. Mahalle futbol takımımız vardı; ama ayakkabımız, topumuz yoktu. Buraya karpuz- ekmek istedik Muharrem ile birlikte. Karpuzları köy meydanında satıp, o parayla top ve forma almak istiyorduk. O zamanlar ben 5'inci, Muharrem de 5'inci sınıfa gidiyordu. Ben İstanbul'a okumak için gidince karpuz işimiz yarım kaldı, forma alamadık. O hayalimiz bitti. Bir araya geldiğimizde çocukken yaptıklarımızı konuşuyoruz" dedi. İnce'nin cumhurbaşkanı adaylığıyla ilgili Sert, "Böyle bir şeyi düşünmek, herhangi bir arkadaşımız için bir hayaldi; ama bir bir oluyor. Milletvekili hayaldi, oldu. Şimdi cumhurbaşkanı olmaması için bir neden yok, bence olabilir. Şu anda diğer adayların hepsinden daha deneyimli görüyorum. Sanki yılların cumhurbaşkanı edasında görüyorum onu. Ben onu iyi tanıyorum, cumhurbaşkanı olduğu zaman çok iyi şeyler yapacağına inanıyorum" diye konuştu. Muharrem İnce ile 1980'li yılların sonunda tanışan ve daha sonra birlikte dershane işleten arkadaşı Özcan Özel de siyasetle uğraşıyor. CHP Yalova'dan 1'inci sıra milletvekili adayı olan Özel, İnce ile ortak olarak 'Tam' isimli dershaneyi işlettikleri yıllarla ilgili şunları anlattı: "Yalova'da bir dershaneye öğretmen olarak başvuruda bulunduğumuz zaman, 1986 yılında tanıştık. Ben daha tecrübeli bir matematik öğretmeni olduğum için işe alındım. Muharrem Bey, o zamanlar askerliğini yapmamıştı. O yüzden ben işe alındım, o alınmadı. Muharrem Bey, daha sonra Artvin'e gitti, 2 yıl görev yaptı. Sonra tekrar Yalova'ya geldi. O zamanlar dershaneyi biz satın almıştık. Muharrem Bey de Yalova'nın yetiştirdiği, kaliteli bir fizik öğretmeniydi. Biz onunla sözleşme yaptık. 1 yıl sonra da iş ortaklığımız başladı, üçüncü ortağımız oldu. Muharrem Bey çok hırslıydı. Cumhurbaşkanlığı noktasına kadar gelen bir arkadaşımız. Ben de diğer arkadaşım da çok hırslıydık. Dershane sayısını 4'e çıkardık." Muharrem İnce, Özcan Özel ile birlikte 1990'lı yılların başında, Yalova'da 'Tam' isimli dershaneyi işletti. İnce, milletvekili olduğu 2002 yılında dershaneyi bıraktı. Muharrem İnce'nin, oğlu Salih Arda İnce'ye yaptığı sünnet düğününde takılan paralarla öğretmenlerin maaşını ödediğini anlatan Özcan Özel, şunları söyledi: "Muharrem Bey, oğlunun sünnet düğününü yaptı ardından ay başı geldi. Kasada çok fazla para yok. Muharrem Bey, düz bir torbaya oğlu Salih'in düğün paralarını doldurdu, dershanedeki odamıza getirdi. Bozukları ben saydım, bütünleri o saydı. Kayda geçirdik paraları, sonra o parayla öğretmenlerimizin maaşlarını ödemiştik. Biz ortaktık, zaman zaman hesapları Muharrem Bey tuttu, zaman zaman ben tuttum. Hiçbir zaman birbirimize hesap sormadık; ama hiçbir zaman da birbirimizden şüphe etmedik. Muharrem Bey, hem fizik öğretmeni hem de dershanenin müdürüydü. Köyden kalan alışkanlığıyla sabah erkenden kalkar, dershane saat 08.00'de açılıyorsa Muharrem Bey saat 07.00'de gelir, hortumu takar, geçtiğimiz dershanenin önünü yıkardı; sanki bir dükkan açıyormuşuz gibi."

31 Mayıs 2018 Perşembe, 11:51

cumhuriyet

Yalovalı arkadaşları Muharrem İnce'yi anlattı: Sünnet takılarıyla öğretmenlerin maaşını ödedi

turkiye

http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/986569/Yalovali_arkadaslari_Muharrem_ince_yi_anlatti__Sunnet_takilariyla_ogretmenlerin_maasini_odedi.html

DAEŞ lideri Ebubekir El Bağdadi'nin Irak'ta yenilgiyi kabullendiği ve militanlara kaçmalarını ya da saklanmalarını söylediği iddia edildi.

Al Sumaria kanalının Ninova vilayetindeki kaynaklara dayandırdığı haberine göre DAEŞ lideri Ebubekir el Bağdadi'nin "Veda konuşması" başlıklı bir konuşma yayınlayıp yenilgiyi kabul ettiği ileri sürüldü. Irak'taki "DAEŞ ofisleri"nin kapatılması emrini veren Bağdadi'nin Arap militanlara saklanmaları, yabancı militanlara ise "ya ülkelerinize dönün ya da kendinizi havaya uçurun" dediği öne sürüldü. Bağdadi'nin kendilerini havaya uçuracak militanlara "Cennette 72 kadın" vadedildiğini söylediği iddia edildi. Bu arada kaynak, Irak'taki çok sayıda DAEŞ militanının Suriye'ye kaçtığı bilgisini de paylaştı.

01.03.2017 - 16:43

NTV Haber

['Dünya', 'Ortadoğu']

Yenilgiyi kabul eden Bağdadi: Ya kaçın ya kendinizi havaya uçurun

Dünya

https://www.ntv.com.tr/dunya/yenilgiyi-kabul-eden-bagdadi-ya-kacin-ya-kendinizi-havaya-ucurun,uHqzJA89QU2cdVAtcVBAJQ

Başbakan Erdoğan, Borsa İstanbul'un ilk gong töreninde verdiği söz üzerine, borsa çalışanı çiftin nikahında şahitlik yaptı.

Borsa İstanbul'da aracı şirket personeli Nilgün Yılmaz ile borsa çalışanı Namık Kemal Aydın, Yıldız Parkı içindeki Çadır Köşkü'nde düzenlenen törenle evlendi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, nikah törenine eşi Emine Erdoğan ile birlikte katıldı. Erdoğan ile TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'nun şahitlik yaptığı nikahı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanvekili Göksel Gümüşdağ kıydı. Törene, Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü İbrahim Turhan ile davetliler katıldı. Borsa İstanbul'un faaliyete başlaması dolayısıyla 5 Nisan'da İstinye'deki merkezinde düzenlenen ilk gong törenine katılan Başbakan Erdoğan, seans salonunu gezdiği sırada nişanlı olduklarını öğrendiği Nilgün Yılmaz ve Namık Kemal Aydın ile sohbet etmişti. Erdoğan, bir süre telefonda konuştuğu Nilgün Yılmaz'ın annesine kızının nişanlısıyla hala neden evlenmediğini de sormuştu. Erdoğan, ''Senin kız nişanlı değil mi? Neden hala bekliyor? Evlilik hayırdır. Evlendiği anda bereket artar. Birbirlerine de yakışmışlar. Nikahı kıymak suretiyle bu işi bitirmek lazım'' demişti. Nilgün Yılmaz'ın bunun üzerine ''Nikah şahidimiz olur musunuz?'' diye sorduğu Erdoğan da şahitlik yapma sözü vermişti.

