id
float64
5
2.32M
title
stringlengths
1
80
poet
stringlengths
4
32
rating
float64
0
10
poem
stringlengths
22
117k
8,016
Yıkılma Sakın
Ataol Behramoğlu
6
Kötü şey uzakta olmak<br/> Dostlarından, sevdiğin kadından<br/> Yasaklanmak bütün yaşantılara<br/> Seni tamamlayan, arındıran<br/> Kapatıldığın dört duvar arasında<br/> Sağlıklı, genç bir adam olarak</p><p>Neler gelmez ki insanın aklına<br/> Sevinçli, özgür günlere dair<br/> Kalmıştır yüzlerce yıl uzakta<br/> Onunla ilk kez öpüştüğün şehir<br/> Acı, zehir zemberek bir hüzün<br/> Kalbinden gırtlağına doğru yükselir</p><p>Görüyorsun işte küçük adamları<br/> Köhnemiş silahlarıyla saldıran sana<br/> Kimi tutsak düşmüş kendi dünyasına<br/> Kimisi düpedüz halk düşmanı<br/> Diren öyleyse, diren, yılma<br/> Yürüt daha bir inatla kavganı</p><p>Babeuf'u hatırla, Nazım Hikmet'i<br/> Bir umut ateşi gibi parlayan zindanlarda<br/> Hatırla Danko'nun tutuşan kalbini<br/> Karanlıkları yırtmak arzusuyla<br/> Ve faşizme karşı, zulme, zorbalığa<br/> Düşün acılar içinde vuruşan kardeşleri</p><p>Elbette vardır bir diyeceği, bir haberi<br/> Bir kaçağa çay sunan Kürt kadınlarının<br/> Dağlar dilsizdir, yalçındır<br/> Ama gün gelir bir diyeceği olur onların da<br/> Ve dağlar, ıssız tarlalar başladı mı konuşmaya <br/> Susmazlar bir daha, söz artık onlarındır</p><p>Kötü şey uzakta olmak<br/> Dostlarından, sevdiğin kadından<br/> Yasaklanmak bütün yaşantılara<br/> Seni tamamlayan, arındıran<br/> Ama bir devrimciyi haklı kılan<br/> Biraz da acılardır unutma</p><p>Yıkılma sakın geçerken günler<br/> Yaralayarak gençliğini<br/> Onurlu, güzel geleceklerin<br/> Biziz habercileri düşün ki<br/> Ve halkın bağrında bir inci gibi<br/> Büyüyüp gelişmektedir zafer. <br>
15,247
Ümitlerin Ölümü
Ümit Yaşar Oğuzcan
7
Başladı bir amansız çöküntüdür içimde<br/> Bilmem, gün gün yer eden ölüm müdür içimde</p><p>Gündüz gece dinlemez durmadan zonklar başım<br/> Koca adımlarıyla bir dev yürür içimde</p><p>Ne yana baksam gece, dizboyu çaresizlik<br/> Bir kara yalnızlıktır büyür büyür içimde</p><p>Yıkılan bir dünyanın altında ben kalmışım<br/> Ki derinden derine bir şey çürür içimde</p><p>Hani eşsiz dostluklar, vazgeçilmez sevgiler<br/> Bütün ümitler şimdi bir ölüdür içimde <br>
34,054
Tekrar Tekrar... Acıya Doyana Dek
Cezmi Ersöz
5
Kaçıp kaçıp sığındığımız o yaslı evdi hep<br/> gözyaşı loşluğunda, yarım sıcaklıkta, <br/> kırgın perdeler, unutkan masamız, <br/> uzak sahillerde çekilmiş fotoğraflarımızdan<br/> hep mahçup bir sevgi taşardı.</p><p>Alıngandı şarkılarımız, alkole dayanıksız</p><p>Saatler boyu, nefes nefese planlar yapardık, <br/> heyecanla yürürdük düşlerimizde, <br/> bu kadarı çoktu bize, yorulurduk</p><p>Birimizin bakışı yeterdi<br/> hayallerimizin kanatlarını yakmaya...</p><p>Sonra önüne düşerdi saçları<br/> gün biterdi</p><p>Hep o saatlerde yaşamaktan ölürüz diye <br/> korkardık.<br/> Akşamın ıstıraplı eşiğini geçtikten sonra<br/> mutfağa giderdi, çay yapmaya<br/> çay yarım kalırdı, gider içeri<br/> ölesiye sevişirdik...</p><p>O yaslı evden günlerce dışarı çıkmazdık<br/> kaç gün, kaç ölüm, kaç öykü tükenip<br/> biterdi ellerimizde.</p><p>Bir gün gelir o yaslı ev bize dar gelirdi<br/> unutulmuş istasyonlara giderdik, ayrı ayrı<br/> bizim gibi insanların yazdığı öyküleri<br/> okurduk, yüreklerimiz<br/> bir hüzün oyuncağıydı sanki, <br/> olmadık şeylere ağlardık.</p><p>Dokunaklı bir filmin sonu gibiydi<br/> hayatımız<br/> tekrar, tekrar, acıya doyana dek <br>
96,581
Oteller Hanlar Hamamlar için Sürekli Şiir I-II-III
Cemal Süreya
9
I.</p><p>Şu günlerde içkiye düştüm, ondan mıdır bilmem,<br/> Daha çok seviyorum Cansever'i, Uyar'ı, Can Yücel'i<br/> Bir de fethi Naci'yi, ve elbet Mustafa Kemal'i<br/> Ankara Ankara<br/> Bir kent değil burası, bir acenta dizisi,<br/> Bir işhanı, bir umumi mümessizlik belki,<br/> Büyük mağazalar, bahçeliğe özenen süpermarketler<br/> Tutulmamak üzere verilmiş bir söz gibi.<br/> Sahi kaçıncı sanat oluyordu şu mimari? <br/> Birer önyargı gibi uzuyor çağdaş caminin minareleri.<br/> Opera: içine dikiş gereçleri doldurulmuş ağırlıksız bir<br/> keman kutusu,<br/> Osmanlı Bankası davul; <br/> Ve Emlak Kredi'yle başlayan camdan metalden bir melodika<br/> ordusu:<br/> Dol (An) kara bakır dol! </p><p>Biletim öldü; <br/> Gömleğim kirli.</p><p>Ek yapıların ana yapıları böyle ezip geçmesinde<br/> Yoksa ölümcül bir beğeni de mi gizli? <br/> Ne derdi buna Sadettin Köpek, Necmettin Pervane ne derdi? <br/> Tiren kuşları daha Eskişehir'den başlayarak<br/> Çarpa çarpa bedenlerini kara vagonlara<br/> Can boyasıyla çizer portresinin ilk çizgilerini.<br/> Evliya Çelebi'ye kenti gezdiren rehberin de<br/> Sesi yeraltından geliyordu ve kemiktendi elleri.</p><p>Bir kadın torbaya doldurulmuş gibi yürüyor<br/> Yine de, belli, içi içine sığmıyor.</p><p>Büyük Millet Meclisi'ni hiç gözden kaçırmamakta<br/> O nereye giderse peşini bırakmayan Ankara Oteli:</p><p>İş Bankası da kendine özgü bir humour'la süzüyor<br/> Şimdi biraz daha aşağıda kalmış Anıt-Kabir'i.</p><p>İşe bak, dün humour sözcüğü için Fransevi'yi açtıydım,<br/> "Şetaret" diyordu yanlış okumadımsa Şemsettin Sami:<br/> Ey şetaret bankası, artık gelmiş sayılırsın Çankaya'ya! </p><p>Ben öyle her şeye dikkat eden bir adam değilim,<br/> Ama biliyorum DÇM için Marmara Oteli'ne gideceğim<br/> Yakamda gizlilik rozeti, eh çobanıllık da caba; <br/> Vergi iadesi için de Stad Otel var,<br/> Paraşüt kulesini yukardan görmüş olursun ayrıca.</p><p>Adını titizce saklayan bir sokak buldum<br/> Şimdi söyleyemem hangi alanın arkasında,<br/> Oradan geçerken hep seni düşünüyorum,<br/> Belki de oralarda bir yerdesin,<br/> Sen tavşan aralığı,<br/> Sen ağzımın tadı,</p><p>Bir buluş gibisin! </p><p>- Ağır ol Bay Düzyazı,<br/> Sen ancak uçağa binebilirsin! </p><p>II.</p><p>Ankara Ankara.<br/> Ey iyi kalpli üvey ana! </p><p>III.</p><p>Biliyor musun başkentim nedense<br/> Birbirimizden çekiniyoruz ikimiz de,<br/> Sen yaslarına hiç yaslanmaz oldun<br/> Ben acılarıma yeterince.</p><p>Tek boynuzlu yapılar arasında<br/> İki katlı ve gözlüklü bir hayırevi<br/> Dayandım ak bedenine öptüm öptüm<br/> Aşkım değilsen haber ver benzerimi! </p><p>Her şey öyle yeni ki burda<br/> Kolunu kaldırsan yarının folkloruna katkı<br/> Ama ben budalalıklarla doldurdum<br/> Yıllarca bütün boş sayfalarımı.</p><p>Şurda işte tam şu noktada Dede'nin<br/> İç çekişi Bach'ın soluk alışına karışıyordu,<br/> Bir kapıyı açtım ürktüm ve kapattım<br/> Bir milyon adam ayakta bira içiyordu.</p><p>Kim kimdik o gün, unuttum şimdi,<br/> Yalnız buz gibi bir odada oturduğumuz aklımda,<br/> Hani o arsız sonbahar küçücüğü<br/> Gözündeki arpacıkla ısıtmıştı hepimizi.</p><p>Sen temiz hava saklı su</p><p>Sen bayan Nihayet</p><p>Sen bir mevsimin sanat eki</p><p>Çeşmeler adın kokulu! <br>
20,197
Benden Selam Olsun Bolu Beyi'ne 1
Köroğlu
8
Benden selam olsun Bolu Beyi' ne <br/> Çıkıp su dağlara yaslanmalıdır. <br/> Ok gıcırtısından kalkan sesinden <br/> Dağlar seda verip seslenmelidir. </p><p>Düşman geldi tabur tabur dizildi <br/> Alnımıza kara yazı yazıldı. <br/> Tüfek icat oldu mertlik bozuldu <br/> Eğri kılıç kında paslanmalıdır. </p><p>Köroğlu düşer mi yine sanından, <br/> Ayırır çoğunu er meydanından, <br/> Kırat köpüğünden, düşman kanından <br/> Çevrem dolup şalvar ıslanmalıdır. <br>
80,968
Sevmeyi Yaşamak
Berrin Taş
7
Sizi ölesiye sevmek <br/> yaşamın en ağır yüküydü <br/> taşıdım ağrıyan soluğunuzu <br/> anlamayı geceler boyu sesinizde <br/> oynaşan titreşim ulaştı en ince sancılarla bana <br/> kapalıydı duyumlarınız-işitmediniz<br/> Sizi ölesiye sevmek yaşamın en ağır bedeliydi<br/> ödedim. <br>
96,791
Yolculuğa Çağrı
Charles Baudelaire
6
Yavrum, sevgilim, sen <br/> Tadını bir bilsen <br/> Orada yaşamanın birlikte! <br/> Keyfince sevmenin <br/> Ölünceye değin <br/> O sana benzeyen ülkede! <br/> Puslu gökte yer yer <br/> O ıslak güneşler <br/> Senin yaş içinde parlayan <br/> Hayın gözlerince <br/> Bir gizemli ince <br/> Tad verir gönlüme her zaman </p><p>Orda her şey süs ve güzellik, <br/> Erinç, haz ve dirlik düzenlik. </p><p>Evimizse her yıl <br/> Daha pırıl pırıl <br/> Olan döşentiye bezenir; <br/> Nadir çiçeklerin <br/> Kokusu amberin <br/> Uzak kokusuyla beslenir; <br/> Tavanlar ne zengin, <br/> Aynalar ne derin, <br/> Ne doğulu görkemlilik bu; <br/> Orada her şey, ince, <br/> Kendi öz dilince <br/> Gizleriyle doldurur ruhu. </p><p>Orda her şey süs ve güzellik, <br/> Erinç, haz ve dirlik düzenlik. </p><p>Bak gemiler suda <br/> Bir derin uykuda, <br/> O gezmeye düşkün gemiler; <br/> Hepsi de en ufak <br/> Arzun için uzak <br/> Ülkelerden çıkıp gelirler. <br/> -Ve gün batımları <br/> Giydirir kırları, <br/> Kanalları, kenti gitgide <br/> Altınla, yakutla; <br/> Uyur şimdi dünya <br/> Sıcak bir aydınlık içinde. </p><p>Orada her şey süs ve güzellik <br/> Erinç, haz ve dirlik düzenlik. <br>
4,945
Rüştü'den Gelen Mektup
Muzaffer Tayyip Uslu
8
-OKTAY RİFAT'A-</p><p>Önce bütün şairlere selam<br/> Sonra şunu söylemek isterim<br/> Ölüm hiçte güzel değil<br/> Ne sabah var ne akşam</p><p>Sokakların ellerinden öperim<br/> Bana yaşamasını öğretmişlerdi<br/> Dost olsun düşman olsun<br/> İnsanlara iyi günler dilerim</p><p>Söyle sarı saçlı daktiloya<br/> Ben yokum artık<br/> Vefasız dostlara hatırlat<br/> Kimseye kalmaz o dünya</p><p>Nasıl unuturum güzeldi yaşamak<br/> Fakat hakkı varmış Oktay'ın<br/> "Hatıralar da dal istiyor<br/> Kuşlar gibi konacak" <br>
1,343,191
Dünyanın Sonuna Geldik
Uğur Işılak
6
Ne saygı ne sevgi ne hürmet kaldı<br/> Vallahi dünyanın sonuna geldik<br/> Vicdanın yerini cüzdanlar aldı<br/> Vallahi dünyanın sonuna geldik<br/> Billahi dünyanın sonuna geldik</p><p>Baba evladından çekinir oldu<br/> Fazilete meydan okunur oldu<br/> Şeytan bile bizden sakınır oldu<br/> Vallahi dünyanın sonuna geldik<br/> Billahi dünyanın sonuna geldik</p><p>Ezenle ezilen aynı saftalar<br/> Adalet hak hukuk tozlu raftalar<br/> Kıyamete süre biçen softalar<br/> Vallahi dünyanın sonuna geldik<br/> Billahi dünyanın sonuna geldik</p><p>Bir ihtar gizlidir sanki her yanda<br/> Bir feryat yükselir dolaşan kanda<br/> Şehit yatan da bir vatan satan da<br/> Vallahi dünyanın sonuna geldik<br/> Billahi dünyanın sonuna geldik <br>
79,888
Çalıkuşu’nun Z Raporu
Didem Madak
7
Kedi ve kasımpatı kokuyor bütün sokaklar<br/> Dilinin dönmediği duaları sayıklıyor<br/> Zeyniler Köyünde Çalıkuşu şimdi artık zaman<br/> Yağmur yağıyor durmadan<br/> Ağlıyorum kaşarlanmış bir masumiyet olarak<br/> Bir çılgının<br/> Kedilerin ruhlarımızı okuduğuna inandırmaya çalışan herkesi<br/> Bir elimde tabanca<br/> Bütün dualarım delik deşik.</p><p>Başörtülü bir anne olarak bekliyorum, <br/> Ruhumun şark hizmetinden dönüşünü<br/> Mahalle kavgalarına karışmadan.<br/> Kocaman bir kabakla boğuşuyorum bazen, <br/> Doğruyor ve kızartıyorum onu<br/> Günler Külkedisi, akşamları kömür yakıyoruz<br/> Hikayeme bir hayat yazmak istiyorum<br/> Pek de inandırıcı olmayan<br/> Hayatıma bir ölüm.<br/> Ihlamur göndermek istiyorum ruhuma, yün eldivenler<br/> Geçmişim: <br/> Romantik radyo dinleyen o eski arkadaşım.<br/> Limon ağaçlarından bahsetmek istiyorum son bir kez daha<br/> Beni masalların ortasında bırakıp giden ruhuma.</p><p>Otobüs duraklarında yağmurlar bekliyor beni, <br/> Yağmurla beraberliğimden doğan<br/> birinci ve yüz bininci hayaletim<br/> Ucu ısırılmış bir simidin acısını durmadan<br/> O kadar çok, o kadar çok hissediyorum.</p><p>Fareler yer altından fırlatılan havai fişeklerdi<br/> Haberler getiriyorlardı, hep kötü haberler<br/> Akşamları günahkar yazarkasalar kadar<br/> Z raporları kadar uzun şiirlerim.<br/> Elinde bir paket çubuk krakerle geçmişim<br/> O eski arkadaşım<br/> Yıkanmış midesiyle<br/> İskambil kağıtları kusan, zarlar<br/> Maça kızı ve pis yedili sayesinde<br/> Kaç kere ölümle randevulaştı.<br/> Plastik çiçeklerle ziyaretime geldi hayat<br/> Semt pazarından alınma hırkasıyla<br/> Her bastığında gıcırdayan tahtalarıyla<br/> Öyle çok sevdim<br/> Binlerce kapıcı karısından birinin ismiydi sanki kader</p><p>Delirdiğim altyazı şimdi aynalarda<br/> Vazgeçtim sonunda hep tura gelen uğur paramdan<br/> Yazık, hiçbir şair bir çiğ tanesi kadar bile sızamadı kağıda<br/> Kayıp şiirlerim gül resimleridir şimdi<br/> Yazık, bir son mektup bile bırakmadan gitti<br/> Zeyniler Köyü’nde Çalıkuşu şimdi zaman. <br>
