text
stringlengths
194
9.95k
label
stringclasses
5 values
56 ülkeden bin 236 karikatür sanatçısının 2 bin 348 eserle katıldığı 'Uluslararası Nasreddin Hoca Karikatür Yarışması'nda, 3 bin dolarlık büyük ödülü Ahmet Öztürk Levent kazandı Karikatürcüler Derneği tarafından bu yıl 24'üncüsü düzenlenen 'Uluslararası Nasreddin Hoca Karikatür Yarışması'nda dereceye girenler belli oldu. 56 ülkeden bin 236 karikatür sanatçısının, 2 bin 348 eserle katıldığı yarışmada, 3 bin dolarlık büyük ödülü Ahmet Öztürk Levent almaya hak kazandı. DÜNYA TANIYOR Akşam Gazetesi'nin de sponsorları arasında olduğu '24. Uluslararası Nasreddin Hoca Karikatür Yarışması'nın ödül töreninin eylül ayında Ankara'da yapılacağını söyleyen Karikatürcüler Derneği Başkanı Metin Peker, 'Bu organizasyon, dünyada benzerleri arasında ilk üçe girebilecek bir organizasyondur. Yarışmaya katılan karikatüristler kendi ülkelerinde de Nasreddin Hoca karikatürleri çiziyor' dedi. Yarışmaya katılan mizahçıların ve karikatüristlerin Nasreddin Hoca'ya hayran olduğunu, kendi ülkelerinde de sık sık Nasreddin Hoca karikatürleri çizdiğini ifade eden Peker, dünyanın farklı ülkelerinde yaşayan karikatüristlerin bu çizimleri sayesinde Nasreddin Hoca'nın dünyada yediden yetmişe pekçok kişi tarafından tanındığına dikkat çekti. Yarışmada, İsrail'den Yuri Ochakovsky, Sırbistan'dan Borislav Stankoviç, Çin Halk Cumhuriyeti'nden Lixiao Yang ve Bulgaristan'dan Stefan Desbodov 750 dolar başarı ödülü almaya hak kazandı. 18 özel ödülün de verildiği yarışmada 'Akşam Gazetesi Özel Ödülü'nü Japon karikatürist Hideki Tokuda aldı
magazine
Eğlence 'engel' tanımıyor... Sosyetenin gözde simalarından Ömer Dinçkök'ün kızı Mutlu, yaklaşık on gün önce motosiklet kazası geçirip, ayağını kırmıştı. Hız tutkusu yüzünden zor günler geçiren Mutlu Dinçkök, evde istirahat etmek yerine sosyal hayatın içinde olmayı tercih etti. Geçtiğimiz günlerde babasıyla birlikte Güneş Taner'in oğlu Kemal'in düğününe katılan genç kız güzelliği ve şıklığının yanı sıra koltuk değnekleriyle de dikkat çekti. Eğlencenin 'engel' tanımadığını kanıtlayan bir diğer isim ise Bodrum'da düşüp ayağını kıran Ayşe Beyazıt'tı. Ayşe hanım, geçtiğimiz hafta tekerlekli iskemlesiyle iki davete birden katıldı.
magazine
Türk kadınının gözdesi Julia Türk kadınları, "Onlar dünyanın en güzelleri. Siz hangisine benzemek istersiniz?" sorusuna "Julia Roberts" yanıtı verdi. "ailem.com" adlı sağlık ve yaşam sitesinin 2 Temmuz - 2 Ağustos günleri arasında yaptığı ankete 1362 kadın katıldı. Kadınların yüzde 36'sı aynı seçeneği tıklayıp en çok Julia Roberts'a benzemek istediklerini belirtti. Siteye üye kadınların ikinci en çok benzemek istedikleri kadın da, yüzde 28'le Nicole Kidman oldu. Angelina üçüncü Ankette üçüncülüğü yüzde 10'la macera filmlerinin aranan kadın oyuncusu Angelina Jolie aldı. Dördüncülüğü ise yüzde 9 oyla Halle Berry ile Charlize Theron paylaştı. "Truva" filmiyle "Dünyanın en seksi erkeği seçilen" Brad Pitt'in eşi Jennifer Aniston'la Beyonce Knowles, ankete katılanların ancak yüzde 2'sinin oyunu alabildi
magazine
Sanat dünyasında 5 farklı hayat var Sosyete dünyasındaki kültürel farklılıklar, sanat aleminde de kendini gösteriyor. Bazı ünlüler içe dönük yaşamayı seçerken, kimileri de arabesk bir hayat tarzını benimsiyor. Cemiyet hayatındaki 'sosyetik' ve 'sosyelit' ayrımı gibi, sanat dünyasında da farklı yaşam stilleri sergileniyor. Gittikleri restoranlardan, yedikleri yemeklere ve arkadaşlıklarına kadar farklı seçimler sergilenen ünlüler aleminde 5 farklı tarz gözleniyor. Milyonların sevgilisi haline gelen pek çok sanatçı, medyadan uzak kalmayı seçerken, bazıları da gezmek için özellikle gazetecilerin olduğu mekanları seçiyor. Bakın, yıldızlar aleminde kimler hangi stil yaşamı tercih ediyor:
magazine
Paraya para demiyor Dünyaca ünlü iç giyim firması Victoria's Secret'ın gözde mankeni 27 yaşındaki Bridget Hall, on yaşında girdiği moda dünyasının yıldızları arasındaki yerine yerleşti. Vogue, Elle ve Cosmopolitan gibi ünlü dergilere birçok kez kapak olan güzel manken, başarısını kazanca çevirmekte de çok maharetli. Dünyanın en çok kazanan on mankeni arasında yer alan Bridget Hall'ın yıllık kazancı ise ortalama 3.5 milyon dolar. IMG ajansa bağlı olarak çalışan Hall, kendi seçtiği belli markalar dışında hiçbir defile ya da reklamda yer almıyor
magazine
Laila ile 5 yıldaha İstanbul'un en gözde birkaç kulübünden biri olan Laila'nın, en azından şimdiki yerinde bir daha açılamayacağına dair dedikodular dolaşıyordu. Şefik Öztek ile Laila'nın 14 toprak sahibinden biri olan Loris Mizrahi'nin arasındaki husumetin buna sebep olduğu konuşuluyordu. Ama Mizrahi ile Öztek, tüm bu konuşulanları yalanlamak için baş başa geçen hafta ziyaretime geldiler. Mizrahi, daha önce problemler yaşamalarına rağmen artık aralarından hiçbir sorun olmadığını ve Öztek'in kontratını 5 yıl daha uzatmayı düşündüklerini söyledi. Bu da demek oluyor ki, Kuruçeşme'deki Laila'da en az 5 yıl daha bizimle...
magazine
Hande Ataizi, yaklaşık 1.5 yıldır birlikte olduğu avukat sevgilisi Fethİ Pekin ile dün akşam The Ritz Carlton Oteli recidence bölümündeki dairelerinde evlendi. Pekin’e ait 20’nci kattaki dairede düzenlenen sade törene, yalnızca çiftin aileleri katıldı. Nikah sırasında görüntü vermeyen ve vermeyeceklerini bildiren çift, basın mesuplarını da otel bahçesi dışına çıkarttırdı. Nikah görüntülerinin basına yansımasını istemeyen kişinin, baba Ahmet Pekin olduğu ileri sürüldü
magazine
Kurtlar Vadisi'nin konsey toplantısı gibi garden parti Hem senaryosuyla hem içerdiği şiddet sahneleriyle geçtiğimiz sezon olay yaratan 'Kurtlar Vadisi' dizisinin oyuncuları, Bodrum'da biraraya geldi. Onları buluşturan isim de dizide 'Mossad Ajanı Esther'i canlandıran Sinem Bayer oldu. Aile dostları olan yapımcı Osman Sınav'ın teklifi üzerine Bodrum'daki villasında rol arkadaşlarına parti veren Sinem Hanım'a Clup Flipper'in sahibi olan eşi Ahmet Bayer de eşlik etti. Konsey toplantısını anımsatan parti hayli kalabalıktı.
magazine
Özel güne özel uçak Önceki gün Hülya Avşar ile Kaya Çilingiroğlu'nun evlilik yıldönümüydü. 1997 yılında Zehra'ya üç aylık hamileyken, Kaya Çilingiroğlu ile Paris'te nikah masasına oturan Hülya Avşar, evliliğinde altıncı yılı geride bıraktı. Kaya Çilingiroğlu'nun, bu mutlu günlerinde eşinin yanında olabilmek için deniz uçağı kiralayıp Ayvalık'a gittiğini duydum. Kızları Zehra'yı anneanne Emral Hanım'a bırakan çift, bu özel günde baş başa yemeğe gidip, kendi aralarında özel bir kutlama yapmışlar. Avşar, "Bu evlilik yürümez" diyenlere inat, hepsini haksız çıkarttı. E, hangi evlilikte biraz fedakarlık yapmak gerekmiyor
magazine
Seymen Ağa öldü yaşasın 'Baran'! Özcan Deniz'in senaryosunu yazdığı ve oynadığı "Haziran Gecesi" adlı dizinin çekimleri Sultanahmet'teki eski Darphane'de başladı. Eylülde Kanal D'de ekrana gelecek dizinin başrol oyuncusu Deniz, "Asmalı Konak"taki başarınızı yakalayamamaktan korkuyor musunuz" sorusunu şöyle yanıtladı: "Korkmuyorum. Aynı başarıyı yakalayamayabilirim de ama sanatçılar her işinde başarılı olacak diye bir kural yok." Dizideki isimlerin de anlam taşıdığını belirten Deniz, "Havin Kürtçede yaz, Baran da yağmur anlamına geliyor. İsimler tesadüf değil, böyle bir kurgu var" dedi.
magazine
Aşkı ikinci eşinde buldu Aşk, Şebnem Dinçgör'ü Londra'ya yerleşmeye karar verdiği bir dönemde yakaladı. Motor Piston'un sahibi Mehmet Dereli ile 7 yıl büyük aşk yaşayan Şebnem Hanım'ın nikahı ise Las Vegas'ta kıyıldı. Yıllar önce tanıtım ve defilelerin vazgeçilmez ismi olan Şebnem Dinçgör, podyumların en çok kazanan mankenleri arasındaydı. Televizyona da transfer olan Şebnem önce oyunculuk sonra da sunuculuk yaptı. Dinçgör'ün hayatı ise işadamı Mehmet Dereli ile tanışmasından sonra değişti. Mehmet Bey'den hamile kalan Dinçgör, uzatmalı aşkıyla Las Vegas'da dünyaevine girdi. Bir erkek çocuğu annesi olan Şebnem, artık yılın yarısını Miami'deki evinde yarısını da Boğaz'daki yalısında geçiriyor. TESADÜFEN ŞÖHRET OLDU Onun magazin dünyasındaki macerası 1987 yılında başladı. Yolda yürürken tesadüfen bir şampuan üreticisi tarafından keşfedildi. Şampuan reklamında oynadıktan sonra güzellik yarışması organizasyonlarının dikkatini çekti. Babasının bütün karşı çıkmalarına rağmen Bulvar Gazetesi'nin düzenlediği güzellik yarışmasına katılarak, ikinci seçildi. Aynı yıl 'Dünya Güzellik Yarışması'na da girdi fakat derece alamadı. Tarhan Lisesi mezunu olan Şebnem'in okulu bittikten sonra en büyük isteği Amerika'ya gidip hukuk okumaktı. Fakat girdiği güzellik yarışmasının ardından ışıltılı dünyanın büyüsüne kapıldı ve tercihini mankenlikten yana kullandı. Tanıtım ve defilelerin vazgeçilmez ismi olan Şebnem, yurtdışına açılarak Norveç'de 6 ay mankenlik yaptı. İLK EVLİLİĞİ ÇABUK BİTTİ Güzelliğiyle sadece firmaların değil, erkeklerinde dikkatini çeken Dinçgör, 18 yaşında yazlıktan tanıdığı Mustafa Bakırcıoğlu ile nikah masasına oturdu. Mesleğinin zirvesindeyken yaptığı bu evlilik istediği gibi gitmedi ve bir yıl sonra boşandı. Mankenliğe kaldığı yerden devam eden Şebnem, podyumda yıldızlaştı. Dizilerden gelen tekliflerle oyunculuğa da geçiş yapan Şebnem'in sunuculuk deneyimi de vardı. YEDİ YIL BİRLİKTE YAŞADILAR O yıllarda kendisiyle yapılan röportajlarda mutsuzluktan yakınan Dinçgör, Türkiye'den ayrılıp, Londra'ya yerleşmeyi düşündüğü noktada Mehmet Dereli ile tanıştı. Motor Piston'un sahibi olan Mehmet Dereli o yıllarda çapkınlıklarıyla gündemdeydi. Mehmet Dereli ile yedi yıl süren birlikteliğin ardından hamile kalan Dinçgör'ün nikah masasına oturduğu şehir ise Las Vegas oldu. Evlilikle birlikte hayatı değişen Dinçgör, geçmişine perde çekerek yepyeni bir yaşantının içine girdi. Bu evlilikten bir erkek çocuğu sahibi olan Dinçgör, artık sadece özel davetlerde eşiyle birlikte boy gösteriyor
magazine
Algida'nın düzenlediği "Shakedown Avrupa Dans Yarışması"nın Türkiye finali önceki gün Sepetçiler Kasrı'mda yapıldı. Finalde yarışmacılardan çok jüri üyesi Nil Karaibrahimgil ilgi odağıydı. Farklı giyim tarzıyla dikkat çeken Karaibrahimgil yine oldukça 'iddialı' giyinmişti. Meğer şarkıcının giyim tarzının sırrı annesiymiş. Karaibrahimgil "Ben gömlek ve etek alıyorum daha sonra annemle birlikte bunlara bir şeyler ekliyoruz. Böyle değişik kıyafetler ortaya çıkıyor" diye konuştu
magazine
Sinem sevgilisini Gamze'ye kaptırdı! Manken Sinem Güven, önceki gün ikinci evliliğini yapmaya hazırlandığı sevgilisi Murat Ersönmez'den ayrıldığını açıklamıştı. Ayrılık sebebiyle ilgili açıklama yapmak istemeyen Güven, "Ben her zaman evliliğe hazır bir insanım. Ancak evleneceğim insanı bir türlü bulamadım" demişti. Ancak duydum ki, Güven'in evlilik hazırlığı yaptığı sevgilisiyle ayrılma sebebi, Ersönmez'in kendisini Gamze Özçelik ile aldatmasıymış! Bunu öğrenen Güven de ilişkisini bitirmiş. Mehmet Aslan'ın da eski sevgilisi olan Gamze, 1,5 yıldır beraber olduğu besketbolcu sevgilisi Gökhan Demirkol'dan geçen ay ayrılmıştı.
magazine
Kalbi boşmuş Manken Sinem Güven'den ayrılan Murat Ersönmez'in, Gamze Özçelik ile beraber olduğu konuşuluyordu. Hatta bu ayrılığın sebebi olarak da Gamze gösteriliyordu. Ocak 2005'te vizyona girecek "Hırsız Var" adlı sinema filminde kamera karşısına geçen Gamze ile geçenlerde bir davette karşılaştım. Gamze, Ersönmez'i tanımadığını, konuşulanların da sadece dedikodudan ibaret olduğunu söyledi. 1,5 yıldır beraber olduğu basketbolcu sevgilisi Gökhan Demirkol'dan geçen ay ayrılan Gamze, gönül kapılarını herkese kapatmış ve artık sadece işine konsantre olmuş. Çapkınlara duyurulur
magazine
'Gümüş Leopar'da Türk rüzgârı esti Locarno Film Festivali'nde Gümüş Leopar'ı, yönetmen Ayşe Polat'ın "En garde"sı kazandı. Pınar Erincin de "En İyi Kadın Oyuncu" seçildi Dünyanın önde gelen "A" grubu film festivallerinden İsviçre'deki Locarno Film Festivali'nde iki Türk kadın büyük bir başarı elde etti. Hamburg'da yaşayan yönetmen Fatih Akın'ın okul arkadaşı olan Ayşe Polat, ikinci; Almanya'ya yerleşmiş iki Türk oyuncunun kızı olan Pınar Erincin ise ilk filmiyle ödül kazandı. Kısa filmleri ve ilk uzun metrajlı filmi "Yurtdışı Turnesi" ülkemizde gösterilmiş olan Ayşe Polat'ın, annesi tarafından terk edilmiş bir Alman kızla Almanya'ya sığınmış Kürt bir mülteci kızın dostluğunu konu alan "En garde" adlı filmi, en iyi ikinci filme denk gelen Gümüş Leopar Ödülü'ne değer görüldü. Filmin başrol oyuncuları Maria Kwiatkowsky ve Kürt mülteci Berivan'ı canlandıran Pınar Erincin, 'En İyi Kadın Oyuncu Ödülü'nü paylaştılar. Ödülü kazandığını İstanbul'daki ailesinin yanıda öğrenen Pınar Erincin, ödülünü aldıktan sonra dün İstanbul'a döndü. Genç oyuncu, ayağının tozuyla heyecanını şu sözlerle dile getirdi: "Filmin gösterildiği tarihlerde Locarno'daydım. Festivalin henüz başlangıcı olduğu için filmimizin favori gösterilmesine pek itibar etmedim. İlk filmlerden biriyiz diye düşünüp etki altında kalmak, hayal kırıklığına uğramak istemedim. Ödül kazandığım için çok mutluyum. Beni festival bürosundan aradıklarında önce filmin ödül aldığını bildirdiler, çok sevindim. Sonra En İyi Kadın Oyuncu seçildiğimi öğrenince mutluluğum ikiye katlandı. Ödülü Maria ile paylaştığım için de ayrıca mutluyum. Onunla çok iyi bir ilişkimiz var; üç ay, 24 saat birlikte yaşadık, arkadaş olduk, güzel bir film çıkardık. Çok farklı insanlar olduğumuz halde iyi anlaştık. 'En garde'ı proje olarak beğeniyorum. Berivan karakterini de seviyorum. Ayşe'nin filmi ben oynamasaydım da çok iyi olacaktı. Ayşe beni çok iyi yönlendirdi. Birlikte çok yoğun çalıştık. İki hafta prova yaptık. Daha önce hiç ödül kazanmadım. "
magazine
Seks kaseti skandalının patlak vermesiyle zor günler geçiren Tamer Karadağlı, eşi Arzu Balkan ile dün ABD’ye gitti. Otel odasında ilişkiye girdiği kadınların tuzağına düşüp ilişkinin kasete kaydedilmesinin ardından patlak veren skandalın kahramanı Tamer Karadağlı, eşi Arzu Balkan’la birlikte dün Amerika’ya tatile gitti. Evliliklerini daha sakin bir ortamda gözden geçirme kararı alan ve moralsiz oldukları görülen çift, Atatürk Havalimanı’nda soruları yanıtsız bıraktı. Movenpick Oteli’nde kuzeni ve iki Rus kadınla gizli kameraya alınan ve şantaj şikayetiyle savcılığa başvuran ‘Çocuklar Duymasın’ dizisinin ‘Taş fırın erkeği’ Tamer Karadağlı, tiyatro sanatçısı eşi Arzu Balkan’la dün sabah saatlerinde Atatürk Havalimanı’na geldi. Karadağlı, THY’nin 2 saat gecikmeyle saat 13.00’te kalkan New York uçağına binmeden önce, bundan sonraki planlarına ilişkin bir soruya, ‘Yeri ve zamanı gelince cevap vereceğim’ yanıtını verdi. Havalimanındaki yolculardan büyük ilgi gören çiftin New York’tan Miami’ye geçecekleri öğrenildi.
magazine
İlk aşkı ile başı dertte Geçtiğimiz günlerde kendisini rahatsız eden emekli subayı mahkemeye veren Halle Berry'in, bu kez de “ilk aşkı” ile başı dertte. Berry, kendisini unutamayan eski sevgilisinin postayla “ölü yılan” gönderdiğini itiraf etti. İnternetteki “imdb” sitesinin haberine göre, Halle Berry sapıklardan çektiğini “sadakatsiz eşi” Eric Benet'dan bile çekmedi. Yıllar önce terkettiği erkek arkadaşı tarafından sürekli takip edilen güzel yıldız, senelerdir kendisini unutmayan bu kişiden yaka silktiğini söyledi. “Kedi Kadın” filminin ünlü oyuncusu, ilişkilerinin son günlerinde garip hareketlerini farkettiği kişinin ayrılmalarına rağmen sürekli aradığını ifade etti. Berry, “Ben hayatım boyunca ilişkilerimde bazı kötü seçimler yaptım. Daha önce terkettiğim bu adam da buna dahil. Beni takip ediyor, rahatsız ediyor” dedi. Bu kişinin adını açıklamak istemediğini dile getiren Oscar ödüllü oyuncu, “Bana postayla ölü yılanlar gönderiyor. Başka garip şeyler de yolluyor” açıklamasında bulundu. Halle Berry, kendisini sürekli rahatsız eden, telefon açarak ”alnında benimle evlenmek yazıyor, yoksa öldürürüm” diyen ve kendisine postayla nişan yüzüğü gönderen emekli denizci olan Greg Broussard'ı mahkemeye vermişti.
