abstract
stringlengths
1
1.01k
author
stringclasses
118 values
content
stringlengths
1
55.8k
date
stringlengths
18
32
source
stringclasses
50 values
tags
stringlengths
2
284
title
stringlengths
6
166
topic
stringclasses
45 values
url
stringlengths
48
180
Genelkurmay Başkanlığı, 21 Ocak'ta Diyarbakır'ın Sur ilçesinde devam eden operasyonlar esnasında, PKK'lilerce yapılan silahlı saldırı sonucu yaralanan ve tedavisine GATA'da devam edilen 1 askerin yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybettiğini açıkladı.
cumhuriyet.com.tr
Diyarbakır'ın Sur İlçesi'nde PKK'lilerin saldırısı sonucu yaralanan uzman çavuş 25 yaşındaki Adem Aktaş, tedavisinin sürdüğü GATA'da şehit oldu. Şehit uzman çavuş, memleketi Kahramanmaraş'ın Elbistan İlçesi'nde toprağa verilecek. Genelkurmay'ın resmi internet sitesinden yapılan açıklama şöyle:
30 Ocak 2016 Cumartesi, 13:49
cumhuriyet
null
Sur'da yaralanan asker şehit oldu
Türkiye
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/472676/Sur_da_yaralanan_asker_sehit_oldu.html
Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavı için geç başvuruları bugün saat 23.59'a sona erecek.
null
nca ( ), ( ) için ların bugün saat 23.59'da sona ereceği bildirildi. ÖSYM'nin Twitter hesabından 2019-ALES/1 geç başvurularına ilişkin duyuru yapıldı. Duyuruda, adayların, 2019-ALES/1 için geç başvurularını, internet aracılığıyla bugün saat 23.59'a kadar yapabileceği belirtildi.
28.03.2019 - 09:30
Anadolu Ajansı
['ÖSYM', 'Eğitim', 'haberler', 'ALES']
ALES geç başvuruları için 'son gün' hatırlatması
Eğitim
https://www.ntv.com.tr/egitim/ales-gec-basvurulari-icin-son-gun-hatirlatmasi,mOPAJru-90aKqYZ2GQqtPA
45 yaşındaki Gürkan Açıkgöz 20 yaşındayken Tip 1 diyabet hastası olduğunu öğrendi. Sporla uğraşan Açıkgöz'e yakınları "Artık spor yapma sen hastasın" dedi. Ancak o söylenenlerin aksine kontrollü bir şekilde daha çok egzersiz yaptı ve bu yıl Likya Maratonu'na katılarak genel klasmanda 3. oldu.
null
Birçok sağlıklı insanın katıldığı yarışta her gün yaklaşık 60 kilometre koşan , koşu halindeyken parmağını delerek kan şekerini ölçmeye devam etti. Bu süreçte sürekli kan şekerini dengede tutan Açıkgöz, koşarken karbonhidrat ihtiyacını ise çantasında taşıdığı hurma, kuru üzüm gibi kuru meyveler ile karşıladı. Kan şekerinin sürekli dengede tutulması için ölçüm yapılmasının çok önemli olduğunu söyleyen Açıkgöz, diyabetin spor yapmak için bir engel olmadığını belirtti ve şunları söyledi: "Tip 1 liyim ama sporcuyum. Ultra maraton koşuyorum ve bunu diyabetimi yöneterek yapıyorum. Diyabet tanım olarak bir hastalıktır ama yönetince hasta da hissetmiyorum kendimi. Daha önce de su sporları, bisiklet gibi başka sporlar yapıyordum ama diyabet tanısı aldıktan sonra 'Artık o kadar çok spor yapma' gibi tavsiyeler aldım. Etrafımdaki herkes daha fazla üzerime düşmeye başladı. Ben de biraz daha özenli davranmam gerektiğini anladım ve bunun üzerine 'Sporumu nasıl yapabilirim' diye düşünmeye başladım ve diyabetimi yöneterek ultra maratonlar koşabiliyorum." Türkiye'deki en uzun maraton olan 'nu koşan Açıkgöz, toplam 240 kilometrelik bir mesafeyi 6 etap şeklinde koştuklarını söyledi ve bu maratonu sağlıklı bir şekilde nasıl tamamladığını şöyle açıkladı: "Diyabet yönetiminde en önemli şey kandaki şeker seviyesini 70 ile 140 olarak belirlenen sağlıklı aralıkta tutmak. Bu aralıkta tuttuğunuz sürece hiçbir sorun yok. Koşarken de bu aralıkta tutmaya özen gösteriyorum. Bu aralıkta tuttuğumu görmenin en önemli göstergesi de kan şekerimi düzenli olarak ölçmek. Tabii, kullandığınız kan şekeri ölçüm cihazı da güvenilir olmalı. Şekerimi ölçtüğümde ne kadar karbonhidrata ihtiyaç duyduğumu, ne kadar insüline ihtiyaç duyduğumu biliyorum ve buna göre yerine koyabiliyorum. Yerine koyduğum sürece de diyabetimi yönetmiş oluyorum aslında. Yönettiğim sürece de herhangi bir sorunla karşılaşmıyorum." Kan şekeri ölçümü yaparken en çok dikkat ettiği noktalardan birinin parmak delme iğneleri, yani lansetler olduğunu söyleyen Açıkgöz, "Acısız bir ölçümün püf noktası lansetlerin her ölçümde değiştirilmesidir. Bu nedenle kan şekeri ölçümü yapanlar buna dikkat etmeli" dedi.
13.11.2017 - 13:03
DHA
['Yaşam', 'Spor', 'Diyabet', 'Şeker']
Diyabet hastası 6 gün koştu, Likya Maratonunda 3. oldu
Sağlık
https://www.ntv.com.tr/saglik/diyabet-hastasi-6-gun-kostu-likya-maratonunda-3-oldu,48ftiob6zEGKMdS1eb8pVg
Meksika'da bir devlet kurumunda çalışan kişi, 5 yıldan beri terfi ettirilmemesini protesto etmek için ağzını dikti.
null
Meksika'da devlete ait bir su şirketinde çalışan işçi, 5 yıldan beri terfi ettirilmemesini protesto etmek amacıyla ağzını dikti. Su şirketinin Veracruz kentindeki merkezinin önüne gelen Jose Alberto Celis adlı işçi, dudaklarına iğne iplikle 5 dikiş attı. Celis, protesto eylemi nedeniyle bina önüne gelen gazetecilere, terfi ettirilmemesi nedeniyle birçok devlet kurumuna yaptığı başvurularda sadece yerine getirilmemiş vaatler aldığını belirten yazılı açıklama dağıttı. Su şirketinde 18 yıldan beri çalışan Celis'in, 2004 yılından beri kendisine büro görevi verilmesini beklediği öğrenildi. Su şirketi sendikası lideri Angelica Navarette konuya ilişkin yaptığı açıklamada, problem yaratıcı bir kişi olarak nitelediği Celis'in iddialarının temelsiz olduğunu söyledi. Su şirketinin Celis'e istediğinden daha iyi teklifler sunduğunu ileri süren Navarette, ancak Celis'in uzlaşmayı reddettiğini savundu.
03.03.2009 - 10:13
Anadolu Ajansı
[]
Protesto için ağzını dikti
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/protesto-icin-agzini-dikti,DtsCR7rbp0iuTpX86SKHxw
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, BM üyesi 192 ülkenin 136'sından binlerce yerel yönetimin üyesi olduğu UCLG'nin yeni başkanı oldu.
null
Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Teşkilatı'nın (UCLG) Meksika'da düzenlenen 3. Dünya Kongresi çerçevesinde Mineria Sarayı'nda toplanan UCLG Dünya Konseyi, teşkilatın 2010-2013 dönem başkanını seçti.  Başkanlık için en güçlü aday olarak gösterilen Topbaş, Lizbon Belediye Başkanı Antonio Costa'nın kendisiyle birlikte çalışmayı istediğini belirterek çekilmesi üzerine tek aday olarak girdiği seçim sonunda teşkilatın yeni başkanı oldu.  Kadir Topbaş konseyde yaptığı konuşmada, bugünden sonra yeni bir dönem başladığını belirterek, "Artık daha güçlü ve kendisini ciddi şekilde hissettiren, beklentilere cevap veren bir UCLG olacak. Bunu birlikte yapacağız" dedi.  Teşkilatın en az iki ayda bir toplanacağını belirten Topbaş, her bir eş başkanın "Bin Yıl Kalkınma Hedefleri"nin ana temalarından birinden sorumlu olup, takibini yapacağını söyledi.  "Diğer bir hedefim de mutlaka BM'de bir ofis yapmak, burada aktif olmak" diye konuşan Topbaş, BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon'dan bir randevu alarak bu arzu ve beklentilerini ileteceklerini ve takipçisi olacaklarını vurguladı.  Başkanlığı süresince kardeş şehir protokollerinin de aktif olmasını sağlamak için UCLG çatısı altında kardeş belediyelerin çalışmalarını takip eden bir sistem oluşturmayı amaçladıklarını vurgulayan Topbaş, afet durumlarında eş başkanlarla anında bir araya gelinmesi ve atılacak adımlara karar verilmesi için de mekanizma oluşturulmasını istediğini belirtti.  UCLG'nin kuruluşundan bugüne başkanlığını yürüten Paris Belediye Başkanı Bertrand Delanoe'nin kendilerini takip ettikçe, "Bir tohum attım, ulu bir çınar oldu" diyeceğini kaydeden Topbaş, insan odaklı çalışmaları birlikte yapacaklarını söyledi.  Mevlana'nın "Bir neslin geleceğini bir önceki nesil hazırlar" sözünü anımsatan Topbaş, yerel yöneticiler olarak kendilerinin de sonraki nesillerin geleceğini hazırlayacaklarını ifade etti.  Topbaş, "Artık kuruluşumuz bitti, gücümüzü dünyaya haykırmak zamanı geldi. Dünyadaki bütün yerel yönetimler UCLG çatısı altına gelsin istiyoruz. Çünkü biz gerçekten güçlüyüz, biz siyaset yapmıyor halkı temsil ediyoruz" diye konuştu.  UCLG Başkanlığının Dünya Konseyi üyeleri tarafından kabul edilmesi üzerine de üyelere teşekkür eden Topbaş, her bir üyeyi temsil ettiğini ifade etti.   Konsey toplantısında Başkan adaylığından çekildiğini açıklayan Lizbon Belediye Başkanı Costa, başkanlığa UCLG'yi birleştirmek için aday olduğunu belirterek, "Ben bir Avrupalıyım ama köklerim Mozambik'te ve Hindistan'da. Ben bir Avrupa başkentinin belediye başkanıyım, o da kültürlerin birleşme noktasıdır" dedi.  Dünyada artık kültürler ve dinler arası diyalog oluşturmak zorunda olduğunu belirten Costa, "Kadir Topbaş ile birlikte aynı ekipte çalışmak istiyorum, son derece prestijli bir belediye başkanı. Avrupa'nın en güzel şehirlerinden biri olan İstanbul'un belediye başkanı" diye konuştu.  Dünya Konseyinde UCLG başkanlığını 6 yıl yürüten Paris Belediye Başkanı Delanoe'ye, onursal başkan unvanı verildi. Gelecek Dünya Konseyi toplantısının da 2013'te Fas'ın Rabat kentinde yapılmasına karar verildi.
21.11.2010 - 10:52
null
[]
Dünya şehirlerinin yeni başkanı
Yaşam
https://www.ntv.com.tr/yasam/dunya-sehirlerinin-yeni-baskani,jPS5ijFDEkm-CWQVg4-WpA
Bingöl'ün Adaklı ilçesinde tespit edilen terör örgütü PKK üyesi 2 teröristin yakalanması için operasyon düzenlendiği bildirildi.
cumhuriyet.com.tr
Bingöl Valisi yaptığı açıklamada, ilçe merkezine keşif amaçlı geldikleri tahmin edilen 3 kişilik terörist grubundan 1 kişinin sabah saatlerinde güvenlik güçlerine teslim olduğunu, 2'sinin de yakalanmasına çalışıldığını söyledi. Silahıyla birlikte teslim olan teröristin Erzurum'un Karayazı ilçe nüfusuna kayıtlı kod adlı olduğunun belirlendiğini ifade eden Balkanlıoğlu, şunları kaydetti:
24 Nisan 2009 Cuma, 15:54
cumhuriyet
null
Bingöl'de terör örgütüne yönelik operasyon
diger
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/diger/57754/Bingol_de_teror_orgutune_yonelik_operasyon.html
Brüksel saldırganlarından birinin Türkiye'de yakalanıp sınırdışı edildiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ''Ama onlar serbest bıraktılar, hadi bakalım şimdi verin hesabını'' dedi.
null
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yozgat Sorgun'da toplu açılış töreninde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, temmuz ayından bu yana geçen sürede terörle mücadele sırasında ülke genelinde şehit sayısının 300'ü geçtiğini belirterek, teröristlerin yurt içinde ve yurt dışında verdikleri kayıpların bu sayının en az 10 katı olduğunun altını çizdi. Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: "Şehitlerimizin kanını yerde bırakmadık, bırakmayacağız. Her birinin acısını her an yüreğimizde hissetmekten de kendimizi alamıyoruz. Milletimiz, bayrağımız, vatanımız, devletimiz saldırı altındayken, 'Hadi yavrum git ya gazi ol ya şehit' diyerek evlatlarını vazifeye gönderen tüm annelerin ellerinden öpüyorum." "Annelerin ayaklarının altı niye öpülür? Rabbim cenneti niye annelerin ayaklarının altına serdi " diye soran Erdoğan, "Cennet annelerin ayaklarının altındadır" hadisini hatırlatarak, "Öyleyse annelerin kadri kıymeti farklı. Onun için de 'ölürsem şehit, kalırsam gazi' diyerek vatan hizmetine koşan tüm evlatlarımızın alınlarından öpüyorum" dedi. İsim vermeden Fethullah Gülen'i sert sözlerle eleştiren Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: ''Devlet içinde devlet yok. Ne paralel devlet ne de bu ayrımcılar. Pensilvanya’dan beddualar sallıyor, ne oldu, hangisi tutuyor? Tutmaz ya, tutmaz, samimi değilsin, dürüst değilsin. Bu toplumu, bu milleti, bu ümmeti parçaladın. Bu devletin içerisinde, bu milletin içerisinde temenni ederim ki yanlış istikamette gidenler de bu yanlışlarından vazgeçerler. Bilmiyorlar, hala işin hakikatini bilmiyorlar. Bizim Allah’tan başka ubudiyet görevini yerine getireceğimiz bir güç yoktur. Biz sadece Rabbimize kulluk ederiz, kula kulluk etmeyiz. Bunun böyle bilinmesi lazım ama bakıyorsunuz ‘o dediyse doğrudur, o söylediyse doğrudur’ mantığıyla hareket edenler var." Erdoğan, törenin gerçekleştirildiği alanda asılan bir pankartın üzerinde yazılanlara dikkati çekerek, Güneydoğu'da devletin araç gereci ile açılan çukurları anımsattı. Erdoğan, pankartın üzerindeki yazıyı okuyarak, "(Hendek sahipleri helak edildi.) Şimdi de hendek sahipleri helak ediliyor mu? Bitti, bu kadar" diye konuştu. "Ne yaparlarsa yapsınlar o hendekleri açanlar, oradaki benim Kürt kardeşlerime oraları zindan edenler bunun bedelini ödüyor, ödeyecek ve sonuna kadar bu devam edecek" şeklinde konuşan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Çünkü biz bir şeye inanmışız. Nedir o? Bak onu da güzel seçmişler, (inna fetahna leke fethan mubina), 'muhakkak ki biz sana açık bir fetih verdik', olay bu. İnşallah gönülleri fethede fethede geldik mi, devam ediyor muyuz ve devam edeceğiz. Biz dünyaya sesleniyoruz. 'Dikkat edin' diyordu, 'bak yanlış yapıyorsunuz'. Biz damdan düştük, biz bedel ödedik, yanlış yapıyorsunuz. Ama bunlar bölücü terör örgütünün mensuplarına Avrupa Konseyi'nin yanında çadır kurduruyorlar, oraya teröristlerin resimlerini astırıyorlar. Çadırda da paçavralarını dalgalandırıyorlar. Ne oldu? Bak iki gün sonra ne oldu Alma mazlumun ahını… Yazık oldu o insanlara. Bu tür aciz yönetimler, işte Gaziantep’te biz yakaladık, deport ettik, gönderdik, beyefendiler teröristi kalktılar gereken uygulamayı yapmayıp serbest bıraktılar. Hadi bakalım şimdi verin hesabını. Kardeşlerim terör sadece belli bir ülkenin değil tüm dünyanın sorunudur. İnşallah anlayacaklar." Erdoğan daha sonra ise Bozok Üniversitesi Fahri Doktora Tevcih Töreni'nde konuştu. Cumhurbaşkanı'nın burada yaptığı açıklamalardan satır başları şöyle: ''Terör örgütü, şehit ettiği askerlerimizle, polislerimizle, korucularımızla, sivil vatandaşlarımızla evet, bizim canımızı yakıyor. Ama şundan emin olun, kendisi de bitmek üzere. Güvendiği dağlar birer birer devrilmeye, arkasından çekilmeye başladı. Onların cebinde bir şeyler var, çıkmıyor. Şu anda 'yok 3 milyar avro yılda vereceğiz, sonra bir 3 milyar avro daha vereceğiz...' İnşallah verirler fakat verseler de vermeseler de biz ensarız, onlar şu anda muhacir. Uluslararası kamuoyuna bir kez daha sesleniyorum. Bölücü terör örgütü, adeta alfabedeki tüm harfleri tüketircesine sürekli farklı isimlerle, farklı kısaltmalar altında dünyayı aldatmaya çalışıyor. Hangi ismi, hangi kısaltmayı kullanırsa kullansın, hepsi de aynı örgüttür. İster PKK olsun, ister KCK olsun, ister PYD olsun, ister YPS, YBŞ, TAK... Onlarla birlikte hareket eden DHKP-C olsun, MLKP olsun, TKP/ML olsun, ne olursa olsun... Ülkemizde eylem yapan DAİŞ, benzer yapılardaki örgütler olan El-Kaide, Boko Haram, El-Şebap, ne olursa olsun, bunların hepsi de aynı insanlık düşmanı, demokrasi düşmanı, özgürlük düşmanı yapılardır. Bunu böyle bilelim.'' Terör örgütleri karşısında ilkeli bir duruş sergilenmesi gerektiğini belirten Erdoğan, Avrupa'da çok sayıda terörist bulunduğunu, sadece bir ülkeye 4 bin dosya teslim ettiklerini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Daha sonra Hükümet Başkanına dedim ki 'bakın 4 bin dosya verdim ben size.' O günden bu güne en ufak bir gelişme yok. Ne dedi bana biliyor musunuz? Dedi ki; 'o dosyaların sayısı şimdi 4 bin 500 oldu, hepsi yargıda.' 'Sizin yargı bu kadar ağır mı çalışıyor?' dedim. Hani 'geciken adalet, adalet değildir' diyordunuz, bize hep böyle söylüyordunuz, nedir bu yaptığınız? Şu anda onlar da mülteci konusunda 'yandım' diyenlerden ama terör orada vuracak, onları da vuracak. Bizim atalarımızın güzel bir sözü var 'akılsız başın cezasını ayaklar çeker' diye. Biz de dirayetsiz yöneticilerin cezasını, masum insanlar çekmesin diye bu ikazları yapıyoruz."
25.03.2016 - 21:20
ntv.com.tr, Anadolu Ajansı
['Türkiye']
Erdoğan: Şimdi verin hesabını
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/erdogan-simdi-verin-hesabini,kmuqHsiMvUC7OxtfjA00_w
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş Merkez Bankası'na ilişkin konuştu.
cumhuriyet.com.tr
Kurtulmuş, Kanal7'de yayınlanan Başkent Kulisi programında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, faizle ilgili açıklamalarının Merkez Bankası’na müdahale şeklinde yorumlandığının hatırlatılması ve sorusu üzerine Kurtulmuş, dedi. Kurtulmuş, ifadesini kullandı. Kurtulmuş, Merkez Bankası’nın bağımsızlığına çok önem verdiklerini dile getirerek, değerlendirmesinde bulundu. Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun (TMSF) Bank Asya’nın yönetimine el koymasıyla ilgili soruları yanıtlayan Kurtulmuş, Türkiye’de daha önce de TMSF’nin bir çok bankanın yönetimine geldiğini belirterek, dedi.
9 Şubat 2015 Pazartesi, 10:40
cumhuriyet
null
Numan Kurtulmuş'tan 'Merkez Bankası' açıklaması
Türkiye
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/siyaset/209875/Numan_Kurtulmus_tan__Merkez_Bankasi__aciklamasi.html
Adalet Bakanı Gül, Fetullah Gülen'in iadesi için ABD'ye 7 talepname gönderildiğini söyledi ve ekledi: Buna rağmen adım atılmaması suçlunun korunması anlamına gelir.
null
haberi!  Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, "Terör örgütü elebaşısı hakkında, ABD'ye 7 adet iade talepnamesi ve 1 adet geçici tutuklama talebi gönderilmiştir" dedi. Gül, TBMM Plan Bütçe Komisyonunda, Adalet Bakanlığının 2018 yılı bütçesine ilişkin sunum yaptı. Hain darbe girişiminin ardından, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) mensuplarının iadeleri için yapılan çalışmalarla ilgili bilgi veren Gül, ilk olarak 19 Temmuz 2016'da FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in iadesi için ABD'ye "acil tutuklama ve iade" talebinde bulunulduğunu anımsattı. Özellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım'ın bu konuda muhataplarıyla yoğun temas kurduklarını belirten Gül, "Süreç içerisinde terör örgütü elebaşı hakkında, ülkemizde yargılanmakta olduğu dosyalardaki deliller ve yakalama kararlarına istinaden sonuncusu 3 Kasım 2017 tarihinde olmak üzere ABD'ye 7 iade talepnamesi ve 1 adet geçici tutuklama talebi gönderilmiştir" bilgisini verdi. İade sürecinin ABD ile Türkiye arasındaki 1980 tarihli "Suçluların Geri Verilmesi ve Ceza İşlerinde Karşılıklı Adli Yardımlaşma Antlaşması" uyarınca yürütüldüğünü ifade eden Gül, şunları söyledi: "Başvurularımız vesilesiyle bakanlığımızca ABD'deki muhataplarla düzenli görüşmeler yapılarak mevcut dosyalardaki suçlarda örgüt elebaşının bağlantısı ve darbe teşebbüsüne ilişkin bilgiler paylaşılmaktadır. Bu hususta örgüt elebaşının kendi ülkelerinde korunmaksızın bağımsız ve tarafsız yargıya teslim edilmesi konusundaki talebimiz, beklentimiz ve ısrarımız devam etmektedir. Bunu hem uluslararası sözleşmeler kapsamında hem de ikili anlaşmalar çerçevesinde beklemek Türkiye Cumhuriyeti'nin ve Türk halkının hakkıdır. Bu hususta gerekli adımların atılmaması bir suçlunun korunması anlamına gelmektedir. Her türlü hukuki mücadele ve ısrar da devam edecektir." Gül, bazı ülkelerin de FETÖ üyelerini kollayan tavırlarının kabul edilebilir bir tutum olmadığını vurgulayarak, "Özellikle FETÖ üyesi olarak tutuklu bulunan ve sözde sosyal demokrat görünümlü YARSAV'ı ele geçirerek, yargıya ve adalete nüfuz etmek için çalışan örgüt mensupları ve o dönem örgütün üyesi olarak YARSAV Başkanı yaptırılan bir kişiye ödül verilmesi de kınadığımız, kınayacağımız bir tutumdur. Anayasayı, demokrasiyi ortadan kaldırma yönünde çaba gösteren illegal terör örgütüne bu tür yaklaşımları nefretle kınıyoruz" dedi.
23.11.2017 - 14:06
NTV Haber
['Gündem', 'son dakika', 'Fethullah Gülen', 'FETÖ', 'son dakika haberleri', 'haber']
Adalet Bakanı Gül: Gülen için ABD'ye 7 talepname gönderildi
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/adalet-bakani-gul-gulen-icin-abdye-7-talepname-gonderildi,TWAGLYFG4EaG27gMifeJWA
Ömer Pekin’in ‘The Uncanny. The Real. The Epiphany.’ (Tekinsiz. Gerçek. Tezahür.) başlıklı kişisel sergisi, 10 Mayıs - 9 Haziran tarihleri arasında Versus Art Project'te sanatseverlerle buluşuyor.
null
Versus Art Project, 10 Mayıs - 9 Haziran tarihleri arasında Ömer Pekin’in ‘The Uncanny. The Real. The Epiphany.’ (Tekinsiz. Gerçek. Tezahür.) başlıklı kişisel sergisine ev sahipliği yapıyor. Versus Art Project'te gerçekleştirdiği ilk kişisel sergisinde geleneksel materyal anlayışını ve resimsel kompozisyon olgusunu farklı bir boyuta taşımayı amaçlayan Pekin, objeyi hem sanatsal işi hem de izleyicisini kapsayan bir kavram olarak sunuyor. Pekin, objelerin oluş halini duyumsal bir pratik olarak tanımlayan sanatçı, her objenin eşsiz olduğunu ve duyulara kendi gerçekliğini yansıttığını öne sürüyor. Yerleştirme ve üç boyutlu nesnelerin yer aldığı sergide, objelerin form ve yapılarının izleyici tarafından farklı şekillerde algılanıp deneyimlenmesi, değişik farkındalıkların doğmasını sağlıyor. Objeler ve duyular arasındaki bu etkileşimli alanda sabit bir doğruluğun olasılığından uzaklaşılmış oluyor. Sergide izleyicinin yapıtları kendine göre yeniden anlamlandırmasıyla birbirinden farklı, yeni ve öznel gerçeklik kavramları ortaya çıkıyor. Ortaya çıkan bu anlatı, izleyicilerin aktif rol alması sonucu değişiklik göstererek, farklı algı katmanlarının varlığını ortaya sunmakla birlikte objeler arası gerçekleşen bu performatif etkileşim serginin ana unsuru olarak tanımlanıyor. Renk ve ışığın, eserlerin özündeki materyal olarak kullanıldığı sergide sanatçı, hem işitsel, hem görsel, hem de dokunsal duyularla etkileşime geçen yapıtlarını izleyiciyle buluşturuyor.
10.05.2018 - 16:26
ntv.com.tr
['sergi ', 'Sanat', 'müze']
Ömer Pekin'den 'Tekinsiz. Gerçek. Tezahür.' sergisi
Sanat
https://www.ntv.com.tr/sanat/omer-pekinden-tekinsiz-gercek-tezahur-sergisi,gO5eX3deCkKqUeRaaUIgKg
Geçen yıl sinemaya ara vereceğini açıklayan Jennifer Lawrence, yeni bir sinema filmi için yapım şirketleriyle el sıkıştı.
null
Ünlü oyuncu Jennifer Lawrence, tiyatro yönetmeni Lia Neugebauer’ın yöneteceği filmde rol almak üzere yapım şirketleri IAC Films ve A24 ile anlaştı. Senaryosunu Elizabeth Sanders’ın yazacağı filmin yapımcılığını Scott Rudin ve Eli Bush ile birlikte Jennifer Lawrence ve Justine Polsky üstleniyor. Filmle ilgili diğer detaylar şimdilik gizli tutuluyor. Lawrence, geçen yıl sinemaya ara verdiğini duyurmuştu Silver Linings Playbook filmiyle En İyi Kadın Oyuncu Oscar’ını kazanan ünlü oyuncu, Joy, American Hustle ve Winter’s Bone filmleriyle de üç Oscar adaylığı almıştı.
17.04.2019 - 14:58
ntv.com.tr
['Yaşam', 'Film', 'Sanat', 'sinema']
Jennifer Lawrence yeni filme başlıyor
Sanat
https://www.ntv.com.tr/sanat/jennifer-lawrence-yeni-filme-basliyor,M843IjEQZUqkmZ17RDHkFA
Brezilya'nın batısında Peru sınırı yakınlarında 6.8 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Depremin hemen ardından AFAD "Brezilya'da 6,8 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Gelişmeleri takip ediyoruz" mesajını paylaştı.
null
Brezilya'da 6.8 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Depremin Peru sınırı yakınlarında meydana geldiği belirtilirken Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı da (AFAD) gelişmelerin izlendiğini duyurdu. AFAD açıklamasında "Brezilya'da 6,8 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Gelişmeleri takip ediyoruz" denildi.
06.01.2019 - 00:35
ntv.com.tr
['Dünya', 'Brezilya', 'Deprem', 'Son depremler']
Brezilya'da 6,8 şiddetinde deprem
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/brezilyada-6-8-siddetinde-deprem,XCtYvLFu1EGlKCBovyUmmA
Türk Epilepsi ile Savaş Derneği, epilepsi hastaları için üçüncü yılında da ‘’Epilepsi İçin Bak’’ dedi. Türkiye’deki yaklaşık 800 binden fazla epilepsi hastasının ve yakınlarının yaşadığı zorluklara dikkat çekmeyi hedefleyen toplumsal farkındalık projesi ‘’Epilepsi İçin Bak’’ bu yıl da binlerce kişinin sesi oldu.
null
, beyinde var olan elektriğin aşırı artması ile ortaya çıkan kronik bir hastalık. Nörolojik rahatsızlıklar arasında en sık görülen epilepsi, bugün Türkiye’de yaklaşık 800 binden fazla bireyi ve yakınlarını etkiliyor. Doğru tedaviyle hastaların çoğunun kontrol altına alınabildiği epilepsi hastalığı hakkındaki ön yargılar ise hastaların hayatını zorlaştırıyor.  Türk Epilepsi İle Savaş Derneği tarafından UCB Pharma’nın koşulsuz katkılarıyla hayata geçirilen “Epilepsi İçin Bak” geçtiğimiz yıl Türkiye genelinde yaptığı farkındalık araştırmasının sonuçlarını ’nde tüm kamuoyuna hatırlatıyor. Epilepsiye olan bakış açısını gözler önüne seren araştırmanın sonuçları, toplumun yüzde 93’ünün hastalık hakkında yeterli bilgi sahibi olmadığını ortaya koyuyor. Rakamlara göre Türkiye’de her 2 kişiden 1’i epilepsinin tedavisi olmadığını düşünüyor. Her 10 kişiden 1’i ise epilepsinin bulaşıcı bir hastalık olduğunu düşünüyor. Epilepsi hastalığı hakkındaki düşünceleri sorulan katılımcıların yine büyük bir bölümü şizofreni ve kanserden sonra bu rahatsızlığın çevrelerinde olmasından en çok rahatsızlık duyduğu hastalık olduğunu belirtiyor.   Epilepsi hakkındaki en büyük ön yargıların, hastalığın bulaşıcı olduğu yönündeki yanlış bilgiden kaynaklandığı görülüyor. Araştırma verilerine göre her 5 kişiden 3’ü, yakınlarının epilepsi hastası bir bireyle evlenmesini istemediğini belirtiyor. Yine her 5 kişiden 2’si  epilepsi hastalarının çoğunda zekâ ve fiziksel gelişim geriliği olduğunu düşünüyor. Araştırma aynı zamanda her 4 kişiden 1’inin, “yönetici ya da patron olsam epilepsi hastası bir bireyi işe almam” dediğini ortaya koyuyor. Okul çağında çocuk sahibi olan ebeveynlerin de epilepsi hakkında yeterli bilgi sahibi olmadığı görülüyor. Öyle ki katılımcıların yüzde 36’sı, çocuklarının epilepsi hastası bir öğretmenden eğitim almasını istemediğini vurguluyor.   Epilepsiyi ve ülkemizdeki algısını değerlendiren , epilepsi hastalarının birçoğunda zeka ve fiziksel gelişim geriliği olmadığını vurgulayarak sözlerine şöyle devam ediyor: “Epilepsi hastası bireyler de tıpkı sağlıklı bireyler gibi çalışabilir, okula gidebilir, evlenebilir hayatın tüm sosyal alanlarında aktif rol alıp üretebilir. Türkiye’nin epilepsiye olan bakış açısını gösteren araştırmanın sonuçlarına göre her 10 kişiden 4’ü çevresinde bir epilepsi hastası olduğunu belirtmesine rağmen, o 10 kişinin 5’i “başıma gelir” korkusuyla hastalıkla ilgili haber ve bilgileri okumadığını söylüyor. Bu da epilepsiye olan bakış açısı değişikliğine olan ihtiyacı ortaya koyuyor. Yüzde 98’lik bir kesimin ise epilepsinin herkesin başına gelebilecek bir hastalık olduğunu düşünmesi Epilepsi İçin Bak gibi toplumsal farkındalık projelerinin daha fazla kişiye ulaşması için bir fırsat sunuyor."  Bu yıl üçüncüsü gerçekleştirilen toplumsal farkındalık projesi ‘’Epilepsi İçin Bak’’ ile herkesi epilepsiye olan bakış açısını değiştirmeye tekrar davet edeceklerini söyleyen Prof. Dr. Naz Yeni, “Epilepsi İçin Bak projesi kapsamında epilepsinin global rengi mor ile bakış açısı değişikliğini temsil eden gözlük ikonunu birleştirdik. Bu yıl da mümkün olduğu kadar fazla insana ulaştıracağımız mor gözlüklerimiz ve https://epilepsiicinbak.com/morgozluk özel fotoğraf uygulamasıyla herkesi #EpilepsiİcinBak hashtagi ile paylaşım yapmaya ve projemize destek olmaya davet ediyoruz’’ diyor.
