text
stringlengths
194
9.95k
label
stringclasses
5 values
Bitse de gitsek! Altıncı dakikada 15 nolu made in USA İsviçreli uzunları çıktığında Hüseyin Beşok ile eşleşen 14 numaralarının boyu, İbo kadar filandı. Biraz 9 nolu Mrazek ki, o da galiba made in Çek, basketbolcu gibi olan, gerisi de vallahi yalan dolan. İşte hepsi hepsi bu kadar İsviçre. Birinci periyot bittiğinde Kaya’nın altı, İbo’nun beş, Haluk’un bir golü vardı. 12 Dev Adam, bırakın devi mevi, adam gibi bile oynamıyordu. Hatta en kötü 10 dakikalarından birini oynuyordu. Hala 12 - 8 öndeydi. 14’de ilk beşin, İbo hariç, dördü çıkmış, Örs oyunu belli ki, İbo’nun üzerine yıkmıştı. İki basketbol megolomanı Hido ve Mirsad yoktu. Mehmet de, Detroit’teydi. Bir şey belli olmuştu, bu takım İbo’nun takımıydı. Veya İbo ve takımıydı. Bunu hem o biliyordu, hem de geri kalan onlar. Öyle de oynadılar zaten. 17’de Hido, Memo, Mirsad’sız bile İbo ve geri kalanları ile İsviçre’nin 14 sayısını ikiye katlamışlardı. Skor 28 - 14 olmuştu. Hiçbir maç, oynanmadan kazanılmaz denir ya, bu da onun için oynanan maçlardan biriydi galiba. Oynanmasaydı da olurdu. Hatta hiç oynanmasa çok daha iyi olurdu. Kimin yeneceği, kimin yenileceğinin değil, yenenin atacağı farkın merak edildiği maçtı. Evet 17. dakikada 28 - 14 olduğunda maç bir kere daha bitti. Haydi bu da gayri resmi sonuçtu. Resmi olması için de 23 dakika daha mecburen gitti. Düşünün, maçtan aklımda kalan üç pozisyon var, üçünde de Kerem Tunçeri var. Ama bakın ne şekilde var. 1- Kerem’in taaa uzaktan üçlüğü değil, 13’lüğü. 2- Örs’ün, Kerem dediği anda iki Kerem’in aynı anda fırlaması. 3- Yine Kerem’in taaa uzaktan attığı 13’lükten sonra göze gelip, sakatlanması... Litvanyalı kızlar yine ön plandaydı. Dans ettiler. Yorulup, mola aldıklarında da Türkler ve İsviçreliler basketbol oynadılar sanki diyelim, Abdi İpeçki, Abdi İpekçi olalı, böyle basketbol eziyeti, böyle basketbol zulmü görmedi deyip bitirelim.
sport
Bu kadar kolay mı? Türkiye Kupası'nın sahibi Ülkerspor'un karşısına "kurbanlık koyun" gibi çıkan Fenerbahçe, coachsuzluğundan çok, inançsızlığı yüzünden farklı kaybetti dün... "Kurbanlık coach" Murat Özgül'ün, "zamanlama" adına kimsenin anlam veremediği "gecikmeli" istifasına rağmen Türk Telekom'u devre dışı bırakan Sarı - Lacivertliler, "nasıl olsa yenemem" dediği Ülker'e direnç bile göstermedi. Ülker, ilk çeyrekte tam maçı koparacakken devreye Rentzias girdi (!) ve hezimeti bir çeyrek geciktirdi. Yunanlı oyuncu, "istikrarlı" hücum ve savunma hatalarıyla Ülker'i frenledi. Ama Turuncu - Yeşilliler'in geniş kadrosunda İbrahim, Naumoski, Rentzias ve Serkan gibi öylesine "iş bitirici" kısalar var ki bu gibi hatalar kısa sürede telafi edildi. Aslında Fenerbahçe'de de Dickel, oyun kuran değil, "oyun bozan" hüviyetiyle maçı "hediye etmek" için özellikle ilk çeyrekte elinden geleni yaptı. İyi niyetinden şüphe yok, ancak Yeni Zelandalı guardın Fenerbahçe'ye ne organizasyon, ne de skor adına bir artı katabildiğini söylemek mümkün değil. Aslında "savunma fakiri" Panamalı Harvey dışında Fenerbahçe'nin kadrosu hiç de kötü değil. Ancak iç çekişmeler yüzünden takım olma özelliğini çoktan yitirdikleri de açıkça görülüyor. Bu Fenerbahçe'yi, coachluk için adı geçen eski milli takım antrenörü Aydın Örs kolaylıkla ayağa kaldırıp adam edebilir. Yeter ki ona, hedefleri gerçekleştirebilecek, kaliteli transfer yapabilecek uygun ortam sağlansın. Ülkerspor için böyle bir maçta söylenecek fazla söz yok. Ergin Ataman'ın kıvrak oyun zekası ve artık yavaş yavaş oturan sistemiyle iyi yolda ilerliyorlar. Turuncu - Yeşilliler dün de kendini fazla sıkmadan, ilk çeyreğin son beş, üçüncü periyodun da ilk beş dakikasındaki "rüzgarla" farka ulaştılar. Gerisi ise bir antrenman maçından öte değildi.
sport
AVRUPA BASKETBOL ŞAMPİYONASI’NA DOĞRU MİLLİLER TER ATTI Avrupa Şampiyonası finallerine hazırlanan Ay-Yıldızlı ekibimiz, İsrail karşısında zorlandı, ancak yine de rakibini devirdi ve moral kazandı AVRUPA Şampiyonası finallerine hazırlanan Basketbol Milli Takımı, Ankara’da düzenlenen 3’lü turnuvada İsrail önünde zorlandı. Karşılaşmanın ilk devresinde rakibi karşısında etkili bir oyun sergileyen Ay -Yıldızlı oyuncularımız, özellikle Hidayet’in basketleriyle sonuca gittiler ve farkı açtılar. İKİNCİ yarıda ikinci beşin oyuna girmesi ile ve birara uygulanan alan savunmasının İsrail’in isabetli şutları karşısında etkili olamadık. Fark üç sayıya kadar indi. Ancak milli takım, Mirsat ve İbrahim’in basketleriyle karşılaşmayı kazanmayı bildi. Takımımız bugün Polonya ile karşılaşacak. Maçın karnesi NECMİ KEPÇETUTAN HAKEMLER: Fatih Söylemezoğlu (***), Joseph Alini (***) TÜRKİYE: Kerem (**) 6, Hidayet (***) 19, Mirsat (***) 10, Orhun (**) 3, Asım (**) 9, Harun (**) 4, İbrahim (**) 8, Hüseyin (**) 7, Haluk (*) 2 İSRAİL: Shenfeld (*) 1, Gordon (**) 7, Shark (*) 5, Turgeman (**) 12, Lubin (*) - Papiro (***) 17, Saffar (***) 13, Pelen (*) 3, Misrachi (*) 2 1. PERİYOT: 18 - 13 Türkiye 2. PERİYOT: 40 - 25 Türkiye 3. PERİYOT: 59 - 37 Türkiye MAÇ SKORU: 68 - 60 Türkiye Antalya hazır AVRUPA Şampiyonası’nın Antalya ayağının yapılacağı salondaki hazırlıklar tamamlandı. Antalya Expo Center’daki (ANFAŞ) 4 bin koltuklu spor salonunun son düzenlemeleri yapılıyor. Basketbol alanı, skorbord, ışıklandırma, TV yayınlarının yapılacağı alan, kafeteryalar, basın ve protokol tribünü ve soyunma odalarının yapımının bitirildiği açıklandı. Maskotumuz Akdeniz Foku AVRUPA Basketbol Şampiyonası’nın maskotu "Akdeniz Foku" olarak belirlendi. Dünya’nın yok olan çevre kaynaklarına karşı mücadele veren çalışmaları desteklemek amacıyla Eurobasket 2001 Organizasyon Komitesi, maskot olarak Akdeniz Foku’nu seçti. Türkiye, Yunanistan ve Batı Akdeniz Kıyıları’nda sadece 600 kadar Akdeniz Foku’nun yaşadığı açıklandı. Stefanov Siena’da İTALYA’DA Ergin Ataman’ın çalıştırdığı Siena, geçen sezon İbrahim Kutluay ile birlikte Yunan AEK’da forma giyen Makedon oyun kurucu Vrbica Stefanov’u renklerine bağladı. Bir yıl önce de Pınar Karşıyaka’da oynayan Stefanov, 300 bin dolara mal oldu. Ataman, "İyi bir transfer yaptık. Stefanov’un kariyeri ortada. Bize çok faydalı olacak" dedi. İSRAİL Zorunlu gençleşme İSRAİL Milli Takımı, 2001 Avrupa Şampiyonası öncesi önemli yıldızlarını kaybederken adeta gençleşti. Milli Takım’ın ve Maccabi Tel Aviv’in emektar ismi 33 yaşındaki Nadav Henefeld ile birlikte 35’lik pivot Tomer Steinhauer de milli formayı gençlere bıraktılar. Katash’ın da müzmin sakatlığının geçmemesi coach Katzurin’i sıkıntıya sokarken, Amit Tamir, Yaniv Green, Ido Kosikaro, Lior Lubein gibi genç yıldızlar kadroya alındı. İsrail’in 2001’deki kozları ABD’li guard Derrick Sharp ve yine sakat olan ama şampiyonaya yetişmesi beklenen Gur Shelef.
sport
Rebrov bilmecesi Ukraynalı oyuncunun menajeri Varga Fulham’a imza atmadıklarını açıkladı, "Fenerbahçe bizi saat başı arıyor. Rebrov da Türkiye’ye gitmek istiyor" ifadesini kullandı FENERBAHÇE’NİN uzun süredir peşinde olduğu Rebrov’un transferinde dün ilginç bir gelişme yaşandı. Daha önce Fulham ile anlaştığı bildirilen ve hatta sağlık kontrolünden bile geçen Ukraynalı golcünün, Londra ekibi ile yapılan transfer görüşmelerinin dondurulduğu bildirildi. Tottenham’da oynayan Rebrov’un menajeri Varga, Fulham’a henüz imza atmadıklarını, Fenerbahçe’nin transfer için bastırdığını açıkladı. BBC’YE konuşan Ukraynalı menajer, "Fenerli yöneticiler bizi saat başı arıyorlar ve sürekli tekliflerini bildiriyorlar. Sergei de gelecek sezon Şampiyonlar Ligi’nde oynamak istiyor. Onun için Fenerbahçe ismi bizim için daha ağır basıyor. Biz ise onlara Tottenham ile görüşmeleri gerektiğini söylüyoruz" dedi. Bu arada Fenerbahçe’nin yeniden Bolton Wanderers forması giyen Ricketts ile ilgilendiği ileri sürüldü. Son kurban Mustafa SARI - Lacivertli takımda Mustafa Doğan da sakatlandı. Ogün, Yusuf, Zoran Mirkoviç, Serhat ve Yusuf’tan sonra PSV Eindhoven maçında dizine darbe alan tecrübeli oyuncu da sakatlar kervanına eklendi. Mustafa Doğan dünkü final maçında oynamazken, doktorlar 2 Şubat’taki Beşiktaş maçına bu oyuncuyu yetiştirmeye çalışacaklar. Vladimir’de ışık var VLADİMİR, Fenerbahçe’deki ilk maçında sahada bulunduğu süre içinde sürekli top almak için çalıştı. Arkadaşlarına yardıma gelerek özverili bir oyuncu olduğunu gösterdi. Üç olumlu pas, altı top kaybı bulunan Rus futbolcu kısa sürede uyum sorununu hallederse takıma çok yararlı olabileceği sinyallerini verdi.
sport
Sam’ın unvan günü AĞIR sıklette Avrupa Profesyonel Boks Şampiyonu olan Sinan Şamil Sam, bu akşam Berlin’deki Estrel Convention Center’de İngiliz rakibi Danny Williams’a karşı unvan maçı yapacak. Sam, Williams’ı yendiği takdirde Dünya sıralamasında ilk 10’a girecek ve Dünya Şampiyonluğu için ringe çıkabilecek. Dickel zehirlendi FENERBAHÇE yarın Galatasaray ile potada yapacağı derbi öncesinde Dickel şokuyla sarsıldı. Sarı - Lacivertli takımın oyun kurucusu Dickel’in gıda zehirlenmesi yaşadığı bildirildi. Hastaneye kaldırılan Yeni Zelandalı oyuncuya serum takıldığı ve son durumunun maç günü belli olacağı açıklandı. Cim-Bom’a ceza BASKETBOL Federasyonu Disiplin Kurulu, Galatasaray’a bir maç saha kapatma ve 2.5 milyar lira para cezası verdi. Yapılan açıklamada, cezaya gerekçe olarak, Darüşşafaka ile oynanan maçta Sarı - Kırmızılı taraftarların sahaya yabancı madde atması ve küfürlü tezahürat yapması gösterildi. Blackburn Rovers gülmek istiyor İNGİLTERE Premier Ligi’nde Tugay ve Hakan Şükür’ün takımı Blackburn Rovers bugün Türkiye saatiyle 17.00’de Southampton’ı ağırlayacak. 1 Ocak’tan beri galibiyet yüzü göremeyen Blackburn’de Teknik Direktör Greame Souness, Tugay’ı ilk 11’de oynatmayı planlıyor. Ligde 34 puanla 12. sırada olan Mavi - Beyazlılar, üç puanı alıp düşme potasından uzaklaşmayı amaçlıyor. Milli Amigo Birol İspanya yolcusu ULUSLARARASI spor organizasyonlarında Türkiye’nin ve Türk sporcularının yanında olan Milli Amigo Birol, Kurban Bayramı’nda İspanya’da olacak. Son olarak atletimiz Süreyya Ayhan’ın yanında bulunan Birol, Real Sociedad’ın Real Betis ve Osasuna karşılaşmalarında Nihat ve Tayfun’a destek verecek. Portekiz’de Scolari devrimi PORTEKİZ Milli Takımı’nın başına geçen Brezilyalı Felipe Scolari, kadroda büyük değişiklikler yaptı. Portekizliler’in efsane kalecisi Vitor Baia’yı takıma çağırmayan tecrübeli teknik adam, Joao Pinto, Nuno Capucho ve Nuno Gomes’i de listeye dahil etmedi. Yıldız oyuncuların yerine 21 yaşaltı milli takımdan yeni oyuncular kadroya çağrıldı. ‘Bir yere gitmem’ WERDER Bremen’in transfer listesinde yer alan Ümit Özat, Belek kampında Fenerbahçe ile söz kestiğini ve kesinlikle ayrılmayacağını belirtti. Tecrübeli oyuncu, "Bana göre Avrupa’nın hatta dünyanın sayılı kulüplerinden birindeyim. Ancak yönetim ve teknik kadro beni düşünmediğini söylerse, o zaman başımın çaresine bakarım" dedi. Ceyhun’dan savunma SARI-Lacivertli takımın orta sahadaki yıldızı oyundan çıkarken verdiği tepkinin normal karşılanması gerektiğini söyledi. Ceyhun, "Oynamadığımız zaman elbette üzüleceğiz. Hepimiz duygusalız. Seyirci bizi anlamalı. Elimden geleni yapıyorum. Tam kapasitede olduğumu söyleyemem. Ancak her hafta aynı performans gösterilmez" diye konuştu.
sport
ARJANTİN'İN ADI YETTİ Tangocular, Nijerya karşısında galibiyete Batistuta ile ulaştı. Ortega doksan dakika forma giyerken, Beşiktaş’ın eski file bekçisi Shorunmu farkı önledi DÜNYA Kupası’nın favorileri arasında gösterilen Arjantin, F Grubu’ndaki ilk maçında Nijerya önünde galibiyete Batistuta’nın tek golüyle ulaştı. Fenerbahçe’nin yeni transferi Ortega’nın da 90 dakika forma giyerek asist ve şutlarıyla rakip kalede tehlike yarattığı maçta, 63. dakikada Veron’un korner atışından gelen topu Batigol, kafayla ağlara gönderdi. Eski Fenerbahçeli Jay Jay Okocha’nın çabası da Nijerya’ya yetmezken, Beşiktaş’ın eski file bekçisi Shorunmu, kurtarışlarıyla farkın açılmasını önledi. Batigol tarihe geçti ARJANTİN’İN golcü futbolcusu Gabriel Batistuta, 76. kez milli formayı giydiği Nijerya maçında fileleri bir kez daha havalandırarak, Dünya Kupası tarihindeki 10. golüne ulaştı. Batigol böylece, tüm zamanların finallerde en çok gol atan 10 futbolcusundan biri oldu. Batistuta, 10 gollü Alman Rahn, Perulu Cubillas, Polonyalı Lato ve İngiliz Lineker ile 6. sırayı paylaştı. Birinci 13 golle Fransız Fontaine.
sport
Süper Liverpool İNGİLTERE’DE Manchester United’ı 2 - 1 mağlup eden Liverpool, Süper Kupa’nın sahibi oldu. Cardiff’teki Millennium Stadı’nda, yağmur nedeniyle üstü kapatılarak oynanan karşılaşmada Liverpool, McAllister’in 2. dakikada gelen penaltısı ve Michael Owen’ın 16. dakikadaki golüyle sonuca gitti. Manchester United’a ise Ruud van Nistelrooy’un ikinci yarıdaki golü yetmedi.
sport
GÖZLER REVİVO'DA Galatasaray’da İsrailli yıldızın transferini camia kadar, Sarı-Kırmızılı futbolcular da merakla bekliyor. Sözleşmesi sona erecek isimler, Haim Revivo’nun şartlarını baz almayı planlıyor ERHAN TELLİ Tarifeyi belirleyecek GALATASARAY’IN 2.5 yıllık imza karşılığında renklerine bağladığı Haim Revivo’nun transferi Sarı - Kırmızılı futbolcular arasında da merak uyandırdı. Bu sezon sonunda sözleşmesi sona erecek olan Hasan Şaş, Bülent Korkmaz, Emre Aşık, Suat ve Vedat’ın Revivo’nun alacağı miktara göre fiyat belirleyeceği açıklandı. Sezon sonunda yönetimi sıkı pazarlıkların beklediği öğrenildi. 1 milyon 600 bin $ REVİVO’NUN Sarı - Kırmızılı kulüple bir yıllığına 1 milyon 600 bin dolar karşılığında anlaştığı öğrenildi. Bu paranın 800 bin dolarının garanti para olduğu, diğer 800 bin doların ise maç başına bölüştürüldüğü bildirildi. Sezon ortasında transfer olmasına karşın Haim Revivo’nun şampiyonluk halinde diğer futbolcular gibi tam prim alacağı da dile getirildi. Üç dilde mukavele HEM tatil yapmak hem de transfer konusundaki olumsuz havayı dağıtmak için İsrail’e giden Revivo’nun pazartesi günü İstanbul’a gelip basın önünde imza atacağı açıklandı. Transfer konusunda oldukça tedbirli davranan tecrübeli futbolcunun eşinin isteği doğrultusunda İngilizce, İbranice ve Türkçe olmak üzere üç ayrı sözleşme hazırlattığı vurgulandı. Seyyar Batista Yıllarca orta sahada oynayan Sambacı, Galatarasaray’ın savunmadaki silahı olacak CÜNEYT KARAKAYA Meziyetleri çok TÜRK futbolunda centilmenliği ve çalışkanlığıyla önemli bir yer bulan Galatasaraylı Batista, meziyetlerinin fazlalığı sayesinde adeta seyyar futbolcu oldu. Yıllarca Gaziantepspor’da orta sahada oynayan Sambacı, geçen sezon Lucescu yönetimindeki Galatasaray’da da aynı mevkide görev yapmıştı. Ancak Fatih Terim, tecrübeli futbolcuyu savunmanın sağ kanatına yerleştirdi. ‘Sorun yaşamam’ SAKATLIK dönemini atlattığını açıklayan Batista, yeni yerini yadırgamayacağını açıkladı. Brezilyalı futbolcu, "Hocamın görev verdiği yeni yere çabuk adapte olduğumu düşünüyorum. Profesyonelim ve işimi tam yaparım. Defansın sağında sistemin gerektirdiklerini hayata geçirmek için çaba sarf ediyorum. Futbolda değişimlerin yararlı olacağı görüşündeyim" dedi. İsrailli için iki yorum! GALATASARAY İkinci Başkanı Ali Dürüst, Revivo ile önümüzdeki hafta masaya oturacaklarını açıkladı. Dürüst, "Kesin bir görüşme tarihi ayarlamadık. Hafta başını bekliyoruz. Şartları belirleyip teklifimizi sunacağız. Hedefimiz, bu futbolcuyu Antalya’daki kampa yetiştirmek" diye konuştu. DÜRÜST’ÜN bu açıklamalarına karşın İsrailli futbolcunun menajeri Angel, ilk etap görüşmelerinin tamamlandığını itiraf etti. Angel, "İki gün önce bir ön görüşme oldu. Olumlu geçtiğini söyleyebilirim. Aramızda fazla pürüz yok. Büyük ihtimalle Revivo, Antalya kampında yer alacak" dedi. Aslan dört koldan Transferde hareketli günler geçiren Galatasaray, ön protokol imzaladığı Lalatovic için kolları sıvadı. Xavier ve Kinkladze’nin de gündemde olduğu iddia edildi Lalatovic ilk aday TRANSFER arayışlarını büyük bir hızla sürdüren Galatasaray, savunmasını güçlendirmek için temaslarını yoğunlaştırdı. Sarı - Kırmızılılar’da ilk hedefin Lalatovic olduğu öğrenildi. Gelecek sezon için ön protokol imzalanan tecrübeli oyuncu, yönetime haber göndererek, gelmek istediğini söyledi. Bu gelişme üzerine Sarı - Kırmızılılar, Kızılyıldız’dan Lalatovic’i hemen istedi. Abel Xavier bombası SARI - Kırmızılılar’ın Portekizli defans oyuncusu Abel Xavier’i yakın takibe aldığı vurgulandı. Liverpool’da forma giyen ve son dönemde oynama şansı bulamayan Mozambik doğumlu futbolcuyu, Terim’in çok istediği iddia edildi. 21 kez Portekiz Milli Takım formasını giyen Xavier daha önce Estrela Amadora, Benfica, Bari, R.Oviedo, PSV Eindhoven ve Everton’da da oynamıştı. Kinkladze sesleri İNGİLİZ basını, Galatasaray’ın Derby County’de forma giyen Gürcü oyuncu Kinkladze ile ilgilendiğini yazdı. Ada basınında yer alan haberlerde, kulüp menajeri İvan Benes’in bu teklifi doğruladığı bildirildi. 1973 doğumlu olan Gürcü futbolcu İngiliz basınına, "Galatasaray’ın benimle ilgilendiğini duydum. Oyun kurucu aradıkları hakkında bilgiler aldım. Galatasaray büyük kulüp" dedi. Felipe uçuyor MEHMET ÇİFTÇİ SEZON başında Galatasaray’a 3.5 milyon dolara mal olan Felipe, bonservisini bedava alabilmek için girişimlerini hızlandırdı. Sambacı ile prensip anlaşmasına varan Flamengo, FIFA’nın Zürih’teki merkezine üç avukatını birden yolladı. Görüşmelere katılan avukat Motta, "FIFA şikayet dosyamızı son derece ciddiye aldı. Futbolcumuzun çeşitli hakları var. Bu transfer bizim lehimize her an sonuçlanabilir" diye konuştu. Galatasaray 80 yıl sonra Mısır’a ayak bastı Hasan kral gibi Mısır Milli Takımı ile bugün özel bir maç yapacak olan Aslan dün Kahire’ye gitti. Sarı-Kırmızılılar’ın yıldız oyuncusu büyük ilgi gördü DÜNYA Kupası’nda sergilediği futbolla herkesin sevgisini kazanan Hasan Şaş, Mısır’da adeta krallar gibi karşılandı. Mısır Milli Takımı ile yapacağı özel maç için dün Kahire’ye giden Galatasaray’da yıldız futbolcuya adeta sevgi seli vardı. Mısırlı gazeteciler havaalanında Hasan Şaş ve Teknik Direktör Fatih Terim ile röportaj yapabilmek için adeta yarıştı. MISIR Milli Takımı ile Galatasaray arasında oynanacak olan karşılaşma saat 14.45’te başlayacak ve TV 8’den naklen yayınlanacak. Teknik Direktör Fatih Terim, hafif sakatlıkları olan Mehmet Bölükbaşı, Vedat, Hakan, Suat, Arif ve Ümit Karan’ı kafileye almazken, yeni transfer Lukunku kadroda yer aldı. Galatasaray, maç için 80 yıl önce de Mısır’a gitmişti. MISIR NOTLARI Büyükelçi karşıladı KAHİRE Büyükelçisi Korkmaz Haktanır, Galatasaray kafilesini yalnız bırakmadı. Sarı-Kırmızılılar’ı havaalanında karşılayan Haktanır, bugün futbolcular ve teknik heyete davet verecek. Durmak yok MISIR’A uzun bir yolculuktan sonra ulaşan Galatasaray, akşam saatlerinde Kahire Stadı’nda antrenman yaptı. Fatih Terim, futbolcularını sertleşen çift kale maç sırasında sık sık uyardı. Piramit gezisi İLK günü istirahat ederek geçiren Galatasaray bu sabah ünlü piramitleri gezecek. Programa firavun mumyalarının bulunduğu müze ziyareti de eklendi. Terim ise yöneticilerle Nil Nehri’ni gezecek. Trafik çilesi SOKAKLARDA yaşanan trafik yoğunluğu Galatasaray’a da zor anlar yaşattı. Arabaların adeta adım adım ilerleyebilmesi nedeniyle Sarı-Kırmızılılar’ı taşıyan otobüs gecikmeli olarak otele ulaştı.
sport
Kazanın, prim benden Beşiktaş Teknik Direktörü Mircea Lucescu'nun, tüzük engeline takılınca, Adanaspor maçı öncesi oyunculara kendi cebinden biner dolar prim ödeme sözü verdiği ortaya çıktı. Ancak bu durum bile takımı ateşlemedi BİLAL MEŞE Kürüm'e başvurdu SİYAH - Beyazlı takımın teknik patronu Lucescu'nun, Adanaspor maçı öncesinde Futbol Şubesi Başkanı Haşmet Bedii Kürüm ile görüşerek, prim verilmesini talep ettiği bildirildi. Rumen hoca, "Maç çok önemli. Mutlaka galip gelmek zorundayız. Şampiyonlar Ligi şansımız hâlâ var. Futbolcular da uzun zaman prim alamıyor. Trabzonspor'un da zorlu maçları var, yenilebilirler" diyerek, prim konusunda ısrarcı oldu. Oyuncular duygulandı KÜRÜM ise, bu isteği yerinde bulmasına rağmen tüzük engeline işaret etti. Futbol Şubesi Başkanı'nın, "Ortada belirsizlik var. Şu aşamada kulüp kasasında para harcamamız tüzüğe aykırı" dediği bildirildi. Lucescu, bu olumsuz yanıt üzerine soyunma odasına giderek, oyunculara cebinden bin dolar prim vereceğini açıkladı. Bu durum şaşkınlık yaratırken, konuşma sırasında duygusal sahnelerin yaşandığı öğrenildi. Samsun'da da ödemiş LUCESCU'NUN, "Malesef tüzük gereği prim söz konusu olamıyor. Ödemeler konusunda başkan bekleniyor. Bu maçın önemini siz de benim kadar biliyorsunuz. Hâlâ Şampiyonlar Ligi şansımız var. Eğer bunu yaparsak, onurumuzu kurtarır, teselli buluruz. Yeter ki siz kazanın, primler benden" dediği öğrenildi. Tecrübeli hocanın, geçen sezon da Samsunspor maçı sonrası cebinden 500'er dolar para dağıttığı ortaya çıktı. Lucescu'dan şok suçlama Oyunculara yüklendi LİGİN ikinci yarısında yaşanan hayal kırıklığı nedeniyle sezon sonunda görevden ayrılmasına kesin gözüyle bakılan Lucescu oyuncularını sert bir dille eleştirdi. Rumen teknik adam, "Eğer bendeki hırsın yüzde 20'sine sahip olsalardı, şimdi açık ara şampiyon olurduk. Adanaspor maçında sahada benden başka kazanmak isteyen kim vardı, siz söyleyin" yorumunu yaptı. 'Kasıtlı engellendik' NİZAMİ bir gollerinin verilmediğini belirten Mircea Lucescu, "Artık bunlar hata olamaz. Bize karşı kasıt var. Şampiyon olmamız kasıtlı olarak engellendi. Ama sadece hakem ve diğer güçlerle değil. Oyuncuların da yanlışları var" ifadelerini kullandı. Beşiktaş'ın çalıştırıcısı, yönetimi de duyarsız kalmakla suçladı, "Haşmet Kürüm borcumuz yok diyor. Bir de futbolculara sorun" dedi. En başarısız sezonu Sezon Takım O G B M A Y P 2000-01 G.Saray 32 21 4 7 71 35 67 2001-02 G.Saray 32 22 6 4 68 31 72 2002-03 Beşiktaş 32 24 7 1 58 18 79 2003-04 Beşiktaş 32 18 8 6 65 42 62 Parasızlık 'tak' etti! Alacaklar birikmiş ADANASPOR yenilgisiyle Şampiyonlar Ligi'ne de havlu atan Beşiktaş'ta, uzun süredir futbolcuların prim ve taksitlerini alamadığı öğrenildi. Oyuncuların şu ana kadar 18 maç başına paralarının yanı sıra dört transfer taksitlerinin yatırılmadığı belirtildi. Bugüne kadar sessiz kalan futbolcular, "Uzun zamandır bir kuruş para almıyoruz. Hep içimize attık, başarısızlık nedeniyle dışa vuramadık" diye konuştular. 'Verin diyemezdik' SİYAH - Beyazlılar, yönetimin sürekli prim ve taksitlerin ödendiği yolundaki açıklamalarının gerçeği yansıtmadığını ileri sürdüler. Futbolcular "Önce Şampiyonlar Ligi'nden elendik, ardından lige kötü başladık. Böylesi bir durumda ortaya çıkıp, 'paramızı verin' demek doğru olmazdı. Vatan haini ilan edilirdik. Elbette her şey para değil. Ancak bu da bizi olumsuz etkiledi" ifadelerini kullandılar. Rekora doğru! LİGDE son dört haftada galip gelemeyen Beşiktaş'ta, 32 maçta 42 gol yiyen defans rekora koşuyor. Kartal, 1.31 gol ortalamasıyla tarihinin en çok gol yedikleri üçüncü sezonunu yaşıyor. 2001-01 sezonunda maç başına 1.41, 1995-96'da da 1.35 ortalama tutturulmuştu. Toplam 8 kırmızı, 91 de sarı kart gören Beşiktaş, Rize'nin ardından en hırçın ikinci takım unvanını aldı. Koalisyon için baskılar arttı Yıldırım Demirören ve Fikret Orman'a seçime birlikte girmeleri konusunda çağrı yapılıyor Nasır'ın dileği SERDAR Bilgili'nin başkanlığa geri dönüşü konusunda umutlar gün geçtikçe azalırken, camianın önde gelenleri mesailerini başkan adaylarını aynı listede birleşmeye ikna etmeye ayırıyor. Divan Kurulu Başkanı Şeref Nasır, "Sayın Bilgili ile telefonda konuştum. 'Kararım kesin, ayrılıyorum' dedi. Başkanlık için isimleri geçen Nevzat Demir, Yıldırım Demirören ve Fikret Orman'ın birleşerek, güçlü bir yönetim oluşturmalarını arzuluyoruz" dedi. Görüşme günü SERDAR Bilgili'nin yarın kararını resmi bir yazıyla Divan Kurulu'na bildirmesinin ardından Beşiktaş'ta, 30 Mayıs'ta yapılacak olağanüstü genel kurul süreci resmen başlayacak. Eski yönetici Levent Erdoğan, adaylıkları ağırlık kazanan Yıldırım Demirören ve Fikret Orman'ın birleşmesi lehine çekilip, ikiliye destek olacağını açıkladı. Camiadan yoğun baskı gören Orman ve Demirören'in, bugün Bilgili ile görüşerek, son kararlarını verecekleri öğrenildi. Yabancılara veto MENAJER Sinan Engin'in, giderayak yönetime ikinci rapor sunduğu ve yabancılar ile yolların ayrılmasını istediği öğrenildi. İlk raporunda İstanbulspor yenilgisi sorası Lucescu'nun gönderilmesini isteyen Engin'in "Yabancılar artık faydalı olamaz" dediği bildirildi. Sinan Engin, görevden ayrılacağını açıklamasına rağmen yabancı futbolcu izlemek için dün Belçika'ya gitti. Ankaraspor talip SÜPER Lig için gün sayan Ankara Büyükşehir Belediyespor, Beşiktaş'ta bir türlü bekleneni veremeyen Sinan Kaloğlu'na kanca attı. Genç golcünün da bu teklife sıcak baktığı ve kiralık olarak Başkent ekibinde forma giyebileceğini ilettiği bildirildi. Öte yandan Lucescu, Siyah - Beyazlı takıma iki gün izin verdi. Akçabaat Sebat maçının hazırlıkları yarından itibaren start alacak.
