abstract
stringlengths
1
1.01k
author
stringclasses
118 values
content
stringlengths
1
55.8k
date
stringlengths
18
32
source
stringclasses
50 values
tags
stringlengths
2
284
title
stringlengths
6
166
topic
stringclasses
45 values
url
stringlengths
48
180
Parkinson hastalığına yeni tedavi yöntemleri bulunmasında ve kozmik ışınların kaynağının araştırılmasında kullanılacak deney malzemeleri, Uluslararası Uzay İstasyonu'na (UUİ) gönderildi.
null
Amerikan Havacılık ve Uzay Ajansından (NASA) yapılan açıklamaya göre, Amerikalı özel mekik ve uzay aracı üreticisi SpaceX'in Dragon kapsülü, Florida eyaletindeki Kennedy Uzay Merkezi'nden fırlatıldı. Mekiğin çarşamba günü uzay istasyonuna ulaşması bekleniyor. SpaceX, böylece uzay istasyonuna 12'nci kargo mekiğini göndermiş oldu.  Dragon kapsülünde, Parkinson hastalığının ve kozmik ışınların kaynağının araştırılması için gereken deney malzemeleri de yer alıyor.  Parkinson hastalığı proteini olarak bilinen LRRK2 kristallerinin daha iyi araştırılması için büyütülmesi gerekiyor ancak yerçekimi kristallerin büyümesini zorlaştırdığından bunun uzayda yapılabileceği düşünülüyor.
14.08.2017 - 23:28
Anadolu Ajansı
['Dünya', 'Amerika', 'Sağlık', 'Uzay', 'ABD']
Parkinson hastalığına uzayda tedavi aranacak
Sağlık
https://www.ntv.com.tr/saglik/parkinson-hastaligina-uzayda-tedavi-aranacak,Gb9Q7Thie0ue07wyHbXBvQ
Ünlü sokak yarışı filmleri "Hızlı ve Öfkeli" serisindeki rolüyle tanınan ABD'li aktör Paul Walker trafik kazasında yaşamını yitirdi.
null
Beyazperdenin başarılı yapımlarından Hızlı ve Öfkeli (The Fast and the Furious) filminin oyuncusu ABD'li aktör Paul Walker, Los Angeles'ta meydana gelen trafik kazasında yaşamını yitirdi. Bir arkadaşıyla bağış gecesine katılmak üzere yola çıkan 40 yaşındaki Paul Walker, arkadaşının kullandığı aracın kaza yapması sonucu öldü. Kazada ünlü oyuncunun henüz ismi açıklanmayan arkadaşı da hayatını kaybetti. Kazada otomobilin bir direğe çarptıktan sonra alev aldığı belirtildi. 15 yaşında bir kızı olan yıldız oyuncunun, son olarak 6'ncısı çekilen Hızlı ve Öfkeli filminin 7'ncisi için yapımcı firma ile çalışmakta olduğu bildirildi.
01.12.2013 - 10:55
null
[]
'Hızlı ve Öfkeli'nin yıldızı kaza kurbanı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/hizli-ve-ofkelinin-yildizi-kaza-kurbani,3mndPw_h90uh1buUNEFkCg
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2018 yılı evlenme ve boşanma istatistiklerini açıkladı. Evlenen çiftlerin sayısı 2017 yılında 569 bin 459 iken 2018 yılında yüzde 2,9 azalarak 553 bin 202 oldu. Kaba evlenme hızı binde 6,8 olarak gerçekleşti. Boşanan çiftlerin sayısı 2017 yılında 128 bin 411 iken 2018 yılında yüzde 10,9 artarak 142 bin 448 oldu
null
Kaba evlenme hızı binde 6,8 olarak gerçekleşti. Kaba boşanma hızı binde 1,75 olarak gerçekleşti. Kaba evlenme hızının 2018 yılında en yüksek olduğu il, binde 8,55 ile Kilis oldu. Bu ili binde 8,29 ile Adıyaman, binde 8,05 ile Aksaray izledi. Kaba evlenme hızının en düşük olduğu il ise binde 4,43 ile Gümüşhane oldu. Bu ili binde 4,91 ile Bayburt, binde 5,13 ile Kastamonu izledi. Ortalama ilk evlenme yaşı, 2018 yılında erkekler için 27,8, kadınlar için 24,8 oldu. Erkek ile kadın arasındaki ortalama ilk evlenme yaş farkı ise 3 yaş olarak gerçekleşti. Ortalama ilk evlenme yaş farkının en yüksek olduğu il 4,5 yaş ile Kars oldu. Bu ili 4,4 yaş ile Ağrı, 4,3 yaş ile Muş izledi. Ortalama ilk evlenme yaş farkının en düşük olduğu il ise 2,3 yaş ile Kastamonu oldu. Bu ili 2,5 yaş ile Karabük, 2,6 yaş ile Zonguldak, Malatya, Elazığ, Ankara, Hakkari, Samsun, Şırnak ve Eskişehir izledi. Yabancı gelinlerin sayısı 2018 yılında 22 bin 743 olup toplam gelinlerin %4,1'ini oluşturdu. Yabancı gelinler uyruklarına göre incelendiğinde, %15,7 ile Suriyeli gelinler birinci sırada yer aldı. Suriyeli gelinleri %13,9 ile Azerbaycanlı gelinler ve %10,9 ile Alman gelinler izledi. Yabancı damatların sayısı 2018 yılında 4 bin 119 olup toplam damatların %0,7'sini oluşturdu. Yabancı damatlar uyruklarına göre incelendiğinde, %34,1 ile Alman damatlar birinci sırada yer aldı. Alman damatları %13,1 ile Suriyeli damatlar ve %7,8 ile Avusturyalı damatlar izledi. KABA BOŞANMA HIZININ EN YÜKSEK OLDUĞU İL BİNDE 2,79 İLE İZMİR OLDU Kaba boşanma hızının 2018 yılında en yüksek olduğu il, binde 2,79 ile İzmir oldu. Bu ili binde 2,77 ile Muğla, binde 2,69 ile Antalya izledi. Kaba boşanma hızının en düşük olduğu il ise binde 0,16 ile Hakkari oldu. Bu ili binde 0,28 ile Şırnak, binde 0,31 ile Siirt izledi. Boşanmaların 2018 yılında %37,6'sı evliliğin ilk 5 yılı, %20,4'ü ise evliliğin 6-10 yılı içinde gerçekleşti.
01.03.2019 - 10:11
haberturk
['evlenme ve boşanma istatistikleri', 'ekonomi', 'haberler', 'tüik', 'son dakika haberler']
Evlenme ve boşanma istatistikleri açıklandı
İş-Yaşam
https://www.haberturk.com/evlenme-ve-bosanma-istatistikleri-aciklandi-2389156-ekonomi
ABD'nin Kuzey Kore politikasından sorumlu üst düzey diplomatı gelecek hafta sonu itibarıyla görevi bırakacağını açıkladı.
null
ABD'nin CNN televizyon kanalına konuşan 63 yaşındaki diplomat Joseph Yun, istifasını Dışişleri Bakanı Rex Tillerson'a sunduğunu duyurdu. Tillerson'ın "üzülerek" istifa mektubunu kabul ettiğini belirten Yun, "Kararı tamamen kendim verdim." dedi. Joseph Yun, 2016 yılının ekim ayında eski Başkan Barack Obama tarafından bu göreve atanmıştı. Ayrıca Yun, geçen sene haziran ayında, Kuzey Kore'de yaklaşık 15 ay tutuklu kalan Amerikalı öğrenci Otto Warmbier'in serbest bırakılmasında önemli rol oynamıştı.
27.02.2018 - 14:28
Anadolu Ajansı
['Dünya', 'Amerika', 'Kuzey Kore']
ABD'nin Kuzey Kore politikasından sorumlu diplomatından istifa kararı
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/abdnin-kuzey-kore-politikasindan-sorumlu-diplomatindan-istifa-karari,PdGrl6EBQ0uJaFyqmGSU0g
ABD'de yaşayan kalp cerrahı Dr. Mehmet Öz, gelecek ay başlayacağı yeni televizyon programına hazırlanıyor.
null
New York Post gazetesinin haberine göre ABD'nin en başarılı kalp cerrahlarından olan 49 yaşındaki Dr. Öz, kendi hazırladığı ve gelecek aydan itibaren televizyonda hafta içi gündüzleri yayımlanacak sağlık programını sunacak. Gazetenin sorularının yanıtlayan Öz, cerrahlığı, kariyerini kesinlikle bırakmayacağını, kalp cerrahlığını çok sevdiğini, ancak insanlara sadece ameliyat odasında değil, televizyon aracılığıyla da sağlık konularında yardım etmeyi çok sevdiğini söyledi. Televizyon çalışmaları nedeniyle New York Columbia-Presbyterian hastanesindeki laboratuvar çalışmalarını başka bir meslektaşına devrettiğini belirten Öz, "Yine aynı nedenle bundan sonra tek başıma ameliyat da yapmayacağım. Yanımda mutlaka başka bir doktor arkadaş bulunacak. Ameliyata giren arkadaşımın da hastanın durumunu benim gibi yakından bilmesini istiyorum, çünkü bazen ameliyattan bir gün sonra çekime gitme durumum olabilir" dedi. Öz, programının öğretici, aynı zamanda eğlenceli olmasına önem verdiğini kaydederek, Amerikalı televizyon yıldızı ve yapımcısı Oprah Winfrey'in bu kez programda olmayacağını, ama Oprah'ın programına konuk olarak gelebileceğini de bildirdi. Doktor Öz'ün programı, "The Dr. Oz Show" adıyla Channel 5'te 14 Eylülde yayımlanmaya başlayacak.
02.09.2009 - 18:47
Anadolu Ajansı
[]
Dr. Mehmet Öz, yeni programına hazırlanıyor
Sağlık
https://www.ntv.com.tr/saglik/dr-mehmet-oz-yeni-programina-hazirlaniyor,ueupv75FTUqLMT0rdb7_5w
Muş'tan yolcu otobüsüyle Bursa'ya gönderilen kolinin içinde el bombası bulundu. Koliyi teslim almaya gelen kişi, polis tarafından gözaltına alındı.
null
Bursa Uluslararası ve Şehirlerarası Otobüs Terminali'ne Muş'tan otobüsle gönderilen bir koliden el bombası çıktı. Terminale çocuğuyla gelen M.Y, Muş'tan yolcu otobüsüyle gönderilen koli ve eşyaları peronda teslim aldı. M.Y, söz konusu eşyaları x-ray taramasından geçirdiği sırada güvenlik görevlileri kolinin içinde el bombası olduğunu fark etti. Bunun üzerine olay yerine gelen Bursa Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince el bombası muhafaza altına alındı. Gözaltına alınan M.Y'nin emniyetteki işlemleri sürüyor.
25.01.2019 - 16:16
Anadolu Ajansı
['Türkiye', 'Muş', 'haber']
Yolcu otobüsüyle gönderilen koliden el bombası çıktı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/yolcu-otobusuyle-gonderilen-koliden-el-bombasi-cikti,u9bqSGetxESng3RKT9u5JQ
SSK'nın, 1.5 milyon hak sahibinin listelerini Emlak Bankası'na geç teslim etmesi nedeniyle başlatılamayan ikinci KEY ödemesi için yasa tasarısı hazırlandı.
null
Taslak, ekonomi ile ilgili ilk tasarıya eklenecek veya KEY ödemesine ilişkin hükümler, Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülen 2010 yılı bütçesine konulacak. İlgili hükümlerinin kabul edilmesinin hemen ardından da ödemeler yapılacak. Emlak Tasfiye Fonu da SSK tarafından zamanında teslim edilmeyen listelerle ilgili de çalışmalarını tamamladı. Böylece, ikinci KEY ödemelerinin yasal düzenlemeye bağlı olarak en geç 2010 yılı başında ödenmesi bekleniyor.
09.11.2009 - 17:49
null
[]
İkinci KEY ödemeleri ne zaman?
Ekonomi
https://www.ntv.com.tr/ekonomi/ikinci-key-odemeleri-ne-zaman,F4Rp90ieJEeg4lDvTd_c1A
CHP Ankara İl Yönetimi düştü
null
il yönetiminde uzun süreden beri devam eden gruplaşma, yönetimin düşmesine neden oldu. Genel Merkez yönetimi, istifalarla düşen il başkanı Tarık Şengül’ü yeniden atadı.   CHP Ankara il teşkilatında sular durulmuyor. Uzun süreden beri devam eden çekişmeler, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na rapor sunulmasına kadar vardı. Raporda, Şengül hakkında seçim harcamalarına ilişkin yönetim kuruluna bilgi vermediği ve broşürleri kağıtçılara sattığı iddia edildi. Yaşanan gelişmeler ardından Tarık Şengül’e muhalif İl Başkan Yardımcısı Dursun Bayram, görevinden istifa etti. Şengül ve Yönetim Kurulu Üyesi 11 kişi de dün MYK toplantısı öncesinde istifalarını sundu. CHP MYK, istifaları kabul etti. Bu karar ardından il yönetimi düşmüş oldu. Edinilen bilgilere göre, MYK, Kılıçdaroğlu’nun isteğiyle Şengül’ü yeniden il başkanlığına atadı. Şengül’e kendi kadrosunu kurma yetkisi de verildi. Parti yönetiminin tavrı Şengül’ün konumunu daha da güçlendirdi. CHP MYK toplantısı sonrasında basın mensuplarına açıklamalarda bulunan CHP Genel Sekreteri ve Parti Sözcüsü ise Kılıçdaroğlu'na sunulan rapor iddialarını yalanlarken, Şengül'ün MYK tarafından yeniden atanmasını da yaptığı çalışmalardan memnun olduklarını belirterek açıkladı. Bir gazetecinin, Ankara İl Başkanlığı Yönetimi'nin düştüğü haberlerini hatırlatarak, konunun MYK'da değerlendirilip değerlendirilmediğini sorması üzerine Tamaylıgil, ''Bizim tüzüğümüze göre yönetimlerin düşme ve boşalma şartları bellidir. İstifalar olduğu takdirde bu istifalar tespit edilir ve bir il yönetiminin düşmesi yönünde karar alınır. Bu istifalar ulaşmıştır ve bildiğiniz üzere şubat ayında atanmış olan Ankara İl Yönetimimiz düşmüştür. Bugün yapılan MYK toplantısında İl Başkanı olarak yine Sayın Tarık Şengül'ün atanmasına ve oluşturacağı yönetim kurulu ile ilgili çalışmaların başlatılmasına karar verilmiştir'' dedi. ''Karar, (Ankara İl Başkan Yardımcısının, Şengül hakkında yazdığı rapor yönetim tarafından dikkate alınmadı) şeklinde yorumlanabilir mi?'' şeklindeki soru üzerine ise Tamaylıgil, ''Rapor olarak baktığınızda şu an bize ulaşmış bir rapor yok ancak MYK il başkanının yaptığı çalışmalardan, gösterdiği performanstan ve bundan sonraki süreçte Ankara ve Ankara'nın sorunlarıyla ilgili yapacağı çalışmalarla ilgili kendisinin bu görevde olmasını uygun görmüştür, atanmasına karar vermiştir'' karşılığını verdi. ''İl Başkanlığı için Murat Karayalçın'ın ismi geçiyordu, ondan geri adım mı atıldı?'' şeklindeki soru üzerine ise Tamaylıgil, ''Herhangi bir geri adım ve vazgeçiş yoktur. Bu sizlerin neticede basında yer alan haberler neticesinde değerlendirmenize konu olan bir başlık. Biz, bugünkü MYK'da Ankara il yönetiminin durumunu görüşerek Tarık Şengül'ün devam etmesine karar verdik'' dedi.
04.08.2011 - 09:48
haberturk
['ankara', 'bihlun tamaylıgil', 'chp', 'kemal kılıçdaroğlu', 'tarık şengül']
CHP Ankara'da sular durulmuyor!
Gündem
https://www.haberturk.com/polemik/haber/654912-chp-ankarada-sular-durulmuyor
Kocaeli'nin Körfez İlçesi'nde define arayan kişilerin hazırladığı dinamitin patlaması sonucu 1 kişi öldü, 2 kişi yaralandı.
null
'nin Körfez ilçesinde ormanlık alanda define aramak için hazırladıkları patlayıcının infilak etmesi sonucu 1 kişi öldü, 2 kişi yaralandı. Alınan bilgiye göre, İlimtepe Mahallesi'ndeki ormanlık araziye define aramak için gelen 7 kişilik grup, patlayacı kullanmak istedi. Gruptan Rafet Polat'ın (44) hazırladığı patlayıcı, henüz belirlenemeyen nedenle infilak etti. Patlamada Polat yaşamını yitirdi, kimliği henüz öğrenilemeyen 2 kişi de yaralandı. Yaralılar, 112 acil servis ekiplerince Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldı. İstanbul'da ikamet ettiği öğrenilen 2 çocuk babası Polat'ın cenazesi Körfez asri mezarlık morguna kaldırıldı. Jandarma, olayın ardından kaçan diğer kişileri yakalamak için çalışma başlattı. AA
16.10.2016 - 21:56
haberturk
['kocaeli', 'define']
Define aramak için hazırladıkları patlayıcı infilak etti: 1 ölü, 2 yaralı
Gündem
https://www.haberturk.com/gundem/haber/1311106-define-aramak-icin-hazirladiklari-patlayici-infilak-etti-1-olu-2-yarali
Adam Thomas-Claudia Patatas çifti, Daniel Bogunovic ile birlikte National Action (Ulusal Aksiyon) örgütü üyesi olmaktan suçlu bulundu. Örgütün faaliyetleri, İşçi Partisi milletvekili Jo Cox'un öldürülmesini kutlamasının ardından 2016'da terörle mücadele yasaları kapsamında yasaklanmıştı.
null
İngiltere'de Adolf Hitler'e hayranlıkları nedeniyle bebeklerine Adolf adını veren bir çift, "terör örgütü üyeliğinden" suçlu bulundu. 22 yaşındaki Adam Thomas ve 38 yaşındaki Claudia Patatas ile birlikte, 27 yaşındaki Daniel Bogunovic de Neo-Nazi National Action (Ulusal Aksiyon) örgütü üyesi olmakla suçlanmışlardı. Dava sırasında mahkeme heyetine, çiftin bebeği ile birlikte Nazi bayrağıyla çekilmiş fotoğrafı da delil olarak sunulmuştu. Thomas, Ku Klux Klan kıyafeti içindeki fotoğraflarının ise şakadan ibaret olduğunu söylemiş ancak ırkçı görüşlere sahip olduğunu kabul etmişti. Thomas ve Patatas'ın evlerinde yapılan aramada, Svastika ve diğer Nazi dönemine ait sembollerin olduğu ev eşyaları da bulundu. 3 kişiye verilen cezalar 14 Aralık'ta açıklanacak. Bu kişilerin basit bir sempatizan olmadığını söyleyen emniyet yetkilisi Matt Ward, "Amaçları neo-Nazi ideolojisini yayarak İngiltere'de bir ırk savaşı başlatmaktı ve yılların bunu yapabilmek için gerekli eğitimleri almaya harcadılar" dedi. İngiltere'de, aşırı sağcı National Action (Ulusal Aksiyon) örgütü 2013 yılında kuruldu. Örgüt, İşçi Partisi milletvekili Jo Cox'un bir aşırı sağcı tarafından öldürülmesini kutlamıştı. Bu gelişme sonrası İngiltere'de örgütün faaliyetleri 2016 yılında terörle mücadele yasaları kapsamında yasaklanmıştı.
13.11.2018 - 09:56
haberturk
[]
İngiltere'de oğullarına Adolf adını veren aşırı sağcı çift, 'terör örgütü üyeliğinden' suçlu bulundu
BBC
https://www.haberturk.com/ingiltere-de-ogullarina-adolf-adini-veren-asiri-sagci-cift-teror-orgutu-uyeliginden-suclu-bulundu-2218336
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli NTV canlı yayınında Nazlı Çelik'in sorularını yanıtladı.
null
Öncelikle 16 Nisan’da yapılacak olan un hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Bu referandum milletimiz için çok önemlidir. Bazı önemli kararlar da alınmaktadır bu referandumda. Bu ülkede yaşayan ve seçmen olarak sorumluluk taşıyan her insanın sandığa gitmesini görev olarak kabul etmesinde yarar vardır. Pazar gününü mutlaka ve mutlaka sandığa giderek milletimizin geleceği için sandığa gidip tercinizi ortaya koymalarını istiyoruz. Türkiye'de 9 Ocak’tan itibaren TBMM’ye getirilen ve Adalet ve Kalkınma Partisi’nin değerli milletvekillerinin tamamı tarafından sunulmuş olan bir anayasa değişikliği metni üzerinde hem meclis içinde hem de meclis dışında çok yoğun tartışmalar olmuştur. Hala devam etmektedir bu tartışmalar. Bütün siyasi partilerimiz, değerli liderleri, milletvekilleri, meclisteki grup başkanvekilleri ve kamuoyunda uzman olarak bilinen başta bizim insanlarımızla birlikte basınımızın değerli temsilcileri her akşam konu üzerinde tartışmalarını sürdürmüş ve halkımızın daha iyi anlaması için gayret sarf etmişlerdir. Bugüne kadar bu değerlendirmeler ışığında milletimiz sandığa giderek kendi tercihini ortaya koyacaktır ve  milletimiz açısından geleceğimizin belirlenmesinde önemli bir rol oynayacaktır. Siyasi partilerimiz seçin beyannamelerinde, parti programlarında önceliklerini özellikle 82 anayasasının katı şartlarını daha demokratik ve normalleşme sürecine taşıyabilecek bir değişimi ve bir yeni anayasa anlayışı ifade etmişlerdir. Bu değişim ve yeni bir anayasa anlayışı farklı farklı topluma aktarılmıştır ama bütün siyasi partilerimizde bu görüş hakim hale gelmiştir. 82 anayasasının kesin olarak değiştirilmesi konusunda ve yeni bir anayasaya ihtiyaç konusunda kanaat ortaya koymuşlardır.  Bu konu tartışmanın odağını teşkil etmektedir aynı zamanda da Milliyetçi Hareket Partisi’ne saldırının kaynağını teşkil etmektedir. Anayasa değişikliği konusunda bu metne itirazı olanlar Milliyetçi Hareket Partisi’ni geçmişi ile bugün ve geleceği açısından aşırı derecede suçlamaya çalışmışlardır. Milliyetçi Hareket Partisi’nin önceliği milletimiz ve devletimizdir. Devlet ve milletimizin bekasıdır. Beka varoluştur. Türk milletinin ve devletinin varlığını koruma meselesidir. Eğer gelişen siyasi olaylar beka sorununu ortaya çıkartıyor, ülkemizi ve milletimizi yakın bir tehdit ve tehlike altına alıyorsa bu Milliyetçi Hareket Partisi açısından çok önem arz eder. Gelişmeleri takip ettiğimiz zaman bir beka sorunuyla karşı karşıya olduğumuzu görüyoruz. : Buna çok geniş kapsamlı yaklaşmak lazımdır. Birinci temel sorun birlik ve beraberliğimizin korunması. Bunu bozmaya çalışan her türlü terör faaliyetinin sonlandırılması. Bu esaslar halinde devam etmekte yarar görmekteyiz. Milliyetçi Hareket Partisi olarak başında bu yana görüşlerimiz içinde parlamenter sistemi savunmuşuzdur. 1973 yılında seçim beyannamemiz yani Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi’nden Milliyetçi Hareket Partisi’ne dönüştüğümüz dönemde parti programının hazırlanmasında özellikle üzerinde durduğumuz güçlü bir iktidar ve mutlu bir millettir. Güçlü iktidar kavramı içinde de o günkü şartlar içinde tarihi süreçten bu yana milletimizin benimsemiş olduğu bir yönetim anlayışı esas alınmıştır. Ancak gelişme sürecinde parlamenter rejime ve çok partili hayata geçilmiştir. Parlamenter sistemin uygulanması sırasında da Milliyetçi Hareket Partisi Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı temel sorunları dikkate alarak bazı kararlarını ısrarlı şekilde sürdürmüştür. Başkanlık sistemini savunan siyasi partilerimiz olmuştur. Anayasa değişikliği çalışmaları sırasında kurulmuş olan komisyonlara sunulan önerilerde de parlamenter sistemin korunması ve güçlendirilmesinden yana olanlar olduğu gibi bir sistem değişikliğine gitmek suretiyle başkanlık sistemini önerenler de olmuştur. Milliyetçi Hareket Partisi parlamenter istemin korunması ve güçlendirilmesinden yana olmuştur. Parlamenter sistemi özellikle cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ortaya koymuş olduğu sorunları da göz önüne alarak bir sigorta olarak görmüştür. Bazıları halk tarafından cumhurbaşkanının seçilmesini istemiştir. Ama Türkiye'de açılım denen bir süreç, çözüm denen bir süreç başladığı sırada Türk milletinin etnik ve mezhep temelli bölünmesine gayret gösteren unsurların yoğun bir faaliyet içine girmiş olmaları karşısında biz o dönem içinde halkın cumhurbaşkanını seçmesini sağlıklı görmedik. Ama mecliste de seçilirken önemli sorunlar yaşanmıştır. 12 Eylül öncesinde 115 turdan sonra cumhurbaşkanı seçilememiştir ve hepimizi üzen büyük tahribat altında toplumu önemli yarılmalara sürükleyen bir 12 Eylül rejimi ile karşı karşıya kalınmıştır. Bütün bunları dikkate alarak hareket ettiğimiz zaman parlamenter sistemi Milliyetçi Hareket Partisi olarak hep düşünmüş ve öne çıkartmışızdır. Ancak bir anayasa değişikliği ile cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi sonrasında farklı bir durum ortaya çıkmıştır. Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini Milliyetçi Hareket Partisi erken bulmuştur ve hayır oyu kullanmıştır. Cumhurbaşkanlığı seçimiyle sürekli tırmanan terör ve terörün kat etmiş olduğu siyasal alan ve o alan içinde bölünmeye sürükleyebilecek bazı demokratik adımlar adı altında mesafe kat etmeleri ülkemiz içinde bir tehlike teşkil etmekteydi. Onun için cumhurbaşkanlığı seçiminde gerekli kılınan anayasa değişikliğinde biz hayır oyu kullandık. Netice itibariyle bizim oylarımız yetersiz kaldı. 18 maddenin üzerinde her maddenin üzerinde başka tartışma yapacağımız yerde bu noktayı ele alarak ve aradaki farklılaşmayı, ayrışmayı, dayatmaları göz önüne alarak Türkiye'yi daha sağlıklı ve demokratik bir topluma nasıl götürebileceğimizi düşünmek gerekmektedir. Türkiye'deki istikrarsızlık, kaos, kriz, kargaşa, darbe, kalkışma bütün bunların hepsini dikkate alarak hareket etmek lazım. : Şimdiki açıdan öyle bir riskin olduğu benim kanaatimdir. Bunun ayrıntılarını zamanımız olduğu takdirde çok yoğun konuşmak gerekir. Halk tarafından seçilmiş bir cumhurbaşkanı var, halk tarafından seçilmiş bir TBMM var. Halk tarafından TBMM parlamenter sistem için yasamadan bir yürütme çıkarmak durumundadır. Yani bir başbakan ve bakanlar kurulu olacak cumhurbaşkanı da bunu onaylayacak. Fakat uygulamada anayasamızda belirtilen 104 ve 105. Maddelerdeki görev ve sorumluklarını aşarak kendi partisinden bir başbakan ve bakanla kurulunu oluşmuş olması ve Meclis'te de büyük bir çoğunluğu elde etmiş olması tabiatıyla bir yönetim şekli ortaya koyuyor. Fakat bu yönetim şekli anayasal değil. Yani cumhurbaşkanı her şeye müdahale edebilir bir konuma geliyor. Burada bir tek adamlığa gidiş bir diktatörlük kanaatleri vesaire gibi toplumda tartışılır hale geliyor. Böyle bir durumda hükümet ve bazı sorumlular ve Sayın Cumhurbaşkanı bir fili durumdan bahsediyor. Bu fiili durumdan bahsediliyorsa burada bir dayatma var demektir, anayasayı çiğneme vardır, cumhurbaşkanlığının görevinin aşılması vardır. Böyle bir durumun karşısında ya fiili durumu devam ettirirseniz Türkiye'de nelerin olabileceğini kestirmek zaman içinde belli olmayabilir. Ama fiili durumu hukuki bir zemine taşırsanız o zaman farklı bir anlayışı hakim kılabilirsiniz. İşte bu konuda çok net olmak lazım. Milliyetçi Hareket Partisi’nin meclisteki milletvekili sayısı 40’tır. Diğer siyasi partileri de bir araya getirmiş olsanız parlamenter rejimin korunması ve Cumhurbaşkanı'nın 104 ve 105’inci maddeye doğru çekilmesini sağlamak mümkün görünmüyor. Bunu ille yaparım derseniz başka bir yola sevk etmeniz lazım. Bir kaos, kargaşa, kriz vesaire gibi olaylarla bunu beslerseniz o zaman belki siyasi iktidar bu konuda kanaat değiştirebilir gibi toplumda ve toplum üzerinde etkili olan bazı çevreler ki Türkiye bunları yaşayarak geldi. Kimse kafasını kuma gömmesin. Kimse gözünü kapatarak olayları seyretmesin. Türkiye'de yıllardan beri yaşananları görmek lazım. Bu devleti seviyorsak bu millete saygı duyuyorsak o zaman partiler üstü düşünmek durumundasınız. Biz diyoruz ki açıklamamızda böyle bir fiili dayatma var, bir anayasayı çiğneme var. Bakanlar kurulunun cumhurbaşkanı hakkıdır anayasada yeri var. Çok sık topluyor, her konuda her değerlendirmede kendisini öne çıkartıyor. Çünkü halk tarafından seçilmiş ve yüzde 50’nin üzerinde bir oyla seçildiği için bunda kendisini haklı görüyor. Ama öbür tarafta da bir Başbakan ve bir Bakanlar Kurulu var. Milliyetçi Hareket Partisi burada bunu hukuki bir düzene taşıyınız dedi. Bunu söyleyenler eğer Milliyetçi Hareket Partiliyse çok şerefsiz insanlardır. Milliyetçi Hareket Partisi’nde pazarlık kavramı yoktur. Milliyetçi Hareket Partisi’nde bir ferdin çıkarları dahil parti çıkarları düşünülerek herhangi bir düşünceyle bir siyasi geliştirmek, bir proje üretme bir planlama yapmak yoktur. Eğer Milliyetçi Hareket Partisi’ni bunlar söylüyorsa çok büyük hata işliyorlar. Ama bunun dışındaki çevreler geçmişte kendi yaptıkları bazı pazarlıkların burada da yapılabileceğini düşünerek Milliyetçi Hareket Partisi’ni suçluyor, toplumda itibarsızlaştırmak istiyorlarsa da o zaman siyasi ahlaksızlık içindeler demektir. Ben kendi partimizin yöneticisi olan arkadaşlarımla her zaman görüşürüm. Nelerin yapılması gerektiği konusunda kanaatlerini alırım. Bir politika üretirken başkanlık divanında bunları değerlendiririz. Bunları kamuoyuyla paylaşarak yapmadığımız gibi kendi aramızda yapmak suretiyle bazı politikaları üretiriz. Milliyetçi Hareket Partisi bir partinin yedek lastiği değildir. Milliyetçi Hareket Partisi bir şahsı arzuları istikametinde sonuç alması için kullanılabilir bir parti değildir. Bunlar yanlış görüşlerdir. Bunlar AK Parti’nin hasım unsurlarla muhalefet yapmayı planlamış olan partilerin uydurmalarıdır. Onların AKP ile sorunu varsa onunla yapsınalr Milliyetçi Hareket Partisi’ni neden alet ediyorlar. Milliyetçi Hareket Partisi’ni araya katarak bir takım düşüncelerini bizim üzerimizde yani Anadolu’da bir tabirle, “Yörük sırtından kurban kesilmez”. Eğer Cumhuriyet Halk Partisi iktidarı yıpratarak yerine gelmeyi düşünüyorsa bunu muhalefet olarak yapsın. Ama Milliyetçi Hareket Partisi’ni suçlayarak zaten Adalet ve Kalkınma Partisi içerde 316 kişiler desteğimize ihtiyaçları yokki. Böyle bir teklif bize yapılamaz. Milliyetçi Hareket Partisi yama bir parti değildir. Milliyetçi Hareket Partisi bazı makamları elde ederek siyasi yönlendirmek gibi bir ihtiyacı yoktur. Milletinden aldığı destek oranında ülke yönetiminde söz sahibi olmaya çalışır. O bakımdan Türkiye'de buna da ihtiyaç yokken Milliyetçi Hareket Partisi’ni sadece ve sadece Adalet ve Kalkınma Partisi’nin önermiş olduğu bir anayasa değişikliğine inandığı çerçevede destek verdiği için başka bir amaçla istismara yöneliyorlarsa buna kimsenin hakkı yoktur. Kabul etmem. Milliyetçi Hareket Partisi yama bir parti değildir. Bazı makamlarla kendi idealleri ve ülkülerini birilerinin emrine vermez. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na saygı duyarım. Fakat referandum sürecinde takip etmiş olduğu politikalarda hiçbir şeyi ya anlamamış veya anlamak istememiştir. Her madde üzerinde tartışma yaparak siyasi güncelliğini sürdürme gibi bir hataya düşmüştür ve bu Cumhuriyet Halk Partisi’ni de zora bırakmıştır. Milliyetçi Hareket Partisi’ni anlamıyorsa 60 günden beri Türkiye'de bu konuşuluyor. Yani ilkokul 5. Sınıftaki bir kişiyi çağırsanız 60 gün bu 18 maddeyi anlatmış olsanız o anlar ama bir ana muhalefet partisinin anlamaması mümkün değil. Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde cumhurbaşkanının kendisine yardımcı seçme hakkı metinde bulunmaktadır. Bu ihtiyaca dayalı bir konudur. Ama sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun dediği gibi mecliste 600 milletvekili var 600 milletvekili dışında 500 yardımcı ordusu kurmanın aklı izahı var mıdır? Bunlar bir kara propagandadır. Bu toplumsal ihtiyaca bağlıyor. Seçilmiş olan kişinin kafasındaki planlama ve projeler çerçevesinde hangi bakanlıklara ihtiyacı varsa bu görev taksimindeki koordinasyonları kurmak açısından ihtiyaç duymuş olduğu bir başkanlık yardımcısı ortaya koyabilir. Öyle bir sorun yok 45 gün içinde bir sebeple cumhurbaşkanlığı makamı boşalmışsa onun yerine vekalet eden kişi yeniden bir cumhurbaşkanlığı seçimi için anayasadaki ilgili hükümler doğrultusunda hareket edecektir. ABD’nin başkanlık sistemindeki gibi seçilmiş bir başkan yardımcısı söz konusu olmadığı için bir sebeple cumhurbaşkanlığında bir boşalma olduğunda onun süresi kadar devam söz konusu değildir. İster parlamenter sistem içinde seçilmiş olsun isterse b,r partinin üyesiyken ayrılıp halkın huzuruna çıkıp cumhurbaşkanı adayı olsun böyle bir anlayışla seçilmiş olan kişiden tarafsız kalacağım sözü önemli bir erdemdir ve bunu yapmakta önemli bir başarı sayılır. Ama tarafsız olmaları mümkün değildir. Cumhuriyet Halk Partisi kalkıp kendileri diyorsa partili cumhurbaşkanı olmaz, rahmetli İsmet İnönü’yü neyle izah edeceklerdir. Yönetimde tarafsızlık başka bir şey ama sen partili değilsin dediğiniz takdirde bunun inandırıcılığı yok. Süleyman Demirel cumhurbaşkanlığı yaptı sen Doğru Yol Adalet Partili değilsin diyebilir misiniz hayatı orada geçmiş. Burada partili cumhurbaşkanı olabilir. Bunun denetimini halk yapacaktır. İstediğiniz kadar partili değildir diyin bakalım ne yapacak? Milliyetçi Hareket Partisi’ne üye olacak değil ya kendi partisine üye olacak. Kurduğu partiye üye olacak. Genel başkan olup olmaması partinin sorunu. Yemin konusunda tarafsız hareket etmek mecburiyetindedir. Ama partili cumhurbaşkanı olmak demek Adalet ve Kalkınma Partisi’ni cumhurbaşkanlığı makamı ile birlikte ülkeyi yönetmede kullanmak anlamını taşıyorsa zaten burada bir sakatlık var demektir geçmiş dönemde. Mesela geçmişte İnönü değişmez genel başkan seçildi. Geçmişte olmuş bunlar. Ama daha sonra parlamenter sistemde partisi ile ilişkileri kesiliyor diyebilirler. Ama partili cumhurbaşkanı oldu diye birçok şeyi farklı algılayarak toplumu yanıltmanın bir gereği yok. Partili cumhurbaşkanı olduğu zaman sorun bizim sorunumuzdan çıkıyor mensubu olduğu partinin sorunu haline geliyor. İster genel başkan yapar ister üye yapar. Özal partisinden ayrıldı ama partisini yönetti. Süleyman Demirel partisini yönetti. Belki burada farklı bir şey ortaya çıkacak. Bu konular Adalet ve Kalkınma Partisi’nin ortaya koymuş olduğu ve Milliyetçi Hareket Partisi’ne sunmuş olduğu metin üzerinde uzun uzun tartışıldı ve bugünkü metinde bir uzlaşı sağlandı. Bu uzlaşı sağlanmışken burada şu şöyle olur bu böyle olur demek doğru değil. Geçmişteki uygulamaları da bildiğimiz için hangi partiden ne kadar hakim ve savcının Adalet Bakanlığı aracılığıyla hangi kurumlara nasıl yerleştirildiğini bilenleriz. Yarın Meclis'te çoğunluk sizde olursa ne olacak? Partilere verilen bir kontenjan olursa bu kontenjanlar neyi ifade edecek? O bakımdan sürekli milletin kafasını karıştırma gerek yoktur diye düşünüyorum ben. Bir dönemde Abdullah Gül tarafından atananlar ondan önce var sonrası var. Bir cumhurbaşkanı Anayasa Mahkemesi'ne bir üye atadı diye o yargıcın hiç mi şahsiyeti yok, karakteri yok, bağımsız yargı kavramı yok? Yargının ne olduğunu bilmeyen insanlar mıdır ki orada kulluk yapacaklar? Bu hakim ve savcılara hakarettir. İsteyen istediğini atasın. Her atanan insan kendisini atayana kul kölelik yapacaksa onu zaten yargıdan kökten atın gitsin. Bu biraz insanınıza olan güvenden kaynaklanmalıdır. Ben şahsen eğer normalleşme sürecine girdiğimiz takdirde bazı sıkıntıları aştığımızda… Önceden de vardı efendim. Adalet Bakanı ne yapıyordu acaba, başbakanın dışında hakaret edebilir miydi? O zaman başbakanla cumhurbaşkanı aynı partideyse ne oluyordu? Olumsuzlukları gündeme taşıyarak tartışma milletin kafasını karma karışık etmiştir. Meclis'te. Milliyetçi Hareket Partisi halka giderek, halkın desteğini alarak mecliste çoğunluğu sağlamak hedefimiz dururken mevcut yapının içinde meclis şunu yapacak bu yetki yoktur, sanki şimdi çıkan kanunlarda hangi milletvekili hangi kanunu çıkartmıştır. Hükümetten gelmeyen bir tasarı Meclis'te nasıl kanunlaşmıştır. Bunları tartışsınlar. Biz de çıktılar işte 4 tane. Biz zayıf bir lider miydik? Onun haricinde hayır oyu için düşüncelerini söyleyenler oldu hala partideler. İhraç ettiklerimiz kendi kanaatlerinin ötesinde tüzük ve programın dışında hareket edecek noktalara geldikleri için ihraç edildi. 