abstract
stringlengths
1
1.33k
author
stringlengths
1
56
content
stringlengths
1
248k
date
stringlengths
18
32
source
stringlengths
2
51
tags
stringlengths
2
572
title
stringlengths
3
221
topic
stringlengths
3
23
url
stringlengths
45
224
Balıkesir'de bir kişiyi tehdit ederek zorla senet imzalatan 5 kişi yakalandı.
null
Balıkesir'de iddiaya göre, evli olan H.Ş. (49) ile aralarında gönül ilişkisi bulunan ve kendisini Ayşe ismiyle tanıtan B.T. (34), Karesi Mahallesi Savran Sokağı'nda A.Y'ye ait evde buluştu. H.Ş'den 15 bin lira isteyen B.T, parayı vermezse aralarındaki ilişkiyi H.Ş'nin eşine söylemekle tehdit etti.  Daha sonra B.T, diğer zanlılar R.S. (29), E.I. (41), E.U'yu (34) da yanına alarak, H.Ş. ile görüşmeye gitti. B.T. ve yanındaki 3 kişinin, H.Ş'yi dövdüğü, 5 bin 600 lirasını ve cep telefonunu alarak zorla senet imzalattığı öne sürüldü. H.Ş'nin durumu polise bildirmesi üzerine harekete geçen ekipler, B.T, R.S, E.I, E.U. ve ev sahibi A.Y'yi gözaltına aldı. B.T'nin çantasında boş senetler ele geçirildi. İşlemlerinin arından adliyeye sevk edilen 5 şüpheli, çıkarıldıkları nöbetçi sulh ceza hakimliğince tutuklanarak cezaevine gönderildi.
11.07.2019 - 15:36
Anadolu Ajansı
['Gündem', 'Türkiye', 'Balıkesir']
Zorla senet imzalatan 5 kişi tutuklandı (Yasak aşk iddiası)
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/zorla-senet-imzalatan-5-kisi-tutuklandi-yasak-ask-iddiasi,MaIAuiDK7U-i7FgIK_OYzw
Jennifer Aniston ile bir yıldır evli Justin Theroux, mutlu evliliğin sırrını açıkladı.
null
Angelina Jolie ve Brad Pitt’in boşanma haberlerinden sonra dikkatler Pitt’in eski eşi Jennifer Aniston’ın oyuncu ve yönetmen Justin Theroux ile olan evliliği üzerinde kalmaya devam ediyor. 47 yaşındaki oyuncunun, evliliğinin sallantıda olduğu iddiaları öne sürülmüş ancak çift tarafından yalanlanmıştı. People dergisine konuşan 45 yaşındaki Justin Theroux bu iddialara yanıt verdi. Mutlu bir beraberlik yaşadıklarını söyleyen Theroux, mutlu evliliğin sırrını “nazik olmak” olarak açıkladı. “Bence mutlu evliliğin en önemli sırrı, birbirine nezaketle yaklaşmak” şeklinde konuştu. Aniston ve Theroux çifti, üç yıl nişanlı kaldıktan sonra Ağustos 2015’te evlenmişti.
01.10.2016 - 15:40
ntv.com.tr
['Yaşam', 'magazin']
Jennifer Aniston ve Justin Theroux’un mutluluğunun sırrı
Yaşam
https://www.ntv.com.tr/yasam/jennifer-aniston-ve-justin-therouxun-mutlulugunun-sirri,8Bib8Q31Bk6PCxfNCkbKEw
ABD'nin Los Angeles kentinden geldiği Avustralya'nın Sydney şehri semalarında yakıt seviyesi düşen UA839 sefer sayılı United Airlines uçağı, acil durum uyarısının ardından güvenli bir şekilde indi.
null
Avustralya Hava Servisinden yapılan açıklamaya göre, Los Angeles'tan 15 saat 5 dakikalık uçuşun ardından Sydney'e ulaşan United Airlines uçağında yakıt seviyesinin düşmesi üzerine pilot acil durum uyarısında bulundu. Uyarı üzerine havalimanı çevresinde yolları trafiğe kapatan Yeni Güney Galler Eyalet Polisi, itfaiye ve sağlık ekipleriyle "tam acil durum" konumuna geçerek önlem aldı. Daha sonra, taşıdığı 239 kişiyle alçalmaya başlayan 787-900 Dreamliner, güvenli bir şekilde iniş yaptı. Avustralya Hava Servisinin açıklamasında, iniş sırasında hiç kimsenin risk altında olmadığı ve pilotun yakıtın azaldığını bildirmesinin prosedür gereği olduğu vurgulandı. Yakıt azlığı nedeniyle acil durum çağrısının "sıra dışı" bir durum olmadığı kaydedilen açıklamada, uyarının "hiç yakıt kalmadığı" anlamına gelmediği belirtildi. Öte yandan, acil inişle ilgili araştırmanın Avustralya Ulaştırma Güvenliği Bürosu tarafından yapılacağı ifade edildi.
04.10.2018 - 06:20
Anadolu Ajansı
['Dünya', 'ABD', 'uçak']
ABD yolcu uçağı Sydney'e acil iniş yaptı
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/abd-yolcu-ucagi-sydneye-acil-inis-yapti,rf9uG8wWBU26qqAQSP4meg
ABD yönetimi, İran Devrim Muhafızları'na bağlı paramiliter örgüt Besic Direniş Gücü'ne destek verdikleri gerekçesiyle, aralarında büyük bankalar, maden ve imalat şirketlerinin bulunduğu 20 İran firmasına yaptırım uygulayacağını açıkladı.
null
Hazine Bakanlığı Yabancı Varlıklar Kontrol Ofisinden (OFAC) yapılan açıklamada, 'ın önde gelen bankalarından Bank Mellat ve Mehr Eqtesad Bank'ın yaptırım listesine eklendiği belirtildi. Besic Direniş Gücü'ne yaptırım uygulayan OFAC, örgütün çocuk asker temini ve eğitimi dahil olmak üzere habis faaliyetlerine destek verdikleri gerekçesiyle Ortadoğu ve Afrika bölgesinin en büyük traktör üreticisi İran Traktör İmalat Şirketi ile en büyük çelik üreticisi Mübarek Çelik Şirketi'ni de yaptırımlara tabi tutacağını bildirdi. Adı geçen şirketlerden oluşan finansal ağı Bonyad Taavon Besic (Besic İşbirliği Örgütü) olarak nitelendiren OFAC'ın yaptırım uygulayacağı diğer kurumlar şöyle sıralandı: "Parsian Bank, Sina Bank, Andisheh Mehvaran Yatırım Şirketi, Mehr Eqtesad Finans Grubu, Taktar Yatırım Şirketi, Tadbirgaran Atiyeh İran Yatırım Şirketi, İran Çinko Madenleri Kalkınma Şirketi, Negin Sahel Royal Yatırım Şirketi, Technotar Mühendislik Şirketi, Zanjan Asit Üretim Şirketi, Parsian Catalyst Kimya Şirketi, Calcimin, Bahman Group, Bandar Abbas Çinko Üretim Şirketi, Qeshm Çinko Eritme ve Küçültme Şirketi." Açıklamada, Besic Direniş Gücü ile bağlantılarını gizlemek adına farklı isimler altında kurulan şirketlerin, İran'ın otomotiv, maden ve bankacılık sektörlerinde milyarlarca doları kontrol ettiği belirtildi. ABD Hazine Bakanlığı yetkilisi, söz konusu yaptırımlar hakkında düzenlenen telekonferansta, Besic Direniş Gücü'nün terör faaliyetlerine finansal destek sağlayan şirketlerle iş yapan Amerikalıların yanı sıra Ortadoğulu ve Avrupalı tüzel ve gerçek kişilerin de yaptırımlara tabi tutulacağını kaydetti.
16.10.2018 - 22:08
Anadolu Ajansı
['Dünya', 'Dış Politika', 'Ekonomi', 'Şirketler', 'İran', 'ABD']
ABD'den İran'ın büyük şirketlerine yaptırım
Ekonomi
https://www.ntv.com.tr/ekonomi/abdden-iranin-buyuk-sirketlerine-yaptirim,c1IXi0HpYEqHSbznAuyIZg
ABD Başkanı Donald Trump, "(ABD-Taliban müzakereleri) Müzakereler ölü. Endişe ettiğim kadarıyla müzakereler öldü" dedi.
null
ABD Başkanı Donald Trump, ABD ile Taliban arasında yapılan ve dün askıya alınan barış müzakerelerini "ölü" olarak yorumladı. Trump, Kuzey Carolina eyaletine hareketinden önce Beyaz Saray bahçesinde basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Dün "askıya aldığını" açıkladığı ABD-Taliban ilişkilerine dair bir soru üzerine Trump, "Müzakereler ölü. Endişe ettiğim kadarıyla müzakereler öldü." ifadesini kullandı. Başkan Trump, Taliban'ın saldırılarını öğrendiğinde toplantıyı iptal ettiğini belirterek, "Yanlış yaptılar. Açık ve sesli bir şekilde halklarına yanlış yaptıklarını söylüyorlar." diye konuştu. İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ile görüşme konusunda ise Trump "Görüşme olabilir." ifadesini kullandı. Trump, "Görüşmemizde bir sorun yok. İran işleri yoluna koymalı çünkü açıkçası kötü bir pozisyondalar." dedi. Öte yandan ABD Merkez Kuvvetler Komutanı (CENTCOM) Korgeneral Kenneth McKenzie gazetecilere yaptığı açıklamada, Afganistan'da Taliban'a yönelik operasyonları artıracaklarının sinyalini verdi. Taliban'ın ABD ile barış görüşmelerine fazla güvendiğini kaydeden McKenzie, Taliban'a yönelik ABD'nin hava ve kara operasyonlarını artırıp artırmayacağına ilişkin bir soruya, "Ne hedefler olursa olsun, bu hedeflerin üzerine gideceğimizi düşünüyorum." ifadesini kullandı. ABD Başkanı Trump, bir ABD askerinin de öldüğü Kabil'deki son saldırıdan dolayı Taliban'la devam eden barış görüşmelerini durdurduğunu açıklamıştı. Trump ayrıca Afganistan Cumhurbaşkanı Eşref Gani ve bazı Taliban liderleri ile Camp David'de dün yapılması planlanan gizli görüşmelerin de iptal edildiğini duyurmuştu. Afganistan'ın başkenti Kabil'de önceki hafta diplomatik misyonların bulunduğu semt yakınında bomba yüklü minibüsle düzenlenen saldırıda, NATO bünyesinde görevli 2 asker de dahil en az 10 kişinin öldüğü bildirilmişti.
09.09.2019 - 22:40
Anadolu Ajansı
['Dünya', 'Donald Trump', 'Afganistan', 'ABD']
Trump'tan Taliban görüşmelerine ilişkin "ölü" yorumu
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/trumptan-taliban-gorusmelerine-iliskin-olu-yorumu,s-tkCDnI3ka5PJU1SadR0g
Türk pop müziğinin en güçlü kadın seslerinden Aşkın Nur Yengi ile kendine has yorumuyla özel bir dinleyici kitlesi olan Mehmet Erdem bugün BKM organizasyonuyla, Denizbank Açıkhava Konserleri’nde sahnede
null
Söz ve müziği ’ya ait şarkısına yaptıkları düetleri ile başlayan işbirliklerini sahneye taşıyan iki ünlü isim, hem birlikte hem solo seslendirecekleri şarkıları ile, dinleyicileri ile buluşacaklar!  Kariyerlerinde önemli bir yere sahip olan Sezen Aksu’nun doğumgününde verecekleri konser için ayrıca heyecanlı olduklarını belirten Yengi ve Erdem, bu konser için hazırladıkları repertuarlarında da pek çok Sezen Aksu şarkısı bulunduğunu söylüyorlar. Denizbank Açıkhava Konserleri kapsamında gerçekleşecek konser saat 21:00’de.
13.07.2019 - 15:24
null
['Yaşam', 'Sanat', 'Müzik', 'konser']
Sezen Aksu imzalı Allah'tan Kork Minik Serçe'nin doğum gününde sahnede
Sanat
https://www.ntv.com.tr/sanat/sezen-aksu-imzali-allahtan-korkminik-sercenin-dogum-gununde-sahnede,Ozvjc1tAFk-USZQIx-d28w
Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras, Türkiye'den tutuklu Yunan askerlerinin bir iyi niyet jesti olarak iade edilmesini istedi.
null
Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras Türkiye'nin provokasyonlarını artırdığını ve ilişkileri zehirlediğini iddia etti. Çipras Ankara'dan "çıkmaz sokak taktiklerini" bırakmasını istedi. Yunanistan Başbakanı Çipras, Türkiye'de tutuklu bulunan iki Yunan askerinin serbest bırakılması çağrısı yaptı. Askerlerin Yunanistan'a iadesinin bir iyi niyet adımı olacağını belirtti.
03.04.2018 - 13:36
NTV Haber
['Dünya', 'Yunanistan', 'Avrupa']
Yunanistan'dan Ankara'ya "tutuklu asker" çağrısı
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/yunanistandan-ankaraya-tutuklu-asker-cagrisi,FUj-W2Rqq0e2Ax67CLSCtw
Resmi Gazete'de yayımlanan kararnameyle 41 ilin valisi değişti. Dikkat çeken isimlerin başında, merkeze çekilen Sakarya Valisi Hüseyin Avni Coş geliyor.
null
Resmi Gazete'de yayımlanan 'yle,  ,19 ilin valisi merkeze çekildi, 12 kaymakam valilik görevine yükseltildi. Kararnameyle Samsun, Amasya, Eskişehir, Sakarya, Van ve Siirt valilerinin de aralarında bulunduğu 19 vali merkeze çekildi. Merkeze çekilen valiler arasında en dikkat çekici isim Sakarya Valisi Hüseyin Avni Coş oldu. Ayrıca, İçişleri Bakan Yardımcısı Selahattin Öztürk de merkeze çekildi. Öztürk'ün yerine aile ve sosyal politikalar bakan yardımcısı Mehmet Ersoy getirildi. Kararnameyle Diyarkabır, Şırnak, Bitlis, Van ve Tunceli gibi terörle mücadelenin yoğun yaşandığı illerinde aralarında bulunduğu 41 ilin valisi de değişti. Diyarbakır Valiliği'ne Kocaeli Valisi Hasan Basri Güzeloğlu, Şırnak Valiliği'ne Karabük Valisi Mehmet Aktaş, Bitlis Valiliği'ne Bayburt Valisi İsmail Ustaoğlu, Van Valiliği'ne Elazığ Valisi Murat Zorluoğlu ve Tunceli Valiliği'ne Kadıköy Kaymakamı Tuncay Sonel getirildi. Kararnameyle toplam 12 kaymakam vaililik görevine yükseltildi. TRT eski Genel Müdürü olan Samsun Valisi İbrahim Şahin de merkeze çekildi. Resmi Gazete'de yayımlanan bir diğer karanameyle de, İçişleri Bakanlığı teşkilat yapısında önemli değişiklikler yapıldı. Bakanlık bünyesinde yer alan Mülkiye Teştiş Kurulu Başkanlığı, Eğitim Dairesi Başkanlığı, Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü, Personel Genel Müdürlüğü, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü ile Mülkiye Başmüfettişliği’ne yeni isimler getirildi. Ayrıca, İçişleri Bakanlığı'da mevcut iki müsteşar yardımcılığı ile Kamu Düzeni ve Güvenliği Müteşarlığı müsteşar yardımcılığına atamalar yapıldı.
21.06.2017 - 09:54
ntv.com.tr
['Türkiye', 'son dakika', 'Resmi Gazete']
Valiler Kararnamesi'yle 41 ilin valisi değişti (İl il yeri değişen valiler listesi)
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/valiler-kararnamesiyle-41-ilin-valisi-degisti-il-il-yeri-degisen-valiler-listes,Y-M_VAcLOUuBRAnhprHtLw
Şubatta yapılacak Büyük Kurultay’da açıklayacağı “2019 Manifestosu”na odaklanan CHP Lideri Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin sorunlarına özgün bakış açısıyla getirilecek çözüm önerilerini içerecek yeni bir vizyon ortaya koymak için çalışma grupları oluşturulması talimatı verdi
null
696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’yi (KHK) Anayasa Mahkemesi’ne götürme kararı alan CHP’de 2019 hazırlıkları da sürüyor. Genel Başkanı , 3-4 Şubat 2018’de toplanacak Büyük Kurultay öncesinde “Demokrasi Manifestosu” hazırlıkları için talimat verdi. Gazete Habertürk'ten Düngün Karadaş'ın haberine göre, bu doğrultuda hukuki, ekonomik ve siyasi sorunlar için üç ayrı çalışma grubu oluşturulacak. Çalışma grupları hazırlık yapacak ve Türkiye’nin temel sorunlarına ilişkin özgün çözüm önerilerini Kılıçdaroğlu’na iletecek. Kılıçdaroğlu, bu bilgiler ışığında hazırlanacak kurultay konuşmasında, partisinin yeni vizyonunu ortaya koyacak ve “2019 Manifestosu”nu kurultay salonunda Türkiye’ye ilan edecek.“İktidar kurultayı” parolasıyla yapılacak Büyük Kurultay’da “hak, hukuk ve adalet” temaları öne çıkartılacak. Kurultayda, OHAL’in sona erdirilmesi istenecek. CHP’de bir yandan Büyük Kurultay hazırlıkları devam ederken, diğer yandan 6 Ocak’ta Ankara’da, 7 Ocak’ta İzmir’de ve 13 Ocak’ta İstanbul’da yapılacak il kongreleri için de çalışmalar sürüyor. İstanbul’da, Bahçelievler dışında 38 ilçede kongreler tamamlandı. 38 ilçeden 13’ünde ilçe başkanları değişti, mevcut il yönetiminin bazı kritik ilçeleri muhaliflere kaptırması, 13 Ocak’ta yapılacak il kongresinde kıran kırana bir yarışın kapısını araladı. Ankara için mevcut başkan Adnan Keskin yeniden aday oldu. Keskin’e il başkanlığı yarışında eski Gençlik Kolları Başkanı Ayhan Yalçınkaya ile eski Ankara İl Gençlik Kolları Başkanı Umut Erarslan rakip olarak çıkacak. İzmir’de il başkanlığı için ortak aday parolasıyla sahaya inen Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu; ilçe başkanları, milletvekilleri, belediye başkanları ve mevcut il yönetimi ile toplantılarını tamamladı. İzmir’de en az iki veya üç adaylı bir yarışın yaşanmasına kesin gözüyle bakılıyor. İzmir’de mevcut il başkanı Asuman Ali Güven’in aday olup olmayacağı belirsizliğini korurken, Büyükşehir Belediye Meclisi’nde CHP sözcülüğü görevini yürüten Deniz Yücel, Çiğli İlçe Başkanı Utku Gümrükçü ve eski vekillerden Hüseyin Saygılı ile Salih Çiftçi’nin isimleri de adaylık için konuşuluyor.
27.12.2017 - 09:35
haberturk
['kemal kılıçdaroğlu', 'chp', '2019 seçimleri']
Kılıçdaroğlu'ndan 2019 manifestosu hazırlığı
Gündem
https://www.haberturk.com/kilicdaroglu-ndan-2019-manifestosu-hazirligi-1771860
Diyabetle ilgili toplumda bilinen "diyabet kısırlık yapar" gibi hatalı düşünceler, diyabet hastalarını psikolojik olarak etkiliyor. Diyabet toplumda söylenildiği gibi kısırlık yapmıyor
null
Diyabetli hastaların en çok sordukları konuların başında diyabet ve cinsellik geliyor. Özellikle genç diyabetliler toplumdaki yanlış algının baskısı altında. Diyabet seksüel yetmezlik yaparmış, kısırlık yaparmış gibi hatalı düşünceler insanları psikolojik olarak etkiliyor. Yaklaşık 10 yıl önceydi. Bir sabah üniversitedeki ofisimin telefonu çaldı. Arayan çok sevdiğim Tip 1 diyabetli hastamdı. 25’li yaşlarında Muğla’da yaşayan ve yeni iş kurmaya çalışan enerjik, yaşam dolu bir gençti. Telefonda sesi çok üzgün geliyordu, dedi. Biraz sakinleştirdim, anlatmaya başladı; kız arkadaşıyla birbirini çok sevmişler, evlenmeye karar vermişler. Kızın babası yörenin eşrafından, diyabetli olduğunu öğrenince izin vermemiş. Çok uğraşmışlar, araya insanlar sokmuşlar, ikna edememişler. Umutları kesilince intihar etmeye karar vermişler. Kızın babasının telefonunu istedim, dedim. Babayı aradım, olayı özetledim ve neden hayır dediğini sordum. Verdiği cevap ilginçti: Telefonda bu düşüncenin yanlış olduğunu uzun uzun anlattım, dedim. İkna ettim, gençleri aradım, kararlarından vazgeçirdim. Bir süre sonra düğünleri oldu, davet ettiler gittim, şahitleri oldum. Aradan yıllar geçti, bu çiftin üç çocuğu oldu. Delikanlı büyük bir işadamı oldu. Büyükbabanın hayatı bu çocuklar oldu. İki yıl önce diyabetli diye kızını vermeyen kayınpederde Tip 2 diyabet ortaya çıktı. O günleri hatırladıkça halen çok üzülür. Biliyorum ki bu hikâyenin benzerini birçok diyabetli yaşadı. Birçok genç, toplumdaki bu yanlış algı nedeniyle yaşamlarında sorunlarla karşı karşıya geldi. Bu sorunun cevabı dır. Diyabette, gerek erkeklerde gerek kadınlarda cinsel sorunlar nadirdir. Yapılan bir çalışmada, Tip 1 diyabetlilerde diyabet ayarı bozuk ve kan şekerleri sürekli yüksekse hastalığın başlangıcından itibaren 15. yılda cinsel sorunlar görülmeye başlandığı ortaya çıktı. Bu ilk 15 yılda diyabet ayarı bozuk olsa bile gençlerde kolay kolay cinsel sorunlar yaşanmayacağı anlamına geliyor. Araştırmalar, diyabeti kötü giden Tip 2 diyabetli hastaların ancak dörtte birinde cinsel sorunlar çıktığını gösteriyor. Günümüzdeki tedavi olanaklarına bağlı olarak, iyi kontrollü bir diyabetlide cinsel sorunlar hastanın yaşamı boyunca ortaya çıkmayabilir. Buradan çıkarılacak sonuç, diyabetlilerin dörtte üçünde diyabete bağlı seksüel sorunlar görülmüyor, Tip 1 diyabetli gençlerde hastalığın ilk 15 yılında hiçbir sorun olmuyor. O zaman toplumdaki bu yanlış algıyı düzeltmemiz gerekli. Diyabette seksüel sorunlar; cinsel isteksizlik (libido azlığı),erkeklerde ereksiyon kusuru ya da kaybı (impotans) olarak ortaya çıkar, ancak bilimsel çalışmalar; görülen bu sorunların üçte birinin gerçekte organik bir bozukluk değil, psikolojik kökenli olduğunu bildiriyor. Daha ilginci, birçok hastanın cinsel sorunlarının arkasında diyabetin yol açtığı depresyon olduğu ve korkusuna bağlı psikolojik atmosferde ortaya çıktığı, geliştiği saptanmıştır. Diyabete bağlı cinsel sorunları iki grupta toplamak mümkün. Birincisi, Tip 1 diyabetlilerde ve gençlerde görülen ve sinirsel uyarıyı oluşturan sinirlerde nöropati adını verdiğimiz bir hasarın olması. Bu tablonun gelişmesi için ağırlıklı olarak otonom sinirlerde hasar (otonom nöropati) olması gerekir ki bu tablo günümüzde mevcut tedavi olanaklarıyla artık son derece nadirdir. Diğer önemli sebep, Tip 2 diyabetlilerde ve erişkinlerde daha yaygın olan, cinsel organlarda kanlanmayı sağlayan damarların sertliği, daralması ya da tıbbi deyimle ateroskleroz. Tip 2 diyabette damar sertliği, özellikle penis arter damar sertliği yine en az (yaşa bağlı olsa da) 15-20 yıllık bir süreç sonrası ortaya çıkar. Diyabette damar sertliği yaygın bir sorundur, sadece bir bölgede değil. Vücudun diğer damarlarında da daralma görülür. Genellikle yüksek tansiyon ya da koroner kalp hastalığıyla birliktedir. Penis arterin doppler tetkikiyle daralıp daralmadığının araştırılması sonucu tanı konur. Diyabette cinsel sorunlara neden olan diğer sebep, ilaçlara bağlı gelişen cinsel istek azalmasıdır. Özellikle tansiyon ilaçları ve kolesterol düşürücü ilaçların libido ve ereksiyon kusuruna neden olabileceği düşünülmektedir.   Sadece ülkemizde değil tüm dünyada kadınlardaki cinsel sorunlar çok az konuşulmaktadır. Ancak artık biliyoruz ki gerek diyabete bağlı gerekse diğer hastalıklarda, kadınlarda diyabete bağlı cinsel sorunların oranı erkeklerde görüldüğü kadardır. Kadınlarda en sık görülen cinsel sorunlar; isteksizlik, soğukluk, libido azlığı, vajinada kuruma gibi belirtilerle ortaya çıkar. Ancak diyabette, özellikle gençlerde görülen Tip 1 diyabette genç kızların en büyük korkusu, çocuğunun olmaması (kısırlık) ya da sakat doğması. Geçtiğimiz son 20 yıl öncesinde tıp çevrelerinde bile anneyi korumak için eskiler, diyabetli bir kadının çocuk doğurmaması, doğursa da ancak bir çocuğu olması ve fazla çocuk yapmaması düşüncesine sahipti. Bugün bu görüşlerin tamamen yanlış olduğu ortaya çıktı. Diyabet kontrolü iyi olduğu takdirde bir kadının hamile kalmasına ve istediği sayıda çocuk yapmasına engel durum yoktur. - Diyabette mutlaka cinsel problem olacağına dair toplumsal algı tamamen yanlış. Diyabetlilerde sorunun büyük bir bölümünün psikolojik olduğunu unutmayın. - Damar sertliği nedeniyle gelişen sorunların bir numaralı nedeni sigara ve alkoldür. Diyabetli iseniz sigara ve alkolden uzak durun. - Diyabet, kısırlık nedeni değildir. Endişe etmeyin. Bu konuda anlatılanların bilimsel geçerliliği yok. - Diyabetli bir kadın için kan şekeri iyi kontrol edildiği zaman hamilelik bir sorun teşkil etmez. Hamile kalmaya ve doğum yapmaya engel bir durum yoktur. - Diyabetlilerin çocuklarının diyabet açısından yüksek riskli olacağına dair söylentilerin bilimsel temeli yok, bu risk çok düşük. - Diyabet kontrolünü iyi tuttuğunuz süre içinde kolay kolay cinsel sorun olmaz. TEMEL YILMAZ/GAZETE HABERTÜRK
27.08.2016 - 08:42
haberturk
['temel yılmaz']
Toplumda yanlış bir algı: Diyabet ve cinsellik
Sağlık
https://www.haberturk.com/saglik/haber/1288277-toplumda-yanlis-bir-algi-diyabet-ve-cinsellik
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu Başbakan Erdoğan'a Twitter'dan yeni bir karikatürlü gönderme yaptı.
null
CHP ve Başbakan Erdoğan arasında yaşanan karikatür krizinde yeni bir halka eklendi. 29 Ekim sonrasında CHP Genel Merkezi'nde 'AKP Eziyetleri' adıyla açılan sergi büyük tepki görmüş, bir çok AK Partili sergi nedeniyle hakaret davası açmıştı. Ardından CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'dansöz' gibi çizilmesiyle karikatür krizi yeni bir boyuta taşınmıştı. Bugün, CHP lideri Kılıçdaroğlu'dan yeni bir hamle geldi. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu sabah saatlerinde Twitter'dan bir Latif Demirci'nin çizdiği bir karikatürü yayınladı. Cumartesi günü Başbakan'ın rektörlerle buluşması sırasında öğrencilere uygulanan şiddeti mizahi bir dille anlatan karikatürde dayak yemiş bir öğrenciye Erdoğan "İleri demokrasi cennetten çıkmadır" diyor. Kılıçdaroğlu Twitter'dan karikatürle birlikte şunları yazdı: "Sayın Başbakan, siz şu aralar gerçeklerden iyice koptunuz. Size göre çaresizliklerini, kaygılarını, seslerini duyurmak için sokaklara çıkan gençler, devletin koskoca Başbakan’ına tepki gösteriyorlar. Siz onlara 12 Eylül yöntemlerini lâyık görüyor, sokaklarda tekmeletiyor, yüzlerine gaz sıktırıyorsunuz. Bu millet, bu gençlik, size verdiği yetkiyi geri almasını da bilir. Bu dünya kimseye kalmadı, sizin gibi bir zalime mi kalacak sanıyorsunuz?"
07.12.2010 - 13:27
null
[]
Kılıçdaroğlu’nun karikatür tutkusu
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/kilicdaroglunun-karikatur-tutkusu,prjurZtne0WTF0cj9oAblQ
Başbakan Binali Yıldırım, "15 Temmuz şehitlerinin hepsinin ismi bir yere verilecek" dedi.
null
Başbakan Binali Yıldırım, AK Parti Genel Merkezi'nde 15 Temmuz Şehitler Köşesi'nin açılışına katıldı. Burada kısa bir konuşma yapan Yıldırım, 15 Temmuz şehitlerinin anısının yaşatılacağını söyledi. Yıldırım, şehitlerin hepsinin isimlerinin bir yere verileceğini söyleyerek şöyle devam etti: "Hepsinin ismi bir yere verilecek. İsimleri ölümsüzleştirilecek. Bunu fazlasıyla hak ettiler. Bunun çalışması devam ediyor. İstanbul'da Ankara'da birer şehitlik yapıyoruz. Onların geride bıraktıkları emanetler de bizim emanetlerimizdir. Hükümet gerekli çalışmaları yapmaktadır. FETÖ ve bölücü terör örgütüyle mücadelede hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet diliyorum."
21.09.2016 - 13:36
ntv.com.tr
['Siyaset', 'Türkiye', 'Binali Yıldırım']
Binali Yıldırım: Hepsinin ismi bir yere verilecek
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/binali-yildirim-hepsinin-ismi-bir-yere-verilecek,Hr-JJWzViUaOF52pz2jeCQ
Hollywood’daki bir çok ünlü sanatçının aksine çocuklarını kameralardan uzak tutan ABD’li oyuncu Julia Roberts çocuklarını koruyarak onların kişilik haklarına saygı gösterdiğine inanıyor.
null
“Mirror Mirror”un ünlü oyuncusu Julia Roberts bir dergiye verdiği röportajında çocuklarının görüntülerinin çekilmesine izin vermeyerek onların kişilik haklarını koruduğunu belirtti. “iVillage” dergisine konuşan Roberts şunları söyledi: “Ben de her annenin yaptığını yapıyorum aslında, onları koruyorum. Onları kişilik haklarını çiğnemiyorum. Sadece özel hayatlarını güvenli bir alanda tutmaya çalışıyorum.” 44 yaşındaki yıldızın7 yaşlarında Phinnaeus ve Hazel adında ikizleri ve 4 yaşında Henry adında bir oğlu bulunuyor.
02.04.2012 - 10:38
null
[]
Roberts çocuklarını Twitter’da paylaşmıyor
Yaşam
https://www.ntv.com.tr/yasam/roberts-cocuklarini-twitterda-paylasmiyor,JpX65Z1P702EW50JJZe1Tg
Malatya'da özel bir eğitim kurumu, öğretmen ve okul idarecilerinden oluşan arama kurtarma timi kurdu.
null
Kentte eğitim alanında faaliyet gösteren Beşer Eğitim Kurumları bünyesinde bulunan ilköğretim ve lisede görev yapan okul idarecileri ile öğretmenlerden oluşturulan arama kurtarma timi, Malatya İl Afet Acil Durum Müdürlüğü, itfaiye, İnönü Üniversitesi arama kurtarma ekibi ve 112 acil yardım ekiplerinden dersler almaya başladı. Başta deprem olmak üzere yangın, kaza gibi olaylara müdahale edebilecek donanıma sahip olması planlanan timde, 10 öğretmen gönüllü olarak çalışmalara katılıyor. Beşer Arama Kurtarma Timi (BAKUT) Başkanı Mustafa Sular, yaptığı açıklamada, deprem bölgesi olan Türkiye'de arama kurtarma çalışmalarının önem taşıdığını vurgulayarak, Malatya'nın da deprem kuşağı içinde bulunan illerden biri olduğuna dikkati çekti. Deprem ve deprem sonrasındaki müdahalelerin ''neden eğitim gönüllüleri de bu işe el atmasın'' sorusunu akıllarına getirdiğini söyleyen Sular, bu düşüncenin kendilerini BAKUT'u kurmaya sevk ettiğini belirtti. Kazalarda yaralı kurtarma, yangınlarda acil müdahale etme, depremde enkaz altı çalışmalara hazır olmak üzere kendi öğretmenlerinden oluşan bir dernek kurduklarını kaydeden Sular, dernek kapsamında kurulan arama kurtarma timinin de eğitimler almaya başladığını anlattı. Sular, aldıkları eğitimleri sosyal faaliyet dersleri sırasında öğrenciler ve velilerle de paylaşarak özellikle küçük kazalarda ve ilk yardım gerektiren durumlarda ne yapmaları gerektiği konusunda onları bilinçlendireceklerini söyledi. Beden eğitimi öğretmenlerinden tim görevlisi Resul Kaya da insan hayatının önemine vurgu yaparak, bu timde yer aldığı için onur duyduğunu dile getirdi. Malatya Belediyesi İtfaiye ekiplerinden kazada araç altında kalan bir yaralının nasıl kurtarılacağı konusunda eğitim alan öğretmenler, ayrıca sınıfta öğrencilere deprem esnasında neler yapmaları gerektiğini anlattı.