sport
WASHİ UYANDIRDI Fenerbahçeli golcünün hastalığı sonrasında tedirgin olan Beşiktaş, tüm futbolcularını tepeden tırnağa muayene ettiriyor. İbrahim, Tümer, Tamer, Ali ve Serdar dün hastaneye giderek yeniden teste tabi tutuldu RAHMAN SAĞIROĞLU Kartal öncü oldu WASHİNGTON’UN ilk yarı içinde yaşanan sağlık sorunu, diğer kulüplerin de daha dikkatli olmasına neden oldu. İkinci yarıya başlarken futbolcularının sağlığından emin olmak isteyen Beşiktaş, dünden itibaren sağlık kontrollerine başladı. İlk olarak İbrahim, Tümer, Tamer, Ali Cansun ve Serdar’ı testlere tabi tutan Siyah - Beyazlılar, pazartesiden itibaren diğer oyuncularını da hastaneye çağıracak. Teste göre idman KULÜP doktoru Ayhar Optur gözetiminde önce Memorial Hastanesi’nde sağlık kontrolüne alınan ve bir dizi teste tabi tutulan Siyah - Beyazlılar, daha sonra da Çapa Tıp Fakültesi’ne giderek burada Sporcu Sağlık Merkezi’nde muayene oldu. Test sonuçlarının ilerleyen günlerde açıklanacağı ifade edildi. Teknik heyet de çıkan veriler ışığında futbolcularına gereken yüklemeyi yapacak. ‘Bazen şah bazen mat!’ BU sezon Beşiktaş’ta forma mücadelesi veren Tümer, yedek kalmasının ya da sahada bulunmasının takımdan daha önemli olmadığını söyledi. Başarılı futbolcu, "Kartal şampiyon olsun, ben bir dakika bile oynamamaya razıyım. Patron hocamız. Biz bu satranç oyununda piyonuz. Bazen büyüdükçe küçülmeyi öğrenmek gerekiyor. Çünkü dışarıdaki insanlar bizi bazen şah, gerektiğinde de mat yapabiliyor" dedi. Galatasaray’a hodri meydan! ALTAYLI Sinan konusunda Galatasaray ile kıyasıya bir yarışa giren Beşiktaş, bu futbolcu için sezon sonuna kadar bekleme kararı aldı. Siyah - Beyazlı yönetici Emin Önal, Altay Başkanı Ahmet Taşpınar’a 250 bin dolar, Zafer ve genç bir futbolcu teklifinde bulunduklarını belirtip, "Galatasaray eğer Altay’ın istediği 1 milyon 200 bin doları verip alacaksa, buyursun alsın. Bizim bu konudaki tavrımız net. Kararı Altay Yönetimi verecektir" diye konuştu. Rakamlar ‘Kartal’ diyor 1959’dan bu yana oynanan Süper Lig’in istatistiklerine bakıldığında, ilk yarıyı lider bitiren takımların çoğunluğu şampiyonluğu kucakladı. Devreyi zirvede bitiren Beşiktaş ise bu seriye katılmak istiyor 26 kez başardılar İSTATİSTİKLER, şampiyonluğa en yakın adayın Beşiktaş olduğunu gösteriyor. 1959’da başlayan Süper Lig’de bugüne kadar ilk yarıyı lider tamamlayan takımlar 26 kez sezon sonunu şampiyon olarak kapamayı başardı. 13 kez ise devreyi ikinci sırada kapayan takım mutlu sona ulaştı. 3 takım da ilk yarı sonunda üçüncü olup, kupayı kucaklamayı başardı. Trabzonspor ise lider bitirdikleri devreden 4 şampiyonluk çıkardı. Beşiktaş zorlanıyor KARTAL, 8 kez ilk yarıyı lider bitirirken, bunların dördünden şampiyonluğu çıkarmayı başardı. 4 kez de ikinci sıradan mutlu sonuca ulaşmayı bildi. 19 defa devrenin lideri olmayı başaran Cim-Bom, bunların 7’sinde avantajını koruyamadı. 3 kez de ilk yarıda ikinci olup, sezon sonunda şampiyonluğa yükseldi. İlk yarıda liderliği 12 kez yakalayan Fenerbahçe ise 7 defa şampiyon oldu. 7 defa da ikinci olup, zafere ulaştı. Engelli sporcuya milli engel! BEŞİKTAŞ Engelliler Spor Kulübü’nün sporcusu Seyit Coşkun, Başkan Erdem Göksel’in keyfi tutumu nedeniyle kulüpten uzaklaştırıldığını söyledi. Haksızlığa uğradığını belirten Coşkun, "12 Aralık’ta milli takım kampına gidecektim. Bu gelişmenin ardından kadrodan çıkarıldım. Bu kampa gideceğim için işyerimden izin almıştım. Gitmeyeceğim öğrenilince, tepki gösterdiler, işimden de oldum" dedi.
sport
Var mısın bu gece UEFA Kupası’ndaki temsilcilerimiz Fenerbahçe, Beşiktaş, Denizli, Ankaragücü ve Kocaeli ilk tur rövanş maçlarına çıkıyor, 65 milyon hepsinden zafer bekliyor Fener’in avantajı çok İSVEǒTEKİ ilk maçta gollü bir beraberlik elde eden Fenerbahçe, 3 - 3’e kadar olan her türlü skor eşitliğinde tur atlar. 3 - 3’te maç uzatmaya gider. Bu skorun üstündeki beraberliklerde ise (4 - 4, 5 - 5 gibi) Solna bir üst tura çıkar. Her türlü galibiyette tur atlayacak olan Kanarya, yenilgilerde ise UEFA Kupası’na veda eder. (İlk maç 3 - 3) Tur vizesi galibiyette İSTANBUL’DA rakibine karşı 2 - 0 öne geçmesine karşın, sahadan 2 - 2’lik beraberlikle ayrılan Beşiktaş galibiyet arayacak. 1 - 1’lik eşitlikte tur Sarajevo’nun olur. 2 - 2’de maç uzatmaya gider. Bu skorun üstündeki eşitliklerde ise Kartal, Bosnalı rakibini saf dışı bırakır. Yenilgilerde ise tur atlayan taraf Sarajevo olur. (İlk maç 2 - 2) Hedefe yakın DENİZLİSPOR evinde 2-0 kazanarak büyük bir avantaj yakaladı. Deplasmanda 1-0’lık yenilgide bile bir üst tura yükselecek. Her türlü beraberlikler Yeşil-Siyahlı takıma turu getirecek. 2-0’lık yenilgide maç uzatmaya gider. Üç fark ve üzerindeki yenilgiler ise elenmesine neden olur. Gollü iki farklı yenilgi dahi Yeşil-Siyahlılar’a yetiyor. (İlk maç 2 - 0 Denizli) Kazanması gerekiyor ANKARAGÜCܒNÜN İspanya’dan tur vizesiyle dönebilmesi için kazanması şart. Her türlü beraberlik ev sahibi takımın bir üst tura çıkmasını sağlar. Başkent ekibine 1 - 0 yetmez. 2 - 1’lik galibiyette maç uzatmaya gider. Bu skorun üzerindeki gollü galibiyetler, tek fark bile olsa, Sarı - Lacivertli temsilcimize turu getirir. (İlk maç 2 - 1 Alaves) Körfez’in işi zor İLK maçta deplasmanda alınan 4 - 0’lık ağır yenilgi Kocaelispor’un tur umutlarını törpüledi. Körfez ekibi, evinde oynayacağı rövanşta tur vizesi için 5 farklı galibiyet bulmak zorunda. 4 - 0’lık galibiyet Yeşil - Siyahlı takıma maçı uzatma şansı tanır. Macar ekibi, beraberlik ve galibiyet elde ettiği takdirde turu geçer. (İlk maç 4 - 0 Ferençvaroş)
sport
Kobe Braynt uçurdu NBA’de Lakers, New York Knicks deplasmanında galibiyete 46 sayı atan yıldız oyuncusuyla ulaştı Şov yaptı AMERİKA yine Kobe Byrant’ı konuşuyor. NBA’de 14. hafta mücadelesi, dün sabaha karşı yapılan 3 maçla tamamlandı. Son 3 sezonun şampiyonu olan Pasifik Grubu dördüncüsü Los Angeles Lakers, deplasmanda New York Knicks’i 114 - 109 yenerken Byrant attığı 46 sayıyla yıldızlaştı. Lakers’ın bir diğer silahı Shaquille O’Neal ise 33 sayıyla galibiyette önemli bir rol oynadı. Karma arası GECENİN diğer karşılaşmalarında ise deplasmanda San Antonio Spurs, Denver Nuggets’ı 83 - 74, Milwakuee Bucks ise kendi sahasında Seattle Supersonics’i 97 - 91’lik skorlarla devirmeyi başardı. NBA Ligi’ne, 10 Şubat saat 04.00’da oynanacak olan 52. Geleneksel Doğu - Batı Karmaları (AllStar) karşılaşması nedeniyle 12 Şubat tarihine kadar ara verildi.
sport
BAHTI KARA KARTAL Beşiktaş, sezon başında olduğu gibi, ikinci devre hazırlıklarının ilk etabında da sakatlıklarda uğraştı. As futbolcuların yokluğunda yedeklerin gösterdiği performans, Teknik Direktör Lucescu’yu rahatlattı ORHAN YILDIRIM Korktuğu başına geldi BEŞİKTAŞ’IN hazırlık kamplarından yana pek şansı yok. Sezon başı İsviçre’de yapılan çalışmalarda tam 9 eksik vardı. Devre arasında aynı akibeti yaşamak istemeyen Lucescu’nun korktuğu başına geldi. Sergen, Yasin, Göksel, Bayram ve Ahmet Yıldırım’ın sorunlarına, Cordoba, Ahmet Dursun, Zago, Tolga ve İbrahim de eklendi. Nouma ve İlhan Mansız gibi yıldızlar da eski güçlerinde görünmedi. Pancu ve Ronaldo BÜTÜN bunları göze alan teknik heyet, kampın ilk etabında özel program hazırladı. Çalışmalar genelde fizik kondisyona dayalı olarak yapıldı. Lucescu, asların yokluğunda yedekleri daha yakından görme imkanı bulup, onlara şans verdi. Tümer, Tamer, Ali Eren iyi bir çıkış yakaladı. Pancu ve Ronaldo ise adeta yıldızlaştı. Kampta, sorunun da, çözümün de olduğu açıkça görüldü. Tümer sigortalandı AKSARAY Laser Göz Merkezi’nde check - up’tan geçen Tümer, gözlerini de ömür boyu sigortaladı. Muayeneyi gerçekleştiren Operatör Dr. Lale Öktem, Siyah - Beyazlı futbolcunun gözlerinde sorun bulunmadığını belirterek, "Görüş keskinliği çok iyi. Adeta kartal gibi gözleri var" diye konuştu. Müdür Yücel Ocak da, oyuncular için göz sağlığının önemli olduğunu vurgulayarak, İbrahim’den sonra Tümer’i de sigortaladıklarını belirtti. n UĞRAŞ ÖZYURT Rapid gözden çıkardı Rumen ekibinin Teknik Direktörü Rednic, "Maldaraşanu büyük bir ihtimalle Türkiye’de kalacak" dedi, Beşiktaş’a transfer sinyali verdi BÜNYAMİN OSMAN Prosport’a açıkladı KARTAL’IN transfer gündeminde yer alan Maldaraşanu ve Iencsi’nin, Rapid Bükreş’ten ayrılacağını açıklayan Teknik Direktör Mircea Redniç, Beşiktaş’ı işaret etti. Lucescu ile sık sık görüşen Redniç, Prosport gazetesine verdiği demeçte, "Maldaraşanu büyük ihtimalle Türkiye’de kalacak. Bu nedenle Efes Pilsen Cup’ta Braşov’dan Stere, Sportul Studentesc’ten de Farmache’yi deneyeceğim" dedi. Pazartesi geliyorlar RUMEN Ligi’nde lider durumda bulunan Rapid Bükreş’in Maldaraşanu ve Iencsi’nin iyi futbolcular olduğunu da vurgulayan Redniç, "Ligde şampiyon olup, Şampiyonlar Ligi’nde yer almak hedeflerimiz arasındadır. Ancak bazı futbolcuları kulübümüz ve kendileri için kiralayacağız. Bu yetenekleri kulüpte tutmak zor" diye konuştu. Rapid, kamp ve Efes Cup için pazartesi günü Türkiye’de olacak. Sergen’in aklı fikri derbide SAKATLIĞI nedeniyle kampın ilk etabında takımla birlikte çalışma şansı bulamayan Sergen Yalçın, 2 Şubat’taki Fenerbahçe derbisinde sahada olacağını söyledi. Önceki gün MR’ı çekilen süper solak, ağrıları biter bitmez arkadaşlarının arasına katılacağını belirtirken, "Kampın ikinci dönemi benim için yeterli olacak. Diyet de sürüyor. Fazlalıklarımı atıyorum. Derbiye kadar hiç sorunum kalmayacak" ifadesini kullandı. Tam puan Futbol Şube Sorumlusu Demirören, Antalya kampının dört dörtlük geçtiğini ifade etti BEŞİKTAŞ’I Antalya kampında yalnız bırakmayan futbol şube sorumlusu Yıldırım Demirören, takımı göklere çıkardı. Demirören, "Başkanından malzemecisine, futbolcusundan teknik heyetine kadar takım içinde inanılmaz bir ortam bulunuyor. Kampta herhangi bir aksaklık bulunmaması da sevindiriciydi" diye konuştu. DEMİRÖREN, "Biz taktik konulara karışmayız ama hazırlık maçlarındaki istekli futbolu görünce Lucescu ve oyuncuların ne kadar verimli çalışma yaptıklarını da gözlemledik" dedi. Genç yönetici şöyle devam etti: "Devreyi lider tamamladık, ikinci yarıya daha iyi ve daha güçlü hazırlanıp şampiyon olacağız." Beşiktaş’ta izin bitti İLK etap çalışmaların ardından iki gün izin yapan Beşiktaş, Ümraniye Tesisleri’nde çalışmalarına başlıyor. 21 Ocak’taki ikinci dönem kampına kadar burada idmanlarını sürdürecek olan Siyah - Beyazlılar, yarın da BJK Koleji öğrencileriyle biraraya gelecek. KAMP RAPORU CORDOBA: Sağ ayak bileğinin burkulmasına rağmen özel olarak çalıştı. Yüzde 50 kapasitede. GÖKSEL: Kasıklarından ameliyat nedeniyle fazla yükleme yapmadı. Zamana ihtiyacı var. YASİN YILDIZ: D. Moskova maçında kurtarışları, oyun takibi ve zamanlaması dikkat çekti. ALİ EREN: İdmanlarda istekliydi, iyi çalıştı. Hava toplarındaki zaafını da giderdi. RONALDO: Adale sorunlarına rağmen idman kaçırmadı. Kendi kendine özel çalışma bile yaptı. ZAGO: Kampta her zamanki gibi aklıyla ayaklarını birleştirdi. Tecrübeli ve profesyonel. TOLGA: Ayak bileğindeki sakatlık nedeniyle verimli olamadı. Ancak fizik gücü yerinde. TAMER: Sağ kanatta gerek idman, gerekse maçlarda ortaya koyduğu performansıyla göze battı. KAAN: Karşılaşmalarda zaman zaman risk almasına rağmen süratlii ve topu iyi kullanıyor. NİYAZİ: İstikrarsız bir görüntü çizdi. Eğer devamlılığı yakalayamazsa işi çok zor olacak. PANCU: Tam bir görev adamı. Forvete yakın oynarsa Beşiktaş'a katkısı daha da büyüyecek. TAYFUR: Fizik kondisyon olarak gençlere taş çıkarıyor. Bloklar arasında iyi bağlantı kurdu. TÜMER: Topsuz oyunda fazla ortaya çıkmasa da, topla olduğu anlarda çok etkili oldu. İBRAHİM: Çizgi yerine, direkt olarak kaleye yönelip, pozisyona girmesi en büyük artısıydı. SERDAR: Ataklarda topla fazla oynaması tek handikapı. Golü düşünse daha iyi olacak. ALİ CANSUN: Çalışkanlığı ve idmanlardaki isteğini karşılaşmalara bir türlü yansıtamadı. ESER: Gol yollarında hem yerden, hem de havadan etkili oluyor. Ancak agresif değil. AHMET DURSUN: Çok çalışkan. Kaçırdığı goller tek kelime ile şanssızlıktı. Forveti güçlendirecek. İLHAN: Sinirli hareketlerini bir kenara bırakırsak çok çalıştı. Yine kendini ön plana çıkardı. SAKATLAR SERGEN: Sağ ayak adalesindeki ağrılar nedeniyle topla çalışamadı. Kondisyon depoladı. BAYRAM: Ameliyat sonrası takımdan ve çalışmalardan ayrı kaldı. 2 aya ihtiyacı olduğunu söyledi. YASİN SÜLÜN: Sağ ayak tendonundaki ağrılar bir türlü geçmedi. Arkadaşlarından geri kaldı. AHMET YILDIRIM: Sakatlıktan kurtulduğu için devre arası tatil yapmadan çalıştı. ZAFER: Takımdan ayrı olarak yaptığı çalışmalarla güç topladı. Ancak zamana ihtiyacı var.
sport
Erkekçe futbol Haydi, hepimizin görüp de üstünde durmadığı gerçeği ben söyleyeyim: 48 yıl sonra Kore gibi uzak bir diyarda seyirci desteğinden, ayak alışkanlığından kopuk bir organizasyona katılmamız çok da talihli bir olay değil. Avrupa’da olsaydı Dünya Kupası bize çok daha fazla heyecan verirdi. Bir de şu Brezilya. Ulusal kimliğimizle sürekli umut yorumları yaptık. Ama nereden bakarsanız bakın, en çok Dünya şampiyonu olmuş takımla yola çıkmak o kadar kolay değil. Ne var ki Brezilya bizim gruptaki rakibimiz değil. O nasıl olsa çıkar. Biz, Çin ve Kosta Rika’ya kravat kaptırmadan Brezilya ile erkekçe futbol oynayalım. Her türlü sonuç da normaldir.
sport
Bizimkiler kazandı Okur göz doldurdu NBA'İN Merkez Grubu'nda zirveyi zorlayan Detroit Pistons'ın, sahasında Milwakuee Bucks'ı 102-98 yendiği maçta 26 dakika görev yapan Mehmet Okur 11 sayı, 7 ribaundla oynadı. Üst üste altı maçını kaybeden Detroit galibiyetle yeniden tanışırken, maça yine ilk beşte başlayan Okur, ayrıca 1 asist yaptı, 1 top çaldı, 5 blok aldı. Detroit'te Richard Hamilton 23, Chauncey Billups da 20 sayı attı. Hido'dan 5 sayı SON şampiyon ve Ortabatı Grubu ikincisi San Antonio Spurs ise Hidayet Türkoğlu'nun da ilk beşte başladığı deplasmandaki maçta Toronto Raptors'u 86 - 82'lik skorla geçti. 27 dakika süre alan Hidayet, 5 sayı attı, 3 savunma ribaundu aldı, 2 asist yaptı ve 2 de top çaldı. Tim Duncan, 26 sayı, 21 ribaunt ve 5 blokluk performansıyla galibiyeti getirdi. Toronto'da ise Vince Carter 22 sayı kaydetti.
sport
Gençlerbirliği kendini yormadı: 2-2 Kupa öncesi prova GENÇLERBİRLİĞİ, Trabzonspor ile oynayacağı Türkiye Kupası Finali öncesinde evinde Malatyaspor ile 2 - 2 berabere kaldı. Konuk takım 15'te Mithat ile öne geçerken, 34'te Ali Öztürk skoru eşitledi. Mkalele 44. dakikada takımını tekrar öne geçirdi. Maçın sonucunu 70. dakikada Youla'nın vuruşu belirlerken, Malatya'dan İlyas ve Muhammed'in vuruşlarında top direkten döndü. Maçın karnesi HAKEMLER: Yunus Yıldırım, A. Turan Ökke, Ömer Altuntaş GENÇLERBİRLİĞİ: Damir (5) - Erkan (5), Ümit (5) (El Saka Dk.28 (5), Deniz (4) - M'Bayo (5) (Ali Tandoğan Dk.57 (5), Ali Öztürk (6) (Nihat Dk.57 (5), Serkan (4), Mustafa Özkan (6), Flip (5) - Youla (6), Veysel (4) YEDEKLER: Gökhan, Baki, Şenol, Orhan MALATYASPOR: Milosevski (6) - Serkan Bensol (6), Serkan Özsoy (5), Mert (6) - Mkalale (6), İlyas (5), Muharrem (6) (Recep Dk.68 (5), Mithat (6), Celalettin (5) - Atilla Birlik (5), Fazlı (5) (Muhammed Hanifi Dk.73 (6) YEDEKLER: Fevzi, Mehmet Öncan, Mehmet Albayrak, Ümit, Niyazi GOLLER: Mithat (Dk.15), Ali Öztürk (Dk.34), Mkalele (Dk.44), Youla (Dk.70)
sport
BİZ DAHA ÖLMEDİK" Galatasaray, Levski Sofya’yı eledi, Mircea Lucescu’nun keyfi yerine geldi. Rumen hoca, "Hem Fenerbahçe’den, hem de Beşiktaş’tan iyi takımız" dedi ve ekledi: "Kazanmaya devam edeceğiz" HALİL ÖZER ‘İstediğimi yaptılar’ SARI - Kırmızılı takımın 2 - 1’in rövanşında Levski Sofya’yı 1 - 1’lik skorla eleyip, şampiyonlar ligine kalması Teknik Direktör Mircea Lucescu’nun moralini düzeltti. Lucescu, "Görüldüğü gibi, biz daha ölmedik, yaşıyoruz. Karşılaşmadan önce futbolcularımdan herşeyi unutmalarını, kendilerini tamamıyla bu maça vermelerini istedim. İstediğimi yaptılar. Biz hem Fenerbahçe’den, hem de Beşiktaş’tan iyi takımız" ifadelerini kullandı. ‘Tehlikeyi seviyorlar’ LEVSKİ karşısında çok iyi mücadele ettiklerini belirten Lucescu, "Ama bir anlık hata bize sıkıntı getirdi. Ergun’un hatalı pası oyunu riske soktu. Ancak oyuncularım herhalde tehlikeyi seviyorlar. Galatasaray artık kazanmaya devam edecektir. Bunu herkes bilsin. Oyuncularıma her zaman güvendim. Çünkü onlarda Galatasaraylılık ruhu var. Galatasaray’ın en sıkıntılı döneminde hem turu geçtiler, hem de kulüplerine para kazandırdılar" dedi. ‘Sorunlar çözülmeli’ LUCESCU, yönetime güveninin sonsuz olduğunu vurgularken,"Onlar da oyuncuların maddi sorunlarını bir an önce çözmeli" ifadesini kullandı. Levski maçında Mondragon ile aralarında hiç bir tatsızlık geçmediğini söyleyen Lucescu "Hakem işaret edince ben Mondragon’da ciddi bir şey olduğunu düşündüm. Kerem’in geçmesini istedim. O iyiyim diye işaret edince Kerem’i hemen oturttum. Çünkü onu böyle bir anda kaleye geçirmek risk olacaktı" diye konuştu. ‘Bülent, Hagi değil’ SARI - Kırmızılı takımın hocası, son haftalarda sık sık eleştirilen Bülent Akın ile ilgili olarak da, "O bir Hagi, değil, o bir Emre değil. Fantastik gösteriler yapmıyor. Ama futbolu basit oynuyor. Her görevi yapıyor. Sonuna kadar mücadele ediyor. Oyunu hiç bırakmıyor. Çok koşuyor. Üstelik ben bir oyuncu kötüyse onu neden oynatayım. Kendisinden çok memnunum. Üstelik sadece takımı için oynayan bir oyuncu" yorumunu yaptı. LAZİO Yıldızlar karması GALATASARAY’IN Şampiyonlar Ligi D Grubu’ndaki rakiplerinden İtalyan Lazio, grubun en güçlü takımı olarak dikkat çekiyor. Geçtiğimiz yıl İtalya Ligi’ni Roma ve Juventus’un ardından 69 puanla üçüncü sırada bitiren Mavi - Beyazlılar, kadrosunda Arjantinli forvetler Claudio Lopez ve Hernan Crespo gibi golcü isimleri barındırıyor. • Kuruluşu: 1900 • Başkanı: Sergio Cragnotti • Stadı: Roma Olimpiyat Stadı (82.566) • Renkleri: Mavi - Beyaz • Teknik Direktörü: Dino Zoff PSV EINDHOVEN Hollanda şampiyonu HOLLANDA futbolunun milli takımlar bazında daha başarılı olması sebebiyle biraz arka planda kalan kulüp takımlarından kuşku yok ki en ünlü olanlarından bir tanesi PSV Eindhoven. Geçen sezon ligi 83 puanla şampiyon olarak bitirip, devler ligine katılma hakkı kazanan PSV Eindhoven, defanstaki beyni Nikiforov ve forvetteki büyük silahı Kezman ile D Grubu’nda bir üst tura çıkma mücadelesi verecek. • Kuruluşu: 1913 • Başkanı: Harry Van Raaij • Stadı: Philips (33.500) • Renkleri: Kırmızı - Beyaz • Teknik Direktörü: Erik Gerets NANTES Sarı - Kanaryalar FRANSIZ Nantes, yaptığı parlak çıkışla eski günlerine döndüğünün sinyalini vererek, 2000 - 2001 sezonunda Fransa Birinci Ligi’ni şampiyonlukla tamamladı. Ülkesinde "Sarı - Kanaryalar" olarak bilinen Nantes, kadrosunda ülkemizin Sarı - Kanaryası olan Fenerbahçe’nin eski golcüsü Rumen Viorel Moldovan’ı da bulunduruyor. • Kuruluşu: 1943 • Başkanı: Kleber Robin • Stadı: Louis Fonteneau (38.373) • Renkleri: Sarı - Yeşil • Teknik Direktörü: Raynald Denoueix ‘Favori Lazio’ Lucescu, D Grubu’nun favorisi olarak, İtalya’nın Lazio takımını gösterdi. Rumen çalıştırıcı, "En zor gruptayız. Her takımın bir diğerinden daha fazla puan toplama şansı var" dedi. İşte Avrupa Aslanı Galatasaray, 7. kez Şampiyonlar Ligi’ne kalırken, 8 kez katılan Porto’nun arkasından ikinci sırada yer aldı GALATASARAY, bu sezon 10. kez düzenlenen Şampiyonlar Ligi’ne 7 kez kez katılma başarısını gösterdi. Lige yalnızca 3 kez katılamayan Cim Bom, Türkiye’den devler ligine 2 kez katılabilen ezeli rakipleri Fenerbahçe ve Beşiktaş’ı da açık farkla geride bıraktı. Sarı - Kırmızılılar, Şampiyonlar Ligi’ne 8 kez katılan FC Porto’dan sonra, 2. sırayı Avrupa’nın ünlü ekipleriyle birlikte paylaştı.