1 Kasım seçimlerinden sonra yaşanan süreçtir. Hayır oyu kullanan partide sayın Kadir Koçdemir bey var. Kimse de kendisini ihraç etmek gibi bir duruma girmemiştir. Milliyetçi Hareket Partisi gelişi güzel bir parti değil. Oynanan oyunlar var, oyunların senaryoları var, figüranları var. Eğer böyle bir düşünce bizde hakim olmuş olsa gidip kürsüye şöyle elinizin tersiyle itmenin size ne faydası olacak. Yani bunu ülkücüler yapmamıştır. Yapmış olsalar hiçbir şeyi ülkücü yarıda bırakmaz. Kafasına ne koymuşsa onu yapacak kudrettedir. Bir zamanlar birisinin arabası kurşunlandı, birisinin bilmem nesi oldu. Şimdi Türkiye'de adalet var, emniyet var, buyurun üzerine gidin. İlle bazı televizyonlarda, özellikle bazı program yanların gece gündüz bunları televizyona çıkartarak Milliyetçi Hareket Partisi’ni karalamanın bir manası yok. O sebepten dolayı sözümüz sözdür, eğer ülkücü bir şeye karar vermişse yapar. Kim oyuncudur, kim figürandır, kim senaristtir bunlar belli değil. Milliyetçi Hareket Partisi’nde o kadar muhalif yok. Muhalefet olabilir tabi ama seviyeli yapacak. Bir siyaseti yürütürken partisinin faydası için yapacak. Bunları söyleyen insanlar kendileri inanıyorlar mı? Sayın Başbakan Binali Yıldırım beyin Türkiye'de ulaşmadığı yer kalmadı gece gündüz, Sayın Cumhurbaşkanı toplu açılışlar sebebiyle ulaşmadığı yer kalmadı, ilgili bakanların ulaşmadığı yer kalmadı hepsi aynı zamanda bir cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin kabulü için düşüncelerini halkla paylaşıyorlar. Bir danışman kalkıyor bir eyalet sisteminden bahsediyor. Öyle bir açıklamayı yapan insanlar ya Adalet ve Kalkınma Partisi’nin hedefini sabote ediyorlar veya bir iç pazarlıkla görevlendirilmiş konuşmacılar bunlar. Bunları zaman gösterecek. Eyalet sistemini getireceğiz diye bir danışman cumhurbaşkanı danışmanı olarak söylüyor ve cumhurbaşkanı da buna ses çıkartmıyor kabulleniyor ise o zaman 2 gün içinde eyalet sistemine karşı olan üniter yapıda düşüncesi olan ülkücülerin kararı ne olabilir? Benim iletmeme gerek yok. Geçmişte Kayseri’de bir belediye balkanlığı yapmış başka bir özelliği olmayan bir kişinin danışman olarak Türkiye'yi sabote edebilecek cümleler kullanmasını anlamakta ben zorlanıyorum ve kabul etmiyorum. Böyle danışman olmaz. Benim danışmanım olmuş olsa o saatte görevden alırdım. Boş bir laf. Bunlar konuşunca danışmanlık görevimi yapıyorlar acaba. Türkiye rejim değişikliği yapmıyor, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini değiştiriyor. Etkilemez. Bana tesir edemezler mesela. Parti ile ilişkisi kesilmiş olanlar var muhalefet değil. Parti ile ilişkisi kesilmiş olanları her gün televizyonda Milliyetçi Hareket Partisi’nin bilmem nesi olarak takdim edip kanaat yürütüyorlar. Hele hele bazen Kemal Kılıçdaroğlu beyin davranışları konuşmaları… Tabi. Bazıları var herhangi bir davranışından, uygulamasından dolayı kızgın ve kırgın olan insan Recep Tayyip Erdoğan tekrar cumhurbaşkanı olmasın diye hayır oyu kullanacağım diyebilir. Bazıları da çok güzel hizmetler yapıldı diyebilir. 7 Haziran seçimlerinden 2 milyona yakın milliyetçi ülkücü hareket 1 Kasım’da oraya gitti. Giden gider kalanlarla biz yolumuza devam ediyoruz. Benim hiçbir erken düşüncem olmaz. Bir planlamam olmaz. Ben inanmış bir adamım. Cenabı Allah’ın takdiri neyi öngörüyorsa ona rıza gösterenlerdeniz biz. Kim öle kim kala. Cumhurbaşkanı seçimi başka şey şahıs olarak Türkiye'de fiili durum dayatmayı hukuki zemine çekerek bir hükümet sistemini gözden geçirmek başka şey. Bu her zaman Recep Tayyip Erdoğan’ın destekleyeceğimiz anlamı taşımaz. Milliyetçi Hareket Partisi terörle mücadelede, ülkenin istikrarında, Suriye, Irak’ta Türkiye'nin tehditlere karşı duruşunda bugünkü siyasi iktidara ne pahasına olursa olsun destek vermektedir. Bu onların bileceği bir iştir tarihi bir hata olur. Görüşmem olmadı. 1978 yılında Diyarbakır Lice ilçesi Fis köyünde PKK’nın olağanüstü kongresi çile bağımsız Kürdistan devletinin kurulması ve Marsist Leninst temelli bir devlet oluşması için o günden bugüne kadar yürütülen bir mücadele var. Bu mücadele 1984’ten sonra silahlı propagandaya dönüşmüştür. Şimdi alan daha da genişlemiştir, batı ülkelerinin de desteğiyle 4 parçalı bir Kürdistan kurulması istenmektedir. Bunlardan birisi Kuzey Irak’taki Barzani yönetimidir. Bir tanesi Suriye’deki gelişmelerle Amerika’nın desteklediği bir yapılanmadır. Yıllardan beride Türkiye'de devam eden bir başka olay vardır. Bütün bunları dikkate aldığınız takdirde o zaman bağımsızlığını ilan etmek üzereyken Türkiye'ye gelen Barzani’nin Kuzey Irak Kürt Yönetimi’nin bayrağını Türkiye'de dalgalandırmaları tarihi bir hatadır. Bu teşvik edicidir bu cesaretlendiricidir. Bugün Kuzey Irak Yönetiminin bayrağını kabul ediyorsun benim bayrağımı niye kabul etmiyorsun derlerse ne diyeceksiniz? İşte Kerkük’te diyorlar. Ankara bu konuda sayın cumhurbaşkanının ve başbakanın son ifadeleriyle kesin tavırları bayrak insin diyor. Bu kararlılığı devam ettiriyorsa Milliyetçi Hareket Partisi olarak destek veririz. Şu an için yeni bir kalkışma hareketi adına ne derseniz diyin şu andaki kararlılık devam ettiği takdirde bir risk olarak görmüyorum. 15 Temmuz’dan bu yana her türlü tedbiri alarak PKK ile, DHKPC ile, PYD ile, FETÖ ile mücadelelerini sürdürmektedir Türkiye Cumhuriyeti. Ancak bu mücadelenin artık sona gelmek lazım. 15 Temmuz gecesi TRT baskınıyla birlikte bir bildiri okunmuştur. O bildiriyi dikkate aldığınız takdirde bu darbe teşebbüsünün bildirisi olarak alınmalıdır. Böyle bir bildiri okuyan Yurtta Sulh Konseyi sadece askerlerden teşekkül etmez. Mutlaka onun bir sivil ayağı da var demektir. Onun sivil ayağı da yapılmış olan soruşturmalarla, yargı aşamasında sorgulamalar bir sonuca doğru gidebilir. Bizim duyumumuz yok ama şu an için çatı davası bağladığında askeri kanadı şu an sorgulanmakta. O süreç devam ederse sona doğru gelinmesi lazımdır. Kimsede şu vardır demiyorum ama bizim içimizde birkaç tane olduğunu biliyorum. Kimler olduğunu da biliyoruz. Partiden ayrılanlar var ayrılmayanlar var başka türlü davrananlar var. Ama Gülen hareketiyle ilişkili olanlar olabilir diye düşünüyorum. Çünkü FETÖ çok yaygın bir çalışma içine girmiştir. 8 ayak üzerine kurulmuştur. Bunlardan birisi eğitimdir. Bir tanesi emniyettir. Göz yumulduğu da söylenebilir belli bir ölçüde. Bu 8 ayak devleti sarmış kuşatmış. Birisini tutuklamış olsanız götüreceğiniz yer emniyet orada FETÖ’cüler var, savcılıkta var. Bunun içinde siyasi ayağın olmaması mümkün değil. Bu kadar geniş kapsamlı bir çalışmayla çok yüksek maddi imkanlarla ve uluslararası desteklerle ve 8 alanda kesin olarak egemenliğini kurmuş bir hareketin amacı ne olabilir? Ya siyasallaşacaktır veya kalkışma hareketi gibi yaptığını yapacaktır. Siyasallaşma sürecinde Milliyetçi Hareket Partisi üzerinde oyun oynadıklarını kesin olarak biliyorum. Olup bitenleri ülkücü kardeşlerimin çok soğukkanlı ve sabırlı incelemelerinde yarar vardır. Bir partinin yönetiminde değişiklik isteyebilirler, olağanüstü kongre taleplerinde bulunabilirler tüzüğümüzde de bu hak vardır.Burada yapılanın sadece kurultay olmadığı görülüyor. Kurultay çalışmalarında itirazlarla yargı sürecine gidildiğinde orada yargıçların alınan kararların bazıları şu an tutuklanmış durumdalar. FETÖ ile mücadele büyük çaplı ele alındıktan sonra Milliyetçi Hareket Partisi de kendisi üzerinde oynan oyunlarla ilgili olarak sahip olduğu bilgileri not almıştır. Bunun üzerine çalışmalarını devam ettirecekti ve kamuoyuyla da bunu paylaşacaktır. Kontrollü darbe sözünü söyleyen kişini kontrolünde kimde olduğunu bilmesi lazım. Darbe kontrolsüz olur mu? Bu kadar geniş bir alanda etkili olmuş 15 Temmuz yaşanmışsa, 248 tane vatan evladı şehit edilmiş, 2 bin 193 kişi gazi olmuş ise bu kadar büyük planlama kontrolsüzdür demek yanlıştır. Almanya’daki yayınlara bakınız, Türkiye'deki değerlendirmelere bakınız. 248 kişinin şehit olduğu bir yerde böyle bir şeyi kendisi nasıl düşünebilir? Burada bunları söylemek istemem ama bazı konuların açıklığa kavuşması lazımdır. 15 Temmuz günü saat 21’den sonra ikametgaha gidiyorum, eve çekiliyorum. Ancak alçaktan uçan uçaklar büyük gürültüler yapıyor. Böyle bir durum bir tatbikat ise genelkurmayın hükümetin açıklamalarda bulunması lazım. Böyle bir durum karşısında bir açıklama olmuyorsa o zaman partiye dönmeyi tercih ettim. Ben partiye geldim hala uçaklar devam ediyor, gürültüler geliyor. Böyle durum karşısında bazı arkadaşlarımızda benim yerimi soruyorlar. Özel kalemde genel başkanımız partide diyor ve partiye geldi arkadaşlarımız. O arkadaşlarla bu değerlendirmeyi yaparken bu bir kalkışma hareketine benziyor dedim. Böyle bir durum karşısında Milliyetçi Hareket Partisi’nin bir tavrının olması lazım. Milletle milliyetçilikle demokrasiyi ikiz görür. Arkadaşlarımıza bu hareketle bir su gibi renksiz be kokusuz dedim. Demokrasiden yana olmak durumundayız. Özel kalem talimat verdim sayın başbakanı arayınız diye. Başbakanın özel kaleminde bir arkadaşımız çıktı görüşme imkanı sağlanamıyor ancak sizin aradığınızı söyleyebilirim dedi. Sayın başbakana bu bir kalkışma hareketidir, kabul edilemez hükümetin yanındayız dedim. Bu olay karşısında sabaha kadar gelişmeleri de takip ettik. Bütün bunlar bilinirken kimi kim kontrol etmiş. Ben partiye kontrolle mi geldim başbakanı kontrolle mi aradım? Bunu kalkıp kontrollü bir darbe diyerek başka türlü amaçlara doğru çekmek yarın sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun cevaplandırmakta güçlük çekeceği konular hanesindedir. Türk milletidir. Türk milletiyle özdeşleşmiş Milliyetçi Hareket Partisi’dir. Doğru bir tabir kullanmış. Bugün için tek millet, tek devlet, tek vatan diyerek dörtlü Rabia yapıyor. Bu işareti yapan yaptığı şekliyle sadık kalırsa bizim içi sorun yok. Bunu Diyarbakır’da söylüyorsa tabi tek millet diye ifade edecektir. Bizim böyle bir sorunumuz yok böyle bir kişiye verilecek cevabımızda yok. Bizden uzak dursunlar da Allah’a yakın olsunlar. Millettir bir, TBMM’dir iki. Maddeler üzerinde afaki cümleler kafa karıştırmanın gereği yok. Devleti bir kişi nasıl ele geçirecek? Bu devlet çadır devleti mi? Türkiye’ye has oldu bu. Meclis'i feshediyorsan kendini de feshediyorsun. Ben çekiliyorsam diyor mecliste kendisini yenilesin. 18 yaşındaki insanın ben askerlik yapmamak için mebus olacağım diyorsa o zaman asli görev olan vatan görevi olan askerliği kabullenemeyen insanın millet hizmetinde bulunmasını kabullenmesi mümkün değildir. Bunlar hep çarpıtıcı şeyler. Eğer bugün toplam nüfusun genel cinsiyete göre dağılımına baktığınızda yüzde 49 yüzde 51 arasında değişiyor. 18 yaş grubunda da ne yapacağız 18 yaşındaki kızları da askere alacak bir yol mu getirecek? Bunlar toplumda ve televizyonlarda 60 günden beri tekrarı öze inmemek özü kavramamak kavramış olsa da paylaşmamak anlayışıdır. Fakir fukara askere gidiyormuş zengin gitmiyormuş. Bu bir ayrımcılıktır. Bu tür anlayışlar topluma zehir saçmaktır. Yanlış. Gitsinler Avrupa’da monarşi ile yönetilen 8 ülke var. Milliyetçi Hareket Partisi’nin 18 maddelik anayasa değişikliği ile ilgili attığı bu hayırlı adımda Avrupa’daki önemli bir rejim değişikliğinde öncü olacaktır. Adalet ve Kalkınma Partisi’yle Milliyetçi Hareket Partisi’nin anayasal değişikliğindeki modeli sistem değişikliğidir, eğer bunu rejim değişikliği olarak Avrupalı buluyorsa Almanyalı buluyorsa o zaman İsveç’ten Hollanda’ya kadar hepsinde rejimin değişmesi lazımdır. Hayır ben değilim ortaklaşa. Eskiden bu yana AB sürecine karşı Milliyetçi Hareket Partisi’nin kesin bir tavrı vardı. 57. Hükümet döneminde biz AB’nin adaylık statüsünü kazanması açısından gayret gösteren bir hükümetin üyesi olduk. Şu an Avrupa bu kafayla gidiyorsa 60 yıla yakın Türkiye'yi oyalıyorsa ve Türkiye aleyhine bir takım kurumları çalıştırır hale geliyorsa AB dost değil ki dostlar arasında olasınız. İdam konusu başından beri bizim savunduğumuz bir konudur. Yani savaş ve savaş benzeri hali dışında kalanları idam dışı tutmuştuk ama bu konular idam olarak. O zaman bize muhalif olarak bir gökkuşağı koalisyonu oluşmuştu. İdama karşı olarak çok ağır suçlamalarda bulunmuşlardı bize. Hala aynı kanaatteyiz vatana ihanet edenlerin idamı konusundaki kararlılığımızı muhafaza ediyoruz. Meclise bir idam yasası geldiği takdirde Milliyetçi Hareket Partisi oyunu idamdan yana kullanır. Şu ana kadar siyasi iktidarın Cumhurbaşkanı ile birlikte yürütmüş olduğu Suriye ve Irak politikalarında isabet olduğu kanaatindeyim. Çünkü iki ülke Türkiye'yi çok ciddi dış tehdit ve tehlikelerle kaşı karşıya bırakıyor. Son gelişmelerde üç tane kantonun birleşmesi Suriye’de bir Kürdistan devletinin kurulması amacını gütmektedir. Bunu Türkiye'nin kabul etmesi mümkün değildir. Dost ve müttefik bir Amerika’nın Türkiye'yi çok yakından tehdit altında tutan bir gelişmeye yandaş olması onlara her türlü desteği vermesi doğru değildir. Amerika bu konuda Türkiye ile olan ilişkilerini yeni yönetimle beraber önümüzdeki günlerde görüşmek suretiyle Türkiye'yi tehdit edebilecek davranışlardan uzak kalmaları sağlanmalıdır. Kimyasal silah kullanılması konusu bir insanlık suçudur. Bu konudaki müdahalede isabetli ve olumlu olmuştur. Şu an için Avrupa’da özellikle Almanya ve Hollanda’nın özellikle Türkiye’nin dışişleri ve bir hanım bakanına karşı ortaya koymuş oldukları tavır Türkiye'deki referandumda hayırcılarla birlikte hareket etmek gibi bir düşünceye sahip olmaları, PKK terör örgütünün hayır kampanyasına Almanya ve Hollanda’da zemin hazırlamaları Belçika’da zemin hazırlamaları Türkiye ile olan ilişkileri açısından büyük sıkıntılar yaratabilecek adımlardır. Onlarda seçim dalgası vardır. Bu dalga sonrasında nasıl bir yapı ortaya çıkacak, o yapı Türkiye ile olan ilişkileri AB ile olan ilişkileri dikkate alındığı takdirde zamanla bazı gelişmeler ne olabilir bugünden kestirmek mümkün değil. Fakat Hollanda ve Almanya çok büyük hatalar işlemişlerdir. Bu hatalarından dönmeliler. Düşünceler itibariyle bu yakınlaşma parti tüzel kişiliklerini korumak kaydıyla devamında yarar vardır. Şimdilik söz konusu değil nasıl koalisyon olacak. Ortada 316 milletvekiliyle iktidarın bir çoğunluğu bulunmaktadır. Erken seçimle zorlanabilir Türkiye. Referandumda hayır çıktığı takdirde Türkiye'deki bazı unsurlar hayırı farklı yorumlayarak toplumsal kargaşaya zemin teşkil edecek davranışlar içine giriyorlarsa hayır neredeyse iktidara mı, Türkiye Cumhuriyeti devletine mi, Milliyetçi Hareket Partisi’ne mi bir intikam furyası haline dönüştü. Ben onlara hayır kumpanyası diyorum. İçlerinde terör örgütlerinden tutun bazı siyasi kurumlar var. Mesela Saadet Partisi de hayır oyu verecek. Saygı duyuyorum. Ama hayırı başka amaçlarla kullanabilecek durumda, mesela FETÖ’nün kalıntıları bunu istismar ederse buna müsaade etmemek lazımdır. Kargaşadan çıkış noktası da demokrasi içinde olması lazımdır. Biz 3-5 danışmanın oyuncağı olamayız. Bizim muhatabımız Adalet ve Kalkınma Partisi’nin tüzel kişiliğidir. Referandumda oy verme sorumluluğu taşıyan bu ülkenin muhterem insanlarını 16 Nisan’da sandığa gitmelerini ve gönlünden geçtikleri şekliyle tercihlerini kullanmaları bir vatan görevi olarak kabul edilmelidir. Milletimiz için referandum hayırlı olacaktır. Ben hayırcılar gibi söylemiyorum. Ama evet oyuyla daha da hayırlı hale gelecektir. Benden iyi yaptıklarını söyleyebilirim. Bu kadar ellerine Bozkurt’un yakıştığını görmekten de mutluyum. 9’u buldu. Yeni arabalar hepsi birbirine benziyor. Eski klasik arabalar farklıdır hepsi. Kim bakarsa baksın hangi marka olduğunu bilir. Ben Eşkıya’dan Hükümdar Olmaz’ı bir defa ismi çok güzel. Oyuncuları çok becerikli hoşuma gidiyor. Bir de Efsane onun yanında. Tesadüf ederse başkalarını da isliyoruz ama bunları kaçırmadığımızı söylemek istiyorum. Hava şartlarına göre yürüyüş yapamıyoruz ama referandumdan sonra belki Türkiye yürürken biz de yürümeye başlarız. Başarılar diliyorum Beşiktaş’a. Çok iyi gidiyor. İlk defa önemli gelişmelere ve başarılara imza atıyor. Ben başta kulüp başkanı Fikret bey antrenör Şenol bey olmak üzere tüm Beşiktaşlıları tebrik ediyorum. Nitekim Şenol beyi de aradım başarısından dolayı. “Başka takımlarda ortaya koymuş olduğunuz başarıları Beşiktaş’a taşımanızdan dolayı sizi ayrıca tebrik ediyorum” dedim.
14.04.2017 - 09:42
null
['Devlet Bahçeli', 'mhp', 'Referandum']
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli NTV'de
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/mhp-genel-baskani-devlet-bahceli-ntvde,c6CZp-ksz0y8IpxK-I6BRg
İlk olarak yetkililerin 'kaçırıldı' açıklaması yaptığı uçağın, bomba tehdidi nedeniyle Urumçi havaalanına inmek isteyen bir Afgan uçağı olduğu açıklandı.
null
Çin'in kuzeybatısındaki Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde bir uçağın kaçırıldığı haberleriyle ilgili olarak, bir Afgan uçağının bomba tehdidi gerekçesiyle Urumçi'ye acil iniş yapmak istediği bildirildi. Sincan'daki polis yetkililerinin daha önce resmi Şinhua haber ajansına 'uçağın kaçırıldığı' bilgisini verdiği, ancak daha sonra uçağın bomba tehdidi nedeniyle Urumçi havaalanına acil iniş yapmak istediği belirtildi. Sivil havacılık yetkililerinin talimatı üzerine uçağın havaalanına inmesine izin verilmediği kaydedildi. Uçağın akıbeti, kaçırılıp kaçırılmadığı ve nasıl bir bombalı tehdit yapıldığı konusunda henüz net bir bilgi verilmedi. Olağanüstü bir durum için silahlı polis ve acil müdahale araçları Urumçi havaalanında konuşlandırıldı. Resmi Çin haber ajansı Şinhua, daha önce haberi "Sincan'da uçak kaçırıldı" flaşı ile duyurmuştu. Resmi Çin haber ajansı Şinhua, diplomatik kaynaklara dayanarak uçağın Afganistan'daki Kandahar Uluslararası Havaalanına indiğini duyurdu. Kandahar havaalanını kontrol eden NATO güçlerinin basın sorumlusu Brian Naranjo ise uçağın alana tedbirli bir şekilde indirildiğini, ancak kaçırılma ya da bombalı tehdit gibi bir durumun söz konusu olmadığını bildirdi. Kandahar'a döndürülen Afgan Kam Havayolları uçağında 160 yolcu bulunduğu, yolcuların tümünün iyi durumda olduğu belirtildi.
09.08.2009 - 21:55
Anadolu Ajansı
[]
Sincan'da uçak paniği!
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/sincanda-ucak-panigi,LH-TZK2Fv0Of6OxA2ZScTQ
Kamu görevlileri ve memur emeklileri için yapılan toplu sözleşmenin yankıları sürüyor
null
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, kamu görevlilerinin toplu sözleşme görüşmelerinin anlaşmayla sonuçlandığını belirtti ve kamu çalışanlarının maaşlarına 2016'da kümülatif yüzde 11,3 oranında zam yapıldı. Yaklaşık 5 milyon kamu görevlisi ve memur emeklisinin 2 yıllık zam oranlarının belirlendiği toplu sözleşmeden, emekliler için ekstra artış da çıktı. Buna göre; yaklaşık 2 milyon memur emeklisine, önümüzdeki aydan itibaren geçerli olacak 100 lira zam verilecek. Bunun üzerine memur emeklileri, memurlar gibi 2016'da yüzde 6+5, 2017'de de yüzde 4+3 zam alacak. Ayrıca enflasyon 2016 ve 2017 yıllarında yapılan yüzdelik zamları aşarsa, hem memurlara hem de memur emeklilerine fark da verilecek. Önümüzdeki ay sağlanacak 100 liralık artış ile emekliler, memurlardan daha fazla zam almış olacak. Türkiye Emekliler Derneği verilerine göre; halen en düşük memur emeklisi maaşı bin 361 lira. Eylül 2015'ten itibaren uygulanacak 100 liralık artışla en düşük emekli maaşı bin 461 liraya ulaşacak. Takvim'in haberine göre 2016 için yüzde 6+5, 2017 için yüzde 4+3'lük zammın eklenmesiyle en düşük emekli maaşı bin 741 liraya çıkacak. Yani halen bin 361 lira olan en düşük memur emeklisi maaşı, yapılan 5 zamla Temmuz 2017'de bin 741 lira olacak. Böylece en düşük memur emeklisi maaşında toplam 380 liralık artış yaşanacak. Ayrıca bu artışa, çıkacak verilere göre enflasyon farkı da eklenebilecek. Toplu sözleşmede kamu görevlileri maaş zamlarının yanı sıra pek çok mali kazanım sağladı. 212 başlıkta uzlaşma sağlandı. Bu kazanımların bütçeye maliyeti 20 milyar lirayı buluyor. İşte bazı kazanımlar: Memurlara emekli olurken verilen ikramiye artacak. 2016 başında emekliye ayrılanın ikramiyesi ortalama 3 bin 765 lira daha fazla olacak. Öğretmenlere 2016'da bin, 2017'de bin 50 lira eğitim hazırlık ödeneği verilecek. Merkezi sınavlarda ödenen oturum başı 45 lira olan ücret, 122 liraya çıkarıldı. Ayrıca 2016'da nöbet tutan öğretmenlere aylık brüt 98 lira, 2017'de 140 lira verilecek. Din görevlilerine 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nde mesai ödenecek. 4C'lerin maaşında 150 lira ekstra artış sağlanacak. Doktorundan hemşiresine, ebeye kadar sağlık çalışanları ek gelire kavuşacak. Örneğin; hemşireye yapılan döner sermaye ödemesinde 180 lira artış sağlandı.
24.08.2015 - 09:41
haberturk
['memur zammı', 'emekli zammı', 'toplu sözleşme']
İşte toplu sözleşmeden çıkan emekli maaşları
İş-Yaşam
https://www.haberturk.com/ekonomi/is-yasam/haber/1119447-iste-toplu-sozlesmeden-cikan-emekli-maaslari
PKK mensuplarınca Bayraktepe üs bölgesine dün gece düzenlenen saldırı sonrası yer yer çatışmaların sürdüğü belirtilirken, ölü ya da yaralı konusunda henüz bir açıklama gelmedi.
null
Beytüşşebap ilçesinde, terör örgütü PKK mensuplarınca Bayraktepe üs bölgesine saldırı düzenlendi. Dün gece saat 21.30 sularında düzenlenen saldırıya güvenlik güçlerinin karşılık vermesiyle çatışma çıktı. Roketatar ve uzun namlulu silahlarla düzenlenen saldırı sonra yer yer çatışmaların sürdüğü belirtilirken, ölü ya da yaralı konusunda bir açıklama gelmedi. Beytüşşebap ilçe merkezindeki Tugay Komutanlığı'na hakim bir noktada bulunan Bayraktepe üs bölgesine terör örgütü PKK mensuplarınca roketatar ve uzun namlulu silahlarla saldırı düzenlendi. Güvenlik güçlerinin karşılık vermesi üzerine başlayan çatışmaya, Şırnak'tan kalkan kobra helikopterler de müdahale etti. Silah seslerinin ilçe merkezinden de duyulduğu çatışma, yer yer sürüyor. Çatışmada henüz ölü ve yaralı konusunda bilgi alınamazken, halk evlerine çekildi. İlçede güvenlik önlemleri de en üst seviyeye çıkarıldı. PKK, eylül ayının başında Beytüşşebap'taki farklı noktalara saldırı düzenlemiş ve 10 güvenlik görevlisi şehit olmuştu. İlçe, Şemdinli ile birlikte terör örgütünün son dönemdeki hedeflerinden biri olarak öne çıkıyor.
20.09.2012 - 07:59
null
[]
Beytüşşebap'ta çatışma
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/beytussebapta-catisma,GbYjwkl9UEmaEhwpiu2u8g
Maltepe'deki bir AVM'de 1 liralık tuvalet ücretini ödemeyen 2 kişi, kendilerini uyaran görevliyi silahla yaraladı.
null
İstanbul Maltepe'de bir alışveriş merkezinde tuvaleti kullandıktan sonra ücret ödemeyen 2 kişi, kendilerini uyaran görevliyi silahla yaraladı. Alınan bilgilere göre, dün Maltepe Bağlarbaşı Mahallesi'ndeki bir çarşıdaki tuvaletin görevlisi Şeref Zengin, tuvaleti kullandıktan sonra 1 liralık ücreti ödemeyen 2 kişiyi uyardı. Tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine 2 kişi, Zengin'i silahla yaralayıp kaçtı. Olay yerine polis ekiplerinin çalışması sonucu şüpheliler Y.Y. ile K.E. yakalandı. Bu arada, ambulansla hastaneye kaldırılan Zengin'in sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi. Emniyette işlemleri tamamlanan 2 şüpheli Anadolu Adalet Sarayına sevk edildi.
06.02.2018 - 16:04
Anadolu Ajansı
['Türkiye', 'İstanbul', 'Genel']
İstanbul'da AVM'deki tuvalet ücreti tartışması kanlı bitti
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/istanbulda-avmdeki-tuvalet-ucreti-tartismasi-kanli-bitti,IgUySke9K0yl3UbyeqfnNA
Yıldız Savaşları(Star Wars) serisinin heyecanla beklenen yeni filminin İngiltere’de gerçekleştirilen çekimlerinde beklenmedik bir kaza yaşandı.
null
Bir motosikletle kovalama sahnesinin çekimleri sırasında Olivia Jackson isimli 32 yaşındaki dublör hızla metal bir kamera koluna çarptı. Kaza sırasında üzerinde onu darbelere karşı koruyacak bir kostüm ve kask bulunmadığı belirtilen Jackson’ın başından yaralandığı ve akciğerinin delindiği açıklandı. Doktorlar tarafından uyutulduğu belirtilen Jackson’ın durumu ciddiyetini koruyor.
11.09.2015 - 02:12
null
['Yaşam']
Star Wars çekimlerinde kaza! Komaya girdi
Yaşam
https://www.ntv.com.tr/yasam/star-wars-cekimlerinde-kaza-komaya-girdi,33shBFIT302ekd6RhwC_JA
İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, Kazancı Yokuşu'nda meydana gelen patlamanın nedeninin 'yüzde 99 tüp gaz' olduğunu söyledi. Öte yandan patlamada yaralanan 9 kişiden 6'sının tedavisi de sürüyor.
null
Taksim akşam saatlerinde bir patlamayla sarsıldı. Kazancı Yokuşu’nda meydana gelen patlamada 9 kişi yaralandı. Patlama, bir binanın alt katında bulunan sanat galerisinde saat 16.15 sıralarında meydana geldi. Patlama sonrası çıkan alevlere ilk müdahale çevredeki vatandaşlar tarafından yapılırken, olay yerine çok sayıda itfaiye ve sağlık ekibi sevk edildi. Çevredeki binaların camlarının kırılmasına neden olan patlama nedeniyle, sokakta bulunan bir otomobil de yan yattı. Yakınlarından haber almak isteyen çok sayıda kişi bölgeye geldi. Güvenlik güçleri, ikinci bir patlamaya karşı önlem alırken, bir polis helikopteri de çalışmalara havadan destek verdi. Patlamada, olayın meydana geldiği sanat atölyesinin sahibi Caner Karakuş ve hamile olduğu belirtilen eşi Emel Karakuş ile Mehmet Ali Sever, Sıdıka Birgül ve eşi İsmail Çobanoğlu, Fatma Koç, Şahnur Aydın, Abdullah Özkul ve Volkan Koçak yaralandı. Caner ve Emel Karakuş, Mehmet Ali Sever, Sıdıka ve İsmail Çobanoğlu ile Fatma Koç, Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne, Şahnur Aydın, Abdullah Özkul ve Volkan Koçak ise Alman Hastanesi'ne kaldırıldı. Alman Hastanesi'ne kaldırılan 3 yaralı, ayakta yapılan tedavilerinin ardından taburcu edilirken, durumu ağır olan Caner ve Emel Karakuş, Kartal Dr. Lütfi Kırdar Eğitim Araştırma Hastanesi'ne sevk edildi. Yaralıların tedavisinin devam ettiği belirtildi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan ve İstanbul Emniyet Müdürü Selami Altınok da olay yerine gelerek incelemelerde bulundu. Öte yandan olayda evleri hasar gören vatandaşlar, belediye tarafından otellere yerleştirildi. Beyoğlu Belediyesi'nin temizlik ekipleri, Kazancı Yokuşu'nda patlama nedeniyle çevreye saçılan cam parçaları ve molozları kaldırdı. Patlamada, hasar gören araçlar da caddeden çekildi. Mahalle sakinleri evlerinde temizlik yaparken, belediye ekipleri de hasar gören evlerin cam ve çerçevelerini değiştirmeye başladı. Temizlik ekiplerince yıkandıktan sonra güvenlik çemberi kaldırılan cadde, trafiğe açıldı. Basın mensupları ve vatandaşlar emniyet şeridinin dışına alındı. NTV’ye konuşan görgü tanıklarından biri, patlama sırasında telefonla konuştuğunu söyledi. Art arda iki patlama olduğunu belirten görgü tanığı vatandaş, “Ben telefonla konuşurken korkunç bir patlama meydana geldi. İki kez patlama oldu” dedi. Diğer bir görgü tanığı ise patlamada, Mimar Sinan’da öğretim görevlisi olan bir kişinin yaralandığını ifade etti. Görgü tanığı şöyle konuştu: “Kendisi sanat galerisinde heykel yapıyor. Orada seramik fırını var, patlama bu nedenle meydana gelmiş olabilir.”
17.02.2014 - 18:26
null
[]
Kazancı Yokuşu'nda patlama
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/kazanci-yokusunda-patlama,VYLhd-R90kW1C9jW_pTK7w
ABD Başkanı Donald Trump, İran'a yaptırımların yeniden uygulamaya konup konulmayacağına dair kararını bugün açıklayacak.
null
Washington'dan son gelen haberler, 2015'te imzalanan nükleer anlaşmanın sonucu olarak askıya alınan yaptırımların yeniden uygulamaya konulmayacağı yönünde. Ancak ABD Başkanı Donald Trump'ın yeni yaptırım kararları alması ve Avrupalı müttefiklerine, anlaşmayı gözden geçirmek için kesin bir süre tanıması bekleniyor. Yaptırımlar, 2015'te İran ile Batı arasında imzalanan nükleer anlaşmanın sonucu olarak askıya alınmıştı. Trump'ın bu anlaşmayı "kötü" bulduğu biliniyor. ABD Başkanı Donald Trump, Kongre'den ve Batılı müttefiklerinden anlaşmanın gözden geçirilmesini talep ediyor.
12.01.2018 - 11:52
NTV Haber
['Dünya', 'Donald Trump', 'ABD']
Trump İran kararını bugün verecek
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/trump-iran-kararini-bugun-verecek,ywr198KO7UOQRzAvc9ud3g
Düzce Üniversitesi, 1 yıllık çalışma sonucu sokmayan iyi huylu arı yetiştirdi.
null
Düzce Üniversitesi Arıcılık Araştırma, Geliştirme ve Uygulama Merkezinde suni tohumlama yöntemiyle sokmayan arı yetiştirildi. DAGEM Müdürü Yrd. Doç. Dr. Meral Kekeçoğlu, yaptığı açıklamada, çalışmaya iyi huylu arıların tespitiyle başladıklarını söyledi. Yaptıkları deneyler kapsamında kovanlara siyah deri kaplı bir top sallandırdıklarını anlatan Kekeçoğlu, "Çok fazla sokma davranışı olan hırçın arılar, saldırıp iğnesini topa bıraktı. Bir kovanda 10 iğne bırakıldıysa diğer kovanda 1-2 iğne bırakıldığını belirledik. En az iğne bırakan kolonilerden kraliçeleri ve erkekleri alıp suni tohumlama yaptık" diye konuştu. Kekeçoğlu, kovanlardaki en uysal ana arıyla erkek arıların üremesini sağladıklarını anlatarak, şunları kaydetti: "Araştırma sırasındaki gözlem sürecimizde bazı arıların kendilerine zarar veren 'arı biti' diye adlandırdığımız 'varroa'yı kendi imkanlarıyla temizlediğini belirledik. Bu hijyenik davranış bizi şaşırttı ve suni tohumlamada bu davranışı gösteren arılara yöneldik. İkinci davranış özelliğimiz de günümüzde çok önemsenen konulardan birisi olan daha sakin arılardır. Çünkü arıcılar kolonilerle daha rahat çalışabilmek istiyor. Biz de bunun üzerinde durmaya çalıştık. Sonuçta suni tohumlama yöntemiyle sokmayan iyi huylu ve hijyenik arı elde ettik. Doğan yavrular, hem hijyenik davranış hem de hırçınlık davranışı bakımından en iyi bireyler oldu." Projeye çok ciddi emek verdiklerini vurgulayan Kekeçoğlu, "Bir nevi tüp bebek yöntemindeki gibi arı üretiyoruz. Uysal arılardan oluşan kovanlarımız artık gün yüzüne çıkmaya başladı. Daha sonraki işlemimiz ise patent almak. Ardından da sakin kolonileri aracılık sektörüne kazandıracağız" dedi. Kekeçoğlu, aracılığa ilgi duyan birçok insanın çeşitli korkular nedeniyle bu işe yanaşamadıklarını ifade ederek, şöyle konuştu: "Örneğin İstanbul'da çok sayıda kişi arıcılık yapmak istiyor ancak şehir merkezinde olduğundan çekiniyor. Artık bu sokmayan arı ırkından temin edip rahatlıkla evlerinin bahçesine kovanlarını koyabilecekler. Arıcılarımız ilerki zamanlarda suni tohumlamayla ürettiğimiz arıları bizden talep ederek gönül rahatlığıyla endişe duymadan bu işi yapabilecekler. Artık 'arı sokar mı' korkusu kalmayacak."
