siir
stringlengths 171
74.5k
| siir_uzunlugu
int64 31
9.7k
|
---|---|
Hayal
Hayal mi bu,
Var mı, yok mu.
Hiç varken, olur mu her şey yok,
Hayalde çokluk,
Varlıkta yokluk…Gerçek nerede,
Hayal peşinde.
Yaşıyorsak,
Hayallerimizin içinde,
Hayaller hep bizimle…Pembe düşler, mavi hayaller…
Mor geceler, sarı günler…
Yeşil doğa, Siyah yokluk…
Hayal bu ya,
Dünya harika…
| 44 |
Usta
Burda bir dolaplar dönüyor usta
dönme dolap değil,
bildiğin gibi değil usta
dönüyor yolunda bir başka
sen ki göç ettin,
bu işleri zor ettin be ustaCana kıyılır mı,cansız kalınır mı
kaç yürek daha senin eserin olacak
senin yerini kim alacak
belki bir daha hiç olmayacak
sen ki göç ettin,
bu işleri zor ettin be usta
| 56 |
Ümit Gençliği
Gözüne kestirdiği hedefe varan
Bir gençlik diliyorum,ümit gençliği
Semalarda ve arzda Hakk'ı çağlayan
Bir gençlik diliyorum,ümit gençliğiOnlar yollardan uzak,tek yola yakın
Bu yol meşakkatlidir,didin ve kakın
Bekleyin,gelecektir bir kutlu akın
Kıracaktır putları,ümit gençliğiHakk'a hadım olmuştur,batıldan uzak
Müstakim yolumuzda kaymaz bir ayak
Yüzleri hiç kızarmaz,hep nurlu ve ak
Parlatacak dünyayı,ümit gençliğiOlsun dillerimizde Tekbir slogan
Bu en büyük şereftir ve en büyük şan
Kırılacaktır elbet borular ve çan
Ezanla sarar göğü,ümit gençliği.
| 72 |
Saçın Önemi
Saç için yazılmış bunca şarkılar,
Saçlar süsler bedenindeki başı,
Kaç gönülü takmış bir kaç teline,
Şu garip gönlümü çalar o saçlar...Yüce dağ başında bir duman gibi,
Dökülür gerdandan şelale gibi,
Kaşı gözü korur bir gölge gibi,
Aklımı başımdan alır o saçlar...Yanakları al,al gözleri pınar,
Yüzü al al olmuş taze yağan kar,
Ormanı olmazsa dağ neye yarar,
İnsana güzellik sunar o saçlar... 29.06.2006
| 64 |
Dokunuşun Bile Senden Yalan Artik
Bilme, merak ettiğin soruların cevaplarını bilme artık
Görme, aşkından eriyip gittiğimi göremedin görme artık
Sensizlik, yaşadığım her an için bir işkence artık
Sevme, uğruna ölecek kadar severken bile sevme artıkGülemem, bu kadar severken seni hayat boyu gülemem artık
Kaderim, seninle yazılmışsa alın yazım, ölüm kaderim artık
Sensizlik, yaşadığım her an için bir işkence artık
Sevme, uğruna ölecek kadar severken bile sevme artıkGünah, bu aşk çıkmazı dönüşü olmayan bir günah artık
Yanarım, günah olduğunu bilsemde uğruna yanarım artık
Sensizlik, yaşadığım her an için bir işkence artık
Sevme, uğruna ölecek kadar severken bile sevme artıkUnuttum, sende ki aşkı gözlerini, dokunuşlarını unuttum artık
Yalan, bedenime değen her tenin kokusu senden bile yalan artık
Sensizlik, yaşadığım her an için bir işkence artık
Sevme, uğruna ölecek kadar severken bile sevme artık
| 131 |
Bebek Sevgilim
Gözleri meleklerini arıyor,
Kendisi bir melek bilmiyor.
Narin teni, çabucak inciniyor,
Bebek gibi kokuyor,
Gülücükler saçıyor,
Bebek sevgilim.Gözleri ışıl ışılmış,
Bıcı bıcı yapmış.
Sözleri anlaşılmamış,
İçi yanmış 'bu' istemiş.
Karnı acıkmış, ağlamaya başlamış.
Bebek sevgilim.Uyurken sanki kanatları yanına uzanıyor,
Onu izlerken içime huzur doluyor.
Düşlerinde meleklerini görüyor,
Kendisi melek bilmiyor.
Ninniler başucunda eriyor,
Nefes alışları içimi ısıtıyor.
Bebek sevgilim.Aşka agu dedi benim canım sevgilim,
Yıllar ne çabuk geçti mini mini sevgilim,
Büyüdükçe küçüldü koynuma doldu şirin sevgilim,
Bana gülücükler saçıyor,
Gözleri meleklerini arıyor,
Oysa o bir melek bilmiyor.
Bebek sevgilim.
| 92 |
Gurbet Elin Yazı Kışı Belirsiz
Gurbet ellerini hiç sevemedim
Gurbet elin yazı kışı belirsiz
Yıllar oldu sıcak bir yaz görmedim
Gurbet elin yazı kışı belirsiz Güzel hava birden bire bozulur
Hemen yağmur yağar çok soğuk olur
Gurbet elden dönen bahtiyar olur
Gurbet elin yazı kışı belirsiz İklimi nemlidir nefes alaman
Ağrıdan sızıdan pek kurtulaman
Sağlık elden gider deva bulaman
Gurbet elin yazı kışı belirsiz Diz boyu karı rüyanda görün
Havalar çok soğuk paltoya bürün
İster yaşa burda istersen sürün
Gurbet elin yazı kışı belirsiz Sonbaharda dökülsede yapraklar
Kışın bile yemyeşildir topraklar
Ben sevmedim size kalsın ahbaplar
Gurbet elin yazı kışı belirsiz İnsanlar kapalı evlerinde yaşıyor
Ortalık gündüz bir kaç saat ışıyor
Ozan Güner vatanını arıyor
Gurbet elin yazı kışı belirsiz Ozan Güner Kaymak
Amsterdam / 09.06.2006
| 126 |
Mehtaplı yıldızlı her gece
Şimdi ayrıyız kan dolar iç dışım
Mehtapla yıldızlar çıkan her gece
Sevmiştik yıldızlar ay yanken kışım
Mehtapla yıldızlar çıkan her geceAnılar hayaller mazi anarım
Sevda şarkımızla meye kanarım
Mehtabı yıldızı sensin sanarım
Mehtapla yıldızlar çıkan her geceO güzel günleri tek tek yaşarım
Adlı ağaçlarla dolup taşarım
Adınla yüzünle uyku aşarım
Mehtapla yıldızlar çıkan her geceRuhumda fırtına çıkıp ta diner
Sol yanımı bulur felç biner biner
Uykusuzluk iki gözüme siner
Mehtapla yıldızlar çıkan her geceKarşımda ahu bir çift gözün doğar
İki kulağımda her sözün doğar
Bende eski yeni her hüzün doğar
Mehtapla yıldızlar çıkan her geceMektuba resmine bakar ağlarım
En baştan en sona yara bağlarım
Var olan olmayan yanar dağlarım
Mehtapla yıldızlar çıkan her gece
Sedat hünkar
(Karamecnun)
| 121 |
Cumhuriyet Bayramı...
