id
stringlengths
2
7
url
stringlengths
31
377
title
stringlengths
1
209
text
stringlengths
1
1.19M
1878
https://tr.wikipedia.org/wiki/Apache%20OpenOffice
Apache OpenOffice
Apache OpenOffice, Apache Yazılım Vakfı önderliğinde özgür yazılım topluluklarınca geliştirilen, özgür ve ücretsiz bir ofis yazılımları ailesidir. Kelime İşlemci, Hesap Tablosu, Sunum, Çizim, Formül ve Veritabanı bileşenlerini içerir. Özgür Apache Lisansı ile lisanslanmış olup herkes tarafından (ticari, devlet kurumları, belediyeler ve eğitim kurumları vb.) kullanılabilir, istenildiği kadar sayıda bilgisayara tamamen ücretsiz olarak kurulabilir. Microsoft Windows, Linux ve Mac OS işletim sistemlerini destekler. Apache OpenOffice'in ilk sürümü OpenOffice.org temel alınarak geliştirilmeye başlanmış, sonraki sürümde IBM Lotus Symphony kodları temel alınarak geliştirilmeye devam etmiştir. Hem OpenOffice.org hem de IBM Lotus Symphony, ilk sürümü 1985'te yayınlanan StarOffice'e dayanır. Apache OpenOffice, ISO onaylı uluslararası tekbiçimlere dayalı belge biçimi olan ODF (Open Document Format) biçiminin yanı sıra, Microsoft Office tarafından öntanımlı kullanılan OOXML biçimindeki dosyaları da kullanabilmektedir. Tarihçesi Apache OpenOffice'in ilk sürümü 2012 yılında OpenOffice.org temel alınarak geliştirilmeye başlanmış, sonraki sürümde IBM Lotus Symphony kodları temel alınarak geliştirilmeye devam etmiştir. Hem OpenOffice.org hem de IBM Lotus Symphony, ilk sürümü 1985'te yayınlanan StarOffice'e dayanır. 1999 - 2010 yılları arasında Sun Microsystems tarafından geliştirilen açık kaynaklı ve özgür lisanslı OpenOffice.org, 2010 yılında Sun Microsystems'in Oracle'a satılması ile Oracle'a devredildi. Bu satışın üzerine OpenOffice.org'un kaderi üzerine tartışmalar başladı ve proje bir süre belirsizliğe girdi Hatta bu dönemde OpenOffice.org'un özgürlüğü ve geleceğinden endişe eden katkıcıları tarafından OpenOffice.org çatallaması olarak özgür LibreOffice ofis yazılım seti geliştirilmeye başlandı. Oracle ilk başta OpenOffice.org'u geliştirmeye devam edeceğini açıkladı ve "Oracle OpenOffice" adı ile yazılımın 3.3 nolu sürümünü yayınladı. Ancak OpenOffice.org topluluğunda projenin gidişatı ile ilgili tartışmalar üzerine Oracle 1 Haziran 2011 tarihinde OpenOffice'i Apache Yazılım Vakfı'na devrettiğini açıkladı. Özellikler Desteklenen platformlar Apache OpenOffice, aralarında Linux, Solaris, BSD, Microsoft Windows, OpenVMS, OS/2 and IRIX gibi ortamlarında bulunduğu çok sayıda platformu desteklemektedir. Eklentiler Eklenti sayfası üzerinden çeşitli eklentiler temin edilerek ek özellikler kazandırılabilir. Bileşenler Sürümleri Kaynakça Dış bağlantılar Resmi site Web günlükleri Ofis yazılım paketleri 2012 yazılımları Ücretsiz çapraz platform yazılımları C++ ile programlanmış ücretsiz yazılımlar Java ile programlanmış ücretsiz yazılımlar Taşınabilir yazılım Apache lisansı kullanan yazılımlar Unix yazılımları Özgür PDF yazılımları
1879
https://tr.wikipedia.org/wiki/Avusturya
Avusturya
Avusturya () ya da resmî adıyla Avusturya Cumhuriyeti, () Orta Avrupa'da denize kıyısı olmayan, dokuz eyaletten oluşan ülke. Batıda Lihtenştayn ve İsviçre, güneyde İtalya ve Slovenya, doğuda Macaristan ve Slovakya, kuzeyde ise Almanya ve Çek Cumhuriyeti ile komşudur. Avusturya'nın yüzölçümü 83.879 km2dir ve yaklaşık 9 milyonluk bir nüfusa sahiptir. Avusturya Almancası ülkenin resmi dili olsa da, birçok Avusturyalı gayri resmi olarak çeşitli Bavyera lehçelerinde konuşmaktadır. Avusturya başlangıçta 976 yılı civarında Avusturya Markgraflığı olarak tarih sahnesine çıktı ve daha sonra bir dükalık ve arşidüklük haline geldi. 16. yüzyılda Avusturya, Habsburg Monarşisi'nin kalbi ve tarihin en etkili kraliyet hanedanlarından biri olan Habsburg Hanedanı'nın küçük bir kolu tarafından yönetilen bir devlet olarak hizmet vermeye başladı. Bir arşidüklük olarak, Kutsal Roma İmparatorluğu'nun önemli bir parçası ve idari merkeziydi. Avusturya, 19. yüzyılın başlarında büyük güçlerden biri olan ve Alman Konfederasyonu'nu yöneten kendi imparatorluğunu kurdu ancak 1866'da Avusturya-Prusya Savaşı'ndaki yenilginin ardından diğer Alman devletlerinden ayrılarak kendi yolunu izledi. 1867 yılında Macaristan ile anlaşmaya varılarak Avusturya-Macaristan İkili Monarşisi kuruldu. Avusturya-Macaristan tahtının olası veliahtı Arşidük Franz Ferdinand'ın bir suikast sonucu öldürülmesinin ardından Avusturya, İmparator Franz Joseph yönetiminde bu olayın ardından başlayan I. Dünya Savaşına dahil oldu. Monarşinin yenilmesi ve dağılmasından sonra, Almanya ile birleşme niyetiyle Alman-Avusturya Cumhuriyeti ilan edildi. Ancak yeni kurulan devlet İtilaf Devletleri tarafından desteklenmedi ve tanınmadan kaldı. 1919'da Birinci Avusturya Cumhuriyeti, Avusturya'nın yasal halefi oldu. 1938'de, Alman Reich'ının Şansölyesi olan Avusturya doğumlu Adolf Hitler, Avusturya'nın ilhakını sağladı. 1945'te Nazi Almanyası'nın yenilgisi ve uzun bir Müttefik Devletler işgali döneminin ardından Avusturya, İkinci Cumhuriyet olarak bilinen egemen ve kendi kendini yöneten demokratik bir ulus olarak yeniden kuruldu. Avusturya, devlet başkanı olarak doğrudan seçilmiş bir Federal Başkan ve federal hükûmetin başı olan bir Şansölye tarafından yönetilen bir parlamenter temsili demokrasidir. Avusturya'nın başlıca büyük kentleri arasında Viyana, Graz, Linz, Salzburg ve Innsbruck şehirleri gelmektedir. Avusturya, kişi başına düşen GSYİH açısından sürekli olarak dünyanın en zengin 20 ülkesi arasında yer almaktadır. Ülke yüksek bir yaşam standardına sahip olarak 2018'de İnsani Gelişme Endeksi açısından dünyada 20. sırada yer aldı. Viyana, yaşam kalitesi göstergelerinde sürekli olarak uluslararası alanda en üst sırada yer almaktadır. İkinci Cumhuriyet, 1955'te dış siyasi meselelerde daimi tarafsızlığını ilan etti. Avusturya, 1955'ten beri Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği üyesidir. AGİT ve OPEC'e ev sahipliği yapmakta ve OECD ve Interpol'ün kurucu üyesidir. Avusturya ayrıca 1995'te Schengen Anlaşması'nı imzalayan ülkelerden biri oldu ve 1999'da Euro para birimini kullanmaya başladı. Etimoloji Avusturya'nın yerel ismi olan Almanca Österreich ismi "doğu ülkesi" anlamına gelir ve ilk olarak 996 tarihli "Ostarrîchi belgesinde" yer alan Eski Yüksek Almanca Ostarrîchi kelimesinden türemiştir. Bu kelime muhtemelen Orta Çağ Latincesi'nde Avusturya Markgraflığı anlamına gelen "Marchia orientalis" kelimesinin yerel (Bavyera) lehçeye çevrilmiş formudur. Avusturya, Bavyera'nın 976 yılında kurulan bir vilayetidir. "Avusturya" kelimesi, Almanca isminin romanizasyonudur ve ilk olarak 12. yüzyılda kaydedilmiştir. O zamanlar, Avusturya'nın Tuna havzası (Yukarı ve Aşağı Avusturya) Bavyera Düklüğü'nün en doğusuydu. Tarihçe Orta Avrupa ülkesi olan Avusturya, Roma öncesi zamanlarda çeşitli Keltik kabileler tarafından kuruldu. Noricum Kelt krallığı daha sonra Roma İmparatorluğu’uncs sahiplenilip eyalet yapıldı. Doğu Avusturya'daki günümüz Petronell-Carnuntum, Yukarı Pannonia eyaleti denilen yerde başkente dönüşen önemli bir ordu kampıydı. Carnuntum’da yaklaşık 400 yıl boyunca 50.000 kişi yaşıyordu. Orta Çağlar Roma İmparatorluğu'nun yıkılmasından sonra bölge Bavyeralılar, Slavlar ve Avarlar tarafından işgal edildi. Frank Kralı Şarlman MS 788'de bölgeyi fethetti, kolonizasyonu teşvik etti ve Hristiyanlığı yaydı. Doğu Frank Krallığı'nın parçası olarak, günümüz Avusturya'sını kapsayan çekirdek bölgeler Babenberg'in evine miras bırakıldı. Çok eski tarihlerden beri insanların yaşadığı bu ülke, M.Ö. 100 yıllarında Romalılar tarafından işgal edildi. Bölge marchia Orientalis olarak bilinirdi ve 976'da Babenberg'li Leopold'a verildi. Almanya ile beraber olan Avusturya'ya 803 senesinde Şarlman tarafından "Doğu Marklığı" unvanı verildi. Böylece Germen İmparatorluğu'nun bir parçası olarak kurulmuş oldu. Daha sonraları başa geçen Habsburg Hanedanı, ülkenin sınırlarını genişletmişlerdir. 15. yüzyılda Avrupa'nın ve Hristiyanların en güçlü devletlerinden biri haline gelen Avusturya, Osmanlılara karşı arkası kesilmeyen saldırılara liderlik etmiştir. 16. yüzyıl başlarında Osmanlı Devleti çeşitli seferler ile 1529'da Macaristan'ı, daha sonra 1540'ta Avusturya'yı yendi. İmparator I. Ferdinand, Macaristan'ın Osmanlı Devleti'ne bırakılması ve senede 30.000 duka altın vergi vermek şartları ile bir antlaşma imzaladı. Böylece Osmanlı saldırıları son buldu. Osmanlı-Kutsal İttifak Savaşları sonucunda Osmanlı Devleti'nden ayrılan Macaristan ile birleşerek Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nu kurdular. I. Dünya Savaşı'nda parçalanan Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'ndan ayrılan Avusturya harp sonunda Almanya ile birleşmek istemesine rağmen, galip devletler buna müsaade etmediler. Bağımsız bir devlet olarak kurulan Avusturya Cumhuriyeti, Hitler tarafından 1938'de Almanya'ya katıldı. II. Dünya Savaşı'nın sonunda Almanya'nın yenilmesi ile Avusturya; Amerika Birleşik Devletleri, Sovyetler Birliği, İngiltere ve Fransa tarafından işgal edildi. 1955'te bu devletlerle bir antlaşma yapıldı ve Avusturya bağımsızlığını elde etti. Coğrafya Avusturya batıda Konstans Gölü'nden doğuda Neusiedl Gölü'ne kadar uzanır. En doğu noktasından en batı noktasının uzaklığı 570 kilometre, en kuzey noktasından en güney noktasının uzaklığı yaklaşık 300 kilometredir. Doğu Alpler üzerinde kurulmuş bulunduğundan ülkenin aşağı yukarı dörtte üçü dağlık arazidir. Kuzeyde ülkeyi batıdan doğuya kateden Tuna Nehri'nin ülkedeki uzunluğu 350 kilometredir. Bu kısımlar en alçak yerlerdir. Alpler Avusturya'da ülkeyi batıdan doğuya doğru üç sıra halinde kaplamışlardır. Ülkenin en yüksek dağı 3798 m ile "Grossglockner"dir. Göller bakımından çok zengin olmasına rağmen bu göller çok küçüktür. En büyük gölü Neusiedl Gölü'dür ki, yüzölçümü 320 km² dir. Bunun bir kısmı da Macaristan'a aittir. İklim Avusturya'nın büyük bölümü, karasal ve okyanus etkileri gösteren, Orta-Avrupa geçiş ikliminin etkisi altındadır. Yoğun yağış ve Batı rüzgarı iklimi etkileyen önemli etkenlerdir. Alp bölgesinin kendine ait bir iklim özelliği vardır. Bu bölgede yazlar serin, kışlar bol kar yağışlıdır. Burada yıllık yağış 3000 mm seviyesine ulaşır. Ülkenin kuzey ve batısını etkisi altına alan okyanus etkisi nedeniyle bu bölgelerde yağışlar daha düşük (yıllık 2000 mm) ve yıl içinde sıcaklık farklılaşmaları daha stabildir. Kışlar bu bölgelerde göreceli olarak yumuşak ve yazlar da sıcak geçer. Salzburg'da ortalama sıcaklık Ocak ayında -2 °C Temmuz'da 18 °C'dir. Ülkenin doğusunda karasal iklim egemendir. Bu bölgede kışlar çok sert ve yağışlı geçer. Yağışlar genellikle kar şeklinde olup, alçak yerlerde yağmur halinde olur. Hava sıcaklığı kışın genellikle 0 °C'ın altında bulunur. Bu zamanda dahi hava açık ve berrak olduğundan kış sporlarına elverişlidir. Ortalama sıcaklık Ocak ayında -4 °C, Temmuz ayında 18 °C'dir. Bu bölgede yıllık yağış oranı 600 mm civarındadır. Tuna Nehri kış aylarında donduğundan, ulaşımın aksamaması için buz kırma çalışmaları devamlı yapılır. Yükseklerde fırtınalar bazen çok şiddetli olur. Kara iklimi özelliğinden dolayı yaz ayları sıcak geçer. Sıcaklık ortalaması 20 °C'ın üzerindedir. Bu mevsimde az miktarda da olsa yağış görülür. Bitki örtüsü ve hayvanlar Ülkenin toplam alanının yarıya yakını ormanlıktır. Kuzey Alpler'in ön bölgesini daha çok meşe ve kayın ağaçlarının hakim olduğu ormanlar kaplar. Waldviertel ve Hausruck bölgeleriyle merkezi Alpler'in doğu kısmı kayın, meşe, akçaağaç, ladin ağırlıklıdır. Avusturya'nın en önemli çevre sorunu sanayi, turizmin yol açtığı yoğun trafik ve çevre ülkelerin çevre kirliliğinin büyük katkıda bulunduğu asit yağmurudur. Ormanlık alanın dörtte biri bu problemden etkilenmektedir ve kimi bölgelerde ağaç sayısında hızlı bir azalma gözlenmektedir. Yoğun tarım, elektrik enerjisi elde etmek üzere yapılan barajlar ve ormanların azalmasıyla ortaya çıkan erozyon ülkenin diğer önemli çevre sorunlarıdır. Avusturya'nın hayvanlar dünyası Orta Avrupa'nın çeşitliliğini gösterir. Dağlık bölgelerin tipik türleri dağ keçileri ve dağ sıçanlarıdır. Ormanlarda ayrıca karaca, alageyik ve yaban domuzları da yaşar. Ülkede 1997 yılından beri koruma altında bulunan iki düzine kadar özgür kahverengi ayı yaşamaktadır. Ülkenin doğusunda tarla faresi ve tarla sincabına rastlanır. Ülkenin toplam alanının %24'ü doğal koruma altındadır. Avusturya'da üç doğal park, yüzlerce de koruma alanı ve doğal park bulunur. Doğal kaynaklar Ülkenin aşağı yukarı %47'si ormanlarla kaplıdır. Orta Avrupa'nın en fazla ormana sahip ülkesidir. Alpler'in 2150 metreye kadar olan yüksekliklerinde mevcut olan ormanların büyük bir kısmı özel şahıslara aittir. Madenler bakımından oldukça zengin sayılan Avusturya'da demir, magnezyum, grafit ve kömür elde edilir. Dünyada en çok grafit üreten ülkedir. Petrol ve doğal gaz üretiminde Avrupa'da dördüncü sıradadır. Bunlardan başka bakır, çinko, kurşun, antimon, boksit ve tungsten madenleri de kâfi miktarlarda üretilmektedir. Nüfus Etnik Yapı 8,60 milyon (2019) olan nüfusun yaklaşık %93'ü Avusturyalıdır. Türkler, Almanlar, Slavlar, Hırvatlar ve Macarlar (özellikle Burgenland'da), Slovenler (özellikle Karintiya'da), Çekler (özellikle Viyana'da) ve daha küçük sayıda da İtalyanlar, Sırplar ve Rumenler ülkenin diğer azınlık gruplarıdır. Nüfusun %18,6'sını 1-14 yaş grubu, %61,6'sını 15-59 yaş grubu, %19,8'ini de 60 yaşından yukarısı teşkil etmektedir. Halkın %68'i şehirlerde yaşar. Ülkenin nüfus yoğunluğu kilometrekare başına 99 kişidir. Bununla birlikte nüfus ülke geneline asimetrik dağılmıştır. Alplerin geniş bölgelerinde yerleşim yoktur. Yıllık nüfus artışı 2004 yılına göre yüzde 0,14 seviyesindedir. Ortalama yaşam süresi erkeklerde 76,4, kadınlarda 82,1 yıldır. Din Avusturya'da Hristiyanlık egemen dindir. 2001 nüfus sayımında, ülke nüfusunun %73,6'sı Katolik'ti. Katolik Kilisesi'nin kendisine göre, 2016 yılı itibarıyla, Katoliklerin sayısı nüfusun %58,8'ine düştü. Buna karşılık, göç nedeniyle Avusturya'da Müslümanların sayısı son yıllarda arttı; 2001 yılında nüfusun %4.2'si kendisini Müslüman olarak tanımlıyordu; 2010'da yaklaşık %5 ila %6.2'ye, 2016'da ise %7.9'a yükseldi. Eyaletler ve şehirler Federal bir cumhuriyet olan Avusturya, dokuz eyaletten oluşur: Avusturya'nın en büyük şehirleri Viyana (1,71 milyon), Graz (261 bin), Linz (189 bin), Salzburg (148 bin) ve Innsbruck'tur (120 bin). Tabiat şartları icabı kış sporlarının merkezi durumundadır. Dolayısıyla turizm ve kış sporları çok gelişmiştir. Okuma-yazma oranı oldukça yüksektir [%98 (1983)]. Ülkedeki eğitim kurumları Avrupa'nın en eski eğitim kurumlarındandır. Meselâ Viyana Üniversitesi 1365'te kurulmuştur. Ülkede mevcut dört üniversite ve buna bağlı çeşitli fakülte ve üniversite seviyesinde akademiler vardır. Kilisenin eğitim ve öğretimde büyük bir ağırlığı vardır. Avrupa'nın kavşak noktası olduğu için taşımacılık ve ulaşım çok gelişmiştir. Siyaset Avusturya anayasasına göre ülke demokratik federal bir cumhuriyettir. Burgenland, Karintiya, Aşağı Avusturya, Yukarı Avusturya, Salzburg, Steiermark, Tirol, Vorarlberg ve Viyana olmak üzere dokuz eyaletten oluşmaktadır. Yürütme Devlet Başkanı, Federal Cumhurbaşkanı sıfatı taşır. Anayasa, altı yıllık bir devre için devlet başkanının halk tarafından seçilmesini şart koşmuştur. Federal Cumhurbaşkanı dış meselelerde devleti temsil eder. Anlaşma ve kanunları imzalar, şansölye, yardımcı şansölye, bakan ve diğer yetkilileri tayin eder. Başkan aynı zamanda meclisi toplar, fesheder ve tatile sokabilir. Yasama Parlamento iki kamaralıdır: Bundesrat (Eyaletler Meclisi), eyalet parlâmentoları tarafından seçilen 62 milletvekilinden; Nationalrat (Millî Meclis) ise nisbi temsil ile doğrudan seçilen 183 üyeden oluşmaktadır. Nationalrat adaylarının en az 19 yaşını doldurma şartı vardır. Bundesrat'ta hangi eyaletin kaç parlamenterle temsil edileceği, eyaletin nüfusuna bağlı olarak belirlenir. Bu meclis sadece danışman fonksiyonuna sahip olmasına karşın, kimi yasaların çıkmasını geciktirebilir. Avusturya'da oy kullanma yaşı 16'dır. Siyasî partiler ve başkanları Avusturya Sosyal Demokratik Partisi (SPÖ) - Pamela Rendi-Wagner Avusturya Halk Partisi (ÖVP) - Sebastian Kurz Avusturya Özgürlük Partisi (FPÖ) - Norbert Hofer Avusturya’nın Geleceğinin İttifakı (BZÖ) - Johanna Trodt-Limpl Yeşiller (GRÜNE) - Werner Kogler Yeni Avusturya Partisi(NEOS) - Beate Meinl-Reisinger Avusturya Komünist Partisi (KPÖ) - Mirko Messner Ekonomi Avusturya ekonomisi, sanayi, turizm ve tarıma dayanmaktadır. Tarıma elverişli toprakları azdır. Bol ürün alabilmek için modern tarım II. Dünya Savaşı'ndan sonra hızla gelişmiştir. Ülkenin alçak bölgelerinde bulunan çayırlık alanlarda hayvancılık gelişmiştir. Ekonomisinin ana kaynağını meydana getiren sanayi dalında, pik demir ve ham çelik, alüminyum üretimi ön sıralarda yer alır. Kağıt, kimyasal madde ve plastik diğer sanayi ürünleridir. Avusturya, dünyanın önde gelen tabii magnezit üreticisidir. Schwechat'taki büyük petrol rafinerisi, ülkenin toplam petrol ve petrol ürünleri tüketiminin dörtte üçünü karşılar. Geniş ormanlarından elde edilen kerestenin sadece bir bölümü ülkede işlenir. İşlenmemiş kereste ülkenin başlıca ihraç ürünleri arasında yer alır. En önemli ihraç ürünlerini; makineler, elektronik araçlar, maden ürünleri, kâğıt, elektrik enerjisi, gıda maddeleri meydana getirir. Kültür Sanat ve mimari Avusturyalı sanatçılar ve tasarımcılar arasında ünlü ressamlar Ferdinand Georg Waldmüller, Rudolf von Alt, Hans Makart, Gustav Klimt, Oskar Kokoschka, Egon Schiele, Carl Moll ve Friedensreich Hundertwasser, ünlü fotoğrafçılar Inge Morath ve Ernst Haas ve ünlü mimarlar Johann Bernhard, Fischer von Erlach, Otto Wagner, Adolf Loos ve Hans Hollein (1985 Pritzker Mimarlık Ödülü sahibi) gibi isimler yer alır. Çağdaş sanatçı Herbert Brandl önemli sanatçılardan biridir. Edebiyat Avusturya, sanatçılar ve bilim insanları ülkesi olarak tanınmasına uygun biçimde her zaman şairler, yazarlar ve romancılar ülkesi olmuştur. Roman yazarları Arthur Schnitzler, Stefan Zweig, Thomas Bernhard ve Robert Musil, şairler Georg Trakl, Franz Werfel, Franz Grillparzer, Rainer Maria Rilke, Adalbert Stifter, Karl Kraus ve çocuk edebiyatı yazarı Eva İbbotson Avusturya'nın ünlü edebiyatçıları arasında yer alır. Ünlü çağdaş oyun yazarları ve romancılar arasında Nobel ödülü bulunan Elfriede Jelinek, Peter Handke ve Daniel Kehlmann yer almaktadır. Turizm Avusturya'nın dağları, ormanları ve vadileri yaz ve kış aylarında ideal tatil yerleridir. Göller, dağlar ve vadiler, çeşitli sporları ile ünlüdür. Viyana ise müzik, güzel sanatlar ve tarihi eserlerin merkezidir. Operalar, sanat galerileri bale gösterilerinin verildiği salonlar başşehirde toplanmıştır. Kış aylarında binlerce ziyaretçi, kayak yapmaya Avusturya'ya gelmektedir. Kaynakça Avrupa ülkeleri Orta Avrupa Almanca konuşan ülkeler Denize kıyısı olmayan ülkeler Liberal demokrasiler Avrupa Konseyi ülkeleri Avrupa Birliği ülkeleri Birleşmiş Milletler üyesi ülkeler 1955'te kurulan bölgeler ve ülkeler Batı Avrupa Erasmus Ödülü sahipleri Akdeniz İçin Birlik ülkeleri Orta Avrupa ülkeleri
1887
https://tr.wikipedia.org/wiki/Bi%C3%A7imsel%20dil%20kuram%C4%B1
Biçimsel dil kuramı
Biçimsel dil kuramı, teorik bilişimin temel dallarından biridir. Bir biçimsel dil, abece denilen belli bir küme Σ üzerinde kurulan dizilerden oluşur. Biçimsel dilleri tanımlamak için ifadeler, gramerler ya da tanımlanan dile ait olan dizileri kabul eden otomatlar kullanılır. Bunun yüzünden otomat kuramı ile ilişkisi çok önemlidir. Biçimsel diller, Chomsky sınıflandırmasına göre 4 sınıfa ayırılır: Tip 3 Düzenli diller Tip 2 Bağlamdan bağımsız diller Tip 1 Bağlama duyarlı diller Tip 0 Özyinelemeli sayılabilir diller Her sınıf, daha küçük sayılı sınıfların bir alt kümesidir. Tip 0 en genel sınıftır, Turing makine ve bilgisayar programıyla sayılanan her dilli kapsar. Bu sınıflandırma (hiyerarşi), dillerin dizilerini türeten gramer ya da kabul eden makinaların hesaplama gücüne göre yapılmıştır. Uygulama Teorik bilişim bilimi bakımından önemli olan bu madde pratikte programlama dilleri kullanarak bilgisayar programları üretilmesini sağlayan derleyici ve yorumlayıcı yazılımlarının hazırlanmasında önemli bir rol oynar. Biçimsel dil kuramı, sıfırdan bir programlama dili geliştirmek isteyen bir bilgisayar programcısının ilk öğrenmesi gereken konulardan biridir. Mesela alttaki Tip 2 grameri Java, C, C++ dillerinde kullanılan kayan nokta (İngilizce: floating point) sayılarından oluşan biçimsel dili tanımlar; bu dil 3.1415 ya da 1.40239846e-45f gibi sayıların yazılış şekillerini gösterir. FloatingPointLiteral: Digits . [Digits] [ExponentPart] [FloatTypeSuffix] . Digits [ExponentPart] [FloatTypeSuffix] Digits ExponentPart [FloatTypeSuffix] Digits [ExponentPart] FloatTypeSuffix Digits: Digit Digits Digit Digit: 0 | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 ExponentPart: ExponentIndicator SignedInteger ExponentIndicator: one of e E Si gnedInteger: [Sign] Digits Sign: one of + - FloatTypeSuffix: one of f F d D Formal dilleri Teorik bilgisayar bilimi
1894
https://tr.wikipedia.org/wiki/Portekiz
Portekiz
Portekiz ya da resmî adıyla Portekiz Cumhuriyeti (), Avrupa’nın güneybatısında İber Yarımadası üzerinde yer alan, Avrupa Kıtası'nın en batısındaki ülkedir. Portekiz kuzeyden ve doğudan İspanya ile, güneyden ve batıdansa Atlas Okyanusu ile çevrilidir. Atlas Okyanusu’nun kuzey yarım küredeki bölümünde bulunan Azorlar ve Madeira takımadaları özerk yönetimleriyle birlikte Portekiz’in birer parçasıdır. Geçen 3.100 yıl boyunca Portekiz toprakları, ülkenin kültürünü, tarihini, dilini ve etnik yapısını etkileyen ve içlerinde Fenikeliler, Yunanlar, Romalılar, Cermenler ve Endülüs Emevileri’nin de bulunduğu çeşitli medeniyetlerin geçişine tanık olmuştur. 5. yüzyılda Portekiz ülkesi Douro Nehri’nin ağzındaki Portu (günümüzdeki Porto şehri) ile Cale (günümüzdeki Vila Nova de Gaia) şehirlerine istinaden Latince Terra Portucalis diye anılıyordu. 1093 yılında Kastilya ve Leon Kralı VI. Alfonso, krallığının güneybatısındaki toprakları Henrique de Borgonha’ya vererek Portus Cale Kontluğu‘nu kurdu. Comes Portucalensis denen bu kontluk sonraki yıllarda bağımsız bir krallığın doğuşuna sahne olmuştur. 15. ve 16. yüzyıllarda Brezilya’dan Filipinler’e uzanan Portekiz İmparatorluğu dünyanın önde gelen ekonomik, politik ve kültürel güçlerinden biriydi. 20. yüzyılda imparatorluğun sona ermesiyle birlikte Portekiz Avrupa’ya dönmüştür ve günümüzde dengeli demokratik yapısıyla Avrupa Birliği’nin bir parçasını oluşturmaktadır. Tarihçe Portekiz, 5 Ekim 1143’te Kastilya ve León Kralı VII. Alfonso’nun Portekiz Kontluğu’nun bağımsızlığını tanıması ve I. Afonso’yu Portekiz Kralı olarak kabul etmesiyle bağımsız bir ülke olarak kurulmuştur. Günümüzdeki topraklarının yarısı kadar bir alanda kurulduktan sonra Afonso ve kendisinden sonra gelen krallar Hristiyan tarikatlarının askerî desteğiyle Endülüslüler’den daha fazla toprak koparabilmek için sürekli güneye doğru ilerlemişlerdir. 1249 yılında Algarve’nin güney kıyılarına ulaştıktan sonra Portekiz Reconquistası (Fetih) sona ermiştir. 1383 yılında erkek vâris bırakmadan ölen Portekiz Kralı’nın kızıyla evli olan Kastilya Kralı Portekiz tahtında hak iddia edince ortaya çıkan halk ayaklanması 1383-1385 Krizi’ne yol açtı. Sonradan I. João olarak Portekiz tahtına geçen Avizli João ve general Nuno Álvares Pereira yönetimindeki bir kısım soyludan ve halktan oluşan birlikler Aljubarrota Savaşı’nda Kastilya birliklerini yendi. Bu savaş hâlâ komşu İspanya ile olan bağımsızlık mücadelesinin bir sembolü olarak görülmekte ve Portekiz tarihinin en ünlü savaşı olarak değerlendirilmektedir. 1373 yılında İngiltere ile yapılan ittifak günümüzde de devam etmekte ve muhtemelen tarihin en uzun ittifakı sayılmaktadır. Bu ittifakı izleyen yıllarda Portekiz Dünya’nın keşfi için öncülük yapmış ve Keşif Çağı‘nı başlatmıştır. Kral I. João’nun oğlu Prens Infante Henrique o Navegador (Denizci Henrique), bu çağın başlangıcında büyük rol oynamış ve keşif gezilerinin ana destekleyicisi olmuştur. 1415 yılında bir Portekiz filosunun Kuzey Afrika’daki zengin ticaret merkezi Ceuta’yı ele geçirmesiyle Portekiz İmparatorluğu başlamıştır. Bunu Atlas Okyanusu’ndaki ilk keşifler izlemiş, Azorlar ve Madeira’nın keşfiyle ilk sömürgecilik hareketleri başlamıştır. 15. yüzyıl boyunca Portekizli kâşifler, Avrupa’da çok aranan değerli baharatların ülkesi Hindistan yolunu ararken Afrika kıyıları boyunca güneye doğru seyahat ettiler ve yol boyunca ticaret noktaları kurdular. Sonunda 1498 yılında Vasco da Gama deniz yoluyla Hindistan’a ulaştı ve günümüzün onda biri olan bir milyon nüfusa sahip Portekiz için refah dönemi başladı. 1500 yılında Brezilya'ya ayak basan Pedro Álvares Cabral burayı Portekiz topraklarına kattı. On yıl sonra Afonso de Albuquerque, Hindistan’daki Goa’yı, Basra Körfezi’ndeki Hürmüz’ü ve günümüz Malezya’sındaki Malakka’yı işgal etti. Dolayısıyla Portekiz İmparatorluğu Hint Okyanusu ve Güney Atlas Okyanusu’ndaki ticaret yollarının egemenliğini eline geçirdi. 1580 yılından 1640 yılına kadar Portekiz’in bağımsızlığı bir süre sekteye uğradı. Fas’taki Osmanlı Fas kuvvetleriyle yaptığı Vadisseyl Muharebesi sırasında ölen Portekiz Kralı I. Sebastião ardında erkek vâris bırakmayınca İspanya Kralı II. Felipe taht üzerinde hak iddia etti ve Portekiz Kralı I. Filipe olarak tahta geçti. Bu savaş Portekiz'i büyük devletler sınıfından çıkardığı gibi Kuzey Afrika'ya ve Fas'a tehdidi ortadan kaldırmış, Osmanlı devletini Kuzey Afrika'nın tartışmasız hakimi haline getirmiştir. Ancak bundan hoşnut kalmayan Portekiz soylularının desteğiyle ayaklanma başlatan IV. João 1640 yılında kral ilan edilerek Bragança hanedanını başlattı. Aynı dönemde Büyük Britanya ve Hollanda, Portekiz İmparatorluğu’nun denizaşırı topraklarını ele geçirmek için saldırmaktaydı ve Portekiz özellikle 1822’de Brezilya’nın bağımsızlığını kazanmasıyla birlikte, 20. yüzyıla kadar sürecek olan bir çöküş dönemine girdi. 5 Ekim 1910 tarihindeki cumhuriyetçi devrim Portekiz monarşisini ortadan kaldırdı. Ama devam eden kaos ortamı ve I. Dünya Savaşı’na askerî katılımın artırdığı önemli ekonomik problemler 28 Mayıs 1926'daki askerî darbeye neden oldu. Bu darbe sonucunda António de Oliveira Salazar ekonomik dengeyi ve toplumsal düzeni sağlayarak 1933 yılına kadar sürecek olan sağ eğilimli askerî diktatörlük tarafından başa getirildi. Gelenekçi otoriter bir rejim olan ve faşizme yakınlığıyla tanınan Estado Novo (Yeni Devlet) yeni bir anayasanın kabulüyle Salazar tarafından kuruldu. II. Dünya Savaşı’nda İttifak Devletleri’ne yaptığı yardımlar nedeniyle bu rejim ayakta kalmaya devam etti. 1961 yılında Angola’da, 1963 yılında Portekiz Ginesi’nde ve 1964 yılında Mozambik’te başlayan bağımsızlık hareketleri Portekiz Sömürge Savaşları’na yol açarak yönetimdeki rejimi zayıflattı. 1968 yılında Salazar yönetimden ayrıldı ve yerine Marcelo Caetano geçti. 25 Nisan 1974 tarihindeki kansız solcu askerî darbe Afrika sömürgelerine bağımsızlıklarını verdiği gibi günümüzün demokratik rejiminin kurulmasına da önayak oldu. Avrupa Birliği’ne tam üyeliğe 1986 yılında kabul edilen Portekiz 1999 yılında da Euro para birimini kullanmaya başladı. Devlet yapısı Portekiz 1976 yılında kabul edilen anayasaya göre yönetilen demokratik bir cumhuriyettir. Cumhurbaşkanı, Cumhuriyet Meclisi (Assembleia da República), Hükûmet ve Mahkemeler; Portekiz devletinin dört ana organını oluşturur. Yasama, yürütme ve yargı erklerinin ayrılığı; Portekiz Anayasası’nda temel alınmıştır. Beş yıllık görev süresi için halk oylamasıyla seçilen Cumhurbaşkanı’nın yürütme görevi yoktur ve Devlet Başkanlığı görevini yerine getirir. Cumhuriyet Meclisi; dört yıllık görev süresi için halk oylamasıyla seçilen 230 milletvekilinden oluşan yasama organı görevini icra eden parlamentodur. Yürütme organı olan hükûmet; kendi Bakanlar Kurulunu ve onların müsteşarlarını seçen başbakan tarafından yönetilir. Ulusal ve bölgesel hükûmetlerde iki siyasi partinin çoğunluğu görülmektedir: Sosyalist Parti ve Sosyal Demokrat Parti. Mahkemeler; ceza, idari ve malî olarak üçe ayrılır. Yüksek Mahkeme, temyiz kararlarında son karar verici mekanizmadır. Dokuz üyeli Anayasa Mahkemesi, yasaların anayasaya uygunluğunu gözetir. Uluslararası ilişkiler ve askerî yapı Portekiz 1949 yılından beri NATO’ya, 1986’dan beri Avrupa Birliği’ne ve 1996’dan itibaren de Portekizce Konuşan Ülkeler Topluluğu’na üyedir. Brezilya ile dostluk ve çifte vatandaşlık antlaşması vardır. Amerika Birleşik Devletleri, Birleşik Krallık ve Çin ile (Makao nedeniyle) olduğu gibi Latin Avrupa ülkeleriyle (İspanya, İtalya, Fransa ve Romanya) de iyi ilişkilere sahiptir. Fas ile yüzyıllardan beri süregelen yakın diplomatik bağları bulunur. Portekiz’in tek uluslararası anlaşmazlığı, Badajoz Antlaşması sonucunda 1801 yılında İspanya buyruğu altına giren Olivenza belediyesi ile ilgilidir. 1814-1815 yılları arasında yapılan Viyana Kongresi’ne istinaden Portekiz tarafından bu belediye geri alınmak istenmektedir. Yine de Avrupa Birliği üyesi iki ülke arasındaki ilişkiler gergin değildir. Portekiz Silahlı Kuvvetleri üç ana kuvvetten oluşur: Ordu, Donanma, ve Hava Kuvvetleri. Portekiz 20. yüzyılda iki önemli askerî harekâta katılmıştır: I. Dünya Savaşı ve Sömürge Savaşı (1961-1974). Portekiz kendi sınırları dışında birçok barış gücüne asker göndermiştir: Doğu Timor, Bosna, Kosova, Afganistan, Irak ve Lübnan. Zorunlu askerlik hizmeti 2003 yılında kaldırılmıştır. İdarî yapı Portekiz idarî yapısı temel olarak 308 belediyeye (Portekizce: concelho) dayanır. Bu belediyeler bucak adı verilen (Portekizce: freguesia) 4.000’den fazla bölüme ayrılır. Belediyeler idarî açıdan alt bölge ve bölgelere bağlanır. 1976 yılından beri en üst idarî yapı “Anakara Portekizi” ile Azorlar ve Madeira özerk bölgeleridir. Coğrafya Portekiz toprakları, İber Yarımadası üzerindeki alanı (Portekizlerin çoğu tarafından kıta olarak anılır) ve Atlantik Okyanusu'ndaki iki takımadayı içerir: Madeira ve Azor takımadaları. Portekiz, 30° ve 42° K enlemleri ile 32° ve 6° B boylamları arasındadır. Azor Adaları ve Madeira Orta Atlas Okyanusu üzerindedir. Bu adaların bazıları 1957 yılı gibi yakın geçmişe kadar volkanik olarak etkindi. Portekiz’in anakaradaki toprakları, en büyük nehri olan Tejo Nehri ile ikiye bölünür. Kuzey kısmı içeride düzlükler barındıran ve dört yerde kesintiye uğrayarak tarıma elverişli alanlar yaratan dağlık bir bölgedir. Tejo Nehri ile Algarve arasındaki güney kısmı genelde serin ve yağmurlu bir iklime sahip kuzeyden daha ılık ve kuru bir iklime sahip ovalardan oluşur. Alentejo’dan dağlarla ayrılan Algarve bölgesi ise Fas ve Güney İspanya’ya benzer bir Akdeniz iklimine sahiptir. Portekiz’in en yüksek noktası Pico Adası’nda bulunan 2.351 m. yüksekliğinde eski bir yanardağ olan Pico Dağı’dır. İklim Portekiz, Akdeniz iklimine sahiptir. Avrupa’nın en sıcak ülkelerinden biri olan Portekiz’in ana karadaki topraklarında yıllık ortalama sıcaklık kuzeyde 15 °C ve güneyde 18 °C’dir. Madeira ve Azor Adaları sıcaklık aralığı daha dardır. Bahar ve yaz mevsimlerinde güneşli, sonbahar ve kış mevsimlerinde yağmurlu ve rüzgârlıdır. Toplamda, ülke yüzölçümü 92.090 km² kapsar. Ekonomi Portekiz 1986 yılında Avrupa Birliği’ne katıldı ve kararlı bir ortamda uyum çalışmalarına başladı, sağlıklı bir büyüme düzeyine erişti. Hükûmetler reformlar uygulayarak birçok devlet teşekkülünü özelleştirdi ve ekonominin önemli alanlarını liberalleştirdi. Portekiz 1999 yılında Euro kullanımına geçen ülkelerden biridir. Başlıca endüstriler içinde petrol rafinerileri, çimento, otomotiv, kâğıt, tekstil, ayakkabı, koltuk ve şişe mantarı üretimi (Dünya lideri) sayılabilir. Tarım artık ekonominin en büyük kısmını oluşturmasa da Portekiz şarapları, özellikle Porto şarabı ve Madeira şarabı dünya çapında pazarlanmaktadır. Özellikle Algarve ve Madeira bölgelerinde turizm de önemli bir geçim kaynağıdır. Turizmden önemli derecede gelir elde edilmesinin yanında, Portekiz tarım ve sanayi gibi alanlarda diğer Avrupa ülkelerine oranla çok daha düşük verim alabilmektedir. AET ülkeleri arasında en yoksul ülke olan Portekiz'de, özellikle tarımda geleneksel yöntemlerin kullanılmaya devam edilmesi ve hâlâ son teknoloji aletlerine geçilememesi tarımdan verim alma şansını düşürmektedir. Ülkedeki malların çoğu ithal bulunmaktadır. Özellikle Güney Amerika ülkelerinden bölgeye özgü meyve ve sebze çeşitlerinin ithali gerçekleşmektedir. Portekiz'de pirinç, buğday, mısır, patates gibi ürünler yetiştirilir. iklimine rağmen incir, badem, portakal gibi ürünler de yetiştirilir. En çok ekilen tarım ürünleri ise mısır, üzüm, çavdar ve zeytindir. Akdeniz bölgesine özgü kültür bitkileri ise buğdaydır. Ayrıca Portekiz'de dış satımı en çok olan ürün porto şarabıdır. F.F.F. kelimeleri Portekiz'in kısaca ünlü olan şeylerini özetler. 1. F FADO SADNESS SONGS 2. F FUTBALL 3. F DE FİESTA Portekiz Golden Visa programı, yabancı yatırımcılara yönelik sunulan bir yatırım programıdır ve ayrıca ARI (Authorization for Residency by Investment) olarak da bilinir. Program, AB vatandaşı olmayan yatırımcılara Portekiz'de oturma izni sağlar ve Ekim 2012'de başlatılmıştır. Programın amacı, 2008 krizinden sonra Portekiz'e uluslararası sermaye çekmektir. Program, başlangıcından bu yana 6 milyar Euro'dan fazla yatırım çekmiş ve sürdürülebilirliği ve başarısı kanıtlanmıştır. Portekiz Golden Visa programının en büyük avantajlarından biri, başvuranlara ve aile bireylerine Portekiz'de yaşama, çalışma ve eğitim alma hakkı sağlamasıdır. Ayrıca program, beş yıl sonra Portekiz vatandaşlığına başvurma olanağı da sunar. 16 Şubat 2023'te Portekiz hükûmeti, ülkedeki konut kriziyle mücadele etmek için Golden Visa programının revize edilmesini veya olası olarak sona erdirilmesini içeren bir dizi önlemleri açıkladı. Enerji, ulaşım ve iletişim 2006 yılı verilerine göre Portekiz, enerji üretiminin %55’ini kömür ve petrol ile çalışan enerji santrallerinden sağlamaktadır. Kalan %40 barajlar ve %5 de rüzgâr enerjisi ile sağlanmaktadır. Hükûmet rüzgâr ve güneş enerjisi gibi alternatif enerji kaynakları üzerine yatırım yapmaya çalışmaktadır. Giderek artan otomobil kullanımı ve sanayileşme nedeniyle ulaşım 1990’larda öncelik kazanmıştır. Ülkenin 68.732 km.’lik karayolu ağının 2.000 km.’sini 44 otoyol oluşturmaktadır. İki büyük şehirde, her biri 35 km.’yi geçen metro sistemi bulunmaktadır: Lizbon Metrosu ve Porto Metrosu. 2008 yılında yapımına başlanacak olan ve günümüzde kullanılan Pendolino trenlerinin yerine geçecek yüksek hızlı TGV tren hattı Porto’yu Lizbon’a ve Lizbon’u Madrid’e bağlayacaktır. Ota’ya Lizbon şehri için yeni bir havaalanı da inşa edilecektir. Portekiz dünyanın en yüksek cep telefonu kullanım oranına sahiptir. Mart 2006 verilerine göre evlerin %30’unda yüksek hızlı internet hattı, şirketlerin %78’inde de internet bağlantısı vardır. Portekizlilerin büyük çoğunluğu televizyon kanallarını kablo üzerinden seyretmektedir (Haziran 2004: evlerin %73.6’sı). En önemli havaalanları Lizbon’daki Portela Havaalanı, Faro, Porto’daki Francisco Sá Carneiro Havaalanı, Funchal (Madeira) ve Ponta Delgada’dır (Azorlar). Nüfus yapısı Portekiz, dil ve din açısından oldukça bağdaşık yapıda bir ülkedir. Portekiz halkı değişik etnik grupların karışımından oluşur: Roma öncesi İber ve Kelt kabileleri ile Eski Romalılar ve Cermen halkları. 2001 nüfus sayımı sonucunda %51,7’si kadın olan Portekiz’in nüfusu 10.356.117 olarak belirlenmiştir. 2003 yılı sonunda nüfusun %4,2’sini yasal göçmenler oluşturmaktaydı. En büyük göçmen toplulukları Ukrayna, Brezilya, Yeşil Burun Adaları ve Angola gibi ülkelerden olsa da Güney Amerika ve Doğu Avrupa’nın diğer ülkelerinden de göçmenler bulunmaktadır. Portekiz nüfusunun büyük çoğunluğu Katoliktir. En büyük metropolitan alanları Lizbon, Porto, Braga, Coimbra ve Aveiro’dur. 2010 yılında Portekiz'de eşcinsellere evlilik izni verildi ve böylece Portekiz, eşcinsel evliliğin yasal olduğu dünyanın sekizinci ülkesidir. Eğitim Portekiz’deki eğitim sistemi dört basamakta toplanır: Okul öncesi (altı yaş altı çocuklar için), Temel eğitim (6 ile 15 yaş arası çocuklar içindir ve zorunludur. Bu basamak üç aşamalı şekilde (4+2+3) dokuz yıl sürer. Birinci aşama dört yıl sürer ve esas olarak karakter gelişimi ve ileri çalışmalar için temel bilgi oluşturmaya odaklanılır. İkinci aşama iki yıldır ve disiplinlerarası çalışmalara giriş yapılır. Üçüncü ve sonuncu aşama üç yıl sürer ve bu eğitimin disiplinler arası hale geldiği aşamadır.) Orta öğretim (üç yıl sürer ve 2010 yılından itibaren zorunludur.) Yükseköğretim (üniversite ve politeknik okullarında okutulmaktadır.) Portekiz üniversiteleri 1290 yılından beri eğitim vermektedir. Üniversiteler fakültelere bölünmüştür. 2011 yılından itibaren geçerli olmak üzere Bologna süreci uygulamasına geçilmektedir. Emeklilik 2020'den itibaren Portekiz'de emeklilik yaşı hem erkekler hem de kadınlar için 66 yıl 5 aydır. Hukuk sistemi 19. yüzyılın sonuna kadar başlıca Fransız yasalarından etkilenen hukuk sistemi o zamandan beri daha çok Alman yasalarından etkilenmeye başlamıştır. Başlıca yasalar arasında Anayasa (1976), Medeni Kanun (1966) ve Ceza Kanunu (1982) sayılabilir. Kültür Portekiz Akdeniz’den geçen çeşitli medeniyetlerin ve Keşif Çağı’nda dünyanın değişik bölgelerinde etkileştiği medeniyetlerin etkisiyle kendine özgü bir kültür geliştirmiştir. Portekiz edebiyatı yazılı eserler ve şarkılarla gelişmiş olup Batı medeniyetinin en erken edebiyatlarından birini oluşturur. 1350 yılına kadar Portekizli ve Galiçyalı gezgin ozanlar tüm İber Yarımadası’na edebî etkilerini yaymıştır. Gil Vicente (1465 (?) - 1536 (?)) hem Portekiz hem de İspanyol drama geleneğinin kurucularındandır. Maceraperest ve şair Luís de Camões (yak. 1524 - 1580) Os Lusíadas adlı epik şiirini Virgil'in Aeneid adlı eserini temel alarak yazmıştır. Modern Portekiz şiirinin temeli, Fernando Pessoa’nın (1888 - 1935) eserlerinde görüldüğü üzere neoklasik ve çağdaş tarzlardadır. Günümüz Portekiz edebiyatının uluslararası alanda tanınmasında önde gelen edebiyatçılar arasında şu isimleri sayabiliriz: Almeida Garrett, Camilo Castelo Branco, Eça de Queirós, Sophia de Mello Breyner Andresen, António Lobo Antunes, ve 1998 yılında Nobel Ödülü kazanan José Saramago. Portekiz müziği çeşitli tarzları barındırır. En tanınanı, genellikle Portekiz gitarı ile anılan ve saudade yani özlem ve hasret duyma duygusuyla özdeşleşen, melankolik şehir müziği Fado’dur. Fado’nun uluslararası alanda tanınmış yorumcuları arasında Amália Rodrigues, Mariza, Mísia, ve Madredeus’u sayabiliriz. :: Terreiro do Fado :: Fado ve halk müziğinin yanı sıra Portekiz gençliği rock, pop ve Portekiz’deki büyük Afrikalı toplulukları tarafından yapılan hip-hop tuga gibi çağdaş müziklere de ilgi duymaktadır. Portekiz’de her yıl çeşitli müzik festivalleri düzenlenir: Zambujeira do Mar, Paredes de Coura, Rock in Rio Lisboa, 2005 yılında MTV Europe Music Awards. Portekiz geleneksel mimarisi çeşitli etkilenmelerle ortaya çıktığı için farklılık taşır. Günümüzde Eduardo Souto de Moura ve Álvaro Siza Vieira gibi dünya çapında ünlü mimarları vardır. Görsel sanatlarda da dünya çapında adı duyulmuş Vieira da Silva ve Paula Rego adlı ressamlar sayılabilir. 1990’lardan beri, 1956’da kurulan Calouste Gulbenkian Vakfı’na Lizbon’daki Belém Kültür Merkezi ile Porto’daki Serralves Vakfı ve Müzik Evi’ni katarak kamuya açık kültürel kurumlarını artırmıştır. Mutfak Portekiz mutfağı, pirinç, patates, ekmek, et, deniz ürünleri ve balık kullanılan çeşitli tariflerle zengin bir mutfaktır. Portekizlilerin özellikle Morina balığından yapılmış yemekleri çok sevdikleri ve Portekiz’de bacalhau denen bu yemeklerin yılın her günü için farklı olmak üzere 365 değişik şekilde pişirildiği söylenir. Pastéis de Bacalhau, Bacalhau à Brás ve Bacalhau à Gomes de Sá en popüler tariflerdir. Diğer iki popüler balık tarifi ızgara sardalye ve soğan, sarımsak, defne yaprağı, patates, domates, biber, maydanoz veya kişniş karışımı ile birkaç balık türünden yapılan domatesli bir çeşit güveç olan caldeirada’dır. Portekiz pasta sanatının kökeni ülkeye yayılmış birçok Orta Çağ Katolik manastırındadır. Çok az malzeme (çoğunlukla badem, vanilya, tarçın, un, yumurta ve biraz likör) kullanan bu manastırlar, olağanüstü geniş yelpazede farklı hamur işleri yaratmayı başardılar ki bunlardan Lizbon’un pastéis de Belém (veya pastéis de Nata) ve Aveiro’nun Ovos-Moles gibi tatlı ve kekleri çok revaçtadır. Yumurtalı Portekiz turtası olarak da bilinen Pastéis de Nata'nın tarihi 17. yüzyıla kadar uzanır. Bu tatlı Jerónimos Manastırı'ndaki rahipler tarafından bulunmuştur. Portekiz’in kendine özgü fast-food tarzı yemeği ise Porto’nun Francesinha‘sı (Frenchie), yine Porto'dan geleneksel yemek "Tripas à moda do Porto" ve "bifanas" (ızgara domuz) veya ülke çapında iyi bilinen prego (ızgara dana eti) sandviç'ler yer alır. Sığır, domuz, kuzu, keçi veya tavuktan yapılan tipik Portekiz et tarifleri arasında et, pirinç, patates ve diğer sebzelerin haşlanmasıyla yapılan Cozido à Portuguesa, et ve sosis parçaları ile kuru fasulyeden yapılan ve beyaz pirinçli pilav ile servis edilen Feijoada, Frango de churrasco, Leitão (süt domuzu kızartması), Chanfana ve Carne de porco à alentejana ve Espetadas bulunur. Çok popüler bir kuzey yemeği Dobrada, beyaz fasulye ve havuçlu güveçli işkembedir ve genellikle buğulanmış beyaz pirinçle servis edilir. Peri-peri tavuk, pilav ve sebzelerle servis edilen, Portekiz'in her yerinde sevilen ancak en çok Algarve bölgesinde yaygın olan baharatlı bir közde tavuk yemeğidir. Portekiz şarapları, Portekiz'i tanrıları Bacchus ile özdeş tutan Romalıların zamanından beri uluslararası olarak tanınmıştı. Günümüzde şarapseverler tarafından çok iyi tanınan birçok şarap çeşidi, uluslararası ödüller kazanmıştır. Tanınmış birçok Portekiz şarabı dünyanın en iyi şarapları arasında sayılır: Vinho Verde, Vinho Alvarinho, Vinho do Douro, Vinho do Alentejo, Vinho do Dão, Vinho da Bairrada ve tatlı Porto şarabı, Madeira şarabı ile Setúbal’ın Moscatel şarabı ile Favaios (Douro). Porto ve Madeira, özellikle dünya çapında çok çeşitli yerlerde takdir edilmektedir. Dünyada yaygın pazarlanan Porto şarabını Vinho Verde izler. Artan uluslararası talebe cevap verecek şekilde Vinho Verde ihracatı artış göstermektedir. Portekiz mutfağı çok çeşitlidir ve farklı bölgelerin kendi geleneksel yemekleri vardır. Portekizliler iyi yemek kültürüne sahiptir ve ülke genelinde sayısız iyi restoran ve tipik küçük tasquinhalar vardır. Spor Futbol Portekiz’de en popüler spor dalıdır. Ekim 2011 itibarıyla Portekiz millî futbol takımı, FIFA üyesi 208 ülke millî takımları arasında, FIFA Dünya Sıralaması'nda 8. sıradadır. Efsanevi Eusébio hâlâ Portekiz futbolunun unutulmaz sembolüdür. Luís Figo, FIFA tarafından 2001’de yılın oyuncusu seçilmiştir. Rui Costa ve Cristiano Ronaldo önemli oyuncular arasında sayılır. Vítor Baía tüm Avrupa kulüpler kupaları dahil olmak üzere tarihte en çok kupa kazanmış oyuncudur. Ayrıca José Mourinho futbol tarihinin en başarılı ve en çok kazanan teknik direktörlerinden sayılır. Portekiz’in en üst düzey futbol karşılaşmaları Superliga’da yapılmaktadır. Önemli futbol kulüpleri arasında SL Benfica, FC Porto ve Sporting CP sayılabilir. “2004 Avrupa Futbol Şampiyonası”’na ev sahipliği yapan Portekiz neredeyse kupayı da kazanıyordu. Final maçında Yunanistan sürpriz bir galibiyet kazanarak ilk defa Avrupa kupasını kazandı. Portekiz millî futbol takımı FIFA Dünya Kupası’nda iki kere yarı finale kaldı. İlki Eusebio’nun 9 golle gol kralı olduğu 1966’da, ikincisi de 2006’dadır. 2006 yılı yarı finalinde Fransa’ya yenilen Portekiz, daha sonra Almanya’ya da yenilerek dördüncü olabilmiştir. Son olarak 2016 yılında Fransa'da düzenlenen Euro 2016 turnuvasında ev sahibi Fransa'yı yenerek şampiyonluğa ulaşmıştır. Futboldan başka basketbol, yüzme, atletizm, tenis, jimnastik, futsal, paten hokeyi (rink hokeyi), hentbol, voleybol ve ragbi gibi birçok branşta profesyonel spor karşılaşmaları ve şampiyonalar düzenlenmektedir. En önemli yarışı “Volta a Portugal” (Portekiz Bisiklet Turu) ile bisiklet sporu ve atletizm en popüler sporlar arasındadır. Paten hokeyinde Portekiz, 15 Dünya ve 20 Avrupa şampiyonluğuyla dünyanın en çok kupa kazanan ülkesidir. Ragbi’de de birçok kupa kazanan Portekiz Temmuz 2006 itibarıyla 5 Avrupa şampiyonası kazanmıştır. Güneşli Algarve bölgesinde yapılan "Algarve Open" golf turnuvası da önemli spor etkinliklerindendir. Lizbon yakınındaki Estoril’de bulunan Autódromo Fernanda Pires da Silva, içlerinde Dünya Motosiklet Şampiyonası ile A1 Grand Prix gibi birçok motor sporunun yapıldığı en önemli yarış pistidir. Portekiz Rallisi ve Madeira Rallisi ile birlikte Baja Portugal 1000 ve Lizbon-Dakar off-road yarışları da uluslararası alanda tanınır. Triatlon dalında Dünya Kupası lideri Vanessa Fernandes sayesinde önemli adımlar atılmaktadır. Judo ve boks branşlarında da Portekiz uluslararası karşılaşmalarda madalyalar kazanmıştır. Ülkede "Jogo do Pau" (Portekiz Sopa Dövüşü) diye bilinen eski bir dövüş sanatı vardır. Kendini koruma amacıyla yapılan bu spor, genellikle genç kadınlar için çıkan anlaşmazlıkları çözmek isteyen delikanlıların yaptıkları düellolarda kullanılırdı. Doğuşu Orta Çağ’a dayanan Jogo do Pau’da silah olarak tahta sopalar kullanılır. "Jogos Populares" gibi diğer geleneksel sporlar da zevk için hâlâ yapılmaktadır. Festivaller ve bayramlar Portekiz’de yaz mevsiminde festivaller önemli yer tutar. Her şehrin ve kasabanın kendi festivali vardır. Özellikle Haziran ayı festivalleri çok popülerdir. Bu aydaki festivaller Santos Populares (popüler azizler) diye bilinen üç azize, Padovalı Antonio, Vaftizci Yuhanna ve Simun Petrus'a adanır ve tüm Portekiz’de yapılır. Pagan gelenekten gelen bu festivallerin azizlerle nasıl birleştirildiği bilinmemektedir. Büyük olasılıkla Hristiyanlık bölgeye yayılmadan önce bu eğlenceler Roma tanrıları ya da yerel tanrılar adına yapılmaktaydı. Festivallerin ortak özellikleri şarap, água-pé (bir çeşit sulandırılmış şarap), geleneksel ekmek ve sardalya, düğünler, geleneksel sokak dansları, ateş, havai fişekler ve kutlamalardır. Yararlı bilgiler Resmî tarih yazılış şekli: YYYY/AA/GG (örn. 2006/06/20) Gündelik kullanım tarih yazılış şekli: GG/AA/YYYY (örn. 20/06/2006), tarihler şu şekilde yazılır: GG de AA de YYYY (örn. 1 de Janeiro de 2005) Ondalıkları ayırmak için virgül kullanılır: 123,45 Binlikler resmî olarak boşluk bırakılarak ayrılır - 10 000 - ancak nokta da hâlâ kullanılır - 10.000. Para birimi Eurodur, (kısaltması €'dir). Avro 100 cêntimos ‘a bölünür. Avro işareti tutardan önce ya da sonra kullanılabilir, kuruş bölümü nokta ya da virgül ile ayrılabilir: 10,95 € - € 10,95 - € 10.95 - 10.95 € Posta kodu: 4+3 rakamdan oluşur, arada tire (kısa çizgi) kullanılır (2000-100 gibi). Kaynakça Kullanılan Kaynaklar Sources Dış bağlantılar Portekiz fotoğrafları Portekiz haritası Hava tahmini Akdeniz İçin Birlik ülkeleri Portekizce konuşan bölgeler ve ülkeler Güney Avrupa ülkeleri
1896
https://tr.wikipedia.org/wiki/World%20Wide%20Web%20Consortium
World Wide Web Consortium
Dünya Çapında Ağ Konsorsiyumu (World Wide Web Consortium ya da kısaca W3C), Ekim 1994'te Ağ'ın mucidi Tim Berners-Lee tarafından MIT ve CERN bünyesinde kurulmuş olan uluslararası Dünya Çapında Ağ (WWW) standartlarını belirleyen örgüttür. Birliğin standartlarına uyan ağ tarayıcıları Mozilla Firefox Opera Internet Explorer Apple Safari Google Chrome Yandex Browser Microsoft Edge Birliğin belirlediği standartlar HTML MathML XHTML XML SVG PNG Kaynakça W3C
1898
https://tr.wikipedia.org/wiki/Ada
Ada
Ada, çevresi bütünüyle sularla çevrili kara parçasına verilen addır. Yeryüzündeki adaların bütünü on milyon kilometrekarelik bir yer kaplar. Adalar, tek tek olabileceği gibi, gruplar halinde de olabilir. Bu şekildeki adalara “takımada” adı verilir. Yarımada ise suyla çevrili, ancak bir tarafından ana kara parçasına bağlı bulunan coğrafi şekildir. Yer bilimi açısından adalar, kıtasal adalar ve okyanus adaları olmak üzere temelde ikiye ayrılır. Yüzen adalar ise yeni bir yer bilimi konusudur. Kıtasal Adalar Kıtasal adalar, komşu kıta kütlelerinin bir uzantısıdırlar. Tektonik hareketler, kara kütlesinin yer değişmesi sonucu komşu kıtadan ayrılarak ya da denizin ya da karanın yer bilim zamanlarındaki alçalması ya da yükselmesiyle oluşurlar. Örneğin Madagaskar adası; birinci zamanda “Avustralya-Hint-Madagaskar” kıtasının bir parçasıdır; kara kütlesinin yer değiştirmesi sonucu oluşmuştur. Denizin ya da karanın alçalması ya da yükselmesiyle oluşan karasal adalara Grönland, Büyük Britanya ve New Foundland örnek verilebilir. Bunlarda, ada ve komşu kıta, birbirlerinden oldukça sığ bir deniz kesimiyle ayrılmışlardır. Tortul birikintilerin göl, ırmak ve denizlerde kıta sahanlığı boyunca oluşturduğu deltalar da karasal adalar sınıfındadır. Okyanus Adaları Okyanus adaları, tektonik hareketlere dayalı volkanik kökenlidirler. Volkanik adalar, püskürmeyle biriken maddelerin okyanus yüzeyinde yükselmesiyle oluşurlar. Tipik örneği, Polinezya, Melanezya ve Mikronezya takım adalarının çoğu yüzeyden az çok uzak bir denizaltı tabanının üzerindeki volkanik akıntıların sonucudur. Yeni Zelanda, Yeni Gine ve Melanezya'nın bazı adaları dağlık yüzey şekillerini ve bugünkü biçimlerini toprak hareketleri sonucunda almıştır. Kıvrılmalar ve kırılmalar genellikle çok yenidir ve bu adalarda sık sık deprem olur. Ayrıca aşınan ve çöken yanardağ konilerinin çevresinde mercanlar tarafından oluşturulan sığ kayalıklara da mercan adaları (Atol) denmektedir. Örneğin, Avustralya'nın kuzeydoğusundaki Büyük Set Resifi. Fakat, Yeni Zelanda'da Avustralya'nın güneyinde ve bazı takım adalarda mercan kayalıkları yoktur. Örneğin, Markiz Adaları. Üstelik denizaltı sığlıkları bazı mercan oluşumlarına taban yerine geçmiş ve bazı takımadalar tamamıyla atollerden oluşmuştur. Örneğin, Tuamotu, Gilbert vb. Volkanik kökenli adalar, uzun, dar ve genellikle kıvrılan sıralar biçimi aldıklarında “ada yayı” diye adlandırılırlar. Ada yayları yer kabuğunun tektonik dilimlerinin birbirine yaklaştığı yerde oluşurlar. Bir dilim diğerinin altına kayar; kayan bölge, ada yayına paralel bir bir derin deniz kırığı biçiminde belirir; alta kayan dilim, eriyip, magmayı oluşturur; magma da, yayın yanardağları arasından yeniden yukarı fışkırır. Yay ile kırık arasında kalan bölgede, kayan dilimin parçacıkları ve yayda oluşan aşınma, denizde tortulların birikmesine yol açar. Birçok yay, kayan dilimin bulunduğu bölgeye doğru kabararak kıvrılır. Böylece ada oluşur. Tipik örnekleri: Aleut Adaları, ve Kuril Adalarıdır. Ama Tonga, Kermadec ve Mariana adaları ise bu oluşumdan farklı olarak iki dilim arasında yer almaktadırlar. Çeşitli birikme aşınma süreçleri sonunda bazı ada yayları kıta kütlesi içerisinde kalabilir. Güney Amerika Andları ve Kuzey Amerika’nın batısındaki Cascade Dağları tipik örneğidir. Avustralya'yı dört tarafı denizlerle çevrili olduğu için ada olarak nitelemek yanlıştır. Çünkü bir kara parçasını ada olarak tanımlamak için o kara parçasının bir anakaraya bağlı olması gerekir. Avustralya bir anakaraya bağlı olmadığı için bir kıta olarak nitelendirilmiştir. Örneğin: Grönland adası Kuzey Amerika anakarasına, Japonya adaları Asya anakarasına bağlı olduğu için ada olarak nitelendirilmiştir. Yüzen Adalar Deniz, göl ya da akarsuların üzerinde akıntının ve rüzgarın etkisi ile hareket edebilen ve etrafı su ile çevrili kara parçalarına yüzen ada denilir. Yüzen ada oluşumu ve kullanımları açısından yeni bir yer bilimi konusudur. Bilinen başlıca yüzen adalar Meksika’daki Xochimilco Gölü üzerindeki Chinampa denilen yüzen adalar; kuraklık nedeniyle gölün sularının çekilmesi sonucu bu adaların sayısı oldukça azalmıştır. İtalya’da bulunan Roma yakınlarındaki Göl üzerindeki 1 km2 lik yüzen ada koruma altındadır; kuşları ve bitki örtüsüyle dünyanın sayılı ekolojik bölgeleri arasındadır. Peru Bolivya sınırı yakınındaki Peru'nun Puno şehrinde Titikaka Gölü üzerindeki Uros Yüzenadası üzerinde yerleşim de vardır. Ortalama ömrü altı sene olan bu ada zamanla kendini yenileyebilmektedir. Denizin üzerindeki yüzen adalara en tanınmış örnek: Sargassum Yüzen adasıdır. Kuzey Atlantik’in ortasında akıntılar nedeniyle, Sargassum denilen bir cins su yosununun birikmesi sonucu oluşmuştur. Kristof Kolomb tarafından bulunmuştur. Bugün deniz biyologlarınca çok ilginç bulunmakta ve yüzen bir hayvanat bahçesi olarak değerlendirilmektedir. Sargassum'un kolları arasında her cins balık, küçük yengeçler, karidesler ve binlerce çeşit küçük canlı yaşamını sürdürür. Su yosunlarından oluşan bir başka yüzen ada da Pasifik'te Kaliforniya açıklarında bulunmaktadır. Macrocystis adlı dev su yosunundan endüstride çok kullanılan ‘algin’ adlı bir madde çıkarılır. Türkiye’deki yüzen adalar Solhan ilçesi Hanzarşah Köyü Aksakal Gölü ortasında, hareket eden üç ada vardır. Adalar göl içinde bağımsızdır. Üstüne binildiği zaman sal gibi her tarafa ağır ağır hareket etmektedir. Adanın üzerinde 4-5 tane bodur ve dış budak ağacı mevcuttur. Çevredeki bitkiler gölün mevcut suyu ile beslenmektedir. Ada üzerinde bulunan ot kökleri sarılıcı olması nedeniyle toprak tamamen bitki kökleri ile kaynamış ve yapışmış durumdadır. Ayrıca Göl'ün ortasında bulunan adanın yapısı incelendiğinde çayır, ayrık ot ve suda yetişen çeşitli bitkilerin ada üzerinde mevcut olduğu görülmektedir. Erzurum - Olur İlçesi Ormanğazı Köyü Sülüklü Göl'de bir tane yüzen ada bulunmaktadır. Adıyaman - Çat Baraj Gölü'nde sular kabarınca yüzenadalar ortaya çıkmaktadır. Kayseri - Sultansazlığı'ndaki gölcüklerde yüzen sazadaları ortaya oluşmuştur. Denizli - Işıklı Gölü'nün değişik kesimlerinde "hopa" denilen adalar, İçel - Gülnar İlçesi Demirözü Köyü Adalıgöl'e ismini veren ada, Afyonkarahisar - Eber Gölü'ndeki, Konya - Akşehir Gölü'ndeki birer ada bilinen yüzen adalardır. Erzincan'a bağlı Ahmetli Köyü'nün güneydoğusunda, Ahmediye Gölü'ndeki, Ahmediye yüzen adasının boyu 48 metre, eni ise 1.5 metre ile 5 metre arasında değişmekte, kalınlığı 30 ile 60 santimetre arasındadır. Yüzenadanın yüzölçümü yaklaşık 105 metrekaredir. Ada tamamen bitkisel kökenli organik artıkların uygun şartlarda birikmesiyle oluşmuştur. Ayrıca Kızılırmak Kanyonu üzerinde de yüzen adalar vardır. Dünyanın en büyük adaları Uluslararası hukukta ada Uluslararası hukukta adaların durumu bulundukları yere göre değişir: Karasuları içinde yer alan ada; kıyının bir eki sayılır. Ada bir akarsu üzerinde iki devlet sınırında bulunuyorsa, akarsuyun orta çizgisi ile iki devlet arasında bölüşülür. İki devlet arasında bölümsüz bir akarsu üzerindeki ada, iki tarafın da ortak mülkü sayılır. Etimoloji Türkçe ada sözcüğünün Eski Türkçe ātaġ sözcüğünden geldiği ve bu sözcüğün Farsçaya da ādāġ şeklinde geçmiş olduğu belirtilir. Türkçede ada anlamında aral, cezire (<Arapça) ve simek sözcükleri de çeşitli sözlüklerde kayıtlıdır. Bunlardan aral sözcüğü bazı sözlüklerde takımada anlamında kayıtlıdır. Ayrıca bakınız Tektonik Tortul kayaçlar Volkanik Mercan adası Magma Yüzen ada Türkiye'deki adalar listesi Dış bağlantılar Bir adanın oluşumu - flash Definition of island from United Nations Convention on the Law of the Sea Listing of islands from United Nations Island Directory. Kaynakça Meydan Larousse Ansiklopedisi Grollier Ansiklopedisi Ada
1900
https://tr.wikipedia.org/wiki/ABD%20%28anlam%20ayr%C4%B1m%C4%B1%29
ABD (anlam ayrımı)
ABD, Amerika Birleşik Devletleri'nin kısaltmasıdır. ABD ya da Abd şu anlamlara da gelebilir: Abd, İran Abd (sözcük)
1904
https://tr.wikipedia.org/wiki/G%C3%BCne%C5%9F%20Sistemi
Güneş Sistemi
Güneş Sistemi, Güneş'in kütleçekim kuvvetiyle yörüngede tutulan ve çeşitli gök cisimlerinden oluşmuş bir sistemdir. Güneş ve 8 gezegen ile onların doğruluğu onaylanmış 150 uydusu, 5 cüce gezegen (Ceres, Plüton, Eris, Haumea, Makemake) ile onların bilinen toplam 8 uydusu ve milyarlarca küçük gök cisminden oluşur. Küçük cisimler kategorisine asteroitler, Kuiper Kuşağı cisimleri, kuyruklu yıldızlar, gök taşları ve gezegenler arası toz girer. Güneş Sistemi; Güneş, dört karasal iç gezegen; küçük, kaya ve metal içerikli asteroitlerden oluşan bir asteroit kuşağı; dört dev dış gezegen ve Kuiper Kuşağı denen buzsu cisimlerden oluşan ikinci bir kuşaktan ibarettir. Kuiper Kuşağı'nın ötesinde ise seyrek disk, gündurgun () ve en son olarak da varsayımsal Oort Bulutu bulunur. Güneş'ten olan uzaklıklarına göre gezegenler sırasıyla Merkür, Venüs, Dünya, Mars, Jüpiter, Satürn, Uranüs ve Neptün'dür. Bu sekiz gezegenin altısının çevresinde doğal uydular döner. Ayrıca dış gezegenlerin her birinin toz ve diğer parçacıklardan oluşan halkaları vardır. Dünya dışındaki tüm gezegenler adlarını Yunan ve Roma mitolojisinin tanrılarından alır. Beş cüce gezegen ise Kuiper Kuşağı'nda yer alan Plüton, Haumea, Makemake, asteroit kuşağındaki en büyük cisim olan Ceres ve dağınık diskte yer alan Eris'tir. Plüton bilinen en büyük cüce gezegendir. Terimler Güneş etrafındaki bir yörüngede dolanan cisimler genel olarak üçe ayrılır: Gezegenler, Cüce Gezegenler ve Küçük Güneş Sistemi Cisimleri. Güneş'in etrafında dolanan, kendine küresel bir biçim verecek kadar kütlesi olan ve yörüngesinin yakın çevresini (doğal uyduları dışında) temizlemiş gök cisimlerine gezegen denir. Bilinen sekiz gezegen vardır: Merkür, Venüs, Dünya, Mars, Jüpiter, Satürn, Uranüs ve Neptün. 24 Ağustos 2006'da Uluslararası Astronomi Birliği (IAU), Plüton'u dışarıda bırakarak "gezegen" teriminin tanımlamasını değiştirdi. Plüton ile birlikte Eris, Ceres, Haumea ve Makemake yeni "cüce gezegen" sınıflaması içerisinde tanımlandı. Cüce gezegenler, kütleçekimleri dairesel bir şekle sahip olmalarına yeten fakat yörüngeleri etrafındaki diğer cisimleri temizlemeye yetmeyen gök cisimleridir. Cüce gezegen sınıflamasına aday gösterilen gök cisimleri ise Vesta, Pallas, Hygiea ve Charon'dur. (IAU tarafından Charon'un uydu mu yoksa ikili bir sistemin parçası mı olduğuna henüz karar verilmemiştir. IAU'da Charon'un cüce gezegen olduğuna dair görüşler daha fazla olduğu için, söz konusu karar netleştiğinde Charon da cüce gezegen olarak sınıflandırılacaktır.) Plüton, 1930 yılındaki keşfinden 2006 yılına kadar geçen sürede Güneş Sistemi'nin dokuzuncu gezegeni olarak kabul edilmiştir. Ancak 20. yüzyılın sonlarında ve 21. yüzyılın başlarında Plüton'a benzer birçok gök cismi keşfedilmiştir. Bu cisimlerin arasında en çok dikkati çeken Plüton'dan az küçük olan Eris'tir. Bunların dışında kalan ve Güneş'in etrafında dolanan gök cisimlerine Küçük Güneş Sistemi Cisimleri denir. Doğal uydular ya da aylar Güneş'in çevresinde değil de gezegenlerin, cüce gezegenlerin ya da küçük Güneş Sistemi cisimlerinin etrafında dolanan gök cisimleridir. Bir gezegenin Güneş'ten olan uzaklığı kendi yılı boyunca değişir. Güneş'e en çok yaklaştığı duruma günberi, en uzak olduğu duruma da günöte denir. Gök bilimciler, Güneş Sistemi içindeki uzaklıkları genellikle astronomi birimi (AB) ile ölçer. Bir AB, Güneş ile Dünya arasındaki yaklaşık uzaklıktır ve kabaca 149.598.000 km'dir. Plüton Güneş'ten yaklaşık 38 AB uzaktayken Jüpiter kabaca 5,2 AB uzaklıktadır. Yıldızlararası uzaklık birimlerinin en bilineni olan bir ışık yılı kabaca 63.240 AB'dir. Güneş Sistemi bazen gayri resmî olarak farklı bölgelere ayrılır. İç Güneş Sistemi, dört Yer benzeri gezegenden ve asteroit kuşağından oluşur. Bazıları Dış Güneş Sistemi tanımını asteroitlerin ötesindeki her şey olarak yapar. Diğerleri ise dört gaz devini "orta bölge" olarak tanımlayıp Dış Güneş Sistemi'ni Neptün ötesi bölge olarak nitelendirir. Yapısı Güneş Sistemi'nin asıl bileşeni sistemin bilinen kütlesinin %99,86'sını oluşturan ve çekim kuvveti ile sistemi bir arada tutan anakolda yer alan G2V tipi bir sarı cüce olan Güneş'tir. Sistemin kalan kütlesinin %90'ından fazlasını da Güneş'in etrafında dolanan en büyük iki gök cismi olan Jüpiter ve Satürn oluşturur. Güneş etrafında dolanan büyük gök cisimlerinin çoğu Dünya'nın yörüngesinin tutulum adı verilen düzleminde bulunur. Gezegenler tutuluma çok yakın bulunurken kuyruklu yıldızlar ve Kuiper kuşağı gök cisimleri tutulum çemberi ile büyük açılar yapar. Gezegenlerin hepsi ve diğer gök cisimlerinin çoğu, Güneş'in kuzey kutbunun üzerindeki bir noktasından bakıldığında, Güneş'in çevresindeki yörüngede saat yönünün tersinde dolanmaktadırlar. Ancak Halley kuyruklu yıldızı gibi istisnalar bulunur. Gök cisimleri Güneş'in çevresinde Kepler yasalarına uygun olarak devinirler. Her gök cismi, odak noktalarından birinde Güneş'in bulunduğu yaklaşık bir elips yörünge üzerinde hareket eder. Güneş'e daha yakın olan gök cisimleri daha hızlı hareket eder. Gezegenlerin yörüngeleri hemen hemen daireseldir ama birçok kuyruklu yıldız, asteroit ve Kuiper kuşağı gök cisimleri oldukça dar eliptik yörüngeler izler. Güneş Sistemi gösterimlerinde çok büyük uzaklıkları tasvir etme zorluğuna karşı, yörüngeler genellikle eşit uzaklıkta gösterilir. Gerçekte, birkaç istisna dışında bir gezegen ya da kuşağın Güneş'e olan uzaklığı arttıkça bir önceki yörünge ile olan uzaklığı da büyür. Örneğin Venüs, Merkür'den 0,33 AB daha dışarıdadır, Satürn ise Jüpiter'den 4,3 AB daha uzaktadır. Neptün de Uranüs'ten 10,5 AB daha uzaktadır. Bu yörünge uzaklıkları arasında bağıntı kurmaya çalışan Titius-Bode yasası gibi bazı girişimler olmuş ama kabul gören bir teori çıkmamıştır. Ölçek ve mesafe Oluşumu ve evrimi Güneş Sistemi'nin ilk olarak Emanuel Swedenborg tarafından 1734 yılında öne sürülen, daha sonra Immanuel Kant tarafından 1755 yılında genişletilen bulutsu varsayıma uygun olarak oluştuğuna inanılmaktadır. Benzer bir teori Pierre-Simon Laplace tarafından bağımsız olarak 1796'da üretilmiştir. Bu teoriye göre Güneş Sistemi 4,6 milyar yıl önce dev bir moleküler bulutun çökmesi sonucu oluşmuştur. Bu ilk bulutun birkaç ışık yılı genişliğinde olduğu ve birkaç yıldızın doğumuna sebep olduğu sanılmaktadır. Çok eski gök taşlarının incelenmesi sonucunda; ancak çok büyük patlayan yıldızların merkezinde oluşabilecek kimyasal elementlere rastlanması Güneş'in bir yıldız kümesi içinde ve birkaç süpernova patlamasının yakınında oluştuğuna işaret eder. Bu süpernovalardan gelen şok dalgası çevrede bulunan bulutun içinde yüksek yoğunluk bölgeleri oluşturarak iç gaz basıncını yenecek ve içe çöküşe neden olacak kütleçekimsel kuvvetlerin oluşmasına izin vererek Güneş'in oluşmasını tetiklemiş olabilir. Sonradan Güneş Sistemi olacak olan ve Güneş öncesi bulutsu olarak bilinen bölge 7.000 ile 20.000 AB çapında ve Güneş'in kütlesinden biraz daha fazla bir kütleye sahipti (0,1 ile 0,001 Güneş kütlesi kadar). Bulutsu içe doğru çöktükçe açısal momentumun korunması nedeniyle daha da hızlı dönmeye başladı. Bulutsunun içindeki maddeler yoğunlaştıkça içindeki atomlar artan frekanslarla çarpışmaya başladı. Hemen hemen kütlenin tamamının toplandığı merkezin sıcaklığı, etrafındaki diske göre giderek daha da arttı. Kütleçekimi, gaz basıncı, manyetik alanlar ve dönüş, küçülen bulutsuyu etkiledikçe kabaca 200 AB çapında, kendi etrafında dönen gezegen öncesi bir diske dönüştü ve merkezde sıcak ve yoğun bir önyıldız oluştu. Güneş'in evriminin bu dönemine benzeyen, genç, birleşme öncesi Güneş kütlesine sahip T Tauri yıldızları üzerine yapılan incelemeler sıklıkla gezegen oluşumu öncesi disklerin bu tür yıldızlarla bir arada bulunduğunu gösterir. Bu diskler birkaç yüz astronomik birim genişliğe ve en sıcak oldukları noktada ancak bin kelvin sıcaklığa ulaşırlar. Yaklaşık 100 milyon yıl sonra içeri çöken bulutsunun merkezinde bulunan hidrojenin yoğunluğu ve basıncı önyıldızın nükleer füzyona başlamasına yetecek miktara gelmişti. Termal enerjinin kütleçekimsel daralmaya karşı durabildiği hidrostatik dengeye ulaşana kadar bu artış devam etti. İşte bu noktada Güneş artık tam bir yıldız olmuştu. Geride kalan gaz ve tozdan ibaret Güneş bulutsusundan çeşitli gezegenler oluşmuştur. Bu oluşumun kaynaşma süreciyle olduğuna inanılmaktadır. Kaynaşma; gezegenlerin merkezde yer alan önyıldız çevresinde dönen toz taneleri olarak başlamaları, yavaş yavaş bir ile on metre çapında topaklar hâline gelmeleri, daha sonra çarpışarak 5 km çapında gezegenciklere dönüşmeleri ve sonraki birkaç milyon yıl boyunca çarpışmalara devam ederek her yıl kabaca 15 cm kadar büyümeleri sürecidir. İç Güneş Sistemi, su ve metan gibi uçucu moleküllerin yoğunlaşmasına izin vermeyecek kadar çok sıcaktı, dolayısıyla oluşan gezegencikler gezegen öncesi diskin yalnızca %0,6 kütlesinden ibaretti ve genel olarak silikatlar ve metaller gibi yüksek erime noktasına sahip olan kimyasal bileşiklerden oluşmuşlardı. Bu kayasal gök cisimleri sonunda Yer benzeri gezegenler oldu. Daha ötelerde Jüpiter'in kütleçekimsel etkisi gezegen öncesi gök cisimlerinin bir araya gelmesini engelledi ve geride asteroit kuşağı kaldı. Daha da ötede, donma hattının gerisinde, daha uçucu olan buzlu bileşiklerin katı kalabileceği yerde, Jüpiter ve Satürn gaz devi hâline geldi. Uranüs ve Neptün daha az madde yakalayabildi ve çekirdeklerinin hidrojen bileşiklerinden oluşan buzdan meydana geldiğine inanıldığı için buz devi olarak bilinirler. Genç Güneş enerji üretmeye başladıktan sonra Güneş rüzgârı gezegen öncesi diskte bulunan gaz ve tozu yıldızlararası uzaya doğru gönderdi ve böylece gezegenlerin oluşumunu durdurdu. T Tauri yıldızları daha kararlı ve eski yıldızlara nazaran daha güçlü yıldız rüzgârlarına sahiptir. Gök bilimciler Güneş Sistemi'nin Güneş anakoldan uzaklaşmaya başlayıncaya kadar bugünkü hâliyle kalacağını tahmin etmektedir. Güneş hidrojen yakıtını yaktıkça geride kalan yakıtı yakabilmek için giderek ısınır, dolayısıyla da daha hızlı yakmaya devam eder. Sonuç olarak kabaca her 1,1 milyar yılda bir yüzde on oranında parlaklığı artmaktadır. Tahminlere göre bugünden yaklaşık 6,4 milyar yıl sonra Güneş'in çekirdeği o kadar sıcak olacak ki daha az yoğun olan üst katmanlarda da hidrojen kaynaşması oluşmaya başlayacak. Bunun sonunda Güneş şu anki çapının kabaca 100 katı kadar genişleyecek ve bir Kırmızı dev olacaktır. Sonra da oldukça artmış olan yüzey alanı nedeniyle soğumaya başlayacak ve parlaklığını yitirecektir. En sonunda Güneş'in dış katmanları ayrılacak ve geride olağanüstü derecede yoğun bir gök cismi olan beyaz cüce kalacaktır. Bu beyaz cüce Güneş'in ilk kütlesinin yarısına sahip olacak ancak büyüklüğü Dünya kadar olacaktır. Tablolu Güneş Sistemi özeti Not: Tablo Güneşten uzaklıkları baz alınarak yapılmıştır. Güneş Güneş, Güneş Sistemi'nin ana yıldızı ve en önemli öğesidir. Büyük kütlesi nükleer kaynaşmayı sürdürmek için yeterince yüksek bir iç yoğunluk sağlar. Nükleer kaynaşma çok büyük miktarlarda enerji açığa çıkarır ve bu enerjinin çoğu görünür ışık gibi elektromanyetik ışımalarla dış uzaya yayılır. Güneş bir sarı cüce olarak sınıflandırılır ancak galaksimizde bulunan diğer yıldızlarla kıyaslandığında bu isim yanıltıcı olabilir çünkü Güneş ortalama büyüklük ve parlaklıkta bir yıldızdır. Yıldızlar, parlaklıkları ve yüzey sıcaklıklarına göre yerleştirildikleri Hertzsprung-Russell diyagramı ile sınıflandırılır. Genel olarak daha sıcak olan yıldızlar daha parlaktır. Bu modele uyan yıldızlar anakolu oluşturur ve Güneş anakolun tam ortasında yer alır. Ancak Güneş'ten daha parlak ve sıcak yıldızlara az rastlanırken, daha az parlak ve soğuk yıldızlara sıkça rastlanır. Güneş'in anakoldaki konumunun bir yıldızın yaşamının en güzel dönemi olduğuna inanılmaktadır. Henüz nükleer kaynaşma için kullandığı yakıt olan hidrojen kaynaklarını tüketmemiştir. Güneş gittikçe daha parlaklaşmaktadır, yaşamının başlarında şu ankinden %75 daha az parlaktı. Güneş'in içinde bulunan hidrojen ve helyum oranlarının hesaplanması sonucunda yaşam süresinin yarısında olduğu ortaya çıkmaktadır. Sonunda anakoldan uzaklaşacak ve daha büyük, daha parlak ama daha soğuk olacak, kızıllaşarak yaklaşık beş milyar yıl içinde de kırmızı dev hâline gelecektir. Bu noktada parlaklığı şu anki değerinin birkaç bin katı olacaktır. Güneş Öbek I yıldızıdır; yani Evren'in gelişiminin son dönemlerinde doğmuştur. Daha yaşlı olan Öbek II yıldızlardan daha fazla miktarda, hidrojen ve helyumdan ağır elementler (gök bilimsel anlamda "metaller") barındırır. Hidrojen ve helyumdan daha ağır olan elementler eski ve patlayan yıldızların çekirdeklerinde oluşmuştur. Yani Evren'de bu elementlerin bulunabilmesi için ilk kuşak yıldızların ölmesi gerekmiştir. En eski yıldızlarda çok az miktarda metal varken, daha sonra doğan yıldızlarda daha fazla metal vardır. Bu yüksek metallik oranının Güneş'in gezegen sistemi oluşturmasında çok önemli olduğuna inanılmaktadır çünkü gezegenler bu metallerin kaynaşmasından oluşmuştur. Gezegenlerarası ortam Güneş, ışığın yanı sıra plazma denen yüklü parçacıklardan oluşan Güneş rüzgârını da ışıma yoluyla uzaya yayar. Bu parçacık akımı dışarı doğru saatte yaklaşık 1,5 milyon kilometre hızla yol alır ve günküre denen, Güneş Sistemi'nin içine yaklaşık 100 AB kadar giren seyrek bir atmosfer oluşturur. Buna aynı zamanda gezegenlerarası ortam adı da verilir. Güneş'in 11 yıllık Güneş çevrimi, sıklıkla oluşan Güneş parlamaları ve koronal kütle atımı günküreyi karıştırarak uzayda bir hava durumu oluşturur. Güneş'in dönen manyetik alanı gezegenlerarası ortamı etkileyerek Güneş Sistemi'nde en büyük yapı olan günküresel akım katmanını oluşturur. Dünya'nın manyetik alanı atmosferini, Güneş rüzgârı ile etkileşime girmekten korur. Venüs ve Mars'ın manyetik alanı yoktur dolayısıyla da Güneş rüzgârı bu gezegenlerin atmosferinin yavaş yavaş uzaya doğru kaçmasına neden olur. Güneş rüzgârının Dünya'nın manyetik alanıyla etkileşime geçmesi sonucunda manyetik kutuplar yakınlarında gözlemlenen kutup ışıkları oluşur. Kozmik ışınlar Güneş Sistemi dışı kaynaklıdır. Günküre Güneş Sistemi'ni kısmen korur, ayrıca gezegenlerin manyetik alanları (eğer varsa) da koruma sağlar. Yıldızlararası ortamda bulunan kozmik ışınların yoğunluğu ve Güneş'in manyetik alanının kuvveti çok uzun zaman dilimleri içinde değişiklik gösterir. Dolayısıyla da Güneş Sistemi içinde kozmik ışıma düzeyi değişiklik gösterir ama bunun ne kadar olduğu bilinmemektedir. Gezegenlerarası ortamda en az iki disk tipi kozmik toz bölgesi bulunur. Birincisi iç Güneş Sistemi'nde yer alan ve zodyak ışıklarına neden olan zodyak toz bulutudur. Büyük bir olasılıkla, gezegenler arasındaki etkileşim nedeniyle asteroit kuşağında meydana gelen çarpışmalar sonucunda oluşmuştur. İkincisi 10 AB ile 40 AB arasında uzanır ve büyük bir olasılıkla Kuiper kuşağında meydana gelen benzer çarpışmalar sonucunda oluşmuştur. İç Güneş Sistemi İç Güneş Sistemi, Yer benzeri gezegenlerin ve asteroit kuşağının bulunduğu bölgeye verilen addır. Asıl olarak silikatlar ve metallerden oluşan bu bölgedeki gök cisimleri Güneş'e oldukça yakındır. Bu bölgenin yarıçapı, Jüpiter ile Satürn arasındaki uzaklıktan küçüktür. Eskiden bu bölgeye iç uzay, asteroit kuşağının ötesindeki bölgeye de dış uzay denmekteydi. İç gezegenler Dört iç gezegen yoğun, kayaç bir yapıya sahiptir. Doğal uyduları ya çok azdır ya da hiç yoktur. Gezegen halkaları bulunmaz. Yüksek ergime noktasına sahip olan minerallerden oluşmuştur. Silikatlar katı taşküreyi ve yarı akışkan mantoyu oluşturur. Demir ve nikel gibi metaller ise gezegenlerin çekirdeğini oluşturur. İç gezegenlerden üçünün (Venüs, Dünya ve Mars) önemli birer atmosferi vardır. Hepsinde gök taşlarının oluşturduğu kraterler ve yanardağlar ile yarık vadiler gibi tektonik yüzey şekilleri bulunur. Merkür Merkür (0,4 AB) Güneş'e en yakın ve en küçük (0,055 Dünya kütlesi) gezegendir. Doğal uydusu yoktur ve gök taşı kraterlerinden başka bilinen tek jeolojik özelliği; büyük bir olasılıkla oluşumunun başlarında geçirdiği büzülme döneminde oluşmuş olan "kırışıklık sırtları"dır. Merkür'ün önemsenmeyecek kadar az olan atmosferi Güneş rüzgârı nedeniyle yüzeyinden kopan atomlardan oluşur. Görece büyük demir çekirdeği ve ince mantosu henüz tam olarak açıklanamamıştır. Varsayımlar arasında, büyük bir çarpışma nedeniyle dış katmanlarından kurtulduğu ve genç Güneş'in enerjisi yüzünden tam olarak kaynaşma yoluyla büyüyemediği vardır. Venüs Venüs (0,7 AB) boyut olarak Dünya'ya yakındır (0,815 Dünya kütlesi) ve Dünya'ya benzer şekilde demir çekirdeğin çevresinde kalın silikat bir mantosu, önemli ölçüde bir atmosferi vardır, ayrıca iç jeolojik etkinliğin varlığına dair kanıtlar mevcuttur. Ancak Dünya'dan çok daha kurudur ve atmosferi doksan kat daha yoğundur. Venüs'ün doğal uydusu yoktur. Yüzey sıcaklığı 400 °C'nin üzerindedir, muhtemelen atmosferdeki sera gazları miktarının sebep olduğu bu durum Venüs'ü en sıcak gezegen yapar. Günümüzde jeolojik etkinlik olduğuna dair kesin kanıtlar bulunmamakla birlikte, Venüs'ün önemli ölçüde bir atmosferi oluşturacak manyetik alanı olmamasından dolayı, var olan atmosferin ancak volkanik patlamalarla yenilendiği sanılmaktadır. Dünya Dünya (1 AB) iç gezegenlerin içinde en büyük ve en yoğun olandır. Jeolojik etkinliği devam ettiği ve üzerinde yaşam olduğu bilinen tek gezegendir. Sıvı suküresi (hidrosfer) Yer benzeri gezegenler arasında eşsizdir ve levha hareketlerinin gözlemlendiği tek gezegendir. Dünya'nın atmosferi diğer gezegenlerin atmosferlerinden tamamen farklıdır, yaşamın olması nedeniyle %21 serbest oksijen içerecek şekilde değişmiştir. Güneş Sistemi içindeki Yer benzeri gezegenler arasında tek büyük doğal uyduya, Ay'a sahip olan gezegendir. Mars Mars (1,5 AB) Dünya ve Venüs'ten küçüktür (0,107 Dünya kütlesi). Çoğunlukla karbon dioksitten oluşan önemli bir atmosferi vardır. Olympus Mons gibi yanardağlar ve Valles Marineris gibi yarık vadilerle kaplı olan yüzeyi çok yakın zamanlara kadar jeolojik etkinliğin devam ettiğini göstermektedir. Mars'ın iki çok küçük doğal uydusu vardır. Deimos ve Phobos'un Mars'ın çekimine kapılmış olan asteroitler olduğu düşünülmektedir. Asteroitler asıl olarak kaya ve uçucu olmayan minerallerden oluşan küçük, Güneş Sistemi gök cisimleridir. Ana asteroit kuşağı Mars ile Jüpiter arasında, Güneş'ten 2,3 ile 3,3 AB uzaklıktadır. Güneş Sistemi'nin oluşumundan kaldıkları ve Jüpiter'in kütleçekim gücü nedeniyle bir araya gelip bir gezegen oluşturamadıkları düşünülmektedir. Asteroitlerin büyüklüğü birkaç yüz kilometreden mikroskobik boyutlara kadar değişmektedir. En büyükleri olan Ceres dışında hepsi Güneş Sistemi küçük gök cismi olarak sınıflandırılır; ancak Vesta, Pallas ve Hygiea gibi bazı asteroitler hidrostatik dengeye ulaştıkları kanıtlanırsa cüce gezegen olarak yeniden sınıflandırılabilirler. Asteroit kuşağı içinde çapı bir kilometreyi geçen onbinlerce belki de milyonlarca gök cismi bulunur. Buna rağmen ana asteroit kuşağının toplam kütlesinin Dünya'nın kütlesinin binde birini geçmesi pek olası değildir. Ana kuşak çok yoğun değildir ve uzay sondaları sorunsuz olarak buradan geçebilmektedir. Çapları 10 ile 10−4 m arasında kalan asteroitler gök taşı olarak adlandırılır. Ceres Ceres (2,77 AB) asteroit kuşağı içindeki en büyük gök cismidir ve cüce gezegen olarak sınıflandırılmıştır. Çapı 1000 km'nin biraz altındadır, bu da kendi Yer çekiminin küresel bir şekil oluşturabilmesi için yeterlidir. Ceres 19. yüzyılda ilk keşfedildiğinde gezegen olarak düşünülmüş ancak daha sonraları diğer asteroitlerin de ortaya çıkmasıyla 1850'lerde asteroit olarak sınıflanmıştır. 2006 yılında cüce gezegen olarak yeniden sınıflandırılmıştır. Asteroit grupları Ana kuşaktaki asteroitler yörünge özelliklerine göre gruplara ve ailelere ayrılır. Asteroit uydular, daha büyük asteroitlerin etrafında dönen asteroitlerdir. Gezegenlerin uyduları kadar belirgin olarak ayrılamazlar, ve bazen etrafında döndükleri asteroit kadar büyük olurlar. Asteroit kuşağında ayrıca Dünya'nın suyunun kaynağı olabilecek ana kuşak kuyruklu yıldızları da bulunur. Truvalı asteroitler Jüpiter'in Lagrange noktaları olan L4 ve L5 noktalarının (bir gezegenin yörüngesinde kütleçekimsel olarak kararlı bölgeler) her iki yanında yer alır. "Truvalı" terimi ayrıca diğer gezegen ve uyduların Lagrange noktalarında bulunan küçük gök cisimleri içinde kullanılır. Hilda ailesi Jüpiter ile 2:3 yörüngesel rezonans içindedir, yani Jüpiter'in Güneş etrafında dolandığı her iki turda Hilda ailesi asteroitleri üç tur atar. İç Güneş Sistemi içinde ayrıca birçok başıboş asteroit de bulunur. Bunların yörüngeleri iç gezegenlerin yörüngeleri ile kimi zaman çakışır. Orta Güneş Sistemi Güneş Sistemi'nin orta bölgesinde gaz devleri ve bunların gezegen boyutunda uyduları yer alır. Centaurlar gibi birçok kısa dönemli kuyruklu yıldız da bu bölgede bulunur. Bu bölgeye bazen "'Dış Güneş Sistemi'" de denir ancak bu terim son zamanlarda Neptün ötesindeki bölge için kullanılmaktadır. Bu bölgede bulunan katı gök cisimleri İç Güneş Sistemi'nin kayalıklı üyelerinden daha yüksek oranda "buz" içeren (su, amonyak ve metan) bir yapıya sahiptir. Dış gezegenler Dört dış gezegen ya da gaz devi Güneş'in çevresindeki yörüngede dönen kütlenin %99'unu oluşturur. Jüpiter ve Satürn'ün atmosferleri asıl olarak hidrojen ve helyumdan oluşur. Uranüs ve Neptün'ün atmosferlerinde yüksek yüzdelerde su, amonyak ve metan "buz"u bulunur. Bazı gök bilimciler bu iki gezegenin "buz devi" adı verilen başka bir sınıfta değerlendirilmesini önermiştir. Gaz devlerinin dördünün de gezegen halkaları vardır ancak sadece Satürn'ün halkaları Dünya'dan kolaylıkla gözlemlenmektedir. Jüpiter Jüpiter (5,2 AB), diğer gezegenlerin tüm kütlesinin 2,5 katına denk gelen 318 Dünya kütlesiyle en büyük gezegendir. Asıl olarak hidrojen ve helyumdan oluşmuştur. Jüpiter'in kuvvetli iç ısısı atmosferinde bulut kuşakları ve Büyük Kırmızı Leke gibi yarı kalıcı oluşumlara neden olur. Jüpiter'in bilinen altmış üç doğal uydusu vardır. En büyük dört uydusu Ganymede, Callisto, İo, ve Europa yanardağ oluşumu ile içeriden ısınma gibi özellikler bakımından Yer benzeri gezegenler ile benzerlikler gösterir. Güneş Sistemi'nin en büyük doğal uydusu Ganymede Merkür'den daha büyüktür. Satürn Satürn (9,5 AB), geniş halkaları ile tanınır ve atmosferik içeriği gibi çeşitli noktalarda Jüpiter ile benzerlik gösterir. Satürn'ün kütlesi çok daha azdır (95 Dünya kütlesi). Satürn'ün altmış bilinen ve üç tane doğrulanmamış doğal uydusu vardır. Bunların ikisi Titan ve Enceladus buzdan oluşmalarına rağmen volkanik etkinlik gösterir. Titan, Merkür'den daha büyüktür ve Güneş Sistemi'nde önemli bir atmosfere sahip olan tek uydudur. Uranüs Uranüs (19,6 AB), dış gezegenlerin en hafifidir (14 Dünya kütlesi). Gezegenler arasında tutulum çemberi ile doksan derecenin üzerinde açı yapan eksenel eğikliğe sahip tek gezegendir, Güneş'in etrafında yan yatmış olarak döner. Çekirdeği diğer gaz devlerine göre daha soğuktur ve uzaya çok az ısı yayar. Uranüs'ün yirmi yedi bilinen doğal uydusu vardır. Bunlar arasında en büyükleri Titania, Oberon, Umbriel, Ariel ve Miranda'dır. Neptün Neptün (30 AB), Uranüs'ten biraz küçük olmasına rağmen daha ağır (17 Dünya kütlesi) ve yoğundur. Daha fazla iç ısı yaymasına rağmen bu Jüpiter ve Satürn'den daha azdır. Neptün'ün bilinen on üç doğal uydusu vardır. En büyüğü Triton sıvı nitrojenden kaynaçları ile jeolojik olarak etkindir. Triton, geri devimli yörüngeye sahip olduğu bilinen tek doğal uydudur. Kuyruklu yıldızlar Kuyruklu yıldızlar, yalnızca birkaç kilometre büyüklüğünde olan, asıl olarak uçucu buzlardan oluşan Güneş Sistemi küçük gök cisimleridir. Oldukça fazla dışmerkezli yörüngeleri bulunur. Genellikle günberileri iç gezegenlerin yörüngeleri yakınında, günöteleri de Plüton'un ötesindedir. Bir kuyruklu yıldız iç Güneş Sistemi'ne girdiğinde Güneş'e yakınlığı nedeniyle buzdan yüzeyleri süblimleşerek iyonize olur ve çıplak gözle görülebilen gaz ve tozdan oluşan uzun kuyruklu yıldız saçını (koma) oluşturur. Kısa periyotlu kuyruklu yıldızlar iki yüz yıldan az süren yörüngelere sahiptir. Uzun periyotlu kuyruklu yıldızların yörüngesi binlerce yıl sürer. Kısa periyotlu kuyruklu yıldızların Kuiper kuşağında, Hale-Bopp kuyruklu yıldızı gibi uzun periyotlu kuyruklu yıldızların da Oort bulutunda doğduklarına inanılır. Kreutz grubu gibi birçok kuyruklu yıldız grubu tek bir ana kuyruklu yıldızın parçalanmasıyla oluşmuştur. Hiperbolik yörüngeye sahip bazı kuyruklu yıldızlar Güneş Sistemi dışından gelmiş olabilir ancak bunların yörüngelerini belirlemek oldukça zordur. Uçucu bileşenlerinin çoğu Güneş'e yaklaştıklarında oluşan ısınma nedeniyle artık tamamen kaybolmuş olan eski kuyruklu yıldızlar sıklıkla asteroit olarak sınıflandırılır. Centaurlar Centaurlar, Jüpiter ile Neptün arasındaki bölgede yörüngede olan, 9 ile 30 AB uzaklıkta bulunan, buzdan oluşan kuyruklu yıldız benzeri gök cisimleridir. Bilinen en büyük centaur 10199 Chariklo'nun çapı 200 ile 250 km arasındadır. İlk keşfedilen centaur 2060 Chiron kuyruklu yıldız olarak adlandırılmıştır çünkü Güneş'e yaklaştıkça kuyruklu yıldızlar gibi bir kuyruk oluşturur. Bazı gök bilimciler centaurları içeri doğru saçılmış Kuiper kuşağı gök cisimleri olarak sınıflandırır. Neptün ötesi bölge Neptün'ün ötesindeki alan ya da "Neptün ötesi bölge", hâlâ büyük oranda keşfedilmemiş durumdadır. En büyüğü Dünya'nın beşte biri kadar bir çapa ve Ay'dan daha küçük bir kütleye sahip, çoğunlukla kaya ile buzdan oluşmuş, oldukça çok sayıda küçük gezegencikten meydana geldiği görünmektedir. Bu bölge bazen Dış Güneş Sistemi olarak ifade edilmekteyse de bazıları bu terimi asteroit kuşağının ötesi için kullanır. Kuiper kuşağı Kuiper kuşağı bölgenin ilk oluşumudur ve asteroit kuşağına benzer şekilde büyük bir enkaz halkasıdır ancak büyük ölçüde buzdan oluşmuştur. Güneş'ten 30 ile 50 AB uzaklıktadır. Bu bölgenin kısa periyotlu kuyruklu yıldızların doğduğu yer olduğu düşünülmektedir. Genel olarak küçük Güneş Sistemi cisimlerinden oluşmuştur fakat Quaoar, Varuna, (136108) 2003 EL61, (136472) 2005 FY9 ve Orcus gibi Kuiper kuşağının en büyük cisimleri cüce gezegenler olarak tekrar sınıflandırılabilir. Çapı 50 km'nin üzerinde 100.000'den fazla Kuiper kuşağı gök cismi olduğu tahmin edilmektedir ancak Kuiper kuşağının toplam kütlesinin Dünya'nın kütlesinin onda biri hatta yüzde biri olduğu düşünülmektedir. Birçok Kuiper kuşağı gök cisminin birden fazla doğal uydusu vardır. Çoğunun yörüngesi tutulum çemberinin dışına çıkar. Kuiper kuşağı kabaca "rezonant" kuşak ve "klasik" kuşak olarak ikiye ayrılabilir. Rezonant kuşak, yörüngesi Neptün'ün yörüngesine bağlı olan gök cisimlerinden oluşur. Örneğin Neptün'ün her üç dönüşü için iki kere dönen ya da her iki dönüşü için bir kere dönen gök cisimleri gibi. Rezonant kuşak aslında Neptün'ün yörüngesi içinde başlar. Klasik kuşakta Neptün ile rezonans hâlinde olmayan gök cisimleri bulunur ve kabaca 39,4 AB ile 47,7 AB arasında yer alır. Klasik Kuiper kuşağının bireyleri ilk keşfedilen üyeleri (15760) 1992 QB1'in isminden ötürü cubewano olarak adlandırılır. Plüton ve Charon Plüton (ortalama 39 AB) cüce gezegeni Kuiper kuşağının bilinen en büyük gök cismidir. 1930 yılında keşfedildiğinde Güneş Sistemi'nin dokuzuncu gezegeni olarak değerlerdirilmişti, 2006 yılında resmî bir gezegen tanımının kabulünden sonra bu değişmiştir. Plüton'un yörüngesi görece dış merkezlidir. Tutulum düzlemiyle 17 derecelik bir açı yapar ve günberide 29,7 AB'den (Neptün'ün yörüngesi içinde) günötede 49,5 AB'ye kadar uzanır. Plüton'un en büyük uydusu olan Charon'un gelecekte uydu sınıfında mı kalacağı yoksa cüce gezegen olarak mı sınıflandırılacağı kesinlik kazanmamıştır. Plüton ve Charon yüzeylerinin ötesindeki bir kütle merkezinin etrafındaki yörüngede döner ve bundan dolayı Plüton-Charon bir ikili sistem oluşturur. Daha küçük olan iki doğal uydu Nix ve Hydra Plüton ile Charon'un etrafında döner. Plüton Neptün ile 3:2'lik bir rezonans içinde (Neptün'ün Güneş etrafında her üç dönüşü için Plüton iki kere döner) rezonans kuşağında yer alır. Kuiper kuşağı içinde bu rezonansı paylaşan gök cisimlerine plütinolar denir. Seyrek disk Seyrek disk Kuiper kuşağı ile örtüşür ama daha da dışarıya doğru uzanır. Seyrek diskte bulunan gök cisimlerinin Kuiper kuşağından geldiğine inanılır. Bu gök cisimleri Neptün'ün oluşum aşamasındaki dışarı doğru hareketi sırasında meydana gelen kütleçekimsel etkiler sonucunda kararsız yörüngelere saçılmışlardır. Seyrek diskteki gök cisimlerinin çoğunun günberisi Kuiper kuşağı içindedir ama günötesi 150 AB kadar uzaktadır. Bu gök cisimlerinin yörüngeleri tutulum düzlemi ile oldukça eğimlidir ve hatta kimi zaman diktir. Bazı gök bilimciler seyrek diskin Kuiper kuşağının bir bölgesi olarak değerlendirir ve buradaki nesneleri "seyrek Kuiper kuşağı nesneleri" olarak tanımlarlar. Eris Eris (ortalama 68 AB) bilinen en büyük seyrek disk gök cismidir. Tahmini 2400 km'lik çapıyla Plüton'dan %5 daha büyük olması nedeniyle bir gezegenin nasıl tanımlanacağı konusundaki tartışmaları başlatmıştır. Bilinen cüce gezegenlerin en büyüğüdür. Tek doğal uydusu Dysnomia'dır. Plüton gibi yörüngesi oldukça dış merkezlidir. Günberisi 38,2 AB (kabaca Plüton'un Güneş'ten uzaklığına eş) ve günötesi 97,6 AB'dir. Daha öte bölgeler Güneş Sistemi'nin bitip yıldızlararası uzayın başladığı nokta tam olarak tanımlanmamıştır; çünkü dış sınırlar iki ayrı kuvvet tarafından, Güneş rüzgârı ve Güneş'in kütleçekimi tarafından şekillenir. Güneş rüzgârının yaklaşık olarak Plüton'un uzaklığının dört katı kadar uzaklıkta yıldızlararası ortama yenik düştüğüne inanılır. Ancak Güneş'in Roche küresinin yani kütleçekimsel etkisinin, etkin menzilinin bin kat daha öteye uzandığına inanılır. Gündurgun (Heliopause) Günküre iki ayrı bölgeye ayrılır. Güneş rüzgârı azami hızıyla Plüton'un yörüngesinin üç katı uzaklığa yani yaklaşık 95 AB öteye kadar uzanır. Bu bölgenin kıyısı Güneş rüzgârının yıldızlararası ortamdan gelen rüzgârlarla çarpıştığı noktadır. Burada rüzgâr yavaşlar, yoğunlaşır ve daha türbülanslı hâle gelir. Bir kuyruklu yıldızın kuyruğu gibi görünen ve davranan, günkını diye bilinen büyük oval bir yapı oluşur ve yıldız rüzgârı yönünde 40 AB kadar, aksi yönde de bunun birçok katı kadar uzanır. Günkürenin dış sınırına gündurgun adı verilir. Bu bölge Güneş rüzgârının tamamen sona erdiği ve yıldızlararası uzayın başladığı noktadır. Günkürenin dış kenarının şekli, hem yıldızlararası ortam ile olan etkileşimlerin akışkanlar dinamiğine göre hem de güneye doğru yönelen Güneş'in manyetik alanıyla belirlenir. Örneğin, kuzey yarıkürede, güney yarıküreye göre 9 AB daha öteye uzanır. Gündurgunun ötesinde yaklaşık 230 AB'nde Güneş'in Samanyolu içinde yol alırken geride bıraktığı plazma dalgası bulunur. Henüz gündurgunun ötesine hiçbir uzay aracı geçmemiştir bu nedenle de yerel yıldızlararası uzayın koşullarını kesin olarak bilmek mümkün değildir. Günkürenin Güneş Sistemi'ni kozmik ışınlardan nasıl koruduğu tam olarak anlaşılamamıştır. Bunu anlamak için günkürenin ötesine bir görev uçuşu düzenlenmesi önerilmiştir. Oort bulutu Varsayımsal Oort bulutu bir trilyon kadar buz gök cisminden oluşan, tüm uzun periyotlu kuyruklu yıldızların doğduğu yer olduğuna inanılan, Güneş Sistemi'ni 50 AB'den çevrelemeye başlayarak kabaca 1 ışık yılı, 50.000 AB uzaklığa kadar yayılan ve 100.000 AB'e kadar (1,8 ışıkyılı) uzanması olası olan büyük bir kütledir. Dış gezegenlerle olan kütleçekimsel etkileşimler sonucunda iç Güneş Sistemi'nden dışarı doğru atılmış gök cisimlerinden oluştuğuna inanılır. Oort bulutu gök cisimleri çok yavaş hareket eder ve çarpışmalar, geçen bir yıldızın kütleçekimsel etkileri ya da galaktik gelgit gibi sık rastlanmayan olaylardan etkilenir. Sedna ve İç Oort bulutu 90377 Sedna büyük, Plüton benzeri kızılımsı bir gök cismidir. Çok büyük bir ekliptik yörüngesi vardır, günberisi 76 AB'den başlar ve günötesi 928 AB'den geçer, dönüşü 12.050 yıl sürer. Gök cismini 2003 yılında bulan Mike Brown, Sedna'nın ne seyrek diskin ne de Kuiper kuşağının bir parçası olamayacağını; çünkü günberisinin Neptün'ün dışarı doğru hareketinden etkilenemeyecek kadar uzakta olduğunu belirtir. Onunla birlikte bazı gök bilimciler, 45 AB'lik günberi, 415 AB'lik günöte ve 3420 yıllık yörünge periyoduna sahip olan 2000 CR105 gök cismiyle birlikte Sedna'nın ayrı bir sınıflandırmaya ait olabileceğini düşünmektedir. Brown bu yeni sınıflandırmayı "İç Oort bulutu" olarak tanımlar. Her ne kadar Güneş'e yakın olsa da Oort bulutunun oluşumuna benzer bir süreç ile oluşmuş olabileceği düşünülmektedir. Sınırlar Güneş Sistemi'mizin çoğu hâlâ bilinmemektedir. Güneş'in kütleçekim alanının yaklaşık iki ışık yılı (125.000 AB) uzaklığa kadar olan çevredeki yıldızların kütleçekim kuvvetlerine baskın çıktığı tahmin edilmektedir. Buna karşın Oort bulutunun dış kısmı 50.000 AB'nin ötesine geçemez. Sedna gibi buluşlara rağmen, Kuiper kuşağı ile Oort bulutu arasındaki onbinlerce AB yarıçaplı alanın hemen hemen hiç haritası çıkarılamamıştır. Aynı zamanda Merkür ile Güneş arasındaki bölge hakkında da çalışmalar devam etmektedir. Güneş Sistemi'nin haritalanmamış bölgelerinde yeni gök cisimleri hâlâ keşfedilebilir. Samanyolu içindeki yeri Güneş Sistemi, yaklaşık 100.000 ışık yılı çapında olan ve içinde 200 milyar civarında yıldız barındıran Samanyolu gök adasında yer alır. Güneşimiz Samanyolu’nun Orion kolu diye bilinen dış spiral kollarından birinin içindedir. Güneş’in gök ada merkezinden uzaklığı yaklaşık 30,000 ışık yılıdır ve gök ada içinde hızı yaklaşık 220 km/s’dir, öyle ki tam bir turu her 225–250 milyon yılda bir atmaktadır. Bu tur Güneş Sistemi'nin gök adasal yılı olarak bilinir. Güneş Sistemi’nin gök ada içindeki konumu, Dünya üzerinde yaşamın oluşmasında büyük olasılıkla etken olmuştur. Yörüngesi hemen hemen daireseldir ve kabaca spiral kollarla aynı hıza sahiptir, yani çok nadiren spiral kolların içinden geçer. Spiral kollar potansiyel olarak tehlikeli olan süpernovaların daha yoğun olarak bulunduğu bir bölge olduğu için, bu özellik Dünya üzerinde yaşamın oluşabilmesi için çok uzun süreli yıldızlararası kararlılık periyotları sağlamıştır. Güneş Sistemi aynı zamanda gök ada merkezinin yıldızlarla dolu ortamından da uzaktadır. Merkezde, yakındaki yıldızlardan gelen kütleçekimsel etkiler Oort bulutunda bulunan gök cisimlerini rahatsız edebilir ve iç Güneş Sistemi'ne birçok kuyruklu yıldız gönderebilirdi. Bu da Dünya üzerindeki yaşamı sona erdirecek potansiyeli olan çarpışmalara neden olabilirdi. Gök ada merkezinin yoğun ışıması da karmaşık yaşamın gelişmesini engelleyebilirdi. Bazı bilimadamlarının görüşüne göre, Güneş Sistemi’nin şimdiki konumunda bile, yakın geçmişte oluşmuş süpernovalar radyoaktif toz tanecikleri ve kuyruklu yıldız benzeri gök cisimlerini Güneş’e doğru göndermek suretiyle, son 35.000 yıl içinde Dünya’daki yaşamı ters yönde etkileyebilirlerdi. Yakın çevre Güneş Sistemi’nin gök adadaki yakın çevresi, Yerel Yıldızlararası Bulut olarak bilinir, Yerel kabarcık içerisindeki yaklaşık 30 ışık yılı genişliğinde yoğun bir bulut alanıdır. Yerel Kabarcık, yıldızlararası ortam içinde bulunan, kum saati şeklinde ve yaklaşık 300 ışık yılı genişliğinde bir boşluktur. Kabarcık yakın geçmişte oluşmuş çeşitli süpernovaların ürünü olan yüksek sıcaklıkta plazma ile kaplanmıştır. Güneş’in yıldızlararası uzayda izlediği yol üzerindeki solar apex Lyra takımyıldızının en parlak yıldızı olan Vega’nın mevcut konumu yönünde Herkül takımyıldızına yakındır. Güneş’e on ışık yılı (95 trilyon km) yakınlıktaki alanda nispeten az yıldız bulunur. En yakını 4,4 ışık yılı uzaklıkta bulunan üçlü yıldız sistemi Alpha Centauri’dir. Alpha Centauri A ve Alpha Centauri B Güneş benzeri, birbirine yakın bir çift yıldızdır. Aynı zamanda Proxima Centauri olarak da bilinen küçük kızıl cüce Alpha Centauri C bu çift yıldıza 0,2 ışık yılı uzaklıktaki yörüngede döner. Bunlardan sonra 5,9 ışık yılı uzaklıkta kızıl cüce Barnard Yıldızı, 7,8 ışık yılı uzaklıkta kızıl cüce Wolf 359 ve 8,3 ışık yılı uzaklıkta kızıl cüce Lalande 21185 yer alır. On ışık yılı yakınlıkta bulunan en büyük yıldız, Güneş’in iki katı kütleye sahip parlak bir anakol yıldızı olan Sirius’dur. Bu yıldızın yörüngesinde Sirius B denen beyaz cüce döner. Sirius 8,6 ışık yılı uzaklıktadır. On ışık yılı içinde bulunan diğer yıldız sistemleri 8,7 ışık yılı uzaklıktaki ikili kızıl cüce sistemi Luyten 726-8 ve 9,7 ışık yılı uzaklıkta yer alan tekil kızıl cüce Ross 154’tür Güneş’e benzer en yakın tekil yıldız 11,9 ışık yılı uzakta bulunan Tau Ceti’dir. Kütlesi Güneş’in kütlesinin yüzde seksenidir ancak parlaklığı yalnızca yüzde altmışı kadardır. Güneş’e en yakın gezegen sistemine sahip yıldız sistemi, 10,5 ışık yılı uzakta yer alan ve Güneş’ten daha az parlak ve daha çok kızıl olan Epsilon Eridani yıldız sistemidir. Varlığı kanıtlanan tek gezegeni Epsilon Eridani b’nin kütlesi kabaca Jüpiter’in 1,5 katıdır ve yıldızının çevresinde her 6,9 yılda bir tur atar. Keşif ve araştırma Binlerce yıl boyunca birkaç istisna haricinde insanoğlu Güneş Sistemi’nin varlığına inanmadı. İnanışlara göre Dünya, Evren’in merkezinde sabit olarak durmaktaydı ve gökyüzünde bulunan kutsal göksel nesnelerden de farklı bir kategorideydi. Mikolaj Kopernik ve Hint gök bilimci Aryabhata ile Yunan filozof Samoslu Aristarchus gibi öncülleri kozmosun Güneş merkezli düzeni hakkında kuramlar geliştirmişlerdi. Galileo Galilei, Johannes Kepler, ve Isaac Newton tarafından önderlik edilen 17. yüzyılın kavramsal ilerlemeleri aşama aşama yalnızca Dünya’nın Güneş’in etrafında döndüğü fikrinin değil aynı zamanda diğer gezegenlerin de Dünya’nın uyduğu aynı fiziksel kurallara uyduğu dolayısıyla da tinsel değil maddesel varlıklar olduğu fikirlerinin de Kabul edilmesini sağlamıştır. Teleskobik gözlemler Güneş Sistemi’nin ilk araştırması, gök bilimcilerin çıplak gözle görülemeyecek kadar sönük olan gök cisimlerinin haritasını çıkarmaya başladıklarında teleskoplarla yapıldı. Galileo Galilei, Güneş Sistemi’nin üyeleri hakkında fiziksel bulguları keşfeden ilk kişidir. Ay yüzünde kraterler olduğunu Güneş’in üzerinde Güneş lekeleri bulunduğunu, ve Jüpiter’in yörüngesinde dört uydusu olduğunu keşfetmiştir. Galileo’nun keşifleri takip eden Christiaan Huygens Satürn'ün uydusu Titan’ı ve Satürn’ün halkalarının şeklini keşfetmiştir. Giovanni Domenico Cassini, Satürn’ün dört uydusunu, Satürn’ün halkaları arasında yer alan Cassini ayrımını, ve Jüpiter’in Büyük Kırmızı Leke’sini keşfetmiştir. Edmond Halley 1705 yılında bir kuyruklu yıldızın farklı zamanlarda görülen kayıtlarının aslında her 75-76 yılda bir düzenli olarak geri gelen bir gök cismine ait olduğunu fark etti. Bu Güneş’in çevresinde gezegenlerin dışında gök cisimlerinin de yörüngede olduğuna dair ilk kanıttı. Bu sıralarda (1704) “Güneş sistemi” terimi ilk olarak kullanılmaya başlandı William Herschel 1781 yılında Taurus takımyıldızında bir ikili yıldız sistemini incelerken yeni bir kuyruklu yıldız olduğunu sandığı bir gök cismiyle karşılaştı. Aslında bu gök cisminin yörüngesi yeni bir gezegen olduğunu kanıtladı. Uranüs keşfedilen ilk gezegendir. Giuseppe Piazzi 1801 yılında Mars ile Jüpiter arasında başlarda yeni bir gezegen olduğuna inanılan Ceres’i keşfetti. Ancak aynı bölgede ardı ardına gelen küçük dünyaların keşfi sonucunda yeni bir sınıflama olan asteroit ortaya çıkmıştır. Uranüs’ün yörüngesi üzerindeki tutarsızlık 1846 yılında daha uzaktan büyük bir gezegenin çekim gücünün etkisi olabileceği kanısını uyandırdı. Urbain Le Verrier'nin hesaplamaları sonucunda Neptün’ün keşfi mümkün oldu. Merkür'ün yörüngesinin aşırı günberi devinimi Le Verrier’yi 1859 yılında Merkür ötesinde Vulkan adında bir gezegen olduğunu önermeye itti ama sonradan bunun doğru olmadığı anlaşıldı. Güneş Sistemi’nin tam olarak ne zaman keşfedildiği tartışma konusu olsa da 19. yüzyılda gerçekleştirilen iki gözlem Güneş Sistemi’nin doğasını ve Evren'deki yerini şüphe götürmeyecek şekilde ortaya koymuştur. Bunlardan birincisi 1838 yılında Friedrich Wilhelm Bessel’in başarılı bir şekilde Dünya’nın Güneş etrafındaki hareketinin neden olduğu, bir yıldızın konumunda olan görünen kaymayı, yıldız ıraklık açısını ölçmesidir. Bu Güneş merkezliliğin ilk doğrudan deneysel kanıtı olmasının ötesinde Güneş Sistemimiz ile diğer yıldızlar arasında engin uzaklıkların var olduğunu da açığa çıkarmıştır. İkinci olarak da 1856 yılında Peder Angelo Secchi, yeni icat edilen spektroskop kullanarak Güneş’in ve diğer yıldızların tayf izlerini birbiriyle karşılaştırdı ve hemen hemen aynı olduklarını ortaya çıkardı. Güneş’in bir yıldız olduğunun farkına varılması, diğer yıldızların da kendi sistemleri olacağı varsayımını doğurdu ancak bunun kanıtlanması için 140 yıl geçmesi gerekti. Dış gezegenlerin yörüngelerinde olan diğer tutarsızlıklar Percival Lowell’ı daha da ötede bir başka gezegen daha olması sonucuna itti. Ölümünden sonra Lowell Gözlemevi’nin sürdürdüğü araştırma sonucunda Clyde Tombaugh 1930 yılında Plüton’u keşfetti. Ancak Plüton dış gezegenlerin yörüngelerini bozamayacak kadar küçüktü ve buluşu dolayısıyla tesadüfidir. Ceres gibi Plüton’da önceleri gezegen olarak sınıflandırıldı ancak yakınlarında benzer gök cisimlerinin bulunması üzerine UAB tarafından 2006 yılında cüce gezegen olarak tekrar sınıflandırıldı. Kendi gezegen sistemimizin dışında 1992 yılında PSR 1257+12 atarcasının yörüngesinde gezegen sisteminin varlığına dair ilk kanıtlar bulundu. Üç yıl sonra ilk Güneş Sistemi dışında güneşbenzeri bir yıldızın etrafında dönengezegen olan 51 Pegasi b keşfedildi. 2008 yılı itibarıyla 221 gezegen sistemi bulunmuştur. Gök bilimciler David Jewitt ve Jane Luu 1992 yılında (15760) 1992 QB1’yı keşfetti. Bu Kuiper kuşağı diye bilinecek olan, Plüton ve Charon gibi buz gök cisimlerinin bulunduğu ve asteroit kuşağı benzeri bölgede bulunan ilk gök cismiydi. Mike Brown, Chad Trujillo ve David Rabinowitz 2005 yılında Plüton’dan daha büyük olan, Neptün’ün keşfinden sonra, Güneş etrafında dolanan en büyük gök cismi Eris’i keşfetti. Uzay araçları ile gözlemler Uzay Çağı’nın başlangıcından beri önemli ölçüde araştırma, çeşitli uzay araştırma kurumları tarafından düzenlenen misyonlarda robot uzay araçları tarafından gerçekleştirildi. Güneş Sistemi’nde bulunan tüm gezegenler Artık Dünya’dan fırlatılan uzay araçları ile ziyaret edilmiştir. İnsansız gerçekleştirilen bu misyonlarda tüm gezegenlerin yakından çekilmiş fotoğrafları elde edilmiş ve yüzeye inildiği durumlarda toprak ve atmosfer analizleri kısmen gerçekleştirilebilmiştir. Uzaya gönderilen insan yapısı ilk nesne 1957’de fırlatılan ve bir yılı aşkın bir süre yörüngede kalan Sovyet uydusu Sputnik 1 ‘dir. Uzaydan Dünya’nın resmini ilk olarak 1959’da fırlatılan ABD uzay sondası Explorer 6 çekmiştir. Alçaktan uçuşlar Güneş Sistemi’nde bulunan gök cisimlerinin üzerinden alçaktan uçmayı başaran ilk sonda 1959 yılında Ay görevinde bulunan Luna 1 ‘dir. Aslında Ay yüzüne çarpması planlanan sonda hedefini kaçırmış ve Güneş’in çevresinde yörüngeye giren ilk insan yapısı nesne olmuştur. Mariner 2 1962 yılında Venüs’ün yakınından geçerek başka bir gezegene yaklaşan ilk sonda olmuştur. Mars yakınından yapılan ilk başarılı uçuş 1964’te Mariner 4 iledir. Merkür’ün yakınından ise 1974’te Mariner 10 ile geçilmiştir. Dış gezegenleri inceleyen ilk sonda 1973 yılında Jüpiter’in yakınından geçen Pioneer 10 olmuştur. Satürn’ü ilk olarak 1979’da Pioneer 11 ziyaret etmiştir. Voyager programından yer alan sondalar 1977’de fırlatıldıktan sonra dış gezegenler etrafında çizdikleri büyük turlarını tamamlamıştır. Her iki sonda da Jüpiter’in yanından 1979’da, Satürn’ün yanından da 1981’de geçmiştir. Voyager 2 daha sonra 1986’da Uranüs’e ve 1989’da Neptün’e yakınlaştı. Voyager sondaları şu anda Neptün’ün ötesinde güneşkını ve gündurgun bölgelerini bulup incelemek için yoldadırlar. NASA’ya göre her iki Voyager sondası da bitiş şokuyla Güneş’ten yaklaşık 93 AB uzaklıkta karşılaşmıştır. Bir kuyrukluyıldızın yakınından ilk olarak 1985 yılında ICE (International Cometary Explorer) sondası geçmiştir. İncelenen kuyrukluyıldız Giacobini-Zinner kuyrukluyıldızıdır. Asteroitlerin yakınından yapılan ilk uçuşlar ise Galileo uzay sondası tarafından yapılmıştır. Jüpiter’e giderken yol üzerinde 1991’de 951 Gaspra ve 1993'te 243 Ida resimlenmiştir. Henüz hiçbir Kuiper kuşağı gök cismine uzayaracıyla ulaşılamamıştır. 19 Ocak 2006’da fırlatılan New Horizons (Yeni Ufuklar) uzay sondası bu bölgeyi araştıracak ilk insan yapımı uzay aracı olma yolunda ilerlemektedir. Bu aracın Plüton2un yanından Temmuz 2015’te geçmesi planlanmaktadır. Eğer uygun olursa misyon diğer Kuiper kuşağı gök cisimlerini gözlemlemek için uzatılabilecektir. Yörünge, iniş ve gezginci robotlar 1966 yılında Ay, yörüngesinde insan yapımı bir yapay uydu bulunan (Luna 10) ilk gök cismi olmuştur. Bu uyduyu 1971 yılında, Mars gezegeninin yörüngesine giren Mariner 9, 1975 yılında Venüs’ün yörüngesine giren Venera 9, 1995’te Jüpiter’in yörüngesine giren Galileo), 2000 yılında asteroit 433 Eros’un yörüngesine giren NEAR Shoemaker ve 2004 yılında Satürn’ün yörüngesine giren Cassini–Huygens izlemiştir. MESSENGER uzay sondası 2011 yılında Merkür’ün yörüngesine girmek üzere yoldadır. 2011 yılında Vesta asteroitinin yörüngesine,2015 yılında da cüce gezegen Ceres’in yörüngesine Dawnuzayaracı girecektir. Bir diğer Güneş Sistemi gök cismine iniş yapan ilk sonda Sovyet yapımı Luna 2 uzay sondasıdır ve 1959 yılında Ay’a çarpmıştır. Bu tarihten sonra giderek daha da uzaktaki gezegenlere ulaşılmıştır. 1966 yılında Venüs’ün yüzeyine Venera 3, 1971’de Mars’ın yüzeyine Mars 3, 2001 yılında asteroid 433 Eros’un yüzeyine NEAR Shoemaker, 2005 yılında Satürn'ün doğal uydusu Titan yüzeyine Huygens ve kuyruklu yıldız Tempel 1’in yüzeyine Deep Impact inmiş ya da çakılmıştır. Galileo yörüngeden 1995 yılında Jüpiter’in atmosferine bir sonda göndermiştir. Jüpiter’in fiziksel bir yüzeyi olmadığı için aşağı indikçe artan sıcaklık ve basınç sonucu sonda yok olmuştur. Günümüze kadar yalnızca Ay ve Mars üzerine gezginci robotlar indirilmiştir. Bir gök cismini gezen ilk gezginci robot 1970 yılında Ay yüzeyine inen Sovyet Lunokhod 1 ‘dir. Bir başka gezegen yüzeyine ilk inen ise 1997’de Mars’ın yüzeyinde 500 metre kadar hareket eden Sojourner gezginci robotudur. İnsan tarafından kullanılan tek gezginci araç ise NASA’nın 1971 ve 1972 yılları arasında Apollo 15, 16 ve 17 misyonlarında yer alan Ay aracıdır. İnsanlı araştırmalar Güneş Sistemi’nin insanlı araştırılması Dünya'nın yakın çevresi ile sınırlı kalmıştır. Uzaya ulaşan ilk insan, yani yerden 100 km. yüksekliği geçen ve Dünya’nın yörüngesinde dolaşan 12 Nisan 1961'de Vostok 1 uzay aracı içinde fırlatılan Sovyet kozmonot Yuri Gagarin'dir. Bir başka Güneş Sistemi gök cisminin yüzeyinde yürüyen ilk insan ise Apollo 11 görevi sırasında 21 Temmuz 1969'da Ay üzerinde yürüyen Amerikalı Neil Armstrong'dur. ABD’nin uzay mekiği tekrar tekrar yörüngeye giren başarılı fırlatmalarda kullanılan tek uzay aracıdır. Birden fazla kişiyi barındırabilen ilk uzay istasyonu NASA'nın Skylab uzay istasyonudur. 1973 ile 1974 yılları arasında içinde üç kişi barınmıştır. Uzay’daki ilk insane yerleşimi ise 1989’dan 1999’a kadar yaklaşık on yıl boyunca açık kalan Sovyet uzay istasyonu Mir'dir. 2001 yılında görevden alınan bu istasyonun yerine Uluslararası Uzay İstasyonu geçmiştir ve o zamandan beri sürekli olarak içinde insan barındırmıştır. 2004 yılında SpaceShipOne özel olarak finanse edilen ve yörünge altı uçuşla uzaya çıkabilen ilk özel uzay aracı olmuştur. Görsel özet Bu bölüm Güneş Sistemi cisimlerinin, büyüklüğüne ve görüntü kalitesine göre örneklemesidir. Hacime göre sıralanmıştır. Bazı atlanmış nesneler burada yer alanlardan daha büyüktür. Özellikle Eris yüksek kalitede görüntüsünün olmamasından dolayı listede yer almamıştır. Notlar Kaynakça Dış bağlantılar İnteraktif 3 Boyutlu Güneş Sistemi ve Gök cisimlerinin yörüngelerini gösteren program The Nine Planets: Bill Arnett tarafından hazırlanmış, İngilizce bir sayfa. Celestia OpenGL ile yazılmış 3 boyutlu uzay simulasyon programı
1908
https://tr.wikipedia.org/wiki/Periyodik%20tablo
Periyodik tablo
Periyodik tablo, kimyasal elementlerin sınıflandırılması için geliştirilmiş tablodur. Dilimizde periyodik tablo, periyodik cetvel, periyodik çizelge, elementler tablosu gibi birçok şekilde isimlendirilmiştir. Bu tablo bilinen bütün elementlerin artan atom numaralarına (buna proton sayısı da denir) göre bir sıralanışıdır. Periyodik cetvelden önce de bu yönde çalışmalar yapılmış olmakla birlikte, mucidi genelde Rus kimyager Dmitri Mendeleyev kabul edilir. 1869'da Mendeleyev atomları artan atom ağırlığına göre sıraladığında belli özelliklerin tekrarlandığını fark etti. Özellikleri tekrarlanan elementleri alt alta yerleştirdi ve buna grup adını verdi. Genel bakış Grup, periyot ve bloklar Grup Dış katman elektron dizilimi aynı olan elementlerin oluşturduğu birliğe grup denir. Gruplar periyodik tablodaki sütunlardır. Aynı gruptaki elementlerin kimyasal özellikleri benzerdir. Gruplar iki şekilde adlandırılır. Birincisi IUPAC'ın önerdiği 1'den 18'e kadar olan sayılardır. İkincisi ise daha sık kullanılan harf (A,B) ve rakamlardan oluşan adlandırmadır. Periyot Periyodik tablodaki satırlara periyot denir. Toplam yedi periyot vardır. Altıncı periyot 32 elemente sahip uzun bir periyottur, bu periyodun 14 elementi aşağıya taşınmıştır. Bunlara lantanit denir. Aynı şey yedinci periyot için de geçerlidir. Yedinci periyottan ayrılan bölümlere ise aktinit denir. (Periyodik tablonun altında bulunan 2 periyot şeklinde olan yer.) Blok Elementler (hidrojen ve helyum dışında) değerlik orbitallerine göre s,p, d ve f olmak üzere dört ana bloğa ayrılır. s ve p ana grup, d ve f yan grup olarak bilinir. Düzenli değişimler Periyodik tabloda soldan sağa ya da yukarıdan aşağı gidildikçe düzenli değişen birtakım özellikler vardır. Atom yarıçapı Atomların büyüklüğü ölçülürken Van der Waals yarıçapı dikkate alınır. Çekirdekle dış katmanlarda bulunan elektronlar arasındaki çekim kuvveti ne kadar büyük olursa atom yarıçapı da o kadar küçük olur. Örneğin ikinci periyot elementlerinden lityumun son katman elektronu 3 protonla çekilirken, florunki 9 proton tarafından çekilir. Bu yüzden soldan sağa gidildikçe yarıçap azalır. Yukarıdan aşağı gidildikçe dış katman elektronları çekirdekten daha uzakta bulunur. Atom yarıçapı artar. İyonlaşma enerjisi Gaz halde bulunan bir atomdan bir elektron koparmak için gereken enerjiye iyonlaşma enerjisi denir. Soldan sağa gidildikçe çekirdekle son katman elektronları arasındaki çekim kuvveti artacağından iyonlaştırmak için daha fazla enerjiye gerek vardır. O yüzden soldan sağa gidildikçe düzenli olarak artış beklenir ancak 2A ve 5A elementlerinin küresel simetrik özelliğinden dolayı sıralamada yerleri farklıdır. 1A<3A<2A<4A<6A<5A<7A<8A Bir elektronu uzaklaştırmak için gereken enerji, elektronun çekirdekten uzaklığına bağlıdır. Bu sebeple yukarıdan aşağı inildikçe atom yarıçapı arttığından iyonlaşma enerjisi azalır. Elektronegatiflik Elektronegatiflik, bir atomun kimyasal bağdaki elektronları kendine doğru çekme yeteneğinin bir ölçüsüdür. Doğrudan bir ölçümü yoktur, ancak iyonlaşma enerjisi ve elektron ilgisinin aritmetik ortalaması olarak düşünülebilir. Soldan sağa doğru iyonlaşma enerjisi ve elektron ilgisi arttığından elektronegatiflik artar. Yukarıdan aşağı ise azalır. Diğer özellikler Bir periyotta soldan sağa doğru gidildikçe; Proton, nötron sayıları ve kütle numarası artar. Atom numarası artar. Değerlik elektron sayısı artar. Elektron alma isteği (ametallik) artar. Yörünge sayısı değişmez. Atom hacmi ve çapı azalır. Bir grupta yukarıdan aşağıya inildikçe; Proton, nötron sayıları ve kütle numarası artar. Atom numarası artar. Değerlik elektron sayısı değişmez (Bu nedenle aynı gruptaki elementlerin kimyasal özellikleri benzerdir). Elektron verme isteği (metalik karakter) artar. Yörünge sayısı artar. Atom hacmi ve çapı artar. Tarihçe Altın, gümüş, kalay, bakır, kurşun, cıva ve demir gibi elementler eski çağlardan beri biliniyordu. Bir elementin ilk bilimsel olarak bulunması 1649 yılında Henning Brand'ın fosforu bulmasıyla başlamıştır. Bundan sonraki 200 yıl boyunca elementler ve onların bileşikleri hakkında kimyacılar tarafından pek çok bilgi elde edilmiştir. Bununla beraber 1869 yılına kadar toplam 63 element bulunabilmiştir. 1817 yılında Johann Dobereiner benzer kimyasal özelliklere sahip olan stronsiyum, kalsiyum ve baryuma bakarak, stronsiyumun atom ağırlığının kalsiyum ve baryum atom ağırlıklarının ortasında olduğuna dikkat çekmiştir. 1829 yılında klor, brom ve iyot üçlüsünün de benzer özellikler gösterdiği bulunmuştu. Yine benzer davranış lityum, sodyum ve potasyum için de gözleniyordu. 1829 ve 1858 yılları arasında bu konuda pek çok araştırma yapıldı. Bu sırada halojenler grubu katıldı. Oksijen, kükürt, selenyum ve tellür bir grubun üyesi olarak düşünülürken azot, fosfor, arsenik, antimon ve bizmut başka bir grup içine yerleştirildiler. İlk periyodik tabloyu oluşturma şerefi Fransız bilim insanı A. E. Beguyer de Chancourtois'e düştü. De Chancourtois, silindirin çevresine 16 kütle birimleri yerleştirerek element ve iyonları buraya oturttu. Benzer özelliklerdeki elementler bu silindir üzerinde düşey satırlarda gruba ayırmıştı. Atom ağırlıkları sekizin katı kadar olan elementlerin özellikleri benzerdi. 1864 yılında yazılan bir yazıda Newlands bunu Oktav kanunu (Law of Octaves) olarak tanımladı. Bu kanuna göre herhangi bir element tablodaki sekizinci elementle benzerlikler gösteriyordu. Genelde periyodik tablonun babası olarak Alman bilim insanı Julius Lothar Meyer ve Rus bilim insanı Dmitri Mendeleyev kabul edilir. Her ikisi de birbirinden habersiz olarak dikkate değer benzer sonuçlar üretmişlerdir. Mendeleyev atomların artan atom ağırlıklarına göre sıralandıklarında belli özelliklerin tekrarlandığını görmüştür. Daha sonra elementleri tekrarlanan özelliklerine göre alt alta sıralayarak ilk iki periyodu yedişer, sonraki üç periyodu ise onyedişer element içeren bir periyodik sistem hazırlamıştır. Mendeleyev'in hazırladığı periyodik sistemde bazı yerleri henüz keşfedilmemiş elementlerin olduğunu düşünerek boş bırakmıştır. Daha sonra bulunan skandiyum, galyum, germanyum elementleri tablodaki boşluklara yerleşmişlerdir. 1895 yılında Lord Rayleigh, yeni bir soygaz (argon) keşfettiğini bildirdi. Bu element periyodik tabloda bilinen hiçbir yere oturtulamadı. 1898 yılında William Ramsay bu elementin klor ile potasyum arasında bir yere konulabileceğini önerdi. Helyum da aynı grubun bir üyesi olarak düşünüldü. Bu grup elementlerinin değerliklerinin sıfır olması nedeniyle sıfır grubu olarak adlandırıldı. Mendeleyev'in periyodik tablosu her ne kadar elementlerin periyodik özelliklerini gösterse de neden özelliklerin tekrarlandığı konusunda herhangi bir bilgi vermemektedir. Moseley ve modern periyodik yasa 1911'de Ernest Rutherford atom çekirdekleri alfa parçacıklarının saçılması deneyiyle çekirdek yükünün belirlenebileceğini gösterdi. Rutherford'un gösterdiği diğer bir şey bir çekirdeğin yükünün atom ağırlığı ile orantılı olduğuydu. Yine 1911'de A. Van den Broek bir seri çalışmasıyla elementlerin atom ağırlıklarının atom üzerindeki yüke yaklaşık eşit olduğunu gösterdi. Bu yük daha sonra atom numarası olarak tanımlandı ve periyodik tablodaki elementleri yerleştirmede kullanıldı. 1913'te Henry Moseley bir grup elementin X-ışınlar tayf çizgilerin dalga boylarını ölçerek, atom numarası ile elementlerin X-ışınları dalga boylarının ilişkili olduğunu gösterdi. Bu çalışma Mendeleyev, Meyer ve diğerlerinin yaptığı gibi atom ağırlıklarının temel seçmedeki yanlışlıklarını gösteriyordu. Fakat neden periyodik özellikler gözleniyor sorusunun yanıtı ise Niels Bohr'un elementlerdeki elektronik yapıyı incelemesiyle başlar denilebilir. Periyodik tablodaki en son büyük değişiklik, 20. yüzyılın ortalarında Glenn Seaborg'un çalışmasıyla ortaya çıktı. 1940'ta plutonyumu bulmasıyla başlayan araştırması, 94'ten 102'ye kadar olan tüm uranyum ötesi elementleri bulmasıyla sürdü. Periyodik tablodaki lantanit serisinin altına aktinitler serisini yerleştirdi. 1951'de Seaborg bu çalışmaları ile kimyada Nobel Ödülünü kazandı. 106 nolu element seaborgiyum (Sg) olarak adlandırıldı. Kaynakça Dış bağlantılar Dinamik Periyodik Tablo Periyodik Tablo (TÜBİTAK) Sınıflandırma sistemleri Dmitri Mendeleyev Rus icatları
1909
https://tr.wikipedia.org/wiki/Pl%C3%BCton
Plüton
Plüton (küçük gezegen tanımı: 134340 Pluto; sembolleri: veya ), Kuiper Kuşağı'nda bulunan bir cüce gezegendir. Güneş Sistemi'nde bilinen en büyük cüce gezegen ve Neptün ötesi cisim ve doğrudan Güneş etrafında dolanan en büyük on altıncı cisimdir. 2006 yılına dek gezegen olarak sınıflandırılmaktaydı. Plüton, bünyesinde birçok cisim barındıran Kuiper Kuşağı'nın en belirgin üyelerinden biridir. Plüton, diğer Kuiper Kuşağı üyelerine benzer biçimde taş ve buzdan oluşmaktadır ancak bu kuşaktaki cüce gezegenlere nispeten oldukça küçüktür. Kütle ve hacim olarak Ay'ın yaklaşık olarak beşte biri kadardır. Plüton, eksenindeki dış merkezli eğim sayesinde yörüngesinin yaklaşık olarak 1/6'lık bir kısmında Güneş'e Neptün'den daha yakındır. Plüton, 1930'da keşfedildiğinden 2006 yılına kadar, Güneş Sistemi'nin dokuzuncu gezegeni olarak değerlendirilmiştir. 1970'li yıllardan sonra Güneş Sistemi'nin dışında bir cüce gezegen olan 2060 Chiron saptanana kadar küçük bir gezegen olarak düşünülen Plüton'un gezegenlik durumu tartışılmaya başlanmıştır. 20. yüzyılın sonları ve 21. yüzyılın başlarında Güneş Sistemi'nin dışında Plüton'a benzeyen birçok nesne gözlemlenip 2005'te buna, o sırada Plüton'dan yaklaşık %27 daha büyük olarak değerlendirilen Eris de eklenmiştir. 24 Ağustos 2006'da, Uluslararası Astronomi Birliği (IAU ya da UAB) Güneş Sistemi'nde bir gezegen olmanın koşullarını tanımlamıştır. Bu tanımlamaya göre Plüton kendi komşu bölgesini gezegenimsilerden temizleyemediği için gezegenlikten çıkartılmış, Eris ve Ceres ile birlikte yeni bir küme olan "Cüce Gezegenler" diğer bir adıyla "Kuiper Kuşağı" sınıfına dahil edilmiştir. Böylece Plüton yeniden sınıflandırılmış, küçük gezegenler dizinine eklenmiş ve astronomik adı yani numarası 134340 olarak değiştirilmiştir. Plüton, bazı araştırmacılar tarafından hâlâ gezegen olarak onaylanmaktadır. Plüton'un en büyük uydusu Charon, Plüton'un yarısı büyüklüğündedir ve bazı bilim insanlarınca ikili sistem olarak gösterilir, çünkü yörüngesi başka bir ağırlık merkezinin içinde yer almaz. IAU tarafından Plüton cüce gezegen sınıfına alınana dek geçen sürede, Charon, Plüton'un uydusu olarak kabul edilmiştir. Plüton'un bilinen iki küçük uydusu daha vardır, bunlar Nix ve Hydra'dır. Bu uydular 2005'te saptanmıştır. Ayrıca New Horizons uzay aracı Plüton'un dağlarının 3.500 metre olduğunu bulmuştur ve uydunun içinde Plüton'u bulan kişinin (Clyde Tombaugh) külleri vardır. Bunun nedeni ise bu kişinin Plüton'a giden uydunun fırlatılışını görmeden önce ölmesidir. Keşfi 1840'ta, klasik mekaniğin kullanılmasıyla, Urbain Le Verrier tarafından Uranüs'ün yörüngesindeki kuşkular analiz edildi ve henüz saptanmamış bir gezegen olan Neptün'ün konumu tahmin edildi. 19. yüzyıldan sonra yapılan gözlemlerde, Uranüs'ün yörüngeleri üzerindeki kuramlar, Neptün'ün ayrı bir gezegen olarak kabul edilmesi konusunu tartışmaya açtı. 1894'te, varlıklı bir Bostonlı olan Percival Lowell, Lowell Gözlemevi'ni kurdu, Lowell'in 1894'te Flagstaff, Arizona'da başladığı astronomik arayışlar sonucunda, Neptün'ün gözlenmesi imkânlı hale geldi ve Neptün Lowell tarafından "X Gezegeni" olarak düşünüldü. Ancak yeni bir X gezegeninin (bilinmeyen gezegen) varlığından daha şüphe ediliyordu. 1909'da, Lowell ve William H. Pickering böyle bir gezegen için çeşitli gök koordinatları önerdi. Lowell'in 1916'daki ölümüne dek yapılan çalışmalardan bir sonuç alınamadı. 19 Mart 1915'te, Lowell Gözlemevi'nde Plüton'un iki fotoğrafının çekilmesine rağmen, bu yeni cisim fark edilemedi. Lowell'in ardından, Constance Lowell'in Percival'le on yıl süren miras hukuku mücadelesi nedeniyle, milyon dolarlık gözlemevi işleyemez duruma geldi. Özetle X Gezegeni 1929'a kadar aranamadı. Bu tarihten sonra Vesto Melvin Slipher, Clyde Tombaugh'a Plüton'u saptama görevini verdi. Kansas'tan gelen Tombaugh, Lowell Gözlemevi'nde Slipher'in yaptığı çizimlerden etkilendi. Tombaugh iki hafta arayla çekilmiş fotoğraf çiftlerinde sistematik imajlama yoluyla, fotoğrafları karşılaştırarak, herhangi bir nesne değişikliği olup olmadığını araştırdı. Araştırmalarında pırıldaklı karşılaştırıcı kullanıyordu. Bu sistem levhaları hızla aşağı ve yukarı yönlerde değiştirerek değişiklikleri saptama metoduna göre işliyordu ve böylece fotoğraflar arasında konum ve görünüşü değişmiş olan herhangi bir nesnenin deviniminin sanal görüntüsü yaratılabiliyordu. 18 Şubat 1930'da Tombaugh, aynı yılın Ocak 23 ve 29'unda çektiği iki imaj arasında önemli bir görüntü devinimi olduğunu fark etti. 21 Ocak'ta çekilen çözünürlüğü iyi olmayan bir fotoğraf da bu yeni cismi onaylıyordu. Daha sonra yapılan dikkatli gözlemler de bu yeni cismi onayladı ve 13 Mart 1930'da Harvard Üniversitesi Gözlemevi Plüton'un saptandığını duyurdu. Ad Bu keşif tüm dünyada yankı uyandırdı. Bu yeni cismi adlandırma hakkına sahip olan Lowell Gözlemevi'ne Atlas'tan Zymal'e kadar 1000'i aşkın isim önerisi geldi. Tombaugh başka bir isim bulunup kalıplaşmadan, bu yeni cismin adlandırılması gerektiğini Slipher'e bildirdi. Slipher önce Zeus adını teklif etti, ardından Percival ve son olarak da kendi ilk adı olan Constance'yi önerdi. Bu öneriler kabul görmedi. Plüton adı o dönemde on bir yaşında Oxfordlu bir öğrenci olan Venetia Burney (1918–2009) tarafından ortaya atıldı. Venetia, gök bilimin yanı sıra klasik mitolojiyle de ilgileniyordu. Plüton'un da muhtemelen karanlık ve soğuk bir gök cismi olduğunu düşündüğü için bu yeni cisme klasik mitolojide yer altı dünyasının tanrısı olarak kabul edilen "Plüton" adını önerdi. Bu fikir Oxford Üniversitesinde eski bir kütüphaneci olan dedesi Falconer Madan ile yaptığı bir sohbet sırasında aklına gelmişti. Madan bu düşünceyi, Profesör Herbert Hall Turner'e aktardı. Turner de bu düşünceyi ABD'deki meslektaşlarına aktardı. Cisim resmî olarak 24 Mart 1930'da kabul edildi. Lowell Gözlemevinin her üyesine üç isimden oluşan küçük bir liste sunuldu ve bu listeden bir ismi seçmeleri istendi. İsim adayları Minerva (başka bir astroitin ismi olarak kabul edildi), Kronos (döneminde pek sevilmeyen bir astronom olan Thomas Jefferson Jackson See tarafından önerildiği için değer yitirdi) ve Plüton'du. Plüton oy birliğiyle seçildi. Bu ad 1 Mayıs 1930'da duyuruldu. Bu duyurunun üzerine dedesi Madan, Venetia'ya 5 paund ödül verdi. Yörünge ve dönme Plüton'un yörüngesi görece dış merkezlidir. Tutulum düzlemiyle 17 derecelik bir açı yapar ve günberide 29,7 AB'den (Neptün'ün yörüngesi içinde) günötede 49,5 AB'ye kadar uzanır. Plüton kendi ekseni etrafında 6,39 Dünya gününde döner. Plüton'un ekseni Uranüs ile benzerlik gösterir, yörüngesel eğimi 120° kadardır. Bu yüzden Plüton'daki mevsimsel değişim uç noktalara ulaşır. Plüton'da gün dönümlerinde yüzeyin dörtte biri aydınlıkken kalan kısım karanlıktır; dörtte üçü aydınlıkken ise dörtte biri karanlıktır. Gezegendeki bir yıl 248,3 Dünya yılına karşılık gelir, yani Plüton'un Güneş'in etrafındaki dönüşü yaklaşık 248 Dünya yılı sürer. X Gezegeni ve Plüton'un gezegen olduğu düşüncesinin ortadan kalkması Plüton'un küçük oluşu ve yörüngelerindeki çözümsüzlük, Lowell'in X Gezegeni düşüncesi üzerinde kuşkuların ortaya çıkmasına neden oldu. 20. yüzyıl boyunca Plüton'un kütlesi gözden geçirildi. 1978'de, Plüton'un uydusu olan Charon'un keşfiyle Plüton'un kütlesinin ölçümü olası hale geldi. Plüton'un kütlesi Uranüs'ün yörüngelerindeki tutarsızlıklar nedeniyle net hesaplanamasa da kabaca Dünya'nın kütlesinin %0,2'si olarak kabul edildi. Sonraki dönemlerde, X Gezegeni üzerinde Robert Sutton Harrington tarafından önemli çalışmalar yapıldıysa da bu araştırmalar başarısızlıkla sonuçlandı. 1992'de Myles Standish, Voyager 2'nin 1989'da Neptün'e yaptığı uçuşta elde ettiği bilgileri kullanarak Uranüs'ün çekim gücünün Plüton'a etkisini saptadı ve bu bulgu Plüton'un kütlesinde %0,5'lik bir değişime gidilmesi gerektiğini gösterdi. Bu bilgiler, Güneş Sistemi'nde yeni bir X gezegeni olması gerektiği düşüncesini ortadan kaldırdı. Bugüne geldiğimizde, önemli bilim insanlarının çoğu, "X Gezegeni"ni kabul etmemektedir. Bunun yanında, Lowell'in 1915'te konumlandırdığı X Gezegeni'nin verileri; bugün Plüton'un konumlandırılışı ile tutarlılık göstermekte olsa da Ernest W. Brown bunun bir rastlantıdan ibaret olduğunu ortaya koymuştur. Sonuç olarak, "X Gezegeni" Güneş Sistemi'ndeki olması varsayılan dokuzuncu gezegeni ifade eder. Plüton'un yörüngesinin Neptün'e tabii oluşu ve bu gezegenin diğer gezegenlere oranla oldukça küçük olması nedeniyle gezegen olarak görülmemesi, X Gezegeni fikrinin ortadan kalkmasına katkı sağlamıştır. Ayrıca Kuiper Kuşağı'nda 70.000'e yakın plütonsu gök cisminin bulunuşu da Plüton'u yalnızca Kuiper'in bir üyesi olarak görmek gerekliliğini doğurmuştur. Hatta 2005'te keşfedilen Eris adlı cismin, Plüton'dan daha büyük olduğu sonucuna varılmıştır. Tüm bunlardan sonra Plüton, 2006 Prag'da gerçekleştirilen Uluslararası Astronomi Birliği toplantısında gezegenlikten çıkarılmış ve cüce gezegen sınıfına koyulmuştur. Plüton 2008'de alınan yeni bir kararla bu sınıftan da alınarak Plütonumsu sınıfına yerleştirilmiştir. Fiziksel özellikler Plüton'un yörünge hızı 4,666 km/s ve kütlesi 1,305×1022 kg'dır. Yüzey sıcaklığı yaklaşık -238 °C'dir. Plüton'un yüzeyinin bu denli soğuk olmasının sonucunda; zaman zaman sahip olduğu ince atmosfer dahi buz tutar. Plüton'un görsel kadri ortalama 15,1 olup, günberide bu rakam 13,65 olur. Plüton'u görüntülemek için yaklaşık 30 cm diyaframlı için teleskoplar kullanılır; çünkü açısal çapı yalnızca 0,11"'dir. Bugün bile, gelişkin teleskopların Plüton'un yüzey ayrıntılarını tam anlamıyla sunduğu söylenemez. Plüton'dan alınan ilk görseller, 1980'li yıllardan sonra gerçekleşmiştir. Plüton'un büyük bir uydusu olan Charon'un keşfi, bu konudaki çalışmaların önünü açmıştır. Böylece Plüton-Charon sistemindeki tutulmalar sırasında, ortalama parlaklığın değişimi gözlenerek, analizler yapılmıştır. Plüton'da parlak bir ışın noktası yayılımı, tutulma sonrası oluşan karanlıktan daha büyük bir ışın farkı doğurur. Bilgisayarlarla yapılan gözlem işlemlerinin birçoğunda, ışın haritaları yaratılır ve bu yöntem sayesinde değişen parlaklık değerleri takip edilebilir. Günümüzde bilgisayar destekli uzay gözlemlerinin önemli bir bölümü, güncel olarak en yüksek görsel çözünürlük kalitesini sunan Hubble Uzay Teleskobu tarafından yapılmakta, bu sayede birçok ayrıntı önemli oranda görüntülenebilmektedir. Bu haritalar, Hubble'nin çektiği görsellerden en uygun piksellerin seçilip, karmaşık bilgisayar işlemleriyle uyarlanmasıyla oluşturulmuştur. Plüton'un yüzeyi 1994 ve 2003-4 yılları arasında değişime uğramış; kuzey kutup bölgesi aydınlanıp, güney kutup bölgesi kararmıştır. Bunun yanında, Plüton'daki kırmızılık derecesi 2000-2002 arasında önemli ölçüde artmıştır. Bu değişimlerin kaynağının -bir yılı 248 Dünya yılına denk gelen bir cisimdeki- mevsimsel değişimlere bağlı olduğu düşünülmektedir. Plüton'un yörünge eğikliğinin ve yörüngesindeki dış merkezliliğin fazla oluşu; bu mevsimsel değişimin hızlanmasını sağlamıştır. Plüton üzerinde yapılan çalışmalar, cisim yüzeyinin yaklaşık %98'ini karbon monoksit ve metanın da eklenmesiyle, nitrojen buzlarının oluşturduğunu ortaya koymuştur. Plüton'un Charon'a bakan yüzeyi daha çok buz haline gelmiş metan içerirken; diğer yüzü daha çok nitrojen ve karbon monoksit buzlarıyla kaplıdır. Yapı Hubble Uzay Teleskobu ile yapılan gözlemler sonucunda, Plüton'un yoğunluğunun 1,8 ilâ 2,1 g/cm3 arasında değiştiği; yapısının %30-%50 arasında buz kütlelerinden, %50-%70 arasında ise kayalardan oluştuğu tahmin edilmektedir. Radyoaktif minerallerin ısı sonucunda ayrışmasıyla kayalarının çözünmesi, buz kütlelerinin oluşmasını sağlamıştır. Bilim insanlarına göre Plüton'un iç yapısı farklılıklar göstermektedir. Kayalıklar, buz örtüsüyle çevrilmiş yoğun bir çekirdeğin etrafını sarmaktadır. Yani Plüton'da manto tabakası buzullardan oluşmaktadır. Yer kabuğunun merkezini oluşturan çekirdeğin çapıysa yaklaşık 1.700 km kadardır. Plüton yüzeyindeki ısınımın devam etmesiyle, manto-çekirdek sınırında 100-180 kilometre kadar kalın; bir yeraltı okyanus tabakası oluşmuştur. Kütle Plüton'un kütlesi 1.31×1022 kg'dır. Bu rakam Dünya'nın yaklaşık 0,002'sine tekabül eder; ayrıca çapı 2.306 (+/- 20) km olan Plüton; bu değerde Ay'ın %66'sı kadardır. Plüton'un atmosferi; katı kütlenin küçüklüğünden dolayı kesin olarak tahmin edilememektedir. Önceleri astronomlar, Plüton'un X Gezegeni olduğunu varsaymıştır. Bunun bir sonucu olarak, başlangıçta Plüton'un kütlesi; Uranüs ve Neptün ile olan etkisi çerçevesinde hesaplanmaya çalışılmıştır. 1955'ten başlayarak Plüton'un kütlesiyle ilgili çeşitli veriler ortaya koyulmuş; 1971'deki çalışmalarda Plüton'un kütlesinin kabaca Mars'tan daha küçük olduğu sonucuna varılmıştır. Ayrıca 1976'da, Dale Cruikshank, Carl Pilcher ve David Morrison'un yaptıkları bir araştırmada, ilk kez Plüton'un yansıtabilirlik derecesini belirlemiştir. Bu da Plüton'un zemin sentezindeki metan buzu faktörünü ortaya çıkarmıştır. Bu, Plüton'un parlak bir gezegen olması anlamına gelmiş, bundan dolayı Plüton'un kütlesinin Dünya'nın kütlesinin %1'inden fazla olamayacağı anlaşılmıştır. -Plüton'un yansıtabilirlik derecesi Dünya'nınkinden 1,3-2,0 kat daha büyüktür. 1978'de Plüton'un uydusu olan Charon'un gözlenmesiyle Kepler'in gezegensel hareket yasalarından yararlanılarak, Plüton-Charon sisteminin kütlesinin hesaplanması olanaklı hale gelmiştir. Böylece Charon'un kütleçekim etkisi hesaplanarak, Plüton'un gerçek kütlesi saptanmıştır. Charon'un keşfi uyarlamalı optik çalışmalarına da izin verdiğinden; Plüton'un gerçek çapının hesaplanmasında da önemli rol oynamıştır. Plüton, Güneş sistemi'ndeki karasal gezegenler dikkate alındığında küçük bir kütleye sahiptir. Hatta gezegenlere ait yedi uydudan da daha hafiftir. Kütlece Plüton'dan büyük olan uydular: Ganymede, Titan, Kalisto, İo, Ay, Europa ve Triton'dur. Plüton'un çapı bir cüce gezegen olan Ceres'ten yaklaşık iki kat daha uzundur. Bu oran, iki cismin kütlesel orantısında da yaklaşık olarak geçerlidir. 2005'te keşfedilen bir cüce gezegen olan Eris'in mi, yoksa Plüton'un mu çapının daha büyük olduğu tartışmalı bir konu olmakla birlikte; kütlesel olarak Plüton'un Eris'ten bir miktar büyük olduğu saptanmıştır. Atmosfer Plüton'un atmosferi; yüzeyindeki buz kütlelerini oluşturan nitrojen, karbon monoksit ve metan gazlarıyla çevrilidir. Plüton'un yüzey basıncı 6,5-24 μbar değerleri arasında değişmektedir. Cismin yörüngesi; atmosferi üzerinde büyük bir etki yaratır. Bunun bir sonucu olarak, Plüton'un Güneş'e olan uzaklığı arttıkça, atmosferinde buz kütleleri oluşur; hatta oluşan bu kütleler yüzeye doğru düşer. Plüton Güneş'e yaklaştıkça, cismin katı yüzeyinin sıcaklığı artar. Böylece buzlar süblimleşmiş gazlar haline gelir. Yani sera etkisinin tersinde bir hareket oluşur ve yüzeydeki buharlaşma sonucu atmosferde yoğunluk meydana gelir. Oluşan süblimleşme sonucunda ise cismin yüzeyi soğur. Araştırmacılar, bu soğumayla Plüton'daki sıcaklığın 43 K (−230 °C) kadar olduğunu saptamıştır. Güçlü bir sera gazı olan metanın varlığıyla, Plüton atmosferinde oluşan sıcaklık terselmesi sonucunda; Plüton yüzeyinden 10 km yukarı çıkıldığında sıcaklık yaklaşık 36 K daha fazla ölçülür, bununla birlikte cismin alt atmosferindeki metan yoğunluğu, üst atmosferinden daha fazladır. Uydular Plüton beş doğal uyduya sahiptir: ilk keşfedileni Charon 1978'de James W. Christy tarafından keşfedilmiştir. Diğer küçük uyduları olan Niks ve Hidra ise 2005'te saptanmıştır. Ayrıca, Plüton-Charon sistemi Güneş Sistemi'nin birkaç ikili sisteminin en büyüğü olması bakımından dikkate değerdir. 2011 Temmuz'unda Hubble Uzay Teleskobu tarafından çapı 13 ile 34 km arasında olan Kerberos adında 4. uydu keşfedilmiştir. 7 Temmuz 2012'de Styx isimli 5. uydu da keşfedilmiştir. Çapı yaklaşık 10–25 km. arası olarak tespit edilmiştir. Plüton'un uyduları, diğer gözlemlenen sistemler göz önüne alındığında Plüton'a oldukça yakındır. Bu özelliğinden dolayı Plüton sistemi, araştırmacılar tarafından: "Son derece yoğun ve büyük ölçüde boş" bir sistem olarak nitelendirilir. Niks ve Hidra'nın kütlesinde gözenekli/buzlu yoğunluk 1.0 g/cm3 olarak kabul edilmektedir. Galeri Videolar Kaynakça Güneş Sistemi Uzay aracının ziyaret ettiği küçük gezegenler Plüton Plütinolar Cüce gezegenler
1910
https://tr.wikipedia.org/wiki/Venus
Venus
Venus, Veneridae familyasına bağlı bir hayvan cinsidir. Dış bağlantılar Kaynakça Veneridae
1911
https://tr.wikipedia.org/wiki/Ven%C3%BCs
Venüs