30.06.2015 - 11:37
Anadolu Ajansı
['Gündem', 'Türkiye', 'Genel']
Düzce Üniversitesi sokmayan arı yetiştirdi
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/duzce-universitesi-sokmayan-ari-yetistirdi,di0j9yg7zkWJcZZTCjb47A
İzmir'in Buca ilçesindeki trafik kazasında yaşamını yitiren aynı aileden 7 kişinin cenazeleri toprağa verildi.
null
, İzmir Büyükşehir Belediyesi Mezarlıklar Daire Başkanlığından yakınları tarafından alınarak Çamlıkule Mahallesi'ndeki Abil Efendi Camisi'ne getirildi. Gözyaşlarına hakim olamayan Kaplan ailesinin yakınları, cami bahçesinde taziyeleri kabul etti. Tabutlar, caminin bahçesinde masa ve bankların üzerine yan yana konuldu. Yakınları, tabutlara sarılarak gözyaşı döktü. Kılınan namazın ardından cenazeler, Kaynaklar Yeni Mezarlığı'nda defnedildi. Cenaze törenine Buca Kaymakamı Mehmet Sadık Tunç, Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç, Kaplan'ın Buca Seyfi Demirsoy Devlet Hastanesi'ndeki mesai arkadaşlarıyla çok sayıda kişi katıldı. Turan Kaplan yönetimindeki hafif ticari araç, dün Kaynaklar Mezarlığı mevkisinde refüjü aşıp devrilerek karşı şeride geçmiş, Faruk İşçi'nin (56) kullandığı hafif ticari araçla çarpışmıştı. Kazada pikniğe gittikleri öğrenilen Kaplan ailesinin 7 ferdi yaşamını yitirmiş, yaralı sürücü İşçi, Buca Seyfi Demirsoy Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alınmıştı. Kaplan'ın 13 yıldır Buca Seyfi Demirsoy Devlet Hastanesi'nde temizlik personeli olarak çalıştığı öğrenilmişti.
28.04.2019 - 17:16
Anadolu Ajansı
['Türkiye', 'Trafik Kazası', 'İzmir', 'Ölüm', 'cenaze ']
Aynı aileden 7 kişinin cenazesi defnedildi
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/ayni-aileden-7-kisinin-cenazesi-defnedildi,vB5kkv6AyU2K6X6kbp76Tg
Ünlü oyuncu ticarete atıldı
null
'dan sürpriz girişim. Son dönemin en çok konuşulan isimlerinden olan Barış Arduç da kazandığı parayı ticarete yatıran ünlülerden oldu. Arduç, kardeşi Onur Arduç ile ticarete atıldı. Ünlü oyuncu abisiyle 'ARDSTORE' adında bir aksesuar markası kurdu. Daha çok abisinin ilgilendiği markanın satışları şimdilik sosyal medya üzerinden yapılıyor. Onur Arduç-Barış Arduç Öte yandan ''Deliha' filminin setinde tanışıp aşk yaşamaya başlayan Gupse Özay ile Barış Arduç'un ayrıldığı iddia edilmişti. İkili dün gece aralarında Umut Eker, Selin Türkmen, Erdem Yener, Sarp Apak ve Can Bonomo-Didem Soydan çiftinin de bulunduğu bir arkadaş grubuyla 45'lik Bebek'te eğlendi. Özay ile Arduç'un keyfinin yerinde olduğu görülürken, Gupse Özay'ın zafer işareti yaptığı da dikkatlerden kaçmadı. Çift, söylentilere bu fotoğrafla yanıt verdi. Arduç'un bir süredir Cihangir'de beraber yaşadığı sevgilsi Gupse Özay'ın evinden Etiler'e taşındığı söylenmişti.
05.12.2015 - 09:36
haberturk
['barış arduç']
Barış Arduç'un yeni işi
Fiskos
https://www.haberturk.com/magazin/fiskos/haber/1162714-baris-arducun-yeni-isi
Teknosa Türkiye Kupası yarı final kuraları çekildi. Kupanın iki iddialı takımı Fenerbahçe Ülker ile Efes Pilsen eşleşmesi yarı finale denk geldi.
null
Teknosa Türkiye Kupası'nda yarı finalde Fenerbahçe Ülker - Efes Pilsen, Mersin Büyükşehir Belediyesi - Bornova Belediyesi eşleşmesi gerçekleşti. Yarın saat 17.30’da Bornova Belediyesi-Mersin Büyükşehir Belediyesi, saat 19.45’te ise Fenerbahçe Ülker ile Efes Pilsen karşılaşacak.
19.02.2010 - 23:54
Ntvspor
[]
Kupada erken final
Spor
https://www.ntv.com.tr/spor/kupada-erken-final,6HPTsyhJGkSNNvIzwPfTQg
Şule Çet’in ölümüne ilişkin Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı’nda görevli iki uzmanın hazırladığı rapora göre, Çet’in boynundaki kemik kırıklarının şekli yüksek oranda boğma olgularında görülüyor. Şule’nin 9 tırnağının her birinde birden fazla erkeğe ait DNA bulundu. Sağ elinin üç ve dördüncü parmağındaki tırnaklarda tespit edilen DNA’lar ise şüphelilerden Berk Akand’ın DNA’sıyla uyumlu çıktı. Rapora göre, Şule’nin bedeninde tükürük gibi erkeğe ait DNA tespit edildi ancak bu dokuların miktarı, şüphelilerden hangisine ait olduğunu tespit edecek kadar yeterli değildi. Raporda, genç kızın ölümündeki sır perdesini aralayacak çok önemli delil olarak belirtilen iç çamaşırı üzerinde de inceleme yapılmadığı ve iç çamaşırının ilk yapılan adli otopsi tutanağına girmediğine dikkat çekildi.
null
Ankara’da bir plazanın 20'inci katından düşerek şüpheli bir şekilde 'ölen' Şule Çet davasında, mahkemeye sunulan bilimsel uzman mütalaası, sır perdesini aralayacak delillere ulaşmada yapılan ihmalleri bir bir sıraladı. Habertürk'ten Öznur Karslı'nın haberine göre, üniversite öğrencisi Şule Çet, 29 Mayıs 2018’de bir plazanın 20. katından şüpheli bir şekilde düşerek hayatını kaybetmişti. Genç kızın ölümüyle ilgili görülen davanın seyrini değiştirecek bir rapor hazırlandı. Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı’nda görevli Adli Tıp Uzmanları Prof. Dr. Halis Dokgöz ile Prof. Dr. Hakan Kar’ın hazırladığı rapor, Çet ailesinin avukatı tarafından mahkemeye sunuldu. Raporda yer alan en dikkat çekici tespitlerden birine göre, Şule Çet’in otopsisinde 'Hyoid kemik sağ boynuz orta bölümde ekimozlu kırık, yani yani sağ boynunda kemik kırıkları olduğu tespit edildi. Uzmanlar bu tespitlerini, ‘Adli Tıp literatüründe etrafı ekimozlu hyoid kemik kırığı boyun bölgesinin travmaya maruz kaldığını gösterir’ ifadesiyle açıkladı. Boyundaki kemik kırığı vakalarının ise, adli tıp uygulamalarında bası, elle boğma ve bağla boğma olgularında yüzde 68 ile yüzde 92 arasında görüldüğünü belirttiler.   Adli tıp uzmanları bu tespitle ilgili yorumunu raporda şöyle paylaştı:‘Şule Çet’in otopsisinde tespit edilen “hyoid kemik sağ boynuz orta bölümde ekimozlu kırık” bulgusunun, kişi canlı iken boyun bölgesinin travmaya maruz kaldığının göstergesi olduğu, bunun boyna bası sonucu oluşabileceği gibi, yüksekten düşme sonucu da oluşabileceği, aralarında tıbben ayrım yapılamadığı, ancak adli tıp literatürüne göre ekimozlu hyoid kemik kırıklarının boyna bası olgularında, yüksekten düşme olgularına göre çok daha sık görüldüğü’ ifadesi yer aldı. Uluslararası Adli Tıp literatürünün kaynak gösterilerek hazırlanan rapora göre, Şule Çet’in cinsel bölgelerinde yapılan muayenelerde sperm hücresi tespit edilmedi. Ancak bunun şöyle bir bilimsel açıklaması var. Şule’nin bedeninde her iki erkek şüpheliye ait olduğu belli olan sperm örneği tespit edilmedi. Ancak erkeklerde, menide ve idrarda bulunan Prostat Spesifik Antijen (PSA) dokusu tespit edildi. Uzmanlar , sperm tespit edilmemiş olmasının cinsel ilişkinin gerçekleşmediği anlamına gelmeyeceği olarak yorumladı. Raporda, ‘cinsel saldırı olgularının sadece yaklaşık üçte birinde sperm tespit edilebilmekte olup, sperm tespit edilmemesi cinsel saldırı olmadığını göstermemektedir’ ifadesi yer aldı. Uzmanların ulaştığı bulgulardan birine göreyse, Şule Çet’in sağ kalçasının altında, uyluk kemiğinin birleştiği yerde ısırık izi ile uyumlu ekimozlar yani deri altında kan toplanması tespit edildi. Isırık izi ile uyumlu olabilecek şekilli ekimoza ait fotoğraflarsa, mahremiyet ilkesi gereğince gizli zarf içerisinde rapor ekinde sunuldu. Şule Çet’in otopsisinde ‘mirtazapin’ denilen depresyon, uyku bozukluğu tedavisinde kullanılan ilaç etken maddesi, kanda ve göz içi sıvısında etil alkola rastlandı ancak bunun Şule’nin zehirlenerek öldüğünü söylemeye yeterli delil olamayacağı savunuldu. Raporda, Şule Çet’in ölümüyle ilgili olay yeri inceleme görüntüleri ve tutanakları sürecindeki ihmallere de atıfta bulunuyor. Olay yerinde sperm, kan vb. biyolojik leke tespiti için değişik dalga boylarında ışık kaynağı ile ışıklı inceleme yapılmamış olduğuna da dikkat çekilen raporda, Şule'nin iç çamaşırının üzerinde sperm, kan, tükürük vb. incelemeler yapılmamış olduğu vurgulanıyor.
09.02.2019 - 16:52
haberturk
['ankara', 'ankara haberleri', 'haberler', 'şule çet', 'rapor', 'adli tıp raporu']
Şule’nin ölümündeki sis perdesini aralayacak rapor
Gündem
https://www.haberturk.com/sulenin-olumundeki-sis-perdesini-aralayacak-rapor-2368315
SON DAKİKA HABERİ: Fenerbahçe'nin Cezayirli orta saha oyuncusu Yassine Benzia, TFF'ye verilen 28 kişilik kadroda yer almadı.
null
haberi!  Fenerbahçe'den yapılan açıklamaya göre ligin geri kalan haftaları için TFF'ye 28 kişilik oyuncu listesi gönderildi. Listede, sezon başı Fransa'nın Lille takımından kiralanan Cezayirli orta saha oyuncusu Benzia'ya yer verilmedi. Bu sezon 22 resmi maçta forma giyen Benzia, sarı-lacivertlilerin Süper Lig'de oynadığı son 2 karşılaşmaya da ilk 11'de başlamıştı. TFF'ye verilen liste doğrultusunda Benzia, sezonun kalan bölümünde lig maçlarında forma giyemeyecek. Sarı-lacivertlilerde ayrıca sakat futbolcular Tolga Ciğerci ve Erten Ersu da listeye dahil edilmedi. Carlos Kameni de sezonun ilk bölümünde olduğu gibi yine kadroya alınmadı. Berke Özer, Ferdi Kadıoğlu ise TFF listesine bildirilmemesine rağmen genç oyuncu listesinde yer aldıkları için ligde görev alabilecek. Teknik direktör Ersun Yanal yönetimindeki sarı-lacivertli takımın TFF'ye bildirdiği 28 kişilik futbolcu listesi şöyle: Volkan Demirel, Harun Tekin, Andre Ayew, İslam Slimani, Michael Frey, Jailson, Mehmet Topal, İsmail Köybaşı, Şener Özbayraklı, Hasan Ali Kaldırım, Mehmet Ekici, Oğuz Kağan Güçtekin, Victor Moses, Miha Zajc, Serdar Aziz, Sadık Çiftpınar, Alper Potuk, Mahsun Çapkan, Burak Albayrak, Tolgay Arslan, Deniz Yılmaz, Martin Skrtel, Roman Neustaedter, Mathieu Valbuena, Nabil Dirar, Mauricio Isla, Roberto Soldado, Eljif Elmas.
05.02.2019 - 14:53
Anadolu Ajansı
['Gündem', 'Futbol', 'Spor', 'son dakika', 'Fenerbahçe', 'son dakika haberleri', 'haber']
Yassine Benzia TFF'ye verilen kadroya alınmadı
Spor
https://www.ntv.com.tr/spor/yassine-benzia-tffye-verilen-kadroya-alinmadi,l16bVBBCe0e1nRYjgQVipA
Yozgat'ın Sorgun ilçesinde otomobil devrilmesi sonucu 6 kişi yaralandı.
null
Yozgat'ın Sorgun ilçesinde otomobil devrilmesi sonucu 6 kişi yaralandı. Kaza saat 14.00 sıralarında Burunören köyü yakınlarında meydana geldi. Sorgun istikametinden Çekerek istikametine gitmekte olan 27 yaşındaki Adem U. yönetimindeki 66 HB 842 plakalı otomobil, Burunören köyü yakınlarında virajı alamayarak şarampole devrildi. Kazada sürücü ve aynı araçta bulunan Şemsinur (50), Mustafa (17), İbrahim (16), Şemsi ile Ferhat U. (41) yaralandı. Yaralılar ambulansla Sorgun Devlet Hastanesine kaldırıldı. Kaza ile ilgili inceleme başlatıldı. 04 Ekim 2019 Cuma İLGİLİ HABERLER
13 Haziran 2018 Çarşamba, 19:31
haberturk
[]
Yozgat'ta otomobil şarampole devrildi: 6 yaralı
null
https://www.haberturk.com/yozgat-haberleri/61529824-yozgatta-otomobil-sarampole-devrildi-6-yarali
İngiltere Premier Lig ekiplerinden Chelsea'nin teknik direktörü Jose Mourinho, kulübüyle yarın yeni sözleşme imzalayabileceğini söyledi.
cumhuriyet.com.tr
İngiliz Daily Telegraph gazetesine konuşan Portekizli teknik adam, "Yarın imza atabilirim. İstediğim bu. Chelsea ve İngiliz futbolunda kalmak istiyorum. Burada kalmam kulübün kararına ve alacağım sonuçlara da bağlı" dedi. Geçen sezon şampiyon olamamalarının nedenini anlatan Mourinho, "Şampiyonluğa ulaşabileceğimizi düşünüyordum ama baskıya hazır değildik. Bazı karşılaşmalarda stresle baş edemedik" ifadelerini kullandı. Bu sezon ise Diego Costa ve Cesc Fabregas transferleriyle oyun anlayışlarında gelişme yaşandığını vurgulayan Portekizli çalıştırıcı, "Tam aradığımız nitelikle futbolcuları kadromuza katabildiğimiz için çok şanslıyız ama asıl fark edilmeyen şey, takım olarak çok fazla olgunlaşmamız" diye konuştu. Mourinho, geçen sezon şampiyonluğa ulaşan Manchester City hakkında da "Ellerinde her şey var. Yetenekli çok fazla oyuncusu var ve fiziksel olarak iyiler. Diğer takımların hepsinden çok daha fazla alternatife sahipler. Her pozisyon için yedek oyuncuları bulunsa da gelişim aşamasında genç futbolcuları bulunmuyor" değerlendirmesinde bulundu. Manchester City ile Chelsea arasındaki kadro farkının 5 yıl sonra belli olacağını öne süren Mourinho, şunları kaydetti: "İki takımın kadrosu 5 yıl sonra aynı kalsa, hangisi daha iyi olur? Bizden aklıma hemen gelen isimler Eden Hazard, Oscar, Willian, Cesar Azpilicueta ve Kurt Zouma. Hepsi de şimdiden kariyerlerinde zirvedeler. 28 ve 29 yaşlarında da harika oyuncularımız var. Elimde, farklı şekillerde kullanabileceğim çok fonksiyonlu harika bir kadro var." Mourinho'lu Chelsea, ligde 7 hafta sonunda 19 puanla namağlup lider durumda bulunuyor.
18 Ekim 2014 Cumartesi, 15:16
cumhuriyet
null
Chelsea, Mourinho ile sözleşme imzalıyor
Spor
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/futbol/131813/Chelsea__Mourinho_ile_sozlesme_imzaliyor.html
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ekrem İmamoğlu, rakibi Binali Yıldırım ile gerçekleştirdiği tarihi yayının ardından "Bugüne kadar böyle bir yayından milletin mahrum kalması demokrasi adına o kadar üzücü ki..." dedi. Stüdyo düzeninin daha yaratıcı olabileceğini kaydeden İmamoğlu, İsmail Küçükkaya ile yayından önceki konuşmasını da anlattı. Kübra Par'ın sohbetine bütün İmamoğlu ailesi dahil oldu
HABERTURK.COM
23 Haziran seçimine sayılı günler kala Binali Yıldırım ve arasındaki rekabet kızışıyor. Pazar günü gerçekleştirilen yayının yankıları da kamuoyunda tartışılmaya devam ediyor.  Geçtiğimiz hafta her iki adaya da röportaj teklifinde bulunmuştum. Binali Yıldırım ile oldukça kapsamlı bir mülakat yaptık. Ekrem İmamoğlu ile buluşmamız ise programındaki yoğunluk nedeniyle bu hafta başına kaldı. Tarihi yayının ertesi sabahında, İmamoğlu’nu Beylikdüzü’ndeki evinde ziyaret ettim. Hem programa hem de kendisine dair tartışmaları açıkça sordum. Röportajımıza Ekrem Bey’in eşi Dilek Hanım, çocukları Selim, Semih, Beren, annesi Hava Hanım ve babası Hasan Bey de eşlik etti. Tüm aile sohbetimize dahil oldu. Aslında Türkiye’nin ne kadar zaman kaybettiğini gösteren bir gece yaşadık. Bugüne kadar böyle bir yayından milletin mahrum kalması demokrasi adına o kadar üzücü ki... İki insan bir araya geliyor, bir edep içerisinde İstanbul’u konuşuyor. 17 yıldır bu yapılmıyor. Niçin? İnsanlar konuşsa, sorsa… Bu sefer sokakta ayrışan ve kutuplaşan insanlar konuşmaya başlayacak. Bu bakımdan ben çok tarihi bir an yaşadığımızı düşünüyorum. Önemli bir başlangıç olduğunun farkındayım. Onun için, inanın tüm hassasiyetimle, kendi ruhumla kendimi yansıtmaya, samimiyetimi aktarmaya çalıştım. Her iki tarafın da kusurları olabilir ama toplum bence gerekli mesajı almıştır. Aynı zamanda bundan sonra da olması noktasında ciddi bir adım atılmıştır. Kesinlikle. Bir de o yönüyle bundan sonra o masadan kimse kaçamaz. Çok büyük bir hazırlık yapmadım. Çünkü 7-8 aydır her anım hazırlıkla geçiyor. İstanbul’u çalışıyoruz. Arkadaşlarım cumayı cumartesiyi boşaltalım dediğinde, “Hayır, öyle bir şey istemiyorum. Aksi takdirde o 2 saate çok önemli bir şey yüklemiş oluruz. Ben zaten hazırım. Ben İstanbul için hazırım!” dedim. Onun için cumayı da cumartesiyi de sahada geçirdik, hatta cumartesi 9 buçuk 10’u buldu programımızın bitmesi. Ertesi gün nelere hazırlık yapmalıyız, neleri konuşabiliriz diye bir kontrol ettik ve programa çıktık. Yani öyle çok özel bir çalışma yürütmedim. Hayır hayır, öyle bir şey yok. Ama konu İstanbul olduğu için, ulaşımı konuşacağımızı, çevreyi konuşacağımızı biliyorduk. Sadece dün akşam depremi, kentsel dönüşümü konuşamadığımız için üzüntü duydum. Çünkü o gerçekten İstanbul için ele alınması gereken trajik bir konu. Bunu çok hızlı çözmemiz gerekiyor. Bir ona üzüldüm, onun dışında kısa da olsa her şeye temas ettik. Çocuğu konuştuk bu kentte. Bakın, bir yerel dilin bu kadar değiştiği ilk seçim bu. Geçmiş seçimlere döndüğünüzde mega projeler, yapılar, tünelle konuşuluyordu ama bu sefer insanı konuşuyoruz, farkında mısınız? Çocuğu, kadını, toplumu, birleşmeyi, buluşmayı, barışmayı konuşuyoruz. Bu muazzam bir şey, çok mutlu oldum. Rakibimin de bu dile eğilim göstermesi ve ona dönük konuşmalar yapması bence bir kazanımdır. Tabii ki. Bana geldi, zaten, “Sizinle görüşeceğim, ardından Sayın Binali Yıldırım’ı ziyaret edeceğim” dedi. Gizli görüşme derken, kameraların önünde değildi ama gizli de değildi. Oturduk, konuştuk. Sorular konusunda da, “Sizin ne soracağınıza karışmam ama konunun çemberi belli. İstanbul konuşulmalı, tamam ama İstanbul’da ikinci seçime niçin gidildiği de konuşulmalı. Bu en önemli mesele” dedim. Normal bir seçim değil ki bu. 31 Mart’ta bir seçim yaptık, 23 Haziran’da niçin bir seçim daha yapıyoruz? Niye bu ülke 3 ay daha seçimle boğuşuyor? Bunu millete anlatmamız gerektiği konusunda talebimi ilettim. Sorular, özel detaylar gibi konulara asla girmedim. “Siz aklınıza gelen her şeyi sorabilirsiniz” deyip, kendilerini uğurladım. Belirtilen konular Sayıştay’ın seçim sürecinin başlamasının hemen öncesinde, Ekim 2018 tarihinde açıklanan 2017 yılına ait İBB, İSKİ ve İETT denetim raporlarına dayanıyor. Bazı basın organlarında çıkan sahte iddiası tamamen saçma. Sayıştay Başkanlığı’nın kendi resmi web sitesinde rapor hâlâ duruyor. Raporda kamu zararına ve usulsüz işlemlere ilişkin; taşınmaz kayıtlarının tutulmaması, ihale kanununa aykırı işlem yapılması, belediyenin yapması gereken tahsilatları yapmaması, İSKİ’nin bankalardan lüks araç temin etmesi gibi birçok husus bulunuyor. Kavga etsinler, sürtüşme olsun diye bekleyenler de olmuştur. İtiraf etmeliyim ki açıkçası iftira anlamında benim canımı sıkan birkaç söz oldu. Özellikle yalan kelimesi… Ama kavga etmeden de tartışılabileceğini ispat ettiğimizi düşünüyorum. Bu bence sevindiricidir. Rakibimize de bu anlamda teşekkür ediyorum. Kavga etmek bir kazanım değil ki. Sıkıcılıktan kasıt nedir? Ne olmalıydı? Birbirimizin yakasına mı yapışmalıydık? Bence keyifliydi. İyi bir deneyimdi. Bundan sonrakiler daha yaratıcı olabilir. 1980’lerde yapılan açık oturumları hatırlıyorum; biraz daha TRT formunda, biraz daha kurumsal. Hafif o havada başladı süreç. Ayakta olmalı, belki daha hareketli olmalıydı. Arkada ekranda projeler dönüyorken anlatmak isterdim. Daha farklı bir stüdyo ortamı olsun ve insanlara canlandırmalar sunalım isterdim. Her kurum güzeldir. Kurumlara elbette bir beyanda bulunmak istemeyiz ama inşallah bundan sonrakiler daha yaratıcı olur. Bu arada bizim dışımızdaki iki aday da yayına katılmak istediler. Haklılar ama bu bir başlangıçtı. Bir yerden başlamak lazımdı. Haklılar. Aslında bunu dile getirmek istedim. Sonra kendimi geri çektim. “Buradan da prim yapıyor” denmesini istemedim. Hem Saadet Partisi hem Vatan Partisi adayımız kusura bakmasınlar. Onların hoşgörüsüne sığınarak söylüyorum, bundan sonra tüm adayların bir araya geldiği ortamlar da yaratılacaktır. Lütfen burada başlangıca dönük fedakârlıklar yaptığımızı düşünsünler. Dilek İmamoğlu: Yok hayır, biz direkt göremedik. Stüdyoda belirli kişiler vardı. Biz başka bir yerde izledik. Çok rahattık. Hatta biz gerginleştiğimiz zaman bile Ekrem bizi sakinleştirdi ama genel olarak çok rahattık. Ben sadece İstanbul’un ve projelerin konuşulduğu bir program olsun istedim. Güzel bir program oldu. E tabii, güzeldi, çok güzeldi. Canlı yayında zaten bir davet yaptı Ekrem Bey. Canlı yayında olmadı ama sonrasında bir fotoğraf çekimi oldu. Çok fazla bir şey konuşamadık ama konuşmasanız da birbirinizden o sıcak elektriği alıyorsunuz. Güzel bir tanışmaydı. Benim gerginliğim değil ama konu gergin zaten. Bir seçim yeniden yapılıyor, yenileniyor ve düşünsenize milyonlarca insan bir daha seçime gidiyor. Bu şehrin birçok sorunu var ve biz 3 ay kaybediyoruz. 3 ay ne demek biliyor musunuz? Dolayısıyla konu gergindi. 3 ay boyunca her türlü iftiraya maruz kaldım. “Çaldılar” diyorlar. Kime diyorsunuz bunu? Kimi suçluyorsunuz? O bakımdan gergindi. Bunu sorduk, cevabını da alamadık açıkçası. Kübra Hanım, ben her şeyden önce bir insanım. Bir insanın duvar olması ya da hiçbir şekilde duygularını belli etmeyen bir pozisyonda olması mümkün değil. Şu son 3 ay içerisinde kimlik üzerinden, etnik köken üzerinden birçok sıfat yakıştırdılar. Rahmetli dedemin mezarına kadar gidildi. Gecenin saat 9’unda mezarda çekim yapıyorlar. Mezarda dedemle röportaja mı gittiniz Allah aşkına? Koca koca gazetelerde, televizyonlarda İstiklal Savaşı Gazisi dedeme asker kaçağı diye köşe yazıları yazılıyor, haberler yapılıyor. Ben insanım. Dolayısıyla işin içinde aileniz var. Tahmin ediyorum ki Türkiye’nin siyasal tarihinde bu iftiralara karşı en sakin kalanlardan birisiyim. Hayır, hiçbir zaman. Ben esnaf çocuğuyum. Esnaf çocuğu olmak nasıl bir şeydir, biliyor musunuz? Bir müşteri gelir, size der ki: “Şu boyayı indir, şu kataloğa bakayım, şu boyayı da indir”… Size bütün dükkânı, tezgâhı boşalttırır, ondan sonra da hiçbir şey almadan gider. Tekrar onları tezgâha dizersiniz. Bu esnaf sabrıdır. Bunu esnaflar çok iyi bilir. Beni dinleyen bakkalı marketi, konfeksiyoncusu çok iyi bilir. Ve biz biliriz ki müşteri her zaman haklıdır. Bu bizim baba, dede terbiyemizdir. Üzüntü başka bir şey. Öfke kontrolü konusunda asla bir sıkıntım yok ama mesela bu ülkenin gençleri için üzülmek benim hakkım. Niye beni dinlemiyor? Beni niye dinlemiyor? Kendi kaybediyor, ben bir şey kaybetmiyorum ki. Ben olayların farkındayım. Açsınlar zihinlerini. Benim düşündüğümle aynı şeyi düşünmek zorunda değiller ki. Hayır, gayet rahattım. Tabii ki üzüntü duydum. Gayet tabii demedim ama oradaki ortamın yaşanmasına sebep olanlar oturup düşünsün. Bence o konuşulmalı. Nereden baktığınıza ya da nasıl bir müteahhit olduğunuza bağlı. İnsanlara ev yapan bir insan, bence o insanların hayallerini karşılayan insandır. Yuva ne kadar önemli, değil mi? 90’lı yıllarda bir profesör mimarımızla çalışırken, bana dedi ki, “Eğer müşterinize hayallerinizi anlatacak bir proje yapamıyorsanız onu yapmayın”. Nasıl hayal? Bir hanımefendi eşiyle beraber karşınıza geliyor. Belki yeni evliler ya da çocukları var. O yaşayacakları bölgedeki yeşil alandan, çocuklarının vakit geçireceği alanları anlatmasından tutun da o evin içerisinde nasıl yaşayacaklarını, dışarıyla nasıl temas kuracaklarını, nasıl bir çevrede oturacaklarını anlatması var, ben olaya böyle bakan birisiyim. Dolayısıyla insanlara yuva yapmak, ev yapmak kötü bir şey değil ki. Benim için, “İyi bir ekip kadrosu yok” diyorlar. Türkiye milyonlarca kadroyla dolu. Kapıları kapatıp, kendi içinde bir sistem kurup eş-dost akrabayla bir şehri yönetmeye çalışırsanız olmaz. Ama kapıları açıp, 16 milyon insandan faydalanırsanız oradan muazzam bir iş çıkar. Dolayısıyla görevini bilen, mesleğinden faydalanmış, kendini yetiştirmiş bir ülke bireyi olarak ben bu göreve hazırım. Müteahhitlik bilgilerimi bir şehre nasıl en üst seviyede uyguladığıma Beylikdüzü örnektir. Önceliğiniz köprü, yol, tünel… İnsan neresinde bu şehrin? Biz insanı önceliyoruz ve böyle bir şehircilik öneriyoruz. İstanbul’u çok kısa bir dilimde sunmak zor ama şöyle başlayabilirim: birincisi, çocuklar. Çocuklar bu şehrin geleceği ve muazzam bir şekilde onu hazırlamamız lazım. Sadece 0-4 yaş arası 1 milyon 200 bin çocuktan bahsediyoruz. İki; gençler, dinamik gençler, enerjik gençler bu şehirde üretebileceğinin farkında olmalı. Bu şehirde ürettiklerini bütün dünyaya sunabileceğinin farkında olmalı. Bu özgüveni hissetmeli. Üç, kadınlar. Bu şehrin ve ülkenin yarısı kadın ama o oranda toplumun içinde değiller. Kadını ve çocuğu nerede konuşuyoruz? İstismarda, şiddette konuşuyoruz. Düşünebiliyor musunuz, bu nasıl bir toplum? Hangi çağdayız? Ve bunun yanı sıra elbette şehircilik… Bunun içinde yeşil alan var, yapılaşma prensipleri var. Şehirleşmede en önemli unsur kentin geleceğidir. Onun için 2030’u, 2050’yi planlayacağız. Bakın bu şehrin yarınını kimse bilmiyor. Bu kente kaç milyon nüfus hazırlıyoruz? Kenti kaosa sürüklememeliyiz. Elbette şehrimizi bekleyen deprem, mülteci konusu gibi tehditlere karşı hazır olmalıyız. Depremi çözeriz ama o işe odaklanmak, çıkarcı gözle bakmamak kaydıyla... Boş alanlara yapıları dikmemek kaydıyla... TOKİ eliyle, KİPTAŞ eliyle veya devletin kurumları eliyle sahillerde gördüğümüz o yüksek yüksek yapıları yapmamalıyız. O bakımdan depreme, afetlere hazırlık ve bu şehrin mülteci sorununu çözmek önemli. Ekrem ile yolumuz aslında evlenmeden önce İstanbul’un belli yerlerinde dönem dönem kesişti. Ben Üsküdar’da büyüdüm. Ekrem Göztepe’de büyüdü. Ben Üsküdar’da büyürken, Yeşildirek’ te bizim işyerimiz vardı. Babam tekstil işi yapıyordu, ben de onlarla birlikte çalışıyordum. Sonra işyerini Merter’e taşıdık. Ekrem’in Güngören’de köfteci dükkânı vardı. Sonra evlendik ve Bahçelievler’e geldik. Sonra Avcılar-Firuzköy hikâyesi oldu. Çocukken İstanbul’la ilgili çok hayal kurdum. İstanbul’a ilk 15 yaşında geldim. O ziyaret amaçlıydı. Tamamen gelmem 1990 yılındaydı. İlk Bağlarbaşı’da oturduk. Sonra Göztepe’de bir binamız bitmişti, oraya taşındık. Neticede Trabzon’dan geliyorsunuz ve kocaman bir metropoldesiniz. Tabii büyükşehre alışmak kolay bir şey değil. İlk etapta bir samimiyet arıyorsunuz ama bulamıyorsunuz. Düşünsenize, Trabzon’da bir semt havası var, mahalle havası var. Ben köy çocuğuydum, aynı zamanda köyde büyüyordum, okulum şehir merkezindeydi. İstanbul’da o samimiyet yoktu ama zamanla sizin kabiliyetlerinize, aktif olmanıza bağlı olarak yarattığınız ortamla bunu tolere edebiliyorsunuz. Göztepe’nin ardından, evlenince ilk evimizi Bahçelievler’de kurduk. Sonra Beylikdüzü ‘ne taşındık. Faklı semtlerde işyerlerim vardı. Örneğin, Kadıköy’de ofisimiz oldu. Merter’de inşaatımız vardı. Beylikdüzü ’de, Yalova’da inşaatlarımız vardı. İstanbul’un her semtine dağınıktık ve açıkçası şöyle bir avantajım vardı; bolca minibüs, otobüs, vapur kullanıyordum. Bir yıl sonra, doğma büyüme Şişli’de oturan bir arkadaşımın bildiğinin 20 katı İstanbul’u biliyor durumdaydım. Çünkü çok dolaşıyordum. Üsküdar’da büyüdüğüm için Kuzguncuk, Beylerbeyi, Kadıköy-Moda ve Bostancı benim için özeldi. Evlendikten sonra da, Ekrem Göztepe’de büyüdüğü için mekân olarak daha çok oralara giderdik. Beyoğlu’nu çok seviyoruz. Bebek sahilinde çok gittiğimiz bir Karadeniz lokantası vardı. Şu anda ismini hatırlamıyorum, kahvaltısı güzeldi. Ben İstanbul’da iyi bir gurmeyim aslında; iyi dönerciyi, pideciyi, iyi sulu yemek yapan yeri bilirim. Mahmutpaşa’dan Beyoğlu’na, Beşiktaş’tan Ümraniye’ye her lokantaya hâkimim. Bir dönem köfteci dükkânım vardı. Köftecilik meselesi önümüze düşen bir konuydu. Ortağım terk edince iş benim başıma kaldı. 1992 yılında, 21 yaşındayım. Baktım ki dükkânın sahibi olmak, o işin sahibi olmak anlamına gelmiyor. Akçaabat’a gittim ve bu işin ustalarından köfteyi öğrendim. İşi yapabiliyor olduğunu ustan hissedince o da kalitesini bozmuyor açıkçası. Yedekte durmak önemli. (Gülüyor) Bu ara sana köfte siparişi verenler artıyor, haberin olsun! (Gülüyor) Ekrem çok güzel kahvaltı hazırlardı. Pazar günleri kahvaltımız Ekrem’e aitti. Ama ilçe başkanlığı dönemini de sayarsak, 10 yıldır artık unuttuk. Salatayı çok güzel yapardı. Masa hazırlardı. Tabii yemek işini ben çözerdim. (Ekrem Bey’e dönüp, “Gerçekleri konuşacağız tabii ki” diyerek gülüyor) Fırsatı olsaydı tabii ki benimle birlikte büyütürdü çocukları ama çok fazla fırsatı olmadı. Ben Ekrem ile tanıştığım andan itibaren yoğun bir çalışma temposu içerisindeydi. Büyük bir ailesi var. Ailesini yönetti. Her anlamda ailesine liderlik yaptı. Sosyal bir insan olduğu için sosyal açıdan da geniş bir çevresi vardı. Sonra siyaset girdi hayatımıza. Aralarda bulduğu fırsatlarda elbette çocuklarıyla vakit geçirdi, ilgilendi. Ama diğer alanlara daha çok vakit ayırdı. Bu konuda eşime her zaman minnet duyacağım. Aslında durumu kabullendi çocuklar ama hayatımızdaki bu durum 31 Mart sonrası inanılmaz bir ivme gösterdi. Ortanca oğlum Semih’in sınava hazırlanması aslında bizim için bir avantaja dönüştü. Derslerine, öğretmenleriyle birlikte çalışmaya odaklandı. Mümkün olduğunca onları kendi hayatlarına daha fazla kanalize etmeye çalıştım. 3. sınıfta, mühendislik okuyor. Tabii o bana biraz daha fazla destek oluyor. Böyle ortayı buluyoruz çocuklarla. Her şeye rağmen çocuklarımızla siyaset arasında bir duvar örmeye çalışıyoruz. Siyasi alan Türkiye’de iyi referansları olmayan bir alan. Bunu normalleştirmek istiyoruz. Eşimle her zaman bunu konuşuyoruz. Yani siyasiden beklentiler de, siyasiye bakış da normal olmalı. Neticede insanız. Benim eşim ve çocuklarım var. Bu ülkede bir görevi yaparsınız, o görev bir gece biter; evinize döner, ailenizle kucaklaşır, hayatınıza devam edersiniz. Siyasi kavramlar, kimlikler, insanların hayatını bu kadar işgal etmemeli. Yani siyasileri unutalım. Gerçeklerle uğraşalım. Eğitimle, yüksek teknolojiyle, bu ülkenin bu şehrin insanlarının yaratıcılıklarından faydalanmayla uğraşalım. Yani Ekrem Yunanmış, Pontusmuş, dedesi şuymuş, teyzesi buymuş; bunları bırakalım... Sonuçta 31 Mart’ta seçildi. Tatmin olmadığımız o karardan sonra ikinci defa seçime gidiyoruz. Kazanacağından eminim. Üzerine kat kat koyarak kazanacak. Erkenden sınavları biten, mecburen memleketine dönmek isteyen insanlar oldu ama önemli bir çoğunluğu da geri dönmek için çaba sarf ediyor. Bu önemli çoğunluğun büyük bir kısmı da gelecek. Bizzat kendi arkadaşlarım da var İzmir’de, Adana’da, Ankara’da yaşayan, onlar gelecek. Bunun için çaba gösteriyorlar. Aslında gençlerle alakalı birçok eksiği kapatmaya çalışıyor zaten. Üniversite öğrencileri sürekli bir ev ve yurt arayışı içerisinde, yurt projeleri öğrencilere iyi bir yardım olabilir. Çünkü barınma sorunu olan bir öğrenciden performans bekleyemezsiniz. Akbil indirimi güzel bir uygulama oldu. Daha da böyle nicelerini bekliyoruz, inşallah. Nasıl görüyorsanız küçüklüğünden beri aynen öyle... Temiz kalpli, sevimli bir çocuk. Halk da görüyor çocuğumu. Hiçbir zaman üzmedi beni... Tabii ki stres ediyorum. İnşallah iyi olacak, güzel olacak. Üzüldüm tabii çocuğum için. Hakkını yediler. İlk başlarda Beylikdüzü belediye başkanı olacağı zaman, “Girme, yorulacaksın, sıkıntılı işler” demiştim ama tabii girince, istedim. O üzülünce ben de üzülüyorum. Uyuyorum, uyanıyorum hep aklımda. Yoruluyor. Arıyorum, “Nasılsın?” diyorum. “Sen iyi olursan ben de iyi olacağım” diyorum. Anneler unutmaz evlatlarını. Anneler anlar, bilir. İnşallah iyi olacak. Allah utandırmasın.
