ctoraman's picture
Upload 1656 files
bae28f1
'Toplum çocuğa tecavüzü kutluyor'. Siirt'te 12 yaşında evlendirilen, 13 yaşında anne olan, 14 yaşında ise ikinci çocuğuna hamileyken düşük yapan ve evinde silahla vurulmuş cansız bedeni bulunan Kader'in dramı, 'çocuk gelin' vakalarını yeniden gündeme getirdi. Bu olay ilk değil, bu gidişle son da olmayacak! ... Siirt'te 12 yaşında evlendirilen, 13 yaşında anne olan, 14 yaşında ise ikinci çocuğuna hamileyken düşük yapan ve evinde silahla vurulmuş cansız bedeni bulunan Kader'in dramı, 'çocuk gelin' vakalarını yeniden gündeme getirdi. Bu olay ilk değil, bu gidişle son da olmayacak! İçişleri Bakanlığı Haziran 2013 verilerinde son üç yılda evlendirilen çocuk sayısını 134 bin 629 olarak açıklıyor. Fakat gerçek tablonun resmi rakamların çok ötesinde olduğu belirtiliyor. Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etüdleri Enstitüsü'ne göre Türkiye'de 5 milyonun üzerinde "çocuk gelin" var. Kız çocuklarının yüzde 31.7'si küçük yaşta "evlendiriliyor." Bu utanç verici uygulamanın hukuktaki karşılığı "evlilik" değil; "çocuğun cinsel istismarı" ve "hürriyetten alıkoyma." Suçun karşılığında ağır hapis cezaları var. Ceza kanunlarının uygulanmasında ise hayli eksiklik görülüyor. Bu sosyal yaranın giderilmesi, sağlıklı toplum ve aile yapısı için, Türkiye'nin geleceği için büyük önem taşıyor.  Sosyal sorunu tıbbi kavramlarla açıklamak yeterli olmuyor. Yasal düzenlemeler, cezai yaptırımlar ve eğitim ile birlikte, ahlaki ve dini değerlerin üzerinde durulması da büyük önem taşıyor. Zira araştırmalar, çocuklarını küçük yaşta "evlendiren" ailelerin mutlaka "din görevlileri"ne başvurduklarını ve "imam nikahı" kıydıklarını ortaya koyuyor. Oysa saygın din bilginleri, Kur'an ve İslamiyet'in, çocukların evlendirilmesine ve cinsel istismarına izin vermediğini net bir şekilde dile getiriyor. Buna karşın ülke genelinde binlerce din işleri görevlisi çocuklara imam nikahı kıymakta bir sakınca görmüyor. Tam da bu konuda usta gazeteci-yazar Yılmaz Özdil, imamların rolüne işaret etti. "Kader mi" başlıklı köşe yazısında yıllardır kafa yorulan soruna pratik çözüm önerisi getiren Yılmaz Özdil şöyle dedi: "Tarihe geçecek bir savcı aranıyor. Bir savcı kapıyı aralasın arkası çorap söküğü gibi gelir. Çünkü iddia ediyorum...Göz göre göre çocuklara nikah kıyan imamların yakasına yapışılsın, çocuk gelin dramı yüzde 90 biter Türkiye'de." Bu meseleyi kadın ve çocuk hakları savunucusu olarak tanınan Avukat Hülya Gülbahar ile konuştuk. Gülbahar SÖZCÜ'ye verdiği röportajda, kız çocukları küçük yaşta evlendirilirken yapılan düğüne ilişkin "toplum tecavüzü törenle kutluyor" ifadesini kullandı. Çocuklara dini nikah kıyan imamların yargılanması ve cezalandırılması için TCK'da varolan maddelerin uygulanmasını istedi. İmam nikahlarının resmi kayıt altına alınmasını önerdi. Hükümet'in çocuk evliliklerini teşvik ettiğini iddia etti. İşte Hülya Gülbahar'ın çarpıcı değerlendirmeleri. TOPLUM KIZ ÇOCUĞUNA TECAVÜZÜ DÜĞÜNLE KUTLUYOR Çocuk ile gelin kavramlarını yan yana getirmek doğru bir ifade değil. Bu utanca sempati kazandıracak ifadelerden kaçınmak gerekir. Bu, "çocuğun hürriyetinden alıkonularak zorla evlendirilmesi ve cinsel istismarı" suçudur. Ne yazık ki Türkiye toplumunun gelenek, görenek ve din ile pekiştirilmiş ataerkil değer yargıları içinde kız çocukları başlık parası ile alınıp, satılan, berdel ile takas edilen insan cinsi olarak değerlendiriliyor. Erken yaşta evlilik bununla bağlantılı olarak gündeme geliyor. Bir kız çocuğu zorla evlendirilirken toplum ona gelin muamelesi yapıyor. O çocuk giydirilip, kınalar yakılıp, evlendirilip, düğünde oynatılırken, akraba, konu-komşu pastalar yiyip limonatalar içiyor. Orada düğüne katılanların da yargılanması gerekiyor. Çünkü suça iştirak ediyorlar. Tecavüzün törenle yapıldığını düşünebiliyor musunuz? Aslında toplum düğünde kız çocuğuna tecavüzü kutluyor. OLAYI İHBAR ETMEYEN KAMU GÖREVLİSİNE 2 YIL HAPİS Medeni (resmi) nikah kıyılmadan dini nikah kıyılması Türk Ceza Kanunu'na göre suçtur. İmam nikahına ve sonrasında düğüne iştirak eden herkes bu suça ortak oluyor. TCK'da bu konuda suça azmettirmek, iştirak etmek, suçu ve suçluyu övmek gibi sayısız ceza maddesi var. Din görevlileri resmi nikah cüzdanını görmeden imam nikahı kıyarsa 6 ay hapisle cezalandırılır. 