Venüs, Güneş Sisteminde, Güneş'e uzaklık bakımından ikinci sıradaki, sıcaklık bakımından da birinci sıradaki gezegendir. Güneşe uzaklık bakımından ikinci sırada olmasına rağmen en sıcak gezegen olmasının nedeni de atmosferinin gelen güneş ışınlarının dışarı çıkmasına izin vermemesidir. Ayrıca Zühre, Çolpan veya Çoban Yıldızı olarak da bilinir. Bu gezegen adını Eski Roma tanrıçası Venüs (Eski Yunan Mitolojisi'nde Afrodit)'ten almıştır. Venüs'ün astronomik sembolü ise kadınlık sembolü ile aynıdır. Venüs, kendi ekseni etrafında, Güneş Sistemi'ndeki diğer tüm gezegenlerin aksi istikametinde döner. Güneş etrafındaki dönüşünü 224.7 Dünya gününde tamamlar. Büyüklüğü açısından Dünya ile benzerlik gösterdiğinden Dünya ile kardeş gezegen veya dünyanın ikizi olarak da bilinmektedir. Gökyüzünde Güneş'e yakın konumda bulunduğundan ve yörüngesi Dünya'nınkine göre Güneş'e daha yakın olduğundan, yeryüzünden sadece Güneş doğmadan önce veya battıktan sonra görülebilir. Bu yüzden Venüs, Akşam Yıldızı, Sabah Yıldızı veya Tan Yıldızı olarak da isimlendirilir. Çoban Yıldızı da denmektedir. Görülebildiği zamanlar, gökyüzündeki en parlak cisim olarak dikkat çeker. Venüs'ün tanınmasının tarihçesi Venüs, Ay, Güneş, Merkür, Mars, Jüpiter, ve Satürn ile birlikte, görünür hareketlerinin diğer yıldızlardan farklılığıyla tanınan 7 gök cisminden biri olarak gösterilir. Bu yönüyle, antik gök bilim için olduğu kadar astroloji açısından da önem taşıyan gezegen, birçok dilde haftanın yedi gününe adını veren gök cisimlerinden biri olarak, tarih öncesinden günümüze insan kültüründe yerini korumuştur. Günümüze ulaşan en eski gök bilimsel belge olan ve MÖ 7. yüzyıla ait olduğu sanılan Ammisaduqa tabletinde Babillilerin MÖ 1700-1400 yılları arasında yaptıkları Venüs gözlemlerinden söz edilir. Eski Mezopotamya, Orta Amerika ve Uzak Doğu kültürlerinde Venüs'ün önemli bir yeri olmuştur. Eski Yunan'da sabah yıldızı olarak görüldüğünde 'Phosphorus', akşam yıldızı olarak görüldüğünde ise 'Hesperus' olmak üzere iki ayrı ad taşımaktaydı. Pisagor sayesinde bu iki yıldızın aslında aynı gök cismi olduğunu öğrenen ilk çağ dünyası, Venüs ve Merkür'ün Güneş çevresinde döndüğünü ileri süren Heraklit ile ilk kez güneş merkezli görüş ile tanıştı. 1610'da İtalyan gökbilimci Galileo Galilei basit bir teleskop yardımı ile Venüs'ün evreleri olduğunu fark etti. Daha sonraki gözlemlerinde gezegenin evrelerindeki değişikliklere paralel olarak görünür boyutunun da değiştiğini gözleyen Galilei, bu bulguları gezegenin Güneş etrafında döndüğünün kuvvetli göstergeleri olarak kabul etti. 1761'de Rus gök bilimci Mihail Vasilyeviç Lomonosov, Venüs'ün Güneş geçişi sırasında gezegenin kenar çizgisindeki düzensizliği fark ederek bunun bir atmosferin varlığını gösterdiğini öne sürdü. 1793'te, Alman gök bilimci Johann Schröter sonradan kendi adıyla anılacak ve Venüs atmosferinin neden olduğu anlaşılacak olan 'faz kayması' olayını gözlemledi. Bu olay, güneş ışınları ile aydınlanan kalın ve yoğun atmosferin Venüs'ün görünür kenar çizgisine eklenerek, bulunduğu konumun gerektirdiğinden farklı bir evredeymiş gibi algılanmasına neden olması sonucu ortaya çıkar. 1932 yılında, Amerikalı araştırmacılar W. S. Adams ve T. Dunham kızılötesi tayfölçüm ile Venüs atmosferinin temel bileşeninin karbon dioksit olduğunu öğrendiler. İzleyen yıllarda Rupert Wildt, tayfölçüm verilerine dayanarak atmosferin kimyasal bileşimi yanı sıra basıncı, sıcaklığı, gezegen yüzeyiyle etkileşimi hakkında birçok tahminde bulundu. 1956'da Robert S. Richardson gezegenden yansıyan güneş ışınlarının Doppler kaymasını ölçtüğünde, bulguların gezegenin kendi etrafında dönüş yönünün ters olduğunu gösterdiğini saptadı. 1960'larda Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (M.I.T.) ve Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü bilim adamları mikrodalga bandında radar incelemeleri ile Venüs'ün kendi etrafında dönüş süresini duyarlı olarak ölçtüler. Aynı dönemde yeryüzünden yapılan radar incelemeleri ile gezegenin yüzey şekilleri hakkında önemli bilgi elde edildi. 14 Eylül 2020'de Royal Astronomical Society, Venüs'te yüksek miktarda fosfin bulunduğunu açıkladı. Fosfin gazının yüksek oranlarda bulunması resmi açıklamada "Venüs'te hayatın göstergesi" olarak tanımlandı. Venüs'e gönderilen uzay araçları Sputnik 7 (SSCB): 4 Şubat 1961'de fırlatıldı. Başarısız. (Yer yörüngesinden ayrılamadı) Venera 1 (SSCB): 12 Şubat 1961'de fırlatıldı. Başarısız. (Venüs'e ulaşamadan iletişim koptu. Şu anda Güneş çevresinde yörüngede) Mariner 1 (ABD): 22 Temmuz 1962'de fırlatıldı. Başarısız. (Fırlatılmadan hemen sonra kontrolden çıkması üzerine imha edildi) Sputnik 19 (1962AlphaPi1) (SSCB): 25 Ağustos 1962'de fırlatıldı. Başarısız. (Yer yörüngesinden ayrılma aşamasında son kademe arızalandı. 3 gün sonra Yer atmosferine girerek parçalandı.) Mariner 2 (ABD): 27 Ağustos 1962'de fırlatıldı. İlk başarılı Venüs sondası. 201 kg ağırlığında. 14 Aralık 1962'de gezegenin 35.000 km yakınından geçti. 42 dakika süren bilimsel gözlemleri ile Venüs hakkında bilinenlere önemli yenilikler ekledi. Venüs yüzeyinin 425 °C'den sıcak olduğunu, bulut tepelerinde ise sıcaklığın düşük olduğunu saptadı. Böylece gezegen yüzeyindeki koşullarda sera etkisinin payı anlaşıldı. Gezegenin manyetik alanı bulunmadığını gösterdi. Ayrıca Venüs'e doğru yolculuğu sırasında ilk kez güneş rüzgârını inceledi, güneş patlamaları kaynaklı yüksek enerjili yüklü parçacıklar ve kozmik ışınlar ile ilgili ölçümler yaptı, gezegenler arası toz miktarının sanılandan daha az olduğunun anlaşılmasını sağladı. Şu anda Güneş çevresinde yörüngede. Sputnik 20 (1962 AlphaTau1) (SSCB): 1 Eylül 1962'de fırlatıldı. Başarısız. (Yer yörüngesinden ayrılamadı. 5 gün sonra Yer atmosferine girerek parçalandı.) Sputnik 21 (1962 APi) (SSCB): 12 Eylül 1962'de fırlatıldı. Başarısız. (Yer yörüngesinde iken infilak ederek parçalandı.) Kosmos 21 (SSCB): 11 Kasım 1963'te fırlatıldı. Başarısız. (Yer yörüngesinden ayrılamadı. 3 gün sonra Yer atmosferine girerek parçalandı). Bu aracın bir Venüs sondası olduğu yalnızca bir tahmindir. Daha sonraki Venüs uçuşlarına hazırlık amaçlı bir test uçuşu da olabilir. Kosmos 27 (SSCB): 27 Mart 1964'te fırlatıldı. Başarısız. (Yer yörüngesinden ayrılamadı.) Zond 1 (SSCB): 4 Nisan 1964'te fırlatıldı. Başarısız. (Venüs'e ulaşamadan radyo sistemi arızalandı). Şu anda Güneş çevresinde yörüngede. Venera 2 (SSCB): 12 Kasım 1965'te fırlatıldı. Başarısız. (Venüs'e varmak üzere iken iletişim kesildi). Şu anda Güneş çevresinde yörüngede. Venera 3 (SSCB): 16 Kasım 1965'te fırlatıldı. Başarısız. (Venüs atmosferine girmekte iken iletişim kesildi. Venüs üzerine çarparak parçalandı.) Bir başka gezegen üzerinde bulunan en eski insan yapımı nesnedir. Kosmos 96 (SSCB): 23 Kasım 1965'te fırlatıldı. Başarısız. (Yer yörüngesinden ayrılma için ateşleme sırasında oluşan bir patlama ile hasar gördü. 16 gün sonra Yer atmosferine girerek parçalandı.) Venera 4 (SSCB): 12 Haziran 1967'de fırlatıldı. Venüs atmosferinden veri gönderen ilk uzay aracı. 1106 kg ağırlığında. 18 Ekim 1967'de Venüs atmosferine girdi, bir paraşüt sistemi ile yavaşlarken yanında taşımakta olduğu 2 termometre, bir barometre, bir radyo altimetre, bir atmosfer yoğunluğu ölçme cihazı, 11 gaz analiz cihazını düşüşe bıraktı ve bu cihazlardan gelen verileri yeryüzüne aktardı. Sondanın kendisi ise hidrojen ve oksijen algılayıcıları, kozmik ışın algılayıcısı yüklü parçacık algılayıcısı ve bir manyetometre taşımaktaydı. 25 km yükseklikte atmosferin yüksek sıcaklık ve basıncına dayanamayarak tahrip oldu. Atmosferin bileşimi ve ulaştığı yükseltiye kadar olan kısmına ait fizik verileri gönderdi. Bu şekilde ilk gezegenler arası yayını gerçekleştirmiş oldu. Mariner 5(ABD): 14 Haziran 1967'de fırlatıldı. 19 Ekim 1967'de Venüs yüzeyinin 4000 km uzağından geçti. Gezegenler arası ortamda ve Venüs yakınlarında manyetik alan, yüklü parçacıklar, plazma ölçümleri yaptı; Venüs atmosferinin radyo ve morötesi bandında ışınımlarını taradı. Şu anda Güneş çevresinde yörüngede. Kosmos 167 (SSCB): 17 Haziran 1967'de fırlatıldı. Başarısız. (Venera 4'e benzer şekilde tasarlanmış olan ve Venüs üzerine inmesi planlanan bu araç Yer yörüngesinden ayrılamadı ve 8 gün sonra Yer atmosferine girerek parçalandı.) Venera 5 (SSCB): 5 Ocak 1969'da fırlatıldı. 16 Mayıs 1969'da Venüs atmosferine girdi. Venera 4'e benzer şekilde tasarlanmış 405 kg ağırlığındaki sonda, bir paraşüt sistemi ile yavaşlarken 53 dakika süreyle atmosfer hakkında veriler toplayıp gönderdi. Gezegen yüzeyine varamadan, atmosferin yüksek sıcaklık ve basıncına dayanamayarak tahrip oldu. Atmosferin bileşimi ve sondanın inebildiği 38 km yükseltiye kadar olan kısmına ait fizik verileri gönderdi. Venera 6 (SSCB): 10 Ocak 1969'da fırlatıldı. 17 Mayıs 1969'da Venüs atmosferine girdi. Venera 4'e benzer şekilde tasarlanmış 405 kg ağırlığındaki sonda, bir paraşüt sistemi ile yavaşlarken 51 dakika süreyle atmosfer hakkında veriler toplayıp gönderdi. Gezegen yüzeyine varamadan, atmosferin yüksek sıcaklık ve basıncına dayanamayarak tahrip oldu. Atmosferin bileşimi ve sondanın inebildiği 36 km yükseltiye kadar olan kısmına ait fizik verileri gönderdi. Venera 7 (SSCB): 17 Ağustos 1970'te fırlatıldı. 15 Aralık 1970'te Venüs atmosferine girdi. 495 kg ağırlığındaki iniş sondası bir paraşüt arızası nedeniyle 60 dakika sürmesi gereken inişini 35 dakikada tamamlayarak Venüs yüzeyine indi ve buradan 23 dakika süreyle sinyaller gönderdi. Gezegen yüzeyinde atmosfer sıcaklığının 475 °C, basıncın ise 90 atmosfer olduğunu saptadı. Böylece bir başka gezegenin yüzeyine çalışır durumda inen ve radyo yayınları yeryüzüne veri gönderen ilk uzay aracı oldu. Kosmos 359 (SSCB): 22 Ağustos 1970'te fırlatıldı. Başarısız. (Yer yörüngesinden ayrılamadı.) Venera 8 (SSCB): 27 Mart 1972'de fırlatıldı. 22 Temmuz 1972'de Venüs atmosferine girdi. Bir paraşüt sistemi yardımı ile inişi sırasında atmosfer hakkında veriler topladı. Değişik yükseltilerdeki rüzgâr hızını ve ışık şiddetini ölçtü. Sert atmosfer koşullarında görev süresini uzatabilmek amacıyla bir dış soğutma sisteminden yararlandı ve yüzeye inişinden sonra 50 dakika süreyle veri gönderebildi. Gezegen yüzeyinde aydınlığın fotoğraf çekilebilmesine olanak tanıyacak düzeyde olduğunu saptadı. Kosmos 482 (SSCB): 31 Mart 1972'de fırlatıldı. Başarısız. (Yer yörüngesinden ayrılamadı.) Mariner 10 (ABD): 3 Kasım 1973'te fırlatıldı. 5 Şubat 1974'te, daha sonraki Merkür buluşması için uygun rotayı sağlayacak şekilde Venüs yakın geçişini gerçekleştirdi. Gezegen yüzeyinin 5800 km üzerinden geçerken, çok sayıda fotoğraf çekti, Venüs'ün ilk kez mor ötesi bantta görüntülerini elde etti ve bu sayede daha önce bilinmeyen atmosfer akımlarını tanımladı, Venüs'ün dikkate değer bir manyetik alanının bulunmadığını; ancak iyonosfer ile güneş rüzgârının bir şok dalgası oluşturacak şekilde etkileştiklerini gözledi. Venüs atmosferinde hidrojen bulunduğunu ve izotop dağılımına dayanarak bu hidrojenin Güneş kaynaklı olduğunu saptadı. Atmosferin radyo dalgalarını örtme biçimini inceleyerek Venüs bulutlarının en yoğun oldukları yükseklikleri hesapladı. Mariner 10, Merkür gezegenine doğru yolculuğuna devam ederek bu gezegeni ziyaret eden ilk ve tek uzay aracı oldu. Yörünge değişikliği amacıyla bir gezegenin kütleçekim yardımından yararlanan, ve aynı zamanda art arda iki gezegeni başarı ile ziyaret eden ilk uzay sondası olma özelliğini kazandı. Şu anda Güneş çevresinde yörüngede dolanmaktadır. Venera 9 (SSCB): 8 Haziran 1975'te fırlatıldı. Bir yörünge aracı ve bir iniş aracı olmak üzere iki ayrı sondadan oluşmakta idi. 20 Ekim 1975'te iki araç birbirinden ayrıldı. 22 Ekim tarihinde yörünge aracı Venüs çevresinde 48 saat dolanma süreli bir yörüngeye girerken, 2015 kg ağırlığındaki iniş aracı da, bir sürtünme ve ısı kalkanı, üç ayrı paraşüt sistemi yardımı ile inişe geçti. 2300 kg ağırlığındaki yörünge aracı mor ötesi, görünür bant, kızıl ötesi ve mikrodalga bantlarında incelemeler yapabilecek donanıma sahipti, ayrıca iniş cihazının iniş sırasında ve gezegen yüzeyinde elde ettiği verileri dünyaya aktaracak bir bağlantı istasyonu olarak tasarlanmıştı. Sert atmosfer koşullarında görev süresini uzatabilmek amacıyla bir dış soğutma sistemine sahip olan iniş aracı, 60–30 km düzeyleri arasında bulutlar bulunduğunu gözledi, atmosferde düşük oranda bulunan hidroklorik asit, hidrofluorik asit, iyot ve bromu saptadı. Yüzeye inişinden sonra 53 dakika süreyle veri gönderebildi. Taşıdığı televizyon kamerası yardımıyla Venüs yüzeyinin ilk fotoğraflarını yeryüzüne iletti. Resimlerde aşınma belirtisi göstermeyen keskin kenarlı kayalar, berrak bir atmosfer gözlendi. Venera 9 yörünge aracı şu anda Venüs çevresinde yörüngededir. Venera 10 (SSCB): 14 Haziran 1975'te fırlatıldı. Venera 9'a benzer şekilde, bir yörünge aracı ve bir iniş aracı olmak üzere iki ayrı sondadan oluşmakta idi. 23 Ekim 1975'te iki araç birbirinden ayrıldı. 25 Ekim tarihinde yörünge aracı Venüs çevresinde 49,5 saat dolanma süreli bir yörüngeye girerken, 2015 kg ağırlığındaki iniş aracı da, bir sürtünme ve ısı kalkanı, üç ayrı paraşüt sistemi yardımı ile inişe geçti. 2300 kg ağırlığındaki yörünge aracı mor ötesi, görünür bant, kızıl ötesi ve mikrodalga bantlarında incelemeler yapabilecek donanıma, bir manyetometreye ve bir yüklü parçacık sayacına sahipti, ayrıca iniş aracının iniş sırasında ve gezegen yüzeyinde elde ettiği verileri dünyaya aktaracak bir bağlantı istasyonu olarak tasarlanmıştı. Sert atmosfer koşullarında görev süresini uzatabilmek amacıyla bir dış soğutma sistemine sahip olan iniş aracı, atmosferin fizik özellikleri üzerinde ölçümler yaptı. Yüzeye inişinden sonra 65 dakika süreyle veri gönderebildi. Taşıdığı televizyon kamerası yardımıyla Venüs yüzeyinin fotoğraflarını yeryüzüne iletti. Venera 10 yörünge aracı şu anda Venüs çevresinde yörüngededir. Pioneer Venus 1 (Pioneer 12) (ABD): 20 Mayıs 1978'de fırlatıldı. 4 Aralık 1978 tarihinde Venüs çevresinde eliptik bir yörüngeye oturtulan 517 kg ağırlığındaki yörünge aracı, 300 W güç sağlayan güneş panelleri ile 17 değişik gözlem aygıtı çalıştırmakta idi. Gezegenin iyonosferi ve atmosferin üst katmanlarının yapısı hakkında ayrıntılı bilgi topladı, güneş rüzgârının iyonosfer ile etkileşimi ve oluşan manyetik alan üzerinde ölçümler yaptı, kütleçekimi değişimlerini kaydederek Venüs'ün iç yapısına ilişkin ipuçları elde etti. Gezegenin tamamına yakın bölümünün radar haritasını çıkardı. Yörünge ayarlamaları ile Ağustos 1992'ye dek çalışır durumda kaldı ve veri aktarmayı sürdürdü; ancak yakıtının tükenmesi sonucunda Venüs atmosferine girip parçalanarak görevini tamamladı. Pioneer Venus 2 (Pioneer 13) (ABD): 8 Ağustos 1978'de fırlatıldı. Bir taşıyıcı üzerinde bir büyük, üç küçük atmosfer sondasından oluşmakta idi. Büyük sonda taşıyıcıdan Venüs'e ulaşmadan 25 gün önce, küçük sondalar ise 20 gün önce ayrıldı. Sondalar birbirlerinden çok az farklı rotalar izleyerek 9 Aralık 1978'de gezegenin değişik bölgelerinde atmosfere girdiler. Küçük sondalardan biri gezegenin gece yüzüne, ikincisi gündüz yüzüne, üçüncüsü ise kuzey kutup bölgesine doğru düştüler ve atmosferin değişik düzeylerinde ısı, basınç, ivme, termal ışınım ve asılı parçacık ölçümleri yaptılar. Büyük sonda gündüz yüzünde ekvatora yakın bir bölgeye doğru paraşüt yardımı ile alçaldı ve küçük sondalardakine benzer ölçümlere ek olarak atmosfer bileşenlerini tanımlama ve oranlarını belirleme, bulut yapılarını değerlendirme amaçlı incelemeler yaptı. Atmosfere en son giren taşıyıcıda ise atmosferin dış tabakalarını araştırma amaçlı iki deney aygıtı daha bulunmaktaydı. Tüm bu ölçümlerin sonuçları, Pioneer Venus 1 yörünge aracının eşzamanlı olarak yaptığı gözlemler çerçevesinde değerlendirildi. Venera 11 (SSCB): 9 Eylül 1978'de fırlatıldı. Bir uçuş aracı ve bir iniş aracından oluşmakta idi. İki araç Venüs'e varmadan iki gün önce ayrıldılar, 25 Aralık 1978'de iniş aracı atmosfere girdi ve bir paraşüt yardımı ile gezegen üzerine yumuşak iniş yaptı. Aynı sırada gezegenin 34.000 km yakınından geçmekte olan uçuş aracı, bu sondanın iniş sırasında ve yüzeyden gönderdiği verileri yeryüzüne aktardı. Uçuş aracının ayrıca iyonosfer, gezegenler arası ortam, güneş rüzgârı üzerinde gözlemler yapma amaçlı donanımı bulunmaktaydı. İniş aracının gözlem aygıtlarının bazılarının arızalanmasına karşın, alt atmosferde Karbon monoksit varlığını saptaması, yıldırımlar gözlemesi mümkün oldu. Uçuş aracı şu anda Güneş çevresindeki yörüngesindedir. Venera 12 (SSCB): 14 Eylül 1978'de fırlatıldı. İkizi Venera 11 gibi bir uçuş aracı ve bir iniş aracından oluşmakta idi. İki sonda Venüs'e varmadan iki gün önce ayrıldılar. İniş aracı, Venera 11'den dört gün önce, 21 Aralık 1978'de atmosfere girdi ve bir paraşüt yardımı ile gezegen üzerine yumuşak iniş yaptı. Aynı sırada gezegenin 34.000 km yakınından geçmekte olan uçuş aracı, bu sondanın iniş sırasında ve yüzeyden gönderdiği verileri 110 dakika süreyle yeryüzüne aktardı. Uçuş aracının ayrıca iyonosfer, gezegenler arası ortam, güneş rüzgârı üzerinde gözlemler yapma amaçlı donanımı bulunmaktaydı. İniş aracı, arıza nedeniyle sınırlı bilimsel veri sağladıysa da Venera 11 tarafından gönderilen bilgileri destekledi. Uçuş aracı 1980'de Bradfield kuyruklu yıldızı ile ilgili ölçümler de yaptı. Şu anda Güneş çevresindeki yörüngesindedir. Venera 13 (SSCB): 30 Ekim 1981'de fırlatıldı. Bir uçuş aracı ve bir iniş aracından oluşmakta idi. Uçuş aracının iyonosfer, gezegenler arası ortam, güneş rüzgârı üzerinde gözlemler yapma amaçlı donanımı bulunmaktaydı. İki araç Venüs'e varmadan önce ayrıldılar, 1 Mart 1982'de iniş aracı atmosfere girdi ve bir paraşüt yardımı ile yavaşlayarak gezegen üzerine indi. Aynı sırada gezegenin yakınından geçmekte olan uçuş aracı, bu sondanın iniş sırasında ve yüzeyden gönderdiği verileri yeryüzüne aktardı. Bu veriler arasında Venüs yüzeyinin ilk renkli görüntüleri de bulunmaktaydı. Araç hareketli bir kol yardımıyla yüzeyden aldığı toprak örneğini değerlendirdi. Toprağın mekanik direncini ölçmek için bir kol, bir sismometre ve ayrıca atmosfer incelemelerini yapmak için çeşitli aygıtlardan yararlandı. Bir başka gezegenden yeryüzüne ses kayıtları gönderen ilk uzay aracı oldu. Gezegen yüzeyinin zorlu koşullarında 127 dakika işlevsel kalabildi. Uçuş aracı şu anda Güneş çevresindeki yörüngesindedir. Venera 14 (SSCB): 4 Kasım 1981'de fırlatıldı. Venera 13 ile aynı tasarıma sahipti. 5 Mart 1982'de Venüs yüzeyine inerek ikizinin gerçekleştirdiklerine benzer incelemeler yaptı. 57 dakika süreyle veri gönderdi. Uçuş aracı şu anda Güneş çevresindeki yörüngesindedir. Venera 15 (SSCB): 2 Haziran 1983'te fırlatıldı. 10 Ekim 1983'te Venüs çevresinde kutupsal bir yörüngeye girdi. İkizi Venera 16 ile birlikte Venüs yüzeyinin radar haritasını çıkarmaya başladı. İşlevsel kaldığı 8 ay süresinde bu iki araç gezegenin 30 derece Kuzey enleminin kuzeyinde kalan kesiminin ayrıntılı bir haritasını elde ettiler. Venera 16 (SSCB): 7 Haziran 1983'te fırlatıldı. Venera 15 ile aynı tasarıma sahipti. 11 Ekim 1983'te Venüs çevresinde kutupsal bir yörüngeye girdi. İkizi Venera 15 ile birlikte Venüs yüzeyinin radar haritasını çıkarmaya başladı. İşlevsel kaldığı 8 ay süresinde bu iki araç gezegenin 30 derece Kuzey enleminin kuzeyinde kalan kesiminin ayrıntılı bir haritasını elde ettiler. Venera programının son uçuşu oldu. Vega 1(SSCB): 15 Aralık 1984'te fırlatıldı. Venera programı çerçevesinde Venüs'e yönelik bir iniş uçuşu şeklinde planlanmış olan uçuş, sonradan Halley kuyruklu yıldızının 1986 geçişini izlemek amacıyla aracın taşıyıcı kısmından yararlanmak üzere değiştirildi. Yeni şekliyle bu uçuşa 'Venüs' ve 'Gallei' (Rusça, Halley kuyruklu yıldızının adı) sözcüklerinin birleştirilmesi ile 'Vega' adı verildi. 9 Haziran 1985'te Vega 1 iniş aracı ve beraberindeki balon ayrıldıktan sonra, 2500 kg ağırlığındaki taşıyıcı araç gezegenin çekim kuvvetinden yararlanarak yörüngesini 1986 yılında Halley ile buluşacak şekilde değiştirdi. Venüs iniş aracı 1500 kg ağırlığında idi. Yüzeyden alınacak örnekler üzerinde analizler yapmak üzere tasarlanmış deney setleri güçlü rüzgârlar tarafından daha sonda yüzeye inmeden önce harekete geçirildiğinden, araç yüzeyde planlanan işlevini gerçekleştiremedi. Sondanın taşıdığı bir balon, ('aerobot') 54 km yükseklikte boşluğa bırakıldı. 3,5 metre çapında ve toplam 25 kg ağırlığındaki bu balon atmosferle ilgili ölçümler yapmak üzere donatılmıştı. Gezegenin karanlık yüzüne bırakılan balon, 47 saat uçtu, ve doğal atmosfer akımlarının yardımı ile 9000 km yol aldıktan sonra gezegenin aydınlık yüzüne geçti ve güneş ışınlarının etkisi ile ısınıp patlayana kadar yeryüzündeki radyoteleskoplar tarafından kaydedilen önemli bilgiler gönderdi. Balonun dikey yöndeki beklenmedik yer değiştirmeleri, Venüs atmosferinin o güne dek bilinmeyen dikey akımlarını gün ışığına çıkardı. Vega 1 taşıyıcı aracı ise 6 Mart 1986'da Halley kuyruklu yıldızı ziyaretini gerçekleştirdi. Araç şu sırada Güneş çevresinde yörüngededir. Vega 2 (SSCB): 21 Aralık 1984'te fırlatıldı. Vega 1 ile aynı tasarıma sahipti. İniş aracının ayrılmasının ardından Venüs çekim yardımı ile Halley kuyruklu yıldızına doğru yöneldi. İniş aracı 15 Haziran 1985'te gezegen yüzeyine indi. Yüzeyden aldığı örneklerin incelemesinde Ay yüzeyinde bulunan; ancak dünyada nadir olan anortosit-troktolit tipi mineraller saptadı. Yerden 50 km yükseklikte bırakılan balon ise iki güne yakın süre uçarak yeryüzüne bilgi gönderdi. 9 Mart 1986'da Halley kuyruklu yıldızının yanından geçen taşıyıcı araç ise şu anda Güneş çevresinde yörüngededir. Magellan (ABD): 4 Mayıs 1989'da fırlatıldı. 10 Ağustos 1990'da Venüs çevresinde kutupsal bir yörüngeye girdi. 4 yıllık görev süresi içinde Venüs yüzeyinin tamamına yakınının radar haritasını çıkardı. Aynı bölgeler üzerinden birden fazla geçiş yaptığı için değişik açılardan kaydettiği görüntüler birleştirilerek 3 boyutlu haritalar elde edilebildi. Gezegenin ayrıntılı bir kütleçekim alanı haritasını da çıkardı. Görev süresini tamamladığında atmosferin üst sınırına dek alçaltılarak, güneş panelleri üzerindeki sürtünme etkisi ölçümleri ile üst atmosfer yapısı hakkında bilgi edinmeye çalışıldı. Atmosferin frenlemesi nedeniyle giderek yükselti kaybeden araç iki gün sonra parçalanarak gezegen üzerine düştü. Venüs'ün jeolojisi ve yüzey şekilleri hakkında bilinenlerin önemli bir kısmı Magellan'ın sağladığı verilere dayanmaktadır. Galileo (ABD): Jüpiter ve uydularını incelemek amacıyla 18 Ekim 1989'da fırlatılan araç kütleçekimi yardımı ile hız kazanmak üzere 2 Ekim 1990'da Venüs yakın geçişi yaptı. Gezegenin resimlerini çekti. Cassini-Huygens (ABD): Satürn ve uydularını incelemek amacıyla 15 Ekim 1997'de fırlatılan araç kütleçekimi yardımı ile hız kazanmak üzere 26 Nisan 1998 ve 24 Haziran 1999'da iki kez Venüs yakın geçişi yaptı. 1978'de Venera 11'in Venüs atmosferinde yıldırım olarak yorumlanan gözlemlerini doğrulamak üzere atmosferde elektriksel etkinlik aradı; ancak olumlu bir bulguya rastlamadı. MESSENGER (ABD): Merkür gezegeninin araştırılması amacıyla 3 Ağustos 2004'te fırlatılan araç, kütleçekimi yardımı ile hızı düşürülerek Merkür yörünge girişine hazırlanmak üzere 2006 ve 2007 yıllarında iki kez Venüs yakın geçişi yapacaktır. Bu geçişler sırasında bilimsel aygıtların Merkür gözlemleri öncesi test ve ayarları yapılırken, Venüs üzerinde de gözlemler yapması mümkün olacaktır. Venus Express (ESA-Avrupa Uzay Ajansı): 9 Kasım 2005'te fırlatıldığı 1270 kg ağırlığındaki araç 11 Nisan 2006'da Venüs çevresinde yörüngeye girerek, gezegenin atmosferi üzerinde yoğunlaşan bilimsel gözlemler yapıyor. Planet-C (Japonya): JAXA (Japon Uzay Ajansı) tarafından 2008 yılında fırlatılması ve 2009'da Venüs yörüngesine girmesi planlanan 320 kg ağırlığındaki araç, atmosfer hareketleri, elektriksel ve volkanik etkinlik araştırılması üzerinde yoğunlaşan gözlemler yapacaktır. BepiColombo (ESA ve JAXA ortaklığı): Merkür gezegeninin araştırılması amacıyla 20 Ekim 2018'de fırlatılan aracın, kütleçekimi yardımı ile Ekim 2020 ve Ağustos 2021 olmak üzere iki kez Venüs'e yakın geçişi yapması olasıdır. Adlandırma Bir tanrıçanın adını taşıyan tek gezegen olması nedeniyle, Venüs ile ilgili adların, kadın adları arasından seçilmesine özen gösterilmektedir. Bu yaklaşıma tek istisna, gezegen üzerindeki en yüksek dağa İskoç bilim insanı James Clerk Maxwell'in adının verilmiş olmasıdır. Uluslararası Gökbilim Birliği'nin (IAU), Venüs üzerindeki yüzey şekillerinin adlandırılmasında uyulmasını önerdiği kurallar şöyledir: Kıta büyüklüğündeki toprak parçaları (Terra): Aşk tanrıçaları Büyük coğrafi bölgeler (Regio): Kadın devler ve Titan'lar Kraterler: Ünlü kadınların adları. 20 km'den küçük kraterler için, yaygın kadın isimleri. Dağlar (Montes): Tanrıça adları Tepeler (Colles): Deniz tanrıçaları Sırtlar (Dorsa): Gök tanrıçaları Alçak düzlükler (Planita-ova): Mitolojik kadın kahramanlar Yüksek düzlükler (Plana-plato): Bereket tanrıçaları Uçurumlar (Rupes): Ev ve ocak tanrıçaları Vadiler (Valles): 400 km'den uzun olanlar için, Venüs gezegenine değişik dillerde verilen adlar. 400 km'den kısa olanlar için, nehir tanrıçaları. Taçlar (Corona): Dünya ve doğurganlık tanrıçaları Yarıklar (Chasma): Av tanrıçaları, Ay tanrıçaları Yassı volkanik tabanlar (Farra): Su tanrıçaları Sığ çukurluklar (Fossa): Savaş tanrıçaları İnce uzun yapılar (Linea): Savaş tanrıçaları Düzensiz kraterler (Patera): Ünlü kadınlar Çokgen görünümlü alanlar (Tessera): Kader ve kısmet tanrıçaları Kum tepeleri (Unda): Çöl tanrıçaları Yıldız biçimli oluşumlar (Astra), kubbe biçimli dağ ve tepeler (Tholus), kesişen vadi ağları (Labyrinthus), akıntı alanları (Fluctus): Çeşitli tanrıçalar Gözlem koşulları Venüs, Güneş çevresinde yaklaşık 224 gün süren dolanma süresine karşın yörüngesinin Yer yörüngesine yakınlığı nedeniyle 584 gün gibi uzun bir kavuşum dönemine sahiptir. Gökyüzündeki görünür hareketini tamamlaması bir buçuk yılı geçer. Bir alt gezegen olması nedeniyle her zaman Güneş'e yakın konumdadır ve gözlenmesi için en uygun saatler gün doğumundan önce ya da gün batımından sonradır. 'Sabah yıldızı' ve 'akşam yıldızı' adları bu nedenle verilmiştir. -4,4 kadir derecesine varabilen parlaklığı ile en parlak yıldızlardan ve diğer tüm gezegenlerden çok daha parlaktır. Güneş ve Ay'dan sonra gökyüzünün en parlak cismidir. Bu nedenle güneş ışınlarının Venüs'ün görülmesine izin vermediği alt ve üst kavuşum dönemleri dışında yılın büyük bir kısmında rahatlıkla izlenir. Merkür'e oranla çok daha yüksek uzanımlara (en uygun koşullarda 48°) çıkabildiği için gün içinde izlenebildiği süre de daha uzundur ve uygun dönemlerde akşam gün battıktan sonra veya sabah gün doğmadan önce 4 saat kadar ufkun üzerinde kalabilir. En parlak dönemlerinde güneş ufkun üzerinde iken bile görülmesi mümkündür, hatta alışkın gözler gün ortası saatlerinde dahi Venüs'ü yakalayabilir. Aysız gecelerde, kent ışıklarından yeterince uzaklaşılabilirse, insan gözünün Venüs ışığının çevreye verdiği aydınlığı hissedebildiği ve yarattığı gölgelerin fark edilebildiği de söylenir. Venüs'ün dünyaya en yakın olduğu dönemlerde 1 yay dakikayı geçen görünür çapı insan gözünün ayırma gücü sınırındadır ve duyarlı gözlerin gezegenin hilal evresini ayırt edebilmesi olasıdır. Tam güneş tutulmaları çok kısa süre için de olsa, Venüs'ün güneşe çok yakın konumda olduğu kavuşum dönemleri civarında bile gezegenin gün ortasında çıplak gözle izlenebilmesine olanak sağlar. 1999 tam güneş tutulması sırasında bu durum gerçekleşmiştir. Evreler Bir teleskop ile izlendiğinde Venüs'ün Ay gibi evreleri olduğu görülür. Gezegenin Güneş'in arkasında ve yeryüzüne en uzak durumda olduğu üst kavuşum anında, görünen yüzeyinin tümü aydınlandığından ışıklı bir daire şeklinde 'dolun' evresi söz konusudur. Bu aynı zamanda uzaklık nedeniyle Venüs'ün görünür çapının en az olduğu dönemdir. En yüksek uzanım anında gezegen bir yarım daire şeklinde görülür. Güneş ile yer arasında kaldığı dönemlerde ise karanlık yüzünü göstererek bir 'hilal' şekli alır. Hilalin en ince olduğu dönemler gezegenin Dünya'ya en yakın olduğu ve görünür çapının en büyük olduğu dönemlerdir; ancak bu esnada güneş ışınları gezegenin görülmesini engeller. Parlaklık Bir alt gezegen olması nedeniyle Venüs'ün yeryüzünden izlenebilir parlaklığı iki değişkenin ilişkisi ile belirlenir: Evre Görünür çap (dolaylı olarak Yer'e uzaklık) Venüs Yer'e en yakın konumda iken dünyaya dönük yüzünün tümüyle karanlıkta kalması, aydınlanan yüzünün tamamının görülebildiği 'dolun' evresinde ise, en uzak dolayısıyla en küçük görünür boyutta olması nedeniyle yeterince parlak değildir. Gezegenin gözlemciye en fazla ışık gönderebildiği konumu, görünür aydınlık yüzeyin en fazla olduğu %30 aydınlık (hilal ile yarım evre arası) evresidir. Venüs atmosferinin neden olduğu gözlem özellikleri Gündüz-gece çizgisi üzerinde kalan Venüs atmosferinin güneş ışınları ile aydınlanması, gezegenin evresinin beklenenden daha büyük olarak algılanmasına neden olur. Venüs'ün herhangi bir dönemde Güneş'le yaptığı açıya dayanarak hesaplanan evre ile gözlenen evresi arasındaki bu 'faz kayması' bazen 3 günü bulur ve Schröter etkisi olarak adlandırılır. Venüs'ün karanlık yüzünün yeryüzüne dönük olduğu alt kavuşum anında, arkadan aydınlanan atmosferin, ortası karanlık bir halka şeklinde görülebildiği saptanmıştır. Yine alt kavuşum anına yakın günlerde gezegenin karanlık yüzünde çok hafif bir aydınlanma hissedilebilir. 'Küllenmiş ışık' adı verilen bu olay, 1640'lardan bu yana bilinmektedir. Bugüne dek çok değişik açıklamalar getirilmiş olmasına rağmen nedeni bilinmeyen bu atmosfer aydınlanmasının, elektriksel etkinliklerle veya kutup ışıklarına benzer bir mekanizma ile ortaya çıkabileceği öne sürülmüştür. Venüs atmosferi gaz küreler gibi diferansiyel dönme (Kutup ve Eşlek-ekvator- bölgelerinin farklı hızlarda dönmesi) gösterir. Venüs'ün atmosferinde sürekli olarak devam eden asit yağmurları yağmaktadır. Genellikle Venüs kükürt nedeniyle çok sıcak bir iklime sahiptir. Venüs'ün Güneş geçişleri Venüs yaklaşık 20 ayda bir alt kavuşum konumundan geçtiği halde, yörüngesinin tutulum düzlemine 3,39 derecelik bir açı yapması nedeniyle güneş diskinin önünden geçişi nadiren gerçekleşir. Venüs yörüngesinin tutulum düzlemini kestiği noktalar, yani yörüngenin çıkış ve iniş düğümleri ile Güneş ve Yer'in düz bir çizgi üzerinde yer almasını gerektiren bu durum yaklaşık her yüzyılda 2 kez, 8 yıl aralıklı çiftler şeklinde gözlenir. (1761-1769, 1874-1882, 2004-2012, 2117-2125 gibi). Tüm geçişler, düğümlerin Yer yörüngesindeki izdüşümlerine denk gelen Haziran ve Aralık ayları içinde olur. Daha yakından incelendiğinde geçişlerin düzenlerinin 243 yıllık bir döngü içerisinde yinelendiği dikkati çeker. İçinde bulunduğumuz binyılda, bu döngü 113,5-8-121,5-8 yıllık aralıklar şeklinde tekrarlanmaktadır. Venüs'ün geçişi, Güneş diski üzerinde küçük bir siyah beneğin ilerlemesi şeklinde izlenir ve en fazla 7 saat kadar sürer. Güneş Sistemi'nde Venüs'ün özel yeri Bazı özellikleri, Venüs'ü eşsiz kılmaktadır: Venüs kendine ait fizistrospedi paraçalama özelliğine ve trospinakolitan perazmına sahiptir Dünyaya yörüngesi itibarıyla ortalama mesafe olarak en yakın gezegendir. Yer'den gözlendiğinde en parlak gezegendir. Yüzey sıcaklığı en yüksek gezegendir. Yer benzeri gezegenler arasında en yoğun atmosfere sahip olanıdır. En çok uzay aracı gönderilen ve üzerinde en çok sayıda insan yapımı araç bulunan gezegendir. Ekseni etrafında ters döner. *Örneğin Ay Dünya(Yer) etrafında dönerken kendi etrafında Venüs gibi ters, lâkin yavaş dönerek hep aynı yüzünü gösterir. Atmosferindeki hayat olasılığı Venüs'ün bulutlarında çok dirençli mikroorganizmalar olabileceğine dair bazı göstergeler bulunmaktadır. El Paso'daki Texas Üniversitesi'nden Dirk Schulze-Makuch ve Louis Irwin'e göre bunlar, diğer şeylerin yanı sıra bazı gazların yokluğunu veya varlığını açıklayabilir. Ayrıca Pioneer-Venus 2'nin büyük daldırma sondası, Venüs'ün bulutlarında bakteri boyutunda parçacıklar buldu. Cardiff Üniversitesi'nden Profesör Jane Greaves yönetimindeki ekibin Venüs atmoserindeki fosfin miktarı ile ilgili akademik makaleleri, 14 Eylül 2020'de Nature Astronomy dergisinin websitesinde yayınlandı ve bu dergideki makaleye gönderme yaparak The Royal Astronomical Society tarafından aynı gün açıklandı. Prof Greaves ve ekibi, Hawaii'deki James Clerk Maxwell Teleskobu ile yaptıkları gözlemlerde Venüs atmosferinde yüksek miktarda fosfin molekülüne rastladıktan sonra, bu gözlemin öneminden dolayı Şili'deki Atacama Large Millimeter/submillimieter Array (ALMA) tesisindeki 45 teleskopla gözlemlerini kontrol etme imkanı buldular. Bu gözlem, fosfin gazının özelliklerinden dolayı önemliydi: Fosfin gazı, canlı içermeyen süreçlerde (endüstriyel bir üretim yoksa) ancak çok az miktarda üretilebiliyordu. Bu yüzden de eldeki veriler daha detaylı incelemeye tabi tutuldu. Elde edilen veriler üzerinden, Kyoto Sangyo Üniversitesi'nden Prof Hideo Sagawa tarafından hesaplamalara göre Venüs atmosferinin gözlemlenen kısmında her 1 milyar molekülde 20 molekül fosfin olduğu anlaşıldı. MIT'den Prof William Bains'in liderliğinde yapılan çalışmalarda, Prof Greaves'ın tespit ettiği miktarın cansız süreçlerle ortaya çıkıp çıkamayacağı kontrol edildi. Yapılan hesaplamalarda, cansız süreçlerin bu miktarın ancak 10.000'de birini üretebileceği ortaya konuldu. Bu sebeple, Venüs atmosferindeki fosfin miktarı, gezegende hayat olduğunun muhtemel işareti olarak değerlendiriliyor. Çalışmaları yürüten bilim insanları, bu araştırmada ortaya çıkan verilerin Venüs'te hayat olduğunu kesin olarak göstermediğini ve daha fazla veriye ihtiyaç olduğunu belirtiyorlar. Ancak fosfin üretimi ile ilgili bilinen kimyasal tepkimeler göz önüne alındığında, Venüs gezegeninde fosfin üreten mikroorganizmaların varlığı ciddi bir ihtimal olarak değerlendiriliyor. Kaynakça Karasal gezegenler Antik çağlardan beri bilinen astronomik cisimler
1912
https://tr.wikipedia.org/wiki/Topoloji
Topoloji
Topoloji, matematiğin ana dallarından biridir. Yunancada yer, yüzey veya uzay anlamına gelen topos ve bilim anlamına gelen logos sözcüklerinden türetilmiştir. Topoloji biliminin kuruluş aşamalarında yani 19. yüzyılın ortalarında, bu sözcük yerine aynı dalı ifade eden Latince analysis situs ür. Bir homeomorfizmaya örnek olarak, bir üçgenin (içi boş) bir çembere ya da bir çay bardağının, çay tabağına dönüşümü verilebilir. Bunu geometrik olarak görmek çok kolaydır. Gerçekten çay bardağı ya da tabağından birinin kauçuktan yapıldığını düşünürsek, cismin bütünlüğünü bozmadan, çekip uzatarak ve/veya eğip bükerek diğer cisme dönüştürebileceğimizi görürüz. Benzer şekilde kulplu bardak ve simidin birbirlerine aynı yöntemle dönüştürülebileceğini de görebiliriz. Özellikle 19. yüzyılın sonlarına doğru Henri Poincaré'nin çalışmalarıyla ulaşılabilmiş maksimum göreceli temellerine oturtulan topoloji, 20. yüzyıl boyunca gelişmiş ve çeşitli altdallara ayrılmıştır. En temel altdal olan nokta-küme topolojisi, topolojiyi kümeler teorisi düzeyinde inceler; tıkızlık, bağlantılılık, ayrılabilirlik, sayılabilirlik gibi temel kavramlarla ilgilenir. Cebirsel topoloji altdalı, homotopi, homoloji gibi cebirsel-topolojik kuramlar aracılığıyla topolojik uzayları inceler. Türevli topoloji, üzerinde türev işleminin tanımlanabildiği uzayları, örneğin çokkatlıları, türevlenebilir gönderim (konumun analizi) deyimi kullanılıyordu. Topoloji sözcüğü bir topolojik uzayı tanımlamak için inşa edilen ve belli koşulları sağlayan kümeler ailesi için de kullanılır. Aşağıdaki matematiksel tanımda bu koşullar sıralanmıştır. Topolojik yapı, geometri bağlamında bir kümenin üzerine konabilecek en basit yapı olarak görülebilir. Başka bir deyişle, topoloji, geometri yapmak için atılan ilk adımdır. Üzerine topoloji konmuş iki küme arasındaki geçiş, ancak topolojileri gözeten ve sürekli denen gönderimlerle olasıdır. İki topolojik uzayın denkliği, aralarında topolojiyi koruyan ve topolojik eşyapı ya da homeomorfizma denen sürekli bir gönderimin varlığıyla ortaya çıkar. Kabaca, bu tür gönderimler topolojik nesneleri yırtmadan ve koparmadan, eğip bükerek sürekli bir biçimde bir başka nesneye dönüştürler aracılığıyla inceler. Düşük boyutlu topoloji, 2, 3, 4 boyutlu çokkatlıları inceler. Kısacası, topoloji sözcüğünün başına gelen sözcük, altdalın hangi matematiksel yapıları kullanarak topolojik uzayları incelediğini belirtir; örneğin geometrik topoloji, simplektik topoloji, kontakt topoloji vs. Matematiksel tanım X herhangi bir küme, T ise X kümesinin altkümelerinin bir kısmından oluşan bir küme olsun. Eğer T aşağıdaki koşulları sağlıyorsa T'ye X'in üzerinde bir topoloji denir: Boşküme ve X, T'nin elemanları olmalıdır. T'nin herhangi sayıda elemanının (X'in altkümesi olarak) birleşimi yine T'nin elemanı olmalıdır. T'nin sonlu sayıda elemanının kesişimi yine T'nin elemanı olmalıdır. Bu koşulların sağlanması durumunda T ile donatılmış X kümesine bir topolojik uzay denir. T'ye dahil olan her bir altkümeye açık (ya da X'te açık) denir. Tanım gereği, boşküme, X, herhangi sayıda altkümenin birleşimi, sonlu altkümenin kesişimi açık altkümelerdir. Bir altkümenin tümleyeni T'nin içindeyse o altkümeye kapalı denir. Dolayısıyla, boşküme ve X aynı zamanda kapalı altkümelerdir. Tüm bu tanımlardan yola çıkarak bir topolojik uzayda herhangi sayıda kapalı altkümenin kesişimi ve sonlu sayıda kapalı altkümenin birleşiminin kapalı olduğu kolaylıkla gösterilebilir. T topolojisine dahil olan altkümelere açık denmesi, çok daha eski bir geleneğe dayanmaktadır. Gerçel sayılar çizgisi, üzerindeki uzaklık (metrik) kavramıyla birlikte düşünüldüğünde standart bir topolojik uzay örneğidir: bu uzayda bir noktaya olan uzaklıkları belli bir sayıdan küçük olan noktaların kümesine geleneksel olarak açık aralık denir. Bu tür açık aralıklar (ve herhangi sayıda birleşimleri) gerçel sayılar çizgisinin standart topolojisinin içinde yer alır. Benzer biçimde, bir düzlemin üzerine açık yuvarlar aracılığıyla kurulacak topoloji, geleneksel Öklit düzlemini verecektir. 'Gerçel sayılar topolojik uzayı'ndan kendisine herhangi bir fonksiyonun sürekli olması, analizdeki (calculus) geleneksel süreklilik tanımıyla tamamen aynıdır. Bir topolojik uzayın (X) bir altkümesi (A) üzerinde, uzayın topolojisi sayesinde bir topoloji kurulabilir. X'te açık herhangi bir kümenin A ile kesişimine A'da açık diyerek oluşturulan topolojiye altuzay topolojisi (tetiklenen topoloji) denir. Örneğin, Öklid düzleminde yatan bir üçgen, tetiklenen topoloji sayesinde sezgisel olarak beklediğimiz topolojik uzay yapısına kavuşur: üçgenin üzerine çizilen açık bir aralık, üçgende açık olacaktır. X ve Y adlı iki topolojik uzay ve X'ten Y'ye giden bir f gönderimi için, Y'deki herhangi bir açık altkümenin f altında ters görüntüsünün X'te açık olması durumunda f gönderimine sürekli gönderim denir. İki topolojik uzay arasında birebir, örten, tersi ve kendisi sürekli bir gönderime topolojik eşyapı ya da homeomorfizma, bu uzaylaraysa eşyapısal ya da homeomorfik denir. Örneğin, düzlemde yatan bir üçgenle bir çember ya da 3 boyutlu Öklit uzayında yatan bir simitle bir kulplu bardak (bulundukları uzaydan tetiklenen topolojileriyle) birbirlerine homeomorfiktir. Kaynakça Ayrıca bakınız Topolojik uzay
1913
https://tr.wikipedia.org/wiki/Cahit%20Arf
Cahit Arf
Cahit Arf (24 Ekim 1910, Selânik - 26 Aralık 1997, İstanbul), Türk matematikçi ve bilim insanı, eski TÜBİTAK Bilim Kolu başkanıdır. 1948'de İnönü Ödülü'nü, 1974'te TÜBİTAK Bilim Ödülü'nü kazanmıştır. 1980 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi ve Karadeniz Teknik Üniversitesi Onur Doktorası, 1981'de de ODTÜ Onur Doktorası'nı almıştır. 1990 yılında Cahit Arf'ın onuruna Sayılar Teorisi üzerine uluslararası bir sempozyum düzenlenmiştir. İleri düzeyde araştırmalar yaptığı Halkalar ve Geometri üzerine ilk konferanslar da 1984'te İstanbul'da yapılmıştır. 2009 yılından itibaren 10 Türk lirası üzerinde Arf'ın sureti yer almaktadır. Hayatı Cahit Arf, ilkokulu o yıllarda Sultani adı verilen liselerin ilk kısmında okumuş, daha beşinci sınıftayken tanıştığı genç bir öğretmen onun matematikle ilgilenmesini sağlamıştır. Lisenin orta kısmına geldiğinde artık okul arkadaşlarının çözemediği matematik sorularını çözen Cahit Arf’ın bu yeteneği ailesi ve hocalarının ilgisini çekmiş ve Paris’teki St. Louis Lisesi'nde okumak üzere ailesi tarafından Fransa’ya gönderilmiştir. Üç yıllık lise tahsilini iki yılda bitirip Türkiye’ye geri dönen Cahit Arf o sıralarda Türk hükûmeti tarafından yükseköğrenim görmek üzere sınavla Avrupa’ya gönderilecek aday öğrenciler arasına alınmıştır. Yüksek öğrenimi Yükseköğrenimini Fransa'da Ecole Normale Superieure'de 1932'de tamamlamıştır. Bir süre Galatasaray Lisesi'nde matematik öğretmenliği yaptıktan sonra İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi'nde doçent adayı olarak çalışmıştır. Doktorasını yapmak için Almanya'ya gitmiştir. 1938 yılında Göttingen Üniversitesi'nde doktorasını bitirmiştir.Cahit Arf matematikçilik yanındada bir bilim insanıdır. Kariyeri Cahit Arf Türkiye'ye döndüğünde İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi'nde profesör ve ordinaryüs profesörlüğe yükseldi ve 1962 yılına kadar çalıştı. Daha sonra Robert Koleji'nde matematik dersleri vermeye başladı. 1964 yılında Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) ilk bilim kurulu başkanı oldu. Daha sonra gittiği Amerika Birleşik Devletleri'nde araştırma ve incelemelerde bulundu; Kaliforniya Üniversitesi'nde konuk öğretim üyesi olarak görev yaptı. Türkiye'de yaşamak istemesi üzerine kendi isteğiyle 1967 yılında Türkiye'ye döndü. Döndükten kısa bir süre sonra Kanada ve Amerika'daki üniversitelerden konuk öğretim üyesi olarak teklifler aldı. Ancak kendisi bu tekliflere cevap veremeden Ortadoğu Teknik Üniversitesi'nden gelen telefon bu üniversiteye atandığını ve uçak biletinin yolda olduğunu söylüyordu ve artık Ortadoğu Teknik Üniversitesi'nde göreve başlamıştı. 1980 yılında emekli oldu. Emekliye ayrıldıktan sonra TÜBİTAK'ın kurulmasında çok emeği geçti ve TÜBİTAK'a bağlı Gebze Araştırma Merkezi'nde görev aldı. 1983-1989 yılları arasında Türk Matematik Derneğinin başkanlığını yaptı. Arf, İnönü Armağanı'nı (1943) ve TÜBİTAK Bilim Ödülü'nü kazandı (1974). Bu ödülü alırken yaptığı konuşmada 'Bilim insanının amacı anlamaktır' hemen ardından 'ama büyük harflerle anlamaktır' sözüyle kendine göre bilim insanını açıklamıştır. Onuruna yapılan cebir ve sayılar teorisi üzerine uluslararası bir sempozyum, 1990'da 3-7 Eylül tarihleri arasında Silivri'de gerçekleştirilmiştir. Halkalar ve geometri üzerine ilk konferanslar da 1984'te İstanbul'da yapılmıştır. Arf, matematikte geometri kavramı üzerine bir makale sunmuştur. Cahit Arf, 26 Aralık 1997 tarihinde ağır bir kalp hastalığı nedeni ile ölmüştür. Çalışmaları Cahit Arf, cebir konusundaki çalışmalarıyla dünyaca ün kazanmıştır. Sentetik geometri problemlerinin cetvel ve pergel yardımıyla çözülebilirliği konusunda yaptığı çalışmalar, cisimlerin kuadratik formlarının sınıflandırılmasında ortaya çıkan değişmezlere ilişkin Arf değişmezi ve Arf halkaları gibi literatürde adıyla anılan çalışmaların yanı sıra "Hasse-Arf Teoremi" adı ile anılan teoremi matematik bilimine kazandırmıştır. ''Arf Sabiti'' ve ''Arf Kapanışları'' gibi terimleri buldu. Görüşleri Cahit Arf, matematiği bir meslek dalı olarak değil, bir yaşam tarzı olarak görmüştür. Öğrencilerine sürekli: "Matematiği ezberlemeyin, kendiniz yapın ve anlayın." demiştir. "Matematik esas olarak sabır olayıdır. Belleyerek (ezberleyerek) değil, keşfederek anlamak gerekir." demiştir. "Matematik de resim, müzik ve heykel gibi bir sanattır" diyerek matematiğin sanatsal yönünü vurgulamıştır. "Matematik endüktif (tümevarımsal) bir bilimdir ve bu endüktif bilim sonsuz kümeler için geçerli. Bu sonsuzlukları endüktif bir şekilde kavrıyoruz ve kavradığımız zaman da o sonsuzluğu hissediyoruz. Sınırsızlığı... Ve bu bize mutluluk veriyor çünkü ölümü unutuyoruz... Herkes ölümsüz olduğunu hissettiği alanda çalışmak ister. Ben de matematikte kendimi ölümsüz hissettim." Hakkında düzenlenen konferanslar Orta Doğu Teknik Üniversitesi Matematik Bölümü'nde her sene Arf adına ve anısına özel bir konferans düzenlenmektedir. ODTÜ'de düzenlenen Arf konferanslarının konuşmacıları ve bağlı olduğu kurumlar 2009: Gunter Harder - Bonn Üniversitesi Matematik Enstitüsü 2007: Hendrik Lenstra - Leiden Üniversitesi Matematik Enstitüsü 2006: Jean-Pierre Serre - Collège de France 2005: Peter Sarnak - Princeton Üniversitesi ve İleri Araştırma Enstitüsü 2004: Robert Langlands - İleri Araştırma Enstitüsü 2003: David Mumford - Brown Üniversitesi Uygulamalı Matematik Bölümü 2002: Don Zagier - Utrecht Üniversitesi/Collège de France 2001: Gerhard Frey - Essen Üniversitesi Deneysel Matematik Enstitüsü Kaynakça Dış bağlantılar ("MacTutor History of Mathematics"teki biyografisi) (Cahit Arf'in "Matematikçiler Ağacı"ndaki Yeri) 20. yüzyıl matematikçileri 1910 doğumlular 1997 yılında ölenler École Normale Supérieur'de öğrenim görenler Göttingen Üniversitesinde öğrenim görenler Türk matematikçiler TÜBİTAK Bilim Ödülü sahipleri Selanik doğumlular İstanbul Üniversitesi öğretim üyeleri Zincirlikuyu Mezarlığı'na defnedilenler Türk ordinaryüs profesörler Kaliforniya Üniversitesi, Berkeley öğretim üyeleri İstanbul'da ölenler TÜBİTAK Başkanları
1920
https://tr.wikipedia.org/wiki/Macaristan
Macaristan
Macaristan (, ), Orta Avrupa'da Karpatlarda kurulu olan ve denize kıyısı olmayan bir ülkedir. Komşuları; batıda Avusturya ve Slovenya, kuzeyde Slovakya, doğuda Romanya ve Ukrayna, güneyde Sırbistan ve Hırvatistan'dır. Başkenti Budapeşte olan Macaristan, OECD, NATO, AB, Vişegrad Grubu ve Schengen üyesidir. Ülkedeki resmî dil, Fin-Ugor dillerinden olan ve Avrupa Birliği'nin 24 resmî dilinden biri olan Macarcadır. Bu bağlamda Macarca, Avrupa Birliği'nde Fince, Estonca ve Maltaca ile beraber Hint-Avrupa dillerinden olmayan dört dilden biridir. Hüküm süren Kelt (MÖ 450 sonrası) ve Roma (MÖ 9 - 5. yüzyıl) dönemlerinden sonra Macaristan'ın kuruluşu 10. yüzyılda Doğu Roma tarafından 1000 yılında tahta oturtulan I. István'ın büyük büyükbabası Árpád önderliğinde Macarların Asya'dan bölgeye gelişiyle Macaristan tarihi başlamaktadır. Macar Krallığı çeşitli kesintilerle de olsa 946 yıl varlığını sürdürdü. Bu süreçte de Batının kültürel merkezlerinden biri oldu. Zamanının süper güçlerinden olan Macaristan, ittifak devletleriyle girdiği I. Dünya Savaşı'nı kaybedince ülke topraklarının üçte ikisinden fazlasını 3.3 milyon etnik Macar halkıyla beraber kaybetti. Buna neden olan ve 1920 yılında imzalanan Trianon Antlaşması, Macar tarihinin en kötü olaylarından biri olarak kabul edildiği gibi, ağır şartlarıyla bilinmektedir. II. Dünya Savaşı sırasında Nazi Almanyası ile birlik olan Macaristan, bunun ardından Sovyet Rusyası tarafından ele geçirildi ve 1947 ile 1989 yılları arasında komünist yönetimi benimsedi. Bu dönemde Macaristan, 1956 Macar Devrimi gibi olaylarla uluslararası bir tanınırlık elde etti. 1989 yılındaki devrimle Doğu Bloku'nun çökmesiyle sınırlarını Avusturya'ya açtı. Bu yıldan sonra da parlamenter cumhuriyet sıfatını elde etti. Bugün ülke geniş gelire sahip bir ekonomi barındırmaktadır. Ayrıca bölgesel bazı kaynakları da tekelinde bulundurmaktadır. Önceki on yılda Macaristan dünyanın onuncu dinamik ekonomisi olarak gösterildiği gibi dünyanın on beş turistik merkezinden biridir. Aynı şekilde başkent Budapeşte, dünyanın en güzel kentlerinden biri olarak gösterilmektedir. Ülkedeki Hévíz Gölü, dünyanın en büyük ikinci kaplıcasıdır. Yine Balaton Gölü, Orta Avrupa'daki en büyük göldür. Son olarak Hortobágy, Avrupa'nın en geniş otlağıdır. Tarihçe Coğrafya Macaristan Yaylası (Felföld) Macaristan'ın kuzey kesimleri dağlık bir bölgedir. Doğu komşusu Romanya'nın kuzey sınırından içeri giren bu dağ zinciri batıya doğru uzanarak Avusturya Alpleri ile birleşir. Ama bu dağlar akarsulara sık sık geçit veren sayısız birtakım tepelere parçalanmıştır. Dağların en yüksek noktası Kekeş Tepesi'dir (1014 m). Yer yer vadilerle yarılan dağların yamaçları sık ormanlarla kaplıdır. Tepelerden vadilere inildikçe "lös" adı verilen kil ve kum karışımı sarı renkli balçıkla kaplı araziler görülür. Bunlar çok verimli topraklardır. Bağlar, meyve bahçeleriyle dolu olan vadilerde sırtlarını yamaçlara dayamış kasabalara rastlanır. Tuna Nehri'nin batısında Bakony Ormanları bulunur. Macar Denizi diye anılan Balaton Gölü'ne kadar uzayan bu dağlık bölge çoğunlukla kireçtaşından oluşmuş bir yayladır. En yüksek tepesi Kőröshegy Dağı'dır (713 m). Buralarda da tepeler ormanlarla kaplı olup vadiler tarıma ayrılmıştır. Vadilerde de yer yer lös toprağına rastlanır. Balaton Gölü'nden güneye doğru, Sırbistan sınırı yakınlarında Mecsek Dağları (En yüksek noktası 682 m) bulunur. "Felföld" diye anılan Macaristan Yaylası burada sona erer. Macaristan Ovası (Alföld) Batı Macaristan Ovası’nda ilk planda tepelerin çokluğu göze çarpar. Buralarda akarsular bulanık ve çamurludur. Bunlardan daha çok ormandan kesilen ağaç kütüklerini taşımak için faydalanılır. Tuna'ya dökülen Raba, Repce ve Marcal nehirleri arasında kalan topraklarda buğday ekimi yapılır. Tuna'yı geçip doğuya ilerlendikçe Büyük Alföld denilen karakteristik Macar Ovası ile karşılaşılır. Macar halkının yarısını barındıran baştan başa düz, engin bir çayırdır. Büyük Alföld'de büyük ısı farkları göze çarpar. Kuzeyde dağlarla çevrili olduğu için yazın şiddetli sıcaklar olur. Kışın ise dondurucu rüzgârlar ovayı kaplar. Karpatlar’dan inen Tisza Nehri ovayı enlemesine keserek güneyde Sırbistan’a girer (Voyvodina Özerk Bölgesi) ve orada Tuna'ya karışır. Büyük miktarda çamuru da birlikte sürükleyen bu ırmak, ilkbahar taşkınları sırasında oldukça geniş bir çevreyi sular altında bırakır. Yazın kızgın güneşle kuruyan bu çamurlar Tuna ile Tisza arasındaki bölgenin karakteristik manzarasıdır. Kuzeydoğuda Romanya sınırına yakın Debrecen dolaylarında buna benzer kumlu, balçıklı yerlere rastlanır. Tarıma çok elverişli löslü topraklar çoğunluğu meydana getirirler. Macaristan'ın tarım yönünden zenginliğinin belli başlı kaynağı bu bereketli ovalardır. İklim Sıcaklık ocak ayında -1 ve 2 derece arasındadır. Yaz aylarında ise sıcaklık en fazla 29 derece'dir. Denize kıyısı olmadığı için ülkede karasal iklim hâkimdir. Siyaset Parlamento tarafından her dört yılda bir seçilen devlet başkanının rolü semboliktir; ancak görevleri arasında başbakanı atamak vardır. Başbakan ise hükûmet üyelerini seçer ve görevden alır. Her bakan adayı, devlet başkanı tarafından bir formalite olarak onaylanmalıdır. Yasama organı 386 üyeli parlamentodur (Országgyűlés). Bir siyasi parti parlamentoya girebilmek için oyların en az %5'ini almalıdır. Macaristan'da, cumhurbaşkanı seçimleri gibi milletvekili seçimleri de 4 yılda bir yapılır. 15 üyeli Anayasa Mahkemesi, yasaların anayasaya uygunluğunu denetler. İdari bölümler Macaristan idari olarak 19 ile (megye) ve 1 başkent (főváros) Budapeşte'ye bölünmektedir. Ekonomi İhracat odaklı bir ekonomiye sahip olan Macaristan, uluslararası ekonomik konjonktürün yarattığı risklere açıktır. Dış ticaretinin büyük bir bölümünü AB ülkeleriyle yapan ülke, Avro’ya geçiş için gerekli hazırlıkları da sürdürmektedir. Temel ürün gruplarına göre dış ticaretinin dağılımında, makineler, elektronik eşyalar ve nakliye araçları ülkenin ithalat ve ihracatında ana sektörler olarak öne çıkmaktadır. İthalatın yaklaşık %50’sini, ihracatın ise %60’ını bu üç sektör gerçekleştirmektedir. Bilim ve teknoloji Macaristan çok sayıda seçkin bilim insanı yetiştirmiş olup matematik eğitimi ile ünlüdür. Rubik Küpü, Ernő Rubik tarafından icat edilmiştir. Ulaşım Macaristan oldukça gelişmiş bir karayolu, demiryolu, hava ve su taşıma sistemi vardır. Ülkenin başkenti Budapeşte, toplu taşıma ağında önemli bir düğüm olarak hizmet vermektedir. Demografi Etnik gruplar Macarların atalarının büyük çoğunluğu Ural-Altay/Fin-Ugor kavimleri'nden olan Hun-Ugor kavimleridir. Daha sonra Hint Avrupa grubundan olmayan bu Ugor kavimlerine Hunlardan bazı boylar karışmıştır. Karışan bu üç kavim, Hazarlar'ın egemenliğini kabul etmiştir (460). Eğitim Macaristan'da eğitim 5-18 yaşları arasında zorunludur. 1276 yılında Veszprém üniversite Péter Csák birlikleri tarafından tahrip edildi ve yeniden inşa edilmedi. Pécs'te bir üniversite 1367 kurulmuştur. Sigismund 1395 yılında Óbuda'da bir üniversite kurmuştur. Universitas Istropolitana, Matyas Corvinus tarafından 1465 yılında Pozsony'de kurulmuştur. Nagyszombat Üniversitesi 1635 yılında kuruldu ve 1777 yılında Buda'ya taşındı ve bugün Eötvös Loránd Üniversitesi olarak hizmet vermektedir. Dünyanın ilk teknik üniversitesi 1735 yılında Selmecbánya'da kuruldu. Onun ardılı Macaristan'daki Miskolc Üniversitesi'dir. Budapeşte Teknoloji ve Ekonomi Üniversitesi (BME) üniversite düzeyi ve yapısı ile dünyadaki en eski teknoloji kurumu olarak kabul edilir. Yasal selefi ise İmparator II. Joseph tarafından 1782 yılında kurulan Institutum Geometrico-Hydrotechnicum'''dur. Ayrıca bakınız Macaristan'da LGBT hakları Dipnotlar Kaynakça Dış bağlantılar Macaristan Ulusal Meclisi resmi sitesi Devlet başkanı ve kabine üyeleri Macaristan UCB Libraries GovPubs. Macaristan BBC News. History of Hungary: Primary Documents Macaristan tarihi The Corvinus Library''. Orta Avrupa NATO ülkeleri Denize kıyısı olmayan ülkeler Birleşmiş Milletler üyesi ülkeler Avrupa ülkeleri Avrupa Birliği ülkeleri Cumhuriyetler Avrupa Konseyi ülkeleri Liberal demokrasiler Akdeniz İçin Birlik ülkeleri Orta Avrupa ülkeleri
1925
https://tr.wikipedia.org/wiki/Laparoskopi
Laparoskopi
Laparoskopi genel anestezi altında yapılan ve göbek deliğinden ince bir teleskopun karın içine sokularak karın içi organlarının görüntülenmesi prensibine dayanan bir ameliyattır. Ne zaman Uygulanır Laporoskopi hem tanı amaçlı hem de tedavi amaçlı kullanılan bir işlemdir. Tanı koymak için uygulanan laporoskopi ile cerrahi işlem gerçekleştirilemez ve yalnızca inceleme yapılarak hastanın şikâyetleri araştırılır. Tedavi amaçlı olarak kullanılan laporoskopi ile özellikle jinekoloji cerrahiler başarı ile gerçekleştirilir. Günümüzde en sık yapılan laparoskopik ameliyat, laparoskopik kolesistektomi denilen safra kesesinin alınması işlemidir. Riskleri Damar, bağırsak ve mesanede zedelenmeler oluşabilir, Hastada enfeksiyon, kanama ve hafif ağrı olabilir, Laporoskopi uygulanırken her an açık ameliyata geçme olasılığı vardır. bu durum oluşum göstermiş komplikasyondan dolayı ya da işlemin laporoskopi ile yapılamayacağından dolayı olabilir. Cerrahiden sonra genellikle sağ omuzda ağrı gelişebilir. Kaynakça Cerrahi
1926
https://tr.wikipedia.org/wiki/Psikoterapi
Psikoterapi
Psikoterapi, bireylerin duygusal ve davranışsal sorunlarının çözümünü, ruh sağlıklarının geliştirilmesi ve korunmasını amaçlayan tekniklerin genel adı. Psikoterapi her zaman sadece tek tek bireyleri konu almaz, zaman zaman incelenen tüm bir ailenin etkileşimsel meseleleri zaman zamansa incelenen bir çiftin birbiriyle olan ilişkisindeki bazı sorunların ruh sağlığı temelindeki kökleri olabilir. Ruh-zihin sağlığına dair sorunların psikolojik, sosyolojik veya somatik boyutları olabilir. Kelime anlamı Psikoterapi, psiko (Yunanca: psukhē) ve terapi (Yunanca: therapeia) sözcüklerinden oluşur. Psukhē, ruh ve zihin; therapeia ise iyileştirme anlamına gelmektedir. Tedavi ve süreç hakkında Psikoterapi, daha olgun ve uygun bir ruhsal denge sağlamak amacı doğrultusunda zihinsel ve duygusal bozukluk gösteren hastalarla düşünce ve duygu alışverişi kurularak yürütülen bir tedavi bilim ve sanatıdır. Türkiye'de Psikiyatristler ve Klinik Psikologlar psikoterapi yaparlar. Genel bir başlık altında söylemek gerekirse, duygusal çatışmaları çözümleyen, bu çatışmalardan doğan kaygı ve gerginlikleri, çökkünlükleri azaltan, ruhsal uyum düzeyini artıran, kişilerarası ilişkileri daha olgunlaştıran tüm teknik ve yöntemlere psikoterapi denebilir. Psikoterapi sürecinde terapist ile danışan arasında kurulan ilişki temel alınarak danışanın yaşadığı sorunlar üzerinde çalışılır. Sadece psikolojik rahatsızlık yaşayan kişiler değil, hayatının herhangi bir alanında tıkanıklık yaşadığını hisseden ve yaşamını daha anlamlı bir şekilde sürdürmek isteyen herkes psikoterapi sürecine girebilir. Psikoterapi, terapistin danışan adına neyin doğru olduğuna karar vermesi ya da nasıl değişeceğini söylemesi değildir. Psikoterapist, kendi kuramsal bilgilerini ve uygulama becerilerini kullanarak; danışanın kendisini tanıması, hayatına dair farkındalıklar yaşaması, daha sağlıklı ilişkiler kurması ve yeni çözüm yolları geliştirebilmesi için danışana ışık tutar. Psikoterapi türleri Bütüncül Psikoterapi Tüm psikoterapi tekniklerinin hangi hastaya ne zaman uygulanacağını ve bütünü izah etmeye yönelik bu terapi yöntemi farklı teknikleri entegre etmeyi sağlar. Esneklik sağlayan bu model evrensel uygulamalar için de uygundur ve pratiktir. Psikodinamik Psikoterapiler Psikodinamik psikoterapiler, yapıtaşı olarak Freud’un klasik Dürtü Kuramı ve sonrasında da, Ego Psikolojisi, Nesne İlişkileri Kuramı, Kendilik Psikolojisi, Masterson Yaklaşımı gibi diğer psikodinamik yaklaşımlarla devam etmiştir. Bu yaklaşımlar; psikopatolojilerin temelinde kişinin 0-6 yaş arasındaki dönemde yaşadıklarının olduğunu savunur ve serbest çağrışım ve rüyaların yorumlanması başta olmak üzere bunları irdeler ve temelde hepsi bilinçdışı kavramına uygulamalarının teorik temelinde yer verir. 0-6 yaş döneminde odaklandıkları alt dönem yaklaşımlara ve temel aldıkları psikodinamik teoriye göre değişmektedir. Bilişsel Psikoterapi Bilginin işlenmesi sürecinde; temel kabullerdeki hatalardan kaynaklanan işlevi olmayan şematik kavramlar, zamanla olumsuz otomatik düşüncelere dönüşür. Sonuçta ortaya çıkan düşünsel, duygulanım ve davranış bozukluklarının sağıtımı bilişsel psikoterapinin alanına girmektedir. Kognitif terapi olarak da adlandırılmaktadır. Şema terapisi, düşünsel duygulanımcı davranış terapisi de bilişsel terapiden kaynaklanmıştır Davranışçı Psikoterapi Davranışta otomatik modelleme gibi öğrenmeler sonucunda ortaya çıkan bozukluklarda; duyarsızlaştırma, ödüllendirme gibi çeşitli teknikler yoluyla davranış değişikliği ya da davranışın frekansında azalma gibi sonuçlar sağlamaya yönelik terapilerdir. Bilişsel - Davranışçı Psikoterapiler Klinik uygulamalar ve gözlemler psikoterapi süreci içinde, bilişsel-davranışçı yöntemlerin bir arada kullanılmasının etkin sonuçlar ortaya çıkarttığını görgül olarak göstermektedir. Günümüzde sıklıkla bu iki method bir arada kullanılmaktadır. Varoluşçu Psikoterapi Varoluşçu Psikoterapi de önemli olan şimdi ve burada kavramlarıdır. Varoluşçular varolma yolunda kişinin en çok üzerinde durduğu 5 soruyu temel alarak bunlar yoluyla psikoterapiyi yapılandırmışlardır. Yaklaşımın öncüsü Viktor E. Frankldır ve bu yaklaşımın temellerinden yola çıkarak logoterapiyi geliştirmiştir. Sistemik Psikoterapi Sistemik Psikoterapi Palo Alto'dan Paul Watzlawick ve arkadaşlarının 1970'lerde geliştirdiği, matematik sistem teorileri, iletişim teorileri ve aile dizin çalışmalarının temelini olşturduğu, 10-15 seans süreli ve bir ekip tarafından uygulanan psikoterapi yöntemidir. Gestalt Psikoterapi Yaklaşımı 1940'lı yıllarda Fritz Perls, Laura Perls ve Paul Goodman tarafından geliştirilmiş bir psikoterapi yaklaşımıdır. Geştalt kelimesi Almanca'da kendine özgü bir bütünlüğü olan şekil, örüntü anlamına gelmektedir. Bu yaklaşım, her bireyin, doğuştan var olan potansiyellerini açığa çıkarabilme dürtüsüne sahip olduğu görüşünü benimser. Bireyin kendi özelliklerini ve potansiyelini fark edip, buna sahip çıkabilmesini ve kendisini gerçekleştirmesini amaçlar. Narrative Terapi Narrative Terapi Avustralyalı Aile Terapisti Michael White ve Yeni Zelandalı Aile Terapisti David Epson tarafından geliştirilmiş bir post-modern psikoterapi yaklaşımıdır. Odak noktası, bireylerin yapısal özelliklerine değil yaşamlarını nasıl anlamlandırıp, yorumladıklarıdır. Oyun Terapisi Oyun Terapisi, çocukların psikolojik ihtiyaçlarına ve psikolojik sorunlarına yönelik bir psikoterapi yöntemidir. Çocukların oyun üzerinden daha güvenli ve daha işlevsel iletişim kurabildikleri ve bu yolla kaygı, okul fobisi, travma, hiperaktivite, dikkat eksikliği, alt ıslatma, kaka tutma, gece terörü gibi birçok sorun için sağaltıcı olduğu hipotezi üzerine kuruludur. Sanal Gerçeklik Terapisi Sanal gerçeklik cihazları psikoterapide, başlıca özgül fobiler olmak üzere pek çok rahatsızlığın tedavisinde kullanılmaktadır. Sanal Gerçeklik Terapisi(SGT) ile danışanların uyarıcıya duyarsızlaşması hedeflenir. Bilgisayar ortamında hazırlanan yapay bir ortam aracılığıyla, kontrollü bir yüzleşme sağlayan sanal gerçeklik terapileri, birçok rahatsızlığın ve fobilerin tedavisinde başarı sağlamıştır. SGT, bir terapist eşliğinde sistematik bir şekilde ilerler. Psikoterapi için önerilen farklı tanımlar Sigmund Freud ve Joseph Breuer'in hastalarından biri olan Bertha Pappenheim (Anna O. anonim adıyla da anılır), kendisine uygulanan tedaviye "talking cure" yani konuşma terapisi demiştir. Bu tanım daha sonraları Freud tarafından da kullanılmıştır. Avrupa Psikoterapi Derneği ve Dünya Psikoterapi Derneklerinin ortak psikoterapi tanımının Türkçe tercümesi şöyledir: "Psikoterapi uygulaması, davranış bozuklukları ve rahatsızlık durumlarının, ya da psikososyal, ayrıca psikosomatik faktörler ve nedenlerle ilişkili geniş kişilik gelişimi gereksinimlerinin, bilimsel psikoterapik metotlar ile, bir veya daha fazla tedavi olan kişilere, bir ya da daha fazla terapist ile, var olan semptomlarının hafifletilmesi ya da ortadan kaldırılması, bozuk davranış şekilleri ve tutumlarının değiştirilmesi ve tedavi edilen bireyin olgunlaşma, büyüme, aklıselimlik ve iyilik süreçlerinin desteklemek gayesi ile, genel ve özel eğitimlerine dayanarak geniş kapsamlı, maksatlı ve planlı tedavi ya da terepâtik müdahalesidir." Kaynakça Ayrıca bakınız Psikoterapiler listesi Psikoterapinin tarihi Psikodrama Psikanaliz
1927
https://tr.wikipedia.org/wiki/Kumuklar
Kumuklar
Kumuklar (), Dağıstan, Çeçenya ve Kuzey Osetya'nın yerli halklarından bir Türk halkıdır, Kuzey Kafkasya'daki en büyük Türk halkıdır. 1930'lara kadar Kuzey Kafkasya'nın hepsi halklanı ortak dili olan Kumuk dilini konuşuyorlar. Kumukların yerleşim topraklarına ve tarihi devlet oluşumlarına Kumukya () denir. Nüfus ve yerleşim Kumuklar, Kafkasya'da Azerilerden sonra ikinci en büyük Türkçe konuşan halk, Kuzey Kafkasya'daki en büyük Türk halkı ve Dağıstan'daki üçüncü büyük halktır. Geleneksel yerleşim bölgesi, Dağıstan Cumhuriyeti'nin bugünkü Hasavyurt İlçesi ve Çeçen Cumhuriyeti'nin Gudermes Bölgesi, Hazar Denizi'nin batı kıyısı, Dağıstan'ın eteklerindeki bölgeler, Kuzey Osetya Cumhuriyeti'nin Terek nehri boyunca uzanan bölgeleri, Çeçen ve Kabardey-Balkar Cumhuriyetleri ile Terek sıradağları'nı içeren Kumuk Düzlemidir. Rusya Federasyonu'nun konularına göre sayı 2010 nüfus sayımına göre, Rusya'da 503,1 bin kişi yaşıyordu, bunların 431,7 bin kişi Dağıstan'da yaşıyordu. Bugün Türkiye'de devlet düzeyinde milliyetlerin resmi bir kaydı yoktur. 1994-1996 yılları arasında yapılan bağımsız bir araştırmaya göre, Türkiye'de Kumukların kompakt olarak yaşadığı 20'den fazla köy vardı. Coğrafi grupları Bugün Birkaç Kumuk grubu var: Temir-Han-Şura (ya da Orta ya da eski adı Şavhallık) Kumuklar (Ancikale, Tarğu, Temir-Han-Şura, Kazanış) Kuzey (Sulakdan) Kumuklar (Hasavyurt, Endirey, Yahsay) Dağ yanı Kumuklar (Karabudağkent, Boynak, Heli, Paraul) Kaytağ (Güney) Kumuklar (Başlı, Macalis, Kayakent, Alhocakent) Terek nehir Kumuklar (Borağan, Güçükyurt) Etnonim "Kumuk" etnoniminin kökeni tam olarak açık değildir. Çoğu araştırmacı (Bakikhanov, S. Tokarev, A. Tamay, S. Hacıyeva vd.) adını Kuman "Kimak" etnonim'den veya başka bir Kıpçak adı olan "Kuman"'dan türemiştir. Uslar'a göre, 19. yüzyılda Kuzey Kafkasya'da Kumuk veya Kumuk terimleri, ovanın Türkçe konuşan sakinlerini ifade etmek için kullanılmıştır. Dağıstan, Çeçenya ve İnguşetya'da sadece Kumuklar Kumuk terimleriyle anılırdı. B. Alborov, "kumuk" etnonimini Türkçe "kum" (kum, kumlu çöl) kelimesinden türetmiştir. Buna karşılık, Ya. A. Fedorov, 8.-19. yüzyılların yazılı kaynaklarına dayanarak, "Gumik - Kumyk - Kumuk" etnik adının Orta Çağ ile ilişkili yerel bir Dağıstan yer adı olduğunu yazdı. 19. yüzyılın sonunun yazarı A. Starchevsky, kendisi tarafından derlenen sözlükte "Arıyak" Kumuk adını gösterdi. N. Marr, sırasıyla, Kumukların öz adı olarak "tüzlü(ler)" [düzlüler demek] bir etnonimni bahsetmiştir. P. Uslar'a göre, Kumyk dilinde, Kuzey Kumuklar "mıçığış" kelime ile ifade edildi, Çeçenya sınırındaki Miçik nehrinin adından (şu anda bu Çeçenlerin Kumuk dilindeki adıdır). Güney Kumukları kendilerini "haydaq qumuqlar", yani "Kaydağ kumuklar" olarak adlandırdılar. Rus, Avrupa ve Fars kaynaklarında Kumuklar "Dağıstan Tatarları", "Kafkas Tatarları", "Terek Tatarları" (Tatarlar demek Türk millet) ve Çerkesler olarak da biliniyordu. Dağıstan'ın diğer halkları Kumukları ova / düz sakinleri olarak adlandırıyor. Kumuk adının geçtiği bir daha bir kaynak, Kâşgarlı Mahmud'un Divân-ı Lügati't-Türk adlı eseridir. Kâşgarlı Mahmud, Kumuk kelimesinin karşılığı olarak "Bir zaman yanında bulunduğum beylerden birinin adı" der. Anlaşılıyor ki Kumuk Türkleri, daha XI. yüzyılda kendi adlarıyla tarih sahnesindedirler. Etnogenez Bilim adamları arasında Kumukların kökeni hakkında bir fikir birliği yoktur. Konstantin Smirnov, 8-10. yüzyılların Kumuk ovasının nüfusunu, ülkenin mevcut sakinlerinin en yakın atası olarak kabul etti. Kumukların kökenini Kıpçaklarla ilişkilendiren Semön Bronevsky, Kumukların 12-13. yüzyıllarda Kıpçaklarla birlikte Dağıstan'da ortaya çıktığına inanıyordu. Klaprota göre, Kumuklar Dağıstan'da Hazarlarla aynı anda ortaya çıktı ve onlardan sonra burada kaldı, ve A. Vemberi'ye göre, Kumukların Dağıstan'a Hazarlarla aynı anda girmelerine izin verir, burada yaşlı bir nüfusla tanışır ve onunla birleşirler. Kumukların Kuman öncesi tarihi de Kumuk folkloru tarafından kanıtlanmıştır. Hazar Kağanlığı'nın varlığından kaynaklanan atasözlerini ve atasözlerini korur. Başka bir Sovyet etnografı olan S. Tokarev, Kumukların kökenini, Pliny'nin MS 1. yüzyılda Kuzey Dağıstan sakinleri olarak bahsettiği "Kam" veya "Kamak" halkıyla ilişkilendirdi. Rus oryantalist Vladimir Minorsky ve Norveçli bilim insanı Fridtjof Nansen, Kumukların Hazar kökeni hakkında yazdılar. Kumukların etnogenezinde çeşitli Türk boyları yer almıştır. Kumanya, sonra Altın Orda ve daha sonra Kafkasyalı Tümen Hanlığı'nın Türk kabileleri, ve Kipçaklar önce de Hun ve Ön Bulgar Türk kabileleri — güyen, tümen, as, çağar, sabir, barsil, sala, bürçebiy, döger, candar, borağan, oksungur, tork ve diğerleri. Rus dilbilimci N. Baskakov şunu yazdı:Etnik temeli Kıpçak-Oğuz-Bulgar aşiretleri ve kabileleri olan Karaylar, Kumuklar, Karaçaylar ve Balkarlar.Plano Karpini, 13. yüzyılda Moğollar tarafından fethedilen Hazarya kabilelerinin “Komuk”, “Tarklar”, “Aslar” ve “Çirkaslar” adlarıyla anılmaktadır. Kumukların Kumuk ovası, Terek nehri yakası ve Dağıstan'ın en eski sakinleri olduğu görüşü daha sonraki araştırmacılar tarafından da desteklenmektedir: K. Kadiradzhiev, Y. Kulchik ve K. Dzhabrailov, A. Kandaurov, B. Ataev ve M.-R. İbrahimov. Kraniolojik verilere göre, Dağıstan sakinleri arasında, kafatasının yapısına göre, ovanın yerli sakinleri ve her şeyden önce Kumuklar, Hun zamanının kafataslarına en yakın olanlardır. Bu, Kumukların muhtemelen Hun krallığının nüfusunun doğrudan torunları olduğu varsayımını doğrular. Tarih 8. Yüzyıldaki Arap fetihleri sırasında Kumuklar, Hazar bölgesindeki nüfusun baskın çoğunluğunu oluşturdu. O zamanlar, Miçik Nehri havzasına zaten Kumukistan deniyordu. Kumuklar, Kuzey Kafkasya'daki Hazarların soyundan gelmektedir. Kumuk halkının yerleşim topraklarında, en ünlüleri Hunlar Krallığı, Hazar Kağanat, Tarğu Şavhallık olan birkaç devlet vardı. Kumukların Rusya ile ilişkiler da dahil olmak üzere büyük jeopolitik öneme sahip diğer önemli devlet oluşumları, Endirey Beyliği (Endirey'li Soltan-Mahmud'un derebeyliği), Ötemiş Soltanat, Tümen Beyliği (Şavkal / Şevkal Tümen), Borağan Beyliği,  Mehtulu Hanlığı'ydı, Boynak Beyliği ve diğerleri.V. Pantühov yazdı"Antik çağlardan beri, Kumuklar dağcılar arasında büyük bir otoriteye sahipti ve Kumuk Kağanları ve Şamhallar genellikle Doğu Dağcılarının Transkafkasya Bölgesi'ne yaptıkları tüm savaşçı kampanyaların başında duruyorlardı. Yakın ve uzak seferleri sırasında Asya ile sık sık ilişki içinde olan ve kuzeyde Slav ve Turan kabileleriyle birleşen Kumukların ataları — Hazarlar, Kafkasya'nın çeşitli unsurlarıyla, onların bir parçası olan, doğal olarak Asya'dan Avrupa'ya ve geriye doğru kültürün iletkenleriydi. " Şavhallık En büyük Kumyk devleti, 16. yüzyıldan beri Tarğu Şavhallığı idi (ya da Şamhallık, ) olarak bilinen idi. Şavhallığ'ın oluşum zamanı kesin olarak bilinmemektedir: bazı kaynaklar 8. yüzyılda Arap etkisinin olduğunu gösterir, diğer kaynaklara göre Şavhal hanlar Altın Orda kökenlidir. Bazı kaynaklar ayrıca Şavhal hanedanlarının olası bir değişikliğine de işaret ediyor. Timurlu Tarihçi Nizameddin Şami, Şavhal'ı Altın Orda'nın müttefikleri olarak adlandırdı. 1396'da Tohtamış'a karşı kazanılan zaferden sonra Timur, Shavhal'a karşı bir kampanya başlattı. Tarihçi Şarafaddin Yezdi şunları bildirdi: “İnatçı direniş yenildi, kaleler alındı, sakinler öldürüldü, ölümden bir tepe inşa edildi, şamhalın kendisi öldürüldü.” Timurlenk daha sonra Dağıstan'da Şamhal gücünün restorasyonuna katkıda bulundu. Bir Osmanlı kaynağına göre, Timur'un oğlu Miran-Şah'ın Kara-Koyunlular'dan yenilmesinden sonra Kumuklar bağımsızlıklarını kazandılar ve Cengiz Han ailesinden bir şemhal seçtiler. Ancak devlet, 16. yüzyılın sonunda, birkaç yarı özerk (örneğin Mehtulu, Erpeli, vb.) veya bağımsız (örneğin, Yahsay) beyliklerine bölündüğünde, kısmi parçalanmadan kaçınmadı. 16-17. yüzyıllarda Şavhallık uluslararası arenadaki varlığı arttı. Şamhalların vasal mülklerinin sınırları bir zamanlar Kabardey'e kadar uzanıyordu. Şavhal Dağıstan Valisi ve bir süre Derbent Hanı unvanını taşıyordu. Avrupa'dan Asya'ya giden yollardan biri olarak Kumuk topraklarının elverişli stratejik konumu, Kumuk hükümdarlarının sık sık bir manevra politikası izlediği üç komşu imparatorluğun bölgesinde nüfuz mücadelesinin nedeni haline geldi. Rus ve Safevî devletlerinin genişlemesi 1560'larda, Gürcü kralı ve Kabardey prenslerinin istekleri nedeniyle Rus birliklerinin Şavhallık'a karşı sayısız seferi başladı. Komutan Çeremisinov, 1560'ta Tarğu'nun başkentini ele geçirdi ve yağmaladı. Kafkas Tümen Hanlığı, Şavhallık ile ittifak halinde, fethine umutsuzca direniyor, ancak 1588'de, Hanlığın başkentinin bulunduğu yerde Rus Terki kalesi kuruldu. Tümen hükümdarı Soltaney, Endirey hükümdarına kaçtı. 1594'te Kvorostinin'in Dağıstan Seferi gerçekleşti; bu sırada Rus birlikleri, Terek Kazakları Tarğu'ya aldı, ancak orada Kumuklar tarafından engellendi ve Terki'ye çekilmeye zorlandı, bu da bir uçuşa dönüştü. 1604-1605'te Buturlin'in "Şevkal Kampanyası" olarak bilinen Dağıstan Seferi donatıldı. Karaman sahasındaki Rus birliklerinin, Şavhal hanedanının Soltan-Mahmud'un temsilcisi tarafından yönetilen Kumuklar tarafından birleştirilen Dağıstan kuvvetlerine karşı yenilgisinin bir sonucu olarak bir dizi kampanya başarı ile taçlandırılmadı. Karamzin'e göre, Rus devletinin Kuzey Kafkasya'nın doğu kesimindeki genişlemesi 118 yıl boyunca durduruldu, ancak Kafkasya'da bir yer edinme girişimleri devam etti. 1649 veya 1650'de Çoban-Murza, Nogay ile Şavhallık'a göç etti. Rus hükûmeti 8.000 kişilik bir orduyu Rusya'nın vassallarıyla birlikte Nogayları geri göndermeye zorlaması gereken Şavhallık'a gönderdi, ancak Surhay III. Şavhal Rus ordusuna saldırdı ve Germençik Savaşı'nda Rus ordusunu yendi. 1651 ve 1653'te Kumuklar, Safevî devletinin birlikleriyle birlikte Rus Sunja kalesini yok etti. Bununla birlikte, bu arada, 1646'da Şah Abbas II, Kumuk topraklarında bir kale inşa etmek için ilk girişimi yaptı, bu da Kumuk Surhay III. Şavhal'ın öfkesine ve onun kesin olarak reddetmesine neden oldu:Şahın Kumuk topraklarında şehirler inşa etmesi asla olmadı1658'de Surhay, Kaytag usumi Rüstem ile birlikte İranlılara karşı savaştı, ancak yenildi. Yine de Farslar ağır kayıplara uğradılar ve Kumukya'daki kalelerin inşası terk edilmek zorunda kaldı. Çarın 1714'te I. Petrus'a verdiği raporlara göre, Farslar Kumuk prenslerine ve Şavhallara "... haraç gibi maaşlar" ödediler. Müttefikler Şavhal Çopan, Osmanlı İmparatorluğu vatandaşlığını kabul etti ve 1578-1590 Osmanlı-Safevi savaşlarına Osmanlıların yanında katıldı. Dağıstan, Tümen ve Tarğu mülkleri müttefikti ve Kırım hanlarının hanedanının temsilcileri için bir sığınaktı. 15. yüzyıldaki "Gerey Han'ın kroniklerine" göre, Kırım tahtının kaybedenlerinden biri olan Gerey Han, Dağıstan'a kaçtı. 1536'da taht mücadelesinde Sahib-Gerey'in rakibi olan Islam-Gerey, Kumukya'da saklanıyordu. 1580'lerde Murad-Gerey, birincinin kızıyla evlenerek Şamhal'a kaçtı. 17. yüzyılın ilk üçte birinde Şagin-Gerey Kumuk'a gitti. IV. Muhammed-Gerey, tahttan ikinci kez indirildikten sonra, Tarğu Şamhallığın belirli bir hükümdarıydı ve hatta Kumukyadaki Pirbay köyünün adını Bahçesaray (Kırımnı başkenti gibi) olarak değiştirdi. 16. yüzyılın ortalarında, Korkunç İvan'a bir mektupta Kırım Han, Kumuklar ile bir ittifak hakkında yazdı. 1591'de Han Gazi-Gerey, Moskova kampanyasını Moskovanın Tümen ve Şavhal'ın mülklerine genişlemesinin intikamı olarak açıkladı. Golitsin'in Kırım'daki ikinci kampanyası sırasında, Selim-Gerey'e yardım etmek için Kafkasya'dan elli bin Kumuk, Çerkes ve Yaman-sadak Nogaylar geldi. Kumuklar, Kırım garnizonlarında görev yaptı. Evliya Çelebi'ye göre, Cincik ve Kuban nehirlerinin birleştiği yerde bulunan Şad-Kermen kalesinde, “tüm Kabardey beylerinin” İslam'a dönüşmesi sayesinde “100 Kumuk atlısı” görev yaptı. I. Peter ile savaşlar 1722-1723'te Rus İmparatoru I. Peter, İran kampanyasını donattı. Hedeflerden biri, Şavhal Hazar mülklerinde bir yer edinmekti. Endirey mülkiyeti, Rus ordusuna karşı çıkan ilk kişi oldu. Yenilgiye rağmen, Kumuklar düşmana ağır kayıplar verdi ve bu da imparatoru şok etti. Ötemiş Sultanlığı'nın feodal mülkiyeti, İnçe Nehri'ndeki savaşta Peter'e şiddetli bir direniş gösterdi. Peter o zaman dedi:“Bu insanların savaş sanatı hakkında bir fikri olsaydı, o zaman tek bir ulus onlarla silahlanamazdı”.Tarğu Şavhallığı ilk başta Rus yanlısı bir tutuma bağlı kaldı, ancak Rus kalesinin inşasından sonra Rusya'ya karşı çıktılar. Kumuk şemhalleri artık komşularını 1605'teki gibi birleştiremediler ve büyüyen Rus kuvvetlerine karşı mücadelede yalnız kaldılar. Rusya'nın sık seferlerinin bir sonucu olarak, Rusya'ya resmi katılımı 1813'te Gülistan Barışı ile güvence altına alınan geniş devletten yalnızca küçük mülkler kaldı. Kafkas Savaşı Kafkas Savaşı sırasında öne çıkan Rus General Grigoriy Philipson, Kumuklar hakkında şunları yazmıştır:Profesör Yazıkov askeri coğrafya derslerinde bize her ikisini de vaaz etmesine rağmen, Kafkasya ve Kafkas Savaşı hakkında belirsiz bir fikrim vardı; ama ona göre bir şekilde Kumukların bizim için en cesur ve en düşman kabile olduğu ortaya çıktı.Kumuklar, Şeyh Mansur'un ayaklanmasında geniş yer aldı. Kumuk prensi Ali-Soltan Çöpalav, Mansur ile birlikte birkaç kez Kizlyar'a saldırdı. Tatartüp yakınlarındaki belirleyici savaşta Kumuklar bizzat Şeyh Mansur tarafından komuta edildi. Mansur'un diğer müttefikleri Hasbulat Kazanışlı (Bammatulu beylikni sahibi) ve Kazbek Umaş idi. Genel olarak, Şavhallık'da ve Kumuk düzleminde en az beş ayaklanma meydana geldi: Dağıstan'da 1818-1822'deki Rus karşıtı ayaklanma, sırasında Zasulak Kumuklar ve Mehtulu Hanlığı'nın yenilgiye uğratıldığı, 1823'teki Şavhallık ayaklanması, 1825'te Beybulat Taymiyev'i destekleyen ayaklanma, 1831'deki Şavhallık ayaklanması, 1831'deki Kumyk düzlemindeki ayaklanma ve 1843'teki Şavhallık ayaklanması[127]. Dubrovin'e göre,"Şamhal halkı aynı zamanda Kazi-mulla'nın öğretilerinin ilk takipçileriydi ve onun silahlı kuvvetlerinin ilk çekirdeği olarak hizmet ettiler".Ayrıca, 1844'te Kumuk uçağında bir ayaklanma ve 1855'te Kumukların genel bir ayaklanması hazırlandı. Dağıstan 1877-1878'deki ayaklanmada Güney Kumukya'nın Başlı köyü katıldı. Rus devleti tarafından direnme girişimleri nedeniyle Kumuk köylerinin yıkılmasına ve yıkılmasına rağmen, Kumuk Ovası komşuları tarafından çıkar veya siyasi çıkarlar için saldırıya uğradı. Örneğin, 1830'da Çeçen lider Avko, İmam Gazi-Muhammed'in ordusuna katılma bahanesiyle bir müfreze toplayarak, son anda gerçek niyetini, "Endirey şehrini yenmek ve hırsızlık için veya sürüleri Kumuklardan çalmak", açıkladı, ancak bu durumda müfreze hayal kırıklığı içinde dağıldı. Gazi-Muhammed, Kumuk topraklarını harap ederek onları dağlara gitmeye ve hareketinin bir parçası olmaya zorlamaya çalıştı. Kafkasya İmamatın Kumuk liderleri Dağıstan ve Çeçenya İmamı Şamil muhtemelen Kumuk kökenliydi. Kumuklar şunlardı: Çeçen direnişinin lideri ve İmam Şamil'in müdiri (naiplerin üstünde) Taşav-Hacı; Dağıstan'daki erken ayaklanmaların liderleri Sultan Ahmed Han Avarlı (Mehtulu Han ailesinden, ve 1802'den beri Avar bölgesini Hanı, 1819-1822'de Dağıstan'daki ayaklanmanın organizatörü); Hasan Han Mehtululu (1819-1822 Mehtulu ayaklanmasının organizatörü); 1824 ve 1834'te 'daki ayaklanmaların organizatörü, İmam Gazi-Muhammed (Tarğulu Şavhallıknı taht varisi) naibi Umalat-bek Boynaklı; İmam Gazi-Muhammedʼnin naibi İrazibek Kazanışlı; Şamilʼnin sırdaşı ve naibi İdris Endireyli; İbrahim el-Gimri naibiʼnin yardımcısı, "murtazaketlerin" — yani Şamil'in kişisel muhafızı'nın yüzbaşısı — Şangirey Muselimavullu (lakaplı Ova Aslanı); Şamilʼnin Büyükelçi İbrahim Han Oğlu (Kumuk Han Oğlu); Şamilʼnin naibi Muhammed-bek Tarğulu; Başir Aşılı Yahsaylı (1858'deki İnguş ayaklanmasının liderlerinden biri). Ayrıca Kumuklar, İmam Şamil'in "murtazaketlerinin" (kişisel muhafızları) çoğunluğunu oluşturuyordu. Şavhallığʼın ve Kumuk bölgesinin kaldırılması Kafkas Savaşı'nın sona ermesiyle 30 Aralık 1869'da Terek bölgesinin Kumyk ilçesi (Kuzey, Zasulak Kumukya) kaldırılmış ve Hasavyurt ilçesi olarak adlandırılmıştır. Biraz önce, 13 Ağustos 1867'de, Kumuk devletinin sonu olarak kabul edilebilecek Tarğu Şavhallığı kaldırıldı. Kumuk topraklarının kolonizasyonu Çarlık ve Sovyet hükûmeti, 18. yüzyılın sonları - 19. yüzyılın başlarından itibaren Kumuk topraklarını diğer halklarla birlikte yerleştirme politikası izledi. Kumuklar, Kaçkalık ve Avuh bölgelere yerleştiler ve sahip oldular, bunlar yavaş yavaş Çeçenler tarafından yerleştirildi. Salatavyaʼya Avarlar çıktılar. Mesala, 1811'de Tormasov, "Çeçenleri dağları uçakla terk etmeye ikna etmeyi" emretti. Kafkasya valisi Vorontsov, Kumukların mülklerini "sömürgeleştirme" politikasını, yine Çeçenler tarafından, "Kumukların bunlar üzerinde hiçbir hakkı olmadığını" öne sürerek izledi. Zaten 70'lerin sonlarında, Gerzelavul'dan Endirey'e kadar Hasavyurt bölgesinin tüm güney kesiminde Çeçenler yerleşti. 1870'ten 1877'ye kadar bölgedeki Çeçenlerin sayısı 5.912 Avuklular'dan 14.000 Çeçen'e yükseldi ve 1897'de 18.128'e yükselmeye devam etti. Terek-Sunja arasındaki Kumukların mülkleri kaybedildi ve Kumuk nüfusu ile birlikte şimdi Çeçenya'nın bir parçası oldu. 1850'lerde, Terek bölgesinin Kumuk ilçesinin Kumuk prensleri, toprakların yarısından Kumuk nüfusu lehine gönüllü olarak vazgeçti, ancak ilgili hakları teyit eden belgeler sadece şehzadelere ve uzdenlere verildi ve nüfusun geri kalanına çıkarılmadı. Yerel yetkililer, çeşitli bahaneler kullanarak yeni gelenleri kendi Kumuk topraklarına yerleştirdi. Kumuk halkının haklarını ihmal etme politikasının 1907'de devam ettiği kaydedildi. Daha Sovyet döneminde, Dağıstan'ın başkanı Avar Daniyalov, ulusal özerkliklerin eksikliğini ve komşu halkların Kumuk topraklarına yeniden yerleştirilmesini haklı çıkarmak için şunları yazmıştı:    “Öncelikle ekonomik nedenlerle bunu yapmak gerekliydi. En azından Dağıstan'ın ana halklarına (Avarlar, Darginler, Kumuklar, Lezginler, Laklar, Tabasaranlar) ulusal özerklik verilmesine karar verilirse, Dağıstan'ın ana zenginliği (ekilebilir arazi, meralar) Kumuklar'a gidecekti, çünkü onlar kendi topraklarında bulunuyorlardı... İkinci olarak, siyasi ve etnik hususlar dikkate alındı. Yani, varlıklarının tüm tarihinde Avarlar genel bir devlet eğitimine sahip değildi ... "Kumuk ilçesi ve Şavhallığ'ın kaldırılmasından bu yana Kumukların kendi ulusal cumhuriyetleri ve hatta tek etnikli bölgeleri bile olmadı. Çarlık döneminde başlayan ve SSCB yıllarında güçlenen Kumuk topraklarının iskan politikası, günümüz Dağıstan Cumhuriyeti'nde de devam etmektedir. 20. ve 21. yüzyılın başlarında, Kumuk yerleşiminin toprakları önemli ölçüde azaldı, Kumyk etnik grubu, şimdi Avarlar, Darginler, Laklar ve Çeçenler'in yaşadığı yerli topraklarda bir azınlık haline geldi. Ekim Devrimi, Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti Ekim Devrimi yıllarında Kumuk entelijansiyası Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti'nin yaratılmasında aktif rol aldı. Prens Raşit Han Kaplan kurucularından, devletin ana ideologlarından birisi ve İçişleri Bakanıydı, Haydar Bammat Dışişleri Bakanıydı, Savaş Bakanı Prens Nuhbek Şavhal Tarğulu idi, Zubayır Temirhan Birlik Konseyi başkanıydı (“Birlik Meclisi”, parlamento), ve başka kilit bakanlar. Muhacirlik Kumuklar ve Türkiye arasında her zaman yakın bağlar olmuştur, örneğin bugün güney Kumuklar, görünüş ve lehçede güçlü bir Oğuz unsuruna sahiptir. 15. yüzyılda, erken Kumuk şairi Ummu Kamal Türkiye'ye taşındı. 16-17. yüzyıllarda Özdemir Paşa ve onu ulanı Osman Paşa belki Dağıstan Türklerden, demek Kumuklardan, geliyor. 18-19. yüzyıllarda. Kumukların Osmanlı İmparatorluğu'na hem zorunlu hem de gönüllü olarak yeniden yerleştirilmesi (muhacirlik) vardı. 1920'lerde Bolşeviklerin iktidara gelmesiyle birlikte Türkiye'ye yeni bir göçmen dalgası geçti. O yılların yerleşimcileri arasında ünlü Dağıstan figürü Aselderhan Kazanalp (1855-1928), Prenses Cahbat Tarğulu, Prens Asadullah Ahmathan Usumi, Prens Raşit Usumi vardı, Prens Orhan Tarğulu (Türkiyede profesör Orhan Şamhal) ve diğerleri. Raşit Usumi daha sonra Biga şehrinin yönetiminin başına geçti, ve orada adının bir caddeye verildiği, onu oğlusu Fethi Usumi de sonra Biga bakanı oldu, ve gazeteci Sadullah Usumi — Raşitni başka bir oğlusudur. Türkiye'deki başka muhacirlerden — Ahmet Saib Kaplan, Baha Sait Bey. Bazı Muhacirler, şu anda bile birkaç düzine Kumuk ailesinin bulunduğu Suriye ve Ürdün'e taşındı. Örneğin, Suriye'deki Deir-Ful köyü, 1878-1880'lerde Ötemiş, Başlıkent ve Karabudağkent'ten güney Kumuklar tarafından, daha sonra kuzey Kumukya'dan (Köstek) Kumuklar ve diğer Dağıstan halklarının temsilcileri tarafından kuruldu. Diğer göçmenler arasında ünlü Iraklı fotoğrafçı (Murad Acamat) ve önde gelen Pakistanlı mimar yer alıyor. Demografi 1795'te Rus İmparatorluğu'nun tahminleri, Şamhal topraklarında (Kumyks dışındakiler dahil) 100 bin kişilik bir sayı veriyor. 1833'te kaba tahminler, Rus İmparatorluğu'nun etki alanlarında yaklaşık 88 bin Kumuk olduğunu gösterdi. 1866'da Kafkas Savaşı'nın sona ermesinden sonra, bazı tahminler 78 bin civarında gösterdi. 1886, 1891 ve 1897'de buna göre - 88, 108, 83 buna göre, 1916'da - 98 bin. 1926 Sovyet nüfus sayımı 88 bin gösterdi. Böylece, neredeyse bir asırdır, savaşlar, Rusya'nın fethettiği topraklardan göçler ve hastalıklar nedeniyle herhangi bir büyüme belirtisi yok. Rusya'dan Etnosid Stalin hükûmetinin kararıyla 12 Nisan 1944'te tarihi Kumuk başkenti Tarki ve komşu köylerin Kumuk nüfusu tamamen Orta Asya SSR'lerine sürüldü (Çeçenler, Karaçaylar, Balkarlar ve Kırım Tatarları da sürüldü). Gerekçe olarak, bölgeye iskân edilen dağ halklarının "tarımsal ihtiyaçlara araziyi boşaltmak" olduğu belirtildi. Rus hukukundaki tarihi sicile rağmen sınır dışı etme, Rus hükûmeti tarafından hala kabul edilmiyor. Bu olayın bir sonucu olarak, yerel halk yıllarca eski başkenti Tarki'yi kaybetti ve bu da Kumyk kültürel mirasının çoğunun kalıcı olarak yok olmasına yol açtı. UNPO, Kumyks'in üyeliğini şöyle tanımlıyor:Sovyet işgali altında, bir etnokırım politikası uygulandı ve Kumuk hareketlerinin liderleri bastırıldı, zulüm gördü ve öldürüldü. Tek kültürlü tarımın başlaması, toprağın sömürülmesi ve ormansızlaşma, bölgede ekonomik ve ekolojik bir krize yol açtı. Buna ek olarak, Kumuk halkı kültürlerini koruyamadılar, örneğin dillerini geleneksel Arap alfabesiyle yazma veya dillerini okullarda öğretme hakları reddedildi. UNPO üyeliği sırasında Kumuk halkı, Dağıstan Cumhuriyeti'nde bir idari reformu savundu ve ulusal özerklik biçiminde kendi kaderini tayin hakkını aradı. Ayrıca geleneksel yaşam tarzlarını, kültürlerini ve geleneklerini korumaya çalıştılar.Kumukların sınır dışı edilmesini gerçekleştiren Dağıstan'ın komünist lideri, Dağıstan'ın etnik olmayan idari sınırını bu şekilde gerekçelendirdi.“Birincisi, [Dağıstan'ı etnik olmayan bir ilkeyle bölmek anlamında] bunu ekonomik nedenlerle yapmak gerekliydi. En azından Dağıstan'ın ana halklarına (Avarlar, Dargins, Kumyks, Lezgins, Laks, Tabasarans) ulusal özerklik verilmesine karar verilirse, Dağıstan'ın ana zenginliği (ekilebilir arazi, meralar) Kumyks'e gidecekti, çünkü onlar kendi topraklarında bulunuyorlardı... İkinci olarak, siyasi ve etnik hususlar dikkate alındı. Yani, varlıklarının tüm tarihinde Avarların birleşik bir devlet varlığı yoktu ... " Türkofobi 1925'te Rus bilgin Nikolay Trubetskoy, Rusya'nın Kumuklar ile ilgili politikasını açıklayabilecek görüşlerini dile getirdi:Kumyk, neredeyse tüm Kuzey Kafkasya'nın (Hazar Denizi'nden Kabardey dahil olmak üzere) "uluslararası" dilidir, Azerice, Transkafkasya'nın çoğuna (Karadeniz kıyıları hariç) ve ayrıca Türkiye, Ermenistan, Kürdistan ve Kuzey İran'a hakimdir. . Bu dillerin ikisi de Türkçedir. Unutulmamalıdır ki, ekonomik hayatın yoğunlaşmasıyla birlikte "uluslararası" dillerin kullanımı o kadar önem kazanmıştır ki, ana dillerin yerini almıştır: Dağıstan'ın güney bölgelerinin birçok bölgesi şimdiden tamamen "Azerbaycanlaştırılmış" hale gelmiştir. Dağıstan'ın böyle bir Türkleştirilmesine izin vermek Rusya'nın çıkarına pek de uygun değil. Ne de olsa Dağıstan'ın tamamı Türk olursa, o zaman Kazan'dan Anadolu'ya ve Kuzey İran'a kadar sürekli bir Türk kitlesi olacak ve bu da ayrılıkçı, Rus düşmanı bir önyargı ile Pan-Turan fikirlerinin gelişmesi için en uygun koşulları yaratacaktır. Dağıstan, Avrasya'nın bu bölümünün Türkleşmesine doğal bir engel olarak kullanılmalıdır. Dili Kumuklar, Türk dillerinin Kıpçak grubunun Kıpçak-Polovtsian alt grubuna ait olan Kumuk dilini konuşurlar. Bununla birlikte, Kumuk dilinin çekirdeği 7-10. yüzyıllarda oluşmuştur. Hazar devletinin bağırsaklarında ve Hazar-Bulgar substratı üzerinde oluşturulmuş ve ardından Oğuz-Kıpçak substratının üzerine empoze edilmiştir. 1930'lara kadar, Dağıstan'dan Kabardey'e kadar, Kuzey Kafkasya'nın geniş bir bölgesinde ortak lingua franca idi. Kumuk dili, Dağıstan ve Kuzey Kavaz'ın eski yazılı edebi dillerinden biridir. 20. yüzyıl boyunca, Kumuk dilinin yazımı dört kez değişti: 20'li yılların başında geleneksel Arap yazısı değiştirildi, 1929'da önce Latin alfabesi ve ardından 1938'de Kiril alfabesi (Kiril alfabesi) ile değiştirildi. ayrıca 40'lı 50'li yılların başında reform yaptı). Kumuk diline en yakın diller Karaçay-Balkarca, Kırım Tatarcası ve Karaycadır[190]. N. A. Baskakov, Codex Cumanicus yazılı anıtına dayanarak modern Karayca, Karaçay-Balkarca, Kumukca, Kırım Tatarcası ve Memluk Kıpçaklarının dilini Kuman diliyle bir gruba dahil etti. A. N. Samoilovich de Kuman dilini Karaçay-Balkarca ve Kumyk diline yaklaştırdı. Kumuklar arasında Rusça, 19. ve 20. yüzyılın ilk yarısından gelen göçmenlerin torunları arasında Türkçe ve Arapça da yaygındır. Kumuk dilinin lehçeleri arasında Buinak ve Khasavyurt (Edebi Kumyk dilinin temelini oluşturan), Podgorny, Kaitag, Terek (Mozdok ve Bragun)[192] vardır. Kafkasya'nın Lingua franca'sı 1848'de Kafkas Tatarı, yani Kumyk öğretmeni Timofey Nikitich Makarov, bölgede uluslararası Kumyk olan Kuzey Kafkas dillerinden biri için Rusça'daki ilk dilbilgisini yazdı. T. Makarov yazdı:    Tatar dilini konuşan kabileler arasında hem dilin kesinliği ve doğruluğu hem de Avrupa medeniyetine yakınlık açısından en çok Kumukları sevdim, ama en önemlisi, Kafkasya'nın Sol Kanatında yaşadıklarını kastettim. Askeri harekâtlarımızın olduğu ve kendi dilleri dışında tüm aşiretlerin de Kumukca konuştuğu Hat.Dilbilimci-Türkolog A.N. Kononov ayrıca Kumuk'un Kuzey Kafkasya'daki Türk dillerinin en eskisi olduğunu ve “Kuzey Kafkasya için ve ayrıca Transkafkasya için Azerbaycan dilinin bir tür Lingua franca olduğunu” kaydetti. Derlugyan George, Kumuk dilinin rolü hakkında yazıyor:    Bozkır halkları arasında egemen olan Türk dilleri Kumyk ve Tatar, Doğu Afrika'da Swahili veya Avrupa aristokrasileri arasında Fransızca gibi, çok uluslu Kuzey Kafkasya'da ortak bir lingua franca olarak hizmet etti. Jeopolitik değişimler nedeniyle, Avrasya'nın Büyük Bozkırı bir sınır bölgesi olmaktan çıkınca, etnik gruplar arası iletişim dili olarak Türk lehçelerinin yerini Rusça almıştır.19. yüzyılda Vembery, Kumyk'in rolünü şu sözlerle tanımladı:    Kumukların kültürel ilişkilerine gelince, yol boyunca fark ettiğimiz gibi, birçok Kafkas halkı onların etkisi altında kalmış ve Kumuk dilini benimsemiş ve Kumuklardan dini konuları öğrenmiştir. Kumuk dili, Balkar, Bezengi, Chegem, Khulama ve Urusbia dağlarının Kabardey sakinleri tarafından anlaşılır ve kısmen de konuşulur. Ayrıca, Çeçenler ve Lezginlerin bir kısmı bu dili anlıyor ve bugün Ruslar bu Türk lehçesinin henüz anlamını kaybetmediğine şaşırıyorsa, o zaman Rusların kendileri buraya yeni gelirken, İslam'a dönüşen Kumyks zaten bir oyun oynadı. Ortaçağın başlarındaki pagan sakinleri arasında kültürel tüccarlar, Müslüman misyonerler arasındaki rol.Kumyk, Rus İmparatorluğu yönetimi ile ilişkilerde Kuzeydoğu Kafkasya'nın resmi diliydi. Dağıstan'da, yalnızca Kumyk ile ilgili olarak, linguonem "Müslüman dili" (busurman til) de kullanılmaktadır[197]. Sovyet döneminde, Kumyk'ın rolü, DASSR'de devlet ilan edildiğinde 29 Haziran 1923'te konsolide edildi, çünkü “yerli Dağıstan nüfusunun çoğu Türk-Kumyk dilini konuşuyor ve anlıyor ... Dağlık Dağıstan okullarında Türk dili öğretiminde yapılan deneyim parlak sonuçlar verdi ... not edildi ... "Türk-Kumyk" dilinin Dağıstan yerlileri arasındaki tek iletişim dili olduğu kaydedildi". Dağ göçü 1935'te, dil komisyonunun çalışmalarının ve Varşova Doğu Enstitüsü'ndeki kongrenin sonuçlarına göre Kumyk, Bağımsız Kafkasya Komitesi (esas olarak Dağ Cumhuriyeti'nin liderlerinden oluşan) tarafından "ortak bir kabileler arası" olarak seçildi. tüm Kuzey Kafkas kabilelerinin dili." Aşağıdaki diller değerlendirmeye sunuldu: Kumyk, Abhaz, Adige, Avar, Çeçen, Osetçe. Kumuklar ve Kumuk dili dünya edebiyatında Alman şair Paul Fleming, 1633 ve 1636'da Holstein elçiliği ile birlikte Kumyk topraklarında seyahat ederken, Kumykia ve kasabalarına birkaç ayet ayırmıştı. Kumuk dili, her ikisi de Kafkasya'da Rus İmparatorluk Ordusu'nda görev yapmış olan Leo Tolstoy ve Mikhail Lermontov gibi Rus klasik yazarları için bir araştırma konusuydu. Tolstoy'un "Baskın", Kazaklar,[131] Hacı Murat ve Lermontov'un "Zamanımızın Bir Kahramanı"[132][129] gibi eserlerinde bu dil mevcuttur. Tolstoy, "Kafkasya'da Avcılık" adlı eserinde Khamamatyurt'un Kumuk köyünü anlatır. Aelxander Bestuzhev-Marlinsky ayrıca "Molla-nur" ve "Ammalat-bek" adlı eserlerinde Kumyk dili ve Kumykia'yı öne çıkardı ve "Dağıstan'dan Mektuplar" adlı eserinde Rus askeri baskınlarını Kumuk yerleşimlerine bazı ayrıntılarla anlattı. Alexander Dumas ayrıca Kumukya'nın bazı bölgelerini ve Kumuk prensi Ali Qazanalp'in konuğu olduğu zamanı da anlattı. Dini Kumuklar, 8-12. yüzyıllarda Kafkasya'da İslam'ı ilk benimseyenler arasındaydı. 730'lardan başlayarak Dağıstan'ın Araplar tarafından fethinden sonra. Ancak İslam'ın tam olarak benimsenmesi, Selçukluların Dağıstan'daki etki dönemini ifade eder. İnanan Kumuklar Sünni İslam'ı kabul eder. Kumukların çoğu Şafii mezhebine, bir kısmı da Hanefi mezhebine aittir. Geleneksel zanaat ve aktiviteler Silah zanaat Kumykia, silah üretimi ile ünlüydü. 1858-59'da 3 ay seyahat eden Alexandre Dumas (baba). Kafkasya'da Endirean silah ustaları hakkında şunları yazdı:    Andrey-aul [Endirey demek], silah ustalarıyla tanınır: bıçakları özel bir damgaya sahip olan ve Kafkasya'da ünlü olan hançerler yaparlar. Bakır bir madeni paraya bıçakla vurulduğunda, basit bir basınç onu o kadar derinden keser ki bıçak parayı onunla birlikte kaldırır.Kazanishche'li Bazalay ustanın (özellikle hançerler) eserleri Kafkasya'nın çok ötesinde ünlüydü. Lermontov, bölgedeki tipik bir Rus subayını karakterize eden Kafkas adlı makalesinde şunları yazdı:    Tatarca (demel Kumukca) hafifçe bulaşıyor; bir kılıcı, gerçek bir gurda, bir hançer - eski bir bazalay...Rus ordusunun birçok Kafkas seferine katılan bir katılımcıya göre, süvari generali ve askeri tarihçi Vasily Potto, Kafkasya'da, Bazalay Kazanşlı ve onun soyundan gelenlerin kılıç gourda ve hançerleri en iyi eserler olarak kabul edildi. Bazalay ustalarının eserleri 1851'de Londra'da bir sergide sergilendi. Shamkhal'ın kişisel silah ustası, bazıları tarafından basaley'den daha üstün kabul edilen Gelinli Shahmanai, sanatının örneklerini 1867'de Paris'teki Dünya Sergisinde sergiledi. Ünlü silah yapımcısı Irajab Magomed (1810 doğumlu) idi, çalışmalarına oğlu Gadzhi Sultanmurad (1840 doğumlu), torunu Zainavbek ve torunu Salavdin (1900 doğumlu) tarafından devam edildi. "Irajab" namlusunda Arabografik yazı bulunan bir silah Hermitage'de tutulmaktadır. XVIII yüzyılda diğer Kumyk silah merkezleri arasında. Kazanishche (Yukarı Kazanishche ve Aşağı Kazanishche), Tarki, Arkas, Bashly, Kapkaykent ve diğerleri ayırt edilebilir. Araştırmacı N. Popko, “Kumyks ve Kabardey'de en iyi silah ustaları, saraççılar, gümüşçüler vardı; Kazaklar, ürünlerine ihtiyaçları olduğu için bu tür insanlarla tanışırdı”. Kumyk silah ustalarının çeşitli eserleri - keskin uçlu silahlar ve ateşli silahlar - New York Metropolitan Sanat Müzesi'nde saklanıyor. Şamhalat'ta top, barut, çakmaktaşı, diğer türlü silah ve askeri teçhizatın üretildiği de biliniyor. 17. yüzyılda başkent Tarka'nın duvarlarında toplar duruyordu. Tarım 18. yüzyıl Avrupalı ​​gezgin Johann Gildenstedt, o zamanki Kumyks'in yaşamının bir tanımını verdi:    Herkes tarım ve bazı sığır yetiştiriciliği ile uğraşmaktadır. Tahıl ürünleri: buğday, arpa, darı, yulaf ve çoğunlukla pirinç, aynı zamanda oldukça sık pamuk yetiştiriyorlar, ipek ise çoğunlukla sadece kendi ihtiyaçları için. Balıkçılık onlar için diğer Tatarlardan daha önemlidir ve mersin balığı ve diğer balıkları yakalayarak geçimlerini kolaylaştırırlar. Aralarında yaşam için [gerekli] küçük bir malzeme ticareti olan Kumyk ürünleri ve diğer gerekli [şeyler] olan birçok Ermeni yaşıyor. Evleri ve köyleri, birçok kez anlatılan Kafkasya'nın geri kalanı gibi, söğüt hasırından yapılmış hafif ekoseli yapıdan yapılmıştır.Özel bir ticaret, bolca büyüyen ve 18. yüzyılın ikinci yarısından itibaren St. Petersburg'daki fabrikalara sağlanan kökboya ekimiydi. Ayrıca, Kumykia sakinleri pamuk yetiştirdi ve ipekböcekçiliği geliştirdi. Ilıman düzlük ve dağ eteği ikliminin özellikleri, büyük miktarda saman toplamaya gerek kalmadan tüm yıl boyunca meralarda sığır otlatmayı mümkün kıldı ve bu da at yetiştiriciliği, hayvancılık ve koyun yetiştiriciliğinin yüksek gelişimine yardımcı oldu. 18.-19. yüzyıl yazarlarının çoğuna göre Kumuk toprakları sığır açısından zengindi. Fabrikada üretim 17. yüzyılda Evliya Çelebi ve Adam Olearius, Şamhalat'ta el sanatları atölyelerinin olduğundan bahsetmiştir. Kültürü Kumuklar bölgedeki baskın kültürel etkiydi. Vambery'ye göre:     Kafkasya'nın kültürel bir halkı olan Kumuklar, birçoğunun dillerini ve geleneklerini benimsediği dağların komşu halkları üzerinde güçlü bir etkiye sahipti. Edebiyat Şair Ümmü Kemal'in edebiyatının ilk örneklerine 14. yüzyılda rastlanır. 19. yüzyılın sözlük ve dil normlarını belirleyen en ünlü şairi Irchi Kazak'tır. 20. yüzyılın başında Dağıstan'daki ilk tiyatronun oluşumuna da katılan Temibulat Biybulatov, modern edebiyatın reformcusu olarak kabul edilir. Klasik Kumuk müzik folkloru "Kazak yırlar" ile temsil edilir. Kumuk edebiyatı Dağıstan edebiyatı içinde özel bir yerdedir. Kumuk yıravları arasında Amanhor (1670-1706), Miskin Halimat (XVIII. yüzyıl) ile Kakaşuralı Abdurahman (XVIII. yüzyılın sonu- 1870) Kumuk edebiyatının öncüleri olarak sayılmaktadır. Yırçı Kazak (1830-1879) ise Modern Kumuk edebiyatının babası sayılır. Abusupiyan Akayev, İbrahim Kerimov, Mahammat Atabayev, Badrattun Mahammatov, Şeyit Hanım Alişeva, Orazayev gibi sayısız yazar ve şair yetiştirmiş olan Kumuklar geçmişten beri dil ve kültür alanlarında ileri bir halktır. Yoldaş adlı haftalık bir gazeteleri, Tangçolpan, Dağıstanlı Kadın ve Karçıga (çocuk dergisi) adlarında aylık yayımlanan üç dergileri; çeşitli rayonlarda yayımlanan aylık veya haftalık bölgesel gazete ve dergileri bulunmaktadır. Kaynakça İlgili makâle Yeni Türkiye, Türk Dünyası Özel Sayısı: Cilt: II-, Sayı: 16, Yıl: 3, Temmuz-Ağustos 1997, s. 2062-2066. Kumuklar Türk halkları Kafkasya'daki Türk halkları Dağıstan'daki etnik gruplar Rusya'daki etnik gruplar
1931
https://tr.wikipedia.org/wiki/Ast%C4%B1m
Astım
Astım (bronşial astma), küçük bronşların ve bronşiollerin, çeşitli uyaranlara aşırı tepki vermesinin sonucu ortaya çıkan, solunum yolu daralmasına sebep olan kronik bir rahatsızlıktır. Buna hava yollarında iltihap da eşlik eder. Çocukların %10’u, erişkinlerin %6’sı astım hastasıdır. Astım atakları esnasında solunum güç ve hırıltılıdır, çoğu zaman öksürük de vardır. Hastaların bir bölümünde astım, ilaçlarla kontrol altına alınmazsa KOAH hastalığına sebep olabilir. Nedenler (tetikleyiciler) Astımın kesin nedeni belli değildir. Genel görüşe göre, soluk boruları (bronş-bronşiol) doğuştan duyarlı bireylerde çevresel koşulların etkisi ile astım atakları oluşmaktadır; ayrıca, geçirilmiş zatürre vb. hastalıklar da astımın oluşmasında önemli etkenlerdendir. Astımın tipik karakteristiği bronşların mukoza ödemiyle daralmasından ötürü olan episodik dispnedir (nefes darlığı). Bu durum, polijenik bir kalıtım biçiminde genetik kökenli olabilir; fakat enfeksiyon, alerji ve emosyonel faktörler de rol oynayabilir. Psikolojik mekanizmaların rol oynaması için bronşiyal aşırı duyarlığa somatik bir yatkınlık bulunması gerekir. Astımlılarda belirli birtakım kişilik özelliklerine rastlanmasına rağmen, bu hastalıkla birlikte görülen spesifik bir kişilik tipi yoktur; anksiyetenin yol açtığı bazı astım nöbetlerinin nedeni bir şartlı refleksle açıklanabilir. Astımda belirtilerin aniden ortaya çıkmasına astım atağı veya astım krizi adı verilir. Bu durumda hastalarda ağır bir nefes darlığı olur. Astımı belirtilerin şiddetine göre hafif aralıklı, hafif süregen, orta süregen ve ağır süregen olarak sınıflamak mümkündür. Astımın tanısında muayene bulgularının yanı sıra, kanda IgE' nin ve eozinofil adı verilen akyuvarın sayısının yüksek bulunması, solunum testlerinde soluk borusunda daralma olduğunun gösterilmesi ve deri testleri ile hastaların neye karşı alerjisi olduğunun gösterilmesinin çok büyük bir rolü vardır.Astım, özellikle çocuklarda hafif bir tablo gösterirse belirtiler (%50-%60) tamamen kaybolabilir. Ancak yetişkin astımlıların belirtileri çoğu kez ömür boyu kalıcıdır. Astım ataklarının tetikleyicileri Polenler (mast hücrelerinden boşalan IgE’nin yol açtığı Tip I aşırı duyarlılık tepkisine neden olur) Hava kirliliği Virüs infeksiyonları Madde bağımlılığı (tütün dumanı, eroin/kokain inhalasyonu) Güçlü kokular Aspirin Mide reflüsü Fiziksel yüklenmeler (soğukta egzersiz) Psikolojik stresler Chlamydia pnömonisi Ev tozu akarları Evcil Hayvan Tüyleri Gıda Katkı Maddeleri Astım Tipleri Alerjik (immun/ekstrinsik) astım: atopik astma; meslek astması IgG; alerjik bronkopulmoner aspergillozis İdiyosinkratik (non-immun/instrinsik) astım Allerjik (atopik) astma Allerjik astma, en sık görülen astım tipidir. Çocukluk döneminde başlar, ailede genellikle bir astım öyküsü vardır. Hastalarda alerjik nezle, ürtiker ya da egzama öyküsü vardır. Çevreden gelen etkenlerle Tip I niteliğindeki aşırı duyarlılık tepkisi ortaya çıkar. Allejenlerle yapılan deri testleri pozitiftir. Kandaki IgE düzeyi yüksek bulunur. Atakları allerjenler (tozlar, polenler, hayvan tüyleri ve bazı yiyecek maddeleri) tetikler. Duyarlı kişilerin bronş mukozalarındaki mast hücrelerinin ve bu alanlardaki parasempatik reseptörlerin uyarılması ile birlikte bronş çeperlerindeki kasların kasılır (bronkokonstriksiyon), hava geçitleri daralır. Patogenez Bronkokonstriksiyon ataklarını tetikleyen 2 grup medyatör vardır: 1. Primer medyatörler Histamin: Bronş daralmalarını doğrudan ve kolinerjik refleks yolu ile tetikler. Damar geçirgenliğini ve mukus salgılanmasını arttırır. Eosinofilik ve nötrofilik kemoptaktik faktörler: En önemlisi olan “Lökotrien B4” eozinofil ve nötrofil polimorflar için çekici (kemotaktik) bir medyatördür. 2. Sekonder medyatörler Lökotrienler: C4, D4 ve E4, uzun süreli bronş daralmalarını tetikler. Damar geçirgenliğini ve mukus salgılanmasını arttırır. Prostaglandin D2 (PGD2): Bronş daralmalarını tetikler, damarları genişletir. Platelet-activating factor (PAF): Trombositler aktive olur, kümeler oluşturu ve histamin ile serotonin içeriklerini boşaltırlar. Sitokinler: IL-1, TNF, IL-6 yangısal tepkileri alevlendirirler. Meslek hastalığı astması Bazı iş kollarında alerjik tepkilere neden olan maddelere duyarlı olan bireylerde görülen tablodur. Klinik ve patolojik bulgular alerjik astmadaki gibidir. Tetikleyici maddeler şunlardır: Sedir ağacı Platin tuzları Pamuk tozları Epoksi katalizörleri İzosiyanatlar Epoksi reçineleri Laboratuvar hayvanları Et paketleme (vinil klorür) Un üretimi Yengeç/istakoz işleri Aromatik yağlar Formaldehid ve toluen (patoloji laboratuvarları) Allerjik bronkopulmoner aspergillozis Kronik kronik aspergillus infeksiyonlarında ortaya çıkar. İrileşen mantar kolonileri bronşlarda tıkaçlar oluşturur. Klinik tablo, bronşial astmadaki bulgulardan daha güçlüdür. Astım atağı Astım atağı (astım krizi) ani olarak nefes borularının daralmasına neden olan kas kasılması,balgam artışı ve nefes borusunun etrafındaki damarların sızdırarak sıvının dokuya geçmesi ile dokunun şişmesi ile karakterize bir alevlenmedir. Astım atağı hava yollarında astıma bağlı bulunan enflamasyonun alevlenmesidir. Bu alevlenme sırasında nefes borusunda kas kasılması ile daralma, balgam salgılanmasında artmayla tıkanma ,ve dokuda damarların sızdırmasıyla şişlik oluşmaktadır. Astım atağının belirtileri göğüs sıkışması, nefes almakta zorluk, kalp çarpıntısı, sık nefes alma, karın kaslarının solunuma katılması, burun kanatlarının solunuma katılması, göğüs kafesinde kaburgalar arasındaki kasların kasıldığının görülmesidir. Hasta nefes alamadığı için konuşmakta ve uyumakta zorlanma yaşar. Astım Engel Oranı Doğuştan veya kazanılmış akciğer, plevra ve göğüs kafesi hastalıkları veya akciğeri tutan diğer bütün hastalıklarda, solunum ve dolaşım fonksiyonunda bozukluk yapmışsa; Solunum Fonksiyon Testlerine göre değerlendirme yapılır; Tedavi Tedavide kullanılan ilaçlar iki gruba ayrılır. Birinci grup ilaçlara rahatlatıcı ilaçlar adı verilir (salbutamol, terbutalin gibi sempatomimetikler). Kriz esnasında veya belirtiler başladığında kişi inhaler'i ağzına götürür ve soluk alma (inspirasyon) sırasında inhaler'i sıkar. İkinci grup ilaçlar astımdaki temel sorun olan hava yolundaki iltihabın azaltılmasına yöneliktir. Bunlar da solunum yoluyla alınan kortikosteroidler, kromolin sodyum, nedokromil sodyum, teofilin ve lökotrien reseptör antagonistleridir. Her iki grup ilaçta inhaler tercih edilir. Astım atağının şiddet derecesine göre tedavisi değişir, hafif astım atağında bronş genişleticiler, nefes yolundan verilerek sonuç elde edilebilir. Orta veya ağır şiddette bir astım atağında sprey şeklinde aeresol ilaçları nefes borusuna çekmek zor olacağı için nebülizatör cihazı ile bronş gevşeticilerin akciğere gönderilmesi doğru olacaktır. Hastalar birlikte sistemik ağızdan veya kas içine enjekte prednizonol tipi kortizon uygulanarak ani enflamasyonun durdurulmasına çalışılır. Ağır atakta hastaya oksijende birlikte verilmelidir. İlk tedaviye cevap vermeyen ağır astımlı hastaların yoğun bakıma alınması doğrudur. Astımı kontrolde olan hastaların atak geçirme olasılığı düşüktür. Atak geçirseler bile genellikle seyrek ve hafif olacaktır. Tedavisini doğru uygulamayan kontrol edici ilaçlarını almayan hastalarda ataklar sık ve şiddetli olur atak geçirmemek için atağı uyaran alerjenler, sigara dumanı, hava kirliliği, ani hava değişikliği, gibi etkenlerden korunmak kontrol edici ilaçları düzgün kullanmak gerekir. Sigara dumanı Astım atağı tetikleyici en önemli etkenlerden biri olup aktif ya da pasif sigara dumanı solumak atağın başlamasını sağlayabilir. Alerjik astımlı hastaların bir kısmında ilaç tedavisi ve korunma yöntemleri etkili olmamakta ve aşı tedavisi (immünoterapi) gerekli olmaktadır. Astım tedavisinde çoğunlukla inhaler adı verilen medikal cihazlar kullanılır. İnhaler kullanımı ile lokal etki yaratılır ve daha düşük dozla daha fazla etki elde edilir. Bu şekilde sistemik yan etkilerin önüne geçilmeye çalışılır. Ayrıca bakınız Oksijenli solunum http://www.toraks.org.tr/uploadFiles/book/file/4102011173045-hazirliyanlar.pdf http://www.thoracic.org/statements/resources/allergy-asthma/ats-ers-asthma-control-and-exacerbations.pdf http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/14670286 http://www.asthma.org.uk/advice-asthma-attacks https://web.archive.org/web/20160308013015/http://www.ersnet.org/news/item/4400-study-sheds-light-on-late-phase-of-asthma-attacks.html http://err.ersjournals.com/content/19/115/39.full "Çocuk Göğüs Hastalıkları" Editörler: Prof. Dr. Elif Dağlı -Doç.Dr. Fazilet Karakoç-Nobel Yayınları Kaynakça Göğüs hastalıkları Akciğer hastalıkları Engel türleri
1932
https://tr.wikipedia.org/wiki/HIV
HIV
HIV (İngilizce: Human Immunodeficiency Virus/Türkçe: İnsan Bağışıklık Yetmezliği Virüsü), AIDS'e yol açan virüs. HIV, bağışıklık sistemine zarar vererek hastalığa neden olur. Vücudu mikroorganizmalardan koruyan bağışıklık sistemi çalışmadığında, mikroorganizmalar hastalığa daha kolay neden olabilir. Kanında HIV bulunmayan kişiler HIV negatif kişilerdir. Kanında HIV ile enfekte olan kişilere "HIV pozitif" veya "HIV ile yaşayan kişi" denir. Bu kişiler aynı zamanda kanında antikor bulunan anlamında sero (anti-HIV, veya bilinen ismiyle ELISA testi) pozitif kişilerdir. Ancak ilk bulaşma döneminde seronegatif kişiler aynı zamanda enfeksiyon taşıyan kişiler olabilirler. AIDS AIDS (İngilizce: Acquired Immune Deficiency Syndrome/Türkçe: Sonradan Edinilen Bağışıklık Sistemi Yetersizliği Sendromu) anlamına gelir. Sonradan Edinilen ifadesi hastalığın irsi (genetik) olmadığı anlamına gelmektedir. Bağışıklık Sistemi Yetersizliği ifadesi ise vücudun bağışıklık sisteminin çökmesi anlamına gelmektedir. Sendrom kelimesi ise bir başka hastalıkla bağlantısı olabilecek çeşitli hastalıklar anlamına gelmektedir. HIV ile yaşayan kişi hastaymış gibi görünmeyebilir veya kişi kendini hasta hissetmeyebilir, HIV ile enfekte olduğunu bile bilmeyebilir. Çünkü, HIV ile enfekte olan kişilerde semptomların ortaya çıkmasına ve ölüme yol açan şey HIV'in kendisi değil, vücudun bağışıklık sisteminin çökmesiyle tamamen savunmasız kaldığı diğer enfeksiyonlardır. Virüsün yapısı Virüs tek sarmallı RNA yı çevreleyen p24 proteinlerinden oluşan kapsit, bunun dışında küçük bir matriksi çevreleyen kılıftan oluşur. Kılıfta virüsün antijenik yapısını belirleyen glikoproteinler bulunur. HIV virüsünün üç glikoproteini vardır. Bunlar: gp160: Proteaz enzimi ile alt üniteleri olan gp120 ve gp41'e bölünerek iki ayrı glikoprotein oluşur. Bu proteinler virüsün membranında bulunurlar. gp41: HIV'in hücreye girmesini sağlar. gp120: HIV'in DNA'ya tutunmasını sağlar. LEDGF: HIV'in DNA'ya nasıl gireceğini belirler. Kronoloji İlk defa Leopoldville, Belçika Kongo'sunda yaşamış bir kişiden 1959 alınan kanda tespit edildi. O tarihten beri dolapta saklanan kanın, 1998'de geliştirilen HIV testi ile hastalığı taşıdığı onaylandı. Dünyayı dolaşmış, 1961'de Batı Afrika'da uzun yolculuk yapmış Norveçli bir gemici bağışıklık yetersizliği ile 1966 öldü. Karısı ve kızı da ertesi yıl aynı sebeple öldü. Danimarkalı bir cerrah olan Dr. Grethe Rath, Zaire'de bir seri enfeksiyon ve ender görülen Pneumocystis pneumonia (PCP) tanısı ile öldü. 1979-1981 arası, normalde çok ender görülen, 12 Kaposi Sarkomu'dan vakası tespit edildi. 1981'de Kaliforniya Üniversitesi'nde Pneumocystis carinii tanısı tedavi edilen bir eşcinsel hastada CD4 T hücrelerinin (yardımcı T hücreleri) eksikliği tespit edildi. 1982'de CDC hastalığa AIDS ismini verdi. 1983'te daha sonra HIV ismi verilecek olan retrovirüsten kaynakladığı bulundu. 1984'te HIV için ELISA testi geliştirildi. Bulaşma yolları Belirti ve Önlemler HIV'iv enfekte olabilmesi için, virüsün dış ortam koşullarında bozulmayacağı kadar kısa bir süre içinde bir kişiden diğerine nakledilmesi gerekir. Bu da virüsün diğer vücut sıvılarının içinde bir kişiden diğerine iletilmesi ile gerçekleşebilir. HIV, korunmasız cinsel ilişki, direkt kan teması, organ nakilleri ve anneden bebeğine olmak üzere dört yolla bulaşabilir. Cinsel ilişki HIV ile enfekte kişinin spermi, anal, oral ya da vajinal yoldan yapılacak cinsel ilişki sırasındaki vücut sıvıları ve kan yoluyla bulaşabilir. Lateksten yapılmış bir prezervatif kullanarak HIV'den korunulabilir. Doğum kontrol hapları ve lateks olmayan prezervatifler, HIV'den koruma sağlayamaz. HIV, hem bir erkekten hem de bir kadından bulaşabilir. Herhangi bir cinsel hastalık, HIV'in bulaşma ihtimalinden daha yüksektir. HIV'in iki tipi mevcuttur. Tip II de kadından erkeğe bulaşma ihtimali, Tip I de ise erkekten kadına bulaşma ihtimali daha yüksektir. Afrika da ikinci tip Avrupa ve Amerika'da ise birinci tip daha sık görülür. Damardan uyuşturucu madde kullanımı HIV ile yaşayan birisiyle kontamine bir iğne paylaşılırsa, virüs bulaşabilir. (Bu intravenöz (damardan) uyuşturucu bağımlıları arasında HIV'in en önemli bulaşma yoludur.) Dövme ve vücuda piercing yaptırma işlemlerinde kullanılan iğneler, kontamine ise HIV bulaşabilir. Organ, kan ve kan ürünleri nakli Gerekli araştırma testleri yapılmamış organ, kan ve kan ürünleri nakli yoluyla da HIV bulaşabilir. Bu durumun engellenmesi için her türlü organ, doku, kan ve kan ürünleri nakli öncesi nakle engel hastalıklar yönünden alınan materyaller kabul eden merkezler tarafından dikkatle kontrol edilir. Araştırma testlerinin pencere döneminde bulunan hastalarda yalancı negatif sonuç vermesi halinde, bulaşma gerçekleşebilir. Anneden bebeğe HIV ile yaşayan bir anne, virüsü bebeğine anne sütü aracılığıyla bulaştırabilir. Belirti HIV bulaş gerçekleştikten sonra 2-4 hafta aralığında yüksek ateş, boğaz ağrısı, lenf bezlerinde şişlikler, halsizlik, grip ve benzeri belirtiler verir sonrasında kendiliğinden geçer. HIV'in kendine özgü belirtileri bulunmadığından belirtilerin HIV'e ait olup olmadığı ancak ELISA testi aracılığıyla belli olur. Belirtilere göre HIV olup olmadığı anlaşılamaz. HIV enfekte olmuş kişi ayrıca hiç belirti görmeyedebilir. HIV testleri HIV vücuda girdiğinden itibaren, vücutta bununla savaşmak için özel antikorlar oluşur. Kandaki bu antikorların ELISA testi (indirekt tanı methodu) veya direkt virüsün proteinlerini tespit eden PCR testi (Direkt Tanı Metodu) gibi tarama yöntemleriyle saptanma çalışmalarıdır. Anti-HIV antikorların ELISA yöntemiyle ölçülebilecek düzeye ulaşması için en az 3 aylık bir süreye (pencere dönemi) ihtiyaç vardır. Bu nedenle test, bulaşma olduktan 3 ay sonra yapılmalıdır. PCR yönteminde ise bu süre 3 haftaya kadar düşmüştür. Anti-HIV testinin pozitif olması, kanda HIV virüsüne karşı antikorların olduğunu gösterir. Ancak anti-HIV testinin yalancı pozitif çıkma ihtimali de vardır. Bu nedenle, kişinin HIV pozitif olduğunun söylenebilmesi için, Western blot testi denen doğrulama testinin de yapılıp sonucunun pozitif olması gerekmektedir. Anti-HIV testi, üniversite hastanelerinin mikrobiyoloji laboratuvarlarında, sigorta ve devlet hastanelerinin laboratuvarlarında ve özel laboratuvarlarda yaptırabilir. Son zamanlarda HIV virüsünün kandaki varlığının direkt kanıtlanması PCR (polymerase chain reaction = polimeraz zincir reaksiyonu) yöntemi ile de yapılabilmektedir. Pencere dönemi Pencere dönemi ile ilgili belirsizlikleri gidermek için bazı açıklamalar yapılmalıdır; zira "Üç Ay" ifadesi, HIV virüsüne maruz kalmış her bünyenin 'üçüncü ayda' antikor üreteceği gibi yaygın bir yanılgıya yol açmaktadır. Halbuki pencere döneminin kişiden kişiye değişiklik gösterdiğini vurgulamak gerekir. "Üç Aylık" süre, uluslararası sağlık kuruluşlarının tüm bünyesel farklılıkları da kapsayacak şekilde belirlediği 'maksimum' süredir. Yani bu, HIV ile enfekte olmuş yüz kişiden varsayalım ki %45'inin, 35. günde; %25'inin 50. günde; %15'inin 65. günde; %10'unun 75. günde; %5'inin de 90. günde yeterli antikor seviyesine ulaşacağı anlamına gelir (Oranlar tamamen kurgusaldır). O halde belirlenmiş olan "üç ay" sınırı, 'en geç antikor üreten bünyeyi' de hesaba katarak düşünülmüş 'maksimum' sınırdır. CDC (Center of Disease Control -USA) gibi bazı büyük sağlık örgütleri, testin altıncı ayda tekrarlanması gerektiğini savunmaktadır. Antikor oluşturma (serokonversiyon) süreci üç ayı geçen çok nadir bazı vakalar rapor edilmişse de bunlar o kadar nadirdir ki, tıp makalelerine konu olur. Birçok sağlık örgütü eğer çok kesin bir risk yoksa, 'altıncı ay' testini gereksiz bulmakta ve CDC'yi tutucu olmakla eleştirmektedir. Bazı kuruluşların 'pencere dönemi' ile ilgili olarak verdikleri süreler, "Üçüncü Ay"ın maksimum sınır olarak düşünülmesi gerektiğini kanıtlamaktadır: New York Sağlık Müdürlüğü’nün hazırladığı broşüre göre "New York’ta kullanılan HIV antikor testlerinde, enfekte olmuş insanların neredeyse tümü bir ayda pozitif çıkmaktadır. Hatta bunların çoğunluğu, daha kısa surede bile pozitif sonuc vermektedir." Kaliforniya AIDS Merkezi'nin 1998'de yayınladığı rehber %96'dan daha fazla sayıda insanın, 2 ile 12 hafta arasında pozitif sonucu eline alacağını söylüyor. Çok nadir bazı durumlarda, bunun altı aya uzayabileceği belirtiliyor. AIDS Sağlık Projesi (ABD) danışmanları, ortalama süreyi 25 gün olarak veriyorlar. AIDS Update 98 adlı broşür, "Çoğu örnekte, HIV antikorları 6 ile 8. haftada görünür hale gelirler" demektedir. Bu konuda son derece zengin bir arşivi olan HIVinsite web sitesi, süreyi 6-12 hafta olarak belirliyor. Amerikan Seattle & King County Kamu Sağlığı Sitesi, şöyle diyor: “Çoğu insan, saptanabilir antikor düzeyine 4-6 hafta içinde gelir. Bazı insanların daha uzun sürebilir; ama neredeyse %99'u üç ay içinde antikor üretmiş olur. Üç ayı gecen serokonversiyon olayları çok çok nadirdir.” AIDS servislerinde ve laboratuvarlarında çalışan doktor ve virologlarin (Dr. Sindy Paul, Evan M Cadoff, Eugene Martin) yazdığı, "Rapid Diagnostic Testing for HIV – Clinical Implications" (Business Briefing: Clinical Virology & Infectious Disease, 2004) adli makalede, pencere dönemi 30-60 gün olarak veriliyor. San Fransisko AIDS Derneği, şöyle demektedir: "Üç aylık pencere dönemi, insanların tümü için normal süredir. Bu insanların çoğu, üç ile dört hafta içinde saptanabilir düzeyde antikor üretir. çok, çok nadir durumlarda, bir insanin antikor üretmesi altı ayı bulabilir." Kızılay, antikorların tespit edilme suresini 2-6 hafta olarak veriyor. Kızılhac, antikorlarin tespit edilme süresini en geç 70 gün olarak veriyor. Amerikan Kamu Sağlığı Kurumu'nun Test Kılavuzunda, 1985-90 yılları arasında kullanılan antikor testinin pencere döneminin ortalama 45 gün olduğu söyleniyor. Fakat günümüzdeki testlerin, bunu 20 gün daha düşürerek, 25 güne indirdiği belirtiliyor. BERNARD WEBER, EL HADJI MBARGANE FALL; ANNEMARIE BERGER ve HANS WILHELM DOERR'in birlikte yazdıkları makalede, pencere dönemi ortalama 10.2 ile 27.4 güne kadardır şeklinde belirtiliyor. HIV negatif HIV negatif, kanında HIV testi sonucu kanında virüs bulunmayan kişiler için kullanılır. Bu kişiler aynı zamanda Anti-HIV testi (ELISA testi negatif) kişilerdir. HIV genelde, kan testi ile tanımlanır, bu da HIV antikoru veya HIV testi olarak adlandırılır. Bu test, bağışıklık sisteminin HIV' e karşı antikor üretimi olup olmadığına bakar. Bağışıklık sisteminin, HIV tanımlayacak kadar antikor üretmesi ve bunun testte ortaya çıkması, üç ay kadar bir süre alır. Bu zaman süresi, pencere süresi veya serodönüşüm süresi olarak adlandırılır. Eğer, antikor bulunursa, test sonucu, pozitif olarak değerlendirilir. Bu da, o kişi HIV-pozitif demektir. Eğer, antikor bulunmazsa, test sonucu negatif olarak değerlendirilir. Bu da, test üç aylık pencere sürenin sonunda yapıldığı sürece, o kişi HIV-negatif demektir. Tedavi HIV/AIDS'in tedavisinde olumlu gelişmeler vardır. HIV/AIDS, günümüz itibarıyla antiretroviral ilaçlar ile kontrol altında tutulabilmektedir. Bu ilaçlar, günde en az bir adet ya da farklı ilaç kombinasyonları ile kullanılabilmektedir. Ancak HIV/AIDS, doktor kontrolünde ve kesintisiz antiviral tedavi ile kontrol edilebilmektedir. Bu şekilde HIV pozitif kişilerin kaliteli ve uzun bir yaşam sürdürebilmeleri sağlanmaktadır. Uzun yıllardır aşı bulma çalışmaları sürmesine rağmen henüz olumlu bir sonuç elde edilememiştir. Çalışmalar ise farklı ülkelerde DSÖ(Dünya Sağlık Örgütü) desteği ile sürdürülmektedir. Korunma Spermdeki ve vajina salgısındaki HIV, dış ortamda birkaç saatte, kuru ortamda ise yarım saatte ölür. HIV kurumuş kanda da kısa zamanda ölür. Hastanın ya da seropozitif kan, sperm veya vajina salgısının bulaştığı eşyadaki HIV'in öldürülmesi: Eşyayı birkaç dakika kaynatarak ya da 60 C°'de 30 dakika ısıtarak virus öldürülür. Sulandırılmış çamaşır suyu temas ettiği HIV'i 10 dakika içinde öldürür. Sodyumhipoklorid, çamaşır suyunda bulunan etkili maddedir, içinde klor vardır. Çamaşır suyu şişesinin üzerindeki tarifeye göre (genellikle 10 kez) sulandırılarak kullanılır. Sulandırılan çamaşır suyunda klor kokusu bulunmalıdır. Çamaşır suyu kullanılacağı zaman sulandırılmalıdır, durmakla bozulur. Çamaşır suyu madensel eşyaya zarar verir. Ultraviyole ile ışınlama (mavi ışık) HIV'in yok edilmesi için önerilmeyen bir yöntemdir. Ultraviyole ışını doğrudan temas ettiği yüzeydeki mikropları öldürür. Cismin altında kalan mikropları öldürmez. Deri HIV'den nasıl arındırılır? Su ve sabunla iyice yıkama ile (en az 15 saniye) bütün mikroplar gibi HIV de deriden uzaklaştırılabilir. Yıkandıktan sonra derinin alkol ile temizlenmesi uygun olabilir. Yaralanma durumunda yara yeri, önce sabun ve su ile iyice yıkanmalı, ardından tentürdiyot veya betadin gibi bir antiseptik ile temizlenmelidir. Ortaya Çıkışı AIDS hastalığının Afrika’da maymunlardan insanlara geçtiği düşünülüyor. Bu virüsün orta Afrika’da şempanze avlayan insanlara bu esnada aldıkları yaralar vasıtasıyla veya sonrasında şempanze etiyle temas ettiklerinde geçmiş olabileceği iddia edilmekte. Ayrıca bakınız Akut HIV enfeksiyonu HIV testi AIDS gp120 Dış bağlantılar http://www.aidsvebiz.com/ https://web.archive.org/web/20060903022406/http://www.aids.hacettepe.edu.tr/ SexWise HIV InSite University of California, San Francisco, CA, ABD VA HIV U.S. Department of Veterans Affairs, ABD AETC AIDS Education and Training Centers National Resource Center Women, Children and HIV HIV Education - AIDS Drugs I-TECH International Training and Education Center on HIV CDC Centers for Disease Control and Prevention, Atlanta, GA, ABD IRMA International Rectal Microbicides Advocates Kaynakça Öze HIV Fransız icatları
1933
https://tr.wikipedia.org/wiki/Ku%C5%9F%20gribi
Kuş gribi
Kuş gribi (Avian İnfluenza, Tavuk Vebası, Pestis Avium, Bird Flu, Avian Flu). Virüs kaynaklı ölümcül bir hayvan hastalığıdır. Virüsün H5N1 adındaki türevi insanları da öldürebilir. Ateş, öksürük, boğaz ağrısı, kas ağrıları başlangıç belirtileridir. Akciğerde ağrı görülür. Bunun sonucunda zatürre, solunum sıkıntısı ve ölüme kadar giden birtakım tablolar oluşabilir. Belirtiler hastalıkla temastan 2-3 saat ila 3-4 gün içinde kendini gösterir. Ancak 7-10 günlük kontrol daha doğru olur. Hücrelere yeterli oksijen gitmediği için vücut morarmaya başlar. Bundan dolayı Endonezyalılar kuş gribine "mavi ölüm" de derler. Gayri resmi olarak kuş gribi, kuş'lara uyarlanmış virüs'lerin neden olduğu bir grip çeşididir. En riskli tür yüksek patojenik kuş gribi (HPAI)'dir. Kuş gribi, domuz gribi, köpek gribi, at gribi ve insan gribi'ne benzer şekilde belirli bir konakçıya musallat olmuş influenza virüslerinin suşlarının neden olduğu bir hastalıktır. Üç tip influenza virüsünden (A, B ve C), influenza A virüsü neredeyse tamamen kuşlarda doğal rezervuarı ile zoonotik bir enfeksiyondur. Kuş gribi denilince çoğunlukla influenza A virüsü ifade edilir. İnfluenza A, kuşlara musallat olmasına rağmen aynı zamanda kişiden kişiye de kararlı bir şekilde bulaşır. İspanyol gribi virüsünün genlerine yapılan son grip araştırması, hem insan hem de kuş türlerinden virüsten uyarlanmış genlere sahip olduğunu gösterir. Domuzlara ayrıca insan, kuş ve domuz gribi virüsleri bulaşabilir bu da gen karışımlarının (yeniden sınıflandırma) yeni virüs türü oluşturmasına imkan tanır, bu da antijenik kayma'dan yeni influenza A virüsü alt tipine neden olabilir ki çoğu insanın buna karşı çok az veya hiç bağışıklık koruması yoktur. Kuş gribi suşları patojen'liklerine göre iki tipe ayrılır: yüksek patojenite (HP) veya düşük patojenite (LP). En iyi bilinen HPAI suşu, H5N1, ilk olarak 1996 yılında Çin'in Guangdong Eyaletinde bir çiftlik kazından yalıtıldı ve ayrıca Kuzey Amerika'da bulunan düşük patojenik suşlara sahiptir. Esaret altındaki yoldaş kuşların virüse bulaşması olası değildir ve 2003'ten beri kuş gribi ile eşlik eden kuşa dair herhangi bir rapor bulunmamaktadır. Güvercinler kuş türlerine bulaşabilir ancak nadiren hastalanırlar ve virüsü insanlara veya diğer hayvanlara etkin şekilde bulaştıramazlar. 2013'ün başı ile 2017'nin başı arasında, Dünya Sağlık Örgütü'ne (WHO) laboratuvar tarafından doğrulanmış 916 insan H7N9 vakası bildirildi. 9 Ocak 2017'de Çin Ulusal Sağlık ve Aile Planlaması Komisyonu, 35 ölüm, 2 muhtemelen insandan insana bulaşma vakası ve 106 kişiden 80'inin canlı kümes hayvanı pazarlarını ziyaret ettiğini belirten kasım ayı sonundan aralık ayı sonuna kadar görülen 106 adet H7N9 vakasını WHO'ya raporladı. Vakalar Jiangsu (52), Zhejiang (21), Anhui (14), Guangdong (14), Şangay (2), Fujian (2) ve Hunan (1)'den bildirilmişti. H7N9 insan vakalarının sayısında benzer ani artışlar, önceki yıllarda Aralık ve Ocak aylarında meydana geldi. Tarihçe Tarihsel olarak incelendiğinde 20. yüzyılda 9-39 yıl arayla antijenik sapma sonucu ortaya çıkan yeni virüs alt tiplerine bağlı dört ya da beş grip pandemisi olmuştur. 1918-1919 yıllarındaki H1N1 (İspanyol gribi) pandemisinin 40-50 milyon kişinin ölümüne neden olduğu tahmin edilmektedir. Ardından 1957-1958 (H2N2), 1968-1969 (H3N2) ve 1977-1978 (H1N1) pandemileri olmuştur. Hâlen dünya üzerinde H3N1 ve H1N1 virüsleri birlikte dolaşmaktadır. H5N1 virüsü ise ilk 1983 yılında Amerika'da görüldü. 2016 yılında H5N8 kuş gribi virüsü Rusya’nın güneyinde yer alan Tuva Cumhuriyeti’ndeki yabani kuşlarda görüldü. Kanatlı hayvanlar için oldukça bulaşıcı olan virüs, Polonya ve Macaristan’a ulaşarak batıya ve güneye yöneldiği ve şimdiye kadar bu kuş ile enfekte olan bir insana rastlanmadığı bildirilmiştir Bundan sonra da yeni pandemilerin olması kaçınılmaz gibi görünmektedir. Uğradıkları sık ve kalıcı antijen değişmeleri nedeniyle, dünya üzerindeki influenzavirüs aktivitesi sürekli olarak izlenmekte ve grip aşılarının bileşiminde her yıl ayarlamalar yapılması gerekmektedir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) bu amaçla 1947’de başlattığı Küresel Grip Programı’nı uygulamaktadır. Kuş gribi 2005-2008 yılları arasında da ortaya çıkmıştır. Ocak 2021'de kuş gribinin 8 bölgede görüldüğü Fransa'da 2 milyona yakın ördek hastalığın yayılmasını önlemek amacıyla öldürüldü. İhbar mecburiyeti Tavuk vebası (kuş gribi), ihbarı mecbur olan hastalıklardandır. Tedavi ve korunma Tedavisi yoktur, H5 ve H7 tipleri başta ABD, Avustralya ve Türkiye'de görülmüştür. Aşılama ile korunma sağlanır. Hastalığa yakalanan hayvanların itlafı gerekir. Dipnotlar Dış bağlantılar kusgribi.gov.tr Kaynakça İnsan hastalıkları Grip İhbarı mecburi hastalıklar Kümes hayvanlarının hastalıkları Kuş gribi salgınları 21. yüzyıldaki salgınlar
1942
https://tr.wikipedia.org/wiki/Bel%C3%A7ika
Belçika
Belçika ( ; ; ) veya resmî adıyla Belçika Krallığı, Batı Avrupa'da bulunan bir devlettir. Avrupa Birliği'ne üyedir. Birliğin ve NATO gibi bazı uluslararası organizasyonların merkezlerini barındırır. 30,528 km²'lik bir alanı kaplayan ülkenin nüfusu yaklaşık 11,4 milyon kişidir. Cermen ve Latin dünyası arasında bir sınır oluşturan Belçika'da Felemenkler tarafından Felemenkçe, Valonlar tarafından Fransızca ve küçük bir Alman grup tarafından Almanca konuşulur. Belçika federal bir devlet yapısına sahip olup Felemenkçe'nin resmî dil olduğu Flaman Bölgesi, Fransızcanın resmi dil olduğu Valon Bölgesi ve her iki dilin de resmî dil sıfatını taşıdıkları Brüksel Başkent Bölgesi'nden oluşur. Son olarak, tamamı Valon Bölgesi'nin sınırları içinde kalan ve Almanya'ya komşu Almanca konuşan küçük bir topluluk, Valon bölgesine bağlı olmakla birlikte bazı alanlarda özerkliğe sahiptir ve yaşadıkları bölgede Almanca resmi dildir. Belçika'nın dilsel çeşitliliği ve bununla ilgili politik ve kültürel anlaşmazlığı, Belçika tarihine ve yönetim sistemine yansımıştır. Belçika adı, Kelt ve Cermen karışımı bir halk olan Belgaelerin yaşadığı, Roma eyaleti Galya'nın en kuzeyindeki Gallia Belgicadan kaynaklanır. Belçika, Hollanda ve Lüksemburg tarihsel olarak Benelüks'ten daha büyük bir alanı kaplayan Alçak Ülkeler diye anılır. Orta Çağ'ın bitiminden 17. yüzyılın başlarına kadar ticari ve kültürel açıdan bir refah merkezi olan ülke, 16. yüzyıldan 1830'daki Belçika Devrimi'ne kadar Avrupa güçleri tarafından birçok muharebeye sahne olarak Avrupa'nın savaş alanı olarak tanımlanmış. ve bu unvanı I. Dünya Savaşı ile II. Dünya Savaşı ile de güçlenmiştir. Bağımsızlığın üzerine ülke, hevesle Endüstri Devrimi'ne katılmış ve 20. yüzyıl boyunca Afrika'da birçok koloni kurmuştur. Belçika'da 20. yüzyılın ikinci yarısına ise bir yandan Felemenkler ve Frankofonlar arasındaki çatışma diğer yandan Flaman ve Valon Bölgeleri arasındaki eşit olmayan ekonomik gelişme damgasını vurmuştur. Bu hâlâ devam eden çatışmalar ülkede üniter devlet yapısından federal devlete doğru bir dizi reformun yapılmasına neden olmuştur. Tarihçe Milattan önce 1. yüzyılda Romalılar bölgedeki yerli kabileleri mağlup etti ve bölgede Gallia Belgica ilini kurdu. Kavimler Göçü sonrasında bölgenin yönetimi Franklar tarafından Merovenj Hanedanı'na devredildi. 8. yüzyıl boyunca Frankların yönetimini Karolenj İmparatorluğu devraldı. 843'teki Verdun Antlaşması ile bölge, Orta ve Batı Frank Krallıkları arasında paylaşıldı ve sonucunda Orta Çağ boyunca Fransa Krallığı ve Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu dönemlerinde toprak ağaları vassallar olarak az çok bağımsızlıklarını kazandı. Bu vassallıkların çoğu 14. ve 15. yüzyıllarda Burgundiya Hollandası (sonrasında Habsburg Hollandası) olarak birleşti. İmparator V. Karl 17 ilin şahsi birliğini 1540'larda devam ettirdi ve bu birlik 1549 Pragmatik Yaptırımlarıyla şahsi bir birlikten çok daha fazlasına dönüşerek kralın Liège Piskoposluğu'ndaki etkisini arttırdı. Seksen Yıl Savaşı (1568-1648) Alçak Ülkeler'i, Birleşik Hollanda Cumhuriyeti (Latince Belgica Foederata, "Federasyon Hollandası") ve Güney Hollanda (Belgica Regia, "Krallık Hollandası") olarak ayırdı. Bugünkü modern Belçika'nın büyük bölümünü içeren Güney Hollanda, art arda Habsburg İspanyası ve Habsburg Avusturyası tarafından idare edildi ve 17. ve 18. yüzyıllar boyunca çoğu Fransa-İspanya ve Fransa-Avusturya savaşına ev sahipliği yaptı. Fransız Devrim Savaşları'ndaki mücadeleyi takiben, Alçak Ülkeler-Liège Piskoposluğu gibi sözde Habsburg kurallarının asla bulunmadığı bölgeleri de içeren I. Fransız Cumhuriyeti tarafından bölgedeki Avusturya egemenliği kırılarak ilhak edildi. 1815'te I. Fransa İmparatorluğu'nun dağılmasıyla Alçak Ülkeler, Hollanda Birleşik Krallığı adı altında yeniden birleşti. 1830 Belçika Devrimi, Katolik ve tarafsız Belçika'nın Geçici Hükûmet ve Ulusal Kongre altında bağımsızlığını ilan etmesine yol açtı. 1831'de I. Léopold'ün Kral olarak atanmasından sonra Belçika, parlamenter bir sisteme sahip bir monarşi oldu. Kralın hakları başta sınırlı olsa da, 1893'te Belçika Genel Grevi'nden sonra erkekler için genel oy hakkı (1919'a kadar çoğul oylamayla), 1949'da ise kadınlar için oy hakkı tanınmıştır. 19. yüzyıldaki ana siyasal partiler Katolik Parti ve Liberal Parti ile yüzyılın sonlarına doğru gelişmekte olan Belçika İşçi Partisi'ydi. Fransızca, asalet ve burjuvazi tarafından benimsenen tek resmi dildi. Fransızca, Felemenkçe'nin de resmi dil statüsü kazanmasıyla etkisini giderek kaybetmeye başladı. Bu tanınma, 1898 ve 1967'deki Belçika Anayasası'nın bir Felemenkçe versiyonuyla kanunen resmî halde geldi. 1885'teki Berlin Konferansı'nda Kongo Özgür Devleti'nin mülkiyeti II. Léopold'e devredildi. 1900'e doğru ve 1900'lerin başlarından itibaren II. Léopold tarafından devletin başlıca kauçuk ve fildişi kaynağı olan Kongo'nun halkına karşı aşırı ve vahşice muameleler uluslararası endişeleri arttırdı. Bu haykırış 1908'de daha sonra Belçika Kongosu olarak adlandırılan devletin koloninin sorumluluğunu devralmasına yol açtı. Belçika, 1914'te Schlieffen Planı'nın bir parçası olarak Almanya tarafından işgal edildi ve Batı Cephesi savaşlarının çoğu, ülkenin batısında meydana geldi. Savaşın ilk ayları Alman kuvvetlerin Belçikalılara kötü muamele uygulaması nedeniyle Belçika Tecavüzü olarak bilinir. Belçika savaş sırasında Alman kolonileri Ruanda-Urundi'nin (bugünkü Ruanda ve Burundi) yönetimini devraldı ve bölge 1924'te Milletler Cemiyeti'nin kararıyla Belçika mandasına verildi. I. Dünya Savaşı sonucunda 1925'te Prusya'ya ait Eupen-Malmedy, Belçika'ya katıldı ve bu ülkede Almanca konuşan bir azınlığın oluşmasına yol açtı. Ülke, 1940'ta blitzkrieg ile tekrar Almanya tarafından işgal edildi ve bu durum 1944'te Müttefiklerin ülkeyi yeniden kontrol etmesiyle sona erdi. II. Dünya Savaşı'ndan sonra Almanlarla işbirliği yaptığı söylenen Kral III. Leopold'e karşı genel bir grev baş gösterdi ve Kral 1951'de feragat etti. Belçika Kongosu da 1960'ta Kongo Krizi sırasında bağımsızlığını kazandı; bunu 2 yıl sonra Ruanda-Urundi'nin bağımsızlığı izledi. Belçika, NATO'ya kurucu ülke olarak katıldı ve Hollanda ve Lüksemburg ile birlikte Benelüks grup devletlerini kurdu. 1951'de Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu'nun altı kurucu ülkesinden biri olan Belçika, 1957'de Avrupa Atom Enerjisi Topluluğu ve Avrupa Ekonomik Topluluğu'nun kuruluşunda yer aldı. Daha sonra en önemli yönetim organlarına ev sahipliği yaptığı Avrupa Parlamentosu, Avrupa Komisyonu ve Avrupa Birliği Konseyi'ni de içeren şimdiki Avrupa Birliği'nin kurucu üyelerinden oldu. Coğrafya Kuzeybatıda Atlas Okyanusu'na kıyısı bulunan Belçika'nın, Fransa (), Almanya (), Lüksemburg () ve Hollanda ile () komşudur. İç sularla birlikte 33,990 km²lik alanı kaplayan ülke iç sular dışında 30,528 km²'lik bir alanı kaplar. Belçika üç temel coğrafi bölgeye sahiptir: Anglo-Belçika Havzası ait kuzey-batı kıyı ovaları ve merkez plato ile güneydoğu Hersiniyen orojenik kuşağının parçası olan Ardennes araziler. Ülkenin güney ucunda, Paris Havzası Belçikalı Lorraine adında küçük bir dördüncü bölgeye ulaşır. Kıyı ovaları çoğunlukla kumullar ve polderlerden oluşur. Daha içerilerde sayısız su yolu ile sulanan yumuşak ve yavaşça yükselen kuzeybatı Campine (Kempen) kumsal alanı uzanır. Ardennes yaylalarında daha sağlam mağaralar ve sık ormanlarla kaplı tepeler ve küçük kayalık kanyon vardır. Batıda Fransa'ya doğru genişleyen bu alan doğuya doğru Almanya'daki Yüksek Bataklıklar platosundaki Eifel'e kadar ulaşan 694 metre ile ülkenin en yüksek noktası Signal de Botrange'yi de içerir İklim Ülkede her mevsim yağışlı okyanusal bir iklim hakimdir (Köppen iklim sınıflandırması: Cfb). Ocak ayı ortalama en düşük sıcaklık 3 °C iken haziran ayı ortalama en yüksek sıcaklık 19 °C'dir. Ortalama yağış şubat ve nisan aylarında 54 milimetre ile temmuz ayında 78 mm arasında değişiklik gösterir. İdari Bölümleri Topluluklar ve bölgeler Burgund ve Habsburg mahkemelerini takiben, 19.yüzyılda ülkeyi yöneten ve yönlendiren yüksek sınıfın içinde olabilmek için Fransızca konuşabilmek gerekliydi,Felemenkçe konuşanlar alt sınıf vatandaşlardı. Yüzyılın sonunda ve devamı 20. yüzyıla doğru Flaman hareketi bu duruma karşılık olarak gelişti. Valonlar ve Brüksellilerin çoğunluğu Fransızcayı birinci dilleri olarak benimsemesine rağmen Flamanlar bunu reddetti ve Felemenkçenin Flamanların resmi dili olmasında başarılı oldular. II. Dünya Savaşı'nı takriben Belçika siyasetinde giderek artan şekilde iki ana dile bağlı özerkleşmeden yana bir eğilim baskın hale geldi. Toplumsal gerginlik arttı ve anayasa çatışma potansiyelini en aza indirmek için değiştirilmiştir. Temel olarak 1962-63 yıllarında tanımlanan 4 dil alanı (Felemenkçe, Fransızca, iki dilli (Felemenkçe, Fransızca) ve Almanca alanları) ve 1970, 1980, 1988 ile 1993'teki Belçika anayasasındaki ardışık revizyonlar 3 düzeyde politik güce ayrılmış tek bir federal devlet kurdu: Brüksel merkezli Belçika Federal Yönetimi. Üç ana topluluk: Flaman topluluğu; Fransız topluluğu; Alman topluluğu. Üç bölge: Beş vilayete ayrılan Flaman Bölgesi; Beş vilayete ayrılan Valon Bölgesi; Brüksel Başkent Bölgesi. Anayasal dil alanları bölgelerinde resmi dilleri belirler. Bu yedi parlamento ve hükûmet için 1980'de topluluklar ve bölgeler yaratıldığı zaman olanak sağlasa da Flaman politikacılar ikisini birleştirmeye karar verdi. Yani Flamanlar federal ve özel belediyelere ait sorunlar hariç tüm konularda yetkili olan tek bir parlamento ve yönetimde birleşmiştir. Topluluklar ve bölgelerin örtüşen sınırları iki kayda değer özellik yaratmıştır: Brüksel Başkent Bölgesi (diğer bölgelerden birkaç yıl sonra yaratılmıştır) Fransız ve Flaman topluluklarının ikisini birden içerir ve Almanca konuşulan bölge tamamıyla Valon Bölgesi sınırları içindedir. Kurumlar arasındaki çatışmalar Belçika Anayasa Mahkemesi tarafından çözümlenir. Yapısı farklı kültürlerin barışçıl bir şekilde bir arada yaşaması için uzlaşma yaratması amacıyla tasarlanmıştır. Ekonomi Belçika'nın kuvvetle küreselleşmiş ekonomisi ve ulaşım altyapısı Avrupa'nın geri kalanıyla entegredir. Ülkenin ileri derecede endüstrileşen bölgenin kalbindeki konumu, 2007'de dünyanın en büyük 15. ticaret ülkesi olmasına yardımcı olmuştur. Ekonomi, işgücü, yüksek GNP ve kişi başına yüksek ihracatla karakteristikleşmiştir. Belçika'nın ana ithal ürünleri gıda ürünleri, makine, işlenmemiş elmas, petrol ve petrol ürünleri, kimyasallar, giyim ve aksesuar ve tekstil ürünleriyken ana ihraç ürünleri otomobil, gıda ürünleri, demir ve çelik, işlenmiş elmas, tekstil, plastik, petrol ürünleri ve demirdışı metallerdir. Belçika, 19. yüzyılda Endüstri Devrimi'ne katılan ilk kıta Avrupası devletidir. Liège ve Charleroi'deki hızlı gelişen demir ve çelik üretimi ve 20. yüzyılın ortalarında Sambre–Mass vadisinde gelişen sanayi 1830-1910 arasında Belçika'yı dünyanın en gelişmiş üç ulusundan biri yapmıştır. Buna karşın 1840l'arda Flaman Bölgesi'ndeki tekstil endüstrisinde ciddi bir kriz oluştu ve bölge 1846-50 arasında bir kıtlık yaşadı. II. Dünya Savaşı'ndan sonra Gent ve Anvers, kimya ve petrol endüstrisinde hızlı bir gelişme yaşadı. 1973 ve 1979 Petrol Krizleri ekonomiyi resesyona soktu ve bu durum demir-çelik endüstrisinin daha az rekabete katılan ve üretimde ciddi düşüş yaşayan Valonya'da daha uzun sürdü. 1980'ler ve 1990'lar boyunca ülkenin ekonomik merkezi kuzeye doğru kaydı ve bugünün kalabalık Vlaamse Ruit bölgesine yerleşti. Kültür Demografi 2007'nin başlarında Belçika nüfusunun yaklaşık %92'si Belçika Vatandaşı ve yaklaşık %6'sı diğer Avupa Birliği ülkelerinin vatandaşlarıydı. Kalabalık topluluklar İtalyanlar (171,918), Fransızlar (125,061), Hollandalılar (116,970), Faslılar (80,579), İspanyollar (42,765), Türkler (39,419) ve Almanlardı (37,621). 2004'te %97 oranla hemen hemen nüfusun tamamı kentlerde yaşamaktaydı. Belçika'da kilometrekareye 342 kişi düşer ve bu oran Avrupa'da Monako gibi mikrodevletler ve Hollanda dışında en fazla yoğunluğa sahip ülkedir. Ülkenin en yoğun alanı Anvers–Leuven–Brüksel–Gent kentlerinden meydana gelen Vlaamse Ruit iken en tenha alanı Ardenler'dir. 2006'da Flaman Bölgesi'nin nüfusu 6,078,600 kişiydi ve bu nüfus Anvers (457.749), Gent (230.951) ve Brugge (117.251) kentlerinde yoğunlaşmıştı. Charleroi (201.373), Liège (185.574) ve Namur (107.178) gibi kentleriyle Valonya'nın nüfusu 3.413.978 kişiyken 2 tanesinin 100.000'in üzerinde nüfusu olan 19 belediyeden meydana gelen Brüksel Başkent Bölgesi 1.018.804 nüfusa sahipti. Belçika'da hemcins çiftler evlenme hakkına sahiptirler. Din Katolikler: %54 Dinsiz: %32 İslam: %5 Protestanlık: %3 Ortodoks: %1 Diğer: %4 Kaynak: "https://www.europarl.europa.eu/at-your-service/en/be-heard/eurobarometer " CIA'nın 2018 tahminlerine göre Belçika nüfusunun Roma Katolik'ler %57.1'lik, Protestan'lar %2.3'lük, diğer Hristiyan'lar %2.8'lik, Müslüman'lar %6.8'lik, ateistler %9.1, inançsız/agnostikler %20,2'lik, diğerleri de %1.7 kısmı oluşturuyor. Diller Belçika konuşulan dillere göre Felemenk, Fransız ve Alman bölgelerine ayrılmıştır. Bunun yanında birkaç azınlık dili de gayriresmî olarak konuşulur. Belçika'nın 3 resmi dili ya da lehçelerine dair hiçbir resmi sayım olmadığı gibi herhangi bir istatistik de yoktur. Buna rağmen aileler, eğitim ve yabancı çocukların 2. dilleri gibi bazı konuları içeren alanlarda bazı rakamlar verilebilir. Bir istatistiğe göre Belçika nüfusunun %59'u Felemenkçe %40'ı Fransızca konuşur. Toplam Felemenkçe konuşucusu sayısı 6,23 milyondur ve bu nüfus kuzeydeki Flaman Bölgesi'nde yoğunlaşmıştır. Fransızca konuşucusu sayısı 3.32 milyondur ve konuşucular Valonya'da ve tahmini olarak 0.87 milyon kişi yani Brüksel Başkent Bölgesi'nin 85%inde yoğunlaşmıştır. Almanca konuşan 73,000 'lik halk Valon Bölgesi'nin doğusunda yerleşiktir; yaklaşık 10,000 Alman ve 60,000 Belçikalı Almanca konuşur. Takriben 23,000 Almanca konuşucusu resmi bölgeleri yakınlarındaki belediyelerde yaşar. Belçika'da konuşulan Felemenkçe ve Fransızca Hollanda'da ve Fransa'da konuşulanlardan sözcükler ve nüans olarak farklılıklar içerir. Birçok Felemenk hala bölgelerindeki Felemenk lehçesini konuşur. Valonya'nın ana resmi dili olan Valonca bugün en çok yaşlı insanlar tarafından konuşulur ya da anlaşılır. Valonya'nın lehçeleri Picard dili gibi bugün günlük yaşamda kullanımda değildir. Ayrıca bakınız Belçika'nın yerleşim birimleri Belçika'nın şehirlerinin listesi ve nüfusları Notlar Kaynakça Dış bağlantılar Yönetim Genel bilgi Wikivoyage'de Belçika CIA Wold Factbook'ta Belçika Encyclopædia Britannica'da Belçika Benelüks Avrupa ülkeleri Avrupa Birliği ülkeleri Birleşmiş Milletler üyesi ülkeler NATO ülkeleri Fransızca konuşan ülkeler Batı Avrupa Liberal demokrasiler 1830'da kurulan bölgeler ve ülkeler Felemenkçe konuşan bölgeler ve ülkeler Federal monarşiler Almanca konuşan ülkeler Avrupa Konseyi ülkeleri Akdeniz İçin Birlik ülkeleri Uluslararası Frankofoni Örgütü üyesi ülkeler
1945
https://tr.wikipedia.org/wiki/Taray%C4%B1c%C4%B1%20sava%C5%9Flar%C4%B1
Tarayıcı savaşları
Tarayıcı Savaşları, elektronik cihazların İnternete bağlanırken kullandıkları yazılımlar olan ağ tarayıcısı üreticisi şirketler arasında yaşanan, ve pazar payını elinde tutmak ya da arttırmak için girişilen yarış dönemlerine verilen addır. Bilişim tarihinde üç adet tarayıcı savaşı söz konusudur. Bunlardan birincisi Dünya Çapında Ağ'ın (DÇA) ilk on yılında yaşanan, Netscape şirketinin Navigator (Kılavuz) adlı ağ tarayıcısı ile Microsoft şirketinin Internet Explorer (IE) ağ tarayıcısı arasındaki çekişmedir. İkincisi ve halen devam etmekte bulunanı, daha fazla şirket arasında yaşanmaktadır. Üçüncü savaş ise, cep telefonları ve tablet bilgisayarlar gibi, kişisel bilgisayarlar dışındaki cihazlarda kullanılan mobil tarayıcılar arasında yaşanmaktadır. I. Tarayıcı Savaşı Savaşın başlangıcı 1995 yılına gelindiğinde Dünya Çapında Ağ'ın (DÇA: İng. World Wide Web (WWW)) bilinirliği iyice artmıştı. Ağ taramasında o zamanların "standardı" sayılan Netscape Navigator, üniversiteler tarafından geliştirilen Mosaic ve Lynx gibi tarayıcılarla yarışıyordu. Netscape Navigator'ın başarısını ve DÇA'nın potansiyelini gören Microsoft, Mosaic'i Internet Explorer (IE) 1.0'ın temeli biçimine sokarak Microsoft Windows 95'in bir bileşeni olarak Ağustos 1995'te piyasaya sürdü. IE'nin 2.0 sürümünün sunulmasıyla çekişme başladı. Daha sonra "Netscape Communicator" olarak yeniden adlandırılan Netscape Navigator ve IE'nin yeni sürümleri, bunu izleyen birkaç yıl içerisinde büyük bir hızla ve arka arkaya piyasaya sürüldü. Yenilikler, genelde hataların giderilmesi biçimindeydi. Bu nedenle bu tarayıcılar çok düzgün işlemiyordu. Sık sık yaşanan çökme olayları ve ortaya çıkan güvenlik açıkları kullanıcıların başlarını ağrıttı. 1996 yılında IE 3.0'ın çıkmasıyla rekabet daha da kızıştı. Bu sürümde betik (İng. script) ve Geçişli Biçem Sayfası (CSS) desteği bulunuyordu. O zamanlarda ağ sayfası tasarlayanlar için sayfaların altına "En iyi görüntü Netscape ile elde edilir" ya da "En iyi görüntü Internet Explorer ile elde edilir" yazmak genel tutumdu. Buna karşı çıkan kullanıcılar ise "hangi ağ tarayıcısıyla olursa olsun" düşüncesiyle yola çıkarak "En iyi görüntü herhangi bir tarayıcıyla elde edilir" hareketini başlattılar. Microsoft'un Netscape karşısındaki üstünlükleri Microsoft'un tarayıcı savaşlarında iki noktada üstünlüğü vardı. Birincisi "kaynak" konusuydu. Netscape pazarın %90'ını elinde bulunduruyorken ve kullanıcıların çoğunun kafasında Netscape için olumlu düşünceler varken, Netscape sadece "ufak" bir kuruluştu. Netscape'in gelirleri, ağ tarayıcısı Navigator ve onun türevi ürünlerin getirilerinden öteye geçemezken, bu gelir Microsoft'un sadece faizden elde ettiği gelirleri bile hiçbir zaman aşamadı. İkinci ve daha önemli olan üstünlük ise Microsoft'un işletim sistemi pazarında tekel olmasıydı. Elinde bulunan bu üstünlüğü değerlendiren Microsoft, her Windows işletim sistemi ile IE'yi "demetleyerek" baskın duruma geçti. IE artık Netscape'in yanında "seçenek" olarak değil, birincil ağ tarayıcısı olarak sunuluyordu. Windows işletim sisteminden elde edilen gelirler IE'nin geliştirilmesine aktarıldı. Sonuçta, IE ile Netscape arasında yazılımların sundukları açısından büyük bir farklılık kalmadı. Kullanıcılar zaten aldıkları bilgisayarlarda kurulu olarak gelen IE yerine başka bir tarayıcıyı indirmek gibi bir gereksinim duymamaya başladı. Microsoft'un çalımları Microsoft'un Netscape'i çökerten diğer girişimleri ise şunlardı: Netscape'in tarayıcı pazarlamasında izlediği yol tarayıcının ücretsiz olarak dağıtılması biçimindeydi. Ortada sadece sunucu yazılımı satışından elde edilen gelir vardı. Bunu anlayan Microsoft, Netscape'in gelir kaynaklarını baltalayacak biçimde ücretsiz olarak sunucu yazılımı sunmaya başladı. Zamanla Microsoft Windows NT daha çok kullanılmaya başlandı ve Netscape'in gelirleri kesildi. Microsoft, bilgisayar satıcılarıyla, satılan bilgisayarlarının masaüstlerinde IE simgesi bulunması ve Netscape simgelerini kullananların cezalandırılması yönünde sözleşmeler imzaladı. Microsoft, İSS'lerin tarayıcının başlık çubuğunda kendi adlarını taşıyan IE sunmalarını kolaylaştırdı. ("Turk.net tarafından sağlanan Microsoft Internet Explorer" gibi.) Böylece İSS'ler kullanıcılarına Netscape değil, IE kullanmayı özendiriyordu. Microsoft IE'de daha iyi görünen sayfalar hazırlayan tasarım yazılımı Microsoft FrontPage'i piyasaya sürdü. FrontPage'in hafif sürümü ücretsizdi. Microsoft IE'ye Geçişli Biçem Sayfası (CSS) desteği ve tasarım yazılımları tarafından oluşturulan dağınık HTML'ye Netscape'ten daha az duyarlı olma özelliğini ekledi. Böylece geliştiriciler sayfaların kaynağını düzenlemektense, IE için sayfalar hazırlamaya başladılar. 1998'in sonunda Netscape'in pazar payı liderliğini Internet Explorer'a kaptırmasıyla sona eren bu süreci başlatan bu etkiler, daha sonra bir Microsoft yöneticisi tarafından "Netscape'in hava desteğinin kesilmesi" olarak değerlendirildi. Netscape kısa süre sonra AOL tarafından 4.2 milyar dolara satın alındı. Pazarın yeni önderi olan Internet Explorer, 2002 yılında, Netscape'in en iyi zamanlarında bile yakalayamadığı %98'lik pazar payına ulaştı. Microsoft'un bu sırada ortaya koyduğu davranışlar, tekel yasalarının hiçe sayılması ve işletim sistemi pazarından tekel olma durumunun kötüye kullanıldığı yönündeki eleştirilere destek sağlar nitelikteydi. Bu kadar büyük oranda kullanılan Internet Explorer bu savaşı kazanmış oldu. Ancak bu noktadan sonra Microsoft'un IE'nin geliştirilmesine yatırım yapmamasıyla, ağ tarayıcılarındaki gelişim durdu. Sonuç Sonuçta iki tür "kötü durum" güçlendi: Özellikler ve hatalar: Savaş öncesi tarayıcılar özellikleriyle değerlendirilirdi. Bir tarayıcıda olup diğerinde olmayan özellik, olmayanın hanesine "geride kalmışlık" olarak yazılırdı. Gelişim yönünde artık eskisi kadar harcanmayan para ve emek, yazılımların (genelde IE'nin) hatalarla dolu olmasına neden oldu. Ölçülere uyma ve yeni ölçü yaratma: Ağ tarayıcıların Dünya Çapında Ağ Birliği gibi kurulların ortaya koyduğu hiper metin işaretleme ölçüleri ve görsel kurallara uyması beklenirdi. Ancak tek taraflı geliştirilen işaretlemeler, diğer tarayıcıların bunları düzgün göstermelerini engelledi. (Örneğin, <marquee> imi ile kayan yazı oluşturmak.) Ağ standartları, tek tarayıcı egemenliği ile geri plana atıldı. Internet Explorer 6.0; Geçişli Biçem Sayfası, PNG görüntü biçimi ve XHTML gibi biçimleri düzgün olarak gösteremiyor. Bu ise geliştiricilerin gereksiz ve kullanışsız yöntemler kullanmalarına yol açıyor. Çoğu kişi sayfaları standartlara göre değil, IE'de düzgün görünüp görünmediğine göre düzenliyor. Bunlara ek olarak, Microsoft bugün birçok sayfanın düzgün görüntülenmemesine neden olan VBScript ve ActiveX gibi tarayıcı eklentilerini geliştirdi. En gülünç durum ise, birçok deneyimsiz kullanıcının, sadece adında 'Internet' sözcüğü geçtiği için Internet Explorer yazılımını 'İnternet' sanması. (Windows 95 ile desteklenen Internet Explorer sürümünün adı gerçekten The Internet [İnternet] idi.) Gerçekte İnternet, Dünya Çapında Ağ'a bağlı bilgisayarların tümünün oluşturduğu ortam; Internet Explorer ise burada yer alan sayfaları göstermeye yarayan birçok yazılımdan sadece biri. II. Tarayıcı Savaşı 1998 yılında Netscape geliştiricileri yazılımlarının kaynak kodlarını açarak "Mozilla" olarak yeniden adlandırdılar. Mozilla kısa sürede birçok yeni özellikle donatıldı. 2003 yılında 1.0 sürümüne ulaşan Mozilla, en gözde açık kaynaklı yazılımlar arasındaki yerini aldı. Daha sonra Mozilla'nın türevi olan ve geliştirilmesinde ağ taramasına yoğunlaşılan Mozilla Firefox; Windows, Linux, Mac OS ve diğer işletim sistemlerinde kullanılmaya başlandı. KDE'nin bir parçası olan UNIX tabanlı Konqueror, Unix benzeri sistemler üzerinden Mozilla Vakfı ve tarayıcısı Firefox ile yarışıyor. Macintosh'un öntanımlı ağ tarayıcısı olan Safari de Konqueror'ın KHTML kaynak okuma ve görüntüleme altyapısını kullanıyor. Opera pazarda çok küçük bir paya sahip olmasına rağmen işletim sistemi eski olan bilgisayarlarda ve Geniş ekranlı cep telefonlarında çok kullanılıyor. Microsoft 2003 yılında yaptığı bir açıklamayla, Internet Explorer Servis Paketi 1'in işletim sistemiyle bütünleşik olmayan son sürüm olacağını, bundan sonraki gelişmelerin Windows Vista'ya bağımlı olacağını duyurdu. 2008'in sonlarında ise Google yeni tarayıcısını (Google Chrome) üreterek tarayıcı savaşlarında yerini aldı. 2009 yılında Internet Explorer 8'inde gelmesiyle tarayıcı savaşları daha da hız kazandı. 2009-2010 yıllarında savaş bir kez daha başladı ancak bu sefer daha fazla tarayıcı ve daha fazla şirketle Google Internet Explorer ile savaşırken Firefox güncellemelerini hızlandırdı. 17 Kasım 2011'de Google Firefox'a çok yaklaştı hatta geçti ama geriledi. Mobil Tarayıcıları Savaşı Şu an devam etmekte olan mobil tarayıcı savaşının oyuncuları Microsoft Edge, Opera, Opera Mini, Opera Touch, Mozilla Firefox, Brave Browser, Vivaldi, Mint Browser, Google Chrome ve Safari'dir. Kaynakça Dış bağlantılar Ağ tarayıcılarının kullanım oranları Google Chrome tarayıcısı resmi İnternet sitesi Microsoft Internet Explorer tarayıcısı resmi İnternet sitesi Mozilla Firefox tarayıcısı resmi İnternet sitesi Opera tarayıcısı resmi İnternet sitesi Apple Safari tarayıcısı resmi İnternet sitesi İnternet terimleri Savaş Yazılım savaşları
1946
https://tr.wikipedia.org/wiki/%C3%87%C3%B6lyak
Çölyak
Çölyak hastalığı (ya da glüten Enteropatisi); bağırsaklardaki besin emilimini sağlayan villus denilen yapıların bozulmasına sebep olan ve dolayısıyla da yiyeceklerdeki besinin emilmesini engelleyen ve ince bağırsakta hasarlar oluşturan bir sindirim sistemi hastalığıdır. Belirtileri Küçük çocuklarda kusma, ishal, karın şişliği, iştahsızlık, kilo alamama ve boy uzamasında yavaşlama gibi tipik belirtilerle ortaya çıkabileceği gibi daha ileri yaşlarda sadece kansızlık, boy kısalığı, kemik zayıflığı ve nedeni bilinemeyen karaciğer hastalığı, şiddetli karın ağrıları, gaz problemleri gibi çok değişik belirtilerle de kendini gösterir. Çölyak hastası olan kişiler buğdayda, arpada, çavdarda ve kesin olmamakla birlikte yulafta bulunan ve glüten olarak adlandırılan bir proteine tahammül edememektedir. Eğer glütenli bir ürün tüketirlerse karın ağrıları olabilir. Çölyaklı hastalar glüten içeren yiyecekler yediklerinde, onların bağışıklık sistemleri bunu ince bağırsaklara zarar vererek yanıtlar. Özellikle çok küçük ve parmak şekline benzeyen villus olarak adlandırılan ince bağırsaktaki emilimi sağlayan yapılar kaybolur (düzleşir ve görevini yapamaz hale gelir). Yiyeceklerdeki besinler bu villuslardan geçerek kan dolaşımı içine emilirler. Villuslar olmadan kişi; ne kadar yiyecek yerse yesin; beslenemez. Vücudun kendi bağışıklık sistemine zarar vermesinden dolayı çölyak hastalığı oto-immün sistem rahatsızlığı olarak düşünülmektedir. Bununla birlikte, yiyeceklerin emilememesinden dolayı sindirim rahatsızlığı olarak da sınıflandırılabilmektedir. Tanı yöntemi Çölyak hastalığının kesin tanısı ancak deneyimli bir gastroenterolog tarafından yapılacak kan tahlilleri ve ince bağırsak biyopsisi ile tanımlanabilir. Çölyak hastalığı genetik bir hastalıktır, yani ailevi kalıtım söz konusudur. Bazen hastalık bir ameliyat, çocuk doğumu, hamilelik, viral enfeksiyon ya da şiddetli duygusal stresten sonra tetiklenebildiği gibi ilk seferde de aktif olabilir. Hastalık yaşamının herhangi bölümünde ortaya çıkabilmektedir. Çölyak kimi kişilerde çocukluk, kimilerinde ergenlik, kimilerinde ise orta yaş grubunda ortaya çıkabilmektedir. Tedavi şekli Tanı konulduktan sonraki aşamada uyulması gereken tek tedavi yöntemi ise size uzman hekim tarafından önerilen glüten içermeyen besinlerle beslenmektir. Glüten buğday, arpa, çavdar ve yulafta bulunduğu için bu gıdalardan ömür boyu uzak durmak gereklidir. Çölyaklı kişiler normal ekmek, makarna, pasta, börek, bisküvi ve benzeri çok sayıda gıdayı yememek durumundadır. Çölyak hastaları için güvenli yiyecekler Tüm sebzeler. Tüm meyveler. Tüm bakliyatlar. Tüm katkısız katı ve sıvı yağlar. Yumurta, bal, reçel, basit toz şeker, zeytin. Et, balık, tavuk (Bu ürünler katkılı olmadıkları gibi daha önce unla kızartılmış bir yağda kızartılıp işleme tabi tutulmadığı sürece güvenle tüketilebilir.) Una batırılmamış konserve çeşitleri. Mısır, pirinç ve patates. Bunlar hem tüketilebilir hem de unları besin hazırlamada kullanılabilir. Ayrıca kestane unu, nohut unu, soya unu, üzüm çekirdeği tek başına tüketilebileceği gibi unları da güvenle tüketilebilir. Karabuğday unu. Evde çekilmiş güvenli baharatlar. Çölyak hastalığı diyet tedavisinde tüketilmesi yasak besinler Buğday, arpa, çavdar ve yulaf katkılı her türlü ürün. Un, bulgur, bulgur pilavı, irmik, irmik tatlısı, makarna, şehriye, kuskus, ekmek, kek, pasta, kurabiye, bisküvi, börek, çörek, gofret, simit, kraker, dondurma külahı, unlu tatlılar, glüten içeren hazır salça, soslar, tarhana çorbası, yarma. Galeta ununa veya buğday ununa batırılarak kızartılmış tavuk ve balık gibi et ürünleri. Malt kullanılan alkollü içecekler, (bira, votka, cin vb.) Özellikle bira yapımında arpa kullanıldığı için içeriğinde glüten barındırmaktadır. Hazır kahve ve paketli çaylarda kıvam arttırıcı buğday unu kullanıldığı için tüketilmemelidir. Glüten içeren şalgam suyu. (Piyasada glütensiz şalgam suyu satışı yapılmaktadır) Glüten içeren hazır çorbalar, köfte, pane harçları gibi hazır çeşniler. (Hazır köftelerde buğday unu vardır) Hazır yoğurtlar. (Çölyaklı olanlar ev yoğurdu yapmalıdırlar) Çikolata, puding, sakız, ketçap, mayonez, dondurma gibi gıdaların bazılarında glüten bulunabilmektedir. Bunlar yenilmeden önce muhakkak ürün hakkında bilgi edinilmelidir. Satın alınacak ürünlerin ambalajındaki içindekiler bölümü okunmalıdır. Bazı gıdaların içindekiler bölümünde alerjen uyarısında glüten içerdiği veya içermediği yazmayabilir. Ambalajın bir başka yerinde yazabilmektedir. Bu nedenle alınan ürün tüketilmeden önce mutlaka detaylıca kontrol edilmelidir. Tuzlu ve soslu kuruyemişler glütenle (buğday unu ile) yapıştırıldığı için tüketmekten kaçınılmalıdır. Ancak bunların glütenle işlem görmemiş hali, glüten içermeyen kuruyemişler serbesttir. Özellikle paketli kuruyemişler glüten bulaşmış makinalarda üretildiği için glüten bulaşabilir. Sirke. (sirke yapımında bulgur ya da ekmek mayalama amaçlı katıldığı için özellikle nohut ile mayalanan sirkeler tüketilmelidir) Habertürk TV kanalında "Güne Bakış" adlı programa katılan Canan Karatay, çölyak vakalarının arttığını ifade etmiştir. Bazı gıda firmaları ürünlerinde glüten içermeyen gıdalar üretmeye başladı ve azda olsa marketlerde glütensiz ürünler yavaş yavaş yerini almaya başladı. Glütensiz ürünler glütenli ürünlere göre daha pahalıdır ve ulaşılabilmesi zordur. Çölyaklı olanlar bu durumdan rahatsızlık duyarlar. Çölyak "zengin hastalığı" olarak da bilinmektedir. Toplumda çölyak bilinen bir hastalık olmadığı için bu hastalığı olanlar toplumda kendilerini ifade etmede zorluk yaşarlar. Ayrıca bakınız Glütensiz ve kazeinsiz diyet Dış bağlantılar https://web.archive.org/web/20141211143825/http://www.colyak.web.tr/ http://www.colyak.org.tr Otoimmün hastalıklar Gastroenteroloji Çocuk hastalıkları Malnütrisyon
1947
https://tr.wikipedia.org/wiki/Zat%C3%BCrre
Zatürre