21.02.2012 - 17:27
Anadolu Ajansı
[]
Öğretmenler kurtarma timi kurdu
Eğitim
https://www.ntv.com.tr/egitim/ogretmenler-kurtarma-timi-kurdu,mn2JGgoiG0mvLHo2uP5InA
Fenerbahçe, Galatasaray ve Bursaspor, PFDK'ya sevk edildi.
null
Türkiye Futbol Federasyonu Hukuk Müşavirliği'nce Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu'na (PFDK) yapılan sevk raporları açıklandı. Fenerbahçe Kulübü, Beşiktaş ile oynanan derbi maçta yapılan "çirkin ve kötü tezahürat" nedeniyle kurula sevk edildi. Galatasaray ise Gaziantepspor maçındaki saha olayları nedeniyle sevk edildi. PFDK'ya sevkler şöyle; 1- ESKİŞEHİRSPOR Kulübü antrenörü SELÇUK ERDOĞAN'ın 27.02.2016 tarihinde oynanan ESKİŞEHİRSPOR-BURSASPOR Spor Toto Süper Lig Hasan Doğan Sezonu müsabakasındaki "hakareti" nedeniyle Futbol Disiplin Talimatı'nın 41. maddesi uyarınca ve "sportmenliğe aykırı hareketi" nedeniyle Futbol Disiplin Talimatı'nın 36. maddesi uyarınca 01.03.2016 tarihinden itibaren tedbirli olarak PFDK'ya sevkine karar verilmiştir. 2- BURSASPOR Kulübü'nün 27.02.2016 tarihinde oynanan ESKİŞEHİRSPOR-BURSASPOR Spor Toto Süper Lig Hasan Doğan Sezonu müsabakasındaki "çirkin ve kötü tezahüratı" nedeniyle Futbol Disiplin Talimatı'nın 53. maddesi uyarınca PFDK'ya sevkine karar verilmiştir. 3- GAZİANTEPSPOR Kulübü'nün 28.02.2016 tarihinde oynanan GAZİANTEPSPOR-GALATASARAY A.Ş. Spor Toto Süper Lig Hasan Doğan Sezonu müsabakasındaki "usulsüz seyirci alma" nedeniyle Futbol Disiplin Talimatı'nın 49. maddesi uyarınca ve "saha olayları" nedeniyle Futbol Disiplin Talimatı'nın 52. maddesi uyarınca PFDK'ya sevkine karar verilmiştir. 4- GALATASARAY A.Ş. Kulübü'nün 28.02.2016 tarihinde oynanan GAZİANTEPSPOR-GALATASARAY A.Ş. Spor Toto Süper Lig Hasan Doğan Sezonu müsabakasındaki "saha olayları" nedeniyle Futbol Disiplin Talimatı'nın 52. maddesi uyarınca PFDK'ya sevkine karar verilmiştir. 5- FENERBAHÇE A.Ş. Kulübü'nün 29.02.2016 tarihinde oynanan FENERBAHÇE A.Ş.-BEŞİKTAŞ A.Ş. Spor Toto Süper Lig Hasan Doğan Sezonu müsabakasındaki "çirkin ve kötü tezahüratı" nedeniyle Futbol Disiplin Talimatı'nın 53. maddesi uyarınca ve "talimatlara aykırı hareketi" nedeniyle Futbol Disiplin Talimatı'nın 46. maddesi ile Yayın Talimatının 12/3. maddesi uyarınca PFDK'ya sevkine karar verilmiştir. 6- TRABZONSPOR A.Ş. Kulübü idarecisi GÖKHAN SARAL'ın sosyal medya hesabında yer alan "sportmenliğe aykırı açıklamaları " nedeniyle Futbol Disiplin Talimatı'nın 38. maddesi uyarınca tedbirsiz olarak PFDK'ya sevkine karar verilmiştir. 7- GÖZTEPE A.Ş. Kulübü'nün 26.02.2016 tarihinde oynanan BALIKESİRSPOR-GÖZTEPE A.Ş. PTT 1. Lig müsabakasındaki "saha olayları" nedeniyle Futbol Disiplin Talimatı'nın 52. maddesi uyarınca PFDK'ya sevkine karar verilmiştir. 8- ŞANLIURFASPOR Kulübü'nün 27.02.2016 tarihinde oynanan ŞANLIURFASPOR-BOLUSPOR PTT 1. Lig müsabakasındaki "talimatlara aykırı hareket" nedeniyle Futbol Disiplin Talimatı'nın 46. maddesi ve Yayın Talimatının 14/2. maddesi uyarınca PFDK'ya sevkine karar verilmiştir. 9- ADANA DEMİRSPOR Kulübü'nün 28.02.2016 tarihinde oynanan ADANA DEMİRSPOR-MULTIGROUP ALANYASPOR PTT 1.Lig müsabakasındaki "talimatlara aykırı hareketi" nedeniyle Futbol Disiplin Talimatı'nın 46. maddesi ile 2015-2016 Sezonu PTT 1. Lig Müsabakaları Statüsünün 8/3 maddesi uyarınca PFDK'ya sevkine, ADANA DEMİRSPOR Kulübü futbolcusu KENAN ÖZER'in aynı müsabakadaki "kural dışı hareketi" nedeniyle Futbol DisiplinTalimatı'nın 43. maddesi uyarınca 29.02.2016 tarihinden itibaren tedbirli olarak PFDK'ya sevkine karar verilmiştir. 10- MULTIGROUP ALANYASPOR Kulübü idarecisi BİLAL GÖMEÇ'in 28.02.2016 tarihinde oynanan ADANA DEMİRSPORMULTIGROUP ALANYASPOR PTT 1. Lig müsabakasındaki "sportmenliğe aykırı hareketi" nedeniyle Futbol Disiplin Talimatı'nın 36. maddesi uyarınca 01.03.2016 tarihinden itibaren tedbirli olarak PFDK'ya sevkine karar verilmiştir.
01.03.2016 - 20:00
Ntvspor
['Spor']
F.Bahçe ve G.Saray PFDK'da
Spor
https://www.ntv.com.tr/spor/f-bahce-ve-g-saray-pfdkda,ZxdL6QgAB0CARA3bdKuhkw
ABD'nin Boston kentindeki Harvard Universitesi, bu günlerde yüzlerce öğrencinin karıştığı kopya skandalıyla çalkalanıyor.
null
Harvard Ünivesitesi yönetimince yapılan açıklamaya göre, bölümü ve sınıfları soruşturma süresince gizli tutulacak olan yaklaşık 250 öğrecinin, sınavlarda kopya çektiği iddiasıyla idari soruşturma başlatıldı. Lisans eğitimleri süresince önceden hazırladıkları projeleri jürilere sunmaları beklenen Harvardlı öğrencilerin, projelerini hazırlarken kopyaya karışması, Harvard Üniversitesi yönetimi basın sözcüsü tarafından ‘skandal’ olarak nitelendirildi. Öğrencilerin hazırladığı projelerin birbirine benzerliği ortaya çıkınca, 250 öğrenci ve asistanı içeren soruşturmanın daha da genişletilebileceği belirtildi. Olay sonrası büyük tepkilere maruz kalan ve akademik saygınlığını kaybetmekten endişelenen Harvard Üniversitesi yönetimi, sınav sisteminde değişikliğe gidilebileceğini açıkladı.a
31.08.2012 - 17:58
null
[]
Harvard Universitesinde kopya skandalı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/harvard-universitesinde-kopya-skandali,6esOlxBM4kCNW2sAZz_66Q
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, Türk bankacılık sektörünün görünümünün durağan olduğunu belirtti.
null
Fitch Ratings tarafından yapılan açıklamada, Türk bankalarının sermayelendirilmesinin makul düzeyde olduğu ifade edildi. Türk bankaları için mart ayından itibaren uygulanacak riskli varlıklardaki değişikliklerin etkisinin karışık olacağı belirtilen açıklamada, bu değişikliklerle Türkiye'nin, Basel Yönlendirme Komitesi ile daha uyumlu hale geleceği ve uluslararası bankalarla daha fazla direkt karşılaştırma yapabileceği kaydedildi. Açıklamada,Türkiye'de alınan makro ihtiyati tedbirlerin bazen yeni ekonomik hedeflerin desteklenmesi için kullanıldığı vurgulandı. Türkiye'de 2015 yılında perakende kredilerin yüzde 8 artarak enflasyonla uyumlu bir artış gösterdiğine dikkat çekilen açıklamada, yeni düzenlemelerin perakende kredilerde hızlı bir artışa yol açmasının beklenmediğinin altı çizildi. Açıklamada, Türk bankacılık sektörünün görünümünün durağan olduğu belirtilerek yeni düzenlemelerin bankacılık sektörünün sermaye oranlarına etkisinin en iyi ihtimalle ılımlı olacağı kaydedildi.
04.02.2016 - 17:49
Anadolu Ajansı
['Ekonomi', 'Dünya Ekonomisi']
Fitch'ten Türk bankalarına ilişkin açıklama
Ekonomi
https://www.ntv.com.tr/ekonomi/fitchten-turk-bankalarina-iliskin-aciklama,-cFXZDvHn0-bsO06lJWbRQ
SON DAKİKA HABERİ: FETÖ'nün TSK yapılanmasına yönelik soruşturmada gözaltına alınan 188 muvazzaf askerden 166'sı tutuklandı. Adreslerinde bulunamayan firari 58 muvazzaf asker halen aranıyor.
null
haberi!  Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) yapılanmasına yönelik soruşturmada gözaltına alınan 188 muvazzaf askerden 166'sı tutuklanırken, 22'si adli kontrol şartıyla salıverildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosunca, FETÖ'nün TSK yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında gözaltına alınan ve nöbetçi hakimliğe sevk edilen aralarında albay, yarbay, yüzbaşı ve teğmen rütbesinde muvazzaf askerlerin de bulunduğu 188 şüphelinin hakimlik işlemleri sona erdi.  İstanbul Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği, muvazzaf asker olan 166 şüphelinin "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan tutuklanmasına karar verdi. Hakimlik, 5 şüpheliyi itirafçı olduğu, 9 şüpheliyi hakkında kovuşturma bulunduğu, 8 şüpheliyi delil durumunu dikkate alarak adli kontrol ile serbest bıraktı. Böylece soruşturma kapsamında etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanarak itirafçı olduğu için serbest bırakılan şüpheli sayısı 47'ye yükselmiş oldu.   Hakkında gözaltı kararı verilen ancak görev yeri ve ikamet adreslerinde bulunmayan 58 muvazzaf asker ise firari olarak aranıyor. Başsavcılık, örgüt içi haberleşme amacıyla ankesör veya sabit kontörlü hat kullanan FETÖ şüphelisi askerlere yönelik soruşturma kapsamında, 22 Şubat'ta, aralarında 2 albay, 1 yarbay, 8 binbaşı, 10 yüzbaşı, 73 üsteğmen ve 8 teğmenin bulunduğu 295 muvazzaf asker hakkında gözaltı kararı vermiş, yapılan operasyonlarda şüphelilerden 237'si yakalanmıştı.
25.02.2019 - 23:48
Anadolu Ajansı
['Gündem', 'son dakika', 'son dakika haberleri', 'haber']
SON DAKİKA: FETÖ'nün TSK yapılanması soruşturmasında 166 muvazzaf asker tutuklandı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/son-dakika-fetonun-tsk-yapilanmasi-sorusturmasinda-166-muvazzaf-asker-tutukland,bdqH10-7mUynZ8bnb4VSFQ
Muğla Valiliğince vali yardımcısı, hakim, öğretmen, avukat, hemşire, sosyolog ve kamu çalışanlarından oluşturulan Türk Sanat Müziği korosu ikinci konserinde sanatseverlerin karşısına çıktı.
null
Muğla Valiliği tarafından vali yardımcısı, hakim, öğretmen, avukat, hemşire, sosyolog ve kamu çalışanlarından oluşturulan Türk Sanat Müziği korosu konser verdi. Vali Amir Çiçek'in himayelerinde Vali Yardımcısı Fethi Özdemir'in girişimleriyle yaklaşık 30 üyenin katılımıyla kurulan Muğla Valiliği Türk Sanat Müziği Korosu bir yıllık çalışmasının ardından ikinci konseriyle sanatseverlerin karşısına çıktı. Koroda solist olan Vali Yardımcısı Özdemir'in yanı sıra öğretmen, avukat, hemşire ve kamu çalışanlar görev alıyor. Koronun şefliğini ise emekli savcı ve avukat Ali Sami Arlı üstleniyor. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi'nde iki bölümden oluşan konserini veren koroya 11 kişilik saz, keman, kemane, ut ve kanun ekibi eşlik etti. Vali Çiçek, konserin ardından yaptığı konuşmada, "Koroyu dinledikten sonra söylenecek tek kelime var; o da muhteşem olduğu. Yaklaşık 2,5 saat süren konseri keyifle dinledim. Yoğun iş temposuna rağmen böyle güzel bir çalışmayı yapan tüm ekibe teşekkür ediyorum" dedi. Konser sonunda şef Ali Sami Arlı ve konserde solistlik yapan eşi Nadide Arlı'ya Vali Çiçek tarafından teşekkür belgesi ve çiçek verildi.
18.04.2017 - 11:25
null
['Sanat', 'Müzik', 'konser']
Solist vali yardımcısı, şef emekli savcı
Sanat
https://www.ntv.com.tr/sanat/solist-vali-yardimcisi-sef-emekli-savci,PNBdxhe8yEO2DUIgHZk-5w
Denizli'nin Pamukkale İlçesi'nde, bilinmeyen bir nedenle çıkan çıkan orman yangınında 10 hektar alan yanarak zarar gördü.
cumhuriyet.com.tr
Pamukkale İlçesi Akdere Mahallesi Akkaya Mevkiinde bugün saat 15.00 sıralarında ormanlık alanda belirlenemeyen bir nedenle yangın çıktı. Kısa sürede büyüyen yangına Denizli Orman Bölge Müdürlüğü'ne ait 11 arazöz ve 1 iş makinesi ile 3 helikopter müdahale etti. Yangın ekiplerin çalışması sonucu yaklaşık 5 saatte kontrol altına alındı. Bölgede Orman Bölge Müdürlüğü ekiplerinin soğutma çalışmalarını devam ederken, yangında 10 hektarlık ormanlık alan zarar gördü.
10 Eylül 2016 Cumartesi, 00:04
cumhuriyet
null
Pamukkale'de orman yangını
turkiye
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/598355/Pamukkale_de_orman_yangini.html
Antalya'da böbrek nakli olmak için hastaneye giden iki hastanın kalp damarlarının da tıkalı olduğunun tespit edilmesi üzerine, hastalara aynı seansta hem bypass ameliyatı hem de organ nakli yapıldı.
null
İki hastaya, birer gün arayla aynı seansta hem bypass ameliyatı hem de organ nakli yapıldı. Ameliyatları gerçekleştiren ekipte yer alan Medical Park Antalya Hastanesi Organ Nakil Bölüm Başkanı Prof. Dr. Alper Demirbaş, gazetecilere yaptığı açıklamada, canlı vericili organ nakli yapılırken, hem alıcıya, hem vericiye 50 civarında test uygulandığını belirterek, vericinin organını bağışlamaya, alıcının da ameliyat olmaya uygun olup olmadığının belirlendiğini söyledi. Nakil olacak hastaların kalp damarlarında tıkanıklık olduğunun belirlendiğini vurgulayan Prof. Dr. Demirbaş, "Kontroller sırasında hastaların bypass ameliyatı olmaları gerektiği ortaya çıktı. 4 yıl önce başlattığımız bir yöntemle, hastalara aynı seans içerisinde bypass ve daha sonrasında böbrek nakli ameliyatı gerçekleştirdik. Bunun nedeni, diyaliz hastalarının bypass ameliyatı olduktan sonraki 6 ay içerisindeki ölüm oranları yüzde 25'e kadar çıkabiliyor. Fakat bu ameliyatları birlikte yaptığınız zaman bu oranları çok düşürebiliyoruz" dedi. Eşinden böbrek alarak sağlığına kavuşan 67 yaşındaki Mustafa Çetin, 1967 yılından beri şeker hastası olduğunu belirterek 11 aydır da diyalize girdiğini söyledi. Diyalize girerken eşinin sürekli yanında olduğunu aktaran Çetin, eşinin; "Sana böbreğimi vereceğim" demesi üzerine nakil olmaya karar verdiklerini dile getirdi. Hastaneye gelmeden önce kalp şikayetinin olmadığını, sadece göğsünde ağrı çektiğini dile getiren Çetin, bu ağrıların da tansiyondan kaynaklandığını düşündüğünü belirtti. Mustafa Çetin'in eşi Tahsile Çetin (62) ise eşi 11 ay diyalize girerken onu hiç yalnız bırakmadığının altını çizerek, "4 çocuktan sonra böbreğimi de eşime severek verdim. 43 yıllık evliyim, böbreğimi isteyerek verdim" dedi. Kardeşi Raziye Okutkan'dan böbrek alan Ramazan Özden de 2007'den beri böbrek yetmezliği yaşadığını, 2014 yılında artık diyalize girmesi gerektiğinin söylendiğini belirtti. Bunun üzerine kardeşlerinin ve teyzesinin böbreklerinin vermek istediklerini aktaran Özden, yapılan testler sonunda ablası Raziye ile dokularının uyduğunu aktardı. Özden, böbrek nakli için hastaneye geldiklerinde yapılan tetkiklerde, 3 damarının tıkalı olduğunun tespit edildiğini ifade ederek, "Bypass ameliyatının gerektiği, böbrek nakli için bunun şart olduğunu söylediler. Her ikisi de tek seansta yapılabilir denildi. Ben de kabul ettim" diye konuştu. Daha önceden herhangi bir kalp rahatsızlığının olmadığını, daha önce bir kaç kere EKG'ye girmesine karşın, hiç böyle bir şeyin çıkmadığını vurgulayan Özden, hastanede yapılan efor testi sonunda rahatsızlığın bulunduğunu kaydetti.
19.06.2014 - 15:54
null
[]
Tek seansta böbrek nakli ve bypass
Sağlık
https://www.ntv.com.tr/saglik/tek-seansta-bobrek-nakli-ve-bypass,x8OnXvUs80mw6bX9Fhfbkg
Bu gece yarısından geçerli olmak üzere benzine 8 kuruş zam yapıldı.
cumhuriyet.com.tr
Benzin fiyatları geçtiğimiz hafta arka arkaya gelen zamların ardından dolardaki düşüşle birlikte 14 kuruş indirilmişti. Ancak bu indirim uzun sürmedi. Benzin fiyatları gece yarısından itibaren geçerli olmak üzere 7-9 kuruş arasında zamlanacak. Zamlı fiyatların ardından İstanbul'da benzinin litre fiyatı ortalama 5.57 TL'ye yükselecek.
13 Aralık 2017 Çarşamba, 09:52
cumhuriyet
null
Benzine yeniden zam geldi
ekonomi
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/ekonomi/885139/Benzine_yeniden_zam_geldi.html
Bankalar tarafından kara listeye alınan esnafı rahatlatacak kapsamlı bir af yapılması gerektiğini belirten Gümrük ve Ticaret Bakanı Tüfenkci, "Numaradan sicil affı istemiyoruz, gerçekten beyaz bir sayfa istiyoruz. Ben bu taşın altına elimi koyuyorum. Başbakanımızın talimatıyla bu işi olgunlaştıracağız'' dedi.
null
Gümrük ve Ticaret Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, Bülent Tüfenkci, Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu Olağan Başkanlar Kurulu Toplantısı'na katıldı. Buradaki konuşmasında, sicil sorunu nedeniyle bankalar nezdinde "kara liste"ye alınan esnafı rahatlatacak kapsamlı bir af yapılmasını gündeme getiren Tüfenkci, yaşanan bu sorunun çözümü noktasında harekete geçeceklerini bildirdi. Tüfenkci, "Numaradan sicil affı istemiyoruz, gerçekten beyaz bir sayfa istiyoruz. Ben bu taşın altına elimi koyuyorum. Başbakanımızın talimatıyla bu işi olgunlaştıracağız" ifadesini kullandı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile esnafın işsizlik fonundan yararlandırılmasına ilişkin çalışma yapıldığını bildiren Tüfenkci, konunun belli bir olgunluğa ulaştığını ve yakında kamuoyuna açıklanacağını kaydetti. Bakan Tüfenkci, esnaf ve tacirlerin kullandığı defterlerin yıl sonu tasdikinin kaldırılması önerisinde bulunarak, "Küçük esnafımızın kapı kapı dolaşmasını ne kadar çok önlersek, esnafımız o kadar işine gücüne bakar" değerlendirmesinde bulundu. Vatandaşların Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısıyla döviz bozdurmaya başladığını hatırlatan Tüfenkci, çağrıya destek veren esnafa teşekkür etti.
09.12.2016 - 11:05
Anadolu Ajansı
['Ekonomi']
Bülent Tüfenkci'den "sicil affı" ve "işsizlik fonu" açıklaması
Ekonomi
https://www.ntv.com.tr/ekonomi/bulent-tufenkciden-sicil-affi-ve-issizlik-fonu-aciklamasi,8F_yYsTKr0C-D7Z1NBDU1Q
Yemek yedikten sonra yoğun olarak tatlı yeme ihtiyacı hissediyorsanız, tatlı isteğinizi bastıracak, şekersiz içecek tarifimize göz atmanızı öneririz. Peki tatlı isteğini kesen içecek nasıl yapılır? İşte tatlı isteğini kesen içecek tarifi ve malzemeleri...
HABERTURK.COM
Instagram'da gecenin bir yarısı önünüze düşen sufle ya da pasta fotoğraflarını gördükten sonra tatlı krizi geçirmeniz olası. Peki tatlı krizlerini ağır tatlı ve pastalar yemeden geçiştirebileceğinizi düşündünüz mü? Tarçın, süt ve çeşitli meyvelerle hazırlanan tatlı isteğini azaltan içecekle kalori pişmanlığı duymayacaksınız bizden söylemesi... Peki tatlı isteğini kesen içecek nasıl yapılır? İşte tatlı isteğini kesen içecek tarifi ve malzemeleri... 250 ml yağsız süt 2-3 adet siyah erik (Erik kuruysa suda bekletin) Yarım kabuksuz elma Yarım bardak portakal suyu 1 çay kaşığı toz tarçın 1 çay kaşığı şekerli vanilin Tüm malzemeleri blender'dan geçirin. Soğuk servis edin. Afiyet olsun.
16.08.2018 - 12:46
haberturk
['tatlı isteğini kesen', 'tatlı isteğini kesen içecek', 'tatlı isteğini kesen içecek tarifi', 'tatlı isteğini kesen içecek nasıl yapılır', 'tatlı isteğini kesen içecek malzemeler', 'tatlı isteğini azaltan içecek']
Tatlı isteğini kesen içecek nasıl yapılır? Tatlı isteğini azaltan içecek tarifi ve malzemeleri
Tarifler
https://www.haberturk.com/tatli-istegini-kesen-icecek-nasil-yapilir-tatli-istegini-kesen-icecek-tarifi-ve-malzemeleri-2105794
İstanbul’da yapılan “Bir damla hayat” etkinliği, prematüre bebeklerle ailelerini bir araya getirdi. Pek çoğu 1000 gramın altında doğan ve artık çok sağlıklı olan çocukların bazıları ilk kez süt kardeşleriyle tanıştı. Etkinliğe katılan uzmanlar ise prematüre bebeklerin ciddi sağlık sorunlarıyla karşılaşmamaları ve hayatlarına sağlıklı şekilde devam etmeleri için yapılması gerekenlere dikkat çekti.
null
lerin üçte biri 1000 gramın altında doğuyor. Düşük doğum ağırlığının yanı sıra anne karnındaki gelişimini tam olarak tamamlayamadan dünyaya gelen bebekler, ciddi sağlık problemleriyle karşı karşıya kalabiliyor. Anne adayındaki erken doğum risklerinin saptanması ve tüm gebelik süresince perinatoloji uzmanlarıyla birlikte takibinin yapılması büyük önem taşıyor. Memorial Şişli Hastanesi’nin ev sahipliğinde bu yıl 3.’sü gerçekleşen “Bir damla hayat” etkinliğinde konuşan uzmanlar da prematürelerin sağlıklı yaşamaları için yapılabileceklere dikkat çekti. Erken doğumun önlenebileceğini ancak risklerin her zaman göz önünde bulundurulması gerektiğine dikkat çeken Memorial Şişli Hastanesi Yenidoğan Yoğun Bakım Sorumlusu , prematüre bebek bekleyenlerin tam donanımlı bir yenidoğan yoğun bakım ünitesi olan hastanelerde doğum yapmasının önemli olduğunu dile getirdi.     37. haftadan önce dünyaya gelen bebeklerin prematüre olarak tanımlandığını, özellikle 32. hafta ve öncesinde gerçekleşen doğumların ise bebek sağlığı açısından ciddi sıkıntılar oluşturduğunu söyleyen Doç. Tutak, prematürelerin karşılaşabildiği sağlık problemlerini şu şekilde özetledi: “Türkiye'de her yıl yaklaşık 1.5 milyon bebek dünyaya geliyor ve bunların yaklaşık 150 binini prematüre bebekler oluşturuyor. Prematüre bebekler organ gelişimi tamamlanmadan dünyaya geldiği için başta solunum sistemi olmak üzere merkezi sinir sistemi ve mide bağırsak sistemi ile ilgili sıkıntılar gelişebiliyor. Örneğin soluk alma merkezinin iyi gelişmemesi nedeni ile soluk tutma nöbetleri olabiliyor. Beyin damarları çok ince ve narin olduğu için beyin kanaması riski taşıyor. Özellikle yenidoğan yoğun bakımda kaldığı süre içerisinde anne sütü alamayan, mama ile beslenen bebeklerde hayatı tehdit eden kanlı ishale yol açan bir durum da ortaya çıkabiliyor.”   Erken doğan bebeklerin beslenme problemlerinin çok ciddi olduğunun altını çizen Uzman, ilk günlerinde damar yolundan beslenmek zorunda kaldıkları için bu bebeklerin kan şekeri, kalsiyum, sodyum ve potasyum gibi vücut için çok önemli maddeleri dengeleyemediklerini, bu nedenle bebekleri bir an önce anne sütü ile beslemek ve damardan verilen sıvıdan en kısa sürede kurtarmak gerektiğini söyledi.     Doğum haftası küçüldükçe sağlık problemlerinin şiddetinin arttığını dile getiren ve “Prematürelerin bakımı ve yakın takibi çok önemli. Alanında uzman yenidoğan doktorları ve tecrübeli yenidoğan hemşirelerinin olduğu bir ekibin bulunduğu tam donanımlı bir hastane ortamında dünyaya gelen bebeklerin sağkalım oranı çok daha yüksek” ifadesini kullanan Dr. Tutak, kış hastalıklarının prematüreleri daha fazla tehdit ettiğini vurgulayarak ailelere şu uyarılarda bulundu:    “Vücut savunma fonksiyonları son derece zayıf olan prematüre bebeklerin enfeksiyonlardan korunabilmesi için bu bebeklere dokunmadan önce mutlaka el temizliği sağlanmalıdır. Bu nedenle yenidoğan ünitelerinde el yıkama vazgeçilmez bir alışkanlık olmalıdır. Yenidoğan ünitesinin kapalı devre mikrop tutucu filtreye sahip bir havalandırma sistemi ile havalandırılması gerekmektedir. Ayrıca prematüre doğmuş bir bebeğin boğmacaya karşı korunması için de bebeğin etrafındaki kişilerin özelikle bebeğe teması en yüksek olan anne ve babanın aşılanması çok önemlidir.”
15.11.2018 - 09:20
ntv.com.tr
['Genel Sağlık', 'Bebek', 'Kadın Sağlığı', 'İstanbul']
Prematüre bebekler ‘Bir damla hayat’ta buluştu
Sağlık
https://www.ntv.com.tr/saglik/premature-bebekler-bir-damla-hayatta-bulustu,BusFlePd_UidZCBo80uaCg
Kayseri'de bir TIR'ın dorsesinde 50 kilogram eroin ele geçirildi.
null
Kayseri'de yapılan çalışmalar neticesinde, Doğu illerine eşya götüren bir tırın dönüşte uyuşturucu taşıdığı bilgisine ulaşıldı. Kayseri-Sivas karayolundaki uygulama noktasında durdurulan tırda yapılan aramada, dorsenin alt şase kısmına zulalanmış 49 parça halinde 50 kilogram eroin bulundu. Konuyla ilgili E.Y. gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından sağlık kontrolünden geçirilen zanlı, adliyeye sevk edildi.
19.06.2016 - 14:16
Anadolu Ajansı
['Türkiye', 'Polis Adliye', 'Kayseri']
Kayseri'de 50 kilogram eroin ele geçirildi
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/kayseride-50-kilogram-eroin-ele-gecirildi,ZcVAQB4Vm0SNItb_tdfmpg
Filistin’deki Hristiyanların Başpiskopos'u Hilarion Cabucci, Gazze'ye yardım götüren Mavi Marmara Gemisi'nde hayatını kaybeden Furkan Doğan'ın mezarı başında dua etti.
null
Filistin’deki Hristiyanların Başpiskopos'u Hilarion Cabucci, Talas ilçesine bağlı Reşediye mahallesinde Furkan Doğan'ın mezarını ziyaret etti. Doğan'ın mezarı başında bir süre dua eden Cabucci, gazetecilere yaptığı açıklamada, Furkan Doğan ile Mavi Marmara Gemisi'nde Gazze'ye yardım götürmek amacıyla yola çıkan 9 Türk'ün de silahlı baskın sonucu şehit edildiğini anlattı. Cabucci, Türk Milleti'nin Filistin halkının yanında olmasının kendilerine güç verdiğini ve yapılan yardımları asla unutmadıklarını belirterek şunları söyledi: ''Ben 32 yıldır ülkemden ayrı sürgün hayatı yaşıyorum. Furkan Doğan'ın mezarı başında Türk halkının bize yaptığı yardımın ne kadar değerli olduğunu bir kez daha anladım. Filistin halkının bir gün mutlaka özgür olacağına, Kudüs'ün özgür olacağına inanıyorum. Kudüs'te şimdi gidemediğim eski kilisede bir gün ibadet edeceğimize inanıyorum. Furkan, Gazze'ye yapılan yardımın adeta sembolü oldu. Mavi Marmara Gemisi yine yola çıkacak, yine yardım götürecek. Filistin halkına destek veren, yardım veren herkese teşekkür ediyorum.'' Furkan Doğan'ın babası Ahmet Doğan da Başpsikopos Hilarion Cabucci'ye teşekkür etti. Ahmet Doğan, ''Hilarion Cabucci, buralara kadar gelip oğlumun mezarı başında dua etmesi bize güç verdi. Filistin halkı asla yalnız kalmayacak'' dedi.
28.12.2010 - 18:39
Anadolu Ajansı
[]
Başpiskopos'tan Mavi Marmara anması
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/baspiskopostan-mavi-marmara-anmasi,oiAW-zyQb0uKR6HhXZZChA
Cumhuriyet gazetesi yazarı Mustafa Balbay’ın Ergenekon suruşturmasında tutuklanmasına CHP ve DSP gibi partilerin yanı sıra sivil toplum örgütlerinden de tepki geldi.
null
TBMM Başkanvekili Güldal Mumcu, Mustafa Balbay’ın tutuklanmasının ardından Cumhuriyet gazetesİ binasına geldi. Balbay'ın, eşi Uğur Mumcu ile uzun zaman çalışma arkadaşlığı yaptığını ifade eden Güldal Mumcu, ''Geçmiş olsun dileklerimi iletmeye geldim'' dedi. Basın özgürlüğü ve yargı bağımsızlığının demokrasinin vazgeçilmez unsurlarından olduğunu belirten Mumcu, ''Yargı bağımsızlığı ve basın özgürlüğü herkese lazımdır. Bunu herkesin idrak etmesinde yarar görüyorum'' şeklinde konuştu. Gazetenin yazarlarından Cüneyt Arcayürek de Balbay'ın yaklaşık 10 saat süreyle sorgulandığını dile getirerek, ''sağlıklı ifade vermesinin mümkün olmadığını'' söyledi. Balbay'ın tutuklanma gerekçesine de tepki gösteren Arcayürek, ''Darbe yapmak isteyenler, darbe yapanlar kol geziyor ama Balbay içeride. Türkiye nereye gidiyor?'' diye sordu. Öte yandan, DSP Genel Başkan Yardımcısı Hasan Macit ile Denizli Milletvekili Hasan Erçelebi, İP Genel Başkan Vekili Mehmet Bedri Gültekin, YARSAV Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu ile bazı sivil toplum örgütü temsilcileri de gazete binasına gelerek geçmiş olsun dileklerini ilettiler. Cumhuriyet Gazetesi'nin ilk sayfasının beyaz çıktığı sayı ile İlhan Selçuk'un Mustafa Balbay'ın tutuklanması hakkındaki bugünkü yazısı Cumhuriyet Gazetesi'nin girişine asıldı. CHP Sözcüsü ve Genel Saymanı Mustafa Özyürek ise Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Yıldız'a bir mesaj gönderdi. Özyürek, şu ifadelere yer verdi: ''Ergenekon davasının hukuki niteliğinden uzaklaşarak daha da siyasallaştığını görüyoruz. Laik Cumhuriyet'e bağlı, Atatürk ilkelerine inanan yazar ve aydınları gözaltına alarak, tutuklayarak toplumda korku yaratılmaya çalışılmaktadır. CHP olarak hukukun üstünlüğü ilkesinin ülkemizde egemen olmasını, davaların siyasallaştırılmaması için hukuk mücadelesine devam edeceğiz. Sayın Mustafa Balbay'a, siz ve Cumhuriyet Gazetesi çalışanlarına 'geçmiş olsun' diyor, Balbay'ın bir an önce özgürlüğüne kavuşmasını diliyorum.''