09.06.2013 - 08:44

Anadolu Ajansı

[]

Erdoğan borsacı çiftin nikahına katıldı

Türkiye

https://www.ntv.com.tr/turkiye/erdogan-borsaci-ciftin-nikahina-katildi,Ytz8MwZ9N0G3YxYNlnhr3w

Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki bir grup askerin darbe girişiminde bulunmasının ardından başlayan soruşturmalar kapsamında, bu sabah 44 kişi hakkında gözaltı kararı verildi. Hakkında gözaltı kararı bulunan 44 kişiden, 33'ü gözaltına alındı.

cumhuriyet.com.tr

Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki bir grup askerin, 15 Temmuz günü darbe girişiminde bulunmasının ardından, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın başlattığı soruşturma kapsamında, merkez valileri, vali yardımcıları, hukuk müşavirleri ve mülkiye müfettişlerinin de aralarında bulunduğu 44 kişi hakkında gözaltı kararı alındı. Emniyet güçleri, şüpheli isimlerden 33'ünü gözaltına aldı. Gözaltı kararlarıyla ilgili olarak, operasyonlar devam ederken, çeşitli adreslerde arama yapılıyor.

31 Temmuz 2016 Pazar, 11:23

cumhuriyet

'Darbe' operasyonunda yeni dalga: 33 kişi gözaltında

turkiye

http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/577071/_Darbe__operasyonunda_yeni_dalga__33_kisi_gozaltinda.html

HDP İstanbul Milletvekili Hüda Kaya, hakkında açılan davada zorla getirilme kararı nedeniyle gözaltına alındı. Adliyeye sevk edilen Kaya, ifadesinin alınmasının ardından serbest bırakıldı.

İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, HDP'li 'yı, Fatih'te gözaltına aldı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının ifade çağrısına gitmeyen Kaya hakkında, zorla getirilme kararı bulunduğu belirtildi. Sağlık kontrolünden geçirilen Kaya, daha sonra Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na götürüldü. HDP'den yapılan açıklamada da Kaya'nın, Diyarbakır'da katıldığı Demokratik İslam Konferansı'nın basın toplantısında yaptığı konuşma nedeniyle açılan davada zorla getirilme kararı çıkartılması gerekçe gösterilerek İstanbul'da gözaltına alındığı belirtildi. Hüda Kaya'nın, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının talimatı doğrultusunda ifadesi alındı. İfadesinin ardından serbest bırakılan Kaya'nın, 11 Ocak'ta Diyarbakır'da düzenlenen Demokratik İslam Konferansı'nda yaptığı bir konuşmada, "terör örgütü propagandası" yaptığı gerekçesiyle, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen bir soruşturma kapsamında ifadesinin alındığı öğrenildi. Suçlamaları kabul etmeyen Hüda Kaya, ifadesinde Türkiye'nin 7 Haziran ve 1 Kasım'da iki önemli seçim süreci yaşadığını belirterek, bu süreçlerde HDP'nin saf dışı bırakılmaya çalışıldığını iddia etti. Partisinin umut olmaya devam ettiğini savunan Kaya, "Soruşturmaya konu olan 11 Ocak 2016 tarihli basın açıklamamız barış içindir. Bu konuşmanın içeriği bir bütün olarak değerlendirildiğinde, terörle ilişkilendirilemez. Kişilik olarak, barışı politika olsun diye değil, bir yaşam tarzı olsun diye savunanlardanım" ifadelerini kullandı. Kaya'nın avukatı Levent Pişkin de müvekkilinin milletvekili olduğunun gözetilmesi gerektiğini aktararak, "Onun yasama dokunulmazlığı bağlamındaki faaliyetlerinin soruşturmaya konu olmayacağı, zorla getirilemeyeceği ve ifadesinin alınamayacağı açıktır. Soruşturma ve bu bağlamda zorla getirilmesi, beyanının alınması usule, yasaya ve hukuka aykırıdır" değerlendirmesinde bulundu.

08.12.2016 - 17:22

Anadolu Ajansı

['Türkiye', 'Halkların Demokratik Partisi', 'son dakika', 'Hüda Kaya']

HDP'li Hüda Kaya serbest bırakıldı

Türkiye

https://www.ntv.com.tr/turkiye/hdpli-huda-kaya-serbest-birakildi,CTR74SR_60Wii7nnPL6wgw

Arap asıllı bir İsrail vatandaşı, yamaç paraşütüyle İsrail'den Suriye'ye geçti.

23 yaşındaki İsrailli Arap'ın, yamaç paraşütüyle sınırın Suriye tarafında Golan Tepeleri'nin yakınlarına inmesinin ardından sınırda hareketlilik yaşandı. İsrail savaş uçakları sınır boyunca uçtu. Suriye'ye geçen İsrailli Arap, arama operasyonlarına karşın bulunamadı. İsrail medyası, Tel Aviv'in kuzeybatısında yaşayan İsrailli Arap'ın Suriyeli muhaliflere katılmış olabileceğini iddia ediyor. İsrail ordusunun soruşturması sürerken, İsrail istihbarat servisleri de arama operasyonlarını sürdürüyor. İsrailli Araplar, İsrail nüfusunun yaklaşık yüzde 20'sini oluşturuyor.

25.10.2015 - 14:21

NTV Haber

['Dünya']

Yamaç paraşütüyle İsrail'den Suriye'ye geçti

Dünya

https://www.ntv.com.tr/dunya/yamac-parasutuyle-israilden-suriyeye-gecti,BvaUMdUmFUCYJ1a61LoU2A

Suriye'de siyasi çözümden yana olduğunu belirten Hizbullah lideri Hasan Nasrallah,, "Beşşar Esad askeri yöntemlerle düşmeyecek" dedi. İran da, Suriyeli muhaliflerin kimyasal silah kullanmış olabileceğini iddia etti.

