output
stringlengths
62
421
instruction
stringlengths
497
47.6k
input
stringclasses
1 value
Hükümetin Esad rejimine yakın durmakla eleştirdiği CHP yönetimi, Suriyeli muhalifleri Genel Merkez'de kabul etti.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Dünyanın pek çok ülkesinin tanımaya başladığı Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu, CHP Genel Merkezi'nde üst düzey isimlerle görüşme yaptı. Bilindiği gibi Kılıçdaroğlu, Suriye konusunda hükümeti emperyalistlerin oyununa alet olmakla suçluyor Suriye muhalefetinin önde gelen temsilcisi George Sabra, görüşmeyi ''çok büyük bir buluşma'' olarak değerlendirdi. Suriye Ulusal Konseyi (SUK) Başkanı ve Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Başkan Yardımcısı George Sabra, beraberindeki heyetle CHP genel merkezinde Genel Başkan Yardımcıları Faruk Loğoğlu ve Nihat Matkap ile görüştü. Çıkışta gazetecilere açıklamalarda bulunan Sabra, görüşmeyi iki taraf için de çok yararlı bir görüşme olduğunu belirten Sabra, şunları söyledi: "CHP'DEN SURİYE REJİMİNİN DİKTA REJİMİ OLDUĞUNU DUYMAKTAN MUTLU OLDUK" ''CHP'nin görüşünü almak bizim için çok önemli. Başka muhalefet partileri de öyle. Türkiye, Suriyeliler'e kucak açtı. Bize yardım etti. Biz 20 ay önce Türkiye hükümetinin ve devletinin dost olduğunu biliyorduk, gördük. Şimdi de muhalefetin ne kadar dost olduğuna tanık olduk. CHP'den de Suriye rejiminin bir dikta rejimi olduğunu duymaktan çok mutlu olduk.'' Sabra, Suriye'deki rejimin kötü yüzünü tüm Türk halkının bilmesinden de mutluluk duyduklarını dile getirdi. Çıkışta gazetecilere açıklamalarda bulunan Sabra, ''Görüşmede, ilerleyen aşamalarda da Suriye ve Türkiye çıkarları için neler yapabileceğimizi konuştuk. Bunun devam etmesi için karar aldık'' dedi. Geçici hükümetle ilgili bir soru üzerine Sabra, bütün taraflarla görüşme içerisinde olduklarını ve 2-3 hafta içerisinde böyle bir girişimin olabileceğini kaydetti. Sabra, başka bir soru üzerine ise muhalif gruplar arasında bir itilafın olmadığını, hepsinin birlikte hareket ettiğini söyledi. KILIÇDAROĞLU İLE GÖRÜŞMEDİLER Suriye'deki rejimi bir ''katliam rejimi'' olarak niteleyen Sabra, bir soru üzerine de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşmediklerini aktardı. Sabra, diğer muhalefet partileriyle de görüşeceklerini bildirdi. "DİYALOĞU SÜRDÜRME KARARI ALDIK" Sabra, ''CHP'den istediğiniz tam desteği görebildiniz mi?'' yönündeki bir soruya da ''Çok anlayışlı bir görüşme oldu. Bizim durumumuzu anlayışla karşıladılar. İlerleyen süreçte de bu diyaloğu sürdürme kararı aldık'' dedi.
İZMİR'de Fetullahçı Terör Örgütü'nün TSK içindeki mensupları hakkında 26'sı tutuklu 103 sanığın yargılandığı 'askeri casuslukta kumpas' davanın görülmesine devam edildi. Tutuklu 6 sanığın tahliyesine karar verildi
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: İzmir'de, "askeri casusluk soruşturması"ndaki usulsüzlüklerle bazı bilgilerin sızdırılmasına ilişkin Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içindeki üyeleri hakkında açılan davada 26'sı tutuklu 103 sanığın yargılanmasına devam edildi. İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu sanıklar ile avukatları katıldı. Duruşma savcısının "tutuklulukların devamı" yönündeki mütalaasına ilişkin geçen celse taleplerini bildiremeyen sanıklar savunma yaptı. Tutuklu sanık Nurettin Yıldız, ByLock kullanmadığını, örgütün dernek ve vakıflarına üye olmadığını ileri sürerek, "Vatanımı ve milletimi seviyorum, sevmeye devam edeceğim. Kavgacı bir insan değilim ama terör örgütü üyesi suçlamasıyla yargılanıyorum. Çocuklarımın gözyaşı dökmemesi için tahliyemi talep ediyorum." diye konuştu. Tutuklu sanık Ali Balta, 32 aydır tutuklu olduğunu söyleyerek, tahliye talebinde bulundu. Tutuklu sanık Üryani Kömbeci, hakkındaki bazı pilotların ordudan atılmasına aracılık ettiği iddiasını reddederek, "Fuhuş yaptığı iddia edilen bir pilot hakkında idari tahkikat açılması için bana görev verilmişti." dedi. Mahkeme heyeti, kısa aranın ardından tutuklu sanıklar Ali Balta, Orhan Güleç, Süleyman Kaynar, Üryani Kömbeci, Vedat Aygün ve Şaban Tunçkaya'nın yurt dışına çıkış yasağı ve adli kontrol şartıyla tahliyesine karar vererek duruşmayı erteledi. İDDİANAME İzmir Cumhuriyet Savcısı Berkant Karakaya'nın hazırladığı 697 sayfalık iddianamede, aralarında örgüt elebaşı Fetullah Gülen, gazeteci Tarık Toros, eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın yaveri emekli albay Gürsel Yüce, eski tümgeneral Hamza Koçyiğit, eski Roma Büyükelçiliği askeri ataşesi kurmay albay Mehmet Demirağ, FETÖ'nün sözde üst düzey yöneticileri Mehmet Ali Büyükçelebi, Mehmet Ali Şengül, Mehmet Hanefi Sözen, Naci Tosun ve İsmail Büyükçelebi'nin bulunduğu 43'ü tutuklu 23'ü firari 102 sanık hakkında Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddeleri kapsamında "silahlı terör örgütü kuruculuğu, yöneticiliği ve üyeliği" suçlamalarına yer verilmişti. Tahliye kararlarıyla tutuklu sanık sayısı 26'ya düşmüş, bir sanığın dosyasının birleştirilmesiyle sanık sayısı 103'e yükselmişti. İddianamede, aralarında muvazzaf askerlerin de bulunduğu 357 kişi hakkında "askeri gizli bilgi ve belge bulundurma" suçlamasıyla açılan davada, yargılanmalarının ardından beraat eden sanıkların bir kısmı ile emekli Askeri Hakim Albay Ahmet Zeki Üçok ve emekli jandarma kurmay albay Mustafa Önsel'in de bulunduğu 98 kişi müşteki olarak yer almıştı.
1960'ların başından bu yana gerilimli bir ilişki yürüten Küba ve ABD, diplomatik ilişkileri normalleştirmek için tarihi bir adım atıyor. İki ülkenin lideri ilerleyen saatlerde uluslarına seslenecek. ABD Havana da elçilik açmayı da planlıyor.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: ABD ve Küba yıllardır gergin olan ilişkilerini düzeltmek için diplomatik görüşmelere başlamaya karar verdi. ABD'li yetkililerin medyaya yansıyan açıklamalarına göre ABD, önümüzdeki aylarda Havana'da büyükelçilik açmak istiyor. Küba lideri Raul Castro ve ABD Başkanı Barack Obama'nın ilerleyen saatlerde kendi uluslarına seslenerek birer konuşma yapması bekleniyor. Adını vermek istemeyen üst düzey ABD'li yetkililer Associated Press (AP) haber ajansına konuşarak Castro ve Obama'nın Salı günü 45 dakikadan fazla süren bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiğini söyledi. Bu görüşmenin 1961'den bu yana ABD ve Küba liderleri arasında en kapsamlı görüşme olduğu söyleniyor. Üst düzey bir Beyaz Saray yetkilisi, yumuşayan ilişkiler neticesinde ABD bankalarının Küba bankaları ile çalışabileceğini ve ticari kısıtlamaların da ciddi şekilde geveşeyeceğini söyledi. Ajans iki ülkenin bir yıldan fazla süredir gizli bir şekilde görüştüklerini, görüşmelerin Kanada ve Vatikan'da gerçekleştiğini ve Papa Francis'in de görüşmelerde bulunduğunu yazdı. ABDli yetkililer ısınan ilişkiler çerçevesinde ABD hapishanelerinde bulunan üç Kübalı casusun, 20 yıldır Küba'da hapiste tutulan ABD'li bir casusla değiş tokuş edildiğini de yazdı. Üç Kübalı ajanın 2001 yılında yakalanan ve Küba Beşlisi olarak bilinen beş kişiden hapiste kalan son üçü olduğu söylendi. Bu arada beş yıldır Küba'da hapiste tutulan ve casuslukla suçlanan Alan Gross isimli ABD vatandaşı da serbest bırakıldı.
Zonguldak'ta park halinde duran otomobil, freninin boşalması sonucu uçurumdan devrilerek başka bir aracın üzerine düştü.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Zonguldak’ta park halindeki bir otomobil iddialara göre freni boşalınca, üç metre yükseklikten aşağı uçtu; park halindeki diğer bir otomobilin üzerine uçan otomobil, duvarda asılı kaldı. İddialara göre, 150 metre uzaklıktaki hastaneye gitmek için otomobilini otoparka bırakan Semih A., ardından hastanenin yolunu tuttu. İddialara göre, freni boşalan 67 ZC 630 plakalı otomobil üç metre yükseklikten apartman bahçesine uçtu. Apartmanın önünde park halinde bulunan Kaya Y.'ye ait 67 DL 943 plakalı otomobilin üzerine uçan otomobil duvarda asılı kaldı. İlginç kaza sonrası olay yerine koşan Semih A., bir süre şoka girdi. Yaşanan ilginç kaza sonrası vatandaşlar cep telefonlarıyla araçları görüntülemeye çalıştı. Polisin kazayla ilgili tutanak tutmasının ardından çekici yardımıyla araçlara müdahale edildi. Gürültüyle pencereye koşan apartman sakinleri kazanın şaşkınlığını yaşarken, kaza sırasında apartmanın önünde kimsenin olmaması faciayı önledi. Kazada ölen ya da yaralanan olmadı.
CHP'li milletvekiline mecliste tokat atan AK Parti vekili canlı yayında olay bir savunma yaptı. CHP'li vekilin kendisine "şerefsiz" dediğini iddia etti.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: İNTERNETHABER- Meclis'teki 4+4+4 yasası sırasında CHP'li vekilin üstüne yürüyerek büyük bir kavga çıkaran Mehmet Metiner, Habertürk ekranında kendini savundu. Hayli öfkeli bir üslup kullanan Metiner, "LAN" dediği için özür diledi. CHP'li vekilin kendisine saldırdığını öne süren Mehmet Metiner, kavganın ihalesini de ona bıraktı. "AĞZIMDAN LAN SÖZÜ ÇIKTI" Metiner'e göre olay aynen şöyle gelişti; -"Görüntüleri izleyen şerefsiz diye bağırarak üstüme yürüdüğünü herkes görür. Veli Ağbaba, bir arkadaşımızın kastında sakalını kastederek "şeytani sakal" (Harun Karacağı - AK Parti vekilini kastediyor) diyor. En ağır suçlamalarda bulunuyor. Meclis Başkanı kendisini ikaz ediyor. Bende orada sadece "saygılı ol" diye ikaz ediyorum. Ama o öfke anında ağzımdan "lan" kelimesi çıkıyor. "Lan" kelimesi için Türkiye halkından özür dilerim. Hoş bir şey değil. Keşke o söz çıkmasaydı." ŞEREFSİZ... ŞEREFSİZ... Mehmet Metiner CHP'li vekilin 'lan' sözüne karşılık kendisine daha ağır hakaretlerde bulunduğunu iddia ederek, şu savunmayı yaptı; -"Dönüp bana bin kat ağır şeyler söylüyor. Kürsüden üzerime doğru yürüyerek "şerefsiz... şerefsiz... gel... gel" diyerek üstüme doğru yürüyor. Ben de o CHP milletvekilinin anladığı dilden konuşuyorum. Şiddet yok ama... Kürsüye yürüdüğüm iddiası yalandır. Kınıyorum bu haberleri"... RAHMETLİ ANAMA KÜFRETTİ Mehmet Metiner canlı yayında öyle öfkeliydi ki CHP'li vekilin daha önce ona yönelik sarfettiği sözlerden dolayı da hayli kinlenmişti. Annesine küfredildiğini öne süren Metiner, "Tutanaklara bakın lütfen... Senim rahmetli anam için söyledikleri sözlere bakın. Irkçı, kaypak, dönek, sen bir milletvekilliğine sattın dedi... Ben lan kelimesini kullandığım için son derece üzgünüm. Ama üstüme şerefsiz diye yürüyen vekile haddini bildiririm. Herkes haddini bilecek" dedi. İŞTE CANLI YAYINDAN YAYILAN O ÖFKE
TSK sözleşmeli erbaş açılımının ardından Deniz Kuvvetlerinde de benzer bir proje için düğmeye bastı
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Profesyonel orduda sözleşmeli erbaş alımıyla paralı asker dönemini başlatan TSK, bir açılım da Deniz Kuvvetleri'nde yapıyor. Profesyonel nitelik taşıyacak "yüksek hareket kabiliyetli uzman erbaş bölüğü" oluşturmak için düğmeye basıldı. Deniz piyadesi yüksek hazırlık seviyeli komando branşında temin edilecek uzman erbaşlar, Amfibi Deniz Piyade Tugayı'nda, kara (amfibi) birliklerinde görev yapacak. Uzman erbaşlar, İzmir Foça'da yeni kurulacak "Yüksek Hareket Kabiliyetli Uzman Erbaş Bölüğü'nde görev yapacak. Deniz ve karada savaşabilme eğitimi alacak komandolar, her an harbe hazır birlik olarak yetişecek. Komandolar, savaş beden eğitimi faaliyetleri kapsamında da göğüs göğüse muharebe, uzun mesafeli tüfekli ve tüfeksiz koşu, deniz ve kara pentatlonu engelli koşu parkuru yüzme, bomba eğitimi alacak. Vatan gazetesinin haberine göre Deniz Kuvvetleri'ndeki bu yeni komanda bölüğünün MGK'da hayata geçirilme kararı alınan terörle mücadele stratejisinin bir uzantısı olduğu iddia ediliyor.
Venezuela'nın batısındaki bir rafineride meydana gelen patlamada ilk belirlemelere göre 7 kişinin öldü...
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Falcon Valisi Stella Lugo devlet televizyonundan yaptığı açıklamada, yangın söndürme ekipleri ve Ulusal Muhafız birliğine bağlı askerlerin Paraguana yarımadasında yer alan Amuay rafinerisindeki patlamanın ardından bölgeyi güvenlik altına aldığını söyledi. Venezuela Petrol Bakanı Rafael Ramirez, bir duman bulutu yaratan gaz kaçağının tutuşarak patlaması sonucu meydana gelen patlamanın çevre evlerde hasara yol açtığını belirtti. Venezuela Devlet Başkanı Yardımcısı Elias Jaua da Twitter hesabından yaptığı açıklamada, ciddi hasara yol açan patlamada yaralananlar için bölgeye hava ambulansları sevk edildiğini duyurdu. Patlamanın olduğu sırada bölge yakınında bulunan kişilerce çekilerek internette yayınlanan görüntülerde, patlama sonucu rafinerinin üzerinde bir ateş topunun oluştuğu görülüyor.
Eski Adalet Bakanı Şevket Kazan, "Dünyanın neresinde kan akıyorsa ABD’nin parmağı vardır" dedi.<br/>Partisinin il başkanlığı tarafından dü...
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Eski Adalet Bakanı Şevket Kazan, "Dünyanın neresinde kan akıyorsa ABD’nin parmağı vardır" dedi. Partisinin il başkanlığı tarafından düzenlenen “Yeni Dünya Düzeni ve Erbakan” konulu konferansa konuşmacı olarak katılmak üzere Karaman’a gelen Şevket Kazan, bir basın toplantısı düzenledi. Saadet Partisi Genel Başkan Danışmanı Kazan, "Türkiye’nin gündeminde terörün bir an önce sona ermesi için bir barış projesi ortaya konulmuş. Şu anda bu barış projesi istikametinde çalışmalar yapılıyor. Barış ekipleri oluşturulmuş, bu ekipler belli bölgelerde çalışmalar yürütmektedir. Bir yandan bu çalışmalar yapılırken, bir yandan kavgası var. ’Bu çalışmalar neden yapılıyor, niçin yapılıyor?’ kavgası var. Biz Milli Görüş partisi olarak, Milli Selamet’ten bu yana daima ülkedeki insanlarımızın birliği, beraberliği, kardeşliği üzerinde siyasetimizi yürütmüşüzdür. 40 milyon idik, 40 milyon kardeşiz dedik. 50 milyon olduk, biz 50 milyon kardeşiz dedik. Bu gün 80 milyonuz, 80 milyon kardeşiz dedik. Bu toprakların insanları olarak hepimiz kardeşiz. Kardeşler arasında zaman zaman bir takım fitneler olmuş. Bunları birbirine düşürmek için bir takım çalışmalar yapılmıştır. Şu anda hükümetin çalışması konusunda eleştirdiğim tarafları var ama eleştirilmemesi gereken bir tarafı ise barış sürecidir" dedi. KARAYILAN’IN AÇIKLAMALARI Toplantıda bir basın mensubunun, "Karayılan’ın açıklamalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna Kazan, "Zamanla her şey netleşecektir. Daha müzakere edilmesi gereken taraflar var. 5 Mayıs’tan itibaren dönüşler başlayacak ama Karayılan’ın söylediği şeylerden bir tanesi biz döneriz ama silahları bırakmayız. Ama silah bırakma konusunda da daha beklememiz lazım diyor. Yani, ’Daha silah bırakmayız’ diyor. O silah bırakmazsa biz de silah bırakmayız" şeklinde konuştu. "ABD’Yİ YÖNETEN YAHUDİ LOBİSİDİR" "Şu anda yapılmakta olan barış süreci her ne kadar birtakım çevreler tarafından önlenmek isteniyorsa da bu kanın sona ermesi, bu kavganın sona ermesini gerekir" diyen Kazan, "Düşmanımızın oyununa gelmememiz lazımdır. Hem Türkiye’nin hem de İslam dünyasının bir numaralı düşmanı Siyonizm’in temsilcisi olan ABD’dir çünkü ABD Yahudiler tarafından kurulmuştur. ABD’yi yöneten Yahudi iradesidir. ABD’yi yönlendirense İsrail’dir. Onların hedefleri ise vadedilmiş topraklardır. ABD dünyaya demokrasi getirecekmiş. Dünyanın neresinde kan akıyorsa ABD’nin parmağı vardır. ABD’nin bulunduğu yerlere baktığımızda Afganistan’da, Pakistan, Irak ve Libya’da kan akmaktadır. Şu anda dünyanın bir numaralı silah üreticisi ABD’dir. Ürettiği silahın ise yüzde 75’ini Arap ülkelerine satmaktadır. Ve bu silahlar Orta Doğu’ya buradan yayılmaktadır. ABD kana bulamaktadır" ifadelerini kullandı. (İHA)
Ekonomideki teşviklerin, yeni düzenlemelerin bir an önce devreye girmesi için hepsi bir torba tasarıda toplanıyor.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: EKONOMİDE uzun zamandır tartışılan düzenlemeler için hazırlanan torba tasarının büyüklüğü şimdiden 80 maddeye ulaştı. Kısa süre içinde Meclis’e gönderilmesi planlanan tasarı önceki günkü Bakanlar Kurulu’nda görüşüldü. Kurumlar tasarıya eklenecek maddelerini, Bakanlar Kurulu’nda anlattılar. ASGARİ ÜCRET DESTEĞİ Tasarının temel noktasını, 2018 yılı için verilen istihdam teşvikleri oluşturuyor. Bu kapsamda asgari ücret için işverenlere aylık olarak verilecek olan 100 TL’lik destek, pakette yer alacak düzenlemelerden biri. Bunun dışında 18-25 yaş aralığındaki gençlerin, çalışmaya başladığında da yeşil pasaportlarını kullanmaya devam etmeleri, genç istihdamı söz konusu olduğunda aynı gün işe giriş bildirimi yapılabilmesi kolaylığının sağlanması da torba tasarıda yer alacak düzenlemeler arasında bulunuyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Aralık ayı sonunda yeni istihdam teşviklerini açıklamıştı. Prim ve vergi teşviklerinin 2018 yılında da sürmesi, esnaflara her ek istihdam için maaş, prim ve vergi desteği verilmesi gibi düzenlemeler yeni teşviklerden bazılarını oluşturmuştu. Açıklanan istihdam teşviklerinin, 2018 yılı başı itibariyle başlatılmasına dönük düzenlemelerin de tasarıda bulunması öngörülüyor.
Meslekten ihraç edilen hakimler Metin Özçelik ile Mustafa Başer'in Yargıtay 16. Ceza Dairesinde yargılandığı davaya devam edildi.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: 'Paralel Yapı' soruşturmaları kapsamındaki tutukluların tahliyesini kararlaştıran ve meslekten ihraç edilen hakimler Metin Özçelik ile Mustafa Başer'in Yargıtay 16. Ceza Dairesinde yargılandığı davaya devam edildi. Özçelik, "Darbe silahla da uçakla da yapılsa örgütün silahlı olduğu anlamına gelmez" şeklindeki skandal sözleriyle FETÖ'yü savundu. Yargıtay konferans salonundaki duruşmada heyete, Yargıtay 16. Ceza Dairesi Üyesi Muhsin Şentürk başkanlık etti. Sincan F Tipi Cezaevinde tutuklu bulunan Metin Özçelik ve Mustafa Başer, salona jandarma eşliğinde getirildi. Duruşmaya, sanık avukatlarından Semra İşler Albayrak mazeret bildirmesi nedeniyle katılmazken, avukat Önder Durdu salonda hazır bulundu. Duruşma, sanık Özçelik'in savunmasıyla kaldığı yerden devam etti. Hakkındaki "silahlı terör örgütü üyeliği" suçlamasını reddeden Özçelik, kendisinin ve Mustafa Başer'in, kim yapmış olursa olsun 15 Temmuz darbe girişimiyle ilişkilendirilemeyeceklerini savundu. Özçelik, "Darbe silahla da uçakla da yapılsa örgütün silahlı olduğu anlamına gelmez. Darbe suçu, darbe suçudur. Sorumlusu kimse o cezalandırılır. Öncelikle üyesi olduğum iddia edilen örgütün, terör örgütü olup olmadığı tartışılmalı. Tüm deliller ortaya konulmadan 'FETÖ/PDY terör örgütü' demek hukuken mümkün değil. Hakimleri terör örgütü üyeliğinden tutuklamak için öncelikle eylemlerin somut olarak ortaya konulması, bunların tüm unsurlarının somut delillerle ispatlanması gerekir. Ardından, hakimlerin bu örgüte üye olup olmadıklarının somut delillerle ortaya konulması gerekir. İnsan verdiği bir karar nedeniyle bir günde terörist olur mu? Meslek hayatımın 8 yılında terör mahkemelerinde çalıştım. Ben terör örgütü üyesiysem, verdiğim tüm kararları yinelemek gerekir." Özçelik savunmasında, Fetullah Gülen hakkında terör örgütü üyeliğinden açılan davada beraat kararını onayan Yargıtay 9. Ceza Dairesi ile buna yapılan itirazı reddeden Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 2008'deki kararlarından bölümler okudu. Duruşma, Özçelik'in savunmasıyla yarın devam edecek.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu, TSK’nın ‘Suriye’den gelen saldırılara misliyle karşılık veriliyor’ yönündeki açıklamalarını eleşt...
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu, TSK’nın ‘Suriye’den gelen saldırılara misliyle karşılık veriliyor’ yönündeki açıklamalarını eleştirerek, "Nedir bu? Çocuk mu kandırıyorsunuz? Karşı tarafa silahlı karşılık vermek bir sonuç alma şekli değil ki" dedi. Loğoğlu, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında son günlerde Suriye’de yaşananlara değindi. Suriye’deki çatışmaların Türkiye’nin sınır boyunu etkilediğini belirten Loğoğlu, “Suriye’deki bütün bu gelişmeler Adalet ve Kalkınma Partisi’nin izlediği politikanın bir sonucudur" dedi. Yaşanan gelişmelerin kendilerinde Suriye’ye müdahale zemini hazırlanması izlenimi uyandırdığını belirten Loğoğlu, Başbakan’ın ‘Sabrımız taştı’, ‘Son 2 senedir bıçak kemiğe dayandı’ yönündeki sözlerinin arkasının gelmediğini söyledi. Loğoğlu, “Bu kadar güçlü, bu kadar iddialı, herkese meydan okuyan, her konuda her şeye akıl vermek zorunda olan Türkiye vatandaşlarını niye koruyamıyor? Bugün Türkiye-Suriye sınırı buharlaşmış bir sınırdır” dedi. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ‘Suriye’den gelen saldırılara misliyle karşılık veriliyor’ yönündeki açıklamalarını da eleştiren Loğoğlu, “Nedir bu? Çocuk mu kandırıyorsunuz? Karşı tarafa silahlı karşılık vermek bir sonuç alma şekli değil ki. Yani meselenin gerektiği hareket tarzı değil karşılık vermek. Karşılık vermeden sen sınır güvenliğini koruyacaksın, vatandaşların can güvenliğini sağlayacaksın. Türkiye-Suriye sınırı artık kontrolden çıkmıştır” diye konuştu. Başbakan Erdoğan’a “Resulayn’da ölen El Kaide militanlarının üzerinde Türkiye Cumhuriyeti kimlikleri çıktı mı?” diye soran Loğoğlu, basın toplantısında soruları da yanıtladı. Bir gazetecinin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Suriye’de yaşananların ardından BM Güvenlik Konseyi’ni göreve çağırmasını nasıl değerlendirdiğine ilişkin sorusu üzerine Loğoğlu, şunları söyledi: "Suriye’ye yönelik bir yaptırım veya müdahale içeren bir kararın çıkması hala zor. Dolayısıyla Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun bu bağlamda yaptığı çağrı sadece bir çaresizliğin ifadesi ve kendi izlediği politikanın kendisini soktuğu çıkmazın bir ifadesidir. Güvenlik Konseyi’nden böyle bir adım atılacağını beklemek hayalciliktir. Böyle bir adımın atılması mümkün değildir. Ama bunun altında madem Güvenlik Konseyi bir şey yapmıyor, onun için ben kendi çıkarlarım, kendi halkımı korumak için Suriye’ye şöyle yaparım böyle yaparım gibi ikinci düşünce yatıyor ise bunu da biz tehlikeli buluruz." Başka bir gazetecinin MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin ’Türkiye, Suriye’nin kuzeyinde özerk yönetim kurulmasına askeri güçle mücadele edeceğini açıklamalıdır’ sözünü nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna Loğoğlu, "Diğer siyasi partilerin görüşlerine saygımız var, yalnız biz diyoruz ki Suriye’deki gelişmelerin önlenebilmesi ve Türkiye’ye olumsuz yansımaların önünün kesilmesi için atılacak temel adım ya Dışişleri Bakanını değiştirip yeni bir Suriye politikası oluşturacaksın, onu yapamıyorsan bu bakanla birlikte yepyeni bir Suriye politikası çizeceksin. Hedef Suriye’deki çatışmaları azaltmak, şiddete son vermek. Daha geniş hedef bölgedeki bütün ülkelerin toprak bütünlüğü, bağımsızlıklarının korunması esastır. Türkiye’nin Suriye’ye yönelik politikası da bu esasa yönelik olmalıdır. Askeri müdahale ettiğiniz takdirde ne olacak, ne yapacaksınız, işgal edip orada oturacak mısınız? Bunun Türkiye’deki çözüm arama sürecine nasıl bir etki yapabileceğini düşünüyor musunuz?" yanıtını verdi. Bir gazetecinin "Abdullah Öcalan basın toplantısı düzenlemek istiyor, nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna ise Loğoğlu "Bu hükümetin izlediği ve tekrar ediyorum mahiyetini bilmediğimiz çözüm sürecinin bana göre danışıklı bir cümlesidir. Yani bunu Öcalan kendi aklından, gönlünden geçen bir arzu olarak ifade etmemiştir. Göreceğiz, önümüzdeki günlerde böyle bir şey olabilir. Biraz mizahi bir anlamda söylüyorum, belki ortak basın toplantıları da yapılabilir" karşılığını verdi. (İHA)
Bakanı Günay, Topkapı Sarayı Müzesi Müdürü Yusuf Benli'nin 3. Selim'in tahtını lojmanına taşımasını bakın nasıl değerlendirdi!
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Topkapı Sarayı'nı Kanuni Sultan dönemindeki ciddiyetine, görkemine, saygınlığına ve güzelliğine kavuşturmaya çalıştıklarını belirtirken Radikal'in 'Saraydan Taht Kaçırma' başlığı ile duyurduğu haberleri 'teferruat' olarak niteledi. TRT Haber'in sorularını yanıtlayan Günay, "Basında bazı talihsiz haberler çıkıyor tabii 'Koltuk oraya götürüldü' falan diye ama bunlar teferruat. Belki yaptıklarımızdan rahatsız olanların konu saptırma çabaları. Biz burada devrim niteliğinde işler yaptık" dedi. Milli Savunma'nın kullandığı 4 depoyu Topkapı'nın teşhir ve kültürel sosyal mekânları haline getirmeye çalıştıklarını bildiren Günay, "Ben şu anda Topkapı'da neler yapacağımızı çok iyi biliyorum. Bir rota çizdik, bir strateji planımız var ve adım adım orayı Kanuni Sultan dönemindeki ciddiyetine, görkemine, saygınlığına ve güzelliğine kavuşturmaya çalışıyoruz" diye konuştu. Günay, önümüzdeki dönemde gündemini dolduracak konularıysa şöyle sıraladı: Sultan Abdülhamit'e uzun süre çalışma mekânı olan Yıldız Sarayı'nın restorasyon işi. Yassıada'nın özgürlükler müzesi ve demokrasi adası haline getirilmesi. 90 yıl sonra Türkiye'ye dönen Boğazköy Sfenksi'nin Çorum Müzesi'nde sergilenmesi. Divriği Dünya Miras alanının yeniden düzenlenmesi. RADİKAL'İN HABERİ MECLİS'TE Radikal'in 'Saraydan önce taht sonra kız kaçırma' başlıklı haberi TBMM gündemine taşındı. CHP'li Turgut Dibek, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı'na soru önergesi verdi. Dibek önergesinde, "Radikal'in haberine göre Topkapı Sarayı Müzesi Müdürü Yusuf Benli'nin 3. Selim'in tahtını lojmanına taşıtması üzerine bakanlığınızca başlatılan soruşturma bitmeden tahtın taşınması emrini veren ve 14. Louis masasında kahvaltı eden müdüre değil, emri yerine getiren iki uzmana ceza verilmiştir. Harem Sorumlusu Doç. Dr. Canan Cimilli Galata Mevlevihanesi Müzesi'ne, Mecidiye Köşkü Sorumlusu Ayşe Ünal da Yıldız Sarayı Müzesi'ne tayin edilmiştir. Soruşturmanın sonucu beklenmeden neden iki görevli tayin edilmiştir?" diye sordu.
Karabük'te öğrencisini eve bırakma bahanesi ile taciz eden öğretmen tutuklandı
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Karabük’te eski öğrencisini taciz ettiği iddia edilen öğretmen tutuklandı. İddiaya göre, Ertuğrul Gazi Ortaokulu’nda Açıköğretim Lisesi sınavlarına giren A.S. (16), sınav çıkışında aynı okulda sınav görevlisi ve ortaokuldan öğretmeni T.C. ile karşılaştı. Öğretmeninin evine bırakma teklifini kabul eden A.S, T.C’nin aracına bindi. Bir süre dolaşan öğretmen ve öğrencisi Yenişehir mahallesi Şahin Tepesi mevkisinde durdu. Çevredeki vatandaşlar, aracın içinde uygunsuz vaziyette bulundukları iddiasıyla polisi aradı. Olay yerine gelen polis ekipleri, öğretmen ve öğrencisini göz altına aldı. A.S, eski öğretmeni T.C’nin kendisine tacizde bulunduğu iddiasıyla şikayetçi oldu. Polisteki işlemlerin ardından mahkemeye çıkartılan T.C. tutuklanarak Karabük T tipi cezaevine gönderildi.
İSTANBUL Başakşehir'de Gülay Bursalı tecavüzden kurtulmak için intihar etti. Dizi oyuncusu Gülay Bursalı onuncu kattan atladı.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Dizi oyuncusu üniversiteli Gülay Bursalı, erkek arkadaşıyla gittiği günlük kiralanan apartman dairesinde ‘emlakçı’nın cinsel saldırısıyla karşı karşıya kalınca 10’ncu kattan atlayarak yaşamına son verdi. İstanbul Başakşehir, dün korkunç bir cinsel saldırı girişimi ve ardından gelen intihara sahne oldu. Günlük kiralanan bir dairede dün sabaha karşı 04.00 sıralarında yaşanan olay şöyle gelişti: GÜLAY BURSALI'NIN İNTİHARI Aydın Üniversitesi öğrencisi dizi oyuncusu Gülay Bursalı (20), pazar gecesi erkek arkadaşı E.Ö. ile birlikte Avcılar’daki bir mekânda eğlendi. İddiaya göre ilerleyen saatlerde E.Ö., emlakçı arkadaşı C.İ.’yi arayarak günlük ev kiralamak istediğini söyledi. C.İ. de Başakşehir’deki daireyi kiraladı. Ardından beraberinde bir arkadaşıyla birlikte sevgililerini alıp kiralanan eve götürdü. ERKEK ARKADIŞINI DÖVÜP TELEFONUNU ALDILAR Ancak kısa süre sonra C.İ. de bir arkadaşıyla “Eşyalarımı alacağım” diyerek 10’uncu kattaki daireye gitti. İkili, Gülay’ın erkek arkadaşını dövüp cep telefonunu aldı. Ardından ilk olarak C.İ., genç kadını zorla bir odaya soktu. Daha sonra kimliği belirsiz arkadaşı da odaya girdi. Bir süre sonra çıplak halde pencereye çıkan genç kadın, “Yaklaşmayın atlarım” diye bağırdı. Saldırganlar durmadı, kendini pencereden boşluğa bırakan Gülay olay yerinde hayatını kaybetti. POLİS ‘EMLAKÇI’YI ARIYOR İstanbul Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Masası tarafından başlatılan soruşturmada polis, dövüldükten sonra cep telefonu alınan erkek arkadaş E.Ö.’yü gözaltına aldı. Olayın ardındaki cinsel saldırıyı E.Ö.’nün ifadesi ortaya çıkardı. Polis emlakçı , C.İ. ile beraberindeki kimliği belirsiz arkadaşını yakalamak için çalışma başlattı. Cesedi Adli Tıp Kurumu’na kaldırılan Gülay Bursalı’nın tecavüze uğrayıp uğramadığı ise otopsi raporuyla kesinlik kazanacak.