18.06.2019 - 14:01
haberturk
['son dakika', 'ekrem imamoğlu', 'dilek imamoğlu']
Ekrem İmamoğlu, tarihi yayından sonra Habertürk'e konuştu
Gündem
https://www.haberturk.com/son-dakika-ekrem-imamoglu-tarihi-yayindan-sonra-haberturk-e-konustu-2494726
Altın Küre ve Grammy ödüllü pop ikonu Madonna; Hollanda Ulusal Balesi'nin solo balerinlerinden Michaela DePrince'in çarpıcı hayat hikayesini anlatacak filmle yönetmenlik denemelerine dönüyor.
null
Son yönetmenlik deneyimi 2011 yılı imzalı Wallis Simpson biyografisi "W.E." olan 59 yaşındaki 'nın projeleri genellikle eleştirmenlerden zayıf notlar alsa da, bu durum MGM'in ona yönetmenlik teklif etmesini engellemedi. Film, Michaela DePrince’nin savaştan zarar gören Sierra Leone’de bir yetim olarak yaşadığı çocukluk yıllarından, bütün zorlukları aşarak dünyaca ünlü bir balerin olmasını anlatacak. MGM'in Film Departmanı Başkanı Jonathan Glickman konuya ilişkin; "Madonna bu olağanüstü hikayeyi beyaz perdeye taşıyacağı için daha heyecanlı olamazdık. Michaela’nın tutku ve duyarlılık yolculuğunu anlatmak için daha uygun bir yönetmen yok ve bu filmi dünyanın dört bir yanındaki izleyicilere ulaştırmak için sabırsızlanıyoruz" dedi. Madonna ise "Michaela’nın yolculuğu, hem bir sanatçı hem de sıkıntıları anlayan bir aktivist olarak bende derinden yankı buldu. Sierra Leone'a ışık tutması ve Michaela'nın, birlikte büyüdüğü yetim çocuklarının sesi olması için eşsiz bir fırsatımız var. Hikayesini hayata geçirmekten onur duydum" dedi. 2012 yapımı bale belgeseli "First Position"da boy gösteren Michaela DePrince,  17 yaşındayken Güney Afrika'daki Joburg Balesi'nde profesyonel dansçılığa yükseldi. Beyonce’nin 2016'da piyasaya çıkan global hit parçası "Lemonade" klibinde oynayan dansçı ve şu anda da Hollanda Ulusal Balesi’nde solo balerin.
15.03.2018 - 10:32
null
['Yaşam', 'magazin', 'Film', 'sinema', 'Sanat']
Madonna yönetmenliğe dönüyor
Sanat
https://www.ntv.com.tr/sanat/madonna-yonetmenlige-donuyor,1zBODJmDJUO23inSh9CGmg
ABD Başkanı Donald Trump, Fransa’nın Biarritz Kentinde düzenlenen G7 Zirvesi’nde Birleşik Krallık Başbakanı Borris Johnson’ın Brexit’i başarıyla gerçekleştireceğini ve iki ülke arasında hızla bir ticaret anlaşması yapılabileceğini söyledi.
null
İki liderin görüşmesi sonrasında Trump, Johnson’ın tavsiyeye ihtiyacı olmadığını ve bu iş için doğru kişi olduğunu belirtirken, Avrupa Birliği “engeli” aşıldıktan sonra bir ticaret anlaşması imzalanabileceğini söyledi. Trump’ın yorumları Johnson’ın ABD’ye bir ticaret anlaşması çağrısı yapması ancak olası bir anlaşma için ülke işletmelerinin önünde halen engeller olduğu ve bu engellerin kaldırılması gerektiğini belirtilmesi sonrasında geldi.
25.08.2019 - 11:54
DHA
['Dünya', 'Donald Trump', 'İngiltere', 'ABD', 'Boris Johnson']
Trump: Johnson Brexit’i gerçekleştirecek
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/trump-johnson-brexiti-gerceklestirecek,AIbxsSFX9UWg_B_lFewGJA
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, 182 kamu kurum ve kuruluşunca toplam 11 bin 428 kadro ve pozisyon için yerleştirme talebinde bulunulduğunu bildirdi.
null
Çelik, yazılı açıklamasında, Kamu Görevlerine İlk Defa Atanacaklar İçin Yapılacak Sınavlar Hakkında Genel Yönetmelik hükümleri çerçevesinde, kamu kurum ve kuruluşlarınca Devlet Personel Başkanlığına bildirilen kadro ve pozisyonların, nitelik kod Kılavuzu ve mer'i mevzuat açısından incelenerek ilan edilmek üzere ÖSYM Başkanlığına gönderildiğini belirtti. Bu yılın KPSS yerleştirme takvimine göre, 18-27 Kasım 2013 tarihlerinde tercihlerin alınacağı 2013/2 yerleştirmelerinde, 182 kamu kurum ve kuruluşunca toplam 11 bin 428 kadro ve pozisyon için yerleştirme talebinde bulunulduğuna değinen Çelik, talep edilen toplam kadro ve pozisyonların yaklaşık yüzde 21'inin ortaöğretim, yüzde 21'inin ön lisans, yüzde 58'inin de lisans düzeyinde olduğunu kaydetti. -190 sayılı KHK'ya tabi kurumlar (Üniversiteler hariç) 10 bin 169 adet, -Üniversiteler 413 adet -Mahalli idareler 331 adet -Kamu iktisadi teşebbüsleri 495 adet -Diğer 7 adet. -Sağlık ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfı 7 bin 360 adet -Genel idare hizmetleri sınıfı 2 bin 112 adet -Teknik hizmetler sınıfı 1 bin 235 adet -Avukatlık hizmetleri sınıfı 99 adet -Yardımcı hizmetler sınıfı 113 adet -Eğitim-öğretim hizmetleri sınıfı 1 adet -Ortaöğretim 27 adet -Ön lisans 146 adet -Lisans 335 adet
08.11.2013 - 20:23
Anadolu Ajansı
[]
Kamuya 11 bin 415 kadro
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/kamuya-11-bin-415-kadro,tkIceD8B602-eXye6huUvA
Süper Lig'de 19. hafta geride kalırken sarı ve kırmızı kart sayıları son 5 yılın en yüksek rakamına ulaştı. 2014 - 2015 sezonu toplamda 876 sarı, 46 kırmızı kartla rekora koşuyor.
null
Süper Lig Süleyman Seba 2014-2015 sezonunun 19. haftası geride kalırken, gösterilen sarı ve kırmızı kart sayısının son beş yılın en yüksek rakamına ulaştığı ve sezon sonu rekor kırma yolunda hızla ilerlediği belirlendi.  Medya takip ajansı Interpress'in yaptığı araştırmada, Süper Lig'de son beş yıl içinde 19. haftalar itibarıyla en çok sarı ve kırmızı kartın 853 adet ile 2012-2013 sezonunda gösterildiği ortaya çıkarken, hakemler bu yıl sezonun bitmesine daha 15 hafta kala toplam 922 kez sarı ve kırmızı kartına başvurmak zorunda kalarak yeni bir rekora imza attılar. Şimdiye kadar dört büyükler içinde en fazla kırmızı kartı 8 kez ile Beşiktaş takımı gördü. İkinci sırada 5 kırmızı kart ile Çaykur Rizespor yer alırken, Mersin İdmanyurdu, Sivasspor ve Fenerbahçe'den 4'er futbolcu kırmızı kart ile oyun dışı kaldı. Galatasaray, Trabzonspor ve Balıkesirspor ise hiç kırmızı kart görmeyerek Süper Lig'in en centilmen kulüpleri arasında yer aldı. Sarı kart sıralamasında ise ilk sırada 69 kez ile Trabzonspor yer aldığı kayıtlara geçti. Bordo-mavili takımı Gençlerbirliği 60, Bursaspor 57, Kasımpaşa 55 ve Kardemir Karabükspor da 54 sarı kart ile izledi. Süper Lig'de şimdiye kadar en az sarı kartı gören takımlar ise Balıkesirspor 32, Beşiktaş 38 ve Torku Konyaspor 40 adet ile oldu. 1- Akhisar Belediyespor 53 - 3 2- Balıkesirspor 32 - 3- Beşiktaş 39 - 8 4- Bursaspor 57 - 3 5- Çaykur Rizespor 43 - 5 6- Eskişehirspor 46 - 1 7- Fenerbahçe 50 - 4 8- Galatasaray 42 - 9- Gaziantepspor 46 - 2 10- Gençlerbirliği 60 - 3 11- İstanbul Başakşehir 46 - 2 12- Kardemir Karabükspor 54 - 3 13- Kasımpaşa 55 - 2 14- Mersin İdmanyurdu 46 - 4 15- Sivasspor 47 - 4 16- Kayseri Erciyesspor 51 - 1 17- Torku Konyaspor 40 - 1 18- Trabzonspor 69 - TOPLAM: 876 - 46
10.02.2015 - 17:37
CHA
['Gündem', 'Futbol', 'Spor', 'Genel']
Süper Lig'de sarı ve kırmızı kart sayıları rekora koşuyor
Spor
https://www.ntv.com.tr/spor/super-ligde-sari-ve-kirmizi-kart-sayilari-rekora-kosuyor,E-H8q2MF0k2Tge7O_05T3g
El Kaide’nin Suriye kolu El Nusra’nın Irak sınırında etkin olan birliğinin IŞİD’e katıldığı iddia edildi.
Cumhuriyet
Suriye’de El Kaide bağlantılı El Nusra Cephesi’nden bir grubun Suriye’nin ardından geçtiği Irak’ta hâkimiyetini genişleten Irak-Şam İslam Devleti’ne katılma kararı aldığı savunuldu. Geçmişte Şam yönetimine karşı birlikte savaşan, adları vahşetle anılan Sünni cihatçı iki örgütün yeniden yakınlaşmasının, halihazırda Irak-Suriye arasındaki bir sınır kapısının karşılıklı kontrolünü elinde tutmaları da dikkate alındığında bölgede güç dengelerini değiştirebileceği yorumları yapılıyor. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, El Nusra’nın Suriye’deki Irak sınırı tarafında Ebu Kemal’de kontrolü elinde tutan birliğinin IŞİD’e bağlılık yemini ettiği haberlerini duyurdu. Yabancı cihatçıları barındıran iki örgütün komutanlarının el sıkıştığını gösteren fotoğraflar da cihatçıların Twitter mesajlarında yer aldı. Suriye krizinde IŞİD’in attığı tek taraflı adımlar El Kaide liderliğinde tepki görmüş ve örgüte mesafe konulmuştu. Bu süre içinde El Kaide’nin Suriye kolu olarak öne çıkan El Nusra ile Şam karşıtı kimi İslamcı gruplar bazı bölgelerde ittifaka gitmişti. Bu arada ABD’nin Irak’a gönderme kararı aldığı yaklaşık 300 kişilik askeri danışman grubunun ilk ayağı olan 90’ının önceki gün Irak’a vardığı bildirildi. ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) Sözcüsü John Kirby, Bağdat’ta özel operasyonlar merkezi kurmaya yardımcı olmakla görevlendirilen grubun Bağdat Büyükelçiliği’nde görevlendirilen yaklaşık 40 kişilik personele katılacağını açıkladı. Kirby İHA’lar dahil Amerikan askeri uçaklarının istihbarat için Irak üzerinde günde 30-35 keşif uçuşu yaptığını da söyledi. Irak Başbakanı Nuri el Maliki, birçok bölgeyi IŞİD’in elinden aldıklarını savunarak, “Şii dini mercilerin çaba ve desteğiyle bunu başardık” dedi. Yeni hükümeti kurmak için de çalışmaları hızlandıracaklarını belirten Maliki, “Ulusal selamet hükümetinin kurulmasına yönelik çağrılar, Irak anayasasına ve siyasi sürece darbedir” dedi. İsim vermeden Irak Kürt Bölgesel Yönetimi lideri Mesud Barzani’nin, “Artık Musul öncesi ve sonrası iki Irak var” şeklindeki açıklamasına atıfta bulunan Maliki, “Bunlar, IŞİD ile işbirliği içerisindeler. Kendilerini bu ülkenin ortağı gibi gördüklerine şahit olmadık” ifadesini kullandı. Bazı kaynaklar Beyci petrol rafinerisinin Sünni aşiretlerin kontrolüne girdiğini öne sürdü. IŞİD militanlarının Kerkük’teki bir kontrol noktasında geçmişte ABD’nin de desteğiyle El Kaide’yle mücadele çerçevesinde kurulan Sahva Gücü mensubu 4 kişiyi kaçırdığı, ardından bu kişilerin elleri bağlı haldeki cesetlerinin bulunduğu duyuruldu. Bir süredir üretimi duran Kerkük’teki Uceyl petrol sahasının kontrolünün de cihatçıların eline geçtiği iddia edildi.
26 Haziran 2014 Perşembe, 03:15
cumhuriyet
null
Vahşet ittifakı
Dünya
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/dunya/87051/Vahset_ittifaki.html
Yargıtay 9. Ceza Dairesi, eski Yargıtay üyesi İsmail İnceoğlu'na FETÖ üyeliğinden 7 yıl 6 ay hapis cezası verdi.
null
Eski Yargıtay üyesi İsmail İnceoğlu, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyeliğinden 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. FETÖ'nün darbe girişimi sonrası meslekten ihraç edilen ve tutuklanan Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) üyelerinin yargılanmasına devam edildi. İlk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesince, Yargıtay Genel Kurul Salonu'nda görülen duruşmada, eski Yargıtay üyesi tutuksuz sanık İnceoğlu hakim karşısına çıktı. Duruşmada, sanık ve avukatı esasa yönelik savunmalarını yaptı. Hakkındaki suçlamaları kabul etmeyen İnceoğlu, aleyhindeki tanık beyanlarını da reddetti. FETÖ'nün hiyerarşik yapısına dahil olmadığını iddia eden İnceoğlu, örgütün şifreli haberleşme ağı ByLock'u da kullanmadığını savundu. Savunmaların tamamlanmasının ardından duruşmaya ara verildi. Aranın ardından Yargıtay 9. Ceza Dairesi heyetinin aldığı karar, daire üyesi Abdurrahman Orkun Dağ tarafından açıklandı. Sanık İsmail İnceoğlu'na, "silahlı terör örgütü FETÖ/PDY'ye üye olmak" suçunun sabit olduğu belirtilen karara göre, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 314/2. maddesi gereğince "kastın yoğunluğu, örgüt içindeki konumu, örgütte kaldığı süre" dikkate alınarak, alt sınırdan uzaklaşılarak 6 yıl hapis cezası verildi. Terör suçlarında cezanın yarı oranında artırılmasını öngören 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 5/1 maddeleri uyarınca sanığa verilen ceza artırılarak 9 yıla çıkarıldı. Sanığın cezası, duruşmalardaki iyi hali nedeniyle TCK'nin 62. maddesi uygulanarak, 7 yıl 6 aya indirildi. Heyet, İnceoğlu hakkında yurt dışına çıkış yasağına hükmetti. Karara karşı temyiz yoluna başvurulabiliyor. Temyiz istemini, Yargıtay Ceza Genel Kurulu görüşecek.
03.07.2019 - 14:27
Anadolu Ajansı
['Gündem', 'Türkiye', 'Genel']
Eski Yargıtay üyesi İnceoğlu'na 7 yıl 6 ay hapis
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/eski-yargitay-uyesi-inceogluna-7-yil-6-ay-hapis,LxD5mvQEIEyBlMSqmNzl9A
2019 NBA All-Star karşılaşmasının ilk 5'leri belli olurken, kaptanlıkları LeBron James ve Giannis Antetokounmpo yapacak.
AA
Bu yıl 68. kez düzenlenecek ve ABD'nin Charlotte şehrinde bulunan Spectrum Center'ın ev sahipliğinde yapılacak 2019 NBA All-Star'da Batı ve Doğu Konferanslarının ilk 5'leri ve takım kaptanları belli oldu. Seçilen kaptanlar LeBron James ve Giannis Antetokounmpo, Şubat başında bir araya gelerek ilk 5'ler ve yedek oyuncular arasından takımlarını kuracak. Batı Konferansı'ndan gelen oyuncular ilk 5'inde LeBron James (Los Angeles Lakers), Kevin Durant, Stephen Curry (Golden State Warriors), James Harden (Houston Rockets) ve Paul George (Oklahoma City Thunder) yer aldı. Doğu Konferansı'ndan gelen oyuncular ilk 5'inde ise Giannis Antetokounmpo (Milwaukee Bucks), Kyrie Irving (Boston Celtics), Kemba Walker (Charlotte Hornets), Kawhi Leonard (Toronto Raptors) ve Joel Embiid (Philadelphia 76ers) seçildi.
25 Ocak 2019 Cuma, 11:57
cumhuriyet
null
NBA All-Star'da ilk beşler belli oldu
Spor
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/basketbol/1216617/NBA_All-Star_da_ilk_besler_belli_oldu.html
La Liga'nın 28. haftasında Real Madrid, Celta Vigo'yu 2-0 mağlup etti.
cumhuriyet.com.tr
İspanya La Liga ekiplerinden Real Madrid'e yaklaşık 9 ay sonra geri dönen Zinedine Zidane, ilk maçında Isco ve Gareth Bale'in golleriyle 2-0 galip ayrıldı. Evinde oynadığı son beş karşılaşmayı da kaybeden Eflatun-Beyazlılar yeni teknik direktörleriyle galip gelmeyi başardı. Santiago Bernabeu Stadı'nda oynanan karşılaşmada ilk yarı golsüz eşitlikle tamamlandı. Isco karşılaşmanın 62. dakikasında eşitliği bozarak Real Madrid'i öne çıkaran golü kaydetti. Golden sonra etkisi arttıran Madrid, Gareth Bale'in 77. dakikada skoru belirleyen golüyle farkı 2'ye çıkarttı. Konuk ekip Celta Vigo'da Okay Yokuşlu 75 dakika boyunca forma giyerken, Celta Vigo bu mağlubiyetle 25 puanda kaldı.
16 Mart 2019 Cumartesi, 20:34
cumhuriyet
null
Zidane galibiyetle başladı
Spor
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/futbol/1298346/Zidane_galibiyetle_basladi.html
Mardin'in Midyat ve Dargeçit ilçelerinde 7 mahallede sokağa çıkma yasağı ilan edildi.
null
Mardin'in Midyat ve Dargeçit ilçelerindeki 7 mahallede sokağa çıkma yasağı ilan edildiği bildirildi. Valilikten yapılan açıklamada, Midyat'a bağlı Yumurtalı, Marenka ve Doluca ile Dargeçit'in Tanyeri, Beğendi, Güvenli ve Yeşilöz mahallelerinde terör örgütü PKK mensuplarını etkisiz hale getirmek, sığınak, barınak ve depo alanlarını tahrip etmek ve içindeki malzemeleri ele geçirmek amacıyla operasyon düzenleneceği kaydedildi. Operasyon düzenlenecek bölgede yaşayanların can ve mal güvenliğini sağlamak amacıyla İl İdaresi Kanunu'nun ilgili maddeleri gereğince saat 08.00 itibarıyla 7 mahallede ikinci bir duyuruya kadar sokağa çıkma yasağı ilan edildiği belirtilen açıklamada, "Vatandaşlarımızın yasağa uyması kendi can ve mal güvenlikleri açısından önem arz etmektedir." ifadesi yer aldı.
19.04.2017 - 11:36
Anadolu Ajansı
['Gündem', 'Türkiye', 'Genel']
Mardin'de 7 mahallede sokağa çıkma yasağı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/mardinde-7-mahallede-sokaga-cikma-yasagi,KaYw6DXVFku7rAJg6vglow
Manisa'da zabıta memurları, 4 metre boyunda olduğu tahmin edilen bir yılan görüntüledi.
null
Manisa'da zabıta memurlarının fotoğrafını çektiği yılan, uzunluğuyla dikkati çekti. Saruhanlı Belediyesi Zabıta Müdürlüğünde görevli zabıta memurları, Büyükbelen Mahallesi'ndeki görevin ardından ilçeye dönerken Eski Bağlar mevkisinde, yağmur nedeniyle suyla kaplanan yol kenarında bir yılan olduğunu fark etti. Yılanın ender görülen uzunlukta olması nedeniyle araçtan inerek fotoğrafını çeken zabıtalardan Halil İbrahim Yaşar, hayatında ilk kez bu kadar uzun bir yılan gördüğünü söyledi. Yaşar, "Yolun üzerinde biriken su nedeniyle yavaşlamıştık. Yolun karşısına geçmeye çalışan yılanı görünce çok şaşırdık. Suyu geçtikten sonra araçtan inerek yılanın fotoğraflarını cep telefonlarımızla çektik. Bu mevsimde yılan görmek bizleri çok şaşırttı. Yılanın suyun içinde görebildiğimiz kısmı en az 2,5-3 metre kadardı. Toplamda 4 metreye yakın olduğunu tahmin ediyoruz" diye konuştu.
17.01.2017 - 17:46
Anadolu Ajansı
['Hayvanlar', 'Türkiye', 'Manisa']
Manisa'da 4 metrelik yılan görüntülendi
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/manisada-4-metrelik-yilan-goruntulendi,RxNma-4-m0m-5BjTIK1SEQ
Spor Toto Süper Lig'de seyirci ortalaması geçen sezona göre bin 384 kişi arttı - Süper Lig'de bine yakın Japon futbolsever Passolig Kart alırken, 18 yaş altı kart sahibi sayısı 400 bine yaklaştı - 80 yaş üzeri Passolig Kart sahibi taraftar sayısı ise 3 bin civarında bulunuyor.
AA
Passolig yetkililerinden alınan bilgiye göre Süper Lig'in geçen sezonki maçlarını ortalama 12 bin 821 kişi izledi. Ligde bu sezon ise söz konusu sayı 14 bin 205'e çıktı. Süper Lig'deki seyirci ortalaması geçen sezona göre bin 384 kişi arttı. Süper Lig'e farklı ülkeden insanların ilgisi de artmaya başladı. Özellikle Galatasaray'ın Yuto Nagatomo'yu almasının ardından bu sezon da Beşiktaş'ın Shinji Kagawa transferiyle Japon taraftar sayısı bine yaklaştı. Japon futbolseverler, özellikle Galatasaray Passolig Kart'a ilgi gösterdi. En çok Passolig Kart alan ülke vatandaşları da Almanya, Hollanda, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nden oldu. Passolig verilerine göre İngiliz vatandaşları en çok Fenerbahçe Passolig Kartı alırken, en az Beşiktaş Passolig Kartı temin etti. Azerbaycan vatandaşları ise en çok Galatasaray Passolig Kartı çıkardı. Süper Lig'in 23. haftasında Beşiktaş ile Fenerbahçe arasında oynanan derbi maçını bin 500'den fazla yabancı uyruklu vatandaş izledi. Passolig kartlarına 18 yaş altı futbolseverlerin ilgisi de fazla oldu ve bu sayı 400 bine yaklaştı. 80 yaş üzeri Passolig Kart sahibi taraftar sayısı ise 3 bin civarında bulunuyor. Bu sezonun başından beri 500 bine yakın kişi Passolig ailesine katıldı. En fazla kart artışı sırasıyla Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş’ta oldu. Süper Lig'de gelirler de artış gösterdi. Geçen sezon Süper Lig kulüplerinin maç günü gelirleri, bir önceki sezona oranla yüzde 52 artarak 400 milyon lira yaklaşmıştı. Ligde geçen sezon yer alan 18 takımın maç günü geliri ortalaması 22 milyon lira oldu. 2016-2017 sezonunda ligin ortalama maç günü geliri 15 milyon lirada kalmıştı. Maç günü gelirlerinde 4 büyük takım, geçen sezon ortalama 87 milyon lira gelir elde etti. Maç günü gelirinde ilk sırada 40 bin seyirci ortalamasını aşan Galatasaray yer aldı. Sarı-Kırmızılı ekip, geçen sezon 128,5 milyon lira maç günü geliri elde etti.
26 Mart 2019 Salı, 12:07
cumhuriyet
null
Süper Lig'de seyirci oranı arttı
Spor
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/futbol/1313786/Super_Lig_de_seyirci_orani_artti.html
Siirt'te yakınlarının saldırısına uğrayıp 6. kattan düşen ve ambulansa bindirilirken 5 yerinden bıçaklanan N.E, yaşadıklarını anlattı.
null
Siirt'te yerel radyoda çalışan erkek arkadaşını ziyaret ettiği için yakınlarının saldırısına uğrayan N.E., 6. kattan yere düşmüştü. Genç kız ambulansta bindirilirken yakınları bu kez N.E'yi 5 yerinden bıçaklamıştı. N.E, tedavi gördüğü Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde olayla ilgili bugün polise ifade verdi. Saat 19.00 sıralarında arkadaşı Merve B'nin ikamet ettiği ve Radyo 56'nın bulunduğu binaya geldiğini söyleyen N.E., Merve'nin 4. kattaki evinin kapısını çaldığını ve kapıyı Merve'nin annesinin açtığını söyledi. Annesinin Merve'nin 6. kattaki Radyo 56'da bulunduğunu söylemesi üzerine Radyo 56'nın bulunduğu kata çıktığını anlatan N.E, şunları söyledi: ''Radyo 56'nın kapısını açtım ve Merve diye çağırdım. Odadan biri çıktı ve Merve'nin lavaboda olduğunu söyledi. Ben de arkadaşımı beklemek için girişin karşısındaki odaya geçtim. Pencere kenarındaki koltuğa oturdum ve beklemeye başladım. Aradan 3-5 dakika geçti. İçerden bağırma sesleri geldi. Ben de korktum, ayağa kalktım ve beklemeye başladım. O esnada arkadaşım Merve'nin de bağırdığını duydum. Ağabeyim Suat Ete kapıyı tekmeyle açtı ve hiçbir şey söylemeden beni pencereye doğru itti." Pencerenin perdesinin kapalı olduğunu ve camının açık olduğunun fark edilmediğini belirten N.E, olayı şöyle anlattı: ''Fakat perdenin benim bulunduğum tarafında pencere açıkmış. Açık olduğu belli olmuyordu. Pencereden aşağıya düştüm. Bir süre sonra kendime geldim ve kalkmaya çalıştım. Kıpırdayamadığımı anlayınca yardım istedim. Ne kadar zaman geçtiğini hatırlamıyorum, gözlerimi açtığımda hastanede olduğumu, her tarafımın alçıda olduğunu ve karnıma dikiş attıklarını gördüm. Beni bıçaklayanı görmedim, hatırlayamıyorum. Beni Dicle Üniversitesi'ne sevk etmişler. Beni pencereden aşağı iten ağabey Suat Ete ve sonradan öğrendiğim kadarıyla karnımdan bıçaklayan amcam Abdurrahim Ete'den şikayetçiyim. Uzlaşmak istemiyorum." İfadesi doğrultusunda genç kızın ağabeyi Suat Eete gözaltına alındı. Suat Ete, ifadesi alındıktan sonra çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandı. Gözaltına alınan 5 kişiden genç kızın amcası 23 yaşındaki A.E de tutuklanmıştı.
16.06.2009 - 14:11
Anadolu Ajansı
[]
6. kat penceresinden ağabeyim attı!
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/6-kat-penceresinden-agabeyim-atti,RwalpqC1oU2bvSvX2ttXHA
Stella Rimington'un otuz yıllık gizli servis deneyiminden süzdüğü casusluk romanı 'Kaçak Avı' yayınlandı.
null
Britanya istihbaratının first lady'si Stella Rimington'dan bir Liz Carlyle serüveni: Karşı-istihbarat dairesine geçici görevle atanan Liz Carlyle, Moskova'nın Londra'daki Rus oligarklardan birine suikast düzenleyeceği ihbarını alınca, sanat tarihi öğrencisi kılığında oligarkların şaşaalı yaşam çevresine dahil olur. Demir perdenin yıkılmasının üzerinden geçen yirmi yıla rağmen Londra'daki Rus ajanlarının faaliyetleri azalacağına artmıştır ve bu acımasız oyunda genç kadın ajanın işi hiç de kolay olmayacaktır. Karşılaştığı sosyetenin bu yeni gözdelerinden hangisi Avrupa'dan sızdığı söylenen kaçak ajan olabilir, bir an önce ortaya çıkarması gerekmektedir; üstelik bu sefer üstlerinden de destek göremeyecek, bir tek mesai arkadaşı Peggy Kinsolving'e güvenebilecektir. Stella Rimington'un otuz yıllık gizli servis deneyiminden süzdüğü çağdaş bir casusluk romanı 'Kaçak Avı', Meridyen Yayınları başlığı altında Yapı Kredi Yayınları tarafından yayınlandı. “Rimington'ın anlatısı... kurnazlığıyla diken diken ediyor ve Litvinenko'nun zehirlenmesine dair imalarla örülmüş olarak güncel bir dokunuş sunuyor Kaçak Avı'nda... etkileyici.” (Financial Times) “Okurlar sahicilik bekleyebilirler ve Rimington'ın sunduğu tam da bu.” (The Times) “Rimington eski MI5 başkanı olarak birikimini tam yerinde kullanıyor.” (Sunday Times) Stella Rimington, Britinya Gizli Servisi MI5'ta 1993 ile 1996 yılları arasında, servisin ilk kadın başkanı olarak görev yaptı. Emekli olduktan sonra özel sektörde yöneticilik yaparken anılarını yayınladı. Daha sonra Liz Carlye karakterini yaratarak casusluk romanları yazmaya başladı. Kitabın çevirisi Dilek Şendil'e ait.
26.08.2009 - 12:43
null
[]
'Gizli servisin sırları' yayınlandı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/gizli-servisin-sirlari-yayinlandi,-CvHjZZb60myTXtltX8XKA
İsrail'e ait buldozerlerin, Batı Kudüs'te eski bir Müslüman mezarlığında 12'inci yüzyıldan kalma 200'e yakın mezarı yıktığı bildirildi.
null
İsrail'deki İslam hareketine bağlı olan El Aksa Vakfı'nın yetkililerinden Mahmut Abu Atta, Kudüs belediyesinin emri üzerine, İsrail'e ait buldozerlerin Kudüs'ün Yahudi bölgesinde bulunan eski Müslüman mezarlığına girdiğini iddia etti. Atta, buldozerlerin, 12'inci yüzyıldan kalma ve yakın tarihte yenilenmiş 200'e yakın mezarı yıktığını söyledi. Atta, yıkım işleminin kesintisiz yapılabilmesi için bir mahkemenin iznini alan İsrailliler'in, mezarları yok etme işlemini sürdürdüklerini belirtti. Kudüs belediyesinin sözcüsüne ulaşmadıklarını dile getiren Atta, polisin olayı soruşturacağını ifade ettiğini bildirdi. Ma'man Allah veya Mamilla olarak bilinen mezarda çok sayıda Sufi Ermişin mezarı bulunuyor. Eski kaçak Nazi savaş suçlularını yakalatıp yargıya çıkartan Simon Wiesenthal Merkezi ise mezarlığın bulunduğu arsaya bir hoşgörü müzesi inşa etmek istiyor. İsrail yüksek mahkemesi, 5 yıl önce bölgede başlatılan bayındırlık çalışmalarına ilk önce ara verilmesini kararlaştırmış, mezarlığın bulunduğu arsanın başka bir bölümünde otopark bulunduğu gerekçesiyle çalışmaların yeniden başlaması için yeşil ışık yakmıştı. Eski mezarların yok edilme olayı İsrail'deki Araplarda infial ve ülkedeki kamuoyunun bir bölümünde de rahatsızlık yaratığı belirtildi.
11.08.2010 - 02:41
Anadolu Ajansı
[]
İsrail, Müslüman mezarlığına daldı!
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/israil-musluman-mezarligina-daldi,gCrT-lyRrEa_XqvH-Y63LQ
Ödemiş'e bağlı Bozdağ beldesinin Dikdere mevkisinde çığ düşmesi sonucu kaybolan dağcıyı arama çalışmaları devam ediyor.
cumhuriyet.com.tr
İzmir Sivil Savunma Arama ve Kurtarma Birliği Müdürü , dün akşam saatlerinde ara verilen arama çalışmalarına, sabah saatlerinden itibaren yeniden başlandığını söyledi. Çığ bölgesinde, çığ konusunda özel eğitim almış Erzurum'dan gelen ekibin de aralarında bulunduğu 81 kişinin çalıştığını kaydeden Altunbulak, dedi. Altunbulak, arama çalışmalarında bugün itibarıyla çığ sondası dışında, toprağın altının dahi haritalanmasına olanak sağlayan jeoradar kullanılmaya başlandığını bildirdi. Bozdağ'ın batı yakasında bulunan Dikdere mevkisinde 13 Şubat'ta saat 14.45 civarında çığ meydana gelmiş, Alpinist Dağcılık Kulübü üyesi 3 üniversite öğrencisi olaydan yara almadan kurtulmuştu. Kaybolan aynı gruptaki dağcı Erdem Tapul için arama çalışması başlatılmıştı.
16 Şubat 2013 Cumartesi, 09:07
cumhuriyet
null
Kayıp dağcı aranıyor
diger
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/diger/404324/Kayip_dagci_araniyor.html
Umut Nöbeti’ni dün siyasetçi, yazar, sanatçılardan oluşan bir grup kadın ile yazar Işık Öğütçü, Prof. Binnaz Toprak, CHP’li Gülseren Onanç, eski KADER Başkanı Çiğdem Aydın devraldı.
cumhuriyet.com.tr
MİT TIR’ları haberi nedeniyle tutuklanan gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcimiz Erdem Gül’e destek amacıyla 82 gündür Silivri Cezaevi önünde tutulan Umut Nöbeti’ni dün Önce İnsanım Diyen Avukatlar Platformu üyeleri, “Aslolan Hayattır” sloganıyla bir araya gelen, siyasetçi, yazar, sanatçı, akademisyen ve aktivistlerden oluşan bir grup kadın ile Orhan Kemal Müzesi kurucusu ve yazar Işık Öğütçü, mimar Haydar Aksoy ve emekli Ali Daştan devraldı. Silivri Cezaevi önünde her pazar olduğu gibi bu hafta da nöbet tutan Işık Öğütçü, “Bu pazar benim 10. nöbetim. Can Dündar ve Erdem Gül’e seslenmek istiyorum. Önümüz bahar. Silivri’nin baharı güzel olur. Kır çiçeklerinin ve toprağın umut yeşerten o muhteşem kokusunu kalın duvarların arkasından değil, burada özgürce dolaştıkları günlede hep birlikte duyacağız. Baharla birlikte yeni umutlara, yeni güzel haberlere kavuşacağız” dedi. Ankara’dan gelen Önce İnsanım Diyen Avukatlar Platformu’ndan bir grup avukat ise “Basın özgürlüğü hapsedilemez” dövizleri açtı. Grup adına açıklama yapan avukat Sabri Erdal Güngör, “Neden mi buradayız. Düşünce özgürlüğünü cezaevine hapseden zihniyete, ulaştıkları bilgileri gazete sayfalarına taşıyanların ‘casus’ değil ‘gazeteci’ olduklarını haykırmak için buradayız” diye konuştu. “Aslolan Hayattır” sloganı ile bir araya gelen kadınlar da nöbet tuttu. Nöbette CHP’li eski vekiller Sena Kaleli, Prof. Binnaz Toprak ve CHP PM üyesi Gülseren Onanç, Kadın Adaylarını Destekleme Derneği (KA-DER) eski başkanı Çiğdem Aydın, Hande Karaküllah, Dilek Bil, Sema Günez, Ebru Pınar Dere, Oya Çanga, Tijen Togay, Melek Güler Kaya, Özlem Kaymak Hoş, Aycan Kaymak ve Nalan Kamil yer aldı. Gülseren Onanç, yaptığı açıklamada, “Sevgili Can ve Erdem, bilin ki, yalnız değilsiniz. Özgürlüğünüze, sevdiklerinize en kısa sürede ulaşacağınıza inanıyoruz” dedi. Nobeti bugün gazetemiz kültür servisi muhabiri Ceren Çıplak ile Oyuncular Sendikası’nın kurucularından, oyuncu Şebnem Sönmez devralacak.