sport
Kazanmak mecburiyeti Beşiktaş Sarajevo’dan kalite olarak çok üstün bir takım. Ancak hedef için bunlar yeterli olmuyor. Her şey sahada belli oluyor. İstanbul’daki maçta ikinci yarıda skor rahatlığı ile gelen rehavet ve oyun disiplininden kopmak beklenmedik bir beraberlik getirdi. Bu gece Beşiktaş’ın turu geçmek için kazanmak mecburiyeti var. Sarajevo ilk maçtaki avantajı ve seyircisinin de desteği ile savaşacak. Beşiktaş’ın hem kontrollü oynaması gerekiyor, hem de erken bir gol bulması. Eğer skor avantajını sağlarsa takımdaki stres gider, ondan sonrası kolay olur. Bunun haricinde gol gecikirse veya skor dezavantajına düşülürse, her şey zora girer. Yüksek motivasyon ve oyun disiplini temel ilkeler olmalı. Hücum ederken savunma güvencesi ihmal edilmemeli. Çünkü rakip kontratak düşüncesinde olacak. Tabi Lucescu’nun taktik planı da önemli. Kanat ataklarının yanında orta saha çeşitlemelerine de ağırlık verilmeli. En önemlisi de ilerde kaybedilen toplardan sonra, geriye çabuk dönülmesi.
sport
FİLEYE SİGORTA : 0-3 Vakıfbank Güneş Sigorta, Bayanlar Voleybol Ligi’nin derbi mücadelesinde Eczacıbaşı’nı kolay geçti, rakibini set vermeden devirip rövanşı aldı BAYANLAR Voleybol Ligi’nin derbi maçında Vakıfbank Güneş Sigorta, Eczacıbaşı’na şans tanımadı, güçlü rakibini set vermeden devirmeyi başarıp rövanşı aldı. Baştan sona üstün bir oyun ortaya koyan Sarı - Kırmızılı bayanlar maçın ilk setini 25 - 23 önde kapadı. İkinci seti 25 - 17 kazanan Vakıfbank Güneş Sigorta, Eczacıbaşı’nın son setteki tüm çabalarını boşa çıkardı ve 3 - 0’lık galibiyete ulaştı. Maçın karnesi RAGIP TEKİN HAKEMLER: Kadir İlbeyli, Çetin Acar ECZACIBAŞI: Bahar (5), Natalia (6), Kounova (5), Zetova (7), Özlem (6), Gökçen (5), İzolda (5), Aylin (4), Deniz (4) VAKIFBANK GÜNEŞ SİGORTA: Chabovta (8), Burçin (7), Neslihan (9), Olga (7), Aysun (8), Elif (7), Necla (7) SETLER: 23-25, 17-25, 27-29 Kritik randevu BAYANLAR Voleybol 1. Ligi’nde düşmeme mücadelesi veren Beşiktaş ile Galatasaray kritik derbide bugün karşı karşıya gelecek. Saat 16.00’da Burhan Felek Spor Salonu’nda oynanacak olan karşılaşmada kazanan taraf ligde kalma yolunda önemli bir adım atacak. 14 takımlı puan cetvelinde 10. sırada yer alan Beşiktaş’ın 28, 12. Galatasaray’ın ise 26 puanı bulunuyor. Filede bugün İstanbul Burhan Felek 12.00: Işıkspor - Ş.Urfa 14.00: 75. Yıl - İller Bankası Selim Sırrı Tarcan 13.00: SSK - Yeşilyurt 15.00: Numune-T.Telekom 15.00: Kocaeli - Karşıyaka
sport
Ahlâksız demedim’ Aurelio konusundaki sözlerin çarpıtıldığını söyleyen Başkan Özkan Sümer, "Sürekli yeni tekliflerle geldiler. Artık son önerimiz de geçerli değil" diyerek köprüleri attıklarını belirtti TRABZONSPOR Başkanı Özkan Sümer, dün bir basın toplantısı düzenleyerek Aurelio söylentilerine nokta koydu. Yaşamında hiçbir oyuncuya ahlaksız demeyen bir insan olduğunu ifade eden Sümer, "Aurelio ile geçen sezon yıllığı 300’er bin dolar olmak üzere 3 yıllığına 900 bin dolarlık prensipte bir anlaşma yaptık. Devre arasında bunu resmileştirmek istedik. Yaptığımız görüşmede bu parayı 1 milyon 50 bin dolara kadar çıktık" açıklamasını yaptı. SÜMER, yapılan görüşmede menajere bundan sonra yeni bir şartla gelirseniz, teklifimiz de geçerli değil dediklerini de belirtti. Ancak yeni taleplerde bulunan futbolcuya cevap vermediklerini ifade eden Trabzonspor Başkanı, "Takım içinde ölçüyü korumak zorundayız. Artık bu oyuncu konusunda son teklifimiz geçerli değil. Aurelio ile dil konusunda iletişim kuramadık. Tercümanı olan menajeri ise kulüpleri birbirine düşürmüştür" dedi. Aybaba çıldırdı TRANSFERDE Trabzonspor’a futbolcu alınmadığı gerekçesiyle istifa edeceği söylentileri yayılan Trabzonspor Teknik Direktörü Samet Aybaba, buna tepki gösterdi. Aybaba, "Ben, antrenörlerin yaratıcı olmasını isterken, alt yapıya önem vermelerini arzularken, bunu defalarca anlatırken, transfer yapılmadığı için istifa noktasına gelmem söz konusu bile olamaz. Böyle bir çelişkiyi yaşamam. Biz burada bir sistem yaratmaya çalışırken, gündemimiz, transfer krizi olamaz. Bunun böyle bilinmesini ve bir daha da spekülasyon konusu yapılmamasını bekliyoruz. Bu tür spekülasyonlar Trabzonspor’un huzurunu bozar" ifadesini kullandı. Gençler iddiası AURELİO için Gençlerbirliği iddiası da ortaya atıldı. Kırmızı - Siyahlılar’ın, Sambacı’nın Menajeri Miranda ile görüştüğü, büyük oranda anlaşmaya vardığı belirtildi. Miranda’nın, Trabzonspor Başkanı Özkan Sümer ile görüşmek için şehre geldiği dönemde Ankara’ya uğrayarak Gençlerbirliği yöneticileriyle masaya oturduğu ve Başkent ekibinin 3 sezon için 1.5 milyon dolar önerdiği kaydedildi.
sport
Dünya alkışladı Uruguaylı hakem bitiş düdüğünü çaldığı anda bütün Fransız futbolcular ellerini kaldırarak inanılmaz bir sevinç gösterisinde bulundular. Ve bu maç kendi sahalarındaydı. Aslında maçın özeti de bu görüntüde yatıyordu. Bizim klasik problemimiz bu maçta da tekrarladı. İlk yarıya yine kötü başladık. Zaten nedense bir türlü iyi başlayamıyoruz. Bu turnuvada bütün rakipler ciddi. Hepsi girdikleri pozisyonu gole çeviren takımlar. Hele Fransızlar ceza sahası içinde halı sahada oynar gibi pozisyon yaratan ve bunları değerlendiren oyunculardan kurulu. Skoru 2-1'e getirdikten sonra üçüncüyü yememiz işleri bozmuştu. İkinci yarıda kontratak tehlikeleri bizi bekliyordu. Ancak bu olmadı. Bütün ikinci yarılarda olduğu gibi rakibimize yine üstünlüğümüzü gösterdik. Ve maça sahanın en iyi oyuncusu İbrahim'in ortasında Tuncay'ın attığı golle başladık. Oyunu bir anda Fransızlar'ın yarı sahasına yığdık, rakibimizi defansından çıkarmadık. Hatta bir iki tane çok cılız atakta acaba bizim kalede Barthez mi oynuyor diye düşündüm. Milli Takımımız'ın en önemli artısı ilk kez oynayan da elli kez oynayan da gayet sakin ve paniğe kapılmadan mücadele ediyor. Kendi evinde Fransa'ya karşı bile üstündük, son dakika penaltısı ile işi uzatmaya götürebilirdik. Zaten o beraberliği yakalasak maç bizim lehimize bitecek görüntüdeydi. Bütün Dünya bu maçı izledi ve bütün Dünya bizi alkışladı. Maçtan önce Kamerun'lu oyuncunun öldüğünü öğrendim. Bende bile büyük etki yarattı. Bu olayın Fransızları da, bizim milli takım oyuncularını da sürklase ettiğini ve oyunu etkilediğini düşünüyorum. Hakem mi; genelde bizim lehimize düdükler çaldı.
sport
Barışın ağır bedeli Alın dijital alt yapınızı, paralı otobanlarınızı, mega alışveriş merkezlerinizi, verin bizim Türkiyemizi... "Böyük" projeleriniz, çifte anahtarlarınız, papatyalarınız, hortumlarınız, kubbeleriniz, miğferleriniz de sizin olsun. Borçsuz ve özgür, namuslu ve fakir yaşamayı yeğleriz biz. Tersyüz edilmiş palto, pençeli pabuçla. Ama alnı açık ve gururla. Şu anda çoğumuzun yaşam kalitesi bu kadar bile değil... Dibe vurmak bu galiba. Sökün kıyılarımızdaki yabancılara ait lüks otelleri, çekin altımızdan trilyonluk dörtçekerleri... Yolun stadlarımızdaki çimenleri. Çamurda şerefimizle oynayıp kolkola tezahüratlarımızı özledik biz. Yitirdiğimiz ahlakımızı, küçümsediğimiz geleneklerimizi, komşuluğumuzu, selamlaşmamızı, sevecenliğimizi geri istiyoruz. Zaten ulusal gelir kadar iç ve dış borçla yükselen yaşam çıtamızı, kaçımız atlayabiliyoruz? Bohçayı toplarken; hortumcunuzu, hırsızınızı, markalarınızı, İsviçre’deki dolarlarınızı da unutmayın. "Devletini en çok soyanların ülkesi" olarak anılmak, karikatürlerde bile olsa Bush’a gerdan kırmak istemiyoruz artık. Bizi boş hayaller peşinde koşturmayın. Biz, stokçu muyuz, silah tüccarı mıyız, lejyoner miyiz ? Nasıl savaşta kazanır, barışın bedelini çok ağır öderiz? Yoksa ödediğimiz, sizlerin hatalarına biçilen fiyat mı? * * * Kim bilir... Gelelim derbi dertlerimize. "Alem buysa, onun da çaresi var". Eğer musluğun başındaysanız ve aklınıza koyduğunuzu yapmak istiyorsanız çok kolay. Nasıl ki, yarın öbür gün musluğu açıp kapatarak tezkereyi geçirecekseniz; kimsenin açlıktan protesto mitingine gidecek hali bile kalmayacak... İsterseniz aynı teknikle şu derbi maçlarındaki seyirci sorununu da çözebilirsiniz. Şifre kırıldı !.. Bu ülkede artık anahtar kelimenin "para" olduğunu siz daha iyi bilirsiniz. Bir derbide bir takımın taraftarı taşkınlık mı yaptı; o takımın maç biletlerini iki misli yapacaksınız. Biletler, bedeli kadar Mehmetçik Vakfı makbuzuyla birlikte geçerli olacak. Kombineler de aynı makbuzla girecek stada. Olaylar tekrarlandığında; dört katı... Kulübün yaptırımı ise seyircinin azalması. Vergilerden dudağı uçuklayan barışseverler gibi, tribündeki savaşseverlerin de direncini kırabilirsiniz. Diyecekler ki "Bu nasıl adalet, düzgün seyirci de ceza alıyor". Ne yapalım kardeşim, savaşı da biz kışkırtmadık ama, barışın bedeli ağır oluyor! İsimli forma Beşiktaş’ın Göztepe maçında giydiği 720 isimli forma, benim iki kez hoşuma gitti. Birincisi formanın müthiş tasarımı, ikincisi uzun zamandır ilk kez herkesle aynı fikirde olmamın heyecanı. Neyse... Bu forma beynimde bir ışık yaktı. Keşke sezon başında Fenerbahçe benzer bir uygulamayı yapsaydı. Kimse formayı geri getirmek zorunda kalmaz, gidenlerin adını karalardı. Bir ihtimal daha var! Hesapları, yorumları, istatistikleri alt alta koyup topladığınızda Galatasaray bu derbiye çıkmayıp "hükmen yenilse" daha iyi olacak neredeyse. "Orta saha yok olmuş, moraller yıkılmış, 6 - 0 unutulmamış". Doğru... Ama bir ihtimal daha var!.. "Derbidir bu belli olmaz" gibi sisli puslu laflar etmeyeceğim. Size Malatya maçının ikinci yarısındaki Galatasaray takımını işaret edeceğim. Yani derbiden önceki son 45 dakikayı... Hesap, yorum ve istatistiklerde bu 45 dakika pek dikkate alınmadı. Evet... Galatasaray bu derbiyi kazanacaksa eğer, kaybettiği kupa maçının ikinci yarısındaki kazanımları yüzünden olacak. Neydi o kazanımlar? Hırs, sürat ve istek... Hayli uzun zamandır beklenen Galatasaray formatının minicik bir parlamasını gördük Malatya maçında. Topu yaralayacak kadar hırslıydı futbolcular. Atılan arkadaşına bağırıyor, atılıp da ağırdan alan rakibi arkadan itekliyorlardı. Kaleci taç atışı yapıyor, en sonunda rakip ceza sahasında düşüp penaltı bekliyordu. Bunlar sıradan davranışlar değildi. Belki tükenişin, belki de küllerinden doğan bir Galatasaray’ın habercileriydi. Galatasaray bu parlamayı alır, Ali Sami Yen’de yakacağı ateşin altına sokarsa hesaplar, yorumlar fos çıkar biline... Açık teşekkür Seçildiği ilk günden beri kendisini eleştirmek için "hiçbir fırsatı kaçırmadığım" Beşiktaş Kulübü Başkanı Sayın Serdar Bilgili başta olmak üzere tüm yönetim kuruluna açık tebrik ve teşekkürlerimi sunarım. Ne lider oldukları için, ne çeyrek finale çıktıklarından, ne de 100. yılda yakalamış oldukları kucaklayan rüzgardan. İyi hocayı yakalamış olmaları, işi az transferle kotarmaları, Sinan Engin ile idari model yaratmaları, vergilerine "nispeten" sadık kalmaları da değil konu. Bir jestleri var ki, hepsinden daha ulu. Yüz yılın kutlamalarına Anıtkabir ziyareti ile başladı Kartallar. "Ne var bunda, son derece doğal" diyebilirsiniz. Ama Dünya üçüncüsü bir Milli Takımınız’ı tüm arkasından itelemelere karşın Ata’nın huzuruna çıkaramamışsanız, bunu gönülden yapanlara tebrik ve teşekkürlerinizi iletmelisiniz. Beşiktaşlılar’a tebrik, bizi bu hallere düşürenlere teessüfler. ‘Hakem haklı’ Malatyaspor Teknik Direktörü Ziya Doğan aynı maçta üç futbolcusu kırmızı kart görünce ne dedi: "Hakem doğrusunu yaptı"!.. Neler diyemezdi ki: "Anadolu takımlarının kaderi bu. Adalet istiyoruz. Galatasaray’la kupa maçım var. Ben nasıl takım çıkaracağım sahaya" ve daha bir sürü bildik terane. Kimse de sesini çıkaramazdı. Böylece kupadan olası bir elenmeye karşı tüm kişisel risklerini yok eder, kendine mazeretler hazırlardı. Ama öyle yapmadı; ağlamadan sızlamadan, beş eksiğin adını bile anmadan; sadece "Hakem haklı". Ziya Doğan "saf" mıydı?.. Elbette hayır... O Galatasaray’ı yenmeyi kafasına koymuştu. Hazırlayacağı bahaneler, genç futbolcularının kendilerini değersiz hissetmelerinden başka bir işe yaramazdı. Cezalı futbolcularının takımın omurgası olduğunu deklare etse, Galatasaray maçını nasıl kazanırdı. Evet, hakem haklıydı. Ziya Doğan da. "Hakkımız yeniyor" edebiyatı yapanlar Doğan’dan ders almalı.
sport
'Tek umut özerklik' Başkan Turgay Demirel, özerklik sağlanmadan geleceğe güvenle bakmalarının mümkün olamayacağını ifade etti 'Kol kıpırdamıyor' BASKETBOL Federasyonu Başkanı Turgay Demirel, başta hakemlerin ödemeleri olmak üzere, yaşanan parasal krizin çözümü, 2010 Dünya Şampiyonası'na ev sahipliği adaylığı ve Amerikan Milli Takımı'nın gelişi gibi konuların çözümünün özerkliğe bağlı olduğunu söyledi. Demirel, "Artık kolumuzu kıpırdatamayacak duruma geldik. Özerklik bir an önce verilmeli. Türk basketbolu sağlıklı bir yapıya kavuşmalı" dedi. Ligde NBA modeli MİLLİ Takım'ın coach soruna özerk yapıya kavuşmalarının ardından çözüm bulacaklarını belirten Başkan Demirel, Türkiye ligi için de NBA benzeri bir model oluşturma çabasında olduklarını açıkladı. Turgay Demirel, "Milli Takım'daki oyuncuların hemen hepsi Bogdan Tanjevic'e sıcak bakıyor. Hedefimiz 2005'te Sırbistan Karadağ'da yapılacak Avrupa Şampiyonası'nda şampiyonluk ipini göğüslemek" diye konuştu.
sport
Neden olmasın? Önce Antalya, ardından Hong Kong ve şimdi G.Kore... Bu süre içinde 29 antrenmanda toplam 3200 dakika alın teri döken Milli Takımımız bugün Brezilya önüne çıkacak. Maç öncesinde bir "karamsarlık" hakimdi... Taa ki, Senegal’in son Dünya Şampiyonu Fransa’yı yenmesine kadar... Karamsarlık yerini umuda bıraktı Ulsan’da... Neden olmasın diyoruz? En büyük avantajımız, çalışmalardaki ciddiyet ve takım içindeki sevgi bağları. Bu jenerasyon iki Avrupa Şampiyonası, şimdi de Dünya Kupası’na yelken açtı. Birçok zoru başardı. Tecrübe de var, yetenek de... Elleri boş, küskün ve başları önde ülkemize döneceklerine inanmıyoruz. Haydi çocuklar, şimdi ürünü toplama zamanı. Ülkemiz insanının yüzünü bir kez daha güldürün, halkı sokağa dökün... Bu gücü biz sizde görüyoruz... Ya siz?
sport
Hakan tek tabanca Şenol Güneş’in, Dünya Kupası’ndaki en büyük kozu olan golcü oyuncu, Brezilya karşısında tek forvet olarak görev yapacak BREZİLYA maçıyla ilgili olarak son uyarılarını yapan Teknik Direktör Şenol Güneş, özellikle Hakan Şükür’den çok şey bekliyor. Forvette tek başına görev alacak olan tecrübeli golcüye, hücumda orta alandan destek gelecek. Yıldız futbolcu, "Elimden geleni yapacağım. Büyük bir sorumluluğum var. Üstesinden geleceğime inanıyorum" diye konuştu. Şu ana kadar 36 gol bulmasına rağmen diğer 19 oyuncunun 33 golü olması yabancı medyanın ilgisinin sürekli Hakan’da olmasını sağlıyor. Müthiş mesai FİNALLERE Antalya, Hong Kong ve son olarak Ulsan’da hazırlanan Milli Takım, bu süre içinde toplam 3 bin 200 dakika antrenman yaptı. 29 çalışmayla grup maçlarına hazırlanan Ay - Yıldızlı ekipte, bu süre içinde ciddi bir sakatlık olmaması teknik kadroyu sevindirdi. Alpay uçuyor UZUN bir sakatlık geçirmesinin ardından gece gündüz eski performansını yakalamak için çalışan Alpay hedefine ulaştı. Brezilya karşısında forma giyecek olan Alpay, "Allah’a şükürler olsun şimdi buradayım. Artık ölsem de gam yemem" ifadelerini kullandı. Destek timi BREZİLYA karşısında millileri tam 3 bin eğitilmiş Güney Koreli futbolsever destekleyecek. Türk Kore Derneği tarafından özel olarak hazırlanan genç taraftarlar, Türkçe tezahüratlarla moral verecekler. Şehirde sokaklardaki Türk bayrakları da büyük ilgi çekerken, zorlu maçta Ay - Yıldızlı ekibimize yaklaşık 6 bin taraftarın destek vermesi bekleniyor. Hırslı prova MİLLİ Takım, son çalışmasını dün maçın yapılacağı Munsu Stadı’nda gerçekleştirdi. Basına kapalı olarak yapılan antrenmanda milliler yaklaşık bir saat maçın taktik provası üzerinde durdu. Oyuncuların hırsı ve çalışma isteği Şenol Güneş’i memnun ederken, idmanı Federasyon Başkanı Haluk Ulusoy da izledi.
sport
Fenerbahçe zor da olsa Fenerbahçe, Kocaeli deplasmanında fazla risk almadan kapmak istiyordu üç puanlı bir galibiyeti... Gerçi oyunda henüz gol yokken kaleci Oğuz’un Lazarov ile ceza alanında çarpışması yürekleri ağızlara getiriyordu... Fenerbahçe oyunu orta alanda tutarak top hakimiyetinin yüzdelerini kaçırmak istemiyor, ancak Ceyhun, Hakan Bayraktar, Steviç ve Cem Karaca gibi top tekniği yüksek isimler öne oynayıp ikili - üçlü atak kurgularıyla Kocaeli savunmasını zorlayacaklarına, çok anlamsız geri pasları yaparak hücum süratlerini düşürüyorlardı. İşte bu aksaklık aynı zamanda kolay toplar kazanan Kocaeli’nin Fenerbahçe kalesini tehlikelerle sarıp sarmalayan korku dolu gol pozisyonlarına da meydan veriyordu. Serhat’ın ortasına rakip defansla birlikte yüklenen Washington’un golü de olmasa son haftaların "sayı azmanı" ilan edilen Fenerbahçe’nin ligde son sırada yaşayan Kocaeli’ne karşı sayı yaratması biraz da şansa kalıyordu sanki... * * * İkinci yarıda yırtıcı bir futbol üslubuna sahip Serhat’ı oyundan alıp yerine Japonya yorgunu Ortega’yı golcü olarak oyuna sürmek tabiki bay Lorant’ın meselesidir... Ayrıca Kocaeli’nden gelen beraberlik golünden sonra dahi Fenerbahçe’nin sayı adamları olarak Washington ve Ortega’yı da kullanmak da kenar yönetiminin konusudur... Sonrasında sağ kanatta hem Kocaeli’nin kulvar çıkışlarını durdurmak, hem de gol yaratmak adına çırpınıp duran Tuncay’ı da göbekte aksayan Hakan Bayraktar’ın görev alanına kaydırıp, onun yerine Ali Güneş’i koyarak Fenerbahçe’nin hücum gücünü Tuncay’la takviye etmekte bir düşünce Fenerbahçe’nin galibiyetlerini planlayanlar için... Ama bütün bunlara rağmen Kocaeli’nin hücumları ve gol tehlikeleri taşıyan pozisyonları lig iddialısı Fenerbahçe’den fazlaysa eğer, o zaman kazanılan üç puana şükretmekten başka ne yapabilirsiniz ki...
sport
Hasan'ı alırız" Fenerbahçe Başkanı, Revivo’ya karşılık Galatasaray’dan oyuncu transfer etmek gibi bir düşüncelerinin olmadığını söyledi, "Ancak teknik heyet isterse Hasan Şaş’ı alırız" dedi HÜSEYİN YAVUZ ‘Yanlış yaptılar’ FENERBAHÇE Başkanı Aziz Yıldırım, 11 Altın Adam jüri toplantısında çarpıcı açıklamalar yaptı. Galatasaray’ın Revivo transferini etik açıdan doğru bulmadığını söyleyen Yıldırım, "Canaydın, hem bana açıklama yaptı, hem de medyaya demeçler verdi. Bizle bağlarını koparmadan Revivo ile görüşmeyeceklerini söyledi. Ama bir evde görüştüklerini daha sonra öğrendik" dedi. ‘Gündemde yok BAŞKAN Aziz Yıldırım misilleme olarak Sarı - Kırmızılı kulüpten Hasan Şaş’a talip olup olmayacakları konusundaki bir soruya ise şu yanıtı verdi: "Bizim Hasan Şaş’ı alacağız diye bir arzumuz yok. Ancak teknik heyetimiz istiyorsa, oyuncuya talip olur, almaya çalışır ve alırız. Hasan Şaş’ı almak için yola çıkmıyoruz. Ama ihtiyaç olursa, teknik heyet isterse de alırız." ‘Yine yeneceğiz’ YILDIRIM ilk yarıda 6 - 0 gibi açık bir farkla yendikleri Galatasaray’ı, Ali Sami Yen Stadı’nda yapılacak maçta da yeneceklerini savundu. Fenerbahçe Başkanı bir gazetecinin, "Ali Sami Yen Stadı’nda Galatasaray’ın attığı kaçıncı golden sonra Başkan Canaydın’ın elini sıkacaksınız?" biçimindeki esprili soruya, "Galatasaray’ı orada da yeneceğiz" yanıtını verdi. Geleceğe yatırım FENERBAHÇE’NİN 5 yıl içinde Avrupa kupalarında başarıyı yakalayacağını iddia eden Yıldırım, "Kulüpler önce ekonomik olarak güçlü olmak zorunda. Bunun çalışmalarını yapıyoruz. Önümüzdeki 5 yılın planlarını hazırlıyoruz. Fenerbahçe, 5 yıl içinde Avrupa’da başarıyı yakalayacaktır. Biz Fenerbahçe’nin geleceğine yatırım yaptık. Fenerbahçe’yi iyi günler bekliyor" diye konuştu. Rebrov'da mutlu son Fenerbahçe’nin 1.5 yıllığına Tottenham’dan kiraladığı Ukraynalı futbolcu dün kulüpte beklenen imzayı attı ‘Büyük kulübe geldim’ FENERBAHÇE’DE günlerdir ertelenen Rebrov’un imzası dün nihayet gerçekleşti. Kulüpte düzenlenen törene Ukraynalı futbolcu ve menajerinin yanı sıra Vedat Olcay, Murat Aşık ve Ünal Uzun da katıldı. 1.5 yıllığına kiralanan Ukraynalı futbolcunun sözleşmesine uzatma opsiyonu da koyduruldu. Rebrov, "Büyük bir kulübe geldim. Fenerbahçe’yi yakından tanıyorum" diye konuştu. Sıra Kemal’de YÖNETİCİ Vedat Olcay, Rebrov’un takıma büyük güç katacağını iddia etti. Olcay, Kemal ile de bugün imza atacaklarını dile getirip, "Hocamızın isteği doğrultusunda tüm transferleri gerçekleştirdik. Bu transferlerden sonra takımımızın şampiyonluğa ulaşacağına inanıyoruz. Taraftarlarımıza keyif verecek bir kadro kurduk. Yönetim olarak görevimizi yaptık" dedi. Vladimir’de büyük sorun Rus oyuncunun bonservisini alamayan Fenerbahçe FIFA’ya gitmeye karar verdi. Olay kısa sürede çözülmezse Sarı - Lacivertliler transferden vazgeçecek YALÇIN TÜRK FENERBAHÇE’NİN Spartak Moskova’dan kadrosuna dahil ettiği Vladimir Bes’te bonservis sorunu nedeniyle transferinde pürüz çıktı. Sarı - Lacivertli yöneticiler ısrarla Spartak Moskova Kulübü’nden Rus oyuncunun bonservisini istemelerine rağmen yanıt alamadı. Daha sonra Spartak Moskova yetkilileri Vladimir’in sözleşmesi bulunduğunu ve kulübün izni olmadan bir yere gidemeyeceğini belirttiler. RUS golcü, konu kendisine iletildiğinde önce "Ben imza atmadım" demesine rağmen daha sonra "imzalamış olabilirim" şeklinde görüş değiştirdi. Futbol Şube Sorumlusu Sadettin Saran ise konuyu bugün FIFA’ya ileteceklerini belirtti. Olayın kısa sürede çözümlenmemesi durumunda Fenerbahçe yönetiminin bu transferden vazgeçebileceği öğrenildi. Ortega’dan gol şov FENERBAHÇE, Beşiktaş ile yapacağı derbi maçın hazırlıklarını dün tek antrenmanla sürdürürken Ortega çift kalede attığı beş golle adeta şov yaptı. Arjantinli yıldız neşeli hareketlerinin yanısıra attığı her golden sonra "Goool’’ diyerek yüksek sesle bağırması ile de dikkat çekti. Bu arada Mustafa Doğan ile girdiği bir mücadelede sağ ayağına darbe alan Ceyhun hafif bir sakatlık geçirdi. İbre Aydın’a döndü PAZAR günü oynanacak Fenerbahçe - Beşiktaş derbisinde ibre Ali Aydın’a döndü. Merkez Hakem Kurulu, derbi için gündemine aldığı Ali Aydın, Serdar Tatlı ve Selçuk Dereli arasındaki tercihini büyük bir olasılıkla Aydın’dan yana kullanacak.
sport
Dünya kupası notları Fransa gözden kaçıyor 2002 Dünya Kupası’nın açılış maçında Senegal’e 1 - 0 yenilerek büyük sürpriz yapan Fransa Milli Takımı, oluşan baskılar üzerine kapılarını dış Dünya’ya kapadı. Teknik Direktör Roger Lemerre, futbolcular ve teknik kadronun ağır eleştirilere hedef olduğunu belirterek, morallerinin daha fazla bozulmaması için dünkü antrenmanı basına kapalı yaptı. Almanya sevinemedi DÜNYA Kupası’na 8 - 0’lık Suudi Arabistan galibiyetiyle müthiş bir başlangıç yapan Almanya, Sapporo Stadı’nın konforsuzluğu ve Almanya’daki dijital kanallardaki problemler yüzünden bu görkemli zaferi kutlayamadı. Almanya’da Kirch Medya Grubu’nun yayın haklarını dijital kanallara vermemesi nedeniyle bir milyonun üzerinde Alman vatandaşı maçı izleyemedi. Bebeğe bilet engeli ALMANYA’NIN önceki gün Suudi Arabistan’ı 8 - 0 mağlup ettiği karşılaşma öncesinde tribün girişinde yaşanan bebek krizi alay konusu oldu. Maçı izlemek üzere annesi ve babasıyla birlikte stada giden Kanadalı sekiz aylık bir bebek, bileti olmadığı gerekçesiyle stada alınmadı. Anne, şaşırtıcı olay sonrası, "Maça bilet aldığımızda henüz çocuğumuz doğmamıştı bile" dedi. Kanadalı aile, bunun üzerine stada girmeyerek maçı dışarıda dev ekrandan izledi. Tofting temiz çıktı DANİMARKA Milli Takımı’nın defansında görev yapan Stig Tofting’in ayağında kırık olduğu endişesi mutlu sonla noktalandı. Toftig’in ayak filmi çekildi ve yıldız oyuncunun ayağında herhangi bir kırık olmadığı anlaşıldı. Ayağında ezilme tesbit edilen Tofting’in birkaç gün antrenman yapamayacağı ancak 6 Haziran’daki Senegal maçına yetişeceği belirtildi. M’Kademi sakatlandı TUNUS Milli Takımı’nın defansında görev yapan Emir M’Kademi’nin, takımının Rusya ile 5 Haziran’da oynayacağı grup maçında forma giyemeyeceği açıklandı. M’Kademi’nin kasığında çekme olduğu ve bir hafta süreyle tedavi göreceği, 10 Haziran’daki Belçika maçına yetiştirilmeye çalışılacağı belirtildi.