Yaşasın Cumhuriyet
Bayraklar dalga dalga
Dört baştan güzel yurdum
Genç-ihtiyar yollarda...Özgürlük bağımsızlık
Cumhuriyetle geldi
Anadolu'mda her yer
Bayrak bayrak süslendi...Seksen üçüncü yılda
Adım adım ileri
Bize ışık olacak
ATATÜRK İlkeleri...Saltanatlar yıkıldı
Cumhuriyetle birlikte
Çağdaş bir ülke için
Gözlerimiz ilerde...Cumhuriyetle kalktı
Ülkemde halifelik
El ele kenetlendi
Hem dostluk,hem kardeşlik...Cumhuriyeti kurdun
Yaşa varol ey ATAM
Ebedi yaşatacağız
Varoldukça bu vatan.. Tirebolu-20 Ekim 2006
| 63 |
Al Canımı
Lanet olsun yaşadıgım hayata
Can cananım hasta ve caresizim
Yüregim yanıyor kalbim param parca
İsyanlar diz boyu gözde yaşlarTek güvendiğim canımı verecegim
İstese geceyi gündüze katacagım
Ugrunda ölecegim insan hasta
Ve ben caresizce beklemeklerdeyimİstemiyorum yaşamayı can hasta iken
İstemiyorum huzuru canım hasta iken
Yaşamak bile istemiyorum canım hasta
Allahım al bu canımı caresizim hasta ya canım
| 58 |
Uyanış
Uykuda gezer olmuşuz
Gündüz gecelere karışmış
Kendimizi mum ile arar olduk
Memleketi faizler içinde bulduk...İstikrar diye sarıldık yılana
Kurtarıcı gördük talanı
Her yol mübah olmuş
Kırmızı güller solmuş
Cehennem yolunda ilerliyor dolmuş...Güneş bile parlamıyor
Kara bulutlar içinde
Başarı satılıyor paraya
Resmen tuz basıyor kanayan yaraya...Sağlık düşmüş hasta eline
Adalet sarılıyor kadın beline
Eğitim olmuş rant malzemesi
Memleket istiyorum olsun memleket gibi...
| 62 |
Aşk yakıyor
Gözlerdeki kıvılcımla başlıyor
Sonra tüm bedeni sarıyor
Tutuşturup alev alev yakıyor
Aşk yakıyor aşk acıtıyorAteş olur düşer yüreğine
Yakar derinden derine
İpotek koymuştur kalbine
Aşk yakıyor aşk acıtıyorSızlatır ciğer başları
Döktürüyor göz yaşları
Eritir dağları taşları
Aşk yakıyor aşk acıtıyorUmursamaz dengi dengine
Bakmaz tenine rengine
Esir ediyor kendine
Aşk yakıyor aşk acıtıyor Hayata kahretirip küstürüyor
Kaderine isyan etiriyor
Çok büyük acılar çektiriyor
Aşk yakıyor aşk acıtıyorSeveni sabırsız ediyor
Kimse söz dinletemiyor
Düşürür çöllere deli ediyor
Aşk yakıyor aşk acıtıyorKul tekin aşk güzel diyor
Tadanları sarhoş ediyor
O demden herkes içiyor
Aşk yakıyor aşk acıtıyor14 04 2015
| 98 |
Bayram Mektubu
Bugün gene bayram anneciğim
On yıl önceki gibi bayram.
Bilirim ne çok özlemişsindir beni
Yolumu beklemişsindir günlerce;
Postacıdan mektup, rüzgârdan haber sormuşsundur.
Ve uzun uzun düşünmüşsündür:
Çocukluğumun bu mesut bayram sabahlarını,
O küçük ayakkabımı, mendilimi, ipek kıravatımı.
Elbet kucağına alıp beni doya doya
Ne kadar da büyümüş evlâdım diye
Öpüp okşayasın gelmiştir.
Elbisemi giydirmek, saçımı taramak istemişsindir;
Tanrım seni kem nazardan saklasın deyip
Dualar yollamışsındır.
Ve belki bu mübarek günde anneciğim
Elini öpüşümü, anne deyişimi
Canın çekmiştir.
| 79 |
Nev Bahar
Yiğide sormuşlar; "Sizin oralarda da bizim buralarda olduğu gibi
kirazlar tatlı mıdır? "Yiğit cevaplamış: " Âhû bir yaz gelir de,ecel gelmezden evvel,
vakitlice gelen gençlik gibi tatlıdır kiraz." diye yanıtlamış.Bir gece ansızın çökerde yaşlılık;
Kuyular gibi kuruyu verir tatlı gençlik.
Geceyi üstümüze örten Allah'a hamd olsun ki:
Biz, geceyi karartan dan da ışık umarız.
El açarız kuvvetle, yer ve- göktürk- yuvamız.
Avuçlarımız ve yüreğimiz şefkatle,şefaatle serinler o vakit.
Biri kanıyor da öbürü yaşıyor sanmasınlar...
Bizim düşçe düşüncemizdir; kuşkonmaz gibi bir nev bahâr.
El ile dil uslandıkça, gönül ferahlar.Dara düşme ey Gönül /Senide yaradan var/01.08.2013
| 96 |
Aşk Düş Artık Yakamdan
Dileğim yüce makamdan
Aşk,düş artık yakamdan
Sus ağlama hiç arkamdan
Aşk, düş artık yakamdanSevdamız dilden diledir
Nazın nasıl bir çiledir
Derdim hep aşk iledir
Aşk, düş artık yakamdanTanımaz kural kaide
Yok senden bana faide
Bir şey ummam hercaide
Aşk, düş artık yakamdanDelice sevdim olmadı
Çılgınca övdüm olmadı
Gönlümden kovdum olmadı
Aşk, düş artık yakamdanSevse yanımda olur
Her heyecanımda olur
Kanımda canımda olur
Aşk, düş artık yakamdanAşık olmak bir beceri
Kalpten girer içeri
Yüreğimden çek hançeri
Aşk,düş artık yakamdan
| 82 |
Düşman Sevdam
düş yakamdan dediğim düşlerimde şimdi
dolaşıyor o düş senin bu bu düş benim
düş demenin cezası bu olamaz
nedir bu düşe kalka gittiğim tozlu yollar
nedir bu kar düşen saçlarımın beyazlığı
bahanesi buysa bir daha düşün
düşün yanlış yaptığını göreceksindüşersen kolundan tutan olmaz derlerdi
tekmeler gelir düşenin üstüne belli belirsiz
vururlar çiğnerler yok olmaya ramak kalır
aklın düşüşe geçer yükseklerden
düş diye tempo tutarlar
niyetin yoktur oysa
sen usanmadan tutunacak bir yer arıyorsun
düşkün biri olma olasılığın yüksek olsa dadüşlediğim şeyler ne kadar uzakmış
dürbün ile bakmak kadar aptallık olabilir mi düşlere
tabii ki kalbimle bakmaya çalıştım
kalp gözlerimden ağır ağır yaşlar düştü toprağa
çatlamış torağın susayışına dayanamadım
düşümüne dalıp gittim saatlercepay düşmedi sevdadan yana
kazdım ellerimle çalıştım köle gibi
seneleri ziyan etmeyi kim isterdi
bir gününü verir mi yalvarsam
ömrümü dalından düşürdüğüm
düşkün hallerimin sebebi
düşman sevdam
| 140 |
A Y R I L I K Y O k
Aşkını her türlü eşine anlat,
Gurbete gitsen de kulağı çınlat,
Sevgi iltifatı arayıp dinlet,
Sevenler ayrılık düşünmemeli.Arada tartışma yaşanabilir,
Nefreti çok olan boşanabilir,
Barışan sevdayı kuşanabilir,
Sevenler ayrılık düşünmemeli.Yan yana, kol kola girsin yakışsın,
Sevecen gözlerle sık sık bakışsın,
Bazen gırgırına tatlı çekişin,
Sevenler ayrılık düşünmemeli.Yuvayı kurmak zor, dağıtmak kolay,
Düşmanın artarsa çıkıyor olay,
Aileler buluşsun, çekiniz halay,
Sevenler ayrılık düşünmemeli.Çocuklar hanenin solmaz çiçeği,
Zekice anlattım size gerçeği,
Hüsrana bürüme tüm geleceği,
Sevenler ayrılık düşünmemeli.12-3-2013
| 85 |
Bir Düş (İsmail Haydar Aksoy)
'Bak, her şey nasıl güzelleşecek' dedi düşümde elimi tutan çocuk. Sıradan, herhangi bir şey söylemek yerine sustum. Geçti gitti zaman ve ne yazık her şeyin güzelleşip güzelleşmediğini öğrenemeden uyandım.Bir düştü gördüğüm; ne ki ışıklı bir düştü bu düş.