22 Şubat 2016 Pazartesi, 05:39
cumhuriyet
null
Umut Nöbeti'nde 82. gün: 'Asolan hayattır'
Türkiye
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/485109/Umut_Nobeti_nde_82._gun___Asolan_hayattir_.html
MAK Danışmanlık son anketini, erken seçim kararının alınmasından önce tamamladı. Ankete göre AKP-MHP oyları yüzde 48’lerde, seçimin ikinci tura kalma olasılığı yüksek.
Erdem Gül
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli tarafından erken seçimin açıklanmasından hemen önce tamamlanan son anket, AKP-MHP ittifakının yüzde 50+1’i bulamadığı sonucunu verdi. 24 Haziran’da MAK Danışmanlık’ın anketine benzer sonuçlar çıkması durumunda, cumhurbaşkanı seçiminin ikinci tura kalma olasılığı yüksek görünüyor. MAK Danışmanlık firması, Nisan ayında Türkiye’nin 81 ilinde Türkiye gündemindeki konular ve “bu pazar seçim olsa” partilerin oy oranının nasıl çıkacağına ilişkin geniş kapsamlı bir anket yaptı. Anket, Bahçeli’nin çıkışı ve ardından erken seçimin 24 Haziran’da yapılması kararının hemen öncesinde tamamlandı. MAK Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Kulat, en taze anketi Cumhuriyet’e açıkladı: Bizim ölçümlerimiz, yaklaşık olarak geçen yılki referandumdaki oy oranlarına yakın sonuçlar veriyor. AKP-MHP ittifakı, şu anda yüzde 50+1’in altında, yüzde 48’ler düzeyinde. AKP, yüzde 41.5 düzeyinde. MHP ise yüzde 7’lerde görünüyor. İkisinin oy toplamı yüzde 50+1’i şu anda bulmuyor. Ancak bu anketi, erken seçim kararı alınmadan önce yaptığımız dikkate alınmalı. Erken seçim kararı ve takvimin bu kadar acil ve çok hızlandırılmış olması, oy dengelerini de etkileyebilir. Bizim bir önceki anketimize göre MHP’de 2 puanlık artış var. Daha önceki ankette yüzde 5’lerde ölçmüştük, şimdi yüzde 7’lerde görünüyor. Bu yüzde 2’lik artışı, ittifak yaptığı AKP’den aldığını gözlemliyoruz. Çünkü AKP oylarında da yüzde 2’lik düşüş ölçtük. İyi Parti’yi de daha önce yüzde 5’lerde ölçmüştük. Son yaptığımız ankette yükselişte. Yüzde 7’ler düzeyinde gözledik. Saadet Partisi’nde kamuoyunda bu partinin ilgi odağı olmasına paralel bir oy artışı görülüyor. Saadet’in oyu yüzde 3.5’lerde seyrediyor. CHP, yüzde 23- 25, HDP de yüzde 8-9 bandında. Erdoğan’ın kişisel olarak özel bir oyu olduğu zaten kabul ediliyor ve tüm anketlerde de görülüyor. Erdoğan, erken seçim kararı alırken de işi 2. tura bırakmak istemeyecektir. Ama bizdeki sonuçlara göre Erdoğan’ın ilk turda sonuca gidip gitmeyeceğini muhalefetin hareket tarzı belirleyecek. Burada lokomotif parti CHP. Ama henüz CHP’nin adayı belirsiz. Muhalefet, referandumdaki gibi iyi bir organizasyonla kampanya yürütemezse Erdoğan ilk turda sonuç alır. Muhalefet seçimi ikinci tura bırakacak bir organizasyon yürütemezse, ittifaklar konusunu sorunsuz halledemezse bu Erdoğan’ın elini rahatlatacaktır. Çünkü Erdoğan, SP’nin tabanından da oy almayı hedefleyecek bir seçim süreci yürütecektir. Saadet, Abdullah Gül’le görüşeceğini açıkladı. Gül’ün anketlerde belli bir desteği görülüyor. Ancak seçim sürecinin bu kadar kısaltılması, onun adaylığıyla ilgili çalışmaları da zora sokacaktır. AKP-MHP ittifakının erken seçim kararı alacağını daha önce ilk açıklayan isim olan ANAR Araştırma Genel Müdürü İbrahim Uslu ise şu değerlendirmeleri yaptı: “Şok ya da hızlandırılmış erken seçimin temel nedeni, kötüye gidişi ve erozyonu engellemek. İktidar bloku, tüm hazırlıklarını yaptı, muhalefeti ev ödevini yapamadan yakaladı. Muhalefetin bu kadar dar takvim içinde hazırlıklarını tamamlayıp seçmenin karşısına en iyi şekilde çıkması kolay görünmüyor. Çünkü muhalefetin seçmenin karşısında yeni bir cazibe alanı yaratması gerekir. Geçen yılki referandumdaki yüzde 48.5’in üzerine çıkıp yüzde 50+1’i geçmesi için buna ihtiyaç var. Ama kendi içinde hazırlıksız bir muhalefetle bunun olması çok kolay değil. Yine de karar sandıkta çıkacak. Ve bir seçim kampanyasında da oy oranları değiştirilebilir. Seçmen ikna edilebilir. Muhalefet, kampanyada birkaç puanlık değişiklik yaratamazsa, Erdoğan’ın az farkla da olsa kazanacağını düşünüyorum.”
20 Nisan 2018 Cuma, 05:59
cumhuriyet
null
İttifak 51’i bulamıyor, ikinci tur kesin
Türkiye
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/siyaset/961091/ittifak_51_i_bulamiyor__ikinci_tur_kesin.html
Kuzey Kore lideri Kim Jong Un’un üvey kardeşinin Malezya’da öldürülmesinin ardından yaptığı açıklamalarla Malezya’nın istenmeyen adam ilan ettiği Kuzey Kore’nin Malezya Büyükelçisi ülkeden ayrıldı.
null
Malezya Uluslararası Havaalanında Kuzey Kore lideri Kim Jon’un üvey kardeşinin ölümünün ardından Kuzey Kore Büyükelçisi Kang Chol’un yaptığı açıklamalar, Malezya ve Kuzey Kore arasında gerginlik yaşanmasına neden olmuştu.  Kang Chol, “Malezya Hükümetinin yaptığı soruşturmaya güvenmiyorum. Olayın üzerinden günler geçmesine rağmen hala net bir açıklama yapılmadı” ifadeleriyle Malezya hükümetini suçlamıştı. Bu açıklamaların ardından Melezya hükümetinin ülkeyi terk etmesi için 48 saat tanıdığı Kuzey Koreli Büyükelçi, Malezya’yı terk etti. Malezya tarafından istenmeyen adam ilan edilen Kang Chol, bugün Malezya’nın yerel saatiyle 16.00’da elçilikten eşiyle birlikte ayrıldı. Kendisine ve ailesine ait valizleri önceden havaalanına gönderen Kang Chol, elçilik çıkışında basın mensupları tarafından kendisine yöneltilen soruları yanıtsız bırakarak, aracıyla elçilikten havaalanına doğru hareket etti. Malezya polisine ait 2 araç da Kang Chol’a eşlik etti.
06.03.2017 - 14:49
null
[]
Malezya’nın istenmeyen adam ilan ettiği Kuzey Koreli Büyükelçi ülkeden ayrıldı
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/malezyanin-istenmeyen-adam-ilan-ettigi-kuzey-koreli-buyukelci-ulkeden-ayrildi,Jn6YP5MbzkaLeaXZPgxRnw
Amerikan Basketbol Ligi'nde (NBA) milli oyunculardan Enes Kanter'in forma giydiği Utah Jazz, sahasında Hidayet Türkoğlu'nun mücadele ettiği Los Angeles Clippers'a 94-89 kaybetti.
null
NBA'e 11 maçla devam edildi. Batı Konferansı 13'üncüsü Utah Jazz, EnergySolutions Arena'da 4. sırada bulunan Los Angeles Clippers'ı konuk etti. Başa baş giden karşılaşmanın son periyodundaki etkili oyunuyla maçı 94-89 kazanan Clippers, üst üste 6'ncı olmak üzere 32'nci galibiyetine ulaştı. Clippers'ta 21'er sayıyla mücadele eden Jamal Crawford ve Chris Paul takımın galibiyetinde önemli rol oynadı. Konuk ekipte Blake Griffin 17, Matt Barnes 14, Austin Rivers 12 sayı üretti. Hidayet Türkoğlu ise 4 dakika 42 saniye sahada kaldığı mücadeleyi 1 ribaunt, 1 asistle tamamladı. Sezonun 30. yenilgisini alan Jazz'da, 35 dakika 46 saniye görev yapan Enes Kanter'in 21 sayı, 11 ribauntluk "double double" performansı mağlubiyeti engelleyemedi. Evsahibi ekipte Derrick Favors 18, Gordon Hayward ve Trey Burke 11'er, Joe Ingles 10 sayı attı. Batı Konferansı 9'uncusu New Orleans Pelicans, milli basketbolcu Ömer Aşık'ın görev yaptığı karşılaşmada, sahasında konferans 11'incisi Denver Nuggets'a 93-85 yenildi. Bu sezon 19. maçını kazanan Nuggets'ta, Arron Afflalo'nun 20 sayısı galibiyette önemli rol oynadı. Konuk takımda Jusuf Nurkic 15, Kenneth Faried 14, Danilo Gallinari 11, JJ Hickson 10 sayı üretti. Dört maç sonra kaybederek bu sezon 22. yenilgisini alan Pelicans'ta, Tyreke Evans'ın 25 sayısı ve Anthony Davis'in 24 sayı, 11 ribauntluk "double double"ı mağlubiyeti önleyemedi. Evsahibi ekipte Eric Gordon ve Ryan Anderson 11'er sayılık katkı sağladı. Ömer Aşık ise 27 dakika 59 saniye oynadığı mücadeleyi 4 sayı, 12 ribaunt, 2 blok ile noktaladı. Doğu Konferansı 5'incisi Cleveland Cavaliers, sahasında Batı Konferansı 3'üncüsü Portland Trail Blazers'ı 99-94 mağlup ederek art arda 8. galibiyetini aldı. LeBron James'in forma giymediği maçta Cavaliers'a galibiyeti getiren isim, 55 sayıyla oynayan Kyrie Irving oldu. Bu sezon 47. maçında 27. galibiyetini elde eden evsahibi ekipte, Kevin Love 10 sayı, 12 ribaunt, Timofey Mozgov 12 sayı, 10 ribaunt ile "double double" yaptı, JR Smith ise 11 sayı üretti. Sezonun 14. maçını kaybeden Blazers'ta, LaMarcus Aldridge'in 38 sayı, 11 ribauntluk "double double"ı mağlubiyetin önüne geçemedi. Konuk takımda, Damian Lillard 14, Wesley Matthews 11 sayıyla mücadele etti.
29.01.2015 - 12:31
Anadolu Ajansı
['Basketbol', 'Spor']
Enes Kanter'in performansı Utah Jazz'a yetmedi
Spor
https://www.ntv.com.tr/spor/enes-kanterin-performansi-utah-jazza-yetmedi,FGQ0dkq2Gk-WgkAQFf5mzA
Bahamalar'da küçük bir uçağın düşmesi sonucu 9 kişi hayatını kaybetti.
null
Bahamalar'da olumsuz hava koşulları nedeniyle küçük bir uçağın düşmesi sonucu 9 kişi hayatını kaybetti. Dışişleri Bakanı Fred Mitchell yaptığı açıklamada, Uluslararası Bahamalar Rahipler Örgütü çalışanlarının da bulunduğu uçağın inişe geçtiği sırada Grand adaları yakınındaki Freeport bölgesinde vinç taşıyan bir geminin üzerine düştüğünü belirtti. Kazada, 1980'lerin başlarında Uluslararası Bahamalar Rahipler Örgütü kurucusu rahip Myles Munroe ve eşinin de aralarında olduğu 9 kişi öldü.
10.11.2014 - 22:19
Anadolu Ajansı
[]
Uçak düştü: 9 ölü
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/ucak-dustu-9-olu,i1eHT0wynUCcXTCOe2aTxw
Avrupa Birliği (AB), Ukrayna’yı istikrasızlaştırması nedeniyle Rusya'ya uyguladığı ekonomik yaptırımların süresini 6 ay uzatmaya karar verdi.
null
AB Konseyi'nden yapılan yazılı açıklamada, Rusya'nın Ukrayna’yı istikrarsızlaştırması nedeniyle AB'nin uygulamakta olduğu ekonomik yaptırımların 31 Temmuz 2017’ye kadar uzatıldığı belirtildi. AB, Rusya’ya ekonomik yaptırımlar kararını ilk olarak 2014 yılında almıştı. Uzatılan ekonomik yaptırımlar uyarınca, AB üyesi 28 ülke Rusya'ya silah satışı yapmıyor. Yaptırımlarla Rusya'nın petrol ve gaz sektörlerinde kullanılan bazı teknolojileri, AB ülkelerinden alması kısıtlanıyor. Rus kamu bankaları Avrupa'da finans sektöründen dışlanıyor. Rusya 18 Mart 2014'de Kırım Özerk Cumhuriyeti'ni ve Sivastopol şehrini yasadışı biçimde ilhak etmişti. Kırım'ın Rusya tarafından ilhak edilmesi ve Ukrayna'nın doğusunda çıkan olaylardan sonra Avrupa Birliği, ABD ve diğer ülkeler Rusya’ya ekonomik yaptırımlar uygulamaya başlamıştı.
19.12.2016 - 17:27
Anadolu Ajansı
['Dünya', 'Avrupa', 'Asya-Pasifik']
AB Rusya'ya ekonomik yaptırımları 6 ay uzattı
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/ab-rusyaya-ekonomik-yaptirimlari-6-ay-uzatti,7QnObEFTxkWC520nqhCANQ
Nissan Genel Müdürü Sinan Özkök, gelecek yıl için otomotiv pazarında 400 binli seviyelerin öngörüldüğünü belirterek, "2019'da da sektörün desteklenmesi gerek. Hastayı makineye bağladık, artık makineden çıkıp, yürümeye başlamamız lazım. ÖTV ve KDV teşviki sektöre can verdi, bankalardan sağlanabilecek indirimli faiz oranlarıyla da yürümeye başlarız." dedi
AA
Sinan Özkök, otomotiv sektörü ve açısından 2018 yılını değerlendirirken, 2019'dan beklentilerini açıkladı. Bu yılın ilk 3 ayında otomotiv sektörü için pazarın 2017'ye benzer ilerlediğini anlatan Özkök, ancak nisandan itibaren dövizdeki dalgalanma ve faizlerdeki artışa bağlı olarak pazarda bir daralma görüldüğünü söyledi. Özkök, ürün ve marka algısından sonra müşterinin otomobili satın almasını fiyat ile finansman uygulamalarının tetiklediğini vurgulayarak, "Pazarda fiyatlar, dövize bağlı olarak arttı. Dövizdeki artış ocak-eylül döneminde yüzde 50 civarındaydı. Faiz oranları da aylık yüzde 3'lere kadar çıktığı için her ne kadar kampanyalar yapsak da müşterinin algısı 'yüksek faiz döneminde kredi borcunun altına girilmez' şeklinde gerçekleşti ve pazarda aylık bazda yüzde 70-75'lere kadar bir daralma gördük." diye konuştu. Otomotiv sektöründe ÖTV ve KDV teşvikleri ile belli bir ivmelenme görüldüğünden bahseden Özkök, buna karşın yılın 11 ayında toplam pazarın yüzde 34 daralarak 543 bine gerilediğini anımsattı. Özkök, aralık ayı için pazar tahminlerinin 65-70 bin seviyelerinde bulunduğunu aktararak, şunları kaydetti: "Bu da 610-615 bin civarında bir rakamla yılı kapatacağımızı, geçen yıla göre ciddi bir düşüş yaşayacağımızı gösterir. Buna karşın pazarın çok daha aşağı inme riski vardı. ÖTV ve KDV teşviki olmasaydı yılı ancak 550 bin seviyesinde kapatabilecektik. Diğer taraftan bakıldığında, kasım ve aralıktaki bu canlanma, aslında 2019'un ocak-mart dönemindeki talebin bir parça öne gelmesi demek. Dolayısıyla 2019'un ilk 3 ayında çok daha düşük pazara gideceğimizi, 2018'in de altında bir pazarla karşı karşıya kalacağımızı düşünüyoruz. Şu anda gelecek yıl için otomotiv pazarında yaklaşık 400 binli seviyeleri öngörüyoruz. Bu yılı 600 binlerde bitirebilirsek, önümüzdeki yıl bir yüzde 30'luk daralma daha öngörüyoruz." Sinan Özkök, otomotivin lokomotif sektör olduğunu vurgulayarak, "2019'un heba edilmemesi lazım. 2019'da da sektörün desteklenmesi gerek. Hastayı makineye bağladık, artık makineden çıkıp, yürümeye başlamamız lazım. Vergi teşviki sektöre can verdi, bankalardan sağlanabilecek indirimli faiz oranlarıyla da yürümeye başlarız." ifadelerini kullandı. Geçmiş dönemlerde gayrimenkul, beyaz eşya, mobilya gibi sektörlere, onları harekete geçirecek şekilde çok avantajlı faiz oranlarının uygulandığını anımsatan Özkök, kendilerinin de böyle bir talebi olduğunu ancak kabul görmediğini dile getirdi. Özkök, gerekli tedbirlerin zamanında alınmasının önemine dikkati çekerek, şunları söyledi: "Biz yatağa düşmeden gerekli tedbirlerin alınması gerekir. Sektör olarak bize sağlanan avantajların tamamını müşteri ve piyasaya yansıtmaya hazırız, yeter ki o avantajlı durum ortaya çıksın. ÖTV ve KDV teşvikinin üzerine bankalar da sektöre avantajlı bir faiz sağlasaydı, pazar için şu anda 600 binleri değil 700 bin üstü rakamlardan bahsedecektik. Bunun istihdam anlamında bayilik teşkilatında çok ciddi yansımaları da oldu. Bayilerin bazı çalışanlarla yollarını ayırdığını görüyoruz. Bir diğer nokta, sıfır araç fiyatlarında bir düşüş olmasından dolayı ikinci elde de belli bir gerileme söz konusu. Yarın ikinci el fiyatlarındaki artışla, bu pazarın biraz daha hareketlenmesi söz konusu olacak. Bu da sıfır araç piyasasını biraz daha düşürecektir." Nissan Genel Müdürü Özkök, avro/TL'deki yukarı yönlü hareketlerin, pazarda araç fiyatlarını yükseltebileceğini belirterek, "Avro/TL için 6'nın altındaki seviyeler, otomobil fiyatlarında çok ciddi bir oynamaya sebep olmaz ama bu seviyenin üzerindeki yukarı yönlü hareketler fiyatlara kademeli olarak yansıyacaktır. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde döviz, faiz ve enflasyondaki gelişmeleri izleyeceğiz." diye konuştu. Sektörde çeşitli markaların çok ciddi yatırımları olduğunu anlatan Özkök, şöyle devam etti: "Üretimi yakından takip ediyoruz. Yatırımcılar yurt içindeki pazar ne durumda diye bakıyor. Önümüzdeki dönemde pazarın tekrardan yükselerek 1 milyonlu rakamlara gelmesi hem mevcut modellerin yenilenmesi hem de yeni ürünlerin gelmesi açısından Türkiye'nin önünü açacaktır. İç pazar kuvvetli ise yatırımcı çekilebilir. En son yayımlanan rapora göre 1 milyonlu rakamlara ancak 2023'te gelinebiliyor. Yatırımcı 4 yıla bakmaz, potansiyele bakar. Dolayısıyla Türkiye'nin potansiyelini ve yatırımlar açısından çekiciliğini masanın üzerine koymamız lazım. 2023'ü beklememeliyiz." Özkök, yılın 11 ayında 131 elektrikli araç satışı yapıldığını, bunun 2017'nin aynı dönemine göre önemli bir olmasına karşın bu pazarın dünyaya kıyasla hala çok düşük seviyelerde bulunduğunu ifade etti. Amerika, Avrupa ve Çin'de elektrikli araç pazarının çok ciddi bir şekilde geliştiğine değinen Özkök, Türkiye'de ise araçlarda menzilin kısa olması ve şarj istasyonları konusunda yeterli altyapının bulunmaması unsurlarının, pazarın kısıtlı kalmasına yol açtığını kaydetti. Özkök, Nissan'ın şu anda dünyada en çok elektrikli araç satan marka konumunda olduğunu aktararak, "Nissan Leaf’in yeni versiyonunu lanse edeli 1 yıl oldu. Nissan Leaf'i Türkiye'ye getirmek üzere çalışmalarımızı devam ettiriyoruz. 2019 sonu ve 2020 gibi bunu öngörüyoruz. Biz artık şarj altyapısından ziyade kendi menzilimizi uzatarak müşterinin kafasındaki soru işaretini gidermeyi amaçlıyoruz. Dolayısıyla Nissan Leaf'i önümüzdeki dönemde inşallah Türkiye'de de yollarda göreceğiz. Yerli araç projesinin yüzde 100 elektrikli olacağını düşünürsek, şarj istasyonu konusunda birtakım iyi gelişmeler olacağını öngörüyoruz." değerlendirmelerini yaptı. Sinan Özkök, yılın 10 ayında 9 milyondan fazla satışla Renault-Nissan ve Mitsubishi ittifakının dünyada en çok satan otomobil grubu olduğunu anlattı. Nissan'ın da burada en fazla katkıyı sağlayan marka durumunda olduğunu kaydeden Özkök, sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye'ye geldiğimizde özellikle SUV ve pikap segmentlerinde rol alıyoruz. Burada yaptığımız iyi kampanyalarla, müşteri algısının da çok yüksek olması dolayısıyla başarılı bir sene geçiriyoruz. Eylülde yüzde 5,3'lük, ekimde yüzde 7,7'lik, kasımda ise yüzde 8,2'lik pazar payına ulaştık. Bu bizim normal trendimizin iki misli demek. Pazar payı anlamında her şey planlarımız doğrultusunda ilerliyor, ama adet bazında pazar daraldığı için biz de hedefimizin bir parça altında kaldık. Biz 35-40 bin seviyesini koruyarak 2021 sonrasında 50 binin üzerine çıkmayı ve pazar payı açısından yüzde 6'lar seviyesine gelmeyi planlıyorduk. Geldiğimiz noktada bu yılı 25 bin seviyesinde kapatacağımızı öngörüyoruz. Gelecek yıl toplam pazar yüzde 30 daralırsa bizim de Nissan olarak satış adedi açısından tekrar 20 bin seviyesinin altına inmemiz gibi bir risk var." Özkök, pazarda geçen yılın 11 ayında yüzde 28 civarında bulunan hatchback satış oranının, 2018'in aynı döneminde yüzde 24'e düştüğünü, SUV kasa oranının ise bu süreçte yüzde 18'den yüzde 22'ye ulaştığını, aradaki farkın daraldığını söyledi. Hatchback'ten SUV kasa tipine geçiş trendinin artarak devam edeceği öngörüsünde bulunan Özkök, "Önümüzdeki 2 yıl içinde SUV, hatchback kasa tipini geçer ve yüzde 28-30'lar bandına gelir. Hatchback daha daralır." dedi. Özkök, Nissan olarak bazı yenilikler düşündüklerini, ancak ellerindeki stok seviyesine bağlı olarak bu yeniliklerin Türkiye'ye gelişinin bir süre ertelendiğini bildirdi. Nissan Juke kasasının gelecek dönemde tamamen değişeceğini, ancak gelecek yıl aynı kasayla devam edeceklerini aktaran Özkök, "Nissan Intelligent Mobility üzerinde, aynı yeni ürün lansmanı gibi çalışıyoruz. Nissan Intelligent Mobility özelliklerini önümüzdeki dönemde çok daha fazla modelimizde göreceğiz ve yavaş yavaş tüm araçlarımıza yayacağız. Bu önemli bir vizyon ve hayata geçirilmesini önemsiyoruz. 2019 ve sonrası, Nissan Intelligent Mobility unsurlarının giderek daha fazla ürüne yansıdığı bir dönem olacak." diye konuştu.
09.12.2018 - 14:50
haberturk
['vergi teşviki otomotiv', 'otomotiv haberler', 'haberler', 'nissan', 'sinan özkök', 'ekonomi']
"Vergi teşviki otomotive can verdi"
Otomobil
https://www.haberturk.com/vergi-tesviki-otomotive-can-verdi-2254069-ekonomi
Yenilikler ile karşımıza çıkan Facebook’un şimdi de WhatsApp için yeni bir planı olduğu çıktı.
cumhuriyet.com.tr
Söylenenlere göre Facebook’ta yer alan “Beğen” tuşu çok yakında WhatsApp’a da gelecek. WhatsApp beğen tuşu birçok kullanıcının mesajlaşma deneyimini daha da güzelleştirecek. Varsayımlara göre WhatsApp beğen tuşu bir olayı onaylama yerine kullanılacak. Bildiğiniz gibi WhatsApp mavi tik özelliği; gelen mesajları okuyup okumadığınızı, mesajı gönderen kişiye iletiyordu. Cevap yazmadığınız durumda bu mavi tik büyük sorunlara neden oluyordu. Eğer işiniz var ve mesaj atamayacak durumdaysanız WhatsApp beğen tuşu özelliği ile aynı Facebook’ta olduğu gibi “THUMBS UP” işareti gönderebileceksiniz. WhatsApp, Facebook tarafından satın alındıktan sonra hızlı bir şekilde büyüdü. Sosyal medya devinin mobil uygulamayı satın almasının çok doğru bir hamle olduğu WhatsApp’a yeni gelen özellikler ile kanıtlanmış oldu. WhatsApp’ın internet sürümü ve mobil platformlardaki yenilikler bu özelliklere en güzel örnek olarak verilebilir. Sıradaki Whatsapp yeniliği ne olacak? Bekleyip göreceğiz.
10 Temmuz 2015 Cuma, 14:37
cumhuriyet
null
Whatsapp’ın yeni özelliği ne oldu?
Teknoloji
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/bilim_ve_teknoloji/317057/Whatsapp_in_yeni_ozelligi_ne_oldu_.html
Hamas, İsrail'in Türkiye'den özür dilemesi ile ilgili bir açıklama yaptı. Başbakan Erdoğan'ın Hamas'ın Siyasi Büro Şefi Halit Meşal'le telefonda görüştüğü belirtilen açıklamada, ''Türkiye, İsrail'i boyun eğmeye mecbur etti'' denildi.
null
İsrail'in Türkiye'den özür dilemesinin ardından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Hamas'ın Siyasi Büro Şefi Halit Meşal ile telefonda görüştü. Hamas'ın basın ofisinden yapılan yazılı açıklamada, Başbakan Erdoğan'ın, Meşal'e, ''İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu'nun İsrail'in Türkiye'den özür dilediğini, Türkiye'nin istekleri olan, Mavi Marmara olayında hayatını kaybedenlerin ailelerine tazminat ödeme ve Gazze'den ablukayı kaldırma şartlarını yerine getirmeyi taahhüt ettiğini'' söylediği belirtildi. İsrail'in özür dilemesinin Türkiye için büyük zafer olduğu vurgulanan açıklamada, ''Türkiye, dayattığı şartların yerine getirilmesini başararak, İsrail'i boyun eğmeye mecbur etti'' ifadesi kullanıldı. Açıklamada, ''Türkiye'nin haklı olarak İsrail'e dayattığı şartlarını kabul ettirmesi, siyonist düşmanın metanetli olmaktan ve direniş dilinden başka bir şeyden anlamadığını ortaya koymuştur'' denildi. AA'ya konuşan Hamas'ın önde gelen liderlerinden Mahmud ez-Zahhar ise ''Komşu ülkelerdeki İslami uyanışın İsrail'i ciddi biçimde etkilediğini, bu nedenle de İsrail'in çevresindeki tüm değişikliklerden korktuğunu'' belirtti. ''Devrim yaşanan Arap ülkelerinde yönetime muhafazakarlar geldi'' diyen Zahhar, İsrail'in, özellikle de Mısır'ın yanı sıra diğer bir çok müttefikini kaybetmesinin ardından bölgedeki yalnızlığını kırmak için Türkiye'den özür dilediğini savundu. Zahhar, İsrail'in Gazze'den ablukayı kaldırma şartını yerine getirmeyeceğini ve ''Özrün sadece sözden ibaret kalacağını'' iddia etti.
22.03.2013 - 22:50
null
[]
Hamas: İsrail boyun eğdi
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/hamas-israil-boyun-egdi,zI173HyEUUO-Xd1ZBignnA
Kadınların toplumsal alanda daha fazla söz sahibi olabilmeleri için çalışmalarını sürdüren Buca Belediyesi, bu sefer de AIESEC programı işbirliğiyle Güçlü Kadın Projesi başlattı. Hazırlık semineriyle başlayan program kapsamında 17 farklı ülkeden katılımcılar, A’dan Z’ye kadın hakları ve sosyal yaşam ile ilgili seminerler gerçekleştirecek.
cumhuriyet.com.tr
Toplumsal cinsiyet eşitliğiyle ilgili hayata geçirdiği projelerle adından söz ettiren Buca Belediyesi şimdi de uluslararası arenada kadınlara pozitif ayrım yaratan örnek bir projeyi hayata geçiriyor. Dünyanın genç liderlerini yetiştiren AIESEC (Uluslararası Ticari Bilimler Ekonomi Öğrenciler Birliği) ile birlikte Güçlü Kadın Projesi’ne imza attı. Hazırlık semineriyle başlayan program kapsamında 17 farklı ülkeden gelen 18-30 yaş arası değişim katılımcıları, Türkiye’deki cinsiyet eşitliliği için yapılan çalışmaları araştırmak, bir kadının neler başarabileceğini göstermek için bir araya gelecek. 10 Eylül 2019 tarihine kadar devam edecek proje, Özgecan Aslan Kadın Dayanışma Merkezi, Buca Semt Evleri, Tarık Akan Gençlik Merkezi, Kadın Aktive Merkezi, Buca Tenis Merkezi’nde gerçekleştirilecek. Toplamda bir aydan fazla sürecek proje dahilinde kadın hakları, sosyal etkinlik, kültürler buluşması, mesleki eğitim konuları üzerine seminerler verilecek.
9 Ağustos 2019 Cuma, 01:22
cumhuriyet
null
Buca’da 17 ülkeden kadın zirvesi
Türkiye
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/cumhuriyet_ege/1526102/Buca_da_17_ulkeden_kadin_zirvesi.html
Kütahya'da bugün düzenlenecek düğünle evlenmeyi planlayan kişi, "uyuşturucu ticareti yapmak" suçundan tutuklandı.
null
Kütahya İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri, gençlere uyuşturucu sattığı ileri sürülen Sezgin S.'yi (24) takibe aldı. Hürriyet Caddesi'nde bir kişiye uyuşturucu sattığı sırada suçüstü yakalanan şüpheli, gözaltına alınarak İl Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. Şüphelinin evinde yapılan aramalarda, 30 gram sentetik uyuşturucu, 1 ruhsatsız pompalı tüfek ve 1 kuru sıkı tabanca ele geçirildi. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen zanlı, "uyuşturucu ticareti yapmak" suçundan çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Bugün yapılacak düğünle evlenmeyi planlayan Sezgin S.'nin tutuklanması nedeniyle düğünün iptal edildiği öğrenildi.
04.09.2018 - 14:29
Anadolu Ajansı
['Türkiye', 'Polis Adliye', 'Kütahya']
Evleneceği gün uyuşturucu ticaretinden tutuklandı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/evlenecegi-gun-uyusturucu-ticaretinden-tutuklandi,HaZcrYNr0kifoFQCoGFYxA
UEFA, bu akşam İngiliz takımları Liverpool ile Chelsea arasında oynanacak Süper Kupa karşılaşması öncesi İstanbul ve Vodafone Park'tan övgüyle bahsetti.
null
'nın internet sitesinde yer alan "Mucizelerin kenti, " başlıklı haberde, kentin futbol tarihi ve maçın oynanacağı Beşiktaş'ın stadı Vadofone Park hakkında çeşitli bilgiler verildi. İstanbul'da daha önce Milan ile Liverpool arasında 2005 UEFA Şampiyonlar Ligi ve Shakhtar Donetsk ile Werder Bremen arasında 2009 UEFA Kupası finallerinin oynandığı hatırlatılan haberde, "İki kıtayı bağlayan İstanbul Boğazı'nın yanında yer alan Vodafone Park, dünyaya birliktelik mesajı vermeye hazırlanıyor." ifadesi kullanıldı. Vodafone Park'ta taraftarın 132 desibel ile Avrupa futbol arenası ses rekorunu kırdığı anımsatılan haberde, bu akşamki UEFA Süper Kupa maçını 41 binin üzerinde seyircinin canlı takip etmesinin beklendiği vurgulandı. Haberde, İstanbul'un futbolla bir sonraki buluşma durağının, 30 Mayıs 2020 tarihinde Atatürk Olimpiyat Stadı'nda oynanacak 2020 UEFA Şampiyonlar Ligi finali olacağı da belirtildi.
