output
stringlengths 62
421
| instruction
stringlengths 497
47.6k
| input
stringclasses 1
value |
---|---|---|
Arjantin'de meydana gelen tren kazasında 40 kişi öldü, 550 kişi yaralandı | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: Arjantin'in başkenti Buenos Aires'te bir garda bu sabah meydana gelen tren kazasında çok sayıda kişinin öldüğü bildirildi. FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYIN!.. Arjantin'in en işlek tren istasyonlarından birinde yolcu dolu bir trenin peronun sonundaki bariyerlere çarpması sonucu en az 40 kişinin öldüğü, 550 kişinin yaralandığı bildirildi. Buenos Aires Acil Sağlık Hizmetleri Başkanı Alberto Crescenti, yaptığı açıklamada en az 550 kişinin yaralandığını, 30 kişinin de trenin ilk vagonunda mahsur kaldığını söyledi. Sivil savunma biriminden yapılan açıklamada, kazada en az 40 kişinin de hayatını kaybettiği belirtildi. Kurtarma görevlileri, mahsur kalan yolcuları kurtarmak için vagonun tavanını keserek içeri makara sarkıttı. Arjantin Ulaştırma Bakanı J.P. Schiavi ise istasyonda bulunan basın mensuplarına yaptığı açıklamada, banliyö treninin çok hızlı gittiğini, bu nedenle istasyondaki peronun sonundaki bariyere çarptığını ve çarpma sırasında trenin lokomotifinin ve ilk vagonunun ezildiğini belirtti. Trenin en çok zarar gören kısmının yolcuların bisikletlere yer açmak için sıkıştığı birinci vagon olduğu belirtildi. Hayatta kalan yolcular TeleNoticias kanalına yaptığı açıklamada, birçok kişinin metal ve cam parçaları yüzünden yaralandığını söyledi. Yolcular, vagonların çatılarıyla tabanlarının ayrıldığı sırada camların patladığını belirtti. Kompartımanların tıklım tıklım dolu olduğu ve insanların kazanın etkisiyle birbirini ezdiği ifade edildi. Sarmiento hattı sendika lideri Ruben Sobrero, Radio La Red'e yaptığı açıklamada, "Bu lokomotif dün kullanılmaya başlandı ve frenleri gayet iyi çalışıyordu. Daha önceki istasyonlarda sorunsuz durdu. Şu an ne olduğu konusunda yorum yapamıyorum" diye konuştu. Sobrero, hastaneye kaldırılan makinistle de henüz görüşemediklerini söyledi. | |
Van'da meydana gelen felaketin ardından Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de Van'a gideceğini açıkladı İşte o haber... | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: Van depreminin ardından Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de bölgeye gidiyor. Cumhurbaşkanı Gül, Van'da meydana gelen 7.2'lik depremle ilgili yaptığı açıklamada ''Denetleme faaliyetleri daha çok yapılmalı. Bu olaydan alacağımız dersler var'' dedi. Gül, açıklamasında ''Bütün milletimizin böyle bir acı karşısında bütünleştiğini görmekten büüyk memnuniyet duydum. Denetleme faaliyetleri daha çok yapılmalı. Bu olaydan alacağımız dersler var'' ifadelerini kullandı. İlerleyen tarihlerde Van'ı ziyaret edeceğini belirten Gül, ''Erken gidip çalışmaların etkilenmesini istemiyorum'' dedi. | |
TSK, sürdürülen Fırat Kalkanı Harekatı'na ilişkin son bilgileri paylaştı. Harekatın başlangıcından bugüne kadar kaç törörist öldürüldü? | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: Türk Silahlı Kuvvetleri, Fırat Kalkanı Harekatı'nın başlangıcından bugüne kadar bin 667’si ölü, 266’sı yaralı ve 7’si sağ olarak yakalanan toplam DEAŞ mensubu bin 940 terörist; 300’ü ölü, 4’ü yaralı ve 11’i teslim olmak üzere toplam 315 PKK/PYD mensubu teröristin etkisiz hale getirildiğini açıkladı. Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından yapılan açıklamada, Türkiye'nin ve milletin güvenliğini sağlamak maksadıyla, yurt içerisinde bölücü terör örgütüne (BTÖ) karşı azimli ve kararlı mücadelesini sürdürürken, bölgedeki Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) unsurlarıyla birlikte BM Sözleşmesinin 51’inci maddesinde yer alan Meşru Müdafaa Hakkı uyarınca 24 Ağustos 2016 tarihinde başlatılan cFırat Kalkanı Harekâtı'na 149'uncu gününde devam ettiği bildirildi. EL BAB'DA BATIDAN KUZEYE ŞEHRİN DIŞ MAHALLELERİNE ULAŞILDI Fırat Kalkanı Harekatı kapsamında, hudut güvenliğini sağlamak, DEAŞ tehdit ve saldırılarını önlemek, yerinden edilmiş kimselerin yurtlarına dönüşüne katkı sağlamak ve sivilleri korumak/yaşanan terör olaylarından zarar görmesini engellemek maksatlarıyla icra edilmekte olan harekatta, TSK tarafından desteklenen ÖSO’nun yoğun ve kararlı mücadelesi sayesinde Azaz-Cerablus arasında bulunan toplam 227 meskûn mahal ve bin 875 kilometrelik alan kontrol altına alındı. 09 Aralık 2016 tarihinde başlayan El Bab Harekatı’nda batıdan ve kuzeyden şehrin dış mahallelerine ulaşıldı. El Bab’ın, ele geçirilmesine yönelik planlı harekatın icrasına devam ediliyor. Bu kapsamda; tecrit harekatı sürdürülüyor, tespit edilen hedefler etkisiz hale getiriliyor. DEAŞ’ın bölgeden temizlenmesine yönelik harekat sürdürülürken; PKK / PYD terörist unsurlarının Afrin’den doğuya, Münbiç’ten batıya doğru olabilecek saldırılarını durdurmaya yönelik alınan tedbirlerin uygulanmasına hassasiyetle devam ediliyor. FIRAT KALKANI HAREKATI'NDA ÖLDÜRÜLEN TERÖRİST SAYISI Fırat Kalkanı Harekatının başlangıcından bugüne kadar bin 667’si ölü, 266’sı yaralı ve 7’si sağ olarak yakalanan toplam DEAŞ mensubu bin 940 terörist; 300’ü ölü, 4’ü yaralı ve 11’i teslim olmak üzere toplam 315 PKK/PYD mensubu terörist etkisiz hale getirildi. BİN 338 BOMBA ATILDI Türk Hava Kuvvetleri tarafından, bin 237 hedefe bin 338 bomba atıldı. Ayrıca tespit edilen 3 bin 14 EYP ve 43 Mayın imha edildi. El Bab’ın, ele geçirilmesine yönelik planlı harekatın icrasına devam ediliyor. 19 Ocak 2017 tarihinde Suflaniyah meskûn mahallinde kontrol sağlandığı bilgisi verildi. | |
Holywood, sinemanın ünlü çifti Brad Pitt ve Angelina Jolie'nin boşanacağı dedikodusu ile çalkalanıyor. | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: Holywood, sinemanın ünlü çifti Brad Pitt ve Angelina Jolie'nin boşanacağı haberiyle çalkalanıyor. İddialara göre Hollywood'un altın çifti Brad Pitt ve Angelina Jolie 250 milyon sterlin değerinde boşanma anlaşması imzaladı. Hollywood’un altın çifti Brad Pitt ve Angelina Jolie’nin aşkı bitti. Ayrılmaya karar veren çift, avukatlarına başvurup mal varlıklarını ayırdı. Los Angeles’ın en ünlü boşanma şirketlerinden birine giderek 250 milyon sterlin değerinde boşanma anlaşması imzalayan Brangelina, altı çocuğun velayeti konusunda da mutabakata vardı. Çiftin evlat edindiği Maddox, Pax, Zahara’nın dışında Shiloh, Knox ve Vivienne adlarında biyolojik çocukları bulunuyor | |
Ahmet Hakan bugünkü yazısında 'Sakal' açıklamasıyla gündemi yerle bir eden İlhan Cavcav'ı HDP'li Sırrı Süreyya Önder'in capslere konu olan sözleriyle seslenerek eleştirdi. | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: İNTERNETHABER.COM Hürriyet yazarı Ahmet Hakan, bugünkü yazısında Gençlerbirliği Kulübü Başkanı İlhan Cavcav, maçlara sakallı çıkma yasağı için 'caps' gibi çok konuşulacak bir yazı yazdı. "LA BU SAKAL SANA NE ETTİ İLHAN CAVCAV?" Hakan, HDP'li Sırrı Süreyya Önder ile özdeşleşen ve birçok Caps'e malzeme olan 'La bu Kürtler size netti?' sözünü Cavcav'a uyarlayarak 'La bu sakal sana ne etti?' diye uyarladı. İLHAN CAVCAV'DAN GÜNDEMİ SARSAN SAKAL YORUMUNDA NE DEMİŞTİ? Gençlerbirliği Kulübü Başkanı İlhan Cavcav, maçlara sakallı çıkma yasağı getirilmeli diyerek; Gençlerbirliği'nde maçlara sakallı çıkan futbolculara 25 Bin TL ceza kesilmesi talimatı verdi. Tekrarlanması halinde ise 25 Bin TL artı, kadro dışı bırakın demişti. Futbolculara getirdiği sakal yasağı ile ilgili konuşan Duayen Başkan Cavcav, "Kulüp müdürüme talimat verdim. Bundan böyle maçlara sakallı olarak kim çıkıyorsa her maç için 25 bin tl ceza keseceğimi, sakalda ısrar etmesi halinde ise kadroya alınmayacaklarını tabelaya yaz dedim" diye konuşmuştu. "80 YAŞINDAYIM, HER GÜN TRAŞ OLUYORUM" Neden bu şekilde bir karar aldınız sorusuna ise Cavcav,"Yahu kardeşim niye böyle bir karar aldım? Ben söylüyorum ayıp oluyor belki. Ben 80 yaşındayım ve her gün traş oluyorum be kardeşim. Ne o Beşiktaş'ın antrenörü çıkıyor böyle bir sakal ? Volkan Böyle bir sakal? Selçuk'ta sakal, Beşiktaşlılar da sakal. Yahu arkadaş, burası "imam hatip okulumu"? sen spor yapıyorsun. Sen ilerlemede, gençlere örnek olacaksın. 23 yaşında benim torunum var ve sakal bırakıyor. Oğlum kes diyorum, bana ne diyor biliyormusun dede, bütün sporcular sakallı onlara niye demiyorsun. Bunların örnek olması lazım. Bunu dün sayın Yıldırım Demirören'e de söyledim. O biz böyle bir karar alamayız diyor. UEFA bilmem ne yapar diyor. "Bıktık UEFA'dan" yahu. Keşke bir yer olsada UEFA olmadan oynasak futbolumuzu. Her şeye UEFA, UEFA, UEFA o zaman, kulüpler olarak karar alırsınız dedi. Bende tamam dedim ve ben karar aldım bütün kulüplerde alsın bu kararı. Kulüp başkanlarının sakal konusunda görüşlerini sordunuzmu sorusuna ise Cavcav;"kimsede "TIK" yok canım" ifadesini kullanmıştı. İşte Hakan'ın o yazısı: Bana bak İlhan Cavcav FUTBOLCULARINA sakalı yasaklamışsın. "Burası imam hatip okulu değil" diyerek. La bu sakal sana ne etti İlhan Cavcav? Hele bir deyiver. 80 yaşına gelmişsin. Gençlerbirliği'ne başkan olmuşsun. Oturup işini yapacağına... Kafayı iki-üç topçunun sakalına takmışsın. Hakikaten bir deyiver: Bu sakal sana ne etti? Türk futbolu dökülüyor. Türk futbolu geriliyor. Türk futbolu ölüyor. Sen tutmuş kılla, tüyle uğraşıyorsun. Gerçekten de ne etti sana bu sakal ne etti ey Cavcav? | |
Zaman Gazetesi'nin eski yönetici ve yazarlarına yönelik operasyon başlatıldı. Operasyon kapsamında 47 kişi hakkında gözaltı kararı çıkarıldı. 47 kişiden 19'u gözaltına alındı. | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: 15 Temmuz darbe girişimi soruşturması medyaya sıçradı. Soruşturma kapsamında Zaman Gazetesi'nin eski yöneticilerine ve yazarlarına gözaltı kararı verildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcı vekili Fuzuli Aydoğdu'nun talimatı ile Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından yürütülen soruşturma da 47 şüpheli hakkında gözaltı ve yakalama kararı çıkarıldı. Terör polisi, bu sabah erken saatlerden itibaren belirlenen adreslerde gözaltı ve arama işlemi yaptı. Hakkında gözaltı kararı bulunan isimler arasında Ali Bulaç, Abdülhamit Bilici. Mehmet Kamış, Şahin Alpay ve Mümtazer Türköne'nin de bulunduğu belirtildi. GÖZALTI KARARI ÇIKARILAN GAZETECİLERİN LİSTESİ Osman Nuri Öztürk, Ali Akbulut, Bülent Keneş, Mehmet Kamış, Hüseyin Döğme, Süleyman Sargın, Veysel Ayhan, Şeref Yılmaz, Mehmet Akif Afşar, Ahmet Metin Sekizkardeş, Alaattin Güner, Faruk Kardıç, Metin Tamer Gökçeoğlu, Faruk Akkan, Mümtazer Türköne, Şahin Alpay, Sevgi Akarçeşme, Ali Ünal, Mustafa Ünal, Zeki Önal, Hilmi Yavuz, Ahmet Turan Alkan, Lalezar Sarıibrahimoğlu, Ali Bulaç, Bülent Korucu, İhsan Duran Dağı, Nuriye Ural, Hamit Çiçek, Adil Gülçek, Hamit Bilici, Şenol Kahraman, Melih Kılıç, Nevzat Güner, Mehmet Özdemir, Fevzi Yazıcı, Sedat Yetişkin, Oktay Vızvız, Abdullah Katırcıoğlu, Behçet Akyar, Murat Avcıoğlu, Yüksel Durgut, Zafer Özsoy, Cuma Kaya, Hakan Taşdelen, Osman Nuri Arslan, Ömer Karakaş. Gazete yöneticileri ve yazarları hakkında 'gazete tirajlarında usülsüzlük yapıp devletten haksız basın ilan parası almak', 'silahlı terör örgütüne üye olmak', 'Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etme' iddiası bulunuyor. Zaman Gazetesi yönetimine geçtiğimiz mart ayında Fetullahçı Terör Örgütü'nün yayın organı olduğu gerekçesiyle kayyum atanmıştı. 47 KİŞİDEN 11'İ GÖZALTINA ALINDI Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında, haklarında gözaltı kararı çıkarılan 42 gazeteciden yakalananların sayısı 19'a yükseldi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosunca yürütülen soruşturma kapsamında, Haşim Söylemez, Ali Akkuş ve Yakup Çetin de gözaltına alındı. Böylece, hakkında gözaltı kararı bulunan 42 gazeteciden 19'u yakalanmış oldu. Daha önce Nazlı Ilıcak, Seyit Kılıç, Yakup Sağlam, Bayram Kaya, Cihan Acar, Bünyamin Köseli, Emre Soncan, Mustafa Erkan Acar, Cemal Azmi Kalyoncu, Abdullah Kılıç, Habip Güler, Mehmet Gündem, Cuma Ulus, Hanım Büşra Erdal, Hüseyin Aydın ve Bülent Mumay gözaltına alınmıştı. Gözaltına alınan gazetecilerin Gayrettepe'deki Asayiş Şube Müdürlüğündeki işlemleri sürüyor. İLK GÖZALTINA ALINAN ŞAHİN ALPAY OLDU FETÖ/PDY soruşturması kapsamında gazeteci-yazar Şahin Alpay Beşiktaş'taki evinde gözaltına alındı. Polis ekipleri saat 06.00 sıralarında Şahin Alpay'ın Beşiktıaş'taki evine geldi. Yaklaşık 2.5 saat evde arama yapan polisler, Şahin Alpay'ı gözaltına aldı. Kelepçesiz olarak polis aracına alınan Alpay, gazetecilerin sorusu üzerine "Bir şey söylemeyeceğim. Neden gözaltına alındığımı bilmiyorum" dedi. 16 KİŞİ GÖZALTINA ALINMIŞTI İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında 42 gazeteci hakkında yakalama kararı çıkartılmıştı. Darbe girişimi soruşturması kapsamında gözaltına alınan gazeteci sayısı 16'ya yükseldi. Son olarak gazeteci Bülent Mumay gözaltına alınarak Asayiş Şube Müdürlüğü'ne götürüldü. Gözaltında olan isimler: Nazlı Ilıcak, Seyit Kılıç, Yakup Sağlam, Bayram Kaya, Cihan Acar, Bünyamin Köseli, Emre Soncan, Mustafa Erkan Acar, Cemal Azmi Kalyoncu, Abdullah Kılıç, Habip Güler, Mehmet Gündem, Cuma Ulus, Hanım Büşra Erdal, Hüseyin Aydın ve Bülent Mumay. | |
Kapalıçarşı’da 24 ayar külçe altının gram satış fiyatı 92,95 lira, Cumhuriyet Altınının satış fiyatı ise 621,00 lira oldu. <br/>Kapalıçarşı’... | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: Kapalıçarşı’da 24 ayar külçe altının gram satış fiyatı 92,95 lira, Cumhuriyet Altınının satış fiyatı ise 621,00 lira oldu. Kapalıçarşı’da alınıp satılan altın türlerinin bugünkü kapanış fiyatları (TL) şöyle: 88,30 liradan alınan 24 Ayar Külçe Altın(Gr.) 88,65 liradan, 586,00 liradan alınan Cumhuriyet Ata Lira 595,00 liradan, 80,35 liradan alınan 22 Ayar Bilezik (Gr.) 86,76 liradan, 563,00 liradan alınan Lira (Tam) Ziynet 581,00 liradan, 281,00 liradan alınan Yarım Ziynet 294,00 liradan, 141,00 liradan alınan Çeyrek Ziynet ise 147,00 liradan satıldı. (İHA) | |
Bodrum’da lise öğrencisi 15 yaşındaki S.T.Ç. ile kolayla uyuttuktan sonra ilişkiye giren, görüntü ve fotoğrafını çekip şantajla birlikte olmayı sürdüren 22 yaşındaki E.A., genç kızı Kars’a kaçırırken yakalandı. | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: BODRUM'da otobüs terminalinde yardım çığlığı atan S.T.Ç. kurtarılıp devlet korumasına alınırken, gözaltına alınan E.A. adliyeye sevk edildi. Anadolu Meslek ve Kız Meslek Lisesi 9’uncu sınıf öğrencisi S.T.Ç., iddiaya göre, bir arkadaşının aracılığıyla tanıştığı inşaat işçisi E.A.’nın 4 yıl önce tecavüzüne uğradı. S.T.Ç.’yi, fotoğraf ve görüntülerini çekip bunları sosyal medyada yaymakla tehdit ederek korkutan ve 4 yıl boyunca tecavüze devam ettiği öne sürülen E.A., kızı zorla memleketi Kars’a götürmek istedi. Şehirlerarası otobüs terminaline gittiklerinde artık yaşadıklarına dayanamayan S.T.Ç.’nin, otobüs firmasının yanındaki polis noktasına girip yardım çığlığı atıp, "Kaçırılıyorum" diye bağırması üzerine E.A. yakalandı. S.T.Ç. ve E.A., Bodrum İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. ÇAREYİ POLİSE SIĞINMAKTA BULDU İfadesine başvurulan S.T.Ç.’nin, "Babam hapiste, annem yeteri kadar ilgilenemiyordu. Arkadaşlarımız aracılığıyla tanıştığım E.A. içeceğimin içine uyku ilacı koymuş, uyandığımda tecavüz ettiğini anladım. Sonra ’Birlikte olur evleniriz’ diye beni kandırdı. Defalarca birlikte oldu. Son zamanlarda şiddet uygulamaya başlamıştı, hayatım kabusa döndü. İntihar etmeyi bile aklımdan geçirdim. Ancak okuyup anneme bakmak istiyordum, yapamazdım. E.A. ayrılmak istediğimde ise beni tehdit etti. ’Çıplak görüntülerini yayınlayıp, seni herkese rezil ederim’ dedi. Çareyi polise sığınmakta buldum" diye konuştuğu öğrenildi. KABUL ETMEDİ E.A.’nın ise ifadesinde "Ben kimseyi zorlamadım o kendi isteği ile benimle birlikte oldu" dediği öğrenildi. Öte yandan E.A.’nın cep telefonunda S.T.Ç.’nin fotoğraf ve videolarının bulunduğu belirtildi. E.A. polisteki ifadesinin ardından öğle saatlerinde adliyeye sevk edildi. S.T.Ç. ise devlet korumasına alındı. | |
Dumlupınar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Güner Önce görevi Prof. Karaarslan'a devretti | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Rektörlüğü görevine atanan Prof. Dr. Ahmet Karaaslan, görevi Prof. Dr. Güner Önce'den törenle devraldı. Görevini 8 yılı aşkın süredir devam ettiren Prof. Önce, Rektörlük makamındaki törende yaptığı konuşmada, üniversitenin gelişmesini sürdüreceğine inandığını söyledi. Emaneti gönül rahatlığıyla Karaaslan'a devrettiğini ifade eden Önce, ''Prof. Dr. Ahmet Karaaslan'ın başarısı üniversitenin başarısı olacak. Çok önemli bir görev alıyor. Bu görevi başarıyla devam ettireceğine inanıyorum. Hayırlı olsun, büyük başarılar diliyorum. Üniversite size emanet'' dedi. Karaaslan ise Önce'den devraldığı bayrağı daha yüksek burçlara dikmek adına gecesini gündüzüne katarak çalışacağını ifade etti. Farklı düşüncelerin zenginlik sayıldığı bir anlayışla herkesi kucaklayacağını anlatan Karaaslan, ''İdeallerimiz çok büyük, hedeflerimiz çok büyük. Öğretim elemanları ve tüm personelimizle birlikte aynı hedefe kilitlenmiş, bir gaye etrafında birleşmiş, bütünleşmiş olarak o hedefi gerçekleştirmenin heyecanı içinde yolumuza devam edeceğiz'' diye konuştu. Önce, daha sonra görevini devrettiği Karaaslan'a çiçek hediye etti. Karaaslan da Önce'ye hizmetlerinden dolayı teşekkür ederek, plaket takdim etti. | |
Prof. Dr. Mehmet Haberal’ın mahkeme kararıyla Adli Tıp’a sevki rapor engeline takıldı. | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: Ergenekon davasının tutuklu sanıklarından Adli Tıp Kurumu’na sevk edilecek olan Haberal için halen tedavi gördüğü İstanbul Kardiyoloji Enstitüsü "Hastalığı nedeniyle yerinden kaldırılması sakıncalıdır" raporu verdi. Bu rapor nedeniyle Haberal, Adli Tıp’a sevk edilemedi. Mehmet Haberal ile ilgili olarak 16 Ekim 2009’da verilen raporda İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Zerrin Yiğit, Kurul üyeleri olarak Prof. Dr. Cengiz Çeliker, Prof. Dr. Vedat Sansoy, Prof. Dr. Tevfik Gürmen ve Dr. Cengizhan Türkoğlu’nun imzası bulunuyor. Söz konusu raporda, "Enstitümüzün 3. Servisi'nde 304 numaralı odada yatmakta olan hasta Mehmet Haberal’ın sağlık durumu değerlendirilmiş ve tıbbi tedavisine ayaktan devam edilerek, bir ay sonra kontrole gelmek üzere taburcu edilmesine karar verilmiştir" deniliyordu. Mahkemeden saklanan bu raporun bazı gazetelerde haber olması üzerine İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi de raporu istemiş ve Haberal’ın Adli Tıp Kurumu’na sevk edilmesine karar vermişti. Yeni rapor Bu karar doğrultusunda Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal’ın dün İstanbul Adli Tıp Kurumu’na sevk edilmesi gerekiyordu. Ancak Haberal’ın halen tedavi gördüğü İstanbul Kardiyoloji Enstitüsü yeni bir rapor hazırladı. Avukat Helvacı: Adli Tıp’a götürülmedi Haberal’ın avukatı Dilek Helvacı, geçtiğimiz cuma günü verilen raporun dün sabah jandarma görevlilerine ulaştığını belirtti. Raporda Haberal’ın "Hastalığı nedeniyle yerinden kaldırılması sakıncalıdır" yazdığını belirten Helvacı, bu rapor üzerine Adli Tıp Kurumu’na sevkin yapılamadığını kaydetti. | |
Nihat Hatipoğlu da STV'nin Şefkat Tepe dizisindeki peygamberin gösteriliş şekline tepki gösterdi. | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: Nihat Hatipoğlu Hoca, STV'de yayınlanan Şefkat Tepe dizisinde bir ışık huzmesi şeklinde peygamber sahnesinin yer almasıyla ilgili sorulan soruya cevap verdi. İşte Hatipoğlu'nun "Peygamber efendimizin bir ışık huzmesi şeklinde gösterilmesi doğru mudur?" sorusuna yanıtı; ŞIK OLMADI "Çok şık olmadığının kanaatindeyim. Mesela Çağrı filmi yayınladığında, hazırlandığında El Ezher Üniversitesi'ne sahabenin resmedilmesi ne kadar doğrudur diye sorduklarına, El Ezher bu konuda fetva vermedi. Bu nedenle dikkat ederseniz 4 Halifeyi göstermediler. Sadece Hz. Hamza'yı gösterdiler. Seyrettik hepimiz. Doğrusu o bile içimize sinmedi. Ama niye içimize sinmedi? Çünkü Hz. Hamza ne zaman aklımıza gelse, onu oynayan Anthony Quinn gelir aklımıza. Hiç kimse Hz Hamza gibi olamaz. Hz Hamza muhteşem bir insandır. HZ. MUHAMMED'İ KİMSE OYNAYAMAZ Mesela Peygamberler tarihi ve Peygamber filmleri vardır. Hz Yusuf yayınlandı. Açık söyleyeyim. Hepimiz seyrettik ama hiç birimizin içine sinmedi. Çünkü bir Peygamberin resmedilmesi mümkün değildir. Hiç kimse onun gibi oynayamaz. Onun gibi güzel olamaz. Hz Musa ve Hz İbrahim aleyhisselamın filmlerini çevirdi yabancılar. Hepsinde aynı endişeyi hep taşıdık. Ne Hz Peygamberin ne de diğer Peygamberlerin, özellikle 4 Halifenin resmedilmesi, oynanması ve gölge gibi görünmesi, hiç biri şık değildir. Biz bunlara dikkat etmek zorundayız." İşte Nihat Hatipoğlu'nun o açıklamaları: STV'den olay sahneye bomba karşılık Şevkat Tepe dizisindeki 'kamyon kasasında peygamber' rüyası olay yaratınca STV karşı atağa geçti. STV haberleri camiaya saldırı olarak gördü. Diyanet'ten STV'ye Peygamber tepkisi Şefkat Tepe'de Hz.Muhammed'in ışık içinde ve kamyonet kasasında gösterilmesine Diyanet üyesinden sert tepki geldi. | |
Londra'nın güneydoğusunda bir askerin radikal İslamcı olduğu söylenen iki kişi tarafından öldürülmesinin yankıları sürerken, İslam karşıtı gösteriler düzenleniyor. Anti-faşist gruplar ise bu gösterilere karşı eyleme geçiyor. | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: İngiltere'de bir askerin üzerine, karşılıklı olarak radikal İslamcılık ve ırkçılık karşıtı gösteriler düzenleniyor. Newcastle'da düzenlenen gösteride, asker Lee Rigby'nin Çarşamba günü Londra'nın güneydoğusundaki Woolwich'te radikal bağlantılı olduğu söylenen kişilerce öldürülmesi protesto edildi. Polise göre, İngiliz Savunma Birliği (EDL) tarafından düzenlenen gösteriye 1500-2000 kişi katıldı. Aynı sırada, EDL'yi yabancı düşmanlığı ve ırkçılıkla suçlayan 400 kişi de eylemdeydi. Polis, iki grubun yaklaşık 100 metreden fazla yaklaşmasını önledi. Yapılan açıklamada, sosyal paylaşım sitesi Twitter'da ırkçı mesajlar yayımlayan 3 kişinin gösteriden önce tutuklandığı belirtildi. Gösteri çağrıları EDL'nin internet sitesinde, Pazartesi günü Başbakanlık önünde bir gösteri yapılacağı belirtiliyor. Çağrıda, "Radikal İslam savaş ilan etti ama hükümetimiz bunu görmeyi reddediyor, üstelik askerlerimizi Irak ve Afganistan'da İslamcı militanlarla savaşmaya gönderirken bile" deniliyor. Açıklamada, İngiltere Başbakanı David Cameron'ın Woolwich'teki cinayeti "" diye tanımlaması eleştirilerek, İngiltere'deki Müslümanlar arasında çok sayıda kişinin bu tür köktenci eylemleri desteklediği veya mazur gördüğü öne sürülüyor. Faşizme Karşı Birleş (UAF) adlı bir grup ise EDL eylemine karşı gösteri çağrısı yapıyor. "Faşist örgütler" diye tanımladığı EDL ve İngiliz Milli Partisi'ni (BNP) Lee Rigby'nin katledilmesini istismar etmekle suçlayan UAF, İslamofobiye karşı harekete geçilmesi isteniyor. dikkat çekilen çağrı metninde, bütün Müsülmanlara karşı nefret yöneltilmesine karşı eyleme, farklı toplum kesimlerinden ve dini gruplardan temsilcilerle sendikacıların katılacağı belirtiliyor. | |
Cankat Ergin kimdir, aslen nereli, kaç yaşında ve Cankat Ergin neden öldü ölüm sebebi ne soruları kahreden vefat haberinin ardından akıllara takıldı. 52 yaşında olan usta yönetmen fenomen dizi Kaygısızlar'ın da yönetmen koltuğuna oturdu. ALS hastalığı ile savaşan Cankat Ergin dün son yolculuğuna uğurlandı. | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: Cankat Ergin kimdir, kaç yaşındaydı ve Cankat Ergin neden öldü ölüm sebebi ne soruları merak edildi. Bir döneme damga vurmuş dizi Kaygısızlar'ın da yönetmen koltuğuna oturan Cankat Ergin, ALS hastalığı ile verdiği amansız savaşı 52 yaşında kaybetti ve vefat etti. Peki Cankat Ergin hangi film ve dizileri yönetti, işte Cankat Ergin biyografisi... Hbaeri ünlülerin felaket tellalı olan Onur Akay duyurdu. Ünlü yönetmenler ilgili bir yazı kaleme alan Akay, “Ünlü yönetmen Cankat Ergin'i genç yaşta kaybettik. Nehir Erdoğan'ın oynadığı ‘Tatlı Bela Fadime'den, Ercan Yazgan'ın oynadığı dizi ‘Kaygısızlar'a, Emrah'ın dizisi ‘Unutabilsem'den, Hande Ataizi'nin dizisi ‘Sev Kardeşim'e, Nurgül Yeşilçay'ın dizisi ‘Melekler Adası'ndan, Hamdi Alkan'ın Reyting Hamdi dizisine kadar, milyonların takip ettiği çok sayıda ünlü yapımın yönetmenliğini yapmış, 52 yaşındaki usta yönetmen Cankat Ergin'i kaybettik” dedi. MUDANYA'DAN SON YOLCULUĞUNA UĞURLANDI: Ergin’in ölüm sebebini ve cenaze bilgilerini de açıklayan Akay, “ALS hastalığından dolayı bir süredir tedavi gören Cankat Ergin, önceki gün ağırlaştı ve Bursa Uludağ Üniversitesi Hastanesi’ne kaldırıldı. Ancak dün akşam saatlerinde yaşam savaşını kaybetti. Cenazesi, bugün 14 Ağustos Salı günü ikindi namazından sonra, Mudanya Kumyaka Camii'nde kılınacak cenaze namazı sonrası, Kumyaka Mezarlığı'ndan son yolculuğuna uğurlanacak. Mekânı cennet olsun inşallah” ifadelerini kullandı. CANKAT ERGİN: 9 Ekim 1966 yılında Çanakkale'de dünyaya gelen yönetmen Cankat Ergin, Anadolu Üniversitesi'nin Sinema ve Televizyon bölümünden mezun oldu. Çektiği Diziler: Kaygısızlar (1994), Aynalı Tahir, Unutabilsem (1998), Kuzgun, Nilgün (1999), Şöhret Tutkusu (2000), Benimle Evlenir misin (2001), Derya Deniz, Herşey Aşk İçin, Reyting Hamdi (2002), Melekler Adası (2004), Sev Kardeşim (2006), Tatlı Bela Fadime (2007), Para=Dolar (2008), Aile Saadeti (2009), Ateşe Yürümek (2010), Araf Zamanı (2012) ALS HASTALIĞI NEDİR: ALS bir çeşit motor nöron hastalığıdır. İstemli hareketleri yaptıran sistemin (piramidal sistem) 2 grup sinir hücresine Motor nöron denir. Motor nöronları olarak bilinen gönüllü kas hareketlerinde kullanılan sinir hücrelerine saldırır. Bunlar, kollar, yüz ve bacaklar gibi kontrol edebileceğimiz eylemlerdir. Motor nöronlar beyin ve omurilikte bulunur. ALS ilerledikçe, bu hücreler dejenere olur ve ölür. Kaslara mesaj göndermeyi bırakıyorlar. Beyin artık gönüllü hareketleri kontrol edemez ve kaslar zayıflar ve tükenir. ALS ilerledikçe, tüm gönüllü kasları etkiler. Kişi artık kollarını, yüzlerini ve bacaklarını kontrol edemez. Zamanla, desteksiz nefes almama, solunum yetmezliğine yol açabilir.İngiliz bilim insanı Stephen Hawking’in de hastalığı olarak bilinen ALS’de tedavi yoktur, ancak tedavi semptomları hafifletebilir ve yaşam kalitesini arttırabilir. Hastalık ilerleyici ve yayılıcıdır. Başlangıç belirtileri çok hafif olduğundan çoğu kez fark edilmeyebilir. Hastaların %25'i konuşma, yutkunma gibi fonksiyonlarda zorlanmaya başlarken, %50'si kollarından, %20'si ise bacaklarından ilk belirtileri vermektedir. Kas zayıflığına duyu kaybı eşlik etmez. Kas zayıflığı genelde el, ayak, yutak veya dilde başlayabilir. Hastalarda konuşma ve yutma güçlüğü meydana gelebilir. Ağızda tükürük birikmesi de konuşmanın zorlaşmasına katkıda bulunur. İlerlemiş olgularda solunum güçlüğü meydana gelebilir. Hasta el ve ayaklarında seğirmeler tarif eder. Kontrol edilemeyen ağlama ve gülmeler olabilir. Hastalık vücudun bütün kaslarını etkilemez. Hasta bağırsaklarını ve idrarını kontrol edebilir. Cinsel fonksiyonları etkilenmez. Kalp kası zarar görmez. Göz kasları çoğu kez en son etkilenen kas olur, kimi zaman da hiç etkilenmez. ALS ÇEŞİTLERİ: ALS'nin nedenleri ve çeşitleri ALS'nin tam olarak ne olduğu belli değil. Belirtilerine ve semptomlarına göre ve açık bir genetik ilişki olup olmadığına göre farklı tipler vardır. ALS sporadik veya ailesel olabilir. Sporadik ALS rastgele meydana gelir ve vakaların yüzde 90 ila 95'ini oluşturur. Açık bir risk faktörü veya nedeni yoktur. Ailesel ALS kalıtsaldır. Olguların yaklaşık yüzde 5 ila 10'u aileseldir. ALS'li bir kişinin çocuğu, bu durumu geliştirme şansının yüzde 50'sine sahip olacaktır. Nadiren, gençlerindeki bir kişiyi etkileyebilir. Araştırmacılar hangi genlerin dahil olduğunu araştırıyorlar. | |
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Kurtuluş Savaşı’nın zaferle neticelenmesinde Erzurum Kongresi’nin aşrı bir önemi bulunduğunu vurguladı. <br/>Cum... | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Kurtuluş Savaşı’nın zaferle neticelenmesinde Erzurum Kongresi’nin aşrı bir önemi bulunduğunu vurguladı. Cumhurbaşkanı Gül, Erzurum Kongresi’nin yıldönümü dolayısıyla bir mesaj yayınladı. Atatürk’ün önderliğinde verilen bağımsızlık mücadelesinin, aziz Türk milletinin hür ve müstakil yaşama kararlılığından hiçbir şart altında taviz vermeyeceğini gösteren yönüyle tarihteki parlak yerini aldığını belirten Gül, Türk milletinin, Atatürk’ün Samsun’a çıkışıyla ilk adımı atılan İstiklal Savaşı’yla, egemenliğine, birlik ve beraberliğine sahip çıkacağını tüm dünyaya en güçlü şekilde ilan ettiğini vurguladı. Bu sürecin başarıyla yürütülmesinde ve kesin bir askeri zaferle neticelenmesinde, karar ve sonuçlarıyla Erzurum Kongresi’nin ayrı bir önemi bulunduğuna işaret eden Gül şunları kaydetti: "Bölgesel bir kongre olarak planlanmasına rağmen ülkenin bütününü ve milletin geleceğini yakından ilgilendiren kararların alındığı Erzurum Kongresi’nde, Kurtuluş Savaşı’nın esas programı oluşturulmuştur. Erzurum Kongresi’nde vatanın bölünmez bir bütün olduğu güçlü şekilde vurgulanırken, manda ve himaye kesin bir dille reddedilmiş, ilk kez bir hükümet kurma fikrinden söz edilerek, milli iradenin teşkili ve milli egemenlik ilkesinin hayata geçirilmesi açısından kararlı bir adım atılmıştır. Amasya, Erzurum, Sivas ve Ankara’da yükselen milli ruh ve heyecan, kurtuluş yolunda milletimize güç ve umut vermiş, İstiklal Savaşı’nı zafere taşımıştır. Milletimiz, mukaddes vatanımızda özgür yaşayabilmek için ödenen bedellerin şuuruyla Türkiye Cumhuriyeti’ni yüceltmek, ülkemizi muasır medeniyet seviyesinin üstüne taşımak, yeni nesillere parlak bir gelecek kurmak için üstün bir gayret göstermektedir. Türkiye’yi, her alanda en çağdaş ve en yüksek standartlara ulaştırmak amacıyla, çalışmalarımızı azimle devam ettireceğiz. Erzurum Kongresi’nin yıl dönümünde, başta Büyük Atatürk olmak üzere, Kongre üyelerini, Kurtuluş Savaşı’nın tüm kahramanlarını saygı ve minnetle anıyor, vatandaşlarımıza selam ve sevgilerimi iletiyorum." (İHA) | |
