Unnamed: 0
int64 0
4.73M
| en
stringlengths 1
5.14k
⌀ | tr
stringlengths 1
5.13k
|
---|---|---|
4,729,300 | What are you doing here? | Burada ne arıyorsun? |
4,729,301 | He's headed south. | Güneye doğru yol alıyor. |
4,729,302 | Oh, thanks. | Teşekkürler. |
4,729,303 | It's time. | Zaman geldi. |
4,729,304 | So here's how we're approaching this. | Bu duruma şöyle yaklaşıyoruz. |
4,729,305 | You're gonna- you're wearing those? | Bunu dışarıda mı giyeceksin? |
4,729,306 | Not by you, by me. | Senden değil, kendimden. |
4,729,307 | Here's your pudding. | İşte pudingin. |
4,729,308 | - As a matter of fact, I couldn't sleep last night. | Aslında, dün gece uyuyamadım. |
4,729,309 | Sean-- | Sean-- |
4,729,310 | Told him to fuck off. | S.ktir git dedim. |
4,729,311 | Oh, yeah? | Neyi? |
4,729,312 | The ongoing investigation reveals suspected bomber Haris Causevic and mastermind Naser Palislamovic have longstanding ties to the radical Islamic sect, as do the other three suspects who have been arrested. | Devam eden soruşturmada, şüpheli bombacı Haris Çavuşeviç ve örgütün beyni Naser Palislamoviç'in yanı sıra tutuklanan diğer üç zanlının radikal İslamcı tarikatla uzun zamandır ilişkide oldukları ortaya çıktı. |
4,729,313 | Thank you. | Ne zaman anladın...ben olduğumu? |
4,729,314 | A pregnant woman about to deliver does not desire riches or possessions. | Hamile bir kadın altın veya para istemez. |
4,729,315 | That's why I came to you. | İşte bu yüzden sana geldim ya. |
4,729,316 | Shouldn't you just go back to Bebe? | Neden Bebe'ye dönmüyorsun? |
4,729,317 | please let me out! | Lütfen beni bırakın! |
4,729,318 | - And you're just telling me this now? | -Ve bana bunu şimdi mi söylüyorsun? |
4,729,319 | Today it is peaceful, but 15 centuries ago, according to the myth of Beowulf, it was the setting of a bloody battle, | Bugün huzurlu olsa da, Beowulf efsanesine göre, 1500 yıl önce İsveçli'lerle Geat'ler arasında yaşanan kanlı bir savaşa ev sahipliği yapmıştır. |
4,729,320 | Help! | İmdat! |
4,729,321 | What is Blum hiding? | "Blum ne saklıyor?" |
4,729,322 | Guess my invitation got lost in the mail. | Sanırım davetiyem postada kayboldu. |
4,729,323 | Lower your weapon! | Silahlarınızı indirin! |
4,729,324 | We need to talk. | - Konuşmamız gerekiyor. |
4,729,325 | Well... this guy is helping me find her. | Şu çocuk da onu aramamda yardımcı oluyor. |
4,729,326 | Boy, you're on thin ice. | Bak, şu an ince bir buz tabakası üstünde seyrediyorsun. |
4,729,327 | Eladio | Eladio |
4,729,328 | "in order that I might examine the district mentioned above "as resembling chimneys". | "Yukarıda bahsettiğim, bacaları andıran bölgeyi incelemek istiyordum." |
4,729,329 | Come. | Gel. |
4,729,330 | Grab the wrench. | - Anahtarı tut. |
4,729,331 | -It works like this. | - şu şekilde olur. |
4,729,332 | I wanted you to see this first. | Önce sizin görmenizi istedim. |
4,729,333 | I... | Ben... |
4,729,334 | Someone you know? | Tanıdığın biri mi? |
4,729,335 | Where and how can we draw the line? | Nereye ve nasıl çizgi çekebiliriz? |
4,729,336 | You should watch good movies | Güzel filmler izlemelisiniz. |