14.08.2019 - 23:06
haberturk
['uefa', 'istanbul', 'vodafone park', 'chelsea', 'liverpool']
UEFA, İstanbul ve Vodafone Park'ı tanıttı
Spor
https://www.haberturk.com/uefa-istanbul-ve-vodafone-park-i-tanitti-2513206-spor
Diyarbakır'ın Bağlar İlçe Belediyesi, yıkılma tehlikesi nedeni ile öğrenciler için risk oluşturan Vali Ünal Erkan İlkokulu'nun kantini yıkarak olası bir facianın önüne geçti.
null
Diyarbakır’ın Bağlar İlçe Belediyesi, yıkılma tehlikesi nedeni ile öğrenciler için risk oluşturan Vali Ünal Erkan İlkokulu’nun kantini yıkarak olası bir facianın önüne geçti. Diyarbakır’ın merkez Bağlar ilçesinde yıkılma tehlikesi bulunan ve öğrenciler için risk oluşturan okul kantini ile ilgili gelen şikayetler Bağlar Belediyesi’ni harekete geçirdi. İhbar üzerine inceleme başlatan belediye ekipleri, Vali Ünal Erkan İlkokulu’nun bitişiğinde bulunan ve öğrenciler tarafından kullanılan kantinin yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu tespit ederek yıkım çalışması başlattı. Belediyeye ait araçlar kullanılarak yıkım gerçekleştirilerek olası bir facianın önüne geçildi. Vatandaşlardan belediyeye teşekkür Bağlar Belediyesi’nin yıkılma tehlikesi bulunan kantini yıkarak tehlikeyi ortadan kaldırması okul yönetimini ve velileri sevindirdi. Öğrenci velileri, yapılan çalışmadan dolayı belediye yönetimine ve belediye ekiplerine teşekkür etti. Bağlar Belediye Başkanı Hüseyin Beyoğlu, başarılı çalışmalarından dolayı belediye ekiplerine teşekkür ederek yıkılma riski bulunan yapılarla ilgili çalışmaların büyük bir hassasiyetle devam edeceğini dile getirdi. Bu arada Bağlar Belediyesi, kaçak ve kanunsuz şekilde inşa edilmek istenen yapılarla mücadeleyi devam ettiriyor. Bu mücadele kapsamında Karanfil 2 Dinlenme Parkı’nın içinde kaçak yollarla inşa edilmek istenen bir iş yerine ait istimlak duvarı belediye ekipleri tarafından yıktırıldı. Belediye ekipleri, yaşam alanlarının görüntüsünü bozan kaçak ve kanunsuz yapılaşma konusunda vatandaşları uyardı. 04 Ekim 2019 Cuma İLGİLİ HABERLER
25 Eylül 2019 Çarşamba, 12:00
haberturk
[]
Bağlar Belediyesi çocuklar için riskli olan kantini yıktı
null
https://www.haberturk.com/diyarbakir-haberleri/72108601-baglar-belediyesi-cocuklar-icin-riskli-olan-kantini-yikti
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin yarışması sonuçlandı. Oylamaya katılan 340 bin civarı İstanbullu, 'B' modeli "İstanbul'un taksisi" olarak seçti.
null
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin, İstanbulluya daha konforlu ulaşım hizmeti verebilecek taksilerin tasarlanması amacıyla düzenlediği Taksi Tasarım Proje Yarışması sonuçlandı. Yarışmanın resmi web sitesinden yapılan oylama, 4 farklı kategoride gerçekleşti. İstanbullu, Genel Taksi Tasarımı kategorisinde yüzde 41.2 oy oranıyla B modelini İstanbul’un taksisi olarak seçti. Aynı kategoride yarışan; A projesi: % 28,5; C Projesi: % 18,5; D Projesi: %11,7 oranında oy aldı. -Araç, teknolojik gelişmelere uygun, yüksek güvenlik ve emniyet tedbirlerine sahip, geniş iç hacimli, minimum fiziksel yer kaplama alanına sahip, engellilerin ve çocukların ihtiyaçlarını rahat karşılayabilecek özelliklere sahip. -Motor sisitemi; plug-in hibrit. -3+1 yolcu koltuk düzeni ile geniş iç dizayna sahip araçta, sürücü mahallinin yanı tamamen bagaj olarak tasarlandı. -Araç içi güvenliğin sağlanabilmesi amacıyla kapı üstleri ile direksiyondan çıkan hava yastıkları ile immobilizer sistemi yer alıyor. - Araçta, sürücü ve yolcular için özel olarak tasarlanmış LCD panel bulunuyor. Bu ekran ile bilgilendirici yayınlar yapılabildiği gibi internete de girilebiliniyor. Bu panele entegre pos makinesi ile yolcular ödemelerini kredi kartı ile de gerçekleştirebilecek. Tarihi bölgelerde, indirme bindirme noktalarında kolaylıklar getirmesi amaçlanan Eko taksi tasarım modelinde ise % 41,8 oy oranı ile C Modeli seçildi. Araçta yer alan navigasyon ekranı ile; şehir bilgisi, sesli ve görsel olarak tarihçenin anlatımı ve ücret bilgileri yer alabilecek. Aynı Kategoride yarışan; A projesi: % 18,9; B Projesi: % 39,1 oranında oy aldı. Taksi Durağı kategorisinde % 38 oy oranı ile B modeli seçildi. İstanbulluların oylarıyla seçilen taksi durağı ile, durakların dış mekanında interaktif- dijital bilgi paneli, ATM makinesi, dijital reklam panosu yer alacak. Durak, taksiciler için sadece bekleme ve dinlenme mekânı değil, interaktif bir mekân duvarı olarak çalışacak. İletişim sistemleri kategorisinde de, % 29,5 oy alan C projesi seçildi. Soyut bir t harfini simgeleyen bu sistem, güneş enerjisi ile çalışabilmekle birlikte en yakın taksi durağına sadece bir düğme ile sözlü iletişime geçme imkânı tanıyor. Ayrıca yarışmaya katılan lisans ve ortaöğretim teşvik kategorilerinde de dereceye giren projeler belli oldu. Dereceye giren proje sahiplerine verilecek ödüller; Profesyonellerde 1.'ye 100.000 TL Lisans öğrencilerinden 1.’ye 30.000 TL (2 aday arasında bölünecek) Orta öğretim öğrencilerinden 1’ye 10.000 TL (3 aday arasında bölünecek) Profesyonellerde 1'ye 35.000 TL Lisans Öğrencilerinden 1’ye 15.000 TL Profesyonellerde 1'ye 20.000 TL Profesyonellerde 1'ye 20.000 TL Lisans öğrencilerinden 1’ye 10.000 TL Orta Öğretim Öğrencilerinden 1’ye 5.000 TL
01.07.2011 - 17:39
null
[]
İstanbul yeni taksisini seçti
Ekonomi
https://www.ntv.com.tr/ekonomi/istanbul-yeni-taksisini-secti,nVkeh0QzA0a1kOZ5DPwyKw
Yozgat'ın Çayıralan ilçesinde 'Sonbaharı Beklerken İlkbahara Kavuştum' projesi kapsamında yaşlı ve yalnız yaşayan vatandaşlar için kurulan sosyal tesis, vatandaşların hem eğlenceli vakit geçirmelerini sağlıyor hem de yaşama sevinciyle dolu bir yaşlılık süreci geçirme imkanı sağlıyor.
null
Yozgat’ın Çayıralan ilçesinde ‘Sonbaharı Beklerken İlkbahara Kavuştum’ projesi kapsamında yaşlı ve yalnız yaşayan vatandaşlar için kurulan sosyal tesis, vatandaşların hem eğlenceli vakit geçirmelerini sağlıyor hem de yaşama sevinciyle dolu bir yaşlılık süreci geçirme imkanı sağlıyor. Çayıralan Belediyesi, Kaymakamlık ve ORAN Kalkınma Ajansı tarafından yaşlılar için ilçe merkezine yaptırılan sosyal tesiste, ileri yaştaki vatandaşlar günlerini dolu dolu geçiriyor. Belediyeye ait araçlarla sabah saatlerinde evlerinden alınarak sosyal tesise getirilen yaşlıların burada vakit geçirmeleri sağlanıyor. Evde gündelik hayat koşuşturmaları içinde kaybolmak yerine kendileri için yapılan sosyal tesiste ilçe halkıyla bir araya gelen yaşlılar, birçok aktivitede bulunup zamanlarını geçiriyorlar. Yaşlılar için yapılan bu tesiste ilçe halkı, dinlenme ve televizyon odalarından eğitim ve spor odalarına hamamdan yürüyüş bahçesine kadar birçok imkandan yararlanabiliyorlar. Yaşlılar sosyal tesiste hem dinleniyorlar hem spor yapıyorlar hem de birer bardak çay eşliğinde dostane sohbetler ederek günlerini sıkılmadan geçiriyor. Ayrıca tesis yetkilileri tarafından vatandaşlara yemek ikramı da yapılıyor. Sosyal tesise gelerek zaman geçiren Nermin Kabukçu yaptığı açıklamada “Burası çok güzel, harika. Çayıralan için çok güzel oldu, çok teşekkür ederim. Burada çok rahatız çorbamızı içtik, çayımızı içtik, burada yaşayan bayarlar buraya geliyoruz ve sohbet ediyoruz. Çok mutluyuz” derken Şerife Üçok ise “Buraya oturmaya geldik, sohbet ediyoruz, arkadaşlarla geldik. Çorbamızı çayımızı içip oturuyoruz. Evde yalnız sıkılıyorduk burası bizim için iyi oldu, burada hiç sıkılmıyoruz. Dinleniyoruz” şeklinde konuştu. Evde canı sıkıldığı için sosyal tesise geldiğini söyleyen Şerife Çakıraslan da “Burada sohbet ediyoruz, yemeğimizi yiyoruz. Yaşlılar için burası çok iyi oldu. Hükümetimize Allah çok versin. Evde sıkılıyorduk burada rahatız, arkadaşlarla sohbet ediyoruz. Çayımız, çorbamız var hayatımızdan memnunuz” ifadelerine değindi. Muhittin Berk isimli vatandaş ise “Çayıralan için bulunmadık bir hizmet. Burada yapılan hizmetler bize yapılıyor. Burayı çok beğendik, dinleniyoruz. Burada çayımız, çorbamız burada var. Çok rahatız çok memnunuz” dedi. 04 Ekim 2019 Cuma İLGİLİ HABERLER
02 Nisan 2019 Salı, 11:01
haberturk
[]
Yaşlılık döneminde ‘İlkbaharı’ yaşıyorlar
null
https://www.haberturk.com/yozgat-haberleri/68038342-yaslilik-doneminde-ilkbahari-yasiyorlar
PKK'nın eylemsizlik kararı, TAK saldırısı ve İmralı ile gerçekleşen görüşme iddialarını değerlendiren NTV Haber Müdürü Mete Çubukçu, PKK'nın sınır ötesine çekilmesine yönelik bir niyet ve prensip kararı olduğunu, ama henüz çekilme olmadığını söylüyor.
null
Son dönemde ilginç gelişmeler söz konusu. PKK’nın 2011 seçimlerine kadar ateşkes süreci, TAK’ın terör saldırısı, Başbakan Erdoğan’ın İmralı’nın devletin farklı birimlerinin görüşebileceğini ima etmesi ve PKK’nın sınır ötesine çekilme iddiaları. Ciddi gelişmeler olurken kafalar da birçok soru işareti toz duman arasında birçok bilgi kirliliği var. Kaynaklara göre;
05.11.2010 - 18:31
null
[]
PKK sınır ötesine çekiliyor mu?
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/pkk-sinir-otesine-cekiliyor-mu,HNIz6FgMg0Wv6ggNixOUfg
Başbakan Erdoğan, atılan top mermilerinin Akçakale’de 5 kişinin yaşamını yitirmesine yol açması nedeniyle Suriye’ye misliyle yanıt verildiğini belirterek, “Biz asla savaş meraklısı değiliz. Ancak savaştan da uzak değiliz. Benim vatandaşım şehit edilecek, biz hâlâ barış diyeceğiz. Ne barışı?” dedi.
null
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Kentsel Dönüşüm” projesi kapsamında düzenlenen törende konuşma yaptı. Başbakan Erdoğan, konuşmasında Suriye’den atılan top mermisi nedeniyle Akçakale’de 5 kişinin hayatını kaybetmesi olayına da değindi. Erdoğan, özetle şunları söyledi: "Artık burası notayla falan geçiştirilecek bir şey değildi. Öncekilerde de misliyle cevap vermiştik, bu defa onların da canlarını yakacak şekilde misliyle cevabını verdik. Suriye’nin Türkiye’ye yönelik mütecaviz tutumunu sürdürmesi, hele hele topraklarımıza atılan bombalar sebebiyle vatandaşlarımızın zarar görmesi bizi karşılık vermeye mecbur bırakmıştır. Ülkemizin saygınlığına, itibarına halel getirecek hiçbir girişimi karşılıksız bırakmadık, bırakmıyoruz, bırakmayacağız. Şunu bir kez daha ve samimiyetle ifade etmek istiyorum; biz asla savaş meraklısı değiliz. Ancak savaştan da uzak değiliz. Bu millet, yeri gelmiş kıtalararası savaşları görerek, savaşarak bugünlere gelmiştir. Birileri bize ‘Yurtta sulh cihanda sulh’ diyor. ‘Yurtta sulh cihanda sulh’, sulhun egemen olduğu yerde olur. Bizim can damarımıza bastıkları zaman orada biz de sulhu konuşamayız. Gayet güzel bir ifadeyle 'Hazır ol cenge, eğer sulh-u salah istiyorsan’ denirken, yeri gelir işte o zaman da cenk, sulhun anahtarı olur. Ana muhalefet partisi bunun üzerinden de konuşacak. Zira o Baasçı. Zira, o Beşar’ın yanına kampını kurmuş vaziyettedir. Dün getirdiğimiz tezkereye karşı olan zihniyet, tarihe bunun hesabını veremeyecektir. Benim vatandaşım şehit edilecek biz hâlâ barış diyeceğiz. Ne barışı? Utanmadan, sıkılmadan ‘Bakanların hangisinin çocuğu oraya gidiyor?’ diyor. Biz şu anda arazideyiz, nereye gitmemiz gerekiyorsa başta şahsım olmak üzere oraya kadar da gideriz. Böyle basit, avami ifadelerle AK Parti iktidarını test etmeye ana muhalefetin gücü yetmez. Türkiye savaş peşinde koşan bir ülke değil. Tam tersine biz bölgemizde ve dünyada barışın, huzurun, esenliğin hakim olmasını temel politika olarak kabul ediyoruz. Esad yönetimi bizim vatandaşlarımızın dahi canlarına kast eden saldırıdan kaçınmıyor. Suriye halkının canını, namusunu koruma mücadelesini çok önemli görüyoruz. Esad rejiminin zulmü karşısında Suriye halkının yanında olmayı tarihi, vicdani sorumluluğumuz olarak görüyoruz. Kendi halkına, mirasına değer vermeyen bir anlayışın tek bir tanımı olabilir, o da devlet terörüdür. Suriye'de devlet terörü estirilmektedir. Böyle zalim ve insafsız bir yönetim çoktan meşruiyetini yitirmiştir. Bu yönetime farklı gerekçelerle destek verenler her geçen gün daha zor duruma düşüyorlar. Biz blöf yapmıyoruz. Biz bu meselenin sonuna kadar takipçisi olacağız. Kaç kere açıkladım. Bir devletin başkanına barış içindeysek kendi boğazımda o tür seyahati de yaptırırım. Ama o tür bir şey yaptırmadım. Bodrum'da kendisiyle tatil yapmadım. Kendisini davet ettim, tatil yaptılar. Medyanın fotoğraflarını çekmesiyle döndüler. CHP zihniyeti budur, yalan ciğerlerine işlemiş. Esad rejiminin Akçakale saldırısı sonrası ortaya konanlar muhalefet sorununu açıkça gösterdi. Bir ana muhalefet partisi diğer ülkenin sözcüsü gibi davranıyor. Dün Meclis'te olan budur. Gel aynen MHP gibi davran, milletçe tavır ortaya koyalım. Hatay'da maalesef belli bir mezhebi anlayışla oturup toplantılar yaptılar. Türkiye böyle bir muhalefeti hak etmiyor. Türkiye ortak tavır takınmayan bir siyaset anlayışını hak etmiyor. Konu Suriye olunca CHP-BDP kardeşliği yeniden nüksetti. Bunlar ülkelerin ulusal güvenliğini değil, saldırgan ülkenin avukatlığına soyunarak tarihe geçtiler. Meclis'ten oybirliğiyle çıkması gereken tezkere CHP ve BDP'nin tavrıyla oyçokluğuyla kabul edildi. MHP'ye teşekkür ediyorum. CHP'nin duruşu tam anlamıyla siyasi garabet örneğidir.”
05.10.2012 - 16:56
null
[]
Erdoğan: Savaştan da uzak değiliz
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/erdogan-savastan-da-uzak-degiliz,Z59RGYAQe0qVqRymvkGl2Q
Bisiklete benzeyen ancak tekerlekleri birbirinden bağımsız hareket eden 'Bicymple', şehir ulaşımına yeni bir soluk getirecek.
null
ABD'li tasarımcı Josh Bechtel, bisiklete benzeyen ancak tekerlekleri birbirinden bağımsız olarak hareket eden bir araç tasarladı. 'Bicymple' adı verilen ve zincir bulunmayan konsept araçta, pedal arka tekerlekte yer alıyor. Arka tekerleğin, öndeki tekerlekten bağımsız olarak farklı yönde hareket edebildiği konsept araç; bisiklete göre basit bir tasarıma sahip. Daily Mail'e konuşan Josh Bechtel, "Bisikletten daha basit bir araç tasarlamak istedim. Bu aracı, basit tasarımı sayesinde sürmek çok kolay. Üstelik daha hafif ve çok yer kaplamıyor" dedi. Bechtel, konsept aracın seri üretimi için farklı seçenekleri değerlendiriyor.
08.10.2012 - 17:12
null
[]
Sokaklar yeni bir araçla tanışacak
Yaşam
https://www.ntv.com.tr/yasam/sokaklar-yeni-bir-aracla-tanisacak,8blamKX05k2qjGGqJodITg
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Siirt Milletvekili Besime Konca’nın tutuklu olarak yargılandığı ve Batman 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, Konca’nın “kaçma şüphesi” gerekçe gösterilerek, tutukluğunun devamına karar verildi.
cumhuriyet.com.tr
HDP Milletvekili Besime Konca hakkında, Sur’da yaşamını yitiren Cihat Türkan’ın Batman’daki cenaze törenine katıldığı gerekçesiyle “Örgüt üyesi olmak” ve “Örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla açılan davanın ikinci duruşması görüldü. Batman 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya Konca, SEGBİS ile katıldı. Duruşmaya Konca’nın ailesi, HDP Kadın Meclisi, HDP vekilleri Dirayet Dilan Taşdemir, Saadet Becerikli, Ayşe Acar Başaran, HDP ve DBP Siirt, Batman ve Diyarbakır il yöneticileri ile Siirt Barış Anneleri katıldı. Duruşma dört saat sürdü. Mahkeme heyeti Konca’nın ‘kaçma şüphesi’ iddiasıyla tutuklu yargılanmasına ve davanın bir sonraki duruşmasını 7 Nisan’a ertelenmesine karar verdi. Konca’nın dokunulmazlığının hala devam ettiğini ve şu an vekil olduğunu hatırlatan avukatlar, yargılamanın anayasaya aykırı olduğuna dikkat çekerek yargılamanın durdurulması talebinde bulundu. Avukatımın beyanına katılıyorum diyen Konca, "Dokunulmazlığım hala devam ediyor. 3 aydır hukuksuz yere burada tutuluyorum. Bu siyasi bir davadır. Yalnızca benim değil, bütün milletvekillerimizin, belediye başkanlarımızın ve parti çalışanlarımızın yargılanması hukuksuzdur ve bir an önce durdurulmasını talep ediyorum" dedi. Yargılanmasının nedeninin Türkiye’deki tekçi siyasetin başarısız kılınmış olması olduğuna dikkat çeken Konca, "Bugün 10 bine yakın siyasetçimiz tutuklu, 80’e yakın belediyemize kayyım atandı, 50’ye yakın belediye eş başkanımız tutuklandı. Bu yüzden bu taziyeye gitme meselesi değildir. Kürt halkı üzerinde birçok katliam yapıldı. Bundan dolayı bahsedilen kişi ve binlerce kişi dağa çıktı. Bundan dolayı HDP demokratik siyasetin önünü açmak için siyaset yapıyor. Bundan dolayı da toplumda acı olduğu süreç bizim bu acının yanında olmamız gerekiyor" dedi. Mahkeme başkanının siyasi savunma yapılmaması yönündeki uyarısına Konca, "Burası siyaset alanı değil ancak bana açılan dava siyasidir. Bundan dolayı kendi siyasetimi ve demokratik siyaset yönünde bu savunmamı dile getireceğim. Mahkeme bana hukuksuz bir şekilde yaklaşıyor" dedi. Konca’nın avukatları savunmanın sürekli kesilmesinden kaynaklı adil bir yargılanmanın olmadığını düşündüklerini, mahkeme başkanının tarafsızlığını yitirdiğini söyleyerek CMK 24 gereğince reddi hakim talebinde bulundu. Mahkeme tarafından verilen aranın ardından reddi hakim talebi "Herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin davayı uzatmaya yönelik yapıldığı anlaşıldığından bu talebin reddine karar verilmiştir" denildi. Kararın ardından konuşan Konca, “Mahkeme tutumundan kaynaklı kendisini mahkemede değil sorguda gibi hissediyorum. Bizim için hukuk işlenmiyor. Mahkeme bağımsız ve tarafsız değildir. Hükümet onlara bir görev vermiş bu doğrultuda bu süreç hâkim ve savcıların iradesi dışında eylemlerini gerçekleştiriyor. Demokrasinin kılıcı ve hukuk bize karşı tehdit olarak kullanılıyor. Biz bugün bırakılsak içinde bulunduğumuz süreç bitecektir. Erdoğan’ın yaymak istediği korku ve şiddet mahkeme heyeti üzerinde etkili olmuş” dedi. Savcılık Besime Konca’nın “Kaçma şüphesinin” olduğu gerekçesi ile tutukluluk halinin devamına karar verilmesini istedi. Mahkeme heyeti de “Kaçma şüphesi” nedeniyle Konca’nın tutukluluk halinin devam etmesini karar vererek bir sonraki duruşmayı 7 Nisan’a erteledi. Duruşmanın ardından verilen karara tepki gösteren HDP Kadın Meclisi Adliye binası önünde bir basın açıklaması yaptı. Açıklamada konuşan HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Dilan Dirayet Taşdemir, yapılan yargılamanın hukuksuz olduğunu ve er ya da geç hukukun yerini bulacağını söyleyerek arkadaşlarının emanetini taşıyacaklarını ve bu yolda mücadele etmeye devam edeceklerini ifade etti.
17 Mart 2017 Cuma, 20:14
cumhuriyet
null
HDP'li Konca'nın tahliye talebine red
Türkiye
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/701355/HDP_li_Konca_nin_tahliye_talebine_red.html
54. Eurovision Şarkı Yarışması'nın finaline saatler kala, Rus jürisinin başkanı Philip Kirkorov, etik gerekçelerle geri çekildi.
null
Kenan Doğulu'nun da yakın arkadaşı olan Rus şarkıcı ve yapımcı Kirkorov, finalde yarışacak çok sayıda sanatçının yakın arkadaşı olduğunu, bu nedenle jüride görev yapmasının etik olmayacağını açıkladı. Kirkorov'un arkadaşları arasında Yunanistan'dan Sakis Rouvas ve Norveçli Alexander Rybak da bulunuyor. Eurovision Şarkı Yarışması'nda daha önce de jüri üyeliği ve başkanlığı yapan Kirkorov, Moskova'daki yarı finalde de jüri olarak karar vermişti. Bu arada Eurovision Şarkı Yarışması Başkanı Svante Stockselius, Kirkorov'un kararına saygı duyduğunu bildirdi.
16.05.2009 - 16:41
Anadolu Ajansı
[]
Rus jürisinin başkanı geri çekildi
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/rus-jurisinin-baskani-geri-cekildi,eWTEt8JrVUyifsLGiAd16g
Mobil güvenlik şirketi Lookout ile Electronic Frontier Foundation (EFF) adlı dijital haklar grubu, Lübnan istihbarat servisinin en az 21 ülkede binlerce cep telefonu kullanıcısına siber saldırı düzenlemiş olabileceğini iddia etti. Rapora göre, hedeflenen ülkeler arasında Türkiye bulunmuyor ancak çalınan veriler arasında Türkçe mesajlar da yer alıyor.
null
Mobil güvenlik şirketi Lookout ile Electronic Frontier Foundation (EFF) adlı dijital haklar grubu, Lübnan istihbarat servisinin en az 21 ülkede binlerce cep telefonu kullanıcısına siber saldırı düzenlemiş olabileceğini iddia etti. Lookout ve EFF'in ortak raporuna göre, hedeflenen ülkeler arasında Türkiye bulunmuyor ancak çalındığı iddia edilen veriler arasında Türkçe mesajlar da yer alıyor. ABD, Fransa, Suudi Arabistan, Çin, Ürdün, Hindistan, Suriye, Güney Kore rapora göre hedeflenen ülkelerden bazıları. Raporu hazırlayan uzmanlar özellikle askeri personelin, aktivistlerin, gazetecilerin ve avukatların siber saldırılara maruz kaldığını açıkladı. Araştırmacılar casus yazılımın siber ortamda izini sürerken Lübnan'da bir hükümet binasına denk geldiklerini ve bu binanın da Beyrut'taki Lübnan Genel Güvenlik Direktörlüğü'ne (GDGS) ait olduğunun ortaya çıktığını söyledi. Ancak uzmanlar saldırılarından doğrudan GDGS mi, yoksa bir çalışan mı sorumlu emin değil. Raporda "Dark Caracal" olarak tanımlanan siber korsan grubunun diğer ülkelerdeki korsanlarla bağlantılı bir altyapıyı kullandığı yazıldı. Lookout ve EFF raporunda, "Elimizdeki kanıtlar GDGS'nin büyük olasılıkla Dark Caracal'ın arkasındaki aktörleri doğrudan desteklediği ya da bağı olduğunu gösteriyor" ifadelerini kullandı. EFF'nin sibergüvenlik direktörü Eva Galperin "ABD, Kanada, Almanya, Lübnan ve Fransa'daki insanlar Dark Caracal'ın saldırısına maruz kaldı. Hedefler arasında askeri personel, aktivistler, gazeteciler ve avukatlar var. Çalınan veriler telefon sohbetlerinden ses kayıtlarına, belgelerden fotoğraflara kadar uzanıyor" dedi. Uzmanlar Dark Caracal'ın 2012 yılından bu yana faaliyet gösterdiğini ve birbirinden bağımsız görünen casus saldırı kampanyalarından ötürü izini sürmenin zor olduğunu söylüyor. Hükümet yetkilileri, askeri personel, tesisler, mali kuruluşlar, imalat şirketleri, savunma endüstrisi de Dark Caracal'ın hedefleri arasında. Caus yazılımları kişinin akıllı telefonuna gönderen siber korsanlar fotoğraflara, belgelere, mesajlaşmalara ve sohbetlere ulaşıyor. Korsanlar ayrıca telefonun kontrolünü ele geçirerek sahibinin bilgisi dışında fotoğraf çekebiliyor ve kayıt yapabiliyor. Raporda özellikle Android telefonların riskli olduğuna dikkat çekildi. Lookout şirketi başkan yardımcısı Mike Murray "Dark Caracal tehdit aktörlerinin ana hedef platformu olarak cep telefonlarını kullandıkları son yılda artan bir eğilimin parçası" dedi. Raporun yayımlanmasından önce Reuters'ın sorularını yanıtlayan GDGS genel direktörü Tümgeneral Abbas İbrahim "Raporun içeriğini görmek istediğini" söyledikten sonra "Genel Güvenlik'in bu tür yetenekleri yok. Keşke olsaydı" demişti. Araştırmacılar Android işletim sistemini geliştiren Google şirketine 2017 sonunda bilgi verdi. Google saldırıda kullanılan uygulamaların tespit edilmesi için uzmanlarla yakın çalıştıklarını açıkladı. Saldırılara maruz kalan kullanıcılardan WhatsApp, Viber ve Signal uygulamalarının sahtelerini indirmeleri istenmişti.
20.01.2018 - 09:46
haberturk
[]
Lübnan istihbarat servisi 21 ülkede binlerce kişiye 'siber saldırı düzenlemiş olabilir'
BBC
https://www.haberturk.com/lubnan-istihbarat-servisi-21-ulkede-binlerce-kisiye-siber-saldiri-duzenlemis-olabilir-1803951
Diyarbakır'da Silvan kara yolunda bulunan Üçyol mevkinde 1 hafta içerisinde 5 trafik kazası meydana gerçekleşti. Kazalarda 4'ü ağır 13 kişi yaralanırken, bölgede esnaf olan bir vatandaş, söz konusu kavşağa sinyalizasyon sisteminin yerleştirilmesi gerektiğini söyledi.
null
Diyarbakır'da Silvan kara yolunda bulunan Üçyol mevkinde 1 hafta içerisinde 5 trafik kazası meydana gerçekleşti. Kazalarda 4'ü ağır 13 kişi yaralanırken, bölgede esnaf olan bir vatandaş, söz konusu kavşağa sinyalizasyon sisteminin yerleştirilmesi gerektiğini söyledi. DiyarbakırSilvan karayolu üzerinde bulunan Üçyol mevkindeki kavşakta trafik ışıklarının bulunmaması kazalara davetiye çıkarıyor. Son bir haftada 5 trafik kazasının meydana geldiği bölgede 4'ü ağır toplam 13 kişi yaralandı. "Trafik ışıkları kazaların önüne geçer" Bölgede esnaflık yapan Erdal Canikli, Diyarbakır'ı Lice ve Silvan ilçelerinin bağlantı noktasında trafik ışıklarının bulunmaması nedeni ile çok fazla kaza olaylarının meydana geldiğini söyledi. Canikli, "Hemen her gün bu kavşakta trafik kazasına şahit oluyoruz ve üzülüyoruz. Yetkili kurumların buraya çözüm bulunmasını ve trafik ışıklarının yerleştirilmesini istiyoruz. Trafik ışığı olduğu zaman burada kazaların önüne geçilecektir" dedi. Öte yandan bölgede çalışma yapan kara yolları görevlileri, söz konusu bölgede fizibilite çalışması yapıldığını ve en kısa zamanda trafik ışıklarının konulacağını belirtti. 04 Ekim 2019 Cuma İLGİLİ HABERLER
05 Ağustos 2019 Pazartesi, 17:10
haberturk
[]
Trafik ışığı bulunmayan kavşak tehlike saçıyor Vatandaşlar, bir haftada 5 trafik kazasının yaşandığı ...
null
https://www.haberturk.com/diyarbakir-haberleri/70940230-trafik-isigi-bulunmayan-kavsak-tehlike-saciyorvatandaslar-bir-haftada-5-trafik-kazasinin
Jandarma Genel Komutanlığının envanterine yeni katılan J-1526 KANUNİ kuyruk numaralı Atak helikopteri için hazırlanan video klip, komutanlığın sosyal medya hesaplarından paylaşıldı
null
Jandarma Genel Komutanlığının twitter hesabından, "Envanterimize yeni katılarak gücümüze güç katan, J-1526 KANUNİ kuyruk numaralı Atak helikopterimiz ile karanlığın üstüne güneş gibi doğmaya hazırız." başlığıyla yayınlanan klipte, Atak helikopterinin havadaki görüntülerine yer verildi. Paylaşılan klip, çok sayıda beğeni aldı ve takipçiler tarafından paylaşıldı. Envanterimize yeni katılarak gücümüze güç katan, J-1526 KANUNİ kuyruk numaralı, Atak helikopterimiz ile karanlığın üstüne güneş gibi doğmaya hazırız. 🇹🇷
01.06.2019 - 00:40
Anadolu Ajansı
['Türkiye', 'haber', 'ATAK helikopteri']
Jandarma, yeni Atak helikopterinin görüntülerini sosyal medyada paylaştı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/jandarma-yeni-atak-helikopterinin-goruntulerini-sosyal-medyada-paylasti,2Yc5yEbsnE6pj8htd3qwqA
Diyarbakır'da IŞİD'e yapılan operasyonu araştıran savcı ,Suriye'nin Rakka kentinden Diyarbakır'a 15 yabancı canlı bomba gönderildiğini belirtti.
cumhuriyet.com.tr
Diyarbakır'da 26 Ekim günü IŞİD'in hücre evlerine yapılan ve 7 teröristin ölü olarak ele geçildiği operasyondan 2.5 ay sonra Ağır Ceza Mahkemesi'ne yazı yazan soruşturma savcısı, Suriye'nin Rakka kentinden Diyarbakır'a 15 yabancı canlı bomba gönderildiğini belirtti. 18 Ocak 2016 günü yazılan yazıda, IŞİD'in canlı bomba eylemlerinin deşifre edilmesi için bazı şüpheliler hakkında teknik takip kararı talep edildi. Kayapınar İlçesi'nde 26 Ekim günü IŞİD'in hücre evlerine yapılan operasyonda polis memurları Sadık Özcan ve Gökhan Çakıcı şehit edilirken; terör örgütü üyesi Veysel Argunağa, Cahit Ölmez, Serhat Seyithanoğlu, Ergün Gül, Sıdık Bünül, Orhan Genç ve Ersel Gergüy ölü olarak ele geçirildi. IŞİD'in Diyarbakır'da sansasyonel eylem yapacağı bilgisi üzerine başlatılan soruşturmanın dosyasında, çarpıcı bilgiler yer aldı. Dosyadaki bilgilere göre soruşturmayı yürüten savcı, bazı kişilerin teknik takibe alınması için 18 Ocak 2016 günü 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'ne yazı yazdı. IŞİD'in şüpheli Nihat Turan'ı 'Diyarbakır Emiri' olarak atadığını kaydeden savcı, Turan'ın faaliyetlerini Rakka'da bulunan bir örgüt liderinin himayesinde yürüttüğünü vurguladı. Yabancı uyruklu 15 canlı bombanın Rakka'dan intihar eylemi yapmak için Diyarbakır'a gönderildiğini belirten savcı, bu kişilerin hücre evinden hiç çıkmadıklarını ve tüm ihtiyaçlarının 2 örgüt mensubu tarafından karşılandığını ifade etti. Yazıda, örgütün Diyarbakır emiri Nihat Turan'ın, PKK/KCK ve Selefi/Tekfiri unsurlara yönelik gerçekleştirmeyi planladığı muhtemel eylemlerin deşifresi için adli takip talebinde bulunulduğu kaydedildi. IŞİD Diyarbakır Emiri Nihat Turan'ın 1 Kasım genel seçimlerinden sonra yapmayı planladığı eylemlerini, faaliyetin deşifre olduğunu hissetmesi ya da güvenlik birimlerinin takibinden şüphelenmesi nedeniyle daha öne almayı planladığını belirten savcı, anılan kişilerin PKK/KCK terör örgütü yanlısı etkinlikleri hedef alacaklarını ifade etti. Savcı, tasarlanan eyleme uygun bir etkinlik olmaması halinde, örgüte müzahir kurum binalarına bombalı araçla saldırı yapılmasının planlandığını kaydetti. Tutuklu şüpheliler Cafer Erdem ve Baran Yalçın'ın 22 Ekim günü 21 AS 697 plakalı panelvan bir aracın test sürüşünü yaptığını ifade eden savcı, operasyonla ele geçirilen aracın bomba yüklenerek eylem yapmak maksadıyla satın alındığını belirtti. Aracın alınmasında örgüt mensuplarından Cihat Ekinci'nin aracılık yaptığını kaydeden savcı, bu kişinin çatışma bölgelerindeki kişilerle örgütsel ilişki içinde olduğunu ifade etti. Savcı'nın talebi üzerine karar veren 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi, Cihat Ekinci hakkında 24 Şubat 2016 tarihine kadar iletişimin takibi kararı verdi.
19 Haziran 2016 Pazar, 10:22
cumhuriyet
null
Rakka'dan Diyarbakır'a 15 canlı bomba
Türkiye
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/553772/Rakka_dan_Diyarbakir_a_15_canli_bomba.html
Meltem Cumbul, Lüleburgaz’da düzenlenen Çınaraltı Sohbetleri etkinliğine katıldı. Cinsel istismar hakkında konuşan Cumbul, "Çok ciddi caydırıcı cezalar gelmesinden yanayım” dedi.
null
Halk tarafından sorulan soruları , cinsel taciz ve istismar konularına değindi. Cumbul, "Kadın-erkek eşitsizliğini ancak birbirimizi anlayabildiğimiz ölçüde çözebiliriz. Evlenmek şart mıdır? İnsanın bunu kendisine sorması lazım. Bu anlamda çok feminist bir ailede yetiştim” ifadelerini kullandı. 48 yaşındaki , çocuklara yapılan istismar hakkında da şöyle konuştu: “İdam taraftarı değilim. Hızla bu yöne doğru gidilmesinden de üzüntü duyuyorum. Ama çok ciddi, caydırıcı cezalar gelmesinden yanayım.”