magazine
Gülben Ergen'in önlenemez yükselişi Laila'da Yazı Kebap farkı ve Copa Bar keyfi, Gülay Kamaz'dan Margaux'da şık davet, Harbiye Açıkhava'da 'Sanki Dün Gibi', Süper Star'dan müthiş konser... Bu hafta yine dolu dolu geçti sevgili okurlar. Ama sizler bu satırları okurken ben yurt dışında olacağım. Yarın PAZAR POSTASI'nda çıkacak olan yazımı da uçakta yazıp mail olarak yolladım. Meraklanmayın, şunun şurasında 4-5 gün kalacağım. Döndüğümde de sizlere farklı bir yerden sesleneceğim. Efendim, salı akşamı Ortaköy'ün yıldızı Laila'da iki büyük davet vardı. Biri Türkiye'de önemli markaların, özellikle de fanatiği olduğum URSUS marka kırmızı votkanın ithalatını yapan 'bt' (Burak Türeci) firmasının İletişim Danışmanı olan sosyetenin önemli isimlerinden sevgili Gülay Kamaz'ın verdiği davetti. Yer, işletmesi bt ve Kemal Koç'a ait olan Laila'daki yazlık Margaux idi. Gelenleri izlemeye çalışmaktan başım döndü. Hatta kankam, POSTA'nın en çok okunan yazarlarından olan Yazgülü Aldoğan ile etrafı dikizlemekten doğru dürüst yemek yiyemedik. Dilerseniz yediklerimizden başlayalım. Ön yemek olarak ben ızgara mevsim sebzeleri aldım, Yazgülü balık ve kabuklu deniz mahsulleri salatası seçti. Ana yemekte ikimiz de bt'nin yakışıklı patronu sevgili arkadaşım Burak Türeci'nin önerisi üzerine ızgara deniz levreği yedik. Herşey mükemmeldi. Servisi yapan garson Yücel Şık'ı kutluyorum, kusursuzdu. Bu arada mutfak şefi Taner Özkan da başarılı. Ama Margaux'nun başarısında bence yılların deneyimli bir ismi, eğlence dünyasının beyefendisi sevgili Kemal Koç'un emeği çok tabii. Finalde sıcak çikolatalı kek geldi ama ben kolit nedeniyle tatmadım bile. Gelelim Gülay'ın o akşamki konuklarına; Bodrum Flipper Devre Mülk Tatil Köyü'nün centilmen patronu sevgili Ahmet ve dünya güzeli eşi Sinem Bayer özel uçakla bir geceliğine bu davet için gelmişler. Yakışıklı avukat Ömer Durak, Ayşegül-Muharrem Toplusoy, genç modacı Cengiz Abazoğlu, Hünkar Lokantaları'nın ortağı sevgili Faruk Ügümü, piarcı Banu Birkan, Gilan'ın genç patronu Levent Pişkiner ve eşi, Venge'nin herşeyi Dilek Terzioğlu, her zaman şık ve güzel bir kadın olan Pelin Akat, Levent Altınay, üçüzlerin doğumundan sonra 24 kilo veren sevgili Ayşe ve yakışıklı kocası Hasan Erdem, televizyon dünyasının duayeni Faruk Bayhan, TRT'nin eski patronu Yücel Yener, Ali Baransel, Günay-Ahu Tuncer, Nalan-Cem Salur, Bisse Gömlekleri'nin patronu İbrahim Kefeli, Şebnem-Mehmet Dereli, MOS'un ortağı Orhan Bademli, sevgili Songül Çavuşoğlu, Yasemin, Aylin Üngeldi, Kıral Mobilya'nın kral patronu Fatih Kıral ve zarif eşi, Park Şamdan'ın yakışıklı patronu Ersoy Çetin... Bizim masaya daha sonra Karaköy Balık'ın patronu Hakan, Star Gazetesi'nin Magazin Müdürü sevgili Serda Kıvılcım ve 'Dünya Hali'nin dünya güzeli sunucusu Şebnem Karaevli geldi. O akşam Margaux'da gerçekten eğlence grafiği çok yüksekti. Bence kalitenin ve lezzetli yemeklerin Laila'daki adresi, Margaux. Telefon numarası (0212) 259 49 59. Gelelim ikinci davete. Meslekdaşım ve sevgili arkadaşım Nurettin Soydan'ın sahibi olduğu, 5 yıldır saygın ve tarafsız haberleriyle çizgisini bozmayan magazinci.com 5. yıldönümünü kutladı. Laila ana sponsordu. Gecede müzik ve medya dünyasından pek çok isim vardı. Almanya seyahatinden dönen Harika Avcı "Meleklerim" dediği basın danışmanı ve menajeri Yasemin, Seher, Perihan ile birlikte göz doldurdu. Şarkıcı Ege şarkılarıyla geceye renk kattı. Bir ara Yazı Kebap'da Yılmaz Erdoğan, Gürhan Ateş, Tuncay Özkan, Necati Akpınar ve Gülben Ergen ile yolunu ayıran Mustafa Erdoğan'ı gördüm. Sessizce etrafını izliyordu. Söz Gülben'den açılmışken, bu cumartesi yine Çeşme Granada Beach'de sahne alacak. Daha şimdiden yakışıklı patron Yavuz Samancı 400 rezervasyon olduğunu söyledi. Bu arada cuma akşamı Antalya'da konseri olan Gülben, Çeşme'ye özel bir uçakla getirilecek ve pazar sabahı yine özel uçakla İstanbul'a dönecek. Bence çelme takan bazı güçlere rağmen Gülben aslanlar gibi zirvede. Helal olsun. Sahnelerin en çok iş yapan ve para kazanan ismi. Bu arada son albümü 'Uçacaksın' 600 bin satmış. Yakında Marakeş'de çekilecek olan müthiş bir diziye başlıyor. Kanal D'de izleyeceksiniz. Sohbet sırasında bana "Hak ettiğim yerdeyim. Çünkü ben tırnaklarımla buraya geldim. Başarım şans ve tesadüf değil. İlk albümüm 75, ikincisi 150, üçüncüsü 300 bin sattı. Ama 15 yılımı verdim bu noktaya gelinceye kadar" dedi. Ayrılık konusunda fazla konuşmak istemedi. Bu ayrılığı ben pazartesi günü biliyordum ama bir kez daha insanlığım ön plana geçti, gazetecilik yapmak istemedim. Neyse, yine uzun atladık. magazinci com'un 5. yılını, başta patron Nurettin Soydan olmak üzere Deniz İzgi, Arslan Güven, İstiklal Sevinç, Nurcan Sabur, Gül Gül, Özlem Süyev'i ve şu an adı aklıma gelmeyen diğer arkadaşlarımı kutluyorum. Yazı'nın muhteşem kebapları Amerika'da yaşayan bir zamanlar sinemanın esmer güzeli Bahar Öztan Çolak, iş adamı eşi Yavuz Çolak, Arnavutköy'de Living Emlak'ın güzel patroniçesi Derya Babacan ve DYP İl Başkan Yardımcısı olan mimar eşi Zafer ile birlikte Laila'nın içindeki Yazı Kebap'a gittik. Ortaklardan sevgili Gürhan Ateş muhteşem bir adam. İnsan bu kadar mı pozitif olur? Çevresine ışık saçıyor adeta. O akşam bence Laila'nın en parlak restoranlarından biriydi Yazı Kebap. Yediğimiz her şeyden de müthiş keyif aldık. Seçimi salon şefi Hüdai Kırman ve mutfak şefi Ramazan Direk'e bıraktık. Garsonlar Tayfun Korkmaz, Emin Adıgüzel'in servisi ise kusursuzdu. Ortaya önce pastırmalı humus, közlenmiş kırmızı biber, nar ekşili ve naneli salata, çiğ köfte (ki dört tabak yedik), fındık lahmacun, içli köfte, gavurdağı geldi. Ardından yine ortaya kuzu pirzola, tavuk, Adana, kül bastı ve çöp şiş olan karışık bir kebap tabağı getirdiler. Finali de sütlü irmik tatlısıyla yaptık. Son zamanlarda acayip ete düşkün oldum. Nedeni şu; ABD'de Alzheimer hastalarının yüzde 90'ının et yemeyenler olduğu belirlenmiş. Bütün doktorlar haftada iki kez et yemek gerektiğini söylüyormuş Amerikalılar'a. Bir ara Gürhan ile sohbet ettik. Yazı bu yıl Ankara Laila ve Bodrum Havana'da açıldı. Kısmetse 2004-2005 sezonunda İzmir, Antalya ve Londra'da da şubeleri açılacak. Yazı'nın renkli müdavimleri var, Demet Akbağ, Mahsun Kırmızıgül, Faruk Tınaz, Aziz Yıldırım ve eşi Yıldız, Şansal Büyüka, Sergen Yalçın, Tuba Ünsal, Gülben Ergen, Yavuz Bingöl, Ercan Saatçi. Yazı'dan sonra Laila'nın içinde üç sezondur hizmet veren Copa Bar'a geçtik. Buranın halkla ilişkilerini yürüten sevgili Şenay Çelik ağır bir grip geçirdiği için evdeymiş. Bizimle işletmeci sevgili Orhan Aşçı ilgilendi. Barmeid Selma Çelik, barmen Levent Eliçabuk son günlerin gözde içkisi olan, benim de çok sevdiğim Ursus marka kırmızı votka ile değişik kokteyler hazırladı. Keyifli bir akşamdı. Sevgili kankam Şefik Öztek yine yoktu. Galiba bana biraz kırgın, çektiğim mesajlara da pek cevap vermiyor. Daha ne yapayım, anlamadım. Beş kez gittim, üçünde mekanda yoktu. Bir keresinde de sevgili Kaya Çilingiroğlu, Orta Anadolu Otomotiv Yönetim Kurulu Bakanı sevgili Taylan Ağabey (Bilgel) ve Hürriyet Gazetesi Koordinatörü Fikret Ercan ile yemek yiyordu, yanlarına gitmedim. Neyse, tüm arkadaşlarım sağlıklı ve huzurlu olsun yeter. Yazı Kebap'ın telefon numarası (0212) 236 21 25. Açıkhava alkış sesleriyle inledi Efendim, yurt dışına giderayak çarşamba gecesi Harbiye Açıkhava Tiyatrosu'nda izlediğim Süper Star Ajda Pekkan konserini, öncesi ve sonrasını, yaşananları, dedikoduları sizlere iletmek için hazır sayfamı bozdum valla. Ama değer. Kimse bozulmasın, Türkiye'ye bir Diva Sezen Aksu ve bir de Süper Star Ajda Pekkan daha gelemez. Allah ikisini de başımızdan eksik etmesin. Süper Star'ın Açıkhava'daki süper konseri öncesi ünlü yönetmen Ayşe Ersayın ve can dostum İzzet Çapa'nın Harbiye'deki Balkon On5'inde buluştuk. Ajda Fan Club'ın 100'e yakın üyesi Balkon On5'i doldurmuş, zor yer bulduk. Bir ara barda müzik dünyasının beyefendi yapımcısı Dani Gürenberg'i gördüm. Bir başka masada da pop müzik tarihçisi, ünlü müzik eleştirmeni Naim Dilmener vardı. İkisiyle de sohbet ettim. Dany bugüne değin Ajda Pekkan, Sezen Aksu, Nilüfer gibi pek çok stara albüm yapmış bir insan, nostalji yaşadık. Bana "Gençliğimde çok gezdiğim için herkes bana 'Marco Polo' diyordu ama sen beni geçtin. Seni okurken yoruluyorum. Çok da okuyanın, hayranın var, helal olsun" dedi. Dany gibi birinden bunları duymak beni mutlu etti. Naim ile sohbetimizin konusu da danışmanlığını yaptığı ve Açıkhava'da MOST'un patronu yüreği güzel adam Mustafa Oğuz'un muhteşem prodüksiyonu olan 'Sanki Dün Gibi' adlı gösteriydi. Bugünkü bölümde Fatih Erkoç, Özlem Tekin, Levent Yüksel'in yanı sıra Timur Selçuk, Berkant, Ayferi ve Mavi Işıklar var. Kaçırmayın. Gelelim Süper Star Ajda Pekkan'ın süper konserine. Kelimeler yetmez, yaşamak, hissetmek lazım. Ben konseri, kendisini tanımaktan müthiş onur duyduğum sevgili Okan Tapan ile birlikte izledim. İkimiz de heyecanlandık. Bence dünya çapında bir star olan Ajda Pekkan çok şık ve formdaydı. 'Sen İste' ile başladığı birinci bölümde blue jean ve üzerinde çiçekler olan turuncu renkli şifondan yapılmış seksi bir bluz vardı. Genç mimar Aşkım Darcan'ın yaptığı sahne dekoru da sıcacıktı. 8 şarkıyla biten birinci bölümün ardından Pekkan, bir Diva edasıyla, somon renkli şık bir tuvaletle alaturka bölüme başladı. 30 kişilik orkestrada 17 tane yaylı saz vardı. 'Çile Bülbülüm'de Açıkhava 'Allah' naralarıyla inledi. Sanat Güneşi Zeki Müren'in, benim de çok sevdiğim 'Gözlerinin içine başka hayal girmesin' şarkısını okurken Süper Star'ın gözleri doldu. Üçüncü bölümde blue jean üzerine beyaz frak giyen Ajda Pekkan klasikleşen şarkılarıyla ayakta alkışlandı. İki kez sahneye çağrıldı. Programdan sonra Okan Tapan, Taksim Hyatt Regency Oteli'nin Gossip Barı'nda bir davet verdi. Emre Gönensay ve eşi, eski ANAP Milletvekili Melike Hasefe, Zerrin Arbaş, Süper Star, orkestra elemanları ve eşleri, süper geçen geceyi şampanya içerek kutladı. Evet, bugünlük de bu kadar. Sevinçleriniz okyanuslar, üzüntüleriniz ise kum tanesi kadar olsun. Hoş kalın
magazine
Seda Sayan Umre dönüşü kapanıyor Bodrum'da sevgilisi Gökhan Şükür ile tatil yapan ve cüretkar bikinileriyle objektiflere yakalanan şarkıcı Seda Sayan, martta menajeri Stelyo Pipis'le Umre'ye gidecek. Sevgilisi Gökhan Şükür ve menajeri Stelyo Pipis ile birlikte martta Umre'ye gidecek olan Seda Sayan, Kâbe ile Mekke ve Medine'deki kutsal yerleri ziyaret edecek. Seda Sayan, Umre ziyaretinin ardından 'yarı hacı' olacak. İki yıl önce sünnet olup Müslümanlığı tercih eden Stelyo Pipis tarafından açıklanan Umre ziyareti, bazı soru işaretlerini beraberinde getirdi. Herkesin aklına 'Sayan'ın Umre dönüşü ne yapacağı' sorusu takıldı. Bilindiği gibi Sayan, sahnede vücut hatlarını gözler önüne seren kıyafetler giymekten çekinmiyor. Hıristiyanlığın Ortodoks mezhebinden olan Stelyo Pipis, iki yıl önce Müslümanlığı seçmişti. Müslümanlığın ilk vecibesini sünnet olarak yerine getiren Stelyo, Ramazan ayında oruç da tutuyor. Pipis, Seda Sayan ve Gökhan Şükür ile Umre'ye giderek, önemli bir vecibeyi de yerine getirecek. Daha önce de Sibel Can Umre'ye gitmişti.
magazine
Tom Cruise, kendisini güldürecek eş arıyor Kısa süre önce nişanlısından ayrılan ünlü aktör Tom Cruise yine eş aramaya başladı. Cruise, kendisini güldürecek, maceraya meraklı, motosiklet ve uçağa binmeyi seven bir kadınla evlenmeye hazır olduğunu söyledi. Internetteki ‘mirror’ sitesinin haberine göre ocak ayında nişanlısı Penelope Cruz ile yollarını ayıran Tom Cruise, üçüncü eşini aradığını ilan etti. Cruise, aradığı eşin niteliklerini, ‘Mutlaka espri duygusu olmalı, beni güldürmeli. Hayatında maceradan kaçmamalı. Ben motosiklete ve uçağa binmeyi severim. Benimle bunları yapacak, benim kadar da keyif alacak birini arıyorum’ diye özetledi.
magazine
Bodrum'un zabıtası Yılın büyük bölümünü Bodrum Yalıkavak'taki evinde geçiren şarkıcı Akrep Nalan, bu dev beldenin sahibi gibi adeta. Yeni gelen kafilelerden, sanatçılardan hepsinden haberdar. Çünkü evinde oturup, aynı yerden denize girenlerden değil. Bodrum'un zabıtası gibi kucağına köpeği Puki'yi alıp, arabasıyla akşama kadar sokakları ve koyları turluyor.
magazine
Madonna ile eşi Ritchie boşanmanın eşiğinde Madonna ile yönetmen eşi Guy Ritchie’nin ‘kıskançlık’ yüzünden boşanma yolunda olduğu ortaya çıktı. Internet sitelerinin haberlerine göre, sürekli Madonna’nın kendisini aldattığı şüphesi içinde bulunduğu belirtilen Ritchie, ünlü yıldıza sonunda dünyayı dar etti. Madonna’yı deli gibi kıskanan Ritchie, bu yılki dünya turnesinde sanatçıyı iyice bunalttı. Madonna’yı gün boyu cep telefonundan arayan Ritchie, telefonda sürekli yanında kimin olduğunu sorarak eşini üzdü. Şarkıcının dansçıları ve eski erkek arkadaşlarından şüphelenen Ritchie’nin bu kıskançlıkları, sonunda çekilmez hale geldi
magazine
Ruslana diplomatik kriz yarattı Eurovision birincisi Ruslana'nın Kemer'de verdiği konserin ücretini alamaması, Türkiye ile Ukrayna arasında diplomatik kriz yarattı. Ukrayna Dışişleri Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı'mızdan yardım istedi. Türkiye'ye gelip konser veren bu yılın Eurovision birincisi Ukraynalı sanatçı Ruslana'nın, Türk organizatörler tarafından dolandırılması diplomatik mesele oldu. Diplomatik pasaport taşıyan Ukraynalı sanatçıyı dolandıran Nokta Organizasyon'un sahipleri Orhan Tokgöz ve Taner Kaya ise, ortadan kayboldu. Diplomatik krize neden olan dolandırıcılık olayı geçtiğimiz temmuz ayında yaşandı. Ruslana'nın 10 Temmuz'da Belek'deki Cornelia De Luxe Resort Otel'in kutlamasında sahneye çıkacağını öğrenen Nokta Organizasyon firmasının sahipleri Tokgöz ve Kaya, Kemer'de de konser vermesi için Ruslana'nın menajeri ile irtibat kurup, anlaştı. Anlaşmaya göre, Ruslana Kemer'in eğlence merkezleriyle ünlü Ayışığı'ndaki Aura Moonlight'da konser verecekti. Ruslana anlaştığı gibi Aura Moonlight'da sahneye çıktı. Ancak, organizatörler Orhan Tokgöz ve Taner Kaya, konser bitmeden ortadan kaybolurken, konser biletlerinden Ruslana'nın menajeri Todua'ya verilen bölümünün de sahte olduğu anlaşıldı. Aramalara rağmen Tokgöz ve Kaya bulunamazken, konser parasını alamayan Ruslana, eylül için planlanan Türkiye turnesini iptal edip, ülkesine döndü. Ruslana'nın hükümet yetkililerine parasının alınması için başvurması üzerine, Ukrayna Dışişleri Bakanlığı, Türk Dışişleri Bakanlığı'ndan yardım istedi
magazine
Alice Cooper'ın yılanı elektrikli minder yuttu -------------------------------------------------------------------------------- Ünlü rock şarkıcısı Alice Cooper'ın gözü gibi baktığı kendi ismini taşıyan piton yılanı, elektrikli minder yuttu. Sanatçının sahne almasından dakikalar önce bu yaramazlığı yapan yılan, gözünü acil serviste açtı. Associated Press'in haberine göre, akşam yemeği saatinde canlı bir fareyi midesine indiren 'Alice' isimli piton yılanı, doymadı ve hemen yanıbaşındaki elektrikli minderi kablolarıyla beraber yuttu. Kafesinden yanlışlıkla çıkan yılanın normalden 'daha büyük' göründüğünü farkeden Cooper'ın çalışanları, yılan uzmanını çağırdı. Hep birlikte veteriner Richard Jacobs'e gidildi. Operasyonu yapan Veteriner Jacobs yılanı sakinleştirdikten sonra karnı yarılarak elektrikli minder ve parçaları çıkarıldı. Minderin yılanın vücudunda kontak yapabileceğini vurgulayan Jacobs, meslek yaşamı boyunca ilk kez böyle bir şeye tanık olduğunu anlattı. Sloan, ayrıca 'Alice' iyileşene kadar şovunda kullanmak üzere Alice Cooper'a sahibi olduğu Essex'deki Ashleigh's Rain Forest'tan bir sarı anakonda yılanı verdi
magazine
Emekliliği film oluyor! Koç Holding Onursal Başkanı Rahmi Koç'un, içinde tekne ile dünya turunun da olduğu emeklilik günlerini filme aldırdığın duydum. Görevini oğlu Mustafa Koç'a devrettikten sonra, yıllardır hayalini kurduğu tekne ile dünya turuna 16 Eylül'de çıkmaya hazırlanan Rahmi Bey, anlaşılan ileride torunlarına güzel bir hatıra bırakmak istemiş. Monique Benardette'nin, Rahmi Bey'in onuruna Bodrum People'da verdiği veda yemeğine davetli olan bir dostum, bir kameraman ile bir ışıkçının, daveti de görüntülediğini söyledi. Kameraman neredeyse 24 saat Rahmi Bey ile birlikte dolaşıyormuş. Cidden süper bir fikir.