06.03.2009 - 17:47
Anadolu Ajansı
[]
Cumhuriyet'e 'geçmiş olsun' mesajları
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/cumhuriyete-gecmis-olsun-mesajlari,CCi1k7MfgUuH8Prgw0c-1Q
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), özel hastanelerle yaptığı sözleşmeleri yeniledi.
null
1 Ocakta yürürlüğe girecek yeni düzenlemeyle özel hastanelere, Sağlık Bakanlığı’nın izniyle yaptıkları kampanya ya da tarama çerçevesinde check-up'tan geçirdikleri kişileri kuruma bildirme zorunluluğu getirildi. SGK'nın özel hastanelerle yaptığı ''2012 Yılı Sosyal Güvenlik Kurumu Özel Sağlık Hizmeti Sunucularından Sağlık Hizmeti Satın Alım Sözleşmesi''ne göre özel hastaneler reklam, kampanya ve yönlendirme yapamayacak. Sağlık hizmeti sunucularınca Sağlık Bakanlığı’ndan izin alınmak suretiyle gerçekleştirilecek kampanya ya da tarama kapsamında check-up, tetkik, tahlil ya da tedavileri yapılanların isimleri ve T.C. kimlik numaraları, liste halinde ve/veya elektronik ortamda; kampanya başlangıç ve bitiş tarihleri ile birlikte kampanya ya da taramanın devam ettiği her ayı takip eden ayın 15'ine kadar SGK'ya bildirilecek. Mevzuata aykırı yersiz talep oluşturacak reklam ve tanıtım yapılamayacak, tespit edilen bu durumlar ilgili kamu kurum ve kuruluşlarına bildirilerek, gelen cevabi yazı uyarınca sözleşme ve kurum mevzuatı çerçevesinde gerekli işlemler yapılacak. Ayrıca, mevzuata aykırı yersiz talep oluşturacak kampanya ya da tarama da yapılamayacak. Sağlık hizmet sunucuları, simsar ve benzeri yönlendirici personel bulunduramayacak ve yönlendirme yapamayacak. Cezalarda tekerrür uygulamasına son verilen yeni düzenlenen sözleşmede, bazı fiillerle ilgili hastanenin cirosu ile orantılı cezalar öngörüldü. Hasta ya da yakınından mevzuata aykırı şekilde ilave ücret alındığı tespit edildiği takdirde, ilave ücret alınan her bir hasta için, cezanın tebliğ edildiği tarihten önceki 1 yıllık fatura ortalaması 100 bin liraya kadar olanlara bin lira, 100 bin-500 bin lira arasındakilere 2 bin lira, 500 bin-1 milyon lira arasındakilere 4 bin lira, 1 milyon lira ve üzerindekilere ise 6 bin liradan az olmamak üzere, fazla alınan ilave ücret bedelinin 5 katı ceza uygulanacak. Ancak fazla alınan ilave ücret ilgiye iade edilirse öngörülen ceza yarıya düşecek. Yapılan işlemin ait olduğu branş dışında başka bir branşta kuruma fatura edildiği belirlenirse de her bir takip için 3 bin liradan az olmamak üzere işlem bedelinin 5 katı ceza verilecek. Kuruma fatura edilmemesi gereken bir işlemin fatura edilmesi halinde de bir fatura döneminde 3 bin liradan az olmamak üzere işlem bedelinin 5 katı ceza uygulanacak. Sözleşmenin bazı hükümlerinin ihlali halinde de özel sağlık kuruluşuna 3-20 bin lira arasında değişen cezalar verilecek. Özel hastanenin sözleşme feshine itirazı halinde, işlemin ve cezai şartın uygulaması durdurulacak. Sağlık hizmeti sunucuları, sözleşmeye istinaden uygulanacak 1 yıl süreli fesih işlemleri ile 100 bin lira üzerindeki cezai şarta ilişkin süre, tutar ya da fiiller hususunda oluşacak anlaşmazlıklar için itiraz süreçlerinin tamamlanmasını müteakip tahkime başvurabilecek. Bu maddenin yürürlük tarihi ile diğer usul ve esasları kurum daha sonra belirleyecek. Bir fatura döneminde tespit edilen, aynı veya farklı her fiil için ayrı ayrı cezai şart uygulanacak. Ancak bazı fiillerle ilgili öngörülen cezai şart tutarları hariç, bir fatura dönemindeki işlemlerle ilgili uygulanacak cezai şart toplamı, ilgili fatura döneminden önceki son 1 yıllık fatura tutarı ortalamasının yüzde 30'unu geçemeyecek. Yeni sözleşmeyle ayrıca özel hastanelerde çalışan hekimlere, sözleşmeye aykırı bazı fiilleri kasten işledikleri tespit edilirse cezai müeyyideler uygulanacak. Kasıtlı olarak faturalama ihlali yapan, Sağlık Bakanlığının yasakladığı ilaçları reçeteleyen ya da gerçeğe aykırı beyanda bulunan hekimle ilgili 6 ay süreyle SGK'ya hizmet bildirilemeyecek. Buradaki takip yükümlülüğü kuruma ait olacak. Sözleşmenin fesih nedeni belirli maddelerle sınırlı olmak kaydıyla özel hastane, para cezasını öngörülen şartlarda öderse tekrar sözleşme imzalanabilecek. Buna göre, yapılan işlemle ilgili, 250 bin liradan az olmamak şartıyla, feshin tebliği tarihinden önceki son bir yıllık döneme ait ortalama fatura tutarının, fesih süresinin her bir yılı için 1,5 katının peşin ödenmesi halinde, kurum bu özel hastane ile tekrar sözleşme yapabilecek. Önceki düzenlemeye göre hangi şartta olursa olsun fesih süresi içinde tekrar sözleşme yapılamıyordu. Sözleşmesi feshedilen özel hastanenin bu feshe konu olan fiili kasten yaptığı tespit edilen mesul müdürü, sahibi ile anonim şirketlerde yönetim kurulu üyesi ve/veya kurucu ortakları, diğer şirket türlerinde ise ortakları, başka bir özel hastanede bu pozisyonlarda yer aldığı takdirde, kurum, bu kişilerin yeni görev aldığı hastane ile de fesih süresince yeni bir sözleşme yapmayacak. Yeni sözleşmede cezai işlemlerde dikkate alınacak ''Kasıt unsuru''na da açıklık getirildi. Bir işlemin kasıtlı sayılabilmesi için bilerek ve isteyerek yapılması, haksız kazanç sağlamak veya kurum zararına sebebiyet vermek amacıyla gerçekleştirilmesi şartı gözetilecek. Bir fiilin bilerek ve isteyerek yapıldığının var sayılabilmesi için; yapılan işlem ile elde edilen haksız kazancın aynı işlemin tamamı içerisinde önemli bir oranı oluşturması, yapılan işlemin hata ile yapıldığı düşüncesini ortadan kaldıracak kadar tekrarlanmış veya sayısal olarak az olsa bile tutar olarak önemli büyüklükte olması gibi kriterler dikkate alınacak. Zorunlu durumlarda tanı amaçlı tahlil ve tetkikler için randevu önceki sözleşmede en fazla 10 gün sonraya verilirken, yeni sözleşmeyle bu süre 15 güne çıkarıldı.
29.12.2011 - 14:02
Anadolu Ajansı
[]
SGK-Özel hastane sözleşmesi yeniledi
Sağlık
https://www.ntv.com.tr/saglik/sgk-ozel-hastane-sozlesmesi-yeniledi,nPnhjw9JTEGywXw2kUzDzA
Kars'ta bir kişi, eşinin kız kardeşinin 2 yaşındaki çocuğunu öldürdüğü iddiasıyla gözaltına alındı.
null
Kars'ta iddiaya göre, Alparslan Mahallesi'nde ikamet eden 41 yaşındaki Zafer G, eşinin kız kardeşi S.Y ile tartıştı. Tartışma sırasında S.Y'nin evine giren Zafer G, baldızının 2 yaşındaki çocuğu Ömer Yasin Y'yi kafasını yere vurarak ağır yaraladı.  Ömer Yasin Y'nin annesi S.Y, durumu polis ve sağlık ekiplerine bildirdi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri, küçük çocuğu alarak Kars Harakani Devlet Hastanesine kaldırdı. Çocuk, burada yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Kars Harakani Devlet Hastanesinde yapılan kontrollerde Ömer Yasin Y'nin kafasında kırıkların olduğu belirlendi. Çocuğu öldürdüğü iddia edilen Zafer G. kaçmaya çalışırken, polis ekipleri tarafından yakalandı. Zanlı, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.
12.05.2017 - 13:25
Anadolu Ajansı
['Türkiye']
Baldızının iki yaşındaki çocuğunu öldürdü
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/baldizinin-iki-yasindaki-cocugunu-oldurdu,CRzV_P3CqkGIT_RHYxouNQ
TBB Başkanı Feyzioğlu, af teklifiyle ilgili "Adam öldürenler, tecavüzcüler, belki uyuşturucu imal edenler, Türkiye'ye uyuşturucu sokanlar da kapsam içine girebilir" uyarısında bulundu.
null
haberi!  Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu'dan MHP'nin cezaevi affına yönelik bir değerlendirme geldi. "Adam öldürenler, tecavüzcüler, belki uyuşturucu imal edenler, Türkiye'ye sokanlar da kapsam içine girebilir" diyen Feyzioğlu şunları kaydetti: "Genel geçer, herkesi kapsayan, ıslah olmamış binlerce kişiyi sokacağa çıkartacak ve insanların hayatını tehdit edecek bir düzenlemeyi, kamu düzeni açısından, yaşam hakkı açısından, üzerinde çok daha ciddi düşünülmesi gereken bir öneri olarak görüyoruz."
03.10.2018 - 13:50
Anadolu Ajansı
['Gündem', 'son dakika', 'son dakika haberleri', 'haber']
TBB Başkanı Feyzioğlu'dan af açıklaması
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/tbb-baskani-feyziogludan-af-aciklamasi,lsll-hgViky_A4Y0bJNrWw
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, Kuzey Kore'nin yeni bir balistik füze denemesinin ardından, ABD ile Pyongyang arasındaki nükleer görüşmelerin yeniden başlaması çağrısı yaptı.
null
Genel Sekreter sözcülerinden , günlük basın brifinginde, 'nin yeni bir balistik füze denemesinden endişe duyduklarını söyledi. Haq, BM Genel Sekreteri Guterres'in ve Kuzey Kore arasındaki nükleer görüşmelerin hızlı bir şekilde yeniden başlaması çağrısında bulunduğunu ifade etti. ABD Başkanı Donald Trump geçen haziranda Kuzey Kore lideri Kim Jong-un ile Kuzey ve Güney Kore arasında bulunan "silahsızlandırılmış bölge"de görüşmüş ve iki lider nükleer görüşmelerin yeniden başlaması konusunda mutabık kalmıştı. Güney Kore Genelkurmay Başkanlığından yapılan açıklamada, Kuzey Kore'nin doğusundaki Wonsan kenti kıyısından sabah iki kısa menzilli füze ateşlendiği belirtilmişti. Füzelerin yerel saatle 05.34 ve 05.57'de fırlatıldığının bildirildiği açıklamada, yaklaşık 50 kilometre irtifa kazanan füzelerden birinin 430 kilometre, diğerinin de 690 kilometre yol katettiği kaydedilmişti. Kuzey Kore'nin balistik füze denemesinin Trump ve Kim arasındaki müzakere sürecinin yeniden başlatılması girişimine gölge düşürebileceği yorumları yapılıyor.
25.07.2019 - 22:03
Anadolu Ajansı
['Dünya', 'Kuzey Kore', 'ABD']
BM'den ABD ve Kuzey Kore'ye nükleer görüşmelere yeniden başlama çağrısı
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/bmden-abd-ve-kuzey-koreye-nukleer-gorusmelere-yeniden-baslama-cagrisi,3rbpxa2pAkyniPFFl-dEmw
Gurur Aydoğan, önceki gün kendisi gibi oyuncu olan nişanlısı Başak Güröz'le birlikte bire alışveriş merkezinde objektiflere takıldı. Aydoğan, "Yeni bir dönem dizisiyle görüşüyorum, imzalar atılmadan bir şey söylemem doğru olmaz. Bu ay içerisinde kesinleşince tekrar konuşuruz" dedi
null
Cadde'nin haberine göre, bir restoranda yedikleri yemek sonrası alışveriş turuna koyulan Gurur Aydığan-Başak Güröz çifti, kendilerine yöneltilen sorulara cevap verdi. Gurur Aydoğan, "Yeni bir dönem dizisiyle görüşüyorum, imzalar atılmadan bir şey söylemem doğru olmaz. Bu ay içerisinde kesinleşince tekrar konuşuruz" dedi. İkili, daha sonra alışveriş merkezinde bulunan mağazaları gezip güzel havanın tadını çıkardı.
15.05.2018 - 14:50
haberturk
['gurur aydoğan', 'başak güröz']
Gurur Aydoğan: İmzalar atılmadan bir şey diyemem
Fiskos
https://www.haberturk.com/gurur-aydogan-imzalar-atilmadan-bir-sey-diyemem-magazin-haberleri-1967145-magazin
İşler Güçler hayranları gözlerinize inanamayacaksınız!
null
Bu akşam ekranlarınıza gelecek olan ’de karakterler kılıktan kılığa giriyor. Murat Cemcir’in resimdeki halini görenler gözlerine inanamıyor. Bu akşam yayınlanacak olan yeni bölümde Murat Cemcir'in farklı hallerini göreceğiz. 30.Bölüm konusu ise şöyle: Ahmet bu masalda kimin kötü, kimin iyi, kimin mağdur olduğuna karar vermek zorundadır. Prensesin kendisi bile ejderhanın elinden kurtulması gerektiğinden habersizken, rolleri Ahmet'in biçmesi gerekecek. Prens mi olacak, yoksa cüce mi? Murat, tanımlanamayan gülümseyen objeyle ilk temastan sonra piramitlerin ardındaki sırrı çözmeye başlayacak. Sadi ise patlayacak. Haykırıyor ama kimse anlamıyor. Ve bunun S'leri söyleyememesiyle hiçbir ilgisi yok. Öte yandan sosyal medyada en çok konuşulan konulardan biri ise Murat Cemcir’in Sadi’nin ‘Tüüürrrkiyeee’ Güzeli sevgilisi Zeynep kılığına girmesi. Zeynep gibi taradığı saçları makyajı ve giyimiyle kamera karşısına geçen Murat Cemcir’in komik halleri bu akşamki bölümün ne kadar eğlenceli olacağının habercisi niteliğinde. İşler Güçler bu akşam 23.00’de Star TV’de. Yeni bölüm fragmanını izlemek için .
19.02.2013 - 13:38
null
[]
Murat Cemcir’e ne oldu?
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/murat-cemcire-ne-oldu,11xpqisD0E2jJceeBYBx7A
ECB Başkanı Draghi`nin açıklamalarıyla euro, dolar karşısında Ekim başından bu yana ilk defa 1.12 seviyesinin altını gördü. Euro/TL de beş kuruş gerileyerek 3,23`ün altını gördü.
cumhuriyet.com.tr
Avrupa Merkez Bankası (AMB) Başkanı Mario Draghi’nin açıklamalarıyla parite düşüşe geçti. Draghi’nin varlık alımına devam edileceğine yönelik sinyal vermesiyle euro, dolar karşısında Ekim başından bu yana ilk defa 1.12 seviyesinin altını gördü. 1,1312'den 1,1178'e kadar inen paritedeki günlük kayıp yüzde 1.3'ü buldu. Draghi ayrıca mevduat faizinin indirilmesini görüştüklerini açıkladı. Paritedeki düşüş iç piyasayı da etkiledi. Sabah saatlerinde 3,28'in üzerinde seyreden euro/TL, 3,23'ün altına kadar geriledi.
22 Ekim 2015 Perşembe, 16:22
cumhuriyet
null
Euro 3 haftanın dibinde
ekonomi
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/ekonomi/392823/Euro_3_haftanin_dibinde.html
Wisconsin Üniversitesi'nde yapılan araştırma, ekranla iletişimin çocukların öğrenmesine yardımcı olabileceğini ortaya koydu.
null
5 yaşın altındaki çocukların yeni teknolojiye tuhaf bir yatkınlığı var. Akıllı telefonlardan tablet bilgisayarlara ve oyun konsollarına kadar büyük rahatlıkla ekranla iletişim kurduklarını büyük bir özgüvenle tuşlara bastıklarını görmek mümkün. Gerçi anne babalar çocuğun bu meşguliyeti sayesinde bir süre kafa dinleme imkanı buluyorlar ama muhtemelen gizliden gizliye de ekranla bu kadar haşır neşir olmanın çocuğun beynine bir zarar verip vermediğinden sürekli kaygı duyuyorlar. Fakat yeni bir araştırma, ekranla iletişimin çocukların öğrenmesine yardımcı olabileceğini ortaya koyuyor. Hem de teknoloji ne kadar interaktif ise o kadar öğretici oluyor. Wisconsin Üniversitesi'nde yürütülen ve bu hafta bir Çocuk Gelişimi Araştırmaları Birliği (Society for Research in Child Development) konferansına sunulan bir çalışma, 2-3 yaş arasındaki çocukların dokunmatik ekranlara ilgi gösterme ihtimalinin, dokunmatik olmayan ekranlardan daha yüksek olduğunu ortaya koydu. Araştırmaya göre, ekran ne kadar interaktifse, çocuk açısından bir o kadar gerçek ve kullanımı doğal oluyor. Çalışmayı yürüten, İnsan gelişimi ve aile çalışmaları konusunda yardımcı Doç. Heather Kirkorian, dokunmalı ekranların emekleme çağındaki çocukların bir şeyler öğrenmesinde kullanılabileceğini söylüyor. Kirkorian'ın, kelime öğrenme konusunda yaptığı bir test de benzer sonuçlar vermiş, "Ekranla iletişim kuran çocuklar çok daha çabuk ve iyi öğreniyor, daha az hata yapıyor, daha hızlı kavrıyor" diyor. Ama şunu da ekliyor: "Onları birer deha haline getirmiyoruz, sadece biraz daha bilgi edinmelerine yardımcı olmuş oluyoruz." Öyleyse anne babalar daha rahat olabilirsiniz, çocuğunuz kendisine doğal gelen bir şeyi yaparak dünyayla iletişim kuruyor. Her halükarda akıllı telefon ve tablet teknolojisinin bir süre daha hayatımızda olacağı belli. Birçok ilkokul ve anaokulu sınıflara iPad'i soktu bile. Teknoloji, bilişim ve iletişim şimdiden müfredatın bir parçası. İngiltere'de 5 yaşın altındaki çocukların eğitim teknikleri ve içeriğini geliştirmeyi amaçlayan Early Education (Erken Eğitim) adlı vakfın başkanı Helen Moylett, "Çocukları cep telefonları, tabletler ve benzerlerinden korumamız gerektiğine inananlardan değilim" diyor."Sürekli olarak, diğer şeylerin yerine değil, ama doğru yerde kullanıldıkları takdirde gerçekten yararlı ve ilginç araçlar olabileceklerine inanıyorum." Ne var ki, Moylett'in bir kaygısı var. Anne ve babaların her zaman iyi örnek oluşturmadıklarını düşünüyor: "Bazen yetişkinlerin yürürken mesaj attıklarını görüyorum. Çokça da kullandıkları alete o kadar yapışıyorlar ki, bu çocuklarıyla iletişimlerinin önünde bir engel haline geliyor." Stirling Üniversitesi'nde yakınlarda yapılan bir araştırma da ailenin evde teknolojiyi kullanma biçiminin, çocuğunkini de belirlediğini ortaya koymuş. Bu araştırmanın sonuç bölümünde "3-5 yaş arası çocukların deneyimleri her bir ailenin ayrı sosyo-kültürel ortamı ve her bir çocuğun tercihleriyle oluşuyor" deniyor. "Çocuğun deneyimini belirleyen teknoloji değil, bireysel ilgisi ve ailesinin kültürel ortamı oluyor" bir başka deyişle. Stirling Üniversitesi'nde yapılan çalışmanın yazarı Christine Stephen, çoğu anne babanın, bağımlılık ve hareketsizlik tehlikesinin farkına vararak, çocuğun ekranı kullanışını kurallara bağladığına ve onun ev içi ve dışı birçok başka faaliyete de katılmasını sağlamaya çalıştığına dikkat çekiyor. Fakat bu alanda çalışmalar yapan bütün uzmanlar aynı görüşte değil. Psikolog Dr. Aric Sigman bir süredir, çocukların giderek daha çok ekran karşısında vakit geçirdiklerine dikkat çekiyor ve depresyona ya da bağımlılığa yol açabileceğini söyleyerek bu alışkanlığın sınırlanması gerektiğini söylüyor. Dr. Sigman'a göre bugün doğan çocuklar, 7 yaşına geldikleri zaman, hayatlarının bir yılını ekrana bakarak geçirmiş olacaklar: "Önemli olan çocukların eline iPad'i vermek değil, doğru nitelikte uygulamaları bulabilmek." Bu hesap doğru ise bunun ürkünç bir istatistik olduğunu kabul etmemek zor. Bir de şu anda İngiltere'deki çocukların sadece yüzde 9'unun evde, ya da okulda bilgisayar erişimi olmadığını düşünürsek, dönüşsüz bir yola girilmiş görünüyor. Çocuklar için önemli olan, ekran başında geçirdikleri zamanı en yararlı şekilde kullanmaları olmalı. Bu da öğrenmeyi geliştirici yazılımların bulunup indirilmesini gerektiriyor. Sheffield Üniversitesi'nden Prof. Jackie Marsh bu alanda daha çok araştırma yapılması gerektiğine inanıyor: "İyi yazılım ve uygulamalara ilişkin ölçütleri akıl yürüterek sayabiliyoruz ancak, çünkü eğitimciler için bu konuda büyük bir kaynak eksikliği var" diyor. Profesör Marsh ekliyor: "Önemli olan çocukların eline iPad'i vermek değil, doğru nitelikte uygulamaları bulabilmek."
22.04.2013 - 16:44
null
[]
Teknoloji öğrenmeyi kolaylaştırıyor mu?
Sağlık
https://www.ntv.com.tr/saglik/teknoloji-ogrenmeyi-kolaylastiriyor-mu,mXlrdqVYOk6YdGJzPgjUMw
Karar sonrası açıklama yapan Fed Başkanı Yellen, "Kademeli faiz artışı devam edecek" dedi. Yellen, "Meslektaşlarım ve ben, faiz artırımı yaparak ekonominin tam istihdam ve fiyat istikrarı hedeflerimize doğru kaydettiği önemli ilerlemeyi tasdik ettik" diye konuştu.
null
( ) Başkanı Janet Yellen, gelecek yıllara yönelik faiz beklentilerinin, istihdam ve enflasyon projeksiyonlarındaki olumlu revizyonlar ile yeni mali politikalara yönelik öngörüler doğrultusunda artırıldığını bildirdi. Yellen, Federal Açık Piyasa Komitesinin (FOMC) faiz artırma kararı almasının ardından basın toplantısı düzenledi. FOMC'nin politika faiz oranını 25 baz puan artırma kararını oy birliğiyle aldığını hatırlatan Yellen, "Meslektaşlarım ve ben, bunu yaparak ekonominin tam istihdam ve fiyat istikrarı hedeflerimize doğru kaydettiği önemli ilerlemeyi tasdik ettik" ifadelerini kullandı. Yellen, ülke ekonomisinin iyi performansını sürdürmesini ve enflasyonun gelecek iki yıl içinde yüzde 2 hedefine ulaşmasını beklediklerini dile getirdi. FOMC üyelerinin gelecek yıllara yönelik faiz beklentilerini 0,25 puan yükselttiklerini anımsatan Yellen, "ufak bir değişim" olarak nitelediği bu revizyonun, işsizlik oranı ve enflasyon beklentilerindeki olumlu değişimin yanı sıra mali politikalarda öngörülen gevşemeyi yansıttığını aktardı. Yellen, FOMC'nin faiz beklentilerinin yükselmesine karşın kademeli sıkılaştırma politikasıyla uyumlu olduğunu savunurken, sözlerini şöyle sürdürdü: "Elbette ekonomik görünüm belirsizlerle dolu, üyeler uygun faiz patikasına yönelik değerlendirmelerini görünüm ve risklerdeki değişime göre ayarlayacak. Birçok gözlemcinin belirttiği gibi mali ve diğer ekonomik politikalar görünümü etkileyebilir. Ancak şu an bu politikaların nasıl gelişeceğini bilmek için çok erken. Ayrıca mali politikalardaki değişimler, ekonomik görünümü ve dolayısıyla para politikasını etkileyen birçok faktörden sadece biri. Politika kararlarımızı alırken ekonomik koşulları tam istihdam ve yüzde 2 enflasyon hedefleri doğrultusunda değerlendirmeye devam edeceğiz." Yellen, konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bir soru üzerine faiz artışını artırmakta geç kaldıklarına dair herhangi bir işaret görmediğini belirten Yellen, enflasyonun hala yüzde 2'nin altında seyrettiğini anımsatarak, "Ben faiz artırmakta geç kaldığımızı düşünmüyorum. Hedeflerimize ulaşmak için doğru yolda olduğumuz görüşündeyim" ifadelerini kullandı. Yellen, "Siz ve selefiniz zaman zaman büyümeyi desteklemek için mali genişleme çağrısında bulundunuz. Şu an ekonominin mali genişleme için ne kadar kapasitesi olduğunu düşünüyorsunuz?" sorusuna ise şu yanıtı verdi: "Ben ve selefim mali genişleme çağrısını işsizlik şu andakinden çok daha yüksekken yaptık. Yüzde 4,6 seviyesindeki işsizlik oranıyla güçlü bir iş gücü piyasasında hala atıl kapasite olabilir ancak derecesinin azaldığına inanıyorum. Bu nedenle şu an mali politikaların tam istihdama ulaşmak için canlandırıcı teşvikler sağlaması gerekmiyor diyebilirim."  Fed Başkanı Yellen'in bu yorumları, ABD'nin 45. Başkanı seçilen Donald Trump'ın vaat ettiği mali genişlemeye sıcak bakmadığı şeklinde yorumlandı. Yellen, ayrıca FOMC toplantısında Trump'ın politikalarının ekonomiye ve para politikasına etkilerinin ele alındığını ancak bu konuda spekülasyon yapmak istemediğini belirtti. "Cumhuriyetçi Trump'ın Fed'in bağımsızlığına muhtemel müdahalesi ve ekonomi hakkındaki Twitter paylaşımları hakkındaki düşünceleri" sorulan Yellen, yeni başkana politikalarını nasıl uygulayacağı konusunda tavsiyede bulunmayacağını ancak Fed'in bağımsızlığının güçlü bir savunucu olduğunu dile getirdi. Yellen, daha sonra "Trump'ın finansal regülasyonları azaltmaya yönelik planları çerçevesinde Fed'e danışıp danışmadığı" sorusu üzerine, Fed çalışanlarından bir heyetin, Trump'ın geçiş ekibiyle iletişim halinde olduğunu söyledi. "Bunun ötesinde ben iletişim kurmadım ve bu olmasını beklediğim bir şey değil" diyen Yellen, ayrıca finansal regülasyonların istikrar için elzem olduğunu vurguladı. Fed Başkanı Yellen, Trump'ın kendisine yönelik eleştirileri nedeniyle görevini erken bırakma ihtimaline yönelik bir soru üzerine, "Niyetim 4 yıllık görev süremi tamamlamak" dedi. Görev süresinin 3 Şubat 2018'de dolmasının ardından Fed Başkanlığı için yeniden atanmayabileceğinin farkında olduğunun altını çizen Yellen, sözlerini "Bu benim vermem gereken bir karar değil, bu konuda şu an bir görüşüm yok." diyerek tamamladı.  Fed, bugün biten toplantısında, politika faizini 25 baz puan artırma kararı almıştı. Bu, Fed'in bu yılki tek ve 2006'dan bu yana ikinci faiz artışı oldu.
15.12.2016 - 09:27
Anadolu Ajansı
['Gündem', 'Dünya', 'Amerika', 'Döviz', 'son dakika', 'FED', 'Dolar', 'Dünya Ekonomisi', 'Faiz', 'son dakika haber', 'son dakika haberleri']
Fed Başkanı'ndan faiz artırımı kararı sonrası açıklama
Ekonomi
https://www.ntv.com.tr/ekonomi/fed-baskanindan-faiz-artirimi-karari-sonrasi-aciklama,pZnu3tBpuEau_OXVcslA_g
TBMM yönetimi, Meclis’teki tüm tuvaletlerin kapısındaki “bay” ve “bayan” ibarelerini “kadın” ve “erkek” olarak değiştirdi. TBMM yönetimi, kendi iç yazışmalarında ve resmi evrakında da “bayan” yerine “kadın” kelimesinin kullanılması kararı aldı.
null
Cinsiyetçi bir yaklaşımla kadın yerine “bayan ve hanım” ifadesinin kullanılmasına karşı, başta kadın örgütleri olmak üzere, ilgili bakanlıklar ve kurumlar atağa kalktı. Bu konuda en kararlı kurum ise TBMM çıktı. Hürriyet'in haberine göre, TBMM yönetimi, Meclis’teki tüm tuvaletlerin kapısındaki “bay ve bayan” ibarelerini “kadın ve erkek” olarak değiştirdi. TBMM yönetimi, bundan önce de İçtüzük’teki “bayan” ifadelerinin ayıklanması için çalışma başlatmıştı. Yasama döneminin başında kadın milletvekillerinin Genel Kurul salonunda “pantolon” giymesine imkan veren İçtüzük düzenlemesinde, “bayan personel” veya “bayan milletvekili” şeklindeki ifadelerin “kadın” olarak değiştirilmesi planlanmıştı. Ancak, bu düzenleme partiler arasındaki uyuşmazlık nedeniyle askıda kaldı. TBMM yönetimi, kendi iç yazışmalarında ve resmi evrakında bayan yerine kadın kullanılması kararı aldı. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı da resmi yazışmalarda kadın ifadesinin kullanılmasını isterken, yasalardaki “bayan ve hanım” sözcüklerinin de ayıklanmasına karar verildi. TBMM’ye gönderilen her türlü tasarı ve teklifteki bayan sözcükleri de kadın olarak değiştirilmeye başlandı. Tartışma, cinsiyet tanımı olarak erkeğin karşılığı olmasına rağmen bir süreden beri kadın yerine bayan ve hanım ifadesinin kullanılmasıyla başladı. Kadın örgütleri, nezaket sözcüğü olan bayanın cinsiyet tanımında kullanılmasına itiraz ettiler. Örgütler, “kız veya kadın” olmak gibi bekaret ayrımının ortadan kalkması ve sadece genel olarak kadın ifadesinin kullanılması için kulis yaptılar. Benzer bir tartışma spor liglerinde de yaşandı. Basketbol Federasyonu, 2010’da aldığı kararla bundan böyle “Bayanlar Ligi” yerine “Kadınlar Ligi” ifadesini kullanacağını açıkladı. Ancak ardından gelen süreçte, bayan voleybol takımı, bayan basketbol takımı tanımı kullanılmaya devam edildi. Bazı medya grupları ise bayan yerine kadınlar ligi ifadesini kullanmaya başladı. Türk Dil Kurumu yöneticileri de doğru ifadenin “kadınlar ligi” olduğunu, bu ifadenin sürekli kullanılması durumunda, “bayanlar ligi” ifadesinin bir süre sonra tuhaf geleceğini bildirmişti. Dil bilimciler, erkeğin karşılığının kadın olduğunu belirterek, “bayanlar ligi” diyenlerin “baylar ligi” ifadesini kullanmadığına da dikkat çekmişlerdi.
13.06.2012 - 09:41
null
[]
Meclis'te 'kadın' devrimi
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/mecliste-kadin-devrimi,V7EE2y-wV0SeDdX8m2Ssww
Milyon dolarlık bir serveti var. Uzun yıllar New York belediye başkanlığı yaptı. Hatta ABD başkanı olmak için aday adayı oldu. Rudy Giuliani'nin kızı kozmetik ürünleri çalarken yakalandı.
null
Eski New York Belediye Başkanı Rudy Giuliani'nin kızı, kozmetikçi dükkanında hırsızlık yaptı. New York Emniyetinin Sözcüsü Paul Browne, Harvard Üniversitesi öğrencisi 20 yaşındaki Caroline Giuliani'nin, Manhattan'daki kozmetik dükkanı Sephora'dan değeri 100 dolardan fazla tutan 5 adet makyaj malzemesi çaldığını açıkladı. Olayın güvenlik kamerası kayıtlarında görüldüğü ve polisin Giuliani'yi çok değerli olmayan bir şey çalma suçundan tutukladığı kaydedildi. 31 Ağustos'ta mahkemeye çıkacak olan Giuliani, konuyla ilgili olarak basına açıklama yapmazken, belediye başkanlığı döneminde New York'ta suç oranını aldığı önlemlerle azaltmayı başaran baba Giuliani ise basından kızının özel hayatına saygı göstermesini istedi. Caroline Giuliani, eski New York Belediye Başkanı'nın, aktris ve televizyon muhabiri eski eşi Donna Hanover'dan olan iki çocuğundan biri.
05.08.2010 - 16:58
null
[]
11 Eylül kahramanı Başkan'ın kızı hırsız çıktı
Yaşam
https://www.ntv.com.tr/yasam/11-eylul-kahramani-baskanin-kizi-hirsiz-cikti,40kA8mlW-0GESW6pVG-VsA
Dekolte giyinen kadının tecavüzü göze alması gerektiğini söyleyen İlahiyat Profesörü Orhan Çeker'in sözleri "akademik ifade özgürlüğü" olarak değerlendirildi. YÖK, "soruşturma açılmasına gerek yok" dedi.
null
Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Orhan Çeker hakkındaki incelemesini tamamladı. Meclis’e sunulan "hadım yasasıyla" ilgili dekolte giyinen kadının tecavüzü göze alması gerektiğini söyleyen Orhan Çeker'in "akademik ifade özgürlüğü" hakkını kullandığına karar verildi. Soruşturma kurulu, herhangi bir suç unsuruna rastlanmadığını vurguladı. Bu gerekçeyle "Orhan Çeker hakkında soruşturma açılmasına gerek yoktur" denildi.
29.03.2011 - 10:32
NTV Haber
[]
İlahiyatçı Çeker’e soruşturma yok
Eğitim
https://www.ntv.com.tr/egitim/ilahiyatci-cekere-sorusturma-yok,-ImV4AKRyUOvjTSuQRZf3g
Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), Galatasaray Sportif Sınai ve Ticari Yatırımlar AŞ hakkında toplam 713 bin 226 lira tutarında idari para cezası uygulanmasına karar verdi.
null
SPK bültenine göre, futbolcu sözleşmelerine ilişkin fesih bedellerinin UMS/UFRS hükümlerine aykırı olarak hazırlanıp kamuya açıklanması ve finansal tablolara hatalı olarak yansıtılan değer artış fonunun aktif toplamının önemli bir kısmını oluşturması (yüzde 42-44) nedeniyle şirkete 369 bin 834 lira tutarında idari para cezası tesis edilmesine karar verildi. Kurul ayrıca, Özel Durumların Kamuya Açıklanmasına İlişkin Esaslar tebliğlerinde yer alan düzenlemelere aykırı olarak, zamanında veya hiç açıklanmayan veya eksik olarak açıklanan toplam dokuz farklı özel duruma ilişkin olarak da şirkete 343 bin 392 lira tutarında idari para cezası uygulanmasına karar verdi. Kurul, GS Sportif AŞ'ye toplamda 713 bin 226 lira idari para cezası tesis edilmesini kararlaştırdı. Bültende GS Sportif AŞ'nin, GS Futbol AŞ ile birleşmesine ilişkin 28.07.2010 tarih ve 2010/164 sayılı yönetim kurulu kararında imzaları bulunan yönetim kurulu üyeleri Adnan Polat, Mehmet Yiğit Şardan, Mahir Haldun Üstünel, Murat Yalçındağ, Ali Haşhaş, Mümtaz Tahincioğlu ve Selim Sayılgan hakkında, aykırılığın gerçekleştiği 2010 yılı için belirlenen azami idari para cezası tutarı esas alınarak ayrı ayrı 114 bin 464'er lira tutarında idari para cezası uygulanmasının da karara bağlandığı duyuruldu.
