text
stringlengths 0
30.6k
| label
class label 10
classes |
---|---|
tam "aha sanırım bu sefer toparlayacak" dediğiniz yerde saçıp savuran, güzel olabilecekken vasat olmuş bir film. | 5middle
|
geçen otobüste açtılar bunu yolculuk zehir oldu ya çıldıracaktım az daha berbat ötesi bişi | 0nono
|
Oyunculardan başlamak gerekirse Scarlett Johansson ve Adam Driver gerçekten iyi bir ikili olmuşlar. Adam biraz daha iyi bir performans sergilemiş. Ray Liotta' yı da filmde görmek güzel. Oyunculuklar iyi ama günümüzde inanılmaz performanslar görüyoruz çok çok iyi diyemem. Bu tarz bir filmde en önemli şey duygunun, kahramanların olaylar karşısındaki hislerinin izleyiciye geçmesi ki film bunu gerçekten başarıyor. Gerçekçi hayatın içinden bir yapıt. | 7great
|
izlediğim en anlamlı korku filmiydi. Oyunculuklar iyiydi. kesinlikle sinemada izlemenizi tavsiye ederim | 9amazing
|
Gene olsa gene izleyeceğim ve arşivime aldığım bir film. 7/10 | 0nono
|
dr*ninde dediği gibi bu bir animasyon, herşey hayal gücü... demek ki pek kafa yorulmamış... oldukça vasattı... | 4bad
|
finaliyle insanı hayal kırıklığına uğratan bir yapım 3/5 | 5middle
|
'Fakirin alacaklısı, zenginin akrabası çok olurmuş.' Çok güzel bir Kemal Sunal filmi. Ama açıkçası bu filmde ben en çok Yasemin Yalçın'a güldüm :)Bütün sahnelerde kırdı geçirdi. Çok eğlenceliydi. Her defasında büyük bir keyifle izliyorum. | 7great
|
Film oldukça başarılı ve etkileyiciydi.Zaman zaman konusunda sapıyordu fakat Philip Seymour Hoffman ı izlemek o kadar harikaydı ki.Kusursuz bir performans. | 6good
|
Bu filmden Hangoverın ihtiyarlar versiyonu beklentisiyle izlemeyin ama benim gibi dördüde sevdiğiniz oyuncularsa ve yer yer hüzünlendiren yer yer güldüren bir film arıyorsanız mutlaka izleyin. | 7great
|
Müşfik olmak, vefa ve sevmek üzerine doğru oyuncu seçimleriyle sıcacık, duygusal bir seyirliğe dönen filmde yanlış olan fotoğraf esprisiydi... 80/100 | 7great
|
"Çocuuk limonata içer misin?" repliğiyle filmin aklıma tekrar tekrar gelen Peruzat Teyzesiyle buz gibi bir limonata içmek isteyeceğiniz; filmdeki metaforu herkesle beraber öğrenip, alınan farklı cevaplarla 'iki şekerliler' sözünü sık sık kullanacağınız; Çetin Tekindor'un Babam ve Oğlumdaki kadar etkili oynadığı bu dede karakterini de hafızalardan silemeyeceğiniz; Ozan'ın sofrada kalkıp 'Türk'üz biz' deyip İstiklal marşını okumaya başlamasıyla babasının kafasına bi tane patlatıp geri göndermesini üstüne dedemizin tüm sofrayla İstiklal Marşı okumasını, Gülbaharı, şişelerimizi, belediye başkanını, hiçbir şeyini unutmayacağınız bir Çağan Irmak filmi daha. İyi seyirler. | 8super
|
Geçen sabah şans eseri trt 2 de denk gelip izledim bu filmi, sonra internetten baktım ama özet fragman dışında bir şey bulamadım, eğer bir yerde bulur yada denk gelirseniz mutlaka seyredin derim, yer yer üzen duygu yüklü etkileyici bir dram. | 7great
|
gittiğime pişman eden, filmin daha ilk sahnelerinden itibaren senaryoyu sorgulatan, karakterlerin gereksiz ve klişe esprileriyle dolu, Matt Damonun neden boyle bir filmde yer aldigini anlamadigim, gecen 2 saat boyunca toplamda 2 farkli mekanda geçen, dogu-batı karmasi, kısacası ortaya karışık lahmacun gibi bir film. 10/6 | 7great
|
filmin kasvetli havası arada bir heyecan verici gerici sahnelerle daha çok dağıtılmalıydı. orası bir gerçek. ancak hikayedeki bastırılmış duygularına, aile baskısına ve ekonomik koşullara yenik düşüp hem kendi hem de eşinin hayatını cehenneme çeviren adam tipi bana malesef çok gerçekçi geldi. alıp bir kaşık suda boğmak istedim. Kirsten Dunst severler izlemeli. | 5middle
|
...yonetmen David MacKenzie#39;nin ulkemizde 2 sene gibi uzun bir aradan sonra gosterime giren filmi, Ewan McGregor#39;in bastan sona tek basina surukledigi kisisel bir yapim. Joe ve calistigi mavnanin sahibi Les#39;in bulduklari ceset uzerine kurulu olan hikaye, Joe#39;nun Les#39;in esi Ella#39;yi bastan cikarisi uzerine baska bir yola akiyor gibi gozukse de aslinda birbirini tamamlayici bir finale dogru surukleniyor. Kuskusuz Tilda Swinton ve Peter Mullan#39;in yan rollerdeki katkisinin da yadsinamayacagi Young Adamda Emily Mortimer de guzelligi ile goz dolduruyor. Daha oncesinde karsimiza cok onemli bir filmle cikmayan yonetmen MacKenzie#39;yi tanimak icin iyi bir firsat belki, ancak McGregor#39;in filmografisinde cok onemli bir yeri olmadigini da soylemeliyim..(6/10) | 5middle
|
joe strummer denen o güzel adamı keşfettiğim film olarak kişisel tarihimin en bi nadide köşesindedir.. jim jarmusch mu dediniz? ona zaten nicedir hayrandım:) ha bi de screamin' jay hawkins var.. steve buscemi bile var.. daha ne olsun.. hikayeler naif.. üç hikaye geçişli.. anlatmış adam.. dinlemek lazım.. | 7great
|
Sinemada izlemiştim Annem'le birlikte Başucuma almışım, yakışmış da oraya. Güzel kovalamaca, ben bu filmden beridir ki izlemedim böyle güzelini. Saygılar. | 8super
|
çok iyi ve sürükleyici hatta jaws serisinden sonra gördüğüm en iyi katil köpek balığı hikayesi diyebilirim hele Blake Lively güzelliği ve oyunculuğuyla çok iyi 8/10 | 7great
|