BODRUM'da eski eşi Hande Bermek'in şikayetiyle gözaltına alınan Murat Başoğlu'nun adliyeye sevkinde çekilen görüntüleri şoke etti. | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: BUGÜN GÖZALTINA ALINDI : Sunucu Murat Başoğlu, eski eşi Hande Bermek'i ölümle tehdit ettiği ve evine zorla girdiği iddiasıyla gözaltına alındı. Eski eşinin yanında çalışan hizmetliyi de darp eden Murat Başoğlu yaşanan arbede sonrasında hastanelik oldu. Hem Murat Başoğlu hem de darp ettiği hizmetli Emre Sönmez hastaneden rapor aldılar. Hande Bermek'in şikayeti üzerine gözaltına alınan Murat Başoğlu jandarmadaki songusu sonrasında adliyeye sevkedildi. | |
Yılbaşını bu akşam evde televizyon başında geçirmek isteyenler televizyon kanallarında bu akşam ne var, yılbaşı programları neler sorularının yanıtını araştırıyor. Bu akşam ekran başında yılbaşını kutlamak isteyenler yaşadı çünkü TV ekranı dopdolu! Peki Kanal D'de bu akşam ne var, Kanal D yılbaşı program akışı haberimizde... | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: Yılbaşı gecesi televizyon kanallarında kim var, hangi şarkıcı hangi yarışma hangi kanada? Her sene olduğu gibi 2018 yılının son haftasında da Türkiye'nin en çok izlenen televizyon kanalları yılbaşına özel programlarını duyurmaya başladılar. Neredeyse bütün kanallar yılbaşı gecesine özel TV programları hazırlıyor. İşte, 31 Aralık tarihli yayın akışlarına göre yılbaşı programları. KANAL D: Çocuklar Duymasın dizisi yılbaşı özel bölümü 31 Aralık Pazartesi akşamı Kanal D’de olacak. Çocuklar Duymasın’a şarkılarıyla Suzan Kardeş, Ankaralı Coşkun ve Sinan Yılmaz renk katacak. Müziğin ve dansın bir arada olacağı yılbaşı özel bölümü, eğlence dolu bir akşam vaat ediyor. Dizinin ardından, 2019’un ilk saatlerinde ise “Deadpool” adlı aksiyon filmi yayınlanacak. Sinemaseverlerden tam not alan “Deadpool”, yılbaşı akşamı izleyicileri eğlendirmeye devam edecek. YILBAŞI NEDİR: Yılbaşı, yeni yılın başladığı gün yani herhangi bir takvime göre içinde bulunulan yılın bitimi ve yeni yılın başlangıcı demektir. Dünyada en yaygın kullanılan takvim olan Gregoryen takvimini kullanan ülkelerde 31 Aralık’ı 1 Ocak’a bağlayan gece yılbaşı gecesi veya yılbaşı akşamı olarak adlandırılmaktadır. Türkiye dahil Gregoryen takvim’inin kullanıldığı birçok ülkede yılın ilk resmi günü olan yılbaşı, bir hıristiyan bayramı olan ve İsa’nın doğuşunu kutlayan Noel’den tamamen ayrı olarak kutlanır. Ancak bazı ülkelerde Noel ve Yılbaşı tatilleri birleştirilir. Sanılanın aksine ağaç süsleme ve hediyeleşme gibi aktiviteler yılbaşında değil, Noel’de gerçekleştirilir. Yılbaşı kutlamaları kültürel özellik taşırken Noel, her yıl 25 Aralık tarihinde Hz. İsa’nın doğumunun kutlandığı Hristiyan bayramıdır ve dini bir karektere sahiptir. 2019 YILINDA DİĞER TATİLLER NELER OLACAK? 23 NİSAN: Yılbaşı tatilinden sonraki ilk resmi tatil 23 Nisan'da. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Salı gününe denk geliyor. Dolayısıyla aynı yılbaşı tatilinde olduğu gibi yine köprü izin kullanılarak 4 günlük bir tatil söz konusu. 1 MAYIS: 23 Nisan'dan 8 gün sonra 1 Mayıs tatili var. 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü Çarşamba gününe denk geliyor. Aradaki pazartesi ve salı günü izin alabilecekler için bu kez 5 günlük bir tatil fırsatı doğuyor. 19 MAYIS: Haftasonuna gelen ilk resmi tatil 19 Mayıs'ta. Pazar gününe denk geldiği için çalışanlar için ekstra bir tatil fırsatı oluşturmayacak. RAMAZAN BAYRAMI HAFTA İÇİNE DENK GELİYOR İslam aleminin sabırsızlıkla beklediği mübarek Ramazan 2019 yılında 6 Mayıs'ta başlayacak 3 Haziran'da son bulacak. 4 Haziran'da ise Ramazan Bayramı'nın birinci günü idrak edilecek. 15 TEMMUZ: 15 Temmuz tatili pazartesi gününe denk geliyor. 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü Pazartesi günü tatil olacak. 2019 KURBAN BAYRAMI: Diyanet İşleri Başkanlığı'nın 2019 dine günler takvimde yer alan bilgilere göre, Kurban Bayramı 2019 yılında Ağustos ayına denk geliyor. Kurban Bayramı'nın birinci günü gelecek yıl 11 Ağustos'ta dördüncü ve son günü ise 14 Ağustos'ta idrak edilecek. 30 AĞUSTOS: 30 Ağustos Zafer Bayramı 2019 yılında Cuma gününe denk geliyor. Böylece yaz sonunda 3 günlük bir izin imkanı ortaya çıkıyor. 29 EKİM: 2019 yılında Salı gününe denk gelen 29 Ekim tatili köprü izin ile 3 güne çıkabilecek. | |
PKK lideri Abdullah Öcalan nevruz mektubunde ne yazdı? Öcalan'ın Diyarbakır Nevruz alanında okunan mektubunda ne yazıyor? Öcalan nevruz mektubu tam metni internethaber.com'da | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: Diyarbakır Nevruz'u kutluyor. Diyarbakır'daki nevruz kutlamalarına ise PKK lider Abdullah Öcalan'ın gönderdiği mektup damga vurdu. Peki Öcalan nevruz mektubunda ne yazdı? Öcalan nevruz mektubunu kim okudu? Öcalan'ın mektubunda çözüm süreci için ne mesaj verildi? Öcalan'ın mektubu kürtçe mi türkçe mi okundu? Öcalan mektubunda Nevruz için ne dedi? Öcalan'ın nevruz mektubu 21 mart 2014 tam metni internethaber.com'da... Öcalan mektup kürtçe tam metin internethaber.com'da, öcalan mektup türkçe tam metini haberimizden okuyabilirsiniz Abdullah Öcalan Nevruz mektubu (mesajı) tam metni: "Yüreği Newroz ateşiyle barış ve özgürlük için tutuşan bütün dostlar merhaba" diyerek mesajına başlayan Öcalan, şunları kaydetti: "Medeniyetlerin beşiği olan Mezopotamya'da görkemli Newroz ateşini bir uyanış ve Demokrasi şölenine dönüştüren halkımızı selamlıyorum. Sizlerin şahsında ülkemin bütün gençlerine ve kadınlarına sevgilerimi gönderiyorum. Yüreğinde barışa bir yer açan, sesimize kulak veren herkesi, tüm Türkiye'yi asırların dayanışma ruhuyla bir olmaya çağırıyorum. Dünya medeniyetler tarihine beşiklik etmiş, kardeş Ortadoğu ve Asya halklarının da bayramını kutluyorum. Hepinize yürek dolusu selamlarımı gönderiyorum. Merhaba!.. Bizler gencecik fidanları, canları, aşkları, emekleri kül eden savaş ateşini, yine böyle bir günde, geçtiğimiz Newrozda söndürmüş ve barış için büyük bir dirilişin meşalesini yakmıştık. Sevgili Türkiye halkı! Tarih bize göstermiştir ki eğer kararlı bir barış önderliği sergilenmezse tarihsel sorunlar bildiğini okur ve genellikle çok kayıplı dönüşümlerle cevaplarını üretirler. Önümüzde en yakıcı bir şekilde cevap bekleyen şey, birbirini tekrarlayan darbelerle mi yoksa tam ve radikal bir demokrasiyle mi yola devam edeceğimiz sorusudur. Son Newrozdan bugüne yaşadığımız güncel somut durum tam da çatallaşmaya başlayan bu yol ayrımını ifade etmektedir. Ya son 200 yıllık kapitalist moderniteye dayalı komplocu-darbeci rejim kendini yeniden restore ederek sürdürecektir ya da tarihsel rotasına oturtulmuş Türk-Kürt ilişkileri en kapsamlı demokratik reformlardan geçerek demokratik anayasal bir rejimle komplocu-darbeci mekanizmaları parçalayarak çözümlenecektir. Bütün ara yollar ve geçici biçimler artık miyadını doldurmuştur. Şu ana kadar yürütülen bir diyaloğ süreciydi ve önemliydi. Bu süreçte iki taraf da birbirlerinin iyi niyetini, gerçekçiliğini, yeterliliğini test etmiştir. Bu testten hükümetin ağırdan alma,tek taraflı yürütme, yasal temelden kaçınma ve uzatma tutumuna rağmen iki taraf da barış arayışından kararlılıkla çıkmıştır. Gelgelelim diyaloğ süreçleri önemli olmakla birlikte bir bağlayıcılık içermezler. Bundan dolayı da kalıcı bir barış için yeterli güvence oluşturamazlar. Gelinen noktada müzakere sistematiği için yasal bir çerçeve kaçınılmaz olmuştur. Barış savaştan daha zordur ama her savaşın da mutlaka bir barışı vardır. Biz direnirken korkmadık, barışırken de korkmayacağız. Bizim direnişimiz, kardeş halklara karşı değil, hegemonik karakterli, yok sayan, imha eden, inkar eden zulüm düzenine karşı olmuştur. Dolayısıyla barışımız da hükümetler ya da devletler için değil, bu toprakların binlerce yıllık kadim değerlerini özümseyen, dünya kültürel mirasının eşsiz hazırlayıcısı olan Anadolu, Kürdistan ve Mezopotamya halkları içindir. Hükümet ve devlet bu gerçekliğe uygun bir ciddiyet geliştirmekle yükümlüdür. Bizim büyük barış yolculuğumuz Oslo'dan Paris'e, Gever'den Lice'ye, KCK operasyonlarından hasta tutsaklarımıza dönük zalim tutuma varana değin bir çok saldırıya maruz kalmıştır. İşte bütün bu kirli oyunları bozan, Uluslararası Gladyo hakimiyetini sarsan ve boşa çıkaracak olan da bu harekettir; yani sizlersiniz. Bütün bölgedeki vesayet düzenlerinin etkisizleştirilmesinde bizim yürüttüğümüz mücadelenin çok büyük bir payı vardır. Türlü biçimlere bürünerek karşımıza çıkan uluslarası komplolara karşı yeterli dikkati göstermek tarihsel sorumluluğumuzdur. Öte yandan sorumlu bir dil ve üslup bir çok ırkçı psikolojik harp metodlarını boşa çıkaracağı gibi büyük barışımızın da temel karakteri olacaktır. Bu barış, başta Rojava olmak üzere tüm bölgede ancak demokratik anayasal çözümlerle pekişecektir. Kadınlar, biriktirdikleri büyük özgürlük ve eşitlik potansiyelinin yanında, demokratik toplumsal gelişmeye ekledikleri yeni etik ve estetik değerlerle bu barışın asıl taşıyıcısı olacaklardır. Hareketimiz bir gençlik hareketi olarak başlamış ve hep genç kalmıştır. Bu barışa yönelik saldırılara ve provakasyonlara karşı, barışın yılmaz savunucuları da yine gençlik olacaktır. Başta Avrupa olmak üzere dünyanın dört bir yanına savrulmuş göçmen halkımız, dünyaya barışı ve onurlu özgür yaşamı haykıran sesimiz olacaklardır. Umudun tükenmeye yüz tuttuğu her yerde eşsiz, emsalsiz iradeleriyle hayatını, sağlığını ve özgürlüğünü, gözünü kırpmadan veren bütün yoldaşlarımız,temel dayanağımız olacaklardır. Irkçı, ayrımcı, üsttenci ve kan kokan nefret söylemlerine karşı, bin yıllık kardeşlik serüvenimizle Türkiye halkları en etkili cevap olacaklardır. Bütün inançların, halkların, kültürlerin ve emeğin kendisini özgür hissedeceği bir özgür ve tam demokratik ülkeye olan inancımla ve en devrimci duygularımla hepinizi selamlıyorum. Kendini çağına ve insanlığa karşı sorumlu sayan herkesi büyük barışımızın yapı taşı olmaya çağırıyorum. Selam olsun halkların kardeşliği için sorumluluk üstlenenlere. Yaşasın Newroz! Yaşasın halkların kardeşliği! Abdullah Öcalan İmralı Cezaevi" YÖRESEL KIYAFETLERLE GELDİLER Vatandaşların büyük bölümünün tertip komitesinin çağrısı doğrultusunda yöresel kıyafetlerle kutlamalara katıldığı görüldü. Kürtçe ve Türkçe, ''Nevruz kutlu olsun'' yazılı flamaların asıldığı alana girişler sırasında tertip komitesinin de görevlendirdiği 10 bin kişi alandaki koordinasyonu sağlıyor. Bazıları yöresel kıyafet giyinen ve zabıta ekiplerince park alanı dışında belirlenen yerlere yerleştirilen çok sayıda seyyar satıcı alanda yemek, tatlı, su ve ciğer kebap satıyor. Platformda aralarında Kürtçe, Türkçe, Arapça, Süryanice'nin de yer aldığı 10 dilde, "Nevruz kutlu olsun" pankart yer alıyor. PERVİN BULDAN ÖCALAN'IN SERBEST KALACAĞI TARİHİ AÇIKLADI ÇOK SAYIDA GAZETECİ TAKİP EDİYOR Çok sayıda televizyon kanalının canlı olarak yayınlayacağı kutlamayı izlemek için yurt içi ve yurt dışından Diyarbakır'a gelen 350'yi aşkın gazeteci akreditasyon yaptırdı. Alanda toplanan gruplar, müzik yayını eşliğinde halay çekerek eğlenmeye başladı. Çocuklar alanın yakınındaki parkta oyun oynarken, bazı aileler de çimlere serdikleri kilimlerin üzerine piknik yapıyor. Sabahın erken saatlerinden itibaren alana gelmeye başlayan bazı vatandaşlar beraberinde getirdikleri çay ve malzemelerle, kimileri de seyyar satıcılardan satın aldıkları ciğer kebapla kahvaltılarını yapıyor. Parkın etrafındaki açık arazide top oynayan çocuklar, parkta çay içenler ve halay çekenlerle alanda tam bir karnaval havası yaşanıyor. ÖCALAN'A ÖZGÜRLÜK GETİRECEK TARİH BELLİ OLDU... ÖCALAN AİHM KARARI ÖZGÜRLÜK YOLUNU AÇTI | |
Japonya'da mühendisler insanın yapabileceği her hareketi neredeyse başarıyla taklit edebilen robot yaptılar. | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: Japonya'daki mühendisler yine inanılmazı başardı. İnsana en çok benzeyen ve bir insanın yapabileceği her hareketi neredeyse başarıyla taklit edebilen robot herkesi şaşkına çevirdi. Tasarlanırken insanı konu alarak yola çıkılan robotlar hareketleriyle 'pes' dedirtiyor. (Ulusal yayın yapan internethaber.com sanal ortamda haberciliğe başlayan ilk haber sitelerinden biridir. Türkiye'nin tanığı pek çok isim yazar kadrosunda yer almakta. Okur yorumlarının yanı sıra açık görüş köşesinden mesleki yazılara ve blog yazarlarına yer vermektedir. Açık görüşte 20'ye yakın uzman yazar olarak yer almaktadır. 60 kişilik bir haber kadrosuna sahip olan internethaber.com, 2000 yılında İnternethaber Yayın Grubu adı altında faaliyete başladı. İstanbul Beşiktaş'ta ofisi bulunan İnternethaber Yayın Grubu bünyesinde tematik özellikli 12 site yer almaktadır. 24 saat kesintisiz haber yayını yapan internethaber sitesinde güncel haberler ile birlikte, politika, sağlık, magazin, spor, memur ve eğitim ile son dakika haberleri yer alıyor.) | |
Milas'ta çıkan yangında 4 dönüm ormanlık alan yanarak zarar gördü. | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: Milas'a bağlı Kırcağız köyü Kümesler mevkisinde henüz belirlenemeyen bir nedenden dolayı ormanlık alanda yangın çıktı. Kulede nöbet tutan görevli personelin ihbarı üzerine yangına Milas Orman İşletme Müdürlüğü'ne bağlı 2 yangın söndürme uçağı, 1 helikopter, 4 arozöz, 30 yangın söndürme işçisiyle müdahale edildi. Bölgenin sarp, dik ve kayalık olması nedeniyle ekiplerin müdahale etmekte zorluk çekilen yangın, yapılan çalışma sonucu söndürüldü. Yangında yaklaşık 4 dönüm ormanlık alan yandı. Milas Orman İşletme Müdürlüğü yetkilileri, yangının kasıtlı olarak çıkarılması ihtimali üzerinde durduklarını belirterek, 2 gün öncede de aynı bölgede yangın çıktığını, bu yangında da yaklaşık 10 dönüm ormanlık alanın yandığını bildirdiler. Güvenlik güçleri de yangının çıkış sebebiyle ilgili soruşturma başlattı. | |
GenelkurmayBaşkanlığınca, Zeytin Dalı Harekatı kapsamında terör örgütüne ait sığınak, barınak, mühimmat deposu ve silah mevzisinden oluşan 45 hedefin daha Hava Kuvvetleri Komutanlığına bağlı uçaklar tarafından imha edildiği bildirildi. | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: TÜRKİYE'nin Afrin'deki terör unsurlarına yönelik Zeytin Dalı Harekatı tüm hızıyla devam ediyor. Türk askeri, Özgür Suriye Ordusu'yla birlikte şimdiye kadar 3 köyü PKK'dan geri alırken Genelkurmay Başkanlığı son dakika açıklaması yaptı. Açıklamada, bugün 45 hedefin daha imha edildiği ifade edildi. Genelkurmay Başkanlığının internet sitesinden yapılan açıklamada, Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından hudutlarda, bölgede güvenlik ve istikrarı sağlamak, Afrin bölgesinde, PKK/KCK/PYD-YPG ve DEAŞ üyesi teröristleri etkisiz hale getirmek, dost ve kardeş bölge halkını terör örgütü üyelerinin baskı ve zulmünden kurtarmak için dün, saat 17.00'de "Zeytin Dalı Harekatı"nın başlatıldığı hatırlatıldı. Harekatın Türkiye'nin uluslararası hukuktan kaynaklanan hakları, BMGK'nin terörle mücadeleye yönelik ilgili kararlarıyla BM sözleşmesinin 51'inci maddesinde yer alan meşru müdafaa hakkı çerçevesinde, Suriye'nin toprak bütünlüğüne saygılı olarak icra edildiği belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi: 45 HEDEF DAHA VURULDU "Zeytin Dalı Harekatı esnasında tespit edilen terör örgütüne ait sığınak, barınak, mühimmat deposu ve silah mevzii olarak kullanılan 45 hedef, Hava Kuvvetlerimiz tarafından imha edilmiştir. Harekata katılan 32 uçak müteakip görevlere hazırlık için emniyetle üslerine dönmüşlerdir. Harekat planlandığı şekilde devam etmektedir. Harekatın planlama ve icrasında sadece teröristler ve bunlara ait barınak, sığınak, mevzii, silah, araç ve gereçler hedef alınmakta olup, sivil/masum kişilerin zarar görmemesi için her türlü dikkat ve hassasiyet gösterilmektedir." | |
43 yaşındaki kadın, internet üzerinden tanıştığı 14 yaşındaki çocuğu baştan çıkardı | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: Amerika'da yaşanan olayda, 43 yaşındaki 3 çocuk annesi Annamay Alexander, internet üzerinden oynanan bir oyunda tanıştığı çocuğu baştan çıkardı. Polisin yaptığı açıklamalara göre, geçtiğimiz hafta uyanıp, oğlunun evde olmadığını gören anne polise haber verdi. Alexander'la olduğu açıklanan çocuk, onunla birlikte evine döndü. Alexander, çocuğun annesine oğlunun, kızıyla evlenmesi konusunu konuştuklarını söyledi. Ancak çocuğun annesi, oğlunun telefonunda Alexander'dan gelen mesajları gördü. Mesajlarda "Vücudum senin, ne istersen yapabilirsin" ve "Seni seviyorum, evleneceğiz" yazıyordu. Dedektiflerin yaptığı araştırmalar sonucunda, çocuğun oyun konsolunda Alexander'ın iç çamaşırlarıyla fotoğrafı olduğu tespit edildi. Polis, ikilinin sanal gerçeklik dünyası olan Sony Home üzerinden tanıştıklarını açıkladı. Alexander'ın, kendisini 14 yaşındaki çocuğun karısı olduğunu ifade eden notlar da, çocuğun annesinin eline geçti. Çocuk, annesine Alexander'ın Oklahama'ya onunla sevişmek için geldiğini söyledi. Polis tüm araştırmalarına rağmen ortadan kaybolan Annamay Alexander'ı bulamadı. | |
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, AKP'nin Türkiye'nin en büyük sivil toplum kuruluşu olduğunu söyledi... | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, milletin 150 yıldır AK Parti’yi beklediğini söyledi. Mehdi Eker, bakanlığının il müdürlüğü binasının temel atma töreni ve Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) destekli projelerin açılış törenleri için Burdur’a geldi. Bakan Eker ilk olarak Vali Hasan Kürklü’yü ziyaret etti. AK Parti döneminde 10 yılda Burdur hayvancılığında ve tarımda büyük gelişme olduğunu anlatan Eker, "Bu alanda çok yatırım yapılıyor. Bizim 10 yılda hükümetlerimiz döneminde Burdur’da 24 bin kayıtlı çiftçiye verdiğimiz toplam karşılıksız nakdi hibe desteği yaklaşık 650 milyon lira. Bunun 423 milyonu hayvancılıkla ilgili. Bu çok önemli bir şey. Burdurlu yetiştirici de bunu muazzam bir şekilde değerlendirmiş" dedi. Bakan Eker daha sonra AK Parti İl Başkanlığı’na geçerek partililere hitap etti. Bakan Eker burada yaptığı konuşmada, AK Parti’nin Türkiye’nin en büyük sivil toplum kuruluşu olduğunu belirterek, "AK Parti milletin gönlünde 150 yıllık karşılığı olan bir partidir. Bu manada yeni bir parti değildir. 150 yıldır millet AK Parti’yi bekliyordu. AK Parti’nin anlayışını bekliyordu. AK Parti’nin zihniyetini bekliyordu, AK Parti’nin tasavvurunu bekliyordu. Onun için zaten milletimiz hızla AK Parti’yi benimsedi, bağrına bastı ve her seçimde Allah’ın izniyle biraz daha bu benimseme artıyor. Biraz daha bu muhabbet artıyor" diye konuştu. | |
Almanya Başbakanı Angela Merkel, 29-30 Mart tarihlerinde Türkiye'ye bir ziyaret gerçekleştirecek. | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: 29 Mart Pazartesi günü Ankara'da Başbakan Erdoğan ile görüşecek olan Almanya Başbakanı Angela Merkel, daha sonra İstanbul'a geçecek. Başbakan Erdoğan ve Merkel, 30 Mart günü Dolmabahçe Sarayı'nda Türk ve Alman sanatçıların icra edeceği klasik müzik konserini izleyecek. Erdoğan ve Merkel, aynı gün İstanbul'da gerçekleşecek olan Türk-Alman İş Forumu'na da katılacak. | |
Muharrem ayını ve yapılan ibadetlerin önemini anlatan Ahmet Turgut bu mübarek Muharrem ayının nasıl geçirilmesi gerektiğini kaleme aldı. İşte tüm yönleriyle Muharrem ve Kerbela... | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: Ramazan’a “Şeker Bayramı” diyen idrak, Kurban Bayramını da “Kavurma Şenliği” zanneder. Bir ay sonra Muharrem ayına gelinir. Ramazan ve Kurban ile başlayan şuursuzluk zirve yapar bu kez. Kerbelâ nedeniyle ‘Muhammedî Hüzün Günlerini’ göremeyenler kâh “Muharrem hicrî yılbaşıdır” diyerek şenlenirler. Kâh “Nuh Tufanı bugün bitti” bahanesiyle coşku yaşarlar ve Aşura Günü yaşanan Muhammedî Tufanı ısrarla görmezden gelirler. Kurân-ı Kerim’de yer alan en meşhur kurban anlatımı Hz.İbrahim (as) ve Oğlu (as) arasındadır. Bir ay önce idrak ettiğimiz Kurban Bayramı da zaten bu olayı yâd etme amaçlıdır. PEKİ BİZ NASIL YAD EDERİZ? Peki, biz nasıl yâd ederiz? Pazardan bir kurbanlık seçilir. Bayram sabahı kesilip dilimlenmiş şekilde etin bir kısmı teslim alınır. Sonra maaile kavurmalar yenilmeye başlar. TV’ler açılır. “Kasabın elinden kurtulan kahraman boğa dehşet saçtı” içerikli güncel haberler izlenir. Acil servisler kesim esnasında kendisini yaralayan acemilerle doludur. Başka bir kanalda yoğun et tüketiminin zararlarından bahsedilir. Kolesterol, tansiyon ikazları yapılır. İnce düşünceli birkaç TV kanalı beslenme önerilerinde bulunur. Zira etin yanında mutlaka yeşillikler de tüketilmelidir. Derken kanalların birinde durumdan şikâyet eden bir vaiz belirir. Bayramın kavurma şenliğine çevrildiğini anlatır. Ramazan için “Şeker Bayramı” diyenler bu vesileyle bir kez daha kınanır. Başka bir programda Kurban Bayramının önemi anlatılmaktadır. “Gariplerle kurban etlerinizi paylaşın!..” mesajları yinelenir. Haliyle eti toptan bağışlayan veya çoğunu dağıtmış olan inananlar takdir edilirler. Velhasıl kurbanı “infak/paylaşım sezonu” sayanlar, Kurban Bayramına et yeme çılgınlığı muamelesi yapanları şuursuzlukla suçlar. Oysa Kitapta yüzleşmekten korktuğumuz 14. asırlık bir ikaz vardır. Ayırt etmeksizin hepimize seslenir. KURBANDA ASLOLAN KURBİYETTİR “Kurbanlarınızın etleri ve kanları Allah’a ulaşmaz. Sadece takvanız ulaşır.” Evet, maaleseftir ki; bayramı tüketim amaçlı görenleri şuursuzlukla itham edip infak üzerinden kurbana yaklaşanlar bile nihayetinde ‘et’ odaklı algıda kalmıştır. Oysa kurbanda aslolan kurbiyettir. Yani Rabbe yakinlik duymak arzusu, çabası… O’nun bize şah damarımızdan daha yakin olduğunu hissedebilmektir mühim olan. Nitekim Hz. İbrahim (as), Allah ile arasına girmiş olan evlat sevgisini bile Rabbine adamaya çalışırken bizler her kurban döneminde Yaratıcımız ile aramıza daha fazla sevgiler sokuşturur haldeyiz. Üstelik kurban meselesinin aslı olan ‘yakin şuuru’ ile yaşamak, gündelik konforumuzu değmesin diye kesim hayvanının ebatı veya kilosu üzerinden takva ayarları çekip bir de mümkünse derisini camiye bağışlayıp eti ihtiyaç sahiplerine dağıttığımız an mutmain olma hesabındayız. Hâlbuki ihtiyaç sahipleriyle paylaşım emri öyle üç dört güne değil yılın her haftasına özgüdür. Sadece eti değil otu da kapsar. Parayı ve dahi tebessümü de… Nitekim şunu da biliyoruz. Kahramanlarının Hz.İbrahim (as) ve Hz.İsmail (as) olduğu bu kurban olayında can kaybı yaşanmadan maksat hâsıl olduğu için yaşananlar kurbanın cemâl yüzüne dairdir. İşte, Zilhicce ayı kurbanın tam da bu vechine şahittir ve bizleri de buna şahit tutar. Kurbanın bayramına ev sahipliği yapar. Oysa bu bayramdan tam bir ay sonra Muharrem ayı gelir. Mazinin yarım kalan ‘candan kurban’ operasyonunun tamamlandığı, Kurânî tabirle Zebh-i Azîm’in yani büyük kurban olan Hz.Hüseyin (ra) eliyle tarihe Muhammedî mühürlerden birinin vurulduğu aydır, yâd edilmeyi bekleyen… Evet; bir evvelki ayda yer alan cemâlî kurbanın aksine bu kez kurbanın celâl vechi belirir. Muhammedî hüzne vefa gösterebilenlerin indinde yakıcıdır Muharrem. Kavurur gönülleri. İbretlere davet eder. Kerbelâ hadisesinden alabildiğimiz ve dahi alamadığımız dersleri yeni baştan hatırlatır. YA DA... Şuursuz kalplerden dillere vuran “Yaşasın!.. Aşure günleri başlıyor” nidaları yükselir. “Geçen seneki o incirli aşurenin tadı hâlâ damaklarımda” diyen sezonluk tatlı tadımcıları türer. Ramazan’dan beri reklam atağı yapamamış olan bakliyatçılar, kuru gıdacılar tek tek ekranlarda arzı endam ederler. Marketler alternatif lezzet şölenine hazırlık yapmaya başlar. Hicrî takvimle yeni bir yıla girildiği hatırlatılır. Eski yılın muhasebesi ve yeni yılın temennilerinin paylaşılması gerekirken şuursuzluk bir aşama daha kaydedip 1 Muharrem’i Müslüman Noeli (!) zannetmeye girişir. Buna tepki gösterenlerimiz açısından konu hicret olarak belirir. Oysa Âlemlere Rahmet Efendimiz (sav) Mekke’den Safer ayının sonunda çıkmış, Medine’ye ise Rebiülevvel ayının ilk günlerinde ulaşmıştır. Yani Muhammedî Hicret, Muharrem ayında yaşanmamıştır. Bu durum apaçık bir tarihi tespit iken yine de ne hikmettir, 1 Muharrem gelince hep birden hicret yâd edilir ama hicret günleri gelince (bu yıl Aralık ayının ikinci yarısı) hicret yaşanmamış gibi davranılır. MUHARREM AYINDA ÇOŞKU YAŞAMAK... Muharrem ayına dair başka bir şuursuzluk örneği ise evvelki Nebilerin ümmetleri adına sevinç-coşku yaşamaktır. Nasıl mı?.. Muharrem ile birlikte Nuh Tufanı anlatılmaya başlanır. Hz.Adem’in (as) tevbesinin Aşura Günü kabul edildiği söylenir. O gün Hz.Yusuf’un (as) kuyudan çıktığını, Hz.Yunus’un (as) balığın karnından kurtulduğunu ve daha nice Nebinin bu özel günde değişik muştulara nail olduğu anlatılır. Hâlbuki Diyanet İşleri İslam Ansiklopedisine göre bu rivayetlerin her biri zayıf hadislerdir. Senet itibariyle makbul rivayetler değildir. Velev ki; makbul hadisler olsunlar, nihayetiyle açıktır. Seven sevdiğiyle mutlanır, onunla hüzünlenir. Hele de bahse konu sevilen, Sevgililer Sevgilisi (sav) ise… Evet; Aşura Günü evvelki ümmetler nezdinde Cemal tecellilerin günü olabilir. Lakin Ümmet-i Muhammed için Celal demidir. Zira Âlemlere Rahmet olan Nebinin (sav) “Oğlumdur” diyerek öptüğü Hüseynî can, o gün gövdesinden ayrılıp cahiliyenin mızraklarının ucuna geçirilmiştir. O gün Ehl-i Beyt-i Mustafa’nın Şehadet Günüdür. Rabbe yakinlerini en zirvesiyle arza ve semaya gergef misal nakşettikleri gündür. Muhammed Lütfi Efendinin (ks) dizelerinde buyurulduğu üzere o gün sıddîk ağlar, yâr ağlar. Cibril-i Emin, Hazreti Zehra ve Hatemü’l-Enbiya ağlar. Şuurdan ve vefadan yana nasiptar gönüller Aşura Günü Muhammedî Hüzne iştirak ederler. Nihayetiyle hadis-i şeriflerle malumdur. Kerbelâ olayı kendisine haber verilince o gün yaşanacak şehadet için ilk gözyaşını Efendimiz (sav) dökmüştür. HÜSEYİN İÇİN AĞLAMAK NEBİ SÜNNETTİR Evet; akleden kalpler bilirler. Hazreti Hüseyin (ra) için ağlamak Nebi sünnetidir. Hüseyin’le ağlamak onun en sevdiklerinin sünnetidir. Bu hüzne iştirak vefanın ve şuurun alametidir. Yine de hemen her Muharrem ayında bir ses belirir ve der ki; “İslam’da matem üç gündür. Sonrası isyana girer. Kerbelâ elim bir olaydı. Ama üzerinden asırlar geçti.” Sahi, ilk kim demiş? “İslam’da matem üç gündür” diye… Bunu söyleyen diller Hz.Yusuf (as) için yıllar yılı ağlayıp gözlerini yitiren Yakub Nebiyi (as) okuyamamış mıdır Kurân’dan?... Ya da Resûlullah’ı hatırlayalım! Hz.Haticetü’l-Kübra ve Ebu Talib birkaç gün arayla Hakk’a yürümüşlerdi. Bu vefatlar sonrasında Efendimiz (sav) kaç gün matemdeydi. Hiç düşündük mü? Resûlullah (sav) bu acının yaşandığı dönem için “Hüzün Yılı” demişti. Koskoca bir yıl. Öyle üç beş gün değil… AŞURE ÇORBASI ALALEDE BİR TATLI DEĞİLDİR Evet; O Resûlullah (sav) ki; bir gün ashabıyla birlikte yolda yürürken ağlamakta olan beş yaşlarında bir kız çocuğu gördü. Yanına gitti. Yanaklarını okşadı. Neden ağladığını sordu. Kızcağız yerde yatmakta olan cansız kuşunu gösterdi. Az evvel ölmüştü. Efendimiz (asv) o çocuğa taziye verdi. Ashabına da aynını yapmalarını söyledi. Ümmetinden herhangi birinin yaşının veya acısının küçük olup olmamasıyla ilgilenmedi. Doğrudan onun hüznüne ortak ldu ve ona mateminde yalnız olmadığını gösterdi. Bizler işte o Nebinin ümmetiyiz. Onun en acılı gününde “Kusura bakma! Evvelki Nebilerin sevincine ortağız” mı diyeceğiz? “Üç günlük süre verdik, dolalı asırlar oldu” mu diyeceğiz. Akleden kalplerin hissedebildiği üzere; yukarıda bahsi geçen olaydaki kuş dahi Sevgilinin (sav) hüznüne vefa gösteremeyenlerin aleyhine şahit olacaktır, her şeyin hesabının sorulduğu bir günde… Yine böylesi kalplerin indinde Aşure Çorbası alalede bir tatlı değildir. Onlar bilirler ki; böylesi bir Aşura Tufanına rağmen Âlemlere Rahmet Efendimizin (sav) nesli bitmemiş, Hz.Ali Zeynelabidin (ra) vesilesiyle Muhammedî soy, ilim ve ahlâk sonraki nesillere ulaştırılmıştır. Zaten aşure çorbasının tatlı oluşu tüm Celal tecellilerin ahirinde gelen bu ikrama naziredir. Üstelik aşureye bir düzine tahıl-meyve katılıp pişirilir. Her biri kendi lezzetini muhafaza ederken bir aradayken özgün bir lezzet kazanırlar. Tıpkı Türk, Kürt, Alevi, Sünni misal alt-lezzetlerin bir aradayken üst-lezzet olan ümmeti yaşatabilmesi misali… Ariflerin dediği gibi aslolalan yaşamak ve yaşatmaktır. Yaşamak için tanımak gerekir. Tanımanın bir yüzünde bilmek vardır, diğerindeyse sevmek… Kerbelâ’da neyin, ne uğruna yaşandığını bilmek-tanımak ve Hüseynî Şehadeti anlayabilmek ümidiyle… Bedir’den Kerbelâ’ya, Malazgirt’ten Çanakkale’ye ve bu deme canlarını Rabbe sunan tüm şehidlerimizin ruhları şad olsun. Ve şair Fuzûli’nin dediği gibi “Vaktin şerefi Hüseyin’i anan dillerde ve gönüllerdedir”. Böylesi bir Muharrem deminde vaktin şerefine ortak olabilen herkese selam olsun. | |
İran, iki yıl önce nükleer tesislerine 800 milyon dolar zarar veren Stunex'ten sonra Flame isimli virüsün saldırısı altında. | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: Devletlerin birçok alandaki rekabetinin gizli silahı olan "siber saldırılarda" şimdi de "Flame/Alev" rüzgârı esiyor. Yetkililer, Stuxnet'ten 20 kat karmaşık Flame'in İsrail'in işi olduğunu öne sürdü Stuxnet ve Duqu virüslerinden sonra dünya, Rus güvenlik firması Kaspersky tarafından tespit edilen kötü amaçlı yazılım programı "Flame"in arkasında olan güçleri merak ediyor. Kaspersky şirketine göre Flame, daha önce İran'ın nükleer tesislerine 800 milyon dolarlık zarar veren ve arkasında ABD ile İsrail'in olduğu iddia edilen Stuxnet virüsünden 20 kat daha karmaşık. BAŞTA DEVLET KURUMLARI HEDEFTE Kaspersyk şirketi, şimdiye kadar karşılaşılan virüslerden çok daha etkili olduğunu açıkladığı Flame için "sibercasus" benzetmesini yaptı. Kaspersyk verilerine göre Flame virüsü şimdiye kadar İran, İsrail, Sudan, Suriye Lübnan, Suudi Arabistan ve Mısır'da 600'den fazla birey, işletme, akademik kurum ve devlet sistemini hedef aldı. 189 saldırı ile İran birinci sırada yer aldı. ' ANTİ-VİRÜSÜ BULDUK' İran'ın Bilgisayar Acil Durum Tepki Ekibi (Maher) "Şimdiye kadar 43 anti-virüs programının yok edemediği Flame virüsü ülkenin önemli bilgilerine zarar verdi. Ancak antivirüsü bulduk. En kısa sürede virüsten kurtulacağız" ifadesini kullandı. 2010'dan bu yana ülkelerine düzenlenen 3'üncü büyük siber saldırıyı değerlendiren İran Dışişleri Bakanlığı da Flame virüsünün arkasında İsrail'in olduğu yönünde açıklama yaptı. Kaspersky'nin açıklamasında, "Flame virüsü, değerli bilgileri, görsel içeriği, hedeflenen sistemler hakkındaki bilgiyi, depolanmış dosyaları, iletişim verilerini ve hatta sesli görüşmeleri çalabiliyor. Flame, Stuxnet ve Duqu ile aynı kategoride. Siber savaş ile doğrudan bağlantılı olan Flame'in arkasında devletlerin olduğunu düşünüyoruz" denildi. Açıklamada açıkça bir devlet ismi verilmedi. BAŞ ŞÜPHELİ İSRAİL Ancak İsrail Başbakan Yardımcısı Moshe Yaalon'un "İsrail, yüksek teknoloji ile donanmış, her türlü fırsattan faydalanabilecek donanıma sahip bir ülkedir ve bundan gurur duyuyoruz" sözleri spekülasyonlara neden oldu. Flame virüsüne geniş yer ayıran Batı basınına göre de söz konusu virüs, geçtiğimiz nisanda İran Petrol Bakanlığı'nın bilgisayarlarına saldırmıştı. Uzmanlara göre Flame'in etki alanı ve yazılımlarındaki benzerlikler düşünüldüğünde akla gelen baş şüpheli İsrail. 'NÜKLEER SİLAH' BENZETMESİ Güvenlik uzmanlarına göre programlanması en az 5 yıl süren Flame, Ağustos 2010'dan bu yana dolaşımda. 20 MB büyüklüğündeki bir dosya olan Flame'in bilgisayarlara sızma tekniğinin de siber saldırılarda yeni bir dönem açacak. Flame üzerinde çalışan güvenlik şirketlerinden Symantec ise "Stuxnet siber savaşın ilk silahı. Flame ise ilk nükleer silahı" benzetmesini yaptı. 'YENİ SALDIRILARA ALIŞMAMIZ LAZIM' NATO Siber Güvenlik Başkanı Süleyman Anıl, Flame virüsü ile ilgili olarak "Flame, Stuxnet ve Duqu ile aynı kategoride gözüküyor. Ne yazık ki artik bu tip siber saldırı yazılımlarını daha sık görmeye alışmamız lazım. Bu gibi yazılımlar artık siber savaşın iyice su yüzüne çıktığını ve artık çok daha sıklıkla olacağını gösteriyor. Bu tip saldırıların arkasında devlet güçlerinin olduğu var sayılsa da teröristler de bu tip yazılımları kullanarak kendi saldırılarını düzenleyebilirler" diye konuştu. | |