45,102
Zaman İçinde
Kemalettin Kamu
7
- 1 -</p><p>Gök uzak, yer uykuda,<br/> Yalnız değilim ama,<br/> Bir açık pencereden<br/> Ay doluyor odama.<br/> İçim odam gibi loş<br/> Ürperiyor gecede,<br/> Şurada yatağım boş,<br/> Burada uykusuz ben.</p><p>- 2 -</p><p>Gök uzak, gün uykuda,<br/> Engin mesafelerle,<br/> Ay giriyor buluta..<br/> Sesler hatırlatıyor<br/> Bana uzak-yakını.<br/> Durdurmak istiyorum<br/> Saatin tiktakını! </p><p>- 3 -</p><p>Ses yok, mesafe silik,<br/> Odamda varlığımın <br/> Bütün tüyleri dimdik.<br/> Odamda iki kardeş,<br/> Bakıyor birbirine.<br/> Birisi can veriyor,<br/> Öbürünün yerine.<br/> Odamda iki kardeş<br/> Biri dün, biri yarın..</p><p>- 4 -</p><p>Dün koyu gölgeleri<br/> Üzüntülü bir ömrün; <br/> Beni bana benzeten,<br/> Bütün benim olan dün.<br/> Çağırınca ses veren<br/> Derin bir kuyu gibi,<br/> Yıkılmış kenarları,<br/> Çekilmiş suyu gibi.</p><p>Ve bu harabezarın<br/> Yanıbaşında yarın,<br/> Gülüyor acı acı.<br/> Değil bana yabancı<br/> Bu beyaz, temiz yüzün<br/> Ziyneti olan hüzün.<br/> Taze çizgilerini<br/> Yakından tanıyorum,<br/> Sesini eserimin<br/> Son beyti sanıyorum.</p><p>- 5 -</p><p>Ben su istemiyorum<br/> O karanlık kuyudan.<br/> Bana en unutulmaz<br/> Acıları uyutan<br/> Bir baş dönmesi lâzım.<br/> Ama kalbim duracak<br/> Kapanacakmış ağzım.<br/> Ah ey hülyalarımın<br/> Aynası gibi dümdüz<br/> Bana gülümseyen yüz! <br/> Ey yazıma benzeyen<br/> Bu yüzün çizgileri! </p><p>- 6 -</p><p>Odamda iki kardeş:<br/> Biri dün, biri yarın.<br/> Ve ben aralarında<br/> Bir köprüyüm onların... <br>
23,307
Güzelleme
Cahit Külebi
6
Evinizin önünde dolaşsam<br/> Seni bulamazdım,<br/> Sen gözlerinde bahçeler olan<br/> Şimdi evimdeki karım.<br/> Senin kadar güzel olsun çocuklarım</p><p>Gökyüzü bugün ne kadar da çok<br/> Yıldızlarla dolu avuçların <br>
38,857
Düzenli Dünya
Melih Cevdet Anday
6
Bayılırım şu düzenli dünyaya<br/> Kışı, yazı, baharı, güzü, gecesi gündüzü sırayla<br/> Ağaçların kökü içerde<br/> Dalların başı yukarda<br/> İnsanların aklı başında<br/> Beş parmak yerli yerinde<br/> Baş, işaret, orta, yüzük ve serçe<br/> Diyelimki kalksada serçe, orta parmağa doğru yürüse<br/> Ne haddine<br/> Yahut akasyanın biri başını toprağa daldırdığı gibi bir gezintiye çıksa<br/> Merhaba kestane merhaba çam<br/> Esselamunaleyküm ve aleykümselam<br/> Kimsin nesin nerelisin derken<br/> Laf açılırmı bizim akasyanın kökünden<br/> Bir uğultudur başlar rüzgarda<br/> Kökü dışarda, Kökü dışarda<br/> Bayılırım şu düzenli dünyaya<br/> Kışı, yazı, baharı.güzü.gecesi, gündüzü sırayla<br/> Ağaçların kökü içerde<br/> Dalların başı yukarda<br/> İnsanların aklı başında<br/> Altta ölüler<br/> Üstte diriler<br/> Gel keyfim gel <br>
29,654
Şaşı Rıdvan
Attila İlhan
6
şaşı rıdvan şaşı allahın belası<br/> yaradana yan bakmış yedi silsilesi<br/> dua namaz bilmez kara kara kafir<br/> yek gözü mercimek yek gözü çakır<br/> şaşı rıdvan şaşı allahınbelası<br/> ne sancağı belli ne iskelesi<br/> soyu sopu fukara özü hepten fakir<br/> yek gözü mercimek yek gözü çakır <br>
47,036
Aşk Ve Gurur
Ahmet Selçuk İlkan
8
Nereden bilecektin seni sevdiğimi<br/> Hiç fısıldamadım ki kulaklarına aşkımı<br/> Senin için<br/> Günlerce gecelerce ağladım<br/> Nereden bilecektin<br/> Hiç silmedim ki yanında gözyaşlarımı... <br>
48,610
İstanbul
Mehmet Akif İnan
8
Bir kapalı çarşı büyür gider<br/> Ben gönlümden başka yerde olamam</p><p>Piyano üstüne birkaç söz yani<br/> Aşksız ve müziksiz herşey anlamsız</p><p>Şefkatten terlikler sergilenmeli<br/> Bir çocuk yanağı ayaklarında</p><p>Varla yok arası yürüyen ilgi<br/> Tereddüt heykeli bir sinemadır</p><p>Suskunluğu bölen kızgın bir sitem<br/> Unutulmuş vitrinde pol ve virjini</p><p>Huzur limanına uğrar mı bilmem<br/> Sonsuza yönelen vapurlarımız</p><p>Anı galerisi kutlu İstanbul<br/> Fatih'ten asılar sürdürmektedir</p><p>Sokaklar insanlar hep bize küstü<br/> Deniz kenarında bir öğle üstü <br>
298,662
24 Nolu Rubai
Ömer Hayyam
6
24<br/> İnci ateşi usta dalgıçla söner,<br/> Usta dalgıçta elbet olmalı hüner,<br/> Malı yârin elinde, canı avuçta<br/> Dibe giderken başı ayağa döner! <br>
102,493
A Bülbülüm Garip Garip
Aşık Paşa
7
A bülbülüm garip garip<br/> Ötme beni ağlatırsın<br/> Varıp yâdlar arasında<br/> Yatma beni ağlatırsın</p><p>Bülbül gibi zardır işim<br/> Akıttım çeşmimin yaşın<br/> Hışımlanıp hilâl kaşın<br/> Çatma beni ağlatırsın</p><p>Aşık olan neyler malı<br/> Ağlamaktır anın kârı<br/> Sevdiğim karşımdan bari<br/> Gitme beni ağlatırsın</p><p>Der ki Aşık sana kuldur<br/> Ezelden bildiğin haldir<br/> Ya azat eyle ya öldür<br/> Satma beni ağlatırsın <br>
70,469
Yoktur
Namık Kemal
8
Gül ruhluların misali yoktur. <br/> Hurşidin o rengi âli yoktur. </p><p>Ağyar ile ülfet etmek ister<br/> Ben ölmeden ihtimali yoktur. </p><p>Cevretme değil fedayı aşka, <br/> Öldürse dahi vebali yoktur. </p><p>Allah'adır istinadım ancak<br/> Nevi beşerin kemali yoktur. <br>
3,352
Rabbim, Nihayet Sana
Ziya Osman Saba
6
Rabbim, nihayet sana itaat edeceğiz...<br/> Artik ne kin, ne haset, ne de yaşamak hırsı,<br/> Belki her sabah vakti, belki gece yarısı,<br/> Artık nefes almayı bırakıp gideceğiz...<br/> Ben artık korkmuyorum, herşeyde bir hikmet var<br/> Gecenin sonu seher, kışın sonunda bahar.<br/> Belki de bir bahçeyi müjdeliyor şu duvar,<br/> Birer ağaç altında sevgilimiz, annemiz.<br/> Gece değmemiş sema, dalga bilmeyen deniz,<br/> En güzel, en bahtiyar, en aydınlık, en temiz<br/> Ümitler içindeyim, çok sükür öleceğiz... <br>
48,820
Kurt ile Ayı
Ziya Gökalp
7
Kurt kocadı, kötürüm oldu, <br/> Bunu sezen bir genç atı<br/> Yakaladı kurdu yoldu, <br/> Dedi: 'Haydi tüysüz dayı, </p><p>Yürü, yine yiğitlik sat; <br/> Dar et bize yeşil yurdu! '<br/> Piçlerine dedi: 'Fırsat<br/> Kaçırmayın, boğun kurdu! '</p><p>Zavallı kurt öldü, inde<br/> Beş yavrusu kaldı öksüz<br/> Fakat bir kaç yıl içinde<br/> Bunlar birer yiğit, gürbüz</p><p>Kurt olarak saldırdılar, <br/> Yeşil yurttan ayıların<br/> Vücudunu kaldırdılar.<br/> Çocuklarım ibret alın: <br/> Her bugüne var bir yarın! <br>
60,037
Baştaki
Rainer Maria Rilke
6
Sonsuz özdeyişlerden yükselirler<br/> Sonlu eylemler zayıf çeşmeler gibi, <br/> Vaktinde ve titreyerek eğilirler.<br/> Bizde her zaman sessiz duranlar oysa, <br/> Mutlu güçlerimiz, gösterirler<br/> Kendilerini bu dans eden gözyaşlarında. <br>
88,587
Bir Sokağı Yürümek
Altay Öktem
8
ağlar çekiliyor sulardan sular da biziz</p><p>bir sokağı yürüyorum ardımda peygamber çiçekleri<br/> kaldırım taşları, unutulmuş bir an, tırnak izleri<br/> ardımda fistolu perdeler, özenle saklanmış tabancam<br/> bir sokağı yürüyorum ağlar çekiliyor sulardan</p><p>herkes küçük bir hayatı doldururdu tıka basa<br/> anı biriktirirdi herkes; yaşamak buysa! <br/> usulca beklerdik sessizliğin çökmesini. susardık<br/> sonra yataklara ulaşırdık tören adımlarıyla</p><p>bir sokağı yürüyorum ardımda kayboluş<br/> dilenciler, sözcükler, tozlu resmi dedemin<br/> 'ölüm gibi birşey oldu ama kimse ölmedi' dizesi<br/> elektrik direkleri, fallar, yalanlar ardımda</p><p>ölümlere ağlanırdı, tozu alınırdı küçük yaşamların<br/> nerde gülmesi gerektiğini bilirdi herkes<br/> nerde susması gerektiğini. gitmesini bilmezlerdi ama<br/> çünkü gitmek yeniden başlamaktır kendine<br/> ve eksik kalan ne varsa...</p><p>postacılar gelmeden okunurdu mektuplar<br/> gurbet denirdi; tren daha yanaşmadan gara<br/> bilinirdi kimin geleceği. yolcular da yalandı<br/> yalandı ağlamaklar. kurallar vardı, yasalar, tarihler<br/> sevişmek yasaktı örneğin ve şüheda fışkırırdı arada bir<br/> çiçekleri hiç açmayan topraklardan</p><p>bir sokağı yürüyorum ardı arkası kesilmiyor çocukların<br/> ağlar çekiliyor sulardan sular da biziz<br/> bir sokağı yürümek gibi sevgilim; herşeyiz<br/> eski ve yeni olan <br>
23,968
Kuytuda
Arif Damar
6
Işığın benim için yanmıyor geceleri<br/> Benim sesimle uyanmıyorsun uykularından</p><p>Doğan günle canlanan sevincin<br/> benim için değil.<br/> Yenilenen güzelliğin,<br/> dinlenen elin.</p><p>Benim sevdam koduğun gibi,<br/> kuytuda saklı durur<br/> Suçlu,<br/> sen suçladın.<br/> Elden günden utanır ...</p><p>Kulağı ayak sesinde<br/> senin ayak sesinde. <br>
18,848
Asla Uğraşma Aşkını Anlatmaya
William Blake
7
asla uğraşma aşkını anlatmaya,<br/> aşk varolur yalnızca dile gelmeden; <br/> nasıl hareket ederse soylu rüzgar<br/> sessizce, görünmeden.</p><p>anlattım aşkımı, anlattım aşkımı,<br/> anlattım ona tüm yüreğimdekileri; <br/> titreyerek dehşetli korkularla, buz gibi,<br/> ah! yanımdan ayrıldı.</p><p>uzaklaştıktan az sonra benden,<br/> bir gezgin onu elde etti,<br/> sessizce, görünmeden:<br/> ah, bu inkar edilmezdi. <br>
2,239,400
Gökte Bulut (Halay Havası)
Hasan Hüseyin Korkmazgil
10
Gökte bulut yerde kar<br/> Seçilmez olmuş dağlar<br/> Ne bir ses ne bir ışık<br/> Oy lili oy lili oy lili<br/> Ağamsın sen<br/> Paşamsın sen karanlık<br/> Namlular ışıtmaz geceyi oy lili</p><p>Çevirdiler gece vakti<br/> Dağların gecesiydi<br/> Aslan gibi bir yiğit<br/> Oy lili oy lili oy lili<br/> Ağamsın sen<br/> Paşamsın sen karanlık<br/> Kelepçe ışıtmaz geceyi oy lili</p><p>Vurun beni kemik kemik<br/> Sökün beni tırnak tırnak<br/> Deri deri yüzün beni<br/> Oy lili oy lili oy lili<br/> Aslan gibi bir yiğit<br/> Sevdası da sevda ha<br/> Ne bir ses ne bir ışık<br/> Ağamsın sen<br/> Paşamsın karanlık<br/> İşkence ışıtmaz geceyi oy lili</p><p>Oy lili hayran sana<br/> Yarınlar bayram sana<br/> Karalığın devleri cüceleri<br/> Aydınlığın oy lili oy lili<br/> Gel sallana sallana bir oyana bir bu yana<br/> Çocukça düşe kalka derlenip toparlana<br/> Oy lili oy lili <br>
18,517
Eski Denizlerden Kim Kaldi
Akgün Akova
7
yani sen de denizsen be Marmara <br/> iki bogazin var diye gol demiyorlarsa sana <br/> canina okurum ben boyle isin <br/> haberin var mi ben alti bogaza birden bakarim <br/> benden sorulur Elif'imin <br/> benden sorulur dort seytanimin karin toklugu <br/> senin Istanbul'un okula gider mi, kagit kalem ister mi <br/> Canakkale'nin cocuk felci, yatak yorgan yatmasi var midir <br/> adalarindan birinin bile ah Marmara kara midir bahti <br/> yani sen de denizsen Marmara <br/> otur hesapla bak, uc kere daha denizim senden <br/> ama bana deniz diyen yok o baska dava <br/> Sariyer'in oralara mavi bir nokta koyan yok <br/> atlaslara falan da yazilmaz tuh ki adim <br/> ne dersen de dunya tersine donuyor Marmara <br/> seni Bogazlar besliyor iki ucundan <br/> ben de alti bogazi ay ortasi biten maasla <br/> kizip kopurme ama <br/> hic deniz gormesek yutardik belki Marmara <br>
17,831
En Güzel
Aziz Nesin
6
Bu müze var ya bu müze<br/> Seninle gezerken güzel<br/> Kimseler yoksa salonda<br/> Seni öpmek en güzel<br/> Bu rakı var ya bu rakı<br/> Seninle içerken güzel<br/> Kimler olursa olsun varsın<br/> Rakılı ağzından öpmek en güzel<br/> İşte bu dünya var ya bu dünya<br/> Seninle yaşarken güzel<br/> Sen varsın ya sen<br/> Ancak benimleysen güzel <br>