magazine
Eşi Shery Shahnavaz'ın ısrarlarıyla mayıs ayında Londra'ya yerleşen Ceyla Shahnavaz, bir süredir kızı Lara ile Bodrum'da tatil yapıyor. Geçen hafta Shery Bey'in de katılmasıyla Shahnavaz Ailesi tamamlanmıştı. Bir haftadır eşi ve kızı ile Bodrum'da tatil yapan Sherry Bey önceki gün Londra'ya geri döndü. Ceyla Hanım'ın da eşi ile birlikte Londra'ya gittiğini duydum. Evinin dekorasyonunun tamamlandığını öğrenen Ceyla Hanım, son kontroller için Londra'ya gitmiş. Hafta sonu tekrar Bodrum'a geri dönecek olan Ceyla Hanım, ağustos sonuna kadar Bodrum tatiline devam edecekmiş
magazine
Bizim evliliğimizde mankenliğe yer yoktu 15 yaşındayken Ankara Olgunlaşma Enstitüsü'nde mankenliğe başlayan Fatoş Kayacan Hataylı, evlendikten sonra eşinin isteğiyle podyumlara veda ediyor. 'İkimiz de çocuk istiyorduk' diyen Fatoş Hanım, 'Meslek beni bırakmadan ben onu bıraktım' şeklinde konuşuyor. bir suikast sonucu hayatını kaybeden Deniz Kuvvetleri eski Komutanı Kemal Kayacan'ın kızı olan Fatoş Kayacan Hataylı, iki soyadı kullanıyor. Fatoş Hanım, büyük saygı duyduğu babasının ve eşi Ertuğrul Hataylı'nın soyadını gururla taşıdığını söylüyor. Asker bir babanın kızı olmasına rağmen 17 yaşında mankenlik yapmaya başlayıp, 10 yıl podyumlarda boy göstermiş Hataylı... İki yıl önce siyasete de atılan Fatoş Hanım, yazar kimliğiyle de tanınıyor. Hayatı dolu dolu yaşamaktan hoşlanan Hataylı, şimdilerde iki dergi birden yönetiyor. GÜZEL OLMAK YETMEZDİ * Manken olmaya nasıl karar vermiştiniz? Lise sondayken mankenlik ve zarafet kursunu gittim. İçimde hep manken olma isteği vardı ama bunu dile getirmeye utanıyordum. 15 yaşındayken İzmir'de bir defile izledim ve 'Ben niye manken olmuyorum' dedim. Zaten mankenlik ve zarafet kursuna gidince, bu merakın kursla sınırlı kalmayacağını anlamıştım. Ankara Olgunlaşma Enstitüsü ile mankenliğe başladım. Olgunlaşma'da manken olmanın şartları vardı. Çok iyi aile kızı olmak gerekiyordu. Eğitimli ve lisan bilmek de şarttı. O zamanki bütün manken arkadaşlarım böyleydi. Sadece güzel olmak yetmiyordu. * Asker bir babanın kızı olarak aileniz manken olmanıza tepki göstermedi mi? Babanızı nasıl ikna ettiniz? Babamı ikna etmeye çalışırken üç isim öne sürdüm. Çağla Kurtuluş, Lale Akatlı ve Başak Gürsoy. Biz mankenlikte onlardan sonra gelen gruplarız. 'Baba onlara babaları izin veriyor' dedim. Babam aydın bir insan olduğu için bunu kabul etti. Bana sadece 'Ankara Olgunlaşma'nın dışına çıkma' dedi. Mankenliği insanlara çok zor şartlarda kabul ettirdik. Mankenliğin ne olduğunu bilmiyorlardı. Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay'ın hanımı bile 'Fatoş'un mankenlik yapmaya ihtiyacı mı var?' demişti. Ben yine de 10 yıl süreyle podyuma çıktım. * Manken olmanız babanızın askerliğini etkilemedi mi? Babamın mesleki açıdan kritik bir dönemiydi. Aleyhinde çalışmalar yapılıyordu. 'Onun kızı manken' şeklinde bir pürüz çıkardılar. Babam ona da kulağını tıkadı. Babam çok aydın ve modern bir insandı. Ben de onu utandıracak bir yaşantı içinde hiç olmadım. Ama yine de mankenlik yaptığım için, benim yüzümden babamın kariyerini etkileyecek bir şey olsaydı kendimi affetmezdim. Babam bu durumu hiçbir zaman engel görmedi. Hatta bir gün Kuvvet Komutanı'yken benim defilemi kamerayla bile çekti. * Mankenlikten büyük paralar kazanıyor muydunuz? Yurtdışına çıkışların en zor olduğu dönemlerde biz her sene üç kere yurt dışına çıkıyorduk. Benim hizmet pasaportum vardı. Elçiliklerde kalıyorduk. Milli manken diye ayrıcalığımız var. Şimdi böyle bir kavram yok. Aldığım para çok azdı. Bu önemli değildi çünkü işlere devletten görevli olarak gidiyorduk. Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı olarak Olgunlaşma bünyesinde mankenlik okulu açıldı. O okulun ilk hocası ben oldum. PODYUMDA BİR STARDIM * Fatoş Kayacan Hataylı nasıl bir mankendi? İyi bir mankendim. Çok disiplinliydim. Bana gel dedikleri zaman vaktinde orada olurdum. Aynı tarihte üniversiteye gidiyordum. İkisini de çok güzel yürüttüm. Olgunlaşma grubu çok farklıydı. Üst düzey devlet memuru gibiydik. Benim için o dönemlerde "Podyumların Prensesi" diyorlardı. Bu da bana gurur veriyordu. Hatta benden sonra birçok asker ve bakan kızı da beni örnek alıp, mankenliğe gönül verdi. * Podyumda neyi asla giymiyordunuz? Mayo asla giymiyordum. O zaman moda olmasına rağmen mini de giymiyordum. Çünkü Olgunlaşma'nın eserleri Ankara'daki devlet büyüklerine satılmak amacıyla yapılıyordu. Her biri sanat eseriydi. Eskiden çıplaklık yoktu. Ama benim kastettiğim çıplaklık özel hayatla ilgili olan. İşini layığı ile yapan ve sadece podyumda giymesi gerektiği tarzda kıyafetler giyenlere saygım var. Ucuzluktan yana bir görüntü ve yaşam portresi çizen ve adını manken ilan edenleri kınıyorum. 90'LARDA İŞ ÇIĞRINDAN ÇIKTI * O zaman da mankenlik basamak olarak kullanılıyor muydu? Mankenleri birbirinden ayırmak için 'Mankenler Derneği' kurduk. Çünkü önüne gelen kendini manken diye tanıtıyordu. 90'lı yılların başında bu iş çığrından çıktı. Mankenlik basamak olmaya başladı. Sinemaya, şarkıcılığa ve zengin kocaya giden yol mankenlikten geçer bir hale geldi. Bizim zamanımızda, mankenlik mesleğine büyük saygı vardı. * Mankenliği nasıl bıraktınız? Mankenlik nasılsa beni bırakacaktı ben ondan önce davrandım! 78 yılında podyumdan vazgeçtim. Bizim evliliğimizde mankenliğe yer yoktu. Çünkü ikimizin de çocuk özlemi vardı. Tam 10 yıl mankenlik yaptım. Ve bu meslekte doyuma ulaşmıştım. Ama yapmasaydım içimde ukte kalırdı. Geriye dönüp baktığımda o günlerimle gurur duyuyorum. Ama bazıları geriye dönüp baktığında gurur duyamayacak. Mesela şimdikiler.. İki kızım var ve iyi ki manken olmak istemiyorlar diye seviniyorum. * Mücevherlere düşkün müsünüz? Yaşamınızda evlilik sonrası değişen ne oldu? O yıllarda askerlik, memuriyetti. Ama dünyanın en şerefli göreviydi. İnsanlar o zamanlar bu kadar maddi değildi. Özal'lı yıllardan sonra para her şeyin önüne geçti. Halbuki ondan önce sınıf ayrımı yoktu. Şu anda marka giyinen, parası olan insan sosyete. Benim ailemin maddi sorunu hiç olmadı. O zaman arabamı da babam aldı. Ailem bana her konuda sahip çıktı. Hiç bir eksikliğim olmadı. Mücevherleri ben de her kadın kadar severim. Bazı insanların mücevherle ışıldamaya ihtiyacı vardır. Bazılarının yoktur. Bazıları tek taşla, pırlanta saatle değer buluyor. KÜLKEDİSİ DEĞİL PRENSESİM * Kendinizi Külkedisi'yle özdeşleştirdiğiniz bir yanınız var mı? Ben Külkedisi değil, zaten prensesim. Çok saygın bir babanın, eğitimli, beğenilen ve sevilen kızıyım. Bu nedenle sevdiğim saydığım iki adamın soyadını kullanıyorum. Ben sadece kocasının karısı olan tiplerden değilim. Böylelerine acıyorum. * Çalışma hayatından ev hayatına geçince zorlanmadınız mı? İkinci kızımı yeni doğurmuştum. Eşimle birlikte bir davete gittim. Çocuklarla uğraşmaktan Türkiye'de neler olup bittiğinden haberim yoktu. Bir boşluktaydım. Kafamda sadece çocuklar vardı. 'Camı açık bırakırlar mı, çocuğun maması bozulur mu?' diye düşünüyordum. Yemekte yanıma bir bey düştü. Bütün bir gece adamı esir aldım. Adamla sadece çocuk maması ve çocuk kakası konuştum. O kadar ev kadını olmuştum ki eve gittiğim zaman kendimden tiksindim. O gece 'Sen bu değilim' dedim
magazine
Evlenmeyi seviyor ABD'li aktör Tom Cruise, nişanlısı Penelope Cruz'dan ayrıldıktan sonra yeni bir eş aramaya başladı. Internetteki "mirror" sitesinin haberine göre, kendisini güldürecek, maceraya meraklı, motosiklet ve uçağa binmeyi seven bir kadınla evlenmeye hazır olduğunu söyleyen Cruise, "Ben evlenmeyi seven bir erkeğim. Asla bundan vazgeçmedim ve vazgeçmem de" diyor
magazine
Hep aynı nakarat Beşiktaş'ın yıldız futbolcusu(!) Sergen Yalçın, bir dargın bir barışık dört yıldır birlikte olduğu stilist sevgilisi Aslı Sarı tarafından önceki hafta bilmem kaçıncı kez terk edilmişti! Sergen'in çapkınlıkları yüzünden Aslı sık sık bu ilişkiyi bitirmeye kalksa da, Sergen her defasında bir yolunu bulup, ilişkiyi kurtarmayı başarıyor. Ve yine aynı şey oldu; Sergen yine Aslı'yı ikna etmeyi başardı ve barıştılar. Hafta sonu Balkon ON5'te gördüğüm aşıklar yine canciğer kuzu sarması kıvamındaydılar. Ya bu Sergen'de şeytan tüyü var, ya da Aslı Sergen'e deliler gibi aşık, ondan vazgeçemiyor. Bakalım bu daha ne kadar sürecek?
magazine
Güneş yerine tavla Denize girmek, güneşlenmek ve beach partilerde eğlenmek yavaş yavaş 'out' olurken, tavla 'in' listesinin başına yerleşti. Manken Tuğba Özay ile genç şarkıcı Alişan da bu trendin en sıkı takipçileri... Çeşme'de tatilin tadını çıkaran iki sıkı dost, denizden ve güneşten uzak bir yer bulup, zarları yuvarlamaya başlayınca, oyuna konsantre olup dünyayla adeta ilişkilerini kesiyorlar.
magazine
Aylin Sarıgül sağolsun Aylin Sarıgül'ün saçları en yeni kuaför gündemi. Kadınlar hemfikir. Bayan Sarıgül cillop gibi ortaya çıkmış maşallah. Nefis de nefis. Üstüne Kedi Kadın filminin fragmanındaki Halle Berry'nin saçları da cabası. Ayy bir değişiklik gerek. Evi değiştirdim, işi değiştirdim, sevgili nanay bana ne yarar?. Tabii saç!! Kızlar sık sık konuşuruz saç kestirme, boyatma eylemlerini. Radikal değişimlere cesaret yoktur. Misal Hülya Avşar uzun saçlarını kısacık yapınca toplu şok geçirmiştik. Çok şükür atlattık. Değişiklik çekici ve ürkütücü bir durum galiba. Kararı verdim saçları kısacık kestireceğim. Kuaförüm Mahmut Ebil'e telefon "Mahmut Ebil, Mahmut Ebil beni 'Kezbanlık'tan kurtarınız. Mahmut Ebil danışmaya lütfen." Yolda iç çekilmesi, baş dönmesi, mide bulanması. Kasıyorum yani. Ya kötü olursa? Ya besleme kıvamına gelirsem? Bu yürek buna dayanır mı? Kararı verdiniz mi en yakın arkadaş ve annenin telefonları açılmamalı. Neme lazım. Karar bir, caymak iki. Fonda "I will always love you" (Seni daima seveceğim) şarkısı (ironiye gel), tepemde Mahmut. İşte son halim. Kuaför sonrası iş. Günaydın ikiye bölündü. Çok beğenenler, "Beğendim" deyip anında yanımdan tüyenler yani nefret edenler. Değişime çok kapalıymışız meğer. Hani moderniz ya, yalan. Üç buçuk atıyoruz rutin bozulacak diye. Aslında saçım dün turanjdı. Müdürüm Memed Güler "Arkadaşlar servise Rusya'dan eleman aldık" esprilerine abanınca. Uygun adım kahverengi. Yahu niye erkekler saçını kestirince birbirlerine "Ahmoşş saçım nasıl olmuş?" demez ya da millet "Aaa inanmıyorum bu ne saç" diye cıyaklamaz. Haa onlar da askere gidiyor değil mi?
magazine
'Daum bizi fena işletti' -------------------------------------------------------------------------------- Athena, Fenerbahçe Teknik Direktörü Daum'un kendilerine yaptığı espriyi unutamıyor. Ünlü teknik direktör, Mannheim'la yapılan hazırlık maçında grup üyelerini kulübeye çağırıp, 'Hazırlanın sizi de oynatacağım' deyince ne yapacaklarını şaşırmışlar Eurovision Şarkı Yarışması'nın ardından çıkardıkları 'Us' adlı albümleriyle yoğun bir çalışma temposuna giren Athena, Fenerbahçe Teknik Direktörü Christoph Daum'un, kendilerine yaptığı bir espriyi unutamıyor. Fenerbahçe fanatiği olarak tanınan grup üyeleri, takımlarının Almanya kampı sırasında yaşadıkları olayı kahkahalar atarak AKŞAM'a anlattılar. EUROVİSİON ŞANS GETİRDİ Sarı Lacivert renklere olan sevgilerinin Daum'un bile kulağına gittiğini belirten Hakan, 'Takımın Almanya'da yaptığı kampa davet üzerine katıldık. Mannheim ile Fenerbahçe'nin yapacağı maç önceside konser verdik. Konserin ardından Daum bizi maç başlarken kulübeye davet etti. 'Hadi hazırlanın sizi de oynatacağım' deyince ne yapacağımızı şaşırdık. Meğer bizim takımın sıkı taraftarı olduğumuzu, hatta bir marş bile yazdığımızı duymuş. Tanışmak için bizi çağırmış. Sözlerinin espri olduğunu anlayınca rahatladık, dakikalarca güldük. O çok sıcak ve esprili bir adam' diye konuştu. Athena'nın kurucusu Gökhan ise Eurovision'dan sonra yurtdışında da tanınan bir ekip olduklarını belirterek, 'Daha önce yurtdışında çalışma planlarımız ve bize gelen teklifler vardı. Eurovision'dan sonra bu daha kolay oldu ve sayısı bir anda arttı. Almanya'da bir çok TV programına katıldık, dergilere röportajlar verdik. Şu anda başta Almanya olmak üzere Belçika, Lüksemburg, Rusya, Sırbistan-Karadağ'da da konserlerimiz devam ediyor' dedi
magazine
Ünlü rapçı Andre 3000 ile aktris Alicia Silverstone ‘dünyanın en seksi vejetaryenleri’ olarak seçildiler. Hayvan hakları savunucusu PETA kuruluşu, her yaz düzenlediği bir anket sonucunda asla et yemeyen en seksi yıldızları belirliyor. 12 bin kişinin oy kullanması sonucunda, ‘en seksiler’ tahtına Andre 3000 ve Silverstone oturdu. İkili, Pamela Anderson, Noah Wyle, Kim Basinger, Lauren Bush, Tobi Mcguire, Natalie Portman ve Shania Twain gibi ünlü isimleri geride bıraktı
magazine
Cameron, peri masallarındaki gibi evlenecek Charlie’nin Meleği filminin güzel yıldızı Cameron Diaz, peri masallarına yakışır bir düğünle evlenecek. Popçu Justin Timberlake ile hayatını birleştirmeye hazırlanan Diaz, düğün için ‘Külkedisi’nin giysilerine benzeyen bir gelinlik diktirecek ve makineyle kar yağdıracak. Internetteki ‘imdb’ sitesinin ‘dailystar’ gazetesine dayanarak verdiği habere göre, Timberlake ile Diaz, bir peri masalının kahramanları olacak. Kar yağmama ihtimalini göz önünde bulundurarak bir kar makinesi kiralamayı da düşünen çift, böylece düğün mekanını ‘harikalar diyarına’ benzetecek.
magazine
Gay partisi vaziyetleri İnsanın başına ne gelirse meraktan gelirmiş ya, e biz de nasibimizi aldık tabii. Söz konusu durum 'Gus' dergisinin partisi. Bilmeyenlere ön bilgi; Gus Avrupa'nın en popüler gay dergilerinden biri. Ve bu dergi tutuyor yeşil vatanıma el atıyor. Önce Çeşme sonra İstanbul. Çeşme'deki parti sönük geçmişmiş. Organizasyonu yapanlar en çok "50 gay gelmesine şaşırmış". Dedim ya merak işte, bastım gittim İstanbul 34.5'daki partiye. Saat 00:00 itibariyle mekana girişi yaptım. Amanın!! Maç öncesi stat kenarı kahvehane durumu. Tek dişi benim! Elle gelen düğün bayram. Buyurduk, takılacaz. Cool görünmek adına hemen sağ elime sigara, sol elime içki takviyesi. Partinin ilk bir saati ortaokul doğum günü partileri kıvamında. Yüzler gergin ve "Beni buraya kim koydu?" ifadeli. Şimdi açık fikirliyiz, modern gençliğiz ya renk vermeyeceğiz. Abicim yanımdaki abiler kumru maşallah. Dikkatle bakınca moral bozulmaması namümkün. Hani genç kız olarak. Kızlar, benim aziz bekar, sevgili bulamayan arkadaşlarım! Yahu ne kadar hoş erkek varsa ruhuna el fatiha. Misal çok yakışıklı bir erkek vardı, biraz lafladım. Amerika'dan gelmiş. "Aa niye ki?" soruma, "Sevgilimi görmeye, Osman'ı" dedi. Bizimkiler Anadolu Yakası'ndan Avrupa Yakası'na bile geçmezken. Neyse, daha sonra kuşkusuz gay bir arkadaşla kaynaştım. Duy da inanma, İzmir'den sırf parti için gelmiş. Şaka gibi. Ve on beş dakika sonra beni heteroluğuna ikna etmeye çalıştı. Tabii tabii yersen. Saat 01:00: küçük çaplı bir izdiham yaşanıyor... Biraz hava alalım. Dışarıda hani şu Gus'ın sahibi Frederick ve reklamlarındaki Vincent. Frederick cidden çok sempatik. İstanbul'a ayılmış, bayılmış. "Yahu niye Türkiye'de partiler yapıyorsunuz?" diye sordum. Kızlar yine çok üzgünüm, "Acayip potansiyel var" dedi. "Yaaa öyledir maşallah..." Yüreğimde yara, yüzümde sahte bir gülüş. Ve Vincent... İtiraf ediyorum gördüğüm en ama en yakışıklı erkek. Hemen "Ben gay değilim" açıklamasında bulundu. E Allah sahibine bağışlasın. İngilizce bilmediğinden çeneye ket vurup dans etmeye gittik. Vincent nerede kalabalık orada olunca beni kulise aldılar. Partide dansçılar var. Hepsi Belçika'dan. Hepsi son derece bakımlı ve güzel. Gayler tabii. Birini model sevgilisi fazla bakımlı diye bırakmış. Bizi de çenemizden bırakıyorlar. Tanga giymiş karşı cins görmek, garip duygular yaratmıyor değil. Ama insanoğlu çabuk adapte oluyor. İyisi mi partiye döneyim. Çok gerçekçi yaklaşımla, yurdumun retroseksüel, kıllı erkeğinin mevcudiyetine rastlamayacağımı sanıyordum. Yanılmışım... Gayler kadar, maçomtrak abiler de vardı. Yani gelip gayleri süzmece, ucundan dalga geçmece, ona buna laf etmece. İlerleyen saatlerde kadın- erkek çiftler, nereye geldiklerinden bihaber şoka girip geri kaçanlar, transeksüeller (ki bizde öyle fizik yok), lezbiyenler... Siz rahatsız olmadıkça, sizi didikleyecek kimse yok. Bu da böyle bir eğlence. Bu arada Gus dergisinden edindim. Gerçekten fotoğraflar, tasarım çok iyi ve açık saçık değil. Adam gibi derginin gaycesi. Son olarak size tarafsız bir yorum: 34.5'un tuvalet görevlisinden. "Abi parti nasıl?", "Süper ablam süper!!"