11.02.2019 - 09:24
ntv.com.tr
['Genel Sağlık', 'İstanbul', 'Beyin', 'epilepsi']
Epilepsi için “Farklı Bakma, Farkında Ol” dediler (11 Şubat Dünya Epilepsi Günü)
Sağlık
https://www.ntv.com.tr/saglik/epilepsi-icin-farkli-bakma-farkinda-ol-dediler-11-subat-dunya-epilepsi-gunu,OtNZsyYoe0aXWNu_djFNwA
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun yarın Cumhurbaşkanı Erdoğan'a veda ziyareti yapacağını söyledi.
null
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü , basın toplantısı düzenledi.  Dünyanın çeşitli bölgelerinde 60 milyona yakın insanın çatışma ve şiddet ortamında bulunduğunun altını çizen Kalın, bu sorunların İstanbul'da yapılacak Dünya İnsani Zirvesi'nde masaya yatırılacağını söyledi.    İnsani yardım konusunun sınırları aşan bir durum konumuna geldiğini belirten Kalın, Türkiye'nin bu zirveye ev sahipliği yapmasının önemine dikkat çekti.    Kalın, 60'a yakın devlet ve hükümet başkanının katılımının beklendiği zirvenin açılışının 23 Mayıs'ta BM Genel Sekreteri ve Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından yapılacağını belirtti.  İbrahim Kalın’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle;    Terörle mücadelede kararlı bir şekilde adımlar atılıyor. Özellikle Diyarbakır'da yaşanan elim hadise sonrası hayatlarını kaybeden vatandaşlarımızla ilgili bir kaç noktanın altını çizmek isterim. Bu, çok daha büyük bir patlamanın planlandığını gösteriyor. Bu olay bile bölücü örgütün hain yüzünü bir kez daha göstermiştir. Hala birilerinin bölücü örgüte sesini çıkartamaması ayrıca ibretamiz bir hal alıyor.    Kanlı Esed rejimine ses edemeyenler Türkiye Cumhuriyeti’ni, Cumhurbaşkanını, Genelkurmay Başkanını suçlayabilmektedir.      Türkiye'nin yabancı teröristlere müsamaha gösterdiğini iddia edenler kendi ülkelerindeki radikal örgüt mensuplarını nasıl başka ülkelere gönderdiği çıkan haberlerle ortadadır. Bugüne kadar 3 bin DAEŞ hedefi vuruldu.  Almanya Federal Meclisi'nde yapılacak "Soykırım" oylaması ile ilgili metin elimize geçmedi. Soykırım iddiası ciddi bir iddiadır bununla ilgili kanıt olmadan konuşmak siyasi istismar yapmaktır.      Bugün soykırım olarak kabul edilen hadiseler baktığınızda bunlar uluslararası mahkemelerde karara bağlanmış olaylardır. Bu nedenler 1915 olaylarını soykırım olarak nitelendirmek hukuk ile çelişir.    Başbakan yarın Cumhurbaşkanı’na veda ziyaret yapacak. Takvimin nasıl işleyeceğini, görev iade sürecinin ve tarihinin nasıl olacağına karar verecekler. Karar kamuoyuyla paylaşılacak.  Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, AK Parti’nin temayül yoklamalarını paylaşmak için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan randevu istediği yönünde haberlerle ilgili açıklama yaptı. Düzenlediği basın toplantısı sırasında bu yöndeki bir soruyu yanıtlayan İbrahim Kalın, “Bize ulaşan böyle bir randevu söz konusu değil, bilemiyorum o nereden çıktı” dedi. Genelkurmay Başkanlığımız incelemeyi hala sürdürüyor. O görüntüler dahil bütün süreç inceleniyor. Bütün neticeleri alındıktan sonra kapsamlı bir açıklama yapılacak. Yakın bir zamanda açıklama yapılacak. Genelkurmay'ın teknik açıklamasıyla konuyu değerlendirmek daha isabetli olacak Orada tablo son derece açık. Dünkü tavırları da ortada. Dokunulmazlıkların kaldırılması neden tekrar gündeme geldi. Teröre destek verenlerin ifadeleri kamuoyunun bir yarası. Terör eylemi kadar, terörün kullanılması da bir suçtur. Nihai olarak takdir Meclis'indir. Genel eğilim de bu tabloyu ortaya koymaktadır.  Sanki terörle mücadele edenler bu Generaller değilmiş gibi böyle pervasızca edep yoksunu ifadelerle Genelkurmay Başkanımıza yönelik hakaretleri kamuoyunun takdirine bırakıyoruz. Nikah töreniyle ilgili de bir çok iddia ortaya atıldı. Genelkurmay Başkanımız gerek Genelkurmay Başkanı olduğu dönemde gerekse daha öncesinde kendileriyle ailece görüşmektedir.    AB'ye üye olmaya çalışan bir Türkiye var. 2005 yılından beri de resmi müzakereler yürüten bir ülkeden bahsediyoruz. Aslında Türk vatandaşları Schengen vize sistemine çoktan dahil olmalıydı. Bu kusur bizim kusurumuz değil AB'nin kusuru. Ekim ayında bu sisteme geçileceği imza altına alındı. Süreç son derece başarılı bir şekilde yürütüldü. Mültecilerin AB'ye kaçak geçişiyle ilgili çok önemli tedbirler alındı. İllegal geçişlerde çok büyük bir düşüş sağlandı. Avrupa'da kısmi bir rahatlama oldu. Avrupa tarafına geçen her Suriyeli için resmi yollardan bir Suriyelinin yollanması noktasında önemli adımlar attık. Biz hala 3 milyon mülteciye ev sahipliği yapıyoruz.
18.05.2016 - 14:14
ntv.com.tr
['Türkiye']
Davutoğlu yarın Erdoğan'a veda ziyareti yapacak
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/davutoglu-yarin-erdogana-veda-ziyareti-yapacak,bIk1ntNPBUCnW86DwWvndg
Uzmanlar böbrek sağlığı için deniz ve kaya tuzu tüketilmesini öneriyor
null
Erciyes Üniversitesi Nefroloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zübeyde Gündüz, fazladan tüketilen rafine tuzun böbreğe zarar verdiğini belirterek, "Rafine tuz, sadece sodyum ve klorür içeriyor. Kaya ve deniz tuzu ise 80'den fazla mineral içeriyor ve hepsi de dengeli vaziyette. O nedenle illaki tuz tüketilecekse hekimler olarak böbrek sağlığı için deniz ve kaya tuzu tüketilmesini öneriyoruz" dedi. Gündüz, yaptığı açıklamada, böbreğin temel yaşam organlarından birisi olduğunu ve en iyi şekilde korunması gerektiğini ifade etti. Türkiye'de her yıl ortalama 3 bin kişinin böbrek hastalıklarına yakalandığına dikkati çeken Gündüz, aşırı tuz kullanımının bunda önemli etkisi olduğunu vurguladı. Türkiye'de diyaliz tedavisi gören hastaların yüzde 25-30'unun hipertansiyon nedeniyle böbrek hastalığına yakalandığını dile getiren Gündüz, şunları kaydetti: "Ülke genelinde 60 binden fazla böbrek hastası olduğu biliniyor ve her yıl bu sayıya ortalama 3 bin kişi dahil oluyor. Bunda aşırı tuz tüketiminin çok büyük etkisi var. Vücudun ihtiyacı günlük 6 gram olmasına rağmen Türkiye'de kişi başına 18 gram tuz tüketiliyor ve bunun büyük bir kısmı da rafine tuz. Rafine tuz, sadece sodyum ve klorür içeriyor. Kaya ve deniz tuzu ise 80'den fazla mineral içeriyor ve hepsi de dengeli vaziyette. O nedenle illaki tuz tüketilecekse hekimler olarak böbrek sağlığı için deniz ve kaya tuzu tüketilmesini öneriyoruz. Tabii deniz ve kaya tuzunun da aşırı tüketilmemesi gerekiyor. Sonuçta hangi tuz olursa olsun fazlası hem böbreklere hem diğer organlara ciddi anlamda zarar veriyor." Tuzun vücut için ihtiyaç olduğunu, eksiğinin de fazlasının da zarar verdiğini belirten Gündüz, Türkiye'de genelde tuz eksikliğinden değil fazlalığından dolayı hastalıkların görüldüğünü vurguladı. Toplumda 10 kişiden 8'inde tuz hassasiyeti bulunduğunu ve insanların bunun farkında olmadığını ifade eden Gündüz, "Bu insanlar tuzu biraz fazla tükettiklerinde kan basınçları yükseliyor. Kan basıncının yükselmesi de hemen olmasa da zaman içerisinde böbrek hastalıklarına neden oluyor. O nedenle tuz tüketiminin dengelenmesi, bu konuda farkındalık oluşturacak kampanyaların yapılması gerekiyor" dedi. Gündüz, hiç tuz kullanılmasa bile vücudun ihtiyacı olan miktarı yenilen sebzeler ve etlerden doğal olarak aldığını vurgulayarak, "Biz bu besinleri yiyerek zaten tuz ihtiyacımızı karşılıyoruz. Ekstra tuz kullanarak tüketimi artırıyoruz. Bir süre sonra alışkanlık haline geldiği için vücut istemese de biz 'istiyormuş' zannederek yiyeceklere tuz atıyoruz. Tuzu tüketeceksek rafine tuzlardan kaçınmak gerekiyor" şeklinde konuştu.
14.03.2015 - 13:34
haberturk
['böbrek', 'tuz', 'rafine tuz', 'sağlık', 'erciyes üniversitesi', 'prof. dr. zübeyde gündüz']
"Böbrek sağlığı için deniz ve kaya tuzu tüketin"
Sağlık
https://www.haberturk.com/saglik/haber/1053613-bobrek-sagligi-icin-deniz-ve-kaya-tuzu-tuketin
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, resmi temaslarda bulunmak için İran'a geldi.
null
Bakan Zeybekçi, Tahran'daki temasları kapsamında İran Sanayi, Maden ve Ticaret Bakanı ve İran-Türkiye Karma Ekonomik Komisyonu (KEK) Eş Başkanı Muhammed Şeriatmedari ile heyetler arası görüşmelerde bulundu.
26.11.2017 - 10:28
DHA
['Ekonomi', 'İran']
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci İran'da
Ekonomi
https://www.ntv.com.tr/ekonomi/ekonomi-bakani-nihat-zeybekci-iranda,8XBAiKurFkW8_WLWiKs5Uw
Prof. Dr. Nilüfer Narlı, "Sürekli şiddetle karşılaşan insanlar mağdur ve kurban psikolojisi geliştiriyorsa, empati duygusu yeterince gelişmiyor ve kimseye yardımcı olmak istemiyor" dedi.
null
Giresun'da güvenlik kameralarının yakaladığı bir görüntü izleyen herkesi duygulandırdı. Yoğun kar yağışı altında olan Giresun'da, güvenlik kameralarını izleyen bir vatandaş, sokakta üşüyen bir köpeğe, belediye işçisinin önce yemek sonra da montunu çıkarıp verdiğini ve başını okşadıktan sonra oradan ayrıldığını gördü. Bu olayın ortaya çıkması üzerine birçok insan sosyal medyada bu görüntüyü, duygusal mesajlarla paylaştı. Uzmanlar ise merhamet ve empati duygularının gelişmesinde sosyal koşullara dikkat çekti. Bahçeşehir Üniversitesi Sosyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nilüfer Narlı, empati duygusunun her insanda olduğunu ancak beslenebilmesi için sosyal koşulların çok önemli olduğunu söyledi. Prof. Dr. Narlı, "Sürekli şiddetle karşılaşan insanlar mağdur ve kurban psikolojisi geliştiriyorsa, empati duygusu yeterince gelişmiyor ve kimseye yardımcı olmak istemiyor" dedi. Prof. Dr. Narlı, diğer nedenleri şöyle açıkladı: Böyle insanların duygularını anlamamız için empati kavramından hareket etmeliyiz. Birçok insanda empati duygusu mevcut ancak, empati duygusunun gelişmesi için uygun sosyal koşullar çok önemli. Empatinin sosyal koşullar ile beslenebilmesi çok önemli. İnsanların doğduklarından itibaren, aile ortamı arkadaş çevresi ve okul ortamında kişiler iyilik yapmanın, insanların, hayvanların ve her türlü canlının problemi ile ilgilenebilmenin önemli bir değer olduğunu öğrenebiliyorsa, empati duygusunun beslendiğini düşünebiliyor olabiliriz. Ama insanlar sürekli olarak bu ortamlarda olumsuzluklarla karşılaşıyorlarsa, mağdur ve kurban psikolojisi geliştiriyorsa, empati duygusu yeterince gelişemiyor. Empati duygusunun gelişebilmesi için canlıların yaşamına değer vermek, canlıları yaşatabilmek için gayret göstermenin değerli olduğunu öğrenmek son derece önemli. Eğer kişiler ağır psikolojik travmalar yaşadıysa, şiddet görüyorsa ve kendisini bu travmanın sonucunda mağdur olarak tanımlıyorsa empati duygusu çok zayıftır. Travma yaşayan kişinin geliştirdiği mağduriyet psikolojisi sonucunda gelişen egoizm varsa bu kişiler kimseye yardım etmek istemiyor. Travma yaşayanların mağdur psikolojisinden çıkması da çok önemli çünkü mağdur psikolojisi yaşayanlar kendisine karşı da, çevresine karşı da yıkıcı olabiliyor. Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Selma Bozkurt da empati yeteneğinin doğuştan her bireyde bulunduğunu, ancak psikolojik ve sosyal gelişimleri sırasında karşılaşılan yaşantılar ile öteki insanların duygu, düşünce ve ihtiyaçlarını görmezden gelme eğilimine girdiğini söylüyor. Doç. Dr. Bozkurt bizim toplumumuzun fiziksel merkezli olarak tanımlandığını ve sorunları fiziksel kuvvete dayanarak çözme eğilimi, otoriteye saygı, kendine aşırı güven gibi davranış eğilimi olduğunu belirtti ve şunları söyledi: Empati kurma aslında her insanda var olan bir özellik. Ağlayan bir bebeğin yanına başka bir bebek koyarsanız o da ağlamaya başlar. Bireysel olarak Başka insanlara yardım etmeyişin nedeni empati kurmama değil de aslında ruhsal olarak kendini korumaya yönelik olarak bir görmezlikten gelme durumu. Çok ağır kişilik bozukluğu olan kişiler dışında empati yeteneği herkeste vardır. Menfaat duygusu ve çeşitli sosyokültürel nedenlerle insanlar kendilerini koruma amaçlı kapatıyorlar. Çünkü görmediği zaman mutlu ve eğer kendini kapatmazsa bir şey yapması gerekiyor ancak çıkarı var ya da derinden yaralanacak ve rahatsız olacak. Yardım etmeyi seçenlerin ise hayata bakışı farklı. Genel olarak kişisel bir çıkarı yok. Dünyada bulduğu anlam "Ben bir şeyler elde edeyim diğerleri ne yaparsa yapsın" değil. O zaten varoluşunun anlamını kendini öteki varlığa adamakta bulmuş ve onunla mutlu oluyor. Vererek mutlu olma asında. Bunun bir diğer boyutu ise şöyle, artık insanların kişilikleri yeni dönemde şöyle değerlendirilmeye başlandı. Duygusal, zihinsel ve fiziksel merkezli insanlar. Bunların her birinde 3 tane alt grup var. Bizim toplumumuz da bu grupta fiziksel merkezli" bir toplumuz ama aynı zamanda duygusal merkezli bir tarafımız da var. Fiziksel merkezli toplumların özellikleri şöyle otoriteye saygılı, ne olursa olsun bir şey elde etmeli, fiziksel güç çok önemli. Fiziksel güç için zihinsel analiz yeteneğini bir kenara koyabilen bir toplum. Dolayısıyla fiziksel güç her şey demek. Bu birazcık erkek egemen toplum olmanın nedenini de açıklıyor. Fiziksel güç içinde olduğu zaman ona göre davranıp karar verebiliyorlar. Bu kolayca değişmiyor.
01.02.2017 - 13:16
DHA
['Genel Sağlık', 'Sağlık']
Sürekli şiddetle karşılaşan insanlarda empati duygusu gelişmiyor
Sağlık
https://www.ntv.com.tr/saglik/surekli-siddetle-karsilasan-insanlarda-empati-duygusu-gelismiyor,nBlFHULmi0-hJXt0-YKiTA
SON DAKİKA HABERİ: Milli Savunma Bakanı Akar, "YPG'nin, teröristlerin çekildiğine, bir kısım mevzilerin tahrip edildiğine dair bilgiler var, teyide muhtaç. Tamamını bizzat görmek istiyoruz" dedi.
null
haberi!  Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Devlet Mezarlığı’nı ziyaretinin ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Akar, bir gazetecinin ABD ile yürütülen güvenli bölge çalışmalarında gelinen son duruma ilişkin sorusu üzerine şunları söyledi: "Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatları, direktifleri ve çizdiği çerçeve kapsamında çeşitli seviyelerde görüşmeler oldu. Bu görüşmelerde birçok konuyu ele alma fırsatı bulduk. Bizim başlangıçtan itibaren ortaya koyduğumuz ilkeler var. Bunlardan birincisi ülkemizin güneyinde hiçbir şekilde bir terör koridoru oluşmasına izin vermeyeceğiz. Bununla ilgili yapılması gereken ne varsa, ne gerekiyorsa bunu sonuna kadar yapacağımızı açık ve seçik bir şekilde bütün muhataplarımıza, bütün çevreye bunu bildirdik. Toplantılar ve görüşmeler bu çerçevede başladı ve sürdürüldü. Bu doğrultuda alınması gereken tedbirler konuşuldu, görüşüldü, mutabakatlar sağlandı." Sağlanan mutabakat kapsamında yol haritası ve takvimin belirlendiğini hatırlatan Akar, "Şu ana kadar bu takvim ilerliyor. Bu konuda herhangi bir şekilde ortaya koyduğumuz ilkelerden, görüşlerimizden hiçbir şekilde vazgeçmediğimizi bunların üzerinde önemle, hassasiyetle durduğumuzu, herhangi bir şekilde ‘Takvim, yol haritası yapıldı bu iş bitti’ diye bir rehavet söz konusu değil" diye konuştu. Yapılan mutabakatı, belirlenen takvimi büyük bir ciddiyet, hassasiyet ve dikkatle takip ettiklerini vurgulayan Akar, şunları söyledi: "Sahadaki arkadaşlarımız, Ankara’da karargahtaki arkadaşlarımız bunu yakından takip ediyor, bu takvimin aksaksız, eksiksiz uygulanmasına gayret gösteriyoruz. Bu konudaki çalışmalarımız, gayretlerimiz ülkemize yönelik tehdit ve tehlikenin bir an önce ortadan kalkması ve Suriye’nin kuzeyinde herhangi bir terör koridorunun oluşma ihtimalinin bertaraf edilmesi için. Çalışmamız budur. Bu çerçevede belirlenen yol haritasıyla alakalı bu ana kadar harekat merkezi kuruldu, çalışmaya başladı. Bir Türk ve bir ABD’li general oradaki sevk ve idareyi sağlıyor, onların yanlarında karargah subayları, heyetler var. O heyetler vasıtasıyla planlama çalışmaları sürüyor. Bu çerçevede İHA uçuşları başladı, helikopter uçuşları başladı, devam ediyor. ABD’liler tarafından bize bildirilen 'YPG’nin, teröristlerin oradan çekildiğine, bir kısım mevzilerin tahrip edildiğine' dair teyide muhtaç bilgiler var. Biz bunların tamamını bizzat görmek, gözümüzle teyit etmek istiyoruz. Bu konuda görüşmeler devam ediyor." Karadan ortak devriyelerin de bir an önce başlaması için çalışmaların devam ettiğini belirten Akar, şöyle konuştu: "Bu konuda da görüşmelerimiz devam ediyor. Onların kendi personelini buraya getirmeleri, hazırlık yapmaları bir zaman almakla beraber hiçbir şekilde bir gecikmeye, zaman kaybına tahammülümüz olmadığını, bu konuda herhangi bir yanlış anlaşılmaya sebebiyet vermemek için yapılması gerekenlerin yerinde ve zamanında yapılmasını şiddetle takip ediyoruz. Münbiç'te, Rakka'da verilen sözler tutulmadı, bunları hiçbir zaman unutmadık ve bütün faaliyetleri bu bilgi ve bilinçle arkadaşlarımızla birlikte takip ediyoruz. Asil milletimize yönelik tehdit ve tehlikenin ortadan kalkması için yapılması gereken ne ise bunları bugüne kadar azim ve kararlılıkla yaptık, aynı şekilde yapmaya devam edeceğiz." Takvim kapsamında ABD'lilerle yapılan müşterek devriye uçuşu hatırlatılarak bunun devam edip etmediği sorusunun yöneltilmesi üzerine Akar, "Önce bir ABD helikopteri uçtu içinde Türk subayları, generali de vardı, dün de takriben 1,5-2 saat süreyle iki Türk iki ABD olmak üzere 4 helikopter havadan keşif ve gözetleme yaptılar, bunlar önümüzdeki günlerde devam edecek" değerlendirmesinde bulundu. Bir gazetecinin S-400 sevkiyatında gelinen son duruma ilişkin sorusuna Akar, "Birinci filoyu aldık, birinci filonun iki bataryası var. Birinci bataryanın ağustos ayında intikali tamamlandı. Onun şimdi kurulum çalışmaları devam ediyor. İkinci bataryanın intikali de başladı, eylül ayı ortalarında tamamlanacak. Orada da herhangi bir sorun yok. Yapılan planlama ne ise o planlama çerçevesinde ikinci bataryanın intikali başlamış bulunuyor" yanıtını verdi.
30.08.2019 - 12:36
ntv.com.tr
['Gündem', 'son dakika', 'son dakika haberleri', 'haber', 'Hulusi Akar', 'YPG']
Akar: YPG'nin çekildiğini bizzat görmek istiyoruz
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/akar-ypgnin-cekildigini-bizzat-gormek-istiyoruz,Og8NZcZN_E2MMJXXgjEypg
Zonguldak'ta ihalesi 1995'te yapılan 1500 kişilik spor salonu projesi, hayata geçirilmeyi bekliyor.
null
Hastane yapımı nedeniyle yeri değişmesi gündeme gelen spor salonu arazisinde, yüklenici firma, 1 yıl önce başlayabildiği istinat duvarı çalışmasını sürdürüyor. Mülkiyeti Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğüne ait 10 bin 177 metre kare, belediyeden tahsisli de 1044 metre kare olmak üzere toplam 11 bin 221 metre kare arsa üzerinde 1500 kişilik spor salonu yapımı 1995'te ihale edildi. Projenin 2004'e kadar hayata geçirilmesinin planlanmasına karşın ödenek yetersizliği, bölgedeki arazide futbol sahası bulunmasından dolayı bazı vatandaşların projeye karşı çıkması gibi nedenlerden dolayı inşaat çalışmalarına başlanamadı. Zonguldak Valisi Erdal Ata'nın da girişimleriyle geçen yıl yüklenici firmaya tahsis sağlanarak, arazinin çevresindeki Zonguldak Devlet Hastanesinin tescilli bina olması nedeniyle Karabük Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kuruluna başvurulmasının yanı sıra proje tasdiki yapılıp belediyeden inşaat izni alındı. Prosedürlerin tamamlanmasının ardından, yüklenici firmanın istinat duvarı örmeye başladığı arazinin, kentte yeni yapılması düşünülen hastane için daha uygun olacağının öngörülmesi üzerine inşaatın devam edip etmemesi konusunda belirsizlik gündeme geldi. Spor salonun Kozlu beldesindeki başka bir araziye kaydırılarak, hastanenin yanındaki alana yenisinin inşa edilmesinin planlandığı bildirildi. Zonguldak Valisi Ata, spor salonun Kozlu sahilindeki arazide inşa edilmesinin gündemde olduğunu, bu yönde de çalışmalarının bulunduğunu söyledi. Kentte Sağlık Bakanlığınca yeni yapılacak hastane konusunda yer arayışlarının olduğunu anlatan Ata, şöyle konuştu: ''Spor salonu olarak planlanan arazide hastane yapımının düşünülmesi nedeniyle Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü bizden yer istiyor. Kozlu'da imar planlarında spor salonu olarak ayrılmış arazi mevcut. Orası uygun, ancak hafriyat alınması ve istinat duvarları yapılması gerekiyor. Konuyla ilgili Sağlık Bakanlığının cevabını bekliyoruz. Çünkü, 750 bin-1 milyon liralık ek masraf çıkıyor. Eğer bunu bakanlık kabul ederse spor salonu Kozlu'daki alana yapılacak. Aksi durumda ise başka formül bulmaya çalışacağız.''
29.06.2010 - 12:46
null
[]
15 yıldır bitti bitecek diye bekleniyor!
Ekonomi
https://www.ntv.com.tr/ekonomi/15-yildir-bitti-bitecek-diye-bekleniyor,h_svK6wzqkeswV-YaAHLug
Kayseri’de bir kişi, CHP Milletvekili Çetin Arık'a bıçaklı saldırı girişiminde bulunduğu iddiasıyla bir kişi gözaltına alındı.
null
CHP Kayseri Milletvekili Çetin Arık, Talas ilçesinde esnaf ziyareti sırasında bıçaklı saldırı girişimine maruz kaldı. A.A. isimli bir kişi, işyerine gelen Çetin Arık’a bıçakla saldırmaya çalıştı. Gözaltına alınan zanlı, Talas İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Olay sonrası şikayette bulunmak üzere emniyete giden milletvekili Arık "Evet diyenin de hayır diyenin de bu vatanın evladı olduğunu, kararlarının başımızın üzerinde yeri olduğunu her gittiğimiz yerde de söylüyoruz. Bu şekilde konuşmaya başlıyoruz ve bunun bir vatan meselesi olduğunu, çocuklarımızın, milletimizin geleceğinin söz konusu olduğunu söylüyoruz" dedi. Girdikleri bir akvaryum dükkanında iş yeri sahibi tarafından önce hakaretlere maruz kaldıklarını ifade eden Arık, şunları söyledi: "Gittiğimiz bir akvaryumcu arkadaşımıza 'iyi günler, hayırlı işler' dediğimizde Cumhuriyet Halk Partisi'nin Genel Başkanından başlayarak hakaret etmeye başladı. Hakaretlerin bini bin türlü. Ağıza alınmayacak hakaretler, küfürler, sinkaflı konuşmalar yaptı. Yine de sabırlı olmaya çalıştık. Rahatsız etmeyelim diye de iki kadın arkadaşımız ve bir de ilçe başkanımızla beraber dükkana girmiştik. O esnada 'yanlış yapıyorsunuz, dükkanınızdayız, hakaret ediyorsunuz' dedik ama küfür etmeye devam etti ve sonrasında da 'sizi keseceğim' diyerek arkadan büyük bir bıçakla gelip üzerimize yürüdü. Yanımdaki arkadaşlarım araya girmeye çalıştı. Ben onları korumaya çalışıyorum, onlar beni korumaya çalıştı. Yandaki esnafın 'burada olay oluyor' diyerek emniyete haber vermesi üzerine emniyet güçleri geldi." Toplumun bu kadar gerilmesine gerek olmadığını dile getiren Arık, yılmadan çalışmalarını sürdüreceklerini söyledi. Arık, Vali Süleyman Kamçı ve İl Emniyet Müdürü İbrahim Kulular'a da kendisiyle yakından ilgilendikleri için teşekkür etti. İl Emniyet Müdürü İbrahim Kulular da emniyet müdürlüğüne gelerek bilgi aldı.
06.04.2017 - 17:21
Anadolu Ajansı
['Türkiye']
CHP Milletvekili Çetin Arık'a bıçaklı saldırı girişimi
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/chp-milletvekili-cetin-arika-bicakli-saldiri-girisimi,KSSKt-NjOkCbMzTq0W9F1w
'Zaman Yolcusu' Türklerin Anadolu’daki ilk “yazılı” izlerini, Ahlat mezar taşlarından çok önceye ait izleri buldu.
null
Programın İznik bölümünde, Bizans ve Osmanlı sanatı konusunda uzman Hayri Fehmi Yılmaz ile birlikte programın sunucusu Ahmet Yeşiltepe önemli bir keşif gezisine çıkıyor. “Zaman Yolcusu” Malazgirt’ten hemen sonra, Türklerin Anadolu’daki ilk başkentine gidiyor. Yıl; 1081. Burada, kenti 15 yıl süreyle elinde tutmuş ve başkent yapmış Selçukluların Bizans mermer ustaları tarafından imal edilmiş mezar taşlarının öyküsü ilk defa anlatılıyor. Helenistik dönem, Roma ve Bizans uygarlıkları için çok önemli bir yerleşim merkezi olan antik Nikea, günümüzdeki adıyla İznik, Osmanlıların da başkentliğini üstlenmiş bir yerleşim. İznik’te, Osmanlı dönemi de dahil, farklı uygarlıklara ait en dikkat çekici izler ekrana geliyor, ve unutulmuş ya da unutulmaya yüz tutan gerçek öyküler gün ışığına çıkıyor. 27 Ağustos Cumartesi gecesi 21:10'da yayınlanacak program, 28 Ağustos Pazar günü 14:10'da da tekrar edilecek.
25.08.2011 - 16:55
null
[]
'Zaman Yolcusu' Türkiye’nin miladına gidiyor
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/zaman-yolcusu-turkiyenin-miladina-gidiyor,_BJcGMQceEicvv7XA3YyRA
İngiliz Channel 4 televizyonunda yayınlanan belgeselde, Facebook moderatörlerinin şikayetlere ve uyarılara rağmen çocuğa şiddet uygulandığı görülen videoları sitesinden kaldırmadığı ortaya çıktı.
null
Facebook'un şikâyetlere ve uyarılara rağmen çocukların istismar edildiğini gösteren videoları kaldırmadığı ortaya çıktı. İngiliz Channel 4 televizyonunda yayınlanan belgeselde, Facebook moderatörlerinin ayrıca nefret söylemleri içeren paylaşımları ve reşit olmayan çocuklar tarafından yapılan paylaşımları da göz ardı ettiği görülüyor. İddialarla ilgili BBC'ye konuşan Facebook sözcüsü ise 'bazı hatalar yapıldığını ve söz konusu görevlilerin yeniden eğitime alındıklarını' söyledi. Sözcü, "Belgeseli izlemedik ama metnini gördük. Politikalarımıza ters düşen çok şey var, soruşturuyoruz. Şirketteki söz konusu kişileri yeniden eğitime tabi tutuyoruz" dedi ve dünya genelindeki merkezlerde çalışan görevlilerin de benzer bir eğitimden geçirileceğini ifade etti. Sözcü, Facebook'un şirket dışı kaç merkezle çalıştıkları sorusuna yanıt vermeyi reddetti. Channel 4'un belgeselinde, kimliğini gizleyen muhabir Facebook'un en büyük merkezi olan Dublin'de içerik moderatörü olarak çalışıyor ve çalışmaları, aldığı eğitimi gizli çekimle kaydediyor. Dublin'deki CPL Resources adlı şirket, 2010 yılından bu yana Facebook'a dışarıdan çalışan şirketlerden biri. Merkezde verilen eğitimde muhabire, çocuğa yumruk atan bir erkeğin videosu gösteriliyor. 2012'den bu yana internette olan bu video, sitedeki 'rahatsız edici içerik' kategorisine giren örneklerden biri. Ama eğitime katılan moderatörlerden biri muhabire "Çok fazla sansür uygulamaya başlarsan insanlar siteye olan ilgisini kaybeder. Günün sonunda amaç para kazanmak" diyor. Çocuk istismarına karşı mücadele eden aktivistlerden Nicci Astin, BBC'nin Today adlı radyo programına, 2012'de Facebook'un bu videoyu kaldırması talebinde bulunduğunu ama Facebook'tan ise 'içeriğin hükümlerini ve koşullarını ihlal etmediği' yanıtını aldığını söyledi. Astin, "Facebook'ta çocuklara şiddet uygulandığını gösteren çok video var" dedi ve Channel 4'un belgeselinde gösterilen videolardan birinin de yıllardır defalarca şikâyet edilmesine rağmen hala kaldırılmadığını ifade etti. Facebook ise, orijinal videonun kaldırıldığını ama daha sonra yeniden düzenlenip yeniden paylaşıldığını söylüyor. Belgeselde ayrıca, kimliğini gizleyen muhabire, Facebook'ta, kimlikleri açıkça görülen iki genç kızın kavga ederken çekilen görüntülerini de silmemesi tembihleniyor. Bu video binden fazla paylaşım alan şiddet içerikli görüntülerden biri. Görüntülerdeki genç kızlardan birinin annesi Channel 4'a, "Hiçbir zaman Facebook eğlencesi haline dönüşmemeliydi" dedi: "Ertesi gün uyanıp tüm dünyanın izlediğini görmek çok korkunç olmalı. Kızım için çok küçük düşürücüydü, çok yıkıldı." Facebook'un kamu politikaları başkan yardımcısı Richard Allen, ebeveynler talep ederse bu tip içeriklerin kaldırabileceğini söylüyor.