İşadamı Ömer Satın, aracıyla seyir halindeyken Bakırköy'de henüz kimliği bilinmeyen bir kişi tarafından silahlı saldırıya uğradı. | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: İşadamı Ömer Satın, aracıyla seyir halindeyken Bakırköy'de henüz kimliği bilinmeyen bir kişi tarafından silahlı saldırıya uğradı. Bakırköy sahilde aracıyla seyir halindeyken henüz kimliği belirsiz bir kişi tarafından silahlı saldırıya uğrayan işadamı Ömer Satın(57) hayatını kaybetti. Edinilen bilgiye göre olay, saat 17:30 sıralarında Ataköy sahilinde meydana geldi. İşadamı Ömer Satın, 34 EK 0209 plakalı aracıyla seyir halindeyken 2.Kısım’da bulunan otobüs durağına yakın bir yerde henüz kimliği bilinmeyen bir kişi tarafından silahlı saldırıya uğradı. Göğsüne isabet eden 3 kurşunla ağır yaralanan Satın, aracının içinde hayatını kaybetti. Saldırgan ise olay yerinden kaçmayı başardı. Görgü tanıkları, durumu hemen polise ve ‘112 Acil’ hattına bildirdi. Olay yerine gelen ambulans ekipleri Satın’ın öldüğünü belirledi. Polis ekipleri olayın yaşandığı yere güvenlik şeridi çekti. Cinayetin işlendiği yerde delil toplayan polis, zanlının yakalanması için çalışma başlattı. “ORTAKLARIYLA ARASI BOZUKTU" Bu arada, Satın’ın komşusu olduğunu söyleyen bir kişi, “Uzun süredir ortaklarıyla arasının bozuk olduğunu ve bu nedenle mahkemelik olduğunu biliyorum. Bu sürecin çok sıkıntılı geçtiğini söylüyordu" dedi. Satın’ın Arnavutluk’ta petrol rafinesi işlettiği ve 4 çocuk sahibi olduğu öğrenildi. Olayla ilgili soruşturma sürdürülüyor. | |
Ankara ayazında hak aramak için çadır kuran uzman çavuşların feryadını kim duyacak? | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: Ankara'da hak aramak için çadır kuran uzman çavuşların görüntüleri ne ekrarnlarda yer buluyor ne de gazete sayfalarında. Habertürk yazarı Umur Talu bugünkü yazısında bu paradoksa dikkat çekiyor. Asker millet ha? Sık yazıyor, onları hatırlatmak istiyorum. Tabii ki insani sorun olduğu için. Ama biraz da, devletinizi, medyanızı, kendinizi iyi tanıyın diye. Düşünün; "devlet", hükümetler, Genelkurmay veya kimi birim, onca yıl kaç "suç ve suçlu"yu dahi, "devlet görevlisi, devlete hizmet, devlet için çarpıştı" diye korudu, kolladı, gizledi. Hâlâ öyle değil mi? Derin ikiyüzlülük şu: Şimdi (yine) anacağım insanlar da "devlete" hizmet etti, ölüme gitti, çok arkadaş kaybetti. Ama "devlet"; hükümet ile Genelkurmay onları çöpe atıyor. Şehit düştüğü gün bayrağa sarılı tabutu hariç; görevde zaten aşağıladığını, insan yerine koymadan, buruşturup çöpe atıyor. Başbakan istediği kadar "gözyaşına mahkûm" olsun; Genelkurmay Başkanı istediği kadar "Askerin morali" desin; bu insanların ne canlısı, ne intihara, cinnete sürüklenmişleri insan sayılıyor. Resmen; "teğmenden aşağısı" ya; nerdeyse "TSK mensubu" bile sayılmıyor! Günlerdir Ankara ayazında "uzman çavuş" çadırı da var. Belki direniş değil; haykırış! Cumartesi, "her şeyi gören, her haberi, her yorumu veren hür medya"yı davet ettiler. "Asker millet"in, ezilen asker gördü mü yapıştığı sansüre bakın! Anıtkabir'e çıktıklarında bile! Dernek Genel Sekreteri Merdoğlu anlatıyor: "Haberi herkes çekti, hiç kimse görmedi Umur Bey. Bir yerde bir şey oluyor. Birileri danışıklı dövüşüyor, biz ara dayağı yiyoruz. Yapmacıksız ağlayan evlatlar vardı orada. Gencecik kızlarımız vardı. 'Başbakan, komutanlar; babalarımız size ne yaptı' diye haykırdılar. Kameramanlar, polisler, geçenler ağladı. Medyada toplantıda 'Haberlere ne koyalım?' diye düşünürken, bizim kasetleri izleyince ne hissettiler de, 'cık' dediler? Halimizden çok onların insanlıktan çıkmasına ağlıyorum." Asker seviyorsanız, işte asker! Askerin morali diyorsanız, işte moral! Demokratsanız, işte insan hakları meselesi! Cumhuriyetçiyseniz, adaletsizliğin âlâsı! Muhalifseniz, aha muhalefet konusu! İnsanlık diyorsanız, tam manası! Ama çıt yok! Çocuklara kıyamazsınız ya; çocuk da anlatsın. Hayatta unutmayacağı "askerlik hatırası": "Merhaba Umur Abi; uzman çavuş oğluyum. Sana yazmak için çok düşündüm. Belki okumaz dedim. Ama yazılar şevk verdi. Yazarın en büyük görevi bu bence. Ülkenin bilinmeyen sorunlarını dile getirmek. Nasıl unutabilirim. Dört arkadaştık. Onların da babası askerdi. Biri binbaşı, diğer ikisi astsubay. Niyetimiz Anıttepe askeri sosyal tesislerde bir şey yemek, sonra internet kafesinde takılmaktı. İçeri alınmayacağımı biliyordum. Gel de arkadaşlara söyle. Utandım. Diyemedim. En arkaya geçtim. İçeri alınmadığımda tartışmayı sezdirmeyecektim. Üçü kimlik gösterip girdi. Kıpkırmızıydım. Ağırdan alıyordum. Onlar uzaklaştığında asker abiye, 'Babam uzman çavuş. Bir kolaylık gösteremez misin?' dedim. Sağ olsun yardımcı olmak istedi. Nöbetçi yetkili çağırdı. 'Abi, babam uzman çavuş. Beni de alsanız. Arkadaşlara rezil olacağım' deyince hiddetlendi, 'Giremezsin' dedi. Tamam dedim. Onların suçu değildi ki. Arkadaşlar geldi, niye girmediğimi sordular. Söyleyemedim. İşim çıktı dedim. Yalan söyledim. Söyleten utansın! Çıkınca bayağı ağladım. Nasıl ağlanmasın Umur Abi, nasıl? Babam Doğu'da yıllarca bir kez of demeden çatıştı. Kimin için? Yıldızlara göre değer biçilenler için mi? Birileri terfi alsın diye mi? Kimin için Umur Abi, sen söyle kimin için!" "Asker millet" herhal söyler çocuk! | |
Survivor 2016 55. bölüm fragmanı yayınlandı. Survivor 2016 55. bölüm kim elenecek? Survivor 2016 55. bölüm Semih Öztürk elenecek mi? | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: Survivor'da bu akşam kıyamet kopacak. Dokunulmazlık kolyesini takan Atakan dün akşamki eleme konseyinde Semih'in adını söyledi. Atakan'ın bu hamlesi karşısında şok olan Semih ise yeni planlarını devreye soktu. Peki bu akşam kim elenecek, adada neler olacak? Survivor 2016 55. yeni bölüm fragmanı yayınlandı. Bu akşam 20.00'de TV8'de yayınlanacak Survivor yarışmasının yeni bölümünde bakın neler olacak. | |
Erdoğan'ın yeni başbakan adayı olarak tanıttığı Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun koruma sayısı artırıldı. | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: Erdoğan'ın Ahmet Davutoğlu'nun ismini başbakan adayı olarak açıklamasının ardından koruma sayısı da artırıldı! Hacıbayram Camii'nde çekilen bir fotoğraf karesinde Erdoğan ve Davutoğlu'na 41 tane yakın koruma polisinin eşlik ettiği görülüyor. Davutoğlu’na, dün Erdoğan’ın adaylığını ilan etmesinin ardından Ak Parti Genel Merkezi’nden ayrılırken kendisine Başbakan'ın yakın koruma ekibinin kullandığı jipler eşlik etti. ERDOĞAN VE DAVUTOĞLU CAMİDE FOTOGALERİ Davutoğlu’nun konvoyuna sinyal kesici jammer aracın da katıldığı görüldü. İKİLİ AYNI CAMİDE Bugün Başbakan Tayyip Erdoğan ile birlikte Cuma namazı için Hacıbayram Camii’ne giderken de Davutoğlu’nun koruma kalkanının genişlediği dikkat çekti. DAVUTOĞLU'NA KORUMA TAKVİYESİ Davutoğlu’nun etrafında sivil kıyafetleri, çelik yelekleri, otomatik silahları, tabancaları ve bellerindeki kemerlerinde bıçaktan gaz bombasına kadar farklı mühimmatlar bulunduran korumalar yer aldı. Namazın ardından Erdoğan ve beraberindekiler, cami içinde vatandaşlarla tek tek tokalaştı. Bu sırada cami imamının sık sık, "Saygıdeğer cemaati müslimin, lütfen sadece musafaha ile yetinelim, el öpmeyelim" uyarısında bulunması dikkati çekti. | |
Aksaray’da yol kenarında pompalı tüfek ile vurularak öldürülmüş 2 erkek cesedi bulundu. | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: Olay, merkeze bağlı Susadı Köyü ile Göksu Köyü arasında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, gece yarısı yoldan geçen bir köylü kan izlerini fark etti. İzleri takip eden köylü yol kenarında yatan 2 kişiyi gördü. Şahsın durumu jandarmaya bildirmesinin ardından olay yerine jandarma ve 112 Acil Yardım ekipleri sevk edildi. Kısa sürede olay yerine gelen ekipler yol kenarında yatan 2 kişinin pompalı tüfekle vurularak öldürüldüğünü tespit etti. Bölgeye sevk edilen Olay Yeri İnceleme ekipleri de alanı güvenlik şeridi ile kapatırken, yapılan araştırmalarda tüfekle vurularak öldürülen cesetlerin Muzaffer Kulak (27) ile Celal Kulak (31) isimli şahıslara ait olduğu tespit edildi. Cumhuriyet Savcısının da incelemelerinin ardından 2 ceset otopsi yapılmak üzere Aksaray Devlet Hastanesi Morguna kaldırıldı. Jandarmanın olayla ilgili başlattığı soruşturma sürüyor. | |
Konya'da 5 kez hırsızlıktan gözaltına alınıp serbest bırakılan kişi, son kez bırakıldıktan 3 gün sonra yine aynı suçtan yakalandı. | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: Konya'da araçlardan hırsızlık yaptığı iddiasıyla bir ay içerisinde 5 kez gözaltına alınıp serbest bırakılan kişi, son kez bırakıldıktan 3 gün sonra yine aynı suçtan yakalandı. Son bir ay içerisinde park halindeki araçlardan 5 kez cep telefonu, teyp, çanta gibi eşya çaldığı iddiasıyla yakalanan, ancak her defasında sevk edildiği savcılıklarca serbest bıkılan hırsızlık zanlısı Yusuf A. (20), en son 3 gün önce serbest bırakılmıştı. Konya Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Oto Hırsızlık Büro Amirliği ekiplerince takibe alınan Yusuf A, merkez Meram ilçesindeki Telefoncular Pazarı'nda cep telefonu satmaya çalışırken, otomobilinde arama yapıldı. Araçtaki aramada 2 bin lira değerinde cep telefonu bulan ekipler, ele geçirilen cep telefonunun Turgut Reis Mahallesi'ndeki bir otomobilden çalındığını belirledi. Yusuf A, polisteki işlemlerinin ardından tekrar adliyeye sevk edildi. Olayla ilgili başlatılan soruşturma sürdürülüyor. | |
Terör örgütü PKK'ya yönelik operasyonlar devam ediyor. Kuzey Irak’ta PKK'ya ait bir cephanelik vuruldu. Yapılan ilk tespitlere göre 4 terörist öldürüldü. | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: Kuzey Irak’ta tarafındaki Kesta Köyü’nün batısında tespit edilen PKK’ya ait bir cephanelik Andaç bölgesinde konuşlu olan obüsler ile atış altına alınarak infilak etti. Havadan İHA ile yapılan ilk tespitlere göre 4 terörist öldürüldü, 1 terörist yaralandı. TSK'DAN AÇIKLAMA! TSK'dan yapılan açıklamada, bir grup vatandaşın ihbarı üzerine Şırnak Jandarma Sınır Tümen Komutanlığı 48’inci Hd.Tug.K.lığı sorumluluk sahasında, hududun Irak tarafında metruk Kesta köyü batısında BTÖ unsurları üzerine 17 Eylül 2016 saat 00.10 sularında ateş destek vasıtaları ile ateş açıldığı ve ilk tespitlere göre en az 3 bölücü terör örgütü mensubunun hazırlık içinde bulundukları alanda etkisiz hale getirildikleri kaydedildi. 5 TERÖRİST ETKİSİZ HALE GETİRİLDİ 19 Eylül 2016 sabah saatlerinde yine aynı bölgede tespit edilen (Kesta köyü batısı) bir cephaneliğin Andaç bölgesindeki 155 mm K/M obüsler ve 105 mm çekili obüsler ile yapılan atışlar sonucunda infilak ettiği ve bu olay sonucunda havadan İHA ile yapılan ilk tespitlere göre 4 terörist ölü, bir terörist yaralı olacak şekilde 5 teröristin etkisiz hale getirildiği bildirildi. İnfilak eden cephanelikte gün boyu yangınların patlamalar sebebiyle sürdüğü ifade edildi. | |
Mısır'ın başkenti Kahire'deki İtalyan Konsolosluğu yakınlarında meydana gelen patlamada 1 kişi hayatını kaybederken, 7 kişi de yaralandı. | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: Mısır'ın başkenti Kahire'deki İtalyan Konsolosluğu yakınlarında meydana gelen patlamada ilk belirlemelere göre 1 kişinin öldüğü, 7 kişinin yaralandığı bildirildi. HEDEF İTALYAN KÜLTÜR MERKEZİYDİ Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Hüsam Abdulgafur, AA muhabirine yaptığı açıklamada, patlamanın konsolosluğun bitişiğinde yer alan İtalyan Kültür Merkezi'ni hedef aldığını belirtti. 1 KİŞİ ÖLDÜ, 7 KİŞİ YARALANDI Abdulgafur, olayda 1 kişinin hayatını kaybettiğini, 7 kişinin yaralandığını söyledi. Patlamanın etkisiyle kültür merkezi ile konsolosluk binasının yanı sıra çevre binalarda hasar meydana geldi. KONSOLOSLUK KAPALI OLDUĞUNDAN PERSONELE ZARAR GELMEDİ! İtalyan Konsolosluğu'nda çalışın bir kişi, patlama anında konsolosluğun kapalı olduğunu ve hiçbir personele zarar gelmediğini bildirdi. Associate Press'in haberine göre; Mısırlı bir güvenlik görevlisi, patlamanın İtalyan Konsolosluğu binasına büyük zarar verdiğini söyledi. İTALYA DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI'NDAN AÇIKLAMA Patlamanın ardından Twitter'dan açıklama yapan İtalya Dışişleri Bakanı Paolo Gentiloni, "Kahire'de konsolosluğumuz bombalandı. Kurbanlar arasında İtalyan yok. Dualarımız saldırıdan etkilenenler ve personelimizle birlikte. İtalya sindirilemeyecek" yazdı. Görgü tanıkları, güvenlik güçlerinin patlamayı kaydeden gazetecileri ve yabancıları gözaltına alarak kameralarına el koyduğunu ifade etti. | |
Evli ve Öfkeli dizisi 18. yeni bölümüyle 21 Şubat 2016 Pazar akşamı ATV'de olacak. Evli ve Öfkeli'nin bu hafta yayınlanacak son bölümünde neler yaşanacak? | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: Evli ve Öfkeli 18. yeni bölüm 2. fragmanı yayınlandı; 21 Şubat 2016 Pazar akşamı ATV'de... Aşkını itiraf etmeye hazır olan Esra, Murat'ın kapısındadır. Kapıyı Didem'in açması Esra'da hayal kırıklığı yaratır. Esra için planlamadığı bir akşam başlamaktadır. Murat ise Esra'nın geliş sebebini öğrenmekte ısrarcıdır. Mine, Hikmet Hanım'ın söylediklerini duymuş, hazmedememiştir. Bu durum Cenk ile aralarının açılmasına sebep olur. Bir hasta yakını, minnet duygusu ile Cenk ve Mine'ye sevgililer günü jesti yapar; oteline davet eder. Araları açık olan ikili teklife sıcak bakmaz. Mine, kızlar ile birlikte otele gitmeye karar verir, zira Cenk'in bu tatili değerlendirmeyeceğine emindir. Fakat gene planlar tutmaz, kızlar otele gittiğinde karşılarında Cenk, Tarık, Murat ve Macit'i görürler. Bu beklenmedik karşılaşma sürprizlerle dolu bir tatili müjdelemektedir. | |
Hamileyken şık olmayacaksınız diye bir şey yok! haklısınız; fazlalaşan kilolarınız, artan ödemleriniz, değişen vücut kıvrımlarınız nedeniyle giydiklerinizin üzerinde güzel durmadığını düşünüyor olabilirsiniz. ama pudra.com sizin bu görüşünüzü değiştirmek üzere birkaç hile veriyor okurlarına.... | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: Hata 3: Bir seferde tüm kıyafetleri almak Yapabileceğiniz en büyük hatalardan biri de bir kere alışverişe çıkıp tüm kıyafetleri bir anda almanız. Yani “Nasıl olsa hamileliğim boyunca ne giyeceğim belli, hepsini bir kerede alayım” diyorsanız bu bakış açısından hemen vazgeçin. Çünkü az önce de söylediğimiz gibi, hamileyken de aynı eskisi gibi stilinizi koruyacak, dilediğiniz gibi alışveriş yapacaksınız. Ayrıca 21. hafta ile 28. hafta arasında vücudunuzdaki değişimleri unutmayın. Dolayısıyla tek seferde alışveriş yaptığınızda kıyafetlerin birçoğunu kullanamayacak ve boşuna almış olacaksınız. Elbet temel birkaç parçayı tek seferde alabilirsiniz; ama dediğimiz gibi asıl zevkinize ve o anki bedeninize uygun kıyafetleri hamileliğiniz boyunca keyfini çıkara çıkara alın. | |
Albay Kaddafi'nin ölümüne dair ilk resmi açıklama yapıldı. Bu arada Kaddafi'nin cesedine otopsi yapıldığı ve naaşın ailesine teslim edileceği bildirildi. | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: Libya'nın devrik lideri Muammer Kaddafi'yi yakalayan birliklerin komutanı, Kaddafi'nin ölümünün sorumluluğunu üstlendiğini belirtti. Kaddafi'nin saklandığı yerden çıkarıldıktan kısa bir süre sonra yere yığıldığını söyleyen Umran el Oveyb, kurşunun nereden geldiğinin anlaşılamadığını bildirdi. Ulusal Geçiş Hükümeti'ne bağlı komutan Oveyb, Kaddafi'nin hayatını kurtarmaya çalıştıklarını ancak ölümün hastaneye giderken, ambulansta gerçekleştiğini söyledi. Birleşmiş Milletler ve Kaddafi ailesi, Albay Kaddafi'nin ölümüne dair soruşturma yapılmasını talep etmişti. Bu arada perşembe günü öldürülen Kaddafi'nin şimdiye kadar bir soğutma doladında saklanan cesedine bugün içinde otopsi yapıldığı bildirildi. BBC'ye konuşan bir Ulusal Geçiş Hükümeti yetkilisi işlemin Misrata'da gerçekleştiğini ve Kaddafi'nin naaşının ailesine teslim edileceğini belirtti. Gün boyunca yüzlerce Misratalı, Muammer Kaddafi ve oğlu Mutassım'ın cesetlerini görmek üzere uzun kuyruklar oluşturdular. Tartışmalı ölüm Kaddafi'nin, Ulusal Geçiş Konseyi'ne bağlı güçlerle Kaddafi birlikleri arasındaki çatışmaların arasında kaldığı ve başından aldığı yarayla öldüğü öne sürülmüştü. Ancak video kayıtlarında Kaddafi, sokaklarda sürüklenirken görülüyor. El Cezire televizyonunun yayımladığı bu görüntülerde Kaddafi'nin sürüklenirken sağ mı, ölü mü olduğu belirgin değil. Aralarında ABD'nin de bulunduğu yabancı kaynaklar, Ulusal Geçiş Hükümeti'nden Kaddafi'nin ölümüne dair detaylı bir açıklama istenmişti. Libya'daki yönetimi elinde bulunduran Ulusal Geçiş Konseyi ise, Kaddafi'nin infaz edildiği iddialarını reddediyor. Defin konusu belirsiz Bu arada Kaddafi'nin geciken defin işlemlerinin Libya'daki geçiş hükümeti içinde fikir ayrılığı oluşturduğu bildirildi. Hükümetten son yapılan açıklamada naaşın Kaddafi ailesine teslim edileceği belirtilse de Misrata'da bir soğutma dolabında tutulan Kaddafi'nin kanlar içindeki cesedinin toprağa verilmesine ilişkin planlar üzerinde bir hayli tartışma yaşandı. Yeni hükümetin bir kesiminde hâkim olan kanı, Kaddafi'nin cesedinin Libyalılarca görülmesi ve kendisinin döneminin sona erdiğinden şüphe duyulmaması yönündeydi. Reuters'e konuşan petrol bakanı Ali Tarhuni, defin işleminin hemen gerçekleşmemesini ve böylece Kaddafi'nin ölümünden herkesin emin olmasını istediklerini belirtti. Ancak, bir yandan da Muammer Kaddafi'nin İslami usullere göre bir an önce defnedilmesi gerekiyor. Öte yandan Libya'daki yeni yönetiminin, Libya'nın "kurtuluşunu" direnişin başladığı Bingazi'de resmen ilan etmesi bekleniyor. NATO'dan yapılan açıklamada ise Libya'daki operasyonun 31 Ekim tarihi itibariyle sona ereceği belirtildi. | |
İstanbul Barosu'nun Olağan Genel Kurulu başladı. İki gün sürecek genel kurulda 41 bin 77 avukat, 10 adaydan birini başkan seçecek. | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: Haliç Kongre Merkezi'ndeki genel kurulda, Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubu adayı Mehmet Durakoğlu, Önce İlke Çağdaş Avukatlar Yükseliş Grubu adayı Hasan Kılıç, Baroda Değişim ve Gelişim Hareketi adayı Talat Canbolat, Avukat Hareketi adayı Başar Yaltı, Özgürlükçü Demokrat Avukatlar Grubu adayı Eren Keskin, Avukat Hakları Grubu adayı Gökhan Ahi, Milliyetçi Avukatlar Grubu adayı Kaptan Yılmaz, Ortak Hedef Platformu adayı Cem Kaya Karatün ve bağımsız adaylar Fikret İlkiz ile Çiğdem Koç başkanlık için yarışacak. Genel kurulda gerekli çoğunluğun sağlanması ve Başkanlık Divanı önergesinin okunmasının ardından Mustafa Şeref Kısacık, Divan Başkanı seçildi. İstanbul Barosu Başkanı ve Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubu adayı Mehmet Durakoğlu, genel kurulda yaptığı konuşmada, İstanbul Barosu'nun sadece bir meslek kuruluşu, bir baro olmasının ötesinde ayrı bir ağırlığı ifade ettiğini söyledi. İstanbul Barosu'nun adaletin tecelli merkezi olması beklenen büyük bir kurumun adı olduğunu kaydeden Durakoğlu, "Bugün buradan bütün Türkiye'ye adalet arayışımızı haykırabilmeliyiz. Bugün buradan yurttaşlarımızın adalet talep etmelerini sağlayabilmeliyiz." dedi. Avukatların sorunlarına da değinen Durakoğlu, hukuk fakültelerinden mezun olan kişilerin, mesleğe giriş için avukatlık sınavına tabi tutulmaları gerektiğini ifade etti. | |
Motorola ve Verizon işbirliği ile geliştirilen Droid her şeyiyle sizi şok edecek | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: Verizon ve Motorola işbirliği ile geliştirilen Droid ‘in özelliklerini ve fiyatını görünce gözlerimize inanamadık. Piyasadaki bir çok akıllı telefona göre çok daha yüksek donanımlara sahip olan Droid fiyatıyla da rakiplerine büyük bir fark atıyor. İlk olarak her akıllı telefondaki en büyük sorun olan batarya ömründen ve şarj süresinden bahsedelim. Droid bu konuda piyasanın en iyisi olmaya aday diyebilirim. Droid 3900 mAh kapasiteye sahip bir batarya bulunduruyor. Bu batarya ile tek şarjda 48 saat telefonunuzu kullanmanız mümkün. Bunun yanında bu akıllı telefonda acil durumlar ve gereklilikler için “turbo şarj” imkânı da bulunuyor. Şöyle ki bir işiniz çıktığında yani acil olarak dışarı çıkmanız gerektiğinde telefonunuzun şarjı yoksa artık bu durum sizin için bir sorun teşkil etmeyecek. Çünkü bu turbo şarj ile Droid’i 15 dakika şarj ederek 8 saat kullanabileceksiniz. Droid ‘in yeni modeli tabii ki sadece size harika bir batarya ömrü ve şarj süresi sunmuyor. 21 megapiksellik bir kamera bulunduran Droid, 5.2inç Amoled QHD ekrana sahip. Bu ekran kullanıcılara 2560×1440 çözünürlüğü ve 565ppi ile harika bir deneyim yaşatmaya hazırlanıyor. Şunu da eklemek gerekir, bu akıllı telefon ayrıca 4K videoları 24 fps ‘de çekebiliyor. 2.7 ghz Qualcomm Snapdragon işlemciye ve 3GB rame sahip olan Droid, Android 4.4 Kitkat ile kullanıcılara sunulacak fakat yakın zamanda Android 5.0 Lollipop ile yeniden şekillenecek. Telefonun en çok eleştirilen noktalarından biri ise Gorilla Glass ekranının kıralabilecek olması. Ancak Motorola ve Verizon işbirliği bu duruma da kullanıcılar için harika bir çözüm bulmuş. Şöyle ki eğer Droid’inizin ekranını kırarsanız, 2 yıllık garanti süresi içerisinde bir kere ücretsiz olarak ekranını değiştirebilirsiniz. 30 Ekim tarihinde satışa çıkacak olan Droid sadece Verizon üzerinden alınabilecek. 32 GB versiyonu kontrat ile 200 dolara , aylık taksitle 25 dolara, 64 GB versiyonu kontrat ile 250 dolara, aylık taksitle 27 dolara satılacak. Sadece 25 dolar’a alabileceğiniz o telefonu. | |
Mısır'ın başkenti Kahire'de henüz faaliyete girmemiş polis merkezinin ateşe verildiği belirtildi. | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: Mısır'ın başkenti Kahire'de henüz faaliyete girmemiş polis merkezine molotoflu saldırı düzenlendi. KİMLİKLERİ BELLİ DEĞİL Görgü tanıklarından alınan bilgiye göre, kimlikleri belirlenemeyen bir grup genç, Kahire'nin doğusundaki Aynu'ş Şems ile Ahmed İsmet caddelerinin kesiştiği bölgede yer alan El-Heccene Polis Merkezi'ne molotof kokteyli attı. SALDIRIYI ÜSTLENEN OLMADI Polis Akademisi'nin yakınlarında yer alan ve henüz faaliyete başlamamış olan polis merkezine yönelik saldırıda ölen ya da yaralanan olmadı. İçişleri Bakanlığı'ndan konu hakkında henüz açıklama yapılmazken saldırıyı üstlenen de olmadı. | |
Balıkesir'in Edremit ilçesinde üç aile arasındaki kan davası düzenlenen barış töreniyle sona erdi. | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: Van'ın Erciş ilçesine bağlı Yukarıçökek köyünden Balıkesir'in Edremit ilçesine yerleşen Şaban ve Sayıner ile Kul aileleri arasında 7 yıldır süregelen ve 1 kişinin öldürüldüğü, 1 kişinin de silahla yaralandığı kan davasının sona erdirilmesi için Edremit Belediye Başkanı Tuncay Kılıç aracı oldu. Tuncay Kılıç, aralarında akrabalık bağı bulunan kan davalı ailelerin büyükleri Şamil Şaban, Cafer Sayıner ve Kadir Kul ile diğer önde gelen aile fertleri ile bir araya geldi. Kılıç, aile kavgalarıyla ilgili hadislerden örnekler vererek, ailelere barış ve kardeşlik çağrısında bulundu. Aileler de artık kan dökülmesini istemediklerini belirterek, bundan sonra kardeşlik içinde yaşayacaklarını söylediler. Tuncay Kılıç'a teşekkür eden aile üyeleri, kan davası güden aileleri barış içinde yaşamaya davet ettiler. Konuşmaların ardından aile üyeleri birbirleriyle tokalaşıp, teker teker Kuran-ı Kerim'in altında geçerek barış için yemin etti. | |
Galatasaray'ın puan kaybettiği haftada Beşiktaş, Çaykur Rizespor'u 4-1'lik skorla mağlup etti! Şenol Güneş yönetiminde ilk kez 11'de görev alan Mustafa Pektemek maçta 2 gol atarken Ricardo Quaresma da 3 asist yaptı. Portekizli yıldız 60. dakikada penaltı kaçırırken Çaykur Rizespor'da 10. dakikada Orhan Ovacıklı, 61. dakikada ise Saadane kırmızı kart gördü. | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: Beşiktaş, Avrupa ve ligdeki 4 maçlık galibiyet hasretine Ç. Rizespor karşısındaki farklı galibiyetle son verdi. Maça damga vuran 3 asist yapan Quaresma ve 3.5 yıl sonra ilk 11'de çıktuığı maçta 2 gol atan Mustafa Pektemek'ti. Beşiktaş Teknik Direktörü Şenol Güneş, Çaykur Rizespor ile yapılan karşılaşmada, UEFA Avrupa Ligi'ndeki Genk mücadelesine göre kadroda 6 değişiklik yaptı. Siyah-beyazlı ekipte, Genk maçının ilk 11'inde yer alan isimlerden Jeremain Lens, cezası nedeniyle forma giymezken, Tolgay Arslan, Caner Erkin, Gary Medel, Necip Uysal ve Cyle Larin yedek soyundu Beşiktaş'ta ilk 11'de sahaya çıkan Mustafa Pektemek, uzun süreli hasretini sonlandırdı. Siyah-beyazlı ekibin Genk ile oynadığı karşılaşmanın ilk yarısında sakatlanan Tolgay Arslan, Çaykur Rizespor maçına yedek başlarken, bu oyuncunun yerine ilk 11'de Mustafa Pektemek forma giydi. Karşılaşmaya fırtına gibi giren siyah beyazlılar, 3. dakikada öne geçti. Quaresma'nın sağdan çizgiye inerek ön direğe yerden ortaladığı topu Mustafa Pektemek topuğuyla şık bir şekilde filelere gönderdi. Mustafa Pektemek böylece 2018'de Vodafone Park'ta gol atan ilk yerli oldu. 10. dakikada Çaykur Rizespor 10 kişi kaldı. Hakem Bülent Yıldırım, Orhan Ovacıklı'nın Gökhan Töre'ye yaptığı faulü VAR'da inceledi ve ardından bu oyuncuya kırmızı kartını gösterdi. 40. dakikada Beşiktaş'ın ikinci golü geldi. Vagner Love'ın ceza sahası içinde kaybettiği topla sağ tarafta buluşan Quaresma'nın ortasında, Mustafa Pektemek kafa vuruşuyla farkı ikiye çıkaran isim oldu. İkinci yarıya golle başlayan bu kez konuk takım oldu. 49. dakikada kullanılan kornerde Roco ters bir vuruşla topu kendi ağlarına gönderi ve fark bire indi. Beşiktaş, 60. dakikada Love'un yerde kalmasıyla bir penaltı kazandı. Atışı kullanan Quaresma Gökhan'ı geçemedi. Siyah beyazlılar böylece son 8 penaltının 4'ünü kaçırmış oldu. Bu arada pozisyondan hemen sonra Saadane 2. sarı kartını görüp oyundan atıldı. 9 kişi kalan rakibi karşısında rahatlayan Beşiktaş, 72. dakikada yine Quaresma'nın başrolde olduğu bir pozisyonda rahatladı. Portekizli'nin çalımı sonrası içeri çevirdiği topa Caner sert vurdu, defansın müdahalesiyle top ağlara gitti. Quaresma şov bununla da bitmedi. 79. dakikada Q7 nefis bir orta daha yaptı ve Love kafayla skoru 4-1'e getirdi. Kalan bölümde Beşiktaş rahat bir tempoda maçı tamamladı ve maçtan 4-1 galip ayrıldı. 2 maç sonra kazanan Beşiktaş, puanını 18'e çıkarırken, Ç. Rizespor 8 puanda kaldı. BEŞİKTAŞ: 4 - 1 :ÇAYKUR RİZESPOR STAT: Vodafone Park HAKEM: Bülent Yıldırım BEŞİKTAŞ: Karius, Gökhan, Vida, Roco, Adriano, Atiba, Oğuzhan, Quaresma, Gökhan Töre, Mustafa Pektemek, Love TEKNİK DİREKTÖR: Şenol Güneş ÇAYKUR RİZESPOR: Gökhan, Orhan, Brabec, Saadane, Mehmet, Robin, Ali Çamdalı, Koray, Boldrin, Süleyman, Muric TEKNİK DİREKTÖR: Okan Buruk | |
Diyarbakır'ın Sur ilçesinde iki kişi, molotofkokteyli attıkları otelin özel güvenlik görevlisi tarafından pompalı tüfekle yaralandı. | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: Edinilen bilgilere göre, Ulu Camii karşısında bulunan Divan Oteli'ne kimliği belirsiz kişilerce molotofkokteyli atıldı. Bunun üzerine bir otel görevlisi pompalı tüfekle, molotofkokteyli atan kişilere ateş açtı. Olayda, K.E. ve O.D. bacaklarından ve vücutlarının çeşitli yerlerinden, saçma isabet etmesi sonucu yaralandı. Yaralılar Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesindeki ilk müdahalenin ardından, Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tedavi altına alındı. Kimliği açıklanmayan otel güvenlik görevlisi ifadesine başvurulmak gözaltına alındı. Olay yerinde bir de el yapımı patlayıcı bulundu. Bomba imha uzman ekipleri inceledikleri patlayıcıyı emniyete götürdü. Soruşturma sürüyor. | |
Yazar Murat Çelik bugünkü köşesinde DAEŞ'in yayınladığı iki askerin yakılarak öldürüldüğüne ilişkin görüntülerle ilgili çarpıcı bir bilgi paylaştı. | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: Yakılarak infaz edildiği iddia edilen iki kişiden birinin, 3.5 yıl önce Tekirdağ'dan DAEŞ'e katılan örgüt üyesi olduğu ortaya çıktı. Vatan gazetesi Murat Çelik, "Türk askeri değil, örgüt içi infaz mıydı?" başlıklı köşesinde Ankara'da güvenlik birimlerinden edindiği bilgileri aktardı. DAEŞ'İN PROPAGANDASI "Görüntülerin, video efektleri kullanılarak üretilmiş olduğuna dair çok ciddi uzman görüşleri var." diye yazan Çelik, güvenlik kulislerinde konuşulanları böyle duyurdu: BİRİ ÖRGÜT ÜYESİ "Güvenlik birimleri, yapılan ayrıntılı inceleme sonucu, görüntülerde yer alanlardan birinin, yaklaşık üç buçuk yıl önce Tekirdağ’dan DAEŞ’e katılan bir örgüt üyesi olduğu bilgisine ulaştı. BİR TAŞLA İKİ KUŞ VURMAYI MI HEDEFLEDİ? İşte bu çok önemli bilgi, beraberinde şu soruları getirdi: DAEŞ’in yayınladığı görüntülerde yer alanlar, Türk askerleri değil, örgüt üyeleri miydi? Yani o vahşet, DAEŞ’in örgüt içi infazı mıydı? Örgüt, o görüntüleri internet üzerinden yayınlayarak bir taşla iki kuş vurmayı mı hedefledi? DAEŞ bu yolla, hem örgütten kaçmayı düşünen üyelerine gözdağı vermeyi hem de Türkiye’de infial yaratmayı mı planladı? Örgüt içinde gerçeğin bilinmesi büyük bir caydırıcılık oluştururken, o kişilerin Türk askeri olduğu yalanıyla dünyaya ne kadar acımasız olabilecekleri mesajını mı verdiler? Bu sorular Ankara’da güvenlik ve istihbarat birimlerinin gündeminin ilk sırasında. DAEŞ'İN BİR AY ÖNCE KAÇIRDIĞI İKİ ÖZEL KUVVETLER MENBUSU OLMADIKLARI BELİRLENDİ Aynı birimler, o görüntülerdeki kişilerin, bir ay önce DAEŞ tarafından kaçırıldığı belirtilen iki Özel Kuvvetler mensubu astsubay olmadıklarını da kesin olarak belirledi. Dolayısıyla, terör örgütünün propaganda malzemesi olarak yayınladığı görüntülerin ‘örgüt içi infaz’a ait olduğu tezi daha da kuvvetleniyor." | |