bir zamanlar atv'de yayınlanan uçurum adlı bir dizi vardı. sanırım birazcık bu filmden ilham almışlar. çünkü dizi ile bu film arasında bazı benzerlikler vardı. birde filmle ilgili eleştirilibilecek bir nokta olarak. kamera çekimlerini söyleyebiliriz.. kameranın açıları, sürekli sallanması, gereksiz zoomlamalar falan bayağı kötü iş çıkartmış yönetmen. anlattığı konu çarpıcı, ama teknik olarak zayıf kalan bir yapım. son olarak : insanı kötü hiisettirren film ve hayatı sorgulatan bir yapım. | 7great
|
gerçekten yerli filmler arasında çıkan ender komik filmlerden, kahkaha ile izlenen çok sahnesi var. komedi seviyorsanız mutlaka izleyin. | 7great
|
diğer serilerinin biraz altında kalmış ama yinede güzeldi.. Anthony Hopkins renk katmış.. bazılarının abarttığı kadar yerden yere vuracak derecede berbat bir film değil.. | 5middle
|
Cennette Beş Dakika James Nesbitt'in çok iyi oyun çıkardığı film, öldürülen bir gencin kardeşi ile, öldüren kişinin, bir Tv programına çıkarılmak istenmesi üzerine, geçmişi degiştirmek ellerinde olmadığı için kendi içlerinde ve birbirleriyle yüzleşmesinin hikayesi. Durumdan vazife çıkarmayı erdem sanan, çocuk yaşta "kurtlar vadisi" geçliğinin ne yazık ki değerli insanları öldürerek cinayetlere alet olduğu ülkemizde, özellikle izlenmesi gereken bir film. 8/10 | 7great
|
Harika komedi filmlerinden... Usta bir senaryo ve usta oyunculular. Steve Martin in en sıkı performansı diyebiliriz.. | 8super
|
çok harika olabilirmiş ama maalesef olmamış ... yinede güzel bir film... çok kere izlemişimdir.. | 9amazing
|
Aynı la! İlk filmi hayranlıkla izlemiştim ama bu 2. yapım ilk filmin mantığı doğrultusunda çekilmemiş bildiğin aynısını zorlama senaryoyla bize dayatmışlar. Hiç beğenmedim. Araya şıkıştırılma komediyle yine ilk film tadı verilmiş ama o da olmamış. Beklenti ilk filme göre yüksek olunca bu tarz aslında standart bir yapım kötü algılanıyor işte. İlk filmi izlememiş biri varsa bu akdar kötü değil diyebilirim ama kötü be kardeş. Haberiniz ola. İyi seyirler. P: 6 | 5middle
|
Rosebud'un ne olduğunu sonunda farkedemeyenler için üzerine övgü yerine bol bol serzenişte bulunacağı bir film. Olsun gene de mükemmel bir film. | 7great
|
savaşın anlamsızlığı üzerine bir film ancak bu kadar yapılabilirdi....özellikle UN askerlerinin geldiği ve olaya resmen fransız kaldıkları sahneler cidden traji-komikti..film üzerine şöyle iyiydi böyle güzeldi diye uzun uzadıya diye yazmaya gerek görmüyorum ama filmin sırf sonundaki insanın içini sızlatan son sahneyi görmeniz için gitmenizi öneriyorum...son zamanlarda vietnam üzerine ya da amerikan askerlerinin dünyanın başka yerlerindeki yaptıkları savaşlara bir alternatif olarak bosnada'ki savaş üzerine yapılan bu film değişik bir soluk katmış savaş üzerine yapılan filmlere... | 7great
|
Seri hız kesmeden devam etmiş, özellikle kız arkadaşının babasını işe bıraktığı sahne görülmeye değerdi:) | 5middle
|
İrlanda erkeği tatlılığı ve doğa güzelliklerini çıkardığınızda sıradan bir romantik komediden fazlası değil. | 6good
|
Çok kaliteli oyuncular,eski yılları müthiş yansıtan bir ortam,sıradan bir senaryo ile gereğinden uzun ,çok sıkıcı ve anlamsız derecede karmaşık anlatılarak vasat bir film haline getirilmiş.10/7 | 6good
|
Klişelere yolculuk... Duygu Kocabaylıoğlu'nun eleştirisini okuduktan sonra aklımda beliren film düzgün bir hikaye anlatımı,iyi oyunculuk ve güzel sahneleri barındıran düz ama düzgün bir filmdi.Gördüğüm ise Güven Kıraç'ı yan rolde hikayeye dahil edeceğine yırtık ayakkabıyı dahil etmiş bir kilişe avcısı.Fakir edebiyatından tutun da eşitlikçi adamın maruz kaldıklarına kadar hepsi uzun uzun ve sizi hikayeden koparan bir ajitasyonla verilmiş.Bu tavır sizi hikayeden kopardığı gibi oyunculukları da bitiriyor.Tuğçe Kazaz'ın ilk okul piyesi tadındaki duruşunu bir kenara bırakalım Kenan İmirzalıoğlu'nun kendi karakterine inanmamış hali bu durumu gösteriyor.Sık sık tekrarlanan aynı dialoglar,aynı aksiyonlar(sarılmalar,el ense çekmeler,gözleri dolu bakmalar...) hikayeyi uzun kılmışlar.Güzel kadrajları ve teknik açıdan başarılı görüntü yönetmenliği filmi kurtarmaya elbetteki yetmiyor.Masallar hikayeler dinlemeyi bırakıp ne zaman gerçek dokunulabilir insanların dertlerini beyazperde de görücez sorusunu cevaplamak zor Çanakkaleden geçilmiyor bu ara zira... | 2horrible
|
film 80 lerin havasını yakaladığı konusuna bende katılıyorum. o konuda oldukça başarılı fakat olduğu gibi herşey 80 lerde sanki. şöyle diyelim; günümüzde çekilmiş olduğunu bilmeseydim, tv de falan denk gelseydim, eski bir film zaplardım kanalı. eski filmler kötü olur anlamında demiyorum bunu, korku filmlerinde kullanılan teknoloji ve film felsefesi bir hayli yön değiştirdi artık. bir bakıma eski korku filmleri günümüzün komedi filmleri oldu. işte bu filmde o iki dengenin arasında sıkışmış kalmış. herkese göre bir konusu olmadığını da belirtmek lazım zira çok fazla durağan sahneleri mevcut. mesela ben sıkıldım bir çok yerde. | 5middle
|
Polisiye, komedi ve az da olsa aksiyonun karışımı bir film. Ama bunun yanında çok müthiş aksiyon sahneleri veya gül gül öldüren bir yapısı yok. Herşeyden azar azar barındıran bir film. Eğlenceli vakit geçirmek için izlenebilir. | 6good