| 43 |
'"Sahte Yaşamlar" Yazım
Sahte YaşamlarSahte görünüm verip asılı gözden kaçırmak için gereksiz bir çok eylem yapıldığını gözlemledim. Çokları tercihlerini maskeleyerek farklı açıları ön plana çıkarıyor. Bunun sonucu gereksiz durumlar revaç buluyor. Sonra da yakınılıyor.Adam sigarasını yakıp keyif ile tüttürürken bir yandan da “Bırakacağım bu mereti sağlığa zararlı, kötü bir alışkanlık! ” diyor! Eğer sağlığa zararlı olduğuna ve kötü olduğuna inanıyorsa kendine saygısı yok!
Şu durumlar var:1-Sigara içmeyi seviyor ve zararlı olması veya kötü olmasını önemsemiyor? Bunu da açıkça ifade ediyor. Yani tercihini tepkilere rağmen savunuyor. “Kötü, zararlı” diyene de kızmıyor. Yani sigarayı savunmuyor kendi tercihini savunuyor. Buna saygı duyarım.2-Sigara içmeyi seviyor ama topluma karşı “Zararlı ve kötü” diyerek riyakarlık yapıyor. Toplum baskısını hafifletmek istiyor. Birileri “Zararlı, kötü” dediğinde ise için için kızıyor. Bunu da anlamam…Özellikle düğün ve sünnet merasimlerinde toplum algısına hitap etmek için çırpınan insanları gözlemledim. Hacı oğlunu evlendiriyor; sokak ortasında kalitesiz bir çalgıcıyı gece yarılarına kadar bağırtıyor. Kocaman hoparlörlerle bol gürültülü bir “Eğlence” eziyet ortamı. Sorunca ben de hoşlanmıyorum bu gürültüden ama ne yaparsın düğün yaptığımızın da bilinmesi gerek. Komşular akrabalar ne der sonra. Ya sen zaten dedin diyeceğini hoşlanmadığın bir eğlenceyi tertip ettiğini beyan ettin zaten… Başkası zaten gürültüden rahatsız olup neler diyor kim bilir? Sosyete Necla hanım oğlunu sünnet ettiriyor; başında bir tülbent; hacılar, hocalara mevlit okutuyor. Sorsan ne iş; “Hiç hoşlanmam ama neylersin sünnet işte mevlitsiz olmaz.” Diğer odada içki servisi var. Kime ne…Esnaf kar amaçlı sattığı ürünü; vatandaşın bütçesine yardım amaçlı indirimli sattığını söyler? Reklamlarda bin bir yalan. Siyasileri hiç sormayın. Asıl amaçları vatandaşa hizmettir! Böyle olunca bir de yan sektör oluşuyor. Mahalle düğünlerinde çalgıcı ve dev hoparlör organizatörleri, mevlit okuyanlar sektörü ihtiyaca binaen oluşuyor. Desinler için.İnsani ilişkilerde dürüstlük, dindarlık, namus kavramlarını sık kullananlar oluyor. Sebebini siz tahmin edersiniz. Bazı insanlar nezaketli davranır komşularına. O insanlara karşı saygısızca davranır sönük ve silik şahsiyetli kişiler! Bazıları da sert mizaçlı, kodumu oturtan cinsten; onları yüzüne karşı pek bir sayar severler! İşin komik tarafı şudur; sohbet esnasında o nezaketsiz davrandıkları saygın kişileri överler, saygı gösterdikleri zalimi de yererler. Çünkü sohbet sırasında olması gerekeni konuşurlar. Yerdikleri sert mizaçlı az görünüverse sus pus olurlar. Övdükleri nezaketli insanı ise sui istimal etmekten geri durmazlar! Kişiliği oturmamış toplumlar için bu anlattıklarım Bizim toplumda olmaz öyle şeyler…Bazı kocasının kötü tavırlarından rahatsız olan kadınlar. Ortamda kocası yokken ağzına geleni söyler, hatta öyle ki kocanın hatası onun hakaretinin yanında sönük bile kalır. Kocasının yüzüne karşı “Gık” demez! Hatta hatalardan kendine haklılık çıkarıp durumu kullanır bile. Kırsalda erkek çocuk bahanesi ile kuma getiren adamların da çoğunun asıl amacı çocuk değildir.
İstemediği ortama sırf toplum baskısıyla gidenlerin yüzlerindeki ifade dikkatimi çekti. Ham ayva veya buruk bir ifade ya da sahte bir gülümseme. “Mert ol” diyesim var, bunlara. İstemiyorsan gitme, ne derlerse desinler; kafir mi derler artık, alim mi mertçe göğüsle. Çünkü o surat hali bir tepsi baklavayla yenmez.Örnekleri çoğaltmanın konumuza fazla bir değeri olmaz.Kalitesiz yaşamlar kalitesiz insanların sahte bahanelere sığınması yüzünden yaşanıyor.Herkes kendi tercihini özgürce beyan etse asıl maksadını perdelemese sahte bir alan da oluşmayacak. Yaşamsal varlıklar ve enerjiler daha verimli kullanılacak. Riyakarlık sektörü yüzünden hem mal hem vakit hem de moral değerler israf oluyor.Son tahlilde; var mısınız, mert olmaya? Ne derlerse desinler; tercihlerimizin ardında mertçe durmaya! Saygılarımla,Ahmet Bektaş
| 523 |
Dost Diye Diye
Ben gönlümü kul eyledim ehli irfana
Kamil insana
Dost elinden çekmem eli gitmem yabana
Durdum divana
Dost diye diyeDüştüm mürşit kemendine sardım özümü
Verdim özümü
Mürşit bana ayna oldu gördüm özümü
Serdim özümü
Dost diye diyeTutuştu gönlüm elinden sönmez bir daha
Dönmez bir daha
Dosttan başka gerek mi var bir kıblegaha
Girdin dergaha
Dost diye diyeOturmuş gerçek erenler sohbette sazda
Demde niyazda
İçirdi deminden saki bize birazda
Gönlüm avazda
Dost diye diyeDaimi'yim her an arar gözlerim seni
Özlerim seni
Alır gönül köşesine gizlerim seni
İzlerim seni
Dost diye diye
| 92 |
Bir Gazi Eli Öptüm
Bir gazi eli öptüm, Gazi Osman Paşa'da
Her yerde akmış mukaddes kanı vardı.