Lübnan'daki El-Manar televizyonunda konuşan Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, Suriye'nin bölgede gerçek dostları olduğunu söyledi. Nasrallah, "Suriye'nin, ABD, İsrail ve tekfirci grupların eline düşmesine izin vermeyecek gerçek dostları var. Herkesin Suriye meselesinde siyasi çözüm için çalışması gerek" dedi. Batı ülkelerine seslenen Nasrallah, "Şam'ı ve rejimi askeri yöntemlerle düşüremeyeceksiniz. Çatışma uzun sürecek" diye konuştu. Hizbullah lideri Nasrallah, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve ABD Başkanı Barack Obama'nın Haziran ayında yapacağı görüşme öncesi bazılarının Suriye'deki durumu daha kötüye götürmek istediğini öne sürdü. Hasan Nasrallah, Hizbullah'ın Suriye'nin Humus kentine bağlı Kusayr beldesinde rejimin yanında savaştığı iddialarına da yanıt verdi. Hizbullah lideri Hasan Nasrallah şunları söyledi: "O bölgede 30 binden fazla Lübnanlı var. Bu insanların hedef alındığını, öldürüldüğünü, kaçırıldığını ve evlerinin yakıldığını söyledim. Rejim bazı bölgelerden çekilmek zorunda kaldı ve insanlar silahlı gruplarla karşı karşıya kaldı. Bu insanların kendilerini savunma ve yardım alma hakkı var. Kusayr beldesindeki Lübnanlıların, silahlı grupların saldırılarının hedefi olmasına izin vermeyeceğiz." İran Dışişleri Bakanı Ali Ekber Salihi de, Suriye'de kimyasal silah kullanıldığına ilişkin iddialara ilişkin, ülkedeki muhaliflerin soruşturulması gerektiğini söyledi. ISNA haber ajansına konuşan Salihi, "Kimyasal silah kullanımı Tahran için de kırmızı çizgidir. Suriye'deki muhalifler kimyasal maddelere başvurmuş olabilir" dedi. Salihi, bu çerçevede muhaliflerin BM tarafından soruşturulmasını istedi. BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, iddiaların araştırılması için bir heyet oluşturmuş ancak araştırma konusunda Suriye ile anlaşma sağlanamamıştı.

01.05.2013 - 10:44

[]

'Esad askeri yöntemlerle düşmez'

Dünya

https://www.ntv.com.tr/dunya/esad-askeri-yontemlerle-dusmez,uI872RFCLESMTq0Tyii20g

Şırnak'ta helikopterin düşmesi sonucu şehit olan Tümgeneral Aydın'ın yönettiği operasyon, şehidin adıyla anılacak.

''İncebel Dağları-Kato Operasyonu'', 31 Mayıs 2017'de Şenoba'da meydana gelen helikopter kazasında 12 silah arkadaşıyla şehit olan ve operasyonu başından beri yöneten Tümgeneral Aydoğan Aydın'ın adıyla, "Şehit Tümgeneral Aydoğan Aydın Operasyonu" olarak anılacak. Türk Silahlı Kuvvetleri'nden (TSK) yapılan bilgilendirmeye göre, 47 gündür devam eden operasyon kapsamında, 31 Mayıs-4 Haziran'da teröristler tarafından kullanılan 6 yeni mağaranın belirlenmesiyle bölgede tespit edilen mağara sayısı 97'ye çıktı. Tespit edilen 6 mağara içerisinde yapılan aramalarda, 32 Kalaşnikof piyade tüfeği, 43 bin kalaşnikof mühimmatı, bin Doçka mühimmatı, 176 el bombası, 2 bin 500 bixi mühimmatı, bin 500 HK-33 mühimmatı, 10 adet RPG-7 a/t sevk fişeği, bir anti tank mayını, 25 adet T-40 bombaatar mühimmatı kapsülü, 50 adet M-16 dipçiği, bir doçka mekanizması, 10 tüp, çok sayıda yiyecek ve yaşam malzemesi ele geçirildi. Operasyonda toplam 751 muhtelif tipte silah, 411 bin 335 muhtelif mühimmat, 5 tondan fazla amonyum nitrat patlayıcı madde ile 76 tondan fazla yiyecek ve muhtelif yaşam malzemesi ele geçirildi.

05.06.2017 - 13:25

Anadolu Ajansı

['Türkiye', 'Şırnak']

Şehit Tümgeneral Aydoğan Aydın'ın ismi yönettiği operasyona verildi

Türkiye

https://www.ntv.com.tr/turkiye/sehit-tumgeneral-aydogan-aydinin-ismi-yonettigi-operasyona-verildi,7VecygIILkKvMlIZcraCnQ

Hindistan'da sahte doktor skandalı yaşanıyor. Bisikletle köylere giden ve açık havada hastaları muayene ettiği belirtilen Rajendra Yadav isimli sahte doktorun, aynı şırıngayı kullanarak iğne vurduğu 21 kişiye AIDS virüsü bulaştırdığı açıklandı.

Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, ülkenin kuzeyindeki Uttar Pradeşh eyaletine bağlı Bangarmau şehrinde artan vakaları üzerine soruşturma başlatıldı. Soruşturmada, Bangarmau'ya bağlı köylerde Rajendra Yadav isimli sahte doktorun hastalara aynı şırıngayla iğne yapması nedeniyle 21 kişiye HIV bulaştırdığı tespit edildi. Polis olayla ilgili soruşturma başlatırken, olayın ortaya çıkmasının ardından Yadav'ın kaçtığı bildirildi. Köylüler, sahte doktor Yadav'ın bisikletle köylere gelerek açık havada hastaları muayene ettiğini ve nadir olarak şırıngasını değiştirdiğini söyledi. Birleşmiş Milletlerin AIDS'le mücadele kurumu UNAIDS'in raporuna göre, 2,1 milyon insanın taşıdığı Hindistan'da, hastaların 9 bin 100'ü 15 yaş altı çocuklardan oluşuyor. Hindistan Sağlık Bakanlığı verilerine göre, doktor açığının 500 binden fazla olduğu ülkede bin 674 insana bir doktor düşüyor. Ülkede hem doktor açığı hem de halkın 500 milyondan fazlasının yoksulluk sınırı altında yaşaması yüzünden sahte doktor vakalarına sık rastlanıyor.

06.02.2018 - 12:43

Anadolu Ajansı

['Dünya', 'HIV', 'AIDS', 'Hindistan', 'Doktor', 'Bulaşıcı hastalık']

Sahte doktor 21 kişiye AIDS bulaştırdı (Hindistan'da sağlık skandalı)

Sağlık

https://www.ntv.com.tr/saglik/sahte-doktor-21-kisiye-aids-bulastirdi-hindistanda-saglik-skandali,PGr1m9M-W0ihSNHQ28_4RA

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Kenya-Somali sınırında açlık ve kuraklıktan etkilenenlerin sığındığı en büyük kamp olan Dadaab Mülteci Kampında incelemelerde bulundu. Gıda kolilerini ihtiyaç sahiplerine dağıtan Kılıçdaroğlu, Somalililerle sohbet etti.