60,732
Veni, Vidi, Vixi
Victor Hugo
7
Değilmi ki o derin acılarımla şimdi<br/> Buna destek olacak tek bir kolda yoksunum<br/> Ve çocuklara bile zorlukla gülüyorum<br/> Ve açmıyor içimi çiçekler renkleriyle<br/> Anlamalıyım artık: yaşadın yeterince! </p><p>Değilmi ki ilkbahar kuşatınca her yanı<br/> Doğayı şenlik yerine çevirdiğinde tanrı<br/> Bu görkemli sevdaya aşksız bakıyorum<br/> Değilmi ki gün-gece ışıktan kaçıyorum<br/> Duyarak o en gizli kederi herşeydeki</p><p>Değilmi ki ruhumda umudum yenik düştü<br/> Değilmi ki bu güller, kokular mevsiminde<br/> Sevgili kızım benim, içimde, ta derinde<br/> Yalnız senin yattığın karanlığa özlem var<br/> Mademki öldü kalbim, yaşadım yeterince! </p><p>Yeryüzünde yükümü tek bir gün reddetmedim<br/> Arığım işte orda, burda başak demektim<br/> Yumuşadım gitgide, yaşama gülümsedim<br/> Ve yaşamın o büyük, dipsiz gizi dışında<br/> Dimdik durdum ayakta, kimseye eğilmedim</p><p>En iyisiyle yaptım yapabildiklerimi<br/> Ne çok uykusuz kaldım, ne çok hizmet götürdüm! <br/> Sonra acılarıma güldüklerini gördüm<br/> Nefretlerine hedef seçildikçe üzüldüm<br/> Anarak çalışıp çektiklerimi</p><p>Tek kuşun uçmadığı şu dünya sürgününde<br/> Öyle bezgin, ışıksız, ellerimin üstünde<br/> Diğer tüm kölelerin alayları içinde<br/> Taşıdım ağlamadan al kanlara bulanıp<br/> Koparılmaz zincirden payıma ne düştüyse</p><p>Şimdi bakışlarımın ancak yarısı bende<br/> Ötesi darmadağın acılı gömütlerde<br/> Dönüpde baktığım yok çağıran olsa bile<br/> Sersemlik ve sıkıntı yüklü bir uykusuzum<br/> Hiç gözünü kırpmadan kalkmış şafaktan önce</p><p>Miskin karanlığımın orta yerinde şimdi<br/> Yanıt vermeye bile gönül indirmiyorum<br/> Canımı sıkıp duran o en günücü ağza<br/> Ulu Tanrım gecenin kapısını aç bana<br/> Ki çekilip gideyim, dönmeyeyim bir daha! <br>
3,315
İlk Suç
Fazıl Hüsnü Dağlarca
6
Dag biçaklar<br/> Erkenden<br/> Güzelligini<br/> Gecenin <br>
2,111,079
Aşıka Tan Etmek Olmaz
Nef'i
9
Âşıka ta’n etmek olmaz mübtelâdır n’eylesin<br/> Âdeme mihr ü mahabbet bir belâdır n’eylesin<br/> Gönlü dilberden kesilmezse acep mi âşıkın<br/> Gamzesiyle tâ ezelden âşinâdır n’eylesin<br/> N’ola ta’yin etse zabt-ı mülk-i hüsnü gamzeye<br/> Zülfü bir âşüfte-i ser-der-hevâdır n’eylesin<br/> Zülfüne kalsa perîşân eylemezdi dilleri<br/> Anı da tahrîk eden bâd-ı sabâdır n’eylesin<br/> N’ola olsa muztarib hâl-i dil-i uşşâkdan<br/> Sînesi âyîne-i âlem-nümâdır n’eylesin<br/> Olmasa Nef’î n’ola dil-beste zülf-i dilbere<br/> Tab’-ı şûhu dâma düşmez bir Hümâdır n’eylesin <br>
53,958
Bizim Sahraların Başı
Erzurumlu Emrah
7
Bizim sahraların başı <br/> Duman duman pare şimdi <br/> Sevişmesi ne hoş olur <br/> Ayrılması yaman şimdi</p><p>Erisin dağların karı <br/> Ben çekerim ahuzarı <br/> Kadir mevlam gönder yari, <br/> Gönül ister hemen şimdi</p><p>Benim yarim şimdi çıkar <br/> Çıkıp da yollara bakar <br/> Emrah'ı odlara yakar<br/> Boyu selvi, revan şimdi <br>
1,294,892
Niçin Bize Öylece Nazar Eğledin
Johann Wolfgang von Goethe
7
Niçin bize öylece nazar eğledin,<br/> Geleceğimize karamsar baktığımız,<br/> Sevdamıza, ferdi mutluluğumuza<br/> Derman olarak yanaşmadığımız? <br/> Kader, neden kısmet eyledin o duyguları,<br/> Birbirimizin yüreğini anımsadığımız,<br/> Sık olmayan kalabalıklar ortasından<br/> Asıl yakınlığımızı ha bire aradığımız? </p><p>Ah, binlerce insan bilmiyor ki,<br/> Efkar dolu gezinirken, gönüllerini,<br/> Gelgit salınıyorlar, ve koşuyorlar<br/> Ümitsiz, umulmadık sakıncalara; <br/> Yakınıyorlar yine, hızlı sevinçlerin<br/> Beklenmedik şafakları sökerlerken.<br/> Sadece biz, çaresiz aziz ikimizin<br/> Karşılıklı neşesi esirgeniyor sahiden.<br/> Kendimizi anlamadan birbirimizi sevmek,<br/> Ötekinde görmek hiç olmadığını,<br/> Körpecik saadetin düşünü avlamak,<br/> Sallanmak, rüya da olsa, her kabusta.</p><p>Mutlu, o ki abes bir hülya peşinde! <br/> Mutlu, o ki uyanması dahi batıl ola! <br/> Her an ve her bir bakış kudretle<br/> Rüya ve azmi güçlendire kol kola.<br/> Söyle, talih bize ne sunmak ister? <br/> Söyle, ferman nasıl bağlar daha beter? <br/> Aman, sen cana yakın zamanlarımda<br/> Ya bacımdın, ya da kadınım hatırımda.</p><p>Hakikatimdeki her bir çehremi bilirdin,<br/> Algılardın en şirin damarımın erliğini,<br/> Tek bir bakışla okurdun sen ta içimi,<br/> Sen, fani gözlerin nadir seçebildiğisin.<br/> Ilım damlatırdın kızgın kanıma,<br/> Düzeltirdin divane asi akımı,<br/> Ve melek koynunda tırmanırdı<br/> Yığılmış göğsüm yine semaya.</p><p>Gönlümü sihirli hafiflikte genç tutardın<br/> Ve kimi zor günlerinde hazin aldatırdın.<br/> Hangi Rahmetti o vuslata yakın,<br/> Onun ayaklarına kapandığı zaman.<br/> Bağrını seninkiyle kabardığını sezdi,<br/> Gözlerinde kendini benzer seyretti,<br/> Ve uyanışını bütün duygularının,<br/> Ve sakinleştiğini, kaynayan kanının! </p><p>İşte tüm bunlardan uçan anı<br/> Ancak şimdi hapis kalpte saklı,<br/> Ezeli gerçeği ebedi aynı duyar içinde<br/> Ve tazesi dönüşür böyle işkenceye.<br/> Ruhumuz hep yarım gelir birbirimize,<br/> En parlak günler bile ağarır gözümüzde.<br/> Ne mutlu o kader ki, yalnız bir ıstırap,<br/> Değiştiremeyecek ikimizi de ilelebet.</p><p>Çeviri: Musa Aksoy <br>
1,944,940
Çılgın Hüzünlü
Turgut Uyar
8
Çünkü yaşamak gibi bir şeydi yaptığı<br/> Anasız bir tay gibi coşkun ve hüzünlü<br/> Akşamın dinginliğini otluyordu o zaman</p><p>Her sabah denize çıkar, bir elma yerdi<br/> Hüznünü ve çılgınlığını elmanın<br/> Gözünü yumsan ağzında duyarsın</p><p>Ellerine bakma artık<br/> Çünkü kar yağıyor<br/> Çılgın hüzünlü</p><p>Büyük kentleri düşünse de rahatlasa<br/> İşte her şey nasıl haince karıştırılmış<br/> Kirli çamaşırlarla sabunlar ayrı semtlerde<br/> Saatin sonunda meydan<br/> Suyun sonu ilerde<br/> Böyle yaşamak zordur elbet anlıyorum<br/> Çılgın ve hüzünlü</p><p>Çünkü bakışları yazda geçmiş bir geceyi andırıyor<br/> Yaşanmış mı temmuzda mı belli değil<br/> Çılgın ya da hüzünlü</p><p>Şimdi dolaşıp duruyor aramızda<br/> Kıpkırmızı bir duygu olarak<br/> Doğudan batıya bir güz halinde<br/> Çılgın ve hüzünlü</p><p>Biraz dağ yollarını öğrenmesi gerekir sanırım<br/> Kahırçeker mekkâri katırları gibi<br/> Onlar ki hiçbir şeyleri yok<br/> Korkunca çılgın sevinince hüzünlü</p><p>Kar dindi<br/> Gerçekten dindi<br/> Ellerine bakabilirsin artık. <br>
19,172
Nazım'a Bir Güz Çelengi
Pablo Neruda
8
Neden öldün Nâzım? Senin türkülerinden yoksun<br/> ne yapacağız şimdi? <br/> Senin bizi karşılarkenki gülümseyişin gibi bir pınar<br/> bulabilecek miyiz bir daha? <br/> Senin gururundan, sert sevecenliğinden yoksun<br/> ne yapacağız? <br/> Bakışın gibi bir bakışı nereden bulmalı,<br/> ateşle suyun birleştiği<br/> Gerçeğe çağıran, acıyla ve gözüpek bir sevinçle dolu? <br/> Kardeşim benim, nice yeni duygular, düşünceler<br/> kazandırdın bana<br/> Denizden esen acı rüzgâr katsaydı önüne onları<br/> Bulutlar gibi, yaprak gibi uçarlar<br/> Düşerlerdi orada, uzakta.<br/> Yaşarken kendine seçtiğin<br/> Ve ölüm sonrasında seni kucaklayan toprağa.</p><p>Sana Şili'nin kış krizantemlerinden bir demet<br/> sunuyorum<br/> Ve soğuk ay ışığını güney denizleri üzerinde parıldayan<br/> Halkların kavgasını ve kavgamı benim<br/> Ve boğuk uğultusunu acılı davulların, kendi yurdundan...<br/> Kardeşim benim, adanmış asker, dünyada nasıl da<br/> yalnızım sensiz.<br/> Senin çiçek açmış bir kiraz ağacına benzeyen<br/> yüzünden yoksun<br/> dostluğumuzdan, bana ekmek olan,<br/> rahmet gibi susuzluğumu gideren ve kanıma güç katan<br/> Zindanlardan kopup geldiğinde karşılaşmıştık seninle<br/> Kuyu gibi kapkara zindanlardan<br/> Canavarlıkların, zorbalıkların, acıların kuyuları<br/> Ellerinde izi vardı eziyetlerin<br/> Hınç oklarını aradım gözlerinde<br/> Oysa sen parıldayan bir yürekle geldin<br/> Yaralar ve ışıklar içinde.</p><p>Şimdi ben ne yapayım? Nasıl tanımlanır<br/> Senin her yerden derlediğin çiçekler olmaksızın bu dünya<br/> Nasıl dövüşülür senden örnek almaksızın,<br/> Senin halksal bilgeliğinden ve yüce şair onurundan yoksun? <br/> Teşekkürler, böyle olduğun için! <br/> Teşekkürler o ateş için<br/> Türkülerinle tutuşturduğun, sonsuzca.</p><p> (Türkçesi: Ataol Behramoğlu) <br>
588,716
Taka
Bülent Ecevit
7
takalar geçiyor allı yeşilli<br/> takalar geçiyor dümenleri lâzlı<br/> takalar geçiyor en nazlı<br/> yelkenlilerden de güzel</p><p>güvenli sularda işsiz dönenen<br/> gezi yelkenlerinden çok duyarak denizi<br/> takalar geçiyor enginlere<br/> yamalı göğsünü gere gere</p><p>takalar geçiyor yükle yürekle<br/> takalar geçiyor emekle dolu<br/> günlük güneşlik kıyılarından kopmuş<br/> denizlerde Anadolu</p><p>kıyılar kadın olmuş<br/> açılır gider erkeği<br/> takalar takalar toprağın<br/> denizde çarpan yüreği <br>
49,900
Hüsn ü Aşk'tan
Şeyh Galib
7
Tarz-ı selefe takaddüm ettim<br/> Bir başka lügat tekellüm ettim</p><p>Ben olmadım ol güruha pey-rev<br/> Uymuş beli Gencevi'ye Hüsrev</p><p>Billah bu özge maceradır<br/> Sen bakma ki defteri beladır</p><p>Zannetme ki şöyle böyle bir söz <br/> Gel sen dahi söyle böyle bir söz </p><p>Erbab- suhan tamam ma'lum<br/> İşte kalem işte kişver-i rum</p><p>Gördün mü bu vadi-i kemini<br/> Divan yolu sanma bu zemini</p><p>Engüşt-i hata uzatma öyle<br/> Beş beytine bir nazire söyle</p><p>Az vaktte söyledimse anı<br/> Na- puhteliğin değil nişanı</p><p>Gördük nice şahlar gedalar<br/> Bir anda yapar onu babalar</p><p>Gencinede resm-i nev gözettim<br/> Ben açtım o genci ben tükettim</p><p>Esrarını mesneviden aldım<br/> Çaldım beli miri malı çaldım</p><p>Fehmetmeğe sen de himmet eyle<br/> Ol gevheri bulda sirkat eyle</p><p>Çok görme bu hikmeti beyanım<br/> Tevfika havale eyle canım</p><p>İn dem ki zi şairi eser nist<br/> Sultan-ı suhan menem diger nist <br>
2,111,349
Yamru Yumru Söylerim
Kaygusuz Abdal
7
Yamru yumru söylerim her sözüm kelek gibi <br/> Ben avare gezerim sahrada leylek gibi <br/> İşim kalp sözüm yalan ben değil adım filan <br/> Bu halk insana derim sözümü gerçek gibi <br/> Aşk kuşları derilse aşktan dane verilse <br/> Usulüm toya benzer avazım ördek gibi <br/> Terketmedim benliği bilmedim insanlığı <br/> Suretim adem veli her huyum eşek gibi <br/> Arifler sohbetinde marifet söyleseler <br/> Ben de hemen düşünmem ürerim köpek gibi <br/> Gerçi Hakk'ın halkıyım marifetsiz aylakım <br/> Arifler sohbetinden kaçarım ürkek gibi <br/> Bu marifet ilminden haberim yok cahilim <br/> Benden mana sorsalar sözlerim sürçek gibi <br/> Aşıklar can içinde aşikar gördü Hakk'ı <br/> İşitmenin manası olmıya görmek gibi <br/> Miskin Saryı kıydın kul oldun sen nefsinde <br/> Senin hırs ü hevesin tuttu seni fak gibi. <br>
757,586
Anadolu
Mehmet Emin Yurdakul
8