18.07.2018 - 09:44
haberturk
[]
Facebook şikâyetlere rağmen 'çocuk istismarı ve çocuğa şiddet içeren videoları kaldırmıyor'
BBC
https://www.haberturk.com/facebook-sikyetlere-ragmen-cocuk-istismari-ve-cocuga-siddet-iceren-videolari-kaldirmiyor-2063386
Kolombiyalı şarkıcı Shakira, Barcelona'da futbol oynayan Gerard Pique için İspanya'ya taşınma hazırlığında...
null
Sport gazetesinde yer alan haberde, birlikte yaşamaya hazırlanan çiftin, tarihi Puigcerda kentinde ev aradığı ileri sürüldü.  İspanyol basını, Barcelona'nın savunma oyuncusu ile 34 yaşındaki ünlü şarkıcı arasında ilişki olduğu iddiasını uzun süredir gündemde tutuyor.
21.03.2011 - 12:04
null
[]
Aşkı için ev değiştiriyor
Yaşam
https://www.ntv.com.tr/yasam/aski-icin-ev-degistiriyor,7v50xNmYd0GQqzgl6nJmRw
İstanbul’un Ataşehir ilçesinde yolcu otobüsü, iki TIR ve bir hafriyat kamyonunun karıştığı zincirleme trafik kazasında 1'i ağır, 3 kişi yaralandı.
null
Ataşehir ilçesinde TEM otoyolunun Dudullu Kavşağı mevkisinde TIR, Ankara yönünde seyrederken aniden durdu. TIR’a aynı yönde giden bir otobüs, bir TIR ve bir hafriyat kamyonu çarptı. Kazaza biri ağır, 3 kişi yaralandı. Yaralılar çevredeki hastanelerde tedavi altına alındı. Sabiha Gökçen Havalimanı'na giden yolcuları taşıyan otobüs kazaya karışınca yolcular, başka bir otobüs ile havalimanına ulaştırıldı. Uzun süre trafiğe kapanan TEM otoyolu Ankara istikameti araçların çekilmesiyle normale döndü.
20.02.2015 - 17:00
Anadolu Ajansı
['Türkiye']
TEM’de zincirleme kaza: 3 yaralı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/temde-zincirleme-kaza-3-yarali,Kz5XR1d300SGylAxTinUjw
Apple, bugün yaptığı resmi açıklamada, iPhone 5’in ön siparişlerde 24 saat içinde iki milyondan fazla satıldığını açıkladı.
null
Apple, geçtiğimiz hafta içinde tanıttığı yeni iPhone’u ile kendi rekorunu kırdı. Şirketin yayımladığı basın açıklamasında, yeni nesil iPhone’un ön siparişlerde 24 saat içinde iki milyondan fazla sattığı belirtildi. Böylece, aynı süre içinde bir milyon adet sipariş edilen iPhone 4S’in de rekoru kırılmış oldu. Apple, ön siparişle istenen telefonların büyük bir kısmının 21 Eylül’de tüketicilerin eline ulaşacağını açıkladı. Apple Pazarlama Müdürü Yardımcısı Phil Schiller, “iPhone 5’in ön siparişleri, önceden iPhone 4S’in elinde bulunan rekoru ikiye katladı. Cihaza gösterilen ilgi olağanüstü... iPhone 5 bugüne kadar yaptığımız en iyi model, ürettiğimiz en iyi ürün ve müşterilerin bu üründen bizim olduğumuz kadar memnun kalmalarını istiyoruz” dedi. 10.1 cm ekran genişliği olan iPhone 5, gelişen kamerası, üç mikrofonu ve Retina Display görüntü özelliğiyle standart özelliklerde de iPhone 4S’i geride bırakıyor. A6 çipinin yeni iPhonu’e eskisinden iki kat hızlı kıldığı ifade edilirken, iOS 6 işletim sistemi, iPhone 5’e birbirinden yeni ve gelişmiş içerikler kazandırdı. Yeni dil seçenekleri eklenen Siri, dijital bilet uygulaması PassBook, şehirlerin üzerinde kuş bakışı gezinebildiğiniz FlyOver bu içeriklerden sadece bazıları. iPhone 5, 21 Eylül Cuma günü yerel saatle 08.00’da ABD’deki 356 perakendeci mağazasında satışa sunulacak. Apple, ABD’li tüketicilere telefonu satın almalarının ardından bedeva konfigürasyon yardımı verileceğini açıkladı. Yeni nesil iPhone, 28 Eylül’de 22 ülkede daha satışa sunulacak. Bu ülkeler Avusturya, Belçika, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Estonya, Finlandiya, Macaristan, İrlanda, İtalya, Liechtenstein, Litvanya, Lüksemburg, Hollanda, Yeni Zelanda, Norveç, Polonya, Portekiz, Slovakya, Slovenya, İspanya, İsveç ve İsviçre. Yahoo'nun CEO'su Marissa Mayer, şirket çalışanlarına göderdiği e-mail'de, ABD'deki tam ve yarı zamanlı tüm çalışanlara iPhone 5 dahil en son model akıllı telefon dağıtılacağını belirtti. Mayer'ın çalışanlarına hediye edeceği listedeki telefonlar şunlar: iPhone 5, Samsung Galaxy S3, HTC One X, HTC EVO 4G LTE veya Nokia Lumia 920.
17.09.2012 - 17:05
null
[]
24 saatte iki milyon sattı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/24-saatte-iki-milyon-satti,wB0Y7DJA6EO2LH0OJx8WiA
Dior’un kaptanı John Galliano Haute Couture Moda Haftası’nı iç çamaşırından aldığı ilhamla açtı.
null
Paris’te dün başlayan Haute Couture şovları dün Dior’un transparan ve seksi kıyafetleriyle açıldı. Vintage asaleti modern görünümlerle birleştirilmişti. Dramayı çok seven Galliano’da bu sefer önceki koleksiyonlardan farklı bir silüet vardı. Transparan parçaları öne çıkartan tasarımcı, iç çamaşırlarından da bolca yararlandı. Yine şapkaları ön planda tutan Galliano, şeker pembesi, mor, turuncu, bej ve leopar renklerini koleksiyonunda kullandı.
07.07.2009 - 16:30
null
[]
İç çamaşırını dışa giydiren Dior
Yaşam
https://www.ntv.com.tr/yasam/ic-camasirini-disa-giydiren-dior,Br17lZo2TUW4cZdwuOIbFA
Mehmet Demirkol, Mustafa Denizli'nin ayrılacağı haberlerinin yönetimden çıktığını öne sürdü. Demirkol, bu haberlerin Denizli'den çıkmayacağını kaydederken, "Demek ki; yönetimde yerine birisini bakalım diyen var" dedi.
null
'in "Mustafa Hoca bizi bırakmaz. Hocamız önümüzdeki sezon da bizimle birlikte devam eder" sözlerini Spor Servisi programında değerlendiren Mehmet Demirkol, "Mustafa hoca, Galatasaray'da teknik direktörlüğe gelmekten dolayı pişman mıdır? Bence pişman. Ama bu pişmanlık "Ya nasıl olur da kaçarım" gibi bir şey değil. Mustafa hoca portresini çok yakından tanımaya gerek yok. Portreyi biliyorsun. "Kaçayım, gideyim" demez. Peki Mustafa Hoca bırakır mı, bırakmaz. Peki bu haber nasıl çıkıyor? Herkes, "Mustafa Hoca bırakacak, gidecek" diyor. Mustafa Hoca bunu söylemiş olabilir mi? Hayır" dedi. Haberin kaynağının yönetim olacağını savunan Demirkol şöyle devam etti, "Kim söylemiş? Ben de söylemedim. Bu, yönetimden çıkar. Yönetimin içinden birilerinden çıkar. Kimin söylediğini bilmiyorum; ama bunu bir bilgiyle söylüyorum. Yönetimin içinden çıkar, başka hiç biryerden çıkmaz. Mustafa Hoca'ya ulaşıp, "Hocam, var mı böyle bir şey hakikaten" diye sorarsın. O da net olarak reddeder. Nasıl çıkar bu? Herkes, medyada birileri oturup masa başında "Mustafa Hoca bırakacak" diye yazıldığını zannediyor. Böyle haber yapılıyor; ama medyada bu kadar geniş yer bulan haberler yapılmaz. Burada demek ki Mustafa Hoca olmadı, bunun yerine başka birisine bakalım diyen var ve yerine başka birini bakıyorlar." 'ın  'dan ayrılma sebebinin tamamen yönetim olduğunu savunan Mehmet Demirkol, "Tamamı değildir; ama yönetim içindeki bir kaç veya bir ya da iki kişidir. Burak'ın ayrılması, taraftarla ilgili sorun veya Çin'den gelen teklif değildir. Ayrılması, yönetimden kaç kişi olduğunu bilmiyorum ama 1-2-3-4-5'den dolayıdır" diye konuştu. Burak Yılmaz'ın Mustafa Denizli ile 1 veya 1.30 saat konuştuğunu vurgulayan ama yönetimden kimse konuşmadığını hatırlatan Mehmet Demirkol, "Neden; Çünkü Burak, haklı veya haksız olarak "Bu yönetim beni satmak istiyor" diye hissediyordu. Sonunda yönetimle olan görüşmezlik hali de onun bu fikrini doğruluyor. Yönetimlerin istedikleriyle çalışma veya çalışmama hakkı var. Ama sonuç!.. Dün Metin (Tekin) hocaya sordum, "Hayır" cevabını aldım. Galatasaray'ı geçtim. Karabükspor'un tek santraforu Umut Bulut olur mu? Olmaz. Bu Umut Bulut'un yeterliliği veya yetersizliğiyle alakalı değildir. Zaten Umut Bulut, Galatasaray'a 1. santarfor olarak alınmamıştır, yardımcı santrafor olarak alınmıştır. Tek santraforla Süper Lig takımı değil, PTT 1. Lig ekibi de olmaz" ifadelerini kullandı.
16.02.2016 - 14:20
Ntvspor
['Futbol', 'Spor', 'Galatasaray']
Mehmet Demirkol: Mustafa Hoca'nın yerine başkasını bakıyorlar
Spor
https://www.ntv.com.tr/spor/mehmet-demirkol-mustafa-hocanin-yerine-baskasini-bakiyorlar,BpsNK1Cd40ueCz5e7xuymg
Dünyada ilk olarak Meksika'da nisan ayında patlak veren, sınırları aşan salgına dönüşen ve aşı üretim çalışmaları yapılan H1N1 virüsünün yol açtığı domuz gribi, şimdi de bir video oyununa konu oldu.
null
H1N1 virüsünün neden olduğu hastalığa karşı insanları bilinçlendirme hedefinde olduklarını açıklayan Hollandalı bilim adamları, oyuncuların sınırları aşan yeni bir salgını kontrol altına almaya çalışacağı bir video oyunu tasarladı. Erasmus Tıp Merkezi virüs bilimi bölümü başkanı Albert Osterhaus, meslektaşlarıyla tasarladıkları "Ağır Grip" adlı oyunda "tamamen şu an gerçek dünyada olanların bulunduğunu" söyledi. Sadece internette "www.thegreatflu.com" sitesinde oynanabilen oyunun ücretsiz olduğu belirtildi. "Dünyada Salgının Kontrolü" yazısıyla, 1918 İspanyol gribi döneminden hastaların ve mezarlıkların görüntüleriyle başlayan oyunda, oyuncular seçtikleri bir grip türünün dünyadaki yayılışını takip ediyor ve salgınla mücadele için izleme sistemleri kurmak, anti viral ilaçlar ve aşılar depolamak, okulları, havaalanlarını kapatmak gibi tedbirleri uyguluyor. Sınırlı bütçeleri olan oyuncuların, alacakları tedbirler için paraya ihtiyacı bulunuyor. Dünya Sağlık Örgütü'nün verilerine göre, dünya çapında 1462'si ölümle sonuçlanan 178 bin domuz gribi vakası tespit edildi.
17.08.2009 - 16:29
Anadolu Ajansı
[]
Domuz gribi çevrimiçi oyun oldu
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/domuz-gribi-cevrimici-oyun-oldu,MJHeqWL2hE-uS7zjdKMVNw
Sigortalı olarak çalışmayanlar ve bir sigortalının bakmakla yükümlü olduğu kişi statüsünde olmayan kişilerin yaptırması gerekli olan gelir testi nedir? Gelir tespiti nasıl yapılır? Gelir testi nerede yapılır? Merak edilen tüm ayrıntıları haberimizde bulabilirsiniz
null
Genel Sağlık Sigortası, çalışan ya da çalışmayan herkesi kapsayan bir sistem. Çalışmayan kişiler sistemin içinde yer alıp sağlık hizmetlerinden faydalanabilmek için kendi primlerini SGK’ya kendileri yatırıyorlar. Ödenecek primin belirlenmesi için de Gelir Testi yaptırılması zorunlu. Vatandaşlar gelir testi yaptırarak hiçbir ücret ödemeden de genel sağlık sigortasından yararlanabilmektedir. Peki, gelir testi nedir? Gelir tespiti hangi şartlara göre yapılır? Gelir testi nerede ve nasıl yapılır? İşte detaylar... Herhangi bir kapsamda sosyal güvencesi olmayan vatandaşların prim ödeyip ödeyemeyeceklerini; ödeyeceklerse ne kadar prim ödeyeceğini belirleyen işlem gelir testidir. Vatandaşların genel sağlık sigortalısı (GSS) oldukları tarihten itibaren ikametlerinin bulunduğu yerdeki Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarına müracaat ederek gelir testi yaptırmaları gerekmektedir. 6824 sayılı torba yasadan önce gelir testi yaptırmak bu kapsamdaki vatandaşlar için zorunluydu, primi devlet tarafından karşılanan grup ile birlikte 4 seviye vardı ve vatandaşların bu 4 seviyeden hangisi içerisinde olduğunun tespiti gerekiyordu, Torba yasa sonrası bu zorunluluk kalktı. Bu kapsamda olan kişiler gelirlerinin düşük olduğunu düşünüyorlar ise kendilerine gönderilen tebliğden itibaren bir ay içerisinde, gelir testine müracaat etmeleri gerekiyor. Gelir testinde gelir testine giren kişinin yaşadığı hanedeki eş, evli olmayan çocuk, büyükanne ve büyükbabanın gelirlerinin toplamı dikkate alınır. Gelir testine giren kişinin sadece kendi geliri değil, yaşadığı hanedeki bu kişilerin gelirlerinin toplamı dikkate alınır ve gelir belirlenir. Gelir miktarı da hane içerisinde yaşayan kişi sayısına bölünerek hanedeki kişi başına düşen gelir tespit edilir. Bu testin amacı, hane halkında kişi başına düşen gelirin tespiti olduğu için; aile bireylerinin harcamaları, taşınır ve taşınmaz malları dikkate alınır. Test, tespitlerin toplanmasıyla sonuca bağlanır. Ailenin hesaplanan gelirleri şunlardır: - Ailenin tespit edilen aylık geliri - Aile kendi evinde ya da kira ödemeden bir başkasının evinde oturuyorsa, evin rayiç bedelinin 240'ta biri. - Ailenin oturmadığı başka konutu varsa bunların da 240'ta biri. - Aile bu konutu kiraya vermişse, kira bedeli. - Dükkanlar için rayiç bedelin 240'ta biri. - Arazi ve tarlaların rayiç bedelinin 240'ta biri. - Binek otomobil ya da ticari amaçlı binek araç için rayiç bedelinin 120'de biri. - Büyükbaş ya da küçükbaş hayvanlar varsa, ilçe ya da il Tarım Müdürlüklerince bunlar için tespit edilen aylık gelir. - Bankadaki mevduat hesapları için aylık faiz getirisinin iki katı tutar. - Sürekli olarak alınan burs, yardım gibi ödemelerin aylık ortalaması. - Diğer tüm gelirlerin aylık ortalaması. Ailenin aylık harcamaları içerisinde kabul edilen giderler ise şunlardır: - Giyim, gıda, sigara, yiyecek, kira, eğitim, sağlık ve ulaşım gibi tüm giderlerin aylık ortalaması.
19.03.2019 - 05:08
haberturk
['gelir testi', 'gelir testi nedir?', 'gelir testi nerede yapılır?', 'gelir testi nasıl yapılır?', 'sgk gelir testi']
Gelir testi nedir? Gelir testi nerede yapılır? 2019
Merak Edilenler
https://www.haberturk.com/gelir-testi-nedir-gelir-testi-nerede-yapilir-gelir-tespiti-yapilir-2019-hts-2407210-ekonomi
Murat Bardakçı yazdı
null
MECLİS'e, alkollü içecekler konusunda bir kanun tasarısı verildi. Tasarı yakında kanunlaşacak ve içkinin artık hiçbir şekilde reklamı yapılamayacak... Bu konuda birkaç defa yazmamdan sonra çok kişiyi hiddetlendirdiğimi bile bile tekrar söyleyeyim: İçkinin nasıl ve nerede içilmesi ve kaçıncı kadehten sonra durulması gerektiğini pek bilmeyen bir millet olduğumuz için, ben getirilecek bütün sınırlamaları destekliyorum. Senelerden buyana diyorum ve tasarının kanunlaşmasından sonra başlayacak uygulamayı öyle değil, aksine olarak görüyorum! İçki satışında sınırlamanın gündemimize gelmesi üzerine, asırlar boyu devam etmiş ama 1908'den sonra unutulmuş ve artık hatıralarda bile kalmamış olan tuhaf bir geleneğimizi, nı hatırlatmak istedim... Ramazanda ağzına içki koymayan yahut topaklarına el uzatmayan alkoliklerle esrarkeşler bayramın gelmesini dört gözle bekler ve o gün büyük bir coşkuyla kendilerine mahsus bir başka bayramı kutlarlardı. Ama bu kutlama öyle büyükleri ziyarete gitmek, el öpmek yahut hürmet arzetmek gibi değil, kendine mahsus bir şenlik ve ziyaret şeklinde olurdu: Ayyaşlar tarafından neredeyse evliya mertebesine çıkartılan iki kişinin mezarına gidilir ve mezarların başında vur patlasın çal oynasın eğlenilirdi. İşte, bundan 90 küsur sene öncesine kadar İstanbul'a mahsus âdetlerden biri olan nın ayrıntıları: İstanbul halkı Ramazan Bayramı'nı kutlamaya başlarken, yani bayramın ilk günü bir garip kafile Edirnekapı tarafında buluşur, sur kapılarından dışarıya sessizce süzülüp ilerlemeye başlardı. Bunlar şehrin en iflâh olmaz esrarkeşleri ve serhoşlarıydı. Ramazan boyunca mübarek aya saygı göstermişler, ağızlarına içkinin damlasını koymamış, esrar çekmemişlerdi. Artık ramazan sona ermiş, dolayısıyla hürmetten kaynaklanan perhizleri de son bulmuştu. Otakçılar'a vardıklarında sayıları daha da artar, ellerinde leri yani içkileri olduğu halde sur kapısının hemen sağındaki salaş kahvede durur, öteki yoldaşlarının gelmesini bekler ve şişeleri kafalarına dikerlerdi. Kalabalık gittikçe artar, yeni gelenler Otakçılar tarafına doğru ilerler ve Fethi Çelebi Caddesi'ne sapıp yolun sol tarafındaki mezarlığa dalarlardı. İstanbul'un tarih boyunca gördüğü en namlı içicisi ile esrarkeşinin, ile nın kabirleri buradaydı ve kutlama bu mezarların başında yapılırdı. nın kim olduğu mâlûm... zamanında yaşadığına inanılan, padişahın en yakınlarından olduğu söylenen, içkisiyle, fıkralarıyla ve hikâyeleriyle efsaneleşmiş meşhur serhoşumuz... ise, oldukça uzun bir hayat süren ve dünyadan 1801 senesinde 134 yaşında ayrılan İstanbul'un en namlı esrarkeşi... Ayyaşlar, birbirine yakın olan bu iki mezarın başına böyle bir hay-huy içerisinde gelir, ceplerde ve ceketlerde taşınan şişeler de birer ikişer çıkartılır, salına-devrile yürüyen kafile asıl bayramlaşmayı mezarların başında yapardı. Serhoşların bayramlaşması öyle birbirleriyle kucaklaşma yahut tebrikleşme değil, tam kendilerine lâyık biçimdeydi: Artık iyice keyiflenmişlerdi, ellerindeki şişeleri nefes almaksızın kafalarına diktikten sonra şişelerin dibinde kalanları gülsuyu serper gibi mezarların üzerine serperler, böyle yaparak mezarları kutsadıklarına inanırlar ve na başlarlardı. İkram, serhoşların ikişer ikişer gruplar haline gelip ceplerinden çıkarttıkları diğer şişeleri birbirlerinin ağzına götürmeleri demekti. Bu sırada bazı ayyaşlar da tek başlarına bir kenarda içer, sonra da sızarlardı. Bayram merasimi bu kadarla da kalmazdı; artık sıra serhoş ve esrarkeşlerin, kendilerine pîr kabul ettikleri ile nın mezarlarını süslemelerine gelirdi. Bayram yaza tesadüf etmişse mezarları gelinciklerle ve papatyalarla ama sert kış günlerine denk gelmişse bu defa da defne ve taflan dallarıyla donatırlar, kendi akıllarınca güzelleştirirlerdi. İşte bu arada gür sesli bir serhoş, şarap hakkında yazılmış bir gazeli nağme ile okumaya başlardı. Gazel yani diye başlar, (Neyle, şarapla ve dostlarla her an gelin ve içki meclisini kabrimde kurun) mısraları ile devam ederdi. Kafileye zaman zaman meraklıların da katıldığı olur ve bu garip âyini bir köşede sessiz sadasız ama derin bir hayret içinde takip ederlerdi. Esrarkeşlerin bayramlaşması ise başka türlüydü. nın mezarının etrafına halka halinde oturur, kalın sarılmış ve elden ele gezen esrarlı sigaradan nefeslenip dururlardı. Tören mekânı bazı bayramlarda daha ötelere taşınır, Silivrikapı dışındaki Kozlu Meydanı'ndaki kır kahvesinde devam ederdi. Polisler resmi kıyafetleriyle dem çekenlerin arasına karışır, esrar resmen yasak olduğu halde hiç müdahale etmeden olup biteni seyrederlerdi. nin son bulduğu yer, Edirnekapı idi. Mezarlıktan buraya kadar neş'e içinde, şarkılar söyleyerek gelen kafilenin sesi kapıdan içeri girdikleri anda kesilir, bir sene sonraki bayrama kadar bir daha duyulmaz ve herkes bir tarafa dağılırdı. Ayyaşlar bayramının kutlanması âdeti 1908'e, İkinci Meşrutiyet'e kadar devam etti ve sonra unutulup gitti. Bayramla ilgili bu bilgileri, Meşrutiyet öncesinde kutlamalara katılmış kişilerden birinin, İstanbul'un bir zamanlar en namlı ve en sert zaptiye âmirlerinden olan ve Beyazıt'taki nezarethane ile hapishane arasındaki ne ismini veren nın oğlu nin bundan yarım asır önce yazdığı kısa nottan naklettim. ESKİ devirlerde, devlet adamları için devleti ne şekilde idare etmeleri konusunda öğütler veren kitaplar yazılırdı. Bu eserlere denir ve içlerinde memleket idaresinin ayrıntılarından satranca; yemek yeme usullerinden yıkanmaya, içki âdâbından yıldızlardan geleceği okumaya, kılıç kullanmaya ve tıbba kadar akla gelen her konuda tavsiyeler yer alırdı. Bu nasihatnameler arasında en tanınmışı, İran taraflarında bundan 900 sene önce kurulan adındaki ufak bir devletin hükümdarı olan un, oğlu için kaleme aldığı isimli Farsça eserdi ve Kabusname Türkçe'ye de defalarca tercüme edilmişti. Bu tercümelerden en önemlisini 1400'lü senelerin başında yapmış, Türk Edebiyatı'nın son âlimlerinden da 500 yıl öncesinin bu metnini 1940'larda elden geçirip yeniden yayınlamıştı. İşte, Kabusname'nin yani anlatıldığı 11. bölümünden bazı tavsiyeler: "...Ey oğul, şarapla ilgili olarak sana ne 'iç', ne de 'içme' diyebilirim. Zira, gençler başkalarının sözüyle hareket etmezler ve kendilerinden başka şekilde düşünenlerin dediklerini yapmazlar. Gençliğimde ben de böyleydim ve söylenenleri kabul etmezdim. Allah tam elli sene sonra bana doğru yolu gösterdi ve tövbe ettim. Eğer içmez isen, iki cihan senin olur. Bütün bunlardan sonra eğer şaraba başlamamış isen, ne mutlu sana! Ama biliyorum ki gençsin ve yine biliyorum ki dostların sana içireceklerdir. Eğer içersen, tövbeyi gönlünden çıkarma. Her an günahını hatırlayıp Allah'tan bağışlanmayı dile. ...İçeceksen bari yemekten sonra hemen içme ve susuzluğunu içkiyle giderme. İkindiden önce iç, sen serhoş olduğunda akşam da gelmiş olsun ve etraftakiler seni serhoş görmesin. ...Şarap içerken birşeyler yeme ve her zaman evinde iç. İnsanın kendi mekânında içmesi, gök kubbe altında yahut bir ağaç gölgesinde içmesinden çok daha iyidir. Evin gölgesi gizleyici, ağacın gölgesi ise dört bir tarafa rezil edicidir. ...Ey oğul, serhoş olduktan sonra daha fazla içmemeye alış ve hele gece serhoş bir halde yattın ise, sabah kalkınca şaraba devam etme. O vaziyette kıldığın namaz kabul olmaz, kazaya kalır. Gecenin serhoşluğu ile gündüzün serhoşluğu biraraya gelirse, insan deli gibi olur. Allah, geceyi rahat etmek için yaratmıştır. Allah insanın başını ağırlaşmaktan, göz kapaklarını şişmekten, gövdesini titremekten, beynini zonk zonk etmekten, deli, serhoş ve hasta olmaktan korusun. Nadir de olsa sabahları içiyorsan, bunu sakın ola ki âdet haline getirme. ...Şarap içmeden bir iş yapamaz hale gelsen bile, bari cuma geceleri içme. Gerçi şarap her zaman haramdır ama cuma gecesine de hürmet gösterilmesi gerekir. Böylelikle cuma namazına mahmur halde gitmemiş ve içtiğin diğer gecelerin ayıbını da halkın gözünde ortadan kaldırmış olursun. Bir sene içinde 48 adet cuma gecesi vardır, bu gecelerde içmediğin takdirde 48 adet şarabın parası yanına kâr kalır, aynı zamanda vücudun içtiğin diğer altı gecenin verdiği zahmetleri o gece temizler."
12.05.2013 - 03:26
haberturk
['murat bardakçı', 'osmanlı', 'içki']
Osmanlı'da içki yasaktı ama...
Gündem
https://www.haberturk.com/polemik/haber/843632-osmanlida-icki-yasakti-ama
İstanbul Beyoğlu'nda iki grup arasında çıkan kavgada 3 kişi silahla yaralandı.
null
İstiklal Caddesi'ndeki Ağa Camii önünde iki grup arasında henüz belirlenemeyen bir nedenle tartışma çıktı. Tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine Z.N. tarafından silahla rastgele ateş edilmesi sonucu 3 kişi yaralandı. Sağlık ekiplerince Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırılan yaralıların hayati tehlikesi bulunmadığı öğrenildi. Olay yerine güvenlik şeridi çekerek inceleme yapan polis ekipleri, patlamamış mermileri ve çok sayıda boş kovanı incelemek için emniyete götürdü.
16.09.2016 - 07:35
Anadolu Ajansı
[]
Beyoğlu'nda silahlı kavga: 3 yaralı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/beyoglunda-silahli-kavga-3-yarali,okHx45Iuhk2zuQLXeROx5Q
Kayseri'nin Pınarbaşı ilçesindeki terörist saldırıyla ilgili gözaltına alınan 5 kişi tutuklandı.
null
Kayseri'deki canlı bomba saldırısıyla ilgili başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan 5 kişi tutuklandı. Kayseri'de Pınarbaşı İlçe Emniyet Müdürlüğü binasına yönelik düzenlenen saldırıda 1 polis memuru şehit olmuş 17 kişi de yaralanmıştı. Polis, olayla ilgili başlatılan soruşturma kapsamında Gaziantep ve Şanlıurfa'da 5 kişiyi gözaltına aldı. Zanlılar Kayseri Emniyet Müdürlüğü'ndeki sorgularının ardından sabah saatlerinde soruşturmanın yapıldığı Ankara Özel Yetkili Başsavcıvekilliği'ne getirildi. Savcı Mehmet Özgür ve Yıldırım Bayyurt tarafından yaklaşık 5 saat sorgulanan şüpheliler, 'devletin birliğini ve bütünlüğünü bozmak' suçlamasıyla tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi. Çıkarıldıkları mahkemece tutuklanan 5 zanlı, cezaevine gönderildi. Tutuklanan isimlerden Necdet Öztürk'ün bombalı aracın, Salih Amaç'ın ise aracın satıldığı galerinin sahibi olduğu kaydedildi. Savcılık dosyasında, Mahmut ve Muhittin Denktaş isimli iki kardeşin canlı bombaların Suriye'den Türkiye'ye sokulmasında aracılık ettiği bilgisi yer aldı. Tutuklanan 5'inci isim olan Ali Çevik ise bombalı düzeneğin hazırlandığı evin sahibi olarak dosyada yer aldı.