13.02.2013 - 00:48
Anadolu Ajansı
[]
Galatasaray Sportif AŞ'ye SPK'dan ceza
Spor
https://www.ntv.com.tr/spor/galatasaray-sportif-asye-spkdan-ceza,ugQJRYyKKESsCh2aPQDfIw
Başbakan Yardımcısı Babacan, "Şu anda gelişmekte olan ülkelerin para birimleri içerisinde en istikrarlı para birimi Türk Lirası" dedi.
null
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, "İhracatın Yıldızları 2012-İhracatı Teşvik Ödülleri" töreninde yaptığı konuşmada, ihracat odaklı büyümenin Hükümetin öncelikli politika alanlarından biri olduğunu söyledi. İhracatın 2002 yılında 36 milyar dolar iken geçen yıl sonu itibariyle 152 milyar doları aştığına işaret eden Babacan, ihracatın milli gelire oranla da her yıl arttığını, Avrupa Birliği'ne (AB) bağımlı ihracat yapısının da değiştiğini, Ortadoğu ve Afrika ihracatının neredeyse Avrupa pazarını yakaladığını ifade etti. "Türk iş dünyası elin taşıyla elin kuşunu vuruyor" diyen Babacan, şunları kaydetti: "Ülke olarak sermaye birikimimiz hala istediğimiz düzeylerde değil. Tasarruf oranlarımız çok düşük. Türkiye'ye dışarıdan finansman cezbederek bu ekonomik çark dönüyor. Türkiye'ye her sene en az cari açığımız kadar finansman girmesi gerekiyor ki bu büyüme, bu istihdam, bu refah sağlansın. Bu da güvenle oluyor." Türkiye'de iş gücü piyasası ile eğitim sistemi arasında ciddi kopukluk bulunduğuna dikkati çeken Babacan, Bazı mesleklerde ciddi eleman açığı olduğunu, bazı meleklerde de gençler üniversiteden mezun olduğunda o mesleğin bugünün ekonomisinde karşılığı olmadığını gördüğünü vurguladı. Babacan, "Ayrıca sanayi ile üniversitenin işbirliğinin de güçlendirilmesi gerekiyor. Dünyada ortalama eğitim seviyesi Türkiye'deki gibi 6,5 yıl olup da 10 bin 500 dolar kişi başı milli gelire sahip ülke yok ama 6,5 yıl eğitim seviyesine sahip olup da 25 bin dolar kişi başı milli geliri olan ülke hiç yok. Dolayısıyla eğitimle ilgili sorunlarımızı çözmeden bizim 2023 hedeflerimize ulaşmamız ancak bir hayal" ifadelerini kullandı. Kamu maliyesi konusunda çok dikkatli ve disiplinli bir çizgi izlediklerini vurgulayan Babacan, şöyle konuştu: "Krizde pek çok ülkenin kamu borcu artarken biz son 3 yılda kamu borcumuzun milli gelire oranını yüzde 46'dan yüzde 36'ya tam 10 puan indirdik. Merkez Bankamız son derece yenilikçi ve dikkatli para politikalarıyla bir yandan enflasyonla mücadeleye devam ediyor, bir yandan finansal istikrarı sağlamak için faiz koridoru ve makro ihtiyati tedbirler uyguluyor, bir yandan da Hükümetimizin büyüme ve istihdam politikalarına destek verici bir çizgi izliyor. Şu anda gelişmekte olan ülkelerin para birimleri içerisinde en istikrarlı para birimi Türk Lirası. Böyle bir tabloda bizim 2011'de çok yüksek büyüme oranlarımız gerçekleşti. Son 4 yılda 4,7 milyon ilave istihdam oluşturduk. Geçen seneki yüzde 2,2 büyümeye rağmen 1 milyon 88 bin istihdam sağlandı ve bunların yaklaşık yarısı kadınlardan oluşmakta. Bu yıl daha yüksek büyüme oranımız olacak. İnşallah gelecek yıl daha da yüksek büyüme oranımız olacak." Büyümenin nereden geleceğinin de son derece önemli olduğuna dikkati çeken Babacan, "Eğer biz üreterek, yatırım yaparak, ihracat yaparak büyüyorsak hiçbir sorun yok ama bankalardan kredi çekip de tüketerek büyüyorsak işte o noktada biz 'dur' diyoruz. Kazanıp harcıyorsak yine sorun yok. Eğer halkımız geliriyle orantılı harcama yapıyorsa sorun yok ama kazanmadan, kredi çekerek harcıyorsak, hak etmediğimiz bir refah seviyesini yaşamaya çalışıyorsak, o noktada tedbirli olmalıyız" dedi.
08.05.2013 - 12:10
Anadolu Ajansı
[]
Babacan: TL en istikrarlı para birimi
Ekonomi
https://www.ntv.com.tr/ekonomi/babacan-tl-en-istikrarli-para-birimi,UE66FLpmDUq9E7l1BjWWoA
Bursa'da, Orhangazi-Gemlik Karayolu'nda kontrolden çıkarak bariyerlere çarpan otomobilde bulunan kadın, ön camdan aracın ön kaputuna fırladı. Ağır yaralanan kadın ve sürücü eşi, hastaneye kaldırıldı.
null
Bursa'da emekli polis memuru Enver Çap yönetimindeki otomobil, Orhangazi'den Bursa yönüne seyir halindeyken Orhangazi-Bursa Karayolu Karsak Boğazı mevkiinde henüz belirlenemeyen bir nedenle kontrolden çıktı. Yolda zikzaklar çizen otomobil, yol kenarındaki bariyerlere çarptı. Çarpışmanın şiddeti ile sürücünün eşi Gülli Çap (65) ön camdan fırladı. Aracının ön kaputunun üstüne düşen Gülli Çap, ağır yaralandı. Sürücü Enver Çap ise araçta sıkıştı. Dün saat 15.30 sıralarında meydana gelen kaza sonrası çevredekilerin ihbarıyla bölgeye sağlık, itfaiye ve polis ekipleri sevk edildi. Kaza yerine gelen sağlık ekipleri, ön kaputta ağır yaralı halde yatan Gülli Çap'a ilk müdahaleyi yaptı. Araç içinde sıkışan Enver Çap, eşinin kurtarılmasını izledi. Gülli Çap, müdahalenin ardından sedyeye alındı, eşi ise itfaiye tarafından araçtan çıkarıldı. Ayakta tedavi edilen Enver Çap, eşinin yanına giderek destek olmaya çalıştı. Ağır yaralı kadın ambulansla Gemlik Devlet Hastanesi'ne sevk edildi. Polis kaza ile ilgili soruşturma başlattı.
24.02.2018 - 11:45
DHA
['Türkiye', 'Trafik Kazası', 'Bursa']
Bariyerlere çarpan otomobilin ön camından kaputa fırladı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/bariyerlere-carpan-otomobilin-on-camindan-kaputa-firladi,VQjVQ6vaiUq53O1TVmyt-w
İngiltere Başbakanı Theresa May, "Tony Blair’in Brüksel’e gitmesi ve ikinci bir referandumu savunarak bizim yürüttüğümüz müzakerelerin altını oyması, bir zamanlar oturduğu makama ve İngiliz halkına hakaret" dedi.
null
İngiltere Başbakanı Theresa May, eski Başbakan Tony Blair’i Brexit konsundaki girişimleriyle “bir zamanlar oturduğu makama hakaret etmekle” suçladı. May, İngiltere’nin AB üyeliğiyle ilgili yeni bir referandum için kampanya yürüten eski Başbakan Blair’e sert tepki gösterdi. Kendisinin AB ile İngiltere’nin çıkarlarını ön plana çıkaran bir anlaşma için mücadele verdiğini belirten May, “Ancak bu süreci kendi siyasi çıkarları için sabote etmek isteyen çok sayıda kişi var. Tony Blair’in Brüksel’e gitmesi ve ikinci bir referandumu savunarak bizim yürüttüğümüz müzakerelerin altını oyması, bir zamanlar oturduğu makama ve İngiliz halkına hakarettir.” değerlendirmesinde bulundu. Theresa May, Brexit konusunda yeni bir referanduma karşı çıksa da İngiliz basınında bugün yer alan haberlere göre yardımcısı David Lidington yeni referandum için kampanya yürüten gruplarla bir dizi görüşme gerçekleştirdi. Blair, cuma günü yaptığı açıklamada, May’in AB ile vardığı Brexit anlaşmasının hiç kimseyi memnun etmediğini belirterek, “Bence mantıklı olan halka gitmek ve bir istikamet belirlemesini istemektir.” demişti. Brexit müzakereleri süresince halkın bu konudaki bilgisinin de arttığına dikkati çeken Blair, May’e, Brexit konusunda “makas değiştirmesi” çağrısında bulunmuştu. 1997-2007 yıllarında İşçi Parti hükümetinin başbakanlığını yapan Blair, yeni Brexit referandumu için kampanya yürüten Halkın Oyu platformunun önde gelen destekçileri arasında yer alıyor. Londra'da ekim ayında gerçekleştirilen Brexit karşıtı yürüyüşe yaklaşık 700 bin kişi katılmıştı. May hükümeti ile AB arasında varılan anlaşmanın geçen salı günü parlamentoda yapılması planlanan oylaması ertelenmişti. Anlaşmanın 21 Ocak’tan önce İngiltere parlamentosunda oylanması bekleniyor. Parlamentonun onay vermeyeceğini düşünen May, Brexit anlaşmasını kurtarmak için perşembe ve cuma günü Brüksel’de bir dizi temasta bulunmuş ancak AB tarafından beklediği tavizleri alamamıştı. May, anlaşmadaki “tedbir maddesine” zaman sınırı getirmek veya İngiltere’nin bu düzenlemeden tek yanlı çekilmesine izin verecek bir mekanizma oluşturmak istiyor. İngiltere ile AB'nin Brexit sonrası geçiş sürecinde Kuzey İrlanda sınırı sorununa kalıcı çözümü de içerecek kapsamlı bir anlaşmaya varamaması halinde "tedbir maddesi" devreye girecek. Buna göre İngiltere'nin bütünü AB ile süresiz biçimde gümrük birliği içinde kalacak ve taraflar bu düzenlemeye tek yanlı son veremeyecek. İngiltere’de siyasi gözlemciler, May’in Brexit anlaşmasını kurtarmaya dönük gayretlerini “ölü atı kırbaçlamak” diye nitelendirerek, bunun parlamentoda kabul edilmesinin neredeyse imkansız olduğu görüşünde birleşiyorlar. İngiltere’nin AB’den resmen ayrılacağı 29 Mart 2019 yaklaşırken, ülkenin önündeki seçenekler anlaşmasız ayrılık, yeni referandum veya erken seçim olarak görünüyor. Seçim Komisyonu, yeni bir referanduma 10 hafta içinde gidilebileceğini belirtiyor ancak 2016’daki Brexit referandumuna ilişkin yasanın parlamentodan çıkması 7 ay sürmüştü. Yeni bir referandum veya erken seçim üzerinde anlaşılması durumunda, İngiltere’nin AB’den 29 Mart tarihini uzatması için talepte bulunması gerekecek. İngiltere 23 Haziran 2016'da yapılan referandumda yüzde 48'e karşı yüzde 52 oy oranı ile AB'den ayrılma kararı almıştı.
16.12.2018 - 15:07
Anadolu Ajansı
['İngiltere', 'Avrupa Birliği', 'Brexit']
Theresa May'den Tony Blair'e Brexit tepkisi
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/theresa-mayden-tony-blaire-brexit-tepkisi,6DHUwB11r0-gQrUjRzeVSw
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2018 yılına ilişkin kütüphane istatistiklerini açıkladı.
null
Türkiye'de geçen yıl itibarıyla 31 bin 451 kütüphane bulunuyor. Buna göre, ülke genelinde geçen yıl itibarıyla biri milli, 1162 halk, 598 üniversite, 29 bin 690 örgün ve yaygın eğitim kurumu olmak üzere toplam 31 bin 451 kütüphane faaliyet gösteriyor. Milli Kütüphanenin 23 bin 747, halk kütüphanelerinin 2 milyon 840 bin 504 ve üniversite kütüphanelerinin 3 milyon 912 bin 306 üyesi bulunuyor. Geçen yıl Milli Kütüphane'deki kitap sayısı 1 milyon 463 bin 488 olarak tespit edildi. Buradaki diğer materyalin sayısı yüzde 7 artarak 197 bin 216 oldu. Milli Kütüphaneden yararlananların sayısı geçen yıl bir önceki yıla göre yüzde 0,6 artışla 633 bin 999 olarak kayıtlara geçti. Aynı dönemde kayıtlı üye sayısı yüzde 10,3 azalarak 23 bin 747'ye düştü. Halk kütüphanelerinin sayısı geçen yıl bir önceki yıla göre yüzde 1,4 artarak 1162'ye yükseldi. Halk kütüphanelerindeki kitap sayısı bu dönemde yüzde 0,1 azalarak 19 milyon 966 bin 573 oldu. Bu kütüphanelerdeki kayıtlı üye sayısı aynı dönemde yüzde 29,1 artışla 2 milyon 840 bin 504'e ulaştı. Bu kütüphanelerden yararlananların sayısı yüzde 12,6 artarak 28 milyon 242 bin 986'yı buldu. Halk kütüphanelerindeki diğer materyal sayısı ise geçen yıl bir önceki yıla kıyasla yüzde 2,5 azaldı. Üniversite kütüphanelerinin sayısı geçen yıl 598 olarak kayıtlara geçti. Buralardaki kitap sayısı bir önceki yıla göre yüzde 7,4 artışla 17 milyon 600 bin 15 oldu. Kayıtlı üye sayısı ise bu dönemde yüzde 2,6 artarak 3 milyon 912 bin 306'ya yükseldi. Resmi okul, özel okul ve özel kurs kütüphanelerini kapsayan örgün ve yaygın eğitim kütüphanelerinin sayısı ise 2018'de bir önceki yıla göre yüzde 12,4 artarak 29 bin 690'a ulaştı. Bu kütüphanelerdeki kitap sayısı aynı dönemde yüzde 13,3 artışla 30 milyon 263 bin 384 oldu.
11.07.2019 - 13:07
Anadolu Ajansı
['Sanat', 'Kitap', 'Kütüphane']
Türkiye'de kütüphane istatistikleri açıklandı
Sanat
https://www.ntv.com.tr/sanat/turkiyede-kutuphane-istatistikleri-aciklandi,qnzcDe209UCVB-70Th5RRg
Aydın’ın Germencik ilçesinde Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürlüğü tarafından Kaliforniya Solucanı cinsinden organik gübre üretimine başlandığı bildirildi.
null
Aydın’ın Germencik ilçesinde Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürlüğü tarafından Kaliforniya Solucanı cinsinden organik gübre üretimine başlandığı bildirildi. Atıl vaziyette bulunan Moralı İlköğretim Okulu binasında, organik gübre üretimi için 6 bin adet ergin Kaliforniya solucanı yetiştirme ortamı kurulmasının ardından, emonstrasyon kapsamında ilk altı ayda solucanların çoğalmasıyla organik gübre üretimine başlandı. Germencik Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü'nde görevli Ziraat Mühendisi Şule Dinler, yaptığı açıklamada, projenin çiftçiler için gelir getirecek önemli bir konu olduğunu belirtti. Organik Gübre Üretimi Demonstrasyonu projesi ile insan sağlığını tehdit eden zirai ilaç ve kimyasal gübre kullanımını minimuma indirmek, ekolojik yollarla elde edilen vermikompostun (solucan gübresi) kimyasal gübrelerin ikamesi olmasını sağlayıp çiftçiye kendi organik gübresini yine kendisinin üretmeye teşvik etmeyi amaçladıklarını kaydeden Dinler şunları söyledi: "Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü tarafından hazırlanan proje ile 17 bin TL devlet desteği sonucu 6 bin 'Kaliforniya Kırmızı Solucan' cinsiyle başlatılan organik gübre projesi sonucu 50 bin solucana ulaşıldı. Projeye Ocak ayında başladık. Haziran ayına kadar çoğalmaları için çalışmalar yaptık. Bu cins solucanlar çok fazla yemeleri ve hızla çoğalmalarıyla çevre şartlarına karşı adaptasyon gösterebiliyor. Projeyi yoğun kimyasal gübre kullanımı neticesinde toprakların yapısı bozulduğu için hazırladık." Solucanlara yem olarak semt pazarlarından ve bahçelerden topladıkları bitki artıklarını, karton, kağıt, çay posası, yumurta kabuğu, ahır gübresi verdiklerini, yemleri dışkılamaları sonucu istedikleri formda gübre oluşumunu sağladıklarını söyleyen Dinler, elde ettikleri gübrenin toprağın yapısını iyileştirdiğini, besinlerin alımını kolaylaştırdığını belirtti. Dinler, soluncanların salgılamış oldukları sölom sıvısı ile toprak kökenli mantar hastalıklarını baskılama özellikleri bulunduğunu sözlerine ekledi.
14.07.2014 - 14:07
null
[]
Solucandan organik gübre üretimi
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/solucandan-organik-gubre-uretimi,HYuHSJehH0-WzzPJLggGug
Uzmanlar, katarakt ameliyatı olanların yaklaşık yüzde 38’inin ameliyat sonrası geçmeyen astigmat nedeniyle gözlük takmak zorunda kaldığını, bunun da hem sağlık hem de ekonomik açıdan büyük bir kayıp yarattığını belirtiyor. Türkiye Oftalmoloji Derneğinden Prof. Arslan, astigmatik kusurlarının torik göz içi merceklerle tedavi edilmesinin katarakt ameliyatı sonrası net görüşe önemli katkı sağladığını söylüyor.
null
dünyada körlük nedenleri arasında birinci sırada bulunuyor. ise göz yüzeyinin düzensizleşmesine bağlı olarak gelişiyor.   Önlenebilir körlük ve görme kusurlarına küresel bazda dikkat çekmek için her yıl Ekim ayının ikinci perşembesi kutlanan kapsamında düzenlenen bilgilendirme toplantılarının dördüncüsü İstanbul’da yapıldı. Etkinliğin bu seneki başlığı “Sizin Gözünüzden: Katarakt Cerrahisinde Astigmat Yönetimi” oldu. Bilgilendirme toplantısında konuşan Türkiye Oftalmoloji Derneği Genel Başkanı , göz bebeğinin arkasında bulunan ve görmeyi sağlayan doğal göz merceğinden kaynaklı hastalıkların en çok görülenleri olan katarakt ve astigmatizma olduğunu söyledi.  Katarakt ameliyatlarından sonra hastaların yaklaşık yüzde 38’inde astigmat nedeniyle gözlük kullanımının devam ettiğini belirten Prof. Arslan, “Bu hem sağlık hem de ekonomik açıdan büyük bir kayıp yaratıyor” dedi. Her yıl 25 milyon kişide oluşan kataraktın, dünyadaki körlüklerin yaklaşık yüzde 50’sinin nedeni olarak kabul edildiğini aktaran Arslan, “Katarakt teşhisi konulan hastaların yüzde 40’ında astigmatik kırma kusuruna rastlanıyor. Kataraktın tedavisi yapılırken diğer görme kusurlarının da tedavisi gerçekleştirilebiliyor. Torik astigmatlı göz içi lens ile katarakt ile birlikte astigmat da ortadan kalkıyor ve kişileri gözlüksüz bir hayat bekliyor. Ülkemizde geçen yıl gerçekleştirilen 450.000 katarakt operasyonunda sadece 5.000 torik astigmatlı göz içi lens kullanılırken, ihtiyaç olduğu halde 83.000 kişi torik göz içi lens kullanılmadığı için ameliyat sonrası astigmat sebebiyle gözlük kullanmaya devam etmiştir” diye konuştu. Katarakt operasyonu öncesi hastaları astigmatları ve tedavi seçenekleri ile ilgili doktorlarına danışmaları konusunda uyaran Prof. Arslan, astigmatı da düzeltebilen torik göz içi mercek konusunda hastaların bilinçlenmesinin ameliyattan sonra gözlükten tamamen kurtulmak için önem arz ettiğini vurgulayarak şunları söyledi: “Yurdumuzda son on yılda katarakt hastalarının ameliyat edilme oranlarında yaklaşık on kat bir artışla yıllık katarakt ameliyatı sayısı 450.000 seviyelerine ulaşmıştır. Bu sadece sayısal anlamda bir artış olmayıp, bilgi donanımı ve teknolojik açıdan da ülkemizin katarakt ameliyatları açısından Batı ile aynı düzeyde ilerlediğini gösteriyor. Aynı zamanda astigmatik kusurların da torik göz içi mercekleri ile tedavi edilmesi ameliyat sonrası net görüşe çok büyük katkı sağlamakta ve hastalarımızın gözlük bağımlılığını büyük ölçüde ortadan kaldırmaktadır. Bunun da tek bir operasyon ile katarakt cerrahisi sırasında konulan göz içi merceğinin buna uygun seçilmesi ile çözülebildiğini vurgulamak gerekiyor.”
11.10.2018 - 19:05
ntv.com.tr
['İstanbul', 'Göz', 'Ameliyat', 'katarakt', 'gözlük']
"Katarakt tedavisinde göz içi mercekleri avantaj sağlıyor"
Sağlık
https://www.ntv.com.tr/saglik/katarakt-tedavisinde-goz-ici-mercekleri-avantaj-sagliyor,D3tfEcvHx0-WiIhUuwBy_Q
15 Temmuz Şehitler köprüsünde trafiği keserek aracıyla drift yaparken görüntüleri sosyal medya hesaplarında yayınlanan sürücü Mehmet Akif E.,(22) yakalandı.
null
Sürücünün görüntülerinin sosyal medya hesaplarında yayınlanması üzerine Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü ekipleri harekete geçti ve yapılan çalışmalar sonucunda Mehmet Akif E., polis tarafından yakalandı. Gayrettepe’de bulunan Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü'ne getirilen Mehmet Akif E., trafiği tehlikeye düşürmek suçundan 199 lira para cezasına çarptırıldı. Sürücü daha sonra Çengelköy polis karakoluna sevk edildi. Karakola götürülen sürücü Mehmet Akif E. “Pişmanım “ dedi.
16.12.2016 - 18:14
DHA
['Türkiye']
15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde drift yapan sürücü yakalandı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/15-temmuz-sehitler-koprusunde-drift-yapan-surucu-yakalandi,eXEgGP1v7UmZ8zFk6Sm4nw
Beşiktaş İkinci Başkanı Ahmet Nur Çebi, 7 futbolcularına teklif geldiğini açıkladı. Çebi futbolun patronunun Şenol Güneş olacağını da vurgularken, 3 bölgeye transfer için çalışmalarının devam ettiğini söyledi.
null
Basın mensupları ile yaptığı sohbette siyah beyazlı takım ile ilgili soruları cevaplayan Çebi, " , , , , , ve 'e transfer teklifleri var. Bu futbolcular için farklı kulüpler kapımızı çaldı. 5 ila 15 milyon Euro arası teklif aldık. Bu takımın bir değeri var." şekliden konuştu. Futbolun patronunun bundan sonra Şenol Güneş olacağını söyleyen Çebi, “Hocamızın ’a hazır geldiğini görmek bizi çok mutlu etti. Kulüpteki profesyonellik hocamızla devam edecek. Şenol Güneş ile güzel günler göreceğimize inanıyorum. Bu yıl eskiye göre daha gayretli bir profesyonelleşme izlenecek. Bunun dizaynını da Şenol Güneş ile birlikte yapacağız. A takımdan sorumlu arkadaşımız Mete Vardar, tecrübelerini hocamıza anlattı. Güneş de mevcut ekip ile çalışacağını, ancak zaman içinde değişiklikler olabileceğini aktardı. Ayrıca stat konusunu da masaya yatırdık. Hocamızın ‘Bir yer belirleyelim ve stadımız yapılana kadar orada oynayalım. Başakşehir ya da Ankara olsun ama o stadın adını koyalım' diyor. Şenol Hoca İstanbul’u tercih ediyor. Atatürk Olimpiyat Stadı’na ise futbolcular ve teknik heyet soğuk bakıyor" ifadelerini kullandı. Transfer çalışmalarına da değinen Çebi," Tosic dışında anlaştığımız bir futbolcu henüz yok. Araştırmalarımıza yoğun bir şekilde devam ediyoruz. Sağ bek, stoper ve hücum hattının solu için çalışmalarımız devam ediyor. Kamp öncesi transferleri tamamlamaya çalışacağız" dedi.
15.06.2015 - 11:37
Ntvspor
['Spor', 'Futbol', 'Beşiktaş']
7 koldan Kartal'a hücum
Spor
https://www.ntv.com.tr/spor/7-koldan-kartala-hucum,XV3iLGmH-Eux0Ao383mXkg
Doktorları, Nejat İşler'in tedaviye olumlu yanıt verdiğini ancak kritik sürecin sürdüğünü açıkladı.
null
MUĞLA - Muğla'nın Bodrum ilçesinde geçirdiği rahatsızlık sonucu özel bir hastanenin yoğun bakım ünitesinde tedavisi süren oyuncu Nejat İşler'in durumuyla ilgili açıklama yapan hastane başhekimi Aydın Aksoy, oyuncunun uygulanan tedavilere olumlu yanıt vermeye başladığını bildirdi. Aksoy, yaptığı açıklamada, 17 Ocak Cuma günü hastanelerinin acil servisine başvuran Nejat İşler'in yoğun bakım servisinde tedavisinin sürdüğünü belirtti. İşler'e ilk müdahalenin acil serviste yapıldığını anlatan Aksoy, "İşler'de şiddetli akciğer enfeksiyonuna bağlı solunum yetmezliği ve enfeksiyonun çok ilerlemiş olmasına bağlı septik şok tablosu saptanmıştı. Gelişen septik şok sonucunda ayrıca akciğerlerinin çok ciddi şekilde etkilendiği, böbrekler, kalp ve kan hücreleri ile karaciğerinin de bu durumdan olumsuz etkilendiği tespit edilmişti" dedi. "Hastanenin yoğun bakım ünitesinde tedavisi süren Nejat İşler'in sağlık durumu halen kritik süreçtedir" diyen Aksoy, şöyle devam etti: "Bununla birlikte uygulanan yoğun bakım bölümüne özgün destek tedavilere ve planlanan diğer tedavilere adım adım olumlu yanıt vermeye başladı. Son 12 saat içerisinde gerek organ fonksiyonlarında gerekse laboratuvar testlerinde görülen olumlu gelişmelere rağmen hayati tehlikesi azalmakla birlikte devam etmektedir. Hastamıza verilen solunum ve dolaşım desteği halen devam ediyor. Ayrıca böbrek destek tedavisine başlanmıştır. Nejat İşler'in tedavisi yoğun bakım, enfeksiyon hastalıkları, hemotoloji, göğüs hastalıları, genel cerrahi, kardiyoloji, gastroentroloji hekimlerimizin çok disiplinli kontrolünde devam etmektedir." Bodrum'a gelen İşler'in sanatçı arkadaşlarından Dost Elver de, sosyal paylaşım sitesi Twitter'dan "Nejat hayata tutunmak için tüm mücadelesini ve inatçı tavrını sergiliyor. Kan değerleri normale dönmeye başladı. Dualarımız Nejat ile" mesajını yayınladı. İşler'in sağlık durumu ile ilgili bilgi almak için sanatçı dostlarından Ceyda Düvenci, Yönetmen Murat Şeker ve Şevval Sam'ın da hastaneye geldiği görüldü. Yönetmen Murat Şeker hastaneden çıkarken "Elimizden gelen bir şey yok, dua edeceğiz ama yine de duramadık buraya gelip arkadaşımız hakkında bilgi almak istedik, inşallah iyi olacak" dedi.  Ceyda Düvenci, ise "Nejat için dualarımızı eksik etmeyelim" diye konuştu. Ünlü oyuncunun arkadaşları Belit Özükan ve Berrak Tüzünataç'ın hastaneden bir an olsun ayrılmadığı, İşler'in ailesine destek olduğu görüldü.
24.01.2014 - 02:00
ntv.com.tr
['Sanat']
Nejat İşler'in son durumu
Sanat
https://www.ntv.com.tr/sanat/nejat-islerin-son-durumu,yFC1dY8bLECbf63Pmn730A
Gazi Olayları’nın 20. yıldönümü öncesi, olayların başladığı yerde açıklama yapan davanın avukatları, olayların 'kara kutusu' olarak nitelendirdikleri dönemin İstihbarat Daire Başkanı Hanefi Avcı’ya çağrı yaparak, “Bildiklerini anlat” dediler.
cumhuriyet.com.tr
Olayların yıldönümü öncesi, yaşamını yitirenlerden bazılarının ailesi ve avukatlar Gazi Mahallesi’nde toplandı. Olayların ilk başladığı kahvehanenin önüne karanfil bırakan aileler adına konuşan Avukat Remzi Kazman, davanın yeniden açılması için mücadelelerinin sürdüğünü belirterek, “Bugün Gazi katliamının 20'nci yılında ilk kurşunun atıldığı yerdeyiz. Bu davada bir arpa boyu yol gidemedik. Türkiye faili meçhul ülkesi olmaya devam ediyor. Bu olayda iç hukuk yolları tüketildikten sonra hukuk devleti doğrultusunda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) gittik. Makul süre ve adil yargılama gereği Türkiye Cumhuriyeti'ni tazminat ödemeye mahkum ettikten sonra bu davanın bir hukuk devleti ilkesi olarak Türkiye'de açılması gerekirken halen daha ne bekleniyor. Zaman aşımını mı bekliyorsunuz? İnsanlık suçlarında zaman aşımı olmaz. O nedenle bu davayı açmak için hala zamanınız var. Çünkü elde bu davayı açmak için mevcut deliller var” dedi. Gazi davasının kara kutusunun Hanefi Avcı olduğunu öne süren Avukat Kazman, “Hanefi Avcı o dönemin istihbarat daire başkanı, neden konuşmuyor, neden davalara tanık olarak gelmiyor? Vicdanı mı yok, korkuyor mu? Korkmasın onu biz korumasını biliriz. Hanefi Avcı konuşursa kesinlikle bu dava yeniden açılır. Bu dava yeniden açılmalıdır ki, insanların vicdanlarında açılan bu yara ancak o zaman kapanır” diye konuştu. Avukat Kazman, dava sürecince dava ile ilgili hiçbir delilin, tanığın ciddi anlamda dinlenmediğini ve Gazi davası yeniden açılması durumunda diğer faili meçhul davalarında yeniden açılacağına inandığını sözlerine ekledi. Davanın avukatlarından Efkan Bolaç ise olaylarda emri verenlerin yargılanmadığını belirterek, “Bugün Ali İsmail Korkmaz, Ethem Sarısülük, Berkin Elvan'da da emri verenler yargılanmıyor. Bu dosyada devletin cezasızlık yüzünü görüyoruz. Devlet katliamcılara garanti veriyor. Diyor ki, 'Siz katledin, ben sizi cezalandırmayacağım.' Buradan Hanefi Avcı'ya sesleniyoruz. 20 yıl oldu, Gazi'de ve Ümraniye'de ne oldu? Anlat ki herkes bilsin” dedi. Olaylarda yaşamını yitiren Zeynep Poyraz'ın babası Cemal Poyraz, “Bu devlet tam 20 yıldır bize acı çektirdi. 20 yıldır çocuklarımızın özlemini ve hasretini çekiyoruz” annesi Menekşe Poyraz ise “Devlette vicdan varsa katilleri çıkarsın, yargılasın” dedi. 12 Mart 1995’de, o dönem Gaziosmanpaşa’ya bağlı Gazi Mahallesi’nde 4 kahvehane ve bir postane kimliği belirsiz kişilerce otomatik silahlarla tarandı. Daha sonra Ümraniye’ye de sıçrayan olaylarda 22 kişi yaşamını yitirdi. 8 yıl süren dava sonucu iki polis memuru ceza aldı, diğerleri beraat etti. Ailelerin başvurusu sonucu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AHİM) 2005’te Türkiye’yi ölenlerin yakınlarına tazminat ödemeye mahkum etti.
10 Mart 2015 Salı, 17:20
cumhuriyet
null
Gazi davası avukatlarından Hanefi Avcı'ya çağrı
turkiye
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/230153/Gazi_davasi_avukatlarindan_Hanefi_Avci_ya_cagri.html
İstanbul’da çek-senet tahsilatı yapan bir suç örgütüne yönelik düzenlenen operasyonda 50 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar arasında ünlü bir şarkıcının da olduğu öğrenildi.
null
İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri, daha önce belirlenen adreslere eş zamanlı operasyon düzenledi. Şafak operasyonuna özel harekât polisleri de destek verdi. Operasyonda, bir süre önce tahliye olan organize suç örgütü lideri Sedat Şahin ve kardeşi Vedat Şahin ile şarkıcı S.Ü.'nün de aralarında bulunduğu 50'ye yakın kişi gözaltına alındı. Zanlılar, sağlık kontrolünden geçirildikten sonra sorgulanmak üzere Emniyet Müdürlüğüne götürüldü. Yetkililer, gözaltına alınanların sayısının artabileceğini bildirdi.
09.10.2012 - 14:48
null
[]
Ünlü şarkıcıya çete gözaltısı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/unlu-sarkiciya-cete-gozaltisi,1a251_m6_0ieYwTh0hk0cw
James Bond filminde ilk kez cesur sahnelere imza atan ‘Bond kızı’ olarak ünlenen Molly Peters, 75 yaşında yaşamını yitirdi.
null
‘Bond kızı’ olarak ünlenen oyuncu Molly Peters 75 yaşında hayata veda etti. Salı günü hayatını kaybettiği öğrenilen İngiliz oyuncunun ölüm nedeni henüz bilinmiyor. Peters, 1965 yapımı 'Thunderball’ (Yıldırım harekatı) filminde 007 rolünü canlandıran Sean Connery’nin hemşiresini canlandırmıştı. Resmi  Twitter hesabından yapılan paylaşımda, “Molly Peters’ın 75 yaşında hayatını kaybettiğini duymak bizi üzdü. Düşüncelerimiz ailesiyle birlikte” denildi.  Molly Peters, bir filmde soyunan ilk Bond kızı olarak hafızalara kazınmış, çekilen sahnelerinin pek çoğu sansüre uğrayarak kesilmişti. Peters, James Bond filminin yanı sıra 1968 yılında ‘Don't Raise the Bridge’, ‘Lower the River’ filmlerinde de rol almıştı.