Zatürre veya pnömoni (), akciğerde görülen yangılardır. Klasik pnömonilerde, akciğerlerin hava geçitlerindeki son bölüm (terminal bronşioller) ve hava kesecikleri (alveoller) etkilenir. İnterstisiyel pnömonilerde, hava kesecikleri (alveoller) arasındaki bölmeler (alveol septumları) yoğunlukla etkilenen alanlardır. Akciğerler günde 10.000 litre havayı süzer. Kan dolaşımına oksijen taşıyan solunum havasıyla birlikte çok sayıda katı ve sıvı partikül ile zararlı gazlar da akciğerlere ulaşır. Solunum havası içindeki zararlı etkilere verilen tepkilerin büyük bölümü canlı etkenlerden kökenli infeksiyon hastalıklarıdır (bakteriyel pnömoniler, virüs pnömonileri, mantar pnömonileri, parazitik pnömoni). Toksik gazların ve sıvıların büyük bölümü “kimyasal pnömoniler” olarak nitelenir. Her yıl, pnömoni yaklaşık 450 milyon kişiyi yani dünya toplamının yüzde yedisini etkiler ve yaklaşık 4 milyon ölümle sonuçlanır. Gelişmekte olan ülkelerde, çok yaşlı, çok genç ve kronik hastalarda pnömoni, önde gelen ölüm nedenlerindendir. Belirtiler ve semptomlar Bulaşıcı pnömoniye sahip kişilerde balgamlı öksürük ve ateş ile beraber titremeli üşümeler, nefes darlığı, derin nefes esnasında şiddetli veya saplanıcı türde göğüs ağrısı ve artmış solunum sayısı görülür. Yaşlılarda, konfüzyon en belirgin belirti olabilir. Beş yaşın altındaki çocuklarda görülen belirgin bulgu ve belirtiler ateş, öksürük ve hızlı veya güç solumadır. Ateş, birçok diğer yaygın hastalıkta da görüldüğü için özgün değildir ve ağır seyirli hastalık veya malnütrisyon sahibi kişilerde görülmeyebilir. Ayrıca, öksürük iki aydan küçük çocuklarda çoğunlukla görülmez. Daha şiddetli bulgu ve belirtiler arasında morarma (siyanoz), azalmış susuzluk, kasılmalar, ısrarcı kusma, aşırı yüksek vücut ısısı veya azalmış bilinç seviyesi bulunabilir. Bakteriyel ve viral pnömonilerde de genellikle benzer belirtiler bulunur. Bazı nedenler klasik ancak spesifik olmayan klinik özellikler ile ilişkilendirilirler. Legionella kaynaklı pnömoni, karın ağrısı, diyare veya konfüzyon ile ortaya çıkarken, Streptococcus pneumonia kaynaklı pnömoni pas rengi balgam ile ilişkilendirilir ve Klebsiella kaynaklı pnömonide “kuşüzümü jeli” olarak tanımlanan kanlı balgam görülebilir. Kanlı balgam (hemoptizi) tüberküloz, Gram-negatif pnömoni ve akciğer absesinin yanı sıra daha yaygın olarak akut bronşit hastalarında da ortaya çıkabilir. Mikoplazma pnömoni, boyundaki lenf bezlerinin şişmesi (lenfadenopati), eklem ağrısı (artralji), veya bir orta kulak iltihabı (otitis media) ile ilişkili olarak ortaya çıkabilir. Viral pnömoni, bakteriyel pnömoniye oranla daha yaygın olarak hırıltılı solunum ortaya çıkar. Türler ve Nedenler Pnömoni Türleri Toplum kökenli (community-acquired) akut pnömoniler Streptococcus pneumonia Haemophilus influenza Moraxella catarrhalis Staphylococcus aureus Legionella pneumophilia Klebsiella Pseudomonas Toplum kökenli (community-acquired) atipik pnömoniler Virüsler (RSV, parainfluenza & influenza, adenovirus, corona) Mycoplasma Chlamydia Hastane kökenli (nozokomiyal) pnömoniler Gram-negatif basiller Staphlyococcus aureus Aspirasyon pnömonileri Ağız florasının anaerobik bakterileri Amniyon sıvısı Mide içeriği (Mendelson sendromu) Kimyasal maddeler (katı, sıvı, gaz) Kronik pnömoniler Nocardia Actinomyces Tüberküloz Nekrotizan pnömoniler Anaerobik bakteriler Staphlyococcus aureus Klebsiella Streptococcus pyogenes Pnömoni nedenleri Akciğerlerin özgün bir savunma sistemi vardır; ses tellerindeki kapanma refleksi, öksürük refleksi, sıvı (mukus) ve titrek tüylerin (silia) temizleyici etkisi, alveol makrofajlarının fagozitozu ile bireyin bağışıklık sisteminin gücü önemli fiziksel ve hücresel engellerdir. Pnömonilerin oluşmasında 3 önemli faktör vardır: Akciğerlerin savunma sisteminin aksaması, Bireyin bağışıklık sistemindeki aksamalar, Etkenin gücü (bakteri/virüs sayısı ve virülansı; toksik maddenin yoğunluğu). Bu faktörlerin etkisi risk altındaki insanlarda çok daha belirgindir. Risk faktörlerinin başlıcaları şunlardır: Üst solunum yolları infeksiyonları Ağız-diş-boğaz infeksiyonları Kronik hastalıklar (KOAH, otoimmun hastalıklar, karaciğer hastalıkları, vd) Akciğer ödemi Diabet Doku/organ nakli alanlar İmmün yetmezlik sendromları (nötropeniler, HIV infeksiyonu, lenfoma, lösemi) Bilinç kaybı (sarhoşluk, genel anestezi, kafa travması) Reflekslerde azalma (nörolojik sendromlar, nöropatiler, felç) Madde bağımlılığı (tütün, esrar, kokain) Yaş (yaşlılar ve bebekler) Etkenlerin giriş yolları İnhalasyon: Havada asılı mikrop yüklü damlacıklar (damlacık infeksiyonu - en sık bulaşma yolu) Aspirasyon: Üst solunum yollarının veya ağız boşluğunun mikrop içeren sıvılarının alt solunum yollarına girmesi Bakteriyemi: vücuttaki bir infeksiyon odağından kana giren mikropların akciğerlere gelmesi Direkt yayılma: komşu dokulardaki bir infeksiyon odağının akciğer dokusu içine ilerlemesi Akciğer İnfeksiyonlarının Nitelikleri Solunum yollarının infeksiyonları Bronşit Bronşiyolit Akciğer parenkimi infeksiyonları Pnömoni (bronkopnömoni, lobar pnömoni) Akciğer absesi Tüberküloz (verem) Bakteriyel Pnömoniler İnfeksiyon Etkenleri ve Etki mekanizmaları Bakteriyel pnömonilerin oluşmasında, vücut-dışı (ekstrinsik) ve vücut-içi (instrinsik) faktörler oldukça önemlidir. Vücut-dışı (ekstrinsik) faktörler (bakteriler): İnhalasyon ve aspirasyon, en sık görülen bulaş yollarıdır. Staphylococcus türleri, akciğerlere kan yolu (hematojen) ile gelir. Streptococcus pneumoniae, olguların yaklaşık %50’sinde izole edilir. Haemophilus influenzae kökenli pnömoniler tütün kullananlar ile KOAH ve bağışıklık sistemi sorunları olanlarda görece sıktır. K. Pneumoniae, alkoliklerde, KOAH olanlarda ve diabetlilerde görülen, oldukça kötü gidişli nekrotizan pnömoninin nedenidir. S. aureus pnömonisi oldukça yaygındır, Influenza A infeksiyonunun komplikasyonu olarak görülebilir; eroin bağımlılarında, hastanelerde damar yolu açılanlarda ve protezi olan hastalarda, bakterinin kan yolu (hematojen) ile akciğerlere ulaşmasının sonucu ortaya çıkar. Gram-negatif bakteri pnömonileri, hastane infeksiyonu olarak ve bağışıklık sistemi sorunu olanlarda görülür (Escherichia coli, Pseudomonas, Enterobacter ve Serratia ailesi başlıca etkenlerdir). Bazı Streptococcus pneumoniae ve methicillin-resistant Staphylococcus aureus (MRSA) gibi antibiyotiklere dirençli bakteri infeksiyonları yaygınlaşmaktadır. Vücut-içi faktörler (instrinsik) faktörler: Pnömonilerin patofizyolojisinde vücut-içi faktörler (instrinsik) faktörler oldukça önemlidir. Öksürük refleksinin çalışamaması (bakteri içeren ağız, burun ve boğaz salgısının solunum yollarına kaçması): Zehirlenme, felç, sarhoşluk, anestezi ve endotrakeal intübasyon durumlarında İnaktivite (uzun süreli yatalak kalma) Kronik hastalıklar: KOAH (bronşit, emfizem, bronşiektazi, astma), ootoimmun hastalıklar, karaciğer hastalıkları Kanserler: Lenfoma, lösemi, multipl myeloma, vb Tütün dumanı: Yerel vücut direncini azaltma, karbonmonoksidin toksik etkisi Mide içeriği aspirasyonu (mide asidinin solunum yollarına kaçması; Mendelson sendromu): epilepsi, sarhoşluk, felç, anestezi, gebelik Antikor üretimi bozuklukları (agammaglobulinemi ve hipogammaglobulinemi, multipl myeloma, lösemi, lenfoma, HIV infeksiyonu) Kompleman sistemi yetersizliği Dalak yokluğu (asplenia, splenektomi) Solunum sisteminin akut virüs infeksiyonları (influenza virüsü) Klinikopatolojik Türler Bronkopnömoni Başlıca etkenler Streptokok, Stafilokok ve H. Influenza’dır.Risk faktörlerini taşıyan prematüre bebeklerde, çocuklarda ve yaşlılarda görece sıktır. Streptococcus pneumoniae toksinleri ve üreme yetenekleriyle etkilidir. Bakteri, çevresini kuşatan kapsül ile fagositlerden korunurlar. Ağız-boğaz (orofarinks) dokuları hastalık etkeninin ilk çoğalma yeridir. Bakteri çoğalmasıyla birlikte 5-8 gün içinde bağışıklık sistemi aktifleşir; antikor ve kompleman sisteminin çabasıyla infeksiyon kontrol altına alınabilirse ateş düşer. Risk faktörlerinin varlığında infeksiyon gerileyemez ve pnömoniye dönüşür. Bronkopnömoni, akciğerlerin farklı loblarında yamalar biçiminde oluşan eksüdasyon ile karakterizedir; genellikle iki taraflıdır ve çoğu kez akciğerlerin alt loblarında yoğunlaşır. İrinli (süpüratif) eksüda bronşiollerden başlayarak çevresindeki alveollere yayılır. Lezyonlar küçük yamalar biçimindedir. Abseleşme alanlarına ve abselerin plevraya fistülleşmesine (empiyem) rastlanabilir. Tedavisi ya da bağışıklık sistemi yetersiz kalan hastalarda sepsis ve septik şok gelişebilir. Lobar pnömoni Olguların yaklaşık %95’inde etken Strep. pneumoniae (1,3,7, 2)’dir. Akciğer loblarından biri tümüyle etkileyen fibrinli-irinli (fibrinosüpütatif) bir yangı saptanır. Antibiyotik tedavisi oldukça etkindir. Tedavi görmeyen hastalarda lobar pnömoni 4 evre gösterir: 1.Evre - Hiperemi ve ödem (1-2. Günler): Etkilenen akciğer lobu kırmızı ve ağırlaşmıştır. Mikroskopik incelemede, damarlar eitrositlerle doludur (hiperemi). Akciğer alveollerine ödem sıvısı çıkışı vardır. Çok sayıdaki bakteri kümeleri arasında az sayıda lökosit (nötrofil polimorf) görülür. 2.Evre - Kırmızı hepatizasyon (2-4. Günler): Etkilenen akciğer lobu koyu kırmızı renklidir. Yüzeyi kuru ve beneklidir. Görünüşü ve kıvamı karaciğere benzer. Mikroskopik incelemede, hiperemi artmıştır, alveol boşluklarında eritrositler, fibrin ve nötrofil polimorf kümeleri vardır (akciğerin kıvamının ve renginin karaciğere benzemesinin nedeni alveollerin eksüda ile dolmasıdır). 3.Evre - Gri hepatizasyon (4-8. Günler): Akciğer lobunun katılaşmış durumu sürmektedir, ancak renk solmaya ve grileşmeye başlamıştır; renk değişikliğinin nedeni hipereminin gerilemesidir. Alveol boşlukları fibrin ve lökositlerle doludur, eritrosit sayısı çok azalmıştır. 4.Evre- Rezolüsyon (1-3. haftalar): Etkilenen akciğer lobunun rengi ve kıvamı normale dönmektedir. Alveol boşluklarındaki nötrofil polimorflar enzimleriyle bakterileri parçalamıştır; eksüda ve bakteri artıkları bol ve sarı renkli balgamla (öksürükle) dışarı atılır. Eksüdanın atılamayan bölümü makrofajlar tarafından fagosite edilir. Küçük eksüda artıkları (varsa), nedbe dokusuna dönüşür. Bakteriyel Pnömonileri Komplikasyonları Akut solunum yetmezliği sendromu Süperinfeksiyon (Gram-negatif bakteri eklenmesi) Akciğer dokusu yıkımı ve bronşiektazi Kronikleşme (eksüdanın temizlenememesi ve organizasyonu) Abseleşme Absenin plevraya fistülleşmesi (empiyem) Pyemi ve sepsis Solunum yetmezliği Virüs Pnömonileri Virüsler, pnömoni vakalarının yetişkinlerde yaklaşık üçte birinin ve çocuklarda %15’inin sebebidir. Yaygın bulaştırıcı ajanlar arasında rinovirüsler, koronavirüsler, influenza virüsü, Respiratory syncytial virus (RSV), adenovirüs ve parainfluenza bulunur. Herpes simplex virüsü, yenidoğanlar, kanserli kişiler, transplant alıcıları ve ciddi yanıklara sahip kişiler gibi gruplar dışında nadiren pnömoniye neden olur. Organ nakli uygulanan veya bağışıklık yetmezliği olan kişiler yüksek oranda sitomegalovirüs (CMV) pnömoni gösterir. Viral enfeksiyonlara sahip kişiler, özellikle diğer sağlık sorunları mevcut olduğunda, ikinci olarak Streptococcus pneumoniae, Staphylococcus aureus, veya Haemophilus influenzae bakterisi ile enfekte olabilir. Farklı virüsler yılın farklı dönemlerinde çoğunlukta olur. Örneğin, influenza döneminde influenza tüm viral vakaların yarısından fazlasının nedeni olabilir. Son yıllarda Hantavirus ve koronavirüs (SARS, Covid-19) salgınları görülmektedir; son aylardaki Covid-19 salgını pandemi niteliği kazanmıştır. Virüsler akciğere birkaç farklı yoldan bulaşabilir; damlacık yoluyla ya da enfekte parmaklarla ağız-burun-göz çevresine dokunmak bulaşta çok önemlidir. Üst solunum yollarına giren virüsler bir süre sonra akciğer alveollerine dek ilerleyebilirler. Kızamık ve herpes simpleks (uçuk) gibi bazı virüsler akciğerlere kan yoluyla (viremi) ulaşabilir. Akciğerde değişen düzeylerde hücre ölümüne başlar; bağışıklık sistemi infeksiyona cevap verdiğinde daha fazla akciğer hasarı meydana gelebilir. Birçok virüs akciğerlere zarar vermenin yanı sıra eşzamanlı olarak diğer organları da etkiler ve böylece vücudun işlevlerini bozar; bakteriyel infeksiyonlara karşı direnç azalır ve sekonder bakteriyel pnömoni gelişebilir. İnterstisiyel Pnömoni (atipik virüs pnömonisi) Güçlü solunum sıkıntısıyla ölüme neden olabilen bir pnömoni türüdür. Çocuklardaki infeksiyonlar genellikle yalnızca virüslerle ortaya çıkar. Erişkinlerde, virüs ve bakteri birlikte etkilidir. Kronik hastalığı olanlar ve bağışıklık sistemi sorunları bulunanlarda, tipik virüs pnömonisi riski yüksektir. Adenovirus, Influenza A ve B, Parainfluenza, Respiratory syncytial virüs (RSV) pnömonilerinin bir bölümü hastane infeksiyonu (nozokomiyal infeksiyon) olarak ortaya çıkar. Virüs pnömonilerinin bir bölümü akciğere özgü bir infeksiyon hastalığı olabildiği gibi, sistemik bir virüs infeksiyonun parçası da olabilir. Buna göre; akciğere özgü infeksiyona neden olan virüslerdir. İnfluenza virüsü tip A ve B, RSV, adenovirus, parainfluenza virus, rhinovirus, hantavirus ve CMV akciğere özgü bir infeksiyon hastalığı yapan virüslerdir. Akciğer etkilenmesine neden olan sistemik infeksiyon hastalığına neden olan virüsler şunlardır: Paramyxovirus species (kızamık), herpes virüsler (varicella-zoster virus, Epstein-Barr virus, CMV, herpes simplex virüs). Patoloji: Tek ya da her iki akciğer etkilenebilir. Lezyonlar yama biçimindedir. Yangısal infiltrasyon alveol duvarlarındadır (septumlarda); ödem, lenfosit, plazma hücreleri ve histiositler bulunur. Güçlü olgularda alveol duvarlarında parçalanmalar ve hyalin membran adı verilen bir maddenin birikmesi görülür. Respiratory syncytial virus (RSV) infeksiyonu Bebeklerde sık görülen bir infeksiyon hastalığıdır. İleri yaşlardaki olguların çoğu üst solunum yolu infeksiyonudur. Bebeklerdeki infeksiyon bronşiolit ve pnömoni bulgularıyla ortaya çıkar. Doğumdan sonraki ilk yıl içinde RSV bronşioliti geçiren bebeklerde astma riski yüksektir. Pnömoniye dek ilerleyebilen RSV infeksiyonlarındaki risk faktörleri şunlardır: 6 aylıktan küçük bebekler Prematüre doğanlar Anne sütü eksikliği Konjenital kalp hastalığı İmmun yetmezlik sendromları KOAH ve sigara (aktif/pasif) Sosyoekonomik güçsüzlük Kalabalık ortamlar Virüsün en önemli etkisi, infeksiyon sürecinde ortaya çıkan yangısal tepkilerin solunum yollarında neden olduğu doku zararlarıdır. Doku zararlarına neden olan kimyasal maddeler bağışıklık sisteminin ürettiği medyatörlerdir. RSV, solunum sistemindeki fiziksel engellerin (mukus, silia, fagositoz, vb) işlevlerini bozarak bakteri infeksiyonlarına uygun ortamın hazırlanmasına neden olur. Influenza virüsü Erişkinlerde en sık görülen virüs pnömonisidir. İnfluenza virüsünün A, B ve C tipleri öne çıkar. Influenza tip A: Erişkinlerde sıktır. Epidemi ve pandemi yapar. Mutasyonu kolaydır. Çiftlik hayvanlarını kullanarak çoğalır ve insanlara geçer. Influenza tip B: İnsanların toplu halde bulundukları yerlerde (okullar, kışlalar, eğlence yerleri, aasansörler) yayılırlar. Influenza tip C: Seyrek görülen (sporadik) infeksiyon hastalığı yaparlar. Parainfluenza virüsü Bebeklerde pnömoni yapar. Erişkinlerdeki infeksiyonlar hafifçe atlatılır. 6 aylıktan küçük bebeklerde alt solunum yollarını ve akciğeri etkileyen önemli bir virüstür (RSV’den sonra 2.sırayı alır). Adenovirus Farklı tipleri olan virüsün 7.tipi, bebeklerde bronşiolit ve pnömoni nedenidir. 4. ve 7. tipler kışlalarda ve yatılı okullarda salgın oluşturur; buralardaki atipik pnömonilerin ½’si adenovirüs kökenlidir. 6 aylıktan küçük bebeklerde ve immun sistem sorunları olan erişkinlerdeki pnömonilerin gidişi ağırdır. Paramyxovirus Aşılanmamış çocuklarda ve erişkinlerdeki kızamık hastalığının neden olur. Hastaların %5’inde ölüme neden olabilen pnömoni gelişebilir. Herpes Virüs İnfeksiyonları Herpes virüs infeksiyonlarında pnömoni komplikasyonu görülebilmektedir. Sitomegalovirüs (CMV): Bağışıklık sistem sorunları olan hastalardaki pnömonilerin önemli nedenlerinden biridir. Özellikle transplantasyon geçirenlerde ve HIV sık görülen çıkarcı etken infeksiyon hastalığı etkenlerinden biridir. CMV’nin bağışıklık sistemi üzerindeki olumsuz etkisi başkaca komplikasyonlara da neden olur; hastaların ¾’ü kaybedilir. Varicella-zoster virüsü (VZV): Bağışıklık sistem sorunları olan çocuklarda ve erişkinlerde zona hastalığına neden olur, atipik virüs pnömonisi komplikasyonu görülebilir. Herpes simplex virüs (HSV): Uçuk geçirenlerde pnömoni ve beyinde nekrotik lezyonlara neden olabilir. Epstein-Barr virüsü (EBV): İnfeksiyöz mononükeozis hastalığının ve bazı kanserlerin nedeni olan EBV, pnömoni de yapabilmektedir. Virüs pnömonilerinin komplikasyonları Akciğer ödemi Akut solunum yetmezliği sendromu Akciğerde fibrozis (restriktif akciğer hastalığı) Bakteri infeksiyon eklenmesi Reye sendromu Mantar Pnömonileri Mantar pnömonisi yaygın değildir ancak AIDS, bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaçlar veya diğer tıbbi sorunlar nedeniyle zayıflamış bağışıklık sistemine sahip kişilerde daha yaygın olarak ortaya çıkabilir. Genellikle Histoplasma capsulatum, bsoyadıomiçes, Cryptococcus neoformans, Pneumocystis jiroveci ve Coccidioides immitisten kaynaklanır. Histoplasmosis en çok Mississippi River havzasında ve coccidioidomycosis ise en çok Amerika’nın Güneybatısında yaygındır. Toplumda artan seyahat ve bağışıklık sistemini baskılayıcı tedavi oranları nedeniyle 20. yüzyılının ikinci yarısında vaka sayısı artış göstermiştir. Çoğu subtropikal/tropikal yörelerde etkili olan mantarların (Histoplasma capsulatum, Coccidioides immitis, Blastomyces dermatitidis, Paracoccidioides brasiliensis) neden olduğu pnömoniler Türkiye'de seyrek görülen infeksiyon hastalıklarındandır. Buna karşın, Candida, Aspergillus ve Mucor türleri ile Cryptococcus neoformans edinsel ya da doğumsal immun sistem yetmezliği hastalarında sıkça görülür. Etkenlerin bulaşma yolları Hayvan dışkıları (özellikle kuş, yarasa, kemirgen) Laboratuvar ortamı (C. immitis çalışanlarında) Ortam tozlarından (immun yetmezlik sendromu hastalarında çıkarcı infeksiyon nedeni olarak) Patoloji: H. capsulatum ve C. immitis olgularında, ortalarında nekrozlaşma görülen granülomatöz tepkilerdeki makrofajlar içinde hastalık etkeni olan mantar görülür. Aspergillus ve Mucor lezyonlarında yangı alanlarındaki hücreler arasında mantar hifeleri vardır. Candida türlerinde, mantar hifeleri yangı yöresindeki hücreler tarafından fagosite edilmiştir. Komplikasyon: Damar invazyonu yaparak kan akımına giren etkenler sistemik yayılma gösterirler (septik embolizm). Damar çeperlerinin yırtılması ile ağızdan kan gelebilir (hemoptizi). Özellikle Mucor türleri, üst solunum yollarını etkilerken damakta perforasyon yapar, venöz dolaşım ile beyine ulaşabilir. Akciğer lezyonları plevraya, trakea lezyonları özofagusa fistülleşebilir. Kronikleşen olgularda (özellikle histoplasmosis) mediastende fibrozis gelişir, bronşlarda kireçlenmiş mantar kolonileri oluşabilir. Mediastendeki fibrozis kalp kesesini de etkileyebilir. Parazitik Pnömoniler Toxoplasma gondii, Strongyloides stercoralis, Ascaris lumbricoidesve Plasmodium malariaedahil olmak üzere çeşitli parazitler akciğerleri etkileyebilir; vücuda genellikle doğrudan temas, yutma veya taşıyıcı bir haşere ile girerler. Paragonimus westermani haricinde çoğu parazit, akciğerleri belirli bir biçimde etkilemez ancak diğer alanlara ikincil olarak akciğerlere de bulaşır. Ascaris ve Strongyloides gibi bazı parazitler, eozinofilik pnömoni ile sonuçlanabilecek güçlü bir eozinofilik reaksiyonu stimüle eder. Gelişmiş dünyada bu infeksiyonlar en çok seyahatten dönen kişilerde veya göçmenlerde yaygındır. Bu infeksiyonlar dünyaca en çok bağışıklık yetmezliği olan kişilerde yaygındır. İdiopatik Pnömoniler İdiopatik pnömoniler nedeni bilkinmeyen ve bulaşıcı olmayan pnömonilerdir. Bir bölümü önceki bir akut pnömoni tablosunun sekeli olabilir, çoğu kez restriktif akciğer hastalığı ile sonlanırlar Bronchiolitis Obliterans (Organizing Pneumonia) Bronşiyollerin içinde zamanla nedbe dokusuna değişerek tıkanmaya (obliterasyon) neden olan granülasyon dokusunun oluşmasıyla karakterize bir kronik pnömoni türüdür (tıkayıcı bronşiolit). Olguların ½’sinde neden anlaşılamaz (bronchiolitis obliterans organizing pneumonia; BOOP), bir bölümü ise bronşiyolit komponenti olan akut pnömonilerin kronikleşmesidir. Nedeni bilinen olgularda radyoterapi, infeksiyon hastalıkları, ilaçlar ve kimyasal maddelerin etkisi önemlidir. Radyoterapi: Akciğer kanseri ve meme kanseri tedavisi için uygulanan radyotrapi radyasyon alanı tarafında ya da karşı taraftaki akciğerde bronchiolitis obliterans gelişmesine neden olabilir. İnfeksiyon hastalıkları: akciğer transpğlantasyonu geçirenlerde Coxiella burnetii, Pseudomonas aeruginosa, Mycoplasma türleri, human herpesvirus 7 pnömonileri ve karaciğer transplantasyonu sonrasında görülebilen Pneumocystis jiroveci pnömonisi kronikleşerek bronchiolitis obliterans’a dönüşebilir. Ayrıca influenza A virüsü, kızamık, parvovirus B19, HIV, Chlamydia türleri, Plasmodium vivax, ve Plasmodium malariae infeksiyonlarında benzer türde kronikleşmeler saptanabilir. İlaçlar: Minocycline, cephalosporin, acebutolol, sulfasalazine, mesalazine, bucillamine, interferon beta-1a, nitrofurantoin, amiodarone, ticlopidin,; carbamazepin,; phenytoin, sotalol, iv cyclophosphamide; anthracycline gibi ilaçların yan etkilerinden biri de akciğerlerin etkilenmesidir. Kimyasal maddeler: Aerosol boyalar, tekstil ve naylon işçiliği maddeleri, kokain, duman solumak tıkayıcı bronşiolite yol açabilir. Kollagen (otoimmun) hastalıklar: Romatoid artrit, Sjögren sendromu, ankylosing spondylitis, polymyositis-dermatomyositis, Behçet hastalığı, Wegener granulomatosis, ülseratif kolit, Crohn hastalığı, generalize sistemik sklekroz, SLE, primer biliyer siroz ve tiroiditlerde bronchiolitis obliterans bulgusu olabilir. Bağışıklık sistemi sorunları: Kemik iliği kök hücre transplantasyonu, böbrek transplantasyonu, koroner bypass operasyonu, lösemi, lenfoma, çocukların myelodisplastik sendromları, büyük operasyonlar, önceki pnömoniler, akut solunum güçlüğü sendromu ve AIDS, bronchiolitis obliterans oluşması için risk faktörü oluştururlar. Bronchiolitis obliterans organizing pneumonia (BOOP; Cryptogenic organizing pneumonia; COP) Bronşiolleri ve çevre alveolleri etkileyen, yoğun bağ dokusu artışının (fibrosing) görüldüğü bir kronik pnömoni türüdür. Bronşiol boşluklarındaki poliplere benzeyen granülasyon dokusu (Masson cisimcikleri) zamanla alveol boşluklarına dek ilerleyici eğilim gösterir. BOOP tablosunun başlıca nedenleri şunlardır: Akciğer infeksiyonları Kronikleşen akciğer ödemi Bronş obstrüksiyonları Aspirasyon pnömonileri Aşırı duyarlılık reaksiyonları Transplantasyon sonrası akciğer komplikasyonları İnhalasyon pnömonileri (toksik gazlar) İlaç etkileri Otoimmun hastalıklar (SLE, romatoid artrit, dermatomyozit) İnterstisiyel Pnömoni (Usual Interstitial Pneumonia-UIP) İnterstisiyel Pnömoni olgularını, kronik interstisiyel pnömoni ya da idiopatik pulmoner fibrozis olarak tanımayan araştırmacılar vardır. İnterstisiyel pnömonilerin en sık görülenlerindendir. Hastalar, orta yaşlı erkeklerdir. Çoğunun nedeni bilinmemektedir. Az sayıda olguda saptanan etyolojik faktörler şunlardır: Solunum sisteminin virüs kökenli yangıları Nörofibromatozis Hermansky-Pudlak sendromu Otoimmun hastalklar: Sistemik skleroz, romatoid artrit Uzun süreli ilaç kullanımı: Antibiyotik (nitrofurantoin), antiaritmik (amiodarone) Asbestosis Akciğerler fibrozis nedeniyle küçülmüştür. Alt lobların etkilenmesi daha belirgindir. Yoğun fibrozis alanları içinde lenfosit kümelerine rastlanır. Eski olgularda “bal peteği” görünümü saptanır. Damarlar kalınlaşmıştır. Bu bulgular, pulmoner hipertansiyona ve cor pulmonale gelişmesine neden olur. Alveolar proteinozis Bronşiyollar ve alveol lümenleri sürfaktan niteliğinde lipoproteinsi madde (granüler nitelikte eozinofil madde) materyal birikir. Temel sorun, makrofajlardaki defektlerdir. Başlıca nedeleri bağışıklık sisteminde aksaklık, hematolojik kanserler, solunum sistemi infeksiyonları, inorganik tozların solunmasıdır. İmmun Yetmezlik Sendromlarındaki Pnömoniler Konjenital immu yetmezlik sendromlarının yanı sıra HIV infeksiyonu, immunosüressif tedaviler ve organ transplantasyonları çıkarcı etkenlerin neden olduğu pnömonilerin en sık görüldüğü bağışıklık sistemi yetmezlikleridir. Bu hastalarda görülen pnömonilerde en önemli canlı etkenler şunlardır: Pneumocystis jiroveci (HIV infeksiyonunda), Gram-negatif basiller, Staphylococcus türleri, mantarlar (Aspergillus, Candida), Nocardia, Streptococcus pneumoniae, Cytomegalovirus (CMV), Legionella, Mycobacterium avium-intracellulare. Komplikasyonlar Pnömotoraks Solunum sıkıntısı sendromu Süperinfeksiyonlar Plevral effüzyon Empiyem Konjenital Pnömoniler Doğumdan sonraki ilk 24 saat içinde gelişen pnömonilerdir. Bebeğin doğumda steril olan solunum yolları anneden ve çevreden gelen bakterilerle kirlenir. Ancak, 24 saat içinde gelişen pnömoniler özellikle endotrakeal intübasyon yapan bebeklerde gelişir. Bu girişime ek olarak uygulanan yüksek konsantrasyonlu basınçlı oksijen verilmesi örtücü mukozanın bütünlüğünü bozduğu gibi silia sisteminin işlevlerini de olumsuz etkiler. Konjenital pnömonilerin 3 tipi vardır: (1) Gerçek konjenital pnömoniler, (2) Doğum sırasında oluşanlar, (3) Doğum sonrası (postnatal) konjenital pnömoniler: 1. Gerçek konjenital pnömoni: Doğum öncesinde başlamış ve doğum sırasında devam eden pnömonilerdir. Pnömoniye neden olan etkenler anneden bebeğe kan yoluyla (annedeki bakteriyemi ya da sepsis) ya da bebeğin enfekte amnion sıvısını yutmasıyla oluşur. CVM, Treponema pallidum (pneumonia alba), Toxoplasma gondii infeksiyonlarında saptanır. Pneumonia alba ile doğan konjenital sifilisli bebeğin ekleri incelediğinde, büyük bir plasenta, kalın ve nekrozlu bir göbek kordonu özgün bulgulardır. 2. İntrapartum pnömoni: Doğum sırasında, bebeğin enfekte doğum kanalından yollarından geçerken aldığı mikropların neden olduğu pnömonilerdir (örneğin, Chlamydia; Genital herpes). 3. Postnatal pnömoni: Belirtileri doğumdan 24 saat sonra beliren pnömonilerdir (bu süre 2 haftaya kadar uzayabilir); bir bölümü önceki pnömonilerin ortaya çıkmasıyla açıklanır. Öteki olasılıklar, canlı etkenlerin bebekte doğum sırasında oluşan yaralardan kan veya lenf yoluyla yayılan mikroplardan ya da tüple beslenme zorunluluğu olanlarda akciğerlere kaçan besleyici sıvılardan kaynaklanmasıdır. Patoloji: Akciğerlerde yaygın, yamalar biçiminde ya da sınırlı bir alandan oluşan katılaşmış odaklar vardır. Akciğerlerin içinde ve yüzeyinde kanamalar olabilir. Bronşiollerde ve alveollerde kanlı-seröz ya da irinli-seröz bir sıvı bulunabilir. Plevra etkilenmesi olabilir. Mikroskopla incelendiğinde, erken dönemde makrofajlar ve lenfositler, ileri dönemlerde polimorf lökositler ve mikroplar görülür. Akciğer dokusu yer yer büzüşmüştür. Hipereminin yanı sıra bronşiollerde ve alveollerde kanamalar bulunabilir. Kimyasal pnömoniler Kimyasal tozlar, sıvılar ve gazların toksik etkilerinin neden olduğu pnömonilerdir. Bu maddelerin bir bölümü yalnızca akciğerleri etkilerken, bazıları sistemik etki gösterir. Tarım ilaçları, fosil yakıtları dumanı (karbonmonoksid), toksik gazlar (amonyak, klor, fosgen), havuz temizlik maddeleri kimyasal pnömoniye neden olan başlıca maddelerdir. Akut solunum yetmezliği ile başlayan tablonun gidişi, maddenin yoğunluğu ve tedaviye başlama süresiyle orantılı olarak belirlenir. Aspirasyon ve İnhalasyon Pnömonisi Kimyasal maddelerin (toz, gaz, sıvı), bakteri içeren ağız-boğaz sıvılarının ve mide içeriğinin solunum yollarından geçerek akciğerlere ulaşmasıyla ortaya çıkarlar. Başlıcaları: Yağ aspirasyonu: Yağ içeren sıvıların solunum yollarına girmesiyle görülen lipid/lipoid pnömonileridir. Organik tozlar: Antijenik yapılarıyla aşırı duyarlılık tepkisine neden olan maddelerin tozlarının neden olduğu pnömonilerdir (hipersensitivite pnömonisi) İnorganik tanecikler: Silisyum, asbestos, çinko, talk, berilyum partikülleriyle oluşan pnömonilerdir. Kimyasal buharların inhalasyonu: Asid buharları (sülfürik asid, hidroklorik asid, metil izosiyanat) önce akciğer ödemine, uzarsa pnömoniye neden olur. Toksik gaz inhalasyonu: Oksijen, amonyak, karbonmonoksid, klor, azot dioksid pnömoniye neden olan önemli gazlardır. Mendelson sendromu: Mide içeriğinin solunum yollarına girerek akciğerlere ulaşması (aspirasyonu) olgusudur. Yoğun aspirasyonlarda mide asidinin neden olduğu kimyasal bir pnömoni gelişir.  Özellikle, genel anestezi ve gebelik kusmalarında sıkça rastlanır. Ayrıca, öksürük refleksinin kaybolduğu bilinç kaybı koşullarında ortaya çıkar; alkol (sarhoşluk), aşırı doz yatıştırıcı ilaçlar (sedatifler), epilepsi nöbetleri, felç, kafa travması örnekleri verilebilir. Bilinç kaybı olmaksızın ortaya çıkan aspirasyonlarda nörolojik hastalıklar (myasthenia gravis, multipl skleroz, demans, vb), reflü, yutma güçlükleri (yemek borusu patolojileri, nazogastrik tüp uygulaması), endoskopi, bronkoskopi, zorlamalı kusmalar başlıca risk faktörleridir. Bakteriyel pnömoniler: Bakteri içeren partiküllerin solunum yollarına kaçmasıyla oluşan pnömonilerdir. Örneklerden biri, ağız-boğaz florasına hastane koşullarından katılan gram-negatif bakterilerin ve stafilokokların neden olduğu infeksiyonlardır. Bir başka örnek diş hastalıklarında görülenidir; gangrenli diş tedavisi sırasında solunum yollarına kaçan bakterili partiküller gangrenli pnömoniye yol açabilir. Öksürük refleksinin gerçekleşemediği bilinç kaybı koşullarında (sarhoşluk, kafa travması, anestezi, vb), ağız-boğaz (orofaringeal) sıvısı içerisinde bulunan anaerobik bakterilerin solunum yollarına girmesiyle pnömoniler oluşabilmektedir. Eozinofilik pnömoni Akciğerlerde eozinofil lökositlerin yayılmasıyla ortaya çıkar; alveol boşluklarında ödem ve eozinofil lökositler görülür. Primer tipinin nedeni bilinmemektedir. Sekonder eozinofilik pnömoniler, parazit (Ascaris lumbricoides, Strongyloides stercoralis) hastalıklarında ve bazı ilaçların (amiodarone, nitrofurantoin) etkisiyle ortaya çıkabilir. Tanı Pnömoni tanısı genellikle fiziksel belirti ve akciğer röntgeni bileşimine dayanarak konur. Bununla birlikte, altta yatan nedenin doğrulanması güç olabilir çünkü bakterilere dayalı olan ve olmayan kökeni birbirinden ayırt edebilen ayırıcı bir test bulunmamaktadır. Dünya Sağlık Örgütü çocuklarda görülen pnömoniyi klinik olarak öksürük ya da solunum güçlüğü ve hızlı solunum hızı, göğsün içeri çekilmesi veya azalmış bilinç düzeyine dayanarak tanımlamıştır; hızlı solunum hızı 2 aylıktan küçük çocuklarda dakikada 60 soluktan daha fazlası, 2 ay ila 1 yaş arası çocuklarda dakikada 50 soluk veya 1 ila 5 yaş arası çocuklarda dakikada 40 soluktan fazlası olarak tanımlanmıştır. Çocuklarda artmış solunum hızı ve göğsün daha az içeri çekilmesi bir steteskop yardımıyla göğüsteki seslerin duyulmasından daha duyarlıdır. Yetişkinlerde, genellikle hafif vakalarda araştırma yapılması gerekmez.: tüm yaşamsal belirtiler ve oskültasyon normalse pnömoni riski çok düşüktür. Hastaneye yatırılması gereken kişilerde, nabız oksimetre, göğüs radyografisi ve kan testleri —tam kan sayımı, serum elektrolitleri, C reaktif protein düzeyi ve belki de karaciğer fonksiyon testleri dahil—tavsiye edilir. İnfluenza benzeri hastalık tanısı işaret ve belirtilere dayanarak yapılabilir; ancak influenza enfeksiyonunun doğrulanması için testlerin yapılması gerekir. Bu nedenle tedavi çoğunlukla toplumda influenzanın varlığına veya hızlı influenza testine dayanır. Fiziksel muayene Fiziksel muayene bazen düşük kan basıncı, yüksek kalp atım hızı veya düşük oksijen satürasyonunu ortaya çıkarabilir Solunum hızı normalden hızlı olabilir ve bu durum diğer belirtilerden bir veya iki gün önce meydana gelebilir. Göğüs muayenesi normal olabilir ancak etkilenen bölgede göğsün genişlemesinde azalma görülebilir. Enflamasyonlu akciğerden iletilen, daha büyük hava yollarından gelen şiddetli nefes seslerine bronşiyal soluk adı verilir ve bir steteskop yardımıyla oskültasyonda duyulurlar. soluk alma esnasında etkilenen alanda sesler (hırıltılar) duyulabilir. Etkilenen akciğerde Perküsyon azalabilir ve azalmaktan ziyade artmış vokal rezonans pnömoniyi plevral efüzyondan ayırır. Görüntüleme Göğüs radyografisi tanı konarken sıklıkla kullanılır. Hafif hastalığı olan kişilerde görüntüleme yalnızca potansiyel komplikasyonu olan, tedaviyle iyileşmeyen veya hastalık nedeninin belirsiz olduğu kişilerde gereklidir. Kişi hastaneye yatırılmasına yetecek kadar hastaysa göğüs radyografisi tavsiye edilir. Bulgular her zaman hastalığın şiddetiyle bağlantılı olmayabilir ve bulgulara bakılarak bakteriyel enfeksiyon ile viral enfeksiyon güvenilir bir şekilde ayırt edilemeyebilir. Pnömoninin röntgen sunumları lobar pnömoni, bronkopnömoni (lobular pnömoni olarak da bilinir) ve interstisyel pnömoni şeklinde sınıflandırılabilir. Bakteriyel, toplumdan edinilmiş pnömoni klasik olarak akciğer segmental lobunun birinde akciğer konsolidasyonu sergiler, bu durum lobar pnömoni olarak bilinir. Ancak, bulgular değişiklik gösterebilir ve diğer pnömoni türlerinde diğer örnekler yaygındır. Aspirasyon pnömonisi kendini başlıca akciğer tabanlarında ve sağ taraftaki bilateral opasiteler ile gösterir. Viral pnömoni radyografileri normal, aşırı şişmiş görünebilir, bilateral düzensiz alanlara sahip olabilir veya kendini lobal konsolidasyonlu bakteriyel pnömoniye benzer şekilde gösterebilir. Radyolojik bulgular hastalığın erken safhalarında, özellikle dehidratasyon varlığında mevcut olmayabilir ya da obez kişilerde veya akciğer hastalığı öyküsü olanlarda bu bulguların yorumlanması güç olabilir. Belirsiz vakalarda BT taraması ilave bilgiler sağlayabilir. Mikrobiyoloji Toplumda tedavi edilen hastalarda hastalık nedeni olan ajanın belirlenmesi masraflı değildir ve genellikle tedaviyi değiştirmez. Tedaviye yanıt vermeyen kişilerde balgam kültürünün düşünülmesi ve kronik prodüktif öksürüğü olan kişilerde Mycobacterium tuberculosis kültürünün gerçekleştirilmesi gerekir. Kamu sağlığı nedeniyle salgınlarda diğer spesifik organizmalar için test yapılması tavsiye edilebilir. Şiddetli hastalığa bağlı olarak hastaneye yatırılan kişilerde balgam ve kan kültürleri ve bunların yanı sıra idrarın Legionella ve Streptococcus antijenleri bakımından test edilmesi tavsiye edilir. Viral enfeksiyonlar, diğer teknikler arasından kültür veya polimeraz zincir reaksiyonu(PCR) yardımıyla virüsün veya antijenlerinin saptanmasıyla doğrulanabilir. Hastalığa neden olan ajan rutin mikrobiyolojik testlerle vakaların yalnızca %15'inde belirlenir. Sınıflandırma Pnömoni akciğer yangısıdır; genellikle infeksiyona bağlı olan ancak bazen bulaşıcı olmayan ve pulmoner konsolidasyon özelliği olan pnömonite dayanır. Pnömoni çoğunlukla nerede veya nasıl edinildiğine göre sınıflandırılır: toplumdan edinilmiş, aspirasyon, sağlık hizmeti ilişkili, hastaneden edinilmiş (nozokomiyal) ve ventilatör ilişkili pnömoni. Pnömoni ayrıca etkilenen akciğer bölgesine göre: lobar pnömoni, bronkopnömoni ve akut interstisyel pnömoni şeklinde sınıflandırılır; veya hastalığa neden olan organizmaya göre de sınıflandırılabilir. Ayırıcı tanı Çeşitli hastalıklar kendini pnömoniye benzer işaret ve belirtilerle gösterebilir, örneğin: kronik obstrüktif akciğer hastalığı(KOAH), astım, akciğer ödemi, bronşiyektazi, akciğer kanseri ve akciğer embolisi. Pnömoninin aksine astım ve KOAH genellikle hırıltı ile, akciğer ödemi anormal elektorokardiyografi (EKG) ile, kanser ve bronşiyektazi uzun süreli öksürük ile ve akciğer embolisi akut başlangıcı olan keskin göğüs ağrısı ve nefes darlığı ile kendini gösterir. Önleme Hastalığın önlenmesi aşı yapılmasını, çevresel önlemleri ve diğer sağlık sorunlarının uygun biçimde tedavi edilmesini içerir. Uygun önleyici önlemler global olarak başlatılsa, çocuklardaki ölüm oranının 400.000'e kadar azaltılabileceğine ve her yerde düzgün tedavi mevcut olsa çocukluk dönemi ölümlerinin bir diğer 600.000'e kadar düşürülebileceğine inanılmaktadır. Aşı Aşı yapılması hem yetişkin hem de çocuklarda belirli bakteriyel ve viral pnömonilere karşı korur. İnfluenza aşıları influenza A ve B'ye karşı iddiasız bir şekilde etkilidir. Hastalık Kontrolü ve Hastalık Önleme Merkezi (CDC) 6 ay ve üzerindeki tüm kişilerin her yıl aşılanmasını tavsiye etmektedir. Sağlık çalışanlarına bağışıklık kazandırılması hastalardaki viral pnömoni riskini azaltır. İnfluenza salgınları meydana geldiğinde amantadin veya rimantadin gibi ilaçlar hastalığın önlenmesine yardımcı olabilir. Oseltamiviri üreten firma bağımsız analiz çalışma verilerini yayınlamayı reddettiğinden zanamivir veya oseltamivirin etkili olup olmadıkları bilinmemektedir. Haemophilus influenzae ve Streptococcus pneumoniae bakterilerine karşı yapılan aşının kullanımını destekleyen sağlam kanıtlar bulunmaktadır. Çocukların Streptococcus pneumoniae bakterisine karşı aşılanmaları bu enfeksiyonların yetişkinlerdeki sıklığının azalmasına yol açmıştır çünkü birçok yetişkin çocuklardan enfeksiyon kapar. Yetişkinler için de Streptococcus pneumoniae aşısı mevcuttur invazif pnömokok hastalığı riskini azalttığı bulunmuştur. Pnömoniye karşı koruyucu bir etkiye destek olmak üzere bulunan diğer aşılar şunlardır: boğmaca, su çiçeği ve kızamık. Diğer Hem sigaranın bırakılması hem de kapalı mekanlarda odunla yemek pişirilmesinden ya da dışkıdan kaynaklanan iç mekan hava kirliliğinin azaltılması tavsiye edilir. Sağlıklı yetişkinlerde sigara, pnömokok pnömonisinin tek en büyük risk faktörü olarak görülmektedir. El hijyenine dikkat edilmesi ve kola doğru öksürme de etkili bir koruyucu önlem olabilir. Hasta olan kişilerin cerrahi maske takması da hastalığı önleyebilir. Altta yatan hastalığın (örneğin; HIV/AIDS, diabetes mellitus ve beslenme bozukluğu) düzgün biçimde tedavi edilmesi pnömoni riskini azaltabilir. 6 aylıktan küçük çocukların yalnızca anne sütüyle beslenmeleri hastalığın hem riskini hem de şiddetini azaltır. HIV/AIDS'i olan ve CD4 sayımı 200 hücre/ul'den az olan kişilerde trimetoprim/sülfametoksazol antibiyotiği Pneumocytis pneumonia riskini azaltır' ve aynı zamanda bağışıklık yetmezliği görülen ancak HIV'i olmayan kişilerde hastalığın önlenmesinde faydalı olabilir. Hamile kadınların Grup B Streptokok ve Chlamydia trachomatis bakımından test edilmesi ve gerektiğinde antibiyotik tedavisinin uygulanması bebeklerde pnömoni oranını azaltır; HIV'in anneden çocuğa geçmesine yönelik koruyucu önlemler de etkili olabilir. Bebeklerin ağız ve boğazlarının mekonyum ile boyalı amniyotik sıvı ile emilmesinin aspirasyon pnömonisi oranını düşürmediği bulunmuştur ve bu uygulama olası bir zarara yol açabilir, bu nedenle çoğunlukla bu uygulama önerilmez. Güçsüz kalınan yaşlılık döneminde iyi ağız sağlığı bakımı aspirasyon pnömonisi riskini azaltabilir. Tedavi Normalde oral antibiyotikler, dinlenme, basit analjezikler ve sıvılar tam çözüm için yeterlidir. Ancak, diğer tıbbi hastalıkları olanlar, yaşlılar veya solumayla ilgili belirgin sorun yaşayanlar için daha ileri bir bakım gerekebilir. Belirtiler kötüleşirse, evde yapılan tedaviye rağmen pnömoni iyileşmezse ya da komplikasyonlar meydana gelirse hastanın hastaneye yatırılması gerekebilir. Dünya çapında, çocuklarda görülen vakaların yaklaşık olarak %7-13'ü çocukların hastaneye yatırılmasıyla sonuçlanır halbuki gelişmiş ülkelerde toplumdan edinilmiş pnömonisi olan yetişkinlerin %22-24'ü hastaneye kabul edilir. Yetişkinlerde hastaneye yatış ihtiyacının belirlenmesinde CURB-65 puanı faydalıdır. Puan 0 veya 1 ise hasta genellikle evde tedavi edilir, 2 ise hastanın hastanede kısa süreli yatırılması veya yakından takip edilmesi gerekir, 3-5 ise hastanın hastaneye yatırılması tavsiye edilir. respiratuar distres izlenen veya oksijen satürasyonu %90'ın altında olan çocukların hastaneye yatırılmaları gereklidir. Pnömonide göğüs fizyoterapisinin faydası henüz belirlenmemiştir. Yoğun bakım ünitesine yatırılan kişilerde İnvazif olmayan solunum faydalı olabilir. Çocuklarda reçetesiz öksürük ilacının ya da çinko kullanımının etkili olduğu bulunmamıştır.Mukolitik ilaçlar için kanıtlar yetersizdir. Bakteriyel Bakteriyel pnömonisi olan kişilerde antibiyotikler sonucu iyileştirir. Antibiyotik seçimi başlangıçta etkilenen kişinin özelliklerine bağlıdır, örneğin; yaş, altta yatan sağlık ve enfeksiyonun bulaştığı yer. İngiltere'de, toplumdan edinilmiş pnömoni için birinci basamak tedavi olarak amoksisilin ile, ve alternatif olarak doksisiklin veya klaritromisin ile yapılan ampirik tedavi önerilmektedir. Toplumdan edinilimiş pnömoninin "atipik" formlarının yaygın olduğu Kuzey Amerika'da, yetişkinlerde birinci basamak poliklinik tedavisi olarak makrolidler (örneğin; azitromisin veya eritromisin) ve doksisiklin amoksisilinin yerine geçmiştir. Hafif veya orta şiddette belirtiler görülen çocuklarda amoksisilin birinci basamak tedavi olarak devam etmektedir. Yan etkileri ile ilgili endişelerden ve direnç oluşumundan, dolayısıyla fazla bir klinik yararı olmamasından dolayı komplike olmayan vakalarda florokinolonların kullanımı tavsiye edilmemektedir. Tedavi süresi geleneksel olarak yedi ila on gündür ancak artan sayıda bulgularla kısa süreli tedavilerin (üç ila beş gün) de benzer şekilde etkili olduğu ileri sürülmektedir. Hastaneden edinilmiş pnömoni için önerilen ilaçlar üçüncü ve dördüncü jenerasyon sefalosporinler, karbapenemler, florokinolonlar, aminoglikozitler ve vankomisindir. Bu antibiyotikler çoğu kez intravenöz yoldan (damar içine) verilir ve kombinasyon halinde kullanılırlar. Hastanede tedavi edilen hastaların %90'ından fazlası ilk verilen antibiyotiklerle düzelir. Viral İnfluenza virüslerinin (influenza A ve influenza B) yol açtığı viral pnömoni tedavisinde nöroaminidaz inhibitörleri kullanılabilir. SARS koronavirüs, Covid-19, adenovirüs, hantavirüs ve parainfluenza virüsü dahil olmak üzere toplumdan edinilmiş viral pnömonilerin diğer türleri için herhangi bir özel antiviral ilaç tavsiye edilmemektedir. İnfluenza A rimantadin veya amantadin ile tedavi edilebilirken, influenza A veya B oseltamivir, zanamivir veya peramivir ile tedavi edilebilir. Belirtilerin başlamasından itibaren 48 saat içerisinde kullanılmaya başlanırlarsa bu ilaçlardan en yüksek etki alınır. Avian influenza veya "kuş gribi" olarak da bilinen H5N1 influenza A'nın birçok suşu rimantadin veya amantadine direnç göstermiştir. Komplikasyona neden olan bakteriyel bir enfeksiyonun göz ardı edilmesi mümkün olmadığından viral pnömonide antibiyotiklerin kullanımı bazı uzmanlarca önerilmektedir. İngiliz Toraks Derneği hafif hastalığı olan kişilere antibiyotiklerin verilmemesini tavsiye etmektedir. Kortikosteroidlerin kullanımı tartışmalıdır. Aspirasyon Genellikle aspirasyon pnömonisi geleneksel olarak yalnızca aspirasyon pnömonisinde endike olan antibiyotiklerle tedavi edilir. Antibiyotik seçimi hastalık nedeni olduğundan şüphe edilen organizma ve pnömoninin toplumdan mı edinildiği yoksa hastane ortamında mı geliştiği dahil çeşitli faktörlere bağlı olacaktır. En yaygın seçenekler klindamisin, beta-laktam antibiyotik ile metronidazol kombinasyonu veya aminoglikozittir. Aspirasyon pnömonisinde kortikosteroidler bazen kullanılır ancak etkilerini destekleyen bulgular sınırlıdır. Prognoz Tedaviyle birlikte çoğu bakteriyel pnömoni türü 3–6 gün içerisinde stabil hale gelir. Çoğu belirtinin giderilmesi genellikle birkaç haftayı alır. Röntgen bulguları genellikle dört hafta içerisinde bilgi sağlar ve ölüm oranı düşüktür (%1'den az). Yaşlılarda veya diğer akciğer sorunu olan kişilerde iyileşme 12 haftadan uzun sürebilir. Hastaneye yatırılması gereken kişilerde ölüm oranı %10 kadar yüksek olabilir ve yoğun bakım gereken hastalarda bu oran %30-50'ye çıkabilir. Pnömoni ölüme yol açan en yaygın hastaneden edinilmiş enfeksiyondur. Antibiyotiklerin görülmesinden önce hastaneye yatırılan hastalardaki ölüm oranı genellikle %30'dur. Özellikle yaşlılarda ve altta yatan sağlık sorunu olan kişilerde komplikasyonlar meydana gelebilir.. Diğerlerinin yanı sıra bu komplikasyonlar empiyem, akciğer absesi, bronşiolit obliterans, akut respiratuar distres sendromu, sepsis ve altta yatan sağlık sorunlarının kötüleşmesini içerir. Klinik tahmin kuralları Pnömonide sonuçlarla ilgili daha tarafsız bir şekilde tahminde bulunmak üzere klinik tahmin kuralları geliştirilmiştir. Bu kurallar çoğunlukla kişinin hastaneye yatırılıp yatırılmayacağına karar vermede kullanılır. Pnömoni şiddeti indeksi (veya PSI Puanı) CURB-65 puanı için belirtilerin şiddeti, altta yatan hastalıklar ve yaş dikkate alınır Plöral efüzyon, ampiyem ve abse Pnömonide, akciğerin çevresindeki boşlukta sıvı birikimi meydana gelebilir. Bazen, mikroorganizmalar bu sıvıya enfeksiyon bulaştırıp empiyeme neden olurlar. Empiyemi daha yaygın basit parapnömonik efüzyondan ayırmak için, bir iğne yardımıyla sıvı alınıp (torasentez) incelenebilir. Torasentezle ampiyem bulgusuna rastlanırsa sıvının tamamen boşaltılması gerekir ve bu işlem için genellikle drenaj kateteri kullanılır. Şiddetli ampiyem vakalarında, ameliyat gerekli olabilir. Antibiyotikler plöral boşluğa kolayca geçemediklerinden enfeksiyonlu sıvı boşaltılmazsa enfeksiyon devam edebilir. Sıvı steril (mikropsuz) ise, yalnızca belirtilere neden olması ya da giderilememesi durumunda boşaltılması gerekir. Nadiren, akciğerdeki bakteriler akciğer absesi denen enfeksiyonlu sıvı kesesi oluşturur. Akciğerdeki bu abseler genellikle röntgende görülebilir ancak tanının doğrulanması için çoğunlukla göğüs BT taraması gerekir. Abseler normalde aspirasyon pnömonisinde oluşur ve çoğunlukla değişik türde bakterileri içerir. Akciğer absesinin tedavisinde genellikle uzun süre kullanılan antibiyotikler yeterlidir fakat bazen abse cerrah ya da radyoloji uzmanı.tarafından boşaltılmalıdır. Solunum ve dolaşım yetmezliği Pnömoni, infeksiyon ve inflamatuvar yanıtın sonucu olan akut solunum sıkıntısı sendromunu (ARDS) tetikleyerek solunum yetmezliğine neden olabilir. Akciğer hızla sıvıyla dolar ve sertleşir. Alveolar sıvıya bağlı olarak oksijeni çıkaran şiddetli güçlüklerle birlikte meydana gelen bu sertlik durumunda, kişinin sağ kalması için uzun süreli mekanik ventilasyon gerekebilir. Sepsis olası bir pnömoni komplikasyonudur ancak normalde yalnızca zayıf bağışıklığı olan kişilerde ya da hiposplenizm durumunda meydana gelir. En yaygın görülen organizmalar Streptococcus pneumoniae, Haemophilus influenzae ve Klebsiella pneumoniae'''dir. Diğer belirti nedenleri miyokard enfarktüsü ya da pulmoner embolizm gibi düşünülmelidir. Epidemiyoloji Pnömoni, yılda yaklaşık olarak 450 milyon kişiyi etkileyen ve dünyanın her yerinde meydana gelebilen yaygın bir hastalıktır. Tüm yaş gruplarındaki başlıca ölüm nedenidir ve yılda 4 milyon ölüme yol açar (dünyadaki toplam ölümün %7'si). Bu oranlar beş yaş altı çocuklarda ve 75 yaş üstü erişkinlerde daha yüksektir. Gelişmekte olan ülkelerde gelişmiş ülkelere oranla yaklaşık beş kat daha sık meydana gelir. Yaklaşık 200 milyon vakanın sorumlusu viral pnömonidir. Amerika Birleşik Devletlerinde pnömoni, 2009 itibarıyla başlıca 8. ölüm nedenidir. Çocuklar 2008'de, yaklaşık 156 milyon çocukta pnömoni görülmüştür (151 milyonu gelişmekte olan ülkelerde ve 5 milyonu gelişmiş ülkelerde). %95'i gelişmekte olan ülkelerde meydana gelen 1,6 milyon ölüme ya da beş yaş altı çocuklardaki ölümlerin %28-34'e neden olmuştur.Wojsyk-Banaszak I, Breborowicz A. Pneumonia in Children. InTechOpen, February 2013 Hastalık yükünün en fazla olduğu ülkeler: Hindistan (43 milyon), Çin (21 milyon) ve Pakistan (10 milyon). Düşük gelirli ülkelerdeki çocuklarda görülen başlıca ölüm nedenidir. Bu ölümlerin çoğu yenidoğan döneminde meydana gelir. Dünya Sağlık Örgütü, yenidoğan bebeklerde görülen üç ölümden birinin pnömoniye bağlı olduğunu tahmin etmektedir. Pnömoniye neden olan bakteriler için piyasada etkili bir aşı var olduğundan, bu ölümlerin yaklaşık olarak yarısı teorik olarak önlenebilir. Tarihçe İnsanlık tarihi boyunca pnömoni yaygın görülen bir hastalık olmuştur. Belirtiler Hipokrat (MÖ 460 – 370) tarafından tanımlanmıştır:"Buna bağlı olarak peripnömoni ve plöritik hastalıklar görülecektir: Ateş akutsa, her iki tarafta da ağrı varsa, ya da her iki durum da söz konusuysa, soluk verme olursa, öksürük olursa, çıkan balgam sarı ya da kurşun renginde ise ya da koyu, köpüklü ve kırmızı ise ya da yaygın olandan farklı bir özelliği varsa... Pnömoni son mertebesindeyken, kişi arındırılmamışsa durum tedavi edilebilir değildir ve nefes darlığı varsa, idrarı koyu ve keskinse, boyun ve baş kısmı terliyorsa, ki bu gibi terlemeler kötüdür, boğulma, hırıltı ve hastalığın şiddeti ilerliyorsa ve üstünlüğü elde ediyorsa durum kötüdür." Ancak, Hipokrat pnömoniden "eski uygarlıkların adlandırdığı" bir hastalık olarak bahsetmektedir. Ayrıca, cerrahi ampiyem drenajını da bildirmiştir. Maimonides (MÖ 1135–1204) şu şekilde gözlemlemiştir: "Pnömonide meydana gelen ve her zaman görülen temel belirtiler şöyledir: akut ateş, yan tarafta batıcı plevra ağrısı, kısa ve hızlı soluklar, tırtıklı nabız ve öksürük." Bu klinik tanımlama modern kitaplarda bulunanlarla oldukça benzerdir ve Orta Çağdan 19. yüzyıla kadar olan tıbbi bilgi derecesini yansıtmaktadır. Edwin Klebs, 1875'te pnömoniden ölen kişilerin hava yollarında bakterileri gözlemleyen ilk kişidir. Yaygın iki bakteriyel neden olan Streptococcus pneumoniae ve Klebsiella pneumoniae'yı tanımlayan ilk çalışma Carl Friedländer ve Albert Fränkel tarafından, sırasıyla, 1882 ve 1884 yıllarında gerçekleştirilmiştir. Friedländer'ın ilk çalışmasıyla, günümüzde hâlen bakterilerin tanımlanması ve kategorize edilmesinde kullanılan bir temel laboratuvar testi olan Gram boya tanıtılmıştır. Christian Gram'ın 1884 yılındaki prosedürü açıklayan makalesi iki bakterinin ayrıştırılmasına yardımcı olmuş ve pnömoniye birden fazla bakterinin yol açabileceğini göstermiştir. "Modern tıbbın babası" olarak bilinen Sir William Osler pnömoninin neden olduğu ölüm ve sakatlığı değerlendirmiş ve pnömoniyi, o zamanlardaki başlıca ölüm nedenlerinden biri olan tüberküloza yetiştiği için, 1918'de "ölüm adamlarının kaptanı" olarak tanımlamıştır. Bu ifade aslında John Bunyan tarafından "tüketim"le (tüberküloz) ilişkili olarak uydurulmuştur. Daha yavaş ve daha ağrılı ölüm şekilleri olmasına rağmen pnömoniye bağlı ölüm çoğunlukla hızlı ve ağrısız olduğundan, Osler de pnömoniyi "yaşlı adamın arkadaşı" olarak tanımlamıştır. 1900'lerdeki çeşitli gelişmeler pnömonisi olan kişilerde görülen sonuçları düzeltmiştir. 20. yüzyılda penisilin ve diğer antibiyotiklerin, modern cerrahi tekniklerin ve yoğun bakımın gelişiyle, gelişmiş ülkelerde %30' yaklaşan pnömoni kaynaklı ölüm hızla düşmüştür. Bebeklerin Haemophilus influenzaetip B'ye karşı aşılanması 1988 yılında başlamış ve kısa bir süre içerisinde vaka oranında dramatik bir düşüşe yol açmıştır. Yetiştinlerin Streptococcus pneumoniae'' bakterisine karşı aşılanması 1977, çocukların aşılanması 2000 yılında başlamış ve benzer bir düşüşe neden olmuştur. Toplum ve kültür Gelişmekte olan ülkelerdeki yüksek hastalık yükü ve gelişmiş ülkelerdeki nispeten düşük hastalık farkındalığına bağlı olarak, küresel sağlık toplumu 12 Kasım gününü, ilgili vatandaş ve politikacıların hastalığa karşı harekete geçmesini sağlayacak Dünya Pnömoni Günü ilan etmiştir. Toplumdan edinilmiş pnömoninin küresel ekonomik maliyetinin $17 milyar olduğu tahmin edilmektedir. Kaynakça Göğüs hastalıkları
1950
https://tr.wikipedia.org/wiki/Mozilla%20Thunderbird
Mozilla Thunderbird
Mozilla Thunderbird, Mozilla Vakfı tarafından geliştirilen, farklı platformlarda çalışabilen, özgür ve açık kaynak kodlu bir e-posta, haber grubu, RSS ve sohbet istemcisidir. Thunderbird projesinin stratejisi Mozilla Firefox web tarayıcısını temel alır. Thunderbird, Ubuntu gibi birçok masaüstü Linux dağıtımında varsayılan e-posta istemcisi olarak gelir. 7 Aralık 2004'te çıkan Thunderbird 1.0 sürümü üç gün içinde 500.000'den fazla indirildi. 10 gün içinde bu sayı 1.000.000'a ulaştı. 1 Aralık 2015'te Thunderbird geçici olarak Mozilla'dan ayrılsa da 9 Mayıs 2017'de yeniden Mozilla çatısı altına döndü. Başlangıça Minotaur olarak anılan, daha sonra Mozilla Firefox'un özgün adı olan Phoenix adı altında geliştirilmesi sürdürülen yazılım, ilk başlarda beklenen ilerlemeyi gösteremedi. Zamanla gelen başarılar ve yazılımın adının Mozilla Thunderbird olarak değiştirilmesiyle çalışmalar sürdürüldü. Thunderbird PGP şifrelemesini ve istatistiksel yığın ileti süzme yöntemini destekliyor. 24 Ocak 2020 tarihinde yayınlanan 68.4.2 sürümü ile karanlık tema konusunda geliştirmeler yapılmıştır. Bununla birlikte bazı hata düzeltmeleri yapılmıştır. Özellikleri Eklenti desteği Çöp posta süzgeci Dolandırıcılığa karşı koruma Gelişmiş güvenlik koruması (postaları gelişmiş şifreleme ve sayısal imzalama yöntemleri ile korur) Gelişmiş etiketleme (kelimelerle ve renklerle iletiler etiketlenebilir) Kaynakça Dış bağlantılar Thunderbird eklentleri Outlook ve Outlook Express'ten Thunderbird'e yelken açmak (pardus-wiki.org - web arşivi) Thunderbird ve Firefox'ta Profil Aktarmak (ODTÜ Bilgisayar Topluluğu E-Bergi) Thunderbird'e giriş rehberi Mozilla Türkiye ağ sayfası Thunderbird RSS okuyucu 2003 yazılımları Ücretsiz çapraz platform yazılımları Özgür çokdilli yazılımlar C++ ile programlanmış ücretsiz yazılımlar OS/2 yazılımları Taşınabilir yazılım Windows e-posta istemcileri Linux e-posta istemcileri Mac OS X e-posta istemcileri Özgür Usenet istemcileri Özgür e-posta istemcileri SQLite kullanan yazılımlar XUL kullanan yazılımlar Mozilla Kamu Lisansı kullanan yazılımlar
1952
https://tr.wikipedia.org/wiki/Sinestezi
Sinestezi
Sinestezi, Yunanca kökenli bir kelime olup "birleşik duyu" anlamına gelmektedir. Sinestezik kişilerde herhangi bir duyunun uyarımı otomatik olarak başka bir duyu algısını tetiklemektedir. Etimoloji Yunanca, syn (Birlikte) ve aisthesis (algı/his/duyum) kelimelerinin birleşmesiyle oluşmuştur. Ortaya çıkan "synaistesia" kelimesi, "birleşik his" ya da "birleşik duyum" olarak tercüme edilebilir. Kaynak olarak "hissizlik, duyu eksikliği" anlamına gelen anesthesia (anestezi) kelimesi ile aynı temele dayanmaktadır. Tanım Bir algı modalitesi uyarıldığında birden fazla kanalda uyarılma oluşmasına verilen tıbbi isimdir. Metafor, sembolizm kelimeleri gibi, çeşitli sanat ürünlerinin tanımlanmasında kullanılan "sinestezi" kelimesinden farklı olarak bu olguyu yaşayan kişiler, kasıtsız ve sürekli olarak oluşan benzetmelerden bahsederler. Kısaca, birden fazla algı sistemi aynı nesnelere kendi yorumlarını aynı kuvvette verirler. Sinestezi sahibi insanlar, örneğin, insanları, insan olarak değil de görsel/işitsel/yazısal vb. bir nesne/olgu olarak hatırlar ve benimserler. Annesini ılık süt, kardeşini bir kedi vb. olarak gören/hatırlayan/düşünen biri gibi. Demografi olarak genelde solak ve çift el kullananlarda ve kadınlarda daha sık rastlanmaktadır. Irsi olduğu düşünülmektedir ortalama her 20.000 kişide bir görülür. Bu kişilerde, hafıza fonksiyonları güçlenirken matematiksel ve mekansal algı fonksiyonlarıda tavan yapar. Matematiksel algıda sinestezik birey sayıları çarparken renkleri kullanır böylece matematiksel algısı güçlenmiş olur. Mekansal algıda ise 360 derecenin 1 derecelik diliminin bile bir rengi vardır. Sinestezinin, beynin sol yarım küresiyle ilgili ve hipokampus bezine bağlı bir fonksiyon olduğu düşünülmektedir. İstatiksel olarak çok nadir rastlansa da "normal" bir beyin fonksiyonudur. Her beyinde gerçekleşen bir sürecin bazı insanlarda bilinç yüzeyine yansımasından kaynaklanmaktadır. Ayrıca bakınız Halüsinasyon Otonom duyusal meridyen tepki Kaynakça Genel https://web.archive.org/web/20080501154114/http://psyche.cs.monash.edu.au/v2/psyche-2-10-cytowic.html There's Something about Zero Sinestezi Journal Spesifik Konuyla ilgili yayınlar Simon Baron-Cohen and Harrison, J. (Eds., 1997). Synaesthesia: Classic and Contemporary Readings. Oxford: Blackwell Publishers. ISBN 0-631-19764-8. Bosch, P. (2007) The Name of This Book is Secret Little, Brown Young Readers. ISBN 978-0-31-611366-3. Córdoba M.J. de, Riccò D. (et al.), Sinestesia. Los fundamentos teóricos, artísticos y científicos, Ediciones Fundación Internacional Artecittà, Granada 2012. ISBN 978-84-939054-1-5 Campen, Cretien van. (2007) The Hidden Sense. Synesthesia in Art and Science. Cambridge, MA: MIT Press/Leonardo Books. ISBN 0-262-22081-4 Cytowic, R.E. (2003)The Man Who Tasted Shapes. Cambridge: MIT Press ISBN 9780907845430. Cytowic, R.E. (2002) Synesthesia: A Union of The Senses, second edition. Cambridge: MIT Press ISBN 978-0-26-2032964. Cytowic, R.E. & Eagleman, D.M. (2009) Wednesday is Indigo Blue: Discovering the Brain of Synesthesia, with an afterword by Dmitri Nabokov. Cambridge: MIT Press ISBN 978-0-26-201279-9. Dann, K. (1998). Bright Colors Falsely Seen. Cambridge: Harvard University Press. ISBN 0-300-06619-8. Duffy, P. L. (2001). Blue Cats and Chartreuse Kittens: How Synesthetes Color their Worlds. New York: Henry Holt & Company. ISBN 0-7167-4088-5. Harrison, J. (2001). Synaesthesia: The Strangest Thing. Oxford: Oxford University Press. ISBN 0-19-263245-0. Jay, C. (2009) Breathing in Colour. Little, Brown. ISBN 978-0-74-992978-7. Marks L.E., The Unity of the Senses. Interrelations among the modalities, Academic Press, New York, 1978. Riccò D., Sinestesie per il design. Le interazioni sensoriali nell'epoca dei multimedia, Etas, Milano, 1999. ISBN 88-453-0941-X Riccò D., Sentire il design. Sinestesie nel progetto di comunicazione, Carocci, Roma, 2008. ISBN 978-88-430-4698-0 Robertson, L. and Sagiv, N. (Eds., 2005). Synesthesia: Perspectives from Cognitive Neuroscience. Oxford: Oxford University Press. ISBN 0-19-516623-X. Rowedder, Anna K. (2009). Für Dich - For You - Pour Toi. Luxembourg: Synaisthesis. ISBN 978-99959-622-1-0. Sinha, Jasmin (ed.). 2009. Synästhesie der Gefühle (Emotional Synaesthesia). Luxembourg: Synaisthesis. ISBN 978-99959-622-6-5. Tammet, D. (2006) Born on a Blue Day: A Memoir of Aspergers and an Extraordinary Mind. Hodder & Stoughton Ltd. ISBN 978-0-34-089974-8. Tornitore T., Storia delle sinestesie. Le origini dell'audizione colorata, Genova, 1986. Tornitore T., Scambi di sensi. Preistoria delle sinestesie, Centro Scientifico Torinese, Torino, 1988. Mass, W. (2003) A Mango-Shaped Space. Little, Brown and Company. ISBN 0-316-52388-7 Ward, J. (2008) The Frog who croaked Blue: Synesthesia and the Mixing of the Senses. Routledge. ISBN 978-0-415-43014-2. Dış bağlantılar Bilimsel kaynaklar Richard E. Cytowic Downloads, videos, and information. David Eagleman's Synesthesia Battery: test Houston synesthesia study Synesthetics Jamie Ward Synesthesia in Art and Science Bibliography Blue Cats Resource Center Anatomi Sinestezi
1953
https://tr.wikipedia.org/wiki/Meme%20kanseri
Meme kanseri
Meme kanseri, meme hücrelerinde başlayan kanser türüdür. Akciğer kanserinden sonra, dünyada görülme sıklığı en yüksek olan kanser türüdür. Her 8 kadından birinin hayatının belirli bir zamanında meme kanserine yakalanacağı bildirilmektedir. Erkeklerde de görülmekle beraber, kadın vakaları erkek vakalarından 100 kat fazladır. 1970'lerden bu yana meme kanserinin görülme sıklığında artış yaşanmaktadır ve bu artışa modern, Batılı yaşam tarzı sebep olarak gösterilmektedir. Kuzey Amerika ve Avrupa ülkelerinde görülme sıklığı, dünyanın diğer bölgelerinde görülme sıklığından daha fazladır. Meme kanseri, yayılmadan önce, erken safhada tespit edilirse, hasta %96 yaşam şansına sahiptir. Her yıl 44000'de 1 kadın meme kanserinden ölmektedir. Meme kanserine karşı en iyi koruyucu yöntem erken teşhistir. Meme kanserinin birçok tipi vardır. En sık rastlanan duktal karsinoma, memenin süt kanallarında başlar. Meme kanseri memenin dışına yayıldığında koltuk altındaki lenfatik nodüller en sık görülen yayılım yerleridir. Kanser hücreleri memenin diğer Lenf Nodlarına, Kemiğe, Karaciğer ve Akciğere yayılabilir. Her kadın meme kanseri gelişme riskine sahiptir. Gerçekte meme kanseri gelişen kadınların çoğunda risk faktörleri belli değildir. Meme kanseri riskini artıran faktörler Kadın olmak 55 yaş ve üzerinde olmak Yakın akrabalarda meme kanseri olması (anne veya kızkardeş meme kanseri ise, 2-3 kat daha fazla) Daha önceden diğer memede kanser tespit edilmiş olması Adet görmeye 12 yaşından önce başlamış olması Hiç gebe kalmamış olması Adet görmenin 50 yaşından sonra da devam ediyor olması Yoğun meme dokusuna sahip olmak Alkol ve sigara tüketmek Gece çalışmak Obez olmak Fiziksel aktiviteden yoksun olmak Deodorant kullanmak(Muhtemel) BRCA-1 ve BRCA-2 gen mutasyonuna sahip olmak Araştırmalar, meme hücreleri içerisinde, meme kanseri riskini artıran bazı genler olduğunu göstermektedirler. Genetik değişiklikler, aileden (herediter) olabilir veya hayat boyu gelişebilirler. Meme kanseri genellikle tek bir hücrede başlar. Günümüzde meme kanserinin nedeni ve nasıl gelişim göstereceği tam olarak bilinmemektedir. Meme kanseri kompleks bir hastalıktır. Her vaka birbirinin aynısı değildir. Meme kanserinin içinde bulunduğu evreye "stage" denir. Gerçek stage'in bilinmesi, doktorun tedavi planını yapmasını sağlayacaktır. İnsan, yaşamında meme kanserine sebep olacak herhangi bir yanlış yapmamış olsa da bu hastalığa yakalanabilir. Meme kanseri bulaşıcı değildir, başka bir hastadan bulaşmaz. Meme kanseri, stresle veya memeye travmayla (darbeyle) meydana gelmez. Meme kanseri gelişen çoğu kadının risk faktörü veya ailesinde hastalığa ait bir hikâye yoktur. 2015 yılında ABD'de Texas Üniversitesi Anderson Kanser Merkezi'nde yapılan ve Kanser Araştırma Dergisi'nde (Cancer Research) yayınlanan deneysel çalışmaya göre fruktoz ve sakaroz (glukoz ve fruktoz kombinasyonu) 12-lipoksijenaz (12-LOX) sinyalizasyonunu ve dolayısıyla da 12-hidroksi- 5Z, 8Z, 10E, 14z – eikosatetraenoik asit (12-HETE) seviyesini arttırarak meme kanseri riskini ve metastaz oranını yükselttiği tespit edilmiştir. glukoz + fruktoz →  12-LOX ↑ → 12-HETE ↑ → meme kanseri ↑ Meme kanseri riskini azaltan faktörler Düzenli egzersiz ve fiziksel aktivite Emzirmek Yağlı besinleri kısıtlamak Alkol alımını kısıtlamak İdeal kiloyu korumak Tanı Meme kanserinde erken teşhis yöntemleri, hastanın taşıdığı risk faktörlerine göre değişkenlik gösterir. Bu faktörlerin arasında yaş ilk sırada gelmektedir. Genç yaşlarda görülebilmesine karşın, ileri yaş gruplarında bu risk artar. Bu nedenle ileri yaş gruplarında erken tanı konması için alınması gereken önlemler, erken yaş gruplarından daha farklıdır. Yirmi ve otuz yaş grubu, her ayın belirli bir döneminde kendi kendilerini muayene etmelidir. Bu kontrol sırasında meme dokusunda farklılık olup olmadığı araştırılır. Şişkinlik, yumru benzeri bir değişiklik saptanırsa derhal bir hekime baş vurulmalıdır. Bir değişiklik saptanmasa da, üç yılda bir kez hekim tarafından muayene edilmelidirler. Kırk yaş grubu, kendi yaptıkları periyodik muayeneye ek olarak her yıl bir kez hekim tarafından muayene edilmeleri gereklidir. Ayrıca her yıl veya en az iki yıl arayla mamografi çektirmeleri gereklidir. Elli yaş grubu, kadınlar kendilerinin periyodik muayenelerine ve her yıl bir defa hekim muayenesine devam etmeli ve her yıl mamografi (meme filmi) çektirmelidir. Kendi kendine kontrollerde on beş günü aşkın sürede ele gelen sertlik veya kitle, deride kalınlaşma, şişme, renk değişikliği, meme başında kalınlaşma, kızarıklık veya yara olması, memede veya meme başında içeri doğru çekinti, meme şeklinde değişiklik, meme başlarının pozisyonlarında değişiklik ve meme başında akıntı gibi belirtiler derhal doktor kontrolü gerektirmektedir. Hekim muayenesi sonucu yapılacak mamografi taramasının ardından ultrason, ince iğne aspirasyon biyopsisi ve normal biyopsi tetkikleriyle kesin tanı konulur. Evreleri ve tedavi Evre 1: Tümör 20 mm. ve daha küçüktür. Bu durumda kanser lenf bezlerine sıçramamıştır. Tedavide meme koruyucu yöntemle lenf bezlerinin alınmasından sonra radyasyon tedavisi uygulanır. Desteklemek için kemoterapi ve/veya hormonoterapi eklenir. Bir diğer uygulama da mastektomi yöntemidir. Bu yöntemde kanserli göğüs alınarak koltuk altı lenf bezleri çıkarılır. Evre 2-A: Tümörün 20 – 50 mm. arasında olup, lenf bezlerine sıçramamış halidir. Evre 2-B: Tümörün 2-A evresindeki gibi bir boyut aralığında olup (50 mm. den büyük olabilir), koltuk altı lenf bezlerine sıçramamış halidir. Evre 2: Evre 1 ile aynı tedavi yöntemi uygulanmakla birlikte, eğer tümör aşırı büyümüş ya da lenf bezlerine sıçramışsa kemoterapi, hormonoterapi ve radyasyon tedavisi tamamlayıcı olarak önerilir. Evre 3-A: Tümör koltuk altı lenf bezlerine ve göğüs dışı dokulara sıçramış durumdadır ve bu halde mastektomi yöntemiyle tedavi yoluna gidilir. Cerrahi müdahaleden sonra kemoterapi ve hormon tedavisi uygulanır. Evre 3-B: Bu aşamada tümörün boyutu dikkate alınmaz; tümör göğüs duvarına bağlıdır ve lenf bezlerine sıçramıştır. "Neoadjuvant" adı verilen tümörün boyunun küçültülmesi amaçlı kemoterapi uygulanmasının ardından tümörün boyunun küçülmesinden sonra lampektomi veya mastektomi yapılır. Evre 4: Bu aşamada kanser göğüs dışındaki vücut bölümlerine yayılmıştır. Bu evre tedavisinde hastanın yaşam süresini artırmak ve yaşam kalitesini yüksek düzeyde tutmak hedeflenir. Kemoterapi ve hormonoterapi yapılır. Hasta şikayetlerine bağlı olarak mastektomi de uygulanabilir. Oligometastatik evre 4 hastalarda kemoterapi sonrası metastazlar silinmişse modifiye radikal mastektomi yani meme ve koltuklarındaki lenf bezlerinin alınması Surviyi arttırmaktadır. Mastektomi uygulamaları sonrasında alınan memenin yerine, plastik cerrahi teknikler ile yeniden meme rekonstrüksiyonu yapılması ameliyatları söz konusu olabilmektedir. Meme kanseri tedavisi; Cerrahi Radyoterapi Kemoterapi Hormon tedavisi Hedefleyici (akıllı ilaçlar) ile yapılmaktadır. Tedavi seçiminde en önemli etken tümörün biyolojisi ve evresidir. Ayrıca bakınız Lenf ödemi Kaynakça
1954
https://tr.wikipedia.org/wiki/Akci%C4%9Fer%20kanseri
Akciğer kanseri
Akciğer kanseri, akciğer dokularındaki hücrelerin kontrolsüz çoğaldığı bir hastalıktır. Bu kontrolsüz çoğalma, hücrelerin çevredeki dokuları sararak veya akciğer dışındaki organlara yayılmaları ile (metastaz) sonuçlanabilir. Dünya Sağlık Örgütünün (WHO) raporuna göre akciğer kanseri tüm dünyada kanser türleri arasında en sık ölüme neden olan kanser türüdür ve tüm dünyada her yıl yaklaşık 1,6 milyon ölüme neden olmaktadır. Ölüm oranı (mortalitesi) oldukça yüksek olan bu kanser türünde dünya genelinde sigara içme alışkanlıklarındaki değişmeye bağlı olarak alttiplerinde ve kadınlarda görülme oranlarında değişimler olmuştur. Akciğer kanserinin en sık nedeni uzun süreli olarak tütün dumanına maruz kalmak olmakla beraber, tüm akciğer kanserli hastaların %15'e ulaşan bir oranı sigara içmeyenlerden oluşmaktadır. Akciğer kanseri birçok faktöre bağlı olarak ortaya çıkan bir hastalıktır. Bu nedenler arasında; genetik faktörler, radon gazı, asbest ve hava kirliliği gibi faktörler sorumlu tutulmaktadır. Akciğer kanserinin belirtileri hastalığın nerede başladığına, nasıl yayılmış olduğuna ve vücudun hastalığa tepkilerinin varlığına bağlı olarak fark edebilir. En sık görülen belirtileri, nefes darlığı (dispne), öksürme (kanlı öksürme da dahil) ve kilo kaybıdır. Bu belirtiler sadece akciğer kanserine özgü olmadıklarından hastaların tanı almaları gecikebilir. Akciğer kanseri, göğüs röntgeni ve bilgisayarlı tomografi (BT) ile görülebilir. Kesin tanı, biyopsi ile konmaktadır. Biyopsi genelde bronkoskopi veya BT-yardımlı biyopsi ile yapılır. Tedavi ve prognozu belirleyen faktörler; kanserin histolojik tipi, kanserin evresi ve hastanın genel performans durumudur. Akciğer kanserinin birçok histolojik alttipi olmasına karşın, klinikte genellikle küçük hücreli ve küçük hücreli dışı akciğer kanseri olmak üzere iki başlıkta incelenir; çünkü tedavide izlenecek yolu bu gruplandırma belirler. Küçük hücreli akciğer kanseri tedavisinde kemoterapi ve radyoterapi tercih edilirken, küçük hücreli dışı kanserlerde ilk tercih cerrahidir. Akciğer kanserinin görülme oranı yaşla artar, genelde 50-70 yaşlarında görülür. Akciğer kanserinin erken evrelerde beş yıllık sağkalımı %60-70 iken, ileri evre olgularda bu oran %5'in altına düşmektedir. Tüm alttipler ve evreler göz önüne alındığında, tedavi ile beş yıllık sağkalım oranı Amerika Birleşik Devletleri'nde %18,1'dir (2017 için); ancak sağkalım oranları gelişmekte olan ülkelerde daha düşüktür. Sıklık ve yaygınlık Tüm kanser türleri arasında en ölümcül kanser türü olan akciğer kanseri tüm dünyada kanser türleri arasında, erkeklerde en sık ölüme neden olan birinci, kadınlarda ise ikinci kanser türüdür ve tüm dünyada her yıl yaklaşık 1,6 milyon ölüme neden olmaktadır. Bununla beraber ABD'de hem kadın hem de erkeklerde ölüme sebep olan kanser türleri arasında 1. sıradadır. Günümüzde akciğer kanseri, ABD'de kadınlarda ölüme sebebiyet veren kanser türleri arasında en önde gelenidir ve meme kanseri, yumurtalık ve yumurtalık tüpü kanserleri toplamından daha yaygındır. Ancak ABD'de sigara içiminin azalması ile akciğer kanseri sıklığı da azalmaya başlamıştır. Buna karşılık Türkiye'de sigara içimi arttığı için artmaya devam etmektedir. Ancak, başka yönlerden sağlıklı olan ve hayatı boyunca sigara kullanmamış olan insanlar da akciğer kanserine yakalanabilmektedir. Akciğer kanseri, 20. yüzyılın başlarında nadir bir hastalık iken, bugün her iki cinsiyette de kanserden ölümlerin başında yer almaktadır. Mortalitesi oldukça yüksek olan bu kanser türünde dünya genelinde sigara içme alışkanlıklarındaki değişmeye bağlı olarak histolojik alttiplerinin oranında değişiklik yaşanmış ve kadınlarda sigara kullanımının zamanla artmasının sonucunda kadınlarda görülme sıklığında artma gözlenmiştir. Tarihsel olarak çoğunlukla erkeklerde görülen bu kanser türü zaman içinde meydana gelen sosyolojik değişiklikler sonucunda, kadınların da sigara kullanma alışkanlıklarının artması sonucunda kadınlarda bu kanser türünün görülme sıklığı artmıştır. Akciğer kanserinin küresel insidans artış hızı yılda %0,5 iken, özellikle kadınlarda her yıl %4,1 artış söz konusudur. Gelişmiş ülkelerde önceleri kanserden ölümlerin %34'ünden akciğer kanserleri sorumlu iken, günümüzde %28'inden sorumludur. Bu azalmaların nedeni gelişmiş ülkelerde sigara kullanımında belirgin azalma ve sigara içeriğinde yapılan değişikliklere bağlanmaktadır. Ancak gelişmekte olan ülkelerde sigara kullanımında azalma olmaması bilakis artması sonucunda hem erkeklerde hem de kadınlarda tüm kanser ölümleri içinde önemli yerini korumakta ve belirgin artış gözlenmektedir. Belirti ve bulgular Akciğer ve bronş sisteminin ağrı duyusu içermemesi ve ilk semptom olan öksürüğün sigara içenler tarafından bir hastalık belirtisi olarak değerlendirilmemesi nedeniyle, akciğer kanseri vakalarının tanısı çoğunlukla ileri evrelerde konulmaktadır. Semptomlar tümörün lokal büyümesine bağlı olabileceği gibi metastatik hastalığa veya metastatik olmayan kanserli hücrelerin vücudun diğer dokularına dolaylı etkilerine (paraneoplastik sendromlara) bağlı olabilir. Semptomlar Akciğer kanserinin semptomları birincil (primer) tümör tipine, tümörün göğüs kafesi içinde (intratorasik) dağılımına yayılımına, metastazlara veya paraneoplastik sendromlara bağlı olarak ortaya çıkar. American Thoracic Society (ATS) ve European Respiratory Societynin (ERS), çeşitli araştırmaların verilerine göre yaptığı ortak araştırmaların sonucunda; öksürük %8-75, kilo kaybı %0-68, nefes darlığı (dispne) %3-60, göğüs ağrısı %20-49 ve öksürükle kan tükürme (hemoptizi) %6-35 oranlarında görülebilmektedir. Tanı konan hastaların %10 ile 25'e varan oranlarda asemptomatiktir yani herhangi bir semptom göstermez. Böyle hastalarda kanser tanısı, tesadüfen çekilen akciğer röntgeni veya bilgisayarlı tomografide saptanan soliter pulmoner nodüllerin incelenmesiyle tanı konmaktadır. Kanserin büyümesi ve akciğer dokusuna yayılması sonucunda öksürük, nefes darlığı, hışıltılı solunum (wheezing), göğüs ağrısı, hemoptizi semptomları görülür. Akciğer kanserinin metastazları ise yayılım gösterdiği organa bağlı olarak bulgu verir. Bu kanserin, beyine yaptığı metastaz nörolojik semptomlara neden olurken, kemiğe metastazıyla ağrı şikayetleri görülür. Tümör hücrelerinden salınan hormonlara dolaylı olarak paraneoplastik sendromlar gelişebilir. Çeşitli hormonların salınımı sonucunda, salınan hormona bağlı olarak çeşitli bulgular görülebilir. Ayrıca akciğer kanserli hastaların çoğunda kilo kaybı, halsizlik, yorgunluk gibi nonspesifik (özgül olmayan) semptomlar bulunabilir. Semptomlar, primer tümörlerin lokalizasyonuna göre değişebilir. Bronş içi (endobronşial) merkezi tümörlerde daha çok öksürük, nefes darlığı, hemoptizi; çevresel olanlarda ise sıklıkla plevra kaynaklı göğüs ağrısı ve dispne gibi semptomlar görülür. Bununla beraber hastaların %5-10'nda hiç semptom olmayabilir. Akciğer kanserine bağlı ortaya çıkan semptomlar primer tümörün yerleşimi ve büyüklüğü, tümörün yayılım yeri ve yayılma derecesi gibi parametrelere göre çeşitlilik gösterebilir. Nefes darlığı genellikle merkezî yerleşimli tümörlerin, bronş içi havayolu tıkanması ile akciğer hacimlerinin azalmasına; göğüs ağrısı ise akciğer çevresi tümörlerde plevra veya göğüs duvarının istilası, brakial pleksusa sızma ve tümöral kitlenin büyümesine bağlıdır. Öksürük merkezî yerleşimli olan tümörlerde çevresel olanlara göre daha sıktır ve havayollarının tıkanması, sıkışması, tümörün içine sızması ve enfeksiyonlarına bağlıdır. Hışırtılı solunum (wheezing) veya stridor hava yolu (trakea veya ana bronş) kısmi tıkanması ile meydana gelir. Ses kısıklığı, özellikle merkezi tümörlerde rekürren larengeal sinir tutulumu ile ilgili; yutma güçlüğü (disfaji) ise, özefagus sıkışması ile ilgili olarak ortaya çıkar. Ayrıca akciğer kanserinde nonspesifik bir bulgu olan ateş; obstrüktif (tıkanmalı) pnömoni ve karaciğer metastazları ile ilgili olup, sıklıkla pürülan (irinli) balgam ve hemoptizi ile birliktedir. Görülen belirtiler sıklıkla birincil tümörün sebep olduğu belirtilerdir. Birincil tümöre bağlı belirtilere; göğüs ağrısı, öksürük, dispne, hemoptizi örnek verilebilir. Bununla beraber hastaların %40'ında göğüs kafesi içi (intratorasik) yayılıma bağlı semptomlar görülür. İntratorasik yayılıma bağlı olarak bası yaptığı yerlere göre değişik semptomlara sebep olabilir. Boyundaki sempatik sinirlere bası yaptığında horner sendromu; plevraya doğru yayılım gösterdiğinde plevral efüzyon; özafagusa bası yaptığında özafagiyal belirtiler; superior vena cava tıkanması sonucunda superior vena cava sendromu gibi çeşitli klinik bulgulara neden olabilir. Göğüs kafesi dışı (ekstratorasik) yayılımda ise metastaz yapılan organa göre belirtiler ortaya çıkar. Hastaların yaklaşık 1/3'ünde ekstratorasik yayılıma bağlı belirtiler görülür. Bunlar arasında; kemik ağrısı, kırıklar, akıl bulanıklığı (konfüzyon), kişilik değişmesi, alkalin fosfataz seviyelerinde yükselme, sınırlı konumlu (fokal) nörolojik hasar, baş ağrısı, bulantı, kusma, ele gelen lenfadenopati, zayıflık, halsizlik, bayılmalar gibi belirtiler bulunmaktadır. Yaklaşık %10 hastada ise paraneoplastik sendrom görülür. Kronik öksürük veya olağan öksürük şeklinde değişiklik Nefes darlığı ve nefes almada zorlanma Kanlı balgam çıkarma ve kan tükürme Egzersiz yapmada zorlanma Göğüs ağrısı Ses kısıklığı Kol ve omuz ağrısı Yutarken zorlanma ve takıntı hissi Kemik ağrısı Anemi (kansızlık) Düzensiz kalp atımları Lenfadenopati Baş ağrısı Sarılık Cilt ve ciltaltı nodülleri İştahsızlık, halsizlik ve kilo kaybı Hışıltılı solunum (Wheezing) Sık tekrarlayan zatürreler Yutma güçlüğü Yüzde dolgunluk ve kızarma Göğüs kafesi içinde lenf sıvısı birikimi Ateş Çarpıntı ve bayılma (senkop) Göz kapağında düşme, gözün içine çökmesi vb. Paraneoplastik sendrom Paraneoplastik Sendrom, bir tümör veya tümörün metastazları ile doğrudan ilgili olmayan ancak tümörün varlığına bağlı olan ve dolayısı ile tümörün çıkarılmasından sonra gerileyebilen belirtilerdir. Tümör hücrelerinin biyolojik olarak aktif bileşenler salgılaması sonucu meydan gelir. Salgılanan etmenlere (hormon gibi) göre çeşitli belirtilere yol açabilirler. Bunlar arasında; kan sodyum miktarının azlığı (hiponatremi), Cushing sendromu, normalin üstünde kan kalsiyumu (hiperkalsemi), erkek göğüsünde normalden fazla büyüme (jinekomasti) sayılabilir. Paraneoplastik sendromlar, küçük hücreli akciğer kanserlerinde genellikle daha fazla görülür. Küçük hücreli dışı akciğer kanserlerinde daha sık görülen paraneoplastik sendromlar arasında, hiperkalsemi ve hipertrofik osteoartropati sayılabilir. Hipertrofik osteoartropati, en sık akciğer adenokarsinomlarına eşlik eder. Fiziki bulgular İn situ tümör aşamasında fizik bulgu yoktur, tümör büyüdükçe lokal ve genel bulgular ortaya çıkmaktadır. Kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) ile birlikte ise fizik muayenede hışıltılı solunum (wheezing), her iki akciğerde dağınık ronküsler ve ekspiryum uzaması gibi bulgular bulunabilir. Herhangi bir lenf bezini tutacak şekilde tümör yayılmış ise tutulan lenf bezleri muayenede elle hissedilebilir. Lenf bezlerine metastaz oranları; hiler %90, bronşial %40-60, skalen %85, supraklaviküler %15-20 ve hiler-mediastinal %50'dir. Muayenede nadir olarak karina düzeyinde ana bronşların daralmasına ikincil stridor, daha derindeki hava yollarında yerleşmiş tümörlerde ise hışıltılı solunum (wheezing) ve yerelleşmiş ronküs duyulur. Radyolojik tetkiklerde tek taraflı atelektazi, pnömoni ve plörezi görülebilir, fizik muayenede de bu patolojilere bağlı bulgular saptanabilir. Bu bulgular, muayenede göğüsün yarısındaki solunum hareketlerinde kısıtlılık, solunum sırasında göğüsteki titreşimlerde artma veya azalma, perküsyonda tok ses, stetoskopla dinlemede (oskültasyonda) solunum seslerinde azalma ve hırıltı (ral) duyulması gibi bulgulardır. Karaciğer metastazı halinde karaciğer büyümesi (hepatomegali) görülebilir. Serebral yayılım varsa, seyrek olarak vücudun tek tarafında duyu azalması (hemiparezi) veya hareketsizlik hemipleji, veya nöropatiye neden olabilir. Vena cava superior sendromu, Horner sendromu bulguları, çomak parmak ve cilt altında nodüller saptanabilir. Nedenleri Tütün ürünleri, endüstriyel ürünler (uranyum, radyasyon, asbest), hava kirliliği, beslenme eksiklikleri kanserin oluşmasında rol alan faktörlerdendir. Son araştırmaların ışığında, akciğer kanseri riskini artıran en önemli faktör kanserojen maddelerin uzun süre boyunca solunumundan kaynaklanmaktadır. Akciğer kanserinin oluşumunda şu faktörler yer alır: Tütün ürünleri (sigara vb.) kullanımı (% 90'dan daha fazla) Radon (% 10-15) Asbest Akciğerde skar, fibrozis Kronik İntertisyel Pnömonitis Halojen eterler (klorometileter) İnorganik arsenik Radyoizotoplar Hava kirliliği Ağır metaller Krom Nikel Hardal gazı Vitamin A ve E eksikliği Sigara Sigara kullanımı, akciğer kanserinin en sık görülen nedenidir. Bununla beraber akciğer kanseri, sigara içmeyenlerde de görülebilmektedir. Akciğer kanserli erkeklerin %10 ve kadınların ise %20-25'sinde gelişen kanser sigara ile ilişkili değildir. Gelişmiş ülkelerde akciğer kanserinden ölümlerin erkeklerde %92-94'ünün, kadınlarda ise %78-80'inin sigaraya bağlı olduğu bildirilmiştir. Ülkelerin tükettikleri sigara miktarı ile akciğer kanseri ölüm oranı arasında doğrusal bir oran vardır. Bu durum son yıllarda tütün tüketiminin arttığı gelişmekte olan ülkelerde belirgin bir şekilde izlenmektedir. Türkiye'de yapılan çalışmalarda akciğer kanserli kadınların %17'sinin, erkeklerin ise %94'ünün sigara içtikleri bildirilmiştir. Pasif sigara içiciliği (sigara içilen ortamda bulunularak sigara dumanına maruz kalma) de sigara kullanmak gibi akciğer kanseri açısından risk faktörüdür. Kanser gelişme riski; sigara içme süresi, günde içilen sigara sayısı, erken başlama yaşı, derin çekme (inhalasyon), katran ("tar") miktarı ile artar, kullanımı kesme süresi ile azalır. Sigara kullanımı özellikle yılda 20 paketi geçtikten sonra göreceli risk belirgin olarak artış gösterir. Sigara miktarı arttıkça risk katlanarak artmakta ancak sigarayı bıraktıktan sonra risk giderek azalmaktadır. Sigara dışında puro içenlerde risk 3 kat, pipo kullananlarda ise 8 kat artmaktadır. Filtreli ya da düşük katran içeren "light" sigaraları içenlerde kanser riski azalmamaktadır. Sigara ve diğer tütün ürünlerinin kullanım miktarı ve süresi arttıkça akciğer kanseri (ve başka kanserlerin) gelişme ihtimali artmakta, bırakılması durumunda da zamanla azalmaktadır. Akciğer kanseri gelişme riski sigarayı bırakmayı takiben 10-20 yıl içinde hiç içmeyenlerin düzeyine yaklaşmaktadır. Endüstriyel ve çevresel maruziyet Meslek Belirli meslek (gemi yapımı, yapı malzemeleri çıkarımı, çanak-çömlek imalatı, matbaa işleri, madencilik vb.) çalışanlarında akciğer kanseri daha sık görülmektedir. Başlıca mesleki karsinojenler arasında; Asbest, arsenik, alüminyum, bis-klorometil eter, krom, hidrokarbonlar (polisiklik aromatik hidrokarbon gibi), hardal gazı, nikel ve nikel bileşenleri, radyasyon, radon, vinil klorid, berilyum, kadmiyum ve formaldehit sayılabilir. Sigara dumanı kanser oluşumu sürecinde çevre kirliliği maddeleri ile etkileşmektedir. Bu durum sigara içen uranyum ve asbest işçilerinde çarpıcı bir şekilde izlenir. Öyle ki; akciğer kanseri riski, sigara içen asbest işçilerinde 92 kat, sigara içmeyen asbest işçilerinde sadece 5 kat fazladır. Radon Radon gazı, Amerika Birleşik Devletleri'nde akciğer kanserinin ikinci en sık (%10) nedenidir ve her yıl 6.000-360.000 akciğer kanserli kişinin ölümünden sorumludur. Radon, kimyasal inert bir gaz olup uranyumun parçalanma ürünüdür. Solukla alındığında radon gazı akciğer epiteli veya diğer hücreleri ile etkileşip kansere neden olur. Toprakta doğal olarak bulunur ve iyi havalandırılmayan ev ve işyerlerinin altındaki topraktaki miktarına bağlı olarak kapalı mekandaki havadaki radon miktarı yüksek olabilir. Üst sınır 4 pCi/L olup 8 pCi/L'nin üstüne çıktığında kanser riski artmaktadır. Sigara ile radonun etkileşimi sinerjiktir ve kanser riski 1,3-1,8 oranındadır. Zemin kat eski binalarda yaşayanlarda sıktır, bu nedenle metro ve tünel işçileri gibi meslekî gruplarda risk taşır. Diğer çevresel faktörler Akciğer kanseri etyolojisinde rol oynayan önemli karsinojenlerden biri de asbesttir. Gerek endüstriyel olarak gemi, izolasyon, otomotiv sanayi gibi alanlarda kullanımının yanında bu minerale çevresel (tremolit içeren ak toprak ve zeolit) maruziyet de kanser gelişme riskini artırır. Asbest, akciğer kanseri de dahil olmak üzere çeşitli akciğer hastalıklarına neden olabilir. Asbest maruziyeti ve tütün kullanımı sinerjist etki göstererek akciğer kanseri gelişme riskini artırır. İngiltere'de, asbest akciğer kanserinden ölen erkeklerin %2-3'ünün sorumlusudur. Asbest ayrıca mezotelyoma olarak adlandırılan plevranın kanserine de neden olabilir, mezotelyoma bir akciğer kanseri değildir. Hava kirliliğinin kanser gelişme riskindeki önemi tartışmalıdır. Bununla birlikte yoğun çevre kirliliği akciğer kanseri mortalite istatistiklerine yansımaktadır. Nitekim kentlerde kırsal kesimde oturanlara göre akciğer kanseri gelişimi 1,3-2,3 kat daha fazladır. Virüsler Hayvanlarda yapılan çalışmalarda virüslerin akciğer kanserine yol açabildiği gösterilmiştir,Leroux C, Girard N, Cottin V, Greenland T, Mornex JF, Archer F. Jaagsiekte Sheep Retrovirus (JSRV): from virus to lung cancer in sheep. Vet Res. 2007 Mar-Apr;38(2):211-28. Epub 2007 Jan 25. PMID 17257570 son yıllarda yapılan çalışmalarda, insanlarda da virüslerin akciğer kanseri için bir risk faktörü olduğu gösterilmiştir. İnsanlarda risk faktörü olduğu ileri sürülen virüsler arasında; İnsan papillomavirüs, JC virüs, simian virüs 40, BK virüs ve sitomegalovirüs sayılabilir. Skar gelişimi – Fibrozis Silisyum maruziyeti ile ortaya çıkan silikozis gibi akciğer hastalıkları ve akciğer dokusunda fibrozis ile seyreden hastalıklar yara izi (skar) dokusunun kanserojen etkisi nedeniyle malignite insidansını arttırır. Sinirli yerleşimli (lokalize) akciğer skar alanlarında ve diffüz (yaygın) akciğer fibrozisi olan hastalarda akciğer kanseri geliştiği bildirilmiştir. Skar yakınında mikroskopik olarak epitelyal dokuda aşırı büyüme (hiperplazi) saptanmıştır. Skar zemininde kanser gelişiminin patogenezi henüz tam olarak bilinmemektedir. Skar ve fibrozis sonucu gelişen damarlaşma eksikliği (avaskülarite) ve dokuda oksijen yetersizliği (anoksi) epitel metaplazisine yol açtığı ve karsinogenezisi hazırladığı düşünülmektedir. Skar alanlarında yüksek akciğer adenokarsinomu insidansı bildirilmiştir. Çalışmalarda akciğer kanserinin sarkoidozlu hastalarda 3 kat fazla geliştiği, tüberkülozlu hastalarda üst loblarda kanserin de birlikte bulunabildiği ve yaklaşık 8 kat fazla görüldüğü, bronşiolo-alveoler tip kanserlerin aileden gelme (konjenital) kistik akciğer hastalığı ile ilişkili olabileceği belirtilmektedir. Beslenme Birçok epidemiyolojik çalışmada besinle sebze alımının akciğer ve diğer kanser risklerini orta derecede düşürdüğü gösterilmiştir. Bunlari takip eden araştırmalarda retinol veya vitamin A içeren retinoidlerin öncülü (prekürsörü) olan beta karotenin akciğer kanseri riski düşüklüğü ile ilişkili olabileceği öne sürülmüştür. Sigara içenlerde serum beta karoten düzeyleri, içmeyenlerden düşük bulunmuştur. Bu düşüklük, beta karotenlerin diyetle daha düşük alımına ve sigaranın absorbsiyon ve metabolizma üzerindeki etkisine bağlanmıştır. Retinoidlerin birçok çalışmada antikarsinojenik etkileri gösterilmiştir. Ayrıca vitamin A eksikliği solunum sistemi epitelinde, skuamöz metaplaziye neden olmaktadır. Yani normaldeki solunum sistemini döşeyen epitel hücreleri özelliklerini kaybedip yassı (skuamöz) hücrelere dönüşür. Vitamin A fakiri diyetle beslenenlerde, vitamin A zengini beslenenlere kıyasla akciğer kanser riski 4,6 kat daha fazla bulunmuştur. Vitamin C ve selenyum eksikliği, siyah çay ve kolesterol de sorumlu tutulmuştur. Sigara içen erkeklerde 5-8 yıl süre ile vitamin E ve beta karoten verilmesi insidansta azalmaya neden olmamaktadır. Genetik yatkınlık Akciğer kanserinde kalıtsal ön yatkınlık yaratan faktörlerin varlığı ileri sürülmektedir. Birinci derece akrabalarında akciğer kanseri olan kişilerde kanser geliştirme riski 2-4 kat artmaktadır. Ancak bunun tamamen genetik faktörlere bağlı olmadığı, akrabaların aynı ortamda bulunmasının da etkisi olduğu düşünülmektedir. Kronik karsinojen maruziyeti sonucunda genetik yapıda hasar oluşmaktadır. Hücreyi kanserleşmeye götüren hasarın temelinde hücre çoğalmasını kontrol eden genlerdeki değişiklik yatar. Aile öyküsünde akciğer kanseri bulunan kadınlarda risk 5-7 kat artmaktadır. Aile öyküsünde akciğer kanseri bulunmasının yanında sigara içme öyküsü de varsa risk 30 kat artmakta, aile öyküsü olmaksızın sadece sigara öyküsü varsa 15 kata kadar artmaktadır. Moleküler genetik ve patogenez Solunum yolları mukozasının karsinojen etkenlerle uzun süre karşılaşması sonucunda dokularda bir takım değişiklikler olur. Karsinojenler hücre içinde protein, lipid gibi birçok moleküle ve DNA'ya bağlanır. Kronik karsinojen teması ile genetik malzemede hasar oluşur. Bu hasar hücre çoğalmasından sorumlu, c-myc, ras gibi onkogenlerin aktivasyonu ve hücre büyümesini baskılayan Rb, p53 gibi tümör supresör genlerin inaktivasyonuna yol açabilir. Kronik karsinojen maruziyeti sonucunda genetik yapıda hasar oluşmaktadır. Hücre çoğalmasını kontrol eden genlerdeki hasar, kanser oluşumundaki temel unsurdur. Diğer kanser türlerine benzer olarak, akciğer kanserinde de onkogenlerin aktivasyonu ya da tümör baskılayıcı genlerin inaktivasyonu sonucunda gelişir. Son yıllarda proto-onkogen olarak adlandırılan normal ve genellikle hücrenin bölünmesi ile ilgili işlevlerde rol alan genlerin; belirli karsinojenlerle onkogen haline geçerek, karsinogeneziste rol aldıkları anlaşılmıştır. Küçük hücreli karsinomda genellikle c-myc ve Rb; küçük hücreli dışı karsinomda ise genelde ras ve p16'de sorun vardır. Akciğer kanseri ile ilgili etkinleşmiş onkogenlerin 6 familyası vardır; en önemlileri ras (H-ras, K-ras, N-ras) ve myc (N-myc, C-myc, Lmyc)dir. K-ras proto-onkogenindeki mutasyonlar akciğer adenokarsinomlarının %10-30'undan sorumludurAviel-Ronen S, Blackhall FH, Shepherd FA, Tsao MS. K-ras mutations in non-small-cell lung carcinoma: a review. Clin Lung Cancer. 2006 Jul;8(1):30-8. PMID 16870043 . Epidermal büyüme faktörü (EGF) reseptörünü kodlayan ERBB1 geni ve RAS protoonkogenleri daha çok küçük hücreli dışı akciğer kanseri olgularında izlenen mutasyonlardan sorumludur. Epidermal büyüme faktörü reseptörü (EGFR) hücrelerin profilerasyon, apoptoz, anjiogenezis ve tümör invazyonunda rol alır. Tümör supresor genlerin inaktivasyonuna neden olacak kromozomal hasarlar da akciğer kanserinde rol alır. İnsan kanserlerinde en sık bulunan tümör supresör geni kromozom 17'de bulunan p53 ve kromozom 13'teki Rb genidir. Rb, hücre siklusu boyunca ilerlemeyi bloke edip, büyümeyi kontrol eder. p53 mutasyonları büyümeyi hızlandırarak kanser oluşumunda rol oynar. Tüm akciğer kanserli hastaların yarısında bu mutasyonlar gözlemlenmektedir. Baskılayıcı genler içinde en fazla araştırılanı p53 geni mutasyonlarıdır. Bir nükleer fosfoprotein olan p53, özellikle DNA hasarına cevap olarak hücre siklusunu, DNA sentezi ve onarımını, hücre farklılaşmasını ve apoptozisi kontrol eden genleri düzenler. p53 tümör supresör geninin mutasyonları akciğer kanseri vakalarının ise %60-75'inde görülür. 3p, 5q, 13q ve 17p konumlarında meydana gelen kromozom hasarları, bilhasa küçük hücreli akciğer kanserleri olmak üzere akciğer kanserlerinde görülür. Küçük hücreli akciğer kanseri olgularının %90'ında ve küçük hücreli dışı akciğer kanseri olgularının ise %50'sinden fazlasında, 17p konumunda mutasyonlar bulunmuştur. Tanı Soliter pulmoner nodül normal akciğer dokusu ile çevrili, herhangi bir adenopati ya da atelektazi ile ilişkisi olmayan bir akciğer radyolojik opasitesidir. Bu opasitenin nedeni, nodül denen, küresel şekilli, nispeten sert, bir hücre kümesine karşılık gelir. En az invaziv (girişimsel) yaklaşımla kötücül nodülleri iyicil nodüllerden ayırmak, doğru ve özgül tanıyı elde etmek soliter pulmoner nodüllü bir hastada temel amaçtır. Soliter pulmoner nodül tanısında ilk adım klinik ve radyolojik değerlendirmedir. Ancak, kanser tanısının kesin olarak konabilmesi için patolojik inceleme yapılması gerekir. Biyopsi sonucu olmaksızın kanser tanısı kesinleşemez. Lenf bezlerine metastaz şüphesi olduğunda lenf bezlerinden biyopsi almak gerekebilir. Akciğer kanserinin tanısı ve aşamasının saptanması amacıyla, akciğer röntgeni, toraks ve batın BT, Manyetik rezonans görüntüleme, kemik sintigrafisi, beyin BT uygulamalarının yanı sıra bronkoskopi ve mediastinoskopi denilen, lenf bezlerinden biyopsi materyali alınması yöntemleri uygulanır. Akciğer kanserlerine en sık üst loblarda, özellikle de sağ üst lobda rastlanmaktadır. Bronş kanserleri mukozal yerleşebilecekleri gibi mukoza altı lenfatiklerde veya bronş çevresi (peribronşial) alanda bulunabilirler. Mukozada eritem, bronş düzeninin kaybı, bronşlarda daralma, tren rayı gibi mukozal kalınlaşma (mukozanın demiryolu gibi bir hat üzerinde paralel çizgiler şeklinde kalınlaşması), dışarıdan bası ile bronşta düzensizlikler, darlıklar gibi bulgular görülebilir. Akciğer kanserlerine kesin tanı en sık bronkoskopik forseps biyopsilerle konulmaktadır. Son yıllarda gelişen bronş içinden (transbronşiyal) iğne aspirasyon ve deriden (perkütan) biyopsi teknikleriyle hem merkezi (santral) hem de çevre (periferal) tümörlere tanı konulma olasılıkları artmıştır. Forseps biyopsi ile bronş içinde yüzeye doğru büyüyen (ekzofitik) kitlelerde %55-85, bazen ortalama %90 olan tanısal oranlar, submukozal ve peribronşial yayılmalarda %55 gibi daha düşüktür. Bu oranlar bronşial lavaj ve bronşial fırçalama ile birlikte %90'ın üzerindedir. Buna ek olarak; nekrotik tümörlerde büyük ve derin biyopsi alınması, submukozal infiltrasyonlarda transbronşial iğne aspirasyonu ile beraber %97 gibi yüksek tanısal oranlar elde edilir. Submukozal tümörlerde transbronşial forseps biyopsisi ile %55, periferik lezyonlarda %30-50 endoskopik tanı oranları bildirilmiştir. Göğüs radyogramı ve toraks BT tetkikleri ile tümörün lokalizasyonu, büyüklüğü, yayılımı izlenebilir. Bunların yanında, hastanın mevcut olan akciğer hastalıkları (KOAH, amfizem, bronşektazi, atelektazi vs.) ve göğüs duvarındaki yapısal özellikler hakkında bilgi verir. Eşlik eden akciğer hastalıkları hastanın performansının değerlendirilmesi açısından önemlidir. Temel radyolojik yöntemler arka-ön akciğer grafisi ve toraks BT incelemesidir. Bu incelemeler ile nodüle ait çeşitli özellikler değerlendirilir. Nodül boyutu, kenar özellikleri, iç yapısı, büyüme hızı, stabilite süresi ve lokalizasyonu değerlendirilmesi gereken başlıca özelliklerdir. Pozitron emisyon tomografisi (PET), iyicil ve kötücül soliter akciğer nodüllerinin tanısında yüksek etkinliğe sahip bir yöntemdir. PET'in kötücül nodüller için; duyarlılığı %96,8, özgüllüğü %77,8'dir. İyicil nodüllerdeki duyarlılığı ise %96 ve özgüllüğü %88 olarak bulunmuştur. Bronkoskopinin akciğer nodüllerinde tanısındaki değeri, nodülün çapına ve lokalizasyonuna göre değişir. Tanı değeri santral lezyonlarda %82, periferik lezyonlarda ise %53 olarak bulunmuştur. Akciğer tümörlerinde bronkoskopi; tümörün lokalizasyonu, tümörün yaygınlığı, operasyona uygunluğu, histolojik tip tayini, tümörün belirti göstermeyen (asemptomatik) hastada tespiti, tümörün evrelendirilmesi, endobronşial tümör tedavisi gibi önemli rollere sahip bir yöntemdir. Transtorasik iğne aspirasyonunun tanı değeri kötücül lezyonlarda %64-100 arasında olup özgül iyicil tanı oranı %12-68 arasında değişmektedir. Soliter pulmoner nodül tanısında kullanılan cerrahi yöntemler video yardımlı torakoskopik cerrahi (VATS) ve torakotomidir. VATS, morbidite ve mortalitesi düşük, etkinliği yüksek bir yöntem olduğundan düşünülen ilk cerrahi yöntemdir. Yapılan bir araştırmada VATS'ın özgüllüğü %100, morbidite oranı %9,6 ve mortalite oranı %0,5 olarak rapor edilmiştir. Torakotomi yöntemi, hastada radyolojik bulgular ve mevcut risk faktörleri akciğer kanserini düşündürüyor fakat yapılan tetkiklerle kesin tanı konamamış ise tanı koymak amacıyla kullanılabileceği gibi, metastaz taramaları negatif olan hastada rezeksiyon amacıyla da kullanılabilir. Mediastinoskopi, mediastene açılan küçük bir insizyon (kesim) ile bu boşluktan içeri itilen endoskop aracılığı ile soğuk ışık yardımı ile araştırılmasıdır. Akciğer kanserlerinde olguların yaklaşık yarısında mediastinal lenf bezi invazyonu görülebileceğinden mediastinoskopi; trakea, karina, vena kava superior komşuluğundaki lezyonlar ve mediastendeki lenf bezlerinden amaliyat öncesi evreleme amacıyla yapılmaktadır. Mediasten normal ise yapılmayabilir. Evrelendirme Akciğer kanseri tanısı konduktan sonra, hastanın prognozu hakkında sağlıklı bir yaklaşımda bulunmak, en etkili tedavi yöntemini belirleyebilmek ve alınan tedavi sonuçlarının bilimsel kıyaslamasını yapabilmek için, hastalığın anatomik yaygınlığının saptanması yani evrelendirilmesi gerekir. Akciğer kanseri için birincil tümörün büyüklüğü ve yayımına (T), bölgesel lenf bezi (nodu) tutulumuna (N), uzak metastaz varlığına (M) dayanan TNM evrelendirmesi yapılmıştır. Sonraki yıllarda daha sağlıklı evrelendirme yapabilmek amacıyla TNM sisteminin yeniden geliştirilmesi ile skuamöz, büyük hücreli ve adenokarsinomlu (Küçük hücreli dışı, Non-small cell, NSCLC) hastalar yapılacak tedavi ve prognoz yönünden Evre IA, IB, IIA, IIB, IIIA, IIIB ve IV şeklinde sınıflandırılmaktadır. Küçük hücreli kanserli hastalarda TNM sistemi yerine VALG (Veterans Administration Lung Cancer Group) tarafından önerilen evreleme sistemi kullanılmaktadır. Buna göre hastalığın konumu göğüs kafesinin yarısında (bir hemitoraksta) ise "sınırlı" ve hemitoraksın dışında daha yaygın ise "yaygın" olarak evrelendirilmektedir. Bununla beraber TNM evreleme sistemi küçük hücreli hastalarda da kullanılabilmektedir.Akciğer kanserlerinde evreler: Evre 1: Tümör, sadece akciğerin küçük bir bölümünde görülme halidir. Evre 1A: Kanser sadece bir akciğerdedir. Evre 1B: Kanser ya (a) akciğer içinde büyür, ya (b) akciğerin ana bronşa yayılır ya da (c) akciğeri kaplayan plevranın iç tabakasına yayılır. Evre 2: Hastalık, en yakın lenf bezelerine atlamış durumdadır. Evre 2A: Kanser, göğüste bulunduğu taraftaki lenf bezlerine yayılır Evre 2B:Kanser ya Evre 1B'deki gibidir ve aynı taraftaki lenf bezlerine yayılmıştır; veya kanser lenf bezlerine yayılmamıştır ama şunlardan bir veya daha fazlasına yayılmıştır: (a) Göğüs duvarına (b) Diyaframa, veya (c) akciğerler arasındaki plevraya, (d) kalbin etrafındaki zara ve/veya (e) ana bronşa. Evre 3: Tümör, plevra veya iki akciğer arasındaki mediasten denen boşluğa veya buradaki bezelere yayılmışsa bu durum 3. evredir. Evre 3A: Kanser kendisiyle aynı taraftaki lenf bezlerine yayılmıştır. Ayrıca şunlardan bir veya daha fazlasına da yayılmış olabilir: (a) Göğüs duvarına (b) Diyaframa, veya (c) akciğerler arasındaki plevraya, (d) kalbin etrafındaki zara (perikardiyum) ve/veya (e) ana bronşa. Evre 3B:Kanser köprücük kemiğinin üstündeki lenf bezlerine veya göğsün karşı tarafındaki lenf bezlerine yayılmıştır ve.veya şunlardan biri veya daha fazlasına yayılmıştır: (b) kalbe, (c) aşağı vena kava ve aorta, (d) göğüs duvarına, (e) diyaframa, (f) trakeaya, (g) sternum ve yutağa. Kanser ayrıca plevra tabakaları arasındaki sıvıya da yayılmış olabilir. Evre 4: Karaciğer, kemik, böbrek üstü bezi gibi uzak organlara yayılmış durumudur. Histopatolojik sınıflama Akciğer kanserlerinin büyük çoğunluğu karsinomdur (epitel hücrelerinden köken alan tümör). Akciğer karsinomlarının iki ana grubu vardır: küçük hücreli dışı (%80,4) ve küçük hücreli (%16,8). Histolojik kriterleri baz alan bu sınıflama, klinik yaklaşım ve hastalığın prognozu açısından önemlidir. Küçük hücreli dışı akciğer karsinomlarının tek bir grupta toplanmasının nedeni, bu gruptaki karsinom tiplerinin prognozları ve tedavi yaklaşımlarının benzer olmasıdır. Başlıca üç alttipi şunlardır: Skuamöz hücreli karsinom, adenokarsinom ve büyük hücreli karsinom. Birincil (primer) akciğer kanserinde tümör tipinin bilinmesi tedavi yönteminin seçilmesi ve prognoz açısından önemlidir. Erkeklerde en sık epidermoid kanser (skuamöz hücreli karsinom) görülürken, kadınlarda en sık görülen tümör adenokarsinomdur. Adenokarsinom daha çok çevresel (periferik) yerleşimlidir. Skuamöz hücreli karsinom ise tipik olarak santral bronş yerleşimli olduğu için hilus ve mediasten civarında izlenir. Büyük hücreli karsinom genellikle periferik yerleşimlidir. Küçük hücreli karsinom, proksimal hava yollarındaki yerleşimi ile yine hilus ve mediasten bölgesinde yerleşir ve olguların %78'inde santral yerleşimli radyolojik lezyon ile karşımıza çıkar. Santral tümörler sıklıkla küçük hücreli veya skuamöz hücreli, periferik tümörler ise adenokarsinom veya büyük hücreli tiptedir. {| class="wikitable floatright" style="text-align:center;width:45%;margin-left:1em" |+ style="font-size:90%;background:#E5AFAA;"|Küçük hücreli olmayan akciğer kanseri alttiplerinin sigara içen ve içmeyenlere göre sıklık oranları |- style="background: #E5AFAA;font-size:90%;text-align:center;" ! colspan="2" rowspan="2" abbr="Alttip" valign="bottom" | Histolojik alttipler ! colspan="2" abbr="Sıklık" | Küçük hücreli dışı akciğer kanserilerinin sıklığı (%) |- ! Sigara içenler ! Hiç sigara içmemiş olanlar |- | colspan="2" | Skuamöz hücreli karsinom | 42 | 33 |- | rowspan="2" halign="mid" | Adenokarsinom | Adenokasinom (bronkioalveolar olmayan) | 39 | 35 |- | Bronkioalveolar Karsinom | 4 | 10 |- | colspan="2" | Karsinoid | 7 | 16 |- | colspan="2" | Diğer | 8 | 6 |} Akciğer kanser tipleri: Bronkojenik karsinom %90-95 Nöroendokrin tümörler %5 Mezenkimal tümörler %2 Metastatik tümörler Bronkojenik karsinom Bronkojenik karsinom, bronş epitelinden kaynaklanır. Her iki cinste de en ölümcül malignitedir. Erkeklerde daha sık görülmektedir. 4 alt tipi vardır. Bunlar Skuamöz hücreli karsinom, Adenokarsinom, Küçük hücreli karsinom ve Büyük hücreli karsinom 'dur: Skuamöz Hücreli Karsinom: Erkeklerde daha sık görülür. Sigara kullanımı ile yakın ilişkilidir (bronşlardaki skuamöz metaplazi zemininden kökenlidir). Büyük boyutta, orta çizgi (santral) yerleşimlidir.Komşu dokulara ilerleme (invazyon) gösterir. Metastaz hızı düşüktür. Büyümüş olan bölgesel lenf düğümlerinde granülomatöz reaksiyon bulguları saptanır. Parathormona benzer bir madde üreterek hiperkalsemiye neden olabilir (paraneoplastik sendrom bulgusu).Kumar V, Abbas AK, Aster JC. Robbins and Cotran Pathologic Basis of Disease. 9th edt., Elsevier Saunders, Philadelphia, 2015 Adenokarsinom: Kadınlarda ve sigara içmeyenlerde daha sık görülen tiptir. Daha küçük boyutta ve periferik (plevraya yakın) yerleşimlidir; plevral effüzyona yol açabilir. Tümörün çevresinde kalsifikasyon olabilir. Erken metastaz eğilimi gösterir. Hipertrofik osteoartropati ve tromboflebit gibi paraneoplastik sendrom bulgularına rastlanabilir. In situ Pulmoner Adenokarsinom (eski adıyla "bronkioalveolar karsinom"): Tümör hücreleri alveolar septayı döşer, temel alveolar yapı korunur.  Soliter (tek kitle), nodüler (küçük-yuvarlak oluşumlar) ya da massif infiltrasyon (pnömoniyi anımsatır) olarak saptanabilir. Nadir görülen bir tip olup, daha çok sigara içmeyenler ve kadınlarda görülür. Küçük Hücreli Karsinom: Santral (hilusa yakın) yerleşim gösterir. Bu grup tümör hücrelerinin çoğu nörosekretuvar granül içerir. Tümör adacıklarında değişik genişlikte nekroz alanları görülür. Bununla beraber kemoterapiye yanıt iyidir. Küçük hücreli akciğer kanseri, daha saldırgan seyirli bir tümör olup, uzak metastaz oranı yüksektir. Bu tümör grubu sıklıkla kemoterapi ve/veya radyoterapi ile tedavi edilir. Onkoterapiye duyarlı olduğu için Tümör lizisi sendromu (hipokalsemi, hiperürisemi, hiperfosfatemi, hiperkalemi) gelişebilir. Cushing sendromu (ACTH etkisi) ile hipertrofik osteoartropati bulgularını içeren paraneoplastik sendrom görülür. Büyük Hücreli Karsinom: Anaplastiktir. Farklılaşma (diferansiasyon) yoktur. Periperik (plevraya yakın) yerleşim gösterir. Hızla gelişir. Erken metastaz eğilimi gösterir. Jinekomasti (gonadotropin etkisi), hipertrofik osteoartropati gibi paraneoplastik sendrom bulguları görülür. Nöroendokrin tümörler Tümörlet: İyicil nöroendokrin tümördür. Endokrin hücrelerin yerleşik (lokalize) çoğalması veya küçük karsinoid kabul edilir. Karsinoid Tümör: Santral, periferik, atipik tipleri vardır. Yerel invazyon eğilimi gösterir. Yinelemeler (residivler) sıktır. Pnömotoraks yapabilir. Paraneoplastik sendrom (ACTH, anti-diüretik hormon, parathormon, gonadotropin), tromboflebit ve DIC, sekonder infeksiyonlar ve akciğer absesi gibi komplikasyonları önemlidir. 3–4 cm çapında polipoid oluşumlar bronş lümenine doğru uzanarak büyürler ve akut obstrüktif akciğer hastalığına yol açabilirler. Plevra tümörleri Mezotelyoma: Mezotel kökenli plevra tümörüdür. Nedenleri arasında asbestozis çok önemli bir yer tutar. Diğer ve mezenkimal tümörler Hamartom, inflamatuvar psödotümör, kondrom, lipom, teratom, leyomiyom, endometriozis gibi tümörler örnek verilebilir. Bunlar iyicil tümörlerdir. Metastatik tümörler Akciğer, kılcal damar yatağı bol olduğundan sıklıkla metastaz olan bir organdır. En sık meme, gastrointestinal, böbrek tümörleri metastaz yapar. Metastatik tümörler genellikle çoklu, vücudun iki tarafında ve keskin sınırlı olurlar. Çoğunlukla akciğerlerin alt kesimlerinde ve periferik alanlarda (subplevral) yerleşirler. Genellikle 2 mm-10 cm çapında nodüller oluştururlar; bir tümör embolizmi atağı sırasında gelmiş olan tümör hücreleri ayın büyüklükte çok sayıda nodüller oluşturur (2–4 mm çapındaki mikronodüllerin dağılımı Miliar tüberkülozu çağrıştırır). Rektosigmoid kökenli adenokarsinomlar (10 cm çapından büyük nodül), osteosarkom, böbrek karsinomları, testis tümörleri, maligm melanom, meme karsinomları gibi tümörler tek kitle oluşturur (soliter metastaz). Osteosarkom, Kondrosarkom, Sinovyal sarkom metastazlarında kalsifikasyon görülür. Testis tümörü metastazlarında kemoterapi sonrası kalsifikasyonlara rastlanabilir. Koryokarsinom, Angisarkom, Böbrek hücreli karsinom metastazlarında tümör-içi kanamalar oluşur. Osteosarkomlarda pnömotoraks oluşabilir. Önce akciğer metastazı yapan tümörler: Koryokarsinom, Malign melanom, Osteosarkom,  Testis germ hücreli tümörleri, Böbrek kökenli karsinomlar, Tiroid karsinomları, Hepatosellüler karsinom Önce bölgesel lenf düğümü metastazı yapan tümörler: Meme karsinomları, Kolorektal karsinomlar, Yemek borusu (özofagus) ve Mide karsinomları, Prostat karsinomu, Baş-boyun karsinomları Önleme Önleme akciğer kanserine karşı savaşın maliyetine oranla en etkili yöntemidir. Çoğu ülkede endüstriyel ve eve ait karsinojenler tespit edilip yasaklanmış olmasına karşın, sigara kullanımı hâlâ yaygındır. Tütün ürünlerinin içilmesinin sona erdirilmesi akciğer kanserine karşı mücadelenin en başta gelen amacıdır, sigarayı bırakma da bu süreçte önemli bir koruyucu önlemdir. Gençleri hedefleyici koruyucu programlar bu girişimlerde özellikle çok önemlidir. Kamusal mekanlarda (lokanta ve işyerleri gibi) pasif sigara içiciliğini azaltmayı amaçlayan politik müdahaleler çoğu Batı ülkelerinde sıkça uygulanır olmuştur. Bu yönde ilk adımı 1998'de kamu alanlarında sigara içimini yasaklayan ABD'de Kaliforniya eyaleti atmıştır, AB ülkeleri arasında da 2004 İrlanda bu yönde ilk herkete geçmiştir. Türkiye'de devlet dairelerinde sigara içimi 1997'de yasaklanmış, 2008'de ise tüm kapalı mekanlarda (bar, kahve ve lokantalar için kanun 2009 Haziran'ından sonra uygulamaya girecek) ve bazı açık mekanlarda (cami ve hastane bahçeleri, stadyumlar) yasaklandı. Bhutan'da 2005 yılından beri sigara içmek tamamen yasaklanmıştır. Dünya Sağlık Teşkilatı (WHO), gençlerin sigaraya başlamasınının önüne geçmek için tüm ülkelerde sigara reklamlarının yasaklanması için çağrıda bulunmuştur. WHO, bu tür yasaklamaların uygulamaya girdiği yerlerde tütün kullanımının %16 azaldığını belirlemiştir. 1998'de ABD'de 46 eyalet, sigara içen kişilere sağladıkları sağlık hizmetlerinin bedelini, dört büyük ABD sigara şirketlerine ödetmek için açtıkları davanın karar aşamasından önce taraflar arasında anlaşmaya varıldı. Anlaşma sonucunda, sigara şirketlerinden şikayetçi olunmayacak ve bu şirketler gelecekte tütün kullanımından kaynaklanan tazminat davalarından muaffiyet elde edeceklerdir. Buna karşın sigara şirketleri pazarlama etkinliklerini sınırlamayı kabul ettiler ve bu 46 eyalete yıllık bir ödeme yapmayı kabul ettiler. ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri (Centers for Disease Control and Prevention, CDC) toplanan bu fonların %15'inin sigara içimiyle ilişkili hastalıklara karşı koruyucu sağlık harcamalarına ayrılmasını önermişse de, çoğu eyalet bu oranın çok altında para harcamaktadır. Tedavi Klinik ve tedavi açısından, birincil akciğer kanserleri, küçük hücreli akciğer kanseri (KHAK) ve küçük hücreli dışı akciğer kanseri (KHDAK) olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Akciğer kanserinin hücre tipinin belirlenmesi, tedavi planlanması ve prognozu açısından önem taşımaktadır. Akciğer kanserinde erken dönemde hastalıkta cerrahi tedavi ile uzun süreli yaşam %85 gibi yüksek oranlara varmaktadır. Türk Toraks Derneği'nin yapmış olduğu çok merkezli çalışmada akciğer kanserli hastaların %85'i tanı anında evre III ve IV olarak bulunmuştur. Akciğer kanserinden ölümlerin nedeni çoğunlukla uzak metastazlardır. Bu nedenle erken tanı büyük öneme haizdir. Hastalığın evresi ve histolojik tipini belirledikten sonra, hastanın yaşı ve performans durumu da göz önünde tutularak tedavisi planlanmaktadır. Genel kural olarak; tüm hastalıkların tedavide yarar/zarar oranı yapılmakta ve buna göre karar verilmektedir. Kanser tedavisinde radyoterapi, kemoterapi ve cerrahi yöntemler uygulanabilmektedir. Kanser tedavisinde de uygulanan tedavi yöntemlerine göre çeşitli yan etkiler görülmekle birlikte bu genel kural göz önüne alınmaktadır. Kanser tadavisinde çeşitli yan etkiler görülebilmektedir. Bununla beraber bu etkiler çeşitli faktörlerden etkilenmektedir. Bunlar arasında; uygulan tedavi yöntemine, tedavide uygulanan kemoterapötik ajana, kemoterapi ve/veya radyoterapinin dozu sayılabilir. Her çeşit yan etki bütün hastalarda görülmeyeceği gibi, bazı yan etkileri hasta kendisi fark edemeyebilir. Bu nedenle çeşitli tetkikler ile ortaya çıkabilecek yan etkilere karşı önlem alınmaya çalışılır. Histopatolojik evrelendirmeye göre tedavi Küçük hücreli dışı akciğer kanseri tedavisi Küçük hücreli dışı akciğer kanserinde, metastatik hastalık saptanmayan olguların büyük çoğunluğunda cerrahi tedaviyle şifa (kür) şansı sağlanmaktadır. KHDAK'lıların altgrupları arasında da, prognoz ve yayılımları açısından farklılıklar vardır. Epidermoid kanserlerin adenokanserlerden daha iyi prognoza sahip olduğu bildirilmiştir. Adenokanser ve büyük hücreli kanserler, epidermoid kanserlere göre daha sık beyin metastazı yapar. Bu nedenle, birçok araştırmacı da adenokanser ve büyük hücreli kanserler için ameliyat öncesi sistemik taramanın rutin olarak yapılmasını önermektedir Hastalığın ilk evrelerinde (evre 1, evre 2 ve kimi evre 3 durumlarda) cerrahi müdahale uygulanarak tümörlü doku temizlenir. Bu uygulama, tüm bir akciğer lobunun alınmasına kadar gidebilir. Ameliyat sonrası kontroller sonucunda ender olarak radyoterapiye gereksinim duyulduğu görülmektedir. 3. evre kanser tanılarında ameliyatla yokedilme olanağı bulunmayan tümörler için radyoterapi (ışın tedavisi) ya da kemoterapi (ilaç tedavisi) öngörülür. Bu yöntemler sırayla ve hekim denetiminde uygulanır. 4. Evre akciğer kanserinde kemoterapi, yaşam süresini üç ila altı ay kadar uzatmaktadır. Bu durumda kemoterapinin yan etkileri nedeniyle hasta-aile-hekim kararına gerek duyulur. Küçük hücreli akciğer kanseri tedavisi En saldırgan seyirli akciğer kanseri tipi olan küçük hücreli akciğer kanserinde, tedavi seçeneği olarak çoğunlukla kemoterapi kombinasyonları tercih edilmektedir. Hastalık çok sınırlı (evre I) ise cerrahi tedavi uygulanabilmektedir. Vakaların büyük çoğunluğunda kemoterapiye yanıt iyidir. Bu sayede sağkalım süresi uzatılmasına karşın, şifa şansı oldukça düşüktür. Bu türün tedavisinde hastalığın yayılma aşaması, verilecek kararı etkiler. Az yayılma durumunda kemoterapinin ardından radyoterapi uygulanır. Beyne yayılmasının yüksek olasılık içermesinden dolayı, beyne de radyoterapi yapılır. Ender olarak küçük cerrahi müdahaleler gerekebilir. Tümörün yayılmış hallerinde ise kemoterapi uygulanmasına karşın, tekrarlama riskinin yüksek olmasından dolayı radyoterapi yapılabilir. Tedavi yöntemleri Akciğer kanserinin tedavisinde uygulanacak prosedüre karar verilirken; kanserin histopatolojik tipi, mevcut evresi ve hastanın performans durumu göz önüne alınmaktadır. Sıklıkla uygulanan tedavi yöntemleri; cerrahi, kemoterapi ve radyoterapidirSchiller JH, Vidaver RM, Novello S, Brahmer J, Monroe L (2007). Living with a Diagnosis of Lung Cancer, Standard Treatments for Lung Cancer. National Lung Cancer Partnership. Tam metin Son erişim tarihi:2008-12-01.. Cerrahi Yapılan tetkiklerle akciğer kanseri tanısı doğrulanmışsa; bilgisayarlı tomografi ve sıklıkla pozitron emisyon tomografisi kullanılarak kanserin yerleşimine ve cerrahiye uygun olup olmadığına veya cerrahi ile tedavi edilemeyecek yerlere yayılıp yayılmadığına karar vermek amacıyla kullanılır. Hastaların ameliyata uygun olup olmadığına karar vermek amacıyla ek olarak, kan testleri ve spirometri (akciğer fonksiyon testi) de gerekli olan tetkiklerdir. Spirometride solunum kapasitesi az bulunursa (sıklıkla KOAH nedenli) cerrahi önerilmez. Hastanın akciğer fonksiyonu ve diğer risk faktörlerine bağlı artıp azalmak üzere, cerrahi uygulamalarda ölüm riski yaklaşık %4,4'tür. Evre IIIA'ya kadar, tek akciğerde yerleşik küçük hücreli dışı akciğer kanserlerinde sıklıkla cerrahi tercih edilmektedir. Akciğer dokusu alındıktan sonra akciğer fonksiyonlarında sorun olmamasını sağlamak için, ameliyat öncesinde solunum kapasitesi yeterli olmalıdır. Cerrahi yöntemler şunlardır; dilim (wedge) rezeksiyon (bir akciğer lobunun bir parçasını çıkarma), segmentektomi (akciğerin loblarının anatomik parçaları olan segmentlerden birinin çıkarılması), lobektomi (bir lobun çıkarılması), bilobektomi (iki lobun çıkarılması) veya pnömonektomi (bir akciğerin tamamen çıkarılması). Yeterli solunum kapasitesi olan hastalarda, lobektomi tercih edilebilir, bu prosedür aynı yerde kanserin tekrarlama olasılığını azaltmaktadır. Solunum fonksiyonu yeterli olmayan hastalarda, wedge rezeksiyon uygulanabilir. Yapılan bir çalışmada, ameliyat sırasında brakiterapi uygulamasının kanserin aynı yerde tekrarlama olasılığını azalttığı gösterilmiştir. Akciğer kanseri ameliyatları açık veya kapalı yöntemle gerçekleştirilir. Amerikan Göğüs Hastalıkları Birliği (ACCP) hastalarda daha az zarar verici ve daha başarılı sonuçları olması sebebiyle akciğer kanseri ameliyatlarında torakoskopi veya VATS denilen kapalı yönteminin tercih edilmesi gerektiğini savunmaktadır. Tek Port Torakoskopi (VATS) yönteminde 3,5–5 cm arası tek bir kesi yapılarak göğüs boşluğuna ilerletilen bir kamera ile alınan görüntülere göre kanserli akciğer dokusu ve lenf bezleri çıkartılmaktadır. Kemoterapi Küçük hücreli akciğer kanseri tedavisinde ilk seçenek kemoterapi ve radyoterapidir. Bu hastalarda cerrahinin hayatta kalma süresine etkisi olduğu gösterilememiştir. Buna ek olarak, kemoterapi metastatik küçük hücreli olmayan akciğer kanserlerinde de ilk tercihtir. Kemoterapide uygulanacak ajanlara, histopatolojik sınıflamaya göre karar verilir. Küçük hücreli dışı akciğer kanserinde sıklıkla; sisplatin veya karboplatin ve buna ek olarak gemsitabin, paklitaksel, doketaksel, etoposide veya vinoelbine adlı kemoterapötiklerden biri kullanılır. Küçük hücreli akciğer kanserinde, sisplatin ve etoposide en sık kullanılan kombinasyondur. Bununla beraber, sisplatin ile kombinasyon amacıyla şu ajanlar da kullanılabilir; karboplatin, gemcitabine, paclitaxel, vinorelbine, topotecan ve irinotecan. KHDAK'de adjuvan kemoterapi Yardımcı (adjuvan) kemoterapi, ameliyat sonrasında uygulanan kemoterapidir. Ameliyat sırasında, lenf nodlarından örnek alınır, şayet örneklerde kanser tespit edilirse hasta evre II veya evre III'dedir. Bu durumda, adjuvan kemoterapi uygulaması, hayatta kalma oranını %15 artırmaktadırDouillard JY, Rosell R, De Lena M, Carpagnano F, Ramlau R, Gonzáles-Larriba JL, Grodzki T, Pereira JR, Le Groumellec A, Lorusso V, Clary C, Torres AJ, Dahabreh J, Souquet PJ, Astudillo J, Fournel P, Artal-Cortes A, Jassem J, Koubkova L, His P, Riggi M, Hurteloup P. Adjuvant vinorelbine plus cisplatin versus observation in patients with completely resected stage IB-IIIA non-small-cell lung cancer (Adjuvant Navelbine International Trialist Association [ANITA]): a randomised controlled trial. Lancet Oncol. 2006 Sep;7(9):719-27. PMID 16945766 . Adjuvan kemoterapide platinum ajanları (sisplatin veya karboplatin gibi) tercih edilir. Evre IB kanser tanısı amış hastalarda, adjuvan kemoterapi uygulaması tartışmalıdır. Şimdiye kadar yapılan klinik araştırmalarda hayatta kalma süresine katkısı net olarak gösterilememiştirWakelee HA, Schiller JH, Gandara DR. Current status of adjuvant chemotherapy for stage IB non-small-cell lung cancer: implications for the New Intergroup Trial. Clin Lung Cancer. 2006 Jul;8(1):18-21. PMID 16870041. Rezeksiyon yapılmaya uygun küçük hücreli dışı akciğer kanserlerinde, preoperatif kemotrapi uygulaması (neoadjuvan kemoterapi) tesirsizdir. Radyoterapi Radyoterapi; genellikle kemoterapinin yanında verilir ve küçük hücreli dışı akciğer kanseri olan ancak cerrahiye uygun olmayan hastalarda iyileştirme amaçlı kullanılabilir. İyileştirici amaçlı kullanılan radyoterapi yüksek dozda uygulanır, bu uygulama radikal radyoterapi olarak adlandırılır. Bu tekniğin gelişmiş şekli devamlı hiperfraksiyone hızlandırılmış radyoterapi (CHART) tekniğinde, yüksek dozda radyoterapinin kısa zaman aralığında verilmektedir. Küçük hücreli akciğer kanseri vakaları için iyileştirici potansiyeli vardır, kemoterapiye ek olarak göğüse radyoterapi uygulanması sıklıkla önerilen bir uygulamadır. Küçük hücreli akciğer kanserinde, iyileştirme amaçlı cerrahi sonrası yardımcı (adjuvan) torasik radyoterapi uygulamasının yararı kesin olarak kanıtlanamamıştır ve dolayısıyla tartışmalıdır. Yararları, sadece mediastinal lenf nodlarına yayılan tümörlerle sınırlı olabilirLally BE, Zelterman D, Colasanto JM, Haffty BG, Detterbeck FC, Wilson LD. Postoperative radiotherapy for stage II or III non-small-cell lung cancer using the surveillance, epidemiology, and end results database. J Clin Oncol. 2006 Jul 1;24(19):2998-3006. Epub 2006 Jun 12. PMID 16769986 . Hem küçük hücreli hem de küçük hücreli olmayan akciğer kanseri hastaları için; göğüse küçük dozlarda radyoterapi uygulaması belirtilerin kontrolünde işe yarayabilir, bu uygulamaya palyatif radyoterapi adı verilir. Diğer tedavilerden farklı olarak, akciğer kanseri tanısı histolojik olarak onaylanmadan palyatif radyoterapi uygulanabilir. Eğer kanser bronkusun kısa bir kısmını etkilediyse, brakiterapi direkt havayolu içine uygulanabilir. Ayrıca ameliyat edilemeyen akciğer kanseri büyük havayollarının tıkanmasına sebep olduğunda uygulanabilir. Erken evre küçük hücreli akciğer kanserinde genellikle profilaktik kraniyal radyasyon (İng. profilactic cranial radiation; PCI) uygulanır. Bu yöntem beyne uygulanan radyoterapi yöntemlerinden biridir, metastaz riskini azaltmak amacıyla kullanılır. Son yıllarda, PCI uygulamasının yaygın küçük hücreli akciğer kanserlerinde de yarar sağladığı gösterilmiştir. Kanserli hastalarda kemoterapi tedavisini takiben PCI uygulamasının bir yıl içinde beyin metastazı olma riskini %40,4 ila %14,6 oranında azalttığı gösterilmiştir. Erken evre akciğer kanseri tedavisinde stereotaktik radyoterapi uygulaması da mümkündür. Radyoterapinin bu çeşidinde, art arda farklı yönlerden verilen radyasyon ışınları tümörün bulunduğu noktada kesişirler, böylece sağlıklı dokulara olan zarar en azda tutulur, tümörde yüksek miktarda radyasyon dozu birikir. Bu tedavi yöntemi, kansere ek olarak başka hastalıkları nedeniyle cerrahiye uygun olmayan hastalarda ilk tercih edilen yöntemdir. Ablasyon Radyofrekans ablasyon (RFA) yöntemi, küçük boyuttaki birincil tümörler veya sınırlı yayılım gösteren metastazlar için, ameliyat mümkün değilse kullanılabilen bir alternatiftir. Bu yöntem, küçük bir sondanın tümör içine sokularak tümör hücrelerine mikrodalga vererek ısıtma yoluyla öldürülmesi şeklinde uygulanır. Mikrodalga ablasyon (MWA) yöntemi aynı sonucu elde eden, mikrodalgayla çalışan daha yeni bir yöntemdir. Özellikle merkezi tümörlerde daha iyi sonuç verdiği düşünüldüğünden radyofrekans ablasyon tekniğinin yerini almaya başlamıştır. Hedefe yönelik kanser tedavisi Akciğer tümörlerinin moleküler düzeydeki belli başlı değişiklikler için test edilebilmesi, çeşitli moleküler düzeyde hedefe yönelik kanser tedavi yöntemlerini mümkün kılmıştır. Adenokarsinom tipi küçük hücreli dışı akciğer kanseri hastalarının, Asya-Pasifik bölgesinde %48, Avrupa ve Amerika'da %19'unda epidermal büyüme faktörü reseptörünün (EGFR) kansere yol açan mutasyonu görülür. Bu nedenle epidermal büyüme faktörü reseptöründe bulunan tirozin kinazı hedefleyen ilaçlar (gefitinib ve erlotinib) geliştirilmiştir. Bu ilaçlar, EGFR mutasyonu için test sonucu pozitif çıkan hastalara verilir; özellikle sigara içmemiş hastalar, kadın hastalar ve Asya asıllı hastalarda daha etkili olan ilaçlarda bu sonucun pozitif olma olasılığı daha yüksektir. Gefitinib tipi ilaçlarla, metastatik küçük hücreli dışı akciğer kanserli hastalarda sağkalım süresinde yarar sağlandığı günümüzde bilinmektedir. EGFR mutasyonu dışındaki durumlarda kullanılabilecek hedefe yönelik tedaviler de geliştirilmiştir. ALK ve ROS1 genlerinde değişiklik saptandığı takdirde crizotinib kullanılır. BRAF inhibitörü dabrafenibin, direnç oluşmaması için MEK inhibitörü trametinib ile beraber kullanımı, BRAF V600 mutasyonu saptanan hastalar için 2017 yılında Avrupa Birliği'nde onaylandı. Anjiogenez inhibitörü olan bevacizumabın (platin bazlı kemoterapi ile birlikte kullanılır), ileri evre küçük hücreli dışı akciğer kanseri hastalarında sağkalım sürelerini uzattığı gösterilmiştir. Bununla beraber, -özellikle squamöz hücreli karsinom hastalarında- akciğerde kanama riski artar. Sitotoksik ilaçlar, farmakogenetik ve hedefe yönelik ilaçlardaki ilerlemeler umut vadetmektedir. Hedefe yönelik ilaçların çoğu klinik araştırma safhasına ulaşmış olsa da henüz klinik araştırmaların erken safhalarındadır. Bunlardan bazıları; siklo-oksijenaz-2 (COX-2) inhibitörleri, apoptozisi tetikleyen ilaçlar, proteazom inhibitörleri, beksaroten ve aşılardır. Diğer araştırma alanları şunlardır; ras proto-onkogen inhibisyonu, fosfoinozitid 3-kinaz inhibisyonu, tümör baskılayıcı genleri yerine koyma ve histon deasetilaz inhibisyonu. Gidiş ve sonlanış Küçük hücreli olmayan akciğer kanseri için prognostik faktörler şunlardır: pulmoner semptomların varlığı ya da yokluğu, tümör büyüklüğü, histolojik tipi (hücre tipi), evresi (yayılım derecesi) ve lenf bezlerine metastaz, damarların tümörü istilası (vasküler invazyon). Cerrahi uygulanmayan hastalarda, %10'dan daha fazla kilo kaybı ve performans durumunun kötü olması prognozu kötü etkiler. Küçük hücreli akciğer kanserinde prognostik faktörler ise şunlardır: performans durumu, cinsiyet, hastalığın evresi, hasta tanı aldığında merkezî sinir sistemi veya karaciğere yayılım olup olmaması. Küçük hücreli dışı kanserlerin prognozu genellikle kötüdür. Evre IA safhasındaki hastalığın tam cerrahi rezaksiyonu takiben 5-yıllık yaşam %67'dir; evre IB olan hasta için ise 5-yıllık yaşam %57'ye düşer. Evre IV küçük hücreli olmayan akciğer kanseri hastasında 5-yıllık sağkalım oranı yaklaşık %1'dir . Küçük hücreli akciğer kanserinin de prognozu kötüdür. Tüm evreler göz önüne alındığında 5-yıllık yaşam oranı ortalama %5 civarındadır. İleri evredeki küçük hücreli akciğer kanserilerinde 5-yıllık yaşam oranı %1'den azdır. Ortalama sağkalım zamanı çok ilerlememiş evrelerde 20 ay olup 5-yıllık sağkalım ise %20'dir. Amerikan Ulusal Kanser Enstitüsü (National Cancer Institute) verilerine göre, akciğer kanseri ortalama tanı alma yaşı 70, ölüm yaşı ise 71'dir. Küçük hücreli akciğer kanseri, daha saldırgan seyirli bir tümör olup, uzak metastaz oranı daha yüksektir. Bununla beraber kemoterapiye yanıt iyidir.. KHDAK'lılarda ise metastatik hastalık saptanmayan olguların büyük çoğunluğunda cerrahi tedaviyle iyileşme şansı sağlanmaktadır. KHDAK'lıların altgrupları arasında da, prognoz ve yayılımları açısından farklılıklar vardır. Epidermoid kanserlerin adenokanserlerden daha iyi prognoza sahip olduğu bildirilmiştir. Adenokanser ve büyük hücreli kanserler, epidermoid kanserlere göre daha sık beyin metastazı yapar. Tarihçe 1930'lara kadar pek sık görülmeyen primer akciğer kanseri, zaman içinde en sık görülen kanser türlerinde başlarda yer almaya başlamıştır. ABD'de 1920'de 956 akciğer kanseri vakası bildirilmişken, 1950 yılına gelindiğinde artık önemli bir halk sağlığı sorunu olarak kabul edilmeye başlanmıştır. Günümüzde her iki cinsiyette de kanserden ölümlerinin başında yer almaktadır. Akciğer kanseri 1930'lu yıllarda genellikle erkeklerde görülen bir kanser türü iken; 1960'larda kadınlarda görülme sıklığı artmaya başlamış, hâlen de bu artışını sürdürmektedir. 1980'li yıllarda sigara karşıtı kampanyaların başlamasıyla -bilhassa gelişmiş ülkelerde- akciğer kanseri insidansında azalma olmuştur. Özellikle genç nesilde sigara kullanımının az olması sayesinde ABD'de 1980'lerde erkeklerde 87/100.000 olan insidans, 1991'de 80/100.000'e düşmüştür. Ancak gelişmekte olan birçok ülkelerde her yaş grubunda akciğer kanseri oranı artmaya devam etmektedir. Dünyada 1975-1990 yılları arasında akciğer kanseri vakalarında ölüm oranı erkeklerde %66, kadınlarda %110 artmıştır. Batı Avrupa, Kuzey Amerika, Avustralya ve Yeni Zelanda'da erkeklerde kanser insidansı 1980'lerde doruğa ulaşmış ve o zamandan ber azalmaktadır. Buna karşın Doğu ve Güney Avrupa ülkelerinde, Japonya ve Çin'de ve çoğu gelişmiş ülkedeki kadınlarda insidans artmakta veya daha yeni yavaşlamaktadır. Gelişmekte olan ülkelere ait veriler seyrek olmakla beraber; Asya, Afrika ve Latin Amerika ülkelerinde artmaya devam etmesi beklenmektedir. Sigara içiciliğinin yaygınlaşmasından önce oldukça nadir görülen bir hastalık olan akciğer kanseri; 1761 yılına kadar doğru dürüst tanınan bir hastalık dahi değildir. 1810'larda akciğer kanseri ile ilgili değişik görüşler ortaya atılmaya başlanmıştır. 1878 yılında otopsi materyallerinde yapılan bir çalışmada, tüm kanser türleri içinde kötücül (malign) akciğer kanseri vakaların sadece %1'ini oluşturmuş, fakat 1900'lerin başında %10-15'lere yükselmiştir. 1912 yılında dünya çapında tıbbi literatüre geçen sadece 374 vaka vardırAdler, I (1912). Primary Malignant Growths of the Lungs and Bronchi. Longmans, Green, and Company.. Otopsi raporlarının derlenmesi yoluyla yapılan bir gözden geçirmede akciğer kanseri insidansı 1852'de %0,3 iken, 1952'de %5,66'e yükseldiği gösterilmiştir. 1929 yılında Almanya'da Fritz Lickint adındaki bir hekim, akciğer kanseri ve sigara arasında bir ilişki olduğunu ilk kez öne sürmüştür. 1950'lerde yayınlanan İngiliz doktorların bir çalışması ile, akciğer kanseri ve sigara arasındaki ilişki ilk kez epidemiyolojik verilerle kanıtlanmıştır. Bunların sonucunda 1964 yılında Birleşik Devletler Askeri Başhekimi (Surgeon General of the United States) tarafından sigara içicilerine sigarayı bırakmaları gerektiği önerilmiştir. 1470 yılından beri gümüş madenleri bulunan, Schneeberg, Saxonya yakınlarındaki Ore Dağları'ndaki madenlerin çevresinde ilk kez radon gazı ile akciğer kanseri arasındaki ilişki fark edilmiştir. Buradaki madenler uranyum açısından zengin olmakla beraber radyum ve radon da ihtiva etmektedir. Burada çalışan madencilerin yüksek oranda akciğer kanserine yakalanmaları sonucunda, 1870'lerde akciğer kanseri ile ilişki tanımlanmıştır. Emekli maden çalışanlarından %75'i akciğer kanserinden ölmüştür. Bu bilgiye rağmen, Sovyetler Birliği'nin uranyum isteği nedeniyle, 1950'lere kadar bu maden çalışmaya devam etmiştir. Akciğer kanseri için ilk başarılı pnömonektomi 1933 yılında gerçekleştirilmiştir ve pnömonektomi cerrahi tedavi seçeneği olarak kullanılmaya başlanmıştır. Bununla beraber kanser evrelendirmesi ve cerrahi tekniklerdeki gelişmelerle, lenf nodu diseksiyonu ile beraber lobektomi bugün için daha iyi bir tedavi seçeneğidirSmythe WR; American College of Chest Physicians. Treatment of stage I non-small cell lung carcinoma. Chest. 2003 Jan;123(1 Suppl):181S-187S. PMID 12527578 . Palyatif radyoterapi, 1940'lardan beri kullanılmaktadır. Radikal radyoterapi ise 1950'lerden beri kullanılmaktadır. Radikal radyoterapide daha yüksek radyasyon dozları kullanılmakla beraber, bu tedavi göreceli olarak daha erken evredeki ve cerrahi için uygun olmayan hastalarda kullanılan bir tedavi yöntemidir. 1997 yılında, geleneksel radikal radyoterapi yerine CHART (continuous hyperfractionated accelerated radiotherapy'') adında yeni bir yöntem geliştirilmiştir. Bu yöntemde bir günde verilecek toplam radyasyon günde üç doz olarak bölüştürülür. Küçük hücreli akciğer kanserli hastalarda, 1960'larda denenen cerrahi rezeksiyon ve radikal radyoterapi başarısız olmuştur. 1970'lerde başarılı kemoterapi rejimleri geliştirilmesiyle tedavi şansları artmıştır. Ayrıca bakınız Nazi Almanyasında tütün karşıtı hareket Tıbbi Onkoloji Derneği Türk Akciğer Kanseri Derneği Türk Toraks Derneği Sigara Akciğer kanserinde evrelendirme Kanser Dış bağlantılar Akciğer Kanseri - Türkiye Halk Sağlığı Kurumu-Kanser Daire Başkanlığı Türk Akciğer Kanseri Derneği* Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi web sitesi Kaynakça Patoloji Solunum sistemi hastalıkları Ölüm nedenleri Tütünün sağlığa etkileri
1955
https://tr.wikipedia.org/wiki/Kal%C4%B1n%20ba%C4%9F%C4%B1rsak%20kanseri
Kalın bağırsak kanseri
Kalın bağırsak kanseri veya kolorektal kanser kalın bağırsak, rektum ve apandiste görülen kanserli büyümeleri kapsar. Batı dünyasında en sık rastlanan üçüncü kanser tipi ve ölüme yol açan kanserler arasında ikinci sıradadır. Çoğunlukla kalın bağırsakta meydana gelen adenom poliplerden ortaya çıkar. Kalın bağırsak kanseri her yaşta görülmesine karşın, hastaların % 90'ından fazlası, kırk yaş ve üzerindedir. Bu yaştan itibaren her on yılda risk yaklaşık iki katına çıkar. Ailesinde kalın bağırsak kanseri veya kalın bağırsak polipi bulunanlar ve ülseratif kolit hastalığı olanlarda risk artar. Polipler ve kanserin erken aşamaları, genellikle belirti vermezler. Bu yüzden kırk yaşından itibaren mutlaka, rektal muayene, sigmoidoskopi ve dışkıda gizli kan testi yapılmalıdır. Rektal muayene, yani makattan parmakla yapılan muayene ile kalın bağırsak poliplerinin en az % 80'ine tanı konulabilir. Sigmoidoskopi uygulamasında, özel alet ile makattan rektum bölgesine girilir ve ışık kaynağı yardımıyla bölge ayrıntılı olarak incelenir. Dışkıda gizli kan testi, belirti vermeyen ve sinsice kanama yapan poliplerin tanınmasında kullanılır. Erken dönemde tanı koyulan kanserlerde iyileşme oranı % 80-90 arasındadır. İyi huylu poliplerin, yani et parçalarının zamanla kanserleşmesiyle oluşan kalın bağırsak kanserinin önlenmesi için, poliplerin kanserleşmeden tanınması ve cerrahi yöntemlerle çıkarılması gerekmektedir. Sık görülen belirtileri Makattan gelen kanama ve dışkılama alışkanlıklarının değişmesi (kabızlık veya ishal), Karın ağrısı, gaz sancıları, Karında kitle, Dışkıda kanama, Dışkının incelmesi, Kansızlık, kendini aşırı yorgun hissetme, Bulantı ve kusma Kilo kaybı. Tanı konulması Yapılacak rektal muayene Laboratuvarda dışkıda gizli kan incelenmesi Kontrastlı kolon grafisi, bilgisayarlı tomografi gibi radyolojik tetkikler Tam kan sayımı, biyokimyasal araştırmalar Rektoskopi, sigmoidoskopi ya da kolonoskopi gibi endoskopik araştırmalar Biyopsi Tedavi Kalın bağırsak kanseri, cerrahi yöntemle tedavi edilir: kanseri oluşturan tümör ve çevresindeki bir miktar sağlam doku alınır. Evre durumuna göre kemoterapi ve adjuvan kemoterapi uygulanır. Anüse çok yakın tümörlerde anüs iptal edilerek kolostomi torbaları ile (karından) dışkılamaya geçilir. Metastaz (diğer organlara yayılma) görülen hastalarda metastazektominin yanı sıra kemoterapi ve radyoterapi de uygulanarak hastanın yaşam süresi uzatılmaya çalışılır. Erken tanı yöntemleri Her yıl dışkıda gizli kan araştırması, beş yılda bir rektal muayene ve rektosigmoidoskopi Her 10 yılda bir rektal muayene ve tam kolonoskopi Her 5-10 yılda bir çift kontrastlı kolon grafisi ve rektal muayene önerilir. Dış bağlantılar Tıbbi Onkoloji Derneği'nin tanıtımı Kaynakça Sindirim sistemi hastalıkları Kanser türleri
1957
https://tr.wikipedia.org/wiki/Zazalar
Zazalar
Zazalar (Zazaca: Zaza, Dımılî, Kırd veya Kırmanc), Hint-Avrupa dil ailesine bağlı bir dil olan Zazaca konuşup Türkiye'nin çoğunlukla Doğu Anadolu Bölgesi'nde; Bingöl, Elazığ, Erzincan ve Tunceli, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde ise; Diyarbakır, Dicle, Gerger ve Siverek, Hilvan, Çermik yörelerinde yaşayan İranî bir halktır. Zazalar, yaklaşık 2-3 milyon nüfusa sahiptir. 12 Eylül Darbesi'nin ardından Zazalar dahil birçok entelektüel azınlık, Türkiye'den Avrupa, Avustralya ve ABD'ye göç etti. Zaza diasporasının en büyük kısmı Avrupa'da, ağırlıklı olarak Almanya'da bulunmaktadır. Dini açıdan günümüzde Müslümanlığı benimseyen Zazalar Sünni ve Alevi olmak üzere iki kesime ayrılmışlardır. Zazalar; İran halkları ve İranî diller ile kültür ve dil bakımından çeşitli benzerlikleri barındırırlar. Dil Zazaların dili Zazaca olmakla birlikte, Zazalar arasında çift dillilik veya çok dillilik göze çarpmaktadır. Yaşadıkları veya göç ettikleri coğrafyanın siyasi ve demografik koşullarına göre Kürtçe (Kurmanci), Türkçe ve Arapça gibi diller de konuşulur. Zazaca, dil bilimi bakımından Hint-Avrupa dil ailesine mensup İran dillerinin Kuzeybatı İran koluna bağlı bir dildir. Zaza dilinin, tarihsel gelişimi incelendiğinde Zazaca'nın kadim İrani dillerin birçok arkaik özelliğini koruyan bir dil olduğu ifade edilmektedir. Zazaca, eril dişil ayrımını da çok güçlü bir şekilde muhafaza eden bir dildir. Zazaca'da Farsça ve İngilizce gibi dillerde de olan "perfect tense" yani tamamlanmış zaman olarak da tanımlayabileceğimiz zaman da bulunmaktadır. Bunun dışında, Zazaca dil yapısı bakımından Sasani İmparatorluğu'nun yazı dili olan Orta Farsça ile büyük oranda benzerlik göstermektedir. Din Zazaların dini ağırlıklı olarak İslâm'dır. Mezhep yoğunluğu ise Sünnilik ve Alevilik'tir. Sünni kesim içerisinde kalan Zazaların bir kısmı Hanefi bir kısmı da Şafii’dir. Dersim aşiretlerinden oluşan Alevi Zazalar, Koçgiri (Zara, Kangal, Ulaş, Divriği)'den Varto-Hınıs, kısmen Bingöl yöresinde, ayrıca Kayseri'nin Sarız ilçesinde mesken iken, Sünni kesim içerisinde kalan Zazalar da Elazığ, Bingöl, Diyarbakır, Siverek, Adıyaman, Aksaray, Mutki, Sason bölgelerinde yaşamaktadırlar. Özellikle Alevi-Sünni ve de Şafii-Hanefi farklılığı Zazalarda önemli şive ve kültür farklılığını da beraberinde getirmiştir. Folklor ve kültür Zazalar diğer İrani halklarla dil ve kültür bağlamında birçok ortak özellik paylaşırlar. Söz konusu bu İrani halkların dilleri aynı kökten gelmektedir ve birçok ortak sözcük barındırmaktadırlar. Sözcüklerin kökleri büyük oranda aynıdır; renklerin, sayıların, bitkilerin adlandırılmasında benzer ortak sözcükler kullanılmaktadır. Kılık-kıyafet, halk masalları, gelenek-görenekler, dini inançlar, bayramlar pek çok noktada ortak özellikler taşımaktadırlar. Zazalar geçmişte bütün İrani halklarda olduğu gibi irili ufaklı çok sayıda aşiretlere bölünmüştür fakat günümüzde aşiret yapısı ve kuralları hemen hemen yok olmuştur. Zazalar tarihsel olarak kırsal ve feodal bir hayat sürmüşler, tarım ve hayvancılıkla uğraşmıştır. Bu noktada Zazaların yaşadıkları Anadolu Yarımadası'nın doğusu tarih boyunca farklı birçok halkın yaşadığı ve farklı devletlerin hüküm sürdüğü bir coğrafya olmuştur. Bu durum ve yaşadıkları coğrafyanın kültürel kesişimselliği nedeniyle Zazalar Anadolu'nun doğu ve güneyinde yaşayan diğer komşu halklar olan Türkler, Türkmenler, Ermeniler, Araplar ve Kürtler gibi farklı halklarla tarihsel olarak sürekli kültürel etkileşim içinde olmuşlardır. Nitekim söz konusu kültürel etkileşim ortaya çıkardığı kültürel yakınlığın yanı sıra Zaza dilinin komşu diller ile birçok sözcük alışverişinde bulunmasına neden olmuştur. Elâzığ, Tunceli taraflarında bazı köylerde kadınlar şalvar, başlarında leçeg veya puşi, bellerine şal veya kuşak giyerler. Erkekler de takım şalvar, başlarına köşeli şapka, puşi veya desmal giyer ve bellerine de kuşak bağlarlar. Bingöl bölgesinde ise erkekler külah genelde dini inanç amaçlı olarak kullanılmakta, kadınlar ise çarşaf ve şalvar gitmektedir. Başlıca halk dansları; Qeraçor, Devzer, Çepki, Fadiki, Wışke, Kılaçep ve Bingöl geneli kartal oyunu gibi düğün oyunlarıdır. Başlıca yemekler; Babıko, bıcık, zervet, keşka, helisa, malez, patila, pêsare, şir, bıcıka qatqatın, çhebelek, dogma, serun, totur aw, mawsta, çırvila gibi genelde hamur ürünü yemeklerdir. Zazalar arasında kutlanan başlıca bayramlar ve önemli günler şunlardır: Roşanê Remezani: Ramazan Bayramı, hem Alevi hem de Sünni Zazalar tarafından kutlanmaktadır. Roşanê Qurbani: Kurban Bayramı, hem Alevi hem de Sünni Zazalar tarafından kutlanmaktadır. Kormışkan bayramı (Çermik ve Siverek Yöresi, Mart ayında Nevruz'a denk gelir. Bahar bayramı olarak son zamanlarda hem Alevi hem de Sünni Zazalar tarafından kutlanmaktadır.) Hawtemal bayramı (Tunceli Yöresi, Mart ayında, bir tür bahar bayramı). Alevi Zazalar tarafından kutlanır. Hawtemalo Pil (Büyük Hawtemal) Hawtemalo Qıc (Küçük Hawtemal) Qereçarseme: Bir bahar bayramı, yine Mart ayında Alevi Zazalar tarafından kutlanır. Newê Marti: Mart dokuzu, Nevruz, 22 Mart'a denk gelir, normal Nevruz'dan bir gün sonradır. Alevi Zazalar tarafından kutlanır. Gağand: Yeni yıl bayramı, daha çok Tunceli-Koçgiri-Varto yılbaşı olarak 13 Ocak'a yakın tarihlerde kutlanır. Bu bayramda Rumi takvim esas alınır. Tunceli'de Alevi Zazalar tarafından kutlanır. Rocê Xızıri: Hızır orucu, Alevi Zazalar tarafından her yıl Şubat ayının ikinci haftasında 3 gün oruç tutulur. Rocê İmamu: Muharrem orucu, Alevi Zazalar, Kürtler ve Türkmenler tarafından da tutulur. Alevilik'te çok önemli bir yeri vardır. Köken bilim Zaza adının geçtiği bir kaynak, 1329/1330 tarihli Kureyş Şeceresi, yazılı bir deri dokümandır. Sıralanmış birkaç Zaza aşiret adının geçtiği belgede, Zaza aşiretine mensup olarak kaydedilmiş bir imza geçer. (Tālib Mullā Benī min, qebile Zāzā طالب ملا بنی من قبلة زازا 'Zaza kabilesinden talip Mollā Beni') Yine milattan önce 2. yüzyılda Yakın Doğu’da yaşayan bir mimarın soyadının 'Zazai' olduğu bazı kaynaklarda kaydedilmiştir. Gezgin Marko Polo'nun yol haritasında Musul-Erzincan-Erzurum dar üçgeni içinde kalan bölgeye Zorzanie/Zarzania dendiği; ancak bu bölge sınırının Hazar Denizi’ne kadar dayandığı vurgulanmaktadır ve Zaza ismi ile bölge ilişkilindirilmektedir. Sümer tapınak ve tanrıçalarından birinin ortak isminin "Ninni-Zaza veya İnnana-Zaza" olduğu kaydediliyor. Eski yer isimleri arasında da 'Zaza' adına rastlandığına işaret edilerek, Zaza-Buha’nın (MÖ.880), Elâzığ'ın Maden yöresinde Mihrap ve Kervançemen dağları eteklerinde bir yer olduğu tarif ediliyor. Bazı araştırmacılar ise Zaza sözcüğünün Sasa veya Sasan (Sasani) sözcüğünden geldiğini öne sürmektedir. Tarihçe Zazalar ile ilişkilendirilen, Part İmparatorluğu; Sasanilerden önce İran’ı yöneten Kuzey doğu İran orjinli bir halk olup, Windfuhr onların dillerinin Zazacaya çok yakın olduğunu belirtmektedir. İranlı tarihçi Kaveh Farrokh’da Zazalarla Partların güçlü bağı olduğuna işaret etmektedir. Alman dil bilimci Jost Gippert Zazaca ile Orta İrani dil olan Partça arasında çok yakın ilişki olduğunu belirtmektedir. Bazı araştırmacılara göre Zaza sözcüğü Sasa veya Sasan kelimelerinden gelmektedir. 'Zaza' ismi ve Zaza dilinin, Sasaniler'in diline yakın olduğu, Zazalar ve Zazaca'nın Sasani ya da Zazani imparatorluğunun ardılı olarak kabul edildiği de belirtilmektedir. Sasani İmparatorluğu’nun yıkılmasından sonra Sasaniler’in birçok savaş yaptığı düşmanı Bizanslılar’ın Kayzeri, ele geçirdiği sınırlar ile Sasani nüfusunuda içinde barından bölgeyi 1071’e tarihine dek 400 yıl elinde tuttu. Bölgede barınan nüfus, bu süre içinde ‘Rumlaşmamış’ ve kendini, eski devletinin ismiyle Sasani kalıntısı olarak Sasa ya da Zaza şeklinde adlandırmaya devam etti. Onlar, kendilerini bu isim ile tarif etmedi, onlara bu tarifi Bizans Kayzeri yakıştırmıştı. Belli ki Kayzer, bölgedeki ekalliyeti 'Zaza' diyerek küçümsemeye çalışmıştır. Bizans tarafından küçümsenen ve ana coğrafyalarıyla ilişkisi kopan, tekrar irtibat kurma şansı da kalmayan Sasaniler sıkıştıkları derin vadilerde unutuldu,fakat onlar başlangıçtaki bağlılıklarını ise unutmadı. Aradan geçen zaman içerisinde, bölge insanları, kültürel kodları yıpranmış ve başka biçimlere evrilirken ellerinde kalan son şeye sarıldılar isimlerine: "Sasani ya da Sasa veya Zaza" Rus doğubilimci, Minorsky ve W. B. Lockwood, David. N. Mackenzie, Karl Hadank, Artur Christensen gibi birçok dil bilimci de Zazaların kullandığı 'Dımıli' sözcüğünün Dailemi/Dailomi'den geldiğini ve Deylemli demek olduğunu ve Zazalar'ın Hazar Denizi'nin güney kıyılarındaki Deylem'den göçenlerin devamı olduğunu, atalarının dilini günümüze kadar koruyabildiğini söylemişlerdir. "Behustin Kitabeleri"nde Deylemlilerin konuştukları dil için 'Zuzu' denilmiştir. "Zuzu" yani bugünün anlamıyla 'Zaza'. Yer isimleri Zazaistan, Doğu Anadolu ile Güneydoğu Anadolu bölgelerinin bir kısmını oluşturan ve Zaza halkının yaşadığı coğrafi bölgedir. Dr. Zülfü Selcan’ın “Zaza Dilinin Tarihi Gelişimi” adlı makalesi. Bu makalenin ve kitabın 114-115. sayfalarında bir Zazaistan haritası yer alır. Zazaistan, Erzincan, Elâzığ, Tunceli’nin tamamını, Şanlıurfa, Malatya, Sivas, Bitlis, Bingöl, Erzurum, Diyarbakır, Muş'un bir kısmını kapsar. Zazaistan adını ilk defa ortaya atan isim Ebubekir Pamukçu olmuştur. Pamukçu'ya göre, Zazalar hem Türkler hem de Kürtler tarafından reddedilen bir halktır ve Kürdistan yerine Zazaistan teriminin kullanılması gerekmektedir. 1991 yılında İsveç'te Ebubekir Pamukçu tarafından yayımlanan Raya Zazaistani (Zazaistan Yolu) Dergisi ilk kez 'Zazaistan' teriminin kullanılmış olduğu dergidir. Bazı yazar ve araştırmacılar, "Zaza" adının tarihi Zawzan bölgesi ile ilgili olabileceğini belirtmektedir. Kimi kaynaklarda bu isim "Zevezan", "Zuzaniye", "Zevazaniye" veya "Zavzan" biçiminde de yazılmaktadır. İbn al-Athir ve İbnü'l-Esir (1160-1234)'e göre ise 'Zawzan', "Musul'dan, Ahlat yakınlarına kadar uzanıyor, Azerbaycan tarafından da Selmas'a kavuşuyordu." 10. yy. da Van Gölünün, güney kısmına tekabül eden coğrafyaya bir dönem "Zawzan" denmiştir. Dil bilimci David Neil MacKenzie, de Zazalar'ın İran Hazar'ından gelip, Kürtlerin yerleşik olduğu bölgenin batısına, yani şimdi yerleşik oldukları bölgeye risksiz geçmiş olması olasılığının zayıf olduğuna işaret ederek, başka bir varsayımı ele almak gerektiğini vurgulamaktadır. Onun varsayımı, Zazaların bugün Kürdistan'ın kalbi olarak kabul edilen yerde, yani Van Gölü'nün güney ve batısındaki topraklarda yaşadıkları ve kendilerinin ilerleyen Kürtlerce batıya gitmeye zorlandıkları varsayımıdır. Bu coğrafi adlara M.S. 10. ve 13. yy. arasında El Mesudi, İbn Miskawaihi, Yakut ve başkalarında da rastlarız. 13. yy. da henüz kullanılan bir addı. Zaza kökü korunursa bu ad Zazavan olarak düşünülmelidir. 13. yy. coğrafyacılarından Yakut, 1225'de yazdığı "Mu’jam-ul-Buldan (ii, 957)" adlı eserinde Zawazan'ı "Ermenistan dağları, Khilat (Ahlat, SC), Azerbaycan, Diyarbekir ve Musul arasında yer alan geniş bir eyalet olarak tarif eder." Behustin yazıtlarında Zazana adında geçen bölge için Bingöl Üniversitesi'nde 2011 yılında yapılan Uluslararası Zaza Tarihi ve Kültürü Sempozyumun'da Zazana Hakkında: "Taş yazıtının 20. Şiiri’nin hemen başında 'Zazana' diye bir yerin adı geçmektedir. Bu eski farsça yazıtta, Zazana yukarı Fırat Havzası bölgesi olarak tanımlamak için kullanmaktadır. Bu bölge günümüzde Zaza Halkı'nın yaşadığı yerleşke alanlarıdır." denilmiştir. Konuyla ilgili yayınlar I. Uluslararası Zaza Dili Sempozyumu (2011) II. Uluslararası Zaza Tarihi ve Kültürü Sempozyumu (2012) 38 ra Jü Pelge, Dr. H. Çağlayan, Tij Yayınları Arslan, İlyas. 2016. Verbfunktionalität und Ergativität in der Zaza-Sprache . Dissertation, Universität Düsseldorf. Belge ve Tanıklarıyla Dersim Direnişleri, M. Kalman, Nujen Yayınlar Blau, Gurani et Zaza in R. Schmitt, ed., Compendium Linguarum Iranicarum, Wiesbaden, 1989, , pp. 336–40 (About Daylamite origin of Zaza-Guranis) Dersim, Jandarma Umum Komutanlığı'nın Raporu, Kaynak Yayınları Dersim Tarihi, Ali Kaya, Can Yayınları Dersim’de etnik kimlik Gülsün Fırat, “Herkesin bildiği sır: Dersim" adlı kitapta, İletişim Yay., 2010 Dersim Yazıları, Sait Çiya, Tij Yayınları Dersim Zaza Ayaklanmasının Tarihsel Kökenleri, Ebubekir Pamukçu, Yön Yayıncılık Dersim-Zaza Tarihi, Seyfi Cengiz Die Rolle des Bildungswesens beim Demokratisierungsprozeß in der Türkei unter besonderer Berücksichtigung der Dimili (Kirmanc-, Zaza-) Ethnizität, Kahraman Gündüzkanat. LIT-Verlag, Münster, 1997 Die Schwäche der Türkischen Arbeiterbewegung im Kontext der nationalen Bewegung (1908-1945), Hüseyin Çağlayan, Frankfurt, 1995 Die Rolle des Bildungswesens beim Demokratisierungsprozeß in der Türkei unter besonderer Berücksichtigung der Dimili (Kirmanc-, Zaza-) Ethnizität, Kahraman Gündüzkanat. LIT-Verlag, Münster, 1997 Faruk İremet, "Zonê Ma Zazaki" (Dilimiz Zazaca), (Our language Zaza), Stockholm 1996, ''İremet Yayınları'' İranice Ansiklopedisi Zaza (Dımli) Kırd, Kırmanc, Dımıli veya Zaza Kürtleri , Malmîsanij, Deng Yayınları, Îstanbul 1996 Kulê 38i, Munzur Çem, Peri Yayınları Kürt Aşiretleri Üzerine Sosoyolojik Tetkikler, Ziya Gökalp, Sosyal Yayınlar, Îstanbul 1992 Kürtlük, Türklük, Alevilik, Etnik ve Dinsel Kimlik Mücadeleleri, Prof. Dr. Martin von Bruinessen,, İstanbul 1999. Türk Toplumunda Zazalar ve Kürtler, Prof. Orhan Türkdoğan, Timaş Yayınları Türkiye'de Etnik Topluluklar, Peter Alford Andrews, tümzamanlar yay. Türkiye'nin Etnik Yapısı, Ali Tayyar Önder, Fark Yayınları Zazalar ve Kızılbaşlar, Nazmi Sevgen, Kalan Yayınları Zaza Kürtler, Mehmed S. Kaya, Çevirenler: K.Ataş, M.S.Akgönül, Rupel Basım Yayın, İstanbul 2014 Zazalar Üzerine Sosyolojik Tetkikler, H. Reşit Tankut, Kalan Yayınları Zazalar: Tarih, Kültür ve Kimlik, Ercan Çağlayan, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, İstanbul 2016. Zazalar: Tarihi, Kültürel ve Sosyal Yapı, Serdar Karabulut, İzmit: Altınkalem Yayınları 2013 Kaynakça Dış bağlantılar Bingöl Üniversitesi Zaza Dili ve Edebiyatı Bölümü Zazader.org - Zaza Dil ve Kültür Derneği Zazaki.de - Zazalar ve Zaza Dili üzerine kültür, tarih ve edebi bilgi sitesi Zazaki.net - Zazaca ve Zazalar ile ilgili kültürel, tarihi ve edebi bilgi sitesi Iremet Publishing - Zazalar ve Zaza Dili üzerine kültür, tarih ve edebi bilgi sitesi ZazaPress - Zaza Dili ve kültür dergisi Enstitüyê Zazaki - Frankfurt Zaza Dil Enstitüsü resmi site İran halkları
1958
https://tr.wikipedia.org/wiki/Amerika%20Birle%C5%9Fik%20Devletleri
Amerika Birleşik Devletleri