Gençliğe</p><p>Yürüyordum: Ağlıyordu ırmaklar; <br/> Yürüyordum: Düşüyordu yapraklar; <br/> Yürüyordum: Sararmıştı yaylalar; <br/> Yürüyordum: Ekilmişti tarlalar.</p><p>Bir ses duydum, dönüp baktım, bir kadın:<br/> Gözler dönük, kaşlar çatık, yüz dargın; <br/> Derileri çatlak, bağrı kapkara,<br/> Sağ elinin nasırında bir yara</p><p>Başında bir eski püskü peştemal<br/> Koltuğunda bir yamalı boş çuval...<br/> ........................<br/> -Ne o bacı? <br/> - Ot yiyoruz, n'olacak! ..<br/> -Tarlan yok mu? <br/> - Ne öküz var, ne toprak...<br/> Bugüne dek ırgat gibi didindim; <br/> Çifte gittim, ekin biçtim, geçindim,<br/> Bundan sonra...<br/> - Kocan nerde? <br/> - Ben dulum; <br/> Kocam şehit, bir ninem var, bir oğlum.<br/> - Soyun, sopun? <br/> - Onlar dahi hep yoksul! <br/> Ah Efendi, bize karşı İstanbul<br/> Neden böyle bir sert, yalçın taş gibi? <br/> Taşraların hayvanlık mı nasibi? ..<br/> ........................<br/> Hayır hayır, bu nasibi almak için doğmadın.<br/> Onun için doğdun ki sen kadınlığın hakkiyle<br/> Ocağının karşısında saadete eresin,<br/> Göğsünü kabarttıran anneliğin aşkiyle<br/> Evladına südün gibi pak duygular veresin.<br/> Sen bir aziz yoldaşsın:<br/> Senin sesin hayat için dövüşmeğe koşturur; <br/> Senin sevgin vatan için fedakarlık öğretir; <br/> Senin yüzün insan için bir merhamet duyurur; <br/> Senin ile insanoğlu yeryüzünü şenletir.<br/> Lakin bizler bu hakları unuttuk; <br/> Kadınlığı hayvanlıkla bir tuttuk; <br/> Ninen gibi sana dahi hor baktık; <br/> Seni dahi garip, yoksul bıraktık! ..<br/> ........................<br/> Kinler için karaları bağlıyan,<br/> Zevkler için zelil sefil ağlıyan.<br/> Acı gören, cefa çeken, ezilen,<br/> Irzdan başka her şeyini veren sen! <br/> Sen şu güzel vatanında cehennemde gibisin; <br/> Gözyaşınla ıslattığın kanlı toprak üstünde<br/> Sana her yer bir çöl gibi cıvıltısız, çiçeksiz; <br/> 'Ekmek' diye ağladığın sağır bir halk önünde<br/> Sana herkes bir kurt gibi merhametsiz yüreksiz.<br/> Senin herbir ümidin<br/> Ayrılıksız, yoksulluksuz bir dünyaya kalmıştır,<br/> Oraya ki masum çiftler hıçkırıksız yaşarlar; <br/> O melekçe sevgilerle birbirini okşarlar; <br/> Ve burada Allah bütün dilekleri yaratır? <br/> Ne vakte dek gençliğine hakaret,<br/> Bu ayrılık, bu gözyaşı bu ölüm? ..<br/> Bu sert demir, bu ağır yük. bu zulüm? <br/> Yazık, sana ağlamıyan şiire; <br/> Yazık, sana titremiyen vicdana; <br/> Yazık, sana uzanmayan ellere; <br/> Yazık, seni kurtarmıyan insana! ..<br/> ........................<br/> Ey vatanın bağrı yanık bucağı.<br/> Hani senin bereketli hasadın,<br/> Yeşil yurdun, mesut çatın, şen çiftin? <br/> Hani senin medeniyyet hayatın,<br/> Yolun, köprün, kazman, iğnen, çekicin? <br/> Ey Türklüğün otağı! <br/> Ne vakte dek bu acıklı sefalet,<br/> Bu viranlık, bu inilti, bu kaygu? <br/> Ne vakte dek bu uğursuz cehalet.<br/> Bu taassup, bu görenek, bu uyku? <br/> ........................<br/> Yazık, sana ağlamıyan şiire; <br/> Yazık, sana titremiyen vicdana,<br/> Yazık, sana uzanmayan ellere; <br/> Yazık, seni kurtarmıyan insana! .. <br>
98,360
Aşklar mı II
Ahmet Telli
6
Biten bir aşk için<br/> Söylenecek söz şu olmalı:<br/> - Güzeldi yine de <br>
1,450,343
Gecer Dediklerimi Gecirdim
Mevlana Celaleddin Rumi
9
Duyduğum, dokunduğum, gördüğüm, tattığım, kokladığım için var bu dünya..Farkında olduğum için.. Kendim yazdım, kendim oynadım en başından beri..<br/> O yüzden ki bir dünya yarattım, roller verdim sahnedekilere..<br/> Sevdim; sevgilim, paylaştım; dostum dedim..<br/> En derinimde hissettim; annem, kızdım da kıyamadım; babam dedim..<br/> Geçer dediklerimi geçirdim..<br/> Biter dediklerimi bitirdim..<br/> Nefret ettiklerimi sildim, geçtim..<br/> Gün oldu; silkindim, yeter dedim..<br/> Geride bıraktıklarım hesap sormaya kalkmasın o yüzden bana..<br/> Farkında olduğum için var oldunuz, vazgeçtiğim için bugün yoksunuz..<br/> Bu nasıl bir cüret ki; bir başka hayata müdahil olma, umarsızca sorgulama, pervasızca yargılama hakkını bulur insan kendinde..<br/> Haddinizi aşmayın ey faniler..<br/> Ben yok olmayı kabullenirken, kar taneleri mütemadiyen ayak izlerimi kapatmaktayken, güneş bile her gün batarken, sizdeki ne arsızlıktır; silinmeyi dahi kabul edemiyorsunuz bir başka faninin zihninden.. Mezarlıklar, kendini vazgeçilmez sananlarla doluyken, yerin üstündeki bu şatafat da neyin nesi oluyor acep? <br/> Uğraştırmayın da dağılın hadi..<br/> Dağılın ve gidin, ama bilin..<br/> Kör cehalet çirkefleştirir insanları! <br/> Suskunluğum asaletimdendir...<br/> Her lafa verecek bir cevabım var...<br/> Lakin bir lafa bakarım lafmı diye, bir de söyleyene bakarım adam mı diye...</p><p>Mevlana <br>
3,305
Deniz Feneri
Fazıl Hüsnü Dağlarca
6
Uzanmis koca burun açik denize dogru,<br/> Lacivert ve gri gecenin degerinde.<br/> Karanlikla baslar bir dünya sevgisi,<br/> Deniz feneri parlar,<br/> Talihe aldirmadan kayalar üzerinde.</p><p>Bulutlar birlesir alaca düzlüklerde,<br/> Çöker uzak limanlardan bir sis.<br/> Bir sikinti baslar karanliginda kaderin,<br/> Bildirir, yaninca yaninca,<br/> Ömrün neresindesiniz, askin neresindesiniz?</p><p>Yüregin mi daraliyor, yildiz isiginda,<br/> Birak anilar gitsin biraz daha geri.<br/> Ruhu götürmeden vakit yürüyebilir,<br/> Düsün nasil durmus sabirla yüzlerce yil,<br/> Hep bu benekte bu deniz feneri.</p><p>Bak deniz savaslarina, yasli korsanlara,<br/> Uçan dalgalara, uyuyan rüzgara bakmis,<br/> Bir tek göz kadar kara ve mavi,<br/> Enginle bos,<br/> Kismetsiz balikçilara bakmis.</p><p>Saçlarinda tuz kokan, ölü kokan bir serinlik,<br/> Yüzünde bir firtina tadi.<br/> Durursun yorgun, umutsuz,<br/> Birden bir daha yanip söner, sevinçle titrersin,<br/> Bir sey, belki de yasaman uzadi.</p><p>Yaslidir dullarin ölçülmez özleminde,<br/> Güçlüdür kocaman geceleri tasir.<br/> Delidir, konusmaz, uyumaz,<br/> Sonrasizligin iyiligini bekler, kötü günlerden,<br/> Akillidir.</p><p>Sarhos gemilerimiz sallanir sallanir,<br/> Gömülmüs kasirgalarin uykusuyla belli,<br/> Kayalar mezarlara benzer enginlerden,<br/> Duyulur sudan göge kadar,<br/> 'Ölüsü kandilli.'</p><p>Vakit yok olur, zamandan bosalir varlik,<br/> Düsmez burçlardan haber.<br/> Bir ugursuzlukla agir ve yorgun,<br/> Bütün insanlar bitti sanirsiniz,<br/> Deniz feneri gülümser. <br>
96,684
Ne Böyle Sevdalar Gördüm, Ne Böyle Ayrılıklar
İlhan Berk
8
Ne zaman seni düşünsem<br/> Bir ceylan su içmeye iner<br/> Çayırları büyürken görürüm.</p><p>Her akşam seninle<br/> Yeşil bir zeytin tanesi<br/> Bir parça mavi deniz<br/> Alır beni.</p><p>Seni düşündükçe<br/> Gül dikiyorum elimin değdiği yere<br/> Atlara su veriyorum<br/> Daha bir seviyorum dağları. <br>
104,951
Benden Selam Eylen
Karacaoğlan
7
Benden selâm eylen şol nazlı yara<br/> Her beni gördükçe gülüp durmasın<br/> Aldırdım aklımı oldum divâne<br/> Aklımı başımdan alıp durmasın</p><p>Kız seninle böyle miydi pazarım<br/> Kara kaşlarında kaldı nazarım<br/> Yol üstünde kazmasınlar mezarım<br/> Yar gelip geçtikçe yanıp durmasın</p><p>Kız seninle bir bahçecik dikelim<br/> Ayvasından turuncundan satalım<br/> Gel sarılıp bir gececik yatalım<br/> Ahu zarım sende kalıp durmasın</p><p>Karacaoğlan der ki Hakk'a bakadur<br/> Yollar çamur belki çöker bükedur<br/> Çekemem kahrını bağrım yufkadur<br/> Arada haberin gelip durmasın <br>
19,591
Islık Çalmak
Melih Cevdet Anday
7
Balıklar için deniz lazım,<br/> Sevişmek için işsiz olmak<br/> Ve geceleri yatakta<br/> Duymamak için tabanların sızısını<br/> Zengin olmak lazım.<br/> Halbuki ıslık çalmak için<br/> Birşey lazım değil. <br>
2,418
Küçük Anne
Cemal Süreya
7
Küçük anne, kelepir kız, <br/> Bir şey söyle bana, <br/> bana bir laf et ki binlerce, <br/> Onbinlerce görüntü anlatamasın.</p><p>Genceli Nizami'nin dediği gibi<br/> Taşı onunla yıkasalar<br/> Üzerinde akik biter, <br/> Bakışların ki...</p><p>İkinci bir parıltı var senin bakışlarında<br/> Keşke yalnız bunun için sevseydim seni. <br>
79,290
Çekmeyiz
Ömer Hayyam
7
Çekmeyiz aşağılık dünyanın gamını<br/> Özleriz gül rengi şarabın canını<br/> Şarap dünyannın kanı dünya ise kanlımız<br/> Niçin içmeyelim kanlımızın kanını <br>
2,111,268
Adam Olmak
Rudyard Kipling
6
çevrende herkes şaşırsa bunu da senden bilse<br/> sen aklı başında kalabilirsen eğer<br/> herkes senden kuşku duyarken hem kuşkuya yer bırakır<br/> hem kendine güvenebilirsen eğer<br/> bekleyebilirsen usanmadan<br/> yalanla karşılık vermezsen yalana<br/> kendini evliya sanmadan<br/> kin tutmayabilirsen kin tutana</p><p>düşlere kapılmadan düş kurabilir<br/> yolunu saptırmadan düşünebilirsen eğer<br/> ne kazandım diye sevinir, ne yıkıldım diye yerinir<br/> ikisine de vermeyebilirsen değer<br/> söylediğin gerçeği eğip büken düzenbaz<br/> kandırabilir diye safları dert edinmezsen<br/> ömür verdiğin işler bozulsa da yılmaz<br/> koyulabilirsen işe yeniden</p><p>döküp ortaya varını yoğunu<br/> bir yazı-turada yitirsen bile<br/> yitirdiklerini dolamaksızın dile<br/> baştan tutabilirsen yolunu<br/> yüreğine sinirine dayan diyecek<br/> direncinden başka şeyin kalmasa da<br/> herkesin bırakıp gittiği noktada<br/> sen dayanabilirsen tek</p><p>herkesle düşüp kalkar erdemli kalabilirsen<br/> unutmayabilirsen halkı krallarla gezerken<br/> dost da düşman da incitemezse seni<br/> ne küçümser ne de büyültürsen çevreni<br/> her saatin her dakkasına<br/> emeğini katarsan hakçasına<br/> her şeyiyle dünya önüne serilir<br/> üstelik oğlum adam oldun demektir <br>
9,077
Beyaz Ölüm Kuşları
Arkadaş Zekai Özger
8
Sonra bir gün anneler de ölür<br/> Böcekler ve kertenkeleler ölür<br/> Boşalır suyu havuzun kum seddi yıkılınca<br/> Sivrisinekler ve kağıttan kayıklar ölür<br/> Sonra o gün çocuklar da ölür</p><p>Biz hepimiz önce küçük bir çocuktuk</p><p>Sonra büyüdük hepimiz çocuk olduk<br/> Balçıktan bir külçe olan dölleri<br/> En iri elleriyle kepçeliyen<br/> Ve biçimliyen<br/> Ve hep önce kendidiyle biçimliyen<br/> O dehşetli yontucuyu<br/> Doğumu ve gebelik sanatının bütün hünerlerini<br/> Sütten bir mermere eşsiz bir incelikle işliyen<br/> Anneyi o usta nakkaşı<br/> Unutmadık</p><p>Önce anne doğurdu çocuğu acıya<br/> Sonra çocuk acıya anneyi ve ölümü kattı<br/> Sonra herşey ve herkes çocuktan var oldu</p><p>Geçti sarp kayalardan aştı nice dağlar<br/> İçti ağulu sütünü hayat denen annenin<br/> Sıkıntının kutsal kabında yıkadı ellerini<br/> Hüznü kuşlara dağıttı unutmasınlar diye onu<br/> Acıyı gömdü toprağa gayrı açar mezarlık çiçekleri</p><p>Böyle vardı bir ırmak kıyısına<br/> Anne bir tedirginliktir nerede olsa<br/> Bağırgan bir karmaşadır onun sesi<br/> takılır gibi eski bir gıramafona titrek bir iğne<br/> - bu ayıp bu günah<br/> bu çok ayıp günay<br/> -el ne der sonra<br/> ayak ne der<br/> bırakmaz çoçuğu çocukça yaşamıya</p><p>ama bir gün anneyle de hesaplaşılır</p><p>çocuk yalnız annesine yaşar çocukken<br/> anne yalnız çocuğuna yaşamaz anneyken<br/> bölüşür anneliği babanın kasığında<br/> çocuğun bakışında çelişkidir büyüyen<br/> ağlamak bir soru olur sevginin yarım payında<br/> -ah baba <br/> niye baba</p><p>ve bir gün babalar ölür</p><p>tanrı bir ürpertidir çocuğun yüreğinde<br/> her tanrı biraz baba gibidir<br/> yiğit ve erkektir çocukları koruyan <br/> umacılar ve peri masallarının korkulu padişahı<br/> çünki tanrıyı yaratan ve öldüren şeyler aynıdır<br/> vurunca acının ilk gölgesi yaratır kuşkuyu<br/> acının padişahı elbette zalim olur<br/> ve bilincin duvarına çarpınca şaşkınlığı<br/> bir soru önce acıya sonra acıya uzanır<br/> -hey tanrı<br/> hani tanrı</p><p>böylece o gün tanrı da ölür</p><p>şimdi annenin yüreğinde ışıyandır<br/> sevginin ıslak soluğuyla örgülü tapınak<br/> bir gün bir kalem bir hokka içindeki kana bulaşır<br/> akıtır mürekkebini sevda denilen papirüse<br/> hani ki bir kuş gelir bir tapınağın duvarına yuva<br/> yapar<br/> çökertir tapınağı daha bir güzelleşir yuva<br/> işte artık ne anne ne tapınak<br/> yıkılır gözyaşlarının sığınağı da</p><p>sonra bir gün anneler de ölür</p><p>gerilir gıcırtısı bir tüfek tetiğinin<br/> öfke yalnız tekliği besler büyür çocuk<br/> çocuk büyür<br/> sesi nemli yine elleri yine soğuk<br/> hayat sığmıyorsa gövdene yüreğini sığdır çocuk<br/> nemli bir sesi sığdır o gittikçe nemlenen<br/> çocuk çocuk sana bir dost gerek</p><p>işte yeniden giyiniyor kendini çocuk<br/> bir çiçek gibi kopardı başkalarına uymıyan<br/> yanlarını<br/> kendini üstlemişsin var olmak için susmalar köprü<br/> çocuk çocuk sana bir aşk gerek</p><p>sen iyilikler ve güzellikler uzmanı<br/> suskunun gizemli sabrı<br/> bir teraziyi en iyi kullanan<br/> iğnenin ve ipliğin mercek gözlü büyücüsü<br/> karnaval gecesinin eğlentisiz parmak çocuğu<br/> ey hayat canbazı<br/> ey ip şaşkını<br/> ezberle o incecik tel üzerinde<br/> hayatı dengeliyen asayı:<br/> aşkın ve dostluğun ayrımı yoktur çocuk<br/> ikisini de doğuran şey aynıdır</p><p>bir kuşa bakarken hüzünlendiren, bir güle baktıkça yürek kanatan,<br/> bir yüreği açmadan solduran, bir kadınla yatarken çocuk gibi ağlatan,<br/> uyuz bir kedi gördükçe kanı kudurtan, suyu yüz derece sıcaklıkta donduran, <br/> anneyi üreten babayı çoşturan çocuğu güldüren, seni izmirlere çılgın gibi koşturan,<br/> bir vagon penceresinden şaşkın baktıran, bir mektubu ısrarla bekleten,<br/> umudu dalında çürüten, acıyı dayanılır kılan bir çıbanı irinle onduran aşka merhem sürdüren<br/> güneşsiz bir gök gördükçe öldüren öldüren öldüren.