22.07.2018 - 17:14
null
['Televizyon', 'Yaşam', 'magazin']
Meltem Cumbul: Caydırıcı cezalar gelmeli
Yaşam
https://www.ntv.com.tr/yasam/meltem-cumbul-caydirici-cezalar-gelmeli,y8G7IH19n0WCjgM3x5U7og
Bakanlık teklifini kabul etmeyen Levent Tüzel listede yer almadı, Mustafa Sarısülük Ankara'dan aday gösterildi
null
Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ başkanlığında Çarşamba günü çalışmalarına başlayan "Seçim Komisyonu" sürdürüyor. Komisyon tarafından belirlenen isimler, 13.30'da başlayan MYK toplantısında üyelerin değerlendirmesine sunulacak ve milletvekili aday listesi kesinleştirilecek. Habertürk muhabiri Mahir Kılıç'ın ulaştığı kulis bilgilerine göre, 7 Haziran Genel Seçimlerinde Ankara 1. Bölge 1. sıradan aday gösterilen ve seçilen Sırrı Süreyya Önder'in 1 Kasım'da tekrarlanacak seçimlerde yine aynı bölge ve sıradan aday gösterileceği belirtiliyor. HDP'nin Ankara 2. Bölge 1. Sıra için ise sürpriz bir isimi aday göstereceği konuşuluyor. Gezi Parkı protestoları sırasında hayatını kaybeden Ethem Sarısülük'ün ağabeyi Mustafa Sarısülük'ün Ankara 2. Bölge 1. sıradan aday gösterileceği ifade ediliyor. HDP İzmir 1. Bölge Milletvekili Ertuğrul Kürkçü'ye 1 Kasım seçimlerinde Ankara'dan adaylık teklif edildiği ve Kürkçü'nün bu teklifi kabul etmediği de gelen bilgiler arasında. HDP'nin 7 Haziran Genel Seçimleri'ndeki listesinin büyük oranda korunacağı sadece kritik şehirlerde bazı değişikliklere gidileceği belirtiliyor. HDP'nin Hatay, Konya, Elazığ, Aydın, Balıkesir gibi milletvekili çıkaramadığı ancak çok yaklaştığı şehirlerde ise özel çalışma ve seçim kampanyası yapılacak. 1 Kasım seçimlerinde aday olması için adı sıkça geçen Hatip Dicle'nin bu seçimlerde de aday olmayacağı konuşuluyor. HDP'den yapılan açıklamaya göre, milletvekili aday listesi şöyle: 1 Meral Danış Beştaş 2 Rıdvan Turan 3 Şahap Bolkan 4 Günay Mutluhan 5 Derya Çiçek Nar 6 Barış Karabıyık 7 İsmail Başaran 8 Feride Işıl Peynirci 9 Reşit Ertaş 10 Feyruze Gümüş 11 Hıdır Koluman 12 Emrah Bozan 13 Abdulkerim Aslan 14 Mehmet Zakir Karaboğa 1 Behçet Yıldırım 2 Kemal Bülbül 3 Mahmut Özdemir 4 Ayten Yılmaz 5 Birsen Tunç 1 Mehmet Bayraktar 2 Veda Çelik 3 İsmail Kaçmaz 4 Cavidan Nizamoğlu 5 Remzi Yaşar Dikmenyıldız 1 Leyla Zana 2 Bedran Öztürk 3 Dirayet Taşdemir 4 Mehmet Emin İlhan 1 İsmail Doygun 2 Kıymet Temel 3 Mehmet Baltaş 1 Naciye Çiğdem Atalay 2 Mustafa Irmak 3 Nurettin Alkan 1 Sırrı Süreyya Önder 2 Gülsen Ülker 3 Şerif Oti 4 Celal Demir 5 Nursel Öztürk 6 Bereket Kar 7 Şilan Aydın Üzgeç 8 Nazik Kılıç 9 Erol Tunç 10 Nursel Güvendir 11 Turgut Çetin 12 Dilek Ertürk 13 Mehmet Mercan 14 Ebru Demir 15 Aziz Yavuz 16 Gülnaz Kart 17 Erdal Okay 18 Turan Dara 1 Mustafa Sarısülük 2 Songül Erol Abdil 3 Tayland Altünay 4 Ayfer Balıkçı 5 Abdullah Koç 6 İsmet Yalçınkaya 7 Firdevs Kantarcı 8 Kamber Ateş 9 Hatice Çevik 10 Tacire Baktaş 11 Abdulkani Tatlısu 12 Nursel Aras 13 Kubilay Akman 14 Müşerref Geçer 1 Hakkı Saruhan Oluç 2 Cevdet Çağlar 3 Deniz Yıldırım 4 Nuray Erçağan 5 İshak Kahraman 6 Songül Şarklı 7 Bayram Ardık 8 Firdevs Sema Tatlı 9 Emrah Tok 10 İlkin Manya 11 Kamile Yılmaz 12 Hülya Demir 13 Şeyhmus Demir 14 Yüksel Gönül 1 Taşkın Aktaş 2 Pervin Tumbul Artvin 1 Recep Demirci 2 Mehmet Emin İnce 1 Doğan Erbaş 2 Birsen Temir 3 Mahmut Nacar 4 Sevay Akkan Açıcı 5 Abdulnasır Subaşı 6 Ayfer Demirel 7 Mehmet Göcekli 1 Cafer Çelik 2 Bedri Arık 3 Esengül Beşli 4 Faruz Nafiz Sayın 5 Ahmet Zeki Açıkgöz 6 Ayşe Işık 7 Hayrettin Şen 8 Gülistan Adsan 1 Diren Cevahir Şen 2 Nursait Tekgül 1 Ayşe Acar Başaran 2 Raci Bilici 3 Saadet Becerikli 4 Ali Atalan 1 Abdulkadir Canalır 2 Sevim Devrim 1 Perihan Karakoç 2 Ömer Öge 1 Hişyar Özsoy 2 Mahmut Demirel 3 Hatice Kavran 1 Mizgin Irgat 2 Mahmut Celadet Gaydalı 3 İbrahim Aslan 1 Güner Yavuz 2 Nevzat Sancak 3 İbrahim Yolcu 1 Celal Çiçek 2 Betül Taylan 3 Halil Çay 1 Asiye Kolçak 2 Metin Kılıç 3 Şahin Akın 4 Fatma Özen Çerençe 5 Hüseyin Armağan 6 Mülkiye Eriş 7 Rahim Dede 8 Bertal Camkıran 9 Çiçek Çelebi 10 Mehmet Deniz Büyük 11 Hatice Ateş 12 Yılmaz Adıyaman 13 Hamza Karaköse 14 Münesra Geçimli 15 Mehmet Ferit Çelik 16 Aygül Sarı 17 Muzaffer Yazıcı 18 Figen Ovat 1 Özlem Ergun Açenal 2 Ömer Faruk Kınıç 3 Adile Yalçın 4 Sinan Ekinci 1 Selvinaz Göçmez 2 Hüseyin Karakaş 1 Şeref Karakaş 2 Meliha Üşüdür 3 Ümit Küçükbayatlı 4 Hasibe Beyaz 1 Perihan Üge 2 Ahmet Turan 3 Emine Yalçın 4 Ayfer İnan 5 Özgür Çavuşoğlu 6 Ahmet Sarı 7 Cengiz Elbenzer 1 Alican Önlü 2 Edibe Şahin 1 İdris Baluken 2 Nursel Aydoğan 3 Nimetullah Erdoğmuş 4 Feleknas Uca 5 Altan Tan 6 Çağlar Demirel 7 Ziya Pir 8 İmam Taşcıer 9 Sibel Yiğitalp 10 Edib Berk 11 Nesrin Hilal Şanlı 1 Neriman Birgül Hakan 2 Ali Şeker 3 Abdurrahman Oğuz 1 Sedat Zımba 2 Halide Demirkapı 3 Mehmet Şerif Öner 1 Orhan Demirbağ 2 Seyid Ali Yörükoğlu 3 Türkan Bingöl 4 İbrahim Bingöl 1 Hasan Ulucan 2 Gülsüm Kaya Erzurum 1 Seher Akçınar Bayar 2 Kamil Aydın 3 Şiyar Arslan 4 Zeliha Dündar 5 Zahir Uzun 6 Zeyni Mete 1 Işık Polat 2 Nurettin Aldemir 3 Fatma Curka 4 Abdulkadir Kabul 5 Mehmet Latif Çelebi 6 Nermin Kaya 1 Mahmut Toğrul 2 Yurdusev Özsökmenler 3 Osman Demirci 4 Emine Akkuş Çiçek 5 Hasan Sarı 6 Berivan Özpolat 7 Sultan Bayındır 8 Dilek Büyükkaya 9 Salman Tulumlu 10 Yurdanur Mutlu 11 Cezayir Bozan 12 Umut Baran 1 Filiz Çakır 2 Nalan Coşkun 3 Hüseyin Küçükaydın 4 Abdullah Erol Gümüşhane 1 Hayati Günal 2 Derya Uysal 1 Selma Irmak 2 Nihat Akdoğan 3 Abdullah Zeydan 1 Servet Kavukoğlu 2 Şükran Dağ 3 Kerem Nalbant 4 Bedi Duman 5 Ercüment Kimyon 6 Muhsine Taşan 7 Mehmet Oğur 8 Semire Buz 9 Özgür Aydın 10 Çetin Sakallı 1 Mehmet Emin Adıyaman 2 Kıznaz Türkeli 1 Bahadır Çopur 2 Hakan Ekin 3 Ömer Kartal 4 Fatma Sibel Melike 1 Selahattin Demirtaş 2 Hüda Kaya 3 Turgut Öker 4 Serpil Kemalbay 5 Abdullah Alagöz 6 Arife Çınar 7 Orhan Atilla 8 Ferhat Öner 9 Hülya Avşar 10 Musa Piroğlu 11 Halime Yavuz 12 Murat Mıhçı 13 Sevgi Örünç 14 Sezin Uçar 15 Mustafa Taşdelen 16 Kübra Meltem Mollaoğlu 17 Bayram Yaşlı 18 Burcu Demirbaş 19 Muhittin Aslanboğa 20 Selda Karafazlı Kurşun 21 Dılşad Canbaz 22 Rıza Karaman 23 Hürriyet Özçelik 24 Mehmet Salih Taşdemir 25 Ayşegül Taşçı 26 Nurhan Yıldırım 27 Rumet Serhat 28 Metin Eroğlu 29 Birgün Asena Hizal 30 Aytekin Demir 31 Şadiye Kaçkar 1 Celal Doğan 2 Filiz Kerestecioğlu 3 Sezai Temelli 4 Şerife Erbay 5 Zahit Mutlu 6 Nurten Ertuğrul 7 Saime Oğuzhan 8 Fırat Epözdemir 9 Gülsüm Ağaoğlu 10 Abdullah Baranuğurlu 11 Hülya Osmanağaolu 12 Eyüp Güneysen 13 Beste Kaplan 14 Mehmet Saltoğlu 15 Selda Çelik 16 Semra Türk 17 Salih Şahin 18 Musa Değirmenci 19 Feride Elçin 20 Hadi Boral 21 Turhan Arslan 22 Mehmet Erdoğan 23 Ebru Özdemir 24 Kurtuluş Sunal 25 Abdullah Tayboğan 26 Servet Güzel 1 Pervin Buldan 2 Garo Paylan 3 Erdal Ataş 4 Ali Kenanoğlu 5 Emine Beyza Üstün 6 Ayşe Berktay 7 Abdulhakim Daş 8 Şefika Gürbüz 9 Cüneyt Caniş 10 Kadir Tunç 11 Safiye Akdağ 12 Erkan Metin 13 Elif Bulut 14 Yakup Mavzer 15 Süleyman Turgut 16 Zeki Korkmaz 17 Muazzez Töre 18 Abdulcelil Öztekin 19 Ceylan Yılmaz 20 Çetin Yılmaz 21 Sidar Duman 22 Mustafa Kızılkaya 23 Zehra Şahin Yeşil 24 Leyla Yıldız 25 Nuray Çakar 26 Kadri Görgü 27 Dilek Sultan Nayman 28 Gülsever Çetin 29 Ramazan İlhan 30 Servet Erçıktı 31 Dicle Aytuğ 1 Ertuğrul Kürkçü 2 Mülkiye Birtane 3 Musa Altan 4 Semra Uzunok 5 Bayram Ercan 6 Derya Öz 7 Ömer Balkaş 8 Latife Canan Kaplan 9 Ahmet Önerge 10 Ayşe Erkek 11 Hanife Budak 12 Nevzat Alkan 13 Nihat Yıldırım 1 Müslüm Doğan 2 Gülistan Kılıç Koçyiğit 3 Süleyman Gündüz 4 Eylem Yıldız 5 İbrahim Akın 6 Nazlı Masatçı 7 Cemal Bıçak 8 Hüseyin Az 9 Hediye Tekin 10 İmdat Ataş 11 Ülkü Yalçınkaya 12 Ayşe Özen 13 Hamdi Öztürk 1 Aziz Tunç 2 Ayşenur Vaizoğlu 3 Ali Gencer 4 Nuran İmir 5 Emre Genç 6 Meryem Yıldız 7 Kifayet Ceylan 8 Mehmet Serkan Öztürk 1 Sadık Uçak 2 Zekiriya Yıldırım 1 Sami Acar 2 Şadiye Yurtsever 1 Ayhan Bilgen 2 Şafak Özanli 3 Önder Fidanboy 1 Seçkin Kır 2 Yeter Polat 3 Zeynel Şentürk 1 Sultan Özcan 2 Galip Güler 3 Nuran Ergen 4 Mehmet Bayrak 5 Funda Temel 6 Güzel Özden 7 Tülay Kılınçdeniz 8 Fırat Altunoğlu 9 Faruk Okuyucu 1 Şahin İşpara 2 Bengidar Cengiz 3 Gülhan Akıncı 1 Emine Nilüfer Ataman 2 Mehmet Boztemir 3 Maşallah Köysü 1 Onur Şahin 2 Ferdane Şevval Kızıl 1 Kasım Kısa 2 Hatice Sezgin 1 Ali Haydar Konca 2 Zakire Dündar Aydin 3 İbrahim Ergin 4 Sevda Özer 5 Hasan Sancar 6 Bedia Salhan 7 Ahmet Okuyucular 8 Ayten Yılmaz 9 Turan Yalçınkaya 10 Halide Ağma Encü 11 Sevgil Olan 1 Hüseyin Özkan 2 Şaziye Şener 3 Kamuran Tekin 4 Serap Kaya 5 Adnan Seyhan 6 Hamide Kaya 7 Hüseyin Mertoğlu 8 Eylem Almaz 9 Mehmet Ulusoy 10 Nuriye Pervin Başer 11 Ahmet Erdoğan 12 Mustafa Yavaşoğlu 13 Adnan Karabulut 14 Tuna Kayalar 1 Özcan Kılıç 2 İbrahim Uzen 3 Aysun Cerek 4 Beyhan Eroğlu Er 1 Kemal Bülbül 2 Perihan Yücekaya 3 Şemsettin Polat 4 Ebru Ergen Korkmaz 5 Abuzer Yavaş 6 İbrahim Tutaş 1 Mustafa Avcı 2 Yüksel Budak 3 Abidin Başboğa 4 Sema Sünbül 5 Ali Rıza Özmen 6 Ömer Taşkın 7 Hamit Barutçu 8 Aytekin Karapaça 9 Dilan Onuk 1 Mithat Sancar 2 Gülser Yıldırım 3 Erol Dora 4 Mehmet Ali Aslan 5 Enise Güneyli 6 Erol Gürel 1 Dengir Mir Fırat 2 Çilem Öz Küçükkeleş 3 Mehmet Alıç 4 İkram Vural 5 Ali Tanrıverdi 6 Pelin Kahiloğulları 7 Özlem Şen 8 Haluk Çeliktaş 9 Gülhan Özlü 10 Süleyman Eroğlu 11 Hülya Doğan 1 Hürriyet Karadeniz 2 Mehmet Polat 3 Perihan Resuloğulları 4 Ayla Ableyla 5 Diba Yıldız 6 Mehmet Emin Gers 1 Burcu Çelik 2 Ahmet Yıldırım 3 Nimet Sezgin 1 Kevser Yalçın 2 İrfan Turan 3 Gülfer Keskin 1 Hamza Özkan 2 İpek Ekrem 3 Selahattin Aras 1 Nurettin İnce 2 Tülay Koçak 3 Fatime Akalın 4 Fatma Yalçınkaya 5 Osman Güngör 1 Hatice Betül Çelebi 2 Mehmet Atış 3 Abdulselam Kılıç 4 Latif Kaplan 1 Turgay Köse 2 Mustafa Yıldız 3 Mevlüde Çelebi 1 Neslin Gümüş 2 Dursun Yıldız 3 Ayşegül Altıntaş 4 Cumhur Atay 5 Müşerref Serap Yolcu 6 Figen Karataş 7 Ali Çoprak 1 İlhan Cüre 2 Ümide Aysu 3 Sait Kocaman 4 Nuray Bedirkurum 5 Ahmet Çağın 6 Emre Sarı 7 Birsen Aydın 8 Abdurraman Karadeniz 9 Ramazan Çavdar 1 Kadri Yıldırım 2 Besime Konca 3 Fatih Dalgalı 1 Ayşegül Kafkas 2 Ayla Tokmak 1 Osman Baydemir 2 Dilek Öcalan 3 İbrahim Ayhan 4 Leyla Güven 5 Ziya Çalışkan 6 Feridun Yazar 7 Yusuf Geçgel 8 İbrahim Ovabeyli 9 Sevinç İzol 10 Hacire Aksoy 11 Yusuf Yetim 12 Gülcan Avcı 1 Faysal Sarıyıldız 2 Leyla Birlik 3 Ferhat Encü 4 Aycan İrmez 1 Semra Temel 2 Aydın Murat Kelkit 3 Veli Yangın 4 Cevat Aktaş 5 Çiğdem Orhan 1 Umut Işık 2 Şehnaz Kaya 3 Sadi Özdemir 4 Muhsin Koçak 5 Helin Kınay 6 Tufan Çavaş 1 Murat Toprak 2 İhsan Bayri 3 Satılmış Var 4 Gülcan Gümüş 5 Kadir Akkaya 1 Hüseyin Taka 2 Turan Çavuşoğlu 3 Tursun Baydar 4 Mehmet Mustafa Olcaytu 5 Müge Yamanyılmaz 6 Bülent Güngör 1 Cengiz Güven 2 Mehmet Acebek 3 Elif Şahsın Sırlıoğlu 1 Figen Yüksekdağ Şenoğlu 2 Lezgin Botan 3 Nadir Yıldırım 4 Tuğba Hezer 5 Adem Özcaner 6 Bedia Özgökçe 7 Lokman Ergun 8 Sevda Alkan 1 Cemil Elden 2 Songül Hacıoğlu Dağ 1 Kerem İşler 2 Hatice Ücar 3 Şükrü Almaz 4 Halil Kesmez 1 Filiz Stephenson 2 Metin Kılıç 3 Şaheste Salmanoğlu 4 Fahri Bozbaş 5 Bedirhan Güneş".
18.09.2015 - 13:56
haberturk
['hdp', 'mahir kılıç', 'mustafa sarısülük', 'ysk', 'hdp aday listesi', 'levent tüzel']
Mustafa Sarısülük HDP'den aday
Gündem
https://www.haberturk.com/gundem/haber/1130168-hdpde-listeler-hazir
TEM Otoyolu Metris mevki'inde 7 araç birbirine girdi. Araçlardan biri diğer aracın üzerinde adeta şaha kalktı.
null
İstanbul'da TEM Otoyolu Metris cezaevi mevkiinde Edirne istikametinde bir aracın ani fren yapması sonucu 7 aracın karıştığı zincirleme kaza meydana geldi. Çarpmanın etkisiyle araçlar adeta birbirinin üstüne çıktı. Kazada bir market zincirine ait aracın sürücüsü başından yaralandı. İhbar üzerine olay yerine polis itfaiye ve sağlık ekipleri sevk edildi. Sağlık ekipleri yaralı şahsa ilk müdahaleyi yaptıktan sonra çevrede bulunan bir hastaneye kaldırdı. Polis ekipleri çevrede güvenlik önlemi alarak olası bir olumsuzluğu önlendi. Kazaya karışan araçlarda herhangi bir sıkışma olayına karşı tedbir amaçlı itfaiye ekipleri olay yerinde hazır bekletildi. Kaza nedeniyle otoyolun Edirne istikametinde yoğunluk oluştu. Araçların olay yerinden kaldırılmasının ardından trafik normale döndü.
30.11.2018 - 15:17
İHA
['Türkiye', 'Trafik Kazası', 'İstanbul']
TEM'de zincirleme kaza: 7 araç birbirine girdi
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/temde-zincirleme-kaza-7-arac-birbirine-girdi,jvjAML4kXUS87MprJOKwGQ
Zadar Doğuş Basketbol Turnuvası’nda heyecan başlıyor.
null
Zadar Doğuş Basketbol Turnuvası'nda heyecan başlıyor. Fenerbahçe ve Darüşşafaka Doğuş'un katılacağı turnuvada temsilcilerimizin maçları NTV Spor'dan canlı yayınlanacak.  Turnuvaya bu sezon THY Euroleague'de mücadele edecek Fenerbahçe, Darüşşafaka Doğuş, Lokomotiv Kuban, Cedevita Zagreb ve KK Buducnost Podgoritsa katılacak. Turnuvada 3'er takımdan oluşacak 2 grubu lider tamamlayan ekipler, şampiyonluk maçında karşı karşıya gelecek. Gruplarında ikinci ve üçüncü sıraları alan takımlar ise kendi aralarında çapraz eşleşme usulüne göre klasman maçları oynayacak. Turnuvada bu akşam Zadar ile Darüşşafaka Doğuş arasında oynanacak maç saat 19:00'dan itibaren, Fenerbahçe-Lokomotiv Kuban karşılaşması da 21:30'dan itibaren NTV Spor'dan naklen yayınlanacak.
19.09.2016 - 23:32
Ntvspor
['Basketbol', 'Spor']
Zadar'da heyecan başlıyor
Spor
https://www.ntv.com.tr/spor/zadarda-heyecan-basliyor,Oeg8fSRUOkKwbVqJDGQz2g
İstanbul terörle mücadele ekipleri, Gazi Mahallesi'nde belirlenen adreslere eş zamanlı baskın düzenledi.
null
İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğüne bağlı ekipler Sultangazi, Gazi Mahallesi'nde terör operasyonu gerçekleştirdi. Saat 03.30 sıralarında mahalleye gelen polisler, önceden belirlenen adreslere eş zamanlı baskın düzenledi. Operasyon kapsamında adreslerde arama yapıldı. Terörle Mücadele (TEM) ekiplerine Özel Harekat polisleri de destek verirken, bir polis helikopteri de mahalle üzerinde uçtu. Operasyonun içeriği hakkında bilgi verilmedi.
08.04.2016 - 07:37
DHA
['Türkiye', 'Terör']
Gazi Mahallesi'nde helikopter destekli terör operasyonu
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/gazi-mahallesinde-helikopter-destekli-teror-operasyonu,NlPhdT9hsUSXZXXaFijisg
TESK ve alt kuruluşlarında çalışanlar, özlük hakları açısından da Devlet Memurları Kanunu'na tabi olma istemiyle TBMM Dilekçe Komisyonuna başvurdu.
null
Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) ile alt kuruluşlarında çalışanlar, yargılamada olduğu gibi özlük hakları açısından da 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'na tabi olma istemiyle TBMM Dilekçe Komisyonuna müracaat etti. Komisyona başvuran TESK'e bağlı çalışanların imza attığı delikçede, işleyici ve amacı aynı olan kamu kurumu niteliğindeki kuruluşlarda çalışan personelin hak, hukuk ve güvencesinin kurumlara göre değişiklik göstermesinin anayasaya aykırılık teşkil edeceği ifade edildi. Esnaf ve Sanatkarlar meslek kuruluşları ile diğer kamu kurumu niteliğindeki kuruluşlarda çalışan kadrolu personelin aldıkları ücret arasında farklılıklar bulunduğu belirtilen dilekçede, şu ifadelere yer verildi: "TOBB ve diğer kamu kurumlarında maaş tespiti 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na göre belirlenirken, TESK ve alt teşkilatlarda çalışan personellerin maaşları yönetim kurulunun inisiyatifine bırakılmıştır. Yönetim kurulu isterse hiçbir zaman zam vermeyebilir, bunun hesabını da Türkiye Cumhuriyeti'nde hiçbir makama vermez. Böyle bir keyfiyet yönetim kurulunun farklı işlem yapması anlamına gelir. Bizler emeğe saygı istiyoruz, keyfi uygulamalara, ayrımcılığa son verilmesini istiyoruz. Hukuk devleti, hukuka bağlı devlet yönetimi, keyfi devletin, keyfi devlet yönetiminin karşıtıdır. Hukuk devleti, koyduğu kurala en başta kendi uyan, uymayanı da zorla uyduran devlettir." Açıklamada, halka ve esnafa daha iyi hizmet verilebilmesi için TESK çalışanlarının yargılamada olduğu gibi özlük haklarında da 657 sayılı yasaya tabi olması istenerek, şu değerlendirmede bulunuldu: "Devletin tüm kurum ve kuruluşları, hukuk düzenini, Avrupa Birliği normlarına uydurma çabası içine girmişken bu yeni hazırlanan Anayasamızda bu ayrımcılığın ortadan kaldırılması için gerekli çalışmaların yapılmasını yaklaşık olarak 4 bin Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu, federasyonu, birlikler ve tüm esnaf odaları personeli adına siz değerli komisyon üyelerinden arz talep ediyoruz."
11.03.2018 - 14:08
Anadolu Ajansı
['Gündem', 'Türkiye', 'Ekonomi']
TESK çalışanları 657'ye tabi olmak istiyor
Ekonomi
https://www.ntv.com.tr/ekonomi/tesk-calisanlari-657ye-tabi-olmak-istiyor,4Bgu6NaBYkS2ysbRNJfeGA
Roma'nın en çok turist çeken yerlerinden olan dünyaca ünlü Kolezyum, Pisa Kulesi'nin unvanını almaya aday.
null
İtalya’nın başkenti Roma'da yer alan Kolezyum eğiliyor. Yetkililer, Kolezyum’un güney tarafının kuzeyine göre, bir yıl içinde 40 santimetre alçaldığını belirledi. 'Gladyatör' adlı filmin ardından turistlerin yoğun ilgisini gören 2 bin senelik arena, son birkaç aydır uzmanlar tarafından inceleniyor. La Sapienza Üniversitesi Profesörü Giorgio Monti, amfitiyatronun zemininde çatlak olabileceğini belirtti. Daily Mail'in haberine göre; Kolezyum’un etrafındaki yoğun trafik akışının da yapıyı etkileyebileceğini düşünen La Sapienza Üniversitesi ve Çevresel Jeoloji Enstitisü IGAG'ın yaptığı çalışmaların bir yıl içinde tamamlanması bekleniyor. Eğik olduğu için turistlerin ilgisini çeken Pisa Kulesi için de benzer bir çalışma gerçekleştirilmişti. Uzun yıllar süren çalışmalarla kulenin dengesi sabitlenmiş ve Pisa Kulesi’nin zemin kısmındaki toprağın çıkarılarak önlem alınmıştı. Kule, 2001 yılında güvenli bir halde tekrar turistlerin ziyaretine açılmıştı.
31.07.2012 - 13:27
null
[]
Kolezyum Pisa'nın unvanını alabilir!
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/kolezyum-pisanin-unvanini-alabilir,jdPl5q9N00SZ2ppzXgqy3g
Başbakan Ahmet Davutoğlu, İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ile yaptığı görüşmede, PKK, PEJAK, PYD ve IŞİD gibi terör örgütleri ile mücadele konusunda Türkiye'nin kararlılığına dikkati çekti. Ruhani de IŞİD, PKK ve tüm uzantılarının İran ile Türkiye'nin ortak düşmanı olduğunu ifade etti.
null
Başbakanlık kaynaklarından edinilen bilgiye göre, Davutoğlu'nun Ruhani ile iki saat süren görüşmesinde ikili ilişkiler, bölgesel konular ve İstanbul'da gerçekleştirilen İslam İşbirliği Teşkilatı Zirvesi başta olmak üzere birçok konu başlığı detaylı ele alındı. İran tarafından, Başbakan Davutoğlu'nun ülkelerine gerçekleştirdiği ziyaretin ilişkilerin ve iş birliğinin derinleştirilmesi açısından büyük önem taşıdığı ifade edilirken, Davutoğlu'nun da ziyarette kendisine gösterilen ev sahipliği için teşekkürlerini ilettiği bildirildi. Olumlu bir havada geçen görüşmede, özellikle İran'a uygulanan yaptırımların kaldırılmasının ardından ekonomik birlikteliğin geliştirilmesi üzerinde duruldu. Görüşmede, bankacılık sektöründe yapılacak iş birliği, ticaret hacminin artırılması, gümrük kapılarının kapasitesinin yükseltilmesi, gümrük kapılarında tır kuyruklarının önlenmesi ve karşılıklı yatırımların artırılması konusunda mutabık kalındığı kaydedildi. Suriye ve Irak başta olmak üzere bölgesel konuların ele alındığı görüşmede, Suriye krizinin çözümü sürecinde ülkenin bütünlüğünün korunması ve insani dramın bir an önce sona erdirilmesi konusundaki gayretlerin sürdürülmesinin gündeme geldiği öğrenildi. Başbakan Davutoğlu'nun, PKK, PEJAK, PYD ve IŞİD gibi terör örgütleri ile mücadele konusunda Türkiye'nin kararlılığını vurguladığı belirtilirken, İran Cumhurbaşkanı Ruhani'nin de IŞİD, PKK ile tüm uzantılarının İran ve Türkiye'nin ortak düşmanı olduğuna işaret ettiği belirtildi. Türkiye'nin İslam İşbirliği Teşkilatı Dönem Başkanlığı sırasında İslam ülkeleri arasındaki ihtilafların giderilmesi, üye ülkelerle iş birliğinin geliştirilmesi ve İslamofobia ile mücadele konularında birlikte çalışılması konusunda da anlaşma sağlandığı bildirildi. Görüşmede, iki ülke arasında üst düzey ziyaretlerin sıklaştırılması konusunda da fikir birliğine varıldı.
16.04.2016 - 00:58
Anadolu Ajansı
['Gündem', 'Türkiye', 'Ahmet Davutoğlu']
Davutoğlu-Ruhani görüşmesi
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/davutoglu-ruhani-gorusmesi,5MzmSmdTRUGQLUuxbxCupw
Fenerbahçe ile bu akşam oynayacağı hazırlık maçı iptal edilen Olympique Lyon Kulübü, taraftarlarına yönelik "her şey yolunda" mesajı yayımladı.
null
Fenerbahçe ile İstanbul'da bu akşam oynayacağı hazırlık maçı, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi nedeniyle iptal edilen Fransız kulübü, sosyal medya üzerinden mesaj yayımlayarak, endişelenecek bir durum olmadığını bildirdi. Mesajda, "Her şey yolunda, oyuncular ve teknik ekip huzur ve sükunet içerisinde Lyon'a dönmeyi bekliyor." ifadesine yer verildi. Fenerbahçe ile Olympique Lyon futbol takımları arasında, yeni sezon hazırlıkları kapsamında bu akşam oynanması planlanan karşılaşmanın, güvenlik gerekçesiyle iptal edildiği açıklanmıştı.
16.07.2016 - 16:12
Anadolu Ajansı
['Futbol', 'Spor', 'Fenerbahçe']
Olympique Lyon'dan darbe girişimi sonrası mesaj
Spor
https://www.ntv.com.tr/spor/olympique-lyondan-darbe-girisimi-sonrasi-mesaj,H8Lu0Y4PAk-ma8EUIVE_QA
Kadıköy'de en son 1999 yılında galibiyet gören Galatasaray, son derbide de umduğunu bulamadı.
null
İki ezeli rakip Fenerbahçe ile Galatasaray Spor Toto Süper Lig'in 23. haftasında Kadıköy'de kozlarını paylaştı. Galatasaray, rakibi karşısına 5 bin 555 günlük deplasman galibiyeti hasretine son vermek amacıyla çıktı. Ancak maç sarı-kırmızılıların istediği gibi sonuçlanmadı. Kuyt'ın 81. dakikadaki tek golüyle maçta gülen taraf Fenerbahçe oldu. Sarı-lacivertliler böylece Kadıköy'de Galatasaray karşısındaki yenilmezlik serisini devam ettirdi. Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'na rakibinin 4 puan önünde lider unvanıyla çıkacak sarı-kırmızılı takım, Kadıköy'de son galibiyetini 22 Aralık 1999 tarihindeki lig maçında 2-1'lik skorla aldı. Galatasaray, rakibiyle daha sonra Kadıköy'de oynadığı 3'ü Türkiye Kupası, 15'i de lig olmak üzere 18 resmi maçta galibiyete ulaşamadı. 1999-2000 sezonunun 9. haftasında oynanması gereken ancak milli maç ve Galatasaray'ın Avrupa kupası karşılaşması nedeniyle ertelenen karşılaşmayı 2-1 kazanan Galatasaray, zirvedeki en yakın takipçisi Gaziantepspor ile arasındaki puan farkını 8'e çıkarıp 32 puanla koltuğunu korurken, Fenerbahçe ise 21 puanla 5. sırada kalmıştı. Galatasaray'ın bu sezonki kadrosunda daha önce Kadıköy'de Fenerbahçe galibiyeti gören futbolcu bulunmuyor.  Teknik direktör Hamza Hamzaoğlu'nun yardımcılarından kaleci antrenörü Claudio Andre Taffarel, Galatasaray'ın Fenerbahçe'yi deplasmanda yendiği son maçın oynandığı sezonda kadroda bulunmasına rağmen Kadıköy'deki derbinin maç kadrosunda yer almamıştı. Galatasaray'ın Kadıköy'deki son galibiyetinde sarı-kırmızılı formayı giyen Emre Belözoğlu ise derbide Fenerbahçe'nin başarısı için sahadaydı. Geçen 15 yılı aşkın sürede Galatasaray Kulübü'nün son 4 başkanı, futbol takımlarının Kadıköy'deki Fenerbahçe galibiyetini göremedi. Sarı-kırmızılı takımın Kadıköy'deki son galibiyetinin tarihi olan 1999'da kulüp başkanlığını Faruk Süren yürütüyordu. Faruk Süren'in ardından kulüpte başkanlık koltuğuna oturan Mehmet Cansun (2001-2002), merhum Özhan Canaydın (2002-2008), Adnan Polat (2008-2011) ve son olarak da Ünal Aysal (2011-2014), deplasmanda Fenerbahçe galibiyetine tanık olamadı. Galatasaray'ı son dönemde çalıştıran teknik adamlardan 7'si, Kadıköy'deki maçlarda Fenerbahçe galibiyeti göremedi.
09.03.2015 - 03:51
ntv.com.tr
['Gündem', 'Futbol', 'Spor']
5 bin 555'inci günde değişen yok!
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/5-bin-555inci-gunde-degisen-yok,vTOIJgAng0Kn880weSEOww
Marmara Bölgesi'nde sıcaklıkların 4 ila 8 derece azalacağı tahmin ediliyor.
null
Meteoroloji 1. Bölge Müdürlüğü'nün internet sitesinde yer alan bilgiye göre, Marmara Bölgesi'nde parçalı ve çok bulutlu hava hakim olacak. Aralıklı sağanak ve yer yer gök gürültülü sağanağın beklendiği bölgede hava sıcaklıkları 4 ila 8 derece azalacak. Rüzgarın, bölgede batı ve güneybatı yönlerden orta kuvvette eseceği öngörülüyor.
07.05.2019 - 10:11
Anadolu Ajansı
['Türkiye', 'hava durumu', 'Marmara', 'meteoroloji']
Marmara'da sıcaklık azalıyor
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/marmarada-sicaklik-azaliyor,4vDC_s7KSkexW0khKAHGQw
Muğla'nın Seydikemer ilçesinde otomobilin elektrik direğine çarpması sonucu biri çocuk 2 kişi öldü, 2 kişi yaralandı.
null
'nın Seydikemer ilçesinde Ali Göksan (28) idaresindeki otomobil, Kadıköy Mahallesi'nde elektrik direğine çarptı. Kazayı görenlerin ihbarıyla olay yerine 112 Acil Servis ekipleri sevk edildi. Sağlık ekipleri araçta bulunan Aykut Acar'ın (26) olay yerinde yaşamını yitirdiğini belirledi. Kazada yaralanan sürücü ile İdris Göksan (26) ve Yiğit Göksan (8) Fethiye'deki hastanelere kaldırıldı. Yiğit Göksan, kaldırıldığı hastanede yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
01.08.2019 - 02:22
Anadolu Ajansı
['Yurt Haber', 'Türkiye', 'Trafik Kazası', 'Muğla']
Muğla'da otomobil elektrik direğine çarptı: 2 ölü, 2 yaralı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/muglada-otomobil-elektrik-diregine-carpti-2-olu-2-yarali,EtTQJAc8mUucC5nKtDOk5Q
Denizli'de, otomobilin direğe çarpması sonucu 3 kişi hayatını kaybetti.
null
Alınan bilgiye göre, Asri Mezarlık'tan Aktepe istikametine giden, sürücüsünün kimliği henüz belirlenmeyen otomobil, elektrik direğine çarptı. Kazada, araç içerisinde bulunan kimlikleri henüz belirlenemeyen 3 kişi olay yerinde öldü. Kazayla ilgili soruşturma sürüyor.
29.08.2011 - 03:19
Anadolu Ajansı
[]
Otomobil elektrik direğine çarptı: 3 ölü
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/otomobil-elektrik-diregine-carpti-3-olu,NtmC8BC4r0OfkEx9XcJftA
Spor Toto Süper Lig'in 28. haftasında 14 Nisan Pazar günü karşılaşacak Fenerbahçe ile Galatasaray'ın teknik direktörleri Ersun Yanal ile Fatih Terim, yaklaşık 6 yıl sonra birbirlerine rakip olacak
cumhuriyet.com.tr
Fenerbahçe Teknik Direktörü Ersun Yanal ile Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim, 9'u Süper Lig, 1'i TFF Süper Kupa'da olmak üzere 10 maçta karşı karşıya geldi. İki teknik adamın yönettiği takımlar arasındaki son maç 11 Ağustos 2013'te yapıldı. TFF Süper Kupa'da Kayseri'de oynanan maçı Fatih Terim'in Galatasaray'ı, Ersun Yanal'ın çalıştırdığı Fenerbahçe'yi 1-0 yendi. O tarihten sonra iki teknik adam yeşil sahada hiç karşı karşıya gelmedi. Tecrübeli teknik adamların rekabeti, yaklaşık 6 yıl sonra yine Fenerbahçe-Galatasaray derbisiyle 11. randevuyla devam edecek. Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim'in, Ersun Yanal'a karşı ciddi bir üstünlüğü bulunuyor.İki teknik adamın rekabetinde Terim tamamında Galatasaray'ın başında yer alırken, Yanal, Denizlispor, Gençlerbirliği, Eskişehirspor ve Fenerbahçe'yi çalıştırdı. Bu maçlarda Fatih Terim'in takımı, Yanal'ın ekiplerine karşı 10 maçın 9'unu kaybetmedi.Söz konusu müsabakalarda Fatih Terim 4 galibiyet yaşarken, Yanal bir kez kazanma mutluluğuna ulaştı. İki teknik adam arasındaki rekabette 5 maç ise berabere bitti. Ersun Yanal, Fatih Terim'in Galatasaray'ına karşı tek galibiyetini yaklaşık 17 yıl önce Gençlerbirliği'nin başında elde etti.Yanal'ın çalıştırdığı Gençlerbirliği, 24 Kasım 2002'de Fatih Terim'in Galatasaray'ını Ankara'da 1-0 yendi.Daha sonra iki teknik adamın saha kenarında rakip olduğu 7 maçta Yanal'ın takımları galibiyet mutluluğu yaşayamadı. İki teknik adam kariyerlerinde sadece bir kez derbide karşı karşıya geldi.TFF Süper Kupa maçında Kayseri'de 11 Ağustos 2013'te Ersun Yanal, Fenerbahçe'nin başında ilk derbi sınavını Fatih Terim'in Galatasaray'ına karşı verdi.
11 Nisan 2019 Perşembe, 12:18
cumhuriyet
null
Ersun Yanal-Fatih Terim rekabeti
Spor
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/futbol/1340490/Ersun_Yanal-Fatih_Terim_rekabeti.html
Magazin yıldızı Paris Hilton, çok iyi bir insan olduğunu ve herkes için büyük bir kalbi olduğunu söyledi.
null
Paris Hilton, “in - Das Star & Style Magazin” adlı dergiye yaptığı açıklamada, yüzeysel bir insan olmadığını, bunu sadece kendisini yakından tanımayan insanların iddia ettiklerini belirterek, “Bu kötü bir yalan. Benim ayaklarım yere basıyor. Çok iyi bir insanım ve büyük bir yüreğim var” dedi. Günlerini pahalı giysiler ve ayakkabılar giyerek geçirmediğini ifade eden Hilton, “Evimin kapısını kapattığım zaman başka bir insan oluyorum. Çekingenim ve günümü köpeklerimle birlikte geçirmeyi seviyorum” diye konuştu. Hilton, geçmişte hiçbir zaman meşhur olmayı düşünmediğini, çocukları ve hayvanları çok sevdiğini kaydederek, “Belki bir öğretmen ya da veteriner olabilirdim” dedi.
14.01.2009 - 19:30
Anadolu Ajansı
[]
Paris Hilton: Büyük bir yüreğim var
Yaşam
https://www.ntv.com.tr/yasam/paris-hilton-buyuk-bir-yuregim-var,WvlRoViqVUmU-T6hU5ee3Q
Kredi derecelendirme kuruluşu S&P'nin not artışı için önerisini yorumlayan JCR Türkiye Başkanı Ökmen, "Türkiye'nin en büyük başarısı ihracattır; S&P topu taca atmıştır"dedi.
null
Japon kredi derecelendirme kuruluşu JCR Türkiye Başkanı Orhan Ökmen, Standard & Poor's'un (S&P) not artışı için ihracat önerisini değerlendirdi. CNBC-e'ye konuşan Ökmen, "S&P topu taca attı diyebiliriz. Türkiye, Avrupa krizdeyken hem ürün, hem pazar çeşitliliği yaptı; daha ne napsın? Son 3-5 yılda Türkiye'nin başarıları ne diye sorsak ihracatı en tepeye koyarız" dedi. S&P'nin Türkiye'nin notunun arttırmayı düşünmediğini belirten Ökmen, not artışı için olumlu gelişmeler olduğunu belirtti. Ökmen, "Bugün cari açığın sürdürülebilirliğinin olasılığı arttı. Not buraya dayanıyordu. Kredi derecelendirme kuruluşları öyle demişti. Öyleyse bu gelişme not açısından pozitiftir" diye konuştu. JCR Türkiye'nin BB durağan olan kredi notunu değerlendirmeye aldı ve artırmaya yakın duruyor.
27.03.2012 - 18:09
null
[]
JCR: S&P topu taca attı
Ekonomi
https://www.ntv.com.tr/ekonomi/jcr-sp-topu-taca-atti,mi-ZtdN8O0y6xlgdoBzKug
Milli Eğitim Bakanlığı'nca, "69, 70, 71 aylık çocukların ilkokul 1. sınıfa kaydı zorunludur ancak veli isteğiyle 1 yıl erteleme yapılabilecek" açıklaması yapıldı
AA
Milli Eğitim Bakanlığınca (MEB),69, 70, 71 aylık çocukların ilkokul 1. sınıfa kaydının zorunlu olduğu ancak veli isteğiyle 1 yıl erteleme yapılabileceği belirtilerek "66, 67, 68 aylık çocuklar, okul öncesi eğitim kurumu aday kaydına alınır ancak veli isteğiyle ilkokula 1 yıl erken başlayabilir" açıklaması yapıldı. Bakanlıktan bugün Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'un AA Editör Masası'nda açıkladığı okula başlama yaşıyla ilgili düzenlemenin detaylarına ilişkin bilgilendirme yapıldı. Açıklamada, şunlar kaydedildi: "69, 70, 71 aylık çocukların ilkokul 1. sınıfa kaydı zorunludur ancak veli isteğiyle 1 yıl erteleme yapılabilecektir. 66, 67, 68 aylık çocuklar, okul öncesi eğitim kurumu aday kaydına alınır ancak veli isteğiyle ilkokula 1 yıl erken başlayabilir. Söz konusu düzenleme, 2019-2020 eğitim öğretim yılı itibarıyla uygulanacak."