Amerika Birleşik Devletleri (ABD; , USA), Birleşik Devletler (BD; , US) veya resmî olmayan ismiyle Amerika (), orta Kuzey Amerika'da, Kanada ve Meksika arasında bulunan, elli eyalet ve bir federal bölgeden oluşan, federal anayasal cumhuriyet ile yönetilen bir ülkedir. Dünya'nın, 9,8 milyon km2 (3,8 milyon sq mi) yüzölçümü ile karasal alan bakımından dördüncü, toplam alan bakımındansa üçüncü en büyük ülkesi ve 331 milyonu aşan nüfusu ile de en kalabalık üçüncü ülkesidir. Ülkenin başkenti, aynı zamanda federal bölgesi olan Washington, DC'dir; en kalabalık şehri ise New York'tur. Paleo-Kızılderililer, en az 12 bin yıl önce Sibirya üzerinden Kuzey Amerika anakarasına göç ettiler ve 16. yüzyıla gelindiğinde ise Avrupa kolonizasyonu ile karşı karşıya kaldılar. Birleşik Devletler, Doğu Kıyısı boyunca kurulan On Üç Koloni ittifakından doğdu. Büyük Britanya ile vergilendirme ve temsil edilme konusundaki anlaşmazlıklar, bağımsızlığı sağlayan Amerikan Bağımsızlık Savaşı'na (1775-1783) yol açtı. 18. yüzyılın sonlarında ABD, Kuzey Amerika'da hızlı bir şekilde genişlemeye başladı. Ülke; savaşlar, Yerli Amerikalıların yerlerinden edilmesi ve yeni eyaletlerin federasyona kabulü gibi yollarla kademeli olarak yeni bölgeler elde etti. 1848'de Birleşik Devletler, kıtanın bir ucundan diğer ucuna kadar yayılmış hâldeydi. Güney eyaletlerinde 19. yüzyılın ikinci yarısına kadar köleliğin yasal olması, Amerikan İç Savaşı'na zemin hazırladı ve kölelik tüm ülkede yasaklandı. İspanyol–Amerikan Savaşı (1898) ve I. Dünya Savaşı (1914-1918), ABD'nin dünya gücü olacağının sinyallerini verdi ve II. Dünya Savaşı'nda (1939-1945) ise bunu gerçekleştirdi. Soğuk Savaş sırasında (1947-1991) Birleşik Devletler ve Sovyetler Birliği çeşitli rekabet yarışlarına katıldı, ancak doğrudan askerî çatışma olmadı. Bu yarışlar sırasında ABD, Ay'a ilk insanları indiren 1969 uzay uçuşuyla (Apollo 11) birlikte, öncesinde epey gerisinde kaldığı Sovyetler Birliği'ne karşı Uzay Yarışı'nda önemli bir üstünlük elde etti. Sovyetler Birliği'nin 1991'deki çöküşü, Soğuk Savaş'ı sona erdirdi ve bu, ABD'yi dünyanın tek süper gücü yaptı. Amerika Birleşik Devletleri, bir federal cumhuriyettir ve çift meclisli bir yasama sistemine sahip olmakla birlikte, üç ayrı hükûmet departmanına sahip bir temsilî demokrasidir. Dünya Bankası, Uluslararası Para Fonu (IMF), Amerikan Devletleri Örgütü (OAS), NATO gibi uluslararası kuruluşların kurucu üyesi ve Birleşmiş Milletler ile Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin daimi üyesidir. Ayrıca ABD, uluslararası ekonomik özgürlük, düşük hükûmet yolsuzluğu, yaşam kalitesi ve yüksek eğitim kalitesi ölçütlerinde üst sıralarda yer almaktadır. Gelir ve servet eşitsizliği öne sürülerek eleştirilmesine rağmen Amerika Birleşik Devletleri, sosyoekonomik performans ölçümlerinde her defasında üst sıralarda yer almaya devam etmiştir. Irksal ve etnik açıdan dünyanın en çeşitli toplumlarından birine sahiptir ve ülkenin bu nüfusu, yüzyıllar süren göçler ile şekillenmiştir. ABD, gelişmiş bir ülke olup, dünyadaki toplam GSYİH'in yaklaşık dörtte birine sahiptir ve nominal açıdan dünyanın en büyük ekonomisidir. Ülke aynı zamanda dünyanın en büyük ithalatçısı ve ikinci en büyük ihracatçısı konumundadır. Nüfusu dünya nüfusunun sadece %4,2'sine tekabül etmesine rağmen ABD, dünyadaki toplam servetin %29,4'üne sahiptir. ABD, küresel savunma harcamalarının üçte birini oluşturur ve askerî alanda en güçlü ülke olarak tanımlanır. Etimoloji "Amerika" adının bilinen ilk kullanımı, Alman haritacı Martin Waldseemüller tarafından hazırlanan bir dünya haritasında göründüğü 1507 yılına kadar uzanıyor. Haritasında, Amerigo Vespucci'nin onuruna, günümüzde Güney Amerika olarak kabul edilecek olan yerin adı büyük harflerle gösteriliyor. İtalyan kaşif Vespucci, Karayip Adaları'nın Asya'nın doğu sınırını temsil etmediğini, ancak daha önce bilinmeyen bir kara kütlesinin parçası olduğunu öne süren ilk kişiydi. 1538'de Flaman haritacı Gerardus Mercator, kendi dünya haritasında "Amerika" adını tüm Batı Yarımküre'ye uygulayarak kullandı. "Amerika Birleşik Devletleri" ifadesinin ilk belgesel kanıtı, Stephen Moylan tarafından George Washington'un yaveri Joseph Reed'e yazılan 2 Ocak 1776 tarihli mektuptan kalmadır. Moylan, devrimci savaş çabalarında yardım aramak için "Amerika Birleşik Devletleri'nden İspanya'ya tam ve geniş yetkilerle" gitme arzusunu dile getirdi. "Amerika Birleşik Devletleri" ifadesinin bilinen ilk yayını, 6 Nisan 1776'da Williamsburg, Virginia'daki "The Virginia Gazette" gazetesindeki anonim bir makaleydi. John Dickinson tarafından hazırlanan ve 17 Haziran 1776'da tamamlanan Konfederasyon Maddelerinin ikinci taslağı, "konfederasyonun adının 'Amerika Birleşik Devletleri' olacağını" bildiriyordu. 1777 yılı sonunda onaylanmak üzere eyaletlere gönderilen Maddelerin son hali, “Konfederasyonun başvuru şekli 'Amerika Birleşik Devletleri' olacaktır” cümlesini içeriyordu. Haziran 1776'da Thomas Jefferson, Bağımsızlık Bildirgesi'nin "orijinal kaba taslağı" başlığında "Amerika Birleşik Devletleri" ifadesini büyük harfle yazdı. Belgenin bu taslağı 21 Haziran 1776'ya kadar ortaya çıkmadı ve Dickinson'ın 17 Haziran 1776'da Taslak'ta Konfederasyon Maddeleri'ni kullanmasından önce mi yoksa sonra mı yazıldığı bilinmiyor. "United States" kısa biçimi de standarttır. Diğer yaygın biçimler "U.S.", "USA" ve "America"dır. Konuşma dilindeki isimler "U.S. of A." ve uluslararası olarak "Columbia" şeklindedir. Amerikan şiirinde ve 18. yüzyılın sonlarına ait şarkılarda popüler bir isim olan "Columbia", kökenini Kristof Kolomb'dan alır; hem "Columbus" hem de "Columbia", Columbus, Ohio, Columbia, South Carolina ve District of Columbia dahil olmak üzere ABD yer adlarında sıklıkla görülür. Batı Yarımküre'deki yerler ve kurumlar, Colón, Panama, Kolombiya ülkesi, Columbia Nehri ve Columbia Üniversitesi dahil olmak üzere iki adı taşır. ABD vatandaşı "Amerikalı"dır. "Amerika Birleşik Devletleri", "Amerika" ve "ABD" ülkeye bir sıfat olarak atıfta bulunur ("Amerikan değerleri", "ABD kuvvetleri"). İngilizcedeki "American" kelimesi nadiren Amerika Birleşik Devletleri ile yakından ilgili olmayan konulara atıfta bulunur. Tarih Yerli halklar ve Kolomb öncesi tarih Kuzey Amerika'nın ilk sakinlerinin en az 12.000 yıl önce Bering Köprüsü yoluyla Sibirya'dan göçle geldikleri genel olarak kabul edilmiştir; ancak, bazı kanıtlar daha da erken bir yerleşim tarihini göstermektedir. MÖ 11.000 yılı civarında ortaya çıkan Clovis kültürünün, Amerika'daki insan yerleşiminin ilk dalgasını temsil ettiğine inanılıyor. Bu, muhtemelen Kuzey Amerika'ya doğru gerçekleşen üç büyük göç dalgasından ilkiydi; Daha sonraki göç dalgaları ile günümüz Atabaskların, Aleutların ve Eskimoların ataları bölgeye geldi. Zamanla, Kuzey Amerika'daki yerli kültürler giderek daha komplike hale geldiler ve bazıları güneydoğudaki Kolomb öncesi Mississippi kültürü gibi gelişmiş tarım, mimari ve komplike toplumlar geliştirdi. Kahokya şehir devleti, günümüz Amerika Birleşik Devletleri'ndeki en büyük ve en karmaşık Kolomb öncesi arkeolojik sit alanıdır. Four Corners bölgesinde, Anasazi kültürü, yüzyıllarca süren tarımsal bilgi birikimi ile gelişti. Güney Büyük Göller bölgesinde bulunan İrokua Konfederasyonu, on ikinci ve on beşinci yüzyıllar arasında bir noktada kuruldu. Atlantik kıyısı boyunca, avlanma ve tuzak kurma ile birlikte sınırlı tarım uygulayan önde gelen yerliler Algonkin halklarıydı. Avrupa ile temas kurulan dönemde Kuzey Amerika'nın yerli nüfusunu tahmin etmek zordur. Smithsonian Enstitüsü'nden Douglas H. Ubelaker, güney Atlantik eyaletlerinde 92.916, Körfez eyaletlerinde 473.616 nüfus olduğunu tahmin ediyor, ancak çoğu akademisyen bu rakamı çok düşük olarak görüyor. Antropolog Henry F. Dobyns, Meksika Körfezi kıyılarında yaklaşık 1,1 milyon insanın, Florida ile Massachusetts arasında yaşayan 2,2 milyon kişinin, Mississippi Vadisi ve kollarında 5,2 milyon kişinin ve Florida yarımadası'nda yaklaşık 700.000 kişinin yaşadığını öne sürerek, nüfusun çok daha fazla olduğuna inanıyordu. Amerika'nın 1492'de Avrupalılar tarafından keşfinden sonra İspanyollar, Portekizliler, Fransızlar ve İngilizler, buradaki yerli halkların aleyhine toprak sahibi oldular. Avrupalılar, Amerika'daki topraklarını genişlettikten sonra, İngiltere başta olmak üzere çeşitli ülkelerden göçmenler alıp buralara yerleştirerek koloniler kurdular. Avrupalı yerleşimleri New England kıyılarının Vikingler tarafından çok erken dönemlerde kolonize edildiği iddiası ihtilaflıdır. Avrupalıların Amerika Birleşik Devletleri'ne ilk belgelenmiş varışları, 1513'te Florida'ya ilk seferini yapan Juan Ponce de León gibi İspanyol konkistadorlar tarafından gerçekleştirilmiştir. Daha önce, Christopher Columbus, 1493 yolculuğunda Porto Riko'ya inmişti ve San Juan, on yıl sonra İspanyollar tarafından kolonize edildi. İspanyollar, Florida ve New Mexico'da genellikle ülkenin en eski şehri olarak kabul edilen Saint Augustine ve Santa Fe gibi ilk yerleşim yerlerini kurdular. Fransızlar, özellikle New Orleans olmak üzere Mississippi Nehri boyunca kendi yerleşimlerini kurdular. Kuzey Amerika'nın doğu kıyısının İngilizler tarafından başarılı kolonizasyonu, 1607'de Jamestown'daki Virginia Kolonisi ve 1620'de Plymouth'daki Pilgrimler kolonisi ile başladı. Kıtanın ilk seçilmiş yasama meclisi, Virginia'nın Burgesses Evi, 1619'da kuruldu. Mayflower Sözleşmesi ve Connecticut'ın Temel Emirleri gibi belgeler, Amerikan kolonilerinde gelişecek olan temsili özyönetim ve anayasacılık için emsaller oluşturdu. Birçok yerleşimci, din özgürlüğü için gelen muhalif Hristiyanlardı. 1784'te Ruslar, Alaska'da Three Saints Koyu'nda bir yerleşim kuran ilk Avrupalılardı. Rus kolonizasyonu bir zamanlar bugünkü Alaska eyaletinin çoğunu kapsıyordu. Kolonizasyonun ilk zamanlarında, birçok Avrupalı ​​yerleşimci yiyecek kıtlığına, hastalığa ve Yerli Amerikalıların saldırılarına maruz kaldı. Yerli Amerikalılar da komşu kabileler ve Avrupalı ​​yerleşimcilerle sık sık savaş halindeydi. Ancak birçok durumda, yerliler ve yerleşimciler birbirlerine bağımlı hale geldi. Yerleşimciler yiyecek ve hayvan eti, yerliler ise silahlar, aletler ve diğer Avrupa malları karşılığında ticaret yaptı. Yerliler birçok yerleşimciye mısır, fasulye ve diğer gıda maddelerini yetiştirmeyi öğretti. Avrupalı ​​misyonerler ve diğerleri, Yerli Amerikalıları "uygarlaştırmanın" önemli olduğunu hissettiler ve onları Avrupa tarım uygulamalarını ve yaşam tarzlarını benimsemeye çağırdılar. Ancak, Kuzey Amerika'da artan Avrupa kolonizasyonu ile Yerli Amerikalılar yerlerinden edildi ve sıklıkla öldürüldü. Amerika'nın yerli nüfusu, Avrupa'nın gelişinden sonra çeşitli nedenlerle başta çiçek hastalığı ve kızamık gibi hastalıklar olmak üzere azaldı. Avrupalı ​​yerleşimciler ayrıca Atlas Okyanusu'ndaki köle ticareti yoluyla Afrikalı kölelerin Kolonik Amerika'ya kaçakçılığına başladı. Tropikal hastalıkların daha düşük prevalansı ve daha iyi tedavi nedeniyle, kölelerin Kuzey Amerika'da Güney Amerika'dan çok daha yüksek bir yaşam beklentisi vardı ve bu da sayılarında hızlı bir artışa yol açtı. Koloni toplumu, köleliğin dini ve ahlaki sonuçları konusunda büyük ölçüde bölünmüştü ve birkaç koloni, uygulamanın hem aleyhinde hem de lehinde yasalar çıkardı. Bununla birlikte, 18. yüzyılın başında, Afrikalı köleler, özellikle Amerika'nın güneyinde, tarım isçiliği olarak Avrupalı senetli kölelerin yerini almıştı. Amerika Birleşik Devletleri'nin temelini oluşturacak olan On Üç Koloni (New Hampshire, Massachusetts, Rhode Island, Connecticut, New York, New Jersey, Pensilvanya, Delaware, Maryland, Virjinya, Kuzey Karolina, Güney Karolina ve Georgia) İngilizler tarafından denizaşırı sömürgeler olarak yönetildi. Yine de hepsinde seçimlerin, çoğu özgür erkeğe açık olduğu yerel yönetimler vardı. Son derece yüksek doğum oranları, düşük ölüm oranları ve istikrarlı yerleşim ile sömürge nüfusu hızla büyüdü ve Kızılderili nüfusunu gölgede bıraktı. 1730'ların ve 1740'ların Büyük Uyanış olarak bilinen Hristiyan diriliş hareketi, hem dine hem de dini özgürlüğe olan ilgiyi ateşledi. ABD'de Fransız-Kızılderili Savaşı olarak bilinen Yedi Yıl Savaşı (1756-1763) sırasında İngiliz kuvvetleri Kanada'yı Fransızlardan aldı. Québec Eyaleti'nin kurulmasıyla, Kanada'nın Frankofon nüfusu, Nova Scotia, Newfoundland ve On Üç Koloni'nin İngilizce konuşan İngiliz sömürgelerinden izole kalacaktı. Yerli Amerikalı nüfusu hariç, On Üç Koloni'nin 1770'te 2,1 milyonun üzerinde, Britanya'nın yaklaşık üçte biri kadar bir nüfusu vardı. Devam eden yeni göçlere rağmen, doğal artış oranı öyleydi ki, 1770'lerde Amerikalıların yalnızca küçük bir azınlığı başka denizaşırı ülkelerde doğmuştu. Kolonilerin yönetimleri İngilizlerden farklıydı. Pensilvanya dışındaki kolonilerin her birinde iki yasama meclisi bulunuyordu. Kolonileri temsil eden alt meclisin üyeleri mal sahipleri tarafından seçiliyor, Krallığı temsil eden üst meclis üyeleri ise İngiliz Kralı tarafından tayin ediliyordu. Kolonilerde yaşayanlar aynı zamanda mahkemeler kurmuştu ve İngiliz hukuk sistemini uyguluyordu. Kolonilerin Britanya'dan uzaklığı özerk yönetimin gelişmesini sağladı, ancak kolonilerin benzeri görülmemiş başarıları İngiliz monarklarını periyodik olarak kraliyet otoritesini yeniden kurmaya teşvik etti. 1756-1763 yılları arasında İngiltere'nin Avusturya, Fransa ve Rusya ittifakıyla yaptığı savaşlar (Yedi Yıl Savaşları), İngiliz maliyesi üzerinde ciddi bir yük oluşturmuştu. İngiltere'nin mali yükünü gidermek amacıyla yeni vergiler koyması, Amerika'da kolonilerin tepkisiyle karşılaştı. Koloniler yüksek vergiler ödeyip karşılığında hiçbir şey alamamaktan rahatsızlardı. Çay ihracatına gelen yüksek ek vergiyle koloniler, 18. yüzyıl ortalarından beri hazır oldukları bağımsızlık mücadelesini hayata geçirdiler. Savaşın başlarında George Washington ve Thomas Jefferson tarafından kaleme alınan ve özgürlük isteklerini dile getiren Amerikan Bağımsızlık Bildirgesi'ni yayınladı (4 Temmuz 1776). Sonradan 4 Temmuz günü ABD Bağımsızlık Günü olarak kabul edilmiştir. Altı yıl süren savaş sonunda, George Washington komutasındaki koloni güçleri tarafından yenilgiye uğratılan İngiltere geri çekilmiş ve 1783 yılında Paris antlaşmasıyla 13 koloninin bağımsızlığını kabul etmiştir. Bağımsızlıklarını ilan eden koloniler, içişlerinde serbest eyaletlerden oluşan Amerika Birleşik Devletleri'ni kurdular (1787). 1789'da anayasanın tamamlanıp onaylanmasıyla yeni bir ulus ve Amerikalı üst kimliği doğdu. Bağımsızlık ve genişleme On Üç Koloni'nin Britanya İmparatorluğu'na karşı yürüttüğü Amerikan Bağımsızlık Savaşı, modern tarihte Avrupalı ​​olmayan bir toplumun Avrupalı ​​bir güce karşı yürüttüğü ilk başarılı bağımsızlık savaşıydı. Amerikalılar hükûmetin, yerel yasama organlarında tanımlanan halkın iradesine dayandığını iddia ederek bir "cumhuriyetçilik" ideolojisi geliştirmişlerdi. "Bir İngiliz vatandaşı olarak haklarını" talep ettiler ve "temsil yoksa vergi de yok" ifadesiyle sömürgeye karşı çıktılar. İngilizler, imparatorluğu parlamento aracılığıyla yönetmekte ısrar etti ve çatışma savaşa dönüştü. İkinci Kıtasal Kongre, 4 Temmuz 1776'da Amerikan Bağımsızlık Bildirgesi'ni oybirliğiyle kabul etti; günümüzde bu tarih her yıl Bağımsızlık Günü olarak kutlanır. 1777'de Konfederasyon Maddeleri, 1789'a kadar faaliyet gösteren merkezi olmayan bir hükûmet kurdu. 1781'de Yorktown Kuşatması'ndaki yenilgisinden sonra İngiltere bir barış antlaşması imzalamak zorunda kaldı. Amerikan egemenliği uluslararası olarak tanındı ve ülkeye Mississippi Nehri'nin doğusundaki tüm topraklar verildi. Bununla birlikte, İngiltere ile olan gerilimler, iki tarafın da galip gelemediği 1812 Savaşı'na yol açtı. Milliyetçiler, 1788'de eyalet sözleşmelerinde onaylanan Amerika Birleşik Devletleri Anayasası'nı yazarken 1787 Philadelphia Sözleşmesi'ne öncülük ettiler. 1789'da yürürlüğe giren bu anayasa, federal hükûmeti, faydalı kontroller ve dengeler oluşturma ilkesine göre üç şubede yeniden düzenledi. Kıta Ordusunu zafere taşıyan George Washington, yeni anayasaya göre seçilen ilk başkan oldu. Kişisel özgürlüklerin federal olarak kısıtlanmasını yasaklayan ve bir dizi yasal korumayı garanti eden Haklar Bildirisi, 1791'de kabul edildi. Federal hükûmet 1807'de Atlantik köle ticaretine Amerikan katılımını yasaklasa da, 1820'den sonra Derin Güney'de son derece karlı pamuk mahsulünün ekiminde ve bununla birlikte köle nüfusunda patlama yaşandı. İkinci Büyük Uyanış, özellikle 1800-1840 döneminde milyonları evanjelik Protestanlığa dönüştürdü. Kuzeyde, köleliğin kaldırılması da dahil olmak üzere birçok sosyal reform hareketi hayata geçirildi; Güneyde Metodistler ve Baptistler köle toplulukları arasında kendi dinlerini yaydılar. 18. yüzyılın sonlarından başlayarak, Amerikalı yerleşimciler batıya doğru ilerlemeye başladılar ve bu bir dizi uzun Amerikan Kızılderili Savaşları'na yol açtı. 1803'te Louisiana'nın satın alımı, ülkenin topraklarını neredeyse ikiye katladı, İspanya, 1819'da Florida ve diğer Körfez Kıyısı bölgelerini Adams-Onís Antlaşması ile terk etti, Teksas Cumhuriyeti, bir yayılmacılık döneminde 1845'te ilhak edildi ve İngiltere ile yapılan 1846 Oregon Antlaşması, ABD'nin bugünkü Kuzeybatı Amerika'yı kontrol etmesine yol açtı. Meksika-Amerika Savaşı'ndaki zafer, 1848'de Kaliforniya'da Meksika'nın çekilişi ve günümüz Amerikan Güneybatısının büyük bir kısmının ilhak edilmesi ile sonuçlanarak ABD'nin kıtada yayılımını sağladı. 1848-1849'daki Kaliforniya Altına Hücum'u, Pasifik kıyılarına göçü teşvik etti, bu da Kaliforniya Soykırımı'na ve buna ek olarak batılı devletlerin kurulmasına yol açtı. Çiftçi Yerleştirme Yasaları'nın bir parçası olarak ABD'nin toplam alanının yaklaşık %10'unu oluşturan büyük miktarda arazinin beyaz Avrupalı ​​yerleşimcilere ve arazi hibelerinin bir parçası olarak özel demiryolu şirketlerine ve kolejlere verilmesi ekonomik kalkınmayı teşvik etti. İç Savaş'tan sonra, yeni kıtalararası demiryolları yerleşimciler için ulaşımı kolaylaştırdı, iç ticareti genişletti ve Yerli Amerikalılarla olan çatışmaları artırdı. 1869'daki, yeni bir Barış Politikası, Kızılderilileri suistimallerden korumayı, daha fazla savaştan kaçınmayı ve nihai ABD vatandaşlıklarını güvence altına almayı sözde vadetti. Bununla birlikte, büyük ölçekli çatışmalar Batı'da 1900'lere kadar devam etti. Amerika Birleşik Devletleri, ülkeyi anayasayla yöneten bir başkanın seçimle iş başına geldiği ilk modern demokratik cumhuriyettir. Bu manada Fransız Devrimi'nin de öncüsü olmuştur. Bu sistem 18. yüzyıl dünyasında eşitlik, insan hakları, adil yargılama ve kuvvetler ayrılığı gibi kavramların gündeme gelmesini sağlamıştır. ABD doğal kaynaklarının zenginliği, genç ve dinamik bir insan gücüne sahip olması nedeniyle 19. yüzyıl boyunca hızla sanayileşti. Ancak 1861-1865 yılları arasında çıkan Amerikan İç Savaşı ülkeyi parçalanma tehdidi altına soktu. Savaş kuzeydeki eyaletlerin başarısıyla sonuçlandı ve ABD tekrar hızlı bir gelişme dönemine girdi. İç Savaş ve Yeniden Yapılanma dönemi Kuzey ve Güney eyaletleri arasındaki Afrikalıların ve Afroamerikalıların köleleştirilmesine ilişkin uzlaşılmayan çatışma, nihayetinde Amerikan İç Savaşı'na yol açtı. 1860 seçimlerinde Cumhuriyetçi Abraham Lincoln'ın başkan seçilmesiyle birlikte kölelik yanlısı on üç koloni tek taraflı bağımsızlıklarını ilan etti ve Amerika Konfedere Devletleri'ni ("Güney" veya "Konfederasyon") kurdu, federal hükûmet ("Birlik") ise ayrılmanın yasadışı olduğunu savundu. Bu bölünmeyi sağlamak için ayrılıkçılar tarafından askerî harekât başlatıldı ve Birlik de aynı şekilde karşılık verdi. Takip eden savaş, Amerikan tarihinin en ölümcül askeri çatışması olacak ve yaklaşık 618.000 askerin yanı sıra birçok sivilin ölümüyle sonuçlanacaktı. Birlik, başlangıçta sadece ülkeyi bir arada tutmak için savaşıyordu. Bununla birlikte, 1863'ten sonra kayıplar arttı ve Lincoln'ın Özgürlük Bildirgesi'ni ilanından sonra Birlik tarafının bakış açısından savaşın ana amacı köleliğin kaldırılması oldu. Gerçekten de Birlik, Nisan 1865'te savaşı nihayetinde kazandığında, mağlup olan Güney'deki eyaletlerin her birinin, köleliği cezai işçilik dışında yasaklayan On Üçüncü Değişikliği onaylaması zorunlu kılındı. Siyahlar için vatandaşlık ve en azından teoride onlar için de oy hakkı sağlayan iki değişiklik daha onaylandı. Savaştan sonra yeniden yapılanma ciddi bir şekilde başlatıldı. Başkan Lincoln'ın, Birlik ile eski Konfederasyon arasındaki dostluğu ve bağışlamayı teşvik etmeyi çalışması sırasında 14 Nisan 1865'te uğradığı suikast, Kuzey ve Güney arasındaki ilişkileri yeniden bozdu. Federal hükûmetteki Cumhuriyetçiler, Güney'in yeniden inşasını denetlemeyi ve Afroamerikalıların haklarını sağlamayı hedef edindiler. 1876 başkanlık seçimlerinin sonucunu Demokratlara kabul ettirmek için Cumhuriyetçilerin, Güney'deki Afroamerikalıların haklarını korumayı bırakmaktan vazgeçtiği 1877 Uzlaşması'na kadar bu durum sürdü. Kendilerini "Kurtarıcılar" olarak adlandıran Güneyli beyaz Demokratlar, Yeniden Yapılanma'nın sona ermesinden sonra Güney eyaletlerinde yönetime gelerek Amerikan ırk ilişkilerinin en eski konumundan yönetime başladılar. 1890'dan 1910'a kadar Kurtarıcılar, bölgedeki çoğu siyahı ve bazı yoksul beyazları haklarından mahrum eden Jim Crow yasalarını oluşturdular. Siyahlar ülke çapında, özellikle de Güney'de ırkçılıkla karşı karşıya kalacaktı. Ayrıca zaman zaman linç de dahil olmak üzere kanunsuz şiddete maruz kaldılar. Daha fazla göç, genişleme ve sanayileşme Kuzeydeki kentleşme ve Güney ve Doğu Avrupa'dan gelen emsalsiz göçmen akını, ülkenin sanayileşmesi için bir iş gücü fazlası oluşturdu ve kültürün dönüşümünü sağladı. Telgraf ve kıtalararası demiryolları da dahil olmak üzere ulusal altyapı, ekonomik büyümeyi ve gelişmeyi ve Amerikan Vahşi Batı'sına daha fazla yerleşimi teşvik etti. Daha sonra ampulün ve telefonun icadı da iletişimi ve kentsel yaşamı etkileyecektir. Mississippi Nehri'nin batısındaki Kızılderili Savaşları 1810'dan en az 1890'a değin sürdü. Bu çatışmaların çoğu Yerli Amerikalıların arazilerinin kontrol edilmesi ve öz yönetime sahip Kızılderili rezervleri kurularak sınırlandırılması ile sonuçlandı. Ek olarak, 1830'lardaki Gözyaşı Yolu, Kızılderilileri zorla yeniden yerleştiren Kızılderili Tehcir Yasası'na örnek oluşturdu. Bu, mekanik ekim arazilerini daha da genişleterek uluslararası pazarlar için sermaye fazlasını artırdı. Anakara genişlemesi, 1867'de Alaska'nın Rusya'dan satın alınması ile de arttı. 1893'te Hawaii'deki Amerikan yanlısı unsurlar Hawaii monarşisini devirdi ve ABD'nin 1898'de ilhak ettiği Hawaii Cumhuriyeti'ni kurdu. Porto Riko, Guam ve Filipinler, İspanya-Amerika Savaşı'nın ardından aynı yıl İspanya tarafından terk edildi. Amerikan Samoası, İkinci Samoa İç Savaşı'nın sona ermesinden sonra 1900 yılında Amerika Birleşik Devletleri tarafından satın alındı. Amerikan Virjin Adaları 1917'de Danimarka'dan satın alınmıştır. 19. yüzyılın sonları ve 20. yüzyılın başlarındaki hızlı ekonomik gelişme, birçok önde gelen sanayicinin yükselişini destekledi. Cornelius Vanderbilt, John D. Rockefeller ve Andrew Carnegie gibi iş adamları ülkenin demiryolu, petrol ve çelik endüstrilerinde ilerlemesine öncülük etti. Bankacılık, J. P. Morgan'ın kilit bir rol oynamasıyla ekonominin önemli bir parçası haline geldi. Amerikan ekonomisi şaha kalkarak dünyanın en büyük ekonomisi haline geldi. Bu dramatik değişikliklere toplumsal huzursuzluk ve popülist, sosyalist ve anarşist hareketlerin yükselişi eşlik etti. Bu dönem, nihayetinde, kadınların oy hakkı, alkol yasağı, tüketim mallarının düzenlenmesi ve rekabeti sağlamak ve işçilerin çalışma koşullarına dikkat etmek için daha fazla antitröst önlemler dahil olmak üzere önemli reformların yapıldığı İlerici Dönem'in ortaya çıkmasıyla sona erdi. Birinci Dünya Savaşı, Büyük Buhran ve İkinci Dünya Savaşı Amerika Birleşik Devletleri, I. Dünya Savaşı'nın 1914'te patlak vermesinden 1917 tarihine değin tarafsızlığını sürdürdü. 1917'de İtilaf Devletleri'nin yanında savaşa katılarak savaşın gidişatının değişmesinde önemli rol oynadı. 1919'da Başkan Woodrow Wilson, Paris Barış Konferansı'nda diplomatik bir rol üstlendi ve ABD'nin Milletler Cemiyeti'ne katılmasını şiddetle savundu. Ancak Senato bunu kabul etmeyi reddetti ve Milletler Cemiyeti'ni kuran Versay Antlaşması'nı onaylamadı. 1920'de kadın hakları hareketi, kadınlara oy hakkı tanıyan bir anayasa değişikliğini kabul etti. 1920'ler ve 1930'lar, kitle iletişimi için radyonun yükselişine ve ilk televizyonun icadına tanık oldu. Kükreyen Yirmilerin refahı, 1929 Wall Street iflası ve Büyük Buhran'ın başlamasıyla sona erdi. Franklin D. Roosevelt, 1932'de başkan seçildikten sonra bu duruma New Deal ile çözüm bulmaya çalıştı. Milyonlarca Afroamerikalının Güney Amerika'dan Büyük Göçü I. Dünya Savaşı'ndan önce başladı ve 1960'lara kadar sürdü; 1930'ların ortalarındaki Dust Bowl ise birçok çiftçi topluluğunu yoksullaştırdı ve yeni bir batı göçü dalgasına neden oldu. İlk başta II. Dünya Savaşı sırasında etkili bir şekilde tarafsızlığını koruyan ABD, Mart 1941'de Lend-Lease programı aracılığıyla Müttefik Devletler'e malzeme sağlamaya başladı. 7 Aralık 1941'de Japonya İmparatorluğu Pearl Harbor'a sürpriz bir saldırı başlattı ve bu olay ABD'nin Mihver Devletleri'ne karşı Müttefik Devletler yanında savaşa katılmasıyla sonuçlandı. Ertesi yıl yaklaşık 120.000 Japon asıllı Amerikan vatandaşı koruma altına alındı. Japonya önce ABD'ye saldırmış olsa da, ABD yine de "önce Avrupa" savunma politikasını izledi. ABD böylece büyük Asya kolonisi Filipinler'i askeri birliklerinin desteksiz kaldığı Japon işgaline ve ilhakına karşı kaybedilen bir mücadele sonucunda terk etti. Savaş sırasında Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere, Sovyetler Birliği ve Çin ile birlikte savaş sonrası dünyayı planlamak için bir araya gelen "Dört Güçten" biriydi. Ülke yaklaşık 400.000 askeri personelini kaybetse de savaştan nispeten daha az zararla çıktı ve daha da büyük bir ekonomik ve askeri etkiye sahip oldu. Amerika Birleşik Devletleri, yeni uluslararası finans kurumları ve Avrupa'nın savaş sonrası yeniden yapılanması konusunda anlaşmalar imzalanan Bretton Woods ve Yalta konferanslarında öncü bir rol oynadı. Avrupa'daki savaş Müttefiklerin zaferiyle sonuçlandığında, 1945'te San Francisco'da düzenlenen uluslararası bir konferans, savaştan sonra aktif hale gelen Birleşmiş Milletler Antlaşması'nı ortaya koydu. Amerika Birleşik Devletleri ve Japonya daha sonra tarihin en büyük deniz savaşında, Leyte Körfezi Muharebesi'nde birbirleriyle savaştı. Amerika Birleşik Devletleri ilk nükleer silahları geliştirdi ve Ağustos 1945'te Japonya'nın Hiroşima ve Nagazaki şehirlerinde kullandı; Japonlar 2 Eylül'de teslim oldular ve II. Dünya Savaşı sona erdi. Soğuk Savaş ve sivil haklar dönemi II. Dünya Savaşı'ndan sonra, Amerika Birleşik Devletleri ve Sovyetler Birliği, kapitalizm ve komünizm arasındaki ideolojik karşıtlıktan motivasyon alan Soğuk Savaş olarak bilinen dönemde güç, etki ve prestij için rekabet etti. Bir yanda ABD ve NATO müttefikleri, diğer yanda Sovyetler Birliği ve Varşova Paktı müttefikleri Avrupa'nın askeri işlerini kontrol ettiler. ABD, komünist etkinin genişlemesine yönelik bir sınırlama politikası geliştirdi. ABD ve Sovyetler Birliği vekalet savaşlarına girerken ve güçlü nükleer cephaneler geliştirirken, iki ülke doğrudan askeri çatışmalardan kaçındı. Birleşik Devletler sıklıkla Sovyet destekli olarak gördüğü Üçüncü dünya ülkelerindeki hareketlere karşı çıktı ve zaman zaman sol hükûmetlere karşı rejim değişikliği için doğrudan müdahalede bulundu, bazen de otoriter sağcı rejimleri destekledi. Amerikan birlikleri, 1950-1953 Kore Savaşı'nda komünist Çin ve Kuzey Kore güçleriyle savaştı. Sovyetler Birliği'nin 1957'de ilk yapay uyduyu fırlatması ve 1961'de ilk mürettebatlı uzay uçuşunu başlatması, 1969'da Amerika Birleşik Devletleri'nin Ay'a insan indiren ilk ulus olduğu bir "Uzay Yarışı"nı başlattı. Amerika Birleşik Devletleri giderek artan bir şekilde Vietnam Savaşı'na (1955-1975) dahil oldu ve 1965'te muharebe güçlerini artırdı. ABD, bu sırada kendi topraklarında İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra sürekli bir ekonomik büyüme ve genel olarak ve özellikle orta sınıfta hızlı bir nüfus artışı yaşamıştı. Özellikle 1970'lerde kadınların işgücüne katılımındaki artıştan sonra, 1985'e gelindiğinde, 16 yaş ve üstü kadınların çoğunluğu istihdam edildi. Eyaletler Arası Otoyol Sisteminin inşası, ülkenin altyapısını takip eden on yıllar boyunca dönüştürdü. Milyonlarca insan çiftliklerden ve şehir merkezlerinden büyük banliyö konut projelerine taşındı. 1959'da Alaska ve Hawaii toprakları sırasıyla Birliğe kabul edilen 49. ve 50. eyalet olduğunda Birleşik Devletler resmi olarak Kıtasal ABD'nin ötesine geçti. Büyüyen Sivil Haklar Hareketi, Martin Luther King Jr.'ın önde gelen bir lider ve figüran haline gelmesiyle, ırkçılığa ve ayrımcılığa karşı koymak için şiddetsizliği kullandı. 1968 tarihli Medeni Haklar Yasası ile sonuçlanan mahkeme kararları ve mevzuatın bir kombinasyonu, ırk ayrımcılığına son vermeye çalıştı. Bu arada, Vietnam savaşı karşıtlığı, Siyah Güç hareketi ve cinsel devrim fikirlerini benimseyen karşı kültür hareketi büyüdü. "Yoksulluğa Karşı Savaş"ın başlatılması, gelir testi yapılmış Ek Beslenme Yardımı Programı, Çocuklu Ailelere Yardım ve sırasıyla yaşlılara ve yoksullara sağlık sigortası sağlayan iki program olan Medicare ve Medicaid'in oluşturulması da dahil olmak üzere, hakları ve refah harcamalarını genişletti. 1970'ler ve 1980'lerin başında stagflasyon başladı. ABD, Yom Kippur Savaşı sırasında İsrail'i destekledi; Buna karşılık, ülke OPEC ülkelerinden gelen bir petrol ambargosu ile karşı karşıya kaldı ve bu 1973 Petrol Krizini ateşledi. 1979'da Başkan Jimmy Carter, Mısır ve İsrail arasında bir barış anlaşmasına aracılık ederek, bir Arap ulusunun İsrail'in varlığını ilk kez tanıdığını işaret etti. Başkan Ronald Reagan, başa gelmesinden sonra ekonomik durgunluğa serbest piyasa odaklı reformlarla yanıt verdi. Yumuşama politikasının çöküşünün ardından, "sınırlama"yı terk etti ve Sovyetler Birliği'ne karşı daha agresif bir politika olan "Rollback" stratejisini başlattı. 1980'lerin sonu, Sovyetler Birliği ile ilişkilerde buzların çözülmesine tanık oldu ve SSCB'nin 1991'deki çöküşünün ardından Soğuk Savaş sona erdi. Bu, ABD'nin dünyanın baskın süper gücü olarak rakipsiz kalmasıyla tek kutupluluğu beraberinde getirdi. Çağdaş tarih Soğuk Savaş'tan sonra Ortadoğu'daki çatışma 1990'da Irak'ın ABD'nin müttefiki Kuveyt'i işgal ve ilhak etmesiyle bir krizi tetikledi. İstikrarsızlığın yayılmasından korkan Başkan George H. W. Bush, Ağustos ayında Irak'a karşı Körfez Savaşı'nı başlattı ve yönetti; Ocak 1991'e kadar 34 ulustan koalisyon güçleri tarafından yürütülen savaş, Irak güçlerinin Kuveyt'ten çıkarılması ve monarşinin yeniden kurulmasıyla sonuçlandı. İlk başta ABD askeri savunma ağları şeklinde ortaya çıkan İnternet, 1990'larda uluslararası akademik platformlara ve ardından halka yayılarak küresel ekonomiyi, toplumu ve kültürü büyük ölçüde etkiledi. Dot-com balonu, istikrarlı para politikası ve azalan sosyal refah harcamaları nedeniyle 1990'lar modern ABD tarihindeki en uzun ekonomik genişlemeye sahne oldu. 1994'ten başlayarak ABD'nin Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması'nı (NAFTA) imzalamasıyla ABD, Kanada ve Meksika arasındaki ticaretin artması sağlandı. ABD 1995 ve 1999 yıllarında NATO ülkelerinin yardımıyla Bosna Savaşı'na ve Kosova Savaşı'na müdahale etti. 11 Eylül 2001'de El Kaide örgütü mensubu uçak korsanları, New York City'deki Dünya Ticaret Merkezi'ne ve Washington DC yakınlarındaki Pentagon'a yolcu uçaklarıyla çarparak terör saldırısı düzenledi ve yaklaşık 3.000 kişiyi öldürdü. Buna karşılık, Başkan George W. Bush, 2001'den 2021'e kadar Afganistan'da yaklaşık 20 yıllık bir savaşı ve 2003-2011 Irak Savaşı'nı kapsayan Terörizmle Savaş'ı başlattı. 2011'de Pakistan'daki bir askeri operasyon sırasında Usame bin Ladin öldürüldü. Uygun fiyatlı konutları teşvik etmek için tasarlanan hükûmet politikası, kurumsal ve düzenleyici yönetimdeki yaygın başarısızlıkların yanı sıra Federal Rezerv tarafından belirlenen ABD tarihinin en düşük faiz oranları 2006'da ABD'de konut balonuna yol açtı ve bu da ülkenin Büyük Buhran döneminden beri gördüğü en büyük ekonomik kriz olan 2007–2008 finansal krizi ve Büyük Durgunluk'a sebep oldu. Kriz sırasında, Amerikalıların sahip olduğu varlıklar, değerlerinin yaklaşık dörtte birini kaybetti. İlk Afroamerikan kökenli ABD başkanı olan Barack Obama, krizin ortasında 2008 yılında seçildi ve daha sonra krizin olumsuz etkilerini azaltmak ve tekrar etmemesini sağlamak amacıyla 2009 ekonomik teşvikinin Amerikan Kurtarma ve Yeniden Yatırım Yasasını, Dodd-Frank Wall Street Reformunu ve Tüketicinin Korunması Yasasını yürürlüğe koydu. 2010 yılında, Başkan Obama, Amerika Birleşik Devletleri'nde yaklaşık geçen elli yıl içindeki Sağlık hizmetlerine yönelik en kapsamlı reform olan Hasta Koruma ve Uygun Fiyatlı Bakım Yasası'nı hayata geçirme çabalarına öncülük etti. 2016 Amerika Birleşik Devletleri başkanlık seçimlerinde Cumhuriyetçi Donald Trump 45. başkan seçildi ve bu sonuç Amerikan tarihindeki en büyük siyasi huzursuzluktan biri olarak görüldü. 2020 başkanlık seçimleriyle Demokrat Joe Biden 46. başkan seçildi. 6 Ocak 2021'de, görevi bırakan Başkan Trump'ın destekçileri, başkanlık Seçim Kurulu oy sayısını bozmak için başarısız bir çabayla Birleşik Devletler Kongre Binası'nı bastı. Coğrafya Bitişik 48 eyalet ve Columbia Bölgesi 8.080.470 kilometrekarelik bir alanı kaplamaktadır. Bu alanın 7,663,940 kilometrekarelik bitişik arazidir ve toplam ABD kara alanının %83.65'ini oluşturur. Yaklaşık %15'i Kuzey Amerika'nın kuzeybatısındaki bir eyalet olan Alaska'da, geri kalanı ise Orta Pasifik'te bir eyalet ve takımada olan Hawaii'de ve Porto Riko, Amerikan Samoası, Guam, Kuzey Mariana Adaları ve ABD Virgin Adaları'ndan oluşan beş nüfuslu ancak şirketleşmemiş insular bölgesinde bulunmaktadır. Sadece yüzölçümüyle ölçüldüğünde ABD, Rusya ve Çin'in ardından üçüncü sırada, Kanada'nın ise hemen önünde yer almaktadır. Amerika Birleşik Devletleri, toplam yüzölçümü (kara ve su) bakımından dünyanın üçüncü veya dördüncü en büyük ülkesi olup, Rusya ve Kanada'nın gerisinde ve neredeyse Çin'e eşittir. Sıralama, Çin ve Hindistan tarafından tartışmalı iki bölgenin nasıl sayıldığına ve ABD'nin toplam büyüklüğünün nasıl ölçüldüğüne bağlı olarak değişmektedir. Atlantik kıyı şeridinin kıyı ovası daha iç kesimlerde yerini yaprak döken ormanlara ve Piedmont'un inişli çıkışlı tepelerine bırakır. Appalachian Dağları doğu sahilini Büyük Göller'den ve Orta Batı'nın otlaklarından ayırır. Dünyanın en uzun dördüncü nehir sistemi olan Mississippi-Missouri Nehri, ülkenin kalbinden kuzey-güney doğrultusunda akmaktadır. Büyük Ovaların düz, verimli çayırları batıya doğru uzanır ve güneydoğuda bir yayla bölgesi ile kesintiye uğrar. Büyük Ovaların batısında yer alan Rocky Dağları, ülke boyunca kuzeyden güneye uzanır ve Colorado'da 4.300 metre üzerinde zirveye ulaşır. Daha batıda kayalık Büyük Havza ve Chihuahua, Sonoran ve Mojave gibi çöller yer almaktadır. Sierra Nevada ve Cascade sıradağları Pasifik kıyısına yakın uzanır ve her iki sıradağ da 4.300 metre daha yüksek rakımlara ulaşır. Bitişik Amerika Birleşik Devletleri'ndeki en alçak ve en yüksek noktalar Kaliforniya eyaletindedir ve aralarında sadece yaklaşık 135 km vardır. Alaska'nın 6,190.5 m yüksekliğindeki Denali'si ülkenin ve Kuzey Amerika'nın en yüksek zirvesidir. Aktif volkanlar Alaska'nın Alexander ve Aleutian Adaları'nda yaygındır ve Hawaii volkanik adalardan oluşur. Rockies'teki Yellowstone Ulusal Parkı'nın altında yatan süper volkan, kıtanın en büyük volkanik özelliğidir. İklim Büyüklüğü ve coğrafi çeşitliliği ile Amerika Birleşik Devletleri, çoğu iklim tipini içermektedir. İklim, 100. meridyenin doğusunda kuzeyde nemli karasaldan güneyde nemli subtropikal iklime kadar değişir. 100'üncü meridyenin batısındaki Büyük Ovalar yarı kuraktır. Amerika'nın batısındaki birçok dağlık bölgede alp iklim görülür. Büyük Havza'da kurak, Güneybatı'da çöl, Kaliforniya kıyılarında Akdeniz, Oregon ve Washington kıyılarında ve Güney Alaska'da okyanus iklimi görülür. Alaska'nın çoğu subarktik veya kutupsaldır. Hawaii ve Florida'nın güney ucunun yanı sıra Karayipler ve Pasifik'teki toprakları tropikaldir. Meksika Körfezi'ne kıyısı olan eyaletler kasırgalara yatkındır ve dünyadaki hortumların çoğu ülkede, özellikle de Orta Batı ve Güney'deki Tornado Alley bölgelerinde meydana gelir. Genel olarak, Amerika Birleşik Devletleri dünyadaki diğer tüm ülkelerden daha fazla yüksek etkili aşırı hava olaylarına maruz kalmaktadır. ABD'de aşırı hava koşulları daha sık görülmeye başlanmış ve 1960'lara kıyasla üç kat daha fazla sıcak hava dalgası rapor edilmiştir. Bitişik 48 eyalette kaydedilen en sıcak on yılın sekizi 1998'den bu yana gerçekleşmiştir. Amerika'nın güneybatısında kuraklıklar daha kalıcı ve daha şiddetli hale gelmiştir. Biyoçeşitlilik ve koruma ABD, çok sayıda endemik tür içeren 17 mega çeşitliliğe sahip ülkeden biridir: Amerika Birleşik Devletleri ve Alaska'da yaklaşık 17.000 damarlı bitki türü bulunur ve Hawaii'de 1.800'den fazla çiçekli bitki türü bulunur, bunların çok azı anakarada görülür. Amerika Birleşik Devletleri 428 memeli, 784 kuş, 311 sürüngen, 295 amfibi ve 91.000 böcek türüne ev sahipliği yapmaktadır. Ulusal Park Hizmeti tarafından yönetilen 63 ulusal park ve federal olarak yönetilen yüzlerce başka park, orman ve vahşi doğa alanı bulunmaktadır. Toplamda hükûmet, çoğunluğu batı eyaletlerinde olmak üzere ülke topraklarının yaklaşık %28'ine sahiptir. Bu arazinin çoğu koruma altındadır, ancak bir kısmı petrol ve gaz sondajı, madencilik, tomrukçuluk veya sığır çiftçiliği için kiralanmıştır ve yaklaşık %0.86'sı askeri amaçlarla kullanılmaktadır. Çevresel konular arasında petrol ve nükleer enerji tartışmaları, hava ve su kirliliğiyle mücadele, vahşi yaşamı korumanın ekonomik maliyetleri, ağaç kesimi ve ormansızlaşma ve iklim değişikliği yer almaktadır. En önde gelen çevre ajansı, 1970 yılında başkanlık emriyle kurulan Çevre Koruma Ajansı'dır (EPA). Vahşi doğa fikri, Vahşi Doğa Yasası ile 1964 yılından bu yana kamu arazilerinin yönetimini şekillendirmiştir. Tehlike Altındaki Türler Yasası (1973), Amerika Birleşik Devletleri Balık ve Yaban Hayatı Servisi tarafından izlenen tehdit ve tehlike altındaki türleri ve yaşam alanlarını korumayı amaçlamaktadır. 2020 yılı itibarıyla ABD, Çevresel Performans Endeksi'nde ülkeler arasında 24. sırada yer almaktadır. Ülke, 2016 yılında iklim değişikliğine ilişkin Paris Anlaşması'na katılmıştır ve başka birçok çevresel taahhüdü bulunmaktadır. Paris Anlaşması'ndan 2020'de çekilmiş ancak 2021'de yeniden katılmıştır. Yönetim biçimi Amerika Birleşik Devletleri 50 eyaletten meydana gelen bir federal birliktir. Ulusal hükûmetin merkezi, Washington, DC'dir. Anayasa, ulusal hükûmetin bünyesinin ana hatlarını tespit eder. Yetkileri ile faaliyetlerini belirtir. Kendine has anayasa ve yetkilere sahip olan her eyalet de öteki işlerden sorumludur. Her eyalet; yönetim bakımından şehir, kasaba, nahiye ve köylere ayrılmıştır ve her eyaletin seçimle gelen kendi valisi vardır. Hükûmet Amerika'da hükûmet, halk hükûmetidir; halk tarafından kurulur. Kongre üyeleri, başkan, eyalet yetkilileri, kasaba ve şehirleri yönetenler halk tarafından seçilir. Hâkimler de, doğrudan halk tarafından seçilir ya da seçilmiş yetkililer tarafından tayin edilir. Kamu görevlileri, görevlerini iyi yapmadıkları ya da kanunları ciddi bir şekilde ihlal ettiklerinde görevden uzaklaştırılabilirler. Anayasa, kişilerin hak ve özgürlüklerini güvence altına almaktadır. Bu hak ve özgürlükler, 1791'de anayasaya eklenen ve İnsan Hakları Beyannamesi adı verilen ilk on değişiklikte belirtilmektedir. Anayasa, hükûmetin yetkilerini üçe ayırmıştır: Başında başkan olan yürütme, Senato ve Temsilciler Meclisi olmak üzere kongrenin her iki kanadını ihtiva eden yasama ve başta yüksek mahkeme olmak üzere yargı. Anayasa, her birinin yetkisini sınırlamakta ve birinin gereğinden fazla yetki sahibi olmasını engellemektedir. Eyalet hükûmetlerinde de sistem, federal hükûmet sisteminin hemen hemen aynısıdır. Genelde ülke yönetiminde Cumhuriyetçiler üstündür. 1993-2001 yılları arasında Demokratlar hem Temsilciler meclisinde hem de Beyaz Saray'da üstünlük kurdular. 2001 ve 2004 seçimlerinde kazanan Cumhuriyetçiler oldu. 2004 seçimlerinde sonuçlar şöyleydi; Cumhuriyetçiler: 232, Demokratlar: 202, Bağımsız: 1. 2006 seçimlerinde ise çoğunluk Demokratlardaydı; Demokratlar: 232, Cumhuriyetçiler: 202. Temsilciler Meclisi başkanlığına Demokrat Nancy Pelosi seçildi. Her eyalette yürütme kuvvetinin başında bir vali vardır. Eyalet hükûmetleri düzeni koruma, çocuk ve gençlerin eğitimi, yol inşaatı gibi işlere bakar. Federal hükûmet; ulusal, uluslararası ve birden fazla eyaleti ilgilendiren meselelerle uğraşır. Vatandaşların günlük hayatını etkileyen kanunlar, şehir ve kasabalardaki polis teşkilatı tarafından uygulanır. FBI olarak bilinen Federal Soruşturma Bürosu; eyalet sınırlarını geçen suçluları, federal kanunlara aykırı hareket edenleri araştırır. Federal Hükûmet Amerika Birleşik Devletleri Başkanı, genel seçimle dört yıllık bir süre için seçilir. Seçilen Başkan, sürenin sonunda bir devre daha seçilebilir. Başkanın aday olabilmesi için Amerika'da doğmuş olması, en az 14 yıl Amerika'da ikamet etmiş olması ve yaşının en az otuz beş olması gerekir. Yılda 200.000 dolar üzerinde maaş ve ilaveten masrafları için de 50.000 dolar alır; fakat bunların toplamı üzerinden gelir vergisi öder. Ayrıca seyahat ve misafir ağırlama masrafı olarak vergiye tabi olmayan 100.000 dolar alır. Başkan, kongre tarafından onaylanmış bir kanun tasarısını veto eder ya da bunu imzalamayı reddederse; kongrenin her iki kanadı tarafından üçte iki oyla alınan bir karar bu vetoyu hükümsüz kılar ve tasarı kanunlaşır. Başkan; federal hâkimleri, büyükelçileri, yüzlerce hükûmet yetkilisini tayin eder. Başkanın ölmesi, istifa etmesi ya da kalıcı olarak sakatlanması hâlinde görevi seçime kadar başkan yardımcısı yürütür. Birleşik Amerika Anayasası uyarınca, görev süresi tamamlanmamış bir Başkan, ancak görevi kötüye kullandığı iddiasının yeterli delile dayanılarak, Temsilciler Meclisinde üyelerin üçte iki çoğunluğunun tasdik etmesi ile görevden alınabilir. Bugüne kadar yalnız bir Amerikan Başkanı görevi kötüye kullanmakla suçlanmıştır. O da 1868'de muhakeme edilerek beraat eden Andrew Jackson'dır. Ancak 1974'te başkan Richard Nixon dâhil, yüksek makamda birçok yetkilinin karıştığı seçim kampanyasında kanun dışı para toplama olayı mahkemeye intikal etti. Watergate olarak adlandırılan bu olayda Nixon, mahkemeye çıkmadan istifa etti ve yerine Gerald Ford geçti. Yasama kolu olan Kongre; Senato ve Temsilciler Meclisi'nden meydana gelir. Senatörler 6 yıl, Temsilciler Meclisi üyeleri ise iki yıl için seçilirler. Senatör ve Temsilciler aday olmak istedikleri sürece tekrar seçilebilirler. Elli eyaletin her biri, Kongreye iki senatör gönderir. Senatonun üçte biri, her iki yılda bir seçilir. Senatör seçilmek için adayın otuz yaşını doldurması ve seçilmesinden en az dokuz yıl önce Amerikan vatandaşı olmuş bulunması şarttır. Temsilciler Meclisinin 435 üyesi vardır. Her eyalet, kendi nüfus oranına göre belli sayıda üyeye sahiptir. Eyaletler aşağı yukarı eşit nüfuslu seçim bölgelerine ayrılır ve her bölgenin seçmenleri Kongreye bir temsilci üye seçer. Bir üyenin en az yirmi beş yaşında ve en az yedi yıllık Amerikan vatandaşı olması gerekir. Bir tasarının kanun olabilmesi için hem Senato hem de Temsilciler Meclisi tarafından tasdik edilmesi gerekir. Siyasi ayrılıklar 50 eyaletin her biri, egemenliği federal hükûmetle paylaştığı bir coğrafi bölge üzerinde yargı yetkisine sahiptir. Bunlar ilçelere veya ilçe eşdeğerlerine ve daha sonra da belediyelere bölünmüştür. Columbia Bölgesi, Amerika Birleşik Devletleri'nin başkenti olan Washington şehrini içeren federal bir bölgedir. Her eyaletin Kongre'deki temsilci ve senatör sayısına eşit miktarda başkanlık seçmeni vardır ve Columbia Bölgesi'nin üç seçmeni vardır. Birleşik Devletler'in bölgelerinde başkanlık seçmeni bulunmadığından, bu bölgelerdeki insanlar başkan için oy kullanamazlar. Vatandaşlık, tüm eyaletlerde, Columbia Bölgesi'nde ve Amerikan Samoası hariç tüm büyük ABD topraklarında doğumla verilir. Amerika Birleşik Devletleri, eyaletlerin egemenliği gibi Amerikan Kızılderili uluslarının sınırlı kabile egemenliğini gözetmektedir. Amerikan Kızılderilileri ABD vatandaşıdır ve kabile toprakları ABD Kongresi ve federal mahkemelerin yargı yetkisine tabidir. Eyaletler gibi kabilelerin de bazı özerklik kısıtlamaları vardır. Savaş yapmaları, kendi dış ilişkilerini yürütmeleri ve bağımsız para basmaları ya da ihraç etmeleri yasaktır. Kızılderili rezervasyonları genellikle bir eyalet içinde yer alır, ancak eyalet sınırlarını aşan 12 rezervasyon vardır. Dış ilişkiler Amerika Birleşik Devletleri'nin yerleşik bir dış ilişkiler yapısı vardır ve 2019 yılında dünyanın en büyük ikinci diplomatik teşkilatına sahip olmuştur. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin daimi üyesidir ve Birleşmiş Milletler Genel Merkezi'ne ev sahipliği yapmaktadır. Amerika Birleşik Devletleri aynı zamanda G7, G20, ve OECD hükûmetler arası örgütlerinin de bir üyesidir. Neredeyse tüm ülkelerin büyükelçilikleri ve birçoğunun da ülkede konsoloslukları (resmi temsilcileri) bulunmaktadır. Aynı şekilde, İran, Kuzey Kore, ve Bhutan dışında neredeyse tüm ülkelerin ABD ile resmi diplomatik misyonları bulunmaktadır. Tayvan'ın ABD ile resmi diplomatik ilişkileri olmamasına rağmen, gayri resmi de olsa yakın ilişkiler sürdürmektedir. Amerika Birleşik Devletleri ayrıca Tayvan'a düzenli olarak askeri teçhizat tedarik etmektedir. Amerika Birleşik Devletleri'nin Birleşik Krallık ile "Özel İlişkisi" ve Kanada, Avustralya, Yeni Zelanda, Filipinler, Japonya, Güney Kore, İsrail, ve bazı Avrupa Birliği ülkeleriyle (Fransa, İtalya, Almanya, İspanya ve Polonya) güçlü bağları bulunmaktadır. ABD, askeri ve ulusal güvenlik konularında NATO müttefikleriyle ve Amerikan Devletleri Örgütü ve ABD-Meksika-Kanada Serbest Ticaret Anlaşması aracılığıyla Amerika kıtasındaki ülkelerle yakın işbirliği içindedir. Güney Amerika'da Kolombiya geleneksel olarak ABD'nin en yakın müttefiki olarak kabul edilir. ABD, Serbest Ortaklık Anlaşması aracılığıyla Mikronezya, Marshall Adaları ve Palau için tam uluslararası savunma yetkisi ve sorumluluğu kullanmaktadır. Rusya'nın 2014 yılında Kırım'ı ilhak etmesi ve 2022 yılında Ukrayna'yı işgale başlamasından bu yana ABD, Ukrayna'nın kilit bir müttefiki haline gelmiş ve bu süreçte Rusya ile ilişkileri önemli ölçüde bozulmuştur. ABD'nin de Çin ile ilişkileri bozulmuş ve Tayvan ile yakınlaşmıştır. Askeri ABD başkanı, Amerika Birleşik Devletleri Silahlı Kuvvetlerinin başkomutanıdır ve ordunun liderlerini, savunma bakanını ve Genelkurmay Başkanlarını atar. Merkezi Washington, DC yakınlarındaki Pentagon'da bulunan Savunma Bakanlığı, Ordu, Deniz Piyadeleri, Deniz Kuvvetleri, Hava Kuvvetleri ve Uzay Kuvvetleri'nden oluşan altı hizmet kolundan beşini yönetiyor. Sahil Güvenlik, barış zamanında İç Güvenlik Bakanlığı tarafından yönetilir ve savaş sırasında Deniz Kuvvetleri Departmanına devredilebilir. Amerika Birleşik Devletleri 2019'da ordusuna 649 milyar dolar harcadı, bu da küresel askeri harcamaların %36'sını oluşturuyor. GSYİH'nın %4,7'si ile bu oran, Suudi Arabistan'dan sonra tüm ülkeler arasında ikinci en yüksek orandı. Ayrıca dünyanın nükleer silahlarının %40'ından fazlasına sahiptir, bu sayıda Rusya'dan sonra ikinci en büyük nükleer silah sayısı anlamına gelmektedir. 2019'da ABD Silahlı Kuvvetlerinin altı şubesinin tamamı 1,4 milyon personelin aktif görevde olduğunu bildirdi. Yedekler ve Ulusal Muhafızlar toplam asker sayısını 2,3 milyona çıkardı. Savunma Bakanlığı da müteahhitler hariç yaklaşık 700.000 sivil istihdam etti. Amerika Birleşik Devletleri'nde askerlik hizmeti isteğe bağlıdır, ancak savaş zamanında Seçici Hizmet Sistemi aracılığıyla zorunlu askerlik yapılabilir. Amerika Birleşik Devletleri, Çin Halk Kurtuluş Ordusu ve Hindistan Silahlı Kuvvetleri'nden sonra dünyanın en büyük üçüncü birleşik silahlı kuvvetlerine sahiptir. Bugün, Amerikan kuvvetleri, Hava Kuvvetlerinin geniş nakliye uçakları filosu, Donanmanın 11 aktif uçak gemisi ve Deniz Kuvvetleri ile denizde Deniz seferi birimleri ve Hava Kuvvetleri nakliye uçakları tarafından konuşlandırılan Ordunun XVIII Hava İndirme Kolordusu ve 75. Korucu Alayı tarafından hızla konuşlandırılabilir. Hava Kuvvetleri, stratejik bombardıman filosu aracılığıyla dünyanın dört bir yanındaki hedefleri vurabilir, Amerika Birleşik Devletleri genelinde hava savunmasını korur ve Ordu ve Deniz Piyadeleri kara kuvvetlerine yakın hava desteği sağlar. Uzay Gücü, Küresel Konumlandırma Sistemini işletir, tüm uzay fırlatmaları için Doğu ve Batı Menzillerini işletir ve Amerika Birleşik Devletleri'nin Uzay Gözetleme ve Füze Uyarı ağlarını işletir. Ordu, yurtdışında yaklaşık 800 üs ve tesis işletiyor ve 25 yabancı ülkede 100'den fazla aktif görevli personel konuşlandırıyor. Kolluk kuvvetleri ve suç Amerika Birleşik Devletleri'nde yerelden federal düzeye kadar yaklaşık 18.000 polis teşkilatı bulunmaktadır. Amerika Birleşik Devletleri'nde yasalar çoğunlukla yerel polis departmanları ve şerif ofisleri tarafından uygulanmaktadır. Eyalet polisi daha geniş kapsamlı hizmetler sunar ve Federal Soruşturma Bürosu (FBI) ve ABD Marshals Service gibi federal kurumların sivil hakları, ulusal güvenliği korumak ve ABD federal mahkemelerinin kararlarını ve federal yasaları uygulamak gibi özel görevleri vardır. Eyalet mahkemeleri çoğu hukuk ve ceza davasını yürütürken, federal mahkemeler belirlenmiş suçlara ve eyalet ceza mahkemelerinden gelen temyiz başvurularına bakar. 2020 itibarıyla, Amerika Birleşik Devletleri'nde kasıtlı cinayet oranı her 100.000 kişide 7'dir. Dünya Sağlık Örgütü Ölüm Veritabanı'nın 2010 yılına ait kesitsel bir analizi, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki cinayet oranlarının "diğer yüksek gelirli ülkelere kıyasla 7,0 kat daha yüksek olduğunu ve bunun 25,2 kat daha yüksek olan silahla işlenen cinayet oranından kaynaklandığını" göstermiştir. Amerika Birleşik Devletleri dünyada belgelenmiş en yüksek hapsetme oranına ve en büyük cezaevi nüfusuna sahiptir. 2019 yılında, bir yıldan fazla hapis cezasına çarptırılanlar için toplam cezaevi nüfusu 1.430.800'dür; bu da 100.000 kişi başına 419'luk bir orana karşılık gelmektedir ve 1995'ten bu yana en düşük seviyededir. Prison Policy Initiative'in 2,3 milyon tahmini gibi bazı tahminler bu sayının daha yüksek olduğunu göstermektedir. Çeşitli eyaletler, hükûmet politikaları ve tabandan gelen girişimler yoluyla cezaevi nüfuslarını azaltmaya çalışmıştır. Çoğu ülke idam cezasını kaldırmış olsa da, Amerika Birleşik Devletleri'nde bazı federal ve askeri suçlar için ve 50 eyaletten 27'sinde ve bir bölgede yaptırım uygulanmaktadır. Bu eyaletlerin birçoğunda cezanın uygulanmasına ilişkin, her biri eyalet valisi tarafından konulan moratoryumlar bulunmaktadır. 1977'den bu yana 1.500'den fazla infaz gerçekleştirilmiş olup, ABD Çin, İran, Suudi Arabistan, Irak ve Mısır'ın ardından dünyada en fazla infazın gerçekleştirildiği altıncı ülke olmuştur. Ancak, yakın zamanda cezayı kaldıran birkaç eyaletle birlikte bu sayı ulusal çapta düşüş eğilimine girmiştir. Ekonomi Uluslararası Para Fonu'na göre, 22,7 trilyon dolarlık ABD gayri safi yurtiçi hasılası (GSYH), piyasa döviz kurları üzerinden gayri safi dünya hasılasının %24'ünü ve satın alma gücü paritesi (PPP) üzerinden gayri safi dünya hasılasının %16'sından fazlasını oluşturmaktadır. 1983'ten 2008'e kadar ABD'nin reel bileşik yıllık GSYİH büyümesi %3,3 olurken, G7'nin geri kalanının ağırlıklı ortalaması %2,3 olmuştur. Ülke, kişi başına düşen nominal GSYH'de dünyada beşinci, kişi başına düşen GSYH ise yedinci sırada yer almaktadır. Ülke, en az 1900 yılından bu yana dünyanın en büyük ekonomisi konumundadır. Amerika Birleşik Devletleri, özellikle yapay zeka, bilgisayar, ilaç, tıbbi, havacılık ve askeri teçhizat alanlarında teknolojik açıdan en güçlü ve yenilikçi ülkedir. Ülke ekonomisi, bol doğal kaynaklar, gelişmiş bir altyapı ve yüksek verimlilikle beslenmektedir. Kaynaklar tahminlerinde farklılık gösterse de, 2019'da 44,98 trilyon ABD doları ile en yüksek ikinci toplam doğal kaynak değerine sahiptir. Amerikalılar, OECD üyesi ülkeler arasında en yüksek ortalama hane halkı ve çalışan gelirine sahiptir. 2010 yılında dördüncü en yüksek medyan gelirine sahipken, 2013 yılında altıncı en yüksek medyan hane gelirine sahip olmuşlardır. ABD doları uluslararası işlemlerde en çok kullanılan para birimidir ve ekonomisi, ordusu, petrodolar sistemi ve buna bağlı eurodolar ve büyük ABD hazine tahvilleri piyasası tarafından desteklenen dünyanın en önde gelen rezerv para birimidir. Birçok ülke bunu resmi para birimi olarak kullanmaktadır ve diğerlerinde fiili para birimidir. New York Menkul Kıymetler Borsası ve Nasdaq, piyasa değeri ve ticaret hacmi açısından dünyanın en büyük borsalarıdır. ABD'nin en büyük ticaret ortakları Çin, Avrupa Birliği, Kanada, Meksika, Hindistan, Japonya, Güney Kore, Birleşik Krallık ve Tayvan'dır. ABD dünyanın en büyük ithalatçısı ve ikinci en büyük ihracatçısıdır. USMCA da dâhil olmak üzere birçok ülke ile serbest ticaret anlaşması vardır. ABD, 2019 Küresel Rekabet Edebilirlik Raporu'nda Singapur'un ardından ikinci sırada yer verildi. Dünyanın en büyük 500 şirketinden 121'inin merkezi ABD'de bulunmaktadır. Ekonomisi post-endüstriyel bir gelişme düzeyine ulaşmış olsa da, Amerika Birleşik Devletleri endüstriyel bir güç olmaya devam etmektedir. Daha küçük bir refah devletine sahiptir ve diğer yüksek gelirli ülkelerin çoğundan daha az geliri devlet eliyle yeniden dağıtmaktadır. Amerika Birleşik Devletleri 2017 yılında 156 ülke arasında gelir eşitsizliğinde 41. sırada yer alırken, gelişmiş ülkelerin geri kalanına kıyasla en yüksek gelir eşitsizliğine sahip ülke olmuştur. Bilim ve teknoloji Amerika Birleşik Devletleri 19. yüzyılın sonlarından beri teknolojik yeniliklerde ve 20. yüzyılın ortalarından beri bilimsel araştırmalarda lider olmuştur. Değiştirilebilir parçalar üretme yöntemleri, 19. yüzyılın ilk yarısında ABD Savaş Departmanının Federal Silah fabrikaları tarafından geliştirildi. Bu teknoloji, makine takım endüstrisinin kurulmasıyla birlikte, 19. yüzyılın sonlarında ABD'nin büyük ölçekli dikiş makineleri, bisikletler ve diğer öğelerin imalatına sahip olmasını sağladı ve Amerikan üretim sistemi olarak tanındı. 20. yüzyılın başlarında fabrika elektrifikasyon ve montaj hattı ve diğer emek tasarrufu sağlayan tekniklerin ortaya çıkışı seri üretim sistemini yarattı. 21. yüzyılda, Amerika Birleşik Devletlerinde araştırma ve geliştirme finansmanının yaklaşık üçte ikisi özel sektörden gelir. Amerika Birleşik Devletleri, bilimsel araştırma makalelerinde ve etki faktörü konusunda dünyaya öncülük eder. 1876'da Alexander Graham Bell ilk ABD telefon patentini aldı. Thomas Edison'un araştırma laboratuvarı, türünün ilk örneği olan fonografı, ilk uzun ömürlü ampulü ve ilk uygulanabilir film kamerasını geliştirdi. Sonuncusu, dünya çapında eğlence endüstrisi ortaya çıkmasına neden oldu. 20. yüzyılın başlarında, Ransom E. Olds ve Henry Ford otomobil şirketleri montaj hattını popüler yaptılar. Wright kardeşler, 1903'te ilk sürekli ve kontrollü havadan ağır güçle çalışan uçuşu yaptılar. 1920'lerde ve 30'larda faşizm ve Nazizm'in yükselişi, Albert Einstein, Enrico Fermi ve John von Neumann dahil olmak üzere birçok Avrupalı bilim insanının Birleşik Devletlere göç etmesine yol açtı. II. Dünya Savaşı sırasında Manhattan Projesi nükleer silahlar geliştirerek Atom Çağı'nı başlatırken, Uzay Yarışı roketçilikte, malzeme bilimi ve havacılık'ta hızlı ilerlemeler sağladı. 1950'lerde neredeyse tüm modern elektronikte önemli bir aktif bileşen olan transistör'ün icadı, birçok teknolojik gelişmeye ve ABD teknoloji endüstrisinde önemli bir genişlemeye yol açtı. Bu da, Kaliforniya'daki Silikon Vadisi gibi ülke çapında birçok yeni teknoloji şirketinin ve bölgesinin kurulmasına yol açtı. Advanced Micro Devices (AMD) ve Intel gibi Amerikan mikroişlemci şirketlerinin yanı sıra Adobe Systems, Apple Inc., IBM, Microsoft ve Sun Microsystems gibi hem bilgisayar yazılım hem de donanımı şirketlerince sağlanan ilerlemeler kişisel bilgisayarı yarattı ve popüler yaptı. ARPANET, 1960'larda Savunma Bakanlığı gereksinimlerini karşılamak için geliştirildi ve İnternet'e evrilen gelişen ağlar serisi'nin ilki oldu. Amerika Birleşik Devletleri, 2022'de Küresel Buluş Endeksi'nde İsviçre’den sonra ikinci sırada yer aldı. Gelir, zenginlik ve yoksulluk Dünya nüfusu'nun %4,24'ünü oluşturan Amerikalılar topluca dünyanın toplam servetinin %29,4'üne sahiptir ve bu, ülkeler arası en büyük yüzdedir. Ayrıca 2020 itibarıyla 724 milyarder ve 10,5 milyon milyonerle dünyadaki milyoner'lerle ABD ayrıca milyarder sayısında ilk sıradadır. 2019-2021 küresel SARS-CoV-2 pandemisi ​​öncesinde, Credit Suisse, yaklaşık 18.6 milyon ABD vatandaşını 1 milyon doları aşan net değere sahip olarak listeledi. Küresel Gıda Güvenliği Endeksi, Mart 2013'te gıda satın alınabilirliliği ve genel gıda güvenliği açısından ABD'yi bir numarada sıraladı. Amerikalılar ortalama konut ve kişi başına olarak AB sakinlerden iki katından çok yaşam alanları vardır. 2017 yılı için Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı, Amerika Birleşik Devletleri'ni İnsani Gelişme Endeksi (HDI) ne ve eşitsizlik-ayarlı HDI (IHDI) 'ye göre 189 ülke arasında 13. sırada yer aldı. ABD'de zenginlik, gelir ve vergiler gibi yüksek oranda yoğunlaşmıştır; yetişkin nüfusun en zengin %10'u ülkenin hane halkı servetinin %72'sine sahipken, alt yarısı sadece %2'sine sahiptir. Federal Rezerv'e göre, en tepedeki %1, 2016'da ülke servetinin %38,6'sını kontrol ediyordu. 2017'de Forbes, yalnızca üç kişinin (Jeff Bezos, Warren Buffett ve Bill Gates) nüfusun alt yarısından daha fazla paraya sahip olduğunu buldu. OECD tarafından 2018 yılında yapılan bir araştırmaya göre, Birleşik Devletler, büyük ölçüde zayıf toplu pazarlık sistemi ve risk altındaki işçiler için hükûmet desteğinin olmaması nedeniyle, neredeyse diğer tüm gelişmiş ülkelerden daha fazla az gelirli işçi yüzdesine sahiptir. Gelir elde edenlerin en üstteki yüzde biri olan üst sınıf, gelirin devlet transferleri hariç piyasa geliri olarak tanımlandığı 2009'dan 2015'e kadar elde edilen gelirlerin yüzde 52'sini oluşturdu. Yıllarca süren durgunluğun ardından, medyan hane geliri, iki yıl üst üste rekor büyümenin ardından 2016'da rekor seviyeye ulaştı. Ancak gelir eşitsizliği rekor seviyelerde kalmaya devam etmekte ve gelir kazananların beşte biri toplam gelirin yarısından fazlasını eve götürmektedir. En tepedeki yüzde birin aldığı 1976'da yüzde dokuz iken 2011'de yüzde 20'ye iki katına çıkan toplam yıllık gelir payındaki artış, gelir eşitsizliğini önemli ölçüde etkiledi ve Amerika Birleşik Devletleri'ni OECD üyeleri arasında en geniş gelir dağılımlarından birisi yaptı. Gelir eşitsizliğinin kapsamı ve önemi tartışma konusudur. Ocak 2019'da yaklaşık 567.715 korunaklı ve korumasız ABD'deki evsiz kişi vardı ve neredeyse bunların üçte ikisi acil durum barınağı ya da geçici konut programında kalıyordu. 2007 seviyelerine göre yaklaşık %35 daha fazla olarak 2011'de 16.7 milyon çocuk gıda güvenliği olmayan hanelerde yaşıyordu, ancak yıl boyunca gıda alımı ya da yeme alışkanlıkları bozulmuş ve çoğu vaka kronik olmayan yalnızca 845.000 Amerikalı çocukta (%1.1) düşüş yaşandı. 2018 Haziran itibarıyla 40 milyon kişi, yani ABD nüfusunun kabaca %12.7'si, 13.3 milyon çocuk da dahil olmak üzere yoksulluk içinde yaşıyordu. Yoksulların 18.5 milyonu derin yoksulluk içinde yaşıyordu (aile geliri yoksulluk eşiğinin yarısının altında) ve beş milyondan fazlası ise "Üçüncü Dünya' koşullarında" yaşıyordu. 2017'de, yoksulluk oranlarına göre en düşük ve en yüksek olan ABD eyaletleri ya da bölgeleri sırasıyla New Hampshire (%7,6) ve Amerikan Samoası (%65) idi. COVID-19 pandemisi'nin neden olduğu ekonomik etki ve kitlesel işsizlik, Aspen Enstitüsü tarafından yapılan ve 2020'nin sonuna kadar 30 ila 40 milyon insanın tahliye riski altında olduğunu gösteren analizle kitlesel tahliye krizi korkularını artırdı. Ulaşım Amerika Birleşik Devletleri'nin neredeyse tamamı standart hat olan demiryolu ağı dünyanın en uzun demiryolu ağıdır ve 293.564 km'yi aşmaktadır. Amtrak tarafından dört eyalet dışında tüm eyaletlere sağlanan şehirlerarası yolcu hizmeti ile çoğunlukla yük taşır. Ülkenin iç su yolları dünyanın en uzun beşinci su yoludur ve toplam 41.009 km'dir. Kişisel ulaşıma, 6,4 milyon kilometre uzunluğundaki kamuya açık yol ağında faaliyet gösteren otomobiller hakimdir. Amerika Birleşik Devletleri dünyanın en büyük ikinci otomobil pazarına sahiptir ve 1.000 Amerikalı başına düşen 816,4 araçla (2014) dünyada kişi başına düşen en yüksek araç sahipliğine sahiptir. 2017 yılında, iki tekerlekli olmayan 255 milyon motorlu araç veya 1.000 kişi başına yaklaşık 910 araç düşmekteydi. Sivil havayolu sektörü tamamen özel sektöre aittir ve 1978'den bu yana büyük ölçüde serbestleştirilmiştir; büyük havalimanlarının çoğu ise kamuya aittir. Taşınan yolcu sayısına göre dünyanın en büyük üç havayolu şirketi ABD merkezli olup, American Airlines 2013 yılında US Airways tarafından satın alındıktan sonra bir numara olmuştur. Dünyanın en yoğun 50 yolcu havalimanından 16'sı Amerika Birleşik Devletleri'ndedir ve bunların arasında en yoğun olanı Hartsfield-Jackson Atlanta Uluslararası Havalimanı'dır. En işlek elli konteyner limanından dördü Amerika Birleşik Devletleri'nde yer almaktadır ve bunların en işlek olanı Los Angeles Limanı'dır. Turizm Amerika Birleşik Devletleri, Birleşmiş Milletler Turizm Örgütünün verilerine göre 2019 yılında Dünya'nın en çok ziyaret edilen 3. ülkesi olmuştur. Demografi Nüfus Amerika Birleşik Devletleri Nüfus Sayım Bürosu yaklaşık 11,2 milyon yasadışı göçmen de dâhil ülkenin nüfusunu 328.200.000 olarak tahmin eder. 1900'lerde yaklaşık 76 milyon olan ABD nüfusu 20. yüzyılda neredeyse dört katına çıktı. Çin ve Hindistan'dan sonra dünyanın en kalabalık üçüncü ülkesi olan ABD, büyük nüfus artışı beklenen ülkeler arasında büyük ve sanayileşmiş tek ülkedir. ABD'de 1000'de 13 olan doğum hızı, %35 olan dünya ortalamasının altındadır. Nüfus artışı hızı pozitif %0,9, birçok gelişmiş ülkeye göre daha yüksektir. 2012 mali yılı içinde, bir milyondan fazla göçmene (çoğu aile birleşimi ile gelen) yasal ikamet hakkı verildi. Meksika, 1965 Göç Yasasından beri yeni ikamet edenlerin önde gelen kaynağıdır. Çin, Hindistan ve Filipinler her sene gönderenler arasında ilk dörttedir. Dokuz milyon Amerikalı homoseksüel, biseksüel ya da transseksüeldir, bu nüfusun en az yüzde dördüne eşittir. 2010 yılında yapılan bir araştırmada erkeklerin yüzde yedisi ve kadınların yüzde sekizi kendini gey, lezbiyen ya da biseksüel olarak tanımlamıştır. Göçler ABD bir göçmen ülkesidir. Göçmenler tarafından kurulmuş ve geliştirilmiştir. Hâlâ dünyanın en çok göç alan ülkelerinden birisidir. Amerika Birleşik Devletleri'nin 4 Temmuz 1776'daki bağımsızlığından hemen önce nüfus yaklaşık 2,5 milyon kadardı (%95 Beyaz Avrupalı, %5 Siyahi Afrikalı). Bu beyaz nüfusta en büyük pay Almanların ve İskandinav ülkelerinindir (İsveç, Norveç, Danimarka). Bu uluslar ilk 3 grubu oluşturmaktaydı (dinî olarak %98 Protestan, %2 Katolik). 1620-1770 yılları arasında bu ilk gelenler karşılıklı evlilikler ve din birliği sayesinde bugün Beyaz Amerikalı denilen (WASP: White, Anglo-Saxon, Protestant yani Beyaz, Anglosakson, Protestan), Amerikan ulusunun politikada ve iş dünyasında hâkim konumda olan ana çekirdeğini oluşturdular. 1961-1963 yılları arasında başkanlık yapan Katolik John F. Kennedy ve 2009-2017 yılları arasında başkanlık yapan Afroamerikalı Barack Obama hariç bütün ABD başkanları bu gruba dâhildir. Günümüz ABD'sinde yaşayan siyahilerin (Afroamerikalılar) çoğu Amerika'ya getirilen kölelerin soyundan gelmektedir. 1870-1920 yılları arası 2. göç dalgasının oluştuğu yıllardır. Bu yıllarda yukarıda adı geçen devletlerden göçler devam etmektedir; fakat yoğunluk Katolik ve Ortodoks Avrupalılara (İtalyanlar, Yunanlar, Gürcüler, Ermeniler, Ruslar, Lehler, Avusturya-Macaristan, Sırplar) ve İrlandalılara kaymıştır. 1880 yılında nüfus 60 milyona yaklaşmıştır (1950'de %86 Beyaz Avrupalı, %9 Siyahi Afrikalı, %3 Hispanik (Latin Amerikalı); dinî olarak ise %74 Protestan, %20 Katolik, %3 Musevi, %2 Ortodoks ve %1 Budist). ABD'nin nüfusu 1935'te 100 milyona, 1970'te 200 milyona, 2005'te ise 300 milyona ulaşmıştır. 3. göç dalgası 1970'lerin sonunda başlamıştır ve hâlen sürmektedir. Bu göç dalgası daha çok çeşitlilik göstermektedir. Asya'dan, Ortadoğu'dan, eski komünist ülkelerden, Latin ülkelerinden -özellikle Meksika ve Karayipler'den- gelen yoğun Hispanik-Latin Amerikalı göçüdür (yılda yaklaşık 800.000 ila 1,5 milyon arası). 2006 sayımına göre nüfusu 1 milyon ya da üzerinde olan 32 tane grup vardır. 2010 sayımına göre nüfusun çoğunluğu (%63,7) beyaz ve Avrupalı, %16,4'ü Hispanik-Latin Amerikalıdır. Nüfusun %12,2'si Siyahi Afrikalı, %4,7'si Asya kökenli, %0,7'si Amerikan yerlisi, %0,2'si Pasifik adaları yerlisi, %1,9'u melez ve %0,2'si diğer ırklardandır. Diller Amerika Birleşik Devletleri'nin federal düzeyde resmî dili yoktur. Ancak ülkede en çok kullanılan dil İngilizcedir (Amerikan İngilizcesi). 2010 yılında 5 yaşın üzerinde olan, yaklaşık olarak 230 milyon kişi diğer bir deyişle nüfusun %80'i evlerinde sadece İngilizce konuşmaktadır, bunu %12 ile İspanyolca takip etmektedir. En az 28 eyalette bazı Amerikalılar İngilizcenin resmi dil olmasını savunmaktadırlar. Hawaii'de eyalet anayasasına göre Hawaii dili ve İngilizce ortak resmi dillerdir. İspanyolcanın kullanımı ise Meksika ve Küba'dan gelen göçmenler nedeniyle son yıllarda belli kollarda arttı. Louisiana eyaletinde ise Fransızca kullanılır; çünkü Fransız sömürgeleri burada kurulmuştur. Din ABD Anayasasında yapılan ilk değişiklik, dinin özgürce uygulanmasını garanti ediyor ve Kongre'nin kuruluşuna uygun olarak yasa çıkarmasını yasaklıyor. 2013'te yapılan bir ankette, Amerikalıların yüzde 56'sı, dinin "hayatlarında çok önemli bir rol oynadığını" söyledi; bu, diğer gelişmiş ülkelerden çok daha yüksek bir rakam. 2009 Gallup anketinde, Amerikalıların %42'si haftalık veya neredeyse haftalık olarak kiliseye gittiklerini söyledi; bu oran Vermont'ta %23 ile en az ve Mississippi'de %63 ile en çok olarak değişmektedir. Diğer Batı ülkelerinde olduğu gibi, Amerika Birleşik Devletleri de daha az dindar hale geliyor. Dinsizlik, 30 yaşın altındaki Amerikalılar arasında hızla yayılıyor. Anketler 1980'lerin ortalarından bu yana, Birleşik Devletler'de, özellikle genç Amerikalılar arasında, organize dine olan inancın azaldığını gösteriyor. 2012'de yapılan bir araştırmaya göre, ABD nüfusu içindeki Protestanların oranı, ilk kez çoğunluğun dini kategorisi statüsünü kaybederek %48'e düştü. Dindar olmayan Amerikalıların ortalama 2.2 çocuğu olan Hristiyanlara kıyasla ortalama 1.7 çocuğu var. Hristiyanların %52'si, inançsızların ise %37'si evliliğe daha az istekli. 2014'te yapılan bir ankete göre, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki yetişkinlerin %70.6'sı kendilerini Hristiyan olarak tanımlıyor. Protestanlık %46,5 olmasına rağmen, Roma Katolik Kilisesi %20,8 ile en büyük tek mezheptir. 2014'te Amerikalı yetişkinlerin %5,9'u Hristiyan olmayan bir dine inandıklarını söyledi. Bunlar arasında Yahudilik (%1.9), Hinduizm (%1.2), Budizm (%0.9) ve İslam (%0.9) bulunmaktadır. Araştırmada, 1990'larda %8.2 iken günümüzde Amerikalıların %22,8'i kendilerini agnostik, ateist veya sadece dinsiz olarak tanımladı. Üniteryen Üniversalizm, Scientology, Bahailik, Sihizm, Jainizm, Şintoizm, Konfüçyanizm, Satanizm, Taoizm, Neo-Druidizm, Yerli Amerikan Dini, Vika, Dini Hümanizm ve Deizm toplulukları da bulunmaktadır. Protestanlık, tüm Amerikan nüfusunun yaklaşık yarısını oluşturan en büyük Hristiyan dini gruptur. Baptistler %15,4 ile dünyanın en büyük Protestan mezhebidir ve Güneyli Baptist Toplumu ABD nüfusunun %5,3'ü ile en büyük bireysel Protestan mezhebidir. Baptistlere ek olarak, diğer Protestan kategorileri arasında laik Protestanlık, Metodizm, Pentikostalizm, Tanımsız Protestanlar, Lütercilik, Presbiteryenlik, Cemaatçilik, diğer Kalvinizm, Piskoposluk / Anglikanizm, Quakers, Adventistlik, Diğerleri, Hristiyanlık ve Hristiyan Hareketi yer alır. Amerikalı Protestanların üçte ikisi yeniden doğacağını düşünüyor. Amerika Birleşik Devletleri'ndeki Roma Katolikliği, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki İspanyol ve Fransız kolonilerinin yanı sıra İngiliz Maryland kolonisi kaynaklıdır. Daha sonra İrlandalı, İtalyan, Leh, Alman ve İspanyol göçünün bir sonucu olarak gelişti. Rhode Island, toplam nüfusun %40'ı ile en büyük Katolik nüfus oranına sahiptir. Utah, Mormon nüfusunun çoğunluğunun dindar olduğu tek eyalettir. Mormon Koridoru ayrıca Arizona, Kaliforniya, Idaho, Nevada ve Wyoming'e kadar genişledi. Doğu Ortodoks Kilisesi, eski bir Rus kolonisi olan Alaska'da nüfusun %5'i tarafından kabul edilmekte ve son zamanlarda Doğu Avrupa'dan gelen göçler nedeniyle Amerika kıtasındaki varlığını sürdürmektedir. Son olarak, Birlik Pentikostalizmi, Yehova'nın Şahitleri, Restorasyonculuk, Mesih Kiliseleri, Hristiyan Bilim, Üniteryenizm ve diğerleri dahil olmak üzere ülkede bir dizi başka Hristiyan grup aktiftir. İncil Kuşağı, Amerika'nın güneyinde muhafazakar evanjelik Protestan kültürün önemli bir parçası olduğu ve mezhepler arası Hristiyan kilisesi üyeliğine dayalı olarak ulusal ortalamanın üzerinde olan bölgeleri tanımlamak için kullanılan resmi olmayan bir ifadedir. Buna karşılık, New England ve Batı Amerika Birleşik Devletleri'nde din daha az önemli bir rol oynamaktadır. Şehirleşme Amerikalıların yaklaşık %82'si, banliyöler dahil, şehirleşmiş bölgelerde yaşar. Bu kişilerin de yaklaşık yarısı, nüfusu 50.000'in üzerinde olan şehirlerde yaşar. 2008 yılında; 273 ABD şehrinin nüfusu, 100.000’in üzerindeydi. Dokuz şehrin nüfusu bir milyonu ve dört şehrin (New York, Los Angeles, Chicago ve Houston) nüfusu da iki milyonu geçiyordu. Özellikle ABD’nin güneyi ve batısındaki pek çok büyük şehrin nüfusu hızla artmaktadır. Düşünce ve sanat yaşamı Kolej ve üniversiteler Amerika Birleşik Devletleri'nde yükseköğretim 18 yaşında başlar. Ancak yükseköğretimin oraya özgü bir özelliği vardır ki, Avrupa'da rastlanmaz: Üniversitede belli bir alanda uzmanlık öğrenimine başlamadan önce bir kolej aşamasına geçilir. Koleji bitirenlere graduates yani diplomalı olarak bakılır ve -graduate school- da çalışmalarını sürdürürler. Bir Amerikan üniversitesi, genel olarak, bir kolej ile birlikte graduate school'dan oluşur. Kolej ve üniversitelerin çoğu özeldir ve çeşitli kaynaklardan gelen malî kaynaklarla yaşarlar. Eski öğrencilerin bağışları, sanayi ve ticarette ün yapmış (Ford, Rockefeller, Carnegie vb.) büyük sermaye sahiplerinin kurduğu fonlarla, asıl okuyacak öğrencilerin ödedikleri paralar, bu kaynakların başında gelir. Aslında belli bir refah düzeyine gelmiş ailelerin çocuklarını ayrıcalıklı duruma getiren bu sistemin zararları, devlet üniversiteleri yoluyla giderilmek istenir. Kültür ve toplum Amerika Birleşik Devletleri, birçok farklı kültüre, çeşitli etnik gruplara, geleneklere ve değerlere ev sahipliği yapmaktadır. Amerikan Yerlileri, Hawaii Yerlileri ve Alaska Yerlileri dışında neredeyse bütün Amerikan vatandaşları ya da vatandaşların ataları son beş yüz yıllık süreç içerisinde Amerika'ya göç etmiş ya da köle olarak gelmiştir. Ana akım Amerikan Kültürü, esasen Avrupa'dan gelen göçmenlerin gelenekleri ve bunun yanı sıra Afrika'dan köle olarak gelenlerin getirdikleri gelenekler gibi birçok kaynak sonucu oluşmuş bir Batı kültürüdür. Asya'dan ve özellikle Latin Amerika'dan daha yakın zamanda yapılan göçler, hem homojenleştirici bir eritme kazanı hem de göçmenlerin ve onların soyundan gelenlerin ayırt edici kültürel özelliklerini koruduğu heterojen bir salata kasesi olarak tanımlanan kültürel mozaiğe katkı sağladı. Amerikalılar geleneksel olarak sıkı çalışma etiği, rekabetçilik, bireycilik ve aynı zamanda özgürlüğü, eşitliği, özel mülkiyeti, demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü ve sınırlı güce sahip hükûmet tercihini vurgulayan bir "Amerikan öğretisine" olan birleştirici inanç ile karakterize edilirler. Amerikalılar küresel standartlara göre son derece hayırseverdir: 2006'da yapılan bir İngiliz araştırmasına göre, Amerikalılar GSYİH'nın %1,67'sini hayır kurumlarına, incelenen diğer tüm uluslardan daha fazla verdi. Amerikan Rüyası veya Amerikalıların yüksek standartlarda sosyal hayata sahip oldukları algısı göçmenlerin ülkeye olan ilgisini cezbetmekte kilit rol oynamaktadır. Bu algının doğruluğu günümüzde de tartışma konusu olmaya devam ediyor. Ana akım kültür, Amerika Birleşik Devletleri'nin bir sınıfsız toplum olduğunu savunurken, akademisyenler ülkenin sosyal sınıfları arasında toplumsallaşmayı, dili ve değerleri etkileyen önemli farklılıklar tespit ediyor. Amerikalılar sosyoekonomik başarıya büyük değer verme eğilimindedir ancak sıradan veya ortalama olmak da genellikle olumlu bir nitelik olarak görülür. Edebiyat ve görsel sanatlar 18. yüzyılda ve 19. yüzyılın başlarında Amerikan sanatı ve edebiyatı, Batı kültürüne katkıda bulunarak en çok Avrupa'dan ilham almıştır. Washington Irving, Nathaniel Hawthorne, Edgar Allan Poe ve Henry David Thoreau gibi yazarlar, 19. yüzyılın ortalarında kendine özgü bir Amerikan edebi sesi oluşturmuştur. Mark Twain ve şair Walt Whitman yüzyılın ikinci yarısında önemli figürlerdi. Yaşadığı dönemde neredeyse hiç tanınmayan Emily Dickinson ise önemli bir Amerikan şairi olarak kabul edilmektedir. Herman Melville's Moby-Dick (1851), Twain's The Adventures of Huckleberry Finn (1885), F. Scott Fitzgerald's The Great Gatsby (1925) ve Harper Lee's To Kill a Mockingbird (1960) gibi ulusal deneyimin ve karakterin temel yönlerini yakaladığı düşünülen bir eser "Büyük Amerikan Romanı" olarak adlandırılabilir. On üç ABD vatandaşı Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazanmıştır. William Faulkner, Ernest Hemingway ve John Steinbeck genellikle 20. yüzyılın en etkili yazarları arasında gösterilmektedir. Beat Kuşağı yazarları, John Barth, Thomas Pynchon ve Don DeLillo gibi postmodernist yazarlar gibi yeni edebi yaklaşımların önünü açmıştır. Görsel sanatlarda Hudson Nehri Okulu, Avrupa natüralizm geleneğinde 19. yüzyılın ortalarında ortaya çıkmış bir akımdır. Avrupa modernist sanatının bir sergisi olan New York'taki 1913 Armory Show, halkı şok etti ve ABD sanat sahnesini dönüştürdü. Georgia O'Keeffe, Marsden Hartley ve diğerleri yeni, bireysel tarzlar denediler. Jackson Pollock ve Willem de Kooning'in soyut dışavurumculuğu ile Andy Warhol ve Roy Lichtenstein'ın pop sanatı gibi önemli sanatsal akımlar büyük ölçüde Amerika Birleşik Devletleri'nde gelişmiştir. Modernizm ve ardından postmodernizm dalgası Frank Lloyd Wright, Philip Johnson ve Frank Gehry gibi Amerikalı mimarlara ün kazandırmıştır. Amerikalılar, Alfred Stieglitz, Edward Steichen, Edward Weston ve Ansel Adams gibi önemli fotoğrafçılarla modern sanatsal fotoğrafçılık alanında uzun zamandır önemli bir yere sahiptir. Görsel sanatların başında mimarlık gelir. Amerika'nın mimarlığı işlevseldir. Ev kullanışlı ve konforlu olmalıdır. İş yaşamı, büyük gökdelenlerde geçer. Bu gökdelenler içinde gerçek anlamda güzel olanlar vardır. Anıtlar, fazla özgünlüğü olmayan ve genellikle Greko-Romen stilde yapılır. Amerikan resminde, Avrupa etkisinden kurtulmak çabalarına karşın bu etki hâlen egemendir. Bu durum heykel de aynı şekilde geçerlidir. Avrupa sanatının resim ve heykelde ortaya koyduğu başeserlerin önde gelen alıcısı da yine Birleşik Amerika olmaktadır. Bu durumda zincirleme bir etki yaratarak Birleşik Devletler'de müzeciliğin de gelişmesini sağlamıştır. Sinema ve tiyatro Los Angeles, Kaliforniya'nın kuzey bölgesi olan Hollywood, sinema filmi üretiminde liderlerden biridir. Dünyanın ilk ticari sinema filmi sergisi 1894 yılında New York'ta Kinetoskop kullanılarak gerçekleştirildi. 20. yüzyılın başlarından bu yana ABD film endüstrisi büyük ölçüde Hollywood ve çevresinde kurulmuştur, ancak 21. yüzyılda giderek artan sayıda film burada yapılmamakta ve film şirketleri küreselleşme güçlerine maruz kalmaktadır. Halk arasında Oscar olarak bilinen Akademi Ödülleri, Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi tarafından 1929 yılından bu yana her yıl düzenlenirken, Altın Küre Ödülleri ise Ocak 1944'ten bu yana her yıl düzenlenmektedir. Sessiz film döneminde Amerikalı bir film yapımcısı olan yönetmen D. W. Griffith, film gramerinin geliştirilmesinde merkezi bir rol oynarken, yapımcı/girişimci Walt Disney de hem animasyon film hem de film ticaretinde bir liderdi. John Ford gibi yönetmenler Amerikan Eski Batı imajını yeniden tanımlamış ve John Huston gibi diğerleri gibi mekan çekimleriyle sinemanın olanaklarını genişletmiştir. Sektör, John Wayne ve Marilyn Monroe gibi oyuncuların ikonik figürler haline gelmesiyle, erken ses döneminden 1960'ların başına kadar yaygın olarak "Hollywood'un Altın Çağı" olarak adlandırılan altın yıllarını yaşadı. 1970'lerde "Yeni Hollywood" ya da "Hollywood Rönesansı", savaş sonrası dönemin Fransız ve İtalyan gerçekçi filmlerinden etkilenen daha cesur filmlerle tanımlandı. Amerika Birleşik Devletleri'ndeki tiyatro, eski Avrupa tiyatro geleneğinden türemiş ve İngiliz tiyatrosundan büyük ölçüde etkilenmiştir. Amerikan tiyatro sahnesinin merkezi, Broadway, Off-Broadway ve Off-Off-Broadway bölümleriyle Manhattan olmuştur. Birçok film ve televizyon yıldızı, New York yapımlarında çalışarak büyük çıkış yakalamıştır. New York dışında, birçok şehirde kendi sezonlarını üreten profesyonel bölgesel veya yerleşik tiyatro şirketleri vardır ve bazı eserler sonunda New York'a taşınma umuduyla bölgesel olarak üretilir. En büyük bütçeli tiyatro prodüksiyonları müzikallerdir. ABD tiyatrosunda ayrıca, aktif olarak tiyatro kariyeri peşinde koşmayan yerel gönüllülere dayanan aktif bir topluluk tiyatrosu kültürü de vardır. Video oyunları Amerikan video oyun endüstrisi, gelir açısından dünyanın en büyük 2. video oyun endüstrisidir. ABD video oyunu endüstrisi, 2020'de yıllık $90 milyar ekonomik çıktı elde etti. Ayrıca, video oyunu endüstrisi, federal, eyalet ve belediye vergilerine yılda 12,6 milyar dolar katkıda bulundu. Activision Blizzard, Xbox, Sony Interactive Entertainment, Rockstar Games ve Electronic Arts gibi en büyük video oyun şirketlerinden bazıları Amerika Birleşik Devletleri'nde yerleşiktir. The Elder Scrolls V: Skyrim, Call of Duty: Modern Warfare ve Diablo III gibi en popüler ve en çok satan video oyunlarından bazıları Amerikalı geliştiriciler tarafından yapılmıştır. Amerikan video oyun sektörü hala önemli bir işveren. 50 eyalette 143.000'den fazla kişi doğrudan ve dolaylı olarak video oyun şirketleri tarafından istihdam edilmektedir. Doğrudan çalışanlar için ulusal tazminat 2,9 milyar ABD dolarıdır veya ortalama ücret US$121.000'dir. 1940'larda Amerikalı bir nükleer fizikçi olan Edward Condon, klasik Nim oyununu oynayabilen bir bilgisayar yarattı. Bilgisayar zamanın %90'ını kazanmış olsa da, binlerce insan yine de bu cihazı oynardı. Yedi yıl sonra, Amerikalı bir televizyon öncüsü olan Thomas T. Goldsmith, Jr., oyuncuların bir hedefe tüfekle ateş etmesini gerektiren osiloskopla görüntülenen bir alet için patent başvurusunda bulundu. Amerikalı Bilim Adamı William Higinbotham, Ekim 1958'de ilk video oyununu geliştirmekle tanınır. Bu, 1970'lerin ikonik video oyunu Pong'u anımsatan oldukça basit bir tenis oyunuydu ve Brookhaven Ulusal Laboratuvarı açık evinde oldukça popülerdi. Piyasaya sürülen ilk Video oyun konsolunun adı Magnavox Odyssey idi ve Amerikan video oyun şirketi Magnavox tarafından üretildi. Activision 1970'lerde kuruldu ve dünyanın ilk bağımsız birinci taraf yayıncısı oldu. 2010'ların ortalarında Amerikan video oyunu dijital dağıtım hizmeti Steam'in yükselişi ve çoğunlukla Unreal Engine ve Unity gibi Amerikan şirketleri tarafından geliştirilen popüler video oyunu yapma araçlarına ve motorlarına kolay erişim, dünya çapında Bağımsız oyunların yükselişini hızlandırdı. Müzik Amerikan halk müziği, geleneksel müzik, geleneksel halk müziği, çağdaş halk müziği veya kök müziği olarak bilinen çok sayıda müzik türünü kapsar. Birçok geleneksel şarkı nesiller boyunca aynı aile ya da halk grubu içinde söylenmekte ve bazen Britanya Adaları, Anakara Avrupa ya da Afrika gibi kökenlere kadar uzanmaktadır. Amerika'nın ilk bestecileri arasında, Boston'da doğan ve 1770'lerde vatansever ilahiler besteleyen William Billings adında bir adam vardı; Billings, ilk dönemlerinde Amerikan müziğine hakim olan Birinci New England Okulu'nun bir parçasıydı. Anthony Heinrich, İç Savaş'tan önce en önde gelen besteciydi. Geç Romantik dönem bestecilerinden John Philip Sousa 1800'lerin ortalarından sonlarına kadar başta marşlar olmak üzere çok sayıda askeri şarkı bestelemiştir ve Amerika'nın en büyük bestecilerinden biri olarak kabul edilmektedir.Afro-Amerikan müziğinin ritmik ve lirik tarzları, Amerikan müziğini Avrupa ve Afrika geleneklerinden ayırarak önemli ölçüde etkilemiştir. Blues ve eski zaman müziği olarak bilinen halk deyimlerinden unsurlar benimsenmiş ve küresel dinleyici kitlesine sahip popüler türlere dönüştürülmüştür. Caz, 20. yüzyılın başlarında Louis Armstrong ve Duke Ellington gibi yenilikçiler tarafından geliştirilmiştir. Country müzik 1920'lerde, ritim ve blues ise 1940'larda gelişmiştir. Son yıllarda hip hop, Tupac Shakur, Nas ve Eminem gibi 1990'ların öncü sanatçıları ve Kanye West, Kendrick Lamar, Lil Wayne ve Nicki Minaj gibi 2010'lar ve 2020'lerde popülerliğini sürdüren sanatçılarla popüler hale geldi. Elvis Presley ve Chuck Berry 1950'lerin ortalarında rock and roll'un öncüleri arasında yer almıştır. Metallica, The Eagles ve Aerosmith gibi rock grupları dünya çapında en çok satış yapan gruplar arasında yer almaktadır. 1960'larda Bob Dylan, folk uyanışının içinden çıkarak Amerika'nın en ünlü şarkı yazarlarından biri haline geldi. Bing Crosby, Frank Sinatra ve Elvis Presley gibi 20. yüzyıl ortası Amerikan pop yıldızları, Michael Jackson, Madonna, Barbra Streisand, Whitney Houston, Mariah Carey, Bruce Springsteen ve Prince gibi 20. yüzyıl sonu sanatçıları gibi küresel ünlüler haline gelmiştir. Medya ABD'deki dört büyük yayıncı kuruluş National Broadcasting Company (NBC), Columbia Broadcasting System (CBS), American Broadcasting Company (ABC) ve Fox Broadcasting Company'dir (FOX). Yayın yapan dört büyük televizyon ağının hepsi ticari kuruluşlarıdır. Kablolu televizyon, çeşitli nişlere hitap eden yüzlerce kanal sunmaktadır. 2021 itibarıyla, 12 yaş üstü Amerikalıların yaklaşık %83'ü radyo yayını dinlerken, yaklaşık %41'i podcast dinlemektedir. Federal Communications Commission (FCC) göre 30 Eylül 2014 itibarıyla ABD'de 15.433 lisanslı tam güç radyo istasyonu bulunmaktadır. Kamu radyo yayıncılığının büyük bir kısmı, 1967 tarihli Kamu Yayıncılığı Yasası kapsamında Şubat 1970'te kurulan NPR tarafından sağlanmaktadır. ABD'nin tanınmış gazeteleri arasında The Wall Street Journal, The New York Times ve USA Today yer almaktadır. Amerika Birleşik Devletleri'nde İngilizce'den sonra en yaygın kullanılan ikinci dil olan İspanyolca'da 800'den fazla yayın üretilmektedir. Çok az istisna dışında, ABD'deki tüm gazeteler ya düzinelerce hatta yüzlerce gazeteye sahip Gannett veya McClatchy gibi büyük zincirlere; ya bir avuç gazeteye sahip küçük zincirlere; ya da giderek daha nadir görülen bir durumda, bireylere veya ailelere aittir. Büyük şehirlerde genellikle ana akım günlük gazeteleri tamamlayan New York City's The Village Voice veya Los Angeles's LA Weekly gibi alternatif gazeteler bulunmaktadır. ABD'de kullanılan en popüler beş web sitesi Google, YouTube, Amazon, Yahoo ve Facebook'tur. Mutfak İlk yerleşimciler Amerikan yerlileri tarafından hindi, tatlı patates, mısır, kabak ve akçaağaç şurubu gibi yerli, Avrupalı olmayan yiyeceklerle tanıştırıldı. Onlar ve daha sonra gelen göçmenler bunları buğday unu, sığır eti ve süt gibi bildikleri gıdalarla birleştirerek Amerikan mutfağını yarattılar. Ev yapımı gıdalar, Amerika'nın en popüler bayramlarından biri olan Şükran Günü'nde, birçok Amerikalının kutlama için geleneksel gıdalar yaptığı veya satın aldığı ortak ulusal menünün bir parçasıdır. Dünyanın en büyüğü olan Amerikan fast food endüstrisi, 1940'larda arabaya servis formatına öncülük etmiştir. Elmalı turta, kızarmış tavuk, çörek, patates kızartması, peynir soslu makarna, dondurma, pizza, hamburger ve sosisli sandviç gibi karakteristik Amerikan yemekleri çeşitli göçmenlerin tariflerinden türemiştir. Burrito ve taco gibi Meksika yemekleri ve İtalyan kaynaklarından serbestçe uyarlanan makarna yemekleri yaygın olarak tüketilmektedir. Amerikalılar çaydan üç kat daha fazla kahve içmektedir. Portakal suyu ve sütün standart kahvaltı içecekleri haline gelmesinden büyük ölçüde ABD endüstrileri tarafından pazarlanması sorumludur. Sporlar ABD'de en popüler sporlar Amerikan futbolu, basketbol, beyzbol ve buz hokeyidir. Beyzbol ve Amerikan futbolu gibi başlıca ABD sporları Avrupa'daki uygulamalardan evrimleşirken, basketbol, voleybol, kaykay ve snowboard Amerikan icatlarıdır ve bunlardan bazıları dünya çapında popüler hale gelmiştir. Lakros ve sörf, Batı ile temastan önceki Amerikan yerlileri ve Hawaii yerlilerinin faaliyetlerinden doğmuştur. Amerika Birleşik Devletleri'ndeki profesyonel spor pazarı yaklaşık 69 milyar dolardır ve tüm Avrupa, Orta Doğu ve Afrika'nın toplamından yaklaşık %50 daha büyüktür. Amerikan futbolu birçok açıdan Amerika Birleşik Devletleri'ndeki en popüler seyirci sporudur. National Football League (NFL) dünyadaki tüm spor ligleri arasında en yüksek seyirci ortalamasına sahiptir ve Super Bowl dünya çapında on milyonlarca kişi tarafından izlenmektedir. Beyzbol, 19. yüzyılın sonlarından bu yana ABD'nin ulusal sporu olarak kabul edilmektedir ve Major League Baseball en üst ligdir. Basketbol ve buz hokeyi ülkenin sonraki en popüler iki profesyonel takım sporudur ve en üst ligler Ulusal Basketbol Birliği ve Ulusal Hokey Ligi'dir. ABD'de en çok izlenen bireysel sporlar golf ve otomobil yarışları, özellikle de NASCAR ve IndyCar'dır. Amerika Birleşik Devletleri'nde sekiz Olimpiyat Oyunu düzenlenmiştir. Louis, Missouri'de düzenlenen 1904 Yaz Olimpiyatları, Avrupa dışında düzenlenen ilk Olimpiyat Oyunları olmuştur. Los Angeles 2028 Yaz Olimpiyatlarına ev sahipliği yaptığında Olimpiyat Oyunları dokuzuncu kez ABD'de düzenlenmiş olacak. 2021 itibarıyla ABD, Yaz Olimpiyat Oyunlarında 2.629 madalya ile diğer tüm ülkelerden daha fazla madalya kazanırken, Kış Olimpiyat Oyunlarında da 330 madalya ile Norveç'in ardından en çok madalya kazanan ikinci ülke oldu. Futbolda, erkek millî futbol takımı on bir Dünya Kupası'na katılmaya hak kazanmış ve kadın takımı dört kez FIFA Kadınlar Dünya Kupası'nı kazanmıştır. Amerika Birleşik Devletleri 1994 FIFA Dünya Kupasına ev sahipliği yapmıştır ve 2026 FIFA Dünya Kupasına Kanada ve Meksika ile birlikte ev sahipliği yapacaktır. Üniversite düzeyinde, üye kurumların kazancı yıllık 1 milyar doları aşmaktadır ve kolej futbolu ve basketbolu, NCAA Final Four'un en çok izlenen spor etkinliklerinden biri olması nedeniyle büyük izleyici kitlelerini çekmektedir. Basın Basın Birleşik Amerika'da, Avrupa'da olduğundan daha kritik bir rol oynar, bunun en iyi örneği Watergate skandalıdır. Yüksek düzeyde birkaç gazetenin dışında kalanlar, yerel ve sporla ilgili haberlere çarpıcı haberlere ayrılmıştır. Gazetelerin çoğu büyük iktisadi kuruluşlarındır ve bundan ötürü ister istemez sermaye çıkarlarını savunurlar. Amerika Birleşik Devletleri yönetimindeki topraklar Karayip Denizi'nde 9.104 kilometrekarelik bir ada olan Porto Riko, Amerika Birleşik Devletleri'ne bağlıdır. 3.410.000 nüfusu Amerika Birleşik Devletleri vatandaşıdır. Valilerini ve yasama meclislerini kendileri seçerler. Yine Karayip Denizi'ndeki Virgin Adaları 1917 yılında Danimarka'dan satın alınmıştır. Adanın yüz bin nüfusu Amerika Birleşik Devletleri vatandaşı olup valilerini ve tek yasama organı olan senatoyu kendileri seçerler. Virgin Adaları'nda 346 kilometrekare yer tutan 50 küçük ada vardır. Ayrıca bakınız Amerika Birleşik Devletleri'nin idari bölümleri Amerika Birleşik Devletleri'ndeki yerleşim yerleri listesi Notlar Kaynakça Dış bağlantılar Amerika Birleşik Devletleri , BBC News'de. ABD için Temel Kalkınma Tahminleri International Futures'da. Hükûmet Resmi ABD Hükümeti Web Portali Hükûmet sitelerine giriş kapısı Temsilciler Meclisi Amerika Birleşik Devletleri Temsilciler Meclisi'nin resmi sitesi Senato Amerika Birleşik Devletleri Senatosu'nun resmi sitesi Beyaz Saray Amerika Birleşik Devletleri Başkanı'nın resmi sitesi Yüksek Mahkeme Amerika Birleşik Devletleri Yüksek Mahkemesi'nin resmi sitesi Tarih Tarihi dokümanlar Ulusal Kamu Politikası Araştırma Merkezi tarafından toplanan içerik ABD Ulusal (Motto) Sloganları: Tarih ve Anayasa Ontario Dini Tolerans Danışmanları'nın (OCRT) analizleri ABD Tarihi verilerle ilgili bağlantılar Haritalar Birleşik Devletler Ulusal Atlası ABD İçişleri Bakanlığı'ndan resmi haritalar ABD ile ilgili bilgiler ABD'yle ilgili sağlık, eğitim, gelir ve demografik özelliklere ilişkin çeşitli haritalanmış bilgiler Fotoğraflar ABD fotoğrafları İngilizce konuşan ülkeler Eski Britanya kolonileri Eski konfederasyonlar G7 ülkeleri G8 ülkeleri G20 ülkeleri Liberal demokrasiler NATO ülkeleri Birleşmiş Milletler üyesi ülkeler Cumhuriyetler 1776'da kurulan bölgeler ve ülkeler Süper güçler Federal cumhuriyetler
1963
https://tr.wikipedia.org/wiki/The%20Star-Spangled%20Banner
The Star-Spangled Banner
The Star-Spangled Banner (Türkçe: Yıldız Bezeli Sancak), Amerika Birleşik Devletleri'nin ulusal marşıdır. Sözleri 13 Eylül 1814 tarihinde Fort McHenry'nin İngiliz ordusuna karşı savunulması sırasında, 35 yaşındaki şair ve avukat Francis Scott Key tarafından yazıldı ve sonra To Anacreon in Heaven adlı bir İngiliz meyhane şarkısının bestesine uyacak şekilde söylenmeye başladı. 1931 yılında Amerika Birleşik Devletleri Kongresi çıkardığı bir kanun ile, şarkıyı Amerika Birleşik Devletleri ulusal marşı ilan etti. Galeri Kaynakça https://web.archive.org/web/20070721004503/http://www.bcpl.net/~etowner/anthem.html Ulusal marşlar Ulusal marşlar
1964
https://tr.wikipedia.org/wiki/Portakal
Portakal
Portakal (Citrus sinensis), Citrus cinsi bir ağaç olan Citrus sinensisi ve onun meyvesini tanımlar. Tarihçe İpek yolunun Anadolu'dan geçtiği dönemlerde narenciye Hindistan civarından gelen ticari bir üründü. Ümit Burnu'nun keşfedilmesiyle ticaret yolları değişmiş, Asya kıtasının Avrupalı devletler tarafından sömürgeleştirilmesiyle portakal üretiminin tamamı Portekiz civarına yayılmıştır. Türk topraklarına ilk kez Portekiz'den geldiği için Portekiz meyvesi anlamında Portakal (Portugal) meyvesi denmiş, zaman içinde de sadeleşerek portakala dönüşmüştür. Portakal'ın pomelo ile mandalina'nın doğal melezi olduğu sanılmaktadır. Citrus sinensis'''in meyvesine, "acı/ekşi portakal" olarak da anılan </u>Citrus aurantium'''un meyvesinden ayırabilmek için, "tatlı portakal" da denir. Türkiye'de yetiştirildiği yerler Akdeniz ve Doğu Karadeniz (Rize çevresi)ayrıca Kıyı Ege'nin güneyi, Akdeniz çevresinde ve sıcaklık ortalaması 23 ila -3 °C arasında olan yerlerde yetişen ağaçlardır. En kaliteli Washington cinsi portakal Antalya ili Finike ilçesinde yetiştirilmektedir. Finike Çavdır köyü portakalı, en iyi portakal ödülü almıştır. Ekolojik özellikleri Ο °C'ye kadar soğuğa dayanabilir. İyi drenajlı ve pH değeri 4,5-8 olan toprakları sever. Kullanıldığı yerler Kabuklarından portakal esansı, bu esanstan ise parfüm elde edilir. Gıda sanayisinde de bolca kullanır. Ayrıca ilaç sanayisinde de kullanılmaktadır. Besin değerleri Portakalın içerisinde B ve C vitaminleri bulunmaktadır. %: Günlük önerilen miktar Kaynakça Garnitürler
1967
https://tr.wikipedia.org/wiki/Mantarlar
Mantarlar
Mantarlar (, tekil hâli: fungus), çok sayıda çok hücreli ve tek hücreli ökaryotik canlıyı kapsayan bir biyolojik âlemin adıdır. Maya gibi mikroorganizmalardan, küf ve şapkalı mantarlara kadar pek çok üyesi olan bu canlılar grubu, halk arasında genellikle sadece şapkalı mantarları tanımlamak için kullanılır. Biyoloji alanında mantarları inceleyen bilim dalına mikoloji denir. Mantarlar âlemine giren tüm canlılar belirli ortak özellikler gösterirler ve bu özelliklerinden ötürü ne hayvanlar ne de bitkiler âlemi içerisinde sınıflandırılabilirler. Mantarlar grubuna giren tüm canlılar hayvanlar gibi heterotrofturlar, yani besinlerini dışarıdan almak zorundadırlar. Bu yönleriyle fotosentez yaparak kendi besinlerini üreten bitkilerden ayrılırlar. Fakat tıpkı bitki hücrelerinde olduğu gibi mantar hücrelerinde de hücre zarına ek olarak bir de hücre duvarı bulunur. Hücre duvarlarında bitkilerdeki hücre duvarı yapı maddesi olan selüloz yerine, kitin maddesi bulunur. Kitin hayvanlara özgü bir karbonhidrat olup böceklerin ve kabukluların dış iskeletlerinde yapı maddesi olarak kullanılır. Mantarlar dünyanın hemen her yerinde bulunurlar. Nemli yerlerde daha çokturlar. Yeryüzünde 1,5 milyon kadar mantar türü olduğu düşünülmekte ise de günümüzde sadece 69.000 kadar türü tanımlanmıştır. Mantarlar, doğada besin döngüsünü sağlayan önemli ayrıştırıcılar oldukları için ekolojik olarak önemli canlılardır. Ayrıca mayaların ekmek, bira ve şarap gibi ürünlerin fermentasyonundaki rolleri ve şapkalı mantarların besin maddesi olarak tüketilmesi bu canlıları ekonomik olarak da önemli bir yere koyar. Tarihçe Mantarlarla ilgili sistematik çalışmalar 250 yıllık bir geçmişe dayansa da bazılarının özellikleri yüzyıllardır bilinmektedir. Bira üretiminde, ekmek hamurunun kabartılmasında, şarap yapımında insanlık tarihinde hep kullanılmışlardır. Meksika ve Guatemala halkları bazı halüsinojenik mantarları dinî ve mitolojik törenlerde kullanmışlardır. Yine bazı mantarlar Kuzey Amerika yerlileri ve Çinliler tarafından tıbbî amaçla kullanılmışlardır. Şapkalı mantarların ilk olarak Proterozoik Devir’de (4 milyar – 570 milyon yıl önce) ortaya çıktıkları düşünülüyor. İnsanların şapkalı mantarları kullanımıysa Paleolitik Devir'e (yontma taş devrine) kadar uzanır. Tarihsel kayıtlar, şapkalı mantarların pek de iyi niyetleri olmayan amaçlar için kullanıldıklarını ortaya koymaktadır. II. Claudius ve Papa VII. Clement’in düşmanları tarafından zehirli bir mantar türü olan Amanita’yla zehirlendiği yazılmıştır. Bir efsaneye göre de Buddha, bir köylünün ona sunduğu toprak altında yetişen bir mantarı yediği için ölmüştür. Üremeleri Mantarlar eşeyli üreme ve eşeysiz üremeyle çoğalırlar. Her iki durumda da spor oluştururlar. Sporlar "humenium" adı verilen yapılarda meydana gelir. Eşeyli üremeleri iki haploid hücrenin birleşmesini içerir. Toprağa dökülen sporlar rüzgarla ya da böceklerle çevreye dağılır ve toprakta yıllarca yaşayabilir. Mantarlar nemli ortamlarda gelişirler, bu nedenle yağmurlardan sonra topraktaki sporlar çimlenerek mantarları oluştururlar. Tek hücreli mantarlar ise tomurcuklanarak çoğalabilirler. Suda yaşayanlarda eşeysiz üreme daha çok hareket organeli (yani flagellum) bulunan zoosporlar ile olur. Yaşam döngülerinde iki safha bulunmaktadır. Bunlar; Somatik safha: Mantarın beslenme ve besinsel aktivitelerini yerine getirdiği safha, Üreme safhası: Sporların üretimi, somatik yapıların diğer üreme yapılarında kullanıldığı safha. Üç değişik somatik yapı görülebilir. Bunlar; Plasmodium ya da pseudoplasmodium denilen çok nukleuslu bir yapı, Bir hücreden ibaret bir yapı, Hifsi bir yapıdadırlar. Hifler, renksiz, ince, uzun iplikler olup yan yana gelerek miselyum adı verilen dokuyu, miselyumlar da tallus adı verilen yapıyı oluşturur. Mantarların yaşam döngüsü her şekilde spor oluşumuyla sonuçlanan eşeyli ve eşeysiz üremeyi kapsamaktadır. Hem eşeyli hem eşeysiz üreme safhalarını içeren tüm yaşam döngüsü "holomorf" diye bilinir. Eşeysiz üreme sporları ve ilgili üreme yapılarının gözlendiği evre "anamorf" (imperfect) evredir. Eşeyli üreme yapılarının gözlendiği evre ise "telemorf" (perfect) evre adını alır. Önemleri Mantarlar insanlık tarihi açısından büyük öneme sahiptirler. Ekosistemin önemli parçalarıdır. Son iki milyar yıldır bitki ve hayvansal yapıları çürüttükleri bilinmektedir. Bu yapılardaki elementlerin serbest bırakılmaları mantarlar tarafından sağlanır. Orman ekosistemlerinde karbondioksit salınımı gerçekleştirmektedirler. Ayrıca toprağın yapısını bitki gelişimi için uygun hâle getirirler. "Mikoriza" denilen ortaklıklar oluşturarak bitkilerin köklerine tutunurlar ve bitki köklerinden karbonhidrat alırlar, bu sırada bitki de mantarın hifleri yardımı ile topraktan su ve suda çözünen tuzları emer. Bazı eklembacaklı türlerinde "mycangium" denen yapılar olarak bulunurlar ve selüloz sindirimine yardımcı olurlar. Alglerle birleşerek ekosistem için çok önemli olan likenleri oluştururlar. Bazı parazitik mantarlardan tarım zararlıları ve hastalıklarıyla biyolojik mücadelede yaralanılmaktadır. Bazı marketlerde "Collego" adıyla satılan ürün, yabancı otlarla mücadelede kullanılan Colletotrichum gloeosporoides türünden elde edilen bir mikoherbisitdir. Gerçek mantarlardan olan mayalar, fırıncılık ve fermantasyon endüstrisinin temelini oluştururlar. Alkollü içki endüstrisinin temelini de mantarlar oluşturmaktadır. Bununla beraber, sitrik asidin endüstriyel olarak üretilmesinde ve bazı peynir tiplerinin hazırlanmasında da (rokfor, gorgonzola, kamembert gibi) kullanılırlar. Penisilin gibi birçok yararlı antibiyotiğin, thiamin, biyotin, riboflavin gibi bazı vitaminlerin; ergotamin, kortizon gibi önemli ilaçların kullanılmasında yine mantarlardan yaralanılmaktadır. Amilaz, pektolaz gibi enzimler; gibberellin gibi bazı hormonlar da mantarlardan yararlanılarak üretilmektedir. Ayrıca genetik çalışmalarda kullanılan Neurospora cinsi yine bir mantardır. Mantarlardan insanların çeşitli amaçlarla yararlandıkları cinslerden bazıları; fermantasyon yaparak alkollü içkilerin hazırlanmasında ve ekmek yapımında kullanılan Saccharomyces türleri, antibiyotik eldesinde kullanılan Penicillium türleri ve ergot alkaloidlerinin elde edildiği Claviceps purpureadır. Yetiştiriciliği Avrupa, Amerika, Çin ve Japonya'da gıda olarak mantar yetiştirme bir endüstri hâlini almıştır. Çin'de mantar yetiştiriliciği 600 yıl öncesine kadar dayanır. Avrupa'da ise 1650'li yıllarda Fransa'da kültür mantarı yetiştiriciliği başlamıştır. Şili gibi bazı Güney Amerika ülkelerinde Aztekler zamanından beri bilinen mısır rastığı (Ustilago maydis), bazı mısır tarlaları özellikle bu mantar ile enfekte edilerek üretimi yapılmakta ve yenilmektedir. Mantarlar gelişmek için; nem, sıcaklık, 4-7 arası pH, oksijen, az miktarda ışığa ihtiyaç duyarlar. Zararları ve zehirlenme Birçok yabani mantar doğadan toplanıp yenebilir ve çoğunun kültür türlerinden daha lezzetli olduğu söylenir. Fakat doğal yetişmiş mantarları toplayan kişi bu konuda uzman olmadığı takdirde zehirlenme ve ölümlerle karşılaşılabilir. Çünkü bazı mantarların çok küçük bir miktarı bile insanı öldürecek kadar zehirlidir. Zehirli mantarları zehirsizlerden ayırmak için genel bir kural yoktur. Yenebilen ve zehirli, mantarlar yan yana yetişebilirler. Bazı yenebilen ve zehirli türler birbirine o kadar benzer ki bunu ancak bir mantarbilimci ayırt edebilir. Zehirli mantarların tadı yenebilen mantarlarınkinden farklı değildir. Rengi, kokusu ve tadı ile bir mantarın zehirli olup olmadığı anlaşılamaz. Mantarların insan ve hayvanlarda oluşturduğu hastalıklara genel anlamıyla "mikoz" denir. Tropikal ülkelerde mikozlar yaygındır. AIDS, kanser, şeker hastalıkları, organ nakli gibi durumlarda doğal veya yapay olarak bağışıklık sistemi baskılandığı için mantar enfeksiyonları ortaya çıkabilir. Mantar sporları havaya karışarak insanda alerji ve astıma sebep olabilirler. Bitkilerde parazitik mantarlar hastalıklara neden olurlar. Bazı mantar türleri bitkiler üstünde yaşar ve besinini bitkilerden sağlar. Bitki öldüğündeyse kendi besinini üreterek yaşamını sürdürür. Özellikle tek cins ürüne dayalı tarımda (patates, pirinç gibi) büyük kayıplara yol açabilirler. Örneğin 1840'lı yıllarda İrlanda'da baş gösteren kıtlığa patates mildiyösü (Phytophthora infestans) neden olmuştur. Bu felâketten dolayı bir milyondan fazla insan ölmüştür. 1943'te ise Bangladeş'te Helminthosporium oryzae diye bilinen tür, pirinç ürününü yok ederek kıtlığa neden olmuştur. Ayrıca, mantarlar hakkındaki yanlış inançlar da zehirlenme olaylarını arttırıcı etki yapar. Zehirli mantarları salyangozların yemediği, ağaçlarda yetişen mantarların zehirsiz olduğu, mantarı yoğurtla yemenin zehirlenmeyi önlediği, zehirli mantarların iç kısmının koparılınca mavileştiği ve kurutulmuş mantarların zehirlemediği gibi bilgiler yanlıştır. Bu bilgilere güvenerek mantar yemek kesinlikle doğru değildir. Mantarlar, ılıman iklimlerde elbiselerin, kameraların, teleskopların, mikroskopların ve diğer optik malzemelerin küflenerek zarar görmesine neden olurlar. Petrol ürünleri, deri gibi organik maddeler de mantarların besin olarak kullandığı ürünlerdir. Çürükçül mantarlar aynı zamanda tomruk ve kerestelerin, ağaçtan yapılmış eşyaların çürüyerek kullanılamaz hale gelmesinden de sorumludurlar. Ayrıca evlerde, marketlerde besinleri bozarak milyarlarca dolarlık zarara neden olurlar. Gıdalarda oluşturdukları mikotoksinlerle toksik zehirlenmelere yol açabilirler. Özellikle okratoksinler ve aflatoksinler, böbreklerde ve karaciğerde hasarlara neden olurlar. "Çavdar mahmuzu" diye bilinen mantar, çavdarın ununa karışıp yenmesiyle ergotizm denilen hastalığa neden olmaktadır. Bu hastalık hayvanlarda ve insanlarda yavru düşüklüğüne neden olmakta ve ölümlerede yol açabilmektedir. Bazı mikotoksik mantarlar Vietnam ve Afganistan'da biyolojik silah olarak kullanılmıştır. Su Mantarları Suda yaşayan mantarlar eşeysiz olarak kamçılı zoosporlarla ve eşeyli üreme izogami, aniogami, oogami, gametagogami veya soma-togami ile olur. Sümüksü Mantarlar : Myxomycetes Labyrinthulales Algsi Mantarlar : Phycomycetes Chytridales Blastocladiales Monoblepharidales Hypochytriales Saprolegniales Peronoporales Sınıflandırılmaları Sınıflandırmada bitkiler âlemi içinde ele alınmaları bilim adamları arasında uzun yıllar tartışma konusu olmuştur. Her ne kadar Uluslararası Botanik Nomenklatür Kodunun kurallarına göre adlandırılıp sınıflandırılsa da, bitkilerden farklı bir âlem olarak ele alınmışlardır. İlk taksonomik gruplandırılma eşeysel sporlarına göre yapılmıştır. Günümüze kadar mantarlar, gamet, gametangia, sporokarp ve sporlarının özelliklerine, hayat döngülerindeki sitolojik ve morfolojik özelliklerine göre sınıflandırılmıştır. Mantarlara ait ilk sınıflandırma Linnaeus tarafından yapılmıştır. "Species Plantarum" adlı kitabında mantarları Cryptogamia Fungi sınıfında toplamıştır. İlk modern mikolog ve mikolojinin kurucusu olan Antonio Micheli, mantarları 1719'da yayımladığı "Nova Genera Plantarum" adlı eserinden toplamıştır. Carl Woese (1981), sınıflandırmasını filogenetik kurallara göre yapılmıştır. Monofiletik grup olarak düşünülmüş olan mantarlar, artık üç farklı grup olarak düşünülmektedir. Bu sınıflandırma fungi olarak bilinen organizmaların birbirleriyle sıkı bir ilişki içinde olmadıklarını kabul eder. Buna gore mantarlar; Âlem : Fungi Bölüm : Chytridiomycota Bölüm : Zygomycota Bölüm : Ascomycota Bölüm : Basidiomycota Âlem : Stramenopila Bölüm : Oomycota Bölüm : Hypochytiridiomycota Bölüm : Labyrinthulomycota Âlem : Protista Bölüm : Plasmodiophora Bölüm : Dictyosteliomycota Bölüm : Acrasiomycota Bölüm : Myxomycota Yenilebilen mantarlar Ölümcül seviyede zehirli olan mantar türlerinin sayısı tüm mantar türlerinin sayısına oranlandığında oldukça azdır. Diğer zehirli mantarların bir kısmı ise pişirildiklerinde bu niteliklerini kaybetmektedir. Doğadan toplanan yenilebilen mantar türlerinin sayısı ise hiç de az değildir. Bu türlere ekonomik değerleri ve lezzetleriyle ile köylülerin bütçelerine ciddi katkılar sağlayan Morchella (Kuzu Göbeği) Mantarları iyi bir örnek teşkil eder. Zehirli ve yenilebilen bazı mantar türlerinin ayırdedilmesindeki bazı zorluklar ve yaşanan ölüm olayları nedeniyle kültür mantarlarının yiyecek olarak tüketilmesi önerilmektedir. Mantarların yenilebilen bir türü olan parazitler bitkilerde de bulunur. Bu durumda ilişki tek yönlüdür. Bu parazit içine girdiği bitkiye anında bulaşır ve öldürür. Yenilebilen mantar türleri Agaricus campestris Amanita caesarea Armillaria mellea Boletus badius Boletus bovinus Boletus edulis Boletus elegans Boletus luteus Cantharellus cibarius Chroogomphus rutilus Coprinus comatus Craterellus cornucopioides Fistulina hepatica Hydnum coralloides Hydnum repandum Hygrophorus chrysodon Lactarius deliciosus Lactarius salmonicolor Lactarius volemus Lepiota procera Morchella conica var. deliciosa Morchella esculanta var. Phlegmacium variecolor Pleurotus cornucopiae Pleurotus ostreatus Polyporus squamosus Polyporus sulphureus Russula delica Sparassis crispa Tricholoma terreum Kaynakça Ayrıca bakınız Aflatoksin Halüsinojen mantarlar Mikoloji Zehirli mantarlar Dış bağlantılar Yenen mantar türleri Genel bilgiler Çeşitli mantarların üretilmeleri Acta Fungorum Kültür mantarı bilgiler, üretim, satış Niçin Mantar Konusu? Tohumsuz bitkiler Âlemler
1971
https://tr.wikipedia.org/wiki/FAT
FAT
FAT (File Allocation Table; Dosya Ayırma Tablosu), dosya sistemi'nin orijinali 1970'lerde ve 1980 yılları başında Microsoft MS-DOS işletim sistemi'nin desteklediği dosya sistemi olarak başlar. Orijinalinde 500 Kb'tan küçük diskler için uygun olarak tasarlanmış basit bir dosya sistemidir. Zaman içerisinde çok daha büyük medyaları desteklemek için sonradan geliştirilmeye devam edilmiştir. Şu an için FAT dosya sisteminin FAT12, FAT16, FAT32 olmak üzere üç tipi bulunmaktadır. Bu FAT tipleri ve isimlendirilmelerindeki farklılıkların sebebi, FAT yapısındaki mevcut girdilerin bit olarak boyutlarının farklı olmasıdır. Bir FAT12 girdisinde bit sayısı 12, FAT16 girdisinde 16, FAT32 girdisinde 32 bit'tir. Genel olarak sabit disk sektörlere bölünmüştür. Sektörler diskinizdeki en küçük fiziksel depolama ünitesidir. Bir sektörün bilgi kapasitesi 2’nin kuvvetleridir ki bu genellikle 512 bayt'tır. Dosya Ayırma Tablosu dosyalama sistemine göre, disk kümelere (cluster) bölünür. Her küme de diskin büyüklüğüne göre belli sayıda sektörden oluşur. Maksimum 2TB'a kadar sürücüleri desteklemektedir. (Windows 2000 işletim sisteminde maksimum 32GB'dır). FAT32 sürücülerinde kullanılan küme kapasiteleri disk sığalarına göre aşağıdaki gibidir: Disk kapasitesi Küme sığası: 260 MB'den az 512 bayt 260 MB - 8 GB 4 kilobayt 8 GB - 16 GB 8 kilobayt 16 GB - 32 GB 16 kilobayt 32 GB'den büyük 32 kilobayt FAT dosya sistemi günümüzde flaş bellek ünitelerinde kullanılmaya devam etmektedir. Bilgisayarlarda kullanılan yeni işletim sistemleri, daha gelişmiş ve farklı dosya sistemleri kullanmaktadır. Ayrıca bakınız NTFS RAW Dış bağlantılar FAT hakkında Türkçe Kaynak FAT hakkında ayrıntılı bilgiler Bilgisayar dosya sistemleri Windows bileşenleri Ecma standartları
1975
https://tr.wikipedia.org/wiki/Bernhard%20Riemann
Bernhard Riemann
Georg Friedrich Bernhard Riemann (17 Eylül 1826 - 20 Temmuz 1866), analiz ve diferansiyel geometri dalında çok önemli katkıları olan Alman matematikçidir. Söz konusu katkılar daha sonra izafiyet teorisinin geliştirilmesinde önemli rol oynamıştır. Bu matematikçinin ismi aynı zamanda zeta fonksiyonu, Riemann hipotezi, Riemann manifoldları ve Riemann yüzeyleri ile de bağlantılıdır. Almanya'da Dannenberg yakınlarındaki Hanover Krallığının Breselenz kasabasında doğan matematikçinin babası Friedrich Bernhard Riemann idi. Bernhard Riemann altı çocuklu bir ailenin ikinci çocuğuydu. Riemann, 1840 yılında büyükannesi ile yaşamak ve Lyceum'u ziyaret etmek için Hannover'e gitti. Büyükannesinin 1842 yılındaki vefatından sonra Lüneburg'daki Johanneum'a giden Riemann, 1846'da yani 19 yaşında Göttingen Üniversitesi'nde filoloji ve teoloji çalışmaya başladı. En küçük kareler yöntemini anlatan matematikçi Gauss'un derslerine katıldı. 1847 yılında Riemann'ın babası ona teolojiyi bırakıp matematik çalışması için izin verdi. 1847 yılında Berlin'e gitti. Burada Jacobi, Dirichlet veya Steiner ders veriyordu. Berlin'de iki yıl kalan matematikçi 1849 yılında Göttingen'e döndü. Riemann ilk dersini 1854'te verdi ve bu dersle sadece Riemann geometrisinin temellerini kurmakla kalmadı aynı zamanda daha sonra Einstein'in izafiyet teorisinde kullanacağı yapıların da temellerini attı. 1857'de Götingen Üniversitesi'nde özel profesörlük kademesine terfi etti ve 1859'da profesör oldu. 1862 yılında Elise Koch ile evlendi. Selasca, İtalya'ya doğru gerçekleştirdiği üçüncü seyahatte hayata gözlerini yumdu. Çocukluk ve Gençlik Yılları Bernhard Riemann 17 Eylül 1826'da Hanover Krallığı'nda Dannerberg yakınlarındaki Breselenz köyünde doğdu. Napolyon Savaşları'nda savaşmış olan babası fakir bir lüterci papazdı. Annesi ise Charlotte Ebell idi. Riemann utangaç bir çocuktu ve toplum önünde konuşmaktan çekinirdi. Riemann okulda öğretmenlerini hayret içinde bırakıyordu. Öğretmenlerin bile yapamadığı karmaşık işlemleri yapabiliyordu. Eğitimi 1840'da Riemann anneannesiyle yaşamak ve Lycreum'u ziyaret etmek için Hanover'a gitti. 1842'de anneannesinin ölümünden sonra Johanneum Lünerburg'daki liseye gitti. Lisede yoğun olarak İncil ile ilgili çalışmalar yaptı ancak matematik Riemann'ın aklını başından alıyordu. 1846'da 19 yaşında papaz olmak ve ailesine yardım etmek için filoloji ve ilahiyat okumaya başladı. 1846 ilkbaharında babası yeterince para topladıktan sonra Riemann'ın ilahiyat okuyacağı Göttingen Üniversitesi'ne gönderdi. Ancak orada Carl Friedrich Gauss'un gözetimi altında matematik okumaya başlayacaktı. Gauss Riemann'a ilahiyat okumayı bırakıp matematiğe geçmesini önerdi. Riemann babasının rızasını alır almaz 1847'de Berlin Üniversitesi'ne transfer edildi. Berlin'de Carl Gustav Jacob Jacobi, Peter Gustav, Lejeune Dirichlet, Jakob Steiner ve Gotthold Eisenstein gibi kişiler öğretim veriyordu. Riemann Berlin'de iki yıl kaldı ve 1849'da Göttingen'e geri döndü. Akademi Riemann, Riemann Geometrisini geliştirdiği 1846'da ilk dersini verdi. Göttingen Üniversitesi Riemann'ı özel profesörlüğe terfi etmek istedi ancak bu teşebbüsleri başarısız oldu. Profesörlük terfisi gerçekleşmemesine rağmen Riemann'a sonunda düzenli maaş verilmeye başlandı. 1859'da Dirichlet'in ölümü ile (Dirichlet eskiden Gauss'un durduğu matematik bölümünün başındaydı) Göttingen Üniversitesi Riemann'ı matematik bölümünün başına atadı. Riemann aynı zamanda fizikte üç ve dört boyuttan daha fazla boyut kullanmayı öneren ilk kişiydi. Riemann 1862'de Elise Koch ile evlendi. 22 Aralık 1862'de Ida Schilling isimli bir kız çocukları oldu. Ölümü Riemann, Hanover ve Prusya orduları savaşa girince İtalya'ya kaçtı. Tüberkuloz sebebiyle 20 Temmuz 1866'da hayatını kaybetti. Riemann koyu bir bir Hristiyandı. Riemann, hayatını Tanrıya hizmet eden bir matematikçinin hayatı olarak görüyordu. Riemann tamamlanmamış çalışmalarını yayınlamayı reddetti ve belki de o çalışmalardaki derin düşünceler sonsuza kadar kayboldu. Ayrıca bakınız Riemann hipotezi Kaynakça 1826 doğumlular 1866 yılında ölenler Alman matematikçiler Göttingen Üniversitesinde öğrenim görenler Veremden ölenler İtalya'da veremden ölenler Diferansiyel geometriciler
1976
https://tr.wikipedia.org/wiki/Riemann%20hipotezi
Riemann hipotezi
Riemann hipotezi (Riemann zeta hipotezi olarak da bilinmektedir), matematik alanında ilk kez 1859 yılında Bernhard Riemann tarafından ifade edilmiş ve henüz çözülmemiş bir problemdir. Bu hipotez kısaca şöyledir : Bazı pozitif tam sayılar, kendilerinden küçük ve 1'den büyük tam sayıların çarpımı (örn. 2, 3, 5, 7, ...) cinsinden yazılamazlar. Bu tür sayılara Asal sayılar denir. Asal sayılar, hem matematik hem de uygulama alanlarında çok önemli rol oynar. Asal sayıların tüm doğal sayılar içinde dağılımı bariz bir örüntüyü takip etmemektedir ancak Alman matematikçi Riemann, asal sayıların sıklığının; s ≠ 1 olmak koşuluyla tüm s karmaşık sayıları için biçiminde belirtilen ve Riemann Zeta Fonksiyonu olarak bilinen fonksiyonun davranışına çok bağlı olduğunu gözlemledi. denkleminin tüm çözümleri karmaşık düzlemde bir doğru üzerinde yer almaktadır. Daha kesin bir söyleyişle, bu denklemin tüm karmaşık sayı çözümlerinin gerçel kısımlarının ½ olduğu tahmin edilmektedir. Bu iddia ilk 1.500.000.000 çözüm için sınanmıştır. Bu iddianın her çözüm için doğru olduğunun ispatlanabilmesi halinde asal sayıların dağılımı ile ilgili çok önemli bilgiler edinmek mümkün olacaktır. 18 Kasım 2015 tarihinde Nijeryalı Opeyemi Enoch adlı matematik profesörü, Riemann Hipotezi’ni çözdüğünü iddia etmiştir. Enoch, hipotezin çözümünü Avusturya’nın başkenti Viyana’daki Uluslararası Matematik ve Bilgisayar Bilimleri Konferansı’nda sundu. Kaynakça Riemann hipotezi http://www.milliyet.com.tr/nijeryali-profesor-riemann/dunya/detay/2150212/default.htm Zeta ve L-fonksiyonları Matematiksel problemler Hipotezler Karmaşık analiz Sayılar teorisi Hilbert problemleri Hipotez Millennium Prize Problemleri 1859 tanıtımları
1980
https://tr.wikipedia.org/wiki/B%C3%B6%C4%9F%C3%BCrtlen
Böğürtlen
Böğürtlen, gülgiller (Rosaceae) familyasının Rubus cinsini oluşturan familyasından insan sağlığında önemli rolleri olan organik asitler, mineraller ve vitaminler bakımından çok zengin bir bitki türlerini ortak adı. Böğürtlenlerde çiçeklenme genellikle Mayıs ayında başlayıp Ağustos ayına kadar devam etmektedir. Bu nedenle bitki üzerinde değişik olgunlaşma devrelerinde olan meyve salkımları birbirini izler. Çoğaltma yöntemleri Kök sürgünleri ile Uç daldırma ile Yaprak - göz çelikleri ile Kök çelikleri ile Doku kültürü ile Rubus İstilacı bitki türleri
1986
https://tr.wikipedia.org/wiki/G%C4%B1da%20m%C3%BChendisli%C4%9Fi
Gıda mühendisliği
Gıda mühendisliği, bilimsel bilgiler ve mühendislik bilgileri yardımıyla gıdaların güvenilir bir şekilde üretimini, hazırlanmasını, işlenmesini, paketlenmesini, dağıtılmasını ve gıdalardan uygun bir şekilde yararlanılmasını sağlayan mühendislik dalıdır. Temel amacı insanların sağlıklı beslenmesidir. Gıda mühendisliğinin birçok ülkede artan nüfusun beslenme ihtiyacını karşılamak için bir seçenek olarak görülmesi, bu mühendislik dalının gelişmesine katkı sağlamıştır. Gıdaların üretim maliyetinin azaltılması için üç boyutlu gıda baskısı, gıdaların daha uzun süre kullanımını sağlamak için süt pastörizasyonu ve gıdaların kalitesini artırmak için biyosensörler gıda mühendisliğinin yaptığı çalışmalara örnektir. Gıdaların soğutulması ve ambalajlanması konusunda biyoteknoloji, insan sağlığı konusunda ise tıp, veteriner tıp, kimya ve biyoloji gibi bilim dallarıyla birlikte çalışmalar yapılmaktadır. Gıda mühendisliği bölümünün bilim dalları Gıda Bilimleri Dalı: Gıda kimyası, gıda mikrobiyolojisi, gıda kalite kontrolü ve beslenme bilim dalları olarak kendi arasında ayrılır. Gıda Teknolojileri Bilim Dalı: Gıda mühendisliği temel işlemleri, yağ teknolojisi, meyve-sebze teknolojisi, hububat teknolojisi, süt teknolojisi, et teknolojisi, gıda maddelerinin ambalajlanması, biyoteknoloji, gıda ekonomisi ve endüstrisi işletmeciliği bilim dalları olarak kendi arasında ayrılır. Belli başlı dersler Gıda mühendisliği bölümlerinin eğitim süresi 4 veya 5 (hazırlık sınıfı olan okullarda) yıldır. Eğitimin ilk yıllarında matematik, fizik, kimya ağırlıklı dersler ile birlikte ekonomi, biyoloji ve temel mühendislik dersleri okutulmakta, eğitim ilerledikçe gıda mühendisliği alanına özgü olan yağ teknolojisi, meyve-sebze teknolojisi, hububat teknolojisi, süt teknolojisi, et teknolojisi, gıda maddelerinin ambalajlanması, duyusal analiz, temel işlemler, moleküler biyoloji, mikrobiyoloji, fizikokimya, organik kimya, akışkanlar mekaniği, kütle aktarımı, ısı aktarımı, mühendislik termodinamiği, gıda katkı maddeleri gibi derslere yoğunlaşılmaktadır. Öğrencilere ayrıca gıda sanayisini tanıması, uygulama bilgileri edinmesi ve beceri kazanması amacıyla endüstride staj yaptırılmaktadır. Gereken nitelikler Gıda mühendisliği bölümüne girmek isteyen bir kimsenin matematik, biyoloji, fizik ve özellikle kimya ve ekonomi ile ilgili olması gerekir. Ayrıca, gıda mühendisliği temelde disiplinlerarası bir yapı gösterdiğinden bu bölümü tercih eden kişilerin okumayı seven, araştırmaya yönelik çalışmalar yapabilecek, sürekli çalışmayı göze alabilecek ve yenilikleri izleyebilecek bir yapıda olmaları beklenir. Kazandıkları unvan ve yaptıkları işler Mezunlar, mezun olduklarında doğrudan gıda mühendisi unvanını almaktadır. Gıda mühendisliği esas itibarıyla ne sadece bir üretici mühendislik dalıdır ne de denetçi dalıdır. Gıdanın üretimiyle "tarladan çatala" (farm to fork) kadar ilgilenebilme, düzeltme, araştırma geliştirme ve toksikolojik risk analizi konularında yetki sahibidir. Bu süreç dahilinde, mühendis, hammadde kabulü analiz sonuçlarıyla yorumlama, hammaddenin üretime dahili, üretim sırasında ve sonrasındaki çıkabilecek sorunların ortadan kaldırılması buna rağmen vuku bulan sorunları çözmek, depolama koşulu ve süresi belirlenmesi, pazarlama, satış ve kalite düzeyi temini, araştırma ve geliştirme (Ar-ge), ürün geliştirme (Ür-ge) gibi bölümlerde yönlendirici, teknik bir yönetici görevi üstlenir. Diğer bir deyişle gıda mühendisliği; kimya mühendisliği, ziraat mühendisliğinin gıda sanayisi alanındaki uygulamalarını karşılayan bir mühendisliktir. Bunların yanı sıra, aldığı mühendislik ve ekonomi eğitimiyle, minimum maliyetle maksimum kar koşullarının optimizasyonunu sağlayabilir. Kaynakça
1990
https://tr.wikipedia.org/wiki/Adam%20Smith
Adam Smith
Adam Smith (; 172317 Temmuz 1790), "Ekonominin Babası" ve "Kapitalizmin Babası" olarak anılan İskoç ekonomist, ahlak filozofu, politik ekonominin öncüsü, ve İskoç Aydınlanması sırasındaki önemli bir figürdü. Smith, Ahlaki Duygular Teorisi (İngilizce: The Theory of Moral Sentiments) (1759) ve Yaratılışın Sorgulanması ve Ulusların Zenginliğinin Nedenleri (İngilizce: An Inquiry into the Nature and Causes of the Wealth of Nations) (1776) adlarında iki klasik eser yazdı. Kısaca Ulusların Zenginliği olarak bilinen ikinci kitabının, Smith'in başyapıtı ve ilk modern ekonomi çalışması olduğu düşünülür. Adam Smith bu eserinde mutlak üstünlükler teorisini öne sürmüştür. Genellikle etik problemleri üzerine filozofluk yapması nedeniyle ekonomik açıklamalarında asıl işinin etkileri yoğun görülür. Ekonomide ve doğal olaylarda bir düzen olduğunu ve bunun gözlem ve ahlâk hissi ile tespit edilebileceğini söyler. Yaşamı Adam Smith, İskoçya'nın Kirkcaldy şehrinde çalışan bir gümrük denetleyicisinin oğlu olarak dünyaya geldi. Kesin doğum tarihi kayıtlarda olmasa da 5 Haziran 1723'te, babasının ölümünden 6 ay sonra vaftiz edilmiştir. Yaklaşık 4 yaşlarında bir çingene çetesi tarafından kaçırılmış, ama kısa zamanda amcası tarafından kurtarılıp annesine geri teslim edilmiştir. Smith bu sıkıntıyı kısa sürede atlatıp annesi ile eski yakınlığını kısa zamanda yakalamıştır. Resmi eğitim On dört yaşında Glasgow Üniversitesi'nde ahlak felsefesi konusunda, Francis Hutcheson'ın yanında eğitim görmeye başlamıştır. Özgürlük, hukuk ve ifade özgürlüğü konularındaki tutkusu burada alevlenmiştir. 1740 yılında Oxford'daki Balliol Koleji'nde okumaya başlamış fakat 1746 yılında okulu terkedip Oxford'un imtiyaz denetimi konusunda eleştirmenlik yapmaya başlamıştır. Öğretmenlik kariyeri 1748 yılında Edinburgh Üniversitesi'nde Lord Kames'in koruması altında kamu konferansları vermiş, konuşma sanatı ve belles-lettres konularına değinmiştir. Sonraları "servet yönetimi" konusunu ele almış ve bu dönemde, yani yirmili yaşlarının sonlarına doğru, daha sonra Ulusların Zenginliği adlı kitabında dünyaya açıklayacağı "doğal özgürlüğün açık ve basit sistemi" konusuna el atmıştır. 1750 yılı civarlarında ileride çok yakın arkadaş olacağı David Hume ile burada tanışmıştır. İskoç Aydınlanması'nın ortaya çıkışında önemli rol oynayan diğer arkadaşları ile Edinburgh Poker Kulübü'nün müdavimi olmuştur. Smith'in Hristiyan olan babası dinine çok bağlıydı ve İskoç Kilisesi'nin ılımlı kanadına üyeydi. Smith'in İngiltere'ye gidişinin arkasındaki sebebin İngiltere Kilisesi'nde kariyer yapmak istemesi olduğu söylense de bu konu hakkında kesin bir kanıt yoktur ve aksine Smith'in İskoçya'ya deizm yanlısı olarak döndüğü bilinmektedir. Ayrıca çocukken babası tarafından gönderildiği kiliseden kaçarak geri dönmüştür. Smith, felsefi olarak dini ekonominin önünde bir engel olarak görmüş ve ateizm üzerinden düşünmüştür. Birçok yönden Darwin ile aynı görüştedir. 1751 yılında Smith Glasgow Üniversitesi'nin mantık profesörü, ertesi sene de ahlak felsefesi profesörü olarak atanmıştır. Derslerinde etik, konuşma sanatı, hukuk, politik ekonomi ve "polis ve gelir" konularını işlemiştir. 1759'da Glasgow'daki bazı konferanslarını bir araya getirdiği Ahlaki Duygular Kuramı adlı kitabını yayınlamıştır. Bu kitap çıktığı dönemde Smith'in itibarının yayılmasını sağlamıştır. Kitabın ana teması insan ilişkilerinin verici ve alıcılar (yani birey ve toplumun diğer üyeleri) arasındaki sempatiye ve anlayışa ne kadar bağlı olduğu üzerineydi. Lord Monboddo'nun 14 yıl sonra yayımlanan Of the Origin and Progress of Language kitabındaki detaylı incelemesinde gösterildiği üzere, Smith'in bu ilk kitabındaki dil evrimi analizi yüzeyseldi. Yine de Smith'in akıcı ve ikna edici savunmaları belagatlı olsa da tartışılmazdır. Smith açıklamalarını Lord Shaftesbury ve Hutcheson gibi "ahlak duygusu" ya da Hume gibi faydaya (İngilizce: utility) değil, anlayışa dayatmaktadır. Smith bu dönemden sonra konferanslarında ahlak teorilerinden hukuk ve ekonomi konularına ağırlık vermeye başladı. Bir öğrencisinin 1763 civarından konferans notlarından Edwin Cannan tarafından derlenip yayınlanan Lectures on Justice, Police, Revenue and Arms adlı kitapta Adam Smith'in politik ekonomi hakkındaki fikirlerinin gelişimi hakkında bir izlenim edinilebilir. Bu kitabın daha kapsamlı bir uyarlaması 1976 yılında Lectures on Jurisprudence adlı Glasgow baskısı tarafından yayımlanmıştır. Eğitim ve seyahatler Smith ile David Hume sayesinde tanışan Charles Townshend, 1763 yılı sonunda Smith'ten üvey oğlu genç Buccleuch Dükü'ne özel ders vermesini rica etti. Smith, gelecek iki sene boyunca talebesi ile, çoğunlukla Fransa'da yaptığı yolculuklar sırasında Turgot, Jean D'Alembert, André Morellet, Helvétius, ve özellikle çalışmalarına itibar ettiği fizyokratik düşüncenin başkanı François Quesnay gibi öncü aydınlarla tanıştı. Sonraki yıllar Kirkcaldy'ye döndükten sonraki 10 seneyi Yaratılışın Sorgulanması ve Ulusların Zenginliğinin Nedenleri (İngilizce: An Inquiry into the Nature and Causes of the Wealth of Nations) adlı, 1776'da yayımlanan başyapıtı üzerinde çalışarak geçirdi. Kitap büyük çoğunluk tarafından hüsnükabul gördü ve revaçta kalarak Smith'in meşhur olmasını sağladı. 1778'de Smith İskoçya'da vergiden sorumlu bir devlet bakanı olarak atandı, Edinburgh'ya annesinin yanına yerleşti. Ölüm 17 Haziran 1790 yılında ağır bir hastalık sonrası yaşamını yitirdi. Bilindiği kadarıyla gelirinin büyük bir kısmını gizli yardım fonlarına bırakmıştır. Smith'in edebi vasiyetini yerine getirenler İskoç akademik dünyasından iki eski arkadaşıdır: fizikçi/kimyacı Joseph Black ve öncü yerbilimci James Hutton. Yazar arkasında pek çok not ve yayımlanmamış yazılar bırakmıştır ama yayımlanmaya uygun olmayan her şeyin imha edilmesi için talimat vermiştir. History of Astronomy adlı yayımlanmamış bir makalesini basıma uygun görmüştür ve bununla beraber diğer eserleri Essays on Philosophical Subjects adlı kitapta 1795 yılında okuyucuyla buluşturulmuştur. Ulusların Zenginliği Bu kitabın ana konusu ekonomik büyümedir. Ölümünden kısa bir süre önce Smith, neredeyse bütün yayımlanmamış yazılarını yok etmişti. Sanıldığı kadarıyla, son yıllarında iki büyük tez üzerinde çalışıyordu; bir tanesi hukuk teorisi ve tarihi, diğeri de bilim ve sanat hakkında. Ölümünden sonra, 1795'te yayımlanan Essays on Philosophical Subjects muhtemelen ikinci tezinin bir kısmını kapsamaktadır. Ulusların Zenginliği, ekonomik disiplinin ortaya çıkmasını ve aynı zamanda özerk ve sistematik hale gelmesini sağladığı için döneminde etkili bir eserdi. Batı dünyasında, konusundaki yayımlanan en nüfuzlu kitap olduğu söylenebilir. 1776'da piyasaya çıktığında, İngiltere ve Amerika'da serbest ticaret anlayışı yaygınlaşmaktaydı; ve kitap ekonomik başarı için büyük külçe rezervlerinin önemli olduğunu savunduğu teori olan merkantilizme karşı klasik bir bildirge haline geldi. Bu dönemde Amerika'nın içinde bulunduğu, kurtuluş savaşı sonrasında ortaya çıkan fakirlik ve sıkıntılı koşullar, bu anlayışı doğurmuştur. Yine de kitap piyasaya çıktığı dönemde, serbest ticaretin yararları konusunda herkes ikna olmamıştı: İngiltere halkı ve parlamentosu merkantilizme uzun süre bağlı kalmıştır. Ulusların Zenginliği, aynı zamanda, fizyokratik anlayışın toprağın önemini vurgulayışına karşı çıkıyordu. Smith bunun yerine işgücünün üstünlüğüne inanmaktaydı, ve işçi sınıfının (İngilizce: division of labor) üretimin artmasında etkili olacağını savunuyordu. Uluslar o kadar başarılı oldular ki, bu başarı eski ekonomik ekollerin terk edilmesine yol açtı. Thomas Malthus ve David Ricardo gibi ekonomistler Smith'in bugün klasik ekonomi olarak bilinen teorisini rafine etmeye yöneldiler ve bu zamanla modern ekonominin gelişmesini sağladı. Malthus, Smith'in nüfus fazlalığı konusundaki düşüncelerini geliştirdi. Ricardo "ücretlerin demir kanunu"na (İngilizce: iron law of wages), yani nüfus fazlalığının asgari geçim düzeyinin önününe geçeceğine inanıyordu. Smith, bugün daha doğru olduğuna inanılan, artan üretimle artan ücretler varsayımını önermişti. Ulusların Zenginliği 'nin ana konularından bir tanesi, serbest piyasanın her ne kadar karmaşık ve denetsiz gözükse de aslında sözde bir "görünmez el" tarafından doğru miktarda ve çeşitlilikte üretim yapmak için yönlendirildiğidir. Smith bu simgeyi Ahlaki Duygular Teorisi (İngilizce: The Theory of Moral Sentiments) adlı kitabında daha önce kullanmış olsa da fikri ilk olarak Astronomi Tarihi adlı denemesinde kaleme almıştır. Örneğin, bir üründe üretim eksikliği olduğunda fiyatı artar ve bu durum ortaya bir kâr marjının çıkmasını sağlayarak başkalarını bu ürünü üretmeye teşvik eder ve nihayet kıtlığa son verir. Eğer pazara çok fazla üretici girerse, üreticiler arasındaki artan rekabet ve artan stok, yani arz, fiyatların üretim maliyetine düşmesini sağlayarak; ürünün "doğal fiyatına", yani ortalama piyasa fiyatına ulaşmasına yol açar. Kâr oranı bu ortalama piyasa fiyatında sıfırlansa da mal ve hizmet üretimi için teşvikler ortadan kalkmaz çünkü bütün üretim masrafları, mal sahibinin işgücü de dahil, üretilenin fiyatına yansımaktadır. Eğer fiyatlar sıfır kâr oranının altına düşerse, üreticiler piyasadan çekilmeye başlarlar. Kâr oranları sıfırın üzerinde olduğu sürece üreticiler piyasaya girmeye devam edecektir. Smith, insanların harekete geçmelerini sağlayan nedenlerin, bencil ve açgözlü olmalarından kaynaklandığına inanıyordu. Bunun olumlu sonucu olarak da serbest piyasadaki rekabetin, fiyatların aşağıda kalmasını sağlayarak halkin tamamına faydalı olmasını gösteriyordu. Ona göre bu rekabet aynı zamanda çok çeşitli mal ve hizmet üretilmesini teşvik etmekteydi. Yine de, işadamlarına karşı dikkatli olunması gerektiğini ve tekelleşmenin yanlış olduğunu savunuyordu. Smith, tüm gücüyle sanayi gelişimini engelleyen modası geçmiş devlet kısıtlamalarına saldırıyordu. Nitekim, ekonomik sürece olan çoğu hükûmet müdahalesinin, gümrük vergileri (İngilizce: Tariff) de dahil, verimsizliğe ve uzun dönemde yüksek fiyatlara yol açtığını savunuyordu. Her şeyin oluruna bırakılmasını savunan bu "laissez-faire" teorisi, ileriki yıllarda, özellikle 19. yüzyılda, hükûmetin koyduğu kanunları etkilemiştir. (Buna rağmen Smith hükûmetin varlığına muhalefet değildi; ekonomi sektörünün dışındaki konularda faaliyet göstermesini savunuyordu. Örneğin, fakir yetişkinler için kamu eğitimi verilmesinin, özel fabrikalar için kârlı olmayan kurumsal sistemlerin, adli sistemin ve daimi bir ordunun taraftarıydı.) Tam rekabet Smith yaşadığı dönemin bilimsel gelişimininde etkisiyle ekonomiyi doğa kanunlarının varlığıyla açıklamaya çalışmıştır. Görünmez el bu araştırmaların en önemlilerindendir. Smith'e göre iktisadi hayat bireycidir ve bu bireycilik insanların doğal yapısından kaynaklanmaktadır. Kişisel menfaat iktisadi hayat için itici bir güçtür. Kişi doğası gereği en az zahmetle en çok tatmine ulaşmaya çalışacaktır. Bu amaçla, Smith, arz ve talep eşitliğini otomatik olarak gerçekleştiren fiyat mekanizması üzerinde duracaktır. Smith'e göre fiyatlar denge unsurudur. Smith'in denge fiyat unsurunu piyasa örneği ile açıklayalım: Üretim azalırsa fiyatlar yükselir. Fiyatların yükselmesi firmaları daha fazla kâr edeceklerini düşündüklerinden daha fazla üretim yapmalarına teşvik edecek ve arz, talebe yaklaştığı sırada bir dengeye geleceklerdir. Arz talebi aştığı sırada fiyatlar düşecektir. Bu da firmaların üretimlerini kısmasına sebep olacaktır. Böylece hiçbir müdahale olmadan her şey bir dengeye gelecektir. Tam rekabette kişiler ve firmalar kendi çıkarlarını maksimize ederken, aynı zamanda toplumun da çıkarına hizmet ederler. Örnek olarak, tam rekabet ortamında fiyatlar düşer ve fiyatlar düşünce bundan tüketiciler yararlanır. Tam rekabet ortamında üreticiler ve tüketiciler arasında bir çıkar çatışması yoktur. Tam rekabet ortamında üreticiler ile tüketiciler üretim ve tüketim artıklarını eşit şekilde paylaşırlar. Ancak, aşağıdaki etkenler tam rekabet ortamında kurulan dengeyi bozabilir: Devletin vergilerini arttırması. Üretim faktörleri'nin optimum bileşimlerinin bozulması, bazı mallarda nadirlik rantı yaratır (nadirlik rantı bir malın piyasada az olması ve mala olan talebin çok olmasından dolayı fiyatının maliyetinden yüksek olmasından dolayı elde dilen kârdır). Üreticilerin üretim kararlarında yanılma ve üretim kararsızlıkları. Uluslararası ilişkilerin kısılması veya kopması. Siyasal istikrarsızlığın artması. Sermaye Smith; sermayeyi, emeği arttıran her şey ve emeğin daha verimli çalışmasını sağlayan bir etken olarak tanımlar. Alet, makina, toprak, gübre birer sermayedir. Smith'e göre sermayeye konacak bir vergi, üretimi azaltacak; böylece, hem devletin hem de toplumun faydasını azaltacaktır. Smith, ilk defa sermayeyi ikiye ayırır: sabit sermaye, değişen sermaye. Sabit sermaye: Binalar, gayri menkuller, sabit makinalar ve aletler gibi. Bu sermaye, elden ele dolaşmadan sahibine bir kâr getirir. (sabit sermaye, hiçbir şekilde kâr getirmez, sadece değerini parça parça üretilen metalara aktarır, bu metaların dolaşıma girmesiyle de değişim değerleri gerçekleşir ve böylece sabit sermayenin kullanılan kısmı tekrar sermaye sahibine kâr getirmeden geri döner.) Değişken sermaye: Hammadde, satılacak mallar gibi sahibine el değiştirmeden dolayı kâr getirir. Nasıl ki para bir mal ile mübadele edilmedikçe bir fayda sağlamaz, mallarda el değiştirmedikçe fayda sağlamaz. (Değişen sermaye bölümüne sadece ücretler girer, hammaddeler vb. değişmeyen sermayenin döner kısmına aittir.) Bir ülkenin yıllık brüt geliri, yıllık toplam hasılasına eşittir. Emek, ülkelerin zenginliğini yaratan temel sermayedir. Üretim, sermayeye (tasarrufa) bağlıdır. Sermaye oluşturmanın ilk aşaması para elde etmektir ve bu sermayenin oluşması da tasarrufla mümkün olur. A. Smith'e göre tasarruf, geciktirilmiş bir tüketimdir. Bugünün tüketimini yarına bırakmaktır. Smith'e göre bir ülkenin sermaye birikimi arttıkça zenginliği de artar. Görünmez El Adam Smith, bireyin ve toplumun iyiliği arasında nedensellik kurduğu Ulusların Zenginliği kitabında şöyle yazıyordu: "(Her birey) kendi çıkarı peşinde koşarken, sıklıkla, katkıda bulunmaya niyetleneceğinden çok daha etkin olarak topluma katkıda bulunur." Buna göre, herkesin bencil olduğu bir toplumda da uyum, bilinçli bir müdahale olmasa da, kendiliğinden oluşacaktır. Bu kendiliğindenliği sağlayan görünmez el, piyasa ilişkileridir. Görünmez el ve piyasayı düzenleyen fiyatlar seviyesi, kaynakların en verimli şekilde kullanılmasına imkân sağlar. Smith, doğal kanunların varlığını kabul etmekte ve iktisat konusunun bu kanunları keşfetmek olduğunu söylemektedir. Yani Smith, doğal düzenin kişisel çıkara göre oluşacağı inancındadır. Bu bakımdan Smith'in doktrini fırsatçı (oportünist) ve gerçekçidir (realist). Emek Fizyokratların tersine toprak yerine insan emeğini servetin kaynağı olarak görür ve işbölümünün sağladığı teknik olanaklarla emeğin üretiminin ve dolayısıyla da milli gelirin artacağını savunmuştur. Smith'in teoriye en önemli katkısı tam rekabet altında kaynakların optimal (en verimli düzeyde) etkin dağılımı hakkında ilk analizi geliştirmiş ve artı değer kavramını Ricardo ile (kâr ile özdeş olduğu düşüncesiyle de olsa) birlikte kullanmış olmasıdır. İş bölümüne toplu iğne fabrikasını örnek gösterir. Bu örnekte, günde onlarla ifade edilecek sayıda üretim yapan bir fabrikanın iş bölümü sayesinde üretim sayısını nasıl binlere çıkardığını gösterir. Ülkelerin serveti topraktan çok insan emeğine bağlıdır. Emek, ülkelerin zenginliğini arttıran temel etkendir. Emek özellikle iş bölümünde aktif rol oynar. Gelişmiş ülkelerde emeğin sermaye birikimini sağlamada önemli bir katkısı olmuştur. Smith, servetin kaynağının emek olarak savunduğuna göre, bir ülkenin yıllık emeği, bütün malları yaratan emek toplamıdır. Diğer anlamda, emek üç kesim için de geçerlidir. Ücret Smith'e göre her şey fiyata bağlıdır. Üretim miktarı, maliyetler her şey fiyatla ilgilidir. Faktörlerin dağılımı fiyatlara göre olur. Ücret bir fiyattır; emeğin bir fiyatıdır. Ücretler, işverenler ile işçiler arasında yapılan sözleşmelerle belirlenir. Ancak Smith, bu sözleşmelerde işverenlerin işçilerden daha baskın olduğuna dikkat çeker. İşverenler ücretleri düşürmek, işçiler ise yükseltmek ister. Smith'e göre ücretler işçinin ve ailesinin geçimini sağlayacak düzeydedir. Yüksek ücret işçi sayısını arttırır, düşük ücret azaltır. Her şeye rağmen tam rekabet koşullarında ücret asgari ücretin altına inmez. Emek talebi arttığında, kısa dönemde emek nadir olduğundan ücretler artacaktır. Fakat ücretler ona ayrılan fonlara bağlıdır. Emek talebinin artması, milli gelirin gittikçe artmasına, bu da kişi başına düşen milli gelirin yani büyümenin olduğuna işarettir. Milli gelir arttıkça yükselen ücretler, ülkenin gittikçe zenginleştiğini gösteren bir göstergedir. Bununla birlikte Smith'e göre ücret artışı doğumların ve nüfusun artışına sebep olacaktır, bu da bir yandan kârları azaltacaktır. Ayrıca ücretlerin yükselmesi fiyatları arttırır. Smith bu konuda yanılmamıştır. Çünkü yayımladığı zamana göre nüfus azdı ve şu anda belirttiği gibi zamanında ücretlerin artışı ile nüfus patlaması yaşanmıştır ve artık insanlar ücretlere göre üremekten yavaş yavaş vazgeçmektedirler. İş bölümü (Division of Labour) A. Smith'in Ulusların Zenginliği adlı kitabında en ünlü bölüm iş bölümüyle ilgili olan ilk bölümdür. 18. yüzyılda yazılmış olmasına rağmen bugün için bile çok doğru gelmektedir. Smith bu bölümde iş bölümünün üretimi nasıl arttırdığını toplu iğne üretimiyle ilgili bir örnekle açıklar. Tek bir kişi, yapılması için on aşaması olan bir iğneden günde sadece on tane yapabilmektedir; fakat her aşamayı yalnızca bir kişi yapsa yani on kişi çalıştırsak bir günde üretilen iğne sayısı 4800'e çıkıyor; ama her biri her aşamayı yapsaydı sadece 100 iğne üretilecekti. Bu demek oluyor ki, iş bölümü iğne üretimini 48 kat arttırmış. Ayrıca işçinin belli bir aşamada uzmanlaşması o teknolojiyi kullanmanın yeni yolları bulunarak arttırılabilir, bu da daha hızlı üretime sebep olur. Uluslararası bakımdan iş bölümü, dünyayı çok geniş bir atölye haline getirmiştir. Bu atölyede emek en elverişli yere gidecek, en az zamanı gerektiren faaliyetleri arayacaktır. İş bölümü üretimi arttıracağından dolayı piyasaların genişlemesini ve büyük piyasaları zorunlu kılacaktır. A. Smith'in iş bölümünü kullanarak uluslararası iktisada en büyük katkısı Mutlak Üstünlük (İngilizce: Absolute Advantage) teorisi olmuştur. Bu teoriye göre bir ülke hangi malı daha ucuza üretiyorsa kaynaklarını o mala tahsis etmelidir; böylece, üstün olduğu malda daha etkin üretim yapabilmektedir. Bu yolla tüm ülkeler birbirlerine muhtaç olmaktadır ama bu sayede üretim çok fazla artmaktadır. Smith "laissez-faire, laissez-passer" (bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler) ilkesini benimsemiştir. Üretim faktörlerinin bir kesimden diğerine serbestçe geçebilmesi gerekmektedir, bu geçişi sağlayan en önemli etken de fiyattır. Devlet ekonomik hayata müdahale etmemelidir. Devletin müdahalesi özel sektörün üretemediği veya yapamadığı konularda olmalıdır; savunma, güvenlik, adalet gibi. Eğer devlet çok vergi alırsa, vergiler üretimi kısacağından dolayı ülke durgunlukla karşı karşıya kalabilir. Bu müdahale hem iç hem de dış ekonomi için geçerlidir. Eğer devlet vergilerle bir malın ithalatını azaltırsa bu, içeride o malın üretiminin tekelleşmesini arttırmaktadır. Uluslararası iş bölümünden yararlanmak için ürünlerin ülkeler arasında serbestçe mübadele edilmesi gerekir. Ekonomik hayat mal ve hizmet üretimi olduğu için, Smith üretime önem vermiştir. Üretimin artırılması emeğin verimine bağlıdır. Verimlilik artışı iş bölümü, tam rekabet, iktisadi hürriyet, tasarruf ve sermaye birikimi ile mümkündür. Para A. Smith'e göre para bir mübadele aracıdır. Üretim arttıkça mübadele edilecek daha fazla mal olacağından daha fazla paraya ihtiyaç duyulacaktır. Bir ülkenin fazla parasının olması servet artışı olduğunu göstermez; fazla para oluşu fiyatların genel düzeyini arttırır. Piyasada fazla para bulunması, servet artışını simgelemez. Aksine ülkedeki fazla para insanların ellerindeki parayı arttıracağından ötürü, genel olarak fiyatlarda bir artış olacak, bir ailenin geçimi için daha çok para gerekecek ancak fiyatların ve ödenen ücretlerin artmasından ötürü ülkenin servet varlığında herhangi bir etkiye yol açmayacaktır. Smith'e göre paranın değeri de öbür malların değeri gibi ölçülür. Değer, emeğe bağlıdır. Malın da paranın da değeri ona harcanan emeğe bağlıdır. Bu sebeplerden dolayı emek mübadele değerinin gerçek ölçütüdür. Yani sonuç olarak malların mübadele edilmesi aynı zamanda emeğin mübadele edilmesi anlamına gelmektedir. Emek, değeri kendine eşit emek değeri ile değiştirilecektir. Bu bakımdan bakıldığında; gerçekten mübadele edilen altın, gümüş, para, döviz değil emektir. Güçlükle elde edilen mallar pahalı, az emek harcanarak üretilen mallar ise daha ucuz olur. Teorileri Fiyat Teorisi Adam Smith'e göre bir real fiyat bir de nominal fiyat vardır. Real fiyat: Malın elde edilmesinde yapılan masraflardır; emeğe bağlıdır; uzun dönemde tüm mallarda real fiyat geçerlidir yani emeğe bağlıdır. Nominal fiyat: Kısa dönem içerisinde arz ile talep dengesinin değişmesinden veya piyasa koşullarının değişmesinden kaynaklanan fiyattır. Piyasa fiyatı; malın miktarı ve bu malı alabileceklerin talebi ile oluşur. Burada iki terimin ayrımı yapılmalıdır: Efektif talep ve mutlak talep. Efektif talep: Malı veya hizmeti ödeme durumunda olanların talebidir. Mutlak talep: Mala veya hizmete sahip olma arzusudur. Smith, arz ve talep dengesinin tarım ve sanayi kesiminde değiştiğini vurgulamaktadır. Tarım kesimi, genellikle geçen yılların fiyatlarına göre arzlarını belirlemektedir. Fakat, sanayi sektöründeki fiyat değişiklikleri arza ve talebe daha çabuk etki etmektedir. Rant Teorisi Adam Smith, beş türlü ranttan bahsetmektedir: Net hasıla. Topraktan üretim yapabilmek için toprak sahiplerine verilen bedel kira (İngilizce: Rent). Toprak sahiplerinin monopolcü durumlarından dolayı elde ettikleri kâr: Bu anlayış, 2. anlayışla benzerlik gösterir. Piyasalara uzaklık rantı etkiler: Piyasalara yakın toprakların kirası yüksek, uzak yerlerin düşüktür. Nadirlik rantı: Nadirlik rantı, bir malın piyasada az ama talebinin yüksek olmasından dolayı mala harcanan emeğe göre fiyatının yüksek olmasından dolayı elde edilen kârdır. Emek Değer Teorisi A. Smith'e göre bir malın iki çeşit değeri vardır. Birincisi o malın kişiye sağladığı fayda, ikincisi o malın başka mallarla mübadele değeri. Birinci değeri genelde kişiden kişiye değişir, her kişinin verdiği değere bağlıdır ve toplum açısından hesaplanması zordur. İkinci (mübadele) değeri, bu malın diğer mal birimleriyle mübadele edilen miktarına eşittir. Değer; o malın elde ediminde harcanan emeğe bağlı olduğuna göre, mübadele edilen mallar değil emektir. Emek, mübadele değerinin ölçüsüdür. Bazen en faydalı malların mübadele değerleri düşük, az faydası olan malların ise mübadele değerleri yüksek olabilir. Buna en iyi örnek su ve elmastır. Suyun faydası elmasın sağladığı faydadan çok daha fazladır ama elmas suya göre çok daha pahalıdır. Çünkü elmasın elde edilmesinde çok büyük emek harcanmış ve mübadele değerini yükseltmiştir. Ayrıca nadirlik rantından da söz edebiliriz. Notlar Kaynakça Dış bağlantılar The Wealth of Nations at MetaLibri Digital Library The Theory of Moral Sentiments at MetaLibri Digital Library 1723 doğumlular 1790 yılında ölenler İskoç ekonomistler Edinburgh Üniversitesi öğretim üyeleri Glasgow Üniversitesinde öğrenim görenler Aydınlanma filozofları Klasik liberaller Klasik iktisat Canongate Kirkyard'da defnedilenler Mantık felsefecileri Balliol College'da öğrenim görenler Aydınlanma Çağı Britanyalı klasik liberaller Kapitalizm Klasik iktisatçılar Kültürel eleştirmenler Royal Society üyeleri Royal Society of Edinburgh üyeleri Ahlâkçılar Politik realistler İskoç filozoflar İskoç akademisyenler Toplum eleştirmenleri
1991
https://tr.wikipedia.org/wiki/Bulan%C4%B1k%20mant%C4%B1k
Bulanık mantık
Bulanık mantık, bulanık eseme ya da puslu mantık, 1965 yılında Lütfü Aliasker Zade'nin yayınladığı bir makalenin sonucu oluşmuş bir mantık yapısıdır. Bulanık mantığın temeli bulanık küme ve alt kümelere dayanır. Klasik yaklaşımda bir nesne ya kümenin elemanıdır ya da değildir. Matematiksel olarak ifade edildiğinde nesne küme ile olan üyelik ilişkisi bakımından kümenin elemanı ise "1", kümenin elemanı değilse "0" değerini alır. Bulanık mantık klasik küme teorisinin genişletilmesidir. Bulanık küme'de her bir nesnenin bir üyelik derecesi vardır. Nesnenin üyelik derecesi, (0, 1) aralığında herhangi bir değer olabilir ve üyelik fonksiyonu M(x) ile gösterilir . Örneğin; normal oda sıcaklığını 23 derece olarak kabul edersek klasik küme kuramına göre 23 derecenin üzerindeki sıcaklık derecelerini sıcak olarak kabul ederiz ve bu derecelerin sıcak kümesindeki üyelik dereceleri "1" olur. 23 altındaki sıcaklık dereceleri ise soğuktur ve sıcak kümesindeki üyelik dereceleri "0" olur. Soğuk kümesini temel aldığımızda bu değerler tersine döner. Bulanık küme yaklaşımında üyelik değerleri [0,1] aralığında değerler almaktadır. Örneğin 14 derecelik sıcaklık için üyelik derecesi "0", 23 sıcaklık derecesi için üyelik değeri "0,25" olabilir. Klasik kümelerin aksine bulanık kümelerde elemanların (nesnelerin) üyelik dereceleri [0, 1] aralığında sonsuz sayıda değişebilir. Bunlar üyelik derecelerinin devamlı ve aralıksız bütünüyle bir kümedir. Kesin kümelerdeki soğuk-sıcak, hızlı-yavaş, aydınlık-karanlık gibi ikili değişkenler, bulanık kümelerde biraz soğuk, biraz sıcak, biraz karanlık gibi esnek niteleyicilerle genişletilerek gerçek dünya problemlerine benzetilir. Kesin kümelerden farkı ise böyle bir çatıda bilginin kaynağındaki küme üyeliğinin, kesin tanımlanmış ön koşullarının olmayışı ve değişkenlerin belli bir aralıkta bulunmasıdır. Bir şeyin varlığı kendisine ait bir isimle doğar. Evrendekilerin tamamı hem (ya) tek (1) hem de (ya da) sonsuz eksi tektir (sonsuz -1). Klasik mantık ile bulanık mantık arasındaki temel farklılıklar : Yapay zekâ uygulaması olarak bulanık mantık Bulanık mantık bir yapay zekâ uygulaması oluşturma prensibidir. Bulanık mantıkta temel olan bir sonuca varmaktır. Normal bir programın yapısı: Temel girdiler → Program → Sabit bir sonuç şeklindedir. Oysaki bir bulanık mantık uygulaması: Sayısı belli olmayan veri yığını → Program → Girdilere ve varsayıma göre değişken bir veya birden fazla sonuç şeklindedir. Bir bulanık mantık uygulamasındaki sonuç, aynı girdiler olsa bile değişik bir sonuç döndürebilir ve bir öbek halinde veriyi alabilir. Bulanık mantıktaki özellik bunun haricinde verilen verilerin örnekleme mantığı ile alınması ve tümü simgelediği varsayımı yapılması ve buna göre bir olasılık değerinin elde edilmesidir. Yapay zekâda bulanık mantık uygulamaları Bulanık mantık, kesin çıktıyı elde etmek için girdi olasılıklarının seviyeleri üzerinde çalışır. Küçük mikro denetleyicilerden büyük, ağa bağlı, iş istasyonu tabanlı denetim sistemlerine kadar çeşitli boyut ve yeteneklere sahip sistemlerde uygulanabilir. Bulanık mantık, donanım, yazılım veya her ikisinin bir kombinasyonunda uygulanabilir. Bulanık mantık ticari ve pratik amaçlar için kullanışlıdır; makineleri ve tüketici ürünlerini kontrol edebilir, doğru akıl yürütmeyebilir, ancak kabul edilebilir mantık yürütebilir. Bulanık mantık, ayrıca mühendislikteki belirsizlikle başa çıkmaya yardımcı olur. Bulanık mantığın kullanıldığı alanlar Bulanık mantık için temel uygulama alanları aşağıdaki gibidir: Otomotiv sistemleri Otomatik Şanzımanlar Dört tekerli taşıtlar Araç ortam kontrolü Tüketici elektroniği ürünleri Hi-Fi sistemleri Fotokopi makineleri Fotoğraf makineleri ve video kameralar Televizyonlar Beyaz eşyalar ve ev aletleri Mikrodalga fırınlar Buzdolapları Tost makineleri Elektrikli süpürgeler Çamaşır makineleri İklimlendirme ürünleri Klimalar / Kurutucular / Isıtıcılar Hava nemlendiriciler Bulanık mantık sistemlerinin avantajları Bulanık akıl yürütme içindeki matematiksel kavramlar çok basittir. Bulanık mantığın esnekliğinden dolayı, sadece kurallar ekleyerek veya silerek bir FLS’yi (bulanık mantık sistemi) değiştirebilirsiniz. Bulanık Mantık Sistemleri kesin olmayan, bozuk, gürültülü giriş bilgileri alabilir. FLS’lerin oluşturulması ve anlaşılması kolaydır. Bulanık mantık sistemlerinin dezavantajları Bulanık sistem tasarımına sistematik bir yaklaşım yoktur. Sadece basit olduklarında anlaşılabilirler. Yüksek doğruluk gerektirmeyen problemler için uygundurlar. Ayrıca bakınız Bulanık Küme Mantık Matematiksel Mantık Semantik Yapay zekâ Bulanık mimari mekân analizi Kaynakça İBRAHİM, Ahmad M. (2006), Gömülü Sistemlerde Bulanık Mantık, Bileşim Yayınları, 198 s. ÖZLEM, Doğan (2000), Mantık Klasik/Sembolik Mantık, Mantık Felsefesi, İnkılap Kitabevi, İstanbul, 398 s. ŞEN, Zekai (2003), Modern Mantık, Bilge Kültür Sanat, 168 s. ŞEN, Zekai (2004), Mühendislikte Bulanık Mantık ile Modelleme Prensipleri, Su Vakfı, 190 s.</small> Dış bağlantılar Bulanık Mantık ve Bulanık Kontrol İngilizce BUMAT (Bulanık Mantık ve Teknolojisi Kulübü) Burhan Türkşen'le Bulanık Mantık Üzerine Söyleşi İnternet Ortamında Mantık Araştırmaları Kaynakları Vural, Mehmet (2002) “Düşünce Tarihinde Mantık: Aristoteles Mantığından Bulanık Mantığa”, Kutadgubilig, İstanbul, sayı 2 Puslu Mantık ve Teknoloji Bulanık Mantık (Fuzzy Logic) nedir, nasıl çalışır, tarihi Mantık Felsefe
1994
https://tr.wikipedia.org/wiki/Celal%20Yal%C4%B1n%C4%B1z
Celal Yalınız
Celâl Yalınız (d. Mart 1886 – ö. 6 Haziran 1962), Türk düşünür, nihrir. Sakallı Celâl olarak bilinir. II. Abdülhamid dönemi Bahriye Nazırı Amiral Hüseyin Hüsnü Paşa'nın oğludur. Galatasaray Sultanisi 'nden öğrencisi ve hayranı olduğu Tevfik Fikret'in, "Hak bellediğin bir yola yalnız gideceksin" dizesinde ifade edilen prensibe ne pahasına olursa olsun, hayatı boyunca sadık kalmıştır. Hamdullah Suphi ile sınıf arkadaşıydı. Mustafa Satı Bey ile akrabalığı vardır. Tevfik Fikret aracılığıyla iyi derece Fransızca bildiği için Sorbonne Koleji'ne gönderilmiştir. Hareket Ordusu'na katılmışlığı vardır. Subay abisi sultana karşı geldiği için sürgüne gönderildi. Diğer abisi ise bir kaza sonucu öldü. Üsküp'e Fransızca öğretmeni olarak gönderildi. 1950'lerde protesto etme amacıyla valilik binasının önünü süpürürken o sırada oradan Rasih Nuri İleri ile hocası Profesör Kerim Erim geçmektedir. O günü İleri şöyle anlatır; “Profesör Kerim Erim bir anda fırlayıp yerleri süpüren sakallı bir çöpçünün elini öpmeye başladı.’’ Kendisi yazılı bir eser bırakmamış ama her biri birer eser olan insanlar bırakmıştır arkasında. Yakın arkadaşları arasında Yusuf Ziya Ortaç, Celâl İleri, Ahmet Haşim, "öğrencim" de dediği Nâzım Hikmet, Ordinaryüs Matematik Profesörü Ali Yar, Haldun Taner ve Ali Sami Yen; çevresindekiler arasında Nurullah Ataç, Hıfzı Veldet Velidedeoğlu, Ahmet İsvan, Kazım Taşkent gibi çeşitli isimler ile Melih Cevdet Anday, Orhan Veli gibi pek çok şair ve yazar yer alır. Sakallı Celâl'den günümüze kalan ne kadar bilgi, belge ve tanıklık varsa, a'dan z'ye bulunabilecek "tek kaynak", gazeteci-yazar Orhan Karaveli tarafından yazılmış olan "Sakallı Celâl - Bir 'Bilinmeyen Ünlü'nün Yaşam Öyküsü" adlı belgesel ve 230 sayfalık kitaptır. (Pergamon, 1. baskı Mayıs 2004, 4. baskı Haziran 2004) Celâl Yalınız, beyin kanaması nedeniyle ölmüştür. Çok sevdiği hocası Tevfik Fikret'in yanına Aşiyan Mezarlığı´na defnedilmiştir. Kaynakça 1886 doğumlular Türk filozoflar Galatasaray Lisesinde öğrenim görenler 1962 yılında ölenler Aşiyan Mezarlığı'na defnedilenler Beyin kanamasından ölenler
1997
https://tr.wikipedia.org/wiki/Java
Java
Java ya da Cava sözcüğü, aşağıdaki kavramların birisine ilişkin kullanılmış olabilir: Coğrafya Cava adası, Endonezya'da bulunan ve dünyanın en kalabalık adası. Cava Denizi, adanın kuzeyindeki deniz. Cava (dil), adada ve dünyanın birçok bölgesinde 75 milyon kişice konuşulduğu tahmin edilen dil. Biyoloji Cava kahvesi, adada yetişen kahve tohumlarından yapılan bir tür kahve. Bilişim Java (programlama dili), dünyanın en yaygın programlama dillerinden biri. Adını, aynı adlı kahveden almıştır. JavaScript, bir betik dili. Ad benzerliğine karşın diğer Java dili ile ilişkili değildir. JavaOS, Java programlama dili kullanılarak yazılan işletim sistemi.