Göğsünde dizi dizi madalyonları
Türk'lüğe yaraşır şöhreti, şanı vardı.Vatan için savaşmayı en şerefli yol bilmiş
Dumlupınar, Afyon'da sayısız kurşun yemiş
Ölmüş ölmüş dirilmiş, yine yolundan dönmemiş
Vatanına adamış bir şerefli canı vardı.
| 49 |
Sen geldiğin zaman gökyüzü maviydi
Sen geldiğin zaman gökyüzü maviydi
Esen rüzgârınla Anadolu kokuyordun.
Gökyüzü maviydi, mendilin mavi
Ay düşmüştü gözlerine biliyor musun ?Gözlerin gözlerime değmişti yüreğin yüreğime
Gülüşlerin ruhuma bulaşmıştı
saklımdaki kuş dağları aşmıştı.
Nerelerdeydin sen şimdiye kadar?
Asırları mı övütür kınalı ellerin!
Gözlerinde hangi şafağın ıssızlığı var
Mendilin hasret kokardı, saçların kar.
Seninle hangi şarkıları söylerdi yıldızlar?Çölün ruhundan kopan bir gurbetin yazıydı
Bir özlemin kavuran ayazıydı
Ah mah yüzlüm gece karanlıktı alnın ak
Kuşlarda dinlemişti bizi bir şafak
Gökyüzü maviydi, mendilin ıslak. Hasret kokuyordun günün sonunda
Ara sıra duyardım sesini telefonda
kulaklarımda ılık sesin, gözlerim ıslak
Bellide etmezdim hani sana bunu da
"Saçlarıma aklar düştü" demiştin, unutmadım
İçime akardın su gibi berrak
Gülüşlerin bulaşmıştı ruhuma
Gökyüzü maviydi, mendilin ıslak.
| 121 |
Gurur Abidesi
Biliyorum ateşe atacaksın
Okuyunca şiirlerimi.
Yakacaksın onları da
Beni yaktığın gibi.
Ben ki
Yanacak kadar sevdiysem seni,
Ve yakılacak şiirler yazmışsam eğer,
Bir kendimle gurur duyarım
Bir de aşkımla.
Ve sen gurur abidesi olursun
Aşkımın! Zaten belliydi böyle yapacağın.
Eğer insaf olsaydı zerre kadar
Sende sevebilseydin beni.
Benim seni sevdiğim kadar;
Şiirlerimi değil
Kendini yakardın
Ve küllerin gurur abidesi olurdu
Aşkımın
| 63 |
Güneşe Günaydın de
Sabahtan uyanınca yüzünde gülümseyen
İki parmak yükselen güneşe günaydın de
İşitmeyen duymayan seni fark edemeyen
Kimseyi göremezsen gülüşe günaydın deGeceyi karanlıkta günü ışıkta yaşa
Sokakta akasyadan kanadı kırık kuşa
Senenin ilk ayında cemrenin dağa taşa
Düşüyorken toprağa inişe günaydın deHer sabah bir tek defa gün doğuyor bu hana
İzlemek neyin nesi sevdalan şu devrana
Yanı başından gecen gam yüküyle kervana
Gün yoluna düşmeden gidişe günaydın de Cananın dudağına kalkan göz kapağına
Sevdanın sabahına gecenin toprağına
Çiçekleri solmadan daldaki yaprağına
Yel değdi sararmadan düşüşe günaydın de
Antalya-20.01.2014-saat-07.30
| 89 |
Cennet Yüzü Görmesinler..
Haram helal bilmeyenler
Yetim yaşın silmeyenler
Allah-kitap düz gidenler
Cennet yüzü görmesinlerHatır gönül bilmeyenler
Dost kalbini incitenler
Söz veripte bekletenler
Cennet yüzü görmesinlerKural,kanun tanımayanlar
Rabbini bir an anmayanlar
Aşk oduna yanmayanlar
Cennet yüzü görmesinlerGarip gureba sevindirmeyenler
Fakir fukarayı görmeyenler
Dost yüzüne gülmeyenler
Cennet yüzü görmesinlerAdak yakıp kesmeyenler
Gönüllerde esmeyenler
Kulları küçümseyenler
Cennet yüzü görmesinlerHakikate yüz çevirenler
Gönül dağın devirenler
Hakka küfür savuranlar
Cennet yüzü görmesinlerHak ışığın gizleyenler
Karanlığı özleyenler
Kalleşliği gözleyenler
Cennet yüzü görmesinlerAşıkları ayıranlar
Kötüleri kayıranlar
İftiraları yayanlar
Cennet yüzü gülmesinlerKadır kıymet bilmeyenler
Yetim gözün silmeyenler
Hak çağrısına gelmeyenler
Cennet yüzü görmesinlerRahmana yüz dönmeyenler
Nefs ateşi sönmeyenler
Hakkı sözü söylemeyenler
Cennet yüzü görmesinlerNihat Gülle
Şair ve yazar
| 111 |
Yirmi Yediye
Bugün oğlumun doğum günü
Daha nice yıllara deriz
Yine kutluyoruz bu günü
Doğum günü pastası yerizHayırlı bir evlat istedik
Dualar ederek bekledik
Duada hayırlısı dedik
Yaşa bir yıl daha ekledikAllah sağlık afiyet versin
Sıkıntılarını gidersin
Nimet verene şükredersin
Daha nice yıla erersinGözümün önünden hiç gitmez
Bisikletine gücün yetmez
Binmene de düşmen kar etmez
Anlatsam hikâyen hiç bitmezKoca bir orgu sana aldım
Hem de ne hayallere daldım
Komşu görünce baka kaldım
Geri verip çok küçük aldımEnstrüman çalmanı istedim
Merakla çalmanı bekledim
Gitarı satmanı dinledim
Sabrıma sabırlar ekledimİşte hayat böyledir evlat
Hatıraları sende anlat
Yirmi yediye taktın kanat
Allah’tan dile mutlu hayat15.04.2016
| 102 |
Aşk Ve Şevk İle Getir Salavat
Her canın sıkıldığında,
İyilikler yapıldığında,
Koyunlar sağıldığında,
Aşk ve şevk ile getir salavat!Her işin ters gittiğinde,
İmkânların tükendiğinde,
Nefsin sana zor verdiğinde,
Aşk ve şevk ile getir salavat!Her nefes alıp verdiğinde,
Muhammedi gülleri derdiğinde,
Şerefsizler def olup gittiğinde,
Aşk ve şevk ile getir salavat!Her gün doğuşu ve batışında,
Nabzın düzenli atışında,
Şirin uykulara dalışında,
Aşk ve şevk ile getir salavat!Her sofraya oturduğunda,
Helal taamlarla doyduğunda,
Zalimler kahrolduğunda,
Aşk ve şevk ile getir salavat!Her güzeli gördüğünde,
Sevda gergefini ördüğünde,
Rahmani yollarda yürüdüğünde,
Aşk ve şevk ile getir salavat!Her okuduğunu anladığında,
Anladıklarını yaşadığında,
Günahlarına ağladığında,
Aşk ve şevk ile getir salavat!Her uykudan uyandığında,
Aşın ekmeğin helal olduğunda,
Hakkında hüsnü zan yapıldığında,
Aşk ve şevk ile getir salavat!Her mertin köprüsünden geçtiğinde,
Veli zatlar seni dostluğuna seçtiğinde,
Nefsin şeytani arzuları senden uzaklaştığında,
Aşk ve şevk ile getir salavat!Her yanan bağrın harareti dindiğinde,
Menzil murat aldıran atlara bindiğinde,
Adavet ve kin duygularını yitirdiğinde,
Aşk ve şevk ile getir salavat! Her kar birbirine değmeden yağdığında,
Acıkmış vakarlı aslanın ceylanı boğduğunda,
Sevdiklerinin manidar yokluğunda,
Aşk ve şevk ile getir salavat! Her bulanık su durulduğunda,
Yiğitler hunharca vurulduğunda,
İnsan Allah rızası için sorulduğunda,
Aşk ve şevk ile getir salavat!Her umut dolu yarınlarda,
Yetimlerin gözyaşlarında,
Şehitlerin mezarlıklarında,
Aşk ve şevk ile getir salavat!Her gökkuşağı oluştuğunda,
Sevenler buluştuğunda,
İnsan Allah için coştuğunda,
Aşk ve şevk ile getir salavat!Tarihe mal olmuş sevdalar anlatıldığında,
Nedamet gözyaşlarıyla günahlar yakıldığında,
Kemliklerin her türlüsünden kaçıldığında,
Aşk ve şevk ile getir salavat!