magazine
İstanbul'un yolunu unuttular Yaz başından bu yana Bodrum'u mesken tutan ünlüler hayatlarından çok memnun. Gündüzleri deniz ve kum, akşamları müzik ve eğlence onlara İstanbul'un yolunu unutturdu. Murat çocuğunu kucağından indirmiyor Herkesin güneşlenip, dans ettiği, denize bile girmediği People'da sunucu Murat Başoğlu'nu dalgıç kıyafetini çıkarmak için eşinden yardım alırken gördük. Sportmen sunucunun en büyük hobisi derinlere dalmak ve zıpkınla balık avlamak. Başoğlu'nun sosyetik beach'lerin ruhuna pek de uymayan bu sportmen davranışı, çevredekileri şaşırtsa da o hiç aldırmadı. Başoğlu'nun en büyük destekçisi de eşi Hande Bermek. Yaz tatilini Havana'daki evlerinde geçiren Başoğlu çifti çocuklarını da yanlarından hiç ayırmıyor
magazine
Forma girdi İstanbul gece hayatının önemli duraklarından biri olan Günay Restaurant’ın sahibi Günay Tuncel’in eşi Ahu Hanım da Bodrum tatilcileri arasında... Kendinden 38 yaş büyük olan Günay Bey’le iki yıl önce nikah masasına oturan Tuncel, kısa süre önce de minik kızları Ahucan’ı dünyaya getirmişti. Doğumdan sonra hamileliği sırasında aldığı kiloları hızla veren ve eski formuna kavuşan Ahu Tuncel, şimdilerde zamanının büyük bölümünü bebeğiyle geçiriyor. Bodrum’da da bu kural bozulmadı. Ahu Hanım, kızıyla birlikte denizin ve güneşin tadını çıkarıyor.
magazine
Ajda Pekkan’ın cuma akşamı Bodrum Antik Tiyatro’da verdiği konserde, gizli tekila servisi yapıldı. Semiramis Pekkan, boşandığı eşi Gulu Lalvani’nin termosla çevresindeki sosyetik arkadaşlarına tekila servisi yaptığını gizlemeye çalıştıysa da bunda başarılı olamadı. Bodrum Antik Tiyatro’da önceki akşam Ajda Pekkan rüzgarı esti. Geçmişten günümüze Türk pop müziğine damgasını vuran eserlerinden derlediği repertuvarıyla izleyici karşısına çıkan süper star, Antik Tiyatro’yu dolduran izleyicilere seslendi. Bodrum tatilinde olan cemiyet hayatının ünlü simalarının da kaçırmadığı konseri izleyenler arasında, sanatçının kız kardeşi Semiramis Pekkan ve boşandığı eşi Gulu Lalvani, Gülin Öngör, Esra-Sinan Gürsoy, Tansa-Can Ekşioğlu, Uğur Ekşioğlu, Yasemin Kamhi, Ayşegül Germir, Neco-Oya Özyılmazel, Celal-Şebnem Çapa, Galip-Berna Gürel ile Selma Türkeş de vardı. Kırmızı kıyafetiyle beğeni toplayan Ajda Pekkan’ın konserinde bir de sıradışı olay yaşandı. Konser sırasında el altından yapılan tekila servisi herkesi şaşırttı! TERMOSLA SERVİS Semiramis Pekkan ile Gulu Lalvani, konseri izlemeye bir grup arkadaşıyla gelmişti. Lalvani’nin elinde bir de termos vardı. Konser başladıktan bir süre sonra termos açıldı, tekila bardakları çıkarıldı ve Gulu Lalvani çevresindekilere tekila servisi yapmaya başladı. Bir yandan şarkıları dinleyip bir yandan kadehleri boşaltan grubun neşesi yerindeydi. Semiramis Pekkan, Bodrum Antik Tiyatro’daki tekila partisini gazetecilere fark ettirmemeye çalıştıysa da, o da elinde kadehle objektiflere yakalanmaktan kurtulamadı
magazine
Alışkanlık mı imaj mı? DAHA önce konserlerine elinde bira şişesiyle çıkan ve konser boyunca içen Teoman'ın önceki gün de sahnede iki paketi aşkın sigara içmesi bunun bir pazarlama taktiği olduğu şüphesini akıllara getirdi. Teoman gerçekten sahnede kullanmadan yapamayacak kadar sigara ve alkol bağımlısı mı yoksa şarkıları ve kliplerinde ortaya koyduğu serseri hayatı bir imaj olarak kendine uyarlayan birisi mi? "KÖTÜ ÖRNEK OLMUYORUM" Teoman, önceki akşam Rumeli Hisarı konseri öncesi düzenlediği basın toplantısında, her defa sahnede eleştirildiğini söyleyerek, "Hayranlarımın karşısında içimden ne geliyorsa onu yapıyorum. Ayrıca çocukların yanında sigara ve içki içmiyorum. Yani hayranlarıma kötü örnek olmuyorum" diye konuştu. Teoman'ın konserinde 15-16 yaş grubu çoğunluktaydı. Şarkıcı iki saat süren konser sırasında tahminen iki buçuk paket sigara içti.
magazine
'Anlat İstanbul' adlı sinema filminde ilk oyunculuk deneyimini yaşayan 2002 Dünya Güzeli Azra Akın, bazı sahnelerde çok zorlandığını söyledi. Beş yönetmenin çektiği iddialı bir sinema filmiyle oyunculuğa başladığı için çok şanslı olduğunu ifade eden Akın, "Kraliçe olduktan sonra hayli dizi ve sinema filmi teklifi aldım. 'Henüz hazır değilim' deyip hepsini reddettim. Ama 'Anlat İstanbul'daki 'Pamuk Prenses' rolünün bana çok uygun olduğunu düşünüp teklifi kabul ettim. Filmden önce yapılan test çekimleri çok beğenildi. Sonucu çok merak ediyorum. Kendimi beyazperdede görmek için sabırsızlanıyorum" dedi. Akın'a oyunculuk ve Türkçe dersi veren Sibel Eren de, öğrencisinin inanılmaz disiplinli ve yetenekli olduğunu söyledi.
magazine
Annelik yaradı Brooke Shields, 15 aylık bebeği Rowan'dan bir dakika bile ayrı kalamıyor. Anneliğin tadını hiçbir şeyde bulamadığını söyleyen Shields, bebeği büyümeden setlere dönmeyeceğini vurguluyor. 38 yaşında anneliği tadan yıldız, huzurlu bir hayatın keyfini çıkarıyor
magazine
Bu kutlamada dekolte yarıştı Televole programının 500, Pazar Keyfi'nin ise 250'nci bölümü Laila'da, magazin dünyasının ağır toplarının katıldığı ve tam bir dekolte yarışına sahne olan büyük bir organizasyonla kutlandı. Gece de kimler yoktu ki.... Show TV'de yayınlanan Televole programının 500, Pazar Keyfi programının da 250'nci bölümü nedeniyle pazar gecesi Laila'da bir kutlama yapıldı. Geceye sanat dünyasının yıldızları tam kadro halinde katıldı. Kimler yoktu ki gecede; Türkan Şoray, Sezen Aksu, Bülent Ersoy, Muazzez Abacı, Çağla Şikel, Ferdi Tayfur, Necla Nazır, Seren Serengil, Kenan Doğulu, Levent Yüksel, Ceyda Düvenci, İbrahim Tatlıses, Ebru Gündeş, Hande Yener, Ebru Yaşar, Aydan Şener, Tülin Şahin, Alişan, Tuğba Özay, Emrah, Petek Dinçöz... Ve tabii birçok manken ve oyuncu da Laila'daydı... Kutlamaya Hollywood töreni havası verilmek için Laila'nın giriş kısmına dev bir kırmızı halı serildi. Erkeklerin smokinle, bayanların da özel olarak hazırlattıkları tuvaletlerle katıldığı geceye gelen ünlü konuklar, foto muhabirlerine ve kameralara poz vererek içeriye girdi. İşte görkemli geceden ilginç notlar... AĞIRLAR OTURDU Geceye ağır bir kostümle katılan ve eğlenmek yerine, oturup sohbet etmeyi tercih eden isimler vardı: Türkan Şoray, Bülent Ersoy, Ebru Gündeş, Sezen Aksu gibi... Görüntülenmek istemeyen Aksu, Laila'ya Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım ile birlikte ve tekneyle geldi. Aksu için özel bir bölüm kapatıldı ve bodyguardlar basını bu bölümden uzak tuttu. SESİGÜZEL KORKUTTU Gecede herkesin korkmasına neden olan bir olay da yaşandı; ünlü türkücü Nuri Sesigüzel bir ara fenalık geçirdi. Sesigüzel'in yardımına İbrahim Tatlıses ve Şahin Özer yetişti. Yılların sanakçısı Sesigüzel, daha sonra Tatlıses'in yardımıyla evine gitti. İLGİNÇ ŞARKI Derya Tuna ve Asena'nın birer yıl arayla vurulmasıyla dikkatleri üzerine çeken İbrahim Tatlıses, gecede yeni şarkısını seslendirdi. İbo'nun şarkısının sözleri gerçekten düşündürücüydü: "Kız ben seni vurmaz mıyam, saçlarından asmaz mıyam, senin gibi bir zalimi tarihlere yazmaz mıyam?.." Gecede dikkat çeken isimlerden biri de Kibariye'nin kendinden bir hayli küçük eşi Muhammet Ali'ydi. Mohikan modeli ilginç saç şekliyle bakışları üzerinde toplayan Muhammet Ali için Kiboş "Benim kocam andırgırant oldu" diye espri yaptı. Emrah ise, kısa kesimli ve kırlaştırılmış saçıyla beğeni topladı. Emrah'ın bu halini bir gazeteci George Clooney'e benzetince, Emrah Clooney'i tanımayarak, 'O kim ya...' diye cevap verdi. Gecede güzellerle yakışıklılar arasında da yakınlaşmalar yaşanmadı değil. Emrah, Nil adlı bir güzelle; Alişan, Tuğba Özay'la; Kenan Doğulu, Hande Yener'le; Levent Yüksel de Ceyda Düvenci'yle hayli samimi şekilde objektiflere yakalandı
magazine
Çılgın kutlama Lal Dedeoğlu ile Ender Sanal, mekanlarının mimarı da olan dostları Mahmut Anlar'a, BuzADA'da sürpriz bir doğum günü partisi düzenlediler. Anlar'ın 41 yaşına girdiği ve 50 yakın dostunun yalnız bırakmadığı doğum günü kutlamasının çılgınca eğlencelere sahne olduğunu duydum. Aralarında Esin Maraşlıoğlu, Cem Yılmaz, Aslı Altan, Tolga Sezgin ve Eda Modoğlu'nun da olduğu grup bütün gece barın üstünde dans edip, gece 02:00'de de hep beraber havuza atlamışlar. Hazırlıklı gelenler bikini ve mayolarını giyerken, hazırlıksız yakalanan Sinan Hotiç slip külotu ile havuzda yüzmüş
magazine
Hayatındaki tek erkekle birlikte Güzel oyuncu Zeynep Tokuş da tatil için Çeşme'yi seçen ünlüler kervanına katıldı. Yaklaşık bir yıl önce eşi Bülent Helvacı'dan ani bir kararla ayrılan Tokuş, daha sonra yönetmen Veli Çelik'le beraberlik yaşamıştı. Geçtiğimiz haftalarda 'mecburen' ayrılmak zorunda kaldığı 'Çocuklar Duymasın' adlı dizinin kadrosuna katılmadan önce Çelik'le yollarını ayıran Zeynep Tokuş, artık hayatındaki tek erkeğin 1,5 yaşındaki oğlu Alp olduğunu söylüyor. Güzel oyuncu Çeşme'deki deniz ve güneşle içiçe yaşadığı tatil günlerinde bütün zamanını oğluyla birlikte geçiriyor
magazine
Büyük davet bu akşam İstanbul’un ünlü eğlence merkezi Laila, bu akşam büyük bir organizasyona ev sahipliği yapacak. Televole’nin 500’üncü, Pazar Keyfi’nin ise 250’nci program kutlamasının yapılacağı Laila, gelin gibi süsleniyor. Sanat ve sosyete dünyasından 2 bin kişinin davet edildiği gece, Oscar töreni gibi olacak. Kapıdan itibaren kırmızı halıyla döşenecek olan Laila’da VIP locaları da hazırlandı. Erkek misafirlerin smokinle, kadınların ise tuvaletle katılacağı gece için yağmura karşı da önlem alındı. 1000 metrekare branda ile anında kapatılabilecek bir sistem hazırlanan Laila’da, muhteşem havai fişek gösterileriyle gece, gündüz gibi yaşanacak
magazine
Ortaklık bitti Akmerkez'in popüler mekânlarından Home Store'un ortakları Levent Penso ile Atilla Aksoy, yıllardan beri süregelen ortaklıklarını sonlandırdı. Yanlış anlaşılmasın, aralarında tatsız bir durum yok; dostlukları hep baki. Zaten Atilla Bey'in uzun süredir hisselerini devredecek birini aradığını duyuyordum. Buna sebep, Atilla Bey'in artık sadece gerçek işi olan matbaacılığa ağırlık vermek istemesi. Ortaklar el sıkışıp, anlaşmış ve Home Store'un tek sahibi Levent Penso olmuş. Herkese hayırlı olsun
magazine
100 ünlü Türk çapkını belli oldu Tamer Karadağlı’nın seks şantajı skandalının ardından, Türkiye’nin en çok okunan magazin dergisi Haftasonu, ilginç bir araştırma haberini sayfalarına taşıdı. ‘100 ünlü Türk çapkını’ başlıklı haberde, sanat, sosyete ve iş dünyasının ünlü çapkınlarından oluşan 100 kişilik bir liste yer alıyor. ‘Çoğu karda yürüyüp izini belli etmese de arada bir patlayan flaşlar, gizlice çalışan kameralar onların maskelerini düşürüverdi. Bu konudaki son kurban Tamer Karadağlı oldu. Peki, son 15 yılda kelle koltukta gece turu atan 100 ünlü Türk çapkınını bilmek ister misiniz’ şeklindeki giriş yazısıyla başlayan haberde, kimi hálá gündemde olan, kiminin çapkınlıkları unutulmaya yüz tutmuş pek çok isim yer alıyor. Alfabetik olarak hazırlanan ‘100 ünlü Türk çapkını’ sıralamasındaki isimler arasında Tamer Karadağlı, Serdar Bilgili, Yılmaz Erdoğan, Süha Özgermi, Mehmet Ali Erbil, Nurettin Hasman, Adnan Şenses, Kamer Genç, Kaya Çilingiroğlu, Beyaz, Kenan Doğulu, Tanju Çolak, Mahsun Kırmızıgül, Tarkan Sualp, Alpay Başaran, Cemal Özgörkey ve İlker Mengi de var.
magazine
Maalesef boşanıyorlar Sezai Taşkent ile 3.5 yıllık eşi Mine Taşkent'in evliliklerinin üzerinde kara bulutlar dolaşıyordu. Boşanma davası açmayan çift, bu yazı ayrı geçirmeye karar vermişti. Sezai Bey Bodrum'da, Mine Hanım da oğlu Kaan ile İstanbul'da yaşıyordu. Çift, bir süre önce Reina'da baş başa yemek yiyince, dostları tekrar barışacaklarını ümit etmişti. Ama maalesef barışmıyorlar. Hatta Mine Hanım dostlarına, Sezai Bey ile tamamen ayrıldıklarını söylüyormuş. Adli tatilin bitmesinin ardından da boşanmak için mahkemeye başvuracaklarmış. Çıkmadık candan ümit kesilmez ama Taşkent çifti bu konuda kararlı gibi gözüküyor
magazine
Gamze gitti Tuğçe ve Pınar geldi Geçtiğimiz yıl Rodi Jeans'ın reklamlarında oynayan Gamze Özçelik, işlerinin yoğunluğundan dolayı anlaşmasını uzatamadı. Kampanyada Mehmet Ali Erbil'le birlikte yer alan Gamze'nin yerini Tuğçe Kazaz ve Pınar Altuğ doldurdu. Üçlü, geçtiğimiz gün yeni reklam çekimlerinin tanıtımı için bir araya geldi. Oyunculuğa ağırlık verdiğinden Pınar Altuğ'un Rodi Jeans'e modellik yapması sürpriz oldu. Altuğ ise oyunculuğu çok sevdiğini ama modellik yapmaya da devam edeceğini açıkladı.
magazine
Ajda Pekkan'ın Bodrum Antik Tiyatro'da verdiği konser, görkemli bir sahne şovuna dönüşürken, her zamanki gibi bir sosyete daveti havasında geçti. Ajda Pekkan, İstanbul Açıkhava Tiyatrosu'nda verdiği ses getiren konserini Bodrum Antik Tiyatro'da tekrarladı. Pop müzikte yıllardır çizgisini bozmayan ve konserlerini kaliteli müziğin yanısıra bir görsel şova dönüştürme gayreti içinde olan Süperstar, şarkılarını yine seçkin bir izleyici grubuna söyledi. PEKKAN'LAR TEDARİKLİ Her konserde ön sıralarda bir kaçını gördüğümüz İstanbul sosyetesinin ünlü simalarının büyük bölümü Ajda'yı Bodrum'da kaçırmadılar. Semiramis Pekkan, Gulu Lalvani, Şebnem-Celal Çapa, Yüksel Uzel, Ayşegül Cinisli, Yasemin Kamhi, Selma Bezmen, Berna- Galip Gürel, Tanyeli, Neco, Oya Özyılmazer, Uğur Ekşioğlu, Tansa Ekşioğlu ve yeni evlendiği eşi Can Ekşioğlu, Esra-Sinan Gürsoy koltukları dolduran ünlü isimlerden bazılarıydı. Semiramis Pekkan kardeşinin konserine tedarikli geldi. Konserden aldığı keyfi katlamak isteyen kardeş Pekkan termosa hazırlayıp koyduğu votkayı arkadaşlarına da ikram etti. Ajda'nın konserine travesti ve transseksüller de büyük ilgi gösterdiler. Bir ara sosyetik isimlerin önünde oturan travestiler fotoğraflarının çekildiğini görünce rahatsız oldular. "Gülüm Benim" şarkısında Selma Bezmen, Semiramis Pekkan ve Gulu Lalvani oturdukları yerden Ajda'ya vokal yaptılar
magazine
Hem damat tarafıydık hem gelin! Gazetemizin en genç iki müdürü olma unvanını ellerinde bulunduran Burcu Yakar - Emre Ergül, 4 yıllık büyük aşklarını önceki gece yapılan düğünle resmileştirdiler. Ben şahit olmadım ama olanların söylediğine göre 4 yıl önce Emre'nin askere gitmeye hazırlandığı dönemlerde atılır bu büyük aşkın temelleri... Emre'yi askere uğurlamadan önce yapılacak eğlence gecesinin mimarı olan Burcu, o gece turnayı gözünden vurur! Emre de dünden razıdır tabii bu aşka. Dış Haberler masasının iki hamarat elamanı olarak Afrika ve Körfez Savaşları'ndan, baba ve oğul Bush'tan arta kalan zamanlarda el ele diz dize bir gönül yolculuğuna çıkarlar. Emre'nin askerliğiyle birlikte Burcu'nun da hasreti biter ve Allah'ın emriyle, kızımız Burcu, oğlumuz Emre'ye istenir. Bu arada Emre, Dış Haberler Müdürü olur, Burcu da yardımcısı... Çoğu zaman işleri nedeniyle dünyanın değişik ülkelerinde olsalar da kalpleri hep birbirleri için atar. Haberlerden arta kalan zamanlarda büyük aşklarını nikah masasında resmileştirmek için planlar yapsalar da epey bi' beklemek zorunda kalırlar! Ve en sonunda haberden başlarını kaldırıp iki arada bir derede büyük günün tarihini belirlerler. BİR SÜRPRİZ DAHA Evlilik hazırlıklarıyla uğraşırlarken bir sürpriz daha gerçekleşir ve görevlerinde değişiklik olur. Emre Yazı İşleri Müdürü, Burcu da Dış Haberler Müdürü olur. Nebil Ağabey'in de (Özgentürk) dediği gibi "yazı işleri toplantısında artık ikisi de zaman zaman fırçalanacaktır!" E hayat müşterektir diye boşuna söylememiş atalarımız! İlk günden büyük bir aşkla birbirlerine bağlanan kumrularımız, önceki gün de ömür boyu aynı yastığa baş koymak için hayatlarını birleştirdiler. Burcu ile Emre'nin Bahçeköy'deki Bahar Country'de yapılan düğünleri hem mekânı hem de atmosferi ile muhteşemdi. Burcu beyaz gelinliğiyle kuğu gibi ortalarda süzülürken, damadımız Emre de son derece yakışıklıydı. E her ikisi de Dış Haberler masasının iki neferi olduğu için düğünde epey bi' yabancı popülasyon da mevcuttu. Konsoloslar, ateşeler, gazetelerin yurtdışı temsilcileri hepsi düğündeydi. Yenildi, içildi, bütün gece göbekler atıldı. Son zamanlarda gördüğüm en samimi ve eğlenceli düğündü. Kumrularımız dün balayı için 15 günlüğüne Maldiv Adaları'na uçtu. Gerçi Genel Yayın Yönetmenimiz Ergun Babahan, bu 15 günü onlardan fitil fitil getirir ama neyse.... Gökten üç elma düştü, ikisi onların, diğeri tüm basın camiasının başına. Onlar ersin muradına biz de çıkalım kerevetine
magazine
Yeni bir aşka yelken açtı "Ben podyumu bıraksam da podyum beni bırakmıyor" açıklaması yapan Sinem Güven, bu konuda haklı olduğunu gösterdi. Ünlü manken, yaklaşık dokuz yıldır yürüdüğü podyumda kusursuz vücuduyla pek çok çıtır mankene taş çıkartıyor. Şimdilerde Bodrum'da, Türkbükü açıklarına yaklaşan esrarengiz teknenin güvertesine çıkarak güneşlenen Sinem Güven'in, yeni bir aşka yelken açtığı konuşuluyor
magazine
Korumalı alışveriş Doğuş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk'in güzel eşi Diana Şahenk, geçtiğimiz günlerde Nişantaşı Abdi İpekçi Caddesi'nde alışverişe çıktı. Sahibi olduğu Tod's mağazasından çanta ve ayakkabı alan Diana Hanım'ın torbalarını da yanındaki korumaları taşıdı. Şahenk'in iki özel korumayla alışverişe çıktığını görenler 'Başbakan eşi gibi' demekten kendilerini alamadı
magazine
Stone ile Berry'nin arası açıldı Sinema dünyasının “kedi kadını” Halle Berry ile Sharon Stone arasına “kara kedi” girdi. Berry, ikincisinde kamera karşısına geçmesi teklif edilen “Kedi Kadın-Catwoman” filminde Sharon Stone'un yer almamasını istedi. Internetteki “askmen” ve “mirror” sitelerinin haberine göre, daha önce sayısız kere kaprisleri basına yansıyan Stone ile Berry'nin arası film setinde bozuldu. Filmin tanıtımı ve prömiyeri sırasında basına “can ciğer kuzu sarması” görüntüsü veren ikilinin arasında aslında soğuk rüzgarlar estiği ortaya çıktı. Sharon Stone'un rol arkadaşlarını önemsemediği, kendisinin ön plana çıkmaya çalıştığı da setten sızan haberler arasında yer alırken, sonunda Berry, 46 yaşındaki tecrübeli oyuncuya tavrını koydu. “Kedi Kadın” filminin ikincisi için kamera karşısına geçmesi teklif edilen Berry, Sharon Stone'dan iyice yaka silkmiş olacak ki ünlü yıldızın rol almaması koşuluyla teklifi kabul edeceğini bildirdi. “PRİMADONNA GİBİ DAVRANIYOR” Filmin prömiyeri sırasında oldukça mutlu görünen Stone'un Halle Berry'nin yanı sıra, diğer rol arkadaşlarıyla da arasının açık olduğu ifade edildi. Halle Berry, Benjamin Bratt ve Lambert Wilson'ın Londra'daki sıradan bir otelde kalmayı kabul etmesine rağmen Stone'un geceliği 1800 pound olan lüks bir otelde kalmak için ayak dirediği ve sonunda isteğini kabul ettirdiği ortaya çıktı. Kendisine ait “özel bir alan” olmadığı zaman çalışamadığını belirten Stone'un tüm film ekibinin katıldığı yemeklerde de yer almaması oyuncuları kızdırdı. Filmin Avrupa'daki prömiyerlerine de katılmamak için kapris yapan oyuncunun pahalı mücevherler karşılığında gelmeye karar verdiğini dile getiren rol arkadaşları ve set çalışanları, “Eski bir McDonald's garsonu olan Sharon, şimdi bir primadonna gibi davranıyor” yorumunu yaptı. Film şirketinin sözcüsü de Sharon Stone'un ayrı otelde kaldığını doğrulayarak, “Evet, Sharon daha pahalı bir otelde kaldı. Diğer oyuncular ise ucuz olan otelde ikamet etti. Ama başka bir yorum yapmamızı istiyorsanız yapmayacağız” açıklamasında bulundu.