Siyah noktalardan evde alternatif çözümlerle kurtulmanız mümkün. İşte bitkisel çözümler...
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Bir çorba kaşığı yoğurdun içine bir limonun rendelenmiş kabuğunu ve bir yemek kaşığı mısır unu ekleyin. Bunu karıştırarak yüzünüze masaj yaparak sürün ve 15 dakika bekletin. Ardından yüzünüzü ılık su ile yıkayın. Siyah noktalarınıza iyi gelecektir. Haftada bir gün bir tatlı kaşığı mısır unu ve kili, el kremini, su ile karıştırın ve cildinize sürüp, ovarak çıkarın. siyah noktalar için etkili bir maskedir. Kırmızı turpu, yıkadıktan sonra, kabuklarıyla birlikte, rendeleyin. Bir tülbent yardımı ile süzdükten sonra, turp suyunu,elma sirkesiyle karıştırın. Güneş görmeyen bir yerde, 3 gün bekletin. Bir pamuk yardımıyla, sivilce siyah noktaların üzerine sürün. 3. günden itibaren kesin sonuç almaya başlayacaksınız. 7-10 gün kullanılır. Yarım su bardağı suya, 3 çorba kaşığı kadar elma sirkesi ekleyip iyice kaynatın. Daha sonra ateşi kısın ve başınıza bir örtü örtüp, yüzünüzü buhara tutun, 15-20 dakika buhar verin. Yarı yarıya sulandırılmış elma sirkesiyle yüzünüzü silin. Bu işlemi haftada 2 kez tekrarlayabilirsiniz. Sonuçta siyah noktaların yok olduğunu ve cildinizin parladığını göreceksiniz. 1 tatlı kaşığı yumurta beyazının içine 2 tatlı kaşığı toz şeker koyup beyaz köpükler oluşuncaya kadar çırpın. Çırptıktan sonra oluşan köpüklerden alıp ince bir katman halinde yüzünüze sürün ve kuruyunc1 tatlı kaşığı yumurta beyazının içine 2 tatlı kaşığı toz şeker koyup beyaz köpükler oluşuncaya kadar çırpın. Çırptıktan sonra oluşan köpüklerden alıp ince bir katman halinde yüzünüze sürün ve kuruyuncaya kadar bekleyin. Kuruduktan sonra parmaklarınızın uçlarıyla o katmanı çekin. Sonra ılık su ile yıkayın. Farkı hemen farkedeceksiniz. 3 gün üst üste yaparsanız kesin çözüm oluyormuş.
İzmir'de lösemi hastası çocukları tedavi gören bir ailenin otomobilini yardım etme bahanesiyle çalarak kayıplara karışan karı koca yakaladı.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: İzmir Emniyet Müdürlüğü Güven Timler Amirliği ekibi, Behçet Uz Çocuk Hastanesi'nde lösemi hastası çocukları tedavi gören bir ailenin otomobilini yardım etme bahanesiyle çalarak kayıplara karışan karı kocayı yakaladı. Yakalanan zanlılardan Ali Y.'nin geçen ay Foça Cezaevinden kaçtığı ortaya çıktı. Olay, 21 Haziran 2010 tarihinde, Behçet Uz Çocuk Hastanesi önünde meydana geldi. İddiaya göre olay şöyle gelişti: Muğla'da dolmuş şoförlüğü yapan Mehmet Karataş, 8 yaşındaki lösemi hastası kızını Behçet Uz Çocuk Hastanesi'nde tedavi etmek için 48 RJ 308 plakalı otomobiliyle hastaneye getirdi. Bu sırada kendisine otomobili park etmek için yardımcı olmaya çalışan A.Y. ve eşi S.Y., Mehmet Karataş'ın telaşlı halinden faydalanarak aracı alarak kaçtı. Neye uğradığını şaşıran Mehmet Karataş, lösemi hastası olan kızını hastaneye yatırdıktan sonra durumu polise bildirdi. Otomobilin bulunması için İzmir genelinde alarma geçen polis, eşkalini aldıkları şahısları çalınan otomobille birlikte Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nin bahçesinde fark etti. Polis ekiplerinin kendilerini yakalayacağını anlayan zanlı çift otomobille kaçmaya başladı. Polis ekipleriyle aralarında geçen kovalamacanın ardından yakalanan A.Y. ve eşi S.Y., Bornova Polis Merkezi'ne götürüldü. Polis yaptığı sorgulamada zanlı Ali Y.'nin geçen Mayıs ayında Foça Cezaevi'nden kaçtığını belirledi. Polisler tarafından yakalanan zanlılardan ele geçirilen çalıntı otomobil sahibine teslim edildi. Otomobiline kavuşan Karataş, polise teşekkür etti.
Dünyanın en çok kullanılan arama motorlarından Google'ın haritalama servisi Google Haritalar, dünyanın coğrafi merkezini Çorum olarak açıkladı.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Şimdiye kadar yapılan hesaplamalarda teorik olarak dünyanın merkezi olan Çorum, Google Haritalar tarafından dünyanın merkezi olarak işaretlendi. ABD’nin sahil kenti San Diego'dan fizikçi Andrew J. Woods tarafından 1973 yılında yapılan hesaplamalara göre, dünyanın coğrafi merkezi Ankara’nın 150 kilometre güneydoğusu olarak belirlenmişti. 2003'te Holger Isenberg tarafından küresel dijital yüzey modeliyle yapılan yeni bir hesaplamayla ise dünyanın merkezi Çorum olarak açıklanmıştı. Daha önceden bu merkezin Mısır piramitlerinin yer aldığı bölge olduğu yönünde bazı teoriler de vardı. Google’nin Çorum ile yaptığı açıklama, sosyal paylaşım sitesi Twitter olmak üzere diğer sosyal ağlarda da günün en çok tartışılan konularından birisi oldu. Çorum adıyla açılan hastaglarda konuyla ilgili binlerce yorum ve mesaj atıldı. Ayrıca sosyal medyada Çorum’la ilgili çok sayıda caps geliştirildi. Google’nin açıklamasının ardından Belediye Başkanı Muzaffer Külcü, şehrin simgesi olan Saat Kulesi’nin bulunduğu Hürriyet meydanında basın toplantısı düzenleyerek Google’nin açıklamalarını değerlendirdi. Çorum’un bundan sonra sadece leblebisiyle meşhur şehir olmayacağını dile getiren Belediye Başkanı Muzaffer Külcü, şehrin dünyanın merkezi olarak da herkesin bildiği, tanıdığı şehir haline geleceğini söyledi. Google ve NASA’nın yapmış olduğu ölçümleme çalışmasına göre şuanda içinde Çorum’un dünyanın merkezi olarak tespit edildiğini hatırlatan Başkan Külcü, Google’nin haritalama sistemi dünyanın en çok kullanılan ölçümleme sistemi olduğuna işaret ederek, yapılan çalışmanın doğru bir çalışma olduğunu belirtti. Daha önce yapılan çalışmalarda da buna yakın sonuçlar tespit edildiğini dile getiren Başkan Külcü, “Ankara’nın 150 kilometre kıyısında merkez olarak belirlenen bir yer vardı. Bu yapılan çalışma ile artık Çorum’un il sınırlarının dünyanın merkezi olduğunu anlamış oluyoruz. Aslında biz Çorumluların buna benzer söylemi öteden beri var. Çorum dünyanın merkezi derdik. İnanmazsanız ölçün derdik. Şimdi birisi tüm insanlık adına ölçümlemeyi yapmış. Ve ortaya da böyle bir sonuç çıkarmıştır” diye konuştu. "DÜNYANIN MERKEZİ OLARAK DA HERKESİN BİLDİĞİ, TANIDIĞI ŞEHİR HALİNE GELECEĞİZ" Çorum’un köklü bir tarihi geçmişe sahip olduğunu vurgulayan Muzaffer Külcü, “Çorum esasında insanlığın kadim zamanlardan beri yerleşim yeri olarak tercih ettiği bir coğrafyadır. Hititlerin ve Hattilerin başkentliğini yaptı. 7 bin yıldır bilinen bir tarihi var. 7 bin yıllık tarih içerisinde de 7-8 ayrı medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Bunların hepsinin ayrı ayrı zenginliklerine sahip olan bir şehirdir. Böyle bir sonucun ortaya çıkması aslında bizi çokta şaşırtmadı. Bir şaşkınlık içerisinde de değiliz. Bunun bizim için pratik bilgiye dönüşmesinden öte bundan sonra şehir için nasıl bir faydası olur, nasıl bir katkısı olur burası çok çok daha önemli. Çorum hem merkezi itibariyle hem de ilçeleriyle itibariyle tarih, doğa ve inanç turizmi açısından zengin kaynaklara sahip. Biz bunları yeteri kadar tanıtıp, dünya turizmcilerine taşımış değildik. Sadece leblebimiz ile meşhurduk. Bundan sonra sadece leblebimizle meşhur şehir olmayacağız. Sanayisi gelişmekte olan bir il olarak da tanınmış olmayacağız. Dünyanın merkezi olarak da herkesin bildiği, tanıdığı şehir haline geleceğiz. Pratikte birçok faydasının olacağını kanaatindeyim” ifadelerini kullandı. Google’ın dünyanın coğrafi merkezini Çorum yaptığı açıklamanın turizme etkisinin olacağına inandığını dile getiren Başkan Külcü, “Turizm açısından olumlu sonuçlar olacağının beklentisi var bende. Gerek tarih turizmi, gerek doğa ve gerekse inanç turizmi açısından sunulabilecek olan eserlerimizi bir kez daha gündeme getirme şansı bulmuş oluyoruz., Çorum’un artan bilinirliliğiyle daha çok turist gelir inşallah. 7 bin yıllık bilinen tarih boyunca oluşan ne kadar eser varsa biz bunların sahibi değiliz, bekçisi durumundayız. Bunlar insanlık tarihinin ortak malı ve zenginliğidir. Bunların tanınması açısından bir fırsat olur” şeklinde konuştu. “TURİZM VE SANAYİMİZ İÇİN BU FIRSATI İYİ DEĞERLENDİRMEMİZ LAZIM” Konuya ilişkin Çorum Ticaret ve Sanayi Odası’ndan da yazılı bir açıklama geldi. Çorum Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Başaranhıncal, fizikçilerin dünyanın merkezini Çorum olarak işaretlenmesinin şehir adına bir kazanç olduğunu kaydederek, “Turizm ve sanayimiz için bu fırsatı iyi değerlendirmemiz lazım” dedi. Hititlerin Başkenti olan Çorum’un, Google tarafından dünyanın merkezi seçilmesinin bir avantaj olduğunun altını çizen ÇTSO Başkanı Çetin Başaranhıncal, bu avantajın Çorum’un turizmine katkı sağlayacağını, bu avantajın iyi değerlendirilerek turistlerin Çorum’a çekilmesinin gerektiğini ifade etti. Turistlerin Çorum’a gelmesini kolaylaştırmak adına kısa vadede Merzifon Havaalanın kullanılması gerektiğini kaydeden Başaranhıncal, “Bu nedenle ilk önce havaalanı ismi çözüme kavuşturulmalıdır. Orta vadede ise ilimize ait bir havaalanı olması lazımdır” diye konuştu. Havaalanı terminal binasının oldukça küçük ve kullanışsız olduğuna da değinen Başaranhıncal, “Terminal binası daha modern hale getirilmelidir. İnsanlarda oluşturulan ilk izlenim oldukça önemlidir. Bunla hareketle şehrimize gelecek olan turistleri daha iyi bir şekilde karşılamamız için havaalanı terminalinin yenilenmesi şarttır” dedi.
KAYSERİ Polis Meslek Eğitim Merkezinde 21. dönem mezuniyet töreninde konuşan Kayseri Polis Meslek Eğitim Merkezi Müdürü Metin Tanrıver, okuldan mezun olan öğrencileri cemaat ve tarikatlara bağlı olmamaları konusunda dikkat çeken uyarılarda bulundu.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: KAYSERİ Polis Meslek Eğitim Merkezinde 21. dönem mezuniyet töreni yapıldı. Törende konuşan Kayseri Polis Meslek Eğitim Merkezi Müdürü Metin Tanrıver, okuldan mezun olan öğrencileri cemaat ve tarikatlara bağlı olmamaları konusunda uyardı. Saygı duruşu ve İstiklal marşının okunmasıyla başlayan mezuniyet töreninde konuşan Kayseri Polis Meslek Eğitim Merkezi Müdürü Metin Tanrıver, genç polislere "Öncelikli olarak dürüst olacaksınız. Kimsenin hakkını yemeyeceksiniz. Hakkınızı ve haddinizi bileceksiniz" dedi. "HİÇBİR CEMAATE YA DA TARİKATA, ŞEYHE BAĞLI OLMAYACAKSINIZ" : Metin Tanrıver konuşmasının devamında çarpıcı ifadelerde bulundu. Tanrıver genç polislere seslenerek "hiçbir kimseye, örgüte ve hele hele hiçbir cemaate ya da tarikata, şeyhe bağlı olmayacaksınız. Bağlı olacağınız tek yer vardır, o da devlettir. Hiçbir kimseye, devlete el kaldırtmayacaksınız, devlete laf söyletmeyeceksiniz. Devlete yan baktırmayacaksınız. Devlete isyan eden hainleri, topyekun imha edeceksiniz." dedi. Dönem birincisinin kütüğe isim çakmasının ardından, polis okulundan mezun olan 622 polis okulu öğrencisi, üzerinde Türkiye Cumhuriyet Anayasası ve tabancası bulunan masa üzerine ellerini koyarak yemin etti.
Baba George H.W. Bush ve George W. Bush'un ardından Bush ailesinden yeni bir ABD Başkan adayı çıktı.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Baba George H.W. Bush ve George W. Bush'un ardından Jeb Bush Cumhuriyetçi Parti'den ABD Başkanlığı'na adaylığını ilan etti. Jeb iş dünyasının sevdiği bir isim, Cumhuriyetçi kanadın adayı olması muhtemel. Ama önce Irak ve Afganistan'ı yakıp yıkan kardeşi Bush'un kötü şöhretini silmesi gerekecek. 1988’de babası George H.W. Bush’un seçim kampanyası için Amerika’yı baştan sona dolaştı. Florida valisi olarak kardeşi George Bush’un kazandığı iki seçimde sandık sonuçlarındaki mührün altında imzası vardı. Cumhuriyetçi Jeb Bush, bu kez kendisi Beyaz Saray’a giden yolu açmaya çalışıyor. Eğer 2016’daki Başkanlık Seçimleri’nin kazanırsa Beyaz Saray’a çıkacak üçüncü Bush olacak. Bu da Bush ailesini Amerikan tarihinin en güçlü hanedan olacak. İş dünyasıyla sıkı fıkı, kürtaj karşıtı 62 yaşındaki Jeb Bush, kendisini ‘mutlu savaşçı’ olarak tanımlıyor. Partideki aşırı sağ oylarını ürkütme pahasına için Obama’nın milyonlarca göçmen işçiye yasal statü veren reformuna destek verip bütçe açığını kapatacak vergi artışını destekler görünüyor. Bu yüzden Cumhuriyetçiler arasında kendisine ‘dönek’ diyenler de var. Anadili gibi İspanyolca konuşuyor, kardeşi W gibi hisleriyle hareket etmek yerine daha çok mantığıyla kararlar veriyor. George W. Bush, ABD’yi Irak’ta savaş batağına sokarken Jeb Bush kendisini destekliyordu. Şimdi Bush soyadının kötü şöhretinden kurtulmak için kardeşinin döneminde ‘bazı hataların yapıldığını’ itiraf eder gibi görünüyor. 'Hikayem farklı' Pazar günü Estonya’dan CNN’e bağlandığında “Jeb George’dan farklı, benim hayat hikayem farklı” diyerek bu algıyı pekiştirmeye çalıştı. Flordia'daki seçim sonuçlarında şaibe iddiası dergilere 'Çirkin seçim' başlığıyla yansımıştı. John Ellis Bush (Jeb), 11 Şubat 1953’te Midland, Teksas’ta doğdu. Babası ve kardeşi gibi o da Massachusetts’te seçkinlerin gittiği Phillips Academy’yi bitirdi. Okuldayken esrar içip, alkol kullandığını Huffington Post’a itiraf eden Jeb, siyasetle ilgilenmeyen, akranlarını ‘itip kakan’ bir öğrenciydi. 1970’de Meksikalı Columba Garnica Gallo ile tanıştı. Ardından çift Teksas Üniversitesi’nde evlendi. İlk uluslararası diplomasi deneyimini 1977’de o zamanlar Amerika’nın arka bahçesi olan Venezüella’da yaptı. Orada Texas Commerce Bank’ta çalıştı. 'Florida kabusu' 1980’de döndüğü Amerika’da Florida eyaletinin Ticaret Bakanı oldu. 1999’da seçildiği Florida Valiliği’nde 8 yıl geçirdi. Vergileri 19 milyar dolar düşürdü. Birçok devlet kurumunu özelleştirip büyük şirketlerin ‘takdirini kazandı’. ‘Yerini bil’ olarak Türkçe’ye çevirilebilecek bir yasayla insanların kendilerini tehdit altında hissettiklerinde silah kullanmalarının yolunu açtı. Bahçelerinde hareket eden her canlıyı vuran silah düşkünü Cumhuriyetçilerden bol bol alkış aldı. 2000’deki ABD Başkanlık Seçimleri’nde sonucu belirleyen Florida oylarının sayımında adı hileye karıştı. Kardeşi George W. Bush’un kazandığı seçimler daha sona ABD Sivil Haklar Komisyonu tarafından hatalı bulundu. Demokrat aday Al Gore ulusal düzeyde en çok oyu aldığı halde Florida’daki hatalı sayım nedeniyle başkanlığı George W. Bush’a kaptırdı. Bu durum Amerikan demokrasisinin ‘Florida Kâbusu’ olarak kazındı. Jeb, 8 yıldır valilikten uzak. Valiliği bırakır bırakmaz iş dünyasına atıldı. Servetine servet kattı. Özelleştirdiği devlet kurumlarıyla gönüllerinde taht kurduğu iş dünyası onu hemen benimsedi. 2008’de batıp küresel krizin fitlini ateşleyen Lehman Brothers’a danışmanlık yaptı.
ANTALYA'da yarın yani 27 Aralık 2016 salı günü okullar tatil mi sorusunun yanıtı için gözler valiliğin kararına döndü. Antalya Valiliği kar tatili kararını ilerleyen saatlerde son durum değerlendirmesi ile verecek.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: ANTALYA hava durumu raporu yoğun kar yağışını haber verince gözler yarın okullar tatil mi sorusunun yanıtı için valiliğe döndü. Antalya'da bugün Akseki ilçesinde okullar kar tatiline girmişti. Antalya Valiliği kar tatilini uzatabilir ve yarın yani 27 Aralık salı günü de eğitime ara verme kararı alabilir. Buna valiliğin ilerleyen saatlerde son duruma bakarak karar vermesi bekleniyor. Antalya Valiliği kar tatili kararı aldığı anda bu haberde bulacaksınız. Meteorolojinin geçtiği son hava durumu tahmininde yeni bir kar yağışının yurdu etkisi altına aldığı bilgisi yer alıyor. Sibirya üzerinden gelen yeni kar yağışı Ege'den Akdeniz'e kadar ilerleyecek, Anadolu'yu tarayarak Doğu'ya ilerleyecek. YOĞUN KAR YAĞIŞI Antalya, Mersin, Kahramanmaraş ve Adana'nın 900 metre rakım üzerindeki yüksek kesimleri ile Karaman ve Konya çevrelerinde yoğun kar yağışı var. Kar yağışlarının Salı günü öğle saatlerine kadar devam edeceği bildiriliyor. BUGÜN OKULLAR NEREDELERDE TATİL? Kar yağışı etkisini sürdürürken bugün bir çok ilde eğitime ara verildi. Antalya'nın Akseki ilçesinde de kar yağışı nedeniyle ilk ve orta dereceli okullar bugün tatil edildi. Kaymakamlıktan yapılan açıklamada, Akseki merkezi ile bağlı mahallelerde yoğun kar yağışı nedeniyle ilk ve orta dereceli okullarda bugün eğitime ara verildiği bildirildi. Antalya Valiliği kar tatilini yarına uzatıp uzatmayacağına ilerleyen saatlerde karar verecek. MUŞ'TA OKULLAR TATİL EDİLDİ Muş'ta kar yağışı ve tipi nedeniyle öğleden sonra okullar tatil edildi.İl Milli Eğitim Müdürü Cevdet Arslan, yaptığı yazılı açıklamada, kar yağışının kent genelinde etkili olduğunu belirtti. Arslan, öğrencilerin olumsuz hava koşullarından etkilenmemesi için merkez ve bağlı köylerdeki okullarda bugün öğleden sonra eğitim öğretime ara verildiğini kaydetti. ERZİNCAN TATİL KARARI ALDI Erzincan'da Milli Eğitim Müdürlüğünden yapılan açıklamaya göre yoğun kar yağışının devam etmesi nedeniyle okullar bugün tatil edildi. Öğrencilerin olumsuz hava koşullarından etkilenmemesi için bu kararın alındığı vurgulanan açıklamada, "Erzincan il merkezi, ilçelerin tamamında 26 Aralık Pazartesi günü yoğun kar yağışından dolayı eğitime bir gün ara verilmiştir." ifadesi kullanıldı. BAYBURT KAR TATİLİNDE Bayburt'ta da kar yağışı dolayısıyla il genelinde bugün eğitim öğretim yapılmadı. Bayburt Valiliği'nden yapılan yazılı açıklamada yoğun kar yağışı nedeniyle il genelindeki tüm okullarda bugün eğitim öğretime ara verildiği bildirildi. Kamu kurumlarında görev yapan engelli ve hamile personel de idari izinli sayıldı. KAR YAĞIŞI ETKİLİYOR Antalya Akseki'de sabah başlayan kar yağışı etkisini artırdı. Bölge Trafik ekipleri, Akseki'yi Seydişehir'e bağlayan karayolunda, Taşlıca Mahallesi Murtiçi mevkisinden itibaren zincirsiz araçların geçişine izin vermedi. Ekipler, ağır tonajlı araçları da dinlenme tesislerine yönlendirdi. Karayolları ekipleri, yolların açık kalması için çalışmalarını aralıksız sürdürdü.
Sabiha Gökçek'den Antalya'ya hareket etmesi gereken Anadolujet firmasına ait yolcu uçağına bomba ihbarı yapıldı.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı'ndan sabah saat 07.00'da Antalya'ya hareket etmesi gereken Anadolujet firmasına ait yolcu uçağına bomba ihbarı yapıldı. Bomba ihbarı üzerine olay yerine bomba uzmanı ekipler sevk edildi. Uzman ekipler bomba ihbarı yapılan uçağı didik didik aradı. Havalimanında panik yaşanmaması için çalışma titizlik içerisinde sürdürüldü. Yaklaşık 4.5 saat süren aramanın ardından ihbarın asılsız olduğu ortaya çıktı. Uçak saat 12.00 sıralarında Antalya'ya havalandı.
AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, son dakika açıklamasında "Görünen o ki OHAL'in uzatılması için yeni bir tezkere Meclis'e gelmeyecek..." dedi...
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, Genel Merkez'deki MKYK toplantısı öncesinde AK Parti'nin TBMM Başkan adayının kim olacağı ve OHAL'in kaldırılıp kaldırılmayacağı ve AK Parti Kongresi'nin erkene alınıp alınmayacağıyla ilgili çarpıcı açıklamalar yaptı. ADAYIMIZ 10 TEMMUZ'A KADAR BELLİ OLUR... AK Parti'nin Meclis Başkanı adayının henüz belli olmadığını belirten Elitaş, "8 Temmuz'da milletvekili yemin edecek. 9 Temmuz'da Cumhurbaşkanı yemin edecek gibi görünüyor. Cumhurbaşkanının yemini ile hükümetin görevi başlıyor. Meclis Başkanlığı seçimi için adayımız 8 - 9 Temmuz gibi olabilir. İlk grup toplantısı 10 Temmuz'da yaparız. Şeklen orada belli olur" dedi. GÖRÜNEN O Kİ OHAL UZATILMAYACAK... Yeni düzenleme olmazsa OHAL'in uzatılamayacağını, Meclis'in OHAL'i uzatma yetkisi olmadığını hatırlatan Elitaş, "Görünen o ki OHAL'in uzatılması için yeni bir tezkere Meclis'e gelmeyecek..." ifadelerini kullandı... AK PARTİ KONGRESİ AĞUSTOS'A ALINABİLİR... AK Parti kongresinin erkene alınacağı iddiaları için de Elitaş, "12 Eylül’deki AK Parti Kongresi erkene alınabilir. Muhtemelen Ağustos ayı içinde yapılır" dedi.. BAZI BAKANLAR MİLLETVEKİLLİĞİNDEN İSTİFA EDECEK Mİ?.. Başbakan Binali Yıldırım ve bazı bakanların milletvekilliğinden istifa ederek bakan olacakları onların yerine listede kendilerinden sonra gelen milletvekili adaylarının seçileceği" iddiası için Elitaş, "Şuan bir milletvekili istifa ederse onun görev yeri boş kalır. Bu YSK'nın kararının farklı yorumlanması ile ilişkili bir durum. Yanlış yorumlamadan kaynaklanıyor" dedi.
Survivor yarışmasındaki performansıyla milyonlarca kişi tarafından beğeniyle takip edilen Turabi Çamkıran, sosyal medya hesabından paylaştığı videosuyla Survivor 2019 yarışmasına katılacağının sinyalini verdi.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Survivor yarışmasındaki başarılı performansıyla gönüllerde taht kuran Turabi Çamkıran, paylaştığı video ile Survivor 2019 yarışmasına katılacağının sinyalini verdi. "KRAL GERİ Mİ DÖNÜYORSUN?" Instagram hesabından Survivor videosu paylaşan Turabi Çamkıran, paylaşıma, "ÇOK YAKINDA... Benimkisi fırtına öncesi sessizlik." notunu ekledi. Turabi'nin paylaşımına takipçileri de sessiz kalmadı. Turabi'nin bir takipçisi paylaşıma, "Kral geri mi dönüyorsun?" yorumunu yaptı. Başka bir takipçisi ise, "Turabi tekrardan Survivor'da vay be çok heyecanlı." yorumunu yaptı. ILICALI SÜRPRİZ BİR PAYLAŞIMA İMZA ATMIŞTI Sosyal medya hesabından Survivor ile ilgili paylaşımlarda bulunan Acun Ilıcalı, Survivor hayranları için sürpriz bir paylaşıma imza atmıştı. Acun Ilıcalı Survivor 2019'un çekileceği ye ve mekanın fotoğraflarını ile videosunu sosyal medya hesabından takipçileriyle paylaşmıştı. "ORTAK YAYIN OLACAK" Geçtiğimiz günlerde TV8'de ekrana gelen 'Gel Konuşalım' programının canlı yayınına katılan Acun Ilıcalı, 'Survivor 2019' için şunları söylemişti: "Survivor'da konseptimiz bu sene Türkiye-Yunanistan olacak. Aynı anda iki ülkede yayın olacak ve aynı gece yayınlanacak, ortak yayın olmayacak. Programların montajları farklı olacak, onların programında hayatları daha çok ekrana gelecek. Ancak oyunlar aynı olacak. Bir adada Türkler, diğer adada Yunanlılar olacak ve kıyasıya bir mücadele yaşanacak.
Ankara'nın Keçiören ilçesinde meydana gelen trafik kazasında 2 kişi yaralandı.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Yaralılar, sıkıştıkları otomobilin içinden itfaiye ekipleri tarafından kurtarıldı. Edinilen bilgiye göre, Keçiören'den şehir merkezi istikametine ilerleyen Batuhan Öztürk (27) idaresindeki 06 AE 0530 plakalı otomobil, sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu yol kenarında bulunan reklam panosuna çarptı. Sürücü Öztürk ve 14 yaşındaki kardeşi, hurda haline gelen araç içinde sıkıştı. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri tarafından sıkıştıkları otomobilden güçlükle çıkartılan iki kardeş, Dışkapı Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı.
Ulaştırma bakanı binali yıldırım, konya - ankara arası hızlı tren hattında alt yapı işlemlerinin yüzde 95, üst yapının ise yüzde 50 tamamlandığını, yıl sonunda test sürüşlerine başlanmasının hedeflendiğini söyledi
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Bakan Yıldırım, Konya - Ankara hızlı tren hattının uzunluğunun 212 kilometre olduğunu, çift hatta 424 kilometre ray döşenmiş olacağını belirtti. 2 kesim halinde yapılan hattın 100 kilometre Polatlı-Konya, Konya tarafından da Polatlı'ya doğru 112 kilometreden oluşacağını ifade eden Yıldırım, "Alt yapı yüzde 95 bitti. Üst yapı da yarı yarıya bitti. Demek ki, ağırlıklı işimiz üst yapıda. İşin hacmi 125 bin nüfuslu bir şehir kadar. Bir başka deyişle 45 bin konut yapılabilir aynı projeyle. Konya'yı Ankara'ya hızlı trenle bağlayacağız, yeni bir teknoloji, yeni bir proje, bu proje için gecesini gündüzüne katanlar çalışıyor. Bizim ziyaretimiz sadece onlara bir moral vermek. Onların bu gayretine, çalışmasına bir nebze olsun ortak olmak. Etkileyici bir çalışma var, bin 800 kişi buradan ekmek yiyor. 400 tane kamyon buraya sürekli malzeme taşıyor. Bu doğrudan istihdam, bir de dolaylı olarak düşünürseniz, en az 10'la çarpmanız lazım. Altyapı hemen hemen bitti. Üst yapı yüzde 50 bitti. Yıl sonuna kadar altyapıyı, üstyapıyı tamamlayıp deneme, test sürüşlerine başlamayı hedefliyoruz dedi.