02-03/Mayıs/2015
| 243 |
Nasıl kıydık aşkımıza/lokman kaya
İçime sinmiyor bu gidişin korkarım dönüşün olmayacak
ayrılık yaman çıkar korkarım bu defa bizi fena vuracak
kınası silinmeden kefeni biçilen gelin gibi duygularım
daha yedisinde darmadağın uykulardaki sabinin
kabusu gibi korkularım.
Ne olur susma bir şeyler söyle Azrail’in adaşı sensizliğim
Yavuz Sultan Selim’ in sözlerinden daha keskin sessizliğin
bak bu gece matemimin birinci doğum günü
sensizliğimin onuncu yıl dönümü,
bitmeyen yaprak dökümü.
Nasılsın gittiğin yerde rahat, bahtiyar mısın?
Yoksa benim gibi saçı siyah, ruhu ihtiyar mısın?
Başını kaldırıp baktığın bulutları yabancımı sanırsın
sende yıkıntılarımıza bakıp
gözlerinle değil yüreğinle mi ağlarsın.
Ne yaptık biz aklımız başımızda mıydı aşkım
nasıl şakağına kurşun sıktık kanına girdik sevdanın,
nasıl katili olduk uğruna düşman kazandığımız
o masum aşkın. 2006/ANKARA Lokman KAYA
| 120 |
Gecesiz Ay
Geceyi bekleyen bir Ay,
Gece'siz Ay olur mu ?
Ay geceye muhtaç
Gece olmadan Ay parlar mı ?Leylayı bekleyen bir Mecnun
Mecnunsuz Leyla'sız aşk olur mu ?
Hangi kitap kabul eder bunu
Leyla olmadan Mecnun olurmu ?Peki ya ben sensiz ben olurmu ?
| 45 |
Davras Dağı
Yücelerden seyran eyle
Küstüm sana davras dağı
Düğün eyle bayram eyle
Küstüm sana davras dağı.Orda sessiz duruyorsun
Olayları görüyorsun
Niye izin veriyorsun
Küstüm sana davras dağı.İsmeti'ye hal göründü
Çilesi çok bol göründü
Gidiyorum yol göründü
Küstüm sana davras dağı.
| 41 |
Ay ve Yıldız
İzlemek gerekir
Bulutsuz gecede gökyüzünü
Dolunayla dahada şahanedir
Hele yanına sokuldumu yıldız
Bir başka,bambaşka güzeldir
Oysa o kadar uzaklardır ki
Birbirlerinden habersizdirler
Sen gibi,ben gibiSen ay ben yıldız
Ben ay sen yıldız
Ne farkeder ki canım
Onlar kadar işte,hem yakınız hem uzağızAy ve yıldız
İşte biz onlarız
Ay ve yıldızcasına hem yanyana
Hem uzaklarda yaşamaktayız
| 58 |
Sürüne sürüne
Ağladım,ağladım duymadı gündüzlerim
Yandım,yandım haberi olmadı gecelerimin
Feryatlarıma hep kulak tıkadı sevdiklerim
Yaşadım ölmeyecek kadar sürüne,sürüne.Çırpındım,feryat ettim,sızlandım canım yanarak
Durmak bilmedim gecemi gündüzüme katarak
Yüregimde ki her şeyi ama her şeyi ortaya koyarak
Yaşadım sürünerek ölmeyecek kadar.ölmeyecek kadar. 30.12.2004 Yıldıztepe
| 42 |
Ayrılık Vakti
Ayrılık vakti geldi sevgilim
Artık anılarla avunacağız
Ayrılmaya mecburuz biz ikimiz
Buraya kadarmış bizim sevgimiz Bu son görüşüm seni sevdiğim
Seni kalbimde saklayacağım
Ağlıyor kalbim buz gibi tenim
Senin hayalinle yaşayacağım Doymamıştım sımsıcak tenine
Doyamadım o güzel gözlerine
Böyle ayrılık çok zor Allahım
Ayrılmaya mecburuz biz seninleSevim Şahin
| 50 |
Bir Dağ Düşün Birde Beni
Bir dağ düşün
yamaçlarında ceylan barındıran
Bir dağ düşün
keklik ötüşleriyle yankılanan
bir dağ düşün
zirvesindeki kar görüntüsüyle muhteşem olan
birde beni düşün
sevdanla sancılanan
acınla kıvranan
dertlerini ırmak yapıp akıtan
efkarını sislerin arkasına gizleyen
umutlarını başaklarda saklayan
bir dag gibi düşün
yada bir ben gibi düşün
sen ulaşılmaz olan
bense sana ulaşmaya çalışan
| 59 |
Denizler
Denizler ruhumdan tüten bir türkü
Denizler şahlanır görünce Türk’ü
İçimde saklıdır sular ve adı
Dalgalandıkça duyulur feryadıDolunay vururda cemali parlar
Güneş damla damla üstünde kaynar
Bir ah çekiştir tebessüm ile
Gökyüzün görmezse altında ağlarÇığlıklar içinde toprağı döver
Bir martı süzülüp rabbini över
Taşsa yeryüzüne suyunu vursa
Yıkar NUH’un sesini duymazsa eğerParıl parıl denizler ruhun aynası
Denizci suların sular onun aksidir
Vakitsiz sağanakların anası
Şimdi okyanusa açılmanın vaktidir
| 68 |
Düziçi'nde Bugün Bayram Düğün Var
Onaltı Mart Kuruluşumuz
Sevgi muhabbet havuzumuz
Dünün bu günle buluşturdular
Düziçi’nde bugün bayram düğün varYurdun çok çeşitli yerlerinden
Koşarak guruplar halinde geldiler
Halay çekerek düğünlerin kurdular
Düziçi’nde bugün bayram düğün varHavaların muhalefeti olsa da
Ses cihazı yetersiz kalsa da
Gönüller aradığını bulmasa da
Düziçi’nde bugün bayram düğün varSevdiğimizin kimi katılamasa da
Mazeretleri kabul olunmasa da
Gelenlerin sevgisi coştu burada
Düziçi’nde bugün bayram düğün varHer yıl farklı farklı kutlanmakta
Güzelliklere güzellikler katmakta
Her gelişimizde bizi mutlu etmekte
Düziçi’nde bugün bayram düğün varGelenler mutlu huzurlu oluyor
Gelmeyenlere sitem yollanılıyor
Yinede selam sevgi gönderiliyor
Düziçi’nde bugün bayram düğün varBayramlar sevdiklerimizle güzeldir
Herkesin dünyası kendisine özeldir
Bir daha buluşmak kısmetse güzeldir.