magazine
Telefon gelince kaçtı! Mustafa Sandal, bulduğu her fırsatta soluğu Bodrum'da alıyor. Bodrum Maki Otel'de kalan Sandal, gündüz güneşlenip geceleri eğleniyor. Genç kızların yakın takibinde olan yakışıklı şarkıcı, hepsiyle ayrı ayrı ilgileniyor. Geçtiğimiz gün genç kızların arasında güneşlenen Sandal, telefonunun çalmasıyla birden yerinden fırladı. Belli ki kendisine hayran hayran bakan kızların yanında arayanla konuşmak istemedi.
magazine
Kıbrıs'ta kumarsız tatil Girne'nin ortasında The Colony Hotel farkı, plajı, lokantası ve eğlencesiyle Escape, keyifli bir akşam için The Brasserie, THY acınacak halde, limanda Chimera, The Harbour Clup Efendim, Allah'ın sıcağında, hele hava sıcaklığı gölgede bile 45 dereceyken Kıbrıs'a gitmeyi çılgınlık olarak nitelerdim. Kumar oynamadığım için Kıbrıs'da tatil bana zaten pek cazip gelmez. Kıbrıs'a hep bir nedenle gitmiştim bugüne kadar. Çok sevdiğim sanatçıların konserleri gibi. Bence bu mevsimde tatil Çeşme, Bodrum, Marmaris, Antalya'da filan olabilir. Ya da biraz ukalaca olacak ama Cannes, Nice, Maldiv, Phuket, Kanarya Adaları, Dubai, Monte Carlo'da. Ama modanın duayeni sevgili Yıldırım Mayruk ve çocukluk arkadaşım olan ortağı Barbaros Şansal teklif edince dayanamadım.Evet, gezimiz başlıyor. Geçen perşembe günü çıktık yola. 20.30 THY uçağı bir saat rötar yaptı. Biz de dış hatlarda CIP Salonu'nda karşılaştığımız çok eski dost sevgili Leyla Maşulam ile sohbet ettik. Leyla programlarını yaptığı Merit Dynasty'ye gidiyormuş. Zamanın nasıl geçtiğini anlamadık. Ama uçağa binince başka bir sürprizle karşılaştık. Arıza varmış. Bu sefer pistten döndük, bir saat rötar da o sürdü. Hosteslerden kolonyalı mendil istedim, onun kalktığını, peçete verebileceklerini söylediler. Uçakta Esenyurt eski Belediye Başkanı Gürpüz Çapan vardı. Kültürlü ve hoşsohbet bir adam. Döndüğümde sevgili kankam Yazgülü Aldoğan'a sordum, Gürbüz Bey, Esenyurt için çok önemli adımlar atmış. O bölgeyi gecekondu yeri olmaktan kurtarmış. Adama büyük haksızlık yapıldığını söyledi. Gürbüz Bey şu an 15. baskıya giren 'Yaşanmış Şehir Hikayeleri -1' adlı kitabımı çok beğendiğini söyledi. POSTA'daki köşemi de keyifle takip ediyormuş. Bana ısrarla "Sen çok okunan bir yazarsın. İzmirli'sin. Ben İzmir'i çok seviyorum. Sana yardım edeyim, İzmir'le ilgili bir belgesel kitap çıkar" dedi. Teklif güzel ama zor. İkinci kitabın hazırlıklarına bile daha başlayamadım. Neyse, Ercan Havaalanı'na indiğimizde Leyla "THY'de insanın değeri yok. Sefer yapan pek çok uçak arızalıymış. Allah'a emanetiz" deyince şaşırdım. Hostes arkadaşlarımı aradım. Onlar da THY'nin bittiğini ama yapacak hiçbir şeylerinin olmadığını söylediler. Pek çok uçak bakım ve onarım yapılmadan uçuyormuş. Ama yeni havaalanını beğendim doğrusu. Çok şık. Tek sorun, CIP Salonu yapılmamış olması. Sevgili okul arkadaşım, hemşerim, yüreği güzel insan, kalacağımız The Colony Hotel'in casinosunun menajeri ve halkla ilişkiler koordinatörü Nurper Pars siyah bir limuzin göndermiş. Bu arada The Colony'deki rezervasyonu 25 yıllık arkadaşım ve meslektaşım olan Akmerkez Shopvizyon Dergisi Yazı İşleri Müdürü Ümit Beyazıtlı yaptı. Hem de otel doluyken. 45 dakika sonra, herkesin övgüyle söz ettiğ The Colony Hotel'e geldik. Açıldığında görmüş ve hayran kalmıştım zaten. Parlayan yıldız; Colony Seçkinlerin buluşma noktası olan The Colony Hotel'in Yönetim Kurulu Başkanı Erbil Arkın gerçekten büyük emek ve para harcamış. Ama değmiş. Her şeyi kolay beğenmeyen sevgili Yıldırım ve Barbaros da çok beğendiler. Kaldığımız üç gün süresince de otel personelinden övgüyle söz ettiler. Bir kere otelin konumu muhteşem. Tesisin mimari projesi Z. Necati Özkan Mimarlık Ofisi'ne ait. İç dekorasyonun dizaynı ise dünyaca ünlü İngiliz firması RPM imzasını taşıyor. Yakında golf sahası ve at çiftliği de hizmete girecek. Otel gibi beş yıldızlı olan casinosu ise Erbil Akın'ın da dediği gibi Nevada Çölü'ndeki Las Vegas'ı konuşturacak kadar zengin. Otel 13. yüzyıl mirası olan tarihi liman ve Bizans kalesine komşu. Canınız sıkıldığı an şehrin merkezinde, çarşının içindesiniz. Odanızda yok, yok. Otelin Genel Müdürü Fredrick Heiss tam bir İngiliz centilmeni ve işini çok iyi biliyor. Mutfak şefleri Aydın Day ve Mesut Öztürk'ün yemekleri kusursuz. Zaten mönüyü 15 yıldır Kıbrıs'da olan Javeclin Smith adlı bir kadın şef hazırlıyor. Rezervasyon şefi Ebru Karaca çok kibar. Yiyecek-içecek menajeri olan İzmirli Cevdet Özalp, restoran şefi Murat Öztürk, salon şefleri Ünsal Çağlar ve Uğur Köşeli de mükemmel çocuklar. Casino zaten işinin ehli, muhteşem bir hanımefendiye teslim; Nurper Pars. Personelin neredeyse tamamı İzmirli; Cevdet Özalp, Cenk Karasoy, Hakan Sezel, Hakan Melek, İlkay Gürson, Tuncay Turhan, Ferdal Tavus, Osman Nuri Erten, Mehtap Duymaz... Otel şehrin merkezinde ama gürültü sıfır. Bir de odalardaki kalın siyah perdeler sayesinde ışık girmediği için derin uyuyorsunuz. Bizden üç gün önce Safran'ın patroniçesi Aslı Altan, eğlence dünyasının harika çocuğu mimar Mahmut Anlar, Buz'un ortağı Ender Esen ve benim sevgili Galatasaraylım Suat Kaya ile ailesi otelde tatil yapmışlar. The Colony Otel'in telefon numarası +90 (0) 392 815 15 18. Escape çok keyifli Odalarımıza yerleşip kendimizi sokağa attık. Hem de saat 23.40 olmasına rağmen. Daha önceki gelişlerimden sevgili arkadaşlarım Daren Ahmet ve Murat Batum'un işlettiği, Daren'in babasının ortak olduğu Rocks Hotel'in altındaki barlara gitmiştim. Çok hareketli oluyordu ama dağılmış. Bir masada iki tanıdık gördüm; Biri sosyetenin genç ve yakışıklı iş adamlarından Selim Hamamcıoğlu, diğeri Alarko Holding'in dünya beyefendisi turizm koordinatörü olan sevgili Edip İlkbahar. Selim Hamamcıoğlu villa, otel ve daire yapıyormuş. Başka yatırımları da varmış. Edip de gelişen Kıbrıs'a ALARKO olarak neler yapabileceklerini araştırmaya gelmiş. Aynı masada Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın dünya şekeri torunu Can vardı. Nişanlısı Pınar'ın Saint Tropez adlı bir Fransız restoranı varmış ama gitmek için vaktimiz olmadı. Can'dan, yemek yiyebileceğimiz popüler adresler istedim. Can plaj olarak Escape, Camelot ve Deniz Kızı'nı önerdi. En iyi balığın da Anı ve Yelken'de bulunduğunu söyledi. Adres ise popüler bir restoranmış. Daha önce iki kez gitmiştim Yelken'e. Gerçekten servis, mezeler ve balık çok iyiydi. Hatta bir keresinde sevgili Hülya Avşar ve annesi Amiral (Emral Avşar) ile balık yemiş, çok da keyif almıştık. Gelelim tekrar Rocks Bar'a. Sevgili Daren, hemen belirteyim, servis yapan garson başarısızdı. Biz sohbet ediyoruz diye iki masanın hesabını tek fişte topladı. Sonuçta içtiğimiz bir su, bir gazoz, iki viski Barbaros'a 140 milyon liraya patladı. Otele döndüğümüzde saat 02.30'du. Alkol almadığımız için sabah zımba gibi kalktık. Kahvaltıyı otelin açık büfesinde yaptık. Mönü çok zengindi. Öğleden sonra en popüler beach club olan Escape'e gittik. Alsancak'taki Yavuz Çıkarma Plajı'nda. Çok kaliteli bir yer. Giriş 6 milyon lira. Çok büyük olduğu için şezlong bulmak sorun olmadı. Burada da bir İzmirli'ye denk geldik; Salon şefi Murat Özdek. Escape'in işletmesini Volkan Bilgin ve Ümit Çakmak yapıyor. Alakart restoranı da var ve yemekler güzel. Akşam barda parti vardı, gidemedik. Denizi harika. Benim gibi yüzme bilmeyenler için ideal. Gidiyorsun, gidiyorsun, boyunu geçmiyor. Servis mükemmel. Öğle yemeğini beach restoranda aldık. Fiyatları İstanbul'un aynı ayardaki yerlerine oranla bedava. Her şey çok lezzetli üstelik. Biz ortaya bir tavuk, buranın meşhur peyniri olan hellim ilaveli salata ve dört peynirli pizza söyledik. Mönüde her çeşit kebap, makarna, balık, sandviç var. Kişi başı içecek dahil, 20 milyon liraya doyarsınız. Alakart restoranı saat 20.00-02.00 arasında açık. Ama mutfak 23.00'de kapanıyor. Fiyatları ehven. Kişi başı güzel bir yemek ve içkiye, 30-50 milyon verirsiniz. Bu arada müzik, bizim beach kulüplerdeki gibi çıldırtmıyor insanı. Hoş, dinlendirici. Kıbrıs'a gittiğinizde Escape'e uğrayın. Keyif alacaksınız. Telefon numarası (0392) 821 83 30. Sıkılınca yarım saatlik mesafedeki Deniz Kızı'na da geçebilirsiniz. The Brasserie keyifli İkinci gece akşam yemeğini Yıldırım ve Barbaros'un daha önce gidip çok beğendiği Cafer Ağa Camii'nin bitişiğindeki The Brasserie Restaurant & Cafe Bar'da yedik. Önce limanda tur attık. Otelden limana inen yolda inşaat var. Her taraf toz toprak içinde, zor yürüyorsunuz. Bu işleri turizm mevsiminde yapmaları pek akılılca değil. Liman çok hoş ama ışıklandırma zayıf. Neredeyse göz gözü görmüyor. Girne deniz ve dağ manzaraları, lüks konaklama tesisleri, tertemiz plajlarıyla keyifli bir tatil yöresi. Bizanslılar tarafından inşa edilen kaleye Lüsinyanlar ve Venedikliler döneminde ilaveler yapılmış. Kaledeki Batık Gemi Müzesi'ni mutlaka gezin. Daha önce gitmiş, en eski ticaret gemisini ilgiyle seyretmiştim. Yatların barındığı at şeklindeki tarihi limanı da beğenirsiniz sanırım. Geçen yıl ekranların harika çocuğu sevgili Can Tanrıyar ve sevgilisi olan genç assolist Petek Dinçöz ile birlikte oradaki The Harbour Clup'da yemek yemiş, çok beğenmiştim. Yer şık, servisi de iyi. Ama bu kez sadece içki alacağımız için Liman'da olan Chimera Bar'a oturduk. Kıbrıslı üç genç; Fırat, Gören ve Ali çok güzel müzik yapıyorlar. Garson Selahattin tipik Kıbrıslı, yüzü hep gülüyor. O kadar keyifliydik ki karnımız acıkmasa kalkmaya yeltenmeyecektik. The Brasserie'de sadece İngilizler vardı. Zaten patroniçe Carol Wickstead, şef Richard Mottram da İngiliz. Çalışanlar ise Pakistanlı. Hepsi de yüksek okul mezunu gençler. Seçimi şefe bıraktık. Ortaya avokadolu karides kokteyl, somonlu makarna ve Grek salata geldi. Hepimizin ana yemekteki tercihi et oldu. Kimimize susamlı, kimimize özel tatlı soslu et geldi. Birbirimizden lokma çaldık. Ama ben etlerden pek keyif almadım doğrusu. Fakat tatlılara diyecek söz bulamıyorum. Krem brule, mus şokolo ve hindistan cevizli sıcak kek kusursuzdu. Fiyatlar, pound. Üç kişi, bir şişe şarap dahil, 160 milyon lira verdik. Ama atmosferi o kadar hoştu ki değdi. Efendim, bugünlük Kıbrıs Girne bu kadar. Kısmetse çarşamba günü sizlere Girne'de tanıdığım Oğuzhan'dan sözedeceğim ve kısa bir Gazimağusa turu attıracağım. Sevinçleriniz okyanuslar, üzüntüleriniz ise kum tanesi kadar olsun. Yarın Pazar POSTASI'nı bayinizden istemeyi unutmayın lütfen
magazine
Yıllardır televizyon kanallarına başarılı program ve diziler çeken MED Yapım, sinemaya da yöneldi. MED Yapım’ın sinema filminin adı ‘Hırsız Var.’ Başrollerde Haluk Bilginer, M. Ali Erbil, Birol Ünel, Gülse Birsel ve Gamze Özçelik yer alıyor. HIRSIZ Var filminin yönetmenliğini, reklam dünyasının önde gelen yönetmenlerinden ve daha önce Abdi İpekçi cinayetini konu edinen ‘Uzlaşma’ filminin çeken Oğuzhan Tercan yapacak. Filmin yapımcıları ise Mehmet N. Karaca ve Ali Akdeniz. Senaryo Haluk Özenç’e ait. 2005 ocak ayında gösterime girmesi planlanan film, hızlı, tempolu, eğlenceli bir komedi. ‘Hırsız Var’ son yıllarda Türkiye’nin gündemini işgal eden finans, medya, yeraltı ve magazin dünyasına eleştirel bir gözle bakıyor. Bu alanlardaki karakterlerin yolları, bir gece aniden kesişiyor ve ortaya son derece komik durumlar çıkıyor. Konservatuvar yıllarından arkadaş olan M. Ali Erbil ile Haluk Bilginer, 30 yıl aradan sonra ilk kez bir sinema filminde birlikte kamera karşısına geçiyorlar. Bu yüzden büyük bir heyecan yaşadıklarını belirten iki arkadaş, ‘Biz okul yılllarında da çok iyi arkadaştık. Bugüne kadar bir araya gelmek kısmet olmadı. Kısmet Hırsız Var filmineymiş. Senaryonun dinamizmi bizi etkiledi. Umarım seyircimiz de beğenir’ diye konuştu. Mehmet Ali Erbil, filmde metroseksüel bir mafya babasını, Gamze Özçelik, Erbil’in eski manken sevgilisini, Haluk Bilginer ise eşcinsel bir modacıyı canlandırıyor. Erbil ilk kez bir filmde mayfa babasını canlandırdığını, Haluk Bilginer de oyunculuk kariyerinde ilk kez böyle bir karakteri oynadığını söyledi. Bilginer, ‘Bu makyajla kendimi aynada gördüğüm zaman çok komiğime gitti’ dedi.
magazine
Tom'un gala keyfi Yakışıklı aktör Tom Cruise, son filmi 'Collateral'in galası için önceki gün basının karşısına çıktı. Los Angeles'teki ön gösterimde, Tom Cruise'un yüzünden gülücük eksik olmadı
magazine
Hayatının aşkını buldu ve çok mutlu Atakan Grup Şirketi'nin genç patronu Ankaralı Çağrı Atakan, Çeşme'yi mesken tuttu. Çeşme'de gönlünce eğlenirken gittiği her mekanın gözde bekarı olan Atakan, eski bakanlardan Ufuk Söylemez'in kızı İlkem Söylemez'le uzun süredir mutlu bir beraberlik yaşıyor. Hayatının aşkını sonunda bulduğunu söyleyen Çağrı Bey, Çeşme'deki tatilin sonunda şirketiyle ilgili yeni projelerle adından söz ettireceğini de özellikle belirtiyor. Spor giyim tarzını tercih eden Çağrı Atakan, beyazdan vazgeçmiyor
magazine
Son iki yılda yaptıkları ortaklıkla büyük ilgi gören Nükhet Duru ile Cenk Eren, Rumeli Hisarı Konserleri kapsamında sahneye çıktılar. Duru’yu Atina’da çalışacağı müzikholün sahipleri de izledi. Duru, Sezen Aksu taklidi yaparak da izleyicileri güldürdü. İkili, ilk bölümü ‘Osman Aga’ şarkısıyla bitirirken, ikinci bölümde ise Türk Sanat Müziği üstadı Münir Nurettin Selçuk’un eserlerini seslendirdi. Bugüne kadar Ajda Pekkan ve Nükhet Duru’yla sahne çalışması yaptığı için çok gururlu olduğunu söyleyen Cenk Eren ‘Allah nasip ederse Sezen’le ve Nilüfer’le de çalışmak istiyorum’ dedi.
magazine
Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu’nda düzenlenen ‘Sanki Dün Gibi’ konser serisinin üçüncüsü, önceki akşam gerçekleşti. Fatih Erkoç, Özlem Tekin ve Levent Yüksel’in 80 ve 90’lı yıllara ait şarkılarıyla başlayan gecenin finaline doğru onur konuğu Timur Selçuk sahneye geldi. Ünlü müzisyen, piyanosunun başına geçerek ‘Beyaz Güvercin’ adlı eserini okumaya başladığında, İstanbul Devlet Konservatuarı’nda balerin olan 20 yaşındaki kızı Mercan Selçuk babasının şarkısına dansıyla eşlik etti. Alkışlar üzerine seyirciye dönen Timur Selçuk’un ‘Ben bugün beyazım. Kızım Mercan da beyaz güvercin oldu. 59 yaşında var mı bu memlekette benim gibi yakışıklı adam. Gördüğünüz gibi mal sağlam’ sözleriyle binlerce kişiyi güldürdü
magazine
Öğlene kadar süren PARTİ!!! Evliliklerinin üzerinde kara bulutlar dolaşan Sezai Taşkent ile 3,5 yıllık eşi Mine Hanım, bu yazı ayrı geçirmeye karar vermişti. Mine Hanım İstanbul'da kalırken Sezai Bey, Aytek Şavkan'la Bodrum'da kiraladıkları evde kalıyor. İki yakın dostun 6 Ağustos gecesi Bodrum'daki evlerinde çılgın bir parti verdikleri kulağıma geldi. 200 kişinin katıldığı partide yok yokmuş! Yenilmiş, içilmiş ve sabahlara kadar dans edilmiş. Pardon öğlenlere kadar. Çünkü kankaların partisi öğlene kadar sürmüş. Bu kadar enerjiyi nereden buluyorlar anlamadım!!!