CNN Türk'teki 'Tarafsız Bölge' programında açıklamalarda bulunan Ahmet Hakan, "Ankara'daki güvenilir gazeteci kaynaklarımdan edindiğim bilgiye göre Kemal Kılıçdaroğlu yarın istifa edecek" dedi.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Gazeteci Ahmet Hakan'dan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu için olay bir iddia ortaya atıldı. CNN Türk ekranlarında yayınlanan Tarafsız Bölge programında 24 Haziran seçimleri masaya yatırıldı. Programın sunucusu Ahmet Hakan canlı yayında önemli bir bilgi paylaştı. Hakan, "Ankara'dan iyi haber alan gazeteci dostların bana Kemal Kılıçdaroğlu'nun yarın istifa edebileceğini söylüyorlar. İhtiyatla karşılansın, sadece bir duyum bu. Yarın Kemal Kılıçdaroğlu'nun istifa edebileceği söylentisi. İyi haber alan kaynaklardan alamasam asla söylemem" dedi. CHP yarın (Salı) saat 11'de MYK toplantısını yapacak. CHP kaynıyor! Kılıçdaroğlu'na istifa çağrısı CHP MYK toplantı kararı aldı CHP'de parti içi mücadele için ilk bayrak açıldı! Sınıfta kaldılar
RİZE milletvekilleri AK Parti (AKP), MHP, CHP, HDP, İYİ Parti listesi. Rize ilçeleri Ardeşen, Çamlıhemşin, Çayeli, Derepazarı, Fındıklı, Güneysu, Hemşin, İkizdere, İyidere, Kalkandere, Merkez, Pazar seçim sonuçları.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Rize ilinde 24 Haziran 2018 seçim sonuçları oy dağılımı ile Rize milletvekilleri listesi ortaya çıktı. Yeni Rize milletvekilleri 27. dönemde mecliste kenti temsil edecekler. Türkiye 27. Dönem Milletvekili Genel Seçimi'ne AK Parti, CHP, HDP, HÜDA PAR, İYİ Parti, MHP, Saadet Partisi ile Vatan Partisi katıldı. BBP'nin adayları AK Parti, DP'nin adayları ise İYİ Parti listelerinden seçime girdi. 2018 seçimlerinde Rize ilinde ittifaklar çekişti. Cumhur ittifakı AK Parti ve MHP milletvekillerini belirlerken Millet İttifakı oyları ise CHP, Saadet Partisi ve İyi Parti milletvekili listesini oluşturdu. Rize milletvekili listesi ve Rize seçim sonuçlarını Anadolu Ajansı'nın geçtiği son dakika verileri ile internethaber.com seçim sayfasında bulabilirsiniz. Türkiye 27. dönem milletvekili genel seçimi Rize sonuçları sayfasına gitmek için buraya tıklayın! Cumhurbaşkanı ve 27. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri için bu sabah saat 08.00'dan itibaren 56 milyon seçmen 180 bin 65 sandıkta oy kullandı. Oy verme işlemi saat 17.00'de sona ererken herkesin merak ettiği seçim sonuçları ajanslardan son dakika haberi olarak düşmeye başladı. Rize milletvekili adayları kimlerdi? YSK listesi için tıklayın 24 HAZİRAN 2018 SEÇİMLERİNİN İLKLERİ : Seyyar sandık uygulaması, 100 bin imzayla cumhurbaşkanı adaylığı, cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimi için aynı gün sandığa gidilmesi gibi pek çok ilke sahne olacak 24 Haziran seçimlerinde, Türk siyasi tarihinde ilk kez siyasi partiler ittifak yaparak halkın oyunu istedi. İşte 24 Haziran 2018 seçimin ilkleri: 1- Daha önce ilk kez 10 Ağustos 2014'te cumhurbaşkanı halk tarafından seçilirken, 24 Haziran'da seçmenler ilk kez cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimi için aynı gün sandığa gitti. 2- Vatandaşlar, bu seçimde 550 yerine 600 milletvekili için oy kullandı. Bazı illerin çıkaracağı milletvekili sayıları da bu kapsamda değişirken, Ankara ilk kez 3 seçim bölgesine ayrıldı. 3- Cumhurbaşkanlığına aday gösterme usulü bu seçimde farklılık gösterdi. Daha önce en az 20 milletvekili ya da son seçimde geçerli oylar toplamı birlikte hesaplandığında yüzde 10'u geçen siyasi partilerce ortak cumhurbaşkanı adayı gösterilebiliyordu. Bu seçimde TBMM'de grubu bulunan ya da son seçimde yüzde 5 oy alan siyasi partiler ya da 100 bin vatandaş, bulundukları ilçe seçim kuruluna imza vererek aday teklifinde bulundu. 4- Siyasi partilerin ittifak kurarak seçime girebilmesi de 24 Haziran seçimlerinin ilkleri arasında yer aldı. 5- Yatağa bağımlı hastalar için seyyar sandık uygulaması da bu seçimde ilk kez hayata geçirildi. Bu kapsamda, seyyar sandıklarda oy kullanabilmeleri için hastalığı ve engeli sebebiyle yatağa bağımlı olduğunu beyan eden seçmenlerin ayağına sandık götürüldü. 7 HAZİRAN 2015 SEÇİM SONUÇLARI : Türkiye 7 Haziran seçimlerinde AK Parti'ye tek başına iktidar şansı vermemişti. 25. dönem milletvekili genel seçiminde AK Parti 258 milletvekili çıkarabilmişti. CHP 132 milletvekili alırken, HDP ve MHP 80'er milletvekiline sahip olmuşlardı. 12 HAZİRAN 2011 SEÇİM SONUÇLARI : AK Parti 2011 seçimlerinde yüzde 49.9 oranında oy alarak meclise 326 milletvekili sokabildi. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) yüzde 25.9'luk oyla 135 milletvekili, MHP yüzde 13 oranındaki oyuyla 54 milletvekiline sahip oldu. Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku'nun desteklediği bağımsız adaylar ise yüzde 6 oy oranıyla 36 milletvekilini parlamentoya soktu. 22 TEMMUZ 2007 SEÇİM SONUÇLARI : AK Parti 2007 seçimlerinde oyların yüzde 46.4'ünü alarak 341 milletvekili kazandı. CHP yüzde 20.8 oranındaki oyuyla 112 milletvekili, MHP yüzde 14.2 oranındaki oyuyla 71 milletvekili aldı. Bağımsız olarak 26 milletvekili meclise girdi. 3 KASIM 2012 SEÇİM SONUÇLARI : AK Parti'nin siyaset sahnesine çıktığı 22. dönem milletvekili genel seçim sonuçları herkes için sürpriz oldu. Bu seçimde AK Parti yüzde 34,28 oy oranıyla 363 milletvekili çıkardı. AK Parti anayasayı değiştirecek çoğunlukta milletvekiline baraja takılan MHP sayesinde ulaştı. 2002 seçimlerinde CHP'nin başında Deniz Baykal bulunuyordu ve partisi yüzde 19,39 oy oranıyla 178 milletvekili çıkardı. 2002 seçimleri sadece AK Parti açısından değil köklü partiler için de milat oldu. DSP, DYP ve ANAP gibi partiler baraj altında kalırken MHP de baraja takıldı. 2002 seçimlerinden sonra parlamentoda sadece 2 parti yer aldı.
Fenerbahçe'nin forveti Semih Şentürk İspanyol takımlarının gündeminden düşmüyor. İşte nobetçi golcüyle ilgilenen takım.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: ''Semih Şentürk, Real Sociedad'ın yörüngesinde'' diyen AS, San Sebastian kentinin takımının, hücumu kuvvetlendirmek için gözünü Türkiye'ye çevirdiğini kaydetti. Real Sociedad'ın transfer için çok fazla para ayıramayacağı vurgulanırken, ''Tek opsiyon olarak, şike iddialarından dolayı Fenerbahçe'nin 2. lige düşürülme olasılığı üzerinde durulduğu'' öne sürüldü. İspanyol gazetesi, ancak Türkiye Futbol Federasyonu'nun Fenerbahçe'yi ligden düşürme kararı vermesi halinde Semih'in Real Sociedad'a gelebileceğini savundu. Haberde ayrıca, Real Sociedad'ın, 28 yaşındaki Semih'e alternatif olarak, Fransa'nın OGC Nice takımından 27 yaşındaki Eric Mouloungui'yi düşündüğü iddia edildi.
Cemâlnur Sargut’un yeni kitabı “Ya Allah’ın Sevdikleri!” adlı eseri Nefes Yayınevi’nden çıktı.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Seven’in ve sevilenin hakikatinin anlatıldığı “Ya Allah’ın Sevdikleri!” 14 Şubat’ta Nefes Yayınevi okuyucuları ile buluşuyor. Cemâlnur Sargut “Ya Allah’ın Sevdikleri!” adlı eserinde gönülleri Allah’tan işitip haber alan ve Allah’ın “Ya Benim Sevdiklerim” dediği ezelî, ebedî, diri büyük sultanları anlatmaktadır. Sargut, bu eserinde “yaşayan Kur’an”lar olarak tanımladığı Allah’ın “Habîb’im” hitabının mazharı ve “Ben güzel ahlâkı tamamlamak üzere gönderildim.” hadîs-i şerîfinin hakîkati olan Hazreti Muhammed’in (s.a.s) Kevser gibi olan mânâsını devam ettiren temiz soyu ve O’nun gönül evindeki sevgililerin yaşantıları, ahlâkları ve hakîkatlerinden örnekler veriyor. SEVGİLİLER GÜNÜ PİYASADA OLACAK Kitabın çıkış tarihinin Sevgililer Günü’ne gelmesi vesilesiyle mutasavvıf yazar Cemâlnur Sargut eserini şu sözleriyle özetliyor; “Biz de bugün için okuyucularımıza âcizane kendi idrakimiz ölçüsünde Peygamber’i, O’nun (s.a.s) sevgilileri olan Ehl-i Beyti, Hz. Fatma’yı, Hz. Hatice’yi ve Kur’an’da adı geçen tek hanımefendi olan ve kadınların en yücesi diye anılan Hz. Meryem’i anlatmaya çalıştık”. OKUYUCU İÇSEL BİR YOLCULUK YAŞAYACAK Okuyucu “Ya Allah’ın Sevdikleri!” adlı bu kitapta hamd makamının tecellîsi olan Hz. Peygamber’in sırlı hakîkati ve kulluğu ile ilgili bilgi edinmenin yanı sıra Cihâr-ı Yâr-ı Güzîn; Dört Halîfe’nin temsil ettiği mânâlar, yaşantıları, yöneticilikleri, öğütleri, hikmetli sözleri ile içsel bir yolculuk yaşayacak.
ABD Dışişleri Bakanlığı'nın 2013 insan hakları raporunda, yolsuzluk iddialarına toplam 18 kez atıf yapılırken, "bireysel özgürlüklere yönelik kısıtlamalar" eleştirildi. Washington'dan İlhan Tanır'ın haberi.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: ABD Dışişleri Bakanlığı'nın 2013, ‘Ülkeler İnsan Hakları Uygulamaları Raporu’nda Türkiye'deki yolsuzluk iddialarına 18 kez atıf yapıldı. Raporu Dışişleri Bakanı John Kerry’nin sunumuyla yayımlandı. Kerry, ‘‘Kölelik daha sonra çıkarılmadan önce bizim Anayasamızda yazılıydı. Kadın, LGBT ve diğer bazı grupların eşit hakları için mücadelesi halen devam ediyor’’ dedi. ABD Dışişleri Bakanı raporun küresel bağlamda ‘‘en detaylı, güvenilir, objektif ve gerçeklere dayalı’’ rapor olduğunun söyledi. Bakanlığın 2012 yılı raporunun Türkiye bölümünde ‘yolsuzluğa" 11 kez atıf yapılırken 2013'te bu sayı 18'e çıktı. İnsan Hakları ile ilgili olarak Bakanlık Yardımcısı vekili Uzra Zeya’ya göre, bu yıl raporun tümünde ‘yolsuzluk ve hesaba çekilebilirlik’ konularına daha ağırlık verildi. Raporun ilk bölümünde ‘Güvenlik güçleri ve Adli Yargı’ var ve "Terörle ilgili geniş tanımlı kanunlar ve yargılamaların şeffaflıktan yoksun olması adalete erişimi kısıtlıyor" deniyor. Raporun bu bölümünde ‘‘17 Aralık'ta başlatılan yolsuzluk operasyonu ve akabindeki skandal’’ın kolluk kuvvetleri ve yargının yürütme organının etkisinde kaldığı ‘özel bir not’la belirtiliyor ve binlerce polis ile savcının 17 Aralık'tan beri görev yerlerinin değiştirilmesi de bu kapsamda ele alınıyor. "Özgürlükler kısıtlanıyor" Raporun ilerleyen bölümlerinde de ‘yolsuzluk’ iddialarına daha detaylı yer verildiği görülüyor. Raporun ‘haksız tutuklama ve gözaltı’ bölümünde, ‘‘devlet yetkililerinin yolsuzluk ve görevlerini suistimal ettiğinde bunu araştıracak ve cezalandıracak süreç yetersiz. Hesaba çekilmezlik sorun olarak yerinde duruyor’’ deniyor. Raporun 13. sayfasında ise, şu an Türkiye’de gündemde olan yolsuzlukla mücadele operasyonlarından bahsedilerken, AB’nin Genişlemeden Sorumlu yetkilisi Stefan Fule’nin Türkiye’de yargı bağımsızlığıyla ilgili endişelerine atıf yapılıyor. Raporda ayrıca yeni HSYK yasasıyla yargının hükümetin kontrolüne girebileceği savunuluyor. Raporun özel hayata müdahale kısmında, böcek yerleştirme veya dinleme ile yapılan kanuni veya kanuni olmayan dinlemelerin, evde olduğu kadar profesyonel yaşamda da oto-sansürü teşvik ettiğinin üzerinde duruldu. Hükümetin ifade özgürlüğü ve toplanma özgürlüğüne müdahalesi başlıklı bölümde ise "Ceza hukuku ve terörle mücadele kanununun (TMK), ifade, basın ve internet özgürlüğünü kısıtladığı, oto-sansürün yaygın olduğu çünkü bireylerin devleti ve hükümeti açıkça eleştirmekten, sivil veya cezai olarak mahkemeye verilmekten korktuğu kaydedildi. Rapordaki diğer unsurlar şöyle: "Hükümet kadınlar, çocuklar, LGBT de de olmak üzere güçsüz toplumların korunması için yeterli önlem almadı." "Güvenlik güçlerinin kanunsuz öldürme, aşırı güç kullanma ve işkence iddiaları, hapishanelerin aşırı kalabalıklığı not edildi." Rapora göre, 2013 sonu itibariyle Türkiye’de gazeteci, yazar ve çevirmen olmak üzere 73 kişi hapiste tutuluyor. Raporda Gezi Parkı protestolarıyla ilgili olarak da şu ifadeler yer aldı: "Gezi protestolarında yetkililer olaylara müdahale ederken aşırı güç kullandı. İçlerinde gazeteci, akademisyen, avukat ve öğrencinin de olduğu binlerce insan gözaltına alındı ve TMK kapsamında suçlandı."
İstanbul Valiliği, HDP'nin İstanbul Kazlıçeşme mitingi hakkında son dakika açıklama yaptı. Valilik, yetkinin İlçe Seçim Kurulu'na ait olduğunu belirtti.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: İstanbul Valiliği, 30 Mayıs Cumartesi günü İstanbul Kazlıçeşme'de yapılması planlanan Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) mitingi hakkında açıklama yaptı. İstanbul Valiliği'nin son dakika yaptığı açıklamada, “28 Mayıs 2015 tarihinden itibaren seçimlere kadar her türlü açık hava toplantılarına izin verme ya da vermeme yetkisi ve takdiri tamamen İlçe Seçim Kurullarına aittir” ifadelerini kullandı. DEMİRTAŞ "SORUN ÇÖZÜLDÜ" DEMİŞTİ! HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'tan iptal edilen Kazlıçeşme mitingi sorun çözüldü açıklaması yapmıştı. Sosyal medya üzerinden açıklama yapan Selahattin Demirtaş, "İstanbul Kazlıçeşme'de 30 Mayıs'ta yapacağımız mitinge dair sorun çözüldü. 30 Mayıs Cumartesi günü saat 15.00'te Kazlıçeşme'de olacağız." dedi. HDP'DEN İSTANBUL MİTİNGİ AÇIKLAMASI HDP İstanbul İl Eş Başkanı Cesim Soylu, hukuken ve pratik olarak bir sorun olmadığını belirterek, Cumartesi günü Kazlıçeşme’de miting yapacaklarını söyledi. Beyoğlu’ndaki HDP İl Binasında yapılan basın açıklamasına İstanbul il eş başkanları Cesim Soylu, Ayşe Erdem ve yöneticiler Suat Çorlu ve Sema Anıl katıldı. ''VALİLİĞİN AÇIKLAMASI YENİKAPI MİTİNGİ DEĞERLENDİRMESİ'' Açıklamayı yapan Cesim Soylu, seçim süreci boyunca bütün olanaksızlıklara ve engellemelere rağmen demokratik bir seçim kampanyası yürüttüklerini belirterek, "Bizim çalışmalarımızın doruğu da, zirvesi de İstanbul’da elbette 30 Mayıs’ta yapmayı planladığımız mitingle olacaktır. İstanbul’da şu ana kadar 10’a yakın miting yaptık, yapmaya devam ediyoruz. 30 Mayıs’ta yapacağımız miting de en görkemli, katılımı en yüksek mitingimiz olacaktır. Bu mitingimizi daha önce kamuoyuna deklare etmiştik. Ancak dün özellikle sosyal medya ve basında bu mitingimizin iptal edildiği, yapılmayacağı yönünde bir takım değerlendirmeler çıktı. Doğrusu bunlar valiliğin açıklamalarına istinaden yapılmış değerlendirmelerdi. Ancak o değerlendirmeleri biz de okuduk ve valilikle görüşme de gerçekleştirdik. Buradan çıkardığımız sonuçlar, bu değerlendirmeler mitingimizin iptal olduğu yönünde değerlendirmeler değildir. Mitingimiz iptal edilmemiştir. 30 Mayıs günü bizler Kazlıçeşme’de mitingimizi en görkemli şekilde yapacağız. Valiliğin değerlendirmesi daha çok kendi planladıkları Yenikapı’daki mitingle ilgili değerlendirmelerdir. Dolayısıyla bizim mitingimizin yapılmayacağı yönünde herhangi bir değerlendirme değildir. Biz görüşmemizi de, planlamamızı da yaptık, 30 Mayıs günü saat 15.00’da tüm kitlemiz Kazlıçeşme Meydanı’nda toplanmış olacak. Biz en görkemli şekilde, bu seçim çalışmalarına yakışır şekilde mitingimizi yapacağız. Halkımıza çağrımızdır; bütün halkımız, bütün duyarlılığıyla, bütün renkleriyle, bütün coşkusuyla orada olacaktır" dedi. ''ENGELLEME YOK MİTİNGİMİZ YAPILACAKTIR'' Valiliğin açıklamasında yer alan 'Zeytinburnu İlçe Seçim Kurulu’ndan gerekli izinler alınmamıştır’ yönündeki açıklamalar sorulan Soylu, "İstanbul’da resmi olarak seçimler için tahsis edilmiş sınırlı bir iki miting alanı vardır. Ama onun dışında İstanbul’da seçim çalışmalarının yapıldığı miting alanları vardır. Ve esasen seçim çalışmalarıyla ilgili böyle bir yasak da yoktur. Kazlıçeşme’de geniş ve miting için uygun bir alandır. Dolayısıyla biz o alanı tercih ettik. Bu noktada bir pürüz olmadığını söylüyorum. Mitingimiz yapılacaktır, bu konuda herhangi bir engelleme olmayacaktır. Bu konuda bir yasak yoktur. Sadece şu vardır; İlçe seçim kurullarının ilçe mitingleri için tahsis ettikleri alanlar vardır. Ama o alanlar dışındaki alanlarda tercih edilebilir. Bu konuda bir sıkıntı yoktur. Biz de bu alanı tercih ettik. Biz Sayın Valiyle de konuştuk. Onların açıklaması bizim miting yapmayacağımıza dönük değil, daha çok bizim önceki basın açıklamamızda, belki parti temsilcilerimizin yaptığı açıklamalara yönelik bir değerlendirmedir. Esasen kendi yapmakta oldukları mitinge dönük bir değerlendirmedir. Kendilerinin de aynı alanda miting yaptıklarını ve YSK’dan Yenikapı’yı bir mitin alanı olarak aldıklarını beyan ediyorlar. Yani bizimle ilgili değildir. Bizim durumumuzu engelleyecek bir durum değildir" dedi. ''EMNİYETLE TOPLANTI YAPACAĞIZ'' Cesim, 'ilçe seçim kurulundan izin çıkmadı’ ifadesinin hatırlatılması üzerine, "Biz emniyetle de gerekli görüşmeleri yaptık. Bugün birkaç saat sonra emniyetle mitingin planlanmasına yönelik bir toplantımız olacak. Bir pürüz yok. İlçe seçim kurulları kendi belirledikleri miting alanlarını belirlerler. Onun dışındaki yerlerin kendileriyle alakalı olmadığını, emniyeti ve valiliği ilgilendirdiğini söylerler. Hukuken bir problem ve pürüz yok. Pratik anlamda da bir sıkıntı yok. Dediğim gibi emniyetle de bunlar konuşulmuş, çözülmüş konulardır" diye konuştu.
4. sezonunu merakla beklenen Black Mirror dizisine hangi kitaplar ilham oldu ve ortaya böylesi başarılı bir yapım çıktı. İşte o kitaplar...
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Otostopçunun Galaksi Rehberi- Douglas Adams Bilimkurgu yazının benzersiz ismi Douglas Adams'ın neredeyse dünyanın tüm dillerine çevrilmiş dizisi Otospotçunun Galaksi Rehberi BBC'de radyo oyunu olarak yayınlanışının ardından büyük bir okur kitlesine ulaşarak popülerliğini asla yitirmeyecek bir kült haline geliyordu. Galaksinin haritası bile çıkarılmamış ücra bir köşesinde, gözlerden uzak bir güneşin yörüngesinde, tamamıyla önemsiz küçük bir gezegen döner. Gezegenin maymundan gelen halkı genellikle mutsuzdu. Ağaçlardan inmekle büyük hata yaptıklarını düşünenlerin sayısı gün geçtikçe artıyordu. Bazıları ağaçlara çıkmanın bile hamle olduğunu ve okyanuslardan asla ayrılmamış olmaları gerektiğini söylüyordu. Sonra adamın birinin, sırf değişiklik olsun diye bundan böyle halka nazık davranmanın ne kadar iyi olacağını dile getirdiği için bir ağaca çivilenmesinden yaklaşık iki bin yıl sonra, bir perşembe günü, o önemsiz gezegen bir kestirme yol uğruna yok olup gidecekti. Ama bilinmeyen gerçek şuydu ki gezegenin yaratılış amacı yalnızca Nihai Soruya cevap bulmak için yapılan bir deneydi...
Seren Serengil, photoshop'lu olduğunu iddia ettiği tatil fotoğrafları için Yaşar İpek’in kardeşi Eylem İpek Şafak’ı suçlayan ifadeler kullanmıştı. Eylem İpek Şafak da bu olaylardan sonra ünlü şarkıcı hakkında koruma kararı aldırttı.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Selülitli ve kilolu fotoğraflarının ardından İpek'le video çeken Serengil, selülitli olduğu iddia edilen karın bölgesini göstererek fotoğrafların gerçek olmadığını söyledi. İpek'in de kilolu gösterildiği fotoğraflar hakkında konuşan Seren Serengil şunları söyledi: Ahlaksız ve yalancılar hadi benim vücudumu photoshopladığınız Yaşar'dan ne istediniz? Ben 34 bedenim Yaşar 71 kilo sırf bana düşmanlıktan ötürü tamamen photoshoplayıp dümdüz karnımı sarkmış gibi yapmışlar ahlaksızlar ben 51 kiloyum" dedi.
Ata Demirer’in başrolde olduğu "Eyyvah Eyvah" serisinin 3. filminin fragmanı görücüye çıktı.<br/>Başrollerini Ata Demirer, Demet Akbağ ve ...
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Ata Demirer’in başrolde olduğu "Eyyvah Eyvah" serisinin 3. filminin fragmanı görücüye çıktı. Başrollerini Ata Demirer, Demet Akbağ ve Özge Borak’ın paylaştığı Eyyvah Eyvah serisinin ilk iki filmi, yaklaşık 5 milyon seyirci tarafından izlenmişti. Bu gişe başarısı üçüncü filmin de yolunu açtı. Filmin fragmanı, kısa sürede sosyal medyanın en çok izlenenleri arasına girdi. Film 31 Ocak’ta sinemalarda olacak. (İHA)
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKYB)’nde temaslarda bulunan Türkiye heyeti, “barış süreci”nin PKK’nin silah bırakması durumunda tekrar başlayacağı mesajını verdi.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu başkanlığındaki heyet bugün Süleymaniye’de Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) ve Goran Hareketi yetkilileriyle görüştü. Türkiye heyetinin, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’ndeki siyasi parti temsilcilerinden PKK’ya silah bırakma mesajı iletmelerini istediği öğrenildi. "SÜRECİ BU NOKTAYA GETİREN PKK'DIR" Heyetin siyasi parti temsilcileriyle yaptığı toplantıda, “Türkiye barış sürecine bağlı kalmıştır. Süreci bu noktaya getiren Türkiye değil PKK’dir” dediği ifade edildi. Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’ndeki tüm siyasi partilere PKK’ya silah bırakma çağrısı yapmaları talebinde bulunan Türk heyeti, “PKK silah bırakmadığı sürece barış sürecini sürdürmenin bir anlamı yoktur. PKK silah bıraktığı zaman süreç tekrar başlayacaktır” mesajı verdi. Sinirlioğlu başkanlığındaki heyet Goran (Değişim) Hareketi Genel Sekreteri Newşirwan Mustafa ve Dipolmatik İlişkiler Sorumlusu Heme Tevfik Rahim’le bir görüşme gerçekleştirdi. Saat 15.00’te başlayan toplantı 40 dakika sürdü. Görüşmeden sonra basın açıklaması yapılmadı. Rudaw’ın edindiği bilgiye göre Goran lideri Mustafa Türk heyetine, bir an önce PKK’yle çatışmayı çift taraflı olarak durdumlarını ve barış sürecine geri dönmelerini gerektiğini iletti ve iki tarafın da IŞİD’le savaş halinde olduğunu hatırlattı. Türk heyetinin, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'ne “çatışmalı sürecin niçin başladığı” konusunda bilgilendirmek üzere ziyaretini gerçekleştirdiği belirtiliyor. Feridun Sinirlioğlu ve beraberindeki heyet, dün Erbil’e sürpriz bir ziyaret gerçekleştirmişti. Mesut Barzani, Türkiye heyetini Başkanlık Ofisi’nde kabul etmişti. Toplantıda Barzani, Türk Silahlı Kuvvetleri ile PKK arasındaki son çatışmalı sürecin Kürdistan Bölgesi tarafından uygun görülmediğini belirterek, diyalog masasına dönülmesini önermişti.
Rus Haber Ajansı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in de Soçi'de görüştüğü konular arasında olan Suriye Ulusal Kongresi'in Şubat ayına ertelendiğini duyurdu.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Rusya'nın Soçi kentinde yapılması planlanan Suriye Ulusal Diyalog Kongresi'ne erteleme geldi. Rus haber ajansı RIA diplomatik kaynaklara dayandırdığı haberinde kongrenin Şubat ayına alındığı bilgisini geçti. Türkiye, Rusya ve İran altı yıllık iç savaşın sonlandırılması Ulusal Diyalog Kongresi'nin düzenlenmesinde mutabık kalmıştı. Soçi'de düzenlenmesi planlanan kongrede yeni anayasa çalışmalarının da başlaması bekleniyordu. Tartışmalı kongreye terör örgütü PKK'nın Suriye kolu PYD'nin de davet edildiği açıklanmış, Türkiye bu gelişmeye sert tepki göstermişti. Suriye Ulusal Diyalog Kongresi'nin Kasım ayında yapılması planlanıyordu ancak bazı muhalif gruplar ilk kez Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından gündeme getirilen toplantıya karşı çıkmıştı.
TSK'yı YAŞ heyecanı sardı. Ağustos'un başında yapılacak YAŞ toplantısında 134 general sıra bekliyor.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Türk Silahlı Kuvvetlerinin Ağustos ayı başında yapılacak Yüksek Askeri Şura toplantısında, durumları ele alınacak komutanlar belli oldu. Toplantıda 134 General ve Amiral’in terfi ve emeklilikleri görüşülecek. Bu yıl 35 civarında General ve Amiralin bir üst rütbeye terfi etmesi, 45 Albayın General ve Amiral olması ve 45 civarında General ve Amiralin de rütbe bekleme sürelerinin bir yıl uzatılması öngörülüyor. Bu yıl 30 Ağustos’ta Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ emekli olacak ve görevi 3 yıllığına, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Işık Koşaner devralacak. Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Atilla Işık’ın da emekli olması bekleniyor. İstanbul 1. Ordu Komutanı Orgeneral Hasan Iğsız ise teamüllere uyulduğu taktirde, bir yıllığına Kara Kuvvetleri Komutanı olacak. 1. Ordu Komutanlığına ise, 2013’de Genelkurmay Başkanlığını devralacak, 2. Ordu Komutanı Orgeneral Necdet Özel’in atanması bekleniyor. 11 KORGENERAL BEKLİYOR Bu yıl Kara Kuvvetlerinde 11 Korgeneral’den ikisi Orgeneral, 19 Tümgeneral’den de, 5’i Korgeneral olacak. Deniz Kuvvetlerinde bir Koramiral, 4 Tümamiral, Hava Kuvvetlerinde 3 Korgeneral ile 6 Tümamiral, Jandarma’da da bir Korgeneral ile, 3 Tümgeneral’in durumları ele alınacak. Bu yılki YAŞ listesinde, Ergenekon, Balyoz, Kafes gibi davalardan, tutuklanan, soruşturma geçiren ya da tutuksuz yargılanan bazı isimler de var. YAŞ’ta durumları ele alınacak olan General ve Amiraller şöyle: KARA KUVVETLERİ KOMUTANLIĞI ORGENERALLER: İlker Başbuğ, Işık Koşaner, Avni Atilla Işık, Hasan Iğsız. KORGENERALLER: Hasan Memişoğlu (temditli) Selahattin Uğurlu (temditli) Hilmi Akın Zorlu ( temditli) Servet Yörük (temditli) Yalçın Ataman (temditli) Eyüp Kaptan (temditli) İsmail Hakkı Pekin, Abdullah Atay, Muzaffer Şen, Nejat Bek, Ömer Necati Özbahadır TÜMGENERALLER: Hüsmen Akdeniz (temditli) İsmail Serdar Savaş (temditli) Ahmet Yavuz (temditli) Salim Erkal Bektaş (temditli) Ali Erdinç (temditli) Orhan Akbaş(temditli) Kenan Koçak (temditli) Hüseyin Kenan Hüsnüoğlu, Bülent Dağsalı, Kamil Başoğlu, Abdullah Recep, İbrahim Onbay, Zafer Çamlıca, Abdullah Dalay, İhsan Balabanlı, Gürbüz Kaya, Alaeddin Örsal, Necdet Sezginer, Muharrem Mutlu Arıkan TUĞGENERALLER: Hıfzı Çubuklu (temditli) Şahin Tarlan (temditli) Orhan Köprü (temditli) Serdar Ekizoğlu (temditli) İsmail Metin Temel (temditli) Fahri Erenel (temditli) Turgay Bakkal (temditli) Ercan Okan (temditli) Ömer Esenyel (temditli) İsmail Çevikbaş (temditli) Sadık Çelikörs (temditli) Mehmet Faruk Şengün (temditli) İshak Ceylan (temditli) Namık Kemal Çalışkan (temditli) Tacettin Coşkun, Hamza Koçyiğit, İbrahim Yılmaz, Uğur Tarçın, Tayfun Özden, Bahadır Köse, Metin Gürak, Azmi Cinek, Göktürk Gökbayrak, Paşa Özen, Yılmaz Uyar, Mehmet Ali Yıldırım, Şeref Öngay, Gazi Kandemir, Kasım Erdem, Osman Aydoğan, Şenol Alparslan, Salih Ulusoy, Naim Barburoğlu, Mustafa Canatan, Şendoğan Karakuş, Zafer Çelikin, Süleyman Baysal, Bülent Aker AYRINTILAR HABERİN DEVAMINDA... [PAGE] DENİZ KUVVETLERİ KOMUTANLIĞI KORAMİRAL: Mehmet Otuzbiroğlu TÜMAMİRALLER: Yalçın Kavukçuoğlu (temditli) İzzet Artunç, Halit Özkoç, Deniz Cora TUĞAMİRALLER: Doğan Bozkurt (temditli) Serdar Akınsel (temditli) Abdullah Gavremoğlu (temditli) Erhan Akporay (temditli) Mustafa Karasabun (temditli) Naci Tayfun Tansan (temditli) Taner Akkaya, Doğan Denizmen,Türker Ertürk, Erdem Caner Bener, Ahmet Sinan Ertuğrul, Ahmet Türkmen, Mustafa İpteş, Nurhan Kahyaoğlu HAVA KUVVETLERİ KOMUTANLIĞI KORGENERALLER: Rasim Aslan (temditli) Korcan Pulatsü, Ziya Güler TÜMGENERALLER: Şirin Ünal (temditli) Fuat Özakdağ (temditli) Özden Argüz (temditli) Turgut Atman, Nejat Bilgin, Semih Birdoğan TUĞGENERALLER: Kazım Öndül (temditli) Haluk Terzi (temditli) Muammer Akpınar (temditli) Hasan Hüseyin Demirarslan, Nihat Kökmen, Bülent Kocababuç, Ayhan Gümüş, Adnan Demirci, Ali Demiral, Ahmet Barlas ,İsmail Hakkı Doğankaya JANDARMA GENEL KOMUTANLIĞI KORGENERAL: Mustafa Bıyık TÜMGENERALLER : Halil Helvacıoğlu (temditli) Hüseyin Güçlü (temditli) İbrahim Yaşar TUĞGENERALLER : Osman Baykurt (temditli) Ata Kalkan (temditli) Ali Aydın (temditli) Erhan Güder (temditli) Vahdettin Bereceli, Halim Tırkaz, Yusuf Kaya, Ergün Koçak, Süleyman Yüksel GÜLHANE ASKERİ TIP AKADEMİSİ TÜMGENERAL: Mehmet Zeki Bayraktar TUĞGENERAL: Harun Tatar (temditli) Ersoy Işık (temditli) Sadettin Çetiner (temditli) Yusuf Ziya Yergök (temditli) Mustafa Kutlu TUĞAMİRAL: Cemil Turgut Tufan (temditli) Okan Özcan ASKERİ YARGITAY TUĞGENERAL: Ahmet Alkış (temditli) ASKERİ YÜKSEK İDARE MAHKEMESİ TUĞGENERAL: Turgut Arıbal (temditli) Emin ÖZGÖNÜL/GAZETEPORT
MALTEPE'de deterjan imalathanesinde kazan patlaması sonucu 1'i Suriye uyruklu 2 kişi yaralandı.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: MALTEPE'de deterjan imalathanesinde kazan patlaması sonucu 1'i Suriye uyruklu 2 kişi yaralandı. İSTANBUL Maltepe'deki bir iş yerinde şiddetli bir patlama yaşandı. Deterjan imalathanesinin kazanı patladı. Olayda 2 kişi yaralanırken, işi yeri ve çevresinde ciddi hasar oluştu. Olay 13.00 sıralarında Maltepe Altayçeşme mahallesi Tunç sokakta bulunan deterjan imalathanesinde meydana geldi. 5 katlı binanın zemin katında bulunan imalathanedeki kazan henüz bilinmeyen nedenle büyük bir gürültüyle patladı. Patlamayla iş yerinin önündeki araçlar savruldu, bir minibüs devrildi. Patlama sırasında yoldan geçtiği belirtilen biri Suriye uyruklu 2 kişi yaralandı. Ambulansla hastaneye kaldırılan Suriye uyruklu kişinin durumunun ağır olduğu belirtildi.
Cennet'in Gözyaşları dizisi 6. yeni bölümüyle 29 Ekim 2017 Pazar akşamı ATV'de olacak. Cennet'in Gözyaşları'nın bu hafta yayınlanacak son bölümünde neler yaşanacak?