sport
Trabzon’a taze kan! Bordo - Mavili yönetim, bir türlü beklenen sonuçları alamayan futbolcularına 800 milyar liralık ödeme yaptı Moral dopingi SÜPER Lig’de başarısız bir grafik çizen Trabzonspor’da yönetim kesenin ağzını açtı. Bordo - Mavililer, 800 milyar liralık ödeme gerçekleştirdiler. Samsunspor mağlubiyetiyle kötü gidişini sürdüren ve Avni Aker’de taraftarını bir kez daha üzen takımda ödemelerin oyunculara itici güç olması hedefleniyor. Ayrıca Bursaspor maçı için de doping yapması planlanıyor. Devamı bugün GENEL Sekreter Mahmut Ören, naklen yayınlardan gelen 800 milyar liranın tamamını takıma dağıtma kararı aldıklarını belirterek, "Böylece futbolcuların alacaklarının büyük bölümünü ödemiş olacağız" diye konuştu. Ören, ödemeleri bugün tamamlayacaklarını, kasım ve aralık ayında verilmesi gereken transfer taksitlerini de daha sonra hesaplara yatıracaklarını açıkladı. Aybaba’dan revizyon adımı Genç teknik adam, dünkü çift kalede Gökdeniz, Mehmet Yılmaz, Serkan Kılıç ve Erdinç’i yedek takımda oynattı TRABZONSPOR, Bursaspor maçının hazırlıklarını dünkü çift kaleyle sürdürdü. Teknik Direktör Samet Aybaba, aslardan kurulu takımda farklı isimlere görev verdi. Samsun maçında forma giyen Kaptan Gökdeniz, Mehmet Yılmaz, Serkan Kılıç ve Erdinç yedek takımda görev yaptı. Sakatlıktan yeni kurtulan Selahattin, Macit, Yong, Hakkı ve Mustafa Yalçınkaya as takımda oynadı. KARŞILAŞMADA yedekler, asları 9 - 6 mağlup etti. Oldukça tempolu ve sert geçen maçta as takımın gollerini Fatih Tekke (4) ve Aurelio (2) kaydederken, yedek takımın sayılarını Sommers (2), Bushi (2), Mehmet Yılmaz, Erman Özgür (2) ve Gökdeniz (2) attı. Bordo - Mavili takım, bugün basına ve taraftarlara kapalı bir antrenman yaptıktan sonra akşam Bursa’ya gidecek. Gökdeniz’e destek Başkan Özkan Sümer, genç oyuncuya yardım edilmesi çağrısında bulundu FORMSUZLUĞU nedeniyle eleştirilen, kaptanlığı tartışılan Gökdeniz’e, Başkan Özkan Sümer sahip çıktı. Sümer, "Ona yardımcı olmamız lazım. Kaptanlığa aykırı bir davranış yapmış değil. Kendisinden çok daha büyük işler beklendiği için sıkıntı var gibi gözüküyor" dedi. Yönetim olarak çıkar gruplarını beslemeyeceklerinin altını çizen Trabzonspor Başkanı, yaklaşan kongre ile ilgili de, "Başkanlığa aday olup, olmayacağımla ilgili önümüzdeki hafta detaylı açıklamalar yapacağım" diye konuştu. Doktorlar mesaide BURSASPOR maçının hazırlıklarını sürdüren Trabzonspor’da, Mehmet Yılmaz ve Oumar’ın sakatlıklarının geçmesi için yoğun tedavi uygulandığı bildirildi. Belinde spazm oluşan Muzaffer’in de maça kadar hazır duruma geleceği ifade edildi.
sport
Detroit nihayet NBA’İN Doğu Konferansı’nda ikinci sırada bulunan Mehmet Okur’un takımı Detroit Pistons, evinde Houston Rockets’ı 96 - 83 mağlup ederek 7 maç sonra galibiyete ulaştı. Detroit’te yedek soyunan ve toplam 19 dakika sahada kalan Mehmet Okur, attığı 10 sayıyla takımında çift haneli rakama ulaşan beş oyuncudan biri oldu. 2 sayılıkta 3’te 1, 3 sayılık va faul atışlarında 3’te 2 isabet sağlayan Mehmet, 4 savunma ribaundu aldı, 2 blok ve 1 asist yaptı.
sport
Cim-Bom ateş hattında : 2-3 Yeşilyurt önünde 2-0 öne geçmesine rağmen bu avantajını koruyamayan ve mağlup olan Galatasaray, bayanlar voleybolda küme düşme tehlikesi yaşıyor SARI - Kırmızılılar, ilk iki seti aldığı maçta Yeşilyurt’a teslim olarak, düşme hattından çıkamadı. Üçüncü setten itibaren toparlanarak özellikle Elena ve Esra’nın köşelerden yaptığı hücumlarla sayı üreten Yeşilyurt ise bu kritik galibiyetle ilk dört içinde yer almayı garantiledi. Galatasaray’ın ligdeki durumu, önümüzdeki hafta oynanacak maçlar sonunda belli olacak.
sport
Kartal’ın keyfi yerinde Beşiktaş, Fenerbahçe derbisinin son provasında Dinamo Bükreş’i iki golle geçti, galibiyet Kaan Dobra ve Eser’in sayılarıyla geldi. Lucescu sert oynayan Rumen ekibine büyük tepki gösterdi SİYAH - BEYAZLILAR, hafta sonu Fenerbahçe ile oynayacağı derbi maçın son provasında Romanya’nın Dinamo Bükreş takımını yenerek moral depoladı. 27. dakikada Dragam’ın penaltı golüyle mağlup duruma düşen Kartal, bir dakika sonra Kaan Dobra’nın nefis vuruşu ile eşitliği yakaladı. Eser’in 74. dakikada attığı gol Beşiktaş’a galibiyeti getirdi. İDMANDA sakatlanan Nouma’nın ardından Dinamo Bükreş karşısında da Pancu ve Ahmet Yıldırım’ın sakatlanması teknik heyeti sıkıntıya soktu. Üç futbolcunun durumunun bugün belli olacağı belirtildi. Bu arada Teknik Direktör Lucescu sert oynadıkları gerekçesiyle Dinamo Bükreşli oyunculara tepki göstererek, "İki futbolcum sakatlandı. Sanki Fenerbahçe’ye çalıştılar" dedi.
sport
Bu kez mutlaka BASKETBOL Birinci Ligi’nde Play - Off final mücadelesinde Ülkerspor’u deplasmanda yenerek mutlu sona bir adım daha yaklaşan Efes Pilsen, yakaladığı avantajı iyi değerlendirmek istiyor. Genel Menajer Engin Özerhun, "Şampiyonluk yarışında üçüncü kez yakaladığımız avantajı iyi kullanmak istiyoruz" dedi. Ülkerspor’un Genel Menajeri Lütfi Arıboğan ise "Final serisinde saha avantajı diye bir şey olmadığını yine gördük" diye konuştu. Efes Pilsen ile Ülkerspor, beşinci maçı salı akşamı Abdi İpekçi Salonu’nda 19.30’da oynayacak.
sport
'Önümüzde beş final var' Trabzonspor Teknik Direktörü Ziya Doğan, zirve konusunda uyarıda bulundu, "Sanki her maçı kolay kazanacakmışız gibi bir hava estiriliyor. Ama başarı ya da başarısızlığı küçük ayrıntılar belirliyor" dedi 'Ayaklarımız yere basacak' TRABZONSPOR'UN başarılı çalıştırıcısı Ziya Doğan, mütevazı konuştu, dünyanın en başarılı teknik adamı olsa da çizgisinin değişmeyeceğini ifade etti. Bugün gelinen noktanın kendilerini şımartmayacağını belirten Doğan, "Ayaklarımız yere basacak. İşimize ve geleceğe bakacağız" diye konuştu. Bordo - Mavili teknik adam, şöyle devam etti: "Önümüzde 5 final maçımız var. Rakiplerimize değil, kendimize bakıyoruz. Hep kazanmamız gerekiyor." 'Yanal doğru bir tercih' TRANSFER konusundaki çalışmaları da açıklayan Doğan, "Belirli oyuncuların üzerinde durmuyoruz. Tüm futbolcuları tanımaya çalışıyoruz. Bizim kaliteli ve takım oyunu oynayabilecek oyunculara ihtiyacımız var. Sonucu değiştirecek yıldız futbolcular, kadromuzda zaten mevcut. İş olsun diye de yabancı futbolcu almayacağız" dedi. Ziya hoca ayrıca Ersun Yanal'a destek vererek, "Çok doğru bir tercih yapıldı. Başarılar diliyorum" yorumunu yaptı. Yılmaz'dan 4 milyon dolar TRABZONSPOR Başkanı Atay Aktuğ ve yönetimi, eski yönetici Muhittin Öztürk'ün organizasyonuyla Kumkapı'da felekten bir gece geçirdi. Onursal Başkan Mehmet Ali Yılmaz'ın da katıldığı gecede Bordo - Mavililer'in son dönemdeki başarısı kutlandı. Öztürk, Mehmet Ali Yılmaz'ın transfer için dört milyon dolar, şampiyon olunması halinde ise 1 milyon dolara yakın bir parayı kulübe vereceğini ifade etti. Somers sezonu erken kapadı BURSASPOR maçında ayağına aldığı darbe sonucunda oyundan çıkan Somers'in sağ ayak tarak kemiğinde stres kırığı tesbit edildi. Kulüp Doktoru Mesut Çelebi, bu futbolcunun sezonu kapadığını açıklayarak, tedavisini sürdürdüklerini belirtti. Öte yandan sağ dizinde dış menisküs tesbit edilen Hasan Üçüncü'nün ameliyat olmadan iyileştirilmesine çalışıldığı bildirildi. Çelebi, "Takımla birlikte çalışmalara başladı. Zannediyorum Hasan gelecek hafta oynayacak duruma gelebilir" yorumunu yaptı. Trabzon'un Sedat korkusu BİR süredir Trabzonspor'un takip ettiği Konyasporlu Sedat'a Beşiktaş ile Fenerbahçe'nin talip olması, Bordo - Mavililer'in canını sıktı. Bir yıl daha sözleşmesi bulunan bu futbolcu için Konyaspor kongresini bekleyen Karadeniz ekibi, iki İstanbul takımının fiyatı artırmasından çekiniyor. Deplasmana özel uçak ELAZIĞSPOR ile oynayacakları karşılaşmanın hazırlıklarını büyük bir ciddiyet içinde sürdüren Trabzonspor, bu deplasmana özel uçakla gidecek, karşılaşma sonrasında Trabzon'a dönecek. Antrenmanda futbolcularını uyaran Teknik Direktör Ziya Doğan, rakibin ligdeki konumunun kendilerini rehavete sokmaması gerektiğini ifade etti. Bordo-Mavililer'de teknik heyetin, maçın ardından yine Avrupa'nın dört bir yanına dağılacağı öğrenildi.
sport
İşler zora giriyor Yeni yıla girdiğimiz şu günlerde, gelecek adına, korkulu günler ve aylarla boğuşacağız gibi geliyor bana. Öyle ya, neredeyse Türkiye Ligleri’nin ikinci yarıya start vermesiyle birlikte, Irak savaşı için de ok yaydan fırlayacak gibi... Ülkemizin, iç ve dış borç batağı içinde kıvranıp durduğunu, hepimiz acıyla izlemekteyiz... Şimdi, böylesine koyu grilik içinden, bir de savaşın acı çığlıklarını duymaya başlarsak, kim de yaşama ve spor - sanat izleme keyfi kalabilir ki... Bu nedenlerle, gelecek zamanların, bizlere geçmişi çok özleteceğini düşünmekteyim ben. Şimdi transferde, üç büyükler, ekiplerindeki açıkları kapatmaya çalışıyorlar. Anadolu takımları da, ucuz rakamlarla, münasip oyuncular buldukça aynı yenilenmeyi halletmeye uğraşıyorlar. Bence, ne Beşiktaş, ne Galatasaray, ne de Fenerbahçe, pahalı oyuncu bataklığına düşmemelidir. Bakıyorum da, bazı şöhretlerimiz 3 - 5 milyon dolardan kapı açıyorlar, kendi yetiştiği kulüplerde bir yıl oynama karşılığını... İsim kullanmıyorum, çünkü saygın kulüplerimizin hassas taraftarları, bizim düşüncelerimizi yanlış anlamasınlar diye... Avrupa’da, 5 - 6 ekonomisi sağlam dev kulüp var toplasanız... Diğerlerinin bir çoğu TV şirketlerinin abone bulamaması nedeniyle iflaslarla yüzyüzeler... Avrupa’da futbol seyircisi, bu oyundaki temaşanın kaybolup gitmesi sebebiyle, tribünlere küskün gibi... 20 yıl öncesinin Avrupalı futbol cambazlarını bir hatırlasanıza... Şimdi onlara benzeyen birkaç yıldız futbolcu adı verebilir misiniz bana... Hiç sanmıyorum... Çünkü futbol artık "Prens kılıklı" futbol sanatkarları yerine, "Gladyatör" tipli kazma ayaklara itiba gösteriyor... Yani teknik adamların çoğu, beyin gücü, top tekniğini üst çıtalara atmış ustalar yerine, topu ve rakip oyuncuyu beraberce yıkıp - döken "Karampon kabadayılarına" forma veriyorlar... Burada, futbolcu olma eğitiminin, en az on yıl sürmesi de, Avrupa’daki kültürlü delikanlıların futboldan uzakta durmaları adına önemli bir rol oynuyor tabii... Yani söylemek istediğimiz şudur özetle; büyük kulüplerimizin, "Ayaklarını yorganlarına göre uzatma" zamanları içindeyiz şimdilerde... Transferin tam tersine, iyi bir rakam yakaladıkları anda, tam eldeki şöhretli yerlileri batıya satma devresidir şimdiki zaman... Nasıl olsa üç büyüğümüzde de tek başına takımı şampiyon yapabilecek bir "Futbol sihirbazı" olmadığına göre, tek tek yabancılara büyük paralar yatırmak akıl karı olabilir mi...
sport
Daylight yine kazanabilir Afşın YAKUBOĞLU 1.AYAK: Son çim yarışını beğendiğim Daylight aynı yarışını tekrarlarsa kumda da kazanabilir. Sweet Light, To Be Famous ve Ergin rakipleridir. 2.AYAK: Akcan ve Girl arasındaki mücadele bence birinciyi belirler. Bu iki safkandan sonra Sakarbey ve Ak İlhan düşünülmeli. 3.AYAK: Drakko'nun son yarışını ölçü almıyorum. Bukleli, Kiperhan ve Türedi için grup uygun. Sürpriz müsait kilolu Kırkaraca. 4.AYAK: Koçakamca favorim. Radikal Prens, Nuhbaba ve Berkancan rakipleridir. Chieftain sürpriz yapabilir. 5.AYAK: Subsonic kıvamını buldu. Buket Sultan kesinlikle ihmale gelmez. Dancing Wolf bu grubu geçebilecek formda. Bu üç safkandan sonra süratli stile sahip Müniş düşünülmeli. Bomba Tarhundas. 6.AYAK: Zor bir yarış. Tatar, Peripeyker, Altınarmağan, Hürkent öncelikle değerlendirilmeli. Hülagü, Biricik Batuhan ve Buket Remohan daha sonraki ihtimaller.
sport
Alpay, Aston Villa’da yaşadığı sıkıntıların perde arkasını ilk kez Milliyet’e anlattı BİR İMZA ATTIM HAYATIM KARARDI Milli futbolcu, Teknik Direktör Graham Taylor’ın ısrarı üzerine kulübe ayrılmak istediğini ifade eden bir dilekçe verdiğini, ancak kadro dışı kaldığını söyledi Özel röportaj / BİLAL MEŞE Karalama kampanyası İNGİLTERE’NİN Aston Villa takımında sıkıntılı günler geçiren, hakkında sürekli spekülasyonlar yapılan Milli futbolcu Alpay Özalan, Abu Dhabi’de Milliyet’in sorularını yanıtladı, yaşadığı olayların perde arkasını anlattı. Takımda hiçbir futbolcu ile kavga etmediğini, Teknik Direktör Graham Taylor’ın karalama kampanyasına kurban gittiğini söyleyen yıldız oyuncu her şeyin Hong Kong kampı sırasında başladığını belirtti. Hong Kong’ta konuştu ALPAY, "Dünya Kupası öncesi Hong Kong’taki hazırlık kampında Teknik Direktör Graham Taylor ile biraraya geldik. Kendisine takımda kalmak istemediğimi ilettim. Döndükten sonra İngiltere’de bir kez daha görüştük. Bana, ‘Bu takımın kaptanlığını sana vereceğiz. Seyirci seni çok seviyor" dedi. Ancak fikrimi değiştirmeyince hocamın ısrarı üzerine ayrılmak istediğimi belirten bir kağıt imzaladım. Bu sonum oldu, kadro dışı kaldım" diye konuştu. ‘Askerden kaçmıyorum’ SEZON başında Fullham ile anlaştığını ancak Graham Taylor’ın oyunları yüzünden gidemediğini ifade eden milli oyuncu, "Bir hafta içinde İngiltere’nin güçlü ve hedefleri olan bir takımı ile sözleşme yapacağım" ifadesini de kullandı. Antrenmanda kimseyi dövmediğini de belirten Alpay, "Bu olayı daha sonra hocamız yalanladı ama kimse bunu yazmadı" derken, askerden kaçmadığını, zamanı gelince vatani görevini yapacağını da söyledi.
sport
İngiltere’nin kaderi Ada temsilcisi 34 yıldır yenemediği İsveç’i yine geçemedi. SolCampbell ile öne çıkan İngilizler’e Alexandersson cevap verdi DÜNYA Kupası’nın en zorlu grubu olarak tanımlanan F Grubu’nda İngiltere, 34 yıldır yenemediği İsveç’i yine geçemedi. En son 1968’teki özel karşılaşmada yendiği İsveç’i üst üste dokuz maçtır mağlup edemeyen İngiltere, 10. maça hızlı başladı. 24. dakikada Campbell ile golü de buldu. Ancak ikinci yarıda açılan İsveç, oyuna ağırlığını koyarken, 59. dakikada defansın hatasını değerlendiren Alexandersson, beraberliği getiren golü kaydetti.
sport
Fevzi’ye borcumuz yok" Beşiktaş Menajeri Sinan Engin, haciz gelen genç kaleciyi yarı yolda bırakmayacaklarını söylerken, "Taksitleri zamanında ödeniyor" dedi BİLAL MEŞE BEŞİKTAŞ’TA 300 milyar lira borçu olduğu gerekçesiyle icra gelen genç kaleci Fevzi’ye yönetim sahip çıktı. Siyah - Beyazlı kulübün menajeri Sinan Engin, ekonomik kriz nedeniyle bu tür olayların doğal olduğunu belirtti ve "Biz futbolcumuzu yarı yolda bırakmayız. Kaldı ki Fevzi’nin şu anda kulüpten alacağı yok. Transfer taksitleri, anlaşma gereği zamanında ödeniyor" dedi. ‘Sahip çıkacağız’ FEVZİ’NİN borçlarının en kısa sürede ödeneceğine de dikkat çeken Engin, "Her insanın başına böyle olaylar gelebilir. Ekonomik kriz her kesimi etkiledi. Tabi Fevzi’yi yalnız bırakmayacağız ve ona geçmişte olduğu gibi sahip çıkacağız. Yasal olarak şu anda sorun yok. Borçlarını taksitlendirdik. En kısa sürede hepsini ödeyeceğiz. Fevzi’ye bu takımın ihtiyacı var" diye konuştu. Ümit umudu BEŞİKTAŞ’ta, sakatlığı nedeniyle Bursa maçında yer almayan savunma oyuncusu Ümit’in, Diyarbakır karşısında forma giyme olasılığı belirdi. İki gündür takımla çalışan Ümit’in formda olduğu gözlenirken, son kararı Teknik Direktör Daum verecek. İlk iki maçta hata yapan savunma oyuncularını da uyaran Alman hoca, "Kritik bölgelerde riske girmeyin, topla dripling yapmayın" dedi. Siyah - Beyazlılar, son çalışmasını bugün İnönü Stadı’nda gerçekleştirecek.
sport
İspanya nihayet B Grubu’nda Slovenya’yı farklı geçen Boğalar, böylece 1950 yılından bu yana ilk kez turnuvadaki açılış maçından galibiyetle ayrılmayı başardı. 52 yıldan bu yana ilk sınavdan kazanarak çıkamayan İspanya’ya galibiyeti Raul, Valeron ve Hierro’nun penaltıdan kaydettiği goller getirdi. Slovenya’nın tek sayısı Cimirotic’ten gelirken, penaltı pozisyonunda ağır bir karar veren Faslı hakem Guezzaz Sloven futbolcuların protestolarına hedef oldu.
sport
HAFTANIN ANALİZİ BÜYÜKLER CEZALI Ligimizin en geniş olanaklara sahip takımları, üç büyükler kazanmalarına rağmen iyi futbol oynamıyorlar. Bu hafta onlara yer yok! Hafta içi Avrupa’da üç de üç yapana kadar cezalılar TAMER BAĞLAN Türkiye’nin en iyi olanaklara sahip, hatta bu konuda uzak ara rakipsiz takımları, üç büyükler. Milyon dolarlık kadroları, tesisleri, taraftarları, raytingleri, trajları ve bunlara paralel olarak oluşan doğal imtiyazları ile rakipsizliklerini her alanda sürdürmekteler. İş bu nedenle, yalnızca renkdaşları değil, futbola taraf tüm futbolseverler de haklı olarak onlardan iyi futbol beklemekteler. Ancak, ne gezer... Yedi hafta geride kaldı, hala rakip forvetlerin kaçırdığı fırsatlar, savunmaların yaptığı hatalar ve bir kaç iyi adamın bireysel yetenekleri ile sonuca gitmekteler. Artık yeter! Cezalılar bu hafta! Ne isimleri geçecek yazıda, ne de herhangi bir övgü haklarında. Ancak ve ancak, hafta içi Avrupa Kupası maçlarında üçte üç yaparlarsa affedilecekler... Geçen hafta da vurguladığımız gibi, çok iyi bir kadrosu bulunan ve ilk üç hafta aldığı beraberliklerin ardından ‘Takım’ hüviyetine kavuşup üst üste dördüncü kez kazanan Gaziantepspor, sadece yukarı sıraları değil, zirveyi zorluyor. Bir sezonluk aradan sonra, Kırmızı - Siyahlılar’ın yeniden büyük oynamaya başlaması, hemşehrileri kadar futbolumuzda yeni heyecanlar arayan bizleri de pek mutlu ediyor. Gençlerbirliği ise, tıpkı tahmin ettiğimiz gibi. Seri galibiyetler ve seri yenilgiler... Bu artık, her sezon tekrarlanan bir Ersun Yanal klasiği. Son derece bilimsel ve kendini yenileyerek görevini yapan Yanal’ın takımlarının inişli çıkışlı grafikler çizmesinin ardında, fiziksel değil psikolojik etkenler gizli... Yazı yazmak hem zor zanaat hem riskli hem de bazen oldukça sakıncalı. İnsan her kelimeyi çok dikkatli ve tartarak yazmalı. Bir önceki hafta aldığı yenilgi sonrası "Zaten fazla abartılmıştı" imasıyla eleştirirsen tuttuğu takımı, yarım düzine gol atıp haftanın takımı olunca "Kayısı yer misin?" diye sorar adama Malatyalı... Geçen sezon da Trabzon’da kazanmıştı Samsunspor ve o kazanç ligde kalmasını sağlayan en değerli puanlardan üçüydü. Bu önemli galibiyette öne çıkanlar Shorunmu, Osman ve skora imzasını atan Celil kadar biraz hakem biraz da şans faktörüydü. Yeniden yapılanma kararlılığında ve kesinlikle doğru yolda olan Trabzonspor, hiç şüphe yok bu uğurda daha çok sıkıntılar yaşayıp, moralsiz kalacak. Tekrar eski günlere dönmek hiç de kolay olmayacak. Tek çare var! Trabzonlu, taş bastığı bağrına, başkanını, yöneticisini ve futbolcusunu da alacak... Sahasında üst üste üçüncü kez kazanan Denizlispor’un centilmen taraftarı, Adanaspor maçından sonra da mutluydu dönerken evine. Belli oldu! Bu sezon ligin üst sıraları olacak Horozlar’ın yeri. Aman dikkatli, sakin olun ve sağlam durun! 2-0 çok önemli avantaj. Lorient’i yani, fırsatı kaçırmayın, zehir etmeyin bize perşembeyi... HAFTANIN TAKIMI MALATYA : Elazığspor deplasmanında aldığı yenilgiden iyi ders çıkaran Sarı - Kırmızılılar, Altay karşısında dört dörtlük bir oyun ortaya koydu. Sahasında bileğinin kolay kolay bükülmeyeceğini herkese gösterdi. HAFTANIN HOCASI Ziya DOĞAN : Malatyaspor’un bu yıl çehresini değiştirdi. Tecrübeli hoca takımda yaptığı köklü değişikliğin meyvelerini yavaş yavaş topluyor. Altay maçında verdiği taktik, oyun düzeni ve kadro seçimi tam isabetti. HAFTANIN HAKEMİ Muhittin BOŞAT: Hakem hatalarının zirveye çıktığı 7. haftada Malatyaspor - Altay maçını iyi yönetti. Pozisyonları yakından izledi, avantaj kurallarına dikkat etti. Her iki takım oyuncularının da takdirini topladı. HAFTANIN PORTRESİ ORTEGA F.Bahçe : Elazığspor maçını tek başına çevirdi. Fenerbahçe’den beklediği futbolu bulamayan 40 bin seyirci, Arjantinli yıldızın müthiş tangosu ile keyiflendi. Top kendisine geldiğinde hem rakibi, hem tribünleri büyülüyor. Bizlere de sadece "ayağına sağlık" demek düşüyor.
sport
Futbol keyfi Hani adettendir diye şu takımların sahaya yayılışlarını da yazayım dedim. Beşiktaş defansı üçlü kurmuş... Ortada dört futbolcu... Sağda Maldaraşanu, solda Ahmet Yıldırım... Gençlerbirliği’ni bir türlü hesaplayamadım. Bir yandan maç oynanıyor. Savunmaya bakıyorum yedi kişi. Orta saha yedi... Top Beşiktaş ceza alanında, hücumda yine yedi... Beşiktaş sanki on bire, yirmi iki oynuyor. Konuk takım Gençlerbirliği’nin defansı orta sahada... En ilerideki adam 30 metre... Sahada enlemesine bir Gençlerbirliği şeridi gidip - geliyor... Eğri oturup, doğru konuşmak lazım... Beşiktaş ilk yarıda berbat falan değildi. Gençlerbirliği oynatmadı onu... Aslında Gençlerbirliği karşısında hangi takım olsa eriyip, giderdi. Yetmezmiş gibi ilk yarı, keskin ve ıslak bir rüzgar kesiyordu Beşiktaşlılar’ın yüzlerini... Maç elektrikli... İlk yarı Beşiktaş kanatsız Kartal... İki de Gençlerbirliği golü, tüm Beşiktaş şenliklerine adeta turp sıkıyor. Bu arada bir provakatör cirit atıyor sahada... El Saka önünde bulduğu her Beşiktaşlı’nın üzerine basıyor ve büyük olasılıkla yumruk bekliyor. Hakem İsmet Arzuman ise belli ki, kart istihkakını erken durdurmuş, sadece nasihat veriyor futbolculara... Lucescu, ilk yarıyı çaresiz bitiriyor... Hatta iki golden sonra Ahmet Yıldırım’ı defansa çekerek fark artmasın diye uğraşıyor. İkinci yarı başladığında ufak - tefek rotuşlar yapmış takımda... Maldaraşanu’nun yerine Kaan Dobra’yı monte etmiş ve direktif vermiş, "Kanatlardan inin"... Daha 30. saniyede İlhan Mansız’ın şık golüyle nefesleniyor Beşiktaş... Ahmet Dursun’un yerine alınan Nouma ile birlikte ikinci yarıda roller değişiyor. Artık bastıran Beşiktaş, ıslak rüzgarı yiyen Gençlerbirliği... 70. dakikadan sonra hakemin kredisi iyice zayıflıyor. Ve vuran vurduğuyla kalıyor. Öyle ki, arada sırada maç kesilip kavga molası veriliyor. Bu arada bir Beşiktaş, bir de Gençlerbirliği golü aynı dakikaya sığıyor. Ve dokuz kişi kalan Kartal’dan 90’da gelen beraberlik... İyi ki maç uzuyor. Haftalardır başka takımlarla birlikte, "şark hizmetimi" idrak ettikten sonra Beşiktaş - Gençlerbirliği maçı adrenalin stoklarımı tamamlıyor. Özellikle kavga aralarındaki tempolu ve akıllı futbol ile... Kupa’nın sapına yapışan Gençlerbirliği, fakat hepimiz Beşiktaş taraftarıyla aynı fikirdeyiz: "Bravo Beşiktaş"...