AZEZ krizi büyürken YPG Minnig Havaalanı çevresinden Türkiye'ye ateş açtı. TSK anında karşılık verdi ve fırtına obüsleri vurmaya başladı. İşte Azez krizinde son durum. | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: SURİYE'nin Azez kentinin yakınındaki Minnig Havaalanı ve çevresini geçen hafta ele geçiren PYD, geçen cumartesi günü Türkiye tarafına ateş açınca, topçu atışlarıyla karşılık verdi. 3 gündür Türkiye'nin topçu birlikleri ile müdahale ettiği PYD bölgesinden bu sabah yine ateş açıldı. PYD BÖLGESİNE TOP ATIŞI Bunun üzerine Kilis sınırındaki Akçabağlar Köyü yakınlarında konuşlu topçu birlikleri, saat 10.00 sıralarında Fırtına obüsleriyle PYD bölgesine top atışları yapmaya başladı. DAVUTOĞLU NE DEMİŞTİ? "Azez'in düşmesine izin vermeyeceğiz. YPG Fırat'ın batısına Afrin'in doğusuna geçemeyecek. Havalanından çekilecekler çekilmezlerse kullanılamaz hale getirilecek. " SINIR HATTINDA GÜVENLİK ÖNLEMLERİ ALINDI Top atışlarının sesi Kilis kent merkezinden de duyulurken, sınır hattında güvenlik önlemleri artırıldı. Top sesleri Kilis kent merkezinden de duyuluyor. ABD ve Avrupa ülkeleri Türkiye’ye bombardımana son vermesi çağrılarında bulunmuştu. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ise, Rusya’nın talebiyle bugün konuyu ele alacak. ATILAN TOPLARIN ÜZERİNE BAKIN NE YAZDILAR TSK, PKK’nın Suriye uzantısı YPG’nin Azez’deki mevzilerini dün de vurdu. Fırtına Obüsleri’nin mermilerinde ‘Sur ve Cizre’de şehit olan silah arkadaşlarımız için’ yazıyordu. TEL RIFAT VE ŞAVARİKAT 5 DAKİKA ARAYLA VURULDU Türkiye’nin boşaltılmasını istediği Minag Havaalanı, Tel Rıfat ve Şavarikat bölgesindeki YPG hedefleri 5 dakikada bir vuruldu. Obüslerin namluları sık sık hedef değiştirdi. Hatay’a düşen havana da anında karşılık verildi. Hafta sonu yapılan operasyonlarda 29 YPG unsuru öldürülmüştü. KANDİL'E DE YAZMIŞLARDI TSK’nın Kandil operasyonunda da F-16’lardan atılan akıllı mühimmatlarda aynı mesaj vardı. AZEZ KRİZİ SURİYE HARİTASINDA SON DURUM | |
Star Tv'nin güvendiği yapımlar arasında yer alan dizisi Siyah İnci bugün başlıyor. Siyah İnci birinci bölüm fragmanının yayınlanmasıyla birlikte sosyal medyanın gündemine oturdu. Peki Siyah İnci oyuncuları kim konusu ne? Siyah İnci ile ilgili tüm detaylar internethaber'de. | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: Başrollerini Hande Erçel ve Tolgahan Sayışman'ın paylaştığı merakla beklenen dizi Siyah İnci bu akşam başlıyor. Siyah İnci oyuncuları ve kadrosu şimdiden sosyal medyanın gündeminde. Siyah İnci birinci bölüm fragmanı ve tüm detaylar haberimizde. Hande Erçel ile Tolgahan Sayışman'ın başrollerinde oynadığı Siyah İnci'nin ilk bölüm fragmanı yayınlandı. Fragmanı yayınlanır yayınlamaz sosyal medyanın gündemine oturan Siyah İnci ile ilgili tüm detayları sizler için derledik. Öncelikle gelin hep beraber Siyah İnci birinci bölüm fragmanını izleyelim: SİYAH İNCİ KONUSU NE? Tolgayan Sayışman ile Hande Erçel'in başrollerini paylaştığı Siyah İnci'nin konusu belli oldu. Birbirlerinden hiç ayrılmamaya söz vermiş, Ege’de küçük bir sahil kasabasında yaşayan Hazal (Hande Erçel) ve Kenan’ın (Tolgahan Sayışman) aşkı, Vural’ın (Berk Hakman ) kasabaya gelişi ve Hazal ‘ı elde etmek için her şeyi göze alması ile değişecek ve iki sevgilinin hayatları alt üst olacak. SİYAH İNCİ OYUNCULARI KİM? Siyah İnci oyuncuları arasında yok yok. Hande Erçel ile Tolgahan Sayışman'ın başrol oynayacağı dizide Berk Hakman, Nurseli İdiz, Hüseyin Avni Danyal, Burak Altay gibi usta isimler yer alıyor. HANDE ERÇEL - HAZAR 24 Kasım 1993 Balıkesir doğumlu oyuncu 2012 yılında Azerbaycan'da katıldığı güzellik yarışmasında ikinci olmuştur. 2014 yılında Barış Yöş'ün yönetmenliğini yaptığı Hayat Ağacı dizisi ile oyunculuğa başlangıç yapmıştır. 2015 yılında Emre Kınay, Evrim Alasya, Berk Atan, Miray Akay ve Burcu Özberk'li Güneşin Kızları dizisinde rol almıştır. Son olarak ise 2016 yılında başrollerini Burak Deniz'le paylaştığı Aşk Laftan Anlamaz dizisinde rol almıştır. TOLGAHAN SAYIŞMAN - KENAN 17 Aralık 1981 İstanbul doğumlu ünlü oyuncu 2002 yılında katıldığı Best Of Model Türkiye yarışmasında birinci olmuştur. 2004 yılında konuk oyuncu olarak rol aldığı Avrupa Yakası dizisi ile kariyerine başlayan yakışıklı oyuncu daha sonra sırası ile Maçolar, Elveda Rumeli, Yer Gök Aşk, Lale Devri ve son olarak Asla Vazgeçmem dizisinde rol almıştır. BERK HAKMAN - VURAL 14 Ağustos 1981 Ankara doğumlu oyuncu eğitimini Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuarı Tiyatro bölümünde tamamlamıştır. Ekranların sevilen oyuncusu daha önce Kırık Kanatlar, Hatırla Sevgili, Es Es, Mazi Kalbimde Yaradır, Suskunlar, Kaçak ve Hayatımın Aşkı adlı dizilerin kadrosunda yer almıştır. SİYAH İNCİ NE ZAMAN BAŞLAYACAK? Herkesin merakla beklediği Siyah İnci, 28 Eylül tarihinde başlayacak. Fragmanın yayınlanmasıyla birlikte merak uyandıran Siyah İnci bakalım reytinglerde ne yapacak? | |
Boğa burcu cinsel potansiyeli en yüksek ve tutkulu burçlardan biridir. peki ya diğerleri? | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: İKİZLER: İkizler burcu için cinsellik içten gelen bir dürtü değil daha çok deneyseldir. Aşkta tutkuyla hareket etmekten çok zihniyle hareket eder. Çok sık partner değiştirmesiyle tanınan İkizler'in bu davranışının nedenleri arasında çok hızlı değişen duyguları ve zihin yapısı vardır. Çok hızlı olması ve her zaman daha iyiyi araması yüzünden bazen aynı anda iki kişiyi idare edebilir. | |
İZMİR seçim sonuçları için yapılan itiraz İzmir milletvekilleri listesini değiştirebilir. İtiraz AK Parti'den geldi. Türkiye genelinde toplam 14 ilde oylar yeniden sayılıyor. Aydın'dan Muş'a kadar bir çok ilde milletvekili sonuçları değişebilir. İşte İzmir gelişmesi ve itiraz olan illerdeki son durumlar: | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: 24 Haziran seçim sonuçlarına İzmir, Düzce, Malatya, Aydın, Hatay, Elazığ, Edirne, Burdur, Niğde, Bartın, Muğla, Balıkesir, Muş ve Hakkari başta olmak üzere toplamda 14 ilde itiraz edildi. İtirazların ilçe seçim kurulları tarafından bugün saat 17.00'ye kadar karara bağlanması gerekiyor. İzmir'de AK Parti itiraz etti Milletvekili genel seçiminde, İzmir 1'inci bölgede Binali Yıldırım ile Mahmut Atilla Kaya, Ceyda Bölünmez Çankırı ve Cemal Bekle milletvekili seçilmişti. Aynı bölgede 5'inci sıradan aday olan Bilal Doğan ise vekilliği yaklaşık 1000 oyla kaybetti. Bunun üzerine partinin hukukçuları, geçersiz oyların tekrar sayılması için itirazda bulundu. İtirazı değerlendiren İl Seçim Kurulu'nca 24 bin 387 geçersiz oyun yeniden sayılmasına karar verdi. İptal edilen oylar yeniden sayılıyor Geçersiz oylara yönelik itiraz ettiklerini, bunun da İl Seçim Kurulu tarafından kabul edildiğini belirten AK Parti İzmir İl Başkanı Aydın Şengül, "1'inci bölgede bizim yaklaşık 1000 civarında oyla milletvekili kaybımız var. Onunla ilgili itirazlarda bulunduk. İl Seçim Kurulu iptal oylarının yeniden sayılmasına karar verdi" dedi. İzmir Milletvekilleri değişebilir İptal edilen oyların yeniden sayılmasıyla İzmir'deki milletvekili dağılımı değişebilir. İtirazın olduğu İzmir 1. bölgede AK Parti 4 milletvekili, CHP 7 milletvekili, HDP ve, MHP ve İYİ Parti birer milletvekili çıkarmıştı. 24 Haziran seçimi sonrasında İzmir 1. bölge milletvekilleri şunlar olmuştu: İzmir 2. bölge milletvekilleri listesi de şu şekilde: İzmir milletvekilleri 2. bölgeden AK Parti 4 milletvekili, CHP 7 milletvekili, HDP, MHP ve İYİ Parti birer milletvekili kazandı. Seçim sonuçlarına itiraz edilen illerde son durum: Düzce : AK Parti tarafından yapılan itiraz üzerine 500 sandıkta yeniden yapılan sayımda, MHP'ye 5, AK Parti'ye 11 oy daha çıktı. Yapılan sayım sonucu AK Parti 2, MHP'nin 1 şeklindeki milletvekili dağılımında değişiklik olmadı. Muş : AK Parti Muş İl Başkanlığı, il genelindeki milletvekilliği seçimi sonuçlarında "hata olduğu" gerekçesiyle İl Merkez Seçim Kuruluna başvurdu. İtiraz dilekçesini kabul eden İl Seçim Kurulu, oyların yeniden sayılmasına karar verdi. Oyların sayımı sürüyor. Bartın : Bartın'da geçersiz olarak kayıtlara giren oyların itiraz edilmesi üzerine yeniden sayımına, AK Parti'nin itirazını geri çekmesi nedeniyle son verildi. Bartın'da AK Parti 1, CHP 1 milletvekili çıkarmıştı. Hakkari : AK Parti ve HDP yönetimi oyların yeniden sayılmasını istedi. Her iki itiraz da seçim kurullarınca yapılan değerlendirmenin ardından reddedildi. Edirne : CHP geçersiz oyların yeniden sayılması istendi. İtiraz, seçim kurullarınca yapılan değerlendirmenin ardından reddedildi. Hatay : MHP Hatay İl Başkanlığınca seçim sonuçlarına itiraz edildi. Hatay'da kesin olmayan sonuçlara göre AK Parti 5, CHP 4, MHP ve HDP ise birer milletvekili çıkarmıştı. Elazığ : MHP, Elazığ'da milletvekili seçim sonuçlarına itiraz etti. İtiraz inceleniyor. Elazığ'dan AK Parti 4, CHP ise 1 milletvekili çıkarmıştı. Malatya : CHP itirazda bulundu. İtiraz başvurusunun seçim kurullarınca değerlendirmeye alındı. Niğde : MHP Niğde İl Başkanlığınca itirazda bulunuldu. Başvuru inceleniyor. Milletvekili seçimlerinde Niğde'de AK Parti 2, CHP ise 1 milletvekili çıkarmıştı. Edirne : CHP İl Başkanlığı, merkez ve Keşan, İpsala, Uzunköprü ve Enez ilçelerinde geçersiz sayılan oylara itirazda bulundu. Başvuru seçim kurulu değerlendirmesinde. Edirne'de CHP 2, AK Parti 1, İYİ Parti ise ise 1 milletvekili çıkarmıştı. Balıkesir : MHP 1. sıra milletvekili adayı Mehmet Kaban seçimin itirazı reddedildi. Balıkesir'de AK Parti 5, CHP 3, İYİ Parti ise 1 milletvekili çıkarmıştı. Kütahya : Kütahya'nın Gediz ilçesinde cumhurbaşkanı seçiminde bir sandıkta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın aldığı oyların eksik yazıldığına ilişkin yapılan itiraz kabul edildi. İnceleme yapan İlçe Seçim Kurulu, birleştirme tutanağına sıfır olarak girilen oyun 204 olması gerektiğini belirledi ve bu şekildeki düzeltmeyi yaptı. Bartın : Bartın'da AK Parti'nin itirazı üzerine, geçersiz olarak kayıtlara geçen oylar yeniden sayılıyor. Bartın'da AK Parti 1, CHP 1 milletvekili çıkarmıştı. Muğla : AK Parti, Muğla'daki 13 ilçedeki geçersiz oyların yeniden sayılması için başvurusu değerlendiriliyor. Muğla'da AK Parti 2 milletvekili çıkarmıştı. Burdur : İYİ Parti Burdur İl Başkanlığı'nın yaptığı itiraz değerlendiriliyor. Burdur'da CHP 1, AK Parti 2 milletvekili çıkarmıştı. Aydın seçim sonuçlarına MHP itirazı! Tek vekil çıkaracakken... Düzce'de oylar yeniden sayıldı AK Parti itiraz etmişti işte sonuç CHP Karabük'ten 23 yıl sonra ilk defa milletvekili çıkardı | |
Dinler misin dinlemez misin bilemem ama ben yine de dost uyarısı yapayım. Yazarlık hayatının başlarında, "Adalet terazisi sağlam adamdır" dedirtiyordun. Şimdi yazdıkların ve söylediklerinle "Nazlı Ilıcak'ın erkek versiyonu" dedirtiyorsun. | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: İnternet Haber yazarı Süleyman Özışık, CNN Türk'te Şirin Payzın'ın programına konuk olan ve oldukça farklı çıkışlar yapan Levent Gültekin ile ilgili bir yazı kaleme aldı bugün köşesinde. "Dinler misin dinlemez misin bilemem ama ben yine de dost uyarısı yapayım. Yazarlık hayatının başlarında, "Adalet terazisi sağlam adamdır" dedirtiyordun..." diyen Özışık, Gültekin'in son dönemde yazdıkları ve söyledikleriyle "Nazlı Ilıcak'ın erkek versiyonu" haline geldiğini ileri sürdü. "...televizyonlarda boy gösterdikçe ve yazılarınız günden güne daha geniş bir okur kitlesi tarafından okundukça egonuz tavan yapmış olabilir. Bunu anlarım..." diyen Özışık, dün gece yayımlanan programda Gültekin'i izlerken "ilk kez, yazık" dediğini anlattı. | |
Star gazetesi yazarı Ahmet Kekeç'ten artan terör olaylarının nedeninin Cumhurbaşkanı Erdoğan olduğunu söyleyenlere sert yanıt. | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: Star gazetesi yazarı Ahmet Kekeç, en son Nokta Dergisi'nin kapağıyla yeniden gündeme gelen "Erdoğan 400 milletvekili istediği için bu kadar insan ölüyor" iddiasına savunanlara ağır bir yazıyla seslendi. "Madem öyle Erdoğan'ın tuzağına düşmeyin" başlıklı yazısında Kekeç, şunları yazdı: "Malum cemaat dergisinin rezil kapağı da elbette aynı tezi işliyordu: "Erdoğan 400 milletvekili istediği için bu kadar insan ölüyor." Erdoğan 400 milletvekili istemeden önce de aynı şeyleri yazıp çiziyorlardı, "Ne yapsak da çözüm sürecini akamete uğratsak, ne yapsak da yeniden çatışma sürecini başlatsak?" diye her türlü melanet senaryosuna balıklama atlıyorlardı. Hep böyleydiler... Birileri dağlara vurmuştu: "Sakın silah bırakmayın" diyordu. Biricik özelliği Wolfowitz'e mikrofonluk yapmak olan zat, Kürtlerle Türkleri kardeş kılan vasata saldırıyordu. Doğan Medya Grubu, çözüm sürecini itıbarsızlastırmak için neredeyse şapkadan tavşan çıkarıyordu. Kürt kanaat önderlerinin "şiddeti tecrit eden" açıklamalarına rağmen bile, bir kısım Beyaz Türk, PKK terörünü "anlayışla" karşılayan yazılar yazıyordu. Maksat, sivil siyaseti sıkıştırmaktı... Demokratik açüımlar bu kesimi mutlu etmedi çünkü. Olağanüstü Hal'ın kaldırılmasından ve "haklar" temelindeki iyileştirmelerden de mutlu olmadılar. Hep mutsuzdular... Devlet Kürtçe televizyon kanalı açar. Mutsuz olurlar. Kürt dili "yasak" olmaktan çıkarılır... Mutsuz olurlar. Üniversitelerde lisans düzeyinde Kürt Dili ve Edebiyatı bölümü açılır... Mutsuz olurlar. Kürtçe şarkı söylemenin bile ağır yaptırımlara bağlandığı sol ve sağ hükümetler döneminden, her şeyin rahatlıkla konusulabildigi, her fikrin kendisine ifade kanalı bulabildiği, sivil hükümet dönemine geçilir... Mutsuz olurlar. Bu mutsuzlardan biri, "Kürt sorununu çözelim derken, bir Türk sorunu yaratmayalım" demişti. Hani, HDP'nin (o dönemki BDP'nin) seçim otobüsünde zılgıt çekerken yakalanan hanımmefendi. Bir ara, hükümetin duble yollarla bölgeye şiddet götüreceğini öne sürmüştü. Sıkı PKK'cı bir görüntü veriyordu. Ne zaman ki müzakereler başladı, çözüm umudu belirdi, HDP'nin isteği üzerine İmralı devreye sokuldu, HDP otobüsünden inip "Türkiye Türkleridir" otobüsüne bindi ve "Kürtlere verilen hakların istikbalde bir Türk sorununa yol açacağı" düşüncesini seslendirmeye başladı. Bugünlerde yeniden HDP otobüsünde görüyoruz onu ve hic şaşırmıyoruz. Aynı otobüsün müdavimleriyle birlikte, bu kez, "Erdoğan'ın 400 milletvekili hırsı terör gailesini başımıza sardı" tezini işliyor ve bu düşünceye taraftarlar bulmaya çalışıyor. O zaman soralım bu "400"cü taifesine: Erdoğan istediği için mi Bese Hozat "Devrimci halk savaşı başlamıştır" çağrısı yaptı? Erdoğan istediği için mi Demirtaş militanlarını sokağa döküp 53 Kürt vatandaşını katlettirdi? Erdoğan istediği için mi kentler silah deposu haline getirildi? Erdoğan istediği için mi uykudaki polisler kurşunlandı? Erdoğan istiyor diye mi yollara mayınlar döşeniyor? Erdoğan istiyor diye mi insanlar "iç savaşın kanlı cehennemine" çağrılıyor? Efendim, yeniden çatışma süreci Erdoğan'ın 400 milletvekili hedefine hizmet ediyor. Ne kadar çok şehit gelirse, AKP o kadar oyunu artırır. 400 milletvekili PKK'nın sonu demektir. Bu tuzağa düşmeyelim... Düşmeyin o zaman. Erdoğan'ın elindeki (sizin tabirinizle) "savaş oyuncağını" alın. Birimlerinize, birliklerinize, militanlarınıza "Biraz sakin olun, asker ve polis öldürmeyin, sivilleri taramayın, yol kesmeyin, dağa adam kaldırmayın, haraç toplamayın" çağrısı yapın. Koşulsuz ateşkes isteyin ve "savaşçılarınızı" silah bırakmaya zorlayın. Ki, Erdoğan 400 milletvekili hedefine ulaşmasın, PKK da yok olmaktan kurtulsun. Şu aşamada gerillaya silah bıraktıramayız... Niye? Sözümüz geçmez. Sözünüzün geçmeyecekse, ne diye HDP'yi yüksek oy oranıyla parlamentoya taşıdınız? Ne diye insanları terörize ettiniz? Bu isi "meşru siyasef'le çözemeyecekseniz, nasıl çözeceksiniz? | |
Nazlı Ilıcak'ın Bugün gazetesindeki köşesinde, Bilal Erdoğan'ın avukatı aracılığı ile yolladığı tekzip yayımlandı. | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: Nazlı Ilıcak'ın 6 Eylül günü yayımlanan 'Paralel ile aklını bozanlar mukadder sonu sezemiyor' başlıklı yazısında tekzip gönderen Bilal Erdoğan'ın avukatları, "Hem hakaret, hem de iftira suçunun unsurlarının oluştuğu, böylece evrensel hukukun ana ilkelerinden suçsuzluk karinesinin ciddi şekilde ihlal edildiği görülmektedir" dediler. İşte Ilıcak'ın köşesinde bugün yayımlanan o tekzip: İFTİRA NİTELİĞİNDE Bugün Gazetesi’nin 06.09.2014 tarihli nüshasında 13. sayfalarda yer alan “PARALEL İLE AKLINI BOZANLAR, MUKADDER SONU SEZEMİYOR” bağlığıyla Nazlı Ilıcak tarafından kaleme alınan GERÇEKLE ALAKASI OLMAYAN, İFTİRA NİTELİĞİNDEKİ YAZI ile Müvekkilim NECMEDDİN BİLAL ERDOĞAN’a ağır ithamlarda bulunulmuş, gazetecilik ilkeleri, hukuk fütursuzca çiğnenmiştir. SUÇSUZLUK KARİNESİ CİDDİ ŞEKİLDE İHLAL EDİLDİ Kamuoyunda 17-25 Aralık Soruşturması olarak bilinen İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2014/42981 Soruşturma Numaralı ve 2014/54659 Karar Numaralı, 25.07.2014 tarihinde verilen Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar ile Müvekkil Necmeddin Bilal ERDOĞAN’a suçsuzluğu kanıtlanmış olmasına rağmen, şüpheliler tarafından yayınlanan haberin öncelikle başlığı ve sonrasında haber içeriği ile Müvekkilin kanunlara aykırı hareket eden, suç işleyen bir kişi olarak algılanmasının sağlanmaya çalışıldığı bu nedenle hem hakaret, hem de iftira suçunun unsurlarının oluştuğu, böylece evrensel hukukun ana ilkelerinden suçsuzluk karinesinin ciddi şekilde ihlal edildiği görülmektedir. ZAN ALTINDA BIRAKMAK MAKSADIYLA... Yazı içeriğinde gerçekle alakası olmayan beyanlarda bulunularak, müvekkilim kamuoyunun husumetine maruz bırakılmıştır. Gazetede yer alan bu satırlar bir durum ya da olay anlatımından çok, müvekkilimi zan altında bırakmak maksadıyla kaleme alınmıştır. Özellikle Ülke gündeminde siyasi iktidara karşı yürütülen kirli savaşta her yolu meşru sayan, yalan ve iftirada birbiri ile yarışan sözde gazetelerin bu iddiaları, yürüttükleri psikolojik savaşın bir parçasıdır. Hukuk, basın ahlakı ve vicdanın olmadığı bu iftiranın hedefi herkesçe malumdur. Müvekkilime karşı yayınlanan bu kin ve nefret yazısının arka planındaki kirli düşünceleri ve hesapları kamuoyunun takdirine bırakıyoruz. Netice olarak bu hakaretlerin gazeteniz vasıtasıyla kamuoyuna duyurulması hukuka aykırıdır. Bu yazı 5187 sayılı Basın Kanunu, basın meslek ve ilkelerine aykırıdır. Adalet ve tarafsızlığa saygılı olmak, kişi ya da kuruluşları aşağılayıcı yalan haber yapma veya iftira niteliği taşıyan yayın yapmama, özel amaçlara hizmet eden ve haksız rekabete yol açan yayın yasağı ilkelerine uygun değildir. Söz konusu hakaret içeren bu yazı ile ilgili tüm yasal haklarımızı hızlı, eksiksiz ve etkin bir şekilde kullanacağımızı da dikkatinize sunarız. Kamuoyuna saygılarımızla sunarız. NECMEDDİN BİLAL ERDOĞAN VEKİLİ Av. AHMET ÖZEL | |
28 Şubat süreciyle ilgili daha önce suç duyurusunda bulunan HAS Parti, bu kez de 28 Şubat'la ilgili belgelerin bulunduğu iki CD'yi savcılığa teslim etti | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: Has Parti Genel Başkan Yardımcısı Şeref Malkoç, HAS Parti Genel Sekreteri Kazım Arslan ve bazı partililerle birlikte sabah saatlerinde Ankara Adliyesine geldi. Malkoç, burada 28 Şubat süreciyle ilgili ''delil'' niteliğindeki bazı belgelerin bulunduğu 2 CD'yi, bir üst yazıyla birlikte, konuya ilişkin soruşturma yürüten özel yetkili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına teslim etti. Adliye önünde gazetecilere açıklama yapan Malkoç, 16 Ocak 2012'de, 28 Şubat sürecinde suç işleyenlerle ilgili Ankara'da suç duyurusunda bulunduklarını belirtti. Aradan geçen süreçte savcılığın soruşturma kapsamında ifade almaya başladığını anımsatan Malkoç, bunun hukuk ve demokrasi açısından önemli olduğunu ifade etti. Suç duyurusunda bulunduktan sonra 28 Şubat süreciyle ilgili delilleri toplamaya başladıklarını anlatan Malkoç, delillerin büyük kısmını derlediklerini ve 2 CD olarak savcılığa sunduklarını söyledi. "1. CD'DE TSK İÇİNDEKİ CUNTACI YAPININ FAALİYETLERİ VAR" Malkoç, şöyle devam etti: ''Birinci CD'de, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içinde illegal bir yapı kurarak, milletin oylarıyla seçilen TBMM'yi iş yapamaz hale getirmeye ve meşru hükümetin görev yapmasını engellemeye çalışan grubun faaliyetleri, yazışmaları ve dokümanları var. İkinci CD'de de TSK içindeki suç örgütünün basını nasıl yönlendirdiği, basını yönlendirmek için Genelkurmay Harekat Dairesinde, Psikolojik Harp Dairesinde gazetelere nasıl manşet servisi yapıldığı, bazı köşe yazarlarına hangi konularda, neleri yazmaları gerektiği ve o yazarların da neler yazdığını delil olarak sunuyoruz. TSK içindeki bu cuntanın faaliyetlerinin raporu bin sayfayı aşan bir doküman. Gazetelerin manşetleri ve yönlendirmeyle yazan köşe yazarlarından yaptığımız alıntılar da yaklaşık 600 sayfayı buluyor.'' "TSK TANSU ÇİLLER HAKKINDA KAMPANYA YAPTI" Malkoç, 28 Şubat döneminin binlerce tanığı olduğunu, bu kişilerden bir kısmını ''tanık'' olarak gösterdiklerini belirterek, savcılığın, gelecek süreçte bu kişilerin de bilgisine başvuracağını dile getirdi. Tanıkların bir kısmının 28 Şubat döneminde görev yapan bakanlar olduğunu bildiren Malkoç, Bülent Orakoğlu, Hasan Celal Güzel ve dönemin Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller gibi kişilerin de tanıklık yapabileceğini ifade etti. Malkoç, şunları kaydetti: ''Genelkurmay Başkanlığında bir grup asker, dönemin DYP Genel Başkanı Tansu Çiller ile ilgili kampanya başlatmıştır. Kampanyada, bütün askeri birliklere yazı yazılarak, ek bir form gönderilmiş ve Tansu Çiller aleyhine kampanya yürütülmesi istenmiş. Bu kampanyayı TSK mensupları ve yakınları yürütecekmiş. Bunun belgelerini de veriyoruz. Asker, işini gücünü bırakmış, bir partinin genel başkanı ve parti aleyhine kampanya yürütüyor. O açıdan Tansu Hanımın tanıklığı önemlidir.'' Malkoç, açıklaması sırasında ''Türkiye'deki bütün dernek, vakıf, sendika, üniversitelerdeki öğretim üyeleri, özel ve kamuya ait bütün yurtlar, valiler, kaymakamlar, daire başkanları, il genel meclisi, belediye meclisi üyeleri, partilerin il ve ilçe yöneticileri, televizyonların ve radyoların yöneticilerinin fişlenmesiyle ilgili'' olduğunu söylediği bir belgeyi de gösterdi. ''Arzu ediyoruz ki Türkiye'de bu işler bir daha olmasın. Mücadelemiz, demokrasinin kökleşmesi ve yerleşmesi içindir, bundan sonraki nesillerin artık bu gibi olaylarla karşılaşmaması içindir'' diyen Malkoç, 28 Şubat Salı saat 13.00'te HAS Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş'un partililerle, Sincan'da tankların geçtiği güzergahta yürüyeceğini, akşam saat 19.00'da da bir panel düzenleyeceklerini açıkladı. | |
CHP Parti Sözcüsü ve Genel Başkan Yardımcısı Hakkı Süha Okay, Kılıçdaroğlu'nun sözlerine açıklık getirdi. | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: CHP Parti Sözcüsü ve Genel Başkan Yardımcısı Hakkı Süha Okay, MYK toplantısı sonrası açıklama yaptı ve basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Okay, gazetecilerin, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Tunceli'de yaptığı, 'PKK mensupları için genel af çağrısının' hatırlatılması üzerine, bu açıklamanın, daha önceki açıklamalarla paralellik içerdiğini söyledi. Açıklamasında, MYK'da görüşülen konulardan bahseden Okay, Başbakan'ın referandum mitinglerine etten duvar koruma ordusuyla gittiğini kaydetti ve bunun nedeninin de ayrılıkçı siyaset olduğunu ileri sürdü. "KESİN İHRAÇ İSTEMİYLE DİSİPLİN KURULUNA" Referandum sırasında devletin imkanlarının kullanılmamasını isteyen Okay, İzmir Buca Belediye Başkanı'nın 'kesin ihraç' istemiyle Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk edildiğini açıkladı. Okay, referandum sırasında, sandıkların güvenliğinin sağlanması konusundaki bir soruyu yanıtlarken, seçim sürecinde CHP'lilerin sandıklara sahip çıkması gerektiğini vurguladı. Seçim hilelerinin zaman zaman yaşandığını ileri süren Okay, seçimde şaibe kalmaması için en büyük sorumluluğun ise Yüksek Seçim Kuruluna ait olduğunu ifade etti. GENEL AF SÖYLEMİNE AÇIKLIK GETİRDİ Kılıçdaroğlu'nun Tunceli'de, PKK mensupları için genel af çağrısının hatırlatılması üzerine Okay, Kılıçdaroğlu'nun açıklamasının Grup başkanvekiliyken yapılan açıklamayla paralel olduğunu söyledi. Af için toplumsal mutabakatın şart olduğunu dile getiren Okay, silahların bırakıldığı, kanın durduğu, uzlaşma zemininin oluştuğu bir ortamda genel af düşünülebileceğini belirtti. | |
Abdi İpekçi ve Papa suikastleri hükümlüsü Ağca 24 yıl aradan sonra tahliye olacak. Ağca'yı askerlik şoku bekliyor | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: 1979'da gazeteci Abdi İpekçi ve 1983'te Papa 2'nci Jean Paul suikastleri hükümlüsü Mehmet Ali Ağca yarın tahliye oluyor. Ağca'yı askerlik sürprizi bekliyor. Mehmet Ali Ağca'nın Avukatı, Hacı Ali Özhan, Ağca'nın yarın sabah 9 civarında Sincan cezaevinden çıkacağını belirterek, Malatya Askerlik Şubesinin Ağca'nın 2006 yılında alınan 'askerliğe elverişli değildir' raporunu kabul etmeğidiğini söyledi. Özhan, Ağca'nın cezaevinden çıktıktan sonra Askerlik şubesine alınacağını söyledi. Avukat Özhan, Ağca'nın askere alınmaması için Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül'e çağrıda bulundu. Özhan, Ağca'nın 18 Ocak'ta tahliye olmasına ilişkin savcılık işleminin mahkeme tarafından onaylandığını anlatarak, yarın sabah Sincan cezaevinden serbest bırakalacağını ifade etti. Özhan, Özhan, Malatya Askerlik şubesinin kendilerine Ağca'nın askerlik şubesine başvurması yönünde bir yazı gönderdiğini belirterek şöyle devam etti: "Bize gelen yazıda Ağca'nın 18 Ocak 2010 tarihinde serbest bırakıldıktan sonra en yakın askerlik şubesine teslim olmasını arz ederim ' yönünde bir yazı geldi. Bu yazıdan sonra Ankara askerlik şubesine giderek dilekçemi verdim. 15 Ocak 2006 tarihli doktor yoluyla askerliğe elverişli olmadığını söyledim. Bu yazının geri çekilirken talep eden yazıyı da verdim. Daha sonra Malatya askerlik şubesine durumu bildirdim. Bir yanlışlık olduğu için bu işlemin geri çekilmesini istedim. Saat 5 gibi adliyeye döndüm. Cumartesi günü büroma döndüğümde Askerlik şubesi bana tekrar bir faks göndermiş. Milli Savunma Bakanlığı dilekçeme faks geçerek durumu bana tekrar bildirmiş. Malatya askerlik şubesine gelen yazıda verilen sağlık raporunu MSB onaylamadığı yönünde bir faks geldi. MSB Hasdal Daire Başkanlığı Ağca'nın 16 Ocak 2006 yılında askerliğe elverişli olmadığına dair sağlık raporunun kesinlik kazanmadığını GATA Ankara komutanlığına sevkedileceği yönünde bir yazı bildirdiler" 'AĞCA: 'BEN ELİME SİLAH ALAMAM' DEDİ' Özhan, konuyla ilgili Ağca'ya konuyla ilgili kendisine verilen bir yazıya imza atmaması yönünde söylemde bulunduğunu hatırlatarak, kendisinin askere alınması halinde güvenliğinin olmayacağını kaydetti. Özhan, 2006 yılında alınan sağlık raporunun 4 yıl sonra farklı bir yazı ile askere alınacağı yönünde gelen yazıya Ağca'nın çok üzüldüğünü ifade etti. Ağca'nın bir doktora gönderilmesinin doğru olmayacağını söyleyen Özhan, burada bir usül hatasının olduğunu anlattı. "Eğer ihmalden kaynaklanıyorsa bu rapor derhal düzeltilsin" diyen Özhan, Ağca'nın tekrar doktora gönderilmesine karşı çıkacaklarını ifade etti. Askerlik şubesinden serbest bırakılması yönünde talepte bulunacaklarını söyleyen Ağca'nın avukatı Özhan, "Rapor üzerine rapor olamaz. Yapılacaksa mevcut raporun tarih itibariyle güncellenmesi sözkonusu olabilir. Görevlilerin bir ihmali var, umarım düzeltilir. Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı bu konuya müdahil olmaya çağırıyorum. Ağca'nın tahliye olması dünya'nın gözü önünde olacak. Ağca'nın kamu hizmetinden kaçması gibi bir niyeti yok, bana 'Ben elime silah alamam' dedi. Askere alındığı zaman işlemlere tabi tutulacaktır. Askere alınırsa Ağca'nın güvenlik sorunu olacak. Binlerce insanın olduğu bir yerde Mehmet Ali Ağca can güvenliği konusunda güçlük çekecek. 29 yıl 2 ay cezaevinde tek başına kalmış bir insanı askeri elbiselerle eline silah vermekle uyum sağlamasında zorluk çekecektir. Yarın cezaevinden çıktıktan sonra serbest kalmasını umuyorum" dedi. 'AĞCA TÜRKİYE'NİN HER YERİNDE KALABİLİR, TÜRKTÜR' Özhan, Ağca'nın kitap çalışmalarının son noktaya geldiğini anlatarak, askere alınması halinde bu konunun riske girebileceğini ifade etti. Özhan, ellerinde konuyla ilgili örnek mahkeme kararları olduğunu belirterek, Ağca'nın yarın serbest bırakılması gerektiğini kaydetti. Özhan Ağca hakkında medya'da 'Sığınacak ülke arıyor' şeklinde haberler çıktığını belirterek, şöyle konuştu: "Sayın Ağca bu tür haberlere çok üzülüyor. Bu haberler doğru değil. Ağca cezaevine girdiği zaman müebbet hapis cezası ile yargılandı. Biz bu konuya itiraz ettik. İlk aklımıza Polonya geldi. Cumhurbaşkanı isterse geri kalan cezasının Polonya'da çekebileceğini öğrendik. Başvuruda bulunduk, Polonya olmayınca Portekiz'e başvuruda bulunduk. Portekiz Bakanlar Kurulunun takdirinde olduğunu öğrendik. Bakanlar Kurulu 'Vatikan bu konuda ne düşünmek istiyor' demesi üzerine Vatikan'a gittim. Vatikan'ın resmi sözcüsü konuyu daha sonra değerlendireceklerini daha sonra bize ileteceklerini belirttiler. Portekiz Bakanlar kurulu daha sonra Ağca'nın vatandaşlık talebine olumsuz karar verdi. Mehmet Ali Ağca Türk vatandaşıdır, Türkiye'nin her yerinde kalabilir ve Türk'tür." | |