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Cennet'in Gözyaşları 6. yeni bölüm fragmanı yayınlandı; 29 Ekim 2017 Pazar akşamı ATV'de... Cennet'in Gözyaşları; kopmayan bağların kadim öyküsü. Kopmayıp kördüğüm haline gelen bağların. Çünkü kimse kaderinden kaçamaz. Bir anne ile kızının yıllar geçse de kopmayan bağlarının hikayesi... (Türkiye merkezli olarak yayın yapan internethaber.com sanal ortamda haberciliğe başlayan ilk haber sitelerinden biridir. 60 kişilik bir haber kadrosuna sahip olan internethaber.com, 2000 yılında İnternethaber Yayın Grubu adı altında faaliyete başladı. İstanbul Beşiktaş'ta ofisi bulunan İnternethaber Yayın Grubu bünyesinde tematik özellikli 11 site yer almaktadır. Bu siteler arasında gazeteciler, memurhaber, ekofinans, internetspor, elmaelma, haberoku, cevaplatv, haberciler, sinemakeyfi sporoku bulunuyor. 24 saat kesintisiz haber yayını yapan internethaber sitesinde Gündem, Siyaset, Spor, Magazin, Medya, Memur, Yaşam, Sağlık, Eğitim, Burç ve Son Dakika haberleri yer alıyor. İnternethaber.com sitesi Beşiktaş'ta Barbaros Bulvarı, Karahasan Sokak Numara 11'de hizmet veriyor.)
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, Bilkent Üniversitesi'nde yaptığı konuşmada Seviye Belirleme Sınavı (SBS) ile ilgili müjde verdi. Artık SBS ile öğrenci seçilmeyecek!
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, Seviye Belirleme Sınavı'nı (SBS) kaldırmak istediklerini belirterek, "Daha doğrusu SBS'yi seçme esaslı yapmak istemiyoruz. SBS'yi öğrencinin bilgi ve becerilerini ölçmek için ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın niteliğini değerlendirmek için yapmak istiyoruz" dedi. Bakan Dinçer, Bilkent Üniversitesi Marka Kulübü'nün düzenlediği "3. Liderlik Forumu"na katıldı. Konuşmasının ardından, foruma katılan üniversite öğrencilerinin sorularını yanıtlayan Bakan Dinçer, bir öğrencinin "Konuşmanızda değişimden bahsettiniz, sizin siyasi hayatınızda en önemli değişim nedir? Siyasi hayatınızda da olabilir, Milli Görüş hareketiyle ilgili de olabilir" demesi üzerine, kendisinin Milli Görüş hareketinde hiç olmadığını, doğrudan doğruya siyasete AK Parti'de atıldığını söyledi. Dinçer, hayatında çok değişiklik yaşadığını belirterek, bir üniversitede sıradan, kendi halinde bir hocayken Başbakanlık Müsteşarı, milletvekili, Çalışma Bakanı, Milli Eğitim Bakanı görevlerine getirildiğini anımsattı. Dinçer, "Bundan daha büyük değişiklik olur mu insanın hayatında" dedi. "Randevu sistemi getireceğiz" Dinçer, "YGS'nin yıl içinde 3 kere yapılacağına ilişkin bir açıklamanız oldu. Bu konudaki çalışmalar ne yönde" sorusuna, Türkiye'de öğrenciyi seçmek için sınav yapıldığını ancak dünyada esas amacın bu olmadığını ifade etti. SBS ve YGS'nin öğrenciyi seçmek için yapıldığını, bunun nedeninin de eğitim sistemindeki kalite farklılıklarından kaynaklandığını belirten Dinçer, "SBS'nin önümüzdeki iki, üç yıllık süre içerisinde kaldırmayı planlıyoruz diye sıklıkla açıklama yapıyorum. Evet, biz SBS'yi kaldırmak istiyoruz. Daha doğrusu SBS'yi seçme esaslı yapmak istemiyoruz. SBS'yi öğrencinin bilgi ve becerilerini ölçmek için ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın niteliğini değerlendirmek için yapmak istiyoruz" dedi. Türkiye'de dershaneye gitmenin ve sınava girmenin toplumsal bir harekete dönüştüğünü dile getiren Dinçer, tüm dünyada da çeşitli sınavlar yapıldığını söyledi. Dinçer, "Tüm dünyada TOEFL diye yabancı dil sınavı yapılıyor. Hiç bu sınavların toplumda büyük bir gerginliğe sebebiyet verdiğini, birilerinin bu sınav için kriz geçirdiğini gördünüz mü hiç?" diye konuştu. Bakan Dinçer, şöyle devam etti: "Bütün toplumu bir günde birkaç saatlik bir sınava almayı düşünmüyorum. YGS'de biz öğrenciyi birden çok sınava almayacağız, sınavı birden çok yapacağız. İsteyen öğrenci istediği sınava girecek. Tıpkı TOEFL'da olduğu gibi. Randevu sistemi getireceğiz. Öğrenci gidecek, birbirine eşdeğer olan bu sınavlara katılacak. Diyelim haziranda hazır değilse eylülde girecek, eylülde düşük not aldıysa şubatta girecek. Hangisinde başarılı puan aldıysa onu kullanabilecek. Bu bizim toplumumuzu bir güne endekslemekten uzaklaştıracak diye bakıyorum. Çocuklarımızın üzerindeki stresi azaltacak, dershanelere olan talebi de azaltacak. Kabul sistemiyle öğrenci almak için bizim mevcut altyapımız henüz yeterli değil. Zaman içinde inşallah." 4 + 4 + 4 sistemiyle ilgili soru Bakan Dinçer, bir başka öğrencinin "4 + 4 + 4 gibi yeni bir sisteme geçilecek. Bu sistem içinde son 4 sene boyunca öğrencilere trafik eğitimi vermek mümkün mü?" sorusu üzerine, zorunlu eğitimin 12 yıla çıkarılmasını kapsayan 4 4 4 düzenlemesine ilişkin bilgi verdi. Dünya ile Türkiye arasında eğitim açısından bir karşılaştırma yapıldığında farklılıklar olduğunu belirten Dinçer, gelişmiş ülkelerde ortalama eğitimin 11-12 yıl olduğunu kaydetti. Türkiye'de ise bu sürenin 6-6.5 yıl olduğunu dile getiren Dinçer, Türkiye'de ortaokul 2'den terklerin söz konusu olduğunu söyledi. AB'nin 2020'ye kadar nüfusunun en az yüzde 80'inin lise mezunu olması için çabaladığını bildiren Dinçer, Türkiye'de ise bu oranın yüzde 28 olduğunu, çağ nüfusunun yüzde 33'ünün üniversitede okuduğunu belirtti. Türkiye'de eğitimin zorunlu olarak 12 yıla çıkarılarak çocukların 18 yaşına kadar eğitileceğini anlatan Dinçer, böylesine hedefler ortaya konulurken kamuoyunda kız çocuklarının okumayacağına ilişkin propagandalar yapıldığını dile getirdi. Bu sistemin kız çocuklarının okullaşmasının önünde bir engel teşkil etmeyeceğini vurgulayan Dinçer, kız çocuklarının okullaşmasına ilişkin en iyi performansın AK Parti tarafından ortaya konulduğuna dikkati çekti. Kesintisiz eğitimin dünyayla uyumlu olmadığını savunan Dinçer, eğitimin kademeleştirilmesinde ülke şartlarının çocukların özelliklerinin ve müfredatın içeriğinin önemli olduğunu işaret etti. Dinçer, mevcut sistemde seçimlik derslerin uygulandığını, bunun 5'inci sınıftan itibaren yapıldığını, bundan sonra da seçimlik derslerin olacağını, ortaokulda öğrencinin tercihine, lisede ise yeteneğine göre ders seçimi yapılmasını tercih ettiklerini söyledi. Seçimlik dersleri artıracaklarını ve daha sistematik hale getireceklerini anlatan Dinçer, mevcut eğitim sisteminde trafik dersinin zorunlu olarak verildiğini hatırlattı. Türkiye'de ehliyetin çok kolay verildiğini düşünmediğini belirten Dinçer, önemli olanın ehliyetin kolay verilmesi değil, bunun ölçülmesi olduğunu kaydetti.
Başbakanlık AFAD tarafından, Suriye’den gelenler için kurulan 16 çadırkent ve 6 adet konteynerkentte bugün itibariyle 220 bin 100 Suriye vat...
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Başbakanlık AFAD tarafından, Suriye’den gelenler için kurulan 16 çadırkent ve 6 adet konteynerkentte bugün itibariyle 220 bin 100 Suriye vatandaşı bulunduğu açıklandı. AFAD tarafından yapılan açıklamada, Hatay’da 4, Şanlıurfa’da 3, Gaziantep’te 3, Mardin’de 2, Kahramanmaraş, Osmaniye, Adıyaman, ve Adana’da 1’er olmak üzere toplam 16 çadırkent ile Kilis’te 2, Şanlıurfa, Malatya, Hatay ve Gaziantep’te 1’er olmak üzere toplam 6 adet konteynerkent kurulduğu belirtilerek “2011 yılı Nisan ayı içerisinde Suriye’de başlayan iç karışıklıklar nedeniyle, nüfus hareketlerine yönelik olarak bugüne kadar ülkemize gelen Suriye vatandaşları için, Başbakanlık AFAD tarafından 10 ilimizde kurulan kamplarda yaklaşık üç yıldır her türlü insani yardım ihtiyacı karşılanmaktadır. Başkanlığımızın koordinasyonunda; ilgili kurum ve kuruluşlarca çadırkentlerde ve konteynerkentte barınma, yiyecek, sağlık, güvenlik, sosyal aktivite, eğitim, ibadet, tercümanlık, haberleşme, bankacılık ve diğer hizmetler verilmektedir. Konteynerkent ve çadırkentlerde; Başbakanlık AFAD tarafından dağıtılan AFADKARTLAR sayesinde Suriye vatandaşları marketlerden yaptıkları gıda alışverişleri ile yiyecek ihtiyaçlarını karşılayabilmektedir”denildi. Yürütülen eğitim ve sağlık hizmetleri kapsamında 850 derslikte toplam 68 bin 638 çocuk ve gence eğitim verildiği ifade edilerek “ Kamplardaki sahra hastanelerimizde ve mobil sağlık ünitelerimizde günlük ortalama 7 bini aşkın poliklinik hizmeti gerçekleştirilmiştir. Ayrıca kamplarımızda bugüne kadar 11bin 533 doğum gerçekleşmiş olup, toplam gerçekleşen poliklinik hizmeti sayısı 2.6 milyonu aşmaktadır”ifadesi kullanıldı. Açıklama şöyle devam etti: “Bugüne kadar barınma merkezlerimize toplam 482 bin 744 Suriye vatandaşı giriş yapmıştır. Bugüne kadar toplam 262 bin 644 Suriye vatandaşı barınma merkezlerinden ülkelerine dönmüştür. Bugün itibariyle; Hatay’da 14 bin 690, Gaziantep’te 33 bin 834 (10 bin 127’i İslahiye, 7 bin 717’si Karkamış, 15 bin 990’ı Nizip barınma merkezlerinde), Kilis’te 37 bin 689 (13 bin 988’i Öncüpınar, 23 bin 701’i Elbeyli Beşiriye Konteynerkentlerinde), Şanlıurfa’da 72 bin 601 (20 bin 197’si Ceylanpınar, 25 bin 510’u Akçakale, 12 bin 524’ü Viranşehir çadırkentlerinde, 13 bin 988’i Harran Kökenli konteynerkentinde), Mardin ‘de 8 bin 122 ( 3 bin 82’si Midyat, 5 bin 40’ı Nusaybin Çadırkentlerinde), Kahramanmaraş’ta 15 bin 834, Osmaniye’de 9 bin 363, Adıyaman’da 9 bin 511, Adana’da 11 bin 414 ve Malatya’da 7 bin 42 kişi barındırılmaktadır. 132 hasta ve yaralı Suriyeli hastanede bulunmaktadır“. (İHA)
Bedelli askerliğe müracaatını tamamlayıp, banka dekontunu askerlik şubesine ulaştırarak başvurusu kabul edilenlerin ilk 3 dönemine ait celp planlaması yapıldı.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Bedelli askerlik hizmetinden yararlanacak yükümlülerin temel askerlik eğitimlerinin en kısa sürede ve sorunsuz tamamlanması amacıyla hazırlanan celp takvimi, muhtemel durumlara ilişkin açıklamalar ile "yoklama, celp, sevk ve temel eğitim süreci diyagramı" Milli Savunma Bakanlığı'nın internet sitesinde yayımlandı.İlk 3 döneme ait temel eğitime planlanan yükümlülerin birlik bilgileri, yoklama durumları ve sevk evraklarını alabilecekleri tarihler de belirlendi. Buna göre, söz konusu bilgiler birinci dönemde (15 Eylül 2018) silah altına alınacaklar için 28 Ağustos 2018, ikinci dönemde (6 Ekim 2018) silah altına alınacaklar için 6 Eylül 2018, üçüncü dönemde (27 Ekim 2018) silah altına alınacaklar için 27 Eylül 2018'de e-Devlet'te ilan edilecek.İlk 3 döneme planlanmayan diğer yükümlülerin celp planlaması ise 3 Kasım'dan sonra yapılarak ayrıca duyurulacak. İŞLEMLERİNİ SÜRESİNDE TAMAMLAMAYANLAR KAPSAM DIŞINA ÇIKARTILACAK: Celp dönemleri ilan edilen yükümlülerin yoklamalarını celp dönemleri için belirlenen ve e-Devlet'te kişisel olarak belirtilen yoklama tarihine kadar tamamlaması gerekecek. Gerekli işlemlerini süresi içerisinde tamamlamayan yükümlüler bedelli askerlik kapsamı dışına çıkartılacak. Milli Savunma Bakanlığı'nca belirlenen celp dönemleri Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu ve ulusal yayın yapan radyo ve televizyon kanalları ile "www.asal.msb.gov.tr" adresinden duyurulacak. Yapılacak duyuru Askerlik Kanunu'nun 25 ve 45'inci maddeleri gereği yükümlülere tebliğ mahiyetinde olacak.
Son yıllarda popüler olan sosyal ağlardaki videoları otomatik oynatma özelliği artık twitter'da kullanılacak.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Sosyal ağ Twitter’a otomatik video oynatma özelliği geldi. Yeni özellik şimdilik sadece iOS uygulaması ve internet üzerinden kullanılabilecek. Son yıllarda popüler olan sosyal ağlardaki videoları otomatik oynatma özelliği ilk olarak Facebook’a gelmişti. Benzer özellik şimdi de Twitter tarafından kullanıma sunuluyor. Firmanın yaptığı duyuruya göre Twitter üzerindeki videolar artık otomatik olarak oynatılacak. Yeni özellik sadece sosyal ağa yüklenen videolar için değil aynı zamanda animasyonlu GIF ya da Vine videoları için de geçerli olacak. Videolar oynatılmaya başlandıktan sonra sürekli tekrar etmeye devam edecek. Otomatik oynatmada (aynen Facebook’ta olduğu gibi) ses duyulmuyor. Videoya tıklandığı zaman ses varsa duyulacak ve video tam ekran oynamaya başlayacak. Yeni özellik istenirse ayarlar bölümünden kapatılabilecek. Yeni özellik şimdilik sadece iOS uygulaması ve Twitter.com üzerinden kullanılabiliyor. Yakın zamanda bu özelliğin Android sürümüne de geleceği açıklandı.
Erdoğan'ı yakından ilk kez takip ettim. İnternet Medyası'nın bu gezide bulunması da bir ilk. Yıllarca Demirel'i, Çiller'i Özal'ı takip ettim.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: İzmir'de orta parmağını tepeye dikip, Başbakan Erdoğan'a gösteren kadının hareketine kimi kalem erbabı dört elle sarıldı. Ertuğrul Özkök ise, o parmağın sahibini neredeyse "Demokrasi kahramanı" ilan edecekti: - Alışacaksın kardeşim! Özkök bu konularda şerbetli olabilir ama kusura bakmasın, bu ülkenin insanı, o tür hareketlere alışmaz, alışamaz. Haya yoksunu birinin yaptığı o hareketin ne eleştiriyle, ne demokrasiyle, ne de insanlıkla bağdaşır bir tarafı yok. * Başbakan Erdoğan, CHP'nin güçlü olduğu Edirne ve Tekirdağ'daydı. Böylesi edepsiz bir tepkiyle karşılaşmadı. Yol boyunca Erdoğan'a sevgi gösterisi yapanlar da vardı, ona arkasını dönenler de. Ama kimse İzmir'deki edep yoksunu o kadın gibi bir hareket çekmedi. - Demokratik tepki budur! Başbakan, halkla selamlaşırken, O'na arkasını dönen kadınlara da bir selam sarkıttı, erkeklere de. O selam karşılıksız kaldı ama parmak işaretiyle karşılık verilmedi. Erdoğan'ın tepkisi de, yukarıdaki sözler oldu. Özkök ve tayfası, ahlâki değerlere uzak olmayan bu görüntülere alışsa daha iyi olur bence. Bir kişinin sergilediği ahlâksızlığa sahip çıkmak, ya da savunmak o ahlâksızlığa ortak olmaktır. Ertuğrul Bey, bunu içine sindirebiliyorsa, Allah yolunu açık eylesin! Erdoğan gücünü kimden alıyor? Başbakan Erdoğan'ın Edirne, Tekirdağ ve Silivri mitinglerini, Haber7.com Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Erdoğan,Ensonhaber.com Grup Başkanı Serkan Kalemciler, Haberx.com Genel Yayın Yönetmeni Cemil Barlas'la birlikte takip ettik. Tekirdağ'da Erdoğan'la sohbet etme imkanı da bulduk. Yaptığı açıklamalar, miting meydanlarındakinden farklı değildi. O yüzden fazla detaya girmeyeceğim. Erdoğan'la bir günlük seyahatimizde edindiğim izlenimi paylaşmak istiyorum izninizle. Edirne'de konuşma yapacağı platforma çıktığımızda, Başbakan'a yarım bardak bir içecek sundular. Bitki karışımı bir içecek. Erdoğan o içecekle, sesindeki yorgunluğu gideriyormuş. AK Parti'nin son reklamında İstiklal Marşı'nı yorgun bir sesle okuyan Erdoğan'ın sesi Edirne ve Tekirdağ'da gür çıkıyordu. Silivri'deyse Erdoğan'ın sesi daha da gürleşti! Erdoğan'ın Edirne'de yudumladığı içecek değildi bunun sebebi. Üç saatlik kısacık bir zamanda Silivri'de toplanan coşkulu kalabalıktı Başbakan'ı coşturan. O kalabalığı gören Erdoğan, günün tüm yorgunluğunu üzerinden atmış gibiydi. Zaten vadalaştığımızda, Silivri'deki coşkudan duyduğu memnuniyeti bizimle de paylaştı: - Yanlış anlamayın ha, bu kalabalık üç saatte toplandı. * Başbakan, bugün Sakarya, Bursa ve memleketi Rize'de olacak. Bu mitinglerle beraber Erdoğan'ın gittiği il ve ilçe sayısı 45'i bulacak. Televizyon programları bu temponun dışında. Tekirdağ'daki sohbetimiz sırasında, göz kapaklarına yenik düşmemek için direniyordu Başbakan. Aşırı yorgun görünüyordu. Sabah kaçta kalktığını bilmiyorum ama gece yarılarına kadar çalıştığı muhakkak. Nasıl dayanıyor, ne tür bir gıda alıyor bilmiyorum. Buna rağmen, o kürsüye çıktığında yorgunluktan eser görülmüyor Erdoğan konuşurken. Gücünü elbette önce milletten alıyor! Ailesi ise en büyük destekçisi. Emine Erdoğan hep yanında. Sümeyye Erdoğan bir dakika olsun babasını yalnız bırakmıyor. Damat Berat Albayrak yine öyle. Seçim otobüsünde Erdoğan halkı selamlarken, bir okulun yanından geçiyoruz. Müzik sesi her yeri inletiyor. İşte o sırada, kimsenin akıl edemediğini Sümeyye Hanım akıl ediyor, müziğin kapatılmasını istiyor. Öğrenciler rahatsız olmasın diye! * Dünkü geziyi şöyle özetleyebilirim. "Uzun adam" yalnız değil, ailesi ve ekibiyle birlikte bildiği yolda yürüyor. Ortaya saçılan kasetlere rağmen, en ufak bir moral bozukluğu yok. Kimi twitter'i yasaklamış kendine, kimi kaset dinlemekten vazgeçmiş, kimi işitmiyor, kimi görmüyor. Tek hedef var; 30 Mart'ı kazasız belasız atlatmak. Uzaktan pek anlaşılamıyor ama yakından bakınca, Erdoğan ve arkadaşlarının kıran kırana bir mücadelenin içinde olduğu görülüyor. Ahd etmişler bu mücadeleyi kazanacaklarına, 30 Mart sonrası için de "Allah kerim" diyorlar. Ha bu arada, Cemaat-İktidar kavgasının patlak vermesinden memnun olanlar da yok değil. Diyorlar ki: - Ya 5 yıl daha geçseydi! - ...? - 5 yıl sonra Humeyni gibi gelip ülke idaresini eline alan bir Fethullah Gülen'le karşılaşabilirdik. Edirne, Tekirdağ ve Silivri'den sizlere aktaracaklarım bunlar. Şimdi sözü merkeze pardon, size bırakıyorum :)
Akdoğan o ifadeleri ile ilgili "Bir dava ya da soruşturmaya yönelik değil" dedi
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: AK Parti Genel Başkan Danışmanı ve AK Parti Ankara Milletvekili Doç. Dr. Yalçın Akdoğan, "Bizim ifadelerimizde spesifik olarak bir dava veya soruşturmaya yönelik bir iddia veya farklı bir bilgi bulunmamaktadır" dedi. Akdoğan, 25 Aralık'ta Star gazetesindeki köşe yazısında kullandığı bir ifadenin maksadını aşan bir şekilde ve bağlamından koparılarak gündeme taşındığını ve kendisinin kastının ötesinde anlamlar yüklenerek değerlendirilmelere konu olduğunu söyledi. Söz konusu yazısında kullandığı ifadenin "Kendi ülkesinin milli ordusuna, milli istihbaratına, milli bankasına, milletin gönlünde yer edinen sivil iktidarına kumpas kuranların bu ülkenin hayrına bir iş yapmış olmayacağını çok iyi bilir" şeklinde olduğunu anımsatan Akdoğan, 26 Aralık'taki Yenişafak gazetesindeki yazısında ise kullandığı ifadeleri şu şekilde tekrarladı: "Kendi ülkesinin istihbarat servisi, ordusu, bankası, hükümeti aleyhine faaliyetler içine Ergenekon'a af tartışmasını başlatacak yazı Başdanışman Akdoğan, Gülen Cemaatini ikinci kez "Kendi ülkesinin ordusu aleyhine faaliyet yürütmekle" suçladı. (Devamını oku...) girmek, onu tahrip edecek işler yapmak hiçbir makul ve meşru gerekçeyle izah edilemez. Yanlış yapan kişilerin üzerine gitmek ile kurumları çökertmeye çalışmak iki ayrı iştir. AK Parti iktidarı, kendisine ve milli iradeye yönelen darbeci anlayışlarla hukuk içinde mücadele ettiği kadar, hukuk ve adalet duygusunu zedeleyen gelişmelere karşı da duyarlılığını ortaya koymuştur. Bu yüzden biz Ergenekon sürecinde ne dediysek aynen onun arkasındayız. Ancak Başbakanımız defalarca bir kısım tutuklamalardan duyduğu rahatsızlığı dile getirmiştir." "HERHANGİ BİR DAVA YA DA SORUŞTURMAYA ATIF YOK" Akdoğan, basına konu olan siyasi değerlendirmelerinde devam eden herhangi bir dava veya soruşturmaya kesinlikle atıf yapılmadığının altını çizerek, şunları kaydetti: "Ülkenin milli kurumlarını yıpratmaya veya karalamaya yönelik kampanya, tertip veya faaliyetler çeşitli vesilelerle ve farklı araçlar kullanılarak gündeme gelebilmektedir. Yanlış yapan kişileri değil de kurumları zan altında bırakan veya suçluluğu ispat edilmeden kişilerin itibarını zedeleyen yaklaşımlar zaman zaman organize bir kampanyaya dönüşebilmekte, adeta bir kumpas şeklinde görünüm vermektedir. Bir kısım medya organları, STK'lar, sivil veya bürokratik çevreler bu olumsuzluklara alet olabilmekte, insanların şahsiyetlerine yönelik itibarsızlaştırma, yargısız infazda bulunma veya kurumların saygınlığına gölge düşürme operasyonlarına bilerek veya bilmeyerek ortak olabilmektedirler." "MİLLİ İRADEYE YÖNELİK GİRİŞİMLERİN KARŞISINDA OLDUK" Geçmişteki bir kısım davalarla ilgili değerlendirmelerinin çok açık ve net şekilde ortada olduğunu vurgulayan Akdoğan, "Bu süreçlerde ortaya koyduğumuz söylemlerin her cümlesinin arkasındayız. AK Parti iktidarı, kendisine, Türk demokrasisine ve milli iradeye yönelen her türlü girişimin karşısında olmuş, darbeci ve vesayetçi anlayışlarla hukuk içinde mücadele etmiştir. Ancak kendisinden bağımsız olarak gelişen süreçlerde yanlış bulduğu ve hakkaniyete uygun görmediği gelişmeleri de eleştirmekten geri durmamıştır. Herkes ülkede yaşanan gelişmelerle ilgili oluşan rahatsızlıkları hukuka uygun şekilde gündeme taşımakta ve kamu vicdanının sesini dile getirmekte özgürdür. Asıl olan tüm süreçlerin hem evrensel hukuk normlarına uygun şekilde gerçekleşmesi hem de kamu vicdanının tamam olarak mutmain kılınmasıdır" diye konuştu. "HÜKÜMETE KARŞI KARALAMA KAMPANYASINA DÖNÜŞTÜ" Son günlerde yaşanan gelişmelerin tam anlamıyla hükümete karşı bir karalama kampanyasına dönüştüğüne dikkati çeken Akdoğan, şöyle devam etti: "Medya manipülasyonları, itibarsızlaştırma girişimleri, usule uygunluğu tartışmalı şekilde devam eden süreçler, kamu vicdanını yaralamakta, milletin seçilmiş iktidarına ve Türkiye'ye zarar verecek bir görünüme bürünmektedir. Benim bir cümleme atfen, bir kısım dava isimleri sayılarak, bunlara yönelik 'asılsız, mesnetsiz, boş, uydurma' gibi sözler sarf ediyormuşum gibi yorumlar yapılması son derece yanlıştır. Suç isnadını delilleri ortaya koyan savcılık makamı yaptığı gibi, savunmayı da bu delillerin doğru olmadığını düşünen veya farklı deliller getiren müdafiler yaparlar. Milletin gündeminde olan herhangi bir konuda siyasetçiler hukuki hassasiyetleri gözeterek milletin vicdanının yansıması olan yorumlarda bulunabilirler. Bizim ifadelerimizde spesifik olarak bir dava veya soruşturmaya yönelik bir iddia veya farklı bir bilgi bulunmamaktadır. Bizim temennimiz hukukun adil, tarafsız ve bağımsız şekilde işlemesi, adaletin tüm boyutlarıyla tecelli etmesidir." Dumanlı'dan orduya kumpas cevabı Zaman gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı, cemaate yönelik ağır suçlamalara tepki gösterdi.
TÜRKİYE yarın cumhurbaşkanlığı seçimi birinci turu için sandığa gidiyor. Recep Tayyip Erdoğan, Muharrem İnce ve Meral Akşener oy oranları merak edilirken seçimin ikinci tura kalma ihtimali de var.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Cumhurbaşkanı ve 27. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri için Türkiye 24 Haziran pazar saat 08.00'dan itibaren sandığa gidiyor. 56 milyon seçmen 180 bin 65 sandıkta milletvekillerini ve cumhurbaşkanını belirlemek için oy kullanacak. Oy verme işlemi saat 17.00'de sona erecek ve YSK önci Cumhurbaşkanlığı seçim sonuçlarını tasnif ederek sonuçları duyuracak. Herkesin merak ettiği şey Cumhurbaşkanı seçiminin birinci tur da bitip bitmeyeceği seçimlerin ikinci tura kalma ihtimalinin olup olmadı. CUMHURBAŞKANLARI ADAYLARI : 2018 yılı Cumhurbaşkanı seçiminde 6 aday yarıştı. AK Parti ve MHP'nin kurduğu "Cumhur İttifakı" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı, CHP Muharrem İnce'yi, HDP ise Selahattin Demirtaş'ı cumhurbaşkanı adayı olarak göstermişti. Seçmenlerin imzasıyla cumhurbaşkanı adayı olmak üzere başvuran ve gerekli 100 bin imzayı toplayan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ve Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek de cumhurbaşkanı olabilmek için yarıştı. Cumhurbaşkanı Seçimi Sonuçları Canlı Yayın Sayfası (Anadolu Ajansı tarafından canlı yayınla verilen seçim sonuçlarına yayın yasağının kalkması ile birlikte yukardaki linkten ulaşabilirsiniz) Cumhurbaşkanı seçimi birinci tur : Cumhurbaşkanı seçiminin ilk turuna 6 aday katıldı. Birinci turda geçerli oyların salt çoğunluğunu alan (yüzde 50'nin üstü) cumhurbaşkanı seçilmiş oluyor. İkinci oylamaya ilişkin seçim takvimi : İlk oylamada geçerli oyların salt çoğunluğu sağlanamadığı takdirde 8 Temmuz 2018 pazar günü ikinci tur oylama yapılacak. Bu seçime en çok oy alan 2 aday katılacak. Adaylardan hangisi en çok oyu alırsa o cumhurbaşkanı olacak. İkinci oylamaya ilişkin seçim takvimi ise şöyle işleyecek: - 25 Haziran: İkinci oylamaya katılmaya hak kazanan adaylardan birinin herhangi bir nedenle seçime katılmaması halinde aday ikamesinin son günü (Saat 17.00). İkinci oylama propaganda döneminin başlangıcı. - 26 Haziran: İlçe seçim kurulu kararları ile birleştirme tutanaklarına karşı il seçim kuruluna yapılacak itirazın son günü (Saat 17.00). İlçe seçim kurulu kararlarına karşı yapılan itirazlar il seçim kurullarınca en geç 23.59'a kadar karara bağlanacak. - 28 Haziran: İl seçim kurulu kararlarına ve il birleştirme tutanaklarına karşı yapılan itiraz YSK'ce karara bağlanacak. 29 Haziran: YSK kesin seçim sonuçlarını ilan edecek. 30 Haziran: Gümrük kapılarında ve yurt dışında oy verme işlemine başlanacak. - 4 Temmuz: Yurt dışında oy verme işlemi sona erecek. 7 Temmuz: Seçim propaganda dönemi saat 18.00'de sona erecek. 8 Temmuz: Oy verme günü. Seçim yasakları saat 24.00'te sona erecek. 9 Temmuz: Cumhurbaşkanı seçimi geçici sonuçları ilan edilecek. 12 Temmuz: YSK kesin seçim sonuçlarını ilan edecek.
SİNOP'ta 1887 ile 1999 yılları arasında hapishane olarak kullanılan, 2000 yılında ise müzeye çevrilen Sinop Tarihi Cezaevi ve Müzesi içinde, ünlü edebiyatçı Sabahattin Ali ile kadınların tarihsel gelişimini konu alan iki yeni müze oluşturulacak
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: . Sinop'ta, 1887 ile 1999 yılları arasında hapishane olarak kullanılan, daha sonra müzeye çevrilen Sinop Tarihi Cezaevi, pek çok ünlü edebiyatçının cezasını doldurduğu yer olarak biliniyor. Sinop Cezaevi'nde yatan ünlü isimlerden biri de "Dışarıda deli dalgalar, gelir duvarları yalar, seni bu sesler oyalar, aldırma gönül aldırma" dizelerini, soğuk parmaklıklar arkasında kaleme alan şair ve yazar Sabahattin Ali. Bu dizeleri Sinop Cezaevi'nde yazan Sabahattin Ali için tarihi yapı içinde bir müze oluşturulacak. Hapishane olarak kullanıldığı dönemde, "Anadolu'nun Alkatrazı" olarak adlandırılan, tarihin izlerini taşımayı sürdüren yapı, Türkiye'de dark turizminin (daha önce felaketlerin ya da ürkütücü olayların yaşandığı yerlere yapılan seyahatler) önemli noktalarından biri olarak gösteriliyor. Sinop Tarihi Cezaevi ve Müzesi'nde, Sabahattin Ali Müzesi'nin yanı sıra Antik dönem ile Selçuklu ve Osmanlı dönemi kadınlarını anlatan Kadın Müzesi oluşturulacak. "Sabahattin Ali'nin sazı, yatağı ve kullandığı diğer eşyalar sergilenecek" İl Kültür ve Turizm Müdürü Hikmet Tosun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, müzenin, yıllık ortalama 300 binin üzerinde ziyaretçi ağırlayan önemli bir turizm merkezi olduğunu söyledi. Tarihi cezaevinin restore edilmesine yönelik 2007 yılından itibaren çalışmalar yapıldığını anımsatan Tosun, belirli bir noktaya gelmelerine karşın son iki yıldır çalışmaların farklı sebeplerden ötürü sekteye uğrağını dile getirdi. Tosun, Avrupa Birliği'nin desteklediği 6 milyon avro bütçeli restorasyon çalışmalarının, gelecek yılın ilk çeyreğinde yeniden başlayacağını belirterek, şöyle konuştu: "UNESCO'nun belirlediği kriterlere göre onlarla ortak bir çalışma yaparak proje ayağını tamamladık. Yaklaşık 3 milyon avro gibi bir harcama da yaptık. Şimdi 2019 yılının ilk çeyreğinde, restorasyon çalışmalarına başlıyoruz. Hazine Müsteşarlığı, takvimi böyle belirledi. Restorasyon sonrası cezaevi içinde yeni müzeler olacak. Mesela Sabahattin Ali müzesi olacak. Bu müzede şu an Sabahattin Ali'nin koğuşunda yer alan sazı, yatağı ve kullandığı diğer eşyalar sergilenecek. Ayrıca kendisinin yazdığı şiirler, fotoğraflar yer alacak. Bir de heykelini yapma çalışmamız olacak." Kadın Müzesi'ne de değinen Tosun, "Sinop'ta Antik dönemde, Selçuklu döneminde, Osmanlı döneminde kadınlar nasıldı? Müzede bunları yansıtmaya çalışacağız." dedi. Tosun, 13 bin metrekarelik alanda yapılacak restorasyon çalışmasının ardından Tarihi Sinop Cezaevi ve Müzesi'nin, yıllık ortalama ziyaretçi sayısını 1 milyona çıkarmayı hedeflediklerini sözlerine ekledi.