Özel uçak ile Nairobi'ye gelen Kılıçdaroğlu, Genel Başkan Yardımcıları Gürsel Tekin ve Faruk Loğoğlu, uçak değiştirerek Somali-Kenya sınırındaki Dadaab Mülteci Kampına hareket etti. Dadaab Mülteci Kampı yakınlarındaki Birleşmiş Milletler tarafından kullanılan bir havalimanına inen Kılıçdaroğlu ve beraberindekiler, daha sonra kara yoluyla kampın bulunduğu bölgeye geçti. Dadaab kampında, yerel yönetim bürosuna gelen Kılıçdaroğlu, ziyaretçi defterini doldurarak yerel yönetici Joel Ndambuki'den kamp hakkında bilgi aldı. Ndambuki, kampta yaklaşık 430 bin mültecinin kaldığını belirterek, mültecilerin büyük bir bölümünün Somali'den geldiğini söyledi. Kampta kalan halkın yaşamı hakkında bilgi veren Ndambuki, Kılıçdaroğlu'na ziyaretinden dolayı teşekkür etti. Birleşmiş Milletler Dadaab Kampı Koordinasyon Ofisini de ziyaret eden Kılıçdaroğlu'na burada ''kampın durumu'' hakkında brifing verildi. Kılıçdaroğlu ve beraberindekiler, daha sonra Dadaab Mülteci Kampında incelemelerde bulundu. Mülteci Kabul Merkezini ve yardımların malzemelerinin bulunduğu depoları gezen Kılıçdaroğlu, burada ilgililerden bilgi aldı. Kamptaki çocuklarla tek tek ilgilenen ve onlara şeker dağıtan Kılıçdaroğlu, yüzlerce kilometre göç ederek kampa sığınmış mültecilerle de sohbet etti. Bir çocuğu kucağına alan Kılıçdaroğlu, çocuğun ağlaması üzerine annesine geri verdi. Mültecilerin kaldığı derme çatma çadırları inceleyen Kılıçdaroğlu, Kızılay ekipleriyle birlikte bölgeye getirilen yardım malzemelerini ihtiyaç sahiplerine verdi. Kılıçdaroğlu'nun dağıttığı bazı yardım paketlerinin üzerinde ''CHP Somali'ye uzanan dost eli'' yazdığı görüldü. Kemal Kılıçdaroğlu, kampta kalan 10 çocuk sahibi bir kadınla da sohbet ederek, sorunlarını dinledi. Kılıçdaroğlu, kaptaki incelemelerini tamamlayıp Nairobi'ye dönerken gazetecilerin sorularını yanıtladı. ''Kampı gördünüz, ne düşünüyorsunuz?'' sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, ''Bir insanlık dramı yaşanıyor. Dünyanın bir kesimi obeziteyle mücadele ederken bir başka kesimi de yoksullukla mücadele ediyor'' dedi. ''Buraya gelmekle buradaki yoksulluğu, açlığı, sefaleti eğer dünyaya duyurabildiysek ne mutlu bize'' diyen Kılıçdaroğlu, BM'nin bölgede önemli bir görev yaptığını söyledi. Kızılay'a ve yetkililerine teşekkür eden Kılıçdaroğlu, ''Eğer Türkiye'de yurttaşlarımız yardım yapmak istiyorlarsa en güvenli adresin Kızılay olduğunu burada gördük. Yetkililerine burada da teşekkür ettim, Türkiye'ye gidince de teşekkür edeceğim'' diye konuştu. Somali ve açlık sorununa uzun süreli bakılması gerektiğinin altını çizen Kılıçdaroğlu, CHP olarak, Türkiye'deki bütün üniversitelerin en az 2 Somalili öğrenciyi kabul ederek, burs verip, onları yetiştirmesini istediklerini bildirdi. Bunun gerçekleştirilmesi durumunda Türkiye ile Somali arasındaki ilişkilerin çok daha güvenli, sağlıklı olacağını belirten Kılıçdaroğlu, Türkiye'ye dönünce bu fikirlerini Milli Eğitim Bakanlığına ve YÖK'e ileteceklerini ifade etti. Kılıçdaroğlu, bu fikirlerinin kabul edilmesi durumunda uzun vadeli sağlıklı bir çıkış yolunun yakalanmış olacağını kaydetti. Kılıçdaroğlu'na incelemeleri sırasında eşlik eden Gazeteci-yazar Can Dündar, AA muhabirine, ''Afrika boynuzunda dünyanın sonunu gördük diye yazdım ben yazımı. Çok değişik hislere kapılıyor insan'' dedi.

31.08.2011 - 19:12

Anadolu Ajansı

[]

Kılıçdaroğlu elleriyle yardım dağıttı

Türkiye

https://www.ntv.com.tr/turkiye/kilicdaroglu-elleriyle-yardim-dagitti,rzV6emAu2kycS_wBHElDtQ

Beşiktaş, uzun süredir peşinde koştuğu Mario Gomez'in transferini bitirdi.

cumhuriyet.com.tr

NTV Spor'un haberine göre Beşiktaş ile Mario Gomez arasındaki pazarlıklar mutlu sonla noktalandı. Siyah beyazlı yöneticiler hem Alman futbolcuyla hem de kulübü Fiorentina ile prensipte anlaşma sağladı. Beşiktaş'ın Gomez ile ilgili Kamuyu Aydınlatma Platformu'na (KAP) açıklama yapması bekleniyor. Mario Gomez resmi sözleşmeyi imzalayıp özel bir uçakla İstanbul'a getirilip sağlık kontrolünden geçirilecek. Mario Gomez; Andreas Beck, Dusko Tosic, Ricardo Quaresma ve Rhodolfo'nun ardından 2015-16 sezonu için yaptığı 5. transfer oldu.

27 Temmuz 2015 Pazartesi, 17:55

cumhuriyet

Beşiktaş transferi bitirdi

futbol

http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/futbol/331860/Besiktas_transferi_bitirdi.html

SON DAKİKA HABERİ: FETÖ'nün TSK'daki kripto yapılanmasına yönelik İzmir merkezli 21 ildeki operasyonda, haklarında yakalama kararı verilen 33'ü halen görevde 51 askerden 27'si gözaltına alındı.

haberi!  İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü soruşturma kapsamında, FETÖ'nün TSK içerisindeki kripto yapılanmasına yönelik ardışık aramalarda tespit edilen aralarında halen görevde olan 4 binbaşı, 2 yüzbaşı, 8 üsteğmen ve 19 astsubay ile ihraç edilen askerlerin de bulunduğu 51 zanlı hakkında yakalama kararı verildi. İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekiplerinin bu sabah İzmir merkez olmak üzere Ağrı, Aksaray, Amasya, Ankara, Balıkesir, Batman, Çanakkale, Elazığ, Eskişehir, Gaziantep, Hakkari, Hatay, Isparta, İstanbul, Osmaniye, Kayseri, Kütahya, Şırnak, Şanlıurfa ve Tekirdağ'da düzenlediği eş zamanlı operasyonda 27 şüpheli gözaltına alındı. Diğer şüphelilerin yakalanması için çalışmaların devam ettiği bildirildi.