|
Bigelow çıtasını yine yüksek tutuyor. Son on yılda tüm dünyayı sarsan bazı olayları, temelde terör olayları tabii ki, adeta bir belgesel gibi sunuyor önümüze. Ama tabii ki bu bir belgesel değil. Kendisi de pek çok açıklamasında güncel olaylardan bahsetmeyi, onları filme çekmeyi sevdiğini söylemişti. Yine yakın tarihimizin en önemli olaylarından (operasyonlarından) biri ile karşımızda. Başarılı kurgu, sürece uzun olan filmin sıkıcı olmasını engelliyor. Chastain neden son yılların yükselen yıldızlarından olduğunu bir kez daha, öncekilerinden farklı bir rol ile kanıtlıyor. Maya karakteri sanırım ileride bahsedilecek olan kadın karakterlerden biri olacak. Adayları izledikten sonra ister istemez Oscar tahmininde de bulunası geliyor insanın. Bence En İyi Film şansı çok çok düşük, yok denecek kadar az. Fakat yılın kaliteli yapımlarından kesinlikle. Özenli bir sineması var Bigelow'un. Gerçekçi operasyon sahnesi için bile izlenebilir. Kaldı ki, bu gerçekçilik hissi filmin her saniyesine işlemiş durumda. | 7great
|
Klasik ama Oyunculuklar Super Çok ağladım Gercekten derinden etkiledi beni Tavsiye ediyorum herkese ozellıkle anneme kızdıgım bır dönemde izlemek daha da anlamlı oldu | 9amazing
|
Kompleksli eğitimsizin eğitimliyi aşağıladığı, baştan sona cinsiyetçiliğin hakim olduğu, psikopatlaşmış toplumda nefreti ve savaşçılığı köpürten militarist filmde, ölmek, öldürmek yüceltilirken, öldürme işini zevke, şölene dönüştürüyor. Savaşın yakıcılığı ve yıkıcılığını göstermek yerine, hangi neden ya da görüşten olursa olsun biri birini öldürdükten sonra ellerindeki kan kurumadan canı "antrikot" yemek istiyorsa o kişinin insanlığı sorgulanmalıdır. Hangisi daha önemli kahramanca ölmek, öldürmek mi? İnsanca yaşamak, yaşatmak mı? 20/100 | 0nono
|
"Bakın, onlar düşmanımız değil. Bize karşı saldırgan bir tutum izlemediler. Belki saldırgan olma tarzları böyledir" Filmde geçen bu diyalog üzerinden şüpheciliği, korkaklığı ve saldırganlığı savunanlara karşı, daha başlangıcında ışık hızını geçme olasılığını içeren soru soran ve belli bir disiplinden geldikleri halde güvenlik önlemlerini hiçe sayarak fevri davranışlarda bulunan sözde bilim insanlarını görürüz önce. Ve fakat sonra yaptıkları tespitlere göre yıllar sürmesi gereken iletişim sorunu her ne olduysa birden iletişivermek şekline dönüşür bu bilm insanının. Çin Bloğu'nu önce yerip sonra yanlarına alarak filmin pazar payını da bi güzel genişletmişler. Helal olsun. Neymiş geleceği görebilen zuzaylılar ileride kendileri de yardıma gereksinim duyabilecekleri için bazı seçilmiş insanlara da bu yeteneği bahşetmişler. Aman yarappim... Benzer temalı Contact - Mesaj (1997) filmi seviyesine erişebilmek için daha çok ama çok zıplamaları gerekiyor... 30/100 | 9amazing
|
Film çok başarılı bir dram-gerilim. Son zamanlarda oyunculuğuna hayran kaldığım Jodie Foster film boyunca beni mest etti, bu performansıyla Oscar'ı zorlayabilir. ?Hustle and Flow? filminde ilk defa izleme olanağı bulduğum Terence Howard, her oynadığı film sonrası perfomansını artıyor bana göre bu filmde de rolünü hakkını fazlasıyla vermiş. Film ilk on beş dakikası (yani o tuneldeki olaylar olup iki sevgili hastaneye gidene kadar ki sahne) biraz hızlıca ve çok fazla ?background? verilmeden yürüyor, ancak özellikle Erica karakteri hastaneden taburcu olduktan sonra film bence asıl ivmesini kazanıyor, işte o andan sonra müthiş bir filmle karşı karşıya kalıyoruz. Jodie Foster oscarlık performansı için kaçırılmaması gereken bir film. | 7great
|
Tek mekanda geçmesi hatta tek mekanın da ötesinde sadece araba içerisinde bir gece sürüşünde geçmesi sebebiyle çok zor kotarılacak bir film, çoğu insan bu durumdan sıkılabilir. Fakat o kadar akıcı diyaloglara sahip ki gerçekten filmin nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz. Mutluka izlenmesi gereken deneysel bir çalışma, Hardy'nin oyunculuğu da enfes. | 6good
|
Erkeklere en uygun romantik komedi bu olsa gerek.İki saat boyunca kendine bağlayan tüm nedenleri geçtim,sırf Paul Rudd'ın mükemmel ötesi Robert De Niro taklidi için bile izlenir.2007'nin en başarılı yapımlarından. | 5middle
|
Pi (1998) Yönetmen: Darren Aronofsky 1998 Sundance Film Festivali'nde Aronofsky'e En İyi Yönetmen ödülünü kazandıran,buram buram matematik kokan,yönetmenin ilk ve sağlam adımıyla karşı karşıyayız. Max, (Sean Gulette) sayılarla kafayı bozmuş,doğanın matematiksel bir formül üzerine kurulu olduğuna inanan, bu inancının kendisini fişeklemesiyle bu tezi ispatlamaya çalışan bir matematik dehasıdır. Zamanla doğadaki döngüyü keşfedecek ve bu keşif onu Tevrat'ın sırrını bulmaya çalışanlarla,global dengeyi borsa gibi bir araçla elde tutmaya çalışanlarla ama en önemlisi kendisiyle karşı karşıya getirecektir. Matematikçi olduğum için belki de filmde geçen matematiksel bağlantıların sıralanışını hayranlık duyarak izledim. Matematiğe ilgisi olmayanların filme de ilgi duymakta zorlanacağını belirtelim. -Spoiler içerebilir- Max'ın kendince 3 temel kuramı var: 1) Matematik doğanın dilidir. 