AK Parti Muş milletvekili adayları listesi 7 Haziran 2015 tarihinde açıklanacak. AKP 2015 genel seçimler Muş milletvekili adayları listesini YSK'ya verecek.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: AK Parti Muş milletvekili adayları listesi 7 Haziran 2015 tarihinde açıklanacak. AKP 2015 genel seçimler Muş milletvekili adayları listesini YSK'ya verecek. MUŞ AK Parti milletvekili adayları listesi 7 Haziran 2015 tarihinde kesinleştirilip YSK'ya teslim edilecek. YSK 2015 Genel Seçimleri AK Parti Muş milletvekili geçici aday listelerini 14 Nisan 'da Resmi gazete ile ilan edecek. AK Parti Muş milletvekili adayları kesin listeleri ise 24 Nisan 'da YSK tarafından duyurulacak. 7 Haziran 2015 genel seçimlerinde Muş 'dan 6 milletvekili çıkacak. AK Parti 2011 seçimlerinde Muş ilinden 2 milletvekili çıkarırken CHP ve MHP vekil çıkaramadı. Bağımsızların sayısı ise 2 olmuştu AK PARTİ MUŞ MİLLETVEKİLİ ADAYLARI KESİN LİSTE NE ZAMAN? AK Parti'nin 2015 genel seçimler için yürüttüğü seçim takvimi 20 Şubat'ta aday adaylığı başvurularının bitmesiyle başladı. AK Parti'ye toplam 6223 kişi milletvekili aday adaylığı için başvurdu. Bu aday adaylarının 1040'ı kadınlardan oluştu. 28 Şubat-1 Mart tarihlerinde milletvekili adayları için AK Parti teşkilat temayül yoklaması yapıldı. 6 Mart 2015 tarihinden itibaren ise AK Parti genel merkezde komisyon çalışmalarını başlatım adaylarla yüzyüzü mülakatlar yaptı. 23 Mart 2015 tarihinde AK Parti Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu başkanlığında Muş milletvekili adayları listesine son şekli veriliyor. AK Parti Muş milletvekili adayları listesi 7 Nisan tarihinde kesinleşmiş ve YSK 'ya teslim edilmiş olacak. MUŞ SEÇİM SONUÇLARI - 2011 SEÇİMLERİ 7 HAZİRAN GENEL SEÇİMLER OY VERME İŞLEMİ 7 Haziran 2015 tarihinde yapılacak olan milletvekilliği genel seçimleri için oy verme işlemi 8 Mayıs'ta gümrüklerde ve yurt dışında başlamış olacak. Cumhurbaşkanlığı seçimindeki randevu sistemi yurt dışında kaldırıldı. 8 Mayıs'tan itibaren yurt dışındaki Türk vatandaşları 1 ay boyunca oy kullanabilecekler. AK PARTİ İSTANBUL ADAYLARI LİSTESİ 2015 AK PARTİ İZMİR ADAYLARI LİSTESİ 2015 AK PARTİ ANKARA ADAYLARI LİSTESİ 2015 2015 GENEL SEÇİMLERİ HANGİ İL KAÇ MİLLETVEKİLİ ÇIKARACAK? YSK, 2014 nüfus sayımına göre, illerin 7 Haziran 2015 genel seçiminde çıkaracağı milletvekili sayısını belirledi. Buna göre, milletvekillerinin illere göre dağılımı şöyle: "Adana 14, Adıyaman 5, Afyonkarahisar 5, Ağrı 4, Amasya 3, Ankara 32, Antalya 14, Artvin 2, Aydın 7, Balıkesir 8, Bilecik 2, Bingöl 3, Bitlis 3, Bolu 3, Burdur 3, Bursa 18, Çanakkale 4, Çankırı 2, Çorum 4, Denizli 7, Diyarbakır 11, Edirne 3, Elazığ 4, Erzincan 2, Erzurum 6, Eskişehir 6, Gaziantep 12, Giresun 4, Gümüşhane 2, Hakkari 3, Hatay 10, Isparta 4, Mersin 11, İstanbul 88, İzmir 26, Kars 3, Kastamonu 3, Kayseri 9, Kırklareli 3, Kırşehir 2, Kocaeli 11, Konya 14, Kütahya 4, Malatya 6, Manisa 9, Kahramanmaraş 8, Mardin 6, Muğla 6, Muş 3, Nevşehir 3, Niğde 3, Ordu 5, Rize 3, Sakarya 7, Samsun 9, Siirt 3, Sinop 2, Sivas 5, Tekirdağ 6, Tokat 5, Trabzon 6, Tunceli 2, Şanlıurfa 12, Uşak 3, Van 8, Yozgat 4, Zonguldak 5, Aksaray 3, Bayburt 2, Karaman 2, Kırıkkale 3, Batman 4, Şırnak 4, Bartın 2, Ardahan 2, Iğdır 2, Yalova 2, Karabük 2, Kilis 2, Osmaniye 4, Düzce 3." 2015 SEÇİMİNE KATILAN PARTİLER YSK, seçime katılmalarına karar verilen İşçi Partisinin adının "Vatan Partisi", Alternatif Parti'nin adının "İlk Parti" olarak değiştirilmesi nedeniyle partilerin yeni adlarıyla seçime katılmalarına karar verdi. Buna göre 7 Haziran Genel Seçimine katılabilecek 32 siyasi parti şöyle: 1- Adalet ve Kalkınma Partisi 2- İlk Parti 3- Anadolu Partisi 4- Bağımsız Türkiye Partisi 5- Büyük Birlik Partisi 6- Cumhuriyet Halk Partisi 7- Demokrat Parti 8- Demokratik Gelişim Partisi 9- Demokratik Sol Parti 10- Doğru Yol Partisi 11- Emek Partisi 12- Genç Parti 13- Hak ve Adalet Partisi 14- Hak ve Eşitlik Partisi 15- Hak ve Özgürlükler Partisi 16- Halkın Kurtuluş Partisi 17- Halkın Yükselişi Partisi 18- Halkların Demokratik Partisi 19- Hür Dava Partisi 20- Komünist Parti 21- Liberal Demokrat Parti 22- Merkez Parti 23- Millet Partisi 24- Millet ve Adalet Partisi 25- Milliyetçi Hareket Partisi 26- Muhafazakar Yükseliş Partisi 27- Özgürlük ve Dayanışma Partisi 28- Saadet Partisi 29- Toplumsal Uzlaşma Reform ve Kalkınma Partisi 30- Türkiye Komünist Partisi 31- Vatan Partisi 32- Yurt Partisi -Çağrı merkezi devrede YSK SEÇİM TAKVİMİ HANGİ TARİHTE NE OLACAK? 14 Mart: Muhtarlık bölgesi askı listeleri saat 08.00'de askıya çıkarılacak. Tutuklu ve taksirli suçlardan hükümlü askı listeleri de güncelleştirilmek üzere askıya çıkarılacak. Yurtdışı seçmen kütüğü "www.ysk.gov.tr" adresinde ilan edilecek ve itirazlar başlayacak. "www.ysk.gov.tr" adresinden bina bazında seçmen kayıtlarının sorgulanmasına başlanacak. Siyasi partiler, hangi seçim çevrelerinde hangi usul ve esaslarla aday tespiti yapacaklarını YSK'ya saat 17.00'ye kadar bildirecek. 15 Mart: YSK, siyasi partilerin, hangi seçim çevrelerinde hangi usul ve esaslarla aday tespiti yapacaklarını ilgili seçim kurullarına bildirecek. 24 Mart: Siyasi partiler, ön seçim ya da aday yoklaması seçmen listelerini kesinleştirecek. 27 Mart: Muhtarlık bölgesi askı listeleri ile tutuklu ve taksirli suçlardan hükümlü askı listeleri askıdan indirilecek. "www.ysk.gov.tr"de bina bazında seçmen kayıtları sorgulanmasının son günü. 29 Mart: Muhtarlık bölgesi askı listeleri, yurtdışı seçmen kütüğü ile tutuklu ve taksirli suçlardan hükümlü askı listelerine yapılacak itirazlar karara bağlanacak. 3 Nisan: Siyasi partilerin birleşik oy pusulasındaki yerlerinin belirlenmesi için YSK tarafından kura çekilecek. 7 Nisan: Siyasi partilerin genel merkezlerinin, seçime katılacakları seçim çevrelerine ait aday listelerini, YSK'ya alındı belgesi karşılığında DVD ve kağıt ortamında en geç saat 17.00'ye kadar verecek. Bağımsız milletvekili adaylığı için il seçim kurullarına başvurularda son gün. 8 Nisan: Yurtiçi ve yurtdışı seçmen kütüklerinin kesinleştirilecek. 15 Nisan: Milletvekili geçici aday listeleri radyo, televizyon ve Resmi Gazete'de yayınlanacak. Geçici aday listelerine karşı il seçim kurullarına ve YSK'ya yapılacak itirazlar başlayacak ve incelenecek. 16 Nisan: Geçici aday listelerine karşı ilgili il seçim kuruluna yapılacak itirazların son günü. 19 Nisan: Milletvekili geçici aday listelerine karşı il seçim kurullarına yapılan itirazlar üzerine bu kurullarca verilen kararlara yönelik itirazların YSK tarafından karara bağlanmasının ve milletvekili geçici adaylığından istifa edenlerin YSK'ya bildirmesinin son günü. 21 Nisan: Birleşik oy pusulasında yer alacak bağımsız aday sıralaması için tüm il seçim kurullarında aynı anda olmak üzere saat 11:00'de kura çekilecek. 24 Nisan: Siyasi partilerin seçim çevreleri itibarıyla milletvekili kesin aday listeleri ile bağımsız adaylar, radyo, televizyon, Resmi Gazete ve illerde ilan edilecek. 8 Mayıs: Gümrük kapılarında ve yurtdışı temsilciliklerinde oy verme işlemi başlayacak. 23 Mayıs: Radyo ve televizyonda yayın için başvuran siyasi partilerin radyo ve televizyonda yapacakları propaganda konuşmalarının yayın ve zaman sıralarının belirlenmesi için YSK tarafından kura çekilecek. 28 Mayıs: Propaganda serbestliği ve bir kısım seçim yasakları başlayacak. 31 Mayıs: Radyo ve televizyon propaganda konuşmaları start alacak. Yurtdışı temsilciliklerde oy verme işlemi sona erecek. 1 Haziran: Seçmen bilgi kağıtlarının seçmenlere dağıtılması tamamlanacak ve dağıtılmayanlar ilçe seçim kurulları başkanlıklarına teslim edilecek. 6 Haziran: Saat 18.00'de seçim propagandası sona erecek. 7 Haziran: Oy verme günü.
Üniversitelerarası Kurul Toplantısı Van'da yapıldı. Kurul'a Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı da katıldı.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Üniversitelerarası Kurul toplantısına katılmak üzere Van'a gelen akademisyenler, kentin tarihi ve turistik yerlerini gezdi. Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'nın katılımıyla Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nin (YYÜ) ev sahipliğinde bu yıl 217'ncisi gerçekleştirilen toplantıya katılanlar daha sonra Van Kedisi Araştırma ve Uygulama Merkezi'ni ziyaret etti. Burada koruma altında bulunan Van kedilerini seven kurul üyeleri, ardından YYÜ El Sanatları Merkezi ve Van Kalesi'ni gezerek hatıra fotoğrafı çektirdi. Çankaya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ziya Burhanettin Güvenç, gazetecilere yaptığı açıklamada, Van'ın tarihi ve turistik güzellikleriyle kadim bir kent olduğunu söyledi. Tüm üniversitelerin rektörleri ve temsilcileriyle Van'da bir araya gelmenin mutluluğunu yaşadıklarını aktaran Güvenç, "Van, tabiatı, gölü ve tüm özellikleriyle insanları kendine hayran bırakan bir kent. Burada toplanmaktan çok mutluyuz. Yarın da burada olacak ve kalan mekanları da dolaşacağız" dedi. Van'da düzenledikleri toplantının verimli bir şekilde tamamlandığını aktaran Çankaya Üniversitesi Mahendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Celal Zaim Çil de Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'nın da toplantıya katılmasının ayrıca önemli olduğunu bildirdi.
AK Parti, Anayasada yapılacak kısmi bir değişikliği gündemine almaya hazırlanıyor.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: AK Parti Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Anayasada değişiklik yapılmasının ''milletin arzusu'' olduğunu belirterek, ''AK Parti, bu arzuya uygun hareket edecek'' dedi. Anayasada yapılacak kısmi değişikliğin Meclis zeminine bir konsensüsle getirilmesini istediklerini ancak böyle bir konsensüs sağlanamaması halinde halkoyuna başvurulma imkanı olduğunu ifade eden Bozdağ, ''gerekirse bu imkanın da kullanılacağını'' kaydetti. ''Dileğimiz; bir referanduma gerek kalmadan Meclis çatısı altında sağlanacak uzlaşıyla, halkın ihtiyaç ve beklentisine uygun olarak Anayasa değişikliklerini yapmaktır'' diyen Bozdağ, şöyle konuştu: ''Muhtemelen önümüzdeki günlerde Anayasada yapılacak değişiklikler konusu kamuoyuyla paylaşılacaktır. Yapılacak değişiklikler, muhalefet ile birlikte uzlaşıyla oluşturulabilir, eğer muhalefet bu konuda yaklaşım gösterirse...Veya hazırlanacak taslak metinler üzerinden bir çalışma yapılabilir. Bu durumda da eksiklikler, öneriler veya ilave edilecek konular ele alınabilir. Sonuçta konu, üzerinde uzlaşılacak bir noktaya götürülür. Türkiye'nin böyle bir uzlaşıya ihtiyacı var.''
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sosyal medya hesabı Twitter üzerinden açıklamalarda bulundu.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Cumhurbaşkan Erdoğan twitter'dan yaptığı Çanakkale zaferine ilişkin paylaşımlarda Avrupa'ya mesaj verdi ve 'Geleceğimiz üzerine plan kuranlar için hiçbir zaman unutulmaması gereken bir derstir' dedi. İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın o paylaşımları; Bugün Çanakkale Zaferimizin 102. yıl dönümünü, millet olarak büyük bir gurur ve heyecanla idrak ediyoruz. Çanakkale Zaferi, vatanı, dini, hürriyeti ve istikbali söz konusu olduğunda Milletimizin neleri başarabileceğini tüm dünyaya göstermiştir. Çanakkale dün olduğu gibi bugün de, ülkemiz ve geleceğimiz üzerine plan kuranlar için hiçbir zaman unutulmaması gereken bir derstir. ''BİR ASIR ÖNCEKİ RUHUN DİRİ OLDUĞUNU GÖRDÜK'' Tıpkı 102 yıl önce Çanakkale’de olduğu gibi, 15 Temmuz'da da en modern silahlar, milletimizin azim ve inancı karşısında çaresiz kalmıştır. 15 Temmuz'da yaşananların, bir asır önce Çanakkale’yi yedi düvele mezar eden ruhun ne kadar diri olduğunu hepimize gösterdiğine inanıyorum. Önümüzdeki süreçte de birlik ve dayanışma içinde, aynı kararlılıkla, ülkemize, istiklal ve istikbalimize sahip çıkacağımıza inancım tamdır.
Spor Toto Süper Lig’in 13. haftasında oynanacak olan karşılaşmalarda görev yapacak hakemler açıklandı. Fenerbahçe ile Beşiktaş arasında Şükr...
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Spor Toto Süper Lig’in 13. haftasında oynanacak olan karşılaşmalarda görev yapacak hakemler açıklandı. Fenerbahçe ile Beşiktaş arasında Şükrü Saracoğlu Stadı’nda oynanacak derbi mücadelesini Cüneyt Çakır yönetecek. Çakır’ın yardımcılıklarını ise Bahattin Duran ve Tarık Ongun yapacak. Merkez Hakem Kurulu’ndan yapılan açıklamaya göre 13. haftanın maçlarını yönetecek hakemler şöyle: 29 Kasım Cuma 20.00 Sivasspor-Medical Park Antalyaspor: Abdullah Yılmaz 20.00 Sanica Boru Elazığspor-Bursaspor: İlker Meral 30 Kasım Cumartesi 15.30 Kayserispor-Akhisar Belediyespor: Barış Şimşek 19.00 Gençlerbirliği-Gaziantepspor: Fırat Aydınus 20.00 Fenerbahçe-Beşiktaş: Cüneyt Çakır 1 Aralık Pazar 15.30 Trabzonspor-Kayseri Erciyesspor: Mete Kalkavan 19.00 Kasımpaşa-Galatasaray: Hüseyin Göçek 19.00 Eskişehirspor-Kardemir Karabükspor: Mustafa Kamil Abitoğlu 2 Aralık Pazartesi 20.00 Torku Konyaspor-Çaykur Rizespor: Tolga Özkalfa (İHA)
Elektrik faturalarındaki kayıp kaçak bedeli üzerinden tahsil edilen TRT payını mahkeme iptal etti.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), elektrik faturalarından yapılan Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu (TRT) payı kesintisine ilişkin 28 Eylül Pazartesi günü bir duyuru yayınladı. Duyuruda, bundan böyle TRT’ye elektrik faturalarındaki kayıp enerji bedelleri üzerinden pay verilmeyeceği belirtildi. Buna gerekçe olarak ise bir yargı kararı gösterildi. Edinilen bilgilere göre, Danıştay 13. Dairesi, “Kayıp enerji bedelinden TRT payı kesilmez” şeklindeki EPDK kurul kararına ilişkin TRT’nin iptal talebini reddetti. Elektrik faturalarından kesilen TRT payının hesaplanmasında, bundan böyle kayıp enerji bedeli dikkate alınmayacak. Bunun sonucunda TRT’nin elektrik faturalarından aldığı pay yüzde 15-20 azalacak. İADE SÖZ KONUSU OLACAK Diğer yandan Danıştay’ın aldığı karar sonrası, son 3 yıldır kayıp bedelleri üzerinden alınan TRT payının iadesi söz konusu olabilecek. TRT, elektrik üzerinden yalnızca 2013’te 800 milyon liraya yakın pay almıştı. Bunun yüzde 15-20’ye yakın kısmının kayıp enerji bedeli üzerinden hesaplanan tutardan oluştuğu ifade ediliyor. Tüketici derneği temsilcileri, 2011 ocak ayından 2015 ağustos ayına kadar olan kısmın iade edilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Ancak geriye dönük fazla alınan bedellerle alakalı henüz söylenen birşey yok. TRT'YE BAŞVURULMALI Tüketiciler ilgili kurumlara başvuru yapıp alabilir. Buna göre TRT payı için TRT’ye başvurulması lazım. Aslında konu sadece TRT payıyla alakalı değil. Elektrik faturalarının üzerinden alınan belli fonlar bulunuyor. Bunlar enerji fonu, TRT payı ve elektrik tüketim vergisi şeklinde. Bu zamana kadar bu fonların hesaplanması kayıp-kaçak ve aktif enerjinin toplamı üzerinden yapılıyordu. Bundan sonra sadece aktif enerji ile perakende satış hizmet bedeli üzerinden alınacak. Ancak kayıp kaçak bedeli perakende satış hizmet bedeline kıyasla daha yüksek olduğu için matrah da düşmüş olacak” şeklinde konuşuyor.
Türk işadamları, ticarette en büyük partneri olduğu AB'nin vize konusunda kolaylık sağlayacağı görüşünde.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Dış ticaretin yarısından fazlasını Avrupa ile yapan Türk işadamları, bürokratlar ve sivil toplum örgütlerini yakaladıkları her platformda Avrupa Birliği'ne (AB) girişte yaşadıkları vize problemlerini gündeme getiriyor. ; Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON), Brüksel'de açtığı ofisle 5 yıldır bu konuda somut adım atılması için çalışmalar yapıyor. Yakın bir tarihte vizelerin kolaylaştırıldığı açıklamasının yapılacağı müjdesini veren TUSKON Başkanı Rızanur Meral, "AB yetkilileriyle yaptığımız görüşmeler sonucunda çok yakın zamanda Avrupa'ya vizelerin kolaylaştırılacağı kanaatine vardık. Muafiyet sağlanmasının AB Konseyi'nin gündeminde olduğunu duyduk. Özellikle işadamları, gazeteciler, doktorlar, sanatçılar ve sporcular için." açıklamasını yaptı. Yetkililere 'Eğer hayata geçiremeyecekseniz hiç söz vermeyin. Aksi durumda halk nezdinde AB'ye olan inanç azalıyor' dediklerini anlatan Meral, Danimarka'nın başkanlık döneminde konuyla ilgili açıklama yapılacağını beklediklerini söyledi. Türkiye'de 1 milyona yakın yabancı işçi çalıştığını kaydeden TUSKON Başkanı, "Artık geriye göç başladı. Vizelerin kalkması durumunda Avrupa'ya hücum olmaz." dedi. Diğer taraftan Türkiye'nin Rusya ile vizeler kalktığında hiçbir sorun yaşanmadığını, bilakis ticaretin ve uçak sefer sayılarının arttığına dikkat çekti. Avrupa nüfusunun çok yaşlandığının altını çizen Meral, "Avrupa'nın rekabet gücü kayboluyor. Üretecek insana ihtiyaç duyuyorlar. Genç, dinamik, yetişmiş insan olmalı. Türkiye'nin böyle bir imkânı var. Türkiye, mevcut Avrupa'ya yük değil, ekonomisine katkısı olacaktır." ifadelerini kullandı. Türkiye'nin ekonomik performansının AB üyelerinin her kesiminin ilgisini çektiğini anlatan Rızanur Meral, "Yeşillerin, liberallerin ve sosyalistlerin zaten ilgisi vardı. En çok kim tam Türkiye'nin durumunu anlayamadı diye bakınca Hıristiyan demokratları gördük. Onlara yaklaştık, çok olumlu yansımaları almaya başladık." dedi. Birçok parlamenteri Türkiye'de misafir ettiklerine dikkat çeken başkan, şöyle konuştu: "Bunları hükümetle, başbakanla, ekonomi yönetimiyle ve hatta anamuhalefet yönetimiyle görüştürdük. Türkiye'nin AB üyeliği önündeki engelleri biraz daha çözmeye gayret ettik." TUSKON'un 4 ülkede ofisinin olduğunu belirten Rızanur Meral, ancak Brüksel'in Avrupa Birliği'nin başkenti olduğunu kaydetti. Meral, "Avru-pa'nın ekonomisi ne kadar kötü olursa olsun bugüne kadar hep kazanmış bir birlik. Toplamda 150 trilyon Euro'su olan zengin bir komşumuz." dedi. 38 bin üyesi olan konfederasyon 140 ülkede çeşitli kurumlarla işbirliği yaparak ticaret köprüleri kuruyor. Önümüzdeki dönemde etki alanını daha da geliştirmeyi hedefleyen kuruluş, Brük-sel'deki ofisini de büyütmeyi planlıyor.
Son günlerin en çok kullanılan erişim ağı, sosyal paylaşım sitesi için uzmanlar yazılmaması gereken önemli noktaya dikkat çekiyor
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: En büyük sosyal paylaşım sitesine ilişkin mahremiyet kaygıları yine ayyuka çıktı. Siber güvenlik uzmanları,kullanım koşullarındaki yeni bir değişikliğe dikkat çekerek, hesaplara adres ve telefon bilgilerinin yazılmaması uyarısında bulundu. Facebook blogunda önceki gün yayınlanan bir mesajla, uygulama geliştiricilerin siteye yükledikleri uygulamalarıa abone olunurken kullanıcıdan istedikleri 'izin'e adres ve telefon bilgilerinin de dahil edildiği bildirildi. Başka bir deyişle, Facebook'ta bir uygulamayı kullanmak için işletmeciye erişim izni verirken, kim tarafından ve nasıl kullanılacağını bilmeden adres bilgilerini de vermiş olacağız. Facebook'un kullanıcı mahremiyetine başından beri birincil önemi vermediği eleştirisinde bulunan siber güvenlik uzmanları, adres ve telefon bilgilerinin de pazarlama amacıyla üçüncü firmalara açılmasının ciddi yolsuzluk suçlarına yol açacağı uyarısında bulundu. İngiliz The Independent gazetesinde yer alan habere göre, uygulamalara abone olurken telefon ve adres gibi bilgiler için ayrı ve açık bir izin süreci uygulansa bile, bu bilginin nasıl kullanılacağına ilişkin hiç bir güvencenin verilmemesi risk faktörü oluşturuyor. Sophos bilişim güvenliği firması teknoloji danışmanlaırndan Graham Cluley, bu tür bilgilerin nasıl ve kim tarafından kullanılacağı Facebook tarafından açık şekilde tanımlanıp bilgiler güvence altına alınmadıkça, kullanıcıların bu bilgileri siteden kaldırması tavsiyesinde bulundu.
Yaz aylarında, alkol ve madde bağımlılığından estetik operasyonlara, katarakttan lazerle prostat ameliyatına kadar sağlık alanında gurbetçilerden yoğun bir talep söz konusu.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Avrupa' da son on senedir sağlık turizmi ile ilgili hızlı bir yükseliş olduğu doğrudur. Ama bu özellikle yine Avrupa' da yaşayan Türk göçmenleri kapsıyor diyebilirim. Türkiye' de özellikle lazerle göz ameliyatı, saç ektirme, estetik operasyon fiyatları, Avrupa' dan çok daha ekonomik olduğundan, paket programlar yapan turizmciler için oldukça yeni ve kazançlı bir sektör oluştu da diyebiliriz. Bu sektör şimdilerde, çok daha uygun fiyatlar barındırdığından Avrupalı'yı da ülkemize çekmekle meşguldür. Başarılı olacaklar mıdır, kanımca evet... Ama! Türk sağlık kurumu organizasyonu kurucu başkanı İbrahim Artukarslan, hukuki anlamda eksikliğin varlığından söz ediyor. ''Şu anda Avrupa'dan (Avrupalı) Türkiye'ye gelerek sağlık hizmeti almak isteyenlere, toplu bağlantılar yapacaklara kimin hizmet vereceği belli değildir. Doktorun, hastanenin, hastanın, hizmeti sunanın sorumluluğu net bir şekilde belirlenmediği sürece hizmetlerimizin büyüyerek gelişmesi mümkün değil" demiş. Demek ki alt yapı henüz oluşmamıştır. Gelelim estetik merakına; Özellikle son on senedir, Kadın, erkek, çoluk/çocuk demeden bir estetik furyasının içinde bulduk kendimizi. Avrupa'daki Türk'e de bulaşması uzun zaman almadı. Çok uygun fiyatlar, imkanlar ve son dönemde taksitle dahi sunulan teklifler derken, aynaya baktığında görmek istediği kendini yaratma çabaları/hayalleri sadece bir adım öteye dayandı. Estetik operasyonlar özellikle kadınlarda yeni bir kadın modeli de yarattı; ''silikon dudaklar'', ''silikonlu göğüsler'',''botoxlu çehreler'' dedik durduk... Etrafımızda çığ gibi büyüyen bu estetik güzelleri artık bizi şaşırtmıyor, sadece artık bu tarz konuşmaların yerini, operasyonların ne kadar başarılı olduğu ile ilgili diyaloglar aldı. Avrupalı Türk'ün estetik merakını şimdilik bir kenara bırakıp, şu habere kulak verelim; Cinsel sağlık enstitüsü derneği onursal başkanı Cem Keçe der ki; ''Cinsel terapi turizmi yaz aylarında gurbetçilerle patlıyor''. Özellikle Avrupa'da yaşayan Türk göçmenleri, pek çok sağlık sorunu için Türkiye'ye gelmeyi planlıyor. Cem Keçe; evlilik ve çift problemleri, cinsel problemler için yaz aylarında gurbetçilere özel terapi programları uygulanmasını öngörüyor. Özellikle yurtdışında yaşayan gurbetçiler için özel hazırlanmış ve hızlandırlımış terapi merkezlerinden faydalandıklarını da eklemiş. Avrupalı Türk neden cinsel problemlerin çözümü için ülkesindeki hızlandırılmış terapiden yararlanmayı seçiyor ve en çok hangi cinsel problemleri yaşıyormuş? Buyrun konuyla ilgili haberimiz; Cinsel sorunları anadilde daha rahat anlatıyorlar. ''Neden bu kadar önemli sorunları çözmek için gurbetçiler illa Türkiye'ye gelmeyi bekliyor?" sorusunu ise uzmanlar; gurbetçilerin cinsel sorunlarını anadillerinde daha rahat anlatmalarıyla ve yurtdışında yaşadıkları ülkelere karşı duydukları 'zayıf aidiyet' duygusuyla açıklıyorlar. Gurbetçilerimizin özel durumlarını uzun yıllar kaldığı Avrupa'da bizzat gözlemlediğini belirten CİSED yönetim kurulu üyesi Psikolog Kemal Özcan, en güzel terapinin kişinin duygularını en iyi anlatabildiği, ağladığı ana dilinde yapılabileceğini söyledi. Ruh sağlığı hizmetlerinin diğer sağlık hizmetlerinden farklı olduğunu, dil, kültür, gelenek ve görenekler, aile yapısı, Türkiye'nin neresinden gelindiği, dini inançlar gibi birçok unsurun işin içine girdiği karmaşık bir süreç olduğunu belirten Özcan, "Terapist ile danışanlar aynı dili konuşmalıdır, aynı kültürden gelmelidir" diyor. En çok vajinusmus, erken boşalma ve sertleşme problemleri yaşanıyor. CİSED genel başkanı psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Cebrail Kısa, gurbetçi gençlerin birbirlerini yeterince tanımadan kısa süre içinde yaptıkları evliliklerde bazen hemen, bazen de zamanla ortaya çıkan sorunları olduğunu söylüyor. Birçoğu çok kolay tedavi edilebilen cinsel sorunlar arasında en sık karşılaşılanlar şöyle; vajinismus, erken boşalma, sertleşme sorunu, cinsel isteksizlik ve ağrılı ilişki. Cebrail Kısa, bu konularda eğitim almış cinsel terapistlerce yapılacak uygun bir cinsel terapiyle bunların üstesinden kolayca gelinebileceğini vurguluyor. Kanaatim; Gurbetçilerle (hiç sevmem bu kelimeyi bu arada)ilgili yeni bir sektör mü yaratılmak istenmektedir bilmiyorum ama gurbetçi dediğiniz gençler artık öyle körü körüne evlilik yapmıyorlar. Genelde kendi seçtikleri, kendi statülerine uygun evlilik yapıyorlar ve yine efenim Türkiye' den ithal damat/gelin olayı da gözle görülür bir şekilde azalmış durumda. Durum şunu gösteriyor; Avrupa' daki Türk gençleri evlilik konusunda son derece bilinçliler ve cinsel eğitimi okul yıllarında zaten alıyorlar. Yani, Türkiye' deki gençlikten çok daha bilinçliler. Cinsel ve/ya psikolojik terapinin ana dilde ve kültürde daha etkili olacağı hususunu tabiiki es geçmiyorum. Doğruluk payı yüksektir ama Avrupa' da büyüyen ve ana dili yaşadığı ülkeye entegre olmuş bir genç için bu doğruluk oranı kaçta kaçtır, bunu masaya yatırmak lazımdır. Kaldı ki; yaşadığı ülkeye entegre olmuş bir genç için karşısındaki doktor da bulunduğu kültürü göz önüne alarak değerlendirme yapmaktadır. Doğru anlaşılmak; kime göre, neye göre? Habertürk' ün yeni programı '' kime göre, neye göre'' yi, internet ortamında büyük bir zevkle izledim. Özgürlük konusunun tartışıldığı programda konuklar kadar, havada uçuşan bomba söylemler de çook lezzetliydi. Cemil İpekçi' nin her zamanki sıra dışı ama çok pişmiş ve olgun değerlendirmelerinin ardından , Pelin Batu ''dünyanın en büyük porno koleksiyonu TSK da'' diyerek programda tek cümleyle zafer yaşarken, Esra Elönü' nün, başörtüsü masalını dinlemek yerine ben koltukta rahatça yayılışına ve cool tarzına daldığımdan pek bir şey anlamadığımı söyleyebilirim. Son olarak Cem Mumcu' nun, ''sokakta güzel bir kadın görünce dokunasım gelebilir'' lafının ardından, ''buyur işte, ünlü kişiler dahi televizyonlardan açık açık tacizi normalleştiriyorlar'' diye kafamdan senaryo yazarken, arkasından gelen geniş açıklama muazzamdı. Teşekkürler Cem Mumcu, bu kadar açık olabildiğin için. Ama ne dersin, herkes tarafından doğru anlaşılmış olamama olasılığın ve bunun getirisi ne olabilir ülkemizde ? SOSYAL SÖZLÜK Marc Zuckerberg dokuz senedir beraber olduğu sevgilisi ile evlendi. Twitter'da Zuckerberg' in evlenmesiyle ilgili en komik twiti yazma tribine giren twittdaşlar bir yana, belli ki Marc'ı para bozmamış, o halde neymiş ? Erkeğin asosyal ve bir o kadar da zeki olması aslolanmış, sürekli erkekler konusunda yakınan hemcinslerime duyrulur.
