id
stringlengths
64
64
text
stringlengths
58
100k
db7e799f161d6c9fffa614241b1603bba79dbfd1a173610454d196586aab09f5
The NBA has removed Turkey's Omer Asik's contract from the Chicago Bulls' salary cap due to his career-ending injury, according to NBA insider Shams Charania. "The NBA has removed Omer Asik's deal from the Chicago Bulls' salary books via career-ending injury/illness, freeing up an additional $3M in space, league sources tell @TheAthleticNBA @Stadium. Chicago now has upwards of $23M in salary space for free agency,'' said Charania in a Twitter post. The 32-year-old center returned to Chicago Bulls on Feb. 1, 2018 but he only played 18 matches with Bulls. The club has waived Omer Asik after he suffered from inflammatory arthritis last September. Bulls paid Asik's full $11 million contract for last season even though his return to courts had yet to be determined. He played with 5.3 points and 7.1 rebounds in 471 NBA games.
4fb1e5d44915ec9e0b0c8e9028daff297be4a75d3badcbc958cad854b51a4695
Sinan Gümüş G.Saray Bronz Belki de bu yazının tamamında Sinan Gümüş'ten bahsetmek lazım. Dile kolay 10 kez ilk 11 oynadı ve bu maçlarda da 7 gol kaydetti. Bu çok ciddiye alınması gereken bir istatistik. Dün akşam attığı goldeki klası son 20 yılda Galatasaray forması giyen kaç futbolcuda gördünüz? Tudor çok uzun süredir yaptığı bir yanlıştan dönerek Eren'i ilk 11'de sahaya sürdü. Eren'in sakatlığı büyük talihsizlik. Podolski her ne kadar yaşayan bir efsane olsa da o ancak Eren sakatlandığında oynayabilmeliydi zaten. Galatasaray'ın bu sezon Eren'in potansiyelinden faydalanabildiğini düşünmüyorum. Tıpkı Sinan Gümüş'te olduğu gibi. Laf yine dönrdü dolaştı Sinan Gümüş'e döndü doğal olarak. Maç esnasında sosyal medyada tüm gs eleştirilerinde inanın Yasin ile kıyşaslandığına tanıklık ettim. Kestirmeden söyleyeyim ki Sinan, Yasin'den deha iyi. Henüç çok genç olan bu önemli oyuncuyu Yasin ile değil Buruma ile kıyaslamak gerektiğini düşünmekteyim. İşin acısı Sinan ardı ardına bir kaç gün hakkında transfer olacağı haberlerin ardından 11'e girebildi. G.Saray üçüncülüğe yakın Galatasaray Yönetimi ve en başta futbol aklı (varsa öyle bir akıl) önümüzdeki sezonun planlamasında Sinan Gümüş'ü de hesaba katmalı. Sneijder'i gol atmasına rağmen çok da beğendiğimi söyleyemiyeceğim. Selçuk bildiğiniz gibi; vasat! Dün akşamki galibiyet Galatasaray açısından sezonun açılış tarihini belirleyecek lig üçüncülüğü yolunda önemliydi. Kalan maçmala bakıldığı takdirde Fenerbahçe'deki mevcut durumu da dikkate aldığımda Galatasaray'ı üçüncülüğe daha yakın görüyorum. İşin ilginç yanı Galatasaray gibi bir kulübün üçüncülük hesapları yapacak duruma gelmesi. Osmanlıspor için de birşeyler söylemek isterdim. Gelinen noktada Hamza Hamzaoğlu'unu suçlamak adilmidir bilmiyorum. Ama Mustafa Reşit Akçay'ın çok önemli bir futbol adamı olduğunu vurgulamadan geçemeyeceğim.
c11338095cfd23bc4a73d5ad5296b970962c8b7c8380170c789215f54489ce15
Beşiktaş Başkanı Fikret Orman, sarı-kırmızılı kulübün derbinin oynanacağı gün ile alakalı yaptığı açıklamalar hakkında, "Galatasaray'a bu ucuz hesaplar yakışmaz. Pazar oynasak ne olur, Pazartesi oynasak ne olur?" dedi. Beşiktaş Başkanı Fikret Orman, yayıncı kuruluşa yaptığı açıklamalarda ezeli rakipleri Galatasaray ve Fenerbahçe'ye eleştirilerde bulundu. Orman, Galatasaray Kulübü'nün, derbinin günüyle alakalı yaptığı açıklamalarla ucuz hesaplar yaptığını söyledi. "Allah bize UEFA kupasını getirmeyi nasip etsin" Beşiktaş'ın büyük bir kulüp olduğunu ve sonuna kadar mücadele edeceklerini belirten Orman, "Liverpool'dan sonra Brugge çıkınca sevinmiştim, o bir hataydı bence. Hayırlısı neyse o olsun. Şampiyonlar Ligi grup kurasında devler vardı, şimdi bu takımlara bakınca daha sempatik geliyor. Hayırlısı Allah'tan. İnşallah Allah bize UEFA Avrupa Ligi kupasını getirmeyi nasip eder. Amacımız buraya kupayı getirmek. Niye olmasın yani? Manchester United dışındaki rakiplerin bizim kadar bütçeleri, taraftarları, statları yok. Bizim kadar eski değiller. Neden kupa olmasın? Galatasaray'ın 2000 yılındaki başarısı büyük bir olaydı. Ama o yıldan beri kupa kazanamamak Türkiye'nin ayıbı" şeklinde konuştu. "Beşiktaş'ın santraforu Cenk" Aboubakar'a rağmen takımın forvetinin Cenk Tosun olduğunu söyleyen Fikret Orman, sözlerine şöyle devam etti: "Mart transferleri geliyor. Caner, Demba Ba, Ersan geliyor. 3 tane yeni transfer takıma katılıyor, çok katkı sağlayacaklar. Caner sanki 40 senelik Beşiktaşlı. Tabii bunda Şükran'ın da payı var. Demba gelir gelmez takımla başlar. Çok fit durumda. Şuan ülkesinde çocuğuyla ilgili bir işi var. Gelince başlayacak. Cenk Tosun müthiş bir futbolcu. Beşiktaş'ın santraforu Cenk zaten. Aboubakar da genç ve güçlü bir golcü. Beşiktaş'ın santraforu Cenk. Aboubakar da güçlü oyuncu. Mario'dan sonra Aboubakar zorlandı çocuk. Ama kritik işler yaptı. Aboubakar inşallah başarılı olsun bonservisini alalım. Cenk Tosun benim için geçen senenin altında gidiyor. Daha yukarı çıkarmamız lazım. Cenk de çok iyi bir çocuk, pırlanta gibi." "Şampiyon yorumları gerçekçi değil" Beşiktaş'ın daha iyi olmasını da sözlerine ekleyen siyah-beyazlı kulübün başkanı, "Beşiktaş, Galatasaray'a kaybeder, Başakşehir kazanırsa fark 1 puan. Şampiyon yorumları gerçekçi değil. Nisan ayında şampiyonluğu garantileme söylemini gerçekçi bulunmuyorum. Derbiyi kaybedersek puan farkı kapanıyor. Beşiktaş iyi yolda mı? Fena değil, daha iyi olmalı. Beşiktaş, Karabük'e kaybetmemeliydi. Hakem hatası falan ama Beşiktaş hakem hatalarına sığınamaz. Kötü oynadık, yenmeliydik. Beşiktaş'ın kötü oynama hakkı yok" ifadelerini kullandı. "Şenol hoca bizim ağabeyimizdir" Şenol Güneş'ten 'ağabeyim' diye bahseden Fikret Orman, şunları söyledi: "Şenol ağabey 1 dakika bile kötü oyuna dayanamaz. Şenol hoca bizim ağabeyimizdir. Çok düzgün bir insan. Çizgileri net bir spor adamı. Sevdiğim bir ağabeyim. Şenol hocanın +1 sene daha kontratı var. Rakiplerimize bakıyorsunuz kontratları bozuyorlar, yapıyorlar. Bu önemli değil." "Fenerbahçe'nin elenmesine üzüldüm" Fenerbahçe ve Osmanlıspor'un elenmesine üzüldüğünü sözlerine ekleyen Beşiktaş Kulübü Başkanı Fikret Orman, "Rakiplerimizin gerisinden gelerek, bugünlere ulaştık. Her sene aynı takım şampiyon olacak diye bir şey yok. Osmanlı gelsin, Trabzon gelsin, Bursa bir daha olsun isterim. Osmanlıspor'un elenmesine üzüldüm. Fenerbahçe'nin de elenmesine üzüldüm. Keşke devam etselerdi. Türkiye için de önemliydi. Biz Belçika'dan Rusya'dan daha büyük ülkeyiz" dedi. "Fenerbahçeli oyuncular planlıydı" 'Fenerbahçe ile Galatasaray önümüzde olsaydı bu hakem konularına girmezlerdi' diye konuşan Orman, sözlerine şöyle devam etti: "Algı ve taraftar bakısı bunlar. Karabük maçında penaltımız verilmedi, yediğimiz gol ofsayttı. Ama Beşiktaş iyi miydi? Hayır. Hakemi bahane etmek yanlış. Kulüpler artık alışmış hakemleri eleştirmeye. Taraftarlar yemiyor ama. Palavra bunlar. Hakemler her maçta hata yapıyor. Sezon başından beri her maçımızda hakem hatası var. Şenol hoca da benim gibi laz bir adam ve sinirlendi. Fenerbahçeli oyuncular planlıydı. Fenerbahçe ile oynadığımız kupa maçında Ali Palabıyık kötüydü. Ama biz niye tansiyonu o kadar yükselttik. Gerek yoktu. Fenerbahçeli oyuncular benim hocamın olduğu yere doğru geliyor. Ne alaka? Ama yine de olmamalıydı o görüntü." "Sezon başından bu yana hep Pazartesi oynuyoruz " Aziz Yıldırım'ın 'Beşiktaş neden Pazartesi oynamıyor?' sözlerine de açıklık getiren Fikret Orman, "Beşiktaş, Demirören yönetiminde 15 kupadan sadece 1 tane almış. Bunca yıldır burada. Bir tane hakkımızla şampiyon olduk. 14'ünü diğer takımlar kazanmış. Algı yaratmak ayıp. Geçen sene Olimpiyat'ta Galatasaray'la pazartesi oynarken neden itiraz etmediler? Aziz Yıldırım, 'Beşiktaş neden Pazartesi oynamıyor' dedikten sonra her maçımız Pazartesi. Sezon başından bu yana hep Pazartesi oynuyoruz" diye konuştu. "Galatasaray'a bu ucuz hesaplar yakışmaz" Galatasaray'ın derbinin günüyle alakalı yaptığı eleştiriler hakkında konuşan Orman, "Galatasaray'a bu ucuz hesaplar yakışmaz. Pazar oynasak ne olur, Pazartesi oynasak ne olur? Bunlar ucuz şeyler. Büyük camialara yakışmıyor. Dursun Bey'i çok severim. Sıkıntılı hoca değiştirdiler. Taraftar baskısından açıklamayı doğru bulmam ama bazen biz de yaptık. Bugün Londra'ya gidiyorum. Eğer yetişebilirsem derbiye gideceğim. Galatasaray her zaman bizi iyi karşılamıştır. Eskiden sigara içmiyordum maç bitene kadar oturuyordum. Şimdi sigara içmeye çıkıyorum, 'Çıktı, gitti' deniyor" dedi. "Van Persie bizde olsaydı o hareketi yapamazdı" Fenerbahçeli futbolcu Robin Van Persie'nin derbide yaptığı hareket hakkında açıklamalarda bulunan Beşiktaş Kulübü Başkanı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Van Persie'yi bizde almak istemiştik. Eğer biz alsaydık, derbide yaptığı hareketleri asla yapamazdı bizim takımda. Bizim kulüp kültürümüzde böyle bir şey yok. Zamanında Pascal bu hareketi yaptı, gönderildi. Kaldı ki Pascal sembol bir oyuncuydu." "Bizim gelir rakibimiz Başakşehir değil" Ülke olarak büyümemiz gerektiğine dikkat çeken Orman, "Bizim gelir rakibimiz Başakşehir değil. Gelir rakibimiz Manchester United, Barcelona. Beşiktaş için haftada 7 gün 18 saat çalışıyorum. Bu aşk olmasa yapamazdım. Yönetim kurulumuz benden daha fazla çalışıyor" diyerek sözlerini noktaladı.
f789f731dfda719edec99791cca89e3991ac6b54fb57a1e74aef7637a05c5287
İki takımı da kutlarım Şampiyonluğu yaşamış iki Anadolu takımı aralarında yaptıkları maçta seyircilerine futbol adına resmen doyurucu bir resital sundular. Futbol adına özellikle ilk yarıda aranan ve özlenen çok şeyler vardı. Zaten goller de bu yarıda geldi. Her iki takım da yakaladıkları pozisyonları değerlendirerek adeta maçın sonucunu ilk yarıda bağladılar. Trabzonspor oyuna iyi başladı ve doksan dakika boyunca da oyunun gidişatına göre yapılması gereken her şeyi doğru ve yerinde yaptı. Yanal'ın takıma getirdiği oyun disiplini ve oyunu doğru okuyarak maç içerisindeki müdahaleleri de yerinde idi. Zaten ikinci yarıda on kişi kalan Trabzonspor elindeki üç puandan Bursaspor'a hiçbir pay vermemiş ise ikinci yarının gidişatının 10 kişi oynamasına rağmen Trabzonspor'un uyguladığı ve olması gereken sistemi, stratejiyi sahaya doğru olarak yansıtması ile bordo-mavili ekip deplasmandan üç puanla ayrıldı. Şuursuz bir baskı İkinci yarının orta diliminde oyundan kopan ve sahayı rakibine bırakan Trabzonspor sonraları Bursaspor'un oyunda şuursuz baskı kurmasından istifade ederek Aytaç ve Olcay ile iki net pozisyon yakalamasına rağmen değerlendiremedi. Yusuf Yazıcı'nın tecrübesizliğinden olacak geriye uzattığı topu Bursasporlu oyuncuların değerlendirememeleri de Trabzonspor için bir şanstı. Yeni oyunculara gelirsek. Sağ bek ve sol bekteki bu futbolcuların tecrübeli oldukları belli. Fakat umulan performansı ve yerlerinde oynadıkları oyunculardan fazla bir verim ortaya koyamadılar. Fakat bunu söylerken ilk maç, yeni takım, yeni saha ve adaptasyon faktörlerini de hesaba katmadık değil. Olcay'a gelince... Bu sahaların hiç de yabancısı olmaması gerekirdi. İkinci yarıda takıma hiçbir katkısı olmadığı gibi kaçırdığı pozisyonun da kendisine yakışmadı. Son olarak cümlemizi Trabzonspor'un bu yılki en heyecanlı en etkili ve ruhen de toparlanmış olarak sahalarda mücadele ortaya koyduğu maç olarak ifade ederken ilerisi için bu resimle epeyce umut verdi.
dcdd216dca1d2aefb44f867cb575bb1d668f4312b831d53791c057525b8c7385
Kardemir Karabükspor Teknik Direktörü Igor Tudor, "Çok mutluyum. Büyük takımlara karşı her kazan kazanamıyorsunuz. Oyuncularım her şeylerini verdiler. Oyuncularım, kulübüm için çok mutluyum. Maça çok iyi hazırlandık. Büyük takımlara ya da herhangi bir takıma karşı sürekli savunma yapan anlayışla oynamayı sevmiyorum. Hücum da yapmanız gerekiyor. Bu yaklaşım da galibiyeti getirdi. Aslında her maça aynı şekilde hazırlanıyorum. Sürekli en iyi şekilde hazırlanıyorum. Ekstra odaklanma durumu olmuyor. Sadece rakipler değişiyor. En iyi maçımız değildi. 3 tane çok nemli eksiğimiz var. İlk 11'in yarısı eksikti. Buna rağmen galibiyetle ayrılıyoruz" diye konuştu. 'PENALTI HAKSIZDI' Hakemin penaltı kararını da değerlendiren Tudor, "Hakemlerden şikayet ediyorum bildiğiniz gibi. Ama bugün itiraf etmeliyim. Penaltı haksız karardı bana göre. Yasin'in pozisyonu da televizyonda gördüğüm kadarıyla yüzde elli elli. Bir açıdan var gibi, bir açıdan yok gibi görünüyor" dedi. Tudor, maç içinde taç atmak için kenara gelen Yasin ile arasında geçen diyaloğun sorulması üzerine, "Baskı altında olduğunu hissettim. Destek amaçlı sırtına dokundum" şeklinde konuştu. RİEKERİNK: "PENALTI KARARI BENİ ÇOK ŞAŞIRTTI" Defansif olarak çok organize bir takıma karşı oynadıklarını belirten Riekerink, "Bu gibi takımlara karşı bazı anlar maçın kaderini belirliyor. Maçtan önce iki noktaya odaklandık. Birisi oyunun yönünü çabuk değiştirmek, diğeri de defans arkasına yapacağımız koşular. Bunu uyguladık. Bu şekilde pozisyon bulduk. İlk gol böyle geldi. Ondan sonra garip bir atmosfer vardı statta. Penaltı pozisyonunda lehimize bir faulü hak ettiğimizi düşünüyorum ve o anda hakemin verdiği penaltı kararı beni çok şaşırttı. Stattaki atmosferden dolayı mı böyle bir karar verildi bilmiyorum. Öyle düşünmek istemiyorum. Çünkü çok tecrübeli bir hakem. İkinci yarıda net bir fırsatımız var. Maçı bitirecek fırsat geçti elimize. Ama değerlendiremedik. Gole çeviremedik. Belki kendimizi suçlamamız lazım. Bu tip maçlarda bu fırsatları değerlendirip maçı bitirmeniz gerekiyor. Çünkü organize bir takım" dedi. 'TAKIMI SUÇLAYAMAM' Takımı suçlayamayacağını söyleyen Riekerink, "İstediğimiz oyunu oynayamadık diye suçlayamam takımımı. Nasıl pozisyona gireceğimizi konuşmuştuk maçtan önce. O şekilde pozisyona girdik. Takımım da o noktalara odaklandı. Doğru zamanda baskılarımız yaptık. Bazı anlar bizim aleyhimize anlardı. Penaltı pozisyonu mesela. Başka anlar da vardı. Ne kadar iyi oynarsan oyna girdiğin pozisyonları değerlendiremezsen ve bazı durumlar aleyhine gelişirse kazanamazsın" dedi. Riekerink, Josue'nin performansı ile ilgili soruya, "Kötü top oynadığını düşünmüyorum. Podolski'yi daha etkili kullanmamız lazımdı. Josue için daha az alan bıraktı rakip" diye konuştu. Riekerink, bir soru üzerine Eren Derdiyok'u oyuna geç almadığını da söyledi.
e30bc16edf6fd73135724d4e114155146243635a4f7a55bcf0bed80362af65fd
''Burak Yilmaz bid farewell to our manager Sergen Yalcin, staff and players ahead of today's training,'' Besiktas said on Twitter to announce Yilmaz's departure. The Black Eagles also thanked Yilmaz for his efforts for the club. Yilmaz is expected to join the French Ligue 1 club Lille as manager Christophe Galtier previously confirmed that Lille are interested in signing the Turkish player. Yilmaz has scored 230 goals in 440 matches during his professional career. In the 2019-20 season so far, the 35-year-old striker has 14 goals in 26 matches for Besiktas.
3fc3931fa189837ec16da148b256cb4a0e0081a8c60e6a27ea5e39c4a3e09463
Medipol Basaksehir beat Kasimpasa 2-1 at an away game at Istanbul's Recep Tayyip Erdogan Stadium on Sunday evening to secure the first spot in Super Lig. Edin Visca and Marcio Mossoro were on scoresheet for Basaksehir, while Veysel Sari scored for Kasimpasa. Basaksehir increased their points total to 36 with this victory, securing the top spot in the league after 17th week. Kasimpasa, on the other hand, stayed at 19 points. Sunday's matches end with Galatasaray - Goztepe match at Turk Telekom Stadium, the home ground of the former club in Istanbul.
51f28c35322fd5f6ab56475c636b1bf0aa38b9a8814643258730523eae205a7d
NBA'de 82 maçlık normal sezonun sona ermesinin ardından Play-Off eşleşmeleri belirlendi. Dün oynanan maçların sonuçları ve NBA Play-Off eşleşmeleri şöyle;Orlando Magic: 101 - 92 :Washington Wizards New Orleans Pelicans : 122 - 98 : San Antonio Spurs Miami Heat: 116 - 109 :Toronto Raptors (Normal süre 105-105)Chicago Bulls: 112 - 106 :Detroit PistonsMinnesota Timberwolves: 112 - 106 :Denver NuggetsBoston Celtics: 110 - 97 :Brooklyn NetsCleveland Cavaliers: 98 - 110 :New York Knicks Oklahoma City Thunder : 137 - 123 :Memphis GrizzliesPhiladelphia 76ers: 130 - 95 :Milwaukee BucksSacramento Kings: 96 - 83 :Houston RocketsLos Angeles Clippers: 100 - 115 :Los Angeles Lakers Portland Trail Blazers : 102 - 93 :Utah Jazz(1) Toronto Raptors - (8) Washington Wizards(4) Cleveland Cavaliers - (5) Indiana Pacers(2) Boston Celtics - (7) Milwaukee Bucks(3) Philadelphia 76ers - (6) Miami Heat(1) Houston Rockets - (8) Minnesota Timberwolves(4) Oklahoma City Thunder - (5) Utah Jazz(2) Golden State Warriors - (7) San Antonio Spurs(3) Portland Trail Blazers - (6) New Orleans Pelicans
2b8f963dd55a76af26479ca5973851c630186bbe7295771549cd71fb9e9f997b
Turkish striker Burak Yilmaz transferred to Besiktas from Trabzonspor, both clubs announced on early Friday. Yilmaz returned to Besiktas -- dubbed as the 'Black Eagles' -- 11 years after he played for the club between July 2006 and January 2008. Releasing a written statement via Twitter on early Friday, Yilmaz said he is thankful to manager Senol Gunes and Besiktas officials for making the transfer happen. "I acknowledge respectfully all Besiktas fans' praise and criticism towards me. I want all the fans to know that the second I put on Besiktas jersey on me, I will perform at the highest for Besiktas," he said. During his time in Besiktas, Burak Yilmaz only scored 6 goals in 49 matches. He was under constant criticism and pressure due to his performance in and out of the football pitch in the recent seasons. The 33-year-old joined Besiktas and went to Antalya on Friday for the club's training period for upcoming season. Trabzonspor left him out of their squad before sending the striker to the Istanbul club. Turkey international played 52 matches in national football team and scored 23 goals. Yilmaz also tops the league in a goal-scoring category, he is the top goalscorer in Turkish league since 2014/2015 season with a total of 53 goals in 75 games. He played in Turkey's top clubs, Galatasaray, Fenerbahce, Besiktas and Trabzonspor before.
f4407950c09f83177eac9ad87cdb575311222b6756a3bad9230864b1dad8eb25
BursasporTeknik Direktörü Paul le Guen, Cumartesi günü İstanbul'da oynayacakları Beşiktaş karşılaşması öncesinde Özlüce Tesisleri'nde çalışma öncesi basın mensuplarıyla bir araya geldi. Beşiktaş ile oynanacak maçın önemini şehirde gezdiği her an kendisine taraftarların sürekli hatırlatmasına dikkat çeken Fransız Teknik Direktör Paul Le Guen, zor bir karşılaşma yapacaklarının altını çizdi. Le Guen, "Bizim için güzel bir macera ve deneyim olacak. FAVORİ BEŞİKTAŞ Biz belki favori değiliz, onlar favori ama iyi bir sonuç almak için elimizden geleni yapacağız. Onları rahatsız etmek, huzursuz etmek, doğru yolda olduğumuzu göstermek için elimizden geleni yapacağız" diyerek şunları söyledi: "Bursaspor'a gelmeden önce de biliyordum ama burada geçirdiğim süre içerisinde daha fazla farkına vardım bu maçın ne kadar önemli olduğunu. Şehir içinde zaman zaman taraftarlar ile denk geliyoruz. Onlar da bu konunun altını çok fazla çiziyor. İşte o yüzden de hafta başından beri sahadaki çalışmalarımız ve konsantrasyonumuz daha üst seviyede. Herkes elinden gelenin fazlasını yapmaya çalışıyor. Zor bir karşılaşma olacak. Hepimiz bunun farkındayız. Umuyorum ki İstanbul'dan bir şeyler alarak döneceğiz." ?DELARGE VE EKOKO OYNAYABİLİR "Delarge ve Ekoko'nun Beşiktaş maçında oynamasının muhtemel. Henüz rekabetçi seviyeye hazır değiller. Antrenman eksiklikleri, maç eksiklikleri var. Ancak mutlaka kadroda olacaklar. İlk 11'demi başlarlar, yedek mi olurlar emin değilim. Ama ikisinin de kadroda olacakları kesin." TRANSFER BEŞİKTAŞ MAÇI SONRASI "Beşiktaş maçından sonra bu konuyla alakalı durumlara bakacağız. Daha fazla eğileceğiz. Şu anda sadece bu maça konsantre olmak istiyorum. Şu an sadece bu maçta kadroda olabilecek oyuncularıma eğilmek istiyorum. Sonrasında mutlaka ki kadroya destek olabilecek oyuncularla alakalı çalışmalarımızı yürüteceğiz ama transferde adım adım gidiyor olmamız gerçekten hoşuma gidiyor." ?EKEKO TRANSFERİ MUTLU ETTİ "Fransa'dan tanıdığım Ekoko'nun transferi beni çok memnun etti. Bir fırsat transferi aslında. İyi bir oyuncu ve serbest bir oyuncuydu. En iyi durumuna geri dönmesi için en az 3 hafta daha antrenmanlara devam etmesi gerecek. Genel olarak iyi bir transfer olduğunu söyleyebilirim."
f36cd528418d687a8b77861e74e64aebfb71974a2292d72af08d2e8e224e8374
Milan'ın kısa bir süre önce Almanya'nın Bayer Leverkusen ekibinden transfer ettiği 23 yaşındaki ofansif orta saha oyuncusu Hakan, yeni takımının Çin'de sürdürdüğü sezon hazırlıkları sırasında Milan TV'ye demeç verdi. Kendisi için her şeyin yeni olduğunu dile getiren genç oyuncu, "Takımda hem güçlü oyuncular hem de genç ve yeni isimler var. İyi bir karma ekip oluşturuluyor, birçok başarılı oyuncu var. O nedenle bu yıl kazanmaya bakmalıyız." dedi. Takımın hedeflerine de değinen Hakan, "İnanıyorum ki bizim için asıl mücadele Şampiyonlar Ligi'ne dönmek. Bunu istiyoruz çünkü iyi bir takımız ve sezon boyunca her kulvarda elimizden gelen her şeyi vermeliyiz. İyi oynayıp, iyi sonuçlar elde edeceğimizi umuyorum. Sonra her şey sırasıyla gerçekleşir." diye konuştu. Lig şampiyonluğu da sorulan milli futbolcu, "Bizim bu konuda sakin olmamız gerektiğine inanıyorum. Zamana ihtiyacımız var çünkü yeni oyunculardan kurulu bir ekip. Maç içinde ve soyunma odasında takım olabilmek, gelişmek için zamana ihtiyaç var." ifadelerini kullandı. Takım ruhunu yakalamanın önemini vurgulayan Hakan, "En önemli şey bir takım olabilmek. İyi takım arkadaşlıklarından oluşan iyi bir ekip olabilmek. Bu, en önemlisi. Birlikte kazanıp, birlikte kaybetmek, iyi ve kötü günleri birlikte yaşayabilmek." değerlendirmesinde bulundu. Hakan, hazırlık maçında Borussia Dortmund ile oynayacak olmaları için de "Önemli ve iyi bir takım. İyi tanıyorum. İyi oyuncuları var. Kadrolarında milli takımdan arkadaşlarım da var. Güzel bir hazırlık karşılaşması olacak. İyi mücadele edip, iyi oynamalıyız." şeklinde görüş belirtti. Milli futbolcu, UEFA Avrupa Ligi ön elemesindeki rakipleri CSU Craiova hakkında da şunları kaydetti: "Açıkçası Avrupa Ligi'ndeki rakibimizi tanımıyorum. Bu da iyi hazırlanmak için bir gerekçe. Kazanmamız gerekiyor. İyi hazırlanacağız."
b2295de31ede59a5cd3e5a96d37fcbdafa3c13026ab5dd80f0b5a8a20b93336e
Fenerbahçe Kulübünün yeni transferi Diego Reyes, bu sezon şampiyonluk yaşamak istediğini söyledi. Sarı-lacivertli kulübün sportif direktörü Damien Comolli ile birlikte FB TV'ye açıklamalarda bulunan Reyes, "Türkiye'nin en büyük kulübüne geldiğim için çok mutluyum. Bunun bana yüklediği sorumluluk çok büyük. Elimden geleni yapacağım, çok çalışacağım. Bu sene takımımla şampiyon olmak istiyorum." dedi. Takıma katılmak için sabırsızlandığını söyleyen Meksikalı savunma oyuncusu, "Birebir olarak tanıdığım oyuncular yok ama Fenerbahçe'de forma giyen her oyuncunun önemli olduğunun farkındayım. Onların da isimlerini duydum, biliyorum. Takıma katılmak ve arkadaşlarımı tanımak için sabırsızlanıyorum" diye konuştu. Fenerbahçe tarihinin ilk Meksikalı futbolcusu olduğu için gurur duyduğunu söyleyen Reyes şunları kaydetti: "Burada forma giyen ilk Meksikalı futbolcu olduğum için çok mutluyum. Burada oynama fırsatı verdiği için Fenerbahçe Kulübüne sonsuz teşekkür ederim. Bana güvendiler. Böyle bir ilke imza attığım için gurur duyuyorum. Umuyorum ki bir kapı açılmıştır ve benden sonra da diğer Meksikalı oyuncular buraya gelir." Reyes son olarak taraftarlara verdiği mesajda, "Bizlere inansınlar. Gerçekten çok büyük bir kulübüz ve güçlü bir takım olduk. Bu sene umuyorum ve inanıyorum ki şampiyon biz olacağız." ifadelerini kullandı. COMOLLİ: "REYES UZUN SÜREDİR İSTEDİĞİMİZ BİR OYUNCUYDU" Fenerbahçe Kulübü Sportif Direktörü Damien Comolli, Diego Reyes'i sarı-lacivertli takıma kazandırdıkları için mutlu olduğunu söyledi. Comolli yaptığı açıklamada, "Reyes uzun süredir istediğimiz bir oyuncuydu. Onu kulübümüze kazandırdığımız için çok mutluyum. Hem stoperde hem de defansif orta saha pozisyonunda oynayabiliyor. Aynı zamanda Şampiyonlar Ligi tecrübesine sahip bir oyuncu. 65 kez de milli formayı giymiş ve önemli liglerde oynamış bir futbolcu. Böyle bir oyuncuya imza attırdığımız için gerçekten çok mutluyum." şeklinde konuştu. Genç, değerli ve karakterli futbolcuları Fenerbahçe'ye kazandırdıklarını dile getiren Comolli, şöyle konuştu: "Bir transfer dönemi diğerine benzemez. Her transfer döneminin, her kulüpte kendine has özellikleri vardır. Başkanımızın seçim kampanyasında belirttiği gibi, takımı gençleştirerecek transferler yapacaktı. En önemlisi, sadece iyi futbolcu değil, aynı zamanda iyi karaktere sahip futbolcuları buraya getirecekti ve bu bizim için çok önemliydi. Bu nedenle bazı transferler geç gerçekleşir. Önemli olan, bizim istediğimiz oyuncuları kadroya katmamızdı. Gördüğünüz gibi Fenerbahçe'ye getirdiğimiz isimler hem genç hem değerli hem de iyi karaktere sahip oyuncular." "TARAFTARIMIZ BİRKAÇ HAREKET DAHA GÖRECEK" Damien Comolli, transfer döneminin sonuna gelinirken yeni isimleri kadroya katabileceklerini anlattı. Fenerbahçe'nin transfer politikası ile ilgili de açıklamalar yapan İtalyan futbol adamı, sözlerini şöyle tamamladı: "Transfer politikamızı gizli bir şekilde yürütüyoruz ancak bu gizliliğin sebebi, transferde bilgileri gizli tutmanın sağlayacağı avantajdır. Bu avantajı da sonuna kadar kullanmak istiyoruz. Piyasada bir takım fırsatlar oluşur ve biz de bu fırsatlardan faydalanmak istiyoruz. Tıpkı Islam Slimani'ni basın toplantısında söylediğim gibi. Şu anda transfer piyasasında bazı fırsatlar var ve biz de o fırsatlardan faydalanacağız. Transfer döneminin son günlerine girilirken, taraftarımız birkaç hareket daha görecek." Öte yandan, sarı-lacivertli ekiple sözleşme imzalayan Diego Reges'in, Ülker Stadı'nı gezip, Fenerbahçe Müzesi'ni ziyaret eden taraftarlarla fotoğraf çektirdiği aktarıldı.
a44e463e269917921626352f2afa6d617fa8eabc181b7be963cbf7ae9591d74f
Gözünü seveyim Fabri 6 futbolcusu ile hücuma çıkan bir takım düşünün. Adı: Beşiktaş. İlk yarı 41 dakika geçmek bilmezken, maçın geri kalan kısmı nasıl geçti anlayamadık. Maç izlerken terler mi insan? Ben ter içinde kalıyorum Beşiktaş'ı seyrederken. Herkes koşuyor takımda. Kenarda Şenol Güneş ve Tamer Tuna bile. Allah, Beşiktaş'ın maçlarını yönetecek hakemlere yardım etsin. Her hakem Beşiktaş'ın hızına yetişemez, bırakın rakiplerini. Talisca gol atıyor Şenol Güneş onu öpüyor. Tolga, Fabri'nin yerine girerken, sevinmesi gerekirken üzülüyor, alnından öpüyor. Tam bir takım olmuş Beşiktaş. Bunda tek bir sebep var o da Şenol Güneş. Düşünün Fernandao kolu kırılıyor bir- iki Fenerbahçeli oyuncu yanına giderken, Fabri gözünden sakatlanıyor bırakın arkadaşlarını, tribünler bile aşağıya inecekti. Büyük fark bu işte. Oğuzhan Özyakup'u son zamanlarda hiç bu kadar etkili görmedim. Büyük takımın büyük topçusu gibiydi. Oğuzhan bu. Şaşırmadım da dün akşamki performansına. Şaşırdığım her zaman kötü futbolu oldu. Babel'in en iyi futbolu Fabri'nin gözü ile kurtardığı top maçın kırılma anıydı. Gözünü kaybetme pahasına korkusuzca attı topun önüne kendisini. Ne olduysa bu dakikadan sonra oldu Beşiktaş'a. Kendine geldi takım. Tribünler Beşiktaş'ın gerçek ruhunu gördü. Takım da bunu hisseti o an. Quaresma acayip bir adam. Hata yapıyor sonra o hatasını ya golle ya da asistle telafi ediyor. Dün akşam da öyle yaptı. Golden hemen önce topu aldı, aşırttı ve kaybetti. Sonra kazandı ve golü attırdı. Quaresma garip bir futbolcu. Kendi cezasını da, ödülünü de kendisi veriyor. Adriano da çok verimliydi. Koştu, kazandı, kazandırdı. Barcelona'daki futbolundan daha fazlasını oynadı diyebilirim. Tosic, Serdar Gürler tarafından hezimete uğradı her defasında. Sürekli bakkala gitti durdu. Marcelo'nun her ölü topta büyük bir istekle gol aramak için rakip defansın arasında beklemesi onun ne kadar büyük futbolcu olduğunu gösteriyor. Marcelo günümüz modern futbolunun çağdaş stoperlerinden biri. Babel de geldiği günden bu yana en güzel oyunlarından birini hatta en iyi futbolunu sergiledi. Talisca, Quaresma karşısındaki ürkekliğini atmış ve kendine ayrı bir öz güven gelmiş. Ölü toplarda Quaresma yanındayken topu alıyor ve kafasına göre takılıyor. 'En'lerin takımı Beşiktaş Şenol Güneş'in sürekli kenarda oyuncularını motive etmesi bir yana hakem ve hakemler üzerinde psikolojik olarak üstünlük kurması tribünleri de ayağa kaldırıyor. Beşiktaş kendi stadında bu özelliği ile hiç bir zaman maç kaybetmez. Beşiktaş İnönü Stadı'nı özleyen var mı? Açıkçası ben özlemedim. Bu stadı, bu atmosferi görünce hiç özlemedim. Öyle bir yapı ki bu stat, eski yapıyı hiç aratmıyor. Hakemi, rakibi baskı altına alıyor. Hakem düdük çalarken, rakip topa girerken titriyor Vodafone Arena'da. Beşiktaş sezonun en çok galibiyet alan, en az yenilen, en çok atan ve en az yiyen takımı. Daha ne olsun. En'lerin takımı oldu Beşiktaş. Tek bir eleştirim olacak. Ayağında çok fazla top tutuyor Beşiktaşlı futbolcular. Guardiola'nın oyun felsefesidir; 'topu en fazla 1 buçuk saniye ayağında tutmazsan dünya futbolunda zirvede kendine yer bulamazsın' diyor dünyaca ünlü teknik adam. Beşiktaş bu sorunu da çözerse sonrasını düşünemiyorum. Gelsin 'güneşli günler'
147fa5c24b1cb9b56af5e8a5ded5877006d1616de45f3976a932b31f2d10003c
Hayırlısı olsun! Fenerbahçe taraftarını dahi ikiye böldü Ozan Tufan... Gönderilmesini isteyen de var, kalmasını isteyen de... Genç futbolcuların en büyük problemi "yancıları" aslında. Zengin, şöhretli, herkesin etrafında pervane olduğu genç futbolcuları yakalayıp, maddi-manevi sömürüyorlar! Ozan işte bu sülüklerin tuzağına düştü. Yok olup gidecek Herkes hata yapar ancak Ozan hatalarını kabul edebilen bir yapıya sahip değil. Ona kol kanat germek isteyen gerçek dostlarını elinin tersiyle iterek bu noktaya geldi. Bundan sonra bir çıkış yakalayabilir mi, yoksa daha da aşağıları mı düşer bilinmez. Ama bildiğim tek şey var, Ozan aklını başına toplamazsa yok olup gidecek. Bu saatten sonra Fenerbahçe'ye geri dönebileceğini sanmıyorum. Duyduklarımı yazsam, emin olun bana hak verirdiniz. Belden aşağı vurmama adına yazmıyorum. Bana yakışmaz. Peki sözleşmesi halen devam eden Ozan'ın durumu ne olacak? Bu paraya zor gider Fenerbahçe yönetimi, onun için 5-7 milyon euro arası bir bonservis bedeli belirlemiş. Oynamayan sorunlu bir futbolcuya bu para veren bulunur mu? Hiç sanmıyorum. Tıpkı Van Persie'nin durumunda olduğu gibi bazen zararın neresinden dönersen kardır. Ozan'a verilen 7 milyon Euro'nun artık kurtulma ihtimali yok. Fiyatı biraz daha düşürüp Ozan Tufan krizine bir son verilmesi iki taraf içinde en hayırlısı olacak gibi görünüyor. Hasan Ali'nin babası Dünkü antrenman öncesi Hasan Ali'nin babasıyla konuştuk. Adam gelmiş, kenardan oğlunun idmanını izliyor. Hem de dikkatle... Fenerbahçe taraftarının bir türlü "sevemediği" Hasan Ali'yi aslında sevmek için çok sebep var. Bir kere inanılmaz profesyonel bir futbolcu. Emin olun herkesten daha çok çalışıyor. Bu kadar çok eleştiriye dayanabilmesinin, yoluna devam edebilmesinin tek nedeni ailesinin her daim yanında olması ve onu her şartta desteklemesidir. Ey futbolcu babaları, anaları, dayıları... Bırakmayın çocuklarınızın peşini. Siz bırakırsanız başkaları takılacak peşlerine! Kamp sert başladı Devre arası kampları, sezon başına oranla biraz daha rahat geçer aslında... Lakin dün çalışmalara başlayan Fenerbahçe daha ilk günden sert bir idmanla açılışı yaptı. Zorlu geçmesi beklenen ikinci yarıya her zamankinden iyi hazırlanmak gerek. Peki mevcut kadro Fenerbahçe'nin şampiyonluğuna yeter mi? Yönetimin transfer yapabilmek için bütün şartları zorladığını biliyorum. Gidecek oyuncular, gelecekler için belirleyici olacak. Takviye yapılamasa da bu takım şampiyonluğu sonuna kadar kovalayabilecek kapasitede. Ama yapılacak transferlerin Aykut Kocaman'ın elini çok güçlendireceği muhakkak.
bf48cf84df21e9ba982ac4aaed3f12ca5c43c9ed07ce499bb55f39a90d532792
Senegal and Algeria are poised to fight for the 2019 Africa Cup of Nations (AFCON) title in Friday's final in Cairo, Egypt. The two teams will play the final at Cairo International Stadium. In the group stage of the tournament, Algeria beat Senegal 1-0. Senegal and Algeria were in the Group C in Egypt 2019 as they managed to qualify for the Round of 16. Algeria won the Group C with nine points. Senegal had six points in the group. Senegal eliminated Uganda in the last 16, then beat Benin in quarterfinals and toppled Tunisia in the semifinal stage. The team won all the knockout phase games 1-0 to reach the final. Meanwhile, Algeria beat Guinea 3-0 in the Round of 16 to secure a place among the last eight. In the quarterfinals, Algeria knocked Ivory Coast out of the tournament, beating them 4-3 on penalties. Algeria booked their place for the AFCON final, eliminating Nigeria 2-1 in the semifinal match in Cairo. Algeria went through the 2019 final as Manchester City winger Riyad Mahrez scored a free kick in the injury time, clinching the Algerian victory over Nigeria in semis. Senegal and Algeria are now ready to face off to win the AFCON trophy on Friday. Winners to get $4.5M Winners of the 2019 AFCON will also be awarded with $4.5 million prize money. Meanwhile the runners-up will only get $2.5 million. Algeria want to end their 29-year title drought in the the Africa Cup of Nations as they won their first and only AFCON title in 1990. However, the 2002 Africa Cup of Nations runners-up Senegal eye their maiden title in the tournament. Turkish club players in both teams There are several Turkish Super Lig players in Senegal and Algeria. Algerian midfielder Sofiane Feghouli and Senegalese striker Mbaye Diagne are currently playing for Galatasaray. Senegal's Lamine Gassama is a player of another Turkish club, Goztepe. Egypt 2019 top scorers Nigerian forward Odion Ighalo is currently the top scorer of Egypt 2019 with five goals as Nigeria secured the bronze medal in the tournament. Senegalese star Sadio Mane, Algeria's Mahrez and Adam Ounas are struggling to be the top scorer of the competition, scoring three goals each.