sport
Futbol draması Türk gençliğinin futbola olan yatkınlığı yıllar değil de, aylar geçtikçe yenileniyor artık... Yediğimiz gollerde, Fransızlar'ın kurduğu pas çemberleri yanında, bizim oyuncuların topla olan teknik akrabalıkları, birbirlerine hiç de benzemiyordu doğrusu... Yediğimiz ilk iki gole dikkat ettiniz mi? Fransız ayaklar, sanki binlerce kez yaptıkları, top kullanma ve arka direğe adam kaçırma provalarının aynı kopyalarını yerli yerine koyarak, gol yaptılar vuruşlarını... Artık Dünya'nın her sahasına hiç korkmadan ve rakibi gözünde büyütmeden çıkmayı öğrenmiş millilerimiz, ilk iki gol ve Selçuk'un dikkatsiz geri pasından yediğimiz sayıdan sonra kendilerine geldi ve dünyanın en ünlülerinden oluşmuş Fransız ekibinin önünde kurdular futbol tezgahlarını... Ergün, Yıldıray, Selçuk gibi isimlerin yanında, dün özellikle Fatih Akyel'in futbol oynamaya dolu isteği ve de İbrahim'in sol kanattan uzun kulvarlı sayısız atak bindirmeleri, Fransızlar'ı korkulara boğan, Türkiye becerileriydi... Tuncay ve Okan'ın tempo dolu top kovalamaları ve hele hele Tuncay'ın mükemmel darbesiyle yedikleri golden sonra, Horozlar'ı korkulu rüyalar sardı kendi çimenlerinde. Fransa'nın tek sayılı farkla götürdüğü oyunda çok ekonomik oynayıp, sonucu garantiye alma planları ne denli iyi gitse de, Okan'ın penaltısı aslında gecenin matemini en net şekilde anlatan bir "final draması" sıydı Türkiye adına maalesef... Kimseler üzülmesin... Artık Türkiye, Dünya'nın bütün büyükleriyle her manada boy ölçüşecek bir korkular takımıdır... Hem Fransızlar gibi Dünya mağruru, Türkiye galibiyeti sonunda ellerini havaya kaldırıp, sevinçten havaya uçmak istiyorsa eğer, boş verin artık oyunun sonucunu... Çünkü kaybedenler çok şey kazanır böyle anlamlı gecelerde. İşte Türkiye'nin kazancı da budur dün geceki kıran kırana geçen oyunun sonucunda...
sport
Oktay tehlikesi Las Palmas, Türk Futbol Federasyonu’nun, golcü futbolcu için verdiği geçici lisansın yasa dışı olduğunu iddia etti ve FIFA’ya şikayet ettiklerini bildirdi MEHMET ÇİFTÇİ "Lisans bizde" FENERBAHÇELİ Oktay için dün şok bir gelişme yaşandı. İspanyol Las Palmas Kulübü Genel Direktörü Sabino Lopez, golcü futbolcunun, Fenerbahçe forması ile Samsunspor maçına çıkmasına büyük tepki gösterdi ve "Türkiye Futbol Federasyonu’nun verdiği geçici lisans yasa dışıdır" dedi. Lopez, Oktay’ın lisansının halen Las Palmas kulübünde olduğunu da belirtti. "Tazminat alırız" LOPEZ, Fenerbahçe ile Las Palmas’ın arasında anlaşma olmadığını hatırlattı, "Geçici lisansı, FIFA’ya sikayet ettik, bütün yasal hakkımızı talep edeceğiz" diye konuştu. Lopez ayrıca Oktay’ın, Şampiyonlar Ligi’nde forma giymesinin olanaksız olduğunu söyleyip, "Rangers maçında oynarsa, Fenerbahçe’den yüklü tazminat talep edeceğiz, muhatabımız Fenerbahçe değil Trabzonspor’dur" dedi. 12 numaraya çağrı Fenerbahçe yeni sezona fırtına gibi girerken boş tribünlerin şokunu yaşadı, yöneticiler taraftarlardan başarı için özveri ve destek istedi SARI - Lacivertli yöneticiler, taraftarlardan özveri isteyerek bundan sonraki maçlarda takımın başarısı için kendilerine destek vermeleri gerektiğini söylediler. Kulüp Sözcüsü Atilla Kıyat, yatırımlar için maç gelirlerine ihtiyaçları olduğunu söyledi. Hamdi Akın, "Bu stat Fenerbahçe’nin geleceğidir" dedi. Revivo Fener’i coşturuyor FENERBAHÇE’nin 2000 - 2001 futbol sezonunda şampiyon olmasında büyük pay sahibi olan ve attığı 14 golle takımın en golcü oyuncusu unvanını alan Haim Revivo, lige yine hızlı başladı. Samsunspor maçında ilk kez hat - trick yapan İsrailli yıldız son üç lig maçında yedi gole imzasını attı.
sport
Taşlar yerine oturuyor AK Parti hükümetinin kamuda yeniden yapılanma programı çerçevesinde spor teşkilatının Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlanmasının kararlaştırıldığını ve yeni düzenlemenin bir ay içinde uygulamaya başlayacağını geçen hafta gazete haberlerinden öğrendik. Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlanacak olan spor teşkilatı için, bir de Spordan Sorumlu Müsteşarlığın kurulacağı haberleri yüreklerimize su serpti. Çünkü çok ağır bir görev olan Milli Eğitim Bakanı’nın doğrudan sporla ilgilenmesi ve yönetmesi çok zor gözüküyordu. Ancak kurulacak olan bu müsteşarlık, bağlı olduğu bakanlığın diğer Milli Eğitim Müsteşarlığı ile koordineli çalışarak Türk sporunun bir anda önünün açılmasını sağlayacaktır. Almanya’da spor, içişlerine bağlıdır. Bir ülkenin İçişleri Bakanlığı gibi ağır görevi yöneten bir kişinin, sporu yönlendirmesi söz konusu olmadığı için, İçişleri Bakanı senede sporla ilgili sadece birkaç toplantıda ortaya çıkar. Bunun dışında kurulmuş olan Federal Alman Spor Teşkilatı tüm federasyonların koordinasyonunu sağlar. Bu arada bu federasyonların hepsinin özerk olduğu, bütçelerini İçişleri Bakanlığı’ndan alıp özerk bir şekilde çalıştıklarını ve Federal Alman Spor Teşkilatı’nın sadece bir kontrol ve koordinasyon görevi yaptığını da hemen belirtelim. Yeni kurulacak Spordan Sorumlu Müsteşarlık, eğer batıdaki uygulamaları yakından takip eder ve şu andaki mevcut Gençlik ve Spor Teşkilatı içindeki "ahbap - çavuş" ilişkilerine, bir daha hortlamamak üzere son verirse, bundan da en fazla bu ülkenin sporu yararlanacaktır. Tüm okurlarımın, mübarek Kurban Bayramı’nın huzur içinde geçmesini dilerim.
sport
İyi, kötü ve çirkin İnönü’de tarihi bir maç izledik. Sezon başından beri büyük istikrarla üç kupada birden mücadele eden Beşiktaş evindeki maçlarda sezonun ilk yenilgisini alarak Türkiye Kupası’na veda etti. Tur atlayan takım Gençlerbirliği... Başkent ekibini başarısından dolayı kutlamalı, saha içinde sergilediği sinsi çirkinlikler, provakasyon ve sertlikler nedeniyle de kınamalıyız. Ersun Yanal’ın takımına kazandırdığı taktik özelliklere, tempoyu yükselten fizik kaliteye alkış borçluyuz. Sahanın her yerinde pres yaparak, yardımlaşarak, sanki 20 kişilik takımmış gibi kalabalıklar oluşturan rakibe oynayacak alan ve zaman bırakmayan Gençlerbirliği elbette takdir edilmelidir. Ancak başta Thomas olmak üzere El Saka’nın, Ahmet Hassan’ın ve Youla’nın Beşiktaşlı futbolcuları sertlikleriyle yıldırdıklarını, sinirlendirdiklerini ve kışkırttıklarını da bir kenara not edelim. Bunlar elbette Ersun Yanal’ın öğreteceği çirkinlikler değil. Agresif futbolla provakasyon farklı şeyler. Ama gerçek ortada. Gençlerbirliği dün Beşiktaş’ı kupadan elemekle kalmadı, onun da ötesinde Ahmet Yıldırım ve Nouma’nın kırmızı kart görmesiyle lig liderinin kadro zaafına uğramasını da sağladı. Hemen söyleyelim, hakem İsmet Arzuman’ın cebinden çıkan kartlar bütünüyle doğru... Ancak Arzuman göstermediği kartlar dolayısıyla bir hakeme yakışmayacak yönetim anlayışı sergiledi. Özellikle Gençlerbirliği’nin ikili - üçlü sıkıştırmalarında kasıtlı faullere seyirci kaldı. Beşiktaşlı futbolcuların en masum hareketlerine faul düdükleri çaldı. MHK’nin, İsmet Arzuman’ı bu maça atamasındaki nedenler akıllarda soru işareti olarak kaldı. Eleştiriyi dürüstçe yapmalıyız. Lidersiz Beşiktaş takımının sahaya yanlış bir on birle çıktığını gördük. Lucescu, Trabzon depmasmanını da düşünerek Kaan Dobra’yı kenarda tutuyor. Serdar’ı kulübede oturtuyor. Sağ kanat Maldaraşanu’ya, sol kanat Ahmet Yıldırım’a emanet... İkisinin de yeri kanat değil. Bu maçın kayıp sayfasında Lucescu’nun da hatası var. Yine de tarihi maçtı. Beşiktaş 9, Gençlerbirliği 10 kişi kaldıktan sonra unutulmayacak tablolar sergilendi. İlk yarının kralı Gençlerbirliği, İlhan Mansız’ın inanılmaz onur savaşını durduramadı. Gollerini tutamadı. Kaan Dobra oyuna girdikten sonra adeta iki kişilik oynadı. Zago’yu da alkışlamak gerekir. Tayfur ve Yasin’in verimsiz ve yetersiz kalması da kupa kaybının önemli nedeniydi. Beşiktaşlı futbolcuları da kutlayalım. Yedikleri şok gollere rağmen mücadeleyi bırakmadılar. Ölesiye koştular, savaştılar. 100. yılda onlar da kaybederken bile onurlarını yere düşürmemenin örneğini sergilediler.
sport
Güneş zor açtı: 3-2 Bayanlar Voleybol Ligi’nin iddialı ekibi, Ankara’daki SSK maçında galibiyete zor ulaştı. Ev sahibi ise 2 - 0’lık avantajı koruyamadı ANKARA’DAKİ zorlu karşılaşmada Vakıfbank Güneş Sigorta, SSK’yı tie - break setinde mağlup edebildi. İlk iki sette başarılı olan ev sahibi büyük avantaj yakaladı. Ancak Güneş toparlandı ve ardı ardına aldığı üç setle galibiyete ulaştı. Maçın karnesi HAKEMLER: Gültekin Tekinalp, Ömer Yörükoğlu ANKARA SSK: Nisa (5), Ayşe (5), Duygu (5), Bojana (7), Gülcan (5), Dilek (5) - Ebru (5), Başak (5), Meltem (3), Sinem (2), Zelal (2)) VAKIFBANK GÜNEŞ SİGORTA: Elif (7), Olga (7), Burçin (5), Neslihan (5), Pelin (5), Aysun (5), Necla (5), Zeynep (3), Özge (2), Gözde (2) SETLER: 25 - 19, 25 - 22, 15 - 25, 22 - 25, 10 - 15 Filede bugün ERKEKLER: 13.00 Beşiktaş - İstanbul Bş.Bld (Burhan Felek Spor Salonu) 13.00 SSK - Rize Fındıklı (Selim Sırrı Tarcan Spor Salonu) 13.00 Bursa Emn. - Marmara Koleji (Bursa Atatürk Spor Salonu) 13.00 Erdemir - Galatasaray (Ereğli Erdemir Spor Salonu) 14.00 Arçelik - Fenerbahçe (Bolu 17 Temmuz Spor Salonu) Filede dün (Erkekler) ARKAS - T.Bld. Plevne: 1 - 3 (Bayanlar) 75. Yıl - Yeşilyurt: 0 - 3 Kocaeli - İnterfarma: 3 - 1 Karşıyaka - A.İller Bank.: 2 - 3 Şanlıurfa - Galatasaray: 3 - 0
sport
EFES TURU KAPTI : 75-57 Lacivert-Beyazlılar Eurolig’de İtalyan Skipper Bologna’yı dağıttı, rakibine 18 sayı fark attı, 12. maçında 7. galibiyetine uzanarak ikinci tura çıktı EFES Pilsen Eurolig A Grubu’ndaki 12. maçında İtalyan Skipper Bologna’yı Abdi İpekçi’de farklı yendi, ikinci turu garantiledi. Lacivert - Beyazlılar ilk yarıda Kerem ve Brown’un etkili oyunu ile sonuca giderken İtalyan ekibi, Efes’e dış şutlarla cevap vermeye çalıştı. İlk devre 34 - 34 biterken Efes ikinci yarıda coştu. Brown ve Alper’in müthiş oyunuyla farkı giderek açan temsilcimiz 7. galibiyetine ulaştı. Bu arada kardeşinin ölüm haberiyle sarsılan Kambala, oldukça moralsiz ve tutuk göründü. Ülker - Virtus BASKETBOL Avrupa Ligi C Grubu’nda ilk üç mücadelesi veren Ülkerspor, kritik sınavda İtalyan Virtus Bologna ile bu akşam rakip sahada karşılaşacak. TSİ 21.30’da başlayacak maç TV8’den naklen yayınlanacak. Turuncu - Yeşilliler’de önceki akşam yapılan idmanda sol el küçük parmağı kırılan genç pivot Zaza, forma giyemeyecek.
sport
Disiplin mangası Türkiye’nin, Ulsan Stadı’nda Dünya futbol imparatorlarından Brezilya ile oynayacağı tarihi oyunun saati gelip, çattı nihayet. Sambacılar’ın futbol akrobatlarını seyrederek ve alkışlayarak büyüdü bizim kuşak... Ancak şimdi eski şöhretler ayarında Ronaldo dışında dişe dokunur bir yenisi yok... İşte beni rahatlatan olay da bu... Şenol Güneş’in kapalı bir defans katılığıyla oyuna başlayıp, Brezilya’ya koskoca bir alanı "al sen oyna" diye terkedeceğini asla düşünmüyoruz bizler Kore’de... Çünkü böyle bir başlangıç bizim Uzakdoğu hayallerimize büyük darbeler vurabilir... Oyun disiplinini, kadamelerde faulsüz, tatlı sert bir oyun tarzını, kanatlarda ise asla açık vermeyecek ve çok canlı gidip gelmeleri yerli yerine getirebilen bir "disiplin mangası" olabilirsek, Brezilya’dan puan kapmamız hiç de sürpriz olmaz..
sport
Kocaelispor mucize peşinde İLK maçta aldığı 4 - 0’lık yenilgiyle tur ümidini büyük ölçüde yitiren Kocaelispor Teknik direktörü Hikmet Karaman "Onlar bize 4 gol attıysa biz niye atmayalım?" dedi. Yönetim, futbolculara 100 milyar lira dağıtırken, öğrencilerden bilet parası alınmamasını kararlaştırdı. Körfez ekibinde Paco, Orhan Ak ve Altan sakatlıkları nedeniyle oynayamayacaklar.
sport
''Technology Review'' dergisindeki habere göre, Tübingen Üniversitesi'nde görevli bilim adamı Eberhart Zrenner'in geliştirdiği retina implantı, hayvanlar üzerinde başarıyla denendi. İmplantın insanlara birkaç ay içinde takılmaya başlanacağı kaydedildi. Zrenner, hayvanlar üzerinde denediği retina implantının, yaklaşık 1500 mikroskobik fotodiyottan oluşan bir çip olduğunu ve bu çipin retinanın arkasındaki tabakaya yerleştirildiğini söyledi. Hastaların görme sinirinin sağlıklı olması gerektiğini belirten Zrenner, görme siniri tahrip olduğunda ışık sinyallerinin iletiminin gerçekleşmediğini kaydetti. Zrenner, körlerin protezle sağlıklı insanlar gibi göremeyeceğine dikkat çekerek, körlerin görme yetisinin bir kısmına bile kavuşmalarının çok önemli olduğunu söyledi. Birkaç ay içinde 8 hastaya çipi yerleştireceğini kaydeden Zrenner, ameliyatlardan sonra hastaların en azından nesnelerin çevresini görmesini umuyor.
health
Özel Lokman Hekim Tıp Merkezi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Hüseyin Demir, mükemmel besin içeriği ve kolay hazmedilir olmasının anne sütünün en önemli özelliğini oluşturduğunu belirtti. Türkiye’de anne sütü alım süresinin ortalama 10 ay olduğunu, ancak bebeklerin sadece yüzde 13.8’inin ilk üç ayda sadece anne sütü aldığının belirlendiğini kaydeden Demir, sağlıklı nesiller için anne sütü tüketimi süresinin daha da uzatılması gerektiğine dikkat çekti. Demir ayrıca, anne sütünün çocuğu enfeksiyonlardan koruyan özelliği ve eşsiz besin değeriyle bebeklerin daha sağlıklı gelişim süreci geçirmesine sebep olduğunu söyledi.
health
Çevreye ve insana zararsız yenilenebilir enerjiye geçilmesi konusunda yasa çalışmaları gündemdeyken, Başbakan ve Enerji Bakanı'nın nükleer enerjiye geçilmesi açıklamalarına EMO Başkanı Ulusaler tepki gösterdi; nükleer santralin tehlikelerine dikkat çekti. Geçtiğimiz ay Meclis gündemine gelen, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımına ilişkin tasarı Eylül'de görüşülmeyi beklerken Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Fransa gezisinde nükleer enerji kullanımını destekleyen açıklamalarına, çevrecilerden tepki geldi. 50'ye yakın çevre ve sivil toplum kuruluşunun oluşturduğu Nükleer Karşıtı Platform bir basın açıklaması ve eylem yapmaya hazırlanırken, konuyla ilgili görüşlerini aldığımız Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Başkanı Kemal Ulusaler, Avrupa ülkelerinin yenilenebilir enerjiye geçerken, eski, çevreye ve insana zararlı nükleer enerji teknolojisini Türkiye gibi ülkelere satmaya çalıştığına dikkat çekiyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca hazırlanan Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun Tasarısı Eylül'de meclis genel kurulunda tekrar görüşülerek karara bağlanacak. Tasarıda, hidrolik, rüzgar, güneş ve jeotermal gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının, doğal kaynakları yok etmediği, iklimi etkilemediği, çevre ve insan sağlığına zararlı olmadığı belirtiliyor. Petrol, kömür ve doğalgaz gibi fosil enerjilerin, sera gazı etkisi yaratması gibi tehlikeleri vurgulanarak, Türkiye'nin yenilenebilir enerji konusunda gerekli kaynakları olduğu söyleniyor. Geçtiğimiz aylarda da Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, Türkiye'de nükleer santrallerin kurulmasına ilişkin çalışmalara başladıklarını duyurmuştu. Bülent Ecevit hükümeti döneminde, Mersin Akkuyu'ya yapılması planlanan Nükleer Santral projesi çevreye ve insanlara yapacağı olası etkiler göz önüne alınarak ertelenmişti. Mecliste görüşülmeyi bekleyen yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımına ilişkin yasa tasarısının hazırlanma gerekçelerinde, Türkiye'nin imza koyduğu Birleşmiş Milletler "İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi" ile Kyoto Protokolü ve Ulusal Programdaki kısa vadeli öncelikler yer alıyor. Bunlara göre, imzacı devletlere sera gazı emülsiyonlarını 1990 yılı düzeylerine indirme yükümlülüğü getiriliyor. EMO Başkanı Ulusaler ise, hükümetin bir yandan bu tasarıyı kanunlaştırmaya hazırlanırken, diğer yandan çevre ve insan sağlığına zararları Çernobil santralinin patlamasıyla da kanıtlanmış olan nükleer enerji kullanımına geçmesini eleştiriyor. Ulusaler: Türkiye nükleer enerji pazarı Ulusaler, bianet'e şöyle söylüyor: Nükleer santral kurulmasına ilişkin projeler bir önceki hükümet döneminde de gündeme gelmişti. Ancak Türkiye'nin enerji profiline baktığımızda, hidroelektrik, jeotermal, rüzgar ve güneş gibi yenilenebilir enerji kaynaklarını etkin bir şekilde kullandığınız zaman 2020 yılına kadar Türkiye'nin enerji sorunu yok. Doğalgaz ve kömür gibi kaynakların yerine yenilenebilir enerji kaynaklarına geçtiğinizde dışa bağımlılıktan da kurtulmuş oluyorsunuz. Türkiye'nin nükleer santrallere ihtiyacı olduğu gerçek bir saptama değildir. Nükleer santrallere yüksek maliyetli olmaları, deprem riski altında bulunan Türkiye'de bu santrallerin tehlikesinin daha da artması ve nükleer atıkların çok uzun yıllar yok edilememesi açısından karşı çıkıyoruz. Çevre ve insan sağlığına tehlikeleri açısından bakarsak, hem sızıntı ve patlama durumlarında hem santralin çevresindekilerin ölmesi ve kalıcı sakatlık ve rahatsızlıklar, hem de çok geniş bir alanın etkilenmesi söz konusu. Avrupa ülkeleri atıkların yok edilmesinin çok zor ve maliyetli olması nedeniyle nükleer santral kurmaktan vazgeçiyorlar. Ancak elerindeki nükleer enerji teknolojisini Türkiye gibi, zaten Avrupa'nın kimyasal ve nükleer çöplüğü haline gelmiş ülkelere satmaya çalışıyorlar. ABD'nin Irak'ta kullandığı nükleer silahların başlıkları hala İskenderun'da. Hidroelektrik santral ve rüzgar enerjisinin çevreye etkileri çok az. Türkiye'nin bu alanlardaki potansiyeli geniş. Ancak bu enerjilerin kullanılmasına ilişkin bir devlet politikası olmadığı için, Avrupa ülkelerinden gelen baskılarla Türkiye nükleer enerji piyasasının pazarı haline geliyor. Nükleer santral yapımı, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) ve Enerji Bakanlığı'nın yakın dönem projeleri arasında yer alıyor. Nükleer enerji mühendisleri, kendilerine iş alanı açmak için, yabancı şirketler ise sağlayacakları rantları düşünerek, nükleer enerjinin tehlikesiz olduğunu açıklıyorlar.Hükümet bir yandan Avrupa Birliği'ne (AB) uyum için yenilenebilir enerjiye geçecek, bir yandan da bu ülkelerdeki şirketleri memnun etmek için santral kuracak. Bu, enerji konusunda kendi kaynaklarına yönelen, çevre ve insana zararı göz önüne alan bir politikanızın olmadığını gösterir. Ancak, yenilenebilir enerji kaynaklarının ucuz maliyetli olması, nükleer enerjinin ise kısa ve uzun vadede çevre ve insan sağlığına olası etkilerini ve tehlikelerini dikkate aldığımızda, bu açıklamaların gerçeği yansıtmadığını söyleyebiliriz. Kaynak:istabip.org
health
İç kanamayı ortaya çıkaran cihaz geliştirildi Amerikalı bilim adamları, kandaki oksijen seviyelerini izleyerek, iç kanamayı ortaya çıkaran bir cihaz geliştirdi. Şimdiye kadar renkli televizyon ve video buluşlarına imza atan New Jersey'deki Sarnoff Derneği'nde görevli araştırmacılar, gözde kandaki oksijen yoğunluğunu ölçerek, iç kanamayı hızla tespit eden bir cihaz geliştirdiler. New Scientist dergisinde yayımlanan araştırmada, göze, göz atardamarıyla pompalanan kandaki oksijen oranının en az yüzde 95 olduğu, bu oranın kanama görülen hastada da aynı seviyede kaldığı belirtildi. Gözdeki damarlarda bulunan kandaki oksijen yoğunluğunda görülen düşüş ise göze daha az kanın pompalandığı ve iç kanama olduğu anlamına geliyor. Retinal oksijen ölçer adlı cihaz, iç kanamanın ilk evresini haber vererek, doktorların kanamaya anında müdahale etmesini sağlıyor. Sarnoff Derneği'ndeki araştırmacıların, hastanelerde rahatlıkla kullanılabilmesi için cihazın ebatını küçülttükleri belirtiliyor. İç kanamayı tespit eden bir başka yöntem de kan basıncı ölçümü, ancak hasta vücudundaki kanın yüzde 25 ila 30'unu kaybettikten sonra kan basıncında düşüş görülüyor.
health
Bebeğinize doğmadan dokunabileceksiniz Yeni geliştirilen bir ultrason teknolojisi, anne adayının karnındaki bebeğe ''dokunmasını'' sağlıyor. Yeni teknik, New Mexico'daki bir şirket tarafından, üç boyutlu ultrason teknolojisine, dokunma hissi veren bir unsurun eklenmesiyle geliştirildi. E-Touch adı verilen bilgisayar yazılımı sayesinde, aile fertleri, doğmasını beklemeden bebeklerine dokundukları hissini tadabilecek. Dokunma hissinin, anne karnındaki bebeğin ultrason görüntüsü üzerinde gezinen, pikap iğnesine benzer özel bir iğne vasıtasıyla duyulduğu belirtildi. Dokunma teknolojisinin, ceninin gelişimini izlemek, herhangi bir anormallik olup olmadığını saptamak açısından da çok yararlı olduğu bildirildi.
health
2003 yılının altı ayında toplam 12 bin 665 bebeğe işitme kaybı testi yapan bakanlık, bu yıl uygulamanın kapsamını genişletmeyi planlıyor. Sağlık Bakanlığı bu amaçla Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığı, Gazi Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi, Dokuz Eylül Üniversitesi ve Marmara Üniversitesi ile işbirliği protokolü imzaladı. Sağlık Bakanlığı, devlet hastanelerinde doğan her yenidoğan, taburcu olmadan işitme taramalarını uygulayabilmek ve bu taramalarda işitme engeli olduğu tespit edilen bebeklere gerekli müdahale ve rehabilitasyon çalışmalarının sürdürmeyi hedefliyor. Bakanlık, işitme engeli ile doğan bebeklerin erken dönemde tespit edilebilmesi amacıyla işitme taramalarının yapılması, kesin teşhis, işitme cihazı uygulaması ve gerekli rehabilitasyon çalışmalarının yapılmasını sağlamak üzere; Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığı, Gazi Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi, Dokuz Eylül Üniversitesi ve Marmara Üniversitesi ile işbirliği protokolü imzaladı. Öte yandan Sağlık Bakanlığı ve Hacettepe Üniversitesi Odyoloji bölümünün işbirliği ile 2000 yılında Ankara Zübeyde Hanım Doğumevi'nde pilot çalışma olarak başlatılan program başarılı oldu ve 2003 yılında Ankara Dr. Zekai Tahir Burak Kadın Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Doğum Hastanesi'nde de uygulamaya geçildi. Dr. Zekai Tahir Burak Kadın Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Doğum Hastanesi'nde bu uygulama halen devam ediyor. Hastanede 2003 yılı Ekim, Kasım, Aralık, Ocak, Şubat ve Mart aylarında toplam 12 bin 665 bebeğe işitme taraması uygulaması yapıldı ve 44 bebek işitme engeli şüphesi ile Hacettepe Üniversitesi Odyoloji Bilim Dalı Başkanlığı'na sevk edildi. Türkiye'de yenidoğan her bin bebeğin 3'te 1'i ileri derecede kalıcı işitme kaybı ile doğuyor. Çocukluk döneminde geçirilen hastalıklar, kazalar, kulak enfeksiyonları ve kullanılan bazı ilaçlar nedeniyle bu oran yüzde 0.6'ya kadar çıkıyor. Buna göre Türkiye'de yıllık bin 800 kadar yenidoğanın Kohlear İmplanttan (biyonik kulak)fayda görecek işitme kaybı ile doğduğu, ancak bunların erken ve zamanında tespiti konusunda sorunlar yaşandığı tespit edildi. Bebekler hayatının ilk iki yılında beden ve zihin yönünden hızlı bir gelişim dönemi yaşarlar. İnsanlarda, kullanacakları dilin temeli o dile özgü seslerin işitilmesi ve konuşmaların dinlenilmesiyle oluşur. Konuşma ve dil gelişimi doğumdan itibaren 4 yaşına kadar devam ediyor. Erken teşhis konup ve erken rehabilite edilen bebeklerin dil gelişimine paralel olarak zihinseli sosyal ve ruhsal gelişimleri de olumlu yönde etkilenir. Doğduktan sonra en geç 6 ay içinde işitme engeli teşhisi konulan ve işitme cihazı uygulanıp özel eğitime alınan bebeklerin konuşma becerisi normal yaşıtlarına benzer seviyede gelişebilir. İşitme engeli ile doğan ve bu engeli fark edilmeyen bebeğin dil gelişimi durur ve bununla birlikte zihinsel, sosyal, ruhsal gelişimi yavaşlar. Günümüzde ileri derecedeki işitme kayıplarında bile gelişmiş işitme cihazları ve Kohlear İmplant sayesinde işitmeyi sağlamak mümkündür. Ülkemizde doğuştan işitme kayıpları çoğunlukla 3 yaş civarında teşhis ediliyor. İşitme engeli ve erken teşhis yöntemleri hakkındaki bilgi yetersizliği ve erken teşhis sağlayan teknolojilerin yaygın olmaması teşhis yaşını geciktiriyor. Bebeklerin işitme kayıplarını teşhis etmek gelişen teknolojiye paralel olarak kolaylaştı. Bu değerlendirmeler için, bebeklerin büyümelerini beklemek ve geriye dönüşü olmayan özürleri kabullenmek gerekmiyor. Sağlık Bakanlığı'na bağlı doğumevleri ve bir çok devlet hastanelerinde, bebeğin doğduğu ilk günlerde uygulanabilen; basit, ucuz ve uygulaması kolay testler ile yenidoğan döneminde işitme engelini teşhis etmek mümkün hale getirildi.
health
Zayıflamak isteyenlere hep kalori hesabı yapılır.Kişinin aldığı kalori miktarını, yaktığı kalori miktarının altında tutarak kilo vermesi sağlanır.Amaç, kişinin yağ yakmasıdır.Hızlı kilo verdiren 'mucize' diyetlerle yağ değil, su ve kas kütlesinden kayıplar olur.Bu diyetler sonrası hızla geri alınan kilolar, maalesef yağ olarak vücutta depolanır.Yağ ölçüm cihazı ile artık kilo verdiğinizde ne kadar yağ yakmış olduğunuzu, vücudunuzun yağ, su, kas ölçümünü ve metabolizma hızınızı bileceksiniz.Günlük yaktığınız kalori hesabına göre sağlıklı zayıflamanız daha kolay hale geliyor.Sağlıklı ve yağsız bir vücut için bizden söylemesi. Kaynak:Sağlık Haritası
health
Bağırsak kanserini önlemede röntgen teknolojisi İngiltere’de geliştirilen ve bağırsaklarda polip gelişimini çok erken tespit edebilen yeni bir röntgen teknolojisi ile bağırsak kanserlerinin büyük ölçüde önlenebileceği açıklandı. Bilim adamları, yeni teknolojinin 55-64 yaş arasındakilere uygulanmasıyla, bu gruptaki ölüm oranının yüzde 40 azaltılabileceğini belirttiler. Bu yaş grubunda yılda yaklaşık 2000 kişi bağırsak kanserinden hayatını kaybediyor. İngiltere’de her yıl 34 bin kişi bağırsak kanserine yakalanıyor ve bunların 16 bini ölüyor. “Sismoidoscopy” adı verilen yeni röntgen tekniğiyle, bağırsakların alt bölümüne yerleştirilen ince bir tüpün ucundaki kameranın, bağırsaklardaki polip oluşumlarını teşhis edebildiği belirtildi.