‘Bakteri’ deyince pek çoğumuzun aklına hastalık yapıcı etkisi gelse de, sağlık dostu bakteriler de var. Bu bakteriler ile kendi hücrelerimiz iletişim halinde beraber yaşıyorlar ve bağışıklık sistemimizi programlıyorlar. Dr. Rahmi Turan Tekin, probiyotiklerin sağlığımızdaki rolünü anlattı.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Yunanca bir terim olan probiyotik ‘yaşam için’ anlamına geliyor. Bilim adamlarının son 100 yıldır ilgi alanı haline gelmiş olan, buna karşın son 10 yıldır araştırmaların hız kazandığı probiyotikler, bağırsaklarımızda yaşayan ve bağışıklığı güçlendiren canlı mikroorganizmalar. Bu bakteriler ile kendi hücrelerimiz iletişim halinde beraber yaşıyorlar ve bağışıklık sistemimizi programlıyorlar. Mikrobiyal içerikte bozulma olması; diyabetten iltihabi bağırsak hastalığına, alerjiden romatizmal hastalıklar ve kansere dek birçok hastalığa yol açabiliyor. Dr. Rahmi Tuna Tekin: “Günümüzde birçok hastalıktan korunmada ve tedavide artık probiyotiklerin yeri olduğu kanıtlanmış durumda. Günlük diyetimize doğal probiyotik ürünleri eklemeliyiz. Özellikle mide ve bağırsak sistemi hastalıklarında, ishal süresini ve gaita sayısını azalttığı, hastanede yatış gün sayısını kısalttığı biliniyor. Antibiyotik yazdığımız her 100 hastanın 10 ile 40’ı arasında ishale rastlıyoruz. Probiyotikler, antibiyotik ile beraber alındığında kısa dönemde ishal gelişimini de azaltıyor” diyor. ÇOCUĞUNUZU PROBİYOTİK BESİNLERLE TANIŞTIRIN: Son 10 yılda yapılan çalışmalara göre, dost bakterilerle tanışmamız anne karnında başlıyor. Annenin yararlı bakteri sayısı ve çeşitliliği doğrultusunda çocuklar bu bakterilere sahip oluyor. Ardından normal doğumla, çocuğun annesinden aldığı yararlı bakteriler sayesinde birçok hastalıktan korunabildiğini belirten Dr. Rahmi Tuna Tekin, bu nedenle tıbbi zorunluluk olmadığı sürece sezaryen yerine normal doğumun tercih edilmesini önererek “Bebeğin doğum sırasında doğum eyleminin başlamış olup olmadığı hatta doğduğu hastanenin bile çocuk mikrobiyotası üzerine etkisi mevcuttur. Öte yandan her damlası altın mahiyetinde olan anne sütü ile de bebeklerimize bu yararlı bakterileri vermeye devam etmek gerektiyor” diyor. GEREKSİZ ANTİBİYOTİK TÜKETİMİ DOST BAKTERİLERİ ÖLDÜRÜYOR: Gereksiz antibiyotik kullanımının yararlı bakterileri öldürdüğünü, özellikle 0-9 yaş arası antibiyotik kullanımında ve sezaryende ülkemizin Avrupa ülkeleri içinde önde geldiğini belirten Dr. Rahmi Tuna Tekin “Probiyotikler uzun dönemde antibiyotiğin öldürdüğü yararlı bakterileri tekrar kazanmamızda yardımcı oluyor. Modern insanın vücudunda atalarımıza göre yüzde 30 kadar yararlı bakteride kayıp olduğu biliniyor. Her canlı gibi yararlı bakterilerimiz de ölmekte ve tükenmekte olduğundan, mikrobiyotamızı zenginleştirmek için çaba sarf etmemiz gerekiyor. Başta kefir, yoğurt gibi probiyotik içeren doğal ürünleri hem kendimiz tüketmeli hem çocuğumuza düzenli vermeliyiz. Hekimlerin tedavi için kullandığı, reçete ettiği probiyotik ürünler ise içinde belirli bir sayıda bakteri barındıran, ağızdan alındığında bağırsaklara kadar ölmeden taşınabilen, bilimsel olarak yararı kanıtlanmış ürünlerdir. Ancak hekim önerisiyle kullanılması gerekir” diyor. Dr. Rahmi Tuna Tekin, henüz yolun çok başında olunan probiyotikler konusuna yönelik araştırmaların hızla sürdüğünü söylüyor.
'İstanbul Otopark Projesi' kapsamında, İstanbul sınırları içinde çekilen otomobillerin nerede olduğu bu numraya SMS atarak öğrenebileceksiniz
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: 'İstanbul Otopark Projesi' kapsamında, İstanbul sınırları içinde çekilen otomobillerin nerede olduğu SMS ile öğrenilebilecek İstanbul Emniyet Müdürlüğü "İstanbul Otopark Projesi" adı altında yeni bir projeyi uygulamaya koydu. Projeye göre İstanbul sınırları içerisinde trafikten men edilen, park yasağı olan yerlere park edilen ve güvenlik nedeniyle çekilen otomobillerin nerede olduğu 1550'ye SMS atılarak öğrenilebilecek. Sistemin başlamasıyla birlikte otomobil sahipleri, otomobillerinin nereye çekildiğini öğrenebilmek amacıyla, polisi aramak zorunda kalmayacak. SABİT FİYAT UYGULAMASI Sistemi kullanmak isteyen vatandaşlar tüm operatörlerden mesaj bölümüne PARK yazıp boşluk bırakarak ARAÇ PLAKASI'nı yazıp 1550'ye SMS gönderecek. Gelen SMS cevabında; otomobil otoparka çekilmiş ise hangi otoparka çekildiği, iletişim bilgisi, neden dolayı çekildiği, otopark ve çekici ücretleri hakkında bilgi olacak. Böylece otopark ve çekicilerin farklı fiyat tarife uygulamasının önüne geçilebilecek. GÜVENLİK UYGULAMASINA ÜCRET YOK Yeni sistemle birlikte otomobilleri güvenlik nedeniyle çekilen vatandaşlar çekici ve otopark ücreti ödemeyecek. Bu bilgi de SMS ile telefona gelecek. Sürücüler bu mesajı göstererek ücret ödemeden otomobillerini otoparklardan alabilecek.
GENELKURMAY Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Güler ve Genelkurmay 2'nci Başkanı Orgeneral Ümit Dündar, Çankaya İlkokulu'nda oy kullandı.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Ankara'daki Çankaya İlkokulu'na eşi Şule Akar ile birlikte sivil plakalı araçla gelen Genelkurmay Başkanı Orgeneral Akar, 1157 No’lu sandığın olduğu sınıfa girdi. Sandık görevlileriyle tek tek tokalaşan Orgeneral Akar ile eşi, kimliklerini görevlilere verdi. Daha sonra oylarını kullanan Akar ve eşi okuldan ayrıldı. Orgeneral Akar, basın mensuplarına yaptığı açıklamada seçimin, Türkiye için hayırlı olmasını diledi. Genelkurmay 2'nci Başkanı Orgeneral Dündar da sivil plakalı araçla oyunu kullanmak üzere Çankaya İlkokulu'na geldi. Orgeneral Dündar, 1157 No'lu sandıkta oy kullandıktan sonra okuldan ayrıldı. Sivil plakalı araçla oy kullanacağı okula gelen Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Güler ve eşi Demet Güler ise 1156 No’lu sandığın bulunduğu sınıfa geldi. Sandık görevlilerine nüfus cüzdanlarını veren Orgeneral Güler ve eşi, daha sonra kabinlere girerek, oylarını kullandı. Oy verme işleminin tamamlanmasının ardından sandık görevlilerine teşekkür eden Orgeneral Güler ve eşi, okuldan ayrıldı.
AK Parti’de MHP’nin de destek açıklaması yaptığı Meclis Başkanlığı için son Başbakan Binali Yıldırım’ın adı öne çıktı.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında dün yapılan MKYK toplantısında Meclis takvimi ile birlikte Meclis yönetimi ile ilgili süreç de değerlendirildi. MKYK üyeleri arasında yapılan eğilim yoklamasında Meclis Başkanlığı için Yıldırım’ın adı öne çıktı. Toplantıda Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) seçim sonuçlarını planlanandan daha erken açıklayabileceği de belirtilerek Meclis takvimi için buna göre yeni bir takvim üzerinde duruldu. YSK’nın sonuçları erken açıklaması halinde milletvekili yemin töreninin 7 Temmuz Cumartesi, Cumhurbaşkanı yemin töreninin de 8 Temmuz Pazar günü yapılabileceği öngörüldü. Yaklaşık 2 saat süren toplantıda seçim sonuçlarıyla ilgili değerlendirmelerin de yapıldığı belirtilirken, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun şehit cenazeleriyle ile ilgili tartışma yaratan sözlerinin ise gündem oluşturmadığı öğrenildi.
Dünya Bankası Grubu üyesi Uluslararası Finans Kurumu (IFC), Türk ilaç şirketi Nobel İlaç'a biyoteknolojik ilaç üretim tesisi kurulması için 25 milyon dolarlık kredi desteği verdi.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Dünya Bankası Grubu üyesi Uluslararası Finans Kurumu (IFC), Türk ilaç şirketi Nobel İlaç'a biyoteknolojik ilaç üretim tesisi kurulması için 25 milyon dolarlık kredi desteği verdi. Toplamda 48 milyon dolar olan biyoteknolojik ürün üretimi ve Ar-Ge çalışmalarının geliştirilmesini kapsayan yatırımın bir kısmının, şirketin kendi fonları ve finansal kiralama aracılığıyla finanse edileceği belirtildi. IFC Başkan Yardımcısı Dimitris Tsitsiragos, söz konusu yatırımın, Türk şirketlerinin ihracat odaklı büyümesinin ve uluslararası genişlemesinin desteklenmesi kapsamında Türkiye'deki stratejileriyle örtüştüğünü belirtti. Tsitsiragos, Nobel İlaç'ın üreteceği yüksek katma değerli ilaçların yerel ve uluslararası pazarlara sunulmasının, Türkiye'de ilaç sektöründeki dış ticaret açığının kapanmasına da destek olacağını kaydetti. Nobel İlaç Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Ulusoy ise IFC'nin 25 milyon dolarlık yatırım desteğiyle firmanın, şu anda Türkiye'de ve ihracat yaptığı ülkelerde mevcut olmayan katma değeri yüksek ürünleri içerecek şekilde portföyünü genişleteceğini vurgulayarak, "Böylece bu ülkelerdeki milyonlarca insanın uygun fiyatlı ve yüksek kaliteli ilaçlara erişebilmeleri sağlanacaktır" ifadesini kullandı.
Sinem Kobal kimdir aslen nereli kaç yaşında? Sinem Kobal hamile mi? Sinem Kobal ve Kenan İmirzalıoğlu instagram fotoğrafları. Sinem Kobal biyografisi ve tüm detaylar internethaber'de.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Sinem Kobal son dönemin öne çıkan isimlerinden biri. Kenan İmirzalıoğlu ile 2016 yılında evlenen Sinem Kobal mutlu bir birliktelik yaşıyor. 2001 yılında Dadı dizisiyle hayatımıza giren sarışın güzel Sinem Kobal şimdi 29 yaşında. Gün geçtikçe daha da güzelleşen ve değişen Sinem Kobal'ın Dadı dizisindeki halini hatırlıyor musunuz? Selana dizisiyle daha çok ünlenen ve Küçük Sırlar dizisiyle zirveye oturan Sinem Kobal'ın eski halini gören hayranları çok şaşırıyor.
Trabzon'da öz kızını fuhuşa zorladığı gerekçesiyle yargılanan babaya 20 yıl 5 ay hapis cezası verildi.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Trabzon'da öz kızını fuhuşa zorladığı gerekçesiyle yargılanan babaya 20 yıl 5 ay hapis cezası verilirken, aynı kıza cinsel istismarda bulunan bir başka şahsa ise 17 yıl 6 ay hapis cezası kesildi. Trabzon 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada tutuklu sanıklardan baba İ.K. (44) ile A.K (51) hazır bulundu. Haklarında "Çocuğun nitelikli cinsel istismarı, bu suça yardım etmek, fuhuşa zorlama" suçlarından dava açılan sanıklar, duruşmadaki ifadelerinde üzerlerine atılan suçlamaları reddetti. Baba İ.K., olaydan dolayı maddi ve manevi zarar gördüğünü belirterek "Hakkımda ileri sürülen iddialar çok kötü ve iğrençtir. Beraatimi ve tahliyemi istiyorum" dedi. Diğer sanık A.K ise kardeşinin yalan beyanı yüzünden bu duruma düştüğünü ifade ederek "Kardeşimin yalan beyanı olmasaydı ben ve arkadaşım burada olmayacaktık. Mağdurum, suçsuzum tahliyemi istiyorum" diye konuştu. Mahkeme heyeti gerekçeli kararında sanık İ.K. için yeterli delil bulunamadığından cinsel istismar suçundan beraatine karar verirken, 17 yaşındaki kendi kızı mağdure D.K.'ya yapılan cinsel istismara göz yummak suçundan 8 yıl ağır hapis cezası verirken, daha sonra mağdureye karşı tehditte bulunduğu, fuhuşa teşvik ettiği, beden ve ruh sağlığını bozduğu gerekçesiyle toplam 20 yıl 5 ay ağır hapis cezası ile cezalandırdı. Mahkeme heyeti diğer sanık A.K. için ise " Cinsel istismar suçundan 8 yıl ağır hapis cezasıyla cezalandırırken, daha sonra mağdureye karşı tehdit kullanmak, beden ve ruh sağlığını bozduğu gerekçesiyle cezasını 17 yıl 6 ay ağır hapis olarak belirledi. Öte yandan Trabzon'un Maçka ilçesi Başar köyünde yaklaşık 1 yıl önce kızını zorla 2 bin TL'ye A.K. isimli şahsa fuhuş amacıyla pazarladığı iddiasıyla baba İ.K. ve A.K. isimli şahıs tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.
Güney Kore’nin Doğu Akdeniz’deki doğal gaz yatakları için büyük planları olduğu, bu ülkenin Güney Kıbrıs’a da Atina Büyükelçisi Gil-sou Shin...
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Güney Kore’nin Doğu Akdeniz’deki doğal gaz yatakları için büyük planları olduğu, bu ülkenin Güney Kıbrıs’a da Atina Büyükelçisi Gil-sou Shin aracılığıyla ilk kez; Rum yönetimiyle doğal gaz işbirliği konusundaki resmi ilgi ve niyetini ortaya koyduğu haber verildi. Güney Kore’nin Doğu Akdeniz’deki doğal gaz yatakları için büyük planları olduğu, bu ülkenin Güney Kıbrıs’a da akredite Atina Büyükelçisi Gil-sou Shin aracılığıyla ilk kez; Rum yönetimiyle doğal gaz işbirliği konusundaki resmi ilgi ve niyetini ortaya koyduğu haber verildi. Fileleftheros Ekonomi Eki’nde manşete çıkardığı “Kore’nin MEB’e Aktif Katılımı... Doğal Gaz Çıkarma ve İstifadeyle İlgili Resmi İlgi” başlıklı haberinde, Nikos Anastasiadis başkanlığındaki yeni hükümetle tanışmak için Güney Kıbrıs’a giden Gil-sou Shin’le yaptığı özel röportaja özetle şu şekilde yer verdi: “Gazetemize verdiği özel mülakatta Güney Kore Büyükelçisi, Kore’nin Kıbrıs Münhasır Ekonomik Bölgesi’ndeki 3 ve 13 numaralı parsellere ilgi duyduğunu açıkça ortaya koydu. Edindiğimiz bilgilere göre büyükelçi Enerji Bakanlığı Genel Müdürü ile Kogas’ın aramalara katılma jeodinamiğini ele aldığı bir görüşme yaptı. Büyükelçi Kore’nin, devlet şirketi Kogas aracılığıyla, 2,3 ve 9 numaralı parsellerin doğal gazından istifadeye katılmak arzusunda olduğunu belirterek, hidrokarbonların muhtemelen 2015’e kadar kullanılabilecek durumda olacağı kanaatini dile getirdi. Kore’nin asıl istediği doğal gazı Asya piyasasına sunmaktır ki yüksek fiyattan satılacağından bu Kıbrıs’ın da menfaatinedir. Kore daha ilk andan itibaren doğal gazla ilgili bütün prosedürde aktif rol aldı, AİK (Elektrik İdaresi) ile 2010’da sıvı doğalgazı yeniden gaz haline getirme istasyonundan söz edildiği 2010’da ara çözüm ihalesini kazanmıştı. O zamanlar Kogas’ın İtalyan ENI şirketi ile işbirliği yaptığına işaret ediliyor. Büyükelçi Gil-sou Shin Kıbrıs’ın enerji haritasındaki en önemli oyunculardan biri olabileceğine işaret ederek ‘Kıbrıs MEB’inde gizlendiği değerlendirilen doğal gaz, ülkenin Orta Doğu’ya yakınlığı ve kavşağı olma konumuyla beraber, önümüzdeki yıllarda Kıbrıs’ı ekonomik açıdan ödüllendirecek anahtar unsurlardır. Ancak doğal gaz çıkarma planını desteklemek için uygun altyapıların yapılması şarttır’ dedi, şunları ekledi: Ülkemiz, Kıbrıs’la doğal gaz çıkarma konusunda işbirliği yapmaya olan ilgisini çok önceden dile getirdi. Kıbrıs MEB’inin güney tarafından doğal gaz çıkarmaların özellikle başarı göstereceğini, Kıbrıs’a gelir sağlayıp uzun vadede enerji haritasındaki oyunculardan biri haline getireceğini değerlendiriyoruz. Kore olarak bu noktada daha ileri işbirliği talep edeceğiz. Her şey yolunda giderse doğal gaz ürününün 2015’e kadar kullanılabileceğini değerlendiriyoruz. Kore daha sonra, Kıbrıs MEB’indeki ilgi gösterdiği parsellerden doğal gaz çıkarmayı ileri götürecek. Kore Kıbrıs’la uzun soluklu bir hidrokarbon çıkarma ve ihraç planında işbirliği yapmak istiyor ancak bunun için önce uygun altyapılara ihtiyaç var.” (İHA)
Hasip Kaplan'ın 1999'da Öcalan'ın avukatı olarak şahit olduğunu söylediği 'devlet-İmralı görüşmeleri' büyük yankı uyandırdı...
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan'ın 1999'da Öcalan'ın avukatı olarak bizzat şahit olduğunu söylediği 'devlet-İmralı görüşmeleri' kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, "DSP, ANAP ve MHP koalisyon döneminde de devlet görevlilerinin terörist başı ile görüştüğü herkesin bildiği bir sırdır. Nasıl bir sırsa herkes biliyor" diye konuştu. Kamuoyu ANASOL-M döneminde devletin İmralı ile yaptığı görüşmeleri konuşuyor. Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, değişik zamanlarda, terör örgütü elebaşı ile devlet görevlilerinin görüştüğünü herkesin bildiğine dikkat çekerek, "DSP, ANAP ve MHP koalisyonu döneminde devlet görevlilerin terörist başı ile görüştüğü herkesin bildiği bir sırdır" dedi. ANASOL-M döneminde devletin İmralı'da Öcalan ile yaptığı görüşmeler MİT Kanunu'na ilişkin değişiklik Meclis'te görüşülürken deşifre olmuştu. MHP'li Oktay Vural, devletin 1999'dan beri Öcalan'la görüştüğünü ve ihtiyaç olursa tekrar görüşeceğini söyleyen Adalet Bakanı Sadullah Ergin'e tepki gösterip koalisyon hükümeti döneminde görüşme olmadığını iddia etti. GÖZLERİMLE GÖRDÜM Vural'ın sözlerini yalanlayan BDP'li Hasip Kaplan ise görüşmeye Öcalan'ın avukatı olarak şahit olduğunu söyledi. ANASOL-M döneminde İmralı ile yapılan görüşmelerin herkesin bildiği sırlar olduğunu ifade eden Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ şöyle konuştu: GİZLEMENİN ANLAMI YOK "Değişik zamanlarda, terör örgütü elebaşı ile devlet görevlilerinin görüştüğü herkesin malumudur. Bunu gizlemenin hiç bir manası yoktur. Esasında bu, herkesin bildiği bir sırdır. DSP, ANAP ve MHP Koalisyon döneminde de devlet görevlilerin terörist başı ile görüştüğü herkesin bildiği bir sırdır. Nasıl bir sırsa herkes biliyor. En son MİT yasası görüşülürken BDP'li Hasip Kaplan bunu açıkladı ve görüşmelerin şahidi olduğunu söyledi. İhtiyaç duyulduğunda, sorunun çözümüne ve ülkenin yararına olduğuna kanaat getirildiğinde devlet adına bazı görevliler, geçmişte olduğu gibi yine terör örgütü elebaşı ile görüşebilir." SÜREÇ DOĞRUYDU Bir dönem devlet ile PKK arasında arabuluculuk yaptığı belirtilen "Balıkçı" lakaplı İlhami Işık da görüşmelerin sır olmaması gerektiğini savundu. Işık şu değerlendirmeyi yaptı: "Bizimle benzer sorunlar yaşayan devletler her seferinde sorunu muhatabıyla görüşüp çözme yoluna gitmiş ve başarılı da olmuşlardır. Bu görüşmelerin sır olmaması gerektiği kanısındayım. Türkiye'de Hakan Fidan dönemiyle doğru ilerleyen bir süreç vardı. Ama bu sürecin sabote edilmeye çalışıldığı da açık. Grüşmeler devam ederse PKK'nın şiddet kozu ortadan kalkacak ve meşrutiyetini yitirecek. Bu nedenle devlet PKK ile dolaylı da olsa görüşmeli." Görüşme kaçınılmazdı Stratejik Düşünce Enstitüsü Başkanı Yasin Aktay: "Devletin Öcalan'la görüşmesi kaçınılmazdı. Görüşmenin sorunu çözemeyeceğinin anlaşılabilmesi için bile olsa görüşme gerekiyordu. İşte Öcalan'la görüşüldü ve neyin ne kadar olmayacağı görülmüş oldu. Öcalan sorunu sürdürmek istediğinde yetkisi var ama bitirmek istediğinde yetkileri kendi örgütü tarafından elinden alınıyor. Bütün bunların anlaşılmasını sağlayan şey siyasettir. Oslo görüşmeleri sonuçta kanı durdurmaya yarayacaksa, sorunu çözmeye yarayacaksa sürdürülmesi gereken bir girişimdir. Bunu da denemeden kimsenin anlama şansı yok." Bu tür işler gizli yapılmalı TOBB Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Öğretim Üyesi Nihat Ali Özcan: "Dünyanın her yerinde bu tür işler gizli yapılır. Çünkü sonuçları sıkıntılı ve riskli olur. Eğer belirlediğiniz politika doğrultusunda bir örgütle görüşme yapıyorsanız bunu doğru yöntemlerle yapmalısınız. Belli bir aşamaya gelmeden görüşmeler ayyuka çıkmamalı. Görüşenler bu işin ağır sonuçlarının olacağını bilmeli ve ona göre davranmalıdır." MHP siyasete alet etmemeli Eski MİT Müsteşar Yardımcısı Cevat Öneş devletin sorun çözmek için açık ya da gizli pek çok görüşme yapmasının doğal olduğunu söyledi. Görüşmelerin hükümetlerin bilgisi dışında olamayacağına dikkat çeken Öneş, "Bu IRA meselesinde de, ETA meselesinde de öyle olmuştur" dedi. Öneş, "Kürt sorunu gibi devasa bir sorunu çözmek için hükümetlerin bilgisi dahilinde geçmişten bugüne pek çok görüşme olmuştur. Olması da doğaldır. Yavaş yavaş bunlar ortaya çıkıyor ama çıkmayacak olanlar da vardır. Görüşmeler açık yapılabileceği gibi gizli de yapılabilir. Hatta, BDP ve öncülleri üzerinden de yapılmış olabilir. Çözüm istiyorsanız, konuşmaktan başka seçeneğiniz yok. Bu görüşmelerin MHP tarafından siyasete alet edilmesi doğru değildir. Kaldı ki seçimlerde bu tartışıldığı ve halktan onay aldı" diye konuştu. Çözüm istemeyen güçler var Eski MİT Daire Başkanı Prof. Dr. Mahir Kaynak: "Bu görüşmelerin yanlış bir tarafı yok. Görüşmelerin yapılması gerekliydi. Mücadele ettiğiniz hedefin faaliyetlerini bilmeden mücadele edemezsiniz. Önce karşısındakinin ne istediğini bileceksin ki mücadele edebilesin. Bu da görüşmelerle mümkün olabilir. Bence bu görüşmeler doğal ve herhangi bir sakıncası yok. Son dönemde PKK artık marka konumuna geldi ve herkes adını kullanıyor. Gerçek PKK ile görüşmek ve sorunun tam adını koymak gerekiyor. Görüşmeler son dönemlerde daha doğru yapılıyor. Çok daha önce yapılsa Kürt sorunu bu noktaya gelmezdi. Hükümetin son dönemdeki Kürt sorunu politikası yerinde ama Türkiye'de kimi sorunların çözülmesini istemeyen güçler var bununda bilincinde olmak lazım."
İran bir süredir Türkiye'den yoğun bir şekilde altın alıyor. Bunun sebebi merak konusuydu. Bakan Babacan sır dolu altın işinin perde arkasını açıkladı.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Başbakan Yardımcısı Babacan, altın ihracatındaki artışına dair net bir açıklamada bulundu. Babacan, "En önemli neden İran. Gazın parasını Türk Lirası olarak ilgili bankaya yatırıyoruz. İran da döviz olarak kendi ülkesine götüremediği için, altın alıp götürüyor" dedi. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan , Meclis Plan Bütçe Komisyonu'ndaki Bakanlığı'nın 2013 bütçe sunumunda "Külçe altın ihracatının artmasına İran neden oluyor" açıklamasında bulundu. MEĞER SEBEP BUYMUŞ! İran'dan alınan gazın parasını Türk Lirası olarak ilgili bankaya yatırdıklarını söyleyen Babacan, "İran da parayı döviz olarak kendi ülkesine götüremediği için bunu çekiyor ve altın alıp götürüyor" dedi. Babacan, bu uygulamanın ABD'nin İran'a yönelik yaptırımlarından kaynaklandığını söyledi. PETROLÜMÜZ OLSA AÇIK VERMEZDİK Meclis Plan Bütçe Komisyonu'nda milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Babacan, cari açıkla ilgili eleştirileri de yanıtladı. Türkiye'nin enerji konusunda dışa bağımlı bir ülke olduğunu belirten Babacan, bunun da cari açığın en önemli nedeni olduğunu vurguladı. Babacan, "Yeterli petrol ya da doğalgazımız olsaydı, cari açık sıfırlanmıştı'' diye konuştu.
Diyarbakır’da, milyonda bir görülen bir deri hastalığına yakalanan iki kardeş, günden güne eriyor. Maddi durumu iyi olmadığı için çocukların...
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Diyarbakır’da, milyonda bir görülen bir deri hastalığına yakalanan iki kardeş, günden güne eriyor. Maddi durumu iyi olmadığı için çocuklarını tedavi ettiremeyen aile, hayırseverlerden yardım bekliyor. Diyarbakır’da yaşayan Sabrioğlu ailesinin iki çocuğu, doğuştan yakalandıkları cilt hastalığı nedeniyle eve hapsoldu. Hastalık nedeniyle 8 yaşındaki Muhammet Emir el ve ayak parmaklarını kaybederken, 4 yaşındaki kardeşi Hüsna Nur ise parmaklarını kaybetmek üzere. Halk arasında deri dökülmesi olarak tanınan Epidelmolizis Bülloza Distfofik hastalığına doğuştan yakalanan Muhammed Emir ve Hüsna Nur kardeşler, her geçen gün ölüme biraz daha yaklaşıyor. Doğuştan hastalığa yakalanan küçük Muhammed Emir deri dökülmesi nedeni ile hem el hem de ayak parmaklarını kaybetti. Baba Fikri Sabrioğlu milyonda bir görülen bu hastalığın tedavisinin tıpta olmadığını, Azerbaycan’da kül tedavisi yapıldığını ancak maddi durumları iyi olmadığı için çocuklarının günden güne eridiğini söyledi. Baba Fikri Sabrioğlu, "Muhammed Emir doğduğu gün bu hastalığa yakalandı. Sanki kaynar su ile haşlanmış gibiydi vücudu. Parmakları falan vardı elleri açıktı ancak sonradan elleri kapandı. Ankara’ya borç para alarak götürdük ama bir çaresi yok dediler. Şu anda kızımın elleri açık ama kapanmasından korkuyoruz. Zor bir hastalık. Milyonda bir görülen bir hastalık. Tıpta tedavisi yok deniliyor ancak Azerbaycan’da 6 ayda bir kül tedavisi yapıldığı ve bu tedavinin iyi geldiği söylendi. Bizim maddi durumumuz yerinde olmadığı için götüremiyoruz, sadece çocuklarımın iyileşmesini istiyorum” dedi. Maddi imkanlar el vermediği için çocuklarını tedavi edilemediğini belirten anne Semra Sabrioğlu ise bu hastalığın tedavisinin sadece Azerbaycan’da yapıldığını, tedavi masraflarını karşılamalarının imkansız olduğunu kaydetti. Anne Sabrioğlu, "Derileri sürekli soyuluyor. Hiç dışarı çıkıp arkadaşları ile oynayamıyor. Korkudan eve misafir bile çağıramıyoruz, çocuk yere düştüğünde her yeri kanamaya başlıyor. Oğlum da kızım da aynı hastalık ile boğuşuyor. Benim hiçbir gelirim yok aldığım bakım ücreti ile kiramı bile zor karşılıyorum. Çocuklar katı hiçbir şey yiyemiyorlar. Mama ve süt ile sürekli beslenmeleri gerekiyor. Bir gün pilav yedirsek boğazlarında kalıyor hastaneye yatırmak zorunda kalıyoruz. Babaları ameliyatlı ve şeker hastası olduğu için çalışamıyor. Azerbaycan’da kül tedavisi var diyorlar gidenler iyi geldiğini söylüyorlar ama biz götüremiyoruz. Geçen yıl 5 bin lira başkasının adına kredi çekip çocukları Ankara’ya götürdük onu bile hala ödeyemedik. Ben büyüklerimden kendim için değil çocuklarım için yardım istiyorum" diye konuştu. Hastalığı nedeniyle okula gidemeyen küçük Muhammed Emir evde eğitim ile okuma yazma öğrendi. Okuma yazmayı öğrenen Muhammet Emir’in en büyük hayali cilt doktoru olup kendisi gibi cilt hastası olanlara şifa vermek olduğunu söyledi. (İHA)
Bursa’nın İnegöl ilçesinde hayatını kaybeden 79 yaşındaki kadın organlarıyla 3 kişiye umut oldu.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Bursa’nın İnegöl ilçesinde beyin kanaması sonucu İnegöl Devlet Hastanesine kaldırılan ve tüm müdahalelere rağmen hayata tutunamayarak beyin ölümü gerçekleşen 79 yaşındaki kadın, ailesinin bağışladığı organları ile 2 böbrek ve 1 karaciğer hastasına hayat verdi. Evinde rahatsızlanarak İnegöl Devlet Hastanesine kaldırılan 79 yaşındaki Gülsün Pakoğlu, yoğun bakım ünitesinde yaşam savaşı verdi. Ancak bütün çabalara rağmen dün beyin ölümü gerçekleşti. Ailesinin organ bağışında bulunması ile birlikte yoğun bir koşuşturma başladı. Hastane yönetimi ve Organ Nakil Koordinatörlüğü, Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi ve Bursa Acıbadem Hastanesi Organ Nakil Koordinatörlüğü ile temasa geçti. Fakülteden ve Acıbadem Hastanesinden İnegöl’e gelen ekipler, bağışlanan iki böbrek ve karaciğere almak için zamanla yarışa başladı. Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde görevli Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Ziya Dündar, Dr. Serhat Parlak, Organ Nakil Koordinatörü Dr. Ersin Ergün, Acıbadem Hastanesinden Dr.Salih Gülten ve İnegöl Devlet Hastanesi Organ Nakil Koordinatörü Hemşire Sevda Durmuş’un katıldığı ameliyatla alınan organlardan Karaciğer Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine, böbrekler ise Acıbadem Hastanesine özel steril kutulara koyularak götürüldü. Alınan organlar, Fakülte ve Acıbadem Hastanesinde belirlenen hastalara nakil edilecek. AİLEYE TEŞEKKÜR Ameliyatın ardından açıklama yapan Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde görevli Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Ziya Dündar, “Öncelikle bağışçı aileye çok teşekkür ediyorum. 79 yaşında bir hastamızdı. Karaciğer ve böbreklerini aldık. Merhuma Allah’tan rahmet, ailesine sabır ve başsağlığı diliyoruz. Üç kişinin hayatını kurtardılar. Karaciğeri Uludağ Üniversitesinde, böbrekleri ise Acıbadem Hastanesinde nakil edilecek. Karaciğer hastamız hazır, şuanda ameliyata hazırlanıyor. Böbrek hastalarımızda şuanda seçiliyor. Gerekli değerlendirmeler yapıldıktan sonra nakil işlemlerini gerçekleştireceğiz” dedi. HER 7 KİŞİDEN BİRİ ORGAN YETMEZLİĞİNE ADAYDIR Ameliyata giren Bursa Acıbadem Hastanesinde görevli Dr.Salih Gülten ise, “Bir hastanenin beyin ölümünü tespit edebilmesi, hastanenin kalitesini gösteriyor. Dolayısıyla bu açıdan bizim için çok anlamlıdır. Vefat eden hastamıza Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Bağışlanan organlar diğer insanlarımıza can olacak. İnşallah vatandaşlarımız bunu görürler ve imkanları doğrultusunda Bursa ili içerisinde bulunan nakil merkezlerinin gösterdiği hizmeti aynı şekilde çalıştırabilirler. Biz hepimiz hasta adayıyız. Her 7 kişiden birisi organ yetmezliğine adaydır. Bu pozisyonda organ bağışı yapılırsa ancak bu hastalarımızın tedavileri mümkün olabilir” dedi.