25 Haziran'da biten üç ayda net karın geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 125 artarak rekor kırdı. | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: Şirketten yapılan açıklamada, 25 Haziran'da biten üç ayda net karın geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 125 artarak 3,25 milyar dolardan 7,31 milyar dolara çıktığı belirtildi. Söz konusu çeyrekte şirketin satışları da yüzde 82 artışla 28,6 milyar dolara yükseldi. Apple'ın söz konusu dönemde iPhone ve iPad satışları iki kattan fazla artış gösterdi. Şirket, 3. çeyrekte 20 milyondan fazla iPhone, 9,25 milyon iPad ve 3,95 milyon adet de Mac bilgisayar sattı. Buna karşılık iPod satışları yüzde 20 düşerek 7,54 milyon adete geriledi. Şirketin Üst Yöneticisi (CEO) Peter Oppenheimer, performanslarından çok memnun olduklarını, bu yılın son çeyreğinde 25 milyar dolar gelir beklediklerini ifade etti. Oppenheimer, Mac OS X işletim sisteminin yeni versiyonu olan Lion'nun da satışa çıkacağını dile getirdi. | |
Cudi'de operasyon sona erdi. Bitlis'te Jandarma ve Polis'in ortak operasyonunda 9 terörist ölü olarak ele geçirildi. | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: Şırnak Valisi Vahdettin Özkan, Cudi Dağı'nda PKK'lılara karşı 3 gündür süren operasyonların tamamlandığını açıkladı. Özkan, operasyonlarda 6 polisin şehit olduğunu, 6 PKK'lının ise öldürüldüğünü söyledi. Şırnak Valisi Vahdettin Özkan, Cudi Dağı'nda PKK'lılara karşı 3 gündür süren operasyonların tamamlandığını açıkladı. BUGÜN ŞEHİT YOK! Özkan, bugün şehit olmadığını belirterek, "Operasyonda 6 güvenlik görevlisi şehit oldu. Bugün bir şehit haberi doğru değildir. Operasyonda ayrıca 6'sı ölü 2'si sağ olmak üzere 8 PKK'lı etkisiz hale getirildi" dedi. BİTLİS-SİİRT SINIRINDA ÇATIŞMA Siirt’in Baykan ile Bitlis’in Hizan İlçeleri sınırında bulunan Çeltikli Köyü kırsalındaki Sehi Ormanları Mevkii’nde bugün saat 10.00 sıralarında bir grup terörist tespit edildi. Bölgeye Siirt ve Bitlis’ten jandarma ve polis özel harekat timleri indirilerek, geniş çaplı operasyon başlatıldı. Bölgeye iyi bilen geçici köy korucularının da katıldığı operasyonda teröristlerle çatışma çıktı. Bölgedeki ilk çatışmada 2 PKK’lı öldürüldü, 2’si de yaralandı. Diğer teröristler yaralıları da yanlarına alarak ormanlık alana doğru kaçtı. Takibe alınan teröristlerle ikinci kez çıkan çatışmada 3 PKK’lı daha öldülürüken, öldürülen terörist sayısı 9’a yükseldi. 2 terörist de sağ oalrak ele geçirildi. Çatışmada 2 köy korucusu da yaralandı. Kol ve bacaklarından yaralandığı belirtilen korucuların durumlarının iyi olduğu öğrenildi. Operasyon bölgesine Siirt 3’üncü Komando Tugay Komutanlığı’ndan Sikorsky helikopterlerle özel eğitimli komandolar, Bitlis’ten de takviye olarak Polis Özel Harekat timleri gönderildi. | |
Çukurca'da hudut birliğine roketle saldıran PKK'lı 3 terörist, kaçmaya fırsat bulamadı. İHA'ların peşine düşüp bulduğu teröristleri F-16'lar kısa sürede imha etti. | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: Hakkari'nin Çukurca ilçesinde hudut birliğine roketle saldıran PKK'lı 3 terörist, düzenlenen hava harekatıyla etkisiz hale getirildi. Çukurca İlçesi Güven Dağı'nın güneyindeki Kovan Tepe'de bulunan hudut birliğine, PKK'lı bir grup terörist, roketatarlı saldırı düzenledi. Güvenlik güçlerinin de anında karşılık vermesi üzerine teröristler kaçtı. İHA'LAR BULDU, F-16'LAR VURDU Saldırının ardından operasyon başlatılırken, kaçan teröristler, insansız hava aracı (İHA) ile tespit edildi. Bunun üzerine teröristlere yönelik hava harekatı düzenlendi. F-16 savaş uçakları, teröristlerin bulunduğu bölgeyi bombaladı. Hava harekatında 3 terörist etkisiz hale getirilrdi. VALİLİK AÇIKLAMA YAPTI Hakkari Valiliği, olayla ilgili açıklama yaptı. Açıklamada şöyle denildi: "16.09.2017 günü İlimiz Çukurca İlçesi Güven Dağı güneyi Kovan Tepe'de bulunan hudut birliğimize roketli saldırı gerçekleştiren 3 bölücü terör örgütü mensubu, İHA ile tespit edilmiş olup, yapılan hava harekatı neticesinde etkisiz hale getirilmiştir. Konu ile ilgili adli tahkikat devam etmektedir.Kamuoyuna saygı ile duyurulur." | |
Avukat İlker Türkgüler, Zorunlu Trafik Sigortası ile ilgili çok önemli bir değişikliği gündeme getirdi ve sürücülere uyarıda bulundu. | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları'nda 2 Şubat 2016 tarihinde yapılan değişiklik ile artık aracınızı kullanırken dalgınlıkla bir kazaya sebebiyet verirseniz, sigorta firması sizin adınıza ödeme yapacak, ardından da sizden zararı talep edebilecek. Avukat İlker Türkgüler konuyla ilgili olarak "Zorunlu Trafik Sigorta'nıza artık güvenmeyin" uyarısında bulunarak, 2 Şubat'ta yapılan değişiklikle beraber, sigortanın sigorta sahibini değil, başkalarını güvence altına aldığını söyledi. İşte CNN Türk'ün haberinde yer alan Türkgüler'in uyarıları: "Zorunlu trafik sigortası yaptırmak her araç sahibinin yasal bir sorumluluğudur. Zorunlu trafik sigortası ile aracınızı kullanırken, yapacağınız bir trafik kazasında üçüncü şahıslara verebileceğiniz zararların karşılanması güvence altına alınması amaçlanmıştır. YENİ DÜZENLEME SÜRÜCÜLERİN CANINI YAKACAK Ancak Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartlarında 2 Şubat 2016 tarihinde yapılan değişiklik ile artık aracınızı kullanırken dalgınlıkla bir kazaya sebebiyet verirseniz sigorta firması sizin adınıza ödeme yapacak, ardından da size yönelerek ödediği zararı sizden talep edebilecektir. Yapılan düzenleme ile madde "b) Tazminatı gerektiren olay, aracın ilgili mevzuat hükümlerine göre gereken ehliyetnameye sahip olmayan veya geçerliliğini yitirmiş sürücü sertifikasına sahip ya da ehliyetine geçici/sürekli el konulmuş kimseler tarafından sevk edilmesi veya trafik kurallarının ağır kusur ile ihlali sonucunda meydana gelmiş ise…," şeklinde değiştirilmiştir. Eskiden bir kaza olduğunda kazayı yapan kişiler araçlarından iner ve kusurlu olan taraf kusurunu kabul eder ve bu kaza sonrasında sigorta firması ödemeyi yapardı. Kusurlu olan taraf da kendi aracındaki hasarı kendisi giderir ya da aracı kaskolu ile kasko firmasından aracını tamir ettirirdi. EĞER KUSURLU İSENİZ... Yapılan bu düzenleme ile artık böyle olmayacak, eğer kusurlu iseniz kusurlu olduğunuz için karşı tarafın hasarını primini sizin ödediğiniz sigortanızın değil sizin tamir ettirmeniz daha mantıklı olacaktır. Nihayetinde yapılan bu değişiklik henüz sigortalıları mağdur etmeye başlamadı ancak mağdur edeceği yasal düzenlemeden anlaşılıyor. 'AĞIR KUSUR' VE 'İHLAL' KELİMESİNİ FİRMALAR KENDİ LEHLERİNE YORUMLAYACAK Yapılan değişiklikteki ağır kusur ile ihlali kelimesinin nasıl anlaşılacağı çok net belli olmamakla beraber bu maddeyi sigorta firmalarının kendi lehlerine yorumlayacağını düşünüyoruz. Zira oluşan trafik kazalarının neredeyse tamamı kural ihlalinden kaynaklanmaktadır. Böyle olunca da sigorta firmalarının kural ihlali yapan sürücüye rücu yoluna gidebileceğini düşünmekteyiz. SİZ SİZ OLUN KURAL İHLALİ YAPMAYIN Siz siz olun araç kullanırken dalgınlıkla başkalarına zarar verecek bir hata ya da kural ihlali yapmayın aksi halde çarptığınız aracın sahibi değil sizin sigorta firmanız sizden para tahsil etmek için peşinizden koşmaya başlayacak. Soru şu: 'Benim zorunlu trafik sigortam hangi koşulda karşı tarafa ödediği tazminatı benden istemeyecek?'" | |
Sözcü yazarı Uğur Dündar, CHP Milletvekili Tuncay Özkan’a 10 yıl önce verilen ve Akın Öztürk tarafından imha edilen flaş bellekteki bilgileri açıkladı. Bellekte yer alan Yaşar Büyükanıt dosyası ise bomba. | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu grup toplantısında 2007 yılında o dönem gazeteci olan CHP Milletvekili Tuncay Özkan’a gelen bir flash bellekten bahsetmiş içinde FETÖ’cülerin Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki yapılanmasına ait isimlerin olduğunu söylemişti. Bu açıklamaların ardından Özkan söz konusu flash belleği savcılığa teslim etmişti. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu’na tanık olarak ifade veren Özkan ifadesinde gizemli flash belleğin yıllar önce kendisine eski bir hakem tarafından verildiğini açıklamıştı. 86 GENERAL TASFİYE EDİLECEKTİ Sözcü yazarı Uğur Dündar, 2007 yılında Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan Tuncay Özkan'ın verdiği flaş diskle ilgili olarak "Flash bellekte dönemin Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt başta olmak üzere, kilit konumlara yükselecek 86 generalin tasfiyesiyle ilgili belgeler bulunuyor" iddiasını ileri sürdü. Uğur Dündar'ın "CHP’li Tuncay Özkan’ın ortaya çıkardığı ürkütücü gerçek" başlığıyla yayımlanan yazısı şöyle: BELGE TARİHİ ÖNEM TAŞIYOR CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Meclis'te dile getirdiği, İzmir Milletvekili Tuncay Özkan'ın da savcılığa ilettiği “Hava Kuvvetleri'ndeki FETÖ'cü Yapılanmayla”ilgili belge, tarihi önem taşıyor. FLAŞ BELLEKTE DÖRT KUMPAS DAVASI VAR Zira Özkan'ın 2007'de dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ'a teslim ettiği flash bellekten Ergenekon, Balyoz, Askeri Casusluk ve Fuhuş gibi 4 kumpas davası çıkmış bulunuyor! FETÖ'CÜLER HEMEN DEVREYE GİRMİŞ Belgede dile getirilen Hava Kuvvetleri'ndeki Fetullahçı kadrolaşmanın ortaya çıkarılması için Genelkurmay Başkanlığı'nı harekete geçirmiş. Genelkurmay da Hava Kuvveleri'ne havale ederek, soruşturma başlatılmasını sağlamış. Ancak Hava Kuvvetleri'nde FETÖ'cüler hemen devreye girerek soruşturmayı savsaklamışlar. ADİL ÖKSÜZ AĞLAMIŞ Bundan sonra yaşananlar korku fimlerinden farksız. Belgenin İlker Başbuğ'un eline geçtiğini öğrenen darbeci Adil Öksüz, “Şimdi mahvolduk! Tüm emeklerimiz boşa gitti” diyerek ağlamış! Paniğe kapılan FETÖ'cü havacılar önce soruşturma ekibinde yer alan bir Atatürkçü generali şantajla etkisiz hale getirmişler. Ardından da dosyayı Akın Öztürk eliyle kapattırmışlar! Meşhur flash bellek silinerek, gereken tüm önlemler alınmış. Ayrıca kumpas davaları öne çekilmiş ve Tuncay Özkan ile İlker Başbuğ'un cezaevine gönderilecekleri tutuklama dalgaları hızlandırılmış. BÜYÜKANIT TASFİYE EDİLECEKTİ Tuncay Özkan'ın savcılığa teslim ettiği belge, Hava Kuvvetleri soruşturmasında silinen kayıtları içeriyor. Flash bellekte dönemin Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt başta olmak üzere, kilit konumlara yükselecek 86 generalin tasfiyesi ve bazılarının cezaevine gönderilmesini sağlayacak düzmece deliller, alevi subaylara dönük fişlemelerin yanı sıra, Ergenekon, Balyoz, Askeri Casusluk ve Fuhuş gibi kumpas davalarında kullanılacak kirli bilgi ve belgeler bulunuyor. Ayrıca Türk Hava Kuvvetleri'ndeki FETÖ yapılanmasıyla ilgili çok ayrıntılı şemalar, örgütsel dokümanlar ve çetenin kozmik sırları yer alıyor. SAVCILIK SORUŞTURUYOR Savcılık tarihi belgeyi geniş bir ekiple ve en ince ayrıntısına varıncaya kadar soruşturuyor.2007 yılında dosyayı örtbas eden ve içlerinden birinin itirafçı olduğu dört subay ise yargılanıyor. | |
AK Parti Grup Başkanvekili Ahmet Aydın muhalefet partilerinden tutuklu vekillere ilişkin bir öneri metni gelmesi durumunda bunu partinin yetkili organlarında değerlendireceklerini söyledi | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: Aydın, Parlamento Muhabirleri Derneği'ni kuruluşunun 48. yılı dolayısıyla ziyaret etti. Burada gazetecilerin tutuklu milletvekilleriyle ilgili sorularını yanıtlayan Aydın, ''Bu sorun, AK Parti'nin gündeme getirdiği bir sorun değil. Bunun sorun halini alması AK Parti'nin eseri değil'' dedi. Söz konusu milletvekillerinin, tutuklu durumda iken aday gösterildiklerine dikkati çeken Aydın, şöyle devam etti: ''O zaman sorun olmaya başladı. Sorun bu arkadaşların seçilmesi oldu. Bizlerin de gönlü razı olmaz işin doğrusu. Yalnız bu çok özenli bir şekilde ele alınması gereken bir konu. Zira bunun yan etkileri var mı, yok mu, ne derece olabilir, bununla ileride başka sıkıntılar doğabilir mi, geniş bir şekilde ele alınması lazım. Biz diğer siyasi partiler tarafından uzlaşıldığı var sayılan öneri metnini görmedik açıkçası. Ben görmedim. Bununla ilgili öneri metni gelirse, uzlaşılmışsa, bunu partimizin yetkili kurullarında değerlendireceğiz. Değerlendirirken de geniş bir şekilde istişare etmemiz gerekiyor. 'Yarın bir gün başka sıkıntılı şeyler doğuracak mı, mahsurlu tarafları olacak mı' diye bakmamız gerekiyor. Başka birilerinin de bağımsız veya başka bir siyasi parti grubu adı altında Meclis'e girmesi halinde başka sıkıntılar olacak mı, bunlara bakmamız lazım. Değerlendirmeler bittikten sonra kamuoyuyla bunu paylaşırız.'' ''Değerlendirme sürecinin takvimini açıklayabilir misiniz?'' sorusu üzerine Aydın, bunun hemen bugünden ele alıp yarın sonuçlandırılmasının çok kolay görünmediğini söyledi. Aydın, ''Uzun vadede bunu konuşacağız. Yetkili kurullarımız bu konuda belki istişareleri kısa sürede de bitirebilir ama henüz şu anda görüşmüş değiliz bu konuyu. Kendi iç gündemimizde, grubumuzda ya da partinin yetkili organlarında görüşmüş değiliz. Bir öneri geldiği zaman uzun ince oturup, konuşup, görüşeceğiz'' diye konuştu. Bir başka gazetecinin, ''(Bu bir demokrasi sorunu) deyip siz de bir öneri getirecek misiniz?'' sorusuna Aydın, ''Muhalefet partileri bu konuda zaten Sayın Meclis Başkanımızın başkanlığında bir araya geldi. Uzlaşıldığı var sayılan önerilerden bahsedildi ama ne derece uzlaşıldı, önerinin içeriği nedir, bilemiyoruz. Bu öneriyi görmeden biz bir şey söyleme durumunda değiliz'' yanıtını verdi. TAKDİR MAHKEMELERİN Aydın, ''Bu konu bu kadar uzun süre gündemi oluşturdu. Şimdiye kadar neden AK Parti bununla ilgili bir çalışma yapmadı?'' sorusu üzerine, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bakın, şunu ifade ediyorum tekraren; bu sorun, AK Parti'nin ortaya koyduğu bir sorun değil. Yani muhalefet partileri bu arkadaşları aday etmek suretiyle, bir kısmı da bağımsız olarak seçilmek suretiyle aday oldular ama bunlar aday edilirken zaten tutukluydular. Dolayısıyla, milletvekili olduktan sonra tutuklanan kimse yok. Demokrasinin kuralları içerisinde, hukuk devleti çatısı altında bir çözüm geliştirilir mi geliştirilemez mi? Bugün itibariyle Meclis Başkanımızın da bir gayreti var. Söz konusu milletvekilleriyle ilgili şahsi düzenleme yapamazsınız. Yarını da düşünmek zorundasınız, daha sonraki seçimleri de düşünmek zorundasınız.'' ''Daha önce tutuklu bir milletvekilinin salıverildiğini biliyoruz. Şu anda da Meclis'te. Bu bir çelişki değil mi?'' sorusunu Aydın, ''Şu anda mevcut tutuklu milletvekillerini de yargı tahliye edebilir. Yargının kararıdır. Şu anda tutuklu olarak yargılanıyor. Dolayısıyla, Anayasa'nın 138. maddesi de çok açıktır. O süreç içerisinde karar verecek olan mahkemelerdir ve mahkemeler tutuklu olarak yargılamaya devam edebilir ya da salıverebilirler. Takdir mahkemenindir'' şeklinde yanıtladı. | |
Polis ve emniyet yetkilileri Londra, Manchester ve Birmingham'da düzenledikleri etkinliklerle Müslüman kadınlara "Akrabalarınızı Suriye'ye göndermeyin" çağrısı yapıyor. | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: İngiltere emniyet birimlerinin terörle mücadele ekipleri, Müslüman kadınlara "Akrabalarınızı Suriye'ye gitmemeleri konusunda uyarın" çağrısında bulunuyor. İngiltere emniyetinin bu adımı, Esad rejimine karşı mücadele etmek için Suriye'ye gidip hayatını kaybeden İngiliz vatandaşlarının sayısının artması üzerine geldi. Polis Londra, Birmingham ve Manchester'da bugün düzenleyeceği etkinliklerle, kadınlardan 'daha fazla ölüm olayı yaşanmaması için yardım etmelerini' isteyecek. İngiliz polisi, bu yıl içinde Suriye'deki olaylarla bağlantılı olduğu tespit edilen 40 kişinin gözaltına alındığını belirtti. Güvenlik yetkilileri İngiltere'den Suriye'ye savaşmaya giden yüzlerce kişi olduğunu ve bunların bir kısmının da ülkeye geri döndüğünü söylüyor. Suriye'den gelen haberler göre çatışmalarda ölen İngiliz vatandaşlarının sayısı 20'yi buldu. Yakın dönemde, Suriye'de savaşan ilk İngiliz intihar bombacısı olarak bilinen ve Suriye'den önce Crawley kentinde yaşayan üç çocuk babası Abdülvahit Macit ve Brighton'dan Suriye'ye giden genç bir İngiliz'in öldüğü haberi gelmişti. İngiltere'de bu yılın ilk üç ayında Suriye'deki şiddet olaylarıyla bağlantılı olduğu iddiasıyla gözaltına alınanların sayısı, geçen yıla kıyasla iki kat arttı. 'Amaç suçlu ilan etmek değil' Bugün Londra, Manchester ve Birmingham'da düzenlenecek terörle mücadele etkinliklerinde, emniyet birimleri ve köktenci gruplara karşı mücadele eden güvenlik yetkilileri, yerel toplum kuruluşlarından kadınlarla bir araya gelip 'bölgeden Suriye'ye gidenlere engel olmalarını' isteyecek. Londra Emniyet Müdür Yardımcısı ve Terörle Mücadele Koordinatörü Helen Ball, gençlerin Suriye'den korumak için kadınlarla ulusal diyalog başlatmak istediğini söyledi. Ball, "Çatışmalara katılmak için Suriye'ye giden veya gitmeye niyetlenenlerin sayısındaki artıştan giderek daha çok endişe duyuyoruz" dedi ve şöyle devam etti: "Sevdikleri için endişe duyan, özellikle kadınların, yakınlarının Suriye'ye gitmelerine engel olmak için ne yapabileceklerine dair yeterli bilgiye sahip olmalarını istiyoruz." "Müdahale edebilmemiz ve yardımda bulunabilmemiz için bize başvurmalarını cesaretlendirmek amacıyla, polise ve polisin ortak çalıştığı birimlere duydukları güvenin artmasını istiyoruz." "Bu çalışma, insanları suçlu ilan etmek veya suçlu yaratmak için değil, yaşanabilecek trajedilere engel olmak için. Suriye'de yaşananlara samimi olarak yardım etmek isteyenleri, bunu nasıl güvenli bir şekilde ve yasal yollardan yapabilecekleri konusunda bilgilendirmeyi arzu ediyoruz." BBC muhabiri Dominic Casciani, terörle mücadele ekipleri ve güvenlik yetkililerinin bu etkinliğinin 'alışılmışın dışında' bir yöntem olduğunu ve hükümetin mesajlarının halka iletilemediğini 'açıkça itirafı' anlamına geldiğini söylüyor. Casciani, uyarılarının ve mesajlarının yerine ulaşmasını isteyen polisin 'güvenilirlik sorunu' yaşadığı görüşünde. 'Kampanyayı polis düzenlememeliydi' Emniyet birimlerinin bu yeni stratejisi kapsamında, Suriye'de gidildiğinde karşılaşılabilecek sorunlara ilişkin bilgiler içeren broşürler dağıtılması planlanıyor. Köktenci ve radikal gruplarla ilgili çalışmalar yürüten uluslararası bir düşünce kuruluşunda görevli Shiraz Maher, BBC'ye yaptığı açıklamada 'bu tip bir kampanyanın polis tarafından düzenlenmesinin yanlış olduğunu' söyledi ve şu yorumu yaptı: "Bu mesaj ya yerel toplum kuruluşlarından gelmeliydi ya da hükümet içindeki farklı birimlerden." Maher, bu tür bir kampanyanın polis tarafından başlatılmasının 'insanları suçlu ilan etme, suçlu yaratma' algısına neden olabileceğini ekledi. Shiraz Maher, polise duyulan güven eksikliğinin ise Suriye'ye giden İngiliz vatandaşlarına 'saldırgan yaklaşımı' nedeniyle, İngiltere İçişleri Bakanlığı'nın 'hatasından' kaynaklandığını ifade etti. Bu yıl başında İngiliz bakanlar ve savcılar, Suriye'deki savaşa müdahil olmanın 'terör yasalarını çiğnemek' anlamına geleceği uyarısında bulunmuş ve ülkeye döndüklerinde tutuklanmalarına neden olabileceğini belirtmişti. İngiltere'de 'terör bağlantılı' suçlardan yargılanmayı bekleyen en az 5 kişi var. İngiliz hükümeti ayrıca, Müslüman topluluklardan bölgeye yardım konvoyları göndermemeleri uyarısında bulunup bu topluluklardan savaş bölgelerinde deneyimli daha büyük yardım kuruluşlarla çalışmaları talebinde bulundu. Hükümetin yardım ve bağış kuruluşlarından sorumlu komisyonu, en az iki yardım kuruluşu hakkında, konvoylarını cihatçı gruplara insan takviyesi ve kaynak sağlamak için kullandıkları yönündeki kaygılar nedeniyle soruşturma açtı. Komisyonda görevli Michelle Russell, 'Suriye'deki çatışmalardan etkilenenlerin insani yardıma muhtaç olduklarını' belirtip İngiliz yardım kuruluşları ile ortaklarının Suriye'ye ve komşu ülkelere yardım ulaştırılması konusunda önemli bir rol üstlendiğini söyledi. Russell sözlerine şu uyarıyla noktaladı: "Katkılarının insani yardım ulaştırma çabalarında gerçekten bir fark yaratabilmesi için herkesin, hangi vakfın ve hangi yöntemlerle destekleneceği konusunda daha bilinçli tercihler yapmasını istiyoruz." | |
Dolar kuru Afrin operasyonun başlamasının ardından 3,82'ye kadar yükselmişti. Dolarda hava sakinleşmeye başladı. Bu sabah 3,77 seviyesinden işleme başlayan dolar 3,75'e kadar geriledi. Euro ise 3,63 seviyelerinde hareket ediyor. | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: Dolar/TL, güne yükselişle başlamasının ardından 3,7720 seviyesinde dengelendi. Dün küresel piyasalarda artan risk iştahı ile doların diğer para birimleri ve emtialar karşısında değer kaybetmesine bağlı olarak gerileyen dolar/TL, günü yüzde 0,18 azalışla 3,7675'ten tamamladı. Dolar/TL, bugüne sınırlı da olsa yükselişle başlamasının ardından saat 09.30 itibarıyla yüzde 0,12 artışla 3,7720 seviyesinde dengelendi. Aynı dakikalarda avro/TL yüzde 0,4 yükselişle 4,6500, sterlin/TL de yüzde 0,4 artışla 5,2970'ten işlem görüyor. ABD'de dün Senato, Başkan Donald Trump'ın ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanlığına aday gösterdiği Jerome Powell'ı onayladı. Piyasaların gündemi ise Trump'ın vergi düzenlemeleri sonrasında ABD ile ticari partnerleri arasındaki gelişmelere döndü. Dün ABD Ticaret Temsilciliğinden (USTR) yapılan açıklamaya göre, Trump, ithal güneş panelleri ve çamaşır makinelerine bu yıl sırasıyla yüzde 30 ve yüzde 20 ek gümrük vergisi uygulanmasını onayladı. Bu gelişmelerle, uluslararası piyasada Aralık 2014'ten bu yana ilk kez 90 seviyesinin altına gerileyen dolar endeksi, şu dakikalarda önceki kapanışa göre yüzde 0,3 azalışla 89,9 seviyesinde dengelendi. HAREKAT TL'NİN DEĞERİNİ ARTIRDI Analistler, küresel piyasalarda ekonomik aktiviteye ilişkin iyimserliğin riski iştahını artırdığını ve buna paralel dolar talebini azalttığını belirterek, Afrin'deki Zeytin Dalı Harekatı'na ilişkin tedirginliklerin azalmasının da TL varlıklara ilginin artmasına neden olduğunu ifade etti. DOLAR İÇİN TAHMİN Teknik açıdan dolar/TL'de 3,75'in kısa ve orta vadeli görünüm açısından önemli destek konumunda olduğunu kaydeden analistler, bu seviyenin kırılması durumunda 3,68 seviyelerinin gündeme gelebileceğini dile getirdi. | |
Myanmar'da Arakanlı Müslümanlar'a doğum yapma yasağı geldi. Yasanın amacı Müslüman nüfusun çoğalmasını önlemek. | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: Myanmar'da doğum kontrol yasası yürürlüğe girdi. Milliyetçi Budist rahiplerin, Arakanlı Müslüman azınlığın hızla çoğalmasını önlemek için söz konusu yasayı çıkarttığı iddia edildi. Arakanlı Müslümanlara vatandaşlık hakkı vermeyen Myanmar, onları göçe de zorluyor. İngiliz The Guardian gazetesinde yer alan habere göre, Myanmar Devlet Başkanı Thein Sein'in onayıyla yürürlüğe giren doğum kontrol yasasının arkasında milliyetçi Budist rahipler bulunuyor. Cinsiyet ve ırk ayrımı içermesi nedeniyle insan hakları örgütlerinin karşı çıktığı "Nüfus Kontrolü Sağlık Bütçesi" yasasıyla Arakanlı Müslüman nüfusun kontrol altında tutulmak istendiği iddia edildi. Kadın örgütleri ve insan hakları kuruluşlarının etnik ayrımcılık yaptığı için tepkisini çeken yasaya göre, kadınların doğumdan sonra yeniden çocuk yapması için en az 3 yıl beklemesi gerekiyor. ABD Dışişleri Bakan yardımcısı Antony Blinken, Myanmar Devlet Başkanı Thein Sein'le görüştü. Blinken, doğum kontrol yasasını eleştirdi. Hafta sonu Myanmar'ı ziyaret eden ABD Dışişleri Bakan yardımcısı Antony Blinken, "Nüfus Kontrolü Sağlık Bütçesi" yasasının "derin endişe" yarattığını söyledi. Blinken söz konusu yasanın Myanmar'da etnik ve dinler arasındaki ayrımcılığı körükleyeceği uyarısında bulundu. Myanmar'da Arakanlı Müslümanlar başta olmak üzere etnik azınlıklara yönelik çok sayıda şiddet olayı yaşanıyor. Ocak ayında insan hakları örgütlerinin yayımladıkları raporda Myanmar'da çıkarılan yasaların uluslararası standartlara göre düzenlenmesine vurgu yapılmıştı. "Bütün vatandaşların dinleri açıkça ifade etme ve yaşama özgürlüğüne" sahip olması gerektiği vurgulanan raporda din, aile planlaması ve evliliğin kişilerin özel yaşantılarına ilişkin konular olduğu, hükümetlerin kanunlar çıkar arak insanların bu özel alanına girmemesi gerektiği ifade edilmişti. TOPLU MEZARLAR Myanmar'da vatandaşlık hakkı verilmeyen Arakanlı Müslümanların bu ülkeye terk ettikten sonra yaşadıkları dram da devam ediyor. Malezya'nın kuzeyinde insan kaçakçılarına ait olduğu belirtilen 28 kampta 139 toplu mezar ortaya çıkarıldı. Malezyalı polis yetkilisi Halid Ebubekir, bölgede 11 Mayıs'tan bu yana sürdürülen operasyonlarda 139 mezar bulunduğunu söyledi. Bazı mezarlarda birden fazla cesedin yer aldığını kaydeden Halid, cesetlerin çıkarılması ve soruşturmanın yürütülmesi için bölgeye bazı uzmanların gönderildiğini belirtti. Halid, "Bölgede ortaya çıkarılan kampların büyük olanlarında yaklaşık 300'er kişinin kaldığı sanılıyor" dedi. Mezarlar, Tayland'da bulunan toplu mezarların çok yakınında yer alıyor. Dün Malezya İçişleri Bakanı Zahid Hamidi, Tayland sınırına yakın Padang Besar kenti yakınlarında insan kaçakçılarına ait kamplar ve toplu mezarlar bulunduğunu açıklamış ancak sayı vermemişti. | |
AK Parti'nin türban trafiği sürüyor... CHP'nin ardından MHP'ye de 'türban sorununu çözelim' önerisinde bulunan AK Parti'ye, MHP'den ılımlı yanıt geldi. | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: Türban için CHP'den olumsuz yanıt alan AK Parti Grup Başkanvekillerinin bir sonraki durağı MHP oldu. MHP Grup Başkanvekilleri, sorunun mutabakatla Meclis’te çözülmesi gerektiğini söyledi. Görüşmenin ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan MHP Grup Başkan Vekili Mehmet Şandır, "Başın örtülmesi sorununun bir toplumsal sorun olmaktan çıkarılmasını, biz MHP olarak istiyoruz. Hiç bir gerekçeye sığınmadan, üniversitelerde başörtüsü sorununun giderilmesine biz varız" dedi. Şandır açıklamalarını şöyle sürdürdü: "AKP Grup Başkanvekillleri grubumuzu ziyaret ettiler. Görüşlerini bize anlattılar. MHP olarak bundan sonraki süreçte tavrımızı sordular. Bu sorunun çözümü için partilerin katılımıyla ilgili komisyon kurulması teklifi sundular. MHP olarak böyle bir komisyonu zaten talep etmiştikAncak anlaşılıyor ki CHP katılmayacak. Bazı şartlar ileri sürdüler. Bu şartları da AKP kabul etmiyor. Bu teklifi MHP olarak yeniden değerlendireceğiz. AKP’nin diğer partilerle görüşmelerini takip edip kabul edeceğizİster başörtüsü ister türban densin biz bu sorunun çözülmesini istiyoruz. Başörtüsü sorununun çözülmesine varız. Ancak biz bu sorunun üniversitelerde çözülmesinden yanayız. Ama kamusal alana girmesine karşıyız. Genel başkanımızın görüşü budur. Biz varız ve buradayız. MHP'nin çözüm önerisini de AKP ve CHP’nin masasının üzerinde beklemektedir. Biz bu sorunun çözüleceğine inanıyoruz. Toplumsal mutabakatın temin edilme sorumluluğu iktidar partisine aittir. Sancıya dönüşen bu sorunu iktidar çözmelidir. Onların tavrını sizlerle birlikte izliyoruz. Çözüme sonuna kadar katkı vereceğiz. CHP'nin çekincesi ardından tekrar değerlendireceğiz. Görüşme trafiği sonrasında MHP tekrar değerlendirme yapacak" CHP'YE DE GÖNDERME CHP'nin türban çözümü konusunda AK Parti ile uzlaşamamasını da eleştiren Şandır, 'toplumsal bir sorunun, siyasi cephelere çekilerek, çözüme katkı sunulmamasını saygısızlık olarak görüyorum' dedi. | |
Çukobirlikspor Genel Kurul toplantısında, spor yapmak isteyen gençlere desteğin sürdürülmesi kararı alındı. | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: Basketbol, güreş, halter, hentbol, yüzme, sutopu branşlarında deplasmanlı ve bölge liglerinde altyapıdan yetişen sporcularla mücadele eden Çukobirlikspor Kulübü’nün, yeni sezonda da spor yapmak isteyen minik ve genç sporculara desteğinin sürmesi kararlaştırıldı. Takım ve ferdi müsabakalarda bu sezon da Türkiye dereceleri elde eden yeşil-beyazlı kulübün, taban çalışmalarını ilköğretim seviyesinde yoğunlaştırarak altyapıya önem verdiği, yetenekli sporcuları bölge ve ülke sporuna kazandırdığı belirtildi. 43 üyeden 30’unun katılımı ile bugün yapılan Çukobirlikspor Kulübü olağan genel kurul toplantısında, Divan Başkanlığı’na Bünyamin Avcı getirildi. Genel Kurulda kulübün faaliyetleri hakkında bilgi veren Genel Sekreter Seyhan Tufan, ferdi ve takım müsabakalarında Türkiye çapında dereceler elde ettiklerine dikkat çekti. Sezon içerisinde çok sayıda sporcu ve bazı antrenörlerinin milli takımlarda ülkemizi temsil ettiklerini kaydeden Tufan, “Halen faaliyet gösterdiğimiz 6 branşta toplam 300 faal sporcuya sahip bulunuyoruz. Altyapı için yaptığımız taramalar neticesinde yetenekli çocuklarımıza deneyimli ve bilgili antrenörler nezaretinde spor yapabilme imkanı sunuyor, onları bölge ve ülke sporuna kazandırıyoruz. Bu konuda bizden desteklerini esirgemeyen birlik yönetim kuruluna teşekkür ederiz. Hedefimiz; altyapıya verdiğimiz önemi sürdürmek” dedi. Tek liste ile gidilen seçimler sonunda Çukobirlikspor Kulübü Başkanlığı’na Yakup Şahin yeniden seçilirken, yönetim kurulu Ahmet Aşkar, Ahmet Yeşilot, Seyhan Tufan, M.Bülent Dede, Sait Güleç, denetim kurulu Ömer Özdoğan, Erhan Kocahan ve Ahmet Kaya, Onur Kurulu ise Bünyamin Avcı, A.Süleyman Kocahan ve Yusuf Öztürk’ten oluştu. | |
Şam'da 150 kişinin katılımıyla düzenlenen hükümet muhaliflerinin toplantısı, Esad yönetimine dolaylı olarak meşruiyet kazandırmaya çalışmakla suçlanıyor. | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: Suriyeli 150 muhalif Şam'da düzenledikleri konferansta ülkedeki krizi ele alıyor. Mart ayında başlayan hükümet karşıtı protestolardan bu yana ilk kez böyle bir toplantı düzenleniyor. Konferansa katılanlardan bazıları geçmişteki siyasi faaliyetleri nedeniyle hapis yatmış kişiler. Ancak katılımcılar arasında son protestolarda rol almış aktivistler ya da siyasi partiler bulunmuyor. Bu nedenle Suriye muhalefetinden yükselen kimi sesler toplantının gerçek Beşar Esad muhaliflerini yansıtıp yansıtmadığını sorguluyor. Suriyeli yetkililerin konferans hakkında önceden bilgilendirildiği ve engelleme girişiminde bulunmadıkları söyleniyor. Toplantıda hükümet kanadından bir temsilci yer almıyor. Konferansın katılımcıları hükümete tavizler vermek için bir araya geldikleri iddialarını reddederek, tek amaçlarının şiddet olayları ve ölümleri engellemek olduğunu söylüyorlar. BBC'nin Şam'da bulunan muhabiri Lina Sincab, hükümetin krizin çözümü için bir orta yol arayışında olduğu izlenimini kamuya yansıttığını, fakat öte yandan Beşar Esad'ın bu şekilde zaman kazanmaya çalıştığını düşünenlerin de olduğunu bildiriyor. Komşu Lübnan'dan bildiren BBC muhabiri Jim Muir, Şam'daki konferansa karşı çıkan muhaliflerin, şiddet olayları ve baskının sürdüğü bir ortamda böyle bir toplantının başkentte düzenlenmesinin hükümete meşruiyet kazandırmasından kaygı duyduklarını söylediklerini bildiriyor. BBC'ye konuşan Suriyeli muhaliflerin televizyonu Barada'nın editörü Melik el-Abdi, ''Suriye'deki ana muhalefet koalisyonu olan Şam Bildirisi Koalisyonu bu toplantıya karşı olduğunu açıkça ifade etti.'' dedi. Melik el-Abdi, ''Toplantıya katılanlar arasında geçmişte hapis yatmış 3-4 tane bilindik muhalif var; ama geri kalanlar muhalif olarak bilinen isimler değil'' diye konuştu. | |