2a9748707df717694ce41f7b164dadabd4109ce96dd8ac8c0daaa91bd2fcb679
Maçın 56. dakikasında Giresunsporlu futbolcu Aykut Demir'in ceza sahası içinde Roni'ye yaptığı hareket sonrası hakem penaltı noktasını gösterdi. Penaltı atışını kullanan Roni, meşin yuvarlığı dışarıya gönderdi. Stat: 5 Ocak Fatih Terim Hakemler: Mustafa Öğretmenoğlu, Candaş Elbil, Murat Ergin Gözütok Adanaspor: İrfan Can Eğribayat, Emre Can Coşkun, Onur Akbay, Renan Diniz, Didi, Abdulaziz Solmaz (Dk. 66 Uche Kalu), Oğuz Han Aynaoğlu, Foguinho, Roni, Bekir Yılmaz (Dk. 43 Tevfik Altındağ), Bahattin Köse Akın Çorap Giresunspor: Ahmet Şahin, Caner Arıcı, Aykut Demir, Çağlar Birinci, Hüsamettin Tut, Dimitriadis, Dialiba (Dk. 75 Abdülkerim Bardakcı), Sinan Özkan, Dodo, Fatih Atik (Dk. 82 Carioca), Korkishko (Dk. 62 Murat Gürbüzerol) Goller: Dk. 45 Dimitriadis (Akın Çorap Giresunspor), Dk. 77 Onur Akbay (Adanaspor) Sarı kartlar: Dk. 20 Fatik Atik, Dk. 34 Dodo, Dk. 56 Aykut Demir (Akın Çorap Giresunspor), Dk. 32 Foguinho, Dk. 56 Didi, Dk. 64 Emre Can Coşkun, Dk. 66 Roni (Adanaspor)
06bb21c37c05ae6cbbe925ec44ef9fa30f35575abde96eb3aa630e0c827d0a99
Beşiktaş Teknik Direktörü Şenol Güneş, Süper Lig'in 6. haftasında deplasmanda oynadıkları Fenerbahçe derbisinde hakeme söylediği sözlerden dolayı üzgün olduğunu belirtti. Beşiktaş Teknik Direktörü şenol Güneş, Zorlu Performans Sanatları Merkezi'nde düzenlenen Marka ve Spor Zirvesi'ne katıldı. Oturuma, 'Avrupa'nın yeni tarih yazanı Şenol Güneş' sloganıyla çağrılan tecrübeli teknik adam, Fenerbahçe derbisinde hakeme gösterdiği tepkisini anlatarak, şunları kaydetti: "Ne iş yaparsanız yapın sürekli gündemde kalmak kolay bir iş değil. Bazen emeklilik lafını kullanıyorum ama şu an öyle bir düşüncem yok. Zaman zaman hatalarım var, doğrudur. Bazen görüntülerim de gergin gözüküyor. Fenerbahçe maçında olan şeyi net olarak söylerim ama münasip dile getirmek lazım. Basit bir faulde hakemin niyetini okuyup yanlış yapıp sinirlendim. Artistlik yapılan bir hareket üzerine ne söylediğimi fark etmedim. Dediğim şeyi hatırlamıyorum. Sonra izleyince üzüldüm. Çok etkisi oldu bende. Kendime ceza veriyorum. Doğru bir şey yapmadım. Kötü bir sözdü. Çok da ceza almamı isteyenler oldu. 3-4 maç ceza almamı ve takımın kaybetmesini istediler. Bir maç ceza aldım ama takım kaybetti zaten üst üste. Ben de bu hareketimden rahatsız oldum. O duruma düştüğüm için üzgünüm." Beşiktaş'ın Çin açılımı Şenol Güneş, Beşiktaş'ın sezon başında Çin'de oynadığı hazırlık maçından memnun olmadığı iddialarına da açıklık getirdi. Kararları her zaman yönetim kurullarının ve başkanın verdiğini vurgulayan Güneş, "Beşiktaş, Trabzonspor bir marka. Beşiktaş benden önce büyük başarılı işler yaptı. Yokluktan varlığa gitmek için planlar yaptı, buralara geldi. Takımını oluşturdu, ekonomisini geçmişe göre düzeltti ancak hala borçlar var. Transferi yönetimler yapar. Bir iş yerinde kararı yönetim kurulu verir. Bizim görevimiz fikirlerimizi söylemek. Yönetim fikirlerimi söyleyecek. Karşılıklı fikir alış verişi yapılır ama sonunda yönetim karar verir. Sonuçta benim beğendiğim oyuncunun parasını başkan verecek. Beğenmezsem de tartışacağım. Bu hoca-başkan tartışması mı olur? Kampı tabii ben yapacağım ama parasını başkan veriyor. Kamp olarak sıkıntıları elbette söyleyeceğim. Sonuçta bir karar alınacak ve bu kararı sahipleneceğiz. Herkesin düşündüğü olamaz. Önemli olan ortak noktada buluşmak. Orada bir kavgamız yok sadece 10 günlük bir kampın Türk takımları için orada olmayacağını söyledim" ifadelerini kullandı. "İyi ki Beşiktaş'a gelmişim" Tecrübeli teknik adam, son iki sezon şampiyonluğa taşıdığı Beşiktaş'a geldiği için mutlu olduğunu aktardı. Siyah-beyazlı taraftarın kendisini sahiplendiğini vurgulayan Güneş, "Beşiktaş'ın mütevazi yapısından, bazıları kızsa da 'efendi' yapısından, halkın takımı olmasından dolayı buraya geldim. Şampiyon olmazsan başarısızsın algısı vardı, Allah'a şükürler olsun bunu yaptık. Camianın daha önce de düşünceleri vardı ama o zaman olmamıştı. Taraftarla yapı olarak da benzerlik gösteriyoruz. Her şey iyi gidiyor. Biz taraftarın içindeyiz. Kimseyi arkanıza almanıza gerek yok, kendisi olan yeter. Beşiktaş'a iyi ki gelmişim" açıklamasını yaptı. Diğer takım taraftarlarından da oyunculuk dönemi dahil şahsına karşı bir olumsuzluk görmediğini anlatan Şenol Güneş, sözlerine şöyle devam etti: "Milli takımda da rahatlıkla çalıştım. Bunu yapabilmek önemli. En büyük başarı bu. Futbol, renklerin farklılıklarından bütün oluşturmaktır. Turgay Şeren, Can Bartu, Lefter Küçükandonyadis gibi isimler sayabilirsiniz. Değerli ve saygı gören insanlar olmak gerekiyor. Trabzon'da üzülüp bana kızanlar var, Trabzonspor ile onal rekabet dolayı Fenerbahçe'de de bana kızanlar var. Kadıköy'de oturuyorum çok da rahat dolaşıyorum dışarıda. Sporun ortak dilini kullanmak lazım." Çocukken sokakta oynadıkları futboldan büyük keyif aldığını belirten Güneş, "Messi, Neymar, Ronaldı bugün aynı şeyi yapıyor. Büyük futbolcular bunu yaptığı için keyif alıyor. Oyuncunun yeteneğiyle karakteriyle gelip gitmesi lazım. Onların ne kazandığını neden insanlar bilmek ister? Türk Milli Takımı kazanıyorsa prim alsın. Önemli olan iyi oynaması, oynanan oyunla seyirciye keyif vermesi. Bizim taraftarı memnun etmemiz lazım" değerlendirmesinde bulundu. "En kötü bir yılım en iyi yılıma bedeldi" Şenol Güneş, futbolculuğa ilk başladığı dönemle ilgili anıları ise şöyle paylaştı: "Ben 17 yaşında Trabzonspor'da 3. kaleciydim. Oynayan kalecinin omzu çıktı, ben yine kadroda yoktum. Anormal çalışıyordum hatta bu yüzden hastalandım. Kadroya yine giremedim. Ondan sonraki yıllar devamlı oynadım. Hatta yedeğim bile olmadı. O bir yıl hayatım boyunca en iyi yılıma bedeldi. Oyunculara hep bunu anlatıyorum. Herkes acı çekerek büyümüştür. Kolay gelenler yok olup gitmiştir. Şimdiki dönem biraz farklı. Ben bir kaleci kazağını kendi paramla alıp bir yıl giyiyordum. Şimdi sponsorlar oyunculara forma giymesi için para veriyor. Hepimizde ego vardır, önemli olan onu yönetmek. Oyuncuların oyundan çıkarken gösterdiği tepkileri kendilerine isyandır. Zamanla bunları hallediyoruz. Burada zamana ihtiyaç var. Paradan, şöhretten herkesin etkilendiğini görüyorum." A Milli Futbol Takımı'nın başındayken 2002 FIFA Dünya Kupası'nda 3. olmalarıyla ilgili de bir anısını anlatan Güneş, sözlerini şöyle tamamladı: "Japonya maçına çıkarken, sonuç ne olursa olsun oyuncularıma sahada yıkılmayın dedim. Maçı kazandık sonra Senegal'i de geçtik. Brezilya'ya yenildik bir baktık takım yerde. Hemen toparladık onları. Güney Kore maçında, Korelileri aldı oyuncularımız ve beraber tribünlere gittik. O fotoğraf UEFA'da ders olarak gösterildi. Dünya Kupası'nda 3., fair-play'de dünya birincisi olmuştuk." Şenol Güneş, oturumun ardından Beşiktaş'ın efsaneleri Metin Tekin, Ali Gültiken ve Feyyaz Uçar ile hatıra fotoğrafı çektirdi. Şenol Güneş formülünü açıkladı
543bd2293d569ee14366137005809c41e20ab856e999c1f79671769132624740
Ferdinand’dan Aboubakar’a Cenk Tosun'a ayıp olmasın diye garip bir kadro ile başladı Güneş. Orta sahayı Oğuzhan ve Atiba ile tutup, üstünlüğü skor değil ama oyun olarak Kayserispor'a kaptırdı. Neyse ki ikinci yarıda bu hatasından Tolgay tercihi ile döndü Şenol hoca belli oranda. Babel'de bir kaç maçtır belirgin düşüş var. Talisca'nın daha ilk düdükle birlikte başlayan hatalar zinciri, siyahbeyazlılara tırnak yedirtti. Beck ve Cenk Tosun da, zayıf not alan isimler oldular. Çok kötü oynadılar. Hatta oynamadılar. Sahanın en güzel yerinden maçı seyretti iki futbolcu da. Gökhan İnler'in neden joker olarak kullanılmadığını anlayamıyorum. Çok yönlü, rakip kaleyi düşünen, güçlü ve Beşiktaş'ın oyun sistemine tam anlamıyla uyan bir isim aslında. Marcelo'nun ilk sakatlandığı anda oyundan çıkması gerekirdi. Anlamsız bir şekilde kendisini zorladı ve devam dedi, sonra sakatlığı nüksetti, sahayı terk etti. Bu amatörce davranışı belki de onu bir hafta daha fazladan takımından ayrı kalmasına sebep olacak. Quaresma'sız olmuyor Quaresma'ya kızarız, bencil, kıskanç deriz. Deriz de, onsuz olmuyor. Beşiktaş, Ricardo ile daha üretken bir futbol sergiliyor. Q7'siz olmaz! Kanatsız oynadı kartal dün gece Vodafone Arena'da. Açamadı oyunu ve haliyle uçuş sahası da kapandı. Koskoca Beşiktaş'ta, ikinci yarıda sahada sadece bir kaç futbolcu oynadı. Kayserispor fena bozdu siyah beyazlıları. Taraftar sadece bir iki oyuncu görebildi kazanma arzusunda olan. Bunların en başında Aboubakar vardı tabii. Her an, her yerden gol atabilen bir isim. Aboubakar sürekli oynamalı. Ferdinand, Madida, Amokachi, Pascal Nouma'dan sonra Beşiktaş'ın siyah incileri arasında yerini şimdiden aldı. Beşiktaş maçları zevkli ve tempolu oluyor. Bunda hem siyah beyazlı takımın etkisi var, hem de rakiplerinin, kalecilerine kadar kendilerini gösterme isteği gözlerden kaçmıyor. Antalya maçı çok önemli Haftaya oynanacak olan Antalyaspor karşılaşması; Beşiktaş için sezonun en önemli maçı olacak. İki rakibi var 25. haftada Kartal'ın; hem Antalyaspor, hem stres. İkisini de yenmesi şart. Yoksa büyük iş açacak başına. Bir mucizeye sebep olabilirler rakipleri için! Medipol Başakşehir'den sonra ezeli rakipleri Galatasaray ve Fenerbahçe yarışta yeniden umutlanacaklar. Çünkü o umut ışığını dün gece gördü G.Saray ve F.Bahçe. Henüz lig bitmemiş hepimiz gördük bunu Beşiktaş ile beraber! Daha 10 hafta varmış bunu dün gece daha net anladık, Aboubakar dışında siyah beyazlı bazı oyuncular sayesinde! Umut Bulut, Sergen hoca ile yeniden doğdu. Önce Fenerbahçe'ye sonra Beşiktaş'a attı. Sergen Yalçın çok büyük bir teknik adam. Büyük düşünüyor, büyük oynuyor, büyük oynatıyor. Sergen, Şenol Güneş'ten sonra Beşiktaş'ın Guardiola'sı olacak. Söz gider yazı kalır. Bu cümlede burada böylece kalsın!
a464542886819af6e8bc8935277a16ccf0eb927bbd16af41e602a0a58106a1e7
The U.S. women's national football team star Alex Morgan taunted English fans over her 'tea drinking' goal celebration in Tuesday's World Cup match. Morgan, 30, who scored on her birthday, did this interesting celebration after scoring a header against England to give the team USA the lead again. "This team is special. Thanks for the bday love. Thanks for the rocking stadium. Thanks for continuing to believe with us. And that's the tea," the U.S. forward said on Twitter to refer to the American victory over England in World Cup semis. "Congrats to the US Women National Team for earning that tea. On to the final!," Hillary Clinton, the 2016 Democratic Nominee for US elections said on social media. New York Post stated on the cover that Morgan ridiculed England with her goal celebration as if she was drinking a cup of tea. "Alex Morgan mocks England with sip from World 'Cup'," New York Post said on its cover. An English female football player at Italy's Juventus, Lianne Sanderson found Morgan's celebration "distasteful." Having 50 caps for England, Sanderson told beIN SPORTS that she's not happy with Morgan's celebration. "I am not that happy with that celebration. You can celebrate however you want but that for me is a bit distasteful. And I don't think she needs to do that," Sanderson remarked. Sanderson was a sports analyst at beIN SPORTS for the 2019 FIFA Women's World Cup. Tea is a very popular drink in the U.K. as this country has been one of the greatest tea consumers in the globe since the 18th century. In addition there's a famous saying in the U.K. as 'afternoon tea', a tea break at 4 or 5 p.m. The U.S. -- also known as the Stars and Stripes -- advanced to the World Cup final on July 7 meanwhile England will play a match for third place on July 6. In the final in Lyon, France, U.S. will take on winners of Wednesday's Netherlands vs Sweden semi-final.
04ede1bcc0424151d0e441c7852784dad78a15456b9609205a7da8b82297579f
Demirhan, teknik direktör Kemal Kılıç'ın da katılımıyla kulüp binasında düzenlediği basın toplantısında, play-off finalini değerlendirdi. Finalin zor geçeceğini belirten Demirhan, "Gümüşhanespor tabii ki zor bir takım. Ancak Erzurumspor bu saatten sonra inanıyorum ki Beşiktaş ile oynasa onu bile eler. Amed Sportif Faaliyetler maçından sonra inanılmaz bir sevgi oldu bize karşı. Yani o birlikteliği sağladık. Finalde şansımız yarı yarıya, ama inanıyorum ki Erzurumspor kupayı buraya getirecek. Biz de kupa buraya gelirken maça gider gibi Erzurum camiasına yakışır şekilde organizasyon yapacağız." şeklinde konuştu. Teknik direktör Kılıç ise gol yemedikleri takdirde her maçı kazanacak güçte olduklarını dile getirerek, şunları kaydetti: "Şu an ki kadroda oynamayan futbolcularım da dahil diğer takımlardan üstün bir yapımız var. 10 maçtır kaybetmiyoruz ve bu da takımımıza güven veriyor. Güçlü silahlarımızın olduğunu biliyorum ve her maçı kazanacak güce sahibiz. Karşımızda üst üste final oynamış bir rakip var ama Erzurumspor'un geçmişini düşündüğümüz zaman, geçmişi bile o takımı yenecek güçte. 1. Lig'i bile es geçiyorum, Erzurumspor her zaman özlemini duyduğu Süper Lig'de mücadele etmeli." Gümüşhanespor ile Büyükşehir Belediye Erzurumspor arasındaki final maçı, 23 Mayıs Salı günü İstanbul'da Vodafone Arena'da yapılacak.
9bfefac61036859d940786956c68185a5e14f3b662a1afe2a918b601afa304c3
Eden Hazard, 29, faces a lengthy spell on the sidelines after sustaining the injury in Saturday 1-0 La Liga defeat at Levante. The Belgian had been out of action for nearly three months due to another ankle injury and was making only his second appearance since his return. "I don't know if his season is over, I don't know but I hope not," Zidane told a news conference before Wednesday's Champions League last 16 first-leg clash against Manchester City. Hazard was seen as the heir to Cristiano Ronaldo when he joined from Chelsea last year for 100 million euros ($108.68 million) but injuries have limited the Belgian to 15 appearances and one goal. "I don't know if he'll need an operation, it's not my area. I can see he's not happy. It's important he stays positive but, of course, it's difficult," Zidane added. "It's a bad moment, it won't be easy and he'll feel like this for a while."
f4a1965db06778a41e8a5fe22f4a27a5671e7f262ae368b4cca0fcdf4d9754a0
Yemekteyiz... A post shared by Hasan Şaş (@hasansas11) on Feb 13, 2018 at 3:22am PST
c470cfedaf3fd9e52bb52e4026970854c1546372ae519b1d123b4eaf6e3ce024
TFF 1'inci Lig'e kötü başladıklarını ancak şu anki durumun gayet iyi olduğunu söyleyen Santos, "Şimdilik her şey yolunda. Lige iyi başlayamadık. Son zamanlarda toparlayabildik. İkinci yarıda kaldığımız yerden devam ederek hedeflediğimiz yere, Süper Lig'e ulaşmayı çok istiyoruz" açıklamasını yaptı. "TFF 1'İNCİ LİG TEKNİK VE TAKTİK AÇIDAN SÜPER LİG GİBİ DEĞİL" Süper Lig'in TFF 1'inci Lig'den taktik teknik açıdan daha önde olduğunu belirten Santos, "TFF 1'inci Lig, Süper Lig'e göre daha farklı. Burada futbol biraz daha sert oynanıyor. Teknik ve taktik açıdan Süper Lig gibi değil. Ama ben buraya alıştım. Geldiğim zamanki gibi değilim. Geldiğim sezon 14 gollük bir katkım olmuştu ve üstüne asistler yaptım. Bu sezon bu katkıyı veremedim çünkü ilk 4 maçta cezam vardı ve oynayamadım. Daha sonrasında sakatlıktan döndüm. Tam ritmimi yakalayamadım ama ben de 2'nci yarıda elimden geleni yaparak geçen sezonki performansıma yakın ya da geçen sezonki gibi bir istatistik yapmak istiyorum" ifadelerini kullandı. "BOLUSPOR İLE SÜPER LİG'DE OYNAMAK İSTİYORUM" Santos, Boluspor ile şampiyonluk yaşayarak tekrardan Süper Lig'de forma giymek istediğini belirtirken, "Süper Lig'de oynamayı tabii ki istiyorum ama Boluspor ile Süper Lig'de olmak istiyorum. Boluspor'u Süper Lig'e çıkardıktan sora bırakıp gidecek değilim. Başkanımızla oturup bu durumu bir değerlendirme niyetim var" dedi. "SEVDİĞİNİZ VE SEVİLDİĞİNİZ BİR YERDE OLMAK BENİM İÇİN ÇOK DAHA ÖNEMLİ" Boluspor'da alacak sıkıntısı olmadığını ve mutlu olduğunu söyleyen Santos, "Kazandığım miktardan ziyade verilen sözlerin tutuluyor olması çok daha önemli ki bu bizim kulübümüzde fazlasıyla var. Başkanımız sağ olsun ödemeleri gününde yapar, aksatmaz. Aksarsa bile söz verdiği günde uyandığımızda maaşımızı hesabımızda görürüz. Miktardan ziyade dediğim gibi verilen sözün tutulması sevdiğiniz ve sevildiğiniz bir yerde olmak benim için çok daha önemli. Boluspor'da her şekilde tatmin oluyorum. Benim için hiçbir şekilde bir problem yok" şeklinde konuştu. "ÖZLÜYORUM VE ÖMRÜM BOYUNCA DA ÖZLEYECEĞİM" Brezilyalı futbolcu, Fenerbahçe'deki günleri ile ilgili olarak da şunları söyledi: "Fenerbahçe'de geçen günlerimi özlüyorum ve ömrüm boyunca da özleyeceğim. O günler benim için unutulmaz. Türkiye'nin en büyük kulübünde çok büyük başarılar elde ettim ve şampiyonluk yaşadım. Başkanından taraftarına, yönetimden futbolcusuna kadar herkesten büyük sevgi ve saygı gördüm. Bunlar çok güzel şeyler. Hayatım boyunca çok özleyeceğim günler. Çok özlüyorum." "AZİZ YILDIRIM ÇOK BÜYÜK BİR İNSAN" Aziz Yıldırım hakkında görüş bildiren Santos, "Mükemmel bir başkan, mükemmel bir arkadaş, bir ağabey ve bir baba. Benim için çok anlam ifade ediyor. Çok iyi bir ilişkimiz vardı. Türkiye'de herkesin sevdiği bir isim değil ama tanıdıktan sonra öyle olmadığını siz de anlarsınız Çünkü o Fenerbahçe için elinden geleni yapıyor. Fenerbahçe'nin başarısı onun için her şeyden önce geliyor. Her zaman kulüp için en iyisini düşünen, çok büyük bir insan. Çok saygı duyuyorum ve onu çok seviyorum. Fırsat buldukça İstanbul'a ve maçlara gittiğimde görüşüyoruz. Muhabbet ediyoruz. Benim için hala oynadığım zamanki gibi. O da beni sevdiğini hala gösteriyor. Her zaman fırsat buldukça muhabbet ederiz" dedi. "ALEX'İN BU ŞEKİLDE AYRILMASI BÜYÜK BİR TALİHSİZLİK" Alex De Souza'nın Fenerbahçe'den ayrılışının talihsizlik olduğunu söyleyen Santos, "Alex gibi kariyerli ve her şeyini Fenerbahçe'ye vermiş birisinin sonunun bu şekilde olması büyük bir talihsizlik. Keşke böyle olmasaydı. Bir yandan da Aziz Yıldırım bu kulübün başkanı ve hatta yıllardır başkanı. Alex'den çok daha önce başkanlığa başladı ve Fenerbahçe tarihinde unutulmaz bir izi var. Her zaman da öyle olacak. Bu olay Brezilya'da da büyük bir yankı uyandırdı. Alex, çok uzun zaman Fenerbahçe forması giydi ve takımın kaptanıydı. Bir gün kadro dışı kaldı ve sonra sözleşmesi feshedildi. Bunu birçok insan anlayamadı ama bazen bunlar futbolda oluyor. Keşke böyle olmasaydı, büyük bir talihsizlik. Alex'in Fenerbahçe'ye verecek daha çok şeyi vardı" şeklinde konuştu. Santos, "Bu süreçte Alex ile hiç konuştun mu" sorusuna, şöyle cevap verdi: "Bu konuyla ilgili Alex ile konuşmadım. Brezilya'da birbirimize yakın oturuyoruz, yakın arkadaşım. Bu konuyu ona hiç sormadım, konuşmadım. Bir sonraki görüşmemizde ilk soracağım soru bu konu olacak. Direkt onun ağzından neler olduğunu duymak istiyorum." "UMARIM BİR GÜN FENERBAHÇE'DE GÖREV ALIRIM" Aktif futbolculuk kariyerinden sonra Fenerbahçe'de görev alabileceğini belirten Santos, "Neden olmasın. Kim bilebilir? Futbol çok değişken bir spor. Her zaman her şey olabiliyor. Bir hoca ya da sportif direktörlük olabilir. Yöneticilik de olabilir. Bunu ben de çok isterim, eminim Alex de istiyordur. Bizim Fenerbahçe ile çok güzel bağlarımız, çok güzel hatıralarımız var. Şu an benim Boluspor ile olduğum gibi. İleride neyin ne olacağını bilemeyiz. Umarım böyle bir şey olur" açıklamasında bulundu. "FENERBAHÇE'DE ZOR GÜNLER YAŞAMADIYSAM BU AYKUT KOCAMAN'IN SAYESİNDEDİR" Santos, Aykut Kocaman ve Zico için ise şöyle konuştu: "Zico benim idolüm. Her zaman kendisinin benim için ayrı bir yeri var. Küçüklüğümden beri Zico'nun büyük bir fanıyım. Onunla çalıştık, hoca futbolcu ilişkisi yaşadık ve abi kardeş gibi olduk. Hatta bu ilişki bunun daha ötesine geçti. Benim için bu unutulmaz bir deneyim. Hala da görüşüyoruz. Çok sevdiğim ve çok saygı duyduğum bir futbol adamı. Brezilya'dan sonra benim ilk kulübüm yani Avrupa'ya geldiğim ilk kulübüm Fenerbahçe oldu. Aykut Kocaman burada bana çok şey öğretti. Kendisinden çok şey gördüm çok şey öğrendim. Bana çok yardımcı oldu. Fenerbahçe'de zor günler yaşamadıysam bu Aykut Kocaman'ın sayesindedir." "FENERBAHÇE'DE OYNARKEN HİSSETTİĞİM DUYGULARI BOLUSPOR'DA DA HİSSEDİYORUM" Taraftarın futboldaki öneminin büyük olduğunu ancak esas önemli olanın futbol oynarken hissedilen duygular olduğunu söyleyen Santos, "Taraftar çok önemli ama ben futbol oynamayı çok seviyorum. Fenerbahçe'de oynarken hissettiğimi Boluspor'da oynarken de hissediyorum. Bunu söylerken çok samimiyim. Bu duygular tükenmeye başladığında zaten futbolu bırakırsın. Öyle futbolu bıraktım demekle de futbol bırakılmıyor. Ama sonuç olarak taraftar çok önemli. Fenerbahçe'de onbinlere karşı oynuyorduk. Bolu'da da keşke böyle bir şey olsa. Taraftar ilgisini her futbolcu ister. Ama Bolu'da da taraftarımız yok diyemeyiz. Maçlarımıza gelen küçümsenmeyecek sayıda taraftarımız var. Daha fazla olmasını tabii ki isterim" ifadelerini kullandı. "FENERBAHÇE FORMASIYLA JÜBİLE YAPMAK BENİM HAYALİM" Aktif futbol yaşantısına birkaç yıl daha devam edeceğini söyleyen ve Fenerbahçe formasıyla jübile yapma hayali olduğunu belirten Santos, "Bir iki yıl daha yüksek seviyede futbol oynarım diye düşünüyorum. Kendimi fit hissediyorum. Fenerbahçe formasıyla jübile yapmak neden olmasın. Bu da benim hayalim. Son kez Kadıköy'de taraftarın önüne çıkmak benim için mükemmel olur. Orada futbolu bırakmak benim hayalim" açıklamasını yaptı. "TÜRKİYE'DE YEDİĞİM EN GÜZEL YEMEKLER BOLU'DA DİYEBİLİRİM" Yemek yemeyi çok sevdiğini vurgulayan Santos, şöyle konuştu: "Bolu, çok güzel yemekleri ve çok da başarılı aşçıları olan bir yer. Kendimi zor tutuyorum diyebilirim. Futbolcular için yemek yemek her zaman sıkıntılı oluyor. Dozunu çok kaçırmamak gerek. Bolu'da bu konuda çok zorlanıyorum. Türkiye'de yediğim en güzel yemekler Bolu'da diyebilirim. Kulüpte de mutfağa giriyorum ve aşçılar bana bazı yemekleri öğretiyor. Mutfakta da iyiyimdir yemek yaparım ama onlar kadar değil tabii ki." "FENERBAHÇE'NİN ŞAMPİYON OLMASINI İSTİYORUM" Şampiyonluk yarışında Fenerbahçe'yi destekleyen Santos, "Umarım Fenerbahçe şampiyon olur. Ben Fenerbahçe'nin şampiyon olmasını çok isterim. Şu anda şampiyonluk yarışında 6 takımın şansı var ve bu son ana kadar böyle gidecek gibi görünüyor. Ben de bir Fenerbahçe taraftarı olarak Fenerbahçe'nin şampiyon olmasını istiyorum" dedi. "FENERBAHÇE TARAFTARINI ÇOK ÖZLÜYORUM" Son olarak Fenerbahçe taraftarını çok özlediğini belirten Santos, "Şu anda Boluspor'da oynuyorum ve bu formayı terletiyorum ama onların beni özlediği kadar ben de onları özlüyorum. Çok saygı duyduğum mükemmel bir taraftar grubu var. Sosyal medyadan sürekli mesajlarını alıyorum. Ben de onları çok özlüyorum, umarım bir gün yollarımız kesişir" diyerek sözlerini tamamladı.
9f171512260d2d3bd7f62c156483feff34c1ba7c70b9f93a96119e2059c23ca0
Süper Lig 2017-18 İlhan Cavcav Sezonu fikstür çekimi TFF'nin Riva'daki idari merkezinde gerçekleştirildi. Fikstür çekimi sonrası açıklamalarda bulunan Galatasaray Futbol Direktörü Cenk Ergün, "Fikstür bütün takımlarımıza hayırlı olsun. Bu sene 2 sene önce kazandığımız şampiyonluktan sonra son 2 sezondur lig yarışında biraz uzakta kaldık. Bu seneki amacımız şampiyon olmak. Dolayısıyla fikstürün vermiş olduğu avantaj ya da dezavantajları düşünerek ya da onlara sığınarak değil, her rakibimizi aynı şekilde etüt edip her birine gereken ciddiyeti verip her maçı kazanmak parolasıyla çıkıp umarım sezon sonunda şampiyon oluruz'' dedi. ''İZMİR YILLARDIR LİG MAÇI YAPMAK İÇİN HASRETLE BEKLEDİĞİMİZ BİR ŞEHİRDİ'' Cenk Ergün, Göztepe ile ilgili olarak, ''İzmir dediğiniz gibi yıllardır lig maçı yapmak için hasretle beklediğimiz bir şehirdi. Bu dönemde bizim birden fazla hazırlık maçımız da oldu. Bu sene resmi olarak da bir lig maçında da oynayacağız. Son maç şansımıza. Bakalım son viraja girelim o zaman nerede olacağız. İnşallah bu bize uğurlu gelme sürecini devam ettiririz'' diye konuştu. Sezonu önce açmanın bir takım için handikaplar yaratacağını kaydeden Ergün, ''Fakat hem teknik kadromuz hem oyuncularımız bunun bilincinde. Bunun dezavantajını mümkün olduğu kadar az yaşayıp sezonda bundan etkilenmemek için elinden gelen tedbirleri alıp gerekeni yapacaklar'' şeklinde konuştu. ''SNEIJDER FLORYA'DA ÇALIŞMALARINA DEVAM EDİYOR'' Sneijder'in şu anda diğer arkadaşlarıyla Florya'da çalışmaya devam ettiğini söyleyen Cenk Ergün, şu ifadeleri kullandı: ''Orada herhangi bir gelişme olduğu zaman olursa mutlaka paylaşılacaktır ama şu anda çalışmalarına devam ediyor diyebiliriz.'' ''SAĞ BEK İÇİN BİRDEN FAZLA İSİM VAR'' Sarı-kırmızılı takımın sağ bek pozisyonunda birden fazla oyuncuyla görüşmelerine devam ettiğini kaydeden Cenk Ergün, ''Mümkün olduğu kadar isimleri zikretmemeye çalışıyorum. Birden fazla isim var. Kısa vadede tahmin ediyorum resmi bir şekilde konuşmaya başlayacağız. Sağ bek transferiyle ilgili 1-2 gün daha beklemek lazım'' dedi.
b22740d9baf1af065c8a1f27cc201df49973c3c9d237937f9db642c8eeb17df0
MKE Ankaragücü Teknik Direktörü İsmail Kartal, antrenman öncesinde gazetecilere yaptığı açıklamada, "5 maçta alınan 7 puan kötü değil, ortanın üzerinde." dedi. Yeni kurulan bir takıma göre iyi puanlar aldıklarını vurgulayan Kartal, "Oyun ve fiziksel anlamda hala tam değiliz. Aramıza geç katılan arkadaşlar oldu. Sakatlıklar nedeniyle de istediğimiz gibi çalışma ortamı bulamadık. İdeal 11'imizi bulunca daha iyi bir Ankaragücü olarak sahada mücadele edeceğimizi düşünüyorum. Teknik ekip olarak bizim işimiz de daha iyi bir Ankaragücü yaratmak. İmkanlar dahilinde elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz." diye konuştu. Sakatlıkların yanı sıra taktik ve fizik anlamında istedikleri noktada olmadıklarının altını çizen Kartal, "Bu sene çok fazla hayal kurmadan, ligde kalıcı olmak ve güzel bir sezon geçirmek istiyoruz. Bunu da yöneticiler, teknik ekip, futbolcular, taraftarlar ve medya olarak başarabiliriz. Eksiklerimiz var, bunları gidermek de görevimiz." ifadelerini kullandı. Kartal, Büyükşehir Belediye Erzurumspor maçıyla ilgili de görüşlerini paylaşarak, şunları söyledi: "Ligde her maç birbirinden zor. Büyükşehir Belediye Erzurumspor her ne kadar 2 puanda bulunsa da evinde etkili oynuyor, tehlikeli bir takım. Bizim maça da final gözüyle bakıyor ve bizi yenerek ilk galibiyetlerini almak istiyorlar. Biz de bunun bilincindeyiz. Bu maça ve elimizdeki oyunculara göre bir strateji belirliyoruz. Bu lig sert bir lig ve kaos futbolu oynanıyor. İlk 5 haftayı değerlendirirseniz, şampiyonluk mücadelesi veren takımlarda da sürprizler yaşandı. Kendi adımıza bu maça her hafta olduğu gibi iyi çalışacağız ve elimizden gelenin en iyisini yapmak için gideceğiz." Sakatların durumu Teknik direktör İsmail Kartal, takımdaki sakat futbolcularla ilgili açıklamalarda bulunarak, Heurtaux dışında ağır bir sakatlık problemi yaşamadıklarını söyledi. Heurtaux'un MR'sinin çekildiğini ve kontrollerinin yapıldığını aktaran Kartal, "Kendisini İtalya'ya göndereceğiz. Torina'da daha önce birlikte çalıştığı doktora gözükecek. Onun sakatlığı biraz uzun sürecek gibi duruyor. Moulin, bugün antrenmana çıkıyor, kadroya alacağız. Putsila bizimle beraber olmaya başladı. Mehmet Sak da düzeldi. Kubilay Kanatsızkuş ise 1 hafta sonra takımla olacak." şeklinde konuştu. Kartal, Cerci'nin takıma ne zaman döneceğiyle ilgili soruya, "Herkesin kendine göre kariyeri var. Kişilerin değil takımın başarısı önemli. Zamanı gelince Cerci de yer bulacaktır, biraz zamana ihtiyacı var. Bizde isimler fark etmiyor, takım içindeki rekabeti artırmak ve herkese aynı mesafede olduğumuzu göstermemiz gerekiyor. Kim kendini iyi hazırlamışsa ona şans veriyoruz. Doğru oyunculardan kurulu bir 11 ile maçlara çıkıyoruz. Bu hafta da iyi ve doğru bir stratejiyle istediğimizi alıp gelebiliriz." şeklinde yanıt verdi. Ankaragücü Ankara'ya dönüyor Ziraat Türkiye Kupası mücadelesini Osmanlı Stadı'nda oynayacaklarını belirten Kartal, "Yöneticilerimiz, Sayın Valimiz ile statla ilgili görüştü. Sayın Valimize de teşekkür ediyorum, Ziraat Türkiye Kupası maçını çarşamba günü Osmanlı Stadı'nda oynayacağız. Bundan sonraki lig maçlarımız da büyük ihtimalle aynı statta olacak. Vali Bey'e bu konuda bize yardımlarından dolayı teşekkür ediyorum." değerlendirmesinde bulundu. "Coşkulu bir taraftar grubuna sahibiz" İsmail Kartal, taraftarların hiçbir yerde takımı yalnız bırakmadığına dikkati çekerek, "Coşkulu bir taraftar grubuna sahibiz. Bizi çok içten destekleyen taraftarlarımıza çok teşekkür ediyorum. Onların verdiği desteği takım arkasında hissedebiliyor." dedi. Sadece iyi günde değil kötü günde de birlik olunması gerektiğinin altını çizen Kartal, "Bu takımın kötü günleri de olacak. O zaman taraftarıyla, medyasıyla destek verildiği zaman takım ayakta kalır, bunu unutmayalım. Büyük Ankaragücü'nün büyük taraftarına teşekkür ediyorum." ifadelerini kullandı. Antrenmana boyunlukla çıkan İsmail Kartal, kendi rahatsızlığıyla ilgili ise şunları kaydetti: "İki aydır boynumdan koluma kadar bir ağrı vardı. MR çekildi, doktora gittik. Boyun fıtığı olduğum ve 10 gün boyunluk takmam gerektiği söylendi. Sonrasında da belki ameliyat olmam gerekebilir. Önceliğimiz Ankaragücü'nün başarısı. Gerekirse ameliyat olmayız. Burada verdiğimiz emeklerin heba olmaması için tüm mesaimizi takıma veriyoruz."