</p><p>Sevgi: tragedyanın kaynağı yaşamın kökeni insanı<br/> Var kılan umut<br/> Ah nasıl ayrılır aşk ve dostluk birbirinden<br/> Can canı sever ötesi yok bunun çocuk<br/> Ölümü ve ölümün ölümsüzlüğünü<br/> Sevgiyi ve sevginin ölümsüzlüğünü<br/> Ah elbette aşktır dostluğu mayalayan<br/> Ama kim anlatabilir bu parmak çocuğa<br/> Bir dostla bir sevgili arasındaki ayrımı<br/> Hayır’lara evet’lerle direten<br/> Çirkini öptüren kötüyü sevdiren<br/> Aşkı sevgiliyle değil kendinle yorumla<br/> Kim ki kendini açığa komaktan korkmaz<br/> O saygın bir insandır<br/> Herkes kendi yorumunun cellatıdır biraz da<br/> Böylece lady chatterley de sevilir giovanni de<br/> Böylece lady chatterley ve giovanninin sevgilisi de<br/> Elbette her aşk yalnızca kendine sorumludur<br/> Ama elbette her aşk kendine sorumlu<br/> olunca<br/> bir gün aşk da ölür</p><p>ve başlar sıkıntısı kuralsız bir çelişkinin<br/> yapışkan bir sevişmenin sancısı doldurur<br/> boşlukları<br/> ve tutku aç bir güve gibi kemirirken sevdayı<br/> dölün pasıyla bulanırken sevginin beyazlığı<br/> ah şimdi kim inandırabilir bu eski çocuğa<br/> aşkın ve dostluğun varlığını<br/> bir gün ansızın yiter dostalar ve sevgililer<br/> etin ve kemiğin sıcaklığıyla solar sevdalar</p><p>işte o gün her şey ölür</p><p>şimdi bu yüreği nerelerde beslemeli<br/> bütün saksıları kırılıyorken güneşin büyüsüyle<br/> ve ölümler ilençliyorken en masum sevinçleri<br/> ve her sevgi kendisiyle çelişiyorken<br/> şimdi bu nasıl doğmaklar olur yeniden beyazlara</p><p>ama şimdi kim kandırabilir sizi<br/> bir ölünün hayat kokan ağzını öpmek için. <br>
15,801
Görüş Günü
Enver Gökçe
6
Bugün görüş günümüz<br/> Dost kardeş bir arada<br/> Telden tele<br/> Mendil salla el salla<br/> Merhaba</p><p>İzin olsun hapishane içinde<br/> Seni<br/> Senden sormalara doyamam<br/> Yarım döner cigaranın ateşi<br/> Gitme dayanamam. <br>
63,886
Nasip
Rüştü Onur
7
Nasibin dalda çocuk<br/> Uzan uzan dallara<br/> Nasibin yolda çocuk<br/> Düş düş yollara</p><p>Nasibim sensin çocuk<br/> Seni yağmur gibi<br/> Bulut gibi<br/> Gönderen sağ olsun bana <br>
13,339
Meç
Cahit Zarifoğlu
6
Ağaçlara kılıçlara benzer çocuklar çıkıyor<br/> erikleri itiyorlar<br/> erikleri onları yırtıyor<br/> ellerinde dürtme silâhları<br/> plaj yıkıntılarına çarpıyorlar</p><p>sarsıntıyla akıyor<br/> ayaklarını ıslatan<br/> yaprakların gergin dallarında yüzücü nehir</p><p>gerginlik balık kanadı<br/> sertlik gözlerine yakın gelmiş<br/> suçlu ağızlarında çiğnenmiş bir gemi</p><p>çocuklar elleriyle dalların uçlarındaki eriklere<br/> bir mahzendeki uzaklığa kayar gibi</p><p>Gerçekler başlarına konan çiçekler<br/> yapraklar boğuluyor<br/> yorgun bir meyve daha geliyor ağaç kökünden</p><p>bu sırada tramvay geçiyor<br/> ve duruyor fidan küçük ağaç <br/> göğüne üç ayak yaklaşmış<br/> ilk koçanını ezberine biliyor</p><p>her an ürperti geçiriyor<br/> odaya sokulan yemiş</p><p>odaya sokulan yemiş <br/> göz hapsi</p><p>evinde durmayı seven kadınlar<br/> mermerle sıvıyorlar çocuklarını<br/> top uzağa yakına çağırıyor<br/> hep bir noktada kalan adam<br/> varmaya doğruluyor<br/> sulardan sorulmayan<br/> ama sulara yatkın anılarına<br/> sevgiler koşturan<br/> pencereyi parça parça aralayıp<br/> denize açılan bir sokak kadını</p><p>denize açılan çuha kadınını<br/> açıktan geçen son sağlığa bağlamak için<br/> makine ustası<br/> amma da mideli yıkılmadan geliyor<br/> ve sırrım sessizliğiyle çalışıyorsa başına ben <br/> gittikçe soğuyan ve soğuyan ben<br/> ekmek kırıntıları döküyor</p><p>her zaman yaprak duşları başlıyor<br/> serpilen kuşlar çimen düzlerine<br/> gelip bir kısrağa yakından bakıyorlar</p><p>kuruyan ağza kapak göze kapak <br/> çölüne atılan zar<br/> sulardan serpme balık</p><p>deniz görününce kargılar atılıyor<br/> karlı yamaçlardan<br/> kızgın kumlara erenler kaydırak<br/> arkalarından aç karınlı<br/> sevilen kurtlar iniyor</p><p>ağaçlar dimdik <br/> dallarında gergin su<br/> haber gibi bir şey bekliyorlar<br/> kökleri toprağı geziyor <br/> bir yatağan aşırı gitti mi <br/> zındana çıkıyor kök ucu</p><p>zufa bir cins ağaç</p><p>Devlet sokağını tek başına bir ayyaş geçiyor<br/> Kente verdiği cevap pandomim</p><p>başı bir gölge altı açıyor<br/> hotozlu kadınıyla <br/> hovarda adamı<br/> yanyana koyunca yatak<br/> yaşama simidi</p><p>şimdi eskimolara bakın<br/> kadınları fok balıklarından<br/> bunda yataklara girip<br/> sımsıcak çoğalıyorlar<br/> denizlerini kargılarını köpeklerini yemeklerini kayıklarını ve kaygılarını<br/> ayı balıkları bekliyor <br/> ve <br/> başkentte korsan gülçin dil balığı</p><p>yelken<br/> gelmek üzereyim gelmeye hazır<br/> şaramla doldurdum<br/> sözleri ağarıncaya bu geceyi<br/> hartuç ve hece</p><p>göğsü kızgın köpüklü tayfası<br/> şişti mi kadın kollarını<br/> kadın ellerini biçimli gergin tutan<br/> insanın su başı rahim</p><p>kelime yorgun<br/> gece soldu çan<br/> çan ve çayır<br/> suçsuz çocuklara koridor<br/> yapraklar balık pulu<br/> balıkçılar pul pul<br/> yalnızca bakışlarını kırpıyorlar dokununca<br/> çatılarda kirişlerde serin dubalarda</p><p>artık göze bakmak oyunu yok <br>
175,217
Hakkı Gel Sırrını Eyleme Zahir
Erzurumlu İbrahim Hakkı
8
Hakkı gel sırrını eyleme zahir,<br/> Olmak ister isen bu yolda mahir,<br/> Harabat ehlini hor görme şakir,<br/> Defineye malik viraneler var. <br>
107,062
Ayrılık Derdinin Dermanı Nedir
Pir Sultan Abdal
8
Uğrum sıra giden Boz Atlı Hızır<br/> Ayrılık derdinin dermanı nedir<br/> Şu iki aleme olmuşsun nazır<br/> Ayrılık derdinin dermanı nedir</p><p>Sığanmıştır ağca kolda bilekler<br/> Hak katında kabul olsun dilekler<br/> Arş yüzünde secde kılan melekler<br/> Ayrılık derdinin dermanı nedir</p><p>Küseyim de ben yarime küseyim<br/> Siyah zülfün mah yüzüne asayım<br/> Kerbela'da yatan İmam Hüseyin<br/> Ayrılık derdinin dermanı nedir</p><p>Hani şu dünyanın toprağı taşı<br/> Akıttım gözümden kan ile yaşı<br/> Urum illerimin Hacı Bektaş'ı<br/> Ayrılık derdinin dermanı nedir</p><p>Ak saya giyinmiş incedir beli<br/> Ben pirimi gördüm tatlıdır dili<br/> Allah'ın arslanı Hazret-i Ali<br/> Ayrılık derdinin dermanı nedir</p><p>Gıcılar da dağlar başı gıcılar<br/> Çıkmaz oldu içerimden acılar<br/> Arafat Dağı'ndan gelen hacılar<br/> Ayrılık derdinin dermanı nedir</p><p>Dünyayı sorarsan bir dipsiz anbar<br/> Ali'nin yoldaşı Zülfikar Kanber<br/> Kabe'yi yaptıran Halil Peygamber<br/> Ayrılık derdinin dermanı nedir</p><p>Deryanın yüzünde dönen üç gemi<br/> Yiyelim içelim sürelim demi<br/> Geminin sahibi ol Hızır Nebi<br/> Ayrılık derdinin dermanı nedir</p><p>Pir Sultan Abdal'ım içtim cür'adan<br/> Okudum ağını bilmem karadan<br/> Yeri göğü cüml'alemi Yaradan<br/> Ayrılık derdinin dermanı nedir <br>
1,699,313
Bilirim Sözlerin Kudretini
Vladimir Vladimiroviç Mayakovski
8
Bilirim sözlerin kudretini.<br/> Bilirim sözlerin etkin çağrısını.<br/> Bunlar locaların alkış tutacağı<br/> Sözler değildir.<br/> Bunlar öyle sözlerdir ki, tabutlar<br/> Dört meşe ayağı ile tempo tutturur.<br/> Mümkündür yayınlanmadan, basılmadan<br/> Eserin atılır bir kenara.<br/> Gel gör ki, söz rüzgar gibi fırlar,<br/> Kolanları gererek yayılır.<br/> Etkisi, yüzyıllar boyu, <br/> Çan sesleri gibi kalır.<br/> Öyle ki nazımın nasırlı ellerini,<br/> Tren dolusu yalakalar,<br/> Yalamak üzere, akabinde gelir.<br/> Bilirim sözlerin kudretini.<br/> Boş görünse de aslında,<br/> Dans içinde ökçelerin altında,<br/> Düşen çiçek yaprağı misali,<br/> İnsan ruhu dudaklarında,<br/> Teşrih bulur o ifadesini...</p><p>1930</p><p>Çeviren:<br/> Melaike Hüseyin <br>
45,138
Dinlediği Şarkıya
Nurullah Genç
6
gözlerinin renginden almılşsa ahengini<br/> ruhum nasıl unutur gözlerinin rengini<br/> uzaktan bakıyorun O'na hep yeşil yeşil<br/> bu vehimli muamma parlıyor ışıl ışıl<br/> yanıyar nağmelerin bedevî kanatları<br/> şahlandı obamızın doludizgin atları<br/> bir kum saatindeyim, yimne tuttu kan beni<br/> çile bülbülüm çile feryadyla ân beni<br/> binlerce ok ağlıyor kırdığımız yay için<br/> yıldızlar dökülüyor tutulan her ay için<br/> bu kuzgun vadisinde yanelim korkuları<br/> Dede'den dinleyelim en güzel şarkıları<br/> musıkî bahçesidir tende lisan-ı fıtrî<br/> asîl bahçıvanıdır o hanede, o Itrî<br/> endamını tasvire gücü yetmez tarifin<br/> kuşları uçuşuyor gökte Hacı Arif'in<br/> kumlara gömülmeden kervan, gönül çağında<br/> telâfisiimkânsız nağmeler tuzağında<br/> akmasın yüzümüze kötürümler pınarı<br/> devirdik, o devrilmez zannedilen çınarı<br/> yeşil yeşil bakamaz, kırmızıdır gözlerim<br/> öteye varsam bile, O'nu yine özlerim<br/> dinlediği şarkılar, arayıp bulun beni<br/> gülümün gözlerinde şehzâde kılın beni <br>
17,867
Sone 57
William Shakespeare
7
Kölen olmuşum senin, elden başka ne gelir, <br/> Gece gündüz el pençe divanım buyruğuna; <br/> Geçirdiğim saatler baştan başa bir hiçtir <br/> Sen buyurmuş değilsen çabalarım boşuna. <br/> Senin için, sultanım, saatleri gözlerken <br/> Ben kimim ki küseyim sonu gelmez günlere, <br/> Kara kara düşünmem, acı çekmem özlerken <br/> Uğurlar olsun dersen kölene sen bir kere <br/> Ben kimim ki kıskanıp kuşkulanıp sorayım <br/> Kimle içli dışlısın, nedir yaptığın işler; <br/> Derdim günüm put gibi düşünmeden durayım, <br/> Mutlu kıldıklarını bilmek içime işler. <br/> Öyle körkütük sadık bir köledir ki sevda, <br/> Seni kötü göremez bin kötülük yapsan da. <br/> <br>
47,300
Bir Kaz Aldım Ben Karıdan
Kaygusuz Abdal
8
Bir kaz aldım ben karıdan <br/> Boynu da uzun borudan <br/> Kırk abdal kanın kurudan <br/> Kırk gün oldu kaynadırım kaynamaz <br/> <br/> Sekizimiz odun çeker <br/> Dokuzumuz ateş yakar <br/> Kaz kaldırmış başın bakar <br/> Kırk gün oldu kaynadırım kaynamaz <br/> <br/> Kaza verdik birkaç akça <br/> Eti kemiğinden pekçe <br/> Ne kazan kaldı ne kepçe <br/> Kırk gün oldu kaynadırım kaynamaz </p><p> <br/> Kaz değilmiş be bu azmış <br/> Kırk yıl kaf dağını gezmiş <br/> Kanadın kuyruğun düzmüş <br/> Kırk gün oldu kaynadırım kaynamaz </p><p> <br/> Kazı koyduk bir ocağa <br/> Uçtu gitti bir bucağa <br/> Bu ne haldir hacı aga <br/> Kırk gün oldu kaynadırım kaynamaz </p><p> <br/> Kazımın kanadı selki <br/> Dişii koyun emmiş tilki <br/> Nuh Nebi'den kalmış belki <br/> Kırk gün oldu kaynadırım kaynamaz </p><p>Kazımın kanadı sarı <br/> Kemiği etinden iri <br/> Sağlık ile satma karı <br/> Kırk gün oldu kaynadırım kaynamaz </p><p> <br/> Kazımın kanadı ala <br/> Var yürü git güle güle <br/> Başımıza kalma bela <br/> Kırk gün oldu kaynadırım kaynamaz <br/> <br/> Suyuna biz saldık bulgur <br/> Bulgur Allah deyü kalgır <br/> Be yarenler bu ne haldir <br/> Kırk gün oldu kaynadırım kaynamaz </p><p> <br/> Kaygusuz Abdal n'idelim <br/> Ahd ile vefa güdelim <br/> Kaldırıp postu gidelim <br/> Kırk gün oldu kaynadırım kaynamaz <br>
1,970,762
Ayrı Düştüm.