31.05.2017 - 11:41
null
['sinema', 'Sanat']
‘Bond kızı’ Molly Peters hayatını kaybetti
Sanat
https://www.ntv.com.tr/sanat/bond-kizi-molly-peters-hayatini-kaybetti,LqLWa1P6wkeoBpsumPBquA
Almanya’nın başkenti Berlin’de konuşan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, “İslamcı terör” kelimesine tepki göstererek, “Bundan sonra İslamcı, İslamcı terör diyen hiç kimseyle oturup konuşmayız” dedi.
null
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkevi'nde vatandaşlara ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerine hitaben bir konuşma yaptı. Konuşmasının başında vatandaşların Muharrem ayını kutlayan Bakan Davutoğlu, daha sonra Almanya'da işlenen ırkçı cinayetler hakkında görüşlerini dile getirdi. Davutoğlu, "Sadece ‘Ben insanlara hoşgörülüyüm’ demek yetmez. Bu cinayetler karşısında aktif olarak tavır koymak lazım. Bu bir insanlık suçudur" dedi. Ahmet Davutoğlu, özetle şöyle konuştu: “Eğer bu olayların arka planı ortaya çıkmaz ve aydınlatılmazsa verilen, yapılan güzel açıklamaların bir önemi kalmaz. Solingen faciasından sonra çok güzel açıklamalar yapıldı. Solingen faciasından sonra gösterilen dayanışma ve açıklamalar güçlü ve kararlı bir irade ile ortaya çıkartılamadığı için 2000'li yıllarda bu insanların bu acıları yaşamasına sebep olundu. Şimdi benzer olayların 10 yıl sonra yaşanmaması için, 50 yıl sonra yaşanmaması için, bunun sonuna kadar aydınlatılması lazım. Eğer bir örgütlü yapı, bir ideoloji etrafında, hele hele ırkçılık gibi bir idelojik yapıyla insanlar öldürülmeye başlarsa bu çok büyük bir tehlikedir. Ama daha vahimi, bu yapının 10 yıl gizli kalabilmiş olmasıdır. Verilen intiba şu, Türkler öylesine bir barbar millet ki, baba oğulu öldürebilir, kocasını öldürebilir, dostuyla işbirliği yapabilir, bunların hepsi olabilir, ama bu ülkede ırkçı cinayet olmaz gibi bir yaklaşım. Ta ki, bu ırkçı çete yakalanana kadar, bir tesadüf neticesinde. Ölenlerin ailelerini tebrik ediyorum. Ben her birini burada sizlerin huzurunuzda kahraman ilan ediyorum, kahraman. Sadece vefat edenler değil, geride kalanlar, vakur bir şekilde bu kimliği savunmaya devam ediyor. Hiç birisi de burayı terk etmeden. Bir şeyi ispat etmek için: Biz burada kalacağız. Kim ne derse desin, burada yaşamaya devam edeceğiz.” Bakan Davutoğlu, bir Alman yetkiliyle konuşması sırasında sözkonusu kişinin aşırı sağcı teröre de İslamcı teröre karşı olduğu gibi mücadele edileceğini söylediğini belirterek, "Dedim ki, bir dakika durun, problem burada başlıyor. Size bu teröristler için Hristiyan terörü dedim mi, Alman terörü dedim mi, Alman ırkçısı dedim mi? Her aşamada İslamcı terör dediğinizde her Müslümanın kalbine bir ok saplıyorsunuz. Bu 11 Eylül'ün bir hastalığıdır" diye konuştu. Dışişleri Bakanı Davutoğlu, konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Bundan sonra İslamcı, İslami terör diyen hiç kimseyle oturup konuşmayız. Almanları tenzih ederiz, Alman dostlarımızı tenzih ederiz. Suçu kim işlediyse, suç ona aittir. Türklere aşağılık kompleksi virüsü bulaşmaz. Bizler en zor şartlarda oluruz, ama vakur bir şekilde ayakta durmasını biliriz. Yani biz entegre olacağız diye kendimizi her gün ispat etmeye çalışacağız, ama en entegre olmuş kesimlerimize bir cinayet işlendiğinde o kesimler yabancı muamelesi görecek. Bu olmaz.”
03.12.2011 - 19:00
Anadolu Ajansı
[]
Davutoğlu: 'İslamcı' diyenle artık konuşmayız
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/davutoglu-islamci-diyenle-artik-konusmayiz,LDgOE00iO0iHhJpbqccZfA
Fatih Altaylı, Galatasaray Başkanı Dursun Özbek'in Florya ve Riva arazileriyle ilgili yaptığı protokolü değerlendirdi: "Tam bir rezalet. 500 milyon dolardan bahseden yönetim şimdi 500 milyon TL diyor. Yani başkanın taahhüt ettiği rakamın 3’te biri. Galatasaray’da acilen bir olağanüstü genel kurul yapılmalı ve verilen yetki iptal edilmeli."
null
- Güldüm duyunca. 500 milyon dolardan bahseden yönetim şimdi 500 milyon TL diyor. Dolar kuruna bakarsak yaklaşık 139 milyon dolar. Yani başkanın kongreye taahhüt ettiği rakamın 3’te biri. Amiyane şekilde söylemek gerekirse Galatasaray 3’ün 1’ini alıyor! Bu konuda yetki ve satışa onay veren Genel Kurul kandırılmış oluyor. Bence Galatasaray acilen bir olağanüstü genel kurul yapmalı ve “Yalan söylendiği” için verdiği yetkiyi iptal etmeli. Başka yolu yok. - Düşünsenize Galatasaray’ın sadece banka borcu 260 milyon dolar. Gelen para banka borcunun yarısı bile değil ki, bu sözleşme sonunda beklenen miktar. Yani yönetim bunu kırdıracak ve eline 100 milyon dolar gibi bir para geçecek. Tam rezalet.  - Ben Özhan Canaydın döneminde sadece Florya için 150 milyon dolar artı cirodan yüzde 20 verecek bir müteahhit grubu getirmiştim. Rahmetli kabul etmemişti. Şimdi Riva artı Florya daha az para! Olacak iş değil. Bir de şunu söyleyeyim; Galatasaray yönetimi, Aktifbank’la olan kredi ilişkisini Genel Kurul’a anlatmalı. Dolar bazında bu kadar yüksek faiz dünyada yok. Nedir oradaki olay, Galatasaraylılar öğrenmeli. - Ben bir oyuncuyu kadro dışı bırakmanın oyuncuya değil, kulübe ve takıma ceza olduğuna inanırım. Yasin kadro dışı kalınca ne olacak? Parasını almayacak mı? Alacak. Transfer dönemi geldiğinde transfer yapacak mı? Yapacak. Takım veya kulüp ise parasını ödediği ve süreli bir sözleşmesi olan bir elemanından yararlanamayacak. Burada kim zararda sizce, kulüp mü, oyuncu mu? Bu yüzden ben oyuncuların kadro dışı bırakılmalarına her zaman karşı çıktım. Bilerek kart gördüyse, disiplinsiz davranışları var ise para cezası verirsin, bunu da usulüne kitabına uygun, yaparsın. Makul olursun. Ya da transfer dönemiyse bu oyuncuyu satarsın. Kadro dışı bırakmak ise tam aksine hem bugün takıma, hem de yarın için elindeki mala zarar veriyor. - Galatasaray’ın oyuncuya ihtiyacı yok, teknik direktör ihtiyacı var ve tabii yönetim ihtiyacı var. Şunu da söyleyeyim; Yasin’i çok beğeniyorsunuz. Ben de Yasin hakkında olumlu şeyler yazıp söyledim geçmişte ama şunu bilin ki, Yasin büyük oyuncu değil. Galatasaray’ın elinde Yasin’den daha büyük oyuncu olacak bir yetenek var; Sinan Gümüş. Galatasaray teknik heyeti, Sinan Gümüş’te ısrar etseydi, bugüne kadar Sinan başka bir noktada olurdu. Galatasaray’ın elindeki en önemli varlıklardan biri Sinan Gümüş ve ne yazık ki, harcanıyor. Galatasaray’ın savunmadaki sorunu ortada ama bunun tek nedeni savunma değil. Galatasaray total futbol denilen şeyi iyi uygulamadığı için rakipler her aldıkları topta savunmayla karşı karşıya kalıyorlar. Galatasaray takım savunması yapmayı bilmiyor. Yapamıyor. Bakın Galatasaray maçlarına, rakibin hemen her atağı ya pozisyon oluyor, ya aut oluyor ya da korner. Galatasaray rakibi orta alanda durdurma becerisine sahip değil. Bu da savunma zaafiyeti olarak yansıyor sonuçlara. - Çok büyük bir oyuncuydu ve Galatasaray’da çok önemli işler de yaptı ama çok az oynadı. Az zamanda iyi işler yaptı. Keşke biraz daha sağlam, biraz daha dayanıklı ve kafa olarak biraz daha düzgün olsaydı. Hamit çok iyi bir kumaştı ama kendi terziliğini yapamadı. Yazık. Ben Hamit’te hala iş olduğunu düşünürüm hep. - İki kulübün çok eski husumeti var ve bir transferle yumuşamaz ama yine de eskisi kadar kötü olmadığını görüyorum ilişkilerin. Karşılıklı bir yumuşama var gibi. Mehmet Ekici’ye gelirsek; iyi futbolcu ama o kadar. F.Bahçe’nin ihtiyacı olan büyük futbolcu değil. Bir takımın kaderini belirleyecek bir oyuncu olamaz Mehmet Ekici. O kadar üst düzey kalite bir yıldız olsaydı Trabzonspor’da bunu gösterirdi zaten. Yine de hem Fenerbahçe’de hem Galatasaray’da iş yapar. Ben Mehmet Ekici’nin yerinde olsam, eğer her ikisi de istiyorsa Galatasaray’ı tercih ederim. Galatasaray’da oynama şansı daha fazla. Fenerbahçe’de kulübeye mahkum olabilir. Şöyle düşünün. Alper Potuk mu, Ekici mi? Stoch mu, Ekici mi? - Fenerbahçe’den önce aynı soruyu ben sordum, “Niye Fenerbahçe hep pazartesi oynuyor?” diye. Trabzonspor’la oynarken bile pazartesi oynuyorlar. Çok garip. Ben bunu sorunca “Avrupa maçları var” gibi bir yanıt aldım. Eğer bu durum arzusu hilafına organize ediliyorsa Fenerbahçe haklı. Seyirci sayısını, hasılatı bile etkileyen bir durum. Hakemler konusunda ise Fenerbahçe herkes kadar haklı. Çünkü hakemler herkesi yakıyor. Ama galiba dünyada durum bu. İngiliz ligini düzenli izliyorum orada da hakem felaketleri yaşanıyor. Artık futbolun oynanma hızı ve oyuncuların profesyonellik düzeyi hakemlerin yeteneğinin üzerinde. - Bu sorunuz ülke futbolunun durumunu da gösteriyor herhalde. 36 yaşında, futbol hayatının sonundaki Eto’o transferin en büyük yıldızı ise ört ki ölem! Sakın yanlış anlamayın, ‘Eto’o iyi futbolcu değil’ demiyorum. Söylemek istediğim şu; Türk takımları öylesine hedef küçülttüler ki, Eto’o’yu yıldız olarak almak istiyorlar. Eğer Türk ekonomisi böyle giderse, kurlar bu şekilde artmaya devam ederse, yarın Eto’o’yu bile alamayacak hale gelecek takımlarımız o ayrı. Eto’o’ya Beşiktaş’ın daha çok ihtiyacı var ama Galatasaray’da da işe yarar. Yine de ben Galatasaray’ın transfer yapmasını doğru bulmuyorum. Bakın hep söylüyorum. Sözde tasarruf yaptığını söyleyen Galatasaray yönetimi, 18 futbolcu almış. Bunların büyük bölümü çöp olmuş. Kimi sakat, kimi geldiğinde sakatmış zaten. Hiç oynamadan gidenler var ve bunlara 45 milyon Euro ödemiş Galatasaray. - Dediğim gibi hakemlik müessesesi her yerde kötüye gidiyor. Geçen hafta Tottenham maçında hakem bir penaltıyı es geçti, evlere şenlikti. Ama İngiltere’de ya da diğer Avrupa ülkelerinde bu pek konuşulmadığı için büyük sorun olmuyor. Türkiye’de çok konuşulduğu için ise büyük sorun haline geliyor. Video hakemlik buna bir nebze çözüm olacaktır. Sonunda yapay zekalar maçları yönetecek kameralar vasıtasıyla. İş oraya gidecek kaçınılmaz olarak. Atilla’nın dizisine gelince... Evet, Atilla çok güzel bir istatistik çalışması yapmış ve rezaleti ortaya koymuş. Ama bir yandan da şunu ortaya koyuyor Atilla, bir tane bile doğru düzgün hakem yok neredeyse. MHK ise hatalara bizim baktığımız gözle bakmamış. Bilmiyorum, belki de MHK’nin yaptığı doğrudur. Ben hala genç hakemlere daha fazla görev verilmesinden yanayım. Artist hakemleri bu meslekten uzaklaştırmak lazım.
04.01.2017 - 16:40
haberturk
[]
Fatih Altaylı: Dursun Özbek’in yetkisi geri alınmalı
Futbol
https://www.haberturk.com/spor/futbol/haber/1344635-fatih-altayli-dursun-ozbekin-yetkisi-geri-alinmali
Yüksekova Havalimanı, TRT Haber’e göre "Başbakan ve Cumhurbaşkanı Erdoğan" tarafından açıldı...
cumhuriyet.com.tr
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun kurdelasını birlikte kestiği Hakkari’deki Yüksekova Havalimanı, TRT Haber’e göre "Başbakan ve Cumhurbaşkanı Erdoğan" tarafından açıldı. Başbakan Davutoğlu'nun, TRT Haber tarafından da "unutulmuş" olması sosyal medyanın da diline düştü. TRT Haber’in Yüksekova’daki havalimanının kurdela kesimi sırasında, “Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Erdoğan açılışı gerçekleştiriyor” yazısı dikkat çekti.
27 Mayıs 2015 Çarşamba, 11:41
cumhuriyet
null
TRT Haber'in Erdoğan hatası sosyal medyanın dilinde
turkiye
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/285763/TRT_Haber_in_Erdogan_hatasi_sosyal_medyanin_dilinde.html
Fenerbahçe, Spor Toto Süper Lig'in 10. haftasında yarın MKE Ankaragücü'nü konuk edecek.
AA
Süper Lig'de tarihinin en kötü dönemini yaşayan Fenerbahçe, son 4 lig maçını da kazanamadı. Ligdeki son galibiyetini 16 Eylül'de deplasmanda Atiker Konyaspor karşısında tek golle alan sarı-lacivertiler, daha sonra Beşiktaş, Medipol Başakşehir, Demir Grup Sivasspor'la berabere kalıp Çaykur Rizespor'a kaybetti. Süper Lig'de 9 haftada 9 puanla düşme hattının bir basamak üstünde 15. sırada yer alan Fenerbahçe, taraftarı önünde 3 puan alarak çıkışa geçmeyi hedefliyor. Sarı-lacivertlilerde sakatlığı bulunan Mehmet Topal, Mehmet Ekici ve Tolga Ciğerci yarın forma giyemeyecek. Teknik direktörlüğünü Fenerbahçe'nin eski çalıştırıcısı İsmail Kartal'ın yaptığı MKE Ankaragücü'nün ise 13 puanı bulunuyor. Ülker Stadı'nda saat saat 20.30'da başlayacak karşılaşmayı hakem Hüseyin Göçek yönetecek. Fenerbahçe, bu sezon evinde oynadığı 4 lig maçında sadece 1 galibiyet alabildi. Ligin ilk haftasında sahasında Bursaspor'u 2-1'le geçen sarı-lacivertliler, 3 maçtır da seyircisi önünde galip gelemiyor. Ülker Stadı'nda son 3 karşılaşmada Fenerbahçe, Ülker Stadı'nda Kayserispor'a yenilip Beşiktaş ve Medipol Başakşehir'le berabere kaldı. Fenerbahçe, Süper Lig'de son 3 maçında gol atmayı başaramadı. Geçen sezon ligin en golcü takımı olan Fenerbahçe, bu sezon bu görüntünün oldukça uzağında kaldı. Son 3 maçta Çaykur Rizespor, Medipol Başakşehir ve Demir Grup Sivasspor'a gol atamayan Fenerbahçe, ligde 289 dakikadır rakip fileleri havalandıramıyor. Sarı-lacivertliler, ligdeki son golünü 6. haftadaki Beşiktaş derbisinde 71. dakikada Andre Ayew'le kaydetmişti.
27 Ekim 2018 Cumartesi, 11:58
cumhuriyet
null
Fenerbahçe, derbi öncesi moral arıyor
futbol
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/futbol/1123376/Fenerbahce__derbi_oncesi_moral_ariyor.html
Gümrükte rüşvetle suçlanan 45 kişi hakkında tutuklama talep edildi.
null
İstanbul gümrüklerinde rüşvet ve yolsuzluk iddiasıyla başlatılan soruşturmada gözaltına alınlardan 45 kişi tutuklanmaları talebiyle mahkemeye sevkedildi. İstanbul Gümrük ve Muhafaza Başmüdürü Lütfi Ekinci ile 3 üst düzey gümrük görevlisinin de aralarında bulunduğu 47 zanlı emniyetteki sorgularının ardından öğle saatlerinde çevik kuvvete ait otobüslerler adliyeye sevk edildi. Geç saatlere kadar soruşturmayı yürüten savcıya ifade veren zanlılardan 2'si serbest bırakılırken 45 kişi tutuklamaları talebiyle mahkemeye sevk edildi. Bir süre önce İstanbul Emniyeti’nin teknik takibi sonucu başlatılan soruşturmada, başta Atatürk Havalimanı Kargo Müdürlüğü ve Ambarlı Gümrük Sahası başta olmak üzere pek çok adrese baskın düzenlenmiş ve gözaltılar olmuştu.
11.01.2011 - 23:39
NTV Haber
[]
Gümrükte rüşvete tutuklama talebi
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/gumrukte-rusvete-tutuklama-talebi,gngXL83JqU2-OLL97n4Olg
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, IŞİD tarafından Musul’da rehin alınan Türklerle ilgili bugün müjdeli haber gelebileceğini söyledi. Türkiye’den Irak ve Suriye’deki örgütlere silah gitmediğini belirten Arınç, “Türkiye hedef haline gelmedi” dedi.
null
Musul'da IŞİD’in rehin aldığı Türk konsolosluk personeli ve TIR şöförlerinin serbest bırakılması için girişimler sürüyor. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, gazetecilerle bir araya geldiği toplantıda açıklamalarda bulundu. Arınç, şöyle konuştu: "Şoförlerimizin emin bir yerde olduklarını biliyoruz. Serbest bırakıldıkları noktasında bazı açıklamalar var ama buna katılmam şu anda mümkün değil. Bir yerden Türkiye'ye doğru veya kendi araçlarını alıp Türkiye'ye dönebilecek noktada şu anda değiller. Onlar (şoförler) ve konsolosluk görevlileri can emniyetleri bakımından çok güvenli yerdeler. Kendileri ile zaman zaman telefon irtibatı sağlanabiliyor. Orada, küçük yavrumuz da dahil olmak üzere, kendilerine hiçbir fena muamelede bulunulmuyor. Ümit ediyorum ki çok kısa bir zaman içinde bugün hayırlı bir haberi, bir müjdeyi alabilecek noktadayız ama kırılganlık devam edebilir, çünkü karşımızda bir devletle, bir hükümetle konuşmak görüşmek veya bu konuda bir çaba göstermesini istemek noktasında değiliz. Karşımızdaki örgüt bellidir, bu örgütü etkileyebilecek unsurların en iyi şekilde, çok hassas biçimde devrede olması gerekiyor, ben konuda hükümetimizin gereken her türlü çabayı yaptığını ve gösterdiğini biliyorum. İnşallah, ümit ediyorum ki bugün Cuma'nın güzelliğinde bu kardeşlerimizi kucaklamak ve onların kurtulduklarını, en azından salimen güvenli bir yerden Türkiye'ye doğru yola çıktıklarını hep beraber duyabiliriz. Esad rejimi ile birlikte çalışmak üzere veya Esad rejimine karşı mücadele etmek amacıyla gelen 5-6 tane isim taşıyan örgüt var. Bu örgütlerin Türkiye'den yardım ve destek aldıkları ifade edilmiştir. Ancak elimizdeki kayıtlar şunu göstermektedir; kesinlikle hiçbir şekilde buradan bilinçli olarak Suriye veya Irak'ta çarpışmak üzere gidenlere, ne izin verilmiştir, ne fırsat verilmiştir. Bilinçli olarak Türkiye'den bir yardım, kişi, silah ve maddi destek olarak gitmiş midir? Hayır. Buna kesinlikle 'hayır' diyebiliriz. Bütün dünya da bunu böyle biliyor. Türkiye’de bu örgütlere silah geçişi olmadı. Bu örgütlerle ilişki içinde değiliz. Ama şu anda ki gayretlerinden, faaliyetlerinden veya çatışmalarından Türkiye'nin bir hedef haline gelmediği, Türkiye'nin bir hedef halinde görülmediği açık ve ortadadır. Türkiye'ye yönelik bir eylem söz konusu değildir, şüphesiz konsolosluğumuz Türkiye toprağıdır, orada Türkiye Cumhuriyeti'nin bayrağı vardır, içindekiler Türk yurtaşlarımızdır ama konsolosluğa yapılan saldırı ve oradakilerin bir şekilde rehine alınması elbette bunun Türkiye'ye yönelik ayrıca bir anlamı olduğunu göstermez. Türkiye Cumhuriyeti toprakları, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti şu anda hedef noktasında değildir bunu rahatlıkla söyleyebilirim. Güvenliğimiz açısından ve belgelerimiz, bilgilerimiz açısından her şey yapıldığına göre, insanlarımızın can güvenliği esas olduğuna göre, insanın hayatta olması, yaşaması önemli olduğuna göre o kahraman polislerimize siz bu noktada 'böyle hareket edin' demek doğru bir harekettir. Dünyanın her ülkesinde hükümetler Dışişleri Bakanlığı böyle bir görevi oradaki görevlilerimize yükler. Bunu bir cesaretsizlik olarak görmeyin. Bunu bir yanlış haber olarak, karar olarak da görmeyin. Yani birilerinin kahramanlık taslamasına, somun pehlivanlığı yapmasına biz gerek duymuyoruz. Reel politika yapıyoruz, reel hayatı içinden gözlemliyoruz. Doğru olan yapılmıştır ve inşallah o arkadaşlarımıza, yurttaşlarımıza en kısa zamanda kavuşacağız. Arınç, 3 bin IŞİD militanı var iddiasıyla ilgili olarak “Türkiye’de bu örgütleri benimseyen bir topluluk yok. Böyle bir şey yok” diye konuştu. Bülent Arınç, Diyarbakır’da 2. Hava Kuvvet Komutanlığı’ndaki Türk bayrağının indirilmesiyle ilgili muhalefetin yaptığı açıklamaları eleştirdi. Arınç, “Başbakan 'indirmek'ten bahsediyor. Alnının çatısından vurmaktan bahsetmiyor. 'İndirmek' fiili onu bayrak direğinden indirmek anlamındadır, yoksa kafasına kurşun sıkmak değildir” dedi.
13.06.2014 - 12:03
null
[]
Arınç: Umarım bugün müjdeyi alırız
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/arinc-umarim-bugun-mujdeyi-aliriz,Agwzt60BM0-IYQ9PHZ4RWw
Fitch, Türkiye ekonomisi için büyüme tahminini 2018 için yüzde 3.8, 2019 için yüzde 1.9 ve 2020 için yüzde 3.9 olarak güncelledi. Fitch ayrıca ülke ekonomisi için temel 4 riske dikkat çekti.
cumhuriyet.com.tr
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, Türkiye'yle ilgili yeni bir rapor yayımladı. Derecelendirme kuruluşu, Türk Lirası'ndaki keskin değer kaybının etkisiyle Türkiye ekonomisinin, düşük büyüme ve cari işlemler açığının daralması ile karşılaşacağı ve yeniden dengelenmeye zorlanacağını belirtti. Fitch, 2018-2020 için ise Türkiye'nin büyüme tahminini düşürdü ve ciddi ve yaygın aşağı yönlü riskler beklediklerini vurguladı. Dünya'nın aktardığı habere göre, Fitch bugün yaptığı değerlendirmede Türkiye'nin bu yıl GSYH büyümesinin yüzde 3.8 ve 2019 için yüzde 1.9 olmasını beklediklerini ifade etti. Fitch, 2020'de yüzde 3.9 ile Türkiye ekonomisinin biraz toparlanmasını beklediklerinin belirterek ancak trendin altında kalmaya devam edeceğine işaret etti. Firth, değerlendirmesinde 'kayda değer' belirsizliklere de değindi. Fitch'e göre temel senaryoda riskler; yanlış siyasi adımlar, özel sektörün mali stresinin yükselmesi, jeopolitik gerginlikler ve olası sermaye çıkışları.
4 Eylül 2018 Salı, 12:24
cumhuriyet
null
Fitch, Türkiye için büyüme tahminini düşürdü: 4 riske dikkat çekti
ekonomi
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/ekonomi/1072901/Fitch__Turkiye_icin_buyume_tahminini_dusurdu__4_riske_dikkat_cekti.html
Ziraat Türkiye Kupası'nda grup müsabakaları kura çekimi TFF'nin Riva tesislerinde gerçekleşti. 32 takımın mücadele edeceği 8 grup belli oldu.
null
Kupada grup aşamasında 4'erli 8 grupta çift devreli lig usulüne göre mücadele edecek. Maçlar sonucu gruplarında ilk 2 sırayı alan takımlar son 16 turuna yükselecek. Gruplarda ilk maçlar 15, 16 ve 17 Aralık'ta oynanacak. Amedspor, Bandırmaspor, Şanlıurfaspor, Medipol Başakşehir. Tepecikspor, Boluspor, Eskişehirspor, Bursaspor. Sivas Belediyespor, 1461 Trabzon, Karabükspor, Beşiktaş. Aydınspor, Bucaspor, Çaykur Rizespor, Mersin İdmanyurdu. Kastamonuspor, Karşıyaka, Akhisar Belediyespor, Galatasaray. Nazilli Belediyespor, Adanaspor, Gaziantepspor, Trabzonspor, Etimesgut Belediyespor, İnegölspor, Kayserispor, Torku Konyaspor. Tuzlaspor, Giresunspor, Antalyaspor, Fenerbahçe. Yapılan kura çekilişi sonrasında oluşan gruplar ile gruplardaki maç fikstürü ise şöyle oldu: 1. HAFTA (15-16-17 ARALIK 2015) Medipol Başakşehir FK - Şanlıurfaspor Bandırmaspor - Amed Sportif Faaliyetler 2. HAFTA (22-23-24 ARALIK 2015) Amed Sportif Faaliyetler - Medipol Başakşehir FK Şanlıurfaspor - Bandırmaspor 3. HAFTA (09-10 OCAK 2016) Şanlıurfaspor - Amed Sportif Faaliyetler Medipol Başakşehir FK - Bandırmaspor 4. HAFTA (12-13-14 OCAK 2016) Amed Sportif Faaliyetler - Şanlıurfaspor Bandırmaspor - Medipol Başakşehir FK 5. HAFTA (19-20-21 OCAK 2016) Şanlıurfaspor - Medipol Başakşehir FK Amed Sportif Faaliyetler - Bandırmaspor 6. HAFTA (26-27-28 OCAK 2016) Medipol Başakşehir FK - Amed Sportif Faaliyetler Bandırmaspor - Şanlıurfaspor 1. HAFTA (15-16-17 ARALIK 2015) Büyükçekmece Tepecik Spor - Bursaspor Eskişehirspor - Boluspor 2. HAFTA (22-23-24 ARALIK 2015) Boluspor - Büyükçekmece Tepecik Spor Bursaspor - Eskişehirspor 3. HAFTA (09-10 OCAK 2016) Bursaspor - Boluspor Büyükçekmece Tepecik Spor - Eskişehirspor 4. HAFTA (12-13-14 OCAK 2016) Boluspor - Bursaspor Eskişehirspor - Büyükçekmece Tepecik Spor 5. HAFTA (19-20-21 OCAK 2016) Bursaspor - Büyükçekmece Tepecik Spor Boluspor - Eskişehirspor 6. HAFTA (26-27-28 OCAK 2016) Büyükçekmece Tepecik Spor - Boluspor Eskişehirspor - Bursaspor 1. HAFTA (15-16-17 ARALIK 2015) 1461 Trabzon - Sivas Belediye Spor Beşiktaş - Kardemir Karabükspor 2. HAFTA (22-23-24 ARALIK 2015) Kardemir Karabükspor - 1461 Trabzon Sivas Belediye Spor - Beşiktaş 3. HAFTA (09-10 OCAK 2016) Sivas Belediye Spor - Kardemir Karabükspor 1461 Trabzon - Beşiktaş 4. HAFTA (12-13-14 OCAK 2016) Kardemir Karabükspor - Sivas Belediye Spor Beşiktaş - 1461 Trabzon 5. HAFTA (19-20-21 OCAK 2016) Sivas Belediye Spor - 1461 Trabzon Kardemir Karabükspor - Beşiktaş 6. HAFTA (26-27-28 OCAK 2016) 1461 Trabzon - Kardemir Karabükspor Beşiktaş - Sivas Belediye Spor 1. HAFTA (15-16-17 ARALIK 2015) Çaykur Rizespor - Bucaspor Aydınspor 1923 - Mersin İdmanyurdu 2. HAFTA (22-23-24 ARALIK 2015) Mersin İdmanyurdu - Çaykur Rizespor Bucaspor - Aydınspor 1923 3. HAFTA (09-10 OCAK 2016) Bucaspor - Mersin İdmanyurdu Çaykur Rizespor - Aydınspor 1923 4. HAFTA (12-13-14 OCAK 2016) Mersin İdmanyurdu - Bucaspor Aydınspor 1923 - Çaykur Rizespor 5. HAFTA (19-20-21 OCAK 2016) Bucaspor - Çaykur Rizespor Mersin İdmanyurdu - Aydınspor 1923 6. HAFTA (26-27-28 OCAK 2016) Çaykur Rizespor - Mersin İdmanyurdu Aydınspor 1923 - Bucaspor 1. HAFTA (15-16-17 ARALIK 2015) Galatasaray - Akhisar Belediyespor Karşıyaka - Kastamonuspor 1966 2. HAFTA (22-23-24 ARALIK 2015) Kastamonuspor 1966 - Galatasaray Akhisar Belediyespor - Karşıyaka 3. HAFTA (09-10 OCAK 2016) Akhisar Belediyespor - Kastamonuspor 1966 Galatasaray - Karşıyaka 4. HAFTA (12-13-14 OCAK 2016) Kastamonuspor 1966 - Akhisar Belediyespor Karşıyaka - Galatasaray 5. HAFTA (19-20-21 OCAK 2016) Akhisar Belediyespor - Galatasaray Kastamonuspor 1966 - Karşıyaka 6. HAFTA (26-27-28 OCAK 2016) Galatasaray - Kastamonuspor 1966 Karşıyaka - Akhisar Belediyespor 1. HAFTA (15-16-17 ARALIK 2015) Nazilli Belediyespor - Trabzonspor Gaziantepspor - Adanaspor 2. HAFTA (22-23-24 ARALIK 2015) Adanaspor - Nazilli Belediyespor Trabzonspor - Gaziantepspor 3. HAFTA (09-10 OCAK 2016) Trabzonspor - Adanaspor Nazilli Belediyespor - Gaziantepspor 4. HAFTA (12-13-14 OCAK 2016) Adanaspor - Trabzonspor Gaziantepspor - Nazilli Belediyespor 5. HAFTA (19-20-21 OCAK 2016) Trabzonspor - Nazilli Belediyespor Adanaspor - Gaziantepspor 6. HAFTA (26-27-28 OCAK 2016) Nazilli Belediyespor - Adanaspor Gaziantepspor - Trabzonspor G GRUBU MAÇ PROGRAMI 1. HAFTA (15-16-17 ARALIK 2015) İnegölspor - Etimesgut Belediyespor Torku Konyaspor - Kayserispor 2. HAFTA (22-23-24 ARALIK 2015) Kayserispor - İnegölspor Etimesgut Belediyespor - Torku Konyaspor 3. HAFTA (09-10 OCAK 2016) Etimesgut Belediyespor - Kayserispor İnegölspor - Torku Konyaspor 4. HAFTA (12-13-14 OCAK 2016) Kayserispor - Etimesgut Belediyespor Torku Konyaspor - İnegölspor 5. HAFTA (19-20-21 OCAK 2016) Etimesgut Belediyespor - İnegölspor Kayserispor - Torku Konyaspor 6. HAFTA (26-27-28 OCAK 2016) İnegölspor - Kayserispor Torku Konyaspor - Etimesgut Belediyespor 1. HAFTA (15-16-17 ARALIK 2015) Antalyaspor - Giresunspor Tuzlaspor - Fenerbahçe 2. HAFTA (22-23-24 ARALIK 2015) Fenerbahçe - Antalyaspor Giresunspor - Tuzlaspor 3. HAFTA (09-10 OCAK 2016) Giresunspor - Fenerbahçe Antalyaspor - Tuzlaspor 4. HAFTA (12-13-14 OCAK 2016) Fenerbahçe - Giresunspor Tuzlaspor - Antalyaspor 5. HAFTA (19-20-21 OCAK 2016) Giresunspor - Antalyaspor Fenerbahçe - Tuzlaspor 6. HAFTA (26-27-28 OCAK 2016) Antalyaspor - Fenerbahçe Tuzlaspor - Giresunspor
07.12.2015 - 20:53
Ntvspor
['Spor', 'Futbol']
Türkiye Kupası'nda gruplar belli oldu
Spor
https://www.ntv.com.tr/spor/turkiye-kupasinda-gruplar-belli-oldu,C4bCalbdH0qyzrX8OmsItQ
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, ABD'nin birlikte kalmaya devam edeceğinden emin olduğunu belirtti.
null
Stoltenberg, Yeni Zelanda ziyaretinde gazetecilere yaptığı açıklamada, ABD'nin NATO ittifakında kalmayı sürdüreceğine inandığını, örgüt olarak böyle bir ihtimal görmedikleri için buna yönelik hazırlık yapmadıklarını kaydetti. ABD'nin NATO'da kalmasını iki tarafın da desteklediğini vurgulayan Stoltenberg, Amerika'nın Avrupa'daki askeri varlığını artırarak bunu fiilen gösterdiğini ifade etti. Genel Sekreter Stoltenberg, ABD Başkanı Donald Trump'ın NATO üyesi diğer ülkelerin birliğe daha fazla katkı yapma çağrısının ise karşılık bulacağını dile getirdi. New York Times gazetesi ABD Başkanı Donald Trump'ın 2018'de üst düzey danışmanları ile birçok defa NATO'dan çekilmeyi tartıştığını yazmıştı.