cd3f43fa3997326ed6f5579a8b1f1b87983e99950cdbd5601dc8cfbf49e9327e
TFF'nun yayın organı TamSaha Dergisin'den Mazlum Uluç'a konuşan Almanya'da forma giyen Türk Futbolcusu Kenan Karaman; "Cenk Tosun herkese örnek olmalı" dedi. Hannover 96 formasıyla Bundesliga'nın banko oyuncuları arasına giren 23 yaşındaki forvet, Mirce Lucescu'nun umut bağladığı gençlerden biri. Hücum hattının her bölgesinde oynayabilen genç yetenek, Almanya'da kendisini kabullendirme sürecini anlatırken Türkiye'deki yerli-yabancı tartışmasına da farklı bir perspektiften bakıyor ve Cenk Tosun'u hem kendisine hem de tüm genç oyunculara örnek gösteriyor. Seninle ilk röportajı yaptığımızda Genç Millî Takımlarımızda oynayan bir oyuncuydun ve bir gün A Millî Takım'da oynama hayalleri kuruyordun. Bugün A Millî Takım kampındasın ve yeniden yapılanma sürecinde umut bağlanan oyunculardan birisin. Geldiğin nokta hakkında neler söylersin? Siz de biliyorsunuz ki, en başından beri çok çalışmanın sihrine inanan bir oyuncuyum. Bugünlere de çok fazla çalışarak geldiğimi ve bugün A Millî Takım kadrosunda bulunmanın gururunu yaşadığımı söyleyebilirim. Almanya'daki kariyerim hep kendimi ispatlamaya çalışmakla geçti. Takımım Hannover 96'nın başarısı için döktüğüm ter, bana Millî Takımımızın da kapılarını açtı. Hoffenheim'daki ısınma hareketlerinden sonra Hannover 96'da gerçek bir Bundesliga oyuncusu oldun. Orada küme düşme üzüntüsünü de geri dönme sevincini de yaşadın. Bu tecrübelerin sana neler kazandırdığını düşünüyorsun? Hannover'le küme düştüğümüzde güzel duygular hissetmedik elbette. Herkesin morali bozuldu. Hannover gerçekten bir futbol şehri ve insanlar büyü bir hayal kırıklığına uğradı. O dönemde takımdan ayrılmayı düşünmedim. Çünkü takımın daha da güçlenerek yeniden Bundesliga'ya döneceğini biliyordum. Benim açımdan da daha çok oynama fırsatı doğacağının farkındaydım. Nitekim öyle de oldu. Bir sene içinde Bundesliga'ya döndük. Benim için de çok faydalı bir tecrübe oldu çünkü genç yaşımda 30'un üzerinde maça çıktım. Bu süreçte kendimi daha da geliştirdiğimi düşünüyorum. Bir de düştüğü yerden yeniden ayağa kalmak insanın özgüvenini artırıyor. Bu sezon ki; performansına bakarak Millî Takım'a çağrılmayı bekliyor muydun? İnsan her zaman böyle bir beklenti içinde oluyor elbette. Gerçekçi olmak gerekirse ben Millî Takım hayali kurmak yerine Bundesliga'daki performansımı ön plana çıkarmaya çalıştım. Çünkü orada iyi olursam böyle bir fırsat yakalayabileceğimi biliyordum. Dünya Kupası elemelerinin ardından Millî Takım'ın yeni bir yapılanmaya gideceğini de tahmin ediyordum. Benim için çok güzel bir şans doğduğunu düşünüyorum. Emre Mor sakatlığı sebebiyle kadrodan çıkartılsa da ilk davet edilen 26 oyuncudan 13'ü altyapı eğitimlerini Avrupa ülkelerinde almış isimler. Tam yarı yarıya. Bu tabloyu nasıl değerlendiriyorsun? Türk oyuncuların Avrupa'da kendisini kanıtlaması ve bugün Millî Takım kadrosu altında toplanması önemli bir başarı. Tabiî sadece Avrupa'dan gelen oyuncular değil, Türkiye'den de Avrupa'ya giden oyuncular var Millî Takım'da. Türkiye'den Avrupa'ya gitmek daha farklı. Biz orada doğup büyüdük ama buradan giden oyuncular için adaptasyon süresi gerekiyor. Yine de büyük bir adım bu. Millî Takım için güzel bir tablo oluştuğunu düşünüyorum. Ama şunu da söylemek lâzım; Türkiye'de altyapılardan çok fazla oyuncu yetişmiyor ya da yetişenler oynama fırsatı bulamıyor. Böyle bir sıkıntının da varlığı gerçek. Bu kadar büyük, genç nüfusu bu kadar fazla, futbolun bu kadar çok sevildiği bir ülkede neden yeterince oyuncu üretilemediğine insan şaşırıyor elbette. Almanya özelinde bu konu hakkında şunları söyleyebilirim; orada altyapıdan A takıma kadar düzenli bir organizasyon var. Almanlar 20 yıl önce kurdukları bu sistemi başarıyla sürdürüyor. Bundesliga'da oynayan Türk oyuncu sayısı geçmişe oranla artsa da çok fazla sayılmaz. Bu durumda senin Bundesliga'da sürekli oynayan bir oyuncuya dönüşmen biraz daha değer kazanıyor. Bugünkü konumunu nasıl sağladığını düşünüyorsun? Kendini nasıl kabullendirdin? Almanya'da bir Türk oyuncunun Alman rakiplerini geçebilmesi için iki gömlek daha fazla çalışması gerekiyor. Tabiî şans da önemli. Hocanın sizi tutması ve şans vermesi, bu şansı bulduğunuzda da iyi değerlendirmeniz gibi faktörler var. Bazen oynayamadığınız hatta kadroya bile giremediğiniz dönemler de oluyor. Ama o zaman da küsmemeniz, çok çalışmaya devam etmeniz ve kendinizi her zaman oynayacakmış gibi hazır tutmanız gerekiyor. Şans geldiğinde bunu en iyi şekilde değerlendirmeniz ve kendinizi ispatlamanız lâzım. Ben o şansı iyi kullandığımı düşünüyorum. Teknik direktör Lucescu, 2020 Avrupa Şampiyonası elemelerine kadar geçecek süreçte 8-9 hazırlık maçıyla yeni bir kadro ve yeni bir oyun anlayışı oturtmayı planlıyor. Sen bu planın içinde kendini nerede görüyorsun? Öncelikle hedefim Millî Takım'da kalıcı olmak. Burada verilecek şansları en iyi şekilde kullanmak zorundayım. Lucescu'nun disiplinli bir teknik adam olduğunu biliyorum. Futbol anlayışıyla kendisini dünyaya kabul ettirmiş bir hoca. Onun isteklerini anlamak ve sahada yerine getirebilmek için çok dikkatli ve konsantre olmak gerekiyor. Eğer hocanın isteklerini sahada uygulayabilirsem hem Millî Takım'a katkı sağlayabileceğimi hem de kalıcı olacağımı düşünüyorum. En önemli nokta, hocanın aklındaki sistemi bir oyuncu olarak sahaya nasıl koyacağım. 2018 Dünya Kupası'na gidemedik ama geleceğe umutla bakmaya çalışıyoruz. Gerçi henüz EURO 2020 elemelerindeki rakiplerimiz belli değil ama Türk futbolunun potansiyeline baktığında gelecekle ilgili nasıl bir perspektif çizersin? Bugünkü kadroda yer alan oyuncuların bir bölümünü de Genç ve Ümit Millî Takımlardan tanıyorsun Kadroda çok sayıda kaliteli oyuncu olduğunu görüyorum ama ben asıl meselenin takım olarak sahaya ne yansıttığımızla ilgili olduğunu düşünüyorum. Geçtiğimiz yıllarda da Millî Takımımızda çok büyük isimler, çok kaliteli oyuncular var oldu. Ama takım olarak istenenleri sahaya koyamıyorsanız sonuç almanız zorlaşıyor. Takım ruhu ve arkadaş grubu çok önemli. Bu kadrodaki birçok oyuncu birbirini tanıyor. Bu da önümüzdeki dönem için bir avantaj olabilir. Alt kategorilerde beraber oynadık, beraber zaman geçirdik. Millî Takım'a gelen her oyuncunun zaten belirli bir kaliteye sahip olduğunu düşünüyorum. Dediğim gibi, önemli olan bu kaliteyi takım ruhuna ve takım oyununa dönüştürebilmek. Ama yeni bir takımız ve antrenmanlarda hocamızın istediklerini ne kadar sürede sahaya yansıtabiliriz; bu da ayrı bir konu. "Hoca ve kadro değişikliği oldu, hemen her şey değişsin" diye büyük beklentilere girmemek gerekiyor. Hocanın aklında bir sistem var ve bunun oturması, oyuncuların bu sisteme alışması için zamana ihtiyaç var. Genç Millî Takımlarda seni santrfor olarak izliyorduk ama yavaş yavaş bir kanat oyuncusuna dönüştüğünü görüyoruz. Bu senin tercihin mi yoksa o bölgede görev verildiği için mi kanatlarda oynuyorsun? Futbol becerilerini sahaya en iyi biçimde yansıttığın mevki neresi? Dediğiniz gibi, Genç Millî Takımlara geldiğim ilk dönemlerde santrfordum. Ama zamanla forvetin her bölgesinde görev alabilen bir oyuncuya dönüştüm. Sağ-sol açık ya da santrfor arkasında da görev yapıyorum. Bundesliga'da çoğu maçımı kanatlarda oynadım. Ancak ben en çok santrfor oynamaktan hoşlanıyorum. Hocalar süratimi ve tekniğimi de beğendiği için beni kanatta değerlendirmeyi tercih ediyor. Türkiye'den pek çok takımın da seninle ilgilendiğini biliyoruz. Gelecekle ilgili nasıl planlar kuruyorsun? Ben geleceğimi Avrupa'da görüyorum. Orada kendimi daha fazla kanıtlamak, daha iyi takımlarda oynamak istiyorum. Tabiî Türkiye'de oynamak da güzel bir duygu. Orada da çok güzel statlarla birlikte harika bir atmosfer oluştu ama benim önceliğim Avrupa'da kalmak. Kendine örnek aldığın, beğendiğin oyuncular var mı? Cenk Tosun gerçekten çok iyi yerlere geldi. Bu yıl en iyi sezonlarından birisini yaşıyor. Hem Süper Lig'de hem de Şampiyonlar Ligi'nde çok iyi işler çıkartıyor. Bu onun kalitesini gösteriyor. O da benim gibi Almanya'da doğdu, büyüdü ve yetişti. Türkiye'ye de genç yaşta geldi. Bu aslında hiç de kolay bir iş değil. Almanya'daki ortama alıştıysanız Türkiye'ye gelmek de bir risk. Ama burada çok çalıştığını düşünüyorum. Beşiktaş'ta her zaman önüne bir santrfor konuldu ama asla yılmadı, pes etmedi, küsmedi ve bunun meyvelerini şimdi yiyor. Cenk ağabey her anlamda önemli ve örnek alınacak bir oyuncu. Lucescu, TamSaha'ya verdiği röportajda Türk oyunculara "Kendilerini Millî Takım'a gelmeye, daha iyi oynamaya motive etmeleri lâzım. Türk oyuncuların hepsi için söylüyorum. Kendilerini kabul ettirsinler, potansiyellerini göstersinler" çağrısını yapıyor. Cenk Tosun örneği, bu anlamda yabancı oyuncularla Türk oyuncuların rekabetindeki abidevî bir örnek olarak çok dikkat çekici diye düşünüyorum. Bu insanın içinde olacak. Biraz da karakter meselesi. Ne yazık ki biz Türklerin mantalitesinde küsme duygusu çok fazla. Kendimizi hemen bırakıveriyoruz. Bu nokta çok kritik. Ama o dönemlerde ayakta kalmak, hem saha içinde hem de özel hayatında futbol için yaşamak, disiplinli olmak ve çalışmak gerekiyor. Cenk ağabeyin bunu başardığını düşünüyorum. Türkiye'de oynayan her Türk futbolcu için çok iyi bir örnek. Sonuçta hocanızı etkileyecek olan şey sahadaki performansınızdır. Yabancı oyuncu geldi diye kenara çekildiğinizde zaten kaybedersiniz. Alman medyasının sana yaklaşımı nasıl? Benimle ilgili çok pozitif yayınlar yapılıyor. Disiplin bir oyuncu olduğum ve Almanlar da disipline önem verdiği için sanırım beni beğeniyorlar. Elbette Türküm ama orada başarılı olmak için Alman mantalitesiyle düşünmem gerekiyor. Sanırım bunu başarabildiğim için de olumlu yansımalarla karşılaşıyorum.
1413f2d0a30ce1c7e79a63c1315a680b4192ceb68d53d8d4fbb42c7a5a204501
A growing number of sports events and organizations have been suspended, rescheduled while some were announced to be held behind closed doors as the world is struggling to contain the coronavirus spreading rapidly. Here are the sports events which the coronavirus has struck with a blow: Football In Italy, all sports events were suspended or can only be held without fans attending until April 3. Spain's top two football leagues were canceled for two weeks. Copa Del Rey final between Real Sociedad and Athletic Bilbao has been postponed over the coronavirus outbreak. Two top football leagues in the Netherlands, Eredivisie and Keuken Kampioen Divisie, canceled matches until March 31. Portugal's Primeira Liga was suspended indefinitely. The Swiss football league matches were canceled until March 23. Top-tier U.S. football league Major League Soccer (MLS) said it stopped matches as it evaluates the situation with health officials. The matches of the Asian AFC Champions League were postponed. FIFA postponed the South American qualifiers for the 2022 World Cup. Some UEFA competitions are called off amid the coronavirus outbreak. "In the light of developments due to the spread of COVID-19 in Europe and related decisions made by different governments, all UEFA club competitions matches scheduled next week are postponed," UEFA said. "This includes the remaining UEFA Champions League, Round of 16's second leg matches scheduled on 17 and 18 March 2020; all UEFA Europa League, Round of 16's second leg matches scheduled on 19 March 2020; all UEFA Youth League, quarter-final matches scheduled on 17 and 18 March 2020," it added. All professional football matches in England have been called off until at least April 3 due to the spread of the coronavirus in the country. Premier League and EFL fixtures, as well as the FA Women's Super League and Women's Championship have been postponed. Among the people and clubs affected by the coronavirus outbreak in England are Arsenal's head coach Mikel Arteta and Chelsea winger Callum Hudson-Odoi, both of whom have tested positive for COVID-19. Premier League club Everton also announced that its first-team squad and coaching team are in self-quarantine after an unnamed player displayed symptoms of the virus. Basketball The FIBA 3x3 Olympic Qualification Tournament which was set for March in Bengaluru, India was postponed. The FIBA 3x3 Asia Cup 2020 in Changsha, China, from May 13 to 17, 2020, has been rescheduled to September 9 to 13, 2020. The EuroLeague competitions of the European basketball have been suspended amid the coronavirus outbreak. The National Collegiate Athletic Association (NCAA) suspended men's and women's basketball championships amid the fears of coronavirus. The U.S. National Basketball Association (NBA) announced that the remainder of the season was suspended after a player for Utah Jazz tested positive for the novel coronavirus. NBA commissioner Adam Silver, in a letter to fans across the world, said the hiatus would last at least 30 days. NBA team Utah Jazz's All-Star players Donovan Mitchell and Rudy Gobert tested positive for COVID-19. Athletics Barcelona Marathon was called off to Oct. 25 from March 15 while the Paris marathon, which was due to start on March 15, was rescheduled for Oct. 18. MotoGP Opening four rounds of MotoGP in Qatar, Thailand, Texas, and Argentina will not take place as scheduled. Formula 1 The 2020 Chinese Grand Prix, scheduled for April 19, postponed to an unknown future date. The Australian Grand Prix will not go ahead as scheduled. The Bahrain Grand Prix and the Vietnam Grand Prix have also been postponed. Those events were first scheduled to take place on March 20-22 and April 3-5 respectively. Tennis The prestigious Indian Wells tennis tournament, known as the BNP Paribas Open, was delayed amid the rising coronavirus threat in southern California of the U.S. The 2020 Miami Open was postponed due to COVID-19. The ATP also confirmed that the men's professional tennis tour was suspended for six weeks. Judo The International Judo Federation said that all Olympic qualification events were called off until the end of April. Hockey The National Hockey League (NHL) in the U.S. confirmed that the remainder of the 2019-2020 season will not go ahead as scheduled. The women's world ice hockey championship has been called off over the spread of coronavirus. Table Tennis Table Tennis world championships in South Korea, set for March 22-29, was postponed to June 21-28. Cycling The final two stages of the UAE Tour were suspended. The Presidential Cycling Tour of Turkey was postponed amid the coronavirus fear. Cricket The Board of Control for Cricket in India (BCCI) confirmed the suspension of the national cricket league, Indian Premier League (IPL).
fdaf35f9793f028caced397f12c19c6f0d80d306f20f5291f712b9946a7ef0f0
He has also been given the charge as coordinator for the club's youth academy. "Tahir Karapinar will be on the field with the technical team of our Football A-Team in the remainder of the 2019-20 season, and will officially begin his position in the youth setup squad after the season is completed," the statement said. The 53-year-old manager has UEFA Pro Licence, a coaching license mandated by UEFA, the official governing body of European football. It is the highest coaching certification available.
f5a1e1794f9ff217ac73d740a0b869ec5f8470ef55d56a028875897bf4671a2a
The International Olympic Committee (IOC) on Monday rejected a request from the Russian Olympic Committee (ROC) for including athletes in the Winter Olympics in South Korea's Pyeongchang. After the Feb. 1 decision of the Court of Arbitration for Sport (CAS) to overturn the IOC suspensions for 28 Russian athletes for doping at the 2014 Winter Olympics, the ROC provided a list of 15 people to the IOC, 13 of whom were still active as athletes. "While the Invitation Review Panel noted the CAS's decision of 1 February 2018, it also noted that the full reasoning for these decisions had not been made public," the written statement said. "The panel highlighted that its role, according to the IOC Executive Board decision of 5 December 2017, was not to establish ADRVs [Anti-Doping Rule Violations], but to confirm that athletes can be considered clean for a potential OAR [Olympic Athlete from Russia] invitation to the Olympic Winter Games PyeongChang 2018. "Therefore, the panel unanimously recommended that the IOC not extend an invitation to the Olympic Winter Games PyeongChang 2018 to the 15 individuals requested by the suspended ROC," it said. The IOC also said two Russian coaches -- due to the evidence available from the Oswald Commission reports -- "should not be considered for an invitation to attend the Olympic Winter Games PyeongChang 2018". PyeongChang 2018 will host the 23rd Olympic Winter Games between Feb. 9-25.
84f9e3af05a9a372d0a2bee985e9ba91e6ae3dbd8d1f3df449763b9504630afa
Avrupa'yı hedefleyen Sivasspor karşısında 5-0'lık galibiyetle hem ligde kalma adına moral bulan hem de farklı zaferle özgüven kazanan Konyaspor 'da takımının son golüne imza atan Volkan Şen Antalya maçının önemine değindi. 30 yaşındaki milli oyuncu, "Şöyle bir planlama yaptık; eğer yenemiyorsak yenilmeyeceğiz. Şu an her şey istediğimiz gibi gidiyor. Antalyaspor maçı bizim açımızdan çok önemli. Özgüvenimiz de arttı. Sırada Antalya var. Kazanmaya gidiyoruz. İnşallah kazanacağız" dedi.Teknik direktörlüğe Sergen Yalçın 'ın gelişiyle takımda çok önemli bir değişimin yaşandığını vurgulayan Şen, "Geldiği günden beri elinde sanki sihirli bir değnek varmış gibi, her futbolcuya o değnekle dokunmuş gibi. Takım arkadaşlarım çok özverili bir şekilde çalışıyorlar. Hocamızın istediklerini yapmaya gayret ediyoruz" diye konuştu.Konya Başkan Yardımcısı Ahmet Baydar, 3 haftada aldıkları 7 puanla nefes aldıklarını ve bu moralle Antalya'dan da 3 puanla dönecekleri iddiasında bulundu. Baydar, "Futbolcularımızın azmi, gücü ve mücadelesiyle son maçlarımızda kimileri için sürpriz ama bizim için doğal diyebileceğimiz sonuçlar elde edeceğiz. Kısacası inşallah ligde kalıp taraftarımızın yüzünü güldürürüz" diye konuştu.
7c1b1702c894937b7505f5147f6b6c2d121ff57367a83c458197359ac95ce43a
Gören, ligin ilk yarısıyla ilgili yaptığı açıklamada, "Liderlik, konsantrasyonumuzun ve arzumuzun yanı sıra sorumluluğumuzu da artırıyor. İlk yarı itibarıyla sorumluluğumuzu yerine getirdik." dedi. Sezona, Türk Telekom'u ait olduğu Süper Lig'e yükseltme hedefiyle girdiklerini ifade eden başantrenör Gören, "Türk Telekom, Türk ve Ankara sporunda yıllarca kupalar kazanmış, lokomotiflik yapmış kulüplerden biri. Başta yönetim olmak üzere hiçbirimiz bulunduğumuz konumdan memnun değiliz. Kulübümüzü eski günlerine döndürebilmek için çalışıyoruz. Sezona iyi bir yapılanma, başarılı bir teknik ekip ve oyuncu grubuyla başladık. Buradaki herkes çalışkan ve prensiplere inanan insanlar. Bu da bizi ilk yarının sonu itibarıyla istediğimiz noktaya taşıdı." diye konuştu. Sezonun ilk yarısında çok zorlu maçlar oynadıklarını vurgulayan Gören, "Kararlılığımız, motivasyonumuz, kulübümüzün verdiği imkanlar ve oyuncularımızın özverisi, bu zorlukları aşmamızdaki en önemli kilit nokta oldu." ifadesini kullandı. - "Sene sonunda nerede olacağımız önemli" Başantrenör Gören, Türkiye Basketbol 1. Ligi'nin 18 güçlü takımdan oluştuğunun altını çizerek ikinci yarının daha zorlu geçeceğini söyledi. Ligin ilk yarısını 1 yenilgiyle tamamladıklarını hatırlatan Gören, şöyle devam etti: "Ligdeki her takımın bir amacı var. Kimi düşmemek, kimi play-off'a kalmak, kimi de şampiyon olabilmek için mücadele ediyor. Gönül her maçı kazanmak ister ama spor bu, içinde yenilgiler de olacak. Bu yenilgilerden neler çıkardığımız ve yolumuza nasıl devam ettiğimiz önemli. Şu an için en yakın rakibimizin iki galibiyet önündeyiz. Ankara basketboluna karşı büyük bir sorumluluğumuz var. Bunun ilk bölümünü başarıyla tamamladık. Şimdi ikinci yarıdaki maçlarımızı kazanmak için çabalayacağız. Asıl önemli olan sene sonunda nerede olacağımız." Gören, her zaman liglerde ikinci yarıların çok daha çekişmeli maçlara sahne olduğuna dikkati çekerek, "Birçok takım transferlerle güçleniyor. Biz, doğru sistem dahilinde çalışan bir takımız. Sistemimizi geliştirerek, her maçın değerini bilerek ve rakiplerimize büyük saygı duyarak sahaya çıkıyoruz. Her maç bizim için bir finaldir. Kazandığımız her final de bizi şampiyonluğa daha da yaklaştırıyor." değerlendirmesinde bulundu. - Transfer düşüncesi yok Burak Gören, mevcut oyuncuların sezonu tamamlayacak güçte olduklarını belirterek devre arasında transfer yapmayı düşünmediklerini söyledi. Ankaralı basketbolseverlerin ligin ilk bölümünde kendilerini yalnız bırakmadığını ifade eden Gören, şunları kaydetti: "Ankara'da basketbol ateşini yeniden yakmak istiyorduk. Maçlarımızı büyük tribün kapasitesi olan bir salonda oynamıyoruz. Sezon başında amaçlarımızdan bir tanesi de maçlarımızı dolu tribünler önünde oynamaktı. Ankaralı basketbolseverler, maçlarımıza büyük ilgi gösterdi. Maçlarımızı, ayakta bile yer bulunmaz şekilde oynuyoruz. Bu bizler için en büyük kuvvet. Ligin ikinci yarısında da Ankaralıların desteğine ihtiyacımız var. Yönetimi, teknik kadrosu, oyuncusu, medyası, taraftarı bir bütün olmalıyız. Tüm taraftarlarımızı, ortak amacımızı yakalamak için salonlara bekliyoruz. Bu takım geçmişte olduğu gibi bu sezon da yaptığı işlerle dolu tribünleri hak ediyor. Bizi yalnız bırakmayan taraftarlarımıza şampiyonluk hediye etmek istiyoruz."
30c988113b579f51e59e588b3747776b9649813426eeb754ba5575b592e71d68
2-0 öne geçtiği Kasımpaşa maçının 2-1 bitmesi ve son bölümde rakibin bası kurması Şenol Güneş 'in canını sıktı. Tecrübeli teknik adamın oyuncularına, "Ne zaman adam akıllı bir maç izleyeceğiz. Aynı maçta tam kazandık derken acaba maç gidiyor mu diye sıkıntı yaşıyoruz. Bir an önce kendinize gelin, her maçta bu stresi yaşamak istemiyorum" diyerek tatlı sert bir uyarı yaptığı öğrenildi
90fbc9322fba672b3423482228bebb3b4056ec780b88131552192f74c21b7dbd
The Dallas Mavericks are retiring their number 24 jersey in honor of basketball legend Kobe Bryant, who died Sunday in a helicopter accident along with his 13-year-old daughter and seven other people. "We are shocked and saddened by the devastating news of the passing of Kobe Bryant and his daughter, Gianna," Mavericks owner Mark Cuban said in a statement on the team's official website on Monday. "Kobe was an ambassador for our game, a decorated legend and a global icon. Above all, he was a loving and dedicated father." Kobe wore the number 24 and number 8 jerseys during his two decades with the Los Angeles Lakers.
c0defec6a1a799940eab3a3ab920cb4fe72b6c2c06211e395459c3c1638dca9c
Beşiktaş Teknik Direktörü Şenol Güneş , Osmanlıspor galibiyetine ilişkin, ikinci yarıdan sonra oyuna ağırlık koyduklarını belirterek, hak ettikleri bir galibiyet aldıklarını söyledi. Güneş, ayrıca Osmanlıspor maçı öncesi çekinceleri olduğunu kaydetti.Spor Toto Süper Lig'in 17. haftasında Osmanlıspor ile karşılaşan Beşiktaş, Talisca ve Cenk Tosun'un golüyle maçı 2-0 kazanarak zirve takibini devam ettirdi. Beşiktaş Teknik Direktörü Şenol Güneş, maç sonrası düzenlenen basın toplantısında değerlendirmelerde bulundu. Osmanlıspor'un yeni bir takım olmasına rağmen, iyi çıkış yaptığını belirten Güneş, zor bir maç olacağını bildiklerini kaydetti. Maça gelmeden önce saha ve hava koşullarının kötü olacağını düşündüklerini ifade eden Güneş, beklenilenden daha iyi bir tablo ile karşılaştıklarını anlattı. Kontrollü oyunlarının gayet iyi olduğunu ve oyun üstünlüğü sağladıklarını dile getiren Güneş, "Özellikle ikinci yarıdan sonra oyuna ağırlık koyduk. Onun dışından kontrol edip golü bulduktan sonra geride kalıp biraz hata yaptığımızı düşünüyoruz. Rakibe bir pozisyon vermedik ama savunmada kalıp öne destek olmadık. İkinci yarı başında rakip hamle yapmaya çalıştı. Daha sonra değişiklik yaparak oyuna da hakim olduk. Hak ettiğimiz bir galibiyet aldık" diye konuştu.Güneş, Antalya'da kamp sırasında yaptığı açıklamada "Yeni bir başlangıç için hazırlanıyoruz" sözlerinin hatırlatılması üzerine, "Evet doğru. Biz kendi işimize bakacağız, futbolu oynayacağız. Başı, sonu diye bir şey yok. Şimdi 17. maçı yaptık ve kalan 17 maç var. Her maça çıkıp kazanmak istiyoruz. Zor bir yarış olacak. Rakipler iyi. Başakşehir zaten lider. Galatasaray, Fenerbahçe, Trabzonspor, Bursa var. Ligin renkli olacağını düşünüyorum. Biz hiçbir rakibe bakmadan her müsabakayı çıkıp kazanmak istiyoruz. Bütün oyunculara aynı şeyi söylüyorum" şeklinde konuştu. Aziz Yıldırım 'ın Adanaspor maçı sonrası açıklamalarının sorulması üzerine Şenol Güneş, "Futbolun güzelliği için herkes iyi niyetliyse bir araya gelelim konuşalım. Ama herkes başkalarını değil kendilerini değiştirsin. Biz de hep kendilerini korumaya alıp başkalarını değiştirmeye kalkıyor. Hatalarımız vardır olacaktır ama yeni hatalar yapmak istemiyorsak bir araya gelip sil baştan sıfırlamamız gerekir. Gerginlik istemiyoruz. Biz futbolun yok etme oyunu olmadığını tam tersine dostluğa, kardeşliğe, sevgiye katkı yaptığını düşünüyoruz" cevabını verdi.Savunmada kaldıklarında hızlı çıkışlarda çok geride kaldıklarını vurgulayan Güneş, "Daha hücuma çıkıp, hem baskı yapıp hem hücumda pozisyon aramamız gerekirdi. Bunları düzelteceğiz. Büyük takımsak her sahaya çıktığımızda her rakibe karşı üstünlük sağlamak zorundayız. Bugün Osmanlı maçında biraz çekindiğimizi söyleyebilirim. Ndiaye ve Musa, onlar için önemli oyuncular. Hücum aksiyonunda etkili olan oyuncular. Onların olmaması onlar için bir eksiklik. Ama bugünkü oyuncularımızın oyun kalitesinden çok oyun dikkatinin fazla olması bizim için sevindiriciydi. Bu maç bitti 38 puan aldık. 40 puanın üzerine çıkmamız lazımdı. Bunu telafi etmek istiyoruz. Geride olan hiçbir maçı kazanamayız onlar bitti. Gelecek olan maçları kazanmak durumdayız" değerlendirmesinde bulundu."Biz 1 hafta kendi sahamızda bozuk bir şekilde çalıştık. Bunun maça yansıdığını düşünüyorum" diyen Güneş, "Talisca dönüşten sonra hem Antalya'da hem de burada iyiydi. Ama daha iyi işleri yapması gerekiyor. Yetenekleri çok fazla iyi bir oyuncu. Babel'de oyun anlayışı Ricardo ile beraber iki kenarı kapatma olarak çok iyiydiler. Hücumda daha etkili olmamız gerekiyor" dedi.Quaresma'nın maçtan çıkarılması sırasında eldivenini çıkararak fırlatmasını değerlendiren Güneş, "Çıkarma şekli ve çıkardığı yer yanlış olabilir ama hatalı. Bunda bir niyet okumayacağım ama daha farklı çıkması gerekiyordu. Çıkma tarzı doğru değildi. Niye öyle yaptığını da soracağım. Çıktığı için mi, kart gördüğü için mi, iyi oynayıp oymadığı için mi bunları soracağım" ifadelerini kullandı.Maç esnasında sakatlanan Gökhan Gönül ve Babel'in durumları hakkında bilgi veren Güneş, "Gökhan'ın dizinde, ötekinin bileğinde sakatlıkları maç içinde etkiledi ama bunun uzun süreli olmayacağını söyledi doktor. Bunun 2-3 gün sürmesini bekliyoruz" dedi.Taraftarların maç içindeki dostane tavrını değerlendiren Güneş, "Çok güzel bir ambiyanstı. Hoşuma gitti. Bizim düşmanımız bu ülkenin birliğine, dirliğine zarar verenlerdir. Futbol bir oyundur, eğlencedir. Kavga etmeden oyunu oynamaya çalışacaksınız. Bunun da dostluğa katkı yaptığını düşünüyorum. Futbolun izlenebilmesi için daha güzel işler yapmamız gerekir. Biz bazen kendi rakibimizi düşman haline dönüştürüyoruz. O yüzden bugün ki ambiyans güzeldi. Oyun başında da o güzelliği gösterdiler. Bana göre örnek olarak bunların işlenmesi gerekiyor. Hep küfürler işleneceğine bunlar işlensin. Beşiktaş-Osmanlıspor'u bir kardeş takım olarak görmemiz gerekir" diye konuştu.
be596780609b6c54c3d4714a0b34f8421fa65f12690188c11854d8dcb68de3b0
Mahmut Uslu ve sarı-lacivertli yöneticiler Mehmet Selim Kosif ile Metin Doğan, Kalamış'taki bir restoranda Fenerbahçe'yi takip eden gazetecilerle bir araya geldi. Mahmut Uslu, burada yaptığı açıklamada, Galatasaray'ın 2011-2012 sezonunda elde ettiği şampiyonluk kupasını Kadıköy'de Ülker Stadı'nda kaldırmasıyla ilgili tepkisini dile getirdi. Sarı-kırmızılıların Fenerbahçe'yle 12 Mayıs 2012'de 0-0 berabere kalarak şampiyon olduğu ve kupayı maçtan saatler sonra Kadıköy'ün çimlerinde almasını hatırlatan Uslu, şunları kaydetti: "O zamanki yönetimde yoktuk. Ben olsam zaten o kupayı aldırmazdım. Net. Çünkü provakasyona alet oldu hepsi. Bizim gibi adam olsaydı, orada aldırmazdı kupayı. Biz ölürdük aldırmazdık, hiç tanımazdık kimseyi. Aziz Yıldırım veya ben olsaydım o kupayı aldırmazdık. Seyirciydim o zaman ben. Bütün ailem gaz yedi. Ben yönetici olsaydım, ölümü alırlardı kupayı alamazlardı. Aziz Yıldırım olsaydı zaten böyle bir şey olmazdı. Kupayı alacaksınız zaten aceleniz ne? Anlaşmışsınız. Karanlıkta kupa alınır mı? Ondan sonra ne oldu. Provakasyon var. Kimdi o zaman Galatasaray'ın CEO'su (Lütfü Arıboğan). Kim o adam. Araştırın bunu. Galatasaray'ın basket maçı finaline çıkmaması bile provakasyon. Ne var çıkacaksın, yüzde 49 da ihtimalin var, kazanabilirsin, koskoca Galatasaray. Bizim Abdi İpekçi'de yaşadıklarımızın yüzde 10'unu yaşamadılar. Yumruk yedik. Daha ne olacak. Tükürük yedik." Konuyla ilgili konuşan sarı-lacivertli yönetici Metin Doğan ise o dönemde cezaevinde olan kulüp başkanı Aziz Yıldırım'ın açıklamalarını hatırlatarak, "Aziz Yıldırım o zaman cezaevinde maçtan iki gün önce 'kupayı kaybetsek bile olağanüstü bir mücadele verdik, şampiyonluğu kaybetsek bile alkışlarla veda etsin taraftarımız' mesajı verdi. Onlar ne yaptı, cenaze evimizde düğün yapmaya kalktılar." ifadelerini kullandı. Sarı-lacivertli kulübün genel sekreteri Mahmut Uslu, 3 Temmuz 2011'de başlatılan şike davasına da değinerek, "Yönetici değildim o zaman ama 3 Temmuz olmasaydı Fenerbahçe her sezon şampiyon olacaktı. UEFA Şampiyonlar Ligi'nde de ilk 8'e girerdik." diye konuştu. "BİZİM BİR ADAMLA PROBLEMİMİZ VAR" Mahmut Uslu, Galatasaray Kulübünde başkanlık yapan tek kişi hariç kimseyle sıkıntı yaşamadıklarını dile getirdi. Sarı-lacivertli kulübün genel sekreteri, Galatasaray Kulübünün eski başkanı Ünal Aysal'ı kastederek, "Galatasaray ile rahmetli Özhan Özaydın'ın yanı sıra Faruk Süren, Mehmet Cansun, Adnan Polat, kimseyle problemimiz yok. Hepsiyle dostuz. Bizim bir adamla problemimiz var. Duygun Yarsuvat ile de problemimiz olmadı. 'Bu ateşle üfleyerek sönmez' diyenle. Yangın ne oldu. Bizim arkadaşlarımız bir sene hapis yattı. Yangın söndü. Hiç kimseyle problemimiz yok." değerlendirmesinde bulundu. "ADVOCAAT ADAM GİBİ ADAM" Mahmut Uslu, futbol takımının teknik direktörü Dick Advocaat'dan övgü dolu sözlerle bahsetti. Hollandalı teknik adamın herkese saygı duyduğunu vurgulayan Uslu, sözlerine şöyle devam etti: "Advocaat, adam. Adam gibi adam. İyi antrenör, kötü antrenörün dışında Fenerbahçe için önemli olan iyi adam olması. Nasıl Aykut Kocaman iyi bir adam, bu da adam. Efendi birisi. Adam, 'hazır olmadan hemşehriyi oynatmam' diyor. Başarılı olmak, yalnız onun veya Fenerbahçe'nin elinde değil. Başarılı olmanın 7 koşulu var. İkisini söyleyeceğim. Birincisi, herkese eşit muamele yapılması lazım. Fenerbahçe Futbol Takımı'na eşit muamele yapılmıyor. Net. Kimin yapmadığını bilemem. Federasyondur, hakemdir veya odur budur... İkincisi, Advocaat, rakip antrenörlerle eşit şartlarda başlamadı. Sezon öncesi geçirmedi. Sezon başladıktan sonra göreve geldi." "PEREİRA TÜRK OLSAYDI, VATAN HAİNİYDİ" Mahmut Uslu, Spor Toto Süper Lig'de sezon başlamadan yolların ayrıldığı sarı-lacivertli takımın eski teknik direktörü Vitor Pereira'nın kendi isteğiyle gittiğinin altını çizdi. Pereira'yı Fenerbahçe'nin göndermediğini vurgulayan Mahmut Uslu, şöyle konuştu: "İstikrar adına 'kalsın' dedik ve kaldı. Neden ayrıldığını herkes biliyor. Takımı iyi çalıştırmadı. Pereira'yı biz göndermedik. Adam kaçtı. Türk olsaydı, şu anda vatan hainiydi. Pereira iyi çalıştırmadı diyorlar. Çalıştırsaydı kalırdı zaten. Fenerbahçe'nin doktoru, fizyoterapisti, fizik kondisyoneri profesyoneldir, antrenörle değişmez. Biz bunları büyük kulüplerden öğrendik. Real Madrid, Barcelona, Milan... Herkes bu kulübün çalışanlarına saygı gösterecek. Göstermeyen adam burada barınamaz. Öbür adam da (Pereira) burada 1 sene 2 ay kaldı ve gitti. Özeti bu. Kendi gitti. Biz bir şey yapmadık. Aykut Kocaman zamanında Avrupa'da olmayan bütün bilimsel aletleri alındı tesislere. Kullanmadı Pereira, bilmiyor." GÖKHAN GÖNÜL HAKKINDA Mahmut Uslu, sezon başında sözleşmesi biten ve Beşiktaş'a transfer olan eski futbolcuları Gökhan Gönül hakkında da değerlendirmelerde bulundu. Gökhan Gönül'ün ayrılma kararı verdikten sonra tekrar Fenerbahçe'ye dönmek istediğini iddia eden Uslu, şu ifadeleri kullandı: "Londra'dayız bir oyuncu transferi için. Aziz Yıldırım, Ali Yıldırım, ben ve iki kişi daha var, oturuyoruz. O sırada bu sağ bekten (Gökhan Gönül) bir telefon geldi. 'Ben gelmek istiyorum, gelebilir miyim?' dedi. Aziz Yıldırım'ı tam 1,5 saatte razı ettik. Aradık 'peki gel' dedik. Zaten başkanımız '2 milyon 250 bin avroya gelip imza atacaksın' demişti. 'Ben gelirsem ne olacak. Ben korkuyorum' dedi. O sırada Londra'da otelde lobideyiz. Başkan 'ne diyor' dedi. Aldı telefonu konuştu. 'Sen Fenerbahçe'nin oyuncususun kimse seni tehdit edemez' dedi. Buna rağmen insanlar hala 'Ben mutluluğa koştum' diyor. Çıkan haberler hepsi doğruydu. Yani 1 milyon 750 bin avroya mı transfer oldu o? Aziz Yıldırım '2 milyon 250 bin veriyoruz gelirse gelir' dedi. Doğru mu? Nasıl oluyor peki. Konuşmuyoruz, sustuk. Gökhan'a 2 milyon 250 bin avro Fenerbahçe verdi, Beşiktaş 1 milyon 750 bin avro. Demekki altta başka bir şey var. Ya aralık sonunda imzaladı, şimdi inkar ediyor ya da başka bir şey var. Ne var acaba, medya bulsun. Operasyon." "DEVRE ARASI OYUNCU BULMAK ZOR" Fenerbahçe Kulübü Genel Sekreteri Uslu, takıma takviye yapmak istediklerini ancak devre arasında transfer yapmanın zor olduğuna dikkati çekti. İstedikleri "10 numara" transferlerinden birinin Ajax'a (Hakim Ziyech), diğerinin ise Paris Saint Germain'e (Hatem Ben Arfa) gittiğini aktaran Uslu, Salih Uçan'la da ilgili görüş bildirerek, şunları belirtti: "İstediğimiz bir adam Ajax'a gitti diğer PSG'ye. Ben Arfa'yı gönderselerdi düşünürdük belki. Son 3 maç Salih kötü oynadı. Kimseye ayrıcalık yapmıyor hoca. Hepsiyle konuşuyoruz, 'sabredin oynayacaksınız' diye. Oyuncu almayı düşünüyoruz ama devre arası oyuncu bulunması zor. Takım lideri eksiği yok. 1-0 geriye düştüğümüzde 10 pozisyona giriyoruz, 'ne yapalım' girmiyor. Futbolda 1-0 olunca herkes 4-6-0 oynuyor." UEFA Avrupa Ligi A Grubu ilk maçında 1-1 berabere kaldıkları Ukrayna'nın Zorya takımıyla ilgili daha önce yaptığı açıklamaları hatırlatan Uslu, "Uluslararası seviye çok arttı. Ben, 'Zorya taş gibi takım' dedim. Herkes benimle alay etti. Ne oldu, Manchester United, zor yendi. Ukrayna Milli Takımı'nı yenemedin. 5-3 Ukrayna lehine olurdu maç. Futbol kolay değil." dedi. "AZİZ YILDIRIM DOĞRU ÇIKTI" Mahmut Uslu, Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'ın zamanında söylediği sözlerin doğru olduğunun ortaya çıktığını anlatarak, "Biz, bir spor kulübüyüz. Spor kulübü olunca bu işler çok hassas. Her konuştuğumuz bize tesir ediyor. Politik bir ortamımız var. Biz, şimdi 'in'iz. 'Out' idik, 'in' olduk. Bizi artık herkes seviyor. Çünkü biz doğru çıktık. Aziz Yıldırım doğru çıktı." ifadelerini kullandı. METE KALKAVAN'A TEPKİ Mahmut Uslu, geçen hafta Spor Toto Süper Lig'de 1-1 berabere kaldıkları Osmanlıspor maçının hakemi Mete Kalkavan'a da tepki gösterdi. Karşılaşmada Osmanlıspor lehine bir de penaltı veren Kalkavan'ın performansını değerlendiren Uslu, "Osmanlıspor'un aleyhinde konuştum mu? Penaltıyı konuşmuyorum. Sen rakibe direnci vermeyeceksin hakem olarak Mete Kalkavan. Adam 6 tane aynı pozisyona 4 senede bizim lehimize olan şeyi çalmamış. Aleyhimiz 'tık' diye çaldı Mete Kalkavan. Sen orta sahada avantajı verdin, devam ettirdin, oyun durunca sarı kartı vereceksin. Direncini kıracaksın." şeklinde konuştu. Fenerbahçe'nin 4 Nisan 2015'te Çaykur Rizespor maçı dönüşü takım otobüsünün uğradığı silahlı saldırıyı da değerlendiren Uslu, "Trabzon'da bir gün normal caddeden stada gidemedik. Tarladan, polislerin arasından mesele çıkmasın diye gittik. Bu kurşunu yedikten sonra düşünmüyoruz. Bu kurşundan sonra düşünmüyoruz. Ayıp ettiler. İnşallah yakalarlar. Herkes ölecekti." diyerek düşüncelerini aktardı. "BİZ, SÜLEYMAN SEBA'NIN ADAMLIĞINI ÖZLEDİK" Mahmut Uslu, Beşiktaş Kulübünün efsane başkanı Süleyman Seba'nın söylediklerine Fenerbahçe ve Galatasaray olarak "evet" dediklerini bildirdi. Beşiktaş cephesinden yapılan "şike davasının kenar süsüydük" yorumuna tepki veren Uslu, sözlerine şöyle devam etti: "Beşiktaş Kulübü Başkanı olarak, Fetullah operasyonunda 'biz kenar süsüydük' diyorsan, olmaz. Böyle şey olmaz. Senin ikinci başkanın hapisteyse... 5 yıldızlı otele at gelir mi? Serdal Adalı için bunu söylediler, yazıp çizdiler. Beşiktaş olarak sahip çıkacaksın. Daha önce 'Süleyman Seba'yı özledik' dedim. Şu andaki federasyon başkanı 'sana resmini yollayalım' dedi. Bak bak anlayışa bak. Biz, Süleyman Seba'nın adamlığını özledik. Ben federasyon başkan vekiliydim, Süleyman ağabey ne derse Galatasaray ve Fenerbahçe 'evet' diyordu. Öyle bir adamdı. Her ay kendisiyle beraberdik. Adam gibi adamdı. Biz Fenerbahçe'yiz. En büyük sivil toplum örgütüyüz. Biz ezildik, dimdik ayakta durduk. Buraya gelmemin en büyük nedeni Aziz Yıldırım'ın dimdik ayakta durmasıydı. Yoksa 'merhaba' demezdim. Bir daha gelmezdim. Bu insanlar da yönetime girdiyse onun için girdi." "EN FAZLA PAYI BİZ VE GALATASARAY HAK EDİYOR" Mahmut Uslu, yayın ihalesinden en büyük payı Fenerbahçe'nin ve Galatasaray'ın hak ettiğini vurguladı. Şu anki almaları gereken paranın 100 milyon avro olması gerektiğini anlatan Uslu, "Galatasaray'la biz fedakarlık ediyoruz havuz konusunda. Bizim hakkımız 100 milyon avro. İki takımın hakkı 200 milyon avro. Şimdi 30 milyon dolar küsür alıyoruz. Böyle bir hak yok. Bugün Arsenal 200-250 milyon avro alıyorsa bizim de hakkımız herhalde 100 milyon avrodur. Eğer biz havuzun yüzde 33-35'in reytingini yapıyorsak hakkımız bu." şekilnde konuştu. Aziz Yıldırım'a diğer kulüplerin havuz konusunda teşekkür etmesi gerektiğini vurgulayan Uslu, "Aziz Yıldırım 400 milyon avroya çıkardı havuzu. Hizmet etti. Türk futboluna hizmet eden 3 adam yok. 2 adam da yok. Tek adam var. Türk futboluna hizmet ediyor. Havuzdan gerekirse çıkarız. Para düşerse çıkarız. Şu an ihaleye kim girecek, ne kadar verecek belli değil. Çıkarım bitti. Ne olur yani. 15 milyon dolar gelecekse niye devam edeyim. 50 milyon dolar gelmeyecekse niye devam edeyim? Yeni ihale yükselecek kesin, başka çare yok." ifadelerini kullandı. "OBRADOVİC'LE 2-3 SENE ANLAŞMA YAPACAĞIZ" Mahmut Uslu, sezon sonu sözleşmesi sona erecek Fenerbahçe Erkek Basketbol Takımı Başantrenörü Zeljko Obradovic ile devam edeceklerini vurgulayarak, şunları kaydetti: "Obradovic'le ilgili başkanın açıklaması var. 2-3 sene anlaşma yapacağız. Fenerbahçe olarak basketboldan vazgeçme ihtimalimiz kalmadı artık. Çok iyi bir seyirci topluluğu var. Biz artık Avrupa'da hep final oynamak, şampiyon olmak istiyoruz. Voleybolda da aynı şeyi istiyoruz." "B TAKIMLARI TFF 1. LİG'DE OLMASI LAZIM" Mahmut Uslu, İspanya'da olduğu gibi büyük takımların gençlerinden oluşan B ekiplerinin TFF 1. Lig'de mücadele etmesi gerektiğini söyledi. İspanya örneğini veren Uslu, şöyle konuştu: "Türkiye'deki büyük kulüplerin hepsinin gençlerinin TFF 1. Lig'e sokulması lazım. İspanya gibi. Biz Almanya gibi olamayız. Bu uygulamada küme çıkmak yok ama düşmek var. Buna Türkiye Futbol Direktörü karar verir. Bunu 4 yıl önce anlattık. Almanya, amatörlere bağımlı bir havuz oluşturuyor. Bizde maalesef politika var. 3. Lig takımlarını kapatamıyorlar. Onun için oyuncu çıkmıyor. Almanya, Avusturya ve Belçika'da amatörlere dayanıyor. Biz, İspanya modelini uygulamalıyız. Bizde öyle bir şey yok. Bu projeye 5 sene emek verdim. Bunu uygulatmak için uğraştık, didindik ama maalesef yaptıramıyoruz. 3 Temmuz'dan sonra herkes kendi derdine düştü. Aziz Yıldırım hapse girmeseydi bu işleri çözerdi." VERGİ KONUSU Fenerbahçe'nin bütün kulüplerin menfaati için vergi konusunda 18 yıldır mücadele verdiğini aktaran Uslu, şunları kaydetti: "Profesyonel kulüp olarak vergi veriyoruz. Biz, bunu ödemeyelim diyoruz. Bu vergiler biriksin. Amatör branşlara ne harcıyorsak yıl sonunda onu mahsup edelim. Biz, vergi indirimi istemiyoruz. Amatör branşlara yatırım yapalım. Bunu sadece Fenerbahçe değil, bütün kulüpler için istiyoruz. Mesela Trabzonspor'un 10 milyon lira vergi mi ödemesi lazım. O 10 milyonluk kısımla amatör branşlara yatırım yapsın ve sporcu yetiştirsin. Para olmadan amatör sporlara destek olmuyor. Biz de cebimizden amatör sporculara destek veriyoruz. Sponsorların haricinde bir kaynak yok. Biz de 'vergi vermeyelim. Bizi denetle. Üç kağıt yaparsak cezalandır.' diyoruz. Fenerbahçe Kulübü, olimpiyatlara giden sporcuların yüzde 50'sinin sponsoru. Eskiden cepten ödüyorduk ama ödeyemeyecek duruma geldik. Çünkü rakamlar büyüdü. ENKA ile atletizmde yarışıyoruz. Bize bir rekabet lazım. Neden Galatasaray ve Beşiktaş ile rekabet etmeyelim. Boksta devletin haricinde kimseyle rekabetimiz yok. Masa tenisinde yok. Masa tenisinin 1 yıllık gideri 1 milyon lira. Yılda 100 milyon lira vergi veriyoruz. Bununla tüm amatör branşları kendimize göre idare ederiz ama bize rakip lazım." KENAN EVREN LİSESİ HAKKINDA Mahmut Uslu, Ülker Stadı'nın yanındaki Kenan Evren Lisesi hakkında şu değerlendirmede bulundu: "49 yıllığına araziyi alanlar yüzde 3 ila 10 arası anlaşma yapar cirodan. Net kardan yüzde 10'a çıkar. Fenerbahçe'nin devletle yaptığı anlaşma brütten vergi öncesi yüzde 25'tir. Ben o zaman yönetimde olsam imzalamazdım. Ben itiraz ederdim. Neden, ben o araziyi aldım, ya kendim yapacağım ya da birine yap geri kalanı bana ver diyeceğim. Ben 49 sene bunlara paraları verip sonra kar edeceğim. FETÖ'den şüphemiz var Kenan Evren Lisesi konusunda. 'Fenerbahçe Kulübü kazanıyor' diye ülkeye anlattılar. Böyle bir şey yok. Brütten yüzde 25 para vereceğiz. Bu kadar net. Olur mu böyle bir şey?" Kenan Evren Lisesi'yle ilgili üzerlerine düşen bütün taahhütleri gerçekleştirdiklerini vurgulayan Uslu, sözlerini şöyle tamamladı: "Ben devletin yerinde olsam yeri hemen veririm. Biz de açık açık söylüyoruz, vermiyorsanız araziyi paralarımızı geri verin. Biz orayı niye alıyorduk, Avrupa Şampiyonası yapılırken UEFA bizim stada göz koydu. O zaman Galatasaray'ın ve Beşiktaş'ın şimdiki stadı yoktu. Biz burayı alıp otopark yapıp bu sorunu çözelim istedik. Alma nedenimizin en büyük sebebi buydu. Federasyondan geldi ilk bu talep. 12 dönüm yer var orada, 2,5 dönümü tarihi eser var. 9,5 dönümden bahsediyoruz. Amatör branşlar için yapılan bir operasyondu bu. Amatörler için gelire ihtiyacı var. Burayı Fenerbahçe'ye vermemekle hainlik yapıldı. FETÖ mü başka biri mi yaptı, bilemem. 3 okul dediler, yaptık. Arsa satın aldık, spor salonu yaptık. Fazlasıyla yaptık. Hepsinin imzası var. Maliye Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı'na 'verin' dedi ama vermediler."
1b4699a040cb3cf91e9127a694a11d11f6410d01fadcbcf24189318c30d7268c
If an export ban is placed on materials for the 2022 World Cup in Qatar from Saudi Arabia, delays in the completion of some of the World Cup's projects are likely, Naser al-Tamimi, a U.K.-based Middle East analyst said on Tuesday. Qatar plans to construct nine new medium and large-sized football stadiums in the country to host the 2022 FIFA World Cup. Tamimi told Anadolu Agency that Qatar imports large quantities of building materials, cement, steel and food from Saudi Arabia. "If they stop coming from the Kingdom, Qatar has to import them from other countries, which subsequently means increasing the costs and perhaps incurring delays in the completion of some of the World Cup projects," he explained. The expert also affirmed that energy supplies, specifically gas exports from Qatar and the UAE, would be unaffected in the current dispute because of established bilateral gas agreements. "Importantly, it is not in Doha's interest to use gas as a political bargaining chip because it sends a bad signal to the importers of Qatari gas, unless the UAE decides to stop Qatari imports," he said. "Meanwhile, if Qatar's land borders and air space are closed for any length of time, it could negatively affect the timeline and delivery of World Cup projects," he added. Air traffic and the transportation of goods including foodstuff across the land border to Qatar could also be negatively impacted resulting in increased costs while pushing inflation rates higher, he explained. Tamimi noted that the four countries, Saudi Arabia, Bahrain, United Arab Emirates (UAE) and Egypt feel emboldened by the results of the Riyadh summit last month and by the alignment of their regional interests with the Trump administration. On Monday, Saudi Arabia, the United Arab Emirates, Bahrain, Egypt and Yemen all abruptly announced their decision to sever diplomatic relations with Qatar, citing "national security" concerns. According to Doha, "baseless" allegations that it supports terrorism are being used to tarnish the image and unity of the Gulf States. Qatar ranks first in the world in the production and export of LNG. Rich in oil and natural gas reserves, Qatar has a gross national income per capita of over $138,000, according to 2015 World Bank figures. There are 200 planned investment projects in the country that need investments of almost $200 billion.
e9d2f0ddf45e35561d9efc64d01cb66d3f3b8a8317069ffc8bfa4e8566018cec
Bordo-mavililerin F.C. Midtjylland'tan yeni transferi Filip Novak, Şenol Güneş Kompleksi'nde Genel Sayman Okan Alemdaroğlu'nun da katıldığı törenle resmi sözleşmeye imzayı attı. İmza töreninde konuşan Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Sayman Okan Alemdaroğlu, Mas'ın takımdan ayrılmasından sonra girdikleri sol bek arayışlarını sonuçlandırdıklarını belirterek, "Bildiğiniz gibi 2017-18 sezonuna başlarken geniş ve alternatifli bir kadromuz vardı. Ancak geçen günlerde bir arkadaşımızın ısrarla ayrılmak isteyişi bizi sol bek mevkiinde arayışa itti. Yapılan transfer çalışmalarında Novak ile yapılan görüşmelerde nihai sona ulaştık. Umarım Novak bize uygun bir oyuncu olur ve uzun yıllar bize hizmet eder. Yıllardan beri Trabzonspor'u takip ediyoruz. Bize doğu bloğu ülkelerinden gelen futbolcuların çoğu faydalı olduğunu görüyoruz. Kendisi de Çekya vatandaşı. Hoş geldin diyor, başarılar diliyorum" diye konuştu. 'TRANSFERDE ARAYIŞLARIMIZ DEVAM EDİYOR' Alemdaroğlu, oyuncuya Kamuyu Aydınlatma Platformu'na açıklanan rakamlar dışında her hangi bir imza parası veya farklı bir ödeme yapılmayacağını da belirtirken, transfer çalışmalarının da sürdüğünü ifade ederek, şöyle konuştu: "Bu konuda son ana kadar çalışma yapacağız. Bir soru vardı, 'Novak lider takımdan neden geldi' diye. Trabzonspor belki şu an sıralamada lider değildir ama her zaman o hedefin takımı olmuştur ve liderdir. Bunu sitem etmek için söylemiyorum, hatırlatmak için söylüyorum. Trabzonspor gibi bir kulüpte transfer hiçbir zaman bitmez ve eksik kalmaz. Sürekli arayışlarımız var bugün olmazsa bile üç sene sonrasının planını yapıyoruz. Dolayısıyla arayışlarımız sürüyor. Bu işin birde mali boyutu var. İkisini dengeye oturtup ona göre transfer yapmalıyız. Dolayısıyla arayışlarımız devam ediyor." 'HEDEFİMİZ ŞAMPİYONLUK' Alemdaroğlu, bir gazetecinin, 'Hedefiniz şampiyonluk mu?' şeklindeki sorusuna ise şöyle cevap verdi: "Yönetime geldiğimizden beri, 'Hedefiniz şampiyonluk mu?' şeklinde soru soruluyor. Ben bu takımda futbol oynadım, taraftarlık yaptım, şimdi Allah nasip etti yöneticilik yapıyorum. Bir kere sahaya berabere kalalım diye çıkmadık. Hedefimiz her zaman şampiyonluktur. Bu şampiyonluğa giderken engellenirseniz veya gidemezsiniz o zaman hedefi küçültürsünüz. Bu sezonki hedefimiz de şampiyonluktur. Gene şampiyonluğa oynuyoruz, gene elimizden geleni yapacağız. Uzun bir süreç bu, aşağı yukarı 30 küsur yıldan beri şampiyon olamadık. Ama bu yılda olabiliriz, bir daha ki yılda olabiliriz. Bunun 50 veya 100'üncü yılı yok." ?NOVAK: "UMARIM HEP BİRLİKTE AVRUPA'DA BAŞARILAR YAKALARIZ" Çek futbolcu Filip Novak ise, Trabzonspor'da olmaktan dolayı çok mutlu olduğunu belirterek, "Uzun süren görüşmelerin ardından nihai bir sonuca vardık. İki taraf için de çok hayırlı olacaktır diye umuyorum. Umuyorum takımın önümüzdeki yıllarda Avrupa ve Şampiyonlar Ligi'nde oynayabilmesi için elimden gelen yardımı yaparım. Hep birlikte Avrupa'da başarılar yakalarız" dedi. 'TRABZONSPOR'UN TÜRKİYE'DEKİ EN İYİ TARAFTARA SAHİP OLDUĞUNU DUYDUM' Trabzonspor'un Türkiye'deki en iyi taraftara sahip olduğunu duyduğunu anlatan Novak, şöyle devam etti: "Sadece 1 gündür buradayım. Şehir hakkında şu an için fikrim yok ama burada uzun yıllar oynayan Celustka çok yakın arkadaşım. Şehirle ve takımla alakalı ondan çok güzel şeyler duydum. Takımın Türkiye'deki en iyi taraftara sahip olduğunu duydum. Şimdi bu imzadan sonra şehirle ilgili onu arama vakti geldi diye düşünüyorum." 'İÇİMDE HÜCUMA YÖNELİK BİR RUH VAR' Novak, son dönemde 3'lü savunmada sol stoper olarak görev almasının Trabzonspor'da sol bekte oynayacak olmasına etki edip etmeyeceğine ilişkin bir soruya ise şöyle yanıt verdi: "Kariyerim boyunca stoper ve birçok pozisyonda daha oynadım ama benim ana mevkiim sol bek. Kendimi de ofansif bir oyuncu olarak görüyorum. İçimde ofansa, hücuma yönelik bir ruh var. Dolayısıyla benim için hiç zor olamayacak." 'TAKIMDA 4 SLOVAK OYUNCUNUN OLMASI BENİM İÇİN İYİ OLACAK' Trabzonspor'a gelmeden daha önce bordo-mavili formayı giyinen arkadaşı Celustka ile görüştüğünü kaydeden Novak, bu konuda şunları dedi: "Gelmeden önce Celustka ile görüşmüştüm. Burada da 4 Slovak arkadaşımız var. Onlarla neredeyse aynı dili konuşuyoruz. Benim için çok iyi olacak. 77 numarayı seçmemdeki neden ise daha önce 7 numara ile de oynadım 77 numara ile de. 7 numara benim uğurlu rakamım. Dolayısıyla onun için 77 numarayı seçtim." 'TRABZONSPOR HEP YUKARIYA OYNAYAN BİR TAKIM' Trabzonspor'a transfer olma nedenini de açıklayan Çek sol bek, "Daha önce de oynadığım takımdan ayrılma durumum vardı. Geçen yaz da belli teklifler vardı ama olmamıştı. Trabzonspor'dan teklif geldiğinde bunu hem menajerlerimle hem de ailemle uzun süre düşündük. Bizim için çok iyi olacağına karar verdik. Trabzonspor hem kendi liginde hem de Avrupa Ligi'nde sürekli yer alan ve yer almaya çalışan, hep yukarılara oynayan bir takım. Benim için çok iyi olacağına karar verdiğimden dolayı buradayım" ifadelerini kullandı. 'HÜCUM YÖNÜMÜ İSPATLAYABİLİRİM' Her oyuncu gol atmak, takımına katkıda bulunmak ister. Ama ben kendimi takım oyuncusu olarak uygun görüyorum. Dolayısıyla benim gol atmam ya da asist yapmak çok önemli değil. Takımın kazanması önemli. Tabii ki gol atmak isterim. Hücuma katkı sağlama noktasında da kendi oyunumla önümüzdeki maçlarda size kendimi ispatlayabilirim" diyerek açıklamalarını noktaladı. Konuşmalarının ardından Filip Novak, takımın 77 numaralı çubuklu formasıyla basın mensuplarına poz verdi.
1804dcdb1f1b774c0a8c6fdf0a351f03b4823a1f650d688ee221f46a36b702b2
Stat: Gaziantep Hakemler: Erkan Özdamar, Seyfettin Ünal, Utku Tunavelioğlu Gaziantepspor: Adnan Karabulut, Şenol Can, Serhan Yılmaz, Zeki Sinanoğlu, Hasan Genç, İlker Günaslan, Muhammed Ildız (Dk. 50 Hüseyin Polat), Oktay Aydin, Müslüm Talşik, Gökhan Çamur (Dk. 78 Mustafa Nacar), Yusuf Erdem (Dk. 90 İbrahim Halil Keser) Denizlispor: Asil Kaan Güler, Taha Can Velioğlu, Ziya Alkurt, Yasin Ozan (Dk. 75 Hüseyin Atakan Üner), Kappel (Dk. 82 Cihan Özkaymak), Taşkın İlter, Anıl Taşdemir (Dk. 86 Ramazan Tarık Ergut), Cenk Güvenç, Kerem Can Akyüz, Berkan Afşarlı, Barış Örücü Kırmızı kart: Dk. 40 Zeki Sinanoğlu (Gaziantepspor) Sarı kartlar: Dk. 61 Gökhan Çamur, Dk. 90 Oktay Aydın (Gaziantepspor), Dk. 13 Taha Can Velioğlu, Dk. 39 Ziya Alkurt, Dk. 52 Cenk Güvenç, Dk. 53 Barış Örücü, Dk. 90 Ramazan Can Akyüz (Denizlispor)
1ee8394aeebf1b679d06ac9d7a8bdd91a75b11fb570f42e8befde220de03dd2d
Başarılı savunmacı için Galatasaray , Bursaspor ve Atiker Konyaspor'un devrede olduğu iddia edilirken, Malatya yönetiminin gelen teklileri değerlendirmek üzere Sadık'ı apar topar İstanbul'a davet ettiği belirtiliyor.Hakkında çıkan transfer haberleri ve gelecek sezon beklentileriyle ilgili İHA'ya konuşan Sadık, sarı-kırmızılı kulübün başkanı Adil Gevrek 'in kendisiyle özel olarak görüşmek için İstanbul'a davet ettiğini paylaştı.Kendisine direkt olarak herhangi bir transfer teklifi gelmediğini kaydeden Sadık Çiftpınar, "Sezonun tamamlanmasının ardından memleketim Adana'ya geldim. Tabi ben de kulübümüzdeki gelişmeleri basından takip ediyorum. Erol hocamızla yeni sezonda devam edilmesi yönünde karar alınmasına çok sevindim. Hocamız geçen sezon kendisi fazlasıyla ispatladı. Benimle ilgili transfer teklifleri olduğunu duyuyorum. Tabi bunlar ne derece doğru bilmiyorum. Başkanımız Adil Gevrek beni bu durumu konuşmak için İstanbul'a çağırdı. Muhtemelen bu konular konuşulacaktır diye tahmin ediyorum. Bunun dışında zaten ben her zaman söylüyorum, eğer bir kulübe transfer olacaksam bu kulübüme menfaat sağlayarak olmalı. Çünkü ben burada Sadık Çiftpınar oldum. Rabbim inşallah hakkımızda hayırlı olanı nasip etsin" dedi.Sadık, milli takım hedefinin sonuna kadar peşinden gideceğini de belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:"Ben hedefleri olan bir insanım. Sahadaki performansımı beğenirsiniz, beğenmezsiniz ama esas olan hiçbir zaman mücadeleden kaçmam. Bu da benim hırslı yapımdan kaynaklanıyor. Evet geçen sezon ilk kez forma giydiğim Süper Lig'de başarılı maçlarım da oldu, kötü oynadım da. Ama söylediğim gibi her zaman mücadele ettim. Hedefleri olan bir insanım. Açık konuşayım geçen sezon milli davet bekledim. Olmayınca daha çok çalışmam gerektiğini düşündüm ve bu sezon daha çok üzerine koymak için elimden geleni yapacağım. Milli takım hedefimin sonuna kadar peşinden gideceğim."
5af5b32bcbbc960df9a85b0d589364fcf6f60c32499c743128378cbcbd99e69e
Sarpsborg maçı sonrası derbi hazırlıklarına ara vermeden başlayan Beşiktaş'ta teknik direktör Şenol Güneş, kafasındaki oyun sistemini de oturtmaya başladı. Takım halinde defans, hızlı pas oyun planını uygulamayı düşünen usta hoca, idmanlarda şut çalışması yaptırıyor. Güneş'in bu konuda ekstra görev vereceği isimler ise Babel, Ljajic ve Quaresma olacak. Antrenmanlarda Oğuzhan'dan bu isimlere şut atabilecekleri alan açmasını söyleyen siyahbeyazlı çalıştırıcının, 3 yıldıza "Kaleyi gördüğünüz yerden vurun. Rakip kaleyi tehdit edecek her şeyi deneyin" talimatı verdiği bildirildi. ÖTE yandan oyunculara dikkatli ve sabırlı olmaları yönünde tavsiye veren Güneş'in "F.Bahçe'nin güçlü silahları var, son halleri aldatmasın. Derbi her zaman derbidir. Dış etkilere kulaklarınızı tıkayın" dediği de gelen haberler arasında. BAL ARISI BABEL Bu sezon ligde 3, Avrupa'da attığı gollerle takımın en skorer iki isminden biri olan Babel, Kartal'a puan bakımından önemli katkı yaptı. Beşiktaş'a 5 puan kazandıran Hollandalı, Kasımpaşalı Diagne'nin ardından ligde takımına en fazla katkı veren 2. oyuncu durumunda. ADRİANO BİR ADIM ÖNDE Medel'in yerine oynayacak isim için kafasında 4 aday (Necip-Tolgay- Adriano-Atiba) olan Şenol Güneş'in ibresi Adriano'dan yana dönmeye başladı. Daha önce o bölgede kullanıp verim aldığı sambacı hem iki ayağını etkili kullanabilmesi hem de sürpriz şutlar atabilmesi nedeniyle formaya yakın. TARAFTARA BİLGİLENDİRME Kulüpten, derbi için taraftarlara bilgilendirme yapıldı: "Maçı tribünde izleyecek taraftarlarımız stadyuma toplu olarak götürülecektir. Taraftarlarımızın pazartesi günü Vodafone Park kuzey kale arkasındaki belediye parkında buluşmaları gerekmektedir. Hareket saati 17.00'dir. Bilet kontrolü yapılarak taraftarlarımız otobüslere alınacaktır." Q7'DEN ADALI'YA ZAFER SÖZÜ Önceki gün sosyal medyadan "Kadıköy'de muhteşem oynayacağım" açıklamasını yapan Ricardo Quaresma, yeniden yönetime dönen Serdal Adalı'ya da zafer sözü verdi. Portekizli oyuncu, Adalı'ya geçen sezon bir maçta galibiyeti getirdiğini diğerinde ise kırmızı kart görerek hayal kırıklığı yarattığını hatırlatarak, "İkinci maçta yaptığım hata bu kez olmayacak. Kadıköy'den büyük bir zaferle döneceğiz. Galibiyeti seninle kutlayacağız" dedi.
78b097a3182ab671469bb2765cd23adff55bd165d69e847a3e1f9f7c0b5e2f32
Dursun Özbek'in açıklamaları şöyle: Östersunds'a elenmek, Galatasaray'da büyük bir travma yarattı. 2 yıl üst üste alınan kötü sonuçların üzerine gelen bu yenilgi, travmayı daha da geliştirdi. Alışkın olmadığımız şekilde erken sezonu açtık. ve Bizim için kötü bir dönem geçti sezon başı. 'YENİ BİR HEYECAN YARATMAK İÇİN...' Bu durumdan süratla çıkmak için harekete geçtik. Galatasaray Futbol Takımı, 5 yıldır aynı iskeletle oynuyor. Bu dönemde 3 şampiyonluk, 3 Türkiye Kupası, Süper Kupa kazanmış. Takımda bir doymuşluk oldu haliyle. Biz de yeni bir heyecan yaratmak, seyirciyi yeniden stadyuma kazandırmak için bir hamle yaptık. 'HAYATIM BÖYLE BİR HEYECAN YAŞAMADIM' Biz hamlelerimize inansak da, bunun meyvelerini toplamak başka bir şey. Hep bir risk var. Bunun heyecanını çok yaşadım. Bu yüzden dünkü maçta hayatımda yaşadığım en büyük heyecanı yaşadım diyebilirim. Bu hissettiklerimi anlatmam için kelime haznem yeterli değil. Takımın bu performansını görünce, doğru işi yaptığımızı anladım. Taraftarın, stada gelenlerin aldığı keyfi görmek, bu hissi paylaşabilmek, parayla pulla alınabilecek bir şey değil. Galatasaray, sezon transferlerini iyi yapmıştır. İlk maçta, taraftarlarını memnun etmiştir. Bir handikap var; ilk maçta çıtayı buraya koyduktan sonra ondan sonra aşağı inmemesi gerekir. Bunu futbolculara ve hocaya da söyledim. 'YENİ OYUNCULARLA TEMASIMIZ ÇOK ÖNCEDEN BAŞLADI' Galatasaray, geçmiş sezon ve bu sezonun başında alınan kötü sonuçlar bizi çok zorladı. Bu nedenle bir aile olarak büyük bir patlama yaşadık. Kimsenin kimseye bir şey söylemesine gerek bile yoktu. Herkes bu patlamayı yaşadı. Yeni transferlerimizle temaslarımız çok önceden başladı. Bu yüzden takımın kötü gidişatı hakkında hepsinin fikri vardı. 'TUDOR'UN ENERJİSİ ETKİLİYOR' Tudor'u devre arasında göreve getirdik. İş disiplini olan, ciddiyeti olan ve heyecanını sahaya yansıtan birini göreve getirmek istedik. Tudor'da beni etkileyen bir şey var. O da enerjisi. Karşısında konuşurken, motive oluyorsunuz ve aynı enerjiyi hissediyorsunuz. Yeni transferlerimiz, Tudor'la kolay şekilde uyum sağladı. Bu, çok az hocanın başarabileceği bir şey. 'BAŞKAN YARDIMCISIYKEN, DEĞİŞİM GEREKTİĞİNİ ANLADIM' Galatasaray'ın oyuncu yapısını değiştirmek, bir anda yapılacak bir şey değil. Ben başkan yardımcısı olduğum dönemde, bu değişimin yaşanması gerektiği belliydi. Ama bunu bir anda yapamıyorsunuz. Elimizde sözleşmeler var. 'MESNETSİZ İDDİALAR...' Diğer başkanlar da bana soruyor; ''Başkan bu uçaklar nasıl iniyor'' diye... Riva'dan gelen paraları harcadığımıza dair mesnetsiz iddialar var. Aslında özet şu; Bonservis ve maaş ödemelerinin dikkate alınması gerekiyor. 3. husus ise, UEFA FFP kuralları çerçevesinde, yaptığın işin kar-zarar analizini yapman gerekiyor. Giderler ve gelirleri dengede tutman gerekiyor. Biz ne yaptık? Gitmek isteyen futbolcuları gönderdik. Bu çerçevede, 18 milyon euroya yakın peşin futbolcu satışı yaptık. 5-6 milyon euro arası da, muhtemel gelir getirecek ve takımdan ayrılacak bazı oyuncular da var. 34 milyon euro da bonservis ödemeleri yaptık. Yani 16 milyon euro harcama yaptık. Ben 10 milyon euro hedefi koymuştum. 5-6 milyon euro daha kazanırsak, hedefi tutturmuş oluyoruz. Şampiyonluk hedefi kuran bir takımın 10 milyon euro harcaması çok mu? '10 MİLYON EUROYA YENİ TAKIM KURDUK' UEFA bize 65 milyon euro maaş kısıtlaması getirmişti. 200 milyon TL'ye tekabül ediyor bu rakam. Biz şu an, maaşlar,primler, bonuslar, stopajlar dahil 61-62 milyon euro arası maaş ödüyoruz. Biz taşları yerinden oynatmadan, yep yeni bir takım kurduk. Sadece ve sadece 10 milyon euro bonservis ödedik. Bu paraları da hemen ödemiyoruz. Ben Galatasaray'ı Şampiyonlar Ligi'ne götürmek istiyorum. Hedefimiz Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu ise, Bayern Münih gibi takımlar... Bunların bütçelerine bakıyor muyuz? Bir de iyi futbolcular iyi para ediyor. Biz de iyi oyuncular transfer ettik. Ama Riva'dan gelen para falan değil, yalnızca futboldan elde ettiğimiz gelirlerle bu oyuncuları aldık. 'FFP'DEN ALDIĞIMIZ CEZA BİR ÖNCEKİ YÖNETİM YÜZÜNDENDİ' Galatasaray'la ilgili her şey satır satır aklımda... Galatasaray Sportif A.Ş'nin geliri ortalama 100 milyon euro... Bu gelir, Şampiyonlar Ligi'ne gittiği zaman 550 milyon TL oluyor. UEFA oynarsan, 480 milyon TL olur. Hiç birine gitmezsen 400 milyon TL'de kalır. Eleştiri yapanlar, bir şeyi gözden çıkarıyor. Galatasaray, 2015-2016 sezonunda Şampiyonlar Ligi ve UEFA Avrupa Ligi'nde oynadı. Bu yüzden 100 milyon TL girdisi vardı. Bir sonraki sezon, UEFA'dan bir ceza aldık. Bu cezayı insanlar trafik cezası olarak değerlendiriyor. Bu ceza, UEFA'nın FFP dolayısıyla bir takıma verdiği ilk ceza... Bu travma içinde geçen sezon da, bizim hiçbir suçumuz yok. Bir önceki yönetimin harcamaları nedeniyle alınan bir cezaydı bu. Alınan bu ceza, takımı da oldukça etkiledi. Seyirciyi de etkiledi. Kombine almadı, forma almadı... Haklı da... 'RİVA'DAN BEKLENTİMİZ 1.5-2 MİLYAR TL' Bu sene Avrupa'dan erken elendik. Ama her zaman A,B ve C planımız var. Bunu dikkate alarak bütçemizi yaptık. Yaptığımız transferlerde bu bütçenin içinde. Geçen sene, faiz ve kur farkından 150 milyon TL ödedik. Riva'dan gelen büyük bir parayı, yaklaşık 90 milyon doları, Sportif A.Ş'nin borcuna aktardık. Riva'dan gelen paranın, başka bir yere gitme şansı yok. Riva'dan 1.5-2 milyar TL beklentimiz var. Bunun içine Florya dahil değil. 'ARDA'YA KAPIMIZ AÇIK' Arda ile ilgili yorum yapma durumunda değilim. Çünkü o Barcelona'nın oyuncusu. Ben Arda ile her zaman görüşüyorum. Ben Arda'nın başkanıyım. O, Galatasaray'ın bir evladı. Arda, Türkiye'de hassas bir konu hala. Barcelona'nın bir futbolcusu. Bizim şu anda 'Arda'yı getirdik, götürdük' şeklinde yorumlar yapmamızı sakıncalı buluyorum. Arda Galatasaray'a gelmek isterse, Galatasaray'ın kapısı Arda'ya açık. Arda gibi futbolcuyu kim istemez. Böyle bir şey varsa da konuşmalarımızla bunu engelleyecek duruma girmek istemiyoruz. Arda bir dünya yıldızı. Dünyanın en iyi kulüplerinden birinin futbolcusu... Kim Arda'yı kadrosunda görmek istemez... 'Ekmek veya su ister misin?' gibi bir soru. Şartların oluşmasına bağlı bir şey bu... Arda'nın ve Barcelona'nın talep edebileceği bir ücrete hazır mıyız? Hayır... Barcelona 20, Arda 10 milyon Euro isterse hazır değilsiniz tabii ki... Tudor'la bu konu hakkında elbette fikir alış verişinde bulunuyoruz. Bir kişi veya bir sponsor yardım etmek isterse bu çok rahatlıkla çözülebilecek bir konu... 'SOL KANATTA EKSİĞİZ' Sol kanatta eksikler olduğunu düşünüyorum. Hem bek, hem de kanat pozisyonunda. Ama beklenmedik şekilde, oyuncuların performansı arttı. Örneğin Linnes... Kadroyu 28 kişi de tutmak istiyoruz. 3'ü kaleci, 4'ü U17 oyuncusu olacak. Kalan 21 kişi de ana rotasyonumuz. Bazı transferleri de transfer döneminin sonuna doğru yapacakmışız gibi planladık. 'KULÜPLER BİRLİĞİ'NDE BARIŞI SAĞLAMALIYIZ' Barış diye ortalığı yıkıyoruz. Barışı sağlamalıyız. Ama Aziz Yıldırım'ın kişisel tavrına kimse bir şey diyemez. Beşiktaş da asbaşkan düzeyinde katılırsa amacımızdan sapıyoruz. Böyle bir düşünceyi kabul edemiyorum. Faydası yok. Kulüpler Birliği'nde 18 kişi barışcıl kalamıyorsa bize yazıklar olsun. Hepimizin ortak faydası varsa katkı göstereceksin. OLAĞANÜSTÜ DİVAN KURULU TOPLANTISI Divan toplantısı her ay yapılıyor. Olağanüstü dediğiniz zaman alışılmamışın dışında oluyor. Gündem dışı da konuşamıyorsun. Bizde 1. madde "Ey başkan, böyle bol transferler yapıyorsun bu paralar nereden geliyor. Bize hesap ver" diyor. Bu endişeyi taşıyan Divan kurulu haklı. Çünkü basında Galatasaray karşıtlığı üzerine kurgulanmış durumlar var. En akıllı yorumcu, köşe yazarları bile her şeyi 5 senelik kontrat, 5 sene kira, 5 sene şu diye 100 milyon Euro çıkarıyorlar. Sonra diyorlar ki 100 milyonu nereden buldun? Yav arkadaş ben onu 5 senede gelirime göre alıyorum zaten. 5 senelik hesabı yapıp bu da Riva'dan gelen para diyorlar. Bizim ticari kazancımız yok mu? Amacımız zaten bu kazanç artsın. 'FATİH TERİM GÜNDEME GELMEDİ' Fatih Hoca ile ilgili hiçbir gündem olmadı. O Milli Takımdaydı, biz başka bir proje içerisindeydik. Biz şu an Tudor'un istediği takımı kuruyoruz. Transferlerimiz de o yönde. 'BASKETBOLA 4 MİLYON DOLAR BÜTÇE AYIRDIK' Erkek basketbol için 4 milyon dolar bütçe ayırdık. Erman Hoca ile başarılı olacağımıza inanıyorum. Basketbolda hedefimiz Eurocup şampiyonluğu ve Türkiye Ligi'nde şampiyonluğu zorlamak. Ergin Ataman'la da kontratımız bitti. Bunlar olağan şeyler. Neden Galatasaray Başkanı yıpranmak zorunda bu olaydan ötürü? Sinan Güler ile kontratımız bitti. 'Eurolegue'de oynamak istiyorum' dedi. Ne diyeceksin yani? Gelirlerin amatör sporları idare etmeye yetmeyeceği çok açık. Yeni kaynaklar yaratılmalı dediğimde yanlış anlaşılıyor. SELÇUK İNAN: Takımımızın kaptanı. Selçuk, Sinan Gümüş ve De Jong kategorisinde değil. SABRİ SARIOĞLU: Sitem etmek yerine gelir kapıyı çalarsın.Başkan böyle böyle, konuş. TV üzerinden bana mesaj göndermekle ne amaçlıyorsun.
6aeaf163cba131fe5019563d7c0932faba7c46cacabdf8f4ed76faabe715aa06
İşte Arda Turan'ın beğendiği o mesaj: EURO 2016'daki prim tartışmalarıyla Arda Turan ve Fatih Terim 'in arası açılmış; milli takım uçağındaki gazeteciye saldırı olayı sonrasında ikilinin arasındaki ipler tamamen kopmuştu.Çalkantılı günler sonrasında Arda Turan milli takımı bıraktığını açıklarken, gelinen süreçte Fatih Terim de çareyi ayrılıkta buldu. Terim'in ayrılık kararı sonrası gözler Arda Turan'a çevriliirken Barcelonalı futbolcudan dikkat çeken bir paylaşım geldi.Sosyal medyayı etkili kullanan Arda'nın, halk ozanı Neşet Ertaş'ın bir deyişinin yer aldığı iletiyi beğenmesi Fatih Terim'e gönderme olarak yorumlandı. Arda'nın beğendiği iletide "Can yakıp da kalp kırma senin de gül benzin solacak bir gün. Her canlının kalbi Allah'a bağlı," ifadeleri yer alıyor.
054c06a5a454d65e7be85da105b17b7084c74e334881367cadf143ab3e16f83e
Bir süredir İngiltere'de bulunan Fikret Orman ve Umut Güner ile Şafak Mahmutyazıcıoğlu önceki akşam sürpriz bir görüşme gerçekleştirdi. TSİ 23:00 saatlerinde olan görüşmeye Welbeck 'in menajeri Thomas Solomon, avukatı Christopher Kabambe ile İngiliz oyuncunun abisi katıldı. Başkan Orman'ın şimdiye kadar hiç karşılaşmadığı bir görüşme yaşandı. Welbeck 'in temsilciler, 'para' konuşmak yerine kariyer konusu üzerinde durdular.Yıldız oyuncu için masaya oturan üçlü, Şampiyonlar Ligi'ndeki Bayern Münih maçlarında ilk 11'de başlama garantisi isterken, ayrıca sakatlığı olmayan her maçta Welbeck'in oynaması talebinde bulundular. Menajer Solomon, ayrıca bu iki madde üzerinde anlaşırlarsa, Arsenal 'le kiralık anlaşma konusunda yardım sözü verdi. Welbeck'e yapılacak ödemenin önemli olmadığını. oyuncunun Rusya'da (Dünya Kupası) olmak istediğini söylediler.İngiliz basını, Arsenal 'ın golcü oyuncusu Danny Welbeck için Beşiktaş 'ın girişimlerini şıklaştırdığını iddia etti. Mirror'da yer alan haberde; Aubameyang ve Mkhitaryan'ın Arsenal'a yakın olması, Beşiktaş 'ı Welbeck transferinde umutlandırdığı yazıldı. Ayrıca ES PN kanalı da, Arsenal'in 27 yaşındaki oyuncunun satışına sıcak baktığı haberini yineledi.
8ec6b470680aeb34caaa9e285262b350db029e48dc49cce2f5ce57051784bf78
Galatasaray defeated Sivas Belediyespor on Tuesday evening, 5-1, to start the Ziraat Turkish Cup journey on a positive note. The first leg match of the fifth round in Istanbul's Turk Telekom Stadium saw Galatasaray boss Igor Tudor giving chances to players who had limited playing time in the league matches. The bench team did not disappoint Tudor; left winger Yasin Oztekin scored two goals while right winger Sinan Gumus also performed well with a goal and three assists. Emrah Bassan and Eren Derdiyok also added goals to Galatasaray's win, while lower-tier team Sivas Belediyespor found a goal in the 78th minute. Ten teams were on display on Tuesday in the cup matches, here are the full results: Kars 36 Spor - Genclerbirligi: 1-2 Besiktas - Manisaspor: 9-0 Ankara Demirspor - Akhisarspor: 0-3 Osmanlispor - Yeni Malatyaspor: 3-1 Galatasaray - Sivas Belediyespor: 5-1
97c9c7e7ae68011a485341a968d1e0a45fadd218065c462bed2e421c889aaa42
Beşiktaş S.O.S veriyor Dün G.Birliği karşısında son yılların en kötü Beşiktaş'ını izledim. Tabii her takımın kötü oynadığı maçlar var ama doğrusu siyahbeyazlı takım iyi sinyaller vermiyor. Sezon başından bu yana Şampiyonlar Ligi'nde kazanılmış Porto ve Leipzig maçlarını bir kenara bırakırsak Beşiktaş ilk 8 haftada 10 puan kaybetti. Son 3 maçta kazanılan sadece 1 puan var! Lider G.Saray kazanırsa fark 8'e çıkacak. Ligin başı ama Beşiktaş artık kendini toparlamalı. Açık ve net; son iki sezonun havası yok Kara Kartal'da... Sadece Quaresma İlk 45 dakikada Beşiktaş'ın tek bir tehlikeli atağı olmaması inanılacak gibi değil. Şenol Güneş rotasyonla ilk 11 şansı verdiği Lens ve Negredo bu şansı yine iyi kullanamadılar. Sadece onlar değil, Beşiktaş Quaresma haricinde tam anlamıyla döküldü. Talisca ve Oğuzhan'ı ilk defa bu kadar kötü gördüm. 150 milyon euro olduğu belirtilen Oğuzhan o kadar pas hatası yaptı ki seyrederken canım sıkıldı. Babel'in kırmızı kartı için hakem Halis Özkahya'ya çok kızamadım. Aman hocam! G.Birliği Mesut Bakkal yönetiminde can havliyle savaştı. Özellikle ikili mücadelelerin çoğunluğunu kazandılar. Başkent ekibinin defansı Ahmet Oğuz çok kaliteli bir futbol kumaşına sahip. BEFAM'dan yetişme Serdar Özkan'a yazık oldu. Bu kadar yetenekli bir isim maalesef hak ettiği yere gelemedi. Sakatlanıp sahadan çıkmak zorunda kaldığı 69 dakikada sahanın yıldızıydı. Son sözüm Şenol Güneş'e... Beşiktaş SOS veriyor aman Şenol hoca tedbirlerini bir an önce al.
13d6cf897b6dac0187a53709b5e0c859d8ff2fe7a5d560ce52211c0f7d728aff
Romanya Milli Takımı Teknik Direktörü Daum, Romanya 1'inci Lig takımlarını izlemek için kamp yaptıkları Antalya'nın Serik İlçesi'ne geldi. Burada DHA'ya özel açıklamalar yapan Daum, Türk futbolu hakkında değerlendirmelerde bulundu. Serik'e bağlı Belek turizm merkezindeki Cornelia Diamond Otel'de konaklayan Daum, lige verilen aranın ardından Belek'te kamp yapan takımların idmanlarını izlediğini, hocalar ve oyuncularla görüştüğünü söyledi. Romanya Milli Takımı'nda oynayan sporcuların çoğunluğunun Romanya Ligi'nde oynadığı için burada ayrıca bir Milli Takım kampı düşünmediklerini aktaran Daum, "Romanya Ligi çok üst düzeyde bir lig değil. Romanya U21 Milli Takımı için 'burada kamp yapalım' dedik fakat UEFA'nın kriterlerinden dolayı izin alamadık" dedi.'DANİMARKA MAÇI ÇOK ÖNEMLİ'Romanya Milli Takımı'nın dünya kupasındaki şansını değerlendiren Daum, "2017 yılında oynayacağımız maçlar çok önemli. Grubumuzda Danimarka ve Polonya gibi güçlü takımlar var. Önümüzdeki ilk maçımız Danimarka ile bu maç çok önemli. Buradaki amacımız 2018 yılında yapılacak Dünya Kupası'na Romanya Milli Takımı'nı taşımak. Türk Milli Takımı da Romanya gibi aynı şartlara sahip. Türkiye'nin de bu gruptan çıkma şansı var. Fatih Terim milli takımı dünya kupasına götürecek güce sahip bir hocadır" diye konuştu.'28'İNCİ HAFTADA HER ŞEY ÇÖZÜMLENİR'Türkiye ligini yakından takip ettiğini, Medipol Başakşehir'in çok iyi işler yaptığını vurgulayan Daum, şöyle dedi: "İyi futbol oynuyor. Şu an Süper Lig'de en iyi futbol oynayan takım Medipol Başakşehir. Fenerbahçe kendi özelinde her zaman şampiyonluğa oynayan bir takım. Yeni hocaları Dick Advocaat takımın başına geldikten sonra çok iyi işler yaptı. Sezon başındaki karmaşık durumu düzelterek Fenerbahçe'yi şampiyonluk yarışına soktu. Beşiktaş geçen yıl şampiyon olmuştu. Bu yıl da şampiyonluk adaylarından biri. Şenol Güneş çok iyi bir hoca. Beşiktaş'ın Medipol Başakşehir kadar şampiyonluk şansı var. Galatasaray bundan önceki süreçte olduğu gibi bu yarışın içinde. Ama 28'inci haftada her şey çözümlenir ve şampiyon takım belli olur. Türkiye'de oynayan Romanya Milli Takımı oyuncularını izliyorum. Stancu çok önemli bir futbolcumuz. Rıza Çalımbay Antalyaspor'u çok iyi yerlere getirdi. Rıza hoca çok yüksek karakterli bir kişidir. İşine sadıktır. Antalyaspor'u iyi noktalara getirdi daha da iyi yerlere getirecektir. Alpay ise şu an Eskişehirspor'un başında. Alpay futbolculuk döneminde İngiltere'de ve Almanya'da oynadı. Orada kazandığı tecrübeyi Eskişehir'de futbolcularına veriyor. Rıza, Alpay ve Sergen ileriki yıllarda Türk futboluna çok katkıları olacak, iyi işler yapacaklardır." 'SEBA, BAMBAŞKA BİR İNSANDI' Türkiye'de Beşiktaş, Fenerbahçe ve Bursaspor'u çalıştıran Christoph Daum, 'Çalıştırdığınız takımlar içerisinde en sevdiğiniz başkan kim' sorusuna, şöyle yanıt verdi: "İlk olarak Beşiktaş Başkanı Süleyman Seba, o bambaşka bir insandı. Çok kişilikli biriydi. Almış olduğu kararlarda fazla konuşmazdı, direkt uygulanırdı. Demirören ve Serdar Bilgili kendilerine hoş kişilikleri olan insanlar. Aile ortamında çok iyi insanlardır. Aziz Yıldırım ise benim için efsane başkandır. Çünkü onun döneminde Fenerbahçe'ye yaptığı transferler, getirdiği futbolcular Fenerbahçe'nin vizyonunu yükseltti. Dünya futbolunda Fenerbahçe'yi bir marka yaptı. Benim için Aziz Yıldırım efsane başkan olarak kalacaktır." 'BİRÇOK TEKLİF GELDİ AMA KABUL ETMEDİM' Daum, Türkiye'den teklif gelirse yeni çalışır mısınız sorusuna da "Şu an bütün her şeyimi Romanya Milli Takımı'na verdim. Yeniden yapılanma içerisindeyiz. Yalnızca A Takım değil bütün milli takım kategorilerinde görev yapıyorum. Çin'den, Dubai'den ve Avrupa'dan birçok teklif geldi ama kabul etmedim. Türkiye'de her zaman çalışmaktan mutluluk duydum. Ama benim için Romanya Milli Takımı önce geliyor" diye yanıt verdi.
26f56f49774b73b7cdc8aa13c85f4cbec680b5616bbaf84082f5e248d66afe68
2018 Dünya Kupası Elemeleri I Grubu'nda yarın Kosova ile karşılaşacak Türkiye A Milli Takım oyuncuları Kaan Ayhan, Okay Yokuşlu ve Cengiz Ünder, Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim ile birlikte düzenlenen basın toplantısına katıldı. Almanya'da Fortuna Düsseldorf'da forma giyen Kaan Ayhan, kendini orta sahada iyi gördüğünü söyledi. Teknik direktörün kendisini nerede oynatırsa o bölgede oynayabileceğini belirten Ayhan, sağ bekte de oynayabildiğini kaydetti. En iyi şekilde oynamaya çalıştığını anlatan Ayhan, bir gazetecinin 'Türkiye'de oynamak ister misin?' sorusuna, yanında oturan Fatih Terim'in suflesiyle, "Türkiye'de oynamak bir hayal benim için, hayat bu belli olmaz" cevabını verdi. OKAY YOKUŞLU: TECRÜBELİ OYUNCULARLA UYUM İÇİNDEYİZ Trabzonsporlu Okay Yokuşlu da milli takımda genç oyuncuların olmasının ülke adına sevindirici olduğunu kaydetti. Yokuşlu, "Bizden sonra da gelecek oyuncular var. Uluslararası düzeydeki tecrübe, benim için çok önemliydi. Çoğumuz genciz ve milli takımda oynuyoruz. Tecrübeli oyuncularla iyi bir uyum içindeyiz. Bunlar harmanlandığı zaman her şey güzel olacaktır" diye konuştu. CENGİZ ÜNDER: HAYALİM MİLLİ TAKIMDA OYNAMAKTI Medipol Başakşehir'in genç oyuncusu Cengiz Ünder de tüm futbolcuların hayalinin milli takımda oynamak olduğunu belirterek, "Benim de hayalim milli takımda oynamaktı. Bu hayalim için çok çalıştım. Bu sezona iyi başladım. Milli takımda çok gururluyum. Bu ülke için uzun yıllar forma giymek isterim" dedi.
a05bd354cd61f3b2104045819b3447cd049c79abd982e02d96e612ebc51323af
Türkiye Futbol Antrenörleri Derneği'nin (TÜFAD), Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) iş birliğiyle düzenlenen Uluslararası Pro-Lisans Antrenör Gelişim Semineri'nde Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman ile Atiker Konyaspor Teknik Direktörü Mehmet Özdilek, 'Türk Antrenörleri Başarı Endeksi' konulu panele katıldı. Panelde Türk antrenörlerin yurt dışında görev yapmasıyla ilgili soru üzerine Fenerbahçe Teknik Direktörü Kocaman, antrenör olarak yetenekli oyuncu üretmeye başlanması gerektiğini belirtti. Yetiştirilen futbolcuyu yurt dışındaki takımlara transfer etmek gerektiğini aktaran Kocaman, "Oyuncu ihraç etmek lazım. Ondan sonra antrenör ihraç etmek lazım. En az 30-35 tane oyuncuyu belki bir antrenör olarak yurt dışına gönderme şansına sahip olabiliriz. Her şeyi biriktirmekle ilgili. Ne bilgi biriktirebiliyoruz ne oyuncu üretebiliyoruz. Bunda geç kaldık ama hala aynı şeylere devam ediyoruz. Temel olarak çok fazla bilgiye inanan bir toplum değiliz. Daha çok söylemler ve söylentiler üzerinden gidiyoruz. Dolayısıyla her şeyde geride kalıyoruz. Bence futbol da bunlardan bir tanesi " dedi. SABIR VE CESARET Mehmet Özdilek de 14 sene futbol oynadığı Beşiktaş'ta futbolculuk kariyerini noktaladığını söyledi. Büyük takım oyuncusu olarak daha sonra seçilen yolda başarı elde etmenin biraz sabır ve cesaret gerektiğini anlattı. hedefleri olan bir futbolcu profilinden hedefleri olan bir teknik adamlığa geçiş yaptığını belirten Özdilek, şunları kaydetti: "Bunlar kolay olmuyor. Bir süreç, bir zaman. Bana kimse yukarıya oynayan bir takımı vermedi bu zamana kadar. 12 yıldır teknik adamlık yapıyorum. Hep başı sıkışan takımlarla antrenörlük kariyerim başladı ve bu şekilde de devam ediyor. Yine bugün itibariyle Aykut Kocaman'la Avrupa'ya giden bir Konyaspor'un değişiminden sonra tekrar 18'inci sırada aldığım bir takımla yarışa katıldım. Kolay değil. Kendi planlamanızı, oyuncu profilinizi yapmıyorsunuz. Ama gelirken de bunları bilerek geliyorsunuz. Birçok şeyi bir anda değiştirmek mümkün olmuyor. Sabır ve emek gerekiyor. Bu konuda da tecrübeli olduğumu düşünüyorum. Çünkü 12 senedir hep bu süreçleri yaşayarak ve hep üstüne koyarak gelişerek gelen bir teknik adamım." MİLLİ TAKIM SORUSU 'Milli takımı çalıştırmak ana hedef midir?' sorusuna Özdilek, "Tüm teknik adamların hedeflerinden biridir. Ben yardımcı antrenör olarak görev yaptım. Tüm teknik adamların Türkiye'deki hedefleri arasında en üst noktadadır. Hepimizin de hedefi vardır. Zaman içerisinde, gelecekte benim de hedeflerimden biri burasıdır" dedi. Kocaman ise soruya şöyle cevap verdi: "Her ülkede çalışan insanın milli takım son hedefidir. Nihai hedeflerden biridir. Hem oynarken formayı giymek hem çalıştırıcılık yaparken milli takım çalıştırıcı olabilmek burada olan herkesin kutsal görevidir."
6d9770355776a9d9895922220e99325cff79f77ced7febd36913f73c13b8aa21
Atlanta Hawks, Quicken Loans Arena'da karşılaştığı Cleveland Cavaliers’ı 110-106 mağlup etti. Cleveland bu sonuçla ilk mağlubiyetini aldı. Atlanta'da Dennis Schröder 28 sayı, 6 asist ile oynarken, Cleveland'da ise ise Kyrie Irving 29 sayı, 4 asist ise takımını sırtladı. NBA'de normal sezon heyecanına 6 karşılaşma ile devam edildi. Sacromento Kings, Golden 1 Center'da mücadele ettiği New Orleans Pelicans'ı 102-94 mağlup etti. Pelicans'ta forma giyen milli oyuncu Ömer Aşık 5 sayı, 9 ribaund ile oynarken, takım arkadaşları; Anthony Davis 34 sayı, 8 ribaund, Buddy Hields 14 say, 2 ribaundla oynasa da mağlubiyetini önleyemedi. Sacramento'da ise DeMarcus Cousins 28 sayı, 4 ribaund, 4 asist, Rudy Gay 21 sayı, 6 ribaund, Arron Affalo 15 sayı, 2 asistle maçı tamamladı. Lakers, 3 maç sonra mağlup Los Anglese Lakers, Steplas Center'da oynadığı Dallas Mavericks'e 109-97 mağlup oldu ve 3 maçlık galibiyet serisi sona erdi. Dallas'ta Harrison Barnes 31 sayı, 2 asist, Seth Curry 23 sayı, 4 asist, J.J. Berea 18 sayı, 8 asist ile mücadele etti. Lakers'ta ise Jordan Clarkson 22 sayı, 2 asist, Lou Williams 15 sayı, 4 ribaund ve Nick Young 20 sayı, 2 ribund ile takımına katkıda bulundu. Atlanta, Cleveland'ın serisini bitirdi Cleveland Cavaliers, Quicken Loans Arena'da karşılaştığı Atlanta Hawks'a 110-106 mağlup oldu. Bu maça kadar 6'da 6 yapan Cleveland, bu sonuçla birlikte ilk kez mağlup oldu. Atlanta'da Dennis Schröder 28 sayı, 6 asist, Kent Bazemore 25 sayı, 6 ribaund ile oynarken, Cleveland'da ise Kyrie Irving 29 sayı, 4 asist, Kevin Love 24 sayı, 12 ribaund ve Lebron James 23 sayı, 9 ribaund mücadeleyi tamamladı. NBA'de oynanan karşılaşmaların toplu sonuçları şöyle: Cleveland Cavaliers: 106 - Atlanta Hawks: 110 Brooklyn Nets: 119 - Minnesota Timberwolves: 110 Memphis Grizzlies: 108 - Denver Nuggets: 107 Portland Trail Blazers: 124 - Phoenix Suns: 121 Los Angeles Lakers: 97 - Dallas Mavericks: 109 Sacramento Kings: 102 - New Orleans Pelicans: 94
cb555bf12366e5ad97e04cf8932ae0a752896d1ac748d3af42e7ff97b3928ed6
Liderlik yarışı iyice kızıştı! Ligin üstünde devreye 1 hafta kala yarış kızıştı. Geçen hafta Adana'da lider olan Bolu, bu hafta Şanlıurfa'da hezimete uğradı ve yerini Göztepe'ye bıraktı. Göztepe dibe demir atmış Mersin'i 2-0 ile geçti ve 15. haftada tahtı İzmir'e taşıdı. Kılıç'ı çekti, coştular! Sezon içinde, silik, etkisiz, gol yüzdesi düşük bir takım olarak bildiğimiz Şanlıurfaspor, teknik direktörlük değişimi sonrası adeta hayata döndü. Bambaşka bir kimlik ile kazanırken lider Boluspor karşısında sezonun en farklı sonucunu aldılar. Abdulaziz farkı! Bu yıl tek tek bakıldığında çok iyi oyunculara sahip Şanlıurfaspor, bir türlü takım ve sonuca yakın takım olamadı. Son üç maçta 8 gol atan takımın 5 golünü Abdulaziz ve Batuhan attı. Abdulaziz ise kariyerinin en istekli, arzulu, tempolu dönemini yaşıyor. Tutulmaz Sivasspor! Bandırmaspor formda, Sivasspor formdaydı. Bandırmaspor bu maça kadar Feyyaz Uçar ile hiç kaybetmemişti. Sivasspor ise Mesut Bakkal ile yükselişe geçti. Hani her takımın nöbetçi golcüleri vardır; beklentide olan isimler atamaz da o imdada yetişir. Burhan Eşer de Sivasspor için böyle bir isim. Duracağı ve vuracağı anı çok iyi gözleyen, yakalayınca da tabelayı değiştiren adam. Üç ile altıncı sırada kim olur bilinmez ama Sivasspor ilk ikinin içinde olan takım olur. Sırasını ise yazar kendisi; bekleyelim. Deplasman horozu! Kağıt üzerindeki favoriler, çim üzerinde kazanacak diye bir garanti yok.Yeni stadyumun ilk şokunu Eskişehirspor'a Horoz yaşattı. Ali Tandoğan ile yepyeni bir ruh, istek, dışarıda arzulu oynayan bir Denizlispor görüyoruz Çıktığı 8 deplasmanın dördünü kazanmışlar. Eskişehirspor ise yukarıya yakındı, lider Göztepe ile puanları da eşitleyebilirdi ama evinde şok bir mağlubiyet aldı. Alpay Özalan sanki oyuncuları biraz daha rehabilite etmeli diye düşünüyorum.Çünkü bu kadro Süper Lig'de yoktu, burada var. Ama isimler tabelaya daha imza atamadılar. Vay be Şehmus Özer! Bir futbol emekçisi, başarı hamalıydı o. Şampiyon olacak takımların, bilhassa 1. lig takımlarının, yıllarca hücum hattında ilk akla gelen isim oldu. Elim bir kazada kaybettik. Geriye golleri ve hatıralarıyla kocaman yüreği, hoş sadası kaldı. Mekanın cennet olsun, güle güle be "Gollerin Efendisi!" Şehmus... Seni unutmayacağız...
8bc7bd2d08dbf2db410b51a45cec4ae7765890d1378fa5898a716b15af4c1d84
Spor Toto Süper Lig’de mücadele veren Akhisar Belediyespor, 25 Mart’ta evinde oynayacağı Antalyaspor maçı hazırlıklarına başladı. Teknik Direktör Tolunay Kafkas, 3-1 mağlup oldukları Beşiktaş maçını geride bıraktıklarını belirterek, "Artık o maçı unuttuk. Şimdi önümüzde Antalyaspor maçı var" dedi. Sakatlığı süren Daniel Larsson idmana katılmazken, kaleci Fatih Öztürk ve Custodio takımdan ayrı düz koşu yaptı. Isınma ve dar alanda kısa paslaşmanın ardından yeşil-siyahlılar idmanı bitirdi. Antrenman öncesi basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Akhisar Belediyespor Teknik Direktörü Tolunay Kafkas, artık Beşiktaş maçını geride bıraktıklarını, tamamen Antalyaspor maçına odaklandıklarını belirtti. Beşiktaş maçına iyi başladıklarını, topsuz oyunda iyi kontrol sağladıklarını fakat kalelerine gelen 2 topun gol olmasının ardından sıkıntı yaşadıklarını dile getiren Tolunay Kafkas, "Ben oyuncularımın Beşiktaş maçında verdiği performanstan ve taktik anlayışından memnunum. Tabi ki Beşiktaş çok yetenekli bir takım, Türkiye'nin üstünde bir takım, güçlü bir takım. Daha iyi olabilirdik. Artık o maçı unuttuk. Şimdi önümüzde Antalyaspor maçı var" şeklinde konuştu. Kafkas'tan taraftara mesaj Akhisar Belediyespor taraftarına çağrıda bulunan Kafkas, Çaykur Rizespor maçında taraftarın etkisi ile maçı kazandıklarını dile getirerek, "Ben bunu kendim için yapmıyorum, kulüp, yönetim ve şehrimiz için yapıyorum. Burası çok değerli bir yer. Bizi desteklemelerini istiyoruz. Daha bizim için lig yeni başlıyor. Bu kalan haftalarda 40 puanı bulmamız gerekiyor ve kalan 16 puanı almamız gerekiyor. Alabilecek gücümüz var, lütfen bizi desteklesinler. Zaman zaman takımların iniş ve çıkışları oluyor. Tekrar söylüyorum kendim için de değil, oyuncularımız ve kulüp için lütfen biraz bize destek olsunlar. Rize maçında bize çok büyük destek oldular, o maçı onların sayesinde aldık. Bu maçı da alabilecek gücümüz ve potansiyelimiz var, umarız kazanırız" diye konuştu. "Kritik maçları kazandık" Antalyaspor'un son zamanlarda bir çıkış içerisinde olduğuna dikkat çeken Kafkas, "Her çıkışın olduğu gibi bir inişi de olabilir. Umarım ifade ettiğim gibi bu inişin başlangıcı Akhisar'la başlar veya biz kazanırız. Söylediğim gibi böyle kritik maçları daha önce kazandık, bundan sonra da kazanabiliriz" dedi. "Her oyunun içinde olmamız lazım" 'Beşiktaş maçında defans bloğunda bir boşluk var mı' sorusuna Kafkas, "Beşiktaş maçında golleri çıkarken kaptırdık ve yedik. Adam çok yetenekli öyle bir orta kesiyor ki kalecinin çıkması da çok zor, sert ve isabetli zaten. Türkiye'nin en büyük golcüsü var, çok iyi bir oyuncu. Geldi mi affetmiyor. Bunlar zaten üst seviyede oyuncular ve üst seviyede para kazanıyorlar. Bunları yapmaları normal. İşte bizim bunlara izin vermememiz lazım. Her oyunun içinde olmamız lazım, yani ilk ve ikinci golde çok yapılacak bir şey yoktu" cevabını verdi. Son iki maça bakıldığında daha önce giremedikleri birçok pozisyona girmeye başladıklarını ifade eden Kafkas, Larsson'un eksikliğini hissettiğini belirtti. İçeride kendilerine denk gelen takımları yenmenin büyük önem arz ettiğini değinen Kafkas, yeni transferlerden Olcan ve Mustafa'nın takıma büyük katkı sağladığını kaydetti.
f2efb0aefb47ccea60452b8e6193a2a448ae386b491477831e17527f725a1692
Tahincioğlu Basketbol Süper Ligi ekiplerinden Galatasaray Odeabank'ın başantrenörü Erman Kunter, "Bütçemizin çok düşük olduğunu düşünmüyorum. İş yapılabilecek, çok iyi netice alınabilecek bir bütçemiz var." dedi. GS TV'ye açıklamada bulunan Kunter, hazırlık döneminin başında olduklarını ve basit detaylar üzerinde çalışmalarının devam ettiğini belirtti. Takımı kampa hazırladıklarını ifade eden Kunter, "İtalya kampına kadar yol alacağız. Şu an için transfer çalışmamız yok. Kadro şu an için yeterli görünüyor. Sezon içerisinde lüzum görülürse o zaman nokta atışı olarak tabir ettiğimiz hamle yapabiliriz. Ama şu an için her pozisyonda yeterli oyuncumuz var. Bütçemizin çok düşük olduğunu düşünmüyorum. İş yapılabilecek, çok iyi netice alınabilecek bir bütçemiz var." değerlendirmesinde bulundu. Kunter, hedeflerinin ULEB Avrupa Kupası'nı yeniden kazanmak olduğunu aktararak şu ifadeleri kullandı: "Lig ve Avrupa Kupası arka arkaya başlayacak, o nedenle hepsini bir paketin içinde düşünüyoruz. Avrupa Kupası'nın iki sezon önceki kazananı olduğumuz için herkesin gözü bizim üzerimizde olacak. İki eksiğimizin katılımıyla tam takım olacağız. Oyuncuların hepsi çok istekli. Bormio'da ilk başta oyuncular biraz zorlanabilir ama her şey zamanla yoluna girecektir. Avrupa Kupası çok önemli organizasyon. Burada mutlaka başarılı olmak lazım. Bizim dezavantajımız çok yeni bir takım olmamız. Diğer takımlar kadrolarının büyük kısmını korudu.
e806e003b05371cbbf0b92cac12c560920a0fa199e662c14117cae1428bf0e23
Turkish basketball powerhouse Fenerbahce Beko signed U.S. forward Derrick Williams from Germany's Bayern Munich, the club said on Thursday. Fenerbahce stated on website that the club inked one-year contract with 28-year-old Williams, who plays as small and power forward. Last season Williams averaged 13.4 points and 4.2 rebounds in 29 Turkish Airlines EuroLeague appearances. Before Bayern Munich, Williams had played for many NBA franchises such as Minnesota Timberwolves, Sacramento Kings, New York Knicks, Miami Heat, Cleveland Cavaliers and Los Angeles Lakers. This summer Fenerbahce Beko strengthened their squad with French stars Nando De Colo and Leo Westermann.
524f172e88df09a5e7e1dade58dc9f4724676478df4a60b9c73811e371daa902
Robin'in 2 hafta oynayamayacağı açıklanmıştı! Hollanda'nın teknik patronu Advocaat, omzundaki sakatlığa rağmen milli takımda idmanlara çıkan Van Persie için, "Antrenmanlara çıkıyorsa oynayabilir durumda demektir. Ancak ben henüz 11 konusunda net kararımı vermedim. Yedek de oturabilir" dedi. Robin ise Feyenoord'a transferiyle ilgili, "Hem F.Bahçe'ye hem Feyenoord'a saygı duyuyorum. Ağzımdan çıkan her kelime yanlış anlaşılabilir. O yüzden transferle ilgili şu an konuşmam doğru olmaz" diye konuştu. Robin van Persie ile Feyenoord arasındaki flört bitmiyor. Soccernews, RTV Rijmoond'a dayandırdığı haberinde Hollanda ekibinin van Persie için yaptığı girişimlerden bu yaz için sonuç alamadığını duyururken, ocak ayında yeni bir denemede bulunacağını belirtti. Sportif direktör Martin van Geel'in bu transfer için temasları sürdürdüğü ifade edildi. Van Persie'nin Feyenoord'a kışın 1+1 yıllık imza atma konusunda söz verdiği ileri sürüldü. Robin'in Fenerbahçe ile sözleşmesi sezon sonunda bitecek.
eedf1bf7bd16d7318e196b9a006d2f7cf793fd843d87f97109ca983ae9ce4e40
Süper Lig'in ikinci yarısının tek yenilmez takımı olan Trabzonspor 'da keyifler yerinde. Geleceğe daha umutla bakan bordo-mavililer hafta sonu Galatasaray ile yeni stadyumunda oynayacağı ilk derbiyi iple çekiyor. Başkan Muharrem Usta , yaptıkları takviyelerin ardından ligin ilk yarısıyla ikinci yarısı arasında bir farkın olacağını hedeflediklerini belirterek, "Bu kadarını beklemiyordum. İlk yarı ile ikinci yarı arasında bir fark olacağına kesinlikle inanıyorduk. İlk yarıda da büyük bir uğraş verdik ama sonuç alamıyorduk. İyi bir kadro oluşturduk ve büyük bir emek verdiğimizi göstermiş olduk. Böyle devam etmesini istiyoruz" ifadesini kullandı.Sıkıntılı şartlara rağmen doğru işler yapmaya çalıştıklarını belirten Usta, "Trabzonspor hem ekonomik olarak hem sportif olarak kötü günler yaşadı. Bu sıkıntılı süreçten çıkmak kolay değildi. Bundan sonra da kolay olmayacak. Her zaman sabır diyorum. Hep birlikte bu yolu iyi bir şekilde sürükleyeceğimize inanıyorum" diye konuştu. Galatasaray derbisinde tarihi bir gün yaşayacaklarına inandığını belirten Usta, "Bizim stadyum 41 bin 461 kişilik. O koltukların boş kalmadan dolacağına kesinlikle inanıyorum. Şehirde böyle bir tarihi anı Trabzonsporluların yaşamasını istiyorum. Türkiye'nin her tarafından, Avrupa'dan gelecek taraftarlarımız var. Bir tek koltuğun boş kalacağına inanmıyorum. Stadımız tamamen dolmalı" açıklamasını yaptı.Ligin ikinci yarısına iyi başlamalarının öz güvenlerini arttırdığını vurgulayan bordomavili başkan, konuşmasına şöyle devam etti: "Hedefimizi ikinci yarıya başlarken 35 puan barajına ulaşmaktı ve buna doğru gidiyoruz. Ligin sonunda ise nerede olduğumuzu hep birlikte göreceğiz. Gelecek sezon planlarını yapıyoruz. Bu sezon alacağımız sonuçlar bu anlamda çok önemli. Trabzonspor 50. yılına giderken şampiyonluğa oynayacak bir kadro inşa etmeyi amaçlıyoruz. Bunu başarmak istiyoruz. Trabzonspor gelecek sezon zirveye oynayan bir takım olmak zorunda ve her sene Şampiyonlar Ligi'ne oynayan bir takım olmayı başarmalı. Bunları yapabileceğimizi düşünüyorum."
2662c23097db8f468951ff1110f657e39af0840af0aa2a5a2ef9f14204263c98
Trabzonspor ile cumartesi günü oynanacak olan müsabakanın hazırlıklarına devam eden sarı-kırmızılılarda sakatlıkları bulunan Muammer Yıldırım ile tedavisine ülkesi Portekiz'de devam edilen Varela katılmadı. Düz koşu ile başlayan antrenman daha sonra pas, şut, kafa vuruşundan oluşan parkur çalışması ile devam etti. Antrenmanda futbolcuların neşesi dikkati çekti. Antrenmanı takip eden Kayserispor Başkanı Erol Bedir, Fenerbahçe karşısında alınan 1 puanın anlam kazanabilmesi için Trabzonspor maçından da puan almak zorunda olduklarını söyledi. Bedir konuşmasının devamında, "Hocamız maça göre antrenmanlar yapıyor. Sporcularımız bugün de keyifli bir antrenman gerçekleştiriyor. Daha sonra da Trabzonspor ile maçımız olacak. Gerek yönetim olarak gerek de taraftar olarak birbirimizi kardeş olarak kabul ettiğimiz bir takımla mücadele edeceğiz. Maç günü misafir taraftarını ve yöneticilerini en iyi şekilde ağırlamak için elimizden geleni yapacağız. Onlar da sağ olsunlar biz gittiğimizde bizi öyle misafir ettiler. Ama bu tribünlerde olan bir dostluk. Her iki takım da sahada terini akıtarak galip gelmek için mücadele edecek. Her ne kadar müsabaka cumartesi günü oynanacak olsa da, gerek son haftalardaki performansımız, gerek de rakibin Trabzonspor olması nedeniyle stadın dolacağını umuyorum. İnşallah işverenlerimiz de, bir yerde çalışıp Passolig sahibi olanlar da bu konuda hassasiyet gösterirler. Onların da desteği ile milli maç nedeniyle verilecek olan araya en iyi şekilde girmek istiyoruz. Ardından yeni puanımıza göre yeni hesaplar yapabiliriz. Şu an için henüz erken, inşallah oynayıp kazanırız ve sonra bu hesapları yaparız" diye konuştu. "DEVRE ARASINA KADAR TOPLAMAMIZ GEREKEN PUANLAR VAR" Başkan Bedir, sezonun devre arasına kadar toplamaları gereken puanları toplayarak kritik maçlarda aldıkları puanların anlamlı hale gelmesini dilediklerini kaydetti. Bedir konuşmasının devamında, "Fenerbahçe maçı hakkında konuşmak istemiyorum. O maçtan 1 puanla ayrıldık ve karşılaşma geride kaldı. Şu ana kadar koktuğumuz ve sıkıntı çektiğimiz maçı sorarsanız ben Osmanlıspor maçını söylemek isterim. Son anda beraberliği kurtardık. Daha sonra Karabükspor deplasmanına gittik, rakip 10 kişi kaldı. Umutlanmıştık ama o maçı 1-0'lık sonuçla kaybettik ve şok olduk. Tabii ki büyük takımlarla, hele ki İstanbul'da oynamak çok zor ama biz o maçı geride bıraktık. Şimdi önümüzde geçmişte şampiyonluk yaşamış, futbol otoritelerince Türkiye'nin en iyi 4-5 takımı arasında sayılan Trabzonspor ile oynayacağımız maç var. Onlar da bir değişim içindeler. Biz rakip kimmiş, hocası kimmiş ligdeki durumları kim diye bakmadan her rakibe aynı ciddiyetle çalışıyoruz. Fenerbahçe maçından alınan 1 puanın anlam kazanması için evimizde oynayacağımız maçtan puanlar almamız lazım. Sezon hedefimizi belirleyebilmek için devreye arasına kadar toplamamız gereken bir puan var. Eğer o puanları toplayamazsak hedefsiz anlamsız bir duruma gireriz, bu hoş olmaz" diye konuştu BEDİR'DEN, VALBUENA YORUMU Kayserispor Başkanı Erol Bedir, Aykut Kocaman ile Marius Sumudica arasında polemik haline gelen 'Valbuena konusu'na açıklık getirdi. Başkan Bedir, "Hafta içerisinde hocamızın çalışmalarını, maç öncesi hocamızın çabasını, sporcuların emeğini gördüm. Futbol bir takım oyunu, hatalar oyunu. Sen hata yapacaksın, rakip hata yapacak, bunlar olağan şeyler. Belki Fenerbahçe maçında yediğimiz 2 golde de hatamız vardı. Büyük bütçeli kulüplerin hataları ve puan kayıpları daha fazla ön planda. Hocamız basın toplantısında, Valbuena'nın çıkması ile ilgili bir yorum yapmıştı. Onu şu nedenle yaptı, hafta boyunca benimde antrenmanlarda izlediğim şekilde o oyuncu ile ilgili tedbirler alınması gerektiğini söylüyordu. Onu durdurmaları gerektiğini, Fenerbahçe'nin büyük oranda atağa o futbolcu ile başladığını söyluyordu. O nedenle, Valbuena oyundan alınınca takımımız daha da rahatladı. Hocamız bunu söylemek istemişti. Yoksa hocamızın Aykut Kocaman'nın yaptığını eleştirmek gibi bir niyeti yoktu" açıklamasında bulundu.
ab12b7d5493e34cb432f28df64ef3f6c8d9518a32ee0ac9298e140832d3b9267
Bordo-mavilililer, Torino’da forma giyen 23 yaşındaki hücum oyuncusu Josef Martinez ile her konuda anlaştı. İtalyan ekibine 750 bin euro kiralama bedeli öneren Karadeniz ekibi, görüşmelerini sürdürüyor Trabzonspor'da yoğun şekilde devam eden transfer çalışmalarında son aşamaya gelindi. Teknik direktör Ersun Yanal'ın, "Ofansif bir orta saha veya hücum oyuncusu alırsak çok daha güçleniriz" şeklinde talepte bulunmasının ardından yönetim, çalışmalarını hızlandırdı. Torino'da forma giyen 23 yaşındaki Josef Martinez'in transferi için bir süredir uğraş veren bordo- mavililerin, 1.72 boyundaki futbolcuyu kiralık gelmeye ikna ettiği ancak kulübüyle görüşmelerin sürdüğü belirtildi. Bu transfer için maksimum 750 bin euro kiralama bedeli vermeyi gözden çıkaran yönetimin, oyuncuya da yarım sezon için 500 bin euro önerdiği öğrenildi. Uzun zamandır takip edilen Martinez'in transferinin sonuçlandırılması için Başkan Muharrem Usta'nın çok istekli olduğu öğrenildi. Genç yıldızın Trabzonspor'a transferiyle ilgili, "Kulübümün vereceği karara göre hareket edeceğim" dediği dile getirildi. Fazla forma şansı bulamamaktan yakındığı için ayrılmak isteyen Martinez'in piyasa değeri 2 milyon euro civarında. Yunus Emre SEL
c60c5571601a2012f0cd298f73b61f276651265ddb9cdf05d5afd7ecd7c55532
A Turkish team of men archers won another gold medal on Friday in the European Archery Indoor Championships held in the Black Sea province of Samsun. The latest medal was in the recurve division, following one in the compound category. The Turkish team comprising Erdal Meric Dal, Efe Gurkan Maras and Musa Arzuman defeated the Russian team in the final of the recurve junior men's category at the 17th organization of the championship. The Turkish team comprising Goksel Altintas, Batuhan Akcaoglu and Yakup Yildiz also beat the Italian team in the final of the compound junior men's category. The four-day championship will run through Saturday. The competition is organized in recurve and compound categories, further divided into senior and junior categories. Turkish recurve women's team of Sevcan Derin, Gokce Demirel and Elif Nida Guner also defeated the Italian team and won a bronze medal. On Thursday, Turkish compound women's team comprising Yesim Bostan, Gizem Elmaagacli and Ezgi Gizem Altincibik also won a bronze medal in the tournament. So far, Turkey won 2 gold and 2 bronze medals in the championship.
52a53de964174b032cc12eb5d44630ed5c438aaf79408848b36e18b355747efd
Kalpar, kulüp yönetiminin aldığı karar doğrultusunda karşılıklı anlaşmaya vararak görevinden ayrıldığını söyledi. Her meslekte böyle durumların olabildiğini ifade eden Kalpar, şöyle konuştu: "Bizim meslekte her şey dört dörtlük olmuyor, her zaman her maçı kazanamıyorsun. En iyisini yapmaya çalıştım. Çok daha başarılı olabilmek için çalışmalarımızı sürdürdük ama her şey istediğiniz şekilde olmayabiliyor. Başarı adına elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalıştık ve şu anda da takım çok kötü durumda değil. Kulüpteki sıkıntıları düşündüğümüzde başarılı olduğumuzu düşünüyorum." Kalpar, kulüpteki ekonomik sıkıntıların takımın performansını olumsuz yönde etkilediğini ancak bunun arkasına saklanmanın doğru olmadığını dile getirdi.
afb2601055ce350b24fd18ea1a199375db07879f339c9477a31ad3f31a504555
Özbek'in ‘Terim’ kıyağı Dursun beyin giderayak yaptığı en iyi şey Terim’i getirmekti. Çünkü takımlarını son viraja coşkulu sokan, oynatan bir teknik adamdır. Çok iyi hazırlanan bir Galatasaray ve hazırlanmayan Trabzonspor vardı. Burada Trabzonspor çok kötü desek, Galatasaray'ın coşkusuna yazık olur. İlk yarı tek taraflı bir maç oldu. Belki de Türk Telekom Stadı'nda en mahkum oynayan takımdı Trabzonspor. Mazisine ve cv'sine yakışmayacak bir oyundu Trabzonspor için ama bunu oraya götüren Galatasaray'dı. Son yıllardaki nadir maçlardan biriydi izlediğim. İlk yarıda gol geliyorum diyordu. Eğer ilk yarı 1-0 bittiyse bu tamamen Galatasaraylı oyuncuların kaçırdığı goller veya beceriksizliktendi. Trabzonspor son yıllardaki en kötü oyunlardan birini oynadı. Galatasaray top kendisindeyken de rakipteyken de çok iyi oynadı. Trabzonspor'a 5-6 pas yaptırmadı hem de öndeyken. Hem topu rakipten çabuk kazandılar hem de atağa hızlı çıktılar. Dursun beyin giderayak yaptığı en iyi şey Fatih Terim'i getirmekti. Çünkü takımlarını son viraja coşkulu sokan, oynatan bir teknik adamdır. Rıza Çalımbay 1 tane çok önemli hata yaptı. Zira Abdülkadir, Sosa, Yusuf ve Burak top rakipteyken futbol oynamıyor. Olcay formda veya formsuz ama en önemlisi şudur; oyun disiplinine sadıktır. Rakip Türk Telekom'da G.Saray ise ve iki bek de geliyorsa en azından Abdülkadir veya Yusuf'u kesmeliydi Çalımbay. İlk yarı Galatasaray'ın en iyisi Mariano idi. Muslera ilk yarı hiç tehlike yaşamadı. Bir de hakemin, Selçuk'un ayağına basan Pereira'ya kırmızı göstermemesi vardı. Daha sonra Sosa da kart gördü ayağa basmaktan ama o sarıydı. Başakşehir'in kazanması G.Saray için problem olmamıştır. İçerideki her maçı böyle oynar, sorun deplasman... Ama futbol öyle bir oyun ki, oyunun sonunda öyle bir gol olur ki... Tıpkı dünkü gibi... Feghouli bir faul yapıyor ki oyunun sonu diye kart göstermiyor hakem. Sahanın en kötü oyuncularından biri öyle vuruyor ki, Muslera da Burak 'ın defans arkası koşularını düşünüp önde olduğu için gol oluyor. Maçı izlemeyen biri 2-1'i görse, "Oo iyi sonuç" falan diyecek. Ama maç öyle değil. 2-3 dakikalık görüntülerde de G.Saray'ın oyunu gösterilmez. Trabzonspor için jeneriklik gole rağmen sonuç prestij kaybına uğratmaz ama oyun uğratır. Tıpkı topal gibi! Zaten iyi oynayan ve gününde olan Bafetimbi Gomis , Okay Yokuşlu ile yaptığı mücadele sonunda ikinci golü attı. Burada da önemli bir detay var. Okay, Mehmet Topal gibi... Ön liberoda hata yapma lüksü var çünkü arkasında iki stoper duruyor. Topal'daki yanılmalar gibi Okay da burada yanıldı. Okay ister istemez arkamda oyuncu var diye düşündü ve gol geldi. Yani ön liberolar stoperde kendi mevkii gibi oynayamaz.
d3a70e835ee9c3062ff7bfcf98b0f10ca4d18b013db77108d8bb1a8750bf90b1
Mehmet Cengiz Tesisleri'nde basın toplantısı düzenleyen Çaykur Rizespor Kulüp Başkanı Hasan Kemal Yardımcı, dün itibari ile Giresun maçı hazırlıklarına başladıklarını belirtti. Sıkı bir çalışma temposu uygulandığını ifade eden Yardımcı, "Bugün yapılacak olan çalışmalarla hazırlıklara devam ediyoruz. Önceki hafta oynanan Ümraniyespor-Ankaragücü maçının berabere bitmesiyle makas biraz daha daraldı. Gelecek hafta bu iş bitebilir. Süper Lig'in en büyük adayı biziz. Ciddiyeti bozmandan önümüzdeki on gün içinde bu iş sonlandırmak istiyoruz. Giresun, Ümraniye maçlarında en iyi futbolla puanları alacağımıza kuşkumuz yok. Gönül ister ki Giresun maçında bu iş bitsin. Bitmese de son maça kadar Süper Lig için her şeyi yapıp geçen sezon düştüğümüz lige tekrar döneceğiz. Biz Rizeliler heyecanı seviyoruz. Önemli olan bu heyecanı kontrol altına almaktır. dedi. 'BORCUMUZU ÖDEYİP BU İŞİ KAPATACAĞIZ' Teknik direktör Hikmet Karaman'ın alacağı için kulübe haciz işlemi başlatmasını değerlendiren Yardımcı, şunları dedi: "Cuma günü haciz işlemi başlattı. Biz Cumartesi günü önemli bir maça çıkacaktık. Hemen öncesinde böyle bir olay olması bizi üzdü. Biz kimseye bunu dillendirmedik. Bunu kimseye söylemedik. Kendisine çek vermiştik. Biz itiraz etsekte bu işlemi başlatabilir, başlattı da. Bizde bunun üzerine bir açıklama yaptık. Sosyal medyada ilgili ilgisiz kişilerin bunu dillendirmesi ile mecbur bu açıklamayı yayınladık. Biz Hikmet beyden bu konuda 6-7 ay süre istemiştik. Kulüplerin durumu ortada, anlayış beklemiştik. Belli hesap üzerine bunu kendisine belirttik. Bize geri dönüş yapmadı, aramadı, sormadı. Borçlu haklı olmaz. Biz hatalıyız. Bizim manevi bir isteğimiz vardı. 'Bizi idare et' dememize rağmen bunu yapmadı. İlk gelen para ile parasını ödeyeceğiz. Bir defa bir yarış içerisindeyiz. Yanlış zamanda oldu. Önümüzde bir Giresun maçı var. Bizi ararsa bunu avukatlar aracılığıyla kısa sürede çözeriz. Biz borcumuzu vereceğiz helallik alacağız. Bu işi kapatacağız."
3666c1bb182844912335b98f1bada0e92f8e27f9bda5398f44aab776d322b023
Avrupa Şampiyonası'na katılmak için önemli 2 maça çıkacak olan A Milli Kadın Basketbol Takımı'nda Başantrenör Ekrem Memnun basın mensuplarıyla bir araya geldi. 2019 Avrupa Şampiyonası'na çok önem verdiklerini belirten Memnun, "Mutlaka katılmak istiyoruz. 2020 Olimpiyatları için belirleyici bir turnuva. İlk adım olarak oraya katılmanın birinci şartı gruptan 1. çıkabilmek. 6 tane en iyi 2. de katılacak ama bu riske girmek istemiyoruz. Sert bir grupta olduğumuzu düşünüyoruz. Polonya ve Belarus. Olimpiyat yıllarında herkes en iyi oyuncularıyla geliyor bu turnuvalara. Estonya deplasmanı var. Estonya büyük başarıları olan bir takım değil ama genç bir takım ve ciddiye alıyoruz. Dün ilk antrenmanımızı yaptık. En iyi şekildi oynayabilir hale gelmek istiyoruz. Ufak tefek sakatlıklarımız var. Sezon yoğun geçiyor. Onların tamiratı, takımı hazırlama ve bir araya gelme durumuyla en iyi şekilde hazır hale geleceğiz" ifadelerini kullandı.Takımın atmosferinin çok iyi olduğunu söyleyen Memnun, "Oldukça genç bir takımımız var. Daha önceden oluşan bir Milli Takım kültürü var. Milli Takım her zaman çok iyi. Bir takım genç arkadaşlar daha önce kadroda olmuştu. Arkadaşların daha çok sorumluluk alacağı bir ortam oluşturmaya çalıştık. Ufak tefek sakatlıklarımız var. Çok yoğun maç temposundan geliyor oyuncular. Bu sakatlıklar büyümeden oyuncuları maçlara hazırlayacağız" dedi. Her turnuvaya madalya için gittiklerini söyleyen Memnun, "Prag'da 6 maçın 5'ini kazanıp 5. Olduk. 2 turnuvada da bazı maçlarda 5, 6 dakikalık kötü oyunlarımız oldu çeyrek finallerde ve madalyanın uzağında kaldık. Potansiyelimiz var. Diğer arkadaşlar da takıma katılacak ve tam takım olacağız. Hedefimiz önümüzdeki 2 maç ve sonrasında Dünya Şampiyonası. Bu turnuvaya hazırlanmak için önümüzde çok zamanımız var. Hedeflerimizi yüksek tutup kadın basketbolunu yukarıda tutmaya çalışıyoruz. Tek düşündüğümüz madalya almak" diye konuştu.Değişen statünün artı ve eksilerini anlatan Ekrem Memnun, "Kadınlarla erkekler biraz farklı. Erkeklerin oynadığı FIBA ve ULEB var. Orada durum biraz karışık. Önceki düzende sadece yazları resmi turnuva oluyordu. Milli Takım her ülke için geçerli ve hiçbir zaman kendi seyircisi önünde maç oynamıyordu. En azından kadın basketbol seyircisi takımı görme şansı buluyor. Bu çok önemli. Ama bu sistemin eksi tarafı maç programının çok yoğun olması. Maçtan çıkıp 3 gün içinde yeni bir maça hazırlanmak zor. Sakatlık riski de çok yüksek oluyor. Ancak herkes için şartlar eşit. Artı ve eksiler olarak bunları görüyorum" açıklamasını yaptı.Fenerbahçeli basketbolcuların Milli Takım'a katılmayacağını açıklamasının hatırlatıldığı Ekrem Memnun, "En nihayetinde sahada bir Milli Takımımız olacak. Ancak bununla ilgili biraz daha beklemek lazım. Bu işi yöneten insanlar var. Görüşmeler olur, zaman geçer ve gerekli kişiler, gerekli açıklamaları yapar. Umarım çözüme ulaşır. Hepimiz basketbol ve Türk Milli Takımı taraftarı olarak en iyi kadromuzu sahada görmek istiyoruz. Umarım en iyi şekilde çözümlerler" diyerek sözlerini tamamladı.
1faed685714fca4ff5d98a552c072c9dbf515d075616d64a5dc253b955ed1ed7
Celal Doğan Tesisleri'nde hafta sonu oynayacakları Bursaspor maçının hazırlıklarına başlayan Gaziantepspor'da, teknik direktör İsmail Kartal antrenman öncesi gazetecilere takımının sergilediği oyundan memnun olduğunu söyledi. İyi oynadıkları karşılaşmalarda talihsizlik yaşadıklarını aktaran Kartal şunları söyledi: "2 haftadır gerçekten bu ligin liderine karşı ve Fenerbahçe karşısında özellikle ikinci yarıda oynadığımız oyun kamuoyunu tatmin etmiş görünüyor. Bizler de baktığımız zaman bu iki maçta en az 4 puan almamız gerekiyordu diye düşünüyorum. Şanssızlık var, olmadı bunun yanında hakem hataları da var, bunu da eklememiz lazım. Sonuç olarak Gaziantepspor'da bu kadar kısa sürede ne kadar yeni gelen arkadaşlarımız da aramıza katılsa, aramızda sakatlığı nedeniyle aramızda olması gereken arkadaşlarımız olmasa da çok doğru yolda olduğumuzu oyun olarak, mücadele olarak herkese göstermiş durumdayız. Önemli olan bu oyunumuzu sürdürülebilir hale getirmek, bunu oturtmak, geliştirmek her hafta üzerine koyarak Gaziantepspor'u herkesin beklentisinin aksine daha iyi yerlere getirmek, daha üst sıralara getirmek için çalışıyoruz." Kartal, 2-1 kaybedilen Fenerbahçe maçı öncesinde "ben Fenerbahçeliyim" sözünün yanlış algılandığını ve üzerine algı yönetimi yapıldığını ifade ederek, şunları dedi: "Ben inançlı bir insanım, samimi bir insanım, doğru ve dürüst bir insanım. Hayatım boyunca hiçbir yerde hiç yalan konuşmadım, samimi olarak doğruları konuşurum. Benden önceki antrenör, hangi takımı tutuyordu. Peki her antrenör Türkiye'de, dünyada doğdu şehrin takımında mı çalışıyor, öyle bir şey de yok. Ben bugün Gaziantepspor'un başındayım. Profesyonelim işimi en iyi şekilde yaptığımı düşünüyorum. Bu takımın bu kadar kısa zaman içerisinde ne kadar mesafe kat ettiğini herkes görüyor, herkes biliyor. Bunun daha iyi olması için ben ve ekibim çalışmaya devam ediyoruz. Burada çok daha başarılı olmak için geldim. Geleceğim ve kariyerim benim için çok önemli. Gaziantepspor'un şu anda ekmeğini yiyorum. Gaziantepspor'un başarısı için de elimden geleni yapacağım. Herkes de şunu bir kere bilsin, ben bu takımın 2 sene formasını giydim. Bu takımın formasını giyerken de milli takıma gittim ve Gaziantepspor'u temsil ettim. Ben içinde Allah korkusu olan inançlı bir insanım, hayatım boyunca rol yapmadım. Çalışmayı seven disiplinli bir insanım. Buraya da çalışmaya geldim. Benim hakkımda nereden çıktı bu 'Fenerbahçeli'ymiş' her şey bu kadar iyi giderken. Olabilirim yani, ben bunu inkar etmiyorum, başkaları gibi de rol yapmıyorum. Ben şu anda sonuna kadar Gaziantepsporluyum, şu anda Gaizantepspor'un da başarısı için çalışıyorum, bütün taraftarlarımız bunu böyle bilsin." Kartal, konuşmasının ardından takımın başında antrenmana çıktı. Düz koşuyla başlayan antrenman dar alanda paslaşma ve çift kale maçıyla devam etti.
685b2ff5dd4a32b882a6805fd2ffd5ed9b30acd4403cc5b687f506bd7be7a63d
Beş kez Türkiye Ralli Şampiyonu olan Yağız Avcı'nın geçtiğimiz hafta Avrupa Ralli Kupası'nı kazanmasıyla rallide de üst seviyeye ulaşan Türkiye motor sporları, bu sene Toprak Razgatlıoğlu'nun Avrupa ikinciliği, 14 yaşındaki ikiz kardeşlerden Can Öncü'nün dünya üçüncülüğü ve kardeşi Deniz Öncü'nün Asya şampiyonluğuyla zirve yaptı. Kenan Sofuoğlu'nun taşıdığı ve sonrasında Yağız Avcı, Toprak Razgatlıoğlu, Can ve Deniz Öncü gibi isimlerin devraldığı bayrak, motor sporlarının daha da ilgiyle izlenmesini sağlıyor. Sofuoğlu'nun 2007, 2010, 2012, 2015 ve 2016 yıllarında Supersport kategorisinde dünyanın en iyisi olmasının ardından Red Bull Rookies Cup projesinden çıkan Toprak Razgatlıoğlu da başarıdan başarıya koştu. Türk motor sporlarının en önemli yıldızlarından biri olarak kabul edilen, geçen sene de Avrupa Superstock1000 Şampiyonası'na katılan genç sürücü, genel klasmanda ikinci sırayı almıştı. Toprak Razgatlıoğlu, gelecek sezon WorldSBK organizasyonunun en prestijli kategorilerinden olan Superbike'da yarışacak. Bu sporcuların başarılarını 2002 doğumlu ikiz kardeşler Can ve Deniz Öncü takip etti. Sporun geleceği olarak gösterilen ikizler, geçtiğimiz sezon Red Bull Rookies Cup ile maceralarına başladı. Can Öncü üçüncü, Deniz Öncü de dördüncü oldu. Sonrasında Asya Yetenek Kupası'nda mücadele eden ikiliden Deniz Öncü, şampiyonluk elde etti. Kardeşi Can da podyumun üçüncü sırasını kaptı. Başarıları dünyaca ünlü otoriteler tarafından da fark edilen ikiz kardeşler, gelecek sezon ise Red Bull KTM Ajo takımıyla FIM Cev Repsol Moto3 Küçükler Şampiyonası'nda mücadele edecek. Rallide ise Yağız Avcı, Türkiye şampiyonluklarının ardından kazandığı FIA Avrupa Ralli Kupası'yla gündeme geldi. 2015'te Murat Bostancı'nın sahibi olduğu kupayı babası Nejat Avcı'dan 20 yıl sonra bir kez daha ülkemize getiren Yağız Avcı, 2012'de de Doğu Avrupa Ralli Şampiyonu unvanını almıştı. Kıtanın en önemli turnuvalarından Avrupa Ralli Şampiyonası'nda da Castrol Ford Team Türkiye, takımlar kategorisinde Avrupa Şampiyonu olmayı başardı ve yükselişi devam ettirdi. Genç neslin gelecek vaat eden isimlerinden Ayhancan Güven de umut verdi. Bu sene içinde Porsche Carrera Kupası'nın genel klasmanında lider duruma gelen Güven, ve Porsche Cup Benelux Zolder ve Porsche Carrera Fransa Kupası'nı kazanmakla kalmadı, Porsche Kupası Le Mans ayağında dördüncülük, Dijon'da da beşincilik elde etti.
12d1e2ea96ab94234d5d8d2dcd3071977d78593eb3f46a16d0ed16b898539e37
Ligin 7. haftasında zirveyi yakından ilgilendiren mücadelede M. Başakşehir, A. Konyaspor ile 1-1'lik skorla berabere kaldı. Karşılaşmanın ardından Aykut Kocaman müsabakayı değerlendirdi.Deneyimli çalıştırıcı, "Ligin önemli iki takımının maçıydı. Maçın sonunda beraber biten sonuçtan yola çıkarsak dalgalı seyrimiz de dikkate alınırsa buradan puan çıkarmak direnç katacak bize ve moral verecek. Bu nedenle kötü sonuç olduğunu düşünmüyorum. İlk yarıda her şey belki ilave ekstra şutlar olabilirdi ancak her şey istediğimiz gibi gitti. Rakibi kalemizden uzak tuttuk. Birkaç hatanın dışında her şey istediğimiz gibiydi. İkinci yarının ilk dakikalarında saldırgan olacaklarını bekliyorduk. Aynen öyle oldu. Bizim için sıkıntılı olan bu sürenin tamamına yayılması oldu. Sahada gerekli organizasyonu sağlayamadık. Rakibi ceza sahamızdan uzak tutamadık. Oyunun kontrolünü ellerinde tuttular. Bu bir eleştiri. Özellikle ilk yarı yüzde yüze yakın diyebileceğim lehimize verilen kararlardan sonra karşılaştığı itiraz nedeniyle hakem de baskıya boyun eğdi. Bir faul sonrası tutarsız karar vermeye başladı. Ben Mehmet Uslu'nun eline çarpan topu gördüm o da penaltı. 1 puan bize direnç kattı" açıklamalarında bulundu.Avrupa değerlendirmesiTakımdaki eksik futbolcuların sorulması üzerine Aykut Kocaman, "Sadece bizim durumumuz değil bizden evvel Avrupa'da oynayan, Şampiyonlar Ligi'nde şu an gruplarda oynayan takımlar için de geçerli yani tabi ki eksikler olacak. Eksikliğimizden ziyade fiziksel ve zihinsel olarak hırpalandık sorun bu. Başakşehir, Fenerbahçe ve Bursa arkasından Kasımpaşa . Bunları yaşayarak oynamaya çalışan takımız, bizi zorlayan bu. Bu nedenle kadroyu biraz farklılaştırmaya çalışıyoruz. Birkaç oyuncuyu biraz elde tutmaya çalışıyoruz" diye konuştu.
cc68efa59173b8783202144faa2a833ef8cd062088c77fe867d8091237c0759c
Kadrosuna birçok yıldız ismi katan Adana Demirspor 'da, Orkan Çınar harekatı sürüyor. Beşiktaş 'ta forma giyen 23 yaşındaki oyuncuyla ilgilendiklerini doğrulayan Sportif Direktör Tanju Çolak , "Orkan transfer listemizde var ve başkanlar görüştü. Her an her şey olabilir. Ama transfer işi hemen olmuyor" ifadelerini kullandı.
184e4c646678d6ebaee41dc4efa28bcfff9e6482d7556d11c8af0e361399bdcd
10 numara arayan sarı-lacivertli ekipte, Ben Arfa’dan sonra Chelsea’de forma umudunu kaybeden Fabregas da gündeme geldi. Takım arayışına başlayan yıldız futbolcunun menajeri Darren Dein'in ajandasında F.Bahçe'nin adı üst sıralarda yazıyor. Menajer Dein, Kanarya'ya Fabregas'ı kiralaması teklifinde bulunacak. F.Bahçe'nin vereceği yanıt şimdiden büyük merak konusu. Devre arasında, kaliteli bir 10 numara transferi yapacak olan Fenerbahçe çalışmalarını büyük bir gizlilik içinde sürdürse de Avrupa kaynaklı bilgiler sızmaya devam ediyor. İngiltere'den gelen son iddiaya göre, Chelsea'nin İspanyol yıldızı Cesc Fabregas, devre arasında kiralık olarak Fenerbahçe'ye gelebilir. İngiliz kulübünde teknik direktör Conte tarafından kadroda düşünülmeyen ve artık forma umudunu iyice yitiren Fabregas'ın, menajeri Darren Dein'e "Bana kulüp bul" talimatı verdiği kaydedildi. Hemen çalışmalara başlayan Dein'in, yakında görüşeceği kulüpler arasında Fenerbahçe'nin de bulunduğu belirlendi. Menajer Dein'in 'öncelikli kulüp' olarak gördüğü Fenerbahçe'den randevu istemeye hazırlandığı vurgulandı. Dein'in 29 yaşındaki Fabregas'ı sezon sonuna kadar kiralık olarak önereceği ifade edildi. Sarılacivertli yönetimin ve teknik direktör Advocaat'ın Fabregas önerisine ne yanıt vereceği şimdilik bilinmese de görünen o ki Fenerbahçe hareketli bir ara transfer dönemi geçirecek.
9cc30d7826b103cda78d52c0f126d2a99e27d2d8bfd955df09212e9ec12c68ef
Yıldırım, kulübün internet sitesinde yer alan mesajında, "Kendimi bilmeye başladığım günden bu yana, hayatımın merkezinde ve her şeyin ötesinde tuttuğum Fenerbahçeliliğimin, tüm yaşamımın en temel mutluluk kaynağı olmasıyla gurur duydum. Çocukluk ve gençlik günlerimin gelecek hayallerinin merkezinde, hep Fenerbahçe vardı. Bugün kalbinde Fenerbahçe sevgisiyle büyüyen herkes gibi, ben de Fenerbahçe'nin en başarılı ve en önde olmasını iflah olmaz bir arzu ile yaşadım. Zamanı geldiğinde, şahsım ve şahsım gibi milyonların bu arzusu için çalışıp çabalama fırsatı bana verildiğinde, tüm hayatımın en büyük gayelerinden biri için mücadele verecek olmanın sevinci ile doldum. O günden bugüne 20 yıl geçti." ifadelerine yer verdi. Başkanlıktaki 20 yılını değerlendiren Yıldırım, şunları kaydetti: "Bu 20 yılın yaşananlarına baktığımda, gece gündüz sadece 'Fenerbahçe' diyen o ilk günkü heyecanımın hiç eksilmeden hayatımda var olmasının en büyük sebebinin, Fenerbahçeli olmanın hissettirdiği o muhteşem mücadele duygusu olduğunu görüyorum. Kalbinde Fenerbahçe sevgisi olan herkesin çok iyi bildiği bu duygu, bizi en farklı düşündüğümüz noktalarda bile bir arada tutan, her daim her türlü zorluğa karşı tek yumruk olarak direnmemizi sağlayan duygudur. Yoktan var ettiğimiz tüm yenilikler, olmaz denileni oldurduğumuz tüm olaylar ve kuruluşumuzdan bu yana var olan değerlerimizin vazgeçilmezliği, hepimizin sarsılmaz ortak Fenerbahçelilik karakteri, bu duygunun bize yaşattıklarıdır. Fenerbahçe Kulübü Başkanı olarak görev yaptığım 20 yılımın özeti bu duygudur." "Bizler, milyonların bir araya gelerek, sarı-lacivert armada birleştiği kocaman bir aileyiz." diyen Aziz Yıldırım, "Bu kutsal görevimin başlangıcından bu güne benimle yol alan ve mücadelemize emek vermiş tüm yöneticilere, yüksek divan kurulu üyelerimize, tüm branşların teknik ve idari ekiplerine, ülkemize ve camiamıza büyük gururlar yaşatan tüm sporcularımıza, fikirleri ve değerlendirmeleri ile Fenerbahçe'nin geleceğinde söz sahibi olan tüm üyelerimize, gece-gündüz demeden çalışan tüm kulüp çalışanları ile Fenerbahçe sevgisini ve asırlık armamızın başarısını her şeyin üzerinde tutan; 3 Temmuz döneminde Metris'te ve sonraki süreçte bizleri yalnız bırakmayan; Anıtkabir'de, Bağdat Caddesi'nde, Topuk Yaylası'nda, Köprü'de, Silivri'de, Çağlayan'da ve haksızlığa karşı Fenerbahçe için mücadele ettiğimiz her yerde tek ses, tek yürek haykıran taraftarlarımıza; 2011 yılındaki Manisa maçında direnişin en güzel örneklerinden birini sergileyen on binlerce kadın taraftarlarımıza; kendimin de mensubu olmaktan gurur duyduğum büyük Fenerbahçe camiasına teşekkür ederim." değerlendirmesinde bulundu.
f0b910dff5d1ffe822c0866a904ffa3e707b3f9c61df2d3499c4a9884f4a07de
Bölemezler ki bütün imanı yeter Türk'ün Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Ölürsem şehit, kalırsam gazi anlayışıyla mücadele eden bir milleti, yolundan döndürecek bir silah daha icat edilmedi” sözü bunu ne kadar güzel anlatıyor Terörün amacı bir ülkede kaos yaratıp, toplumun üzerine korku salarak insanları yıldırmak ve bu süreçten de amacına yönelik hedeflere ulaşmış olarak çıkmaktır. Bugüne kadar herhangi bir ülkede terör yöntemiyle amacına ulaşan bir örgüt var mı, bilemiyorum… Ama apaçık görünen bir şey var ki; bize uygulanan hiçbir hain plan tutmuyor. Tutmadığı gibi her terör dalgası bizi birbirimize daha sıkı bir şekilde bağlıyor; saflar daha da sıklaşıyor. Çeşitli nedenlerle gevşemeye yüz tutmuş olan bağlarımız, iyice birbirine kaynıyor. Elbette, ödediğimiz bu ağır bedel ile yanıp kavruluyor, kahroluyoruz. Ama her şeye rağmen, düşmanı sevindirmemek için yutkunuyoruz. Nasıl kahrolmazsın ki; aslan gibi yiğitler toprağa düşerken, ateşler de yüreklere, ocaklara düşüyor. Bizim çocuklarımız için kendi çocuklarını yetim bırakıp şehadet şerbetini içenlerle eriyip, bitiyor içerimiz… Yetimlerimiz, öksüzlerimiz, kolu kanadı kırık kadınlarımızla dağlanıyor, daralıyor göğsümüz… Bu tarifsiz acı ve yangın içinde tek tesellimiz, bu şer'den bir hayır doğduğu… Bir gerçeğin altını çizmek lazım; ne kadar büyük bir millet olduğumuzun farkına varıyor; bu vatanın kıymetini daha iyi idrak ediyoruz. En önemlisi; dost ve düşman kim, dost maskeli alçaklar kim, arkadan bizi kim bıçaklamaya hazır; bu netleşiyor. Katilin kim olduğundan artık hiç şüphemiz yok!... Öyle olmasaydı, Cemil Meriç, "Kıyasıya bir savaştı bu… Haçla hilâlin, batıyla doğunun, imanla inkârın savaşı…" hiç der miydi? Onun dediği gibi, "Dost düşmana karıştı" ve artık biz de topyekun saldırılara, topyekun cevaplar verebilmeyi öğrendik. 15 Temmuz'da tankların önüne yatan, F16'ya atlayan aziz milletimiz sadece bir söz, bir işaretle bankalara koştu; ülkesini ekonomik olarak çökertmeye de geçit vermedi. Bundan sonra da dimdik ayakta olacağız Allah'ın izniyle... Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın "Ölürsem şehit, kalırsam gazi anlayışıyla mücadele eden bir milleti, yolundan döndürecek bir silah daha icat edilmedi." cümlesi, bunu ne kadar da güzel özetliyor. "ARAMIZ BOZUK, KANIMIZ DEĞİL" DEDİLER Son yaşadığımız olaylar sonrasında sporcularımızla, kulüp yöneticilerimizle ve forma rengi ne olursa olsun tüm takımlarımızın taraftarlarıyla gurur duydum. Her zaman birbiriyle didişen, sürtüşen sporcularımız, yöneticilerimiz, seyircimiz nasıl da tek yürek oldu? "Aramız bozuk, kanımız değil" diyen farklı formalar kucaklaşırken, tribünler "Vatan sana canım feda" sesleri ile inlerken, ben de bu tabloya hasret kalmış herkes gibi göz yaşlarıma hakim olamadım. Uzun süre unutulmayacak jeneriklik hareketlere şahit olduk. Galatasaraylı Yasin Öztekin ve Selçuk İnan ile Antalyasporlu futbolcuların gol sevinçlerini polislerimizle paylaşmaları gollerinden çok daha güzel,bir galibiyetten çok daha kıymetliydi. Ziraat Türkiye Kupası'nda, farklı takımlara gönül vermiş taraftarlar, geliri şehit ailelerine verilecek olan Beşiktaş-Kayserispor maçına akın etti. Aralarında ezeli rekabet olan 4 büyükler taraftarlarının, stada kol kola gelmesi "Böyle bir günde rengin önemi yok" demenin resmiydi. Bu resmi hiç unutmayalım n'olur… Sırf bugüne özel olmasın. Ezeli rekabetler, ebedi dostluğa dönüşsün artık.. Tek renk, tek yürek olduk mu bükülemez bu bilek… Akif'in "Girmeden tefrika (bölünme) bir millete, düşman giremez; toplu vurdukça yürekler, onu top sindiremez." sözünü hiç unutmayalım. Biz böyle olmaya devam edelim, gerisi vız gelir tırıs gider. Hain vurdukça biz daha da kenetleniriz; bir ölür bin diriliriz. İşte bu yüzden; BA-ŞA-RA-MA-YA-CAK-SINIZ!... TÜRKİYE'YE DİZ ÇÖK-TÜ-RE-MEYE-CEK-Sİ-NİZ! MAVi-BEYAZ VEYA MOR-SARI…GERÇEK OLAN BAŞARI… smanlıspor… Mavi-beyaz renkleri, morsarıya dönüşen başkent takımımız… Ankaraspor olarak ligden düşürülünce mahkeme kararıyla bir üst lige çıkmaya hak kazanmasına rağmen, federasyonun keyfi tutumuyla alt ligde oynatılmasını bir dizi film izler gibi izledik hep birlikte… Ancak, gördüklerimiz film değil gerçekti ve gerçekten de çok zor dönemler geçirdi Osmanlıspor... Yaşananlar, bir spor kulübünün sporcu ve yöneticileri için bir travma olacak kadar ciddi sıkıntılardı. Bu gibi durumlarda, çoğunlukla pes edildiğini ve takımın dağıldığına şahit olmuşuzdur; liglerimiz bu örneklerle doludur. Osmanlıspor ise tam aksine, bu zoraki kimlik değişimi ile birlikte bir başarı hikayesi yazma yolunda hızla ilerliyor. Süper Lig'e çıktıkları ilk sene, puan cetvelinin üst sıralarında elde ettikleri konum sayesinde Avrupa kupalarına katılmayı başardılar. Ligimizde, böyle yanıp sönmeler zaman zaman olabilmekte… Bazı kulüplerimiz ilk çıktıları birkaç sezon zirve mücadelesi verip, sonra geldikleri yere tekrar gerisin geri dönüyorlar. Oysa, Osmanlıspor'un gidişatı onlardan farklı seyretti. Geçen sezonu, gelip geçici bir durum olarak değerlendirsek bile bu sezon elde ettikleri başarı ile parmak ısırtıyorlar. Ligde üst sıraları zorlamaya devam ederken, Türkiye Kupası'nda da aynı şekilde yollarına devam ediyorlar. Avrupa Kupaları'nda, elemelerden sonra grup maçlarını da lider olarak tamamladılar. Milyarlarca doların havalarda uçuştuğu futbol dünyasında, büyük paralar harcayarak da bu duruma gelmediler. Rakamlar ortada… Osmanlıspor, transferler için son iki sezonda yaklaşık 850 bin euro harcamış.. Gruplardan çıkan 24 takım arasında da en az para onun kasasından çıkmış; yani bir Fenerbahçeli futbolcunun krampon parası kadar… Osmanlıspor'un bu başarısı, araştırılması gereken, bazı kulüplerimize de model olabileceğine inandığım yönetim şeklinde saklı... Öğrenmek isteyene de burada önemli dersler saklı… "Bi 'dönüp bakın" derim… 12 DEVADAM NEREDE? BasketbolDA Avrupa Ligi'ni seyretmeyenler gerçekten sportif anlamda çok şey kaçırıyorlar. Müthiş maçlar izliyoruz. Kıran kırana tabiri, burada tam yerini buluyor. Avrupa'nın bütün devleri bu ligde kozlarını paylaşıyorlar. Barcelona, Real Madrid, Olympiakos, ÇSKA Moskova, Panathinaikos gibi yıldız takımların hepsi burada... Basketbol severler için bir NBA maçını aratmayacak kadar keyifli maçlar oluyor. Kulüplerimiz Fenerbahçe ve Anadolu Efes de bu ligin en iyileri arasındalar. Görünen o ki, Fenerbahçe geçen sezon finalde kaybettiği kupayı bu sezon müzesine getirmeye kararlı... En azından yine final oynayacak gibi duruyor... Basketbol ve diğer bazı salon sporlarında yeni bir uygulama başlatılmış; kameralar soyunma odasına girip teknik direktörlerin sporcularına verdikleri son taktikleri seyirciyle paylaşıyorlar. Güzel bir uygulama... Televizyon başında, o heyecana da ortak oluyorsunuz. Galatasaray'ın geçen haftaki maçından önce Ergin Ataman'ın soyunma odasındaki son taktiklerini, görüntülerini izledim. Ergin Ataman sporcularına taktiği İngilizce olarak veriyor. Obradoviç'i anladık, Mijatovuç'i de anladık; Türkçe bilmek zorunda değiller. Ergin Ataman niye İngilizce konuşuyor? Çünkü, sahaya sürdüğü beşlinin tamamı yabancı... Galatasaray'da durum böyle de Fenerbahçe ve Efes'te farklı mı? Hepsinin ilk beşleri yabancılardan kurulu... Kulüplerde Avrupa Şampiyonluğu'nun takımlarımızın oynadığı bu oyuncular ile çok da uzun olmayan bir zaman içerisinde ülkemize geleceğine yürekten inanıyorum. Ama iyi bir milli takım, 12 Dev Adam çıkarabileceğimiz konusunda endişeliyim. 2017 yılında Avrupa Şampiyonası, 2018 yılında Dünya Şampiyonası elemesi ve 2019 yılında da Dünya Şampiyonası var. 2020 yılı, esas hedef olan Olimpiyat Oyunları… 4 yıl sonunda Olimpiyat Oyunları'na katılacak bir takım hazırlanıyor mu? Kulüplerimizin, bu görüntülerine bakınca Avrupa, dünya ve olimpiyat şampiyonalarına katılabileceğimiz umudum azalıyor. İnşallah ben yanılırım…
19496e02e2331dab6bee885fa743eec91971e016caa506c603a69a99030f3e1f
Maçın ardından yayıncı kuruluşa konuşan Mauricio Isla, "Taraftarın güzel düşüncesini bilmek, tezahüratlarını duymak mutluluk verici. Benim için özel bir akşam ve özel bir maçtı. Cagliari'de 1 yıl geçirdim ve onların sayesinde Türkiye'nin en iyi kulübüne geldim. Çalışmalarım sürüyor. Güzel sözler duymaktan dolayı mutluluk duyuyorum" dedi. Şampiyonluk için sonuna kadar mücadele edeceklerinin de altını çizen Isla, "Bazen uyum süreci zorlu geçebilir. Ancak ben geldiğimden bu yana şaşkınım. Hem teknik ekip hem de takım arkadaşlarımın yaklaşımından dolayı büyük şaşkınlık yaşadım. Her çalışmada yüzde yüzümüzü veriyoruz. Hazır olmak zorundayız. Ligin başlamasına az bir süre kaldı. İyi işler yapmak istiyoruz. Takım içinde de konuşuyoruz. İki üç oyuncuya daha ihtiyaç olduğu söyleniyor ve bu oyuncuların takımın seviyesini daha da yukarı çekeceğine inanıyorum. Bizim amacımız Fenerbahçe'yi şampiyon yapmak ve hak ettiği yere Şampiyonlar Ligi'ne geri dönmesini sağlamak" diye konuştu. KALECİ KAMENİ: "TECRÜBELERİMLE TAKIMA YARDIMCI OLMAK İSTİYORUM" File bekçisi Carlos Kameni ise, "Bir kaleci için zor bir karşılaşma olarak değerlendirmek yerine takımı bir bütün olarak değerlendirmek gerekir diye düşünüyorum. Takımdaki pozitif havayı korumak önemlidir. Bugün taraftarımız da harikaydı. Takım halinde gösterilen mücadeleden dolayı çok memnumum" şeklinde konuştu. Fenerbahçe'nin her zaman şampiyonluğu hedefleyen bir takım olduğunu da ifade eden Kameni, "Gelmeden önce Fenerbahçe'nin ne ifade ettiğini biliyordum. Fenerbahçe nasıl bir kulüp bunu biliyordum. Büyük bir kulübe geldiğimi biliyorum. Her zaman şampiyonluk isteyen bir takımda olduğumun farkındayım ve bütün çabam da bu yönde olacak. Gerek Avrupa Ligi'nde gerekse de Türkiye Ligi'nde her zaman en iyiye ulaşmak temel hedefimizdir. Ben de tecrübelerimle takıma yardımcı olmak istiyorum. Şu an ligimizin başlamasına 1 hafta var ve bu karşılaşmada seviyemizi göreceğiz. Bence iyi bir hazırlık dönemini geride bıraktık" diyerek sözlerini noktaladı.
a4874e8f78e8adab31b2de5093ad9a64a5e7b8512eacc1ff55145d104c0272eb
Florya Metin Oktay Tesisleri'nde basın toplantısı düzenleyen Dursun Özbek, Galatasaray Kulübü ile hem Gençlik ve Spor Bakanlığı hem de Spor Genel Müdürlüğü arasındaki ihtilafları giderebilmek için uzun süredir görüşmeler yaptıklarını aktararak, sonuca ulaşan önemli konular olduğunu söyledi. Aslantepe'ye yapmak istedikleri spor salonu konusunun neticelendiğini belirten Özbek. "Projemizi sunmuştuk ve görüşmeler neticelendi. Ali Sami Yen Spor Kompleksi Türk Telekom Arena'nın yanına 15 bin kişi kapasiteli spor salonu yapabilmek için gerekli yetki belgesini Gençlik ve Spor Bakanlığından aldık. Şimdi hızlıca Sarıyer Belediyesine başvurup konuyu ruhsata bağlıyoruz. Ardından da inşaata başlayacağız." diye konuştu. "Stat üst irtifa hakkı sorunu ortadan kalktı" Dursun Özbek, çatının açılır kapanır sisteminin yapılmaması nedeniyle Türk Telekom Arena'nın üst irtifa hakkının alınamaması konusunun da çözüme kavuştuğunu dile getirdi. Kulübün verdiği taahhüdü yerine getirmemesi nedeniyle 5-6 yıldır süren bu konunun hukuka intikal ettiğini hatırlatan Özbek, "Gençlik ve Spor Bakanlığı ile yapılan görüşmeler neticesinde, davanın geri çekilmesi yönünde mutabakata varıldı. Galatasaray'ın stattaki üst irtifa hakkına yönelik problemler de ortadan kalkmış oldu. Salon ve irtifa hakkı konusu çok önemliydi. Hem bir sorun çözüldü hem de bir tesisin yapılması kararı alındı." şeklinde konuştu. "UEFA konusunda bilgi kirliliği var" Dursun Özbek, UEFA Finansal Fair Play kuralları çerçevesinde alınan 1 yıl Avrupa kupalarından men cezası sonrası, yeni döneme ilişkin bazı bilgi kirlilikleri olduğundan yakındı. Yeterli bilgi sahibi olmadan yapılan açıklamaların kafa karışıklığına sebep olduğunu vurgulayan sarı-kırmızılı kulübün başkanı, UEFA Finansal Fair Play Komisyonu ile geçmişte yaşanan görüşmeleri hatırlatıp, yapılan anlaşmanın ayrıntılarına değindi. Sarı-kırmızılı kulübün, yalnızca 1 yıl ceza aldığına vurgu yapan Özbek, "UEFA konusunda bilgi kirliliği var. UEFA üç yıllık periyotlarda 30 milyon avro zarar sınırı koydu. Bizim üç yıllık periyodumuz ise bu sezon başladı. Sanki başka bir şey varmış gibi sahneye çıkmayı, Galatasaray'ı UEFA ve camia nezdinde rahatsız edici ifadeler kullanmayı yanlış buluyorum. Galatasaraylılıkla bağdaştırmıyorum. Burada telaffuz edilen yanlış bilgiler UEFA'ya da gidiyor ve hiç yoktan iş köpürmeye başlıyor." değerlendirmesinde bulundu. Yönetim olarak UEFA'nın kendileri için belirlediği kıstasların daha da ötesinde mali kriterleri uyguladıklarını ifade eden başkan Özbek, şunları söyledi: "Tekrar böyle bir uygulamaya muhatap olmamak için gereken adımları atıyoruz. Geriden kalan 2015-2016 sezonu itibarıyla açıklanan zarar 17 milyon avro. Buraya da 55 milyon avro zarardan gelindi. Bu sene ise kar etmenin peşindeyiz. Zarar öngörmüyoruz. Bu sezon ve önümüzdeki 2 sezon toplamda 30 milyon avro zararı geçmemem lazım. UEFA'nın maksadı kulüpleri cezalandırmak değil, performansa ve iyileşmeye bağlı kararlar alıyorlar. Bizde yapılan en büyü hata, UEFA'ya verilen taahhütlere uyulmaması. Anlaşma yapılırken 165 milyon avro zarar vardı. 'Bize bu süre yetmez, 5 yıllık bir planlama yapalım ve zararı aşağıya çekelim' denseydi. Bu ceza verilmezdi." "Mecidiyeköy arsasının değerlendirilmesi örnek" Dursun Özbek, Riva ve Florya Metin Oktay Tesisleri arazilerinin değerlendirilmesi konusunda yetki almak için 22 Ekim Cumartesi günü yapılacak olağanüstü genel kurulun önemine dikkat çekerken, Mecidiyeköy'deki arsaya yapılan otel inşaatını örnek gösterdi. Kulübün 1,5 milyar lira borcu bulunduğunu ve 230 milyon dolar borcun banka ile finans kuruluşlarına olduğunu yineleyen Özbek, "Bu durumun ortadan kaldırılabilmesi için yeni sponsorlar bulunmalı, mevcut gayrimenkuller de kullanılmak zorunda. En canlı örneği, Mecidiyeköy'deki otel inşaatı. Oranın arsa değeri 20 milyon dolar civarı. Buraya kapalı alanı 17 bin metre kare olan bir bina diktik ve bitmek üzere. Şimdiki değeri en kötü hesaplamayla 100 milyon dolara yakın. Ben arsaya 10 milyon dolar harcadım, arsa bedeliyle 30 milyon dolarlık değeri, neredeyse 100 milyon dolara taşıdık. Bu durum, arsanın geliştirilmesi operasyonudur. Bu canlı bir örnektir. Yönetimin ne yapmak istediğine de esas teşkil edecektir. Aynısını diğer gayrimenkullerimize de taşımak istiyoruz." şeklinde görüş belirtti. "Riva böyle zamanlar için alındı" Başkan Özbek, Riva arazisiyle ilgili proje geliştirilmesine yönelik olarak, "Arazi, Selahattin Beyazıt başkanımız döneminde 40 sene önce satın alınmış. Adnan Polat emek sarf etmiş ve bayağı uğraşmış. O zaman niye alındı, niye ruhsat için uğraşıldı. Adnan Polat beyin bu işte ne kadar deneyimli olduğun bilmeyeniniz var mı? Riva böyle zamanlar için alındı. Galatasaray'a fayda getirmesi, çıkış noktası olması için bunları yapmak zorundaydılar." diye konuştu. Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı ile yaptıkları ön protokolün Florya arazisini de kapsadığını hatırlatan sarı-kırmızılı kulübün başkanı, şöyle konuştu: "Her iki projede de Galatasaray'ın menfaatleri en üst seviyede tutulmaktadır. Florya bizim yuvamız ama iddia ediyorum, Süper Lig'de yarışan takımların çoğundan daha zayıf bir tesise sahibiz. Bir çok kulübün A takım antrenmanları için 3-4 tane sahaları var. Bizim sadece 2 nizamı sahamız bulunuyor. Futbolcu sağlığı açısından da olumsuz bir durum." ifadelerini kullandı. Sarı-kırmızılı futbolcular Cavanda ve Sinan Gümüş'ün saha zemini nedeniyle Florya'da sakatlandığını anlatan Özbek, "Galatasaray'ın büyüklüğüne uygun olarak, mevcut tesislerin büyümesi gerekli. Sırf yeni proje için söylemiyorum bunu. Galatasaray gibi bir takımın daha büyük ve daha iyi bir tesisinin olması lazım. Galatasaray'ın hak ettiğinin altında bir tesis burası. Bu durumun çözülmesi gereği var. Gelişen koşullara ve ekonomik durumlara göre gayrimenkullerin değerlendirilmesi esastır. Real Madrid'e, Barcelona'ya bakın. Gayrimenkullerini nasıl değerlendirmişler. Bu yolla nasıl dar boğazları aşmışlar. Yeni tesis kurmak için arsa talep ettik. Bunu, proje gündeme gelmeden çok daha önce talep etmiştik." şeklinde konuştu. Riva ve Florya projelerinin bir bütün olduğuna dikkati çeken Özbek, sözlerini şöyle sürdürdü: "İki arazinin geliştirilmesi aynı firma tarafından yapılacak ve beklentim yaklaşık 500 milyon dolar çerçevesinde bir para gelmesi. Masraflar çıktıktan sonra sonra yüzde 20 Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığının, yüzde 80 Galatasaray'ın olacak. Bu iki gayrimenkul, birbirinin tamamlayıcısı olma niteliğindedir. Riva arazisi orta vadeli bir finansman sağlayacak, Florya ise devreye girmesi daha kolay bir proje. İkisinin birlikte değerlendirilmesi gerekiyor. Aksi halde 1,5 milyar liralık borcun tasfiyesi mümkün olmaz. Bu, Galatasaray Kulübünün mali bağımsızlık projesidir. Maksimum faydayı sağlamak üzere hareket ediyoruz. Senede 120 milyon lira faiz ödeyerek bu durumu götüremeyiz." Soruları yanıtladı Özbek, konuşmasının ardından basın mensuplarının yönelttiği soruları da yanıtladı. Galatasaray Kulübünün mali durumu iyi olsa da bu projeleri hayata geçireceğini anlatan Özbek, "Bizim zaten daha geniş tesislere taşınma zorunluluğumuz var. Günü kurtarmak gibi bir ilkemiz olsa, Mecidiyeköy'deki arsayı satardık. Kolayı, Hasnun Galip Sokak'taki binayı satmak değil mi? Müşterisi varken satmak yerine niye geliştirmek için çalışıyorum. Bizi yaptıklarımızla değerlendirmenizi istiyorum." şeklinde görüş belirtti. Genel kuruldan çıkacak her türlü karara saygılı olduğunu anlatan başkan Özbek, "Bana verilen yetki çerçevesinde hazırladığımız çıkış noktasını oraya getiriyorum. Buradan gelecek finansman 5 yıllık bir süre içinde Galatasaray'a önemli katkı verecektir." derken, Riva ve Florya projelerinin ayrı ayrı oylanması istenmesi durumundaki tepkisinin ne olacağı sorusuna, "Galatasaray tüzüğünde bu tip toplantıların nasıl yapılacağı yazıyor. Her kim derse ki, 'Arabanın dört tekerinden birini çıkar, öyle devam et', bu mümkün olmaz. Bir kısmı sadece Florya'yı, bir kısmı ise sadece Riva'yı yapsınlar diyor. Bu mümkün olsa zaten öyle genel kurula getirirdik. Protokol bu şekilde yapıldı. Biri olmadan diğeri olmuyor. Bu bilindiği için de böyle teklifler getiriliyor.' yanıtını verdi. Genel kuruldan olumsuz karar çıkması durumunda ne olacağının sorulması üzerine ise Özbek, "Yönetim kurulu olarak görevimiz, mevcut şartlar içinde en iyi yönetimi sağlamak. Genel kurul, kulübün sahibidir ve yönetim kurulu da onların isteğine göre en iyi şekilde yönetmeye çalışır. Şartlara göre yeni eylem planları belirlenir." demekle yetindi. Özbek ayrıca, kulübün önde gelen isimlerinden İnan Kıraç'ın bu projelere yönelik olumsuz görüşü olduğu yönünde iddiaların hatırlatılması üzerine, "İnan ağabey bizim büyüğümüz. Son derece sevdiğim, Galatasaray'a büyük hizmetler vermiş bir ağabeyimiz. İnan ağabey Galatasaray'ın başkanına niye basın üzerinden mesaj göndersin. Kendisine bir telefon kadar yakınım. İstediği zaman da buluşur, görüşürüz. Kendi ağzından duymadım. Bana birinci ağızdan önerilerde bulunabilir. Kendi kulağımla duymadığım sürece, İnan ağabeyin böyle bir düşüncesi olduğuna inanmıyorum." sözleriyle konuşmasını tamamladı.
3776c6220a47e03ff10c662d3b3e18d0be59c21f6a94430dd7b57aef2ff3b8dd
One fan of German Bundesliga club Borussia Monchengladbach pioneered the idea of placing thousands of cardboard cutouts with the photos of supporters to fill the stands of over 54,000 seats at Borussia-Park. The fan, Ingo Muller, spearheaded the unique idea to show his support for the team while being unable to attend matches in person, his usual practice. Speaking to Anadolu Agency, Muller told how the idea came up, was developed, and was accepted by his favorite club and other clubs besides. "During the self-isolation days in March, I was in Berlin and very unhappy about the fact that I couldn't go to the stadium because the games were suspended due to the virus," he related. "I was sitting in the kitchen and drinking coffee with my wife. I was upset thinking that if Bundesliga continued, the matches would take place without supporters. Then my wife said well, listen Ingo, you can take your photo then put it on the seat of the stadium somehow." Her suggestion got him thinking for an hour or two, he said, adding that since he's a professional filmmaker, it was easy to visualize, and he developed a smartphone app. Muller's close ties with the club also helped. "Since I worked for the club in the past, I have all the phone numbers of the officials," he explained. "Then I contacted the club officials and they said, well, we trust you if it works for you. The stadium is yours." After getting this green light from Borussia Monchengladbach, Muller dove into the project. Using his custom app, the club's fans uploaded their pictures, after which they were converted into cardboard cutouts to sit in the stands. After the club announced that the fans would have the opportunity to seat cardboard cutouts of themselves, thousands of supporters rushed to upload their photos. Following the resumption of Bundesliga, Borussia Monchengladbach's first home match against Bayer Leverkusen on May 23 featured more than 12,000 cardboard cutouts of the supporters arrayed across the stands. Muller said he was surprised by the fans' larger-than-expected interest in the project. "Initially, we expected to have somewhat 500, maybe 2,000 applications for the cardboard cutouts. And now we're looking at thousands of orders. "We will have up to 25,000 cardboards over the next weeks. It's crazy. " Around 15,000 cardboard cutouts featured in the stands in Borussia Monchengladbach's last home match on May 31, when the club scored a comfortable 4-1 win over Union Berlin. This project also aims to assist people in need, with a portion of the proceeds used to help people who lost their jobs due to coronavirus. "Two things are important in this project," Muller explained. "First, we're not making any profit. So each cardboard [picture] costs €19 [$21] and almost half of the cost is being donated for a good cause. So that's why so many people are involved. We have the production costs of around €10, and then the rest is being given away for a good cause. "And the other thing is all the supporters, no matter whether they are in Turkey, Italy, England, or Germany, everybody is against matches without the public. We want fans to be in the stadium. Otherwise, it doesn't make sense to us. "It's pretty that the cardboards with faces will be there in the stadium. But they're silent. They can't say a single word." CARDBOARD CAMPAIGN WINS OVER CLUBS After he spearheaded the project for his own club, Muller said, other German clubs reached out to see how they could do the same. "There are a few clubs, including English and Spanish teams, that approached us to get more information on it. "Even in the US, there are a couple of clubs that are looking into it and they're really interested in copying this idea." Football clubs from numerous countries-including Istanbul powerhouses Galatasaray, Fenerbahce, and Besiktas-recently announced that they started campaigns for their supporters to place cardboard cutout photos in the stadiums. Muller, 51, works as a filmmaker, and is a longtime loyal fan of Borussia Monchengladbach. He used to watch the matches in the stadiums, including the away games, before the stadiums were closed to fans due to the virus. And while he is glad to have allowed the fans to put their pictures into stadiums, he looks forward to thousands of real flesh-and-blood fans taking their place. "Football doesn't work without fans. It's made for fans and it doesn't work without fans. Hopefully, we can go back to the stadium very soon."
4eea3bfed265fa2970492a151bb109c57c5e1bdf68cc481661b8ef758058b138
Karşılaşma boyunca birçok gol pozisyonuna girip değerlendiremeyen yeşil-siyahlılar, kaleci Lukac'ın da hatası sonucu Skuletic'e engel olamadı ve üst sıralara tırmanma yolunda fırsat tepti. Son 6 maçı 5 galibiyetle geçme şansını kaçıran Akhisarspor Teknik Direktör Okan Buruk ise futbolun adaletinin olmadığını söyledi. "Şanssız bir gol emeklerimizi götürdü" diyen Buruk, "Çok önemli fırsatlara girdik. Eğer ikinci golü bulabilseydik maçı bitirmiştik. Futbolda böyle talihsizlikler var. Ankara'da kazansaydık yukarıya biraz daha yaklaşacaktık. Bizim hedefimiz üst sıraları yakalamaktı. Üzgünüm ama her şeye rağmen futbolcularımı mücadelelerinden ötürü kutluyorum" diye konuştu. Ligde yerlerini sağlamlaştırdıklarını anlatan Okan Buruk, "Üst sıralara yaklaşamasak da düşme potasına uzağız. Yerimizi sağlama aldık. Biz puan olarak rakibimize göre daha rahat konumdayız. Gençlerbirliği bu baskıyla maça başladı. Biz de buna göre rakip kalede pozisyonlar bulabileceğimizi biliyorduk. Nitekim öyle oldu" ifadelerini kullandı. Yerli futbolcu konusunda da görüş bildiren deneyimli çalıştırıcı şöyle konuştu: "Biz her zaman iyi Türk futbolcuların oynamasından yanayız. Ancak bizim oyuncu yetiştirme konusunda sorunumuz var. Şu an Akhisarspor en çok Türk futbolcu oynatan takım. Ancak formayı hak edecek yerli isimlerin sahada yer alması gerekiyor. Kaliteli Türk futbolcuları bulamazsak Süper Lig'in de kalitesi düşer. Biz önce oyuncu yetiştirmeliyiz sonra yabancı kuralıyla ilgili düzenleme yapmalıyız."
1d59c8076f344332af1255955e487cbe470556a271b4cd3d62cd9d8b97fda5fc
Galatasaray 'ın Portekizli futbolcusu Bruma, pazar günü oynanacak Antalyaspor maçı öncesi düzenlenen basın toplantısında konuştu. Florya Metin Oktay Tesisleri Turgay Vardar Medya Merkezi'nde düzenlenen toplantıya "Kendi sahamız ve seyircimiz önünde de oynasak zor bir maç bizi bekliyor" sözleriyle başlayan Bruma, basın mensuplarının sorularına şu yanıtları verdi: "GALATASARAY'I TERCİH ETTİM" Sezon başında gelen teklifler vardı ama Galatasaray'da kalmayı tercih ettim. Bu tercihimden dolayı da pişmanlık duymuyorum. Her maç, her antrenmanda kendimi geliştirmek ve takıma maksimum faydayı sağlamak istiyorum. Beşiktaş'a karşı öyle bir an denk geldi ve güzel bir gol attım. Şükürler olsun ki bir sakatlık olmadan bir maç daha geçti. Böyle bir gol attığım için mutluyum. Takıma faydalı olabildiğim anlarda daha da mutlu oluyorum. İyi oynamaya devam ettiğinizde bazı teklifler gelecektir. Burada oynamaktan ve olmaktan çok mutluyum. Tek hedefim kontratım boyunca fayda sağlamak istiyorum. "DAHA KUVVETLİ HİSSEDİYORUM" Galatasaray'a ilk geldiğimde çok daha zayıftım. Her geçen gün daha da bilinçleniyorum. Çalışmalarıma, beslenmeme çok önem veriyorum. Şimdi kendimi daha fit, kuvvetli ve hazır hissediyorum. Beni örnek alan gençlere vereceğim öğütlerim var. Her antrenmanı bir maç gibi görüp hazırlanmaları, hocalarını dinlemeleri gerekiyor. Yemek ve dinlenmelerine de önem vermeleri gerekiyor. Takım arkadaşlarına duyacakları saygı da çok önemli. Tanrı da izin verdiğinde çok iyi futbolcu olabilirler. Galatasaray'daki ilk iki senemde güven elde edemedim. La Liga'ya kiralandım. Bence bu doğru bir seçimdi. Kişilik ve futbol olarak kendimi bulduğumu ifade edebilirim. Bu da Galatasaray'daki başlangıcıma ve performansıma yansıdı. "LEVENT NAZİFOĞLU'NUN İSTEĞİNİ GERÇEKLEŞTİRDİM" Beşiktaş maçında boşluk buldum ve kendimi denemek istedim. Devamı da geldi. Kendi güvenimi yenilemem için bu gol çok önemliydi. Takım olarak tabii ki galip gelmek isterdik ama beraberliği de önemli bir deplasmanda kötü algılamamak gerekir. Levent Bey'in (Nazifoğlu) benden bir gol talebi vardı, onun da isteğini yerine getirdiğim için çok mutlu oldum. Eleştiriler tabii ki olacaktır. Ama önemli olan benim ne hissettiğim, takıma ne kadar yardımcı olabildiğim ve teknik ekibin benimle ilgili ne düşündüğü... Eleştiriler bundan önce de oldu sonra da olacaktır... "YILDIZLAR DESTEK OLUYOR" Çok genç ve gelişime açık bir oyuncuyum. Burada önemli takımda, önemli yıldızlarla oynuyorum. Sadece Sneijder değil, Selçuk, Podolski gibi hem kaliteli hem tecrübeli oyuncularla birlikte olduğum için çok şanslıyım. Yolun başında olan biri olarak onlarla fikir alışverişi yapıyorum. Onlar da gelişimimde önemli pay sahibi oluyor..."
407f125ab6a9f2c2e6d4f41c370c0fb6212e0c3ae9eaa2aa273a2bf21e686425
Sarı-kırmızılı takımın eski oyuncularından Johan Elmander , Spor Toto Süper Lig'in 22. haftasındaki Beşiktaş maçı öncesi kulübün resmi sitesine açıklamalarda bulundu.Türk Telekom Arena tarihindeki ilk Beşiktaş maçında Galatasaray 'ın son dakikadaki galibiyet golünü atan Johan Elmander, sarı-kırmızılı takımın 3-2 kazandığı maçtaki o anı asla unutamadığını belirterek, "İnanılmaz bir maçtı, son dakikada attığımız golden dolayı herkes çok mutlu olmuştu. Golün ardından köşe bayrağında tüm takım bir araya geldik, birbirimize sarılıyorduk. O golü daha sonra defalarca izledim, her defasında aynı mutluluğu hissediyorum; hala tüylerim diken diken oluyor. Tamamen dolu bir stadyumda tüm takım arkadaşlarımla o sevinci yaşamak çok güzeldi" ifadelerini kullandı.O sezon derbilerde rakiplerine kurdukları büyük üstünlük hakkında da konuşan İsveçli futbolcu, "Harika bir takımdık, bunu hissedebiliyorduk; herkes birbiri için mücadele ediyordu. Bunu bilmek ve her şeyi takım olarak yapmak, sahada size her zaman ekstra bir güç verir. Biz de hep kazanmak isteyen, mücadeleyi asla bırakmayan çok iyi oyunculara sahiptik. Bence bu tip galibiyetlerin sırrı da buydu" dedi.Aynı sezonda Fenerbahçe, Beşiktaş ve Trabzonspor'a gol atarak kulüp tarihinde önemli bir yer edinen Elmander, "Ben her maça aynı konsantrasyon ve mantaliteyle hazırlanırım. Sahada sürekli %100'ümü vermek için mücadele ederim. Derbilerde, 'şanslı adam' bendim belki. Büyük maçların havası, atmosferi farklı oluyor; ama tabii ki o karşılaşmalarda attığım goller beni çok mutlu ediyordu" sözleriyle bu başarısını mütevazı bir şekilde değerlendirdi.Galatasaray formasıyla 61 resmi mücadeleye çıkan Johan Elmander, Arena'daki atmosferi özlediğini anlatarak, "Orada geçirdiğim iki sezon boyunca bize hep büyük destek verildi, neredeyse her maçı tamamen dolu tribünler önünde oynadık. İnanılmazdı. Özellikle büyük maçlarda o koca kalabalığın bizimle beraber olduğunu hissetmek harikaydı" sözleriyle o günleri hatırladı.İsveçli için Galatasaray'ın yeri ise her zaman ayrı, "Galatasaray'ın benim hayatımda farklı bir yeri var; kulüp için oynamayı çok seviyordum. Galatasaray'ı halen çok seviyorum" sözleriyle kulübün kendisi adına önemini vurgulayan Elmander, "İlk andan itibaren yaşadığım her şey özeldi. Stadyum, taraftarlar, kulüpteki her anım, etrafımda bulunan tüm insanlar İnanılmazdı. Daha önce söylediğim gibi; Galatasaray, benim kalbimde olan bir kulüp. Sosyal medyada o özel sevgilerini hissediyorum, bu benim için çok büyük bir anlam ifade ediyor. Bu sevgi, hayatım boyunca benimle olacak" diye konuştu.Galatasaray'a Beşiktaş maçı öncesinde başarılar dileyen İsveçli futbolcu, "Türkiye'deki tüm kulüplere büyük saygım var; ama benim için bir numara Galatasaray! Ümit ederim, Arena'ya gelen taraftarlar, her zamanki gibi takımlarına destek olarak evlerine üç puanın mutluluğuyla dönecek. Her ne kadar zor bir maç olsa da, kazanacağımıza inanıyorum" derken yakın zamanda Türk Telekom Arena'ya gelerek bir maç izlemek ve çok sevdiği Galatasaray taraftarıyla tekrar kucaklaşmak istediğini sözlerine ekledi.
ed9cd9403739c94ffa227ceb965f5d60fbecc6e89c0d458c3e38a0aa54ebd2ac
Trabzonspor'un bu sezonki inişli çıkışlı grafiğinde bir isim dikkatleri üzerine çekmeyi başardı. Oynadığı her maçta aynı istikrarı gösteren ve özellikle top kapma istatistiklerinde mevkisinin en iyilerinden olan Okay, son Teleset Mobilya Akhisarspor maçında da stoper oynamasına rağmen çok iyi bir görüntü ortaya koydu. Teknik direktör Rıza Çalımbay, Okay Yokuşlu için "Takımı adına sahada her şeyini veren savaşçı. İnanılmaz fedakarca oynuyor ve terinin son damlasına kadar mücadele ediyor" yorumunda bulunurken, taraftarlar da genç oyuncuya övgüler yağdırdı. ELİMDEN GELENİ YAPIYORUM Taraftarlar sosyal medyadan, "Okay 50 milyon euro", "Okay gibi birkaç oyuncumuz daha olsa şu an zirvedeydik", "Bu performansı Avrupa'da gösterse şimdi kesinlikle en az 40 milyon euro'ydu" yorumlarını yaptı. Bu arada Okay da taraftarların mesajlarına teşekkür ederek, "Tek başıma başardığım bir şey yok. Takım olarak iyi şeyler yapmaya çalışıyoruz. Ben de elimden geleni sahaya yansıtıyorum" cevabını verdi. İngiliz anahtarı - Mini yorum Yunus Emre Sel Okay Yokuşlu, her ustanın elinin altında bulundurmak istediği bir İngiliz anahtarı gibi. İhtiyaç duyulduğunda orta sahanın hemen her yerinde oynayabilen, defansta ise stoper oynadığında harika işler çıkaran genç oyuncu için, aşırı övgü dolu cümleler kullanılsa bile gerekli olgunluğa sahip olduğu için şımarmayacaktır. Böyle bir oyuncuya değer biçmek gerçekten zor. Ancak onun için şöyle bir yorum yapsak sanırım yeri olabilir; Trabzonspor taraftarı özlediği Ünal Karaman'ı onda görebilir. Okay'ın bundan sonra da performansını artıracağından eminim. TRABZON'UN KALAN MAÇLARI 26. hafta: Yeni Malatya 27. hafta: Galatasaray (D) 28. hafta: Kayserispor 29. hafta: Osmanlıspor (D) 30. hafta: Sivasspor 31. hafta: Antalyaspor (D) 32. hafta: Kasımpaşa 33. hafta: Bursaspor (D) 34. hafta: Karabükspor
ce44a38a797bb1541e43da50e48301daaae667483c3f745a8411386475ce1c8e
Alman basını: İngiliz basını: İspanya basını: Her şey Başkan Recep Tayyip Erdoğan 'ın İngiltere ziyareti sırasında Arsenal'li Mesut Özil Manchester City 'li İlkay Gündoğan ve Everton'lı Cenk Tosun ile buluşmasıyla başladı. Eski bir futbolcu olan Başkan Erdoğan, kariyerlerini Premier Lig'de sürdüren 3 süper yıldız ile spor üzerine bir sohbet gerçekleştirmişti. Buluşma sonrası bir de hatıra fotoğrafı çektirilmişti. O tarihten bu yana 'ırkçı' ve 'nazi' eğilim gösteren bazı Almanlar, Mesut Özil ve İlkay Gündoğan'ı hedefe almıştı.MesutÖzil ve İlkay Gündoğan, Almanya 'nın Dünya Kupası öncesi Avusturya ile Suudi Arabistan ile oynanan özel maçlarda ıslıklanmıştı. Türk asıllı iki futbolcuya uygulanan ırkçı saldırılar kupa boyunca da sürmüştü. Sakinliğini koruyan Mesut, kupada Almanya formasıyla profesyonelce işini yaparken önceki gün yaptığı açıklamayla ırkçı yaklaşımda olanlara 'tokat gibi' bir cevap verdi. Mesut'a destek yağdı. Alman Futbol Federasyonu "Irkçı değiliz. Mesut'un kararına saygı duyuyoruz" açıklaması yaptı. Türkiye 'nin dört bir yanından Mesut Özil'e destek mesajları yağıyor. Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu da ayrımcılığa maruz kaldığı için Alman Milli Takımı 'nı bırakmak zorunda kalan Mesut Özil'i destekledi. Bakan Kasapoğlu, Twitter'dan şu cümlelere yer verdi: "Mesut Özil kardeşimizin sergilediği onurlu duruşu yürekten destekliyoruz" Adalet Bakanı Abdulhamit Gül'den de Mesut Özil'e destek geldi. Bakan Gül, Twitter'dan Türk asıllı Alman futbolcu Özil'in, Almanya Milli Takımı'ndan ayrılarak faşizm virüsüne karşı en güzel golünü attığını belirterek, "Mesut Özil'i tebrik ediyorum. Yolun, bahtın açık olsun" dedi. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da telefonla arayarak destek verdi.Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören , Almanya Milli Takımı'nı bırakan Türk asıllı futbolcu Mesut Özil'e destek verdi. Demirören, "TFF Başkanı olarak Mesut Özil ve ailesine tam destek veriyor; maruz kaldığı muameleyi, tehditleri ve kökeni nedeniyle kendisine gönderilen küçük düşürücü mesajları kınıyorum" ifadelerini kullandı."Suskunluğun sonu""Mesut'tan mesaj var""Mesut, artık Almanya için oynamayacak""Mesut kırgın""Mesut, Alman Futbol Federasyonu ve medyayla hesaplaştı""Mesut'un istifa feryadı""Özil, Alman Milli Takımı'nı ırkçılık ve saygısızlık gerekçesi ile bıraktı""Mesut Özil, Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Erdoğan ile buluşmasıyla ilgili sessizliğini bozdu""Alman Milli Takımı'nı bırakan yıldızdan bomba sözler""Özil, Erdoğan ile çektirdiği fotoğrafından dolayı pişman değil""Özil, milli takımı ırkçılık nedeniyle bıraktı""Irkçılık yüzünden Mesut bir daha Almanya forması giymeyecek""Mesut Özil, Almanya Milli Takımı'nı bırakma kararını açıkladı. Oyuncu, kararını Cumhurbaşkanı Erdoğan ile çektirdiği ve Alman basını ile taraftarlarının eleştirilerine neden olan fotoğrafın ardından gelen 'ırkçı yorumlar' nedeniyle aldığını belirtti"Mesut Özil'in ırkçı saldırılar nedeniyle Milli Takım'ı bırakmasına Alman hükümetinden ilk yorum geldi. Hükümet Sözcüsü Steffen Seibert "Merkel, Mesut'a değer veriyor. O harika bir futbolcu. Milli Takım için çok fazla şey yaptı. Merkel, Mesut Özil'in kararına saygı duyuyor" dedi.Her zaman yanındayım, seninle gurur duyuyorum aşkım): Teşekkürler Mesut.Büyük saygı.Mesut Özil'in kararı fevkalade doğru ve anlamlıdır. Türkiye seninle gurur duyuyor sevgili Mesut Özil.Dünya lideri Recep Tayyip Erdoğan ile fotoğraf karesinde yer alığı için böyle ırkçı bir saldırıya maruz kaldı. Türkiye olarak Mesut Özil'in her zaman yanındayız.Çok keyifliydi Abi10 numara dik duruş. Sen milletinle, biz seninle gurur duyuyoruz.: Bu millet seni hep dik duruşunla hatırlayacak.: Seni daha da çok seviyoruz.): Sana helal olsun, tüm Türkiye seninle beraber Mesut Özil.Çoğu zaman beraber kazandık, bazen de başaramadık. Sonuçta futbol bu... Seninle takım arkadaşı olmak her zaman büyüleyiciydi. Her zaman mutlu ol ve pozitifliğini koru.Bu onurlu ve cesur kararı için Mesut Özil'i tebrik ediyor, alnından öpüyoruz.92 MİLLİ MAÇ, 23 GOL, 40 ASİST1 DÜNYA KUPASI, 1 DÜNYA KUPASI 3.'LÜĞÜ5 KEZ YILIN ALMAN FUTBOLCUSU1-2- 2005'te Schalke altyapısına transfer oldu.3-4- 2007-08 sezonu devre arasında 5 milyon euro'ya Werder Bremen'e transfer oldu.5-6- Almanya Milli TAkım formasını 2009'da 20 yaşındayken Norveç'e karşı giydi.7-8- 2013-14 sezonunda 47 milyon euro karşılığı Arsenal'in yolunu tuttu.ZonguldakDevrekli Mesut Özil'in Hışıroğlu Köyü'ndeki hemşehrileri talelayı değiştiriyor. Alman Milli formalı Mesut Özil tabelası kaldırılıyor. Yerine tecrübeli futbolcunun Başkan Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte yer aldığı fotoğraf konulacak.
081bc083358764e4918d20f513746ea75fe2722cf4b0dfd5c6f57ac2d147020d
G.Saray favori Hıncal Uluç, A Spor’da yayınlanan 90’a programında gündemi değerlendirdi: 1957’den beri gazeteciyim F.Bahçe maçı öncesi bir G.Saray başkanının ‘Sürpriz olur’ dediğini duymadım! G.Saraylı futbolcu çok rahat çıkar maça! Kaybetmenin sorumluluğu yok! Başkan yenilgiyi peşinen ilan etti! Serkan Korkmaz: "Beşiktaş- Galatasaray derbisi öncesinde hiç unutmuyorum Hıncal abi 'Favori Galatasaray' demişti. Şimdi Fenerbahçe maçı öncesinde de Galatasaray'ı favori görüyor musunuz?" Galatasaray favori çünkü Galatasaray'ın Başkanı "Sürpriz olur" dedi(!) Yani böyle bir başkanı olan kulüp nasıl maç kazanır onu çok merak ediyorum. Ben 1957'de gazeteciliğe başladım; Bir Fenerbahçe maçına 'kazanmamız sürpriz olur' diyen bir Galatasaray Başkanı ya da Galatasaray maçı için 'Kazanmamız sürpriz olur' diyen, bir Fenerbahçe başkanına rastladığımı ben hatırlamıyorum. Derbi her türlü sonuca açıktır Galatasaray-Fenerbahçe maçları geleneksel olarak bilinir ki daha önce takımların aralarında ne kadar fark olursa olsun her türlü sonuca açık maçlardır. Ben bunu çocukluğumdan beri elli bin kere falan okudum. Bu maçların favorisi olamaz her türlü sonuç olur. Güven Taner de aynısını söyledi; 'Bu maçların favorisi olmaz, her sonuç olur' diye. Doğru çünkü o maça çıktığın zaman bambaşka bir ortamda bambaşka bir havada oynuyorsun. Ama ilk defa bir Galatasaray Başkanı, Fenerbahçe'ye peşinen yenilgiyi kabul ettiğini ilan etti! Futbolcu oynar mı maçta? Teknik adam yok ya (!) Galatasaray'da! Ben Galatasaraylı futbolcu olsam maça çok rahat çıkarım. Çünkü maçı kaybetmemin bir sorumluluğu yok! Çünkü Başkan peşinen yenilgiyi kabul etmiş zaten. Parayı veren düdüğü çalar! O parayı veren adam 'yenilgiyi kabullenmiş' Yenilirsek yeniliriz! Hele maç başına para alıyorsam, ayağımı topa uzatmam ki gelecek maçta da oynayabileyim 15 bin euro'yu alayım diye. Adam daha bir tek gün bile yöneticilik yapmadan Galatasaray Başkanı olursa işte böyle saçmalar. Bu lafın nerelere gideceğini bilmez. Galatasaray, Fenerbahçe'ye göre daha oturmuş bir takım. Ancak Podolski ve Eren'i beraber oynatırsa Galatasaray 9 kişi çıkmış olur sahaya. Galatasaray'ın 9 kişi oynama lüksü yok! 10 kişi oynayabilir bir kişiyi ilerde bırakıp. Onu da dikkatle takip etmeli bir işe yarıyor mu yaramıyor mu diye. Eren'e gelen topların haddi hesabı yok! Bu hafta bir istatistik okudum; 'Efendim Eren'e top gelmiyor diyenler haklı. Sabri 12 tane isabetsiz orta yapmış' Allah aşkına şu iğrenç istatistikleri birileri düzeltsin. Hazırlık pasında duruyorlar Eren vuramayınca kötü pas oluyor. Kötü pas Sabri'ye ya da Bruma'ya yazılıyor. Gazeteci de diyor ki 'Eren'e top atamadılar' Böyle bir şey yok. Eren ile Podolski'nin maçta ne yaptıklarına dikkat edin. Topu kaleye sallamayla olmuyor iş. 30 kere ayağını sallamakla olmuyor iş. Öte yanda Van Persie'nin takıma girmek için nasıl çırpındığını görüyorsunuz. Maç içinde ne yapıyorlar? Podolski nereye koşmuş? Topu almak için ne yapmış bakalım. Bir adam boşuna Alman Milli Takımı'nda oynamaz ama Galatasaray'da yok adam! Selçuk'a kızıyoruz ama her defasında adam topu ayağına alıyor 5'i de bir stoperin arkasından boş boş bakıyor. Boş alana hareketlenen yok ki. O da haliyle yanındakine topu atıyor. Biz de Selçuk'u eleştiriyoruz. Topu aldığı zaman bir hareketlenin! Hazırlık pası ne demek? Barcelona'yı bir izleyin hazırlık pası yaparken ilerdekiler nasıl kendini gösteriyor. (Güven Taner: Kosova bile yaptı) Bizimkiler böyle. Galatasaray'da da böyle Milli Takım'da da böyle. Hızlı taç atmayı öğrenemediler Bizde hazırlık pası rakibe 'Gel bana gol at' pası! Çünkü santraya kadar çıkmış savunma arada topu bir kaptırdın mı ya kırmızı kart ya da gol! En basitini söyleyeyim; Galatasaray 10 senedir hala 'hızlı taç atmayı' öğrenemedi. Kaç hoca değiştirdi. Top taça çıktığı zaman taçta ofsayt da yoktur. Kalenin önünde 18'in içinde bomboş bir Galatasaraylı olsa tacı atana kadar 10 rakip oraya geliyor. Bizim hazırlanmamız rakibe nasıl hazırlanma fırsatı veriyor inanamazsınız. Hazırlanmaz olun yahu! Ama Galatasaray takımında bunu öğretecek adam yok! Fener'in en zayıf yeri savunma Fenerbahçe yerleşik takım değil. Fenerbahçe'nin en zayıf yeri savunması. Üstüne gelen her rakip gol pozisyonuna giriyor. Ama Fenerbahçe'nin üstüne hızlı gideceksin. Galatasaray gibi ağır, 'Gitsem mi? Gitmesem mi?' diye gidersen olmaz! Bu güne kadar Galatasaray'ın bütün hücum gücü Bruma'ya kalmıştı. Son maçta Bruma da oynamayınca ne oldu? Öyle şey olur mu? Galatasaray'ın elindeki imkanlara bak. İstediğin futbolu oynatabilirsin. Ama oynatacak adam yok Galatasaray'da. İkisi hiç mukayese edilemez Kenar yönetimine bakınca Advocaat ile vatandaşı Riekerink arasında mukayese yapılmaz. Advocaat'a hakaret olur. Ben Advocaat'ın yerinde olsam 'Beni kimle mukayese ediyorsun' diye kendimi hakarete uğramış hissederim. (Serkan Korkmaz: Hocadan yana Fenerbahçe ağır basıyor diyorsunuz) Sahaya çıkardığı takımdan yana Galatasaray ağır basıyor. Oyunu kenardan okuyamıyor Sahaya çıkan 11'i de Riekerink'in yaptığına inanmıyorum. Florya'daki hayalet (!) var ya; Alp Yalman yazıp veriyordur eline "Bunu böyle oynat" diye. Ama saha kenarında Alp Yalman oyunu yönetemediği için, sahanın kenarında Riekerink ve Ayhan Akman gibi futbolu okuma yazması sıfır iki adam oturduğu için! Ve futbolcuların hiçbiri de onlara bakıp saygı duymadığı için! "Şimdi çok sıkıştık ama hoca bize bir çare bulur" diye düşünen bir futbolcu yok Galatasaray'da. Kim bulacak? Riekerink bey mi Ayhan Akbin mi? Gözlerinin önündeki oyunu okumaktan acizler. Galatasaray'ın bugüne kadarki oyun müdahalelerine bir bakın. Biri tutmaz mı? Ligin onuncu haftasına gelmişiz! Çakır en eyyamcısı Türkiye'de bütün derbilerde olduğu gibi bir başka önemli unsurda hakem. Hakem kim olacak? (Serkan Korkmaz: Cüneyt Çakır diyorlar.) Çakır , Türkiye'nin tanıdığım en eyyamcı hakemlerden biri. Yurt dışında birinci sınıf hakem bize gelince başka! Çünkü Türkiye'de hakemler 'çok iyi para kazanıyor.' TERİM YANLIŞ KADRO ÇIKARDI Mehmet Topal'ı stopere çekti, Türkiye'nin 'en iyi stoperi' Yalçın'ı da yedek bekletti. Terim'in kafası rahat olsaydı 2-0'dan sonra değiştirirdi. Milli Takım'ın Rusya'ya gitmesini istiyorsak Terim'in şahsı üzerinden eleştiri yapmamalıyız. Şimdi yapılacak tartışma Kosova maçı üzerinden olmalı! Güven Taner söylediğinde yüzde yüz haklı. Yanlış takım çıkardı sahaya. Orta sahaya yer açmak için Mehmet Topal'ı stopere çekti. Türkiye'nin en iyi stoperi Yalçın yanında otururken! Kosova'yı kimse küçümsemesin. Meha'nın yedek oturduğu ve oyuna dahi girmediği Kosova'yı kimse küçük görmesin. G.Saray'ın karşısına çıktığı zaman ödümü patlatan adamlardan biridir Meha! Topa nereden nasıl vuracağı belli olmayan bir oyuncu. Oynatmakta haklı Dördünü de oynatması çok yerindeydi. Eğer sen Rusya'ya gideceksen elindeki bütün adamları değerlendirmek zorundasın. Şimdi oynatacaksın ki bütün bu dedikoduları, kıyametlerin aradan çekilmesi için Kosova maçına çağırdı. Maçta özellikle Volkan'ın getirdiği toplarla sağ kanattan etkili olup çok da pozisyona girdik. Fatih hocamın dediği gibi ilk yarıdaki futbol içimize sindi mi? 45+1'de şok yaşadık Sinmedi! Bir de üstelik ilk yarının son dakikasında bir de şok yaşadık. Terim maç öncesi ne dedi? "Böyle maçlarda ilk gol çok önemlidir!" 45+1'de o golü yeseydik nasıl çıkacaktık ikinci yarıya? Hangi düşünceyle, hangi moralle? Terim öyle bir hoca ki maçın 20. dakikasında okur. O nedenle Riekerink bey değil, Fatih Terim! Ama bu defa Terim'in maçı okuyamadığını gördüm. Niye kafası karma karışık. Belkide maçın sonunda söyleyeceklerini düşünüyordu maça yarım bakıp! 2. yarıya Oğuzhan'ı çıkarıp Yunus'u alması çok doğru bir hamleydi. Volkan sakatlanınca Cengiz'i oyuna alması da doğruydu. Ama Fatih Terim'in okuyamadığı bir şey vardı. Biz 2-0'dan sonra felaket oynamaya başladık. Hemen hemen bütün toplar Kosova'da kaldı. Çünkü biz ileri vurmayı düşünüyoruz adamlar sahaya iyi yayılmışlar üç topla 18'in üzerine geliyorlar. Biz bu takımı orta sahada durduramıyoruz. Neden çünkü ön liberomuz yok! Dünyanın en iyi ön liberosu takımda ama stoper oynuyor. Türkiye'nin en iyi stoper de yedek kulübesinde. Ya maç 2-1 olsaydı? Terim'in kafası yerinde olsadı 2-0'dan sonraki 5 dakikayı seyreder etmez orta sahada Arda nefes alacak hali kalmadı. Selçuk bitmişti. İkisinden birini alıp Mehmet Topal'ı ön liberoya Yalçın'ı stopere koyardı. 2-0 çok rahat bir skor değil. Biz öyle bunalırken maç 2-1 olsaydı skor nereyle giderdi bilmiyorum. Cenk'e lütuf yaptı Terim en kritik olması gereken müdahaleyi 87'de yaptı. Burak'ı çıkarıp Cenk'i aldı. Ne işe yaradı? Terim gibi bir hocanın bu kritik anlarda nefes aldıracak değişiklik yerine Cenk'e lütuf olarak kullanmasını benim aklım almadı. Bakın benim gibi oyunu eleştiren oldu mu? Eleştirelim ama oyunu eleştirelim ki önemli maça kadar doğruyu bulabilelim. Başka konuları deşmenin Milli Takım'a faydası yok.
2db0c41fcb40809ebb97dcadfa7049f3d2f42e54f4cacb2ccb45deaefe2090e2
Fenerbahçe'nin Slovak yıldızı Martin Skrtel, Türkiye'nin 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası ev sahipliği adaylığına destek oldu. Türkiye'nin birbirinden farklı bölgelerine gittiğini ve her birinin özel olduğunu belirten Slovak yıldız, "İki yıldır Türkiye'deyim. Türkiye'nin birçok noktasına seyahat etme fırsatı buldum. Birbirinden farklı şehirler, stadyumlar ve özel yerler gördüm. Gittiğim her stadyumun çok güzel olduğunu söyleyebilirim. İnanılmaz atmosferler ve harika taraftarlar var" dedi. "HER FUTBOLCU BU ATMOSFERDE OYNAMAK İSTER" Türkiye'de oynanan her maçtan keyif alındığına vurgu yapan 33 yaşındaki savunma oyuncusu, "Oynadığınız her maçtan keyif alıyorsunuz. Gerçekten bu atmosferde olmaktan mutluyum. Eğer UEFA EURO 2024 Türkiye'de yapılırsa çok mutlu olurum. Gerek futbolcular gerek taraftarlar için farklı bir tecrübe olacağını düşünüyorum. Burada tutkulu taraftarlarla dolu muhteşem stadyumlar var. Her futbolcu Türkiye'deki gibi atmosferde oynamayı çok ister. Benim desteğim Türkiye'yle. Umarım UEFA EURO 2024 Türkiye'de olur" ifadelerine yer verdi.
1fc17bdf15b2b19af6fe04e018c844f1cec3b0653a7074909eb5f64dca0f876b
TFF 2'nci Lig Kırmızı Grup'ta mücadele eden Bandırmaspor Baltok, transfer döneminin bitimine 3 gün kala Galatasaray'da forma giyen 21 yaşındaki orta saha oyuncusu Doğan Can Davas'ı renklerine bağlamak için harekete geçmişti. 10 numara mevkiinde oynayan futbolcu için Bandırmaspor transfer komitesi gerekli görüşmeleri gerçekleştirirken, genç oyuncunun 1 yıllıığına kiralanması konusunda anlaşmaya varıldı. Bandırmaspor Baltok Yönetim Kurulu toplantısında alınan karar neticesinde Başkan Göksel Karlahan, Galatasaray İkinci Başkanı Abdurrahim Albayrak ile görüştü. Görüşmenin neticesinde iki taraf Doğan Can Davas'ın kiralanması konusunda anlaşmaya vardı. Doğan Can Davas'ın yarın Bandırma'ya gelerek sözleşmeyi imzalayacağı öğrenildi.
0bffc61dc7b1581ed5203f15db3585703cb5f3d2965514006f782ec063ed5ef0
Bordo-mavililerin genç futbolcusu Okay Yokuşlu, Bitlis'te Hizan Gönüllü Köyü İlkokulu öğrencilerine yardım yaptı. Twitter'dan kendisine ulaşan öğretmen Nazlıhan Çavuşoğlu sayesinde Okay, 25 öğrenciye giysi yardımında bulundu. Okay'ın bu davranışı karşısında büyük mutluluk yaşayan öğrenciler Okay için bir video çekip takımın 'Biz dar sokaklarında' marşını söyleyerek teşekkür etti.
794e5d66dcd5408f1df32d9f6f21d3cfce250e3ccce915745a4deb6bcd2fbadb
İmamı çağırın Turu ilk maçta kolaylayan Şenol hoca rövanşta hem oyuncu bazında, hem de bazı oyuncuların mevkileri anlamında ciddi bir rotasyon yaptı. Yeni transfer Vagner Love Mustafa Pektemek'le önlü-arkalı oynarken Medel'i stoper, Vida'yı ise sağ bek olarak izledik. Şenol hocanın elindeki avantaja güvenip bunları yapması bir anlamda normal ve bizi şaşırttığını söyleyemeyiz ama Gençlerbirliği kadrosunu görünce şaşırdık! Hopf yedek kalede genç Taha, Numan, Uğur, Sessegnon ve Jailton da kulübede.. Yani sahadaki on bir, "Bu işin Ankara'sı da var!" meydan okumasının arkasında duran bir on bir değildi. Sanırım işin zorluğunun farkında olan Ümit Özat yorgun olan as oyuncularını riske atmak istemedi ve "Bu kadroyla ne yapabiliriz ona bakalım!" dedi. Hal böyle olunca Beşiktaş oyunu çok rahat kontrol etti ve istediği zaman tempoyu arttırıp, istediği zaman düşürdü… Gerçi maçın hemen başında Gençlerbirliği yakaladığı pozisyonu gole çevirebilse maçın hikayesi değişebilirdi ama o saman alevinin ardından işler tam olarak Beşiktaş'ın istediği gibi gitti. Yankaya işi pek bilmiyor İlginç olan şu ki neredeyse oynadığı her maçta gol atmasına rağmen bir türlü bazı taraftarların gözüne giremeyen Pektemek yine gol attı… Yeni transfer Vagner Love ise çok çalıştı, iyi pozisyonlara girdi ama gol atamadı! Sanırım Alanya'da bir imam çare olmuştu Love'un gol orucuna. Gol duasına kadar yedi maçta sadece bir gol atan Love, duaların ardından 16 maçta 15 gol atmıştı. Uzatmayalım; getirin imamı! Bu arada, Özgür Yankaya hakemliği pek bilmez derim ben ve o da sağ olsun hiç haksız çıkarmaz. Dün Necip'in ayağı kaydı ve futboldan bihaber Yankaya kırmızı kart çıkardı. Pes! Her neyse Beşiktaş işini bitirdi, şimdi sıra Fenerbahçe'de. Onlar da turu geçsin ki 15 günde üç derbi izlemenin keyfine varalım. HAFTANIN YORUMU 1- KONYA-BAŞAKŞEHİR ? Lider Başakşehir haftanın en karlı takımı olma şansını elinin tersiyle tepti! Konya'da son saniyelerine kadar öndeydi, fazla yaslanınca golü yedi. Direkten dönen top sonrası Orkan'ın gözyaşları bizleri unuttuğumuz, futbolun amatör olduğu yıllara geri götürdü. 2- SİVAS-GALATASARAY Günümüz futbolunda iki yönlü oyuncular en değerli olanlar. Galatasaray tam da böyle bir oyuncu olan Ndiaye'yi satarak büyük bir hata yaptı. Beşiktaş ve Başakşehir'i de devirmiş olan Sivasspor karşısında orta sahası çöken Cimbom haftayı puansız kapattı. 3- BURSA-BEŞİKTAŞ Devlet muhteşem statlar yaparken kulüpler o statların zeminlerine bile bakmaya başaramıyorlar! Pes! Hakikatten pes! Bursa'nın zemini patates tarlası gibiydi ve bu Beşiktaş'ı çok etkiledi. Lens ve Negredo ile yakaladığı pozisyonları değerlendiremezken son dakika da İspanyol'un kafasını kullanmasıyla yenilgiden kurtuldu. Maç sonunda bir kayıp görünen bu durum, hafta bittiğinde ise kazanç hanesine yazıldı. 4- TRABZON-GÖZTEPE Trabzonspor 6-7 farklı kazanması gereken maçı golsüz eşitikle tamamladı. Burak'ın yokluğunda sahne alan Rodellega ve diğerleri yakaladıkları pozisyonları değerlendiremedi. Hüseyin Göçek, ev sahibi takımın aynı dakikada 2 penaltısını vermeyip rekor kırdı! 5- F.BAHÇE-G.BİRLİĞİ Aykut hoca bazı oyuncularınla takışmaktan ve hakemleri eleştirmekten takımına fazla önem veremiyor olacak ki, bireysel hatalar sürdü. İki hata sonucu yenilen gollerle tek puanla kapattı. Ümit Özat yönetimindeki Gençlerbirliği iyi gidişini sürdürmüş oldu.