05.03.2019 - 16:08
haberturk
['ilkokula başlama yaşı', 'ilkokula başlama yaşı 66', 'ilkokula başlama yaşı 69', 'milli eğitim bakanlığı', 'ziya selçuk']
İlkokula başlama yaşı 66’dan 69 aya çıkıyor
Gündem
https://www.haberturk.com/ilkokula-baslama-yasi-66dan-69-aya-cikiyor-2393347
İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, İran'ın müzakereden yana olduğunu ancak müzakere için ABD'nin tüm yaptırımları kaldırması gerektiğini söyledi. ABD'yi olası bir savaş konusunda da uyarın Ruhani, "İran'la savaş tüm savaşların anasıdır" dedi.
null
İran Cumhurbaşkanı Ruhani, ABD'nin yaptırım listesine aldığı Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif ve bakanlık çalışanlarıyla, Dışişleri Bakanlığı binasında bir araya geldi. Burada konuşan Ruhani, ABD'nin İran lideri Ayetullah Ali Hamaney ve Dışişleri Bakanı Zarif'e yönelik yaptırımlarla müzakere konusunda samimi olmadığını ortaya koyduğunu belirtti. "Ön şartsız müzakere istediklerini söylüyorlar fakat ertesi gün Büyük Devrim Rehberi'ne (Hamaney) yaptırım uyguluyorlar. O zaman nasıl müzakere edeceğiz? Müzakereyi kabul etsek bununla ilgili nihai kararı kim verecek? Siz bizim anayasamızı biliyorsunuz. Rehber'in rızası olmadan müzakere nasıl olacak? Sonra yine müzakere istediklerini söylüyorlar. Ardından Dışişleri Bakanı'na yaptırım uyguluyorlar. Kiminle müzakere edeceksiniz? Müzakerenin sorumlusu Dışişleri Bakanı'dır. Bir gün müzakere kararı alırsak sizinle konuşacak olan kendisidir." Washington yönetiminde siyaset mekanizmasının işlemediğini savunan İran Cumhurbaşkanı, "Biz daha önce de söyledik yine vurguluyoruz. İran müzakere ve diyalog ehlidir. ABD gerçekten müzakere istiyorsa her şeyden önce tüm yaptırımları kaldırmalıdır." ifadelerini kullandı. ABD ile bölgedeki gerginlik konusuna da değinen Ruhani, şunları söyledi: "İran'la barış tüm barışların anası, İran'la savaş da tüm savaşların anasıdır. Bölgedeki askerleriniz için güvenlik mi istiyorsunuz? O halde güvenliğe karşı güvenlik. Bizim güvenliğimize zarar verirseniz kendinizin güvende olacağınızı düşünemezsiniz. Barışa karşı barış, petrole karşı petrol. Siz bizim petrolümüzü engelleyip başkalarının petrol satmasını sağlayamazsınız." İngiltere ile tanker krizine ilişkin ise Ruhani, İngiltere'ye ait gemilerin Basra Körfezi'ndeki denizcilik kurallarına uymadığını ancak bu zamana kadar söz konusu ihlalleri görmezden geldiklerini dile getirdi. "Barış ve dostluk zamanlarında karşı tarafın ihlallerini görmezden geldik" diyen Ruhani, "Bugün sizin ihlallerinize neden izin verelim? Vermediğimizi de gördünüz. Devrim Muhafızları helikopterden tankerinize asker indirirken İngiliz savaş gemisi kenardan izliyordu. Müdahale edemedi" dedi. Ruhani, İngiltere hükümetine hitaben, "Gerçekleştiremeyeceğiniz şeyler söylemeyin. Cebelitarık Boğazı'nı bize kapatırsanız Hürmüz Boğazı size açık olmaz" diye konuştu.
06.08.2019 - 11:44
Anadolu Ajansı
['Dünya', 'Ortadoğu', 'İran', 'ABD']
Ruhani: İran'la savaş tüm savaşların anasıdır
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/ruhani-iranla-savas-tum-savaslarin-anasidir,khHu135lx0uoXtKom5H7fA
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreterinin soykırımların önlenmesi konusundaki özel danışmanı Adama Dieng, İdlib'deki nüfusu göz önünde bulundurduklarında, buraya yönelik olası askeri operasyonun etkisinin, Suriye'de görebilecekleri en kötü sahne olacağı uyarısında bulundu.
null
BM Genel Sekreterliği Sözcülüğünden yapılan yazılı açıklamada, "Dieng, Suriye'nin İdlib ilinde önümüzdeki günlerde muhtemel askeri operasyon haberlerinden ve bunun siviller üzerinde yol açacağı yok edici etkiler konusunda derin endişe duyuyor." ifadelerine yer verildi. Açıklamada, İdlib'in Astana'da 2017 Mayıs'ta üzerinde anlaşılan gerginliği azaltma bölgelerinden geriye kalan tek yer olduğuna işaret edilerek, burada 1 milyonu çocuk 2,9 milyon sivilin yaşadığı anımsatıldı. Açıklamada, "İdlib'de askeri bir operasyon buraya sığınmış siviller için felaket olur. Daha önce Suriye'de hükümetin muhaliflerin elinde bulundurduğu bölgelere yaptığı operasyonlarda sivillerin hayatının dikkate alınmadığı görüldü. Tam aksine bu operasyonlar arasında kimyasal silahlar kullanılması da dahil uluslararası insani hukukun ciddi ihlalleri görülmüştür." hatırlatması yapıldı. Söz konusu BM açıklamasında, BM Genel Sekreteri Özel Danışmanı Adama Dieng'in görüşlerine de yer verildi. -Dieng'den "En kötü sahne olur" uyarısı BM'nin Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura'nın siyasi çözüm çağrısına destek verdiğini anımsatan Dieng, "Zaman zaman ve tekrar tekrar Suriye'de sivil nüfusun karşı karşı kaldığı kabusa tanık olduk. Ancak İdlib'deki sivil nüfusunu hesaba katarsak buradaki bir askeri operasyonun etkisi şu ana kadar Suriye'de gördüğümüz en kötü sahne olur." değerlendirmesinde bulundu. Adama Dieng, şu çağrıları yaptı: "Özellikle BMGK ve Astana sürecinin tarafı olan ülkeler dahil olmak üzere, tüm uluslararası toplumu İdlib'deki sivillerin korunması için Suriye hükümetini sorumlu tutmaya ve Suriye'de başka bir insan yapımı trajedinin engellemesi için gerekli önlemleri almaya davet ediyorum."
06.09.2018 - 22:29
Anadolu Ajansı
['Dünya', 'Suriye', 'Birleşmiş Milletler']
"İdlib, Suriye'de gördüğümüz en kötü sahne olur"
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/idlib-suriyede-gordugumuz-en-kotu-sahne-olur,SsM7wUaRRUaNkhdzXIWxCg
Bir grup otomotiv ve elektronik şirketi bu amaçla birleşik bir platform oluşturmak için anlaştı.
null
Daimler, GM, Honda, Hyundai, Toyota ve Volkswagen, cep telefonu üreticileri LG, Samsung ve Nokia ile beraber ‘Otomobil Bağlanırlığı Konsorsiyumu’na imza attı. Birkaç hafta içinde platforma başka üyelerin de katılması bekleniyor. Ses sistemi tedarikçileri Alpine ve Panasonic de platforma katılacak. Plan sürücülere müzik arşivlerine erişmek, ilginç noktaları aramak ve telefonla konuşup mesaj gönderip almak için daha kolay ve güvenli bir yöntem sunmayı hedefliyor. Kullanıcılar aynı zamanda telefonlarında bulunan uygulamaların birçoğuna erişebilecek ve sesli aktivasyon sayesinde cihazın işlevlerinden ellerlerini kullanmadan faydalanabilecekler. Sürücüler cep telefonlarının kullanıcı arayüzlerine otomobillerinin entegre dokunmatik ekranından ulaşabilecekler, böylece sistemi kullanmak için gereken öğrenme süresi minimuma indirgenecek. Bu gelişme, tüketicilerin telefonlarındaki uydu nagivasyonu uygulamasını kullanabilmeleri nedeniyle geleceğin otomobillerinde, günümüzün pahalı opsiyonel aksesuarı navigasyon sisteminin demode olmasına da yol açabilir. Telefonu otomobile bağlamak için USB, WLAN ve Bluetooth kullanılabilecek. Kablosuz şarj ve NFC (4 cm’den kısa mesafelerde kısa menzilli kablosuz bağlantıya izin veriyor) gibi teknolojiler de muhtemelen kullanılacak.
28.03.2011 - 18:35
null
[]
Cep telefonu bağlantı desteğine standart geliyor
Otomobil
https://www.ntv.com.tr/otomobil/cep-telefonu-baglanti-destegine-standart-geliyor,q8w9aX8wA0SSJQb_03_Uvg
Çanakkale'de sahil kenarında oltasını atan balıkçı, boyu bir metreyi aşan köpek balığı çekti.
null
Çanakkale'nin Lapseki ilçesinde sahilde olta ile balık tutanlar, şimdiye kadar avlamadıkları balıkları çekmeye başladı. Önceleri sadece lüfer, kefal, istavrit ve çinakop gibi balık tutan kıyı balıkçılarının oltalarına bugünlerde yavru köpek balığı, vatoz ve kırlangıç gibi balıklar takılıyor. Genç Balıkçılık'ın sahibi Mehmet Genç, olta balıkçılarının avladığı ve boyu bir metreyi aşan köpek balıklarını görünce hayrete düştüklerini söyledi. Ağırlıkları 18-20 kilograma ulaşan köpek balıkları Yunanistan'a ihraç ediliyor.
05.11.2010 - 10:54
null
[]
Oltayla yavru köpek balığı tuttu
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/oltayla-yavru-kopek-baligi-tuttu,vLuuRQuT2U2CCUj0gs8JAA
Küresel kriz nedeniyle zor durumdaki ABD’li otomotiv şirketleri General Motors ve Chrysler’e 17.4 milyar dolarlık kredi desteği verilecek.
null
Küresel kriz nedeniyle zor günler geçiren ABD’li otomotiv şirketlerine hükümet can simidi uzattı. ABD Hükümeti, 700 milyar dolarlık kurtarma paketi kapmasında otomotiv üreticilerine 17.4 milyar dolarlık kredi sağlayacak. Kredi tutarının 13.4 milyar dolarlık kısmı Aralık ve Ocak aylarında verilecek. Şirketler 31 Mart’ta yeterli durumda olmazlarsa bu krediler geri çağrılacak. Chrysler kurtarma planı kapsamında Aralık ve Ocak’ta toplam 4 milyar dolar, General Motors (GM) 9.4 milyar dolar alacak. GM Şubat’ta 4 milyar dolar daha alacak. Ford, yakın dönemde likidite sorunu ile karşı karşıya olmadığını ve devletten destek istemediğini açıkladı. Ford 2011’e kadar vergi öncesi kâra geçmeyi hedefliyor. ABD Başkanı George W. Bush kurtarma planına ilişkin yaptığı açıklamada şunları söyledi: “ABD otomotiv sektörünün çökmesine izin vermek sorumlu bir davranış olmayacaktır. Eğer bir şirketin iflasa sürüklendiğini duyarsanız insanlar bundan korkacaktır. Bu durum krizi daha da derinleştirir. Bizim iflası önlememizin tek yolu yeni bir kredi paketini açmaktı. Otomobil üreticilerine 3 ay süre vereceğiz. Yeniden yaılandırma iflas dışında olmuyorsa kurtarma planı çerçevesinde yasal ve finansal destek verilecek. Böylece tüketiciler ABD otomombillerini almaya devam edecek. Şirketler bütün kredi tutarını geri ödemek zorunda kalacak.” ABD Hazine Bakanı Henry Paulson da, Bush’un otomobil üreticilerine yardım planını açıklaması sonrasında “Otomobil üreticilerine yardım sonrasında 700 milyar dolarlık kurtarma paketinin 350 milyar dolarlık ilk dilimini harcamış olduk. ABD Kongresi bu paketin ikinci 350 milyar dolarlık dilimini serbest bırakmalı” dedi. GM ve Chrysler nakit kaybını önlemek için Kuzey Amerika’daki fabrikalarında üretimi yavaşlatmak ve binlerce çalışanın işine son vermek zorunda kalmıştı. Şirketler hükümetten yardım gelmemesi halinde iflasla karşı karşıya kalacaklarını belirtmişlerdi. Otomotiv sektörünü kurtarmak amacıyla hazırlanan 14 milyar dolarlık bir paket, geçen hafta Senatoda Cumhuriyetçilerin engeline takılmıştı. Beyaz Saray, şirketlerin çökmesini engellemek için alternatifler üzerinde çalışıyordu.
19.12.2008 - 17:45
null
[]
Otomotiv devlerine can simidi
Ekonomi
https://www.ntv.com.tr/ekonomi/otomotiv-devlerine-can-simidi,_HKg9IHpH0CcLvWzEgo4hw
UEFA'nın kulüp organizasyonlarında geçen sezon Türkiye'yi temsil eden Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş toplam 58 milyon 553 bin 13 Euro gelir elde etti.
null
UEFA, 2015-16 sezonunda Şampiyonlar Ligi ve Avrupa Ligi'nde mücadele eden kulüplere yapılan ödemelerin dökümünü internet sitesinden açıkladı.  Buna göre, UEFA Şampiyonlar Ligi gruplarında yer alan 32 ve play-offda elenen 10 takıma 1 milyar 345 milyon 258 bin Euro, UEFA Avrupa Ligi gruplarında yarışan 48 ekip ve 2. turdan itibaren "Devler Ligi"nden turnuvaya dahil olan 8 kulübe ise 411 milyon 155 bin Euro dağıtıldı. Avrupa kupalarına katılan Türk kulüpleri Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş pastadan toplam 58 milyon 553 bin 13 Euro pay aldı. Geçen sezon Türkiye'yi UEFA Şampiyonlar Ligi'nde temsil eden Galatasaray, Atletico Madrid, Benfica ve Astana'nın bulunduğu C grubunda üçüncü olarak UEFA Avrupa Ligi'nde devam etmesine rağmen Şampiyonlar Ligi'nden 32,489 milyon Euro'yu (12 milyon katılım payı, 17,881 milyon yayın geliri, 2,608 milyon performans primi) kasasına koydu. Yoluna Avrupa Ligi'nde devam eden Galatasaray, 2. tur mücadelesinde Lazio'ya elense de buradan da 1 milyon 452 bin 497 Euro gelir elde etti ve toplamda 33 milyon 941 bin 497 Euro kazandı. Şampiyonlar Ligi üçüncü ön eleme turunda Shakhtar Donetsk'e elenip UEFA Avrupa Ligi'nde mücadele eden ve son 16 turunda Braga'ya elenen Fenerbahçe, 14 milyon 530 bin 30 Euro, H Grubu'nu 3. sırada bitirerek turnuvaya veda eden Beşiktaş ise 10 milyon 81 bin 486 Euro'nun sahibi oldu. Şampiyonlar Ligi'nde yarı final oynayan İngiliz ekibi Manchester City, 83 milyon 853 bin Euro'yla 2015-16 sezonunda UEFA organizasyonlarından en fazla gelir sağlayan kulüp oldu. Yalnızca yayın gelirlerinden 46 milyon 92 bin Euro'yu kasasına koyan Manchester City'yi, toplam 80 milyon 67 bin Euro gelir elde eden "Devler Ligi" şampiyonu Real Madrid takip etti. Turnuvaya son 16 turunda veda eden Juventus ise 76,256 milyon Euro'luk gelirle 3. sırayı aldı. UEFA Avrupa Ligi'nde şampiyonluğa ulaşan İspanyol takımı Sevilla da 35 milyon 32 bin 967 Euro gelir elde etti.
01.11.2016 - 20:48
Anadolu Ajansı
['Futbol', 'Spor', 'UEFA']
UEFA'dan Türk kulüplerine 58,5 milyon Euro
Spor
https://www.ntv.com.tr/spor/uefadan-turk-kuluplerine-58-5-milyon-euro,Xbi2fB4MHEOjNi0l6k_Deg
Denizli'de Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında örgütün Çal İlçesi öğretmen yapılanmasına yönelik 3'ü tutuklu 18 sanığın yargılandığı 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki dava başladı. Duruşmada, tutuksuz sanıklardan Bilgin U., "Darbeyi, bize misafirliğe gelen eniştemizin bir arkadaşının onu aramasıyla, öğrendik" dedi.
DHA
Sanıklar, 17-25 Aralık olaylarından sonra Bank Asya'ya 2014 ve 2015 yıllarında neden yüklü miktarlarda para yatırdıkları sorusuna, bunların ailelerinin verdikleri paralar olduğunu belirtip, FETÖ'nün talimatıyla yatırmadıklarını ileri sürdü. Kongre ve Kültür Merkezi'nde oluşturulan Denizli 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlayan duruşmaya sanıklar, avukatları ve sanık yakınları katıldı. FETÖ/PDY örgütünün Çal öğretmen yapılanmasına yönelik 3'ü tutuklu 2'si firari 18 sanığın yargılandığı davada, sanıkların kimlik tespitlerinin yapılmasının ardından iddianame okundu. Duruşmada, ilk savunmayı tutuklu sanık Ayşegül Ö. yaptı. Savunmasında örgüt üyesi olduğu suçlamalarını kabul etmeyen Ayşegül Ö., 7 aydır tutuklu olduğunu, aile düzeninin bozulduğunu, 20 aylık olan bebeğini emziremediğini söyledi. Mahkeme salonunda ağlayarak savunmasına devam eden Ayşegül Ö., mahkeme başkanının 'Fethullah Gülen'in Bank Asya'yı kurtaralım' talimatına uyup para yatırıp yatırmadığını sorusuna ise, 2014 Eylül ayında ailesinin verdiği 23 bin lirayı yatırdığını, bu parayı da düğün masrafları için kullandığını söyledi. Mahkemede savunma yapan diğer tutuklu sanık Eşe A., daha önce tutuklandığında savcılıkta ve mahkemede verdiği ifadelerinin baskı altında alındığını ve kabul etmediğini belirtip, örgütün şifreli haberleşme sistemi olan ByLock'u merak ettiği için cep telefonuna internetten indirdiğini, açamayınca da sildiğini iddia etti. Eşe A., öğretmen olduğu için teknolojiye meraklı olduğunu ifade edip, "ByLock'u merak ettim ve telefonumun internetinden yükledim. 2014 yılında yüklemiş olabilirim. Sonra programı açmayı denedim, açılmayınca da sildim. FETÖ'ye ait dergi ve gazeteleri okullardaki derslerde kaynak olarak kullandığım için alıyordum" dedi. Bank Asya'daki hesap hareketleri sorulan Eşe A., "Aileme borç vermiştim. Ailem hayvanlarını satıp bana borçlarını ödedi. Ben de aldığım 17 bin lirayı Eylül 2014 tarihinde bankaya yatırdım. FETÖ'nün talimatıyla yatırmadım" dedi. Duruşmada savunma yapan ve aynı davada eşi de kendisi gibi tutuksuz yargılanan sanık Bilgin U., darbeyi eniştelerinden öğrendiğini söyledi. Ev aramasında örgüte ait kitapların bulunduğunun sorulması üzerine Bilgin U., "İstanbul'da komşumuz evini taşıyordu kitapları atacağını söyleyince bana vermesini istedim. Kitapları, 'Çöpe gitmesin' diye aldım. Öğretmen arkadaşlarım benimle dalga geçtiği için Aktif-Sen Sendikası'na üye oldum. Darbe girişiminden sonra istifa ettim. Darbe gecesi Muğla'da eşimin ailesinin yanındaydık. Darbeyi, bize misafirliğe gelen eniştemizin bir arkadaşının onu aramasıyla, öğrendik" dedi. Mahkeme başkanı tarafından Bank Asya'ya 17-25 Aralık oylarından sonra neden yüklü miktarlarda para yatırdığı sorulan Bilgin U., "Bank Asya'yı faizsiz olduğu için tercih ettik. Buraya 2013 Aralık ayında 15 bin, 2014 Ocak'ta 41 bin lira, 2015 yılında 85 bin lira para yatırdım. Bu paraları asla FETÖ'ye destek olsun diye yatırmadım. Bu paralar ailemden miras kaldı ve otomobilimizi sattık, onların parası" diye konuştu. Tutuksuz sanıklardan Cemil Y. de savunmasında öğretmenken ihraç edildiğini için pazarcılık yapmaya başladığını belirterek, "Görevde olduğum dönemde öğrencilerle sorunlar yaşadığım için psikolojim bozuldu. Eğer tutuklansaydım herhalde delirirdim. Okulda bir öğrencimle sorunum oldu. Hakkımda soruşturma açıldı. Avukata ihtiyacım oldu. Sendikadaki arkadaşlar da avukat tutacaklarını söylediler. Devletin resmi sendikası olduğu için ben de üye oldum. Sendika için darbe girişimine kadar bir sıkıntı yoktu. Darbe gecesi uyuyordum. Selayı duyunca uyandım. Birinin öldüğünü sandım. Ölen olmadığını öğrenince vurup kafayı tekrar uyudum" dedi. Mahkeme heyeti tarafından eşiyle nasıl tanıştığı ve evlendiği sorulan Yıldız, "Aynı mahallede oturuyorduk, çeşme başında gördüm beğendim, evlendik" diye yanıtladı. Duruşma diğer sanıkların savunmalarıyla devam ediyor.
14 Eylül 2017 Perşembe, 14:54
cumhuriyet
null
FETÖ sanığı: Darbeyi eniştemizden öğrendik
Türkiye
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/823616/FETO_sanigi__Darbeyi_enistemizden_ogrendik.html
Türkiye'nin üç büyük şehri başta olmak üzere, trafik sorunu yaşayan birçok kentte bisiklet yollarına önem verilecek. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, bisiklet yolu yapacak belediyelere destek verecek.
null
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, motorlu taşıt kaynaklı hava kirliliği ve iklim değişikliğine neden olan kirleticilerin azaltılması amacıyla, bisiklet yollarının yaygınlaştırılmasına yönelik hazırlanan projeleri destekleyeceğini açıkladı. Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamaya göre, Türkiye'nin üç büyük şehri başta olmak üzere, trafik sorunu yaşayan birçok kentte Avrupa ve Uzakdoğu'nun birçok ülkesinde olduğu gibi bisiklet yollarına önem verilecek. Belediyeler, bisiklet yolları için talep ettikleri yardım miktarlarını belirterek başvuruda bulunacaklar. Başvurular, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlükleri vasıtasıyla alınacak.
20.03.2012 - 16:38
null
[]
Bakanlık’tan bisikletli yaşama destek
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/bakanliktan-bisikletli-yasama-destek,o9QofPTje0-QWxWVULxFwQ
Tiyatrocu Ersin Umut Güler'e 'Cumhurbaşkanına hakaret' iddiasıyla açılan davada 1 yıl 9 ay hapis cezası verildi.
cumhuriyet.com.tr
‘Cumhurbaşkanına hakaret' ve ‘Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret' iddiasıyla bir sanatçıya daha hapis cezası verildi. Tiyatro oyuncusu ve yönetmen Ersin Umut Güler’e ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ iddiasıyla dava açılmıştı. Dün görülen karar duruşmasında mahkeme, Güler'e bir yıl dokuz ay hapis cezası verdi. Davada Güler'in 2014-2017 yıllarındaki sosyal medya paylaşımları yargılama konusu yapıldı. Tiyatrocunun avukatları kararı istinafa taşıyacaklarını açıkladılar. Güler'e 2016'da yine paylaşımları nedeniyle ‘terör örgütü propagandası'ndan 1 yıl 3 ay hapis cezası verilmiş, hükmün açıklanması geri bırakılmıştı. Daha önce sanatçılar Metin Akpınar, Müjdat Gezen, Ferhat Tunç, Zuhal Olcay, Levent Üzümcü, Suavi, Nuri Kurtcebe, Erdal Güney gibi isimlere aynı suçlamadan ötürü dava açılmıştı. Kaynak: Sözcü
3 Ekim 2019 Perşembe, 14:19
cumhuriyet
null
Tiyatrocu Ersin Umut Güler’e 'Cumhurbaşkanına hakaret' iddiasıyla hapis cezası
Sanat
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/kultur-sanat/1610686/Tiyatrocu_Ersin_Umut_Guler_e__Cumhurbaskanina_hakaret__iddiasiyla_hapis_cezasi.html
Osmanlı döneminde yapılan ve o dönemin ilk 3 büyük çarşısı konumunda bulunan tarihi Kahramanmaraş Kapalı Çarşısı'nda restorasyon çalışmaları başladı.
null
Kahramanmaraş Belediye Başkanı Mustafa Poyraz, Kahramanmaraş Kalesi, Ulu Cami ve Kapalı Çarşı çevresinde restorasyon çalışmaları başlattıklarını söyledi.   İlk etapta tarihi mekanların dış cephelerinin sağlıklaştırılacağını kaydeden Poyraz, ''Restorasyon çalışmaları kapsamında sit alanı içerisine giren 3. katlar yıkılarak 2 katlı olacak ve dışarıdan içeri görünecek ve tek tip olacak. Saçakların hepsi kaldırılacak. Çalışmalar 4 ay sonra bitecek. Yerler bazalt olacak, aydınlatması da çok farklı olacak'' dedi.   Şehirdeki kültürel mirasa sahip çıkmanın ana gayeleri olduğunu vurgulayan Poyraz, sözlerini şöyle sürdürdü:   ''Burası bizim kendi zenginliğimiz, tarihi mirasımız. Ülkemizin geneline baktığımız zaman bu tür mekanlar atıl kalmış, koruyamamışız. Her gün bir tarih eser yok olurken seyredip bakmışız. Biz de artık dünyada şehirlerin yarıştığı 'marka şehir' diye tarif edilen, ancak bu işin lafını yapmadan icraat göstererek bir işe giriştik. Bunun 5 yıl gerisi var. Burasını Koruma Kurulu'ndan geçirdik. Bunu yapmazsak buraya bir çivi daha çakamam. Ayrıca 2 mahallemizi yenileme alanı ilan ettik. Sonuçta biz istiyoruz ki bu mekanlarımız tıpkı yıllar önce olduğu gibi buram buram tarih koksun.''   Kültürel ve tarihi mirasını ortaya çıkarmayı, koruyarak gelecek nesillere taşımayı önemli görev kabul ettiklerinin altını çizen Poyraz, ''Bu alanda Kapalı Çarşı, Bakırcılar Çarşısı, Saraçhane ve Kurtuluş Mahallesi var. Yapıları aslına uygun biçimde restore ettiriyoruz. Kale ve Ulu Cami çevresinde yapacağımız restorasyon çalışmalarına 1 milyon 200 bin lira harcayacağız. Çalışmaları 4 ayda tamamlamayı hedefledik. Birçok tarihi mekanı içinde barındıran bu bölgede bu plan ve projenin hayata geçirilmesiyle birlikte, tarihe yeniden ışık tutulacağına inanıyoruz'' şeklinde konuştu.
29.11.2009 - 12:28
Anadolu Ajansı
[]
Kültürel miras koruma altında
Ekonomi
https://www.ntv.com.tr/ekonomi/kulturel-miras-koruma-altinda,sEJ5SaUo5EKLttU2AFgnxg
Polis kurşunuyla hayatını kaybeden Cem Aygün'ün 7 kız kardeşi Ankara Emniyet Müdürlüğü önünde eylem yaptı. 2 saat gözaltında kalan kız kardeşler serbest bırakıldı.
null
Ankara'nın Keçiören İlçesi'nde meydana gelen olayda 'dur' ihtarına uymayarak kaçtığı için polisin ateş alması sonucu biri ensesine biri de sırtına isabet eden kurşunlarla hayatını kaybeden 24 yaşındaki Cem Aygün'ün ailesi eylem yaptı. Aygün'ün kız kardeşleri Songül, Yasemin, Aylin, Aynur, Nazlıcan, Sonay ve Döndü, kardeşlerinin fotoğraflarını ellerine alarak Ankara Emniyet Müdürlüğü'nün önüne geldi. 'Kardeşimizin katillerini istiyoruz' diye bağıran kız kardeşler Emniyet Müdürlüğü girişinde oturma eylemi yaptı. Çevik Kuvvet ekipleri, 7 kız kardeşe müdahale ederek gözaltına aldı. Polis Merkezi'ne götürülen 7 kız kardeş, yaklaşık 2 saat burada bekletildi. Sağlık kontrolünden geçirildikten sonra serbest bırakılan kız kardeşlerden Nazlıcan Aygün, olayın üzerinin örtülmek istendiğini ileri sürerek, "Kardeşimizin katillerini istiyoruz. Suçu günahı olmadan arkadan ateş edilerek öldürüldü. Biz kardeşimizin katillerinin cezasını almasını isterken polis zor kullanarak, bizi döverek gözaltına aldı" dedi. Keçiören İlçesi'nde 2 gün önce meydana gelen olayda 24 yaşındaki Cem Aygün kız arkadaşları kız arkadaşları Dilara A. ve Kübra D. ile buluştu. Aygün, otomobiline aldığı iki kız arkadaşıyla Sanatoryum Caddesi'nde dolaştığı sırada iddiaya göre kızlar arasında kavga çıktı ve kavgada Kübra D.'nin eli kesildi. Cem Aygün, Kübra D.'yi hastaneye götürdüğü sırada ise 2 polis memuru olaya müdahale etmek istedi. İddiaya göre Cem Aygün, polis memurlarının 'arandığını' söylemesi üzerine kaçmaya başladı. Polis memurları 'dur' ihtarına uymayan Cem Aygün'ün arkasından ateş etti. Polislerin silahından çıkan kurşunlardan 2'si Cem Aygün'ün ensesine ve sırtına isabet etti. Yere yığılan Aygün, kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirirken, iki polis memuru gözaltına alındı. Haklarında soruşturma açılan polis memurlarının ifadelerinde havaya ateş ettiklerini, ancak dengelerini kaybetmeleri üzerine kurşunların Aygün'e isabet ettiğini söyledikleri ileri sürüldü.
01.09.2012 - 18:00
null
[]
7 kız kardeşin 'polis kurşunu' eylemi
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/7-kiz-kardesin-polis-kursunu-eylemi,TE3XURyw9UmqJUHR3dhPvg
Azerbaycan-Ermenistan cephe hattında Azerbaycan ordusundan bir asker, Ermenistan askerlerince açılan ateş sonucu hayatını kaybetti
AA
Savunma Bakanlığından yapılan açıklamada, Ramin Abdulrehmanov isimli askerin, dün yanlışlıkla mevziler arasındaki alana girdiği ve Ermeni askerlerince vurulduğu bildirildi. Açıklamada, hayatını kaybeden askerin naaşının güvenli şekilde tahliye edilmesi için Azerbaycan tarafının Uluslararası Kızılhaç Komitesine başvuruda bulunduğu belirtildi. Bakanlık, medyasının Azerbaycan ordusunun cephe hattında provokasyon yaptığı yönündeki iddialarını da yalanladı.
23.09.2019 - 12:01
haberturk
['azerbaycan', 'ermenistan']
Azerbaycan-Ermenistan cephe hattında bir asker hayatını kaybetti
Dünya
https://www.haberturk.com/azerbaycan-ermenistan-cephe-hattinda-bir-asker-hayatini-kaybetti-2524586
Batı bölgelerden başlayarak yurt geneli bugünden itibaren yağışlı sistemin etkisine girecek.
null
Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nden yağış uyarısı geldi. Marmara'nın güneyi, Batı Akdeniz, İç Anadolu'nun kuzeybatısı ve Ege Bölgesi'nde bugün görülecek sağanak ve gök gürültülü sağanağın, yarın Marmara'nın güney ve doğusu, Ege, Akdeniz, İç Anadolu, Karadeniz ile Doğu Anadolu'nun kuzey ve batısında etkili olması öngörülüyor. Yağışların Ege Bölgesi'nde yerel olarak kuvvetli, rüzgarın Marmara Bölgesi'nde kuzeydoğudan kuvvetli ve yer yer kısa süreli fırtına şeklinde esmesi bekleniyor. Yağışın, Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı'nın kutlanacağı 19 Mayıs'ta yurdun güney ve doğu bölgelerinde etkili olmaya devam etmesi, Orta ve Doğu Karadeniz, İç Anadolu, Güney ve İç Ege, Akdeniz ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde sağanak ve gök gürültülü sağanak şeklinde olması öngörülüyor. Yağışların Doğu Karadeniz ile İç Anadolu'nun kuzeydoğusu ve Doğu Anadolu'nun kuzeybatı kesimlerinde yerel olarak kuvvetli olacağı tahmin ediliyor. Yağışlı sistemin hafta sonu yurdun doğu bölgelerinde etkili olduktan sonra ülkeyi terk edeceği, ancak yurdun, pazar günü kuzeybatı kesimlerden yeni bir yağışlı sistemin etkisine gireceği öngörülüyor. Tahminlere göre, hava sıcaklıkları yağışlı sistemle yarın batı, cuma iç, cumartesi doğu bölgelerde 4-8 derece azalacak. Cumartesi batıda, pazar günü yurt genelinde artacak sıcaklıklar, yeniden beklenen yağışlı sistemle gelecek haftanın ilk yarısında yurt genelinde tekrar azalacak ve mevsim normallerinin altına düşecek.
17.05.2017 - 12:28
Anadolu Ajansı
['Türkiye']
Sıcaklık düşüyor, yağışlı hava geliyor
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/sicaklik-dusuyor-yagisli-hava-geliyor,HSnXahErbUW9IisKT493iQ
Ünlü Beatles grubunun eski üyesi Paul McCartney'ye, Fransa'nın en önemli ve saygın ödülü olan liyakat nişanı takdim edildi. Ünlü müzisyen, bu ödüle müzik alanındaki başarıları nedeniyle layık görüldü.
null
Beatles grubunun unutulmaz isimlerinden Paul McCartney'ye Fransa'nın en prestijli ödülü verildi. 70 yaşındaki müzisyene, liyakat nişanı Paris'te Elysee Sarayı'nda yapılan özel bir törenle takdim edildi. Nişanı, Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande taktı. Ünlü şarkıcı, müzik alanındaki başarılarından dolayı nişana layık görüldü. Paul McCartney, liyakat nişanıyla ödüllendirilmenin onur olduğunu söyledi. Ünlü şarkıcıya, İngiltere Kraliçesi Elizabeth tarafından da 1996 yılında İngiliz şövalyelik nişanı verilmişti.
09.09.2012 - 16:37
NTV Haber
[]
Fransa'nın en önemli ödülü McCartney'ye
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/fransanin-en-onemli-odulu-mccartneyye,rlggXXeoCE2jYw8ZThCxfg
Akdeniz'de 4,6 büyüklüğünde deprem meydana geldi.
null
Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) Deprem Dairesi'nden yapılan açıklamaya göre, 'nın Kaş ilçesi açıklarındaki 4,6 büyüklüğündeki , saat 23.51'de kaydedildi. Sarsıntının 20,62 kilometre derinlikte oluştuğu belirlendi.
28.01.2017 - 00:19
Anadolu Ajansı
['Türkiye', 'son dakika', 'Antalya', 'son dakika haberleri', 'Deprem']
Antalya açıklarında 4,6 büyüklüğünde deprem
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/antalya-aciklarinda-4-6-buyuklugunde-deprem,q38mdjXxNUalYnVrsB6Ucw
Afyonkarahisar'da aynı firmaya ait iki yolcu otobüsünden birinin diğerine çarpması sonucu 40 kişi yaralandı.
null
'da Ç.G. yönetimindeki yolcu ü, Dazkırı-Dinar karayolunun 5. kilometresindeki kavşakta A.C'nin kullandığı aynı firmaya ait yolcu otobüsüne arkasından çarptı. Kazada, otobüslerde bulunan 40 kişi yaralandı. Yaralılar, sağlık ekiplerince götürüldükleri Afyonkarahisar ve Dinar ilçesindeki hastanelerde tedavi altına alındı.
27.05.2017 - 04:11
Anadolu Ajansı
['Türkiye', 'Afyon', 'Trafik Kazası']
Afyonkarahisar'da iki yolcu otobüsü kaza yaptı: 40 yaralı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/afyonkarahisarda-iki-yolcu-otobusu-kaza-yapti-40-yarali,YsEVP8u-zkS7vaqWJGRovQ
Suudi Arabistan'ın milli petrol şirketi Saudi Aramco, 2020 yılına kadar petrol ticaretini yaklaşık yüzde 50 artırmayı öngörüyor.
null
Saudi Aramco İcra Direktörü İbrahim Ebu Ayneyn yaptığı açıklamada, şirketin petrol üretiminin, 2020'ye kadar 6 milyon varile ulaşmasını öngördüklerini belirtti. Ebu Ayneyn, Saudi Aramco'nun, Singapur'da bulunan ofisi aracılığıyla gelecek dönemde sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) ticaret kapasitesini de geliştirmek istediğini ifade etti. Suudi Arabistan'ın "2030 Vizyonu" kapsamında, yaklaşık 2 trilyon dolarlık piyasa değeriyle dünyanın en büyük petrol şirketi konumunda bulunan "Saudi Aramco"nun yüzde 5'inin özelleştirilerek 100 milyar dolar gelir elde edilmesi hedefleniyor.
25.09.2018 - 11:10
Anadolu Ajansı
['Dünya', 'Ekonomi', 'Suudi Arabistan']
Aramco petrol ticaretini yüzde 50 artırmayı hedefliyor
Ekonomi
https://www.ntv.com.tr/ekonomi/aramco-petrol-ticaretini-yuzde-50-artirmayi-hedefliyor,3SKHgGPQsUCBkfRlqR_n9A