BARTIN İmsakiye'sine göre ilk sahur saat kaçta, imsak vakti ne zaman giriyor? Bartın ilk teravih namazını bu akşam kılacak. Bartın 2017 yılı diyanet imsakiyesine göre sahur vakitleri, teravih namazı ve iftar saatleri.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Ramazan ayı 27 Mayıs cumartesi günü ilk oruçla başlıyor. Bu akşam ilk teravih namazı için camiler dolacak, ilk sahura da gece kalkılmış olacak. Peki Bartın 2017 Ramazan İmsakiye'sine göre ilk sahur yani imsak vakti saat kaçta giriyor, ilk gün iftarı saat kaçta olacak? Diyanet İşleri Başkanlığı sitesinden İmsakiyeleri yayınladı. Bartın İmsakiyesi'ne göre bu yıl 17 saati aşkın süre oruç tutulacak. İlk oruçlar en uzunları olacak, 21 Haziran 2017 tarihinden sonra iftar daha erken saatte olmaya başlayacak. İmsakiye 2017 Bartın takvimine göre ilk sahura 26 Mayıs 2017 cumayı 27 Mayıs Cumartesi'ye bağlayan gece saat 03.18'de kalkmış olacak, ilk iftar vakti ise 27 Mayıs cumartesi günü saat 20.22'te olacak. Bartın 2017 İmsakiye'sine göre ilk haftanın sahur ve iftar saatleri şöyle; İmsakiye 2017 Diyanet takvimine göre bu yıl Ramazan ayında Türkiye'de orucunu en erken Hakkarililer, en geç ise Edirneliler açacak. Hakkari ile Edirne arasındaki oruç açma süresi farkı 80 dakika olacak. Bir anlamda Hakkari'deki vatandaşlar teravih namazını kılmaya hazırlanırken, Edirne'de yaşayanlar iftar sofrasına oturacak. Gurbetçilerin yaşadığı Avrupa ülkelerinde de oruç süresi 18 saati buluyor. Fransa, Belçika ve Hollanda'da yaşayan gurbetçiler, Türkiye'nin orucunu en geç açan ili Edirne'den bir saat sonra iftar yapacak. Soydaşların yaşadığı Sofya'da ilk iftar saat 20.59'da, Kırcaali'de 20.48'de, Dobruca'da 20.44'te, Filibe'de 20.52'de, Varna'da 20.43'te yapılacak. Batı Trakya'daki İskeçeli Müslümanlar, saat 20.48'de, Gümülcine'de ise 20.46'de oruç açacak.
Bağdat'ta meydana gelen biz dizi saldırıda onlarca kişi öldü, çok sayıda yaralı var.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Irak’ın başkenti Bağdat’ın değişik bölgelerinde bu sabah meydana gelen eş zamanlı patlamalarda, ölü sayısı 44'a yükseldi. Patlamalarda en az 130 kişi de yaralandı. EŞ ZAMANLI 20 KADAR SALDIRI Bomba yüklü araçlarla ve molotofkokteylle gerçekleştirilen 20 kadar saldırıda çok sayıda ölü ve yaralı bulunuyor. Patlamaların başkentin doğusundaki Medinetu's-Sadr mahallesi, batısında bulunan Yeni Bağdat ve Eş-Şu'le semtleri ile şehrin güney doğusunda yer alan Cisru'd-Deyali mahallesinde yoğunlaştığı belirtildi. En büyük patlama Bağdat’ın kuzey batısındaki Kademiya bölgesinde meydana geldi. Buradaki patlamada onlarca kişi öldü. Ölü sayısının artmasından endişe ediliyor.
Moldova uyruklu Gagavuz Türkü Alexandra Sergheeva, okunan Kur’an-ı Kerim’den etkilenip İslamiyet’i seçti.<br/>49 yaşındaki Alexandra Serghee...
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Moldova uyruklu Gagavuz Türkü Alexandra Sergheeva, okunan Kur’an-ı Kerim’den etkilenip İslamiyet’i seçti. 49 yaşındaki Alexandra Sergheeva, Adana Müftülüğü’ne müracaat ederek Müslüman olmak istediğini söyledi. Adana Müftü Yardımcısı Sezai Erdal tarafından kendisine İslam dininin temel prensipleri hakkında özet bilgi verilen Sergheeva, yapılan ihtida töreninde Kelime-i Şahadet getirerek Müslüman olup, ‘Pınar’ ismini aldı Müftü Yardımcısı Erdal, Alexandra Sergheeva’yı bu kararından dolayı kutladığını belirterek, "İnşallah bu kararı kendisi, ailesi ve İslam alemi için hayırlara vesile olur. Müslümanlığı kendi isteğiyle, araştırarak, severek seçtiğini söyledi" dedi. Daha sonra Müftü Yardımcısı Erdal tarafından Sergheeva’ya, Müslümanlığa geçmesiyle ilgili bir belge ve Rusça Kur’an-ı Kerim meali hediye edildi. Rusya’da bir inşaat firmasında çalışan Hüseyin Boztepe (49), aynı işyerinde sekreter olarak çalışırken tanıştığı Alexandra Sergheeva’nın, Türkiye’de Kur’an-ı Kerim dinlemekten, Türklerin misafirperverliğinden ve başörtüsünden çok etkinlendiğini söyledi. Boztepe, Pınar adını alan Alexandra Sergheeva ile Kutlu Doğum Haftası’nda dünya evine gireceklerini söyledi. (İHA)
Vatikan mahkemeleri, eski Papalık Elçisi'ni cinsel tacizden suçlu bulurak, tutuklanmasına hükmetti.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Vatikan'ın en çok başını ağrıtan konulardan Katolik din adamlarının pedofili skandalına adlarının karışması konusunda bir ilk yaşanarak Papalık elçisi olarak görev yapmış üst düzey biri tutuklandı. 2008'de Papalık Elçisi olarak gittiği Dominik Cumhuriyeti'nin başkenti Santa Domingo'daki görev süresince adı pedofili skandalına karışan ve bu nedenle haziranda İnanç Doktrini Kongregrasyonu tarafından ilk aşamada dini görevlerini yapmama cezası verilen 66 yaşındaki Polonya asıllı Monsenyör Josef Wesolowski tutuklandı. Eski din adamının sağlık koşullarından ötürü evhapsinde olacağı da basına yansıdı. Wesolowski'nin tutuklandığını açıklayan Vatikan Sözcüsü Rahip Federico Lombardi, Papa Franciscus'un daha önce dile getirdiği isteği doğrultusunda böylesine ciddi bir durumda daha fazla gecikme olmaksızın, ruhban devletiyle her türlü ilişiği kesilen ve suçlu bulunan Wesolowski'nin Vatikan Asliye Hukuk Mahkemesince çağrıldığı ve kendisine cezai tahkikatın bir kısmının, tebliğ edildiği belirtildi. Jozef Wesolowski'nin tutuklanması ile pedofili olaylarının üzerine gitmemek ve sorumluları adalete teslim etmemekle ya da ağırdan almakla suçlanan Vatikan için ilk defa bu seviyede bir yetkilinin cezai tahkibata uğraması dikkati çekti.
Çevremizdeki kadın figürlerle ilişkilerde daha özenli ve anlayışlı olmalıyız. Sabah saatlerinde yapılacak kişisel bakım, estetik ve güzellik ile ilgili çalışmalar verimli olmayabilir.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Bugün 21 Mart Salı... Mars günündeyiz... Oğlak burcunda ilerleyen Ay kariyer ve sorumlulukları öne çıkarıyor. Bugün duygularımızı ifade etmekte zorlanabiliriz. Sabah saatlerinde Ay, Koç burcunda gerileyen Venüs ile dik açı yapacak. Bu saatlerde ruhsal veya bedensel hoşnutsuz ve gergin hissedebiliriz. geçmişe ait bazı konular bilinçaltımızda tuttuğumuz duygu ve düşünceler huzursuzluk verebilir. Ayrıca kronik bazı sağlık sorunları da nüksedebilir. Genel anlamda keyifsizlik hissedebileceğimiz gibi, eklem, kas, diş, bel ve baş bölgesinde ağrılar oluşabilir. Kendimizi fazla zorlamayalım. Öğle saaatlerinde Ay Boğa burcundaki Mars ile üçgen açı yapacak. Enerjimizi maddi kazançlar, iş, kariyer konularına odaklayabilir, yavaş ve güvenli adımlar atabiliriz. Maddi manevi güven ve istikrar ihtiyacımızın artması, sahip olduğumu değerleri kaybetme korkusunu da arttırabilir. Zihnimizi sakinleştirecek ruh halimizi dengeleyecek şifa çalışmaları yapabiliriz. Akşam saatlerinde ise Ay, Koç burcundaki Merkür ile dik açı yapacak. İletişim ve ulaşımda sorun yaşayabileceğimiz için dikkatli olmalı, özellikle yakın ilişkilerimizde özenli davranmalıyız.
Beyoğlu'nda Fas uyruklu kadın, bir apartmanın içinde tartıştığı iki kişinin bıçaklı saldırısı sonucu yaralandı...
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: İSTANBUL Beyoğlu'nda iki kişinin bıçaklı saldırısına uğrayan kadın yüzünden yaralandı.Olay Kocatepe Mahallesi Feridiye Caddesi'ndeki bir apartmanda öğle saatlerinde meydana geldi. Fas uyruklu Azize Khaldi (22) apartman merdivenlerinde tartıştığı iki erkeğin saldırısına uğradı. Darp edilen ve burnundan bıçaklanan kadın kanlar içinde kalırken saldırganlardan biri koşarak kaçtı. Çevredekilerin haber vermesi üzerine gelen polis binanın en üst katında oturan ve saldırganlardan biri olduğu iddia edilen kişiyi gözaltına aldı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile CHP’nin eski Genel Başkanı Deniz Baykal, 2 Nisan Cumartesi günü Antalya’da buluşacak.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 2 Nisan Cumartesi günü saat 12.00’de Antalya Hurma İleri Atıksu Arıtma Tesisi’nin açılışına katılacak. Açılışa, CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal’ın da katılması bekleniyor. BAYKAL, YARIN ANTALYA’YA GİDİYOR Deniz Baykal, yarın Antalya’ya gidecek. Baykal’ın yakın çevresinden alınan bilgiye göre, Deniz Baykal’ın 2 Nisan’da yapılacak açılış törenine katılması bekleniyor. Kılıçdaroğlu ile Baykal’ın açılışı birlikte yapabileceği ifade ediliyor.
Lise 2. nakil sonuçları 19 Ağustos'ta MEB tarafından öğrencilerin erişime açıldı. 2. nakil sonuçlarını meb.gov.tr üzerinden öğrenen öğrenciler için üçüncü nakil dönemi ne zaman yapılacak sorusunun yanıtını aramaya başladı. Lise 3. nakil işlemleri 27-31 Ağustos'ta, dördüncüsü 3-6 Eylül'de yapılacak. Sonuçlar, 3 Eylül ve 8 Eylül'de ilan edilecek.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: 2. nakil sonuçları bugün MEB tarafından e-okul öğrenci girişi sistemi üzerinden erişime açıldı. Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) boş kontenjanlar dahilinde kabul ettiği ikinci nakil tercih sonuçları erişime açıldı. Binlerce kişinin merakla beklediği MEB ikinci nakil sonuçları, bakanlığın değerlendirmeyi tamamlamasının ardından öğrencilerin erişimine açıldı. Bu aşamada da herhangi bir okula yerleşemeyen öğrenciler, e-Okul üzerinden üçüncü nakil tercihi için işlemlerine başlayacak. İşte, MEB lise ikinci nakil sonuçları hakkında detaylı bilgiler 2. NAKİL TERCİH SONUÇLARI AÇIKLANDI: Açıklanan sonuçlara göre adayların yüzde 98,5'i istediği okula yerleşti. 2.NAKİL SONUÇLARI İÇİN TIKLAYIN Yerleştirmeye esas birinci nakil döneminde tercih yapıp yerleşemeyen 46 bin 17 öğrenciden 30 bin 443'ü, ikinci nakil sonucunda sınavlı veya sınavsız okullara kayıt hakkı kazandı. Tercih yaptığı halde yerleşemeyen öğrenci sayısı, ikinci nakil döneminin sonunda 15 bin 574'e düştü. ÖĞRENCİLERİN YÜZDE 98,5'İ YERLEŞTİ: Tercihte bulunan 1 milyon 12 bin öğrenciden 873 bin 472'si sınavsız, 123 bin 287'si sınavlı okullara olmak üzere 996 bin 759'u kayıt hakkı kazandı. Böylece tercih yapan öğrencilerin yüzde 98,5'i istediği bir ortaöğretim kurumuna yerleşti. Adaylar, nakil sonuçlarını Bakanlığın "www.meb.gov.tr" internet adresinden öğrenebilecek. ÜÇÜNCÜ NAKİL DÖNEMİ 27 AĞUSTOS'TA BAŞLAYACAK: Herhangi bir liseye yerleşemeyen öğrenciler, üçüncü ve dördüncü nakil dönemlerinde bir okula yerleştirilecek. Yerleştirmeye esas nakil dönemlerinin üçüncüsü 27-31 Ağustos'ta, dördüncüsü 3-6 Eylül'de yapılacak. Sonuçlar, 3 Eylül ve 8 Eylül'de ilan edilecek.
İngiliz pazar gazetelerinde Yunanistan krizi: 'Atina borç yükünden kurtulmak için bağımsızlığını satıyor', 'Avrupa Yunanistan'ın iflastan kurtulabileceğine inanmıyor'.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Independent on Sunday gazetesinde Patrick Cockburn imzalı bir yorumda, "Yunanistan, borç yükünden kurtulmak için bağımsızlığını satıyor" deniyor. Cockburn'ün yazısı özetle şöyle: "Yunanistan'ın yarın Euro bölgesi ülkeleriyle bağımsızlığını sona erdirecek bir uzlaşmaya varması bekleniyor. Bu anlaşmayla Yunanistan, Almanya ve müttefiklerinin ekonomik ve önemli ölçüde de siyasi sömürgesi haline gelecek. Berlin, ülkenin başbakanının kim olacağından eczanelerin hangi ilacı dağıtabileceğine kadar her şeyde söz sahibi olacak. Demokrasinin beşiği Yunanistan'da kendi kaderini tayin hakkı, dışarıdan dayatmalara yenik düştü. Her zaman olduğu gibi en ağır bedeli yoksullar ödeyecek." Kurtarma paketi kapsamında Yunanistan'a 130 milyar euroluk kredi sağlanacağını ve 100 milyar euroluk borcunun silineceğini anımstan yazar şöyle devam ediyor: "Son kemer sıkma önlemleri çerçevesinde asgari ücret, yüzde 22 oranında azaltılarak aylık 522 euroya düşecek. Avrupa Birliği, IMF ve Avrupa Merkez Bankası bunun istihdamı artıracağını söylüyor. Fakat Yunan ekonomistler böyle düşünmüyor. Bu ekonomistler, Çinli ve bulgar işçilerin her zaman daha az para aldığını, Yunan ticari gemilerinde Filipinli mürettabatın çalıştırılmasıyla aynı nedenden dolayı Yunanlıların iş bulamayacağını söylüyorlar. Aynı şekilde zaten düşük maaş ve ücret alan kamu çalışanlarının parasını daha da kısmak, tüketimi azaltmaktan ve çilelerini artırmakan başka bir işe yaramayacak." Alman seçmenlere 'Paranızı yedirmiyoruz' mesajı "Bu önlemlerin bir açıklaması belki de Alman liderlerin kendi seçmenlerine Yunanlıların Almanya'nın kaynaklarını yiyip bitirmelerine izin vermediklerini göstermek istemeleri olabilir. Troyka'nın cezalandırıcı nitelikteki bu reformları aynı zamanda, zor durumdaki Portekiz, İspanya, İtalya ve İrlanda'da Yunanistan'ın yolundan gitmemeleri mesajını verme arzusunu da yansıtıyor." Observer gazetesi İkinci Dünya Savaşı'nda Nazilere karşı direniş hareketinin öncülerinden Manolis Glezos'un kapitalizm karşıtlarına "bu kokuşmuş sistemi alaşağı etmeleri" çağrısında bulunduğunu aktarıyor. Glezos: Yunanistan kobaya döndü 1941'de Yunanistan'ın en önemli simgesi olan Akropolis'ten Nazi bayrağını indiren Glezos, Observer'a demecinde kemer sıkma önlemleriyle Yunanistan'ın kobaya dönüştürüldüğünü, her ülkenin böyle bir tehlikeye açık olduğunu söyledi. Gazete aynı haberinde 2008'den bu yana ağır bir ekonomik kriz yaşayan Yunanistan'da IMF-AB'nin dayattığı kemer sıkma önlemlerinin ülkeyi düzlüğe çıkarmak bir yana Yunanlılara diz çöktürdüğünü vurguluyor. Halkın yarısı açlık sınırında Observer'a göre Yunanistan'ın kamu borçlarının gayri safi yurt için hasılaya oranı 2009'da yüzde 115 idi. Geçen ay bu oran yüzde 160'a yükseldi. Yaşam standartları hızla düştü. 11 milyon nüfuslu ülkede halkın yüzde 48'i yoksulluk sınırında ya da altında yaşıyor. 'İflas kaçınılmaz' Sunday Telegraph gazetesinde yer alan bir haberde ise, Avrupa'nın Yunanistan'ın "kaçınılmaz" iflası sonrası için gizli bir plan hazırladığı belirtiliyor. Gazeteye göre, Alman Maliye Bakanlığı, iflasını açıklaması ve bankalara olan borçlarının önemli bir kısmı için "saç tıraşı"na razı olması için Yunanistan'ı sıkıştırıyor. Yunan tahvili sahiplerinin bu tahvillerin değerinin altında bir paraya razı olması anlamına gelen "saç tıraşı" mali çevrelerde iflas olarak değerlendiriliyor. Almanya Maliye Bakanı Wolfgang Schauble, Yunanistan'a dayatılan kemer sıkma önlemlerinin çok ağır olması nedeniyle hükümetin bunları hayata geçirebileceğine ihtimal vermiyor. Schauble'nin bu karamsarlığı Avrupa Komisyonu, Avrupa Merkez Bankası ve IMF'nin gizli bir raporuna da yansımış durumda. Söz konusu raporda Yunanistan'ın yardım karşılığında verdiği sözleri tutsa bile 2020 yılına kadar borçlarını gayri safi yurt içi hasılanın yüzde 120'sine çekemeyeceği belirtiliyor.
Beykent Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tekstil ve Moda Tasarımı Bölümü'nün hazırladığı defile ayakta alkışlandı.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Beykent Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tekstil ve Moda Tasarımı Bölümü öğrencilerinin tasarladığı kıyafetlerden oluşan ‘Geleneksel Yıl Sonu Mezuniyet Defilesi’ Ayazağa-Maslak Yerleşkesi Konferans Salonunda gerçekleştirildi. Defilede, bu yıl mezun olacak öğrencilerin, bitirme projesi olarak hazırladıkları ‘Anadolu Medeniyetleri’ temalı 47 parçalık koleksiyonları sunuldu. Öğrencilerin kendi tasarladıkları ve ürettikleri kumaşlardan hazırladıkları, özgün tasarımları; bu yıl usta kareograf Başak Gürsoy tarafından sahneye koyuldu. Medusa, Truval’lı Helen’in Hikayesi, Dolmabahçe Sarayı Şıklığı, Sivas Ulu Camii, Çırağan Sarayı Asaleti isimleri ile birbirinden güzel ve özgün kıyafetlerin yer aldığı koleksiyonun sergilenmesinden sonra öğrencilerin podyuma mankenlerle beraber çıkması konuklar tarafından dakikalarca ayakta alkışlandı.
Adana merkez Seyhan ilçesinde kapatılan iş yerindeki mührü kırıp kumar oynattılar
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Adana'da aynı gerekçeyle 4'üncü kez dün kapatılan holding binasına düzenlenen operasyonda, kapıdaki mührün kırılıp farklı bir isim altında yeniden kumar oynatıldığı belirlendi. Adana Emniyet Müdürlüğü Ahlak Büro Amirliği ekipleri, kumar oynatıldığı ihbarı alınan merkez Seyhan ilçesi Kuruköprü Mahallesi Çakmak Caddesi'nde iş merkezindeki bir adrese operasyon yaptı. Ekipler, dün kapatılan bir holdinge ait bu iş yerinin kapısındaki mührün kırılarak, "SS. Şans Oyunları Destek Hizmet Koop. Seyhan Şubesi" tabelası asılıp yeniden kumar oynatıldığını tespit etti. Polis, 9 kişiye "kumar oynanması için yer ve imkan sağlamak" suçundan adli işlem, 150 kişiye ise Kabahatler Kanunu'na göre her birine 219 lira olmak üzere para cezası uyguladı. Adana'da dün, kumar oynatıldığı gerekçesiyle 3 ay kapatma cezası verilen aynı adrese cezanın bittiği gün polis tarafından düzenlenen operasyonda, kumar oynatıldığı belirlenmişti. Polis, 6 kişiye "kumar oynanması için yer ve imkan sağlamak" suçundan adli işlem, 140 kişiye ise Kabahatler Kanunu'na göre her birine 219 lira olmak üzere para cezası uygulamıştı. Daha önce 3 kez kapatma cezası verilen holding bürosu, savcılık talimatıyla 4'üncü kez mühürlenmişti.
Adana’da gece boyunca etkili olan sağanak yağış nedeniyle, karayolunu 2 metre civarında su bastı. 5 Araç suyun altında kalırken, aracında mahsur kalan bir kişiyi itfaiye ekipleri kurtardı.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Olay, Sarıçam İlçesi Yeşil Bulvar Tarsus- Adana- Gaziantep otoyolunun üzerindeki köprünün altında meydana geldi. Kent genelinde gece boyunca devam eden sağanak yağış hayatı olumsuz etkilerken, yollar sulara teslim oldu. Bazı araç sürücüleri su birikintilerinin derin olmadığı düşünerek yollarına devam etmek isterken, mahsur kaldılar. Yaklaşık 2 metreyi bulan su birikintisinde 5 araç mahsur kaldı. Araçlarda bulunan kişiler kendi çabalarıyla çıkarken, durumu itfaiye ve polis ekiplerine bildirdi. Olay yerine gelen itfaiye ve polis ekipleri, yolcu minibüsünün içerisinde birinin mahsur kaldığı gördü. Bunun üzerine belediyeden yardıma gelen kepçe ile oraya ulaşmak istedi. Ancak kepçede su 2 metreyi bulduğu için gidemedi. Bunun üzerine itfaiye ekipleri yardım botuyla minibüste mahsur kalan kişiyi kurtardı. Araçlar ise suyun çekilmesiyle kurtarılacak. (Ulusal yayın yapan internethaber.com sanal ortamda haberciliğe başlayan ilk haber sitelerinden biridir. Türkiye'nin tanığı pek çok isim yazar kadrosunda yer almakta. Okur yorumlarının yanı sıra açık görüş köşesinden mesleki yazılara ve blog yazarlarına yer vermektedir. Açık görüşte 20'ye yakın uzman yazar olarak yer almaktadır. 60 kişilik bir haber kadrosuna sahip olan internethaber.com, 2000 yılında İnternethaber Yayın Grubu adı altında faaliyete başladı. İstanbul Beşiktaş'ta ofisi bulunan İnternethaber Yayın Grubu bünyesinde tematik özellikli 12 site yer almaktadır. 24 saat kesintisiz haber yayını yapan internethaber sitesinde güncel haberler ile birlikte, politika, sağlık, magazin, spor, memur ve eğitim ile son dakika haberleri yer alıyor.)
Cildinizde gerilme hissi, pul pul soyulmalar, kepeklenme, çatlaklar ve kaşıntı varsa, cildiniz kurumuş olabilir! Cilt kuruluğu her mevsimde görülebilen bir cilt olayıdır. Dermatolog Neslihan Dolar cilt kuruluğunun nedenlerini cevapla.tv'ye anlattı.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Cilt kuruluğu yaşın ilerlemesiyle birlikte daha fazla görülmeye başlar. Yaş ilerledikçe cildin yağ üreten bezleri hem sayı olarak hem de aktive oranı olarak azalmaya başlar. Dermatolog Neslihan Dolar cilt kuruluğunun nedenlerini cevapla.tv'ye anlattı. Kuru cilde neden olan çevresel etkenleri sıcak su, deterjanlar, giysilerden dolayı oluşan sürtünme, sık uçak yolculuğu, rüzgara maruz kalmak, çevre kirliliği, klima ve diğer kimyasal maddeler olarak sıralayabiliriz. Atopik egzema, kalıtsal bazı hastalıklar, ihtiyosis, sedef gibi cilt hastalıkları; metabolik faktörler tiroit bezinin yeterince çalışamaması, aşırı kilo kaybı ve ilerleyen yaş da, kuru deriye neden olan diğer faktörlerdir. Kaynak: cevapla.tv
Ev hapsinde bulunan ABD'li rahip Andrew Brunson'la ilgili bir son dakika gelişmesi yaşandı. ABD'li rahip Andrew Brunson için avukatı ev hapsinin kaldırılması talebinde bulunmuştu. Avukatın bu talebi mahkeme tarafından reddedildi.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: ABD'li Rahip Brunson'ın ev hapsine itiraz talebi 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından reddedildi. Bir üst mahkeme olan 3. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi. Kararı değerlendiren mahkeme, Brunson'ın hakkındaki tahliye sonrası, adli kontrol şartlarının kaldırılmasına ilişkin talebi reddetti ve "ev hapsi ve yurt dışı çıkış yasağı"nın devamına oy birliğiyle karar verdi. Bu kararı, itiraz yönünden bir üst mahkeme olarak İzmir 3. Ağır Ceza Mahkemesi inceleyecek. Brunson'un avukatı İsmail Cem Halavurt, Temmuz ayının sonunda da Brunson hakkındaki ev hapsi kararına itiraz etmişti. Kararı değerlendiren mahkeme, Brunson'ın hakkındaki tahliye sonrası, adli kontrol şartlarının kaldırılmasına ilişkin talebi reddetmiş ve "ev hapsi ve yurt dışı çıkış yasağı"nın devamına oy birliğiyle karar vermişti. BAŞVURU DİLEKÇESİNDE ÇARPICI İFADELER: Brunson'ın avukatının mahkemeye yaptığı başvuruda, sanık hakkındaki delil durumunun yetersiz olduğu ve bu nedenle serbest bırakılması gerektiği belirtildi. Başvuru dilekçesinde şu ifadeler yer aldı: "Sadece yalancı tanık beyanlarına dayanılarak oluşturulan iddianame ölü doğmuştur. Bu İddianame ve bu delillerle müvekkilin özgürlüklerinin sınırlandırılması mümkün olmamalıdır. Sayın mahkemece yapılan yargılamanın fazlasıyla siyasal meselelerin konusu haline geldiği bir gerçektir. Özellikle Amerika Birleşik Devletleri ile ülkemiz arasında ikili ilişkilerde temel bir sorun haline gelmiştir. Bu dava sebebiyle ülkemiz de ciddi zararlara uğramaktadır. Bu durumda mahkeme heyeti olarak hukuka bağlı kalarak karar vermenin zorluğu ortadadır. ADLİ KONTROL HÜKÜMLERİ KALDIRILMALI: Ancak sayın Cumhurbaşkanımızın ve diğer Bakanlarımızın belirttiği üzere Türkiye'de yargı bağımsızlığı var ise sayın mahkemeniz iki ülke arasında gidip gelen heyetler arası görüşmelerin sonucunu beklemeksizin hukuka uygun karar vermelidir. Dosya delil durumu itibarı ile sanık hakkındaki adli kontrol hükümlerinin kaldırılmasını gerektirir mahiyettedir. Birileri istediği için değil hukuka uygun olduğu için adli kontrol hükümleri kaldırılmalıdır. BRUNSON MUTLAKA BERAAT EDECEK: Andrew Brunson suçsuzdur ve davada mutlaka beraat edecektir. Bu süre zarfında hukuka her türlü müdahalenin önlenmesi bakımdan sayın mahkemenize tarihi bir görev düşmektedir. Müvekkil sanık hakkında adli kontrol hükümlerinin kaldırarak hukuka aykırı siyasi müdahalelerin önünü kapatılmalıdır." ABD'den yeni tehdit! Türkiye Brunson'ı vermezse... Rahip Brunson serbest bırakılacak mı Mevlüt Çavuşoğlu açıkladı!
Bütçe, 2012 yılı ocak-ağustos döneminde 8,5 milyar lira açık verdi...
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Maliye Bakanlığı, ağustos ayında 1.6 milyar TL bütçe açığı olduğunu açıkladı. Ağustos'ta faiz dışı fazla 4.2 milyar TL oldu. Temmuz'da faiz dışı fazla 4 milyar TL olurken, bütçe açığı Temmuz'da 246 milyon TL oldu. Vergi gelirleri geçen yılın aynı ayına göre yüzde 9.4 azalarak 26.8 milyar TL oldu. Bütçe 8 ayda 8.5 milyar TL açık verdi. 2012 Ağustos ayında bütçe giderleri yüzde 7,9 oranında artarak 31.8 milyar TL oldu. Ocak-Ağustos döneminde faiz dışı fazla 27.7 milyar TL oldu.
Şifre ve hatalı kitapçık skandallarıyla gündeme gelen ÖSYM'de bir skandal daha ortaya çıktı!
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: YGS'de 'şifre', ALES'te 'hatalı kitapçık' skandallarıyla gündeme gelen ÖSYM, çalışanlarının 'akrabalık ilişkileri' ile dikkat çekiyor. Kurum çalışanlarından 350 kişi, birbiriyle birinci ya da ikinci dereceden 'akraba'. Bunun yanında, ÖSYM'den emekli olan pek çok kişi METEKSAN'da işe başlamış. KPSS'de 'kopya', YGS'de 'şifre', ALES'te 'hatalı kitap basımı' iddialarıyla Türkiye'nin yaklaşık bir yıldır gündemini meşgul eden ÖSYM'de şimdi de "akrabalık" bağları gündeme geldi. ÖSYM'de çalışan 350 personelden pek çoğu arasında eş, kardeş veya ikinci üçüncü derece akrabalık ilişkisi bulunuyor. ÖSYM'den emekli olarak ayrılan çok sayıda kişinin METEKSAN'da işe başlaması da dikkat çekiyor. Rakamlar ÖSYM'nin yıllar içinde tam bir 'aile şirketi' haline geldiği gösteriyor. Kurumda 100 kişinin akraba, bir o kadar çalışanın da karı-koca olduğu belirtiliyor. Bu konu bir süre önce hükümet tarafından Meclis Genel Kurulu'nda da dile getirilmişti. ÖSYM çalışanlarının 58'i arasında eş ya da kardeş ilişkisi olduğu, 100 kişiden ise ikinci ya da üçüncü derecede akraba olduğu açıklanmıştı. Yaşananların ardından Ölçme Seçme Yerleşme Merkezi'nin adı artık 'Aile Seçme Yerleştirme Merkezi' olarak anılmaya başladı. Bunun yanında ÖSYM'den emekli olan 50 kişinin METEKSAN'da işe başladığı iddiaları da dikkat çekici diğer noktalardan biri. 3 KİŞİNİN DOKTORASI VAR ÖSYM'nin bünyesinde çalışan 350 kişiden sadece 3 kişinin doktorası bulunduğu, 34'ü açıköğretim olmak üzere 124'ünün lisans mezunu olduğunu öğrenildi. Çalışanlardan 18'inin ise yabancı dil bildiği belirtildi. Kurumda çalışan 58 kişinin yakın derece akraba olmaları kafalarda soru işareti oluşturdu. MUHALEFET NEŞTER'E KARŞI Hükümetin Meclis'ten çıkardığı kanunla, görevlerini bağımsız olarak yerine getirecek başkanlığa, hiçbir organ, makam, merci veya kişi talimat veremeyecek. Yeni düzenleme ile ÖSYM'deki bu akraba yapılanmasının önü kesilecek. Muhalefet ÖSYM'de arkraba yapılanmasına neşter vurulmasına kadrolaşma var diyerek karşı çıkmıştı. Bu arada ÖSYM'deki akraba bağlantılarının dışında bir önemli konu da, başkanlıktan emekli olanların sınavlarda kitapçıkların basıldığı METEKSAN'da iş hayatına devam etmesi. Buna göre, METEKSAN'ın personel yapısının ÖSYM ile doğrudan ilişkisi var ve ÖSYM çıkışlı yaklaşık 50 personel METEKSAN'da görev yapıyor. KURUMUN YARISI AKRABA ÖSYM'deki aile bağları ile ilgili bir araştırma yaptığını ifade eden emekli öğretmen Asım Atabey, "Günümüzde üzerine toz kondurmayan bir kurum var. Bu kurumun adı Ölçme Seçme Yerleştirme Merkezi Başkanlığı. Kurumda çalışan toplam kişi 350'ye yakın. Bu memurların 50'ye yakın kişisi birbiriyle evli. Kurumda karı koca olarak çalışıyorlar. 350 personelin yüz ellisi bir biriyle akraba. Şimdi çıkıp söylesinler bakalım kimin böyle bir çiftliği var. Ama ÖSYM Başkanlığı'nın var" dedi. Atabey, ÖSYM'nin yılda 40'a yakın sınav yaptığını belirterek, ÖSYM'deki yolsuzluğun 2010 yılında ortaya çıktığını ifade etti. Atabey, "Kim bilir bu akraba şirketinde, önceki yıllarda neler oldu. Çocuklarımızın geleceği bu akraba şirketinin elinde. Başarılarını överek bitiremediğimiz şirket bu işte" diye konuştu. İÇ DENETİM OLMAZ Demokratik Üniversite Platformu Başkanı Prof. Dr. Tahir Hatipoğlu da, ÖSYM'deki akraba bağını doğru bulmadığını söyledi. ÖSYM'nin yeterince şeffaf olmadığının altını çizen Hatipoğlu, "Akraba bakımından çok olan bir kurumda iç denetim rahat sağlanamaz. Kendi adamlarını sınavlarda görevlendirir. Onlara para verir. Kapalı devre çalışan bir çiftlik. Önce bunu çözmek lazım"dedi. ÖSYM'DE BİR SKANDAL DAHA! DETAYLI BİLGİ DİĞER SAYFADA... TIKLAYIN... [PAGE] YGS'de şifre iddiası üzerine kamuoyundan büyük tepki alan ÖSYM, yeni bir skandala imza attı. ÖSYM 8 cezaevinde düzenlenen YGS'de, bazı tutuklu ve hükümlülere dağıtılan soru kitapçıklarındaki Fen Bilimleri'nde soruların cevap şıkları olmadığı yönündeki iddia üzerine başlattığı soruşturmada iptal kararı verdi. Aralarında Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi'nin de bulunduğu 8 cezaevinde YGS'ye katılan 150 adayın Fen Bilimleri testi geçersiz sayıldı. Adayların cumartesi günü kendileri için özel hazırlanan Fen Bilimleri testine gireceği ve böylece YGS'lerinin tekrarlanacağı öğrenildi. CHP'li Fatma Nur Serter, Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu'nun yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde, cezaevlerindeki YGS sınavında skandal yaşandığı iddasına dikkati çekmişti. Serter, "Cezaevlerinde yapılan sınavın Fen Bilgisi soru kitapçıklarındaki hata nedeniyle gecikmeli yapılması ve soru kitapçıklarının değiştirilmesiyle ilgili olarak ÖSYM bir soruşturma başlatmış mıdır?" diye sormuştu. Ancak Çubukçu, soru önergesini henüz yanıtlamamıştı. Edinilen bilgiye göre, iddialar üzerine ÖSYM soruşturma başlattı. Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi'ndeki sınava katılan 10 hükümlü ve tutuklunun Fen Bilimleri bölümündeki soruların cevap şıklarının olmadığını görmesi, soruşturmanın başlatılmasında etkili oldu. Yapılan incelemede Mardin Cezaevi'nde yaşanan benzer hatalı soru kitapçığı skandalının 7 cezaevinde daha yaşandığı tespit edildi. Bunun üzerine ÖSYM soruşturma sonucunda, 8 cezaevinde düzenlenen YGS'nin yalnızca Fen Bilimleri testi bölümünün iptal edilmesine karar verdi. Bu çerçevede cezaevlerinden sınava katılan toplam 150 adayın Fen Bilimleri testi yenilenecek. Adaylar için yeni sınavın cumartesi günü yapılacağı öğrenildi.