2) Etrafımızdaki her şey sayılarla tanımlanabilir ve anlamlandırılabilir. 3) Herhangi bir sistemdeki sayıları grafikle gösterirseniz şekiller ortaya çıkar. Bu nedenle doğada heryerde şekiller vardır. (spiraller) Filmde; Arşimet,Fibonacci,spiraller,Da Vinci,altın oran,Tevrat,pi gibi pek çok kavram geçiyor ve bu kavramların 84 dakikaya sığdırılması matematikçi olmayanlarda şiddetli baş ağrısı ve gerilime sebebiyet verebiliyor ya da tek düğmeyle kurtuluş yoluna gidilmesine :) Bunlar benim senelerdir içinde yüzdüğüm konular olduğu için midir bilinmez zevk aldığım bu kavramların nasıl birleştiğini bu filmle anlatmak istedim. Fibonacci sayı dizisiyle işe başlayalım. Bu sayı dizisi kendinden önceki iki sayının toplanıp yazılmasıyla oluşuyor. Yani 0,1,1,2,3,5,8,13. gibi. Bu sayı dizisi ise bizi altın oran a götürüyor. Serinin 13.hanesinden sonra sayının bir önceki sayıya bölümü altın oranı yani 1,6 yı veriyor bize. Peki nedir bu altın oran? Altın oran canlı-cansız yaratılan her şeyde var olan oran aslında en kaba tanımıyla. Mesela insan vücudunu ele alalım; kolumuzun dirseğimizden üstte kalan bölümünün altta kalan bölümüne oranı,parmağımızın tamamının üst boğuma oranı bize altın oranı veriyor. Gelelim spirallere; spiral dediğimiz şey,iki boyutlu düzlemde, orijinden çıkan ve sabit açısal hızla dönmekte olan bir doğru üzerinde, sabit hızla dışarıya doğru ilerleyen bir noktanın izleyeceği eğridir. (matemasuk.com) DNA zinciri,parmak izi,göbek kordonu,iç kulak salyangozu,ayçiçeği ve deniz kabuğu spirallere verilebilecek başlıca örneklerden. Hatta saçlarımız bile kafatasımızdaki spiral bir döngüyle çıkıyor. Peki doğada milyonlarca formatta karşımıza çıkan spirallerin altın oranla bağlantısı ne? Şöyle ki; bu spirallerin eğiminin tanjantı altın orana eşit. Böylelikle Max'ın bize göstermeye çalıştığı şeyi daha iyi anlıyoruz; yani doğanın büyüklü küçüklü spirallerden ibaret olduğu gerçeğini. Bu da var olan her şeyin altın oran kuralına uygun oluştuğunun göstergesi. Arşimet'in spirallerine de bu şekilde değinmiş oluyoruz. Da Vinci'nin bu filmle alakası ise şu; 'Mona Lisa' ve ' Aziz Jerame' tablolarında altın oranı kullanıyor,tabloların boyunun enine oranı bize altın oranı veriyor. Bunu sadece çerçeve boyutlarında kullanmıyor tabi ki,çizdiği resimlerin kendisine de uyguluyor. Çizimlerin uyum ve ahenk içinde olması için çizdiği portrelerden masa ve pencerelere kadar altın oranı uyguluyor. Ayrıca Da Vinci'nin bulunan günlüklerinde insan vücudundaki altın oranları gösteren çalışması bulunuyor,bu çalışmaları da çizimlerinde kullanıyor zaten. Yeterince dağıttık toplayalım; film doğadaki matematiği sunuyor bize,dağınık ve alakasız gibi görünen her şeyin bir oranla sabitlendiğini,aslında en kompleks görünenin bile bir düzenle işlediğini kanıtlıyor sanki. Yahudi yönetmen,ilk filminde kitabı Tevrat'a da değinmeden geçmiyor. Max'in bilgisayarının kendinden geçmeden önce ona sunduğu 216 hanelik numara dizimi tevratın şifresiyle çakışıyor,borsanın döngüsüyle de. Filmde Max'ın karşısına çıkan böcekler, kafasında düşünmesini engelleyen olumsuz etkenleri simgeliyor bence. Film, Sean Gulette'in eline bırakılmış o da hakkını fazlasıyla vermiş. Müzikler Clint Mansell imzalı ve tek kelimeyle müthiş. Aronofsky'nin kendine has kamera çekimiyle büyüleyici sahneler yakalanmış ,Max'in filmin aralarına serpiştirilen hap içme sahneleri filmin akışına bambaşka bir boyut katıyor. Aronofsky'nin bilimle harmanlanmış bu filmini matematiği sevmeseniz bile,sırf yönetmenin nasıl 'ben geliyorum' dediğini görmek için izleyin derim. | 4bad
|
Şu oyuncu kadrosuna bakar mısınız ?Sabırsızlıkla bekliyorum... | 7great
|
Başrollerden ziyade yan roldeki profesör abimiz beni kahkahaya boğdu. Filmin sonunda kırılacaksınız. Kısa ve tatlı bir film :) | 6good
|
Genelde bu kadar kötü bir film hakkında uzun eleştiri yazmam. Ama bu sefer Ben yandım eller yanmasın diyor, eleştirime başlıyorum :) Filmle ilgili eleştirilerimi madde madde sıralayayım; 1- Başta Thoru oynayan Chris Hemsworth olmak üzere filmde oynayan oyuncuların neredeyse hepsi berbat oyuncular. Filmde ayakta kalan tek oyuncu Anthony Hopkins (yattığı ölüm döşeğinde bile Chris Hemsworthtan daha iyi bir oyunculuk çıkartıyor emin olun) :) Rene Russoyu yıllar sonra bir filmde görüyoruz, seviniyoruz bir bakıyoruz ki kadına biçilen rol 5-6 cümlelik. Portman ise bu sene büyük ihtimalle Altın Ahududuya aday gösterilir bu performansıyla. 2- Filmin senaryosu, diyalogları herşey ama herşey yapay ve komik ve kötü ve sığ ve vs.. 3- Dc Comics ortaya Kara Şövalye gibi kült filmler çıkartırken Marvel her kahramanını harcamaya devam ediyor. Böyle bir hikayeden enfes bir fantastik film çıkabilecek iken (Yüzüklerin Efendisi gibi), ucuz bir eğlencelik çıkartmayı tercih etmişler. 4- Marvela bulaşanın sinema kariyeri bitiyor (Bknz. Sam Raimi , Tobey Maguire). Sanırım Kenneth Branagh da Sinema kariyerimi bitireyim, artık emekli olup dinleneyim diyor. En azından bu kadar kötü bir filmden ben bunu anladım. Bu film benim Matrix Reloded filminden sonra izlediğim en büyük fiyasko. Yetişkin hiç kimseye tavsiye etmem, eğlencelik bile değil. | 2horrible