2000
https://tr.wikipedia.org/wiki/Gill%20Sans
Gill Sans
Gill Sans, Eric Gill tarafından tasarlanan, 1928 ve 1930 yıllarında Monotype şirketince çıkarılan bir yazı tipi. Edward Johnston'ın Londra metrosu için hazırladığı yazı tipi üzerine geliştirilen Gill Sans, çıktığı günden bu yana çok yönlü kullanılabilirliği sık sık kullanılmıştır. Gill Sans dünya çapında tanınan birçok kuruluşun yazışmalarında ve belirtkelerinde kullanılan bir yazı tipidir. Gill Sans'ın yayıncılıkta çok kullanılan Mac OS X ile birlikte gelmesi, bu yazı tipinin birçok kitap, reklam ve işarette kullanılmasını sağlamıştır. Benzer yazı tipleri Humanist Johnston Underground İlgili bağlantılar Yazıtipi Dış bağlantılar Agfa Monotype Microsoft ürünleriyle gelen yazıtipleri Yazı tipleri
2005
https://tr.wikipedia.org/wiki/Exodus%20%28m%C3%BCzik%20grubu%29
Exodus (müzik grubu)
80'lerin başında San Francisco'da kurulan, Körfez Bölgesi thrash metal soundunun en önemli topluluklarından Exodus, 1985 yılında yayınlanan Bonded By Blood albümü ile başladığı kariyeri boyunca Pleasures Of The Flesh, Fabulous Disaster ve Impact Is Imminent gibi kült albümlere imza atmıştır. 1992'den sonra ayrılıklar yaşayan ve sessizliğe bürünen topluluk, 1997'de yayınladığı konser albümü Another Lesson In Violence ile sessizliğini bozmuş olsa da 2004 yılına kadar başka bir kayıt yayınlamamış, 2004'te ise Tempo Of The Damned ile geri dönüşünü ilan etmiştir. Topluluk, takip eden sene içerisinde Shovel Headed Kill Machine'i Nuclear Blast Records etiketiyle yayınlamıştır ve hâlen çalışmalarına devam etmektedir.İlk gitaristleri dünyaca ünlü Metallica grubunun gitaristi Kirk Hammett'tır. Sonrasında onun yerine Rick Hunolt dahil olmuştur. Hatta grubun değişmeyen tek üyesi olan Gary Holt ilk başta Kirk Hammett'in gitar teknisyeniydi ancak Tim Agnello gruptan ayrılınca kendisi gruba gitarist olarak dahil olmuştur. Ayrıca Aralık ayında İstanbul ve Ankara'da olmak üzere iki konser vermişlerdir.Grubun ilk vokalisti Paul Baloff 2002 yılında ölmüştür. Son albümleri Let There Be Blood 2008 yılında, ilk albümleri olan Bonded By Bloodın tekrar yorumlanmış biçimi şeklinde piyasaya sürülmüştür. Son albümleri Exhibit B:Human Condition 2010 yılında yayınlanmıştır. 2014 yılının Haziran ayında ani bir kararla kadrosundan Rob Dukes'u çıkartan grup, yerine Steve Souza'nın geldiğini duyurmuştur. Grup üyeleri Şimdiki üyeler Steve Souza - vokal (1986–1993, 2002–2004, 2014-günümüz) Gary Holt - gitar (1980–1993, 1997–1998, 2001–günümüz) Lee Altus - gitar (2005–günümüz) Jack Gibson - bas gitar (1997–1998, 2001–günümüz) Tom Hunting - bateri (1980–1989, 1997–1998, 2001–2004, 2007–günümüz) Eski üyeler Rob Dukes - vokal (2005–2014) Paul Baloff - vokal (1981–1986, 1997–1998, 2001–2002) Rick Hunolt - gitar (1983–1993, 1997–1998, 2001–2005) Rob McKillop - bas gitar (1983–1991) John Tempesta - bateri (1989–1993) Kirk Hammett - gitar (1980–1983) Paul Bostaph - bateri (2005–2007) Michael Butler - bas gitar (1992–1993) Keith Stewart - vokal (1980–1981) Chris Kontos - bateri (1993) Evan McCaskey - gitar (1983) Matt Harvey - vokal (2004) Steev Esquivel - vokal (2004) Tim Agnello - gitar (1980) Carlton Melson - bas gitar (1980) Mike Maung - gitar (1983) Gannon Hall - bateri (1993) Perry Strickland - bateri (1989) Doug Williams - bas gitar (1981-1983) Kronoloji Diskografi Tüm yayınlanan içerikler için, bakınız: Exodus diskografisi. Bonded by Blood (1985) Pleasures of the Flesh (1987) Fabulous Disaster (1988) Impact is Imminent (1990) Force of Habit (1992) Tempo of the Damned (2004) Shovel Headed Kill Machine (2005) The Atrocity Exhibition... Exhibit A (2007) Let There Be Blood (2008) Exhibit B: The Human Condition (2010) Blood In, Blood Out (2014) Persona Non Grata (2021) Dış bağlantılar Official site Official MySpace page Exodus – Gary Holt interview @ Metalfan.ro – English Amerikalı thrash metal grupları 1980'de kurulan müzik grupları Müzikal beşliler Amerikalı groove metal grupları Nuclear Blast sanatçıları Speed metal grupları
2011
https://tr.wikipedia.org/wiki/14%20Haziran
14 Haziran
Olaylar 1777 - Yıldızları ve şeritleri olan ilk ABD bayrağı, Kongre tarafından Amerika Birleşik Devletleri bayrağı olarak kabul edildi. (Önceki bayrakta yıldızların olduğu bölümde İngiltere bayrağının renkleri bulunuyordu) 1789 - Darıdan damıtılarak yapılan ilk viski, Amerikalı din adamı vaiz Elijah Craig tarafından üretildi. Bu tür viskiye Bourbon adı verildi, çünkü bu din adamı Kentucky'nin Bourbon ilçesinde yaşıyordu. 1830 - Fransa, Cezayir'i sömürgeleştirmeye başladı: İlk adımda Sidi Ferruch şehrine 34000 asker çıkardı. 1839 - Jandarma Teşkilatı kuruldu. Teşkilatın ilk nizamnamesi olan Asakir-i Zaptiye Nizamnamesi yürürlüğe konuldu. 1846 - Meksika-Amerika Savaşı sırasında Kaliforniya Cumhuriyeti, Meksika'dan bağımsızlığını ilan etti. 1900 - Hawaii, Amerika Birleşik Devletleri'ne katıldı. 1909 - Dernek kurma özgürlüğüne ilişkin ilk yasa olan "İçtimaatı Umumiye Kanunu" kabul edildi. 1925 - Göztepe SK kuruldu. 1926 - Brezilya, Milletler Cemiyeti'nden ayrıldı. 1935 - Etibank Genel Müdürlüğü kuruldu. 1935 - Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi kurulmasına ilişkin yasa, TBMM'de kabul edildi. 1935 - Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü'nün kurulmasına ilişkin kanun kabul edildi. 1937 - Hatay Devleti'nin bağımsızlığı, TBMM'de onaylandı. 1940 - Alman Birlikleri Paris’e girdi. 1949 - Vietnam Devleti kuruldu. 1951 - İlk ticari bilgisayar olan UNIVAC I tanıtıldı ve ilk makine "ABD Nüfus Müdürlüğü"ne tahsis edildi. (İkincisini Amerika Birleşik Devletleri Hava Kuvvetleri alacaktır.) 1952 - İlk nükleer denizaltı olan USS Nautilus'un omurgası kızağa kondu. 1964 - Nelson Mandela, ömür boyu hapse mahkûm edildi. 1966 - Vatikan, "index librorum prohibitum" adı verilen yasaklı kitaplar listesini yürürlükten kaldırdığını duyurdu. Liste, ilk kez 1557'de oluşturulmuştu. 1977 - Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk, Hükûmet kurma görevini CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit'e verdi. 1982 - Arjantin güçleri, Falkland Adaları'nda Birleşik Krallık birliklerine teslim oldu. 1985 - Fransa, Almanya, Belçika, Hollanda ve Lüksemburg, Schengen Antlaşması'nı imzaladılar. 1989 - Kapalı yerlerde sigara içilmesi ile sigara reklamı ve kampanyası yasaklandı. 2000 - İtalya'da affedilen ve Abdi İpekçi suikastı ile gasptan iadesi kararlaştırılan Mehmet Ali Ağca, Türkiye'ye getirildi. 2001 - Çin, Rusya, Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan'ın 1996'da oluşturdukları "Şanghay Beşlisi" adlı yapılanmaya, Özbekistan'ın da katılmasıyla Şanghay İşbirliği Örgütü kuruldu. 2008 - Dünyaca ünlü Amerikalı aktör Johnny Depp ile Fransız sevgilisi Vanessa Paradis evlendiler. 2018 - 21. FIFA Dünya Kupası organizasyonu olan 2018 Dünya Kupası başladı. Doğumlar 1521 - Takiyüddin, Türk hezârfen, gök bilimci, mühendis ve matematikçi (ö. 1585) 1529 - II. Ferdinand, Avusturya dükü (ö. 1595) 1736 - Charles Augustin de Coulomb, Fransız fizikçi (ö. 1806) 1811 - Harriet Beecher Stowe, Amerikalı yazar (ö. 1896) 1823 - Pyotr Lavrov, Rus sosyalist düşünür (ö. 1900) 1827 - Charles Gumery, Fransız heykeltıraş (ö. 1871) 1832 - Nikolaus August Otto, Alman makine mühendisi (ö. 1891) 1864 - Alois Alzheimer, Alman sinir hastalıkları uzmanı (ö. 1915) 1868 - Karl Landsteiner, Avusturya kökenli Amerikalı immünolog ve patolog (ö. 1943) 1881 - Kaptanzade Ali Rıza Bey, Türk söz yazarı ve besteci ("Yıldızların Altında" ve "Efem" şarkılarının) (ö. 1934) 1895 - José Carlos Mariátegui, Perulu siyasal önder ve yazar (Marksist tarihsel maddeciliği Peru'nun toplumsal çözümlemesine uygulayan ilk aydın) (ö. 1930) 1899 - Selim Sarper, Türk siyasetçi (ö. 1968) 1910 - William Hanna, Amerikalı prodüktör (ö. 2001) 1917 - Lise Nørgaard, Danimarkalı gazeteci, yazar ve senarist (ö. 2023) 1921 - Martha Greenhouse, Amerikalı oyuncu (ö. 2013) 1928 - Ernesto Che Guevara, Arjantinli devrimci (ö. 1967) 1933 - Jerzy Kosiński, Polonya asıllı Amerikalı yazar (ö. 1991) 1934 - Mieke Telkamp, Hollandalı şarkıcı (ö. 2016) 1945 - Coşkun Göğen, Türk sinema oyuncusu 1946 - Donald Trump, Amerikalı iş insanı, siyasetçi, yönetici ve yazar 1949 - Alan White, İngiliz müzisyen (ö. 2022) 1955 - Perihan Savaş, Türk oyuncu 1959 - Marcus Miller, Amerikalı bas gitarcı ve caz müzisyeni 1961 - Boy George, İrlanda asıllı İngiliz pop müzik sanatçısı besteci ve söz yazarı 1966 - Traylor Howard, Amerikalı oyuncu 1966 - Eva Lind, Avusturyalı soprano 1969 - Michael Gerber, Amerikalı yazar 1969 - Steffi Graf, Alman tenisçi 1970 - Thomas Mack Lauderdale, Amerikalı piyanist. Daha çok kendi kurduğu grubu Pink Martini ile bilinir. 1970 - Ray Luzier, Alman müzisiyen 1970 - İlgar Memmedov, Azeri Politikacı 1971 - Alfred Freddy Krupa, Hırvat ressam 1972 - Matthias Ettrich, Alman bilgisayar mühendisi 1973 - Ceca, Sırp şarkıcı 1974 - Chloe Black, Amerikalı pornografik film oyuncusu 1976 - Igor Lukšić, Karadağlı siyasetçi 1976 - Massimo Oddo, İtalyan futbolcu (Dünya Kupası ve Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu kazanan) 1977 - Consequence, Amerikalı rapçi 1977 - Duncan Oughton, Yeni Zelandalı millî futbolcu ve teknik direktör 1978 - Diablo Cody, Amerikalı senaryo yazarı ve Oscar Ödülü sahibi 1978 - Nikola Vujčić, Hırvat millî eski basketbolcu 1981 - Elano Blumer, Brezilyalı futbolcu 1982 - Lang Lang, Çinli konser piyanisti 1983 - Louis Garrel, Fransız oyuncu 1983 - Şebnem Kimyacıoğlu, Türk millî eski basketbolcu ve avukat 1983 - James Moga, Güney Sudanlı millî futbolcu 1984 - Siobhán Donaghy, İngiliz şarkıcı ve söz yazarı 1984 - Zuzana Smatanová, Slovak pop-rock şarkıcısı 1985 - Gundars Celitans, Leton voleybolcu 1985 - Marvin Compper, Alman eski futbolcu 1987 - Mohamed Diamé, Senegalli millî futbolcu 1988 - Victoire Du Bois, Fransız oyuncu 1988 - Kevin McHale, Amerikalı oyuncu ve şarkıcı 1988 - Lucca Staiger, Alman profesyonel basketbolcu 1989 - Lucy Hale, Amerikalı oyuncu ve şarkıcı 1989 - Madison Ivy, Alman kökenli Amerikalı çıplak model ve porno yıldızı 1989 - Cory Higgins, Amerikalı profesyonel basketbolcu 1989 - Joao Rojas, Ekvadorlu futbolcu 1990 - Regina Todorenko, Rus ve Ukraynalı şarkıcı, oyuncu ve sunucu. 1991 - André Carrillo, Perulu millî futbolcu 1991 - Kostas Manolas, Yunan millî futbolcu 1992 - Ben Halloran, Avustralyalı millî futbolcu 1992 - Daryl Sabara, Amerikalı oyuncu ve seslendirme sanatçısı 1993 - Gunna, Amerikalı rapçi, şarkıcı ve şarkı sözü yazarı 1998 - Hachim Mastour, İtalya doğumlu Fas asıllı futbolcu 1999 - Chou Tzu-yu, Güney Kore merkezli Tayvanlı şarkıcı 2000 - RJ Barrett, Kanadalı profesyonel basketbol oyuncusu Ölümler 767 - Ebû Hanîfe, Hanefi mezhebinin kurucusu (d. 699) 847 - I. Methodios, 4 Mart 843 ile 14 Haziran 847 tarihleri arasında Rum Ortodoks patriği 1642 - Saskia van Uylenburgh, Hollandalı ressam Rembrandt van Rijn'in eşi (d. 1612) 1662 - Genç Henry Vane, Massachusetts Körfez Kolonisi valisi (d. 1613) 1746 - Colin Maclaurin, İskoçyalı matematikçidi (d. 1698) 1837 - Giacomo Leopardi, İtalyan şair, düşünür, deneme yazarı ve dil bilimci (d. 1798) 1868 - Aleksandr Ostrovski, Rus gerçekçiliğinin en büyük temsilcilerinden oyun yazarı (d. 1823) 1883 - Edward FitzGerald, İngiliz şair ve yazar (d. 1809) 1914 - Adlai Stevenson I, 23. Amerika Birleşik Devletleri başkan yardımcısıdır (d. 1835) 1920 - Max Weber, Alman sosyolog (d. 1864) 1923 - Aleksandar Stamboliyski, Bulgar Halk Çiftçi Birliği'nin başkanı (d. 1879) 1926 - Mary Cassatt, Amerikalı ressam (d. 1844) 1928 - Emmeline Pankhurst, İngiliz kadın hakları savunucusu (d. 1858) 1936 - Gilbert Keith Chesterton, İngiliz yazar (d. 1874) 1946 - John Logie Baird, İskoç mühendis (d. 1888) 1946 - Jorge Ubico, Guatemala eski devlet başkanı (d. 1878) 1968 - Salvatore Quasimodo, İtalyan yazar, şair ve Nobel Edebiyat Ödülü sahibi (d. 1901) 1972 - Dündar Taşer, Türk asker, 27 Mayıs darbecisi ve Millî Birlik Komitesi üyesi (d. 1925) 1976 - Knud, X. Christian ve Mecklenburg Düşesi Alexandrine'nin küçük oğlu ve çocuğu (d. 1900) 1979 - Ahmed Zahir, Afgan şarkıcı-şarkı yazarıdır (d. 1946) 1986 - Jorge Luis Borges, Arjantinli şair (d. 1899) 1986 - Alan Jay Lerner, Amerikalı söz yazarıdır (d. 1918) 1989 - Christopher Bernau, Amerikalı sinema ve dizi oyuncusu (d. 1940) 1991 - Peggy Ashcroft, İngiliz aktris ve En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Akademi Ödülü sahibi (d. 1907) 1994 - Ahmet Kostarika, Türk sinema oyuncusu (d. 1927) 1994 - Henry Mancini, Amerikalı besteci ve aranjör (d. 1924) 1995 - Roger Zelazny, Polonyalı-Amerikalı yazar (d. 1937) 2000 - Attilio Bertolucci, İtalyan şair ve yazar (d. 1911) 2007 - Kurt Waldheim, Avusturyalı politikacı ve devlet adamı (d. 1918) 2008 - Avni Anıl, Türk bestekâr (d. 1928) 2011 - Milivoj Ašner, Hırvatistan Bağımsız Devleti'nde polis şefi (d. 1913) 2013 - Dennis Burkley, Amerikalı oyuncu (d. 1945) 2013 - Ethem Sarısülük, Ankaralı kaynak işçisi (d. 1986) 2014 - Alex Chandre de Oliveira, Brezilyalı eski futbolcu (d. 1977) 2015 - Zito, Brezilyalı eski millî futbolcu (d. 1932) 2016 - Ann Morgan Guilbert, Amerikalı sinema ve dizi oyuncusu (d. 1928) 2017 - Luis Abanto Morales, Perulu şarkıcı ve müzisyen (d. 1923) 2018 - Stanislav Govoruchin, Sovyet-Rus film yönetmeni, aktör ve senarist (d. 1936) 2018 - Ettore Romoli, İtalyan siyasetçi (d. 1938) 2019 - Roger Béteille, Fransız uçak mühendisi (d. 1921) 2019 - Ergün Uçucu, Türk tiyatro, sinema, dizi oyuncusu ve seslendirme sanatçısı (d. 1940) 2020 - Elsa Joubert, Güney Afrikalı "Sestigers Afrikaans" lehçesinde yazan kadın yazar (d. 1922) 2020 - Noel Kelly, Avustralyalı eski ragbi birliği oyuncusu ve antrenör (d. 1936) 2020 - Pierre Lumbi, Kongo Demokratik Cumhuriyeti politikacısı (d. 1950) 2020 - Aarón Padilla Gutiérrez, Meksikalı millî futbolcu (d. 1942) 2020 - Sushant Singh Rajput, Hint aktör, dansçı ve hayırsever (d. 1986) 2020 - Haroldo Rodas, Guatemalalı ekonomist, politikacı ve diplomat (d. 1946) 2020 - Raj Mohan Vohra, Hindistan Ordusu Generali (d. 1932) 2020 - Tevfik el-Yasiri, Iraklı askeri subay ve politikacı (d. ?) 2021 - Lisa Banes, Amerikalı aktris (d. 1955) 2021 - Gündoğdu Duran, Türk besteci ve güfte yazarı (d. 1937) 2021 - Mburumba Kerina, Namibyalı siyasetçi, çiftçi, akademisyen ve yazar (d. 1932) 2021 - Dinah Shearing, Avustralyalı aktris (d. 1926) 2021 - Selçuk Tekay, Türk besteci ve keman sanatçısı (d. 1953) 2022 - Gabino Díaz Merchán, İspanyol Roma Katolik başpiskopos, ilahiyatçı ve filozof (d. 1926) 2022 - Hermann Fillitz, Avusturyalı sanat tarihçisi (d. 1924) 2022 - Joel Whitburn, Amerikalı bir yazar ve müzik tarihçisidir (d. 1939) Tatiller ve özel günler Dünya Gönüllü Kan Bağışçıları Günü 0614 14
2013
https://tr.wikipedia.org/wiki/Delphi%20%28programlama%20dili%29
Delphi (programlama dili)
Delphi, Object Pascal'ı temel alan bir olaya dayalı programlama dili ve masaüstü, mobil, web ve konsol yazılımları için tümleşik geliştirme ortamıdır (IDE). Delphi, 2008 yılından beri Embarcadero Technologies tarafından geliştirilmektedir. Delphi'nin derleyicileri Windows, macOS, iOS, Android ve Linux (sadece x64) için kodlar üretebilir. Delphi, Code Insight kod editörü, Error Insight gerçek-zamanlı hata yakalama ve diğer özelliklere sahiptir. Başlıca özellikleri; refactoring; VCL (yerel Windows) ve FMX (çoklu-platform, her platform için kısmi yerel); mobil platformlar dahil tüm platformlar için entegre edilmiş debugger; kaynak kod kontrolü (SVN, git ve Mercurial); üçüncü-parti bileşenleri destekleyen RAD Studio'nun bir parçasıdır. Çok güçlü veritabanı desteğine sahiptir. Delphi, derleme hızı açısından dikkat çekici bir hıza sahiptir. C# ve Swift gibi yaygın dillerin aksine, bir milyon satırlık Delphi projesi saniyeler içerisinde derlenebilir. 170,000 satırdan oluşan test projesini saniyeler içinde derlemiştir. Aktif geliştirilmeye devam edilmektedir ve her altı ayda bir yeni özellikler ve düzenlemeler ile yeni sürümü yayınlanmaktadır. Özgün Delphi Borland tarafından hızlı uygulama geliştirme aracı olarak Windows platformu için geliştirilmiştir ve Turbo Pascal'ın yerini almıştır. Delphi var olan dile tam nesne merkezli programlama özellikleri eklemiş ve dilin kullanımı, geliştirilmesi ve desteklenmesi artmıştır. Modern dil özelliklerinden sayılan jenerikler ve anonim metodların yanı sıra string tipleri ve yerel COM port desteği ile özellikleri geliştirilmiştir. 2006 yılında, Borland'ın yazılım geliştirme araçları CodeGear firmasına transfer edilmiş, daha sonra firma Embarcadero Technologies tarafından 2008 yılında satın alınmıştır. 2015 yılında Embarcadero, Idera firması tarafından satın alındı fakat Embarcadero markası adı altında ürünlerin geliştirilmesine devam edildi. 29 Ağustos 2016'da Embarcadero Delphi Ürün Müdürü Marco Cantu, yazdığı blog yazısı ile Delphi'nin Linux'a doğrudan desteğinin verildiğini duyurdu. "Delphi, 25 yılını dolduran Linux'u tebrik etmeye geliyor" isimli yazısında Cantu, birkaç görsel paylaştı. Projenin kod adının Godzilla olduğunu ve PlatformAssistant Sunucusu ile Ubuntu işletim sisteminde derlenmiş Pascal kodlarını paylaştı. Tarihçe Borland Delphi Delphi (daha sonra Delphi 1 olarak bilinir) 16-bit Windows 3.1 için 1995'te piyasaya sürüldü ve Hızlı Uygulama Geliştirme (RAD) araçları olarak bilinenlerin ilk örneklerinden biriydi. Kaynakça Kullanıcı arayüzü oluşturucuları
2015
https://tr.wikipedia.org/wiki/Haziran
Haziran
Haziran; Jülyen ve Gregoryen takvimlerine göre yılın altıncı ayıdır. 30 gün çeken ayların ikincisi ve 31 günden az olan beş aydan üçüncüsüdür. Kuzey yarımkürede yılın en uzun gündüzünün yaşandığı yaz gündönümü ve güney yarımkürede yılın en uzun gecesinin yaşandığı kış gündönümü bu ayda gerçekleşir. 1 Haziran tarihi meteorolojik olarak yerkürenin kuzeyi için Kasım ayına kadar devam edecek olan yaz mevsiminin, güneyi içinse kış mevsiminin başlangıcı sayılır. Aynı yıl içinde diğer aylardan hiçbiri Haziran ile aynı gün başlamaz. Bu özellik yalnızca Haziran ve Mayıs aylarına özgüdür. Ayrıca; Haziran ayı daima Mart ayıyla aynı gün biter ve bu ayın başladığı gün, bir sonraki yılda Şubat ayının başlayacağı güne denk düşer. Artık yıllar haricinde önceki senenin Eylül ve Aralık aylarıyla aynı gün başlayıp yine Eylül ile aynı günde biter. Artık yıllarda ise başlangıç günü bir önceki yılın Nisan ve Temmuz aylarıyla; bitişi ise Nisan ayıyla aynı güne denk gelir. Etimoloji Türkçede ve Türkiye'de kullanılan resmi takvim sisteminde "Haziran" olarak zikredilen ayın kökeni, Süryanicede 'sıcak' anlamına gelen "Hazıran" sözcüğüne dayanır. Fakat özellikle Karadeniz Bölgesi'ndeki Rize, Trabzon, Giresun, Akçaabat, Artova ve Niksar gibi yerleşim bölgelerinde, yerel halkın Haziran ayına "kiraz ayı" dediği bilinmektedir. Benzer şekilde Tofalar, Gagavuzlar ve Ahıska Türkleri de bu aya kiraz ismini vermişlerdir. Azerbaycan ve Özbekistan'da "iyun", Kazakistan'da "kökek", Kırgızistan'da "teke" ve "çilde", Türkmenistan'da ise "oğuz" adıyla bilinir. Öte yandan; Hint-Avrupa dil ailesinin konuşulduğu pek çok ülkede, Roma mitolojisinde Jüpiter'in karısı ve evlilik tanrıçası olan Juno'nun (Latince: Junius) ismi bu ayı betimlemek için kullanır. Olaylar Bu ayın 21. gününde gündönümü oluşmaktadır. Kuzey yarım kürede Yaz Gündönümü, güney yarım kürede ise Kış Gündönümü yaşanmaktadır. Ayın ikinci Pazar günü Belçika'da, üçüncü Pazar günü ise Amerika Birleşik Devletleri, Hollanda, İngiltere ve Kanada ve Türkiye'de Babalar Günü olarak kutlanmaktadır. Kaynakça
2019
https://tr.wikipedia.org/wiki/Unix
Unix
UNIX türevi işletim sistemleri çok işlemcili çok pahalı makinelerden tek işlemcili, basit ve çok ucuz ev bilgisayarlarına kadar pek çok cihaz üzerinde çalışabilen esnek ve sağlamlığı çok değişik koşullarda test edilmiş sistemlerdir. Fakat özellikle kararlı yapısı ve çok kullanıcılı-çok görevli yapısıyla çok işlemcili sunucularda adeta standart haline gelmiştir ve özellikle akademik dünyada iş istasyonları üzerinde çok yaygın bir kullanım alanı bulmuştur. UNIX, Interdata 7/32, VAX ve Motorola 68000 arasında hızla yayıldı. Unix işletim sistemi 1969 yılında AT&T Bell Laboratuvarları'nda ABD de Ken Thompson, Dennis Ritchie, Brian Kernighan, Douglas McIlroy, Michael Lesk ve Joe Ossanna tarafından tasarlanıp uygulamaya konmuştur. İlk olarak 1971'de yayınlandı ve başlangıçta tamamen bilgisayar programlarının yazılmasında kullanılan alt seviyeli bir çevirme dilinde yazılmıştı. Daha sonra 1973'te Dennis Ritche tarafından C programlama dili ile tekrar yazıldı. Üst düzey bir dilde yazılmış bir işletim sisteminin geçerliliği diğer farklı bilgisayar platformlarına kolayca taşınabilirlik için olanak sağlar. Lisans için AT&T'yi zorlayan yasal bir aksaklık nedeniyle, UNIX hızlıca büyüdü ve öğretim kurumları ve işletmeler tarafından kabul edilir oldu. UNIX, 1969 yılında,Ken Thompson, Dennis Ritchie, Brian Kernighan, Douglas McIlroy, Michael Lesk ve Joe Ossanna tarafından Bell Laboratuvarları'nda geliştirilmiş, çok kullanıcılı (multiuser), çok görevli yapıyı destekleyen (multitasking) bir bilgisayar işletim sistemidir. Komut yorumlayıcı yazılımlar (shell) aracılığı ile kullanıcı ve bilgisayar sisteminin iletişimi sağlanır. Linus Torvalds tarafından temelleri atılan Linux, UNIX olmayıp bir UNIX türevidir. UNIX'ten ilham alan, bir grup bağımsız yazılımcı tarafından geliştirilen bir işletim sistemi çekirdeğidir. Tarihi 1960 yılında MIT, AT&T Bell Teknoloji Laboratuvarları ve GE(General Electric)'nin birlikte geliştirdikleri MULTICS (Multiplexed Operating and Computing System [Çoğullandırılmış İşletim ve Bilgisayar Sistemi]) projesiyle temelleri atılmıştır. MULTICS projesinin hedefi çoklu kullanıcının bilgisayar erişimine izin vererek eş zamanlı veri paylaşımını gerçekleştirebilmekti. Multics, aynı zamanda çok yenilikçi ve zamanına göre çok gelişmişti ama pek çok sorunu vardı. 1969 yılında proje karmaşık bir hal almaya başlamış ve AT&T Bell Teknoloji Laboratuvarları projeden çekilmiştir. Bunun nedeni artık MULTICS'in amaçları dışarısında büyümesi ve yavaşlamasıdır. Ancak aynı yıl içinde MULTICS işi daha küçük ölçekli hale getirmeye başlamış ve Bell'de araştırmacı olarak çalışan Ken Thompson'ın MULTICS yazılımını simüle eden bir dosya sistemini kodlamasıyla Unix'in ilk sürümü UNICS (Uniplexed Information and Computing System[Birleştirilmiş Bilgi ve Bilgisayar Sistemi]) ismiyle çıkmıştır. İlk sürümü assembler ile yazılmış olup, sadece yazıldığı tür makinede çalışabilen bir versiyondu. 1973 yılında Thompson, C derleyicisinin atası Dennis Ritchie ile birlikte çekirdeği C ile tekrar kodlayarak Unix'in 5. sürümünü oluşturdu. Böylece Unix, taşınabilir özelliği olan C dili sayesinde, çeşitli hedef donanımlara uygun olarak tekrar derlenebilen kodlardan oluşan taşınabilir bir işletim sistemine dönüşmüş oldu. 1978 yılı Unix için çok önemli bir yıl olarak geçti. Unix İşletim Sistemi 7. sürümüyle birlikte gelişimini artık iki farklı çizgide gerçekleştirecekti: BSD(Berkeley Software Distribution) ve System V. BSD Berkeley Universitesinde Thompson ve öğrenci Bill Joy ile Chuck Haley Unix'in Berkeley sürümünü kodladı. Bu sürüm, kaynak kod üzerinde çalışan diğer öğrencilere de dağıtıldı. Berkeley öğrencileri, orijinal Unix kaynak kodunun %90'nını değiştirdiler. Araştırmacılar da vi ve C shell gibi metin düzenleme yazılımlarını ekleyerek sistemi daha da geliştirdiler. Sanal bellek (virtual memory), Sendmail, TCP/IP desteği gibi özellikler BSD sürümünden gelmiştir. Daha sonraları NextStep, (NeXT), Sun OS 4.x ve ULTRIX (DEC) gibi işletim sistemleri BSD üzerinden türemiştir. System V Bell, Unix'in ticari olarak varlığını sürdürebilir bir ürün olacağını düşündü ve ürünü lisansladı. System V işletim sistemi, konsorsiyum tarafından ortak bir standartta geliştirildi ve yeni özellikleriyle daha güçlü, güvenilir ve güvenli bir sistem oldu. Birkaç yıl System V ticari olarak en çok desteklenen ürün oldu. Tüm System V ürünleri, Bell'de gerçekleştirilen çalışmalar üzerine kurulmuştur ve lisans hakkı Unix System Laboratories'e aittir. Bunlara örnek olarak AIX (IBM), Digital Unix (DEC), HP-UX (HP), IRIX (SGI), SCO UNIXware ve Sun OS 5.x/Solaris (SUN) verilebilir. Günümüzde BSD ve System V'in birçok komut ve özellikleri birbirine benzemektedir. Unix'in çoğu sürümünde her iki yaklaşımdan da faydalanılmıştır. Örnek olarak ps ve printing komutlarında sadece sözdizim farklılıkları vardır. UNIX markası AT&T Bell Labs tarafından Novell'e satılmıştır. 1994'te UNIX tanımı ve markası günümüzdeki sahibi The Open Group'a devredilmiştir. UNIX tarihindeki önemli isimler Brian Kernighan Dennis Ritchie Ken Thompson Linus Torvalds UNIX standartları POSIX Standardı POSIX (Portable Operating Standard)sistemin taşınabilirliğinin ölçüsüdür. System V üzerinde yazılmış bir yazılım BSD üzerinde çalışabiliyorsa taşınabilirlik özelliğine sahiptir. IEEE POSIX standartları için bir dizi standartlar komiteleri oluşturdu. POSIX.1 komitesi Unix için yazılım yazmada kullanılan C kütüphanesi arayüzünü standartlaştırırken; POSIX.2 komitesi genel kullanıcının erişimine açık komutların standartlarını belirledi. OSF Standardı Open Software Foundation tarafından geliştirilen standart. X/Open Standardı Çeşitli bilgisayar üreticilerin, yazılım tedarikçilerinin ve müşterilerden oluşan Avrupa'daki konsorsiyum tarafından kurulan bu standart COSE (Common Open System Environment) gibi spesifikasyonları da içeren farklı Unix standartlarını bir araya getirdi. Günümüzdeki pek çok açık kaynak kodlu işletim sistemleri birer UNIX türevidir. UNIX türevleri Günümüzde kullanılmakta olan UNIX markasını kullanabilen veya Unix benzeri olarak tanımlanan işletim sistemlerinden başlıcaları şunlardır: Linux FreeBSD, OpenBSD, NetBSD Minix Sun Solaris IBM AIX HP-UX SGI IRIX SCO Unixware Digital UNIX Xenix Mac ARPANET 1975 yılının mayıs ayında ARPA, UNIX'i neden ARPANET'in işletim sistemi olarak kullanıldığını RFC 681 de belgelemiştir. UNIX, üniversite üyesi olmayan kullanıcılar için 20,000$ (ABD) ve üniversite üyesi olan kullanıcılar için ise 150$ gibi yüksek bir lisans ücretine sahiptir. Kapsamlı network lisansı olan BELL'de "o bölge için önerilere açık" şeklinde belirtilmiştir. ARPANET ilk kurulduğunda ağa bağlı bilgisayarlar farklı donanım yapısına sahipti, birbirleriyle iletişimlerinde ciddi problemler yaşanıyordu. Amerikan hükûmeti bu sorunun bilgisayarların yeni ve tek tip bilgisayarla değiştirilerek değil, işletim sistemlerinin değiştirilerek çözülmesini talep ediyordu. Bu kapsamda Kaliforniya Üniversite'sindeki UNIX BSD sürümü sil baştan yeniden yazıldı, lisanslama kuralları büyük ölçüde serbestleştirildi, e-posta sistemi ve TCP/IP gibi bugün de hayli etkili bir biçimde kullanılan ağ protokolleri geliştirildi. Böylece UNIX, ARPANET'e bağlanmak isteyen bilgisayarların yeni işletim sistemi oldu. Bu aşama UNIX BSD sürümünün dünyayı fethetme sürecindeki en önemli mihenk taşlarından biri olarak kalacak, sonraki yıllarda bile UNIX BSD sürümünün geliştirilmesi, Amerikan Hükûmeti tarafından finansal olarak desteklenecekti. Fakat UNIX BSD sürümünün bu büyük başarısı sadece günümüz internetinin belkemiği olan ARPANET'in hayata geçirilmesini mümkün kılmakla kalmayacak, aynı zamanda Apple'ın gelmiş geçmiş en ünlü işletim sistemlerinden biri olan Mac OS X ile sonraki sürümleri ve Linux için de ilham kaynağı olacaktı. Ayrıca bakınız Unix zaman Dış bağlantılar Unix.org Türkiye UNIX Kullanıcıları Grubu Creation of the UNIX operating system (Bell Labs) Unix Guru Universe Unix and Linux Forums The Unix Heritage Society İşletim sistemi aileleri
2020
https://tr.wikipedia.org/wiki/Vim%20%28metin%20d%C3%BCzenleyici%29
Vim (metin düzenleyici)
Vim bir metin düzenleyicidir. Bram Moolenaar tarafından yazılmış ve ilk olarak 1991 yılında yayınlanmıştır. Komut satırında ve kullanıcı arayüzünde çalışacak şekilde tasarlanmıştır. Vi metin düzenleyici temel alınarak geliştirilmiştir. Vim özgür ve açık kaynak yazılımdır. Yazılımın yayınlanlığı lisans türü GNU GPL ile uyumlu olmakla birlikte, ek olarak, maddi destek vermek isteyenlerin, desteğini Uganda'daki ihtiyaç sahibi çocuklara yapılmasını istemektedir. Vim başlangıçta Amiga için çıkarılmış olsa da bugün çoklu platform desteği sağlamaktadır. 2006 yılında Linux Journal okuyucuları tarafından en çok beğenilen metin düzenleyici seçilmiştir. Tarihçe Bram Moolenaar 1988 yılında Amiga bilgisayarlar için Vim üzerinde çalışmaya başladı. 1991 yılında Vim'in ilk yayınladığı sürümünü duyurdu (sürüm 1.14). Başlangıçta Vim ismi "Vi IMitation" ("Vi Taklidi") kelimelerinin kısaltmasıydı. Bu durum 1993 Kasım ayında Vim 2.0 sürümü duyurulmasıyla birlikte değişti. Çünkü artık Vi düzenleyicinin taklidi olmaktan çıkmış, Vi'den çok daha özellikli hale gelmişti. Bu sebeple Vim ismi "Vi IMproved" ("Geliştirilmiş Vi") kelimelerinin kısaltması olarak değiştirilmiştir. Arayüz Vim'de, Vi'de olduğu gibi, temelde menü veya tıklanabilecek bir simge yoktur. Ama istendiği takdirde komut girerek grafik moduna yani gVim'e geçiş yapılabilir. gVim'de sık kullanılan komutların menüleri ve araç takımları ortaya çıkmaktadır. Fakat uygulamanın tüm özelliklerini kullanmak için gene uygulamanın komut satırı kullanılmalıdır. Vim'in kendi içerisinde yeni başlayanlar için öğretici bir ders vardır (derse "vimtutor" komutu ile erişilebilir). Ayrıca Vim'in özelliklerinin ayrıntıları Vim Kullanıcı Rehberi'nde mevcuttur. Bu rehberi Vim bünyesinde ya da çevrimiçi okuyabilirsiniz. Aynı zamanda Vim'in içerisindeki yardım özelliği ile Vim komutları hakkında ayrıntılar öğrenilebilir. Yardım özelliğinden uygulamanın komut satırına ":help YardımİstenenKomut" komutu yazarak yararlanılır. Sürüm Geçmişi Kaynakça Dış bağlantılar vim.org Çapraz platform yazılımları Özgür yazılım Özgür metin düzenleyiciler 1991 yazılımları
2021
https://tr.wikipedia.org/wiki/15%20Haziran
15 Haziran
Olaylar MÖ 763 - Asurlular bir Güneş tutulmasını kayıtlarına geçirdiler. Bu özel gün, daha sonra Mezopotamya tarihinin zaman dizininin oluşturulmasında bir referans noktası olarak kullanıldı. 1215 - İngiltere Kralı John, Magna Carta sözleşmesini mühürledi. 1381 - İngiliz tarihinin ilk büyük köylü ayaklanması, lideri Wat Tyler'in ölümüyle son buldu. 1667 - Kayıtlara geçmiş ilk kan nakli Fransa Kralı XIV. Louis'nin de özel doktoru olan Jean-Baptiste Denys tarafından gerçekleştirildi. Dr. Denys, bir koyunun kanını 15 yaşında bir çocuğa nakletmiş ve çocuk yaşamıştı. 1752 - Benjamin Franklin, uçurtma deneyi ile yıldırımın elektrik akımı olduğunu ispatladı. 1808 - Joseph Bonaparte, İspanya Kralı oldu. 1826 - Sultan II. Mahmud, Yeniçeri Ocağı'nı kaldırdı. Yerine "Asakir-i Mansure-i Muhammediye" adıyla yeni bir askeri teşkilat kuruldu. Bu olay, Osmanlı tarihinde "Vaka-i Hayriye" (Hayırlı Olay) olarak anıldı. 1836 - Arkansas, 25. eyalet olarak ABD'ye katıldı. 1844 - Charles Goodyear, kauçuğun güçlendirilmesi işleminde kullanılan ve vulkanizasyon adı verilen bir yöntemin patentini aldı. 1865 - Yoksullar ve yetimlerin yatılı eğitimi için Darüşşafaka kuruldu. 1888 - II. Wilhelm, Almanya İmparatoru oldu. 1896 - Japonya'da meydana gelen bir tsunami, 22.000'den fazla kişinin ölümüne yol açarak Japon tarihine en ölümcül tsunami olarak geçti. 1903 - 11 dakikalık ilk Western filmi olan Great Train Robbery gösterime girdi. 1911 - Sonradan IBM adını alacak olan "Computing Tabulating Recording Corporation" adlı şirket kuruldu. 1920 - Almanya ile Danimarka arasında yapılan yeni bir sınır anlaşmasıyla kuzey Schleswig Danimarka'ya verildi. 1920 - Yozgat'ta Çapanoğu Ayaklanması başladı. 1920 - 15. Kolordu Komutanlığı, "Doğu Cephesi Komutanlığı" olarak adlandırıldı. Cephenin komutanlığına Kazım Karabekir Paşa getirildi. 1923 - Nezihe Muhiddin'in öncülüğünde Darülfünun Konferans Salonu'nda gerçekleşen toplantı sonucu Kadınlar Halk Fırkası'nın kurulması kararlaştırıldı. Fırka, yeni Türkiye'deki ilk siyasal parti girişimidir. Fakat parti kuruluşu için izin verilmediğinden, Türk Kadınlar Birliği adında bir derneğe dönüşmüştür. 1926 - İzmir Suikastı: Atatürk'e karşı yapılacak olan suikast, "Giritli" motorcu Şevki tarafından Vali Kazım Dirik'e bildirildi. 1927 - Türkiye'nin ilk modern akıl ve ruh hastalıkları hastanesi olan Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi açıldı. 1930 - Türkiye'nin ilk dış kredisi olan 10 milyon dolar, Amerikan Yardım Bankası'ndan alındı. 1936 - 1931'den beri Cumhuriyet Halk Partisi Genel Sekreterliği'ni yapmakta olan Recep Peker, Mustafa Kemal Atatürk tarafından görevinden alındı. Genel Sekreterlik görevi, Başvekil İsmet İnönü'ye verildi. 1938 - Medeni Kanun'daki evlenme yaşı; kadınlar için 15, erkekler için 17 olarak düzenlendi. 1941 - II. Dünya Savaşı: Savaş Baltası Harekâtı başladı. 1942 - Atatürk'ün Şişli'de oturduğu ev müze oldu. 1950 - Batı Almanya, Avrupa Konseyi'ne katılma kararı aldı. 1954 - UEFA (Union des Associations Européennes de Football) kuruldu. 1956 - Akis dergisi toplatıldı. 1969 - Georges Pompidou, Fransa Cumhurbaşkanı seçildi. 1970 - İşçiler, İzmit Gebze'den İstanbul'a doğru yürüyüşe geçtiler. Yürüyüş sırasında geçilen yerlerdeki işçiler de yürüyüşe katıldı. 15-16 Haziran işçi direnişi olarak adlandırılan bu olaylar, 16 Haziran'da 5 kişinin ölmesi ve İstanbul ve Kocaeli'de sıkıyönetim ilan edilmesi ile sona erdi. 1973 - Yünsa Yünlü Sanayi Anonim Şirketi kuruldu. 1975 - Soyuz 19, Baykonur Uzay Üssü'nden havalandı. 1977 - İspanya'da 41 yıl sonra ilk seçimler yapıldı. 1978 - İstanbul Tarabya'da bir belediye otobüsü denize uçtu; 35 yolcudan 4'ü kurtulabildi. 1978 - Ürdün Kralı Hüseyin, Amerikalı Lisa Halaby ile evlendi. Lisa Halaby, adını Nur olarak değiştirdi. 1981 - Mehmet Ali Ağca'yı hapisten kaçıran Bünyamin Yılmaz, 18 yıl hapse mahkûm oldu. 1985 - Hollandalı ressam Rembrandt'ın Danaë adlı tablosu, daha sonra akli dengesinin bozuk olduğuna hükmedilen bir adam tarafından saldırıya uğradı. Tuvalin üzerine sülfürik asit döken saldırgan, ayrıca tabloyu iki yerinden bıçakladı. 1990 - İstanbul'un ilk tüp bebeği doğdu. 1994 - İsrail ve Vatikan tam diplomatik ilişki anlaşmasına vardı. 1994 - İş insanı Vehbi Koç'a İsviçre'de, Birleşmiş Milletler Nüfus Faaliyetleri Ödülü verildi. 2002 - "2002 MN" adı verilen bir asteroid, Dünya'nın 121.000 km yakınından geçti. Bu uzaklık, Dünya ile Ay arasındaki mesafenin üçte biri kadardır. 2017 - Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu'na yirmi beş yıl hapis cezası ve tutuklama kararı verilmesiyle, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Ankara'dan İstanbul'a kadar sürecek olan "Adalet Yürüyüşü" başladı. Doğumlar 1479 - Lisa del Giocondo, Floransalı Gherardini ailesinin üyesi (Leonardo da Vinci tarafından Mona Lisa adıyla tablosu yapılan) (ö. 1542) 1594 - Nicolas Poussin, Fransız ressam (ö. 1665) 1763 - Kobayashi Iss, bir Japon şair (ö. 1828) 1767 - Rachel Jackson, Amerika Birleşik Devletleri'nin 7. Başkanı Andrew Jackson'ın eşidir (ö. 1828)    1769 - Adam Eckfeldt, Birleşik Devletler Darphanesinde işçi ve memur (ö. 1852) 1843 - Edvard Grieg, Norveçli besteci (ö. 1907) 1881 - Paul Cornu, Fransız mühendis ve mucit (ö. 1944) 1894 - Robert Russell Bennett, Amerikalı besteci ve aranjördü (ö. 1981) 1902 - Erik Erikson, Danimarka ve Alman kökenli Amerikalı psikolog (ö. 1994) 1906 - Léon Degrelle, Reksizm'i kuran ve sonra Waffen-SS'e katılan Belçikalı SS-Standartenführer ve politikacı (ö. 1994) 1907 - James Robertson Justice, İngiliz karakter oyuncusu (ö. 1975) 1914 - Yuri Andropov, Sovyet devlet adamı (ö. 1984) 1914 - Saul Steinberg, Amerikalı karikatürist (ö. 1999) 1915 - Thomas Huckle Weller, Amerikalı bakteriyolog, virolog ve parazitolog - Nobel Fizik Ödülü sahibi (ö. 2008) 1916 - Herbert Simon, ABD'li iktisatçı - 1978'de Nobel İktisat Ödülü kazanmıştır (ö. 2001) 1917 - John Fenn, analitik kimya profesörüdür - 2002 yılında kimya dalında Nobel Ödülünü aldı (ö. 2010) 1917 - Mihalis Yeniçaris, Yunan şarkıcı, söz yazarı ve bestecidir (d. 2005) 1918 - François Tombalbaye, Çad'ın ilk devlet başkanı olarak görev yapmış olan bir öğretmen ve sendika aktivisti (ö. 1975) 1919 - Muzaffer Tema, Türk sinema sanatçısı (ö. 2011) 1920 - Alberto Sordi, İtalyan oyuncu ve yönetmen (ö. 2003) 1923 - Erland Josephson, İsveçli aktör (ö. 2012) 1923 - Ninian Stephen, Avustralyalı hukukçu, devlet memuru ve siyasetçi (ö. 2017) 1924 - Ezer Weizman, İsrail'in 7. Cumhurbaşkanı (ö. 2005) 1925 - Attilâ İlhan, Türk şair ve yazar (ö. 2005) 1927 - Hugo Pratt, İtalyan çizer (ö. 1995) 1929 - Fakir Baykurt, Türk yazar (ö. 1999) 1932 - Hüseyin Baradan, Türk sinema oyuncusu (ö. 2004) 1932 - Mario Cuomo, Amerikalı politikacı ve yazar (ö. 2015) 1932 - Saltuk Kaplangı, Türk tiyatro ve sinema oyuncusu (ö. 2010) 1933 - Muhammed Ali Recai, İran'ın eski cumhurbaşkanı ve başbakanı (ö. 1981) 1933 - Sergio Endrigo, İtalyan şarkıcı (ö. 2005) 1936 - Claude Brasseur, Fransız oyuncu (ö. 2020) 1937 - Herbert Feuerstein, Alman gazeteci, komedyen ve aktör (ö. 2020) 1937 - Anna Hazare, Hint sosyal aktivist 1937 - Waylon Jennings, Amerikalı country müzik şarkıcısı, söz yazarı ve müzisyen (ö. 2002) 1940 - Zübeyde Servet, Mısırlı oyuncu (ö. 2016) 1941 - Neal Adams, Amerikalı çizgi roman sanatçısı (ö. 2022) 1941 - Harry Nilsson, Amerikalı şarkıcı ve söz yazarı (ö. 1994) 1942 - Peter Norman, Avustralyalı atlet (ö. 2006) 1943 - Johnny Hallyday, Fransız rock müzik bestecisi, söz yazarı ve oyuncu (ö. 2017) 1943 - Poul Nyrup Rasmussen, Danimarkalı siyasetçi 1946 - Brigitte Fossey, Fransız oyuncu 1946 - Demis Roussos, Yunan şarkıcı (ö. 2015) 1947 - Alain Aspect, Fransız fizikçi ve Nobel Fizik Ödülü sahibi 1949 - Jim Varney, Amerikalı komedyen, oyuncu, müzisyen, yazar ve seslendirme sanatçısı (ö. 2000) 1950 - Uğur Erdener, Türk tıp profesörü 1950 - Lakshmi Mittal, Hindistan'lı iş adamı 1953 - Xi Jinping, Çinli siyasetçi 1954 - James Belushi, Amerikalı oyuncu 1954 - Paul Rusesabagina, Ruanda'lı siyasetçi 1955 - Polly Draper, Amerikalı oyuncudur 1958 - Ege Aydan, Türk yönetmen, tiyatro, sinema ve dizi oyuncusu 1958 - Riccardo Paletti, eski İtalyan motor sporları yarışçısı (ö. 1982) 1959 - Eileen Davidson, Amerikalı oyuncudur 1959 - Tor Endresen, Norveçli şarkıcı ve besteci 1960 - Michèle Laroque, Fransız oyuncu, komedyen, yapımcı ve senarist 1961 - Laurent Cantet, Fransız yönetmen 1961 - Forest Whitaker, Amerikalı oyuncu ve En İyi Erkek Oyuncu Akademi Ödülü sahibi 1963 - Helen Hunt, Amerikalı oyuncu 1964 - Courteney Cox Arquette, Amerikalı oyuncu 1964 - Michael Laudrup, Danimarkalı eski millî futbolcu ve teknik direktör 1965 - Kerim Mesimov, eski Kazakistan Başbakanı ve eski Kazakistan Ulusal Güvenlik Kurulu Başkanı 1966 - Raimonds Vējonis, Letonyalı bir siyasetçi 1969 - Ice Cube, Amerikalı şarkıcı ve oyuncu 1969 - Oliver Kahn, Alman kaleci 1970 - Žan Tabak, Hırvat basketbolcu ve spor adamı 1973 - Tore André Flo, Norveçli eski futbolcudur 1973 - Neil Patrick Harris, Amerikalı oyuncu 1974 - Tevhidi Taberi, İranlı sanatçı ve ressam 1975 - Elizabeth Reaser, Amerikalı sinema oyuncusu 1978 - Wilfred Bouma, Hollandalı eski millî futbolcudur 1978 - Ahmet Çağıran, Türk futbolcu 1979 - Yulia Nestsiarenka, Belaruslu sprinter 1981 - Alou Diarra, Fransız futbolcu 1981 - John Paintsil, Ganalı eski profesyonel futbolcu 1983 - Julia Fischer, Alman keman virtüözü ve piyanist 1984 - Buray, Türk pop müzik şarkıcısı 1986 - Stoya, Sırp-İskoç orijinli Amerikalı porno yıldızı ve model 1988 - Ezgi Eyüboğlu, Türk oyuncu 1989 - Bayley, Amerikalı profesyonel güreşçi 1989 - Bryan Clauson, Amerikalı otomobil yarışçısı 1991 - Zlatan Alomerović, Alman futbolcu 1992 - Muhammed Salah, Mısırlı millî futbolcu 1992 - Dafne Schippers, Hollandalı atlet    1993 - Irfan Hadžić, Bosnalı futbolcudur    1994 - Nevena Božović, Sırp şarkıcı 1994 - Iñaki Williams, İspanya doğumlu Ganalı millî futbolcudur    1996 - Aurora Aksnes, Norveçli şarkıcı söz yazarı ve yapımcı 1998 - Hachim Mastour, İtalya doğumlu Fas asıllı futbolcu Ölümler 707 - Mommu, Japonya'nın geleneksel veraset düzenine göre 42. imparatoru (d. 683) 923 - Fransa Kralı I. Robert, 922'den 923'e kadar seçilmiş Batı Frank Kralı (d. 866) 948 - I. Romanos, 920-944 arasında tahtı damadı VII. Konstantinos'la paylaşan ve gerçek iktidarı elinde tutan Bizans imparatoru (d. 870) 1073 - İmparator Go-Sanjō, Japonya'nın geleneksel veraset düzenine göre 71. imparatoru (d. 1034) 1189 - Minamoto no Yoshitsune, Japon samuray ve komutan (d. 1159) 1341 - III. Andronikos, Bizans İmparatoru (d. 1296) 1381 - Wat Tyler, İngiliz devrimci lider (d.1341) 1383 - VI. İoannis, Bizans İmparatoru (d. 1292) 1785 - Jean-François Pilâtre de Rozier, ilk defa Manş denizini geçmeyi başaran havacı (d. 1754) 1849 - James Knox Polk, Amerikalı siyasetçi ve ABD'nin 11. Başkanı (d. 1795) 1876 - Hüseyin Avni Paşa, Osmanlı Sadrazamı ve devlet adamı (d. 1819) 1885 - Friedrich Karl, Prusya prensi (d. 1828) 1888 - III. Friedrich, Veliaht Prens Friedrich Wilhelm, 1888'de 99 gün süreyle Prusya kralı ve Alman imparatoru (d. 1831) 1889 - Mihai Eminescu, Rumen şair, romancı ve gazeteci (d. 1850) 1929 - Charles Francis Brush, Amerikalı buluşçu, girişimci ve iş insanı (d. 1849) 1934 - Alfred Bruneau, Fransız opera ve diğer müzik bestecisi ve müzik eleştirmeni (d. 1857) 1938 - Ernst Ludwig Kirchner, Alman dışavurumcu ressam ve grafiker (d. 1880) 1945 - Aris Velouchiotis, Yunan gazeteci, politikacı (d. 1905) 1961 - Peyami Safa, Türk yazar ve gazeteci (d. 1899) 1962 - Alfred Denis Cortot, Fransız-İsviçreli piyanist ve orkestra şefi (d. 1877) 1966 - İzzet Melih Devrim, Türk şair, romancı ve oyun yazarı (d. 1887) 1971 - Wendell Meredith Stanley, Amerikalı biyokimyager, virolog ve Nobel Kimya Ödülü sahibi (d. 1904) 1981 - Cihat Bilgehan, Türk siyasetçi ve hukukçu (d. 1923) 1989 - Ray McAnally, İrlandalı aktör (d. 1926) 1991 - William Arthur Lewis, Karayipler doğumlu iktisatçı (d. 1915) 1992 - Charles David Menville, Amerikalı animatör ve televizyon yazarı (d. 1940) 1993 - James Hunt, İngiliz F1 pilotu (d. 1947) 1994 - Manos Hacidakis, Yunan besteci (d. 1925) 1995 - John Vincent Atanasoff, bilgisayar devrini başlatan kişi (d. 1903) 1996 - Ella Fitzgerald, Amerikalı şarkıcı (d. 1917) 1996 - Hoyt Richard "Dick" Murdoch, Amerikalı profesyonel güreşçi (d. 1946) 1999 - Tahir Kutsi Makal, Türk gazeteci ve yazar (d. 1937) 2000 - Mina Urgan, Türk edebiyat kuramcısı (d. 1915) 2001 - Henri Alekan, Fransız görüntü yönetmeni (d. 1909) 2003 - Hume Cronyn, Kanadalı aktör (d. 1911) 2003 - Volker Kriegel, Alman caz müzisyeni (d. 1943) 2004 - Ahmet Piriştina, Türk siyasetçi (d. 1952) 2005 - Suzanne Flon, Fransız oyuncu (d. 1918) 2013 - Peride Celal, Türk yazar (d. 1916) 2013 - Heinz Flohe, Alman eski millî futbolcu (d. 1948) 2013 - Kenneth Geddes Wilson, Amerikalı teorik fizikçi (d. 1936) 2014 - Kemal Amin "Casey" Kasem, Amerikalı aktör (d. 1932) 2015 - Janna Friske, Rus şarkıcı, model ve aktris (d. 1974) 2015 - Kerkor Kirk Kerkorian, Amerikalı iş insanı, yatırımcı ve hayırsever (d. 1917) 2016 - Hakkı Devrim, Türk gazeteci ve yayımcı (d. 1929) 2017 - İbrahim Ebuleyş, Mısırlı iş insanı (d. 1937) 2017 - Aleksey Batalov, Sovyet-Rus film yönetmeni ve oyuncu (d. 1928) 2017 - Wilma de Faria, Brezilyalı kadın siyasetçi (d. 1945) 2018 - Enoch zu Guttenberg, Alman orkestra şefi (d. 1946) 2019 - Wilhelm Holzbauer, Avusturyalı mimar ve akademisyen (d. 1930) 2019 - Franco Zeffirelli, İtalyan yönetmen ve opera, film ve televizyon yapımcısı (d. 1923) 2020 - Mário Calixto Filho, Brezilyalı politikacı, gazeteci ve iş insanı (d. 1946) 2020 - Lilia Dizon, Filipinli aktris (d. 1928) 2020 - José Gentil Rosa, Brezilyalı politikacı ve iş insanı (d. 1940) 2020 - Giulio Giorello, İtalyan filozof, matematikçi ve epistemolog (d. 1945) 2020 - Renato de Jesus, Brezilyalı politikacı (d. 1963) 2020 - Badar Uddin Ahmed Kamran, Bangladeşli politikacı ve belediye başkanı (d. 1951) 2021 - Sanchari Vijay, Hint aktör (d. 1983) 2021 - Lily Weiding, Danimarkalı aktris (d. 1924) 2022 - Maureen Arthur, Amerikalı aktris ve şarkıcı (d. 1934) 2022 - Cho Min-ho, Güney Koreli profesyonel buz hokeyi oyuncusu (d. 1987) Tatiller ve özel günler Küresel Rüzgâr Günü Millî Kurtuluş Günü (Azerbaycan) 0615 15
2023
https://tr.wikipedia.org/wiki/17%20Haziran
17 Haziran
Olaylar 334 - İmparator Konstantin, dul ve yetimler için himaye yasası çıkardı. 1462 - Kont Drakula ya da Kazıklı Voyvoda veya Vlad Ţepeş adlarıyla da tanınan Eflak Prensi III. Vlad, gece karanlığından yararlanarak Fatih Sultan Mehmed'e (II. Mehmed) başarısız bir suikast teşebbüsünde bulunduktan sonra kaçtı. 1631 - Mümtaz Mahal doğum yaparken öldü. Eşi Hint-Türk-Moğol Babür İmparatoru Şah-ı Cihan, ertesi yıl başlattığı anıt mezar Tac Mahal'i 20 yıl içinde tamamlattı. 1641 - Emirgüneoğlu Yusuf Paşa, İran lehine bölücü ve yıkıcı propaganda yaptığı iddiasıyla Sultan İbrahim'in emriyle idam edildi. 1885 - Özgürlük Heykeli, New York Limanı'na ulaştı. 1921 - Sivas, Erzincan ve Tunceli yöresinde 3,5 ay süren Koçgiri İsyanı, Türk Ordusu tarafından bastırıldı. 1924 - Helsinki'de oynanan Finlandiya-Türkiye millî futbol maçı, Türkiye'nin 4-2 galibiyetiyle sonuçlandı. 1926 - Kadıköy Su Şirketi devletleştirildi. 1932 - Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu ile Milliyet gazetesince ilk kez düzenlenen otomobil yarışı, İstinye-Zincirlikuyu arasında yapıldı. 1939 - Fransa'da Giyotin'le "halka açık" son infaz, Versay şehrinde Saint-Pierre Hapishanesi'nin (şimdiki Adalet Sarayı) dışında gerçekleştirildi. Giyotinle son idam ise, 10 Eylül 1977'de yapıldı. 1944 - İzlanda, Danimarka'dan ayrıldı ve cumhuriyet ilan etti. 1946 - Türkiye İşçi ve Çiftçi Partisi, İstanbul’da kuruldu. Etem Ruhi Balkan, Selahattin Yorulmazoğlu, Mehmet Şükrü Sekban, Necmeddin Deliorman, İrfan Recep Nayal, Ali Esenkova ve İbrahim Tokay kurucular arasında yer alan isimlerdi. 1951 - Türkiye millî futbol takımı, Batı Almanya'yı Berlin Olimpiyat Stadyumu'nda 2-1 yendi. Başarılı kurtarışlar yapan kaleci Turgay Şeren'e, "Berlin panteri" denilmeye başlandı. 1967 - Çin, ilk hidrojen bombasını test etti. 1972 - Watergate skandalı: ABD Başkanı Richard Nixon'un partisi olan Cumhuriyetçi Parti ile bağlantılı 5 hırsız, Watergate İş Merkezi'ndeki bir büroya gizli mikrofon yerleştirirken Polis tarafından yakalanarak tutuklandı. Bu büronun, ABD'nin o zamanki ana muhalefet partisi olan Demokrat Parti'nin merkezi olduğu ortaya çıktı. 1980 - Cumhuriyet Halk Partisi Nevşehir İl Başkanı ve eski Milletvekili Mehmet Zeki Tekiner öldürüldü. Cenaze töreninde, aralarında Bülent Ecevit'in de bulunduğu Cumhuriyet Halk Partisi heyetine, Ülkü Ocaklılar tarafından taşlı ve sopalı saldırıda bulunuldu. 1987 - Son ferdi de ölen Esmer Kıyı Çintesi ("Ammodramus maritimus nigrescens") denen serçe türünün soyu tükenmiş oldu. 1991 - ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, Cumhurbaşkanı Turgut Özal tarafından yeni Hükûmeti kurmakla görevlendirildi. 1992 - Yeni Galata Köprüsü törenle hizmete açıldı. 1994 - Dünya Futbol Şampiyonası Amerika'da başladı. Finalde 17 Temmuz günü Brezilya ve İtalya karşılaştı. Şampiyon penaltılarla belirlendi; kupa Brezilya'nın oldu. 2010 - Sıklıkla blog sayfalar hazırlamak amacıyla kullanılan açık kaynak içerik yönetim sistemi Wordpress'in 3.0 versiyonu yayınlandı. 2016 - Türkiye Maarif Vakfı kuruldu. 2018 - Japonya'nın Hirakata şehrinde 5,5 şiddetinde deprem meydana geldi. 4 kişi öldü, 400'den fazla kişi yaralandı. Doğumlar 1239 - I. Edward, İngiltere Kralı (ö. 1307) 1571 - Thomas Mun, İngiliz yazar, ekonomist (ö. 1641) 1631 - Gauhara Begum, bir Babür prensesi ve Babür imparatoru Şah Cihan ile eşi Mumtaz Mahal'ın on dördüncü ve en küçük çocuğudur (ö. 1706) 1682 - XII. Karl, 5 Nisan 1697 – 30 Kasım 1718 tarihleri arasında İsveç kralı (ö. 1718) 1691 - Giovanni Paolo Pannini, İtalyan ressam ve mimar (ö. 1765) 1778 - Gregory Blaxland, Avustralya'da Mavi Dağları'ndan ilk başarılı geçişi başaran Avrupalı olmasıyla tanınan çiftçi (ö. 1853) 1810 - Ferdinand Freiligrath, Alman çevirmen ve şair (ö. 1876) 1818 - Charles Gounod, Fransız opera bestecisi (ö. 1893) 1832 - William Crookes, İngiliz kimyacı ve fizikçi (ö. 1919) 1867 - Henry Lawson, Avustralyalı şairi ve yazarı (ö. 1922) 1880 - Carl Van Vechten, Amerikalı yazar ve fotoğrafçı (ö. 1964) 1882 - İgor Stravinski, Rus besteci (ö. 1971) 1888 - Heinz Guderian, II. Dünya Savaşı'nda görev almış bir Alman generaldir (ö. 1954) 1898 - Latife Hanım (Uşaklıgil), Atatürk'ün eşi (ö. 1975) 1898 - Maurits Cornelis Escher, Hollandalı ressam ve grafik sanatçısı (ö. 1972) 1898 - Carl Hermann, Alman Kristalografi profesorü (ö. 1961) 1900 - Martin Bormann, Alman siyasetçi, Nazi Partisi sözcüsü ve Hitler'in özel sekreteri (ö. 1945) 1904 - Ralph Bellamy, Amerikalı aktör (ö. 1991) 1920 - Setsuko Hara, Japon oyuncu (ö. 2015) 1920 - François Jacob, Fransız biyolog (ö. 2013) 1921 - Aydın Boysan, Türk mimar ve gazeteci (ö. 2018) 1921 - İlhan Koman, Türk heykeltıraş (ö. 1986) 1925 - Alexander Shulgin, Amerikalı kimyager ve yazar (ö. 2014) 1927 - Martin Böttcher, Alman film müziği bestecisi, aranjör, söz yazarı ve orkestra şefi (ö. 2019) 1929 - Bud Collins, Amerikalı gazeteci ve spor yorumcusu ve sunucusu (ö. 2016) 1929 - Tigran Petrosian, Sovyet Ermeni satranç oyuncusu ve Dünya satranç şampiyonu (ö. 1984) 1930 - Adile Naşit, Türk sinema oyuncusu (ö. 1987) 1931 - John Baldessari, Amerikalı sanatçı (ö. 2020) 1936 - Ken Loach, İngiliz yönetmen (Ülke ve Özgürlük filmiyle tanınan) 1938 - Grethe Ingmann, Danimarkalı şarkıcı (ö. 1990) 1939 - Krzysztof Zanussi, Polonyalı senarist ve film yapımcısı 1940 - George Akerlof, Amerikalı ekonomist ve Nobel Ekonomi Ödülü sahibi 1940 - Özdemir Erdoğan, Türk müzisyen, söz yazarı ve besteci 1942 - Doğu Perinçek, Türk politikacı 1942 - Muhammed el-Baradey, Mısırlı hukukçu ve Nobel Barış Ödülü sahibi 1943 - Newt Gingrich, Amerikalı siyasetçi 1943 - Barry Manilow, Amerikalı söz yazarı, müzisyen, aranjör ve şarkıcı 1945 - Ken Livingstone, 2000-2008 yılları arasında Londra'nın ilk belediye başkanı olarak görev yapmış Britanyalı solcu siyasetçi 1945 - Eddy Merckx, Belçikalı eski profesyonel yol bisikletçisi 1946 - Eduardo Camaño, Arjantinli politikacı 1948 - Joaquín Almunia, İspanyol sosyalist siyasetçi 1952 - Sergio Marchionne, İtalyan-Kanadalı iş insanı (ö. 2018) 1955 - Cem Hakko, Türk modacı ve iş insanı 1957 - Joachim Król, Alman oyuncu 1958 - Abdullah Oğuz, Türk yönetmen, yapımcı ve senaryo yazarı 1959 - Baltazar, Brezilyalı millî futbolcu 1960 - Thomas Haden Church, Amerikalı oyuncu 1962 - Bap Kennedy, Kuzey İrlandalı müzisyen (ö. 2016) 1964 - Gürsel Tekin, Türk siyasetçi 1966 - Jason Patric, Amerikalı sinema oyuncusu 1968 - Derya Arbaş, Türk oyuncu (ö. 2003) 1969 - İlya Tsımbalar, Ukrayna asıllı eski bir Rus orta saha futbolcusu ve teknik direktör (ö. 2013) 1970 - Will Forte, Amerikalı oyuncu, yazar, komedyen ve yapımcı 1970 - Michael Showalter, Amerikalı komedyen, oyuncu, yönetmen, yazar ve yapımcıdır 1971 - José Emilio Amavisca, İspanyol millî futbolcu 1972 - Kıraç, Türk bestekâr ve müzisyen 1975 - Joshua Leonard, Amerikalı bir oyuncu, yazar ve yönetmen 1975 - Juan Carlos Valeron, İspanyol emekli futbolcudur 1976 - Scott Adkins, İngiliz aktör ve dövüş sanatçısı 1976 - Bülent Bölükbaşı, Türk futbolcu 1976 - Peter Svidler, Rus satranç ustası 1977 - Ahmed Azimov, Rusya Müftüler Konseyi Bilirkişi Komitesi Koordinatörü 1978 - Isabelle Delobel, Fransız buz patenci 1979 - Young Maylay, Amerikalı rapçi 1979 - Nick Rimando, Amerikalı millî futbolcudur 1980 - Sıla Gençoğlu, Türk pop şarkıcısı ve söz yazarı 1980 - Elisa Rigaudo, İtalyan yürüyüşçü 1980 - Venus Williams, Amerikalı tenisçi 1982 - Alex, Brezilyalı futbolcudur 1982 - Arthur Darvill, İngiliz bir aktördür 1982 - Jodie Whittaker, İngiliz oyuncu 1983 - Lee Ryan, İngiliz şarkıcı 1985 - Özge Gürler, Türk kısa mesafe koşucusu 1985 - Markos Pagdatis, Kıbrıs Rumu tenisçi 1985 - Rafael Sóbis, Brezilyalı futbolcudur 1987 - Kendrick Lamar, Amerikalı hip hop sanatçısı 1988 - Andrew Ogilvy, Avustralya'lı basketbolcu 1988 - Stephanie Rice, Avustralyalı yüzücü 1989 - Simone Battle, Amerikalı şarkıcı ve oyuncu (ö. 2014) 1990 - Alan Dzagoyev, Oset asıllı Rus millî futbolcu 1990 - Jordan Brian Henderson, İngiliz millî futbolcudur 1991 - Grégoire Defrel, Fransız futbolcu 1992 Ecem Uzun, Türk oyuncu Maxime Lestienne, Belçikalı futbolcu 1995 - Clément Lenglet, Fransız futbolcu 1997 - K. J. Apa, Yeni Zelandalı oyuncu ve şarkıcı Ölümler 656 - Osman bin Affan, III. Halife (d. 576?) 811 - Sakanoue no Tamuramaro, bir Japon siyasetçi, general ve şogun (d. 758) 1025 - I. Bolesław Chrobry, 992'den 1025'e kadar Polonya dükü ve 1025'teki ilk Polonya dükü (d. 967) 1501 - I. John Albert, Polonya kralı (d. 1459) 1565 - Aşikaga Yoşiteru, Japon Hükümdar (d. 1536) 1631 - Mümtaz Mahal, Babür İmparatorluğu'nun 5. Hükümdarı Şah Cihan'ın en gözde eşi (d. 1593) 1696 - III. Jan Sobieski, Lehistan (Polonya) Kralı (d. 1629) 1719 - Joseph Addison, İngiliz deneme yazarı, şair ve siyasetçi (d. 1672) 1734 - Claude Louis Hector de Villars, Fransız asker (XIV. Louis döneminin son generali ve Fransa'nın 6 mareşalinden biri) (d. 1653) 1797 - Ağa Muhammed Han Kaçar, İran Şahı ve Kaçar Hanedanı'nın kurucusu (d. 1742) 1866 - Joseph Mery, Fransız yazar, gazeteci, romancı, oyun yazarı, şair (d. 1797) 1898 - Edward Burne-Jones, İngiliz sanatçı ve tasarımcı (d. 1833) 1901 - Dilpesend Kadınefendi, II. Abdülhamid beşinci eşi (d. 1861) 1922 - Otto Lehmann, Alman fizikçi (d. 1855) 1936 - Henry B. Walthall, Amerikalı sanatçı ve film oyuncusu (d. 1878) 1940 - Arthur Harden, İngiliz kimyacı (d. 1865) 1944 - Dénes Berinkey, Macar siyasetçi ve hukukçu (d. 1871) 1961 - Jeff Chandler, Amerikalı sinema oyuncusu (d. 1918) 1968 - José Nasazzi, Uruguaylı eski futbolcudur (d. 1901) 1973 - Theodor Krancke, Nazi Almanyası Kriegsmarine Amirali (d. 1893) 1974 - Refik Koraltan, Türk siyasetçi ve TBMM Başkanlarından (d. 1889) 1974 - Ferdi Ştatzer, Avusturya asıllı Türk piyanist ve akademisyen (d. 1906) 1982 - Roberto Calvi, İtalyan bankacı (d. 1920) 1982 - Ülkü Arman, Türk gazeteci 1991 - Mehmet Aziz, Kıbrıs Türkü hekim ve akademisyen (d. 1893) 1996 - Thomas Kuhn, Amerikalı filozof ve bilim tarihçisi (d. 1922) 2000 - Ekrem Alican, Türk maliyeci ve siyasetçi (d. 1916) 2001 - Donald Cram, Amerikalı kimyacı ve Nobel Kimya Ödülü sahibi (d. 1919) 2002 - Fritz Walter, Alman futbolcu (d. 1920) 2005 - Cemal Gencer, Türk sinema ve dizi oyuncusu (d. 1952) 2005 - Recep Bilginer, Türk gazeteci ve yazar (d. 1922) 2008 - Cyd Charisse, Amerikalı dansçı ve aktris (d. 1922) 2009 - Ralf Dahrendorf, Alman-İngiliz sosyolog, filozof, siyaset bilimci ve liberal politikacı (d. 1929) 2012 - Rodney King, Los Angeles Polis Departmanı (LAPD) polisleri tarafından dövülerek linç edilmiştir (d. 1965) 2012 - Susan Tyrrell, Amerikalı oyuncu, ressam ve yazar (d. 1945) 2013 - Michael Baigent, Yeni Zelandalı psikolog, fotoğrafçı, tarihçi ve yazar (d. 1948) 2015 - Süleyman Demirel, Türk siyasetçi ve Türkiye Cumhuriyeti'nin 9. Cumhurbaşkanı (d. 1924) 2015 - Roberto Marcelo Levingston, Darbe döneminde Arjantin devlet bakanlığı yapmış asker (d. 1920) 2015 - Başar Sabuncu, Türk oyuncu, senaryo yazarı ve yönetmen (d. 1943) 2016 - Rubén Aguirre, Meksikalı aktör (d. 1934) 2016 - Ron Lester, Amerikalı oyuncu (d. 1970) 2017 - Iván Fandiño, İspanyol matador (d. 1980) 2017 - Józef Grudzień, Polonyalı boksör (d. 1939) 2017 - Venus Ramey, Amerikan güzellik kraliçesi olan eski model ve aktivist (d. 1924) 2019 - Knut Andersen, Norveçli film yönetmeni ve aktör (d. 1931) 2019 - Muhammed Mursi, Mısır eski cumhurbaşkanı (d. 1951) 2019 - Gloria Vanderbilt, Amerikalı sanatçı, iş insanı, oyuncu, moda tasarımcısı, yazar ve sosyoelit (d. 1924) 2020 - Marlene Ahrens, Şilili eski kadın atlet (d. 1933) 2020 - Dan Foster (DJ), Nijerya'da yaşayan Amerikalı DJ ve radyo yapımcısı (d. 1958) 2020 - Tran Ngoc Chu, Vietnamlı asker (yarbay), sivil yönetici (şehir belediye başkanı, il başkanı) ve siyasetçi (d. 1924) 2021 - Kenneth Kaunda, Zambiyalı öğretim görevlisi ve siyasetçi (d. 1924) 2021 - Tubilandu Ndimbi, Demokratik Kongolu millî futbolcudur (d. 1948) 2022 - Jean-Louis Trintignant, Fransız sinema oyuncusu (d. 1930) Tatiller ve özel günler İzlanda Bağımsızlık Günü Dünya Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü 0617 17
2024
https://tr.wikipedia.org/wiki/Ahmet%20Piri%C5%9Ftina
Ahmet Piriştina
Ahmet Piriştina (8 Nisan 1952, Buca, İzmir - 15 Haziran 2004, İzmir), Türk siyasetçi. 1999 ve 2004 yılları arasında İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevini sürdürmüştür. İlk yılları 8 Nisan 1952'de İzmir'in Buca ilçesinde doğdu. II. Dünya Savaşı sonrasında Kosova'dan göç etmiş Arnavut kökenli bir ailenin çocuğuydu. İlköğretimini Buca'da tamamlayan Piriştina, ortaokulu İzmir Saint Joseph'te, lise öğrenimini İzmir Atatürk Lisesi ve Türkay Koleji'nde tamamladı. 1976 yılında eşi Mine Piriştina ile evlendi. Bu evlilikten bir oğlu ve bir kızı dünyaya geldi. Oğlu Levent Piriştina, 2014 yerel seçimlerinde Buca Belediye Başkanı seçildi. Erken siyasi kariyeri 1992 yılından itibaren Ege Bölgesi Sanayi Odası Meclis Başkan Vekilliği görevini de yürüttü. Piriştina'nın siyasetle ilk somut ve sıcak teması, 1991 yılında DSP'den milletvekili adayı oldu. Ancak milletvekili seçilemedi. Politikaya attığı ilk adım, 1994 yerel seçimlerinde İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyeliği oldu. Piriştina aynı zamanda bu görevini DSP grup sözcüsü olarak sürdürdü. 1995 yılında İzmir milletvekili oldu. KİT yan kuruluna (komisyon) daimi üye seçildi. TBMM genel kurul salonunun yenilenmesi ile ilgili yan kurulda başkanlık, Uğur Mumcu suikastini araştırma yan kurulu üyesi olarak görev yaptı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı Ahmet Piriştina'nın siyasi macerası 1999 yerel seçimlerinde DSP'den İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmesiyle yeni bir döneme girdi. Bu dönemde, kendisinden daha önce görev yapan büyükşehir belediye başkanlarınca başlatılan ve İzmir'i daha çağdaş bir konuma taşıyan İzmir Büyük Kanal Projesi, İzmir Kordonboyu Projesi ve İzmir metrosu gibi projeler, onun döneminde bitirildi ya da çalışmalar hızlandırıldı. Piriştina büyükşehir belediyesinin Fen İşleri bölümünün altyapısını kullanarak İzmir'deki birçok ilk ve orta dereceli okulun elden geçirilmesini sağlarken, Büyükşehir Belediyesine bağlı Eşrefpaşa Hastanesinin olanaklarıyla ilköğretim okullarında sağlık taraması yaptırdı. Sosyal güvencesi olmayan yoksul öğrencilerin ameliyat dahil tedavi masraflarını belediye bütçesinden ayrılan kaynakla gerçekleştirdi. Ahmet Piriştina, "Değişim Sürecek" sloganıyla girdiği 28 Mart 2004 yerel seçimlerini 2003'te katıldığı CHP'nin adayı olarak ikinci kez ve %45'lik oy oranıyla kazandı. 15 Haziran 2004'te ani bir kalp krizi sonucu öldü. İzmir'lilerin de katıldığı Konak Meydanı'ndaki törenin ardından Aşağı Narlıdere mezarlığında defnedildi. Yerine CHP'ye mensup olan Bornova belediye başkanı Aziz Kocaoğlu, İzmir Büyükşehir Belediye başkanı seçilmiştir. Dış bağlantılar Resmi ağ sitesi İzmir Büyükşehir Belediyesi Kaynakça 1952 doğumlular Buca doğumlular İzmir Atatürk Lisesinde öğrenim görenler 2004 yılında ölenler İzmir'de ölenler TBMM 20. dönem İzmir milletvekilleri Arnavut asıllı Türkler TBMM Kamu İktisadi Teşebbüsleri Komisyonu Cumhuriyet Halk Partisi mensubu siyasetçiler Demokratik Sol Parti mensubu siyasetçiler 20. yüzyıl Türk siyasetçileri İzmir doğumlu siyasetçiler İzmir Büyükşehir Belediyesi meclis üyeleri Aşağı Narlıdere Mezarlığı'na defnedilenler
2025
https://tr.wikipedia.org/wiki/8%20Nisan
8 Nisan
Olaylar 1513 - İspanyol Konkistador Juan Ponce de León, Florida'yı keşfetti ve bu bölgeyi İspanya toprağı olarak ilan etti. 1730 - New York'ta ilk sinagog hizmete girdi. 1783 - 1441'den beri varlığını sürdüren Kırım Hanlığı, II. Katerina'nın emriyle Rus İmparatorluğu tarafından ilhak edildi. 1820 - Milo Venüsü heykeli, bir Ege adası olan Melos'ta bulundu. 1830 - Avrupa ülkeleri, Osmanlı İmparatorluğu'ndan Yunan Devleti'nin bağımsızlığını onaylamasını istedi. 1869 - 2. Darülfünun binasının inşası tamamlandı ve Darülfünun-ı Osmani kuruldu. 1899 - Martha Place, elektrikli sandalye ile idam edilen ilk kadın oldu. 1918 - I. Dünya Savaşı: Sinema oyuncuları Douglas Fairbanks ve Charlie Chaplin, New York sokaklarında savaş tahvili sattılar. 1920 - Salih Paşa'nın (Salih Hulusi Kezrak) istifası ile kurulan Damat Ferit Paşa Kabinesi'nin tanınmayacağı yolunda, Heyet-i Temsiliye genelgesi yayınlandı. 1923 - Mustafa Kemal 9 Umde’yi açıkladı. Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nin seçim bildirisi niteliğindeki bu ilkelerin başında, 'Egemenlik Ulusundur' maddesi gelmekteydi. 1924 - Şeriye mahkemelerini kaldıran yeni Mahkemeler Teşkilatı Kanunu TBMM'de kabul edildi. Kadıların yerini hakimler aldı. 1933 - Almanya'da ari ırktan olmadığı düşünülen memurlar emekli edildi. 1943 - Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Roosevelt, enflasyonu kontrol altında tutabilmek amacıyla tüm maaş ve ücretleri dondurduğunu ve işçilerin iş değiştirmesini yasakladığını açıkladı. 1946 - Milletler Cemiyeti son oturumunu yaptı. Bundan sonra örgütün adı Birleşmiş Milletler olacaktır. 1953 - Kenya bağımsızlık hareketinin önderi Jomo Kenyatta, Mau Mau Ayaklanması gerekçe gösterilerek İngiliz sömürge yönetimince tutuklandı. 1956 - Seyhan Barajı hizmete girdi. 1960 - İstanbul'a on saat çamur yağdı. 1968 - Ortadoğu Teknik Üniversitesi'nde öğrenciler Rektörlük binasını işgal etti. 1976 - Ankara'da çeşitli fakülte ve öğrenci yurtlarında çıkan olaylarda, aralarında Tabii Senatör Muzaffer Yurdakuler'in oğlu Hakan Yurdakuler'in de bulunduğu, Esari Oran ve Burhan Barın isimli 3 öğrenci öldürüldü, çok sayıda öğrenci yaralandı. 1992 - Uluslararası Atatürk Barış Ödülü'nün Güney Afrikalı lider Nelson Mandela'ya verilmesi kararlaştırıldı. Mandela, Türk Hükûmetine yönelik insan hakları ihlali suçlamaları nedeniyle ödülü kabul etmedi. 1993 - Fransa'nın Breton bölgesinde yapılan kazılarda, ünlü çizgi roman kahramanı Asteriks'in yaşadığı köyün bulunduğu öne sürüldü. 1994 - DenizTemiz Derneği (Turmepa) kuruldu. 1999 - Hakkâri Valisi Nihat Canpolat'a, Yüksekova ilçesinde bombalı saldırı düzenlendi. Canpolat, saldırıdan küçük sıyrıklarla kurtuldu; şoförü öldü, yedi kişi de yaralandı. 2022 - DHL’e ait B757 kargo uçağı Kosta Rika’nın başkenti San Jose Havalimanı’na acil inişi sırasında pistten çıkarken, meydanda büyük bir faciadan dönüldü.Ve kargo uçağı 2'ye bölündü. Doğumlar MÖ 563 - Gautama Buddha, Hindistanlı dini lider ve Budizmin kurucusu (ö. MÖ 483) 566 - Gaozu, Çin'in Tang Hanedanı'nın kurucusu ve ilk imparatoru (ö. 626) 1320 - I. Pedro, Portekiz kralı (ö. 1367) 1336 - Timur, Timur İmparatorluğu'nun kurucusu ve ilk hükümdarı (ö. 1405) 1605 - IV. Felipe, İspanya Kralı (ö. 1665) 1692 - Giuseppe Tartini, İtalyan besteci ve kemancı (ö. 1770) 1777 - Antoine Risso, Nissart doğa bilimci (ö. 1845) 1859 - Edmund Husserl, Alman filozof (ö. 1938) 1875 - I. Albert, Belçika Kralı (ö. 1934) 1880 - Herbert Adams Gibbons, Amerikalı gazeteci (ö. 1934) 1909 - John Fante, Amerikalı yazar (ö. 1983) 1911 - Emil Cioran, Rumen filozof ve deneme yazarı (ö. 1995) 1911 - Melvin Calvin, Amerikalı biyokimyacı (ö. 1997) 1912 - Sonja Henie, Norveçli buz patencisi ve sinema oyuncusu (ö. 1969) 1922 - Carmen McRae, Amerikalı caz şarkıcısı ve piyanist (ö. 1991) 1929 - Jacques Brel, Belçikalı söz yazarı, şarkıcı ve müzisyen (ö. 1978) 1938 - Kofi Annan, Ganalı diplomat ve Nobel Barış Ödülü sahibi (Birleşmiş Milletler'in 7. Genel Sekreteri) (ö. 2018) 1941 - Vivienne Westwood, İngiliz eğitimci, moda tasarımcısı, aktivist ve iş kadını (ö. 2022) 1942 - Mehmed Niyazi Özdemir, Türk tarihçi ve yazar (ö. 2018) 1944 - Odd Nerdrum, Norveçli figüratif ressam 1946 - Tim Thomerson, Amerikalı bir oyuncu 1947 - Ertuğrul Özkök, Türk gazeteci ve akademisyen 1949 - John Madden, İngiliz tiyatro, film, televizyon ve radyo yönetmenidir 1950 - Grzegorz Lato, Polonyalı futbolcu 1951 - Geir Haarde, İzlandalı siyasetçi ve eski başbakandır 1952 - Ahmet Piriştina, Türk politikacı ve eski İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı (ö. 2004) 1955 - Ron Johnson, Amerikalı bir muhasebeci, iş insanı ve politikacı 1960 - John Schneider, Amerikalı oyuncu, şarkıcı, yazar ve film yapımcısıdır 1961 - Brian McDermott, İngiliz futbolcu ve teknik direktördür 1962 - Carme Pigem, Katalan kökenli mimar 1962 - Izzy Stradlin, Amerikalı müzisyen 1963 - Dean Norris, Amerikalı oyuncu 1964 - Biz Markie, ABD'li rap müzisyeni, beatbokxçı, DJ, yapımcı, komedyen, aktör ve televizyon kişiliği (ö. 2021) 1965 - Christophe Farnaud, Fransız büyükelçi 1966 - Iveta Bartošová, Çek şarkıcı (ö. 2014) 1966 - Mark Blundell, eski Formula 1 ve CART yarışçısı 1966 - Charlotte Dawson, Yeni Zelanda doğumlu Avustralyalı manken ve Tv sunucusu (ö. 2014) 1966 - Armağan Çağlayan, Türk televizyon yapımcısı, avukat ve akademisyen 1966 - Mazinho, Brezilyalı futbolcu ve teknik direktör 1966 - Harri Rovanperä, Finlandiyalı bir ralli sürücüsüdür 1966 - Robin Wright, Amerikalı aktris 1968 - Patricia Arquette, Amerikalı oyuncu ve En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Akademi Ödülü sahibi 1968 - Patricia Girard, Fransız eski atlet 1970 - Didem Madak, Türk şair (ö. 2011) 1972 - Paul Gray, Amerikalı müzisyen ve metal müzik grubu Slipknot'ın bas gitaristi (ö. 2010) 1973 - Emma Caulfield, Amerikalı oyuncu 1974 - Batuhan Mutlugil, Türk müzisyen 1975 - Anouk Teeuwe, Hollandalı şarkıcı 1975 - Funda Arar, Türk şarkıcı 1979 - Alexi Laiho, Fin solist, gitarist ve söz yazarı 1980 - Manuel Ortega, Avusturyalı şarkıcı 1980 - Katee Sackhoff, Amerikalı oyuncu 1982 - Gennadiy Golovkin, Kazak profesyonel boksör 1983 - Natalia Doussopoulus, Yunan şarkıcı ve dizi oyuncusu 1984 - Ezra Koenig, Amerikalı şarkıcı ve söz yazarı 1984 - Nemanja Tubić, Sırp futbolcu 1986 - İgor Akinfeyev Rus futbolcu 1987 - Royston Drenthe, Hollandalı futbolcu 1990 - Kim Jonghyun, Güney Koreli şarkıcı (ö. 2017) 1995 - Cedi Osman, Türk basketbolcu 1996 - Anna Korakaki, Yunan atıcı 1997 - Diosdado Mbele, Ekvator Güneşli futbolcu Ölümler 217 - Caracalla, Roma İmparatoru (d. 186) 622 - Prens Shōtoku, Asuka Dönemi Japonya İmparatorluk Ailesi üyesi ve devlet adamı (d. 574) 1143 - II. İoannis Komninos ya da Comnenus, 1118 ile 1143 yılları arasında Bizans imparatoru (d. 1087) 1162 - Eudes de Deuil ya da Odo, Odon, Fransız tarihçi ve İkinci Haçlı Seferi (1147-1149) katılımcısı (d. 1110) 1364 - II. Jean, İyi (Fransızca: le Bon) olarak adlandırılır - Fransa Kralı (d. 1319) 1450 - Büyük Kral Sejong, Joseon Hanedanlığı′na hükmetmiş bir kral (d. 1397) 1492 - Lorenzo de' Medici ya da Lorenzo il Magnifico, İtalyan devlet adamı (d. 1449) 1551 - Oda Nobuhide, Sengoku döneminde bir daimyō (d. 1510) 1735 - II. Ferenc Rákóczi, Macar bağımsızlık hareketinin önderi (d. 1676) 1835 - Friedrich Wilhelm Christian Carl Ferdinand von Humboldt, Alman filozof, dilbilimci ve devlet adamı (d. 1767) 1848 - Gaetano Donizetti, İtalyan besteci (d. 1797) 1918 - Ludwig Georg Courvoisier, Basel, İsviçre'den bir cerrah (d. 1843) 1919 - Loránd Eötvös, Macar fizikçi (d. 1848) 1922 - Erich von Falkenhayn, Alman general ve Osmanlı mareşali (d. 1861) 1931 - Erik Axel Karlfeldt, İsveçli şair ve Nobel Edebiyat Ödülü sahibi (d. 1864) 1936 - Robert Bárány, Avusturyalı otolojist. 1914 yılında Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü'nü aldı (1876) 1949 - Wilhelm Adam, Adolf Hitler'den önce Reichswehr'in kadro şefliğinde hizmet veren Alman generalidir (d. 1877) 1950 - Vaclav Nijinski, Polonyalı balet (d. 1889) 1958 - Mehmet Kâmil Berk, Türk tıp doktoru (Mustafa Kemal Atatürk'ün doktorlarından) (d. 1878) 1959 - Şefik Hüsnü, Türk tıp doktoru ve siyasetçi (d. 1887) 1971 - Fritz von Opel, Alman otomotiv sanayicisi (d. 1899) 1973 - Pablo Picasso, İspanyol ressam ve kübizmin öncüsü (d. 1881) 1976 - Hakan Yurdakuler, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi öğrencisi (öldürüldü) 1981 - Omar Bradley, Amerikalı asker (d. 1893) 1984 - Pyotr Leonidovich Kapitsa, Nobel Fizik Ödülü sahibi Sovyet fizikçi (d. 1894) 1985 - Vedat Nedim Tör, Türk yazar ve Kadro dergisinin kurucularından (d. 1897) 1991 - Per Yngve Ohlin, aynı zamanda sahne adı ile Dead olarak bilinir (d. 1969) 1992 - Daniel Bovet, İsviçreli farmakolog (d. 1907) 1993 - Marian Anderson, Amerikalı şarkıcı (d. 1897) 1996 - Ben Johnson, Amerikalı aktör ve En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Akademi Ödülü sahibi (d. 1918) 1996 - León Klimovsky, Arjantinli senarist ve film yapımcısı (d. 1906) 2000 - İbrahim Ahmed ya da İbrahîm Ehmed, Kürt yazar ve çevirmen (d. 1914) 2000 - Claire Trevor, Amerikalı aktris (d. 1910) 2002 - María Félix, Meksikalı sinema oyuncusu ve şarkıcıydı (d. 1914) 2002 - Savaş Yurttaş, Türk tiyatro sanatçısı (d. 1944) 2004 - Doğan Baran, Türk tıp doktoru, siyasetçi ve eski Sağlık Bakanı (d. 1929) 2006 - Dick Alban, Amerikalı futbolcu (d. 1929) 2007 - Sol LeWitt, Amerikalı heykeltıraş ve ressam (d. 1928) 2008 - Stanley Kamel, Amerikalı oyuncu (d. 1943) 2010 - Antony Garrard Newton Flew, İngiliz filozof (d. 1923) 2010 - Malcolm McLaren, İngiliz rock şarkıcısı, müzisyen ve menajeri (d. 1946) 2010 - Jean-Paul Proust, Fransız vali (d. 1940) 2010 - Dorothea Margaretha Scholten-van Zwieteren, Hollandalı şarkıcı (d. 1926) 2012 - Jack Tramiel, Polonya kökenli Amerikalı iş insanı (d. 1928) 2013 - Annette Joanne Funicello, Amerikalı oyuncu ve şarkıcı (d. 1942) 2013 - Sara Montiel (bilinen adı: Sarita Montiel, doğum adı: Maria Antonia Abad), İspanyol oyuncu ve şarkıcı (d. 1928) 2013 - Margaret Thatcher, Britanyalı siyasetçi ve eski Başbakan (d. 1925) 2013 - Yasuhiro Yamada, Japon eski futbolcu (d. 1968) 2014 - James Brian Hellwig (bilinen adlarıyla: Warrior, The Ultimate Warrior ve Dingo Warrior), WWE'de mücadele etmiş Amerikalı profesyonel güreşçi (d. 1959) 2015 - Jayakanthan, Hint gazeteci eleştirmen ve yazar (d. 1934) 2016 - Erich Rudorffer, II. Dünya Savaşı boyunca Alman ordusuna hizmet etmiş avcı uçağı pilotu (d. 1917) 2017 - Georgi Mihayloviç Greçko, Sovyet kozmonot (d. 1931) 2018 - Leila Abaşidze, Gürcü-Sovyet oyuncu, film yönetmeni ve senarist (d. 1929) 2018 - Juraj Herz, Çek yönetmen, aktör, senarist ve sahne tasarımcısı (d. 1934) 2018 - Vyaçeslav Koleyçuk, Rus ses sanatçısı, müzisyen, mimar ve görsel sanatçı (d. 1941) 2018 - Charles Jonathan Thomas "Chuck" McCann, Amerikalı oyuncu, seslendirme sanatçısı, kukla sanatçısı ve komedyen (d. 1934) 2018 - Ali Haydar Öner, Türk bürokrat ve siyasetçi (d. 1948) 2019 - Josine Ianco-Starrels, Romanya doğumlu Amerikalı sanat yönetmeni ve akademisyen (d. 1926) 2020 - Richard L. Brodsky, Amerikalı avukat ve politikacı (d. 1946) 2020 - Jaroslava Brychtová, Çek çağdaş sanatçı (d. 1924) 2020 - Robert "Bob" Lynn Carroll, Amerikalı-Kanadalı omurgalı paleontoloğu (d. 1938) 2020 - Miguel Jones Castillo, İspanyol futbolcu (d. 1938) 2020 - Martin S. Fox, Amerikalı yayıncı (d. 1924) 2020 - Miguel Jones, İspanyol futbolcu (d. 1938) 2020 - Bernaie Juskiewicz, Amerikalı politikacı (d. 1943) 2020 - Joel J. Kupperman, Amerikalı felsefe profesörü (d. 1936) 2020 - Francesco La Rosa, İtalyan futbolcu (d. 1926) 2020 - Henri Madelin, Fransız Cizvit rahip ve ilahiyatçısı (d. 1936) 2020 - Rick May, Amerikalı seslendirme sanatçısı ve tiyatro performansçısı, yönetmeni ve öğretmeni (d. 1940) 2020 - Valeriu Muravschi, 28 Mayıs 1991 - 1 Temmuz 1992 tarihleri arasında Moldova Başbakanı olarak görev yapan Moldovalı politikacı ve iş insanı (d. 1949) 2020 - Norman I. Platnick, Amerikalı araknolog ve taksonomist (d. 1951) 2020 - Robert Poujade, Fransız siyasetçi (d. 1928) 2020 - Donato Sabia, 800 metrede uzmanlaşmış İtalyan orta mesafe koşucusu (d. 1963) 2021 - Margaret Wander Bonanno, Amerikalı yazar ve tarihçi (d. 1950) 2021 - Jovan Divjak, Bosnalı ordu generali (d. 1937) 2021 - Diána Igaly, Macar atıcı (d. 1965) 2021 - Roseli Aparecida Machado, Brezilyalı uzun mesafe koşucusu (d. 1968) 2022 - Psalm Adjeteyfio, Ganalı aktördür (d. 1948) 2022 - Peng Ming-min, Tayvanlı demokrasi aktivisti, siyasetçi ve hukukçu (d. 1923) Tatiller ve özel günler Dünya Romanlar Günü Fırtına: Kırlangıç Fırtınası 0408 08
2027
https://tr.wikipedia.org/wiki/Voleybol
Voleybol
Voleybol, file ile ikiye bölünmüş bir oyun alanı üzerinde altı kişilik iki takım ile oynanan bir spor dalıdır. Oyunun amacı, topu filenin üzerinden göndererek rakip takımın oyun alanına topun değmesini sağlamak ve rakip takımın aynı amaca ulaşmasını ise önlemektir. Takımlar topu rakip alana gönderirken topa en az bir kere kendi sahaları içinde vurmalıdır. Takımlar topa en fazla üç kere değebilir, blok teması ile dört kere değme hakları vardır. Top oyuna servis ile sokulur, servisi atan oyuncu topu filenin üzerinden rakip alana gönderir. Oyun; topun oyun alanına değmesi, harice gitmesi veya bir takımın hata yapmasına kadar devam eder. Voleybolda bir "rally" kazanan takım bir sayı alır (Rally Sayı Sistemi). Servisi karşılayan takım rally'i kazandığında bir sayı ve servis kullanma hakkı kazanır. Hakem oyuncuların birine sarı kart verir ise oyuncuyu uyarmış olur. Hakem kırmızı kart verir ise kırmızı kart bulunduğu takım bir sayı ceza alır. Eğer servis kırmızı kart alan takımda ise servis haklarını kaybederler ve servis diğer takıma geçer. Eğer hakem sarı ve kırmızı ayrı ayrı ellerinde gösterirse oyuncu o setliğine oyundan çıkar ve oyuncu o set boyunca ceza sandalyesinde oturur. Eğer hakem sarı ve kırmızı kartı aynı anda ve aynı elinde gösterirse o oyuncu müsabakadan diskalifiye edilir. Voleybol spor salonlarında, plajda veya çimde oynanabilir. Saha ölçüleri 18 metreye 9 metredir. Tarihi ABDnin Massachusetts eyaletinde, Genç Erkekler Hristiyan Birliği (YMCA) adındaki spor kulübünde çalışan beden eğitimi öğretmeni William G. Morgan tarafından 9 Şubat 1895'te tasarlandı. Bir kapalı alan sporu olarak 1895’te oynanmaya başlandı. Morgan, bu oyunu "mintonette" olarak adlandırmıştı; daha sonraları topa yere değmeden vurma ilkesinden (vole) yola çıkılarak "voleybol" adı önerildi ve oyun bu adla tanındı. İlk kez Morgan tarafından kaleme alınan voleybol kuralları, YMCA ile Üniversiteler Ulusal Spor Birliği'nin (NCAA) ortak çalışması sonunda 1916’da yeniden düzenlendi. ABD'de kısa sürede tutulan voleybol, I. Dünya Savaşı sırasında ABD askerleri aracılığıyla Avrupa’ya da geçti. Sporun, çeşitli ülkelerde uzun bir dönem bağımsız bir çizgide gelişmesinden sonra, 1947’de Paris'te Uluslararası Voleybol Federasyonu (FIVB) kuruldu. İlk Dünya Şampiyonası 1949 yılında erkekler, 1952'de kadınlar tarafından oynanmıştır. Günümüzde, merkezi İsviçre'nin Lozan kentinde bulunan FIVB'ye 169'tan fazla ülke üyedir. Oyuncular ve yerleri Pasör Smaçörlere pas kaldıran oyuncudur. Pasör oyun sistemine göre farklı bölgelerden "2" ve "3" arasındaki bölgeye gelerek oynar. Oyunu asıl yönlendiren oyuncudur. Pasörün kötü pas atması halinde smaçöre daha çok görev düşer ve hücumdaki etki azalır. Pasör oyun süresi halinde birçok farklı yerde yer alabilir. Pasör Çaprazı Pasör servise geçtiğinde öne gelen ve genellikle uzun pasla hücum eden oyuncu. "2" numara oyuncusu da denilebilir. Bu oyuncu 4-2 taktiğinde görev almaz. Smaçör "4" numarada oynayan ve genellikle uzun pasla hücum eden oyunculara denir. Sahada bu görevde oynayan iki oyuncu bulunur. Birisi servise geçtiğinde çaprazı öne geçer, bu nedenle "4" numaradan sürekli olarak hücum yapılabilir. Orta Oyuncu 3 numaradan oynayan ve kısa, kurşun paslarla hücum eden oyunculara denir. Bu görevde 2 oyuncu sahada yer alır. Birisi servise geçtiğinde çaprazı öne geçer, bu nedenle "3" numaralı bölge de sürekli hücum bölgesidir. Libero Takımın altıncı oyuncusudur. Farklı renkli (genellikle takım formasının tam zıt renginde) forma giyer, diğer oyunculardan farklı olarak oyuncu listesinde adının yanında bir "L" ibaresi bulunur ve bu ibare bu oyuncunun o maç sırasında başka bir görevde kullanılamayacağını gösterir. Takımın savunma oyuncusudur. Oyun sırasında servis atılmadan önce, takımının o sırada savunmada olan oyuncularından biriyle yer değiştirebilir. Bu yer değiştirme, sahanın arka alanından gerçekleştirilir. Arka alanda parmak pas ve manşet alabilirken, topu 3 metre içinde parmak pasla alamaz. Yerine geçtiği oyuncu "4" numaraya geldiğinde ya da başka bir oyuncuyla değişmesi gerekiyorsa oyundan çıkar. Her iki durumda da oyuna tekrar girebilmesi için bir sayı beklemelidir. Servis atamaz ve 3 metre içinden hücum yapamaz. Arka alandan hücum yapabilir, ancak zıplayamaz. 3 metre içinde hoplayabilir. Arkaya gelen topları parmakla alamaz. Farklı renkte forma giymesinin sebebi voleyboldaki estetik algı ile ilgilidir. Bazen karşı takımın formasını giyebilirler. 2021 yılında FIVB tarafından yapılan kural değişikliğinden önce liberoların takım kaptanı olmalarına izin verilmemekteydi. Oyuncular Oyuncunun malzemeleri forma, şort, çorap ve spor ayakkabısıdır. Oyuncuların formaları 1’den 18’e kadar değişiklik gösterebilir. Takım kaptanının formasında, göğüs numarasının altında bir şerit olmalıdır. Diğer oyunculardan farklı renkte olan (libero oyuncuları haricinde) ve/veya kurallara uygun numarası bulunmayan formaların giyilmesi yasaktır. Oyuncular riski kendisine ait olmak kaydıyla gözlük ve lens takabilirler. Oyunda olmayan oyuncular oyun esnasında ısınma sahasında, molalarda ve teknik molalarda kendi oyun alanlarının arkasındaki serbest bölgede topsuz olarak, set aralarında serbest bölge içinde top kullanarak ısınabilirler. Filenin önünde bulunan üç oyuncu ön hat oyuncusudur ve "4" (ön-sol), "3" (ön-orta), "2" (ön-sağ) numaralı alanlarda dururlar. Diğer üç oyuncu geri hat oyuncusudur ve "5" (geri-sol), "6" (geri-orta), "1" (geri-sağ) numaralı alanlarda dururlar. Pas Çeşitleri Uzun Pas Genellikle "4" ve "2" numaralı oyunculara atılan yüksek pastır. Kurşun Pas "4" ve "2" numaralı oyuncuların hücumlarını hızlandırmak amacıyla atılan, file köşelerine doğru ve fileye paralel olarak atılan kısa ve hızlı pastır. Kısa Pas "3" numara oyuncularına atılan pastır, hızlı hücumu sağlar ve karşı takımı savunması yerine yerleşmeden yakalama amacı taşır. Yüksekliği ve zamanlamasına göre üç çeşidi vardır. Erken kısa "3" numara oyuncusu, top pasöre ulaşmadan önce hareketlenir ve top pasörle buluştuğunda havada olur. Normal kısa "3" numara oyuncusu, top pasöre giderken hareketlenir ve top pasörle buluştuğunda zıplar, topla en yüksek noktada buluşup topa vurur. Geç kısa "3" numara oyuncusu, topa düşmeye başladığı noktada vurur. Taktikler 4–2 İki pasör, iki smaçör ve iki orta oyuncu ile sahaya çıkılan taktiktir. Pasörler arka alanda savunma oyuncusu olarak sayılırken öne geldiklerinde pas atmakla görevlidirler. Hücum görevinin sürekli olarak iki oyuncuda olması, bu taktiğin zayıf yönüdür. 5-1 Tek pasör, iki smaçör, iki orta oyuncu ve bir pasör çaprazıyla sahaya çıkılan taktiktir. Pasör arka alana geçtiğinde, öncelikli olarak bir savunma oyuncusudur. Top pasöre gelirse, pasör topu karşılar ve pası atmakla yükümlü olan oyuncu pasör çaprazı olur, aksi takdirde pasör 3 metre içine kaçarak pasını atar ve yeniden savunma pozisyonunu alır. Pasörün arkada olduğu pozisyon takımın üç oyuncusunun hücum edebildiği, dolayısıyla da güçlü oldukları pozisyondur. Modern 4-2 İki pasör, iki smaçör, iki orta oyuncu ile oynanır. "4-2"den farkı, pasörlük görevinin arka alanda bulunan pasöre ait olmasıdır. Öne geçen pasör; pasör çaprazı gibi oynar ve takım sürekli olarak üçlü hücum yapabilir. Voleybol sahası Oyun alanı, 18x9 m2 ölçülerinde bir dikdörtgendir ve her yönde en az 3 m genişliğinde olan bir serbest bölge ile çevrilmiştir. Oyun sahasının üzerinde bulunan serbest oyun boşluğu, her türlü engelden arındırılmış olmalıdır. Serbest oyun boşluğu, oyun sahası yüzeyinden ölçüldüğünde en az 7 m yüksekliğinde olmalıdır. Sahayı çevreleyen çizgiler 5 cm kalınlığındadır. Sahanın yüzeyi düz, yatay ve yeknesak olmalıdır. Oyuncular için sakatlanmaya yol açacak herhangi bir tehlike teşkil etmemelidir. Pürüzlü ve kaygan yüzeylerde oynanması yasaktır. FIVB Dünya ve Resmi Müsabakalarında sadece tahta veya sentetik bir yüzeyin kullanılmasına izin verilir. Bu yüzey daha önce FIVB tarafından onaylanmış olmalıdır. Kapalı salonlarda oyun alanının yüzeyi açık renkte olmalıdır. FIVB Dünya ve Resmi Müsabakalarında çizgiler için beyaz, oyun alanı ve serbest bölge için farklı renkler kullanılmalıdır. Açık hava sahalarında drenaj amacıyla her metre için 5 mm lik bir eğime müsaade edilir. Saha çizgilerinin sert bir maddeden oluşturulması yasaktır. Oyun alanının üzerindeki çizgiler Bütün çizgiler 5 cm genişliğindedir. Çizgiler, zeminin ve diğer çizgilerin renklerinden farklı ve açık renkte olmalıdır. Sınır çizgileri İki yan ve iki dip çizgi oyun alanını belirler. Yan ve dip çizgilerin her ikisi de oyun alanının boyutlarına dahil olarak çizilir. Orta çizgi Orta çizginin tam ortası oyun alanını 9x9 m2 boyutlarında iki eşit alana böler ; bununla beraber orta çizgi kalınlığının, bütünüyle, her iki oyun alanının da sınırları içerisinde olduğu kabul edilir. Bu çizgi filenin altından iki yan çizgi arasında uzanır. Hücum çizgisi Her oyun alanında, arka kenarı, orta çizginin tam ortasından 3 m geride çizilmiş bir hücum çizgisi, ön bölgeyi belirler. Bölgeler Ön bölge Her oyun alanında ön bölge orta çizginin tam ortası ve hücum çizgisinin arka kenarıyla sınırlıdır. Ön bölgenin yan çizgiler dışında serbest bölgenin sonuna kadar uzandığı varsayılır. Servis bölgesi Servis bölgesi, her dip çizginin gerisinde 9 m genişliğindeki sahadır. Bu bölgenin yan sınırları, dip çizgilerden 20 cm geriye, yan çizgilerin uzantısı olarak çizilen 15 cm uzunluğunda iki kısa çizgiyle belirlenir. Her iki kısa çizgi de servis bölgesinin genişliğine dahildir. Servis bölgesinin derinliği serbest bölgenin sonuna kadar devam eder. Oyuncu değiştirme bölgesi Oyuncu değiştirme bölgesi, her iki hücum çizgisinin yazı hakemi masasına kadar olan uzantısı ile sınırlıdır. Libero değişim bölgesi Libero değişim bölgesi, serbest bölgenin, takım sıraları tarafındaki bir bölümü olup, hücum çizgisi uzantısından dip çizgiye kadar olan alanla sınırlandırılmıştır. Isınma sahası FIVB Dünya ve Resmi Müsabakalarında ısınma sahaları yaklaşık 3x3 m2 boyutlarında, serbest bölgenin dışında ve oturma sıralarının bulunduğu taraftaki köşelerde yer alır. Ceza sahası Yaklaşık 1x1 m2 boyutlarında olan ve iki sandalye bulundurulan bir ceza sahası, her bir dip çizgi uzantısının dışında olacak şekilde, kontrol sahası içinde yer alır. Bu sahalar 5 cm genişliğinde kırmızı bir çizgiyle sınırlandırılabilirler. File File, düşey olarak orta çizginin üstünde yer alır ve erkekler için 2,43 m; kadınlar için 2,24 m yüksekliğindedir. File, 1 m genişliğinde, 9,50 ile 20 m uzunluğundadır ve 20 cm2lik karelerden oluşan siyah iplerden yapılmıştır. Anten, 1,80 m uzunluğunda ve 10 mm çapındadır. Antenlerin her birinin 80 santimetrelik üst kısımları filenin üzerinde devam eder. Antenler filenin bir parçası sayılır ve geçiş boşluğunun yan sınırlarını belirler. Voleybol kuralları Voleybol topu Top, içinde lastik veya benzeri bir maddeden bir kesenin bulunduğu esnek deri ya da sentetik deriden yapılmış ve küresel şekildedir. Tek bir açık renk ya da renk kombinasyonu kullanılabilir. Uluslararası resmi müsabakalarda kullanılan topların sentetik deri maddesinin ya da renk kombinasyonlarının FIVB standartlarına uyması gereklidir. Çevresi 65–67 cm ve ağırlığı 260-280 gr’dır. İç basıncı 0.30-0.325 kg/cm²’dir. (294.3-318.82 mbar veya hPa) Yasaklı malzemeler Herhangi bir sakatlığa sebep olacak veya rakibe oranla avantaj sağlayacak her türlü eşya yasaktır. Oyuncular gözlük veya lens takabilir ancak sorumluluk oyuncunun kendisine aittir. Kaptanlar Kaptanlar kendi takımlarından sorumludurlar. Maç öncesi ve sonrası takım cetvelini imzalar ve kurada takımını temsil eder. Sayı kazanmak Bir takım 3 şekilde sayı elde edebilir: Rakip sahanın zeminine top temas ettiği zaman, rakip takımın bir hatası sonucu (oyun kurallarına aykırı bir davranış yapılması) veya rakip takım herhangi bir ihtar (uyarı) aldığında. Setler Bir takım en az 2 sayı farkla 25 sayıda olduğu zaman seti kazanmış olur. 24-25 olduğu durumlarda set 2 sayı fark oluşana kadar devam eder. Üç set alan takım maçı kazanmış olur. 2-2’lik durum eşitliğinde beşinci set oynanır. Beşinci set 2 sayı farkı kuralıyla birlikte 15 sayı üzerinden oynanır. Saha seçimi ve ilk servisi atacak takımın seçilmesi Oyunun başında başhakem tarafından kura atışı yapılır. Bu şekilde saha ve ilk servisi atacak takım belirlenir. Kurayı kazanan takımın iki seçeneği vardır: Ya ilk servisi kullanmayı seçer ya da sahayı seçer. İlk servisi kullanacak takım filede ilk ısınacak takımdır. Oyundaki Oyuncu Sayısı Her takımın oyunda altı oyuncusu bulunur. Dönüşler Dönüşteki sıra başlangıç dizilişi ile başlanır. Set bitene kadar ve oyuncuların pozisyonları ile kontrol edilir. Bir takım servis karşılıyorsa, eğer servis atma hakkı kazanırsa o takımın oyuncuları saat yönünde bir pozisyon dönerler. Fotoğraflar Dış bağlantılar Dünya Voleybol Federasyonu Türkiye Voleybol Federasyonu Kaynakça
2028
https://tr.wikipedia.org/wiki/Hentbol
Hentbol
Hentbol, altısı saha içinde, biri kalede olmak üzere yedi oyuncuyla oynanan bir takım sporudur. Oyun süresi otuz dakikalık iki devreden oluşur. İlk yıllarında futbol stadyumlarında 11 kişilik takımlar halinde çim üzerinde oynanan hentbol, 1950'lerden sonra yaygın bir salon sporu haline dönüşmüştür. Danimarkalı beden öğretmeni Holger Nielsen 1848'de Ortrup'daki okulunda kuralları ve metotları belirlenmiş ve adına "Handball spiel" dediği bir oyunun oynanmasına izin vermiştir.1915-1917 yılları arasında Berlinli spor okulu müdürü olan Max Heiser bu oyunun gerçek yapısını düşünen ve kuran ilk kişi oldu. Defanstaki takım, hücum eden takımı ceza sahasının önünde kalelerine yaklaştırmamaya çalışır. D şeklindeki 6 m uzaklıktaki ceza sahasına kaleci dışındaki oyuncuların girmesi yasaktır. Savunma sırasında, defans oyuncuları belirli ölçüde rakip oyunculara temasta bulunabilirler. Aşırı faullü temaslarda oyuncu iki dakikalık oyundan çıkma cezası ile cezalandırılır ve ceza alan oyuncunun yerine oyuncu giremez. Cezası biten oyuncu yerine başka oyuncu girebilir. Hentbol sahası 40 metre uzunluğunda ve 20 m genişliğinde dikdörtgen bir alandır. Kaleye 9 m uzaklıkta kesik çizgiler serbest atış çizgisidir. Bu çizgi ile kale sahası çizgisi arasındaki fauller bu çizgiden kullanılır ve kullanılırken hücum oyuncuları bu alanın dışında durmak zorundadır.Penaltı kararı kale sahasında atış halindeki oyuncuya yapılan faullerde ve kale atışını kale sahası içinde engelleyen savunma oyuncusu varsa kullanılır. Penaltı atışları kalenin tam 7 m karşısından yapılır. Bu atışlara 7 m atışı da denir. Her takım sahaya 14 oyuncu ile çıkar. Maç başlarken oyun alanı içinde, bir takımdan 6' sı oyuncu, biri kaleci olmak üzere toplam 7 oyuncu bulunur. Kenarda 7 yedek oyuncu oturur. Oyun süresi içerisinde çizgi ile belirlenen bölümde, kendi aralarında her an istedikleri kadar oyuncu değiştirilebilirler. Oyunda amaç, rakip kaleye gol atmaktır. Eğer bir oyuncu kurallar içinde topu rakip kaleye atar ve sokabilirse bu "gol" olarak kabul edilir. Takımlar, birbirlerinin kalelerine topu atıp gole çevirmeye çalışırken, gol olmaması için de savunma ile kendi kalelerini korurlar. Hentbolda oyuncular topu elle tutabilir, yumruklayabilir ya da atabilir. Topa vücudun dizden aşağı herhangi bir bölümüyle dokunmak yasaktır. Sadece kaleci kalesini vücudunun tümüyle koruyabilir. Oyuncu, topu elinde en fazla 3 saniye tutabilir ve topla sadece 3 adım atabilir. İki devre sonunda en çok gol kaydeden takım galip gelir. Gol sayıları eşitse karşılaşma beraberlikle son bulur. Galibiyette 2 puan, beraberlikte 1 puan alınırken, yenilgide puan alınmaz. Oyun para atışı ile başlar. Para atışını kazanan takım oyuna top ile mi başlamak istediğini yoksa önce hangi kalede savunma yapmak istediğini seçer. Topun çevresi bayanlar müsabakalarında 54-56 iken erkeklerde 58–60 cm.dir. Topun ağırlığı erkeklerde 425 ile 475 gr bayanlarda ise 325 ile 400 gramı geçmemesi gerekir. Oyuncular topu sürerken iki kez tutabilirler ancak tuttuktan sonra üç saniye içinde ellerinden çıkarmak zorundalar ve topla en fazla üç adım atabilirler. Oyun iki hakemle yönetilir. Günümüzde oynanan modern hentbolun temelleri 1920′lerde Almanya, Danimarka ve İsveç’te oynanan el topuna dayanır. 1936 ve 1952 Olimpiyatlarında gösteri amacıyla yer alan hentbol, 1972 Olimpiyatlarında resmî olarak yer almıştır. Günümüzde hentbol özellikle Avrupa kıtasında büyük ilgi çekmektedir. İspanya'da ASOBAL Liga, Almanya'da Handball Bundesliga, İsveç'te Handbol ElitSerien, Danimarka'da TDC Ligaen sporun en üst düzeyde oynandığı yerel ligler olarak nitelendirilmektedir. Dış bağlantılar Uluslararası Hentbol Federasyonu (IHF) Avrupa Hentbol Federasyonu (EHF) EHF Şampiyonlar Ligi
2040
https://tr.wikipedia.org/wiki/Surinam
Surinam
Surinam, resmî adıyla Surinam Cumhuriyeti (Felemenkçe: Republiek Suriname, ), Güney Amerika'nın Atlantik kıyısında egemen bir devlettir. Güneyde Brezilya, batıda Guyana ve doğuda Fransız Guyanası ile sınırı vardır. 165.000 km²'lik yüzölçümü ile Güney Amerika'nın en küçük ülkesidir. Surinam'ın nüfusu yaklaşık 575,990'dır ve çoğunluğu ülkenin kuzey kıyısında yaşamaktadır. Paramaribo ülkenin başkenti olup, en yüksek nüfusa sahip kentidir. Başlangıçta Aravak ve Karayipler gibi yerli kabileler ile meskun edilen Surinam'ın Avrupalılar tarafından keşfi 16. yüzyılda gerçekleşti. Bölge ilk defa 17. yüzyılın ortasında İngiltere tarafından kolonileştirildi, ancak kısa bir süre sonra Surinam Hollanda hakimiyetine girdi. Surinam Cemiyeti adlı özel şirket yönetimi altında nehirler etrafında plantasyonlar kuruldu ve burada işgücü olması için Afrika'dan köleler getirildi, bu kölelerden bazıları ise koloninin iç kesimlerine kaçarak kendi toplumlarını kurdu. Koloni 1795'te millileştirildi, 1863'te ise kölelik yasaklandı. Plantasyonlardaki işgücü açığının giderilmesi için başta Doğu Hint Adaları ve Hindistan'dan olmak üzere senetli işçiler getirildi. Surinam'a 1954'te ülke statüsü verilmesiyle Hollanda ve Hollanda Antilleri ile birlikte Hollanda Krallığı'nı oluşturan üç ülkeden biri haline geldi. 25 Kasım 1975'te Surinam Hollanda Krallığı'ndan ayrılıp bağımsızlığını kazandı, yine de Hollanda ile ekonomik diplomatik ve kültürel bağlarını sürdürdü. Surinam halkı çok sayıda, etnik, dini ve dilsel grubu kapsar. Ülkede soyları senetli işçilere dayanan Hintler en büyük etnik grup olurken, soyları Afrikalı kölelere dayanan Marunlar ikinci sırada yer almaktadır. Bunlara ek olarak Afrikalı ve Beyaz ataya sahip Kreollar, Cavalılar ve birden fazla etnik gruba ait melez bireyler önemli diğer grupları oluşturmaktadır. Çoğunluk tarafından konuşulan Felemenkçe resmî statüye sahip olup ülkedeki prestij dil olurken, halkın önemli bir kısmı ayrıca Sranan Tongo adlı kreol dili konuşmaktadır. Ülkede Hristiyanlık en yaygın dindir, Hinduizm ve İslam ise büyük azınlıklarca inanılmaktadır. Surinam, kültürel Karayip ülkesi olarak kabul görmüş olup, aynı zamanda Karayip Ortak Pazarı'nın (CARİCOM) da bir üyesidir. Etimoloji Surinam isminin kökeninin, bölgenin Avrupalılar tarafından keşfi sırasında bölgede yaşamış Surinen adlı yerli halka dayandığı düşünülmektedir. Ülke adının sonunda yer alan -am eki, ülkede konuşulan Lokono dilinde nehir veya nehir ağzı anlamına gelmektedir ve ülke adına bu şekilde girdiği düşünülmektedir. İlk olarak bu isim Surinam Nehri için kullanılmış, daha sonra nehir etrafındaki bölge ve koloniler için kullanılır hale gelmiştir. Tarihçe Surinam'da insan yaşamına dair izler MÖ 3000 yılına dayanmaktadır. Bölgede Avrupalılar tarafından ele geçirilmesinden önce Aravakların yaşamış olup, bu halk daha sonra bölgeye gelen Karayiplerin himayesine girmiştir. Koloni dönemi Surinam'ın Avrupalılar tarafından keşfi ilk olarak 16. yüzyılda İspanyol İmparatorluğu'na bağlı denizciler tarafından gerçekleştirildi. Bölgeye 17. yüzyılın ortasında İngilizlerin yerleşmesiye bir koloni kuruldu, 1667'de ise İkinci Hollanda-İngiltere Savaşı sonucunda imzalanan Breda Antlaşması nezdinde Surinam Hollanda İmparatorluğu himayesine girdi, İngiltere'ye ise Yeni Hollanda devredildi. Koloni, ele geçirilmesinin ardından Amsterdam şehri, Van Aerssen van Sommelsdijck ailesi ve Hollanda Batı Hindistan Şirketi tarafından kurulmuş Surinam Cemiyeti adlı özel şirket tarafından yönetilmeye başlandı. Koloni yönetimi altında bölgedeki nehirler etrafında kakao, kahve, şeker kamışı ve pamuk tarımı yapan plantasyonlar oluşturuldu ve işgücü ihtiyacı için Afrika'dan köleler getirildi. Kölelerin yaşadığı kötü koşullar kölelerin bölgenin iç kesimlerine kaçarak burada kendi toplumlarını oluşturmalarına sebep oldu. 1795'te Batavya Cumhuriyeti koloniyi özel şirket yönetiminden çıkartarak millileştirdi. 1799 ve 1802 ile 1804 ve 1816 arasındaki Britanya işgalleri dışında koloni Batavya Cumhuriyeti ile ardılı Bonapartist Hollanda Krallığı ve Hollanda Krallığı tarafından yönetildi. 1863 yılında koloni köleliği aşamalı olarak yasakladı. Plantasyon sahiplerine tazminat olması adına kölelerin düşük bir ücret karşılığında 10 sene boyunca plantasyonlarda çalışması, sonra ise tamamen özgürleştirilmeleri kararlaştırıldı. 1873'te özgürleşen kölelerin büyük bir kısmı plantasyonlarda çalışmayı bıraktı, bazıları ise çalıştıkları çiftlikleri satın aldı. Koloninin mali gücü yüksek işgücü isteyen plantasyon ekonomisine dayandığından ötürü ilk başta Hollanda Doğu Hint Adaları'ndan (modern Endonezya), daha sonra ise Britanya Hindistanı'ndan senetli işçiler getirildi. 19. yüzyıl sonu ve 20. yüzyıl başlarında koloniye daha küçük ölçekli Çinli ve Orta Doğulu işçiler de sevk edildi. II. Dünya Savaşı sırasında, 1941'de Hollanda hükûmetinin isteğiyle Amerika Birleşik Devletleri Surinam'ı işgal etti. 1954 yılında ülke statüsü verilen Surinam, Hollanda Antilleri ve Hollanda ile birlikte Hollanda Krallığı'nın oluşturan üç ülkeden biri haline gelerek savunma ve dış ilişkiler dışındaki konularda yerel yönetime sahip oldu. 1974 yılında yerel hükûmet ve Hollanda hükûmeti arasında bağımsızlık hakkında konuşmalar gerçekleştirildi. Bağımsızlık sonrası dönem 1975 yılında Surinam Hollanda'dan bağımsızlığını kazandı. Ülkenin ilk cumhurbaşkanı Johan Ferrier, ilk başbakanı Henck Arron olmuştur. Bağımsızlığı takip eden yıllarda nüfusun üçte biri Hollanda'ya göç etti. Ülkede yolsuzluk olayları ve etnik polarizasyon yaygın hale geldi. 1980'de Arron'un sivil hükûmeti Dési Bouterse liderliğindeki bir darbe vasıtasıyla devrildi ve askeri cunta yönetimi başladı. Cunta yönetimi her ne kadar resmî açıdan bitse de sivil yönetim üzerinde 1987'ye kadar kontrol sağladı, ancak bu tarihten sonra uluslararası baskı sonucu demokratik seçimler gerçekleştirildi. 1990 yılında tekrar bir askerî darbe yaşandı, ancak 1991'de 4 partiden oluşan ve demokratik seçimler vasıtasıyla seçilmiş koalisyon hükûmeti ülke kontrolünü tekrar sağladı. Koalisyon hükûmeti 2005'te 8 partiyi kapsar hâle geldi ve 2010 yılına kadar ülkeyi yönetti. Ağustos 2010'da yapılan seçimlerde eski askerî lider Dési Bouterse'in muhalefet ile kurduğu iktidar hükûmeti kurdu. 2015 yılında Başkan Bouterse tekrar seçildi, ancak 2019'da 1982 yılında gerçekleştirdiği infaz olayları nedeniyle 20 sene hapis cezasına çarptırıldı. 2020 seçimlerinde Chan Santokhi ülke yönetimine geldi. Siyaset ve yönetim Surinam Cumhuriyeti, 1987 Anayasası'na göre temsili demokrasidir. Ülkenin yasama organı, 51 kişiden oluşan tek meclisli Surinam Millet Meclisi'dir. Meclis üyeleri her 5 senede bir popüler oy baz alınarak seçilmektedir. İdarî yapılanma Demografi Surinam halkı çok sayıda, etnik, dini ve dilsel grubu kapsar. Kökenleri bölgeye 19. yüzyıl sonunda Kuzey Hindistan'dan gelen göçmenlere dayanan Hintler toplumun %27,4'ünü oluşturur ve ülkedeki en büyük etnik gruptur. Afrikalı ataları 17. ve 18. yüzyılda köle ticareti sonucu ülkeye getirilmiş ve daha sonra ülkenin iç kesimlerine kaçmış Marunlar toplumun %21,7'sini oluşturmaktadır. Beyaz ve siyahîlerin karışması sonucu oluşmuş ve kendilerini Kreol olarak adlandıran halkın genel nüfusa oranı %15,7'dir. Cavalılar toplumun %13,7'sini oluşturur. Halkın %13,4'ü kendi etnik grubunu melez olarak nitelendirmiştir. %7,6'sı diğer gruplara mensup olduğunu belirtmiş, %0,6'sı ise etnik grubunu belirtmemiştir. Dil Felemenkçe toplumun %60'ının anadili, geri kalan önemli bir kısmının da ikinci dilini oluşturmaktadır. Dil, devletin, iş dünyasının ve eğitimin resmî dili olmasına rağmen, İngilizce temelli Kreolce bir dil olan Sranan Tongo dili de geniş ölçüde halk dili olarak kullanıma sahiptir ve halk büyük ölçüde iki dillidir. Surinam, dünyada Avrupa dışında nüfusun yoğunlukla Felemenkçe konuştuğu birkaç bölgeden biridir. Hindustânî, Cavaca ve Hakka ve Kantonca gibi Çince değişkeleri ülkede konuşulan diğer dillerdir. Ülkede yaşayan ve Marun olarak adlandırılan Afrika kökenli grup çeşitli İngilizce bazlı Kreol dilleri konuşmaktadır. Din 2020 verilerine göre ülkenin %52,3'ü Hristiyan, %18,8'i Hindu, %14,3'ü Müslümandır, %5,6'sı yerel halk dinlerine inanmaktadır. Budizm ve Yahudilik inancına mensup birey sayısı her biri için %1'in altındadır, %1,9'u ise geriye kalan diğer dinlere mensuptur. Herhangi bir dine bağlı olmayanların nüfusa oranı %6,2'dir. Hristiyanlar arasında Protestanlık (Pentikostalizm ve Morovya Kilisesi) ve Katoliklik baskın mezheplerdir. Kaynakça
2041
https://tr.wikipedia.org/wiki/29%20Ekim
29 Ekim
Olaylar 1787 - Mozart'ın Don Giovanni operası ilk kez olarak Prag Ulusal Tiyatro'da sahnelendi. 1859 - İspanya, Fas'a savaş ilan etti. 1863 - Cenevre'de toplanan 16 ülke, Uluslararası Kızılhaç'ın kurulmasına karar verdi. 1888 - Britanya İmparatorluğu, Alman İmparatorluğu, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu, İspanyol İmparatorluğu, Fransa, İtalya, Hollanda, Rus İmparatorluğu ve Osmanlı İmparatorluğu arasında, İstanbul Antlaşması'nın (Convention of Constantinople) nihai metni imzalandı. Buna göre, ilgili devletlerin gemileri hem savaş hem de barış zamanında Süveyş Kanalından geçebilecekler. 1901 - Amerika Birleşik Devletleri Başkanı William McKinley'in suikastçısı Leon Czolgosz elektrikli sandalyede idam edildi. 1913 - Batı Trakya Bağımsız Hükûmeti yıkıldı. 1914 - Amiral Souchon liderliğindeki Goeben (Yavuz), Breslau (Midilli) ve dokuz Osmanlı savaş gemisinden oluşan bir donanma Rus liman ve gemilerini bombalayarak Osmanlı'nın I. Dünya Savaşı'na girmesine neden oldu. 1919 - Britanya birlikleri Antep'i Fransızlara teslim edilerek geri çekildi. 1923 - Türkiye'de cumhuriyetin ilanı: Mustafa Kemal Atatürk ilk Türkiye cumhurbaşkanı seçildi. 1924 - Milletler Cemiyeti Konseyinde, Türkiye-Irak sınırı, Musul'u Irak'ta bırakacak biçimde saptandı. 1927 - Irak'ta yapılan kazılarda, Ur kenti yakınlarında 5 bin yıl öncesine ait olduğu belirlenen bir molekül takımı bulundu. 1929 - New York Menkul Kıymetler Borsası çöktü; Amerika Birleşik Devletleri'nde ekonomik depresyonun başlangıcı. 1930 - Ankara'daki Cumhuriyet Bayramı törenlerine Yunanistan başbakanı Venizelos da katıldı. 1933 - Türkiye cumhurbaşkanı Mustafa Kemal, Cumhuriyet'in ilanının 10. yılı münasebetiyle nutkunu okudu. 1954 - Dr. Hikmet Kıvılcımlı, Vatan Partisi'ni kurdu. 1956 - İsrail Ordusu, Mısır sınırını geçerek Sina Yarımadasını işgal etti. 1960 - Cassius Clay (daha sonra Muhammet Ali) Louisville, Kentucky'de ilk profesyonel maçını kazandı. 1960 - Millî Birlik Komitesi'nin 147 öğretim üyesini görevden almasına tepkiler sürüyor. Ankara Üniversitesi rektörü Suut Kemal Yetkin istifa etti. 1961 - Suriye, Birleşik Arap Cumhuriyeti'nden ayrıldı. 1961 - İlk Türk yapımı otomobil Devrim, Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel'e armağan edildi. 1967 - Montreal'deki Expo 67 Dünya Fuarı kapandı. Fuarı 50 milyonun üzerinde insan ziyaret etmişti. 1969 - İki bilgisayar arasındaki ilk bağlantı gerçekleştirildi. Bu bağlantı İnternet'in öncüsü olan ARPANET üzerinden yapıldı. 1992 - Türkiye ile Irak'ın kuzeyi arasında stratejik öneme sahip Sinhat Boğazı, TSK'nın eline geçti. Çatışmalarda 90 silahlı militan öldürüldü. 1992 - Kazakistan ve Türkmenistan, ilk Büyük Elçiliklerini Ankara'da açtılar. 1998 - THY'nin Adana-Ankara seferini yapan Boeing 737 tipi uçağı, 33 yolcu ve 6 kişilik mürettebatıyla kaçırıldı. Uçağı kaçıran Erdal Aksu, öldürüldü. Aksu'nun Diyarbakır'da 4 öğretmeni katletmekten arandığı belirlendi. 1998 - Azerbaycan, Gürcistan, Kazakistan, Özbekistan ve Türkiye, Hazar ve Orta Asya petrollerinin Batı pazarlarına Bakü Tiflis Ceyhan Petrol Boru Hattı'yla ulaştırılmasına ilişkin Ankara Deklarasyonu'nu imzaladılar. 1998 - Amerikalı astronot John Glenn 36 yıl aradan sonra 77 yaşında, Discovery mekiğiyle yeniden uzaya gitti. 2006 - Nijerya'nın başkenti Abuja'da Boeing 737 tipi bir yolcu uçağı kalkıştan hemen sonra 104 yolcusuyla düştü: 6 kişi kurtuldu. 2013 - Marmaray açıldı ve ilk sefer Üsküdar'dan Yenikapı'ya düzenlendi. 2016 - Ankara Yüksek Hızlı Tren Garı hizmete açıldı. 2018 - İstanbul Havalimanı açıldı. 2018 - Endonezya'da Cakarta'dan Sumatra Adası'ndaki Pangkal Pinang şehrine gitmek üzere olan Boeing 737 tipi yolcu uçağı havalandıktan kısa bir süre sonra denize düştü. 189 kişi öldü. Doğumlar 1017 - III. Heinrich, Kutsal Roma İmparatoru (ö. 1056) 1504 - Shin Saimdang, Koreli filozof, sanatçı, ressam, yazar ve şair (ö. 1551) 1562 - George Abbot, Canterbury başpiskoposu (ö. 1633) 1875 - Rebeca Matte Bello, Şilili heykeltıraş (ö. 1929) 1875 - Marie, Kral I. Ferdinand'ın eşi olarak son Romanya konsort kraliçesi (ö. 1938) 1879 - Franz von Papen, Alman siyasetçi ve diplomat (ö. 1969) 1880 - Abram İoffe, Sovyet Rus fizikçi (ö. 1960) 1891 - Fanny Brice, Amerikalı oyuncu ve model (ö. 1951) 1897 - Joseph Goebbels, Alman siyasetçi (ö. 1945) 1897 - Billy Walker, İngiliz futbolcu ve teknik direktör (ö. 1964) 1899 - Akim Tamiroff, Rus asıllı sinema oyuncusu (ö. 1972) 1900 - Andrej Bagar, Slovak sinema oyuncusu (ö. 1966) 1910 - Alfred Jules Ayer, İngiliz filozof (ö. 1989) 1918 - Diana Serra Cary, Amerikalı sessiz film oyuncusu, yazar ve tarihçi (ö. 2020) 1920 - Baruj Benacerraf, Venezuela doğumlu Amerikalı immünolog (ö. 2011) 1922 - Neal Hefti, Amerikalı caz trompetçisi, besteci ve aranjör (ö. 2008) 1923 - Nazan İpşiroğlu, Türkiye'nin ilk sanat tarihi ve felsefe öğretmenlerinden biri (ö. 2015) 1923 - Carl Djerassi, Avusturya doğumlu Bulgar-Amerikalı kimyger, yazar ve senarist. Oral doğum kontrol hapının icadına katkısıyla tanınır (ö. 2015) 1925 - Robert Hardy, İngiliz oyuncu (ö. 2017) 1926 - Necmettin Erbakan, Türk siyasetçi, mühendis, akademisyen ve Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı (ö. 2011) 1929 - Yevgeni Primakov, Rus politikacı ve diplomat (ö. 2015) 1930 - Niki de Saint Phalle, Fransız ressam, görsel sanatçı ve heykeltıraş (ö. 2002) 1932 - Füruzan, Türk yazar 1933 - Muzaffer İzgü, Türk yazar ve öğretmen (ö. 2017) 1937 - Ayla Algan, Türk tiyatro sanatçısı, sinema oyuncusu ve şarkıcı 1938 - Ralph Bakshi, Amerikalı film yönetmeni 1938 - Ellen Johnson-Sirleaf, Liberya Cumhurbaşkanı ve Nobel Barış Ödülü sahibi 1938 - Sezen Cumhur Önal, Türk şarkı sözü yazarı, radyo-TV programcısı ve sunucusu 1942 - Bob Ross, Amerikalı ressam ve televizyoncu 1943 - Müjdat Gezen, Türk tiyatro, sinema ve dizi oyuncusu, şair ve eğitmen 1944 - Mehmet Haberal, Türk tıp profesörü ve Başkent Üniversitesi Rektörü 1947 - Richard Dreyfuss, Amerikalı oyuncu ve En İyi Erkek Oyuncu Akademi Ödülü sahibi 1948 - Kate Jackson, Amerikalı oyuncu 1948 - Frans de Waal, Hollandalı-Amerikalı etolog ve primatolog 1950 - Abdullah Gül, Türk siyasetçi ve Türkiye'nin 11. Cumhurbaşkanı 1955 - Kevin DuBrow, Amerikalı müzisyen (ö. 2007) 1955 - Etsuko Shihomi, Japon oyuncu 1957 - Dan Castellaneta, Amerikalı seslendirmeci, oyuncu ve komedyen 1959 - John Magufuli, Tanzanyalı öğretim görevlisi ve siyasetçi (ö. 2021) 1960 - Mustafa Koç, Türk iş insanı (ö. 2016) 1961 - Randy Jackson, Michael Jackson'ın kardeşi, şarkıcı ve müzisyen 1967 - Joely Fisher, Amerikalı oyuncu 1967 - Rufus Sewell, İngiliz oyuncu 1968 - Johann Olav Koss, Norveçli eski sürat patencisi 1970 - Phillip Cocu, Hollandalı eski millî futbolcu ve teknik direktör 1970 - Edwin van der Sar, Hollandalı futbolcu 1970 - Toby Smith, İngiliz müzisyen ve söz yazarı (ö. 2017) 1971 - Aistė Smilgevičiūtė, Litvan şarkıcı 1971 - Winona Ryder, Amerikalı oyuncu 1972 - Tracee Ellis Ross, Amerikalı aktris, şarkıcı, televizyon sunucusu, yapımcı ve yönetmen 1972 - Gabrielle Union, Amerikalı oyuncu, şarkıcı, aktivist ve yazar 1973 - Robert Pirès, Portekiz ve İspanya kökenli eski Fransız futbolcu 1973 - Mahsa Vahdet, İranlı sanatçı 1980 - Ben Foster, Amerikalı oyuncu 1981 - Yorgo Fotakis, Yunan eski millî futbolcu 1982 - Nicolas Gob, Belçikalı oyuncu 1983 - Malik Fathi, Alman futbolcu 1983 - Jérémy Mathieu, Fransız eski futbolcu 1983 - Nurcan Taylan, Türk kadın halterci (Avrupa, Dünya ve Olimpiyat Şampiyonu) 1985 - Janet Montgomery, İngiliz televizyon ve film oyuncusu 1986 - Italia Ricci, Kanadalı oyuncu 1987 - Jessica Dubé, Kanadalı buz patenci 1987 - Tove Lo, İsveçli şarkıcı ve söz yazarı 1988 - Florin Gardoș, Romanya vatandaşı futbolcu 1989 - Primož Roglič, Sloven yol bisikleti yarışçısı 1989 - Leyla Lydia Tuğutlu, Türk oyuncu ve model 1990 - Vanessa Crone, Kanadalı buz patenci 1990 - Eric Saade, İsveçli pop şarkıcısı 1993 - India Eisley, Amerikalı oyuncu 1994 - Åke Ödmark, İsveçli yüksek atlayıcı Ölümler 1321 - II. Stefan Uroš Milutin, 1282 yılından 1321 yılına kadar Sırbistan Kralı (d. 1253) 1618 - Sir Walter Raleigh, İngiliz kâşif (idam edildi) (d. 1554) 1783 - Jean le Rond d'Alembert, Fransız matematikçi (d. 1717) 1784 - Giuseppe Zais, İtalyan Peyzaj ressamı (d. 1709) 1799 - Domenico Cirillo, İtalyan doktor, böcek bilimci, botanikçi (d. 1739) 1829 - Maria Anna Mozart, Avusturyalı piyanist (Wolfgang Amadeus Mozart'ın ablası) (d. 1751) 1877 - Nathan Bedford Forrest, Amerikan İç Savaşı'nda Konfederasyon Ordusu generali ve 1867'den 1869'a kadar Ku Klux Klan'ın ilk Büyücüsü (d. 1821) 1880 - Peter Johann Nepomuk Geiger, Avusturyalı ressam (d. 1805) 1884 - Ohannes Çamiç Efendi, Ermeni asıllı Osmanlı Ticaret ve Ziraat nâzırı (d. bilinmiyor) 1901 - Leon Czolgosz, Amerikalı çelik işçisi ve anarşist (William McKinley'e suikast düzenleyen) (d. 1873) 1911 - Joseph Pulitzer, Macaristan doğumlu Amerikalı gazeteci (d. 1847) 1924 - Frances Hodgson Burnett, İngiliz yazar (d. 1849) 1932 - Joseph Babinski, Polonyalı nörolog (d. 1857) 1933 - Albert Calmette, Fransız bakteriyolog (d. 1863) 1933 - Paul Painlevé, Fransız siyasetçi ve matematikçi (d. 1863) 1934 - Lou Tellegen, Amerikalı sinema ve tiyatro oyuncusu (d. 1883) 1935 - Thomas McIntosh, İngiliz futbolcu (d. 1879) 1949 - İbrahim Alaettin Gövsa, Türk siyasetçi (d. 1889) 1949 - Georgi Gürciyev, Rus öǧretmen, guru ve yazar (d. 1866 1950 - V. Gustav, İsveç Kralı (d. 1858) 1951 - Robert Grant Aitken, Amerikalı gök bilimci (d. 1864) 1957 - Louis B. Mayer, Amerikalı film yapımcısı (d. 1884) 1971 - Arne Tiselius, İsveçli kimyacı ve Nobel Kimya Ödülü sahibi (d. 1902) 1981 - Georges Brassens, Fransız şarkıcı (d. 1921) 1981 - Rıza Kuas, Türk sendikacı, siyasetçi ve DİSK'in kurucusu (d. 1926) 1986 - Abel Meeropol, Amerikalı öğretmen (d. 1903) 1997 - Anton Szandor LaVey, Amerikan okültist yazar (günümüz Satanizm'inin başbuğu ve Şeytan Kilisesini kuran) (d. 1930) 1998 - Paul Misraki, İstanbul doğumlu Fransız film müzikleri bestecisi (d. 1908) 2004 - Alice, Kral V. George ve Kraliçe Mary'nin üçüncü oğlu Gloucester Dükü Prens Henry'nin karısı (d. 1901) 2004 - Ordal Demokan, Türk bilim insanı (d. 1946) 2004 - Edward Oliver LeBlanc, Dominikalı siyasetçi (d. 1923) 2009 - Jürgen Rieger, Alman avukat ve neo-Nazi siyasetçi (d. 1946) 2013 - Graham Stark, İngiliz komedyen, oyuncu yazar ve yönetmen (d. 1922) 2014 - Klas Ingesson, İsveçli eski millî futbolcu ve teknik direktör (d. 1968) 2016 - Pen Sovan, Kamboçyalı siyaset adamı (d. 1936) 2017 - Muhal Richard Abrams, Amerikalı klarnetçi, grup lideri, besteci ve caz piyanisti (d. 1930) 2017 - Dennis J. Banks, Kızılderili lider, öğretmen, konuşmacı, aktivist ve yazar (d. 1937) 2017 - Metin Ersoy, Türk müzisyen ve şarkıcı (d. 1934) 2017 - Władysław Kowalski, Polonyalı oyuncu (d. 1936) 2017 - Tony Madigan, Eski Avustralyalı ragbi oyuncusu ve boksör (d. 1930) 2017 - Manfredi Nicoletti, İtalyan mimar (d. 1930) 2017 - Linda Nochlin, Amerikalı sanat tarihçisi, küratör, yazar ve kadın hakları savunucusu (d. 1931) 2017 - Ninian Stephen, Avustralyalı hukukçu, devlet memuru ve siyasetçi (d. 1923) 2018 - Gérald Bloncourt, Haitili ressam ve fotoğrafçısı (d. 1926) 2019 - John Witherspoon, Amerikalı komedyen ve oyuncu (d. 1942) 2020 - Karim Akbari Mobarakeh, İranlı film yönetmeni ve aktör (d. 1953) 2020 - Angelika Amon, Avusturyalı-Amerikalı moleküler hücre biyoloğu (d. 1967) 2020 - Amir Ishemgulov, Rus biyolog ve siyasetçi (d. 1960) 2020 - Yuri Ponomaryov, Rus siyasetçi ve ekonomist (d. 1946) 2020 - Arturo Rivera, Meksikalı ressam (d. 1945) Tatiller ve özel günler Türkiye'de Cumhuriyet Bayramı Kızılay Haftası (29 Ekim - 4 Kasım) 1029 29
2047
https://tr.wikipedia.org/wiki/11%20Aral%C4%B1k
11 Aralık
Olaylar 1816 - Indiana, 19. eyalet olarak Amerika Birleşik Devletleri'ne katıldı. 1901 - İlk masa tenisi turnuvası, Birleşik Krallık'ta düzenlendi. 1917 - I. Dünya Savaşı: Britanya İmparatorluğu Kudüs'ü ele geçirdi. 1927 - Doğu illerinde Birinci Genel Müfettişlik kurulmasına karar verildi; Müfettişliğe İbrahim Tali Bey (Öngören) atandı. 1928 - Türkiye İkinci İktisat Şûrası toplandı. 1931 - Güney Afrika Cumhuriyeti, Birleşik Krallık'tan bağımsızlığını kazandı. 1931 - Westminster Tüzüğü 1931 ile Birleşik Krallık, dominyonlarına kendini yönetme hakkı verildi. 1936 - VIII. Edward, Wallis Simpson ile evlenebilmek için Birleşik Krallık tahtından çekildiğini açıkladı. 1937 - II. İtalya-Habeşistan Savaşı: İtalya Krallığı, Milletler Cemiyeti'nden çekildi. 1940 - II. Dünya Savaşı: Kuzey Afrika'da İngiliz birlikleri Sidi Barrani'yi ele geçirdi. İtalyan birlikleri teslim oldu. 1941 - Adolf Hitler ve Benito Mussolini’nin açıklamasıyla, Nazi Almanyası ve İtalya Krallığı, Amerika Birleşik Devletleri'ne savaş ilan etti. 1946 - Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) kuruldu. 1949 - Birleşmiş Milletler, Filistinli mültecilerin kendi topraklarına dönme hakkını kabul etti. 1952 - Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nda ilk uygulama: Telif hakkı Yelpaze mecmuasına ait olan bir resimli romanı yayınlayan, Hürriyet gazetesi aleyhine dava açıldı. 1962 - Türkiye'de Millî Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği kuruldu. 1962 - Kanada'da son kez bir mahkûma idam cezası uygulandı. 1964 - Che Guevara, New York'taki Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda bir konuşma yaptı. Konuşma sırasında binaya dışarıdan havanla ateş edildi, faili bulunamadı. 1971 - İstanbul Televizyonu yayınlarını haftada iki günden dört güne çıkardı. 1976 - Ankara Üniversitesi süresiz kapatıldı. 1976 - İstanbul'da Bebek Maksim Gazinosu yandı. 1977 - Türkiye'de yerel seçimler yapıldı. Cumhuriyet Halk Partisi seçimlerden birinci parti olarak çıktı. 1987 - Necatigil Şiir Ödülü Ahmet Oktay'a verildi. Şair ödülü, “Yol Üstünde Semender” adlı yapıtıyla aldı. 1991 - Avrupa Birliği ülkeleri, 1999’un para birliği için son tarih olacağını açıkladı. 1993 - Türkiye'nin Bağdat Büyükelçiliği İdare Ataşesi Çağlar Yücel, Bağdat'ta aracının içinde uğradığı silahlı saldırı sonucu öldürüldü. 1994 - Tek yanlı olarak bağımsızlığını ilan eden Çeçenistan'a, Rusya yüzlerce tank ve askerle girdi. 1997 - Kyoto Protokolü imzaya açıldı. 1999 - Avrupa Birliği Devlet ve Hükûmet Başkanları Zirvesi sona erdi. Sonuç belgesinde Türkiye'nin adaylığı kesinleşti. 2001 - Çin, Dünya Ticaret Örgütü'ne katıldı. 2002 - Amerikan Temsilciler Meclisi ve Senatosu, istihbarat faaliyetlerinin eşgüdümünün daha iyi sağlanabilmesi için iç istihbarat örgütü kurulmasını tavsiye etti. 2004 - İstanbul Modern Sanat Müzesi açıldı. 2009 - Demokratik Toplum Partisi, Anayasa Mahkemesi kararıyla kapatıldı. 2010 - İsveç'in başkenti Stockholm'da bombalı saldırı gerçekleşti. Patlamada saldırgan hayatını kaybetti ve iki kişi yaralandı. Doğumlar 1465 - Ashikaga Yoshihisa, Ashikaga şogunluğunun dokuzuncu şogunu (ö. 1489) 1475 - X. Leo, 9 Mart 1513 - 1 Aralık 1521 döneminde papalık yapmıştır (ö. 1521) 1746 - Jacques Charles, Fransız mucit ve bilim insanı (ö. 1823) 1781 - David Brewster, İskoç bilim insanı, mucit ve yazar (ö. 1868) 1803 - Hector Berlioz, Fransız besteci (ö. 1869) 1810 - Alfred de Musset, Fransız yazar (ö. 1857) 1826 - William Henry Waddington, Fransız arkeolog ve siyasetçi (ö. 1894) 1843 - Robert Koch, Alman kimyager ve Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü sahibi (ö. 1877) 1856 - Georgi Plehanov, Rus devrimci ve Marksist teorisyen (ö. 1918) 1863 - Annie Jump Cannon, Amerikalı astronom (ö. 1941) 1866 - Jack Southworth, İngiliz futbolcu (ö. 1956) 1882 - Fiorello Henry La Guardia, Amerikalı politikacı (ö. 1947) 1882 - Max Born, Alman fizikçi (ö. 1970) 1890 - Carlos Gardel, Arjantinli müzisyen, besteci ve şarkıcı (ö. 1935) 1890 - Mark Tobey, Amerikalı ressam (ö. 1976) 1908 - Amon Leopold Göth, Alman Schutzstaffel subayı (II. Dünya Savaşı sırasında Polonya'daki Kraków-Płaszów toplama kampı'nın kumandanı) (ö. 1946) 1908 - Manoel de Oliveira, Portekizli film yönetmeni (ö. 2015) 1911 - Necip Mahfuz, Mısırlı yazar ve Nobel Edebiyat Ödülü sahibi (ö. 2006) 1912 - Carlo Ponti, İtalyan film yapımcısı (ö. 2007) 1913 - Jean Marais, Fransız oyuncu ve yönetmen (ö. 1998) 1916 - Elena Garro, Meksikalı yazar (ö. 1998) 1918 - Alexandr Soljenitsin, Rus romancı ve Nobel Edebiyat Ödülü sahibi (ö. 2008) 1922 - Dilip Kumar, Hint aktör ve film yapımcısı (ö. 2021) 1922 - Maila Nurmi, Fin asıllı Amerikalı oyuncu ve manken (ö. 2008) 1923 - Betsy Blair, Amerikalı sinema ve tiyatro oyuncusu (ö. 2009) 1925 - Paul Greengard, Amerikalı nörolog (ö. 2019) 1926 - Big Mama Thornton, Amerikalı ritim ve blues şarkıcısı ve söz yazarı (ö. 1984) 1930 - Chus Lampreave, İspanyol oyuncu (ö. 2016) 1930 - Jean-Louis Trintignant, Fransız sinema oyuncusu (ö. 2022) 1931 - Ronald Myles Dworkin, Amerikalı filozof ve anayasa hukukçusu (ö. 2013) 1931 - Chandra Mohan Jain, Hint mistik guru ve spiritüel (ö. 1990) 1931 - Rita Moreno, Porto Rikolu aktris, dansçı ve şarkıcı 1935 - Pranab Mukherjee, Hint siyasetçi (ö. 2020) 1936 - Hans van den Broek, Hollandalı politikacı 1938 - Enrico Macias, Fransız şarkıcı 1940 - Donna Mills, Amerikalı oyuncu 1941 - Elizabeth Brackett, Amerikalı gazeteci, televizyon sunucusu ve yazar (ö. 2018) 1941 - Jean Paul Parise, Kanadalı buz hokeyi oyuncusu (ö. 2015) 1943 - John Ayldon, İngiliz opera şarkıcısı (ö. 2013) 1943 - John Denver, Amerikalı şarkıcı (ö. 1997) 1943 - John Forbes Kerry, Amerikalı siyasetçi 1948 - Stamatis Spanudakis, Yunan klasik müzik bestecisi 1950 - Christina Onassis, Amerikalı iş insanı (ö. 1988) 1953 - Bess Armstrong, Amerikalı oyuncu 1954 - Jermaine Jackson, Amerikalı şarkıcı 1958 - Chris Hughton, İrlandalı millî futbolcu 1958 - Nikki Sixx, Amerikalı müzisyen, söz yazarı, radyo sunucusu ve fotoğrafçı 1961 - Fatih Aksoy, Türk yapımcı ve yönetmen 1961 - Steve Nicol, İskoç emekli futbolcu 1961 - Macky Sall, Senegalli politikacı 1963 - Nigel Winterburn, emekli İngiliz futbolcu 1964 - Carolyn Waldo, Kanadalı senkronize yüzücü 1966 - Leon Lai, Hong Konglu oyuncu 1967 - Mo'Nique, Amerikalı oyuncu ve komedyen 1968 - Emmanuelle Charpentier, Fransız kimyager ve Nobel Kimya Ödülü sahibi 1968 - Fabrizio Ravanelli, İtalyan eski millî futbolcu 1969 - Viswanathan Anand, Hint satranç büyük ustası 1970 - Erkan Petekkaya, Türk oyuncu 1972 - Sami el-Cabir, Suudi millî futbolcu ve teknik direktör 1972 - Darío Barrio, İspanyol yemek uzmanı TV programcısı (ö. 2014) 1973 - Mos Def, Amerikalı rapçi, şarkıcı, oyuncu ve aktivist 1973 - Anita Caprioli, İtalyan tiyatro ve sinema oyuncusu 1974 - Rey Mysterio, Amerikalı güreşçi 1976 - Shareef Abdur-Rahim, Amerikalı basketbolcu 1981 - Javier Saviola, Arjantinli futbolcu 1981 - Zacky Vengeance, Amerikalı rock müzisyeni 1982 - Ece Gürsel, Türk manken ve şarkıcı 1984 - Leighton Baines, İngiliz eski millî futbolcu 1984 - James Morris, Amerikalı profesyonel güreşçi 1985 - Yekta Kurtuluş, Türk millî futbolcu 1986 - Zeynep Çamcı, Türk oyuncu 1986 - Roy Hibbert, Jamaika asıllı Amerikalı profesyonel basketbolcu 1987 - Alex Russell, Avustralyalı oyuncu 1990 - Hasan el-Heydus, Katarlı futbolcu 1992 - Tiffany Alvord, Amerikalı şarkıcı ve söz yazarı 1992 - Rodrigo Maranhão, Brezilyalı futbolcu 1993 - Yalitza Aparicio, Meksikalı oyuncu ve öğretmen 1996 - Hailee Steinfeld, Amerikalı oyuncu 2002 - Deha Tuzcu, Türk şarkıcı ve söz yazarı Ölümler 384 - I. Damasus, Papa (d. 305) 969 - II. Nikiforos, 963-969 arasında Bizans imparatoru (d. 912) 1121 - El-Efdâl Şehinşâh, 1094-1121 döneminde Fâtımîler Hâlifeliği'nin veziri (d. 1066) 1241 - Ögeday Han, Moğol İmparatoru (Cengiz Han'ın oğlu) (d. 1186) 1282 - Llywelyn ap Gruffudd, son Galller Prensi (d. 1223) 1282 - VIII. Mihail, 1259-1282 arasında Bizans İmparatorluğunu yönetmiştir (d. 1223) 1610 - Adam Elsheimer, Alman Barok ressam (d. 1578) 1757 - Colley Cibber, İngiliz tiyatro oyuncusu ve yazarı (d. 1671) 1840 - Kōkaku, Japonya'nın geleneksel veraset düzenine göre 119. imparatoru (d. 1771) 1909 - Innokentiy Annensky, Rus şair (d. 1855) 1918 - Ivan Cankar, Sloven yazar, oyun yazarı, denemeci, şair ve politik aktivist (d. 1876) 1938 - Christian Lange, Norveçli tarihçi, öğretmen ve siyaset bilimci (d. 1869) 1941 - Émile Picard, Fransız matematikçi (d. 1856) 1942 - Séraphine Louis, Fransız ressam (d. 1864) 1945 - Charles Fabry, Fransız fizikçi (d. 1867) 1951 - Mustafa Muğlalı, Türk asker ve Türk Kurtuluş Savaşı komutanlarından (d. 1882) 1951 - Nahit Hilmi Özeren, Türk edebiyatçı ve güfte yazarı (d. 1897) 1953 - Sedat Simavi, Türk gazeteci (d. 1896) 1964 - Sam Cooke, Amerikalı şarkıcı (d. 1931) 1967 - Asım Us, Türk gazeteci ve siyaset adamı (d. 1884) 1975 - Nihal Atsız, Türk tarihçi, yazar, şair ve Türkolog (d. 1905) 1978 - Vincent du Vigneaud, Amerikalı biyokimyager (d. 1901) 1987 - Adile Naşit, Türk sinema sanatçısı (d. 1930) 1993 - Çağlar Yücel, Türk diplomat ve Türkiye'nin Bağdat Büyükelçiliği İdare Ataşesi 2002 - André Roch, İsviçreli dağcı (d. 1906) 2004 - José Luis Cuciuffo, Arjantinli millî futbolcu (d. 1961) 2005 - Nihat Aybars, Türk tiyatro sanatçısı (d. 1916) 2008 - Bettie Page, Amerikalı model (d. 1923) 2008 - Ali Alatas, Endonezyalı siyasetçi (d. 1932) 2012 - Mücap Ofluoğlu, Türk tiyatro oyuncusu, seslendirme sanatçısı, yönetmen ve yazar (d. 1923) 2012 - Galina Vişnevskaya, Rus soprano (d. 1926) 2012 - Ravi Shankar, Hint müzisyen, sitar ustası ve besteci (d. 1920) 2013 - Nadir Afonso, Portekizli mimar ve ressam (d. 1920) 2017 - Mustafa Kemal Uzun, Türk oyuncu ve film yönetmeni (d. 1959) 2018 - Bill Siegel, Amerikalı belgesel film yapımcısı ve yönetmeni (d. 1962) 2019 - David Bellamy, İngiliz botanikçi, yazar, sunucu, çevre aktivisti ve yazar (d. 1933) 2019 - Guy Laporte, Fransız oyuncu ve komedyen (d. 1948) 2020 - Đurđa Ivezić, Hırvat tiyatro, sinema ve dizi oyuncusu (d. 1936) 2020 - Kim Ki-duk, Güney Koreli yönetmen, senarist ve yapımcı (d. 1960) 2020 - Joseph Nyagah, Kenyalı siyasetçi (d. 1948) 2020 - Irena Veisaitė, Litvanyalı tiyatro bilgini, entelektüel ve insan hakları aktivisti (d. 1928) 2021 - Anne Rice, Amerikalı yazar (d. 1941) Tatiller ve özel günler Dünya Dağ Günü Dünya Tango Günü 1211 11
2054
https://tr.wikipedia.org/wiki/L%C3%BCksemburg
Lüksemburg
Lüksemburg ya da resmî adıyla Lüksemburg Büyük Dukalığı (; ; ), Batı Avrupa'da, denize kıyısı olmayan küçük bir devlettir. Toprakları Belçika, Fransa ve Almanya ile çevrelenmiştir. Başkenti ve en büyük şehri, ülkeyle aynı adı taşıyan Lüksemburg'dur. Yüzölçümü yaklaşık olarak 2.586 kilometrekaredir. 2019 verilerine göre 626.108 nüfusuyla Avrupa'nın en az nüfuslu ülkelerinden biridir. Ülkede parlamenter temsilî demokrasi ile birlikte anayasal krallık sistemi vardır. Grandük unvanını taşıyan bir monark tarafından yönetilir. Eski dönemlerden günümüze ayakta olan en büyük dukalıktır. Ülke son derece gelişmiş bir ekonomiye sahiptir ve kişi başına düşen millî gelir ortalamasında IMF ve Dünya Bankası verilerine göre birinci sırada yer alır. Tarihî ve stratejik önemi kurulduğu Roma dönemine dek uzanır. Lüksemburg; Avrupa Birliği'nin, NATO'nun, OECD'nin, Birleşmiş Milletler'in, Benelüks Topluluğu'nun ve Batı Avrupa Birliği'nin kurucu üyelerindendir. Ülkenin başkenti ve aynı zamanda en büyük yerleşim birimi olan Lüksemburg, Avrupa Birliği ile ilgili pek çok sayıda kurum, kuruluş ve dairenin genel merkezine ev sahipliği yapmaktadır. Lüksemburg, Roma ve Cermen kültürlerinin kesiştiği bir noktada yer alır ve bu iki uygarlığın da ülkenin kültürel yapılanmasında büyük payı vardır. Lüksemburgca, Almanca ve Fransızca olmak üzere üç resmî dilin bulunduğu ülke laik bir devlet yapılanmasına sahip olsa da Lüksemburg halkının büyük çoğunluğu Roma Katolik Kilisesi'ne bağlıdır. Tarihçe Bu küçük ülkenin tarihi 963'te Kont Siegfried'in Lütteburg Kalesi'ni kurdurmasıyla başlar. 15. yüzyılda 4 Kutsal Roma Cermen imparatoru Lüksemburg'dan seçilmiştir. Bunlardan I. Karl, Lüksemburg'u 1354'te dükalığa dönüştürmüştür. 1443'te Bourbon Hanedanının eline geçen ve yüzyıllarca yabancı ülkelerin egemenliğinde yaşayan dükalık Bourbon hanedanından Marie'nin Avusturya İmparatoru I. Maximillian ile evlenmesi sonucu Habsburglara geçmiştir. Habsburgların bölünmesi ile Lüksemburg ailenin İspanyol koluna geçti. 1684'te Fransa Kralı XIV. Louis tarafından ele geçirildi. 1697'de Habsburgların geri aldığı ülke, 1794'te yine Fransız işgaline uğradı. 1815'e kadar Fransız egemenliği altında kalan ülke Viyana Kongresi'nde bağımsız bir büyük dükalık olarak Hollanda'ya geçmiştir. 1830 Ayaklanması'ndan sonra Belçika'nın bir parçası haline gelmiştir. Fransız İmparatoru III. Napoléon'un ele geçirme girişiminin başarısızlığa uğramasından sonra, 1827'de bağımsızlığa kavuşan Lüksemburg Büyük Dükalığı büyük devletlerin himayesi altına alınmış ve Dükalık'ta, 1868'de üstünde birçok değişiklikler yapılmasına rağmen günümüzde de geçerli olan anayasa kullanılmaktadır. O tarihten itibaren yansızlık politikası uygulamasına karşın her iki dünya savaşında da Alman işgalinde kalan Lüksemburg, 1947 Mart'ında Belçika ve Hollanda'yla iktisat ve gümrük birliği Benelüks'ü oluşturmuş, 1949'da NATO'ya, 1957'de Avrupa Ekonomik Topluluğuna üye olmuştur. Başkenti Lüksemburg, 2007 Avrupa kültür başkenti seçildi. Ayrıca kişi başına düşen yıllık millî gelirde dünyada ilk sıradadır (81.000$ 2006 tahmini). Diğer ülkelere nazaran zengin bir toplum olması; ülke topraklarının küçük olması ve çekirdek bir ülke olarak yaşaması ile doğru orantılıdır. Bunların dışında, Lüksemburg, dünyada hâlen bağımsız olarak varlığını sürdüren ve dükalık sistemiyle yönetilen tek devlettir. Yönetim ve politika Ülkede parlamenter temsilî demokrasi ile anayasal krallık sistemi vardır. 1868 Anayasası ışığında, yürütme gücü grandük ve çeşitli görevlere atanmış birkaç bakandan oluşan Bakanlar Kurulunun yükümlülüğündedir. Hükûmet başkanı, grandükün onayını aldığı sürece yasama konularında değişiklik yapma ya da yeni yasalar hazırlama yetkisine sahiptir. Lüksemburg Ulusal Meclisinin temsilcileri, 5 yılda bir yenilenen seçimlerle işbaşına gelirler ve halk tarafından doğrudan seçilirler. 4 seçim bölgesinden toplam 60 milletvekili ülkenin tek meclisli parlamentosuna girer ve yasama yetkisini elinde bulundurur. Ülke Konseyi (Conseil d'État) adı verilen birim ise grandük tarafından atanan 21 sıradan vatandaştan oluşur ve bu üyeler,Temsilciler Meclisine görüş ve önerilerini sunma hakkına sahiptirler. Ülkede, Esch-sur-Alzette, Lükemburg ve Diekirch şehirlerinde olmak üzere üç genel mahkeme; Lükemburg ve Diekirch'da iki bölge mahkemesi, temyiz ve fesih mahkemelerinden oluşan Yüksek Adalet Divanı bulunmaktadır. Ayrıca idari mahkeme ve anayasa mahkemesi de kurulmuştur ve bu mahkemeler de başkentte yer alır. İdari yapılanma Lüksemburg, 3 ile bölünmüştür. Bu üç il kendi içinde toplam 12 kantona ve bu kantonlar da 16 komüne ayrılmıştır. Ülkedeki komünlerden 12'si şehir statüsüne sahiptir ve bunlar içinde en büyüğü başkent Lüksemburg'dur Ülkedeki iller Diekirch Grevenmacher Lüksemburg Askeriye Lüksemburg'un NATO görevlerine göndermek ve ülke içinde savunma gücünü sağlamak amacıyla oluşturduğu küçük bir ordusu vardır. Yaklaşık 900 kişiden oluşan ülke ordusuna katılım, 1967 yılından bu yana isteğe bağlıdır. Denize çıkışı olmayan Lüksemburg'un donanması da bulunmamaktadır. Askerî havacılık kuvvetleri de olmayan Lüksemburg, buna karşın NATO'nun 17 adet savaş uçağının sahibi olarak kaydedilmiştir. Belçika ile yapılan iki taraflı antlaşmalar ışığında iki ülke ortaklaşa olarak bugün kullanımda olan bir askerî kargo uçağını finanse etti. Coğrafya ve iklim Lüksemburg, Avrupa'daki en küçük ülkelerden biridir ve dünyadaki 194 bağımsız devlet içinde yüzölçümü bakımından 175. sıradadır. Ülkenin toplam yüzölçümü yaklaşık 2.586 kilometrekaredir ve en geniş noktasında 82 kilometre uzunluğunda, 57 kilometre genişliğindedir. Lüksemburg doğusunda, Almanya'nın Renanya-Palatina ve Saarland eyaletleri ile güneyde Fransa'nın Lorraine bölgesiyle komşudur. Batısında ve kuzeyinde Belçika'nın Almanca konuşulan bölgeleri ve Lüksemburg ile Liège illeriyle çevrilidir. Ülkenin kuzey ucunda Ardenler uzanır. Yoğun ormanlarla kaplı bu bölgeye Ösling () adı verilir. Bu bölge engebeli arazi yapısına sahiptir ve ülkenin en yüksek tepesi olan 560 metrelik Kneiff da burada yer alır. Bu bölge çok seyrek nüfuslanmıştır. Burada yer alan tek kasaba olan Wiltz, nüfusu 4 bini biraz aşan bir yerleşim birimidir. Ülkenin güney bölümü ise Gutland olarak adlandırılmaktadır ve Ösling'e göre daha yoğun nüfuslanmıştır. Bu bölge daha çeşitlidir ve coğrafi olarak 5 alt bölgeye ayrılabilir. Lüksemburg platosu, ülkenin orta-güney bölümünde yer alır. Burada geniş, düz bir alanda kumtaşı oluşumları gözlenir. Küçük İsviçre bölümü, ülkenin doğusunda yer alır ve sarp kayalıklar, yoğun ormanlarla kaplıdır. Moselle Vadisi, ülkenin en alçak kesimleridir. Güneydoğu sınırına yakın bir noktadadır. Kızıl Topraklar ise ülkenin en güneyinde ve güneybatısında yer alır. Bu bölge Lüksemburg'da sanayinin en önemli merkezlerinin ve ülkenin en büyük şehirlerinin bulunduğu yerdir. Lüksemburg-Almanya sınırı, üç akarsu ile belirlenir: Moselle Nehri, Sauer Nehri ve Our Nehri. Ülkede yer alan diğer önemli akarsular Alzette Nehri, Attert Nehri, Clerve Nehri ve Wiltz Nehri'dir. Sauer ve Attert nehirlerinin vadiler Ösling ve Gutland arasındaki sınırı oluşturur. Lüksemburg Köppen iklim sınıflandırmasında Cfb ile sınıflandırılan Batı Avrupa deniz iklimine sahiptir. Özellikle yaz sonlarında yoğun miktarda yağış alır. Nüfus bilgileri Etnik yapı Lüksemburg'un yerli halkı Kelt kökenli; ancak Fransız-Alman ırkları ile karışıktır. 20. yüzyılda artan göç oranları ve göçmen sayısıyla Belçika, Fransa, Almanya, İtalya ve büyük çoğunluğu da Portekiz'den olmak üzere binlerce kişi ülkeye giriş yapmıştır. 2001 nüfus sayımlarında ülkede Portekiz vatandaşlığına sahip 58.657 kişi yaşadığı belirtilmiştir. Yugoslav Savaşları'nın başladığı dönemden beri Lüksemburg, Bosna-Hersek, Karadağ ve Sırbistan'dan büyük oranda göç almıştır. Her yıl ortalama 10 bin göçmen alan Lüksemburg'a son dönemde yapılan göçler büyük oranda Avrupa Birliği üyesi ülkelerden ve Doğu Avrupa ülkelerinden yapılmaktadır. 2000 yılı verilerine göre ülkede 162.000 göçmen vardır ve toplam nüfusun %37'sini oluşturmaktadırlar. Bunun yanı sıra ülkede sığınma hakkı istemiyle başvuranlar da dâhil, toplam 5 bin kayıt dışı göçmen olduğu sanılmaktadır. Diller Lüksemburg'da, Lüksemburgca, Fransızca ve Almanca olmak üzere üç resmî dil vardır. Lüksemburgca resmî dillerden biri olmasının yanı sıra dükalığın ulusal dili olarak kabul görmekte ve hemen hemen tüm Lüksemburglular tarafından bilinmektedir. Lüksemburgca, Almanya sınırında, Almanların konuştuğu lehçeye yakın bir dildir ancak Fransızcadan yoğun biçimde etkilenmiştir. Ülkedeki resmî dillerin üçü de çeşitli alanlarda birinci dil olarak kullanılmaktadır. Lüksemburgca günlük hayatta konuşulan dil olma özelliğine sahiptir ancak yazılı dilde pek kullanılmamaktadır. Resmî yazışmaların büyük bölümü Fransızca yapılır ancak okullarda en çok öğretilen dil ise Almancadır. Basın-yayın organlarının büyük çoğunluğunun ve ülkedeki Katolik Kilisesi'nin de dili Almancadır. Lüksemburg'da eğitim de üç-dillidir. İlköğretimin ilk yılları Lüksemburgca yapılır. Daha sonra kullanılan dil Almanca olarak değişir. Ortaöğretimde ise öğretim dili Fransızcaya döner. Ancak ülkede ortaöğretimden mezun olabilmek için ülkenin üç resmî dilinde de yeterlilik belgesi gerektiğinden ülkede okul bitirme diploması almadan eğitim kurumlarını terk edenlerin sayısı oldukça yüksektir. Özellikle göçmen ailelerin çocukları bu konuda büyük güçlüklerle karşılaşmaktadırlar. Ülkenin üç resmî dilinin yanı sıra, İngilizce de eğitim süresince öğretilmektedir. Bunun dışında, Portekizce ve İtalyanca ülkedeki en büyük azınlık dilleridir. İnançlar Lüksemburg laik bir devlet olmasına karşın, devlet bazı inançları resmî olarak tanır. Böylece devlet dinî işlerde yönetimde söz sahibi olur ve din adamlarının atanmasında rol oynar. Bunun karşılığında, dinî kurumların giderleri ve din adamlarının ücretleri ödenir. Günümüzde Lüksemburg'da tanınmış inançlar Katolik Kilisesi, Rum Ortodoks Kilisesi, Rus Ortodoks Kilisesi, Yahudilik, Anglikanizm, Protestanlık ve İslam'dır. Lüksemburg'da 1980 yılından beri devletin dinî inançlara ve eylemlere ilişkin istatistiksel bilgi toplaması yasaklanmıştır. CIA'in 2000 yılı için yaptığı tahminlere göre Lüksemburg halkının %87'si Katolik Kilisesi'ne bağlı iken kalan %13'ü de Protestanlık, Rum Ortodoks, Yahudilik ve İslam inançlarına mensup ya da dinsizdir. Lüksemburg'da inançlar konusunda en güncel istatistik sonuçları Avrobarometre'nin 2005 yılında yürüttüğü çalışmalar sonucu elde edilenlerdir. Buna göre, Lüksemburg vatandaşlarının %44'ü tanrının varlığına inandığını, %22'si bir özel ruh ya da yaşam kaynağının olduğunu düşündüğünü, %22'si de herhangi bir tanrı ya da kutsal varlığa inanmadığını belirtmiştir. Ekonomi Lüksemburg ekonomisi istikrarlı, yüksek gelirli, büyüme hızı yüksek bir ekonomidir. Ülkede enflasyon ve işsizlik oranları son derece düşüktür. 1960 yılına dek çeliğin egemen olduğu sanayi sektörü, son dönemlerde çeşitlenmiş ve kimyasallarla kauçuk işlemenin payı artmıştır. Ülke Amerika Birleşik Devletleri'nden sonra dünyanın en büyük ikinci yatırım fonu merkezi ve avro alanı içindeki en önemli bireysel bankacılık merkezidir. Avrupa'nın en önde gelen sigorta şirketlerinin merkezidir. Bununla birlikte Lüksemburg hükûmeti son dönemlerde bir internet hamlesi gerçekleştirmiş ve bunun üzerine Skype, eBay ve Jajah gibi tanınmış internet şirketleri yerel ya da uluslararası genel merkezlerini Lüksemburg'a taşımışlardır. Ülkede tarım çok küçük oranda genelde ailelerin işlettiği çiftliklerde yapılmaktadır. Lüksemburg özellikle Benelüks Birliği'nin diğer iki üyesi Belçika ve Hollanda ile sıkı ticari ve ekonomik ilişkiler geliştirmiştir. Avrupa Birliği'nin de üyesi olan ülke Avrupa Birliği'nin ortak pazar uygulamasından da yararlanmaktadır. kişibaşına düşen yıllık millî gelir ortalamasında dünyada birinci sıradadır. Ülkelere göre yaşam kalitesi sıralamasında 4. sıradadır. 2006 yılında ülkede işsizlik oranı %4.8 olarak ölçülmüştür. 2005-2006 yılları arasında ilk kez uluslararası büyüme hızlarının düşük olmasından dolayı ülke ekonomisi carî açık vermiştir. Ulaşım Lüksemburg'da karayolu, Demiryolu ve havayolu taşımacılığı hizmetleri son derece gelişmiştir. Son yıllarda özellikle karayolu ağı önemli ölçüde yenilenmiş ve 147 kilometre uzunluğunda otoyolla başkent komşu ülkelere bağlanmıştır. Başkenti, Paris'e bağlayan yüksek hızlı demiryolu hattının kullanıma girmesi ile şehir garı yenilenmiş ve son dönemde Lüksemburg-Findel Havalimanı'na yeni bir yolcu terminali eklenmiştir. Yakın gelecekte başkentte şehiriçi ulaşımda cadde tramvayı ve komşu şehirlerle bağlantı içinde hafif metro hatları yapılması düşünülmektedir. Ülkede, 2019 yazında yirmi yaş altı bireylere ücretsiz yapılmış toplu ulaşım düzeni, 1 Mart 2020 tarihi itibarıyla yurt dışına giden trenler ve bütün birinci sınıf biletler hariç olmak üzere, bu yolculuğu isteyenler yıllık 660 euro ödemeye devam edecek, herkese ücretsiz hizmet vermeye başladı. Ücretsiz binişlerde geçerli bir kimlik göstermek yeterli olacak. Kültür ve sanat Lüksemburg, tarihi boyunca kültürel bağlamda komşularının gölgesinde kalmış, uzun yıllar bir tarım ülkesi olarak anılmış ancak kendine özgü birtakım folklorik gelenekler geliştirmiştir. Ülkede büyük çoğunluğu başkent Lüksemburg'da bulunan pek çok müze vardır. Ulusal Tarih ve Sanat Müzesi, Lüksemburg Şehri Tarih Müzesi, Grandük Jean Modern Sanat Müzesi ve Diekirch'deki Ulusal Askerî Tarih Müzesi ülkenin en bilinen müzelerindendir. Eski ve iyi korunmuş kaleleriyle başkent Lüksemburg UNESCO'nun dünya kültür mirası listesinde yer almaktadır. Lüksemburg'dan, ressam Joseph Kutter ve Michel Majerus ile fotoğraf sanatçısı Edward Steichen gibi dünyaca tanınmış sanatçılar yetişmiştir. Steichen'ın The Family of Man adlı sergisi Clervaux'da kalıcı olarak sergilenmektedir. Başkent Lüksemburg, 1995 ve 2007 yıllarında olmak üzere iki kez Avrupa Kültür Başkenti olma özelliğini taşıyan tek şehirdir. 2007 yılında Avrupa Kültür Başkenti'nin Büyük Lüksemburg Dükalığı, Almanya'nın Renanya-Palatina ve Saarland eyaletleri ile Fransa'nın Lorraine bölgesini kapsayan sınırötesi bir alan olması kararlaştırıldı. Böylece bölgelerarası ilişkilerin artırılması, geliştirilmesi ve karşılıklı görüş alışverişi sağlanması amaçlandı. Kaynakça Dış bağlantılar Devlet Resmî devlet sitesi Büyük Lüksemburg Dükalığı portali Hükûmet başkanı ve bakanlar kurulu Benelüks Büyük dukalıklar Lüksemburg Dukalığı Avrupa ülkeleri Fransızca konuşan ülkeler Almanca konuşan ülkeler Denize kıyısı olmayan ülkeler Liberal demokrasiler NATO ülkeleri Avrupa Konseyi ülkeleri Avrupa Birliği ülkeleri Birleşmiş Milletler üyesi ülkeler Avrupa Birliği'nde NUTS 1 istatistiksel bölgeleri Avrupa Birliği'nde NUTS 2 istatistiksel bölgeleri 1815'te kurulan bölgeler ve ülkeler Alman Konfederasyonu'nun devletleri Batı Avrupa Akdeniz İçin Birlik ülkeleri Uluslararası Frankofoni Örgütü üyesi ülkeler
2055
https://tr.wikipedia.org/wiki/18%20Haziran
18 Haziran
Olaylar 1815 - Napolyon Bonapart, Waterloo Savaşı'nda İngiliz ve Prusya ordularına yenildi. Yenilgi, Fransa ile Avrupa devletleri arasında 23 yıl süren savaşa son verdi. Napolyon, 22 Haziran'da ikinci kez tahttan çekildi. 1847 - Macar besteci ve piyanist Franz Liszt, Padişah Abdülmecit'e sarayda konser verdi. 1873 - Kadın hakları savunucusu Susan B. Anthony, 1872 ABD Başkanlık seçimlerinde oy kullanmaya teşebbüs ettiği için 100 dolar para cezasına çarptırıldı. 1881 - Üç İmparator Birliği, bu kez yazılı olarak yenilendi. 1919 - Mustafa Kemal Atatürk, Anadolu ve Rumeli Millî Teşkilatı'nın birleştirilmesi hakkında genelge yayınladı. 1922 - Ziya Gökalp, Diyarbakır'da "Küçük Mecmua"yı çıkarmaya başladı. 1927 - Hukuk Usulü Muhakemelerine İlişkin Kanun kabul edildi. 1928 - Havacı Amelia Earhart, bir uçak ile Atlantik Okyanusu'nu geçen ilk kadın oldu. 1939 - Bursa ve Mersin elektrik tesisleri devletleştirildi. 1940 - II. Dünya Savaşı: Sovyetler Birliği Baltık ülkelerini işgal etmeye başladı. 1941 - Türk-Alman Saldırmazlık Antlaşması imzalandı. 1948 - BM İnsan Hakları Komisyonu'nca, Uluslararası İnsan Hakları Bildirgesi hazırlandı. 10 Aralık 1948'de Paris'te yapılan Genel Kurul toplantısında oylanarak kabul edildi. 1953 - Mısır'da 74 yıllık İngiliz egemenliğinin sona ermesiyle, Cumhuriyet ilan edildi. 1979 - Sovyetler Birliği Başkanı Leonid Brejnev ve Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Jimmy Carter, Viyana'da, stratejik silahların sınırlandırılması konulu SALT II anlaşmasını imzaladılar. 1982 - 12 Eylül Darbesi'nin 18. idamı: 20 Haziran 1976'da 16 yaşındaki Tuncay Abbas adlı çocuğu tecavüz edip öldüren Ednan Kavaklı idam edildi. 1988 - Başbakan Turgut Özal, Ankara Atatürk Spor Salonu'nda yapılan ANAP Büyük Kongresi'nde, Kartal Demirağ'ın silahlı saldırısında elinden yaralandı. 1992 - Hırvat Savunma Konseyi Birlikleri (HVO), Mostar'ı işgal etmeye başladı. 1992 - Sağlık hizmetlerinden ücretsiz yararlanacak dar gelirlilere verilecek "Yeşil Kart" uygulaması TBMM'de kabul edildi. 1993 - Azerbaycan Cumhurbaşkanı Ebulfez Elçibey, Bakü'yü terk etti. Haydar Aliyev Azerbaycan Cumhurbaşkanı oldu. 1995 - Çeçen lider Şamil Basayev, Budyonnovsk kenti hastanesine baskın yaptı; 1000'den fazla Rus'u rehin aldı. Böylece Rusya, savaşı durdurma ve görüşmeleri başlatma taleplerini kabul etti. 1997 - Başbakan Necmettin Erbakan, REFAHYOL olarak da bilinen RP-DYP koalisyon Hükûmeti'nin istifasını, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e sundu. 2022 - Hindistan ve Bangladeş'te şiddetli muson fırtınalarının neden olduğu yıldırım çarpması ve toprak kayması sonucu 207 kişi öldü. Doğumlar 1332 - V. İoannis, Bizans İmparatoru (ö. 1391) 1511 - Bartolomeo Ammannati, bir İtalyan mimar ve heykeltıraştı (ö. 1592) 1517 - Ōgimachi, Japonya'nın geleneksel veraset düzenine göre 106. İmparatoru (ö. 1593) 1757 - Gervasio Antonio de Posadas, Arjantinli bir politikacıydı (ö. 1833) 1799 - William Lassell, bir İngiliz tüccar ve gök bilimci (ö. 1880) 1812 - Ivan Goncharov, Rus gazeteci ve yazar (ö. 1891) 1833 - Manuel del Refugio González Flores, Meksikalı askerî general ve liberal politikacı (ö. 1893) 1840 - Frances Ann Stewart, Avustralya asıllı Yeni Zelandalı aktivist (ö. 1916) 1845 - Charles Louis Alphonse Laveran, Fransız doktor (ö. 1922) 1868 - Miklós Horthy, Macar asker ve siyasetçi (ö. 1957) 1882 - Georgi Dimitrov, Bulgar siyasetçi (ö. 1949) 1884 - Édouard Daladier, Fransız siyasetçi (ö. 1970) 1886 - George Mallory, İngiliz dağcı (ö. 1924) 1901 - Anastasiya Nikolayevna Romanova, Rus İmparatorluğu Çar II. Nikolay'ın ve eşi Aleksandra Fyodorovna'nın en küçük kızıdır (ö. 1918) 1907 - Frithjof Schuon, Tradisyonalizm akımının kurucusu metafizikçi, ressam, şair, yazar ve tasavvuf önderi (ö. 1998) 1913 - Robert Mondavi, Amerikan şarap yapımcısı (ö. 2008) 1918 - Jerome Karle, Amerikalı kimyager (ö. 2013) 1918 - Franco Modigliani, İtalyan asıllı Amerikalı iktisatçı ve Nobel Ekonomi Ödülü sahibi (ö. 2003) 1920 - Lode Van Den Bergh, Belçikalı yazar ve eğitimci (ö. 2020) 1924 - George Mikan, Amerikalı profesyonel basketbol oyuncusudur (ö. 2005) 1926 - Philip B. Crosby, Amerikalı kalite uzmanı (ö. 2001) 1927 - Paul Eddington, İngiliz oyuncu (ö. 1995) 1929 - Jürgen Habermas, Alman felsefeci, sosyolog ve siyaset bilimci 1931 - Fernando Henrique Cardoso, Brezilyalı sosyolog ve siyasetçi 1932 - Dudley Herschbach, Amerikalı kimyager 1933 - Nusret Pezeşkiyan, İranlı nörolog, psikiyatrist ve psikoterapist (ö. 2010) 1936 - Denny Hulme, Yeni Zelandalı eski Formula 1 pilotu (ö. 1992) 1936 - Ronald Venetiaan, Surinamlı öğretmen ve siyasetçi 1937 - Vitali Jolobov, Sovyet kozmonot 1937 - Jay Rockefeller, bir Amerikan politikacıdır 1937 - Bruce Trigger, Kanadalı akademisyen, arkeolog, antropolog ve etnotarihçidir 1940 - Mirjam Pressler, Alman roman yazarı ve çevirmen (ö. 2019) 1941 - Tekin Aral, Türk karikatürist (ö. 1999) 1941 - Roger Lemerre, Fransız futbolcu ve teknik direktör 1942 - Roger Ebert, Amerikalı film eleştirmeni ve senaryo yazarı (ö. 2013) 1942 - Paul McCartney, İngiliz şarkıcı ve The Beatles'ın üyesi 1942 - Thabo Mvuyelwa Mbeki, Güney Afrika Cumhuriyeti eski devlet başkanı 1943 - Raffaella Carrà, İtalyan şarkıcı ve oyuncu 1944 - Salvador Sánchez Cerén, El Salvadorlu Politikacı 1944 - Ömer Kavur, Türk film yönetmeni, yapımcı ve senarist (ö. 2005) 1946 - Fabio Capello, İtalyan eski futbolcu ve teknik direktör 1947 - Hanns Zischler, Alman oyuncu 1948 - İlhan Şeşen, Türk müzisyen ve oyuncu 1949 - Peggy Lukac, ABD doğumlu Alman oyuncu 1949 - Jarosław Kaczyński, Polonyalı politikacı ve Başbakan 1949 - Lech Kaczyński, Polonyalı politikacı ve Cumhurbaşkanı (ö. 2010) 1952 - Isabella Rossellini, İtalyan oyuncu 1958 - Mazlum Çimen, Türk besteci, keman sanatçısı, balet ve oyuncu 1959 - Aline Kiner, Fransız kadın gazeteci ve roman yazarı (ö. 2019) 1964 - Hüseyin Köroğlu, Türk tiyatro, sinema ve dizi oyuncusu 1964 - Uday Hüseyin, Saddam Hüseyin'in oğlu (ö. 2003) 1972 - Anu Tali, Estonyalı orkestra şefi 1974 - Kenan İmirzalıoğlu, Türk aktör 1974 - Vincenzo Montella, İtalyan eski millî futbolcu ve teknik direktör 1976 - Alana de la Garza, Amerikalı aktris 1976 - Bilgehan Demir, Türk spor spikeri, gazeteci ve yapımcı 1976 - Maksim Galkin, Rus tiyatro, sinema, dizi oyuncusu ve sunucu 1976 - Blake Shelton, Amerikalı country müzik müzisyeni, şarkıcı ve söz yazarı 1977 - Kaja Kallas, Estonyalı Politikacı 1978 - Sarah Adler, Fransız oyuncu 1981 - Marco Streller, İsviçreli eski futbolcu 1982 - Nadir Belhadj, Cezayirli futbolcu 1982 - Marco Borriello, İtalyan futbolcu 1985 - Matías Abelairas, Arjantinli futbolcu 1986 - Richard Gasquet, Fransız tenisçi 1986 - Richard Madden, İskoç oyuncu 1986 - Meaghan Rath, Kanadalı film ve televizyon dizisi oyuncusu 1987 - Omar Arellano, Meksikalı futbolcu 1987 - Ezgi Asaroğlu, Türk oyuncu 1988 - İslam Slimani, Cezayirli millî futbolcu 1989 - Pierre-Emerick Aubameyang, Fransa doğumlu Gabonlu millî futbolcu 1991 - Willa Holland, Amerikalı oyuncu ve model 1997 - Amine Harit, Fransa doğumlu Faslı millî futbolcu Ölümler 741 - III. Leon, Bizans İmparatoru (d. 685) 1164 - Schönau'lu Elisabet, Alman Benediktin rahibe ve vizyoner (d. 1129) 1234 - Chūkyō, Japonya'nın geleneksel veraset düzenine göre 85. imparatoru (d. 1218) 1464 - Rogier van der Weyden, Flaman ressam (d. 1399) 1864 - Giovanni Battista Bugatti, Papalık Devletleri'nin infazcısı ve celladı (d. 1779) 1902 - Samuel Butler, İngiliz yazar (d. 1835) 1917 - Titu Maiorescu, Rumen akademisyen, avukat, edebiyat eleştirmeni, estetik akımcısı, felsefeci, çocuk eğitmeni, politikacı ve yazar (d. 1840) 1922 - Jacobus Kapteyn, Hollandalı astronom (d. 1851) 1928 - Roald Amundsen, Norveçli kâşif (d. 1872) 1936 - Maksim Gorki, Sovyet-Rus yazar (d. 1868) 1937 - Gaston Doumergue, Fransız devlet adamı (d. 1863) 1957 - Necip Akar, Türk eczacı ve sanayici (Gripin'in üreticisi) (d. 1904) 1959 - Ethel Barrymore, Amerikalı sinema ve tiyatro oyuncusu (d. 1879) 1959 - Nijat Sirel, Türk heykeltıraş (d. 1898) 1964 - Giorgio Morandi, İtalyan ressam (d. 1890) 1968 - Nikolaus von Falkenhorst, Nazi Almanyası döneminde Heer generali (d. 1885) 1971 - Paul Karrer, İsviçreli organik kimyacı (d. 1889) 1973 - Roger Delgado, İngiliz aktör (d. 1918) 1974 - Georgi Jukov, Sovyet mareşali (d. 1896) 1975 - Hugo Bergmann, İsrailli filozof (d. 1883) 1980 - Terence Fisher, İngiliz film yönetmeni (d. 1904) 1980 - Kazimierz Kuratowski, Polonyalı matematikçi ve mantıkçı (d. 1896) 1982 - Curd Jürgens, Alman aktör (d. 1915) 1982 - Djuna Barnes, Amerikalı modernist yazar (d. 1892) 1982 - John Cheever, Amerikalı yazar (d. 1912) 1983 - Muna Mahmudnizad, İran'da asılan İranlı Bahai (d. 1965) 1997 - Héctor Yazalde, Arjantinli eski millî futbolcu (d. 1946) 1999 - Ali Tantâvi, Suriyeli bilim insanı (d. 1909) 2005 - Nuri İyem, Türk ressam (d. 1915) 2006 - Vincent Sherman, Amerikalı film yönetmeni (d. 1906) 2007 - Vilma Espín, Kübalı devrimci, feminist ve kimya mühendisi (d. 1930) 2008 - Jean Delannoy, Fransız senarist ve film yapımcısı (d. 1908) 2010 - Michael Verdi, Amerikalı profesyonel güreşçi (d. 1980) 2010 - José Saramago, Portekizli yazar ve Nobel Edebiyat Ödülü sahibi (d. 1922) 2010 - Okan Demiriş, Türk besteci ve orkestra şefi (d. 1942) 2010 - Mübariz İbrahimov, Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri'nin askeri, Azerbaycan ulusal kahramanı (d. 1988) 2011 - Clarence Clemons, Amerikalı müzisyen ve oyuncu (d. 1942) 2013 - Michael Hastings, Amerikalı gazeteci ve yazar (d. 1980) 2014 - Stephanie Kwolek, Amerikalı kimyager (d. 1923) 2016 - Paul Cox, Hollandalı-Avustralyalı senarist ve film yapımcısı (d. 1940) 2016 - Sverre Kjelsberg, Norveçli şarkıcı, guitarist, bassist, besteci ve söz yazarı (d. 1946) 2017 - Hans Breder, Alman-Amerikalı sanatçı (d. 1935) 2017 - Pierluigi Chicca, İtalyan eskrimci (d. 1937) 2018 - Walter Bahr, Amerikalı emekli futbolcudur (d. 1927) 2018 - Leon Allen White (bilinen adıyla: Big Van Vader) Amerikalı profesyonel güreşçi ve eski Amerikan Futbolu oyuncusu (d. 1955) 2018 - XXXTentacion, Jamaika kökenli Amerikalı şarkıcı ve söz yazarı (d. 1998) 2019 - Stephen Blaire, Roma Katolik Kilisesi'ne bağlı ABD'li piskopostur (d. 1941) 2020 - Tibor Benedek, Macar su topu oyuncusu (d. 1972) 2020 - Mihail İgnatyev, 2010-2020 yılları arasında Çuvaş Cumhuriyeti Başkanı olarak görev yapan Çuvaş siyasetçi (d. 1962) 2020 - Dame Vera Lynn, İngiliz kadın şarkıcı ve aktris (d. 1917) 2021 - Lamia Abbas Amara, Iraklı şair ve eğitimci (d. 1929) 2021 - Giampiero Boniperti, eski İtalyan futbolcudur (d. 1928) 2021 - Emma Roca Rodríguez, Katalan kökenli İspanyol kayakçı ve uzun mesafe koşucusu (d. 1973) 2021 - Milkha Singh, Hint kısa mesafe ve engelli koşucusu (d. 1929) 2022 - Constantin Eftimescu, Rumen futbolcudur (d. 1952) 2022 - Uffe Ellemann-Jensen, Danimarkalı liberal siyasetçi (d. 1941) 2022 - Mark Shields, Amerikalı siyasi yorumcu, gazeteci ve köşe yazarı (d. 1937) 2022 - Ilka Soares, Brezilyalı akris ve model (d. 1932) Tatiller ve özel günler Kraliçe Annenin Doğum Günü (Kamboçya) 0618 18
2056
https://tr.wikipedia.org/wiki/19%20Haziran
19 Haziran
Olaylar 325 - İznik Konsili toplantısı sona erdi. 1097 - Haçlı Seferlerinin ilki sırasında İznik, Selçuklu Türkleri tarafından alındı. 1157 - Tapınak Şövalyeleri bozguna uğradı; Büyük Üstadları Bertrand de Blanchefort, Komutanları Nureddin Mahmud Zengi olan Müslümanlarca esir alındı. 1269 - Fransa Kralı IX. Louis, halka açık yerlerde kimliklerini belli eden sarı işaretler takmayan Yahudilerin yakalandıkları takdirde para cezasına çarptırılmalarını emretti. 1862 - ABD’de kölelik resmi olarak kalktı. 1868 - Mithat Paşa, Memleket Sandıkları'nı kurdu. 1870 - Amerikan İç Savaşı'ndan sonra bütün Güney Eyaletleri'nin ABD'ye tekrar kabulünden sonra Amerika Konfedere Devletleri'nin varlığı resmen sona erdirildi. 1885 - Özgürlük Heykeli, Fransa'dan New York'a getirildi. 1910 - Dünya Babalar Günü, ilk kez ABD'de kutlandı. 1910 - Almanya'da "Deutschland" adlı ilk Zeplin balonu, ilk havalanışını başarıyla gerçekleştirdi. 1911 - Molde FK kuruldu. 1926 - Mustafa Kemal, İzmir gezisini izleyen Anadolu Ajansı'na ünlü sözlerinin yer aldığı demecini verdi: Benim naçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır. 1934 - İran Şahı Rıza Pehlevi ve Atatürk, ilk Türk operası Özsoy'''u Ankara Halkevi’nde izlediler. 1944 - II. Dünya Savaşı: Filipin Deniz Savaşı'nın ilk günü. 1952 - Kömür madenlerinde çalışan işçilerin askerlikten muaf tutulmalarına ilişkin yasa kabul edildi. 1953 - Sovyetler Birliği adına casusluk yapmaktan suçlu bulunan Amerikan vatandaşları Ethel ve Julius Rosenberg, New York'taki "Sing Sing" hapishanesinde idam edildiler. 1961 - Kuveyt, Birleşik Krallık'tan bağımsızlığını ilan etti. 1961 - Türkiye Almanya'ya işgücü ihracına başladı. 1965 - Eskişehirspor kuruldu. 1966 - Türkiye Güreş Millî Takımı, Kanada'daki Dünya Güreş Şampiyonası'nda birinci oldu. 1968 - İstanbul'da 40 bin çocuğun, çocuk felci mikrobu taşıdığı açıklandı. 1972 - 65 ülkenin pilotları uçak kaçırma olaylarını protesto için boykota başladı. Boykota, Türk pilotlar da uydu ve uçak seferleri 24 saat durdu. 1973 - 50. Yıl Marşı Güfte Yarışması'nı Bekir Sıtkı Erdoğan kazandı. Marşı, Necil Kazım Akses besteleyecek. 1973 - Dünya Sevgi Birliği Madalyası, "Sev Kardeşim" ve "Hayat Bayram Olsa" şarkıları nedeniyle Şenay'a verildi. 1978 - Garfield karikatürleri yayımlanmaya başladı. 1979 - Yaşanan petrol sıkıntısının ardından, İstanbul’da ‘karneyle benzin’ dağıtımına başlandı. 1981 - Eski Gümrük ve Tekel bakanlarından Tuncay Mataracı ile aynı davadan yargılanan 13 sanık, Yüce Divan tarafından tutuklandı. 1981 - Türkiye'nin Sesi Radyosu; Arnavutça, Macarca, Sırpça, Çince ve Rusça yayınlara başladı. 1981 - TRT Kütüphanesi ve Radyo Müzesi açıldı. 1982 - Çin'de Halkın Silahlı Polisi teşkilatı kuruldu. 1990 - Trabzon'nun Ortahisar, Maçka, Vakfıkebir, Tonya ve Akçaabat ilçelerinde sel oldu, 21 kişi öldü. 1991 - Sovyetler Birliği'nin Macaristan'ı işgali sona erdi. 1992 - 12 Eylül Askeri Yönetimi'nin kapattığı partilerin açılması yasalaştı. 1992 - İstanbul Park Otel inşaatının durdurulması ve 7 katının yıkılması kararı onaylandı. 2005 - Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde 3 günde 8 bebek öldü. Ölümlere "Serratia Marcescens" adlı bakterinin yol açtığı açıklandı. 2012 - İsveç’e iadesi istenen Wikileaks kurucularından Julian Assange, Londra’daki Ekvador Büyükelçiliği’ne sığınarak mültecilik başvurusunda bulundu. Doğumlar 1301 - Prens Morikuni, Kamakura şogunluğunun dokuzuncu ve son şogunudur (ö. 1333) 1566 - I. James, İskoçya, İngiltere ve İrlanda kralı (ö. 1625) 1623 - Blaise Pascal, Fransız matematikçi (ö. 1662) 1731 - Joaquim Machado de Castro, Portekizli heykeltıraş (ö. 1822) 1764 - José Gervasio Artigas, Uruguaylı komutan ve siyasetçi (ö. 1850) 1782 - Robert de Lamennais, Fransız Katolik rahip, felsefeci ve politik düşünür (ö. 1854) 1783 - Friedrich Sertürner, Alman eczacı (ö. 1841) 1846 - Antonio Abetti, İtalyan gök bilimci (ö. 1928) 1854 - Alfredo Catalani, İtalyan besteci (ö. 1893) 1861 - Douglas Haig, Britanyalı mareşal (ö. 1928) 1861 - José Rizal, Filipinli gazeteci, yazar ve şair (ö. 1896) 1865 - Alfred Hugenberg, Alman iş insanı ve siyasetçi (ö. 1951) 1871 - Alajos Szokolyi, Macar atlet ve hekim (ö. 1932) 1877 - Charles Coburn, Amerikalı oyuncu (ö. 1961) 1896 - Wallis Simpson, VIII. Edward'ın eşi (ö. 1986) 1896 - Erich Koch, Alman siyasetçi (ö. 1986) 1897 - Cyril Hinshelwood, İngiliz kimyager ve 1956 Nobel Kimya Ödülü sahibi (ö. 1967) 1898 - Benno von Arent, Alman mimar ve Schutzstaffel üyesi (ö. 1956) 1903 - Lou Gehrig, Amerikalı beyzbol oyuncusu (ö. 1941) 1906 - Ernst Boris Chain, Britanyalı biyokimyacı ve 1945 Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü sahibi (ö. 1979) 1906 - Walter Rauff, Alman Schutzstaffel'' albayı (ö. 1984) 1907 - George de Mestral, İsviçreli mühendis (ö. 1990) 1909 - Osamu Dazai, Japon yazar (ö. 1948) 1910 - Paul Flory, Amerikalı kimyager ve 1974 Nobel Kimya Ödülü sahibi (ö. 1985) 1921 - Louis Jourdan, Fransız oyuncu (ö. 2015) 1922 - Aage Niels Bohr, Danimarkalı fizikçi (ö. 2009) 1924 - Vasil Bikov, Beyaz Rus yazar (ö. 2003) 1927 - Luciano Benjamín Menéndez, Arjantinli general ve insan hakları ihlalcisi (ö. 2018) 1928 - Tommy DeVito, Amerikalı müzisyen ve şarkıcı (ö. 2020) 1928 - Bahaeddin Özkişi, Türk yazar (ö. 1975) 1930 - Gena Rowlands, Amerikalı oyuncu 1933 - Viktor Patsayev, Rus kozmonot (ö. 1971) 1936 - José Antolín Toledano, İspanyol sanayici ve iş insanı (ö. 2022) 1939 - Ferdi Merter, Türk tiyatro, sinema oyuncusu, yazar ve yönetmen (ö. 2018) 1939 - John F. MacArthur, Amerikalı teolog ve bakan 1941 - Václav Klaus, Çek ekonomist ve siyasetçi 1941 - Gilberto Bennetton, İtalyan girişimci ve iş insanı (ö.2018) 1944 - Peter Bardens, İngiliz müzisyen (ö. 2002) 1945 - Aung San Suu Kyi, Myanmarlı siyasetçi ve 1991 Nobel Barış Ödülü sahibi 1945 - Radovan Karadžić, Sırp siyasetçi ve savaş suçlusu 1945 - Tobias Wolff, Amerikalı yazar 1947 - Salman Rüşdi, Hint asıllı İngiliz yazar 1947 - Hasan Şehata, Mısırlı futbolcu ve teknik direktör 1948 - Nick Drake, Britanyalı şarkıcı, söz yazarı ve besteci (ö. 1974) 1951 - Eymen ez-Zevahiri, Mısırlı ilahiyatçı ve tıp doktoru 1951 - Monika Baumgartner, Alman oyuncu ve yönetmen 1954 - Lou Pearlman, Amerikalı prodüktör (ö. 2016) 1954 - Kathleen Turner, Amerikalı oyuncu ve seslendirme sanatçısı 1957 - Anna Lindh, İsveç Dışişleri Bakanı (ö. 2003) 1959 - Anne Hidalgo, Fransız siyasetçi 1959 - Christian Wulff, Alman siyasetçi ve eski cumhurbaşkanı 1960 - Raúl Vicente Amarilla, Paraguaylı futbolcu 1962 - Paula Abdul, Amerikalı koreograf ve şarkıcı 1962 - Fiona Gillies, İngiliz oyuncu 1964 - Boris Johnson, Britanyalı gazeteci ve politikacı 1967 - Bjørn Dæhlie, Norveçli kayaklı koşu sporcusu 1967 - Mia Sara, Amerikalı oyuncu 1967 - Ziya Kürküt, Türk tiyatro ve sinema oyuncusu, seslendirme sanatçısı ve sunucu 1970 - Antonis Remos, Yunan şarkıcı 1970 - Ahmet Büke, Türk yazar ve iktisatçı 1970 - Brian Welch, Amerikalı müzisyen 1970 - Rahul Gandhi, Hint siyasetçi 1971 - Ali Ercoşkun, Türk siyasetçi 1971 - José Emilio Amavisca, İspanyol futbolcu 1972 - Jean Dujardin, Fransız oyuncu ve En İyi Erkek Oyuncu Akademi Ödülü sahibi 1972 - Brian McBride, Amerikalı futbolcu 1972 - Poppy Montgomery, Avustralyalı oyuncu 1972 - Robin Tunney, Amerikalı oyuncu 1974 - Bülent Ataman, Türk futbolcu 1975 - Hugh Dancy, İngiliz oyuncu ve manken 1975 - Anthony Parker, Amerikalı basketbolcu 1975 - Dennis Crowley, Amerikalı iş insanı ve Foursquare kurucu ortağı 1976 - Alişan, Türk şarkıcı, oyuncu ve sunucu 1978 - Dirk Nowitzki, Alman millî basketbolcu ve NBA oyuncusu 1978 - Zoe Saldana, Amerikalı oyuncu 1979 - Clara G, Rumen porno yıldızı ve yönetmen 1979 - Daniele Sottile, İtalyan voleybolcu 1979 - José Kléberson, Brezilyalı futbolcu 1980 - Lauren Lee Smith, Kanadalı oyuncu 1981 - Nadia Centoni, İtalyan voleybolcu 1981 - Clementine Poidatz, Fransız oyuncu 1983 - Macklemore, Amerikalı rapçi 1983 - Aidan Turner, İrlandalı oyuncu 1983 - Mark Selby, İngiliz snooker ve pool oyuncusu 1983 - Milan Petržela, Çek futbolcu 1984 - Katarina Kat, Kazak asıllı Amerikalı-Rus pornografik film oyuncusu 1984 - Birce Akalay, Türk oyuncu 1984 - Paul Dano, Amerikalı oyuncu 1984 - Mateus Galiano da Costa, Angolalı futbolcu 1985 - José Sosa, Arjantinli futbolcu 1986 - Ragnar Sigurðsson, İzlandalı futbolcu 1988 - Şafak Pekdemir, Türk oyuncu 1989 - Abdelaziz Barrada, Faslı futbolcu 1992 - Carlos Ascues, Perulu futbolcu 1993 - Olajide William Olatunji, İngiliz YouTuber 1995 - Deniz Aygül, Türk basketbolcu 1996 - Lorenzo Pellegrini, İtalyan futbolcu 1998 - José Luis Rodríguez, Panamalı futbolcu 1998 - Viktoriya Zeynep Güneş, Türk yüzücü Ölümler 626 - Soga no Umako, Japonya'da Asuka döneminde yaşamış Soga boyu üyesi bir devlet adamı (d. 551) 1650 - Matthäus Merian, İsviçreli yayıncı (d. 1593) 1716 - Tokugawa Ietsugu, 7. Tokugawa şogunu (d. 1709) 1747 - Nadir Şah, İran Şahı (d. 1688) 1820 - Joseph Banks, İngiliz doğa bilimci ve botanikçi (d. 1743) 1844 - Étienne Geoffroy Saint-Hilaire, Fransız doğa bilimci (d. 1772) 1865 - Evangelis Zappas, Yunan iş insanı (d. 1860) 1867 - I. Maximilian, Meksika İmparatoru (d. 1832) 1884 - Juan Bautista Alberdi, Arjantinli siyaset kuramcısı ve diplomattı (d. 1810) 1886 - Hobart Paşa, İngiliz asıllı deniz subayı (d. 1822) 1932 - Fazlı Necip, Türk yazar (d. 1863) 1937 - James Matthew Barrie, İskoç yazar (d. 1860) 1951 - Angelos Sikelianos, Yunan lirik şair ve oyun yazarıdır (d. 1884) 1953 - Ethel Rosenberg, Amerikalı casus (d. 1915) 1953 - Julius Rosenberg, Amerikalı casus (d. 1918) 1956 - Thomas J. Watson, Amerikalı iş insanı (d. 1874) 1956 - Vladimir Obruçev, Rus jeolog (d. 1863) 1962 - Frank Borzage, Amerikalı yönetmen (d. 1894) 1973 - Tahir Alangu, Türk edebiyat tarihçisi ve halk bilimi araştırmacısı (d. 1915) 1977 - Ali Şeriati, İranlı sosyolog (d. 1933) 1992 - Kathleen McKane Godfree, İngiliz badmintoncu ve tenisçi (d. 1986) 1993 - William Golding, İngiliz yazar (d. 1911) 2010 - Mübariz İbrahimov, Azeri asker (d. 1988) 2010 - Manute Bol, Sudanlı basketbolcu (d. 1962) 2012 - Richard Lynch, Amerikalı oyuncu (d. 1936) 2013 - Gyula Horn, Macar sosyalist politikacı ve eski Başbakan (d. 1932) 2013 - James Gandolfini, Amerikalı oyuncu (d. 1961) 2013 - Sait Maden, Türk şair, çevirmen, ressam, fotoğrafçı ve grafik tasarımcısı (d. 1931) 2014 - Ibrahim Touré, Fildişi Sahilli futbolcu (d. 1985) 2015 - Jack Aeby, Amerikalı fizikçi ve fotoğrafçı (d. 1923) 2016 - Götz George, Alman oyuncu (d. 1938) 2016 - Anton Yelchin, Rus asıllı Amerikalı oyuncu (d. 1989) 2017 - Ivan Dias, Hint kardinal (d. 1936) 2017 - Tony DiCicco, Eski Amerikan futbolcusu, antrenör ve TV yorumcusu (d. 1948) 2017 - Otto Warmbier, Amerikalı üniversite öğrencisi (d. 1994) 2018 - Katriina Elovirta, Fin futbolcu ve hakemdi (d. 1961) 2018 - Sergio Gonella, İtalyan futbol hakemi (d. 1933) 2018 - Hubert Green, Amerikalı golfçü (d. 1946) 2018 - Koko, Batı ova gorili (d. 1971) 2019 - Norman Stone, İskoç tarihçi (d. 1941) 2019 - Dmitro Timçuk, Ukraynalı siyasetçi, askeri uzman, gazeteci ve blog yazarı (d. 1972) 2019 - Peng Xiaolian, Çinli film yönetmeni, senarist ve yazardır (d. 1953) 2020 - Ian Holm, İngiliz oyuncu (d. 1931) 2020 - Carlos Ruiz Zafón, İspanyol yazar (d. 1964) 2022 - Yonca Türkman, Türk tiyatrocu ve dizi oyuncusu (d. 1977) 2022 - Tim White, Amerikan profesyonel güreş hakemi (d. 1954) Tatiller ve özel günler Kaynakça 0619 19