Düziçi’nde bugün bayram düğün varİrfan Çeşmesi boynu bükük duruyor
Eski binalar ziyaret edilmeyi umuyor
Eski mezunların görünce mutlu oluyor
Düziçi’nde bugün bayram düğün var.
Düziçi
21.03.2012
| 138 |
İyi Seneler
Ömür defterinden bir sayfa daha
Karalandı dostlar iyi seneler
Yaşamla aramız bir fersah daha
Aralandı dostlar iyi senelerDedim yeni yıla mutlu gireyim
Tüm insanlık için buydu dileğim
Gazzeyi görünce garip yüreğim
Yaralandı dostlar iyi senelerKalmadı dünyada huzur ve neşe
Sardı insanlığı korku endişe
Grozni,Kerbela,Gazze peşpeşe
Sıralandı dostlar iyi senelerBu yılda olacak çıkar savaşı
Milletler kol açmış petrole karşı
Yine Amerikaya dünya barışı
Kiralandı dostlar iyi senelerSistem bozuk idarede düzen yok
İsyanda birleşir aç çıplak ve tok
Fakir aynı fakir zengin daha çok
Paralandı dostlar iyi seneler OCAK 2009
| 90 |
Ay Sevgilim!
Ay Sevgilim! Bizim Sarkimiz olmasada,söylenen
Bir Ask hikayesidir yükselen,
Gramafonda icin icin.Sonu ayrilikla biten Sevdalar kadar olmasada, hüzünlü
Bir kac asrin hasreti sinmis,
Icine desen desen.Odamda koca sehirle paylasirken,
Yalnizligimi benligim.
Ay Sevgilim! Benim diger yarim,bütünüm sensin.Beyaz gecelerle konusurken,
Anilarimi cocuklugum,
Ay Sevgilim! Benim yasanmis hayatim sensin.Ay isigiyla(Yakamozla) söylesirken,
Özlemlerimi siirlerim.
Ay Sevgilim! Benim vuslat duydugum ayriligim sensin.Esen rüzgarla fisildasirken,
Sirlarimi bir bir sarkilarim.
Ay Sevgilim! Kalbimde sakli tuttugum tek gizlim sensin.Karanliktaki sessizligi,sensizligi,
Dinlerken ürkek ve tedirgin,
Ay Sevgilim! Benim korkularimdaki cesaretim sensin.Ta derinlerden kopup gelen,kalbinden
Dane dane kar tanesi gibi dökülüveren,dudaklarindan
Dalga dalga yankilanan hala,kulaklarimda
„Gözümün Nuru! Gönlümün Sevinci,Bahari
Yüzümün Nesesi,Askim,Ruhum ve Gözyasim! “ sözlerin...
Ay Sevgilim! Sesini(seni) dinledim dün gece ve her gece yine,yeniden*Ay Sevgilim:1-Ey Sevgilim! Bir seslenme nidasi olarak,
2-Ay kadar güzel ve parlak yüzlü sevgilim! anlamlari düsünülerek yazilmistir.
| 134 |
-------Ay Yüzlüm...! ---------
Gül olsun yüreğin dal incitmesin
Amber olup saçılansın sevdiğim..!
Senin için gelem yol incitmesin
Köprü gibi geçilensin Ay yüzlüm..! Yüreğinde duran sevdan olurum
Arasam kendimi sende bulurum
Senin için inan candan olurum
Bade gibi içilensin Ay yüzlüm..! Ayrı diyarların arasındayız
Aşkın hançerleyen yarasındayız
Sevdanın bitmeyen karesindeyiz
Sen gönlüme seçilensin Ay yüzlüm..! Ne gelen var nede sana gidenim
Senin için yanar erir bedenim
Gönül tarlasında sevda fidanım
Ta sinemde açılansın Ay yüzlüm..! Beklediğim günler gelecek sandım
Sevdam yar hükmünü bulacak sandım
Kul refik dileğim olacak sandım
Hayal gibi göçülensin Ay yüzlüm..! Refik KUTLU / 02.11.2010
SİVAS
| 98 |
Birer Kırlangıç Siyah Gözleri
Birer kırlangıç olur siyah gözleri kim bilir
hangi diyara göç eyleyen ve saçaklarında gecenin
bir acı, kirpiginden dökülen.
Saçlarının kırığından başlayıp
yüreğinin kırığına yerleşen derin bir sancı olur söyleyemedikleri...
| 33 |
Tayfa
havada aılır hüzün çiçeği küs
kaç göç eskitir zaman mayın tarlalarında
yol boyu raylar uzanır yalnızlığa
ellerinde kalem olur afyon
kendine döner keskin bıçaklar
öfke bir aynaz gibi kaplar
yalız gemiler kalır boş rıhtımlar
biz kaç yelken eskittik demir çıpalar
hep yer değiştirirken ufkumuzda karalar
| 46 |
Dost toprak
DOST TOPRAK
******************
Bardaklı dan şu uzun paraya
Günümüz döndü akla karaya
Derman bulunmaz bu yaraya
Dört kitapta belirlemiş zamanı
**********************************
Gezdiğim şu yüce dağ ile taşı
Eksik olmadı ki gözümün yaşı
Toprak dedin mi canın sır taşı
Dört kitapta belirlemiş zamanı
*********************************
Bir gün bu dünyadan geçerim
Bedenimi hakka teslim ederim
Ruhumu bu candan alır giderim
Dört kitapta belirlemiş zamanı
*********************************
Soylu toprak ilaç sardı yaramı
Kucakladı cansız olan bedenimi
Sormadı kimseye dini ırkı imanı
Dört kitapta belirlemiş zamanı
**********************************
Şair. Cuma. Soylu.14.12.2013
DOST TOPRAK
SARAR BEDENİ CANI
---------------
Bardaklı dan bu uzun paraya
Günümüz döndü akla karaya
Derman yok ki azmış yaraya
Dost toprak sarar bedeni canı
-----------------------------------
Gezdiğim dağını taşını ovayı
Eksik olmadı şu gözüm yaşı
Benim tatlı canımın o sır taşı
Dost toprak sarar bedeni canı
-----------------------------------
Ben yalan dünyadan göçerim
Bedenimi sana teslim ederim
Ruhumu candan alır giderim
Dost toprak sarar bedeni canı
----------------------------------
Soylu der toprak ilaçtır cana
Odur kucak açan tüm cihana
Dini dili ırkı sormaz sana bana
Dost toprak sarar bedeni canı
------------------------------------
Halk Şairi Cuma Soylu.14.12.2013
DOST
TOPRAK SARACAK BU CANI
**********************
Bardaklı dan şu uzun paraya
Başımız bağlı bak Ankara’ya
Derman olamazlar ki yaraya
Dost toprak saracak bu canı
***********************
Gezdiğim o dağ ile taşı ovayı
Eksik olmaz akan gözüm yaşı
Benim bu tatlı canın sır taşı
Dost toprak saracak bu canı
***********************
Gün olur dünyadan geçerim
Bedeni bu teni teslim ederim
Ruhumu candan alır giderim
Dost toprak saracak bu canı
***********************
Soylu der toprak ilaçtır cana
Kucak açar o bütün cihana
Dini dili ırkı sormaz o öz ana
Dost toprak saracak bu canı
***********************
Halk Şairi. Cuma. Soylu.14.12.2013
| 271 |
Umut ve Cesaret
Biz üç kişiydik
Umut, cesaret ve ben
Aldım umut ve cesareti yanıma
Koyuldum Ege'den
Mezopotamya topraklarına.