4,729,337 | Hold on, okay? | Bekleyin, tamam mı? |
4,729,338 | Haven't your stories ruined enough lives? | Hikayelerin yeterince yaşamı mahvetmedi mi? |
4,729,339 | Southeast Europe has made considerable progress, but challenges remain, according to the EBRD. | EBRD'ye göre Güneydoğu Avrupa'da önemli ölçüde ilerleme saglanmakla birlikte zorluklar hala devam ediyor. |
4,729,340 | They're loving him. | Onlar onu gerçekten sevdi. |
4,729,341 | Chris had a better deal with his daddy, right? | Chris baba yönünden çok şanslıydı. |
4,729,342 | Oh, Jenny's supposed to be coming, but. | Jenny'in gelmesi gerekiyordu ama... |
4,729,343 | Yes, you can, Megan. | - Evet yapabilirsin Megan. |
4,729,344 | Like hell on Earth in here. | Burası dünyadaki cehennem gibi. |
4,729,345 | By the same token, an android isn't a good choice to be captain. | Aynı mantıkla, bir android, kaptanlık için iyi bir seçim değil. |
4,729,346 | Well, that's what I get for horsing around. | İşte, etrafta at koşturmacası için aldığım şey. |
4,729,347 | - Thank you. | - Bir şey değil. |
4,729,348 | - You'll manage it, just find him at the pub. | - Halledersin, onu barda bulursun. |
4,729,349 | I mean, he's more upset over you slugging that guy than missing practice. | Yani, sana kayıp ısınmada o adamı cortlatmana kızgın. |
4,729,350 | If I ever see you again, I will take your soul straight down to hell! | Eğer seni bir daha görürsem, ruhunu alıp doğru cehenneme yollarım! |
4,729,351 | Sorry, Deb. | Üzgünüm Deb. |
4,729,352 | All right? | Tamam mı? |
4,729,353 | So... what happens now? | Ee, şimdi ne olacak? |
4,729,354 | - You'll piss pure vinegar. | - Saf sirke işersin. |
4,729,355 | What do you think? | Ne düşünüyorsun? |
4,729,356 | He's a neurosurgeon! | O bir cerrah değil mi! |
4,729,357 | Shall I go and get it? | Gidip getireyim mi? |
4,729,358 | The trustees İmran Okumuş, Sezai Çiçek, Hüseyin Yaşar, Aytekin Karahan, Ertuğrul Erdoğan, İsmail Gülen and Levent Küçük who had earlier been appointed to Kaynak holding, will also work in these additional 14 corporations. | Daha önce Kaynak Holding’e atanan kayyumlar İmran Okumuş, Sezai Çiçek, Hüseyin Yaşar, Aytekin Karahan, Ertuğrul Erdoğan, İsmail Gülen ile Levent Küçük, bu 14 şirkette de görev yapacak. Kayyumlara |
4,729,359 | A slow motion camera shows the remarkable way in which the velvet worm attacks. | Bir ağır çekim kamerası, kadife kurdunun bu olağanüstü hamlesini gözler önüne seriyor. |
4,729,360 | And after she lost her marbles with her remote control. | Uzaktan kumandasıyla, misketlerini kaybettikten sonra böyleydi. |
4,729,361 | You wanted this Mr. Martin, there are no half measures. | Bunu siz istediniz Bay Martin. Yarım yamalak önlemler almak yok. |
4,729,362 | Look, the studio wants to keep the kid happy. | Bak, stüdyo çocuğun mutlu olmasını istiyor. |
4,729,363 | What do you think? | Sen ne düşünüyorsun? |
4,729,364 | What? | Ne? |
4,729,365 | Now, you listen to me, Mrs. Otto... and you listen very carefully. | Beni dinleyin, Bayan Otto... çok dikkatlice dinleyin. |
4,729,366 | Such a gift. | Ne büyük bir lütuf. |