YKS sonuçlarının açıklanmasının ardından öğrenciler için heyecanlı bir tercih süreci başladı. YKS puanını öğrenen öğrenciler tercih yapabilmek için üniversitelerin taban ve tavan puanlarını araştırıyor. Peki 2018 yılı en düşük puanla öğrenci alan üniversiteler hangisi?
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: 2018 ÖSYM üniversitelerin tavan ve taban puanları kaç oldu güncel tablo araştırmaları YKS sonuçlarının ardından hız kazandı. Puanını öğrenen öğrenciler şimdi en iyi tercihi yapmak için üniversitelerin güncel tavan puanlarını araştırmaya başladı. Peki 200 puan alan alan bir öğrenci hangi üniversiteye girebilir, 180 puan alan alan hangi üniversiteye girer. İşte YKS puanına göre üniversite tercih robotu bilgileri haberimizde. Öğrenciler aldıkları puanlara göre gitmek istedikleri üniversite tercihini Ağustos ayında gerçekleştirebilecek. YKS İSTATİSTİKLERİ AÇIKLANDI: YKS giren adaylardan, Temel Yeterlilik Testi’nde (TYT), sözel, sayısal ve eşit ağırlık puan türlerinde birer, dilde ise 5 aday 500 puan aldı. ÖSYM tarafından yayımlanan 2018-YKS Sonuçları Ön Değerlendirme Raporu’na göre, TYT’ye başvuran 2 milyon 381 bin 412 adaydan, 2 milyon 260 bin 273’ünün sınavı geçerli sayıldı. Alan Yeterlilik Testi’ne (AYT) başvuran 2 milyon 19 bin 564 adaydan 1 milyon 877 bin 568’inin sınavı, Yabancı Dil Testi’ne (YDT) başvuran 131 bin 423 adaydan da 109 bin 593’ünün sınavı geçerli kabul edildi. TYT’ye giren adayların yüzde 83,06’sı AYT’ye, yüzde 4,85’i ise YDT oturumlarına katıldı. YKS PUAN DAĞILIMI: YKS’ye giren adaylardan TYT’de, sözel, sayısal ve eşit ağırlık puan türlerinde birer, dilde ise 5 aday 500 puan alma başarısını gösterdi. Ortaöğretim Başarı Puanı’nın 0,12 ile çarpılarak sınav puanına eklenmesiyle elde edilen puanlara göre, TYT’de 18, sözelde 1, sayısalda 51, eşit ağırlıkta 3 ve dilde 7 aday, 550 ve üstünde puan aldı. TYT’de sınavı geçerli olan 2 milyon 260 bin 273 adayın testlerdeki ortalama doğru cevap sayıları şöyle: “Türkçe 40 soruda 16,179 ortalama, sosyal bilimler 20 soruda 6,003 ortalama, temel matematik 40 soruda 5,642 ortalama, fen bilimleri 20 soruda 2,828 ortalama.” AYT’ye girip sınavı geçerli kabul edilen 1 milyon 877 bin 568 adayın ortalama doğru cevap sayıları ise şu şekilde: “Türk dili ve edebiyatı 24 soruda 4,743 ortalama, tarih-1 10 soruda 1,617 ortalama, coğrafya-1 6 soruda 2,271 ortalama, tarih-2 11 soruda 1,465 ortalama, coğrafya-2 11 soruda 2,856 ortalama, felsefe grubu testinde 12 soruda 2,017 ortalama, din kültürü ve ahlak bilgisi veya ek felsefe grubu testinde 6 soruda ortalama 2,098, matematik 40 soruda ortalama 3,923, fizik 14 soruda 0,467 ortalama, kimya 13 soruda 1,109 ortalama, biyoloji 13 soruda 1,669 ortalama.” Sınavda 80 sorunun yöneltildiği YDT’nin Almanca oturumuna giren 2 bin 208 adayın ortalaması 31,453, Arapça oturumuna katılan 4 bin 786 adayın ortalaması 11,727, Fransızca oturumunda yer alan bin 4 adayın ortalaması 29,992, İngilizce oturumuna giren 101 bin 185 adayın ortalaması 24,824, Rusça oturumundaki 410 adayın ortalaması ise 31,009 olarak hesaplandı.
ATV'nin yeni dizisi Verda'nın hazırlıkları sürerken Kutsi'nin başrol oynayacağı projeye bomba bir ismin daha dahil olduğu öğrenildi. Peki Verda dizisinin oyuncuları kimler? Verda'ya dair tüm detaylar haberimizde...
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: KUTSİ (Kerem): 16 Mart 1973 de Malatya’da dünyaya gelen Kutsi’nin tam adı Ahmet Kutsi Karadoğan’dır. 45 yaşında olan Kutsi, şarkıcı, besteci, söz yazarı ve oyuncudur. Kutsi sektöre şarkıcı olarak girmiştir. Mimarlık bölümünü sanatçılık kariyeri ile yarıda bırakan Kutsi, Erol Köse’nin de yardımı ile ülkenin en çok tanınan şarkıcılarından biri olmuştur.
Nefes alma, uykusuzluk, gürültü gibi sorunlar yaşadığını ileri süren Öcalan mahkum arkadaşlarıyla eylem kararı aldı.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: İmralı’da tutuklu bulunan Öcalan, cezaevine getirilen 5 mahkumla birlikte 12 Ocak tarihinden itibaren ortak görüşe çıkmama eylemi yapacak. Eylem cezaevindeki şartlar düzeltilinceye istedikleri haklar verilinceye kadar devam edecek. Öcalan’ın eylem kararı PKK’ya yakın internet sitelerinde yer aldı. Öcalan avukatlarına, cezaevinde “nefes alma”, “uykusuzluk”, “jeneratör nedeniyle gürültü” sorunları yaşadığını, kendisini 15 metre derinlikte bir kuyunun dibinde hissettiğini söyledi. Haftada on saat görüşme hakkı olmasına karşın ancak haftada bir saat görüşe izin verildiğinden yakınan Öcalan, görüşme süresinin de 1 saati bulmadığını söyledi. Öcalan bu şikayetler nedeniyle İmralı cezaevine gelen diğer mahkumlarla birlikte eylem kararı aldı. Ortak görüşe çıkmama kararı alan mahkumlar şartlar düzeltilinceye ve tüm haklar verilinceye kadar eylemi sürdürecek.
31 Ocak Çarşamba günü ay tutulması yaşanacak ve bu eşsiz görsel şölen Türkiye'den de izlenebilecek. Peki süper kanlı mavi ay tutulmasının aslan burcuna etkileri nasıl olacak, 31 Ocak 2018 kanlı ay tutulması aslan burc yorumları haberimizde.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Süper kanlı mavi ay tutulması 31 Ocak Çarşamba 2018 tarihinde gerçekleşecek ve birçok burcu etkileyecek. Türkiye'den de net bir şekilde izlenilecek olan kanlı ay tutulması aslan burcunu nasıl etkileyecek? İşte ay tutulmasının aslan burcuna etkileri, aslan burcu yorumları... AY TUTULMASI ASLAN BURCU ETKİLERİ: Bu tutulmanın yıldızlarından biri sizsiniz…Tam da sevdiğiniz gibi “Başroldesiniz” Sevgili Aslanlar, duygularınız ve ilişkilerinizin değişikliğe uğraması çok olası. Hayatınızın gidişatında, tahmin bile edemeyeceğiniz, “kader” dediğimiz gelişmeler sizi bekliyor. Eğer bekarsanız bu yıl sizin için eşinizi seçebileceğiniz bir yıl olabilir. Tabii evli olanların da ilişkilerini gözden geçirmeleri gerekebilir. Yani medeni durumunuz, değişikliğe veya gözden geçirmeye gebe. Hiç beklemediğiniz gelir artışları veya ödemelerde artışlar yaşayabilirsiniz; miras, vergi, prim gibi konular gündeminize gelebilir. Bu dönemde sağlığınıza dikkat etmenizi de tavsiye ediyoruz. Umarı her şey Güneş’in çocukları için mutluluk dolu olur. SÜPER KANLI MAVİ AY TUTULMASI NEDİR:31 Ocak 2018 Çarşamba günü müthiş bir ay tutulması yaşanacak. Çarşamba günü pek çok ülke gece gökyüzünde ay ile ilgili 3 olayı birden gözlemleyecek. “Kanlı ay” , “Mavi ay” , “Süper ay” 31 Ocak’ta birlikte gerçekleşecek. Bu olay en son 152 sene önce olmuştu. Üçü birarada olacak Kanlı Mavi Süper ay Tutulması Türkiye dahil pek çok ülkeden izlenebilecek. 31 Ocak'ta İstanbul'da saat 16:27 itibariyle, dolunay adını verdiğimiz Güneş – Ay karşıtlığı tam halini alacak. Bu dolunay aynı zamanda bir süper kanlı ay tutulmasına da eşlik edecek! MAVİ AY VE SÜPER AY NEDİR : ‘Mavi ay’, aynı takvim ayı içinde iki dolunay görülmesine deniyor. Bu olaya 2.5 yılda bir rastlanıyor. ‘Süper ay’ ise, Dünya’ya en yakın olduğu noktada Ay’ın normalden büyük görünmesine verilen ad. Bu olay ise 411 günde bir yaşanıyor. KANLI AY NEDİR : ‘Kanlı ay’ ise ay tutulması öncesi Dünya’nın gölgesinin Ay’a düşmesiyle oluşuyor. “Kanlı ay” , “Mavi ay” ve “Süper ay , aynı gecede en son 31 Mart 1866’da biraraya gelmişti. 31 Ocak çarşamba gecesi yaklaşık olarak 1 saat 16 dakika sürecek olan bu olay ülkemizden de ayın doğduğu saatlerde gözlemlenebilecek. Süper Kanlı Mavi ay tutulması nasıl oluyor: Süper olması dünyaya yakın mesafede olmasından. Kan olayı ise şöyle; bütün tutulmalar tam değildir. Ay ucundan açık da tutulur. Tam ay tutulmalarında ayın etrafında kızıl bir hale oluşmasından dolayı kanlı ay tutulması deniyor. Mavi olması ise bir ay içinde iki dolunay meydana gelmesidir.
Microsoft 'un kurucusu Bill Gates, tarihte iz bırakmaktansa hayatta olduğu sürede sıtma ya da çocuk felci gibi hastalıkları yok etmek için çaba harcamayı tercih ettiğini belirtti.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Yazılım şirketi Microsoft 'un kurucusu Bill Gates, Manhattan'daki bir otelde AFP'ye verdiği demeçte, ''İnsanların beni hatırlamasına ihtiyacım yok'' dedi. Forbes dergisine göre 66 milyar dolarlık servete sahip Gates, ''Eşim ve ben, vakfımızın tüm parayı biz öldükten sonra 20 yıl kadar daha kullanmasına karar verdik'' diye konuştu. Ancak çabalarının ''sonsuza dek süremeyeceğini'' ifade eden Gates, ölünceye dek çocuk felcinin ve sıtmanın tamamen ortadan kalkmasını istediğini de vurguladı. Gates, vakfının yaptığı yardımların, zengin ülkelerin yoksul ülkelere yıllardır yaptığı yardımdan daha etkili olduğunu belirterek, ''Onların yardımlarının çoğu, yoksul ülkelerin dostluğunu satın almaya yönelik, bunlar gerçek yardım bile değil'' ifadesini kullandı.
Ligin ilk haftasında sahasında ağırladığı Galatasaray’a mağlup olan Bursaspor, transfer çalışmalarına hız verdi. Yeşil-beyazlı yönetimin 23 ...
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Ligin ilk haftasında sahasında ağırladığı Galatasaray’a mağlup olan Bursaspor, transfer çalışmalarına hız verdi. Yeşil-beyazlı yönetimin 23 yaşındaki Fransız bir oyuncuyla el sıkıştığı öğrenildi. Spor Toto Süper Lig’in açılış haftasında sahasında sarı-kırmızılı takımı konuk eden Bursaspor, ilk yarısı golsüz eşitlikle tamamlanan karşılaşmanın ikinci yarısında yediği gollerle sahadan 2-0 mağlup ayrıldı. Bir süredir golcü oyuncu arayışlarını sürdüren Bursaspor, transferde mutlu sona yaklaştı. Yeşil-beyazlı yönetimin 23 yaşındaki Fransız bir golcü oyuncu ile el sıkıştığı öğrenildi. YILDIZ BİR İSİM Bursasporlu yöneticilerin ‘yüzde 90 anlaşma sağladık’ dediği golcü oyuncunun yıldız bir isim olduğu bildirildi. Bu ismi kadrolarına katmak için uzun süredir mesai harcayan yeşil-beyazlı yöneticilerin oyuncuya uçak biletini de gönderdikleri belirtildi. BAŞKAN İPUCU VERDİ Bursaspor Kulübü Başkanı Recep Bölükbaşı, bu oyuncunun Fransa Ligue 1’de forma giydiğini, 23 yaşında ve siyahi bir golcü olduğunu ifade etti. Transfer sürecinin aksamaması sebebiyle isim vermekten kaçınan başkan Bölükbaşı’nın, bu ligde verdiği kriterlere uygun 4 oyuncu bulunuyor. ALEXANDRE LACAZETTE: 68 GOLDE İSMİ VAR Lyon’da oynayan yetenekli oyuncu Alexandre Lacazette’nin kulübüyle sözleşmesi 2016 yılında sona eriyor. Piyasa değeri 11,5 milyon Euro olarak gösterilen golcü oyuncu, takımıyla çıktığı 153 maçta 41 gol kaydederken, 27 golün de hazırlayıcısı oldu. GILLES SUNU: ARSENAL FORMASI GİYDİ Lorient forması giyen Fransız oyuncu Gilles Sunu’nun kulübüyle sözleşmesi 2015 yılında sona eriyor. Piyasa değeri 1 milyon Euro olarak gösterilen Sunu, FC Lorient formasıyla çıktığı 71 maçta 7 gol, 3 asist kaydetti. 3 sezondur Fransız ekibinde oynayan golcü oyuncu bir dönem Arsenal’de de forma giydi. BENGALI-FODE KOITA: 99 MAÇTA 13 GOL Caen forması giyen Bengali-Fode Koita, takımıyla çıktığı 37 maçta 6 gol, 2 asistlik performans sergiledi. Kariyeri boyunca 4 takımda forma giyen Koita, 99 maça çıktı, yalnızca 13 gol kaydetti. Piyasa değeri 500 bin Euro olarak gösterilen Koita’nın sözleşmesi 2015 yılında sona eriyor. HENRI SAIVET: DEĞERİ 4,5 MİLYON EURO Bölükbaşı’nın kriterlerine uyan son isim ise Senegal asıllı Fransız oyuncu Henri Saivet. Bordeaux forması giyen golcü oyuncu, Fransız ekibiyle çıktığı 134 maçta 19 gol, 11 asist kaydetti. 4,5 milyon Euro değer biçilen Saivet’in sözleşmesi 2017 yılında sona eriyor. (İHA)
AMASYA ilinde AK Parti, CHP, MHP, İYİ Parti ve HDP oy sonuçları 24 Haziran 2018 cumhurbaşkanlığı ve 27. dönem milletvekilleri listesinde önemli etki yapacak. Amasya oy oranları millet ittifakı ile cumhur ittifakı arasında nasıl dağıldı merak konusu.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Amasya 2018 yılı cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçimi oy oranları saat 08.00 ile 17.00 arasında verilen oylarla netleşecek. 24 Haziran Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçiminde, yurt içinde toplam 56 milyon 322 bin 632 seçmen, 180 bin 65 sandıkta oy kullanacak. Amasya kentinde ittifak oy oranları ve partilerin aldığı sonuçlar önemli. Bu seçimde 550 olan milletvekili sayısı 600'e çıktı. Haliyle Amasya milletvekilleri meclis aritmetiğinde kritik öneme sahip. Seçime katılan AK Parti, CHP, HDP, HÜDA PAR, İYİ Parti, MHP, Saadet Partisi ile Vatan Partisi'nin Amasya oy oranları milletvekili sayılarını belirlemiş olacak. AMASYA milletvekili seçim sonuçları ve partilerin oy oranları internethaber.com sitesinin seçim sayfasında anlık AA verileri ile canlı olarak sunulacak. Amasya seçim sonuçları sayfası bu linkte yer alıyor. Amasya Cumhurbaşkanlığı seçimi oy sonuçları 6 adayın kaderini belirlemede etkin olacak. 2018 yılı Cumhurbaşkanı seçiminde AK Parti ve MHP'nin kurduğu "Cumhur İttifakı" Recep Tayyip Erdoğan'ı, CHP Muharrem İnce'yi, HDP ise Selahattin Demirtaş'ı cumhurbaşkanı adayı olarak gösterdi. Seçimin diğer adayları ise İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ve Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek. Bu seçimde BBP'nin adayları AK Parti, DP'nin adayları ise İYİ Parti listelerinden seçime katıldı. AK Parti ve MHP "Cumhur İttifakı", CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi ise "Millet İttifakı" adı altına meclise milletvekilleri taşımış olacaklar. Türkiye Genel Seçim Sonuçları 2018 Cumhurbaşkanlığı seçimi birinci tur oylama sonucu ne olmalı? : 24 Haziran 2018 seçiminin ilk oylamasında cumhurbaşkanı seçilebilmek için adayların salt çoğunluğu elde etmesi gerekiyor. Yani 6 adaydan biri yüzde 50+1 oranında oy alırsa o kişi cumhurbaşkanı olacak. Birinci turda bu oy oranı sağlanamazsa 8 Temmuz 2018'de ikinci oylama yapılacak. Bu oylamaya, ilk oylamada en çok oy alan iki aday katılacak ve geçerli oyların çoğunluğunu alan aday cumhurbaşkanı seçilecek.
Konya’nın Beyşehir ilçesinde, hareket halindeki bir motosikletten kaldırıma atılan naylon poşetten 70 parça tarihi eser çıktı. <br/>Edinilen...
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Konya’nın Beyşehir ilçesinde, hareket halindeki bir motosikletten kaldırıma atılan naylon poşetten 70 parça tarihi eser çıktı. Edinilen bilgiye göre, kent merkezinde şüphelendiği bir motosikleti takip etmeye başlayan polis ekipleri, Özdilek Caddesi üzerinde kaldırım üzerine atılan naylon poşeti incelemeye aldı. Poşet içerisinde eski madeni para, yüzük ve küçük objeler bulan polis ekipleri ile motosiklet sürücüsü arasında cadde sonuna kadar süren bir kovalamaca yaşandı. Kovalamacanın ardından yakalanan motosiklet sürücüsü gözaltına alındı. Naylon poşet içerisinde bulunan Bizans dönemine ait olduğu tahmin edilen 60 adet bakır ve bronz madeni para, 2 yüzük, 1 mühür ile 7 farklı küçük objeye polis tarafından el konuldu. Müze Müdürlüğü yetkililerinin incelemesinin ardından ele geçirilen eserlerin hangi döneme ait olduğunun belirleneceği öğrenildi. Tarihi eserleri satmak için müşteri arayışı içerisinde olduğu iddia edilen İ.D’nin polis merkezindeki sorgusunun ardından Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kanunu’na muhalefet suçlamasıyla Beyşehir Adliyesi’ne sevk edildiği, çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldığı öğrenildi. (İHA)
Konya’da PTT şubesinde görevli kadın memura saldırmak isteyen kişi bir vatandaşın cep telefonu kamerasıyla görüntülendi.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Olay, merkez Meram ilçesi Dr. Ahmet Özcan Caddesi üzerinde bulunan PTT şubesinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre şubede işlem için bekleyen aile ile kadın memur arasında henüz belirlenemeyen bir nedenle tartışma çıktı. Çıkan tartışma kısa sürede sözlü kavgaya dönüştü. Bu sırada işlem için bekleyen kişi bankonun üzerinden hamle yaparak kadın memura saldırmak istedi. Vatandaşlar tarafından saldırgan şubeden dışarı çıkarıldı. Bu sırada küçük bir çocuğun korkudan ağlaması dikkat çekti. Tüm bu anlar ise bir vatandaşın cep telefonu kamerası tarafından kaydedildi. (Ulusal yayın yapan internethaber.com sanal ortamda haberciliğe başlayan ilk haber sitelerinden biridir. Türkiye'nin tanığı pek çok isim yazar kadrosunda yer almakta. Okur yorumlarının yanı sıra açık görüş köşesinden mesleki yazılara ve blog yazarlarına yer vermektedir. Açık görüşte 20'ye yakın uzman yazar olarak yer almaktadır. 60 kişilik bir haber kadrosuna sahip olan internethaber.com, 2000 yılında İnternethaber Yayın Grubu adı altında faaliyete başladı. İstanbul Beşiktaş'ta ofisi bulunan İnternethaber Yayın Grubu bünyesinde tematik özellikli 12 site yer almaktadır. 24 saat kesintisiz haber yayını yapan internethaber sitesinde güncel haberler ile birlikte, politika, sağlık, magazin, spor, memur ve eğitim ile son dakika haberleri yer alıyor.)
15 Temmuz darbe gecesi hakkında yeni haberler gelmeye devam ediyor. Darbecilerin o geceki planlarından birinin de Öcalan'ı öldürmek olduğu ortaya çıktı.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: 15 Temmuz gecesi yaşanan kalkışma girişiminde darbecilerin hedeflerinden birinin de İmralı Cezaevi’ndeki terör elebaşı Abdullah Öcalan olduğu öğrenildi. Darbeciler Öcalan’ı ele geçirip kaçırmayı/infaz etmeyi planlıyordu. Darbe girişimi bertaraf edilince bu plan hayata geçmedi. ÖCALAN'I İNFAZ EDİP... Darbecilerin Öcalan’ın ölümü üzerinden Kürt halkını sokağa dökmeyi, kaos çıkarmayı planladıkları öğrenildi. Terör örgütü PKK’nın kara propagandasının tersine Öcalan’ın sağlık durumunun iyi olduğu belirtildi.
İstanbul Zeytinburnu’nda öldürülen kadının, katil zanlısını kendisini rahatsız ettiği için savcılığa şikayet ettiği ortaya çıktı. <br/>Zeyti...
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: İstanbul Zeytinburnu’nda öldürülen kadının, katil zanlısını kendisini rahatsız ettiği için savcılığa şikayet ettiği ortaya çıktı. Zeytinburnu’nda sabah saatlerinde yaşanan cinayetle ilgili detaylar ortaya çıktı. Eşinden boşandığı öğrenilen Evrim Aktuğ’un (31), daha önceki işyerinde birlikte çalıştığı Serdar K. tarafından rahatsız edildiği öne sürüldü. Zanlının genç kadını sürekli takip ettiği bunun üzerine Evrim Aktuğ’un savcılığa şikayette bulunduğu belirtildi. İddiaya göre, sabah saatlerinde genç kadının evinin önünde beklemeye başlayan zanlı, işe gitmek için evden çıkan Evrim Aktuğ’u takip etmeye başladı. Bir süre devam eden takibin ardından zanlı silahını çekip, genç kadına kurşun yağdırdı. Kaçan zanlının yakalanması için çalışmalar sürüyor. (İHA)
Karabükspor'a mağlup olarak lige veda eden Ankaragücü'nün Onursal Başkanı Melih Gökçek isyan etti.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Süper Lig'in 28. haftasında, oynanan maçta deplasmanda Kardemir Karabükspor'a 3-2 mağlup olan Ankara temsilcisinin ligden düşmesinin kesinleşmesinin ardından gözler Melih Gökçek'e çevrilmişti. Ankaragücü Onursal Başkanı Melih Gökçek, ''103 yıllık çınarımız' düştü'' diye sözlerine başlayarak eski başkanlardan Cemal Aydın'a sert tepki gösterdi. İŞTE GÖKÇEK'İN YAZDIKLARI ''BUNUN TEK SORUMLUSU İLK 5'E OYNAYACAK TAKIMI KURAN AHMET GÖKÇEK YÖNETİMİNİN VE YENİ 400'' ''ÜYENİN MAHKEME KARARI İLE ÜYELİKLERİNİN İPTALİNİ TEMİN EDEN CEMAL AYDINDIR. MADEM TAKIMA SAHİP ÇIKMAYACAKTIN NE İSTEDİN CEMAL AYDIN?'' ''SANA YA AL VE YA BIRAK BU TAKIMI, BU SENE İLK BEŞE SOKALIM DEMEDİM Mİ? NE ALDIN NE VERDİN. AKRABALARIN VE İŞÇİLERİN İLE KULÜBÜ ESİR ETTİN.'' ''ŞİMDİ ESERİNLE GURUR DUY. TAM SANA YAKIŞACAK BİR GURUR! BİZ BU TAKIMA TALİP OLURKEN ANKARASPOR'U GÖZÜMÜZÜ KIRPMADAN FEDA ETTİK.'' ''SIRF SEYİRCİ VE ÇÖKMEKTE OLAN ÇINARI KURTARMAK İÇİN. TAKIMDAKİ SON OYUNCUYA KADAR SATTILAR, YOK ETTİLER.'' ''SON ANDA BİLE YÖNETİCİLER ANKARAGÜCÜNE VERMEK İÇİN DEĞİL ALMAK İÇİN GELDİLER. TURGUT DOĞAN ŞAHİN'İN GAZİANTEP'TEN GELEN PARALARI NE OLDU?'' ''KİM ALDI NEREYE VERDİ. ACIMADILAR ANKARAGÜCÜNE, BATAN GEMİNİN MALLARI DİYEREK TALAN ETTİLER.'' ''TARİH BAŞTA CEMAL AYDIN OLMAK ÜZERE KONGREDE ÇEMAL AYDINA DESTEK VERENLERİ AFFETMEYECEK.'' ''GERÇEKLER BU OLDUĞU HALDE BİRDE HER DÖNEM BİRİLERİNE PARA İLE TEZAHÜRAT YAPANLAR VAR.'' ''ONLAR ŞİMDİ BANA TWİTTERDAN "BAŞKAN ESERİNLE ÖĞÜN" DİYE AKILLARA ZİYAN MAİLLER ATIYORLAR.'' ''BİZİM ESERİMİZ ŞAMPİYONLUĞA OYNAYACAK BİR ANKARAGÜCÜ BIRAKMAK OLDU. SİZİN VE AĞANIZ CEMAL AYDIN'IN GÖREVİ İSE BU TAKIMI YOK ETMEK OLDU.'' ''SİZİ ANKARAGÜÇLÜ OLARAK GÖRMÜYORUM. ÇÜNKÜ ANKARAGÜCÜ 4 GOL ATTIĞI ZAMAN BİLE KULÜBÜNÜN ALEYHİNDE SLOGAN ATANLAR ANKARAGÜÇLÜ OLAMAZ'' ''AMA ŞUNU SÖYLEYEYİM. ANKARA TAKIMSIZ KALMAZ. VE ANKARAGÜCÜNÜN ADINI SÜPER LİGDE YAŞATMAYA KARARLIYIZ.''
TSK, Irak'ın kuzeyinde Hakurk bölgesinde, PKK tarafından kullanıldığı tespit edilen silah mevzileri ve sığınakları, hava karekâtı ile imha etti.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Genelkurmay Başkanlığı, Irak'ın kuzeyinde Hakurk bölgesinde, bölücü terör örgütü mensubu teröristlerce kullanıldığı tespit edilen silah mevzileri ve sığınakların, 22 Eylül'de icra edilen hava karekâtı ile imha edildiğini duyurdu. TSK'nın önemli yurtiçi olaylara ilişkin verdiği bilgiye göre; Şırnak Uludere'de yapılan arazi arama ve tarama faaliyeti esnasında toprak altına gizlenmiş vaziyette, teröristlerce el yapımı patlayıcı yapımında kullanılan maddeler (bir adet 12 kilogramlık tüp, gübre, kablo, pil) ve muhtelif yaşam malzemeleri bulunarak imha edildi. Van Başkale'de de teröristlerce tuzaklanmış bir adet el yapımı patlayıcının bulunarak imha edildiği bildirildi.
Survivor 2018 kadrosu Yılmaz Vural Survivor'da mı yer alacak? Efsane teknik adam Yılmaz Vural ilk kez açıklama yaparak Survivor'da yer alıp almayacağını duyurdu.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Survivor 2018 için geri sayım başladı. Geçen sene bomba bir sezon geçiren ve Türkiye'nin en çok izlediği yarışmalardan biri olan Survivor ile ilgili yeni sezonda neler olacağı merak ediliyor. Herkes Survivor 2018 kadrosunu merak etmeye başladı. Çıkan iddialara gören Survivor 2018 kadrosunda bu yıl hem Aleyna Tilki hem de Yılmaz Vural yer alacak. Yılmaz Vural ilk kez Survivor kadrosunda yer alıp almayacağını açıkladı.
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, üniversiteye giriş sınavı yaklaşırken lise son sınıf öğrencilerine veli onayıyla verilen 25 günlük izin uygulamasını kaldırdı.
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: 20 günü özürsüz ve veli izniyle 25 gün özürlü olmak üzere toplam 45 gün devamsızlık yapabilen son sınıf lise öğrencileri şimdi sadece 20 gün devamsızlık yapabilecekler. Eğitimi aksatan uygulama Dinçer, Milli Eğitim Eski Bakanı Hüseyin Çelik döneminde uygulanmaya başlanan ve Eski Bakan Nimet Çubukçu’nun da devam ettirdiği izin uygulamasına son verdi. Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri, kararın gerekçesini, “Yönetmelik neyi gerektiriyorsa artık o şekilde bir uygulama yapacağız. Eğitimi aksatan uygulamalar kural haline getirilemez. İstisnai durumlar dışında artık öğrencilere fazladan izin verilmeyecek” dediler. Önceki yıllarda sınavlardan önce yayınlanan genelgelerde, 25 günlük ek iznin öğrencilere moral vereceğine dikkat çekiliyordu.
Can Bonomo, Eurovision şarkısını yazarken Cahit Külebi'nin dizelerinden ilham almış
Aşağıda vereceğim metinin özetini çıkarabilir misin lütfen. Özeti çıkarırken metine olabilidiğince sadık kalmaya ve özeti kısa tutmaya özen göster. Metin: Can Bonomo, beğenilen Eurovision şarkısı “Love Me Back”i yazarken Cahit Külebi’nin dizelerinden etkilendiğini söyledi: “Ben İzmirliyim. İzmir denince akla deniz gelir. Deniz ile de kızlar. Kızlar varsa, aşksız olmaz.” Mayıs ayında Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de düzenlenecek 57. Eurovision Şarkı Yarışması’nda Türkiye’yi temsil edecek olan Can Bonomo, yarışma şarkısı “Love Me Back”i (Sen de Beni Sev) önceki akşam TRT’nin canlı yayınında seslendirdi. Söz ve müziği Can Bonomo’ya, düzenlemesi ise Can Saban’a ait İngilizce şarkı, müzik eleştirmenleri ve müzikseverlerden tam not aldı. Sosyal medyada da en çok konuşulan konular arasına giren şarkı için yüzlerce kişi olumlu yorumlar yaptı. KLİBİ DE CAN ÇEKECEK Can Bonomo, bir denizcinin aşkını ve deniz tutkusunu anlatan şarkıyı yazarken Cahit Külebi’nin “İzmir’in denizi kız, kızı deniz /Sokakları hem kız hem deniz kokar” dizelerinden esinlendiğini söyledi: “Ben İzmirliyim. İzmir denince akla deniz gelir. Deniz ile de kızlar. Kızlar varsa, aşksız olmaz.” 1.5 ayda tamamlanan şarkının klibi önümüzdeki günlerde çekilecek. 10 Mart’ta yayınlanacak klibin yönetmen koltuğunda Bonomo’nun “Bana Bir Saz Verin” ve “Meczup” kliplerinin de yönetmeni olan, usta yönetmen Ertem Eğilmez’in torunu Can Saban oturacak. Koreografi için Candaş Baş ile çalışacaklarını açıklayan Bonomo’nun kostümü ise Umut Eker imzalı olacak.