29.05.2012 - 19:51
null
[]
Kayseri saldırısına 5 tutuklama
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/kayseri-saldirisina-5-tutuklama,ZsCuAuNlekev6-gdAfR1kg
ABD ile Taliban arasında süren barış görüşmelerinde "Afganların topraklarında terörist barındırmayacağı garantisine karşılık ABD'nin de ülkeden tamamen çekilmesi" ilkesi çerçevesinde bir taslak üzerinde mutabık kalındığı bildirildi.
null
'nin Özel Temsilcisi Zalmay Halilzad, New York Times'a verdiği röportajda, barış görüşmelerinde gelinen noktayı ilk defa resmen teyit etti. Taliban'ın ateşkes yapmayı ve daha önce ısrarla reddettiği Afgan hükümeti ile direkt görüşmeyi kabul ettiğini belirten Halilzad, "Anlaşma haline gelmeden önce hala detaylandırılması gereken bir taslağın çerçevesi var. Taliban'ın, uluslararası terörist gruplar veya bireyler için Afganistan’ın bir platform haline gelmemesi amacıyla gerekli her şeyi yapma taahhüdünden memnuniyet duyduk." ifadelerini kullandı. Halilzad, gelinen noktadan yeterince emin olduklarını ancak taslağın detayları üzerinde iki tarafın da çalışacağını kaydetti. Makalede, Taliban ile 9 yıldır süren barış görüşmelerinden sonra üzerinde anlaşılan taslak çerçevenin, on binlerce cana mal olan ve Amerikan dış politikasını derinden değiştiren bir savaşı sonlandırmanın en somut adımı olduğu vurgulandı. Kabil'de ismini açıklamak istemeyen diplomatların ise Halilzad’ın müzakerelerde ilerleme kaydedildiği yönündeki iyimser açıklamasına rağmen ABD'nin öne sürdüğü şartlarla nihai anlaşmaya ulaşmanın zor olacağına dikkati çektikleri, ABD özel temsilcisinin Taliban’ı Afgan tarafıyla görüşmeye ve ateşkes konusunda anlaşmaya tam ikna etmek için bölge ülkelerinin yardımı da dahil hala yollar aradığı öne sürüldü. Katar’ın Doha kentinde 6 gün süren görüşmelerden sonra Afganistan’a dönen Halilzad’ın, Kabil yönetimini tarafların mutabık kaldığı çerçeve konusunda bilgilendirdiği, Afganistan Cumhurbaşkanı Eşref Gani’nin Pazartesi günü ulusa yaptığı konuşmada barış görüşmelerinin aceleye gelmesinden duyduğu endişeyi dile getirdiği ifade edildi. Gani’nin, 1980’lerin sonunda Sovyetler Birliği'nin ülkeden çekilmesi anlaşması da dahil önceki anlaşmalarda taraflar arasında verilen sözlere rağmen Afganistan'ın kan gölüne döndüğünü hatırlattığı belirtildi. Gani'nin, "Barışı hemen, en kısa zamanda istiyoruz ama bunu sağduyulu bir şekilde istiyoruz. Geçmişte yapılan hatalara düşmemek için tedbir çok önemli." değerlendirmesinde bulunduğu aktarıldı. Makalede, Afgan hükümetindeki üst düzey yetkililerin, ABD ile Taliban arasındaki görüşmelerde kendi onayları dışında "geçici hükümet" gibi önemli maddeler üzerinde alınabilecek olası kararlarda kenarda bırakılmalarından duydukları rahatsızlık ve endişeyi de dile getirdikleri bilgisi paylaşıldı. Daha önce sızan taslakta, nihai anlaşmada Taliban’ın da dahil olacağı geçici bir hükümet formüle edileceği iddiaları üzerine Cumhurbaşkanı Gani, "Afganlar, ne bugün ne yarın ne de yüz yıl sonra geçici hükümeti asla kabul etmeyecek." diyerek tepki göstermişti. Halilzad da "geçici hükümet" söylentilerine ilişkin haberleri reddederek, Taliban ile yapılan görüşmelerde "Bu tartışmaların hiçbirine girmedik." sözleriyle iddiaları yalanlamıştı. Hafta sonu Reuters'a konuşan Katar Dışişleri Bakanlığı yetkilisi, "Taraflar (Taliban ile ABD), 25 Şubat'ta tekrar bir araya gelinmesi konusunda geçici olarak anlaştı." ifadesini kullanmıştı.
29.01.2019 - 02:31
Anadolu Ajansı
['Dünya', 'Siyaset', 'Dış Politika', 'Afganistan', 'ABD']
ABD ile Taliban barış taslağının çerçevesi üzerinde anlaştı
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/abd-ile-taliban-baris-taslaginin-cercevesi-uzerinde-anlasti,uYLDJQG7ME6ZIJayQcrJ_A
İsrail yönetiminin, geçen yıldan bu yana Filistinlilerin başka ülkelere göçünü teşvik ettiği açıklandı.
null
Yedioth Ahronoth Gazetesinin ismini açıklamayan bir hükümet yetkilisine dayandırdığı haberde, Tel Aviv yönetiminin, geçen yıldan bu yana Gazze'deki Filistinlilerin başka ülkelere göç etmesini teşvik ettiği belirtildi. Söz konusu çalışmanın bir yıl önce İsrail kabinesinde gündeme geldiğini aktaran yetkili, bu bağlamda İsrail'in güneyindeki Necef'de (Negev) Gazze'den göç etmek isteyenler için bir havaalanı inşa edilmesinin planlandığını kaydetti. İsrail'in, Orta Doğu'daki pek çok ülkenin kapısını çalarak bu göçmenleri kabul etmelerini istediği ancak şu ana kadar bu ülkelerden bir cevap alamadığı ifade edildi. Yine gazeteye göre, sadece 2018 yılında 35 bin Filistinli Gazze'den göç etti.
20.08.2019 - 09:59
Anadolu Ajansı
['Dünya', 'İsrail', 'Ortadoğu', 'Filistin']
İsrail, Gazze'deki Filistinlileri göçe teşvik ediyor
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/israil-gazzedeki-filistinlileri-goce-tesvik-ediyor,Ix641S_JjkS0Ay4JAMvPEw
7 TİP'linin öldürüldüğü Ankara Bahçelievler katliamından dolayı idam cezasına çarptırılan, Ünal Osmanağaoğlu son yolculuğuna uğurlandı
null
Kemal Türkler suikastı davasında idamla yargılanan ve 7 TİP'linin öldürüldüğü Ankara Bahçelievler katliamından dolayı 7 kez idam cezasına çarptırılan Ünal Osmanağaoğlu'nun cenazesine Genel Başkanı de katıldı. Osmanağaoğlu için Fatih Camii'nde öğle namazının ardından cenaze töreni düzenlendi.  Cenazeye Bahçeli'nin yanı sıra MHP Genel Başkan Yardımcısı ile TBMM Başkan Vekili Meral Akşener de katıldı. MHP İstanbul İl Yönetiminin tam kadro hazır bulunduğu cenazede Osmanağaoğlu'nun tabutuna Türk Bayrağı örtüldü. Cenazede taziyeleri Ünal Osmanağaoğlu'nun kardeşi Tamer Osmanoğlu ile oğlu Tarkan Osmanağaoğlu kabul etti. Ünal Osmanağaoğlu'nun eşi Barbara Osmanağaoğlu ile kızları Dilara, Umay ve Selcan Osmanağaoğlu da kadınlara ayrılan bölümde taziyeleri kabul etti. Ünal Osmanağaoğlu'nun hakkındaki tüm suçlamalardan beraat ettiğini söyleyen MHP Genel Başkan Yardımcısı Celal Adan, " O büyük bir Türk Milliyetçisiydi" dedi. Cenazeye gönderilen bazı çelenkler de dikkat çekti. Haluk Kırcı'nın çelengi MHP yöneticilerinin çelenklerinin yanında yer bulurken, Sedat Peker'in gönderdiği çelenk caminin uzak bir bölümünde yer aldı. Sedat Peker'in çelengini teslim alan Mithat Ceylan, yaptığı açıklamada, Peker'in çelenginin yerinin değiştirilmesinde herhangi bir kasıt olmadığını, bir genel başkanın çelengiyle, Sedat Peker'in çelenginin aynı yerde durmasının her iki tarafın da yıpranmasına sebep olabileceğinden dolayı bu nedenle böyle bir değişikliğe gidildiğini belirtti. Öğle namazının ardından kılınan cenaze namazı ve helallik alınmasından sonra Ünal Osmanağaoğlu'nun Türk Bayrağına sarılı tabutu tekbirler eşliğinde omuzlara alındı. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli tabutun hemen arkasından yürüdü. Tabut cenaze aracına konulurken de Bahçeli dua etti. Gazetecilerin cami dışında Başbakan Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı adaylığını açıklamasıyla ilgili Bahçeli'nin görüşünü almak istemesi üzerine arbede yaşandı. Kalabalık içinden bazı kişiler soru sormak isteyen gazetecilere tepki gösterdi. Tartışma araya giren partililer tarafından önlendi. Bahçeli makam aracına binerek Ankara'ya hareket etti. Ünal Osmanağaoğlu, Ankara Bahçelievler'de 7 TİP'linin öldürülmesi olayına ilişkin davada 7 kez idam cezasına çarptırılmıştı. 19 yıl boyunca firari olan Osmanağaoğlu, 1999'da yakalanıp cezaevine konulmuştu. Cezası ise idamın kaldırılmasından sonra ömür boyu hapse çevrilmişti. Maden-İş Sendikası Genel Başkanı Kemal Türkler'in öldürülmesine ilişkin davada da yargılanan Osmanağaoğlu, davanın zaman aşımı nedeniyle düşmesi üzerine, 3. yargı paketinden de yararlanıp, 2 yıl önce Bandırma M Tipi Cezaevi'nden tahliye edilmişti.
01.07.2014 - 17:47
haberturk
['devlet bahçeli', 'ünal osmanağaoğlu', 'kemal türkler suikastı', 'sedat peker', 'mithat ceylan', 'haluk kırcı', 'mhp', 'celal adan']
Devlet Bahçeli, Osmanağaoğlu'nun cenazesine katıldı
Gündem
https://www.haberturk.com/gundem/haber/964379-devlet-bahceli-osmanagaoglunun-cenazesine-katildi
ABD'nin 40'ncı Başkanı Ronald Reagan'ın eşi Nancy Reagan 94 yaşında vefat etti.
null
Reagan Vakfından yapılan açıklamada, Nancy Reagan'ın Los Angeles'taki evinde kalp yetmezliğinden hayatını kaybettiği bildirildi. 1981-1989 yıllarında ABD başkanlığı yapan Ronald Reagan'ın eşi olarak "First Lady" olarak anılan Nancy Reagan, ilk olarak eşinin Kaliforniya valisi olması nedeniyle eyaletin "First Lady" 'si oldu. Bayan Reagan daha sonra 1981'de Cumhuriyetçi Partinin adayı eşinin seçim zaferiyle de ABD "First Lady" 'si ünvanını kazanmıştı. 6 Temmuz 1921'de New York'ta doğan ve bir süre sinema oyunculuğu yapan Nancy Reagan, 2004 yılında vefat eden eşi ile 52 yıl evli kalmıştı. Eşinin ölümünden sonra zor günler geçiren Reagan 2012 yılında Los Angeles'taki evinde düşerek kaburgalarını kırmıştı.  Nancy Reagan, kendisiyle 1998'de yapılan bir söyleşide eşi için "Benim hayatım gerçekte eşimle evlendiğimde başladı... Tanrı'ya şükür ki birbirimizi bulduk. Onsuz bir yaşamı düşünemiyorum" ifadesini kullanmıştı. Reagan'ın cenazesinin, Simi Valley'de bulunan Ronald Reagan Başkanlık Kütüphanesi'nde, eşinin kabrinin yanına gömüleceği bildirildi.
06.03.2016 - 21:09
Anadolu Ajansı
['Dünya', 'Amerika']
ABD'nin eski "First Lady"si Nancy Reagan hayatını kaybetti
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/abdnin-eski-first-ladysi-nancy-reagan-hayatini-kaybetti,YO8KH-AL5kS9x1hyxNg7lA
Şırnak’ın Silopi ilçesinde bir TIR’ın, otomobile arkadan çarpması sonucu anne ve 3 çocuğu hayatını kaybetti, 2 kişi de yaralandı.
null
Silopi ilçesinde Ahmet Tayfur Demir yönetimindeki TIR, Silopi Cizre karayolunun 7'nci kilometresinde önünde seyir halindeki Yılmaz Marur'un kullandığı otomobile çarptıktan sonra devrildi. Çarpmanın etkisi ile bir süre sürüklenen otomobildeki Elif Marur ile çocukları Hilal (2), Kinem (3) ve Ozan Marur (5) olay yerinde hayatını kaybetti. Yaralanan sürücü Marur Silopi Devlet Hastanesi’nde, Demir ise Cizre Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.
24.11.2014 - 13:54
null
[]
Silopi’de katliam gibi kaza
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/silopide-katliam-gibi-kaza,jXPSEOkgwUed6ViAQ43z8Q
Sex and The City filminin oyuncularından Kristen Davis, "Sex And The City ancak hayran desteğiyle çekilebilir" dedi.
null
Tüm dünyada izlenme rekorları kıran Sex and The City serisinin üçüncü filminin çekilip çekilmeyeceği merak konusu oldu. Sarah Jessica Parker, Sex And The City'e bir final filmi yapmak için hazır olduğunu söyledi. Charlotte York karakterini canlandıran Kristin Davis ise üçüncü filmin çekilme kararının tamamen filmin hayranlarına bağlı olduğunu belirtti. Filmin fanları isterse filmin üçüncüsü çekilir diyen Davis, "Eğer üçüncü çekilirse insanlar yine bizden bahsedecek. Biz hala zirvedeyiz, hala bir hayran destği var ve bu bizin çok büyük anlam ifade ediyor" dedi.
02.03.2014 - 14:40
null
[]
'Devam filmi hayranlara bağlı'
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/devam-filmi-hayranlara-bagli,oBqu1rr6G0qMMbCfAWxKqA
Antalya'nın Kumluca ilçesi yakınlarında başlayan orman yangınına söndürme uçakları müdahale ediyor.
null
Antalya'nın Kumlucu ilçesi Kasapçayırı Mahallesi Harmantepe mevkisinde başlayan orman yangınına müdahaleler sürüyor. Antalya Orman Bölge Müdürü Recep Kaşan, yaptığı açıklamada, ilçe merkezinin hemen yanında, yerleşim yerlerine de yakın olan ormanlık alanda belirlenemeyen bir nedenle başlayan yangına Orman Bölge Müdürlüğü'ne ait çok sayıda arozöz, iş makinesi, iki amfibi uçak ve iki helikopterle müdahale edildiğini söyledi. Yangın bölgesinin, söndürme ekipleri ve arozözlerle çevrildiğini anlatan Kaşan, şunları belirtti: ''Yangının meydana geldiği alan genç bir orman alanı. Şu an 7 kara söndürme ekibi ile 2 helikopter ve 2 uçak ile müdahale ediliyor. Diğer ekiplerimiz de hazır, gerekirse müdahale için onlar da hareket edecek. Yangının henüz kontrol altına alındığını söyleyemeyiz, ancak ekiplerimiz çalışmalarını yoğunlaştırarak sürdürüyor.'' Yangın bölgesindeki rüzgarın söndürme çalışmalarını güçleştirdiği bildirildi.
15.06.2009 - 13:50
Anadolu Ajansı
[]
Antalya'da orman yangını
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/antalyada-orman-yangini,zComgxaaRUuM1VgrBLwIyQ
Ordu'nun Altınordu ilçesinde belediyeye ait katı atık çöp ayrıştırma tesisinde parçalanmış erkek cesedi bulundu. Cesedin kayıp uzuvlarının arandığı belirtildi.
null
Ordu'nun ​Altınordu ilçesi Karapınar Mahallesi'nde, büyükşehir belediyesine ait katı atık çöp ayrıştırma tesisinde, bugün öğle saatlerinde il ve ilçelerden toplanan çöplerin ayrıştırılması sırasında çalışanlar, ceset fark etti. Tesiste çalışma durdurularak polis ekiplerine haber verildi. İhbar üzerine bölgeye sevk edilen ekipler, çöplerin arasında bulunan cesedin, 25- 30 yaşlarında erkeğe ait olduğunu tespit etti. Cesedin eksik olan bazı uzuvlarının bulunması için araştırma başlatıldı. Cumhuriyet Savcısı da ceset üzerinde incelemede bulundu.
23.12.2018 - 17:22
DHA
['Türkiye', 'Ordu', 'Ölüm']
Çöp ayrıştırma tesisinde parçalanmış erkek cesedi bulundu
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/cop-ayristirma-tesisinde-parcalanmis-erkek-cesedi-bulundu,a9M0qRh36U-a-mBz4Lf7wg
Gençlikte sağlıklı beslenmek insanları geç yaşlara kadar koruyor. Uzmanlara göre, genç yaşlarda tüketilen meyve ve sebzelerin faydaları 20 yıl boyunca sürüyor.
null
ABD’deki Minneapolis Kalp Enstitüsü’nde, meyve ve sebzelerin yararları üzerine bir araştırma yapıldı. Araştırmanın sonucunda, erken yaşta tüketilen meyve ve sebzelerin ileriki yıllarda sağlığa olumlu etki yaptığı sonucuna ulaşıldı. Uzmanlar, sağlıklı beslenmeye erken başlayan kişilerin 20 yıl sonra damarlarının tıkanma ihtimalinin yüzde 25 daha az olduğunu belirtti. Araştırma, meyve ve sebze tüketiminin damarlarda biriken kireci de azalttığını ortaya koydu. Uzmanlar, sağlıklı beslenmenin ileriki yaşlara ertelememesi gerektiğini de ifade ettileri.
28.10.2015 - 07:21
null
[]
Genç yaşta yenen meyve ve sebzeler 20 yıl etkili
Sağlık
https://www.ntv.com.tr/saglik/genc-yasta-yenen-meyve-ve-sebzeler-20-yil-etkili,Rqp4-sqhaU2Kxh1CZWli0A
İtalya Hükümeti, Suriye’de geçen yaz kaçırılan 2 İtalyan genç yardım gönüllüsünün serbest bırakıldıklarını bildirdi.
null
ROMA - İtalyan hükümetinin sosyal paylaşım sitesi "twitter"daki resmi hesabı "palazzo chigi"den paylaşılan iletide; "Greta Ramelli ve Vanessa Marzullo özgürler. Çok yakında evlerine dönecekler" ifadesi kullanılarak, 6 aydır esaret altında olan genç kızların serbest bırakıldıkları belirtildi. Parlamento ile İlişkiler Bakanı Maria Elena Boschi’nin, yardım gönüllüsü genç kızların özgürlüklerine kavuştuğu haberini Temsilciler Meclis’teki oturum sırasında duyurması alkışlarla karşılandı. "Horryaty Projesi" isimini verdikleri proje kapsamında; satın aldıkları acil insani yardım ve gıda yardımlarını ihtiyaç sahiplerine ulaştırmak için Temmuz sonlarında Halep’e giden 21 yaşındaki Vanessa Marzullo ve 20 yaşındaki Greta Ramelli’nin Ağustos ayının başınında kaybolduğu açıklanmıştı. IŞİD tarafından kaçırıldıkları ifade edilen ve kendilerinden uzunca bir süre haber alınamayan genç kızların yeni yılın ilk gününde, 17 Aralık tarihli bir videosu yayınlanmış, bu videoda kara çarşafa girdikleri dikkati çeken kızların Başbakan Matteo Renzi liderliğindeki İtalyan hükümetinden kendilerini kurtarmaları için yardım istediği görülmüştü.
16.01.2015 - 00:49
Anadolu Ajansı
['Dünya', 'Ortadoğu', 'Avrupa']
Suriye’de kaçırılan 2 İtalyan serbest bırakıldı
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/suriyede-kacirilan-2-italyan-serbest-birakildi,Pr5nQ-M8sEWAZN8-XC62AA
Yeni bir bilimsel araştıma dünyanın en çok içilen içeceklerinden biri olan kahvenin kaynaklarının yüzde 60'ının tükenme tehlikesi yaşadığını açıkladı
null
Uzmanlar dünyada bilinen 124 tür kahve bitkisinin yüzde 60'ının tükenmek üzere olduğu uyarısında bulundu. Kahvenin 100'den farklı türü doğal olarak ormanlarda yetişiyor ancak sadece bunlardan ikisi bizim içtiğimiz kahvenin bitkisi. Bilim insanları vahşi olarak yetişen kahvenin küresel kahve mahsulünde hayati olduğu için bu sayıların endişe verici olduğunu düşünüyor. Science Advances bilim dergisinde yayınlanan araştırmaya göre dünyada tüm bitkilerinin beşte biri tükenme tehlikesiyle karşı karşıya ve ama kahvedeki yüzde 60'lık oran oldukça yüksek. 'nin Kew kentinde Kraliyet Botanik Bahçeleri'nde görevli Dr. Aaron Davis "Eğer vahşi kahve olmasaydı bugün dünyada bu kadar çok kahve içiyor olamazdık. Tarihte kahve üretimine baktığınızda kahve mahsulü için vahşi kahveyi kullandığımızı görürsünüz" dedi. Vahşi kahvenin muhafazası için öngörülen oran oldukça düşük olduğundan bu uzun vadedeki kahve üretimini olumsuz etkileyebilir. Araştırmaya göre dünyadaki 75 kahve türü tükenme tehlikesiyle karşı karşıya, 35 için böyle bir risk yok geriye kalan 14 kahve türü hakkında pek bilgi yok. Ayrıca dünyadaki kahve türlerinin yüzde 28'i koruma alanları dışında yetişiyor ve ancak yarısı tohum bankalarında korunuyor. Global Change Biology dergisinde başka bir çalışma Arabica kahvesinin iklim değişikliği göz önüne alınarak resmi tehdit altındaki listeye girdiğini ortaya koydu. Araştırma bu kahve türünün doğal nüfusunun 2088'e kadar yüzde 50 azalacağını söylüyor. Vahşi Arabica kahvesi kahve tarlaları için tohum olaral kullanılıyor ve kendi başına da ekilebiliyor. Arabica kahvesinin ana yurdu Etiyopya'nın yağmur ormanları. Pek çok kahve içen sadece iki tür kahvenin çekirdeklerini kullandığımızın farkıdan değil. Bunlar satışa sunulan binlerce kahve karışımının içinde bulunan Arabica ve Robusta kahveleri. Bunun üstüne doğada vahşi olarak bulunan 122 kahve türü daha var. Bu kahve türlerinin tadı güzel değil ancak gelecekte kahve bitkilerinin yaşayabilmesi için genetiklerinde değişiklik yapılabilir. Araştırmacılar uzun vadede dünyanın kahve mahsulünün geleceğini korumak için vahşi türlere ihtiyaç duyulduğunu söylüyor. Dr. Davis "Bu vahşi kaynaklara zaman zaman başvuracağız" diyor. Küresel olarak dünyadaki her beş bitkiden biri tükenme riski altında. Bu oran kahve için yüzde 60 düzeyinde. Kıyaslanırsa vahşi çay ve mango bitkilerinin yarısı, fındığın yüzde 6'sı ve yeşil fıstığın yüzde 9'u tehdit altında. Vahşi kahvenin büyük çoğunluğu Afrika'nın ücra ormanlarında ve Madagaskar adasında yetişiyor. Afrika dışında Hindistan, Sri Lanka ve Avustralya gibi tropik iklim alanlarına sahip ülkelerde var. Küresel kahve ticareti iki türe dayanıyor-Arabica (Coffea arabica) ve Robusta (Coffea canephora). Dünyada üçüncü bir tür olan Liberica kahvesi de yetiştiriliyor ancak bu içeceklerde kullanılmıyor. Kahve üretiminin getirdiği riskleri görmemizi ve bunları azaltmak için kaynak yaratmamız gerektiğini söylüyorlar. Pek çok tropik bitki gibi kahve çekirdeği tohum bankalarında kullanılan dondur-kurut sürecinde yaşayamıyor. Kahve türlerinin yüzde 45'i vahşi doğa dışında koruma altında değil. Uzmanlar kahve üretim sektörünün sürdürülebilir olması için türlerin korunmasına öncelik verilmesi gerektiğini savunuyor.
19.01.2019 - 15:46
haberturk
['kahve', 'kahve bitkisi', 'dr. aaron davis', 'ingiltere']
Dünyada kahve bitkisi tükenme riski altında
BBC
https://www.haberturk.com/dunyada-kahve-bitkisi-tukenme-riski-altinda-2296774
Kubbetu's Sahra’ya baskın düzenleyen İsrail polisi, Mescid-i Aksa’nın imamlarına ve görevlilerine saldırdı, Harem-i Şerif’in bazı kapılarını kapattı.
null
İsrail polisi Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi. Baskının Mescid-i Aksa'ya molotof kokteyli atılmasının ardından geldiği açıklandı. Henüz baskında yaralanan kimse olup olmadığı bilinmiyor. İsrail polisi 19 Şubat akşamı da Rahmet Kapısı'nda nöbet tutan Filistinli cemaate saldırmış, çıkan olaylarda çok sayıda kişi yaralanmış, bazıları gözaltına alınmıştı. Filistinliler 16 yıl aradan sonra ilk defa 22 Şubat'ta Mescid-i Aksa'daki Rahmet Kapısı'nın içinde cuma namazı kılmıştı. İşgal altındaki Doğu Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksa Müslümanların ilk kıblesi olma özelliğini taşıyor.
12.03.2019 - 15:16
Anadolu Ajansı
['Dünya', 'İsrail', 'Ortadoğu', 'Filistin']
İsrail polisinden Mescid-i Aksa imamlarına saldırı
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/israil-polisinden-mescid-i-aksa-imamlarina-saldiri,ezxma7reIUaUqF934gyimQ
Endonezya'nın doğusundaki Batı Papua eyaletindeki protestolar sırasında ateşe verilen hapishaneden en az 258 mahkumun kaçtığı bildirildi.
null
Yerel basındaki haberlere göre, eyaletteki protestolarda Sorong bölgesinde 547 tutuklunun bulunduğu bir hapishanenin ateşe verilmesiyle çıkan kargaşada, duvarın kırılması sonucu en az 258 mahkum firar etti. Kargaşada, hapishanedeki bazı güvenlik güçlerinin yaralandığını açıklayan yetkililer, olay sonrası 5 mahkumun aileleri tarafından teslim edildiğini ve diğer firari mahkumları arama çalışmalarının sürdüğü bilgisini paylaştı. Batı Papua'da pazartesi günü gerçekleşen gösterilerde meclis binası, araç ve iş yerleri ateşe verilmiş, olası daha büyük katılımlı protestoya karşı hükümet, bölgeye çok sayıda güvenlik gücü sevk etmişti. Ülkede, hafta sonu düzenlenen bağımsızlık günü etkinliklerinde, Surabaya'da Papualı öğrencilerin sözlü ve fiziksel ırkçı saldırıya uğradığı iddia edilmişti. Kutlamalara katılmadığı belirtilen öğrencilerin ise gözaltına alınması eyalette tepkiyle karşılanmıştı. 1963'e kadar Hollanda kontrolündeki Papua bölgesi, bu tarihten sonra Endonezya topraklarına katılmıştı. Endonezya kontrolündeki Papua bölgesinde, ayrılıkçı silahlı gruplar tarafından bağımsızlık yanlısı faaliyetler yürütülüyor.
21.08.2019 - 11:50
Anadolu Ajansı
['Dünya', 'Asya', 'Endonezya']
Endonezya'da 258 mahkum firar etti
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/endonezyada-258-mahkum-firar-etti,R5emv48KjkiiyDP54jBtsw
Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, yaşamını yitiren Şakir Eczacıbaşı'nın kültür yaşamının unutulmaz öncüleri arasında yer aldığını belirterek, baş sağlığı dileğinde bulundu.
null
Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, İstanbul Kültür Sanat Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Şakir Eczacıbaşı’nın ölümüyle ilgili olarak Eczacıbaşı ailesi adına yazılı bir açıklama yaptı. Eczacıbaşı, açıklamasında şunları kaydetti: ''Sevgili amcamız, Topluluğumuzun gelişmesinde büyük katkıları olan Şakir Eczacıbaşı'nı kaybetmenin büyük acısı içindeyiz. Şakir Eczacıbaşı, Eczacıbaşı Topluluğu'nun kuruluş dönemlerinden itibaren önemli sorumluluklar üstlenmiş, Topluluğumuzun İcra Kurulu Başkanlığını ve Eczacıbaşı Holding'in Yönetim Kurulu Başkanlığını da yapmıştı. 16 yıldır İstanbul Kültür Sanat Vakfının Yönetim Kurulu Başkanlığını yürütmekte olan Şakir Eczacıbaşı, kültür yaşamımızın unutulmaz öncüleri arasında yer alıyordu. Eczacıbaşı Topluluğu'nun ve Türk kültür dünyasının mensuplarına baş sağlığı diliyoruz.''
24.01.2010 - 15:36
Anadolu Ajansı
[]
Eczacıbaşı: Kültür yaşamında öncüydü
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/eczacibasi-kultur-yasaminda-oncuydu,p4FteuZLl0O8IfnRoHrirw
UEFA Avrupa Ligi'ndeki temsilcilerimizden Osmanlıspor, Moldova ekibi Zimbru ile oynadığı maçı farklı kazanarak 3. ön eleme turuna yükseldi: 5-0
null
Osmanlıspor, ilk maçta 2-2 berabere kaldığı Zimbru'yu rövanşta 5 - 0 yenerek UEFA Avrupa Ligi'nde 3. tura yükseldi. Osmanlıspor, 2-2 berabere biten maçın rövanşında Moldovalı rakibine evinde gol yağdırdı. Umar'ın 16. dakikadan penaltıdan attığı golle 1-0 öne geçen Osmanlıspor, ilk yarıyı yine Umar'ın golüyle 2-0 önde tamamladı. Umar, 50. dakikada farkı 3'e çıkardı. Skoru ise 74. dakikada Erdal Kılıçaslan ve 83. dakikada Rusescu'nun attığı goller belirledi. Temsilcimiz 3. ön eleme turunda Estonya ekibi Nomme Kalju ile karşılaşacak. Osmanlı Mitja Zganec, Tomaz Klancnik, Andraz Kovacic (Slovenya) Karcemarskas, Vrsajevic, Numan Çürüksu, Prochazka, Pinto, Mehmet Güven, Musa Çağıran (Dk. 13 Engin Bekdemir-Dk. 38 Erdal Kılıçaslan), Umar, Ndiaye, Delarge, Webo (Dk. 75 Rusescu) Rusu, Jardan, Luan, Emerson Feliciano, Moreira, Zagaevschii (Dk. 57 Anton), Erick (Dk. 46 Spataru-Dk. 75 Fernandes), Bruno, Lima, Fortes, Damaşcan Dk. 16 (Penaltıdan), Dk. 25 ve Dk. 50 Umar, Dk. 74 Erdal Kılıçaslan, Dk. 83 Rusescu (Osmanlıspor) Dk. 24 Erick, Dk. 27 Luan, Dk. 46 Emerson Feliciano (Zimbru), Dk. 47 Umar (Osmanlıspor)
21.07.2016 - 23:56
Ntvspor
['Futbol', 'Spor', 'UEFA Avrupa Ligi']
Osmanlıspor tur atladı
Spor
https://www.ntv.com.tr/spor/osmanlispor-tur-atladi,rHh9OtFrKk-bCKU7Mf-Z6Q
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın açıklamasında, "Gelecek nesillere ibret olması için" ifadesi yer aldı.
null
1960 darbesi sonrası yargılamaların yapıldığı adanın, ‘demokrasi müzesi’ne dönüştürülmesiyle ilgili son açıklama Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’dan geldi. Babacan, zaman zaman gündeme gelen projeyle ilgili, ‘Kamu Finansmanı ve Borç Yönetimi Kanun Tasarısı’nın görüşüldüğü Meclis Genel Kurulu'nda konuştu. Babacan, "Yassıada'nın gelecek nesillere ibret olması için, dönemde demokrasi müzesi ve demokrasi kompleksi olmasını arzu ediyoruz" dedi. ''Yakın tarihimizdeki son derece acı bir dönemi, bir bakıma gelecek nesillere ibret olsun diye kalıcı, sembolik bir eser haline dönüştürmeyi amaçlıyoruz. Bunun dünyada çok örnekleri var. Demokrasi mücadelesinde acı çeken, hayatını kaybeden pek çok kişi ile ilgili dünyada benzer uygulamalar var. Yassıada'nın bundan sonraki dönemde demokrasi müzesi ve demokrasi kompleksi olmasını arzu ediyoruz. Sivriada da yakın bölgede. Buralarda yapılan düzenlemelerle, bu projenin gerçekleşmesini istiyoruz. Özellikle bir önceki Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Yassıada’yla ilgili bu projeyi sık sık gündeme taşımıştı.