health
Bu yöntemle tedavi sonrasında, ereksiyon sıkıntısı da neredeyse hiç yaşanmıyor. Acıbadem Hastanesi Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Ferruh Şimşek, greenlight lazer teknolojisiyle büyümüş olan prostat bezinin "buharlaştırıldığını" belirten Şimşek, yöntemin ABD’de tıbbî cihazların kullanılmasını denetleyen FDA (Food and Drug Administration) tarafından onaylandığını bildirdi. Greenlight yönteminin prostat tedavisinde kısa sürede etkili çözüm sunduğunu bildiren Şimşek, "TUR ya da açık prostat ameliyatı gibi tedavi yöntemlerinden daha kısa sürede etkili çözüm sunar" dedi. Yöntemin riskinin az olduğunu kaydeden Şimşek, işlemin isteğe bağlı olarak lokal, bölgesel veya genel anestezi ile yapılabildiğini kaydetti. Şimşek’in verdiği bilgiye göre, ortalama operasyon süresi 20-45 dakika, hastanede yatış süresi ise genellikle bir günü geçmiyor. Şimşek, yöntem hakkında şu bilgileri verdi: "Işın uyarıları prostatın dokusuna yöneltilerek çabuk ve nazik bir biçimde onu kansız bir biçimde buharlaştırır. Bu laser fotoselektiftir ve hemoglobine yüksek ilgisi vardır ve bu nedenle kanama gözlenmez. Ayrıca prostat dokusunu kömürleşme ve artık doku bırakmadan etkin bir şekilde buharlaştırır. Bu laser 1-2 milimetre derine etki ettiğinden etkisi kontrol altındadır. Buharlaşan alanın altında yaygın hasar yapmaz. Bütün bunlar bu yöntemin neden başarılı olduğunu açıklamaktadır." Yöntemin, ereksiyon sorununa yol açmadığını kaydeden Şimşek, "Greenlight lazer cihazıyla prostat buharlaştırılması işleminde, lazer buharlaşan dokunun en fazla 1-2 milimetre daha derinine etki ettiğinden çok daha derinlerden geçen sertleşmeyle ilgili sinire zarar vermiyor. Retrograd ejakülasyon (meninin dışarı gelmemesi, idrar torbasına geri kaçması) görülme oranı azdır. Açık ve kapalı ameliyatlarda bu oran yüzde 80-90’lar seviyesindeyken bu yöntemde yüzde 25 civarında görülüyor" diye konuştu. Şimşek, yöntemin, idrar tıkanıklığına yol açan prostatı olan hastalar, cerrahi tedavi gereken tüm prostat büyümesi hastaları, idrar kesesi boynunda daralma ve yükseklik olan hastalar, ilaç veya diğer tedavilerin başarısız olduğu hastalar için de uygun olduğunu kaydetti.
health
Kanserli karaciğere vücut dışından ışın tedavisi İtalyan hekimler, kanser tedavisinde bir ilki gerçekleştirerek, kanserli karaciğere vücudun dışında ışın tedavisi uyguladı ve başarılı sonuç elde etti. New Scientist dergisinde yayınlanan habere göre, İtalya’daki San Matteo Hastanesi’nde görevli bilim adamı Tazio Pinelli ve ekibi, 48 yaşında karaciğer kanseri olan bir hastanın karaciğerini önce ameliyatla alarak ışınla tedavi etti, sonra yerine yerleştirdi. Bilim adamları, bu yöntem sayesinde, büyük bir alana yayılan tümörlerin sağlıklı dokulara zarar verilmeden yüksek dozda ışına maruz bırakılabildiğini kaydettiler. Hastanın karaciğerinde 14 büyük ve çok sayıda küçük tümör olduğunu söyleyen bilim adamları, 21 saat süren ameliyattan tam bir yıl sonra yapılan taramalarda karaciğerin işlevlerini tam olarak yerine getirdiğini ve tümöre ait hiçbir ize rastlanmadığını belirttiler. Ameliyatı yapan ekip, şimdi aynı yöntemi, 6 kanser hastasına daha uygulamak için izin almaya çalışıyor. Bu hastalarda da başarılı sonuç alınırsa, akciğer ve pankreas gibi diğer nakil olanağı olan organlar da aynı yöntemle tedavi edilebilecek.
health
Denizli Devlet Hastanesi uzman hekim istihdam ihalesi 5 Ağustos 2004 tarihinde gerçekleştirildi. 4 Aylık süre için ilgili dallarda yapılan ihaleye 2 psikiyatri uzmanı ve 1 eczacı başvurdu. Diğer branşlarda başvuru olmadı. 2 milyar brüt (yaklaşık 1 milyar 170 milyon net) ücret teklif edilen psikiyatri uzmanlığı hizmet alımı işi, ihaleye katılan uzman hekimlerce ücretin düşüklüğü gerekçe gösterilerek sonuçsuz kaldı. İhale ile ilgili kesin sonuçların 1 Eylül 2004 tarihinde açıklanacağı bildirildi. Bu gelişmeler çerçevesinde Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi’nce 5 Ağustos 2004 tarihinde Sağlık Bakan’ından acilen randevu talep edildi. 6 Ağustos 2004 günü Sağlık Bakanı ile yapılan görüşmede konu ile ilgili hekimlerin tepkisi dile getirilerek yaşanan sürecin sözleşmeli hekim istihdamının da ötesinde ihaleye giren şirketler üzerinden hekimlerin şirket elemanı olarak çalıştırılacakları, bu istihdam modelinin başta hekimler olmak üzere halk sağlığına, Türkiye tıp ortamına çok ciddi zararlar vereceği, bu uygulamanın bir an önce durdurulması gerektiği vurgulandı. Sağlık Bakanı Recep Akdağ Denizli Devlet Hastanesi ve Manisa Alaşehir Devlet Hastanesi ihaleleri ile ilgili bilgisi olmadığını, konuyu araştıracağını söyledi. Türk Tabipleri Birliği, Türkiye sağlık ortamını çok yakından ilgilendiren, yaşadığımız tahribatın boyutunu genişletecek olan bu uygulamayı çok yakından takip edeceğini açıkladı.
health
DNA için özel bilgisayar geliştirildi İsrailli bilim adamları, bir trilyonu bir deney tüpüne girecek kadar küçük olan ve yüzde 99.8 oranında doğrulukla saniyede bir milyar işlem yapan DNA bilgisayarı geliştirdiler Geliştirilen mikroskobik bilgisayarın girdi, çıktı ve yazılımının, canlı organizmalardaki kodlanmış bilgiyi depolayan DNA moleküllerinden yapıldığı belirtildi. Weizmann Enstitüsü’nden Profesör Ehud Şapiro, biyo-moleküllerden yapılan çok çok küçük bir bilgisayar geliştirdiklerini, bunların bir trilyonunun biraraya gelmesiyle bir milyar işlem yapabildiklerini söyledi. Bilgisayarın girdi, çıktı, yazılım ve donanımının hepsinin biyo-moleküllerden yapılan ilk programlanabilir bilgisayar olduğu belirtildi. Yeni bilgisayarın, insan hücrelerinin içinde görev yapabilecek ve hastalık yapan etmenleri saptayıp, uygun ilaçları belirleyecek gelecekteki DNA bilgisayarlarının temelini oluşturabileceği belirtildi. Nature bilim dergisinde yazan Şapiro, en basit bilgisayar makinelerinin moleküler bir modeli olan DNA bilgisayarının, belli evet-hayır sorularına, kendiliğinden cevap verdiğini belirtti. Yeni bilgisayarda veriler, DNA ipliğindeki molekül çiftleri tarafından temsil ediliyor ve doğal olarak oluşan 2 enzim, kodları okumak ve kopyalamak için donanım olarak harekete geçiyor. Tüm DNA bilgisayarları bir tüpte toplandığında, yazılım ve donanım girdi molekülünde çalışmaya başlıyor ve çıktı oluşturuyor. DNA bilgisayarının enerji kullanımının çok düşük olduğu da belirtildi.
health
Milli Eğitim ve Sağlık bakanlıklarının işbirliğiyle hazırlanan proje, geçen Haziran ayında 3 ilköğretim okulunda pilot olarak uygulanmıştı. Alınan olumlu veriler sonrasında projenin 100 ilköğretim okulunda daha uygulanmasına karar verildi. 2004-2005 eğitim-öğretim yılında başlatılacak eğitimlerde, “sağlıklı beslenme, sağlıklı çocukluk; sağlıklı çocukluk ise sağlıklı yetişkinlik demektir” sloganı benimsetilecek. Alınan bilgiye göre, Türkiye’de çocuk ve gençlerin büyük ölçüde hatalı beslenme alışkanlığı bulunuyor. “Öğün atlama, şeker, tuz ve yağ içeriği yüksek yiyecek-içecek tüketimi” bu sorunun başında yer alıyor. Çocukluk dönemindeki hatalı beslenme de ileride “kalp, yüksek tansiyon, şişmanlık gibi hastalıklara” yol açıyor. “Boyca kısa ve zayıf kişiler” Yetersiz, dengesiz veya fazla gıda tüketiminin yol açtığı bazı sağlık sorunları şöyle sıralanıyor: Büyüme ve gelişme geri kalır. Bu gerilik, büyüme dönemi bitinceye kadar telafi edilmezse çocuklar boyca kısa, zayıf ve güçsüz birer yetişkin olurlar. Enfeksiyon hastalıkları sık ve ağır seyreder. Ergenlik döneminde kemik yoğunluğu en üst düzeye erişmektedir. Bu dönemde kalsiyumun yetersiz tüketimi, ileri yaşlarda görülen osteoporoz için risk faktörü oluşturmaktadır. Şişmanlık önemli bir sorun olarak ortaya çıkar. Çocukluk döneminde şişmanlık ileri yaşlara yansır ve yüksek tansiyon, kan yağlarında artış, kalp damar hastalıkları, şeker hastalığı gibi kronik hastalıklara zemin hazırlar. Diş sağlığı olumsuz yönde etkilenir. Özellikle öğün aralarında sık yenilen şekerleme, gofret, çikolata, türü yiyecekler ile gazoz ve kolalı içecekler diş çürümelerine neden olmaktadır. “Bol sıvı tüketin” Bu sakıncalardan kaçınmak için okullarda verilecek eğitimde şu noktalar vurgulanacak: Sabah kahvaltısını mutlaka yapın. Günde en az 2 su bardağı süt içme alışkanlığını edinin. Günde en az 8-10 bardak sıvı tüketin. Günde en az 5 kez sebze ve meyve tüketin. Günde en az 2 kez diş fırçalayın. Yemekleri yavaş ve iyi çiğneyerek yiyin. Sebze ve meyveleri bol su ile yıkamadan yemeyin. Açıkta satılan yiyecekleri satın almayın. Çay ve kahve gibi içecekleri yemekten 1 saat önce veya sonra tüketin. Öğün aralarında şekerli besinler tüketmekten kaçının. Ellerinizi yemek yemeden önce mutlaka yıkayın.
health
Toronto'daki Hastanelerde VOIP Çözümler Toronto’daki St.Michael’s ve Mount Sinai Hastaneleri, Nortel NetworksSuccession Kurumsal VoIP (Voice over IP - IP tabanlı ses iletimi)çözümlerini kullanarak... Toronto’daki St.Michael’s ve Mount Sinai Hastaneleri, Nortel Networks Succession Kurumsal VoIP (Voice over IP - IP tabanlı ses iletimi) çözümlerini kullanarak büyüyen tesislerinin artan iletişim gereksinimlerini karşılamaya yönelik önemli adımlar attı. Birleşik IP ağına geçme aşamasında Nortel Networks, St. Michael’s hastanesinin mevcut teknolojisini ve donanımını desteklemesine yardımcı oldu. Mount Sinai ise tamamen IP Succession çözümünü kullandı. VoIP gerçekleştirme çalışmalarında uygulanan farklı yöntemler Nortel Networks portföyünün gücünü, iş gereksinimlerine göre müşterilere farklı kullanım seçenekleri sunabildiğini yeniden gösterdi. Nortel Networks, St. Michael’s hastanesinin iletişim sistemini verimli, güvenilir ve esnek IP tabanlı ağa dönüştürdü. Başka bir hastane ile birleşilmesi sonucu 1.300’den 2.700’e çıkan kullanıcı sayısı desteklenerek hastanenin yerel ve geniş alan ağlarını yeniden yapılandırmasına olanak tanındı. Nortel Networks Meridian1 VoIP çözümü sayesinde, mevcut özellikler, ses servisleri ve donanım yatırımları korunarak St. Michael’s hastanesine konferans görüşme, otomatik tekrar arama ve seçmeli çağrı yönlendirme gibi gelişmiş ses servisleri fonksiyonları ve geniş kapsamlı ağ özellikleri sundu. Meridian1 VoIP ile birlikte St. Michael, altı önemli uydu bölgesine CallPilot tümleşik mesajlaşma gibi gelişmiş ses servislerini sunmak için Nortel Networks’ün Remote Office (Uzak Ofis) 9150 teknolojisini ve 120’den fazla Nortel Networks i2004 Internet telefonunu kullanıyor. Mount Sinai Hastanesi ise, i2004 Internet telefonlarını, Nortel Networks’ün Succession Kurumsal Çağrı Sunucusu (CSE) 1000, Passport 8600 Yönlendirme Anahtarları ve Business Policy Switch’i kapsayan IP çözümünü seçti. Succession CSE 1000, çağrı dağıtımı ve bağlantı yönetimi gibi gelişmiş ses servislerine yönelik sunucu tabanlı bir IP iletişim sistemidir. Passport 8600, tıbbi görüntüleme, teletıp ve video konferans gibi kritik uygulamalara yönelik Gigabit Ethernet performansı sağlar. Mount Sinai’nin 160 i2004 Internet telefonunun bağlantısını yapmak üzere kullanacağı Business Policy Switch, sağlam ve güvenilir yerel alan ağ çözümü sunar. Kaynak: turk.internet.com
health
Türkiye'nin iş kazaları açısından Avrupa şampiyonu olduğunu ifade eden Kalyoncu, şunları söyledi: “Ülkemiz, iş kazaları konusunda dünya üçüncüsüdür. İş kazalarının yüzde 72'si, 50'den az işçi çalıştıran işyerlerinde görülmektedir. Her 6 dakikada bir iş kazasının meydana geldiği, her 6 saatte 1 işçinin öldüğü ve 2,5 saatte 1 işçinin iş göremez şekilde sakat kaldığı ülkemizde, iş güvenliği mühendisliği kavramı henüz uygulamaya geçirilmemiş durumdadır. İş güvenliği mühendisliği uygulamasında, işyerlerinde, iş sağlığı ve iş güvenliğine yönelik tüm önlemlerin alınması ve eğitimlerin verilmesi yer almaktadır. Gelişmiş ülkelerde iş güvenliği mühendisliğinin, iş kazalarının en aza indirilmesinde büyük rol oynadığını, ancak Türkiye'de bu kavramın henüz uygulamada kabul görmediğini belirten Kalyoncu, şubelerinin, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü'ndeki eksikliklerin giderilmesi ve iş güvenliği mühendisliğinin hayata geçirilmesi için mücadele ettiğini ifade etti.
health
Acı çekmeden ölümü sağlayan cihaz ABD'de tanıtılacak Kişinin karbon monoksit soluyarak acı çekmeden ölümünü sağlayan makinanın 56 dolara mal olması planlanıyor. Ötanazi yanlısı “Exit” (Çıkış) grubunun kurucusu doktor Philip Nitschke, kişinin karbon monoksit soluyarak acı çekmeden ölümünü sağlayan makinenin, tasarıya onay veren ABD’deki en büyük ötanazi örgütü Hemlock’un San Diego’da düzenleyeceği konferansta tanıtılacağını söyledi. İlaçla ötanazi yöntemine ilişkin endişeleri ortadan kaldırması beklenen makinenin, 56 dolara mal olmasının planlandığı belirtildi. Nitschke, “Buna gerçekten ihtiyaç var. Makine, makul yasaların yokluğunda, kişinin ölmek için yardım elde etmesini sağlayacak. İnsanlar, kendilerinin kullanacağı ve yöneteceği etkili ve huzurlu yöntemler bulmak zorundalar” dedi. Makinenin “tüyler ürpertici” olduğu yönündeki yorumları “Makine korkunç değil. Ölüm doğal bir eylem. İnsanlar ölür” diye yanıtlayan Nitschke, üzerinde gerekli uyarıların yer alacağı icadının, oksijen makineleri gibi satışa sunulacağını bildirdi. Philip Nitschke, geçen Temmuz ayında, ötanazi hakkını kullanmak isteyenlerin başlarına geçirerek, kendilerini öldürebilecekleri plastik torbaları tanıtmıştı.
health
Ağızda peynir, reçel ve bisküvi tadı veren bir simülatör geliştirildi Japon bilim adamları, ağızda peynir, reçel ve bisküvi tadı veren bir simülatör geliştirdiler. Proje başkanı Hiroo Iwate, geliştirilen cihazla geleneksel Japon yemeklerinin bile taklit edilebildiğini söyledi. Simülasyon (benzetim) için önce deneklerin ağzına çeşitli sensörler yerleştiriliyor. Bu sensörler, ısırma şiddeti ve yiyeceklerin tat kimyasını ölçüyor. Sensörler arasında, yeme işlemi sırasında çıkarılan sesleri kaydeden bir mikrofon da bulunuyor. Elde edilen veriler, ağıza sokulacak simülatöre kaydediliyor. Simülatör ağıza alındıktan sonra, içindeki motorlar dişlere yiyeceğin çeşidine göre baskı yaparken, özel tüpler tatlı, ekşi, tuzlu ve acı maddeler salgılıyor. Simülatöre yerleştirilen bir hoparlör de yemek yerken çıkarılan sesleri veriyor. Yiyecek simülatörün bu alanda bir ilk olduğunu belirten Iwate, bu icatla, görme, duyma, dokunma ve koklama duyularından sonra sanal gerçeklik sınırının aşıldığını söyledi.
health
Kalsiyum, bağırsak kanserinden koruyor Kemikler, dişler ve tırnakların sağlıklı gelişimi için gerekli olan kalsiyumun, bağırsak sağlığı için de gerektiği ortaya çıktı. Uzmanlar, bu konuda herkesi uyarıyorlar.Kalsiyum içeren besinlere önem vermeyen kişilerin, bağırsak kanserine yakalanma olasılığı çık fazla.Yeterli miktarda kalsiyum almayan kişiler için tehlikenin büyük olduğu hatırlatılıyor.Her gün, 700 mg. kalsiyum alınması gerekli.Bu nedenle sofranızdan sütü, yoğurdu, peyniri ve kalsiyum bakımından zengin olan diğer yiyecekleri eksik etmeyin.
health
Bronz bir tene sahip olmak günümüzde arzu edilen bir şey ama bundan yüzyıllar önce durumun hiç de böyle olmadığını biliyor musunuz? 19. yüzyıl ve öncesinde özellikle Avrupa’da beyaz bir tene sahip olmak çok önemliydi. Çünkü beyaz ten asaletin simgesiydi. Bronz tene sahip olanlar çiftçi, balıkçı gibi açık havada çalışan avamdı! Bu yüzden varlıklı ve asil kesim bronzlaşmaktan kaçınıyordu. 20. yüzyılın başında ise bronz ten sağlıklı görünümün ve güzelliğin simgesi oluverdi. Ancak bu yüzyılın sonunda deyim yerindeyse ibre yine geriye döndü. Gelişmiş ülkelerdeki eğitimli, aydın kesim güneşin getirdiği zararları kavrayıp kendilerini güneşten korumaya başladı. Güneş elbetteki başlıca D vitamini kaynağı ve insan sağlığında önemli bir yere sahip. Ancak yeterli D vitamini sentezi için güneş altında çok uzun süre geçirilmesine gerek de yok. Çünkü uzun süre ve korunmasız bir şekilde güneş altında kalındığında cilt kanserinden güneş yanıklarına, lekelerden erken yaşlanmaya kadar pek çok sorun ortaya çıkıyor. Peki güneş ışınları ciltte hangi hastalıklara ya da hasarlara yol açıyor? Bu sorunların oluşmasını engellemek için nasıl bir önlem almak gerekiyor? İşte sorularınızın cevabı Güneş Yanığı Güneş yanığı ultraviyole ışınlarının yol açtığı sorunların başında geliyor. En çok açık tenlileri etkileyen güneş yanığına, çocuklar ve yaşlılar da duyarlı oluyor. Kişinin açık renkli bir cilde sahip olması da yanığın şiddetini artırıyor. Acıbadem Hastanesi Bakırköy’den Dermatoloji Uzmanı Dr. Buket Eskiçırak, özellikle korunmasız olarak güneş altında uzun süre kalındığı zaman 2-4 saat içinde ciltte kızarıklık, 12-24 saat sonra ise su kabarcıkları gelişebildiğini belirtiyor. Kimi güneş yanıkları acıyla birlikte seyrederken, kimilerinde ise bu tür bir sıkıntı yaşanmıyor. Acıbadem Hastanesi’nden Dermatoloji Uzmanı Dr. Sadiye Kuş da, korunmasız ciltte 15 dakika gibi kısa bir sürede bile güneş yanıkları oluşabildiğine dikkat çekiyor. Özellikle çocuklarda gelişen güneş yanıklarına karşı son derece dikkatli olunması gerektiğini belirten Dr. Sadiye Kuş, sözlerine şöyle devam ediyor: “Çocukluk döneminde geçirilen güneş yanıkları ileriki yaşlarda oluşan cilt kanserinin en önemli nedenini oluşturuyor. Güneşli bir günün sonunda derisi hafif pembeleşen bir çocukta ertesi gün tam olarak gelişmiş bir yanık görülebiliyor. Bu nedenle daha fazla hasar oluşmasını önlemek için çocuğun gölgede ya da kapalı bir ortamda kalması sağlanmalı ve güneşe çıkması önlenmeli. Çocuğa güneşten korunma yöntemleri anlatılmalı.” Güneş Alerjisi Güneş alerjisinin nedeni henüz tam olarak bilinmese de bu hastalığın gelişmesine yol açan etkenin UVA ışınları olduğu belirtiliyor. Özellikle açık tenlileri etkisi altına alan güneş alerjisi cildin güneşle temas ettiği ilk gün ortaya çıkıp, sonra kendiliğinden kaybolabiliyor. Ancak bu sorunu, kronik yaşayanlar da oluyor. Güneş alerjisi özellikle dekolte, omuz, üst kol ve baldır gibi güneş temasına maruz kalan bölgelerde, nadiren de güneş görmeyen yerlerde kırmızı döküntüler şeklinde ortaya çıkıyor. UVA ışınlarının tüm yıl görüldüğü için daha önce güneş alerjisi geçiren kişilerin, evde, bulutlu havalarda ve gölgede dahi her zaman güneşten korunmaya dikkat etmeleri gerekiyor. Cilt Kanseri Sanılanın aksine güneş koruyucu sürmek, güneş altında daha uzun süre kalınabileceği anlamına gelmiyor. ‘Güneş koruyucumu sürdüm, daha uzun süre dışarıda kalabilirim’ yanılgısı, cilt kanseri riskini artırıyor. Uzmanlar, cilt kanserleri arasında en az rastlanan ancak en tehlikeli olan türün “malin melanom” olduğunu belirtiyor. Cildinizdeki ben eski hali ile kıyaslanamayacak kadar büyüyorsa, rengi değişiyor, girintili çıkıntılı bir görünüme bürünüyor veya kanıyorsa kanser şüphesi taşıyor. Kırışıklıklar, Lekeler Kırışıklar, lekeler, çiller, ciltte elastikiyet kaybı... Korunmasız bir şekilde ve uzun süre güneş altında kalmak ciltte pek çok soruna adeta davetiye çıkarıyor. Örneğin cildin erken yaşlanmasının en önemli nedenini güneş ışınları oluşturuyor. Herhangi bir koruyucu sürmeden güneşlenmeye başlayan açık tenli bir kişinin cildi, 7-14 dakikada UVA ışınlarına karşı yaşlanma ve kırışma eğilimi gösteriyor.Dr. Buket Eskiçırak, güneş ışınlarının aynı zamanda benlerin üzerinde dejenerasyonun gelişmesine yol açtığını belirtiyor. Güneşe bağlı oluşan ve lentigo olarak adlandırılan açık kahverengi lekelerde , genellikle omuzlarda, boyunda ya da bacaklarda ortaya çıkıyor. Çiller ise daha çok açık tenli kişilerde görülen selim oluşumlar olarak nitelendiriliyor. Çillerin varlığı kişinin özellikle melonom tipi cilt kanserine yatkın olduğunu gösteriyor. Dolayısıyla çilli cilde sahip olanların güneş ışınlarına karşı daha duyarlı olmaları gerekiyor. Güneş Koruyucular Su yüzeyi, kum, kar ve beton güneş ışınlarını yansıttığı için bu alanların yakınında bulunanlar güneşin zararlı etkilerine daha fazla maruz kalıyor. Dolayısıyla doğrudan güneş altında değil, sadece gölgede bulunulan zamanlarda da güneşten koruyucu ürünler kullanılması büyük önem taşıyor. Güneşin zararlı etkilerinden korunmak için en az 30 koruma faktörlü ürünlerin tercih edilmesi gerekiyor. Dr. Sadiye Kuş, koruma faktörlerini kullanırken dikkat edilmesi gereken önemli noktaları şöyle anlatıyor: “Güneş koruyucu ürünlerin UVB ışınlarının yanı sıra UVA’ya karşı da koruyucu özelliği bulunmasına dikkat edilmeli. Bu nedenle parsol, mexoryl, titanium dioksid ve çinko oksid gibi maddeler içeren güneşten koruyucular tercih edilmeli.” Koruyucu ürün her 2 saatte bir mutlaka tekrar sürülmeli. Terleme ya da yüzme sonrasında bu süre dikkate alınmadan koruyucu yenilenmeli. ” Peki güneş koruyucusunu yeterli sürüp sürmediğimizden nasıl emin olacağız? Öncelikle yeterli bir koruma sağlayabilmesi için güneş koruyucusunun bir santimetrekare başına 2 mg sürülmesi gerekiyor. Yani yüz, boyun ve tek kol için her bir alana yarım tatlı kaşığı; gövde, ön yüz, arka yüz, tek bacak birer tatlı kaşığı. Güneşlenmeye Ambargo Pek çoğumuz özellikle tatilde bronzlaşmak uğruna saatlerce güneş altında kalıyoruz. Uzmanlar, D vitamini sentezi yapabilmek için haftada 2-3 gün yaklaşık 10’ar dakika kadar güneşte bulunmanın yeterli olduğunu belirterek, “Bu sürenin aşılması çeşitli hastalıklar ve sorunlara yol açtığı için gerekmediği müddetçe güneş altında kalınmasını önermiyoruz. Çünkü bronzlaşma sağlığa değil, ciltte güneş hasarının oluştuğuna işaret ediyor” diyorlar. Uzmanlar tüm cilt tiplerinin güneşten korunmaları gerektiğine dikkat çekiyorlar. Uzmanlara göre; açık tenliler zarara uğrar, esmerler uğramaz diye bir şey yok. Ancak açık tenlilerin koyu tenlilere göre daha fazla korunmaya ihtiyaçları var. Açık tenliler, çocuklar ve yaşlılar özellikle koruma faktörü 30 ve üzeri olan ürünleri kullanmalılar. Buğday tenliler için koruma faktörü 15 - 30 arası yeterli gelirken, çok esmerler 15’e kadar olan koruma faktöründen yararlanabilirler. Her Zaman Korunmalı Çoğumuz sadece deniz kıyısı ve havuz kenarında bulunduğumuz zamanlarda ve yaz mevsiminde güneşten korunmamız gerektiğini düşünüyoruz. Dolayısıyla sokağa çıkarken güneş koruyucusundan yararlanmayız. Oysa açık havada bulunduğumuz her an ultraviyole ışınlarına maruz kalıyoruz. Örneğin plajlarda şemsiye altında oturmak yeterli korumayı sağlayamıyor. Çünkü denizden, kumdan, sudan ya da betondan yansıyan ışınlar gölgede kalındığında da etkili olabiliyor. Ayrıca bulutlu, serin, rüzgarlı günlerde de ultraviyole ışınları yeryüzüne ulaşabiliyor. Dolayısıyla korunma yöntemlerine sadece yaz aylarında ve güneşlenirken değil, her zaman önem vermek gerekiyor. Nasıl Korunmalı? Ultraviyole ışınlarının en güçlü olduğu 10.00-16.00 saatleri arasında güneşe çıkmamaya ve açık hava aktivitelerini mümkün olduğunca sınırlandırmaya özen gösterin. En az 30 koruma faktörlü bir güneş koruyucu tercih edin. Koruyucunuzu her 2 saatte bir yenileyin. Terleme ya da yüzme sonrasında güneşten koruyucunuzu tekrar sürün. Güneş koruyucularının etkinliği SPF olarak adlandırılan bir faktörle ölçülmektedir. Kullanacağınız güneş koruyucusunun en az 30 faktörlü olmasına dikkat edin. Ancak SPF’nin sadece UVB ışınlarına karşı korumayı ölçtüğü unutulmamalı. Kullanacağınız güneş koruyucusunun deri yaşlanmasında, güneş yanıklarında ve kanser oluşumunda etkili olan UVA’ya karşı da etkili olabilmesi için en az 30 SPF faktörlü olması yanında parsol, mexoryl, titaniumdioksid ve zinc oksid gibi maddeleri içermesi önemli. Suyun verdiği serinlik hissi sizi aldatmasın. Çünkü güneş ışınları zararlı etkilerini su içinde bile gösterebiliyor. Dolayısıyla korunmasız bir şekilde suda bulunmamaya dikkat edin. Açık havada, sıkı dokunmuş, kol ve bacaklarınızı kapatan uzun giysileri tercih edin. Geniş kenarlı, enseyi ve kulaklarınızı da koruyacak özellikteki şapkaları kullanın. Katarakt oluşma riskini azaltmak için UV korumalı güneş gözlüklerinden yararlanın. Güneşin cilt üzerindeki harabiyetin çoğu 18 yaşına kadar geliştiğinden çocuğunuzun cildini korumak için küçük yaşlardan itibaren güneş koruyucu kullanmasına özen gösterin. Kaynak:acibademhastanesi.com
health
TBMM bünyesinde yer alan sağlık merkezi 1 Ekim 2003 ile 28 Haziran 2004 tarihleri arasında toplam 22 bin 617 kişiye hizmet verdi. Bu rakamın 20 bin 806'sını milletvekili ve bakmakla yükümlü olan yakınları oluştururken, 62 bin 488 personel ve bakmakla yükümlü olduğu yakını ile 5 bin 323 emekli personel de sağlık merkezinden hizmet aldı. Meclis'in sağlık merkezinden hizmet alanların 11 bin 59'u ise hastaneye sevkedildi. Sağlık merkezinin bünyesinde bulunan laboratuvarda ise 8 bin 71'i milletvekili ve bakmakla yükümlü olduğu yakını, 28 bin 144'ü personel ve bakmakla yükümlü olduğu yakını, 1682'si de emekli personel olmak üzere toplam 37 bin 897 tetkik yapıldı. 10 aylık sürede toplam 30 bin 86 reçete karşılığı ilacın verldiği Meclis ecza dolabından ise 1550 milletvekili ve bakmakla yükümlü olduğu yakını ile 28 bin 6 personel ve bakmakla yükümlü olduğu yakını yararlandı. Öte yandan sağlık hizmetleri harcamalarıyla ilgili faturalar üzerinde yapılan denetimler sonucunda 8.5 trilyon liralık tasarrufa gidilirken, ayrıca Başkanlık Divanı kararı gereği tedavi yönetmeliğinde yapılan düzenlemeyle, hastane ve eczanelerle yapılan anlaşmalarla yüzde 10 ile 20 arasında indirim sağlandı.