magazine
Arzu Kaprol defilesinde GEÇEN yıl açılış kurdelesini Naomi Campbell'ın kestiği IF Uluslararası İstanbul Hazır Giyim Fuarı'nın bu yılki modeli Esther Canadas olacak. Beylikdüzü TÜYAP'ta 19 - 21 Ağustos arasında gerçekleşecek fuar için İstanbul'a gelen 27 yaşındaki İspan-yol model Canadas, Arzu Kaprol'un defilesinde podyuma çıkacak. Hem iş hem tatil İTKİB, 4 modelin ajansıyla temasa geçti. İTKİB Başkanı Süleyman Orakçıoğlu, "Rachel Hunter, Sophie Dahl ve Paris Hilton'un iş takvimi müsait değildi. Tatile Türkiye'ye gelmek isteyen Canadas'ın isteğiyle bizimki örtüşünce, aldığı 65 - 70 bin doların yarısından az bir paraya anlaştık" dedi.
magazine
Keşke pareolu poz verseydi! Bodrum Yalıkavak'taki Club Flipper'de 'Yaz Aşkları' isimli televizyon dizisinin çekmlerini sürdüren Seray Sever, denize girip çıkarken seksi görüntüler sergiledi. Çekime her ara verildiğinde kendini denize atan Sever'in selülitleri ise görülmeye değerdi! Beyaz bikinisiyle gazetecilere poz veren genç oyuncu, bacaklarındaki portakal kabuklarının halini görseydi pareosunu üstünden çıkartmamayı tercih ederdi
magazine
Ajda Pekkan cuma akşamı Bodrum'da Geçen yıl Bodrum Antik Tiyatro'da ilki gerçekleştirilen 'Yıldızlı Turkcell Geceleri' isimli konser dizisinin bu cuma konuğu Türk popunun süperstarı Ajda Pekkan. Restorasyonu geçen yıl tamamlanarak ziyarete açılan Bodrum Antik Tiyatro'da, Turkcell sponsorluğunda düzenlenen konserler, 9 Temmuz gecesi Nilüfer-Fahir Atakoğlu konseriyle start almıştı. Bodrum bu kez bir divayı ağırlayacak. Ajda Pekkan 13 Ağustos cuma gecesi Bodrumlu hayranları ile buluşacak. 'Yıldızlı Turkcell Geceleri', 21 Ağustos cumartesi gecesi Sertab Erener ve Fazıl Say konseriyle sona erecek
magazine
ABD'Lİ pop şarkıcısı Michael Jackson, hakkında açılan çocuk tacizi davasında, önceki gün California'da ikinci kez hâkim önüne çıktı. Jackson'a mahkemede anne babası ile kardeşleri eşlik etti. Jackson ailesinin beyaz elbiseler giymesi dikkat çekti. DURUŞMA öncesi mahkeme binası önünde toplanan 150 hayranı "Michael'ı serbest bırakın" sloganları attı. 14 yaşındaki hayranına cinsel tacizde bulunmak suçundan yargılanan Jackson, 10 yıla kadar hapis cezasına çarptırılabilir.
magazine
Sarı Sarı Başroldeyim adlı albümüyle iyi bir satış grafiği yakalayan Mahsun Kırmızıgül, klip konusunda da rekora koşuyor. Karayipler’de çekilen ‘Sarı Sarı’nın ardından, geçtiğimiz hafta Harran ve Nemrut’ta 2 klip daha çeken Kırmızıgül, birkaç gün önce ‘Saygımdan’ şarkısı için İstanbul Sanat Merkezi’nde kamera karşısına geçti. 10 gün içinde 4 klibe imza atan şarkıcı, şunları söyledi: ‘Nemrut’un Kızı, Hayat Ne Garip ve Daye’nin ardından Saygımdan’a da klip çektik. Şimdiden 6 şarkının klibi tamam. Bunlardan sonra en az 1.5 milyon kaset satarım. Henüz yayınlanmayan 3 klibi de hayranlarım Rumeli Hisarı’nda vereceğim konserde seyredecek. Ekim ayında 10 kliplik bir VCD çıkarmak istiyoruz. Çektiğim her klip görsel şölen olarak insanlara yansıyor. Doğu’daki çalışmalarımız oranın turizmine büyük katkı sağlayacak.’ Bu arada iki sinema filmi için teklif aldığını da dile getiren Mahsun Kırmızıgül, ilk sinema projesinde ‘iyi huylu bir adamı’ canlandırmak istediğini belirtti. 100 KİŞİ ARASINDAN Yeni klibinde Ruxandra adlı Rumen mankenle kamera karşısına geçen Mahsun Kırmızıgül, Türk mankenlerle çalışmak istemediğini söyledi. Kırmızıgül, ‘Türk mankenlerle klip çekmek istemiyorum, çünkü yanlış anlaşılıyor. Ruxandra’yı ben değil yönetmenimiz seçti. Aranan kriterler koyu saç ve renkli gözdü. Sonunda 100 kız arasından onu seçti’ dedi.
magazine
Cengiz İmren'den boşanmaya karar veren Seren Serengil'i teselli etmek yakın arkadaşı Mehmet Ali Erbil ve sevgilisi Tuğba Coşkun'a düştü. Erbil ve sevgilisi önceki gece uzun zamandır kendini eve kapatan ve moralinin çok bozuk olduğu söylenen Serengil'i alıp Ortaköy'ün yolunu tuttu. Önce Buz Ada'ya gittiler ardından da Anjelique Bar'a. Bu arada Coşkun, Serengil'in elini bir an olsun bırakmadı. Sabaha karşı da Serengil'in Hummer cipine binerek eve döndüler.
magazine
Yenisini bulmuş! Güzide Duran ile İlker İnanoğlu'nun ayrılıp ayrılmadığı tam bir yılan hikayesine döndü! Önce gizlice evlendikleri konuşuldu, sonra da ayrıldıkları. Geçen hafta Türkiye'ye gelen Güzide, İnanoğlu'yla hâlâ birlikte olduğunu söyleyip yine kafaları karıştırdı. Ama doğrusunu benden öğrenin: New York'ta yaşayan bir arkadaşım Güzide ile İlker'in bir ay önce ayrıldığını söyledi. Hatta Güzide yeni bir aşka yelken açmış bile. Güzide'nin yeni sevgilisi İtalyan asıllı bir Amerikalı. Yeni bir hayat kuran Güzide, Seben Koçibey'in Manhattan'daki dairesini de 2 bin dolara kiralamış. İşte durum sadece bundan ibaret
magazine
M.M, Crawford’la ilişkiye girmiş Efsanevi yıldız Marilyn Monroe’ya ait gizli ses kayıtları ortaya çıktı. Bu kayıtlarda Monroe’nun dönemin ünlü kadın oyuncusu Joan Crawford ile nasıl lezbiyen ilişkiye girdiği ve bundan rahatsız olduğu anlatılıyor. Monroe ile ilgili bir kitap yazmakta olan Matthew Smith, yıldızın terapi görürken yaptığı konuşmaların kaydedildiği bantlarda, ilişkinin oldukça ayrıntılı bir biçimde tarif edildiğini söylüyor. Söz konusu bantlarda Marilyn ‘Ona açıkça bunu bir kadınla yapmaktan hoşlanmadığımı söyledim. Reddedildikten sonra çok kindar bir hal aldı’ diyor
magazine
Ahu Tuğba'nın Van Damme'lı tatili -------------------------------------------------------------------------------- Türk Sineması'nın vamp kadını Ahu Tuğba, dünyaca ünlü aktör Van Damme ile 15 gün baş başa tatil yaptı. Ortak bir arkadaşlarının aracılığıyla tanışan Tuğba ile ünlü aktörün özel yatla Mavi Tur'a çıktıkları öğrenildi. Tatili boyunca bir tek Fethiye'de alışveriş için karaya çıkan Van Damme'ın, seyahati boyunca Tuğba'yı hiç yanından ayırmadığı da belirtildi. Hatta bu ilişki sırasında Tuğba'yı Kos Adası'na götüren Van Damme, adanın en ünlü mücevheratçısı İranny'den aldığı pırlanta bir gerdanlığı da sevgilisine hediye etti. Dün sabah Türkiye'den ayrılan aktörün, Tuğba'yı ABD'ye davet ettiği belirtildi. Ünlü aktör daha önce de Bağcılar Spor Kompleksi'nin açılışı için İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin davetlisi olarak ülkemize gelmişti.
magazine
Mersin’de konser veren rock müziğinin ünlü ismi Teoman’a hayranları, büyük ilgi gösterdi. Erdemli İlçesi’ne bağlı Kumkuyu beldesindeki Neoplis Park Hotel sahilinde düzenlenen Teoman konserine 7’den 70’e her kesimden insan katılırken, özelikle genç kızlar sanatçının birbirinden hareketli şarkılarıyla coştu. Genç kızlar gecenin ilerleyen saatlerine doğru günlük kıyafetleriyle denize girdi.
magazine
Aşklarını dolu dizgin yaşamaktan kaçınmayan Pınar Altuğ-Tony Teodoridis çifti haftasonunu geçirmek üzere yine Bodrum'daydı. Herkesin cevabını merakla beklediği soruyu yönelttik Teodoridis'e; "Ne zaman evleneceksiniz?" Cevabı ilginçti: "Pınarla tanıştığımızdan beri işlerim kötüye gidiyor. Evlilik para gerektiren bir müessese. Her şey kötü giderken evlilik düşünemem. Dolayısıyla ben bir evlilik yapacaksam durumum iyiyken yapmak istiyorum. İflas bile edebilirim." Çiftin evlilik tarihini anlaşılan Tony Teodo-ridis'in iş hayatındaki akıbeti belirleyecek. Ancak bu açıklamalardan sonra Altuğ'un uğruna evliliğini bitirdiği aşkının üzerinde kara bulutların dolaştığını söylemek müneccimlik olmaz
magazine
Havuç'la Duygu öksüz kaldı Zeynep Tokuş da Çocuklar Duymasın'dan ayrıldı. Dizinin kurgusu değiştirildi. Çocuklar, Selami ve Dominant Teyze'ye emanet... Tamer Karadağlı'nın yaptığı çapkınlığının faturası Pınar Altuğ'un yerine "Çocuklar Duymasın" dizisine katılan Zeynep Tokuş'a çıktı. Karadağlı'nın ayrılmasından sonra dizinin kurgusunda yeniden düzenleme yapan yapım şirketi, "Çocuklar Duymasın"ın yeni "Meltem"i Zeynep Tokuş'la yollarını ayırdı. Mint Prodüksiyon'dan yapılan yazılı açıklamada, dizinin yeni yayın döneminde kadroda yapılacak bazı değişikliklerle süreceği vurgulandı. Tokuş'un diziden ayrılmasının gerekçesi ise şöyle açıklandı: 'Mutabık kaldık' "Karadağlı'nın ayrılmasından sonra dizinin ekseninde de büyük değişiklikler yapılacak. Zeynep Tokuş, dizinin yeni bölümlerinde, bu ailenin hikayesinde yapılacak değişikliklerden dolayı maalesef yer alamayacak. Bu konuda kendisiyle mutabık kaldık. Havuç ve ablası Duygu, yeni yayın döneminde Light Erkek, Dominant Teyze, Dominant Kaynana ve Müsteşar Kemal'e emanet olacak."
magazine
'Beni Britney'e benzetiyorlar' Oynadığı şeker reklamında söylediği 'Degajeme gel' ve 'Yıkılıyo' sözleriyle kısa sürede şöhret olan Ayça Tekindor, şimdi de ilk albümü 'Yıkılıyo' ile gündemde. Albümünün tanıtım fotoğrafları için seksi bir imaja bürünen Tekindor, en çok kendisini Britney Spears'a benzeten sevenlerinin sözlerine sevindiğini söyledi. Tekindor, "Albüm fotoğraflarımı görenler 'İnanılmaz Britney'e benzemişsin' diyor. Amacım da buydu" dedi. Albümünde 'Masum Pozisyon' isimli bir şarkıya yer veren Tekindor, "Sanıldığı gibi erotik ya da sansasyonel bir şarkı değil. Tam tersi, oldukça duygusal, yani damardan. Şarkı yapılırken ağlamaktan ciğerlerim çıktı" diye konuştu.
magazine
Ökten'den Ebru'lara şarkı okuma yasağı Besteci Kerem Ökten, yıllarca albümlerinde eserlerini okuyan Ebru Gündeş ile Ebru Yaşar'a, şarkılarını sahnede okuma yasağı koydu. Gündeş'in söylediği 'Sen Allah'ın Bir Lütfusun', 'Akıllı Ol', Ebru Yaşar'ın yorumladığı 'Seni Anan Benim için Doğurmuş' ve 'Aşkımız Buraya Kadar' gibi şarkıların sahibi Ökten, "Sahne için ayrıca izin almalılar. Az da olsa telif ödemek zorundalar" dedi. 'Sibel Can okuyabilir' Ökten, şunları söyledi: "Çalıştığım sanatçılara sahnede izinsiz şarkılarımı okuyamayacaklarını söyledim. Ebru Yaşar, 'O besteleri ben tanıttım' dedi. Ebru Gündeş 'Bu kadar olmaz, şu kadar olur' dedi. Sibel Can ise üzerine düşeni yapacağını söyledi. Ona izin verdim ama Gündeş ve Yaşar'a şarkılarımı yasakladım
magazine
Marjinal partide uluorta seviştiler Manken Çağla Şikel, dizi arkadaşı Alişan'la aşk yaşadığını her fırsatta inkar etse de önceki akşam Harbiye 34.5 Balkon Bar'daki GUS dergisinin özel partisinde birlikteydiler. Gecenin ilerleyen saatlerine doğru Alişan'la uluorta sevişmeye başlayan Şikel, bu sırada hiç ummadığı bir sürprizle karşılaştı. Beyaz bardaydı. Basın mensuplarının içeriye alınmadığını bildiği için Alişan'la dudak dudağa dans eden ve çok rahat olan Çağla Şikel, Beyaz'ı görünce ne yapacağı şaşırdı. Kendini toparladıktan sonra barı tek başına terk eden Çağla'nın arkasından Alişan da çıktı. Daha önce arkadaş olduklarını söyleyip beraber poz veren ikili, bu kez hiç bir şekilde yan yana gelmediler. Barı en son terk eden Beyaz ise Çağla ile ilgili soruları duyunca sinirlenip içeride kimseyi görmediğini söyledi
magazine
Korkudan titriyorlar! Kağıt bebeklerin cesareti, podyumdan indikten sonra bitiyor. Çünkü kimi böcekten, kimi kaçırılmaktan, kimi de kırışmaktan korkuyor.... Onlar, en cüretkar kıyafetleri giyip, açıklamalarıyla dünyaya meydan okuyorlar ama aslında göründükleri kadar cesur değiller. Kimi çocukluğundan beri annesini babasını kaybetmekten, kimi de böcek ve yılandan korkuyor. İstanbul'da tek başına yaşayan Esra Eron, hırsız korkusu ile mücadele ediyor. Evinin kapısına özel kilit taktıran Eron, her gece yatmadan önce pencerelerini sıkı sıkı kapatıyor. Çağla Şikel'in fobisiyse böcekler. Güzel manken, "Oturduğum evde böcek varsa orada yaşayamam. Sinek bile beni korkutmaya yeter" diyor. AH O FİLMLER! Yüksel Ak'ın kabusu ise yalnız yatmak. Ailesi Azerbaycan'da yaşayan Nigar Talibova da Ak'la aynı fobiyi paylaşanlardan. Talibova, yıllardır yalnız yaşadığı halde elektrikler kesildiği zaman ne yapacağını şaşıracak hale geliyor. Güzel manken, "Korkudan titrerim" diyor. Podyumların cesur mankenlerinden Nefise Karatay'ı ise korku filmleri korkutuyor. Karatay, "Allahtan başka hiçbir şeyden korkmam" dese de, gerilim filimlerini izlerken kabine çarpıntı girdiğini itiraf ediyor
magazine
Missoni tutkunu Sosyetik güzeller, son dönemlerde İtalyanlar'ın ünlü triko markası Missoni'ye epey bir rağbet eder oldular. Güzelliği dillere destan (son zamanlarda biraz kilo alsa da!) Leyla Çebi de bu markanın tutkunlarından. Çebi'yi ne zaman görsem üzerinde Missoni'nin bir tasarımı var. Missoni'nin bir kıyafeti en az 2-3 bin Euro civarında olduğunu düşünürsek, Çebi bu yazki gardırobu için epey bir para dökmüş. Yalnız grafitti desenler, renkli çizgiler ve bordürler bir Missoni klasiği. Hal böyle olunca, kıyafetler de birbirine oldukça benziyor. Sosyetikler pişti olmaktan nefret ettikleri için bazen o kadar masraf heba olabiliyor
magazine
Yemek üstü yürüyüş Galatasaray Kulübü eski Başkanı Faruk Süren, geçtiğimiz hafta yakın dostu Ersoy Çetin'le Nişantaşı'nın gözde mekanı Park Şamdan'da yemek yedi. Koyu bir Galatasaraylı olduğu bilinen Çetin ile Süren, yemek boyunca Galatasaray'ın geleceği hakkında sohbet etti. Yemek sonrası Nişantaşı sokaklarında küçük bir gezinti yapan iki dost, Abdi İpekçi Caddesi'ndeki yürüyüşün ardından kahvelerini Beymen Cafe'de içti.
magazine
Çeşme günlüğü Yoğun kış sezonu için enerji topluyor Özel bir televizyon kanalında yayınlanan 'Serseri' adlı diziden tanıdığınız İdil Vural, kış sezonu öncesi Çeşme'de stres atıyor. Sempatik oyuncu, dizilerin yanında çocuk tiyatrolarında oynamaktan da keyif aldığını söylüyor. Yeni sezonda yepyeni iki dizi projesiyle ekranlara geleceğini söyleyen Vural, "Diziler hayırlısıyla başlamadan isimlerini söylemem, sonra nazar değiyor" dedi. Her yaz tatilini Çeşme'de geçiren güzel oyuncu, "Denizi, güneşi ve eğlencesi tam bana göre, burada çok eğleniyorum" diyor. Melike'nin güzelliği İzmir kökenli... Eski bakanlardan Yüksel Yalova'nın genç ve güzel kızı Melike Yalova, tatil için tercihini Çeşme'den yana kullananlardan... Caliante Beach Club'da rastladığımız Yalova, denizin ve güneşin tadını doyasıya çıkarıyor. Arkadaşlarıyla birlikte gündüz Beach Club'larda okul stresini atan Melike Yalova, güzelliğiyle göz kamaştırıyor. İzmir, güzelleriyle adından söz ettirirken, Melike'nin güzelliğini görenler 'kesin İzmir'li' demekten kendilerini alamıyor. Gönen Ailesi'nin bebek heyecanı İzmirli başarılı işadamı Cengiz Gönen, eşi Melis Hanım ve doğumunu dört gözle bekledikleri bebekleri ile birlikte Çeşme'de gün sayıyor. Sekiz aylık hamile olan Melis Hanım gebeliğinin son günlerini yaşarken, Cengiz Bey de heyecanını gizleyemiyor. Çift, bebeğin adını koymuş: Asil Demir. Geçtiğimiz günlerde Serdar Ortaç'ı dinlemeye giden Gönen çifti, bebeklerini gece hayatına alıştırıyor. Yılmaz Erdoğan kendini eve kapattı Tiyatrodan sinemaya sanatın birçok dalıyla uğraşan Yılmaz Erdoğan, ikinci şiir kitabını tamamlamak için Çeşme'de evine kapandı. Yaz sezonu başında Çeşme'ye gelen Erdoğan, haftada bir eğlenmek için dışarı çıkıyor. Şiir kitabının yanında bir komedi filminin senaryosunu da yazan Erdoğan, evinde ünlü komedyen Cem Yılmaz'la da sık sık bir araya geliyor. Kısa süre sonra muhteşem ikiliden ortak bir proje gelirse sakın şaşırmayın! Plaj ve eğlence... Çeşme'nin Beach Club'larında gönüllerince eğlenen tatilciler zaman zaman ilginç görüntüler sergiliyor. Çeşme, güneşlenerek ya da kitap okuyarak kış aylarının stresini atmaya çalışanların dışında, gece eğlencesi arayanlara da sayısız seçenek sunuyor. Gündüz Beach Club'larda dinlenen gençler, havanın kararmasıyla birlikte soluğu discolarda alıp, gönüllerince eğleniyor. Ata yine çok güldürdü Ata Demirer, sahne aldığı Çeşme Açık Hava Tiyatrosu'nda izleyenlerini gülmekten kırdı geçirdi. Üç yıl aradan sonra ilk kez Çeşme'de sahne aldığını söyleyen Demirer, espirilerinden çok, yaptığı tiplemelerle Çeşmeliler'den yoğun alkış aldı. Alfa Romeo tutkunları buluştu Geçen nisan ayında Alfa Romeo markasının satışına başlayan Enriko Aliberti, Alfa Romeo alan müşterileriyle Çeşme Alaçatı Le Trio Restoran'da buluştu. Enriko Ricardo ve Nilgün Aliberti'nin ev sahipliği yaptığı geceye, Tofaş ticari direktörü Müfit Ataseven, Alfa Romeo marka müdürü Burak Vanlı, Alfa Romeo ürün sorumlusu Togan Yazıcıoğlu ve Alfa Romeo kullanıcıları katıldı. Binnaz Avcı'nın kalbi Ege'de kaldı Türk filmlerinin şımarık kızı, başarılı oyuncu Binnaz Avcı, tatil için Çeşme'ye gelmişti. Yaklaşık 15 günlük tatilinin ardından İstanbul'a dönen Avcı, Çeşme'de annesi Suzan Avcı ile birikte geçirdiği tatili aklına geldikçe "Of çeşme of" diyerek iç geçiriyormuş... Binnaz Avcı, bugünlerde "Kalbim Ege'de kaldı!" şarkısınıı dilinden düşürmüyormuş. Albüm yolda... Tatilini 13 yıldan bu yana Çeşme'de geçiren Esin Taştabak, her yıl olduğu gibi tatil için yine Çeşme'ye geldi. Taştabak, yarım bıraktığı konsevatuvar eğitiminin ardından bir kaset çıkarmaya hazırlanıyor. En güzel aşkların Çeşme'de yaşandığını söyleyen güzel bayan, bu yaz güzel bir aşk yaşamak istediğini söylüyor
magazine
Yaz başında hem tatil hem de senaryo çalışmaları için Çeşme'de villa kiralayan Yılmaz Erdoğan, Cem Yılmaz'la birlikte oynayacakları sinema filmini ertelediklerini açıkladı. "Cem'i de, beni de tatmin edecek bir senaryo istiyoruz" diyen Erdoğan, başka bir filmin hazırlığında olduğunu söyledi. Üzerinde çalıştığı üçüncü sinema filminin senaryosunu tamamladığını belirten Erdoğan, şöyle konuştu: "Yeni filmim, Vizontele serisinden farklı bir proje. İlk defa güncel bir film çekeceğim. 'Kalpsiz Adam' adlı film bir aşk komedisi. Şimdilik tek başrol oyuncusu belli, o da benim. Diğer oyuncuları arıyorum." Eylülde çıkaracağı şiir albümünün çalışmalarını sürdürdüğünü de vurgulayan Erdoğan, "Albümün adı 'Şimdi Sen Gidiyorsun Ya Herkes Sana Benzeyecek' olacak" dedi
magazine
Eylülde Açıkhava’da Türkiye’nin en iyi sanatçıları, sanatseverlerle birlikte Açıkhava’da sonbaharı kucaklıyor. BKM’nin organize edeceği ve 2-18 Eylül tarihleri arasında düzenlenecek konserlere Türkiye’nin en iyi sanatçıları çıkacak. Piyanonun büyüsünün, vokalin gücüne eşlik edeceği Fazıl Say&Sertab Erener konseri ile başlayacak maraton, Kıraç’ın Cem Karaca şarkılarını seslendireceği çok özel konserle devam edecek. Her konseri ayrı tat, ayrı duygu olan Sezen Aksu, sonbaharı yepyeni iki konserle karşılıyor. Rafet El Roman, bir sonbahar gecesinde sevenlerinin kalbine yaprak gibi düşürecek. Serdar Ortaç ilk İstanbul konserinde büyük sahne şovu ile müzikseverlerin karşısına çıkarken, Kenan Doğulu son İstanbul konserinde etkileyici sahnesiyle sonbaharı karşılayacak. Kardeş Türküler ise çok kültürlülüğün sesini Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’nda duyuracak. Ata Demirer tek kişilik dev kadrosu ile sonbaharı neşe ile karşılamanızı sağlayacak.