2057
https://tr.wikipedia.org/wiki/20%20Haziran
20 Haziran
Olaylar 404 - Ayasofya, çıkan isyanlar sırasında yakıldı. 1481 - II. Bayezid ile Cem Sultan arasında Yenişehir Ovası'nda yapılan taht savaşını, Cem Sultan kaybetti. 1837 - Kraliçe Victoria, 18 yaşında Birleşik Krallık tahtına çıktı. 63 yıldan fazla tahtta kalarak en uzun süre saltanat süren Birleşik Krallık Hükümdarı olacaktır. 1877 - Alexander Graham Bell, dünyanın ilk ticari telefon hizmetini Kanada'nın Ontario Eyaleti'ndeki Hamilton şehrinde başlattı. 1840 - Samuel Morse, telgrafın patentini aldı. 1884 - Mülkiye Mühendis Mektebi kuruldu. 1920 - Çerkez Ethem kuvvetleri, Yozgat Ayaklanması'nı bastırmak üzere Ankara'dan yola çıktı. 1926 - Kemal Atatürk'e İzmir'de suikast girişimiyle ilgili tutuklamalar devam ediyor; eski Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası lider kadrosundan Ali Fuat Cebesoy tutuklandı, Kâzım Karabekir ise, 22 Haziran günü tutuklandı. 1938 - 19 Mayıs, 3466 sayılı kanunla Millî Bayram olarak kabul edildi. Gençlik Marşı, Gençlik ve Spor Bayramı Marşı olarak kabul edildi. 1943 - Adapazarı'nda meydana gelen 5,6 şiddetindeki depremde 346 kişi öldü. 1946 - Türkiye Sosyalist Emekçi Köylü Partisi, Şefik Hüsnü liderliğinde kuruldu. 1960 - Mali ve Senegal bağımsızlığını ilan etti. 1961 - Türkiye, iş gücü ihracına başladı. Almanya'ya gitmek isteyenler, Türkiye İş Kurumu'nun önünde toplandı. 1961 - Türkiye'nin ilk naneli (mentollü) sigarası Çamlıca piyasaya çıkarıldı. 1965 - Cezayirli lider Ahmed Ben Bella, askerî darbeyle iktidardan uzaklaştırıldı. Askerî darbeyi, Albay Huari Bumedyen yönetiyordu. 1976 - Tokat'ta Ednan Kavaklı adlı bir kişi, 16 yaşındaki çocuk Tuncay Abbas'ı tecavüz edip öldürdü. 12 Eylül döneminde idam edildi. 1987 - Pınarcık katliamı: PKK militanları, Mardin'in Ömerli ilçesindeki Pınarcık köyünde 16'sı çocuk 30 kişiyi öldürdü. 1990 - Akçaabat'ta büyük bir sel felaketi meydana geldi. 39 kişi öldü, 4 kişi kayboldu. 1990 - 5261 Eureka adı verilen ilk Mars truvalı asteroit keşfedildi. 1991 - Alman Parlamentosu, ülkenin başkentini Bonn'dan tekrar Berlin'e taşıma kararı aldı. 2001 - Pervez Müşerref, Pakistan Cumhurbaşkanı oldu. Doğumlar 1005 - Zahir, 1021-1036 döneminde Fatimiler Halifeliği yedinci halifesi (ö. 1036) 1566 - III. Zygmunt Waza, 1587'den 1632'ye kadar Polonya-Litvanya Birliği ve Litvanya Büyük Dükalığı hükümdarı, 1592'den 1599'da kadar İsveç kralı ve Finlandiya Büyük Dükü (ö. 1632) 1583 - Jacob De la Gardie, İsveç İmparatorluğu'nun devlet adamı ve bir komutanı (ö. 1652) 1723 - Adam Ferguson, İskoç Aydınlanmasının filozofu ve tarihçi (ö. 1816) 1737 - Tokugawa Ieharu, Tokugawa Şogunluğu'nun 10. şogunu ve Tokugawa Ieshige'nin en büyük oğlu (ö. 1786) 1743 - Anna Laetitia Barbauld, İngiliz yazar (ö. 1825) 1756 - Joseph Martin Kraus, Alman-İsveçli besteci (ö. 1792) 1819 - Jacques Offenbach, Alman asıllı Fransız müzisyen ve besteci (ö. 1880) 1860 - Alexander Winton, İskoç asıllı Amerikalı, bisiklet, otomobil ve dizel motor tasarımcısı ve mucitdir (ö. 1932) 1861 - Frederick Gowland Hopkins, İngiliz biyokimyacı (ö. 1947) 1887 - Kurt Schwitters, Alman resim ve heykel sanatçısı (ö. 1948) 1888 - Krikor Amiryan, Ermeni asıllı Osmanlı askeri, siyasetçi, iş insanı ve devrimci (ö. 1964) 1891 - Giannina Arangi-Lombardi, İtalyan soprano opera sanatçısı (ö. 1951) 1899 - Jean Moulin, Fransız devlet adamı ve Fransız Direnişi'nin lideri (ö. 1943) 1905 - Lillian Hellman, Amerikalı yazar (ö. 1984) 1909 - Errol Flynn, Avustralya asıllı Amerikalı oyuncu (ö. 1959) 1914 - Muazzez İlmiye Çığ, Türk sümerolog 1915 - Terence Young, İngiliz sinema yönetmeni (ö. 1994) 1916 - Hamiyet Yüceses, Türk ses sanatçısı (ö. 1996) 1922 - Cevat Kurtuluş, Türk sinema oyuncusu (ö. 1992) 1924 - Audie Murphy, Amerikalı aktör (ö. 1971) 1928 - Martin Landau, Amerikalı oyuncu ve En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Akademi Ödülü sahibi (ö. 2017) 1928 - William Berger, Avusturyalı sinema oyuncusu (ö. 1993) 1928 - Jean-Marie Le Pen, Fransız aşırı sağ siyasetçi 1931 - Olympia Dukakis, Yunan asıllı Amerikalı oyuncu ve En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Akademi Ödülü sahibi (ö. 2021) 1932 - Altan Öymen, Türk gazeteci, siyasetçi ve eski Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı 1934 - Anne Sylvestre, Fransız şarkıcı ve söz yazarı (ö. 2020) 1940 - Eugen Drewermann, Alman dinbilimci, kilise eleştirmeni, barış aktivisti ve eski katolik rahip 1940 - John Mahoney, İngiltere doğumlu Amerikalı oyuncu (ö. 2018) 1940 - Vladimir Korenev, Sovyet-Rus aktör ve eğitimci (ö. 2021) 1941 - Stephen Frears, İngiliz film yönetmeni 1942 - Hümayun Behzadi, İranlı futbolcu (ö. 2016) 1942 - Mustafa Yücel Özbilgin, Türk hukukçu (ö. 2006) 1942 - Brian Wilson, Amerikalı şarkı sözü yazarı, müzisyen, vokalist, prodüktör, besteci ve aranjör 1946 - Xanana Gusmão, Doğu Timorlu politikacı 1946 - Zülfü Livaneli, Türk müzisyen, yazar, yönetmen ve politikacı 1949 - Lionel Richie, Amerikalı soul ve R&B şarkıcısı 1950 - Gudrun Landgrebe, Alman oyuncu 1950 - Hüsamettin Özkan, Türk siyasetçi 1950 - Nuri Gökaşan, Türk tiyatro ve sinema oyuncusu 1951 - Tress MacNeille, Amerikalı aktris ve seslendirme sanatçısı 1951 - João Semedo, Portekizli siyasetçi ve fizikçi (ö. 2018) 1952 - John Goodman, Amerikalı oyuncu ve Emmy Ödülü sahibi 1953 - Ulrich Mühe, Alman oyuncu (ö. 2007) 1954 - İlan Ramon, İsrail Devleti'nin uzaya gönderdiği ilk astronot olan İsrail Hava Kuvvetleri'nin savaş pilotu (ö. 2003) 1961 - Erdal Keser, Türk futbolcu 1961 - Yalçın Çakır, Türk gazeteci, yazar ve fotoğrafçı 1966 - Fatma Şahin, Türk siyasetçi 1967 - Nicole Kidman, Amerikalı oyuncu 1968 - Tonya Kinzinger, Amerikalı oyuncu ve model 1968 - Robert Rodriguez, Amerikalı yazar, yapımcı, müzisyen ve film yönetmeni 1969 - Paulo Bento, Portekizli futbolcu ve teknik direktör 1970 - Andrea Nahles, Alman siyasetçi 1971 - Jeordie White, Amerikalı bas gitarist 1975 - Uğur Taner, Türk yüzücü 1976 - Juliano Belletti, Brezilyalı eski millî futbolcu 1978 - Quinton Jackson, Amerikalı profesyonel güreşçi 1978 - Frank Lampard, İngiliz futbolcu 1981 - Angerfist, Hollandalı DJ 1981 - Brede Hangeland, ABD asıllı Norveçli millî futbolcu 1982 - Aleksey Berezutskiy, Rus eski futbolcu 1982 - Vasiliy Berezutskiy, Rus eski millî futbolcu 1982 - Example, İngiliz rapçi ve söz yazarı 1985 - Darko Miličić, Sırp basketbolcu 1986 - Luca Cigarini, İtalyan futbolcu 1987 - Asmir Begović, Bosnalı millî futbolcu 1987 - Itumeleng Isaac Khune, Güney Afrikalı millî futbolcu 1989 - Javier Pastore, Arjantinli millî futbolcu 1990 Eda Ece, Türk oyuncu Selin Sezgin, Türk oyuncu Melis Gözen, Türk oyuncu Deniz Gözen, Türk oyuncu Fab Melo, Brezilyalı eski basketbolcu (ö. 2017) 1991 - Kalidou Koulibaly, Senegallı futbolcudur Rasmus Lauge Schmidt, Danimarkalı hentbolcu 1993 - İrem Karamete, Türk eskrimci 1993 - Sead Kolašinac, Bosna-Hersek asıllı Alman futbolcu Ölümler 840 - I. Ludwig, 813 yılından beri babası Şarlman ile Frank kralı (d. 778) 981 - Adalbert von Magdeburg, Benedikten keşiş, başpiskoposu, misyoner ve tarihçi (d. 910) 1277 - Karamanoğlu Mehmed Bey, Karamanoğulları Beyliği’nin kurucusu ve ilk Hükümdarı (d. ?) 1597 - Willem Barentsz, Hollandalı denizci ve kaşif (d. 1550) 1605 - II. Fyodor, Rusya Çarı (d. 1589) 1668 - Heinrich Roth, Alman misyoner ve bilim insanı (d. 1620) 1776 - Benjamin Huntsman, İngiliz iş insanı (d. 1704) 1787 - Carl Friedrich Abel, Alman viola da gambacı ve besteci (d. 1723) 1800 - Abraham Gotthelf Kästner, Alman matematikçi ve akademisyen (d. 1719) 1810 - Axel von Fersen the Younger, İsveçli general ve politikacı (d. 1755) 1813 - Joseph Chinard, Fransız heykeltıraş (d. 1756) 1815 - Guillaume Philibert Duhesme, Fransız general (d. 1766) 1820 - Manuel Belgrano, Arjantinli ekonomist, avukat, politikacı, gazeteci ve askeri lider (d. 1770) 1836 - Emmanuel-Joseph Sieyès, Fransız Katolik din adamı, siyasi deneme yazarı ve diplomat (d. 1748) 1837 - IV. William, 1830-1837 arası Birleşik Krallık ve Hannover kralı ve Kraliçe Victoria'nın amcası (d. 1765) 1840 - Pierre Claude François Daunou, Fransız tarihçi ve politikacı (d. 1761) 1847 - Juan Larrea, Arjantinli kaptan ve politikacı (d. 1782) 1856 - I. Florestan, 27. Monako prensi ve Valentinois dükü (d. 1785) 1869 - Hijikata Toshizo, Japon komutan (d. 1835) 1870 - Jules de Goncourt, Fransız tarihçi ve yazar (d. 1830) 1872 - Élie Frédéric Forey, Fransız general (d. 1804) 1875 - Joseph Meek, Amerikalı polis memuru ve politikacı (d. 1810) 1876 - John Neal, Amerikalı yazar, eleştirmen, editör, öğretim görevlisi ve aktivist (d. 1793) 1875 - Peter von Uslar, Rus general, mühendis ve dilbilimci (d. 1816) 1883 - Gustave Aimard, Fransız yazar (d. 1818) 1888 - Johannes Zukertort, Leh-Alman-İngiliz satranç oyuncusu (d. 1842) 1897 - Japetus Steenstrup, Danimarkalı bilim insanı ve zoolog (d. 1813) 1898 - Manuel Tamayo y Baus, İspanyol oyun yazarı (d. 1829) 1912 - Voltairine de Cleyre, Amerikalı anarşist (d. 1866) 1933 - Clara Zetkin, Alman devrimci sosyalist politikacı ve kadın hakları savunucusu (d. 1857) 1938 - Amelia Earhart, Amerikalı havacı ve yazar (2 Temmuz 1937'de kayboldu, 20 Haziran 1938'de öldüğü ilân edildi) (d. 1897) 1940 - Jehan Alain, Fransız bestecisi ve orgcusu (d. 1911) 1944 - Süleyman Necati Güneri, Türk gazeteci ve siyasetçi (d. 1889) 1947 - Bugsy Siegel, Amerikalı mafya lideri (d. 1906) 1958 - Kurt Alder, Alman kimyacı ve Nobel Kimya Ödülü sahibi (d. 1902) 1959 - Hitoshi Ashida, 1948 yılında Japonya'nın 47. başbakanı olarak görev yapmış Japon siyasetçi (d. 1887) 1963 - Hans Rehberg, Amerikalı milyarder iş insanı, yatırımcı, sivil lider ve hayırsever (d. 1901) 1966 - George Lemaitre, Belçikalı bilim insanı ve rahip (d. 1894) 1972 - Şeref Akdik, Türk ressam ve hattat (d. 1899) 1978 - Mark Robson, Kanadalı film yönetmeni ve yapımcı (d. 1913) 1984 - Erdoğan Özen, Türk diplomat ve Türkiye'nin Viyana Büyükelçiliği Çalışma Ateşesi ("Ermeni Devrimci Ordusu" adlı örgütün düzenlediği suikast sonucu) (d. 1934) 1987 - Niyazi Ağırnaslı, Türk siyasetçi ve Türkiye İşçi Partisi eski Senatörlerinden (d. 1911) 1989 - Hasan İzzettin Dinamo, Türk şair ve yazar (d. 1909) 1993 - György Sárosi, Eski Macar millî futbolcu (d. 1912) 1995 - Emil Cioran, Rumen filozof ve deneme yazarı (d. 1911) 1997 - John Akii-Bua, Ugandalı engelli yarış koşucusu (d. 1949) 1997 - Cahit Külebi, Türk şair (d. 1917) 2002 - Erwin Chargaff, Alman biyokimyacı (d. 1905) 2002 - Behlül Dal, Türk yönetmen ve Altın Portakal Film Festivali’nin fikir babası (d. 1922) 2004 - Engin İnal, Türk tiyatro, sinema, dizi sanatçısı, çevirmen ve yazar (d. 1942) 2005 - Jack Kilby, Amerikalı mühendis ve mucit (d. 1923) 2010 - Abdülmelik Rigi, Sünni İslamcı Cundullah örgütünün eski lideri olan Beluç militan (d. 1983) 2010 - Roberto Rosato, İtalyan futbolcu (d. 1943) 2011 - Ryan Dunn, Amerikalı dublör sanatçısı, aktör ve komedyen (d. 1977) 2011 - Safa Giray, Giray Hanedanı soyundan gelen Türk siyasetçi (d. 1931) 2014 - Murat Sökmenoğlu, Türk siyasetçi (d. 1945) 2015 - Miriam Schapiro, Kanada doğumlu sanatçı (d. 1923) 2016 - Edgard Pisani, Fransız siyasetçi (d. 1918) 2017 - Ayşe Aral, Türk gazeteci, köşe yazarı ve TV sunucusu (d. 1971) 2017 - Sergey Mılnikov, Sovyet-Rus buz hokeyi oyuncusu (d. 1958) 2017 - Prodigy, Amerikalı rapçi (d. 1974) 2017 - Fredrik Skagen, Norveçli yazar (d. 1936) 2018 - Ken Albiston, Avustralyalı futbol oyuncusu (d. 1926) 2019 - Wibke Bruhns, Alman gazeteci, televizyon sunucusu ve yazar (d. 1938) 2020 - Pedro Lima, Angolalı-Potekizli televizyon sunucusu, yüzücü ve aktör (d. 1971) 2020 - Kamal Lohani, Bangladeşli gazeteci (d. 1934) 2020 - Mufti Muhammad Naeem, Pakistanlı din adamı (d. 1958) 2021 - Joanne Linville, Amerikan aktris (d. 1928) 2021 - Waldir Lucas Pereira, Brezilyalı profesyonel futbolcu (d. 1928) 2021 - Luis del Sol, İspanyol futbolcudur (d. 1935) 2022 - Sture Allén, İsveçli dilbilimci ve akademisyen (d. 1928) 2022 - Mauricio Quiroga, Arjantinli bisiklet yarışçısı (d. 1992) 2022 - Eldar Salayev, Azeri fizikçi (d. 1933) Tatiller ve özel günler Dış bağlantılar Kaynakça 0620 20
2061
https://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0svi%C3%A7re
İsviçre
İsviçre veya resmî adıyla İsviçre Konfederasyonu; Batı, Orta ve Güney Avrupa'nın kesişme noktasında bulunan bir ülke. Federal otoritelerin merkezi Bern ile birlikte 26 kantondan oluşan bir federal cumhuriyettir. Kuzey sınırında Almanya, batısında Fransa, güneyinde İtalya, doğusunda Avusturya ile Lihtenştayn yer alır. İsviçre, denize kıyısı olmayan, Alpler, İsviçre Platosu ve Jura Dağları arasında bölünen, 41.285 km² yüzölçümüne sahip bir ülkedir. Alpler toprakların daha fazla bölümünü işgal ederken yaklaşık 8,5 milyon insandan oluşan İsviçreli nüfus çoğunlukla en büyük şehirlerin bulunduğu platoda yoğunlaşmıştır. Bu şehirlerin arasında iki küresel kent ve ekonomik merkez olan Zürih ve Cenevre de vardır. İsviçre Konfederasyonunun uzun bir silahlı tarafsızlık tarihi vardır -1815 yılından bu yana uluslararası bir savaş durumu olmamıştır- ve 2002 yılına kadar Birleşmiş Milletler'e katılmamıştır. Yine de etkin bir dış politika sürdürmektedir ve sıklıkla dünya çapında barış kurma girişimlerine katılır. İsviçre aynı zamanda Kızılhaç'ın doğduğu ülkedir ve ikinci büyük BM merkezi de dahil olmak üzere çok sayıda uluslararası organizasyonun ev sahibidir. Avrupa seviyesinde, Avrupa Serbest Ticaret Birliğinin kurucu üyelerindendir ve Schengen Bölgesinin bir parçasıdır ancak Avrupa Birliğinin ve Avrupa Ekonomik Alanının bir üyesi değildir. İsviçre kişi başına düşen gayri safi yurt içi hasıla bakımından dünyadaki en zengin ülkelerden biridir ve her bir yetişkin için en yüksek malvarlığına (finansal ve finansal olmayan) sahiptir. Zürih ve Cenevre sırasıyla dünyadaki ikinci ve sekizinci yaşam kalitesine sahip şehirler olarak sıralanmaktadır. yılından nominal (GSYİH) bakımından dünyanın ., satın alma gücü paritesine göre . büyük ekonomisine sahiptir. Malların ihracatında yirminci, ithalatında on sekizinci sıradadır. İsviçre dil ve kültür açısından dört ana bölgeye ayrılabilir: Almanca, Fransızca, İtalyanca konuşulan bölgeler ile Romanşça konuşulan vadiler. Bu dil ayrılığı nedeniyle ülke, yerel dillerde farklı adlarla anılır: ; ; ; . Ancak madeni paralarda ve pullarda bu dört dil yerine ülkenin Latince adı olan Confoederatio Helvetica kullanılır. Bu ad çoğu zaman "Helvetia" olarak kısaltılır. Ülkeye duyulan güçlü bağlılık duygusunun kaynağı ortak tarihsel zemin, federalizm ve doğrudan demokrasi gibi paylaşılan değerler ve kendini Alplerde yaşayanlar olarak tanımlama üzerine kurulmuştur. İsviçre Konfederasyonu'nun kurulması geleneksel olarak 1 Ağustos 1291 olarak kabul edilir ve her yıl yıldönümünde İsviçre Ulusal Günü kutlanır. Etimoloji Türkçede başına "i" harfi eklenerek Latince kökenli dillerden aktarılan İsviçre sözcüğü, İngilizcedeki Swiss sözcüğü gibi 16. yüzyılda kullanılmakta olan Fransızcadaki Suisse sözcüğünden gelmektedir. Ülkenin İngilizcedeki adı olan Switzerland, 16. ve 19. yüzyıl arasında kullanılan; fakat günümüzde kullanılmayan ve Swiss ile aynı anlamdaki Switzer sözcüğünden üretildi. Switzer sözcüğü ise Alamancadaki Schwiizer sözcüğünden türedi. Schwiizer şu an Schwyz kantonu olan bölge ve bu bölgede yaşayanlar için kullanılan bir terimdi ve aynı zamanda Eski İsviçre Federasyonunu oluşturan orman kantonlarından biriydi. 14. yüzyıldan beri kullanılmakta olan Ant kardeşliği () sözcüğünün yanında, 1499'daki Swabian Savaşı'ndan sonra Swiss/Schweiz/Switzerland(İsviçre) sözcüğü de sahiplenilmeye başlandı. Bir yer ismi olarak Schwyz ise ilk olarak 972'de Eski Yüksek Almancada Suittes biçiminde ve muhtemelen "yakmak" anlamındaki suedan sözcüğü ile ilişkili olarak ormanlık alanları yakarak yerleşime açmak anlamında kullanıldı. Sözcük 1499'daki Swabiyan Savaşı'na kadar sadece kantonu nitelemek için kullanılırken, giderek aşama aşama tüm konfederasyonu niteler hale geldi. Ülkenin İsviçre Almancasındaki adı olan Schwiiz çift anlamlı olarak hem kantonu hem ülkeyi ifade etmek için kullanılsa da, ülke adı kullanılırken başına die tanımlığı getirilmektedir. Yani İsviçre için d'Schwiizi kanton ve kantondaki şehir için sadece Schwyz kullanılmaktadır. Yeni Latince ifade Confederatio Helvetica (Helvetler Konfederasyonu) İsviçre'nin federal bir devlet olarak 1848'de kurulmasından sonra tedrici bir biçimde gündeme geldi. 1879'da paraların üzerinde görüldü, 1902'de İsviçre Federal Sarayı'nın üzerine yazılarak tescillendi ve 1948'den sonra da resmî devlet mühürlerinde kullanılmaya başlandı. Sözcük, Antik Romalılar döneminden önce İsviçre Platosu'nda yaşayan ve Galyalı bir topluluk olan Helvet kabilesinden () üretildi. Helvetya, Johann Caspar Weissenbach'ın 1672'de sergilenen bir oyununda alegorik bir kadın kahramandı ve 17. yüzyılda İsviçre konfederasyonunun ulusal alegorisi hâline geldi. Dört resmî dilden herhangi birine öncelik vermemek amacıyla Latince kullanılır. Ülke kısaltması olarak (CH) kullanılmasının nedeni de budur. Fransızca (Confédération suisse), İtalyanca (Confederazione Svizzera) ve Romanşça (Confederaziun svizra) resmî adları "İsviçre Konfederasyonu" olarak çevrilirken; Almanca resmî ad olan Schweizerische Eidgenossenschaft, "İsviçre Ant Kardeşliği" ya da "İsviçre Sözleşme Ülkesi" anlamına gelmektedir. İsviçre kelimesi, Şvitser kökünden gelen İtalyanca kelime Svizzera'dan başına (statistik/istatistik, steam/istim) kelimelerinde olduğu gibi i- eklenerek Osmanlıca harflerle yazıldığında İsviçre(h) olmuştur. Milattan sonra 10. yy. sonrası Orta Hollandaca ile yazılmış belgelerde "duutsch" (oku. düç) olarak geçiyor. Eski Yüksek Almanca dilinde "Duitisc" geçer. Almanca anlamına gelen İtalyanca kelime "Tedesco" da "Duitisc" kökündendir. Anlamı "halk ait" demektir. Hollandaca'ya İngilizler Dutch derler. Nasıl ki Hollanda Almancası, Almanya Almancası denmezse, İsviçre Almancası da yaygın olarak kullanımda olmasına rağmen hatalıdır. İsviçre'de Basel Bern Zürih üçgeninde konuşulan yanlışlıkla diyalekt tabir edilen Şvitserdüç'de yer alan "düç", "halka ait" anlamlı olup çok geniş bir coğrafyada kullanılır. Bu devir için kullanılan Alamanca tabiri de kaynağa muhtaçtır. İsviçre düç dili, İsviçrece, İsviçre dili (Şvitserdüç) için en doğrusudur. Tarihçe İsviçre bir devlet olarak 1848 yılındaki İsviçre Federal Anayasası'nın kabulünden bu yana varlığını sürdürür. Bu devletin temelini oluşturan konfederasyonun kuruluşu ise 13. yüzyılın sonlarında gerçekleşmiştir. Erken dönem tarihi Bölgede en eski insansı (hominidae) varlığı 150.000 yıl öncesine kadar uzanır. En eski tarım yerleşimiyle ilgili bulgulara ise Gächlingen'de (MÖ 5300'lü yıllardan kalma) rastlanır. Hallstatt ve La Tène kültürü (adını Neuchâtel Gölü'nün kuzeyinde bulunan La Tène arkeolojik kazı alanından alır) bölgede bilinen en erken kültürel kabilelerdir. La Tène kültürü muhtemelen Antik Yunan ve Etrüsk medeniyetlerinden etkilenerek geç Demir Çağı döneminde gelişip yayılmıştı. İsviçre bölgesindeki en önemli kabilelerden birisi de Helvetlerdi. MÖ 58 yılında gerçekleşen Bibracte Muharebesi'nde Julius Caesar'ın orduları Helvetleri yenilgiye uğratmış, daha sonra da (MÖ 15) Tiberius (2. Roma İmparatoru) ve kardeşi Drusus Alpleri tümüyle fethedip Roma İmparatorluğu'nun parçası hâline getirmişti. Helvetilerin yaşadığı bölge önce Roma'nın Gallia Belgica eyaletinin parçası olarak Confoederatio Helvetica adını aldı, daha sonraları ise Germania Superior eyaletinin parçası oldu. Günümüz İsviçre'sinin doğu kısımları ise Raetia eyaletine katılmıştı. 4. yüzyıldan itibaren İsviçre'nin batı bölgesi Burgonya Krallığı'na aitti. Alamanların 5. yüzyılda İsviçre Platosu'na, daha sonra 8. yüzyılda Alp vadilerine yerleşmesi sonucunda erken Orta çağ döneminde (Frank İmparatorluğu tarafından işgal edilene kadar) günümüz İsviçre toprakları Burgonya ve Alaman krallıkları arasında ikiye bölünmüş vaziyetteydi. 6. yüzyılda bütün İsviçre bölgesi Frank İmparatorluğu egemenliği altına girdi. 6. 7. ve 8. yüzyıllar boyunca da bölge Frank hegemonyası altında kaldı. Şarlman dönemindeki genişleme döneminden sonra Frank İmparatorluğu, 843 tarihli Verdun Antlaşması ile ikiye ayrıldı. İsviçre toprakları da Orta Francia ve Doğu Francia krallıkları arasında paylaşıldı. Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu döneminde, 1000 yılı civarında bu bölge yeniden tek bir idare altında toplandı. 1200'lü yıllara gelindiğinde İsviçre platosu Savoie, Zähringer, Habsburg ve Kyburg hanedanları tarafından idare edilmekteydi. Uri kantonu, Schwyz kantonu, Unterwalden (Waldstätten) gibi bazı bölgeler de imparatorluğun doğrudan kontrolü altındaydı (Reichsfreiheit). 1264'te Kyburg Hanedanlığı çöktüğünde, Habsburg topraklarını İsviçre platosunun doğusuna kadar genişletti. Eski İsviçre Federasyonu 1291 yılında Uri, Schwyz ve Unterwalden kantonlarının oluşturduğu üç orman kantonu temsilcileri bir Federal Beyanname'nin altına imza attı. Beyannameye imza atan taraflar, o zamanlar Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu ile Avusturya Dükalığını elinde tutan Habsburg Hanedanı'nın hükmüne karşı çıkabilmek için birleşmeyi taahhüt ediyorlardı. Bu federasyon kantonları imparatordan, imparatorluk içinde otonom olduklarını garantileyen bir belge de aldı. Ancak iktidar Habsburg Hanedanı'nın eline geçince bu otonomiyi kabul etmeyen Habsburglar, yeni federasyona karşı saldırıya geçti. 15 Kasım 1315 günü gerçekleşen Morgarten Muharebesi'nde Habsburg ordusunu yenen İsviçreliler, Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu içinde İsviçre Konfederasyonu'nun varlığını güven altına aldılar. 1353 yılına gelindiğinde ilk birleşen üç kantona ek olarak Glarus ve Zug kantonlarıyla, Luzern, Zürih ve Bern şehir devletleri de birliğe katılarak 15. yüzyıla kadar varlığını sürdüren (Zürih bir toprak anlaşmazlığı nedeniyle 1440 yılında konfederasyondan atıldı) ve sekiz eyaletten oluşan "Eski Federasyon"u kurdular. Bu birlik sonraki yüzyıllarda yeni katılımlarla daha da büyüdü. 1470'lerde Burgundiya dükü I. Charles'a karşı kazandıkları zaferler ve İsviçre paralı askerlerinin başarılarıyla federasyonun hem gücü hem de zenginliği arttı. İsviçre'nin kantonları sıralaması yapılırken geleneksel olarak, şehir devletlerini takiben kurucu kantonlar ilk sekiz "Eski Kanton" olarak önde anılırken, 1481 yılından sonra federasyona katılan diğer kantonlar ise tarih sırasına göre dizilmektedir. Kutsal Roma Cermen İmparatoru I. Maximilian'a karşı İsviçrelilerin 1499 yılında Svabya Savaşı'nda kazandığı zafer sonucunda, İsviçre, Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu'ndan ayrılıp de facto olarak bağımsızlığını kazandı. 1506 yılında Papa II. Julius, günümüzde hâlâ Vatikan'ı koruyan İsviçreli Muhafızları işe aldı. Federasyonun genişlemesi ve ilk savaşlarda elde edilen yenilmezlik unvanı, 1515 yılında Marignano Muharebesi'ndeki İsviçre yenilgisi ile ilk kez durakladı. Bazı kantonlarda Huldrych Zwingli'nin Reform'unun başarılı olması 1529 ve 1531 yıllarında kantonlar arası savaşların (Kappel Savaşları) çıkmasına neden oldu ve İsviçre, Katolik ve Protestan kantonlar şeklinde bölündü. Çatışmalarda Protestan birlikleri çözüldü ve Katolikler birçok kantonda kontrolü ele geçirdiler. 1531'de yapılan barış anlaşmasından sonra bazı kantonlarda Protestanlar ve Katolikler aynı kiliselerde ibadet etseler de Katolikler 7 kanton ile 2 yarım kantonda iktidarda iken, Protestanlar ancak 4 kanton ile 2 yarım kantonda kontrol sahibi olabildiler. 1648 yılında Westfalya Barış Antlaşması ile Avrupa ülkeleri İsviçre'nin Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu'ndan ayrılmasını ve tarafsızlığını tanıdı. Aristokrat ailelerin artan otoriteryenizmi, 30 Yıl Savaşları sırasında ortaya çıkan ekonomik krizle de birleşerek 1653 yılında İsviçre köylü savaşlarına yol açtı. Bu çatışmaların arka planında yine Katolik-Protestan çatışması vardı. Kantonlar arasında anlaşmazlığın devam etmesi üzerine 1656 ve 1712 yıllarında Villmergen Çarpışmaları ile karşılıklı şiddet devam etti. Fransız işgali dönemi 1798 yılında Fransız Devrimi kuvvetleri İsviçre'yi işgal etti ve zorla yeni bir anayasayı uygulattırdı. Bu anayasa ile ülkenin hükûmeti merkezîleştirdi ve kantonlar ortadan kaldırdı. Helvetia Cumhuriyeti olarak bilinen yeni devletin halk arasında hiç desteği yoktu. Yabancı işgal kuvvetleri tarafından zorla kabul ettirilen bu hükûmet, dinsel inanç özgürlüğü de dahil olmak üzere yüzyıllarca süren gelenekleri yıktı. Bu devlet, İsviçre'yi, Fransa'nın bir uydu devleti hâline geldi. Sık sık ortaya çıkan ayaklanmalar, Fransız birliklerinin varlığı nedeniyle başarıya ulaşamadı. 1798'in Eylül ayında Nidwalden İsyanı'nın Fransızlar tarafından kanlı bir şekilde bastırılması çok iyi karşılanmadı. Fransa ile diğer ülkeler arasında savaş çıktıktan sonra İsviçre; Avusturya ve Rusya gibi başka devletler tarafından da işgal edildi. İsviçreliler, merkezî hükûmeti destekleyen "cumhuriyetçiler" ve kantonların özerkliğinin tekrar verilmesini isteyen "federalistler" arasında ikiye bölündü. Napolyon Bonapart, her iki tarafın önde gelen politikacılarını 1803 yılında Paris'te bir araya getirdi. Bu toplantının sonucunda İsviçre'nin özerkliğini büyük oranda geri veren ve 19 kantondan oluşan bir Konfederasyonu kuran Aracılık Yasası çıktı. Bu tarihten sonra İsviçre politikasının en önemli çatışma konusu, kantonların kendi kendini yönetme geleneği ile merkezî bir hükûmet gerekliliği arasında oldu. 1815 yılında Viyana Kongresi ile İsviçre'nin bağımsızlığı ve tarafsızlığı, tüm Avrupa güçleri tarafından tanındı. Bu tarihte, Valais, Neuchâtel ve Cenevre kantonlarının federasyona katılmasıyla birlikte İsviçre tarihteki en son genişlemeyi gerçekleştirdi. 1848 anayasası 1847 yılında ülkedeki Katolik ve Protestan kantonlar arasında bir iç savaş (Sonderbundskrieg) patlak verdi. O zamanlar hükûmette olan Radikal Parti'nin yaymaya çalıştığı daha üniter bir İsviçre fikrinden hoşlanmayan Katolikler, Sonderbund adını verdikleri özel bir antlaşma ortaya çıkardılar. Radikallerin de bu antlaşmaya karşı çıkması üzerine ortaya çıkan savaş bir aydan az sürdü ve yaklaşık yüz kayıp verildi. Küçük ayaklanmalar dışında bu çarpışma, İsviçre topraklarında yaşanan son silahlı çatışmaydı. İç savaştan sonra İsviçre referandum uygulamasına geçti ve 1849 yılında federal anayasa kabul edildi. Bu anayasa ile merkezî otorite kuruluyor ve kantonlar yerel konularda kendi kendilerini yönetebiliyorlardı. Nüfus artışı, Sanayi Devrimi ve tek para birimi kullanılması nedeniyle 1872 yılında önemli oranda revize edilen bu anayasa, savunma, ticaret ve adli konularda federal sorumlulukları da düzenlendi. 1893 yılında anayasa, olağan dışı bir şekilde doğrudan demokrasinin uygulanmasına yönelik olarak düzenlendi. Günümüzde de varlığını sürdüren bu sistem, dünyadaki tek örnek konumundadır. 20. yüzyıl İsviçre 1920 yılında Milletler Cemiyeti’ne ve 1963 yılında da Avrupa Konseyi’ne katıldı. I. Dünya Savaşı’nda tarafsızlığını açıklayan ülke askerî olarak savaşa katılmadı. II. Dünya Savaşı’nda da tarafsızlık açıklandı, bir Alman müdahalesi planlansa da bu gerçekleşmedi. Bu müdahalenin gerçekleşmemesinin nedenlerinden birisi olarak General Henri Guisan önderliğinde İsviçre Silahlı Kuvvetlerinin seferberliğe geçmesi gösterilir. Buna karşın İsviçre'nin bu savaşta tarafsız kalmadığı da ileri sürüldü. Bunlardan bir kısmı İsviçre vatandaşlarının Yahudi Soykırımı esnasında elde edilen paraların aklanmasına yardımcı oldukları, dolayısıyla İsviçre’nin tarafsızlığına gölge düştüğü üzerinde dururken bir diğer kısmı da İsviçre'nin, Almanya ve Mihver Kuvvetlere karşı yürütülen casusluk faaliyetlerinin bir merkezi hâline gelerek yenilmelerine yardımcı olduğu üzerinde yoğunlaşır. II. Dünya Savaşı sırasında hem Müttefik Devletler hem de Mihver Devletleri tarafından İsviçre'nin ticareti abluka altına alındı. Nazi Almanyasına verilen borçların uzatılması ve ekonomik işbirliği, diğer ticaret ortaklarının varlıklarına ve ülkenin işgal edilme olasılığının artıp azalmasına göre sürekli bir değişim yaşadı. 1942'de Vichy Fransası üzerindeki kritik demiryolu bağlantısı koptuğunda ve İsviçre tamamen mihver devletlerle çevrelenmiş hale geldiğinde, verilen tavizler en üst noktasına çıktı. Savaş boyunca 300.000'den fazla mülteci ülkeye sığındı ve merkezi Cenevre'de bulunan Uluslararası Kızılhaç Komitesi bu çatışmalar sırasında oldukça önemli bir rol oynadı. Sert göçmenlik ve iltica politikaları, Nazi Almanyası ile İsviçre arasında ekonomik ilişkiler kadar önemli çatışmalar yarattı, hatta bu 20. yüzyılın sonuna kadar sürdü. Savaş boyunca İsviçre Hava Kuvvetleri dönem dönem her iki tarafın hava kuvvetleri ile de çatışmalara girdi, Mayıs ve Haziran 1940'ta Nazi Hava Kuvvetlerine ait 11 uçak düşürdü. Almanya tehdit politikasını değiştirdikten sonra ise uçakları yere inmeye zorladı. Savaş boyunca 100'den fazla bombardıman uçağı ve personeli yakalandı ve hapse atıldı. 1944-45 yıllarında ise müttefik kuvvetleri yanlışlıkla, içlerinde Schaffhausen, Basel ve Zürih şehirlerinin de olduğu bazı bölgeleri bombaladı. Savaştan sonra İsviçre hükûmeti İsviçre Yardımı adı verilen çeşitli yardım kuruluşlarının oluşturduğu fonların, savaştan zarar gören ülkelere gönderilmesine katkıda bulundu ve Avrupa ülkelerine yapılan Marshall Planı'ndan yararlandı. Bunlar ülkenin ekonomisinin gelişmesine katkıda bulundu. 1959 yılından itibaren kantonlarda kadınlara oy hakkı verilmeye başlandı. 1971 yılında federal düzeyde oy hakkının tanınması en son 1990 yılında Appenzell Innerrhoden kantonunda kadınlara oy hakkı verilmesinden sonra gerçekleşebildi. Bu tarihten sonra kadınlar hızla parlamentoya ve bakanlıklara girmeye başladı, yedi kişilik Federal hükûmet'e ilk olarak 1984-1989 arasında bakanlık yapan Elisabeth Kopp girdi. İlk kadın başbakan ise Ruth Dreifuss oldu. 1978 yılında Bern kantonunun bazı kısımları bağımsızlıklarını kazanarak yeni Jura kantonunu kurdu. 18 Nisan 1999’da İsviçre halkı ve kantonlar tamamen gözden geçirilen ve yenilenen bir federal anayasanın kabulü yönünde oy kullandı. 1999 anayasasına göre, federasyona özel olarak delege edilmemiş tüm güçler kantonların elindedir. 21. yüzyıl İsviçre, 2002 yılında Birleşmiş Milletler’e tam üye oldu. EFTA (Avrupa Serbest Ticaret Birliği)’nın kurucu üyesi olan ülke, EEA (Avrupa Ekonomik Alanı)’nın bir parçası değildir. Avrupa Birliği’ne üye olmak için Mayıs 1992 tarihinde başvuru yapılmış olsa da Aralık 1992’de EEA için yapılan referandum sonucunda (EEA konusunda referandum yapan tek ülke İsviçre’dir) halkın EEA’ya girişi kabul etmemesi üzerine bu konuda başka bir girişimde bulunulmadı. Bu tarihten sonra AB konusunda çeşitli referandumlar yapılmasına rağmen bu girişimler yeterli destek alamadılar. Yine de İsviçre yasaları AB yasalarıyla uyumlu hale gelmek üzere yavaş yavaş düzenlendi ve hükûmet, Avrupa Birliği ile bir dizi karşılıklı antlaşma imzaladı. Avusturya’nın 1995 yılında AB’ye girmesiyle birlikte İsviçre ve Lihtenştayn tamamen AB ülkeleri ile çevrelenmiş oldu. 5 Haziran 2005’te İsviçreliler %55'lik çoğunlukla Schengen antlaşmasına katılmayı kabul etti. AB yorumcuları bu sonucu geleneksel olarak izolasyonist bir ülke olarak nitelendirilen İsviçre’nin bir iyi niyet gösterisi olarak değerlendirdiler. Coğrafya Orta-batı Avrupa arasında yer alan İsviçre, Alpler'in kuzey ve güney yamaçlarında konumlanmıştır. 41.285 kilometrekarelik yüzölçümüyle İsviçre, Birleşmiş Milletler tarafından tanınan ülkeler arasında yüzölçümü bakımından en büyük 135. ülkedir. 2011 sayımına göre 7.954.700'lük nüfusa sahip olan ülkede, kilometrekareye ortalama 188 kişi düşmektedir. Engebeli bir araziye sahip olan ülkenin güney kısmında, kuzey kısmına oranla daha dağınık bir yerleşim görülür. Yaklaşık 100’e yakın dağlık alanı mevcut olan ülkede tren, dişli demiryolları, teleferik ve diğer ulaşım araçları çoğunlukla kullanılmaktadır. Güneydeki İsviçre Alpleri, ortadaki İsviçre Platosu ve kuzeydeki Jura Dağları olmak üzere ülke üç ana topoğrafik alana ayrılabilir. Ülkeyi orta ve güneyinden kat eden sıradağlar olan Alpler, ülke topraklarının yaklaşık olarak %60'ını oluşturur. Ülkede bulunan zirvelerin yaklaşık yüz tanesi 'ye yakın veya daha da üzerindedir. ile ülkenin en yüksek noktası Dufour Zirvesi'dir. İsviçre Alpleri'nin yüksek dorukları arasında, bazılarında buzul bulunan vadiler yer alır. Buralarda doğan Ren, Rhône, İnn, Aare ve Ticino gibi başlıca nehirler; Cenevre Gölü, Zürih Gölü, Neuchâtel Gölü ve Konstanz Gölü gibi göllere dökülür. 1.500'den fazla göle sahip olan İsviçre, Avrupa'daki temiz su rezervinin yaklaşık %6'sına sahiptir. Göller ve buzullar, ülke topraklarının yaklaşık olarak %6'sını oluşturur. Yüksek dağlarla ayrılan birçok vadinin varlığı nedeniyle İsviçre'nin ekosistemleri çok hassastır ve hemen hemen her vadide kendine özgü ekolojiler oluşmuştur. Dağlık bölgelerde de diğer yükseltilerde bulunmayan zengin bir bitki örtüsü bulunur. İklim ve çevre İsviçre'nin yer yer farklılıklar göstermekle birlikte genelinde ılıman iklim görülür. Yaz ayları belirli bir sıklıkla yağmurlu ve mera ve otlatma için uygun olan sıcaklıkta ve nemlilikte geçer. Yaz aylarına kıyasla nem oranının düşük olduğu kış aylarında yüksek noktalarda istikrarlı hava koşulları seyrederken, alçak bölgelerde sıcaklık terselmesi gözükmekte dolayısıyla güneşsiz dönemler yaşanabilir. Alplerin güney tarafına yoğun yağmur yağdığı dönemlerde, kuzey Alplere sıcak fön rüzgârları gelir. Alp vadilerinin iç kısımlarında en kuru hava koşulları (bu bölgeye doğru hareket eden bulutların, dağların üzerinden geçerken içeriklerinin önemli bir bölümünü kaybetmelerinde dolayı) oluşur. Alplerde bulunan Graubünden gibi geniş bölgelerdeki yağış oranı Valais gibi bağcılığın yapıldığı güney batı bölgelere kıyasla az olur. En yağışlı hava koşulları Alplerin yükseklerinde ve Ticino kantonunda görülür. Tüm yıl görülmekle birlikte en çok yağmur yaz aylarında düşer. Genel olarak sonbahar en kurak mevsim olmakla ve kışlar yazlara göre daha az yağmur almakla birlikte, yıldan yıla İsviçre ikliminde mevsimsel farklılıklar göze çarpar. Yüksek dağlarla çevrili özgün ekosistemlerden oluşan vadilerden dolayı, İsviçre'nin ekosistemi oldukça kırılgandır. İklimsel, coğrafi ve topoğrafik özellikleri de Alpler bölgesini iklim değişikliğine hassas kılar. Bitki örtüsü ve hayvanlar: Ülke topraklarının %23’ünü ormanlar meydana getirir. Ormanların %70'i kozalaklı ağaçlarla, geri kalan kısmı geniş yapraklı ağaçlarla kaplıdır. Ormanlarda meşe, kayın, ceviz, çam ve kestane ağaçları vardır. Ormanlar İsviçre’nin kereste ihtiyacının yarısını sağlar. Yüksek Alp yamaçlarında dağ keçisi, tavşan, dağ sıçanı ve av kuşları yaşar. Doğal kaynaklar Madenler: Yeraltı kaynakları bakımından İsviçre fakirdir. Ülkede önemsiz birkaç kömür yatağı vardır. Yalnız tuz yatakları önemlidir. Siyasi yapı Çift meclisli İsviçre parlamentosu Federal Meclis, Federal Hükûmet'ten ayrı olarak temel iktidar merkezidir. Federal Meclisi oluşturan Eyaletler Konseyi ve Ulusal Konsey yasa çıkarmak da dahil olmak üzere her açıdan eşit güce sahiptir. 1999 anayasasına göre, federasyona özel olarak delege edilmemiş tüm güçler kantonların elindedir. Eyaletler konseyinin 46 üyesi (her kantondan iki ve yarım kantondan bir olmak üzere) doğrudan her kantonda seçilir. Ulusal Konsey’in 200 üyesi ise nispi temsil esaslarına dayanarak seçilir. Her iki meclise seçilenlerin görev süresi 4 yıldır. Referandumlar yoluyla her yurttaş federal hükûmet tarafından kabul edilmiş yasaların geçerliliğini sorgulayabilir ve federal anayasaya düzeltme yapılmasını isteyebilir. Bu haklar İsviçre'yi doğrudan demokrasi uygulanan bir ülke yapar. Yürütme erki ve devlet başkanlığı görevi yedi üyeden oluşan Federal hükûmette toplanır. Her ne kadar anayasaya göre Meclis Konsey üyelerini seçse ve denetlese de, yasama sürecini yönlendirme ve federal yasaları uygulama konusunda Federal hükûmet yavaş yavaş önde gelen bir role kavuştu. Özel temsil görevlerini yürütmek üzere konseyi oluşturan yedi kişi içinden bir kişi bir yıllığına İsviçre Konfederasyon Başkanı olarak seçilir. 1959 yılından Aralık 2003'e kadar Federal hükûmette İsviçre’nin dört önemli siyasi partisi, federal meclisteki temsil oranlarına göre oluşan "sihirli formüle" göre temsil edilir: 2 üye Hristiyan Demokratlardan (CVP/PDC), 2 üye Sosyal Demokratlardan (SPS/PSS), 2 üye Liberal Demokratlardan (FDP/PRD) ve 1 üye de İsviçre Halk Partisinden (SVP/UDC). Konseydeki bu geleneksel üye dağılımı herhangi bir yasa ile tanımlanmış değildir ve 2003 seçimlerinden sonra Hristiyan Demokratlar ikinci sandalyelerini, o yıl meclis seçimlerinde en güçlü parti olarak çıkan İsviçre Halk Partisine kaptırdı. Federal Yüksek Mahkeme’nin görevi kanton mahkemelerinden gelen temyizlere ve federal yönetimin idari kararlara bakmaktır. Yüksek Mahkeme yargıçları, altı yıllık görev süresi için Federal Meclis tarafından seçilir. Doğrudan demokrasi 1848 federal anayasanın uygulanmaya başlandığından beri İsviçre, Dünya üzerinde eşi benzeri olmayan bir hükûmet sistemi olan doğrudan demokrasiye ev sahipliği yapar. Parlamenter demokrasinin vazgeçilmez ögeleri olan meclis ve konseyler de bulunduğundan kimi zaman bu sistem yarı-doğrudan sistem olarak da adlandırılır. İsviçre doğrudan demokrasisinin federal düzeydeki araçları halkın hakları denilen anayasal girişim ve referandumdur. Kanton ve belediye düzeyinde de bu araçlar daha geniş ve farklı olarak uygulanır. Meclis tarafından onaylanmış bir yasanın geçerliliğini sorgulamak isteyen bir grup yurttaş eğer yasanın çıkmasından sonraki 100 gün içinde yasaya karşı 50.000 imza toplayabilirlerse federal bir referandum isteğinde bulunabilirler. Bu durumda yasanın kabulü ya da reddi için ulusal düzeyde ve basit çoğunluk ile karar verilen bir oylama yapılır. Federal bir yasaya karşı sekiz kanton birleşerek de referandum isteğinde bulunabilir. Benzer şekilde yurttaşlar bir anayasal değişikliği 18 aylık bir süre içinde destekleyen 100.000 imzaya ulaşabilirlerse federal anayasal girişim ile ulusal oylamaya gidebilirler. Meclis anayasal değişiklik isteğini tamamlayıcı olarak karşı öneri getirebilir ve seçmenler her iki önerinin kabulü durumunda seçeneklerini oy pusulalarında işaretler. Anayasal değişikliklerin, ister meclis tarafından getirilmiş ister anayasal girişimle sunulmuş olsun kabul edilmesi için hem ulusal düzeydeki oylamanın sonucunun çoğunluğu hem de kantonların sonuçlarının çoğunluğu olmak üzere çifte çoğunluk aranır. İdarî yapılanma İsviçre, 26 kantondan oluşmaktadır. Kantonların nüfusu 15.000 (Appenzell Innerrhoden) ile 1.253.500 (Zürich) arasında ve yüzölçümü de 37 km² (Basel-Stadt) ile 7.105 km² (Graubünden) arasında değişir. Kantonlarda toplam 2.889 belediye bulunmaktadır. İsviçre içinde iki anklav (kuşatılmış toprak) bulunur: Almanya’ya ait olan Büsingen ile İtalya'ya ait olan Campione d'Italia. Avusturya'nın Vorarlberg eyaletinde 11 Mayıs 1919 tarihinde yapılan referandum sonucunda halkın %80'i eyaletin İsviçre Konfederasyonuna katılması önerisini destekledi. Ancak Avusturya hükûmetinin, Müttefik kuvvetlerin, İsviçre liberallerinin, İtalyan İsviçrelilerin ve Fransız İsviçrelilerin karşı çıkmasıyla bu gerçekleşmedi. *Bu kantonlar yarım kanton olarak adlandırılır ve Eyaletler Konseyi’nde tek üye ile temsil edilir. Diğer kantonlar ise meclise 2 üye gönderirler. İsviçre'de bulunan uluslararası kuruluşlar Özellikle İsviçre’nin tarafsızlığı nedeniyle hatırı sayılır bir miktarda uluslararası örgütün merkezi İsviçre’de bulunur. İsviçre'nin tarafsızlık politikası uluslararası arenada 1815 yılında Viyana Kongresi ile de tanındı. 1863 yılında İsviçre’de kurulan Kızıl Haç’ın merkezi hâlâ buradadır. İsviçre Avrupa Birliği’nin bir üyesi değildir ve 1990’ların başında yapılan referandum sonucunda İsviçre halkı AB’ye katılmayı reddetti. 2002 yılında Birleşmiş Milletler’e katılan İsviçre, bu örgüte en son katılan ülkelerden biridir. İsviçre'nin Cenevre kenti Kızılhaç ve Kızılay Hareketi ile Cenevre Sözleşmelerinin doğduğu yerdir. Ayrıca 2006 yılından bu yana Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi'ne ev sahipliği yapar. Birleşmiş Milletlere katılan en son ülkelerden biri olmasına rağmen, New York'tan sonra Birleşmiş Milletlerin ikinci büyük merkezi olan Milletler Sarayı Cenevre'de bulunur. İsviçre Milletler Cemiyetinin kurucu üyesi ve ev sahibidir. Birleşmiş Milletler genel merkezi burada bulunmamasına rağmen, İsviçre Konfederasyonu; Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), Uluslararası Telekomünikasyon Birliği (ITU), Mülteciler için Birleşmiş Milletler Yüksek Komiserliği (UNHCR) gibi birçok BM ajansını barındırır ve Dünya Ticaret Örgütü de dahil olmak üzere 200 kadar uluslararası örgüte ev sahipliği yapar. Dünyanın karşı karşıya olduğu önemli konuları görüşmek üzere İsviçre'nin Davos kentine yabancı ülkelerden gelen siyasi liderler ve iş çevreleri, çevre ve sağlık konuları da dahil uluslararası konuların konuşulduğu Dünya Ekonomik Forumu yıllık toplantılarında bir araya gelirler. Birçok uluslararası spor organizasyonu ve federasyonu da bu ülkede bulunur. FIBA Cenevre'de, UEFA (Avrupa Futbol Federasyonları Birliği) Nyon'da, FIFA (Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği) ve Uluslararası Buz Hokeyi Federasyonu Zürih'te, Uluslararası Bisiklet Birliği Aigle'de ve Uluslararası Olimpiyat Komitesi Lozan'da bulunur. Ordu İsviçre Silahlı Kuvvetleri, kara ve hava kuvvetlerinden oluşmaktadır. Askeri personelin %5'ini profesyonel askerler oluşturur, geri kalan askeri personel ise 20 ile 34 yaş arası (özel durumlarda 50'ye kadar çıkar) erkek vatandaşlardır. Denize kıyısı olmayan bir ülkedir, bu yüzden deniz kuvvetleri bulunmamaktadır; fakat sınırlarda bulunan göllerde silahlı askeri devriye botları bulunur. İsviçre vatandaşlarının, Vatikan İsviçreli Muhafızlar ya da çifte vatandaş olanlar haricinde, başka bir ülkede askeri görev yapması yasaklanmıştır. İsviçre milis sistemi askerlere ordu tarafından verilen ekipmanları, personelin kendine ait özel silahları da dahil, evlerinde tutmalarını şart koşar. Bazı kuruluşlar ve siyasi partiler bu uygulamayı tartışır ve uygunsuz görür fakat İsviçrelilerin büyük bölümü bu uygulamanın lehlerine olduğunu düşünmektedir. Zorunlu askerlik hizmeti tüm erkek İsviçre vatandaşlarını kapsar, kadınlar da gönüllü olarak askerlik yapabilirler. Erkekler genellikle 19 yaşında askerlik eğitimi için emir kağıdını alırlar. İsviçreli genç nüfusun yaklaşık üçte ikisi askerlik hizmeti için uygundur, uygun olmayanlar için ise alternatif hizmet şekilleri bulunur. Yıllık yaklaşık, 20.000 kişi 18 ila 21 hafta arasında askeri eğitim merkezlerinde eğitim görürler. İsviçre'nin bütünlüğü ve tarafsızlığını sağlamak amacıyla bugüne kadar üç genel seferberlik ilan edildi. İlki 1870-1871 yıllarında Fransa-Prusya Savaşı dolayısıyla ilan edildi. İkincisi 1914 yılının Ağustos ayında, I. Dünya Savaşı'nın patlak vermesi üzerine ilan edildi. Ordunun üçüncü seferberliği ise 1939 Eylül'ünde, Almanya'nın Polonya üzerine saldırması üzerine Henri Guisan'ın general olarak seçilmesiyle ilan edildi. Tarafsızlık politikası nedeniyle, İsviçre ordusu diğer ülkelerde silahlı çatışmalara katılmaz, ancak dünyada bazı barış misyonlarına katılır. 2000 yılından beri silahlı kuvvetler departmanı uydu iletişimlerini izlemek amacıyla Onyx istihbarat toplama sistemini kullanır. Soğuk Savaş'ın bitmesinin ardından anti-militarist gruplar tarafından askeri faaliyetlerin engellenmesi, hatta tamamen silahlı kuvvetlerin kaldırılması için girişimler oldu. Anti-militarist gruplar tarafından başlatılan dikkate değer bir referandum, 26 Kasım 1989 tarihinde yapıldı. Bu öneriye seçmenlerin yaklaşık üçte ikisi karşı çıktı. Benzer bir referandum, Amerika'ya düzenlenen 11 Eylül Saldırıları nedeniyle %78'lik bir oranla anti-militarist grupların başarısız olması ile sonuçlandı. Hukuk İsviçre bir hukuk devletidir. Mahkemeler hükûmetten ve parlamentodan bağımsızdır. Hangi temel hak ve yükümlülüklerin geçerli olduğu ve İsviçre’de siyasi ve adli sistemin nasıl düzenlendiği, İsviçre Federal Anayasasında yazılıdır. 26 kantondan oluşan federal bir yapıya sahip olan İsviçre'de, her kanton federal hukuka aykırı olmamak kaydıyla kendi anayasalarına ve yasalarına sahiptirler. Ayrıca her bir kantonun kendi meclisi, hükûmeti ve mahkemeleri vardır. İsviçre, Avrupa Birliği üyesi olmaması nedeniyle Avrupa Birliği hukuku'nun etkisi altında değildir. Bu nedenle kendi ulusal hukuk sistemini ve hukukunu korumaktadır. İsviçre'nin anayasası 18 Nisan 1999 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Ancak bu anayasanın kökeni 12 Ekim 1848 tarihli İsviçre Federal Anayasası'na dayanmaktadır. Federal yargı teşkilatı ise Federal Yüksek Mahkemesi, Federal Ceza Mahkemesi ve Federal İdare Mahkemesi'nden oluşmaktadır. İsviçre Anayasası tarafından federal kanunların uygulamasını denetleme yetkisi en yüksek yargı organı olan Federal Yüksek Mahkeme'ye verilmiştir. Federal Yüksek Mahkeme’nin görevi kanton mahkemelerinden gelen temyizlere ve federal yönetimin idari kararlarına bakmaktır. Yüksek Mahkeme yargıçları, altı yıllık görev süresi için Federal Meclis tarafından seçilir. Bunun dışında genel yargı yetkisi bağımsız kanton mahkemeleri tarafından kullanılmaktadır. Ekonomi Zengin ve kararlı bir pazar ekonomisine sahip olan İsviçre, kişi başı gayrisafi yurt içi hasıla’da Amerika Birleşik Devletleri, Japonya ve büyük Avrupa ekonomilerinin önünde yer alırken alım gücü paritesinde onuncu sırada gelir. 20. yüzyılın çok önemli bir döneminde açık ara ile Avrupa’nın en müreffeh ülkesi olan İsviçre 1990’lardan beri ağır bir büyüme dönemine girdi ve 2005’e gelindiğinde kişi başına GSYİH’da nüfusu bir milyondan büyük Avrupa ülkeleri arasında İrlanda, Danimarka ve Norveç’in ardından dördüncülüğe düştü ve satın alma paritesine göre de onunculuğa geriledi. Buna karşın İsviçre'de kişi başına düşen millî gelir 80.000 dolar düzeyinde olup ve 35.000 dolar civarındaki AB ortalamasının oldukça üstündedir. İşsizlik oranı 2012 Aralık rakamlarına göre %3,2'dir. İsviçre Avrupa Serbest Ticaret Birliği (EFTA) üyesidir. İsviçre ekonomisinin en büyük sektörü %73'lük oranı ile hizmet sektörüdür. Bankacılık, sigortacılık, turizm ve ticaret ekonominin en önemli kalemleridir. Toplam ihracatın üçte biri de banka, sigorta, turizm ve uluslararası organizasyonlar gibi alanlara aittir. Ekonominin yüzde 23'ünü ise sanayi sektörleri oluşturur. Sanayi sektörü en çok kimya endüstrisi, sağlık ve ilaç sektörü, bilimsel ve hassas ölçüm araçları ve müzik aletleri gibi alanlarda gelişmiştir. En büyük ihraç ürünleri kimyasal ürünler (ihracatının %34'ü), makine/elektronik aletler (ihracatını %20,9'u) ve hassas ölçüm araçları ve saatlerdir (ihracatının %16,9'u). Tarım sektörü ise ekonomide sadece %4 gibi bir oranı oluşturur. Buna karşın kaliteli tarım ürünleri tercih edilir. İsviçre birçok çokuluslu şirketlere de ev sahipliği yapar. Gelirleri bakımından İsviçre'nin en büyük şirketleri; Glencore, Gunvor, Nestlé, Novartis, Hoffmann-La Roche, ABB, Mercuria Enerji Grubu ve Adecco sayılabilir. Ayrıca UBS AG, Zürih Sigorta Grubu, Credit Suisse, Barry Callebaut, Swiss Re, Tetra Pak ve Swatch Grup da diğer önemli şirketlerdendir. İsviçre ekonomisi dünyanın en güçlü ekonomilerinden biri sayılır. Bankacılık İsviçre, tüm dünyada gelişmiş bankacılık sistemi ile tanınır. Ülkede toplam 385 banka faaliyet gösterir. Tümü uluslararası bankacılık sistemine göre çalışan bankalar, dünyanın her yerinden çok sayıda müşteriye hizmet ederler ve gizlilik ilkesini esas alırlar. Ülkedeki bankacılık faaliyetinin yüzde 50'den fazlası iki bankanın, UBS AG ve Credit Suisse'in kontrolü altındadır. Bu iki banka'dan UBS yatırım danışmanlığı ve menkul kıymetler konularında, Credit Suisse ise finans hizmetleri ve krediler alanında uzmanlaşmıştır. Bunların dışında her bir kantonda kurulmuş kantonal bankalar bulunur. Bu 24 adet kantonal banka devlet garantisi ile faaliyet yürütürler. Bunların dışında çok sayıda özel banka ve yabancı banka bulunur. Global ölçekli iki banka toplam varlıkların yüzde 52'sini elinde tutarken, kantonal bankalar yüzde 16'sını, yabancı bankalar ise yüzde 13'ünü ellerinde bulundurular. Bunların dışında sadece belli bir işlem hacminin üstündeki şirketlere hizmet veren ticari bankalar da bulunur. Finans sektöründe 2011 rakamlarına göre 143.000'ü bankacılık sektöründe olmak üzere 196.000 kişi çalışır. Bu sektörde çalışan sayısı toplam işgücünün yüzde 5,7'sini oluşturmasına karşın, 59.4 milyar franklık katma değer yaratarak ekonomiye yüzde 10,3'lük bir katma değer üretir. İsviçre, bankalarındaki 2 trilyon dolarlık mevduat ile en büyük offshore merkezi durumunda. İsviçre, son yıllarda, banka hesaplarındaki gizlilik prensibi yüzünden, Avrupa Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri tarafından yoğun baskı altına alındı. Örneğin ülkenin en büyük bankası UBS, 2009 yılında en büyük 4.000 müşterisinin isimlerini ABD hükûmetine vermek ve 780 milyon dolar tazminat ödemek zorunda kaldı. Dış ticaret İsviçre'nin en büyük ticaret ortağı Almanya'dır. 2011 yılı verilerine göre ihracatın %20,1'i, ithalatın ise %33,6'sı bu ülke ile yapılmaktadır. Bununla birlikte Amerika Birleşik Devletleri, İtalya ve Fransa diğer büyük dış ticaret ortaklarıdır. İsviçre'nin 2011 yılında ürün grubu bazında en fazla ihracat gerçekleştirdiği ilk üç ürün grubunu eczacılık ürünleri, makine ve aksamları ve saatler ile bunların aksam ve parçaları oluştururken; en fazla ithalat gerçekleştirdiği ilk üç ürün grubunu ise makine ve aksamları, "eczacılık ürünleri ve inciler, kıymetli taş ve metal mamulleri, madeni paralar oluşturmaktadır. Diğer yandan İsviçre Uluslararası Kakao Örgütünün (ICCO) de bir üyesidir. Devlet bütçesi 2012 yılı devlet bütçesi 212.7 milyar dolar gidere karşılık 211.1 milyar dolar gelir şeklinde gerçekleşti. Bütçe fazlası gayrisafi yurt içi hasıla'nın yüzde 0,2 fazlası oldu. 2009 yılı devlet borçları 198.4 milyar dolar ile gayrisafi yurt içi hasılanın yüzde 40,5'i kadardır. 2006 yılı verilerine göre devlet harcamalarının yüzde 10,8'i sağlık, yüzde 5,8'i eğitim, yüzde 1,0'ı ise askeri harcamalara gider. Güncel ekonomik gelişmeler İsviçre ekonomisi, 2001 yılından itibaren genel bir durgunluk içine girdi. Bu nedenle Federal Hükûmet durgunluğu aşabilmek için bazı çalışmalar başlattı. 2005 yılında yeni dış ekonomik ilişkiler stratejisi oluşturuldu ve uygulanmaya başladı. Bunun sonucunda uluslararası alanda yatırım ve faaliyette bulunan UBS gibi bankalar ile Roche, Novartis, Nestle gibi uluslararası şirketler tarihi karlar elde ettiler. Buna karşın iç pazardaki daralma aşılamadı. İç pazarları genişletebilmek için inşaat sektöründe devlet yatırımları artırılmaya, komşu AB ülkelerinin tüketim sektörlerinde faaliyet gösteren firmalar (gıda, süpermarketler, giyim ve ev eşyaları gibi) ülkeye çekilmeye çalışıldı. Bu gelişmelerin etkisiyle 2006 yılının ilk altı ay verileri itibarıyla ekonomi olumlu ilerleme kaydetti. Son yıllarda en büyük sorun olan işsizlik 2006 yılında düzenli olarak azalarak yüzde 3,1'e geriledi. Keza, artan petrol fiyatlarına ve faiz oranlarının yükselmesine rağmen enflasyonda görece az bir artış oldu. Bu artış da petrol fiyatlarına bağlı üretici fiyatlarındaki artışın etkisiyle oldu. Ekonomideki genel iyileşmenin bir göstergesi de hükûmetin 2006 yılı büyüme tahminini Haziran ayında yüzde 2 oranında yükselterek yüzde 2,7 olarak açıklaması olmuştur. Keza, OECD de İsviçre için 2006 yılı büyüme tahminini yüzde 1,7'den yüzde 2,4'e çıkarmıştır. Küresel finans krizinin etkisiyle 2009 yılında yüzde 1,9 daralan İsviçre ekonomisi, 2010 yılında yüzde 2,7 2012 yılında ise ancak yüzde 1,4 büyüyebildi. Enerji politikası İsviçre'de üretilen enerjinin %39'u nükleer enerji ve %52'si hidroelektrik kaynaklıdır. 18 Mayıs 2003 tarihinde, Moratorium Plus adındaki halk girişimi yeni nükleer enerji santrallerinin yapımını yasaklayan yasanın uzatılmasını istedi. Ancak hem Moratorium Plus hem de Electricity Without Nuclear girişimleri kabul görmedi: Moratorium Plus %41,6 evet ve %58,4 hayır oyu; Electricity Without Nuclear %33,7 evet ve %66,3 hayır oyu aldı. Yeni nükleer santrallerin kurulması konusunda on yıl önce yapılan moratoryum, 1990 yılında bir vatandaş girişimi ile oylanan ve %45,5'lik Hayır oylarına karşılık %54,5'lik Evet oylarının kazanması sonucunda başlatıldı. Bern Kantonu hâlen yeni bir nükleer santral yapımı planlamaktadır. 2011 Tōhoku depremi ve tsunamisi ile yaşanan Fukuşima I Nükleer Santrali kazalarının ardından 25 Mayıs 2011 tarihinde İsviçre hükûmeti önümüzdeki 2 ya da 3 yıl içinde nükleer enerji kullanımı sonlandırmayı planladığını duyurdu. Enerji bakanı Doris Leuthard basın toplantısında "Hükûmet olarak daha güvenli ve otonom bir enerji kaynağı için kademeli durdurma kararı aldık. Fukuşima bizlere nükleer gücün ne kadar tehlikeli olduğunu gösterdi." İlk reaktörün 2019, son reaktörün ise 2034 yılında kapatılacağı duyuruldu. İsviçre ve Avrupa Birliği Birliğe katılmamayı yeğleyen dört Avrupa ülkesi İsviçre, İzlanda, Lihtenştayn ve Norveç; Avrupa Birliği ile ilgili pek çok ekonomik ve yasal düzenlemeye ise kısmen de olsa katılım gösterdi. Bu ülkelerden İzlanda, Lihtenştayn ve Norveç, Avrupa Ekonomik Alanı aracılığıyla tek pazar düzenlemelerine katıldılar. İsviçre de benzer iki-taraflı antlaşmalar aracılığıyla Avrupa Birliği ile ilişkiler kurdu. Avrupa'nın tanınmış beş küçük devleti olan Andorra, Lihtenştayn, Monako, San Marino ve Vatikan ile yürütülen ilişkiler de Euro'yu ortak para birimi olarak kullanmaktan ve bazı diğer ekonomik iş birliği çalışmaları yapmaktan oluşur. İsviçre'de Avrupa Ekonomik Alanına üye olma konusunda 1992 yılı Aralık ayında yapılan referandum olumsuz sonuçlandı ve o zamandan beri Avrupa Birliği (AB) ve Avrupa ülkeleri ile ilişkiler ikili anlaşmalar yoluyla geliştirildi. İsviçre halkı, 2001 yılının Mart ayında, AB'ye katılım müzakerelerine başlamak için yapılan bir halk oylamasında da red kararı verdi. Son yıllarda, İsviçre, uluslararası rekabet gücünü artırmak amacıyla, ekonomik uygulamalarını büyük ölçüde AB ile uyumlu hale getirdi. Ekonomisi de her yıl istikrarlı şekilde artmaktadır. AB'ye tam üyelik İsviçre hükûmetindeki bazı üyelerin uzun dönemli bir hedefi olsa da, buna karşı başta muhafazakâr SVP tarafından desteklenen hatırı sayılır bir karşı çıkış vardır. Batıdaki Fransızca konuşan bölgelerde ve ülkenin diğer kısımlarındaki büyük kentlerde AB yanlısı bir eğilim olmasına karşın, halkın büyük bir kısmı bu eğilimi paylaşmaz. Hükûmet, AB ile ilişkileri yürütmesi amacıyla İsviçre Dışişleri Bakanlığı ve İsviçre Ekonomi Bakanlığı'ne bağlı bir Entegrasyon Dairesi oluşturdu. İsviçre'nin Avrupa'nın geri kalanından izole olmasının olumsuz sonuçları en aza indirmek için, Bern ile Brüksel arasında, ticari ilişkilerin serbestleştirilmesi çerçevesinde yedi ikili anlaşma imzalandı. Bu anlaşmalar 1999 yılında imzalandı ve 2001 yılında yürürlüğe girdi. İkili anlaşmaların bu ilk serisi kişilerin serbest dolaşımını içeriyordu. Dokuz alanı kapsayan ikinci bir dizi 2004 yılında imzalandı ve o zamandan beri uygulanmaktadır. İkinci seri ise Schengen Antlaşması ve Dublin Sözleşmesini içeriyor. İşbirliği konusunda başka alanlarda çalışmalar devam etmektedir. İsviçre, bir bütün olarak AB ile olumlu ilişkilerin sürdürülmesi ve yoksul Güney ve Orta Avrupa ülkeleri ile işbirliğini desteklemek için 2006 yılında 1 milyar franklık bir destekleme yatırımı yapma kararı aldı. Romanya ve Bulgaristan'ın son başvurularını desteklemek için 300 milyon franklık yeni bir paket için yeni bir referandum yapılması söz konusudur. İsviçre, ekonomik konularda AB'nin ve kimi zaman da uluslararası kurumların baskısı altında kalmaktadır. Bunun sonucunda, şimdiye kadar bankacılık alanındaki gizliliği azaltmak ve AB ile vergi paritesini eşitleyebilmek için vergi oranlarını yükseltmek zorunda kaldı. AB ile dört yeni başlık altında ortaklık için ön görüşmeler sürdürülmektedir: Bu başlıklar Avrupa ile elektrik enerjisi pazarının açılması, Avrupa Galileo GNSS sistemine katılım, Avrupa hastalık önleme merkezi ile işbirliği ve yiyecek ürünlerinin kaynak sertifikalarının tanınması konularını kapsamaktadır. 27 Kasım 2008 tarihinde, Brüksel'de Avrupa Birliği içişleri ve adalet bakanları, İsviçre'nin de 12 Aralık 2008'den itibaren Schengen alanına katıldığını duyurdu. Buna göre ülkenin sınır kapılarında gümrük kontrol noktaları kalacak fakat bunlar sadece ürünlerin geçişini kontrol etmek için kullanılacaktı. 29 Mart 2009 tarihinden bu yana sınır kapılarında insanlar için pasaport kontrolü yapılmamaktadır. Ancak polis gerekli gördüğü durumlarda hem sınır kapılarında hem ülke içinde kimlik ve pasaport kontrolü yapabilir. Nüfus yapısı İsviçre, Avrupa’nın bazı önemli kültürlerinin kavşak yerinde yer alır. Bu kültürler ülkenin dillerini ve kültürü önemli ölçüde etkiler. İsviçre’nin dört resmî dili vardır: Kuzey ve Orta İsviçre’de Almanca (64%); batıda Fransızca (20.4%); güneyde İtalyanca (6.5%); ve güneydoğuda Graubünden kantonunda küçük bir Romenş azınlık tarafından konuşulan Romanş (< 1%). Federal hükûmet dört resmî dili de kullanmak zorundadır. Federal Meclis’te bu dört dilde simültane tercüme yapılır. İsviçre’de konuşulan Almanca diyalekt grubuna genel olarak İsviçre Almancası denir. Ancak yazılı iletişimde ve radyo-televizyon yayıncılığında standart Yüksek Almanca kullanılır. Benzer şekilde İsviçre’nin diğer bölgelerinde de İsviçre Fransızcası ve Ticino diyalekti kullanılır. Ayrıca resmî diller (Almanca, Fransızca ve İtalyanca) diğer dillerden İsviçre dışında anlaşılmayan bazı terimleri (Fransızca’dan geçen Almanca Billette ) ve diğer dillerdekine benzer kelime kullanımlarını (İtalyanca azione, eylem anlamında değil Almanca Aktion gibi indirim anlamında kullanılır) ödünç almıştır. Her İsviçrelinin okulda kendi anadilinden başka İsviçre’nin resmî dillerinden birini öğrenmesi zorunludur. Bu nedenle İsviçrelilerin çoğu en azından iki dil bilir. Göçler Günümüz İsviçre'si -diğer birçok Batı Avrupa ülkesi gibi- göç alan bir ülkedir. İsviçre nüfusunun %23'ünü yabancı göçmenler oluşturur. Bugünkü Federasyon bölgeleri ve özellikle Zürih, çok önceden beri dışarı doğru büyük bir göç hareketinin hedefi idi. Endüstrileşme ile birlikte özellikle Alplerden de bir iç göç yaşandı. 1950'li yıllarda başlayan ve ülkeye bugüne kadar süren zenginliğini sağlayan hızlı ekonomik ve maddi büyüme göç dengesini ters çevirdi. Çalıştırmak için yabancı işçiler aranır oldu, sonraları, Yugoslavya'nın dağılması gibi süreçlerde sık sık İsviçre'ye politik göçmenler akın etti. Türkiye'den Batı Avrupa'ya ve aynı zamanda İsviçre'ye ekonomik göçmenler geldi. Son yıllarda ise İsviçre'deki işyerlerinde tercih edilen Almanların göçleri belirgin bir yükseliş gösterdi. 2011 yılında İtalyan vatandaşları toplam yabancılar içinde %16.3 ile en büyük kesimi oluştururken, ardından Almanlar (%14.9), Portekizliler (%12.0), Sırplar (%6.9), Fransızlar (%5.4) gelmektedir. Diğer küçük göçmen gruplarını ise Türkler, İspanyollar, Makedonyalılar, Avusturyalılar, İngilizler, Bosnalılar ve Hırvatlar oluşturur. 2011 yılı sonunda İsviçre'de toplam 1.814.800 yabancı pasaportlu yerleşimci bulunur. Yapılan istatistikler İsviçre pasaportu olmayan, dolayısıyla oturma izni ile yaşayan göçmenlerin miktarını göstermektedir. İsviçre çifte vatandaşlığa izin verdiği için İsviçre vatandaşlığına geçmiş olan çok sayıda göçmen de bulunmaktadır. İsviçre vatandaşı olmuş olan tahmini 700.000 kadar göçmen vatandaş ile birlikte toplam göçmen oranının nüfusun %30'una vardığı tahmin edilmektedir. İsviçre'de 45.000 kadarı İsviçre vatandaşı olmuş olan toplam 121.000 Türkiye uyruklu göçmenin yaşadığı tahmin edilmektedir. Sağlık İsviçre'de yaşayan herkesin özel sigorta şirketlerinden ve sağlık sigortası veren kuruluşlardan bir evrensel sağlık sigortası yaptırması zorunludur. Sistemin maliyeti yüksek oranlarda olmasına rağmen, sistem sağlık çıktıları açısından diğer Avrupa ülkeleri ile kıyaslandığında İsviçre en iyilerindendir. 2006 yılı araştırmalarına göre İsviçre yaşam beklentisi kadınlar için 84, erkekler için ise 79 yıldır. Dünya üzerindeki en yüksek yaşam kalitesi İsviçre'de bulunur. Ancak, GSYİH (Gayrisafi Yurt İçi Hasıla) harcamalarının %11,5'i (2003) sağlık harcamalarına gider. 1990'dan beri sürekli bir artış sağlanan hizmetlerin yüksek fiyatlara ulaştığı görülmektedir. Yaşlanan nüfus ve yeni sağlık teknolojileri ile sağlık harcamaları muhtemelen artmaya devam edecektir. Bununla birlikte, sağlığa yapılan harcamalar GSYİH'nın %11,4'ü (2010) ile Almanya ve Fransa (%11,6) ve diğer Avrupa ülkeleri ile eşit düzeyde özellikle yüksektir, ancak özellikle ABD'deki harcamalardan (%17,6) daha düşüktür. Şehirleşme Nüfusun üçte ikisi ile dörtte üçü arasındaki (farklı kaynaklarda farklı oranlar verilmesinin nedeni şehir tanımından kaynaklı olabilir) büyük bir kısmı şehirlerde yaşar. İsviçre sadece 70 yıl içerisinde kırsal bir ülkeden kentsel bir ülkeye dönüştü. 1935 yılından itibaren gerçekleşen kentsel gelişim önceki 2000 yıl süresince gerçekleşen gelişimin toplamıyla aynı seviyededir. Bu kentleşme sadece İsviçre platolarında değil, aynı zamanda Jura ve Alp Dağları'nın eteğindeki tepelerde de etkili oldu. Bunda hızla büyüyen şirketlerin toprak kullanımının rolü vardır. 21. yüzyılın başlangıcında, nüfus, kentsel alanlarda, kırsal alanlardan çok daha fazla artış gösterdi. Ancak son yıllarda şehirlerden uzaklaşma şeklinde yeni bir eğilimin ortaya çıkmakta olduğu da görülmektedir. İsviçre büyük, orta ve küçük şehirlerden oluşan tamamlayıcı bir kentsel ağa sahiptir. Ovalar kilometrekare başına 450 insan düşecek şekilde oldukça yoğun bir nüfusa sahiptir. En büyük kentsel alanları Zürih, Cenevre, Lozan, Basel ve Bern şehirleri oluşturmaktadır. İsviçre'nin en büyük şehri 389.992 kişinin yaşadığı (30 Eylül 2011), çevre bölgeleri ile birlikte 1.132.237 kişinin yaşadığı Zürih'tir. Diğer büyük şehirler ise 194.245 merkez nüfusu ile Cenevre, 171.832 merkez nüfusu ile Basel, 130.515 merkez nüfusu ile Lozan ve 125.681 merkez nüfusu ile Bern'dir. Uluslararası kıyaslamalara göre bu kentsel alanlar, üzerinde yaşayan insan sayısına kıyasla hesaplanabilecek olandan daha fazla önem taşırlar. Zürih ve Cenevre yaşanabilecek, yaşam kalitesinin en yüksek olduğu yerlerdendir. Ulaşım İsviçre'de 64.855 km kara yolu bulunur. Bunun 1.057 km'si milletlerarası kara yolu şebekesine bağlıdır. Demir yollarının toplam uzunluğu 4.991 km'dir. Bunun dışında 830 km özel hatlar bulunur. Deniz ticaret filosu 30 gemiden meydana gelmiş olup, 294.304 groston yük kapasitelidir. En önemli limanı Basel'dir. Demir yolları İsviçre'de ilk demir yolu 1847 yılında Zürih ve Baden arasında toplam 30 km uzunluğunda inşa edildi. İlk önce demir yollarının merkezi planlanıp işletilmesi kararlaştırıldı (1848 Anayasası) fakat sürecin yavaş ilerlemesi üzerine 1852 yılında parlamento inşa sorumluluğunu özel firmalardan yararlanma izni ile birlikte kantonlara bıraktı. Bu gelişmeleri izleyen 30 yıl içerisinde ülkeye 2.500 km uzunluğunda tren rayı döşendi. Günümüzde İsviçre, Monako ve Vatikan gibi küçük devletler hariç tutulduğunda Avrupa'nın en yoğun demir yolu ağına sahip ülkesidir (122 m/km²). İsviçre'de toplu ulaşım bağlantısına erişimi olmayan hemen hiçbir yerleşim yeri yoktur. Avrupa'nın en yüksek yerleşim yeri Juf'a (Graubünden kantonu) bile günde 8 kez toplu ulaşım taşıtları seferleri yapılmaktadır. Ülkedeki standart demir yolları 3.778 km. uzunluğunda olup bunun sadece 10 km'si elektrikli değildir. Buna ek olarak dar demir yollarının toplam uzunluğu 1.766 km'dir. Toplam 3.007 km. uzunluğunda demir yolu ağı ve yıllık 300 milyon yolcu kapasitesi ile İsviçre Federal Demir Yolları (Schweizerischen Bundesbahnen (SBB)) ülkenin en uzun ve önemli demir yolu ağına sahiptir. BLS AG ise 440 km'lik ağ ile ülkenin en önemli ikinci demir yolu operatörüdür. Ayrıca ülkede demir yolu işleten 47 özel firma bulunmaktadır. Dağlık coğrafyasından dolayı İsviçre'de ayrıca birçok füniküler ve teleferik hattı da bulunmaktadır. Kara yolları Nüfusun yoğun olduğu bölgelerin büyük bir bölümü en yakın otoyola en fazla 10 km uzaklıkta bulunmaktadır. Toplam motorlu taşıt yolu 71298 km'dir. Bunun 1.758 km'sini ana otoyollar oluşturur. İsviçre'deki hanelerin 5'te 1'inin motorlu taşıt sahibi olmaması ülkenin gelişmiş toplu taşıma ağına bağlanmaktadır. Bu oran şehirlerde %43'e kadar yükselmektedir. İsviçre'de genel olarak otoyolların ücretsiz olmasına karşın yılda bir kez 40 İsviçre frankı ulusal otoyol vergisi ödenir. İsviçre otoyollarında 120 km/saat ana yollarda 80 km/saat ve şehir içi yollarda 50 km/saat ve bazı yerleşim yerlerinde 30 km/saat hız limiti bulunur. Hava ulaşımı İsviçre'nin yolcu kapasitesi bakımından ana ve en büyük havalimanı Zürih yakınlarında bulunan Zürih-Kloten havalimanıdır. Diğer önemli havalimanları Basel ve Cenevre havalimanlarıdır. Basel Havalimanı kısmen Fransa toprakları üzerine inşa edilmiş olup Almanya'nın Freiburg ve Fransa'nın Mulhouse şehirleriyle ortak kullanılır. Ayrıca Avrupa içi uluslararası uçuşların gerçekleştiği Bern ve Lugano bölgelerinde iki havalimanı daha vardır. Bunlara ek olarak İsviçre genelinde birçok sivil havaalanı da bulunur. Graubünden'de bulunan Samedan havaalanı ayrıca Avrupa'da bulunan havaalanları içerisinde en yüksek rakıma (1.707 m) inşa edilenidir. İsviçre merkezli en önemli hava yolu firması 2005 yılında Lufthansa tarafından satın alınan Swiss Air'dir. Eğitim ve bilim İsviçre anayasası eğitim sistemi ile ilgili yetkiyi kantonlara vermiş olduğu için, eğitim sisteminde büyük bir çeşitlilik vardır. İsviçre'de hem devlet okulları hem de özel okullar bulunur ki, bunların bir kısmı yabancı özel okullardır. Tüm kantonlarda okula en küçük başlama yaşı altıdır, ancak bazı kantonlar çocukların dört veya beş yaşında ücretsiz ana sınıflarına gitmesini destekler. İlkokul, okula bağlı olarak dört, beş veya altı yıldır. Geleneksel olarak okullarda öğretilen ilk yabancı dil ülkedeki diğer resmî dillerden biridir. Ancak son yıllarda (2000) birkaç kantonda İngilizce birinci olarak öğretilen yabancı dil yapılmıştır. İlkokulun bitiminden sonra (veya ortaokula başladıklarında) öğrenciler kapasitelerine göre birkaç gruba (genellikle A, B, C olarak üç gruba) ayrılırlar. En hızlı öğrenenler daha ileri seviyedeki sınıflar ve matura için hazırlanırken diğerleri daha yavaş bir eğitimle ihtiyaçlarına en uygun mesleklere göre yönlendirilmeye çalışılırlar. İsviçre'de 12 üniversite vardır. Bunların 10'u kantonlar seviyesinde desteklenir ve genellikle teknik olmayan alanlarda hizmet verirler. İsviçre'deki ilk üniversite Basel Üniversitesi'dir. 1460'ta tıp fakültesi ile birlikte kurulan üniversite geleneksel olarak kimya ve tıp araştırmaları konusunda uzmanlaşmıştır. İsviçre'nin en büyük üniversitesi 25 bin öğrencisi olan Zürih Üniversitesi'dir. Federal hükûmet tarafından finanse edilen iki enstitü bulunmaktadır: Zürih'te bulunan ETH Zürih ile Lozan'da bulunan EPFL. Her iki enstitü de bilim dünyasında uluslararası üne sahiptir. Bu üniversitelerin dışında çok sayıda Uygulamalı Bilimler Üniversitesi bulunur. Yönetim ve işletme gibi alanlarda St. Gallen Üniversitesi ile Lozan'daki International Institute for Management Development ülkenin başta gelen okulları olup, uluslararası bir üne de sahiptir. İsviçre yükseköğrenim düzeyinde yabancı öğrenci oranı açısından Avustralya'dan sonra ikinci sırada gelir. Sayısız uluslararası kuruluşa ev sahipliği yapan İsviçre, bu özelliğine yakışır şekilde, Cenevre'de yer alan, 100'den fazla ülkeden gelen ve yüzde 80'i yabancı öğrencilerden oluşan Graduate Institute of International and Development Studies adlı yüksek enstitüye de ev sahipliği yapar. Politik bilimler, uluslararası ilişkiler, hukuk gibi alanlarda uzmanlaşmış olan kuruluş, sadece kıta Avrupa'sının bu alanlardaki en eski okulu değil aynı zamanda en prestijli olanıdır. Birçok Nobel Ödülü de İsviçreli bilim adamlarına verilmiştir. Bunlar arasında Bern'de çalıştığı sırada Özel görelilik kuramını geliştiren ünlü bilim insanı Albert Einstein'ı<ref>John Snygg, A New Approach to Differential Geometry Using Clifford's Geometric Algebra , sf. 38</ref> başta saymak gerekir. Son yıllarda Vladimir Prelog, Heinrich Rohrer, Richard Ernst, Edmond Fischer, Rolf Zinkernagel ve Kurt Wüthrich gibi çok sayıda bilim insanı Nobel Ödülü almıştır. Bugüne kadar çeşitli alanlarda toplam 113 Nobel Ödülü İsviçre'ye giderkenNobel prizes in non-science categories included. bunlardan 9'u Nobel barış ödülü olmuştur. Cenevre ve Fransa'daki sınır komşusu Ain ortaklaşa olarak dünyanın en büyük laboratuvarına sahiptir. CERN adındaki bu laboratuvar parçacık fiziği çalışmaları için oluşturulmuştur. Bir diğer önemli bir araştırma merkezi olan Paul Scherrer Institute'dır. Bugüne kadar çok sayıda bilimsel keşif de İsviçre laboratuvarlarından dünyaya yayılmıştır. Bunlara arasında LSD, Atomik kuvvet mikroskobu (Nobel ödüllü) ve Velcro tanınan örneklerdir. Bunların dışında yeni dünyaların keşfini sağlayan Auguste Piccard'ın basınçlı balonu ve okyanusların en derin yerlerine kadar ulaşmamızı sağlayan Jacques Piccard'ın Bathyscaphe'ı de vardır. İsviçre Uzay Ofisi değişik uzay teknolojileri ve programları ile uğraşan bir kurumdur. Bu kurum aynı zamanda Avrupa Uzay Ajansının 1975'teki 10 kurucusundan biri ve ESA bütçesinin 7. büyük destekçisidir. Özel sektörde de Avrupa'nın en büyük uzay teknolojisi malzemeleri üreten RUAG ve Maxon Motor gibi kuruluşlar uzay endüstrisi alanında faaliyet gösterir. Din İsviçre’de ülke çapında bir devlet dini olmasa da Cenevre ve Neuchâtel kantonlarının dışındaki tüm kantonlarda vergilendirme yoluyla Roma Katolik, Eski Katolik ya da İsviçre Reform Kiliseleri desteklenir. 2010 yılında yapılan nüfus sayımı sonuçlarına göre İsviçre’de en etkili dini gruplar %38,8 ile Roma Katolik Kilisesi ve %30,9 ile çeşitli Protestan mezheplerdir. Göçmenlik ile birlikte %4,5'lik bir Müslüman nüfus ile %2'lik bir Ortodoks nüfus da yerleşmiştir. Hristiyan olmayan dinler de küçük oranlarda bulunmaktadır. (%0,38 Hinduizm, %0,29 Budizm, %0,25 Yahudilik ve %4,3 bilgi vermeyen) 2010'da yapılan bir kamuoyu yoklamasına göre halkın %44'ü Teist iken, %39'u "ruh veya bir yaşam gücüne" inanmakta, %11'i ise Ateist olduğunu belirtmektedir. Greeley ise tanrıya inanmayanların nüfusa oranını %27 olarak tespit etmiştir. Farklı dinlere sahip bir nüfusa sahip olan İsviçre’nin istikrarlı ve müreffeh bir ülke olması, bu ülkenin bir konsensüs ya da eştoplumsallaştırmacı devlet olarak tanımlanmasına yol açmıştır. Tarihsel olarak ülke Katolikler ve Protestanlar arasında yaklaşık olarak dağılır. Hatta Appenzell gibi bazı kantonlar resmî olarak Katolik ve Protestan bölümlere ayrılır, hatta birçok köyün girişinde baskın olan din, "bu köy Katoliktir/Protestantır" tabelalarıyla belirtilir. Ancak bazı genel modeller de bulunur. Büyük şehirler arasında Bern, bankacılık merkezi Zürih ve Basel’de Protestanlık baskınken Luzern gibi diğer şehirler çoğunlukla Katoliktir. Cenevre ilk Calvincilik merkezi olarak tanınmıştır ve dünya üzerinde Fransızların çoğunluğunun Katolik olmasına karşın Fransız İsviçresi'nin çoğunluğu Protestandır. Diğer yandan İsviçre’nin kuruluşunda bulunan Almanca konuşulan Schwyz, Uri ve Unterwalden kantonlarıyla İtalyanca konuşulan Ticino kantonu genelde Katoliktir. Kilise ve devletin tümüyle birbirinden ayrılmasını öngören bir referandum %78 gibi yüksek bir oranla reddedildi. 29 Kasım 2009'da minare inşaatlarının yasaklanması hakkında yapılan referandum sonucu bu tarihten sonra yeni minare yapımı yasaklandı. Ülkede referandum tarihi itibarıyla var olan dört minare, karardan etkilenmedi. Kültür İsviçre’nin kültürü komşuları tarafından çok etkilendiyse de yıllar boyunca önemli bölgesel farklılıklar gösteren kendine özgü bir kültür oluşmuştur. Özel olarak Fransızca konuşulan bölgeler Fransa’ya, Almanca konuşulan bölgeler Almanya’ya ve İtalyanca konuşulan bölgeler de İtalya’ya, ülkelerindeki diğer bölgelerden daha yakındır. İsviçre’deki kuvvetli bölgecilik nedeniyle homojen bir İsviçre kültüründen söz etmek mümkündür. Kültürel olarak aktif olan birçok İsviçreli, ülkelerindeki kısıtlı olanaklar nedeniyle yurt dışına çıkmayı tercih etmiştir. Aynı zamanda İsviçre’nin tarafsızlığı ve düşük vergi oranları da tüm dünyadan birçok yaratıcı insanı bu ülkeye çeker. Savaş zamanlarında siyasi sığınma geleneği birçok sanatçının bu ülkeye gelmesinde yardımcı olurken günümüzde bunu düşük vergi oranları sağlar. Gelenekler Gelenekler İsviçre kültürünün görünmeyen fakat çok katmanlı yapısının bir parçasıdır. Gelenekler halk kültürünün bir parçası olarak oldukça dağınık yerel ve bölgesel bir görünüm arz ederler. Ancak Karnavallar, Paskalya ve Noel kutlamaları gibi bazı durumlarda bu aşırı yerelliği aşarlar. Basel Karnavalı ve Luzern Karnavalı gibi karnavallarda müzik, dans ve çeşitli halk şiirleri çok çeşitli biçimlerde sergilenir. İsviçre 2008 yılında UNESCO'nun Somut olmayan kültürel mirasın korunması sözleşmesi (2003) ve Kültürel ifadelerin çeşitliliğinin korunması ve geliştirilmesi sözleşmelerini imzaladı. İsviçre'deki geleneksel kutlamaların bazı örnekleri: Luzern Karnavalı, Unspunnen taşı fırlatma yarışması, Sechseläuten ve Fête des Vignerons. Edebiyat 1291'de Konfederasyon kurulduğunda, sadece Almanca konuşulan bölgelerde edebiyatın erken formları Almanca olarak meydana gelmeye başladı. 18. yüzyılda, Fransızca konuşan müttefiklerin etkisi eskisinden daha belirginken; Fransızca, Bern ve çevresinin popüler dili oldu. İsviçre Alman edebiyatının klasikleri arasında Jeremias Gotthelf (1797-1854) ve Gottfried Keller (1819-1890) sayılabilir. Ayrıca 20. yüzyılda İsviçre edebiyatının tartışmasız devi olan Friedrich Dürrenmatt'ın, Die Physiker (The Physicists) ve Das Versprechen (The Pledge) adlı eserleri Hollywood filmi olarak sinemaya uyarlandılar.Çağdaş İsviçre-Alman Edebiyatına Genel Bir Bakış , Yıldız Ecevit, Ankara Ün. Önde gelen Fransızca konuşan yazarlar arasında Jean-Jacques Rousseau (1712-1778) ve Germaine de Staël (1766-1817) sayılabilir. Daha yakın tarihte yaşamış olan yazarlardan biri de Charles Ferdinand Ramuz'dur. Charles Ferdinand Ramuz, eserlerlerinde köylülerin ve dağ sakinlerinin yaşamlarını ve onların zor çevre koşullarındaki yaşantılarını anlatır. İsviçre edebiyatına İtalyanca ve Romanşça konuşan yazarlar da katkıda bulunur ancak diğerlerine göre bu oran daha azdır. Büyük olasılıkla İsviçre edebiyatının en ünlü eseri Heidi'dir. Heidi, Alpler'de dedesiyle yaşayan yetim bir kızın öyküsünü anlatır. Tüm zamanların en popüler çocuk romanlarından biridir ve İsviçre'nin bir simgesi durumuna gelmiştir. Yaratıcısı Johanna Spyri (1827-1901), benzer konularda birçok kitap yazmıştır. Resim ve heykel 16. yüzyılda İsviçre'de resim sanatı Protestanlıktan yoğun şekilde etkilendi. O zamandan bu yana birkaç İsviçreli sanatçı uluslararası başarılar elde etti. Johann Heinrich Füssli 18. yüzyılda yaptığı grotesk-fantastik resimlerle İngiltere'de Henry Fuseli adıyla ünlendi. 19. yüzyılda adını duyuran sanatçılar arasında ise Arnold Böcklin, Albert Anker ve Ferdinand Hodler'in adlarını saymak mümkündür. 20. yüzyılda Alberto Giacometti uluslararası bir isim oldu. Jean Tinguely ise eski metallerden yaptığı hareketli ve karmaşık heykelleri ile sanat dünyasını etkiledi. İsviçre'deki resim sanatının en önemli ismi olarak ise sık sık Paul Klee'den bahsedilir. Johannes Itten'nin renk çalışmaları ve öğretisi de yine sanat dünyasında öne çıktı. Tiyatro İsviçre'nin Almanca konuşulan bölgesindeki en saygıdeğer tiyatrosu Schauspielhaus Zürich'tir. 1892'den beri tiyatro binası olarak kullanılan bu binada Bertolt Brecht, Max Frisch ve Friedrich Dürrenmatt'ın çok sayıda oyunu sahnelendi. Almanca konuşulan ülkelerde yılın tiyatrosunu seçen Theater heute dergisi bu tiyatroyu 2002 ve 2003 yılında yılın tiyatrosu seçti. 1891 yılında açılan Opernhaus Zürich ise çok sayıda ilk sahnelemeye ev sahipliği yapan bir opera binasıdır. Çok sayıda uluslararası opera yıldızı bu sahnede düzenli konserler verir. Salonda başlangıçta tiyatro oyunları da sergilenirken, Schauspielhaus'un açıklamasından sonra sadece opera, operet ve bale gösterimlerine ayrıldı. Bunların dışında Basel Tiyatrosu, Bern tiyatrosu ve Dadaizmin doğduğu Cabaret Voltaire'i de önemli sahneler olarak saymak gerekir. Müzik İsviçre'nin geleneksel müziği, 17. ve 19. yüzyıllarda şekillenmiş olan, dini ilahiler ve pastoral halk şarkılarından oluşmaktadır. 20. yüzyılda ise Arthur Honegger, Othmar Schoeck ve Frank Martin gibi ünlü bestecilerin yetişmesi, ülkenin evrensel müzik açısından da gelişmesini sağlamıştır. Yılda bir Luzern'de düzenlenen Luzern Festivali önemli bir müzik etkinliğidir. Diğer şehirlerde de benzer müzik festivalleri düzenlenir. Montrö Caz Festivali de bahsedilmesi gereken önemli bir festivaldir. Bunun dışında dünyanın başlıca açık hava konserleri de bu ülkede yapılır. Bunların dışında 1950'lerden beri Pop ve Rock alanında oldukça canlı bir müzik hareketliliği görülür. Özellikle 70'li yıllardan sonra ülkenin Almanca konuşulan kesimlerinde yerel lehçelerle yapılan pop ve rock tarzı çalışmalarda büyük bir artış olmuştur. Yerel lehçelerde müzik çalışmaları bugün her müzik alanında görülmektedir. Başarılı pop ve rock müzikçilerine DJ Bobo, Patrick Nuo, Stephan Eicher, Krokus, Yello, The Young Gods, Gotthard ve Andreas Vollenweider örnek verilebilir. İsviçre, Eurovision Şarkı Yarışmasını iki defa kazanmıştır: İlk defa 1956'da Lys Assia ile, ikinci defa ise Céline Dion ile. Bunun dışında her dilin konuşulduğu bölgede oldukça değişik sayıda halk müzik türleri vardır. Sinema Avrupa'nın sinema tarihine bakılırsa İsviçre sineması en genç sinemalardan biri sayılabilir. İlk olarak 1930'larda bazı hırslı rejisörlerin ve yapımcıların ülkeye göç etmesi ile ilk film girişimleri gerçekleşti. 1950'lere kadar çıkan en önemli rejisör olarak Avusturya'dan ülkeye göç eden ve 4 Oscar almayı başaran ve çok sayıda uluslararası başarı sağlayan Leopold Lindtberg'den söz edilebilir. Diğer Avrupa ülkelerinde de olduğu gibi İsviçre'de de sinema devlet desteğine bağımlıdır. Buna karşın devlet sübvansiyonları sınırlı miktardadır. Uluslararası üne sahip çok az İsviçre filmi vardır. Bunun nedenleri arasında aynı dili konuşan çevre ülkelerin sinemalarının varlığı ve ABD film ve TV dizilerinin güçlü rekabetinden söz edilebilir. Sinemalarda ABD yapımı filmler ağırlıktadır. Sinema giriş ücretleri ise Avrupa'da en yüksek ülkelerden biridir. İsviçre üretimi olan en ünlü filmlerden biri Die Schweizermacher adlı komedi filmidir. Dikkate değer diğer komediler arasında Daniel Schmid'in yönettiği Beresina oder Die letzten Tage der Schweiz ile Urs Odermatt'ın yönettiği Gekauftes Glückün adı verilebilir. Trajedi tarzında Fredi M. Murer'in Höhenfeueri, drama tarzında Yves Yersin'in Les petites fuguesi başarılı örnekler olarak gösterilebilir. Xavier Koller'in Umuda Yolculuku ise 1991'de Oscar kazandı. Bu film bir Alevi ailenin daha iyi bir yaşama ulaşabilmek için Türkiye'den İsviçre'ye kaçışını anlatıyordu. İsviçreli rejisör Marc Forster'un yönettiği Kesişen Yollar filmindeki oyunuyla Halle Berry Oscar kazanan ilk Afroamerikan kadın oyuncu oldu. Uluslararası sinema piyasasındaki en başarılı yapımcı olarak sayılabilecek olan Arthur Cohn dört defa Oscar'a aday gösterildi ve üç kez En İyi Belgesel Film Akademi Ödülü'nü aldı. İsviçre'nin çeşitli şehirlerinde yılda bir film festivalleri düzenlenir. Solothurn Film Festivali ödüllerini Ocak sonunda dağıtır. Locarno Uluslararası Film Festivali her yıl Ağustos ayında yapılır ve dünyanın en önemli film festivallerinden biri sayılır. En yeni film festivali ise 2005'ten bu yana yapılmaya başlanan Zürih Film Festivalidir. Medya Basın özgürlüğü ve ifade özgürlüğü hakkı İsviçre Federal Anayasası'nda güvence altına alınmıştır. İsviçre Haber Ajansı, dört ulusal dilde üç saat siyaset, ekonomi, toplum ve kültür alanlarında haber yayınlar. İsviçre Haber Ajansı, neredeyse tüm İsviçre medyası ve birkaç düzine yabancı medyayla, kendi haberleriyle hizmet sunmaktadır. İsviçre'nin en büyük gazeteleri arasında, Almanca dilinde yayımlanan Tages-Anzeiger ve Neue Zürcher Zeitung ile Fransızca dilinde yayımlanan Le Temps vardır. Ama hemen hemen her şehirde en az bir yerel gazete bulunur. Ülkedeki kültürel çeşitlilik gazeteler için çok büyük yararlar sağlar. Hükûmet, özelikle finans ve lisans nedeniyle yayın medyasından daha çok basılı medya üzerinde denetim sahibidir. İsviçre Yayın Kurumu, radyo ve televizyon programlarının yayın ve yapımı ile finanse edilir. Televizyon programları Cenevre, Zürih ve Lugano'da, radyo programları altı merkez ve dört bölgesel stüdyoda üretilmektedir. Kapsamlı bir kablo ağı da İsviçrelilerin komşu ülkelerdeki programlara erişmesini sağlar. Spor Kayak, snowboarding ve dağcılık İsviçre'deki en ünlü sporlardandır, ülkenin doğası bu tür aktivitelere oldukça elverişlidir. St. Moritz'de bobsledin bulunmasıyla, kış sporları 19. yüzyılın ikinci yarısından beri yaygınlaşmaya başladı. İlk Dünya Kayak Şampiyonası 1931 yılında Mürren'de ve 1934 yılında Saint-Moritz da yapıldı. Saint-Moritz aynı zamanda 1928'deki ikinci Kış Olimpiyat Oyunları ile 1948'deki 5. Kış Olimpiyatlarına da ev sahipliği yaptı. Futbol İsviçre'de sevilen bir spordur, birçok İsviçreli Nati adını verdiklerini millî takımlarının sadık destekçisidir. İsviçre, Avusturya ile ortak olarak 2008 Avrupa Futbol Şampiyonası'na da ev sahipliği yaptı. Futboldan sonra en sevilen spor buz hokeyidir ve birçok İsviçreli League A'da yarışan buz hokeyi takımlarından birinin destekçisidir. İsviçre, 2009 yılında Dünya Buz Hokeyi Şampiyonası'na 10. defa ev sahipliği yaptı. League A, Avrupa'da en çok ilgiyle izlenen buz hokeyi ligidir. Avrupa Buz Hokeyi Şampiyonası da ilk kez 1910'da Birleşik Krallık, Almanya ve Belçika'nın da katılımıyla İsviçre'de yapıldı İsviçre'de bulunan çok sayıda göl yelken sporunu cazip kılar. Ülkenin ikinci büyük gölü olan Cenevre Gölü'nden ilk olarak Amerika Kupası'nı 2003'te kazanıp 2007'de de elinde tutmayı başaran Alinghi yelken takımı çıktı. Tenis sporu da son yıllarda giderek popülerleşen bir spordur ve Martina Hingis ve Roger Federer gibi İsviçreli sporcular çok defa Grand Slam elde ettiler. Motor sporları ve aktiviteleri, 1955 Le Mans faciasından sonra İsviçre'de yasaklandı. Sadece Tırmanma Yarışı bir istisna olarak kaldı. Ancak 2007'de bu yasak kaldırıldı. Bu dönemde dahi, Clay Regazzoni, Sébastien Buemi, Jo Siffert gibi başarılı pilotlar ile Dünya Turing Otomobil Şampiyonası'nda başarılar elde eden Alain Menu gibi pilotlar çıktı. 2007-08 döneminde Neel Jani'nin pilotluğunu yaptığı İsviçre A1 Grand Prix ekibi, A1 Grand Prix Kupası'nı elde etmeyi başardı. Yine İsviçreli motosiklet yarışçısı Thomas Lüthi 2005'te 125cc kategorisinde MotoGP dünya şampiyonluğunu kazandı. Geleneksel İsviçre sporlarının en çok tanınanı bir tür güreş olan schwingen'dir. Bu güreş, orta İsviçre kantonlarının kırsal kesimlerinde oldukça eski bir geleneksel spordur ve bazıları tarafından bir ulusal spor olarak kabul edilir. Hornussen bir diğer yerel spordur ve beyzbol ile golf karışımı bir spora benzer. Taş fırlatma da ağır bir taşı fırlatmaya dayanan bir diğer yerel spordur. Bu sporun tarih öncesi dönemlerden beri Alpler'de yaşayan insanlar arasında yapıldığı ileri sürülse de, bu spora ilişkin ilk yazılı kayıtlar 13. yüzyılda Basel'de bulunmuştur. İsviçre, aynı zamanda 83.5 kiloluk Unspunnen taşı'' denilen bir taşın atıldığı Unspunnen Festivali'nin de merkezidir. İsviçre mutfağı İsviçre mutfağı çok yönlüdür. Fondü, raklet veya rösti gibi bazı yemekler ülke genelinde kullanılsa da, her bölgenin, yörenin iklimine ve kültürel farklılıklarına göre değişik türleri gelişmiştir. Geleneksel İsviçre mutfağı diğer Avrupa ülkelerinin mutfaklarına da benzer, Gruyeres ve Emmental vadilerinde tamamen yöresel olan süt ürünleri peynirler bulunur. Bu tür mutfak ürünleri İsviçre'nin batısında oldukça fazla türde bulunur. Çikolata, 18. yüzyıldan beri İsviçre'de üretilir. 19. yüzyılın sonlarında temperleme gibi birçok teknolojik tekniğin gelişmesi ile İsviçre çikolatasının kalitesi arttı ve dünya çapında oldukça büyük bir ün kazandı. Ayrıca Daniel Peter tarafından 1875 yılında çok büyük bir atılım yapılarak sütlü çikolatayı icat edildi. Dünya çapında İsviçre en çok çikolata tüketen ülkedir. İsviçre'de en ünlü alkollü içecek şaraptır. İsviçre toprak, hava, rakım ve ışık zenginliği sebebi ile üzüm çeşitliliğinde oldukça zengindir. İsviçre şarabı, beyaz şaraplar özellikle Valais ve Vaud şarapları, Cenevre ve Ticino'da üretilmektedir. İsviçre üzüm bağları, Roma döneminden beri dünya çapında ünlüdür. En yaygın çeşitleri Chasselas (Valais Fendant olarak da adlandırılır) ve Pinot Noir'dir. Merlot, Ticino'da üretilen en ünlü çeşitlerdendir. Mimarlık İsviçre, her iki dünya savaşına da girmeyerek tarafsız kalabildiği için, çok sayıda tarihi anıt hala ayakta durur. 12. yüzyılın Romanesk sanatının güzel örnekleri Basel Manastırı ile Sion, Chur, Cenevre ve Lozan katedrallerinde görülebilir. Bu zengin sanat tarzı iyi korunmuş birçok şato ve kalede de görülebilir. Schaffhausen, Zug ve Zürih'teki kiliseler Gotik, Einsiedeln Manastırı ile St. Gallen ve Solothurn'daki katedraller ise Barok mimari ürünleridir. Rönesans döneminde ise birçok mimar, özellikle Ticino'da eserler inşa etmiştir. İsviçre mimarlığının 20. yüzyıldan önceki en önemli mimarı Francesco Borromini (1599-1667), aynı zamanda Barok mimarinin de önemli bir temsilcisidir. 20. yüzyılın en tanınan İsviçreli mimarı ise Le Corbusier adıyla tanınan Charles Edouard Jeanneret (1887-1965) olmuştur. Ünlü mimar Avrupa'dan Hindistan ve Rusya'ya kadar dünyanın pek çok yerinde önemli eserler inşa etti. Günümüz mimarlarından Mario Botta İsviçre ve yurt dışında çok sayıda müze ile kilise, banka ve Lugano terminali gibi eserler inşa etti. Jacques Herzog und Pierre de Meuron'un kurdukları Herzog & de Meuron mimarlık firması da Londra'daki Tate Modern binası ve Çin'deki Pekin Ulusal Stadyumu gibi eserleri inşa etmiş ve 2001 yılında Pritzker Mimarlık Ödülünü almayı başarmıştır. En önemli eseri Therme Vals sayılan Peter Zumthor ise aynı ödülü 2009 yılında alan bir başka İsviçreli mimar oldu. Tatil günleri İsviçre Ulusal Günü olan 1 Ağustos dışındaki tatil günleri, kantonlar tarafından birbirinden bağımsız olarak belirlenir. Resimler Kırsal görüntüler Şehirler Yapılar Ulaşım Notlar Kaynakça Dış bağlantılar İsviçre resmî siteler İsviçre Konfederasyonunun Federal Hükûmeti İsviçre Federal İstatistik Bürosu Tarih İsviçre Tarihi: Başlıca Dokümanlar İsviçre’nin tarihsel sözlüğü (Almanca, Fransızca ve İtalyanca) Referans Çevrimiçi harita İsviçre interaktif haritası İsviçre Yaşam tarzı rehberi İsviçre çevrimiçi haritaları Resmî telefon rehberi Medya Neue Zürcher Zeitung, Almanca İsviçre günlük gazete Le Temps, Fransızca İsviçre günlük gazete Corriere Del Ticino , İtalyanca İsviçre günlük gazete Pusula Zeitung , İsviçre'de Türkçe yayın yapan gazete Haber Podium , İsviçre'de Türkçe yayın yapan gazete Turizm İsviçre Turizm, ulusal turizm kuruluşu Schweizbilder , İsviçre’nin 10.000’den fazla resmini barındıran site Alpler ülkeleri Orta Avrupa Avrupa ülkeleri Federal ülkeler Fransızca konuşan ülkeler Almanca konuşan ülkeler Denize kıyısı olmayan ülkeler İtalyanca konuşan ülkeler Liberal demokrasiler 1291'de kurulan bölgeler ve ülkeler Batı Avrupa Uluslararası Frankofoni Örgütü üyesi ülkeler Orta Avrupa ülkeleri
2062
https://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0svi%C3%A7re%20Ulusal%20Mar%C5%9F%C4%B1
İsviçre Ulusal Marşı
İsviçre Ulusal Marşı İsviçre'nin ulusal marşıdır. Orijinali Almanca olan marş, sonradan İsviçre'nin öteki resmî dillerine de çevrilmiştir ve 1 Nisan 1981'de resmî olarak ülkenin ulusal marşı ilan edilmiştir. Ulusal marşlar Ulusal Marşı
2067
https://tr.wikipedia.org/wiki/Japonya
Japonya
Japonya (, Nihon ya da Nippon, resmî adı (), Nihon-koku ya da ), Doğu Asya'da bir ada ülkesidir. Büyük Okyanus'ta bulunan Japonya Japon Denizi'nden Çin, Kuzey Kore, Güney Kore ve Rusya'nın doğusuna, kuzeyde Ohotsk Denizi'nden güneyde Doğu Çin Denizi'ne ve Tayvan'a kadar uzanır. Japonca adını oluşturan kanji karakterler "güneş" ve "köken" anlamına gelir. Bu nedenle Japonya "Doğan Güneşin Ülkesi" diye de bilinir. Japonya coğrafî yapısı bakımından 6.852 adadan oluşan bir takımadadır. Bu adaların en büyükleri olan Honshu, Hokkaido, Kyushu ve Shikoku adaları ülkenin %97'sini oluşturur ve genellikle ev adaları olarak anılır. Ülke sekiz bölgede 47 prefektörlüklere ayrılmıştır; Hokkaido en kuzey eyaleti ve Okinawa ise en güney eyaletidir. Japonya, Endonezya'dan sonra 2. en kalabalık ada ülkesidir. Adaların çoğu dağlıktır ve bazıları yanardağlardan oluşur. Japonya'nın en yüksek dağı olan Fuji Dağı bir yanardağdır. Japonya yüzde 98,5'i Japon olan 126 milyonluk nüfusuyla dünyanın nüfus açısından on birinci en kalabalık ülkesidir. Honshu'da bulunan Büyük Tokyo Metropolü, fiili başkent Tokyo ve bulunduğu alan çevresinde bulunan prefektörlükler ve şehirlerle birlikte 30 milyonunun üzerindeki nüfusuyla dünyanın en büyük metropoliten alanıdır. Arkeolojik araştırmalar Paleolitik çağın son döneminden beri insanların Japon adalarında yaşadığını gösterir. Yazılı tarihte Japonya'nın adı ilk olarak 1. yüzyıldan kalma Çin metinlerinde geçer. Japonya'nın tarihi dış dünyadan etkilendikten sonra çok uzun yıllar boyunca tecrit edilmesiyle şekillenmiştir. 12. yüzyıldan 1868'e kadar Japonya, İmparator adına hüküm süren ardışık feodal askeri şogunlar tarafından yönetildi. Japonya, 17. yüzyılın başlarında uzun bir tecrit dönemine girdi ve 1853-54'te ABD filosunun Japonya'yı Batı'ya açmaya zorlamasıyla sona erdi. Neredeyse yirmi yıllık iç çatışma ve ayaklanmadan sonra, İmparatorluk Mahkemesi, 1868'de Chōshū ve Satsuma'dan gelen birkaç klanın yardımı ile siyasi gücünü yeniden kazandı ve Japon İmparatorluğu'nu kurdu. 19. yüzyılın sonları ve 20. yüzyılın başlarında, Birinci Çin-Japon Savaşı, Rus-Japon Savaşı ve I. Dünya Savaşı'ndaki zaferler, Japonya'nın artan militarizm döneminde imparatorluğunu genişletmesine izin verdi. 1937’deki İkinci Çin-Japon Savaşı, 1941’de, 1945’te Japon teslim oluşu ardından sona eren İkinci Dünya Savaşında genişledi. 1947 yılında anayasanın kabulünden beri Japonya parlamenter monarşi ile yönetilmektedir. Devletin başı Japon imparatoru, hükûmetin başı ise başbakandır. Seçimle işbaşına gelen bir parlamentosu vardır. Japonya, ASEAN Plus mekanizmasının, BM, OECD, G7, G8 ve G20'nin bir üyesidir ve büyük güç olarak kabul edilir. Japonya, itibarıyla Gayri safi yurt içi hasılaya göre . ve GSYİH SAGP'ne göre . en büyük ekonomiye sahiptir. Dünyanın en büyük dördüncü ihracatçısı ve ithalatçısıdır. Japonya yüksek vasıflı ve eğitimli bir iş gücünden faydalanır; yükseköğretim diplomasına sahip dünyanın en büyük vatandaş oranı arasında. Resmî olarak savaş ilan etme hakkından vazgeçmiş olmasına rağmen, Japonya, kendini savunma ve barışı koruma rollerinde kullanılan, dünyanın yedinci büyük askeri bütçesiyle modern bir orduyu sürdürüyor; 2015 yılında dünyanın en güçlü dördüncü ordusuna sahipti. Japonya, çok yüksek bir yaşam standardı ve İnsani Gelişme Endeksi ile gelişmiş bir ülkedir. Nüfusu, dünyadaki en yüksek yaşam beklentisine ve üçüncü en düşük bebek ölüm oranına sahiptir, ancak yaşlanan nüfus ve düşük doğum oranı nedeniyle sorunlar yaşıyor. Japonya, tarihi ve kapsamlı sineması, etkili müzik endüstrisi, anime, video oyunları, zengin mutfağı ve bilim ve modern teknolojiye yaptığı önemli katkılar ile ünlüdür. Etimoloji Japonca için Japonca kelime olan (), Nihon veya Nippon olarak telaffuz edilir ve kelimenin tam anlamıyla "güneşin kökeni" anlamına gelir. Nichi () karakteri "güneş" veya "gün" anlamına gelir; hon () "temel" veya "orijin" anlamına gelir. Bu nedenle bileşik, "güneşin kökeni" anlamına gelir ve popüler Batı epiteli "Yükselen Güneş Ülkesi'nin" kaynağıdır. Nihon adının ilk kayıtları, Tang hanedanı olan Tang'ın Eski Kitabı'nın Çin tarihi kayıtlarında yer almaktadır. Yedinci yüzyılın sonunda, Japonya'dan bir delegasyon Nihon'un ülkelerinin adı olarak kullanılmasını istedi. Bu adın kökeni 607'de gönderilen ve Sui hanedanlığının resmî tarihinde kaydedilmiş bir harfe sahip olabilir. Japonya Regent Prensi Shōtoku, kendisine "Güneşin doğduğu Arazi İmparatoru" () adını verdiği bir mektupla Çin'e bir misyon gönderdi. Mesaj, Burada, ben, güneşin doğduğu ülkenin imparatoru, ben güneşin battığı ülkenin imparatoruna bir mektup gönderiyorum. Siz nasılsınız? Nihon'u kabul etmeden önce, Yamato ( veya "Büyük Wa") ve wakoku () gibi diğer terimler kullanıldı. Wa () karakteri, Çince tarafından üçüncü yüzyılın Üç Krallık döneminin başlarında olduğu gibi Japonlar için bir atama olarak kullanılan, Wo () (Japonca tarafından "Wa" olarak telaffuz edilir) bir homophone'dur. Wa Hanedanlığı döneminde Nakoku adında Japonya'da erken bir devlet için Wa () (Çince Wei), bir başka form kullanılmıştır. Ama, Japonlar bir miktar con (Çin’de "cüce" veya "cüce" gibi kavramlarla ilişkilendirilmiş) Wa no çağrışımını sevmediler ve bu nedenle "beraberlik, uyum" anlamına gelen "Wa" () karakteriyle değiştirildiler. Japonya kelimesi, muhtemelen tarihsel Çince telaffuzundan kaynaklanmaktadır. Japonya, Marco Polo tarafından Cipangu olarak kaydedildi. Bir Wu lehçesi olan modern Şanghayca'da () Japonya karakterlerinin telaffuzu Zeppen'dir [zəʔpən]. Japonya, Japun veya Japang için kullanılan eski Malay sözcüğü, muhtemelen Fukienese veya Ningpo gibi bir güney kıyı Çin lehçesinden ödünç alındı. ve bu Malay kelimesine 16. yüzyılda Güneydoğu Asya'daki Portekizli tüccarlar tarafından rastlandı. Bu Erken Portekizli tüccarlar daha sonra bu kelimeyi Avrupa'ya getirdi. Bu ismin İngilizce'deki ilk kaydı, 1577'de basılmış ve Portekizli bir Cizvit Luís Fróis tarafından yazılmış 1565 bir mektubun çevirisinde Giapan'ın yazılışından ibarettir. Meiji Restorasyonundan II. Dünya Savaşı'nın sonuna kadar, Japonya'nın tam adı "Büyük Japonya İmparatorluğu" anlamına gelen Dai Nippon Teikoku () idi. Bugün, Nihon-koku/Nippon-koku () adı, "Japonya Devleti" nin anlamı ile günümüzün resmi bir resmi olarak kullanılmaktadır. Uzun formu açıklayıcı bir tanım içermeyen Japonya gibi ülkelere genellikle "ülke", "ulus" veya "devlet" anlamına gelen koku () karakteriyle eklenmiş bir ad verilir. Tarihçe Prehistorya ve antik tarih Japon takımadalarına, ilk olarak adaların hala Asya kıtasının bir parçası olduğu dönemde, yaklaşık 100 bin yıl önce yerleşilmişti. Arkeolojik araştırmalar yontma taş devrinde takımadalarda yaşayan insanların temelde avcılık ve toplayıcılıkla geçindiklerini ortaya çıkarmıştır. Cilalı taş devrinde zarif taş aletler yapılmış, ok ve yay kullanılarak ileri avlanma teknikleri geliştirilmiş ve yemek pişirmek ve saklamak için toprak kaplar üretilmiştir. Jomon stili (sicim desenli) kaplar nedeniyle, MÖ 8 bin ile MÖ 300 yüzyılları arasındaki dönem Jomon dönemi olarak adlandırılır. MÖ 300 yıllarında Asya kıtasından tarım, basit pirinç ekimi ve metal işçiliği teknikleri gelmiştir. Japonya'da yaşayanlar tarımsal üretimi artırmak için günlük yaşamlarında tarım aletleri ve demir silahlar, ayrıca dini ayinler için bronz kılıçlar ve aynalar kullanmışlardır. Bu dönemde işbölümü, yöneten ve yönetilenler arasındaki ayrılığı derinleştirmiş ve ülkede pek çok küçük devlet kurulmuştur. MÖ 300 ile MS 300 yılları arasına rastlayan ve çömlekçi çarkında seramiklerin üretildiği döneme Yayoi dönemi denmiştir. Japon adalarına ilk yerleşenler, MÖ 8 bin yıl öncesinden başlayarak, Kuzey Asya’dan geldikleri sanılan ve Üst Yontmataş (veya en azından Ortataş) devrinde yaşayan topluluklardı. Japonya’nın tarih öncesi birkaç evreye ayrılır: Öncomon veya Seramik Öncesi, Comon(yaklaşık olarak MÖ 7500- 300) ve Yayoi (MÖ 300-MS 300). Bu son dönemde adaların kuzeyine Aynular gelip yerleşti ve son Comon halklarıyla karıştı. MS 3. yüzyıl ortalarına doğru Kore’den geçen, Altay kökenli, atlı savaşçı grupları Güney Japonya’ya gelerek bölgeyi hâkimiyetleri altına aldı. Bu insanlar ölülerini kofun denilen çok büyük Tümülüslere gömüyorlardı; Tümülüslerin çevresine kilden silindirler (haniva) sıralanıyordu. Bu savaşçılar aynı zamanda klanlara dayalı bir toplumsal örgütlenme şeması da getirdi. Buzul çağları boyunca (MÖ 2-3 milyon ile MÖ 10 bin yılları), deniz suyunun büyük bir bölümü kutup çevresinden donduğundan deniz düzeyi çok alçalmıştı, kıta sahanlığındaki Japon Takımadaları kuzeyden, batıdan ve güneyden Asya kıtasına bağlı olmalıydı. Bu çağlara ait yer katmanlarında mamut ve fil taşılları bulunmuştur. Japonların ilk atalarının da böylece Asya’dan ve karadan gelmiş oldukları düşünülmektedir. Comon, toprak kapları bezeme tekniğinde kullanılan ipin adıdır. Mezopotamya ve Mezoamerika gibi uygarlık odaklarında, çanak-çömlek buluntuları tarım devriminden sonra görülüyordu. Japonya’da ise tam tersi olmuştur. Comon’u izleyen çanak-çömlek evresi Yayoi olarak biliniyor. Döner testici tezgâhında yapılmış Yayoi seramiği, kesin olarak bir sulu çeltik kültürünün ürünü sayılmaktadır. Japonlar çeltikleri depolamak için boy boy, çeşit çeşit kaplar yapmışladır. Bugünkü halkın, Japonca konuşan bir kültürden geldiği varsayılırsa, o kültürün Yayoi döneminde oluştuğu da söylenebilir. 538 yılına doğru Budizm’in Kore’den adalara gelişi genelde Japonya’nın tarih döneminin başlangıcı olarak kabul edilir. Asuka dönemi boyunca koyu bir Budist olan Prens Şotoku'nun 622 yılında ölümünden sonra, 628 ve 701 tarihleri arasında birçok yasa çıkarıldı. Bu yasalarla, Tang Hanedanının saltanat sürdüğü Çin’i örnek alan bir yönetim sistemi benimsendi. Nara dönemi (710- 794) boyunca altı Budist mezhep, sonunda Nara’ya yerleşen Japon sarayına kendi görüşlerini benimsetmeye çalıştı. Nara devri, Japonya için yüksek bir kültür devridir. Japon kültürünün birçok temelleri o zaman atılmıştır. İmparator Kammu, Nara’daki keşişlerin etkisinden kurtulmak için Nagaoka’da yeni bir başkent, on yıl sonra da, bu defa Heian-kyo’da bir başkent kurdu. Heian dönemi (794- 1185/1192), Heian şehri başkent olduktan kısa bir zaman sonra Japonya’nın en büyük şehri hâline gelmiştir. Ülke bu dönemde genişlemiş, yeni Budist öğretiler ortaya çıkmıştır, büyük manastırlar kurulmuş ve Japonca’ya özgü yeni çekim eklerini yazmaya elverişli, hecelere dayalı yeni bir yazı yaratılmıştır. Ainularla muharebeler yaşanmış, Ainuların birçok grupları ülkenin daha kuzeyinde bulunan Hokkaido adasına geçmişlerdi. Böylece, Heian devrinin birinci kısmında Hondo adasının tamamen işgali vuku bulmuş ve nispeten küçük Japon devleti genişlemiştir. 858’den sonra Fujivara ailesi iktidarı ele geçirdi ve XII. yüzyılın ortalarına kadar elinde tuttu. Bu aile ileride Japonya’nın “klasik dönemi” sayılacak bir barış ve kültürel gelişme dönemi başlattı. İki kısma ayrılan Heian devrinin ilk kısmı, Fujivara ailesinin elinde bulunan bir feodal grubun diktatörlüğüdür denilebilir. X. yüzyılda iki rakip klan, Tairalarla Minamotolar, Fujiaların yerini almaya çalışmıştır. Onları karşı karşıya getiren uzun mücadele, 1185’te Şimonoseki yakınında Dan- no Ura’da Taira donanmasının yok edilmesiyle sona erdi. Feodal dönem Heian devrinin en tipik vasfı askeri faaliyetlerin her şeyden üstün olmasıdır. Kılıç bu devrin sembolü sayılabilir. Heian döneminin ortalarına doğru “kana” adı verilen iki fonetik alfabe geliştirilmiş ve Çince üslubunun yerini alarak gelişen saf Japon stili edebiyata ışık tutmuş ve oldukça geniş bir biçimde kullanıma girmiştir. Ayrıca bu dönemde sanat alanında da büyük gelişmeler kat edilmiştir. Şogunlar dönemi (1192), Minamoto klanının önderi Yoritomo ve kardeşi Yoşitsune, Taira klanın bertaraf etmiş, sonra da Fujivalara karşı saldırıya geçmişlerdi. Minamoto no Yoritomo imparatorunkinin yanında ikinci bir hükûmet kurmuştur. Yoritomo artık hiçbir yetkisi kalmayan imparatorun 1192’de kendisini başbuğ (şogun: askeri diktatör) olarak atamasını sağladı. Yoritomo uzak eyaletlere valiler gönderip vergi toplama işlerini düzenleyerek pratik ve etkili bir yönetim kurdu. Yoritomo'nun ölümünden sonra yönetim dul karısının ailesine yani Hoco’lara geçti. Bu yeni güç, yeni bir kültür ve ruh oluşturdu. Savaşçılar (Samuray) eski Buddhacı tarikatların geleneklerini reddederek daha sade din biçimlerine döndüler. Kamakura tepelerine Zen tapınakları inşa ettiler ve böylece yeni bir Buddhacılık ve aşılanmaya ve dinsel yazılar Japonca’ya çevrilmeye başlandı. 1221’de bu dinamik hükûmet, otoritesine karşı gelen bir ayaklanmayı bozguna uğrattı. Beş yıl sonra da Asya’dan gelen daha büyük bir tehlikeyi bertaraf etti. 1274’te ve 1281’de Kubilay Han'ın büyük Moğol ordusu Japonya’yı istila etti, ancak etkin bir savunma ve kamikazeler (Tanrıların rüzgârı; 1274’te ve 1281’de çıkıp Moğol donanmasını yok eden iki fırtınaya Japonlar tarafından bu ad verilir) sayesinde Moğol ordusu püskürtüldü. Zamanla kıskançlık ve Hocolara duyulan nefret arttı ve 1333 yılında Aşikaga Takauci imparator II. Daigo ile birleşerek bu iktidara son verdi. İmparator bundan sonra otoritesini yeniden kurmaya çabaladı. Ancak Aşikaga 1336’da İmparator II. Daigo'yu Kyoto’dan sürerek, yerine bir kukla imparator geçirdi. İki yıl sonra da kendini şogun ilan etti. 1333’ten 1338’e kadar süren imparatorluk yönetiminin kısa ömürlü restorasyonun ardından Kyoto, Muromachi’de Ashikaga ailesi tarafından yeni bir askeri hükûmet kuruldu. Muromachi Dönemi 1338’den 1573’e kadar, iki yüzyıldan uzun sürdü. Bu dönem zarfında Bushido’nun sert disiplini estetik ve dini faaliyetlerde ifadesini bulmuştur. Aşikaga tahta oturttuğu imparatorun 1338’de kendisini şogun olarak tanımasını sağladı. Meşru imparator Yamato Dağlarına sığındı ve böylece iki saray dönemi başladı. Modern dönem 10 Mart 1854'te, Komodor Matthew C. Perry ve Amerika Birleşik Devletleri Donanması'na ait Siyah Gemiler, Kanagawa Sözleşmesi ile Japonya'nın dış dünyaya açılmasını zorladı. Bakumatsu döneminde daha sonra Batı ülkeleri ile yapılan benzer antlaşmalar ekonomik ve siyasi krizler getirdi. Şogunun istifası Boshin Savaşı'na yol açtı ve sonucunda tek bir İmparator'un (Meiji Restorasyonu) yönetiminde merkezi bir devlet kuruldu. Batılı siyasi, adli ve askeri kurumları benimseyen Kabine, Özel Konsey'i organize etti , Meiji Anayasasını tanıttı (29 Kasım 1890) ve Ulusal Diyet'i topladı. Meiji döneminde (1868–1912), Japonya İmparatorluğu , Asya'daki en gelişmiş ülke ve etki alanını genişletmek için askeri çatışma peşinde koşan sanayileşmiş bir dünya gücü olarak ortaya çıktı. Birinci Çin-Japon Savaşı (1894–1895) ve Rus-Japon Savaşı'ndaki zaferlerden sonra (1904–1905) Japonya; Tayvan, Kore ve Sahalin'in güney yarısının kontrolünü ele geçirdi. Japon nüfusu 1873 yılında 35 milyon iken 1935'te 70 milyona çıkarak kentleşmeye önemli bir geçiş yaptı. 20. yüzyılın başlarında, artan yayılmacılık ve militarizasyonun gölgesinde kalan bir Taişo Dönemi (1912–1926) görüldü. I. Dünya Savaşı'na İtilaf devletleri safında katılan Japonya'nın Pasifik ve Çin'deki Alman sömürge imparatorluğu mallarını ele geçirmesine izin verildi. 1920'ler, devletçiliğe doğru siyasi bir kaymaya, 1923 Büyük Tokyo Depremi'nin ardından bir kanunsuzluk dönemine, siyasi muhalefete karşı yasaların çıkarılmasına ve bir dizi darbe girişimine tanık oldu. Bu süreç 1930'larda hızlandı ve liberal demokrasiye karşı bir düşmanlığı paylaşan ve kendilerini Asya'da yayılmaya adamış birkaç radikal milliyetçi grup doğurdu. 1931'de Japonya, Mançurya'yı işgal etti ve işgal etti ve işgalin uluslararası kınanmasının ardından iki yıl sonra Milletler Cemiyeti'nden ayrıldı. 1936'da Japonya, Nazi Almanyası ile Anti-Komintern Paktı'nı imzaladı ve 1940 Üçlü Paktı onu Mihver Devletleri'nden biri haline getirdi. Japonya İmparatorluğu 1937'de Çin'in diğer bölgelerini işgal ederek İkinci Çin-Japon Savaşı'nı (1937–1945) hızlandırdı. 1940'ta İmparatorluk, Fransız Hindiçini'ni işgal etti ve ardından Amerika Birleşik Devletleri Japonya'ya petrol ambargosu koydu. 7–8 Aralık 1941'de Japon kuvvetleri Pearl Harbor'a ve diğerlerinin yanı sıra Malaya, Singapur ve Hong Kong'daki İngiliz kuvvetlerine sürpriz saldırılar düzenleyerek Pasifik'te II. Dünya Savaşı'nı başlattı. Savaş sırasında Japonya tarafından işgal edilen bölgelerde, yerel sakinlere karşı çok sayıda suistimal işlendi ve kadınlara rahatlatıcı kadınlar (Japonca: 慰安婦 (ianfu)) adıyla zorla cinsel kölelik yaptırıldı. Sonraki dört yıl boyunca, Sovyetlerin Mançurya'yı işgali ve 1945'te Hiroşima ve Nagasaki'ye atom bombası saldırısı ile sonuçlanan Müttefik zaferlerinden sonra, Japonya koşulsuz teslim olmayı kabul etti. Savaş, Japonya'nın kolonilerine ve milyonlarca insanın hayatına mal oldu. Müttefikler milyonlarca Japon yerleşimciyi Asya'daki eski kolonilerinden ve askeri kamplarından geri gönderdiler ve Japon İmparatorluğu'nu ve fethettiği topraklar üzerindeki etkisini büyük ölçüde ortadan kaldırdılar. Müttefikler, Japon liderlerini savaş suçlarından yargılamak için Uzak Doğu Uluslararası Askerî Ceza Mahkemesi'ni topladılar. 1947'de Japonya, liberal demokratik uygulamaları vurgulayan yeni bir anayasa kabul etti. Müttefik işgali 1952'de San Francisco Antlaşması ile sona erdi ve Japonya'ya 1956'da Birleşmiş Milletler üyeliği verildi. Rekor bir ekonomik büyüme dönemi Japonya'yı dünyanın en büyük ikinci ekonomisi olmaya itti. Bu dönem 1990'ların ortalarında sona erdi. 11 Mart 2011'de Japonya'da dünya kayıtlı tarihinin en büyük depremlerinden biri olan 2011 Tōhoku depremi ve tsunamisi yaşandı ve bu deprem Fukuşima I Nükleer Santrali kazaları'na sebep oldu. 2012 yılında Senkaku Adaları (Çince Diaoyü) nedeniyle Çin ile aralarında ada krizi yaşandı. Coğrafya Japonya, Pasifik sahili boyunca uzanan toplam 6.852 adaya sahiptir. Okhotsk Denizi'nden Pasifik Okyanusu'ndaki Filipin Denizi'ne kadar olan uzunluğu 3.000 km'den (1.900 mi) fazladır. Kontrol ettiği tüm adaları içeren ülke, 24° ve 46°K enlemler arasında ve 122° ve 146°D boylamlar arasında yer almaktadır. Kuzeyden güneye ana adalar Hokkaido, Honshu, Şikoku ve Kyushu'dur. Okinawa'yı da içeren Ryukyu Adaları, Kyushu'nun güneyinde bir zincir. Nanpō Adaları, Japonya'nın ana adalarının güneyindedir. Birlikte sık sık Japon takımadaları olarak bilinir. 2018 itibarıyla, Japonya'nın bölgesi 377.973.89 km²'dir (145.936.53 metrekare). Doğu Asya'daki en büyük ada ülkesidir. Japonya, dünyanın en uzun altıncı sahil şeridine sahiptir (29,751 km (18,486 mi)). Arazi sınırları yoktur. Çok sayıda dışa açılan adalarından dolayı Japonya, 4.470.000 km²'yi (1.730.000 m² mi) kaplayan, dünyanın sekizinci büyük Özel Ekonomik Bölgesi'ne sahiptir. Japonya'nın yaklaşık yüzde 73'ü ormanlık, dağlıktır ve tarımsal, endüstriyel veya konut kullanımına uygun değildir. Sonuç olarak, çoğunlukla kıyı bölgelerinde bulunan yaşanabilir bölgeler, nüfus yoğunluğunun aşırı derecede yüksek olmasına neden olmaktadır. Japonya, dünyanın en yoğun nüfuslu ülkelerinden biridir. Japonya'nın toplam alanının yaklaşık %0,5'i geri kazanılmış arazidir (umetatechi). 12. yüzyılda başladı. 20. yüzyılın sonları ve 21. yüzyılın başlarında yapılan projeler arasında Ise Körfezi'ndeki Chubu Centrair Uluslararası Havaalanı, Osaka Körfezi'nin ortasında Kansai Uluslararası Havaalanı, Yokohama Hakkeijima Deniz Cenneti ve Wakayama Marina Şehri gibi yapay adalar yer almaktadır. Japonya'nın Akita kentindeki Ogata köyü, 1957'de başlayan Hachirōgata Gölü'nden geri kazanılan arazilerde kuruldu. Nagasaki, Isahaya'daki Isahaya Koyu'ndaki ıslah projesi (早 早 湾 干 拓 事業) 1989'da başladı ve 2018 itibarıyla toplam 35 km² (14 metrekare) geri alındı. Japonya adaları Pasifik Ateş Çemberi'nde volkanik bir bölgede bulunur. Öncelikle, Filipin Denizi Plakası'nın kıtasal Amurya Plakası ve Okinawa Plakası'nın altındaki güney batımının ve Güneydoğu’nun diptüksiyonunun bir sonucu olarak Silüriyen'in ortasından Pleistosen'e kadar yüz milyonlarca yıl boyunca meydana gelen büyük okyanus hareketlerinin bir sonucudur. kuzeydeki Okhotsk Plate altındaki Pacific Plate. Japonya kıyılarındaki Boso Üçlü Kavşağı, Kuzey Amerikan Tabak, Pasifik Tabak ve Filipin Deniz Tabakının buluştuğu üçlü bir kavşaktır. Japonya, Avrasya kıtasının doğu kıyısına bağlandı. Alt plakalar Japonya'yı doğuya doğru çekti ve yaklaşık 15 milyon yıl önce Japonya Denizi'ni açtı. Japonya'da 108 aktif volkan var. Yirminci yüzyıl boyunca, Hokkaido'daki Shōwa-shinzan ve Pasifik'teki Bayonnaise Kayaları'ndaki Myōjin-shō dahil olmak üzere birçok yeni volkan ortaya çıktı. Genellikle tsunami ile sonuçlanan yıkıcı depremler her yüzyılda birkaç kez meydana gelir. 1923 Tokyo depremi 140.000'den fazla kişiyi öldürdü. Daha yeni ana depremler, 1995 Büyük Hanshin depremi ve 11 Mart 2011'de Japonya'yı vuran ve büyük bir tsunamiyi tetikleyen 9,1 büyüklüğünde bir deprem olan 2011 Tōhoku depremidir. Japonya, Pasifik Ateş Halkası'ndaki konumu nedeniyle büyük ölçüde depremlere, tsunamiye ve volkanlara eğilimlidir. 2013 Dünya Risk Endeksi'nde ölçüldüğü üzere en yüksek 15. doğal afet riskine sahiptir. Siyaset Hükûmet Japonya anayasal monarşi olup İmparator'un yetkileri oldukça kısıtlıdır. Japonya Anayasası'na göre imparator “devletin ve halkın birliğinin simgesidir” ve egemenlik hakkı olmaksızın sadece törensel bir rol oynar. Egemenlik ise Japon halkına ait olup güç Başbakan ve Diet'in diğer seçilmiş üyeleri tarafından esas tutulur. Akihito'nun çekilmesinden sonra tahta çıkan Naruhito, 2019'da bu yana Japonya İmparatoru'dur. Japonya'nın yasama organı Ulusal Diet çift meclisli bir parlamentodur. Diet her dört yılda bir halkoyuyla seçilen 480 sandalyeli Temsilciler Meclisi, altı yıl görev yapan halk tarafından seçilmiş üyelere sahip 242 sandalyeli Danışmanlar Meclisi'nden oluşmaktadır. 20 yaş üzeri yetişkinlerin gizli oyla tüm seçilebilen makamlar için genel oy hakkı bulunmaktadır. Diette sosyal liberal Japonya Demokratik Partisi ve muhafazakâr Liberal Demokrat Partileri (LDP) hakimdir. LDP 1993 ve 1994 yılları arasında kısa bir 11 aylık dönem ve 2009-2012 yılları dışında, 1955 yılından bu yana sürekli bir seçim başarısı gördü. Parti alt kamarada 294 sandalye ve üst kamarada 83 sandalyeyi elinde bulundurmaktadır. Japonya Başbakanı hükûmetin başıdır ve Diet üyeleri tarafından belirlendikten sonra imparator tarafından atanır. Başbakan kabinenin başıdır ve bakanları atama ve görevden alma yetkisine sahiptir. Japonya'nın şu anki başbakanı Fumio Kishida, başbakan Yoshihide Suga'nın başbakanlık görevini bırakma kararını aldıktan sonra, 29 Eylül'de LDP'de yapılan seçimleri kazanarak 4 Ekim 2021'den beri Japonya başbakanlığını yapmaktadır. İdari bölümler Japonya, idari olarak dört yılda bir seçilen vali, yasama ve idari bürokrasi tarafından denetlenen 47 prefektörlüğe (, todofuken) ayrılır. Prefektörlükler ise şehir, kasaba ve köy olmak üzere belediyelere ayrılır. Tokyo özel bir statüye sahip olup bunlara ek olarak 23 özel semte ayrılır. Hokkaidō ise prefektörlük ve belediyeler arası 14 alt prefektörlüğe ayrılır. Aynı zamanda bazı diğer prefektörlüklerde de alt prefektörlükler bulunmaktadır. Japonya aynı zamanda sekiz bölgeye ayrılmıştır ancak bu bölgeler coğrafi olup idari bir yapıyı temsil etmemektedir. Japonya'da şu anda birçok şehir, kasaba ve köyler birleştirilmektedir. Bu işlemle birlikte prefektörlük altı idari bölgelerin sayısını azaltılarak idari maliyetlerin düşürülmesi beklenmektedir. Dış ilişkiler Japonya'nın neredeyse bütün bağımsız ülkelerle siyasi ilişkileri vardır ve Aralık 1956'dan beri BM'nin aktif bir üyesi olmuştur. Japonya G7, G20 ve APEC'in üyesidir ve Doğu Asya Zirvesi'ne katılmaktadır. Japonya, Avustralya ile Mart 2007'de ve Hindistan ile Ekim 2008'de güvenlik anlaşmalarına girdi. Japonya, 2014'te 9.2 milyar dolar vererek dünyanın 5. en büyük resmî kalkınma yardımı bağışçısıdır. 2017'de, Japonya dünyadaki en büyük beşinci diplomatik ağa sahipti. Japonya'nın ABD ile yakın bağları vardır. Japonya'nın II. Dünya Savaşı'ndaki müttefikleri ve müttefikleri tarafından yenilmesinden bu yana, iki ülke yakın ekonomik ve savunma ilişkilerini sürdürmüştür. Amerika Birleşik Devletleri, Japon ihracatı için büyük bir pazar ve Japon ithalatının başlıca kaynağıdır ve Japonya'yı kısmen bu amaç için askeri üslere sahip olan ülkeyi korumaya kararlıdır. Japonya'nın II. Dünya Savaşı'ndaki yenilgisinden sonra, Japon yönetimi Kuzey Mariana Adaları ABD'nin kontrolüne girdi. Japonya, Rusya’nın 1945’te Sovyetler Birliği’nce işgal edilen Güney Kuril Adaları’nın (Etorofu, Kunashiri, Shikotan ve Habomai grubu dahil) kontrolüne itiraz ediyor. Güney Kore’nin Liancourt Kayalıkları (Japonca: Takeshima, Korece: Dokdo) kontrolü, ancak Japonya tarafından kabul edilmedi ve talep edildi. Japonya, Çin Halk Cumhuriyeti (ÇHC) ve Çin Cumhuriyeti (ÇC) ile ilişkileri Senkaku Adaları üzerinde zorladı; ve Çin Halk Cumhuriyeti ile Okinotorishima statüsünde. Japonya’nın Güney Kore ile ilişkisi, Japonya’nın Koreliler’in Japon sömürge yönetimi sırasında özellikle de "rahatlık kadınları" konusunda ele alınması nedeniyle gerildi. Bu kadınlar esasen seks köleleriydi ve bu tedaviye kaç kadının maruz kaldığına dair kesin bir rakam bulunmamasına rağmen, uzmanlar bunun onlarca veya yüz binlerce kişide olabileceğine inanıyor. 1910 ve 1945 arasında, Japon hükûmeti Kore altyapısını yeniden inşa etti. Buna rağmen, Kore’deki modernleşme her zaman Japonların çıkarları ile bağlantılıydı ve bu nedenle sosyal yapıların “devrilmesi” anlamına gelmiyordu. Mesela Japonya, Kore’nin ilkel feodalist tarımını sürdürdü çünkü Japon çıkarlarına hizmet etti. Japonya’nın Kore’deki emperyalizmindeki yeni gelişmeler arasında, ülkenin her yerinde bir dizi polis karakolu kurulması, vergileri ayni vergi yerine sabit parayla değiştirmek ve Japonya’daki özel şirketlere vermek için köylere ait olan ortak arazilerin çoğunun alınması (birçok köylünün topraklarını kaybetmesine neden oldu.) Japonya, yarımadanın 800.000'in üzerinde Japon göçmeni tanıttı ve Kore dilini okullarda yasaklama ve Korelileri Japon isimlerini benimsemeye zorlama çabalarıyla bir kültürel baskı kampanyası yürüttü. Kore Yarımadası, 1945’te II. Dünya Savaşı'nın sonunda Japonya ve Eksen’in teslim edilmesiyle bir kez daha bağımsız hale geldi. Tarihsel gerginliklerine rağmen, Aralık 2015’te, Japonya konuyla ilgili sorumluluk ve hayatta kalan konfor kadınlarına para ödedi. Bugün, Güney Kore ve Japonya'nın daha güçlü ve daha ekonomik ilişkileri var. 1990'lardan bu yana, Kore Dalgası Doğu Asya'da büyük bir hayran kitlesi yarattı. Japonya, Kore müziği (K-pop), televizyon (K-dramaları) ve filmlerin bir numaralı ithalatçısıdır, ancak bu yalnızca Güney Kore hükûmeti 1948'den beri yerde olan Japonya ile yapılan kültür alışverişinde 30 yıllık yasağı kaldırdıktan sonra mümkün oldu. Kore pop kültür ürünlerinin Japon pazarındaki başarısı kısmen, yıldız pazarlama sistemi ve yeni televizyon şovlarının ve müziğin ağır tanıtımı gibi Japon fikirlerinin ödünç alınmasıyla açıklanmaktadır. Winter Sonata ve Coffee Prince gibi Kore dramalarının yanı sıra BIGBANG ve SHINee gibi K-pop sanatçıları Japon tüketiciler arasında çok popüler. Son zamanlarda, Güney Kore Devlet Başkanı Moon Jae-in, ilişkilerinin geleceğini ve özellikle bölgedeki Kuzey Kore saldırganlığı için çözüm bulma konusunda nasıl işbirliği yapılacağını tartışmak üzere Almanya'nın Hamburg kentindeki 2017 G-20 Zirvesi'nde Japonya Başbakanı Shinzo Abe ile bir araya geldi. Her iki lider de, kadınların anlaşmazlıklarını çözme, bölgede olumlu ilişkiler kurma ve nükleer silahları test etmeye ve kendilerini uluslararası toplumdan daha fazla tecrit etmeye devam ederken, Çin'i Kuzey Kore ile daha iddialı olmaya zorlama konusundaki taahhütlerini yineledi. Ordu Japonya'nın askeri gücü (Japonya Öz Savunma Kuvvetleri), Japonya Anayasası'nın 9. maddesi ile sınırlandırılmış olup Japonya'nın herhangi bir savaş ilanı veya uluslararası anlaşmazlıklarda askeri kuvvet kullanmayı reddetmektedir. Bu yüzden Japonya Öz Savunma Kuvvetleri o zamandan bu yana Japonya dışında tek bir kurşun bile atmamıştır. Japonya Öz Savunma Kuvvetleri, ülkenin Savunma Bakanlığı tarafından yönetilmektedir ve Kara, Deniz ve Hava öz savunma kuvvetlerinden oluşmaktadır. Japonya'nın askeri harcamaları, ülkenin GSYİH'sının yüzde birinden az olmasına karşın 2005 yılı itibarı ile 44,3 milyar dolar gibi nispeten büyük rakamlara ulaşmaktadır. Öz Savunma Kuvvetlerine katılım tamamen gönüllüdür. Japonya Öz Savunma Kuvvetleri'nin toplam personel sayısı 247.450'dir. Japonya 1992 yılında yapılan bir kanun değişikliğiyle birlikte Kamboçya, Mozambik, Irak ve Endonezya gibi ülkelerde barış operasyonlarına katılarak II. Dünya Savaşı'ndan bu yana ilk defa ülke dışına asker göndermiştir. Ayrıca Japonya Deniz Öz Savunma Kuvvetleri RIMPAC deniz tatbikatlarına düzenli olarak katılmaktadır. Ekonomi Japonya, millî geliriyle yılı itibarıyla dünyanın . büyük millî ekonomisidir. II. Dünya Savaşı'nda ağır bir yenilgiye uğramış olmasına rağmen, kısa bir süre içerisinde Japonya'nın hızla kalkınmasıyla dünyanın önde gelen ekonomik güçlerinden birisi hâline dönüşmesi "Japon mucizesi" olarak değerlendirilmiş ve uzun yıllar boyunca çoğu gelişmekte olan ülke için bir örnek olarak gösterilmiştir. 1980'li yılların sonuna gelindiğinde Japonya'nın ekonomik gelişmesi o denli göz kamaştırıcı hale gelmiştir ki, "Japan As Number One" sloganı altında, Japonya'nın dünyanın en büyük ekonomik gücü olması planları yapılmaya başlanmıştır. Hal böyle olmakla birlikte, 1990'lı yılların başından itibaren Japon ekonomisi büyük bir durgunluk içerisine girmiş, büyüme oranları büyük ölçüde azalmış, işsizlik artmıştır. Japonya'nın içine düştüğü bu kronik durgunluktan kurtulamaması hâlinde mali sektörde ciddi bunalımlar yaşamasının kaçınılmaz olacağı büyük ölçüde kabul görmektedir. Ekonomik büyüklüğü ve dünya ticareti içerisindeki yeri göz önünde bulundurulduğunda, (1 dolar 120 yen olarak alındığında, 2002 yılında Japonya 433 milyar dolar ihracat ve 350 milyar dolar ithalat ile 783 milyar dolarlık bir dış ticaret hacmi gerçekleştirmiştir) Japonya'nın içine düşeceği bir finansal krizin tüm dünyayı etkilemesi ise kaçınılmaz olacaktır. Japonya'nın II. Dünya Savaşı sonrasında gösterdiği ekonomik başarının ardında yatan faktörler, daha sonra içine düştüğü ekonomik durgunluğun da belli başlı nedenini teşkil etmiştir. Japonya II. Dünya Savaşı'nı takip eden dönemde, istikrarlı siyasi iktidar (Liberal Demokrat Partisi neredeyse 1990'ların ortalarına kadar sürekli olarak tek başına iktidar olmuştur), büyük şirket grupları (Keiretsu) ve güçlü bir bürokrasiden oluşan üçlü bir saç ayağı tarafından yönetilmiştir. Bu üç güç odağı arasındaki işbirliği Japonya'nın önemli ve cesur kararlar alarak güçlü bir endüstriyel yapıya kavuşmasına olanak sağlamıştır. Özellikle Keiretsular, kendi grupları içerisinde oluşturdukları dev bankalar aracılığıyla ihtiyaç duydukları finansmanı çok elverişli koşullarla elde edebilmiş ve hükûmetin ve bürokrasinin de yönlendirmesi ve koruması altında hızlı bir şekilde gelişerek pek çok endüstriyel sektörlerde dünyada ön plana çıkmayı başarabilmiştir. Endüstri Japonya büyük bir endüstriyel kapasiteye sahiptir ve "motorlu taşıtların, takım tezgahlarının, çelik ve demir dışı metallerin, gemilerin, kimyasal maddelerin, tekstillerin ve işlenmiş gıdaların en büyük ve teknolojik olarak en gelişmiş üreticilerinden bazılarına" ev sahipliği yapmaktadır. Japonya'nın sanayi sektörü, GSYİH'sının yaklaşık %27,5'ini oluşturuyor. Ülkenin imalat üretimi, 2019 itibarıyla dünyanın en yüksek üçüncü üretimidir. Japonya, 2017 itibarıyla dünyanın en büyük üçüncü otomobil üreticisidir ve dünyanın en büyük otomobil şirketi olan Toyota'ya ev sahipliği yapmaktadır. Japon gemi inşa endüstrisi, Güney Kore ve Çin'den gelen rekabetle karşı karşıya; bir 2020 hükûmet girişimi, bu sektörü ihracatı artırma hedefleri kapsamında desteklenmesi gereken sektörlerden biri olarak belirledi. Servisler ve turizm Japonya'nın hizmet sektörü, 2019 itibarıyla toplam ekonomik üretiminin yaklaşık %70'ini oluşturmaktadır. Toyota, Mitsubishi UFJ, -NTT, ÆON, Softbank, Hitachi ve Itochu gibi dünyanın önde gelenleri arasında listelenen şirketler ile bankacılık, perakende, ulaşım ve telekomünikasyon büyük endüstrilerdir. Japonya, 2019'da 31,9 milyon uluslararası turist çekti. Turist çekmede Japonya, 2019'da dünyada 11. sırada yer aldı. 2017 Seyahat ve Turizm Rekabet Edebilirlik Raporu, Japonya'yı Asya'daki turizmde en gelişmiş 141 ülke arasında 4. sıraya yerleştirdi. Bilim ve teknoloji Japonya, özellikle doğa bilimleri ve mühendislik olmak üzere bilimsel araştırmalarda lider ülkeler arasında yer alır. Ülke, 2020 Bloomberg İnovasyon İndeksi'nde en yenilikçi ülkeler arasında 12. sırada yer almış ve Küresel İnovasyon İndeksi'nde 2019'da 15. sırada iken 2021'de 13. sıraya yükselmiştir. Gayri safi yurtiçi hasılaya göre, Japonya'nın araştırma ve geliştirme bütçesi, 2017 itibarıyla 867.000 araştırmacıyı destekleyen 19 trilyon yenlik bir araştırma ve geliştirme bütçesiyle dünyanın ikinci en yüksek bütçesidir. Ülke, fizik, kimya veya tıp alanlarında yirmi iki Nobel ödülü ve üç Fields madalyasına sahiptir. Altyapı Ulaşım Japonya'da yollar için çok para harcanmıştır. 1,2 milyon kilometrelik kaplanmış yol ana ulaşım aracıdır. Japonya'da trafik soldan akar. Yüksek hızlı, bölünmüş, sınırlı erişimli paralı yollardan oluşan bir tek ağ, büyük şehirleri birbirine bağlar ve paralı yol girişimleri tarafından işlenir. Hem yeni hem de kullanılmış arabalar ucuzdur. Enerji verimliliği teşvik etmek amacıyla araba sahipliği ücretleri ve benzin vergileri uygulanır. Japonya'da araba kullanımı G8 ülkeleri arasındaki en düşüğüdür. 1987'deki özelleştirmeden bu yana, düzinelerce Japon demiryolu şirketi bölgesel ve yerel yolcu taşımacılığı pazarlarında rekabet etmektedir. Büyük şehirleri birbirine bağlayan yüksek hızlı Şinkansenler (hızlı trenler), güvenlikleri ve dakiklikleri ile bilinir. 2013 yılı itibariyle Japonya'da 175 havalimanı bulunmaktadır. En büyük iç hat havalimanı olan Tokyo'daki Haneda Havalimanı, 2019'da Asya'nın en yoğun ikinci havalimanıydı. Keihin ve Hanshin süper liman merkezleri, 2017 itibarıyla sırasıyla 7,98 ve 5,22 milyon TEU ile dünyanın en büyükleri arasındadır. Enerji 2019 yılı itibariyle Japonya'da enerjinin %37,1'i petrolden, %25,1'i kömürden, %22,4'ü doğal gazdan, %3,5'i hidroelektrikten ve %2,8'i nükleer enerjiden ve diğer kaynaklardan üretilmiştir. Nükleer enerji 2010 yılındaki yüzde 11,2'lik orana göre düşüş göstermiştir. Mart 2011'deki Fukushima Daiichi nükleer felaketinin ardından devam eden kamuoyu muhalefeti nedeniyle Mayıs 2012 itibariyle ülkedeki tüm nükleer santraller devre dışı bırakılmıştı, ancak hükümet yetkilileri kamuoyunu en azından bazılarının hizmete dönmesi lehine yönlendirmeye çalışmaya devam etti. Sendai Nükleer Enerji Santrali 2015 yılında yeniden faaliyete geçti ve o tarihten bu yana diğer bazı nükleer enerji santralleri de yeniden faaliyete geçti. Japonya önemli yerli rezervlerden yoksundur ve ithal enerjiye büyük ölçüde bağımlıdır. Bu nedenle ülke kaynaklarını çeşitlendirmeyi ve yüksek enerji verimliliği seviyelerini korumayı hedeflemiştir. Demografi Nüfus Japonya, dünyanın en yaşlı nüfusuna sahiptir. Medyan yaş 44,7 yıl olup dünyanın en yüksek medyan yaş ve Japonya nüfusunun %30,1'i 60 yaşından daha yaşlı olup 60+ yaş grubuna girenlerin dünyanın en yüksek yüzde oranına sahiptir. Japonya, 122.8 milyonu Japon uyruklu (2021 tahminleri) olmak üzere 125,4 milyon nüfusa sahiptir. Küçük bir yabancı nüfus geri kalanını oluşturuyor. 2019'da toplam Japon nüfusunun %92'si şehirlerde yaşıyordu. Başkent Tokyo'nun nüfusu 13,9 milyon (2022). 38.140.000 kişi ile dünyanın en büyük metropol alanı olan Büyük Tokyo Bölgesi'nin bir parçasıdır (2016). Japonya etnik ve kültürel olarak homojen bir toplumdur, Japonlar ülke nüfusunun %98.1'ini oluşturmaktadır. Ülkedeki azınlık etnik grupları arasında yerli Aynular ve Ryukyulular yer alıyor. Zainichi Koreliler, Çinliler, Filipinliler, çoğunlukla Japon kökenli Brezilyalılar, ve Perulular çoğunlukla Japon asıllı da Japonya'nın küçük azınlık grupları arasındadır. Burakumin bir sosyal azınlık grubu oluşturuyor. Japonya, dünyanın en hızlı yaşlanan ülkesidir ve toplam nüfusunun üçte birini oluşturan herhangi bir ülkedeki en yüksek yaşlı nüfus oranına sahiptir; bu, yaşam beklentisinde bir artış ve doğum oranlarında bir düşüşün izlediği İkinci Dünya Savaşı sonrası bebek patlamasının bir sonucudur. aponya'nın toplam doğurganlık hızı 1,4'tür, bu oran 2,1'lik yenileme hızının altındadır ve dünyanın en düşükleri arasındadır ; Japonya'nın ortalama yaşı 48.4, bu sayı dünyadaki en yüksek ortalama yaştır. 2020 itibarıyla, nüfusun yüzde 28,7'sinden fazlası 65 yaşın üzerinde. Giderek artan sayıda genç Japon evlenmiyor veya çocuksuz kalıyor, Japonya'nın nüfusunun 2065 yılına kadar yaklaşık 88 milyona düşmesi bekleniyor. Demografik yapıdaki değişiklikler, özellikle işgücü nüfusunda azalma ve sosyal güvenlik yardımlarının maliyetinde artış olmak üzere bir dizi sosyal sorun yaratmıştır.  Japonya hükûmeti, 2060 yılına kadar çalışma yaşındaki her kişi için neredeyse bir yaşlı olacağını tahmin ediyor. Göçmenlik ve doğum teşvikleri, bazen ülkenin yaşlanan nüfusunu desteklemek için genç işçiler sağlamak için bir çözüm olarak öneriliyor. 1 Nisan 2019'da, Japonya'nın revize edilmiş göçmenlik yasası çıkarılarak, belirli sektörlerdeki işgücü açığının azaltılmasına yardımcı olmak için yabancı işçilerin haklarını koruyor. Din Örneğin düğün törenleri genelde Şinto dininin kurallarına göre de yapılır. Cenazelerde ise genelde Budist törenler uygulanır. Şinto ülkenin yerli dinidir. Ormanlarda, dağlarda, denizlerde, kısacası doğada "'kami'" denilen ruhların yaşadığına inanılırdı. Doğa ile uyum içinde yaşayan eski topluluklar bu ruhları sayarlardı. Bu inanç Şinto dininin temelini oluşturur. Sonraları bu ruhlara atalar ve kahramanlar da eklendi. Bazı evlerde bu ruhlara yiyeceklerin sunulduğu "'tanrı rafı'" bulunur. Budizm ise Şinto'dan farklı olarak 6. yüzyılda, Çin ve Kore yoluyla Hindistan'dan gelmiştir. İlk kez 16. yüzyılda Portekizli denizciler aracılığıyla gelen Hristiyanlık ise nüfusun küçük bir kısmınca benimsenmiştir. Diller Japonca, Japonya'nın fiili ulusal dilidir ve ülkedeki çoğu insanın ana dilidir. Japon kadınların %59'unun üniversite diplomasına sahip olması ve Japon erkeklerin %52'sinin üniversite diplomasına sahip olması nedeniyle, Japon kadınları erkek meslektaşlarına kıyasla daha yüksek eğitimlidir. Sağlık Japonya'da sağlık bakımı ulusal ve yerel yönetimler tarafından sağlanmaktadır. Kişisel tıbbi hizmetler için ödeme, bir hükûmet komitesi tarafından belirlenen ücretlerle, göreceli erişim eşitliği sağlayan evrensel bir sağlık sigortası sistemi aracılığıyla yapılır. İşverenler aracılığıyla sigortası olmayan kişiler, yerel yönetimler tarafından idare edilen ulusal sağlık sigortası programına katılabilir. 1973'ten beri, tüm yaşlı insanlar devlet destekli sigorta kapsamındadır. Hastalar seçtikleri hekimleri veya tesisleri seçmekte özgürdür. Kültür Kimono da Japon kültürünün en önemli unsurudur. Kimono giyen Japonlar adeta sihirli çubukla büyülenmişcesine seremonik ve kibar davranışlar sergilerler. Kimononun da farklılıkları vardır. Evli kadınların kimonolarının kolları kısadır. Bekarların ise uzundur. 20 yaşına basan genç kızlar aile içinde seremoniyle kimono giyer ve 20 yaşını kutlar. Japonlar seremonilerinde hep dingin bir ruha sahip olup doğayla bir yaşamaya çalışırlar. Kadō (Halk diliyle İkebana da denir) da dünyaca ünlü Japon çiçek süsleme sanatıdır. Geleneksel Japon kültüründe kadın-erkek ayrımı yoğun olarak vardır. En basitinden Japonca'da 'erkek dili' ve 'kadın dili' vardır. Erkekler oldukça erkeksi bir dille konuşurken kadınların bu dile ait kelimeleri ünlemleri kullanması pek doğru bulunmaz. Ancak günümüzde Japon kültüründe egemen olan yabancılaşma her alana olduğu gibi dile de etki etmiştir. Çağdaş Japon kültürü Asya, Avrupa ve Kuzey Amerika'dan gelen etkileri birleştirir. Geleneksel Japon sanatları arasında seramik, tekstil, cilalı eşya, kılıç gibi el sanatları ve bebekleri; bunraku, kabuki, noh, dansı ve rakugo performansları; ve diğer uygulamalar, çay töreni, ikebana, dövüş sanatları, kaligrafi, origami, onsen, Geisha ve oyunları vardır. Japonya, hem maddi hem de maddi olmayan kültürel varlıklar ve Ulusal Hazineler'in korunması ve tanıtılması için gelişmiş sistemi vardır. Yirmi iki site UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne konulmuştur ve bunların on sekizi kültür açısından önemlidir. Sanat ve mimari Japon resminin tarihi, yerli Japon estetiği ile ithal fikirler arasında sentez ve rekabeti sergiler. Japon ve Avrupa sanatı arasındaki etkileşim önemliydi: örneğin, 19. yüzyılda ihraç edilmeye başlanan ukiyo-e baskılar, Japonizm olarak bilinen hareket, Batı'da modern sanatın gelişiminde özellikle de Ard-İzlenimcilik üzerinde önemli etki yaptı. Japon mimarisi ​​yerel ve diğer etkilerin birleşimidir. Geleneksel olarak, zeminden hafifçe yükseltilmiş, kiremitli veya sazdan çatılı ahşap veya çamur sıva yapıları ile nitelendirilir. Ise Mabedi, Japon mimarisinin prototipi olarak kutlandı. Minka ve birçok tapınak binalarında, odalarla iç ve dış mekan arasındaki farkı yok eden tatami hasır ve sürgülü kapıların kullanımını görülür. 19. yüzyıldan beri Japonya, Batı modern mimarisinin çoğunu inşaat ve tasarıma dahil etti. Japon mimarlar, önce Kenzō Tange gibi mimarların çalışmaları ve ardından Metabolizma gibi hareketlerle uluslararası sahnede bir etki yarattılar. Mutfak [[Dosya:Breakfast at Tamahan Ryokan, Kyoto.jpg|küçükresim|sağ|200px|''Ryokanda geleneksel kahvaltı]] Japon mutfağı, geleneksel tarifler ve yerel malzemeler kullanan çok çeşitli bölgesel spesiyaliteler sunar. Deniz ürünleri ve Japon pirinci veya erişte geleneksel temel yiyeceklerdir. Japon körisi, Britanya Hindistanı'ndan Japonya'ya girişinden bu yana o kadar yaygın tüketiliyor ki ramen ve sushi ile birlikte ulusal yemek olarak adlandırılabilir. Geleneksel Japon tatlıları wagashi olarak bilinir. Kırmızı fasulye ezmesi ve mochi gibi malzemeler kullanılır. Yeşil çay dondurması modern zaman tatları arasındadır. Genellikle %14-17 alkol içeren ve pirincin birden fazla fermantasyonu ile yapılan demlenmiş pirinç içeceği sake popüler Japon içeceklerindendir. Bira, 17. yüzyılın sonlarından beri Japonya'da üretilmektedir. Yeşil çay Japonya'da üretilir ve Japon çay seremonisinde kullanılan matcha gibi şekillerde hazırlanır. Japon mutfağı, Japon pirinci ile çorba, erişte, balık eti, sebze, tofu ve lezzet katması için yapılan okazu gibi temel gıdalara dayanır. Erken modern çağda kırmızı et gibi daha önceden Japonya'da yaygın olmayan ürünler geldi. Japon mutfağı, gıdanın mevsimselliği, malzemeler ve sunum kalitesi ile bilinmektedir. Japon mutfağı, geleneksel tariflerle ve yerel malzemelerle geniş bir çok bölgesel özellikler sunmaktadır. Michelin Rehberi, Japonya'daki restoranları dünyanın geri kalanından daha fazla Michelin yıldızı ile ödüllendirdi. Spor Geleneksel olarak, sumo Japonya'nın millî sporu olarak kabul edilir. Judo, karate ve kendo gibi Japon savunma sanatları ülkede izleyiciler yaygın olarak uygulanmakta ve tercih edilmektedir. Meiji Restorasyonu'ndan sonra, bazı Batılı sporlar Japonya'ya geldi ve eğitim sistemi aracılığıyla yayılmaya başladı. Japonya 1964 yılında Tokyo Yaz Olimpiyatları'na ev sahipliği yaptı. Japonya 1972 Sapporo ve 1998 Nagano olmak üzere iki kez Kış Olimpiyatları'na ev sahipliği yapmıştır. Çay töreni "Sadō" (Çay Yolu) veya "Çanoyu" (Çayın sıcak suyu) adı verilen çay töreni 15. yüzyıla kadar geriye gider. Törenin esası, ev sahibinin konuklarına çay hazırlaması gibi gündelik bir ihtiyaca dayanır. Çay ikramı zaman içinde törensel bir nitelik kazanmıştır. Ev sahibi ve konuklar bu törenin ayrıntılı kurallarına büyük bir ciddiyetle uyarlar. Bu kurallar töreni olabildiğince sadeleştirir. Çay töreni başlı başına kurallar bütününden ibaret değildir. Bunun için bahçe düzenlemesinden çay odasının döşenmesine kadar birçok ön hazırlığın özenle önceden yapılmış olması gerekir. Çay törenine hazırlanmak, mimariden seramiğe, bahçecilikten tarihe, dinden güzel yazma sanatına kadar birçok alanda asgari bilgileri öğrenmek anlamına gelmektedir. Bu hazırlıklar çay töreninin mükemmelliği için şarttır. Bahçenin güzellikleri arasından çay odasına geçen konuklar, gördükleri güzellikler ve yaşadıkları sükunetle çay törenine hazırlanmaktadırlar. Çay töreninde ağırlıklı olarak Zen Budizmi'nin etkisi görülür. Tören ilk bakışta can sıkıcı bir oyun, gereksiz kurallar bütünü gibi gelebilir. Ancak amaç çay yapıp içmekten çok, doğaya karışmak, onun içinde kaybolmak, bu yolla ruhu aydınlatmaktır. Doğallığın yanı sıra sükunet, sadelik estetik ve zarafetle örülü bir arınma sürecidir çay töreni. Hareketler son derece yavaştır, bu nedenle çay yapımı için gerekli eylemlerde olabildiğince tasarruflu olup, yapılması gereken hareketleri çok incelikle hesaplayıp, bunu zarafetle gerçekleştirmek gerekmektedir. Sonuçta ortaya çıkan uyum, ölçülülük ve güzellik izleyenlerin ruhunda ve zihinlerde kalıcı izler bırakacaktır. Özel günler Matsuri olarak adlandırılan ve yıl içerisinde çeşitli zamanlarda kutlanan bayram ve festivallerin çoğu kraliyet döneminden günümüze kadar gelmektedir. Bu kutlamaların çoğu Çin ve Budist kökenlidir fakat Japonlar bu kutlamaları dini tören havasında yapmamaktadırlar. Ocak ayında kutlanan "Yetişkinler Günü" gibi bazı özel günler hafta sonları ile birleştirilmesi amacıyla daima pazartesi günleri kutlanır. Bunların dışında Mart ile Nisan ayları arasında "Çiçek Seyretme" (Hanami), Mayıs ayında "Altın Hafta" (Golden Week), Temmuz 13 ile 15 arası bazen Ağustos ayında "Bon Festivali" (Obon) ve Eylül ayı ortalarında "Ay seyretme" (Tsukimi)dir. Resmî Bayramlar 1 Ocak: Yılbaşı 元旦(Gan Tan) Ocağın 2. Pazartesi: Yetişkinler Günü 成人の日(Seijin no hi) 11 Şubat: Kuruluşu'nun Günü 建国記念の日(Kenkoku Kinen no Hi) Japonya'nın ilk ve efsanevî İmparatoru Jinmu'nun tahta çıktığı gün (eski 紀元節 Kigen-Setsu) Mart 20 veya 21: İlkbahar Gündönümü = Nevruz 春分の日(Şumbun no Hi) 29 Nisan: Şoowa Devri Anma Günü = Eski İmparator Hirohito'nun Doğum Günü 昭和の日(Şoowa no Hi) 3 Mayıs: Anayasa Bayramı 憲法記念日(Kenpoo Kinen Bi) Anayasa'nın yürürlüğe konulduğu gün 4 Mayıs: Yeşil Günü みどりの日(Midori no Hi) 5 Mayıs: Çocuk Günü こどもの日(Kodomo no Hi) (Tang no Sekku) Temmuz'un 3.Pazartesi: Deniz Bayramı 海の日(Umi no Hi) Eylül'ün 3.Pazartesi: Yaşlılara Saygı Günü 敬老の日(Kei-Rou no Hi) Eylül 23 veya 24: Sonbahar Gündönümü 秋分の日(Şuubun no Hi) Ekim'in 2. Pazartesi: Spor Günü 体育の日(Taiiku no Hi) 3 Kasım: Kültür Günü 文化の日(Bunka no Hi) Anayasa'nın ilan edildiği gün 23 Kasım: Çalışmalara Teşekkür Günü 勤労感謝の日(Kinrou Kanşa no Hi) 23 Aralık: İmparator Akihito'nun Doğum günü 天皇誕生日(Tennou Tanjoubi) Kültürel Bayramlar 3 Şubat: Fasulye atma Seremonisi 節分(Setsubun) 3 Mart: Kızlar Festivali 雛祭(Hina Matsuri) 'Şeftali Bayramı' 桃の節句(Momo no Sekku) 7 Temmuz: Yıldız Festivali 七夕(Tanabata) Eylül ortası: Ay seyretme 月見(Tsukimi) 15 Kasım: 3, 5 ve 7 yaş çocuklar için festival günü 七五三(Şiçi Goo San: 7-5-3) 31 Aralık: Yeni yıl arifesi 大晦日(Oo-Misoka) Budistlere özgü Bayram 8 Nisan: Çiçek Bayramı 花祭り (Hana Matsuri): Buda'nın doğum günü Askerî Bayram 11 Kasım: Japonya Öz Savunma Kuvvetleri Günü 自衛隊記念日(Jiei Tai Kinen Bi) Eski Askerî Bayramlar 10 Mart: Kara Kuvvetleri Günü 陸軍記念日(Rikugun Kinen Bi) Mukden Büyük Meydan Muharebesi(奉天大会戦)nde Rusları yendikten sonra Mukden Kalesi'ne girdiği gün (1905) 27 Mayıs: Deniz Kuvvetleri Günü 海軍記念日(Kaigun Kinen Bi) Japon Müşterek Donanması'nın Japon Denizi, Tsuşima Muharebesi(日本海海戦、対馬海戦)nde Rus Baltık Donanmasını yendiği gün (1905) Yas Günleri 10 Mart: Tokyo Büyük Hava Hücum Günü 東京大空襲の日 (Tokyo Dai-Kuşuu no Hi) Tokyo'da Hava bombardımanıyla 100.000'den fazla Japon sivil kaybının yaşandığı gün (1945) 23 Haziran: Okinawa'da Ölenlerin Ruhlarını Teselli Günü 沖縄「慰霊の日」(Okinawa 'İrei no Hi') 94.000 Japon'un Okinawa Adası Seferi'nin bitiş günü bombardımanla kaybedildiği (1945) 6 Ağustos: Hiroşima Atom Bombası Günü 広島原爆の日(Hiroşima Genbaku no Hi) Amerika'nın Hiroşima kentine ilk Atom bombasını attığı 140.000'den fazla insanın kaybedildiği gün (1945) 9 Ağustos: Nagasaki Atom Bombası Günü 長崎原爆の日(Nagasaki Genbaku no Hi) Amerika'nın Nagasaki kentine ikinci Atom bombasını attığı ve 70.000'den fazla insanın kaybedildiği gün (1945) 15 Ağustos: Mütareke Günü 終戦記念日(Şuusen Kinen Bi) Japonya'nın teslim olmasıyla II. Dünya Savaşı'nın bittiği gün (1945) Japonya'da meydana gelen 9,0 büyüklüğünde deprem(11 Mart 2011) Kıyafet Uzun bir dışa kapalılık döneminin ardından 19. yüzyılın ikinci yarısında başlayan Batılılaşma çabaları, halkın kıyafetine de yansıdı. Bugünkü Batılı giyim tarzı, bu sürecin sonucudur. Ancak Japonlar Batılılaşma ile birlikte gelenekleri yaşatma, hatta geliştirme çabasını bir an olsun bırakmamışlardır. Bu çerçevede insanlar özel günlerde geleneksel kıyafet olan kimono giymeyi ihmal etmezler. Kimono vücudu saran ve belde geniş bir kuşakla (obi) bağlanan geleneksel ve dünyaca ünlü bir giysidir. Yeni yıl kutlamalarında, evlilik gibi özel günlerde, bayramlarda ya da mezuniyet günlerinde genç, yaşlı, kadın, erkek Japonlar çoğunlukla kimono giyer. Evlilik ve benzeri resmî törenlerde, damatla gelin siyah kimonolar giyerek sorguçlarını takarlar. Erkekler kimonolarının üzerine çok geniş paçalı pantolonlar (hakama) ve bol ceketler (haori) giyerler. İyi bir kimono çok pahalıdır. Japonlar kimonolarına gözleri gibi bakarlar. Kimonolar anneden kıza, babadan oğula aktarılarak giyilir. Kimonoyu ve obiyi düzgün olarak takmak kolay değildir. Bunun için kadınlar özel ders alırlar. Kimono giyildiğinde normal ayakkabı ve çoraplar giyilmez. Ayakkabı yerine yüksek tahta nalınlar (geta) olabileceği gibi pamuklu ya da deriden yapılmış (zori) sandaletler giyilir. Kimono ile özel pamuklu çoraplar olan (tabi) giyilir. Bu çorapların en ayırt edici özelliği başparmak yerinin de örülmüş olmasıdır. Çorapta başparmak ile diğer parmaklar arasında, sandalet bağının geçmesi için oyuk bulunur. Kimonoya benzeyen diğer bir giyecek ise Yukata'dır. Yukata''', pamuklu, basit, yazları festivallerde ya da evde bornoz gibi giyilen giyeceklerdir. Japonya aynı zamanda animede ve bilgisayar oyunlarında dünyada birinci sırayı yer alır. Japonlar, süs bitkileri ve bahçeleri ile tanınırlar. MS 700'den önce bile Japonlar keyif için güzel bahçeler yapmışlardır. Mitoloji Amaterasu... Amaterasu-oo-mikami Japon Şinto dininin güneş tanrıçasıdır. Japon imparatorluk ailesinin mitsel atasıdır. 天照大神 kelimesi Cennetlerde Parıldayan Tanrıça anlamına gelir. Kojiki'ye göre, onun kural tanımaz erkek kardeşi Susanoo her şeyi yerle bir edip, Amaterasu'nun pirinç tarlalarını, tapınakları tarümar edince, tanrıça buna çok içerlenir ve Ama-no-Iwato isimli mağaraya gizlenir. Güneşini kaybeden dünya karanlıktır artık. Diğer tanrılar onu saklandığı yerden çıkarmak için bir oyun kurarlar. Tanrıça Ama-no-Uzume mağaranın önüne bir ayna koyar ve baştan çıkarıcı bir dans etmeye başlar. Bu bir kutlamadır ve gelen seslerden meraka kapılan Amaterasu mağaradan dışarı uzandığında kendi yansısından ürker. Bu diğer tanrıların onu çekip çıkarması için iyi bir fırsattır. Torunu Ninigi-no-Mikoto'yu Japonya'da barışı sağlaması için yeryüzüne gönderir. Onun oğlu ise Japonya'nın efsanevi ilk tennoosu (imparatoru) olur üç kutsal silahı ile Kılıç, Mücevher ve Ayna. Bu Japonya'nın İmparatoru mitsel temellere bağlama eğilimini yansıtır. Bu yapı ikinci dünya savaşından sonra büyük ölçüde çökse de Tenno hâlen dinsel niteliklerini muhafaza ediyor. Kaynakça Dış bağlantılar Kunaicho.go.jp, İmparatorluk Sarayı resmî sitesi (Japonca ve İngilizce) Kantei.go.jp , Japonya Başbakanlık ve Bakanlar Kurulu resmî sitesi (Japonca ve İngilizce) Ulusal Diet Kütüphanesi (Japonca ve İngilizce) Halkla İlişkiler Ofisi (Japonca ve İngilizce) Japonya'nın Türkiye Büyükelçiliği Turizm Japonya Ulusal Turist Örgütü (Japonca ve İngilizce) Genel bilgiler (İngilizce) Encyclopaedia Britannica Japonya portali (İngilizce) (İngilizce) Japan BBC News ülke profil (İngilizce) Japan OECD (İngilizce) Parlamenter monarşiler Doğu Asya ülkeleri G20 ülkeleri G8 ülkeleri Ada ülkeleri Birleşmiş Milletler üyesi ülkeler Liberal demokrasiler G7 ülkeleri Kuzey Asya ülkeleri MÖ 7. yüzyılda kurulan bölgeler ve ülkeler
2069
https://tr.wikipedia.org/wiki/N%C3%BCfuslar%C4%B1na%20g%C3%B6re%20%C3%BClkeler%20listesi
Nüfuslarına göre ülkeler listesi
Nüfuslarına göre ülkeler listesi, nüfus sayımları veya özellikle gelişmemiş ülkelerde özel anketlere bağlı nüfus tahminlerine göre yapılmaktadır. Ayrıca bakınız Nüfuslarına göre şehirler listesi Ülke listeleri Ülkeler listesi
2071
https://tr.wikipedia.org/wiki/21%20Haziran
21 Haziran
Olaylar 1788 - New Hampshire, ABD Anayasasını onaylayarak 9. Eyalet olarak birliğe katıldı. 1908 - Londra'da 200 bin kadın, seçme ve seçilme hakkı için yürüdü. 1920 - Zonguldak havzasında 1848'de açılan kömür ocaklarını Belçikalı ve Fransız şirketler işletmekteydi. I. Dünya Savaşı'ndan sonra 1919 yılında Fransız askerleri, şirketlerinin haklarını korumak bahanesiyle önce Zonguldak’ı, ardından da Karadeniz Ereğli’yi işgal etti. Ancak Zonguldak ve çevresindeki Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri'ne bağlı güçlerin karşı koymasıyla tehlikeye düşmüşler ve 21 Haziran 1920'de de bölgeyi terk etmişlerdir. 1921 - Sakarya'nın düşman işgalinden kurtuluşu. 1921 - Zonguldak'ın düşman işgalinden kurtuluşu. 1927 - Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kanunu, Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabul edildi. 1934 - Soyadı Kanunu kabul edildi. 1934 - Türkiye'de Yahudilere karşı gerçekleştirilen Trakya Olayları başladı. 1940 - Devlet Opera ve Balesi ilk temsilini verdi: Mozart'tan "Bastien ile Bastienne". 1941 - II. Dünya Savaşı: Almanya, geceleyin Sovyetler Birliği'ni işgale girişti. 1942 - II. Dünya Savaşı: Tobruk, İtalyan ve Alman kuvvetlerinin eline geçti. 1942 - II. Dünya Savaşı: Oregon'da Kolumbiya Nehri yakınlarında yüzeye çıkan, Japon millî denizaltısı "Fort Stevens" askeri üssüne doğru 17 top atışı yaptı. Bu Japonların tüm savaş boyunca Amerikan ana karasına gerçekleştirdiği doğrudan birkaç saldırıdan biriydi. 1945 - II. Dünya Savaşı: Okinawa Muharebesi sona erdi. 1946 - Türkiye Garanti Bankası Kuruluş Kanunu kabul edildi. 1946 - Rize Çay Fabrikası'nın temeli atıldı. 1948 - "Manchester Baby" (SSEM) kod adlı bir program, bir bilgisayarın kendi elektronik hafızasında depolanarak, oradan çalıştırılan ilk bilgisayar programı olma unvanını kazandı. 1948 - Columbia Records plak şirketi, ilk Long Play (LP) müzik albümünün tanıtımını New York'ta "Waldorf-Astoria" Oteli'nde geçekleştirdi. 1976 - Rauf Denktaş, yeniden Kıbrıs Türk Federe Devleti Devlet Başkanlığı'na seçildi. 1982 - ABD Başkanı Ronald Reagan'a suikast teşebbüsünde bulunan John Hinckley, mahkeme tarafından akli dengesi yerinde olmadığı için suçsuz bulundu. 1990 - İran'da 7,3 şiddetindeki depremde, 50 bin kişi öldü. 2006 - Plüton'un yeni keşfedilen uydularına Nix ve Hydra adları verildi. 2008 - MEB'in hazırlamış olduğu 6. sınıf SBS ilk kez yapıldı. 2020 - Güneş tutulması gerçekleşti. Doğumlar 1002 - IX. Leo, doğum adı Bruno of Eguisheim-Dagsburg, 12 Şubat 1049 tarihinden ölümüne kadar Papalık yapmıştır (ö. 1054) 1528 - Maria, Kutsal Roma imparatoriçesi (ö. 1603) 1774 - Daniel D. Tompkins, Amerikalı siyasetçi (ö. 1825) 1781 - Simeon Denis Poisson, Fransız matematikçi ve fizikçi (ö. 1840) 1792 - Ferdinand Christian Baur, Alman teolog ve ahit eleştirmeni (ö. 1860) 1811 - Carlo Matteucci, İtalyan nörofizyolog ve siyasetçi (ö. 1868) 1814 - Théodore Frère, Fransız ressam (ö. 1888) 1823 - Jean Chacornac, Fransız astronom (ö. 1873) 1839 - Machado, Brezilyalı yazar (ö. 1908) 1859 - Henry Ossawa Tanner, Amerikalı sanatçı (ö. 1937) 1882 - Lluís Companys, Katalan siyasetçi (ö. 1940) 1884 - Claude Auchinleck, Britanyalı mareşal (ö. 1981) 1891 - Pier Luigi Nervi, İtalyan inşaat mühendisi (ö. 1979) 1902 - Skip James, Amerikalı Delta blues şarkıcısı, gitaristi, piyanisti ve şarkı sözü yazarı (ö. 1969) 1905 - Jacques Goddet, Fransız spor muhabiri (ö. 2000) 1905 - Jean-Paul Sartre, Fransız yazar ve filozof (ö. 1980) 1908 - William Frankena, Amerikalı ahlak felsefecisidir (ö. 1994) 1914 - William Vickrey, Amerikalı-Kanadalı Nobel Ödüllü ekonomist (ö. 1996) 1919 - Anna Arena, İtalyan sinema oyuncusu 1921 - Judy Holliday, Amerikalı aktris, komedyen ve şarkıcıydı (ö. 1965) 1921 - Jane Russell, Amerikalı sinema oyuncusu (ö. 2011) 1924 - Ezzatolah Entezami, İranlı oyuncu (ö. 2018) 1925 - Giovanni Spadolini, İtalyan politikacı (ö. 1994) 1925 - Maureen Stapleton, Amerikalı oyuncu (ö. 2006) 1928 - Margit Bara, Macar sinema oyuncusu (ö. 2016) 1929 - Abdel Halim Hafez, Mısırlı şarkıcı ve aktör (ö. 1977) 1929 - Ana Novac, Rumen yazar (ö. 2010) 1932 - Lalo Schifrin, Piyanist ve kompozitördür 1935 - Françoise Sagan, Fransız yazar (ö. 2004) 1940 - Mariette Hartley, Amerikalı bir aktris 1944 - Tony Scott, İngiliz film yönetmeni (ö. 2012) 1947 - Çetin Alp, Türk pop müziği sanatçısı (ö. 2004) 1947 - Şirin Ebâdî, İranlı avukat, yazar, insan hakları savunucusu 1947 - Fernando Savater, İspanyol filozof ve yazardır 1948 - Ian McEwan, Man Booker Ödülü sahibi İngiliz roman yazarı 1948 - Andrzej Sapkowski, Polonyalı fantastik roman yazarı 1950 - Joey Kramer, ABD'li bir müzisyen 1952 - Kōichi Mashimo, Japon film yönetmeni 1953 - Benazir Butto, Pakistanlı siyasi lider (ö. 2007) 1954 - Alev Oraloğlu, Türk tiyatro, sinema ve dizi oyuncusu 1954 - Mustapha Ourrad, Cezayir asıllı Fransız yayıncı ve editör (ö. 2015) 1954 - Müjde Ar, Türk sinema ve dizi oyuncusu 1954 - Nur Sürer, Türk sinema, dizi ve tiyatro oyuncusu 1955 - Michel Platini, Fransız futbolcu, teknik direktör ve UEFA Başkanlarından 1959 - Tom Chambers, ABD'li basketbolcudur 1959 - Nimr Bakır el-Nimr, Şii din adamı, şeyh ve ayetullah (ö. 2016) 1960 - Karl Erjavec, Sloven siyasetçi 1961 - Manu Chao, İspanyol asıllı Fransız şarkıcı 1961 - Sascha Konietzko, Alman müzisyen ve yapımcı 1961 - Joko Widodo, Endonezya'nın 7. cumhurbaşkanı olan Endonezyalı siyasetçi 1962 - Pipilotti Rist, film ve video sanatçı 1962 - Viktor Tsoy, Sovyetler Birliği'nin rock müzik sanatçısı (ö. 1990) 1963 - Gōshō Aoyama, Japon manga yazarı 1963 - Dario Marianelli, Altın Küre ve Akademi Ödülü kazanmış İtalyan besteci 1964 - David Morrissey, İngiliz aktör ve film yönetmeni 1964 - Doug Savant, Amerikalı oyuncu 1965 - Yang Liwei, Çinli askerî pilot ve astronot 1965 - Lana Wachowski, Amerikalı yönetmen 1967 - Pierre Omidyar, İran asıllı Fransız-Amerikalı milyarder, girişimci, yazılım mühendisi ve hayırsever 1967 - Carrie Preston, Amerikalı aktör, yapımcı ve yönetmen 1967 - Yingluck Shinawatra, Taylandlı iş insanı ve politikacı 1968 - Sonia Clarke, İngiliz kadın müzisyen ve şarkıcı 1968 - Chris Gueffroy, Berlin Duvarı'nı geçmeye çalışırken öldürülen son kişi (ö. 1989) 1969 - Lloyd Avery II, Amerikalı siyahi oyuncu (ö. 2005) 1970 - Pete Rock, Amerikalı prodüktör, DJ ve rapçi 1971 - Faryd Mondragón, Kolombiyalı futbolcu (kaleci) 1971 - Anette Olzon, İsveçli soprano müzisyen 1973 - Zuzana Čaputová, Slovak siyasetçi, avukat ve aktivist 1973 - Juliette Lewis, Amerikalı sinema oyuncusu ve müzisyen 1976 - Miroslav Karhan, Slovak eski futbolcu 1978 - Erica Durance, Kanadalı oyuncu 1979 - Kostas Kaçuranis, Yunan eski futbolcu 1979 - Chris Pratt, Amerikalı dizi ve sinema oyuncusu 1980 - Ayşegül Abadan, Türk piyanist 1980 - Barış Özcan, Türk basketbolcu 1981 - Brandon Flowers, Amerikalı müzisyen 1982 - Jussie Smollett, Amerikalı aktör ve şarkıcıdır 1982 - Prens William, İngiliz Kraliyet Ailesi mensubu, Galler Prensi Charles ve Diana Frances Spencer'nın oğlu 1983 - Edward Snowden, Amerikalı-Russ bilgisayar uzmanı 1985 - Lana Del Rey, Amerikalı şarkıcı ve söz yazarı 1985 - Öznur Asrav, Türk manken 1986 - Cheick Tioté, Fildişi Sahilili futbolcu (ö. 2017) 1986 - Fevzi Özkan, Türk futbolcu 1987 - Pablo Barrera, Meksikalı futbolcudur 1987 - Sebastian Prödl, Avusturyalı futbolcudur 1988 - Thaddeus Young, Amerikalı profesyonel basketbolcudur 1989 - Abubaker Kaki Khamis, Sudanlı atlet 1990 Yüsra Geyik, Türk oyuncu François Moubandje, İsviçreli millî futbolcudur 1991 - Gaël Kakuta, Fransız futbolcu 1992 - Ekin Koç, Türk oyuncu 1992 - Max Schneider, Şarkıcı, oyuncu ve söz yazarı 1993 - Sinem Ünsal, Türk dizi oyuncusu 1994 - Başak Eraydın, Türk millî tenisçi 1996 - Accursio Bentivegna, İtalyan futbolcu 1997 - Rebecca Black, Amerikalı pop şarkıcısı Ölümler 524 - Chlodomer, Frankların Kralı I. Clovis'in dört oğlundan ikincisi (d. 495) 870 - Muhtedi, 869-870 döneminde sadece bir yıl dönemle hükümdarlık yapan On dördüncü Abbasi halifesi 1377 - III. Edward, İngiltere Kralı (d. 1312) 1527 - Niccolò Machiavelli, İtalyan tarihçi ve politika yazarı (d. 1469) 1591 - Aloysius Gonzaga, İtalyan aristokrat ve İsa Cemiyeti üyesi (d. 1568) 1622 - Salomon Schweigger, Alman protestan papaz ve seyyah (d. 1551) 1828 - Leandro Fernández de Moratín, İspanyol tiyatro yazarı ve şair (d. 1760) 1858 - Adolf Ivar Arwidsson, Fin gazeteci, yazar, tarihçi ve siyasetçi (d. 1791) 1874 - Anders Jonas Ångström, İsveçli fizikçi (d. 1814) 1908 - Nikolai Rimsky-Korsakov, Rus besteci (d. 1844) 1915 - Adday Şer, Asur kökenli, Siirt Keldani Katolik Kilisesi başpiskoposu (d. 1867) 1914 - Bertha von Suttner, Avusturyalı yazar, radikal pasifist ve Nobel Barış Ödülü alan ilk kadın (d. 1843) 1940 - Janusz Kusociński, Polonyalı atlet, orta ve uzun mesafe koşucusu (d. 1907) 1954 - Gideon Sundback, İsveçli mucit (d. 1880) 1957 - Claude Farrère, Fransız yazar (d. 1876) 1957 - Johannes Stark, Alman fizikçi (d. 1874) 1965 - Henry Weed Fowler, Amerikalı zoolog (d. 1878) 1969 - Maureen Connolly, Amerikalı tenisçi (d. 1934) 1970 - Sukarno, Endonezya'nın ilk Devlet Başkanı (d. 1901) 1971 - Hasan Vecih Bereketoğlu Türk izlenimci ressam (d. 1895) 1980 - Ahmet Muhip Dıranas, Türk şair ve yazar (d. 1909) 1980 - Feridun Cemal Erkin, Türk diplomat ve siyasetçi (d. 1899) 1985 - Tage Erlander, İsveçli siyasetçi (d. 1901) 1986 - Assi Rahbani, Lübnanlı besteci ve müzisyen (d. 1923) 1993 - Münci Kapani, Türk akademisyen ve yazar (d. 1921) 2001 - Carroll O'Connor, Amerikalı aktör (d. 1924) 2001 - John Lee Hooker, Amerikalı blues şarkıcısı, gitarist ve bestesi (d. 1917) 2005 - Guillermo Suárez Mason, Arjantinli general (d. 1924 2008 - Abdullah Gegiç, Yugoslav asıllı Türk futbolcu ve teknik direktör (d. 1924) 2010 - İlhan Selçuk, Türk yazar (d. 1925) 2012 - Ramaz Şengelya, Gürcü asıllı Sovyet eski millî futbolcu (d. 1957) 2015 - Dave Godfrey, Kanadalı yazar ve yayıncı (d. 1938) 2016 - Jim Boyd, Amerikalı şarkıcı, söz yazarı ve oyuncu (d. 1956) 2017 - Pompeyo Márquez, Venezuelalı siyasetçi ve gazeteci (d. 1922) 2018 - Grigori Barenblatt, Rus matematikçi, akademisyen ve yazar (d. 1927) 2018 - Charles Krauthammer, Amerikalı Pulitzer Ödülü sahibi sendikacı, köşe yazarı, yazar, siyasi yorumcu ve eski hekim (d. 1950) 2019 - Peter Ball, İngiliz piskopos ve cinsel istismar hükümlüsü (d. 1932) 2019 - Susan Bernard, Amerikalı oyuncu, manken, yazar ve iş insanı (d. 1948) 2019 - Dimitris Hristofias, Kıbrıs Cumhuriyeti'nin altıncı cumhurbaşkanı (d. 1946) 2020 - Marconi Alencar, Brezilyalı politikacı (d. 1939) 2020 - György Bálint, Macar botanikçi ve siyasetçi (d. 1919) 2020 - Pascal Clément, Fransız siyasetçi (d. 1945) 2020 - Jürgen Holtz, Alman aktör (d. 1932) 2020 - Talib Jauhari, Pakistanlı İslam alimi, şair, tarihçi ve Şii İslam Tarikatı filozofu (d. 1929) 2020 - Mile Nedelkoski, Makedon şair, romancı, öykü ve oyun yazarı (d. 1935) 2020 - Bernardino Piñera, Katolik Kilisesi Şili Piskoposu (d. 1915) 2020 - Ahmed Radi, Iraklı millî futbolcu (d. 1964) 2020 - Ken Snow, Amerikalı millî futbolcu (d. 1969) 2020 - Bobana Veličković, Sırp kadın atıcı (d. 1990) 2021 - Jean Guéguinou, Fransız diplomat (d. 1941) 2021 - Nobuo Hara, Japon caz saksofoncusu ve orkestra şefi (d. 1926) 2021 - Reshma, Hint aktris (d. 1979) 2022 - Patrizia Cavalli, İtalyan şairdir (d. 1947) 2022 - Polycarpose Zacharias, Hint kökenli Malankara Yakubi Süryani Ortodoks Kilisesi Metropoliti (d. 1970) Tatiller ve özel günler Yaz Gündönümü (Kuzey yarımkürede) Kış gündönümü (Güney yarımkürede) Dünya Müzik Günü 0621 21