03.04.2013 - 07:56
null
[]
Yassıada müze olma yolunda
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/yassiada-muze-olma-yolunda,b_3x4rdDK0CZuxjbXGKdyA
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, ABD'nin Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Anlaşması'ndan ayrılma kararının ardından Rusya'yı suçlayarak, "Sorun, yıllardır anlaşmayı ihlal eden Rusya'nın davranışları" dedi.
null
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Brüksel'deki NATO karargahında düzenlediği basın toplantısında, tüm müttefiklerin Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Anlaşması'nın önemli olduğu ve ABD'nin bu anlaşmanın gerekliliklerini yerine getirdiği konusunda hemfikir olduğunu söyledi. "Rusya'nın davranışları konusunda ise son derece endişeliyiz. Sorun, yıllardır anlaşmayı ihlal eden Rusya'nın davranışları." ifadesini kullanan Stoltenberg, konunun NATO savunma bakanları toplantısı ve Washington ziyaretinde de gündeme geldiğini anımsattı. Stoltenberg, "Yeni bir soğuk savaş ve silahlanma yarışı istemiyoruz." diye konuştu. ABD Başkanı Donald Trump, Rusya ile ülkesi arasında geçmişte imzalanan Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Anlaşması'na ilişkin yaptığı değerlendirmede, "Biz anlaşmada kalan taraf olduk ve anlaşmaya saygı gösterdik ancak Rusya ne yazık ki bu anlaşmaya saygı göstermedi. Bu nedenle anlaşmayı feshedeceğiz, anlaşmadan çekileceğiz." ifadelerini kullanmıştı. ABD ile Rusya'nın, Avrupa ve Uzak Doğu'daki müttefiklerini korumayı amaçlayan Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Anlaşması, 1987'de Washington'da imzalanmıştı. Anlaşma, Rusya ve ABD'nin menzili 300-3400 mil olan karadan atılan güdümlü füze almasını, üretmesini ya da test etmesini yasaklıyor.
24.10.2018 - 12:04
Anadolu Ajansı
['Dünya', 'Rusya', 'ABD']
NATO'dan ABD'ye nükleer destek
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/natodan-abdye-nukleer-destek,KGMpR0ynXk6yixrHTTY2Dw
Yoksulluk Avrupa genelinde ürkütücü boyutlara ulaşmaya başladı. Avrupa'da 80 milyon "yoksul" var. AB'nin 503 milyonluk nüfusunun 120 milyonu ya yoksulluk içinde yaşıyor ya da sosyal dışlanma riskiyle karşı karşıya.
null
Avrupa Birliği (AB) ile Türkiye'nin de üyesi olduğu Avrupa Konseyi, yoksulluk oranındaki kaygı verici bu fenomen hakkında bu hafta Strasbourg'da uluslararası bir konferans düzenliyor. Dün başlayan ve bugün de devam eden konferansa 55 ülkeden yoksulluk ve sosyal politikalar konusunda uzman 100'ü aşkın kuruluşun temsilcileri katılıyor. Konferans Avrupa genelinde yoksulluğun geldiği boyutu gösteren bilançoların açıklanmasıyla başladı. Konferansa ev sahipliği yapan Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Throbjorn Jagland, açılış konuşmasında, bugün sadece AB'yi oluşturan 27 ülke içinde 80 milyondan fazla insanın "yoksul" olarak nitelendiğini hatırlattı. Avrupa Konseyi verilerine göre, ekonomik krizden en olumsuz etkilenen Avrupa ülkelerinden Yunanistan'da bugün nüfusun yüzde 20'den fazlası yoksulluk sınırı altında yaşıyor. Avrupa Konseyi bu oranın İran veya Meksika gibi ülkelerde yoksulluk sınırı altında yaşayanlardan daha fazla olduğuna dikkat çekiyor. Konferansta çarpıcı veriler açıklayan bir diğer isim de Avrupa Komisyonu'nun istihdam ve sosyal politikalardan sorumlu üyesi Laszlo Andor oldu. Andor, AB genelinde 26 milyon işsiz olduğunu, bunların 7.5 milyonunu 15-24 yaş grubundaki gençlerin oluşturduğunu bildirdi. Avrupa Komisyonu temsilcisi, bu gençlerin hiçbir eğitim veya mesleki eğitim sistemine dahil olmadıklarının da altını çizdi. İşsizlik konusundaki en vahim vakalar arasında İspanya gösterilmekte. Bu ülkede yüzde 26'lık oranla tüm zamanların en yüksek işsizlik oranına ulaşılmış durumda. İşsizlik İspanya'da gençler arasında yüzde 56 gibi şok edici bir seviyede. Avrupa İstatistik Kurumu verilerine göre, AB içinde "yoksul" kategorisine giren nüfusun en yoğun olduğu ülkelerin başını Romanya, İspanya, Bulgaristan ve Yunanistan çekiyor. Bu ülkelerde "yoksul" oranı yüzde 20'nin üzerinde. En düşük oran yüzde 9 ile Çek Cumhuriyeti'nde. AB ortalaması ise yüzde 16.4. Konferans paralelinde en çok konuşulan konuların başında ise elbette yoksullukla nasıl mücadele edileceği veya edilmesi gerektiği geliyor. Yoksulluk konusunda araştırmalar yürüten sosyal politika uzmanları, "Bir ülkedeki zenginlik hakkında veri toplamadan yoksullukla mücadele konusunda politikalar üretilemeyeceğini" söylüyor. Bu tür veriler bazı Avrupa ülkelerinde toplanmaya başlanmış durumda. AB destekli "Yoksulluğa Karşı Avrupa Ağı" adlı kuruluşun verilerine göre, Almanya'da ortalama gelirin yüzde 200'ünden fazlasını kazananlar "zengin" olarak niteleniyor. Bu hesaplamaya göre, her türlü vergi çıktıktan sonra yılda asgari 40 bin 800 Euro net kazananlar Alman toplumunun yüzde 8.8'ini oluşturuyor ve "zengin" kategorisine giriyor. Buna karşılık 81 milyonluk Almanya'da nüfusun yüzde 27'sinin hiçbir varlığı yok ya da borçlu. Avusturya'da ülkenin en zengin yüzde 10'u toplam mali varlıkların yüzde 54'ünü elinde bulunduruyor. İrlanda'da ise ekonomik kriz ve daralmaya rağmen ülkedeki en zengin 300 kişi toplam 50 milyar Euro değerinde servete sahip. Şu an AB dönem başkanı olan bu küçük ülkede 6 milyarder var. İrlandalı milyoner sayısının gayrımenkuller de dikkate alındığında 100 binin üzerinde olduğu söyleniyor. Avrupa Konseyi, yoksullukla mücadele için "daha fazla demokrasi" ve "sosyal sorumluluk paylaşımı" öneriyor. Avrupa Konseyi uzmanları, "İnsan hakları bölünmez bir bütündür. Sosyal haklar kısıtlanırsa sivil ve siyasi hakların da tam olarak kullanıldığı söylenemez" diyor. Konsey; Avrupa'da birçok hükümetin ekonomik krizle beraber uygulamaya koyduğu kemer sıkma politikaları için de "Demokratik kurumların vatandaşların onurlu biçimde yaşama hakkını koruma kapasitesine olan inancı zedeledi" yorumunda bulunuyor. Bu durumun yaratabileceği, hatta yaratmaya başladığı siyasi sorunlara dikkat çekiyor. Avrupa Konseyi tüm bunları söylerken Avrupa'nın kimsenin gözünden kaçmayan çelişkisine de işaret ediyor. Avrupa Konseyi Genel Sekreter Jagland dün sabahki konuşmasına, "Paylaşılmış sosyal sorumluluk aynı zamanda israftan da kaçınmaktır. Kimileri kötü beslenme ve evsizlik acısıyla yaşarken Avrupa'da üretilen gıdanın yüzde 30'u çöpe gidiyor, binlerce ev de bomboş duruyor. Dostlarım harekete geçmeliyiz. Ve çabuk hareket etmeliyiz" ifadeleriyle son verdi.
22.02.2013 - 12:37
null
[]
Yoksulluk Avrupa'yı ürkütüyor
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/yoksulluk-avrupayi-urkutuyor,HyUrKIKHBk2_zXgfNplyJA
Isparta'da bir apartmanın mantolama işini yaptığı sırada yüksekten düşerek beyin kanaması geçiren 44 yaşındaki inşaat işçisinin organları, dört hastaya nakledildi.
null
Ailesi tarafından organları bağışlanan inşaat işçisi M.M'nin, karaciğeri, iki böbreği ve pankreası Antalya'da uzun süredir tedavi gören dört hastaya hayat verdi. Medical Park Hastanesi'nde yapılan ameliyatlarla inşaat işçisinin karaciğeri Hasan Hüseyin Koçak, bir böbreği Günay Çelik ve pankreası da Gülşen Tezcan'a nakledildi. M.M'nin diğer böbreği de Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'nde Gülten Altıntaş'a nakledildi. Medical Park ve Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'ndeki dört hastanın tedavilerinin devam ettiği bildirildi.
29.10.2010 - 15:33
null
[]
Organları 4 kişiye hayat verdi
Sağlık
https://www.ntv.com.tr/saglik/organlari-4-kisiye-hayat-verdi,dKqUaT1-DUmqwCn6_CCzbQ
Suriye'de dün intihar saldırısında üç üst düzey yetkilinin öldürülmesi sonrasında başkent Şam'da Suriye ordusu ile muhalifler arasında çatışmalar sürüyor. Esad rejimi, muhaliflere karşı kentte askeri helikopterler kullanıyor.
null
Suriye'de dün intihar saldırısında Savunma Bakanı Davud Racha, Esad'ın eniştesi Asıf Şevket ve General Hasan Türkmani'nin öldürülmesi sonrasında çatışmalar devam ediyor. Başkent Şam'da Suriye ordusu ile muhaliflerin oluşturduğu Özgür Suriye Ordusu arasındaki çatışmalar, hükümet binalarının bulunduğu bölgeye sıçradı. Esad rejimi başkentteki çatışmalarda muhaliflere karşı askeri helikopterler kullanıyor. Muhaliflerin oluşturduğu Suriye Genel Devrim Konseyi, sabah erken saatlerinden bu yana başkent Şam'ın Meze semtinde ordu ile Özgür Suriye Ordusu arasında şiddetli çatışmaların yaşandığını ve bölgede şiddetli patlamaların meydana geldiğini iddia etti. Konsey, Meze semtinde bulunan Bakanlar Meclisi yanındaki iki zırhlı aracın Özgür Suriye Ordusu tarafından imha edildiğini öne sürdü. Suriye'de görev yapan BM gözlemcileri ise, Suriye'nin "barış yolunda olmadığını" açıkladı. BM gözlemcilerinin başkanı Robert Mood, Suriye'nin başkenti Şam'da dün düzenlenen saldırıdan sonra yaptığı açıklamada, son günlerde Şam'da şiddetin artmasının Suriye'nin "barış yolunda" olmadığını gösterdiğini belirtti. Norveçli General Mood, "Suriye hükümetine dünkü saldırıyı kınadığımı ilettim. Tüm tarafları akan kanı durdurmaya ve her türlü şiddete son vermeye çağırıyorum" dedi. Suriye'nin başkenti Şam'da Ulusal Güvenlik Kurulu toplantısı sırasında düzenlenen saldırının ardından Lübnan ordusu Trablusşam'da güvenlik önlemlerini artırdı. Görgü tanıklarının ifadesine göre, Lübnan'ın kuzeyinde yer alan Trablusşam'ın Cebel Muhsin bölgesinde, Suriye rejimi yanlıları ile muhaliflere destek veren gruplar arasında çıkan çatışmada, 3'ü asker 8 kişinin yaralanmasının ardından güvenlik güçleri bölgede önlem almaya başladı. Lübnan ordusu, olayın mezhepsel bir çatışmaya dönüşebileceği endişesiyle, Bab-ı et-Tebane bölgesine tank sevkiyatı yaptı. Suriye'deki şiddet olaylarından kaçan 114 Suriyeli daha Türkiye'ye sığındı. Yetkililerden alınan bilgiye göre, ülkelerindeki olaylardan kaçan 114 Suriyeli, Kilis Öncüpınar Gümrük Bölgesi'nden Türkiye'ye giriş yaptı. Suriyeliler, işlemlerinin ardından İl Jandarma Komutanlığı ekiplerince Şanlıurfa'nın Ceylanpınar ilçesindeki Telhamut Çadır Kenti'ne gönderildi.
19.07.2012 - 14:29
null
[]
'Esad Şam'ı helikopterlerle savunuyor'
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/esad-sami-helikopterlerle-savunuyor,Tvq-11hNRkaLTfQ4QHj8DQ
Galatasaray'ın Hollandalı yıldızı Wesley Sneijder, takımdaki geleceği hakkında net konuştu: "Ayrılmak gibi bir düşüncem yok."
cumhuriyet.com.tr
Galatasaray'ın yıldızı Wesley Sneijder, hakkında çıkan transfer spekülasyonları ile ilgili de soru işaretlerine açıklık getirdi. Voetbal International'e açıklamalarda bulunan Sneijder, "Galatasaray’da hem sportif hem de finansal açıdan zor günlerden geçiyoruz. Ancak bu durumu fazla takmıyorum ve herkes takımda ne kadar mutlu olduğumu ve ayrılmak gibi bir düşüncem olmadığımı biliyor." ifadelerini kullandı. Bu sezon ligde istedikleri olmamasına rağmen Türkiye Kupası'nı kazanmak için savaşmaya devam edeceklerini söyleyen Sneijder, " Hem milli takımım hem de Galatasaray için içimde olumlu hisler var. Galatasaray’ın şu anda ne durumda olduğunu ve gelecek için neler yapmak istediklerini ve planlarını biliyorum. Aynı şey Hollanda Milli Takımı için de geçerli" dedi. İstanbul ve Ankara’da yaşanan terör saldırıları hakkında da konuşan Sneijder, "Umarım en yakın zamanda son bulur. Ailemin tehlikede olduğunu hissetsem bir dakika bile durmazdım ancak şu an böyle bir durum kesinlikle söz konusu değil." diye konuştu. Sneijder, Hollanda'nın Fransa ile oynadığı hazırlık karşılaşmasında sakatlanmış ve tedavisine başlanmıştı. (goal)
30 Mart 2016 Çarşamba, 12:04
cumhuriyet
null
Sneijder'den net ayrılık açıklaması!
Spor
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/futbol/506953/Sneijder_den_net_ayrilik_aciklamasi_.html
Muş'taki İstasyon Caddesi'nde Vali Konağı yakınlarında dün ele geçirilen bomba yüklü minibüste yaklaşık 1 ton ağırlığında birbirine bağlanmış 5 bidon ve 2 büyük mutfak tüpü bulunduğu bildirildi.
cumhuriyet.com.tr
Muş Emniyet Müdürlüğü ekipleri merkez Sunay Mahallesi, İstasyon Caddesi üzerinde Vali konağı yakınlarında durumundan şüphelenilen bir minibüsü incelemeye aldı. İncelemede aracın kapalı kasa kısmında kartonların bulunduğu ve kartonların arkasında bidonlar olduğu tespit edildi. Çevrede güvenlik önlemlerinin alınması ardından detaylı inceleme amacıyla bomba imha uzmanları gönderildi. Muş Valiliği, yapılan çalışmalar sonunda minibüste yaklaşık 1 ton ağırlığında birbirine bağlanmış 5 bidon, 2 büyük mutfak tüpü bomba düzeneği, tespit edildiğini açıkladı. Düzenek uzman ekiplerce olay yerinde etkisiz hale getirildi araç kontrollü bir şekilde güvenli bölgeye çekilerek uzman ekip eşliğinde imha edildi. Valilik olayla ilgili soruşturmanın devam ettiğini bildirdi.
8 Haziran 2016 Çarşamba, 10:23
cumhuriyet
null
Muş'ta yakalanan araçta 1 ton bomba çıktı
Türkiye
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/547554/Mus_ta_yakalanan_aracta_1_ton_bomba_cikti.html
DC süper kahramanlarının tek başına yer aldığı ilk sinema filmi olma özelliği taşıyan 'Wonder Woman', Türkiye'de 2 Haziran'da vizyona girecek.
null
Başrolünü Gal Gadot, yönetmenliğini Patty Jenkins’in üstlendiği aksiyon-macera filmi 'Wonder Woman', Türkiye'de 3D ve Türkçe dublaj seçenekleriyle 2 Haziran'da sinemalarda gösterilmeye başlayacak. DC süper kahramanlarının tek başına yer aldığı ilk sinema filmi olma özelliği taşıyan Wonder Woman'da Gadot'un yanı sıra David Thewlis ve Robin Wright gibi ünlü oyuncular da rol aldı. Warner Bros. Pictures, Tencent Pictures ve Wanda Pictures iş birliğiyle, Atlas Entertainment/Cruel and Unusual yapımı olan filmin yapımcılığını Charles Roven, Deborah Snyder, Zack Snyder ve Richard Suckle üstlendi. Wonder Woman, korunaklı bir adada büyümüş, yenilmez bir savaşçı olmak üzere eğitilen Amazonların prensesi Diana'nın, adasından ayrılarak savaşların tamamını bitirmek için insanlarla omuz omuza savaşma ve tüm güçlerini keşfetme hikayesini konu alıyor.
24.05.2017 - 11:21
DHA
['Film', 'sinema', 'Sanat']
Wonder Woman 2 Haziran'da sinemalarda
Sanat
https://www.ntv.com.tr/sanat/wonder-woman-2-haziranda-sinemalarda,a2OmVgRKjUa7MPIZR1f67A
İsveçli Maggie Bagdo'nun eğlence İstanbul'da eğlence mekanına açılan ateş sonucu ölümüyle ilgili soruşturmada polis, silahı kullanan kişiyle o sırada yanında bulunan 4 arkadaşının kimliklerini belirledi.
null
4 kişi gözaltına alındıktan bir süre sonra silahı kulanmadıkları anlaşıldığından savcılık talimatıyla serbest bırakıldı. Olayın bir numaralı şüphelisi durumundaki E.K ise çok sayıda adrese yapılan ani baskınlara rağmen yakalanamadı. Polis tetiği çektiği belirlenen bu kişiyi yakalamaya çalışıyor. İsveçli turist kadının eğlenmek için gittiği mekana açılan ateş sonucu yaşamını yitirdiği saldırının ardından soruşturma başlatan Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği güvenlik kamera görüntülerini incelemeye aldı. İnceleme sonunda önce şüphelilerin kaçtığı otomobil, ardından içindekilerin kimlikleri belirlendi. 4 kişi Şişli'de yakalandı. Gözaltına alınan bu kişilerin silahı kullanmadıkları anlaşılınca savcılık talimatıyla serbest bırakaldı. İsveçli kadın turiste isabet eden kurşunun çıktığı silahı kullandığı belirlenen 5'inci kişi ise tüm aramaları rağmen yakalanamadı. Polis adının E.K olduğu öğrenilen şüpheliyi yakalamak için arama ve operasyonlarını sürdürüyor. Eğlenmek için gittiği merkezde, maganda silahından çıkan kurşunun isabet etmesi sonucu hayatını kaybeden Maggie Bagdo'nun cenazesi Adli Tıp Kurumu'nda bekletiliyor. Kurumdaki işlemlerinin tamamlandığı, cenazenin yakınları tarafından teslim alınacağı ancak cenazeyi alacak kişilerin henüz İstanbul'a gelmediği öğrenildi. İstanbul'a tatil için geçtiğimiz hafta gelen 33 yaşındaki İsveç vatandaşı Maggie Bagdo, Cuma'yı Cumartesi'ye bağlayan gece eğlenmek için gittiği Beşiktaş'taki eğlence mekanının girişine sigara içmek için çıktı. Bir otomobilden bulunduğu yöne doğru ateş açıldı. Saldırganların silahından çıkan kurşunlardan biri onun vücuduna isabet etti. Kanlar içinde yere yığıldı. Götürüldüğü hastanede yaşama 3 saat daha tutunabildi. Hayatını kaybetti.
26.05.2015 - 01:58
DHA
['Türkiye', 'Genel']
Turist kadına maganda kurşununun faili belirlendi
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/turist-kadina-maganda-kursununun-faili-belirlendi,9f6TA2hF_E68QmSCpTFOWQ
İngiltere Kraliyet düğünü, ülkeye çekeceği turist sayısı, "müstakbel prensesin" gelinliği, kilisenin yanından ayrılmak istemeyen protestocuları ve davetlileriyle çok konuşuluyor
null
Aynı üniversitede okurken tanışan Prens William (28) ile Kate Middleton'ın (28) düğünü, 29 Nisan Cuma günü, başkent Londra'daki Westminster Kilisesinde yapılacak. İnşa edildiği 11. yüzyıldan bu yana toplam 38 kral ve kraliçenin taçlarını giydiği Westminster Kilisesi, "Parlamento Meydanı" olarak bilinen, parlamentonun ve ünlü saat kulesi Big Ben'in yanında bulunuyor. Prens William'ın annesi Prenses Diana'nın 1997'deki cenaze töreninin de yapıldığı kilisede, 1947 yılında William'ın babaannesi olan Kraliçe 2. Elizabeth de evlendi. Kate Middleton, düğün günü kiliseye otomobille gelecek. Düğün töreninin ardından ise çift atlı arabayla kiliseden ayrılacak ve Buckingham Sarayına, halkı ve turistleri selamlayarak gidecek. Düğünü Anglikan Kilisesi Canterbury Başpiskoposu Rowan Williams yönetecek. Kraliyet ailesi düğün için üzerinde altın arma bulunan 1900 davetiye gönderdi. Düğüne ünlü İngiliz şarkıcı ve besteci Elton John, futbolcu David Beckham ve eşi Victoria Beckham gibi ünlü kişilerin de çağrıldığı, ancak örneğin ABD Başkanı Barack Obama ve eşinin ya da Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ve eşinin davet edilmediği ifade ediliyor. Obama çiftinin düğünden kısa bir süre sonra Mayıs ayında 'ye resmi ziyarette bulunacakları için düğüne çağrılmadıkları, Middleton ailesinin geldiği Berkshire köyündeki manav, kasap ve postacının ise düğüne davetli olduğu basına yansıyor. Kate Middleton "soylu" bir aileden gelmiyor. Middleton'ın babası Michael eski bir havayolu yetkilisi ve harekat memuru, annesi Carole ise eski bir havayolu hostesi. Bu arada, İngiliz basınında yer alan haberlerde, York Düşesi Sarah Ferguson'un da düğüne davetli olmadığı bildiriliyor. Türkiye'de bir çocuk yuvasında yaptığı gizli çekimlerle bir dönem tartışmalara neden olan Ferguson, Prens William'ın amcası Prens Andrew'un eski eşi. Kraliyetin gönderdiği düğün davetiyelerinde Kate Middleton'ın ismi, "Catherine Middleton" olarak yer alıyor. İngiliz basını Catherine'ın yerine kısaltılmışı "Kate"i kullanıyor. Kraliyet ailesinin ise "Catherine" demeyi tercih ettiği basında yer alıyor. Bir diğer tartışılan konu da Prens William ve Kate Middleton'ın evlendiklerinde alacakları unvanlar. Kraliçe 2. Elizabeth'in düğün günü torunu Prens William'a Birleşik Krallık'ta bir yerin dük ya da kontluğunu vermesi bekleniyor. Böylece, Kate Middleton da düşes ya da kontes olacak. Örneğin Prens William, Cambridge Dükü olursa, Kate Middleton Cambridge Düşesi olacak. Ancak İngiliz basını, Kraliçe, Prens William'a hangi unvanı verirse versin, Diana da olduğu gibi kamuoyunun ve basının Kate Middleton'a, "Prenses Kate" diyeceğini aktarıyor. Kate Middleton'ın kıyafetlerinden saç modeline kadar birçok konu İngiliz basınının ve kamuoyunun ilgisini çekiyor. Ancak kraliyet ailesi Prenses Diana'da olanın aksine, basının Kate Middleton'ı yakından takip etmesine izin vermiyor. Middleton'ın giyeceği gelinliğin modeli de merak konusu. Times gazetesi bu konudaki son ipucunu yayımlayarak, Kate Middleton'ın gelinliğini geçen yıl intihar eden ünlü İngiliz tasarımcı ve modacı Alexander McQueen'in baş tasarımcısı Sarah Burton'ın yapacağını iddia etti. Düğünün yapılacağı Westminster Kilisesinin yanındaki Parlamento Meydanı'nda bulunan ve bu meydanda kurdukları çadırlarda kalan savaş karşıtı protestocular ise tartışmalara neden oluyor. Belediye, düğün günü çadırları kaldırmak istiyor, protestocular ise buna karşı çıkıyor. Bu meydanda sekiz buçuk aydır yaşadığını anlatan Len isimli protestocu,  "düğün günü belediyenin meydanda bulunmalarını istemediğini, çünkü İngiltere'nin bilindiğinin aksine güzel bir ülke olmadığını kimsenin bilmesini istemediklerini" savundu. Len, "Ancak o gün ülke genelinden düğün için buraya gelen ve binlerce çadır kuran kişi olacak, dolayısıyla bir çadır fazla olmasının ne zararı olabilir ki" dedi. "İsmim Mark ve Londra'daki Parlamento Meydanı'nda yaşıyorum" diyen bir diğer protestocu da "düğüne mani olmak" ile suçlandıklarını kaydetti. "Düğün gününü mahvetmek gibi bir niyetleri olmadığını" ifade eden Mark, çadırları kaldırıp, kutuların üstünü örtebileceklerini, ancak meydandan tamamen ayrılmak istemediklerini söyledi. Bu arada, Buckingham Sarayının etrafında hummalı bir çalışma devam ediyor ve sarayın bulunduğu meydandaki heykeller temizleniyor. Düğün günü ülkede resmi tatil ilan edilirken, kutlamalar için ülke genelinde barlar geç saate kadar açık kalacak. Çok sayıda turistin gelmesi ve düğünün turizm gelirinin 620 milyon sterlini (yaklaşık 1,6 milyar TL) bulması bekleniyor. Ayrıca düğün için çok sayıda hediyelik eşya satışa sunuldu. Özellikle Westminster Kilisesi ve Buckingham Sarayı etrafındaki dükkanlarda, çiftin resimlerinin basılı olduğu özel para, kupa, kitap, anahtarlık ve buzdolabı mıknatısları satılıyor. AA
07.03.2011 - 11:47
haberturk
['düğün', 'ingiltere', 'kate middleton', 'kraliyet', 'prens william']
İNGİLTERE PERİ MASALINA HAZIRLANIYOR
Dünya
https://www.haberturk.com/dunya/haber/607969-ingiltere-peri-masalina-hazirlaniyor
Başbakan Erdoğan'ın Hopa mitingi öncesi ve sonrasında yaşanan olaylarla ilgili 2 davanın birleştirilmesine karar verildi. Duruşmada hakim ile sanıklardan biri arasında ilginç diyaloglar yaşandı.
null
Başbakan Erdoğan'ın Hopa mitingi sırasında, polis şiddeti nedeniyle Metin Lokumcu'nun da öldüğü protestolara katılanların yargılandığı iki dava birleştirildi. Hopa Asliye Ceza Mahkemesinde görülen 2 davadan ilkinin duruşmasına tutuksuz sanıklar Şafak Ustabaş, Şinasi Gümüşkaya, Cengiz Akyüz ve Şaban Kotil ile avukatları katıldı. Bu davanın diğer tutuksuz sanığı İdris Akbıyık ise duruşmaya gelmedi. Hakim Nebi Küçükbileci'nin bu aşamada bir diyecekleri olup olmadığını sorduğu sanıklar, önceki savunmalarını tekrar ettiklerini belirtti. Duruşma, soruşturma aşamasında bilgilerine başvurulan 6 polisin duruşmaya çağrılması için yazı yazılmasına karar verilerek ertelendi. Bu dava sonrası Hopa'daki olaylara ilişkin aynı mahkemede görülen ikinci davanın duruşmasında ise Erhan Köse, İbrahim Aksu ve Yunus Aksu ile avukatları hazır bulundu. Tutuksuz sanık Ender Yalçın ise duruşmaya katılmadı. Kimlik tespitlerinin ardından savunması alınan sanıklardan Yunus Aksu, olay günü bölgedeki Hidroelektrik Santraller (HES) ve çay üreticilerinin genel sorunlarıyla ilgili yapılan basın açıklamasına katıldığını söyledi. Kesinlikle toplantı ve gösteri yürüyüşlerine katılmadığını, kamu malına zarar vermediğini belirten Aksu, savunması sırasında Hakim Nebi Küçükbileci'ye ''Karadenizli misiniz'' diye sordu. Hakim Küçükbileci'nin ''Değilim'' yanıtı vermesi üzerine sanık Aksu, Hakim Küçükbileci'ye ''Karadeniz'in güzelliklerini görme imkanınız oldu mu?'' şeklinde bir başka soru yöneltti. Küçükbileci'nin ''6 aydır buradayım henüz görme imkanım olmadı'' cevabı üzerine savunmasına devam ederek, HES projelerini ve hükümetin çay politikalarını eleştirerek paralarını alamadıklarını öne süren sanık Aksu, hakim Küçükali'ye ''Siz 3 ay maaşınızı alamazsanız tepki vermez misiniz?'' diye soru sordu. Hakim Küçükali'nin esprili bir şekilde ''Bana soru sorup durma. Devlet bize maaşımızı veriyor, merak etme'' şeklinde konuşması salonda gülüşmelere yol açtı. Daha sonra savunmasına devam eden sanık Yunus Aksu, hakkındaki suçlamaları kabul etmediğini belirterek, beraatını talep etti. Diğer sanıklar da haklarındaki suçlamaları kabul etmeyerek beraat talebinde bulundu. Talepleri sorulan sanık avukatları da aynı mahkemede Hopa olaylarıyla ilgili 2 dava görüldüğünü, hukuki ve fiili bağ bulunan bu davaların birleştirilmesini talep etti. Mahkemede, aralarında hukuki ve fiili bağ bulunması nedeniyle iki davanın birleştirilmesine karar vererek, duruşmayı erteledi. Bu arada, davalar öncesi Hopa Adliyesi önünde toplanan bir grup, pankart açıp slogan atarak sanıklara destek verdi. Gruptakiler yapılan basın açıklamasının ardından olaysız dağıldı.
09.04.2012 - 19:48
null
[]
'Hopa'da hakime soru: Karadenizli misiniz?
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/hopada-hakime-soru-karadenizli-misiniz,KIaZPtzyNkuumw1xVR0Nrg
Belçika, ABD'nin Küba'daki tutukevi Guantanamo'daki tutsaklardan bazılarını almaya hazır olduğunu yineledi.
null
Belçika Dışişleri Bakanı Karel De Gucht, ABD ziyareti sırasında bir radyoya verdiği demeçte, hükümet olarak, Guantanmo kapandığında tutsaklardan bazılarını alma sözlerinin arkasında olduklarını söyledi. Beyaz Saray ulusal güvenlik danışmanı Orgeneral James Jones ile konu hakkında görüştüklerini belirten De Gucht, AB ülkeleri arasında seyahati serbest bırakan düzenlemelerin, tutsaklara, yetkililere haber vermeden ülke değiştirebilme hakkı vereceği için, konuyu karmaşık hale getirdiğini belirtti. Belçika ilk olarak, ABD Dışişleri Bakanı Hillary Rodham Clinton Mart ayında Brüksel'i ziyaret ettiğinde, belli sayıda tutsağı kabul etmeyi önermişti. ABD Başkanı Barack Obama'nın Guantanamo Üssü'nü bir yıl içinde kapatma planına Senato'dan destek gelmemişti. Ancak Barack Obama, Senato'daki muhalefete rağmen Guantanamo'daki esir kampını kapatma kararının arkasında duruyor. Obama, 50 tutsağın ABD'deki federal mahkemelerde yargılanacağını ve yüksek güvenlikli cezaevlerine konacağını söyledi.