Umut daha dört yaşında
Sarı bukleli,
Ela gözlü şirin bir kız
Cesaret on bir yaşında ergenliğin yakınında
Bense otuz dört yaşında
Yolun yarı kemalinde
Ege'den Mezopotamya topraklarına
Sessiz yolcu otobüsünde
.Umut ağlar içindeki yarınların sevgisiyle
Cesaret göğüs germiş kine ve öfkeye karşı
İnce bedeniyle.
Bense daha otuz dört yaşında
Kadınlığımın en kırılgan saflığında.
Ege'den Mezopotamya topraklarına gelen
Sessiz yolcu otobüsünde.
Kırık bir kalp ve ince bedenimle
Yaşama suskun!
İçimdeki çığlıklarımla
Sessiz ama kararlılığımla.
Ege'den Mezopotamya topraklarına gelen
Kıvrık yollarda
Sessiz yolcu otobüsünde..
| 101 |
Bu gün
Bu gün benim gibi sevdalı varmı?
Bu gün benim gibi deli?
Yerlere serilmiş yüreği kan içinde.
Ben değilsem kim şu adam?
Bir zamanlar vardım , ben bendim.
Bu gün var olan neyin nesi?
| 35 |
Deniz Kızlarına İnanma
Her Okyanus yolculuğuna,
Çıkma dedim gönlüm,… çıkma.
Her gemiye kaptan;
Olma dedim gönlüm,… olma.
Deniz çeker, deniz kızı boğar.! ! ! O deniz aşırı fırtınalara giden,
bir daha gelirmi gönlüm gelirmi.?
Kaçıncı seferin, unuttum.
Bu gemiyle yola çıkma dedim…
Her fırtınadan yaralı sen çıktın,
Her seferden eli boş, sen döndün.
Uslanmadın gönlüm uslanmadın,
Tanırım ben senin azgın hastalığını,
Deniz çeker gidersin…
Deniz kızlarına aldanır gidersin,
Acemi desem değilsin,
Akılsız desem hiç değilsin.
Yazgımı yoksa bu…
Bilirim,Denizde kaptanlığın, bilirim.
Hani o fırtınalarla dalaşın vardıya,
Şaşırmış halde baktılar sana.Derlerdi inanmazdım, Deniz çeker, toprak tutar.
Acemi kaptan hep kıyıdan yüzer.
Ahbe gönlüm, niye açıldın bu kadar.?
Dedim ya sana;
deniz kızları çeker insanı.
Öperken boğarlar adamı.
Kötülüğünden değil, sevişgenliğinden dir.
Deniz ortasında oynaşır, sever, sevişir,
Dalgınlığına gelirde, boynuna sarıldımı,
Yapışır dudaklarına, Yoktur kurtuluşun,
Deniz kızları sevdimi, iyi sever adamı,
Taşır ölüsünü ölünceye kadar.
Ne bilsin, bir zamanlar denize düşen
Gelin olduğunu,
o gündür bu gündür,
Her denizcinin rüyasına girip,
ertesi gün bir miçonun kanına girmiştir, deniz kızları.! ! !
Deniz çeker, deniz kızları boğar..25 aralık 2007
| 176 |
Bilesin
Gülen gözler hayat verdi sevdim bir zaman
Sevindirdi sevdi beni sandım bir zaman
Aşkın ile öldüm öldüğüm zaman
Öldüğüm gün sevindin mi bayram mı ettinBayram ettin kınalansın ellerin
Bal akardı bir zamanlar dillerin
Sinesinde yaralara Yener'in
Merhem değil hamçer oldun bilesinBir bakışın bir ceylanı yaralar gibi
Mecnun'un Leyla'yı sevdiği gibi
Kara sevdâya düşenin yandığı gibi
Yandığımı gördüğün gün bayram mı ettinBayram ettin kınalansın ellerin
Bal akardı bir zamanlar dillerin
Sinesinde yaralara Yener'in
Merhem değil hamçer oldun bilesin
| 78 |
Mavi Düş
Mavi düş
Sıkıntılı bir vaktin içinde
Her türlü yalana gebe
Masum gülüşlerle
Çürük temeller üzerine kurulan
Aşk adına yaşanıyor say tüm zamanları
Onur adına bir şeyler yap
Atlar koştur kurak topraklarda
Kuş ol uç,su ol ak
Güneş ol ısıt içimi
Gece ol üzerime çök
Bir yangından kurtar beni
Henüz çarpışmamış arabalardan
Henüz tanışmamış sahte dostlardan
Düş ol anlat
Mavi düş.
Sıkıntılı bir vaktin içinde
Zamansız saatlerde
Frensiz araçların içinde hız ol
Yetiştir beni senin düşüne
Kapı ol
Her uzanıldığında açılabilinen
Satır ol
Her okunduğunda anlaşılabilen
Gerçek ol dur karşımda
Kal karşımda
Kal yanımda
Mavi düş ol bana
Masallar anlat
Sonra ayrılma kollarımdan
Kalbime düş…
| 106 |
Seher Gelür
Şevk-i ruhünle dideye feyzi seher gelür
Fikr-i hatınla mürğ-i dile bâ ü per gelürEy meh leyal-i vesveshiz-i firakda
Sen gelmeyince hatıra bilsen neler gelürBir arsede mürahhas-i peryazdır gönül
Kim mürğ-i bikarar-i nigeh besteper gelürLezzetten olsa telh-i zahirle naümit
Deryadile sefine sefine şeker gelürBu kârgâh-i adl-i ilâhîde Nabiya
Ayş ü keder muhasebede serbeser gelür
| 55 |
Din sır sevap çözecek derim
Dinlerin içinin sır dolduğuna
Sevapla çözülüp gidecek derim
Ezanda allahtan ad olduğuna
Helalle çözülüp gidecek derimNormalde namazdan önce abdes var
Gusul sonu namaz yapmalı ruh sar
Her abdeste namaz kal kendine kar
Din sır hayır çözüp gidecek derimHayvan kul hakkından kul ırak durup
Evliyalık için kul çırak durup
Zinayı bir yana kul bırak durup
Din sır kul çözüp de gidecek derimKutsal kitabımız var cenabı yok
İyilik yapıp ta kul ruhuna sok
Sevap yap ta tekil yada soyca çok
Din sır çözülüp de gidecek derim
Sedat hünkar
| 91 |
--0001-Gül parisi-1001- -Qazax40
--0001-Gül parisi-1001- -Qazax40 Bilirsanmi...
Gül Parisi....Gül budağında bir çiçaksa agar...
Gül üçün bülbül olmağa dayar...