health
Malatya'nın Darende İlçesi'ne bağlı Ayvalı Beldesi'nin, şarbon hastalığı nedeniyle 15 gün karantinaya alındığı bildirildi. Edinilen bilgiye göre, Ahmet Yılmaz'a ait 5 küçükbaş hayvanın ölmesi üzerine, hayvanlardan alınan parçalar, Darende İlçe Tarım Müdürlüğü'ne gönderildi. Tahliller sonucunda, numunelerde şarbon hastalığı tespit edildi. Şarbon nedeniyle belde, 15 gün süreyle karantina altına alındı. Hayvan giriş çıkışlarının yasaklandığı beldedeki büyük ve küçükbaş hayvanlar, aşılanmaya başlandı.
health
Vücut içine kamera teknolojisi Japon uzmanların geliştirdiği minik kamera hap gibi yutulduktan sonra vücut içinde gezdiği bölgelerin görüntülerini çekecek. Tıbbi optik cihaz geliştirme konusunda uzman RF System Lab. şirketi, 1 cm genişliğinde, 2.3 cm uzunluğundaki kameranın, hap gibi yutulduktan sonra vücut içinde gezdiği bölgelerin görüntülerini çekeceğini ve yakında güncel endoskopi aygıtlarının yerini alacağını bildirdi. Mini kamera denemeleri, üç aya kadar insan üzerinde yapılmaya başlayacak. Şirket sözcüsü, "Kapsül içindeki kamera, işini bitirdikten sonra vücuttan atılacak. Kamera henüz tek kullanımlık, ancak kullanılmış kameraların yeniden nasıl kullanılabileceğini araştırıyoruz" dedi. Sözcüye göre, kameralı kapsüller 100 dolardan ucuza satılacak, ancak uzaktan kumanda aygıtı ve monitörlerin maliyeti 10 bin doları bulabilecek. Sözcünün verdiği bilgiye göre, pilsiz çalışan kamera vücut içinde mikrodalga sistemiyle hareket ediyor ve kendi ekseninde dönerek bağırsakların panoramik görüntüsünü çekebiliyor.
health
Nereden kilo vermeniz gerektiğini belirliyor Yeni geliştirilen bir cihazla, vücuttaki yağların nerede toplandığı saptanarak, nerelerin eritilmesi gerektiği belirlenebiliyor. Yağların yerini tespit için, tarayıcı cihazın önünde 30 saniye durmak yetiyor. Böylece cihaz, vücudun hangi bölgelerinden kilo kaybetmek gerektiğini bildiriyor. Tarayıcı cihazın ayrıca, çocuklarda, gebe kadınlarda, yaralı ve hastalarda yağ gelişimini izlemede de kullanılabileceği belirtildi. Fazla kilonun zararlı olduğu kalp ve şeker hastaları için de cihaz önleyici tedavi amacıyla kullanılabilecek. Cihaz, tarama işlemini radyo dalgaları kullanarak yaptığı için sürekli kullanımın bir zararı olmadığı belirtildi.
health
Rahİm ağzı kanseri jinekolojik kanserler içinde en sık görülen kanser türlerinden biridir. Rahim ağzı kanserinin nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte kansere yakalanmayı arttıran nedenler; çok eşlilik, cinselliğin 20 yaşından önce yaşanması, viral ve bakteriyal infeksiyonlar, fazla sayıda doğum yapmak, sosyo-ekonomik düzeyin düşük olması, sigara içmek, C vitamini ve A vitamini eksikliği olarak bilinmektedir. Rahim ağzı, rahimin vajinaya açılan boyun kısmıdır. Hastalık burada bulgu vermeye başladığında çoğunlukla ilerlemiş safhadadır. Rahim ağzı kanseri, uzun bir kuluçka dönemine sahiptir. Hücrelerdeki şekil bozukluğunun başlamasından, kanser oluşumuna kadar geçen süre 5-10 yıldır. İleri evrede tedavi şansı çok düşük, erken evrede yakalanıldığında ise tedavi şansı çok yüksektir. Bu nedenle böyle bir rahatsızlığın kendinizde olduğundan şüpheleniyorsanız ya da kontrol amaçlı 6 ayda bir pap smear testi yaptırmanızda fayda var. Bütün kanser çeşitlerinde erken tanı ve tedavi çok önemlidir. Özellikle rahim ağzı kanserinde erken dönemde teşhis edilebilen vakaların yüzde 95'inden fazlası tedavi edilebiliyor. Erken dönemde yapılan küçük cerrahi işlemler ile bu hastalık tedavi edilebilerek kadının rahmini kaybetmesi engellenir ve ileride çocuk sahibi olamama (kısırlık) problemi de yaşanmaz. Ancak ileriki aşamalarda tedavisi en güç hastalığa dönüşür. Kemoteropi ve ilaçlarla tedavisi zorlaşır ve çok kısa sürede yayılarak ölüme sebep olur. BELİRTİLERİ: Çoğu zaman her hangi bir bulgu vermeyip et suyu renginde hafif kanlı ve kokulu akıntı görülebilir. İleri evrelerde kanamaların süresi uzar, miktarı artar. İlişki sonrası kanama olabilir. Ağrı, ancak ileri evrelerde görülen bir bulgudur. Pap Smaer 1941 yılından beri kullanılan bir kanser tarama testidir. Bugüne kadar geliştirilmiş olan kanser tarama testlerinden en etkili olanıdır. ABD' de kullanımına başlandığından bu yana, rahim ağzı kanserlerinde ölüm oranı %70 oranında azalmıştır. En uygun zaman, iki adet arasında kanamasız dönemdir. Smear alımından önceki 48 saat içinde, cinsel ilişki ve vaginal duş önerilmez. Eğer vajinal bir tablet kullanımı varsa, son tabletin üzerinden en az 5 gün geçmesi önemlidir. Tarama, 18 yaşından itibaren, cinsel aktif her bayana yapılmalıdır.
health
SSK Kayseri Hastanesi' nde İnternetten Randevu Kayseri'de SSK Hastanesi Çözüm İnternetten Randevu Program'ıyla çağın gerektirdiği yeniliklere bir yenisini daha ekledi. (Habersaglık-Istanbul) Çözüm Bilgisayar tarafından hazırlanmış olan İnternetten Randevu Programı’nda; mernis no, sicil numarası, istenilen gün ve saate göre randevu alabilme, hastanenin çalışma şekline göre Cumartesi günü randevulu çalışabilme, polikliniklerin doktor isimleriyle birlikte seçilmesi, günlük randevu kapasitesi ve randevu sayılarını görebilme, randevu işlemlerinin yazıcı çıktısı olarak alınması, istatistiklerinin hesaplanması, randevu işleminin iptal edilmesi, tatil gününe rastlayan randevuların ilk mesai gününe alınması, randevu bilgilerinin hastanın e-mail adresine veya cep telefonuna kısa mesaj olarak gönderilmesi, gönüllü çalışma sistemine uygunluk gibi temel unsurların yanında çok sayıda özelleştirilebilinecek seçenekler bulunuyor. SSK Ereğli Hastanesi ve Türk Telekom AŞ. Genel Müdürlüğü'nden sonra SSK Kayseri Hastanesi'nde de hizmete giren Çözüm İnternetten Randevu Programı tüm Çözüm programlarıyla entegre çalışıyor.
health
Dijital kalp pili üretildi Avusturyalı bilim adamları, 6 yıllık bir çalışma sonucu, ''dünyanın ilk dijital kalp pilini'' ürettiklerini açıkladı. Başkent Viyana'da tanıtılan dijital kalp pili, cep telefonlarında kullanılan teknolojiden esinlenerek üretildi. 50, 9x45, 9x71, 5 mm ebatında ve 28,3 gram ağırlığındaki dijital pil, 6 ila 8 yıl değiştirilmeden çalışabiliyor. Graz Eyalet Hastanesi doktorlarından Michael Anelli-Monti, yeni pil sayesinde kalp ritimleri hakkında önemli bilgi toplama fırsatını yakaladıklarını, bugüne kadar 10 dakikada elde edebildikleri bilgileri bu pil sayesinde 8 saniyede okuyabileceklerini söyledi. Kalp ritmini düzenlemek amacıyla bugüne kadar kullanılan analog pillerdeki microchip'lerin aşırı enerji tükettiklerini ve sık sık değiştirilmesi gerektiğini hatırlatan uzmanlar, önümüzdeki haftalarda kalp hastalarında kullanılacak olan dijital pillerin 6 ile 8 yıl arasında dayanabildiğini bildirdiler. Uzmanlar, dijital pilin analog pile oranla çok hızlı ve sessiz çalıştığını, hastanın kalbindeki pilin varlığını çok hafif bir şekilde hissedeceğini kaydettiler. Ömrünü tamamlayacak olan dijital pilin de analog pil de olduğu gibi sorunsuz olarak değiştirildiğini belirten doktorlar, dijital pilin çocuk hastalara da takılabildiğini söylediler.
health
Evde kullanılabilen kalp şok cihazına onay Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) evde kullanılabilecek ilk defibrilatör cihazını onayladı. Philips elektronik firmasınca üretilen ve 2295 dolara satılacak olan cihazın kullanımının çok basit olduğu bildirildi. Defibrilatörler, hastanelerin yanı sıra uçaklar, alışveriş merkezleri ve havaalanları gibi halkın yoğun olduğu yerlerde bulunduruluyor. Cihaz, elektro şok yardımıyla, duran bir kalbin yeniden atmasını sağlıyor. Ev tipi defibrilatör, doktorlar tarafından reçeteye yazılabilecek, ancak cihaz kullanılmadan mutlaka acil servis aranarak ambulans istenilecek. Ambulans beklerken çok sayıda hastanın hayatını kaybettiğini belirten uzmanlar, cihaz sayesinde hastanın yaşama şansının yükseleceğini ifade ediyorlar.
health
Kanser tedavisinde yeni yöntem Karbon ışını ve su kullanılarak kanser tümörü tedavisinin Avusturya’da da uygulanacağı bildirildi. Avusturya’nın Baden kasabasında bugün başlayan “Kanser tedavisinde nükleer ışının rolü” konulu konferansta konuşan uzmanlar, Niederösterreich eyaletinde gelecek yıllarda karbon ışını ve su tedavisini uygulayacak bir merkezin kurulacağını, 100 milyon euroya malolacak merkezin yılda 1300 hastaya hizmet vereceğini bildirdiler. Kanser tümörlerine karşı kullanılan nükleer ışınların sağlıklı hücreleri de tahrip ettiğini belirten uzmanlar, karbon ışını ve su kullanılarak sağlıklı hücreleri tahrip etmeden tümörlerin öldürülebildiğini belirttiler. Konferansta sunulan bildirilerde, karbon ışını ve su ile, nükleer ışınlardan 3 kat daha fazla miktarda tümörün öldürülebildiği kaydedildi. Bu tedavi şeklinin Japonya’nın Chiba adlı araştırma merkezinde ve Almanya’nın Darmstadt kentindeki kliniklerde uygulandığını bildiren uzmanlar, tedaviden olumlu sonuçlar alındını kaydettiler. Konferans merkezinden yapılan yazılı açıklamada da, Pazar gününe kadar devam edecek konferansta, Avusturya, Almanya ve Japonya arasında kanser tedavisinde karbon ışını ve su kullanımı konusunda yoğun işbirliği yapılacağı bildirildi.
health
Bilinçaltı mesajlarına karşı özel dedektör Anonslardan, siyasi sloganlara kadar çeşitli cümleler fark ettirmeden insan beynine kazınıyor. Rusya Basın Bakanı Yardımcısı Valeri Sirojenko’nun açıklamasına göre, “25’inci kare”yi saptamak üzere özel bir detektör geliştirildi ve bu cihaz ile yıl sonuna kadar tüm TV kanallarının sürekli kontrolü sağlanmış olacak. İtar-Tass’ın haberine göre, resmi olmayan bilgiler, Rusya TV programlarının 5’te 1’inin, “25’inci kare”yi içerdiğini ortaya koyuyor. İnsan gözünün, TV izlerken saniyede 24 kareyi algılayabildiği, 25’inci karenin ise göz tarafından fark edilmese bile doğrudan beyne etki ettiği belirtiliyor. Uzmanlara göre bu etki, beyni “yüksek derecede ikna edici” olabileceği gibi, tahrip edici de olabiliyor. Rusya Basın Bakanlığı, bu etkiyi yayınlarında kullandığı tespit edilen TV kanallarının lisanslarının iptaline dahi gidilebileceği uyarısı yaptı. Bakanlık kaynaklarına göre, TV’lerde yayımlanan her üç filmden birinde, 25’inci kare şeklinde, promosyon amaçlı bir slogan veya reklam yer alabiliyor. Bu slogan veya reklamlar, “başka kanal izleme” şeklindeki anonslardan, siyasi amaçları hedefleyen sloganlara kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor. Rusya’nın geliştirdiği detektörün, dünyadaki benzerlerinin dördüncüsü olduğu kaydedildi.
health
Uzman Estetisyen Irmak Koçpınar, su sporlarının karada yapılan egzersizlere nazaran çok daha fazla kalori harcattığını açıkladı. Zayıflamanın temel felsefesinin kalori harcamaktan geçtiğini vurgulayan Koçpınar, ‘Vücudun tüm kasları suda çalışırken, karada olduğu kadar da yorgunluk hissedilmez. Bunun nedeni suyun kaldırma kuvvetidir’ dedi. Koçpınar, su içinde çalışan kasların esnekliğinin arttığını, ritmik nefes alışverişlerin de insanın kendini daha sakin hissetmesine yol açtığını belirtti.
health
Tabii ki damak tadına düşkünlüğüyle tanınan, yediği ekmeği bile memleketi Isparta’dan getirten Demirel’i sağlıklı yaşam programına ikna etmek hiç kolay olmamış. Kendisini Demirel’in “Sağlık Menajeri” olarak niteleyen doktoru Aylin Cesur, en büyük mücadeleyi Türkiye’nin dört bir yanından gelen yemeklere kısıtlama getirmekte vermiş. Demirel’in en önemli sağlık sırrı “Toprak adamı” olması diyen Cesur, uyguladıkları diyetin detaylarını anlattı: Demirel kalori hesabıyla besleniyor ve günde 1800 kalori alıyor. Üç beyazdan uzak duruyor ve yediklerinin protein açısından çok zengin olmamasına özen gösteriyor. Kırmızı eti tamamen kesen Demirel, beyaz eti de kısıtlı alıyor, sebze ve meyveye ağırlık veriyor. Tüm yedikleri kalori hesabı doğrultusunda sınırlı olan 9. Cumhurbaşkanı ara sıra ve çok az olmak kaydıyla rejim dışı yiyeceklerle kendini ödüllendirebiliyor. Demirel rejimini sporla da destekliyor ve haftanın 5 günü sabah erken saatlerde doktoruyla yürüyüş yapıyor. Genelde Ankara sokaklarında ve belli başlı koşu yollarında yürüyen Demirel, soğuk havalarda ise kapalı spor salonlarını tercih ediyor.
health
Kalpte Contak CD mucizesi ABD Gıda ve İlaç Dairesi, hem kalbin atış hızını ayarlayan, hem de ani kalp durması halinde kalbi tekrar çalıştıran yeni kalp cihazı Contak CD’yi onayladı. Contak CD cihazı, ileri derecede kalp yetersizliği bulunan ve ilaçla tedaviye cevap vermeyen hastalarda kullanılabilecek. Cihazın denendiği hastalardan bazılarının egzersiz yapacak duruma geldiği, bazılarında ise çok az gelişme kaydedildiği belirtildi. 44 bin 475 dolar fiyatla satılacak cihazın, diğer defibrilatörlerden daha uzun süre insan vücudunda kalabileceği kaydedildi. ABD’de 5 milyon kişide konjestif kalp yetersizliği bulunduğu, hastaların ancak yarısının 5 yıl ve daha fazla hayatta kalabildiği belirtildi.
health
[HaberSağlık-İstanbul] Diyabet, kalp hastalıkları, astım, böbrek yetmezliği, kanser, dalağın alınması.. Çok farklı görünen tüm bu hastalıkların tek ortak noktası, hastanın bağışıklık sisteminde yol açtığı ağır hasarlardı. Şimdi ise bir ortak noktaları daha var: söz konusu hastalar için başta grip ve zatürre olmak üzere birçok aşı artık bedava! Sağlık Bakanlığı’nın “2004 Mali Yılı Bütçe Uygulama Talimatı” kapsamında, diyabetli hastalar, kalp hastaları, astımlılar, böbrek yetmezlikli hastalar, kanser hastaları, dalağı alınan yada kan hastalıkları nedeniyle dalağı işlevini yitirmiş hastalar “bağışıklık durumu olumsuz etkilendiği için enfeksiyon hastalıklarının daha ağır seyrettiği yüksek riskli gruba dahil” sayılıyor. Bu nedenle Sağlık Kurulu raporlarında “Her yıl sonbaharda grip aşısı yaptırması ve 5 yılda bir pnömokok (zatürre) aşısı yapılması gereklidir” cümlesi eklendiği takdirde, bu aşıların bedelleri tümüyle devlet tarafından karşılanıyor. Hastaların aşı mevsimi olan sonbahar-kış aylarında aşılarını ücretsiz alabilmeleri için raporlarına bu aşıları bir an önce ekletmesi gerekiyor. Diyabetli bir hasta için grip, ağrı ve ateşten daha öte tehlikeler ifade ediyor. Grip, diyabet hastası için daha fazla hasta olma, hastanede daha uzun zaman geçirme ve hatta ölüm anlamına gelebiliyor. Çünkü diyabet hastasının bağışıklık sisteminde yetersizlikler olabiliyor. Bu sebeple grip ve zatürreden ölenlerin sayısı, diyabetiklerde üç katına çıkmakta. Kalp hastalarının grip nedeniyle “kalp krizi” geçirme ve dolayısıyla ölüm riski çok daha yüksek. Grip aşısının kalp hastalarında kalp krizi geçirme riskini azalttığı bulunmuş durumda. Grip ayrıca astım hastalarının da atak geçirme sıklığını artırarak hayati tehlike yaratıyor. Bu yüksek risklerden kurtulmanın yolu ise grip aşısı yaptırmaktan geçiyor. Bu nedenle Sağlık Bakanlığı, kronik hastalığı olanların mutlaka aşılanmalarını öneriyor. Kaynak:Zego İletişim Stratejileri Merkezi
health
İltihaplanma inme riskinin habercisi Orta yaşlılarda, iltihaplanma ile ilgili C reactive-proteinin (CRP) yüksek oranda bulunması, gelecekte inme riskini ortaya koyabiliyor. Vücutta, iltihaplanma ile ilgili C reactive-proteinin (CRP) yüksek oranda bulunmasının, orta yaş insanlarda gelecekteki inme riskini ortaya koyabildiği belirlendi. Amerikan Kalp Kuruluşu yayın organında yer alan araştırma raporunda, kalp ve damar hastalıkları ile ilgili birkaç risk taşıyan ve aynı zamanda CRP oranı yüksek bulunan deneklerde, 10-15 yıl içinde inme riskinin, CRP oranı düşük bulunan deneklere göre 3.8 kat artabildiği kaydedildi. CRP ile ilgili araştırmanın 20 yıl sürdüğü ve konuyla ilgili en kapsamlı araştırma olduğu bildirildi. 8 bin 6 erkek denek üzerinde yapılan araştırmada, 20 yıl içinde 259 inme vakası saptandı. İnme vakaları ile ilgili bilgiler, inme geçirmeyen 1348 deneğin bilgileri ile karşılaştırıldı. Yüksek oranda CRP faktörünün, yüksek tansiyon ve şeker hastalığı bulunmayan, aynı zamanda sigara kullanmayan sağlıklı deneklerde de yüksek risk ortaya koyabildiği gözlendi. Uzmanlar, vücuttaki yüksek iltihaplanmanın, inme riski üzerinde diğer risk faktörlerinden çok daha etkili olduğunu düşünüyor. CRP seviyesi yüksek olan 48-55 yaş arası insanlarda, CRP oranı düşük olan insanlara göre 10-15 yıl içinde inme riski 3’e katlanabiliyor. CRP faktörünün kadında da erkekte olduğu gibi inme riskini artırabildiği düşünülüyor. Gelecekteki araştırmalarda, CRP oranının kalp ve damar hastalıkları üzerindeki etkisinin gözleneceği bildirildi.
health
Karan'ın avukatı Faik Yıldız, müvekkilinin sürekli görevden alınması ve davaları kazanmasına rağmen eski görevlerine iade edilmemesi nedeniyle, 2002 yılında, Sağlık Bakanlığı aleyhine manevi tazminat davası açtığını bildirdi. Davanın sonuçlandığını ifade eden Yıldız, Antalya İdare Mahkemesi'nin, Sağlık Bakanlığı'nın Karan'a 7 milyar lira tazminat ödemesine karar verdiğini belirtti. Müvekkilinin 7 kez görevden alındığını ve her görevden almaya dava açtıklarını belirten Avukat Yıldız, bakanlığa karşı tam 7 kez dava kazandıklarını, tüm bu davaların sonunda da uğradıkları mağduriyetin giderilmesi için manevi tazminat davası açtıklarını kaydetti. Antalya 1. İdare Mahkemesi'nin, son davada, Sağlık Bakanlığı'nı ''yargı kararını uygulamama ve/veya uygulanmaktan kaçınma'' gerekçesiyle tazminat ödemeye mahkum ettiğine işaret eden Yıldız, ''Mahkeme, her defasında müvekkilimin görevden alınmasını gerektirecek bir durum oluşmadığına hükmederek, kararın iptaline karar verdi. Bu da artık siyasal kararlarla haksızlığa uğrayanların hukuk ve adalet tarafından korunduğunu ortaya koyuyor. Bu, sevindirici bir durum'' dedi. Karan'ın yasal faiziyle birlikte bakanlıktan 14 milyar lira alacağını ifade eden Yıldız, ''Müvekkilim, dava açmaya karar vermeden önce 7 kere sürülmüştü. Bu tayinlerin hepsi iptal oldu. Bunu gerekçe göstererek tazminat davası açmıştık. Yeni dönemde de müvekkilim, İl Sağlık Müdürlüğü'nde Personel Müdürlüğü'nden Keçiborlu Devlet Hastanesi Müdürlüğü'ne atandı. Şu anda 8. görev yeri. Şimdi bu karar için de dava açmaya hazırlanıyoruz. Adalet, gerekeni yine yapacak'' diye konuştu.
health
Çevresini merak edip, herşeyi bilip, öğrenmek ve dokunmak isteyen çocukların görünmez kazalar yaşadığını belirten uzmanlar, evde, bahçede, sokakta meydana gelen beklenmeyen kazaların aslında önlebilir olduğunu, basit tedbirlerle çocuklara güvenli ortam sağlanacağını ifade ediyorlar. Bursa Sağlık Müdürlüğü Ruh Sağlığı ve Sosyal Hastalıklar Şubesi Müdürü Doktor Ruhi Berkem, çocukların neyin tehlikeli ve zararlı olduğunu bilmediğini kaydederek, "Bu durumda anne ve babaya düşen görev, tehlikeli durum ve nesneleri önceden düşünüp bunlarlı ilgili tedbir almak ve tehlikeli olabilecek kavramları çocuğa öğretmektir" dedi. Ruh Sağlığı ve Sosyal Hastalıklar Şubesi'nin kazalardan korunma uyarıları şöyle sıralanıyor: "- Anne-baba çocuğu evde tek başına ya da küçük kardeşiyle yalnız bırakmamalıdır. - Çocuk tanımadık, yabancı biriyle yalnız bırakılmamalıdır. - Kırılacak eşyalar, makas, bıçak gibi kesici aletler çocuğun ulaşamayacağı yerlerde tutulmalıdır. - Zehirli olabilecek her ürün (temizlik malzemeleri, ilaç, kozmetik malzemeler vb.) yüksekte duran ve kilitli dolaplarda saklanmalı, tehlikeli olabilecek sular (çamaşır suyu vb.), su şişesi, gazoz şişesi gibi karışabilecek kaplara konmamalıdır. - Çocuğun erişebileceği yerlerde elektrik kordonları bulunmamasına, tüm prizlerin önünün kapalı olmasına dikkat edilmelidir. - Kibrit ve çakmak gibi yakıcı aletler çocuğun ulaşamayacağı yerlere konmalıdır. - Ocakta bulunan tava, çaydanlık gibi eşyalar ocağın arka gözünde ve sapları uzak köşeye dönük olmalıdır. - Evde soba yanıyorsa etrafı mutlaka korkulukla çevrilmeli, çocuğun takılıp düşebileceği eşyalar sobanın etrafında bulundurulmamalıdır. - Çocuk banyo yaptırılmadan önce suyun ısısı mutlaka dirsekle kontrol edilmelidir. - Tüpler mümkünse çocuğun ulaşamayacağı bir dolapta tutulmalıdır. - Çocuğun yanında ve onunla ilgilenilirken kesinlikle sigara içilmemelidir. - Çocuğa ilaç içirilirken şeker, tatlı v.s. diyerek kesinlikle kandırılmamalı, içtiğinin ilaç olduğu ve kendi başına almaması gerektiği anlatılmalıdır. İlaç, çocuğun ulaşamayacağı bir yüksekliğe ve kapalı bir yere konulmalıdır. - Çocuğun ulaşabileceği uzunlukta masa örtüleri kullanmaktan kaçınılmalı, masa örtüsünü çekerek tatsız bir olaya neden olabileceği unutulmamalıdır. - Çocuğun yatağının çok yumuşak ve cam kenarında olmamasına dikkat edilmelidir. - Çocuğun karyolasındaki veya beşiğindeki korkuluk aralıklarının çocuğun başının geçemeyeceği kadar dar olmasına özen gösterilmelidir. - İki yaşından küçük bebeklerde uyurken yastık kullanılmamalıdır. - Bebek sırt üstü veya yan yatırılmalı, yüzükoyun yatırılmamalıdır. - Yumuşak tüylü oyuncaklar ve battaniyeler çocuğun yatağına konulmamalıdır. - Çocuk çok çabuk boğulabilir. Bu yüzden çocuk su dolu kova, havuz, su birikintisi, küvet v.s. gibi yerlerin yanında asla yalnız bırakılmamalıdır. - Çocuğun hava yolları oldukça dardır. Genellikle cisimleri ağzına alır ya da burnuna sokar. Bu nedenle üzüm, fıstık, çekirdek, leblebi gibi yiyecekler yalnızken verilmemelidir. - Toplu iğne, düğme, tespih, bozuk para gibi küçük cisimler çocuğun ulaşamayacağı yerlerde bulundurulmalıdır. - Çocuğa oynaması için nefes almasını önleyerek boğulmasına neden olabilecek naylon torba veya balon gibi malzemeler verilmemelidir. - Çocuğun oyun oynadığı yerin cama ve balkona yakın olmamasına dikkat edilmelidir. - Yemek pişirilirken, sıcak şeyler yiyip-içerken çocuk kucağa alınmamalıdır. - Çocuğun yere takılarak düşme tehlikesine karşı, halının ve kilimin katlanmamasına, kaymamasına dikkat edilmelidir. - Çocuk düşme tehlikesine karşı yalnız başına yüksek bir yerde bırakılmamalıdır. Altının değiştirildiği yer yüksekte ise, mutlaka bir el çocuğun üstünde tutulmalıdır. - Yürüteç kullanılıyorsa, zeminin düzgün olmasına, etrafta takılacak bir şey olmamasına dikkat edilmeli ve bebek yürüteçteyken yalnız bırakılmamalıdır. - Merdiven inişlerinin güvenli ve korunaklı olmasına dikkat edilmelidir. - Çocuk köpek, kedi gibi hayvanlarla yalnız bırakılmamalıdır. - Çocuk dışarıda yalnız bırakılmamalı, dışarıdaki oyun alanının güvenli, tehlikelerden uzak olmasına dikkat edilmelidir. - Çocuğun uzun süre güneşin altında kalmamasına dikkat edilmelidir. - Çocuğa trafik eğitimi vermeye mümkün olduğunca erken dönemde başlanmalıdır. - Çocuğun tek başına karşıdan karşıya geçmesine izin verilmemelidir. - Anne-baba ve çocuk gece yürürken parlak, rahatlıkla görülebilecek renkte giysiler tercih etmelidir. - Çocuk 10 yaşına kadar arabanın ön koltuğuna oturtulmamalıdır. - Çocuk arabada arka koltuğa oturtturulmalı, çocukla birlikte bir büyük arka koltuğa oturmalıdır. - Üç yaş ve altındaki çocuklar arabada arka koltuğa yerleştirilmiş yaşına uygun bebek koltuğuna veya arka koltukta annesinin kucağında oturmalıdır. - Çocuk arka koltukta otururken, arabanın kapıları mutlaka kilitli tutulmalıdır. - Araba durduğu zaman çocuk arabadan mutlaka kaldırım tarafındaki kapıdan indirilmelidir. - Çocuk arabada kısa süreli bile olsa yalnız bırakılmamalıdır. - Anne ve babanın bazı basit önlemleri alması, bu kazaların önemli bir bölümünün oluşmasını engelleyebilir".