219. madde ise din görevlilerinin vazife ve sorumluluklarına aykırı durumlarda ayrıca ceza getiren bir maddedir.  Çünkü çocuğun cinsel istismarına onay vermek, göz yummak gibi ağır bir suç söz konusudur. 279. maddeye göre de olayı öğrenmesine, duymasına rağmen ihbarda bulunmayan tüm kamu görevlilerinin 2 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını öngörmektedir. MAHKEMELERE "ÇOCUĞUMU ERKEN EVLENDİREYİM" BAŞVURULARI PATLADI Yasaya göre kızların evlenebilmesi için 17 yaşını doldurmuş olmaları gerekiyor. Ancak mahkeme kararı olursa 16 yaşındakilere evlenme izni verilebiliyor. Nitekim bu yönde mahkemelere başvuru patlaması var. Adli Sicil İstatistik Genel Müdürülüğü verilerine göre, 2011 yılında yaşı küçük çocukları için mahkemede evlenmeye izin davası açan ailelerin sayısı, 2010 yılına göre yüzde 94 artarak 18 bin 434'e çıktı. CİNSEL İSTİRMAR YAPAN İMAMLAR VAR, KIZ KARDEŞİNE TECAVÜZ EDEN İMAM VAR Küçük yaştaki kız çocuklarının zorla evlendirilmesi için dini kıyan imamların yanısıra, bazı imamların kendileri Kur'an kurslarındaki kız çocuklarını istismar ediyor. Sadece benim mesleki olarak takip ettiğim böyle iki dava var. Daha geçtiğimiz günlerde kendi kızkardeşine tecavüz edip, hamile bırakıp, kürtaj yaptıran imam bir imamın haberini gördük. Dini egosit çıkarlarına alet ederek, kendileri ve etrafındakiler için herhangi bir maddi-manevi çıkar karşılığında çocuk cinsel istismarına bizatihi kendisi bulaşan din görevlileri de var bu ülkede. Çünkü mantık olarak dinin buna cevaz verdiğini düşünüyorlar. DİYANET'İN ARINMASI LAZIM Diyanet İşleri Başkanlığı ve din görevlilerinin mesleki olarak arınma yaşaması gerekiyor. Önce kendi bünyelerindeki çocuk istismarcısı din görevlilerini temizlemelidirler. Bu üzeri örtülen çok ciddi bir sorun. Sonra da tüm imamların çocukları evlendirme vakalarında yer almamaları ve  toplumdaki bu tür olayları durduracak bilgi ve donanıma kavuşturulmaları gerekiyor. DİYANET İDARİ SORUŞTURMA YAPMALI Küçük yaştaki çocukları evlendiren imamlar hakkında savcıların yanısıra Diyanet de idari soruşturma başlatmalı. Bu tür uygulamalar yapan imamlar meslekten men edilmeli. Ardından da savcıya suç duyurusunda bulunmalı. 11 yaşındaki bir kız çocuğunun evlendirilmesinden söz ediyoruz. Diyanet İşleri ve devletin ilgili tüm birimleri, hiçbir istisnaya göz yummadan ülke çapında kontrol ve uygulama yapmalıdır. DİYANET'İN BUGÜNE KADAR KARAR ALMAMIŞ OLMASI SKANDAL Çocukların erken yaşta evlendirilmesi konusunda Diyanet İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Mehmet Keskin "İslam bilginlerinin çoğu küçük yaştaki evlilikleri tasvip etmediklerini belirtiyor" dedi. Küçük çocukların evlendirilmesini pek de tasvip etmemekteyiz" dedi. Net bir duruş yok. Çocuk ve cinsel istismar suçunu hafifleten ifadeler bunlar. Kurul adına bir açıklama yok, kurul üyesinin açıklaması var. Keskin , ayrıca bu konuda yüksek kurulun bugüne kadar resmen yayımlanmış bir kararının olmadığını açıkladı. Bugüne kadar Diyanet'in bir karar almamış ve yayımlamamış olması skandaldır. Ve hala bu konuda alınmış bir karar açıklanmış değil. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın "genelge yayımladık" açıklaması da yasak savmak, dostlar alışverişte görsün niteliğinde. NOTERLER DE SUÇ İŞLİYOR Bazı imamlar, reşit olmayan kız çocuklarını evlendirebilmek için anne-babalardan muvafakatname istiyor. Anne-babalar notere gidiyor ve bazı noterler muvafakatname işlemini yapıyor. Bunu yapan noterler de suç işlemektedir ve aynı şekilde hapisle cezalandırılmaları gerekmektedir. OKUL MÜDÜRÜ İLKOKUL ÇOCUĞUNA BEKARET TESTİ YAPTIRDI Geçen hafta çocuk cinsel istismarı ile ilgili bir ihbarda bulunduk. İlkokul birinci sınıf öğrencisi bir kız çocuğuna cinsel istismar olayını kapatmak için okul müdürü devreye girdi. Çocuğu halası ile birlikte jinekologa götürerek bekaret testi yaptırdı. Yasak! Suç! Burada okul müdürü, doktor ve halanın yargılanması gerekiyor. BAŞLICA SORUMLU BAŞBAKANLIK VE HÜKÜMET'TİR. DEVLET TEŞVİK EDİYOR Erken yaşta evlilikler bir devlet politikası olarak teşvik ediliyor. Örneğin; bu iktidar 8 yıllık kesintisiz eğitimi 4+4+4 olarak böldü. Bu sistem dördüncü sınıftan sonra kız çocuklarının eve geri çekilmesine yol açtı. Lise öğrencilerinin evlilik yapabilmesi için yönetmelik değişikliği yapıldı. "Lisedeyken evlenirseniz açık öğretime devam edebilirsiniz" denildi. Bu, lise öğrencileri için "evlenebilirsiniz" sinyalidir. Üniversite öğrencilerinin evlenebilmesi için teşvik getirildi. "Burs yardımı yapılacak, burs borçları silinecek" denildi. İktidar genç evlililere 10 bin TL'lik evlilik kredisi vermeyi kararlaştırdı. Yoksul aileler krediyi alabilmek için 16 yaşına gelen çocuklarını evlendirmeye çalışıyor. Başbakan'ın üç çocuk telkinleri ve daha birçok teşvik örneği verebiliriz. Başlıca sorumlu Başbakanlık ve Hükümet'tir. İMAM NİKAHLARI RESMİ KAYIT ALTINA ALINMALI Devlet GEBİZ sistemi ile hamile kalanları takip ediyor. Peki devlet çocuk istismarlarını neden izlemiyor? İmamların kıydığı nikahlar da resmi kayıt altına alınmalı. Böylece çocuk yaşta evlendirmelerin yanısıra, erkeklerin birden fazla kadınla evlenmesi de tespit edilebilir. Aralarında ünlü siyasetçiler de olan öyle erkekler var ki; birinci karısı resmi nikahlı, ikinci karısı imam nikahlı, üçüncüsü ise kısa süreli imam nikahı (muta) yapılarak sevgili yapılan değişken eş. İmam nikahlarının kayıt altına alınması çocuk yaşta evlendirmelerin yanısıra çok eşli erkekleri de ortaya çıkaracaktır. HUKUK SİSTEMİ KADINLAR İÇİN ÇALIŞMIYOR Yargı skandalları ile çalkalanan Türkiye'de ciddi bir genel hukuk problemi var ama kadınlar ve kadınların hayatları söz konusu olduğunda TCK; Anayasa, uluslararası sözleşmelerdeki maddeler, ne olursa olsun, hukuk sistemi kadınlar için çalışmıyor. Kadınlar yok hükmünde. SÖZCÜ TV ÇOCUK GELİNLERİ SORDU Ülkemizin kanayan yaralarından biri çocuk gelinler... Çocukluk çağında evlendirilen ve 18 yaşına gelmeden 3-4 çocuk sahibi olan çocuklar gelin, eş ve anne olmanın ağırlığı altında eziliyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Diyarbakır Bölge Müdürlüğü'nden alınan verilere göre, Türkiye'de 2001-2012 arasında 15 yaş altında olan 17 bin 648 çocuk, anne oldu. Bunlardan 4 bin 312′si Güneydoğu Anadolu Bölgesindeki çocuklardan oluştu. Aynı tarihlerde Diyarbakır'da bin 131, Şanlıurfa'da ise 940 çocuk doğum yaparak anneliğe adım attı. Türkiye'de 15-17 yaş arasında 412 bin 923 genç kız anne oldu. Bunların 242 bin 836′sı Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki genç kızlardan oluştu. 2008-2012 arasında ise 16-19 yaş grubunda 695 bin 782 genç kız resmi nikâhla evlendi. Onlardan biri olan Kader Erten ikinci çocuğunu kaybettikten sonra öldü. Sokağa inen Sözcü TV kameraları bu kez vatandaşa çocuk gelinleri sordu. İLHAN ÖZKES: DİNİ NİKAH GEÇERLİ DEĞİL! Sözcü, küçük çocukların evlendirilmesinin İslam e Kur'an'a uygun olup olmadığını TBMM'nin müftü milletvekili İhsan Özkes ile konuştu. CHP İstanbul Milletvekili İhsan Özkes, 'Çocuk Gelin' dramı hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu.