siir
stringlengths
171
74.5k
siir_uzunlugu
int64
31
9.7k
Hayal Hayal mi bu, Var mı, yok mu. Hiç varken, olur mu her şey yok, Hayalde çokluk, Varlıkta yokluk…Gerçek nerede, Hayal peşinde. Yaşıyorsak, Hayallerimizin içinde, Hayaller hep bizimle…Pembe düşler, mavi hayaller… Mor geceler, sarı günler… Yeşil doğa, Siyah yokluk… Hayal bu ya, Dünya harika…
44
Usta Burda bir dolaplar dönüyor usta dönme dolap değil, bildiğin gibi değil usta dönüyor yolunda bir başka sen ki göç ettin, bu işleri zor ettin be ustaCana kıyılır mı,cansız kalınır mı kaç yürek daha senin eserin olacak senin yerini kim alacak belki bir daha hiç olmayacak sen ki göç ettin, bu işleri zor ettin be usta
56
Ümit Gençliği Gözüne kestirdiği hedefe varan Bir gençlik diliyorum,ümit gençliği Semalarda ve arzda Hakk'ı çağlayan Bir gençlik diliyorum,ümit gençliğiOnlar yollardan uzak,tek yola yakın Bu yol meşakkatlidir,didin ve kakın Bekleyin,gelecektir bir kutlu akın Kıracaktır putları,ümit gençliğiHakk'a hadım olmuştur,batıldan uzak Müstakim yolumuzda kaymaz bir ayak Yüzleri hiç kızarmaz,hep nurlu ve ak Parlatacak dünyayı,ümit gençliğiOlsun dillerimizde Tekbir slogan Bu en büyük şereftir ve en büyük şan Kırılacaktır elbet borular ve çan Ezanla sarar göğü,ümit gençliği.
72
Saçın Önemi Saç için yazılmış bunca şarkılar, Saçlar süsler bedenindeki başı, Kaç gönülü takmış bir kaç teline, Şu garip gönlümü çalar o saçlar...Yüce dağ başında bir duman gibi, Dökülür gerdandan şelale gibi, Kaşı gözü korur bir gölge gibi, Aklımı başımdan alır o saçlar...Yanakları al,al gözleri pınar, Yüzü al al olmuş taze yağan kar, Ormanı olmazsa dağ neye yarar, İnsana güzellik sunar o saçlar... 29.06.2006
64
Dokunuşun Bile Senden Yalan Artik Bilme, merak ettiğin soruların cevaplarını bilme artık Görme, aşkından eriyip gittiğimi göremedin görme artık Sensizlik, yaşadığım her an için bir işkence artık Sevme, uğruna ölecek kadar severken bile sevme artıkGülemem, bu kadar severken seni hayat boyu gülemem artık Kaderim, seninle yazılmışsa alın yazım, ölüm kaderim artık Sensizlik, yaşadığım her an için bir işkence artık Sevme, uğruna ölecek kadar severken bile sevme artıkGünah, bu aşk çıkmazı dönüşü olmayan bir günah artık Yanarım, günah olduğunu bilsemde uğruna yanarım artık Sensizlik, yaşadığım her an için bir işkence artık Sevme, uğruna ölecek kadar severken bile sevme artıkUnuttum, sende ki aşkı gözlerini, dokunuşlarını unuttum artık Yalan, bedenime değen her tenin kokusu senden bile yalan artık Sensizlik, yaşadığım her an için bir işkence artık Sevme, uğruna ölecek kadar severken bile sevme artık
131
Bebek Sevgilim Gözleri meleklerini arıyor, Kendisi bir melek bilmiyor. Narin teni, çabucak inciniyor, Bebek gibi kokuyor, Gülücükler saçıyor, Bebek sevgilim.Gözleri ışıl ışılmış, Bıcı bıcı yapmış. Sözleri anlaşılmamış, İçi yanmış 'bu' istemiş. Karnı acıkmış, ağlamaya başlamış. Bebek sevgilim.Uyurken sanki kanatları yanına uzanıyor, Onu izlerken içime huzur doluyor. Düşlerinde meleklerini görüyor, Kendisi melek bilmiyor. Ninniler başucunda eriyor, Nefes alışları içimi ısıtıyor. Bebek sevgilim.Aşka agu dedi benim canım sevgilim, Yıllar ne çabuk geçti mini mini sevgilim, Büyüdükçe küçüldü koynuma doldu şirin sevgilim, Bana gülücükler saçıyor, Gözleri meleklerini arıyor, Oysa o bir melek bilmiyor. Bebek sevgilim.
92
Gurbet Elin Yazı Kışı Belirsiz Gurbet ellerini hiç sevemedim Gurbet elin yazı kışı belirsiz Yıllar oldu sıcak bir yaz görmedim Gurbet elin yazı kışı belirsiz Güzel hava birden bire bozulur Hemen yağmur yağar çok soğuk olur Gurbet elden dönen bahtiyar olur Gurbet elin yazı kışı belirsiz İklimi nemlidir nefes alaman Ağrıdan sızıdan pek kurtulaman Sağlık elden gider deva bulaman Gurbet elin yazı kışı belirsiz Diz boyu karı rüyanda görün Havalar çok soğuk paltoya bürün İster yaşa burda istersen sürün Gurbet elin yazı kışı belirsiz Sonbaharda dökülsede yapraklar Kışın bile yemyeşildir topraklar Ben sevmedim size kalsın ahbaplar Gurbet elin yazı kışı belirsiz İnsanlar kapalı evlerinde yaşıyor Ortalık gündüz bir kaç saat ışıyor Ozan Güner vatanını arıyor Gurbet elin yazı kışı belirsiz Ozan Güner Kaymak Amsterdam / 09.06.2006
126
Mehtaplı yıldızlı her gece Şimdi ayrıyız kan dolar iç dışım Mehtapla yıldızlar çıkan her gece Sevmiştik yıldızlar ay yanken kışım Mehtapla yıldızlar çıkan her geceAnılar hayaller mazi anarım Sevda şarkımızla meye kanarım Mehtabı yıldızı sensin sanarım Mehtapla yıldızlar çıkan her geceO güzel günleri tek tek yaşarım Adlı ağaçlarla dolup taşarım Adınla yüzünle uyku aşarım Mehtapla yıldızlar çıkan her geceRuhumda fırtına çıkıp ta diner Sol yanımı bulur felç biner biner Uykusuzluk iki gözüme siner Mehtapla yıldızlar çıkan her geceKarşımda ahu bir çift gözün doğar İki kulağımda her sözün doğar Bende eski yeni her hüzün doğar Mehtapla yıldızlar çıkan her geceMektuba resmine bakar ağlarım En baştan en sona yara bağlarım Var olan olmayan yanar dağlarım Mehtapla yıldızlar çıkan her gece Sedat hünkar (Karamecnun)
121
Cumhuriyet Bayramı... Yaşasın Cumhuriyet Bayraklar dalga dalga Dört baştan güzel yurdum Genç-ihtiyar yollarda...Özgürlük bağımsızlık Cumhuriyetle geldi Anadolu'mda her yer Bayrak bayrak süslendi...Seksen üçüncü yılda Adım adım ileri Bize ışık olacak ATATÜRK İlkeleri...Saltanatlar yıkıldı Cumhuriyetle birlikte Çağdaş bir ülke için Gözlerimiz ilerde...Cumhuriyetle kalktı Ülkemde halifelik El ele kenetlendi Hem dostluk,hem kardeşlik...Cumhuriyeti kurdun Yaşa varol ey ATAM Ebedi yaşatacağız Varoldukça bu vatan.. Tirebolu-20 Ekim 2006
63
Al Canımı Lanet olsun yaşadıgım hayata Can cananım hasta ve caresizim Yüregim yanıyor kalbim param parca İsyanlar diz boyu gözde yaşlarTek güvendiğim canımı verecegim İstese geceyi gündüze katacagım Ugrunda ölecegim insan hasta Ve ben caresizce beklemeklerdeyimİstemiyorum yaşamayı can hasta iken İstemiyorum huzuru canım hasta iken Yaşamak bile istemiyorum canım hasta Allahım al bu canımı caresizim hasta ya canım
58
Uyanış Uykuda gezer olmuşuz Gündüz gecelere karışmış Kendimizi mum ile arar olduk Memleketi faizler içinde bulduk...İstikrar diye sarıldık yılana Kurtarıcı gördük talanı Her yol mübah olmuş Kırmızı güller solmuş Cehennem yolunda ilerliyor dolmuş...Güneş bile parlamıyor Kara bulutlar içinde Başarı satılıyor paraya Resmen tuz basıyor kanayan yaraya...Sağlık düşmüş hasta eline Adalet sarılıyor kadın beline Eğitim olmuş rant malzemesi Memleket istiyorum olsun memleket gibi...
62
Aşk yakıyor Gözlerdeki kıvılcımla başlıyor Sonra tüm bedeni sarıyor Tutuşturup alev alev yakıyor Aşk yakıyor aşk acıtıyorAteş olur düşer yüreğine Yakar derinden derine İpotek koymuştur kalbine Aşk yakıyor aşk acıtıyorSızlatır ciğer başları Döktürüyor göz yaşları Eritir dağları taşları Aşk yakıyor aşk acıtıyorUmursamaz dengi dengine Bakmaz tenine rengine Esir ediyor kendine Aşk yakıyor aşk acıtıyor Hayata kahretirip küstürüyor Kaderine isyan etiriyor Çok büyük acılar çektiriyor Aşk yakıyor aşk acıtıyorSeveni sabırsız ediyor Kimse söz dinletemiyor Düşürür çöllere deli ediyor Aşk yakıyor aşk acıtıyorKul tekin aşk güzel diyor Tadanları sarhoş ediyor O demden herkes içiyor Aşk yakıyor aşk acıtıyor14 04 2015
98
Bayram Mektubu Bugün gene bayram anneciğim On yıl önceki gibi bayram. Bilirim ne çok özlemişsindir beni Yolumu beklemişsindir günlerce; Postacıdan mektup, rüzgârdan haber sormuşsundur. Ve uzun uzun düşünmüşsündür: Çocukluğumun bu mesut bayram sabahlarını, O küçük ayakkabımı, mendilimi, ipek kıravatımı. Elbet kucağına alıp beni doya doya Ne kadar da büyümüş evlâdım diye Öpüp okşayasın gelmiştir. Elbisemi giydirmek, saçımı taramak istemişsindir; Tanrım seni kem nazardan saklasın deyip Dualar yollamışsındır. Ve belki bu mübarek günde anneciğim Elini öpüşümü, anne deyişimi Canın çekmiştir.
79
Nev Bahar Yiğide sormuşlar; "Sizin oralarda da bizim buralarda olduğu gibi kirazlar tatlı mıdır? "Yiğit cevaplamış: " Âhû bir yaz gelir de,ecel gelmezden evvel, vakitlice gelen gençlik gibi tatlıdır kiraz." diye yanıtlamış.Bir gece ansızın çökerde yaşlılık; Kuyular gibi kuruyu verir tatlı gençlik. Geceyi üstümüze örten Allah'a hamd olsun ki: Biz, geceyi karartan dan da ışık umarız. El açarız kuvvetle, yer ve- göktürk- yuvamız. Avuçlarımız ve yüreğimiz şefkatle,şefaatle serinler o vakit. Biri kanıyor da öbürü yaşıyor sanmasınlar... Bizim düşçe düşüncemizdir; kuşkonmaz gibi bir nev bahâr. El ile dil uslandıkça, gönül ferahlar.Dara düşme ey Gönül /Senide yaradan var/01.08.2013
96
Aşk Düş Artık Yakamdan Dileğim yüce makamdan Aşk,düş artık yakamdan Sus ağlama hiç arkamdan Aşk, düş artık yakamdanSevdamız dilden diledir Nazın nasıl bir çiledir Derdim hep aşk iledir Aşk, düş artık yakamdanTanımaz kural kaide Yok senden bana faide Bir şey ummam hercaide Aşk, düş artık yakamdanDelice sevdim olmadı Çılgınca övdüm olmadı Gönlümden kovdum olmadı Aşk, düş artık yakamdanSevse yanımda olur Her heyecanımda olur Kanımda canımda olur Aşk, düş artık yakamdanAşık olmak bir beceri Kalpten girer içeri Yüreğimden çek hançeri Aşk,düş artık yakamdan
82
Düşman Sevdam düş yakamdan dediğim düşlerimde şimdi dolaşıyor o düş senin bu bu düş benim düş demenin cezası bu olamaz nedir bu düşe kalka gittiğim tozlu yollar nedir bu kar düşen saçlarımın beyazlığı bahanesi buysa bir daha düşün düşün yanlış yaptığını göreceksindüşersen kolundan tutan olmaz derlerdi tekmeler gelir düşenin üstüne belli belirsiz vururlar çiğnerler yok olmaya ramak kalır aklın düşüşe geçer yükseklerden düş diye tempo tutarlar niyetin yoktur oysa sen usanmadan tutunacak bir yer arıyorsun düşkün biri olma olasılığın yüksek olsa dadüşlediğim şeyler ne kadar uzakmış dürbün ile bakmak kadar aptallık olabilir mi düşlere tabii ki kalbimle bakmaya çalıştım kalp gözlerimden ağır ağır yaşlar düştü toprağa çatlamış torağın susayışına dayanamadım düşümüne dalıp gittim saatlercepay düşmedi sevdadan yana kazdım ellerimle çalıştım köle gibi seneleri ziyan etmeyi kim isterdi bir gününü verir mi yalvarsam ömrümü dalından düşürdüğüm düşkün hallerimin sebebi düşman sevdam
140
A Y R I L I K Y O k Aşkını her türlü eşine anlat, Gurbete gitsen de kulağı çınlat, Sevgi iltifatı arayıp dinlet, Sevenler ayrılık düşünmemeli.Arada tartışma yaşanabilir, Nefreti çok olan boşanabilir, Barışan sevdayı kuşanabilir, Sevenler ayrılık düşünmemeli.Yan yana, kol kola girsin yakışsın, Sevecen gözlerle sık sık bakışsın, Bazen gırgırına tatlı çekişin, Sevenler ayrılık düşünmemeli.Yuvayı kurmak zor, dağıtmak kolay, Düşmanın artarsa çıkıyor olay, Aileler buluşsun, çekiniz halay, Sevenler ayrılık düşünmemeli.Çocuklar hanenin solmaz çiçeği, Zekice anlattım size gerçeği, Hüsrana bürüme tüm geleceği, Sevenler ayrılık düşünmemeli.12-3-2013
85
Bir Düş (İsmail Haydar Aksoy) 'Bak, her şey nasıl güzelleşecek' dedi düşümde elimi tutan çocuk. Sıradan, herhangi bir şey söylemek yerine sustum. Geçti gitti zaman ve ne yazık her şeyin güzelleşip güzelleşmediğini öğrenemeden uyandım.Bir düştü gördüğüm; ne ki ışıklı bir düştü bu düş.
43
'"Sahte Yaşamlar" Yazım Sahte YaşamlarSahte görünüm verip asılı gözden kaçırmak için gereksiz bir çok eylem yapıldığını gözlemledim. Çokları tercihlerini maskeleyerek farklı açıları ön plana çıkarıyor. Bunun sonucu gereksiz durumlar revaç buluyor. Sonra da yakınılıyor.Adam sigarasını yakıp keyif ile tüttürürken bir yandan da “Bırakacağım bu mereti sağlığa zararlı, kötü bir alışkanlık! ” diyor! Eğer sağlığa zararlı olduğuna ve kötü olduğuna inanıyorsa kendine saygısı yok! Şu durumlar var:1-Sigara içmeyi seviyor ve zararlı olması veya kötü olmasını önemsemiyor? Bunu da açıkça ifade ediyor. Yani tercihini tepkilere rağmen savunuyor. “Kötü, zararlı” diyene de kızmıyor. Yani sigarayı savunmuyor kendi tercihini savunuyor. Buna saygı duyarım.2-Sigara içmeyi seviyor ama topluma karşı “Zararlı ve kötü” diyerek riyakarlık yapıyor. Toplum baskısını hafifletmek istiyor. Birileri “Zararlı, kötü” dediğinde ise için için kızıyor. Bunu da anlamam…Özellikle düğün ve sünnet merasimlerinde toplum algısına hitap etmek için çırpınan insanları gözlemledim. Hacı oğlunu evlendiriyor; sokak ortasında kalitesiz bir çalgıcıyı gece yarılarına kadar bağırtıyor. Kocaman hoparlörlerle bol gürültülü bir “Eğlence” eziyet ortamı. Sorunca ben de hoşlanmıyorum bu gürültüden ama ne yaparsın düğün yaptığımızın da bilinmesi gerek. Komşular akrabalar ne der sonra. Ya sen zaten dedin diyeceğini hoşlanmadığın bir eğlenceyi tertip ettiğini beyan ettin zaten… Başkası zaten gürültüden rahatsız olup neler diyor kim bilir? Sosyete Necla hanım oğlunu sünnet ettiriyor; başında bir tülbent; hacılar, hocalara mevlit okutuyor. Sorsan ne iş; “Hiç hoşlanmam ama neylersin sünnet işte mevlitsiz olmaz.” Diğer odada içki servisi var. Kime ne…Esnaf kar amaçlı sattığı ürünü; vatandaşın bütçesine yardım amaçlı indirimli sattığını söyler? Reklamlarda bin bir yalan. Siyasileri hiç sormayın. Asıl amaçları vatandaşa hizmettir! Böyle olunca bir de yan sektör oluşuyor. Mahalle düğünlerinde çalgıcı ve dev hoparlör organizatörleri, mevlit okuyanlar sektörü ihtiyaca binaen oluşuyor. Desinler için.İnsani ilişkilerde dürüstlük, dindarlık, namus kavramlarını sık kullananlar oluyor. Sebebini siz tahmin edersiniz. Bazı insanlar nezaketli davranır komşularına. O insanlara karşı saygısızca davranır sönük ve silik şahsiyetli kişiler! Bazıları da sert mizaçlı, kodumu oturtan cinsten; onları yüzüne karşı pek bir sayar severler! İşin komik tarafı şudur; sohbet esnasında o nezaketsiz davrandıkları saygın kişileri överler, saygı gösterdikleri zalimi de yererler. Çünkü sohbet sırasında olması gerekeni konuşurlar. Yerdikleri sert mizaçlı az görünüverse sus pus olurlar. Övdükleri nezaketli insanı ise sui istimal etmekten geri durmazlar! Kişiliği oturmamış toplumlar için bu anlattıklarım Bizim toplumda olmaz öyle şeyler…Bazı kocasının kötü tavırlarından rahatsız olan kadınlar. Ortamda kocası yokken ağzına geleni söyler, hatta öyle ki kocanın hatası onun hakaretinin yanında sönük bile kalır. Kocasının yüzüne karşı “Gık” demez! Hatta hatalardan kendine haklılık çıkarıp durumu kullanır bile. Kırsalda erkek çocuk bahanesi ile kuma getiren adamların da çoğunun asıl amacı çocuk değildir. İstemediği ortama sırf toplum baskısıyla gidenlerin yüzlerindeki ifade dikkatimi çekti. Ham ayva veya buruk bir ifade ya da sahte bir gülümseme. “Mert ol” diyesim var, bunlara. İstemiyorsan gitme, ne derlerse desinler; kafir mi derler artık, alim mi mertçe göğüsle. Çünkü o surat hali bir tepsi baklavayla yenmez.Örnekleri çoğaltmanın konumuza fazla bir değeri olmaz.Kalitesiz yaşamlar kalitesiz insanların sahte bahanelere sığınması yüzünden yaşanıyor.Herkes kendi tercihini özgürce beyan etse asıl maksadını perdelemese sahte bir alan da oluşmayacak. Yaşamsal varlıklar ve enerjiler daha verimli kullanılacak. Riyakarlık sektörü yüzünden hem mal hem vakit hem de moral değerler israf oluyor.Son tahlilde; var mısınız, mert olmaya? Ne derlerse desinler; tercihlerimizin ardında mertçe durmaya! Saygılarımla,Ahmet Bektaş
523
Dost Diye Diye Ben gönlümü kul eyledim ehli irfana Kamil insana Dost elinden çekmem eli gitmem yabana Durdum divana Dost diye diyeDüştüm mürşit kemendine sardım özümü Verdim özümü Mürşit bana ayna oldu gördüm özümü Serdim özümü Dost diye diyeTutuştu gönlüm elinden sönmez bir daha Dönmez bir daha Dosttan başka gerek mi var bir kıblegaha Girdin dergaha Dost diye diyeOturmuş gerçek erenler sohbette sazda Demde niyazda İçirdi deminden saki bize birazda Gönlüm avazda Dost diye diyeDaimi'yim her an arar gözlerim seni Özlerim seni Alır gönül köşesine gizlerim seni İzlerim seni Dost diye diye
92
Bir Gazi Eli Öptüm Bir gazi eli öptüm, Gazi Osman Paşa'da Her yerde akmış mukaddes kanı vardı. Göğsünde dizi dizi madalyonları Türk'lüğe yaraşır şöhreti, şanı vardı.Vatan için savaşmayı en şerefli yol bilmiş Dumlupınar, Afyon'da sayısız kurşun yemiş Ölmüş ölmüş dirilmiş, yine yolundan dönmemiş Vatanına adamış bir şerefli canı vardı.
49
Sen geldiğin zaman gökyüzü maviydi Sen geldiğin zaman gökyüzü maviydi Esen rüzgârınla Anadolu kokuyordun. Gökyüzü maviydi, mendilin mavi Ay düşmüştü gözlerine biliyor musun ?Gözlerin gözlerime değmişti yüreğin yüreğime Gülüşlerin ruhuma bulaşmıştı saklımdaki kuş dağları aşmıştı. Nerelerdeydin sen şimdiye kadar? Asırları mı övütür kınalı ellerin! Gözlerinde hangi şafağın ıssızlığı var Mendilin hasret kokardı, saçların kar. Seninle hangi şarkıları söylerdi yıldızlar?Çölün ruhundan kopan bir gurbetin yazıydı Bir özlemin kavuran ayazıydı Ah mah yüzlüm gece karanlıktı alnın ak Kuşlarda dinlemişti bizi bir şafak Gökyüzü maviydi, mendilin ıslak. Hasret kokuyordun günün sonunda Ara sıra duyardım sesini telefonda kulaklarımda ılık sesin, gözlerim ıslak Bellide etmezdim hani sana bunu da "Saçlarıma aklar düştü" demiştin, unutmadım İçime akardın su gibi berrak Gülüşlerin bulaşmıştı ruhuma Gökyüzü maviydi, mendilin ıslak.
121
Gurur Abidesi Biliyorum ateşe atacaksın Okuyunca şiirlerimi. Yakacaksın onları da Beni yaktığın gibi. Ben ki Yanacak kadar sevdiysem seni, Ve yakılacak şiirler yazmışsam eğer, Bir kendimle gurur duyarım Bir de aşkımla. Ve sen gurur abidesi olursun Aşkımın! Zaten belliydi böyle yapacağın. Eğer insaf olsaydı zerre kadar Sende sevebilseydin beni. Benim seni sevdiğim kadar; Şiirlerimi değil Kendini yakardın Ve küllerin gurur abidesi olurdu Aşkımın
63
Güneşe Günaydın de Sabahtan uyanınca yüzünde gülümseyen İki parmak yükselen güneşe günaydın de İşitmeyen duymayan seni fark edemeyen Kimseyi göremezsen gülüşe günaydın deGeceyi karanlıkta günü ışıkta yaşa Sokakta akasyadan kanadı kırık kuşa Senenin ilk ayında cemrenin dağa taşa Düşüyorken toprağa inişe günaydın deHer sabah bir tek defa gün doğuyor bu hana İzlemek neyin nesi sevdalan şu devrana Yanı başından gecen gam yüküyle kervana Gün yoluna düşmeden gidişe günaydın de Cananın dudağına kalkan göz kapağına Sevdanın sabahına gecenin toprağına Çiçekleri solmadan daldaki yaprağına Yel değdi sararmadan düşüşe günaydın de Antalya-20.01.2014-saat-07.30
89
Cennet Yüzü Görmesinler.. Haram helal bilmeyenler Yetim yaşın silmeyenler Allah-kitap düz gidenler Cennet yüzü görmesinlerHatır gönül bilmeyenler Dost kalbini incitenler Söz veripte bekletenler Cennet yüzü görmesinlerKural,kanun tanımayanlar Rabbini bir an anmayanlar Aşk oduna yanmayanlar Cennet yüzü görmesinlerGarip gureba sevindirmeyenler Fakir fukarayı görmeyenler Dost yüzüne gülmeyenler Cennet yüzü görmesinlerAdak yakıp kesmeyenler Gönüllerde esmeyenler Kulları küçümseyenler Cennet yüzü görmesinlerHakikate yüz çevirenler Gönül dağın devirenler Hakka küfür savuranlar Cennet yüzü görmesinlerHak ışığın gizleyenler Karanlığı özleyenler Kalleşliği gözleyenler Cennet yüzü görmesinlerAşıkları ayıranlar Kötüleri kayıranlar İftiraları yayanlar Cennet yüzü gülmesinlerKadır kıymet bilmeyenler Yetim gözün silmeyenler Hak çağrısına gelmeyenler Cennet yüzü görmesinlerRahmana yüz dönmeyenler Nefs ateşi sönmeyenler Hakkı sözü söylemeyenler Cennet yüzü görmesinlerNihat Gülle Şair ve yazar
111
Yirmi Yediye Bugün oğlumun doğum günü Daha nice yıllara deriz Yine kutluyoruz bu günü Doğum günü pastası yerizHayırlı bir evlat istedik Dualar ederek bekledik Duada hayırlısı dedik Yaşa bir yıl daha ekledikAllah sağlık afiyet versin Sıkıntılarını gidersin Nimet verene şükredersin Daha nice yıla erersinGözümün önünden hiç gitmez Bisikletine gücün yetmez Binmene de düşmen kar etmez Anlatsam hikâyen hiç bitmezKoca bir orgu sana aldım Hem de ne hayallere daldım Komşu görünce baka kaldım Geri verip çok küçük aldımEnstrüman çalmanı istedim Merakla çalmanı bekledim Gitarı satmanı dinledim Sabrıma sabırlar ekledimİşte hayat böyledir evlat Hatıraları sende anlat Yirmi yediye taktın kanat Allah’tan dile mutlu hayat15.04.2016
102
Aşk Ve Şevk İle Getir Salavat Her canın sıkıldığında, İyilikler yapıldığında, Koyunlar sağıldığında, Aşk ve şevk ile getir salavat!Her işin ters gittiğinde, İmkânların tükendiğinde, Nefsin sana zor verdiğinde, Aşk ve şevk ile getir salavat!Her nefes alıp verdiğinde, Muhammedi gülleri derdiğinde, Şerefsizler def olup gittiğinde, Aşk ve şevk ile getir salavat!Her gün doğuşu ve batışında, Nabzın düzenli atışında, Şirin uykulara dalışında, Aşk ve şevk ile getir salavat!Her sofraya oturduğunda, Helal taamlarla doyduğunda, Zalimler kahrolduğunda, Aşk ve şevk ile getir salavat!Her güzeli gördüğünde, Sevda gergefini ördüğünde, Rahmani yollarda yürüdüğünde, Aşk ve şevk ile getir salavat!Her okuduğunu anladığında, Anladıklarını yaşadığında, Günahlarına ağladığında, Aşk ve şevk ile getir salavat!Her uykudan uyandığında, Aşın ekmeğin helal olduğunda, Hakkında hüsnü zan yapıldığında, Aşk ve şevk ile getir salavat!Her mertin köprüsünden geçtiğinde, Veli zatlar seni dostluğuna seçtiğinde, Nefsin şeytani arzuları senden uzaklaştığında, Aşk ve şevk ile getir salavat!Her yanan bağrın harareti dindiğinde, Menzil murat aldıran atlara bindiğinde, Adavet ve kin duygularını yitirdiğinde, Aşk ve şevk ile getir salavat! Her kar birbirine değmeden yağdığında, Acıkmış vakarlı aslanın ceylanı boğduğunda, Sevdiklerinin manidar yokluğunda, Aşk ve şevk ile getir salavat! Her bulanık su durulduğunda, Yiğitler hunharca vurulduğunda, İnsan Allah rızası için sorulduğunda, Aşk ve şevk ile getir salavat!Her umut dolu yarınlarda, Yetimlerin gözyaşlarında, Şehitlerin mezarlıklarında, Aşk ve şevk ile getir salavat!Her gökkuşağı oluştuğunda, Sevenler buluştuğunda, İnsan Allah için coştuğunda, Aşk ve şevk ile getir salavat!Tarihe mal olmuş sevdalar anlatıldığında, Nedamet gözyaşlarıyla günahlar yakıldığında, Kemliklerin her türlüsünden kaçıldığında, Aşk ve şevk ile getir salavat! 02-03/Mayıs/2015
243
Nasıl kıydık aşkımıza/lokman kaya İçime sinmiyor bu gidişin korkarım dönüşün olmayacak ayrılık yaman çıkar korkarım bu defa bizi fena vuracak kınası silinmeden kefeni biçilen gelin gibi duygularım daha yedisinde darmadağın uykulardaki sabinin kabusu gibi korkularım. Ne olur susma bir şeyler söyle Azrail’in adaşı sensizliğim Yavuz Sultan Selim’ in sözlerinden daha keskin sessizliğin bak bu gece matemimin birinci doğum günü sensizliğimin onuncu yıl dönümü, bitmeyen yaprak dökümü. Nasılsın gittiğin yerde rahat, bahtiyar mısın? Yoksa benim gibi saçı siyah, ruhu ihtiyar mısın? Başını kaldırıp baktığın bulutları yabancımı sanırsın sende yıkıntılarımıza bakıp gözlerinle değil yüreğinle mi ağlarsın. Ne yaptık biz aklımız başımızda mıydı aşkım nasıl şakağına kurşun sıktık kanına girdik sevdanın, nasıl katili olduk uğruna düşman kazandığımız o masum aşkın. 2006/ANKARA Lokman KAYA
120
Gecesiz Ay Geceyi bekleyen bir Ay, Gece'siz Ay olur mu ? Ay geceye muhtaç Gece olmadan Ay parlar mı ?Leylayı bekleyen bir Mecnun Mecnunsuz Leyla'sız aşk olur mu ? Hangi kitap kabul eder bunu Leyla olmadan Mecnun olurmu ?Peki ya ben sensiz ben olurmu ?
45
Davras Dağı Yücelerden seyran eyle Küstüm sana davras dağı Düğün eyle bayram eyle Küstüm sana davras dağı.Orda sessiz duruyorsun Olayları görüyorsun Niye izin veriyorsun Küstüm sana davras dağı.İsmeti'ye hal göründü Çilesi çok bol göründü Gidiyorum yol göründü Küstüm sana davras dağı.
41
Ay ve Yıldız İzlemek gerekir Bulutsuz gecede gökyüzünü Dolunayla dahada şahanedir Hele yanına sokuldumu yıldız Bir başka,bambaşka güzeldir Oysa o kadar uzaklardır ki Birbirlerinden habersizdirler Sen gibi,ben gibiSen ay ben yıldız Ben ay sen yıldız Ne farkeder ki canım Onlar kadar işte,hem yakınız hem uzağızAy ve yıldız İşte biz onlarız Ay ve yıldızcasına hem yanyana Hem uzaklarda yaşamaktayız
58
Sürüne sürüne Ağladım,ağladım duymadı gündüzlerim Yandım,yandım haberi olmadı gecelerimin Feryatlarıma hep kulak tıkadı sevdiklerim Yaşadım ölmeyecek kadar sürüne,sürüne.Çırpındım,feryat ettim,sızlandım canım yanarak Durmak bilmedim gecemi gündüzüme katarak Yüregimde ki her şeyi ama her şeyi ortaya koyarak Yaşadım sürünerek ölmeyecek kadar.ölmeyecek kadar. 30.12.2004 Yıldıztepe
42
Ayrılık Vakti Ayrılık vakti geldi sevgilim Artık anılarla avunacağız Ayrılmaya mecburuz biz ikimiz Buraya kadarmış bizim sevgimiz Bu son görüşüm seni sevdiğim Seni kalbimde saklayacağım Ağlıyor kalbim buz gibi tenim Senin hayalinle yaşayacağım Doymamıştım sımsıcak tenine Doyamadım o güzel gözlerine Böyle ayrılık çok zor Allahım Ayrılmaya mecburuz biz seninleSevim Şahin
50
Bir Dağ Düşün Birde Beni Bir dağ düşün yamaçlarında ceylan barındıran Bir dağ düşün keklik ötüşleriyle yankılanan bir dağ düşün zirvesindeki kar görüntüsüyle muhteşem olan birde beni düşün sevdanla sancılanan acınla kıvranan dertlerini ırmak yapıp akıtan efkarını sislerin arkasına gizleyen umutlarını başaklarda saklayan bir dag gibi düşün yada bir ben gibi düşün sen ulaşılmaz olan bense sana ulaşmaya çalışan
59
Denizler Denizler ruhumdan tüten bir türkü Denizler şahlanır görünce Türk’ü İçimde saklıdır sular ve adı Dalgalandıkça duyulur feryadıDolunay vururda cemali parlar Güneş damla damla üstünde kaynar Bir ah çekiştir tebessüm ile Gökyüzün görmezse altında ağlarÇığlıklar içinde toprağı döver Bir martı süzülüp rabbini över Taşsa yeryüzüne suyunu vursa Yıkar NUH’un sesini duymazsa eğerParıl parıl denizler ruhun aynası Denizci suların sular onun aksidir Vakitsiz sağanakların anası Şimdi okyanusa açılmanın vaktidir
68
Düziçi'nde Bugün Bayram Düğün Var Onaltı Mart Kuruluşumuz Sevgi muhabbet havuzumuz Dünün bu günle buluşturdular Düziçi’nde bugün bayram düğün varYurdun çok çeşitli yerlerinden Koşarak guruplar halinde geldiler Halay çekerek düğünlerin kurdular Düziçi’nde bugün bayram düğün varHavaların muhalefeti olsa da Ses cihazı yetersiz kalsa da Gönüller aradığını bulmasa da Düziçi’nde bugün bayram düğün varSevdiğimizin kimi katılamasa da Mazeretleri kabul olunmasa da Gelenlerin sevgisi coştu burada Düziçi’nde bugün bayram düğün varHer yıl farklı farklı kutlanmakta Güzelliklere güzellikler katmakta Her gelişimizde bizi mutlu etmekte Düziçi’nde bugün bayram düğün varGelenler mutlu huzurlu oluyor Gelmeyenlere sitem yollanılıyor Yinede selam sevgi gönderiliyor Düziçi’nde bugün bayram düğün varBayramlar sevdiklerimizle güzeldir Herkesin dünyası kendisine özeldir Bir daha buluşmak kısmetse güzeldir. Düziçi’nde bugün bayram düğün varİrfan Çeşmesi boynu bükük duruyor Eski binalar ziyaret edilmeyi umuyor Eski mezunların görünce mutlu oluyor Düziçi’nde bugün bayram düğün var. Düziçi 21.03.2012
138
İyi Seneler Ömür defterinden bir sayfa daha Karalandı dostlar iyi seneler Yaşamla aramız bir fersah daha Aralandı dostlar iyi senelerDedim yeni yıla mutlu gireyim Tüm insanlık için buydu dileğim Gazzeyi görünce garip yüreğim Yaralandı dostlar iyi senelerKalmadı dünyada huzur ve neşe Sardı insanlığı korku endişe Grozni,Kerbela,Gazze peşpeşe Sıralandı dostlar iyi senelerBu yılda olacak çıkar savaşı Milletler kol açmış petrole karşı Yine Amerikaya dünya barışı Kiralandı dostlar iyi senelerSistem bozuk idarede düzen yok İsyanda birleşir aç çıplak ve tok Fakir aynı fakir zengin daha çok Paralandı dostlar iyi seneler OCAK 2009
90
Ay Sevgilim! Ay Sevgilim! Bizim Sarkimiz olmasada,söylenen Bir Ask hikayesidir yükselen, Gramafonda icin icin.Sonu ayrilikla biten Sevdalar kadar olmasada, hüzünlü Bir kac asrin hasreti sinmis, Icine desen desen.Odamda koca sehirle paylasirken, Yalnizligimi benligim. Ay Sevgilim! Benim diger yarim,bütünüm sensin.Beyaz gecelerle konusurken, Anilarimi cocuklugum, Ay Sevgilim! Benim yasanmis hayatim sensin.Ay isigiyla(Yakamozla) söylesirken, Özlemlerimi siirlerim. Ay Sevgilim! Benim vuslat duydugum ayriligim sensin.Esen rüzgarla fisildasirken, Sirlarimi bir bir sarkilarim. Ay Sevgilim! Kalbimde sakli tuttugum tek gizlim sensin.Karanliktaki sessizligi,sensizligi, Dinlerken ürkek ve tedirgin, Ay Sevgilim! Benim korkularimdaki cesaretim sensin.Ta derinlerden kopup gelen,kalbinden Dane dane kar tanesi gibi dökülüveren,dudaklarindan Dalga dalga yankilanan hala,kulaklarimda „Gözümün Nuru! Gönlümün Sevinci,Bahari Yüzümün Nesesi,Askim,Ruhum ve Gözyasim! “ sözlerin... Ay Sevgilim! Sesini(seni) dinledim dün gece ve her gece yine,yeniden*Ay Sevgilim:1-Ey Sevgilim! Bir seslenme nidasi olarak, 2-Ay kadar güzel ve parlak yüzlü sevgilim! anlamlari düsünülerek yazilmistir.
134
-------Ay Yüzlüm...! --------- Gül olsun yüreğin dal incitmesin Amber olup saçılansın sevdiğim..! Senin için gelem yol incitmesin Köprü gibi geçilensin Ay yüzlüm..! Yüreğinde duran sevdan olurum Arasam kendimi sende bulurum Senin için inan candan olurum Bade gibi içilensin Ay yüzlüm..! Ayrı diyarların arasındayız Aşkın hançerleyen yarasındayız Sevdanın bitmeyen karesindeyiz Sen gönlüme seçilensin Ay yüzlüm..! Ne gelen var nede sana gidenim Senin için yanar erir bedenim Gönül tarlasında sevda fidanım Ta sinemde açılansın Ay yüzlüm..! Beklediğim günler gelecek sandım Sevdam yar hükmünü bulacak sandım Kul refik dileğim olacak sandım Hayal gibi göçülensin Ay yüzlüm..! Refik KUTLU / 02.11.2010 SİVAS
98
Birer Kırlangıç Siyah Gözleri Birer kırlangıç olur siyah gözleri kim bilir hangi diyara göç eyleyen ve saçaklarında gecenin bir acı, kirpiginden dökülen. Saçlarının kırığından başlayıp yüreğinin kırığına yerleşen derin bir sancı olur söyleyemedikleri...
33
Tayfa havada aılır hüzün çiçeği küs kaç göç eskitir zaman mayın tarlalarında yol boyu raylar uzanır yalnızlığa ellerinde kalem olur afyon kendine döner keskin bıçaklar öfke bir aynaz gibi kaplar yalız gemiler kalır boş rıhtımlar biz kaç yelken eskittik demir çıpalar hep yer değiştirirken ufkumuzda karalar
46
Dost toprak DOST TOPRAK ****************** Bardaklı dan şu uzun paraya Günümüz döndü akla karaya Derman bulunmaz bu yaraya Dört kitapta belirlemiş zamanı ********************************** Gezdiğim şu yüce dağ ile taşı Eksik olmadı ki gözümün yaşı Toprak dedin mi canın sır taşı Dört kitapta belirlemiş zamanı ********************************* Bir gün bu dünyadan geçerim Bedenimi hakka teslim ederim Ruhumu bu candan alır giderim Dört kitapta belirlemiş zamanı ********************************* Soylu toprak ilaç sardı yaramı Kucakladı cansız olan bedenimi Sormadı kimseye dini ırkı imanı Dört kitapta belirlemiş zamanı ********************************** Şair. Cuma. Soylu.14.12.2013 DOST TOPRAK SARAR BEDENİ CANI --------------- Bardaklı dan bu uzun paraya Günümüz döndü akla karaya Derman yok ki azmış yaraya Dost toprak sarar bedeni canı ----------------------------------- Gezdiğim dağını taşını ovayı Eksik olmadı şu gözüm yaşı Benim tatlı canımın o sır taşı Dost toprak sarar bedeni canı ----------------------------------- Ben yalan dünyadan göçerim Bedenimi sana teslim ederim Ruhumu candan alır giderim Dost toprak sarar bedeni canı ---------------------------------- Soylu der toprak ilaçtır cana Odur kucak açan tüm cihana Dini dili ırkı sormaz sana bana Dost toprak sarar bedeni canı ------------------------------------ Halk Şairi Cuma Soylu.14.12.2013 DOST TOPRAK SARACAK BU CANI ********************** Bardaklı dan şu uzun paraya Başımız bağlı bak Ankara’ya Derman olamazlar ki yaraya Dost toprak saracak bu canı *********************** Gezdiğim o dağ ile taşı ovayı Eksik olmaz akan gözüm yaşı Benim bu tatlı canın sır taşı Dost toprak saracak bu canı *********************** Gün olur dünyadan geçerim Bedeni bu teni teslim ederim Ruhumu candan alır giderim Dost toprak saracak bu canı *********************** Soylu der toprak ilaçtır cana Kucak açar o bütün cihana Dini dili ırkı sormaz o öz ana Dost toprak saracak bu canı *********************** Halk Şairi. Cuma. Soylu.14.12.2013
271
Umut ve Cesaret Biz üç kişiydik Umut, cesaret ve ben Aldım umut ve cesareti yanıma Koyuldum Ege'den Mezopotamya topraklarına. Umut daha dört yaşında Sarı bukleli, Ela gözlü şirin bir kız Cesaret on bir yaşında ergenliğin yakınında Bense otuz dört yaşında Yolun yarı kemalinde Ege'den Mezopotamya topraklarına Sessiz yolcu otobüsünde .Umut ağlar içindeki yarınların sevgisiyle Cesaret göğüs germiş kine ve öfkeye karşı İnce bedeniyle. Bense daha otuz dört yaşında Kadınlığımın en kırılgan saflığında. Ege'den Mezopotamya topraklarına gelen Sessiz yolcu otobüsünde. Kırık bir kalp ve ince bedenimle Yaşama suskun! İçimdeki çığlıklarımla Sessiz ama kararlılığımla. Ege'den Mezopotamya topraklarına gelen Kıvrık yollarda Sessiz yolcu otobüsünde..
101
Bu gün Bu gün benim gibi sevdalı varmı? Bu gün benim gibi deli? Yerlere serilmiş yüreği kan içinde. Ben değilsem kim şu adam? Bir zamanlar vardım , ben bendim. Bu gün var olan neyin nesi?
35
Deniz Kızlarına İnanma Her Okyanus yolculuğuna, Çıkma dedim gönlüm,… çıkma. Her gemiye kaptan; Olma dedim gönlüm,… olma. Deniz çeker, deniz kızı boğar.! ! ! O deniz aşırı fırtınalara giden, bir daha gelirmi gönlüm gelirmi.? Kaçıncı seferin, unuttum. Bu gemiyle yola çıkma dedim… Her fırtınadan yaralı sen çıktın, Her seferden eli boş, sen döndün. Uslanmadın gönlüm uslanmadın, Tanırım ben senin azgın hastalığını, Deniz çeker gidersin… Deniz kızlarına aldanır gidersin, Acemi desem değilsin, Akılsız desem hiç değilsin. Yazgımı yoksa bu… Bilirim,Denizde kaptanlığın, bilirim. Hani o fırtınalarla dalaşın vardıya, Şaşırmış halde baktılar sana.Derlerdi inanmazdım, Deniz çeker, toprak tutar. Acemi kaptan hep kıyıdan yüzer. Ahbe gönlüm, niye açıldın bu kadar.? Dedim ya sana; deniz kızları çeker insanı. Öperken boğarlar adamı. Kötülüğünden değil, sevişgenliğinden dir. Deniz ortasında oynaşır, sever, sevişir, Dalgınlığına gelirde, boynuna sarıldımı, Yapışır dudaklarına, Yoktur kurtuluşun, Deniz kızları sevdimi, iyi sever adamı, Taşır ölüsünü ölünceye kadar. Ne bilsin, bir zamanlar denize düşen Gelin olduğunu, o gündür bu gündür, Her denizcinin rüyasına girip, ertesi gün bir miçonun kanına girmiştir, deniz kızları.! ! ! Deniz çeker, deniz kızları boğar..25 aralık 2007
176
Bilesin Gülen gözler hayat verdi sevdim bir zaman Sevindirdi sevdi beni sandım bir zaman Aşkın ile öldüm öldüğüm zaman Öldüğüm gün sevindin mi bayram mı ettinBayram ettin kınalansın ellerin Bal akardı bir zamanlar dillerin Sinesinde yaralara Yener'in Merhem değil hamçer oldun bilesinBir bakışın bir ceylanı yaralar gibi Mecnun'un Leyla'yı sevdiği gibi Kara sevdâya düşenin yandığı gibi Yandığımı gördüğün gün bayram mı ettinBayram ettin kınalansın ellerin Bal akardı bir zamanlar dillerin Sinesinde yaralara Yener'in Merhem değil hamçer oldun bilesin
78
Mavi Düş Mavi düş Sıkıntılı bir vaktin içinde Her türlü yalana gebe Masum gülüşlerle Çürük temeller üzerine kurulan Aşk adına yaşanıyor say tüm zamanları Onur adına bir şeyler yap Atlar koştur kurak topraklarda Kuş ol uç,su ol ak Güneş ol ısıt içimi Gece ol üzerime çök Bir yangından kurtar beni Henüz çarpışmamış arabalardan Henüz tanışmamış sahte dostlardan Düş ol anlat Mavi düş. Sıkıntılı bir vaktin içinde Zamansız saatlerde Frensiz araçların içinde hız ol Yetiştir beni senin düşüne Kapı ol Her uzanıldığında açılabilinen Satır ol Her okunduğunda anlaşılabilen Gerçek ol dur karşımda Kal karşımda Kal yanımda Mavi düş ol bana Masallar anlat Sonra ayrılma kollarımdan Kalbime düş…
106
Seher Gelür Şevk-i ruhünle dideye feyzi seher gelür Fikr-i hatınla mürğ-i dile bâ ü per gelürEy meh leyal-i vesveshiz-i firakda Sen gelmeyince hatıra bilsen neler gelürBir arsede mürahhas-i peryazdır gönül Kim mürğ-i bikarar-i nigeh besteper gelürLezzetten olsa telh-i zahirle naümit Deryadile sefine sefine şeker gelürBu kârgâh-i adl-i ilâhîde Nabiya Ayş ü keder muhasebede serbeser gelür
55
Din sır sevap çözecek derim Dinlerin içinin sır dolduğuna Sevapla çözülüp gidecek derim Ezanda allahtan ad olduğuna Helalle çözülüp gidecek derimNormalde namazdan önce abdes var Gusul sonu namaz yapmalı ruh sar Her abdeste namaz kal kendine kar Din sır hayır çözüp gidecek derimHayvan kul hakkından kul ırak durup Evliyalık için kul çırak durup Zinayı bir yana kul bırak durup Din sır kul çözüp de gidecek derimKutsal kitabımız var cenabı yok İyilik yapıp ta kul ruhuna sok Sevap yap ta tekil yada soyca çok Din sır çözülüp de gidecek derim Sedat hünkar
91
--0001-Gül parisi-1001- -Qazax40 --0001-Gül parisi-1001- -Qazax40 Bilirsanmi... Gül Parisi....Gül budağında bir çiçaksa agar... Gül üçün bülbül olmağa dayar... Gül bülbüla aşiq olmuş bir gün... Gül üçün bülbül ötarmiş gar gün...Anlayırsanmı mani... Gül Parisi...Mersin-19.06.2010-Bilal Geniş
34
Cennet Halifeliğinde Ayıp Yeri Örtme Adem ile havva ayıp yerlerini incir yaprağından başka saçlarını uzatarak örtmüşlerdir cennet halifeliğinde saçlar ayıp yerlerini örtecek şekilde uzatılır sakal bıyık yokturKaramecnun Yaradansal insan cennet şairi
31
Mut'uma Ne güzeldir ilk gözümü açtığım, Çınar altında,kalasında dolaştığım, Karaca oğlanında buluştuğum, Memleketim Mut’uma hayranım.Haziran ayları bir başka güzeldir. O aylarda kaysı bahçelerinde gezilir. Sarı sarı kaysıların tatları, Bir başka tat verir Mut’umaYedi pınarın şırıl şırıl sesleri, Beş çınarın serin koyu gölgeleri, Altında oturan işçileri, köylüleri, Bir başka güzellik katar Mut’uma.Toros dağları geçit vermişler, Mut’lular mutlu olsun istemişler. Tabiat yaylasından yağ akıtmış, Ovasından bal akıtmış Mut’uma.Balabolunun Aslan heykelleri, Güzellik katan Alahan harabesi, Alaçam köyünün uzun minaresi, Nur saçar Mut’uma Lalplaşa camisi.
81
Sigara Ömrünce Sevği Şu An Deniz Kıyısın da Olmalıyım Sigara İçmeliyim Deniz Yelinden Önce Üflemeliyim Dumanı Dakikalarca Dalgaları, Denizin Köpürmesini Martıların Simiti Havada Kapışını Seyretmeliyim Ve Yanımda Olmamalısın Deniz Kıyısında Şiirlerini Okumalıyım Kavganın,Özğürlüğün Hasretliğin,SevgininŞiirleryazmalıyım En az iki kelimelik Onlarca Kağıtlara Seni Yazmalıyım,AnlatmalıyımKavgamım Sebeblerinden Biri Olduğunu Özğürlüğümün Parçası Hasretliğimin Nedeni Sevğimin KendisiHiçbirini Yapamazsam Bile En AZından Sigaram bitene Kadar Seni Sevmeye Devam etmeliyim.Mayıs 1999
63
Ata Sporu Bu Thomas bizim mahalleye geldiğinde öyle Karamürsel Sepeti gibi tıfıl bir bebe idi. Babası ateşe miymiş neymiş. İngilizlere soğukkanlı derler ama bu pek bir sıcakkanlı çıktı, belki de buraya gelince kanı sıcaklaşmıştır zaar, çocukluktan mıdır nedir, biz de pek bir sevdik keratayı. Allah var o da bize ısındı hemencecik. Arada Türkçe öğretmeye çalışıyoruz ona, o da bize İngilizce öğretmeye çalışıyor kendince ama biz yetenek düşmanıyız ikimiz de Osman ile ben, daha şunun şurasında orta birinci sınıfız ne yapalım.Aldım karşıma bir gün anlatıyorum : ''Thomas bak bu toop, bu bisikleet, bu ekmeek, bu ağaaç'' ...Aynen dediklerimi tekrarlatıyorum kerataya, ilkokul bir talebesi gibi. O da ''yeees yeees'' deyip, kendi aksanı ile söylüyor biraz kelimeleri yuvarlayarak. Arada gülüşüyoruz kıkır kıkır...Bir gün yine Osman ile top oynarken bu yanımıza yavaşça geldi. ''Velkam velkam Thomas''dedim, o da hali ile İngilizce ''hoş bulduk'' cevabını yapıştırdı, sonra bir bana baktı, bir Osman'a baktı. ''Oooo siz futbol oynamak var çok güzeel çok güzeel'' Ben pek bilmem de bizim Osman döktürür yani, ayağından top dahi alamazsın keratanın, bizim mahallenin tescilli gol kralıdır. Thomas'a döndüm ''Gel Thomas kardeş sen de az tep bakalım'' Top da plastik top ha, öyle meşin yuvarlak filan değil, parasız pulsuzuz biz, gariban kapıcı çocuklarıyız, her ne kadar Kavaklıdere'de otursak da. Senin Thomas topu bir aldı eline tartıyor sanki, elinde bir iki zıplattı ''O yeee'' filan gibi bir şeyler söyledi. İçimden dedim ''ne yapacaksın ağırlığını oğlum, günahlarına sevaplarına mı bakıyorsun topun, geç karşımızada bir iki çalımla belini kıralım, sonra da arkadaşlarımıza hava atalım İngiliz'in belini kırdık diye . ''Sanki içimden geçen cümleleri duymuş gibi, elinden ayağına hafifçe attı, hareketler yapmaya varyete yapmaya başladı. Önce beni aldı karşısına. Bir sağa yatırıyor bir sola, dört döndürüyor çevresinde. ?'Ben zaten iyi bilmem de, dur hele Osman şimdi senin havanı indirir, gazını alır''dedim Thomas. Bu Osman'ı da aldı karşısına, baktım onu da dört döndürüyor, peşinden arkasına nişadır sürülmüş at gibi koşturuyor. Osman'a bir kaş göz işareti yaptım Thomas'a çaktırmadan, beraber girelim şuna ayağından topu alalım birader. Yok mümkünü yok. Adam bize top göstermiyor.Osman da ben de yavaş yavaş sinirlenmeye başladık. Yanımızdan arkadaşlar geçiyor ara ara, bazen kızlar geçiyor, arkadaşlarımız kıkır kıkır gülüp duruyorlar bize, Thomas da bizi peşi sıra it gibi koşturuyor. Yarışın son metresini getiremeyen yarış atları gibi, dilimiz bir karış dışarıda, burnumuzdan solumaya başladık adeta...Yok bu böyle olmayacak dedim içimden. Döndüm Osman'a ''Osman bu futbol ne ağabey'' şaşırdı baştan''Ne ağabey ''soruya soruyla cevap verdi, ben yine''Osman bu futbol İngilizlerin ata sporu değil mi oğlum'' Osman başını az kaşıdı ''Doğru diyorsun ata sporu'' cümlenin peşinden ne gelecek diye merakla bekliyor Osman , ''Eee oğlum anlasana futbol bunların ata sporu olduğu için bizi dört döndürüyor bu Thomas denen zibidi, adamlar futbol oynamaya ortaçağda başlamış nerede ise ''Osman da konuştuklarımı onayladı. Tekrar döndüm Osman'a ''Bizim ata sporumuz ne; güreş, o zaman ne yapacağız Osman, biz de Thomas ile güreş tutalım bu sefer de onun sırtı yerden kalkmaz hiç, zaten çirozun teki''Osman ile şöyle kısa kısa bakıştık. Birden aklıma geldi''Osman Güreşin İngilizcesi ne'' Osman'da bana baktı manalı manalı. ''Ben bir ablama sorayım o lise 3'de belki biliyordur güreşin İngilizcesini, ondan sonra bir futbol bir güreş, bir futbol, bir güreş yapalım birader, ne yapalım o da bizim ata sporumuz''
528