|
Filmle ilgili ilk haberler gelmeye başlayınca (yönetmen,oyuncular vs.) çok heyecanlanmıştım.Fragmanlar yayınlanmaya başlayınca kafamda oluşmaya başlayan soru işaretleri filmi izleyince nihayetlendi.Ve sonuç:hayal kırıklığı... Yaklaşık iki buçuk saatlik üst düzey bir filmde akılda kalan hiç bir replik yok.Yan karakterler çok zayıf üstelik bunları canlandıran Aaron Paul,Sigourney Weaver gibi ünlü oyuncular kenar süsü gibi kalmış. Noah gibi Exodus da büyük yönetmenlerinin iyi filmleri arasında sayılmayacak bir yapım bence. | 3poor
|
birinci si daha hoştu ya | 4bad
|
Ne yalan söyleyeyim çok keyif almadım bu filmi izlerken. | 4bad
|
Anzakların Şafak ayinine katılan bu adamın filmine para vermeyeceğim. Ne sinemada izleyeceğim ne de orginal dvdsini alacağım. Bu yaptığı vatanı için şehit olan bazılarının mezarı bile bulunmayan ecdada saygısızlık tır. Bu vatanın evlatları seni bulunduğun yere getirdi Cem Yılmaz. Anzakların değil, senin beğenmediğin ayağında giyecek ayakkabısı olmayan aç karnına şehit düşen kınalı kuzuların torunları onlar. Evet izleyeceğim "eserini" ama beğenmeyeceğime eminim çünkü artık bittin sen güldürmüyorsun bunlar da son çırpınışların. Sen en iyisi twiter'dan saçmalamaya devam et en iyi yaptığın iş bu. | 8super
|
Ders niteliğinde muhteşem bir film mutlaka izletilmeli her yerde tekrar yüreği yetenler tabiki bunu yapabilir. | 9amazing
|
Beni çocukluğuma döndürdü arkadaşlık ve dostluğun önemini tekrar hatırlattı sadece winnie the pooh'un sesi değişmişti, değişmese iyi olurdu onun için 4/5 | 7great
|
Aşırı vasat bir film! | 0nono
|
son zamanlarda yeni çıkan animasyonlar arasında en güzeli denilebilir. konusu karakterler olayların işlenişi gayet güzel. özgün bir yapısı olması da kendine bağlıyor. seri halide gelirse kungfu panda ve ice age ten sonra güzel bi seri daha olacak denilebilir.. iyi seyirler. | 7great
|
Serinin en hareketli filmi ? Baştan sona dur durak bilmeyen bir film ? Efektleri de oldukça iyiydi ? 3 leme başarıyla tamamlanmış ? 10/8 ? | 7great
|
anlaşılmaz ve muhtemelen abartılı debizaltı savaşıyla başladı film.. Sonrasıda tutarsızlıklarla dolu giden savaş filmi… rusya başkanını kurtarma falan işleri çok abartılı tutarsız mantıksız | 1nowatch
|
eger supheci bir insansaniz ve gordugunuze inanamamayi seciyorsaniz, keyif alacaginiz bir film olucagini soyleyebilirim. ben hem korkutucu bularak hem de cok eglenerek izlemistim. --spoiler-- ozellikle o old shoe sarkisinin yapildigi yerde. --spoiler-- | 7great
|
Fena değil,ama yönetmenlik çok kötü.. | 6good
|
tüm filmlerini izlemesem de jonny depp'e en çok yakışan rolün bu olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. gözlerim dolu dolu oldu. yine de kesinlikle insanın içine işleyen bir öykü. ne jonny depp ne kate winslet insanın gözüne sokulmuş. tüm karakterler eşit derecede filme dağıtılmış ve bana göre de bu durum filmi daha akıcı kılmış. çok beğendim.. | 7great
|
Bu kadar popüler bir filme eleştiri yazınca doğal olarak birçok gelmeye başladı. Filmden anlayabildiğim kadarını yazdım. Benim gördüklerimden fazlasını görenler, fazladan ne gördüklerini yazıp ve eleştirdiğim noktalardaki haksızlığımı iyi, güzel, muhteşem gibi soyut kavramlarla değil gerekçeleriyle somutlarlarsa sevineceğim. Herkesin anlayıp benim anlayamamış olmamdan kaynaklı üzüntüm hafifleyebilir böylece... | 8super
|
Bunu sevdiyseniz şuna da bakın: Time crimes | 6good
|
Sarışın, yeşil gözlü, uzun boylu arkadaş çok iyiydi muhteşem bir oyunculuk sergilemiş, keşke kendisiyle tanışma şansım olsaydı hayranı olarak bir imzayı hakettiğimi düşünmekteyim. | 9amazing
|
Erkekteki nasıl güzel bir aşktı ve bir aşk bu kadar güzel anlatılabilirdi.... ne istediğini bilmeyen ya da çok şey isteyen bir kadın... Ve parçalanan bir aile, savaşan bir erkek.... sonuna kadar duygusuyla, hissettirdikleriyle harika bir filmdi diye düşünüyorum. | 7great
|
Korku-gerilim türünde bir film olmasının yanında sinematografisi ile dikkatleri çeken It Follows - Peşimdeki Şeytan&, farklı biçimi ve zengin altmetni ile türün meraklılarının kaçırmaması gereken bir yapım | 5middle
|
Roberts ve Pitt in kimyaları uymasa da, film gayet eğlenceliydi... | 9amazing
|
Evde tek başına serisinin yoğun ilgi çekmesi üzerine çekildiğini düşündüğüm bir film. Çocukken bunu da az izlememiştik. | 5middle
|
Kesinlikle kimsenin izlemesini tavsiye etmiyorum yönetmen ve tüm çalışanlardan tek isteğim bu filmlerde küfür türkçe konuşma kurallarının ihmal ediyorsunuz lütfen lütfen dikkatlice kullanın burasi Türkiye Avrupa amerika değil herkes kalitesini düşürmüş inanın filme girmemle çıkmamız bir olmuş bu kaçıncı film sürekli küfür küfür siz ne yapıyorsunuz herkes kendisine gelsin eski Türk filmlerini izleyin kitap okuyun nasıl konuşmanız gerektiğini karakterlere nasıl ışık vereceginizi göreceksiniz böyle olmaz sinemaya gidiyorum sürekli haftada en az 4film izlerim ama artık değişti tiksinerek çıkıyorum Üzgünüm üzülüyorum bu ülkemize yakışmayan film bunlar | 1nowatch
|