Yavuz Sultan Selim
9
Bülbül gibi gülistan bostandan ayrı düştüm.<br/> İstemem altın kafes vatandan ayrı düştüm.</p><p>Ey gam öldürme beni bu hicran gecesinde<br/> Zira bir güneş yüzlü handandan ayrı düştüm.</p><p>Gönül feryad ediyor karanlık gecelerde<br/> Gamlıyam bir mah cemal sultandan ayrı düştüm.</p><p>Hicran ile ne hale geldiğimi soranlar<br/> Sormayın ahvalimi ben candan ayrı düştüm.</p><p>Selim’i kınayanlar bilmez ıstırabımı<br/> Şu canıma can katan canandan ayrı düştüm. <br>
2,111,017
Anlamak
Cahit Zarifoğlu
8
Bazen anlıyorum,<br/> bazen anlamıyorum.<br/> annemi,<br/> babamı nenemi</p><p>annem şöyle der<br/> göstererek beni:<br/> cin gibi maşallah</p><p>cin ne demek? <br/> gibi ne demek? </p><p>babam diyor ki<br/> bana bakarak:<br/> altını üstüne getirmiş evin.</p><p>hiç yapabilir miyim <br/> dediklerini? </p><p>ninemse der bana:<br/> topaç gibi</p><p>bir dedem açık insan<br/> pek de zeki.<br/> dilinden bal akar.<br/> attaya gidelim der.<br/> al sana şeker der.<br/> göz kırpar.<br/> okşar.<br/> sever.<br/> bir de gıdıklar.<br/> dedemi çok anlıyorum. <br>
99,093
Seni Elinden Tutmuştum
Ataol Behramoğlu
6
Seni elinden tutmuştum - yaz geçiyordu<br/> Yaz geçiyordu, biz geçiyorduk<br/> Yazı elinden tutmuştuk</p><p>Birazdan geleceksin, bakışacağız<br/> Bakışacağız, hem var hem yok gibi<br/> Hem var hem yok gibi öpüşeceğiz</p><p>Aramızda söylenmemiş sözlerin uzaklığı<br/> Aramızda yaşanmamış şeylerin uzaklığı<br/> Yakın ayrılıkların sezgisi tenimizde</p><p>Hayat geçiyor biz geçiyorduk<br/> Bir denizin üzgün kıyısında<br/> Güz bir hastalık gibi ilerliyordu</p><p>Olgun ışığıyla güz<br/> Ve biz yaklaşan ayrılıkların önünde<br/> Kış duygularına bürünmüşüz</p><p>Dışardan ağlayışı geliyor çocuğumuzun</p><p> <br/> Eylül 1983.B.Ada <br>
74,890
Apartman
Melih Cevdet Anday
6
Dün iki katliydi, <br/> Bugün üç katli<br/> Derken<br/> Dört katli, bes katli, alti katli<br/> Yükseliyor efendim yükseliyor, <br/> Memleket yükseliyor <br>
1,856,943
Adı Aşk
Eşrefoğlu Rumi
9
Cihanı hiçe satmaktır adı aşk <br/> Döküp varlığı gitmektir adı aşk </p><p>Elinde sükkeri ayruğa sunup <br/> Ağuyu kendi yutmaktır adı aşk</p><p>Belâ yağmur gibi gökten yağarsa <br/> Bâşını âna tutmaktır adı aşk </p><p>Bu âlem sanki oddan bir denizdir <br/> Âna kendini atmaktır adı aşk</p><p>Var Eşrefoğlu Rumî bil hakikat <br/> Vücûdu fâni etmektir adı aşk <br>
54,907
Manolya
Nilgün Marmara
7
O zaman da aynı karanlık, aynı yarasaydı, <br/> Manolya delirmezden önce.<br/> Büyükannemizin kocaman bakla bir evi, <br/> Uzun pencereleri vardı, sedirinde<br/> Ölü doğmuş fareler pembeliği.<br/> Okurduk leziz balgamlı gazetelerini büyükbabamızın, <br/> Okşarken ve korkarken erkek anamızdan, <br/> Babamız bir gılman, pir şefkat, <br/> Acımızın cümbüşünde sarsak bir kukla, <br/> O yokuşta onursuz müezzin kuşları, <br/> Sabaha karşılar, akşama karşılar hep, <br/> Dizleri topunun diplerimiz olmuştu, <br/> Uzun uzadıya bir fener alayı...</p><p>Karanlık aynı, yarasa aynı, <br/> Bu eller bu yüzden yıkandıktan, <br/> Manolya delirdikten sonra. <br>
30,670
Ben Uyandım Bİr Aşk Demektir Dünya
İlhan Berk
6
Ben uyandım bir aşk demekti bu dünyada<br/> -Sesin, bir gülü bırakmak gibi bir şeydi<br/> Karaydım, kağıt gibiydim yaşamalarda<br/> Adım görseniz her gün o denizlerdeydi<br/> Bin yıl bir M sesiydim aşağı Mısır'da.</p><p>Ben vurdum sevilere belli değil miydi<br/> Bin yıl seni açtım işte yalnızlığımda.<br/> Ne zaman aydınlığında adım geçti miydi<br/> Bir aşk demekti bu dünyada.</p><p>Bir zamanlar yalnızlık güzeldi Mısır'da<br/> Seninle yepyeni bir göktü gidilirdi<br/> Baktım mı, büyürdü bir zambaktı anımda<br/> Şimdi bir gölgedir uzar ovalarımda<br/> Böyle uyanırdım ya uyanmak değildi <br/> Bir aşk demekti bu dünyada. <br>
1,788,663
Doğduğum Yer
Ömer Seyfettin
9
Buralardan çok uzakta bir köydü! <br/> Beyaz, billur bir derecik içinden,<br/> Hıçkırırdı, sevinerek geçerken.<br/> Kenarında vardı birçok söğüdü...</p><p>Ben işte bu söğütlerin susmayan<br/> Gölgesinde büyümüştüm. Evimiz<br/> Tenha idi; ne yabancı, ne bir iz...<br/> Bahçemizdi yakındaki o orman.</p><p>Bir ses, "sevin! " derdi gülen rüzgarda,<br/> Sevinçlere yoktu orda nihayet.<br/> Sanılırdı bu ses gümüş dallarda</p><p>Görünmeyen bülbüllerin öğüdü! <br/> Doğduğum yer, doğduğum yer... O cennet<br/> Buralardan çok uzakta bir köydü! .. <br>
17,735
Var Olanlar Geliyor
Mevlana Celaleddin Rumi
9
Sarhoşlar göründü.<br/> Şaraba tapanlar bir bir gelmeye başladılar.<br/> Güzeller nazlı nazlı yollara düştü.<br/> Salına salına gül bahçesinden gül yanaklılar geliyor.</p><p>Bir anda hem var olan, hem yok olan,<br/> bir anda değişen, yenilenen şu dünyadan<br/> yoklar bir bir çekip gittiler.<br/> Var olanlar geliyor.</p><p>Eteklerini altınla doldurmuşlar.<br/> Som altın kesilmişler.<br/> Darda olanlara verecekler.</p><p>Hastalar, yorgunlar, arıklar<br/> iyileşmişler, kanlanmışlar, canlanmışlar,<br/> aşk yaylâsından geliyorlar.</p><p>İyi insanların şarkıları<br/> ta yukarlardan aşağılara<br/> güneşin ışıkları gibi iniyor.<br/> İyi insanlar yağmur demiyor, kar demiyor,<br/> ortalık kış kıyamet,<br/> kolları sıvamışlar,<br/> taze taze meyveleri yetiştiriyorlar.</p><p>Ben sustum.<br/> Sofra kuruldu.<br/> Onlar bir gül bahçesinden yola çıktı,<br/> bir gül bahçesine doğru. <br>
116,800
Ölüm İle Ayrılığın Elinden
Pir Sultan Abdal
6
Gelmiş iken şu dağları gezeyim<br/> Ölüm ile ayrılığın elinden<br/> Dertsiz bulamadım derdim yanayım<br/> Ölüm ile ayrılığın elinden</p><p>Yaz gelince bulanayım coşayım<br/> Elim ile mezarımı eşeyim<br/> Beri gel sevdiğim helallaşayım<br/> Ölüm ile ayrılığın elinden</p><p>Ölüm geldi yolun bize uğrattı<br/> Firkat geldi yana yana ağlattı<br/> Kesti ciger pare pare doğrattı<br/> Ölüm ile ayrılığın elinden</p><p>Günahsız kardaşlar günahım tartar<br/> Hasretlik yüzünü yüzüme sürter<br/> Her kime söylesem yakasın yırtar<br/> Ölüm ile ayrılığın elinden</p><p>Pir Sultan Abdal'ım dertlerim firak<br/> Alışmış yanıyor şu dertli yürek<br/> Bir dahi gelemem menzilim ırak<br/> Ölüm ile ayrılığın elinden <br>
27,812
Açık
Cahit Külebi
5
Biz hep açık konuştuk.<br/> Gökyüzünden maviydi sözlerimiz.<br/> Sığ bataklarda değildik, kuşlar gibiydik,<br/> Uçarıydık. Gözlerimizde<br/> Şavkıyan parıltılar gibiydik.</p><p>Biz iyiye iyi, güzele güzel dedik.<br/> Masallardan çekerdik mısraları, tülbent gibi.<br/> Yalnız, şiirlerde yalan söylemezdik,<br/> Umutlarımızda, hayallerimizde de yalancı değildik.</p><p>Biz buğday tarlalarında buğday,<br/> Ağu yeşili bahçelerde ot,<br/> Trenlerde düdük sesiydik.<br/> Yıldızlara çobandık, değirmenlere su,<br/> Bozkırlara bulut gölgesiydik.</p><p>Seller aktı gitti. Biz kaldık.<br/> Bulutlar uçtu gökyüzünden.<br/> Rüzgarlar darmadağın etti.<br/> Ne bahçesinden hayır var, ne güzünden.<br/> Akıl da bulutlar gibi çekip gitti.</p><p>Nerden bilirdik, çalışmaktan<br/> Kocayacağını sevgililerin,<br/> Yaşamanın güzelliği kadar<br/> Hoyratlığını, bezginliğini...<br/> Biz kaldık, koyup gitti bahar, <br/> Her şeyi nerden bilirdik. <br>
23,313
Aşıkların Ölümü
Charles Baudelaire
7
Yatağımız olacak ,hafif kokuyla dolu, <br/> Divanımız olacak ,bir mezar gibi derin; <br/> Bizim için açılmış, en güzel iklimlerin <br/> O garip çiçekleri süsleyecek konsolu. </p><p>Son sıcaklıklarını sarfederek hovarda, <br/> Birer ulu meşale olacak kalplerimiz; <br/> Çifte ışıklarından gidip gelecek bir iz <br/> İkimizin ruhunda, o ikiz aynalarda. </p><p>Pembe, lahuti mavi bir akşam saatinde, <br/> Veda'la dolu, uzun bir hıçkırık halinde <br/> Yanacak aramızda bir tek şimşeğin feri; <br/> Nihayet kapıları biraz aralayarak, <br/> Sadık ve şen bir melek gelip uyandıracak <br/> Buğulu aynaları ve ölmüş alevleri <br>
20,753
Son Aşk
Ahmet Muhip Dıranas
6
Son aşkımdır bu –sen- ve son çile,<br/> Günümün son fecri, sonu artık;<br/> Giriver inince gün, aralık<br/> Kapımdan gelinlik elbisenle.</p><p>Onu sevmekle geç, ey yaşamak! <br>
57,958
Güzel'e
Can Yücel
7
Dün gece senin küçücük elinle yalnız yattık<br/> Yalnız senin küçücük elinle yalnızlık<br/> Kandilli ilkokulu kadar kalabalık<br/> Zilleri çaldığında düşlerinin<br/> Sınıfların kapıları ardına kadar açık<br/> Gökyüzünün, denizin, toprağın, hayalle, emeğin<br/> Haklı sınıfları</p><p>Belki de baskın korkusuyla vefasız, akıntıya atılan<br/> Kitaplar varya onlardan<br/> Öğrenmiş Marx'ı, gümüş balıkları<br/> Ve belki de onun için o kadar, <br/> O kadar aydınlık ortalık...</p><p>Sen ki çiçekleri toplamayan güzelim<br/> Çiçekleri sulayan çocuk<br/> Ve ben ki buruk ve kavruk<br/> Bir ihtiyar adamım artık<br/> Öyle güzeldim ki senle, çiçeklerden çok<br/> Ve anladım, anladım ki bir daha<br/> DÜŞÜNDE BİLE GÖREMEZ İŞLER<br/> DÜŞLERİN GÖRDÜĞÜ İŞLERİ</p><p>Can Yücel <br>
1,644,638
Su Yorumcuları’na
Turgut Uyar
6
1</p><p>ben ne güzel işerim güneşe karşı<br/> arkamda medrese duvarı önümde çarşı</p><p>bir sürekli kaşınmadır yaşadığım<br/> törelere ve alışkanlığa karşı</p><p>geldim gittim geldim bir şey bulamadım<br/> üzüldüğüme ve yorulduğuma karşı</p><p>ah aklıma her şey gelir, her şey gelir<br/> doğan güne karşı batan güne karşı</p><p>sözde kirlettiğimiz bütün her şey duruyor<br/> bak ne diyorum sana, ele güne karşı</p><p>biz duralım bir sürekliyiz duralım<br/> durukluğa, tüberkiloza ve uranyuma karşı</p><p>durduk, ateş besledi, kuşları sürekledi<br/> arkamız medrese duvarı önümüz çarşı</p><p>güneşe güneşe karşı <br>
36,562
Giden Can
Federico Garcia Lorca
7