22.01.2019 - 10:39

Anadolu Ajansı

['Gündem', 'son dakika', 'Asker', 'FETÖ', 'son dakika haberleri', 'haber', 'TSK', 'gözaltı ']

FETÖ'nün TSK yapılanmasına operasyon: 27 asker gözaltında

Türkiye

https://www.ntv.com.tr/turkiye/fetonun-tsk-yapilanmasina-operasyon-27-asker-gozaltinda,e51hDusKQ0GROBs0DeZmhw

Amerikan Futbol Ligi'nin (NFL) final mücadelesi olan Super Bowl'da Atlanta Falcons ile New England Patriots takımları karşı karşıya gelecek.

Bu yıl 51'incisi düzenlenecek ve 5 Şubat'ta Teksas eyaletinin Houston kentindeki NRG Stadı'nda oynanacak Super Bowl'da mücadele edecek takımlar, pazar gecesi oynanan konferans finali maçlarıyla belli oldu. Ulusal Futbol Konferansı (NFC) final mücadelesinde Atlanta Falcons, sahasında Green Bay Packers'ı 44-21 yenerek 1998 yılından beri ilk defa Super Bowl'da mücadele etmeye hak kazandı.  Falcons'ın oyun kurucusu Matt Ryan, attığı 392 yardlık pas ve 4 touchdown ile takımının galibiyetinde önemli bir rol üstlenirken, hücum oyuncusu Julio Jones ise 9 pas yakalayarak 180 yard koştu ve 3 touchdown kaydetti.  Ryan, galibiyetin ardından yaptığı açıklamada, Falcons takımına 25 yıldır Atlanta'da ev sahipliği yapan Georgia Dome Stadı'nda oynanan son resmi maçı kazandıkları için mutlu olduğunu ifade etti. Kariyerinde ilk defa Super Bowl'da mücadele edecek Matt Ryan, final maçında takım arkadaşlarının kendisine güvendiğini vurgulayarak, şampiyonluk kupasını Atlanta şehrine getirmek istediklerini dile getirdi.  Amerikan Futbol Konferansı (AFC) finalinde ise New England Patriots, konuk ettiği Pittsburgh Steelers'ı 36-17 yenerek 2001'den bu yana 7'nci kez Super Bowl'da oynama hakkı kazandı.  New England Patriots'un oyun kurucusu Tom Brady, maçı attığı 384 yardlık pas ve 3 touchdown ile tamamlarken, kendisinin ve takımının "bir playoff maçında en çok yard kaydetme" rekorunu da kırdı. Hücum oyuncusu Chris Hogan da yakaladığı 9 pas, koştuğu 180 yard ve kaydettiği 2 touchdownla galibiyete katkıda bulundu.  Bu sene normal sezonun ilk 4 maçında cezalı olduğu için forma giyemeyen Brady, sezon boyunca takım arkadaşlarının "zihinsel olarak dayanıklı" olduğunun altını çizerek, Falcons takımının zorlu bir rakip olduğunu ve 2 haftalık sıkı bir hazırlanma sürecinin kendilerini beklediğini belirtti.  Tom Brady ve Matt Ryan'ın favori olarak gösterildiği NFL'in "En Değerli Oyuncu Ödülü" ise 4 Şubat'ta açıklanacak. Atlanta Falcons 1998 sezonunda oynadığı tek Super Bowl mücadelesini kaybederken, New England Patriots takımı ise 2001, 2003, 2004 ve 2014 sezonlarında Super Bowl'u kazanarak "Vince Lombardi Trophy" olarak bilinen NFL şampiyonluk kupasını evine götürmüştü.  Takımlar en son 29 Eylül 2013'te Georgia Dome Stadı'nda karşılaşmış ve New England Patriots maçtan 30-23 galip ayrılmıştı. Atlanta Falcons bu sene normal sezonda 11 maçı kazanıp 5 maçtan da yenilgiyle ayrılırken, New England Patriots ise 14 galibiyet ve 2 mağlubiyetle sezonu zirvede tamamlamıştı.

23.01.2017 - 10:53

Anadolu Ajansı

['Spor']

Super Bowl 51'de Falcons-Patriots mücadelesi olacak

Spor

https://www.ntv.com.tr/spor/super-bowl-51de-falcons-patriotsmucadelesi-olacak,4ZkGvoc-rUyBKM__9UFXoQ

AB ile müzakerelere açılan 12. fasıl olan "çevre" en zor başlıklardan biri olarak biliniyor. Bunun nedenlerini Dr. Cengiz Aktar, ntvmsnbc'ye değerlendirdi.