2072
https://tr.wikipedia.org/wiki/22%20Haziran
22 Haziran
Olaylar MÖ 217 - Rafya Savaşı: Antik Mısır Ptolemaios Krallığı Ordusu, III. Antiohos idaresindeki Seleukos İmparatorluğu Ordusu'nu Filistin’de bozguna uğrattı. 431 - Üçüncü Ekümenik Konsil olan Efes Konsili'nin, İskenderiye Patriği Cyril tarafından açılışı. 1633 - Engizisyon Mahkemesi'nce mahkûm edilen Galile, Kopernikçi görüşlerini ve Dünya'nın döndüğüne ilişkin tezini inkar etmek zorunda kaldı. 1691 - II. Ahmed, 21. Osmanlı Padişahı olarak tahta çıktı. 1812 - Napolyon Bonapart Rusya'ya sefer düzenledi. 1846 - Adolphe Sax, saksofonun patentini aldı. 1911 - V. George, taç giyerek resmen Büyük Britanya kralı oldu. 1919 - Amasya Genelgesi yayınlandı. 1925 - 20 Haziran'da İstanbul'da tutuklanan gazeteciler, Doğu İstiklal Mahkemesi'nde yargılanmak üzere Diyarbakır'a gönderildi. 1939 - Adana Elektrik Şirketi satın alınarak devletleştirildi. 1939 - Hindistan'da, Subhas Chandra Bose tarafından Tüm Hindistan İlerleme Bloku adlı parti kuruldu. 1940 - II. Dünya Savaşı, Fransa Muharebesi: Fransa, imzalanan ateşkes antlaşmasıyla Almanya'ya teslim oldu. 1941 - II. Dünya Savaşı: Nazi Almanyası, Barbarossa Harekâtı'nı başlatarak SSCB'yi istila etmeye başladı. 1941 - Hırvatistan'da ilk silahlı antifaşist örgüt kuruldu. 1942 - Erwin Rommel, Tobruk'u ele geçirdikten sonra Generalfeldmarschall rütbesine terfi ettirildi. 1945 - İller Bankası Kuruluş Kanunu kabul edildi. 1976 - Kanada'da idam cezası kaldırıldı. 1978 - Plüton'un uydusu, Charon keşfedildi. 2001 - Anayasa Mahkemesi, Fazilet Partisi'ni "Laik cumhuriyet ilkesine aykırı eylemlerin odağı" olduğu gerekçesiyle kapattı. 2002 - İran'da meydana gelen, Richter ölçeğine göre 6.5 şiddetindeki depremde 261'den fazla kişi öldü. 2006 - Kuzey Makedonya, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Örgütü'ne kabul edildi. 2008 - MEB'in hazırlamış olduğu 7. sınıf Seviye Belirleme Sınavı ilk kez yapıldı. 2010 - Apple iPhone (4G) piyasaya sürüldü. 2012 - Malatya Erhaç Hava Üssü'nden görev amacıyla kalkan F-4 tipi Türk askerî jeti, Suriye karasuları açıklarında, Suriye Ordusu tarafından düşürüldü. Doğumlar 916 - Seyfü'd Devle, Hamdaniler’in Halep kolunun kurucusu ve ilk emiri (ö. 967) 1510 - Allessandro de Medici, Floransa Dükalığı'nın I. Dükü (ö. 1537) 1757 - George Vancouver, İngiliz denizci (ö. 1798) 1767 - Wilhelm von Humboldt, Alman filozof, dilbilimci ve devlet adamı (ö. 1835) 1805 - Giuseppe Mazzini, İtalyan milliyetçisi, siyasetçi, avukat, aktivist, gazeteci, yazar ve mason (ö. 1872) 1837 - Paul Morphy, Amerikalı satranç oyuncusu (ö. 1884) 1850 - Ignác Goldziher, Macar asıllı Musevî kökenli bir müsteşriktir (ö. 1921) 1856 - Henry Rider Haggard, İngiliz yazar (ö. 1925) 1861 - Maximilian von Spee, Alman asker (ö. 1914) 1864 - Hermann Minkowski, bir Alman matematikçi (ö. 1909) 1869 - Mustafa Sabri Efendi, Osmanlı müderris, Meclis-i Mebûsan Mebusu ve Şeyhülislam (ö. 1954) 1871 - William McDougall, İngiliz psikolog (ö. 1938) 1887 - Julian Huxley, İngiliz evrimsel biyolog (ö. 1975) 1888 - Harold Hitz Burton, Amerikalı bir politikacı ve avukattı (ö. 1964) 1888 - Selman Abraham Waksman, Amerikalı biyokimyacı (ö. 1973) 1892 - Robert Ritter von Greim, Alman asker ve Nazi Almanyası Hava Kuvvetleri (Luftwaffe) Komutanı (ö. 1945) 1893 - Matthias Kleinheisterkamp, Alman Schutzstaffel subayı (ö. 1945) 1898 - Erich Maria Remarque, Alman yazar (ö. 1970) 1899 - Michał Kalecki, Polonyalı iktisatçı (ö. 1970) 1900 - Oskar Fischinger, Alman-Amerikan ressam, film yapımcısı, soyut animatör (ö. 1967) 1903 - John Dillinger, Amerikalı gangster (ö. 1934) 1906 - Anne Morrow Lindbergh, Amerikalı yazar ve havacı (ö. 2001) 1906 - Billy Wilder, Amerikalı yönetmen (ö. 2002) 1908 - Pablo Dorado, Uruguaylı futbolcu (ö. 1978) 1909 - Mike Todd, Amerikalı film ve tiyatro yapımcısı (ö. 1958) 1915 - Cornelius Warmerdam, Amerikalı atlet (ö. 2001) 1927 - Çetin Altan, Türk yazar (ö. 2015) 1928 - Ralph Waite, Amerikalı oyuncu ve seslendirme sanatçısı (ö. 2014) 1928 - Steingrímur Hermannsson, İzlandalı siyasetçi (ö. 2010) 1930 - Yuri Artyuhin, Rus kozmonot (ö. 1998) 1932 - Soraya Esfandiary Bakhtiary, İran Şahı Muhammed Rıza Pehlevi'nin ikinci eşi (ö. 2001) 1936 - Kris Kristofferson, Amerikalı oyuncu ve şarkıcı 1939 - Ada E. Yonath, İsrailli moleküler biyolog ve kristalograf 1940 - Abbas Kiyarüstemi, İranlı yönetmen (ö. 2016) 1941 - Raşid Gannuşi, Tunuslu siyasetçi 1943 - Klaus Maria Brandauer, Almanca oyuncusu 1944 - Gérard Mourou, Fransız fizikçi ve akademisyen 1946 - Józef Oleksy, Polonyalı siyasetçi ve ekonomist (ö. 2015) 1947 - Gökmen Özdenak, Türk futbolcu ve spor yazarı 1948 - Todd Rundgren, Amerikalı multi-enstürmantalist, şarkıcı, söz yazarı ve kayıt yapımcısı 1949 - Aytaç Arman, Türk sinema ve dizi oyuncusu (ö. 2019) 1949 - Meryl Streep, Amerikalı oyuncu 1953 - Cyndi Lauper, Amerikalı şarkıcı, söz yazarı ve aktris 1954 - Wolfgang Becker, Alman yönetmen, senarist ve tarihçi 1956 - Tim Russ, Amerikalı aktör, film yönetmeni, senarist ve müzisyen 1957 - Anna Grue, Danimarkalı yazar 1957 - Arkadi Gukasyan, de facto Dağlık Karabağ Cumhuriyeti'nin üçüncü başkanı 1958 - Bruce Campbell, Amerikalı oyuncu 1962 - Clyde Drexler, Amerikalı eski basketbol oyuncusu 1964 - Dan Brown, Amerikalı yazar 1964 - Miroslav Kadlec, Çek futbolcu 1966 - Emmanuelle Seigner, Fransız oyuncu, şarkıcı ve model 1967 - Alejandro Aravena, Şilili mimar 1968 - Darrell Armstrong, Emekli Amerikalı profesyonel basketbolcu 1973 - Rufus Wainwright, Kanadalı-Amerikalı şarkıcı ve söz yazarı 1974 - Jo Cox, Birleşik Krallık İşçi Partisi milletvekili 1974 - Donald Faison, Amerikalı oyuncu 1974 - Lecy Goranson, Amerikalı aktris 1977 - Ayça Varlıer Türk oyuncu ve şarkıcı 1978 - Dan Wheldon, İngiliz yarış pilotu (ö. 2011) 1981 - Monty Oum, Amerikalı web-bazlı animatör ve yazar (ö. 2015) 1982 - Gustave Bebbe, Kamerunlu futbolcu 1984 - Janko Tipsarević, Yugoslavya doğumlu Sırp tenisçi 1985 - Sofoklis Shorçanitis, Yunan basketbolcu 1987 - Eda Erdem, Türk voleybolcu 1987 - Lee Min-ho, Güney Koreli oyuncu 1987 - Nikita Rukavytsya, Ukrayna asıllı Avustralyalı millî futbolcu 1988 - Omri Casspi, İsrailli basketbolcu 1988 - Portia Doubleday, Amerikalı oyuncu 1989 - Cédric Mongongu, Kongo Demokratik Cumhuriyeti vatandaşı futbolcudur 1989 - Jung Yong Hwa, Güney Koreli oyuncu ve şarkıcı 1990 - Sebastian Jung, Alman futbolcudur 1991 - Hugo Mallo, İspanyol futbolcudur 1993 - Loris Karius, Alman kaleci 1994 - Sébastien Haller, Fildişi Sahilili futbolcudur 1996 - Rodri, İspanyol millî futbolcu 2000 - Mizgin Ay, Türk sprinter Ölümler MÖ 207 - Hasdrubal Barca, Hamilcar Barca’nın ikinci oğlu ve II. Pön Savaşında Kartaca komutanlarından biridir (d. MÖ 245) 1101 - I. Rugerro, 1071 ile 1101 yılları arasında ilk Sicilya Kontluğu yapmış Norman aristokrat (d. 1031) 1276 - V. Innocentius, 21 Ocak - 22 Haziran 1276 tarihleri ​​arasındaki papa (d. 1225) 1429 - Gıyaseddin Cemşid, İranlı gök bilimci ve matematikçi (d. 1380) 1521 - Leonardo Loredan, 2 Ekim 1501 – 21 Haziran 1521 döneminde Venedik Cumhuriyeti'ne Doçe (d. 1436) 1691 - II. Süleyman, Osmanlı'nın 20. Padişahı (d. 1642) 1767 - Savoylu Maria Luisa Gabriella, bir Savoy prensesiydi (d. 1729) 1816 - Ferdinando Marescalchi, İtalyan diplomat ve siyasetçi (d. 1754) 1874 - Howard Staunton, İngiliz satranç ustası (d. 1810) 1880 - George Merriam, Amerikalı yayımcı (d. 1803) 1885 - Muhammed Ahmed, Sudan'da Mehdilik hareketinin kurucusu (d. 1845) 1912 - Ion Luca Caragiale, Senaryo, kısa öykü, şiir yazarı, tiyatro yöneticisi, siyaset yorumcusu ve gazeteci (d. 1852) 1925 - Felix Klein, Alman matematikçi ve matematik eğitimcisi (d. 1849) 1931 - Armand Fallières, Fransız siyasetçi ve Fransa Cumhurbaşkanı (d. 1841) 1936 - Moritz Schlick, Alman Felsefesi (d. 1882) 1940 - Wladimir Köppen, Rus-Alman coğrafyacı, meteorolog ve botanikçi (d. 1846) 1945 - Mitsuru Ushijima, Japon İmparatorluk Kara Kuvvetleri generali (d. 1887) 1965 - David O. Selznick, Amerikan film yapımcısı (d. 1902) 1969 - Judy Garland, Amerikan şarkıcı ve oyuncu (d. 1922) 1972 - Paul Czinner, Macar asıllı film yönetmeni ve yapımcı (d. 1890) 1978 - Jens Otto Krag, Danimarka eski başbakanı (d. 1914) 1984 - Joseph Losey, Amerikan sinema ve tiyatro yönetmeni (d. 1909) 1987 - Fred Astaire, Amerikan dansçı ve oyuncu (d. 1899) 1990 - İlya Frank, Sovyet nükleer fizikçi (d. 1908) 1993 - Pat Nixon, ABD'nin 37. Başkanı Richard Nixon'ın eşi (d. 1912) 1995 - Yves Congar, Fransız Dominikan teolog ve kardinal (d. 1904) 2001 - Luis Carniglia, Arjantinli eski futbolcu ve teknik direktör (d. 1917) 2003 - Vasil Bikov, Belaruslu yazar (d. 1924) 2007 - Nusret Özcan, Türk gazeteci ve yazar (d.1958) 2008 - George Carlin, Amerikan komedyen (d. 1937) 2011 - Coşkun Özarı, Türk futbolcu ve teknik direktör (d. 1931) 2014 - İzzet Özilhan, Türk sanayici ve iş insanı (d. 1920) 2015 - Laura Antonelli, İtalyan aktris (d. 1941) 2015 - James Horner, Amerikalı orkestra yazarı, orkestra şefi ve besteci (d. 1953) 2016 - Yaşar Nuri Öztürk, Türk akademisyen, gazeteci, yazar, avukat ve siyasetçi (d. 1951) 2016 - Amjad Sabri, Pakistanlı müzisyen (d. 1976) 2017 - Pavel Dalaloyan, Eski Rus futbolcu (d. 1978) 2017 - Hervé Filion, Kanadalı jokey (d. 1940) 2017 - Gunter Gabriel, Alman şarkıcı, müzisyen ve besteci (d. 1942) 2017 - Necmettin Karaduman, Türk siyasetçi (d. 1927) 2017 - Keith Loneker, Amerikalı oyuncu ve futbolcu (d. 1971) 2017 - Quett Masire, Botsvanalı siyasetçi (d. 1925) 2017 - Hartmut Neugebauer, Alman aktör, seslendirme sanatçısı ve dublaj diyalog yönetmeni (d. 1942) 2018 - Halina Aszkiełowicz-Wojno, Eski Polonyalı voleybol oyuncusu (d. 1947) 2018 - Geoff Case, Avustralya futbolu oyuncusu (d. 1935) 2018 - Nahum Korzhavin, Rus-Amerikalı romancı ve yazar (d. 1925) 2018 - Olga Teresa Krzyżanowska, Polonyalı siyasetçi (d. 1929) 2018 - Dick Leitsch, Amerikalı LGBT Hakları aktivisti ve gazeteci (d. 1935) 2018 - Deanna Lund, Amerikalı oyuncu (d. 1937) 2018 - Rezső Nyers, Macar siyasetçi, ekonomist ve eski bakan (d. 1923) 2018 - Geoffrey Oryema, Uganda doğumlu Fransız müzisyen (d. 1953) 2018 - Vinnie Paul, Hellyeah bateristi ve yapımcısı (d. 1964) 2018 - Waldir Pires, Brezilyalı siyasetçi (d. 1926) 2019 - Miguel Ángel Falasca, Arjantin kökenli İspanyol voleybolcu (d. 1973) 2019 - Enis Fosforoğlu, Türk tiyatro, sinema ve dizi oyuncusu (d. 1948) 2019 - Leevi Lehto, Fin şair, yazar ve çevirmen (d. 1951) 2019 - Se'are Mekonnen, Etiyopyalı rütbeli üst düzey asker (d. 1954) 2019 - Thalles Lima de Conceição Penha, Brezilyalı futbolcu (d. 1995) 2019 - Jolene Watanabe, Amerikalı profesyonel tenis oyuncusu ve antrenör (d. 1968) 2020 - Pierino Prati, İtalyan futbolcu (d. 1946) 2020 - Joel Schumacher, Amerikalı film yönetmeni, senaryo yazarı ve yapımcısı (d. 1939) 2021 - Giancarlo Amadeo, İtalyan profesyonel futbolcu ve teknik direktör (d. 1934) 2021 - Poovachal Khader, Hint mühendis, söz yazarı, besteci ve şair (d. 1948) 2022 - Marilu Bueno, Brezilyalı aktris (d. 1940) Tatiller ve özel günler Anti-Faşist Mücadele Günü - Hırvatistan 0622 22
2073
https://tr.wikipedia.org/wiki/23%20Haziran
23 Haziran
Olaylar 656 - Ali bin Ebu Talip, Halife seçildi. 1854 - Çarlık Rusyası Orduları'nın, savaş meydanını terk ederek, geri çekilmesiyle Silistre zaferi kazanıldı. 1868 - Amerikalı mucit Christopher Latham Sholes, daktilonun patentini aldı. 1894 - Uluslararası Olimpiyat Komitesi, Paris'te kuruldu. 1902 - Bir İspanyol ismi olan "Mercedes", marka adı olarak tescillendi. İlk Mercedes otomobil, Wilhelm Maybach tarafından tasarlandı. 1939 - Hatay Devleti'ın Türkiye'ye katılmasına ilişkin antlaşma, Ankara'da imzalandı. 1941 - Refah Faciası: Birleşik Krallık'a sipariş edilen denizaltı ve uçak filosunu teslim alacak personeli taşıyan "Refah" şilebi, Mersin'den İskenderiye'ye giderken, bir denizaltı tarafından Mersin açıklarında batırıldı. 168 kişinin öldüğü, 32 kişinin kurtulabildiği olayın ardından, TBMM'de soruşturma başlatıldı. 1950 - Türkiye Cumhuriyeti Turizm Bankası kuruldu. 1954 - İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Dekanlığı'na seçilen Prof. Dr. Nüzhet Gökdoğan, ilk kadın Dekan oldu. 1955 - Akis dergisi Yazı İşleri Müdürü Cüneyt Arcayürek, 6 ay hapse mahkûm oldu. 1982 - Yurt dışına kaçan Banker Kastelli'nin kasasına el konuldu; 70 banker ve banka yöneticisinin yurt dışına çıkışı yasaklandı. 1983 - Doğru Yol Partisi (DYP) kuruldu. 1987 - Halkevleri, Mahkeme kararıyla açıldı. Halkevleri'nin faaliyetleri, 12 Eylül sonrası Millî Güvenlik Konseyi tarafından durdurulmuş ve yöneticileri yargılanmıştı. 1992 - İsrail'de seçim yapıldı. İşçi Partisi lideri Yitzhak Rabin Başbakan seçildi. 2016 - Birleşik Krallık'ta Avrupa Birliği üyeliği konusunda referandum yapıldı. AB'den ayrılmaya yönelik oyların oranı %51,89 olarak gerçekleşti. 2019 - İstanbul'da Ara yerel seçimi yapıldı. Ekrem İmamoğlu tekrar büyükşehir belediye başkanı seçildi. 2020 - Meksika'da 7.5 büyüklüğünde deprem gerçekleşti. Doğumlar MÖ 47 - Caesarion, Antik Mısır tahtına çocuk yaşta çıkmış olan Ptolemaios hanedanının son Kralı (MÖ 30) 1534 - Oda Nobunag, Japon savaşçı (ö. 1582) 1596 - Johan Banér, İsveçli bir feldmareşaldi (ö. 1641) 1668 - Giambattista Vico, İtalyan felsefeci ve tarihçi (ö. 1744) 1772 - Cristóbal Mendoza, Venezuela'nın ilk başbakanı (ö. 1829) 1796 - Franz Berwald, İsveçli besteci (ö. 1868) 1879 - Hüda Şaravi, Mısırlı milliyetçi-feminist lider (ö. 1947) 1889 - Anna Akhmatova, Rus şair (ö. 1966) 1894 - Alfred Kinsey, Amerikalı biyolog, entomoloji ve zooloji profesörü (ö. 1956) 1894 - VIII. Edward, Birleşik Krallık, İngiliz İmparatorluğu dominyonlarının ve Britanya Hindistanı'nın kralı (ö. 1972) 1897 - Winifred Wagner, Alman opera yapımcısı (ö. 1980) 1900 - Anna İvanovna Boltunova, Sovyet arkeolog (ö. 1991) 1901 - Ahmet Hamdi Tanpınar, Türk yazar (ö. 1962) 1906 - Wolfgang Koeppen, Alman yazar (ö. 1996) 1907 - James Meade, bir İngiliz iktisatçısı (ö. 1995) 1908 - Nadir Nadi Abalıoğlu, Türk gazeteci ve Cumhuriyet gazetesi Başyazarı (ö. 1991) 1910 - Jean Anouilh, Fransız oyun yazarı (ö. 1987) 1910 - Gordon B. Hinckley, Mormonluk adıyla da bilinen İsa Mesih'in Son Zaman Azizler Kilisesi'nin 15. başkanı (ö. 2008) 1912 - Alan Turing, İngiliz matematikçi (ö. 1954) 1913 - William P. Rogers, Amerikalı bir politikacı, diplomat ve avukat (ö. 2001) 1916 - Ernst Wilimowski, Polonyalı-Alman futbolcu (ö. 1997) 1916 - Irene Worth, Amerikalı bir tiyatro ve sinema oyuncusuydu (ö. 2002) 1919 - Muhammed Budiaf, Cezayirli siyasi lider ve Cezayir Devlet Başkanı (ö. 1992) 1924 - Osman Bayezid Osmanoğlu, Osmanlı Hanedanı'nın reisi (ö. 2017) 1926 - Baron Lawson Soulsby, Britanyalı mikrobiyoloji uzmanı bilim insanı ve siyasetçidir (ö. 2017) 1927 - Bob Fosse, Amerikalı yönetmen, koreograf (ö. 1987) 1927 - John Habgood, İngiliz Anglikan Başpiskoposu, eğitimci (ö. 2019) 1929 - June Carter Cash, Amerikalı müzisyen (ö. 2003) 1930 - Annasif Døhlen, Norveçli ressam ve heykeltıraş (ö. 2021) 1930 - Donn F. Eisele, Amerika Birleşik Devletleri Hava Kuvvetleri subayı, test pilotu ve daha sonra NASA astronotuydu (ö. 1987) 1931 - Joachim Calmeyer, Norveçli aktör (ö. 2016) 1931 - Ola Ullsten, İsveçli politikacı ve diplomat (ö. 2018) 1934 - Virbhadra Singh, Hint siyasetçi ve bürokrat (ö. 2021) 1935 - Keith Burkinshaw, İngiliz futbolcu ve teknik direktör 1936 - Richard Bach, Amerikalı yazar 1936 - Kostas Simitis, Yunanistan eski başbakanı 1937 - Martti Ahtisaari, Fin siyasetçi 1940 - Wilma Rudolph, Amerikalı atlet (ö. 1994) 1942 - Hannes Wader, Alman müzisyen ve besteci 1943 - Vint Cerf, Amerikalı internet öncüsü 1945 - John Garang, Güney Sudanlı siyasetçi ve isyancı lider (ö. 2005) 1947 - Bryan Brown, Avustralyalı tiyatro, sinema ve dizi oyuncusu, seslendirme sanatçısı 1951 - Alex Asmasoebrata, Endonezyalı siyasetçi ve otomobil yarışçısı (ö. 2021) 1953 - Armen Sarkisyan, Ermeni siyasetçi 1955 - Glenn Danzig, Amerikalı şarkıcı, söz yazarı, müzisyen ve albüm yapımcısı 1955 - Jean Tigana, Mali asıllı Fransız teknik direktör 1957 - Frances McDormand, Amerikalı sinema, tiyatro ve televizyon oyuncusu 1960 - Fadil Vokrri, Arnavut asıllı Kosovalı futbolcu (ö. 2018) 1964 - Joss Whedon, Amerikalı senarist ve yönetmen 1969 - Ahinoam Nini, İsrailli şarkıcı 1970 - Yann Tiersen, Fransız müzisyen 1971 - Nona Fernández, Şilili aktris, yazar ve senarist 1972 - Selma Blair, Amerikalı oyuncu 1972 - Zinedine Zidane, Cezayir asıllı Fransız futbolcu 1975 - Sibusiso Zuma, Güney Afrika vatandaşı futbolcu 1976 - Paola Suárez, Arjantinli tenis oyuncusu 1976 - Emmanuelle Vaugier, Fransız asıllı Kanadalı oyuncu 1976 - Patrick Vieira, Fransız futbolcu 1977 - Miguel Ángel Angulo, İspanyol Futbolcu 1977 - Hayden Foxe, Avustralyalı eski futbolcu 1977 - Gülhan, Türk şarkıcı 1977 - Jason Mraz, Amerikalı şarkıcı ve söz yazarı 1978 - Memphis Bleek, ABD'li rapçi 1978 - Leandro Firmino, Brezilyalı oyuncu 1978 - Jan Hakon Erichsen, Norveçli sanatçı 1980 - David Andersen, Avustralyalı basketbolcu 1980 - Sibel Arslan, İsviçreli avukat ve BastA! partisinin politikacısı 1980 - Melissa Rauch, Amerikalı aktris ve komedyen 1980 - Francesca Schiavone, İtalyan tenisçi 1981 - Antony Costa, Britanyalı şarkıcı ve oyuncudur 1983 - José Rojas, Şilili futbolcudur 1984 - Duffy, Grammy Ödülü sahibi Galli şarkıcı ve söz yazarı 1984 - Mya Nichole, Amerikalı porno oyuncusu 1984 - Levern Spencer, Saint Lucialı yüksek atlamacı 1985 - Cem Dinç, Türk basketbolcu 1986 - Mariano, Brezilyalı futbolcu 1987 - Alessia Filippi, İtalyan yüzücü 1992 - Nampalys Mendy, Senegalli millî futbolcudur Ölümler 79 - Vespasian, Roma İmparatoru (d. 9) 1213 - Marie d'Oignies, Belçikalı Hristiyan mistik (d. 1177) 1537 - Pedro de Mendoza, İspanyol fatih, asker ve kaşif (d. 1487) 1565 - Turgut Reis, Türk denizci (d. 1485) 1659 - Hyojong, Joseon Krallığı'nın 17. kralı (d. 1619) 1806 - Mathurin Jacques Brisson, Fransız zoolog ve doğa filozofudur (d. 1723) 1836 - James Mill, İskoç tarihçi, ekonomist, politika teorisyeni ve filozof (d. 1773) 1864 - Christian Ludwig Brehm, Alman din adamı ve ornitolog (d. 1787) 1891 - N. R. Pogson, İngiliz astronom (d. 1829) 1891 - Wilhelm Eduard Weber, Alman fizikçi (d. 1804) 1893 - William Fox, Yeni Zelandalı siyasetçi ve Yeni Zelanda'da dört dönem Başbakanlık yapan devlet adamı (d. 1812) 1894 - Marietta Alboni, İtalyan opera şarkıcısı (d. 1826) 1926 - Jón Magnússon, İzlanda Başbakanı (d. 1859) 1939 - Timofey Vasilyev, Mordovyalı avukat (d. 1897) 1942 - Valdemar Poulsen, Danimarkalı mühendis ve mucit (d. 1869) 1943 - Elise Richter, Viyanalı filolog (d. 1865) 1944 - Eduard Dietl, Nazi Almanyası'nda asker (d. 1890) 1954 - Salih Omurtak, Türk asker ve Türk Kurtuluş Savaşı komutanlarından (d. 1889) 1956 - Reinhold Glière, Polonya kökenli, Rus ve sonra Sovyet, besteci (d. 1874) 1959 - Boris Vian, Fransız yazar ve müzisyen (d. 1920) 1959 - Fehmi Tokay, Türk besteci (d. 1889) 1967 - Franz Babinger, Alman yazar (d. 1891) 1978 - Cihangir Erdeniz, Türk asker (1 Haziran 1971'de İstanbul Maltepe'de Hüseyin Cevahir'i vuran emekli Deniz Yarbayı) 1989 - Mişel Eflak, Suriyeli düşünür, sosyolog, Arap milliyetçisi politikacı (d. 1910) 1989 - Werner Best, Alman Nazi, hukukçu, polis şefi, Darmstadt Nazi Partisi lideri ve SS-Obergruppenführer (d. 1903) 1995 - Jonas Salk, Amerikalı bakteriyolog hekim (Çocuk felci aşısını bulan) (d. 1914) 1996 - Andreas Papandreu, Yunan siyasetçi ve Yunanistan Başbakanı (d. 1919) 1998 - Maureen O'Sullivan, İrlandalı oyuncu (Tarzan filmlerinde "Jane"i canlandırmasıyla ünlü) (d. 1911) 2000 - Cemil Gezmiş, Deniz Gezmiş'in babası (d. 1922) 2006 - Aaron Spelling, Amerikalı televizyon yapımcısı (d. 1923) 2006 - Harriet, Dev galapagos kaplumbağası (d. tahminen 1830) 2009 - İsmet Güney, Kıbrıs Türkü ressam ve karikatürist (d. 1923) 2010 - Frank Giering, Alman oyuncu (d. 1971) 2011 - Peter Falk, Amerikalı sinema oyuncusu (d. 1927) 2013 - Bobby Bland, Amerikalı soul, caz ve blues şarkıcısı, müzisyen (d. 1930) 2013 - Richard Matheson, Amerikalı Bilimkurgu, fantezi ve korku edebiyatı türlerinde eserler vermiş yazar ve senarist (d. 1926) 2014 - Małgorzata Braunek, Polonyalı oyuncu (d. 1947) 2015 - Cüneyt Arcayürek, Türk gazeteci ve yazar (d. 1928) 2015 - Magali Noël, İzmir doğumlu Fransız sinema oyuncusu ve şarkıcı (d. 1931) 2017 - Saman Kelegama, Sri Lankalı ekonomist ve yazar (d. 1959) 2017 - Stefano Rodotà, İtalyan hukukçu ve politikacı (d. 1933) 2018 - Donald Hall, Amerikalı şair, yazar, editör ve edebi eleştirmen (d. 1928) 2018 - Kim Jong-pil, Güney Koreli asker ve siyasetçi (d. 1926) 2018 - Violeta Rivas, Arjantinli şarkıcı ve aktris (d. 1937) 2019 - Andrey Haritonov, Sovyet-Rus oyuncu, yönetmen ve senarist (d. 1959) 2020 - Vehbi Akdağ, Türk millî güreşçi (d. 1949) 2020 - Jean-Michel Bokamba-Yangouma, Kongolu siyasetçi 2020 - Michael Falzon, Avustralyalı aktör, sahne sanatçısı, yapımcı ve şarkıcı (d. 1972) 2020 - Arthur Keaveney, İrlandalı tarihçi (d. 1951) 2020 - Jampel Lodoy, Rus Tuvaca Budist lama (d. 1975) 2021 - Melissa Coates, Kanadalı profesyonel güreşçi, vücut geliştirmeci, fitness sporcusu, model ve aktris (d. 1971) 2021 - Jackie Lane, İngiliz oyuncu (d. 1941) 2021 - John McAfee, Britanyalı-Amerikalı bilgisayar programcısı ve işletmeci (d. 1945) 2021 - Med Reventberg, İsveçli aktris, kısa film ve tiyatro yönetmeni (d. 1948) 2022 - Henri Elendé, Kongolu atlet (d. 1941) 2022 - Sally Greengross, Greengross Baronesi, İngiliz siyasetçi (d. 1935) 2022 - Ernst Jacobi, Alman aktör (d. 1933) 2022 - Yuri Şatunov, Rus erkek şarkıcı (d. 1973) 2022 - Soon Cho, Güney Koreli akademisyen ve siyasetçi (d. 1928) 2022 - Mahmut Ustaosmanoğlu, İsmailağa Cemaati'nin lideri (d. 1929) Tatiller ve özel günler Kaynakça 0623 23
2074
https://tr.wikipedia.org/wiki/24%20Haziran
24 Haziran
Olaylar MÖ 1312 - II. Murşili, Hayasa-Azzi Krallığı'na karşı bir sefer başlattı. 1441 - İngiltere Kralı VI. Henry, Eton Koleji'ni kurdu. 1542 - İspanyol kâşif Francisco de Orellana, Güney Amerika'da Amazon nehri kıyısında Icamiaba yerlileri tarafından saldırıya uğramasını, Hükümdarı Şarlken'e "kadın savaşçılar" olarak tanımladığı için, bu nehre "Kadın Savaşçı (Amazon)" ismi verildi. 1645 - İstanbul'dan 348 harp ve nakliye gemisiyle hareket eden Osmanlı Ordusu, Girit adasına çıktı. 1859 - Solferino Muharebesi: Avusturya İmparatorluğu, Fransa ve Sardinya Krallığı ittifakına karşı yaptığı savaşı kaybetti. Bu savaşı izleyen İsviçreli iş insanı Jean Henry Dunant, Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Hareketi'nin kuruluş sürecini başlattı. 1894 - Uluslararası Olimpiyat Komitesi, Olimpiyat oyunlarının dört yılda bir yapılması kararını aldı. 1901 - Pablo Picasso'nun eserleri ilk defa sergilendi. 1910 - Japonya, Kore'yi istila etti. 1916 - I. Dünya Savaşı: Somme Muharebesi, Fransa'daki Alman hatlarına yapılan ve bir hafta sürecek topçu ateşi ile başladı. 1917 - Halep'te, Enver Paşa'nın Başkanlığında Türk ve Alman komutanlarının katılımıyla (Mustafa Kemal Paşa dahil) yapılan toplantıda, General Falkenhein'ın Komutanlığı'nda "Yıldırım Ordular Grubu" kurulması kararlaştırıldı. 1935 - Elektrik İşleri Etüt İdaresi Genel Müdürlüğü Kanunu kabul edildi. 1936 - Türkiye millî basketbol takımı ilk maçını Yunanistan ile yaptı, 49-12 galip geldi. 1938 - Toprak Mahsulleri Ofisi Kuruluş Kanunu kabul edildi. 1945 - Sovyetler Birliği'nin Büyük Vatanseverlik Savaşı'nda Nazi Almanyası'nı mağlup etmesini kutlamak amacıyla Kızıl Meydan'da Geçit Töreni düzenlendi. 1947 - Bir Amerikalı, gökyüzünde uçan nesneler gördüğünü bildirdi, nesnelerin fincan tabağına benzediğini iddia etti. Basın ilk kez "uçan daire" terimini kullanmaya başladı. 1961 - Almanya'ya gidecek ilk işçi kafilesi yola çıktı. İş gücü göndermeye ilişkin protokol, Türkiye ile Batı Almanya arasında 13 Haziran'da imzalanmış ve özel kuruluşların kontratsız işçi göndermelerinin önüne geçilmeye çalışılmıştı. 1967 - İstanbul'da üniversite öğrencileri, Amerika Birleşik Devletleri 6. Filosunun ziyaretini protesto etti. 1973 - 90 yaşındaki Eamon de Valera, İrlanda Cumhurbaşkanlığı görevinden ayrıldı. 1976 - 13. Altın Portakal Film Festivali’nde "En İyi Film Ödülü"nü, yönetmen Atıf Yılmaz’ın Deli Yusuf filmi aldı. 1981 - Piyangotepe Katliamı sanığı sağ görüşlü militan Ali Bülent Orkan, Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı 1 Numaralı Askerî Mahkemesi tarafından ölüm cezasına çarptırıldı. 1982 - 44 sanıklı Barış Derneği davası başladı. 1983 - Yaser Arafat'ın Şam'a girişi yasaklandı. 1983 - Uzay mekiği Challenger, uzaydaki görevini tamamlayarak, Amerika Birleşik Devletleri'nin uzaya gönderdiği ilk kadın astronot olan Sally Ride ile Dünya'ya döndü. 1989 - Bulgaristan'ın Türk azınlığa uyguladığı baskılar ve zorunlu göç uygulaması, Taksim Meydanı'nda düzenlenen "Bulgaristan'ı Telin Mitingi"nde protesto edildi. 1992 - Türkiye Kamu Çalışanları Sendikaları Konfederasyonu (Türkiye Kamu-Sen) kuruldu. 2001 - Polonya'daki Özel Olimpiyatlar Avrupa Futbol Şampiyonası'nda, Zihinsel Engelliler Millî Takımı şampiyon oldu. Doğumlar 1314 - Philippa, İngiltere Kraliçesi (ö. 1369) 1519 - Théodore de Bèze, Fransız Kalvinist Protestan ilahiyatçı, reformcu ve bilgin (ö. 1605) 1532 - Robert Dudley, bir İngiliz devlet adamı (ö. 1588) 1542 - Haçlı Yuhanna, İspanyol Karmelit rahibi, mistik (ö. 1591) 1687 - Johann Albrecht Bengel, Alman luteran Teolog, Pietist ve Yeni Ahit uzmanıdır (ö. 1752) 1703 - Jean-Baptiste de Boyer, Marquis d'Argens, bir Fransız filozof ve roman yazarı (ö. 1771) 1788 - Silvio Pellico, İtalyan yurtsever, şair ve oyun yazarı (ö. 1854) 1806 - Julius von Leypold, Alman ressam (ö. 1874) 1842 - Ambrose Bierce, Amerikalı gazeteci ve yazar (ö. 1914) 1852 - Victor Adler, Avusturyalı sosyalist (ö. 1918) 1871 - Tokadîzâde Şekib Bey, Osmanlı-Türk şair ve siyasetçi (ö. 1932) 1883 - Victor Francis Hess, Avusturyalı-Amerikalı fizikçi ve Nobel Fizik Ödülü sahibi (ö. 1964) 1890 - Milunka Savić, Sırp kadın asker ve halk kahramanı (ö. 1973) 1895 - Jack Dempsey, Amerikalı ağır sıklet boks şampiyonu (ö. 1983) 1895 - Robert von Ranke Graves, İngiliz akademisyen, şair ve romancı (ö. 1985) 1900 - Raphael Lemkin, Polonyalı avukat (ö. 1959) 1905 - Georgia Hale, Amerikalı sessiz film dönemi sinema oyuncusu (ö. 1985) 1906 - Pierre Fournier, Fransız çellist (ö. 1986) 1911 - Ernesto Sabato, Arjantinli yazar (ö. 2011) 1912 - Mary Wesley, İngiliz yazar (ö. 2002) 1915 - Norman Cousins, Amerikalı gazeteci, yazar ve profesör (ö. 1990) 1917 - César Boutteville, Fransız satranç oyuncusu (ö. 2015) 1921 - Gerhard Sommer, Alman asker 1923 - Cesare Romiti, İtalyan ekonomist ve iş insanı (ö. 2020) 1924 - Kurt Furgler, İsviçreli politikacı (ö. 2008) 1930 - Claude Chabrol, Fransız film yönetmeni (ö. 2010) 1934 - Ferdinand Biwersi, Eski Alman futbol hakemi (ö. 2013) 1935 - Juan Bautista Agüero, Paraguaylı eski millî futbolcu (ö. 1935) 1938 - Ebulfez Elçibey, Azeri siyasetçi ve Azerbaycan'ın 2. Cumhurbaşkanı (ö. 2000) 1938 - Lawrence Block, Amerikalı yazar 1939 - Samed Behrengi, Azeri asıllı İranlı öğretmen ve çocuk hikâyeleri ile halk masalları yazarı (ö. 1967) 1941 - Erkin Koray, Türk müzisyen 1941 - Julia Kristiva, Bulgar-Fransız edebiyat teorisyeni, psikanalist, yazar ve filozof 1942 - Mick Fleetwood, İngiliz müzisyen ve aktör (Fleetwood Mac) 1942 - Colin Groves, Avustralyalı biyoloji profesörü ve antropolog (ö. 2017) 1942 - Michele Lee, Amerikalı şarkıcı, oyuncu ve yönetmen 1942 - Eduardo Frei Ruiz-Tagle, Şilili siyasetçi 1944 - Jeff Beck, İngiliz müzisyen 1947 - Peter Weller, Amerikalı oyuncu ve yönetmen 1947 - Clarissa Dickson Wright, İngiliz gazeteci, yemek uzmanı ve TV programcısı (ö. 2014) 1949 - John Illsey, İngiliz müzisyen 1950 - Nancy Allen, Amerikalı dizi ve film oyuncusudur 1950 - Jan Kulczyk, Polonyalı iş insanı (ö. 2015) 1951 - Charles Sturridge, İngiliz yönetmen ve senarist 1953 - William Moerner, Amerikan fizikçi ve kimyacı 1953 - Garry Shider, Amerikalı müzisyen ve gitarist (ö. 2010) 1955 - Sadi Güven, Türk hâkim 1957 - Angela Roy, Alman oyuncu ve tiyatro yönetmeni 1958 - John Tortorella, Amerikalı buz hokeyi oyuncusu ve koç 1960 - Siedah Garrett, Amerikalı söz yazarı ve şarkıcı 1961 - Iain Glen, İskoç sinema ve tiyatro oyuncusu 1962 - Christine Neubauer, Alman oyuncu ve sunucu 1962 - Gökhan Hotamışlıgil, Türk akademisyen ve tıp doktoru 1964 - Can Doğan, Türk tiyatro sanatçısı 1964 - Serap Aksoy, Türk tiyatro, sinema ve dizi oyuncusu 1966 - Adrienne Shelly, Amerikalı oyuncu, senarist ve film yönetmenidir 1967 - Richard Kruspe, Alman müzisyen 1968 - Boris Gelfand, İsraili büyük satranç ustası ve satranç yazarı 1969 - Sissel Kyrkjebø, Norveçli soprano 1970 - Glenn Medeiros, Portekiz asıllı Hawaiili bir R&B sanatçısıdır 1972 - Robbie McEwen, Emekli Avustralyalı yol bisikleti yarışçısı 1973 - Alexander Beyer, Alman oyuncu 1973 - Onur Ünlü, Türk senarist, yönetmen, yapımcı, şair, müzisyen ve oyuncu 1974 - Sinan Şamil Sam, Türk profesyonel boksör (ö. 2015) 1977 - Francine Jordi, İsviçreli şarkıcı 1978 - Luis García Sanz, İspanyol eski futbolcudur 1978 - Pantelis Kafes, Yunan futbolcudur 1978 - Shunsuke Nakamura, Japon futbolcudur 1978 - Juan Román Riquelme, Arjantinli futbolcu 1978 - Emppu Vuorinen, Fin müzisyen ve söz yazarı 1979 - Petra Němcová, Çek model, televizyon sunucusu, yazar ve hayırseverdir 1980 - Cicinho, Brezilyalı oyuncu 1980 - Minka Kelly, Amerikalı oyuncu 1982 - Joanna Kulig, Polonyalı kadın sinema ve dizi oyuncusu 1982 - Kevin Nolan, İngiliz eski futbolcu ve teknik direktör 1984 - J. J. Redick, Amerikalı basketbolcu 1985 - Diego Alves, Brezilyalı futbolcu 1986 - Harrison Afful, Ganalı futbolcu 1986 - Solange Knowles, Amerikalı dansçı, şarkıcı, ve Beyonce Knowles'ın kız kardeşi 1987 - LiSA, Japon şarkıcı ve söz yazarı 1987 - Lionel Messi, Arjantinli futbolcu 1988 - Micah Richards, İngiliz futbolcu 1990 - Richard Sukuta-Pasu, Alman futbolcu 1992 - David Alaba, Avusturyalı millî futbolcu 1992 - Isaac Kiese Thelin, İsveçli millî futbolcu 1996 - Duki, Arjantinli şarkıcı, rapçi ve rap türünün bestecisidir 1999 - Darwin Núñez, Uruguaylı futbolcu 2000 - Nehuén Pérez, Arjantinli futbolcu Ölümler 444 - İskenderiyeli Cyril, Kilise Babası ve Doktoru (d. 375) 1241 - II. İvan Asen, İkinci Bulgar İmparatorluğu sırasında 1218 ile 1241 yılları arasında Bulgaristan imparatoru 1398 - Zhu Yuanzhang, Ming Hanedanı'nın kurucusu ve ilk imparatoru (d. 1328) 1407 - I. Theodoros Paleologos, 1383'ten 24 Haziran 1407'deki ölümüne kadar Mora Despotu (despotēs) (d. 1355) 1519 - Lucrezia Borgia, Papalık Devleti'nin 16. yüzyıldaki hükümdar olan Papa VI. Alexander'ın (Rodrigo Borgia) ve metresi (d. 1480) 1637 - Nicolas-Claude Fabri de Peiresc, Fransız astronom (d. 1580) 1835 - Andreas Miaoulis, Yunan deniz kuvvetlerine komuta eden bir devrimci, amiral ve politikacıydı (d. 1765) 1860 - Jérôme Bonaparte, I. Napolyon'un en küçük kardeşi (d. 1784) 1908 - Grover Cleveland, ABD'nin 22. ve 24. Başkanı (d. 1837) 1909 - Sara Orne Jewett, Amerikalı yazar (d. 1849) 1922 - Aleksandr Antonov, Sosyalist Devrimci Parti üyesi, Sovyet rejimine karşı yapılan Tambov Ayaklanması'nın sonradan lideri (d. 1888) 1922 - Walther Rathenau, Weimar Cumhuriyeti döneminde Dışişleri Bakanlığı yapan politikacı (d. 1867) 1935 - Carlos Gardel, Arjantinli tango şarkıcısı (d. 1890) 1936 - Alice Davenport, Amerikalı sinema oyuncusu (d. 1864) 1943 - Otto Rühle, Alman Marksist (d. 1874) 1946 - Louise Whitfield, Amerikalı hayırsever (d. 1857) 1952 - George Pearce, Avustralyalı politikacı (d. 1870) 1958 - Herbert Brenon, İrlandalı film yönetmeni (d. 1880) 1960 - İsmail Hakkı Tonguç, Türk eğitimci ve Köy Enstitülerinin kurucusu (d. 1893) 1987 - Jackie Gleason, Amerikalı aktör ve müzisyen (d. 1916) 1993 - Archie Williams, Afrikalı-Amerikalı atlet ve eğitimci (d. 1915) 1997 - Brian Keith, Amerikalı aktör (d. 1921) 2000 - Güven Erkaya, Türk asker ve 16. Deniz Kuvvetleri Komutanı (d. 1938) 2002 - Pierre Werner, Lüksemburg Başbakanı (d. 1913) 2007 - Chris Benoit, Kanadalı profesyonel güreşçi (d. 1967) 2011 - Tomislav Ivić, Hırvat futbolcu ve teknik direktör (d. 1933) 2012 - Gu Chaohao, Çinli matematikçi, eğitimci ve bilim insanı (d. 1926) 2012 - Yalnız George, son dev galapagos kaplumbağası (d. 1910) 2012 - Miki Roqué, İspanyol eski futbolcu (d. 1988) 2013 - Emilio Colombo, İtalyan diplomat ve politikacı (d. 1920) 2014 - Ramón José Velásquez, Venezuelalı tarihçi, gazeteci, avukat ve siyasetçi (d. 1916) 2014 - Eli Wallach, Amerikalı sinema oyuncusu (d. 1915) 2016 - Asım Can Gündüz, Türk gitarist (d. 1955) 2017 - Véronique Robert, Savaş muhabirliği yapan Fransız-İsviçreli gazeteci (d. 1962) 2018 - Costance Adams, Amerikalı mimar ve yazar (d. 1964) 2018 - Stanley Anderson, Amerikalı oyuncu (d. 1939) 2018 - Frank Heart, Amerikalı bilgisayar mühendisi (d. 1929) 2018 - Josip Pirmajer, Eski Sloven futbolcu (d. 1944) 2018 - Pavel Vranský, II. Dünya Savaşı'nda yer almış Çek rütbeli asker (d. 1921) 2019 - Jeff Austin, Amerikalı mandolinci ve şarkıcı (d. 1974) 2019 - Billy Drago, profesyonel Amerikalı televizyon ve sinema oyuncusu (d. 1945) 2019 - Yekaterina İllarionova Dyomina, Rus askeri doktor (d. 1925) 2019 - Jörg Stübner, Alman eski profesyonel futbolcu (d. 1965) 2019 - Graham Barnett, İngiliz futbolcu (d. 1936) 2020 - Gösta Ågren, Fin yazar ve şair (d. 1936) 2020 - Marc Fumaroli, Fransız yazar ve Fransız edebiyatı uzmanı (d. 1932) 2020 - Muhammed Yasin Muhammed, Iraklı halterci (d. 1963) 2021 - Benigno Aquino III, Filipinli politikacıdır (d. 1960) 2021 - Misheck Chidzambwa, Zimbabveli eski millî futbolcu ve teknik direktör (d. 1954) 2021 - Eleazar Soria, Perulu eski millî futbolcu (d. 1948) 2022 - Neil Chandler, Avustralya futbolu oyuncusu (d. 1949) 2022 - Fatih Sibagatullin, Rus siyasetçi (d. 1950) Tatiller ve özel günler 0624 24
2075
https://tr.wikipedia.org/wiki/25%20Haziran
25 Haziran
Olaylar 1678 - Elena Cornaro Piscopia, Ph. D. (doktora) derecesi alan ilk kadın oldu. 1788 - Virginia, Amerika Birleşik Devletleri Anayasası'nı onaylayan 10. eyalet oldu. 1801 - Kahire'deki Fransız işgal orduları, Türk ordusuna teslim oldu. 1876 - Little Bighorn Muharebesi'nde Kızılderililer, ABD 7. Süvari Alayı'nı imha etti, Komutanları Yarbay George Armstrong Custer çatışmada öldü. 1903 - Marie Curie, Paris Üniversitesi'ne sunduğu tezde radyumun keşfini açıkladı. 1917 - Türkiye'de ilk Matbuat Cemiyeti kuruldu. Cemiyetin ilk Başkanı Mahmut Sadık'tı. 1923 - Mustafa Kemal Paşa, İzmir'den Milletvekili seçildi. 1925 - Yunanistan'da, General Thedoros Pangalos, bir darbeyle iktidarı ele geçirdi. 1940 - Fransa Muharebesi sonucunda 22 Haziran 1940'ta imzalanan ateşkes antlaşması yürürlüğe girdi ve Fransa, Almanlara teslim oldu. 1947 - II. Dünya Savaşı sırasında Hollanda'da bir evin tavan arasında 2 yıl boyunca Alman askerlerinden saklanan Yahudi kız Anne Frank'ın burada yazmış olduğu Anne Frank'ın Hatıra Defteri yayımlandı. 1948 - Berlin Ablukası'nı yarmak için Batı Berlin'e ABD uçaklarıyla bir hava köprüsü kuruldu. 1950 - Sovyetler Birliği'nce desteklenen Kuzey Kore Orduları Güney Kore'ye saldırdı. Kore Savaşı başladı. 1963 - Anayasa Mahkemesi, ilk duruşmayla görevine başladı. 1965 - 3. Uluslararası Marmara Turu'nda bisikletçi Rıfat Çalışkan birinci oldu. 1967 - İlk küresel uydu televizyon programı olan ABD yapımı Our World (Bizim Dünyamız) yayına girdi. 1969 - Kırıkkale'de, MKE Kırıkkalespor ile Tarsus İdman Yurdu arasında oynanan 3. Lig karşılaşmasında çıkan olaylarda; 4 kişi öldü, 100'den fazla kişi de yaralandı. 1971 - Gölcük Tersanesi'nde yapılan ilk Türk muhribi "Berk", törenle denize indirildi. 1975 - Mozambik, Portekiz'den bağımsızlığını ilan etti. 1981 - Microsoft, kendi evinde Washington eyaletinde anonim şirket olmak üzere yeniden yapılandırıldı. 1981 - 12 Eylül Darbesi'nin 7 ve 8. idamları: 16 Nisan 1980 günü bir Amerikalı astsubay ile Türk arkadaşını öldüren sol görüşlü militanlar Ahmet Saner ve Kadir Tandoğan, idam edildiler. 1982 - Yunanistan'da askere alınanların saçlarını kazıtmaları yasaklandı. 1985 - Eskişehir Uçak Fabrikası'nın temeli, Cumhurbaşkanı Kenan Evren tarafından atıldı. 1991 - Hırvatistan ve Slovenya, Yugoslavya'dan bağımsızlıklarını ilan ettiler. 1993 - Tansu Çiller, Türkiye'nin ilk kadın Başbakanı oldu. 1998 - Microsoft, Windows 98'i piyasaya sürüldü. 2018 - Türkiye'nin Otomobili Girişim Grubu kuruldu. Doğumlar 1560 - Wilhelm Fabry, Alman cerrah (ö. 1634) 1568 - Gunilla Bielke, İsveç kraliçesi (ö. 1597) 1722 - Erik Brahe, İsveçli soylu kont (ö. 1756) 1848 - Arthur Balfour, İngiliz politikacı (ö. 1930) 1852 - Antoni Gaudí, Katalan mimar (İspanya’da Art Nouveau akımının öncüsü) (ö. 1926) 1855 - William Alexander Forbes, İngiliz zoolog (ö. 1883) 1864 - Walther Nernst, Alman kimyager ve Nobel Kimya Ödülü sahibi (ö. 1941) 1898 - Kay Sage, Amerikalı şair ve ressam (ö. 1963) 1900 - Louis Mountbatten, İngiliz asker, Birleşik Krallık'ın Kraliyet Deniz Kuvvetleri Komutanı (ö. 1979) 1903 - George Orwell, İngiliz yazar (ö. 1950) 1907 - Sona Hacıyeva, Azerbaycanlı oyuncu (ö. 1979) 1911 - William Howard Stein, Amerikalı kimyacı ve Nobel Kimya Ödülü sahibi (ö. 1980) 1920 - Lassie Lou Ahern, Amerikalı oyuncu (ö. 2018) 1924 - Sidney Lumet, Amerikalı oyuncu ve yönetmen (ö. 2011) 1925 - William Stoddart, İngiliz yazar 1926 - Kep Enderby, Avustralyalı siyasetçi ve yargıç (ö. 2015) 1927 - Süheyl Eğriboz, Türk tiyatro, dizi ve sinema oyuncusu (ö. 2014) 1928 - Peyo, Belçikalı karikatürist (ö. 1992) 1932 - Peter Blake, İngiliz ressam 1933 - Álvaro Siza Vieira, Portekizli mimar 1935 - Hacı Sabancı, Türk iş insanı (ö.1998) 1937 - Nevaf el-Ahmed el-Cabir es-Sabah, Kuveyt Emiri 1936 - B. J. Habibie, Endonezyalı devlet adamı, siyasetçi ve mühendis (ö. 2019) 1937 - Eddie Floyd, Amerikalı soul/R&B şarkıcısı ve söz yazarı 1937 - Keizō Obuchi, Japon siyasetçi 1942 - Willis Reed, Amerikalı profesyonel basketbolcu 1943 - Füsun Erbulak, Türk sinema ve tiyatro sanatçısı 1945 - Carly Simon, Amerikalı şarkıcı-şarkı yazarı, müzisyen ve çocuk yazarı 1946 - Roméo Dallaire, Kanadalı asker yazar 1946 - Ulrik le Fevre, Danimarkalı eski millî futbolcu 1949 - Brigitte Mohnhaupt, Alman gazeteci, marksist felsefeci, Kızıl Ordu Fraksiyonu mensubu 1950 - Michel Côté, Kanadalı oyuncu 1954 - Sonia Sotomayor, 8 Ağustos 2009'dan beri ABD Yüksek Mahkeme Yargıcı görevinde olan Amerikalı avukat 1955 - Maxime Bossis, Fransız eski futbolcu 1956 - Anthony Bourdain, Amerikalı yazar 1961 - Timur Bekmambetov, Kazak uzun metrajlı film ve reklam filmleri yönetmeni 1961 - Ricky Gervais, İngiliz komedyen, aktör, film yapımcısı ve yayıncı 1963 - George Michael, İngiliz şarkıcı (ö. 2016) 1963 - Müge Akyamaç, Türk tiyatro ve sinema oyuncusu 1963 - Yann Martel, Kanadalı yazar 1964 - Johnny Herbert, Britanyalı yarışçı 1966 - Dikembe Mutombo, Kongo asıllı Amerikalı eski basketbolcu 1968 - Dorinel Munteanu, Rumen eski futbolcu ve teknik direktör 1968 - Kayra Şenocak, Türk oyuncu ve sunucu 1970 - Erki Nool, Estonyalı dekatloncu ve politikacı 1971 - Ayhan Taş, Türk tiyatro oyuncusu 1971 - Tarkan Koç, Türk tiyatro oyuncusu 1974 - Karisma Kapoor, Hint sinema oyuncusu 1975 - Linda Cardellini, Amerikalı oyuncu 1975 - Vladimir Kramnik, Rus satranç oyuncusu 1978 - Layla El, İngiliz profesyonel güreşçi 1979 - Aydilge, Türk yazar, müzisyen ve radyo programcısı 1979 - Daniel Jensen, Danimarkalı millî futbolcu 1979 - Haddy N'jie, Norveçli şarkıcı, söz yazarı, yazar ve gazeteci 1981 - Aleksey Botvinyev, Rus futbolcu 1982 - Rain, Güney Koreli şarkıcı, dansçı, söz yazarı, oyuncu ve yapımcı 1982 - Mihail Yujni, Rus tenisçi 1983 - Cristian Baroni, Brezilyalı futbolcu 1983 - Marc Janko, Avusturyalı futbolcu 1984 Ariel Piper Fawn, Çek pornografik film oyuncusu Fatih Atik, Fransız-Türk futbolcu 1985 - Adrienn Bende, Macar manken 1985 - Karim Matmour, Cezayirli millî futbolcu 1986 - Charlie Davies, Amerikalı futbolcu 1986 - Seda Tokatlıoğlu, Türk voleybolcu 1988 - Miguel Layún, Meksikalı futbolcudur 1991 - Soner Demirtaş, Türk serbest güreşçi 1991 - Victor Wanyama, Kenyalı millî futbolcu 1991 - Simone Zaza, İtalyan futbolcu 1992 - Kelsey Robinson, Amerikalı milli voleybol oyuncusu 1996 - Pietro Fittipaldi, Brezilyalı yarış pilotu 1997 - Rodrigo Bentancur, Uruguaylı millî futbolcu 1999 - Abdülkadir Ömür, Türk milli futbolcu Ölümler 1291 - Eleanor, 1236'dan 1272'de ölümüne kadar Kral III. Henry'nin karısı olarak İngiltere Kraliçe (d. 1223) 1533 - Mary Tudor, Fransa Kraliçesi (d. 1496) 1587 - Kılıç Ali Paşa, Osmanlı denizci ve Kaptan-ı Derya (d. 1500) 1671 - Giovanni Riccioli, İtalyan gök bilimci ve rahip (d. 1598) 1673 - D'Artagnan, Fransız asker ve XIV. Louis'nin silahşorlerinin Komutanı (d. 1611) 1767 - Georg Philipp Telemann, Alman besteci (d. 1681) 1784 - Caesar Rodney, Amerikalı politikacı ve hukukçu (d. 1728) 1822 - E. T. A. Hoffmann, Alman besteci, müzik eleştirmeni, hikâye yazarı ve karikatürist (d. 1776) 1835 - Antoine-Jean Gros, Fransız ressam (d. 1771) 1827 - Johann Gottfried Eichhorn, Alman tarihçi ve teolog, ahit eleştirmeni (d. 1752) 1863 - Johann Karl Ehrenfried Kegel, Alman tarım bilim insanı (d. 1784) 1864 - I. William, 30 Ekim 1816'dan ölümüne kadar hüküm süren Württemberg kralı (d. 1871) 1868 - Carlo Matteucci, İtalyan nörofizyolog ve siyasetçi (d. 1811) 1876 - George Armstrong Custer, Amerikalı asker (d. 1839) 1894 - Sadi Carnot, Fransız siyasetçi (d. 1837) 1898 - Ferdinand Cohn, Yahudi biyolog (d. 1828) 1912 - Lawrence Alma-Tadema, Hollandalı ressam (d. 1836) 1925 - Josef Breuer, Avusturyalı fizyolog (d. 1843) 1949 - Alejandro Lerroux, İspanya Başbakanı (d. 1864) 1956 - Ernest King, ABD'lı filo amirali (d. 1878) 1960 - Otto Ender, Avusturyalı siyasetçi (d. 1875) 1960 - Walter Baade, Alman astronom (d. 1893) 1964 - Gerrit Rietveld, Hollandalı mimar ve mobilya tasarımcısı (d. 1888) 1971 - John Boyd Orr, İskoç öğretmen, biyolog ve siyasetçi (d. 1880) 1973 - Aron Gurwitsch, Litvanya asıllı Amerikalı filozof (d. 1901) 1976 - Johnny Mercer, Amerikalı şarkı sözü yazarı (d. 1909) 1977 - Olave Baden-Powell, İngiltere kız izcilerinin ilk başkanı ve izciliğin kurucusu Baden Powell'ın eşi (d. 1889) 1982 - Ferhan Onat, Türk soprano ve Devlet Operası sanatçısı 1984 - Michel Foucault, Fransız filozof (d. 1926) 1988 - Hillel Slovak, İsrail doğumlu Amerikalı gitarist (d. 1962) 1992 - James Stirling, Birleşik Krallık'ın 20. yüzyıldaki mimarlık sektöründe en etkili olmuş mimarlarının başında gelmektedir (d. 1926) 1995 - Ernest Walton, İrlandalı Nobel ödüllü bilim insanı (d. 1903) 1997 - Jacques-Yves Cousteau, Fransız okyanus uzmanı, deniz subayı ve sinema yönetmeni (d. 1910) 2005 - John Fiedler, Amerikalı aktör (d. 1925) 2005 - Kazım Koyuncu, Türk müzisyen (d. 1971) 2006 - Arif Mardin, Türk asıllı Amerikalı albüm yapımcısı (d. 1932) 2008 - Ahmed Yüksel Özemre, Türk atom mühendisi ve yazar (d. 1935) 2009 - Farrah Fawcett, Amerikalı aktris (Çarli'nin Melekleri) (d. 1947) 2009 - Michael Jackson, Amerikalı şarkıcı (d. 1958) 2013 - Lau Kar-leung, Çinli senarist ve film yapımcısı (d. 1934) 2014 - Eli Wallach, Amerikalı oyuncu (d. 1915) 2015 - Patrick Macnee, İngiliz oyuncu (d. 1922) 2016 - Nicole Courcel, Fransız oyuncu (d. 1931) 2017 - Elsa Daniel, Arjantinli oyuncu (d. 1936) 2018 - Costance Adams, Amerikalı mimar ve yazar (d. 1964) 2018 - Jesús Cardenal, İspanyol hukukçu (d. 1930) 2018 - Štefka Drolc, Sloven kadın tiyatro ve sinema oyuncusu (d. 1923) 2018 - Richard Benjamin Harrison, Amerikalı iş insanı ve televizyon kişiliği (d. 1941) 2018 - Bo Nilsson, İsveçli besteci ve trompetçi (d. 1937) 2019 - Ringaudas Songaila, Litvan komünist politikacı ve veteriner hekim (d. 1929) 2019 - Bruno de Keyzer, Fransız görüntü yönetmeni (d. 1949) 2019 - Bryan Marshall, İngiliz oyuncu (d. 1938) 2019 - Isabel Sarli, Arjantinli kadın oyuncu ve model (d. 1929) 2020 - Suzana Amaral, Brezilyalı film yönetmeni ve senarist (d. 1932) 2020 - Kilasu Massamba, Demokratik Kongolu millî futbolcu (d. 1950) 2020 - Papaleo Paes, Brezilyalı siyasetçi (d. 1952) 2020 - Ionuţ Popa, Rumen eski futbolcu ve teknik direktör (d. 1953) 2021 - Olga Barnet, Sovyet-Rus aktris (d. 1951) 2021 - Marcos Ferrufino, Bolivyalı millî futbolcu ve teknik direktör (d. 1963) 2022 - Javier Cárdenas, Meksikalı profesyonel eski futbolcudur (d. 1952) 2022 - Alberto Gurrola, Meksikalı profesyonel futbolcu ve kaleci antrenörü (d. 1993) 2022 - Osman Wöber, Avusturyalı-Türk oyuncu ve yönetmen (d. 1960) Tatiller ve özel günler 0625 25
2077
https://tr.wikipedia.org/wiki/13%20Nisan
13 Nisan
Olaylar 1111 - V. Heinrich, Kutsal Roma İmparatoru olarak taç giydi. 1204 - Dördüncü Haçlı Seferi'nde Kostantinopolis'in yağmalanması. 1517 - Son Memlük sultanı II. Tomanbay, I. Selim tarafından Kahire’de idam edildi. 1796 - ABD'ye ilk kez bir fil Hindistan'dan getirildi. 1839 - El Salvador bağımsızlığını ilan etti. 1849 - Macaristan, cumhuriyet rejimine geçti. 1870 - Metropolitan Sanat Müzesi, New York'ta kuruldu. 1909 - Osmanlı İmparatorluğu'nda 31 Mart Olayı meydana geldi. 1919 - Amritsar katliamı: Büyük Britanya askeri birlikleri, Amritsar'da (Hindistan) 379 silahsız göstericiyi öldürdü. 1921 - İspanya Komünist İşçi Partisi kuruldu. 1933 - Yüksek Mühendislik Mektebi'ni (İstanbul Teknik Üniversitesi) bitiren Sabiha ve Melek Hanımlar, Türkiye'nin ilk kadın mühendisleri oldu. İki kadın mühendis, kur'a sonucu Ankara ve Bursa Nafıa İdaresi'ne (Bayındırlık Bakanlığı) atandı. 1941 - SSCB, Japonya ile saldırmazlık paktı imzaladı. 1945 - Nazi Almanyası askeri birlikleri, 1000'den fazla politik ve askeri mahkûmu öldürdü. 1945 - SSCB ve Bulgaristan Krallığı kuvvetleri, Viyana'yı ele geçirdi. 1949 - Türk Kadınlar Birliği, Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'nün eşi Mevhibe İnönü'nün Onursal Başkanlığında kuruldu. 1970 - Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesini basan 12 silahlı sağ görüşlü, asteğmen doktor Necdet Güçlü'yü öldürdü. 1970 - Uzay mekiği Apollo 13, yerden 321.860 km yüksekte olduğu sırada oksijen tanklarından bir tanesi infilak etti. Uzay ekibi başarıyla dünyaya döndü. 1975 - Lübnan'nın başkenti Beyrut'ta dört Hristiyan Falanjiste karşılık, 27 Filistinlinin öldürülmesiyle Lübnan İç Savaşı başladı. 1982 - Türkiye'de eski bakanlardan Hilmi İşgüzar, Yüce Divan'da 9 yıl 8 ay hapse mahkûm edildi. 1985 - Arnavutluk'ta yönetime Enver Hoca'dan sonra Ramiz Alia geldi. 1987 - Prof. Dr. Ekrem Akurgal, Aziz Nesin, Prof. Dr. Rona Aybay, Panayot Abacı ve Oğuz Aral, Türkiye-Yunanistan Dostluk Derneği'ni kurdu. 1987 - Portekiz ve Çin, Makao'nun 1999 yılında Çin HC'ye iadesine ilişkin bir anlaşma imzaladı. 1994 - Kamuoyunda "RTÜK Yasası" diye bilinen Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkındaki Mülga 3984 Sayılı Kanun Meclis'de kabul edildi. 1994 - Refah Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan'ın partisinin grup toplantısında, "RP'nin iktidara gelmek için sert mi yumuşak mı, kanlı mı yoksa tatlı mı olacak, buna 60 milyon karar verecek" ifadesini kullanması tepkilere yol açtı. 1998 - PKK'nın iki numaralı kişisi Şemdin Sakık ile kardeşi Arif Sakık, Genelkurmay Başkanlığı Özel Kuvvetler Komutanlığı'nın operasyonuyla yakalanıp Türkiye'ye getirildi. Doğumlar 1506 - Pierre Favre, Savoie asıllı Katolik din adamı - Cizvitler'in tarikatının kurucularından (ö. 1546) 1519 - Catherine de' Medici, Fransa Kraliçesi (ö. 1589) 1570 - Guy Fawkes, İngiliz isyancı asker (ö. 1606) 1743 - Thomas Jefferson, Amerikalı siyasetçi, yazar ve ABD'nin 3. Başkanı (ö. 1826) 1764 - Laurent de Gouvion Saint-Cyr, Fransa mareşali ve Marki (ö. 1830) 1771 - Richard Trevithick, İngiliz mucit ve maden mühendisi (ö. 1833) 1808 - Antonio Meucci, İtalyan mucit (ö. 1889) 1825 - Thomas D'Arcy McGee, Kanadalı yazar (ö. 1868) 1851 - William Quan Judge, Amerikalı teozof (ö. 1896) 1860 - James Ensor, Belçikalı ressam (ö. 1949) 1866 - Butch Cassidy, Amerikalı kanun kaçağı (ö. 1908) 1885 - Pieter Sjoerds Gerbrandy, Hollandalı devlet adamı (ö. 1961) 1901 - Jacques Lacan, Fransız psikiyatrist (ö. 1981) 1904 - Yves Congar, 20. yüzyılın en önemli Roma Katolik ilahiyatçılarından biri olduğu düşünülmektedir (ö. 1995) 1906 - Samuel Beckett, İrlandalı yazar, eleştirmen, şair ve Nobel Edebiyat Ödülü sahibi (ö. 1989) 1914 - Orhan Veli, Türk şair (ö. 1950) 1919 - Howard Keel, Amerikalı oyuncu (ö. 2004) 1920 - Roberto Calvi, İtalyan bankacı (ö. 1982) 1923 - Don Adams, Amerikalı oyuncu ve komedyen (ö. 2005) 1930 - Sergiu Nicolaescu, Rumen yönetmen ve siyasetçi (ö. 2013) 1931 - Aram Gülyüz, Türk yönetmen, yapımcı ve senarist (ö. 2018) 1939 - Ekrem Pakdemirli, Türk siyasetçi (ö. 2015) 1939 - Şemsi İnkaya, Türk oyuncu 1942 - Ataol Behramoğlu, Türk şair ve yazar 1942 - Aykut Edibali, Türk siyasetçi, yazar ve Millet Partisi Genel Başkanı (ö. 2022) 1944 - Bill Gross, Amerikalı mali yönetici ve yazar 1950 - Ron Perlman, Yahudi asıllı Amerikalı seslendirme sanatçısı ve oyuncu 1953 - Brigitte Macron, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un eşi 1955 - Safet Sušić, Boşnak futbolcu 1963 - Garry Kasparov, Rus satranç büyükustası ve Dünya Satranç Şampiyonu 1967 - Olga Tañón, Porto Rikolu şarkıcı 1968 - Jeanne Balibar, Fransız oyuncu ve şarkıcı 1972 - Qurban Qurbanov, Azeri futbolcu 1975 - Tatiana Navka, Rus buz patenci ve 2006 Kış Olimpiyatları şampiyonu 1976 - Jonathan Brandis, Amerikalı oyuncu (ö. 2003) 1978 - Carles Puyol, İspanyol eski futbolcu 1980 - Jana Cova, Çek porno yıldızı 1985 - Kerim Zengin, Türk futbolcu 1995 - Yosuke Akiyama, Japon futbolcu Ölümler 796 - Diyakoz Paul, Benediktin keşişi, yazman ve Lombardlar tarihçisi (d. 720'ler) 814 - Krum Han, Tuna Bulgar Devleti Hanı 989 - Bardas Fokas, Bizans İmparatorluğu'nun öne çıkan generali 1592 - Bartolomeo Ammannati, İtalyan mimar ve heykeltıraş (d. 1511) 1605 - Boris Godunov, Rus Çarı (d. 1551) 1635 - Maanoğlu Fahreddin, Osmanlı'ya isyan eden Dürzi emir (d. 1572) 1695 - Jean de La Fontaine, Fransız yazar (d. 1621) 1712 - Nâbi, Osmanlı Dîvân edebiyatı şâiri (d. 1642) 1794 - İmam Mansur, Çeçen devlet adamı (d. 1760) 1854 - José María Vargas, Venezuela devlet başkanı (d. 1786) 1904 - Stepan Makarov, Rus koramiral ve okyanus bilimci (d. 1849) 1904 - Vasili Vasilyeviç Veresçagin, Rus savaş sanatçı (d. 1842) 1918 - Lavr Georgiyeviç Kornilov, Rus Askeri İstihbarat mensubu (d. 1870) 1936 - Konstandinos Demercis, Yunan politikacı (d. 1936) 1941 - Annie Jump Cannon, Amerikalı astronom (d. 1863) 1942 - Henk Sneevliet, Hollandalı komünist (d. 1883) 1943 - Oskar Schlemmer, Alman ressam, heykeltıraş, tasarımcı ve Bauhaus okulu koreografı (d. 1888) 1945 - Ernst Cassirer, Alman filozofu (d. 1874) 1956 - Emil Nolde, Alman ressam ve baskı resim sanatçısı (d. 1867) 1962 - Hermann Muhs, Nazi Almanyası'nda kiliselerden sorumlu Devlet Bakanı ve sekreteri (d. 1894) 1966 - Abdüsselam Arif, Iraklı asker ve siyasetçi. 1963-1966 yılları arasında Irak cumhurbaşkanı olarak görev yaptı. (d. 1921) 1966 - Carlo Carrà, İtalyan ressam (d. 1881) 1967 - Nicole Berger, Fransız oyuncu (d. 1934) 1975 - Larry Parks, Amerikalı tiyatro ve sinema oyuncusu (d. 1914) 1975 - François Tombalbaye, diğer adıyla Ngarta Tombalbaye, Çad'ın ilk devlet başkanı olarak görev yapmış olan öğretmen ve sendika aktivisti (d. 1918) 1978 - Funmilayo Ransome-Kuti, Nijerya'da, kadın hakları savunucusu ve feminist (d. 1900) 1983 - Gerald Archibald "Gerry" Hitchens, İngiliz eski millî futbolcu (d. 1934) 1983 - Mercè Rodoreda i Gurguí, Katalan romancı (d. 1908) 1992 - Feza Gürsey, Türk fizikçi ve matematikçi (d. 1921) 1998 - Muhip Arcıman, Türk oyuncu ve seslendirme sanatçısı (d. 1916) 2000 - Giorgio Bassani, İtalyan yazar ve yayımcı (d. 1916) 2008 - Ignazio Fabra, İtalyan güreşçi (d. 1930) 2008 - John Archibald Wheeler, Amerikalı teorik fizikçi (d. 1911) 2014 - Ernesto Laclau, Arjantinli politik kuramcı sıklıkla, post-Marksist olarak tanınmaktadır (d. 1935) 2015 - Ronnie Carroll, Kuzey İrlandalı şarkıcı (d. 1934) 2015 - Eduardo Galeano, Uruguaylı gazeteci (d. 1940) 2015 - Günter Grass, Alman yazar ve Nobel Edebiyat Ödülü sahibi (d. 1927) 2017 - Georges Rol, Roma Katolik Kilisesi'ne bağlı Fransız piskopos (d. 1926) 2017 - Robert William Taylor ya da Bob Taylor, Amerikalı bilişimci ve bilgisayar mühendisi (d. 1932) 2018 - Arthur William Bell III, Amerikalı radyo sunucusu, gazeteci ve yazar (d. 1945) 2018 - Miloš Forman, Çekoslovak - Amerikalı film yönetmeni, senarist, oyuncu, akademisyen ve En İyi Yönetmen Akademi Ödülü sahibi (d. 1932) 2019 - Francisca Aguirre, İspanyol şair ve yazar (d. 1930) 2019 - Anthony Peter Buzan, İngiliz yazar, klinik psikolog ve yayımcı (d. 1942) 2019 - Wally Carr, Avustralyalı profesyonel boksör (d. 1954) 2019 - Mark Connolly, Amerikalı siyasetçi ve iş insanı (d. 1955) 2019 - Paul Greengard, Amerikalı nörolog (d. 1925) 2019 - Neus Català Pallejà, İspanyol eleştirmen, aktivist ve siyasetçi (d. 1915) 2019 - D. Babu Paul, Hint bürokrat ve yazar (d. 1941) 2020 - Baldiri Alavedra, İspanyol profesyonel orta saha futbolcusu (d. 1944) 2020 - Gil Bailey, Jamaikalı radyo yayıncısı ve DJ (d. 1936) 2020 - Juan Cotino, İspanyol iş insanı, bürokrat ve siyasetçi (d. 1950) 2020 - Ashok Desai, Hint siyasetçi ve hukukçu (d. 1943) 2020 - Jerry Givens, Amerikalı aktivist (d. 1952) 2020 - Ryo Kawasaki, Japon elektronik caz müzisyeni, orkestra şefi, besteci ve yazılım programcısı (d. 1947) 2020 - Thomas Kunz, Amerikalı biyolog (d. 1938) 2020 - Philippe Lécrivain, Fransız Cizvit rahip ve tarihçi (d. 1941) 2020 - Benjamin Levin, II. Dünya Savaşı sırasında Polonya kökenli Yahudi partizan (d. 1927) 2020 - Sarah Maldoror, Siyahi kökenli Fransız yazar, sinema ve tiyatro yönetmeni (d. 1929) 2020 - Patricia Millardet, Fransız kadın oyuncu (d. 1957) 2020 - Dennis G. Peters, Amerikalı analitik kimyager (d. 1937) 2020 - Avrohom Pinter, İngiliz haham (d. 1949) 2020 - John Rowlands, İngiliz futbolcu (d. 1947) 2020 - Zafer Sarfraz, Pakistanlı profesyonel kriketçi (d. 1969) 2020 - Bernard Stalter, Fransız girişimci ve politikacı (d. 1957) 2020 - Ann Sullivan, Amerikalı animatör (d. 1929) 2021 - Maqbul Ahmed, Bangladeşli din adamı, eğitimci ve siyasetçi (d. 1939) 2021 - Patricio Hacbang Alo, Filipinli Roma Katolik piskopos (d. 1939) 2021 - Cemal el-Kebindi, Kuveytli millî futbolcu (d. 1959) 2021 - Isi Leibler, Belçika doğumlu Avustralyalı-İsrailli uluslararası Yahudi aktivist ve yazar (d. 1934) 2021 - Jaime Mota de Farias, Brezilyalı Katolik piskopos (d. 1925) 2021 - Bernard Noël, Fransız yazar ve şair (d. 1930) 2021 - Ruth Roberta de Souza, Brezilyalı kadın basketbol oyuncusu (d. 1968) 2022 - Michel Bouquet, Fransız aktör (d. 1925) Tatiller ve özel günler Tayland, Laos ve Kamboçya - Songkran (yılbaşı) 0413 13
2084
https://tr.wikipedia.org/wiki/Slovenya
Slovenya
Slovenya (Slovence: Slovenija) ya da resmî adıyla Slovenya Cumhuriyeti (), Orta Avrupa'nın güneyinde yer alan bir ülkedir. Batısında İtalya, güneybatısında Adriyatik Denizi, güney ve doğusunda Hırvatistan, kuzeydoğusunda Macaristan ve kuzeyinde Avusturya bulunur. Bir zamanlar Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti'nin bir parçası olan Slovenya, 25 Haziran 1991'de bağımsızlığını ilan edip bağımsız bir devlet oldu. 1 Mayıs 2004'te Avrupa Birliği'ne katıldı. Parçalanan Yugoslavya'dan Avrupa Birliği'ne girmiş ilk ülkedir. İkincisi Hırvatistan'dır. Slovenya Slavca'da "Slavlar Ülkesi" anlamına gelmektedir. Coğrafya Slovenya'nın büyük bölümü Slovenya Alpleri ile kaplı olup doğusunda Büyük Macaristan Ovası'nın uzantıları yer alır. Slovenya'nın en önemli akarsuları Avusturya Alpleri'nden doğan Sava ve Drava'dır. Ülkenin orta bölümü ve doğusundaki ovalar bu akarsular tarafından sulanır. İklim Adriyatik Denizi kıyısındaki dar bir şeritte Akdeniz iklimi görülür. İç kesimlerde ise iklim Karasal iklimdir. Özellikle kuzeydeki dağlık alanlarda kışlar çok soğuk ve kar yağışlı geçer. Sıcaklık ve yağış şartlarının uygun olması nedeni ile ülke topraklarının %57'si ormanlarla kaplıdır. Tarih Tarih öncesi dönem Bugünkü Slovenya, tarih öncesi çağlardan beri yerleşim görmektedir. Yaklaşık 250.000 yıl öncesinden insan yerleşimine dair kanıtlar var. 1995 yılında Cerkno yakınlarındaki Divje Babe mağarasında bulunan 43100 ± 700 BP'den kalma bir mağara ayısı kemiği, bir tür flüt ve muhtemelen dünyada keşfedilen en eski müzik aleti olarak kabul edilir. 1920'lerde ve 1930'larda, Potok Mağarası'nda arkeolog Srečko Brodar tarafından Cro-Magnon'a ait, delinmiş kemikler, kemik uçları ve iğne gibi eserler bulundu. 2002 yılında, şu anda UNESCO Dünya Mirası Alanı olarak korunan Ljubljana Bataklığı'nda, dünyanın en eski ahşap çarkı olan Ljubljana Bataklıkları Ahşap Çarkı ile birlikte 4.500 yıldan daha eski yığın ev kalıntıları keşfedildi. Tahta tekerleklerin Mezopotamya ve Avrupa'da neredeyse aynı anda ortaya çıktığını gösteriyor. Tunç Çağı'ndan Demir Çağı'na geçiş döneminde Urnfield kültürü gelişti. Hallstatt döneminden kalma arkeolojik kalıntılar, özellikle güneydoğu Slovenya'da, aralarında bir dizi situla bulundu. Roma dönemi Bugünkü Slovenya olan bölge, Roma döneminde Venetia et Histria ( Augustus sınıflandırmasında Roma İtalya'nın X bölgesi) ile Pannonia ve Noricum eyaletleri arasında paylaşılmıştı. Romalılar Emona (Ljubljana), Poetovio (Ptuj) ve Celeia'da (Celje) karakollar kurdular; ve Slovenya topraklarından İtalya'dan Pannonia'ya uzanan ticaret ve askeri yollar inşa etti. 5. ve 6. yüzyıllarda bölge, Hunların ve Germen kabilelerinin İtalya'ya akınları sırasında istilalarına maruz kaldı. İç devletin bir bölümü, savunma hattı olarak adlandırılan kuleler ve duvarlarla korunuyordu. I. Theodosius ve Eugenius arasında 394yılında Vipava Vadisi'nde çok önemli bir savaş gerçekleşti. Slav yerleşimi Slav kabileleri, 568'de Lombardların (son Germen kabilesi) batıya doğru ayrılmasından sonra Alp bölgesine göç ettiler ve Avarların baskısı altında Doğu Alpler'de bir Slav yerleşimi kurdular. 623'ten 624'e veya muhtemelen 626'dan sonra Kral Samo, Alp ve Batı Slavlarını Avarlara ve Cermen halklarına karşı birleştirdi ve Samo Krallığı olarak anılan şeyi kurdu. 658 veya 659'da Samo'nun ölümünün ardından dağılmasından sonra, günümüz Karintiya'sında bulunan Slovenlerin ataları bağımsız Carantania, ve Carniola düklüğünü kurdular., daha sonra Carniola dükalığı. Günümüz Slovenya'sının diğer bölgeleri, Şarlman'ın 803'te Avarlar'a karşı kazandığı zaferden önce yeniden Avarlar tarafından yönetiliyordu. Orta Çağ Modern Slovenlerin, özellikle Karintiyalı Slovenlerin atalarından biri olan Carantanians, Hristiyanlığı kabul eden ilk Slav halkıydı. Çoğunlukla İrlandalı misyonerler tarafından Hıristiyanlaştırıldılar, aralarında "Carantanians'ın Havarisi" olarak bilinen Modestus da vardı. Bu süreç, Bavyeralıların Hristiyanlaşmasıyla birlikte, daha sonra, Aquileia Patrikhanesi'nin benzer çabaları yerine Salzburg Kilisesi'nin Hristiyanlaşma sürecindeki rolünü gereğinden fazla vurguladığı düşünülen Conversio Bagoariorum et Carantanorum olarak bilinen muhtırada anlatılmıştır. 8. yüzyılın ortalarında Carantania, Hristiyanlığı yaymaya başlayan Bavyeralıların yönetimi altında bir vasal düklük haline geldi. Otuz yıl sonra, Carantanians, Bavyeralılarla birlikte Karolenj İmparatorluğu'na dahil edildi. Aynı dönemde Carniola da Frankların egemenliğine girdi ve Aquileia'dan Hıristiyanlaştırıldı. 9. yüzyılın başında Liudewit'in Frank karşıtı isyanının ardından, Franklar Carantanian prenslerini ortadan kaldırarak onların yerine kendi sınır düklerini getirdiler. Sonuç olarak, Frenk feodal sistemi Sloven topraklarına ulaştı. İmparator I. Otto'nun 955'te Macarlara karşı kazandığı zaferden sonra, Sloven toprakları Kutsal Roma İmparatorluğu'nun bir dizi sınır bölgesine bölündü. En önemlisi olan Carantania, 976'da Karintiya Dükalığı'na yükseltildi. 11. yüzyılda, şu anda Aşağı Avusturya olan bölgenin Almanlaşması, Slovenlerin yaşadığı bölgeyi diğer batı Slavlarından etkili bir şekilde izole ederek, Carantania ve Carniola Slavlarının bağımsız bir Carantanian/Carniolans/Sloven etnik grubuna dönüşmesini hızlandırdı. Orta Çağ'ın sonlarında, tarihi Carniola, Styria, Carinthia, Gorizia, Trieste ve Istria eyaletleri sınır bölgelerinden gelişti ve Orta Çağ Kutsal Roma İmparatorluğu'na dahil edildi. Bu tarihi toprakların sağlamlaştırılması ve oluşumu, 11. ve 14. yüzyıllar arasında uzun bir dönemde gerçekleşti ve Spanheim Dükleri, Gorizia Kontları, Celje Kontları gibi bir dizi önemli feodal aile tarafından yönetildi. Buna paralel bir süreçte, yoğun bir Almanlaştırma, Slovence konuşulan alanların kapsamını önemli ölçüde azalttı. 15. yüzyılda, Sloven etnik bölgesi bugünkü boyutuna indirildi. 1335'te Henry of Gorizia, Carinthia Dükü, Landgrave of Carniola ve Count of Tirol erkek bir varis olmadan öldü, kızı Margaret Tirol İlçesini elinde tutmayı başardı, Wittelsbach imparatoru IV. Louis Karintiya ve Karniyol yürüyüşünü Habsburg'a geçti. Annesi Carinthia'lı Elisabeth merhum dük Gorizia'lı Henry'nin kız kardeşi olan Avusturya Dükü II. Albert. Bu nedenle, günümüz Slovenya topraklarının çoğu, Habsburg monarşisinin kalıtsal bir ülkesi haline geldi. Habsburg monarşisinin diğer bileşenlerinde olduğu gibi, Karintiya ve Karniola, uzun süre kendi anayasal yapısıyla yarı özerk bir devlet olarak kaldı. 1436'da eyalet prensleri unvanını alan bu bölgeden feodal bir aile olan Celje kontları, bir süre Habsburg'ların güçlü rakipleriydi. Avrupa siyasi düzeyinde önemli olan bu büyük hanedan, Sloven topraklarında yer aldı ancak 1456'da yok oldu. Daha sonra, çok sayıda büyük mülkü, 20. yüzyılın başına kadar bölgenin kontrolünü elinde tutan Habsburgların mülkü oldu. Patria del Friuli, 1420'de Venedik'in işgaline kadar bugünkü batı Slovenya'yı yönetti. Orta Çağ'ın sonunda, Slovenya Toprakları, Türk akınları nedeniyle ciddi bir ekonomik ve demografik gerileme yaşadı. 1515'te, bir köylü isyanı neredeyse tüm Sloven topraklarına yayıldı. 1572 ve 1573'te Hırvat-Sloven köylü isyanı, daha geniş bir bölgeyi kasıp kavurdu. Genellikle kanlı yenilgilerle sonuçlanan bu tür ayaklanmalar 17. yüzyıl boyunca devam etti. Erken modern dönem 1797'de Venedik Cumhuriyeti'nin dağılmasından sonra Venedik Slovenyası, Avusturya İmparatorluğu'na geçti. Sloven Toprakları, Napolyon, Avusturya İmparatorluğu ve Avusturya-Macaristan tarafından kurulan Fransız yönetimindeki İlirya eyaletlerinin bir parçasıydı. Slovenler Karniola'nın çoğunda, Karintiya ve Steiermark düklüklerinin güney kesiminde, Avusturya Littoralinin kuzey ve doğu bölgelerinde ve ayrıca Macaristan Krallığı'ndaki Prekmurje'de yaşıyordu. Sanayileşmeye, şehirleri ve pazarları birbirine bağlayan demiryollarının inşası eşlik etti, ancak kentleşme sınırlıydı. Sınırlı fırsatlar nedeniyle, 1880 ile 1910 arasında yoğun bir göç yaşandı ve yaklaşık 300.000 Sloven (yani 6'da 1'i) diğer ülkelere , çoğunlukla ABD'ye ve aynı zamanda Güney Amerika'ya (ana kısım Arjantin'e) göç etti. Almanya, Mısır ve Avusturya-Macaristan'daki büyük şehirlere, özellikle Viyana ve Graz'a. Amerika Birleşik Devletleri'nde Sloven göçmenlerin en yoğun olduğu bölge Cleveland, Ohio'dur. Amerika Birleşik Devletleri'nde birçok Sloven'in yerleştiği diğer yerler, önemli sanayi ve madencilik faaliyetlerinin olduğu bölgelerdi: Pittsburgh, Şikago, Pueblo, Butte, kuzey Minnesota ve Salt Lake Vadisi. Erkekler, Slovenya'dan getirdikleri bazı beceriler nedeniyle madencilik endüstrisinde işçi olarak önemliydi. Bu göçe rağmen, Slovenya'nın nüfusu önemli ölçüde arttı. Okuryazarlık %80-90 ile istisnai derecede yüksekti. 19. yüzyılda, Romantik milliyetçi kültürel ve siyasi özerklik arayışının eşlik ettiği Slovenya'da bir kültür canlanması da görüldü. İlk olarak 1848 devrimleri sırasında geliştirilen Birleşik Slovenya fikri, çoğu Sloven partisinin ve Avusturya-Macaristan'daki siyasi hareketlerin ortak platformu haline geldi. Aynı dönemde, tüm Güney Slav halklarının birliğini vurgulayan bir ideoloji olan Yugoslavizm, Pan-Germen milliyetçiliğine ve İtalyan irredantizmine bir tepki olarak yayıldı. I. Dünya Savaşı Birinci Dünya Savaşı, Slovenlere ağır kayıplar verdi, özellikle de bugünkü Slovenya'nın İtalya ile batı sınır bölgesinde meydana gelen on iki Isonzo Muharebesi. Yüzbinlerce Sloven asker Avusturya-Macaristan Ordusu'na alındı ​​ve 30.000'den fazlası öldü. Princely County of Gorizia ve Gradisca'dan yüzbinlerce Sloven, İtalya ve Avusturya'daki mülteci kamplarına yerleştirildi. Avusturya'daki mülteciler iyi muamele görürken, İtalyan kamplarındaki Sloven mültecilere devlet düşmanı muamelesi yapıldı ve 1915 ile 1918 yılları arasında birkaç bin kişi yetersiz beslenme ve hastalıklardan dolayı öldü. 1920 Rapallo Antlaşması, İtalya'daki toplam 1,3 milyon Sloven nüfusunun yaklaşık 327.000'ini terk etti. Faşistler İtalya'da iktidarı ele geçirdikten sonra, şiddetli bir Faşist İtalyanlaştırma politikasına maruz kaldılar. Bu, Slovenlerin, özellikle orta sınıfın, Sloven Littoral ve Trieste'den Yugoslavya ve Güney Amerika'ya kitlesel göçüne neden oldu. Kalanlar, hem pasif hem de silahlı direnişin birbirine bağlı birkaç ağını örgütledi. En bilineni, 1927'de Sloven ve Hırvat nüfusa yönelik faşist baskıya karşı savaşmak için kurulan anti-faşist militan örgüt TIGR idi. Sırplar, Hırvatlar ve Slovenler Krallığı (daha sonra Yugoslavya Krallığı) Sloven Halk Partisi, Habsburg yönetimi altında yarı bağımsız bir Güney Slav devletinin kurulmasını talep ederek, kendi kaderini tayin hakkı için bir hareket başlattı. Teklif, çoğu Sloven partisi tarafından kabul edildi ve bunu, Bildiri Hareketi olarak bilinen, Sloven sivil toplumunun kitlesel seferberliği izledi. Bu talep, Avusturyalı siyasi seçkinler tarafından reddedildi; ancak Birinci Dünya Savaşı'nın ardından Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nun dağılmasının ardından, Zagreb'de Sloven, Hırvatlar ve Sırplardan oluşan Ulusal Konsey iktidara geldi. 29 Ekim'de, Ljubljana'daki ulusal bir toplantı ve Hırvat parlamentosu tarafından bağımsızlık ilan edildi ve yeni Sloven, Hırvat ve Sırp Devletinin kurulduğu ilan edildi. 1 Aralık 1918'de Sloven, Hırvat ve Sırp Devleti Sırbistan ile birleşerek yeni Sırp, Hırvat ve Sloven Krallığı'nın bir parçası oldu ; 1929'da Yugoslavya Krallığı olarak yeniden adlandırıldı. Yugoslavya'nın diğer az gelişmiş bölgelerine kıyasla en sanayileşmiş ve batılılaşmış olan Slovenya'nın ana bölgesi, endüstriyel üretimin ana merkezi haline geldi: Örneğin, Sırbistan ile karşılaştırıldığında, Slovenya'nın endüstriyel üretimi dört kat daha fazlaydı; ve Kuzey Makedonya'dakinden 22 kat daha fazlaydı. II. Dünya Savaşı Yugoslavya 6 Nisan 1941'de Mihver Devletleri tarafından işgal edildi. Slovenya'nın da parçası olduğu Yugoslavya hızlıca Almanlar İtalyanlar ve Macarlar arasında paylaşıldı ve "Büyük Reich" için Untersteiermark olarak bilinen Aşağı Styria, Nazi Almanya'sı tarafından zamanla ilhak edildi. 46.000 Sloven zorla Almanlaştırma için Kasım 1941 yılında zorunlu çalışma amacıyla Almanya'ya sürgün edildi. Slovenler, Saksonya'da çeşitli kamplara götürüldü. 1941-1945 yılları arası Alman sanayi tarafından işletilen fabrikalarda Alman çiftliklerinde çalışmaya zorlandılar. Bazı Slovenler gücünün zirvesinde iken 21.000 üyesi bulunan Alman destekli Sloven Yurt Muhafızı birliği ile, işgal güçleri ile iş birliği yaptı. 30.000'den fazla partizan ise Mihver güçleri ve onların işbirlikçileri ile savaşırken öldü. II. Dünya Savaşı sırasında, Slovenler'in yaklaşık yüzde 8'i öldü. Sosyalist dönem 1945 yılında, Yugoslavya kendisini serbest bırakmış ve kısa bir süre sonra bir federal olarak adlandırılan bir Komünist devlet haline geldi. Ardından Slovenya sosyalist bir cumhuriyet olarak federasyona katıldı; kendi Komünist Partisi ise 1937 yılında kurulmuştu. II. Dünya Savaşı sırasında Yugoslavya'nın yeniden kurulmasını takiben, Slovenya Yugoslavya Federal Devletinin parçası haline geldi. 1950'lerden itibaren, Slovenya, nispeten geniş bir özerkliğe sahipti. 1945 ve 1948 yılları arasında siyasi baskı dalgası Slovenya ve Yugoslavya'da gerçekleşti. 1947 yılına gelindiğinde, tüm özel mülkiyet kamulaştırıldı. 1949 ve 1953 yılları arasında, zorla kolektifleştirme denendi. Bu denemeden sonra, kademeli olarak serbestleştirilmesi politikası izlendi. İşçilerin öz-yönetimi olarak bilinen yeni bir ekonomik politikada Sloven Edvard Kardelj'nin, Yugoslav Komünist Partisi'nin başlıca teorisyeni, tavsiyesi ve denetimi altında uygulanmaya başladı. Sloven lider 1956 yılında, birlikte diğer liderlerle Josip Broz Tito, Bağlantısızlar Hareketi'ni kurdu. Ekonomi Ülkenin doğu kesiminde Sava ve Drava nehirlerinin suladığı ovalarda tarımsal etkinlik ön plandadır. Başlıca tarım ürünleri; buğday, mısır, patates ve üzümdür. Bağcılığın yaygın olduğu Maribor'da şarap üretimi de çok yaygındır. Slovenya'nın en önemli yer altı kaynakları linyit, demir, çinko ve cıvadır. Sanayi çok gelişmiştir. Mobilya, demir-çelik, kâğıt, tekstil ve kimya başlıca sanayi kollarıdır. Ülkenin denize açılan tek kapısı Koper şehrinin limanıdır. Slovenya'nın dış ticaretinde en önemli yeri Almanya, Hırvatistan, İtalya, Fransa ve Avusturya alır. Şehirler Nüfus Slovenya 11'i il düzeyinde olmak üzere 210 belediyeye bölünmüştür. En önemli şehirleri; başkent Ljubljana ile Maribor, Kranj ve Koper'dir. Slovenya Meclisi'nin eşcinsel evliliklere izin veren bir yasayı kabul etmesine rağmen, 20 Aralık 2015'te yapılan referandumda halkın yüzde 63'ü bu yasaya karşı çıkmış ve eşcinsel evlilikler serbest bırakılmamıştır. Fakat 26 Şubat 2017'de Sivil Birliktelik tanınmış ve bundan 5 yıl sonra 8 Temmuz 2022 tarihinde eşcinsel evlilikler kesin olarak yasal oldu. Ayrıca bakınız Sloven sanatçılar listesi Sloven matematikçiler listesi Kaynakça Dış bağlantılar Slovenya - Resmî Turist Rehberi Slovenya Ülke Bilgileri Slovenia.si. Your gateway to information on Slovenia. Government of the Republic of Slovenia Avrupa Birliği ülkeleri Avrupa ülkeleri NATO ülkeleri Birleşmiş Milletler üyesi ülkeler 1991'de kurulan bölgeler ve ülkeler Cumhuriyetler Orta Avrupa Liberal demokrasiler Avrupa Konseyi ülkeleri Slav ülke ve bölgeler Güneydoğu Avrupa Akdeniz İçin Birlik ülkeleri Orta Avrupa ülkeleri Güney Avrupa ülkeleri
2090
https://tr.wikipedia.org/wiki/%C3%87ek%20Cumhuriyeti
Çek Cumhuriyeti
Çek Cumhuriyeti ( ()) ya da resmî kısa adıyla Çekya (), Orta Avrupa'da bir ülkedir. Kuzeyinde Polonya, batı ve kuzeybatısında Almanya, güneyinde Avusturya ve doğusunda Slovakya ile komşudur. Tarihî Prag kenti, ülkenin başkenti ve en büyük kenti olmasının yanı sıra, çok ilgi çeken bir turizm merkezidir. Ülke; Bohemya, Moravya ve Silezya bölgelerinden oluşur. Çek Cumhuriyeti, 1 Mayıs 2004'te Avrupa Birliği'nin üyesi olmuştur. Ülkenin dünya çapında tanınan ürünleri; kristal, cam işlemeleri ve garnet taşıdır. Bunun yanında bira, gerek üretim gerek kültür olarak ülkenin en önemli sembollerindendir. Pek çok ülkede yerel bira üreticileri isim haklarını başta Bohemya bölgesine bağlı Plzeň şehri olmak üzere bu ülkeden almıştır. Etimoloji Ülkenin kısa adı 3 Temmuz 2016'da alınan bir kararla resmen "Çekya" oldu. Prag yönetimi ülkenin yeni adının İngilizce, Fransızca, Almanca, Rusça, Arapça ve Çince karşılıklarını başta Birleşmiş Milletler olmak üzere tüm uluslararası kuruluşlara bildirdi. "Çek Cumhuriyeti" ise devletin resmî adı olarak hâlâ kullanılmaktadır. Tarihçe Günümüzdeki Çekler'in ataları 5. yüzyılda Karadeniz ve Karpat dağlarından kalkarak Orta Avrupa'ya göç etmiş Slavlardır. Bohemya Dükalığı, 9. yüzyılın sonlarında Büyük Moravya altında kuruldu. 1002'de resmen Kutsal Roma İmparatorluğu'nun bir İmparatorluk Devleti olarak tanındı ve 1198'de bir krallık oldu. 8. yüzyılda bölgede Büyük Moravya Prensliği kuruldu. 874 yılında Çek kökenli I. Bořivoj, Hristiyanlığı kabul ederek Büyük Moravya Prensliği'nden bağımsızlığını ilân etti ve böylece ilk Bohemya devleti ortaya çıktı. I. Bořivoj'un kurduğu Přemyslovců Hanedanı, Bohemya'yı orta çağın sonuna kadar yönetti. Orta Avrupa'nın en güçlü devletlerinden biri olan Bohemya, Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu'nun bir parçasıydı. Mezhep kavgalarından dolayı çıkan 15. yüzyıldaki Hussit Savaşları ve 17. yüzyıldaki Otuz Yıl Savaşları Bohemya halkına büyük zararlar verdi. 16. yüzyıldan itibaren bölge Habsburglar'ın yönetimi altına girdi. Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu zayıfladıkça Bohemya, önce Avusturya İmparatorluğu sonra da Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nun bir parçası haline geldi. Avusturya-Macaristan İmparatorluğu, I. Dünya Savaşı sonunda yıkılınca 1918 yılında; Slovakya, Bohemya, Moravya, Silezya ve Karpat Rutenya birleşerek Çekoslovakya adında bir ülke haline geldi. II. Dünya Savaşı başladıktan sonra Slovakya, Nazi Almanyası'yla anlaşarak Çekoslovakya'dan ayrıldı. 9 Mayıs 1945 tarihinde, Sovyetler Birliği ve Amerikan birlikleri ülkeye girerek ülkedeki Alman işgaline son verdiler. Çekoslovakya tekrar birleşti. 1948 yılında yönetim, komünistlerin eline geçti. Bu tarihten sonra Çekoslovakya, 41 yıl boyunca Doğu Bloku'nda yer aldı. 5 Ocak 1968 tarihinde iktidara gelen Alexander Dubček, siyasi bir liberalleşme dönemi başlattı. Ancak Prag Baharı adı verilen bu dönem, aynı yılın 20 Ağustos'unda Sovyetler Birliği ve Varşova Paktı müttefiklerinin (Romanya hariç) ülkeyi işgal etmesi ile sona erdi. Kasım 1989'da Çekoslovakya Kadife Devrimi adı verilen kansız bir devrimle kapitalizme dönüş yaptı. Çekoslovakya, 1 Ocak 1993 tarihinde barışçı bir biçimde Çek Cumhuriyeti ve Slovakya olmak üzere iki ülkeye ayrıldı. Her iki ülkede geniş çaplı ekonomik reformlar yapıldı. Çek Cumhuriyeti; 12 Mart 1999 tarihinde NATO'ya, 1 Mayıs 2004 tarihinde Avrupa Birliği'ne katıldı. Çek Cumhuriyeti, 21 Aralık 2007 tarihi itibarıyla Avrupa vize birliğine dahil edilmiştir. İdari yapısı 2000 yılından beri Çek Cumhuriyeti, 13 vilâyet (Çekçe: kraje, tekil kraj) ve başkent Prag'dan oluşmaktadır. Her vilâyet, kendi meclisine (krajské zastupitelstvo) ve vâlisine (hejtman) sahiptir. Prag'da ise meclis ve başkanlık güçleri, şehir konseyi ve belediye başkanı tarafından yürütülür. Başkent. Devlet dairesi yeri. Çek Cumhuriyeti, çok partili parlamenter sistem ile idâre edilmektedir. Temsilciler meclisinde 200, senatoda 81 vekil bulunmaktadır. 1993’ten 2012’ye kadar cumhurbaşkanı 5 yıllığına meclis tarafından seçiliyor ve en fazla iki dönem görev yapabiliyordu. 2013 yılında ise cumhurbaşkanı doğrudan halk tarafından seçilmiştir. Miloš Zeman doğrudan seçilen ilk cumhurbaşkanı oldu. Hükûmet, temsilciler meclisine karşı sorumludur. Ülkede %5 seçim barajı uygulanmaktadır. Temsilciler meclisi üyeleri dört yıllık bir dönem için seçilmektedir. 14 idari seçim bölgesi bulunmaktadır. Ordu Çek Silahlı Kuvvetleri, Çek Kara Kuvvetleri, Çek Hava Kuvvetleri ve özel destek birimlerinden oluşur. Silahlı kuvvetler, Savunma Bakanlığı tarafından yönetilmektedir. Çek Cumhuriyeti cumhurbaşkanı, silahlı kuvvetlerin başkomutanıdır. 2004 yılında ordu tamamen profesyonel bir kuruma dönüştü ve zorunlu askerlik kaldırıldı. Çek Cumhuriyeti, 12 Mart 1999 tarihinden beri NATO üyesidir. Ülke GSYİH'sinin %1,8'ini askerî harcamalara ayırmaktadır. Ekonomi 2017 yılı itibarıyla, Çek Cumhuriyeti'nde kişi başına düşen SAGP bakımından GSYİH $ 35,223 ABD Doları (İsrail, İtalya veya Slovenya'ya benzer şekilde) ve nominal değerde $ 20,152 ABD Doları'dır. Kasım 2018 itibarıyla Çek Cumhuriyeti'ndeki işsizlik oranı Avrupa Birliği içinde %1,9 oranıyla en düşüktü ve Çek Cumhuriyeti, yoksulluk bakımından OECD üyeleri arasında Danimarka'dan sonra ikinci en düşük orana sahipti. Çek Cumhuriyeti; hem Ekonomik Özgürlük Endeksi'nde (Norveç'in ardından) hem de Küresel Yenilikçilik Endeksi'nde (Avustralya'nın ardından) 24. sırada, Küresel Rekabet Raporu'nda 29. sırada, İş Yapılma Kolaylığı Endeksi'nde 30. ve Küresel Ticaret Etkinleştirme Raporu'nda (Kanada'nın ardından) 25. sırada yer almaktadır. Hem dış satımda hem de dış alımda, en büyük ticaret ortağı Almanya başta olmak üzere genel olarak ticaret ortakları Avrupa Birliği'nin üyeleridir. Çek Cumhuriyeti, çeşitlendirilmiş bir ekonomi görünümü sergileyerek 2016 'Ekonomik Bileşim Endeksi'nde 10. sırada yer almıştır. Ülkede ekonominin %60'lık dilimini hizmetler, %37.5'lik dilimini endüstri ve %2.5'lik dilimini de tarım iş kolu oluşturmaktadır. Başlıca endüstri girdisi; yüksek teknoloji mühendisliği, elektronik, otomotiv ve makine yapımı, çelik üretimi, ulaşım ekipmanları üretimi, kimyasal ürün üretimi ve ilaç üretiminden sağlanmaktadır. Başlıca servisler Araştırma ve Geliştirme, ICT ve Yazılım Geliştirme, Nanoteknoloji ve diğerleri arasında da Biyoteknoloji gibi Yaşam Bilimleri dallarından oluşmaktadır. Başlıca tarım ürünleri tahıllar, bitkisel yağlar ve şerbetçi otudur. En büyük Çek şirketleri Skoda Auto, RWE Supply Trading ve Unipetrol'dur. Coğrafya Çek Cumhuriyeti 51°'nin kuzeyinde bulunan küçük bir bölge dışında 48° ile 51° K enlemlerinde ve 12° ile 19° D boylamlarında yer almaktadır. Ülkedeki yeryüzü şekilleri bölgesine göre değişmektedir. Batıdaki Bohemya'da genelde yüksek olmayan dağlar tarafından çevrelenen nehir havzaları, tepeler ve platolar bulunur. Ülkenin doğusundaki Moravya ise dağlıktır. Demografi Çek Cumhuriyeti nüfusunun %94,2'si Çekler'den oluşur. Küçük azınlık olarak Slovaklar (%1,9) ve Almanlar (%0,4) vardır. Ayrıca ülkede bir miktar Polonyalı da yaşar. Nüfusun büyük çoğunluğu şehirlerde yaşar. Nüfusun en yoğun olduğu yerler başkent Prag ile Pilsen, Brno ve Ostrava'dır. Çek İstatistik Ofisi'ne göre, 2021 yılı itibarıyla ülke genelinde toplam 4000 kişiden fazla Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı yaşamaktadır. Din Çek Cumhuriyeti AB'de Estonya'dan sonra en büyük ateist nüfusu barındıran ülkedir. Nüfusun %60'ının dinî inancı yoktur. Günümüzde kullanılmayan bazı kilise ve manastırlar konser salonu, müze olarak hizmet vermektedir. Galeri Ayrıca bakınız Çek Cumhuriyeti tarihi Çek Cumhuriyeti'nde LGBT hakları Kaynakça Dış bağlantılar Social values, Science and Technology Avrupa ülkeleri Denize kıyısı olmayan ülkeler Liberal demokrasiler NATO ülkeleri Avrupa Konseyi ülkeleri Avrupa Birliği ülkeleri Birleşmiş Milletler üyesi ülkeler Cumhuriyetler Slav ülke ve bölgeler 1993'te kurulan bölgeler ve ülkeler Orta Avrupa Orta Avrupa ülkeleri
2092
https://tr.wikipedia.org/wiki/Euro
Euro
Euro (; yuro) veya avro (SİMGE: €, KOD: EUR), Avrupa Birliği'nin kurumları tarafından kullanılan ve Almanya, Avusturya, Belçika, Estonya, Finlandiya, Fransa, Hırvatistan, Hollanda, İrlanda, İspanya, İtalya, Kıbrıs, Letonya, Litvanya, Lüksemburg, Malta, Portekiz, Slovakya, Slovenya ile Yunanistan'ın oluşturduğu euro bölgesinin resmî para birimi. Ayrıca dört Avrupa ülkesinde (Andorra, Monako, San Marino ve Vatikan) daha kullanımda olan euro, 2018 itibarıyla her gün yaklaşık 343 milyon Avrupalı tarafından kullanılmaktadır. Ek olarak 190 milyonu Afrika'da olmak üzere dünya genelinde 240 milyon insan, euroya sabitlenmiş para birimlerini kullanmaktadır. Euro, Amerikan dolarının ardından dünyada en büyük ikinci rezerv para ve en çok kullanılan ikinci para birimi konumundadır. Eylül 2018 itibarıyla dolaşımdaki yaklaşık 1,2 trilyon € değerindeki banknot ve madenî parayla birlikte euro, dünyadaki en büyük toplam değere sahip para birimidir. Uluslararası Para Fonunun çeşitli para birimleri arasında yaptığı 2008 yılı GSYİH ve satın alma gücü paritesi tahminlerine göre euro bölgesi, dünyadaki ikinci büyük ekonomidir. Euro adı, 16 Aralık 1995'te resmen kabul edildi. Euro, 1 Ocak 1999'da hesap birimi olarak dünya finans piyasalarına tanıtıldı ve 1:1 (ABD$1,1743) oranı ile ECU'nun yerini aldı. Euronun madenî para ve banknotları 1 Ocak 2002'de dolaşıma girdi. Kullanım Euro bölgesi AB üyesi olmadığı hâlde euro kullanan ülke ve bölgeler Mikrodevletler olan Andorra, Monako, San Marino ve Vatikan; AB üyesi olmamalarına karşın, yapılan antlaşmalar çerçevesinde euro kullanmaktadır. Karadağ ve Kosova ise AB ile herhangi bir antlaşma imzalamadan euro kullanmaktadır. Buna ek olarak AB üyesi ülkelere bağlı ancak kendileri AB'nin bir parçası olmayan beş denizaşırı bölgede (Saint Barthélemy, Saint Martin, Saint Pierre ve Miquelon, Fransız Güney ve Antarktika Toprakları ve Ağrotur ve Dikelya) euro kullanımı görülmektedir. Küba'da 1998'den, Suriye'de 2006'dan, Venezuela'da ise 2018'den beri euro, dış ticaret için kullanmakta olup bu ülkeler Amerika Birleşik Devletleri'nin yaptırımları ve amborgoları sonucunda bu paranın kullanımına geçmiştir. 2009'da Zimbabve, yaşadığı hiperenflasyon nedeni ile yerli para birimini bırakarak euro ve ABD doları gibi para birimlerini kullanmaya başlamıştır. Rezerv para olarak kullanım Euro kabul edildiği zamandan beri ABD dolarının ardından en önemli uluslararası rezerv para birimini oluşturmaktadır. Gelişmiş ekonomilerde euronun rezerv olarak kullanımı, gelişmekte veya az gelişmiş olanlara göre daha azdır. IMF'ye göre 2008'de dünyadaki toplam rezerv euronun değeri 1,1 trilyon $ (850 milyon €) olmuş, euro gelişmiş ekonomilerin ulusal rezervlerinin %22'sini, gelişmekte veya az gelişmiş olanlarının ise %31'ini oluşturmuştur. Euronun ABD dolarının yerini alarak en çok kullanılan rezerv olup olamayacağı, ekonomistler arasında tartışılan bir konudur. Euroya sabitlenmiş para birimleri AB içerisinde Bulgar levası, Hırvat kunası ve Danimarka kronu; ilgili ülkeler ERM II'ye üye olduklarından ötürü euroya sabitlenmiştir. Avrupa içerisinde bu ülkelere ek olarak Bosna-Hersek değiştirilebilir markı ve Makedon denarı da euroya sabitlidir. Afrika'da ve bazı Pasifik adalarında euroya sabitlenmiş para birimlerinin kullanımı yaygındır. On dört ülkede kullanılan CFA frangı (Orta Afrika frangı ve Batı Afrika frangı), Fransız denizaşırı kolektivitelerinde kullanılan CFP frangı, Komor frangı, Yeşil Burun Adaları eskudosu ve São Tomé ve Príncipe dobrası, euroya sabitlenmiş para birimleridir. Bu ülkelerin kullandığı para birimleri (Portekiz kökenli eskudo ve dobra dışında), zamanında Fransız frangına sabitlenmiş olup bu para euro ile birlikte feshedilince euro kuruna sabitlenme meydana gelmiştir. 2013 yılında 182 milyon Afrikalının, 27 milyon euro bölgesi dışında yaşayan Avrupalının ve yarım milyonu aşkın Pasifik adalının euroya sabitlenmiş bir para birimi kullandığı rapor edilmiştir. Kurları Euro, ABD dolarından sonra en çok kullanılan rezerv para birimidir. 4 Ocak 1999'da piyasaya sürülmesinden sonra diğer ana para birimleri karşısında değer kaybetmeye başlayan euro, 2000'de en düşük kuruna ulaştı (3 Mayıs'ta sterlin, 25 Ekim'de ABD doları, 26 Ekim'de Japon yeni karşısında). Daha sonra yeniden yükselmeye başlayan euro, 2008'de tarihî zirve noktasına ulaştı (15 Temmuz: ABD doları, 23 Temmuz: Japon yeni, 29 Aralık: sterlin). Küresel mali krizin ortaya çıkmasıyla birlikte euro, başlangıçta düşüş gösterdi ancak ilerleyen dönemlerde yeniden yükselişe geçti. 2009 yılının sonundan bu yana devam eden Avrupa borç krizinden kaynaklanan baskıya rağmen euro bu dönemde sabit kaldı. Madenî paralar Banknotlar Ayrıca bakınız Parasal birlik Notlar Kaynakça Genel Simonazzi, A. and Vianello, F. [2001], “Financial Liberalization, the European Single Currency and the Problem of Unemployment”, in: Franzini, R. and Pizzuti, R.F. (eds.), Globalization, Institutions and Social Cohesion, Springer Verlag, Heidelberg, ISBN 3-540-67741-0. Özel Dış bağlantılar Resmî siteler The euro - Europa Avrupa Merkez Bankası 1999 tanıtımları 1999'da ekonomi 2002 tanıtımları Avrupa Birliği ekonomisi Avrupa Birliği'nin simgeleri Charlemagne Ödülü sahipleri Parasal birlikler
2107
https://tr.wikipedia.org/wiki/Denis%20Diderot
Denis Diderot
Denis Diderot (5 Ekim 1713 - 31 Temmuz 1784), Fransız yazar ve filozof. Aydınlanma Çağı'nın en önemli kişiliklerinden biri. Yazdıkları ve felsefesi Fransız Devrimi'ni hazırlamıştır. Yeni felsefi ve bilimsel düşünceleri ve bilgileri Avrupa ölçeğinde yayma amacıyla tasarlanan ünlü Ansiklopedi'nin (Encyclopédie) baş editörüydü. Birinci cildi düşün ve ülkü arkadaşı D'Alembert yayımlamıştı. İkinci ciltten başlayarak 7. cildin sonuna dek D'alembert ve Diderot birlikte editörlük yapmışlar, bu noktada d’Alembert’in editörlükten çekilmesinden sonra 35. cildin sonuna dek editörlüğü tek başına Denis Diderot yürütmüştür. Yaşamı Fransa'nın Champagne ilinin Langres kasabasında doğdu. Diderot'nun babası bir bıçakçı idi. Yedi çocuklu ailenin yaşayan çocuklarının en büyüğü Diderot idi. Ailesi onun papaz olmasına karar verdiği için kardeşi Didier ile birlikte kasabadaki Cizvitler Koleji'nde öğrenim gördü. 22 Ağustos 1726'da papazlık unvanını olarak mezun oldu. Papazlık yapmak yerine öğrenimine devam etmeye karar verdi. Paris'te Louis le Grand Koleji'nde okudu. 2 Eylül 1732'de Grekçe, Latince ve felsefe okutma yetkisi alarak bu okuldan mezun oldu. Öğrenimini tamamladıktan sonra iki yıl bir dava vekilinin yanında yazıcı olarak çalıştı. Sevmediği bu işte çalışırken kendisini Hobbes'un, Locke'un ve Newton'un eserlerine verdi; ardından işi bırakıp bohem bir yaşam sürdü ve maddi sıkıntı içinde yaşadı. 1741 yılında yoksul bir çamaşırcı kız olan Antoinette Champion ile tanışması yaşamına bir düzen getirdi. Babası onaylamasa da 1743'te Antoinette ile evlendi. Kitap çevirisi yaparak geçimini sağlamaya başladı. 1744'te kızı Angélique doğdu. 1728 tarihli Chambers Ansiklopedisi'nin İngilizce'den Fransızca'ya çevrilmesi, yeniden düzenlenip geliştirilmesi işini 1746'da kabul etti. Proje gittikçe büyüdü; Diderot ansiklopedinin yayıncısı oldu. Bu, yıllar boyu onun ana işi ve gelir kaynağı oldu. Jean-Jacques Rousseau ile 1742'de tanışmış olan Diderot; 1746 ile 1749 yılları arasında onunla yakın dost oldu, sık sık bir küçük meyhanede baş başa tartışıyorlardı. Diderot, bu dönemde çevirilerinin yanı sıra özgün eserler meydana getirdi. İlk özgün kitabı olan Felsefe Konuşmaları''' 1746'da yayımlandı. Ertesi yıl yayımlanan Filozofça Düşünceler adlı eseri Fransa Parlamentosu tarafından toplatıldı, mahkeme kararıyla yakıldı. 1749'da Görenler İçin Körler Hakkında Mektup adlı eserlerini yayınladı. Bir yandan da edebiyat alanında denemeler yaptı Boşboğaz Mücevherler (Les Bijoux indiscrets) romanı ile Beyas Kuş'' (L'Oiseau blanc: conte bleu) masalını yazdı. Bir çocuk masalı olan Beyaz Kuş'u yazdığını duyan polis evini bastı ve 1749'da tutuklandı, 28 gün Vincennes Şatosu'na kapatıldı. Serbest kaldıktan sonra enerjisini daha çok Ansiklopedi çalışmalarına verdi. Diderot'nun bir diğer evliliği ise, 1755'te Sophie Volland ile gerçekleşti. Volland diğer insanlar tarafından evde kalmış bir kadın olarak görülüyordu, ancak Diderot fikirlerinden bahsettiği ve içten bulduğu Volland'tan çok etkilenmişti. Edebiyat alanında da birçok katkısı bulunan Diderot'nun başlıca özelliği romanları şekil ve içeriğinin yanı sıra, felsefi olarak da incelemesiydi. Romantizm akımının öncüsü ve hümanist olan Diderot; zengin kiliseler kontrolünde bir endüstri olarak gördüğü Hristiyanlık dinini reddetmiş ve birçok dincinin saldırılarına maruz kalmıştır. Her ne kadar Ansiklopedi genel olarak elit kesim tarafından ilgiyle karşılanmış olsa da, kimi çevrelerde de tepki ile karşılandı. Cizvitlerin eleştirileriyle karşı karşıya geldi. Diderot 31 Temmuz 1784 tarihinde Fransa'da 70 yaşında ölmüş, Saint-Roch Kilisesi'nin mezarlığına gömülmüştür. Ayrıca bakınız Anti-klerikalizm Jean-Jacques Rousseau Kitapları Essai sur le mérite et la vertu (Hak etme ve yeti üzerine), Shaftesbury tarafından yazılmış ve Diderot tarafından Fransızca'ya çevrilip notlandırılmıştır (1745) Pensées philosophiques (Felsefi Düşünceler, deneme (1746) La que (Kuşkucu gezintiler) (1747) Les bijoux indiscrets, roman (1748) Lettre sur les aveugles à l'usage de ceux qui voient (Görenler için körler hakkında mektup) (1749) L'Encyclopédie (Ansiklopedi) (1750-1765) Lettre sur les sourds et muets (Sağır ve dilsizler hakkında mektup) (1751) Pensées sur l'interprétation de la nature (Doğanın yorumlanması üzerine düşünceler), deneme (1751) Le fils naturel (Doğanın çocuğu) (1757) Entretien sur le fils naturel (Doğanın çocuğu hakkında konuşma) (1757) Salons, critique d'art (Salonlar, sanat eleştirisi) (1759-1781) La Religieuse (Dindar kadın), roman (1760) Le neveu de Rameau (Rameau'nun yeğeni, diyalog (1761 ?) Lettre sur le commerce des livres (Kitapların ticareti hakkında mektup) (1763) Mystification ou l’histoire des portraits (Mistifikasyon ya da portreler tarihi) (1768) Entretien entre D'Alembert et Diderot (Diderot'yla D'Alembert'in tartışması) (1769) Le rêve de D'Alembert (D'Alembert'in rüyası), dialogue (1769) Suite de l'entretien entre D'Alembert et Diderot (D'Alembert Diderot tartışmasının devamı) (1769) Paradoxe sur le comédien (Oyuncu hakkındaki paradoks) (1769 ?) Apologie de l'abbé Galiani (Peder Galiani'nin övgüsü) (1770) Principes philosophiques sur la matière et le mouvement (Madde ve hareket hakkında felsefi ilkeler), deneme (1770) Entretien d'un père avec ses enfants (Bir babanın çocuklarıyla konuşması) (1771) Jacques le fataliste et son maître (Kaderci Jacques ve Efendisi), roman (1771-1778) Supplément au voyage de Bougainville (Bogainville seyahatine ek) (1772) Histoire philosophique et politique des deux Indes (İki Hindistan'ın felsefi ve politik tarihi), Raynal'le birlikte (1772-1781) Voyage en Hollande (Hollanda seyahati) (1773) Eléments de physiologie (Fizyolojinin temelleri) (1773-1774) Réfutation d'Helvétius (Helvetius'a reddiye) (1774) Observations sur le Nakaz (Nakaz üzerine gözlemler) (1774) Essai sur les règnes de Claude et de Néron (Claudius ve Neron'un iktidar dönemleri hakkında) (1778) Lettre apologétique de l'abbé Raynal à Monsieur Grimm (Peder Raynal'ın Bay Grimm hakkında övgü mektubu) (1781) Aux insurgents d'Amérique (Amerika isyancılarına) (1782) Salons (Salonlar) Kaynakça 1713 doğumlular 1784 yılında ölenler 18. yüzyılda Fransızlar Fransız filozoflar Fransız edebiyat eleştirmenleri 18. yüzyıl Fransız roman yazarları Fransız ateistler Prusya Bilim Akademisi üyeleri Aydınlanma filozofları Philosophes Ateist filozoflar Erotik yazarlar Église Saint-Roch'na defnedilenler Ateist yazarlar
2108
https://tr.wikipedia.org/wiki/26%20Haziran
26 Haziran
Olaylar 1483 - III. Richard, İngiltere Kralı oldu. 1530 - İlk Protestan Meclisi kuruldu. 1541 - Peru'daki İnka topraklarını ele geçiren İspanyol Francisco Pizarro, Lima kentinde öldürüldü. 1807 - Lüksemburg'da bir depoya düşen yıldırım, 230 kişinin ölümüne yol açtı. 1819 - Bisikletin patenti alındı. 1861 - Sultan Abdülmecit öldü; yerine Abdülaziz, Padişah oldu. 1861 - Atıf Bey, Bebek'te uçuş denemesi gerçekleştirdi. 1867 - Mısır Valilerine, "Hıdiv" unvanı verildi. 1870 - İsa'nın doğumunun kutlanıldığı bir Hristiyan bayramı olan Noel'in ABD'de federal bayram olarak kutlanacağı ilan edildi. 1907 - 1907 Tiflis banka soygunu gerçekleşti. Soyguncular, Rus İmparatorluğu Devlet Bankası'ndan 341.000 rubleyi çalarak kaçtı. Soygun, Vladimir Lenin ile Josef Stalin'in de aralarında bulunduğu kişilerce organize edildi. 1924 - Verem aşısı, Albert Calmette ve Camille Guérin isimli iki Fransız araştırmacı tarafından keşfedildi. 1928 - Yeni Türk alfabesini hazırlamak amacıyla kurulan Dil Encümeni, ilk toplantısını Ankara'da yaptı. 1936 - Nazi Almanyası'nda, ilk kullanılabilir helikopter olan "Focke-Wulf Fw 61"in ilk uçuşu başarıyla gerçekleşti. 1939 - Ankara Havagazı Şirketi devletleştirildi. 1942 - II. Dünya Savaşı'nın Kuzey Afrika Cephesi'nde Mersa Matruh Savaşı gerçekleşti. 1944 - Zirai Donatım Kurumu Kanunu TBMM'de kabul edildi. 1945 - Birleşmiş Milletler Antlaşması, ABD'nin San Francisco şehrinde imzalandı. 1945 - Türkiye, Birleşmiş Milletler Antlaşması'nı imzaladı. 1951 - Mithat Paşa'nın 24 Haziran'da Aksu vapuruyla Taif'ten getirilen cenazesi, Cumhurbaşkanı Celâl Bayar'ın da katıldığı törenle, İstanbul'da Hürriyet-i Ebediye Tepesi'ne defnedildi. 1960 - Madagaskar, Fransa'dan bağımsızlığını kazandı. 1963 - John F. Kennedy, Batı Berlin'i ziyareti sırasında, meşhur "Ich bin ein Berliner" (Ben bir Berlinliyim) ifadesini kullandı. 1964 - The Beatles topluluğu, A Hard Day's Night adlı albümlerini piyasaya çıkardı. 1970 - Çekoslovakya'da Aleksander Dubçek, Komünist Parti'den ihraç edildi. 1974 - Sabah 08.01'de, ABD'nin Ohio eyaletinde bulunan Troy şehrindeki Marsh Süpermarket'in kasasında işlenen bir paket sakız, dünyada barkodla satılan ilk ürün oldu. 1975 - Indira Gandhi, Hindistan'da otoriter bir yönetim kurdu. 1977 - Elvis Presley son konserini verdi. 1992 - Susa katliamı: Silvan'ın Susa köyünde camide ibadet eden bir grup PKK'lılar tarafından cami dışına çıkarılıp öldürüldü. Olayda on kişi hayatını kaybetti. 1994 - Türkiye'de Liberal Demokrat Parti kuruldu. 2000 - Amerika'da genetik harita çalışmalarına başlandı. 2006 - Türkiye'nin ilk yargıç-savcı derneği YARSAV kuruldu. 2015 - Amerika'da eşcinsel evlilik mahkeme kararıyla yasal kabul edildi. Doğumlar MÖ 12 - Agrippa Postumus, Marcus Vipsanius Agrippa ve Yaşlı Julia'nın oğlu (ö. 14) 1580 - Pedro Claver, Kolombiya'da yaşayan bir Katalan Cizvit rahip ve misyonerdi (ö. 1654) 1730 - Charles Messier, Fransız gök bilimci (ö. 1817) 1760 - I. Johann, Lihtenştayn Prensi (ö. 1836) 1787 - Denise OuRall, Fransız ekonomist ve matematikçi 1797 - Şeyh Şamil, Kuzey Kafkasya halklarının Avar kökenli politik ve dini önderi (ö. 1871) 1824 - William Thomson (Lord Kelvin), İrlandalı fizikçi (ö. 1907) 1841 - Paul Wallot, Alman mimar (ö. 1912) 1892 - Pearl S. Buck, Amerikalı yazar ve Nobel Edebiyat Ödülü sahibi (ö. 1973) 1898 - Willy Messerschmitt, Alman uçak tasarımcısı (ö. 1978) 1904 - Peter Lorre, Macar asıllı Amerikalı oyuncu (ö. 1964) 1908 - Salvador Allende, Şilili devlet adamı (ö. 1973) 1914 - Şapur Bahtiyar, İranlı siyasetçi ve Şah Muhammed Rıza Pehlevi dönemindeki İran'ın son Başbakanı (ö. 1991) 1917 - Idriz Ajeti, Kosovalı tarihçi (ö. 2019) 1922 - Eleanor Parker, Amerikalı aktris (ö. 2013) 1936 - Edith Pearlman, Amerikalı kısa hikaye yazarı (ö. 2023) 1937 - João Cutileiro, Portekizli heykeltıraş (ö. 2021) 1937 - Robert Coleman Richardson, Amerikalı fizikçi ve Nobel Fizik Ödülü sahibi (ö. 2013) 1942 - Candan Tarhan, Türk futbolcu ve teknik direktör (ö. 1989) 1944 - Gennady Zyuganov, Rus politikacı 1947 - Gulbeddin Hikmetyar, Afgan siyasetçi ve Afganistan Başbakanı 1951 - Robert Davi, Amerikalı oyuncu 1954 - Luis Arconada, İspanyol eski millî kaleci 1955 - Maxime Bossis, Fransız futbolcu 1955 - Tom Platz, Amerikalı vücut geliştirmeci ve antrenör 1956 - Chris Isaak, Amerikalı müzisyen 1956 - Kemal Ermetin, Türk yayımcı ve yazar (ö. 2012) 1964 - David Rolfe, Avustralyalı yüzücü (ö. 2015) 1966 - Angelo Di Livio, İtalyan futbolcu 1968 - Paolo Maldini, İtalyan futbolcu 1970 - Chris O'Donnell, Amerikalı oyuncu 1970 - Nick Offerman, Amerikalı oyuncu, yazar ve marangoz 1974 - Ceylan, Türk arabesk müzik sanatçısı 1976 - Makare Desilets, Fiji asıllı Amerikalı voleybolcu 1977 - Tite Kubo, Japon mangaka ve Bleach'in çizeri 1980 - Uday Kiran, Hint oyuncu (ö. 2014) 1983 - Felipe Melo, Brezilyalı futbolcu 1983 - Antonio Rosati, İtalyan futbolcu 1984 - José Juan Barea, Porto Rikolu profesyonel basketbol oyuncusu 1984 - Raymond Felton, Amerikalı basketbolcu 1984 - Deron Williams, Amerikalı basketbolcu 1985 - Katrin Heß, Alman oyuncu 1985 - Gözde Sonsırma, Türk voleybolcu 1987 - Samir Nasri, Cezayir asıllı Fransız millî futbolcu 1992 - Joel Campbell, Kosta Rikalı futbolcu 1992 - Rudy Gobert, Fransız profesyonel basketbolcu 1992 - Jennette McCurdy, Amerikalı film ve televizyon oyuncusu 1992 - Iman Asante Shumpert, Amerikalı profesyonel basketbolcu 1993 - Ariana Grande, Amerikalı şarkıcı ve oyuncu 1997 - Baek Ye-rin, Güney Koreli şarkıcı 2005 - Alexia, Hollanda kralı Willem-Alexander ve Kraliçe Máxima'nın ikinci kızıdır Ölümler 363 - Julian, Roma İmparatoru (d. 331) 822 - Saichō, Budizmin Tendai mezhebinin kurucusu olan Japon Budist keşiş (d. 767) 1275 - Nasîrüddin Tûsî, Fars bilim insanı ve İslam filozofu (d. 1201) 1452 - Plethon, Bizans'lı Yeni Platoncu bir filozof (d. 1355) 1487 - Yannis Argiropulos, Yunan-İtalyan filozof ve hümanistti (d. 1415) 1541 - Francisco Pizarro, İspanyol fatih (Peru topraklarını ele geçiren) (d. 1475) 1810 - Joseph Michel Montgolfier, Fransız havacı ve sıcak hava balonunun kaşifi (d. 1740) 1811 - Juan Aldama, Meksikalı yüzbaşı (d. 1774) 1811 - Ignacio Allende, Yeni İspanya ordusuna bağlı asker (d. 1769) 1830 - IV. George, 29 Ocak 1820'den ölümüne kadar Birleşik Krallık ve Hannover kralı (d. 1762) 1836 - Claude Joseph Rouget de Lisle, Fransız Devrim subayı (d. 1760) 1856 - Max Stirner, Alman düşünür (d. 1806) 1861 - Sultan Abdülmecit, Osmanlı'nın 31. Padişahı (d. 1823) 1922 - I. Albert, 29. Monako prensi ve Valentinois dükü (d. 1848) 1927 - Armand Guillaumin, Fransız izlenimci ressam ve taşbaskıcı (d. 1841) 1942 - Tsvyatko Radoynov, Bulgaristan komünist direniş hareketinin lideri (d. 1895) 1943 - Karl Landsteiner, Avusturya kökenli Amerikalı immünolog ve patolog (d. 1868) 1947 - Richard Bedford Bennett, 1930-1935 yılları arasında Kanada'nın 11. başbakanı olarak görev yapmış Kanadalı siyasetçi (d. 1870) 1956 - Clifford Brown, Amerikalı caz trompetçisi (d. 1930) 1957 - Alfred Döblin, Alman yazar (d. 1878) 1957 - Meksikalı Joe Rivers, Amerikalı hafif sıklet boksör (d. 1892) 1967 - Françoise Dorléac, Fransız aktris (Catherine Deneuve'ün kızkardeşi) (d. 1942) 1971 - Johannes Frießner, Alman Generaloberst (d. 1892) 1988 - Hans Urs van Balthasar, Katolik teologu (d. 1905) 1988 - Tugay Toksöz, Türk sinema oyuncusu (d. 1937) 1996 - Necmettin Hacıeminoğlu, Türk dil bilimci ve yazar (d.1932) 1996 - Veronica Guerin, İrlandalı gazeteci (d.1958) 1996 - Zihni Küçümen, Türk tiyatro sanatçısı, çevirmen ve yazar (d.1929) 1998 - Hacı Sabancı, Türk iş insanı (d. 1935) 2000 - Nermin Erdentuğ, Türk antropolog (d. 1917) 2002 - Turgut Özatay, Türk sinema oyuncusu (d. 1927) 2003 - Marc-Vivien Foé, Kamerunlu millî futbolcu (d. 1975) 2003 - Denis Thatcher, İngiliz iş insanı ve eski başbakan Margaret Thatcher'ın eşi (d. 1915) 2004 - Ott Arder, Eston şair (d. 1950) 2007 - Jupp Derwall, Alman futbolcu ve teknik direktör (d. 1927) 2010 - Algirdas Brazauskas, Litvanya eski cumhurbaşkanı ve başbakanı (d. 1932) 2010 - Aldo Giuffrè, İtalyan aktör (d. 1924) 2012 - Nora Ephron, Amerikalı senarist ve yönetmen (d. 1941) 2012 - Doris Singleton, Amerikalı oyuncu (d. 1919) 2013 - Bert Stern, Amerikalı fotoğrafçı (d. 1929) 2014 - Mary Rodgers, Amerikalı besteci ve çocuk öyküleri yazarı (d. 1931) 2015 - Yevgeni Primakov, Rus politikacı ve diplomat (d. 1929) 2016 - Kristiina Elstelä, Fin oyuncu (d. 1943) 2016 - Ryan Jimmo, Kanadalı dövüş sanatları ustası ve kickboks sporcusu (d. 1981) 2016 - Kim Sung-min, Güney Koreli oyuncu (d. 1973) 2017 - Claude Fagedet, Fransız fotoğraf sanatçısı (d. 1928) 2017 - Desh Bandhu Gupta, Hint milyarder sanayici ve iş insanı (d. 1938) 2017 - Alice Trolle-Wachtmeister, İsveç asıllı soylu bir kadın (d. 1926) 2018 - Andrey Dementyev, Rus romancı ve yazar (d. 1928) 2018 - Henri Namphy, Haitili general ve siyasetçi (d. 1932) 2018 - Daniel Pilon, Kanadalı oyuncu (d. 1940) 2019 - Kemal Bayazıt, Türk hekim ve kalp cerrahı (d. 1930) 2019 - Édith Scob, Fransız tiyatro, sinema ve dizi oyuncusu (d. 1937) 2019 - Max Wright, Amerikalı oyuncu (d. 1943) 2020 - Abdoulatifou Aly, Madagaskar doğumlu Fransız siyasetçi (d. 1960) 2020 - Kelly Asbury, Amerikalı senarist, animatör, seslendirme sanatçısı (d. 1960) 2020 - Stuart Cornfeld, Amerikalı yapımcı, film yönetmeni ve aktör (d. 1952) 2020 - Madeleine Juneau, Kanadalı Rahibe, müzeci ve eğitimci (d. 1945) 2020 - Félix de Almeida Mendonça, Brezilyalı politikacı ve mühendis (d. 1928) 2020 - Faqir Nabi, Afgan aktör (d. 1953) 2020 - Taryn Power, Amerikalı aktris (d. 1953) 2020 - Ramon Revilla Sr., Filipinli aktör ve siyasetçi (d. 1927) 2021 - Joseph Behar, Amerikalı televizyon yapımcısı ve yönetmeni (d. 1926) 2021 - Mike Gravel, Alaska için ABD Senatörü olan görev almış olan bir politikacıydı (d. 1930) 2021 - Abdalelah Haroun, Sudan doğumlu Katarlı kısa mesafe koşucusu (d. 1997) 2021 - Jon Hassell, Amerikalı trompetçi ve etnomüzikologdur (d. 1937) 2021 - Mir Hazar Han Hoso, Pakistanlı siyasetçi (d. 1929) 2021 - Frederic Rzewski, Amerikalı besteci ve virtüöz piyanisttir (d. 1938) 2022 - Thue Christiansen, Grönlandlı eğitimci, tasarımcı ve siyasetçi (d. 1940) 2022 - Margaret Keane, Amerikalı ressam (d. 1927) 2022 - Frank Moorhouse, Avustralyalı gazeteci, yazar ve senarist (d. 1938) 2022 - Frank Williams, İngiliz aktör (d. 1931) Tatiller ve özel günler Azerbaycan: Silahlı Kuvvetler Günü. Birleşmiş Milletler: İşkence Kurbanlarına Destek Günü (wikidata). 0626 26
2109
https://tr.wikipedia.org/wiki/27%20Haziran
27 Haziran
Olaylar MÖ 209 - Büyük Hun İmparatorluğu Hükümdarı, Mete Han'ın tahta çıkışı. 1565 - Sokullu Mehmed Paşa, Veziriazam oldu. Veziriazamlığı, üç Padişah döneminde sürdü. (Kanuni Sultan Süleyman, II. Selim ve III. Murad). 1878 - Gazeteci ve yazar Ahmet Mithat Efendi, "Tercüman-ı Hakikat" adlı günlük gazeteyi çıkarmaya başladı. 1884 - İstanbul'da, Beyazıt Devlet Kütüphanesi kuruldu. 1893 - New York Borsası çöktü. 1905 - Kurtlu yemeğe karşı çıkan tayfaların kurşuna dizilmesini önlemek isteyen Rus Savaş gemisi Potemkin'in mürettebatı Karadeniz'de ayaklanıp, gemiyi Odessa'ya doğru yönlendirdi. Birinci Rus devrimin ilk ayaklanması Odessa'da başladı. 1916 - Hicaz, bağımsızlığını ilan ederek Osmanlı İmparatorluğu'ndan ayrıldı. 1917 - Yunanistan, İtilaf Devletleri'ne katıldı. 1918 - Azerice, Azerbaycan'da resmi devlet dili ilan edildi. 1923 - Çift kanatlı bir uçağa, ilk kez havada yakıt ikmali yapıldı. 1938 - Helikopterin patenti Igor Sikorsky tarafından alındı. 1946 - Müttefikler, On İki Ada'nın Yunanistan'a verilmesini kararlaştırdı. 1950 - Amerika Birleşik Devletleri, Kore Savaşı'na asker yollama kararı aldı. 1950 - Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Birleşmiş Milletler üyelerine Güney Kore'ye yardım çağrısında bulundu. 1954 - Guatemala'da CIA'nın desteklediği darbeyle, halkın seçtiği Hükûmet devrildi. 1954 - Dünyanın ilk nükleer enerji santrali, Moskova yakınlarında Obninsk'de açıldı. 1957 - Louisiana ve Teksas'ta meydana gelen Audrey kasırgası, 500 kişinin ölümüne yol açtı. 1964 - Emekli Süvari Binbaşı Fethi Gürcan, idam edildi. Gürcan, 22 Şubat 1962'de darbe girişimi nedeniyle emekli edilmişti. Benzer bir girişimi, Talat Aydemir ile 20 Mayıs 1963'te tekrarlayınca yargılanmış ve idama mahkûm olmuştu. 1964 - Kıbrıs Cumhuriyeti Hükûmeti, 15 yaşından büyük Türklerin Ada'ya girişini yasakladı. 1967 - Dünyanın ilk bankamatiği, Londra'nın Enfield semtinde hizmete girdi. 1974 - Richard Nixon, Sovyetler Birliği'ni ziyaret etti. 1976 - Fransız Hava Yolları'na ait bir yolcu uçağı, Tel Aviv-Atina-Paris seferini yapmakta iken FKÖ militanlarınca kaçırıldı ve Uganda'nın Entebbe şehrindeki Entebbe Uluslararası Havalimanı'na yönlendirildi. 1977 - Cibuti Cumhuriyeti, Fransa'dan bağımsızlığını ilan etti. 1978 - Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi'ne bomba atıldı; Benzin yokluğu nedeniyle uzun kuyruklar oluştu. 1979 - Muhammet Ali, boksu bıraktığını açıkladı. 1980 - Adana Cezaevi'nden bir grup tutuklu, tünel yoluyla firar etmeye çalıştı. Güvenlik kuvvetleri ateş açtı; 4 tutuklu öldü. 1980 - İtalyan Hava Yolları'na ait DC-9 tipi bir yolcu uçağı, İtalya'nın Ustica adası yakınlarında düştü: 81 kişi öldü. 1984 - TBMM, askerlik süresini 18 aya indiren yasa tasarısını kabul etti. 1987 - Gaziantep Üniversitesi kuruldu. 1988 - Fransa'nın başkenti Paris'te bulunan Lyon Garı'nda tren kazası: 56 ölü, 60 yaralı. 1991 - Yugoslav Halk Ordusu, Slovenya'ya karşı operasyon başlattı. 1998 - Adana'nın Ceyhan ilçesi merkez üslü depremde 144 kişi öldü. 2004 - Boris Tadiç, Sırbistan-Karadağ Cumhurbaşkanı seçildi. 2007 - Birleşik Krallık Başbakanı Tony Blair, görevinden ayrıldı. 2007 - Sözcü gazetesi kuruldu. Doğumlar 1350 - II. Manuil, Bizans İmparatoru (ö. 1425) 1462 - XII. Louis, Fransa Kralı (ö. 1515) 1550 - IX. Charles, Fransa Kralı (ö. 1574) 1740 - John Latham, İngiliz doktor, doğa tarihçisi, ornitolog ve yazar (ö. 1837) 1767 - Alexis Bouvard, Fransız bir astronomdu (ö. 1843) 1806 - Augustus De Morgan, Britanyalı matematikçi ve mantıkçı (ö. 1871) 1838 - Paul Von Mauser, Alman silah tasarımcısı (ö. 1914) 1850 - Lafcadio Hearn veya takma adıyla Koizumi Yakumo, İrlanda asıllı bir Japon yazar (ö. 1904) 1869 - Emma Goldman, Litvan anarko-komünist yazar (ö. 1940) 1869 - Hans Spemann, Alman embriyolog ve Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü sahibi (ö. 1941) 1877 - Charles Glover Barkla, İngiliz fizikçi ve Nobel Fizik Ödülü sahibi (ö. 1944) 1880 - Helen Keller, Amerikalı pedagog (ö. 1968) 1882 - Eduard Spranger, Alman bir filozof ve psikolog (ö. 1963) 1884 - Gaston Bachelard, Fransız filozof, yazar (ö. 1962) 1908 - Guimarães Rosa, Brezilyalı diplomat, yazar ve hekim (ö. 1967) 1913 - Philip Guston, Amerikalı ressam (ö. 1980) 1914 - Helena Benitez, Filipinli siyasetçi ve bürokrat (ö. 2016) 1921 - Yusuf Atılgan, Türk roman ve öykü yazarı (ö. 1989) 1921 - Muriel Pavlow, İngiliz oyuncu (ö. 2019) 1930 - Ross Perot, Amerikalı iş insanı ve siyasetçi 1931 - Tolon Tosun, Türk sporcu, atlet ve diş hekimi (ö.1993) 1931 - Martinus Veltman, Hollandalı teorik fizikçi ve Nobel Fizik Ödülü sahibi (ö. 2021) 1934 - Raik Alnıaçık, Türk tiyatro oyuncusu ve yönetmeni 1936 - Kutlu Payaslı, Türk şarkıcı ve besteci 1941 - Krzysztof Kieslowski, Polonyalı yönetmen (ö. 1996) 1951 - Ahmet Güvenç, Türk bas gitarist 1951 - Mary McAleese, İrlandalı siyasetçi ve İrlanda Cumhurbaşkanı 1952 - Rita Russek, Alman oyuncu 1953 - Bilge Öngöre, Türk yazar ve şair 1955 - Isabelle Adjani, Fransız sinema oyuncusu 1959 - Janusz Kamiński, Polonyalı görüntü yönetmeni ve film yönetmeni 1960 - Axel Rudi Pell, Alman heavy metal gitaristi 1962 - Tony Leung Chiu-wai, Hong Konglu sinema oyuncusu 1965 - Ali Gültiken, Türk eski milli futbolcu 1966 - J.J. Abrams, Amerikalı yapımcı, yönetmen ve senarist 1968 - Pascale Bussières, Kanadalı oyuncu 1969 - Alessandro Esseno, İtalyan besteci 1970 - Cecily von Ziegesar, Amerikalı yazar 1973 - Özge Fışkın, Türk rock müzik şarkıcısı 1974 - Christian Kane, Amerikalı oyuncu ve şarkıcı-söz yazarı 1975 - Tobey Maguire, Amerikalı sinema oyuncusu 1976 - Wagner Moura, Brezilyalı sinema ve dizi oyuncusu 1977 - Raúl González, İspanyol futbolcu 1978 - Petra Frey, Avusturyalı şarkıcı 1979 - Fabrizo Miccoli, İtalyan millî futbolcu 1980 - Hugo Campagnaro, Arjantinli futbolcu 1980 - Tobin Radcliffe, Amerikalı oyuncu 1981 - Martina García, Kolombiyalı manken, dizi ve sinema oyuncusu 1983 - Alsu, Tatar asıllı Rus şarkıcı 1984 - Iosif Cholevas, Almanya doğumlu Yunan millî futbolcu 1984 - Gökhan İnler, Türk asıllı İsviçreli millî futbolcu 1985 - Svetlana Kuznetsova, Rus tenis oyuncusu 1985 - Nico Rosberg, Fin-Alman Formula 1 pilotu 1986 - Drake Bell, Amerikalı şarkıcı ve oyuncu 1986 - Sam Claflin, İngiliz oyuncu 1987 - Ed Westwick, İngiliz oyuncu 1988 - Landry Fields, Amerikalı profesyonel basketbolcu 1988 - Matthew Spiranovic, Avustralyalı millî futbolcu 1989 - Matthew Lewis, İngiliz oyuncu 1990 - Laura van der Heijden, Hollandalı hentbolcu 1991 - Jordy Clasie, Hollandalı millî futbolcu 1991 - Özge Yavaş, Türk basketbolcu 1992 - Ahn So-hee, Güney Koreli oyuncu ve şarkıcı 1993 - Gamze Alikaya, Türk voleybolcu 1993 - Anastasios Bakasetas, Yunan futbolcu 1999 - Chandler Riggs, Amerikalı çocuk oyuncu Ölümler MÖ 1212 - II. Ramses, Antik Mısır'da, 19. Hanedan firavunlarından biri (d. MÖ 1302) 1458 - Alfonso, Aragon (V. Alfonso olarak), Valensiya (III. Alfonso olarak), Mayorka, Sardunya ve Korsika (II. Alfonso olarak), Sicilya (I. Alfonso) ve 1416'dan Barselona Kontu (IV. Alfonso olarak) ve 1442'den ölümüne kadar Napoli Kralı (d. 1396) 1574 - Giorgio Vasari, İtalyan ressam, yazar, tarihçi ve mimar (d. 1511) 1636 - Date Masamune, Japon siyasetçi ve Daimyo (d. 1567) 1827 - Johann Gottfried Eichhorn, Alman tarihçi ve teolog, ahit eleştirmeni (d. 1752) 1831 - Sophie Germain, Fransız asıllı matematikçi, fizikçi ve filozof (d. 1776) 1831 - Konstantin Pavloviç, Rusya'nın büyük dükü (d. 1779) 1844 - Joseph Smith, Jr., Mormonluk adıyla bilinen İsa Mesih'in Son Zaman Azizler Kilisesi'nin kurucusu olup ilk başkanı ve Mormon peygamberlerinden biri (d. 1805) 1876 - Harriet Martineau, İngiliz sosyolog (d. 1802) 1878 - Sarah Helen Whitman, Amerikalı şair, deneme yazarı, transandantalist ve spiritüalist (d. 1803) 1916 - Ștefan Luchian, Rumen ressam (d. 1868) 1930 - Kakutsa Çolokaşvili, Gürcü subayı ve Gürcistan'daki Anti-Sovyet gerilla hareketinin komutanı (d. 1888) 1936 - Mike Bernard, Amerikalı Ragtime müzisyeni (d. 1875) 1944 - Milan Hodža, Slovak politikacı (d. 1878) 1945 - Emil Hácha, Çek avukat (d. 1872) 1961 - Hélène Dutrieu, Belçikalı bisiklet yarışmacısı, motosiklet yarışmacısı, otomobil yarışmacısı ve pilot (d. 1877) 1964 - Fethi Gürcan, Türk Süvari Binbaşı (20 Mayıs 1963 ayaklanması liderlerinden) (d. 1922) 1975 - G. I. Taylor, İngiliz fizikçi ve matematikçi (d. 1886) 1985 - Kövkeb Kamil kızı Seferaliyeva, Azeri kökenli Sovyet klasik piyanisti (d. 1907) 1992 - Mihails Tāls, Leton satranç büyükustası (d. 1936) 1996 - Albert R. Broccoli, Amerikalı film yapımcısı (d. 1909) 1998 - Kerim Tekin, Türk şarkıcı, söz yazarı ve oyuncu (d. 1975) 1999 - Yorgo Papadopulos, Yunan asker ve cunta lideri (d. 1919) 2000 - Pierre Pflimlin, Fransız siyasetçi (d. 1907) 2001 - Jack Lemmon, Amerikalı sinema oyuncusu ve yönetmen (d. 1925) 2001 - Tove Jansson, Fin romancı, ressam, çizgi karikatür bant yazarı ve çizeri (d. 1914) 2002 - John Entwistle, İngiliz müzisyen (d. 1944) 2003 - David Newman, Amerikalı film yapımcısı (d. 1937) 2004 - George Patton IV, Amerika Birleşik Devletleri Ordusu'nda tümgeneral (d. 1923) 2005 - John T. Walton, ABDli iş insanı (d. 1946) 2009 - Gale Storm, Amerikalı oyuncu ve şarkıcı (d. 1922) 2011 - Elaine Stewart, Amerikalı oyuncu ve model (d. 1930) 2013 - Sayavuş Aslan, Azerbaycanlı komedi oyuncusu (d. 1935) 2014 - Bobby Womack, Amerikalı müzisyen (d. 1944) 2015 - Chris Squire, İngiliz müzisyen, şarkıcı ve söz yazarı (d. 1948) 2016 - Bud Spencer, İtalyan yazar, oyuncu, eski yüzücü (d. 1929) 2016 - Alvin Toffler, Amerikalı yazar ve gelecekçi (d. 1928) 2017 - Peter Ludwig Berger, Amerikalı sosyolog ve teolog (d. 1929) 2017 - Piotr Bikont, Polonyalı politika yazarı, gazeteci, yemek uzmanı ve tiyatro yönetmeni (d. 1955) 2017 - Michael Bond, İngiliz yazar (d. 1927) 2017 - Michael Nyqvist, İsveçli aktör (d. 1960) 2017 - Mustafa Talas, Suriyeli asker ve siyasetçi (d. 1932) 2018 - Ahron Daum, İsrailli haham (d. 1951) 2018 - Steve Ditko, Amerikalı yazar (d. 1927) 2018 - Joseph Jackson, Amerikalı müzisyen (d. 1928) 2018 - Steven Hilliard Stern, Kanadalı film yapımcısı, yönetmeni ve senarist (d. 1937) 2018 - Vladimir Andreyeviç Uspenski, Rus matematikçi, dilbilimci, yazar, fizik ve matematik doktoru (d. 1930) 2019 - Jharna Dhara Chowdhury, Bangladeşi insan hakları aktivisti (d. 1938) 2019 - Justin Raimondo, Amerikalı yazar, siyasetçi ve yayın yönetmeni (d. 1951) 2020 - Freddy Cole, Amerikalı siyahi caz şarkıcısı ve piyanist (d. 1931) 2020 - Linda Cristal, Arjantinli aktris (d. 1931) 2020 - Antonio Cuenco, Filipinli politikacı (d. 1936) 2020 - Ilija Petković, Sırp asıllı Yugoslav eski millî futbolcu ve teknik direktör (d. 1945) 2021 - Alison Greenspan, Amerikalı film ve televizyon yapımcısı (d. 1972) 2021 - Uğurtan Sayıner, Türk oyuncu (d. 1944) 2021 - Hurşid Şahid, Pakistanlı aktris ve şarkıcı (d. 1926) 2022 - Joe Turkel, Amerikalı karakter oyuncusu (d. 1927) Tatiller ve özel günler Birleşik Krallık - Gâziler Günü Fırtına: Yaprak Fırtınası 0627 27
2110
https://tr.wikipedia.org/wiki/28%20Haziran
28 Haziran
Olaylar 1389 - I. Kosova Muharebesi: I. Murad önderliğindeki Osmanlı Ordusu ile Sırp Kumandanı Lazar Hrebelyanoviç önderliğindeki çok uluslu Balkan Ordusu arasında yapılan muharebe, Osmanlı Ordusu'nun galibiyeti ile sonuçlandı. 1763 - Macaristan'nın Komárom kentinde, 6.2 büyüklüğünde deprem oldu. 1838 - I. Victoria, 18 yaşında Birleşik Krallık tacını giydi. Kraliçe, 20 Haziran'da tahta çıkmıştı. 1841 - Giselle balesinin prömiyeri, ilk kez Paris'teki "Théâtre de l'Académie Royale de Musique" tiyatrosunda yapıldı. 1862 - Tasviri Efkar gazetesi, Şinasi tarafından çıkarılmaya başlandı. 1894 - İşçi Bayramı, Amerika Birleşik Devletleri'nde resmi tatil olarak kabul edildi. 1895 - El Salvador, Honduras ve Nikaragua birleşerek, "Orta Amerika Birliği"ni kurdular. 1914 - Avusturya Arşidükü Franz Ferdinand ve karısı Sophia'nın, Gavrilo Princip adlı bir Sırp milliyetçisi tarafından öldürülmesi üzerine I. Dünya Savaşı başladı. 1919 - I. Dünya Savaşı sonunda, İtilaf Devletleri ile Almanya arasında Versay Barış Antlaşması imzalandı. 1921 - Kocaeli, İngiliz ve Yunan birliklerinden alınarak, tekrar Türk topraklarına geri katıldı. 1923 - Darülfünun, Mustafa Kemal'e "Fahri Müderrislik Şahadetnamesi" gönderdi. 1928 - Sosyalist Hermann Müller, Almanya Şansölyesi olarak göreve başladı. 1931 - İspanya'da genel seçimleri sosyalistler kazandı. 1933 - Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu oluşturuldu. 1938 - Chicora-Pensilvanya'da boş bir araziye 450 tonluk meteor düştü. 1940 - Romanya, Basarabya (bugünkü Moldova) bölgesini Sovyetler Birliği'ne bıraktı. 1948 - Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti, Komünist Bloku oluşturan Kominform'dan ihraç edildi. 1950 - Seul, Kuzey Kore birliklerince ele geçirildi. 1967 - İsrail, Doğu Kudüs'ü ele geçirdi. 1969 - Stonewall ayaklanmaları başladı. 1981 - Tahran'da İslami Cumhuriyet Partisi merkezinde bomba patladı; 72 politikacı ve görevli öldü. 1984 - Türkiye'de 13 ilde sıkıyönetim kaldırıldı. Bu illerden 7'sinde olağanüstü hal ilan edildi; 4 ilde uygulanmakta olan olağanüstü hâl uygulamasına ise son verildi. 1989 - Natanz Olayı: İran'da Natanz Atom Fabrikası, patlama ile birlikte harabeye döndü. 1997 - Mike Tyson, boks maçının üçüncü raundunda rakibi Evander Holyfield'in kulağını ısırdı ve diskalifiye oldu. 2000 - Amerika Birleşik Devletleri, Küba'ya karşı 41 yıldır uyguladığı ambargoyu yumuşatma kararı aldı. 2004 - 17. NATO Zirvesi, İstanbul'da başladı. 2005 - Kanada, aynı cinsler arasında evliliği yasal kılan üçüncü ülke oldu. 2006 - Karadağ, Birleşmiş Milletler'e 192. üye ülke olarak kabul edildi. 2009 - Brezilya, 2009 FIFA Konfederasyonlar Kupası'nı kazandı. 2011 - Google, yeni sosyal ağ projesi Google+'ı duyurdu. 2011 - TBMM'de 24. dönemin ilk oturumunda ve yemin töreninde CHP ile BDP destekli bağımsızlar yemin etmediler. 2013 - Trabzon'da Ayasofya Camii 49 yılın ardından yeniden ibadete açıldı. 2016 - İstanbul'daki Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Terminali'nde, silahlı ve bombalı intihar saldırısı gerçekleştirildi. Saldırı sonucunda, intihar saldırganları ile birlikte 45 kişi hayatını kaybetti, 239 kişi de yaralandı. Doğumlar 751 - I. Carloman, Frank Kralı (ö. 771) 1243 - Go-Fukakusa, Japonya'nın geleneksel veraset düzenine göre 89. imparatorudur (ö. 1304) 1476 - IV. Paulus, 23 Mayıs 1555 - 18 Ağustos 1559 arasında papa (ö. 1559) 1491 - VIII. Henry, İngiltere Kralı (ö. 1547) 1577 - Peter Paul Rubens, Flaman ressam (ö. 1640) 1703 - John Wesley, İngiliz rahip ve Metodizm'in kurucusu (ö. 1791) 1712 - Jean-Jacques Rousseau, İsviçreli düşünür (ö. 1778) 1818 - Angelo Secchi, İtalyan Cizvit ve gök bilimci (ö. 1878) 1824 - Paul Broca, Fransız hekim, anatomist ve antropolog (ö. 1880) 1867 - Lightner Witmer, Amerikalı psikolog (ö. 1956) 1867 - Luigi Pirandello, İtalyan oyun yazarı ve romancı (ö. 1936) 1873 - Alexis Carrel, Fransız fizyolog ve Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü sahibi (ö. 1944) 1875 - Henri Lebesgue, Fransız matematikçi (ö. 1941) 1883 - Pierre Laval, Fransız siyasetçi (ö. 1945) 1889 - Abbas el-Akkad, Mısırlı gazeteci, şair ve edebiyat eleştirmeni (ö. 1964) 1891 - Carl Spaatz, Amerikalı havacı general ve ABD Hava Kuvvetleri'nin ilk Kurmay Başkanı (ö. 1974) 1892 - Edward Halett Carr, İngiliz tarihçi ve yazar (ö. 1982) 1902 - Richard Rodgers, Amerikalı besteci, şarkı sözü ve oyun yazarı (ö. 1979) 1906 - Maria Goeppert-Mayer, Alman asıllı Amerikalı fizikçi ve Nobel Fizik Ödülü sahibi (ö. 1972) 1912 - Sherwood Rowland, Amerikalı kimya profesörü (ö. 1927) 1914 - Aribert Heim, Avusturya asıllı nazi Alman doktor (ö. 1992) 1918 - William Whitelaw, Britanyalı siyasetçi (ö. 1999) 1926 - Mel Brooks, Amerikalı sinema oyuncusu, yazar ve yönetmen 1928 - John Stewart Bell, Kuzey İrlandalı fizikçi (ö. 1990) 1928 - Hans Blix, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nun İsveçli eski başkanı 1932 - Pat Morita, Japon asıllı Amerikalı sinema aktörü (ö. 2005) 1934 - Georges Wolinsky, Fransız karikatürist ve çizgi roman karikatüristi (ö. 2015) 1936 - Belgin Doruk, Türk sinema oyuncusu (ö. 1995) 1940 - Muhammed Yunus, Bangladeşli bankacı ve ekonomi profesörü ve Nobel Barış Ödülü sahibi 1941 - David Lloyd Johnston, Kanadalı akademik yazar 1943 - Klaus von Klitzing, Alman fizikçi 1944 - Sohrab Şahit Sales, İranlı yönetmen (ö. 1998) 1945 - Nazlı Eray, Türk öykücü ve romancı 1945 - Türkân Şoray, Türk oyuncu 1946 - Bruce Davison, Amerikalı oyuncu ve yönetmen 1946 - Gilda Radner, Amerikalı oyuncu (ö. 1989) 1948 - Kathy Bates, Amerikalı oyuncu ve Oscar ödülü sahibi 1952 - Enis Batur, Türk şair 1952 - Jean-Christophe Rufin, Fransız yazar 1955 - Civan Canova, Türk tiyatro, sinema, dizi oyuncusu ve oyun yazarı (ö. 2022) 1955 - Thomas Hampson, Grammy Ödülü sahibi Amerikalı bariton 1957 - Georgi Parvanov, Bulgar politikacı ve Başbakan 1961 - Kerem Görsev, Türk müzisyen 1963 - Mike Fitzpatrick, Amerikalı hukukçu ve siyasetçi (ö. 2020) 1964 - Sabrina Ferilli, İtalyan tiyatro ile sinema oyuncusu ve televizyon sunucusu 1966 - John Cusack, Amerikalı aktör 1966 - Şenay Gürler, Türk tiyatro ve sinema oyuncusu 1966 - Mary Stuart Masterson, Amerikalı oyuncu 1969 - Stéphane Chapuisat, İsviçreli eski futbolcu 1969 - Ayelet Zurer, İsrailli oyuncu 1971 - Fabien Barthez, Emekli Fransız kaleci 1971 - No I.D., Amerikalı müzik yapımcısı 1971 - Elon Musk, SpaceX Uzay Şirketi'nin kurucusu 1974 - Yiğit Arı, Türk oyuncu 1976 - Hans Sarpei, Ganalı futbolcu 1976 - Ali İhsan Varol, Türk sunucu 1977 - Harun Tekin, Türk müzisyen ve Mor ve Ötesi'nin solisti 1980 - Maurizio Domizzi, İtalyan futbolcu 1981 - Mara Santangelo, İtalyan tenisçi 1983 - Dorge Kouemaha, Kamerunlu futbolcu 1984 - Andriy Pyatov, Ukraynalı kaleci 1987 - Karin Knapp, İtalyan tenisçi 1991 - Kevin De Bruyne, Belçikalı futbolcu 1991 - Seohyun, Güney Koreli oyuncu, şarkıcı ve dansçı 1992 - Oscar Hiljemark, İsveçli futbolcu 1992 - Elaine Thompson-Herah, Jamaikalı atlet 1993 - Bradley Beal, Amerikalı basketbolcu 1994 - Hüseyin bin Abdullah, Ürdün Haşimi Krallığı'nın veliahdı, Ürdün kralı II. Abdullah ve kraliçe Rania el Abdullah'ın en büyük oğludur 1994 - Anish Giri, Rus-Hollandalı satranç oyuncusu 1995 - Jason Denayer, Belçikalı futbolcu 1997 - Biran Damla Yılmaz, Türk sinema ve dizi oyuncusu Ölümler 207 - Yuan Shao, Çin'de Doğu Han Hanedanı döneminde yaşamış siyasetçi ve savaş ağasıydı (d. ?) 548 - Theodora, Bizans İmparatoriçesi ve I. Justinianus'un karısı (d. 500) 683 - II. Leo, diğer adı Leo Maneius, 17 Ağustos 682'den 28 Haziran 683 tarihine kadar Papalık yapmıştır (d. 611) 767 - I. Paulus (Aziz Paulus), Katolik Kilisesi'nin dini lideri (Papa) (d. 700) 1196 - Xiaozong, Çin'in Song Hanedanı'nın 11. imparatorudur (d. 1127) 1385 - IV. Andronikos, Bizans İmparatoru (d. 1348) 1389 - I. Murad, Osmanlı'nın 3. Padişahı (d. 1326) 1598 - Abraham Ortelius, Flaman haritacı ve coğrafyacı (d. 1527) 1757 - Sophia Dorothea, Frederick William'ın eşi olarak Prusya Kraliçesi (d. 1687) 1813 - Gerhard von Scharnhorst, Hanoverli general ve ilk Prusya Genelkurmay Başkanı (d. 1755) 1836 - James Madison, ABD'nin 4. Başkanı (d. 1751) 1881 - Jules Armand Dufaure, Fransız siyasetçi (d. 1798) 1885 - Hacı Arif Bey, Türk güfte yazarı ve müzisyen (d. 1831) 1889 - Maria Mitchell, Amerikalı astronom (d. 1818) 1892 - Harry Atkinson, Yeni Zelandalı siyasetçi (d. 1831) 1913 - Campos Sales, Brezilyalı avukat, kahve çiftçisi ve siyasetçi (d. 1841) 1914 - Franz Ferdinand, Avusturya Arşidükü (suikast) (d. 1863) 1914 - Sophie Chotek, Avusturya Arşidükü Franz Ferdinand'ın eşi (suikast) (d. 1868) 1936 - Alexander Berkman, Amerikalı yazar, radikal anarşist ve aktivist (d. 1870) 1937 - Max Adler, Avusturyalı marksist hukukçu, sosyolog ve sosyalist teorisyen (d. 1873) 1940 - Italo Balbo, İtalyan Faşist (d. 1896) 1942 - Yanka Kupala, Beyaz Rus şair ve yazar (d. 1882) 1944 - Friedrich Dollmann, Nazi Almanyası generali (d. 1882) 1945 - Yunus Nadi Abalıoğlu, Türk gazeteci, siyasetçi ve Cumhuriyet gazetesi'''nin kurucusu (d. 1879) 1966 - Fuad Köprülü, Türk tarih profesörü ve Dışişleri Bakanlarından (d. 1890) 1971 - Franz Stangl, II. Dünya Savaşı Nazi Almanyası'nda Sobibor İmha Kampı ve Treblinka İmha Kampı'nın komutanı (d. 1908) 1974 - Frank Sutton, Amerikalı oyuncu (d. 1923) 1976 - Stanley Baker, Galli aktör ve film yapımcısı (d. 1928) 1981 - Muhammed Beheşti, İranlı din âlimi ve yazar, İslam devrimi'nin kurucularından (d. 1928) 1989 - Joris Ivens, Hollandalı belgesel film yapımcısı ve yönetmeni (d. 1898) 1992 - Mikhail Tal, Sovyet Dünya satranç şampiyonu (d. 1936) 2000 - Cinuçen Tanrıkorur, Türk müzisyen (d. 1938) 2007 - Erdoğan Tünaş, Türk senarist, yazar ve film yapımcısı (d. 1935) 2007 - Zehra Bilir, Türk türkücü (d. 1913) 2007 - Kiichi Miyazawa, 1991-1993 yılları arasında Japonya'nın 49. başbakanı olarak görev yapmış Japon siyasetçi (d. 1919) 2008 - Ruslana Korşunova, Rus asıllı Kazak manken ve model (d. 1987) 2009 - Billy Mays, Amerikalı komedyen, oyuncu ve seslendirme sanatçısı (d. 1958) 2011 - Paul Bağdatlıyan, Ermeni asıllı şarkıcı, müzisyen ve bestekār (d. 1953) 2013 - Silvi Vrait, Eston şarkıcı (d. 1951) 2014 - Meshach Taylor, Amerikalı oyuncu (d. 1947) 2015 - Jack Carter, Amerikalı komedyen, oyuncu ve sunucu (d. 1923) 2016 - Maurice Cazeneuve, Fransız oyuncu, yönetmen ve senarist (d. 1923) 2016 - Scotty Moore, Amerikalı gitarist (d. 1931) 2016 - Fabiane Niclotti, 2004'te Miss Brezilya'' güzeli seçilen eski manken (d. 1984) 2018 - Denis Akiyama, Japon-Kanadalı oyuncu ve seslendirme sanatçısı (d. 1952) 2018 - Harlan Ellison, Kısa öykü, roman, telefon diyaloğu, deneme ve eleştiri tarzında eserler veren ödüllü Amerikalı yazar ve senarist (d. 1934) 2018 - Domenico Losurdo, İtalyan Marksist filozof ve tarihçi (d. 1941) 2018 - Christine Nöstlinger, Avusturyalı çocuk ve gençlik kitabı yazarı (d. 1936) 2018 - Şarık Tara, Türk inşaat mühendisi ve iş insanı (d. 1930) 2019 - Paul Benjamin, Amerikalı oyuncu (d. 1938) 2019 - Şükrü Birant, Eski Türk millî futbolcu (d. 1944) 2019 - Lisa Martinek, Alman oyuncu (d. 1972) 2020 - Nasir Ajanah, Nijeryalı yargıç (d. 1956) 2020 - Marián Čišovský, Slovak millî futbolcu (d. 1979) 2020 - Mimi Soltysik, Amerikalı sosyalist siyasetçi ve politik aktivist (d. 1974) 2020 - Yu Lan, Çinli tiyatro, sinema ve dizi oyuncusu (d. 1921) 2021 - Paul Koulak, Fransız besteci ve müzisyendir (d. 1943) 2022 - Cüneyt Arkın, gerçek adıyla Fahrettin Cüreklibatır Türk doktor, dizi, sinema, tiyatro oyuncusu, senarist, yapımcı ve yönetmen (d. 1937) 2022 - Deborah James, İngiliz gazeteci, podcast yayıncısı ve yardım gönüllüsü (d. 1981) 2022 - Sergey Korepanov, Sovyet-Rus siyasteçi (d. 1948) 2022 - Ryuzo Sasaki, Japon siyasetçi (d. 1956) 2022 - Rolf Skoglund, İsveçli bir oyuncudur (d. 1940) Tatiller ve özel günler Ukrayna'da Anayasa Günü 0628 28
2111
https://tr.wikipedia.org/wiki/29%20Haziran
29 Haziran
Olaylar 1868 - Namık Kemal ve Ziya Paşa tarafından Yeni Osmanlılar Cemiyeti'nin yayın organı olarak düşünülen Hürriyet gazetesi, Londra'da yayınlanmaya başlandı. 1871 - İlk sendikacılık yasası, Birleşik Krallık Parlamentosunda onaylandı. 1880 - Fransa, Tahiti'yi topraklarına kattı. 1923 - Fenerbahçe, İşgal Kuvvetleriyle oynadığı "General Harrington Kupası"nı kazandı. 1925 - Diyarbakır İstiklal Mahkemesince idama mahkûm edilen Şeyh Said ile adamları idam edildi. 1933 - Sivas-Erzurum Demiryolunun inşasına başlanıldı. 1934 - Bitlis'te doğan Zaro Ağa, 157 yaşındayken öldü. İç organları inceleme amacıyla alındı. 1938 - Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü kuruldu. 1938 - İstiklal Mahkemeleri kararıyla mahkûm olanlarla, 150'likler adı verilen listede bulunanlar hakkında Af Kanunu, TBMM'de kabul edildi. 1939 - Hatay Devleti Meclisi, oy birliğiyle Türkiye'ye katılma kararı aldı. 1954 - Türkiye Gazete Sahipleri Sendikası kuruldu. 1956 - Amerikalı oyun yazarı Arthur Miller ile aktris Marilyn Monroe, Londra'da evlendiler. 1969 - Galatasaray, Metin Oktay’ın son maçını oynadığı finalde Cumhurbaşkanlığı Kupası’nı kazandı. 1969 - Yunus Nadi Armağanı'nı "Türkiye'nin Düzeni" kitabıyla Doğan Avcıoğlu kazandı. 1971 - Bakanlar Kurulu'nun aldığı bir kararla, Türkiye'de haşhaş ekimi yasaklandı. 1974 - Isabel Perón, Arjantin'in ilk kadın Devlet Başkanı olarak yemin etti. Kocası eski Başkan Juan Peron, sağlık durumunun bozulması üzerine görevlerini bırakmıştı. Zaten iki gün sonra da öldü. 1976 - Seyşel Adaları, Birleşik Krallık'tan bağımsızlığını kazandı. 1982 - Aşırı sıcak yüzünden İstanbul'da 7 kişi öldü. 1982 - İsrail, Lübnan'ı işgal etti. İsrail Başbakanı Menahem Begin, Filistinli gerillaların Beyrut'tan ayrılmasına izin verdi. 1982 - Stratejik Silahların Sınırlandırılması (START I) görüşmeleri Cenevre'de başladı. 1984 - Türkiye ile Sovyetler Birliği arasında karma ekonomik protokol imzalandı. 1986 - Arjantin, Batı Almanya'yı 3-2 yenerek Dünya Futbol Şampiyonu oldu. 1986 - Atina'da yayımlanan Mesimyrini gazetesinde yer alan bir yazıda, Batı Trakya Türkleri'nin dağıtılması ve Batı Trakya'da ne kadar Türk varsa gitmesi istendi. 1987 - Cem Karaca, dönemin Başbakanı Turgut Özal'ın desteğiyle yurda döndü. 1990 - Yugoslavya'da iç savaş büyüyor; Federal Ordu, Slovenya ile Hırvatistan'da bağımsızlık taleplerini bastırmaya çalışıyor. 1992 - Cezayir Devlet Başkanı Muhammed Budiaf, suikaste uğrayarak yaşamını yitirdi. 1995 - Ankara Büyükşehir Belediyesi, amblemindeki Hitit Güneşi'ni; Kocatepe Camii'ni ve Atakule'yi simgeleyen bir tasvir ile değiştirdi. 1999 - Abdullah Öcalan, vatana ihanet suçundan idam cezasına çarptırıldı. 2000 - Endonezya'da yolcu taşıyan bir tekne 500 yolcusuyla birlikte battı. Kazadan kurtulan olmadı. 2002 - Türkiye, 2002 FIFA Dünya Kupası'nda 3. oldu. 2008 - 2008 Avrupa Futbol Şampiyonası finalinde; İspanya, Almanya'yı yenerek Avrupa şampiyonu oldu. 2011 - TFF, Ankaraspor'un ihraç kararını kaldırarak liglere geri dönmesini sağladı. Doğumlar 1326 - I. Murat, Osmanlı'nın 3. Padişahı (ö. 1389) 1596 - Go-Mizunoo, Japonya'nın geleneksel veraset düzenine göre 108. imparatorudur (ö. 1680) 1798 - Giacomo Leopardi, İtalyan şair, düşünür, deneme yazarı ve dil bilimci (ö. 1837) 1819 - Thomas Dunn English, Amerikalı siyasetçi ve yazar (ö. 1902) 1833 - Peter Waage, bir Norveçli kimyacı (ö. 1900) 1844 - I. Petar (Petar Karadordeviç), Sırbistan Kralı (ö. 1921) 1844 - Pyotr Tkaçov, Rus yazar, eleştirmen ve devrimci (ö. 1886) 1849 - Pedro Montt, Şilili siyasetçi (ö. 1910) 1849 - Sergei Vitte, Rus politikacı (ö. 1915) 1858 - George Washington Goethals, Amerikalı askeri mühendis (ö. 1928) 1873 - Leo Frobenius, Alman etnolog (ö. 1938) 1880 - Ludwig Beck, Alman asker (ö. 1944) 1882 - Franz Seldte, Alman Stahlhelm paramiliter örgütünün kurucusu, nazi politikacı (ö. 1947) 1886 - Robert Schuman, Fransız politikacı (ö. 1963) 1900 - Antoine de Saint-Exupéry, Fransız yazar (ö. 1944) 1911 - Bernard Herrmann, Amerikalı besteci (ö. 1975) 1919 - Slim Pickens, Amerikalı oyuncu (ö. 1983) 1920 - Ray Harryhausen, Amerikalı özel efekt sanatçısı ve film yapımcısı (ö. 2013) 1926 - Cabir El Ahmed El Sabah, Kuveyt Emiri (ö. 2006) 1929 - Oriana Fallaci, İtalyan gazeteci ve yazar (ö. 2006) 1931 - Sevim Burak, Türk yazar (ö. 1983) 1941 - Jacques Toubon, Fransız siyasetçi 1942 - Renaud Chazal de Mauriac, Fransız hukukçu 1944 - Gary Busey, Amerikalı sinema ve tiyatro oyuncusu 1945 - Ahmet Azcanlı, Türk araştırmacı ve yazar 1945 - Chandrika Kumaratunga, Sri Lanka'nın 5. Cumhurbaşkanı 1946 - Gitte Hænning, Danimarkalı şarkıcı 1948 - Sean Bergin, Güney Afrika asıllı Hollandalı müzisyen (ö. 2012) 1948 - Ian Paice, İngiliz baterist 1949 - Micky Arison, Amerikalı iş insanı ve NBA takımlarından Miami Heat'in sahibi 1953 - Don Dokken, Amerikalı şarkıcı 1954 - Júnior, Brezilyalı futbolcu ve teknik direktör 1956 - Pedro Santana Lopes, Portekizli avukat ve siyasetçi 1957 - Kurbankulu Berdimuhammedov, Türkmen siyasetçi ve Türkmenistan'ın 2. Cumhurbaşkanı 1958 - Rosa Mota, Portekizli eski maratoncu 1958 - Ralf Rangnick, Alman futbolcu ve teknik direktör 1961 - Sharon Lawrence, Amerikalı oyuncu 1962 - Amanda Donohoe, İngiliz kadın sinema, tiyatro ve dizi oyuncusu 1966 - Ünal Karaman, Türk futbolcu ve antrenör 1967 - Melora Hardin, Amerikalı oyuncu 1972 - Serhat Tutumluer, Türk oyuncu 1977 - Zuleikha Robinson, İngiliz oyuncudur 1978 - Nicole Scherzinger, Amerikalı sanatçı, dansçı, söz yazarı ve şarkıcı 1979 - Barış Akarsu, Türk pop ve rock müzik şarkıcısı ve TV dizisi oyuncusu (ö. 2007) 1981 - Joe Johnson, Amerikalı eski millî profesyonel basketbolcu 1982 - Lily Rabe, Amerikalı oyuncudur 1986 - José Manuel Jurado, İspanyol futbolcu 1988 - Éver Banega, Arjantinli futbolcu 1988 - Elnur Memmedli, Azeri judocu 1990 - Yann M'Vila, Fransız futbolcudur 1990 - Petar Škuletić, Sırp millî futbolcu 1991 - Suk Hyun-jun, Güney Koreli futbolcu 1991 - Kawhi Leonard, Amerikalı basketbolcu 1991 - Addison Timlin, Amerikalı oyuncudur 1992 - Adam G. Sevani, Amerikalı aktör ve dansçı 1993 - Harrison Gilbertson, Avustralyalı bir aktördür 1994 - Camila Mendes, Amerikalı oyuncu 1997 - Rolando Mandragora, İtalyan futbolcu 1998 - Michael Porter Jr., Amerikalı basketbolcu Ölümler 226 - Cao Pi, Çin'de Wei Hanedanı'nın kurucusu ve ilk imparatorudur (d. 187) 1149 - Antakyalı Raymond, 1236-49 yılları arasında Antakya Prensliği prensi (d. 1115) 1316 - Ramon Llull, bir Mallorcalı yazar, filozof, mistik, ilahiyatçı (d. 1232) 1509 - Margaret Beaufort, Kral Henry VII ve İngiltere Kralı Henry VIII'nin babaannesi ve annesi oldu (d. 1443) 1520 - II. Montezuma, 1502'den 1520'ye kadar Tenoktitlan'ı yöneten Aztek kralı (d. 1466) 1779 - Anton Raphael Mengs, Alman bir ressamdır (d. 1728) 1839 - Hamparsum Limonciyan, Osmanlı Ermenisi bestekâr ve müzik hocası (d. 1768) 1840 - Lucien Bonaparte, Fransız devlet adamı, Canino ve Musignano prensi (d. 1775) 1852 - Henry Clay, Amerikalı siyasetçi (d. 1777) 1860 - Thomas Addison, İngiliz hekim (d. 1793) 1861 - Elizabeth Barrett Browning, İngiliz şair (d. 1806) 1875 - I. Ferdinand, 1835'ten 1848'de tahttan çekilmesine kadar Avusturya imparatoru (d. 1793) 1886 - Adolphe Monticelli, Fransız ressam (d. 1824) 1895 - Thomas Henry Huxley, İngiliz biyolog (d. 1825) 1925 - Şeyh Said, Zaza asıllı Türk müderris, mutasavvıf ve adıyla anılan isyanının lideri (d. 1865 ya da 1866) 1933 - Roscoe "Fatty" Arbuckle, Amerikalı oyuncu (d. 1887) 1934 - Zaro Ağa, Türkiye'nin en uzun yaşayan insanı (157-160 yıl yaşadığı sanılıyor) (d. 1774 veya 1777) 1940 - Paul Klee, İsviçreli ressam (d. 1879) 1941 - Ignacy Jan Paderewski, Polonyalı piyanist ve besteci (d. 1860) 1945 - Anton Graf von Arco auf Valley, Alman aşırı sağ aktivist (d. 1897) 1946 - Arthur Castrén, Fin siyasetçi (d. 1866) 1955 - Max Pechstein, Alman ressam ve grafiker (d. 1881) 1957 - Kingorō Hashimoto, Japon asker ve siyasetçi (d. 1890) 1965 - Martin Dunbar-Nasmith, Britanyalı amiral (d. 1883) 1967 - Jayne Mansfield, Amerikalı oyuncu (d. 1933) 1975 - Tim Buckley, Amerikalı şarkıcı, söz yazarı ve gitarist (d. 1947) 1978 - Bob Crane, Amerikalı oyuncu (d. 1928) 1982 - Henry King, Amerikalı sinema yönetmeni (d. 1886) 1983 - Luis Buñuel, İspanyol yönetmen ve senarist (d. 1900) 1989 - Tahsin Saraç, Türk şair, yazar ve çevirmen (d. 1930) 1990 - Irving Wallace, Amerikalı romancı ve senaryo yazarı (d. 1916) 1992 - Muhammed Budiaf, Cezayir Devlet Başkanı (suikast) (d. 1919) 1995 - Lana Turner, Amerikalı oyuncu (d. 1921) 1999 - Allan Carr, Amerikalı film yapımcısı (d. 1937) 2000 - Vittorio Gassman, İtalyan oyuncu (d. 1922) 2002 - François Périer, Fransız oyuncu (d. 1919) 2002 - Rosemary Clooney, Amerikalı şarkıcı ve oyuncu (d. 1928) 2003 - Katharine Hepburn, Amerikalı oyuncu (d. 1907) 2007 - Orhan Doğan, Kürt asıllı Türk avukat ve siyasetçi (d. 1955) 2008 - Don S. Davis, Amerikalı aktör ve ressam (d. 1942) 2009 - Jean-Paul Roux, Fransız oryantalist ve Türkolog (d. 1925) 2011 - Kaya Köstepen, Türk futbolcu (d. 1934) 2013 - Jim Kelly, Amerikalı dövüş sanatları ustası, oyuncu ve sporcu (d. 1946) 2015 - Hişam Barakat, 2013 ila 2015 arası Mısır başsavcısı (d. 1950) 2015 - Josef Masopust, Eski Çekoslovak millî futbolcu ve teknik direktör (d. 1931) 2015 - Charles Pasqua, Fransız devlet adamı (d. 1927) 2016 - Nezih Tuncay, Türk tiyatro, sinema ve dizi oyuncusu (d. 1945) 2018 - Arvid Carlsson, İsveçli bilim insanı ve Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü sahibi (d. 1923) 2018 - Chantal Garrigues, Fransız oyuncu (d. 1944) 2018 - Helen Griffin, Galli oyuncu, senarist ve oyun yazarı (d. 1959) 2018 - Liliane Montevecchi, Fransız-İtalyan şarkıcı, dansçı ve oyuncu (d. 1932) 2018 - Derrick O'Connor, İrlandalı karakter oyuncusu (d. 1941) 2018 - Irena Szewińska, Eski Polonyalı Olimpiyat kadın atletizm sporcusu (d. 1946) 2019 - Yevheniya Dembska, Ukraynalı oyuncu (d. 1920) 2019 - Gary Duncan, Amerikalı rock müziği gitaristi ve şarkıcı (d. 1946) 2019 - Jesper Langberg, Danimarkalı oyuncu (d. 1940) 2019 - Jeon Mi-seon, Güney Koreli oyuncu (d. 1970) 2019 - Guillermo Mordillo, Arjantinli animatör ve çizgi roman sanatçısı (d. 1932) 2020 - Bode Akindele, Nijeryalı milyarder iş insanı ve sanayici (d. 1932) 2020 - Efraín Barquero, Şilili şair (d. 1931) 2020 - Abdullah al Mohsin Chowdhury, Bangladeşli bir devlet memuru (d. 1963) 2020 - Carl Reiner, Amerikalı komedyen, oyuncu ve seslendirme sanatçısı (d. 1922) 2021 - Dalenda Abdou, Tunuslu aktris (d. 1928) 2021 - Stuart Damon, Amerikalı aktör (d. 1937) 2021 - John Lawton, İngiliz rock, blues müzisyeni, söz yazarı, TV sunucusu ve oyuncu (d. 1946) 2021 - Donald Rumsfeld, Amerikalı siyasetçi (d. 1942) 2021 - César Virguetti, Bolivyalı siyasetçi, eğitimci (d. 1955) 2022 - Eeles Landström, Fin sırıkla atlamacı, siyasetçi ve iş insanı (d. 1932) 2022 - Yehuda Meshi Zahav, İsrailli insan hakları aktivisti ve yönetici (d. 1959) Tatiller ve özel günler Dünya Endüstriyel Tasarım Günü Dünya Skleroderma Günü 0629 29
2112
https://tr.wikipedia.org/wiki/30%20Haziran
30 Haziran
Olaylar 1859 - Fransız akrobat Charles Blondin, Niagara Şelalesi'ni ip üstünde geçti. 1882 - Amerika Birleşik Devletleri'nin 20. Başkanı James Garfield'i öldüren Charles J. Guiteau, asılarak idam edildi. 1905 - Albert Einstein, Hareketli Cisimlerin Elektrodinamiği isimli makalesini yayımlayarak özel görelilik kuramını ortaya atmış oldu. 1908 - Tunguska olayı gerçekleşti. 1912 - Saskatchewan'da meydana gelen kasırga, 28 kişinin ölümüne yol açtı. 1918 - Göyçay Muharebesi gerçekleşti. 1921 - Himaye-i Etfal Cemiyeti kuruldu. 1924 - İstanbul posta dağıtıcıları, ücretlerini yetersiz bularak topluca istifa ettiler. 1934 - Adolf Hitler'in rakipleri olan 85 üst düzey Sturmabteilung elemanını, Schutzstaffel subaylarına katlettirdiği Uzun Bıçaklar Gecesi harekâtı başladı. 1934 - Demiryolu Elazığ'a ulaştı. 1936 - Dünyada ilk kez İngiltere’de kadınlar renkli mayolarla denize girdiler. 1936 - Tüm zamanların en çok satan romanlarından Rüzgâr Gibi Geçti yayımlandı. 1936 - Etiyopya İmparatoru Haile Selassie, Mussolini'nin ülkesini işgal etmesi üzerine, Milletler Cemiyeti'nde bir konuşma yaparak yardım talebinde bulundu. 1938 - ‘'Superman'’, çizgi roman kahramanları arasına girdi. 1939 - Hatay'ın Türkiye'ye katılması oy birliğiyle onaylandı. 1941 - II. Dünya Savaşı: Barbarossa Harekâtı - Nazi Almanyası, Ukrayna'nın Lviv kentini aldı. 1953 - Chevrolet'nin Corvette modeli, Michigan eyaletinin Flint şehrindeki tesislerde üretildi. 1956 - İki Amerikan yolcu uçağı, Arizona'da Grand Canyon üzerinde havada çarpıştı: 128 kişi öldü. 1960 - Belçika Kongosu, Belçika'dan bağımsızlığını kazandı. 1965 - Samsunspor kuruldu. 1967 - Yön dergisi yayımına son verdi. 1969 - Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı, Batman'ın Kuzey Magrip bölgesinde petrol buldu. 1970 - Türkiye'de haşhaş ekimini sınırlayan kararname, Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdi. 1971 - Rus uzay aracı Soyuz 11, hava depolarında meydana gelen arıza sebebiyle infilâk etti. 1972 - Casusluk iddiasıyla yargılanan Nahit İmre idama mahkûm oldu. 1973 - 117 yıldan beri rastlanmayan en uzun güneş tutulması, Türkiye saatiyle 14.00'te başladı. 1974 - Sovyet balet Mikhail Baryshnikov, Bolşoy Balesi'yle birlikte bulunduğu Kanada'da iltica etti. 1979 - Türkiye'de 12 Eylül 1980 Darbesi'ne Giden Süreç (1979- 12 Eylül 1980): Ankara'daki Milliyetçi Hareket Partisi Genel Merkezi ve hemen yakınındaki polis karakolu otomatik silahlarla tarandı. MHP lideri Alparslan Türkeş, "Türkiye'de akan her kanın, saldırıya uğrayan her yerin manevi faili Ecevit'tir." dedi. 1985 - Kaçırıldıktan sonra Beyrut'ta 17 gün tutulan yolcu uçağındaki 39 Amerikalı rehine serbest bırakıldı. 1990 - Doğu Almanya ile Batı Almanya, ekonomilerini birleştirme kararı aldı. 1990 - Türkiye Yazarlar Sendikası, İstanbul’da ‘Düşünceye Özgürlük’ yürüyüşü düzenledi. 1997 - Birleşik Krallık, Hong Kong'un idaresini Çin'e bıraktı. 1997 - J. K. Rowling'in kaleme aldığı Harry Potter serisinin ilk kitabı basıldı. 2002 - Brezilya, FIFA Dünya Kupası'nı kazandı. 2005 - İspanya'da eşcinsel evlilik yasallaştı. 2022 - Türkiye'de ilk Maymun Çiçeği Virüs'sü tespit edildi. Doğumlar 1470 - VIII. Charles, 1483 - 1498 arasında hüküm sürmüş olan Fransa kralı (ö. 1498) 1688 - Ebu'l Hasan Ali, Hüseyni Hanedanının ve Tunus Beyliğinin ikinci beyidir (ö. 1756) 1755 - Paul Barras, Fransız Devrimi sırasında Direktuvar rejiminin üyesi ve ana yönetici lideri (ö. 1829) 1789 - Horace Vernet, Fransız ressam ve grafik sanatçısı (ö. 1863) 1801 - Frédéric Bastiat, Fransız ekonomist ve teorisyen (ö. 1850) 1817 - Henry Elliot, İngiliz diplomat (ö. 1907) 1817 - Joseph Dalton Hooker, İngiliz botanikçi ve kâşiflerinden biridir (ö. 1911) 1893 - Walter Ulbricht, Doğu Almanya Cumhuriyeti lideri (ö. 1973) 1899 - Madge Bellamy, Amerikalı sinema ve tiyatro oyuncusu (ö. 1990) 1903 - Dhuru Alhdimiri, Hint zoolog 1906 - Anthony Mann, Amerikalı sinema yönetmeni ve oyuncu (ö. 1967) 1911 - Czesław Miłosz, Polonyalı şair ve deneme yazarı (ö. 2004) 1914 - Francisco da Costa Gomes, Portekizli asker ve devlet adamıdır (ö. 2001) 1917 - Susan Hayward, Amerikalı oyuncu (ö. 1975) 1917 - Lena Horne, Amerikalı bir şarkıcı, oyuncu, dansçı ve medeni haklar aktivisti (ö. 2010) 1921 - Washington SyCip, Çin asıllı Filipinli-Amerikalı hesap uzmanı ve yöneticidir (ö. 2017) 1925 - İbrahim Amini, İranlı siyasetçi ve din adamı (ö. 2020) 1926 - Paul Berg, Amerikalı biyokimyacı ve Nobel Kimya Ödülü sahibi (ö. 2023) 1927 - Shirley Fry, Amerikalı kadın tenis oyuncusu (ö. 2021) 1927 - Mario Lanfranchi, İtalyan yapımcı, yönetmen, senarist, aktör ve koleksiyoncu (ö. 2022) 1928 - Celal Aliyev, Azeri akademisyen, biyolog ve siyasetçi (ö. 2016) 1928 - Orhan Boran, Türk sunucu ve oyuncu (ö. 2012) 1930 - Tony Lip, Amerikalı oyuncu (ö. 2013) 1933 - Tomislav Ivić, Hırvat futbolcu ve teknik direktör (ö. 2011) 1933 - Orval Tessier, Kanadalı buz hokeyi oyuncusu ve antrenörüdür 1936 - Assia Djebar, Cezayirli romancı, çevirmen ve film yapımcısı (ö. 2015) 1936 - Dave Van Ronk, Amerikalı gitarist, şarkıcı, söz yazarı (ö. 2002) 1938 - Allin Vlasenko, Sovyet-Ukraynalı orkestra şefi (ö. 2021) 1941 - Otto Sander, Alman oyuncu (ö. 2013) 1942 - Friedrich von Thun, Avusturyalı oyuncu 1942 - Robert Ballard, Amerikalı deniz bilimci 1942 - Şener Kökkaya, Türk tiyatro, sinema ve dizi oyuncusu ve yönetmen 1943 - Bernard Kessedjian, Fransız diplomat (ö. 2007) 1951 - André Hazes, Hollandalı şarkıcı ve oyuncu (ö. 2004) 1954 - Pierre Charles, Dominikalı siyasetçi (ö. 2004) 1954 - Serj Sarkisyan, Ermeni siyasetçi ve Ermenistan Devlet Başkanı 1955 - Egils Levits, Letonyalı bir avukat, siyaset bilimci ve yargıç 1956 - Volker Beck, Doğu Alman eski atlettir 1959 - Brendan Perry, İngiliz şarkıcı, müzisyen, söz yazarı ve yapımcı 1959 - Valeriy Sereda, Azeri sporcu 1959 - Vincent D'Onofrio, Amerikalı oyuncu ve yapımcı 1960 - Frank Masley, Amerikalı kızakçı 1963 - Olha Brizhina, Ukrayna'yı temsil etmiş eski atlet 1963 - Yngwie J. Malmsteen, İsveçli gitarist 1965 - Mitch Richmond, Amerikalı eski profeyonel basketbolcu 1965 - Muhammet Uzuner, Türk oyuncu ve yönetmen 1966 - Alen Markaryan, Ermeni asıllı Türk amigo ve spor yazarı 1966 - Mike Tyson, Amerikalı boksör 1967 - Güler Duman, Türk Halk Müziği sanatçısı 1968 - Phil Anselmo, Amerikalı şarkıcı, besteci ve yapımcı 1968 - Rafael Moreno Valle Rosas, Meksikalı eski siyasetçi ve bürokrat (ö. 2018) 1969 - Uta Rohländer, Alman atlet 1970 - Antonio Chimenti, İtalyan futbolcu ve teknik direktör 1973 - Arsen Hambardzumyan, Ermeni siyasetçi 1973 - Devrim Saltoğlu, Türk oyuncu 1973 - Frank Rost, Alman kaleci 1973 - Levent Semerci, Türk film yönetmeni 1973 - Şevket Çoruh, Türk oyuncu 1974 - Orhan Baltacı, Türk şarkıcı (Doğuş adıyla tanınan) 1975 - Ralf Schumacher, Alman Formula 1 pilotu 1975 - Rami Shaban, İsveçli millî futbolcu 1977 - Tathiana Garbin, İtalyan tenisçi 1980 - Nourdin Boukhari, Fas ve Hollanda vatandaşı futbolcu 1981 - Barbora Špotáková, Çek cirit atıcı 1982 - Aylin Kontente, Türk oyuncu 1982 - Büşra Pekin, Türk tiyatro ve dizi oyuncusu 1982 - Lizzy Caplan, Amerikalı oyuncu 1983 - Cheryl, İngiliz şarkıcı 1983 - Ebru Polat, Türk şarkıcı 1983 - Katarzyna Skowrońska, Polonyalı voleybolcu 1985 - Cem Atan, Türk kökenli Avusturyalı oyuncu 1985 - Cody Rhodes, Amerikalı güreşçi 1985 - Michael Phelps, Amerikalı yüzücü 1985 - Trevor Ariza, Amerikalı profesyonel basketbolcu 1986 - Alicia Fox, Amerikalı profesyonel güreşçi ve model 1986 - Fredy Guarín, Kolombiyalı futbolcudur 1987 - Uraz Kaygılaroğlu, Türk oyuncu 1989 - Asbel Kiprop, Kenyalı atlet 1989 - Candide Öztürk, Türk basketbolcu 1990 - Dario Lezcano, Paraguaylı millî futbolcu 1990 - N, Jellyfish Entertainment altında çıkış yapmış oyuncu, şarkıcı ve sunucu 1991 - Margaret, Polonyalı şarkıcı-söz yazarı ve stilist 1997 - Samed Karakoç, Türk futbolcu Ölümler 350 - Nepotianus, Romalı isyancı (d. ?) 1520 - II. Montezuma, 1502’den 1520’ye kadar Tenoktitlan'ı (Meksiko) yöneten Aztek kralı (d. 1466) 1607 - Caesar Baronius, İtalyan Kardinal, kilise tarihçisi ve Katolik mezhep savunucusu (d. 1538) 1649 - Simon Vouet, Fransız ressam ve dekoratör (d. 1590) 1882 - Charles Julius Guiteau,' Amerikalı bir yazar ve avukat (d. 1841) 1917 - Henry Vaughan, Amerikalı mimar (d. 1845) 1919 - John Strutt Rayleigh, İngiliz fizikçi (d. 1842) 1921 - Fedir Şçus, Mahnovşçina komutanı, Ukraynalı Anarko-Komünist devrimci (d. 1893) 1926 - Lionel Royer, Fransız ressam (d. 1852) 1934 - Fritz Gerlich, Alman gazeteci ve arşivci (d. 1883) 1934 - Gregor Strasser, Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi (NSDAP)'nde politikacı (d. 1892) 1934 - Karl Ernst, 1933 öncesinde Berlin'de SA lideri ve Gruppenführer (d. 1904) 1934 - Kurt von Schleicher, Alman asker ve Weimar Cumhuriyeti'nin son Şansölyesi (d. 1882) 1944 - Hambartsum Haçanyan, Ermeni sinema oyuncusu (d. 1894) 1946 - Nikolay Morozov, Rus bilim insanı ve Yeni Kronoloji'nin kurucusu (d. 1854) 1948 - Prens Sabahattin, Türk siyasetçi ve düşünür (d. 1879) 1952 - Mauno Pekkala, Finlandiya Başbakanı (d. 1890) 1953 - Vsevolod Pudovkin, Rus film yönetmeni (d. 1893) 1963 - Alexander Rüstow, Alman filozof (d. 1885) 1966 - Giuseppe Farina, İtalyan otomobil yarışçısı (d. 1906) 1967 - Yavuz Abadan, Türk hukukçu (d. 1905) 1971 - Georgi Dobrovolski, Sovyet kozmonot (d. 1928) 1971 - Viktor Patsayev, Sovyet kozmonot (d. 1933) 1971 - Vladislav Volkov, Sovyet kozmonot (d. 1935) 1973 - Nancy Mitford, İngiliz roman ve biyografi yazarı, gazeteci (d. 1904) 1984 - Lillian Hellman, Amerikalı oyun yazarı 1995 - Georgiy Beregovoy, Sovyet kozmonot (d. 1921) 1996 - Fuat Bayramoğlu, Türk diplomat, Dışişleri ve Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterlerinden (d. 1912) 2001 - Chet Atkins, Amerikalı gitarist ve müzik yapımcısı (d. 1924) 2001 - Joe Henderson, Amerikalı caz tenor saksafon sanatçısı (d. 1937) 2004 - Hüseyin Baradan, Türk sinema oyuncusu (d. 1932) 2004 - Rosalinde Hurley, İngiliz doktor, mikrobiyolog, patolog (d. 1929) 2011 - Vasfi Uçaroğlu, Türk baterist ve orkestra şefi (d. 1928) 2012 - İzak Şamir, İsrailli politikacı (d. 1915) 2017 - Simone Veil, Fransız bakan ve siyasetçi (d. 1927) 2018 - Billy Kinard, Amerikalı Amerikan futbolu oyuncusu ve antrenörü (d. 1933) 2018 - Fuat Sezgin, Türk akademisyen (d. 1924) 2019 - Borka Pavićević, Sırbistan drama yazarı, savaş karşıtı aktivist ve insan hakları aktivist (d. 1946) 2019 - David Binder, Amerikalı savaş muhabiri ve gazeteci (d. 1931) 2019 - David Koloane, Güney Afrikalı politik yazar ve sanatçı (d. 1938) 2019 - Sebastián Alarcón, Şilili film yönetmeni ve senarist (d. 1949) 2020 - Tim Brooks, Amerikalı profesyonel güreşçi (d. 1947) 2020 - Dan Hicks, Amerikalı aktör (d. 1951) 2020 - Aleksandr Kabanov, Sovyet-Rus sutopu oyuncusu ve antrenör (d. 1948) 2020 - Alfred Kotey, Ganalı profesyonel boksör (d. 1968) 2021 - Abass Bonfoh, Togolu siyaset adamı (d. 1948) 2021 - Raj Kaushal, Hint film yapımcısı, yönetmeni ve dublör (d. 1971) 2021 - Janet Moreau, Amerikalı Olimpiyat atleti (d. 1927) 2021 - Barbara Murphy, İrlandalı nefrolog (d. 1964) 2022 - Vladimir Zelenko, Ukraynalı-Amerikalı fizikçi, yazar (d. 1973) Tatiller ve özel günler Koruyucu Aile Günü (Türkiye) Dünya Emekliler Günü 0630 30
2115
https://tr.wikipedia.org/wiki/Ven%C3%BCs%20%28anlam%20ayr%C4%B1m%C4%B1%29
Venüs (anlam ayrımı)
Venüs veya Venus ile şu maddeler kastedilmiş olabilir: Venüs, Güneş sisteminde bir gezegen Venüs (mitoloji), Yunan Mitolojisi'ndeki aşk tanrıçası Afrodit'in Roma Mitolojisi'nde geçen Latince adı Venüs heykelcikleri, genellikle dişilik organları abartılmış, yukarı paleolitik zamanlardan kalma kadın yontucuklara verilen genel ad Venüs sembolü, sembol Kişi Venus Williams, Amerikalı tenisçi Sanat ve eğlence Resim ve heykel Urbino Venüsü, İtalyan ressam Titian'ın 1538 yılında çizdiği yağlı boya tablodur. Aynadaki Venüs, İspanyol ressam Diego Velázquez'in yaptığı tablo Vènus et Fleur, 2004 yılı Fransız yapımı sinema filmi Venus de Milo, Antik Yunan Heykel sanatının en ünlü örneklerinden birisi Kaptan Venüs (çizgi roman), çizgi roman Kürklü Venüs, Leopold von Sacher-Masoch kitabı Müzik Venus (Lady Gaga şarkısı) Film Venus (film, 2006), Peter O'Toole‘un başrolünde olduğu 2006 yapımı film.