Ne boğa tanır seni ne incir ağacı, <br/> Ne evindeki atlar ne karıncalar<br/> Ne çocuk tanır seni ne de ikindi<br/> Ölüsün çünkü, dirileceğin de yok</p><p>Taşın sırtı da seni tanımaz artık, <br/> İçinde düşündüğün kara atlas da.<br/> Dilsiz anıların da tanımaz seni, <br/> Ölüsün çünkü, dirileceğin de yok.</p><p>Deniz kabuklarıyla geldiğinde güz, <br/> Sis üzümleriyle, dağ öbekleriyle, <br/> Gözlerine hiç kimse bakmak istemez, <br/> Ölüsün çünkü, dirileceğin de yok.</p><p>Ölüsün çünkü, dirileceğin de yok.<br/> Yeryüzünün bütün ölüleri gibi, <br/> Unutulmuş bütün ölüler gibi<br/> Sönmüş bir köpekler yığını içinde.</p><p>Yok tanıyan seni.Yok.Seni söylüyorum bense.<br/> Yüzünü inceliğini söylüyorum sonraya.<br/> Anlayışının o yüce, yetkin üstünlüğünü<br/> İştahını ölüme, ağzındaki tada onun.<br/> Senin o yiğitçe sevincini saran kederi</p><p>Doğmasına çok zaman ister, gün olur doğarsa, <br/> Öyle zengin serüvenli, parlak Endülüslü'nün.<br/> İnleyen sözlerle söylüyorum inceliğini<br/> Anarak acı bir yeli zeytin ağaçlarında</p><p>Çev: Said Maden <br>
104,391
Çıkıp Yücesine Seyran Eyledim
Karacaoğlan
7
Çıkıp yücesine seyran eyledim<br/> Gördüm ak kuğulu göller perişan<br/> Bir firkat geldi de durdum ağladım<br/> Öpüp kokladığım güller perişan</p><p>Hayal hayal oldu karşımda dağlar<br/> Eşinden ayrılan ah çeker ağlar<br/> Dökülmüş yapraklar bozulmuş bağlar<br/> Bülbülün konduğu dallar perişan</p><p>Yıkılmış dilberin mamur illeri<br/> Susmuş bülbüllerin her dem dilleri<br/> Dağılmış sümbülü solmuş gülleri<br/> Yüzüne dökülmüş teller perişan</p><p>Karac'oğlan der ki top avlamadım<br/> Arap ata binip boyalatamadım<br/> Küstürdüm dilberi hoylatamadım<br/> Dilberi küstüren diller perişan <br>
215,934
İlk Gazel
Baki
7
Her kaçan gönlüme fikr-i ârız-ı dilber düşer<br/> Guyiyâ mir'âta aks-i pertev-i hâver düşer <br>
14,379
Çince
Akgün Akova
7
ayrıldık ya, ateşini söndürdüm, uçuçböceklerini yaktım<br/> içim cız etmedi mi, etti, allah kahretsingözlerime uçaklar düşmedi mi, düştü, allah kahretsin<br/> gül yapraklarını tuvalet kağıdı yaptım, yıldızların<br/> bodrumda<br/> Nuh'un gemisi sırtımda paramparça<br/> cami kedilerinin yalnızlığından geçindim ve daha bilmem<br/> nelerden<br/> seni unutmak istedim bunca kıskançlığımla<br/> ezogelin çorbanı, arapsaçını<br/> sigara külünü unutmak istedim<br/> unuttum mu, unutamadım, allah kahretsin</p><p>ayrılık taş duvar<br/> ayrılık Çin Seddi aramızda<br/> Çin Seddi ne kadar uzun, allah kahretsin <br>
46,596
Muska
Metin Altıok
6
Üstümde bu ütüsüz gökyüzü, <br/> Altımdaki tarazlanmış yol benim<br/> Hep yanımdaydı zaten, <br/> Kendimi bildim bileli.<br/> Zaman zaman katlayıp bazen açardım, <br/> Cebimde taşıdığım bir mendil gibi.</p><p>Yani bilirdim bir kamyon şoförünün<br/> Göğsündeki motor sesini, <br/> Uykuda bile dinlediğini.<br/> Yüzünde hasret belirtileri bulunan biri, <br/> Koynunda taşırdı bir aşk hikâyesini<br/> Kabuk bağlamış muska gibi.</p><p>Ama yine de yaralıyor beni, <br/> Yüzümün gölgesinde kırılan bu dal sesi; <br/> Ürkütüyor bir şiirin içinden, <br/> Göçebe kuş sürülerini<br/> Ve ben böğrümde bir avlu serinliği, <br/> Sessizce dinliyorum akıp giden geceyi. <br>
578,109
Olurum
Alaaddin Külcüoğlu
6
Güneşli şafaklar olurum<br/> Kar tutan gecelerde<br/> Kör akşamlarda<br/> Mavi gözlü sabahlar olurum</p><p>Sular seller olurum<br/> Çöl iklimlerinde <br/> Ölüm denizlerinde<br/> Suya sevdalı balık olurum</p><p>Dost gülüşlü yarınlar ararım<br/> Gri havalarda<br/> Kuytu yalnızlığımda <br/> Birden kalabalık olurum. <br>
56,800
Birinci Temrin: Kurban
Selim Temo
6
Süleyman öldü, yaşasın şakir! </p><p>şimdi şiir dediniz biri sıkılıp gitti<br/> bendim o sefil üşümüş elinizde<br/> belki çok şey değildir aşkın ölümü<br/> gerekirse aranır öpülmüş resimlerde<br/> Japon bir sevgilim var -demek sizin de<br/> makyajlı bir Meryem gibi yitirmiş masumiyetini<br/> kiss diyor sex anlıyorum niyeyse<br/> merdivenim belki de onca bol ihanetten <br/> garsonu vurun lütfen çok tıkırtı yapıyor<br/> doğru ya saat şu kaşar resmiyeti<br/> dilimledi durdu en nazik günlerimi<br/> bazen de kıştı sakın bir dakka<br/> Gilda posterimi öpmeyin çok kıskancımdır<br/> ben sevdim mi çamına korum yorgun akşamlarda<br/> ekşın aktörleri gibi abazan kalırım<br/> hadi lale ezelim biri paydos mu dedi<br/> neden sakinsin kahrolası duygusal cin<br/> ezan okuyor varoşlar faşist içinde<br/> ve seçkinler cümle piçleri orta sınıfın<br/> devlete koşuyorlar uygun adımla bir kii<br/> sıfır hasarla marjinal cahil tenyalar<br/> oysa müezzin gibi bekledim sendeleyerek<br/> ağzımda tuz sustum kaç ışık yılı<br/> sakalımda sevimli beyazlar erittim suya<br/> kudurdu yaramdaki kurt o kiralık keder<br/> bennn bakımsız Şakir çarmıhına gönüllü<br/> baba sirklerinde çocuk ol hikayat-ı semender<br/> ağladı dizlerim yassı bir cüret halinde</p><p>balkonda mıyız neyiz üç bira bir yahudi <br>
2,111,320
Bayrak
Ahmet Muhip Dıranas
6
Şehirlerden şehirlere <br/> Uçtu, kuş gibi, bir haber:<br/> Bayraklar açmada fecre<br/> Şarkının her vardığı yer.</p><p>Kaldı birdenbire step<br/> Yalın ayaklar altında; <br/> Yürü! Bayraklar altında,<br/> Yürü! Davullar çalsın hep. </p><p>Önden gidene bir kurşun,<br/> Aldı bayrağı ikinci...<br/> Ve yiğitlerin en genci <br/> Düştü sonunda yokuşun.</p><p>İnsan doğunca bir defa<br/> Andırır kırılacak dalı; <br/> Ölecektin nasıl olsa,<br/> Öldün, alnından vurulu. </p><p>Ne toprağa gömülmektir, <br/> Ne ruhun uçması tenden! <br/> Ölüm, ölüm, gülerekten<br/> Bir bayrak altında ölmektir... <br>
2,111,042
Sevgi
Enis Behiç Koryürek
9
Nasıl söylesem bilmem, <br/> Ve anlatsam ne ile? <br/> Bu öyle bir duygu ki <br/> Gelmez kaleme, dile... <br/> Sen varsın bakışımda, <br/> Her nefes alışımda, <br/> İçimde ve dışımda, <br/> Günahlarımda bile! <br/> Gözümde, hayalimde <br/> Hiç sorma ki neler var... <br/> Sendedir ufukları <br/> Ve ancak sana kadar... <br/> Dünyayı iki şeyden <br/> İbaret bilirim ben; <br/> Biri, her şey olan sen! <br/> Biri, sen olmayanlar! <br>
1,644,636
Yokuş Yol'a
Turgut Uyar
7
güllerin bedeninden dikenlerini teker teker koparırsan<br/> dikenleri kopardığın yerler teker teker kanar</p><p>dikenleri kopardığın yerleri bir bahar filân sanırsan<br/> Kürdistan'da ve Muş-Tatvan yolunda bir yer kanar</p><p>Muş - Tatvan yolunda güllere ve devlete inanırsan<br/> eşkıyalar kanar kötü donatımlı askerler kanar</p><p>sen bir yaz güzelisin, yaprakların ekşi, suda yıkanırsan<br/> portakal incinir, tütün utanır, incirler kanar</p><p>bir yolda el ele gideriz, o yolda bir gün usanırsan<br/> padişahlar ve Muşlar kanar, darülbedayiler kanar</p><p>Muş - Tatvan yolunda bir gün senin akşamın ne ki<br/> orada her zaman otlar otlar ergenlikler kanar</p><p>el ele gittiğimiz bir yolda sen gitgide büyürsen<br/> benim içimde çok beklemiş, çok eski bir yer kanar <br>
2,230
Gözgü
Bülent Ecevit
7
gözgüye baktım özüm görmeğe<br/> seni göresim geldi</p><p>gözgüye baktım karardı dünya<br/> sana değesim geldi</p><p>gözgüye baktım camdan aşıp<br/> sana gelesim geldi <br>
83,993
Gece
Ahmet Muhip Dıranas
7
Ah, sen ey, ölüm kadar sonsuz olan<br/> Ve dar bir tabut gibi rahat uyku! <br/> Islak geceyi örtün kalbim, uyu! <br/> Artık uykuyla tek başına kalan</p><p>Ruhum gemiler uğramaz bir liman</p><p>Bir tanrı gibi her tarafta korku; <br/> İşliyor bütün saatler kurmadan,<br/> Dışarda yağmur yağıyor durmadan,<br/> Görmüyor pencereler sonsuzluğu.</p><p>Beni dibine çeker misin kuyu! </p><p>Bitti gücüne güvendiğim zaman,<br/> Gökler yakın bir ayrılıkla dolu; <br/> Aynasında yüzüm dalgalanan su,<br/> Nağmesine vurgun olduğum umman.</p><p>Al beni rüzgar! Kül et beni volkan! </p><p>Toprakta o baş döndürücü koku<br/> Ve ölüm, gece ucundaki çoban.<br/> Gel yetiş, ey pişmanlık! İşte yaman<br/> Bir gecedir, yaman bir gecedir bu.</p><p>O derin gözlerin ne güzel, puhu! <br>
102,497
Güzel Senden Ayrılalı
Aşık Paşa
7
Güzel senden ayrılalı<br/> Hayli zaman oldu gel gel<br/> Bak gözümden akan yaşım<br/> Âb-ı revan oldu gel gel</p><p>Böyle m'olur küsüp gitmek<br/> Seni seveni terk etmek<br/> Haram oldu yemek içmek<br/> İşim figan oldu gel gel</p><p>Kurulu yaydır basılmaz<br/> Gönül yârindan kesilmez<br/> İçmeyince dert eksilmez<br/> Boş kadehler doldu gel gel</p><p>Kul Aşık eder varmağa<br/> Halinden haber almağa<br/> Yetiş namazın kılmağa<br/> Seni seven öldü gel gel <br>
50,758
Hikaye
İlhan Berk
6
Her şey bir gece içinde oldu<br/> Sabahleyin her şey tamamdı.</p><p>Bu gördüğünüz gökyüzü<br/> İlk defa gelip yerini aldı</p><p>Gökyüzünün gelmesiyleydi<br/> Dünyada büyük bir değişiklik oldu</p><p>Mesela, ovalar daha o gün<br/> Yalnızlıklarını unutuverdiler</p><p>Bu şimdi elsiz ayaksız gibi duran gece<br/> O zaman ağaca yürüyen bir su gibi geliyordu</p><p>Gökyüzünün hemen arkasındandı<br/> Denizleri gördük</p><p>Baktım bir kuş ilk defa keyifli keyifli<br/> Baktım uçuyordu</p><p>Akşama doğruydu<br/> Bitkilerle, hayvanlarla merhabalaştık</p><p>Her şey yaşamaya hazırlanıyordu<br/> Her şey gelir gelmez hayatlarını</p><p>Himalaya'lar, Ant'lar, Erciyeş'ler<br/> Bir daha kımıldamamak üzere yerleşiyorlardı</p><p>Herkes aklından geçirdiği kadar bir yeri<br/> Dünyada kolayca bulmuştu</p><p>Gökyüzünde, yerde<br/> Her ağacın, her taşın bir yeri vardı</p><p>Hatırlarım küçük kirli bir bulut<br/> Durmuş olup bitenleri seyrediyordu</p><p>Dünyaya niçin bu kadar geç geldiğini<br/> Elinde olsa tutup soracaktı</p><p>Şimdi bu geceyi, bu yıldızları fevkalade buluyorsunuz ama<br/> Bu hiç de kolay olmadı</p><p>En başta, başı boş atlar gibiydi nehirler<br/> Bu şiire girmeden önce</p><p>Her şey yerini alıyordu sırası geldikçe<br/> İlhan Berk bütün bunları görüyordu. <br>
67,308
Asılmışların Balosu
Arthur Rimbaud
6