Türkiye ile AB arasında yılın son haftalarında önemli bir adım atıldı ve "çevre" başlığı müzakerelere açıldı. Böylece Türkiye toplam 33 fasıldan 12'sinde müzakereleri başlatmış oldu. Ancak çevre başlığı, "açılması kolay, kapatılması zor" bir başlık olarak nitelendiriliyor. Bu tanımlamanın nedenlerini ve çevre başlığında Türkiye'yi bekleyen zorlukları Bahçeşehir Üniversitesi Avrupa Birliği bölüm başkanı Dr. Cengiz Aktar 'ye değerlendirdi. Dr. Cengiz Aktar'a göre bu başlığın müzakereye açılması bile kolay olmadı. Ancak İsveç, dönem başkanlığı esnasında en azından bir başlığın açılması konusunda çok ısrarlı olduğu için bu başlık müzakerelere açıldı. Çevre başlığındaki müzakereler "zorlu" olarak nitelendiriliyor, çünkü Türkiye'nin çevre karnesinde birçok zayıf var ve varolan düzenlemeleri AB ile uyumlu hale getirmek 60 milyar Euro'ya yakın bir yatırım yapmak gerekli. Çevre başlığına en zor başlık denmesinin sebebini ise Dr. Cengiz Aktar şöyle açıklıyor: "Bir kere Türkiye’nin dişe dokunur, ciddiye alınacak bir çevre politikası yok. En büyük zorluk bu. Günü gününe belirlenen ve vahim temel yanlışlarla yürüyen bir politika var. Mesela Türkiye’de hidroelektrik santrallerin çevre dostu olduğu zannediliyor. Bunu üstelik Çevre Bakanlığı savunuyor. Elektrik üretimi için kömürle işleyen santrallerin çevreye zarar vermediği düşünülüyor. Dünyada kabul görmüş çevre koruma normlarıyla alakası olmayan bir çevre yaklaşımı var Türkiye’de. En büyük zorluk bu. Kömür ve hidroelektrik santrallerde yoğunlaşan bir enerji politikası, bugün dünyada kabul görmüş çevre koruma normlarına tamamen aykırıdır. Tabii bu enerji kısmı. Onun dışında atık sorunu ve barajlar sorunu var genel anlamda. Türkiye'de modası geçmiş, büyük baraj anlayışı var. Halbuki bunlar bio-çeşitliliğe ölümcül darbeler vuruyor. Sınıraşan sular sorunu var. AB ile müzakereler neticesinde Türkiye’nin sınıraşan sular yönetimi ortak olacak. Çünkü AB, bizim taraf olmadığımız "Sınıraşan Su Yolları Kullanımı ve Korunmasına İlişkin BM Sözleşmesi"ne atıfta bulunuyor. Dolayısıyla Türkiye’de bu sözleşmelere dahil edildiğinde, Fırat ve Dicle suyunun Suriye ve Irak’la ortak yönetilmesi gündeme gelecektir. Bu iyi birşey aslında. Çünkü “kaynak bende” nasılsa diye istediğin şeyi yapmanı engelliyor. Bütün bu konulara baktığınızda, AB’nin çok gelişmiş, çok mütekamil olan çevre mevzuatı ile Türkiye’nin güdük, iptidai ve temel hatalar içeren çevre mevzuatı arasında gece ve gündüz gibi bir fark var. O yüzden çevre çok zor bir başlık. Türkiye’nin yaklaşımını değiştirmesi gerekecek. Çevre konusundaki politikaların, özellikle de sanayi atıklarının yönetimi konusundaki değişimi sağlayacak politikaların yüksek maliyetli olduğu biliniyor. Yapılan araştırmalara göre, 60 milyar Euro’luk bir bütçe gerektiriyor bu dönüşümü sağlamak. Ancak bunun dışında Türkiye bu konuyla ilgili etki analizini hala yapmadı. Yani, "Çevre mevzuatımı AB ile uyumlu hale getirdiğimde, bunun sanayiye yükü ne olacaktır?" Bu soru henüz araştırılmadı. Bu dönüşümün sanayiye neye mal olacağını bilmiyoruz. Bunun yapılması şart. Ama bu dönüşümün yapılmasında şöyle bir sorun var; Fransa gibi ülkeler Türkiye’ye, ‘Hiçbir zaman üye olamayacaksınız’ diyor. O zaman da "Hiçbir zaman AB'ye üye olamayacak olan Türkiye’nin, bu çok maliyetli politikayı uygulaması ne kadar anlamlı?” sorusu sorulacak. Tabii ki çevreyi kirletmek, çevreye zarar vermek prensipte iyi birşey değil. Bunun altını çizmek lazım. Ancak, çevre ile ilgili bu düzenlemelerin Çin ve Hindistan gibi ülkelerle rekabeti olumsuz etkileyeceği iddia edilecektir. Dolayısı ile Türkiye’nin önünde çok önemli bir dönem başlıyor. Çevre konularını çok laubali bir şekilde ele alan hükümetin, artık bu konuya çok daha ciddi yaklaşması gerekecek. Çevre konularında hassasiyeti yüksek olan sivil toplum kuruluşlarının önünde, bu müzakere başlığının açılması ile muazzam bir imkan, muazzam bir yol açılacak. AB’nin çevre normları Türkiye’ye girdikçe, çevre hassasiyeti artacak. Bir de elimizdeki çevre dostu imkanları tanımaya ve belki de onlara yönelmeye başlayacağız. Rüzgar, güneş ve jeotermal enerji gibi. Yani Türkiye kömür, doğalgaz ve petrol gibi fosil enerji kaynaklarından çıkıp, yenilenebilir enerji kaynaklarına geçecektir. Dolayısı ile Türkiye, çevre başlığının müzakerelere açılması ile birlikte bu sorunları önümüzdeki dönemde daha çok tartışılacaktır."

22.12.2009 - 19:18

[]

Türkiye'nin çevre politikası güdük!

Dünya

https://www.ntv.com.tr/dunya/turkiyenin-cevre-politikasi-guduk,jKDZ8ry5rUiDCBWXuDcytQ

Sanayi üretimi Ocak'ta yıllık yüzde 7,3 artış gösterdi. Üretim böylelikle Ekim 2011'den bu yana en büyük artışı.

Ocak ayı sanayi üretim rakamları açıklandı. Takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi Ocak'ta bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 7,4 artış gösterdi. Sanayi üretimi böylelikle Ekim 2011'den bu yana en hızlı artışı göstermiş oldu. Ekim 2011'deki artış yüzde 10,4 seviyesindeydi. Sanayinin alt sektörleri incelendiğinde, 2014 yılı Ocak ayında bir önceki yılın aynı ayına göre madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi yüzde 9,4, imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 7,8 ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi ise yüzde 3,5 arttı. Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi bir önceki aya göre yüzde 1,1 arttı. Sanayinin alt sektörleri incelendiğinde, 2014 yılı Ocak ayında bir önceki aya göre madencilik ve taşocakçılığı sektörü endeksi yüzde 3,9 ve imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 1,3 artarken elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi yüzde 1,9 azaldı. İmalat sanayi alt sektörleri incelendiğinde, 2014 yılı Ocak ayında bir önceki aya göre en yüksek artış yüzde 11,6 ile temel eczacılık ürünlerinin ve eczacılığa ilişkin malzemelerin imalatında gerçekleşti. Bu artışı, yüzde 7,8 ile bilgisayarların, elektronik ve optik ürünlerin imalatı, yüzde 7,1 ile diğer metalik olmayan mineral ürünlerin imalatı takip etti. İmalat sanayi alt sektörleri incelendiğinde, 2014 yılı Ocak ayında bir önceki aya göre en yüksek düşüş yüzde 26,5 ile tütün ürünleri imalatında gerçekleşti. Bu azalışı, yüzde 8,0 ile diğer imalatlar, yüzde 7,7 ile kok kömürü ve rafine edilmiş petrol ürünleri imalatı takip etti. CNBC-e anketine katılan 12 ekonomistten 1'i takvim etkisinden arındırılmamış sanayi üretiminin yıllık ortalama yüzde 4,4 artmasını bekliyordu. Beş ekonomist ise takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretiminin yıllık ortalama yüzde 5 artmasını bekliyordu.

10.03.2014 - 12:16

[]

Sanayi üretimi 27 ayın zirvesinde

Ekonomi

https://www.ntv.com.tr/ekonomi/sanayi-uretimi-27-ayin-zirvesinde,xTkNS2JQoEiAugUB_Umn4w

Rıza Sarraf'ın "imar kirliliğine neden olma" ve ""Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'na muhalefet"ten yargılandığı Kandilli'deki villasında keşif yapılacak.