2117
https://tr.wikipedia.org/wiki/5%20Haziran
5 Haziran
Olaylar 1851 - Amerikalı yazar Harriet Beecher Stowe'un kölelik karşıtı romanı Tom Amca'nın Kulübesi (Life Among the Lowly) bir gazetede tefrika edilmeye başlandı. 1923 - Şile'de Rum Değirmenlik Mahallesinde çıkan yangında yaklaşık 550 Rum (çoğu terk edilmiş), 200 İslam hanesi, 100 dükkân, 1 cami, 2 kilise ve bazı resmi binalar yandı. 1924 - Ali Haydar Bey (Yuluğ) Ankara şehreminliğine atandı. 1924 - Silifke'de cumhuriyet aleyhine vaaz verdiği için Hoca Askerî idama mahkûm edildi. 1926 - Birleşik Krallık, Türkiye ve Irak arasında Ankara Antlaşması imzalandı. Türkiye, Musul petrollerinin gelirinden 25 yıl süreyle yüzde 10 pay almayı kabul etti ve Musul'daki haklarından vazgeçti. Fakat daha sonra, 500 bin sterlin karşılığında bu haktan da vazgeçildi. 1936 - "Maliye Bakanlığı Kuruluş Kanunu" çıkarıldı. 1941 - Ankara'da I. Coğrafya Kongresi toplandı. 1943 - Sivas Çimento Fabrikası üretime başladı. Fabrikada yılda 90 bin ton çimento üretileceği açıklandı. 1946 - Tek dereceli milletvekili seçim kanunu kabul edildi. Sınıf esasına dayalı parti kurmaya izin vermek amacıyla Cemiyetler Kanunu'nda değişiklikler yapıldı. 1947 - Marshall Planı: Harvard Üniversitesi'nde verdiği bir konuşmada, Amerika Birleşik Devletleri Devlet Bakanı George Marshall, savaş sonrası Avrupa'ya destek için çağrıda bulundu. 1953 - Adapazarı Şeker Fabrikası kuruldu. Fabrikanın bölgede üretilen pancarı işleyerek şeker üreteceği açıklandı. 1956 - Elvis Presley yeni şarkısı "Hound Dog"u televizyonda The Milton Berle Showda tanıttı, Show sırasında yaptığı kışkırtıcı kalça hareketleri o devirde seyirciler tarafından müstehcen bulundu. 1957 - Gülhane Askerî Tıp Akademisi teşkilatlandırıldı. 1963 - Birleşik Krallık Savaş Bakanı John Profumo karıştığı bir seks skandalı yüzünden görevinden istifa etmek zorunda kaldı. (Profumo Skandalı) 1964 - Hükümetin Kıbrıs'a müdahale kararı üzerine, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Johnson, İnönü'ye, müdahalede ABD yardımına ait silahların kullanılamayacağını belirten ve Türkiye tarihine "Johnson Mektubu" olarak geçen bir mektup gönderdi. 1966 - Ortaca Olayları olarak bilinen olaylar başladı, Muğla'nın Ortaca ilçesinde Alevilere yönelik tecavüz, gasp ve saldırı olayları gerçekleştirildi. 1966 - 52 sandalyelik Kısmi Senato seçimleri yapıldı. 1967 - İsrail ile Arap ülkeleri arasında; tarihe "Altı Gün Savaşı" diye geçen çatışmalar başladı. Çatışmalar sonrasında, kendi topraklarından daha fazla toprak elde eden İsrail, Gazze Şeridi'ni, Beytüllahim ve Hebron kentlerini, Batı Şeria'yı ve Golan Tepeleri'ni ele geçirdi. 1975 - Süveyş Kanalı, Altı Gün Savaşı'nın ardından, 8 yıl sonra uluslararası deniz trafiğine açıldı. 1976 - ABD'de Idaho eyaletinde bulunan "Teton Barajı" çöktü. 1977 - Ev kullanımına uygun ilk pratik kişisel bilgisayar olan Apple II satışa sunuldu. 1981 - Genel ahlak kurallarını bozduğu gerekçesiyle eşcinsellerin sahneye çıkması başta İstanbul olmak üzere bazı valiliklerce yasaklandı. 1981 - ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri'nin yayımladığı haftalık bir tıbbi dergide, Kaliforniya'nın Los Angeles şehrinde 5 kişide, sadece bağışıklık sistemleri zayıflamış hastalarda görülen zatürreenin az rastlanan bir formuna rastlandığı bildirildi. Bu hastalar ilk onaylanmış AIDS vak'aları olarak tarihe geçti. 1983 - 12 Eylül Darbesi'nin 47 ve 48. idamları: 7 Eylül 1979'da Manisa Turgutlu'da fırın basıp 4 sol görüşlü fırıncıyı öldüren sağ görüşlü militanlar Halil Esendağ ve Selçuk Duracık, idam edildi. 2017 - Karadağ, NATO'ya üye oldu. Doğumlar 1656 - Joseph Pitton de Tournefort, Fransız doğabilimci (ö. 1708) 1799 - Aleksey Lvov, Rus besteci (ö. 1870) 1819 - John Couch Adams, İngiliz astronom (ö. 1892) 1830 - Karmin Crocco, İtalyan eşkıya (ö. 1905) 1878 - Panço Villa, Meksikalı devrimci (ö. 1923) 1883 - John Maynard Keynes, Britanyalı ekonomist (ö. 1946) 1898 - Federico Garcia Lorca, İspanyol şair (ö. 1936) 1900 - Dennis Gabor, Macar asıllı İngiliz fizikçi, elektrik mühendisi, mucit ve Nobel Fizik Ödülü sahibi (ö. 1979) 1928 - Tony Richardson, İngiliz sinema yönetmeni (ö. 1991) 1931 - Jacques Demy, Fransız sinema yönetmeni (ö. 1990) 1932 - Christy Brown, İrlandalı yazar ve ressam (ö. 1981) 1932 - Yekta Güngör Özden, Türk hukukçu, yazar ve şair 1933 - William Kahan, Kanadalı matematikçi ve bilgisayar bilimcisi 1939 - Joe Clark, Kanadalı iş insanı ve siyasetçi 1941 - Ergün Aybars, Türk tarihçi ve akademisyen 1941 - Martha Argerich, Arjantinli konser piyanisti 1944 - Whitfield Diffie, Amerikalı şifrebilimci 1946 - Coşkun Göğen (Tecavüzcü Coşkun), Türk oyuncu 1946 - Stefania Sandrelli, İtalyan oyuncu 1947 - Laurie Anderson, Amerikalı avangart sanatçısı, besteci, müzisyen ve film yönetmeni 1949 - Ken Follett, tarihsel ve gerilim türü romanlar yazan Galli yazar 1952 - Nicko McBrain, İngiliz şarkıcı 1954 - Haluk Bilginer, Türk oyuncu ve yönetmen 1954 - Nancy Stafford, Amerikalı oyuncu, film yapımcısı, eski manken ve senarist 1956 - Enis Berberoğlu, Türk gazeteci, yazar ve siyasetçi 1956 - Merzie Ibragimovna Khalitova, Sovyet ve Ukrayna vatandaşı, Kırım Tatar kökenli besteci 1958 - Ahmed Abdallah Mohamed Sambi, Komorlu siyasetçi 1960 - Kerem Alışık, Türk oyuncu 1960 - Leslie Hendrix, Amerikalı oyuncu 1962 - Astrid, Kral II. Albert ve Kraliçe Paola'nın ikinci çocuğu ve tek kızı ve şu anki Belçika hükümdarı Kral Philippe'in kardeşi 1964 - Rick Riordan, Amerikalı Frantastik yazarı 1966 - Aydoğan Aydın, Türk asker (ö. 2017) 1967 - Ron Livingston, Amerikalı film ve dizi oyuncusu 1968 - Şebnem Sönmez, Türk oyuncu 1969 - Çiçek Dilligil, Türk oyuncu 1970 - Koji Noguchi, Japon eski millî futbolcu 1971 - Mark Wahlberg, Amerikalı oyuncu, müzisyen ve televizyon yapımcısı 1971 - Susan Lynch, Kuzey İrlandalı oyuncu 1977 - Liza Weil, Amerikalı aktris 1978 - Fernando Meira, Portekizli eski futbolcu 1978 - Nick Kroll, Amerikalı oyuncu, komedyen ve seslendirme sanatçısı 1979 - David Bisbal, İspanyol şarkıcı 1979 - Pete Wentz, Fall Out Boy grubunun basçısı ve söz yazarı 1981 - Serhat Akın, Türk futbolcu 1982 - Achille Emana, Kamerunlu futbolcu 1982 - Zvjezdan Misimović, Boşnak futbolcu 1984 - Stephen Nagbe Mennoh, Liberyalı futbolcu 1984 - Yusuf Güney, Türk şarkıcı 1985 - Jeremy Abbott, Amerikalı buz patenci 1986 - Bárbara de Regil, Meksikalı oyuncu 1986 - Károly Sándor Pallai, Macar bilim insanı, şair ve çevirmen 1987 - Marcus Thornton, Amerikalı profesyonel basketbolcu 1988 - Austin Daye, Amerikalı profesyonel basketbolcu 1989 - Ed Davis, Amerikalı profesyonel basketbol oyuncusu 1989 - Gilberto Oliveira Souza Júnior, Brezilyalı futbolcu 1989 - Khaleem Hyland, Trinidad ve Tobagolu millî futbolcu 1989 - Léo Schwechlen, Fransız futbolcu 1989 - Yiğit Gökoğlan, Türk futbolcu 1990 - Ben Rienstra, Hollandalı futbolcu 1990 - DJ Mustard, Amerikalı müzik yapımcısı ve DJ 1990 - Junior Hoilett, Kanadalı millî futbolcu 1990 - Masato Kudo, Japon futbolcu 1990 - Matthias Ostrzolek, Polonya asıllı Alman futbolcu 1990 - Polina Rahimova, Azeri voleybolcu 1990 - Sekou Oliseh, Liberyalı futbolcu 1991 - Lisa Schmidla, Alman kürekçi 1991 - Martin Braithwaite, Guyana asıllı Danimarkalı millî futbolcu 1992 - Emily Seebohm, Avustralyalı yüzücü 1992 - Joazhiño Arroe, Perulu futbolcu 1992 - Yago Pikachu, Brezilyalı futbolcu 1993 - Cándido Ramírez, Meksikalı futbolcu 1993 - Erdal Akdarı, Türk futbolcu 1993 - Maria Thorisdottir, Norveçli millî futbolcu 1995 - Troye Sivan, Güney Afrika doğumlu Avustralyalı oyuncu, şarkıcı, söz yazarı ve eski YouTuber 1996 - Marcão, Brezilyalı stoper 1997 - Henry Onyekuru, Nijeryalı millî futbolcu 1997 - Kieran Tierney, İskoç futbolcu 1998 - Fabian Benko, Alman futbolcu 1998 - Yuliya Lipnitskaia, Rus artistik buz pateni sporcusu 2000 - Pierre Kalulu, Fransız futbolcu Ölümler 1017 - Sanjō, Japonya'nın geleneksel veraset düzenine göre 67. imparatoru (d. 976) 1316 - X. Louis, Fransa kralı (d. 1289) 1434 - Yuri Dmitriyeviç, 1389'dan ölümüne kadar Zvenigorod Dükü (d. 1374) 1615 - Toyotomi Hideyori, Sengoku döneminde yaşamış Japon samuray (d. 1593) 1816 - Giovanni Paisiello, İtalyan besteci (d. 1741) 1826 - Carl Maria von Weber, Alman besteci (d. 1786) 1832 - Kaʻahumanu, Hawaii Krallığı'nda konsort kraliçe (d. 1768) 1897 - Teodor Kasap, Rum kökenli Osmanlı gazeteci, yazar ve çevirmen (d. 1835) 1910 - O. Henry, Amerikalı öykü yazarı (d. 1862) 1944 - Riccardo Zandonai, İtalyan opera ve klasik batı müziği eserleri bestecisi ve müzik eğitimcisi (d. 1883) 1958 - Evelyn Ellis, Amerikalı oyuncu (d. 1894) 1965 - Wilhelm, İsveç ve Norveç prensi (d. 1884) 1971 - Cahit Irgat, Türk sinema ve tiyatro sanatçısı (d. 1915) 1974 - Hilmi Ziya Ülken, Türk felsefeci ve sosyolog (d. 1901) 1977 - Fevzi el-Kavukçu, Arap asker ve politikacı (d. 1890) 1977 - Luis César Amadori, İtalya-Arjantinli film yönetmeni ve senarist (d. 1902) 1993 - Conway Twitty, Amerikalı şarkıcı (d. 1933) 1983 - Kurt Tank, Alman havacılık mühendisi (d. 1898) 2004 - Necdet Mahfi Ayral, Türk tiyatro ve sinema sanatçısı (d. 1908) 2004 - Ronald Reagan, Amerika Birleşik Devletleri'nin 40. Başkanı (d. 1911) 2004 - Zahir Güvemli, Türk yazar, karikatürist ve eleştirmen (d. 1913) 2005 - Susi Nicoletti, Alman-Avusturyalı oyuncu ve balerin (d. 1918) 2009 - Rajeev Motwani, Hindistan doğumlu bilgisayar bilimci (d. 1962) 2010 - Erdoğan Tokatlı, Türk sinema yönetmeni, yazar ve çevirmen (d. 1939) 2011 - Ludo Martens, Belçikalı tarihçi ve komünist politikacı (d. 1946) 2012 - Caroline John, İngiliz oyuncu (d. 1940) 2012 - Ray Bradbury, Amerikalı yazar (d. 1920) 2015 - Sadun Boro, Türk denizci (d. 1928) 2015 - Tarık Aziz, Iraklı siyasetçi ve eski Irak Dışişleri Bakanı (d. 1936) 2016 - Jerome Bruner, Amerikalı psikolog (d. 1915) 2017 - Andy Cunningham, İngiliz oyuncu, kukla sanatçısı ve yazar (d. 1950) 2017 - Cheick Tioté, Fildişi Sahilili millî futbolcu (d. 1986) 2017 - Helen Dunmore, İngiliz şair, romancı ve çocuk öyküleri yazarı (d. 1952) 2017 - Kathryn Stripling Byer, Amerikalı kadın şair ve eğitimci (d. 1944) 2018 - Brian Browne, Kanadalı caz piyanisti ve besteci (d. 1937) 2018 - Daša Drndić, Hırvat kadın yazar ve romancı (d. 1946) 2018 - Feng Ting-kuo, Tayvanlı-Çinli siyasetçi (d. 1950) 2018 - Frank Bresee, Amerikalı radyocu ve tarihçi (d. 1929) 2018 - Jānis Bojārs, Litvan gülle atma sporcusu (d. 1956) 2018 - Kate Spade, Amerikalı moda tasarımcısı ve iş insanı (d. 1962) 2018 - Pierre Carniti, İtalyan siyasetçi ve sendikacı (d. 1936) 2019 - Dinyar Contractor, Hint oyuncu, komedyen, yönetmen ve yazar (d. 1941) 2019 - Elio Sgreccia, İtalyan biyolog ve Kardinal (d. 1928) 2020 - Carlos Lessa, Brezilyalı ekonomist ve profesör (d. 1936) 2020 - Keiko Itō, Japon haiku şairi (d. 1935) 2021 - Narinder Bragta, Hint siyasetçi (d. 1952) 2021 - Jean-Claude Caron, Fransız aktör (d. 1944) 2021 - T. B. Joshua, Nijeryalı din adamı, televizyoncu ve hayırsever (d. 1963) 2021 - Pedro Taberner, İspanyol eski futbolcudur (d. 1946) 2021 - Galen Young, Amerikalı profesyonel basketbol oyuncusu (d. 1975) 2022 - Latif Demirci, Türk karikatürist (d. 1961) 2022 - Dom Phillips, İngiliz gazeteci ve köşe yazarı (d. 1964) 2022 - Alec John Such, ABD'li bir müzisyen (d. 1951) 2022 - Trouble,' Amerikalı rap müzisyeni (d. 1987) Tatiller ve özel günler Dünya Çevre Günü 0605 05
2121
https://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0yad%20Allavi
İyad Allavi
İyad Allavi (; d. 31 Mayıs 1944, Bağdat), Iraklı siyasetçi ve sinirbilimcidir. Haziran 2004-Mayıs 2005 arasında Irak başbakanı olarak görev yapmıştır. Hayatı 1945 yılında Şii bir ailenin çocuğu olarak Irak'ta dünyaya geldi. 1960 yılında Bağdat'ta tıp okumaya başlayan Allavi, Saddam Hüseyin'le burada tanıştı. Daha sonra sinirbilimci (nörolog) olarak Bağdat Üniversitesi'nden mezun oldu. Irak halkı Irakiye Bloku'nun Lideri Allavi'yi Bıyıksız Saddam diye sevmişlerdir. Baas Partisinin kuruluş yıllarında birlikte çalıştığı Saddam Hüseyin'in emrini verdiği Londra'daki suikasttan yaralanarak kurtulmuştur. Kendisini öldürmeye çalışan Saddam Hüseyin'e düşman olan Allavi'nin CIA ve MI6 ile yakın ilişkileri oldu. Allavi 1994'te Saddam'a karşı askeri darbe girişimi yapmış fakat başarısız olmuştur. Irak'ın 2003 yılında Amerika Birleşik Devletleri önderliğinde işgalinden sonra kurulan Irak Geçici Hükümeti'nde Başbakan sıfatıyla göreve başladı. Saddam Hüseyin sonrası Irak'ın ilk başbakanı oldu. 28 Mayıs 2004 - 7 Nisan 2005 tarihleri arasında görev yaptı. Eski bir Baas Partisi üyesidir ve İngiliz vatandaşıdır. 7 Mart 2010 tarihinde yapılan seçimler sonucunda Irak Yüksek Seçim Kurulu'nun açıkladığı sonuçlara göre Allavi'nin liderliğindeki el-Irakiye koalisyonu 91 milletvekili ile seçimlerin galibi oldu. Allavi'nin bu sonuçlardan sonra yeni hükûmeti kurması beklenmekteydi fakat Nuri el-Maliki bunu kabul etmeyerek kendisi kaldı. Allavi'ye ise başka bir görev verilerek devlet kuruldu. Kaynakça 1945 doğumlular Irak başbakanları Iraklı nörologlar Yaşayan insanlar Iraklı siyasetçiler Iraklı Şiiler Bağdat doğumlu siyasetçiler Bağdat Üniversitesinde öğrenim görenler Londra Üniversitesinde öğrenim görenler Birleşik Krallık'taki Iraklı gurbetçiler Irak cumhurbaşkanı yardımcıları Panama Belgeleri'nde adı geçen kişiler
2123
https://tr.wikipedia.org/wiki/Boris%20Tadi%C4%87
Boris Tadić
Boris Tadić, (; d. 15 Ocak 1958, Saraybosna) Sırp siyasetçi. 2004-2014 yılları arasında Demokrat Parti Başkanı, 2004-2012 yılları arasında da Sırbistan Cumhurbaşkanı olarak görev yaptı. 2002 yılında Yugoslavya Federal Cumhuriyeti Ulaştırma Bakanı oldu. Sırbistan-Karadağ meclisinde Savunma Bakanı olarak görev yaptı ve aynı yıl meclis başkanı seçildi. Demokratik Parti'de genel kurul sekreterliği, Yürütme kurulu 2. başkanlığı ve vekilliği ile 2014-2014 yılları arasında parti başkanlığı görevlerini yürüttü. 2004 yılında yapılan Sırbistan cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turunu %27,3 oy oranıyla kazandı. 27 Haziran 2004 tarihinde yapılan ikinci tur seçimlerinde de Tomislav Nikolić'i yenerek Sırbistan-Karadağ Cumhurbaşkanı seçildi. 5 Nisan 2012 tarihinde seçimlere 1 yıl kala cumhurbaşkanlığı görevinden istifa ederek erken seçim kararı aldı. 6 Mayıs 2012 tarihinde yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinin birinci turunda % 25.31 oy oranıyla birinci oldu. İkinci turda rakibi olan Tomislav Nikolić ile yarıştı. İkinci turda %47.31 oy oranı aldıysa da, rakibi Tomislav Nikolić %49.54 oy oranıyla birinci oldu ve Sırbistan Cumhurbaşkanı seçildi. 2014 yılında Demokrat Parti'den istifa etti ve Yeni Demokrat Parti'yi kurdu. İngilizce ve çok az Fransızca bilmekte olup evli ve 2 çocuk babasıdır. Dış bağlantılar https://web.archive.org/web/20080225141059/http://www.boristadic.org/ Kaynakça |- |- 1958 doğumlular Sırbistan cumhurbaşkanları Yaşayan insanlar Sırbistan savunma bakanları
2132
https://tr.wikipedia.org/wiki/A%C4%9Fr%C4%B1%20Da%C4%9F%C4%B1
Ağrı Dağı
Ağrı Dağı (, Masis; ; Selçuklular döneminde: Eğri Dağ), 5.137 metrelik rakımıyla, Türkiye'nin en yüksek dağıdır. Ağrı Dağı, Türkiye'nin doğu ucunda, İran'ın 16 kilometre batısında ve Ermenistan'ın 32 kilometre güneyindedir. Dağın %65'lik bir kesimi Iğdır ilinde, kalan %35'lik kesimi ise Ağrı ili sınırları içerisindedir. İsimleri ve etimoloji Dağın Türkçe ismi olan Ağrı Dağı, dilde Geç Orta Çağ'dan beri kullanılmaktadır. Dağın geleneksel Farsça ismi olan (), Nuh Dağı manasına gelmektedir. Kürtçe çiyayê Agirî olarak adlandırılmış dağ bu dilde "Ateşli Dağ" anlamına gelir. Ararat ismi, İbranicede eski çağlarda Ermeni Yaylaları'nda yaşamış Urartular için kullanılmış (İbranice okunuşu ile ''Ararat'') אֲרָרָט kelimesinin Yunanca varyasyonudur. Dağ dünyada genellikle bu isimle tanınmasına rağmen, dağın bulunduğu bölgede yaşamış hiçbir yerli halk dağ için bu ismi kullanmamıştır. Klasik Antik Çağ'da, özellikle Strabo'nun Geographica eserinde Ağrı Dağı'nın zirveleri Eski Yunancada Ἄβος (Abos) ve Νίβαρος (Nibaros) olarak geçmektedir. Dağın geleneksel Ermenice ismi Masis (Մասիս) olmasına rağmen Ararat ve Masis isimleri günümüz Ermenistan'ında aynı yaygınlıkta kullanılmaktadır. Bu ismin Orta Farsçadaki masist (en büyük) kelimesinden türediği veya Proto-Hint-Avrupa dilinde dağ anlamına gelen *mns- kökünden evrildiği düşünülmektedir. Arkeolog Armen Petrosyan'a göre ise isim, Gılgamış Destanı'nda geçen Māšu Dağı'ndan geçmiştir. Jeolojik ve coğrafi özellikleri Ağrı Dağı iki zirveden oluşur. Bunlar 5.137 metrelik Atatürk Zirvesi (Büyük Ağrı) ile 3.898 metrelik İnönü Zirvesi'dir (Küçük Ağrı). 4000 metreye kadar bazalt, daha sonraki yükseklikte andezit lavlarından oluşarak volkanik bir dağ özellikleri gösterir. Ağrı Dağı 5137 m'lik yüksekliği ile sadece ülkenin en yüksek zirvesi olmayıp aynı zamanda üzerinde 10 km²lik güncel bir buz takkesi (ice cap) bulunduran tek dağıdır. Ağrı Dağı üzerinde güncel kalıcı kar sınırı 4300 metreden geçmektedir (Arkel, 1973). Blumenthal (1958) kalıcı kar sınırının Pleistosen’de 3000 metre seviyesine kadar indiğini hesaplamıştır. Zirvesi dört mevsim boyunca erimeyen kar ve takke buzulu ile kaplı volkanik bir dağ olan Ağrı Dağı’nın doruğundaki örtü buzul Türkiye'nin en büyük buzuludur. Buz takkesinden sarkan ve uzunlukları 1 ila 2,5 km arasında değişen toplam 11 adet buzul dili dağın güney eteklerinde 4200 m'ye, kuzey eteklerinde ise 3900 m'ye kadar ulaşmıştır. Bu dillerden en büyüğü kraterin kuzeydoğusundaki Cehennemdere Vadisi'nde bulunur. Eğimin çok fazla olmasından dolayı zaman zaman kopan buzul parçaları vadinin aşağı kesimlerinde (2370 m civarı) döküntüler ile kaplı ölü bir buzulun (rejenere buzul) oluşumuna da yol açmıştır. Ağrı Dağı eteklerindeki morenler diğer dağlara kıyasla çok daha az bir alan kaplamaktadırlar. Bunun nedeni, Cehennemdere Vadisi hariç, gelişmiş vadilerin bulunmayışı, buzul üstünün ayrışmış malzeme ile kaplanmasını sağlayacak yüksek eğimli zirvelerin olmayışı ve zaman zaman aktif hâle geçen volkandan çıkan malzemelerin daha yaşlı moren depolarını kaplaması olarak açıklanabilir. Jeolojik tarih Erken Eosen ve erken Miyosen boyunca, Arap platformunun Lavrasya ile çarpışması kapandı ve Tetis Okyanusu'nu şimdi Anadolu olan bölgeden uzaklaştırdı. Bu kıtasal kabuk kütlelerinin kapanması bu okyanus havzasını çökertmiştir. Orta Eosen'de ve erken Miyosen'in sonuna kadar kalan denizlerin giderek sığlaşmasıyla sonuçlandı. Çarpışma zonu içindeki çarpışma sonrası tektonik yakınsama, erken Miyosenin sonunda Doğu Anadolu'dan kalan denizlerin tamamen yok olmasına, çarpışma zonu boyunca kabuksal kısalma ve kalınlaşmaya ve Doğu Anadolu-İran platosunun yükselmesine neden oldu. Bu yükselmeye eşlik eden, çok sayıda yerel havzanın oluşmasına neden olan faylanma ve katlanma yoluyla geniş deformasyon olmuştur. Devam eden faylanma, volkanizma ve depremselliğin kanıtladığı gibi, kuzey-güney sıkıştırma deformasyonu bugün de devam etmektedir. Anadolu'da bölgesel volkanizma Orta-Geç Miyosen'de başlamıştır. Geç Miyosen- Pliyosen döneminde, yaygın volkanizma tüm Doğu Anadolu-İran platosunu kalın volkanik kayalar altında kapladı. Bu volkanik aktivite tarihsel dönemlere kadar kesintisiz devam etmiştir. Görünüşe göre, en geç Miyosen-Pliyosen'de, 6 ila 3 My arasında bir doruk noktasına ulaştı. Kuvaterner sırasında volkanizma, Ağrı Dağı gibi birkaç yerel volkanla sınırlı hale geldi. Bu volkanlar, tipik olarak, Anadolu'nun devam eden kuzey-güney kısalma deformasyonunun oluşturduğu kuzey-güney gerilme çatlakları ile ilişkilidir. Anadolu'nun Kuvaterner volkanizmasının ayrıntılı çalışmasında ve özetinde, Yılmaz ve diğerleri. Ağrı Dağı'nın yan taraflarına derin bir şekilde oyulmuş buzul vadilerinde açığa çıkan volkanik kayalardan inşa edilmesinin dört aşamasını tanıdı. İlk olarak, 700 metreden fazla piroklastik kayaç ve birkaç bazaltik lav akışı biriktiren Plinian-sub Plinian fissür patlamalarının bir çatlak patlama aşamasını fark ettiler. Bu volkanik kayaçlar, Ağrı Dağı'nın gelişmesinden önce yaklaşık olarak kuzeybatı-güney güneydoğu yönlü genişlemeli faylar ve çatlaklardan püskürmüştür. İkincisi, bir koni oluşturma aşaması volkanik aktivite bir çatlak boyunca bir noktada lokalize olduğunda başladı. Bu aşamada, 150 metre kalınlığa kadar ardışık lav akışlarının ve andezit ve dasit bileşiminin piroklastik akışlarının patlaması ve daha sonra bazaltik lav akışlarının patlaması, düşük konik profilli Büyük Ağrı konisini oluşturdu. Üçüncüsü, bir iklim evresi sırasında bol andezitik ve bazaltik lav akıntıları patlak verdi. Bu aşamada, Büyük ve Küçük Ağrı'nın mevcut konileri, ikincil çatlaklar boyunca püskürmeler ve çatlaklar ve kanatlar meydana geldikçe oluştu. Son olarak, Ağrı Dağı'ndaki volkanik patlamalar, bir yan patlama aşamasına geçti, bu sırada kuzey-güney yönlü büyük bir fay, yanardağın yan kısımlarında bir dizi ikincil çatlak ve çatlakla birlikte gelişen iki koniyi dengeledi. Bu fay ve tali çatlaklar ve çatlaklar boyunca, küçük patlamalarla bir dizi asalak koni ve kubbe inşa edildi. Bir yardımcı koni, hacimli bazalt ve andezit lav akıntılarını püskürttü. Doğubeyazıt ovası boyunca ve güneyden akan Sarısu Nehri boyunca aktılar. Bu lav akışları, iyi korunmuş lav tüpleri içeren siyah ʻaʻā ve pāhoehoe lav akışlarını oluşturdu. Bu lav akışlarının radyometrik tarihlemesi, 0.4, 0.48 ve 0.81 Ma radyometrik yaşları vermiştir. Genel olarak, Ağrı Dağı'nın püskürdüğü volkanik kayalardan elde edilen radyometrik yaşlar 1,5 ile 0,02 My arasında değişmektedir. Son volkanik ve sismik aktivite Ağrı Dağı ile ilişkili Holosen volkanik faaliyetinin kronolojisi, arkeolojik kazılar, sözlü tarih, tarihi kayıtlar veya bu verilerin bir kombinasyonu ile belgelenmiştir; MS 1450 ve MS 1783'te ve kesinlikle MS 1840'ta. Arkeolojik kanıtlar, Ağrı Dağı'nın kuzeybatı kanadından gelen patlayıcı patlamaların ve piroklastik akışların en az bir Kura-Aras kültür yerleşimini yok ettiğini ve gömdüğünü ve MÖ 2500-2400'de çok sayıda ölüme neden olduğunu gösteriyor. Sözlü tarihler, MÖ 550'de belirsiz büyüklükte önemli bir patlamanın meydana geldiğini ve doğası belirsiz küçük patlamaların MS 1450 ve MS 1783'te meydana gelmiş olabileceğini gösterdi. Tarihsel ve arkeolojik verilerin yorumuna göre, MS 139, 368, 851–893 ve 1319'da Ağrı Dağı bölgesinde volkanik patlamalarla ilişkili olmayan güçlü depremler de meydana geldi. MS 139 depreminde, MS 1840 heyelanına benzeyen ve birçok can kaybına neden olan büyük bir heyelan, Ağrı Dağı'nın zirvesinden kaynaklanmıştır. 1840 patlaması 2 Temmuz 1840'ta Ağrı Dağı'nda bir freatik patlama meydana geldi ve dağın yukarı kuzey yamacındaki radyal çatlaklardan piroklastik akış ve muhtemelen buna bağlı olarak ciddi hasara ve çok sayıda can kaybına neden olan 7.4 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Ahuri (Ermenice: Akori, modern Yenidoğan) köyündeki 1.900 köylü de dahil olmak üzere depremde 10.000'e kadar insan öldü. Buna ek olarak, heyelan ve enkaz akışının bu kombinasyonu, Akori yakınlarındaki Ermeni St. Jacob manastırını, Aralık kasabasını, birkaç köyü ve Rus askeri kışlasını yok etti. Ayrıca Sevjur (Metsamor) Nehri'ne geçici olarak baraj yaptı.. Dinsel önem Ağrı Dağı, Yahudilik ve Hristiyanlık inançlarına göre Büyük Tufan'dan sonra Nuh'un gemisine ev sahipliği yapması dolayısıyla efsanevi özelliği olan bir dağdır. Tanah ve Eski Ahit'teki Yaratılış kitabında anlatıldığı üzere Nuh'un gemisinin karaya oturduğu dağ bu dağdır. Kur'an'da Nuh'un gemisinin "Cudi'ye oturduğu" belirtilmektedir. 1950'li yıllarda, havadan çekilen fotoğraflardaki gemiye benzeyen şekiller Nuh'un gemisinin bulunduğu yönünde yorumlandı, ancak daha sonra bu iddiaların asılsız olduğu ortaya çıktı. Kutsal kitaplarda da adı geçen Ağrı Dağı'nın farklı dillerde birçok ismi vardır. Başlıcaları Ararat, Kuh-i Nuh, Cebel'ül Haristir. Dağcılık tarihi Ağrı Dağı için Marco Polo, yazılarında “hiçbir zaman çıkılamayacak bir dağ” diye bahsetmişse de kayıtlara göre dağa ilk tırmanış 9 Ekim 1829'da Prof. Friedrich Parrot tarafından gerçekleştirilmiştir. Friedrich W. Parrot’tun Ağrı Dağı keşif gezisine çıkmasına etki eden faktörler arasında bölgenin Rus hâkimiyeti altında girmesiyle ortaya çıkan uygun koşulların varlığı kadar, 19. yüzyıl emperyalizm çağında Rusların araştırma gezilerini çeşitli yönlerden desteklemesinin de rolü büyüktür. Bunda ise, coğrafyayı sadece bir iktidar aracı olarak değil, ideolojik-propagandacı temsil aracı olarak gören dönemin emperyalist bakış açısının da rolü bulunmaktadır. Nitekim Ruslar yönetimi altına aldıkları topraklarda güçlerini kalıcı bir şekilde sürdürme isteklerinin doğal bir sonucu olarak, 19. yüzyılda Ağrı Dağı’nın yanı sıra Sibirya gibi henüz tam anlamıyla yerleşilmemiş uzak coğrafi bölgelere de sayısız bilimsel keşif gezileri de düzenlemişlerdir (Yulu,2019). Ağrı Dağı’ndaki ilk bilimsel çalışmalar ise Imhof (1956), Blumental (1958), Birman (1968) ve Arkel (1973) tarafından yürütülmüştür. İlk kış solo tırmanışı ise 21 Şubat 1970'te eski Türkiye Dağcılık Federasyonu başkanı Dr. Bozkurt Ergör tarafından gerçekleştirildi. Yüksek irtifa dağcılığı ve akut dağ hastalığı üzerine ilk bilimsel tıbbi çalışmalar ise eski dağcılık federasyonu başkanı Prof. Dr. Abdülmecit Doğru ve Muzaffer Erol Gez ile birlikte dağın zirvesinde 3 gün 3 gece kalarak gerçekleştirildi. Ağrı'ya tırmanış 1990 yılında yasaklandı. 1998'de Dağcılık Federasyonunun bir grup dağcıya izin vermesiyle bu yasak kaldırıldı. Güney yüzünden yapılan tırmanışlar "klasik rota" olarak nitelendirilir ve Ağrı'nın Doğubayazıt ilçesinden başlar. Iğdır yönünden gerçekleştirilen kuzey rotaları ise daha teknik buzul tırmanışlarını içerir ve dağa ulaşım açısından biraz daha ayrıntılı hazırlıklar gerektirir. Resimler Ayrıca bakınız Küçükağrı Dağı Türkiye'deki yanardağlar Kaynakça : Yulu, A. (2019). Friedrich Parrot’un Ağrı Dağı araştırma keşif gezisi. Cografya Dergisi, 38, 49-58. https://doi.org/10.26650/JGEOG2019-0003 Dış bağlantılar Ararat'ın itibarı - Gemiyi Türkiye'nin Doğusunda Ara Ağrı Dağı tırmanış rehberi Ağrı Dağı’nın Az Bilinen Özellikleri Türkiye'deki dağlar Türkiye'deki stratovolkanlar İnaktif yanardağlar Türkiye'nin en uç noktaları Ermenistan'ın ulusal sembolleri
2134
https://tr.wikipedia.org/wiki/Erciyes%20Da%C4%9F%C4%B1
Erciyes Dağı
Erciyes Dağı, İç Anadolu Bölgesi'nde yer alan sönmüş bir yanardağ. Kayseri'nin 25 km güneybatısındaki Sultansazlığı ovaların yanından yükselen büyük kütleli bir stratovolkandır. Yüksek derecede aşınmaya uğramış olan volkanın son olarak, Roma dönemi madeni paralarındaki betimlemelere dayanarak, MÖ 253 yılında püskürdüğü söylenebilir. Erciyes, 3.917 metreye ulaşan zirvesi ile İç Anadolu'nun en yüksek dağıdır. 3300 kilometrekarelik alanı kaplar. Torosların kuzeydoğu uzantısı olan Aladağlar'ın en yüksek noktası olduğu kabul edilmektedir ve Alpin kuşağına dahildir. Dağ Türkçedeki adını, Antik Yunanca'daki adı olan Argaeus (Ἀργαῖος) kelimesinden almıştır. Ünlü gezgin ve coğrafyacı Strabon, Geographika eserinde zirvesinin hiçbir zaman kardan arınmadığını ve açık bir günde zirvesinden Karadeniz ve Akdeniz'in görülebildiğini yazmıştır. Günümüzde zirvesinin sadece kuzey yamacında bir buzulu kalan Erciyes'in zirvesinden Dünya'nın yuvarlaklığı sebebi ile Akdeniz ve Karadeniz'i görmek mümkün değildir. Jeoloji Erciyes Dağı, 3300 kilometrekarelik bir alanı kaplayan büyük kütleli bir stratovolkandır. Kenarlarında en az 64 monogenetik baca yer almaktadır. Zirvesi deniz seviyesinden 3.917 metre, etrafındaki Sultansazlığı havzasından ise yaklaşık 3.000 metre yüksekliktedir. Erciyes Dağı'nın oluşumu 3917 m’lik yükseltisi ile Türkiye’nin beşinci, İç Anadolu Bölgesi’nin ise en yüksek dağıdır. Erciyes Dağı, Neojen (Miyosen-Alt Pliyosen) döneminden günümüze kadar aktivitesini sürdüren İç Anadolu Volkanik Bölgesinin (CAVP) önemli bir üyesi, kuvaterner yaşlı bir stratovolkandır. Erciyes Volkanı, Ecemiş-Kayseri-Yukarı Kızılırmak-Sivas bölgelerinden geçen Neojen yaşlı İç Anadolu Fay Zonu üzerinde bulunmaktadır. Jeologlar, Erciyes'in tarihini 20 milyon yıl öncesine kadar götürürler. Yapılan araştırmalara göre, bugünkü dağ ve çevresi 20 milyon yıl önce denizle kaplıydı. Zamanla yer kabuğundaki çatlamalar sonucu deniz çevresindeki kara parçaları oluştu ve çevre göl halini aldı. Bu iş için milyonlarca yıl geçti ve nihayet 15 milyon yıl kadar önce, bu gölde volkanik patlamalar oldu. "Neojen Dönemi" adı verilen bu devrede meydana gelen bu patlamalar, gölün ortasında bugünkü Erciyes’ten 400 metre daha yüksek koni şeklinde bir dağın oluşmasına sebep oldu. Tepede bulunan krateri iki baca beslediği için, buradan fışkıran lavların iri parçaları göl içerisinde tortullaşarak yeni bir tabaka; ince toz parçaları ise dağın 100 km ötesine kadar savrularak buralarda kül yığınları meydana getirdi. Bu durum, bugünkü Kayseri’nin çevresindeki bulunan taş ocaklarının teşekkülüne ve Göreme çevresindeki Peri Bacalarının oluşmasına ve özellikle de bims dediğimiz krater küllerinin çevrede büyük kütleler halinde bulunmasına sebep oldu. Tomarza ve Develi bölgesindeki bims yatakları, Cırgalan, Güzelyurt, Gesi çevresindeki taş ocakları, Ürgüp ve Göreme’deki rüzgârın aşındırarak oluşturduğu Peri Bacaları, Erciyes Dağı’nın bu dönemde püskürttüğü lav ve küllerin sonucu meydana geldi. Erciyes dağı, bu ilk oluşumundan sonra uzun bir sessizlik dönemine girdi. Bu dönemde, çevresindeki gölün suları çekildi ve kara parçası oluşarak bunda da kırılma ve kaymalar meydana geldi. Tekir Yaylası, Koç Dağı, Sultan Sazlığı teşekkül etti. Dağ daha sonra yeniden faaliyete geçti. Bunun tarihi de takriben, 2 ya da 2,5 milyon yıl önceye rastlar. Bu yeni volkanik hareket, Ali Dağı, Yılanlı Dağı, Beşparmak Dağını meydana getirdi. Bu dönemdeki patlamalarda küçük taş parçaları dağın etrafındaki volkanik tepelerin oluşmasını sağladı. Artık çevre, tamamen kara parçasıdır. Sular çekilerek oluşan arazinin tek bekçisi ise Erciyes'tir. Erciyes Dağı, bu ikinci hareketinden sonra derin bir sessizliğe büründü. Bundan takriben bir milyon yıl önceye rastlayan bu dönem buzul çağıdır. Erciyes’i de kalın bir buzul tabakası kapladı. Dağın buzullaşma dönemi dördüncü zamanın başlangıcıdır. İnsanoğlu da bu dönemde ortaya çıktı. Erciyes kendisini insanoğluna buzlarla kaplanmış bir halde takdim etti. Bugün o dönemden kalma buz parçalarının yükseklerdeki iki bazalt yatağında bulunduğu ifade edilir. Yer kabuğunun oluşumu üzerinde araştırma yapan uzmanlar, Erciyes dağının meydana gelişini böylece anlatırken, onun üçüncü defa ateş püskürttüğü ve bunun da oldukça yeni olduğunu söylerler. Bu konuda en önemli kaynakta Miladi takvimin başlangıç dönemine rastlayan yıllarda Kayseri’ye gelen Strabon adında bir coğrafyacı, Erciyes dağında kızgın ateş bacalarının bulunduğunu buradan geceleri lavların çevreye ateş yağdırdığını söyler. Araştırmacılar, bu söylenenlerin doğru olduğunu Erciyes'in volkanik yapısının bunu gösterdiğini ifade ederler. Bu dönemdeki püskürtmeler sonucu Büyük ve Küçük Kızıltepe’ler meydana gelir. Artık ''Sönmüş bir Volkan'' ya da ''İhtiyar bir Yanardağ'' olarak adlandırılan Erciyes ilk harekete geçtiği dönemin izlerini tamamen kaybetmiştir. İlk bacalar şimdiki iki büyük zirvenin bulunduğu yerde kaybolmuş ve dağ bugünkü şeklini üçüncü ve son faaliyet döneminde almıştır. Dağın, ilk oluşumundaki yüksekliğinden de takriben 400 metre kaybettiği sanılmaktadır. Bu durumun dağın tek bir volkan yerine çeşitli volkanlardan meydana gelen bir ''volkanlar topluluğu'' oluşundan kaynaklandığı ayrıca işaret edilmektedir. Günümüzde, heybetine rağmen cazip görünüşü, büyüleyici silueti Kayseri’yi kucaklayan ihtişamı onu tabiattan çok Kayseri'nin vazgeçilmez tek sembolü haline getirmektedir. Üzerine yazılan sayısız şiir de bunun en güzel göstergesidir. Uzmanlar, son yıllarda dünyanın çeşitli bölgelerindeki yanardağlarda görülen volkan püskürtmelerinden hareket ederek Erciyes Dağı için de öyle bir durumun söz konusu olup olmayacağı sorusuna ''Çok uzak, hatta çok zayıf bir ihtimal'' diye cevap veriyorlar ve ilave ediyorlar: “Jeolojik araştırmalar, Erciyes'in tamamen sönmüş bir dağ olduğu gerçeğini ortaya koymaktadır.” Buzullaşma Erciyes'e "uzaklaştıkça yakınlaşan, yakınlaştıkça uzaklaşan dağ" yakıştırması yapılır. 2.150 m yükseklikte, Kayseri'den ulaşılabilen kış spor tesisleri bulunmaktadır. Günümüzden 1,5-2 milyon yıl önce başlayan ve "Buzul Çağı" olarak da adlandırılan (Kuaterner) IV. Zamanın sonlarında yurdumuzdaki yüksek dağlarda olduğu gibi, Erciyes Dağı'nın yüksek kesimlerinde de buzullar oluşmuştur. Erciyes Volkanı’nda buzullaşma iki ana ve üç tali vadide gelişmiştir. Ana vadiler kuzeybatıda Aksu Vadisi ve doğuya uzanan Üçker Vadisi’dir. Bu vadiler birbiri ardına sıralanmış iyi korunmuş morenler içerirler. Dağın kuzeydoğusunda, güney ve güneybatısında sırası ile Öksüzdere, Topaktaş ve Saraycık Vadileri bulunur. Bu vadiler diğer vadilerde olduğu gibi buzul çökellerine sahip olmalarına rağmen buzullaşmanın boyutu nispeten daha küçüktür. Ayrıca, Aksu Vadisi aktif bir buzulu, Üçker Vadisi ise bir kaya buzulunu barındırmaktadır. Buzulların yerleştikleri doruk çevresinde aşındırma etkisiyle dokuz büyük sirk (buz yalağı) oluşmuştur. Bunların en büyüğü dağın doğu kesimindeki Tekir Yaylası'nın yukarısındaki Üçker Buzyalağı'dır. Doruk çevresine yerleşen buzullar, buz yalakları ve vadiler içerisinde daha alçak kesimlere doğru sarkmışlardır. Erciyes Dağı'nın buralardaki büyük krateri, buzulların aşındırması ile silinmiş, dağın, herhalde 400 metre kadar daha yüksekte bulunan doruk bölümü böylece yıpranmalara uğramıştır. Erciyes ve çevresinin iklimi Erciyes Volkanı’nı da kapsayan bölge, yazları sıcak ve kuru, kışları soğuk ve orta nemli bir iklim ile temsil edilir. Denizden yüksekligi 1068 m olan Kayseri meteoroloji istasyonunda ölçülen ortalama sıcaklık yaz aylarında (Haziran, Temmuz ve Ağustos ortalaması) 19 °C olup, kış ortalaması (Aralık, Ocak ve Şubat) yaklaşık 0 °C’dir. Uzun yıllar (1961-1990) yıllık ortalama yağış toplamı ise aynı istasyonda 383 mm’dir. Bunun %85’i güz, kış ve bahar aylarında, geri kalan %15’i ise yazın oluşmaktadır. Resimler Ayrıca bakınız Erciyes Kayak Merkezi Kayseri'deki dağlar listesi Türkiye'deki dağlar listesi Türkiye'deki yanardağlar Kaynakça Dış bağlantılar Kültür Bakanlığı resmi websitesi Kayseri - Erciyes Aladağlar Kayseri ilinin dağları Türkiye'deki stratovolkanlar İnaktif yanardağlar VEI-6 yanardağlar Türkiye'deki kış sporları merkezleri Üçbinlikler
2136
https://tr.wikipedia.org/wiki/Jos%C3%A9%20Manuel%20Barroso
José Manuel Barroso
José Manuel Durão Barroso (d. 23 Mart 1956, Lizbon), Portekizli siyasetçi, 6 Nisan 2002 ve 29 Haziran 2004 tarihleri arasında Portekiz Başbakanı olarak görev yaptı. Başbakanlığı, Avrupa Komisyonu Başkanı olacağı için bıraktı. 1 Kasım 2004 yılında Romano Prodi'den görevi devraldı. 23 Mart 1956'da Lizbon'da doğdu. Lizbon Üniversitesi Hukuk bölümü ve Cenova Üniversitesi Ekonomik ve Sosyal Bilimler bölümünden mezun oldu. Lizbon Üniversitesi ve Georgetown Üniversitesi'nde (ABD) yardımcı doçent olarak akademik yaşantısını sürdürdü. Lizbon'a geri döndü ve Lusiad Üniversitesi'nde Uluslararası İlişkiler bölüm başkanlığı yaptı. Portekiz'de 25 Nisan 1974'te yaşanan Karanfil Devrimi'nde etkin olan siyasetçi, Kasım 1980'de şu an üyesi olduğu Sosyal Demokrat Parti (PSD)'ye katıldı. Angola'da 1990 yılında yaşanan iç savaş sırasında taraftar arası ateşkesi sağlayan Bicesse Anlaşması'nın yapılmasını sağlayanları başında yer aldı. 1995'te Portekiz Ulusal Meclisi'ne girdi, 1999 yılında partisi PSD'nin başkanı oldu. 6 Nisan 2002'de Başbakan olduktan sonra birçok tartışmalı karara imzasını attı. Portekiz toplumunun karşı çıktığı ABD'nin Irak'ı işgaline destek verdi; kamu harcamalarını kıstı. 2004 yılında oy birliğiyle ile Avrupa Parlamentosu Başkanlığı'na seçildi. Dış bağlantılar Resmi site Portekiz Cumhuriyeti Başbakanlığı Yaşayan insanlar 1956 doğumlular Lizbon doğumlular Portekizli siyasetçiler Portekiz başbakanları Avrupa Komisyonu Başkanları Portekiz dışişleri bakanları Georgetown Üniversitesinde öğrenim görenler Maoistler Siyasi parti liderleri Pro Merito Melitensi Nişanı sahipleri
2137
https://tr.wikipedia.org/wiki/1%20Temmuz
1 Temmuz
Olaylar 1527 - Dünyanın ilk ve en eski Protestan üniversitesi, Marburg Philipps Üniversitesi kuruldu. 1683 - Osmanlı Orduları'nın Viyana taarruzu başladı. 1736 - 23. Osmanlı Padişahı III. Ahmet öldü; yerine I. Mahmud geçti. 1798 - Napolyon Mısır'ı işgal etti. 1839 - Padişah II. Mahmut öldü; yerine Sultan Abdülmecit geçti. 1867 - İngiliz Kuzey Amerika Yasası, Kanada Anayasası olarak yürürlüğe girerek Kanada Konfederasyonu kuruldu. John A. Macdonald ilk Başbakan oldu. 1878 - Kıbrıs, toprak mülkiyeti Osmanlılarda kalmak üzere, geçici olarak Birleşik Krallık'a devredildi. 1881 - Dünyanın ilk uluslararası telefon konuşması, St. Stephen (New Brunswick) ve Calais (Maine) arasında yapıldı. 1903 - Fransa Bisiklet Turu ("Tour de France") ilk defa yapıldı. Bu yarışı Fransız Maurice Garin kazandı ve 6075 Frank ödülün de sahibi oldu. 1904 - Almanya futbol kulübü olan Bayer 04 Leverkusen kuruldu. 1908 - SOS, Uluslararası Mors Alfabesi acil durum sinyali olarak kabul edildi. 1911 - Kandilli Rasathanesi kuruldu. 1920 - Ankara'da subay yetiştirilmek üzere "Sunuf-u Muhtelife Zabit Namzetleri Talimgahı" açıldı. 1921 - Çin Komünist Partisi kuruldu. 1925 - İlk piyango, Türk Tayyare Cemiyeti Mektepleri yararına düzenlendi. 1926 - Deniz taşımacılığına ve ticaretine ilişkin esasları düzenleyen "Kabotaj Kanunu" yürürlüğe girdi. 1927 - İstanbul'dan 16 Mayıs 1919'da ayrılan Mustafa Kemal, kurtuluştan sonra ilk kez İstanbul'a gelişinde büyük törenlerle karşılandı. 1929 - İstanbul-Ankara telefon hattı hizmete girdi. 1935 - Aydın demiryolu devletleştirildi. 1937 - Toprakkale, İskenderun, Fevzipaşa - Meydanıekber demiryolları devletleştirildi. 1942 - II. Dünya Savaşı: Kuzey Afrika Cephesi'nde I. El-Alameyn Muharebesi başladı. 1946 - Elazığ-Palu demiryolu açıldı. 1960 - Somali bağımsızlığını ilan etti. 1962 - Ruanda ve Burundi bağımsızlığını ilan etti. 1963 - ABD'nin posta kodu sistemi olan "ZIP Kodları" kullanılmaya başladı. 1966 - Kanada, ilk renkli televizyon yayınını gerekleştirdi. 1968 - Nükleer Silahları Sınırlandırma Anlaşması imzalandı. 1974 - Arjantin Devlet Başkanı Juan Peron öldü; yerine eşi İsabel Peron geçti. 1979 - Sony, Walkman'i tanıttı. 1983 - Kuzey Kore Havayolları'na ait İlyuşin tipi bir yolcu uçağı, Gine-Bissau'nun dağlık bölgesine düştü: 23 kişi öldü. 1984 - TRT, televizyonda tamamen renkli yayına geçti. 1988 - Sovyetler Birliği'nde Komünist Partisi, Gorbaçov'un "Perestroyka" politikasını onayladı. 1987 - Manş Tüneli'nde inşaat çalışmaları başladı. 1991 - Varşova Paktı resmen dağıldı. 1992 - TRT-INT/Avrasya yayınları başladı. 1994 - 27 yıllık sürgünü sona eren FKÖ lideri Yaser Arafat, Filistin'e geri döndü. 1996 - Azerbaycan, İrlanda ve Tunus ile diplomatik ilişki kurdu. 1996 - Türkiye'nin ilk nükleer reaktörü, Çekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi'nde yapılmaya başladı. 1996 - PNG görüntü formatının 1.0 versiyonu tamamlandı. 1997 - Çin, şehir-devlet Hong Kong'un egemenliğini 156 yıl aradan sonra Birleşik Krallık'tan geri aldı. 2002 - Uluslararası Ceza Mahkemesi kuruldu. 2002 - Bir Rus yolcu uçağı ile Alman kargo uçağı, Güney Almanya'da Überlingen şehri üzerinde havada çarpıştı: 71 kişi öldü. 2003 - Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin barış zamanı idam cezasının kaldırılmasını öngören 6. protokolünü onayladı. 2004 - Horst Köhler, Almanya Cumhurbaşkanı oldu. 2006 - Çin, Tibet'i Çin'e bağlayan 5 bin 72 kilometrelik dünyanın en uzun demir yolunu hizmete açtı. 2012 - İspanya, 2012 Avrupa Futbol Şampiyonası finalinde İtalya'yı 4-0 yenerek üst üste ikinci kez şampiyon oldu. 2013 - Hırvatistan, AB üyesi oldu. Doğumlar 1481 - II. Christian, Danimarka Kralı (ö. 1559) 1506 - II. Lajos, Macaristan ve Bohemya Kralı (ö. 1526) 1532 - Marino Grimani, Venedik Cumhuriyetinin 89'uncu dükası (ö. 1605) 1646 - Gottfried Wilhelm Leibniz, Alman matematikçi (ö. 1716) 1725 - Jean-Baptiste Donatien de Vimeur, Fransız asilzade ve ordu komutanı (ö. 1807) 1742 - Georg Christoph Lichtenberg, Alman doğa bilimleri, astronomi ve matematik profesörü, yazar, eleştirmen (ö. 1799) 1804 - George Sand, Fransız yazar (ö. 1876) 1818 - Ignaz Semmelweis, Macar bilim insanı ve hekim (ö. 1865) 1829 - Abraham Behor Kamondo, Fransız bankacı, koleksiyoncu ve hayırsever (ö. 1889) 1835 - Alfred von Gutschmid, Alman tarihçi ve oryantalist (ö. 1887) 1844 - Verney Lovett Cameron, İngiliz kâşif (ö. 1894) 1847 - Heinrich Gelzer, Alman klasik filolog, eski çağ tarihçisi ve Bizantolog (ö. 1906) 1858 - Willard Metcalf, Amerikalı sanatçı (ö. 1925) 1862 - Besim Ömer Akalın, Türk tıp profesörü, bilim insanı, sivil toplum örgütçüsü ve Milletvekili (ö. 1940) 1872 - Louis Blériot, Fransız pilot, mucit ve mühendis (ö. 1936) 1873 - Alice Guy-Blaché, Fransız film yönetmeni ve yapımcısı (ö. 1968) 1877 - Alf Spouncer, İngiliz futbolcu ve teknik direktör (ö. 1962) 1879 - Léon Jouhaux, Fransız sosyalist sendika önderi ve Nobel Barış Ödülü sahibi (ö. 1954) 1883 - István Friedrich, Macaristan başbakanı ve futbolcu (ö. 1951) 1884 - Halim Solmaz, Beklenen yaşam süresinden çok fazla yaşamış Türk (ö. 2012) 1899 - Charles Laughton, İngiliz oyuncu (ö. 1962) 1902 - William Wyler, Alman asıllı Amerikalı film yönetmeni (ö. 1981) 1916 - Abdülhakim İsmailov, Sovyetler Birliği (SSCB) Kızıl Ordu'sunun Hitler faşizmini yenilgiye uğratmasının simgesi olarak Berlin Parlamento Binası'na (Reichstag) Kızıl Bayrağı diken 3 askerden biri (ö. 2010) (bknz. Berlin Muharebesi) 1916 - Olivia de Havilland, İngiliz aktris ve Oscar ödülü sahibi (ö. 2020) 1923 - Nejat Devrim, Türk ressam (ö. 1995) 1926 - François-Régis Bastide, Fransız siyasetçi, edebiyatçı ve diplomat (ö. 1996) 1926 - Hans Werner Henze, Alman besteci (ö. 2012) 1929 - Gerald Edelman, Amerikalı biyolog (ö. 2014) 1929 - Kamil Yazıcı, Türk sanayici ve iş insanı 1930 - Emin Cankurtaran, Türk iş insanı ve Fenerbahçe'nin eski Başkanlarından (ö. 2009) 1930 - Mustafa Akkad, Suriye asıllı Amerikalı film yönetmeni ve yapımcısı (ö. 2005) 1930 - Osman Numan Baranus, Türk şair ve yazar (ö. 2005) 1931 - Leslie Caron, Fransız aktris 1934 - Claude Berri, Fransa doğumlu yönetmen, aktör ve yapımcı (ö. 2009) 1934 - Sydney Pollack, Amerikalı yönetmen, yapımcı ve oyuncu (ö. 2008) 1935 - David Prowse, İngiliz vücut geliştirici (ö. 2020) 1936 - Bekir Sıdkı Sezgin, Türk ses sanatkarı ve bestekâr (ö. 1996) 1938 - Abdurrahman Kızılay, Türkmen müzisyen (ö. 2010) 1938 - Yalçın Küçük, Türk araştırmacı yazar, ekonomist ve siyaset bilimci 1939 - Karen Black, Amerikalı aktris (ö. 2013) 1939 - Muhammed Bakır El-Hekim, Iraklı Taklit Mercii 1939 - Suna Selen, Türk tiyatro, sinema ve dizi oyuncusu 1940 - Cahit Zarifoğlu, Türk şair (ö. 1987) 1941 - Myron Scholes, Amerikalı-Kanadalı ekonomist 1941 - Twyla Tharp, Amerikalı dansçı, koreograf ve yazar 1942 - Geneviève Bujold, Kanadalı aktris 1942 - Andraé Crouch, Amerikalı gospel şarkıcısı, besteci ve söz yazarı (ö. 2015) 1942 - İzzet İbrahim ed-Duri, Iraklı eski politikacı ve askeri komutan (ö. 2020) 1944 - Wahit Hamed, Mısırlı senarist (ö. 2021) 1945 - Debbie Harry, Blondie'nin solisti olarak tanınan Amerikalı şarkıcı, şarkı sözü yazarı ve oyuncu 1946 - Mireya Moscoso, Panamalı siyasetçi 1947 - Sami Hoştan, Türk Susurluk davası hükümlüsü ve Ergenekon davası sanığı (ö. 2015) 1952 - Dan Aykroyd, Amerikalı sinema oyuncusu 1952 - Brian George, Büyük Britanyalı-İsrailli komedyen, oyuncu ve seslendirme sanatçısı 1953 - Jadranka Kosor, Hırvat politikacı ve eski gazeteci 1953 - Lawrence Gonzi, Malta Başbakanı 1954 - Ebu Mehdi el-Mühendis, Iraklı-İranlı asker (ö. 2020) 1955 - Christian Estrosi, Fransız sağ siyasetçi 1955 - Li Keçiang, Çin Premier'i (Başbakan) ve Çin Devlet Konseyi parti sekreteri 1958 - Banu Alkan, Türk oyuncu ve şarkıcı 1961 - Carl Lewis, Amerikalı atlet 1961 - Diana Frances Spencer, Galler Prensesi (ö. 1997) 1962 - Kalpana Chawla, Hint asıllı Amerikan astronot (ö. 2003) 1966 - Aydın Uğurlular, Türk şarkıcı 1966 - Mahir Ünal, Türk akademisyen ve siyasetçi 1967 - Pamela Anderson, Kanadalı aktris ve manken 1970 - Deniz Seki, Türk şarkıcı 1971 - Missy Elliott, Amerikalı rapçi, şarkıcı ve yapımcı 1971 - Julianne Nicholson, Amerikalı aktris 1975 - Tatyana Tomaşova, Rus atlet 1976 - Ruud van Nistelrooy, Hollandalı futbolcu 1976 - Patrick Kluivert, Hollandalı eski millî futbolcu 1976 - Plies, Amerikalı rap şarkıcısı 1976 - Szymon Ziółkowski, Polonyalı çekiç atıcı 1977 - Liv Tyler, Amerikalı sinema oyuncusu 1982 - Anelia, Bulgar şarkıcı 1982 - Hilarie Burton, Amerikalı oyuncu 1983 - Halil Akkaş, Türk atlet 1983 - Sheilla Tavares de Castro, Brezilyalı voleybolcu 1984 - Donald Thomas, Bahamalı atlet 1986 - Şifa Gerdi, Kürt asıllı Iraklı gazeteci ve muhabir (ö. 2017) 1986 - Agnes Monica, Endonez şarkıcı 1990 - Ezhel, Türk şarkıcı ve söz yazarı 1991 - Lucas Vázquez, İspanyol millî futbolcu 1992 - Serenay Sarıkaya, Türk sinema ve dizi oyuncusu 1994 - Miha Zajc, Sloven futbolcu 1994 - Tich, İngiliz şarkıcı Ölümler 868 - Ali el-Hadî, On İki İmam'ın onuncusu, 9. İmam Muhammed el-Cevâd'ın oğlu (d. 829) 998 - Ebu'l-Vefâ el-Bûzcânî, İranlı matematikçi ve astronom (d. 940) 1109 - VI. Alfonso, 1065-1109 tarihleri arasında León kralı ve 1072'den itibaren aynı zamanda Kastilya ve Galiçya kralı (d. 1037) 1277 - Baybars, Mısır ve Suriye'de hüküm sürmüş Memluk Sultanı (d. 1223) 1736 - III. Ahmet, Osmanlı'nın 23. Padişahı (d. 1673) 1839 - II. Mahmut, Osmanlı'nın 30. Padişahı (d. 1785) 1860 - Charles Goodyear, Amerikalı mucit (d. 1800) 1876 - Mikhail Bakunin, Rus anarşist (d. 1814) 1884 - Allan Pinkerton, Amerikalı özel dedektif (d. 1819) 1896 - Harriet Beecher Stowe, Amerikalı yazar (d. 1811) 1904 - Şemseddin Sami, Arnavut asıllı Osmanlı dil bilimci ve roman yazarı (d. 1850) 1904 - George Frederick Watts, İngiliz ressam ve heykeltıraş (d. 1817) 1925 - Erik Satie, Fransız besteci (d. 1866) 1929 - Jodok Fink, Avusturyalı siyasetçi (d. 1853) 1950 - Eliel Saarinen, Finlandiya kökenli Amerikalı mimar (d. 1873) 1951 - Tadeusz Borowski, Polonyalı yazar (d. 1922) 1955 - Adnan Adıvar, Türk bilim ve siyaset adamı (d. 1881) 1963 - Fuat Umay, Türk siyasetçi (d. 1885) 1963 - Camille Chautemps, Fransız siyasetçi (d. 1885) 1974 - Juan Perón, Arjantin Devlet Başkanı (d. 1895) 1981 - Marcel Breuer, Amerikalı mimar ve tasarımcı (d. 1902) 1983 - Buckminster Fuller, Amerikalı felsefeci, mühendis, mimar, şair, yazar ve mucit (d. 1895) 1983 - Erich Juskowiak, Almanya millî eski futbolcu (d. 1926) 1983 - Sabri Ülgener, Türk iktisat profesörü ve toplum bilimci (d. 1911) 1991 - Michael Landon, Amerikalı yönetmen, yapımcı ve oyuncu (d. 1936) 1992 - Franco Cristaldi, İtalyan film yapımcısı (d. 1924) 1996 - Margaux Hemingway, Amerikalı aktris (d. 1954) 1997 - Robert Mitchum, Amerikalı oyuncu ve şarkıcı (d. 1917) 1999 - Edward Dmytryk, Amerikalı yönetmen (d. 1908) 1999 - Sylvia Sidney, Amerikalı aktris (d. 1910) 2000 - Walter Matthau, Amerikalı oyuncu (d. 1920) 2000 - Zeyyat Selimoğlu, Türk yazar ve çevirmen (d. 1922) 2001 - Nikolay Basov, Sovyet fizikçi ve eğitmen (d. 1922) 2003 - Herbie Mann, Amerikalı caz flütçüsü (d. 1930) 2004 - Marlon Brando, Amerikalı oyuncu (d. 1924) 2005 - Luther Vandross, Amerikalı şarkıcı, şarkı sözü yazarı ve prodüktör (d. 1951) 2006 - Ryūtarō Haşimoto, Japon siyasetçi (d. 1937) 2009 - Karl Malden, Sırp asıllı Amerikalı sinema oyuncusu (d. 1912) 2012 - Alan G. Poindexter, Amerikalı astronot (d. 1961) 2015 - Nicholas Winton, İngiliz hayırsever (d. 1909) 2016 - Yves Bonnefoy, Fransız şair ve deneme yazarı (d. 1923) 2016 - Robin Hardy, İngiliz film yönetmeni ve senarist (d. 1929) 2017 - Stevie Ryan, Amerikalı YouTube ünlüsü, komedyen ve aktris (d. 1984) 2017 - Ayan Sadakov, Bulgar millî futbolcu (d. 1961) 2018 - François Corbier, Fransız televizyon sunucusu, müzisyen ve söz yazarı (d. 1944) 2018 - Bojidar Dimitrov, Bulgar siyasetçi ve tarihçi (d. 1945) 2018 - Gillian Lynne, İngiliz balerin, koreograf, tiyatro oyuncusu ve televizyon sunucusu (d. 1926) 2019 - İzzet Ebu Auf, Mısırlı oyuncu ve besteci (d. 1948) 2019 - Bob Collymore, Guyana doğumlu Guyanalı-Britanyalı bilişimci ve iş insanı (d. 1958) 2019 - Sid Ramin, Amerikalı orkestra şefi, aranjör ve besteci (d. 1919) 2019 - Jacques Rougeau Sr., Kanadalı profesyonel güreşçi (d. 1930) 2019 - Bogusław Schaeffer, Polonyalı besteci, eğitimci, müzikolog ve grafik sanatçısı (d. 1929) 2020 - Kwadwo Owusu Afriyie, Ganalı avukat ve politikacı (d. 1957) 2020 - Jean Cabannes, Fransız yargıç (d. 1925) 2020 - Max Crook, Amerikalı müzisyen (d. 1936) 2020 - Beate Grimsrud, Norveçli romancı, senarist ve oyun yazarı (d. 1963) 2020 - Ida Haendel, Polonyalı-İngiliz kemancı (d. 1928) 2020 - Santiago Manuin Valera, Perulu insan hakları aktivisti ve yerli lideri (d. 1957) 2020 - Euridice Moreira, Brezilyalı siyasetçi ve profesör (d. 1939) 2021 - Louis Andriessen, Hollandalı besteci, piyanist ve akademisyen (d. 1939) 2021 - Christian Bottollier, Fransız profesyonel futbolcu (d. 1928) 2021 - Yuri Dohoyan, Rus satranç büyükustasıdır (d. 1964) 2021 - Feride Mansurova, Tacikistanlı gastroenterolog (d. 1952) 2021 - Kartal Tibet, Türk sinema oyuncusu ve yönetmen (d. 1939) 2022 - Irene Fargo, İtalyan şarkıcı, tiyatro oyuncusu ve televizyon sunucusu (d. 1962) 2022 - Richard Taruskin, Amerikalı müzikolog ve müzik eleştirmeni (d. 1945) 2022 - Technoblade, Amerikalı Youtube ünlüsü (d.1999) Tatiller ve özel günler Hong Kong - Özel Yönetim Bölgesi Kuruluş Günü Kanada - Kanada Günü Türkiye - Denizcilik ve Kabotaj Bayramı Bağımsızlık Günü (Somali) Bağımsızlık Günü (Ruanda, Burundi) 0701 01
2138
https://tr.wikipedia.org/wiki/Temmuz
Temmuz
Temmuz, Jülyen ve Gregoryen Takvimleri'ne göre 31 gün çeken ve yılın 7. ayını oluşturan bir ay. Kuzey yarımkürede yaz mevsiminin 2. ayı olan Temmuz, Güney yarımkürede kış mevsinin 2. ayı olup en soğuk aylardan biridir. Etimoloji Temmuz kelimesi Arapça (tammūz تمّوز) veya Aramiceden (tammūz תמוז) Türkçeye geçmiştir. Bu dillere ise Akadcadan girmiştir. En eski kök olarak Akadlar tarafından da tapınılmış Sümer çobanlık ve çiftçilik tanrısı Dummuz gösterilebilir. Gregoryen takviminde bu aya, Roma İmparatoru Julius Sezar'a ithafen July adı verilmiştir. Daha önceleri, Mart ayından başlayan Roma takviminde beşinci ay olduğu için Latince "Quintilis" olarak adlandırılmıştır. İrlanda takviminde ise Temmuz, Iúil olarak adlandırılmıştır ve yaz mevsiminin ikinci ayıdır. Türkçe kökenli olarak bu aya "orak ayı" ya da "ot ayı" denir. Olaylar Temmuz ayının ilk günü Türkiye'de Denizcilik ve Kabotaj Bayramı olarak kutlanmaktadır. Kaynakça
2140
https://tr.wikipedia.org/wiki/2%20Temmuz
2 Temmuz
Bu gün, artık olmayan yıllarda, kendisinden önce ve sonra yüz seksen ikişer gün olduğu için yılın tam ortasındaki gündür. 2 Temmuz, artık olmayan yıllarda yılın ilk günüyle, tüm yıllarda da yılın son günüyle haftanın aynı gününe denk gelir. Olaylar 1698 - İngiliz mucit Thomas Savery, ilk buhar makinesinin patentini aldı. 1777 - Vermont, ABD'nin köleliği kaldıran ilk bölgesi oldu. 1829 - 25.000 kişilik bir Rus Ordusu, Balkanları boydan boya geçerek Burgaz'ı ve Sliven'i teslim aldı. 1839 - Küba açıklarında, bir köle gemisi olan Amistad'daki 53 köle ayaklandı. 1900 - Ferdinand von Zeppelin'in yaptığı hava aracı, Almanya'nın Friedrichshafen kenti yakınlarında denendi ve başarılı oldu. Araca "Zeplin" adı verildi. 1917 - Yunanistan, Osmanlı Devleti’ne savaş ilan etti. 1932 - Birinci Türk Tarih Kurultayı, Atatürk'ün huzurunda Ankara Halkevi'nde toplandı. 1932 - Keriman Halis, Türkiye Güzellik Kraliçesi seçildi. 1934 - Uzun Bıçaklar Gecesi, Ernst Röhm'ün ölümüyle sona erdi. 1937 - Uçakla ilk dünya turu için yola çıkan Amelia Earhart ve Fred Noonan kayboldu. 1945 - 15 Yunan mülteciyi öldüren iki kişi, İzmir Saat Kulesi altında idam edildi. 1951 - Savarona gemisi, Türk Deniz Kuvvetleri'ne devredildi. 1962 - Walmart perakende zincirinin ilk mağazası, Arkansas Eyaleti'nin Rogers şehrinde açıldı. 1964 - ABD Başkanı Lyndon B. Johnson, kamu alanlarında ırk ayrımcılığını yasaklayan "Yurttaşlık Hakları Yasası"nı imzaladı. 1966 - Antalyaspor Kulübü kuruldu. 1966 - Fransa, Pasifik'teki ilk nükleer bomba denemesini Moruroa adasında gerçekleştirdi. Denemenin kod adı "Aldébaran"dı. 1972 - Bülent Ecevit, CHP Genel Başkanı seçildi. 1976 - 1954 yılından beri ayrı olan Kuzey ve Güney Vietnam birleşerek Vietnam Sosyalist Cumhuriyeti'ni kurdu 1978 - O yıllarda bir gezegen olarak kabul edilen Plüton'un, Charon uydusu keşfedildi. 1985 - Andrey Gromiko, Yüksek Sovyet Prezidyumu Başkanı olarak atandı. 1986 - Meksika'da oynanan Dünya Futbol Şampiyonası'nda, Arjantin şampiyon oldu. 1990 - Hac izdihamı: Mina'da şeytan taşlamaya giden hacı adayları tünelde sıkıştı; 1426 kişi öldü. 1992 - Olimpiyat Oyunları kapsamında ilk kez New York'ta düzenlenen Dünya Zekâ Oyunları Şampiyona ve Kongresi'nde Türkiye beşinci oldu. 1993 - Sivas Madımak Oteli yakıldı. Otelde bulunan kişilerden 37'si yanarak öldü. 2001 - Göğüs kafesine yerleştirildikten sonra dışarıyla herhangi bir bağlantısı kalmayan ilk yapay kalp olan "AbioCor", ilk kez bir hastaya uygulandı. 2002 - Steve Fossett, tek başına ve mola vermeden dünya çevresini balonla dolaşan ilk insan oldu. 2003 - Yönetmen Ferzan Özpetek'in Karşı Pencere adlı filmi, İtalya'daki Yabancı Basın Merkezi'nin jüri üyeliğini yaptığı Globo D'Oro (Altın Küre) sinema ödüllerinden, "En İyi Film Ödülü" dahil beşini kazandı. 2004 - Ağrı'nın Doğubayazıt ilçesinde meydana gelen 5.2 büyüklüğündeki depremde 18 kişi öldü. Doğumlar 419 - III. Valentinianus, Batı Roma İmparatoru (ö. 455) 1492 - Elizabeth Tudor, VII. Henry ve Yorklu Elizabeth'in dördüncü çocukları ve ikinci kızlarıdır (ö. 1495) 1714 - Christoph Willibald Gluck, Alman besteci (ö. 1787) 1820 - Juan N. Méndez, Meksikalı general ve siyasetçidir (ö. 1894) 1843 - Antonio Labriola, İtalyan marksist teorisyen ve filozof (ö. 1904) 1862 - William Henry Bragg, İngiliz fizikçi (ö. 1942) 1876 - Wilhelm Cuno, Alman siyasetçi ve iş insanı (ö. 1933) 1877 - Hermann Hesse, Alman yazar, şair ve Nobel Edebiyat Ödülü sahibi (ö. 1962) 1903 - Alec Douglas-Home, İngiliz siyasetçi (ö. 1995) 1903 - V. Olav, 1957'den ölümüne kadar Norveç kralı (ö. 1991) 1904 - René Lacoste, Fransız tenisçi ve Lacoste'nin kurucusu (ö. 1996) 1906 - Hans Bethe, Alman fizikçi (ö. 2005) 1914 - Erich Topp, Alman U-bot komutanı (ö. 2005) 1916 - Hans-Ulrich Rudel, II. Dünya Savaşı'nın Alman bombardıman uçak pilotu (ö. 1982) 1922 - Pierre Cardin, İtalyan asıllı Fransız modacı (ö. 2020) 1923 - Wislawa Szymborska, Polonyalı şair (ö. 2012) 1925 - Patrice Lumumba, Kongo DC'nin ilk Başbakanı (ö. 1961) 1929 - İmelda Marcos, Filipinler Devlet Başkanı Ferdinand Marcos'un eşi 1930 - Karl Gerstner, İsviçreli grafik tasarımcı (ö. 2017) 1930 - Carlos Menem, lakabı El Turco, Arjantinli siyasetçi (ö. 2021) 1932 - Vytautas Paukštė, Litvanyalı aktör (ö. 2022) 1936 - Ömer Süleyman, Mısırlı politikacı, diplomat ve ordu generali (ö. 2012) 1937 - Polly Holliday, Emekli Amerikalı aktris 1937 - Richard Petty, "Kral" lakaplı eski NASCAR pilotu 1939 - Sultan bin Muhammed el Kasımi, d. 25 Ocak 1972 Şarika Emiri ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin Federal Yüksek Konseyi Üyesi 1939 - Alexandros Panagoulis, Yunan politikacı ve şair (ö. 1976) 1942 - Vicente Fox, Meksikalı iş insanı ve eski devlet başkanı (2000-2006) 1942 - Ahmet Türk, Kürt asıllı Türk siyasetçi 1943 - Üstün Akmen, Türk tiyatro eleştirmeni ve yazar (ö. 2015) 1943 - Kevork Malikyan, Türk asılı İngiliz oyuncu 1946 - Richard Axel, 2004 Nobel Tıp Ödülü sahibi Amerikalı bilim insanı 1946 - Ron Silver, Amerikalı aktör (ö. 2009) 1946 - Timur Selçuk, Türk pop müzik yorumcusu, piyanist ve besteci (ö. 2020) 1947 - Larry David, Amerikalı aktör ve yapımcı (Seinfeld) 1949 - Hanno Pöschl, Avusturyalı oyuncu 1951 - Sylvia Rivera, Amerikalı transgender eylemci (ö. 2002) 1952 - Ahmed Uyahya, Cezayirli siyasetçi 1957 - Bret Hart, Kanadalı yazar, oyuncu ve emekli profesyonel güreşçi 1963 - Rositsa Kirilova, Bulgar şarkıcı 1970 - Yancy Butler, Amerikalı oyuncu 1973 - Çiğdem Vitrinel, Türk yönetmen, senarist ve yapımcı 1975 - Elizabeth Reaser, Amerikalı oyuncu 1976 - Derya Büyükuncu, Türk yüzücü 1977 - Deniz Barış, Türk futbolcu 1978 - Jüri Ratas, Eston siyasetçi 1979 - Rebecca Mader, İngiliz oyuncu 1983 - Michelle Branch, Amerikalı şarkıcı, söz yazarı ve oyuncu 1984 - Maarten Martens, Belçikalı futbolcu 1984 - Johnny Weir, Amerikalı buz patenci 1985 - Vlatko İlievski, Makedon şarkıcı (ö. 2018) 1985 - Ashley Tisdale, Amerikalı oyuncu 1985 - Onur Tuna, Türk sinema, tiyatro ve dizi oyuncusu 1986 - Lindsay Lohan, Amerikalı oyuncu 1987 - Esteban Granero, İspanyol futbolcu 1987 - Ruslana Korşunova, Rus asıllı Kazak manken ve model (ö. 2008) 1988 - Lee Chung-yong, Güney Koreli futbolcu 1989 - Dev, Amerikalı elektropop şarkıcısı ve söz yazarı 1989 - Alex Morgan, Amerikalı kadın millî futbolcu 1990 - Roman Lob, Alman şarkıcı 1990 - Margot Robbie, Avustralyalı aktris ve yapımcı 1990 - Danny Rose, İngiliz millî futbolcu 1992 - Madison Chock, Amerikalı buz patenci 1993 - Vince Staples, Amerikalı hip hop sanatçısı 1993 - Ieva Zasimauskaitė, Litvan şarkıcı 1994 - Baba Rahman, Ganalı futbolcu 2001 - Abraham Attah, kariyeri ve eğitimi için ABD'de yaşayan Ganalı aktör Ölümler 1215 - Eisai, geç Heian ve erken Kamakura döneminde yaşamış Japon Budist keşiş (d. 1141) 1504 - III. Ştefan, 1457-1504 yılları arasında Boğdan Prensi (d. 1433) 1511 - Hadım Ali Paşa, Sultan II. Bayezid zamanında 1501-1503 ve 1506-1511 dönemlerinde iki kez sadrazamlık yapmış Osmanlı devlet adamı 1566 - Nostradamus, Fransız hekim, eczacı, kahin ve astrolog (d. 1503) 1582 - Akechi Mitsuhide, Japonya'da Sengoku döneminde yaşamış samuray generali (d. 1528) 1743 - Spencer Compton, İngiliz devlet adamı (d. 1673) 1778 - Jean Jacques Rousseau, İsviçreli filozof (d. 1712) 1798 - John Fitch, Amerikalı saat yapımcısı ve mucit (d. 1743) 1833 - Gervasio Antonio de Posadas, Arjantinli politikacı (d. 1757) 1843 - Samuel Hahnemann, Alman hekim (d. 1755) 1850 - Robert Peel, Birleşik Krallık Başbakanı (d. 1788) 1914 - Joseph Chamberlain, Büyük Britanyalı devlet adamı (d. 1836) 1915 - Porfirio Díaz, Meksika Devlet Başkanı (d. 1830) 1921 - Salih Zeki, Türk matematik bilgini, bilim tarihçisi ve astronom (d. 1864) 1924 - Matsukata Masayoshi, Japonya'nın dördüncü başbakanı (d. 1835) 1934 - Ernst Röhm, Alman subay, siyaset adamı ve SA'nın kurucusu ve kumandanı (d. 1887) 1949 - Georgi Dimitrov, Bulgaristan'da sosyalist yönetimin kurucusu ve ilk Başbakanı (d. 1882) 1955 - Fatma Seher Erden (Kara Fatma), Türk kadın asker, Türk Kurtuluş Savaşı kahramanlarından ve İstiklal Madalyası sahibi (d. 1888) 1961 - Ernest Hemingway, Amerikalı yazar ve Nobel Edebiyat Ödülü sahibi (d. 1899) 1973 - Betty Grable, Amerikalı aktris (d. 1916) 1977 - Vladimir Nabokov, Rus yazar (d. 1899) 1989 - Andrey Gromiko, Sovyet diplomat ve Dışişleri Bakanlarından (d. 1909) 1989 - Franklin Schaffner, Amerikalı film yönetmeni (d. 1920) 1989 - Hasan Esat Işık, Türk siyaset adamı ve diplomat (d. 1916) 1991 - Lee Remick, Amerikalı aktris (d. 1935) 1993 - Asım Bezirci, Türk yazar (d. 1927) 1993 - Behçet Sefa Aysan, Türk şair (d. 1949) 1993 - Hasret Gültekin, Türk sanatçı (d. 1971) 1993 - Muhlis Akarsu, Türk halk ozanı (d. 1948) 1993 - Nesimi Çimen, Türk halk ozanı (d. 1931) 1994 - Andrés Escobar, Kolombiyalı millî futbolcu (d. 1967) 1996 - Saniye Can, Türk Halk Müziği sanatçısı (d. 1930) 1997 - James Stewart, Amerikalı sinema oyuncusu (d. 1908) 1999 - Mario Puzo, Amerikalı yazar ve En İyi Uyarlama Senaryo Akademi Ödülü sahibi (d. 1920) 2002 - Earle Brown, Amerikalı besteci (d. 1926) 2004 - John Cullen Murphy, Amerikalı çizgi romancı (Prince Valiant'''ın (Kahraman Prens'') çizeri) (d. 1919) 2007 - Beverly Sills, Amerikalı soprano (d. 1929) 2009 - Bruno de Leusse, Fransız diplomat (d. 1916) 2010 - Beryl Bainbridge, İngiliz roman yazarı (d. 1932) 2011 - Itamar Franco, Brezilyalı siyasetçi (d. 1930) 2011 - Özcan Tekgül, Türk oryantal dans sanatçısı, sinema ve tiyatro oyuncusu (d. 1941) 2013 - Douglas Engelbart, Norveç asıllı Amerikalı mucit (d. 1925) 2013 - Fevziye Fuad, İran şahı Muhammed Rıza Pehlevi'nin ilk eşi (d. 1921) 2016 - Caroline Aherne, İngiliz ünlü komedyen ve oyuncu (d. 1963) 2016 - Michael Cimino, Akademi ödülü sahibi Amerikalı yönetmen (d. 1939) 2016 - Roger Dumas, Fransız oyuncu (d. 1932) 2016 - Rudolf Kalman, Macar asıllı Amerikan matematiksal sistem teoristi (d. 1930) 2016 - Michel Rocard, Fransız siyasetçi ve Fransa Başbakanı (d. 1930) 2016 - Elie Wiesel, Romanya doğumlu Yahudi edebiyatçı ve Nobel Barış Ödülü sahibi (d. 1928) 2017 - Chris Roberts, Alman şarkıcı ve aktör (d. 1946) 2019 - Şeref Bakşık, Türk siyasetçi (d. 1927) 2019 - Costa Cordalis, Yunan asıllı Alman müzisyeni, şarkıcısı ve kayakçı (d. 1944) 2019 - Lee Iacocca, Amerikalı iş insanı (d. 1924) 2019 - Lis Verhoeven, Alman oyuncu ve tiyatro yönetmeni (d. 1931) 2019 - Bruce Wallrodt, Avustralyalı Paralimpik atlet (d. 1951) 2020 - Nikolay Kapustin, Rus besteci ve piyanist (d. 1937) 2020 - Wanderley Mariz, Brezilyalı siyasetçi ve avukat (d. 1940) 2020 - Tilo Prückner, Alman aktör (d. 1940) 2021 - Jolien Verschueren, Belçikalı kadın cyclo-cross yarışçısı (d. 1990) 2022 - Peter Brook, İngiliz tiyatro ve sinema yönetmeni (d. 1925) 2022 - Susana Dosamantes, Meksikalı aktris (d. 1948) Tatiller ve özel günler Dünya UFO Günü 0702 02
2142
https://tr.wikipedia.org/wiki/Hasret%20G%C3%BCltekin
Hasret Gültekin
Hasret Şükrü Gültekin (1 Mayıs 1971, İmranlı, Sivas - 2 Temmuz 1993, Sivas), Alevi Kürt kökenli Türk, halk ozanı, halk şairi, Türk halk müziği ses sanatçısı, müzisyen, bestekar, söz yazarı ve bağlama virtüözüydü. 6 yaşında bağlama çalmaya başlayan Hasret Gültekin, ilerleyen dönemlerde profesyonelliğe adım atarak şelpe tekniğini uygulamaya başlamıştır. 1980'lerin ortalarında çeşitli albümlerin yapımlarında yer alan Hasret Gültekin, 1987 yılında profesyonel olarak ilk albümünü çıkarmıştır. Ardından Kürtçe ve Kürtçe müziğinin söylenmesinin yasak olduğu bir dönemde bu yasağı delip Newroz adlı albüm serisini hazırlamıştır. Bu çalışmalarıyla birbirine yakın bir süreçte hazırladığı ikinci solo albümü Gece ile Gündüz Arasında ise onun ileride "Bağlama Devrimcisi" olarak anılmasına vesile olan bir yeniliği beraberinde getirir. 1991 yılında ise kendi tabiriyle ilerici müzik adını verdiği Rüzgarın Kanatları isimli albümünü dinleyicilerine sunmuştur. Albüm, Hasret Gültekin'in ilerici müziğinin yanı sıra "Derman Sendedir", "Çeke Çeke", "Yaralı Ceylan" gibi eserlere yaptığı yeni düzenleme ve introlardan, ezgilerde kullanılmış çok sesliliğe, yıllardır alışılagelmiş deyiş yapısını deyişlerin ana hatlarını, özünü bozmadan batı müziği ve ritmleriyle bir araya getirmesi, halk müziği adına bir devrim olarak nitelendirilmektedir. 2 Temmuz 1993 tarihinde Pir Sultan Abdal Şenlikleri için gittiği Sivas'ta son konserlerini vermiş ve Sivas Katliamında Madımak Otelide 33 kişi ile birlikte yakılarak öldürülmüştür. Hayatı ve kariyeri Sivas'ın İmranlı ilçesine bağlı Han köyünde dünyaya geldi. Süleyman ve Hacıhanım Gültekin'in üçüncü çocuğudur. Gültekin 6 yaşında iken bağlama çalmaya başladı. Girdiği Kadıköy Maarif Koleji ve Anadolu Lisesini yarıda bırakarak müzik hayatına başladı. Aynı zamanda siyasi bir kişiliğe de sahip olan Gültekin, İşçi Partisi üyesiydi. Sanatçı ilk resitalini Kadıköy Moda Sineması'nda verdi ve ilk albümü Gün Olaydıyı 16 yaşında çıkardı. Talip Özkan'ın öğrencisi oldu. 1989 yılında çıkardığı Gece ile Gündüz Arasında adlı albümü ile sadece sesi ile değil bağlama ve şelpe tekniğiyle de dikkatleri çekti. Çok sayıda sanatçının albümüne müzik yönetmeni olarak imza atmıştır. 1991'de Rüzgarın Kanatlarında adlı bir albüm daha çıkarmıştır. Uluslararası festivallerde Türkiye'yi temsil eden Hasret Gültekin, 1991'de Yeter Gültekin'le evlendi. Bilimsel sosyalizmi benimsedi; önce Sosyalist Parti'nin, bu parti kapatılınca da İşçi Partisi'nin üyesi oldu. Pir Sultan Abdal Kültür Festivali'ne katılmak üzere gittiği Sivas'ta konakladığı Madımak Oteli'nin kundaklanması sonucu yaşanan katliamda 34 kişiyle birlikte yaşamını yitirdi. Bir buçuk ay sonra 13 Eylül 1993'te Roni Hasret adı verilen bir oğlu oldu. Ölümünün ardından Kalan Müzik tarafından Seçmeler adlı bir toplama albümü ve 1993 yılında Yunan rembetiko grubu Prosechos ile birlikte verdiği Ege'nin İki Yakası adlı konserdeki bazı şarkılardan oluşan ve aynı adı taşıyan albüm Hasret Gültekin Kültür ve Sanat Merkezi tarafından yayımlandı. Kariyeri Çocukluk zamanları İstanbul'da geçmiştir. 6 yaşında bağlama çalmaya ve çok sürmeden üretmeye başlar. Müzik her zaman için her şeyden daha önemlidir. Hatta müzik dışında akla gelebilecek hemen her şey ikinci plandadır. Kadıköy Anadolu Lisesini yarıda bırakmak zorunda kalmasının temelinde de yine aynı sebep yatmaktadır. Onun için sık sık okuldan kaçıp yanına gittiği Haydar Acardan Deli Derviş'i dinlemek daha önemlidir. Böyle yoğurur kendini adım adım böyle geliştirir ve yine o dönem "Dağlar Atamadım Sevdamı" ve "Sen Benim Başıma" gibi birbirinden önemli eserlerini üretir. 1987 yılında henüz 16 yaşında Gün Olaydı adını verdiği ilk albümünü çıkarır. Yine aynı gün albümü çıkan Lütfü Gültekin'le tesadüf eseri tanışırlar ve sağlam dost olurlar. Aynı yıl ilk resitalini de verir ve kendisi için aşılması zor basamakları aşmaya başlar. Ertesi yıl 1988 senesinde üç müzisyen dostunun daha yer aldığı Dostlar Muhabbeti albümünün yönetmenliğini üstlenir ve sazlarını çalar. Diğer sanatçıların albümlerini yönetme serüveninin de başladığı bir süreçtir. Devamı yine özellikle de Almanya'daki Netses firması bünyesinde önemli ozanlara ve daha birçok sanatçıya çaldığı albümlerle kendini geliştirir. Haydar Acar'dan, Talip Özkan'a, Musa Eroğlu'ndan, Arif Sağ'a birçok ustadan etkilenmiştir. Tar, kabak kemane, davul ve zurna gibi her türlü enstrümanı çalmaktadır. Bilim adamlarının bilimle yaptığını o müziğiyle yapar çoğu zaman. İnsanların eşit, özgür ve kardeşçe yaşaması ilkesi hayat felsefesidir. Kürtçe ve Kürtçe müziğinin söylenmesinin yasak olduğu bir dönemde ince zekâsıyla bu yasağı delip Newroz adlı albüm serisini hazırlamıştır. Bu çalışmalarıyla birbirine yakın bir süreçte hazırladığı ikinci solo albümü Gece ile Gündüz Arasında ise onun ileride Bağlama Devrimcisi olarak anılmasına vesile olan bir yeniliği beraberinde getirir. Kopuz ve ruzba'nın icadı kadar eski olan el ile çalma tekniğine farklı bir boyut kazandırıp albümdeki deyişleri bu teknikle sunar ve o döneme dek eşine pek rastlanmayan tezene bırakma cesaretini de yine Hasret Gültekin tereddüt etmeden gösterir. Sonraki süreçte ise Şelpe tekniğinin daha çok üstüne gider ve daha önceleri Zülfü Livaneli ve Arif Sağ'ın da denemeler yaptığı bağlama klavyesinde sistematik şelpe çalmaya büyük katkılar sunar. O yaşta biri biri için ancak dile kolaydır Hasret Gültekin için söylenenler. Hollanda Kültür Bakanlığı'nın daveti üzerine gittiği Genç Türküler festivalinde Türkiye'yi temsil etmiştir. 1991 yılında ise kendi tabiriyle ilerici müzik adını verdiği müziğinin zirvesi olan Rüzgarın Kanatları adını verdiği albümünü dinleyicilerine sunduğu dönemdir. Albüm, Hasret Gültekin'in ilerici müziğinin yanı sıra "Derman Sendedir", "Çeke Çeke", "Yaralı Ceylan" gibi eserlere yaptığı yeni düzenleme ve introlardan, ezgilerde kullanılmış çok sesliliğe, yıllardır alışılagelmiş deyiş yapısını deyişlerin ana hatlarını, özünü bozmadan batı müziği ve ritmleriyle bir araya getirmesine dek halk müziği adına bir devrim niteliği taşır ki bugün dahi benzerine zor rastlanır bir çalışmadır. O artık yaşına yönelik tabuları çoktan yıkmıştır yaptığı ve yapmakta olduğu birbirinden önemli çalışmalarla. Arif Sağ'dan Emekçi'ye birçok ustanın yer aldığı 1992 yılında yapımı Türküler Yalan Söylemez albümünde ustalarla beraber yer alması ya da o güne dek ancak kulislerde ve özel sohbetlerde bir araya geldiği Musa Eroğlu gibi ustalarla aynı sahneyi paylaşmaya başlaması özellikle de ustaların gözünde Hasret’in bu kulvarda rüştünü ispat etmesinin en önemli göstergesidir. Avrupa'da ve Türkiye'de verdiği sayısız konserlerin birbirini izlediği, Enel Hakk adını verdiği yeni albüm çalışmalarına başladığı bir dönemde Pir Sultan Abdal Şenlikleri için gittiği Sivas'ta son konserlerini verdi ve Madımak Oteli'nin yakılması ve katliamın büyümesi sonucu beraberindeki diğer 32 aydınla 2 Temmuz 1993 günü hayatını kaybetti. Öldükten sonra adına birçok saygı albümü ve toplama albümler çıkarıldı. 1995 yılında Rüzgarın Kanatlarında albümü tekrar piyasaya sürüldü ve albümün kapağında Yobaz Katliamı Şehidi yazısı eklendi. Türkiye'nin en iyi bağlama çalan sanatçısı olduğu söylenilmektedir ve genç yaşta hayatını kaybetmesine rağmen Alevi kültürünün en tanındık isimlerindendir. Ölümü Pir Sultan Abdal Şenlikleri kapsamında, pek çok sanatçı ve fikir insanı dönemin Sivas valisi Ahmet Karabilgin'in özel davetlisi olarak bu kente geldi. Kültür Merkezi içindeki karşıt grupla çıkan taşlı sopalı çatışma, polis tarafından fazla büyümeden, zor kullanılarak önlendi. Binlerce kişiden oluşan karşıt grup, Kültür Merkezinden yeniden Hükûmet Meydanı'na geldi. Hükûmet Konağını taşlamaya ve slogan atmaya başlayan grup ardından Madımak Oteli civarına ulaşarak, slogan atmaya devam etti. Grup önce Madımak Oteli önündeki araçları ateşe verdi ve oteli taşladı. Madımak Oteli tutuşturulan perdeler ve alt katta bulunan eşyalarla birlikte yakıldı. Otele sığınmış olan kişilerden, aralarında Asım Bezirci, Nesimi Çimen, Muhlis Akarsu, Metin Altıok ve Hasret Gültekin'in de bulunduğu 35 kişi yanarak veya dumandan boğularak yaşamını yitirdi. Aralarında Aziz Nesin'in de bulunduğu 51 kişi de olaylardan kendi olanaklarıyla, ağır yaralarla kurtuldu. İtfaiye merdiveniyle kurtarılmaya çalışılan Aziz Nesin, merdivendeki görevli tarafından darp edilip, merdivenden itfaiye aracı etrafında toplanan karşıt görüşlü kalabalığa doğru itildi. Başından yaralanan Aziz Nesin'i linç girişiminden araya giren polisler kurtardı. Yaralılar, polis arabalarıyla Tıp Fakültesi Hastanesi'ne götürüldü. Olaylar sonucunda 33 konuk, 2 otel görevlisi ve 2 gösterici yaşamını yitirdi. Akşam saatlerinde valilikçe ilan edilen ”2 günlük sokağa çıkma yasağı” ile birlikte, güvenlik güçleri şehirde tam bir hakimiyet sağlayabildi. Diskografi Solo albümleri Gün Olaydı (1987) Gece İle Gündüz Arasında (1989) Rüzgarın Kanatlarında (1991) Yer aldığı albümler Dostlar Muhabbeti (1988) Newroz I (1990) Newroz II (1992) Türküler Yalan Söylemez (1990) Katkıda bulunduğu albümler Abuzer Karakoç - Alvar Deyişleri (Yönetmen-Bağlama) Nurşani - Sen Sebep Oldun (Yönetmen - Bağlama) Efkari - Sevgi Üretir Öfke Tüketir (Yönetmen - Bağlama) Emekçi - Güle Barut Serdin Mi (Yönetmen - Bağlama) Baki Pınar - Süleyman Düzgün - Yüreğimizdeki Tutku (Yönetmen - Bağlama) Lütfü Gültekin - Aydınlıkta Uyandırın ve Hasretim Hasret Albümleri (Yönetmen - Bağlama) Güler Duman - Gül Yüzlü Sevdiğim (Bağlama ve Şelpesiyle dört esere katkı sunmuştur.) Gani Nar - Yaşam (Yönetmen - Bağlama) Hozan Şahin - Wui Daye Lemın (Yönetmen - Bağlama) Hayrettin Cançağlar - Özgürlüğün Çığırında (Yönetmen - Bağlama) Mustafa Küçük - Yaralı Keklik (Cura) Canan Başkaya - Merhamet Kıl (Cura) İhsan Güneş - Karayılan (Yönetmen-Bağlama) Necla Saygılı - Derman Sendedir (Yönetmen-Bağlama) Rahmi Saltuk - Hoy Nare (Yönetmen-Bağlama) Şiwan Perwer - Krivo ve Destan (Süpervizor) Nuray Hafiftaş - Atılmaz Sevda (Vokal) Yılmaz Çelik - Demmi Demmi (Yönetmen-Bağlama) Nazım Tanca-Kızılkale ve Mayısın Gülleri (Yönetmen-Bağlama) Kaynakça Dış bağlantılar hasretgultekin.com Hasret Gültekin'in anısına açılan hayran sitesi 1971 doğumlular İmranlı doğumlular Sivas doğumlu müzisyenler Esen Müzik sanatçıları Raks Müzik sanatçıları 1993 yılında ölenler Kürt asıllı Türkler Alevi ozanları Türk halk ozanları Türk halk şairleri 20. yüzyıl Türk bestecileri Türk bağlamacılar Kadıköy Anadolu Lisesinde öğrenim görenler Kürt asıllı Türk müzisyenler Türk erkek şarkıcı-şarkı yazarları Türk halk müziği ses sanatçıları Türk halk müziği sanatçıları Karşıyaka Mezarlığı'na defnedilenler Kürt Aleviler Yanarak ölenler Türk söz yazarları Madımak Katliamı kurbanları
2143
https://tr.wikipedia.org/wiki/3%20Temmuz
3 Temmuz
Olaylar 1243 - Anadolu Selçuklu Devleti'nin Moğol İmparatorluğu'na yenilmesiyle ve Moğol tabiiyetine girmesiyle sonuçlanan Kösedağ Savaşı gerçekleşti. 1250 - Fransa Kralı IX. Louis, 7. Haçlı seferi sırasında Mısır'da Memluk Hükümdarı Baybars tarafından esir alındı. 1439 - Altın Orda Hanı Uluğ Muhammed Han tarafından gerçekleştirilen Moskova Kuşatması başladı. 1462 - Midilli, Osmanlılar tarafından alındı. 1767 - Norveç'in en eski gazetesi Adresseavisen yayımlanmaya başladı. Bu gazete hâlen çıkmaktadır. 1778 - Prusya, Avusturya'ya savaş ilan etti. 1890 - Idaho, Amerika Birleşik Devletleri'nin 43. eyaleti oldu. 1905 - Rusya'da askerler genel greve giden altı binden fazla işçiyi öldürdü. 1908 - Kolağası Resneli Niyazi Bey, İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin de onayı ile Makedonya'da Ohri yakınındaki dağlara çıkarak, II. Meşrutiyet'in ilanına yol açan ayaklanmanın lideri oldu. 1928 - Londra'da ilk renkli televizyon yayını gerçekleşti. 1938 - Buharlı tren hız rekoru Birleşik Krallık'ta kırıldı: 203 km/saat. 1938 - Türkiye ile Fransa arasında Antakya’da Türk-Fransız Askerî Antlaşması imzalandı. Hatay'ın toprak bütünlüğünü korumak ve yapılacak olan seçimlerin sayım ve denetimini sağlamak için 2500 Türk ve 2500 Fransız askerî görevlendirildi. Türk askerî birlikleri 5 Temmuz’da Hatay’a girdi. 1944 - II. Dünya Savaşı: Minsk, Sovyet Birlikleri'nce Nazilerden geri alındı. 1969 - Türkiye'deki Amerika Birleşik Devletleri üslerinin mülkiyeti Türkiye'ye geçti. 1970 - Birleşik Krallık'a ait bir yolcu uçağı, İspanya'nın Barselona kentinin kuzeyindeki dağlık bölgede düştü: 113 kişi öldü. 1976 - İsrail komandoları düzenledikleri operasyonla, kaçırıldıktan sonra Uganda'nın Entebbe şehrindeki Entebbe Uluslararası Havalimanı'nda bekletilen bir uçaktaki 105 rehineyi kurtardılar. 1988 - İstanbul'da Fatih Sultan Mehmet Köprüsü açıldı. 1988 - Amerika Birleşik Devletleri'ne ait bir savaş gemisinin açtığı ateş sonucu Iran Air'e ait bir yolcu uçağı Basra Körfezi üzerinde düştü: 290 kişi öldü. 1991 - Çeçenistan Cumhuriyeti ilan edildi. 1994 - Teksas'ta trafik tarihinde en ölümcül gün: Çeşitli kazalarda 46 kişi öldü. 2001 - Tupolev TU-154 tipi bir yolcu uçağı, İrkutsk-Rusya'ya inmek üzere olduğu sırada düştü: 145 kişi öldü. 2004 - Bangkok'ta metro sistemi devreye girdi. 2005 - İspanya'da eşcinsel evlilik yasası yürürlüğe girdi. 2006 - adlı asteroid, Dünya'nın 432.308 km yakınından geçti. 2011 - Türk futbolu şike davası başladı. 2013 - Mısır'da darbe: Abdülfettah el Sisi komutasındaki Mısır Silahlı Kuvvetleri yönetime el koydu. Doğumlar 321 - I. Valentinianus, 364 yılından ölümüne kadar Roma İmparatoruydu (ö. 375) 1423 - XI. Louis, Fransa Kralı (ö. 1483) 1442 - Go-Tsuchimikado, Japonya'nın geleneksel veraset düzenine göre 103. imparatorudur (ö. 1500) 1530 - Claude Fauchet, Fransız tarihçi (ö. 1601) 1534 - Myeongjong, Joseon Krallığı'nın 13. kralıdır (ö. 1567) 1683 - Edward Young, İngiliz şair (ö. 1765) 1823 - Ahmed Vefik Paşa, Osmanlı devlet adamı, diplomat, çevirmen ve oyun yazarı (ö. 1891) 1852 - Theodore Robinson, Amerikalı ressam (ö. 1896) 1854 - Leoš Janáček, Çek besteci (ö. 1928) 1860 - Charlotte Perkins Gilman, Amerikalı yazar, kadın hareketi öncüsü ve feminist teorisyen (ö. 1935) 1875 - Fehime Sultan, Osmanlı Sultanı V. Murad’ın kızı (ö. 1929) 1883 - Franz Kafka, Alman yazar (ö. 1924) 1900 - Alessandro Blasetti, İtalyan yönetmen (ö. 1987) 1904 - Lauri Virtanen, Finlandiyalı atlet (ö. 1982) 1906 - George Sanders, İngiliz aktör (ö. 1972) 1926 - Pierre Drai, Fransız hakim (ö. 2013) 1927 - Ken Russell, İngiliz film yönetmeni (ö. 2011) 1928 - Orhan Günşiray, Türk sinema sanatçısı (ö. 2008) 1930 - Antonio Cubillo, İspanyol avukat, politikacı ve aktivist (ö. 2012) 1940 - Oya Baydar, Türk yazar, gazeteci ve sosyolog 1942 - Eddy Mitchell, Fransız şarkıcı ve aktör 1946 - Leszek Miller, Polonyalı solcu siyasetçi 1947 - Adrian Bird, İngiliz profesör 1949 - Elizabeth Edwards, Amerikalı politikacı, aktivist ve yazar (ö.2010) 1951 - Jean-Claude Duvalier, Haitili diktatör; bürokrat ve siyasetçi (ö. 2014) 1952 - Laura Branigan, Amerikalı şarkıcı (ö. 2004) 1959 - Kader Arif, Fransız sosyalist siyasetçi 1962 - Abdulkadir Yüksel, Türk eczacı ve siyasetçi (ö. 2017) 1962 - Hunter Tylo, Amerikalı oyuncu 1962 - Tom Cruise, Amerikalı oyuncu ve Altın Küre ödülü sahibi 1963 - Tracey Emin, Çingene ve Kıbrıs Türkü kökenli Britanyalı ressam 1964 - Joanne Harris, İngiliz yazar 1964 - Yeardley Smith, Emmy Ödülü sahibi Amerikalı oyuncu, yazar, ressam ve seslendirme sanatçısı 1968 - Ramush Haradinaj, Arnavut kökenli Kosovalı siyasetçi 1969 - Gedeon Burkhard, Alman oyuncu 1969 - Shawnee Smith, Amerikalı oyuncu ve şarkıcı 1970 - Audra McDonald, Amerikalı aktris ve şarkıcı 1970 - Aşkın Nur Yengi, Türk şarkıcı 1971 - Julian Assange, Avustralyalı bilgisayar programcısı ve Wikileaks adlı internet sitesinin editörü ve basın sözcüsü 1971 - Benedict Wong, İngiliz aktör 1973 - Jorge Andrés Boero, Arjantinli motosiklet yarışçısı (ö. 2012) 1973 - Patrick Wilson, Amerikalı sinema, tiyatro oyuncusu ve şarkıcı 1974 - Stephan Luca, Alman oyuncu 1976 - Hilal Cebeci, Türk şarkıcı, sunucu ve oyuncu 1979 - Ludivine Sagnier, Fransız oyuncu ve manken 1980 - Olivia Munn, Amerikalı oyuncu ve model 1980 - Roland Mark Schoeman, Güney Afrikalı yüzücü 1984 - Leyla Aliyeva, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in kızı 1984 - Corey Sevier, Kanada'lı oyuncu 1986 - Oscar Ustari, Arjantinli futbolcu 1986 - Oriol Riera Magem, İspanyol futbolcu 1987 - Mariano Trípodi, Arjantinli futbolcu 1987 - Sebastian Vettel, Alman Formula 1 pilotu 1988 - Winston Wiremu Reid, Danimarkalı-Yeni Zelandalı futbolcudur 1988 - James Troisi, Avustralyalı orta saha futbolcusu 1990 - Lucas Mendes, Brezilyalı futbolcudur 1991 - Anastasia Pavlyuchenkova, Rus tenisçi 1993 - Kerem Demirbay, Türk asıllı Alman millî futbolcu Ölümler MÖ 362 - Epaminondos, Thebaili general (d. MÖ 418) MÖ 187 - III. Antiohos, Seleukos İmparatorluğu'nun 6. Hükümdarı (d. yaklaşık MÖ 241) 683 - II. Leo, 17 Ağustos 682'den 28 Haziran 683 tarihine kadar Papalık yapmıştır (d. 611) 1503 - Pierre d'Aubusson, Rodos Şövalyelerinin liderlerindendir (d. 1423) 1642 - Marie de 'Medici, Fransa Kralı IV. Henri'nin ikinci eşi (d. 1575) 1863 - Thaóyate Dúta, Dakota Siyularından Bdewákhathuŋwaŋ boyunun reisi (d. 1810) 1881 - Hoca Tahsin Efendi, Osmanlı bilim insanı ve düşünür (d. 1811) 1904 - Theodor Herzl, Avusturyalı gazeteci ve Siyonizmin kurucusu (d. 1860) 1918 - V. Mehmet, Osmanlı'nın 35. Padişahı (d. 1844) 1934 - Henry (Mecklenburg-Schwerin dükü), Hollanda Kraliçesi Wilhelmina'nın eşi olarak Hollanda konsort prensi (d. 1876) 1935 - André Citroën, Fransız mühendis ve sanayici (Fransız otomobil endüstrisi öncülerinden) (d. 1878) 1941 - Kâzım Dirik, Türk asker ve siyasetçi (d. 1880) 1946 - Muzaffer Tayyip Uslu, Türk şair (d. 1922) 1951 - Tadeusz Borowski, Polonyalı şair ve yazar (d. 1922) 1969 - Brian Jones, İngiliz rock müzisyeni ve Rolling Stones grubu kurucularından (d. 1942) 1971 - Jim Morrison, Amerikalı şarkıcı ve The Doors grubunun solisti (d. 1943) 1972 - Hasan Ali Ediz, Türk gazeteci ve çevirmen (d. 1904) 1986 - Rudy Vallee, Amerikalı şarkıcı (d. 1901) 2000 - Kemal Sunal, Türk sinema oyuncusu (d. 1944) 2004 - Andriyan Nikolayev, Çuvaş kökenli Sovyet kozmonotu (d. 1929) 2005 - Alberto Lattuada, İtalyan film yönetmeni (d. 1914) 2012 - Andy Griffith, Amerikalı oyuncu, yapımcı, yönetmen, yazar, müzisyen, şarkıcı ve eğitimci (d. 1926) 2013 - Radu Vasile, Rumen politikacı, tarihçi ve şair (d. 1942) 2015 - Amanda Peterson, Amerikalı oyuncu (d. 1971) 2015 - Jacques Sernas, Litvanya doğumlu Fransız oyunucu (d. 1925) 2016 - Noel Neill, Amerikalı dizi, sinema ve televizyon oyuncusu (d. 1920) 2017 - Spencer Johnson, Amerikalı yazar (d. 1938) 2017 - Joseph Robinson, İngiliz oyuncu ve dublör (d. 1927) 2017 - Rudy Rotta, İtalyan blues müzisyeni ve gitaristi (d. 1950) 2017 - Solvi Stubing, Alman oyuncu (d. 1941) 2017 - Paolo Villaggio, İtalyan oyuncu, seslendirme sanatçısı, yazar, yönetmen ve komedyen (d. 1932) 2018 - Takahiro Satō, Japon manga sanatçısı ve yazar (d. 1977) 2019 - Sudarshan Agarwal, Hint siyasetçi (d. 1931) 2019 - Perro Aguayo, Meksikalı profesyonel güreşçi (d. 1946) 2019 - Koldo Aguirre, İspanyol eski profesyonel futbolcu ve teknik direktör (d. 1939) 2019 - Basant Kumar Birla, Hint hayırsever, iş insanı (d. 1921) 2019 - Arte Johnson, Amerikalı komedyen, dublaj sanatçısı ve oyuncu (d. 1929) 2019 - Küçük İskender, Türk şair, eleştirmen ve oyuncu (d. 1964) 2020 - Ejike Obumneme Aghanya, Nijeryalı rütbeli asker ve elektrik mühendisi (d. 1932) 2020 - Earl Cameron, Bermuda doğumlu İngiliz aktör (d. 1917) 2020 - Scott Erskine, Amerikalı seri katil (d. 1962) 2021 - John Siffy Mirin, Papua doğumlu Endonezyalı siyasetçi (d. 1978) 2021 - Rachmawati Sukarnoputri, Endonezyalı siyasetçi ve hukukçu (d. 1950) 2022 - Leonard Casey, eski İngiliz profesyonel futbolcudur (d. 1931) 2022 - Robert Floyd Curl, Jr., Amerikalı kimyager ve Nobel Kimya Ödülü sahibi (d. 1933) 2022 - Barry Ronge, Güney Afrikalı gazeteci, yazar, yayıncı, film eleştirmeni ve öykücü (d. 1947) 2022 - Sergey Sosnovski, Sovyet-Rus aktör (d. 1955) Tatiller ve özel günler Dünya Komşular Günü (2009) Fırtına : Sam Yelleri : 3 Temmuz'da başlayıp 23 Ağustos'ta biten fırtınalar. 0703 03
2144
https://tr.wikipedia.org/wiki/4%20Temmuz
4 Temmuz
Olaylar 1054 - SN 1054 adlı süpernova, Çinliler, Japonlar, İranlılar, Araplar ve Amerikan yerlileri tarafından gözlemlendi. Boğa takımyıldızı yakınında bulunan ve Yengeç Bulutsusu'nun kalıntılarından oluşan bu gök olayı aylarca gün ışığında bile görülebilmiştir. 1187 - Hıttin Muharebesi: Selahaddin Eyyubi, Haçlıları Hıttin'de tam bir bozguna uğrattı. 1776 - Amerikan Bağımsızlık Bildirisi; Amerikan Kongresi, Büyük Britanya'dan bağımsızlığını ilan etti. ABD'nin kuruluş günü olarak kutlanmaktadır. 1802 - Amerika Birleşik Devletleri Askeri Akademisi, New York eyaletinde yer alan West Point şehrinde açıldı. 1810 - Fransa, Amsterdam'ı işgal etti. 1826 - Amerika Birleşik Devletleri'nin ikinci (John Adams) ve üçüncü Başkanı (Thomas Jefferson) aynı günde öldü. 1827 - New York'ta kölelik yasaklandı. 1865 - Lewis Carroll'un Alis Harikalar Diyarında adlı romanı yayımlandı. 1898 - Pehlivan Koca Yusuf, ABD dönüşünde, 'La Burgogne' adlı geminin Atlas Okyanusu'nda batması sonucu yaşamını yitirdi. 1918 - Osmanlı Padişahı VI. Mehmet tahta çıktı. 1918 - Bolşevikler, Rus Çarı II. Nikolas'ı ve ailesini öldürdüler. 1921 - Karamürsel düşman işgalinden kurtuldu. 1924 - Antalya düşman işgalinden kurtuldu. 1932 - İçişleri Bakanı Şükrü Kaya, otomobiliyle Ankara'dan İstanbul'a giden ilk kişi oldu. 1932 - Amerikalı gangster Al Capone, 11 yıl hapis cezasına çarptırıldı. 1934 - Macar fizikçi Leo Szilard, ileride atom bombasının yapımında kullanılacak olan 'zincirleme reaksiyon' modelinin patentini aldı. 1946 - Ankara Üniversitesi kuruldu. 1946 - Amerika Birleşik Devletleri, 381 yıl süren ve neredeyse kesintisiz bir sömürge yönetiminden sonra Filipinler'in bağımsızlığını tanıdı. 1948 - Türkiye - Amerika Birleşik Devletleri İktisadi İşbirliği Anlaşması imzalandı. 1954 - İstanbul Dolmabahçe Stadı'nda kadınlar arası futbol maçı yapıldı. 1959 - Alaska'nın 49. eyalet olarak Amerika Birleşik Devletleri'ne katılmasından sonra, 49 yıldızlı yeni bayrak, Pensilvanya eyaletinin Philadelphia şehrinde yurttaşlara tanıtıldı. 1960 - Hawai'nin 50. eyalet olarak Amerika Birleşik Devletleri'ne katılmasından sonra 50 yıldızlı bugünkü bayrak, Pensilvanya eyaletinin Philadelphia şehrinde yurttaşlara tanıtıldı. 49. yıldızlı bayrak daha 1 yıl önce bugün kabul edilmişti. 1968 - İşçiler, İstanbul Kazlıçeşme'deki Derby Lastik Fabrikasını işgal etti. İşgal 5 gün sürdü. 1981 - Uluslararası 9. İstanbul Film Festivali'ne katılan Sovyet Bolşoy Balesi Topluluğu'ndan balerin Galina Çursina, Amerikan Konsolosluğu'ndan sığınma isteğinde bulundu. 1982 - Lübnan'da dört İranlı diplomat kaçırıldı. 1987 - Eski Gestapo şefi "Lyon kasabı" lakaplı Klaus Barbie, Fransa'daki yargılanmasının sonunda müebbet hapse mahkûm oldu. 1994 - Türkiye'nin Atina Büyük Elçiliği Müsteşarı Ömer Haluk Sipahioğlu, Atina'da uğradığı silahlı saldırı sonucu öldü. Suikastı, 17 Kasım Örgütü üstlendi. 1995 - Türk Silahlı Kuvvetleri, PKK'ya karşı sınır ötesi "Ejder Operasyonu"nu başlattı. 1996 - Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi, Halkın Demokrasi Partisi (HADEP) Genel Başkanı Murat Bozlak ve 39 parti yöneticisini tutukladı. 1997 - NASA'nın gönderdiği "Pathfinder" adlı araştırma robotu, Mars'ın yüzeyine indi. 1997 - Ankara 1 Numaralı DGM'de görülen "Sivas Katliamı" davasında Savcı, 38 sanık için idam istedi. 2003 - Kuzey Irak'ta Çuval olayı (veya Çuval hadisesi, İngilizcede: "The Hood event") meydana geldi ve Türkiye kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. 2007 - Şarkıcı ve oyuncu Barış Akarsu, geçirdiği trafik kazasında ağır yaralandı ve 5 gün komada kalıp hayatını kaybetti. 2012 - Tanrı parçacığı keşfedildi. 2019 - ABD'nin Kaliforniya eyaletinde 7,1 şiddetinde deprem meydana geldi. Yangınlara ve bina hasarlarına sebep olan depremde can kaybı olmadı. Doğumlar 1330 - Ashikaga Yoshiakira, Ashikaga şogunluğunun ikinci şogunu (ö. 1367) 1546 - III. Murat, Osmanlı'nın 12. Padişahı (ö. 1595) 1799 - I. Oscar, İsveç ve Norveç kralı (ö. 1859) 1804 - Nathaniel Hawthorne, Amerikalı yazar (ö. 1864) 1807 - Giuseppe Garibaldi, İtalyan kahraman (ö. 1882) 1822 - Eugène Guillaume, Fransız heykeltıraş (ö. 1905) 1826 - Stephen Foster, Amerikalı müzisyen ve söz yazarı (ö. 1864) 1868 - Henrietta Swan Leavitt, Amerikalı astronom (ö. 1921) 1872 - Calvin Coolidge, ABD'nin 30. Başkanı (ö. 1933) 1891 - Georges Duthuit, Fransız sanat eleştirmeni ve yazar (ö. 1973) 1896 - Mao Dun, Çinli yazar (ö. 1981) 1900 - Robert Desnos, Fransız şair (ö. 1945) 1902 - Meyer Lansky, Amerikalı büyük bir organize suç figürü (ö. 1983) 1907 - Gordon Griffith, Amerikalı yönetmen (ö. 1958) 1910 - Robert K. Merton, Amerikalı sosyolog (ö. 2003) 1910 - Gloria Stuart, Amerikalı oyuncu (ö. 2010) 1918 - Pauline Phillips, Amerikalı radyocu, yazar, mucit ve aktivist (ö. 2013) 1921 - Gérard Debreu, Fransız-Amerikalı matematikçi ve iktisatçı (ö. 2004) 1924 - Eva Marie Saint, Amerikalı Akademi Ödüllü sinema aktrisi 1926 - Alfredo Di Stéfano, Arjantinli futbolcu (ö. 2014) 1926 - Guillermo Arriaga Fernández, Meksikalı dansçı (ö. 2014) 1927 - Gina Lollobrigida, İtalyan sinema oyuncusu (ö. 2023) 1927 - Neil Simon, Amerikalı oyun yazarı (ö. 2018) 1928 - Giampiero Boniperti, İtalyan futbolcu ve Milletvekili 1931 - Stephen Boyd, Kuzey İrlanda doğumlu İngiliz aktör (ö. 1977) 1937 - Thomas Nagel, Amerikalı felsefeci 1937 - Sonja, 17 Ocak 1991'den beri Kral V. Harald'ın eşi ve Norveç kraliçesi 1938 - Bill Withers, Amerikalı şarkıcı (ö. 2020) 1939 - Ulf Dinkelspiel, İsveçli siyasetçi ve ekonomist (ö. 2017) 1942 - Floyd Little, Amerikalı profesyonel Amerikan futbolu oyuncusu (ö. 2021) 1945 - Percy Freeman, İngiliz futbolcu (ö. 2016) 1949 - Horst Seehofer, CSU'den Alman politikacı 1952 - Álvaro Uribe, Kolombiyalı politikacı ve 2002 ve 2010 yılları arasında Kolombiya Devlet Başkanı 1959 - Victoria Abril, İspanyol sinema oyuncusu ve şarkıcı 1961 - Ferenc Gyurcsány, Macaristan Başbakanı 1962 - Frédéric Auburtin, Fransız yönetmen 1964 - Edi Rama, Arnavut siyasetçi 1965 - Regina, Sloven şarkıcı 1965 - Tracy Letts, Amerikalı oyuncu ve oyun yazarı 1972 - Nina Badrić, Hırvat şarkıcı 1978 - Tansu Biçer, Türk tiyatro ve sinema oyuncusu 1981 - Froso Papaharalambus, Yunan şarkıcı 1981 - Tahar Rahim, Cezayir asıllı Fransız oyuncu 1983 - Isabeli Fontana, Brezilyalı süper model 1983 - Mossoró, Brezilyalı futbolcu 1984 - Jin Akashi, Japon aktör 1984 - Lee Je-hoon, Güney Koreli oyuncu 1985 - Eufrat Mai, Çek pornografik film oyuncusu 1986 - Ömer Faruk Aşık, Türk basketbolcu 1988 - Selçuk Balcı, Türk şarkıcı 1988 - Tarık Ündüz, Türk oyuncu 1990 - David Kross, Alman aktör 1990 - Fredo Santana, Amerikalı rap şarkıcısı (ö. 2018) 1990 - Naoki Yamada, Japon millî futbolcudur 1992 - Ángel Romero, Paraguaylı futbolcudur 1992 - Óscar Romero, Paraguaylı futbolcudur 1994 - Agnete Johnsen, Norveçli şarkıcı 1994 - Era Istrefi, Arnavut şarkıcı 1995 - Post Malone, Amerikalı şarkıcı 2003 - Polina Bogusevich, Rus şarkıcı ve söz yazarı Ölümler 943 - Taejo, Kore'de 10. ve 14. yüzyıllar arasında hüküm süren Goryeo Hanedanlığı'nın kurucusu (d. 877) 975 - Gwangjong, Goryeo Krallığı'nın dördüncü kralı (d. 925) 1187 - Renaud de Châtillon, İkinci Haçlı Seferi'ne hizmet etmiş, sonra Kutsal Topraklar'da kalmış şövalye (d. 1125) 1200 - Alâeddin Tekiş, 1172 ile 1200 döneminde Harezmşahlar devletinin hükümdarlığını yapmıştır (d. ?) 1429 - I. Carlo Tocco, 1411'den 1429'da ölümüne kadar hüküm süren Epir Despotu 1546 - Barbaros Hayreddin Paşa, Osmanlı denizcisi ve Kaptan-ı derya (d. 1478) 1603 - Philippe de Monte, Flaman besteci (d. 1521) 1742 - Guido Grandi, İtalyan Camaldol keşiş, filozof, ilahiyatçı, matematikçi ve mühendisti (d. 1671) 1761 - Samuel Richardson, İngiliz yazar ve basımcı (d. 1689) 1826 - John Adams, ABD'nin 2. Başkanı (d. 1735) 1826 - Thomas Jefferson, ABD'nin 3. Başkanı (d. 1743) 1831 - James Monroe, ABD'nin 5. Başkanı (d. 1758) 1848 - François-René de Chateaubriand, Fransız romancı ve politikacı (d. 1768) 1881 - Johan Vilhelm Snellman, Fin yazar ve devlet adamı (d. 1806) 1891 - Hannibal Hamlin, ABD'nin 15. başkan yardımcısı (d. 1809) 1898 - Koca Yusuf, Deliormanlı efsanevi Türk güreşçi (d. 1857) 1905 - Élisée Reclus, Fransız coğrafyacı, tarihçi, yazar, vejetaryen ve anarşist (d. 1830) 1910 - Giovanni Schiaparelli, İtalyan astronom (d. 1835) 1934 - Marie Curie, Polonya asıllı Fransız kimyager ve Nobel Fizik Ödülü, Nobel Kimya Ödülü sahibi (d. 1867) 1938 - Suzanne Lenglen, Fransız tenisçi (d. 1899) 1943 - Cevat Abbas Gürer, Türk asker, siyasetçi ve Mustafa Kemal Paşa’nın Başyaveri (d. 1887) 1943 - Władysław Sikorski, Polonyalı asker ve siyasetçi (d. 1881) 1946 - Othenio Abel, Avusturyalı paleontolojist ve evrim biyoloğu (d. 1875) 1963 - Bernard Freyberg, Britanyalı general (d. 1889) 1968 - Hermann-Bernhard Ramcke, Alman general ve yazar (d. 1889) 1979 - Theodora Kroeber, Amerikalı yazar ve antropolog (d. 1897) 1991 - Sabire Aydemir, Türk veteriner hekim (d. 1910) 1992 - Astor Piazzola, Arjantinli besteci ve bandoneon sanatçısı (d. 1921) 1995 - Eva Gabor, Macar-Amerikalı aktris, iş insanı ve şarkıcı (d. 1919) 1995 - Bob Ross, Amerikalı ressam ve televizyoncu (d. 1942) 1999 - Sevim Tuna, Türk ses sanatçısı (d. 1934) 2003 - Ahmet Orhan Arda, Türk yüksek mimar ve Anıtkabir mimarlarından (d. 1911) 2003 - André Claveau, Fransız şarkıcı ve oyuncu (d. 1911) 2003 - Barry White, Amerikalı şarkıcı (d. 1944) 2003 - Tomris Uyar, Türk öykü yazarı ve çevirmen (d. 1941) 2007 - Barış Akarsu, Türk pop ve rock müzik şarkıcısı ve TV dizisi oyuncusu (d. 1979) 2008 - Ali Yaramancı, Türk asker, mühendis ve bilim insanı (d. 1917) 2008 - Evelyn Keyes, Amerikalı aktris (d. 1916) 2009 - Brenda Joyce, Amerikalı aktris (d. 1917) 2009 - Kurtuluş Türkgüven, Türk müzisyen (d. 1954) 2010 - Füsun Akatlı, Türk eleştirmen, yazar ve öğretim üyesi (d. 1944) 2010 - Muhammed Hüseyin Fadlallah, Lübnanlı Müslüman din adamı (d. 1935) 2011 - Otto von Habsburg, ayrıca Avusturya Arşidükü Otto kraliyet ismiyle de bilinir (d. 1913) 2011 - Pablo McNeil, Jamaikalı eski kısa mesafe koşucusu ve şimdilerde kısa mesafe koşu antrenörü (d. 1939) 2013 - Bernie Nolan, İrlandalı şarkıcı ve aktris (d. 1960) 2015 - Daniel Quinn, Amerikalı oyuncu (d. 1956) 2016 - Abbas Kiyarüstemi, İranlı yönetmen, senarist ve yapımcı (d. 1940) 2016 - Halis Bütünley, Türk müzisyen (d. 1956) 2017 - Hakan Balamir, Türk sinema oyuncusu (d. 1945) 2018 - Georges-Emmanuel Clancier, Fransız gazeteci, şair ve romancı (d. 1914) 2018 - Ernst W. Hamburger, Alman-Brezilyalı fizikçi (d. 1933) 2019 - Chris Cline, Amerikalı milyarder sanayici, iş insanı ve hayırsever (d. 1958) 2019 - Eduardo Fajardo, İspanyol oyuncu (d. 1924) 2019 - Arturo Fernández Rodríguez, İspanyol oyuncu (d. 1929) 2019 - Pierre Lhomme, Fransız film ve görüntü yönetmeni, senarist (d. 1930) 2020 - Brandis Kemp, Amerikalı aktris (d. 1944) 2020 - Bhakti Charu Swami, Uluslararası Krishna Bilinci Derneği'nin (ISKCON) manevi lideri ve kurucusu AC Bhaktivedanta Swami Prabhupada'nın müridi (d. 1945) 2020 - Mary Twala, Güney Afrikalı aktris (d. 1939) 2021 - Roza Eldarova, Kumuk asıllı Sovyet ve Rus gazeteci, yazar ve siyasetçi (d. 1923) 2021 - Luminiţa Gheorghiu, Rumen aktris (d. 1949) 2021 - Richard Lewontin, Amerikan evrimsel biyolog ve genetikçi (d. 1929) 2022 - Janusz Kupcewicz, Polonyalı eski millî futbolcudur (d. 1955) 2022 - Kazuki Takahashi, Japon manga yazarı (d. 1961) Tatiller ve özel günler Afel (günöte) günü (Dünya'nın Güneş'e en uzak olduğu gün) Amerika Birleşik Devletleri Bağımsızlık Günü, Filipin-Amerikan Kardeşlik Günü, Kocaeli'nin ilçesi Karamürsel'in Kurtuluş Günü 0704 04
2145
https://tr.wikipedia.org/wiki/5%20Temmuz
5 Temmuz
Olaylar 1687 - Isaac Newton, Philosophiae Naturalis Principia Mathematica adlı eserini yayımladı. 1770 - Rus ve Osmanlı Donanmaları arasında Çeşme Muharebesi gerçekleşti. Rus Donanması, Osmanlı Donanması'nı tamamen yok etti. 1811 - Venezuela, İspanya'dan bağımsızlığını ilan etti. 1830 - Fransa, Cezayir'i işgal etti. 1921 - İtalyan Birlikleri, Antalya'dan tamamen çekildi. 1924 - VIII. Olimpiyat Oyunları, Paris'te başladı. 42 ülkenin katıldığı Olimpiyat Oyunları'na; Almanya, Fransa ile ilgili sorunları nedeniyle katılmadı. 1932 - Portekiz'de faşist rejimin başkanlığına Antonio de Oliveria Salazar getirildi. 1938 - Türk Birlikleri Hatay'a girdi. Fransızların 1936'da ilan ettiği sıkıyönetim kaldırıldı. 1940 - II. Dünya Savaşı: Birleşik Krallık ve Vichy Fransası, karşılıklı olarak diplomatik ilişkilerini kestiler. 1941 - II. Dünya Savaşı: Alman Birlikleri, Dinyeper Nehri'ne ulaştılar. 1946 - Fransız modacı Louis Réard, Paris'te "Bikini" adını verdiği iki parçalı mayoyu tanıttı. Mayonun adı, ABD'nin atom bombası denemeleri yaptığı Pasifik'teki Bikini Adası'ndan geliyordu. 1950 - Kore Savaşı: Amerika Birleşik Devletleri ve Kuzey Kore Birlikleri arasındaki ilk çarpışmalar. 1954 - BBC, ilk televizyon haber bültenini yayınladı. 1954 - Elvis Presley, ilk şarkı kaydını gerçekleştirdi. 1962 - Cezayir, Fransa'dan bağımsızlığını ilan etti. 1971 - Amerika Birleşik Devletleri'nde oy verme yaşı, 21'den 18'e düşürüldü. 1977 - Pakistan Genelkurmay Başkanı Ziya ül Hak darbe yaptı; Başbakan Zülfikar Ali Butto tutuklandı. 1989 - İran-Kontra Skandalı: Oliver North, 3 yıl hapis, 2 yıl gözetim, 150.000 dolar para cezası ve 1200 saat gönüllü kamu hizmeti ile cezalandırıldı. 1989 - Televizyon dizisi Seinfeldin ilk bölümü yayımlandı. 1996 - Dolly adı verilen bir koyun, bir erişkin hücreden klonlanmış ilk memeli oldu. 1998 - Japonya, Mars'a bir uzay aracı gönderdi ve uzay araştırmaları alanında, ABD ve Rusya'dan sonra üçüncü ülke oldu. 2006 - Kuzey Kore altı kısa ve orta ve bir uzun menzilli füze denemesi yaptı. 2020 - Dominik'te genel seçimler yapıldı. Doğumlar 1029 - Mûstensir, Fâtımî İmâmı ve Hâlifesi (ö. 1094) 1675 - Marry Walcott, Salem Cadı Mahkemeleri'nde tanık (ö. 1752) 1781 - Stamford Raffles, İngiliz sömürge yöneticisi ve Singapur'un kurucusu (ö. 1826) 1801 - David Farragut, Amerikan İç Savaşı sırasında Birleşik Devletler Donanması'nda bayrak subayıydı (ö. 1870) 1802 - Pavel Nahimov, Rus amiral (ö. 1855) 1805 - Robert FitzRoy, İngiliz meteorolog ve denizci (ö. 1865) 1810 - P. T. Barnum, Amerikalı iş insanı ve "Ringling Bros. and Barnum & Bailey" sirkinin kurucularından (ö. 1891) 1820 - William John Macquorn Rankine, İskoç mühendis, fizikçi ve matematikçi (ö. 1872) 1832 - Pavel Çistyakov, Rus ressam (ö. 1919) 1853 - Cecil Rhodes, İngiliz siyasetçi ve iş insanı (ö. 1902) 1857 - Clara Zetkin, Alman devrimci sosyalist politikacı ve kadın hakları savunucusu (ö. 1933) 1872 - Édouard Herriot, Fransız siyasetçi (ö. 1957) 1873 - Eugene Lindsay Opie, Amerikalı hekim ve patolog (ö. 1971) 1879 - Dwight F. Davis, Amerikalı tenis oyuncusu ve politikacı (ö. 1945) 1882 - Inayat Khan, Sufi müzisyen ve ruhani öğretmen (ö. 1927) 1885 - Blas Infante, İspanyol denemeci, noter ve politikacı (ö. 1936) 1885 - André Lhote, Fransız heykeltıraş, ressam, sanat eğitimcisi ve yazar (ö. 1962) 1886 - Willem Drees, Hollandalı siyasetçi (ö. 1988) 1888 - Herbert Spencer Gasser, Amerikalı fizyolog (ö. 1963) 1889 - Jean Cocteau, Fransız şair, romancı, ressam ve film yönetmeni (ö. 1963) 1898 - Yeoryos Grivas, Kıbrıslı Yunan asker (ö. 1974) 1891 - John Howard Northrop, Amerikalı kimyacı ve Nobel Kimya Ödülü sahibi (ö. 1987) 1904 - Ernst Mayr, Alman-Amerikan evrim biyoloğu (ö. 2005) 1910 - Georges Vedel, Fransız kamu hukuku profesörü (ö. 2002) 1911 - Georges Pompidou, Fransız politikacı (ö. 1974) 1918 - Zekeriya Muhiddin, Mısırlı asker ve devlet adamı (ö. 2012) 1921 - Viktor Kulikov, Kızıl Ordu'nun komutanlarından biri, Sovyetler Birliği Mareşali (ö. 2013) 1924 - János Starker, Macar müzisyen (ö. 2013) 1925 - Natuk Baytan, Türk senarist, oyuncu ve film yönetmeni (ö. 1986) 1925 - Jean Raspail, Fransız yazar, gezgin ve kâşif (ö. 2020) 1926 - Salvador Jorge Blanco, Dominik Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı (ö. 2010) 1928 - Pierre Mauroy, Fransa Başbakanı (ö. 2013) 1929 - Katherine Helmond, Amerikalı oyuncu (ö. 2019) 1932 - Gyula Horn, Macaristan Başbakanı (ö. 2013) 1936 - Shirley Knight, Amerikalı tiyatro, sinema ve dizi oyuncusudur (ö. 2020) 1936 - James Mirrlees, İskoç ekonomist. 1996 yılında William Vickrey ile birlikte Nobel Ekonomi Ödülü'nü kazanmıştır (ö. 2018) 1940 - Chuck Close, Amerikalı ressam (ö. 2021) 1941 - Epeli Nailatika, Fiji'nin eski Cumhurbaşkanı 1942 - Hannes Löhr, Alman futbolcu ve teknik direktör (ö. 2016) 1946 - Gerard 't Hooft, Hollandalı fizikçi ve Nobel Fizik Ödülü sahibi 1950 - Carlos Caszely, Şilili eski futbolcudur 1952 - Nesim Malki, Yahudi asıllı Türk iş insanı ve tefeci (ö. 1995) 1955 - Peter McNamara, Avustralyalı profesyonel tenis oyuncusu ve antrenör (ö. 2019) 1956 - Horacio Cartes, Paraguaylı devlet adamı 1956 - Ahn Ho-young, Güney Koreli diplomat 1957 - Cem Toker, Türk siyasetçi 1957 - Doug Wilson,''' Kanadalı profesyonel bir buz hokeyi oyuncusudur 1958 - Avigdor Liberman, İsrailli siyasetçi 1958 - Veronica Guerin, İrlandalı gazeteci (ö. 1996) 1960 - Pruitt Taylor Vince, Amerikan oyuncu 1963 - Edie Falco, Amerikalı kadın tiyatro, sinema ve dizi oyuncusu 1964 - Piotr Nowak, Polonyalı futbolcu 1965 - Kathryn Erbe, Amerikalı oyuncudur 1965 - Reha Özcan, Türk oyuncu 1966 - Gianfranco Zola, İtalyan futbolcu 1967 - Mustafa el-Kazımi, Iraklı siyasetçi 1967 - Steffen Wink, Alman oyuncu 1968 - Hedi Slimane, Fransız moda tasarımcısı ve fotoğrafçı 1968 - Michael Stuhlbarg, Amerikalı oyuncu 1968 - Susan Wojcicki, Polonyalı iş insanı 1969 - RZA, Amerikalı Grammy Ödüllü albüm yapımcısı, rapçi, yazar, oyuncu, senarist ve yönetmen 1973 - Marcus Allbäck, İsveçli eski millî futbolcu 1973 - Róisín Murphy, İrlandalı şarkıcı, söz yazarı ve yapımcı 1974 - Márcio Amoroso, Brezilyalı millî futbolcu 1975 - Ai Sugiyama, Japon profesyonel tenis oyuncusu 1975 - Hernan Crespo, Arjantinli futbolcu 1975 - Sebahat Tuncel, Kürt kökenli Türk siyasetçi 1976 - Nuno Gomes, Portekizli eski futbolcu 1976 - Çiğdem Can Rasna, Türk voleybolcu 1977 - Nicolas Kiefer, Alman tenis oyuncusu 1977 - Royce da 5'9", Amerikalı rapçi 1978 - İsmail YK, Türk şarkıcı 1979 - Amelie Mauresmo, Fransız tenis oyuncusu 1979 - Barış Çakmak, Türk sinema oyuncusu 1979 - Stiliyan Petrov, Bulgar futbolcu 1980 - David Rozehnal, Çek eski millî futbolcu 1980 - Tanem Sivar, Türk sunucu 1981 - Ryan Hansen, Amerikalı aktör ve komedyen 1982 - Tuba Büyüküstün, Türk dizi oyuncusu 1982 - Alberto Gilardino, İtalyan eski millî futbolcu 1986 - Eşkan Dijage, İranlı millî futbolcu 1986 - Piermario Morosini, İtalyan futbolcu (ö. 2012) 1987 - İlkin Tüfekçi, Türk sinema ve dizi oyuncusu 1988 - Samir Ujkani, Kosovalı millî futbolcu 1989 - Dejan Lovren, Hırvat millî futbolcu 1989 - Sean O'Pry, Amerikalı model 1992 - Alberto Moreno, İspanyol futbolcu 1996 - Dolly, Klonlanan ilk memeli (ö. 2003) Ölümler 967 - Murakami, Japonya'nın geleneksel veraset düzenine göre 62. İmparatoru (d. 926) 1044 - Samuel Aba, 1041-1044 yılları arasında hüküm sürmüş Macar kralı (d. 990) 1572 - Longqing, Çin'in Ming Hanedanı'nın 12. imparatoru (d. 1537) 1826 - Stamford Raffles, İngiliz sömürge yöneticisi ve Singapur'un kurucusu (d. 1781) 1833 - Nicéphore Niépce, Fransız mucit (ilk fotoğrafı çeken) (d. 1765) 1884 - Victor Massé, Fransız opera bestecisi ve müzik eğitimcisi (d. 1822) 1911 - Johnstone Stoney, İngiliz-İrlandalı fizikçi (d. 1826) 1920 - Max Klinger, Alman sembolist ressam ve heykeltıraş (d. 1857) 1927 - Albrecht Kossel, Alman biyokimyacı ve genetik çalışmalarının öncüsü bilim insanı (d. 1853) 1932 - René-Louis Baire, Fransız matematikçi (d. 1874) 1938 - Otto Bauer, Avusturyalı sosyal demokrat politikacı Avusturya Marksizmi'nin teorisyenlerinden biri (d. 1881) 1943 - Franco Lucchini, İtalyan 2. Dünya Savaşı as pilotu (d. 1914) 1945 - John Curtin, 1941'den 1945'teki ölümüne kadar Avustralya'nın 14. Başbakanı olarak görev yapan Avustralyalı politikacı (d. 1885) 1945 - Julius Dorpmüller, 1937-1945 yılları arası Alman Reich Ulaştırma Bakanı (d. 1869) 1948 - Carole Landis, Amerikalı film oyuncusu (d. 1919) 1950 - Salvatore Giuliano, Sicilyalı köylü (d. 1922) 1952 - Safiye Ali, Türk tıp doktoru (d. 1894) 1964 - Talat Aydemir, Türk asker ve 22 Şubat 1962 ve 20 Mayıs 1963 başarısız darbe girişimlerinin lideri (d. 1917) 1968 - Hermann-Bernhard Ramcke, II. Dünya Savaşı sırasında Alman general (d. 1889) 1969 - Leo McCarey, Amerikalı film yönetmeni, yapımcı, senarist ve Oscar ödülü sahibi (d. 1898) 1969 - Walter Gropius, Alman mimar ve Bauhaus akımının kurucularından (d. 1883) 1975 - Otto Skorzeny, Alman Schutzstaffel'' askeri (d. 1908) 1983 - Harry James, aktör ve trompetçi (d. 1916) 1983 - Hennes Weisweiler, Alman futbolcu ve teknik adam (d. 1919) 1987 - İdris Küçükömer, Türk iktisatçı ve düşünür (d. 1925) 2001 - George Dawson, Amerikalı yazar (d. 1898) 2001 - Hannelore Kohl, Eski Almanya Başbakanı Helmut Kohl'ın eşi first lady (d. 1933) 2002 - Katy Jurado, Meksikalı aktris (d. 1924) 2008 - Adil Erdem Bayazıt, Türk yazar, şair ve Milletvekili (d. 1939) 2008 - Hasan Doğan, Türk iş insanı ve Türkiye Futbol Federasyonu Başkanlarından (d. 1956) 2010 - Nasr Hamid Ebu Zeyd, İslam bilgini ve düşünürü (d. 1943) 2013 - Daniel Wegner, Amerikalı toplumsal ruhbilimci (d. 1948) 2015 - Yoichiro Nambu, Japonya doğumlu Amerikalı fizikçi (d. 1921) 2017 - Pierre Henry, Fransız besteci (d. 1927) 2017 - Joaquín Navarro-Valls, İspanyol gazeteci, hekim ve akademisyen (d. 1936) 2018 - Claude Lanzmann, Fransız film yapımcısı, yönetmeni ve yazar (d. 1925) 2018 - Ed Schultz, Amerikalı radyo ve tv sunucusu (d. 1954) 2019 - Joel Holden Filártiga, Paraguaylı hekim, sanatçı ve insan hakları aktivisti (d. 1932) 2020 - Ragaa Al Geddawy, Mısırlı aktris (d. 1934) 2020 - Antônio Bivar, Brezilyalı yazar (d. 1939) 2020 - Nick Cordero, Kanadalı aktör (d. 1978) 2020 - Ayetullah Durrani, Pakistanlı siyasetçi (d. 1956) 2020 - Cleveland Eaton, Amerikalı siyahi caz gitaristi, aranjör, besteci, yayıncı ve prodüktör (d. 1939) 2020 - Bettina Gilois, Alman-Amerikalı senarist ve yazar (d. 1961) 2020 - Mahendra Yadav, Hindistan Ulusal Kongresi'nden politikacı (d. 1950) 2021 - Raffaella Carrà, İtalyan şarkıcı, oyuncu (d. 1943) 2021 - Roger Cudney, Amerikalı aktör (d. 1936) 2021 - Richard Donner, Amerikalı film yönetmeni (d. 1930) 2021 - Vladimir Menşov, Sovyet-Rus aktör ve film yönetmeni (d. 1939) 2021 - Gillian Sheen, İngiliz eskrimci (d. 1928) 2022 - Naci Bayamlıoğlu, Türk voleybolcu, antrenör ve spor yöneticisi (d. 1939) 2022 - Manuel Charlton, İskoç hard rock gitaristi (d. 1941) 2022 - Lenny Von Dohlen, Amerikalı aktör (d. 1958) Tatiller ve özel günler Kurtuluş Günü: Hatay/İskenderun'un Fransız işgalinden kurtuluşu (1938) 0705 05
2146
https://tr.wikipedia.org/wiki/6%20Temmuz
6 Temmuz
Olaylar 1189 - Fransız asıllı I. Richard (Aslan Yürekli Rişar), İngiltere tahtına çıktı, çok az İngilizce biliyordu. 1517 - Hicaz, Osmanlı topraklarına katıldı. "Emaneti Mübareke" adıyla anılan İslam peygamberi Muhammed bin Abdullah'a ait kutsal eşya, Mısır fatihi Yavuz Sultan Selim'e teslim edildi. 1535 - Ütopyanın yazarı, İngiliz devlet adamı Sir Thomas More, Kral VIII. Henry'yi, İngiltere Kilisesi'nin başı olarak kabul etmediği için idam edildi. 1827 - Londra Antlaşması imzalandı. 1885 - Fransız bilimci Louis Pasteur'ün bulduğu kuduz aşısı, ilk kez bir insana uygulandı. 1905 - Alfred Deakin, ikinci kez Avustralya Başbakanı seçildi. 1917 - Arabistanlı Lawrence, Arap isyancılarla birlikte Akabe kentine saldırdı. 1923 - Georgiy Çiçerin, ilk Sovyet Dışişleri Halk Komiseri olarak resmen göreve başladı. 1924 - Dr. Safiye Ali Hanım Başkanlığında bir Heyet, Uluslararası Kadınlar Kongresi'ne katılmak üzere Londra'ya gitti. 1927 - Danıştay göreve başladı. 1929 - Trabzon'nun Of, Çaykara ve Sürmene ilçelerinde sel felaketi yaşandı. 2.539 bina yıkıldı, 146 kişi öldü. 1935 - Türkiye'de şeker üretimini rasyonel hale getirmek amacıyla Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş. kuruldu. 22 milyon TL sermayeli şirkete, mevcut 4 şeker fabrikası (Alpullu, Uşak, Eskişehir, Turhal) bağlandı. 1942 - Müttefik Devletler, Almanları Mısır'da El-Alameyn'de durdurdu. Fas ve Cezayir'e İngiliz çıkarması yapıldı. Almanya, Kuzey Afrika'dan çekilmeye başladı. 1944 - Hartford, Connecticut'da bir sirkte çıkan yangında 168 kişi öldü, 700'den fazla kişi yaralandı. 1947 - "Kalaşnikov" olarak da bilinen AK-47 piyade tüfeğinin üretimine Sovyetler Birliği'nde başlandı. 1953 - Edirne depreminde ağır hasar gören tarihi Edirne Saat Kulesi yıkıldı. 1957 - Hükûmet, İstanbul Gazeteciler Sendikası'nı bir süre için kapattı. 1957 - John Lennon ve Paul McCartney, ilk kez Birleşik Krallık'ta bir festivalde tanıştılar. 1964 - Malavi, Birleşik Krallık'tan bağımsızlığını ilan etti. 1965 - Millî İstihbarat Teşkilatı Kanunu, Meclis'de kabul edildi. 1968 - Öğretmenler Kurultayı'nda temel eğitimin sekiz yıl olması istendi. 1969 - "İnce Memed" romanının senaryosu sansüre takıldı. Romanın yazarı Yaşar Kemal, "sansür Anayasa'ya aykırıdır" dedi. 1971 - Sıkıyönetim, İstanbul'daki demiryolu işçileri grevini erteledi. 1972 - Savcılık Bülent Ecevit hakkında soruşturma açtı. 1972 - Nihal Atsız, ırkçılık yaptığı iddiasıyla 15 aya mahkûm oldu. 1979 - Savcılık Milliyetçi Hareket Partisi hakkında soruşturma başlattı. 1979 - Kısa adı Töb-Der olan Tüm Öğretmenler Birleşme ve Dayanışma Derneği Giresun Bölge Avukatı Alaattin Aydemir öldürüldü. 1980 - Çorum Olayları: Çorum'da Mayıs sonunda başlayan olaylar, Temmuz'un ilk haftasında iyice tırmandı. Gerilim, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı Gün Sazak'ın öldürülmesiyle başlamıştı. Sağ görüşlüler, Alevi ve sol görüşlülerin oturduğu mahallelere saldırdılar. 29 Mayıs - 6 Temmuz arasında aralıklarla devam eden olaylarda 48 kişi öldü. 1982 - Bülent Ecevit, demeçleri nedeniyle 2 ay 27 gün hapse mahkûm oldu. 1988 - Asil Nadir, Günaydın gazetesi ile sekiz adet günlük ve bir adet de haftalık dergi çıkaran Veb Ofset yayın grubunu satın aldı. 1988 - Kuzey Denizi'ndeki bir petrol arama platformu infilak etti; çıkan yangında 167 kişi öldü. 1988 - Yedi yıldır süren Devrimci Sol davasında Savcı, 180 sanık için idam cezası istedi. 1991 - Dr. Lale Aytaman, Muğla Valiliği'ne atandı. Aytaman, ilk kadın vali oldu. 1995 - Ankara Valiliği, Büyükşehir Belediye Meclisi'nin şehrin simgesi olan Hitit Güneşi'ni, "cami" ile değiştirme kararını reddetti. 1996 - Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde gazeteci yazar Kutlu Adalı öldürüldü. 1997 - Devlet Bahçeli, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı seçildi. Kongrede; Bahçeli 697, Tuğrul Türkeş ise 487 oy aldı. 1998 - Hong Kong'ta Kai Tak Havaalanı, ihtiyaca karşılık verememesi nedeniyle kapatılarak, yerine Hong Kong Uluslararası Havalimanı açıldı. 1999 - Devlet Bakanı Hikmet Uluğbay, intihar girişiminde bulundu. 2005 - Uluslararası Olimpiyat Komitesi, 2012 Yaz Olimpiyatları'nın Londra'da yapılacağını açıkladı. 2009 - Han milliyetçileri ile Müslüman Uygurlar arasında çatışmalar çıktı. Polis ve askerler, protesto gösterisi yapan Uygurlara ateş açtı. (156 ölü - 828 yaralı) 2011 - Egemen Bağış, Türkiye'nin ilk Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakerecisi oldu. Doğumlar 1793 - Jacob de Kempenaer, Hollanda'nın ikinci Başbakanı (ö. 1870) 1796 - I. Nikolay, Rus Çarı (ö. 1855) 1817 - Albert von Kölliker, İsviçreli anatomist ve psikolog (ö. 1905) 1818 - Adolf Anderssen, Alman satranç ustası (ö. 1879) 1832 - I. Maximilian, Meksika İmparatoru (ö. 1867) 1858 - John Hobson, İngiliz ekonomist ve sosyal bilimci (ö. 1940) 1873 - Dimitrios Maximos, Yunan bankacı ve siyasetçiydi (ö. 1955) 1885 - Ernst Busch, Almanya'nın subayı ve Nazi Almanyası'nın Generalfeldmarschall'i (ö. 1945) 1886 - Marc Bloch, Fransız tarihçi (ö. 1944) 1897 - Annette Kellermann, Avustralyalı bir profesyonel yüzücü, vodvil yıldızı, sinema oyuncusu ve yazardır (ö. 1975) 1898 - Hanns Eisler, Alman ve Avusturyalı besteci (ö. 1962) 1899 - Susannah Mushatt Jones, Amerikalı en uzun yaşayan kişi (ö. 2016) 1903 - Hugo Theorell, İsveçli biyokimyacı ve Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü sahibi (ö. 1982) 1905 - Juan O'Gorman, Meksikalı mimar ve duvar resmi sanatçısı (ö. 1982) 1907 - Frida Kahlo, Meksikalı ressam (ö. 1954) 1912 - Heinrich Harrer, Avusturyalı dağcı, gezgin, coğrafyacı ve yazar (ö. 2006) 1912 - Molly Yard, Amerikalı feminist (ö. 2005) 1921 - Nancy Reagan, ABD Başkanı Ronald Reagan'ın eşi (ö. 2016) 1923 - Wojciech Jaruzelski, Polonya Devlet Başkanı (ö. 2014) 1925 - Bill Haley, Amerikalı şarkıcı (ö. 1981) 1925 - Gazi Yaşargil, Türk bilim insanı ve nörocerrah 1927 - Janet Leigh, Amerikalı oyuncu (ö. 2004) 1928 - Leyla Umar, Türk gazeteci (ö. 2015) 1931 - Murad Wilfried Hofmann, Alman siyasetçi ve yazar (ö. 2020) 1931 - Della Reese, Amerikalı şarkıcı ve oyuncu (ö. 2017) 1935 - Tenzin Gyatso, Tibet'in dini önderi (Dalay Lama) ve Nobel Barış Ödülü sahibi 1937 - Vladimir Aşkenazi, Rus piyanist ve orkestra şefi 1937 - Ned Beatty, Amerikalı aktör 1937 - Michael Sata, bir Zambiyalı politikacı (ö. 2014) 1940 - Nursultan Nazarbayev, Kazakistan'ın 1. Devlet Başkanı 1941 - David Crystal, İngiliz dilbilimci, akademisyen ve yazar 1944 - Bernhard Schlink, Alman akademisyen, yargıç ve yazar 1945 - Bill Plager, Kanadalı buz hokeyi oyuncusu (ö. 2016) 1946 - George W. Bush, ABD'nin 43. Başkanı 1946 - Fred Dryer, Amerikan futbolu oyuncusudur 1946 - Peter Singer, Avustralyalı filozof 1946 - Sylvester Stallone, Amerikalı sinema oyuncusu 1948 - Nathalie Baye, Fransız film, TV ve sahne oyuncusu 1949 - Noli de Castro, Filipinler'in siyasetçisi ve eski gazeteci 1951 - Geoffrey Rush, Avustralyalı oyuncu ve En İyi Erkek Oyuncu Akademi Ödülü sahibi 1952 - Hilary Mantel, İngiliz roman yazarı ve eleştirmen (ö. 2022) 1952 - Adi Shamir, İsrailli kriptograf 1953 - Nanci Griffith, Amerikalı country folk şarkıcısı, söz yazarı ve gitarist (ö. 2021) 1958 - Haldun Boysan, Türk sinema ve dizi oyuncusu ve seslendirme sanatçısı (ö. 2020) 1958 - Jennifer Saunders, İngiliz oyuncu ve şarkıcı 1967 - Petra Kleinert, Alman oyuncu 1970 - Roger Cicero, Rumen-Alman müzisiyen 1970 - Inspectah Deck, Amerikalı rapçi ve albüm yapımcısı 1970 - Salim Nizam, Şair, öğretmen ve yazar 1971 - Regla Bell, Kübalı voleybolcu 1972 - Ata Demirer, Türk oyuncu, tiyatrocu, stand-upçı, şarkıcı ve sunucu 1972 - Levent Üzümcü, Türk tiyatro oyuncusu 1974 - Diego Klimowicz, Arjantinli emekli futbolcu 1974 - Zé Roberto, Brezilyalı futbolcu 1975 - 50 Cent, Amerikalı rap şarkıcısı 1975 - Sebastián Rulli, Arjantin-Meksikalı aktör ve model 1976 - Rory Delap, İrlandalı millî futbolcudur 1977 - Maks Mirni, Beyaz Rus eski profesyonel tenisçi 1978 - Adam Busch, bir Amerikan oyuncu 1979 - Kevin Hart, Amerikalı komedyen, oyuncu, yapımcı ve metin yazarı 1980 - Eva Green, Fransız oyuncu ve model 1980 - Pau Gasol, İspanyol basketbolcu 1980 - Joell Ortiz, Amerikalı rapçi 1981 - Roman Şirokov, Rus millî futbolcu 1982 - Misty Upham, Amerikalı oyuncudur (ö. 2014) 1984 - Zhang Hao, Çinli buz patenci 1985 - Melisa Sözen, Türk oyuncu 1986 - David Karp, Amerikalı girişimci ve yazılımcı 1987 - Victoraş Astafei, Rumen futbolcu 1987 - Kate Nash, İngiliz şarkıcı, söz yazarı, müzisyen ve oyuncu 1990 - Jae Crowder, Amerikalı profesyonel basketbolcu 1990 - Magaye Gueye, Fransız asıllı Senegalli futbolcudur Ölümler 1189 - II. Henry, İngiltere Kralı (d. 1133) 1249 - II. Alaxandair, İskoçya kralıdır (d. 1198) 1415 - Jan Hus, Hristiyan reformcu teolog (d. 1370) 1476 - Regiomontanus, bir Alman matematikçi, astrolog, astronom (d. 1436) 1533 - Ludovico Ariosto, İtalyan şair (d. 1474) 1535 - Thomas More, İngiliz yazar ve devlet adamı (d. 1478) 1553 - VI. Edward, İngiltere ve İrlanda Kralı (d. 1537) 1819 - Sophie Blanchard, Fransız kadın havacı ve balon pilotu (d. 1778) 1835 - John Marshall, Amerikalı bir politikacı ve avukattı (d. 1755) 1854 - Georg Ohm, Alman fizikçi (d. 1789) 1871 - Castro Alves, Brezilyalı kölelik karşıtı şair ("kölelerin şairi" olarak bilinen) (d. 1847) 1873 - Kaspar Gottfried Schweizer, İsviçreli gök bilimci (d. 1816) 1893 - Guy de Maupassant, Fransız yazar (d. 1850) 1901 - Chlodwig zu Hohenlohe-Schillingsfürst, Alman imparatorluk şansölyesi (d. 1819) 1904 - Abay Kunanbayoğlu, Kazak şair ve besteci (d. 1845) 1916 - Odilon Redon, Fransız ressam (d. 1840) 1918 - Wilhelm von Mirbach, Almanya İmparatorluğu diplomatı (d. 1871) 1934 - Nestor Makhno, Ukraynalı anarko-komünist devrimci (d. 1888) 1944 - Chūichi Nagumo, Japon asker (d. 1887) 1946 - Umberto Cisotti, İtalyan matematikçi ve fizikçi (d. 1882) 1952 - Maryse Bastié, Fransız kadın pilot (d. 1898) 1959 - George Grosz, Alman ressam (d. 1893) 1962 - William Faulkner, Amerikalı yazar ve Nobel Edebiyat Ödülü sahibi (d. 1897) 1962 - Avusturya Arşidükü Joseph August,' Macaristan devlet başkanıydı (d. 1872) 1971 - Louis Armstrong, Amerikalı caz sanatçısı (d. 1901) 1975 - Reşat Ekrem Koçu, Türk tarihçi ve yazar (d. 1905) 1984 - Zati Sungur, Türk illüzyonist (d. 1898) 1994 - Teoman Erel, Türk gazeteci (d. 1940) 1995 - Aziz Nesin, Türk yazar (d. 1915) 1996 - Kutlu Adalı, Kıbrıs Türkü gazeteci, şair ve yazar (d. 1935) 1998 - Roy Rogers, Amerikalı aktör (d. 1911) 1999 - Joaquín Rodrigo, İspanyol besteci (d. 1901) 2000 - Władysław Szpilman, Polonyalı piyanist (d. 1911) 2003 - Buddy Ebsen, Amerikalı aktör (d. 1908) 2003 - Çelik Gülersoy, Türk turizmci ve yazar (d. 1930) 2005 - Claude Simon, Fransız yazar ve Nobel Edebiyat Ödülü sahibi (d. 1913) 2008 - Ersin Faralyalı, Türk sanayici ve siyasetçi (d. 1939) 2008 - Kuddusi Okkır, Türk iş insanı (d. 1948) 2009 - Ayşegül Devrim, Türk tiyatro, sinema ve dizi oyuncusu, seslendirme sanatçısı ve yönetmen (d. 1942) 2009 - Robert McNamara, ABD'nin Savunma Bakanı ve Dünya Bankası Başkanı (d. 1916) 2010 - Aleko Sofyanidis, Türk-Yunan futbolcu (d. 1937) 2014 - Dave Legeno, İngiliz oyuncu ve dövüş sporcusu (d. 1963) 2014 - Andrew Mango, İngiliz-Rus kökenli varlıklı bir ailenin üç oğlundan biri olan İngiliz yazar (d. 1926) 2016 - John McMartin, Amerikalı tiyatro, sinema ve dizi oyuncusu (d. 1929) 2016 - Turgay Şeren, Türk futbolcu, teknik direktör, futbol yorumcusu ve spor yöneticisi (d. 1932) 2017 - Michel Aurillac, Fransız siyasetçi ve bürokrat (d. 1928) 2017 - Håkan Carlqvist, İsveçli motosiklet yarışçısı (d. 1954) 2017 - Joan B. Lee, İngiltere doğumlu İngiliz-Amerikalı tanıtım modeli ve oyuncu (d. 1922) 2017 - Galip Tekin, Türk çizgi romancı (d. 1958) 2018 - Bruce Hunter, Eski Amerikalı Olimpiyat yüzücüsü (d. 1939) 2018 - Vlatko İlievski, Makedon şarkıcı (d. 1985) 2018 - Ümran Ahid el-Zubi, Suriyeli siyasetçi ve bakan (d. 1959) 2019 - Cameron Boyce, Amerikalı çocuk oyuncu (d. 1999) 2019 - Seydi Dinçtürk, Eski Türk Olimpiyat atleti (d. 1922) 2019 - Eddie Jones, Amerikalı oyuncu (d. 1934) 2020 - Inuwa Abdulkadir, Nijeryalı hukukçu ve siyasetçi (d. 1966) 2020 - Suresh Amonkar, Hint siyasetçi (d. 1952) 2020 - Rosario Bléfari, Arjantinli rock şarkıcısı, söz yazarı, oyuncu ve yazar (d. 1965) 2020 - Carme Contreras i Verdiales, İspanyol aktris ve dublaj sanatçısı (d. 1932) 2020 - Charlie Daniels, Amerikalı country şarkıcısı ve söz yazarı (d. 1936) 2020 - Julio Jiménez, Bolivyalı politikacı (d. 1964) 2020 - Gordon Kegakilwe, Güney Afrikalı politikacı (d. 1967) 2020 - Ennio Morricone, İtalyan besteci (d. 1928) 2020 - Giuseppe Rizza, İtalyan futbolcu (d. 1987) 2021 - Suzzanne Douglas, Amerikalı aktris (d. 1957) 2021 - Civan Gasparyan, Ermeni duduk virtüözü (d. 1928) 2021 - Patrick John, Dominikalı siyasetçi (d. 1938) 2022 - James Caan, Amerikalı oyuncu (d. 1940) 2022 - Jacob Nena, Mikronezyalı siyasetçi (d. 1941) 2022 - İlter Türkmen, Türk diplomat ve siyasetçi (d. 1927) Tatiller ve özel günler Kurtuluş Günü: Hatay/Kırıkhan'ın Fransız işgalinden kurtuluşu (1938) 0706 06
2147
https://tr.wikipedia.org/wiki/7%20Temmuz
7 Temmuz
Olaylar 1521 - Türk ordusu Böğürdelen'e girdi (Böğürdelen Kuşatması). 1543 - Fransız birlikleri, Lüksemburg'u işgal etti. 1668 - Isaac Newton, Cambridge'deki Trinity Koleji'nden master derecesi aldı. 1828 - Kars, Emin Paşa'nın teslim kararı alması üzerine, Rus işgaline uğradı. 1929 - İlk havayolları hostesi Amerika Birleşik Devletleri'nde göreve başladı. 1930 - Sanayici Henry J. Kaiser, bugün bilinen adıyla Hoover Barajı'nın inşasını başlattı. 1937 - Pasifik Cephesi: İkinci Çin-Japon Savaşı başladı. 1939 - Hatay'da bir il kurulması kararlaştırıldı. 1941 - II. Dünya Savaşı: Fransız ve İngiliz askerleri Beyrut'u işgal etti. 1943 - İstanbul-Londra uçak seferleri başladı. 1948 - İdil Biret ve Suna Kan'ın yurt dışında eğitim görmelerini sağlayan ve kamuoyunda Harika Çocuklar Yasası olarak bilinen 5245 sayılı özel yasa çıktı. 1964 - Metin Erksan'ın yönettiği Susuz Yaz filmi, 14. Uluslararası Berlin Film Festivali'nde Altın Ayı Ödülü'nü kazandı. 1974 - FIFA Dünya Kupası'nı Almanya kazandı. 1978 - Büyük Okyanus'taki Solomon Adaları, Birleşik Krallık'tan bağımsızlığını ilan etti. 1980 - İran'da şeriat esaslarına göre devlet yönetiminin başlangıcı. 1980 - Led Zeppelin, Berlin'de son konserini verdi. 1985 - Wimbledon Tenis Turnuvası'nı Boris Becker kazandı. (turnuvayı kazanan ilk Alman ve henüz 17 yaşında). 1994 - Kuzey ve Güney Yemen arasında savaş, Kuzeylilerin galibiyetiyle sonuçlandı. 1996 - Wimbledon Tenis Turnuvası'nı Richard Krajicek kazandı. (turnuvayı kazanan ilk Hollandalı). 1998 - Başbakan Mesut Yılmaz'ın gezisi sırasında Makedonya'da Üsküp yakınlarında meydana gelen kazada, Devlet Bakanı Rüştü Kazım Yücelen, Milletvekili Şinasi Altıner, gazeteci Fikret Bila, koruma polisi ve şoför yaralandı. Türk Heyeti'nin otomobiline çarpan otomobildeki Makedon karı koca öldü. 2000 - Yargıtay, eski Milletvekili Şevki Yılmaz'a verilen 25 ay hapis cezasını onadı. 2005 - Londra’da metro istasyonlarına yapılan terör saldırılarında 56 kişi hayatını kaybetti. 2007 - Dünyanın pek çok şehrinde Live Earth konserleri düzenlendi. 2007 - Dünyanın yeni 7 Harikası belirlendi. 2020 - Mustafa Şentop yeniden TBMM başkanı seçildi. Doğumlar 611 - Eudokia Epifaneia, Bizans İmparatoru Herakleios'un ilk eşi Fabia Eudokia ile birlikteliğinden olan tek kızı 1053 - Shirakawa, Japonya'nın geleneksel veraset düzenine göre 72. imparatorudur (ö. 1129) 1119 - Sutoku, Japonya'nın geleneksel veraset düzenine göre 75. imparatorudur (ö. 1164) 1540 - II. János, 1540-1571 arası Transilvanya ve Macaristan Kralıydı (ö. 1571) 1616 - John Leverett, İngiliz hakim, tüccar ve askerdi (ö. 1678) 1746 - Giuseppe Piazzi, İtalyan rahip, matematikçi ve astronom (ö. 1826) 1752 - Joseph Marie Jacquard, Fransız mucit (ö. 1834) 1833 - Félicien Rops, Belçikalı bir sanatçıydı (ö. 1898) 1843 - Camillo Golgi, İtalyan doktor, patolog, bilim insanı ve Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü sahibi (ö. 1926) 1848 - Rodrigues Alves, Brezilya'nın ilk Hazine Bakanı ve beşinci devlet başkanı (ö. 1919) 1854 - Nikolay Morozov, Rus bilim insanı ve Yeni Kronoloji'nin kurucusu (ö. 1946) 1860 - Gustav Mahler, Avusturyalı besteci (ö. 1911) 1861 - Nettie Maria Stevens, Amerikalı genetikçi (ö. 1912) 1882 - Yanka Kupala, Beyaz Rus şair ve yazardır (ö. 1942) 1887 - Marc Chagall, Rus asıllı Fransız ressam (ö. 1985) 1891 - Tadamichi Kuribayashi, II. Dünya Savaşı'nda Japon İmparatorluğu generali (ö. 1945) 1899 - George Cukor, Amerikalı sinema yönetmeni (ö. 1983) 1901 - Vittorio De Sica, İtalyan yeni gerçekçi yönetmen ve oyuncudur (ö. 1974) 1902 - Vittorio de Sica, İtalyan yönetmen (ö. 1974) 1907 - Robert A. Heinlein, Amerikalı roman ve bilimkurgu yazarı (ö. 1988) 1911 - Gian Carlo Menotti, İtalyan asıllı Amerikalı besteci (ö. 2007) 1917 - Guri Richter, Danimarkalı oyuncu (ö. 1995) 1919 - Jon Pertwee, İngiliz oyuncu (ö. 1997) 1921 - Adolf von Thadden, aşırı sağcı Alman politikacı (ö. 1996) 1924 - Kerim Olowu, Nijerya'lı sporcu (ö. 2019) 1927 - Doc Severinsen, Amerikalı caz trompetçisi 1928 - Pat Hitchcock, İngiliz aktris ve film yapımcısı (ö. 2021) 1930 - Bilyana Plavsiç, Bosna Hersekli politikacı 1930 - Hank Mobley, Amerikalı hard bop ve soul jazz saksofoncusu (ö. 1986) 1931 - David Eddings, Amerikalı yazar (ö. 2009) 1931 - Talât Sait Halman, Türk şair, yazar, çevirmen, akademisyen, diplomat ve siyasetçi (ö. 2014) 1933 - David McCullough, Amerikalı yazar, anlatıcı, tarihçi ve öğretim üyesi (ö. 2022) 1936 - Lisa Seagram, Amerikalı oyuncu (ö. 2019) 1936 - Jo Siffert, İsviçreli otomobil yarışı pilotu (ö. 1971) 1936 - Nikos Xylouris, Yunan besteci ve şarkıcı (ö. 1980) 1938 - Jan Assmann, Alman Mısırbilimci ve dinbilimci 1939 - Robert Nixon, İngiliz çizer (ö. 2002) 1939 - Yelena Obraztsova, Rus mezzo-soprano (ö. 2015) 1940 - Ringo Starr, İngiliz müzisyen ve The Beatles müzik grubu üyesi 1941 - Michael Howard, Britanyalı muhafazakâr siyasetçi 1941 - Jim Rodford, İngiliz müzisyen ve şarkıcıdır (ö. 2018) 1942 - Carmen Duncan, Avustralyalı oyuncu, eğitimci ve aktivisttir (ö. 2019) 1944 - Feri Cansel, Türk sinema oyuncusu (ö. 1983) 1944 - Jürgen Grabowski, Alman eski futbolcu 1944 - Tony Jacklin, İngiliz golfçü 1944 - Ian Wilmut, İngiliz embriyolog 1945 - Adele Goldberg, Amerikalı bilgisayar bilimcisi 1947 - Gyanendra Bir Bikram Şah Dev, Nepal eski Kralı 1949 - Shelley Duvall, Amerikalı oyuncu, komedyen ve seslendirme sanatçısı 1952 - Nevzat Tarhan, Türk hekim ve psikiyatrist 1960 - Ralph Sampson, Amerikalı eski profesyonel basketbol oyuncusu 1962 - Akiva Goldsman, Amerikalı film senaristi ve yapımcısı 1962 - Sırrı Süreyya Önder, Türk sinemacı, yazar ve siyasetçi 1962 - Ali Teoman, Türk yazar (ö. 2011) 1968 - Jorja Fox, Amerikalı oyuncu 1969 - Ali İhsan Yavuz, Türk siyasetçi 1969 - Metin Feyzioğlu, Türk hukukçu ve Türkiye Barolar Birliği Başkanı 1970 - Erik Zabel, emekli Alman yol bisikleti yarışçısı 1972 - Kirsten Vangsness, Amerikalı oyuncudur 1975 - Nina Hoss, Alman tiyatro, sinema ve dizi oyuncusu 1976 - Bérénice Bejo, Arjantin asıllı Fransız oyuncu 1976 - Ercüment Olgundeniz, Türk disk ve gülle atıcısı 1978 - Chris Andersen, Amerikalı basketbolcu 1978 - Yasemin Kozanoğlu, Türk manken ve oyuncu 1979 - Patricia Aulitzky, Avusturyalı aktris ve şarkıcı 1979 - Zahide Yetiş, Türk sunucu 1980 - Serdar Kulbilge, Türk sporcu 1980 - Michelle Kwan, Amerikalı buz patenci 1981 - Mahendra Singh Dhoni, Hint bir Kriket oyuncusudur 1981 - Synyster Gates, Amerikalı müzisyen, söz yazarı ve Avenged Sevenfold müzik grubunun gitaristi 1981 - Michael Silberbauer, Danimarkalı millî futbolcu 1982 - Cassidy, Amerikalı müzisyen 1982 - Jan Laštůvka, Çek millî kaleci 1982 - George Owu, Ganalı futbolcu 1983 - Jakub Wawrzyniak, Polonyalı millî futbolcu 1984 - Alberto Aquilani, İtalyan futbolcu 1984 - Stephanie Stumph, Alman aktris 1986 - Ana Kasparian, Amerikalı ilerici bir siyaset yorumcu, medya sunucusu, üniversite öğretim üyesi ve gazetecidir 1986 - Sevyn Streeter, Amerikalı şarkıcı ve söz yazarı 1987 - Volkan Şen, Türk futbolcu 1990 - Lee Addy, Ganalı millî futbolcu 1991 - Alesso, İsveçli DJ ve prodüktör 1991 - James Forrest, İskoç millî futbolcu 1992 - Dominik Furman, Polonyalı futbolcudur 1992 - Nathalia Ramos, İspanyol oyuncu 1993 - Capital Steez, Amerikalı hip hop sanatçısı (ö. 2012) 1999 - Moussa Diaby, Fransız futbolcudur 2008 - Sky Brown, Britanyalı-Japon kaykaycı Ölümler 1162 - II. Haakon, Norveç Kralı (1157-1162) (d. 1147) 1304 - XI. Benedictus, 22 Ekim 1303'ten ölümüne kadar, yani bir yıla yakın Papalık yapmıştır (d. 1240) 1307 - I. Edward, İngiltere Kralı (d. 1239) 1572 - II. Zygmunt August, Lehistan (Polonya) Kralı (d. 1520) 1573 - Giacomo Barozzi da Vignola, İtalyan mimarlarından biriydi (d. 1507) 1718 - Aleksey Petroviç, Rus çareviç (d. 1690) 1865 - George Atzerodt, John Wilkes Booth ile birlikte Abraham Lincoln suikastının komplocusu (d. 1835) 1865 - Lewis Powell, Amerika Konfedere Devleti askeri (d. 1844) 1879 - Béla Wenckheim, Macar siyasetçi (d. 1811) 1890 - Henri Nestlé, Alman şekerlemeci ve Nestlé fabrikalarının kurucusu (d. 1814) 1901 - Johanna Spyri, İsviçreli yazar (d. 1827) 1927 - Gösta Mittag-Leffler, İsveçli matematikçi (d. 1846) 1930 - Arthur Conan Doyle, İskoç yazar ve tıp doktoru (d. 1859) 1933 - Mikola Skripnik, Ukraynalı Bolşevik devrimci ve Ukrayna Halk Komiserleri Konseyi Başkanı (d. 1872) 1936 - Georgiy Vasilyeviç Çiçerin, Sovyet diplomat (d. 1872) 1939 - Axel Hägerström, İsveçli filozof (d. 1868) 1955 - Ali Naci Karacan, Türk gazeteci ve yazar (d. 1896) 1956 - Gottfried Benn, Alman dışavurumcu şair ve doktor (d. 1886) 1962 - Neveser Kökdeş, Türk besteci, güfteci ve tamburi (d. 1904) 1965 - Moşe Şaret, İsrail'in ikinci başbakanı (1954-1955) (d. 1894) 1972 - I. Athenagoras, İstanbul Rum Ortodoks Patrikhanesi'nin 268. Patriği (d. 1886) 1972 - Kral Talal, Ürdün Kralı (d. 1909) 1973 - Max Horkheimer, Alman düşünür ve toplum bilimci (d. 1895) 1973 - Veronica Lake, Amerikalı aktris (d. 1922) 1976 - Gustav Heinemann, Almanya'nın 3. Devlet Başkanı (d. 1899) 1989 - George Voorhis, Amerikalı oyuncu (d. 1923) 1993 - Rıfat Ilgaz, Türk şair ve yazar (d. 1911) 2006 - Syd Barrett, İngiliz müzisyen (d. 1946) 2006 - Rudi Carrell, Hollandalı şarkıcı (d. 1934) 2010 - Mahmut Erdal, Türk şair, yazar ve halk ozanı (d. 1938) 2013 - MC Daleste, Brezilyalı rapçi (d. 1992) 2014 - Dick Jones, Amerikalı seslendirme sanatçısı ve oyuncu (d. 1927) 2014 - Alfredo Di Stéfano, Arjantinli futbolcu (d. 1926) 2014 - Eduard Şevardnadze, Gürcü devlet adamı (d. 1928) 2015 - Jaime Morey, İspanyol şarkıcı (d. 1942) 2016 - Turgay Şeren, Türk futbolcu ve teknik direktör (d. 1932) 2017 - Pierrette Bloch, Fransa doğumlu İsviçreli ressam ve tekstil sanatçısı (d. 1928) 2017 - Pam McConnell, Kanadalı kadın siyasetçi (d. 1946) 2017 - Kenneth Silverman, Pulitzer Ödüllü biyografi yazarı (d. 1936) 2018 - Hacène Lalmas, Cezayirli eski futbolcu (d. 1943) 2018 - Bourbon-Parma Prensi Michel, Fransız soylu, iş insanı, asker ve otomobil yarışçısı (d. 1926) 2018 - Feyruz Mustafayev, Eski Azerbaycan başbakanı ve siyasetçi (d. 1933) 2019 - Ora Namir, İsrailli siyasetçi ve diplomat (d. 1930) 2020 - Hernán Alemán, Venezuelalı politikacı (d. 1955) 2020 - Jale Aylanç, Tiyatro, sinema ve dizi oyuncusu, seslendirme sanatçısı (d. 1948) 2020 - Çınıbay Tursunbekov, siyasetçi, şair ve aktivist (d. 1960) 2021 - Ahmed Cibril, Filistin Halk Kurtuluş Cephesi-Genel Komutanlık örgütünün kurucusu ve lideri (d. 1938) 2021 - Robert Downey Sr., Amerikalı oyuncu, yazar ve film yönetmeni (d. 1936) 2021 - Erin Gilmer, Amerikalı engelli hakları aktivisti ve avukattı (d. 1982) 2021 - Abdurrahman Kılıç, Türk akademisyen, bürokrat ve bilim insanı(d. 1951) 2021 - Dilip Kumar, Hint aktör ve film yapımcısıydı (d. 1922) 2021 - Jovenel Moïse, Haitili iş insanı ve siyasetçi (d. 1968) 2021 - Carlos Reutemann, Arjantinli eski Formula 1 pilotu (d. 1942) 2021 - Chick Vennera, Amerikalı aktör (d. 1947) Tatiller ve özel günler 0707 07
2148
https://tr.wikipedia.org/wiki/8%20Temmuz
8 Temmuz
Olaylar 1522 - Kanuni Sultan Süleyman, Rodos'a çıktı. 1829 - Erzurum, Salih Paşa'nın Çarlık Ordusu'nun teslim koşullarını kabulüyle Rus işgaline uğradı. 1833 - Osmanlı İmparatorluğu ile Çarlık Rusyası arasında Hünkâr İskelesi Antlaşması imzalandı. 1889 - The Wall Street Journalın ilk sayısı yayımlandı. 1853 - Amerika Birleşik Devletleri Donanması Pasifik Filosu Komutanı Matthew C. Perry, Japonya'nın Uraga kasabasına ulaştı. 1919 - Mustafa Kemal, resmî görevinden ve askerlikten çekildi. 1937 - Türkiye ile İran, Irak ve Afganistan arasında saldırmazlık paktı (Sadabat Paktı) imzalandı. 1947 - Roswell, New Mexico'da, bir UFO'nun düşerek parçalandığı iddia edilen ve hala tartışılan "Roswell UFO Vakası" meydana geldi. 1948 - Amerika Birleşik Devletleri Hava Kuvvetleri, ilk kez başlattığı bir program çerçevesinde kadınları da birliklerinde eğitmeye başladı. 1960 - U-2 pilotu Francis Gary Powers, Sovyetler Birliği toprakları üzerinde uçağı düşürüldükten sonra yargılandığı mahkemede casuslukla suçlandı. 1965 - Türkiye Öğretmenler Sendikası (TÖS) kuruldu. 1967 - Hacettepe Üniversitesi kuruldu. 1981 - 22 Mayıs 1979'da sol görüşlü bakkal Battal Türkaslan'ı öldüren sağ görüşlü militan Ahmet Kerse, ölüm cezasına çarptırıldı. 1982 - Düceyil'de Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'e başarısız bir suikast girişimi düzenlendi. 1996 - Türkiye'de RP-DYP Koalisyon Hükûmeti güvenoyu aldı; "Refahyol (54. Hükûmet)" dönemi başladı. 1997 - NATO; Çek Cumhuriyeti, Macaristan ve Polonya'yı 1999'da birliğe katılmaya davet etti. 1997 - İstanbul Metris Cezaevi’nde isyan çıktı; 5 kişi öldü. 1999 - Florida'da Allen Lee Davis adlı bir mahkûmun idam cezası, "elektrikli sandalye" ile infaz edildi. Bu Florida'da elektrikli sandalyenin son kullanılışı oldu. 2003 - Sudan Havayolları'na ait bir yolcu uçağı, Sudan'da düştü: 117 kişi öldü, iki yaşında bir çocuk kurtuldu. 2018 - Çorlu tren kazası: Kapıkule'den İstanbul-Halkalı'ya doğru hareket eden yolcu treni, Çorlu yakınlarından geçerken yağış nedeniyle rayların altındaki menfezde oluşan toprak kayması sonucu, 5 vagonun devrilmesiyle meydana gelen tren kazasında, 25 kişi öldü, 317 kişi de yaralandı. 2020 - Koronavirüs salgını: Doğrulanmış COVID-19 vakalarının sayısı dünya çapında 12 milyonu geçti. Doğumlar 1593 - Artemisia Gentileschi, İtalyan Barok ressamı (ö. 1656) 1621 - La Fontaine, Fransız yazar (ö. 1695) 1766 - Dominique Jean Larrey, Fransız cerrah (ö. 1842) 1831 - John S. Pemberton, Amerikalı eczacı (Coca-Cola'nın ilk üreticisi) (ö. 1888) 1836 - Joseph Chamberlain, Büyük Britanyalı devlet adamı (ö. 1914) 1838 - Ferdinand von Zeppelin, Alman kâşif (ö. 1917) 1839 - John D. Rockefeller, Amerikalı sanayici (ö. 1937) 1851 - Arthur Evans, İngiliz arkeolog (ö. 1941) 1857 - Alfred Binet, Fransız psikolog (ö. 1911) 1867 - Käthe Kollwitz, Alman ressam (ö. 1945) 1876 - Alexandros Papanastasiou, bir Yunan hukukçu, sosyolog ve politikacı (ö. 1936) 1885 - Ernst Bloch, Alman filozof (ö. 1977) 1892 - Pavel Korin, bir Rus ressam ve sanat restoratörüdür (ö. 1967) 1894 - Pyotr Kapitsa, Nobel Fizik Ödülü sahibi Sovyet fizikçi (ö. 1984) 1895 - İgor Tamm, Rus fizikçi (ö. 1971) 1906 - Philip Johnson, Amerikalı bir mimardır (ö. 2005) 1907 - George W. Romney, bir Amerikalı iş insanı ve Cumhuriyetçi Parti'li politikacı (ö. 1995) 1908 - Louis Jordan, Amerikalı müzisyen, söz yazarı ve grup lideri (ö. 1975) 1908 - Nelson Aldrich Rockefeller, ABD'nin 41. Başkan Yardımcısı (ö. 1979) 1913 - Alejandra Soler, İspanyol siyasetçi ve eğitimcidir (ö. 2017) 1914 - Billy Eckstine, Amerikalı caz şarkıcısı (ö. 1993) 1916 - Jean Rouverol, Amerikalı oyuncu, yazar ve senaristtir (ö. 2017) 1919 - Albert Caraco, Fransız asıllı Uruguay vatandaşı filozof, yazar, denemeci ve şair (ö. 1971) 1919 - Walter Scheel, Alman politikacı (ö. 2016) 1921 - John Money, Yeni Zelandalı psikolog, seksolog ve yazar (ö. 2006) 1921 - Edgar Morin, Fransız filozof ve sosyolog (ö. 2006) 1923 - Harrison Dillard, Amerikalı atletizm sporcusu (ö. 2019) 1926 - John Dingell, Amerikalı hukukçu ve siyasetçidir (ö. 2019) 1927 - Maurice Hayes, İrlandalı siyasetçidir (ö. 2017) 1934 - Marty Feldman, İngiliz komedyen ve aktör (ö. 1982) 1936 - Ralph Strait, Amerikalı televizyon ve sinema oyuncusu (ö. 1992) 1944 - Jeffrey Tambor, Amerikalı komedyen, oyuncu ve seslendirme sanatçısı 1945 - Micheline Calmy-Rey, İsviçreli bir siyasetçi 1947 - Kim Darby, Amerikalı oyuncu 1947 - Jenny Diski, İngiliz romancı ve yazar (ö. 2016) 1951 - Anjelica Huston, Amerikalı aktris 1952 - Ahmed Nazif, Mısırlı politikacı 1952 - Marianne Williamson, Amerikalı manevi öğretmen, yazar ve öğretim görevlisi 1958 - Kevin Bacon, Amerikalı oyuncu 1958 - Tzipi Livni, İsrailli politikacı ve eski Mossad ajanı 1959 - Robert Knepper, Amerikalı oyuncu 1961 - Andy Fletcher, İngiliz müzisyen (Depeche Mode) (ö. 2022) 1962 - Joan Osborne, Amerikan şarkıcı, söz yazarı ve müzik yorumcusudur 1964 - Linda de Mol, Hollandalı televizyoncu ve oyuncu 1966 - Kudret Sabancı, Türk sinema yönetmeni 1968 - Billy Crudup, Tony Ödülü sahibi Amerikalı oyuncu 1970 - Beck, Amerikalı müzisyen, şarkıcı ve multi-enstrümentalist 1972 - Viorel Moldovan, Rumen futbolcu 1974 - Elvir Baliç, Boşnak futbolcu 1975 - Amara, Endonezyalı şarkıcı 1975 - Serhat Mustafa Kılıç, Türk oyuncu ve şarkıcı 1976 - Atalay Demirci, Türk sunucu, yazar, şair, oyuncu ve komedyen 1977 - Christian Abbiati, İtalyan eski futbolcu 1977 - Milo Ventimiglia, Amerikalı oyuncu 1978 - Erin Morgenstern, Amerikalı yazar 1979 - Freeway, Amerikalı hip hop sanatçısı 1980 - Robbie Keane, İrlandalı eski millî futbolcu 1981 - Ashley Blue, Amerikalı porno oyuncusu 1981 - Anastasiya Mıskina, profesyonel Rus tenisçi 1982 - Sophia Bush, Amerikalı oyuncu 1983 - Antonio Mirante, İtalyan futbolcu 1986 - Adrian Winter, İsviçreli futbolcu 1987 - Vlada Roslyakova, Rus asıllı profesyonel manken 1988 - Miki Roqué,' İspanyol eski futbolcudur (ö. 2012) 1990 - Alexandru Maxim, Rumen kanat oyuncusu 1990 - Kevin Trapp, Alman millî futbolcu 1991 - Virgil van Dijk, Hollandalı futbolcu 1992 - Ariel Camacho, Meksikalı şarkıcı ve söz yazarı (ö. 2015) 1992 - Son Heung-Min, Güney Koreli futbolcudur 1993 - Zeynep Bastık, Türk şarkıcı 1998 - Jaden Smith, Amerikalı rapçi, şarkıcı ve oyuncudur Ölümler 975 - Edgar, 959 ile 975 yıları arasında İngiltere Kralı (d. 943) 1153 - III. Eugenius, 15 Şubat 1145'ten ölümüne kadar papa (d. 1080) 1249 - II. Alexander, 1214'ten 1249'a ölümüne kadar İskoçya kralı (d. 1198) 1623 - XV. Gregorius, 9 Şubat 1621 - 8 Temmuz 1623 döneminde papa (d. 1554) 1695 - Christiaan Huygens, Hollandalı bilim insanı (d. 1629) 1808 - Friedrich Kasimir Medikus, Alman hekim ve botanikçi (d. 1738) 1822 - Percy Bysshe Shelley, İngiliz şair (d. 1792) 1850 - Adolphus, İngiltere kralı III. George ve Mecklenburg-Strelitz'li Charlotte'un onuncu çocuğu ve yedinci oğlu (d. 1774) 1850 - Zachary Taylor, Amerikalı siyasetçi (d. 1784) 1859 - I. Oscar, 1844'ten ölümüne kadar İsveç ve Norveç kralı (d. 1799) 1895 - Johann Josef Loschmidt, Avusturyalı bilim insanı (d. 1821) 1917 - Tom Thomson, Kanadalı ressam (d. 1877) 1922 - Mori Ōgai, Japon asker ve yazar (d. 1862) 1932 - Aleksandr Grin, Rus yazar (d. 1880) 1937 - Diana Abgar, Ermeni diplomat ve yazar (d. 1859) 1942 - Louis Franchet d'Espèrey, Fransız general (d. 1856) 1942 - Refik Saydam, Türkiye'nin 4. Başbakanı (d. 1881) 1943 - Jean Moulin, Fransız Direnişi'nin lideri (d. 1899) 1956 - Giovanni Papini, İtalyan gazeteci, denemeci, edebiyat eleştirmeni, şair ve romancı (d. 1881) 1957 - Grace Coolidge, ABD first ladysi (d. 1879) 1967 - Vivien Leigh, İngiliz oyuncu (d. 1913) 1979 - Robert Burns Woodward, Amerikalı kimyacı ve Nobel Kimya Ödülü sahibi (d. 1917) 1979 - Siniçiro Tomonaga, Japon fizikçi ve Nobel Fizik Ödülü sahibi (d. 1906) 1984 - Edith Gostick, Kanadalı politikacı (d. 1894) 1985 - Simon Kuznets, 1971 Nobel Ekonomi Ödülü'nü kazanan Rus asıllı Amerikalı iktisatçı ve istatistikçi (d. 1901) 1994 - Dick Sargent, Amerikalı aktör (d. 1930) 1994 - Kim İl-sung, Kuzey Kore Devlet Başkanı (d. 1912) 2006 - Catherine Leroy, Fransız savaş fotoğrafçısı ve gazeteci (d. 1944) 2006 - June Allyson, Amerikalı aktris (d. 1917) 2006 - Mustafa Necati Sepetçioğlu, Türk yazar (d. 1930) 2011 - Roberts Blossom, Amerikalı oyuncu ve şair (d. 1924) 2011 - Betty Ford, ABD'nin 38. başkanı Gerald Ford'un eşi (d. 1918) 2012 - Ernest Borgnine, İtalyan asıllı Amerikalı tiyatro ve sinema oyuncusu (d. 1917) 2012 - Güngör Dilmen, Türk oyun yazarı ve dramaturg (d. 1930) 2016 - Vittorio Goretti, İtalyan amatör gök bilimci ve küçük gezegen kaşifi (d. 1939) 2016 - William Hardy McNeill, Kanadalı yazar ve tarihçi (d. 1917) 2016 - Abdüssettar İdhi, Pakistanlı hayırsever (d. 1928) 2017 - Nelsan Ellis, Amerikalı oyuncu ve oyun yazarı (d. 1977) 2017 - Elsa Martinelli, İtalyan kadın manken ve oyuncu (d. 1935) 2018 - Tab Hunter, Amerikalı oyuncu, şarkıcı ve yazar (d. 1931) 2018 - M.M. Jacob, Hint siyasetçi ve bürokrat (d. 1927) 2018 - Billy Knight, Amerikalı profesyonel basketbol oyuncusu (d. 1979) 2018 - Flora Plumb, Amerikalı kadın sinema ve dizi oyuncusu (d. 1944) 2018 - Robert D. Ray, Amerikalı siyasetçi ve bürokrat (d. 1928) 2018 - Carlo Vanzina, İtalyan film yapımcısı, senarist ve yönetmen (d. 1951) 2019 - Arthur Ryan, İrlandalı iş insanı (d. 1935) 2020 - Amadou Gon Coulibaly, Fildişi Sahilli siyasetçi ve Fildişi Sahili Başbakanı (d. 1959) 2020 - Finn Christian Jagge, Norveçli olimpiyat alp disiplini kayakçısı (d. 1966) 2020 - Wayne Mixson, Amerikalı siyasetçi ve bürokrat (d. 1922) 2020 - Ricardo Mthembu, Güney Afrikalı politikacı (d. 1970) 2020 - Alex Pullin, Avustralyalı Olimpiyat snowboardcusu (d. 1987) 2020 - Naya Rivera, Amerikalı aktris, şarkıcı ve model (d. 1987) 2020 - Noloyiso Sandile, Güney Afrikalı soylu (d. 1963) 2020 - Howard Schoenfield, Amerikalı profesyonel tenis oyuncusu (d. 1957) 2020 - Flossie Wong-Staal, Çinli-Amerikalı virolog ve moleküler biyolog (d. 1947) 2021 - Virbhadra Singh, Hint siyasetçi ve bürokrat (d. 1934) 2022 - Angel Lagdameo, Filipinli Roma Katolik başpiskopos (d. 1940) 2022 - George Jonathan Dodo, Nijeryalı Roma Katolik piskopos (d. 1956) 2022 - Hugh Evans, Amerikalı basketbol hakemi (d. 1941) 2022 - José Eduardo dos Santos, Angolalı siyasetçi (ö. 1942) 2022 - Larry Storch, Amerikalı aktör (d. 1923) 2022 - Luis Echeverría, Meksikalı avukat, akademisyen ve siyasetçi (d. 1922) 2022 - Shinzō Abe, Japon siyasetçi (d. 1954) 2022 - Tony Sirico, Amerikalı aktör (d. 1942) Tatiller ve özel günler Kurtuluş Günü: Hatay - Reyhanlı'nın Fransız işgalinden kurtuluşu (1938) Dünya Revizörler Günü 0708 08