06.08.2019 - 14:39
Anadolu Ajansı
['Dünya', 'Donald Trump', 'ABD', 'NATO ']
NATO ABD'nin örgütten ayrılmayacağından emin
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/nato-abdnin-orgutten-ayrilmayacagindan-emin,FHqJYoq4R0eycuazUbYTXw
Beş aylık ayrılığın ardından yeniden bir araya gelen Emina Jahovic ve Sadettin Saran, önceki gün Bebek’te ilk kez el ele görüntülendi.
null
Beş ay süren ayrılığın ardından yeniden bir araya gelen Emina Jahovic ve Sadettin Saran, önceki gün Bebek’teki bir kafede görüntülendi. Hürriyet'in haberine göre, mekandan çıkarken habercileri fark eden Saran, Jahovic’in eline uzandı ve çift el ele ilk pozunu vermiş oldu. Saran ile Jahovic, sene sonuna doğru evlenecekleri iddialarına yanıt vermedi. Emina Jahovic, Haziran 2018’de oğulları Yaman ve Yavuz’un babası Mustafa Sandal’dan boşanmış, Kasım 2018’de iş insanı Sadettin Saran ile aşk yaşamaya başlamıştı.
01.10.2019 - 16:29
null
['Yaşam', 'magazin', 'Magazin haberleri']
Emina Jahovic ve Sadettin Saran ilk kez el ele
Yaşam
https://www.ntv.com.tr/yasam/emina-jahovic-ve-sadettin-saran-ilk-kez-el-ele,OH07Jh-WTEmJ0h2XbFEtMg
Beslenme ve yaşam tarzının kalp sağlığını belirleyen önemli faktörlerden olduğunu belirten Kalp Cerrahı Doç. Fuat Büyükbayrak, tedavide geç kalmamak için kalp ağrılarının önemsenmesi gerektiğini söyledi.
null
12-18 Nisan Kalp Sağlığı Haftasında, özellikle kalp ameliyatı sonrası iyileşme sürecine dikkat çeken , sağlıklı ve uzun bir yaşam için öncelikle kalp sağlığının büyük önem taşıdığını belirtti. Büyükbayrak, "Günümüzde ı ile sağlığına yeniden kavuşan kişilerde, ameliyat sonrasında yanlış beslenme şekli ve dikkatsiz yaşam tarzı gibi kalbi olumsuz etkileyebilen faktörlerle birlikte, kalp sağlığında yeniden sorunlar ortaya çıkabiliyor. Ameliyat sonrası düzenli ve disiplinli sağlık kontrolü en az ameliyat kadar önemli olurken, kişilerin yaşamında yapacağı değişiklikler hem kalbine hem de sağlığına oldukça iyi geliyor" dedi. ameliyatı sonrası kişinin daha önce edinmiş olduğu tüm alışkanlıklarını ve yaşam tarzını değiştirmesi gerektiğini dile getiren Büyükbayrak, "Ameliyat sonrası kalp korunmayıp, özensiz davranıldığında by-pass damarlarında erken tıkanıklık gelişebilir. Bu bakımdan ameliyat sonrası kalp hastalığına yeniden yol açabilen alkol, sigara, kolestrol, yüksek tansiyon ve stres gibi faktörlere karşı kişinin kendini mutlaka koruması ve uzak durması gerekir" ifadelerini kullandı. Kalp cerrahisi sonrası hasta takibinin önemine işaret eden Büyükbayrak, "Çünkü cerrahi sonrası, en ufak bir sorun dikkate alınmadığında devasa boyutlara gelebilir. Ameliyat sonrası beslenme de yaraların daha çabuk iyileşmesi ve vücudun daha çabuk toparlanması için büyük önem taşır. Bu yüzden ameliyat sonrası kişinin özellikle yeme içme düzeninde değişikliğe gitmesi gerekir" dedi. Büyükbayrak, kapalı kalp ameliyatı sonrası yapılması gerekenler ise, "Diyetisyen danışmanlığında, tuzsuz beslenmeye dikkat edilmeli ve herhangi bünyeyi zorlayıcı diyetler yapılmamalıdır. Sıklıkla birlikte olan ritim problemleri nedeniyle hasta bilgilendirilmelidir. İlaç protokolü düzenlenmeli hasta uyumu takip edilmelidir. Ameliyat sonrası yaralar iyileştikten sonra duş alınmasında sorun yoktur. Beslenmede kırmızı etten uzak durarak, beyaz et ve özellikle balık tercih edilmelidir. Yağsız beslenmeye özen gösterilmeli, bol süt ve süt ürünleri tüketilmelidir. İlaç kullandığı için alkol kullanımı kesilmelidir. Bir egzersiz düzeni oluşturulmalı, yokuş olmayacak alanlarda her gün düzenli olarak yürüyüş yapılmalıdır" şeklinde aktardı.
13.04.2016 - 09:31
İHA
['Genel Sağlık', 'Kalp']
'Kalp ağrısını önemseyin'
Sağlık
https://www.ntv.com.tr/saglik/kalp-agrisini-onemseyin,ZtGbHXvnxEqejngkwZykUw
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), OHAL kapsamındaki Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilen öğretmenle ilgili kararını verdi. AİHM davacı öğretmene OHAL Komisyonu'nu adres gösterdi.
null
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi,  sonrası OHAL kapsamında çıkarılan bir KHK ile işine son verilen devlet memurlarını ilgilendiren önemli bir karar aldı. Strasbourg Mahkemesi, işten çıkarılmalarının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine aykırı olduğu gerekçesiyle kendisine başvuran binlerce devlet memuruna bu yıl Ocak ayında 685 nolu KHK ile oluşturulan OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonunu adres gösterdi. Bu Komisyonu KHK'larla işten çıkarılanlar için "iç hukuk yolu" olarak değerlendiren AİHM, bu yol tüketilmeden başvuruları değerlendiremeyeceğini belirtti. Mahkeme bu kararı 1 Eylül 2016'da çıkarılan KHK ile işine son verilen Erzurum 1071 Malazgirt İlkokulu öğretmeni Gökhan Köksal tarafından yapılan dava başvurusunu inceleyerek aldı. Köksal, işine son verilmesinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin adil yargılanma, özel yaşama saygı, ifade özgürlüğü, örgütlenme özgürlüğü, mahkemeler önünde etkin başvuru ve ayrımcılığın yasaklanmasıyla ilgili maddelerine aykırı olduğunu savunuyordu. AİHM'nin Köksal kararı, "öncü karar" olma özelliğine sahip. Mahkeme gündemindeki yaklaşık 20 bin benzer başvuru için emsal teşkil ediyor. AİHM'nin önümüzdeki günlerde tüm bu başvuruculara benzer bir karar göndermesi bekleniyor. Bir diğer deyişle, bu kararla AİHM gündeminde Türkiye'ye karşı başvurularda önümüzdeki günlerden itibaren binlerce dava başvurusu birden düşecek.
12.06.2017 - 11:48
NTV Haber
['Dünya', 'Türkiye', 'son dakika', 'KHK ', 'OHAL', 'Avrupa']
AİHM 'den KHK kararı yok
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/aihm-den-khk-karari-yok,gzVnJTqnukuetjTpMPYVxA
FETÖ soruşturması kapsamında İstanbul Adli Tıp Kurumu'nda görevli 50 uzman doktor ve asistandan 38’i tutuklandı, 12 kişi serbest bırakıldı.
null
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcıvekili Ömer Faruk Aydıner tarafında yürütülen FETÖ soruşturması kapsamında gözaltına alınan 50 kişi, dün İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’ndeki işlemlerinin ardından Bakırköy Adalet Sarayı’na sevk edildi. Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından sorguları yapılan kişiler, dün öğleden sonra tutuklanmaları talebiyle Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi. Dün akşam saatlerinde sorgulamayı yapan Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği, sabaha karşı kararını açıkladı. Mahkeme, 38 kişinin ''silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan tutuklanmalarına, 12 kişinin de serbest bırakılmasına karar verdi. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra İstanbul Adli Tıp Kurumu’nda yürütülen FETÖ/PDY soruşturması kapsamında bugüne kadar kurumda görevli profesör, uzman doktor ve asistanlardan oluşan 82 kişi hakkında gözaltı kararı verildi. Bu kişilerden 64’ü gözaltına alındı. Bu 64 kişiden 63’ü Bakırköy Adliyesi’ne sevk edilirken, 1 kişi hala gözaltında tutuluyor. Adliyeye sevk edilen 63 kişiden 47’si tutuklandı, 4’ü için de adli kontrol tedbiri uygulanarak serbest bırakıldı. Kalan 18 kişi hakkında da yakalama kararı çıkarıldı. Ayrıca kurumda 12 Temmuz 2016 tarihinde arama da yapılmıştı.
19.08.2016 - 12:39
DHA
['Türkiye', 'son dakika']
Adli Tıp Kurumu'nda 38 tutuklama
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/adli-tip-kurumunda-38-tutuklama,D_fyVih6vUqC6IEDNixR0Q
Beyaz Show’a bu hafta Koray Avcı konuk oluyor. Söz yazarı, bestekar, müzisyen ve şarkı yorumculuğu ile tanınan Koray Avcı kimdir? Ünlü şarkıcı Koray Avcı kaç yaşında? İşte tüm ayrıntılar...
null
Bu gece ekrana gelecek olan Beyaz Show'un konuklarından biri Koray Avcı. Sosyal medyanında sevdiği isim  kimdir? Koray Avcı kaç yaşındadır? İşte ayrıntılar... Koray Avcı 1 Ocak 1984 yılında Ankara'da doğdu. Söz yazarı, bestekâr, müzisyen ve şarkı yorumcusudur. Ankara'da doğup büyüyen Koray Avcı, aslen Erzincan ilinin Tercan ilçesindendir. Çocukluğundan beri resim ve müziğe karşı ilgisi vardır. Müzik yolculuğuna Ankara'daki bazı performans mekanlarında zaman zaman şarkı söyleyerek başlamıştır. Avcı ailesi çocuklarının "ilim irfan sahibi" bir kişi olmasını ister ve onu pozitif bilim alanında öğrenim görmesinde ısrar ederler. 2008 yılında "Muğla Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Fizik Bölümünü" kazanıp, Ankara'yı, müziği ve hayallerini her şeyi askıya alıp Muğla'ya gider. 2010 yılında Muğla'da üniversite hayatına devam ederken Yetenek Sizsiniz Türkiye programına arkadaşı Osman Arslan ile katılıp "beatbox ve Volkan Konak taklidi" performansı sergilemiş ve 2. tura kadar yükselmiştir. Muğla'da istediği ve sevdiği ortamı bulamasa da, hayatının akışını değiştirecek olan kırılmayı yaşar. Her şey sokakta gitar çalan bir arkadaşının yanına oturup şarkı söylemesiyle değişir. O günden sonra sokaklarda şarkı söylerler. 2012 yılında okul bittikten sonra Ankara'ya temelli dönen Koray Avcı, daha önce çıktığı hiçbir yerde sahne alamaz. Bu kez sıra Ankara sokaklarındadır. Bir başka gitarcı arkadaşıyla beraber sokaklarda, hatta toplu taşıma araçlarında çalmaya başlarlar. Yine 2012 yılı içerisinde metroda söylediği şarkının bir genç tarafından kaydedilip paylaşılması ve bu videonun çok ilgi görmesi üzerine Koray, kendi videolarını çekip YouTube gibi sosyal medya platformlarında yayınlamaya başlar. Sosyal medyada ilgi odağı olur ve paylaştığı videolar ciddi izleme sayılarına ulaşır. Günden güne artan talep doğrultusunda gerek yurt içinde gerekse yurt dışında konserler verir. Güçlü ve samimi yorumu ile geniş bir dinleyici kitlesine ulaşır. Yılda yaklaşık 180 konser veren Avcı, yolunun kesiştiği Dokuz Sekiz Müzik'in sahibi olan Ahmet Çelenk'le albüm yapmaya karar verir. 28 Ağustos 2015'de "Aşk İle" isimli ilk solo albümünü yayınlar. Albümde Neşet Ertaş, Mazlum Çimen, Saki Çimen, Soner Akalın, Zeliha Sıkık, Feyzullah Eti gibi önemli isimlerin eserlerinin yanı sıra söz ve müziği kendisine ve gitaristi Köksal Fındık'a ait olan 4 yeni şarkıya da yer verir. "Aşk İle" albümü çıktığı günden sonra uzun süre satış listelerinin ilk sıralarında yer aldı. Albümün çıkış şarkısı Sen'e Hasan Kuyucu yönetmenliğinde çekilen video klibin izlenme rakamları şu an 135 milyonu geçmiştir. Ülke mozaiği ve dinamiğine uygun her yöreye ait şarkı ve türkülere kendi yorumunu katarak seslendiren Koray Avcı, kendi besteleri, şiirleri ve seyirci ile sohbet tadında ilerleyen zaman zaman interaktif bir hal alan sahne performansı ile kendine özgü bir tarz yaratır. 24 Haziran 2016 tarihinde Dokuz Sekiz Müzik etiketiyle Sonra Dersin Ki adlı ikinci albümünü piyasaya sürmüştür. 2015 Dokuz Sekiz Müzik Aşk İle 2016 Dokuz Sekiz Müzik Sonra Dersin Ki Yıl        Plak şirketi Adı 2016 Dokuz Sekiz Müzik Hoş Geldin Yıl Parça Adı Albüm 2015 Sen Aşk İle albümünden parça 2016 Hoş Geldin Hoş Geldin Single 2016 Dertliyim Bu Gece Aşk İle albümünden parça 2016 Aşk Sana Benzer Sonra Dersin Ki albümünden parça 2016 Yanımda Sen Olmayınca Sonra Dersin Ki albümünden parça 2017 Yakarım Geceleri Sonra Dersin Ki albümünden parça 2017 Unutamam Seni Sonra Dersin Ki albümünden parça
04.05.2018 - 15:12
haberturk
['koray avcı', 'koray avcı kimdir', 'koray avcı kaç yaşında']
Koray Avcı kimdir? Beyaz Show konuğu Koray Avcı kaç yaşında?
Gündem
https://www.haberturk.com/koray-avci-kimdir-beyaz-show-konugu-koray-avci-kac-yasinda-1949496
Türkiye Basketbol Antrenörleri Derneği (TÜBAD); Türk basketbolunun efsane isimlerini Tarsus Amerikan Koleji’nde (TAC) buluşturdu. Türkiye’de basketbolu zirveye taşıyan antrenörler; tarihi kampüste TAC öğrencilerine Türk basketbolunun dününü, bugününü ve yarınını anlattı.
null
Basketbola damgasını vurmuş olan dev adamlar, buluşmanın ilk gününde Stickler Oditoryum salonunda öğrencilere panel düzenledi. Buluşmanın ikinci gününde ise Mersin, Adana, Tarsus bölgesinden gelen 30 antrenöre eğitim verdi. TÜBAD’ın tüm Türkiye’deki antrenörleri eğitmek amacıyla düzenledikleri bir proje kapsamında Tarsus’ta olduklarını belirten Bülend Karpat, şu bilgileri verdi. “Antrenörlerimizin ayağına gitmek, bölgelerimizin ayağına gitmek, onlara ulaşmak için yola çıktık. Basketbolcu abimiz TAC mezunu Necati Güler’in öncülüğüyle ve TAC yönetiminin desteğiyle Çukurova bölgesine geldik. Adana, Mersin ve Ceyhan bölgesi, hem bayan hem erkek Türk basketbolunda çok önemli rol oynayan bir bölgemiz. Bu nedenle bu bölgeyi seçtik. Buraya geldik ve sizlerle buluşmak istedik. Bize bu olanağı tanıdığı için de TAC yönetimine teşekkürlerimizi sunuyoruz.” Türkiye’de basketbolun dünü, bugünü ve yarını hakkında bilgiler veren dev adamlar, öğrencilerin sorularını da yanıtladı. Potanın efsaneleri, Türk basketbolu ile ilgili şu değerlendirmelerde bulundular: Türkiye’de sporun bir yerlere gelmesi için öncelikle tüm okullarda yaygınlaşması lazım. Haftada bir gün beden eğitimi yapılan bir ülkede sporda bir yerlere varmayı bekleyemezsiniz. Sonrasında da hem antrenörlerin hem de oyuncuların bir özeleştiri yapması lazım. Herkes yabancı oyuncu sayısının fazla olmasından yakınıyor. Basketbolun gelişememesini buna bağlıyor. Peki bizim hiç mi suçumuz yok? · Antrenörlerimiz şöyle düşünmeli; biz acaba çocuklara ne verebiliyoruz? Ben bir basketbol okulunun çalışmasına ders vermek için katıldım. Toplam 60 antrenör vardı. Her birine top verip, sol elle turnike atmalarını istedim. 30 tane sol elle turnike atamadı antrenörler. Bu antrenörler o çocukları yetiştirecekler! Siz eğer hoca olarak sol turnikeyi beceremezseniz o zaman zaten olay bitmiştir. Öncelikle antrenörlerimiz kendini yetiştirmeli, çocuklara doğru eğitim vermeli. Bilmiyorsa gidip ders almalı, öğrenmeli, çalışmalı. Sadece yan gelip oturmamak lazım. · Bugün yabancı oyuncu konusunda da herkes konuşuyor. Şimdi Efes’te Furkan diye, Cedi Osman diye iki kardeşimiz var. Bunlar Ivkovic’in üvey çocukları mı yani? Çıktılar aslan gibi takımda oynadılar ve yabancı oyuncuların önüne geçtiler. Ivkovic de onların hakkını veriyor. Çocuklar bileklerinin hakkıyla oynuyorlar. Unutmayın; hiçbir antrenör aptal değildir! İyi oyuncuyu kenarda oturtmaz. Yani Türk, Amerikalı, Sırp diye milliyetine göre oyuncu seçmez. Ter döküyor mu ona bakar. : Yabancı antrenörler Türkiye’ye gelirken yanlarında 3-4 yabancı yardımcı da getiriyor. Türkiye’deki yeni yetişen genç antrenörler tecrübelerini artırma fırsatı bulamıyor. Yabancı antrenörlerin yasaklanmasına karşıyız ama özellikle yardımcılar için bir kriter konulması gerekiyor. Yabancı oyuncularda ise 3 artı 2 sistemi yerine 6 yabancı oyuncu kuralı geldi. Bir de Türk vatandaşlığına geçen yabancı oyuncular da olunca bazı takımlar 7 yabancıyla oynuyor. Tabii bu Türk basketbolu için iyi bir durum değil. Ama kendi özeleştirimizi de yapmak zorundayız; hem antrenörlerimiz hem oyuncularımız açısından. ·Türk antrenörler olarak daha çok çalışmamız, rekabete girmemiz, araştırmamız ve başarılı olmamız gerekir. Oyuncular için de söyleyeceğim; altın tepside hiç kimse size bu formayı vermez. Gençlerin de bu rekabete girip daha çok çalışarak, mücadele ederek antrenörün gözüne girmesi gerekir. Bazı takımlarda şimdi yavaş yavaş bu gençlerimizin yer aldığını görüyoruz. Bizim hem ümitler hem gençlerde iyi bir jenerasyonumuz var aslında. O gençlerin çabasıyla, hem kulüp hem de milli takımımız daha fazla başarıya gidecektir. Türkiye’nin bu talihsizliğidir sporun futbol odaklı olması. 1950li yıllardan bu yana sporun içindeyim. Amatör spor dallarına önem veren gazetelerin sayısı ikiyi geçmemiştir. Medyanın, spor insanlarının, yöneticinin, sporcunun omuz omuza olması lazım. İşte bizdeki amatör sporların en büyük talihsizliği bundan kaynaklanmaktadır. Halbuki bakın futbol, basketbol ve tenis gibi ön planda olan sporlarda sponsorlar peşlerinden koşuyor. Neden çünkü medyada kendilerine yer bulabiliyorlar. Konu sadece antrenörlerin Türk oyunculara yer vermesiyle ilgili değil. Türkiye’de bugün maalesef hiçbir kulüp, hiçbir organizasyon uzun vadeli düşünmüyor. Bence sorun tamamen bundan kaynaklanıyor. Öyle olunca da günü kurtarmak için mecburen elinizdeki en iyi oyuncuyu oynatıp bir şekilde devamı sağlamaya çalışıyorsunuz. Halbuki bir dönem Eczacıbaşı, Efes gibi kulüpler şampiyonluktan çok altyapı, oyuncu yetiştirmeyi önemsiyordu. Bu da başarıyı getiriyordu. Bu kadrolar çok güzel kupalar, şampiyonluklar kazandı. Bu nedenle uzun vadeli planlar yapmak çok önemli. Basketbolda başarılı olan ülkelerin bir basketbol ekolu, basketbol felsefesi var. Bu ülkelerin genelinde, toplumun her kesiminde basketbol oynatılıyor. Oyuncu yetiştiren bir ülke haline geliyorlar. Türkiye’ye baktığınızda, esasında para olarak her spor dalına ciddi anlamda rakamlar yatırıldığını görüyorsunuz. Ama bunun karşılığını alamıyoruz. Çünkü bir devamlılığımız yok. Her zaman şampiyon olamazsınız ama ülkenizde sporda devamlılığınız varsa yurtdışındaki bütün organizasyonlarda ilk üçe girebilirsiniz. O zaman da dünyada o spor dalında önemli bir ülke haline gelirsiniz. En büyük sıkıntımız bir takım yaratma, bir kulüp ya da altyapı
15.02.2015 - 14:30
null
[]
Potanın efsaneleri Tarsus Amerikan'da buluştu
Spor
https://www.ntv.com.tr/spor/potanin-efsaneleri-tarsus-amerikanda-bulustu,cOtOtGbjZUaPnqNVVO5rNA
A Milli Futbol Takımı, 9 Kasım Perşembe günü deplasmanda Romanya ile yapacağı özel maçın hazırlıklarını sürdürdü. Sakatlığı bulunan Kaan Ayhan aday kadrodan çıkarıldı. Yerine Bursaspor'dan Barış Yardımcı kampa davet edildi.
null
Riva'daki Hasan Doğan Milli Takımlar Kamp ve Eğitim Tesisleri'nde teknik direktör Mircea Lucescu yönetiminde gerçekleştirilen idmanı, TFF 1. Başkan Vekili ve UEFA Yönetim Kurulu Üyesi Servet Yardımcı ile TFF Başkan Vekili Ali Dürüst de izledi. İdmanın 15 dakikası basın mensuplarına açık tutulurken, milli takım bu bölümde koşu yaptı. A Milli Takım, bu antrenmanla hazırlıklarının İstanbul bölümünü tamamladı. Milliler, yarın Romanya karşılaşması için Cluj şehrine gidecek. A Milli Takım'da sakatlığı bulunan Kaan Ayhan aday kadrodan çıkarılırken, yerine Bursaspor'dan Barış Yardımcı kampa davet edildi. TFF'den yapılan açıklamada, Almanya 2. Ligi'nde Fortuna Düsseldorf forması giyen Kaan Ayhan'ın, sağ ayak bileğinin burkulması nedeniyle milli takım sağlık ekibi tarafından yapılan muayene sonucunda, eklem kapsülü ile bağlarında zedelenme tespit edildiği aktarıldı. Futbolcunun sakatlığının, kamp döneminde planlanan özel maçlar süresince iyileşmeme ihtimali göz önüne alınarak Kaan'ın aday kadrodan çıkarıldığı, yerine Bursaspor'dan Barış Yardımcı'nın dahil edilmesine karar verildiği belirtildi. Barış'ın bu akşam kampa katılacağı ifade edildi. Açıklamada ayrıca, kasık bölgesindeki ağrı nedeniyle yapılan kontrollerinde ciddi bir yaralanma bulgusu saptanmayan Çağlar Söyüncü'nün de uygulanan tedaviye hızla yanıt verdiği ve bu akşamki antrenman programına dahil edildiği vurgulandı.
07.11.2017 - 19:51
Ntvspor
['Futbol', 'Türkiye', 'Spor', 'Romanya', 'milli takım']
Kaan Ayhan'ın yerine Barış Yardımcı
Spor
https://www.ntv.com.tr/spor/kaan-ayhanin-yerine-baris-yardimci,zbU_PBclDU-ZwxWs3oCuFw
Kış sporlarının önemli merkezlerden Erciyes'te, sömestr tatili dolayısıyla akşamları düzenlenen meşaleli kayak, ziyaretçilerden ilgi görüyor.
null
Türkiye'nin en önemli kayak merkezlerinden ve kış sporlarının vazgeçilmezi haline gelen  , yarıyıl tatilinde akşamları düzenlenen meşaleli kayakla misafirlerine farklı heyecan yaşatıyor. Kayakseverlere modern tesisleriyle hizmet sunan Erciyes, yurt içi ve yurt dışından gelen binlerce misafirine yarıyıl tatilinde meşaleli kayak yapma ve izleme imkanı da sağlıyor. Yatırımlar kapsamında Erciyes'in Tekir Kapı bölgesinde bulunan piste döşenen 22 ışıklandırma direği ile sağlanan aydınlatma sayesinde tatilciler gece kayağı da yapabiliyor. Gece boyu çalışan teleferiklerle sömestr tatilinin tadını çıkaran ziyaretçilere varil ateşinde pişirilen kestane, közde patates ve özel karışımlarla yapılan sıcak içecekler de ikram ediliyor. Sezon boyunca hafta sonları, sömestr dolayısıyla da her akşam gerçekleştirilen etkinliğe ziyaretçiler ilgi gösteriyor. Erciyes AŞ Genel Müdürü Yücel İkiler, farklı etkinlikler düzenleyerek misafirlerinin tatillerine ayrı bir renk katmak istediklerini söyledi. İkiler, şunları kaydetti: "Sezonumuz başladığından itibaren özellikle hafta sonları gece kayağı devam ediyor. Sömestr döneminde de her gece kayak yapılıyor. Gece kayağına gelen müşterilerimizden ekstra ücret almıyoruz. İsteyenler gün içerisinde aldıkları biniş kartlarını gece de kullanabiliyor. Sırf sömestrde gece kayağı için gelen 11 bine yakın ziyaretçimiz oldu. Sezon başından bu yana da yaklaşık 25 bin ziyaretçiye ulaştık. Tabii biz burada sadece gece kayağı yapmıyoruz. Bununla beraber gelen her kayakçı misafirimize meşaleli kayak gösterisi yapma imkanı da veriyoruz" Düzenledikleri bu etkinlikleri yabancı turistlerin de çok sevdiğini anlatan İkiler, "Polonya, Rusya ve Ukranya'dan Erciyes için misafirlerimiz geliyor. Bu hizmetten onlar da çok memnun. Avrupa'da karşılaşmadıkları misafirperverliği onlara sunmuş oluyoruz" diye konuştu. Ziyaretçilerden Cihan Celahir de Erciyes'teki tesisleri ve etkinlikleri çok beğendiğini ifade ederek, "Daha önce başka yerlerde kayak yapmıştım. Erciyes'e ilk defa geldim. Meşale ile ilk kez kayak yaptım. Benim için güzel bir deneyimdi" dedi. 12 yaşındaki Selim Yücel İkiler ise yarıyıl tatili için Erciyes'e geldiğini belirterek, "Meşale ile kaymak çok eğlenceliydi. Biraz zordu ama çok güzeldi. Ben zaten gündüz kayıyordum ama ilk defa gece kayağı yaptım" ifadelerini kullandı. Elif Kiraz da ilk defa meşale ile kayak yaptığını ifade ederek, çok keyif aldığını belirtti.
30.01.2019 - 13:09
Anadolu Ajansı
['Seyahat', 'Tatil', 'Türkiye', 'Spor', 'Kayseri', 'Turizm', 'Snowboard', 'Kayak', 'Erciyes Kayak Merkezi', 'Erciyes']
Erciyes'te meşaleli kayak keyfi
Seyahat
https://www.ntv.com.tr/seyahat/erciyeste-mesaleli-kayak-keyfi,7R83UywktkGyiiCQVaKq3w
FETÖ'nün 'Hava Kuvvetleri İmamı' Adil Öksüz'ün gözaltına alınan kayınpederi ve eşi serbest bırakıldı
null
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında, Ankara'daki Akıncı Üssü'nde gözaltına alındıktan sonra salıverilen ve FETÖ'nün "hava kuvvetleri imamı" olduğu ileri sürülen, 'ün kayınpederi Cevat Yıldırım ve kayınvalidesi Hatice Yıldırım, Sakarya'da çıkarıldıkları mahkemece adli kontrol ve yurt dışı yasağı şartıyla serbest bırakıldı. Adliye çıkışı konuşan kayınpeder Cevat Yıldırım "Benim öyle bir damadım yok" dedi. Alınan bilgiye göre, Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığının başlattığı soruşturma kapsamında, Adil Öksüz'ün Akyazı İlçe Emniyet Müdürlüğü ekiplerince önceki gün gözaltına alınan ve adliyeye sevk edilen kayınpederi Cevat Yıldırım ile kayınvalidesi Hatice Yıldırım'ın savcılıktaki sorguları tamamlandı. Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğine sevk edilen zanlılar, adli kontrol ve yurt dışı yasağı şartıyla salıverildi.  Adil Öksüz'ün Sakarya'ya gelirken kullandığı "34 SIR 49" plakalı otomobili, Akyazı ilçesinde oturan kayınpederinin evinin garajında bulunmuştu. (AA) Adliye çıkışı konuşan kayınpeder Cevat Yıldırım "Benim öyle bir damadım yok" dedi. 15 Temmuz darbe girişiminin 1 numarası olarak gösterilen FETÖ'cü Adil Öksüz'ün kayınpederi ile birlikte kayınvalidesi gözaltına alınarak, adliyeye sevk edilmişti. Kayınpeder Cevat Yıldırım ve kayınvalide Hatice Yıldırım, çıkarıldıkları mahkemece adli kontrol ve yurt dışı çıkış yasağı şartıyla serbest bırakıldı. Adliye çıkışında konuşan Cevat Yıldırım, damadına teslim olması çağrısında bulunarak şunları söyledi: "Ben devletin yanındayım. Darbecilerin Allah belasını versin. Benim bildiğim, 18 senedir tanıdığım Adil Öksüz'ü aslında tanıyamamışım. Adil Öksüz diye bir damadım yok. Bir an evvel yakalanmasını istiyorum. Bu şekilde ne Türkiye'de yaşayabilir, ne de dünyada yaşayabilir. Gelsin, Türk adaletine güvensin. Hata yaptıysa cezasını çeker. Kaçmakla bizlere sıkıntı veriyor. Polise yazık, devlete yazık. 20-25 gündür polis, başka bir işle uğraşmıyor." Türkiye'nin Suriye'ye dönmesini istemediğini belirten Yıldırım, "Bizim darbeye değil, çalışmaya ihtiyacımız var. Türkiye'nin gidip de Suriye gibi olmasını istemeyiz. Suriye'nin Türkiye gibi bir komşusu vardı. Recep Tayyip Erdoğan gibi bir cumhurbaşkanı var. Bizim darbeyle ne işimiz olur." dedi. (İHA)
12.08.2016 - 10:07
haberturk
['adil öksüz']
Adil Öksüz'ün kayınpederi ve kayınvalidesi serbest bırakıldı
Gündem
https://www.haberturk.com/gundem/haber/1280787-adil-oksuzun-kayinpederi-ve-esi-serbest-birakildi
Seçmen listeleri, mahalle muhtarlığı binalarında 1 Kasım'da yapılacak genel seçim için askıya çıktı.
AA
Seçmen listeleri, 1 Kasım'da yapılacak genel seçim için askıya çıktı. Mahalle muhtarları tarafından Yüksek Seçim Kurulu'ndan teslim alınan seçmen listeleri, muhtarlık binalarında vatandaşların göreceği yerlere asıldı. Seçmen listeleri 10 Eylül Perşembe günü kaldırılacak. İsimleri listede bulunmayan seçmenlerin nüfus müdürlüklerine gitmeleri gerekiyor.
2 Eylül 2015 Çarşamba, 17:18
cumhuriyet
null
Seçmen listeleri askıya çıktı
siyaset
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/siyaset/359059/Secmen_listeleri_askiya_cikti.html
Kulak rahatsızlığı nedeniyle 9 gün tedavi gördükten sonra taburcu olan Cumhurbaşkanı Gül, sağlık durumunun iyi olduğunu söyledi.
null
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde gördüğü 9 günlük tedavinin ardından taburcu olan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, sosyal paylaşım sitesi Twitter üzerinden açıklama yaptı. Tedavisinin hastanede yürütülmesi gereken kısmının bitmesinin ardından dün eve döndüğünü kaydeden Gül, sağlık durumunu ''Çok şükür gayet iyiyim'' sözleriyle değerlendirdi. Doktorlarına da teşekkür eden Cumhurbaşkanı Gül, Twitter'daki hesabında şu ifadeleri kullandı: ''Tedavi sürecinin en iyi şekilde yürütülebilmesi için her türlü tedbiri alan başta Rektör Bey olmak üzere Hacettepe Hastanesi'nin tüm personeline teşekkür ediyorum. Eski doktorlarım olarak tedaviyi organize eden Prof. Ergin Turan ve Prof. Erol Belgin Beyler başta olmak üzere, hastanenin ilgili bölüm başkanları ve tüm hocalarına, ayrıca diğer hastanelerden konsültasyona katılarak tedavi sürecine katkıda bulunan değerli hocalar ve tüm sağlık personeli ile Cumhurbaşkanlığı sağlık ekibine canı gönülden teşekkür ediyorum. Sevgi ve dualarıyla yanımda olan vatandaşlarıma bir kez daha Allah'tan sağlık ve afiyet diliyor, herkese teşekkür ediyorum.'' Cumhurbaşkanı Gül, hastane çıkışında çekilen bir fotoğrafını da takipçileriyle paylaştı.
02.09.2012 - 12:42
null
[]
Gül: Evdeyim, çok şükür gayet iyiyim
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/gul-evdeyim-cok-sukur-gayet-iyiyim,85MXlWPdj0-I72xArnVE2Q
Apple yönetiminden yapılan açıklamada bugüne kadar iTunes aracılığıyla 25 milyar kez şarkı indirildiği belirtildi.
null
ABDli elektronik şirketi Apple, web tabanlı multimedya marketi iTunes aracılığıyla bugüne kadar 25 milyar kez şarkı indirildiğini duyurdu. Apple yetkilileri, iTunes üzerinden her dakikada 15 bin şarkı indirilebildiği, 119 ülkede hizmet veren iTunes'un, 26 milyondan fazla şarkıya sahip olduğunu bildirdi. 2003 yılında sadece dijital müzik mağazası olarak hizmet veren iTunes, zaman içerisinde ücretli veya ücretsiz müzik, müzik videolarının, televizyon şovlarının, dijital ve sesli kitapların indirilebildiği dijital bir medya mağazasına dönüştü.