Gül bülbüla aşiq olmuş bir gün...
Gül üçün bülbül ötarmiş gar gün...Anlayırsanmı mani...
Gül Parisi...Mersin-19.06.2010-Bilal Geniş
| 34 |
Cennet Halifeliğinde Ayıp Yeri Örtme
Adem ile havva ayıp yerlerini incir yaprağından başka saçlarını uzatarak örtmüşlerdir cennet halifeliğinde saçlar ayıp yerlerini örtecek şekilde uzatılır sakal bıyık yokturKaramecnun
Yaradansal insan cennet şairi
| 31 |
Mut'uma
Ne güzeldir ilk gözümü açtığım,
Çınar altında,kalasında dolaştığım,
Karaca oğlanında buluştuğum,
Memleketim Mut’uma hayranım.Haziran ayları bir başka güzeldir.
O aylarda kaysı bahçelerinde gezilir.
Sarı sarı kaysıların tatları,
Bir başka tat verir Mut’umaYedi pınarın şırıl şırıl sesleri,
Beş çınarın serin koyu gölgeleri,
Altında oturan işçileri, köylüleri,
Bir başka güzellik katar Mut’uma.Toros dağları geçit vermişler,
Mut’lular mutlu olsun istemişler.
Tabiat yaylasından yağ akıtmış,
Ovasından bal akıtmış Mut’uma.Balabolunun Aslan heykelleri,
Güzellik katan Alahan harabesi,
Alaçam köyünün uzun minaresi,
Nur saçar Mut’uma Lalplaşa camisi.
| 81 |
Sigara Ömrünce Sevği
Şu An Deniz Kıyısın da Olmalıyım
Sigara İçmeliyim
Deniz Yelinden Önce Üflemeliyim Dumanı
Dakikalarca Dalgaları, Denizin Köpürmesini
Martıların Simiti Havada Kapışını Seyretmeliyim
Ve
Yanımda Olmamalısın
Deniz Kıyısında
Şiirlerini Okumalıyım
Kavganın,Özğürlüğün
Hasretliğin,SevgininŞiirleryazmalıyım
En az iki kelimelik
Onlarca Kağıtlara
Seni Yazmalıyım,AnlatmalıyımKavgamım Sebeblerinden Biri Olduğunu
Özğürlüğümün Parçası
Hasretliğimin Nedeni
Sevğimin KendisiHiçbirini Yapamazsam Bile
En AZından Sigaram bitene Kadar
Seni Sevmeye Devam etmeliyim.Mayıs 1999
| 63 |
Ata Sporu
Bu Thomas bizim mahalleye geldiğinde öyle Karamürsel Sepeti gibi tıfıl bir bebe idi. Babası ateşe miymiş neymiş. İngilizlere soğukkanlı derler ama bu pek bir sıcakkanlı çıktı, belki de buraya gelince kanı sıcaklaşmıştır zaar, çocukluktan mıdır nedir, biz de pek bir sevdik keratayı. Allah var o da bize ısındı hemencecik. Arada Türkçe öğretmeye çalışıyoruz ona, o da bize İngilizce öğretmeye çalışıyor kendince ama biz yetenek düşmanıyız ikimiz de Osman ile ben, daha şunun şurasında orta birinci sınıfız ne yapalım.Aldım karşıma bir gün anlatıyorum : ''Thomas bak bu toop, bu bisikleet, bu ekmeek, bu ağaaç'' ...Aynen dediklerimi tekrarlatıyorum kerataya, ilkokul bir talebesi gibi. O da ''yeees yeees'' deyip, kendi aksanı ile söylüyor biraz kelimeleri yuvarlayarak. Arada gülüşüyoruz kıkır kıkır...Bir gün yine Osman ile top oynarken bu yanımıza yavaşça geldi. ''Velkam velkam Thomas''dedim, o da hali ile İngilizce ''hoş bulduk'' cevabını yapıştırdı, sonra bir bana baktı, bir Osman'a baktı. ''Oooo siz futbol oynamak var çok güzeel çok güzeel'' Ben pek bilmem de bizim Osman döktürür yani, ayağından top dahi alamazsın keratanın, bizim mahallenin tescilli gol kralıdır. Thomas'a döndüm ''Gel Thomas kardeş sen de az tep bakalım'' Top da plastik top ha, öyle meşin yuvarlak filan değil, parasız pulsuzuz biz, gariban kapıcı çocuklarıyız, her ne kadar Kavaklıdere'de otursak da. Senin Thomas topu bir aldı eline tartıyor sanki, elinde bir iki zıplattı ''O yeee'' filan gibi bir şeyler söyledi. İçimden dedim ''ne yapacaksın ağırlığını oğlum, günahlarına sevaplarına mı bakıyorsun topun, geç karşımızada bir iki çalımla belini kıralım, sonra da arkadaşlarımıza hava atalım İngiliz'in belini kırdık diye . ''Sanki içimden geçen cümleleri duymuş gibi, elinden ayağına hafifçe attı, hareketler yapmaya varyete yapmaya başladı. Önce beni aldı karşısına. Bir sağa yatırıyor bir sola, dört döndürüyor çevresinde. ?'Ben zaten iyi bilmem de, dur hele Osman şimdi senin havanı indirir, gazını alır''dedim Thomas. Bu Osman'ı da aldı karşısına, baktım onu da dört döndürüyor, peşinden arkasına nişadır sürülmüş at gibi koşturuyor. Osman'a bir kaş göz işareti yaptım Thomas'a çaktırmadan, beraber girelim şuna ayağından topu alalım birader. Yok mümkünü yok. Adam bize top göstermiyor.Osman da ben de yavaş yavaş sinirlenmeye başladık. Yanımızdan arkadaşlar geçiyor ara ara, bazen kızlar geçiyor, arkadaşlarımız kıkır kıkır gülüp duruyorlar bize, Thomas da bizi peşi sıra it gibi koşturuyor. Yarışın son metresini getiremeyen yarış atları gibi, dilimiz bir karış dışarıda, burnumuzdan solumaya başladık adeta...Yok bu böyle olmayacak dedim içimden. Döndüm Osman'a ''Osman bu futbol ne ağabey'' şaşırdı baştan''Ne ağabey ''soruya soruyla cevap verdi, ben yine''Osman bu futbol İngilizlerin ata sporu değil mi oğlum'' Osman başını az kaşıdı ''Doğru diyorsun ata sporu'' cümlenin peşinden ne gelecek diye merakla bekliyor Osman , ''Eee oğlum anlasana futbol bunların ata sporu olduğu için bizi dört döndürüyor bu Thomas denen zibidi, adamlar futbol oynamaya ortaçağda başlamış nerede ise ''Osman da konuştuklarımı onayladı. Tekrar döndüm Osman'a ''Bizim ata sporumuz ne; güreş, o zaman ne yapacağız Osman, biz de Thomas ile güreş tutalım bu sefer de onun sırtı yerden kalkmaz hiç, zaten çirozun teki''Osman ile şöyle kısa kısa bakıştık. Birden aklıma geldi''Osman Güreşin İngilizcesi ne'' Osman'da bana baktı manalı manalı. ''Ben bir ablama sorayım o lise 3'de belki biliyordur güreşin İngilizcesini, ondan sonra bir futbol bir güreş, bir futbol, bir güreş yapalım birader, ne yapalım o da bizim ata sporumuz''
| 528 |