Aleviler, Başbakan Ahmet Davutoğlu'na 12 maddeden oluşan talep listesini iletti. Listede en dikkat çeken talep ise Aşure gününün tatil olması | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: Listede Alevi akademilerinin kurulmasından Boğaz Köprüsü’nün adının Şah İsmail olarak değiştirilmesine, Alevi köylerine cami yapılmamasından aşure gününün resmi tatil ilan edilmesine kadar bir dizi istek yer alıyor... Habertürk'ün haberine göre, Tunceli, Elazığ ve Malatya Alevilerini temsil eden 9 Alevi dedesi tarafından Başbakan Davutoğlu'na sunulan 12 maddelik listede yer alan talepler şöyle: 1- Aleviler ötekileştirilmesin. Türkiye'de Alevi bir bakanın, müsteşarın, valinin, genel müdürün olmaması, Alevilerin ötekileştirildiğini gösteren en dikkat çekici örnektir. 2- Cemevleri, Alevi inancının ibadet mekânlarıdır. Cemevlerinin inançsal statüsü tanınmalı, diğer ibadethanelerin yararlandıkları tüm haklardan yararlanmalı. 3- Aleviler, toplumun özgürlükçü gelişimi önünde engel olan mevcut Anayasa yerine, toplumun her kesiminin katıldığı ve temsil edildiği yeni bir Anayasa talep ediyor. 4- Diyanet İşleri Başkanlığı, Anayasal kurum olmaktan çıkartılmalı; özerk Din İşleri Kurumu haline getirilmeli, inanç gruplarının eşit temsiliyeti sağlanmalıdır. İnanç gruplarının oluşturacağı birimler, kendi inanç mensuplarına hizmet vermeli, bunun sağlanması için her inanç grubu, inanç bütçesinden pay almalı. 5- Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersleri zorunlu olmaktan çıkartılıp seçmeli hale gelmeli, velisinin talebi doğrultusunda çocuğa istediği din ve inançla ilgili eğitim verilmeli. 6- Hacı Bektaşi Veli Dergâhı başta olmak üzere tüm Alevi- Bektaşi dergâh ve türbeleri, bu inanç mensuplarına devredilmeli. 7- Alevi İslam inancı ortaöğretimden başlayarak öğretilmeli. Yükseköğretimde Alevi inancına yönelik inanç önderlerini yetiştiren akademik birimler kurulmalı. 8- Alevi köylerine cami yaptırma girişimi ve imam atamaları durdurulmalı, atanan imamlar da geri çağrılmalı. 9- Milli tarih ve İslam tarihi, mezhepler üstü bir anlayışla doğru ve tarafsız olarak yeniden yazılmalı, başka inançları yok sayma düşüncesinden vazgeçilmeli. 10- Baraj, taş ocağı, yol ve benzeri kamu hizmetlerinde Aleviler için kutsal sayılan yerlerin zarar görmemesi için hassasiyet gösterilmeli. 11- İnsanların maneviyatını yaşaması, günün inançsal ritüellerini yerine getirmesi için aşure günü tatil ilan edilmeli. 12- Gerek Yavuz Sultan Selim, gerekse Şah İsmail Hatayi Türk ve İslam tarihinin iki önemli, iki büyük şahsiyetidir. Geçmişte yaşanılan olumsuzluklara taraf olmaktan kaçınılmalı ve bu olaylardan ders çıkarılmalı. İstanbul Boğazı'na yapılan bir köprüye Yavuz Sultan Selim ismi veriliyorsa, Boğaziçi Köprüsü'nün adı da Şah İsmail Hatayi olarak değiştirilmeli. İki kardeşlik ve barış köprüsü ile bu anlamsız kırgınlık giderilmeli. | |
Özden Cerrahoğlu İşte Benim Stilim yarışmasından elendi. Son bölümde ters ışık kurbanı olan Özden Cerrahoğlu kimdir? | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: Özden Cerrahoğlu İşte Benim Stilim yarışmasının 20 Mart eleme gecesinde jürinin önüne çıkan isim oldu. İşte Benim Stilim yarışmasının eleme gecesinde Nur Yerlitaş 'ın 'Sana nasıl 4 verdim ellerim kırılsın' dediği Özden Cerrahoğlu kimdir? ÖZDEN CERRAHOĞLU İÇ ÇAMAŞIRI GÖRÜNDÜ İşte Benim Stilimin eleme gecesinin son gününde Özden Cerrahoğlu ters ışık kurbanı oldu. Özden Cerrahoğlu siyah elbisesiyle sahneye çıktı ancak uzun süre stüdyo ışıklarından dolayı iç çamaşırının gözüktüğünü fark etmedi. Uzun süre bu şekilde ekrana gelen Özden; Zeynep sahnedeyken durumunun farkında olmadan halay çekmeye kalktı. ÖZDEN CERRAHOĞLU KİMDİR? Özden Cerrahoğlu İşte Benim Stilim 'de 'karakter katilliği' yapınca izleyicinin en sevmediği isimlerden biri oldu. Yarışmacıları sürekli aşağılayan Özden Cerrahoğlu kimdir? Özden Cerrahoğlu, 1991 senesinde Hatay’ın İskenderun ilçesinde dünyaya gelmiş. İstanbul Beşiktaş’da yaşamanını sürdüren Özden Cerrahoğlu moda tasarımı eğitimi alıyor. EN BÜYÜK DERDİ BU! Özden Cerrahoğlu 'nu bugüne kadar en çok etkileyen ve üzen olay Leonardo De Caprio’nun ödül alamaması olmuş. | |
Spor Toto Süper Lig’de Göztepe sahasında Medipol Başakşehir’i konuk etti. İstanbul temsilcisi karşılaşmadan 2-0'lık galibiyetle ayrılarak puanını 30’a çıkardı ve liderliğini sürdürdü. | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: Medipol Başakşehir, Göztepe deplasmanında da hata yapmadı, zirvedeki yerini iyice sağlamlaştırdı. Visca ve Bajic'in golleriyle İzmir'de 2-0 kazanan Başakşehir, en yakın takipçileri Kasımpaşa'nın 5, Galatasaray'ın 6, Beşiktaş'ın ise 9 puan üzerinde haftayı lider bitirdi. Göztepe Teknik Direktörü Bayram Bektaş, ligde 2-1 yenildikleri Büyükşehir Belediye Erzurumspor maçının ilk 11'inde 2 değişiklik yaptı. Sarı-kırmızılı ekipte Kadu ve Andre Poko'nun yerine Wallace Reis ile Alpaslan Öztürk Medipol Başakşehir karşısında mücadele etti. Medipol Başakşehir Teknik Direktörü Abdullah Avcı ise 2-1 kazandıkları Çaykur Rizespor müsabakasına göre 1 farklı isme şans verdi. Avcı, o müsabakada ilk 11'de yer alan cezalı Mahmut Tekdemir'in yerine Gökhan İnler'le maça başladı. Emre Belözoğlu ile Emmanuel Adebayor'un yedek soyunduğu Medipol Başakşehir'de sakatlığı nedeniyle İzmir'e getirilmeyen Arda Turan kadroda yer almadı. Medipol Başakşehir'de Gökhan İnler, sezonun birinci haftasındaki Trabzonspor karşılaşmasının ardından ikinci kez ilk 11'de yer aldı. İstanbul temsilcisinin genç oyuncusu Salim Farsak ilk defa maç kadrosunda kendisine şans buldu. BAŞAKŞEHİR GOLLE BAŞLADI Maçın 9. dakikasında Titi'nin Bajic'e yaptığı hareketi tekrar izleyen hakem Bülent Yıldırım, penaltı düdüğü çaldı. Beyaz noktanın başına geçen Visca da Başakşehir' 1-0 öne geçirdi. BAJIC ATMAYA DEVAM EDİYOR İlk yarıyı bu skorla kapatan konuk ekip, ikinci yarıda da tempoyu istediği gibi ayarlarken skoru belirleyen gol 73'te Riad Bajic'ten geldi. Öte yandan Bosnalı golcü böylece son 4 maçta 3. golünü kaydetti. Bu sonuçla 30 puana yükselen Medipol Başakşehir, 13. haftayı da lider geçti. 18 puanda kalan Göztepe ise 10. sırada yer aldı. GÖZTEPE: 0 - BAŞAKŞEHİR: 2 Stat: BornovaHakemler: Bülent Yıldırım, Mustafa Sönmez, Mehmet Kısal Göztepe: Beto, Gassama (Dk. 81 Tayfur Bingöl), Titi, Reis, Berkan Emir, Halil Akbunar, Borges (Dk. 58 Ngando), Alpaslan Öztürk (Dk. 77 Cikalleshi), Yasin Öztekin, Castro, Jerome Medipol Başakşehir: Mert Günok, Caicara, Epureanu, Da Costa, Clichy, Gökhan İnler, İrfan Can Kahveci (Dk. 65 Emre Belözoğlu), Visca, Mossoro (Dk. 76 Kerim Frei), Napoleoni, Bajic (Dk. 84 Adebayor) Goller: Dk. 9 Visca (penaltıdan), Dk. 73 Bajic (Medipol Başakşehir) Sarı kartlar: Dk. 8 Titi, Dk. 33 Berkan Emir, Dk. 48 Gassama, Dk. 90+1 Tayfur Bingöl (Göztepe), Dk. 15 İrfan Can Kahveci, Dk. 22 Epureanu, Dk. 27 Da Costa (Medipol Başakşehir) | |
Ekrem Dumanlı'nın 2009 yerel seçimlerinden 3 ay önce yazdığı yazı yeniden gündeme oturdu. | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı’nın 29 Aralık 2008 tarihinde yazdığı “Seçim stratejisi belli olmuştur gelin deşifre edelim” başlıklı yazısı sosyal medyada paylaşım rekoru kırılıyor. Dumanlı seçime 3 ay kala yazdığı o yazısında seçimleri sabote etmek için her tür yöntemin deneneceğini özellikle de yolsuzluk suçlamasının yapılacağını belirtiyor ve bunun seçime kısa bir süre kala yapılmasının manidar olduğuna dikkat çekip şunları ifade ediyor: "İki kritik konu var zamanlamada: Bir, bahsi geçen (daha doğrusu geçecek olan) dosyalar niçin bu zamana kadar bekletildi? İki, bu kadar kısa bir süre kalmışken yapılan yolsuzluk suçlamasına cevap vermek için yeterince savunma süresi kaldı mı? Açık söyleyeyim, bu saatten sonra yapılacak olan yolsuzluk suçlamaları doğruyu arama ve yoksulluktan arınma talebinden daha çok siyasette belli bir imaj ve hava oluşturmak içindir ve güvenilir olma özelliğini kaybetmiştir" İşte Dumanlının yazısı: Seçim stratejisi belli olmuştur gelin deşifre edelim Bir ülkede bu kadar sık ve kavgalı seçim yapılınca perşembeyi çarşambadan anlamak için özel bir gayrete gerek kalmıyor. Lütfen şu birkaç yılda yaşananları hatırlayın. 367 tartışmaları, Cumhurbaşkanlığı seçimi sırasında yaşananlar, 22 Temmuz seçimleri… Ortaya konulan taktikler, rol dağılımı, mizansenler, gerçekler… Ve hepsinden önemlisi halkın bunca yaşanan kargaşaya vereceği tepki. Yakın tarihli psikolojik harp taktikleri ve siyaset mühendisliği göz önüne alındığında, bugün yaşananların aslında ne manaya geldiğini anlamak hiç de zor değil. Hatta seçim gününe kadar (29 Mart) yaşanacak bazı olayları şimdiden kestirmek mümkün. Gelin seçim sonuçlarından rahatsız olan bazı kesimlerin stratejilerini ve hamlelerini (şimdilik bir noktaya kadar olan kısmını) basamak basamak irdeleyelim. 1) SEÇİMİN MEŞRUİYETİNİ TARTIŞMAYA AÇMAK Seçimin meşruiyetine gölge düşürecek uç örnekler aranır ve kıyısından köşesinden bulunan bazı konular şaşaalı sunumlarla halka arz edilir. Maksat bir hatanın (şayet öyle bir hata varsa) düzeltilmesi değil, istenmeyen sonuç çıkarsa tartışma başlatmaktır. ‘Zaten bu seçimlerde hile yapıldı’ demek isteyenler, güven bunalımına yol açmak için inanılmaz bir gayret sarf eder. Seçmen kütükleri üzerine bugün koparılan fırtınanın asıl sebebi de budur. TC kimlik numarasının esas alınması, bir kişinin iki kez oy kullanmasına imkân vermiyor. Öteden beri istenen de bu değil miydi? Ancak birileri, bunu da umursamıyor. Hatta her seçim sonrası ‘Oy kullanımı sırasında parmaklara sürülen boya uygulaması çağ dışıdır, bundan ne zaman kurtulacağız?’ diye feryat edenler, ‘Bu seçimde niçin parmaklar boyanmıyor?’ diye kıyameti koparıyorlar. ‘Seçmen sayısı 6 milyon arttı’ deniyor. Yüksek Seçim Kurulu ısrarla ‘Bunun sebebi mükerrer yazım değil. Zaten iki milyon seçmen 18 yaşına seçme hakkı verildiği için geldi’ dedikçe, ‘Eskiden ismi olmayanlar bu seçimde TC kimlik numaralarına binaen kayda girdi’ dedikçe birilerinin nevri dönüyor. 2) YOKSULLUK HABERLERİYLE FELAKET TELLALLIĞI YAPMAK Seçim takvimi işlerken dikkat edin bazı medya kuruluşları yoksulluk üzerine inanılmaz haberlere imza atacak. Maksat ekonomik krizin halka yansıma biçimi olsa bu haberlerin gazetecilik ilkelerine binaen yapıldığını söylemek mümkün; ancak maksat farklı. Şu an bütün dünya küresel krizle boğuşuyor. Bunun ülkemize yansımaması düşünülemez. Ancak başta Amerika ve Avrupa olmak üzere bütün dünyayı sarsan mali krizi bu kadar iç siyaset malzemesi yapmak, haberciliğe de siyasetçiliğe de yakışmaz. Herkesin elbirliği yapıp ‘yüzyılın en büyük krizi’ne çare araması gerekiyor; o krizden günlük hesap yapması ve siyasi menfaat talebinde bulunması değil… 3) YOLSUZLUK HABERLERİYLE KAMUOYU OLUŞTURMAK Yolsuzluk iddiaları dünyanın her yerinde gazetecilerin ilgisini çeker. Çünkü vatandaşın ilgisine mazhardır. Ayrıca gazetecilik, kamu yararı gözetilerek yapılan bir çeşit demokratik denetimdir. Ne var ki seçime çok az bir süre önce yolsuzluk kampanyaları açmak çok sayıda soru işaretlerinin oluşmasına da sebeptir. İki kritik konu var zamanlamada: Bir, bahsi geçen (daha doğrusu geçecek olan) dosyalar niçin bu zamana kadar bekletildi? İki, bu kadar kısa bir süre kalmışken yapılan yolsuzluk suçlamasına cevap vermek için yeterince savunma süresi kaldı mı? Açık söyleyeyim, bu saatten sonra yapılacak olan yolsuzluk suçlamaları doğruyu arama ve yoksulluktan arınma talebinden daha çok siyasette belli bir imaj ve hava oluşturmak içindir ve güvenilir olma özelliğini kaybetmiştir. Bu konuda samimi olan, seçim sonuçlarının sabahında elindeki dosyaları kamuoyuna arz eder… 4) İSTENMEYEN SONUCA YARGI YOLUYLA GÖLGE DÜŞÜRMEK En acısı da bu! Her türlü polemiğin dışında kalması gereken yargı, son yıllarda bütün siyasi tartışmaların tam göbeğinde. Cumhuriyet tarihinde görülmemiş hadiselere rastlıyoruz. Dün Anayasa Mahkemesi’ni tartışılmaz son karar mercii olarak görenler, bugün Danıştay’ı kutsamakla meşgul. AYM Başkanı’nın kendi kurumunun verdiği kararı savunmasına kurum içinden tezgâhlarla karşılık veriliyor. Aktörler yine aynı. Osman Paksüt’ün telaşı da 367 garabetinin mimarı Sabih Kanadoğlu’nun çırpınışları da bildik bir tablonun çağrışımına sebep oluyor. Sanki millet iradesinden hiç ders çıkarmamışlar… 5) İSTENMEYEN PARTİNİN GÜÇLÜ OLDUĞU YERLERDE RAKİPLERE DESTEK VERMEK Bazılarının niyetini aynen şöyle özetlemek şart: ‘Aman AK Parti kazanmasın da kim kazanırsa kazansın.’ Bu strateji o kadar net ki bazı medya gruplarının ezeli düşmanı sanılan bazı kişiler adeta seçim sembolü haline getiriliyor. En çarpıcı örnek Ankara. Melih Gökçek’in aday olmasını istemeyen, ama sıkı AK Parti düşmanı olarak bilinen gazeteler ve televizyonlar, kurtuluşu Gökçek’in rakiplerini parlatmakta gördü. Mesela Keçiören Belediye Başkanı hakkında kısa bir süre önce en sert yayınları yapanların Turgut Bey’e ekranlarını ve sayfalarını cömertçe açmaları; hatta CHP adayı Karayalçın’ı bayraklaştırmakla yetinmeyip öteden beri hiç haz almadıkları MHP’ye özel bir ihtimamla sahip çıkmaları bir tesadüf değil; bir strateji gereği. 6) MAHALLE BASKISI TEMASIYLA BİR YERLERE MESAJLAR GÖNDERMEK Hiç kimse kusura bakmasın ama Açık Toplum Enstitüsü tarafından yapılan Türkiye’de Farklı Olmak araştırması operasyoneldi ve belli bir amaca hizmet için hazırlanmasa bile o amaç için kullanıldı, kullanılacak. Geniş halk kitlelerinde korku uyandıracak ‘araştırmalar’ ile yaklaşan seçimler arasında kuvvetli bir bağ var. Bu sefer Alevi kardeşlerimiz üzerinden yürütülen korku ticareti, bulunacak başka uç örnekler ve söylemler başka kitleler üzerinden de devam ettirilecek. Korku simsarlığına dayalı raporların bir amacı siyaseti etkilemek; diğeri de başta AB olmak üzere dünya kamuoyuna (daha doğrusu karar mekanizmalarına) şikâyette bulunmak. 7) NEVRUZ’A KADAR ŞEHİT CENAZELERİNDEN MUHALEFET OLUŞTURMAK Etnik milliyetçilik üzerinden siyasetin doğal mecrasını değiştirmek isteyenler PKK’yı tepe tepe kullanmak istiyor. Belirledikleri milat, bölgeye uzak olmayanların malumu: Seçimlerden 8 gün önce kutlanacak olan Nevruz’da geniş katılımlı, bol provokasyonlu eylemler yapmak. O güne kadar çatışmaları körüklemek de şehit cenazelerinden siyaset rantı sağlamaya çalışmak da bir başka psikolojik harp taktiği. Maksat belli: Bir yandan Kürtlere ‘Bakın bu siyasi partiler sizin hakkınızı savunmuyor’ denecek; diğer yandan da geniş kitlere ‘PKK ayaklanıyor, bunlarla baş edilemiyor’ propagandası yapılacak. 8) YANDAŞ MEDYA SUÇLAMASIYLA EZBER BOZAN MEDYAYI SİNDİRMEK Pek çok örneğinde görüldüğü gibi halkın zekâsını hafife alan psikolojik taktiklerin tutabilmesi için ezber bozacak yayınların susturulması gerekiyor. Çünkü belli bir siyasi atmosferin oluşturulması için yapılan yayınlara ‘Bir de bu gözle bakın’ dendiği an kamuoyuna dayatılan manzara bambaşka bir hal alıyor. Soran, sorgulayan ve seçimin demokratik bir ortamda yapılmasını savunan gazete ve televizyonlar, toplum mühendisliği için çırpınıp duranları can evinden vuruyor. Mesela ‘Bilimsel bir araştırma’ denen kurmacanın psikolojik harp taktiği gibi kullanıldığını, somut olaylar örnekler üzerinden ispat edince birilerinin kimyası bozuluyor. Elinden oyuncağı alınanların başvurduğu propaganda belli: Yandaş medya. Şunu hep unutuyorlar: Bu ülkede neler yaşandığını, kapalı kapılar arkasında hangi fırıldakların döndüğünü, kamu vicdanı gayet net görüyor ve kimin kime ne kadar yandaş olduğunu biliyor. Demokrasiden başka hiçbir şeye yandaş olmayanlarla içine kapalı toplum isteyenler arasındaki açık farkı da vicdanlar gayet açık bir şekilde seziyor… | |
Kastamonu'nun Araç ilçesi Yenice köyündeki bir eve giren hırsızlar, buzdolabı, televizyon ve çamaşır makinesinin yanı sıra evin çelik kapısını da çaldı. | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: Edinilen bilgiye göre, Yenice köyünde Ö.T'ye ait eve giren kişi ya da kişiler buzdolabı, televizyon, çamaşır makinesi ve evin çelik giriş kapısını çaldı. Eve gelen Ö.T'nin eşyalarının çalındığını fark ederek durumu bildirmesi üzerine gelen jandarma ekipleri, evde parmak izi ve delil arama çalışması yaptı. Kastamonu'da meydana gelen diğer hırsızlık olaylarında ise Hisarardı Mahallesi Şeyh Şaban-ı Veli Caddesi'ndeki Musafakı Cami'ne giren kişi ya da kişiler, tarihi değeri olmayan 1 adet yolluk ve 2 adet seccadeyi çaldı. İnönü Mahallesi'ndeki bir başka hırsızlık olayında da E.A'ya ait eve giren kişi ya da kişiler, 8 bin lira para ve 7 adet bilezik alarak kaçtı. Polis, iki olayla ilgili soruşturma başlattı. | |
Yapılan son değerlendirmelere göre; yurdun kuzey ve doğusu ile Hatay, Osmaniye ve Adana çevrelerinde görülecek yağışların; Rize, Trabzon’un ... | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: Yapılan son değerlendirmelere göre; yurdun kuzey ve doğusu ile Hatay, Osmaniye ve Adana çevrelerinde görülecek yağışların; Rize, Trabzon’un doğusu ve Artvin’in kıyı ilçelerinde yerel olarak kuvvetli olması bekleniyor. Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğünden alınan tahminlere göre, hava sıcaklığının kuzey, doğu ve iç kesimlerde 2 ila 5 derece azalacağı, diğer yerlerde önemli bir değişikliğin olmayacağı tahmin ediliyor. Rüzgar, genellikle kuzeyli, Akdeniz kıyıları ve Güneydoğu bölgelerde güney ve güneybatı yönlerden orta kuvvette, zamanla Marmara, Ege, İç Anadolu ile yağış alan yerlerde yağış anında yer yer kuvvetli (30-60 km/s) olarak esmesi bekleniyor. Bazı illerimizde beklenen hava durumuyla günün en yüksek sıcaklıkları ise şöyle: Ankara: Parçalı bulutlu 20 İstanbul: Parçalı ve çok bulutlu, aralıklı sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 22 İzmir: Parçalı ve az bulutlu 24 Adana: Parçalı zamanla çok bulutlu ve gök gürültülü sağanak yağışlı 30 Antalya: Parçalı ve az bulutlu 28 Samsun: Parçalı ve çok bulutlu, aralıklı sağanak ve yer yer gök gürültülü sağanak yağışlı 19 Trabzon: Parçalı ve çok bulutlu, aralıklı sağanak ve yer yer gök gürültülü sağanak yağışlı (Yağışların; doğu ilçelerinde yerel olarak kuvvetli olması bekleniyor) 19 Erzurum: Parçalı ve çok bulutlu, aralıklı sağanak ve gök gürültülü yağışlı 16 Diyarbakır: Parçalı zamanla çok bulutlu ve kuzey çevreleri sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 28 (İHA) | |
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu AK Parti'yi bu kez ilginç bir dille eleştirdi | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: AK Parti'yi eleştiren Kılıçdaroğlu, argo bir deyim olan “Elin şeyiyle gerdeğe girmek”i değiştirerek yüzde 11'lik büyüme ile kırılan dünya rekorunu yerden yere vurdu. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu siyaset jargonuna yeni bir deyim kazandırdı. CHP lideri, argo bir deyim “Elin şeyiyle gerdeğe girmek”i siyasete yorumlayarak, "El parasıyla geredeğe girdik!" şeklinde değiştirdi. Güneş Gazetesi'nden Talat Atilla'ya konuşan Kemal Kılıçdaroğlu, AK Parti iktidarında Türkiye'nin ekonomik büyümede dünya birincisi olmasını değerlendirirken, "Peki, bu yüzde 11 büyümenin kaynağı ne? Yeni fabrikalar mı kuruldu? Turist sayısı 3'e mi katlandı? Borç, borç, borç... Buna ne denir biliyor musunuz? Elin parasıyla gerdeğe girmek denir buna. Tam da bu anlama gelir. El parasıyla gerdek. Adı bu. El parasıyla girilen gerdeğin ne zevki, ne de kıymeti olur." dedi. Kılıçdaroğlu ile yapılan röportajın ilgili bölümü şöyle: EL PARASIYLA GERDEĞE GİRİYORUZ! Madem iktidar bu kadar beceriksiz, her şeyi eline yüzüne bulaştırıyor. Nasıl oluyor da, AK Parti iktidarında ekonomik büyümede dünya birincisi oluyoruz? (Hafiften kaşlarını kaldırarak...) Güzel... Bir kere büyüme sağlıksız ve kırılgan. Büyüme iç tüketime dayalı ve bu model sürekli cari açık üretmeye mahkum. Ekonomide potansiyelin üzerinde büyüme problem yaratır. Yüzde 11'lik bu büyüme iç tüketime ve onu tetikleyen kredilere bağlı. Bu mudur büyüme Talat Bey? Ekonomiden hiç anlamam. Bakkaldan para üstünü bile zor alırım. Siz, Türkiye'nin en büyük kurumlarını yöneten bir hesap uzmanıydınız. Söyledikleriniz doğrudur ama sokaktaki vatandaş, 'AKP beceriksiz haliyle dünya 1. oluyor. Bir de becerikli olsa, kim bilir neler yapar?' diye düşünür mü acaba? Peki, bu yüzde 11 büyümenin kaynağı ne? Yeni fabrikalar mı kuruldu? Turist sayısı 3'e mi katlandı? Borç, borç, borç... Buna ne denir biliyor musunuz? Bilmiyorum. Elin parasıyla gerdeğe girmek denir buna. Tam da bu anlama gelir. El parasıyla gerdek. Adı bu. El parasıyla girilen gerdeğin ne zevki, ne de kıymeti olur. İlginç bir tanımlama. Malum algılar gerçeğin önünde koşar ya... Vatandaş, gerdek-merdek, büyüyoruz işte diye düşünüyor sanki. En azından siyasi sonuçlara bakınca böyle düşünüyor vatandaş sanki. Talat Bey bunun adına aslında ödünç büyüme denir. Fatura eninde sonunda halka çıkacak. Bakın bütün tedbirlere rağmen kredi artışı yüzde 36 gerçekleşiyor. Bunun anlamı şu; hane halkı ve firmaların borcu giderek artıyor. Son verilerin iyiye gitmediğini açıklayan bizzat hükümet yetkilileri değil mi? | |
Fenerbahçe’nin UEFA Avrupa Ligi'nde Dinamo Zagreb’e 4-1 kaybettiği maçta etkisiz bir performans gösteren Alper Potuk ekranlara yansıyan görüntüsüyle sosyal medyada olay oldu. | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: UEFA Avrupa Ligi D grubu ilk maçında Dinamo Zagreb’e deplasmanda 4-1 mağlup olan Fenerbahçe’nin etkisiz futbolu sarı lacivertli taraftarların tepkisini çekerken özellikle sahada hiçbir varlık gösteremeyen Alper Potuk saç baş yoldurdu. ALPER POTUK ÇILDIRTTI Zagreb’de çok silik bir görüntü ortaya koyan Alper Potuk’un ekranlara yansıyan bir görüntüsü sosyal medyanın gündemine oturdu. Etkisiz futbolu nedeniyle günün eleştirilen isimlerinden biri olan Alper yapılan paylaşımlarla hedef tahtasındaki isim oldu. İşte Alper Potuk için yapılan bazı yorumlar... Cocu'dan 'geleceğiniz tartışılıyor' sorusuna olay yanıt! | |
TBMM Başkanlığı için MHP Konya Milletvekili Faruk Bal ilk başvuran aday oldu. | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: NESRİN YILMAZ İNTERNETHABER/ANKARA TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in görev süresinin 4 Temmuz 2013'te sona ermesi dolayısıyla Meclis Başkanlığı seçimi için takvim bugün başladı. Adaylar başvurularını, 28 Haziran Cuma günü saat 24.00'e kadar Başkanlık Divanı'na bildirecek. Milletvekilleri, yeni Meclis Başkanı'nı belirlemek için TBMM Genel Kurulu'nda 2 Temmuz Salı günü oy kullanacak. TBMM İçtüzüğü'ne göre, siyasi parti grupları başkanlık için aday gösteremiyor. TBMM, seçimin yapılacağı gün kendiliğinden toplanıyor. Başkan seçimi gizli oyla yapılıyor. İlk iki oylamada üye tamsayısının üçte iki ve üçüncü oylamada üye tamsayısının salt çoğunluğu aranıyor. Üçüncü oylamada salt çoğunluk sağlanamazsa, bu oylamada en çok oy alan iki aday için dördüncü oylama yapılıyor; dördüncü oylamada en fazla oy alan üye, Başkan seçiliyor. Başkan seçimi aday gösterme süresinin bitiminden itibaren beş gün içinde tamamlanıyor. MHP Konya Milletvekili Faruk Bal, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı için adaylık başvurusunda bulundu. Faruk Bal, neden Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı'na adayı olduğunu İnternethaber'e anlattı: ÇOK CİDDİ SORUNLARLA KARŞI KARŞIYAYIZ "Türkiye çok ciddi sorunlarla karşı karşıyadır. Dış politikadaki kuşatılmış hali Türkiye'yi bir ateş çemberinin içine itmiştir. Ekonomide yaşamakta olduğumuz sorunlar Türkiye'nin geleceğini tehdit eder haldedir." TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ TEHLİKEDE İmralı süreci adı altında ortaya çıkan durum Türkiye'nin bağımsızlığını, toprak ve millet bütünlüğünü tehdit eder hale gelmiştir. Bunu gibi birçok sorunun çözüm kaynağı Türkiye Büyük Millet Meclisi'dir. Bu çözümler, kanunlarla, alınan kararlarla ortaya konacaktır. Türkiye'nin Parlamenter demokratik sisteminin en arızalı, en işlemez yöntemi de malesef Meclis'in yapısında ortaya çıkmaktadır." MECLİSTE İKTİDAR TAHAKKÜMÜ VAR İktidar organının dengelenmesi ve denetlenmesi dediğimiz hadise TBMM'nde ağırlıklı olarak gerçekleştirilmektedir. Şimdiye kadar işleyişine baktığımızda meslis iktidar gücünü dengeleyen ve denetleyen bir organ olmaktan çıkmış, bunun yerine iktidarın tahakkümü meclisin üzerinde bir baskı aracına dönüşmüştür. Dolayısıyla bu soruna çözüm bulabilmek için uzun yıllardır üzerinde çalıştığımız parlamenter demokrasinin denge ve denetim mekanizması olarak meclisin işletilebilmesine ilişkin projelerimizi hayata geçirmek için, kimsesizlerin kimi olan muhalefetin meclis çalışmalarına katkısını sağlayabilmek ve milli iradenin gerçek anlamda tecellisine imkan sağlayabilmek için Meclis Başkanlığı'na aday oldum. Diğer Partiler'den çıkacak adaylar konusunda bir bilgisi olmadığını söyleyen Bal, sözlerine şöyle devam etti: "Diğer partiler de kendi adaylarını ortaya koyacaklardır. Anca bu bir parti seçimi değildir, milletvekilleri arasında yapılacak bir seçimdir. Dolayısıyla bizim ifade ettiğimiz hususlar çerçevesi içinde önemli bir destek bulacağımızı düşünüyorum." | |
Manisa'da FETÖ/Paralel Devlet Yapılanması içerisinde oldukları iddiasıyla açığa alınan Ahmetli Kaymakamı Necmi Akman, konutun bekçisinin silahı ile başına ateş edip intihar etti. | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine yönelik soruşturma kapsamında görevden uzaklaştırılan Manisa'nın Ahmetli ilçesi Kaymakamı Necmi Akman, koruma polisinin tabancasıyla kendisini başından vurarak intihar etti. Alınan bilgiye göre, Manisa'da 18 Temmuz'da görevden uzaklaştırılan 3 kaymakamdan biri olan Ahmetli Kaymakamı Necmi Akman, gece geç saatlerde Ulucami Mahallesi'ndeki konutunu koruyan polis memuru Ahmet G'nin bir anlık dalgınlığından yararlanıp belindeki tabancasını almak istedi. Koruma polisiyle yaşadığı arbedede tabancayı ele geçiren Kaymakam Akman, başına bir el ateş etti. Olay yerine çağrılan ambulansla önce Ahmetli Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Akman, ilk müdahalesinin ardından Turgutlu Devlet Hastanesi'ne sevk edildi. Şakağına isabet eden kurşunla ağır yaralanan Akman, müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Evli ve 3 çocuk babası olan Akman, Ahmetli'de iki yıldır görev yapıyordu. Tabancasını kaptırdığı iddia edilen koruma polisi Ahmet G. ise olayla ilgili ifadesine başvurulmak üzere gözaltına alındı. Turgutlu Kaymakamı Uğur Turan ile Manisa Emniyet Müdür Yardımcısı Ahmet Kurt, olay yerinde incelemelerde bulundu. Soruşturma sürüyor. | |
ABD Başkanı Donald Trump'ın İletişim Direktörü Mike Dubke, Beyaz Saray'daki görevinden istifa etti. | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: ABD Başkanı Donald Trump'ın iletişim direktörü Mike Dubke'nin istifa ettiği açıklandı. Trump'ın, İletişim Direktörü Mike Dubke, göreve geldikten sadece 3 ay sonra istifa ediyor. 'Crossroads Media' kuruluşun kurucusu olan adlı Deneyimli bir Cumhuriyetci startejist olan Dubke, Beyaz Saray'ın medya stratejisini yenileştirmek için Trump tarafından göreve atanmıştı. Dubke'nin 18 Mayıs'ta istifasını sunduğu ancak Trump'ın ilk yurt dışı ziyareti nedeniyle istifasının kabul edilmediği bildirildi. Trump, yurt dışı ziyaretinden döner dönmez Dubke'nin istifasını onayladı. İstifanın ardından Dubke'nin görevini Beyaz Saray Sözcüsü Sean Spicer'ın üstlenmesi bekleniyor. | |
Filyos Belde Belediyesinin AK Partili Başkanı Ömer Ünal'ın sahil bandına yaptırdığı 6 katlı bina tartışmalara yol açtı. Yapının kanuna aykırı olmadığını savunan Ünal, tartışma çıkarılmasının amacının kendisini görevden aldırtmak olduğunu söyledi. | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: ZONGULDAK'ın Çaycuma İlçesi Filyos Beldesi Belediye Başkanı AK Partili Ömer Ünal, ortak olduğu şirketin sahil bandına yaptırdığı, tartışmalara yol açan 6 katlı apart otelde kanun ve yasalara aykırı bir durum olmadığını söyledi. Ünal, "Ben 2009 yılında belediye başkanı oldum. 2009'dan önce de sonra da bu alan imara açıktı. Eski bina yıkılıp, yeni bir bina yapıldı. Benim ortak olduğum şirketin binası. Çoğunluk hissesi de bana ait değil" dedi. Çaycuma'nın turistik beldesi Filyos'ta 2009 yılında belediye başkanı seçilen Ömer Ünal'ın ortak olduğu şirketin sahil bandına yaptırdığı 6 katlı bina, 2017 yılı başında tamamlandı. Bina, giriş katı restoran, üst katları apart otel, en üst katı ise ortaklara ait daire olarak hizmete girdi. Yazları tatilcilerin de rağbet gösterdiği 5 bin 268 nüfuslu beldede inşa edilen bina, sahil bandının güzelliğini bozduğu gerekçesiyle bazı çevrelerde tepkiye neden oldu. Filyos Belediye Başkanı Ömer Ünal, ortak olduğu şirketin yaptırdığı binada yasalara ve kanunlara aykırı bir durum olmadığını söyledi. 2009 yılında belediye başkanı seçildiğini hatırlatan Başkan Ünal, şöyle konuştu: "2009'dan önce de bu alan imara açıktı, 2009'dan sonra da imara açıktı. 3790 numaralı bu parselde eskiden bina vardı. Eski bina yıkılıp yeni bir bina yapıldı. Bu benim binam değil. Bu benim ortak olduğu şirketin binası. Çoğunluk hissesi de bana ait değil. Başka birilerine ait olan benim de ortak olduğum bir firmanın binası. Basına yansıyan fotoğraf çok dikkat çekici. O açıdan çekildi mi sanki çölün ortasına bir bina var gibi. Doğu yönünden çekilirse fotoğraf, yanındaki çok katlı binaları da görürsünüz. Bu bilgileri vereni biliyoruz. 'Çevreciler dava açtı' açıklaması doğru değil. Kendi menfaati için bir tane arkadaşımız, belediye meclisi kararlarının iptali için dava açtı. Zonguldak İdare Mahkemesi bizim lehimizie karar verdi. CHP'li belediye başkanı olmak isteyen bir arkadaşımızın da orada bir binası var. Onun önünde Filyos Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı bir bina yapmak istiyor. Bunu engellemek istiyorlar. Bizim binamızın bütün iskanı, ruhsatı mevcuttur. Kanuna aykırı bir gram bir şeyi yoktur. Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına göre yapılmıştır." 'BENİ GÖREVDEN ALDIRTMAK İSTİYORLAR' Ünal, bazı kesimlerin kendisini, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talebiyle görevden aldırmaya çalıştığını ileri sürdü. Ünal, "Bunlar soruşturmayla veya Cumhurbaşkanımızın isteğiyle belediye başkanını görevden aldırtmayı düşünüyorlar. Ancak biz hukuk devletinde yaşıyoruz. Bizim veremeyecek hesabımız yoktur. İddia edenler iddiasını ispatla mükelleftir. Burada kanuna aykırı bir şey varsa Türkiye Cumhuriyeti Devleti gelir, bizim cezamızı verir. Biz o kadar aptal belediye başkanı değiliz. Ona göre gerekeni yaparız. Buradaki hiçbir şeyde ne imar planında ne ruhsatında kanuna aykırı hiçbir şey yoktur. Biz bu yönden de rahatız" dedi. | |