health
Yaşlı ve sakatlara robot giysi Japonlar, yaşlılar ve sakatların yürümelerine, merdiven çıkmalarına ve oturmalarına yardımcı olacak ''robot-giysi''yi yakında piyasaya sürecekler. Tsukuba Üniversitesi'nden Prof. Yoşiyuki Sankai'nin geliştirdiği motorlu kostümü üretip pazarlamak için 30 kadar firma ortak bir şirket kuracak. Profesör Sankai, geliştirdiği giysinin ''ne fabrika robotu, ne de eğlencelik robot olduğunu'' belirterek, ''Giysi, insanlara günlük yaşamda yardımcı olacak'' dedi. HAL-3 adı verilen ''robot-giysi'', bilgisayar ve batarya içeren bir sırt çantasından oluşuyor. Sistem, diz ve kalça eklemlerini harekete geçiriyor. Kaslara gönderilen elektrik sinyali, bacakların oynamasını sağlıyor. ''Robot'' sayesinde, kullanıcı hiç fiziksel çaba harcamadan saatte 4 km hızla yürüyebiliyor. Yürüyüş, robotların karakteristik yürüyüşüne de benzemiyor. ''Robot-giysi''nin, özellikle hastane ve yaşlıların yaşadıkları yurtlara satılacağı veya kiralanacağı belirtildi. Giysinin fiyatının, 8 bin 440 dolar olması bekleniyor.
health
Kalp hastalarının EKG kaydını dijital sistemle alabilen özel cep telefonu Vitaphone şirketi tarafından geliştirilen ve kalp hastalarının EKG kaydını dijital sistemle alabilen Herz Handy adlı özel cep telefonu başkent Berlin’de tanıtıldı. Bu özel cep telefonunda geliştirilen yeni yöntemle koroner kalp, şeker ve tansiyon hastalarının durumunun, her an ve her yerde kontrol altında tutulması sağlanabilecek. Herz Handy’lere yerleştirilen ileri teknolojiyle geliştirilmiş bir tanı cihazı, kalp hastalarının EKG kaydını dijital sistemle kayda alarak, özel olarak oluşturulan bir hizmet servisine iletiyor. Vitaphone Hizmet Merkezi, EKG kaydını hemen değerlendirerek, sonucu telefon sahibine bildiriyor. Bu sebeple cep telefonunun EKG kaydı için üretilen 4 iletkenin bulunduğu arka yüzü, deriyle temas edecek şekilde göğse tutuluyor. Böylece kalp kasından geçen elektrik akımı kaydediliyor ve kayıtlar hizmet merkezine iletiliyor. Herz Handy’nin mucidi, aynı zamanda iç hastalıkları, kardiyoloji ve spor uzmanı olan Doç. Dr. Stefan Sack, Vitaphone şirketinin Almanya’da yaşayan Türklere yönelik özel bir kampanya başlattığını belirterek, “Kalp hastalıkları, Almanya’daki Türkler arasında da önemsenmesi gereken bir konu. Türklerde kalp damar sertliği Almanlara göre yüzde 10 oranında daha fazla. Hastaların yaygın endişelerini dikkate alacak olursak, Herz Handy’nin güven verici bir gelişme olduğunu söyleyebiliriz” dedi. Dr. Sack, Almanya’da 2000 yılında gözlenen kalp krizi vakası sayısının 380 binin üzerinde olduğunu ve 60 bin kişinin kalp krizinden öldüğünü söyledi. Hastaların çoğunun en büyük endişesinin, bir kriz durumunda kendilerine acilen yardım edilememesi olduğunu belirten Dr. Sack, şunları kaydetti: “İşte bu noktada Herz Handy’nin önemi ortaya çıkmakta. Modern donanımlı Herz Handy, EKG verilerini her yerde ve her zaman kaydedip değerlendiren bir cep telefonudur. Hasta eğer baygınlık ya da kriz geçiriyorsa Herz Handy üzerinde bulunan ilk yardım düğmesine basabilir. Hizmet Merkezi, hastanın bulunduğu yeri ivedilikle tespit ederek ilk yardım ekibini yönlendirecektir.” Almanya’da yaşayan Türklerden şeker hastası olanların oranının da Almanlardan fazla olduğunu kaydeden Dr. Sack, “Türklerde bu oran yüzde 10 ila 12. Buna karşın Almanlarda yüzde 5 ila 6, yani yarısı kadar. Bu sayılar gösteriyor ki, Türk toplumunda kalp ve dolaşım yolları hastalığı riski Almanlardan daha fazla” diye konuştu. Herz Handy’nin tanıtımını yapan reklam ajansı WFP’nin yöneticisi Erk Güner de, Türk halkının genel olarak yemek yemeyi sevdiğini, bunlara sigara ve stres gibi faktörler de eklenince Türklerde kalp rahatsızlıklarının Almanlara göre daha fazla olduğunu belirtti. Güner, “Herz Handy sayesinde insanlar kendilerini her yerde güvence altında hissedecek. Çünkü haftanın 7 günü 24 saat uzmanlardan oluşan tecrübeli bir ekip müşterilere hizmet veriyor. Bununla birlikte kritik durumlarda hastalara uzmanlar tarafından psikolojik yardım da yapılıyor” dedi.
health
Samoa'daki Mamala ağacından AIDS ilacı geliştirildi Okyanusya'daki Samoa Adaları'ndan iki yerli doktor kadının, yağmur ormanındaki mamala ağacının iyileştirici gücüne dair bilgisinden yararlanılarak AIDS ilacı geliştirildi. ABD'li kar amacı gütmeyen ReSearch Alliance, AIDS hastalığına neden olan HIV virüsünün zararlı etkisini gideren "prostratin" maddesi içeren mamala ağacından elde edilen ilacın bir yıl içindeki denemelerinden sağlanacak kardan Samoa hükümeti ile Samoalı iki kadın şifacıya yüzde 20 kar payı verecek. Samoa'daki küçük bir köyde yaklaşık 10 yıl önce keşfedilen ve binlerce yılın bilgi mirası olan bu bitkisel ilaç bileşimi, eczacılık şirketlerince pek kabul görmedi. Samoa'daki yerli şifacı kadınlar mamala ağacını hepatit (sarılık) tedavisinde kullanıyorlardı. Mamala ağacının kabuğu ve gövdesinin, HIV enfeksiyonunu önleyici prostratin (laboratuarda phorbol ester diye biliniyor) içerdiği keşfedildi. Bilim literatüründeki adı "Homalanthus nutans" olan mamala ağacından geliştirilen bu yerli ilaç HIV virüsünün imhasının yanısıra, AIDS virüsünün sağlıklı hücrelere girmesini de önlüyor.
health
Bu sene büyük çerçeveler özellikle moda. Ayrıca Jackie Onasis tarzını, eski model pilot gözlüklerini andıran gözlükleri ve büyük kare çerçeveleri de görüyoruz. Gözlerin yan tarafını da kapatan spor modeller de hala moda, ancak modern görünmek istiyorsanız, mutlaka şu büyük çerçeveli gözlüklerden bir tane edinin. Kendinize henüz bir güneş gözlüğü satın almadıysanız, o zaman doğru yerdesiniz. Zira gözlük alırken en önemli noktalardan biri yüz şeklinize uygun modeli seçmek. Sonuçta her model, her yüz biçiminde aynı derecede şık durmaz. Yüzünüz yuvarlaksa... Yüzünüz yuvarlaksa, ihtiyacınız olan şey köşeli gözlüklerdir; çünkü diğerleri yüzünüzün yuvarlaklığını iyice ortaya koyar. Eğer yüzünüz genişse, o zaman daha maceracı davranıp, büyük kare çerçeveli gözlüklerden deneyebilirsiniz. Yüzünüz kalp şeklindeyse... Yüzünüz Jennifer Anniston’ınki gibi kalp şeklindeyse, çok geniş gözlüklerden kaçının; çünkü bunlar çenenizi uzun gösterir. Bu yüz şekli için en uygun model pilot gözlükleridir. Bunlardan hoşlanmıyorsanız, renkli camlı ve aynalı modellere de bir göz atabilirsiniz. 70 ve 80’lerin tarzı olan uçuş gözlükleri Kate Moss’un da tercihleri arasında... Yüzünüz ovalse... Yüzü oval olanlar gözlük açısından en şanslılar, çünkü oval yüze hemen hemen her model yakışır. Şu an en moda olan model büyük kare çerçeveler olduğuna göre, önerimiz bunları denemeniz. Burberry’nin reklam kampanyasında Kate Moss’un taktığı gözlükler gerçekten de çok şık. Yüzünüz küçükse... Uygun gözlüğü bulmanız biraz zor olabilir. Özellikle de şu büyük çerçeve modasını göz önüne alacak olursak. Bu nedenle dükkanları arşınlamak zorunda kalıp, hemen bir şey satın alamazsanız umutsuzluğa kapılmayın. 80’lerde çok moda olan Rayban’in Wayfarer modeli oldukça klasik bir modeldir ve şu aralar da tekrar moda olacak gibi görünüyor. Çerçevesiz modeller de size uygun olabilir. Öte yandan yüzünüzün küçük olması, büyük çerçeveli modellerin size kesinlikle yakışmayacağı anlamına da gelmez. Deneyip görmek daha iyi olacaktır. Ancak çok kalın ve koyu renk çerçeveler küçük bir yüzde ağır durabilir. Yüzünüz uzunsa... Yüzünüzün boyuyla enini dengelemeniz için diktörtgen bir çerçeveye ihtiyacınız var. Diesel’de bu tarz modellere rastlayabilirsiniz. Yüz şekliniz Liv Tyler’ınkini andırıyorsa, daha cesur da davranabilirsiniz. Büyük ve renkli çerçeveler sizde hoş durabilir. Retro modellerin en şıklarını YSL ve Prada’da bulabilirsiniz. Yüzünüz kareyse... İşte Jackie Onassis tarzı gözlükler için ideal yüz şekli. Ama bu arada köşeli gözlüklerden de kaçının, çünkü bunlar çenenin kare şeklini iyice vurgular. Öte yandan koyu renk camlı yuvarlak çerçeveleri deneyebilirsiniz. Yüzünüz kare ama küçükse, Jackie Onassis modelini gene de kullanabilirsiniz ama daha küçük bir modelini tercih edin.
health
Kulak cihazı menenjit yapabiliyor İşitme özürlülerin kullandığı, iç kulağa yerleştirilen koklea (kulak salyangozu) cihazının menenjite yol açabildiği bildirildi Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi'nin (FDA) cihazı kullanan kişilerde 25 menenjit ve 9 ölüm vakasını saptamasından sonra, imalatçı üç firmadan biri olan merkezi California'da bulunan Valencia'nın sözcüsü,cihazı kullananların enfeksiyon riskine karşı aşı olmaları gerektiğini söyledi. FDA uzmanları, cihazı takan doktorların, bu işlemden önce ve sonra hastalara antibiyotik vermeleri gerektiğine dikkat çekti ve doktorlara, hastalarını enfeksiyon açısından yakından izlemelerini salık verdi. Uzmanlar, menenjit vakalarının 24 saatten az bir zamanda ya da 5 yıl gibi uzun bir zaman süreci içinde meydana gelebileceğini söylediler. DÜNYADA 60 BİN KİŞİ KULLANIYOR İşitme engellilere yönelik söz konusu cihaz, dünya genelinde 60 bin kişi tarafından kullanılıyor. Valencia firmasının 1996 yılından beri 10 bin, Avustralya merkezli Cochlear LTD firmasının ise son 20 yılda 40 bin cihaz sattığı bildirildi. Cochlear firmasının ABD'deki temsilcisi, cihazı kullananlar arasında meydana gelen her menenjit vakasından cihazın sorumlu tutulamayacağını öne sürdü. Temsilci, işitme engellilerin ameliyat sırasında başka nedenlerden ötürü de menenjit riski içinde olduklarını, cihazı kullananlarda menenjit riskinin kullanmayanlara göre daha yüksek olmadığını savundu. Cihazı imal eden diğer Avustralya firması MED-EL, henüz konuyla ilgili bir açıklama yapmadı.
health
Akne tedavisinde kullanılacak cihaza onay ABD'nin Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), iltihaplı aknenin tedavisinde kullanılacak bir cihaza onay verdi Ağır ve orta şiddetteki akne üzerinde etkili olmayan cihaz, sadece iltihaplı aknenin tedavisinde kullanılabilecek. "Cleart Light Sistemi" olarak adlandırılan cihazın, şiddetli ışın yayarak cildi sivilcelerden temizleyebildiği belirtildi. Cihazın, sivilcelerin içinde bulunan bakterileri öldürerek cildi temizlediği, yaydığı ışının herhangi bir yan etki meydana getirmediği kaydedildi. İsrail'deki Lumanis firmasının ürünü olan cihaz, 48 hasta üzerinde denendi. Haftada iki kez ve her defasında 15'er dakikalık tedavi uygulanan hastaların tamamının tedaviye yanıt vermediği gözlendi. Araştırmacılar, 2 veya 3 seanstan sonra tedaviye yanıt vermeyen hastalarda başarı oranının yüzde 10'a düştüğünü söylediler. Tedavi sonunda, deneklerin yarısının yüzlerindeki sivilceler, yüzde 50 oranında azaldı.
health
Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nün hazırladığı bastırılıp dağıtılan önerilerde, menopozun doğurganlık yeteneğinin kaybolduğu 48-55 yaş arası dönem olduğu belirtilirken, beslenme durumu, sosyo-ekonomik durum, aşırı alkol ve aşırı kahve içilmesinin menopozu etkileyen faktörler arasında yer aldığı kaydedildi. Osteoporozisin "kemiklerden kalsiyum kaybının artması sonucunda kemiklerin kolaylıkla kırılması hastalığı" olduğunu belirten Bakanlık, bunun menopozda görülen en önemli sağlık sorunu olduğunu vurguladı. Yüksek düzeyde kafein, protein ve sodyumun idrarda kalsiyum atımını arttırdığı, fosfat içeren içeceklerin aşırı tüketilmesinin kemik yoğunluğunu azalttığı, mide asidini kontrol eden ilaçlar ile alkol ve sigaranın osteoporoz riskini arttırdığına dikkat çeken Bakanlık, menopoz döneminde, organizmada önemli değişiklikler oluştuğunu belirtti. Bakanlığın hazırladığı metinde, hormonal değişiklikler, yumurtalık fonksiyonunun azalması, baş ağrısı, sinirlilik, uyku bozuklukları, depresyon, aşırı terleme, halsizlik ve yorgunluk, deride gevşeme, incelme, damarların belirgin hale gelmesi, yaraların geç iyileşmesi ve morlukların oluşması, şişmanlık, kardiyovasküler hastalıkların menopoz döneminde görülen sağlık sorunları olduğu kaydedildi. Bakanlık, menopoz döneminden sonraki yaşamında kemiklerinin sağlam kalmasını isteyen kadınların beslenmesine mutlaka özen göstermesi gerektiğini kaydetti. Bakanlık, kadınlara şu önerilerde bulundu: " Her yaş döneminde yeterli kalsiyum tüketilmelidir. Kalsiyum için en iyi kaynak süt ve süt ürünleridir. Sütün dışında özellikle yeşil yapraklı sebzeler, kuru baklagiller ve pekmez kalsiyumdan zengindir. Mineral içeriği yüksek sert sular içilmeli. İçme ve kullanma sularının florid içeriğinin litrede 0.7-1.2 mg düzeyinde olması kemik ve diş sağlığı açısından önemli. D vitamini gereksinimi karşılanmalı. Güneş ışınlarından uygun şekilde ve düzenli olarak yararlanılmalı. Aşırı incelikten kaçınılmalı. Beden kitle indeksi 25'in altına inmemeli. Çünkü menopozdan sonra vücut, yağ dokusundaki östrojenden de yararlanmaktadır. Aşırı posa tüketiminden sakınılmalı. Aşırı protein tüketiminden kaçınılmalı. Çünkü yüksek proteinli diyet idrarla kalsiyum atımını arttırır ve osteoporozis için önemli bir risk faktörüdür. Aşırı fosfor tüketiminden kaçınılmalı. Yemeklere aşırı tuz eklemekten ve tuzlanmış besinleri aşırı tüketmekten sakınılmalı. Çünkü aşırı tuz, idrarla kalsiyum atımını arttırır. Sigara içilmemeli. .Düzenli fiziksel aktivitede bulunulmalı. Fiziksel aktivite gençlikte kemik kütlesini arttırır, yaşlılıkta ise kemik kaybını önler. Haftada en az 2-3 kez 30 dakika yürüyüş şart. Alkolden sakınılmalı. Alkol, kemik oluşum hücrelerini harap eder ve kalsiyum emilimini bozar. Özellikle aliminyum içeren antiasitlerden, kortizonlu ilaçlardan sakınılmalıdır. Aşırı kafein tüketilmemeli."
health
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, kısa adı SABİM olan hizmeti tanıttı. Tüm Türkiye’den 184 numaralı telefonla ulaşılan hatta 4 hekim ve 40 operatörün 24 saat hizmet verdiğini ifade eden Bakan Akdağ, operatörlerin başvuru sahibini dinleyerek ilk etapta gerekli bilgiyi aktardığını, başvuru konusunun kaydedildiğini ve ileri bir değerlendirme gerekiyorsa Sağlık Bakanlığı’nın ilgili birimlerine internet üzerinden aktarıldığını belirtti. Arayan vatandaşın bıraktığı telefon numarasına başvurusuna ilişkin bilginin aktarıldığını dile getiren Akdağ, hizmetle ilgili olarak, “Bu sistem bizim çocuğumuz. Bebek olarak kucağımıza aldık. Şimdi ergenlik döneminde. Giderek de gelişecek” değerlendirmesinde bulundu. Sağlık Bakanlığı’nın bu hat sayesinde hizmetlerinin iyi işleyip işlemediğini de kontrol ettiğini kaydeden Akdağ, “Biz, sorunları halının altına süpürmek yerine vatandaşımızın en önemli ihtiyacı olan sağlıktaki sorunları görerek çözüm bulmaya çalışıyoruz” dedi. Akdağ, Ağustos 2003’te pilot çalışma niteliğinde başlayan hattın Ocak 2004’ten bu yana hizmet verdiğini ve 1 Ağustos 2003’ten bu yana 60 bine yakın başvuru aldıklarını bildirdi. Akdağ, bu telefonların 45 bininin bilgi alma, 2 bin 500’ünün eleştiri, 6 bin 700’ünün şikayet, 3 bininin talep, 100’ünün teşekkür, 600’ünün ise diğer konularda geldiğini kaydetti. Akdağ, arayan kişinin telefon numarasının göründüğü dijital sistemin sağlanmasıyla birlikte 184’ün ücretsiz olmasının gündeme gelebileceğini ifade etti. Bakan Akdağ, daha sonra basının karşısında SABİM hattını bir vatandaş olarak arayarak operatörden bilgi aldı. Telefondaki operatöre, “Ben SSK’lı bir vatandaşım. İsmim Recep. Ankara’da bir Sağlık Bakanlığı hastanesine doğrudan müracaat etmek istiyorum. Prosedürü nedir?” diye soran Akdağ, doğrudan başvurabileceği, sevk almasına gerek olmadığı, ilaçlarını da buradan sağlayabileceği yanıtını aldı. Bakan Akdağ, ikinci telefonunu da aynı operatöre, “Erzurumlu bir vatandaş” olarak açtı. Yeşil kartının vizesinin bittiğini, bu şekilde hastanenin acil servisine gelip gelemeyeceğini soran Akdağ, acil durumlarda kendisine vizesi bitmesine rağmen yardımcı olunabileceği karşılığını aldı. Akdağ, daha sonra görüştüğü operatörün yanına giderek bir süre sohbet etti.
health
Son kullanma tarihi geçtiğinde açılmayan ilaç şişesi geliştirildi İngiliz bilim adamları, içindeki ilacın son kullanma tarihi geçtiğinde açılmayan ''akıllı'' ilaç şişesi geliştirdiler. New Scientist dergisindeki habere göre, Salford Üniversitesi ve Tacit Technology şirketinde görevli bilim adamları tarafından geliştirilen şişenin kapağının takıldığı dişler, son kullanma tarihinde biyolojik olarak parçalandığı için, kapak boşa dönüyor ve açılamıyor. Birçok hastanın yanlışlıkla son kullanma tarihi geçmiş ilaçlar içerek sağlığını tehlikeye attığı kaydedilen haberde, yeni buluşla bu tür vakaların önleneceği belirtildi.
health
Hükümete bağlı faaliyet gösteren Kısırlık ve Embriyoloji Araştırmaları birimi, ülkede genetik olarak seçilmiş tüp bebek yapılmasına, bu bebeğin hasta kardeşinin tedavisine yardımcı olunabilmesi şartıyla izin verilmesini karara bağladı. Böylece, genetik olarak seçilerek hasta çocuklarının aynı doku yapısına sahip yeni bir bebek doğurma imkanına kavuşacak ailelerin hasta çocuklarına kan, doku, organ ve benzeri nakillerin yapılabilmesi mümkün hale gelecek. Kısırlık ve Embriyoloji Araştırmaları birimi, verilen iznin sıkı bir denetimle uygulanacağını bildirdi. Her başvuruyu vaka olarak ele alıp değerlendireceklerini belirten birim yöneticileri, “Verilen bu iznin, bazı ailelerin doğacak çocuğun gözünü, kaşını, fiziksel ve akli özelliklerini seçmek için kullanmasına kesinlikle engel olunacaktır” dedi. Bu arada, yıllardır bu izni bekleyen Kuzey İrlandalı Joshua Fletcher adlı anemi hastası çocuk ve ailesi, kararı sevinçle karşıladı. İyileşmesi sadece doku yapısı yüzde 100 uyumlu bir kişinin vereceği kemik iliğiyle mümkün olabilen küçük Joshua’nın anne ve babası, en kısa zamanda bir bebek dünyaya getirmek ve Joshua’nın ihtiyaç duyduğu iliği elde etmek için kolları sıvayıp gerekli izinleri almaya çalışacaklarını bildirdi.
health
[HaberSağlık-İstanbul] AstraZeneca sponsorluğundaki “Bir Nefes İçin” AKUT tırı, doğal afet bilincini yaygınlaştırmak ve insanlarımızın nefes almasını engelleyen solunum hastalıklarına karşı bilinçlendirme kampanyası yürütmek üzere çıktığı Türkiye turundan dönüyor. 81 ili dolaşan ve 1 milyon kişiye ulaşan tırın son durağı, 7 bin çocuğun resimleriyle kaplanan Kadıköy Belediye Binası olacak. Türkiye turunun sonuçlarının paylaşılacağı ve Kadıköy Belediye Başkanı Sayın Selami Öztürk’ün de katılacağı basın toplantısı, 11Ağustos Çarşamba günü, Kadıköy Belediye Binası' nda düzenlenecek.Toplantı programı ise şöyle: 11:00 Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk konuşması 11:15 AstraZeneca Türkiye Başkan Yardımcısı Gülsün Yörükoğlu konuşması 11:30 AKUT Yönetim Kurulu Başkanı Nasuh Mahruki konuşması 11:45 Serginin açılışı, tırın gezilmesi 12.00 Solunum testi
health
Yapay mesane nakile hazır Amerikalı bir cerrah, dünyanın ilk yapay mesane naklini yapmaya hazırolduğunu söyledi. Boston Çocuk Hastanesi'nden Dr. Anthony Atala, BBC'ye yaptığı açıklamada, gerekli izni aldığında, laboratuvarda geliştirilmiş mesaneyi bir hastaya nakledeceğini bildirdi. Atala, mesane naklinden başarılı sonuç alınması halinde zarar görmüş kalbi yeni kaslarla onarmaya ve hatta böbrek geliştirmeye çalışacağını söyledi. Laboratuvarda geliştirilmiş mesanenin, bu organı kanser, enfeksiyon ya da yaralanma sonucu tahrip olmuş kişilere nakledilebileceği belirtildi. Boston'daki Harvard Tıp Okulu ve Çocuk Hastanesi Doku Mühendisliği Laboratuvarı'nda iki yıl önce, 6 köpeğe yapay mesane nakledilmişti. Hayvanların mesanelerinden alınan doku örnekleri, yapay organ üretiminde kullanılmak üzere, kas hücreleri ve mesane deri hücreleri geliştirmekte kullanılmıştı. Böylece elde edilen dokuya köpek mesanesi şekli verilmiş ve organ denek hayvanlarına yerleştirilmişti. Yapay mesane nakledilen köpekler rahatlıkla idrarlarını yapabilmişlerdi. Dr. Atala, şimdi insana yapay mesane nakli yapmak için ABD Gıda ve İlaç dairesi'nin iznini bekliyor ve bu izni kısa sürede alabileceğini ümit ediyor.
health
İnsanın genetik kopyası çok yakında geliyor İnsan kopyalamak için geliştirilen uluslararası projeye katılan Doktor Panayotis Zavos, AFP muhabirine verdiği demeçte... İnsan kopyalamak için geliştirilen uluslararası projeye katılan Doktor Panayotis Zavos, AFP muhabirine verdiği demeçte, “Kopyalama yoluyla ilk insan ceninlerini çok çok yakında elde edeceğiz” dedi. ABD’nin Lexington kentinde açıklama yapan Dr. Zavos, “Size bu demeci verdiğim şu anda çalışmalar sürüyor. İlk hücre çekirdek nakli denemesi çok yakın” diye konuştu. Zavos, bu işlemin bu yılın sonuna kadar ya da yeni yılın başlarında yapılacağını, deneylere çocuk sahibi olamayan 10 gönüllü çiftin katılacağını belirtti. Kopyalama denemelerinin iki gizli laboratuvarda yapılacağını söyleyen Dr. Zavos, laboratuvarların nerelerde olduğunu açıklamadı. Zavos, araştırma ekibinin şimdiye dek “insan hücre çekirdeklerini hayvan yumurta hücresine naklettiklerini, ancak insan hücrelerini insan yumurtasına hiç nakletmediklerini” anlattı. Yunan kökenli Amerikalı doktor Zavos, insan kopyalamak isteyen 12 kadar uzmanın oluşturduğu konsorsiyumun üyesi.
health
Menisküs, safra kesesi gibi çok basit cerrahi müdahalelerin halen açık ameliyat yöntemiyle yapıldığı Bursa Devlet Hastanesi'nin yönetimine sigortalılar tepki gösteriyor. Bursa' da SSK'lı hastaları kabul eden Sağlık Müdürlüğü' ne bağlı Bursa Davlet ve Yüksek İhtisas Hastanelerinde endoskopik ameliyatlar yapılırken, SSK Genel Müdürlüğü tarafından, sigortalı hastaların bu tür ameliyatlarının kapalı sistemle gerçekleştirilmesine izin verilmiyor.Bu çerçevede çok basit ameliyatlar olarak kabul edilen diz içindeki kıkırdak yapının zedelenmesinden kaynaklanan menisküs ve safra kesesi ameliyatları halen SSK' lılara, açık sistemle yapılıyor. İstanbul'da 6 ay sonraya gün veriyorlar. Kapalı sistem ile menisküs ameliyatı olmak isteyen Salih Köse, Bursa Devlet Hastanesi'nde bu imkan olmasına rağmen SSK'lı olduğu için bu hizmetten yararlanmasına izin verilmediğini belirterek,'SSK Bursa Bölge Hastanesi, kapalı ameliyatın yapıldığı İstanbul' a sevk etti.Burada ise 6 ay sonrasına ameliyat randevusu verildi.Ancak İstanbul'da dahiliye,anestezi doktorları tetkiki ile kan tahlili ve röntgen çektirmek bile sorun.Buraya sevk olan hastalar,yanlarında 3-4 yakınlarını getirip sabah saat 5'te sıraya giriyorlar.İstanbul'da röntgen çektirmem mümkün olmadı.Menisküs ameliyatının aciliyeti olmadığı için, ben de hükümetin SSK'lıların devlet hastanelerinde ameliyat olmaları için beklemeye başladım.Yüzbinlerce sigortalıya hizmet veren Bursa Devlet Hastanesi'nin halen menisküs ameliyatlarını ayağı yararak yapmasını ilkel buluyorum.Bir ay hareket yeteneğini kısıtlayacak bu ameliyatı atraskopi(kapalı sistem) ile olmak istiyorum.Bursa SSK Hastanesi yöneticilerinin böyle bir şehirde bu sistemidevreye alamamaları da bir beceriksizliktir.Bursa'nın 16 milletvekili, 1 milyon sigortalının başvurduğu hastaneye 2-3 basit cihazı aldıramıyor.Milletvekilleri, milletin dertleri ile ilgilensinler.' diye konuştu. Safra kesesi ameliyatı için bekliyor Bursa'da eşinin safra kesesinde taş çıkması üzerine çare arayan SSK'lı Mustafa İşcan da, SSK Hastanesi'nde endoskopik sistem olmaması üzerinebeklemeye başladı.Bursa'daki bütün özel sektör hastaneleri ve hatta bazı kliniklerde kapalı sistem safra kesesi ameliyatlarının 800 milyon lira ile 1.5 milyar lira arasında değişen fiyatlarla yapıldığını anlatan Mustafa İşcan,'SSK Bursa Hastanesi,kliniklerde bile bulunan bu çok pahalı olmayan cihazı almadığı için biz sıkıntı çekiyoruz.20 yıldır sigortaya prim ödüyorum.Bir gözlük yaptırdım,2 defa muayene oldum.Ancak safra kesesi ameliyatı olamıyoruz.Yöneticiler bu sıkıntıya çözüm bulmalıdır.10 yıldır modern tıbbın uyguladığı bir sistemi hastanesine getiremeyen yönetim, binayı badana yaptırmakla övünemez.'diye konuştu.-Medikal Bakış
health