Balıkçıl darağacında<br/> Selahattin'in şövalyeleri<br/> Dansediyor, dansediyor<br/> Şeytan'ın şövalyeleri.</p><p>Yüzleri buruşuk, küçük, kara kulakları<br/> Çekmiş sayın Belzebuth bir iple gökyüzüne<br/> Oynuyorlar şakırdadıkça kunduraları<br/> Tutulmuşlar bir Noel ezgisinin hüznüne.<br/> Kara orglar gibi ince, uzun kollarını<br/> Bak şimdi kucaklıyor çarpık, küçük kuklalar<br/> Bir zamanlar aksoylu hanımların sıktığı<br/> Bilekleri iğrenç bir aşkla dokunmadalar.<br/> Hoyda! şen oyuncular, artık düşünmeyen baş! <br/> Takla atılabilir sehpalar öyle uzun! <br/> Hop! Bilinmesin artık bu ya da dans ya da savaş! <br/> Gıcırdarken kemanı kudurmuş Belzebuth'un.<br/> Ey bundan sonra sandal giymeyecek ayaklar! <br/> Hepsi derilerinden gömleklerini sıyırmış: <br/> Ama böyle çok daha memnun görünüyorlar<br/> Başları üstüne kar beyaz bir şapka örmüş.<br/> Titriyor bir tutam et arık çenelerinde<br/> Çatlak kafalarına sorguç yapmış kargalar: <br/> Çarpıp karton zırhlara gözüpekler, yiğitler<br/> Ölü karanlıklarda sanki dolanıyorlar.<br/> Esiyor balosuna iskeletlerin poyraz! <br/> Darağacı inliyor demirden bir org gibi<br/> Koşuyor ormanlarında aç kurtlar avaz avaz: <br/> Gökyüzü andırıyor kızıl bir cehennemi.<br/> Hoyda, beni de alın yaslı kabadayılar<br/> Kırık parmaklarından geçen sessizce, bir bir<br/> Bir aşk tesbihi solgun omuriliklerinde: <br/> Bura manastır değil, ölüler ülkesidir.<br/> Oh! işte ortasında ölüler dansının bak<br/> Sıçrıyor çılgın bir iskelet gökyüzünde<br/> Sürüklenmiş boşluğa, at gibi şahlanarak<br/> Sanki katı ipi boynunda duruyor yine.<br/> Çatlayan uyluğunda büzmüş on parmağını<br/> Dalgacı gülüşlere benzeyen çığlıklarla<br/> Ve bir soytarı gibi barınağa girip<br/> Sıçrıyor kemiklerin şarkılı balosunda.</p><p>Balıkçıl darağacında<br/> Selahattin'in ölüleri<br/> Dansediyor, dansediyor<br/> Şeytan'un şövalyeleri. <br>
13,362
Gömü
İbrahim Tenekeci
6
uyuruz ve uykudur Tanrı’nın en hayırlı evladı<br/> çünkü gece oldumu sokak cüzzamlı bir bakire<br/> ya da bir kabadayı cüsseli mi cüsseli<br/> oysa toplardamardır ev ve incitmez kimseyi<br/> onarırız evvela üşüyen yerlerimizi ve yağmur<br/> yakalayamaz bizi, görmemiştir çünkü<br/> sıcak bir yuva ömründe ve bir nazarlık gibi<br/> ay parlar üstümüzde.</p><p>pusu atmakla geçer şu daracık ömrümüz<br/> şımarık bir yırtmaç gibi halden anlamaz tuzak<br/> peki neye benzer bu, evet anne tarafı tutmak<br/> korkaklık olsa da iyi geçer günümüz.</p><p>çünkü bir gömüyüz biz bulutların altında<br/> ve bir gömünün peşinde vardır birçok harita. <br>
105,167
Bu Meral Bakışın Ey Per-i Suret
Erzurumlu Emrah
7
Bu meral bakışın ey per-i suret<br/> Çok açtı bağrımda yara gözlerin<br/> Bilmem huri midir yoksa ki afet<br/> Yakar baktığını nara gözlerin gözlerin</p><p>Dilden işvelenip mestane süzer<br/> Gamzelerin oku bağrımda gezer<br/> Bir kez iltifatla eylese nazar<br/> Olur şu gönlüme çare gözlerin gözlerin</p><p>Emrah'ı alemde bikarar ettin<br/> O nihan aşkını aşikar ettin<br/> Aklımı fikrimi tar ü mar ettin<br/> Fitne bakışları kara gözlerin gözlerin <br>
62,998
Şehri Gezerken
Ahmet Kutsi Tecer
7
Ya Üç şerefeli, ya Eski Cami, <br/> Ya Sultan Selim, ya Sultan Süleyman, <br/> Geziyorum burda sabahtan beri, <br/> Sürüklüyor beni tarih ve zaman.</p><p>Boş sokaklar, hüzün, vehim, heyecan...<br/> Sanki her şey birden unuttu beni; <br/> Asesler geliyor işte arkamdan, <br/> Kovalıyor beni bir yeniçeri.</p><p>Kaçıyorum, şurda ulu bir çınar, <br/> Ötede yolumu kesen bir konak; <br/> Ne tarafa gitsem beni kovalar, <br/> Ucu topuğuma değen bir mızrak.</p><p>Nereye yönelsem, kime sığınsam<br/> Kafesler örülü, kapılar kilitli.<br/> Bir mescit, önünde yaşlı bir imam, <br/> Kapıyı çekince o da seğirtti.Şurası bir terzi, şurası berber, <br/> Şurası bir fırın, şurası kapan.<br/> Bu kadar ahali nereye gider? <br/> Nerede saklanır bu kadar insan? </p><p>Şurası havuzlu kahvehaneydi, <br/> Burada sohbetler, sazlar olurdu.<br/> Buraya gelince dizim kesildi, <br/> Ben durdum, arkamda bir ayak durdu.</p><p>O zaman öğrendim: Meğerse Hünkar<br/> Gelirken, görmeye çıkmış Edirne; <br/> Şehri gözetleyen karakulluklar, <br/> Arkamdan soruyor: “Burda işin ne? ”</p><p>Yavaşça arkama döndüm o zaman, <br/> Omuzumda gördüm bir bildik eli.<br/> Ansızın silkindim derin hulyadan, <br/> Ben, tarihte eski bir Edirneli. <br>
2,293,085
Acı
Cemil Meriç
9
Acı, hassasiyetini kabuklaştırıyor insanın.<br/> Ölmek galiba bu.<br/> Ayrılığa alışmış gibiyim.<br/> Tevekkül, teslimiyet.<br/> Ve heyecanların gün geçtikçe kararan pırıltısı...<br/> ...Alışkanlıkların insanı pestile çeviren çarkı.<br/> Artık yanarak değil, tüterek yaşıyorum.<br/> Nemli bir tomar gibi.<br/> Kanatlarım her gün bir parça daha ağırlaşıyor.<br/> Galiba ihtiyarlıyorum... <br>
68,108
Depo Çavuşu Konyalı Mustafa'nın Şiiri
Yılmaz Erdoğan
6
ağbi, dedi<br/> bir söz var, <br/> dilimle yüreğim arasına sıkışmış<br/> belki on yıl belki onbeş<br/> gider gelir<br/> usumun uslanmayan yerlerine, <br/> bir şiirinde, dedi<br/> yazarsan, dedi<br/> çok makbule geçer<br/> belki makbul saymayacağım bu isteğim, <br/> yazarsan eğer, dedi<br/> şöyle kocaman harflerle: <br/> İSYANLARDAYIM, diye<br/> kepime yazdığım gibi şöyle, <br/> o kepi hep çıkarırız<br/> ne zaman ismin anılsa hanemizde...<br/> olur dedim be çavuşum, <br/> yazarız...<br/> şiir dediğin kimin içindir mustafa? <br>
48,247
Eski Nisan
Ataol Behramoğlu
6
Canımın yongası, sevdiğim, <br/> Bir kaç gün çaldık ilkbahardan<br/> Geçtik yıllardır özlediğim<br/> Erguvan ışıklı kıyılardan</p><p>Aşkı sessizlik tanımlar<br/> Gençken tersini düşünürdüm<br/> Akşamla dönerken geriye dalgalar<br/> Yalnızlığı çırılçıplak gördüm</p><p>Durduktu önünde Ege Denizi'nin<br/> Gözleri mayıs bulanığı, <br/> Kuytuluğunda eski evlerin<br/> Dolaştıktı Ayvalığı</p><p>Eski nisan, her şey gibi, <br/> Kalbim de, rüzgâr da eski, <br/> Çırpınıp duruyor havada<br/> Yitik anıların kelebeği <br>
44,066
Sevmek Sevilmek Üstüne
Gültekin Samanoğlu
8
Çiçek misin, kuş musun; rengin, kokun ve sesin<br/> Varla yok arasında; hayaldesin düşdesin.</p><p>Ellerin yeşil ışık, sonrası hep kırmızı; <br/> Sabahlarımda şiir, akşamları bestesin.</p><p>Gel desem geliversen pür heyecan, pür neş'e; <br/> Ah bir söyleyebilsem: 'eller ne derse desin! ..'</p><p>Bu çağrı hangi nazı getirmezdi insafa? <br/> Naz değil o, anladım: çaresiz boş hevesin.</p><p>Sevmişsin ya ne çâre, böylesi sevildin mi? <br/> 'Sevilmek kâfi' diye, verdiğin karar kesin.</p><p>Sevmenin, sevilmenin doruğundasın, tamam; <br/> Sevdiğine kul köle, candan sevene nesin? </p><p>Hayatı kucaklayan doyumsuz yorgunlukla, <br/> Yorgun gönülgözüme inen en son perdesin.</p><p>Bunca yıl sonrası bu, kırkbir kere maşallah! <br/> Bırak artık bu rüzgâr nasıl eserse essin... <br>
748
Sana Geldim
Yusuf Hayaloğlu
8
Yağmurlar içinden ıslandım geldim<br/> Bir kuru değneye yaslandım geldim<br/> Sıcacık çorbana muhtacım inan<br/> Ölümlerden geçtim uslandım geldim</p><p>Üşüdü ellerim üşüdü kalbim<br/> Yaban ellerinde taşlandım geldim<br/> Sanki cehennemdi sensizlik bana</p><p>Irmaklar içinden sislendim geldim <br/> Tren yollarında islendim geldim<br/> Kalmadı hevesim kalmadı inan<br/> Yıkandım arındım süslendim geldim</p><p>Sana geldim sana kucaklarmısın <br/> Bilmemki yeniden bağışlarmısın <br>
82,703
Siham-ı Kaza'dan
Nef'i
8
Gürci hınzırı a samsun-ı muazzam a köpek<br/> Kande sen kande nigehbani-i alem a köpek</p><p>Vay ol devlete kim ola mürebbisi anun<br/> Bir senin gibideni cehl-i mücessem a köpek</p><p>Ne gune kaldi meded devlet-i Al-i Osman<br/> Hey yazuk hey ne musibet bu ne matem aköpek</p><p>Ne ihanetdür o sadra bu zamanda ki anun<br/> Olmaya sahibi bir Asaf-ı kerem a köpek</p><p>Hidmet-i devlete sair vüzeradan göreler<br/> Bir fürumaye koca ayuyı akdem a köpek</p><p>Bu mahlallerde ki Bagdadı ala şah-ı Acem<br/> Arz-ı rumu ede teshir Abaza hem a köpek</p><p>Sattınız iki soysuz bir olup hanlığı<br/> Kimseyietmedünüz bu işe mahrem a köpek</p><p>Paymal eylediniz saltanatın ırzını hem<br/> Yok yereoldı telef ol kadar adem a köpek</p><p>Hiç hanlık satılır mı hey edebsiz hain<br/> Tutalım olmamış ol fitne muazzam a köpek</p><p>Sen kadar düşmen-i devlet mi olur a hınzır<br/> Ne turur saltanatun sahibi bilsem a köpek</p><p>Ehl-i dil düşmeni din yoksulu bir melunsun<br/> Öldürürlerse eğer can-be-cehennem a köpek</p><p>Böyle kalur mu soysuzlar elinde devlet<br/> noldu ya gayret-i şahenşeh-i azam a köpek</p><p>Hak götürdü arabı gitti hele dünyadan<br/> Kim götürse akabince seni bilmem a köpek</p><p>File nacar meger yükledeler tabutunu<br/> Çekemez cife-i murdarunu adem a köpek</p><p>Filler de çekemezse ne acep laşeni kim<br/> Var mı bir sencileyin div-i mülahhem a köpek</p><p>Sen soysuz eşek ol Kirliorospu yaraşur<br/> Bindürüp sırtına teşhir edersem a köpek <br>
216,480
Ah Edeyim (Diyar-ı Gurbette)
Kul Himmet
7
Diyar-ı gurbette Cezayir'lerde<br/> Eller bayram etsin ben ah edeyim<br/> Ağ gerdan üstünde siyah tellerde<br/> Teller bayram etsin ben ah edeyim</p><p>Kırmızı güllerin dalları yerde<br/> Mevlam uğratmasın kimseyi derde<br/> Yaz bahar ayında bulanık selde<br/> Seller bayram etsin ben ah edeyim</p><p>Kırmızı güllerin yanıp tütende<br/> Virane bahçede bülbül ötende<br/> Salınıp sevdiğim yola gidende<br/> Yollar bayram etsin ben ah edeyim</p><p>Kısmet olur ben sılaya varırsam<br/> Sağ selamet hak selamın verirsem<br/> Vadem yeter gurbet elde ölürsem<br/> Çöller bayram etsin ben ah edeyim</p><p>Sefil Kul Himmet'im dert bana yeter<br/> Bunca sefalatim sevdiğim beter<br/> Yüce dağbaşında menemşe biter<br/> Dallar bayram etsin ben ah edeyim <br>
5,432
Herhangibirine Çağrı
Osman Konuk
7
İhanetten bir alıntı sağlığınla gelirsin (gelirsen) <br/> Unutmabeni çiçekleriyle yaralarımı süslersin</p><p>Utanılası birşeydir katıksız pembeliğin<br/> Bu yüzden kitaplardan yalnızca ıslık çalmasını öğrenebilirsin</p><p>Tüm iyiliğin filmlerin iyi bitmesini istemek<br/> Ama bu kente gelirsen unutma beni ara</p><p>Sana bir çay ve temiz yaralar ısmarlarım<br/> Öfkem geçer dinle yüzümü sevgiyle bakarım</p><p>Kimse değil, SENİ YALNIZ BEN ANLARIM <br>
4,310
Ancak Karıncalara Merhaba Derken Diz Çökeriz
Akgün Akova
7
başımızın beladan bir türlü kurtulmayışı sevgilim<br/> bu taralelliliklerle<br/> usta işi sevişmelerle günde üç dört beş<br/> kanla canla<br/> insan olmanın hakkını vere vere yaşamamızdan</p><p>uğradıkları onca bozguna rağmen<br/> bebek yüzlü düşmanların<br/> üstümüze üstümüze gelmeleri komiğime gidiyor<br/> bizim<br/> ancak karıncalara merhaba derken diz çökeceğimizi<br/> orangutanlar bile anlardı vallahi <br>