Malatya'daki uçak kazasında şehit olan Yasin Atalay İstanbul'da toprağa verildi. Şehidin eşi Neslihan Atalay cenaze geçerken selam durunca herkesi ağlattı. | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: MALATYA 'nın Akçadağ ilçesinde iki askeri uçağın düşmesi sonucu şehit olan Hava Pilot Üsteğmen Yasin Atalay'ın cenazesi Edirnekapı Şehitliği'nde toprağa verildi. Şehidin eşi Neslihan Atalay Türk bayrağına sarılı tabutu asker selamıyla uğurladı. Üsküdar Selimiye Camisi'nde öğle vakti kılınan cenaze namazına, şehit Yasin Atalay'ın babası Nihat Atalay, eşi Neslihan Atalay, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, İstanbul Vali Vekili Fethi Yorulmaz, İstanbul Emniyet Müdürü Selami Altınok, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, askeri erkan ile şehidin yakınları ve çok sayıda vatandaş katıldı. Cenaze namazını, İstanbul Müftüsü Rahmi Yaran kıldırdı. Namaz öncesinde baba Nihat Atalay taziyeleri kabul etti. Metanetini korumaya çalışan baba Atalay, gazetecilerin sorusu üzerine, oğlu Yasin Atalay için "Çok güzel bir çocuktu" ifadesini kullandı. ASKER SELAMI VEREREK UĞURLADI Yasin Atalay'ın eşi Neslihan Atalay'ın ise güçlükle ayakta durduğu gözlendi. Neslihan Atalay, cenaze namazı öncesinde bir süre eşinin tabutuna sarılarak ağladı. Cenaze törenine, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun yanı sıra Türk Silahlı Kuvvetleri ve Milli Savunma Bakanlığı adına çelenkler gönderildi. Cenaze namazı öncesinde iki pilot, tabutun başında bir süre nöbet tuttu. Kılınan namazın ardından Yasin Atalay'ın cenazesi omuzlarda top aracına taşındı. Bu sırada eşinin tabutuna sarılan Neslihan Atalay, tabutu öptü ve asker selamı verdi. Şehit Yasin Atalay'ın cenazesi, götürüldüğü Edirnekapı Şehitliği'nde toprağa verildi. | |
Orta Karadeniz’in iç kesimlerinde ve Ağrı, Kars, Iğdır, Erzurum ve Van çevrelerinde kuvvetli yağış bekleniyor. <br/>Meteoroloji Genel Müdürl... | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: Orta Karadeniz’in iç kesimlerinde ve Ağrı, Kars, Iğdır, Erzurum ve Van çevrelerinde kuvvetli yağış bekleniyor. Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, "Yapılan son değerlendirmelere göre, Samsun’un iç kesimleri, Çorum’un kuzey ve Amasya’nın batı ilçelerinde, Ağrı, Kars, Iğdır ve Erzurum ile Van’ın kuzey ilçelerinde yerel olarak kuvvetli (20-50 mm) sağanak ve gökgürültülü sağanak yağış beklendiğinden meydana gelebilecek olumsuzluklara (sel, su baskını, heyelan, yıldırım, yerel dolu yağışı, ulaşımda aksamalar vb) karşı dikkatli ve tedbirli olunmalıdır" denildi. (İHA) | |
TRABZON Cumhurbaşkanlığı Seçimi sonuçları merak konusu. Cumhurbaşkanı adayları Trabzon oy sonuçları yarışan galibini belirleyecek. 2018 Cumhurbaşkanlığı seçiminde Recep Tayyip Erdoğan ile Muharrem İnce favori görülüyor. | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: Trabzon 24 Haziran 2018 sabaha saat 08.00'da Cumhurbaşkanlığı Seçimi için oy verecek. Saat 17.00'a kadar sürecek seçimlerde Trabzon halkı cumhurbaşkanı tercihini verdiği oylarla sandığa yansıtacak. 2018 yılı Cumhurbaşkanı seçiminde 6 aday var. AK Parti ve MHP'nin kurduğu "Cumhur İttifakı" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı, CHP Muharrem İnce'yi, HDP ise Selahattin Demirtaş'ı cumhurbaşkanı adayı olarak göstermişti. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ve Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek de cumhurbaşkanı adayı. YSK verilerine göre Cumhurbaşkanı Seçimleri için yurt içinde toplam 56 milyon seçmen 180 bin 65 sandıkta oy kullanacak. Cumhurbaşkanlığı seçim sonuçlarına yönelik yapılan anketler ikinci tur ihtimalini barındırırken, Erdoğan'ın en yakın rakibi Muharrem İnce görünüyor. Seçim Sonuçları YSK yasağı ne zaman kalkıyor : Seçim Sonuçlarına ilişkin 24 Haziran günü bütün yayınlar saat 21.00'den sonra serbest olacak ancak YSK tarafından gerek görülmesi halinde saat 21.00'den önce de yayınların serbest bırakılmasına karar verilebilecek. YSK yasağının kalkması ile Trabzon Cumhurbaşkanlığı seçimi sonuçları canlı yayın verileri ile internethaber.com sitesinde olacak. SEÇİMDE OY VERME İŞLEMİ : Seçmenler, üzerinde Türkiye Cumhuriyeti Kimlik Numarası bulunan, kimliği tereddütsüz ortaya koyan, resimli, resmi nitelikteki belgelerden biriyle oy kullanılabilecek. Seçmenin nerede oy kullanacağını gösteren seçmen bilgi kağıdının getirilmesi zorunlu olmayacak. Seçmen bilgi kağıdı gelmeyenler nerede, hangi sandıkta oy kullanacağını Yüksek Seçim Kurulunun (YSK) internet sitesinden de görebilecek. Seçimin ikinci tura kalması halinde seçmen bilgi kağıdı yeniden gerekli olmayacak. Cumhurbaşkanları oy Oranları YSK Cumhurbaşkanlığı Seçim Sonucu 14 Haziran 2018 Seçimde cep telefon yasak : Cep telefonu, fotoğraf veya film makinesi gibi görüntü kaydedici veya haberleşme sağlayıcı cihazlarla oy verme yerine girilmesi yasak olacak. Bu tür cihazlar, oy verme işlemi bittikten sonra iade edilmek üzere sandık kuruluna bırakılacak. Seçmen, cumhurbaşkanına ve milletvekillerine yönelik tercihte bulundukları iki ayrı oy pusulasını aynı zarfa koyarak sandığa atacak. Önce Cumhurbaşkanı seçimine ait oy pusulalarının sayım ve dökümü yapılacak. Yatağa bağımlı hastalar için seyyar sandık uygulaması bu seçimde ilk kez hayata geçirilecek. Bu kapsamda, seyyar sandıklarda oy kullanabilmeleri için hastalığı ve engeli sebebiyle yatağa bağımlı olduğunu beyan eden seçmenlerin ayağına sandık götürülecek. Yatağa bağımlılık kriteri aranan uygulama kapsamında, 17 bin 258 seçmen bin 303 sandıkta oy kullanacak. Yurt Dışı Seçim Sonuçları ve oyları : Yurt dışı seçmen kütüğüne kayıtlı 3 milyon 49 bin 65 seçmenin, yurt dışındaki 60 ülke ve 123 temsilcilikte 7 Haziran'da başlayan oy verme işlemi 19 Haziran'da sona erdi. Yurt dışı temsilciliklerde ve gümrük kapılarında toplam 1 milyon 486 bin 532 seçmen oyunu kullandı. Yurt dışı seçmen kütüğüne kayıtlı seçmenlerin gümrük kapılarında oy verme işlemleri 24 Haziran'a kadar sürecek. Yurt dışında kullanılan oy pusulaları, uçaklar ve diplomatik kuryelerle Türkiye'ye getirildi. Ankara'daki Yurt Dışı İlçe Seçim Kurulunda saklanan oylar, seçim günü tüm yurtta oy verme işleminin tamamlanmasının ardından diğer oylarla eş zamanlı açılarak sayılmaya başlanacak. Seçim günü yasakları : Seçim günü saat 06.00'dan 24.00'e kadar alkollü içki satılamayacak, içkili ve umumi yerlerde alkollü içki verilmesi ve içilmesi yasak olacak, eğlence yerleri oy verme süresince kapalı kalacak, eğlence yeri niteliğindeki lokantalarda yalnızca yemek verilebilecek. Çay bahçeleri de kapalı olacak. Seçim yasaklarına ve kurallara uyulmak şartıyla oy verme günü saat 18.00'den sonra alkolsüz düğün yapılabilecek. Emniyet ve asayişi korumakla görevli olanlardan başka kimse silah taşıyamayacak. | |
Binlerce kişinin merakla beklediği İSG sınav sonuçları ne zaman açıklanacak, iş sağlığı ve güvenliği sınavı sonuç bilgisi ÖSYM resmi sitesinden adaylara duyurulacak. 20 Nisan pazar günü yapılan İSG sınavı sonuçlarının haziranın ilk haftası açıklanması bekleniyor. ÖSYM ile aynı anda İSG sonuçları haberimizde olacak. | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: İSG-İş sağlığı ve güvenliği sınavı 20 Nisan pazar günü yapıldı. Binlerce kişi iş yeri hekimliği ve iş yeri güvenliği uzmanlığı alanında profesyonel olmak için İSG sınavına girdi. Sınava katılan vatandaşlar şimdi İSG sınavı soru cevaplarının ne zaman açıklanacağını merak ediyor. 20 Nisan ISG sınav soru cevaplarının 7 iş günü içinde erişime açılması bekleniyor. ISG sonuçlarının ise haziran ayının ilk haftası açıklanması bekleniyor. Peki, İSG sınav soruları ve cevapları sonrasında sonuçlar ne zaman açıklanacak? İşte, o tarihler hakkında bazı bilgiler İSG SORULARI VE CEVAPLARI NE ZAMAN AÇIKLANACAK: Geçtiğimiz yıl 29 Nisan tarihinde gerçekleştirilen İSG sınavının ardından sorular ve cevaplar, 5 gün içerisinde adayların erişimine açılmıştı. Buj bilgiler ele alındığında İSG sınav soruları ve cevaplarının 24-25 Mayıs tarihlerinde erişime açılacağı söylenebilir. Bu tarih ÖSYM'nin yoğunluk durumuna göre değişkenlik gösterebilir. İSG SINAV SONUÇLARI NE ZAMAN AÇIKLANACAK: ÖSYM'nin internet sitesinde yer alan bilgilere göre İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü İş Yeri Hekimliği ve İş Güvenliği Uzmanlığı Sınavı 2018-İSG 1. Dönem sınav sonuçları, 12 Haziran Salı günü adaylarla paylaşılacak. Değerlendirme, her sorunun değeri aynı olmak üzere 100 puan üzerinden yapılacak. Adayların doğru cevap sayısı ham puanı olacak. Aşağıdaki formül kullanılarak adayların 100 üzerinden puanları hesaplanacak; Testteki Toplam Geçerli Soru Sayısı, iptal edilen soru/sorular çıkarıldıktan sonra kalan soru sayısıdır. İş Yeri Hekimliği sertifika alanı ile İş Güvenliği Uzmanlığı sertifika alanlarında sınava giren adayların sınavda başarılı sayılabilmeleri için 70 ve üzerinde; Diğer Sağlık Personeli sertifika alanında sınava giren adayların ise sınavda başarılı sayılabilmeleri için 60 ve üzerinde bir puan almaları gerekmektedir. | |
Temizlik İşleri Müdürlüğü yetkilileri, vatandaşların uygulamaya koyulan saatli çöp toplaması uygulamasına alışabilmeleri amacıyla 70 bin çöp poşetini dağıttı. | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: Pendik Belediyesinin Batı ve Doğu Mahallelerinin bazı sokak ve caddelerinde 20 Haziran’da uygulamaya koyduğu ‘saatli çöp toplaması’ vatandaşlar tarafından ilgi görüyor. Görüntü kirliliğini ve etrafa yayılan pis kokuların önüne geçmek amacıyla konteynerleri kaldıran yetkililer, vatandaşlardan 10.00 - 10.30 ve akşam 22.00 – 22.30 saatleri arasında kapı önüne çöp poşetlerini bırakmalarını istedi. Bu çalışma çerçevesinde vatandaşların uygulamaya alışabilmeleri amacıyla 70 bin çöp poşetini merkezdeki ev ve dükkânlara dağıtan yetkililer, vatandaşlardan çöp torbalarını ağzı bağlı bir şekilde belirlenen saatlerde koymalarını istediler. | |
Gümüşhane 2015 seçim sonuçları için 2011 yılı genel seçim sonuçlarına bakmak gerekiyor. Gümüşhane 'da son seçimde hangi parti ne kadar vekil çıkardı? | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: GÜMÜŞHANE 7 Haziran 2015 sabahı milletvekili genel seçimi için sandık başına gidecek. Peki 2011 yılında Gümüşhane genel seçim sonuçları nasıl çıkmış hangi parti kaç milletvekili çıkarmıştı? Gümüşhane 2011 milletvekili genel seçim sonuçlarına göre AK Parti 2 , CHP 0 ve MHP 0 milletvekili çıkarmıştı. SEÇİM SONUÇLARI HANGİ PARTİ NE KADAR OY ALDI? 2011 yılı genel seçimlerinde AK Parti yüzde 49 oy almış ve 327 milletvekili çıkarmıştı. CHP yüzde 25 oy ile 135 milletvekili çıkarırken MHP yüzde 13 ile 53 milletvekilini Meclis'e sokmuştu. 2011 genel seçimlerinde HDP bağımsız olarak seçime girmişti. Seçimler sonucunda bağımsız olarak Meclis'e giren milletvekili sayısı 35 olmuştu. GÜMÜŞHANE 2011 SEÇİM SONUÇLARI 7 HAZİRAN 2015 GENEL SEÇİMLERİ - ADAYLAR VE ANKET SONUÇLARI Türkiye 7 Haziran 2015 Pazar günü genel seçimler için sandık başına gidecek. 2015 genel seçimlerinde seçmen sayısı YSK verilerine göre 53 milyon 765 bin 231, yurt dışında ise 2 milyon 867 bin 658. 25. Dönem Milletvekili Genel Seçimine kadar 18 yaşını dolduran yurt içinde 1 milyon 47 bin 192, yurt dışında 56 bin 66 yeni seçmenimiz oy kullanacaktır. Yurt dışında 54 ülke ve 112 temsilcilikte sandık kuruldu ve oy verme işlemleri başladı. Yurt içinde ise seçmenler 7 Haziran sabahı oy kullanmaya başlayacak. Bu yıl doğu ve batı illerindeki saat farkı da kaldırıldı. Oy verme işlemi Türkiye genelinde saat 08.00 - 17.00 arasında olacak. HANGİ İL KAÇ MİLLETVEKİLİ ÇIKARACAK? 7 Haziran 2015 tarihli milletvekili genel seçimlerinde hangi il kaç milletvekili çıkaracak? YSK'nın açıkladığı illere göre milletvekili rakamları şöyle; "Adana 14, Adıyaman 5, Afyonkarahisar 5, Ağrı 4, Amasya 3, Ankara 32, Antalya 14, Artvin 2, Aydın 7, Balıkesir 8, Bilecik 2, Bingöl 3, Bitlis 3, Bolu 3, Burdur 3, Bursa 18, Çanakkale 4, Çankırı 2, Çorum 4, Denizli 7, Diyarbakır 11, Edirne 3, Elazığ 4, Erzincan 2, Erzurum 6, Eskişehir 6, Gaziantep 12, Giresun 4, Gümüşhane 2, Hakkari 3, Hatay 10, Isparta 4, Mersin 11, İstanbul 88, İzmir 26, Kars 3, Kastamonu 3, Kayseri 9, Kırklareli 3, Kırşehir 2, Kocaeli 11, Konya 14, Kütahya 4, Malatya 6, Manisa 9, Kahramanmaraş 8, Mardin 6, Muğla 6, Muş 3, Nevşehir 3, Niğde 3, Ordu 5, Rize 3, Sakarya 7, Samsun 9, Siirt 3, Sinop 2, Sivas 5, Tekirdağ 6, Tokat 5, Trabzon 6, Tunceli 2, Şanlıurfa 12, Uşak 3, Van 8, Yozgat 4, Zonguldak 5, Aksaray 3, Bayburt 2, Karaman 2, Kırıkkale 3, Batman 4, Şırnak 4, Bartın 2, Ardahan 2, Iğdır 2, Yalova 2, Karabük 2, Kilis 2, Osmaniye 4, Düzce 3" KİMLER OY KULLANABİLİR? 18 yaşını doldurmuş ve seçmen kütüğünde kaydı bulunan her Türk vatandaşı oy kullanabilir. KİMLER OY KULLANAMAYACAK? MERNİS Adres Kayıt Sistemi’nde yer almayanlar, Haklarında kısıtlama kararı kesinleşenler, (Türk Medeni Kanunu’nun 405, 406 Md.) Kamu hizmetlerinden yasaklı olanlar, Silah altında bulunan erler, onbaşılar ve kıta çavuşları ile askeri öğrenciler, Taksirli suçlar dışında, kasıtlı suçlardan cezaevinde bulunan hükümlüler oy kullanamıyor. NEREDE OY KULLANACAKSINIZ? Seçmenin nerede ve hangi sandıkta oy kullanacağı, adreslerine gönderilen seçmen bilgi kâğıdında yer almaktadır. Ayrıca seçmen oy kullanacağı yeri ve sandık numarasını www.ysk.gov.tr adresinden öğrenebilirsiniz. OY VERİRKEN HANGİ KİMLİKLER GEÇERLİ? Oy verirken TC nüfus kağıdı yeterli. Nufüs kağıdınız yoksa resmî dairelerce verilen soğuk damgalı kimlik kartı, pasaport, evlenme cüzdanı, askerlik belgesi, sürücü belgesi, hâkim ve savcılar ile yüksek yargı organı mensuplarına verilen mesleki kimlik kartı, avukat, noter ve askerî kimlik kartı ile oy verebilirsiniz. | |
Muş'un Varto ilçesinde taksici esnafı, Emniyet Müdürlüğü'nü ziyaret ederek korsan taksicilerin men edilmesini istediler. | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: Varto'daki ticari taksi sahipleri, korsan taksicilerden şikayetçi. Korsan taksiciler yüzünden iş yapamaz duruma geldiklerini belirten esnaf, İlçe Emniyet Müdürlüğü'nü ziyaret etti. Varto Emniyet Müdür Vekili Emniyet Amir Ahmet Seçkin'le görüşen taksiciler, korsan çalışanların trafikten men edilmesi için destek istediler. Taksicileri dinleyen Emniyet Amiri Ahmet Seçkin, korsan taksicilere gerekli müdahaleyi yapacaklarını söyledi. Toplantı sonunda İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Ahmet Seçkin, korsan taksicilerle ilgili bilgileri toparladıklarını ve en kısa sürede müdahale edeceklerini kaydetti. Ticari taksicilerin durak kirası ve vergi gibi giderlerinin olduğunu anımsatan Seçkin; "Korsan taksiciler onların haklarını ihlal ediyorlar. Bu konuyla ilgili çalışmalarımıza zaten mevcuttu, taksicilerin şikayeti üzerine denetlemeleri daha sıklaştıracağız" şeklinde konuştu. | |
New York Belediye Başkan adayı Anthony Weiner, eşiyle birlikte düzenlediği basın toplantısında genç bir kadına yolladığı müstehcen mesajlar için özür diledi. | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: İki yıl önce twitter hesabından bir kadına müstehcen fotoğraflarını gönderme skandalıyla gündeme gelen New York eski federal milletvekili ve New York Belediye Başkan aday adayı Anthony Weiner'in başı yine dertte. Genç bir kadına müstehcen mesajlar gönderdiği yolunda çıkan haberler sebebiyle Weiner, eşiyle birlikte düzenlediği basın toplantısında hatalı olduğunu kabul etti ve özür diledi. The Dirty adlı internet sitesine konuşan ve adı açıklanmayan bir kadın, 48 yaşındaki Weiner ile geçen sene 'internetten ilişkisi olduğunu' iddia etti. Temmuz ayında internet üzerinden mesajlaşmaya başladıklarını söyleyen kadın, Weiner’ın Chicago'da bir daire almasına yardımcı olacağı sözü verdiğini açıkladı. Weiner ile ilişkilerinin internet üzerinden 6 ay kadar devam ettiğini belirten genç kadının 22 yaşında olduğu öğrenildi. İnternet sitesi, Weiner’ın, başka şehirlerden kadınlarla da ilişkisi olabileceğini ileri sürdü. Demokrat adaylar arasında, New York Belediye Başkanlığına en yakın isimlerden biri olarak kabul edilen Weiner’ın Müslüman eşi Huma Abedin de eski Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’a yakınlığıyla biliniyor. Abedin, eşi ile katıldığı basın toplantısında 'çok üzgün' olduğunu ifade etti. Eylül ayında Demokrat Parti'de yapılacak önseçimle partinin belediye başkan adayı belirlenecek. Federal milletvekilliğinden benzeri bir skandal nedeniyle 2011 yılında istifa eden Weiner, New York Belediye Başkanlığı yarışından çekilmeyeceğini açıkladı. New Yorklular, Kasım ayında sandığa giderek önümüzdeki dört yılda kimin belediye başkanı olacağına karar verecek. Adı skandallarla anılan Weiner’a rakiplerinden adaylıktan çekilme çağrısı geldi. Weiner bu çağrılara, ''Adaylıktan çekilmem eminim diğer adayları sevindirecek ama bunu yapmayacağım'' dedi. Eşinden basın önünde tekrar özür dileyip af dileyen Weiner’ın son skandalı ile birlikte belediye başkanlığı yarışında büyük yara alacağı öngörülüyor. Basın toplantısında çok üzgün olduğu görülen Abedin ise, ''Bizim evliliğimizin de herkesin olduğu gibi inişleri çıkışları var. Anthony’yi affetmem için çok çalışmamız ve terapi görmemiz gerekti” dedi. Abedin, ''Anthony korkunç hatalar yaptı; Kongre’den istifa etmeden önce de, sonra da'' diyerek eşine karşı kırgınlığını itiraf etti. Üzüntülü ayrıca, ''Onu seviyorum, onu affettim ve ona inanıyorum'' şeklinde konuştu. Weiner ile Abedin çiftinin bir oğlu bulunuyor. | |
Adana'da, savaş mağduru Suriyeli iki kadına fuhuş yaptırdığı ileri sürülün bir kişi yakalandı. | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: Olay, Seyhan ilçesi İstiklal mahallesinde meydana geldi. İddiaya göre, Adana Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Ahlak Büro Amirliği ekipleri, Hasan K. isimli bir şahsın Suriye'deki iç savaştan kaçan Ayşe (31) ve Fatma Vakka (32) isimli iki kız kardeşe fuhuş yaptırdığı ihbarını aldı. Hasan K.'yı takibe alan polis, şahsın bakkalın üst katında Suriyeli kadınlara fuhuş yaptırdığını belirledi. Müşteri gibi Hasan K.'yı arayan polis, fuhuş yapmak için kadına ihtiyaç duyduklarını ancak iki kişi olduklarını söyledi. Hasan K. kadın başına 100 lira, 50 lira da yer parası istedi. Polis, randevu yerine gelerek seri numarası daha önce alınmış olan paraları Hasan K.'ya verdi. Hasan K. paraları aldıktan sonra iki sivil polis, kimliklerini göstererek Hasan K.'yı gözaltına aldı. Hasan K. suç üstü yakalanmasına rağmen suçunu kabul etmedi. Suriyeli iki kadın, Yabancılar Şube Müdürlüğü'ne teslim edilirken, Hasan K. da sorgusu tamamlandıktan sonra adliyeye sevk edildi. | |
Bayraklı Belediyesi tarafından düzenlenen Türkiye'nin ilk ve tek “En Temiz Sokak” yarışmasını Nafiz Gürman Mahallesi 7060 sokak sakinleri kazandı. | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: Dördüncüsü düzenlenen yarışma öncesinde sahne alan halk ozanı ve Pir Sultan Abdal müzik grubu türküleriyle mahalle halkını coşturdu. 7060 sokak sakinleri kura öncesi Pir Sultan Abdal Derneği müzik grubu ve Halk Ozanı Mustafa Acaroğlu'nun söylediği türkülere hep bir ağızdan eşlik etti. Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ, 7060 sokakta yaşayan Nafiz Gürman Mahallesi sakinlerinin altın kuralarını çocuklara çektirdi. Çeyrek altın kurasını çeken çocuklar adeta birbirleriyle yarıştı. Geleneksel hale gelmeye başlayan temizlik kampanyası ile mahalle sakinlerinin sokaklarına daha dikkatli bakmaya başladığına dikkat çeken Başkan Karabağ; “Jüri üyelerimiz artık en temiz sokağı seçmekte zorlanıyorlar. Halkımızın bu projeye verdiği destek inanılmaz boyutta. İzmir bu yarışmayı konuşmaya başladı” dedi. “En temiz sokak” yarışması için oluşturulan jüri, halk tarafından yapılan başvuruları tek tek inceledi. Yoğun çalışmalar sonucu 7060 sokak diğer sokaklardan daha temiz olduğunu kanıtlayarak ipi önde göğüsledi. 7060 sokakta yaşayan aileler arasından 11 tanesi yapılan çekilişle Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ'ın elinden çeyrek altın kazandı. En temiz sokak yarışmasına başvuruda bulunarak sokağın ödül almasını sağlayan Suzan Ömür ile Mahalle Muhtarı Ali Aydın çekilişsiz olarak çeyrek altının sahibi oldular. “SİZ TEMİZLEYİN, BİZ ALTIN DAĞITMAYA DEVAM EDELİM” Başkan Hasan Karabağ; “Bu sokağın ödül almasında kadınlarımızın emeği büyük. Erkekler sabah işe giderler bütün evin yükü kadınlara kalır. Onlarda yemek, temizlik, çocuklar derken akşama kadar çalışırlar. Bu altınlar onların hakkı. Onlara buradan bir kez daha sevgi ve saygılarımı gönderiyorum. Kadınlar bizim başımızın tacı” dedi. Çekiliş sonucunda Şükriye Çiçek, Meryem Yıldırım, Fatma Aslan, Faize Tepe, Nadiye Yıldırım, Rahime Ertan, Elif Akalın, Hadre Dal, Emine Dündar ile aynı isim ve soyadına sahip Saliha Gümüş çeyrek altınlarına kavuştu. Altınlarına kavuşan sokak sakinleri çekiliş sonucunda başkanla hatıra fotoğrafı çektirdi. Başkan Karabağ daha sonra mahalle halkıyla birlikte çalışan türküler eşliğinde bir süre halay çekti. (AH) | |
DÜZCE iftar vakti bugün saat kaçta giriyor? İmsakiye 2016 takvimine göre sahur vakitleri ve ezan saatleri gün gün listelendi. İftara ne kadar kaldı sorusunun yanıtını imsakiyede bulacaksınız. | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: DÜZCE için iftar itfar vakti 2016 İmsakiye takvimine göre bugün saat kaçta giriyor. Düzce iftar vakitleri ve sahur (imsak) saatleri Diyanet'in hazırladığı imsakiyede gün gün yer alıyor. Türkiye bu sene 18 saati aşkın süre oruç tutuyor. Bu da sahur ve iftar sofralarının daha özenli hazırlanmasını gerektiriyor. Sahurda tok tutan yiyeceklerin en başına tam tahıllı ekmeği, yumurta, süt, yoğurt ve peynir gibi kahvaltılık gıdaları koyun. Ramazanda kilo almak istemiyorsanız da mutlaka iftar ile sahur arasında ara öğünler yapın. DÜZCE İFTAR SAATİ VE SAHUR VAKİTLERİ DÜZCE'de bugün iftar saat kaçta açılacak sorusunun yanıtını aşağıdaki 2016 yılı Ramazan imsakiye'sinde bulacaksınız. Düzce iftar vakti ve sahur (imsak) saatleri ile birlikte ezan vakitleri de listelendi. İşte 2016 yılı ramazan imsakiyesi; BAŞ AĞRISIZ ORUÇ İÇİN SAHURA KALKIN BUNLARI YİYİN Sahura kalkmadan tutulan oruç, sağlığınızı olumsuz etkileyebilir. Oruca sahur yaparak başlamanın hem aç kalınan süreyi kısalttığını, hem de metabolizmayı dengelediğini söyleyen Diyetisyen Sibel Mumcu, “Sahura kalkmadan akşam yemeği ile oruç tutulması vücutta fizyolojik değişikliklere neden olarak; baş ağrısına, kan şekeri dengesizliğine, halsizliğe, yorgunluğa ve dikkat dağınıklığına yol açabiliyor” dedi. Bu yıl 17 saati aşan oruç tutma süresi, sahur öğününün önemini daha da artırıyor. Ramazan’da orucun mutlaka sahura kalkılarak tutulması gerektiğini söyleyen Sodexo Entegre Hizmet Yönetimi Uzman Diyetisyeni Sibel Mumcu iftar ve sahur sofralarının da uzun ve sıcak yaz günleri dikkate alınarak hazırlanması gerektiğini söyledi. SAHURU ES GEÇMEYİN BUNLARI YİYİN Sahura kalkılmadan tutulan oruç baş ağrısını tetikleyen en önemli unsurlardan biri. Baş ağırısı açlık ve susuzluk ile ortaya çıktığı için de sahur menüsündeki tok tutan yiyecekler çok büyük önem arzediyor. Peki neleri yemek gerekiyor? Sibel Mumcu, önerilerini şu şekilde sıralıyor: *Sahura kalkmayı ihmal etmeyin. Sahur yapmak hem açlık sürenizi kısaltacak, hem de metabolizmanızı dengeleyecektir. *Sahurda hafif fakat tok tutan yiyecekler tercih edilmelidir. *Besinlerin daha sağlıklı ve hafif olması için yiyeceklerinizi kızartarak ya da kavurarak değil, haşlayarak, ızgarada veya fırında pişirerek tüketin. *Protein içeriği fazla olan gıdalar midenin boşalma süresini uzatarak acıkmayı geciktirir. *Sahurda protein oranı yüksek yumurta, süt, yoğurt ve peynir gibi besinleri tercih edebilirsiniz. *Aşırı baharatlı ve tuzlu yiyecekleri sahurda tüketmeyin. Bu besinler gün içinde daha çok susamanıza neden olur. *Sahurda su tüketimi de oldukça önemli. Vücudunuzun günlük ihtiyacı olan suyu belli bir zaman diliminde birden değil, (yaklaşık 2 litre) iftardan sahur bitimine kadar zamana yayarak tüketin. ORUCU BOZAN ŞEYLER NELERDİR? Diyanet işleri başkanlığı orucu bozan şeyler ve bozmayan durumlar hakkında fetvalar verdi. İşte Diyanete sorulan konulardaki fetvalar; SERUM , İĞNE YAPTIRMAK VE KAN VERMEK ORUCU BOZAR MI? İğnenin orucu bozup bozmayacağı, kullanılış amacına göre değerlendirilebilir. Ağrıyı dindirmek, tedavi etmek, vücudun direncini artırmak, gıda vermek gibi amaçlarla enjeksiyon yapılmaktadır. Gıda ve keyif verici olmayan enjeksiyonlar, yemek ve içmek anlamına gelmediklerinden orucu bozmazlar. Ancak gıda ve/veya keyif verici enjeksiyonlar orucu bozar. Hastaya serum veya kan verilmesi de, aynı hükme tabidir. DİYALİZE GİRMEK ORUCU BOZAR MI? Böbrek yetmezliği hastalarına uygulanan diyaliz, periton diyalizi, hemodiyaliz olmak üzere iki çeşittir. Periton diyalizi, karın boşluğuna verilen özel bir solüsyon aracılığı ile, hastanın kendi karın zarı kullanılarak, kanın zararlı maddelerden arındırılması ve sıvı dengesinin sağlanması işlemidir. Hemodiyaliz ise, kanın vücut dışında bir makina yardımı ile temizlenip vücuda geri verilmesi işlemidir. Kan, bir iğne aracılığı ile hastanın kolundan alınır. Hemodiyaliz makinası, diyalizör denen bir filtreden kanı sürekli geçirerek zararlı maddeleri ve fazla suyu filtre eder. Filtre edilen temiz kan, ikinci bir iğne ile hastanın damarına geri verilir. Bu işlem yapılırken bazen gıda içerikli sıvı verilmesi gerekmektedir. Buna göre hastaya herhangi bir sıvı maddesi verilmeden gerçekleştirilen hemodiyalizde oruç bozulmaz. Diğer diyaliz çeşitlerinde ise, vücuda gıda içerikli sıvı verildiği için oruç bozulur. ANJİYO YAPILMASI ORUCU BOZAR MI? Halk arasında anjiyo (anjiyografi) olarak bilinen operasyon, teşhise veya tedaviye yönelik olarak uygulanmaktadır. Anjiyografi, vücut damarlarının görüntülenmesi demektir. Damar içine, damarların görünür hâle gelmesini sağlayan ve kontrast madde olarak tanımlanan ilaç verilerek, anjiyogram adı verilen filmler elde edilir. Anjiyografi sayesinde organları besleyen damarlar görüntülenerek damar hastalıkları veya bu damarlardan beslenen organlara ait tanı koydurucu bilgiler edinilir. Tedaviye yönelik olarak uygulanan anjiyonun klasik yöntemi, anjiyoplastidir. Bu ise, dar veya tam tıkalı damarların balon ya da stent denilen özel araçlarla tekrar açılması için yapılır. Bu bilgiler ışığında gerek anjiyografi, gerekse anjiyoplasti operasyonlarında yemek ve içmek anlamı bulunmadığından, oruç bozulmaz. BİYOPSİ YAPTIRMAK ORUCU BOZAR MI? Tahlil amacıyla vücudun herhangi bir organından parça alınması (biyopsi), orucu bozmaz. KAN ALDIRMAK ORUCU BOZAR MI? Kan aldırmak orucu bozmaz. Nitekim Hz. Peygamber, ihramlı iken ve oruçlu bulunduğu sırada kan aldırmıştır. Ayrıca Hz. Peygamber: “Üç şey vardır orucu bozmaz: Kan aldırmak, kusmak, ihtilam olmak” buyurmuştur. AKAPUNKTUR ORUCU BOZAR MI? Akupunktur; vücutta belirli noktalara iğne batırmak suretiyle çeşitli hastalıkları tedavi etme metodudur. Akupunktur uygulanması hâlinde, vücudun beslenmesi, gıda alması söz konusu olmadığından, akupunktur yaptırmak orucu bozmaz. MERHEM , KREM VEYA İLAÇLI BANT KULLANMAK ORUCU BOZAR MI? Deri üzerindeki gözenekler ve deri altındaki kılcal damarlar yoluyla vücuda sürülen yağ, merhem ve benzeri şeyler emilerek kana karışmaktadır. Ancak cildin bu emişi, çok az ve yavaş olmaktadır. Diğer taraftan bu yeme içme anlamına da gelmemektedir. Bu itibarla, deri üzerine sürülen merhem, yapıştırılan ilaçlı bantlar orucu bozmaz. ORUÇLUYKEN MORFİNLİ DİŞ TEDAVİSİ ORUCU BOZAR MI? Oruçlu bir kimsenin morfinli veya morfinsiz olarak dişlerini tedavi ettirmesi veya çektirmesi orucu bozmaz. Ancak tedavi esnasında, kan veya tedavide kullanılan maddelerden herhangi bir şeyin yutulması orucu bozar. SUSUZ OLARAK HAP YUTMAK ORUCU BOZAR MI? Oruçlu bir kimse meşru mazeret olmaksızın gıda veya ilaç cinsinden bir şeyi ister su ile, ister susuz olarak yer veya içerse orucu bozulur ve kefaret gerekir. Ancak oruç bozmayı mübah kılacak ölçüde bir rahatsızlık sebebiyle ilaç alınmış ise oruç bozulur ve kendisine yalnız kaza gerekir, kefaret gerekmez. DİŞ FIRÇALAMAK ORUCU BOZAR MI? Diş fırçalamakla oruç bozulmaz. Bununla birlikte, diş macununun veya suyun boğaza kaçması hâlinde oruç bozulur ve kazası ge- rekir. Orucun bozulma ihtimali dikkate alınarak, dişlerin imsaktan önce ve iftardan sonra fırçalanması uygun olur. KULAK DAMLASI VEYA KULAK YIKATTIRMAK ORUCU BOZAR MI? Kulak ile boğaz arasında da bir kanal bulunmaktadır. Ancak kulak zarı bu kanalı tıkadığından, su veya ilaç boğaza ulaşmaz. Bu nedenle kulağa damlatılan ilaç veya kulağın yıkattırılması orucu bozmaz. Kulak zarında delik bulunsa bile, kulağa damlatılan ilaç, kulak içerisinde emileceği için, ilaç ya hiç mi- deye ulaşmayacak ya da çok azı ulaşacaktır. Daha önce de belirtildiği gibi, bu miktar oruç-ta affedilmiştir. Ancak kulak zarının delik olması durumunda, kulak yıkattırılırken suyun mideye ulaşması mümkündür. Bu itibarla, orucu bozacak kadar suyun mideye ulaşması hâlinde oruç bozulur. ORUCU BOZAN ŞEYLER -Yolculuk, hastalık, ileri derecede yaşlılık gibi meşru bir mazerete dayalı olarak bozulan orucun, sadece kaza edilmesi gerekir. Ayrıca, kasıt olmaksızın yemek-içmek; beslenme amacı ve anlamı taşımayan, yenilip içilmesi mutat olmayan şeylerin tüketilmesi orucu bozar ve durum kazayı gerektirir. Ramazanda bir mazeret olmaksızın tutulmayan oruçlar, günü gününe kaza edilir. Ancak mazeretsiz olarak Ramazan orucunu tutmamak büyük günah olup ayrıca bundan dolayı tövbe istigfarda bulunmak gerekir. KEFARET ORUCU GEREKTİREN DURUMLAR Oruç kefareti , Ramazan orucunun, mazeretsiz olarak bozulması sebebi