22.05.2009 - 13:13
null
[]
Guantanamo tutsaklarını almaya hazırız
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/guantanamo-tutsaklarini-almaya-haziriz,OnBsD1kJdUi_ZlC8BrRiUg
Yasak bitti, sezon açıldı ama balıkçılar umduklarını bulamadı. Deniz suyu sıcaklığının kritik sınır olan 22 derecenin altına düşmediğini ve bu yüzden balığın soğuk bölgelere kaçtığını belirten sektör temsilcileri, fiyatların ancak havalar mevsim normallerine döndükten sonra düşebileceğini belirttiler
HABERTURK.COM
Ekim ayında mevsim normallerinin üzerinde seyreden havalar balıkçıları kara kara düşündürmeye başladı. Uzun süren yaz ve bir türlü soğumayan deniz suyu sıcaklığının balıkları uzak noktalara kaçırdığını belirten balıkçılar, eğer böyle giderse, en kötü sezonlardan birinin yaşanacağını ve balık fiyatlarının zor düşeceğini açıkladılar. Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan  fiyatlardaki yükselişin mahsülün az olmasından kaynaklandığını belirterek, "Denizlerde hiç balık yok diyemeyiz, balık var ama istenilen düzeyde değil. Hal böyle olunca da balık fiyatları artmaya başlıyor. Bu arz talep meselesi. Balık az olduğu için biz de fiyatları yükseltmek zorunda kalıyoruz. Bu durumdan memnun değiliz. Eğer böyle devam ederse bu sene balıkçılık gerçekten sıkıntılı... Deniz suyu sıcaklığı hala 22 derecenin altına düşmedi. Su 22 derecenin altına düştüğü zaman bizim tabirimizle balık av veriyor." dedi. 40 yıl aradan sonra ilk kez Marmara Denizi'nde avlanan uskumrunun çok olmasa da hala denizlerde var olduğunu kaydeden Özkaya, "Yoğun ışık ve deniz kirliliğinden dolayı kaçan uskumrular yaklaşık 40 yıl aradan sonra Marmara'ya geri döndü. Bunun sebebi de, denizlerimizin eskisine oranla daha temiz olması. Şu anda da hala uskumru var, gitmedi ama tabi tıpkı diğer balık türleri gibi onu da istenilen düzeyde avlayamıyoruz" dedi. Öte yandan balık fiyatları hakkında da kısa bir bilgi veren,  , vatandaşın şu an en çok hamsi ve palamuta ilgi gösterdiğini belirterek, "Vatandaş zaten en çok hamsi ve palamut seviyor. Bu aralar tam da mevsimi. Fiyatlar ise mahsül az olduğu için yükseliyor. Şu an tezgahımızda sattığımız hamsinin kilosu 18 ile 25 lira arasında. Palamutun tanesi 8, 10 ve 15 lira olarak boyutuna göre satılıyor. Lüfer 30 ile 40, sarıkanat ise 30 liradan satılıyor." dedi. da, fiyatlardaki yükselişi havaların sıcak olmasına bağlıyor. Mazlum, geçen yıla göre tutulan balığın neredeyse yüzde 50'ye varan oranla azaldığını belirterek, fiyatların ortalama yüzde 30 ile yüzde 40 civarında yukarda olduğunu açıkladı. Yüksek fiyatların satışları olumsuz etkilediğini kaydeden Mazlum, "Bizim için en büyük sorun deniz suyu sıcaklığı...Zaman eskisi zaman değil, mevsimler şaştı. Ekim ayının sonundayız ama hala hava güzel, hala deniz suyu sıcak. Bu durumda da balık kaçıyor. Mahsül az olduğu için de fiyatlar artmaya başlıyor. Çinekop, istavrit, lüfer, hamsi, ve yeni yeni dahil olan mezgit halkımızın  en çok tükettiği, 5 kalem diye tabir ettiğimiz balık türleri. Bunlarda da ciddi azalma var. Fiyatlar bu yüzden artıyor." dedi.
24.10.2017 - 12:51
haberturk
['balık fiyatları', 'hamsi', 'palamut']
Denizlerde balık yarı yarıya azaldı, fiyatlar arttı
İş-Yaşam
https://www.haberturk.com/balik-fiyatlarinda-son-durum-balik-ne-zaman-ucuzlar-1685046-ekonomi
Galatasaray, Süper Lig’in 28. haftasında Çaykur Rizespor ile TT Arena’da oynayacağı maçın hazırlıklarına başlarken, Wesley Sneijder de düz koşulara başladı.
null
Spor Toto Süper Lig'de Eskişehirspor'a 4-3 mağlup olan Galatasaray, 28. haftada Çaykur Rizespor ile sahasında oynayacağı maçın hazırlıklarına ara vermeden başladı. 'nde, teknik direktör Jan Olde Riekerink yönetimindeki basına kapalı gerçekleştirilen antrenmana, Eskişehirspor maçında forma giyen futbolcuların da katıldığı ısınma hareketleriyle başlandığı belirtildi. Pas, koordinasyon ve şut çalışmalarıyla devam eden idmanın ana bölümünde dar alanda üç üçe çift kale maç yapıldığı kaydedildi. Sarı-kırmızılılarda tedavilerine devam edilen Wesley Sneijder'in koşulara başladığı, Sinan Gümüş'ün de salonda kuvvet ve adaptasyon çalışmaları yaptığı aktarıldı. Hakan Kadir Balta, Sabri Sarıoğlu ve Jason Denayer'in ise kendileri için hazırlanan programlar dahilinde salonda kuvvet ve sahada koşu çalışması gerçekleştirdiği ifade edildi. Sağ üst arka adale grubunda orta düzeyde zorlanma tespit edilen Selçuk İnan'ın da tedavisine devam edildiği bildirildi. Sarı-kırmızılı takım, maçının hazırlıklarına bir günlük aranın ardından devam edecek.
03.04.2016 - 16:39
Ntvspor
['Futbol', 'Spor', 'Galatasaray']
Sneijder'den Galatasaray'a iyi haber
Spor
https://www.ntv.com.tr/spor/sneijderden-galatasaraya-iyi-haber,95rmFJt9FkCPguAntMnpYQ
13 yıl önce “Hayata Dönüş” operasyonu kapsamında Ümraniye Cezaevi’nde 8 kişinin ölümüyle ilgili davanın duruşmasında olaylar çıktı. Duruşma salonunda arbede çıkarken, jandarma ekipleri biber gazı sıktı. Salonda bulunan birçok kişi gazdan etkilenerek fenalaştı.
null
Ümraniye Cezaevi'ndeki ölüm orucu eylemlerine son vermek amacıyla, 2000 yılının Aralık ayında başlatılan ve 1'i asker 8 kişinin ölümü, birçok kişinin de yaralanmasıyla sonuçlanan "Hayata Dönüş Operasyonuna" ilişkin davaya Anadolu Adalet Sarayı 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Saat 11.00'de başlayacağı bildirilen duruşma, üye hakimin izinli olması, onun yerine atanan diğer üye hakimin hastalandığının ve başka bir hakimin görevlendirildiğinin belirtilmesi üzerine, 1.5 saat gecikmeyle başladı. Başka suçtan tutuklu sanıklar ve avukatlar ile gazetecilerin alınması, kapıda bekleyen ve içeri alınmayan sanık yakınlarının protestosuna neden oldu. Dışarıda bir süre slogan atan ve alkışlı eylemde bulunan sanık yakınları, daha sonra duruşma salonuna alındı. Duruşma salonunun küçük olması nedeniyle güvenlik görevlileri bazı sanık yakınlarını dışarıya çıkarmak istedi. İtişmeler yaşandığı sırada sanıklar da yakınlarına kötü davranıldığı gerekçesiyle güvenlik görevlileri ile jandarmalara saldırdı. Jandarma ekipleri, sanıkları uzaklaştırmak için duruşma salonunda göz yaşartıcı gaz kullandı. Salonda bulunanlar gazdan etkilenirken, birkaç kişinin de baygınlık geçirdiği görüldü. Operasyonlar sırasında cezaevinde olan, bir süre tedavi gördükten sonra sağlığına kavuşan ve davayı izlemeye gelen Nihat Göktaş da gazdan etkilendiği için salondan çıkarıldı. Göktaş, "13 yıl öncede gaz yemiştim. Şimdi yine yiyorum, arada değişen hiçbir şey yok. Bu durum bana operasyonu hatırlattı" diye konuştu. Bu arada, adliyedeki sağlık ekipleri de yaralılara müdahale etti. Duruşmaya verilen aranın ardından, mahkeme başkanı duruşmayı 30 Ekim'e ertelediğini söyledi. “Hayata Dönüş” operasyonu sırasında Ümraniye Cezaevi'nde kalan 399 mahkum, "isyan, patlayıcı madde bulundurma ve öldürme" gibi suçlardan yargılanıyor.
28.05.2013 - 15:11
Anadolu Ajansı
[]
‘Hayata Dönüş’ davasında biber gazı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/hayata-donus-davasinda-biber-gazi,wpxLTFZrvEWoE-XnLjGDgQ
Altında açılan işyerleri, pimapenler, duvarlarına monte edilen alarm cihazları ve klimalar... 2. Bayezid döneminde inşa edilen tarihi Mimar Hayreddin Camii'nin hali içler acısı.
null
Çemberlitaş-Beyazıt arasındaki Divanyolu üzerinde bulunan 531 yıllık tarihi Mimar Hayreddin Camii, şehirleşme baskısına kurban oldu. 2. Bayezid döneminin tanınmış mimarlarından, Mimar Hayreddin tarafından 1488'de inşa edilen, tarihi ibadethane zaman içerisinde yol genişletme çalışmaları ve yangın nedeniyle tahrip olurken, 1898'de 2. Abdülhamid tarafından tuğladan restore etiirildi. Osmanli'nın son döneminde titizlik ve büyük zahmetlerle elden geçirilen eser, zaman içerisinde çevresindeki binalar ve cadde üzerinde olmasından dolayı güçlükle fark edilir hale geldi. Milliyet gazetesinden Mert İnan'ın haberine göre tarihi ibadethanenin altında zamanla işyerleri açılırken, camekan kısımlara sonradan monte edilen uyumsuz pimapenler yapıyı gölgede bırakacak bir manzara yarattı. Dükkanların alarm cihazları gelişigüzel ve izinsiz olarak tarihi eserin duvarlarına monte edildiği dikkatlerden kaçmazken, ibadethanein orijinal dokusunun zarar gördüğü anlaşılıyor. Ancak asıl felaket ise tarihi ibadethanenin iç kısmında yaşanıyor. Tarihi caminin içine caddeden girilirken, ufak bir koridorun sonunda yer alan tuvalet ve abdesthaneden yayılan kokular ziyaretçileri rahatsız ediyor. Güçlükle yürünen koridorun sonundaki ahşap merdivenden üst kısma çıkıldığında ise hoyratlık daha da belirginleşiyor. İmam odası diye ayrılan bölümün varlığı, eserin bütünlüğüne bizzat cami görevlileri ve yetklililer tarafından zarar verildiğini ortaya koyuyor. Bu bölüme sonradan eklenen cam bölme ve içeriye konulan masa, sandalyeler ise tarihi mirası adeta hançerliyor. Tarihi ibadethanenin duvalarina monte edilen klimaların durumu ise görenleri şaşkına çevirmeye yetiyor.
23.07.2019 - 08:14
ntv.com.tr
['Türkiye', 'İstanbul', 'haber']
531 yıllık caminin hali içler acısı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/531-yillik-caminin-hali-icler-acisi,0EWDTuK1v0yKrNifpAI_vg
Kapalıçarşı, metrekare başına 3 bin 500 dolara varan kira bedeli ile İstanbul'un en pahalı noktası oldu.
null
Aylık kira bedeli bakımından İstanbul'un en değerli caddelerini sıraladı. Eva Gayrimenkul Değerleme’nin çalışmasına göre; Kapalıçarşı'nın kalbi Kalpakçılar Caddesi, metrekare başına aylık 2 bin dolardan başlayıp 3 bin 500 dolara kadar varan kira bedeli ile İstanbul'un, dolayısıyla Türkiye'nin en değerli yeri oldu. Kapalıçarşı'yı kira pahalılığında İstiklal Caddesi takip etti. Turistlerin uğrak yeri olan İstiklal Caddesi'nde aylık kiralar metrekare başına 250 dolardan başlıyor, 500 dolara kadar çıkıyor. İstiklal Caddesi'ni kira metrekare fiyatı 540 ila bin 60 lira arasında değişen Bağdat Caddesi, 157 dolar ila 250 dolar arasında değişen Nişantaşı Abdi İpekçi Caddesi, 250 ila 600 lira arasında değişen fiyatlarla da Beşiktaş-Çarşı takip etti. Buraların hemen devamında ise 250-400 lira arasında değişen metrekare fiyatı ile Bahariye Caddesi, ortalama 200 lira ile Alemdağ Caddesi, 150-400 lira ile Bakırköy-İstasyon Caddesi, 50-150 dolarla Halaskargazi-Cumhuriyet Caddesi, 80-300 lira ile de Fatih-Fevzipaşa Caddesi geldi.
15.08.2015 - 12:24
Anadolu Ajansı
['Türkiye']
Türkiye'nin en pahalı yeri belli oldu
Ekonomi
https://www.ntv.com.tr/ekonomi/turkiyenin-en-pahali-yeribelli-oldu,ZzWf-scsrkyvEh5b5TCxVw
Enerji Bakanı Taner Yıldız, artan döviz fiyatlarının yine benzer gerekçelerle düşeceğini belirterek "Ben gerçek değerleri olan 2,10 seviyesini bulması gerektiği kanaatindeyim" dedi.
null
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Yıldız, "Döviz kararlı ve stabil halini bulmuş değil. Gerek FED'in kararından sonra gerek Merkez Bankası'nın kararından sonra bir düşüş ve tekrar yükseliş yaşadı. Siyasi gerekçelerle artan döviz fiyatları yine benzer gerekçelerle düşecektir. Ben gerçek değerleri olan 2,10 seviyesini mutlaka bulması gerektiği kanaatindeyim. Büyüme rakamları ne olursa olsun enerji sektörüyle alakalı hedeflerimizde bir değişme yok. İran’la yapılan görüşmelerde doğalgaz önemli konulardan biriydi. Şu anda yapılmış bir anlaşma yoktur. Doğalgaz fiyatları yüksek, İran’da bizi haklı buluyor. Bizim istediğimiz önemli oranda indirim tahkimden sonra belli olacak. Irak’ta üretildiği kadar ileteceğiz. Üretilmeyen bir petrolün iletilmesi söz konusu değil. Kuzey ırak’tan uluslararası piyasaya sevk edilen petrol yok. Asıl top Erbil ile Bağdat arasında kurulan komitededir. Biz bütün altyapıyı hazırlamış durumdayız" diye konuştu.
30.01.2014 - 12:31
null
[]
Yıldız: Dolar gerçek değeri 2,10'u bulmalı
Ekonomi
https://www.ntv.com.tr/ekonomi/yildiz-dolar-gercek-degeri-2-10u-bulmali,VMrts5-iXk-n-427ZpS4AQ
10 milyon insan antimikrobiyel direnç nedeniyle hayatını kaybedebilir
İHA
Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK) Akılcı İlaç Kullanımı Dairesi Başkanı Mesil Aksoy, yapılan araştırma sonuçlarının 2050 yılında antimikrobiyel direncin kanserden daha ölümcül bir neden olarak ortaya çıkacağını, bunun da 10 milyon insanın antimikrobiyel direnç nedeniyle hayatını kaybedebileceğini gösterdiğini açıkladı. Amasya Üniversitesi ile İl Sağlık Müdürlüğü işbirliğiyle düzenlenen 'Akılcı Antibiyotik Kullanımı, Mikrobiyota ve Farmakovijilans' başlıklı konferansta akılcı ilaç kullanımına ilişkin ülke genelinde sürdürülen çalışmaları anlatıp antimikrobiyal direnç araştırması sonuçlarına göre 2050 yılı projeksiyonunun çok korkunç olduğunu vurgulayan Mesil Aksoy, "10 milyon insanın hayatını antimikrobiyel direnç nedeniyle kaybedeceğini söylüyor. Kanser hastalıkları için yapılan projeksiyonda da 6 ila 8 milyon hastanın hayatını kaybedeceği, yani 2050'de antimikrobiyel direnç kanserden daha ölümcül bir neden olarak karşımıza çıkıyor" dedi. İlaçların doğru şekilde kullanılmadığında çeşitli sorunlar yaşandığına değinip, "Bakterilerin üremesi durdurmak veya onları öldürmek için kullanmış olduğumuz bu ilaçlara karşı bakterilerde hayatta kalmayı yada yaşamanı devam ettirmek için mekanizmalar geliştiriyor ve onların da bakteriler üzerinde etkisiz olmasını sağlayacak mekanizmaları buluyor ve birbirlerine de öğretiyorlar" sözleriyle yanlış antibiyotik kullanımı veya direncin tüm dünyayı etkileyen bir sorun olduğuna dikkat çeken Aksoy, "Mesela ABD'de her yıl 23 bin hasta, AB üyesi ülkelerde 25 bin hasta her yıl direnç geliştirmiş mikroorganizmayla enfekte olduğu ve antibiyotiklerin artık onlarda işe yaramadığı için hayatını kaybediyor" şeklinde konuştu. Prof. Dr. Ateş Kara ile Prof. Dr. Semre Sardaş'ın da sunumlarının ardından konuşmacılara Vali Yardımcısı Ferhat Burakgazi, Amasya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Metin Orbay ve Amasya İl Sağlık Müdürü Dr. Mehmet Rüştü Ertosun tarafından adlarına dikilmiş fidanların koordinatlarının yer aldığı sertifikalar verildi. Konferansın sonunda İl Sağlık Müdürlüğünden Amasya Üniversitesine devredilen ambulansta öğrenciler hasta nakil tatbikatı yaptı.
01.03.2017 - 12:17
haberturk
[]
Antimikrobiyel direnç kanserden daha ölümcül!
Sağlık
https://www.haberturk.com/saglik/haber/1409367-antimikrobiyel-direnc-kanserden-daha-olumcul
Cumhurbaşkanı Erdoğan, iki kanunu onaylayarak yayımlanmak üzere Başbakanlığa gönderdi.
null
Cumhurbaşkanı , 7064 ve 7065 sayılı kanunları onayladı. Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi'nden yapılan açıklamaya göre Erdoğan, Anayasa'nın 89. maddesinin birinci fıkrası ile 104. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca, 7064 sayılı "AB-EFTA Ortak Transit Ortak Komitesinin 20 Mayıs 1987 Tarihli Ortak Transit Rejimine İlişkin Sözleşmeyi Değiştiren 28/04/2016 Tarihli ve 1/2016 Sayılı Kararının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun" ile 7065 sayılı "Geçici İthalat Sözleşmesinde Yapılan Değişikliklere İlişkin Belgelerin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun"u onaylayarak yayımlanmak üzere Başbakanlığa gönderdi.
23.12.2017 - 04:29
Anadolu Ajansı
['Yurt Haber', 'TBMM', 'Türkiye', 'Kanun Hükmünde Kararname', 'Recep Tayyip Erdoğan', 'Anayasa']
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan kanun onayı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/cumhurbaskani-erdogandan-kanun-onayi,-b1WxQA1G0eKFf6tD4Fddg
Çin'deki kömür madeninde meydana gelen patlamada 8 işçi yaşamını yitirirken mahsur kalan 53 işçi kurtarıldı.
null
Çin'in orta kesimindeki Henan eyaletinde bulunan bir kömür madeninde önceki gün meydana gelen kaya patlamasından sonra ocakta 40 saat kadar mahsur kalan 57 işçiden 53'ü kurtarıldı. Sanmenşia şehrindeki Çiençiu kömür madenindeki patlama sırasında ocakta 75 işçi bulunuyordu. İşçilerden 14'ü kaçmayı başardı. Kurtarma ekipleri aynı gün 4 cesede ulaştı. Mahsur kalan işçilerden sonuncusu bu sabah yerel saatle 11.46'da (TSİ 05.46) kurtarılırken, 4 işçinin daha cesedi bulundu. Ocaktaki patlamadan kısa bir süre önce eyalette 2.9 büyüklüğünde bir deprem meydana gelmişti.
05.11.2011 - 12:20
Anadolu Ajansı
[]
Madenden 54 işçi sağ çıktı
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/madenden-54-isci-sag-cikti,ubMpbjP0kk6hCDxSuyRoIA
Bursa'da bacasından girdikleri evdeki kasadan 72 bin 500 dolar çaldığı öne sürülen 3 şüpheliden 2'si yakalandı.
null
Bursa'da bacasından girdikleri evde bulunan kasadan 72 bin 500 dolar çaldığı iddia edilen 3 şüpheliden 2'si gözaltına alındı. İl Emniyet Müdürlüğü Osmangazi Suç Önleme ve Soruşturma Büro Amirliği ekipleri, Bağlarbaşı Mahallesi'nde İ.C.'ye ait müstakil evden 72 bin 500 dolar çalınmasına ilişkin çalışma başlattı. Ev ve çevresinde inceleme yapan ekipler, güvenlik kamerası kayıtlarına göre bacadan girdikleri tespit edilen şüphelilerin E.D. (45), H.E. (32) ve H.B. (43) olduğunu tespit etti. Ekipler, zanlılardan E.D. ve H.E.'yi kısa sürede yakaladı. Şüphelilerin üst aramasında 60 bin dolar ele geçirildi. E.D. ve H.E.'yi ifadelerini almak üzere emniyet müdürlüğüne götüren ekipler, diğer şüpheli H.B.'nin yakalanması için çalışmalarını sürdürüyor.
11.06.2019 - 09:14
Anadolu Ajansı
['Türkiye', 'Polis Adliye', 'Bursa']
Bacadan girdikleri evden 72 bin 500 dolar çaldılar
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/bacadan-girdikleri-evden-72-bin-500-dolar-caldilar,eJHVOu2YbE2_9HXGiFaNUg
Şahan Gökbakar'ın son filmi Recep İvedik 5'in fragmanı 25 milyon izlendi. Ünlü komedyen mutluluğunu Instagram'dan paylaştı.
null
Şahan Gökbakar'ın son filmi Recep İvedik 5 daha vizyona girmeden büyük ses getirdi. 16 Şubat'ta seyirci ile buluşacak olan Recep İvedik 5'in fragmanı 25 milyon izlendi. Ünlü komedyen mutluluğunu sosyal medya üzerinden paylaştığı mesajla dile getirdi. Şahan Gökbakar, 25 milyon yazan bir görseli Instagram hesabından, "'RECEP İVEDİK 5 FRAGMAN' Kusura bakmayın izlenme sayımız ekrana sığmadı da" notuyla sosyal medya hesabından yayınladı. Şahan Gökbakar (@sahangokbakar) tarafından paylaşılan bir fotoğraf ( ) Filmin fragmanında yer alan Azerbaycanlı sporcunun olduğu boks sahnesi büyük tepki çekmiş ve , gelen tepkiler üzerine filmden ilgili kısmı .
01.02.2017 - 14:19
null
['Yaşam', 'magazin', 'sinema', 'Sanat']
Şahan Gökbakar: Kusura bakmayın ekrana sığmadı
Sanat
https://www.ntv.com.tr/sanat/sahan-gokbakar-kusura-bakmayin-ekrana-sigmadi,wt0Mv_6NNEKVoF6s9GfAuA
Orta Anadolu Süs Bitkileri ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Osman Bağdatlıoğlu, seçimlerde siyasilerin yaklaşık 40 milyon dal çiçek dağıtacağını tahmin ettiklerini bildirdi.
null
Osman Bağdatlıoğlu, çiçeğin sevgi, dürüstlük ve barışın simgesi olduğunu söyledi. Politikacıların bu amaçla çiçeğe ilgi gösterdiğini ifade eden Bağdatlıoğlu, siyasilerden kesme çiçeklere çok talep geldiğini belirtti. Politikacıların, "Bir çiçek, bir oy" gibi düşündüklerini anlatan Bağdatlıoğlu, "Bu düşünce de çok doğru. O çiçek verildiğinde seçmenler gözlerinizdeki ışıltıyı, sevgiyi hissedebiliyor. Çiçeğin bir menfaat güdülmeden verildiğini halk anlıyor. Bu açıdan politikacıların çiçeği kullanması önemli" dedi. Çiçeğin siyasette 5-6 yıldır kullanılmaya başlandığına değinen Bağdatlıoğlu, şöyle konuştu: "Bu dönemde depolarda bekleyen, ihracat fazlası çiçeklerimizi de uygun fiyatlara siyasetçilere veriyoruz. Bu sayede Türk halkını da çiçekle tanıştırma imkanı oluyor. Yalova, İzmir ve Antalya'da üretilen çiçekler meydanlarda halkla buluşuyor. Önceleri farklı hediyeler dağıtılırken son yıllarda siyasilerin kesme çiçeklere olan ilgisi arttı. Bu durum çiçekçilik sektörüne yaradı. Bu yıl siyasilerin seçmenlerine yaklaşık 40 milyon dal çiçek dağıtacağını tahmin ediyoruz." Siyasetçilerin halka duygularını sert bir üslup yerine çiçekle anlatması gerektiğini vurgulayan Bağdatlıoğlu, "Siyasilerin çiçekleri kullanmasını maddi kazanç olarak görmüyoruz. Burada çiçeğin gücünün herkese gösterilmesi, çiçeğin barış ve sevgi sembolü olarak halkla buluşması bizim için büyük anlam ifade ediyor" diye konuştu.
17.05.2015 - 13:21
Anadolu Ajansı
[]
Siyasilerden seçmenlere 40 milyon dal çiçek
Ekonomi
https://www.ntv.com.tr/ekonomi/siyasilerden-secmenlere-40-milyon-dal-cicek,1x02HcFvkU-O-8XibG6fpA
Konya'nın Ilgın ilçesinde, otomobilin TIR'a çarpması sonucu 2 kişi hayatını kaybetti, 5 kişi yaralandı.
null
Konya'nın Ilgın ilçesinde, Ahmet Şirin (44) idaresindeki otomobil, Argıthanı Mahallesi yakınlarında Halil D.'nin (35) kullandığı TIR'a arkadan çarptı. Kazada, otomobilde sıkışan Hüseyin Şirin (80) olay yerinde yaşamını yitirdi. Otomobil sürücüsü ile araçtaki Hacer Duru (2), Ömer Faruk (2), Furkan (10), Hatice (42) ve Emirhan Şirin (13) yaralandı. Ilgın Devlet Hastanesi'ne kaldırılan yaralılardan Ömer Faruk Şirin, müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Yaralılardan durumu ağır olan Hacer Duru, ambulans helikopterle Konya'ya sevk edildi. Diğer yaralılar da Ilgın Devlet Hastanesi'ndeki ilk müdahalenin ardından ambulansla Konya'ya gönderildi. Kazada hayatını kaybeden Ömer Faruk ile yaralanan Hacer Duru Şirin'in ikiz oldukları öğrenildi. Kazada ölen Hüseyin Şirin'in cesedi, incelemenin ardından morga kaldırıldı. TIR sürücüsü Halil D. jandarma ekiplerince gözaltına alındı.
13.06.2018 - 10:30
Anadolu Ajansı
['Türkiye', 'Trafik Kazası', 'Konya']
Konya'da otomobil TIR'a çarptı: 2 ölü, 5 yaralı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/konyada-otomobil-tira-carpti-2-olu-5-yarali,CN1MrepdvEKg5KUBbMzg-w
Konya'nın Karapınar ilçesinde volkanik patlama sonucu oluşan ve tarihi bir jeolojik miras olarak değerlendirilen Meke Gölü ve Acı Göl Maarı'nın içerisinde bulunduğu alanın jeopark olarak tescillenmesi çalışmaları sürüyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca tescillenmiş Türkiye'nin ilk jeoparklarından olacak bu alanın, küresel jeopark ağına dahil edilmesi ve uluslararası düzeyde tanıtımının sağlanması için UNESCO'ya başvuru yapılacak.
null
Konya’nın Karapınar ilçesinde volkanik patlama sonucu oluşan ve tarihi bir jeolojik miras olarak değerlendirilen Meke Gölü ve Acı Göl Maarı’nın içerisinde bulunduğu alanın jeopark olarak tescillenmesi çalışmaları sürüyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca tescillenmiş Türkiye’nin ilk jeoparklarından olacak bu alanın, küresel jeopark ağına dahil edilmesi ve uluslararası düzeyde tanıtımının sağlanması için UNESCO’ya başvuru yapılacak. Konya’nın Karapınar ilçesi sınırları içinde yer alan volkanik maar gölü olan Acı Göl, Meke Krater Gölü’nün kuzeydoğusunda yer alıyor. KarapınarEreğli yolunun 8. kilometresinde bulunan, Karacadağ’ın güneydoğu kenarında volkanik patlama sonucu 5 milyon yıl önce meydana gelen kraterin zamanla suyla dolmasıyla oluşan Meke Gölü, manzarasıyla görenleri kendine hayran bırakıyor. Göl kıyıları oldukça dik ve magnezyum sülfattan dolayı suları acı ve tuzlu olması nedeniyle mikroskobik gölün içinde canlı yaşamıyor. Fotoğraf ve doğa tutkunlarına her mevsim ayrı güzellikler sunan bölgede, göl ve obruklar için UNESCO Küresel Jeopark Ağı'na kazandırılması için çalışma sonuç verdiğini belirten Konya Teknik Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi ve Jeoloji Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Prof. Dr. Fetullah Arık, "Acı Göl'ün ve Meke Gölü'nün jeolojik bir miras alanı tarafımızdan onaylıdır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızla görüşmelerimiz devam ediyor. Amacımız ise dünyada bazı jeolojik miras alanları ve önemli yapıların olduğu bölgelerde yapılacak olan çalışmalar sayesinde UNESCO tarafından tescillenmiş noktalar olarak gözlenir ve bu alanlar her yıl turizme açılması. Yörenin koşullarına göre çalışılması, herhangi bir değişikliğe izin verilmez ama doğa şekli olduğu gibi korunması ve insanların gezecekleri, tanıyacakları yerlerin olması yeterli olacaktır" dedi. Prof. Dr. Arık, Acı Göl'ün de Meke Gölü gibi bir maar gölü olduğunu kaydederek, "Orada Karacadağların son evreminin bazı volkanik çıkışları var. Bu volkanik çıkışlardan bir tanesi ise Acı Göl. Acı Göl'ün olduğu yerdeki nar gölünün çökmesiyle daha sonra Meke gibi ikinci bir patlama olmadığı için büyükçe bir göl şeklinde kaldı. Dolaysıyla Acı Göl'de gördüğümüz görüntüyü Meke de göremiyoruz. Suyun özelliği ise genellikle tuzlu acı su olarak tanımladığımız bir suya sahip. İçerisinde balık ve diğer canlıların yaşamasına fazla izin vermiyor, içerisinde mikroorganizmalar yaşıyor. Gölün kenarında karbonat oluşumları var. Yosunların olduğu bölgede hızlı bir şekilde platformlar şeklinde karbonat oluşuyor. Genellikle bu tür suların vücuda iyi geldiği söyleniyor ama bunun detaylı bir araştırma yapılması gerekiyor. Acı Göl'ün suyu tuzlu su" diye konuştu. Prof. Dr. Fetullah Arık, suyun derinliğinin 80 metre olduğunu ifade ederek vatandaşlara göle girmemeleri tavsiyesinde de bulundu. 04 Ekim 2019 Cuma İLGİLİ HABERLER
25 Haziran 2019 Salı, 12:05
haberturk
[]
Meke Gölü ve Acı Göl'ün jeopark alanı olarak tescillenmesi çalışmaları
null
https://www.haberturk.com/konya-haberleri/70035109-meke-golu-ve-aci-golun-jeopark-alani-olarak-tescillenmesi-calismalari
Kocaali Anadolu Lisesi öğrencileri tarafından geçen yıl oluşturulan ekip, köydeki çocukları tiyatroyla tanıştırmak için okul okul gezerek oyunlarını sahneliyor.
null
Sakarya'nın Kocaali ilçesindeki Anadolu Lisesi bünyesindeki öğrenciler tarafından geçen yıl kurulan ve ilçedeki köy okulları ile ana sınıfı öğrencilerini tiyatroyla tanıştıran ekip, il genelindeki köylerde eğitim gören daha fazla öğrenciye ulaşmak için turneye çıktı. Kocaali Anadolu Lisesi Müdür Yardımcısı ve Almanca öğretmeni Fulsen Kılıçerli, Hendek ilçesi Uzuncaorman Murat Nişancı İlkokulundaki gösterimin ardından öğrencilerin ve öğretmenlerin katkılarıyla geçen yıl oluşan tiyatro kulübünün kendini geliştirdiğini ve 11 köy okulunda yaklaşık bin öğrenciye oyunlarını sergilediklerini söyledi. Öğrencileri bilinçlendirmeyi amaçladıklarını ifade eden Kılıçerli, "Vitaminler mi Mikroplar mı?", "Hayvanlar Haklı" ve "Kim Korkar Depremden" adlı oyunları sergilediklerini belirtti. Öğrencilerin yaklaşık 2 yıldır ders saatleri dışında hazırladıkları oyunları köylere giderek öğrencilerin izlenimine sunduğunu anlatan Kılıçerli, ekibin 15 kişiye çıktığını ve oyun sayısını da arttırdıklarını kaydetti. Bu yıl Kocaali'de gitmedikleri okullara ulaştıklarını ayrıca diğer ilçelere de açıldıklarını aktaran Kılıçerli, "Öğrencilerle birleşmek, onların yanına gitmek, onlara bir şeyler sunmak bizi gerçekten çok mutlu ediyor. Geçen sene bu projeyi yaptığımızda çok mutlu olduk, bir şeyler başarabildiğimizi gördük, istediğimiz zaman bir şeyler yapabildiğimizin farkına vardık. Çalıştığımız zaman olacağını gördük ve bu sene devam etmek istedik. Öğrencilerimiz de gayet isteklilerdi, o yüzden genişleyerek devam ettik" diye konuştu. Aradan geçen bir senede oyunlara daha iyi hazırlandıklarını belirten biyoloji öğretmeni Gülnaz Ceyran da oluşturdukları ekibin 3 oyun sergilediğini kaydetti. Köy okullarına oyunları sergilemek, okullardaki çocukları eğitmek ve onlara bir şeyler katmak amacıyla yola çıktıklarına işaret eden Ceyran, "Çok beğenilip olumlu tepkiler alınca bu yıl bir oyun daha ekleyerek, kadroyu ve sahneyi genişleterek çok daha güzel bir oyun çıkardık. Seneye çok daha iyi olabilir" dedi. Ceyran, proje kapsamında ulaşabildikleri kadar okula gitmeyi düşündüklerini, oyunların sergilendiği sırada öğrencilerin gözlerinin ışıl ışıl olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti: "Çocukların gülümsemelerini görmek bütün bir yılın yorgunluğunu alıyor. Bir dönem boyunca çok uzun bir şekilde çalıştık. Öğrencilerimiz çok özveriliydi. Ders sonlarında 'Yorgunuz.' demediler, güzel bir şekilde çalıştık. Kostümleri birlikte hazırladık. Her şeyi kendi aramızda biz yaptık. Öğrencilerin bütün yorgunluğu, çocukların gülümsemelerini gördükten sonra gidiyor. Amacımıza ulaştığımızı görüyoruz. Bu da bizi çok motive ediyor." Tiyatro ekibinden 10. sınıf öğrencisi Meral Akyüz ise köy okullarındaki çocukları mutlu etmenin kendilerini de mutlu ettiğini belirterek, "Ne kadar yorulsak da çocukların enerjisi bizim yorgunluğumuzu bitiriyor. Çocuklarla eğlenmek, onları dansa kaldırmak çok güzel, çok eğlenceli" ifadesini kullandı.
22.04.2019 - 12:45
Anadolu Ajansı
['Sanat', 'Sakarya', 'Tiyatro', 'Kocaeli', 'haberler']
Lise öğrencileri köylerdeki çocuklar için 'tiyatro turnesine' çıkıyor
Eğitim
https://www.ntv.com.tr/egitim/lise-ogrencileri-koylerdeki-cocuklar-icin-tiyatro-turnesine-cikiyor,w8DX9-itFUy9YpE64eWS9A
Antalyaspor Kulübü Başkanı Ali Şafak Öztürk, maçta ince bir hakem hatasının olduğunu ve bunun göze battığını söyledi. Öztürk, Fenerbahçe'ye geçeceği söylentilerini ise “Hiç yorum dahi yapmak istemiyorum. O söylenti bile bana çok çirkin geliyor" dedi.
null
Süper Lig'in 13'üncü haftasında Antalyaspor evinde Fenerbahçe'yi ağırladı. Fenerbahçe'nin 1-0'lık üstünlüğüyle sona eren maçın ardından Antalyaspor Kulübü Başkanı Ali Şafak Öztürk, karşılaşmayı değerlendirdi. 90 dakika boyunca iki takımın da diri bir oyun sergilediğini ancak hakem kararında ince bir hata olduğunu vurgulayan Öztürk, “Golden sonra maç onların istediği yönde gitti. Hakemin de biraz düşük performans gösterdiğini düşünüyoruz. Biraz şey olduğunu düşünüyorum. Yani biraz ince olur ya hani. Öyle hakemi bağlayacak büyük bir karar olmadı ama açıkçası o ince karar biraz göze battı" dedi. Antalyaspor Kulüp Başkanlığı'ndan istifa ettiği için adının Fenerbahçe yönetiminde anılmasının sorulması üzerine Öztürk, söylemleri çok çirkin bulduğunu söyledi. Bu türden söylemlerin kulübe ve taraftara büyük saygısızlık olduğunun altını çizen Ali Şafak Öztürk, sözlerini şöyle tamamladı: “Ben bunu başkanı olduğum camiaya bir hakaret olarak algılarım. Ben burada bir futbol kulübünün başkanıyım. 'Bırakıp gitti başka kulübün başkanı olacak' demek büyük saygısızlık olur. Taraftarımıza büyük saygısızlık olur. O açıdan bu konuda hiç yorum dahi yapmak istemiyorum. O söylenti bile bana çok çirkin geliyor." Ali Şafak Öztürk yeniden aday olmayacağı konusunda ise bir süreç ilerlediğini ve genel kurul tarihine kadar sürece bakacağını söyledi. Öte yandan Fenerbahçe Asbaşkanı Ali Yıldırım ise açıklama yapmadan protokol kapısından çıkış yaparak stattan ayrıldı.
26.11.2017 - 22:37
DHA
['Spor', 'Futbol', 'Antalyaspor']
"O söylenti bile bana çok çirkin geliyor"
Spor
https://www.ntv.com.tr/spor/o-soylenti-bile-bana-cok-cirkin-geliyor,qq0bg2he9020fhbY2yCg-g
Münevver Karabulut cinayeti davasında tutuklu bulunan Cem Garipoğlu’nun babasının da aralarında bulunduğu 4 kişinin tahliye talebi reddedildi.
null
Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın tutuklu sanıkları katil zanlısı Cem Garipoğlu'nun babası Mehmet Nida Garipoğlu Habip Kurt, Mehmet Karakayalı ve Ahmet Batur'un avukatları tarafından müvekkillerin tutukluluğuna ilişkin bir üst mahkeme olan Bakırköy 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde itiraz edildi. Başvuruyu değerlendiren mahkeme heyetine görüş bildiren Cumhuriyet Savcısı ise suçun niteliği, sevk maddeleri, tutuklanma tarihi ve mevcut delil durumu dikkate alınarak, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini istedi. Mahkeme de atılı suçun vasfı, kuvvetli suç şüphesini gösteren olguların bulunması ve delilleri yok etme, gizleme konusunda kuvvetli şüphe bulunduğu gerekçesiyle 4 sanığın tutukluluğuna yapılan itirazı reddetti. Münevver Karabulut, 3 Mart 2009’da başı kesilerek öldürülmüştü. Katil zanlısı olarak aranan Cem Garipoğlu, 197 gün sonra teslim edilmişti.
09.03.2010 - 17:23
Anadolu Ajansı
[]
Baba Garipoğlu’na tahliye yok
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/baba-garipogluna-tahliye-yok,QQsnW5SZKUOTMs0_4QrmQA
SON DAKİKA HABERİ: Türkiye ve Kuzey Irak'ta düzenlenen hava harekatlarında, bölücü terör örgütü mensubu 9 teröristin etkisiz hale getirildiği belirtildi.
null
haberi!  Türk Silahlı Kuvvetlerince (TSK), Kandil ile Şırnak ve Siirt kırsalındaki terör hedeflerine yönelik hava harekatlarında, 9 bölücü terör örgütü mensubunun etkisiz hale getirildiği bildirildi. Genelkurmay Başkanlığının resmi Twitter hesabından yapılan açıklamaya göre, Irak'ın kuzeyindeki Kandil ile Şırnak'ın Uludere ve Siirt'in Eruh ilçesi kırsalındaki terör hedeflerine 17, 18 ve 19 Temmuz'da hava harekatları düzenlendi. Hava harekatlarında, 9 bölücü terör örgütü mensubu silahlarıyla etkisiz hale getirildi.
19.07.2018 - 08:49
Anadolu Ajansı
['Gündem', 'son dakika', 'PKK', 'son dakika haberleri', 'haber']
SON DAKİKA: Hava harekatlarında 9 terörist etkisiz hale getirildi
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/son-dakika-hava-harekatlarinda-9-terorist-etkisiz-hale-getirildi,gsHfa3abwky7Bqp_ABg-Iw
Küçükçekmece’de 16 yaşındaki Emircan Açıkgöz’ün ölümüne neden olan çete çatışmasıyla ilgili soruşturma tamamlandı. Açıkgöz’ü kimin öldürdüğü belirlenemedi. TCK’de ki “Fiili birlikte gerçekleştiren kişilerden her biri, fail olarak sorumlu olur” hükmü gereğince tüm şüphelilerin müebbet hapsi istendi.
SEYHAN AVŞAR
16 yaşındaki Emircan Açıkgöz, Halkalı Ticaret Meslek Lisesi 2. sınıf öğrencisiydi. En büyük tutkusu ise futboldu. Lisanslı bir sporcu, sıkı bir Fenerbahçe taraftarıydı. 15 Aralık akşamı annesine, “çiğ köfte yemeye gideceğiz” diyerek evden çıkan Açıkgöz, bir daha evine dönemedi. Açıkgöz, mahallelerinde sürekli çatışma çıkaran iki grubun çatışmasının arasında vücuduna isabet eden yedi kurşunla hayatını kaybetti. Olayın üzerinden geçen sekiz ayın sonunda hazırlanan iddianamede 23 şüpheli isim yer aldı. 11’inin tutuklu olduğunun belirtildiği iddianamede yedi şüpheli hakkında ise yakalama kararı çıkarıldığı kaydedildi. İddianamede yer alan savcılık ifadelerinde şüphelilerin birbirlerini suçladıkları görüldü. Soruşturma kapsamında yapılan ev ve iş baskınlarında çok sayıda suç unsuruna rastlandığının belirtildiği iddianamede, olay günü ise çatışmanın yaşandığı noktada yüzlerce boş kovan ve fişek bulunduğu kaydedildi. İddianamede Emircan Açıkgöz’ün 34 UT 4550 plakalı araçta sürücü kultuğunda, Berat Kızılkaya’nın ön koltukta, Murat Güdel’in ise arka koltukta oturduğu aktarılarak, olayda ölene ve araca isabet eden mermi sayısı dikkate alındığında araç içerisindekileri kasten öldürme kastı ile ateş edildiği belirtildi. Emircan Açıkgöz’e yönelik “Kasten öldürüldürme”, Kızılkaya ve Güdel’e yönelik ise “Kasten öldürmeye teşebbüs” suçunun işlendiğinin kaydedildiği iddianamede eylemi gerçekleştiren kişinin ise tespit edilemediği belirtildi. Atış kaynağının Çelikler Kıraathanesi’nin bulunduğu yöne ve bu yönüyle Demiroklar grubu olarak adlandırılan tarafa dönük olduğuna dikkat çekilen iddianamede şüphelilerin eylem sonucuna birlikte yol açtıkları aktarıldı. Savcı Türk Ceza Kanunu’nun 31. maddesinde yer alan “Fiili birlikte gerçekleştiren kişilerden her biri, fail olarak sorumlu olur” maddesine dayanarak tüm şüphelilerin müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasını istedi. Soruşturma kapsamında Cinayet Büro Amirliği ekipleri 11 şüpheliyi gözaltına aldı. Emniyete götürülen şüphelilerden üç kişinin kesinleşmiş hapis cezası olduğu ortaya çıktı. Asayiş Şube Müdürlüğüne bağlı Oto hırsızlık Büro Amirliği bağlı ekipler ise 19 Nisan’da üzerine sahte plaka takılan bir cipi takibe aldı. Cipin Esenyurt’ta bulunan bir rezidansa girdiğinin tespit edildi. Yapılan çalışma sonucu cipte bulunanların site içinde kaldığı daire tespit edildi. Oto hırsızlık Büro Amirliği ekipleri tarafından daireye yapılan baskında içerde bulunan Rıdvan E., Alican Ş., Serkan K. gözaltına alındı. Bu kişilerin Emircan Açıkgöz’ün ölümüne neden olan şüpheliler arasında yer alanlar kişilerden olduğu öğrenildi. Rıdvan E., Alican Ş., Serkan K. çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı.
5 Eylül 2018 Çarşamba, 03:48
cumhuriyet
null
16 yaşındaki Açıkgöz cinayeti: Ölümünden tüm sanıklar sorumlu
Türkiye
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/1073533/16_yasindaki_Acikgoz_cinayeti__Olumunden_tum_saniklar_sorumlu.html
Gebelikte yeterli ve dengeli bir beslenme uygulamışsanız süt üretimi için gerekecek enerji depolarınızdan kullanılır. Böylece süt vererek, gebelikte biriken yağ depolarınız kullanılmış olur ve bu da kilo vermenizi sağlar.
null
İSTANBUL - Bebeğinizin sağlığı için özellikle ilk 6 ay, anne sütü en iyi besindir. Süt veriminizin iyi olması, emzirme dönemindeki yeterli ve dengeli beslenme ile bağlantılıdır. Emzirme sırasında enerji ve besin öğeleri ihtiyacı, gebelikte olduğundan biraz daha fazladır. Bu dönemde annenin protein, kalsiyum, demir ve sıvı ihtiyacı artmaktadır. Gebelikte yeterli ve dengeli bir beslenme uygulamışsanız süt üretimi için gerekecek enerji depolarınızdan kullanılır. Böylece süt vererek, gebelikte biriken yağ depolarınız kullanılmış olur ve bu da kilo vermenizi sağlar. Emzirirken salgılanan sütün karşılığı olan enerji, protein, mineral ve vitaminleri yeterli olarak almanız gerekir, bu kendi vücudunuzdaki besin depolarınızı dengede tutmak için de gereklidir. Bu nedenle bu dönemde doğru beslenmeniz son derece önemlidir. Doğumdan sonra kilo verme endişesini azaltabilmek için hamilelik döneminde "nasıl olsa daha sonra kilo veririm" şeklinde ki düşünce tarzında kaçınılmalıdır. Hamilelik döneminde hedeflenen kilo alımı ayda 1-1,5 kg olacak şekilde olmalıdır. Böylece doğum sonrasında kilo kaybı daha kolay olacaktır. Bu dönemde ilk hedefimiz; bebeğimize en azından ilk 6 ay sadece anne sütü ile beslemek olmalıdır. Anne sütünün yeterli miktarda olması hem annenin beslenmesi hem de emzirme sıklığı ile birlikte annenin stresten uzak durmasıyla ilişkilidir. Bu nedenle özellikle ilk 6 ay kilo kaybına yönelik çok sıkı diyetler yapmamak gerekir. Doğumla birlikte yaklaşık 6-7 kg bebekle birlikte gitmektedir. Daha sonra hedeflenen kilo kaybı ilk 6 ay sonrasına bırakılmalıdır. Çünkü yapılan sıkı ve kontrolsüz diyetler hem sütün miktarını hem de sütün kalitesini etkilemektedir. Tabii ki süt kalitesini ve miktarını arttırdığı düşünülen şekerli tatlılar, komposto tarzı besinler sadece anneye fazla kilo olarak geri dönmektedir. Amerikan Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölüm Sorumlusu Dyt. Ayşe Korkmaz, ilk 6 aylık dönemde kilo kontrolü için şu önerilere dikkati çekti: Günde 2,5-3 litre sıvı ihtiyacınızı sadece su olarak tüketiniz. Canınız çok tatlı istediğinizde sütlü ya da meyveli tatlıları tercih ediniz. Aşırı yağlı besinlerden uzak durunuz. Az miktarlarla ve sık besleneceğiniz bir yeme düzeni oluşturunuz. Fakat 6 aydan sonra bebek ek gıdalara başladığı zaman ayda 1-2 kg gibi yavaş kilo kaybı olacak şekilde beslenme programı uygulanabilir ancak bu program kesinlikle bir diyetisyen kontrolünde uygulanmalıdır. Şu anda her lokmanız bir zamanlar içinizde gelişmekte olan bebeğinizle paylaştığınız kadar önemli olmasa da, besin seçiminiz süt kaliteniz açısından önem taşımaktadır. Özellikle yeni bir anne olarak çok daha fazla enerjiye ihtiyacınız olacak. Bu nedenle eğer emziriyorsanız hamilelik öncesi ağırlığınızı korumak için almanız gereken kalori miktarına günde 400 ile 500 ekstra kalori eklemeniz gerekiyor. Hamileliğiniz boyunca aldığınız proteinler, yavrunuz henüz bir embriyo iken onu sağlıklı bir bebeğe dönüştürmek için gerekli olan hücrelerin meydana gelmesini sağlayacak oluşumda en büyük görevi üstlendi. Şimdi ise, yeterli ve dengeli bir beslenme uygulamak için proteinlere ihtiyacınız bulunmaktadır. Enerjinin %15'i proteinlerden gelmelidir. Et, tavuk, balık, yumurta ve kurubaklagiller proteinler zengin olan besinlerdir. Ayrıca bu besinler B grubu vitaminleri, demir ve çinko açısından da zengindir. Bu dönemde kalsiyum ihtiyacınızı tam anlamıyla karşılamak en çok dikkat etmeniz gereken konulardan biridir. Günlük beslenme içerisinde 3 porsiyon süt ve süt ürünleri tüketmek yeterli olacaktır. Kilo kontrolü açısından az yağlı olanları tercih edebilirsiniz. Eğer bu besinleri gaz yaparsa diye korkup tüketemiyorsanız gaz yapıcı özelliği alınmış olan laktoksuz sütü tercih edebilirsiniz. Ayrıca haftada 1-2 kez olacak şekilde sütlü tatlı olarak ta tüketebilirsiniz. Meyve ve sebzelerde hayati önem taşıyan vitaminler ve mineraller bulunur. Her öğünde mutlaka sebze meyve tüketmeye çalışınız. Pişirme şekli vitamin ve mineral içerikleri üzerinde etkilidir. Bu nedenle sebzeler önce yıkanıp sonra mümkün olduğu kadar büyük parçalar şeklinde çiğden olacak şekilde pişirilmelidir. Vücuttaki demir eksikliği hamilelik döneminde birçok kadının karşısına çözülmesi gereken bir sorun olarak ortaya çıkıyor. Bunun için hamilelikte demir ihtiyacına yönelik beslenmenin yanı sıra doktorun önerdiği şekilde dışarıdan demir takviyesi yapılıyor. Çünkü hamileliğin ikinci yarısında bebeğiniz, demir depolarını oluştururken sizin demir depolarınızdan yararlanır. Bu nedenle, doğum sonrasında da devam eden demir eksikliğinizi gidermek için öğünlerinizi demir yönünden zenginleştirmek için kırmızı et, pekmez, yumurta sarısı günlük beslenmeye eklenmelidir.Yiyeceklerle beraber alınan demirin vücutta kullanılmasını önemli ölçüde engelleyen çay tüketimini ise mümkün olduğunca azaltmalısınız. Ayrıca demir emilimini arttırmak için C vitamini içeren besinler ile tüketilmesi daha iyi olacaktır. Salata, taze sıkılmış meyve suları gibi. Enerjinin %30'u bu gruptan sağlanmalıdır. Özellikle n-3, n-6 ve n-9 yağ asitleri örüntülerine dikkat edilmelidir. n-3 yağ asitleri deniz ürünleri özellikle yağlı balıklarda( somon, uskumru), soyayağı, kanola yağı, yumurta sarısı ve anne sütünde bulunmaktadır. n-6 yağ asiti; soyayağı, ayçiçek ve mısırözü yağında bulunmakta, n-9 yağ asiti ise fındık ve zeytinyağında bulunmaktadır. Hamilelik dönemi vücudun iyot gereksiniminin arttığı bir dönem. Çünkü hamilelikte görülen iyot eksikliği düşük, ölü doğum ve bebek ölümlerinde artmaya neden olurken, bebeklerde zeka geriliğine, sağırlık ve cüceliğe neden oluyor. Emzirme döneminde iyotlu tuz kullanmak iyot ihtiyacını karşılamak için yeterli olacaktır. Tuzu kapalı ve ışık almayan yer saklayınız. Doğumdan sonra emzirme döneminiz içerisinde günlük 2,5-3 litre sıvı almaya özen gösteriniz.Bu miktar sıvının tamamını su ile tamamlayabilirsiniz. Burada dikkat edilecek nokta, hazır meyve suları ve asitli içecekler yerine, az şekerli komposto suyu ve taze sıkılmış meyve sularını tercih ediniz. Emzirme dönemi içerisinde doktor tavsiyesi ile ek vitamin takviyesi alınabilir. Bu noktada sebze-meyvede bulunan doğal vitaminlerden daha fazla yararlanabilmek için ;meyve suları sıkıldıktan sonra yarım saat içinde tüketlimeli, salata yaparken mümkün olduğu kadar az bıçak ile işlem uygulanmasına dikkat edilebilir. Ayrıca salatanın limonu yemeden hemen önce sıkılmasına dikkat edilmelidir. Emzirme döneminde hamilelikte olduğu gibi günlük enerjinin %55-60'ını karbonhidratlardan sağlamanız gerekmektedir Burada dikkat edilecek nokta şeker gibi basit karbonhidrat yerine pilav, makarna, patates, tam buğday ekmek'i gibi kompleks karbonhidratlar tercih edilmelidir. Kilo kontrolü sağlamak açısından iyi olacaktır.
04.10.2011 - 01:00
ntv.com.tr
['Kadın Sağlığı', 'Sağlık']
Emzirme döneminde kilo kontrolü nasıl olmalı?
Sağlık
https://www.ntv.com.tr/saglik/emzirme-doneminde-kilo-kontrolu-nasil-olmali,FuzuqPdIjk26vEMGlyrffw
NTV’nin hafta içi her gece yayınlanan tartışma programlarının başlama saatleri artık 22:30.
null
Gündemin öne çıkan konularını uzmanlar, akademisyenler, politikacılar, gazeteciler ile tartışan NTV’nin tartışma programları Pazartesi gecesi Oğuz Haksever ile Son Söz, Salı gecesi Sedat Küçükay ile NTV Soruyor, Çarşamba gecesi Ruşen Çakır ile Basın Odası, Perşembe gecesi Çiğdem Anad ile Doğrudan Siyaset artık 22:30’da başlayacak. Bu değişiklikle tartışma programları öncesinde yayınlanan 22 Haber’in süresi de uzadı. İşte NTV’nin tartışma saatleri: (Pazartesi’den Perşembe’ye) *Pazartesi 22:30, OĞUZ HAKSEVER İLE SONSÖZ (Canlı) *Salı 22:30, NTV SORUYOR (Canlı) *Çarşamba 22:30, BASIN ODASI (Canlı) *Perşembe 22:30, DOĞRUDAN SİYASET (Canlı)
07.02.2011 - 15:51
null
[]
NTV’de tartışma saatleri değişti
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/ntvde-tartisma-saatleri-degisti,HpDnB4dXYUiNiDzx8ifSpw
Mersin'in Tarsus ilçesinde hareket halindeyken alev alan otobüsteki 40 yolcu ölümden döndü. Yolcular indirildikten sonra büyüyen alevler, otobüsü kullanılamaz hale getirdi.
null
Olay, sabah karşı Pozantı otoban yolu Gülek Tüneli yakınlarında meydana geldi. Adana'dan Ankara'ya 40 yolcu götüren Metro Turizm firmasına ait otobüs, nedeni henüz belirlenemeyen bir sebeple seyir halindeyken yanmaya başladı.  Yolcular, aracı yol kenarında durduran sürücü ve muavin tarafından tahliye edilirken, otobüsteki alevler kısa sürede büyüdü. Yolcuların yara almadan kurtulduğu yangında otobüs kullanılmaz hale geldi. Olay yerine gelen itfaiye ekibi ise araçta soğutma çalışması yaptı. Kazayla ilgili otoban yolu bir süre trafiğe kapanırken, olayla ilgili geniş çaplı soruşturma başlatıldı.
09.08.2019 - 10:13
DHA
['Türkiye', 'Adana', 'Mersin', 'otobüs']
Yine otobüs yandı: 40 yolcu son anda kurtarıldı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/yine-otobus-yandi-40-yolcu-son-anda-kurtarildi,eap3nbcWqkqsXVasrQo1Lw
İki gün önce Macaristan'ın başkenti Budapeşte'de göçmenlere kapatılan Keleti tren istasyonu tekrar açıldı.
AA
Macaristan'ın başkenti Budapeşte'de, iki gün önce kaçak göçmenlere kapatılan Doğu (Keleti) Tren İstasyonu'na girişlere tekrar izin verildi, istasyon önündeki polislerin çekilmesiyle binlerce göçmen istasyona akın etti. Batı Avrupa ülkelerine gitmek için bekleyen binlerce kaçak, üzerinde Almanya bayrağı olan trene binmeye çalışınca izdiham oluştu. İzdihamda kadın ve çocuklar zor anlar yaşadı. Macar Devlet Demiryolları (MAV) ise bugün itibari ile Batı Avrupa'ya sefer yapan trenlerin süresiz durdurulduğunu açıkladı. 1 Eylül'de bir saatliğine tamamen kapatılıp boşaltılan istasyona daha sonra sadece oturum izni ve vizesi olan kişilerin girişlerine izin verilmişti. Macar polisi dün de tren istasyonu önünde kordon kurup kaçak göçmenlerin girişine izin vermemişti.
3 Eylül 2015 Perşembe, 12:37
cumhuriyet
null
Budapeşte Doğu Tren İstasyonu göçmenlere yeniden açıldı
Dünya
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/dunya/359661/Budapeste_Dogu_Tren_istasyonu_gocmenlere_yeniden_acildi.html
Ege ve Batı Akdeniz kıyılarında gök gürültülü sağanak, Hakkari, Erzurum, Kars, Ağrı ve Ardahan çevrelerinde yoğun kar bekleniyor.
null
kıyılarında gök gürültülü sağanak,  çevrelerinde yoğun kar bekleniyor. Meteoroloji Genel Müdürlüğünden yapılan açıklamaya göre, bugün Marmara'nın güneyi, Trakya, Ege, Akdeniz, İç Anadolu'nun batısı, Doğu Karadeniz'in iç kesimleri, Doğu ve Güneydoğu Anadolu ile Kocaeli, Sakarya, Bolu ve Düzce çevrelerinin yağışlı geçeceği tahmin ediliyor. Yağışların, Ege ve Batı Akdeniz kıyılarında gök gürültülü sağanak, Doğu Anadolu'nun kuzeyi, Hakkari ve Doğu Karadeniz'in iç kesimlerinde karla karışık yağmur ve kar,  Doğu Anadolu Bölgesi'nde, Hakkari, Erzurum, Kars, Ağrı ve Ardahan'da kar yağışı beklendiği bildirildi. Meteoroloji 12. Bölge Müdürlüğünden yapılan açıklamaya göre, havanın parçalı ve çok bulutlu geçmesi beklenen bölgede, sıcaklıklar mevsim normallerinde seyredecek. Rüzgarın, güney yönlerden yer yer kuvvetli eseceği bölgede, Erzurum, Kars, Ağrı ve Ardahan çevresinde kar yağışı etkili olacak. Gece en düşük hava sıcaklığı Erzincan'da 1, sıfırın altında olmak Ardahan'da 11, Erzurum ve Kars'ta 10, Ağrı'da 4, Iğdır'da 2 derece ölçüldü. Günün beklenen en yüksek sıcaklığı ise Iğdır ve Erzincan'da 6, Ağrı'da 2, Erzurum ve Kars'ta 1, Ardahan'da ise 0 derece olacak. Kayak merkezlerindeki kar kalınlıkları, Erzurum Palandöken'de 49, Kars Sarıkamış'ta 64, Erzincan Ergan'da 40 santimetre ölçüldü. Yetkililer, bölgede gece ve sabah saatlerinde buzlanma ve don olayı ile sis beklendiğinden yaşanabilecek olumsuzluklara karşı vatandaşların dikkatli ve tedbirli olmasını istedi.
16.12.2018 - 20:13
Anadolu Ajansı
['Türkiye', 'hava durumu', 'meteoroloji']
Meteoroloji'den sağanak ve kar uyarısı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/meteorolojiden-saganak-ve-kar-uyarisi,37EDl9st_UK_Yo9yCpKG4g
İstanbul'da esnafı sahte çekle dolandıran suç şebekesine yönelik operasyonda 20 kişi gözaltına alındı.
null
İstanbul'da sahte çek vererek haksız kazanç elde eden bir suç şebekesine yönelik operasyon düzenlendi. Edinilen bilgiye göre, başta İstanbul ve Ankara olmak üzere 6 ilde sahte çek kullanarak esnafı dolandırdıkları öne sürülen suç şebekesine operasyon yapıldı. Operasyon kapsamında İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'ne bağlı ekipler, Bakırköy, Fatih, Ümraniye ve Ataşehir'de tespit edilen adreslerdeki 20 şüpheliyi gözaltına aldı. Şüphelilerin evlerinde ve gösterdikleri yerlerde aramalar yapıldı. Aramaların sürdüğü bildirildi. Gözaltına alınan şüphelilerden bazıları Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesine getirilerek sağlık kontrolünden geçirildi. Şüpheliler daha sonra İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün Vatan Caddesi'ndeki yerleşkesine götürüldü.
01.12.2015 - 10:44
Anadolu Ajansı
['Gündem', 'Genel Sağlık', 'Türkiye']
İstanbul'da "sahte çek" operasyonu
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/istanbulda-sahte-cek-operasyonu,2dOy4ltgD0qgL-k8Gb7QLg
Viyana'dan Londra'ya gitmeye hazırlanan uçak, bir kadın yolcunun asılsız çıkan ihbarı nedeniyle boşaltıldı.
null
Avusturya'nın başkenti Viyana'dan Londra'ya gitmeye hazırlanan easyJet uçağı, bir kadın yolcunun IŞİD üyesi olduğunu düşündüğü Iraklı yolcuyu ihbar etmesi üzerine boşaltıldı. Avusturya İçişleri Bakanlığından edinilen bilgiye göre Viyana Schwechat Havalimanı'ndan Londra'ya gitmeye hazırlanan uçak, ihbar üzerine durduruldu. İddiaya göre kadın yolcu, yakınında oturan Iraklı erkek yolcunun cep telefonunda gördüğü mesajlardan şüphelenerek IŞİD üyesi olduğunu düşündüğü Iraklı yolcuyu kabin ekibine ihbar etti. Olay yerine gelen güvenlik birimleri uçuşu iptal ettikten sonra bütün yolcuları ve bagajları boşalttırdı. Yapılan incelemede şüpheli bir duruma rastlanmadı. Kadın ve Iraklı yolcu ifadeleri alınmak üzere polis merkezine götürülürken, uçak diğer yolcularla birlikte Londra'ya gitmek üzere havalandı. Belçika'nın başkenti Brüksel'deki terör saldırılarından sonra Avrupa ülkeleri havaalanları ve metrolarda güvenlik önlemlerini artırmıştı.
27.03.2016 - 03:27
Anadolu Ajansı
['Dünya']
Viyana-Londra uçağında IŞİD paniği
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/viyana-londra-ucaginda-isid-panigi,ccYCzXD0XkCWMs2ugMWOxg
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Ortaöğretim Özel Öğretim Kurumları Genel Müdür Vekili Kemal Şamlıoğlu’nun, Meclis Aladağ Yurt Yangını Komisyonu’nda, Türkiye’de yurtlarda kalan öğrencilere ilişkin paylaştığı bilgiler dikkat çekti.
cumhuriyet.com.tr
Şamlıoğlu, Türkiye’de 3 bin 905 öğrenci yurdunun faaliyet gösterdiğini belirterek, bu yurtlardan 845’inin FETÖ nedeniyle kapatıldığını ve toplam 4 bin 700 civarında özel öğrenci yurdunun bulunduğunu söyledi. TBMM Aladağ Yurt Yangını Komisyonu’na bilgi veren MEB Ortaöğretim Özel Öğretim Kurumları Genel Müdür Vekili Kemal Şamlıoğlu, “ortaöğretim yani lise öğrencilerinin devam ettiği 2 bin 246, yükseköğretimde ise 2 bin 669 yurt bulunduğunu” kaydetti. Yurtların toplam öğrenci kapasitesinin 378 bin olduğuna dikkat çeken Şamlıoğlu, “Bunlardan da şu anda 221 bin öğrenci kayıtlı. Ortaokul düzeyinde, Türkiye’de, bizim yurtlarımızın yüzde 54’ü dolu. Ortaöğretimde de yüzde 57. Adana’da devlet yurtlarının yüzde 69’u dolu” dedi. Özel yurtlarla ilgili yönetmeliğin 2004 yılında çıkarıldığını söyleyen Şamlıoğlu, şunları kaydetti: “2011 yılında, Bakanlar Kurulu kararıyla, yönetmeliğimizde o zaman 5+3 vardı, ortaokul öğrencilerinin lise yurtlarında geçici kalabileceğine yönelik yönetmelik vardı. İçişleri Bakanlığı yetkisinde kurulan dernekler, Vakıflar Genel Müdürlüğü çerçevesinde kurulan vakıflar isterlerse tüzel kişilik olarak 652 sayılı yasa dayanağı ile güvenlik sorunu yoksa özel eğitim kurumu açabiliyorlar. Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü, 24 bin kurumu olan, 4 bine yakın yurdu olan, 20 bine yakın özel okul, dershanesi olan büyük bir yapı. 20 binin çalışma ruhsatı da İçişleri Bakanlığı’na ait. Özel yurtları açma izni bakanlıktan, çalışma ruhsatı da belediyelerden veriliyordu. 2016’da, Milli Eğitim Bakanlığı bütün yetkileri tek merkezden yürütme kararı aldı.” Şamlıoğlu, Türkiye’de 3 bin 905 öğrenci yurdunun faaliyet gösterdiğini belirterek, bu yurtlardan 845’inin FETÖ nedeniyle kapatıldığını ve toplam 4 bin 700 civarında özel öğrenci yurtlarının bulunduğunu söyledi.