4,729,367 | The time has come for fire and sword. | Ateş ve kılıcın zamanı geldi. |
4,729,368 | Okay. Bye. | Görüşürüz. |
4,729,369 | Oh, Connie, hi. | Manikürüm var, ayaklarıma da oje surülecek. |
4,729,370 | I'm staying here until morning. | Ben sabaha kadar buradayım. |
4,729,371 | And we say, "Well, everyone who's got a Fender has got a band." | Biz kim? Diye sorduk. O da "Fender diye bir gurup var" . |
4,729,372 | What night was that? | Hangi geceydi o? |
4,729,373 | - They were heading through Gotham, But they veered. | Gotham'a doğru gidiyorlardı ama yoldan saptılar. |
4,729,374 | This is my favorite. | İşte en sevdiğim. |
4,729,375 | - Doesn't that make you... | -Bu seni-- -Kit Ramsey yapmıyor mu! |
4,729,376 | HEY, YOU IDIOT, YOU JUST TOOK MY SPOT! | Seni salak, benim yerimi kaptın! |
4,729,377 | He spend most of his life in and out of mental institutions. | Hayatının büyük kısmı akıl hastanelerinde geçti. |
4,729,378 | How is it? | Nasıl ama? |
4,729,379 | Yes, I love him. | Bayılırım. |
4,729,380 | - I'm kind of getting that feeling too. | -Bende de benzer bir his uyandı.. |
4,729,381 | Well, I used to be bad when I was a kid. | Çocukken kötüydüm. |
4,729,382 | One, two. | Bir, iki. |
4,729,383 | What do you take me for? A beggar? | Beni ne sandın, dilenci mi? |
4,729,384 | Okay, fine, we'll clean up the party stuff. | Tamam, parti dağınıklığını temizleyeceğiz. |
4,729,385 | It's the best I can do right now. | Şu an elimden ancak bu kadarı geliyor. |
4,729,386 | Come on. | Hadi, Roger hadi! |
4,729,387 | And I tried to live as though it were true. | Sanki gerçekmiş gibi düşünerek yaşamaya çalıştım. |
4,729,388 | I hear you got a family coming and you wanna take care of them the best way you can. | Bir aile kuruyormuşsun ve onlara en iyi şekilde bakmak istersin. |
4,729,389 | What were you thinking when you sold that Tashnak filth weapons for a few pennies? | Üç kuruşluk para için Taşnak pisliklerine... - ...silah satarken aklın neredeydi? |
4,729,390 | He kept saying this was it. | Bunu sürekli söylerdi. |
4,729,391 | Hanging out? | Takılmak mı? |
4,729,392 | I wanted to be there with you. | Orada seninle olmak istedim. |
4,729,393 | Tony, I'll match whatever Skip's paying you. | Tony, sana Skip'in verdiği parayı veririm. |
4,729,394 | I'd like to sleep here. | Burada uyumak istiyorum. |
4,729,395 | Athens strongly disputes that an "ethnic Macedonian" minority exists in Greece and has opposed moves to make the issue part of the name talks. | Atina, Yunanistan'da bir "etnik Makedon" azınlığının varlığına şiddetle karşı çıkıyor ve bu konuyu isim müzakereleri kapsamına almayı kabul etmiyor. |
4,729,396 | A monitoring effort is under way in Mavrovo National Park in Macedonia and in northeast Albania. | Makedonya'daki Mavrovo Ulusal Parkı ve Arnavutluk'un kuzeydoğusunda bir izleme çabası devam ediyor. |
4,729,397 | You are a Starfleet officer, Lieutenant. | Sen bir Yıldız Filosu subayısın Yüzbaşı. |
4,729,398 | Let's keep it down out there. | Bunu dışarıda tutalım. |
4,729,399 | If you're done with supper... would you like me to wash your feet? | Akşam yemeğini bitirdiysen... ayaklarını yıkamamı ister misin? |