İstanbul Kandilli'deki korunması gerekli kültür varlığı olarak tescillenen taşınmazda, izinsiz inşa ve fiziki müdahale yaptırdığı iddia edilen Rıza Sarraf ile inşaatı yapan Firuz Akın Han'ın "imar kirliliğine neden olma" ve "2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'na muhalefet" suçlarından yargılandıkları davada, suça konu taşınmazda keşif yapılmasına karar verildi.  Anadolu 9. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, sanık Firuz Akın Han'ın avukatı Levent Öge katıldı. Mahkeme hakimi, sanık Rıza Sarraf'ın ifadesinin alınabilmesi amacıyla yurt dışına yazılan talimatın dönmediğini tutanağa yazdırdı. Söz verilen sanık Firuz Akın Han'ın avukatı Levent Öge, duruşmada eksikliklerin giderilmesini istedi. Ara kararını açıklayan mahkeme, sanık Rıza Sarraf hakkında yurt dışına yazılan talimatın akıbetinin sorulmasına karar verdi. Mahkeme, suça konu taşınmazda fen bilirkişisi ile 3 kişilik inşaat mühendisi ile mimardan oluşan heyet eşliğinde keşif yapılmasını kararlaştırdı. Sanık Rıza Sarraf'ın eşine davetiye gönderilmesine karar veren mahkeme, suça konu taşınmazın anahtarının kendilerinde olması halinde keşif gün ve saatinde taşınmazın keşfe hazır edilmesinin istenmesine hükmetti. Mahkeme, suça konu taşınmazın kapalı olması nedeniyle Üsküdar İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne müzekkere yazılarak, sanık veya akrabalarından alınacak anahtarla, anahtarın bulunamaması halinde de çilingir vasıtasıyla suça konu taşınmazın kilidinin açılmak suretiyle keşfe hazır edilmesinin istenmesine karar verdi. Duruşma, eksikliklerin giderilmesi amacıyla ertelendi. Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, Üsküdar Kandilli Mahallesi 958 ada, 1 parsel sayılı taşınmazda aykırı ve izinsiz olarak yapılan uygulamalar ile ağaç kesilmesi hususlarına dair gelen ihbarlar doğrultusunda soruşturmaya başlandığı belirtiliyor. Boğaziçi sit alanında kalan söz konusu taşınmazın, Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu'nun kararı ile korunması gerekli kültür varlığı olarak tescillendiği bildirilen iddianamede, aynı kararla taşınmazdaki tek çam ağacının da korunması gerekli kültür varlığı olarak tescillendiği aktarılıyor. İddianamede, sanık Rıza Sarraf tarafından yaptırıldığı anlaşılan söz konusu izinsiz inşaatın fenni mesulünün de sanık Firuz Akın Han olduğu belirtilerek, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Boğaziçi İmar Müdürlüğü'nce incelenen yapı tadil ruhsatına göre, döşemeleri kaydırılarak kat yükseklikleri değiştirilen taşınmazın ikinci bodrum katının büyütülerek birinci bodrum katıyla birleştirilmesi, çatı mahyasının da yüksek kurulması gibi hususların yapıldığı anlatılıyor. Sit alanı olarak tescil edilen ve korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olan bahçeli ev niteliğindeki taşınmazda, Rıza Sarraf'ın, Koruma Bölge Kurullarından izin almaksızın inşa ve fiziki müdahale yaptırdığı vurgulanan iddianamede, Firuz Akın Han'ın da suça konu yerde yine Bölge Koruma Kurullarından izin almaksızın inşa ve fiziki müdahale yaptığı kaydediliyor. İddianamede, Sarraf ve Han'ın "imar kirliliğine neden olma" ve "2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'na muhalefet" suçlarından üçer yıldan onar yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor.

19.03.2019 - 13:01

Anadolu Ajansı

['Türkiye', 'Ebru Gündeş', 'Rıza Sarraf', 'Genel']

Rıza Sarraf'ın izinsiz tadilat yaptığı villasında keşif yapılacak

Türkiye

https://www.ntv.com.tr/turkiye/riza-sarrafin-izinsiz-tadilat-yaptigi-villasinda-kesif-yapilacak,D4ulaKyuukSb_oAf2Sd7mA

Cildin yaşlanmasında en büyük rolün dış etkenlerde olduğunu söyleyen Estetik Cerrah Cihangir Toraman’a göre, dış faktörlerin başında da güneş geliyor.

Güneşin, cildi yıpratan ve yaşlanmasına yol açan en önemli dış etken olduğunu belirten , “Bunu daha iyi anlamak için güneşe hasret kuzey ülkelerde, kapalı mekanlarda çalışan kadınlar ile güneşi bol güney ülkelerde ve açık alanlarda çalışan kadınların ciltlerini karşılaştırmak yeterlidir” diyor. Birçok etkenden dolayı cildin canlılığını ve ışıltısını kaybettiğini, sıkılığının azalıp gevşediğini vurgulayan Dr. Toraman, “Cildimiz, yer çekimine ayak uydurarak sarkmakta, mimiklerle, tekrarlı hareketlerle kırışmakta ve lekelenmeler olmaktadır. Ortaya çıkan bu değişiklikler nedeniyle cildimiz yaşlanıyor ve böylece hissetmediğimiz bir yaşta görünmeye başlıyoruz” ifadelerini kullanıyor. tedavisinde uygulanan yöntemlere değinen Toraman, ameliyatsız uygulamalar ve cerrahi girişimlere vurgu yapıyor. 3 boyutlu ameliyatsız yüz gençleştirme tekniğinin bu alanda olumlu sonuçlar verdiğini dile getiren Toraman, yöntemle ilgili şunları söylüyor: “İlk olarak boyuna en derinden başlayarak gıdıdaki sarkıklık için fokal ultrason uyguluyoruz. Daha sonra tüm boyun cildinin derinine 3D radyofrekans yapıyoruz. Bu uygulama derin alan ile onun bağlı olduğu cildin arasındaki bağların eskiden olduğu gibi sıkı ve gergin olmasını sağlıyor. Üçüncü aşamada ise 3-4 seanslık uygulamalarla cildin beslenmesi ile su tutma kabiliyetini arttırmak ve kollajen üretimini desteklemek için cilt içine vitamin, mineral, protein, aminoasit ve faktörler içeren enjeksiyonlar yapıyoruz.” PRP (Platelet Rich Plasma) uygulamasının bu işlemin ayrılmaz bir parçası olduğunu aktaran Dr. Toraman , gevşeklik, leke, kılcal damar, akne izi gibi sorunları gidermek için fraksiyonel radyofrekans, lazer ve IPL gibi yöntemlerin de uygulandığını belirtiyor.

24.04.2015 - 09:36

ntv.com.tr

['Genel Sağlık']

Cildi en çok dış faktörler yaşlandırıyor

Sağlık

https://www.ntv.com.tr/saglik/cildi-en-cok-dis-faktorler-yaslandiriyor,RNCyXylaQ0SAt1vHGL9gtw

YÖK'teki yeniden yapılandırmanın genel seçimler sonrasında yapılacak anayasa değişikliğine göre olacağını belirten Prof. Dr. Özcan, YÖK'ün isminin ve logosunun değişebileceğinin, YÖK Başkanı ve rektörlerin yetkilerinin azaltılacağının sinyalini de verdi.