2 Mart 2017 Perşembe, 02:15
cumhuriyet
null
Aladağ Komisyonu araştırmasında çarpıcı gerçekler
Türkiye
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/688585/Aladag_Komisyonu_arastirmasinda_carpici_gercekler.html
Fenerbahçe, takım kafilesine yapılan saldırıdan sonra basına açık ilk antrenmanına çıktı. Antrenman öncesi basın mensuplarıyla sohbet toplantısı yapan teknik direktör İsmail Kartal çarpıcı açıklamalar yaptı.
null
dan sonra basına açık ilk antrenmanına çıktı. Antrenman öncesi basın mensuplarıyla sohbet toplantısı yapan teknik direktör , "Olayı ucuz atlattık, bazılarının dualarıyla kurtulduk" dedi. Kartal, ertelemeyi eleştirenlere ise tepki gösterdi ve "Takımın yarısı ölse veya sakat kalsa ne diyeceklirdi merak ediyorum" ifadelerini kullandı. Kartal, olaydan sonra 'ın kendisini başkan 'ı ve 'yi aradığını; ancak 'in aramadığını söyledi. Fenerbahçe, Rize'den Trabzon havaalanına giderken kafileye yapılan saldırıdan sonra basına açık ilk antrenmanını yaptı. Antrenman öncesi basınla sohbet toplantısı yapan İsmail Kartal çarpıcı açıklamalar yaptı. Takımın moralinin hala bozuk olduğunu ancak onların morallerinin yerine gelmesi için elimizden gelini yapıklarını söyleyen İsmail Kartal, "Haftasonu yine oyunculara izin vereceğim. Saldırıdan ise dualarla kurtulduk. Herhalde otobüsteki veya dışarıdaki ailelerinin duaları bizi kurtardı" dedi. Ertelemeyi eleştirinlere yönelik olarak ise İsmail Kartal, "Oyuncularımızın orada yarısı ölse yarısı sakat kalsa o zaman ne diyeceklerdi onu çok merak ediyorum" diyerek tepki gösterdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın kendisini iki kez aradığını ve olayın üstüne gittiklerini, faillerin yakın zamanda bulacaklarını söylediğini aktaran Kartal, "Cumhurbaşkanımız Aziz Yıldırım ve kaptan Emre'yi de aradı. Fatih Terim ise aramadı" dedi. Trabzonspor maçlarına günübirlik gidilmesi veya başka bir yerde oyanması için başvuruları olacağı yönündeki iddiaları yalanlayan Kartal, "Beni Cumhurbaşkanımız aradı ve böyle bir güvence verdi. Bundan sonra böyle bir karar alamayız. Burası Türkiye bundan önce nasıl yapıyorsak bundan sonra da aynısını yapacağız" ifadelerini kullandı.
09.04.2015 - 12:18
Ntvspor
['Futbol', 'Spor', 'Fenerbahçe']
İsmail Kartal: Fatih Terim beni aramadı
Spor
https://www.ntv.com.tr/spor/ismail-kartalfatih-terim-beni-aramadi,7MwW_kGsv0OdOQvpflggVw
Yunanistan'da pazar günü gerçekleşecek erken genel seçimde yaklaşık 10 milyon seçmen, 300 sandalyeli parlamentoda milletvekillerini belirleyecek. Anketler, seçimi merkez sağ Yeni Demokrasinin kazanacağını gösteriyor.
null
Yunanistan'da halk, 7 Temmuz Pazar günü yapılacak genel seçimlerde ekonomik kriz ve memorandumlar sonrası yeni dönemin milletvekillerini belirlemek üzere sandığa gidecek. Ülkede kayıtlı yaklaşık 10 milyon seçmen, pazar günü 59 seçim bölgesinde kurulacak 21 bin 478 sandıkta oy kullanabilecek. Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras'ın erken seçim kararıyla yaklaşık 4 ay öne çekilen ve seçime, 20 siyasi parti katılacak. Yüzde 3 seçim barajının bulunduğu ülkede partiler meclisteki 300 sandalye için yarışacak. Seçim sistemine göre hükümet kurmayı kolaylaştırmak amacıyla seçimde birinci çıkan parti, fazladan 50 milletvekili hakkı kazanacak. Ülkede 1928'den bu yana ilk kez yaz aylarında yapılacak seçimde, pazar günü sıcaklık tahmininin 35 derecenin üzerinde olması, katılım oranının düşük kalmasına ilişkin endişeleri artırıyor. Son anketlere göre ise seçim yarışı, Çipras'ın liderliğini yürüttüğü sol SYRIZA ve ana muhalefette bulunan merkez sağ rakibi Yeni Demokrasi (ND) arasında geçecek. Kamuoyu yoklamaları, Çipras'ın erken seçim kararı almasına sebep olan 26 Mayıs'taki Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerindeki mağlubiyetinin ardından, aradaki farkı kapatamadığını ve rakibini 8-11 puan geriden takip ettiğini gösteriyor. Seçimlerin bu şekilde sonuçlanması halinde ise krizin zirve yaptığı 2013'te Antonis Samaras'ın başbakanlığındaki kabinede, İdari Reform Bakanlığı görevinde bulunan 51 yaşındaki Kiriakos Miçotakis'in hükümeti kurma görevini üstlenmesine kesin gözüyle bakılıyor. Eski başbakan ve Yunan siyasetine özellikle 90'larda damgasını vurmuş isimlerden Miçotakis'in oğlu ve eski Dışişleri Bakanı Dora Bakoyannis'in kardeşi olan Kiriakos Miçotakis'in partisi ND ile tek başına iktidara gelme ihtimali bulunuyor. Bu durumda, "ülkenin en genç başbakanı" olarak son 4 yıldır görevini sürdüren ve ekonomi politikalarının yanı sıra Kuzey Makedonya ile yapılan isim anlaşması nedeniyle popülaritesini yitiren Çipras'ın, siyasi hayatına anamuhalefet lideri olarak devam etmesi bekleniyor. Öte yandan, PASOK'un omurgasını oluşturduğu ittifak partisi Değişim Hareketi (KINAL), Yunanistan Komünist Partisi (KKE) ve AP seçimlerinde kan kaybına uğrayan aşırı sağ Altın Şafak partilerinin de yeni dönemde Mecliste yer alacağı tahmin ediliyor. Anketlerde, Kiriakos Velopoulos'un liderliğini yürüttüğü bir diğer aşırı sağ Yunan Çözümü (Ellinki Lisi) ve SYRIZA'nın ilk döneminde Maliye Bakanlığı görevini yürütürken ismini duyuran ancak daha sonra anlaşmazlık yaşayarak ayrılan Yannis Varoufakis'in kurduğu MERA 25 de barajı geçme ihtimali bulunan partiler arasında gösteriliyor. Seçime, Batı Trakya Türk Azınlığından çeşitli partilerin listelerinde bulunan 17 aday katılıyor.
05.07.2019 - 10:36
Anadolu Ajansı
['Dünya', 'Yunanistan', 'seçim ']
Yunanistan pazar günü sandığa gidiyor
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/yunanistan-pazar-gunusandiga-gidiyor,7UA19sMLiE2cyPL33bVdeQ
Üniversitelere ek yerleştirmeler için tercih başvuruları başladı. Tercihler 21 Ağustos'a kadar yapılacak.
null
Üniversitelere ek yerleştirmeler için tercih başvuruları başladı. Adaylar, 2015-2016 öğretim yılı için merkezi yerleştirmede boş kalan veya yerleştirilen adayların kayıt yaptırmaması nedeniyle boşalan yükseköğretim programlarının kontenjanlarına, ÖSYM tarafından yapılacak ek yerleştirmeler için tercihlerini 21 Ağustos'a kadar internet üzerinden bireysel olarak yapacaklar. ÖSYS ek yerleştirme için tercih bildirim işlemi, 21 Ağustos saat 23.59'da sona erecek. Başvuru merkezlerinden veya ÖSYM Sınav koordinatörlüklerinden tercih işlemi yapılmayacak. Sadece elektronik ortamda yapılan tercihler işleme alınacak. Posta ile ÖSYM'ye gönderilen veya elden verilmek istenen tercih formları işleme alınmayacak. 2015-ÖSYS ek yerleştirmeye başvurup tercih yapabilmek için 2015-ÖSYS'ye başvuru yapılmış olması ve hiçbir yükseköğretim programına yerleştirilmemiş olmak gerekiyor. ÖSYS merkezi yerleştirmede bir yükseköğretim programına yerleştirilmiş adaylar, ek yerleştirmede tercih yapma hakkına sahip değil. Adaylar, tercih yapma hakları bulunan tablolardan toplam 30'u geçmemek üzere istedikleri sayıda tercih yapabilecek. Ek yerleştirme için tercih ücreti 15 lira olacak. Ek yerleştirme için tercih ücretinin, tercih işlemi yapıldıktan sonra 17-24 Ağustos'ta yatırılmış olması gerekiyor. Bankadan ödeme işlemleri resmi iş günlerinde ve mesai saatlerinde yapılabilecek. Ek yerleştirme tercih ücreti ödeme işlemleri, bankadan ödeme yapacak adaylar için 24 Ağustos mesai saati bitiminde; ÖSYM'nin internet sayfasında yer alan "Ödemeler" alanından kredi kartı veya banka kartı ile ödeme yapacak adaylar için 24 Ağustos saat 23.59'da sona erecek. Süre tamamlandıktan sonra ek yerleştirme ücreti yatırılamayacak. Ek yerleştirme ücretini yatırmayan adayların tercihleri geçersiz sayılacak, yerleştirme işlemine alınmayacak. 2015 ÖSYS yerleştirme sonucu yükseköğretim kurumlarına yerleşme hakkı kazanan fakat sağlık nedeniyle kayıt yaptıramayan öğrenciler için kayıtlar bugün sona erecek. Yükseköğretim Kurulu'nca (YÖK), 2015 ÖSYS sonuçlarına göre yükseköğretim kurumlarına yerleşme hakkı kazanarak sağlık nedeni ile kayıt yaptıramayan öğrencilere kayıt hakkı verilmişti. Buna göre, 2015 ÖSYS sonucunda yükseköğretim kurumlarına kayıt hakkı kazanan, ortaöğretim kurumlarından mezun ancak sağlık nedeni ile kayıt yaptıramayan öğrencilerin, 2015 ÖSYS sonucunda kayıt hakkı kazandıkları ilgili yükseköğretim kurumlarına başvuru süreleri bugün mesai bitiminde son bulacak. Öğrencilerin başvuruda yükseköğretim kurumlarına sağlık durumlarını ibraz etmeleri gerekiyor.
17.08.2015 - 09:44
Anadolu Ajansı
['Eğitim']
Üniversiteler için ek yerleştirme başvuruları başladı
Eğitim
https://www.ntv.com.tr/egitim/universiteler-icin-ek-yerlestirme-basvurulari-basladi,a2FUylVbSUeIBY7eL4wqJA
Emin Konar'ın annesi Hatice Konar, oğlunun organlarını hiç tereddüt etmeden bağışladığını belirtti
null
Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Hastanesi'nde kolları Mustafa Sağır'a nakledilen Emin Konar'ın annesi Hatice Konar, oğlunun organlarını hiç tereddüt etmeden bağışladığını belirterek, "Sevdiğinin elini tutup yanıma gelsin, sadece ellerine dokunmak istiyorum yavrumun" dedi.
07.02.2016 - 16:27
haberturk
[]
Kolları bağışlanan gencin annesinden duygulandıran sözler
Sağlık
https://www.haberturk.com/saglik/haber/1192137-kollari-bagislanan-gencin-annesinden-duygulandiran-sozler
AK Parti Sözcüsü Mahir Ünal, NTV yayınında "Herhangi bir şekilde erken seçim düşünmüyoruz" açıklaması yaptı.
null
AK Parti Sözcüsü Mahir Ünal, NTV yayınında gündemdeki konuları değrlendirdi. Partinin eski MKYK üyhesi Ayhan Oğan’ın “Yeni bir devlet kuruluyor” sözüyle ilgili, “Bizim yaptığımız şey, AK Parti ikrtidarı ya da başka iktidar döneminde, devleti yeniden yapılandırmaktır" diyen Ünal, şöyle devam etti: "Devlet böyle bir aygıttır zaten. 2000’lerin dünyasında, hızla değişen ihtiyaçlar karşısında devleti sürekli yeniden yapılandırmak zorundasınız. Bütün devletler için geçerlidir bu. Toplumsal talep ve ihtiyaçlar değiştikçe, devlet denen aygıtı da yeniden yapılandırırsınız.  Cumhurbaşkanı, başbakan ve sözcüler açıklamaya tepki gösterdiler. Ana muhalefet, bu açıklama üzerinden yaşam kaygısı tartışmalarıyla birlikte siyasal bir tartışma alanı yaratmak istedi. Bunun daha fazla uzatılmasının bir anlamı olmadığını düşünüyorum." "Yapılan işlere bakalım. En son 16 Nisan’da 18 maddelik anayasa değişikliği yaptık. Bunun içerisinde ilk 4 madde ile ilgili bir değişiklik teklifi var mı? Ya da AK Parti’nin bu maddelerle ilgili herhangi bir teklifi söz konusu mu? İlk 4 maddeyle ilgili hassasiyetlerini defalarca ilan eden AK Parti, iç tüzük değişikliğiyle bunu ortaya koymuşken, amaç kafa karıştırmak. CHP sözcüsü dün bir belge almış, “Bu nedir?” diye soruyor. Azıcık üstüne baksa ne olduğunu görecek. İlgili birim açıklama yaptı zaten ama maksat burada hakikati aramak, gerçekte ne olduğunu ortaya koymak değil. Maksat kafa karışıklığı yaratmak." "Sayın Oğan eski MKYK üyesi, şu an parti üyesi mi bilmiyorum. Ama Ayhan Oğan 'fikri bir söylem ortaya koydum' diyor. Oğan, 'Vesayet düzeni ortadan kalkıyor, cumhuriyetin temel ilke ve kazanımları 1960 darbesiyle ortadan kaldırıldı ve vesayet düzeni inşa edildi. Bugün bu devlet yapısı değiştiriliyor" diyor. Düşüncesinin ifadesi dolayısıyla partinin bir yaptırım uygulaması için, savunma alınması gerekir. 'Türkiye Cumhuriyeti'nin yıkılmasından yanayım' derse yaptırım uygularsınız. 'Kimse yıkamaz' diyor ve devletin yeniden yapılandırıldığını, vesayet düzeninin tasviye edildiğini, cumhuriyetin temel değer ve kazanımları etrafında devletin yeniden inşa edildiğini söylüyor..." "Herhangi bir şekilde erken seçim düşünmüyoruz. Seçimleri vaktinde yapacağız. Kongrelerimize odaklanmış durumdayız..."
10.08.2017 - 11:07
ntv.com.tr
['Türkiye']
AK Parti'den "erken seçim" açıklaması
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/ak-partiden-erken-secim-aciklamasi,ZXZyGArJ0kS0fii_2p5EBw
Trabzonspor, Akhisar Belediyespor'un golcü oyuncusu Rodallega ile her konuda anlaştı.
null
Trabzonspor'un uzun süredir gündeminde olan Kolombiyalı golcü Rodallega konusunda mutlu sona ulaştı. Başkan Muharrem Usta'nın bizzat yürütmüş olduğu transfer görüşmelerinde bordo-mavili kulüp, Akhisar Belediyespor'un ardından oyuncu ve menajeriyle de anlaştı. 2,5 yıllık sözleşmeye imza atacak olan golcü oyuncunun pazartesi günü takımla birlikte antrenmana çıkması bekleniyor. Öte yandan bu transfer karşılığında Mustafa Yumlu'yu da Akhisar Belediyespor'a vermeyi kabul eden Trabzonspor, oyuncusuyla ücret konusunda görüşmelerini sürdürüyor. 31 yaşındaki Rodallega, bu sezon Akhisar Belediyespor formasıyla çıktığı 17 Süper Lig maçında 4 kez fileleri havalandırmıştı.
19.01.2017 - 19:48
İHA, Ntvspor
['Spor', 'Trabzonspor']
Trabzonspor ve Akhisar'dan Rodallega anlaşması
Spor
https://www.ntv.com.tr/spor/trabzonspor-ve-akhisardan-rodallega-anlasmasi,V6567TR8lEWroeStIaiXnw
Doğu Konferansı yarı finalinde Kanada temsilcisi Toronto Raptors, American Airlines Arena'da konuk olduğu Miami Heat'i 95-91'le geçerek seride 2-1 öne geçti ve iç sahada daha fazla maç oynama avantajını ele geçirdi.
null
Raptors'da Kyle Lowry 33, DeMar DeRozan 19 sayı, Jonas Valanciunas 16 sayı ve 12 ribauntla takımını galibiyete taşıyan oyuncular oldu. Heat'in all-star oyuncusu Dwyane Wade'in 38 sayı ve 8 ribauntluk performansı galibiyet için yeterli olmazken, skora destek 12 sayıyla Goran Dragic'den geldi. Serinin dördüncü maçı, pazartesiyi salıya bağlayan gece yine Miami Heat'in evinde yapılacak.
08.05.2016 - 12:10
Ntvspor
['Basketbol', 'Spor', 'NBA']
Miami'yi ateş bastı!
Spor
https://www.ntv.com.tr/spor/miamiyi-ates-basti,kWLI0HvYiUGGzbftMB8Edg
Fas Kralı Muhammed, Arap dünyasında birbiri ardına gelen halk ayaklanmaları üzerine anayasal reform programını açıkladı.
null
Dün gece televizyonda reform programı hakkında bilgi veren Fas Kral Muhammed, reformların bağımsız yargı, meclisin ve siyasi partilerin gücünün artırılması ve yerel yetkililerin daha fazla yetki kazanması için yerelleşme programını kapsadığını bildirdi. Kral, hazırlanacak yeni anayasada insan hakları ve özgürlüklerin korunmasının da garanti altına alınacağını belirtti. Yeni anayasanın ayrıca ülkenin çok etnik yapılı kimliğini tanıyacağı ifade etti. Siyasi partiler, sendikalar ve sivil toplum kuruluşlarıyla çalışacak bir komite atayan Kral, hazırlanacak anayasa taslağının referanduma sunulacağını söyledi. Seçilmiş bir parlamentosu bulunan anayasal monarşi olan Fas'ta anayasa krala meclisi feshetme, olağanüstü hal ilan etme ve başbakan dahil hükümet atamalarında söz hakkı veriyor. Arap dünyasındaki halk ayaklanmalarından ilham alan Faslılar geçen ay anayasal reform ve bağımsız yargı talebiyle gösteri yapmıştı. Gençlerin önderliğindeki değişim hareketinin tertipçilerinden Said Bincebli, Kral Muhammed'in konuşmasının kısa dönemde protestoları sınırlayabileceğini ancak toplumsal sıkıntıların ileride başka gösterileri ateşleyeceğini söyledi. Kralın anayasa değişikliği alanındaki tüm taleplerine cevap verdiğini belirten Bincebli, bununla birlikte protestocuların yolsuzluk ve siyasi tutukluların serbest bırakılması çağrısına cevap vermediğini ifade etti. Ana muhalefet Adalet ve Kalkınma Partisi'nden Lahsen Davudi de Kralın bu açıklamasıyla Fas'ın bir krizi başarıyla aştığını söyledi.
10.03.2011 - 11:01
Anadolu Ajansı
[]
Fas Kralı'ndan reform programı
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/fas-kralindan-reform-programi,VhVkPws6wEyvLdcNt4bBvg
Fox TV Ana Haber Sunucusu Fatih Portakal, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'nin muhalefet partilerine yönelik söylediği çirkin ifadeye tepki gösterdi. Portakal, Pakdemirli'ye FETÖ'den tutuklu yargılanan ağebeyini hatırlatarak, "Acaba ağabeyiniz kime oy verecek sayın Pakdemirli?" diye sordu.
cumhuriyet.com.tr
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'nin sosyal medyaya düşen videoda Amasya’da partililere seslenirken “Bu adilere sandıkta gereken cevabı verecek misiniz” ifadesini kullandığı ve alkış aldığı görüldü. Kötü söz sahibine aittirin çok ötesinde bir hadsizlik. dedi ki: “bu adilere sandıkta cevabı verecek misiniz?” Ben, sandıkta sizin gibi çirkin uslupta olanlara oy vermeyecek olan yurttaşlardanım. Bilin istedim. Suçun şahsiliğini hatırlatarak. Acaba... ’den tutuklu yargılanan ağabeyiniz kime oy verecek sayın ? Birinci derece yakını bu durumdayken böyle cümleler kurabilmek de cesaret ister. Yaradana havale ediyorum bu yapıda insanları.
26 Mart 2019 Salı, 16:01
cumhuriyet
null
Fatih Portakal'dan Bakan Pakdemirli'ye zor soru
Türkiye
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/siyaset/1314300/Fatih_Portakal_dan_Bakan_Pakdemirli_ye_zor_soru.html
Cinayet davalarına bakan Yargıtay Birinci Dairesi Başkanı Mehmet Yalçın, yıllardır bu tür davalarla uğraştığını, son yıllarda kadına şiddet de artış olduğunu söyledi. Yalçın, “Acımasızca kadın cinayeti var, bunu kabul ediyorum, kadınlarımızın hukuku korumaya çalışıyoruz” dedi.
null
Türkiye genelinde işlenen cinayetlerin tümümün görüldüğü temyiz merci Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nin, özellikle kadınlar lehine kararları dikkat çekiyor. Daire, eşini veya sevgilisini öldüren erkeklere verilen cezalarda ''haksız tahrik indirimi'' uygulamasını bozma nedeni sayıyor. Şiddet gördüğü sırada kendini savunurken kocasını öldüren kadınlarla ilgili tahliye kararları da bu daireden çıkıyor. Daire'nin 2008 yılından bu yana başkanlığını yürüten Mehmet Yalçın, son yıllarda kamuoyunda sıkça yer alan kadın cinayetleriyle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Meslek yaşamında, ağır ceza mahkemesi başkanı olduğu dönemden bu yana 31 yıldır cinayet davalarıyla uğraştığını söyleyen Yalçın, Yargıtay üyeliğine seçildiği 2002 yılından beri de 1. Ceza Dairesi'nde görev yaptığını hatırlattı. Yıllardır bu dosyalarla uğraştığını, bir karşılaştırma yaptığında kadına karşı şiddetin sayısının arttığını söyleyebileceğini ifade eden Yalçın, kadına yönelik şiddete ilişkin davalarda çok hassas davrandıklarını anlattı. Başkan Yalçın, ''Kadınlarımızın öldürülmesini istemiyoruz. Üzerimize düşen görevi en iyi şekilde yapmaya çalışıyoruz. Bu konuda verdiğimiz kararlar da bunun teyidi olsa gerek. Çoğu kararımız basında yer almıyor, ancak birkaçı basında yer alıyor. Acımasızca bir kadın cinayeti var bunu kabul ediyorum ama biz daire olarak kadınlarımızın hakkını hukukunu korumak için elimizden gelen bütün gayreti gösteriyoruz'' diye konuştu. Eşinden şiddet görürken, kendini savunurken kocasını öldüren kadınlarla ilgili de çok sayıda kararları bulunduğunu, her zaman kadınların hak ve hukukunu koruduklarını vurgulayan Yalçın, ''O kadınlarımızın hakkını, hukukunu olabildiğince korumaya çalışıyoruz. Bu durumdaki kadınlarımızla ilgili çok sayıda karar verdik'' dedi. Eşini veya sevgilisini öldüren erkeklerle ilgili yerel mahkemelerden gelen bazı dosyalarda ''tahrik indirimi'' uygulandığını gördüklerini belirten Yalçın, dosyadaki bilgi ve belgelere göre, tahrik indirimi uygulanan bazı dosyalarda bozma kararı verdiklerini de anlattı. Şiddet gördüğü sırada kocasını öldürmekten 15 yıl ceza alan bir kadının dosyasında ''meşru müdafaa'' dediklerini ve kadının tahliyesine karar verdikleri örneğini veren Yalçın, bu yönde yüzlerce karar verdiklerini söyledi. Yalçın, ''Kadınlarımızın hakkını hukukunu korumak için buradayız'' dedi.
08.02.2013 - 18:46
null
[]
Yargıtay: Acımasızca kadın cinayeti var
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/yargitay-acimasizca-kadin-cinayeti-var,o3Ri3zjbpEeaCutY7NB6Wg
Kırşehir'in Kaman Kaymakamlığından Sinop Vali Yardımcılığına atanan Murat Girgin, personeli ve ilçe halkının katıldığı veda yemeğinde duygu dolu an yaşandı.
null
Kırşehir’in Kaman Kaymakamlığından Sinop Vali Yardımcılığına atanan Murat Girgin, personeli ve ilçe halkının katıldığı veda yemeğinde duygu dolu an yaşandı. Kaymakamlıktan vali yardımcılığı görevine atanan Murat Girgin onuruna Kaman ilçesinde veda yemeği verildi. Yemeğe Belediye Başkanı Necati Çolak, Kurancılı Belde Belediye Başkanı Adem Bıçakçı, ilçe protokolü ve ilçe halkı katılım gösterdi. Kaymakam Girgin’in yaptığı veda konuşmasının sonunda mesai arkadaşlarını ve çalışma düzenlerini anlatırken duygu dolu anlar yaşadı. Kelimeler boğazında düğümlenen Kaymakam Girgin, "3 yıl Kaman ilçesinde görev yaptım. Bu süre içerisinde mesai arkadaşlarım ve ilçe halkından büyük destek gördüm. Görevim içerisinde bir şeyler yapmaya çalıştık. Görev yerlerimiz geçici. Bundan sonraki görev yerim olan Sinop’ta sizleri her zaman beklerim. Bir kardeşiniz olduğunu unutmayım. Bir de çok stresli ve yoğun zamanlarımızda çok yakın çalıştığımız yazı işleri, vakıf ve özellikle özel idare personelimize en çok kahrımızı onlar çekti. Yani en yakınımızda onlar olduğu için en çok da kahrımızı onlar çekti. 3 yıl bana katlandıkları için hepsine çok teşekkür ediyorum" dedi. Kaymakam Girgin'in konuşması sonrası ilçe Belediye Başkanı Necati Çolak, hizmetlerinden ötürü teşekkür ederek hizmet plaketi sundu. 03 Ekim 2019 Perşembe İLGİLİ HABERLER
21 Ağustos 2019 Çarşamba, 14:49
haberturk
[]
Kaymakama veda yemeğinde duygu dolu anlar yaşandı
null
https://www.haberturk.com/kirsehir-haberleri/71271121-kaymakama-veda-yemeginde-duygu-dolu-anlar-yasandi
Kırım'ın Rusya'ya katılma kararıyla destek bulan altın fiyatları 9 Eylül'den bu yana en yüksek seviye olan 1391 doları gördü.
null
Altın fiyatları jeopolitik gelişmelerle yükseldi. Kırım'ın haftasonu yapılan referandumda Rusya'ya bağlanma kararı alması Moskova ile Batı arasındaki ilişkileri gerdi. Batılı ülkeler referandum sonuçlarını tanımadıklarını söylerken Rusya'ya yönelik yaptırımların sinyalini verdi. Bölgede artan gerilimle yatırımcıların güvenli liman olarak gördükleri altına yönelmeleri kıymetli metalin fiyatını 1391 dolara taşıdı. Gördüğü bu seviyeyle 9 Eylül'den bu yana en yüksek düzeye ulaşan altın daha sonra bir miktar gerileyerek 1383 dolar oldu.
17.03.2014 - 11:33
null
[]
Altın 7 ayın zirvesini gördü
Ekonomi
https://www.ntv.com.tr/ekonomi/altin-7-ayin-zirvesini-gordu,kL8jmkVsTkOqIosuOcDr3g
Almanya'nın Köln kentinde rehine krizi yaşandı. Polis rehineyi kurtarırken, salgırganı etkisiz hale getirildi. Polisten yapılan açıklamay göre rehine kadın hafif yaralandı, saldırganın ise durumu ağır.
null
Almanya'nın Köln kentindeki merkezi tren istasyonunda yaşanan rehine krizi polis operasyonunun ardından sonlandı. Alman polisi boşaltılan istasyona operasyon düzenledi. İstasyon içerisindeki eczanede bir kadını rehin alan saldırgan etkisiz hale getirildi. Polis rehinenin hafif yaralı olarak kurtarıldığını açıkladı. Operasyon sırasında kadını rehin alan saldırganın ise ağır yaralandığı belirtildi.  Köln kentinde yerel saatle 14.45'te silah sesleri duyulmuştu. Olayın ardından tüm tren seferleri durdurulup, tren istasyonu boşaltılarak güvenlik çemberine alınmıştı.  Yerel basının görgü tanıklarının ifadesine dayandırdığı haberlerde, hafif makineli silahlarla çok sayıda polisin tren istasyonunda operasyon düzenlediği belirtildi.
15.10.2018 - 14:59
ntv.com.tr
['Gündem', 'son dakika', 'son dakika haberleri', 'haber']
Almanya'da rehine krizi: Saldırgan etkisiz hale getirildi
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/almanyada-rehine-krizi-saldirgan-etkisiz-hale-getirildi,IlWTkn6yDk-XXoG-DTlvOg
2016-2017 sezonu Spor Toto Süper Lig, PTT 1. Lig, Spor Toto 2. Lig, Spor Toto 3. Lig ve Ziraat Türkiye Kupası planlaması belli oldu.
null
Türkiye Futbol Federasyonu'ndan yapılan açıklamaya göre, Spor Toto Süper Lig'de 2016-2017 sezonu 19-20-21-22 Ağustos tarihlerinde başlayacak. Spor Toto Süper Lig'de sezonun ilk yarısı 16 hafta, ikinci yarısı ise 18 hafta oynanacak. İlk yarı 24 Aralık 2016 tarihinde sona erecek, ikinci yarı ise 7-8-9 Ocak 2017 tarihlerinde başlayacak. Spor Toto Süper Lig'de sezon 21 Mayıs 2017 tarihinde oynanacak 34. Hafta müsabakalarıyla sona erecek, Ziraat Türkiye Kupası Finali 28 Mayıs 2017'de oynanacak. Turkcell Süper Kupa ise Spor Toto Süper Lig Şampiyonu Beşiktaş ile Ziraat Türkiye Kupası şampiyonu Galatasaray arasında 13 Ağustos 2016 Cumartesi günü Konya'da oynanacak. 2016-2017 sezonu PTT 1. Lig'de 19 Ağustos'ta, Spor Toto 2. ve Spor Toto 3. Lig'de ise 3 Eylül'de oynanacak karşılaşmalarla başlayacak.
28.06.2016 - 18:09
DHA
['Spor', 'Süper Lig']
Süper Lig'de 2016-2017 sezonu planlaması belli oldu
Spor
https://www.ntv.com.tr/spor/super-ligde-2016-2017-sezonu-planlamasi-belli-oldu,rujtkfgAHkeEHD9q75IP0g