ile bir ceza olarak, Ramazan dışında iki kameri ay veya altmış gün oruç tutmaktır. Meşru bir mazeret bulunmaksızın yemek içmek , cinsel ilişkide bulunmak orucu bozar ve bu şekilde bozulan orucun kaza edilmesi gerekir. Eğer bu şekilde bozulan oruç Ramazan orucuysa kefaret orucu tutmayı gerektirir. Kefaret orucu tutmayan kişi bunun yerine 60 fakiri bir gün ya da bir fakiri 60 gün boyunca doyurmalıdır. Kefaret orucu sırasında adet gören kadırlar oruca ara verirler. Adet dönemi biter bitmez ise kefaret orucuna devam ederek 60 günü tamamlamalıdırlar. Şafii mezhebine göre mazeretsiz olarak Ramazan orucunun yeme-içme ile bozulması durumunda kefaret değil, sadece kaza gerekir. UNUTURAK YEMEK YA DA İÇMEK ORUCU BOZAR MI? Unutarak yemek, içmek orucu bozmaz. Peygamber Efendimiz, “Bir kimse oruçlu olduğunu unutarak yer, icerse orucunu tamamlasın, bozmasın. Çünkü onu, Allah yedirmiş içirmiştir' buyurmuştur. Unutarak yiyen içen kişi oruçlu olduğunu hatırladığı anda hemen ağzındakileri çıkarıp yıkar ve orucuna devam eder. Oruçlu olduğunu hatırladıktan sonra yiyip içmeye devam etmek kişinin orucunu bozar. KUSMAK ORUCU BOZAR MI? Kendiliğinden kusmakla oruç bozulmaz. Ancak kişinin kendi isteği ve müdahalesiyle meydana gelen kusma, “ağız dolusu” olması hâlinde, orucu bozar. SAĞLIK SORUNLARINDA HANGİ DURUMLARDA ORUÇ BOZULUR Tıbbın gelişmesi ile günümüzde pek çok yeni muayene ve tedavi yöntemleri ortaya çıkmıştır. Bunların bir kısmı orucu bozmakta, bir kısmı ise bozmamaktadır. Bu yöntemlerle ilgili belli başlı sorular ve cevapları şöyledir: ASTIM HASTALARINDA OKSİJEN SPREYİ ORUCU BOZAR MI? Akciğer hastalarının kullandıkları spreyden, bir kullanımda 1/20 ml. gibi çok az bir miktar ağıza sıkılmaktadır. Bunun da önemli bir kısmı ağız ve nefes boruları cidarında emilerek yok olmaktadır. Bundan geriye bir miktarın kalıp tükrük ile mideye ulaştığı konusunda kesin bir bilgi de yoktur. Abdest alırken ağızda kalan su ile kıyaslandığında, bu miktarın çok az olduğu görülmektedir. Hâlbuki oruçlu, abdest alırken ağzına verdiği sudan geri kalan miktarın mideye ulaşması hâlinde orucun bozulmayacağı konusunda hadis (Dârimî, “Savm”, 21) ve İslâm bilginlerinin icmaı vardır. Hz. Peygamber’in oruçlu iken misvak kullandığı, sahih hadis kaynaklarında yer almaktadır (Buharî, “Savm”, 27). Diğer taraftan, “kesin olarak bilinen, şüphe ile bozulmaz” kaidesi gereğince, mideye ulaşıp ulaşmadığı konusunda şüphe bulunan söz konusu madde ile oruç bozulmaz. Bu itibarla astımlı hastaların, rahat nefes almalarını sağlamak amacıyla ağza püskürtülen oksijenli ilaç, orucu bozmaz. GÖZ DAMLASI KULLANMAK ORUCU BOZAR MI? Uzman göz doktorlarından alınan bilgilere göre, göze damlatılan ilaç miktar olarak çok az (1 mili- litrenin 1/20’si olan 50 mikrolitre) olup, bunun bir kısmı gözün kırpılmasıyla dışarıya atılmakta, bir kısmı gözde, göz ile burun boşluğunu birleştiren kanallarda ve mukozasında mesamat yolu ile emilerek vücuda alınmaktadır. Damlanın yok denilebilecek kadar çok az bir kısmının, sindirim kanalına ulaşma ihtimali bulunmaktadır. Bu bilgiler, yukarıdaki bilgilerle birlikte değerlendirildiğinde, göz damlası orucu bozmaz. BURUN DAMLASI KULLANMAK ORUCU BOZAR MI? Tedavî amacıyla burna damlatılan ilacın bir damlası, yaklaşık 0,06 cm ’tür. Bunun bir kısmı da burun çeperleri tarafından emil- mekte olup, çok az bir kısmı ise mideye ulaşmaktadır. Bu da, dinî açıdan abdestte ağza su vermede olduğu gibi af kapsamında değerlendirildiğinden orucu bozmaz. KALP HASTALARI DİLALTI HAPI ALMASI ORUCU BOZAR MI? Bazı kalp rahatsızlıklarında dilaltına konulan ilaç, doğrudan ağız dokusu tarafından emilip kana karışarak kalp krizini önlemektedir. Söz konusu ilaç, ağız içinde emilip yok olduğundan mideye bir şey ulaşmamaktadır. Bu itibarla, dilaltı hapı kullanmak orucu bozmaz. HER GÜN İLAÇ KULLANAN HASTALARIN ORUÇ TUTMASI GEREKİR Mİ? Hastalık, Ramazan’da oruç tutmamayı mubah kılan özürlerdendir. Bir kimsenin oruç tuttuğu takdirde hastalanacağı, hasta ise hastalığının artacağı tıbben veya tecrübe ile sabit olursa oruç tutmayabilir. İyi olunca da yalnız yediği günler sayısınca kaza etmesi gerekir. Âyet-i Kerime’ de “Sizden her kim hasta yahut yolcu olursa tutamadığı günler sayısınca diğer günlerde oruç tutar” buyrulmuştur (Bakara, 2/184). Ömrü boyunca bu durumda hasta olan kişiler ise, her gün için bir fidye verirler. Yoksul ve muhtaç kişilerin fidye vermeleri de gerekmez. Zira dinimizde hiç kimse, gücünün üstünde bir sorumlulukla yükümlü tutulmamıştır. ENDOSKOPİ , KONOLONOSKOPİ YAPTIRMAK ULTRASON ÇEKTİRMEK ORUCU BOZAR MI? Mideyi görüntülemek veya mideden parça almak için yaptırılan endoskopide, ağız yoluyla mideye tıbbî bir cihaz sarkıtılmakta ve işlem bittikten sonra çıkarılmaktadır. Kolonlardaki hastalığı teşhis etmek amacıyla, bağırsak içini görüntülemek veya parça almak için yapılan kolonoskopide, makattan bağırsaklara cihaz gönderilmekte ve işlem bittikten sonra çıkarılmaktadır. Kolonoskopide, hemen daima, endoskopide de genellikle, incelenecek alanın temizliğini sağlamak amacıyla cihaz içinden su verilmektedir. Endoskopi veya kolonoskopi yaptırmak; makat veya ferçten ultrason çektirmek; yeme, içme anlamına gelmemekle birlikte, çoğunlukla cihaz içinden su verildiği için oruç bozulur. Ancak söz konusu işlemlerde cihazların kullanımı sırasında sindirim sistemine su, yağ ve benzeri gıda özelliği taşıyan bir madde girmemesi durumunda endoskopi, kolonoskopi yaptırmak, makat veya ferçten ultrason çektirmek orucu bozmaz. İDRAR KANALININ GÖRÜNTÜLENMESİ KANALI İLAÇ AKITILMASI ORUCU BOZAR MI? İdrar kanallarına giren cihazlar veya akıtılan ilaçlar orucu bozmaz. ANESTEZİ YAPILMASI ORUCU BOZAR MI? Anestezi, nefes yolu veya iğne ile vücuda ilaç verilerek oluşturulmaktadır. Nefes yolu veya iğne ile yapılan anestezi, mideye ulaşmadığı gibi, yeme-içme anlamı da taşımamaktadır. Ancak bölgesel ve genel anestezide, acil durumlarda ilaç ve sıvı vermek amacıyla damar yolu açılarak, bu açıklık, işlem süresince serum vermek suretiyle sağlanmaktadır. Bu itibarla, lokal anestezi, orucun sıhhatine engel değildir. Bölgesel ve genel anestezide serum verildiği için oruç bozulur. FİTİL KULLANMAK LAVMAN YAPTIRMAK ORUCU BOZAR MI? Makattan tedavi amaçlı kullanılan fitiller, her ne kadar sindirim sistemine dahil olmakta ise de, sindirim ince bağırsaklarda tamamlandığı, fitillerde gıda verme özelliği bulunmadığı için orucu bozmaz. Aynı şekilde kadının da tedavi amaçlı vajinasından/fercinden kullanılan fitiller de orucu bozmaz. Lavman yaptırmak konusunda ise, iki durum söz konusudur; kalın bağırsaklarda su, glikoz ve bazı tuzlar emildiği için, gıda içe- ren sıvının bağırsaklara verilmesi veya orucu bozacak kadar su emilecek şekilde verilen suyun bağırsakta kalması durumunda oruç bozulur. Ancak, suyun bağırsaklara veril- mesinden sonra bekletilmeyip bağırsakların hemen temizlenmesi durumunda, verilen su ile birlikte bağırsaklarda bulunan dışkının dışarıya çıkarıldığı ve bu esnada emilen su da çok az olduğu için oruç bozulmaz. ADET DÖNEMLERİNDE KADINLAR VE ORUÇ TUTABİLİR Mİ? Kadınlar hayız (adet) ve nifas hâllerinde oruç tutabilirler mi? Kadınlar hayız ve nifas hâllerinde oruç tutmazlar. Daha sonra tutamadıkları oruçlarını kaza ederler. Bu konuda müçtehitler görüş birliği içindedirler. ADET GECİKTİRİCİ İLAÇ KULLANARAK ORUÇ TUTULABİLİR Mİ? Ay hâli oruç tutmaya mânidir. Bu hâlde iken tutulan oruç geçerli olmaz. İlaç etkisi ile de olsa, akıntı olmadıkça ay hâli vuku bulmuş olmayacağından tutulan oruç geçerlidir. Ancak hayız kanı ile vücutta biriken zararlı maddeler dışarı atıldığından, vücudun sıhhati bakımından ay hâlini önlemek için ilaç kullanılması tavsiye edilmez. ORUÇLU İKEN ADET GÖREN KADININ ORUCU BOZULUR MU? Oruçlu iken hayız olan/âdet gören kadının orucu bozulmuş olduğundan yiyip içer. Şu kadar var ki, böyle bir kadın, yiyip içebileceği gibi edeben oruçlu gibi davranmaya devam etmesi uygun olur. İMSAKTAN SONRA ADETİ BİTEN KADIN ORUÇ TUTABİLİR Mİ? İmsak vaktinden sonra âdet hali sona eren bir kadın, o gün hiçbir şey yiyip içmemiş olsa bile, oruç tutmuş sayılmaz. EN GÜZEL İFTAR DUASI Ramazan ayında iftarın olmazsa olmazı duasıdır. Türk halkının kulağında en çok yer eden iftar duası ise TRT'de 40 yıldır Ramazan programlarında okunan duadır. Hemen herkesin hafızasında yer alan iftar duası ilahiyatçı Faruk Ermemiş tarafından kaleme alınmış. 40 yıldır aralıksız okunan TRT'deki iftar duası Türkçe sözleri şöyle; -Allah'ım senin rızan için oruç tuttum, sana inandım, sana güvendim. Senin rızkınla orucumu açtım. Ey, bağışlaması bol Rabb'im, beni, ailemi, milletimi, devletimi ve inananları koru. Rahmetini, yardımını esirgeme ülkemizden. Bizlere yaşama sevinci ver. Her türlü güçlüğe karşı dayanma gücü ver. Senin her şeye gücün yeter. Amin. PEYGAMBERİMİZİN İFTAR DUASI Peki peygamberimizin iftar duası ve Türkçe manası nasıldır? Hazreti Muhammed iftarını açarken şu duayı okurdu; -“Allahümme leke sumtü ve ala rızkıke eftartü.” TÜRKÇE MANASI : (Ey Allah’ım, Senin rızan için oruç tuttum ve Senin rızkınla orucumu açıyorum.) Peygamberimizin orucunu açtıktan sonra da şöyle derdi; “Susuzluk gitti, damarlar ısındı, inşallah Tealaya sevap kesinleşti.” İslam alimlerinden Abdullah ibni Ömer Radiyallâhu ise iftar vakti şöyle dua ederdi: “Allah’ım, bütün kâinatı kaplayan rahmetinin hakkı için beni affet, günahlarımı bağışla.” 2016 YILI KADİR GECESİ NE ZAMAN? Ramazan ayında yer alan ve bin yıldan hayırlı olarak nitelenen Kadir Gecesi 2016 yılında 1 Temmuz 2016 cuma gününe denk geliyor. Kadir gecesi dualar ve namazlarla ifa edilecek. | |
CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mustafa Sarıgül, afişlerinin yırtıldığını söyleyerek AK Parti'ye süre verdi. | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mustafa Sarıgül, CHP'nin aday broşür ve afişlerinin AK Partili belediyeler tarafından kaldırıldığını iddia ederek, afişleri kesenlere İstanbul'u dar getireceğini söyledi. Şişli Belediye Başkanı ve CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Sarıgül, Sultanbeyli'de vatandaşlarla bir araya geldi. Esnafı ziyaret eden Başkan Adayı Sarıgül, kendisini karşılayan vatandaşlara hitap etti. ÇARŞAMBA GÜNÜNE KADAR SİZE SÜRE... CHP aday broşürlerinin AK Partili yönetimler tarafından kaldırıldığını iddia eden Mustafa Sarıgül, “Buradan Sultanbeyli Belediye Başkanı'na, AK Parti'ye sesleniyorum. Benim adamların afişlerini, broşürlerini 15 dakika sonra kesiyorsunuz. Çarşamba gününe kadar size süre, onları takip edeceğim. Çarşamba gününden sonra sizin afişleriniz neredeyse, onun yanına bizim adaylarımızın afişleri asılacak. Şayet o afişleri keserseniz Sultanbeyli'yi ve İstanbul'u da size dar getiririm” dedi. | |
Eskişehir’in Mihalgazi ilçesi Kazankaya mevkiindeki ‘Yarasaini’ mağarasına fotoğraf çekmek için giren ve düştüğü kaya bloğu içinde yaralandı... | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: Eskişehir’in Mihalgazi ilçesi Kazankaya mevkiindeki ‘Yarasaini’ mağarasına fotoğraf çekmek için giren ve düştüğü kaya bloğu içinde yaralandıktan 86 saat sonra kurtarılan Ramazan Yörük, tedavisinin ardından nihayet evine ve ailesi kavuştu. Kurtarıldıktan sonra askeri helikopterle kaldırıldığı Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde yaklaşık bir haftalık tedavinin ardından taburcu edilen Sivrihisarlı 39 yaşındaki Ramazan Yörük, yaşadıklarını İHA’ya anlattı. Ortaya atılan ‘Define’ iddialarını reddeden Yörük, “Biz oraya gezme, piknik mahiyetinde gittik. Daha sonra arkadaş ‘Buraya bir girelim içeride ne var fotoğraflayıp çıkalım’ dedi. Sonra bana ‘sen zayıfsın, girersin bazı şeyleri biliyorsun’ dediler. Ben de ‘kafamın geçtiği her yere girerim, fotoğraflayıp çıkalım’ dedim. Böylelikle girildi. İçeri girdiğimi hatırlıyorum. Ama içeride ne olduğunu hatırlamıyorum. İçeride bir yer vardı, orayı geçtim ancak daha sonrasını hatırlamıyorum. Orada bayılmışım. Daha sonra uyandım, baktım her taraf zifiri karanlık. Hiçbir şeyi görmüyorum. Aklıma çocuklarım ve eşim geldi. Nasıl olacak diye yattım biraz” dedi. "İLK DUYDUĞUM SESİ KIZIMIN SESİ SANDIM" Daha sonra bir ses duyduğunu ve kendisine kızının sesi gibi geldiğini anlatan Ramazan Yörük, “Kızımın sesi geliyor sandım. Sesi biraz dinledim, baktım kurtarma ekibinde bir bayanın sesini duydum. Adının Zeliş olduğunu öğrendim. Allah razı olsun ondan. Daha sonra o bayan ve kurtarma ekibinden bir abi hatta ‘Kankam’ diyeyim o geldi. Nasip olursa onların yanına gideceğim. Bu olayda define ile alakalı hiç bir şey yok. Durum budur” diye konuştu. Yörük, ‘Define arayama gitti’ yönünde çıkan haberlerle ilgili olarak da, “Böyle bir durum söz konusu değil. Böyle bir şey olsa ben çıkar define aradığımı söylerim. Buldum, bulamadım söylerim” açıklamasını yaptı. "3 GÜN, GÜN IŞIĞI GÖRMEDEN YAŞADIM" Ramazan Yörük, ‘3 gün dünyadan uzak, ışık görmeden yaşadığınız, neler hissettiniz?’ şeklindeki soruya karşılık ise, "Hiç bir şey hissetmedim. Sadece oğlumu, kızımı ve ailemi düşündüm. Ümitsizliğe hiç kapılmadım. Bir ara gider gibi oldum. Daha sonra iki çocuğum gözümün önüne geldi. Onların uğruna ‘Ben burada çıkacağım’ dedim. İlk defa ışığı görmenin mutluluğunu ise tarif edemem. Tarif edecek cümle bulamıyorum. O kadar güzel bir duygu. Dün hastaneden çıktım ve eve geldiğimde en büyük mutluluğun, en büyük paranın aile saadeti olduğunu öğrendim. Bundan sonraki hedeflerimde çok fazla şeyler var. Başta ailem olmak üzere çok büyük hedeflerim var. Bun hedeflerim inşallah olacak" yanıtını verdi. Yörük, sağlık durumu ile ilgili olarak da şunları söyledi: “Hastane çalışanlarının hepsinden Allah razı olsun. Her şeyim ile ilgilendiler. A’dan Z’ye bütün ihtiyaçlarımı karşıladılar. Şu anda sadece kalçamda bir çatlak var. Bir tek sıkıntım o var. Başka bir sıkıntım yok. O da biraz zorluyor tabii ki.” "ARTIK KİMSENİN GAZINA GELMEM" Bir daha böyle bir macera yaşamak istemediğini de aktaran Yörük, şöyle devam etti: “Başkasının gazıyla hiçbir şey yapmayacaksın. Diyeceğim tek kelime bu var. Bir daha olsa girmem. Kesinlikle girmem, yapmam. Desinler ki bana, bunun ucunda sana dünyayı bağışlayacağız. İki çocuğumu ve eşimi ayırırım bir tarafa dünya sizin olsun, bana şurada bir metre yer verin yeter derim. Bundan sonra arkadaşların sözüne uymak yok.” (İHA) | |
Cübbeli Ahmet Hoca, rüyalar üzerine yaptığı yorumlarla izleyenleri yine kırdı geçirdi | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: Cübbeli Ahmet Hoca, Flash TV ekranlarında yayınlanan dün akşam ki programında rüyalar üzerine yorumlarıyla kırdı geçirdi. Rüyalarda abdestin bozulması hakkında konuşan Cübbeli Hoca, bu konuda fetva veren hocalara da sert çıktı. Bu hocaların vatandaşı yanlış yönlendirdiğini söyleyen Cübbeli Ahmet Hoca "Peygamberlerin rüyası vahiydir. Bizim ki öylemidir? Bizimki karmakarışık rüyalar. Bir uyanıyorsun, bakıyorsun işin içinden çıkamıyorsun. Uyuyorsun, uyanıyorsun bakıyorsun abdestin kaçmış, kamyon devrilmiş, bilmem ne olmuş. Ondan sonra hamam arıyorsun bilmem ne arıyorsun. Bazıda el alemin evinde misafir olsan rezil oluyorsun" dedi. Bu konuda fetva veren hocalara ateş püsküren Cübbeli Hoca "Halt etmişsin sen" diyerek fetvacı hocalara göndermede bulundu. İşte Cübbeli Ahmet Hoca'nın o sohbeti... | |
Sosyal paylaşım ağı Twitter, 3. çeyrekte 21 milyon dolar zarar etti. E-ticaret sitesi Amazon ise 43,7 milyar dolar kar açıkladı. | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: TWİTTER ZARARDA, AMAZON KARDA Twitter'ın bu yılın 3. çeyreğindeki aylık ortalama aktif kullanıcı sayısı, geçen yılın aynı dönemine göre, yüzde 2.8 artarak 330 milyona ulaştı. Ancak geliri yüzde 4 düşüşle 590 milyon dolara indi. Amazon'un ise üçüncü çeyrek geliri, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 33,6 artışla 43,7 milyar dolara yükseldi. Beklentilerden daha iyi gelen bilanço rakamları ile yüzde 7'lik bir yükseliş yaşayan Amazon hisseleri, kurucusu Jeff Bezos'un servetinin önemli ölçüde artmasını sağladı. Bezos'un serveti 83.5 milyar dolara çıktı ve bill gates ile aradaki fark 4.5 milyar dolar indi. | |
Hindistan'da kulağındaki ağrı nedeniyle rahatsız olan kadının kulağından çıkan şey hayrete düşürdü. | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: Hindistan'da 49 yaşındaki kadın, verilen bilgilere göre ev işleriyle uğraştıktan sonra bir iki saatlik öğle uykusuna daldı. Uyandığında sağ kulağında bir rahatsızlık hissetmeye başladı. Ağrıyı anlamak için kendi çabalarıyla kulağına baktıysa da ne olduğunu çözemedi. Hastaneye gittiğinde ise durumu öğrendi. Bir ışıkla kulağına yakından bakılan kadının kulağının içinde küçük bir örümcek görüldü. O anları da videoya kaydedildi. Işığı gören örümcek dışarıya çıktı. Kadın, kulağındaki canlının hareketini hissettiği için korktuğunu ifade etti. (Ulusal yayın yapan internethaber.com sanal ortamda haberciliğe başlayan ilk haber sitelerinden biridir. Türkiye'nin tanığı pek çok isim yazar kadrosunda yer almakta. Okur yorumlarının yanı sıra açık görüş köşesinden mesleki yazılara ve blog yazarlarına yer vermektedir. Açık görüşte 20'ye yakın uzman yazar olarak yer almaktadır. 60 kişilik bir haber kadrosuna sahip olan internethaber.com, 2000 yılında İnternethaber Yayın Grubu adı altında faaliyete başladı. İstanbul Beşiktaş'ta ofisi bulunan İnternethaber Yayın Grubu bünyesinde tematik özellikli 12 site yer almaktadır. 24 saat kesintisiz haber yayını yapan internethaber sitesinde güncel haberler ile birlikte, politika, sağlık, magazin, spor, memur ve eğitim ile son dakika haberleri yer alıyor.) | |
İSTANBUL il emniyet müdürlüğü, yılbaşı tedbirleri kapsamında Sarıyer, Şişli, Beşiktaş, Beyoğlu, Fatih, Bakırköy ve Kadıköy ilçelerine ağır tonajlı araçların girişini yasakladı. | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: İl Emniyet Müdürlüğü, herhangi bir olumsuzluğa meydan vermemek için 7 ilçeye 24 saat boyunca kamyon, TIR ve beton mikseri gibi ağır tonajlı araçların girişini yasakladığını duyurdu. Yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı; "Yılbaşı tedbirleri ile alakalı herhangi bir olumsuzluğa meydan vermemek için Sarıyer, Şişli, Beşiktaş, Beyoğlu, Fatih, Bakırköy ve Kadıköy ilçelerinde 31 Aralık Pazartesi günü sabah saat 08.00'den 1 Ocak Salı günü sabah 08.00'e kadar kamyon, TIR, beton mikseri gibi ağır tonajlı araçların girişi yakalanmıştır" İstanbul'da yeni yılda trafiğe kapatılacak yollar belli oldu | |
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel’ın vefat eden kayınpederi Mehmet Özkarahan, son yolculuğuna uğurlandı. <br/>Genelkurmay Başkanı Or... | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel’ın vefat eden kayınpederi Mehmet Özkarahan, son yolculuğuna uğurlandı. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel’in kayınpederi Mehmet Özkarahan (86), Özel Avcılar Hospital’da solunum ve kalp yetmezliği sonucu hayatını kaybetti. Özkarahan için Bahçeşihir Camii’nde ikindi namazına müteakip cenaze töreni düzenlendi. Törene Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İstanbul Emniyet Müdürü Selami Altınok, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Orgeneral Kurmay 2. Başkanı Yaşar Güler, eski Kuvvet Komutanı Hayri Kıvrıkoğlu, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Emin Murat Bilgel, Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, İstanbul’da görev yapan amiraller ve generaller katıldı. Törende Orgeneral Necdet Özel, kayınpederi Özkarahan’ın çocukları Cemal Özkarahan, Kemal Karahan ve eşi Kamuran Özel ile birlikte taziyeleri kabul etti. Necdet ve Kamuran Özel’in kızları Tuğba Özel Kızıl ve eşi Yusuf Kızıl, çocuklarıyla birlikte cenazede annelerini yalnız bırakmadı. Cenazeye Cumhurbaşkanlığı tarafından da çelenk gönderildiği görüldü. Törene katılanlardan son kez helallik alındıktan sonra Mehmet Özkarahan’ın cenazesi başında dualar okundu. Özkarahan’ın cenazesi, kılınan cenaze namazının ardından toprağa verilmek üzere Hadımköy Gülhane Mezarlığı’na götürüldü. (İHA) | |
Türkiye'de olabilecek en riskli depremde nüfusun büyük çoğunluğu hayatta kalacak, ya evleri? | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: Bu bir reklamdır Türkiye’de olabilecek en riskli depremde on binlerce bina ya tamamen yıkılacak ya da ağır hasar görecek. Ama hayatta kalma oranı düşündüğünüzden fazla olacak. Örneğin, olası Marmara depreminde İstanbul ilinde nüfusun %99,7’si hayatta kalacak. Yani deprem geçecek, hayat devam edecek. Sallanmayın, ayda sadece 11 liraya Zorunlu Deprem Sigortanızı yaptırın. Ayrıca şimdi Zorunlu Deprem Sigortanızı yenileyin %20 yenileme ve en az 8 daire için toplu apartman indiriminden yararlanın. Ayrıntılı bilgi için tıklayın | |
Galatasaray ile Beşiktaş, Spor Toto Süper Lig'de yarın karşı karşıya geliyor. | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: Galatasaray ile Beşiktaş, Spor Toto Süper Lig'de yarın yapacakları yılın ilk derbisiyle birlikte 334. kez karşı karşıya gelecek. Taksim Stadı'nda 22 Ağustos 1924 tarihinde Beşiktaş'ın 2-0 galibiyetiyle başlayan 90 yıllık rekabette, bugüne dek yapılan 333 maçın 117'sini Galatasaray, 105'ini Beşiktaş kazandı, 111 karşılaşma da beraberlikle sonuçlandı. Sarı-kırmızılıların toplam 471 golüne, siyah-beyazlılar 441 golle karşılık verdi. Ligde de Galatasaray önde Galatasaray ile Beşiktaş arasında ligde yapılan 111 karşılaşmada ise genel toplamda olduğu gibi sarı-kırmızılı takımın üstünlüğü bulunuyor. İki takım ligde şimdiye kadar 111 kez karşı karşıya geldi, Galatasaray 40, Beşiktaş ise 30 kez sahadan galip ayrıldı. Taraflar 41 maçta da eşitliği bozamazken, “Cim Bom”un 138 golüne, “Kara Kartallar” 118 golle karşılık verdi. Beşiktaş 7 maçtır kazanamıyor Beşiktaş, Galatasaray ile yaptığı tamamı Süper Lig'e dahil son 7 maçı da kazanamadı. Rakibi karşısında son galibiyetini 30 Nisan 2011 tarihinde BJK İnönü Stadı'nda 2-0'lık sonuçla alan siyah-beyazlılar, daha sonraki 7 maçta 4 kez yenildi, 3 kez de berabere kaldı, taraftarlarına 3 puan hediye edemedi. Son maç yarıda kaldı Beşiktaş ile Galatasaray arasında yapılan son maç saha olayları nedeniyle yarıda kaldı. Spor Toto Süper Lig'in 5. haftasında Atatürk Olimpiyat Stadı'nda 22 Eylül 2013 tarihinde Beşiktaş'ın evsahipliğinde yapılan maçta siyah-beyazlılar 18. dakikada Hugo Almeida'nın attığı golle devreyi 1-0 önde kapattı. Galatasaray 59 ve 72. dakikalarda Didier Drogba'nın golleriyle derbide öne geçti. Maçta kaybolan süre oynanırken, Galatasaraylı Melo'nun 90 artı 2. dakikada gördüğü kırmızı kartın ardından sahaya çok sayıda taraftar girdi. Bunun üzerine maçın hakemi Fırat Aydınus, kalan 2 dakikayı oynatmadan soyunma odasına gitti ve maçı tatil etti. Türkiye Futbol Federasyonu, derbiyi 3-0 hükmen Galatasaray lehine tescil etti. Son 6 maçta 23 gol Beşiktaş ile Galatasaray arasındaki son lig maçları oldukça gollü geçiyor. İki takım arasında yapılan son 6 lig maçında futbolseverler toplam 23 gol izledi, maç başına gol ortalaması 3,83 oldu. Son 6 maçta Galatasaray 15, Beşiktaş ise 8 gol attı. Son randevuda Galatasaray 2-1 öndeyken yarıda kalan maç hükmen 3-0 Galatasaray lenihe tescil edildi. Devlerin şubatta derbi karnesi Spor Toto Süper Lig'de Galatasaray ile Beşiktaş arasında yarın yapılacak derbi, rekabetin şubat ayındaki 26. randevusuna sahne olacak. İki ekip, 90 yıllık rekabetteki toplam 333 maçtan 25'ini şubat aylarında oynadı. Yılın en kısa ayındaki maçlarda Galatasaray 10, Beşiktaş 9 galibiyet alırken, 6 maçta ise eşitlik bozulmadı. Beşiktaş 38, Galatasaray ise 37 gol attı. İki takım şubat ayında en son 2012 yılında karşılaştı. Türk Telekom Arena'da 26 Şubat'ta yapılan lig derbisini Galatasaray 3-2 kazandı. Öte yandan iki takım, şubat ayında lig maçlarında 6 kez karşılaşırken, Galatasaray 3, Beşiktaş 2 galibiyet aldı, bir maç berabere tamamlandı. Son 10 lig maçı Galatasaray ile Beşiktaş arasında yapılan son 10 lig maçında alınan sonuçlar şöyle: Tarih Stat Sonuç (GS-BJK) --------------------------------------------------------------- 21.02.2010 BJK İnönü 1 - 1 28.11.2010 Ali Sami Yen 1 - 2 30.04.2011 BJK İnönü 0 - 2 20.11.2011 BJK İnönü 0 - 0 (Lig Grubu) 26.02.2012 Türk Telekom 3 - 2 (Lig Grubu) 16.04.2012 BJK İnönü 2 - 0 (Süper Final) 06.05.2012 Türk Telekom 2 - 2 (Süper Final) 26.08.2012 BJK İnönü 3 - 3 27.01.2013 Türk Telekom 2 - 1 22.09.2013 Atatürk Olimpiyat 3 - 0 (Hükmen) | |
Emeklilere bir müjde de AK Parti'den geldi. Seçim stratejileri arasında emeklilere Kurban bayramında 700 lira ödenmesi yer alıyor. | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: Tekrar seçim ihtimali üzerine partilerin çalışmaları da başladı. AK Parti' de hazırlıkları süren seçim stratejisinde özellikle sosyal kesimleri ilgilendiren projeler ağırlık kazanıyor. Emekli, memur, işçi, işsiz gibi kesimlerle ilgili projelerde öne çıkıyor. Özellikle emeklileri sevindirecek bir çalışmanın yapıldığı öğrenildi. MEMURUN ZAMMI ARTACAK Henüz hazırlıkları süren çalışmada emeklilere özellikle Kurban Bayramları'nda ikramiye ödenmesi de gündemde. Emeklilere her Kurban Bayramı'nda 700 lirayı bulan yardım yapılması da tartışılan konular arasında bulunuyor. Ayrıca memur, işçi gibi kesimlere de önemli iyileştirmeler yapılması konuyuluyor. Bu noktada Toplu Sözleşme'deki zam teklifinin artırılabileceği belirtiliyor. Hükümet ilk etapta memurlar için yüzde 4+4 zam teklif etmişti. Bunun dışında yapılacak iyileştirmeler netleştikçe kamuoyuna açıklanacak. | |
Eşi, kayınpederi ve kayınvalidesinin uyguladığı fiziksel ve pskolojik şiddete dayanamayan, tuvalette felç ve akli dengesini yitirmiş halde bulnan Melek, hayata veda etti | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: Daha 16 yaşında evlendirilen 'çocuk gelin', 18 yaşında geldiğinde buz gibi havada bebeğini ölü olarak kucağına alan, yaşadığı şiddete ve yaşam şartlarına dayanamayan, tuvalete bağlanmış ve akli dengesini kaybetmiş bir şekilde bulunan Melek Karaaslan hayatını kaybetti. Hasteneye getirildiğinde 30 kilogram olan Melek için ağrı Valiliği Sağlık Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı devreye girdi. Ağrı Devlet Hastanesi’nden Ankara ’ya ambulans uçakla sevk edilen Melek, yoğun bakımda bir haftadır verdiği yaşam savaşını kaybetti. ANKARA'DA VEFAT ETTİ Melek, geçen hafta Cuma günü Ağrı Devlet Hastanesi’nden önce ambulansla Erzurum’a sevk edildi. Ağrı Valiliği, Sağlık Bakanlığı ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın duruma müdahil olmasıyla Melek, ambulans uçakla Ankara Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi. Melek hastanenin yoğun bakımında dün (Çarşamba) saat 15.00 sularında vefat etti. 16 YAŞINDA EVLENDİRİLDİ, BEBEĞİNİ SOKAKTA DOĞURDU Melek Karaaslan, 8 çocuklu ailesinin en büyük 2. çocuğu. 1988 doğumlu. 8 yıl önce, 16 yaşında evlendirildi. Ağrı ’nın Hamur ilçesinde eşinin ailesiyle birlikte yaşamaya başladı. İddialara göre, eşinden ve ailesinden sürekli şiddet görüyordu. Evliliğinden 3 yıl sonra ilk çocuğu oldu. Yine dayak yediği bir gün dışarı atıldı. Hamile olan genç kadının evin dışında tek başına doğurduğu çocuk öldü. Melek o saatten sonra psikolojik bunalıma girdi. Davranışları bozulmaya başlayan Melek, eşinin ailesinden daha fazla şiddet görmeye başladı. BİR DAHA HABER ALINAMADI Sonraki yıllar Melek’in 2 çocuğu daha oldu. Ancak şiddet hiçbir zaman bitmedi. Melek’in babası birkaç kez kızını alıp eve geri götürdü. Ancak ailelerin büyükleri kızı ‘namustur’ diyerek eşinin evine geri gönderdi. Bu durum en son 6 ay önce yaşandı. Eşinin evine dönen Melek, gördüğü şiddet karşısında tuvaletini dahi tutamaz hale geldi. Ailesi kızı Melek’i en son 3-4 ay önce görmüş, o saatten sonra da bir daha haber alamamıştı. KARDEŞİMİ GÖRÜNCE MAHVOLDUM İstanbul ’da çalışan Melek’in ağabeyi Reis, Ağrı ’ya döndü. Ailesinin haber alamadığı Melek’i iki hafta önce görmeye gitti. Melek’in bir düğünde olduğunu söylediler. Evde 15 dakika kalan Reis, kardeşini tuvalette yatarken buldu. Türkçe konuşmakta zorlanan Reis, Melek için ‘Mahvolmuş’ ifadesini kullanabildi: “Melek’lere gittim. Baktım kapıyı çekmişler. ‘Düğüne gitti’ dediler. 15 dakika oturdum. Kapıyı açtım. Lavaboda gördüm. ‘Neden orada’ diye sordum. ‘Hasta’ dediler. Altına kaçırıyormuş. ‘Kayınpederi burada bıraktı’ dediler. Ben kardeşimi görünce dayanamadım. Karanlık bir yerde. Yatıyor. Tuvalete bırakmışlar. Babama söyledim. Çok üzüldüm. Ağladım. Annem perişan, herkes perişan. Ben en son 8 ay önce gördüm. O zaman çok normaldi, hafif bir hastalığı vardı. Şimdi hastanede. Sadece yatıyor, konuşamıyor. Tüm vücudu yara içinde.” Reis, Melek’in eşinden ve ailesinden şikayetçi olduklarını da anlattı. ÖLÜME TERK EDİLMİŞ Melek’in babası Kasım Levent Türkçe bilmiyor. Reis aracılığıyla durumu şöyle anlatıyor: “Kız ölüyormuş. Şikayet ettim. Bir ay mı, bir sene mi orada bilmiyoruz. En son 3 – 4 ay önce gördüm. O zaman normaldi.” Anne Hanım Levent ise, ağlamaktan konuşamıyor. Ağrı Devlet Hastanesi çalışanlarından bir yetkili ise şunları söyledi: “Kızı ölüme terk etmişler Direkt öldüremedikleri için böyle bir yol seçmişler. Tuvalette tahta bir zeminde yatmış. Kendi tuvaletinin içinde olduğu için de yaralarını kurt kaplamıştı. Sağlık raporu çıkarıldı. Ailesinin durumu iyi değil. Ailesi bakamayacağını söyledi, bu nedenle sosyal hizmetlerde bakılması konusunda raporlar hazırlanıyor. Melek’in eşi ve eşinin babası polis tarafından gözaltına alındı. Ancak ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakıldı." | |
Keçiören Belediyesi Şehir Tiyatrosu, geçtiğimiz günlerde hayatını kaybeden kurucuları Ensar Kılıç’ı unutmadı. | Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster.
Metin: Yeni sezon için perdelerini açan Keçiören Belediyesi Şehir Tiyatrosu, yeni sezona geçtiğimiz günlerde hayatını kaybeden Devlet Tiyatroları sanatçısı ve Keçiören Belediyesi Şehir Tiyatrosu’nun kurucusu Ensar Kılıç’ın yazdığı “Bizim Yunus” adlı oyunla yaptı. Ustalarını unutmayan ve büyük bir vefa örneği gösteren Şehir Tiyatrosu oyuncuları sahnede duygusal anlar yaşadığı oyun seyircileri de hüzünlendirdi. Eskişehir'deki Yunus Emre tren istasyonunda gelişen olayların etrafında ünlü ozan Yunus Emre anlatılıyor. Huzurevi Tiyatro Salonu’nda sahnelenen ve Sedat Aslan’ın yönettiği oyunda yine Sedat Aslan ve Havva Özkan rol alıyor. Oyun, her Cuma saat 20:00’da aynı salonda sahnelenmeye devam edecek. |