07.02.2013 - 04:10
Anadolu Ajansı
[]
Apple'dan iTunes açıklaması
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/appledan-itunes-aciklamasi,MTklx-lEu0Kh8l865lhDaQ
Yapılan bir araştırmaya göre, aynı işi yapan kadın ile erkeğin maaşları 118 yıl sonra yani 2133 yılında eşit olabilecek.
null
Dünya Ekonomik Forumuna göre, maaş konusunda kadın-erkek eşitliği, 2133 yılına kadar sağlanamayacak. Dünya Ekonomik forumu, sağlık, eğitim, ekonomi ve politika katılım konularını küresel ölçekte inceledi ve bir rapor hazırladı. Rapora göre, kadın ve erkeklerin aynı işte eşit ücret almaları ancak 118 yıl sonra sağlanabilecek. Kadın-erkek eşitliğini en iyi sağlayan ülkeler listesinin ilk üç sırasında İzlanda, Norveç ve Finlandiya var. Suriye, Pakistan ve Yemen'in listenin sonunda yer aldığı sıralamada; Türkiye 145 ülke arasında 130'uncu. Türkiye'de erkeğin 100 dolar kazandığı işi yapan kadın, 80 dolar alıyor.
19.11.2015 - 16:30
NTV Haber
['Ekonomi', 'Dünya Ekonomisi']
Maaşta kadın ile erkek eşitliği 118 yıl sonra
Ekonomi
https://www.ntv.com.tr/ekonomi/maasta-kadin-ile-erkek-esitligi-118-yil-sonra,SoWJ8jnZTk-ffjZxm31m9g
AK Parti’de aday adaylığı başvurularının sona ermesinin ardından ilk kez elektronik ortamda temayül yoklaması yapıldı.
null
Siyaset, 31 Mart'taki yerel seçimlere odaklanmış durumda. AK Parti'de bugün bir ilk gerçekleşti. Aday adaylığı başvurularının sona ermesinin ardından elektronik ortamda temayül yoklaması yapıldı.  AK Parti'de 145 bin teşkilat mensubu 81 ilde elektronik ortamda oy kullandı.  Oylamanın sonuçları Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a iletildi. AK Parti'de 5 Kasım'da başlayan aday adaylığı süreci, 16 Kasım'da son bulmuştu. 7 bin 180 kişi yerel seçimlerde aday olmak için başvurmuştu.
18.11.2018 - 18:14
NTV Haber
['Adalet ve Kalkınma Partisi', 'Recep Tayyip Erdoğan', '2019 yerel seçim']
AK Parti'de elektronik temayül yoklaması
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/ak-partide-elektronik-temayul-yoklamasi,tkHxoAMCjkiGgvmrWavT3Q
Yap-işlet-devret (YİD) modeli çerçevesinde yaptırılan köprülerin geçişinde Katma Değer Vergisi (KDV) oranı yüzde 8 olarak uygulanacak.
null
Bakanlar Kurulu'nun, Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranlarının Tespitine İlişkin Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Kararı, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre, YİD modeli çerçevesinde yaptırılan köprülerin geçişinde KDV oranı yüzde 8 olarak uygulanacak. Bu düzenleme, bugün açılışı gerçekleştirilecek Osmangazi Köprüsü'nde uygulanmaya başlanacak.
30.06.2016 - 10:30
Anadolu Ajansı
['Ekonomi']
Köprü geçişine yüzde 8 KDV
Ekonomi
https://www.ntv.com.tr/ekonomi/kopru-gecisine-yuzde-8-kdv,bhZhhqpucEyvZIQbDb5Sog
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 2015'te yapılacak genel seçimlerde partisinin oy kaybetmesi durumunda genel başkanlığı bırakacağını söyledi.
null
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Hürriyet gazetesine açıklamalarda bulundu. Kemal Kılıçdaroğlu, "Oylarını anlamlı bir oranda düşüren genel başkan gitmeledir" ifadesini kullandı. CHP lideri, cumhurbaşkanı seçimi üzerinden özeleştiride de bulundu. Kılıçdaroğlu, "Sonuçta seçimde başarı, iktidar olmak demektir. O açıdan bakılınca cumhurbaşkanı seçiminde başarılı olduk diyemeyiz" dedi. Kılıçdaroğlu'nun gündeminde 5-6 Eylül tarihlerinde düzenlenecek olağanüstü kurultay da vardı. CHP lideri kurultaydan sonra partide muhalif isimlerin tasviye edileceği iddialarına tepki gösterdi. Önümüzdeki yıl gerçekleştirilecek genel seçimleri işaret eden Kılıçdaroğlu, "Oylarını anlamlı bir oranda düşüren genel başkan gitmeledir" ifadesini kullandı.
25.08.2014 - 10:40
NTV Haber
[]
Kılıçdaroğlu: Oy kaybedersek bırakırım
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/kilicdaroglu-oy-kaybedersek-birakirim,IaWTawxZHkq06zwyos7Ung
Hülya Avşar, oyuncu Hakan Ural’ın 'Oğlum gay olsa arkasında dururum' sözlerini anımsatacak türden açıklamada bulundu.
cumhuriyet.com.tr
Hülya Avşar, Türkiye'nin ilk gay magazin dergisi 'GayMag'a çok özel açıklamalarda bulundu. Sözü 16 yaşındaki kızı Zehra Çilingiroğlu'na getiren Avşar "Z " dedi. Bir süre önce Hakan Ural, yaptığı bir röportajda benzer sözler sarfetmişti. Dar paça pantolon, altına giydiği ayakkabılarla moda ikonu haline gelen oğluyla ilgili çıkan iddialara " diye yanıt verdi.
1 Ağustos 2014 Cuma, 11:08
cumhuriyet
null
Hülya Avşar'dan Zehra için eşcinsellik açıklaması
yasam
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/yasam/100689/Hulya_Avsar_dan_Zehra_icin_escinsellik_aciklamasi.html
İzmir Banliyö Taşımacılığı Sistemi Ticaret AŞ'ye (İZBAN) bağlı iş yerlerindeki grev Cumhurbaşkanı kararı ile 60 gün süreyle ertelendi.
null
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla Resmi Gazete'de yayımlanan karara göre, İZBAN'a bağlı iş yerlerinde Türkiye Demiryolu İşçileri Sendikası tarafından uygulanmakta olan grevin "şehir içi toplu taşıma hizmetlerini bozucu nitelikte görüldüğünden" 60 gün süreyle ertelenmesine karar verildi. Söz konusu karar 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 63'üncü maddesi gereğince alındı.
08.01.2019 - 03:34
Anadolu Ajansı
['Türkiye', 'İzmir', 'Cumhurbaşkanı']
İZBAN'daki grev kararı ertelendi
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/izbandaki-grev-karari-ertelendi,ekaNPZzJYE6bSS7bs2o3Yg
Şırnak’taki operasyonda şehit düşen özel harekât polisleri İzmir, Adana ve Antalya'da son yolculuklarına uğurlandı. Şehit kızı Gökçe’nin "Baba bize cennette ev yap, yanına geleceğiz" sözleri herkesi duygulandırdı.
null
Şırnak’ta 5 arkadaşıyla birlikte şehit düşen 46 yaşındaki Başpolis Kadir Can, Antalya’da toprağa verildi. Şehidin eşi Ayşe Can’ın "Seninle gurur duyuyorum aşkım, başımı eğmeyeceğim", kızı Gökçe’nin "Baba bize cennette ev yap, yanına geleceğiz" sözleri yürek burktu. Dün gece Antalya’ya getirilen şehit başpolisin cenazesi, sabah saatlerinde ailesinin oturduğu Kepez İlçesi Atatürk Mahallesi’ndeki evinin önüne götürüldü. Burada yüzlerce vatandaş ve Atatürk Anadolu Lisesi öğrencileri, şehit Kadir Can için dualar okudu.  Kızı 17 yaşındaki Gökçe ile oğlu 12 yaşındaki Ömer’e sürekli başlarını dik tutmalarını söyleyen şehit eşi Ayşe Can, eşinin cenazesini taşıyan cenaze aracının üzerindeki Türk Bayrağı’nı öperek, "Seninle gurur duyuyorum aşkım, başımı eğmeyeceğim" dedi. Hem kızı, hem oğlu, hem de eşi Ayşe Can, boyunlarına Türk Bayrağı astı. Kızı Gökçe babasının fotoğrafını yapıştırdığı saati, başında babasının beresi ve montuyla, "Baba bize cennette ev yap, yanına geleceğiz. Sen üşümüyorsun ama biz sensiz çok üşüyoruz" dedi. Şehidin çocukları babalarının berelerini bir an olsun çıkarmazken, meslektaşları çocukların berelerini düzeltip yanlarında durdu. Şehit eşi Ayşe Can ağlayanları susturarak, "Sakın böyle bir şey yapmayın. Başınızı asla önünüze eğmeyin" diye bağırdı. Ayşe Can, kendisine taziyede bulunanlara "Aslanlar gibi yaşadı, aslanlar gibi şehit düştü" dedi. Şırnak’ın Cudi Dağı’nda PKK’yla girilen çatışmada şehit düşen Özel Harekât polisi Cihat Akkaya’nın İzmir’deki cenaze töreninde da duygusal anlar yaşandı. Şehit Akkaya’nın cenaze namazı için götürüldüğü camide, tabuta kapanarak ağıt yakan yakınlarına bağıran ve üzerine eşinin üniformasını giyen Deniz Akkaya, "Ağlamayın kocamın başında" dedi. Cudi Dağı’nda devam eden operasyonlarda, yaralı arkadaşlarını kurtarmaya giden Özel Harekat polisi 33 yaşındaki Cihat Akkaya şehit düştü. Şırnak’taki toplu törenin ardından İzmir’e getirilen şehit Akkaya’nın cenazesi, ilk olarak Bornova İlçesi’ndeki baba ocağının önünden geçirildi. Ardından Gaziemir İlçesi’ndeki evinin önünden son kez geçirildi. Burada cenazeyi lösemi tedavisi gören eşi Deniz Akkaya, kızı 12 yaşındaki Aybüke Akkaya ve kayınpederi Kamil Alan, diğer yakınlarıyla üzerlerine giydikleri şehit Akkaya’nın üniformasıyla karşıladı. Bu sırada kayınvalide Meral Alan da, silah arkadaşının ardından gözyaşı döken bir Özel Harekat Polisi’ne sarılarak, "Damadım da sizin gibi çok yakışıklıydı. Kızımı onun için verdim. Hepinize kurban olayım" dedi. Polis mangası tarafından omuzlarda taşınıp musalla taşına konan tabutu gören şehit kızı Aybüke Akkaya ve diğer yakınları, ağıt yakıp gözyaşı döktü. Bu sırada tabutun başına şehit eşinin üniformasını giyerek gelen Deniz Akkaya, "Ağlamayın kocamın başında. Kızımı yetiştiriyorum. Kendim geliyorum" diye haykırdı. Deniz Akkaya kızı Aybüke’ye de, "Anneciğim ağlama. Ağlama kuzum" dedi. Cenaze namazının ardından şehit polis memuru Cihat Akkaya’nın cenazesi, meslektaşlarının omuzlarında bir süre taşındı. Bu sırada sık sık yakınlarını "ağlamayın" diye uyaran polis memurunun eşi Deniz Akkaya, tabutun arkasından "Aslanlar gibi gidiyor" diye seslendikten sonra tek damla gözyaşı döktü. Onu da hemen eliyle silen Deniz Akkaya, metanetini tören sonuna kadar korudu. PKK’ya yönelik operasyonda şehit düşen özel harekât polisi Arif Mamış (28) ise, memleketi Adana’da toprağa verildi. 2 yıllık şark görevini tamamlamasına rağmen Şırnak’ta kalmayı tercih eden 6 yıllık polis Arif Mamış’ın annesi tabutu açtırıp, oğlunu son kez görmek isteyince, uğurlamaya katılan yaklaşık 3 bin kişinin yüreği dağlandı. Müftü Arif Gökçe’nin yaptığı duanın ardından şehidin cenazesi tekbirler eşliğinde cenaze aracına konulup, merkeze 140 kilometre uzaklıkta Aladağ İlçesi’ne bağlı Kıcak Köyü’nde toprağa verilmek üzere konvoyla götürüldü. Şehit polis Arif Mamış, köy mezarlığında toprağa verildi.
23.03.2012 - 17:37
null
[]
‘Baba bize cennette ev yap, yanına geleceğiz’
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/baba-bize-cennette-ev-yap-yanina-gelecegiz,az2Ybq4tWE2T4Yz5M_oPAQ
Batman'da 15 yaşındaki bir çocuk, 48 yerinden bıçaklanarak öldürüldü.
null
Edinilen bilgiye göre, gece 19 Mayıs Mahallesi'ndeki evine gitmek isteyen 15 yaşındaki Mesut Akarsu, Yahya Kemal Beyatlı Lisesi önünde henüz kimliği belirlenemeyen kişi veya kişilerce bıçaklandı. Vatandaşların durumu polise bildirmesinin ardından gelen ekipler olay yerinde inceleme yaptı. Akarsu'nun cesedi otopsi için Batman Bölge Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Otopsi işlemi tamamlanan Akarsu'nun vücudunda 48 ayrı bıçak darbesi bulunduğu bildirildi. Olayla ilgili soruşturma sürdürülüyor.
10.08.2009 - 15:44
Anadolu Ajansı
[]
15 yaşındaki çocuğa 48 bıçak darbesi
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/15-yasindaki-cocuga-48-bicak-darbesi,AEhh5KCUWUaoaIe6BGXsDw
İzmir'de bir banka şubesine atılan ses bombası, maddi hasara yol açtı.
null
İzmir'in merkez Karabağlar ilçesi Yeşillik Caddesi'nde bulunan bir banka şubesine, gece saatlerinde kimliği henüz belirlenemeyen kişi veya kişilerce ses bombası atıldı. Bombanın patlaması sonucu, şubenin camları kırıldı. Olayla ilgili soruşturma sürüyor.
03.02.2011 - 14:45
Anadolu Ajansı
[]
İzmir’de bir bankaya ses bombası
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/izmirde-bir-bankaya-ses-bombasi,njL0MQYvTkCqtobQoRwiqQ
Binek araçlarda bir süredir devam eden 'elektrik' akımı, kamyonlara da sıçradı. Online ticaretin etkisiyle artan lojistik operasyonlar, yükselen emisyon değerleri ve şehir merkezlerine içten yanmalı motorlu araçların girişinin yasaklanacak olması, üreticileri elektrikli kamyon üretmeye itti. Öyle ki, geleneksel üreticilerin yanı sıra, sadece bu amaç için kurulmuş firmalar da oyuna dahil olmuş durumda. Araştırmalar, yeni kurulan küresel elektrikli kamyon pazarının, 2030'a kadar dünya kamyon pazarından yüzde 20 pay alacağını ortaya koyuyor. Yiğitcan Yıldız yazdı...
HABERTURK.COM
Tüketici alışkanlarının değişimi, yollardaki hava kirliliğini artıyor. Öyle ki, online alışverişin gün geçtikçe daha çok tüketici tarafından benimsenmesi, işin lojistik tarafını da hareketleniyor. Bu kapsamda, önceki dönemlere göre daha fazla kamyon ve kamyonet fabrikalardan depolara, depolardan da tüketiciye ürün taşıyor. Neticede, kentlerdeki emisyon miktarı ise artıyor. Araştırmalar, Avrupa yollarındaki emisyon değerinin yüzde 38'inin kamyonlardan geldiğini ortaya koyuyor. Uluslararası Enerji Ajansı'na göre, bu değer 2000 yılından bu yana her yıl ortalama yüzde 2.2 oranında artıyor.  Tüm bunların yanında, yakın bir zaman içinde Avrupa'nın önemli merkezlerinin kentlerde fosil yakıtla çalışan araçlara yasak getirecek olması ise kamyon üreten firmaları harekete geçirmiş durumda. Gelinen noktada, geleneksel kamyon üreticilerinin yanı sıra, elektrikle çalışan kamyon üretmek için kurulan yeni firmalar da kolları sıvadı.  Bu firmaların ortak hedefi ise, elektrikli kamyonlar ile yollardaki emisyon değerini azaltmak ve yaptıkları yüksek kilometreler ile karayolu taşımacılığı akaryakıt talebinin yüzde 20'sini oluşturan kamyonların fosil yakıt bağımlılığını azaltmak. Market Research Future araştırmasına göre, 2023 yılına kadar global elektrikli kamyon pazarının yılda yüzde 15 büyümesi bekleniyor. Küresel satışların yüzde 70'inin ise Çin, Avrupa ve Kuzey Amerika'da gerçekleşmesi bekleniyor. 2030 yılına kadar ise kadar küresel kamyon pazarından yüzde 20 pay alacağını ortaya koyuyor.  Şimdi gelin, 2030 yılına kadar küresel kamyon pazarından yüzde 20 pay alması öngörülen elektrikli kamyonlara birkaç örnek üzerinden birlikte bakalım.  Mercedes-Benz'in sahibi Daimler, geliştirdiği eActros isimli elektrikli kamyonunu 2021'de müşterileri ile buluşturmayı hedefliyor.   Şirketin e-mobilite departmanının başındaki isim olan Gesa Reimelt'in yaptığı açıklamaya göre, geliştirilme süreci 5 yılı bulan eActros, hali hazırda Almanya ve İsviçre'de test ediliyor. Elektrikli kamyonun menzil mesafesi ise, 200 kilometre olarak açıklanıyor.  Mercedes-Benz Türk'ün Aksaray fabrikasında Actros modelinin üretimini gerçekleştirdiği göz önüne alındığında, önümüzdeki yıllarda bu modelin elektrikli versiyonu olan eActros'un üretiminin Türkiye'de gerçekleşme ihtimalinin bulunduğu da belirtelim. Öte yandan, Daimler'in Kuzey Amerika operasyonlarını yöneten ABD'li kamyon üreticisi Freightliner'in, eM2 adı altında ürettiği elektrikli kamyonları ABD yollarında çeşitli lojistik firmaları tarafından kullanılıyor. Oyunun sıfırdan kurulduğu elektrikli kamyon pazarında, Daimler'in iddialı rakipleri bulunuyor. Bunların başında ise, ürettiği elektrikli otomobiller ile bu araçların pazarda yer etmesine öncü olan Tesla geliyor. 2017 yılında 'Semi' adında elektrikli kamyonunu tanıtan şirket, aracın menzilinin 800 kilometre olacağını açıklamıştı. Fütüristik tasarımı ile dikkat çeken araç için Tesla'nın 1.61 milyon kilometre tüketici garantisi vereceği de edinilen bilgiler arasında. 2014 yılında ABD'de kurulan ve kendini bir elektrikli kamyon üreticisi olarak lanse eden Nikola ise, benzerlerinden farklı teknolojiler deniyor. Henüz binek araçlarda bile çok sınırlı olan hidrojen teknolojisini kamyonlarına entegre eden firma, hidrojen yakıt hücrelerinin güç vereceği bir batarya kombinasyonu ile 2 bin kilometrelik bir menzil elde etmeyi hedefliyor. Hidrojen doldurmanın 15 dakikada gerçekleştiğini iddia eden firma yetkilileri, 2022 yılında itibaren 700 hidrojen istasyonu kuracaklarını açıklıyor. Kamyon piyasasının güçlü isimlerinden Volvo da elektrikli kamyon pazarına kayıtsız kalmayan markalardan. Tamamen elektrikli ve otonom kamyon tanıtan firma, 300 kilometre menzile sahip elektrikli kamyonunu ise müşterilerine teslim etmeye başladı. Diğer başlıca elektrikli kamyon üreticileri ise  Dongfeng Motor (Çin),Foton Motor (Çin),FAW Group (Çin),China National Heavy-Duty Truck Group (Çin). PACCAR (ABD),Navistar (ABD),Isuzu (Japonya) ve BYD (Çin) olarak karşımıza çıkıyor.  Başta çevre sorunları olmak üzere çeşitli nedenlerle otomotiv endüstrisinde topyekün bir elektrik akımı başladı. Binek araçlar ile başlayan bu trend, toplu taşıma araçları ve ardından kamyonlara kadar geldi.  Önümüzdeki yıllarda, bugün binek araçlar ve toplu taşıma araçları için geliştirilen otonom, yani sürücüsüz araç teknolojilerinin de kamyonlara ulaşması bekleniyor.
31.07.2019 - 06:30
haberturk
['haberler', 'son dakika', 'otomotiv haberleri', 'kamyon pazarı', 'elektrikli kamyonlar', 'tesla', 'daimler', 'nikola']
Satılan 5 kamyondan biri elektrikli olacak
Otomobil
https://www.haberturk.com/akima-kapildilar-2509002-ekonomi
Bankalarda 10 yıldır işlem yapılmayan 627 bin 885 bin hesapta, 31 Aralık 2015 tarihi itibarıyla yaklaşık 120 milyon lira unutuldu.
null
Bankacılık Kanunu'nun 62. maddesine göre, bankalar nezdindeki mevduat, katılım fonu, emanet ve alacaklardan hak sahibinin en son talebi, işlemi ve herhangi bir yazılı talimatı tarihinden başlayarak on yıl içinde aranmayanlar zaman aşımına tabi oluyor. Vatandaşlar, zaman aşımına uğrayan hesapları olup olmadığını, Mayıs 2016 sonuna kadar, Türkiye Bankalar Birliğinin (TBB) aktif hale getirdiği "www.zamanasimi.org/tbb" İnternet sitesindeki arama motorunu kullanarak öğrenebiliyor, dilerlerse hesaplarını kapatabiliyor. Yaptıkları aramada zaman aşımına uğramış hesapları olduğunu öğrenenler, bu hesapları kapatabilmek için 15 Haziran 2016 tarihine kadar ilgili banka şubelerine kimlik kartı ile başvurabilecek. Müşterilerin başvurmamaları halinde ise yasa gereği zaman aşımına uğramış bakiyeleri, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna (TMSF) devredilecek. Fon kaynaklarından edinilen bilgilere göre, 31 Aralık 2015 tarihi itibarıyla zaman aşımına uğrayan ve bankalar tarafından TMSF'ye ön bildirim yapılan 627 bin 885 hesap bulunuyor. Bu hesapların 436 bin 792'sini mevduat, 3 bin 82'sini katılım fonu hesapları, 188 bin 11'ini de alacaklar oluşturuyor. Bu yıl, bankalarda unutulan mevduat, katılım fonu ve alacaklara ilişkin muhtelif döviz cinsinden hesapların Türk lirası karşılığı yaklaşık 120 milyon lira olarak hesaplandı. Bu sene ön bildirimi yapılan hesaplar içerisinde bakiyesi en yüksek hesap 250 bin dolar iken, en düşük meblağın ise 1 liranın altında olduğu belirlendi. Unutulan hesaplar sadece kişilere ait değil, şirketler, vakıflar, dernekler, siyasi partiler ile devlet kurumlarının bile bankalarda unutulmuş hesabı bulunuyor.
06.03.2016 - 13:07
Anadolu Ajansı
['Ekonomi']
Bankalarda 120 milyon lira unutuldu
Ekonomi
https://www.ntv.com.tr/ekonomi/bankalarda-120-milyon-lira-unutuldu,qcYaeL5UWEGocbLtnOrLsQ
İstanbul'da yaklaşan Kurban Bayramı trafiği etkilemeye başladı.
AA
Bayram tatiline gidenlerle son iş gününü değerlendirenler nedeniyle İstanbul trafiği özellikle Boğaz köprülerinde çok etkili. Kurban Bayramı nedeniyle İstanbul'da yoğun trafik yaşanıyor. Kurban Bayramı öncesi son iş günü olması ve erken bayram tatiline çıkanlar yüzünden Boğaziçi Köprüsü ile Fatih Sultan Mehmet Köprüsü başta olmak üzere pek çok noktada yoğunluk yaşanıyor. Köprülerde her iki yönde kilometrelerce araç kuyrukları var. Kurban Bayramı nedeniyle Yalova'nın Topçular iskelesinde yaşanabilecek yoğunluğa karşı İstanbul Deniz Otobüsleri İşletmesi (İDO) önlem aldı. Karşılıklı olarak arabalı vapur sayısı 13'den 15'e çıkarılırken, yetkililer sayının artırılabileceğini söylediler. Kurban Bayramı nedeniyle tatili fırsat bilen vatandaşlar yollara çıktı. Eskihisar-Topçular Feribot İskelesi'nde hareketlilik oluştu. Geçişin olduğu Yalova'daki Topçular İskelesi'nde trafik yoğunluğunun oluşmadığını söyleyen İDO yetkilileri, iskelenin Yalova kısmındaki sıkışıklığın bayram dönüşü salı günü beklendiğini açıkladılar. İDO yetkilileri uzun kuyrukların oluşmaması için Topçular-Eskihisar arasında karşılıklı olarak çalışan arabalı vapur sayısını 13'den 15'e çıkardıklarını, bayramın son günü bu sayının 17'ye yükseltileceğini açıkladılar. Yalova-Bursa karayolu üzerindeki şehrin girişinde bulunan Tonami Meydanı'nda da bayram yoğunluğunun oluşmaması için çalışmalarını sürdüren Yalova Emniyet Müdürlüğü Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü ekiplerinin aralıksız olarak çalışmalarını sürdüreceği öğrenildi. Vatandaşlar, bayram öncesi son iş gününün ardından seyahate çıkmak üzere otogara akın etti. Bayram dolayısıyla seferleri artan otobüslerin giriş-çıkışları ile yolcu yakınlarının araçları, otogarda trafik yoğunluğuna neden oldu. Biletini çok önceden alan yolcular, yoğunluk nedeniyle otobüslerin otogara girmekte zorluk yaşaması ve seferlerin gecikmeli yapılmasından dolayı uzun süre beklemek zorunda kaldı. Bazı yolcuların, seyahat firmalarının bekleme salonlarında yer bulamayınca kapı önlerinde bavullarının üzerine oturdukları görüldü. Kimi yolcular da otogardaki kafe ve çay ocaklarında beklemeyi tercih etti. Konulan ek seferlere rağmen biletlerin neredeyse tamamının tükendiği belirtildi. Bilet alımını son güne bırakan bazı vatandaşlar, elleri boş şekilde otogardan ayrıldı. Öte yandan, bayram tatilini şehir dışında geçirmek isteyen vatandaşların yola çıkması nedeniyle TEM Otoyolu ve D-100 Karayolu ile Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet köprülerinde trafik yoğunluğu sürüyor. Araçlar, yoğunluktan dolayı güçlükle ilerliyor. Eskihisar-Tavşanlı hattında taşımacılık yapan İstanbullines isimli firmanın da Kurban Bayramı boyunca 3 hızlı feribotuyla hizmet vereceği bildirildi.
2 Ekim 2014 Perşembe, 20:52
cumhuriyet
null
İstanbul'da bayram trafiği çilesi başladı
turkiye
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/126555/istanbul_da_bayram_trafigi_cilesi_basladi.html
Suriye'de Türkmen bölgesindeki çatışmalar devam ediyor. Gelen son bilgilere göre, stratejik önemdeki Kızıldağ yeniden Esad güçlerine geçti.
null
Suriye'nin Bayırbucak Türkmen bölgesinde süren çatışmalarda, Kızıldağ tepesi yeniden Esad rejiminin kontrolüne geçti.  Alınan bilgiye göre, Esad rejiminin Ruslar'ın desteğiyle Türkmendağı bölgesine yönelik sürdürdüğü saldırılar aralıksız sürüyor. İki gün önceki çatışmalarda Türkmenlerin eline geçen stratejik öneme sahip Kızıldağ tepesi, dün sabah saatlerinden itibaren bombardımana tutuldu. Tepeyi yoğun saldırılara tutan rejim, karadan zırhlı araçlarla ilerlemeye çalıştı. Gece geç saatlere kadar süren çatışmalar sonucu Kızıldağ rejim güçlerinin eline geçti. Öte yandan, bölgedeki saldırı ve çatışmalar, Kızıldağ tepesi ve Gimam köyü çevresinde sürüyor. Suriye'de, saldırılardan kaçan Türkmenlerin sığındığı Türkiye sınırı yakınındaki Yamadı köyünde bulunan hastanede tedavi gören 8 hasta ve yaralı da güvenlik nedeniyle Hatay'a getirildi. Esad rejimine bağlı birliklerin, Rusya'nın da desteğiyle Türkmen köylerine yönelik saldırılarından kaçanların sığındığı Yamadı köyünde, hastane olarak kullanılan okul binasının hedef alınacağı ihbarı üzerine burada tedavi gören 8 kişi Hatay'ın Yayladağı ilçesine getirildi. Hasta ve yaralılar, Hatay'daki çeşitli hastanelere sevk edildi.
26.11.2015 - 11:19
Anadolu Ajansı
['Gündem', 'Dünya', 'Genel']
Kızıldağ tepesi yeniden Esad güçlerinde
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/kizildag-tepesi-yeniden-esad-guclerinde,WzFFS-ZFoEeId5lkDKjLDQ
Muhabbet Bağına Girdim, Çile Bülbülüm Çile, Ağla Gözlerim Ağla ve Telli Turnam'ın da aralarında bulunduğu unutulmaz eserlere imza atan sanatçı Hafız Sadettin Kaynak, arkasında 42 ayrı makamda 632 eser bıraktı. Kaynak, vefatının 58. yılında anılıyor.
null
Klasik Türk sanat müziğinin en önemli bestecilerinden  , vefatının 58. yılında anılıyor. Besteci ve ses sanatçısı Kaynak, 1895'te Ali Alaaddin Efendi ile Havva Hanım'ın beş çocuğunun en büyüğü olarak İstanbul'da dünyaya geldi. Henüz 10 yaşındayken Kur'an-ı Kerim'i ezberleyen sanatçı, İstanbul'da tamamladığı ilk ve orta öğrenimin ardından ilahiyat fakültesinde okudu. Kaynak, Birinci Dünya Savaşı sırasında yedek subay olarak Diyarbakır'da vatani görevini tamamladı. İkinci imam olarak göreve başladığı Sultan Selim Camisi'nde, 1928'de baş imam olan Kaynak, 1930'da bu görevinden ayrıldı. Sanatçı, hüzzam makamındaki ilk bestesi "Hicran-ı Elem"i 1926'da kaleme alırken, aynı yıl plak doldurmak üzere Berlin'e gitti. Hayat hikayesini anlattığı bir mektubunda İstanbul'a döndükten sonra film musikisi bestelemeye heveslendiğini kaydeden Kaynak, Mısır'dan getirilen 85 filmle yerli filmlere beste yaptığını, ilk film müziklerinin ise  adlı Türk filmiyle adlı Arap filminde yer aldığını kaydetmişti. Sadettin Kaynak, Hafız Melek Efendi, Hafız Cemal Efendi, Neyzen Emin Dede ve Muallim Kazım Uz'dan nota, usul, fasıl ve ilahi konularında dersler aldı. Eserlerinde zengin bir folklorik yapı göze çarpan sanatçı, nota bilmediğinden besteciliğinin ilk yıllarında eserleri başkaları tarafından notaya alınıyordu. Sanatçı, bestelerinde şarkıyla türkü arası bir özellik taşıyan üslubuyla kendine özgü bir form oluşturdu. Kaynak, uzun havalar ve hoyrat ezgilerin yapısından etkilenerek, Hüseyni, Gerdaniye, Muhayyer makamlarında da besteler yaptı, Yunus Emre, Karacaoğlan ve Erzurumlu Emrah'ın şiirleriyle anonim halk ezgilerini bu formda besteledi. Kimi eserlerinde, bir şarkı içinde birden fazla usule (makam) yer veren sanatçı, film şarkısı olarak kaleme aldığı  adlı bestesinde segah ve nihavent makamlarını birlikte kullandı. Güney Doğu Anadolu'da yerel müzikler üzerine araştırmalar da yapan başarılı sanatçı, 1930'da Paris’te konser verdi. Sanatçının talebesi Hafız Ahmet tarafından Alaeddin Yavaşça ve yayıncı Abdullah Işıklar'ın da aralarında bulunduğu yakın çevresine aktarılan bilgiye göre, Hafız Ahmet, yaşlılık döneminde ziyaretine gittiği bir gün hocasını sevinçten ağlarken bulur. Sadettin Kaynak, talebesini görünce "Gel Hafızım! Lutfettiler, bu gece rüyamda Peygamber Efendimiz'i gördüm ve onunla sohbet ettim. Bu şarkıyı ona yazdım ve besteledim" diyerek, hicaz makamındaki eserini okur. Kaynak, 1932'de bestelediği ve Safiye Ayla tarafından seslendirilen muhayyer makamındaki  adlı bestesinin telif haklarını Ayla'ya verdi. Sanatçı, 1940-1950 yılları arasında 80'in üzerinde film müziği besteledi. ve 'ın da aralarında bulunduğu 42 ayrı makamda, 632 esere imza atan besteci, 1947’de hacca gitti. Sultanahmet Camisi'nin imamlığı için 1950'de talepte bulunan Kaynak, 3 yıl kadar bu görevde bulundu. Sadettin Kaynak, 1955'te felç geçirdi, 3 Şubat 1961'de ise İstanbul'da Haydarpaşa Numune Hastanesi'nde hayata veda etti. Vasiyetinde "Cenaze namazım Nuruosmaniye Camii Şerifi'nde kılınsın. Merkezefendi'de kabrim hazırdır. Kabir taşımı Gülfiye yaptırır. Yazılacak şey şudur: Sultanselim Cami Şerifi Başimamı ve Sultanahmet Cami Şerifi İkinci İmamı ve Hatibi Meşhur Bestekar Hacı Hafız Sadettin Kaynak'ın ruhuna fatiha" sözlerine yer veren sanatçı, Merkezefendi Mezarlığı'na defnedildi.
03.02.2019 - 13:04
Anadolu Ajansı
['Sanat', 'Müzik', 'sanatçı']
Muhabbet bağının bülbülü: Hafız Sadettin Kaynak
Sanat
https://www.ntv.com.tr/sanat/muhabbet-baginin-bulbulu-hafiz-sadettin-kaynak,AjBUiDNtMUqdQbUDXYtn-A
Kazdağları’nda Eylül ayında çıkan orman yangınını söndürmek içi zehirli su kullanıldığı ortaya çıktı.
null
CHP Balıkesir Milletvekili Nedret Akova, Balıkesir’in Havran ilçesinde Eylül ayında çıkan orman yangınla ilgili soru önergesi verdi. 500 hektar ormanın kül olduğu yangının ardından bölgede inceleme yapan Milletvekili Akova, yangının söndürülmesi için maden çökertme havuzundaki suyun kullanıldığını öne sürmüştü. Orman ve Su İşleri Bakanlığı, CHP’li Nedret Akova’nın bu iddiasını doğruladı. Bakanlık, söz konusu havuzdan su alındığını bildirdi. Bu suyun kullanılması gerekçesi ise "zamanla yarış" ve "en yakın su kaynağının 6 kilometre uzaklıkta olması" diye açıklandı.