Yönetmen Krzysztof'un, çocukluğunda babası tarafında hor görülüşü ile başlayıp, komünist dönemde, okulda karşısına çıkan talihsizlerin anlatıldığı ve tüm bunlara rağmen bir yönetmen olarak kalabilmek ve film çekmek için vermiş olduğu mücadeleyi anlattığı bir nevi belgesel. Çok ilgimi çekebildiğini söyleyemem ama belgesel içerisinde film çekimleri ile ilgili bazı sahnelere yer verilmiş olması fena değildi. | 4bad
|
Ben filmin imdb puanini cok abartili buldum acikcasi. cok sıklıdim cogu sahnede. Kisaca beni pek fazla sarmadi. | 5middle
|
Nasıl bir film, bence film olmaması gereken sadece bir parodi olabilecek konuyu alıp nasıl bir film yaparız düşüncesi ile çekilmiş bir film. Filmin ilk giriş sahnesinden son sahnesine kadar hem kulaklarım tırmalandı, hem gözlerim yandı. Bu filmin bana kazandırdığı tek şey neden düğünlere gitmediğimi hatırlatması oldu. Evet güldüğüm sahneler yok mu var sonuçta oynayan oyuncular arasında rolünü iyi yapan güldürebilen ufak tefek espriler yok değil. Ama bu benim için sadece parodisi yapılsaymış yeterliymiş fikrini değiştiremiyor. Bir düğünde ne kadar entrika olabilir ve ne kadar böyle bir rastlantı olabilir. Uzun soluklu bir düğün parodisi izlemek isteyen buyursun izlesin bunun dışında çerezlik izlesende olur izlemesende olur. | 5middle
|
Neredeyse aynı zamanda gösterime giren Star Trek Into Darkness'ın "Dünyamız Yıkılacak" sloganı Man ofSteel'e çok daha fazla yakışıyor. | 7great
|
Oldukça kalabalik ünlü kadrosu, dünyanin bir çok metrolpolinden farkli açilardan ve gözden bakilmaya çalisilan gerçekçi bir felaket filmi gibi yapiyor ama asli öyle degil; Son yillarda binlerce insanin ölümüne sebeb olmus tirilyonlarca dolar zarara sebep olan labaratuarlarda üretilen Deli dana, kus gribi, domuz giribi gibi virüsler için Basta Dev sermayenin etkisi altindaki Dünya saglik örgütü ve ilaç sirketlerini aklamak için çekilen gerçekleri söyleyen insanlari firsatçi onlara inananlari deli diye siniflandirabilecek kadar küstah bir film.Parçalari birlestiren yada sorgulayan herkezin anlayabilecegi gibi kus gribi Çinin engellenemez yükselisini biraz törpilemek için yaratildiki(çin gribi basarili olamamisti) Çin ekonomisi Trilyonlarca dolar zarar etti, onlarca ülke kanatli her canliyi itilaf edip milyarlarca zarar etti, hisseler çakildi.Domuz gribinde meksikaya amborgo uygulayabildiler, ilaç sirketleri sattiklari asilarla bir kaç yüz milyar dolarlar kazandi.Bir militanmis gibi çalisan Sdoderberg tüm virüsleri doganin dengesini bozan insanlarin(ormanlari yok eden) nedeniyle oldugunu söyleyip, Dünya saglik örgütünü bir kahraman ve kurtarici gibi sunup kapitalizmi övmeye devam ediyor.Tabi Devrimci lider Che filmlerini yüzeysel sig birer saçmaliga çeviren bir yönetmenden beklenebilecek bir olay ama asil sorulmasi gereken soru zengin ve ünlü yönetmen Steven Soderberg neden ve ne için Ruhunu satti.Hatirlayacaginiz gibi Kathryn Bigelow Oscar için(Yönetmen oscarini alan ilk kadin olmak için), Orhan Pamuk Nobel için satmisti. | 5middle
|
Tüm insanlığı seviyorsun... ... ama ne var ki yaşayan tek bir canlıyı... ... bir bireyi sevmekten acizsin.... Diyerek bir dönemi, bir sistemi oldukça dolambaçlı ve farklı bir yöntemle özetlemiş... Beğenmek için bu anlatım türünü sevmek gerek.... 4/10 | 3poor
|
Australia, yönetmen Baz Luhrmanna epey sıkıntı çektiren bir sinema filmdi oldu. Oyuncu kadrosundaki belirsizlikler nedeniyle proje bir süre askıya alındı ve daha sonra yönetmen, drover rolünü Russel Crowe yerine Hugh Jackmana verdi. Çekimleri 2007 ilk yarısında başlamasına rağmen yine projedeki bir takım aksaklıklar nedeniyle sinemalara ancak geçtiğimiz yıl sonu gelebildi...Böylesi büyük projelerin altından kalkmak büyük bir çaba gerektiriyor. Özellikle de bu denli iddalı yapımları izleyicilere beğendirmek bazen filmi o anda çekmekten daha zor bir hal alabiliyor. Film gösterime girdikten sonra bir çok haklı ve haksız eleştiriye maruz kaldı. Eleştirilerin ortak noktası Baz Luhrmanndan çok daha başarılı bir Australia izlemek idi. Ama yinede Australiayı onun gözünden bu kadar zengin bir içerikle görmek son derece keyif verici...Film oldukça uzun olmasına rağmen, temposu çok başarılı bir şekilde ayarlanmış. Uzun ve durağan sahnelerden sıkılmaya başladığınız anda film birden hareketleniveriyor ve ortaya oldukça başarılı görsel sahneler çıkıyor. Sığır sürme sahnesi gerçekten cok başarılı ve heyecan verici bir sahneydi. Film aynı zamanda hayatımda tanıdığım en mistik yerli halk olan aborjinlerin Australia sınırları içersinde verdiği yaşam mücadelesine uzaktan değinmiş. Söz konusu film Australia olunca, aborjinleri yok saymak tarihi inkar etmek gibi bişey olurdu galiba. Baz Luhrmannın bu konuya kısmi olarak da yer vermesi gayet yerinde olmuş. Hugh Jackman ve Nicole Kidman birlikteliği ne derece başarılı oldu şuan kestiremiyorum ama Nicole Kidmanın performansı oldukça iyi, sadece salon kadını olmadığını bu filmlede maceracı ruhunu açığa çıkardığını görüyoruz. Hugh Jackman da gözardı edilmeyecek kadar başarılı bir oyunculuk sergilemiş filmde. Teknik açıdan son derece başarılı bir film Australia, görsel efektler farkedilmeyecek kadar başarılı bir şekilde kurgulanmış. Görüntü yönetimi Mandy Walkera kılpayı oscar adaylığını kaçırtsa da bu denli muazzam görüntüleri onun bakış açısıyla izlemek son derece keyif verici. Catherine Martıne oscar adaylığı getiren kostümler ise son derece şık ve yıllar öncesinin zerafetini yansıtıyor bizlere. Müziklerinin, filmin heyecanlı ve romantik sahnelerine yakışmadığını, daha doğrusu filmin özgün müziklerinin beni hayal kırıklığına uğrattığını belirtmek isterim.Başka bir dünyadan, başka bir kıtadan hikayelerin anlatıldığı bir film Australia. Çok başarılı bir film olmasa da eminimki birçok izleyicinin kayıtsız kalamayacağı derecede içten ve samimi bir film Australia... | 6good