magazine
Çocuklar öksüz kaldı Seks kasetiyle şantaj yapılan Tamer Karadağlı’nın ‘Çocuklar Duymasın’ dizisinden ayrıldığını açıklamasından birkaç gün sonra bu kez de anne rolündeki Zeynep Tokuş’la yollar ayrıldı. Pınar Altuğ’un özel hayatına dikkat etmediği gerekçesiyle diziden çıkarılmasının ardından kadroya dahil olan Tokuş’un da ayrılmasıyla ‘Havuç’ ile ‘Duygu’ anne ve babasız kaldı. MİNT Prodüksiyon, dizide bundan sonra Haluk ve Meltem karakteri olmayacağını açıkladı. Kulislerdeki dedikodulara göre, Zeynep Tokuş’un diziden ayrılma nedeni de yapımcı Birol Güven’in sanatçının özel hayatına dikkat etmediğini düşünmesi. Son bir ay içinde sanatçının adının eski Fenerbahçeli Erol ve FB’li basketbolcu Damir Mrsic’le anılması, Birol Güven’i böyle bir karar almaya zorladı. YENİ KARAKTERLER KATILACAK MİNT Prodüksiyon, konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı: ‘Yeni yayın döneminde bazı karakterlerin yerine yeni karakterler sokma kararını daha önce almıştık. Bu nedenle Selçuk, Engin ve Mary karakterleri yeni yayın döneminde zaten rol almayacaklardı... Tamer Karadağlı’nın ayrılmasından sonra değerli oyuncumuz Zeynep Tokuş da dizinin yeni bölümlerinde bu ailenin hikayesinde yapılan değişikliklerden dolayı malesef yer alamayacaktır. Kendisi ile bu konuda mutabık kalınmıştır. ‘Çocuklar Duymasın’da, Havuç Emre ve ablası Feminist Duygu, yeni yayın döneminde Light Erkek, Dominant Teyze, Dominant Kaynana, Müsteşar Kemal, 05 Müzeyyen, Temizlikçi Emine ve Çaycı Hüseyin’e emanet olacaklardır. Psikolog Sinan, Fıs Fıs İsmail, Şükrü ve sekreter Yasemin de diziye yeni katılacak isimlerle rollerine devam edeceklerdir...’
magazine
Ebru Şallı ve Harun Tan çifti, Bodrum'dan döner dönmez soluğu Reina'da aldı. 3 aylık bebekleri Beren'i babaannesine teslim eden çift, gece geç saatlere kadar eğlendi. Bebeğinin emin ellerde olduğunu söyleyen Şallı, gönül rahatlığıyla dışarı çıktığını açıkladı. Otomobiline binerken mini elbisesi yüzünden zor anlar yaşayan güzel manken, frikik vermemek için eliyle önlem aldı. Harun Tan da eşinin önüne geçerek, basın mensuplarının görüntü almasını engellemeye çalıştı
magazine
Hakan Peker 'taşgibi' Peker'in albüm fotoğrafları Koray Kasap'ın imzasını taşıyor. Türk pop müziğinin sevilen yorumcularından Hakan Peker, sürpriz bir çalışmayla hayranlarının karşısına çıkıyor. Yaz başında Taş Gibi adlı single'ını piyasaya çıkaran Peker'in, albüme adını veren "taşgibi" adlı parçasının dört farklı versiyonunu içeren yeni çalışması müzik marketlerdeki yerini aldı. Sözlerini Zeynep Önkaya'nın yazdığı 'taşgibi'nin düzenlemeleri Ozan Çolakoğlu, Feyyaz Kuruş ve Soner Kıvanç'a ait. Albümün yapımcılığını Turgay Korkmaz üstleniyor. Hakan Peker eylül ayında da yeni albümüyle hayranlarının karşısına çıkacak.
magazine
Paris'e yerleşiyorlar Libyalı işadamı Tarek Kautini ile Hollandalı top model eşi Lisa Van Goinga'nın arasına kara kedi girmişti! Aralarında Murat Öztarhan'ın da olduğu dostları araya girerek çifti barıştırmayı başardı. Bir süredir Hollanda'da ailesinin yanında kalan Lisa, geçtiğimiz hafta İstanbul'a geldi. Tarek Kautini, İstanbul'a bir türlü alışamadığını söylediği eşi Lisa ile evliliğini devam ettirebilmek için Paris'e yerleşmeye karar verdiklerini söylüyor. Nişantaşı'nda rastladığım çift, The Ritz Carlton Oteli'nin rezidans bölümündeki evlerini boşaltmak için İstanbul'a gelmişler. Çift, artık temelli olarak ülkemizi terk ediyor.
magazine
Pekkan'ın evliliği 6 gün sürmüştü! Hande Ataizi ile Fethi Pekin'in mutlulukları neredeyse 24 saat bile sürmezken boşanma süresindeki rekor ise Ajda Pekkan'a ait. 1973'te Coşkun Sapmaz'la nikah masasına oturan Pekkan'ın evliliği 6 gün sürmüştü. 4 Ağustos'ta nikah masasına oturup, balayına çıkarken "Evlilikte Mal Ayrılığı" sözleşmesi nedeniyle tartışıp yolda ayrılan Hande Ataizi ile Fethi Pekin'in akıbeti 'ayrılmaya karar verdik' faksıyla belli oldu. Sosyete ve sanat çevrelerinde şimdi herkes, başından beri bu evliliğe karşı çıkan baba Ahmet Pekin'in gönlünden geçenin geç de olsa gerçekleştiğini söylüyor içinden... Yıllar önce benzeri bir durum süperstar Ajda Pekkan'ın da başına gelmişti. Ajda Pekkan, Zürih'te bir davette tanıştığı Adana'nın ünlü ailelerinden Sapmazlar'ın oğlu Coşkun Sapmaz'la, yıldırım aşkıyla 1973 yılında, gizli bir nikahla evlenmişti. Fakat o dönemlerde Zürih'te tekstil tahsili yapan Coşkun Bey'in babası bu evliliği duyunca kıyametleri koparmış ve yeni evliler mecburen 6 gün sonra boşanmak zorunda kalmıştı. Sonu mutlu biten de var Haziran ayında evlenen Ozan İçkale ile Özge Sabit'in düğünleri ise sonu mutlu bitenlere en iyi örnek. Nadire İçkale'nin oğlu Ozan İçkale ile Özge Sabit'in düğünleri, aslında geçen yıl eylül ayında Çırağan Sarayı'nda gerçekleşecekti. Ancak İçkale Şirketler Grubu'nun başında bulunan Ozan İçkale, düğünden bir gün önce evlilikten vazgeçmişti. Evliliğin son anda iptali, pek çok iddiayı da beraberinde getirmişti. Söylentilere göre anne Nadire İçkale, bu birlikteliğe başından beri sıcak bakmıyordu. Diğer bir iddia ise Ozan'ın "Evlilikte Mal Ayrılığı" sözleşmesi istemesi ve Özge'nin bu duruma sıcak bakmayıp "kesinlikle hayır" demesiydi. Ancak aralarındaki sorunları halleden çift 8 ay sonra Ankara'da görkemli bir düğünle evlendiler. Sonu böyle mutlu biten ilişkiler de yok değil tabii.
magazine
Görücü usulüyle tanıştık büyük bir aşkla evlendik İstanbul sosyetesinin en güzel kadınlarından biri olan Nedret Taciroğlu, 'Hayatımın prensi' diye tanımladığı eşi Ali Zafer Taciroğlu'na ilk görüşte aşık olmuş. 15 yaşında tanıştığı eşine olan hisleri 25 yıldır hiç değişmemiş. Nedret Hanım, "Bütün güzellikleri onunla yaşadım diyor.... Bir dönem podyumlarda fırtına gibi esiyordu Nedret Taciroğlu... Zarafeti ve güzelliğiyle dikkatleri üzerine çekiyordu. Öyle ki Tokyo'da katıldığı güzellik yarışmasında dünya dördüncüsü olarak kendini mesleğinde kanıtladı. Taciroğlu'nun hayatı mankenlikten önce, ortaokul yıllarında değişti. 15 yaşındayken kendisinden 17 yaş büyük peynir fabrikatörü Ali Zafer Taciroğlu ile tanışan Nedret Hanım, uzun süren flört döneminin ardından dünyaevine girdi. İyi bir evlilik yaparak, sosyeteye geçtiği iddiaalarını kabul etmeyen Nedret Taciroğlu, "Kökü Osmanlı'ya dayanan bir ailenin kızıyım. Annem 4 lisan bilir. Benim için ancak 'düzgün bir aileye gelin gitti' denebilir" diyor. AYRILIKLAR BENİ ÜZER * Nedret Taciroğlu nasıl bir ailenin kızı? Bana çok düşkün bir ailenin kızıydım. Annem ev kadını, babam gümrük komisyoncusuydu. Babam, Antalya'nın Finike eşrafından ünlü bir ailenin oğludur. Annem ve babam ben on yaşındayken ayrıldılar. Bu yüzden ayrılıklar beni üzer. Babasız büyümenin yaşattığı duyguları çok iyi bilirim. Aile ve evlilik benim için çok önemlidir. * Manken olmaya nasıl karar verdiniz? Erenköy Kız Lisesi öğrencisiyken çevremdekiler manken olmam konusunda ısrar etti. Ben de üniversite bittikten sonra güzellik yarışmasına girdim. Milliyet'in güzeli lisan bilmediği için 76 yılında yarışma için Tokyo'ya gittim. Burada dünya dördüncüsü oldum. Podyuma ilk kez 17 yaşında çıktım. Gerçekten çok para kazanıyordum. Özellikle reklam filmlerinde oynuyordum. KİMSEYİ KINAMIYORUM * Podyumda yasaklarınız var mıydı? Gayet tutucu bir insandım. İç çamaşırı ve mayo kesinlikle giymedim. O zaman mayo giyen isimler belliydi. Bale eğitimim de olduğu için koreografileri de ben yapardım. Eşim beni podyumda izlemeye çok geldi. * Şimdiki mankenleri nasıl buluyorsunuz? Mankenlerimiz hepsi çok güzel. Ama o zamanlar bu kadar açıklık, saçıklık yoktu. Şimdi insanların değer yargıları değişti; kimseyi kınamıyorum. * Eşiniz Ali Zafer Taciroğlu ile nasıl tanıştınız? Eşimle 15 yaşında tanıştım. Orta sondaydım. Aslında görücü usulü tanıştık. Eşimle beni kayınvalidem tanıştırdı. Fakat eşim beni küçük buldu. Ben o yıllarda Erenköy Kız Lisesi'nde yatılı okuyordum. O zaman arkadaşlığımız devam etti ve 18 yaşından sonra beraber olmaya başladık. 25 yıldır birlikteyiz. * Ali Bey sizden yaşça büyük. 15 yaşındayken onunla nasıl anlaşıyordunuz? O zaman çocuktum ama yine de sohbet edebiliyorduk.. Evet, eşimle aramızda 17 yaş vardı. Eşim o zaman 32 yaşındaydı. Beni gerçekten çok küçük bulmuştu ama daha sonra nasip kısmet evlendik. EŞİM, İLK AŞKIM VE İLK FLÖRTÜM * Eşinize ilk görüşte aşık oldunuz mu? Eşime gerçekten çok aşık oldum. Onun için ağladım, zırladım. Onun için öldüm, bayıldım. Ben eşimle yoğun duygularla büyük bir aşkla evlendim. O duygularım hâlâ devam ediyor. Yoğun bir arkadaşlık yaşadık ve evlendik. Eşim ben olduğum için evlendi. Yoksa bekarlığın tadına alışmış bir insan kolay kolay evlenmez. 'Ben olmasaydım evde kalmıştın' diyorum o da gülüyor. Biz de aşk hiç bitmiyor. Allah korusun ama boşansam yine kocamla evlenirim. 25 yıldır birbirimizden saygıyı ve sevgiyi eksik etmedik. Görücü usulü tanıştığım için bazı etapları geçmiştim. Yılbaşı gecesi evlenme teklifi etti. Benim ilk aşkım ilk flörtüm. Bütün güzellikleri onunla yaşadım. Kocam çok esprili ve şakacıdır. Eşim çok doludur, IQ' su çok yüksektir. Gösterişten hiç hoşlanmaz. ALİ, HAYATIMIN PRENSİDİR * 25 yıldır bitmeyen aşkın formülü ne? Ben 25 yıldır eşimin üstüyle başıyla, sabah ne giyeceğine kadar ilgilenir, herşeyi önüne koyarım. Her akşam oturur onunla sohbet ederim. Üç gün de bir ona yaptıklarımı anlatırım. Ben evime çok düşkünüm. Yemeğimi hazırlar, ütümü yaparım. Evdeki kadın ütü yapsa bile ben tekrardan aynı ütüyü yaparım. Yemek kurslarına gittim. Yedi sene dinler tarihi okudum. Kendimi geliştirmek adına herşeyi yaptım. İtalyanca kurslarına gittim. * Kendinizi hiç Külkedisi'yle özdeşleştirdiğiniz oldu mu? Ben Ali ile evlenip bu eve gelmedim ki? Ali'nin Hisar'daki iki odalı koca balkonlu evine gittim. Bir süre kirada oturduk. Ben dört yıl sonra bu eve taşındım. Yani ertesi gün kendimi bu sarayın içinde bulmadım. Ama evet, benim hayatımın prensi Ali oldu. Benim için 'düzgün, güzel bir aileye gelin gitti' diyebilirsiniz. Çünkü, ben onun ailesiyle gurur duyuyorum. ANNEM DÖRT LİSAN BİLİR * Mankenliği evlilikle birlikte mi bıraktınız? Mankenlik çok uzun sürmedi. İki buçuk yıl mankenlik yaptım. Ben çok derli toplu güzel bir mankendim. Mankenlikten para kazanıyordum. 19 yaşında da deri işine başladım. Bir arkadaşım bana "Benim çok ihtiyacım var, sen çok zevkli şeyler yapabilirsin. İki makinası olan bir atölye satılıyor, almak ister misin?" dedi Pangaltı'daki atölyeyi satın aldım ve ardından mankenliği bıraktım. * ...Ve evliliğinizle birlikte bambaşka bir dünyanın içine girdiniz... Ben mankenlikten sonra sosyeteye girmedim ki? Ben aç ve açıkta değildim ki? İyi bir ailenin oğlu benimle evlendi de ben bu hale geldim diye birşey söz konusu değil. Ben başka bir dünyada değildim ki! Benim ailem Osmanlı'dan gelmedir. Annem dört lisan konuşur, anneannem de aynı şekilde. Dedem paşadır. Kendimize göre bir düzenimiz vardı. Ben bebekken Mercedes'e binerdim. Ben, Gültepe'nin arka sokaklarında oturup da bu hayatı görmüş geçirmiş değilim. Bizim de beyaz eldivenli garsonlarımız oldu. Kabul etmeliyim ki, eşimin ailesi İstanbul'un köklü ailelerinden biri. Atatürk'e ilk uçağı, benim kayınvalidemin babası hediye etmiş. İyi bir aile, düzgün insanlar. Görümcelerimin hepsi tahsillidir.. * Katıldığınız davetlerde dikkat çekmeyi sever misiniz? Biz aklı başında mazbut bir hayat yaşarız. Benim öyle taşlarım, pırlantalarım olsun diye bir isteğim yok. Ama genç kızken bunlara çok meraklıydım. Kapalı Çarşı'dan çıkmıyordum. Annemin döneminde davetlere giderken şapkalar takılır, çok şık gidilirdi. Bir davette şapka taktım, o çok dikkat çekti ve konuşuldu. Ben bunu istemiyorum.
magazine
Samimiyetimiz yanlış anlaşıldı -------------------------------------------------------------------------------- Show TV'de yayınlanan 'Cennet Mahallesi' adlı dizide başrol oynayan Alişan ile Çağla Şıkel, aralarında çıkan aşk dedikodularını yalanlayarak, samimiyetlerinin yanlış anlaşıldığını söylediler. Dizinin ilk gününden itibaren Çağla Şıkel ile samimi bir dostluk sergilediklerini belirten Alişan, 'Samimiyetimiz yanlış yorumlanıyor. Aramızda aşk yok' dedi. Şıkel de, 'Her dizide aşk dedikoduları mutlaka çıkıyor ama bu defa fazla uzun sürdü' dedi
magazine
Sevgilisi başucundan ayrılmadı Film çekimleri sırasında rahatsızlanarak Amerikan Hastanesi'ne kaldırılan ve apandisit ameliyatı olan Azra Akın taburcu oldu. Azra, hastanede yatarken sevgilisi Kıvanç Tatlıtuğ'un bir an olsun yanından ayrılmadığını duydum. Hatta Kıvanç'ın annesi Nurten Hanım da müstakbel gelinin başucunda beklemiş. Film çekimlerine ara veren Azra, Akaretler'deki Housez Apartments'daki dairesinde bir hafta istirahat edip ardından da her şeye kaldığı yerden devam edecek. Bu arada Kıvanç ile annesinin Azra'ya şefkati evde de aynen devam ediyor.