30.01.2013 - 12:18
NTV Haber
[]
Orman yangınına zehirli suyla müdahale
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/orman-yanginina-zehirli-suyla-mudahale,vpu0Xkn6q0GUfEOObdXkQA
Derya Alabora, George Clooney’nin oynadığı The American filmini de yöneten Hollandalı yönetmen Anton Corbijn’in yeni filminde rol alacak
null
Derya Alabora Hollywood’a gidiyor! Alabora; U2, Coldplay, Depeche Mode ve Nirvana gibi grupların video kliplerinin yanı sıra George Clooney’nin oynadığı The American filmini de yöneten Hollandalı yönetmen Anton Corbijn’in yeni filmi ‘A Most Wanted Man’de rol alacak. Casus romanları yazarı John Le Carre’ın aynı adlı romanından uyarlanacak filmin diğer oyuncuları ise Oscarlı yıldız Philip Seymour Hoffman ve Rachel McAdams...
05.08.2012 - 12:23
haberturk
['derya alabora']
Hollywood’a gidiyor!
H. Bunu Konuşuyor
https://www.haberturk.com/magazin/herkes-bunu-konusuyor/haber/765214-hollywooda-gidiyor
Meclis'in çiçeği burnunda milletvekilleri için 'oda' kurası yapıldı. Kendilerine oda çıkmayan 20 vekil için yeniden kura çekilecek. Oda çıkmayan vekillerden 12'si AK Parti, 6'sı CHP'den.
null
Milletvekilleri, 28 Haziran salı günü yapılacak yemin töreni öncesinde Meclisteki odalarına kavuştu. AK Parti, CHP, MHP temsilcileri ile TBMM Genel Sekreteri Sadettin Kalkan'ın katılımıyla dün yapılan kura çekiminde, halkla ilişkiler binasının A ve B bloklarında boş bulunan milletvekili odaları sahiplerini buldu. Yeni 347 milletvekili ile yeniden seçilen ancak odasını değiştirmek isteyen 10 milletvekilinin de yer aldığı toplam 357 milletvekili için kura çekildi. Kendilerine oda çıkmayan 20 milletvekili için ise TBMM Başkanlık Divanı ve Bakanlar Kurulu üyeleri belirlendikten sonra yeniden kura çekilecek. İkinci kurada odaları belirlenecek milletvekillerinden 12'si AK Parti, 6'sı CHP ve 2'si MHP'li. Engelli milletvekilleri AK Parti İstanbul Milletvekili Gürsoy Erol ile CHP İstanbul Milletvekili Şafak Pavey için ana binada 2 oda belirlendi. Eski meclis başkanları Bülent Arınç ve Mehmet Ali Şahin için büyük oda tahsis edildi. Ayrıca Meclis Başkanı seçilinceye kadar en yaşlı üye sıfatıyla geçici başkanlığı üstlenecek olan CHP İstanbul Milletvekili Oktay Ekşi'ye isteği üzerine geçen dönem CHP İstanbul Milletvekili Şükrü Elekdağ'ın kullandığı büyük oda verildi. TBMM yetkilileri, Başkanlık Divanı ve Bakanlar Kurulu üyeleri belli olduktan sonra yapılacak düzenlemenin ardından açıkta milletvekili kalmayacağını belirttiler.
25.06.2011 - 13:39
Anadolu Ajansı
[]
Vekiller 'oda' kurasına girdi
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/vekiller-oda-kurasina-girdi,uwx4pe6oLU6hvaeplDaAYQ
Hollanda Kraliyet Hava Yolları'nda (KLM), hobi olarak pilotluk yapan ve zaman zaman tarifeli seferlerde görev alan Hollanda Kralı Willem-Alexander, bu özel uçuşlarından birini Amsterdam-İstanbul seferinde gerçekleştirdi.
null
Hollanda Kralı Willem-Alexander, 22 yıldır Hollandalı havayolu şirketi KLM'nin bazı tarifeli uçuşlarında ikinci pilot olarak kokpitte yer alarak en büyük hobisini gerçekleştiriyor. Başta yolcular olmak üzere kamuoyundan gizlediği bu sırrını geçen sene açıklayan Kral Alexander'in bu gizemli uçuşlarından biri, dün Amsterdam-İstanbul seferini yapan KL1613 sefer sayılı uçuşunda yaşandı. 131 yolcusuyla Schiphol Havalimanı'ndan havalanan Boeing 737-700 tipi uçağın ikinci pilotu 51 yaşındaki Hollanda Kralı'ydı. Kral'ın uçuşu her zaman olduğu gibi büyük gizlilik içindeydi ve uçaktaki görevli ekip dışında kimseye duyurulmamıştı. Ancak uçağın ön bölümünde bulunan bazı yolcular, dikkatleri sayesinde kabin ekibiyle selamlaşan Willem-Alexander'i hemen tanıdı. Birçok yolcu ise bundan habersiz uçarken, kokpitteki sürpizi ancak indiklerinde öğrenebildi. Uçağın birinci sırasındaki koridor koltuğu güvenlik nedeniyle Kral'ın korumasına ayrıldı. Kral Alexander'in idaresinde uçak, 2 saat 50 dakikalık uçuşun ardından 16.45'de Atatürk Havalimanı'na teker koydu. Yolcular, sıra dışı bu uçuşun ardından terminale geçti. Kral dahil olmak üzere kabin ve kokpit ekibi ise aynı uçakla bu kez İstanbul-Amsterdam seferi için yolcu alımı nedeniyle uçaktan ayrılmadı. Kral Alexander'in idaresindeki uçuş, yolcular için büyük sürpriz oldu. Yolcular, uçuş boyunca yaşadıkları anları DHA'ya anlattılar. ABD'de yaşayan Türk iş insanı Can Ünsalan, unutamayacağı bir uçuş heyecanı yaşadığını söyledi. Ünsalan, "KLM Havayolları'na ait uçağımızı Kral Willem-Alexander'in uçurduğunu öğrendik. Uçakta kendisini afişe etmedi. Fakat medyadan takip ettiğimiz kadarıyla kendisinin havacılığa meraklı olduğunu, zaman zaman KLM uçaklarını kimliğini gizleyerek uçurduğunu biliyorduk. Bugün de bize denk geldi ve gayet güzel bir uçuş oldu" dedi. İlk başta endişelendiğini belirten Can Ünsalan, "Açıkçası biraz tereddüt ettim, 'sık sık uçmayan bir pilot uçağı doğru uçurabilecek mi?' diye. Ancak gerek kalkışta gerek uçuş boyunca gayet emniyetli bir şekilde bizi İstanbul'a getirdi" diye konuştu. Ünsalan, şunları söyledi: "Kendisine bir 'teşekkür mektubu' yazdım ve fotoğraf çektirmek için de kraldan bir talepte bulundum. Mektubu korumasına verdim. Hem koruması hem de kabin amiri aracılığıyla geri dönüş yaptı. Mektup için bana 'teşekkür eden' Kral cevaben, 'fotoğraf çektirmek istemediğini; 'kendisinin uçakta bir kral olarak değil bir pilot olarak tanınması gerektiği' vurgusu yapmış. Neticede böyle bir uçuşumuz oldu. Her zaman bir 'Kral', bir yolcu uçağını uçurmuyor. Dolayısıyla bu uçuş benim için hep aklımda kalacak bir anı olacak. Açıkçası çok enteresandı. Bence çok iyi bir örnek aynı zamanda. Çünkü insanlar hangi makam ve mevkide olursa olsunlar, sıradan bir insan olduklarını hatırlamaları açısından önemli bir nokta." Alman asıllı ünlü dizi ve sinema oyuncusu Wilma Elles de uçağın yolcuları arasındaydı. ABD'deki Los Angeles Film Festivali'nden Amsterdam aktarmalı İstanbul'a gelen Elles, uçuştan duyduğu memnuniyeti "Beni İstanbul'a bir Kral getirdi" sözleriyle ifade etti. Elles, "Uçağa son binenlerden biriydim. Kralın uçakta olduğunu bilmiyordum. Benim için çok hoş bir tesadüf ve deneyim oldu" şeklinde konuştu. Öte yandan Hollanda Kralı Willem Alexander', 124 yolcusuyla KL1614 sefer sayılı İstanbul-Amsterdam seferini yaptı. Körükten ayrılan uçağın geri ittirildiği push-back işlemi sırasında Kral'ın kokpitten yerde görevli personel ile kurduğu iletişim de kameraya yansıdı. Havacılığa karşı son derece ilgili olan Kral Willem Alexander, ilk olarak 1985'te özel pilot lisansını, 1987'de ise ticari pilot lisansını aldı. Bu sayede Kral Willem ilk uçuşunu öğrencilik yıllarında Kenya'da bir gönüllü olarak, tıbbi yardım kuruluşu olan Afrika Tıbbi Araştırma ve Eğitim Vakfı(AMREF) için gerçekleştirdi. Kral, ardından sırasıyla jet uçağı lisansı ve Havayolu Taşımacılığı Pilotu lisansını da aldı. 22 yıldır KLM'nin tarifeli seferlerinde uçan Hollanda Kralı, bir dönem Hollanda'da geliştirilmiş Fokker serisi yolcu uçaklarında görev yapıyordu. Ancak Fokker yolcu uçaklarının KLM'den emekli olmasının ardından Boeing 737 tip eğitimi alan Kral, 2017'den beri bu tip yolcu uçaklarını uçuruyor. Kral için çok özel olan bu uçuşlar, yolculardan gizlenerek yapılıyor. Kral, gizli tuttuğu bu sırrını geçen yıl kamuoyuna açıklamış ve uluslararası medyada geniş yankı bulmuştu.
25.11.2018 - 11:57
DHA
['Türkiye', 'Hollanda', 'uçak']
Yolcu uçağını İstanbul'a kral getirdi
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/yolcu-ucagini-istanbula-kral-getirdi,EyvrhaOI3kegmqazS2WArQ
Gözler IŞİD’e yönelik nihai operasyonlara çevrilirken İran destekli Şii milislerin bir bölümünün Irak’tan Suriye sınırına geçmesine ABD’den ‘sessiz kalmayız’ mesajı geldi.
cumhuriyet.com.tr
İki koldan IŞİD’i kovalayarak Suriye hükümet güçlerinin, Irak, İran destekli Iraklı Şii milislerin (Haşdi Şabi) Suriye sınırına ulaşmaları, ABD yönetimini alarma geçirdi. Daha önce Suriye hükümet güçlerine iki kez hava saldırısı düzenlemesine rağmen Haşdi Şabi ile buluşma yolunu kapatamayan ABD ordusu, sınıra ittifakta olduğu grupları yerleştirme planının zora girmesi karşısında bu kez Esad güçlerine havadan bildiri attı. Financial Times, Bild gibi gazeteler Suriye’nin Irak ve Ürdün sınırlarında yer alan Tanf kasabasının uluslararası kapışma sahasına dönüşebileceğine dikkat çekti. Sınır geçiş kapısının bulunduğu Tanf’ta Batılı güçler ve destekledikleri Kürtlerin liderliğindeki Suriye Demokratik Güçleri (SDG) üslü durumda. Pazar günü atılan Amerikan bildirisinde Esad güçleri “Tanf’a ilerlemeniz güçlerimize yönelik saldırı sayılacaktır. Güvenli bölgeye girdiniz, derhal terk edin” diye uyarıldı. Bir ayda bölgede 8 bin kilometrekare toprak ele geçiren Esad’ın bu uyarıya uyup uymayacağı merak konusu. Diplomatlara göre Rusya’nın ABD ile arasında Tanf’a 50 kilometreden fazla yaklaşmama konusunda anlaşma var. Anlaşmazlık halinde ABD Başkanı Donald Trump’ın nasıl bir yanıt vereceği de tartışılıyor. Kürt bölgesi Rojava’daki kuvvetlerden olan “Asayiş” ise Haşdi Şabi’nin Rojava sınırına ulaşmasına verilecek yanıtla ilgili dün acil toplantı düzenledi. Kamışlı’daki toplantıda “Asayiş” Genel Komutanı Ciwan İbrahim, Rojava’da “İran projesine karşı” kurulacak bir savunma sistemini gündeme getirdi. Suriye’nin 599 kilometrelik Irak sınırına uzanan doğu bölgesi petrol zenginliğiyle dikkat çekiyor. Sınırın yarısı SDG’nin kontrolünde. Diğer sınır geçiş kapısının bulunduğu Bukamal’ı IŞİD kontrol ediyor. Hem Esad-Haşdi Şabi hem de ABD-SDG’nin amacı Bukamal’ı alıp petrol zengini Deyr ez Zor’a yürüyüp IŞİD’in kalesi Rakka’yı kurtarmak. ABD’nin desteğiyle Ürdün’de kurulan Yeni Suriye Ordusu’yla da güneyde tampon bölge hedefleniyor. İran ise hem Şam’a hem Lübnan Hizbullah’ına silah ulaştırma yollarını artırmayı planlıyor.
31 Mayıs 2017 Çarşamba, 04:04
cumhuriyet
null
Sınırda gerilim hattı
dunya
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/dunya/751276/Sinirda_gerilim_hatti.html
Hakimler ve Savcılar Kurulu, MİT TIR'larını durduran eski Cumhuriyet Savcısı Özcan Şişman'la ilgili rapor hazırladı. Rapora göre, Şişman, Reyhanlı'da 53 kişinin hayatını kaybettiği terör saldırısına, MİT'i suçlamak için göz yummuş.
null
MİT TIR'larını durduran eski Cumhuriyet Savcısı Özcan Şişman, Reyhanlı'da 53 kişinin hayatını kaybettiği terör saldırısını haber almasına rağmen, operasyon başlatmadı. Bu tespit, Hakimler ve Savcılar Kurulu Teftiş Kurulu Başkanlığınca, Şişman hakkında hazırlanan raporda yer alıyor. Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde 11 Mayıs 2013 tarihinde bomba yüklü iki aracın patlaması sonucu, 53 kişi hayatını kaybetmişti. Şişman o dönem, Adana Özel Yetkili Savcısı olarak görev yapıyordu. HSK raporuna göre Şişman, Reyhanlı saldırısının planlayıcısı Anas Asalieh ve bağlantılarına yönelik Antakya ve Samandağ'da MİT-emniyet koordinasyon toplantısında alınan karara rağmen operasyonu erteledi. Rapora göre MİT tarafından, Suriye rejimi kaynaklı eylem yapılacağı yönündeki hassas bilgilerin emniyet yetkilileriyle paylaşılmasına karşın Şişman, harekete geçmedi. Şişman ayrıca, 1 Mart 2013'te Hatay Yayladağı'ndan Türkiye'ye giriş yapan Asalieh'in yakalanmasına yönelik operasyon talimatı vermekten de kaçındı. MİT'ten, Reyhanlı saldırısından 3 gün önce 8 Mayıs 2013'te gelen, "Suriye kaynaklı saldırı yapılacak" bilgisini göz ardı eden Şişman, saldırı ihbarını dikkate almadı. Rapora göre Şişman, saldırıyı MİT ile ilişkilendirerek sözde Selam Tevhid-Kudüs Ordusu'nun şiddet eylemi olarak sunmayı amaçladı. Özcan Şişman, MİT TIR'larının durdurulması soruşturması kapsamında tutuklanmıştı. Şişman'ın FETÖ'nün gizli haberleşme programı ByLock kullandığı da tespit edildi.
11.05.2017 - 13:31
NTV Haber
[]
Reyhanlı saldırısında FETÖ izi
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/reyhanli-saldirisinda-feto-izi,3gZMjvccgkS8PN_ewrVP_w
Milliyet gazetesi köşe yazarı Fikret Bila, önceki gün hayatını kaybeden abisi Hikmet Bila için yazdı...
null
''Son nefesini verdi, diye Gülden abla çağırınca, gelip yüzünü ellerimin arasına aldım. O, benim çok iyi bildiğim tebessümün duruyordu yine yüzünde. “Bir şey yok, sadece öldüm, o kadar, üzülmeyin” der gibi... O tebessümünü aldım abi, bende... Bizimkiler üzülmesin diye herkesten önce toplayıp içine attığın acıların, üzüntülerin üzerine çektiğin o tebessüm. Sana bakan herkesi rahatlatan o malum tebessümün. Ölümle pençeleşip yoğun bakımda gözümü ilk açtığımda tepemde gördüğüm o sımsıcak tebessüm. “Hikmet Bila” denilince herkesin gözünün önünde beliren o olgun tebessümün. “Nasıl olacak Fikret” diye sorduğunda, “iyi olacak abi” yalanımı yüzüme vurur gibi beliren o tebessümünü aldım yanıma. Biliyorum ona çok ihtiyacım olacak. Biliyor musun, endişelendiğin gibi olmadı. Bir yıldır planladığın gibi kimseyi üzmeden ölmeyi başardın. Mehmet abim epilepsi nöbeti geçirmedi, ablam ve Sevinç çığlıklar atmadı. Dursun abim uzun uzun sarıldı sana. Hepsi istediğin gibi davrandı. Üzülmesin diye hep uzakta tuttuğun Baran koydu mezara seni, Dursun amcasıyla birlikte. Hiç korktuğun gibi olmadı. Babasının oğlu gibiydi, dimdik, ayakta... Gözlerim çok sık doldu ama söz verdiğim gibi ağlamadım. Hani derdin ya “Fikret sen ağlama ki bizimkiler korkmasın, sonra ağlarsın”, aynen öyle yaptım. Ben sonra ağlarım abi... Öğrettiğin gibi kimseyi üzmeden. Sen, mahallede bana efelenenlere “küçük abime söylersem gününü görürsün” dediğim abimdin. Beni pataklamaya kalkan büyük çocuklara “erkeksen abime çıksana” dediğim abim. Sana “küçük abi” derdim, biliyorsun. Küçük dediysem abilerimin en küçüğü olduğun içindi. Küçük dediğime bakma; sen, benim için kocaman bir abiydin her zaman. Küçük abi; Yatağının başucunda, yüzün ellerimdeyken, çocukluğumuz geçti gözümün önünden. Aklıma önce o Afrikalı aç kız çocuğu geldi. Hani kolunda mika bilezik olan var ya; işte o! Gazetede o açlıktan iskelete dönmüş küçük kıza bakarken, “bana açlığından daha çok şu kolundaki mika bilezik koyuyor” demiştin. Anlamamıştım. “Yani şöyle” diye izah etmiştin; “Aç olmasına aç da, kız çocuğu ya bir de güzel olmak zorunda ya, işte o koyuyor, süslenmiş kendine göre yavrum...” Nedendir bilmem ama yüzüne bakarken bu geldi aklıma. Hiç unutmamıştım o bakış açını. Kız çocuklarına neden daha çok üzüldüğünü, neden önce onları koruyup kolladığını, ablama aldığın ilk hediyenin neden pudra olduğunu o zaman anlamıştım. Belki o yüzden, yüzüne bakınca ilk o küçük kız geldi aklıma. Sonra, Zonguldak belirdi. Sana hayıflandığım, küstüğüm arı savaşı geldi aklıma. Hani, ağaç kovuğundan bölük bölük çıkıp bize saldıran eşek arılarına karşı elindeki dalla tek başına savaşırken, beni ikide bir kovduğun, o heyecanlı macera. Elimde dal her hamle yaptığımda kovalamıştın beni. Beni niye ekibe almıyor, Melih’ten ne farkım var diye gönül koyduğum o arı savaşı. Ağzın gözün şiş içinde arıları uzaklaştırdığında bile anlamamıştım beni niye savaşa sokmadığını. Avuçlarımdaki tebessümünden şimdi anladım. Sonra 1969’a takıldım. Amstrong Ay’a ayak basmış, biz niye bir füze yapmıyoruz, deyişin geldi aklıma. Dursun abimin tehlikeli diye söz verip de ocak ambarından bir türlü getirmediği karpiti, maden işçilerine yalvarıp nasıl aldığımızı, gizlice kömürlüğe nasıl heyecanla sakladığımızı. Beşlik zeytinyağı tenekesinden yaptığın füzeyi, evin arka bahçesine özenle açtığımız küçük kuyunun üzerine nasıl heyecanla yerleştirdiğimizi; ince oluktan gönderdiğimiz su karpite değdiğinde çıkan o gaz sesini ve ip gibi çektiğimiz barutla gönderdiğimiz ateşi alınca, teneke füzemizin yukarı doğru fırladığını, o anda birbirimize sarılıp nasıl da “biz Ay’a da gideriz” havasına girdiğimizi, hatırladım. Tebessümün de vardı, yine... Daha 12 yaşında nasıl koca bir abi olduğunu hatırladım. Kulağım ağrıyor diye sabahın 3’ünde küçük sobamızı nasıl nar gibi yaktığını; havlu ısıtıp kulağıma koyduğunu, havlu çabuk soğuyor diye kızarttığın sıcak ekmekleri havluya nasıl sardığını hatırladım. Kulağımın ağrısını hissetmeyeyim diye nasıl sabaha kadar susmadan konuştuğunu; daha o yaşta, kutupların keşfinden gezegenlerin sıralanışına, Edison’un kim olduğuna; sabunun zeytinyağından yapıldığından, Uzun Hasan’ın kömürü nasıl bulduğuna kadar ne çok şey öğretmiştin. O geceyi hatırladım; tebessüm ediyordun yine... Ayakkabı alınma sırası sana geldiği halde; naylon ayakkabılarını telle nasıl diktiğin geldi gözlerimin önüne. Sonra anneme gidip, “benim ayakkabım sağlam, Mehmet abime alalım, daha dün bayıldı ya, iyi gelir” diye büyük büyük konuştuğunu, hatırladım. Hatırladın mı, gibisinden baktım tebessümüne... Rahat uyu küçük abi; İnsanların sana nasıl sevgiyle koştuklarını dün gördüm. Seni neden sevdiklerini anlattılar. Anlamışlar seni. O insanlığın, inceliğin, dürüstlüğün, sevgi dolu yüreğin bulmuş yerini; rahat uyu! En çok Baran’ı merak ettiğini biliyorum. Baran’ı merak etme abi... Artık iki oğlum var: Büyüğü Baran, Küçüğü Cem... Hele beni hiç merak etme... Herkes bir toparlansın... Ben sonra ağlarım abi...''
23.10.2011 - 11:37
null
[]
'Ben sonra ağlarım abi'
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/ben-sonra-aglarim-abi,OJov4ZieEUO0aqwLi2Sprg
Sakarya'nın Geyve ilçesindeki silahlı kavgada bir kişi öldü.
cumhuriyet.com.tr
Sakarya Tepecikler Mahallesi'nde bulunan bir büfede, iş yeri sahibi Sadi Erdoğan ile G.T. ve K.D. arasında henüz öğrenilemeyen nedenle tartışma çıktı. Tartışmanın büyüyüp kavgaya dönüşmesi üzerine, G.T, üzerinde taşıdığı tabancayla Erdoğan'a ateş etti. Vücuduna isabet eden kurşunla yaralanan Erdoğan, ambulansla Geyve Devlet Hastanesine kaldırıldı. Erdoğan, buradan sevk edildiği Sakarya Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Polis, olay yerinden kaçan G.T. ve K.D'nin yakalanması için çalışma başlattı.
16 Şubat 2017 Perşembe, 23:35
cumhuriyet
null
Sakarya'da silahlı kavga: 1 ölü
turkiye
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/677518/Sakarya_da_silahli_kavga__1_olu.html
Gaziantep'te faaliyet gösteren Acarsan Grup, Irak'ta yapımını sürdürdüğü yaklaşık 750 milyon dolarlık 5 hastaneyi 2012 yılının başında anahtar teslimi bitirerek Irak Sağlık Bakanlığı'na devredecek.
null
Türkiye'den Universal Hospitals Grup ile kurdukları ortak şirket ile Irak'taki ihaleyi kazanan ve Irak'ta Kerbela, Basra, Babil-Hilla, Missan ve Nasiriye kentlerinde toplam 2 bin yataklı 5 hastanenin inşaatına başlayan Acarsan Grup, Irak'ta yeni altyapı projeleri üstlenmeye de hazırlanıyor.  27 yıldır Irak ile çalışan Acarsan Grup, bu ülkeye başta bakliyat, gıda, beyaz eşya, inşaat malzemeleri olmak üzere istenen her türlü ürünün ihracatını da yapıyor.  Acarsan Grup Yönetim Kurulu Başkanı Selim Acar, Türkiye'nin en büyük sanayi kuruluşları ve en büyük ihracatçıları arasında yer aldıklarını, un, otomotiv, turizm, motorlu araçlar-petrol ürünleri, taşıt muayene istasyonları, sağlık alanlarında şirketleri bulunduğunu söyledi.  1983'lerden beri nakliyecilik, sınır ticareti, petrol taşımacılığı ve ihracat olarak 27 yıldır Irak ile fiilen çalıştıklarını belirten Acar, Irak'ın en büyük ihracat pazarları olduğunu, bakliyat, gıda, beyaz eşyanın yanı sıra isteğe göre ihracat yaptıklarını ifade etti. Selim Acar, Irak'ta şu anda altyapı yatırımları olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:  ''Şu anda güney bölgesinde Sağlık Bakanlığına bağlı hastaneler yapıyoruz. Bir yıl önce inşaatlara başladık. Basra, Kerbela, Missan, Nasiriye ve Babil-Hilla kentlerinde 5 hastanenin yapımı devam ediyor. Her hastane 400 yataklı, toplam 2 bin yataklı. 2011 sonuna doğru inşaatlar bitecek, 2012'nin başında da medikal malzemeler ile anahtar teslimi bitirecek şekilde devlete teslim edeceğiz. Hastanelerin yatırımı yaklaşık 750 milyon dolar.''  Irak'ta yeni ihaleler almayı düşündüklerini bildiren Acar, ''Orada bir sürü altyapı yapılacak. Altyapılardan bize işler gelecek. Şu an konuştuğumuz işler var'' dedi.  Türk firmalarının Irak'ın yeniden yapılanmasında rol alması gerektiğini vurgulayan Selim Acar, ''Orada 2-3 senedir terör olayları durdu, yüzde 80-90'ını bitti. Bazı bölgelerde ufak tefek şeyler var, risk var. Ama önemli olan zor şartlarda iş yapmak'' diye konuştu.   Geçen yıl dünyadaki ekonomik krizden herkesin nasibini aldığını, ama Türkiye'nin öbür ülkelere göre daha iyi göründüğünü belirten Acar, 2009'un altıncı-yedinci ayından itibaren ekonomide düzelmenin başladığını, şu anda dövizin seviyesinin de normal olduğunu kaydetti.  Acar, Acarsan Grup'un 2010 yılında büyümesinin daha iyi olacağını ifade ederken, ''2010 yılında Gaziantep'te makarna yatırımımız olacak. Alman Hastanesi inşaatımız var. Aslında geçen sene yapacaktık, ama krizden dolayı bazı nedenlerden dolayı beklemeye aldık. Kısmet olursa bu yıl sonunda veya gelecek yılın başında yapmaya başlayacağız'' dedi.  Selim Acar, grubun istihdamının 2-3 ay içinde 4-5 bin kişiye çıkacağını da bildirdi.
28.06.2010 - 11:56
Anadolu Ajansı
[]
Irak hastaneleri Türk şirketlerine emanet
Ekonomi
https://www.ntv.com.tr/ekonomi/irak-hastaneleri-turk-sirketlerine-emanet,zFGg0bZzBESamR6tv4EDbA
Fenerbahçe Teknik Direktörü Christoph Daum, Beşiktaş derbisinde sergiledikleri performans nedeniyle 3 oyuncusunu överken, Alex ve Emre ile tesislerdeki ofisinde toplantı yaptı.
null
Derbi maçta Beşiktaş'ı 1-0 yenerek, şampiyonluk yarışında zirveyi takibini sürdüren Fenerbahçe, ligde gelecek hafta Kasımpaşa ile yapacağı maçın hazırlıklarına ara vermeden başladı. Can Bartu Tesisleri'nde gerçekleştirilen 1,5 saatlik çalışmada, derbi maçta forma giyen futbolcular dinlenmeye yönelik çalışmalar yaparken, diğer futbolcular çift kale maç oynadı. Antrenör Roland Koch'un getirdiği oyuncak kanarya, çalışma öncesi teknik heyetin toplantısında futbolcuları neşelendirdi. Futbolcular pille çalışan oyuncak kanaryayı oynarken alkışladı. Antrenör Koch oyuncak kanaryayı dinler gibi yaparken, Vederson kuş sesi taklidi yaptı ve maçın adamları seçilen Alex, Volkan Demirel ve Gökhan Gönül isimleri açıklandı.   Fenerbahçe Teknik Direktörü Christoph Daum, antrenman öncesi toplantıda futbolcularına hitaben yaptığı konuşmada, Beşiktaş karşısında yedek kulübesinin sahaya verdiği desteğin çok önemli olduğunu ifade etti. Kazanılan 3 puan için takımını kutlayan Alman çalıştırıcının, konuşmasında şunları söylediği bildirildi: "Bu maçta özellikle yedek kulübesinin desteği çok önemliydi. Sahada oynayan arkadaşlarını hiç durmadan desteklediler. Bekir, her an maça girebilecek şekilde hazırdı. Semih, Gökhan Ünal, Deivid, Deniz... Hepsine en az ilk 11'dekiler kadar teşekkür ediyorum. İlk yarıda çok iyiydik. İyi futbol oynadık ve bir gol attık. 2 ve 3 de olabilirdi. Ancak ikinci yarıda bu üstünlüğümüzü kaybettik. Önemli olan bu zor maçı, derbiyi kazanmayı bildik. Alex ve Volkan Demirel bireysel kalitelerini gösterdi. Ama beni en çok mutlu eden şey Gökhan Gönül'ün performansıydı. Sakat olmasına rağmen çıktı iyi oynadı. İnanıyorum ki bunu hanginiz olsa yapardınız."   Teknik direktör Daum, antrenman sonunda takım kaptanı Alex ve Emre ile tesislerdeki ofisinde toplantı yaptı. Antrenör Roland Koch, basın mensupları ile sohbet toplantısı yapan Daum'a, iki futbolcunun ofisinde beklediğini bildirince, Alman çalıştırıcı, toplantıyı bitirip tesislere gitti. Bu arada, Alex, Emre ve Gökhan Gönül dinlenme çalışmalarını tamamladıktan sonra, Fenerbahçe Televizyonu'nun antrenman çekimi yaptığı kuleye çıkarak sportif direktör Aykut Kocaman ile birlikte idmanı izledi.   Sakatlığının tedavisinin ardından bir süredir rehabilitasyon çalışmaları yapan Cristian, takımla çalışmalara başladı. Brezilyalı futbolcu, antrenmanın tamamında takım çalışmalarında yer aldı.
19.04.2010 - 14:48
null
[]
Alex ve Emre ile toplantı
Spor
https://www.ntv.com.tr/spor/alex-ve-emre-ile-toplanti,trD8IVgFO0WMik7qhAtb9A
Yeni Valiler Kararnamesi ile 8 ilin valisi değişti, 6 ilin valisi ise merkeze alındı.
null
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün imzaladığı 14 kişilik Valiler Kararnamesi Resmi Gazete'de yayımlandı. Kararnameye göre Aksaray Valisi Selami Altınok, Bolu Valisi İbrahim Özçimen, Bilecik Valisi Halil İbrahim Akpınar, Bitlis Valisi Veysel Yurdakul, Iğdır Valisi Ahmet Pek ve Uşak Valisi Mehmet Ufuk Erden merkeze alındı. Hukuk Müşaviri Şeref Ataklı Aksaray Valiliği'ne, İçişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Ahmet Hamdi Nayir Bilecik Valiliği'ne, Küçükçekmece Kaymakamı Orhan Öztürk Bitlis Valiliği'ne, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Müsteşarı Ahmet Zahteroğulları Bolu Valiliği'ne, Kayseri Vali Yardımcısı Davut Haner Iğdır Valiliği'ne, Merkez Valisi Orhan Alimoğlu Karabük Valiliği'ne, Karabük Valisi İzzettin Küçük Şanlıurfa Valiliği'ne ve Gaziosmanpaşa Kaymakamı Seddar Yavuz da Uşak Valiliği'ne atandı.
16.02.2014 - 04:14
Anadolu Ajansı
[]
8 ilin valisi değişti, 6 vali merkeze alındı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/8-ilin-valisi-degisti-6-vali-merkeze-alindi,TGTIxDU2lk2PE7rk6KtXUw
'En güvenlikli' oyun konsolu Sony PlayStation3'ün şifreleri, daha önce iPhone'ı da 'hack'leyen genç yazılımcı tarafından çözüldü.
null
Apple iPhone’ın şifrelerini kıran hacker şimdi de Sony PlayStation 3’ü ‘açık’ hale getirdi. BBC’yi arayıp haberi veren George Hotz, PS3’ün şifrelerini kırmasının sadece beş hafta aldığını söyledi. Üç yıldır pazarda olmasına karşın ‘hack’ edilemeyen tek oyun konsolu olan PS3 için “hiç bir cihaz hack edilemez değildir” diye konuşan Hotz, geliştirdiği tekniği rafine etmekle meşgul olduğunu ve biter bitmez internette yayınlayacağını da bildirdi. PS3’ün hack edilmesi, konsolda PS2 oyunlarının, kopya/korsan oyunların veya diğer yazılımların çalıştırılabilmesi anlamına geliyor. Sony, haber üzerine konuyu incelemeye başladığı ve yakında gerekli önlemler için hazırlıklara başlanabileceği açıklamasında bulundu. Bazı internet dedikodularına göreyse, bu 'hack' olayı aslında 'danışıklı dövüş'. Yorumlara göre firma birkaç yıl içinde PS4'ü çıkarmaya hazırlanıyor ve geniş PS2 oyun koleksiyonuna sahip oyuncular normalde PS2 oyunlarını çalıştırmayan PS3'ün artık kırılabileceğini bilirse satın almayı düşünebilir. Bu da PS4 lanse edilmeden hatırı sayılır miktarda PS3 satılabileceği anlamına geliyor. iPhone’un şifrelerini henüz 17 yaşındayken kırmayı başaran Hotz, PS3 üzerinde çalışmaya geçen yaz başladığını, üç hafta boyunca cihazın donanımını analiz ettiğini söyledi. Uzun aradan sonra geçtiğimiz aylarda yeniden işin başına oturan Hotz, iki haftalık ek mesai sonucunda sistem, çözmeyi başardı. PS3 sistemi için “güvenlik üst seviyede tutulmuş” yorumu yapan Hotz, tüm detayları henüz açaklamasa da sistemin yüzde 5 donanım yüzde 95 yazılım komponentlerinden oluştuğunu belirtti. Hotz “Açıkçası PS3 ile hiç oyun oynamıyorum. Ancak PS3 ile eski PS2 oyunlarının oynanamadığını ve cihazın ‘kırılamaz’ olduğunu biliyordum. ‘Hack’ledikten sonra hem eski oyun edisyonları hem de her türlü diğer yazılım ve işletim sistemi PS3’te kullanılabilir oldu” dedi.
26.01.2010 - 11:13
null
[]
iPhone’dan sonra PS3’ü de ‘hack’ledi
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/iphonedan-sonra-ps3u-de-hackledi,uf9rfQw1xk2rCs34ffSjzg