|
Fantastik serinin sağlam başlangıcı..Bu seri kesinlikle kendini izlenmesi gerekenler arasına sokmayı başarıyor.. | 7great
|
tek kelime ile muhteşem! çok eğlendiriyor izlerken. çocuğun babası ile bir kadının arasını yapmaya çalıştığı sahne çok hoştu :) | 9amazing
|
Özgün senaryo ve mükemmel oyunculuk. İyilerin her zaman iyi, kötülerin de her zaman kötü olmadığını gösteren bir eser, iyi seyirler | 8super
|
bir dramada benim için aranan çoğu özelliği barındıran bir yapım olması izlerken ayrı bir keyif verdi. iki farklı hayatı ve o iki farklı hayatın insan üzerinde bıraktığı etkiler sade ama çok güzel işlenmiş. yan unsurlarada ayrı bir önem verilmesi sizi filmden koparmıyor. cate ablamız efsane oynamış. oscar'a pek önem veren biri değilim ama ödülü kazanamazsa artık takip bile etmem. bir de söylemeden geçemeyeceğim sandra bullock'un cate ablamızla aynı ödüle aday gösterilmesi resmen benim gözümde hakarettir. 8/10 | 7great
|
Açıkçası ilerledikçe sıkıldığım bir yapım oldu..İzlemesenizde olur.. | 5middle
|
böyle müthiş bir oyuncu kadrosu,terrence mallick gibi bir yönetmenle birleşince ortaya böyle bir başyapıt çıkmış.ben çok beğendim savaşın anlamsızlığını,aksiyon ile birlikte güzel bir şekilde anlatmış.çok fazla söze gerek olmadığını düşünüyor ve herkese tavsiye ediyorum.9/10 | 8super
|
Frances O'connor, bugüne kadar gördüğüm en güçlü kadın sıfatlarından birine sahip. Her şeyi becerebilecekmiş gibi duruyor ki, Avustralya'nın suyunda mı havasında mı bir şeyler var acaba diye şüphe ediyorum. Soyadı da biraz İrlanda havası kokuyor. Ancak ne yazık ki, filmde çizilen Fanny Price karakteri, oldukça silik. Bir dönem filmi olduğunu düşünürsek belki daha gerçekçidir böylesi. Ama kafama koyduğumu yaparım diyen bir dişi figür için çok uysal görünüyor. 21. y. y. insanı olarak gözlemim bu. Kendi dönemi içinde muhakkak Fanny Price çok cesur bir kadındır, bilmiyorum. Romanı okumadım. Okusaydım keşke. :(( Kölelerse, filmin otuz kırk metre uzağındalar. Sadece sesleri duyuluyor. İşin bence vahim yanı, Sör Thomas'ın geçmişine dair gördüklerini dahi sindirip hazmedebilecek bir Fanny portresiyle muhatap olmamız. Aşkını gömemeyen kadın, iki günde vicdanını gömüp o çatı altında yaşamaya devam edebiliyor. Şimdi bu, dönem sosyetesine dönük bir saldırı mı yoksa gerçekçi akımın farzı mı? | 7great
|
Gayet güzel, seyir zevki yüksek, iyi oyunculuklarla dolu, sıcak bir film. Ayrıca soundtrackinde Dario Moreno'nun söylediği iki adet şarkı da bulunmaktadır. Dario severlere duyurulur. | 7great
|
Beni sürekli içsel hesaplaşmalara iten harikulade film. Sesler, açılar, oyunculuklar herşeyiyle mükemmel tabii birde Reha Erdem faktörü var. Binnur Kaya'ya değinmeden edemeyeceğim, o nasıl bir yetenektir yahu kadın sadece kameraya baksa dahi anında duyguyu veriyor size. 7.0 şiddetiyle tavsiye ediyorum herkese. Hani derler ya bu dünya iyi insanların hatrına dönüyor diye hah işte tam olarak o. | 7great
|
Ya Allah' ım sonunda en sevdiğim kitap filim olacak 12 Mayıs' ı sabırsızlıkla bekliyorum. Ama sanırım Trabzon da senas yok. Eğer bu gerçekse yıkılırım. Çok uzun zamandır bunu bekliyordum. Sadece ben değil Trabzon da bir çok okurkus bu ani bekliyo. Lütfen bir çözüm getirin. | 8super
|
İnanılmaz bir film. Daha önce hiç böyle bir senaryoyla karşılaşmamıştım. Bunu yazan zekanın sahibiyle tanışmak isterdim. Tam olayların nasıl gelişeceğini anladığınızı sandığınız bir anda aslında hiç bir şey bilmediğinizi fark ediyorsunuz. İzleyicinin yapıma adını veren tek harfin anlamını öğrendiği final ise şok edici. Oyunculukları, müzik ve mekan tasarımıyla da kusursuz olan H'yi tavsiye ederim mutlaka izleyin. | 9amazing
|
Rodriguez ve Tarantino 2007 yılında çektikleri filmlerle ''istismar'' sinemasına saygı duruşunda bulunmuşlardı. Tarantino'nun yönettiği Death Proof (Ölüm Geçirmez) filmini eğlenceli olmasına rağmen yeteri kadar iyi bulmamıştım. Planet Terror (Dehşet Gezegeni) filmi ise -başrol oyuncusu Rose McGowan'ın da etkisiyle birazda- daha iyi bir film. Aradan 5 yıl geçmesine rağmen iki filmde çabucak unutuldular ilginçtir ki. Gore ve istismar filmlerini sevenler bu iki filmide gönül rahatlığıyla izleyebilirler. Yönetmenlerin beklediği kadar çığır açan bir proje olmadı ''Grindhouse'' projesi belki ama 2000'li yıllara özgün yapımlar olarak farklılık kattıklarıda su götürmez bir gerçek. | 5middle
|