magazine
Kıbrıs'ta kumarsız tatil Girne'nin ortasında The Colony Hotel farkı, plajı, lokantası ve eğlencesiyle Escape, keyifli bir akşam için The Brasserie, THY acınacak halde, limanda Chimera, The Harbour Clup Efendim, Allah'ın sıcağında, hele hava sıcaklığı gölgede bile 45 dereceyken Kıbrıs'a gitmeyi çılgınlık olarak nitelerdim. Kumar oynamadığım için Kıbrıs'da tatil bana zaten pek cazip gelmez. Kıbrıs'a hep bir nedenle gitmiştim bugüne kadar. Çok sevdiğim sanatçıların konserleri gibi. Bence bu mevsimde tatil Çeşme, Bodrum, Marmaris, Antalya'da filan olabilir. Ya da biraz ukalaca olacak ama Cannes, Nice, Maldiv, Phuket, Kanarya Adaları, Dubai, Monte Carlo'da. Ama modanın duayeni sevgili Yıldırım Mayruk ve çocukluk arkadaşım olan ortağı Barbaros Şansal teklif edince dayanamadım.Evet, gezimiz başlıyor. Geçen perşembe günü çıktık yola. 20.30 THY uçağı bir saat rötar yaptı. Biz de dış hatlarda CIP Salonu'nda karşılaştığımız çok eski dost sevgili Leyla Maşulam ile sohbet ettik. Leyla programlarını yaptığı Merit Dynasty'ye gidiyormuş. Zamanın nasıl geçtiğini anlamadık. Ama uçağa binince başka bir sürprizle karşılaştık. Arıza varmış. Bu sefer pistten döndük, bir saat rötar da o sürdü. Hosteslerden kolonyalı mendil istedim, onun kalktığını, peçete verebileceklerini söylediler. Uçakta Esenyurt eski Belediye Başkanı Gürpüz Çapan vardı. Kültürlü ve hoşsohbet bir adam. Döndüğümde sevgili kankam Yazgülü Aldoğan'a sordum, Gürbüz Bey, Esenyurt için çok önemli adımlar atmış. O bölgeyi gecekondu yeri olmaktan kurtarmış. Adama büyük haksızlık yapıldığını söyledi. Gürbüz Bey şu an 15. baskıya giren 'Yaşanmış Şehir Hikayeleri -1' adlı kitabımı çok beğendiğini söyledi. POSTA'daki köşemi de keyifle takip ediyormuş. Bana ısrarla "Sen çok okunan bir yazarsın. İzmirli'sin. Ben İzmir'i çok seviyorum. Sana yardım edeyim, İzmir'le ilgili bir belgesel kitap çıkar" dedi. Teklif güzel ama zor. İkinci kitabın hazırlıklarına bile daha başlayamadım. Neyse, Ercan Havaalanı'na indiğimizde Leyla "THY'de insanın değeri yok. Sefer yapan pek çok uçak arızalıymış. Allah'a emanetiz" deyince şaşırdım. Hostes arkadaşlarımı aradım. Onlar da THY'nin bittiğini ama yapacak hiçbir şeylerinin olmadığını söylediler. Pek çok uçak bakım ve onarım yapılmadan uçuyormuş. Ama yeni havaalanını beğendim doğrusu. Çok şık. Tek sorun, CIP Salonu yapılmamış olması. Sevgili okul arkadaşım, hemşerim, yüreği güzel insan, kalacağımız The Colony Hotel'in casinosunun menajeri ve halkla ilişkiler koordinatörü Nurper Pars siyah bir limuzin göndermiş. Bu arada The Colony'deki rezervasyonu 25 yıllık arkadaşım ve meslektaşım olan Akmerkez Shopvizyon Dergisi Yazı İşleri Müdürü Ümit Beyazıtlı yaptı. Hem de otel doluyken. 45 dakika sonra, herkesin övgüyle söz ettiğ The Colony Hotel'e geldik. Açıldığında görmüş ve hayran kalmıştım zaten. Parlayan yıldız; Colony Seçkinlerin buluşma noktası olan The Colony Hotel'in Yönetim Kurulu Başkanı Erbil Arkın gerçekten büyük emek ve para harcamış. Ama değmiş. Her şeyi kolay beğenmeyen sevgili Yıldırım ve Barbaros da çok beğendiler. Kaldığımız üç gün süresince de otel personelinden övgüyle söz ettiler. Bir kere otelin konumu muhteşem. Tesisin mimari projesi Z. Necati Özkan Mimarlık Ofisi'ne ait. İç dekorasyonun dizaynı ise dünyaca ünlü İngiliz firması RPM imzasını taşıyor. Yakında golf sahası ve at çiftliği de hizmete girecek. Otel gibi beş yıldızlı olan casinosu ise Erbil Akın'ın da dediği gibi Nevada Çölü'ndeki Las Vegas'ı konuşturacak kadar zengin. Otel 13. yüzyıl mirası olan tarihi liman ve Bizans kalesine komşu. Canınız sıkıldığı an şehrin merkezinde, çarşının içindesiniz. Odanızda yok, yok. Otelin Genel Müdürü Fredrick Heiss tam bir İngiliz centilmeni ve işini çok iyi biliyor. Mutfak şefleri Aydın Day ve Mesut Öztürk'ün yemekleri kusursuz. Zaten mönüyü 15 yıldır Kıbrıs'da olan Javeclin Smith adlı bir kadın şef hazırlıyor. Rezervasyon şefi Ebru Karaca çok kibar. Yiyecek-içecek menajeri olan İzmirli Cevdet Özalp, restoran şefi Murat Öztürk, salon şefleri Ünsal Çağlar ve Uğur Köşeli de mükemmel çocuklar. Casino zaten işinin ehli, muhteşem bir hanımefendiye teslim; Nurper Pars. Personelin neredeyse tamamı İzmirli; Cevdet Özalp, Cenk Karasoy, Hakan Sezel, Hakan Melek, İlkay Gürson, Tuncay Turhan, Ferdal Tavus, Osman Nuri Erten, Mehtap Duymaz... Otel şehrin merkezinde ama gürültü sıfır. Bir de odalardaki kalın siyah perdeler sayesinde ışık girmediği için derin uyuyorsunuz. Bizden üç gün önce Safran'ın patroniçesi Aslı Altan, eğlence dünyasının harika çocuğu mimar Mahmut Anlar, Buz'un ortağı Ender Esen ve benim sevgili Galatasaraylım Suat Kaya ile ailesi otelde tatil yapmışlar. The Colony Otel'in telefon numarası +90 (0) 392 815 15 18. Escape çok keyifli Odalarımıza yerleşip kendimizi sokağa attık. Hem de saat 23.40 olmasına rağmen. Daha önceki gelişlerimden sevgili arkadaşlarım Daren Ahmet ve Murat Batum'un işlettiği, Daren'in babasının ortak olduğu Rocks Hotel'in altındaki barlara gitmiştim. Çok hareketli oluyordu ama dağılmış. Bir masada iki tanıdık gördüm; Biri sosyetenin genç ve yakışıklı iş adamlarından Selim Hamamcıoğlu, diğeri Alarko Holding'in dünya beyefendisi turizm koordinatörü olan sevgili Edip İlkbahar. Selim Hamamcıoğlu villa, otel ve daire yapıyormuş. Başka yatırımları da varmış. Edip de gelişen Kıbrıs'a ALARKO olarak neler yapabileceklerini araştırmaya gelmiş. Aynı masada Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın dünya şekeri torunu Can vardı. Nişanlısı Pınar'ın Saint Tropez adlı bir Fransız restoranı varmış ama gitmek için vaktimiz olmadı. Can'dan, yemek yiyebileceğimiz popüler adresler istedim. Can plaj olarak Escape, Camelot ve Deniz Kızı'nı önerdi. En iyi balığın da Anı ve Yelken'de bulunduğunu söyledi. Adres ise popüler bir restoranmış. Daha önce iki kez gitmiştim Yelken'e. Gerçekten servis, mezeler ve balık çok iyiydi. Hatta bir keresinde sevgili Hülya Avşar ve annesi Amiral (Emral Avşar) ile balık yemiş, çok da keyif almıştık. Gelelim tekrar Rocks Bar'a. Sevgili Daren, hemen belirteyim, servis yapan garson başarısızdı. Biz sohbet ediyoruz diye iki masanın hesabını tek fişte topladı. Sonuçta içtiğimiz bir su, bir gazoz, iki viski Barbaros'a 140 milyon liraya patladı. Otele döndüğümüzde saat 02.30'du. Alkol almadığımız için sabah zımba gibi kalktık. Kahvaltıyı otelin açık büfesinde yaptık. Mönü çok zengindi. Öğleden sonra en popüler beach club olan Escape'e gittik. Alsancak'taki Yavuz Çıkarma Plajı'nda. Çok kaliteli bir yer. Giriş 6 milyon lira. Çok büyük olduğu için şezlong bulmak sorun olmadı. Burada da bir İzmirli'ye denk geldik; Salon şefi Murat Özdek. Escape'in işletmesini Volkan Bilgin ve Ümit Çakmak yapıyor. Alakart restoranı da var ve yemekler güzel. Akşam barda parti vardı, gidemedik. Denizi harika. Benim gibi yüzme bilmeyenler için ideal. Gidiyorsun, gidiyorsun, boyunu geçmiyor. Servis mükemmel. Öğle yemeğini beach restoranda aldık. Fiyatları İstanbul'un aynı ayardaki yerlerine oranla bedava. Her şey çok lezzetli üstelik. Biz ortaya bir tavuk, buranın meşhur peyniri olan hellim ilaveli salata ve dört peynirli pizza söyledik. Mönüde her çeşit kebap, makarna, balık, sandviç var. Kişi başı içecek dahil, 20 milyon liraya doyarsınız. Alakart restoranı saat 20.00-02.00 arasında açık. Ama mutfak 23.00'de kapanıyor. Fiyatları ehven. Kişi başı güzel bir yemek ve içkiye, 30-50 milyon verirsiniz. Bu arada müzik, bizim beach kulüplerdeki gibi çıldırtmıyor insanı. Hoş, dinlendirici. Kıbrıs'a gittiğinizde Escape'e uğrayın. Keyif alacaksınız. Telefon numarası (0392) 821 83 30. Sıkılınca yarım saatlik mesafedeki Deniz Kızı'na da geçebilirsiniz. The Brasserie keyifli İkinci gece akşam yemeğini Yıldırım ve Barbaros'un daha önce gidip çok beğendiği Cafer Ağa Camii'nin bitişiğindeki The Brasserie Restaurant & Cafe Bar'da yedik. Önce limanda tur attık. Otelden limana inen yolda inşaat var. Her taraf toz toprak içinde, zor yürüyorsunuz. Bu işleri turizm mevsiminde yapmaları pek akılılca değil. Liman çok hoş ama ışıklandırma zayıf. Neredeyse göz gözü görmüyor. Girne deniz ve dağ manzaraları, lüks konaklama tesisleri, tertemiz plajlarıyla keyifli bir tatil yöresi. Bizanslılar tarafından inşa edilen kaleye Lüsinyanlar ve Venedikliler döneminde ilaveler yapılmış. Kaledeki Batık Gemi Müzesi'ni mutlaka gezin. Daha önce gitmiş, en eski ticaret gemisini ilgiyle seyretmiştim. Yatların barındığı at şeklindeki tarihi limanı da beğenirsiniz sanırım. Geçen yıl ekranların harika çocuğu sevgili Can Tanrıyar ve sevgilisi olan genç assolist Petek Dinçöz ile birlikte oradaki The Harbour Clup'da yemek yemiş, çok beğenmiştim. Yer şık, servisi de iyi. Ama bu kez sadece içki alacağımız için Liman'da olan Chimera Bar'a oturduk. Kıbrıslı üç genç; Fırat, Gören ve Ali çok güzel müzik yapıyorlar. Garson Selahattin tipik Kıbrıslı, yüzü hep gülüyor. O kadar keyifliydik ki karnımız acıkmasa kalkmaya yeltenmeyecektik. The Brasserie'de sadece İngilizler vardı. Zaten patroniçe Carol Wickstead, şef Richard Mottram da İngiliz. Çalışanlar ise Pakistanlı. Hepsi de yüksek okul mezunu gençler. Seçimi şefe bıraktık. Ortaya avokadolu karides kokteyl, somonlu makarna ve Grek salata geldi. Hepimizin ana yemekteki tercihi et oldu. Kimimize susamlı, kimimize özel tatlı soslu et geldi. Birbirimizden lokma çaldık. Ama ben etlerden pek keyif almadım doğrusu. Fakat tatlılara diyecek söz bulamıyorum. Krem brule, mus şokolo ve hindistan cevizli sıcak kek kusursuzdu. Fiyatlar, pound. Üç kişi, bir şişe şarap dahil, 160 milyon lira verdik. Ama atmosferi o kadar hoştu ki değdi. Efendim, bugünlük Kıbrıs Girne bu kadar. Kısmetse çarşamba günü sizlere Girne'de tanıdığım Oğuzhan'dan sözedeceğim ve kısa bir Gazimağusa turu attıracağım. Sevinçleriniz okyanuslar, üzüntüleriniz ise kum tanesi kadar olsun. Yarın Pazar POSTASI'nı bayinizden istemeyi unutmayın lütfen.
magazine
Kurtlar Vadisi’ndeki ‘Çakır’ tiplemesiyle ekranlara gelen Oktay Kaynarca, yeni yayın döneminde yepyeni bir projeyle sevenlerinin karşısına çıkacak. Kaynarca, senaryonusu Safa Önal’ın yazdığı bir projede yeniden kamera karşısına geçecek. 15 gün sonra çekimlerine başlanacak olan ancak henüz adı belli olmayan bu dizide Kaynarca, tıpkı Çakır gibi bir tetikçiyi canlandıracak. Yönetmenliğini Ümit Efekan’ın yapacağı, İbrahim Mertoğlu’nun yapımcı olduğu dizide Oktay Kaynarca, her şeyi tek başına halletmeye çalışan mert bir genç rolünde izleyicinin karşısına çıkacak. Yılmaz Güney’in 1971 yılında yönetip başrolünü de Filiz Akın’la paylaştığı, kabadayı Fırat’la balerin Çiğdem’in aşk öyküsünü konu alan ‘Umutsuzlar’ filminden esinlenen dizide, Tetikçi olan Oktay Kaynarca’nın sevdiği kadını ise ‘Zerda’ dizisindeki rolüyle tanınan Ece Uslu oynayacak.
magazine
NY yolcusu Lübnan asıllı dolar milyoneri Reza Ailesi'nin bankacı oğlu Olivier ile geçen yıl Paris'te nikah masasına oturan Yosun, eylül ayında ilk bebeğini dünyaya getirecek. Reza çiftinin bebeklerinin cinsiyeti erkek. Gerçek ismine henüz karar veremeseler de Yosun oğlunun göbek adını, rahmetli babasının da ikinci adı olan Ata olarak belirledi. Salı günü 15 günlük St. Tropez tatilinden dönen Ender Mermerci'nin ay sonunda da kızı Yosun'un yanına New York'a gideceğini duydum. İlk torununu kucağına alacağı için mutluluktan ayakları yere basmayan Ender Hanım, üç ay boyunca kızının yanında kalacakmış
magazine
Sevil Sabancı, babası Sakıp Sabancı'nın vefatından sonra ortalarda görünmemişti. Nisan ayından bu yana İstanbul gecelerinde bir kaç önemli davet hariç dışarıya çıkmayan Sabancı, tam 3 ay sonra ilk kez eğlendi. Önceki gece, kızı Melisa ve bir kaç yakın arakadaşıyla birlikte Ortaköy'deki Angelique Bar'a giden Sabancı, yemek yiyip dostlarıyla hasret giderdi. Geç saatlerde mekandan çıkan Sabancı, daha sonra geldiği ekiple birlikte gece kulübünden ayrıldı.
magazine
Hızlı özel yaşamıyla tanınan ünlü oyuncu Arzu Yanardağ, artık olgunlaştığını söyleyerek yakında evleneceği müjdesini de verdi. Tatil Aşkları dizisinin başarılı oyuncusu Arzu Yanardağ, kendisi gibi oyuncu olan sevgilisiyle yakında evleneceğini söyledi. Geçmişinde yaşadığı yanlış ilişkiler yüzünden şimdiki sevgilisinin de insanlar tarafından aynı kefeye koyulduğunu söyleyen Yanardağ, ‘Bu kez ilişkim hepsinden farklı ve çok mutluyum. İnsanlar geçmişe bakıp beni ve sevgilimi anlamaz oldular ama durum şimdi çok farklı, çok mutluyuz ve anlaşabildiğim bir insan. Evlenmek istememin diğer bir sebebi ise, insanların bana ve özellikle ona saygı göstermelerini sağlamak. Eğer evlenirsem, işin ciddi olduğunu ve onun gerçekten iyi bir insan olduğunu tam anlamıyla kavrayacaklar. Kendimi zaten evli biri olarak görüyorum ama insanların geçmişe bakıp bugünü değerlendirmesi ve bize saygı göstermemeleri beni evlenmeye zorluyor. Evliliğin kağıt üstünde olduğuna inanmıyorum ama bunu yapmak zorundayım’ diyor. Geçmişte kimilerine göre marjinal bir yaşantı sürdüğünü, ancak bu yaşantıdan zararlı çıkanın hep kendisi olduğunu söyleyen, bu arada yaşadıklarından pişmanlık duymadığını da ekleyen Arzu Yanardağ, ‘Yaşadıklarımın arkasındayım, hepsi ben istedim diye oldu. Kendimi suçlu hissetmiyorum ve bu sefer kendimi daha olgunlaşmış olarak görüyorum. Dizilerdeki başarım, herkes tarafından fark ediliyor. Ciddi teklifler gelmeye başladı. İyi bir oyuncu olup yuvamı kuracağım. Yükseklerde gözüm yok, sadece işim ve aşkım var. Kimsenin benim hakkımda ne düşündüğü beni ilgilendirmiyor’ diyor.
magazine
Hande Ataizi gizlice evlendi Hande Ataizi1.5 yıldır birlikte olduğu sevgilisi avukat Fethi Pekin ile dün Ritz Carlton Oteli'nde aile arasında yapılan nikahla evlendi. Otelin residance bölümünde Pekin'in kendisine ait olan dairede 19.30'daki kıyılan nikaha gazeteciler alınmadı. Aile arasında alınan kararla basına hiçbir şekilde görüntü ya da fotoğraf verilmeyeceği açıklandı. Fethi Pekin'in babası Ahmet Pekin oğlunun Hande Ataizi ile evlenmesine karşı çıkıyordu
magazine
Sürpriz aşk! Işıl Sarraf'la bir dargın bir barışık sürdürdüğü ilişkisini noktalayan Sinan Akıman'ın yeni bir aşka yelken açtığını duydum. Akıman'ın son gözdesi, Ozan Doğulu'nun eski sevgilisi Ayşe Hatun Önal. İlk duyduğumda bu ilişki bana çok tuhaf gelse de, görenlerin söylediğine göre aşk bacayı çoktaaan sarmış. Oysa Sinan Akıman, Işıl Sarraf ile yaşadığı yasak ilişki uğruna, eşi Başak Hanım'dan boşanmış, Garanti Bankası'ndaki hazineden sorumlu birim müdürlüğü görevini de kaybetmişti. Yani Akıman, sırf Sarraf ile birlikte olmak için onca riske girmişti. Bu ilişki benim kafamı karıştırdı ama akıbetini yaşayıp göreceğiz!
magazine
İlk 100 çapkına girmem çok doğal Bodrum’da tatiline devam eden Yılmaz Erdoğan, çarşamba günü piyasaya çıkan Haftasonu dergisinin yaptığı araştırmada ‘Çapkın Türk erkekleri’ listesinde yer almasını doğal olarak karşıladı. Reklam kampanyasında yer aldığı Pepsi’nin çekilişinde BMW cabriolet otomobil kazanan Huriye Bircan’a Bodrum Havana Beach’te düzenlenen basın toplantısında anahtarı teslim eden Erdoğan, gazetecilere çapkınlar listesinde kaçıncı olduğunu sordu. Listenin alfabetik sıra ile yazıldığını öğrenen Erdoğan, ‘Benim birinci olmam lazımdı’ diyerek espri yaptı. Erdoğan daha sonra, ‘Şaka bir yana ilk 100’e girerim’ dedi
magazine
Başarısız olabilirim ama bu beni yıldırmaz Yeni dizisinin tanıtımında, son günlerde hakkında çıkan olumsuz eleştirilere yanıt veren Özcan Deniz, ‘Albümün satışı çok iyi gidiyor. Konserlerim doluyor. Ama buna rağmen saldırıyorlar. Evet ben başarısız da olabilirim ama bu beni asla yıldırmaz’ dedi. Yönetmenliğini Andaç Haznedaroğlu’nun yaptığı, senaryosunu Mahinur Ergun’un yazdığı, başrollerini Özcan Deniz, Naz Elmas, Burcu Kara, Nebahat Çehre ve Demir Karahan’ın üstlendiği ‘Haziran Gecesi’ adlı yeni dizinin tanıtımı önceki gün Topkapı Sarayı’nın yanındaki eski Darpane binasında yapıldı. Kanal D’nin yeni dizisinin senaryosuna ve kadrosuna çok güvendiğini söyleyen Özcan Deniz, ‘Bu sene bir şey çekmeyi düşünmüyordum. Ama bu proje beni çok heyecanlandırdı. Çok güzel bir ekiple bir araya geldik. Bu projeye hayır demek ya da kayıtsız kalmak imkansızdı’ dedi. Deniz, son günlerde kendisi hakkında çıkan ‘Boş alanlara konser veriyor’ tarzındaki eleştirilerin de gerçeği yansıtmadığını söyledi. Deniz, şunları söyledi: ‘Albümüm şu an 420 bin satış rakamına ulaştı. Ben 15 yıldır bu camiadayım, hiçbir albümüm bu kadar kısa bir sürede bu başarıyı yakalayamadı. Geçenlerde Taksim’de 20 bin kişiye seslendim, ‘1000 kişiye konser verdi’ dediler. Kimileri başarılarımı çekemiyor ve saldırıyorlar. Ben başarısız olabilirim ama bu beni asla yıldırmaz. Yeniden ve yeniden işimin başına dönerim. O yüzden eleştirirken insaflı olmak lazım.’ ÇEHRE SİNİRLENDİ Özcan Deniz, dizideki rol arkadaşı Burcu Kara ile aşk yaşadığı yönündeki iddiaları reddetti. Basın mensuplarının bu yöndeki ısrarlı soruları ise yıllar sonra setlere dönen Nebahat Çehre’yi kızdırdı. Çehre, basın mensuplarından diziyle ilgili soru sormalarını istedi
magazine