AB ve Akdeniz bölgesindeki üniversitelerin sorunlarının belirlenip, çözüm yollarının bulunması, akademik ve sosyal işbirliğinin sürdürülmesi için oluşturulan EMUNI Üniversitesi'nin 3. Genel Kurulu Hacettepe Üniversitesi Kültür Merkezi'nde yapıldı.  YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, Genel Kurul'dan ayrılırken gazetecilerin, ''YÖK'ün yeniden yapılandırılması'' konusundaki soruları üzerine, uzun süredir YÖK'te bazı önemli değişiklikler yapılmasını planladıklarını anlattı. En çok aksayan hususları düzeltmeyi amaçladıklarını dile getiren Özcan, ancak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın seçim sonrasında yeni bir Anayasa hazırlanacağını açıklaması üzerine, yapılandırma çalışmalarını bu yönde daha kapsamlı hale getirdiklerini söyledi.  Çalışmalar doğrultusunda YÖK'te bir komisyon kurduklarını ifade eden Özcan, en yakın zamanda daha önceki çalışmaları da gözönüne alarak yeni bir çalışma yapacaklarını kaydetti.  Özcan, bir soru üzerine, YÖK'ün isminin de logosunun da değişebileceğine işaret etti. Anayasa değiştiğinde YÖK ile ilgili maddelerin de değişme ihtimali olduğunun altını çizen Özcan, ''Biz Anayasa'daki ruha ve felsefeye bağlı olarak kendi değişikliklerimizi gerçekleştireceğiz'' diye konuştu.  Özcan, ''Yeniden yapılandırma seçim sonrasına kaldı diyebilir miyiz?'' sorusuna, ''Evet, o çerçevede gerçekleşecek'' yanıtını verdi.  Rektörlerin atanmasına ilişkin bir soru üzerine Özcan, ''Şimdiye kadar yapılan tartışmalar içinde mütevelli heyeti gibi bir fikir ağırlık bastı. Zannediyorum o fikri yansıtırız'' değerlendirmesinde bulundu.  Özcan, ayrıca gerek YÖK Başkanı'nın, gerek rektörlerin, gerek YÖK'ün yetkilerinin azaltılacağını vurguladı. Özcan, çalışmaların asıl hedefin, ''YÖK'ü sadece denetleme, düzenleme yapan ve yükseköğretim politikalarını belirleyen bir kurum haline getirmek'' olduğunu sözlerine ekledi.

27.11.2010 - 11:58

[]

YÖK, Anayasa değişikliğini bekliyor

Eğitim

https://www.ntv.com.tr/egitim/yok-anayasa-degisikligini-bekliyor,R7fdscQpR0qzqG3y8ANDhw

Fenerbahçeli Ozan Tufan, Sivasspor maçını değerlendirdi

habertürk

Fenerbahçeli Ozan Tufan, Sivasspor maçını değerlendirdi Ozan Tufan, “Performans olarak daha üstüne çıkmam lazım. Daha çok maç oynayıp dakika almam gerek. Dakika buldukça bir yerlere geleceğim. Bir kaç gol kaçırdım çok üzüldüm. Hatam olduysa herkesten özür diliyorum” ifadelerini kullandı.

29 Aralık 2015 Salı, 11:33

cumhuriyet

Ozan Tufan özür diledi

futbol

http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/futbol/455631/Ozan_Tufan_ozur_diledi.html

Tablet furyasının başlamasına öncülük eden Apple iPad’in yeni modeli açıklandı. Ürünü, hastalık izninde olmasına karşın sunum zevkini kimselere bırakmayan efsanevi yönetici Steve Jobs tanıttı.

San Fransisco’da basına gösterilen iPad 2, beklendiği üzere öncekine kıyasla daha ince, farklı ve hızlı. Apple’ın çift çekirdekli 1 GHz A5 işlemcisini kullanan iPad 2’de grafik performansı da bu sayede 9 kata kadar hızlanıyor. iPad 2, önceki modele göre yüzde 33 daha ince. iPad 13.44 mm kalınlığındayken, iPad 2 sadece 8.8 mm. Yani iPad 2 aslında iPhone 4'ten bile daha ince bir tasarıma sahip. Ürünün ağırlığı ise 0,59 kg. Önde ve arkada birer kamera bulunan iPad 2, böylece Apple'ın iPhone 4 ile tanıttığı FaceTime görüntülü konuşma uygulamasını çalıştırabilecek. Arka yüzdeki kamera saniyede 30 kare hızında 720p HD video çekebiliyor. Öndeki kamera ise VGA çözünürlüğe sahip. HDMI bağlantı özelliğine sahip cihaz, görüntüleri harici büyük ekranlarda oynatabiliyor. Cihazın kendi ekranıysa öncekiyle aynı, yani 1024x768 pikselde tutulmuş. HDMI aktarım ise, yeni tanıtılan Digital AV Connector adlı aksesuvarla gerçekleşiyor. 39 dolara satılacak olan kit üzerinde hem HDMI çıkışı hem de dock bağlantı kapısı bulunuyor. Önceki gibi 10 saate kadar pil dayanma süresine sahip iPad 2, tek şarjla 1 aydan fazla süre bekleme modunda durabiliyor. iPad 2, siyah ve beyaz olmak üzere iki renkte satılacak. Cihazdaki yakınlık sensörü, ilginç bir yan ürüne de anlam katıyor. Jobs tarafından "bu bir kılıf değil akıllı örtü" cümlesiyle tanıtılan , farklı şekillere girebilen incecik bir plastik tabaka. Ürün, iPad'in sol kenarına manyetik olarak kolayca tutunuyor, ekrana kapatıldığında cihaz uyku moduna geçiyor, kaldırıldığında da uyku modundan çıkıyor. Örtü üçgen prizma şeklinde katlandığında yatak ve dikey kullanıma imkan veren bir stand görevi de görüyor. 10 farklı renkte üretilen Örtünün fiyatı 39 dolar olarak belirlenmiş. Deri olanlarının fiyatı 69 dolar. Öte yandan iOS işletim sisteminin iPad ve iPhone 4'te kullanılabilecek yeni 4.3 sürümünün de 11 Mart'ta yayınlanacağı duyuruldu. Güncelleme sayesinde, iPad 2'de Safari tarayıcı ve iTunes gibi uygulamaların en az 2 kat daha hızlı çalışacağı belirtildi. iPad 2'nin fiyatı, geçen yıl iPad için açıklananlarla bire bir aynı tutuldu; Yani ABD'de 499 dolardan başlayan fiyatlarla satılacak. Ürünün bellek seçenekleri yine 16, 32 ve 64Gb olarak sıralandı. Sadece Wifi olan üç, WiFi, 3G ve AGPS olan üç olmak üzere 6 konfigürasyon bulunuyor. Apple severleri memnun eden bir başka bilgiyse, iPad 2'nin hemen olması. Jobs, ürünün 11 Mart'ta ABD, Fransa ve Almanya gibi pazarlarda, 25 Mart'ta diğer ülkelerde olmak üzere toplam 25 ülkede bu ay içinde satışa çıkacağını duyurdu.

02.03.2011 - 22:31

[]

Apple iPad 2 tanıtıldı

Türkiye

https://www.ntv.com.tr/turkiye/apple-ipad-2-tanitildi,p8MuP2MC_EWCuKRwIHzZjQ