öncelikle filmi beğenmedim.. seriler uzadıkça çitayı her geçen gün aşağılara çekiyor.. sadece ilk filmini çok beğenmiştim, diğer serileri malesef beğenemedim.. uzun zamandan beri bir korku filminden bu derece sıkıldığımı hiç hatırlamıyorum.. aşırı derecede sıkıldım.. artık daha fazla uzamasın lütfen yeminle gına geldi, hep aynı konu, hep aynı işleyiş, hep aynı hikaye.. | 3poor
|
Çok gereksiz bir korku filmi. Ti West eli yüzü düzgün bir korku filmi yönetmeni olmak istiyorsa önünde çok uzun bir yol var daha. Filme dair övülecek bir şey göremiyorum. Ne yazık ki bunun aksine senaryodan ve karakterlerden tutun da hikayeye, oyunculuklardan tutun da korkutma taktiklerine kadar yerilmeyi hak ediyor. Korkutma taktiği olarak zaten aniden patlayan yüksek sesleri kullanıyor film, ve bu da onun ne kadar vasat olduğunun en büyük göstergelerinden biri. Çerezlik niyetiyle izlendi tabii ama yine de daha mantıklı, akıcı bir şeyler bekliyordum filmden. Başarılı bulmadım. | 1nowatch
|
Filmin özeti ile filmin uzaktan yakından ilgisi yok uyarayım. Özeti yazan arkadaş filmi anlamamış! | 6good
|
Tam bir hayal kırıklığı denebilir aslında... Bazen görsel efektler günü kurtarır fakat bu filmde hiçbir şey bu kadar basit bir konuyla yola çıkan Titanların öfkesini kurtaramaz... Bence insan zekasıyla alay eden bir kurgu ve senaryoya sahipti... | 3poor
|
Bir cumartesi akşamı sekiz arkadaş la beraber seyredelim dedik.benim tercihimle filmi taktık üç saate yakın sürecek bir yolculuğa çıktık. Filmin ilerlemesiyle geçen zamanla beraber herkes birbirlerini kontrol etmeye başladı. Çünkü kimisi uyumaya kimisi uyumamak için mücadele ediyordu Ben ve iki arkadaş seyrediyorduk.eleştiriler başladı. Ben bu akşamın sorumlusu olarak görünüyordum.haftasonumuzu mahvettin , bu filmi cokmu aradın, neyse ben şunu merak ediyorum,sinemada karanlıkta acaba kaç kişi uyumuştur. Görsel efekt muhteşem diyorlar filmin tamamı karanlık ne görsel efektinden bahsediyorsunuz anlamadım , bir iki hologram sahnesini mi kastediyorsunuz.hicmi görsel efekt görmedik biz . bana göre konu iyi görsellik 0 aksiyon 0 filmi sanki ağır çekim çekmişler ama şunu söyleyeyim bir bilimkurgu filmine göre üç saat işkence çektiren bir film olmayı başarmış.son olarak ana de armas a bayıldım her eve lazım. Birde harrison fordu koymuşlar son kirkbes dakikasında çıkıyor. Oda bir işe yaramıyor. Neyse geçmiş olsun. | 5middle
|
yönetmen bizimle resmen dalga geçmiş. | 0nono
|
Yazıktır günahtır, böyle filmlere para harcamak. Mumya içinden çıkmış bir yavru film. Her yavru gibi acemi, kendi ayakları üstünde zor yürüyor. Antik dünyayı, Wrestler ringine çevirmişler, bir tür şaka, hem de en kötüsünden. | 4bad
|
Ses Görüntü kalitesi Oyuncular ile birlikte mükemmel bir film olmuş uzun zaman sonra İzlediğim en iyisi diyebilirim Çok Başarılı 👏👏👏👏👏👏👏👏👏👏 | 9amazing
|
Bu senenin ve önümüzdeki senelerin çok konuşulacak filmlerinden biri olduğu söyleniyor. Ben gittim, gördüm ve pişman olmadım, özellikle yönetmenin biçimsel olarak yeni şeyler denemesi çok hoşuma gitti. | 7great
|
Düşmeyen temposu ile aksiyonun doruklarında keyifli bir seyir sunan film, gözünüzden kaçmasın. Dile kolay 19 yıldır Görevimiz Tehlike serisini (1960 yılların simgesi olan aynı adlı diziyi de saygıyla analım) izliyoruz. Her daim kendi türünde yeniliklere imza atmış, beklentileri karşılamış, merakla beklenen ve çok konuşulan bir yapım olmayı başarmıştır. Senaryosu ve yönetim başarısı bir kenara, bunda en büyük pay ajan Ethan Hunt rolü ile adeta özdeşleşen Tom Cruise’a ait kuşkusuz. Serinin bir diğer önemli yanı da günümüzde kullandığımız teknolojilere daha o zamanlardan yer vermeye başlamasıdır. Yüksek teknoloji ürünü maskeler, laptoplar, 3D tarama, ses değiştirme cihazları, hack etme gibi daha pek çok yeniliği Görevimiz Tehlike sayesinde ilk defa görmüştük. Bu açıdan sinema ve teknoloji sektörüne yaptığı katkı tartışılmaz. Görevimiz Tehlike 5 de yakın zamanda muhtemelen hayata geçecek teknolojilerden izler taşıyor. | 7great
|
soundtrack iyle mükemmel bir uyum içinde olan film. | 7great
|
Film super.. farkli çekim tarzı var.. Arkadaşlarla gitmiştik valla beyendik. izlemenizi tovsiye ederim | 9amazing
|
İmgeler üzerinden derin eleştiriler yapan, bunu çok zekice bir senaryoyla yapan başyapıtlık bir filmdir. Her sahnede bir orjinallik, her diyalogta alttan altta günümüz toplumunun hastalıklı yaralarını aşikar eden bir görsel şölen. Sıradışı birşeyler aradığım şu günlerde ilaç gibi gelmiştir. Ama, aman diyim bunu Demet Akalın'a izletmeyin. :) | 7great
|
filmi cd den yeni izleme fırsatı buldum.filmin ilk cd sini izlerken uykum geldi kendimi zor tuttum, sıkıldım. ikinici cd de biraz film heyecanlandı güzel olcak dedim ama yanıldım saçmalıklar almış başını gidiyor. örneğin:bombanın patlama sahnesinde ben affleck in bulunduğu helikopter düşüyor.içinden kimse sağ çıkamıyor.sadece o sağ çıkıyor. aynı şekilde başkanın limuzini devriliyor sağ çıkmak olanaksiz ama başkan sağ çıkıyor.neyse film biraz da karışıktı. ama filmde çok güzel iki oyuncu var onların hakkını yemiyelim. saygılar.5/10 | 4bad
|
yayın da ve yapımda emeği geçen herkesin.... dersiniz ya tam öyle bir filim izlemeyin çok ta gerekli değil ama iyice işsizseniz bakın bı derim :D :D | 0nono
|