6dfbbb389febe586c33a451c6953593d76767eac87f8ed02c82727addc9da390
Geçen sezon 34 maçta toplam 11 kez rakip fileleri sarsan Trabzonspor’un 3 santrforu bu dönem ise daha 12 haftada 14 gol buldu. Burak Yılmaz, takımın en skorer ismi oldu Süper Lig'de ilk 12 haftada 23 gol atan Trabzonspor, santrfor mevkiinde görev yapan oyunculardan bu yıl daha çok verim alıyor. Bordo-mavili takımda Suk, Muhammet Demir, N'Doye, Sheidaev ve Rodallega'nın görev yaptığı geçen sezon, santrfor oyuncuları 34 hafta boyunca 11 gol atarken, bu sezon ise 12 haftada 14 gol sayısına ulaştı. Muhammet Demir, Sheidaev ve Suk gol kaydedemeden bordomavili takımdan ayrılırken, N'Doye 27 lig maçında 5, Rodallega da 15 maçta 6 gol kaydetti. Bu sezon eski takımı Trabzonspor'a dönen Burak Yılmaz forma giydiği 9 lig maçında 9 gol attı. Sakatlığı nedeniyle toplam 726 dakika görev yapan Burak; Atiker Konyaspor, Medipol Başakşehir, Aytemiz Alanyaspor ve Osmanlıspor maçlarında 2'şer, Fenerbahçe derbisinde de 1 gol atarak 12 haftada takımının en golcü oyuncusu oldu. SOLLAYIP GEÇTİLER Rodallega ise 8 lig maçında 192 dakika sahada kalırken rakip filelere 3 gol bıraktı. Rodallega, Göztepe, Gençlerbirliği ve Beşiktaş maçlarında 1'er gol kaydetti. Burak, Rodallega'dan sonra forma giyme şansı yakalayan N'Doye ise 5 maçta 337 dakika sahada kalırken 2 gol attı. Bordomavili futbolcu, 2 golü ilk 11'de sahaya çıktığı Galatasaray ve Osmanlıspor maçlarında attı. Böylelikle Burak, Rodallega ve N'Doye'dan oluşan forvet oyuncuları, 12 haftada 14 kez rakip fileleri havalandırarak geçen sezonki gol katkısını şimdiden geçmiş oldu. İŞİN SIRRI REKABET TRABZONSPOR'un bu sezonki forvet hattının kalitesi tartışılmaz. Hatta hangisinin oynayacağı konusunda teknik heyetin tatlı bir sıkıntı yaşadığı da aşikar. Burak, Rodallega'ya, Rodallega ise N'Doye'a formasını kaptırmamak için oynadığı her maçta fileleri havalandırmak istiyor ve bunu yapıyor. Bu da gösteriyor ki kadro kaliten iyi olunca, sonuç geliyor. Ben forvet oyuncuları arasındaki rekabetin daha da artacağını ve bunun da gol ortalamasına olumlu yönde katkı yapacağını düşünüyorum. Mini yorum: Yunus Emre Sel
0182b4e5463dffade5f85216e24afca7b41fc91126f6c3021682366aeba15716
Fırtına’nın gözde oyuncuları Olcay, Uğur, Okay, N’Doye ve Yusuf Yazıcı, bu sezon kariyerlerinin en iyi dönemini geçirirken, bordo mavili formayla ilkler de yaşadı. OLCAY 'IN ASİST REKORU Devre arasında Beşiktaş'tan alınan Olcay, bu sezon en çok gol pası verdiği dönemine ulaştı. 2013-14 ve 2014-15'te Beşiktaş formasıyla 7'şer asist yaparak bir sezonda kariyerindeki en yüksek rakamı bulan Olcay, bu sene ise 31 haftada 10 asistlik performans sergiledi. UĞUR 6 GOLE ULAŞTI Bordo-mavililerin savunma oyuncusu Uğur Demirok kariyerindeki en golcü sezonunu yaşıyor. Ligde 31 haftada 6 gol kaydeden 28 yaşındaki Uğur, Akhisar formasıyla 4 gol attığı 2013-14 sezonunu geride bıraktı, ligin bitimine 3 hafta kala bir sezonda en çok gol attığı döneme ulaştı. OKAY IŞIL IŞIL PARLADI 23 yaşındaki genç orta saha, kariyerinin en parlak dönemlerinden birini geçiriyor. Bu sezon 36 maçta görev yapan Okay, bir maçta daha görev alması durumunda en istikrarlı sezonuna ulaşacak. 5 gol kaydeden Okay, 2014-15'te Kayseri forması ile PTT 1. Lig'deki performanısını yakaladı. N'DOYE ZİRVE YAPTI 2015-16 sezonunda Trabzonspor'un İngiltere'nin Hull City takımından transfer ettiği N'Doye, Türkiye'de en istikrarlı ve en çok gol attığı dönemi yaşıyor. 31 yaşındaki forvet, ligde ve kupada 29 maçta görev yaptı, 8 gol ve 4 asistle 12 gole katkı sağlayarak en iyi sezonuna ulaştı. YUSUF YAZICI YILDIZLAŞTI 2015-16'da A takımda 9 karşılaşmada 2 gol, 3 asistlik performans sergileyen Yusuf Yazıcı, bu dönem parladı. Bu sezon 19 maçta 6 gol ve 10 asistlik performans ortaya koyan 20 yaşındaki Yusuf, Süper Lig'de en çok forma giydiği ve skora en çok katkı sağladığı döneme ulaştı.
fbb428022023570fb02bfe7f3ba99adae42f9ce586679f864da76880a04d4d82
Beşiktaş'ın Hollandalı futbolcusu Jeremain Lens, samimi açıklamalar yaptı. Lens, siyah beyazlı takımın Spor Toto Süper Lig ve UEFA Şampiyonlar Ligi'ndeki başarısından kendi performansına, kupadaki Fenerbahçe maçı rövanşından, ligde oynayacakları Galatasaray karşılaşmasına kadar birçok konuda soruları cevapladı. Spor Toto Süper Lig, Ziraat Türkiye Kupası ve UEFA Şampiyonlar Ligi'nde bu sezon siyah beyazlı formayla çıktığı 25 maçta 4 gol 5 asist ile oynayan Lens, son zamanlarda sürekli eleştirildiğinin fakında olduğunu dile getirerek, "Burada istenilen seviyemi yakalamış değilim. Yapmam gerekenlerin farkındayım. En kısa sürede taraftarların beklentisine karşılık vereceğim'' dedi. Lens, Trabzonspor ve Fenerbahçe karşılaşmalarındaki maçı kopartacak pozisyonları kaçırdığı için pişman olduğunu ifade ederken 8 maçı kazanmaları durumunda şampiyon olacaklarını ifade etti. "İSTENİLEN SEVİYEDE DEĞİLİM AMA YAPMAM GEREKENLERİN FARKINDAYIM" Bir yılda Türkiye'nin iki büyük kulübünde oynamasına rağmen herhangi bir kıyaslama yapmak istemediğini belirten Lens, Beşiktaş'ta henüz istenilen seviyeye gelmediğini belirtti ve "İki kulüp arasında bir kıyaslama yapmak istemiyorum. 1 sezon Fenerbahçe'de oynadım ve şimdi artık Beşiktaş'ın oyuncusuyum. Doğrusunu söylemek gerekirse burada istenilen seviyemi yakalayabilmiş değilim. Kendime, potansiyelime inanıyorum. Kulüp ve taraftarlar bana büyük destek veriyor. Onların beklentilerinin, burada yapmam gerekenlerin farkındayım. En kısa sürede onların bu beklentisine karşılık vermek istiyorum" diye konuştu. "COME TO BEŞİKTAŞ ÇOK YARATICI VE SIRA DIŞI'' Hollandalı oyuncu Beşiktaş'a gelme sebeplerini, "Beşiktaş çok büyük bir kulüp. Üst üste 2 şampiyonluk yaşadı, UEFA Şampiyonlar Ligi'nde oynadık bu sezon. Bu tabii ki de bir sebepti ama tek sebep değildi. 'Come to Beşiktaş' sloganı benim için tamamen yeni bir şeydi. Bence çok güzel, yaratıcı ve sıra dışıydı. Beşiktaş'ın tanınırlığını, bilinirliğini ciddi bir şekilde artırdı" sözleriyle açıkladı. "AVRUPA'DA CİDDİ BİR İZ BIRAKTIK" Kendisinin az forma giymesine rağmen takım olarak Şampiyonlar Ligi'nde iz bıraktıklarını ifade eden Lens, "Her oyuncu Şampiyonlar Ligi'nde oynamak ister, daha fazla süre almak ister ama bununla ilgili hiçbir zaman garanti yoktur. Burada kararları teknik direktör verir. Bu gayet açık. Ben geçmişte de Şampiyonlar Ligi'nde oynadım. Gerçekten çok güzel bir tecrübeydi. Birçok büyük takıma karşı mücadele ediyorsunuz. Çok üst düzey bir turnuva. Bence biz takım halinde grup aşamasında çok iyi bir iş başardık. Bayern Münih eşleşmesinde biraz şansız olduğumuzu söyleyebilirim. Ancak Avrupa'da ciddi bir iz bıraktık. Bence gelecekte de bu performansı göstermeye devam edeceğiz" açıklamasını yaptı. "HANGİ POZİSYONDA OYNADIĞIMDAN ZİYADE SAHADA KALİTEMİ GÖSTERMELİYİM" Önemli olanın hangi pozisyonda oynadığı değil, sahip olduğu kaliteyi göstermek olduğunu dile getiren Jeremain Lens, "Benim için aslında böyle bir tartışma kalmadı. İdeal pozisyon diye bir durum kalmadı. Çünkü, sağ ve sol tarafta oynadım. Santrfor arkasında ikinci forvet olarak oynadım. Farklı takımlarda, farklı sistemlerde oynadım. O yüzden artık bu çok takıldığım bir nokta değil. Burada önemli olan benim sahip olduğum kaliteler. Pozisyon ne olursa olsun bunları gösterebilmem lazım" dedi. "EN ÜST SEVİYEYE ÇIKMAK İÇİN UĞRAŞIYORUM" Tecrübeli oyuncu 'Kendi performansını nasıl değerlendiriyorsun, kendi analizini yapıyor musun' sorusuna, "Bu durumla ilgili bir analiz yapmak benim görevim değil. Bu doğru olmaz. Daha iyi olmak için çalışıyorum. Daha iyi olmak için çaba gösteriyorum ve bir an evvel en üst seviyeye çıkmak için uğraşıyorum. Eleştiri, bunu yapanların, medyanın işi. Gazetelerin ya da televizyonların. Onlara da saygı gösteriyorum" şeklinde yanıt verdi. "CENK'İN YAPTIĞI İŞLERİ YAPMAK DİĞER ARKADAŞLARIMIZIN GÖREVİ" Everton'a transfer olan Cenk Tosun'dan sonra takımda yer alan forvetlerin de ellerinden geleni yapacağını söyleyen Jeremain Lens, "Cenk tabii ki çok iyi bir oyuncu. Bunu Beşiktaş'ta kanıtladı. Birçok maçta büyük performanslar gösterdi. Cenk artık ayrıldı, Beşiktaş'ın oyuncusu değil önce bunu hatırlamak lazım. Burada o pozisyonda oynayan çok önemli arkadaşlarımız var. Artık Cenk'in yaptığı işleri yapmak onların görevi" diye konuştu. "TRABZONSPOR VE FENERBAHÇE MAÇINDAKİ POZİSYONLAR İÇİN PİŞMANIM" Lens, Beşiktaşlı taraftarların aklından çıkmayan ilk yarıdaki Trabzonspor ile Ziraat Türkiye Kupası'ndaki Fenerbahçe maçındaki pozisyonları için "Pozisyonları kaçırmamın nedeni çok basit, o pozisyonlarda doğru seçimi yapmadım. Yapsaydım zaten gol atmış olurdum'' dedi. 'Bu pozisyonlar için pişman mısın' sorusuna ise ''Tabii ki'' diyerek cevap veren Hollandalı yıldız ''Futbolda doğru seçimleri yapamadığınızda bunun bazı sonuçları olur. Ben de bu pozisyonlarda doğru seçimleri yapamadım. Gol atma ya da asist yapma fırsatını kaçırdığım için pişman ve üzgünüm" açıklamasını yaptı. "QUARESMA VEYA BABEL'İN YEDEĞİ DEĞİLİM, BURADA SIRALAMA YOK" Quaresma veya Babel'in yedeği olma konusuna profesyonelce yaklaşan Lens, oyuncular arasında bir sıralama olmadığını söyledi ve "Ben sonuçta Beşiktaş'ın oyuncusuyum. Burada 1'inci, 2'nci ve 3'üncü oyuncu diye bir şey yok. Hocamızın bize sık sık söylediği bir şey var: 'Burada her oyuncu değerli, her oyuncu takımın önemli bir parçası.' Tabii ki medya ve taraftarlar bu tip sıralamalar yapabilirler, bunlara da saygı duyuyorum. Ama burada 1'inci oyuncu şudur, 2'nci oyuncu şudur diye bir durum yok. Ben nihayetinde bu kulübün oyuncusuyum. Bu kulübe hizmet etmekle mükellefim" şeklinde konuştu. "8 MAÇIMIZI DA KAZANIRSAK ŞAMPİYONUZ" Spor Toto Süper Lig'de kalan 8 maç ve Galatasaray maçının önemine de değinen Hollandalı futbolcu, "Kesin olan bir şey var; 8 maçı kazanırsak şampiyon oluruz. Galatasaray maçı düğümü çözer mi, çözmez mi bilmiyorum ama kesinlikle kaybetmememiz gereken bir maç. Çünkü, doğrudan rakibimizle oynayacağız. Oradan kaybetmeden dönmemiz gerekiyor" dedi. "NİYETİM KONTRATIMI TAMAMLAMAK" Beşiktaş ile 2022 sezonunun sonuna kadar sözleşmesi bulunan Lens, "Beşiktaş ile uzun süreli ve iyi bir kontrat yaptım. Niyetim burada bu kontratı tamamlamak, en iyi şekilde hizmet edebilmek. Onun haricinde gelecek ne getirir, bilmiyorum tabii ama niyetim kesin olarak burada kalmak" açıklamasını yaptı. "BEŞİKTAŞ - FENERBAHÇE MAÇLARINDA YAŞANAN OLAYLAR ABARTILIYOR" Fenerbahçe ile Beşiktaş arasındaki maçlarda yaşanan olayların çok büyütüldüğünü ve futbolun içinde bu gibi durumların olduğunu söyleyen Lens, "Bu olayları çok abartmamak lazım. Çünkü iki tane büyük takım karşı karşıya geliyor. İki takım da bu maçları kazanmak istiyor. Doğal olarak tansiyon ve gerilim çok yükseliyor. Bazen provokasyon da oluyor. Bunlar olmasa daha iyi olur, ama bunun bazıları da futbolun bir parçası. Bunu da bilerek hareket etmek gerekiyor. Saha dışında olanları bilemem ama saha içinde bütün futbolcular maçı kazanmaya, rakibi alt etmeye odaklanıyorlar" dedi. "FENERBAHÇE'DEN DAHA İYİ BİR TAKIMIZ" Jeremain Lens, Ziraat Türkiye Kupası yarı finalinde 2-2'lik skorun rövanşında Kadıköy'de oynayacakları Fenerbahçe maçı için "Tabii ki zor bir maç ama biz daha iyi bir takımız. İyi bir rakibe karşı oynayacağız ve inanıyorum ki orada kazanmak için şansımız yüksek" yorumunu yaptı. "DAHA İYİ OLSAYDIM MİLLİ TAKIMA SEÇİLEBİLİRDİM" Lens son olarak Hollanda Milli Takımı ile ilgili düşüncelerini aktardı: "Şu anda Hollanda Milli Takımı'nda bir yenilenme var. 2020 ve 2022 için daha genç bir takım oluşuyor ve burada seçimi yapan ben değilim. Belki daha iyi bir seviyede olsaydım seçilebilirdim. Seçilmedim ve buradayım."
48375007eaa37938e65b173c21dac5405312082efc3b825df8162916c89afdc5
Turkish Airlines has signed on as the presenting sponsor of the Empire State Building Run-up. The 41st annual competition, which is the world's oldest and most famous tower race, will require athletes to climb 1,576 stairs to the 86th floor of the fifth tallest building in the U.S. on Feb. 7. "Participants in the race include the men's and women's Elite Heats, media, celebrities and New York City real estate brokers. Turkish Airlines, Challenged Athletes Foundation, members of the NYPD & FDNY and lottery winners also compete," said a statement from the Empire State Building. While it takes less than a minute for visitors to reach the 86th floor via elevator, the runners climb the stairs in approximately 10 minutes. Australian athlete Paul Crake holds the record in men's category with 9 minutes and 33 seconds he set in 2003, while it took Andrea Mayr of Austria 11 minutes and 23 seconds to set the record in women's category in 2006, according to the statement. With a total of 329 passenger and cargo aircraft, Turkish Airlines also has its New York headquarters on the 75th floor of the Empire State Building. Sponsored events in US Turkish Airlines, which is one of the largest carriers in the world, sponsored a Hollywood movie in 2016 and ran its commercials during the annual championship game of the U.S. National Football League, Super Bowl, in the past two years. Before Super Bowl 50 in February 2016, Turkish Airlines sponsored the pre-game commentators' analysis presentation on CBS. The airlines' commercials also ran during Super Bowl 50, watched by 112 million viewers in the U.S., featuring Hollywood stars such as Ben Affleck and Jesse Eisenberg, as part of the movie 'Batman v Superman: Dawn of Justice'. In the commercials, Turkish Airlines added two destinations into its large global portfolio -- Metropolis and Gotham City, hometowns of Bruce Wayne a.k.a. Batman, Clark Kent a.k.a Superman and his archnemesis Lex Luthor. Turkish Airlines also sponsored the film in which a scene takes place aboard one of the company's planes. During Super Bowl 51 in February 2017, 111 million U.S. viewers saw Hollywood actor Morgan Freeman starring in another Turkish Airlines commercial.
edc7b09ba6583745b9dce3e2532ab3965a23440171d0d302bc7a1388fa4e6711
Başkanlar: Teknik direktörler: Futbolcular: Taraftarlar: Fenerbahçeli taraftarlar, takımın genlerindeki ofansif oyunu sahada görmek istiyorlar, alınan skorlardan ziyade tepkiler daha çok oyun üzerine. Bununla beraber sezonun bitimine 11 hafta kala, puan olarak da liderin oldukça gerisinde kalması bu tepkileri en tepe noktaya getirdi.Tribünlerdeki seyirci sayısının yetersizliği de tüm bunların göstergesi. Şimdi taraftarları mutlu etmek için elindeki tek hedef kupayı kazanmak zorunda. Dick Advocaat'ı başarısız bulmuyorum, çok deneyimli bir teknik adam. Pereira ile yollar geçen sezon sonu ayrılmalıydı, Advocaat o dönem gelse, transferlerde de etkisini hissettirir, takımın çehresi şu an farklı olurdu.***Galatasaray son iki sezona kadar sportif yönden başarılı işler yapıp 4.yıldızı taksa bile, ekonomik yönden olumsuz gelişmeler başkan Dursun Özbek yönetimini mali yönden daha fazla çalışma yapmaya zorluyor. Futbol şubesini yöneten spor aklının yetersizliği sonucu tercih edilen yanlış teknik direktörler, son iki yıldaki başarısızlıkta rol oynadılar. Bunun yanında kaliteli bir futbolcu kadrosu olmasına rağmen, ekibin kendi arasındaki bölünmüşlük ve futbolcuya dayalı düzen de Galatasaray'ın başarıdaki en büyük rakipleri oldu. Riekerink'in başa getirilmesi çok hatalı bir karardı. Şu an yeni teknik adam İgor Tudor'u eleştirmenin ise biraz erken olduğunu düşünüyorum, hocaya kredi verilmeli.Karabükspor'da başarılı işler yapmış ve takımı ateşleme potansiyeline sahip genç bir hoca.Faydalı olacağını düşünüyorum.Galatasaray'ın hücum futbolu felsefesine uygun oyun oynatır ve bunu sonuçlara da yansıtır ise taraftarı mutlu edecektir ama her şeyden önce futbolcuların kendi içindeki sorunların çözülmesi gerektiğini düşünüyorum.***Beşiktaşlı taraftarlar, yönetim, teknik heyet ve futbolcular da mutlu. Sebepleri tek bir etkene bağlamamak gerek. Samet Aybaba ile başlayan, Bilic'in geliştirdiği, Şenol Güneş'in de zirveye taşıdığı Beşiktaş takımı, yeni statlarında futbolunu her geçen gün daha da geliştiriyor. Lig şampiyonluğuna ambargo koymanın planlarını yapan bir Beşiktaş var artık. Birkaç sezon önceki ligin sonunu getiremiyor, ya da büyük maçları kazanamıyor algısını çoktan yok etti. Savunmadaki zafiyetleri de bir bir çözülmeye başlandı.Yapılan transferleri de olumlu buluyorum. Kaydedilen tüm bu artılar ile birlikte Avrupa liginde de şampiyonluk hayalleri kurulması çok doğal artık.***Trabzonspor'un ligi ilk 5 içerisinde tamamlayacağına inanıyorum. Tarihinde Avrupa'nın devleri ile başarılı şekilde mücadele eden Karadeniz Fırtınası, son yıllarda yerini sakinliğe bırakmış olsa da; yeni yönetim, yeni stadyum, yeni teknik heyet ve devre arası transferleri ile takımda iyi bir seviye yakalandı. Takım eski günlerine dönüş sinyalleri vermeye başladı bana göre, devamı da gelecektir. Alınan puanlar ve ortaya konan arzulu futbolu bekliyordu taraftarlar, şimdi takımlarını daha da destekliyorlar.Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim'in yerinde olsaydınız, nasıl bir A Milli Takım 11'i kurardınız?Her ne kadar milli takımımız başarılı işler yapsa da, doğal olarak zaman içinde yaşlanan bir kadrosu olacak. Takıma genç oyuncuları teker teker monte etmek yerine, yarınların takımını şimdiden kurmak adına, gelecek vadeden, çok genç oyunculardan kurulu bir takıma yatırım yapar, birlikte oynama alışkanlığı geliştirir, yıllar içinde aynı takımı hiç bozmadan, kazanma arzusu üst düzeyde, ezbere oynayan bir takım yaratmaya çalışırdım.Tabi bir de sabır söylemlerimi, her basın toplantısında üzerine basa basa sıkça tekrarlardım.Türk futbolundaki gidişatı nasıl görüyorsunuz. (Ekonomik anlamda... Yarışmacı ruh anlamında... Yönetilme noktasında...Ekonomik açıdan kulüplerimizin gelir seviyesi her geçen gün artsa da, giden yönetimlerin yaptığı hatalar, kulüplerimizi finansal çerçevede sıkıntıya sokuyor.Gider kalemlerinde yapılan majör hataları, özellikle iki ana başlık altında sınıflandırabiliriz; yanlış teknik direktör seçimi ve yanlış transfer politikası...Bu iki konuda tercihler hatalı olunca, kulüpler üzerindeki finansal yükümlülükler her geçen gün büyüyor ve kartopu etkisiyle yönetilemez bir hale geliyor. Bu darboğazdan kurtulmak adına kulüplerimizin hedefi; bir yandan gelirleri arttırmak için yeni projeler üretmek, diğer yandan da takım planlamasını doğru yaparak, daha ucuz maliyetli kadrolar kurgulamak olmalı. Kulüplerimizin uygulayacağı doğru finansal modeller ile orta/ uzun vadede, nakit akışları dengeye ulaşacak ve bunun sonucunda da iyileşmeler kendiliğinden gelecektir.Elbette ekonomik anlamda refaha ulaşmış kulüplerin, %100 başarılı olacağı tanımlamasını yapamayız. Başarının bir çok parametresi var. Bu konuda en baş faktörler, doğru yapılanma, takım oluşumu ve taraftar desteğidir.Geçmişte yıldızlar topluluğu bir çok takımın başarılı olamadığı örnekleri hepimiz biliyoruz. Oysa başarıya aç, daha mütevazı ekiplerin, takım ruhunu oturtup, hedefine adım adım koştuğu bir çok örneğe de şahit olduk. Günümüz dünyasının olmazsa olmazı diğer bir konu ise kurumsal yapılanma. En alttan en üste, doğru yapılanma ve görev dağılımı ile etkin performans yönetimi, tüm kulüplerimizi daha farklı noktalara taşıyacaktır.Son olarak futbolun var olma sebebi olan, taraftar kavramından bahsetmemiz gerekir. Futbolun içinde yer alan dinamikleri ayakta tutan bu olgu, takımın en önemli itici gücüdür. Her bireyin gönül verdiği renklerin farklı olması doğaldır. Önemli olan, bu taraftar kimliğinin hiç bir zaman fanatikliğe dönüşmemesidir.Tüm spor müsabakaları için yenmek ya da yenilmek sadece bir sonuçtur, hayatın anlamı değildir.Futbolun bir spor ve en önemlisi bir eğlence olduğunu unutmamalı ve bundan keyif almalıyız.Bu sezonki hakem performansını nasıl buluyorsunuz? Hakemlerin, Dört Büyükler'i koruduğunu düşünüyor musunuz?nsan faktörünün olduğuyerde hata olması son derecedoğaldır. Bazı sezonlardahata adedi fazla olabiliyor, buda doğal olarak göze çarpıyor. Ancaktüm başarısızlıkları hakemlere yüklemekbence işin kolayına kaçmak,suçu da başkasına atmaktan başkabir şey değildir. Hakemler de performanslarınıgeliştirmek adına, aldıklarıeğitimlerin hakkını vermekle yükümlüdürler.Onları sürekli eleştirmek yerine, üzerlerindeki baskıyı azaltan bir ortam yaratabilirsek eğer, daha olumlu sonuçlar alabiliriz diye düşünüyorum.(Kulüp başkanlarına, yöneticilere, teknik direktörlere, futbolculara, taraftarlara) mesajlarınız neler?Başkanların futbolun sadece erkekler tarafından izlenen bir oyun olmadığını, biz kadınların hatta çocukların bile bu oyuna büyük ilgi gösterdiğinin bilincinde olmalarını istiyorum. Sevgi ve saygının ön planda olduğu, fanatizmi körükleyen söylem ve eylemler içinde bulunmamalarını özellikle rica ediyorum.Biz kadınlar daha ince ruhlu olduğumuz için görselliğe ve güzelliklere önem veririz. Oynanan futbol ne kadar sonuca yönelik olsa bile, seyir zevki yüksek bir anlayış içinde olmaları gereğinin bilincinde olsunlar.İçimizdeki annelik duygularımızdan dolayı da çocuklarımızın çok iyi eğitilmesi arzusu vardır. Futbolcuları sadece futbolcu olarak değil, aynı zamanda çağdaş bir genç ve iyi bir insan olarak eğitin.Yüksek olan hoşgörümüzden dolayı siz futbolcuların her türlü hatalarına yapıcı yaklaşımlar gösteririz.Sizler de çocuklara iyi örnek olma görevinizi lütfen gözardı etmeyin. Çünkü çocuklarımızın kendilerine seçtikleri idoller sizlersiniz. İyi oyunun yanı sıra bu misyonu da kendinize görev edinin.Futbol, kadının ve erkeğin takımlarını bir arada desteklemesi ile güzel.Şiddete yönelik tavırların ve söylemlerin olduğu ortamlardan, biz kadınlar büyük rahatsızlık duyuyoruz.Hepimizin eşi, annesi, kardeşi olduğu bilinci ile sevgi ve saygının var olduğu bir ortamda takımlarımızı destekleme keyfini birlikte yaşayalım.
b8e816c48d930aee3639825043a8b3677ea95bcf9a3abf83e58d8002184853c3
Panathinaikos Superfoods defeated Anadolu Efes 90-79 Thursday evening in Athens in Turkish Airlines Euroleague's regular season match. The second half of the season started Jan. 4, with Round 16 matches, as the Greek team had no trouble beating the Turkish side with a dominant display. Nick Calathes scored 17 points and dished out nine assists in the victory, as Panathinaikos grabbed its 11th win of the season. Josh Adams' game-high 20 points were not enough for Anadolu Efes, as they were defeated for the 12th time in the regular season, finding themselves at the bottom place. The other results from Thursday: Barcelona Lassa - CSKA Moscow: 85-72 Unicaja Malaga - Valencia Basket: 83-85 Here are Friday's matches: Fenerbahce Dogus - Baskonia Vitoria Crvena Zvezda - Zalgiris Kaunas Brose Bamberg - Khimki Moscow Olympiakos - Armani Milano Real Madrid - Maccabi Fox Tel-Aviv Here are the standings after Thursday's matches:
cc81c391fbf0290c69786ab503180a668a58e2b14dbe5933dbba27af95545023
"Being part of Beşiktaş was something I just couldn't refuse." ?? Croatian defender Domagoj Vida has signed a four-and-a-half-year deal with the Black Eagles. ? #UCL https://t.co/gC6ZPlDO6i
251aa3dc722c2baeebf30eb656004c060ee7b6e54dd0503fa17b3c49081e0940
İsmail Köybaşı, "Bu sene taraftarın az gelmesinde bizim de payımız var. Yensek de yenilsek de alkışlanan bir takım olmalıyız" dedi. Fenerbahçeli savunma oyuncusu İsmail Köybaşı, Fenerbahçe Dergisi'ne açıklamalarda bulundu. Kasımpaşa mücadelesinde ilk kez 11 başladığını vurgulayan İsmail Köybaşı, "Kasımpaşa maçı seyircimizin önünde ilk 11'de çıkarak oynadığım ilk maç oldu. Bu, hasretini ve havasını beklediğim bir şeydi. Skor iyi değildi ama aidiyet ve özdeşleşme gibi çok önemli duygular hissettim, o maçta. Kendi adıma iyi performans ortaya koyduğumu düşünüyorum" şeklinde konuştu. "Hocamızın dediklerini uyguladığımızı düşünüyorum" Advocaat'ın verdiği taktikleri takım olarak uyguladıklarını söyleyen İsmail, "Sol bek olarak öncelikli vazifem defans yapmak ama tabii ki de sıkışan oyunda beklerin görevleri çok farklı oluyor. Bir adam eksiltip oyunu farklı alanlara çekerseniz oyun tamamen açılabilir. Aslında ben bu tarzda bir oyuncuyum. Hocamız daha çok görev yerinde sabit kaldırtan ve yeri geldiğinde hücuma doğru zamanda destek verdirtmek isteyenlerden. Ben de onları yapmaya çalışıyorum. Sonuçta hocamızın verdiği taktikler doğrultusunda hareket etmeliyiz. O'nun isteklerini de doğru uyguladığımızı düşünüyorum" değerlendirmesinde bulundu. "Rekabet her zaman önemlidir" Takımdaki rekabetin oyuncular için faydalı olacağını dile getiren İsmail, "Rekabet her zaman güzeldir ve çok önemlidir. Bir oyuncu eğer kendini rekabet içinde görmüyorsa gelişim sağlayamaz, bu durum çok önemli. Bunun doğru anlaşılması gerekiyor. Haklı rekabet başarıyı getirir" diye konuştu. "Başarı istiyorum" Fenerbahçe'deki son 4 maçtır kötü gidiş hakkında değerlendirmelerde bulunan Köybaşı, "Böyle kriz dönemlerinde insan aksaklıkları sıralamaya daha çok eğimlidir, daha çok sayar. Bu kolay olanıdır. Önemli olan bunu daha iyiye getirecek durumları saymak. Birlik olabiliyor muyuz? Aynı şeyleri düşünebiliyor muyuz? Bence bu durumlar takımı ya tekrardan tam yukarı çeker, ya da tam bir boş vermişlik içerisine sokar. Ben bu durumun tekrardan yukarı çıkmasını diliyorum, hedefliyorum ve arzuluyorum, çünkü ben başarıyı istiyorum. Başarının özellikle kişiyi ve büyük olan camiayı daha da büyüttüğüne inanıyorum" dedi. "Fenerbahçe'de heyecanım çok fazla" Fenerbahçe forması ile çok heyecanlı olduğunu ve bu heyecanını bütün takıma yaymak istediğini söyleyen İsmail, "Fenerbahçe forması altında heyecanım çok fazla. Bu heyecanımı söndürmek istemiyorum ve bu şekilde sahada olmak istiyorum. Bu heyecanımı arkadaşlarıma da vermek istiyorum. Genelde heyecan katan ve mutluluk veren başarılı bir duruş gösteren bir İsmail olmak; benim Fenerbahçe'deki hedefim. Bu anlamda kendime güveniyorum ve yapabileceklerimin en iyisini yapmak istiyorum" açıklamalarında bulundu. "Taraftarımızla bütünleşirsek her zaman kazanırız" Köybaşı, taraftar desteğinin takımın performansı açısından önemli olduğunu söyleyerek, "Bu sene taraftarın az gelmesinde bizim de payımız var. Yensek de yenilsek de alkışlanan bir takım olmalıyız. Biz bu mücadeleyi yüreğimizle ortaya koyarsak her taraftar bundan keyif alacak. Yetenekleriniz herkes kadar iyi olmayabilir ama karakteriniz herkes kadar iyi veya daha iyi olabilir. En azından o mücadeleyi ve karakteri her şartta görmek ister, taraftar. Taraftarlarımızla bütünleştiğimizde her zaman kazanabiliriz. Başarıdan ve tarih yazmaktan bahsediyorsak kötü mücadele etmemeliyiz. Burada her çalışanın emeği var. Bu birlikteliği; başkan, yönetim, hoca, çalışan, taraftar, hep birlikte doğru şekilde sağlamak gerekiyor ve bunların öncüsü futbolculardır. Bunu en kısa sürede halletmeliyiz" ifadelerini kullandı.
5e9c7dbb217197260c1e33650151eb8c7bdfadc862139042582b4c5fe336b262
23. Avrupa Tekerlekli Sandalye Basketbol Şampiyonası finalinde Büyük Britanya'yı mağlup ederek kupayı kazanan Türkiye Erkek Milli Takımı'nın başantrenörü Can Aksu, "Önümüzdeki sene dünya şampiyonası var. Orada da aynı başarıyı gösterip bayrağımızı göklere çıkartmak istiyoruz." dedi. Aksu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, en büyük avantajlarının Tekerlekli Sandalye Basketbol Süper Ligi'nin hemen ardından şampiyonanın başlaması olduğunu, oyuncularının hazır halde 15 günlük bir kampla İspanya'ya gittiğini söyledi. Daha önceki şampiyonalarda hep son anda kaybedilen finalleri hatırlatan Aksu, oyuncularının da kendisinin de bu defa bunu başarmak için gittiklerini ve başardıklarını, bu nedenle çok mutlu olduklarını ifade etti. Oynadıkları maçların öncesini, maç anını ve sonrasında yaşadıklarını tek tek anlatan Aksu, her maçta çok heyecanlandıklarını, şampiyon olacaklarına inandıklarını ve geriye düştükleri hiçbir maçı bırakmadıklarını kaydetti. "Bu jenerasyon altın bir jenerasyon" Türk bayrağını çektirip İstiklal Marşı'nı okutmanın gurur verici olduğuna değinen Aksu, şöyle devam etti: "Önümüzdeki sene dünya şampiyonası var. Orada da aynı başarıyı gösterip bayrağımızı göklere çıkartmak istiyoruz. Ona en iyi şekilde hazırlanıp iyi bir derece yapıp şampiyon olmak istiyoruz. Hedef dünya şampiyonluğu. Bu jenerasyon altın bi·r jenerasyon. Bundan sonra Tekerlekli Sandalye Basketbol takımımızın önü çok açık. Alttan gelen gençlerimizin de önü açık. Biliyorsunuz onlarda dünya ikincisi oldu, geçen yılda Avrupa birincisi olmuşlardı. İyi bir jenerasyon daha geliyor. Bu oyuncuları bir araya getirdiğimizde önümüzdeki 10 yılın takımı kurulur diye düşünüyorum. Bundan sonra çalışmalarımızı ona göre yapacağız. Biraz dinlenip teknik ekip olarak önümüzdeki senenin planlamasını yapmamız gerekiyor. Gerçekten zor bir süreç dünya şampiyonası. Yapılacaklarla ilgili programlar yapacağız." " Cumhurbaşkanı tebrik etti" Avrupa şampiyonu olduklarında kendisini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın aradığını ve tebrik ettiğini aktaran Aksu, Cumhurbaşkanı, Başbakan, Gençlik ve Spor Bakanı, Federasyon Başkanı ve diğer yetkililerle özellikle Kardemir Karabükspor Kulüp Başkanı Hikmet Ferudun Tankut ile ailesine teşekkür etti. Avrupa şampiyonu olmalarının ülkede sevinçle karşılandığını ve ses getirdiğini belirten Aksu, hem salonlara daha çok taraftar geleceğini hem de takımların ve federasyonun sponsor açısından önünün açılacağını söyledi. Maçların televizyonlarda yayınlanmasının ve daha geniş kitlelere ulaşmanın çok önemli olduğunu vurgulayan Aksu, engelli insanları salonlara çekmek için çalıştıklarının altını çizdi. "Önemli olan hayata tutunmak" Aksu, ailelere büyük işler düştüğüne değinerek, "Lütfen kimse çocuğundan utanmasın. Engeli olmak onların suçu değil. Bu heresin başına gelebilir. Benim de başıma gelebilir. Şu anda engelli değilim ama olacak bir potansiyelim. Yarım saat sonra başımıza ne gelecek belli değil. Herkesin başına gelebilir. Önemli olan hayata tutunmak. Özellikle aileler bu konuda daha çok duyarlı olsunlar. Sadece basketbol değil. Bizim federasyonumuzda 19 tane branş var." dedi. "Muhteşem bir birlik içerisindeydik" Avrupa şampiyonasına katılan ekibin arasındaki diyaloğa ve duyulan heyecana vurgu yapan Aksu, şunları kaydetti: "Sporcularımızla muhteşem bir birlik içerisindeydik. Hatta orada totemlerimiz bile oldu. Her sabah kalkıp kaldığımız otel etrafında turlar atardık, alışveriş yapardık. Her gün aynı şeyleri yaptık. Latife bunlar ama biz her gün aynı şeyleri yaptık. Hatta final maçında enteresan bir olay yaşadım. Maçın son dakikalarında oyuncu değiştireceğim, işte sayıyorum oradan, Selim, Kaan ve Deniz diyorum, baktım Deniz yok. 'Deniz nerede ne oldu?' dedim, 'Hocam Deniz ambulansta, kalbi sıkıştı dayanamadı' dediler. Şaşırdım, oyuncu da değiştirmem lazım. 'Deniz'i çağırın gelsin' dedim. Deniz ambulanstan çıkıp arabasına binip geldi oyuna girdi. Böyle enteresan bir anımız oldu. Bu bayrak için çocuklar her şeyini feda edecek durumdalar. Deniz'in ambulanstan çıkıp gelmesi bir bayrak, vatan sevgisidir." Elde ettikleri şampiyonluğu şehitlere, ailelerine, gazilere ve Türk halkına armağan ettiklerini belirten Aksu, sözlerini şöyle tamamladı: "Bunu söylerken bile tüylerim diken diken oluyor. Orada gerçekten çok ağladık. Dünya şampiyonluğunu da armağan etme şansımız olur diye düşünüyorum."
dac3a9306fe6927724455db1c79d1ae7586ed1b58aeaf53ecb9dc3777615706f
Fenerbahçe deplasmanında Kasımpaşa'nın 45'inci dakikada kazandığı serbest vuruşta topun başına geçen Mensah, takımına ilk yarı tamamlanmadan beraberliği getirdi. Ganalı yıldız ikinci gole de katkıda bulunarak Kasımpaşa formasıyla çıktığı 14 maçta 3 gol 3 asiste ulaştı. Kasımpaşa'nın 10 numara mevkiinde forma giyen 23 yaşındaki Mensah; takımın durumu, Süper Lig'deki şampiyonluk adayı, futbolculuk hayatı, futbolundan ilham aldığı isimler ve hedefleri gibi birçok konuya açıklık getirdi. "SÜPER LİG'İ TAKİP EDİYORDUM" Transferinden önce de Süper Lig'i yakından takip ettiğini söyleyen Bernard Mensah,"Aslında dünyada takip ettiğim bir çok lig var. Süper Lig' de bunlardan birisiydi. Portekiz'de oynarken Fenerbahçe ile karşılaşmıştık. Türkiye'de bir çok iyi oyuncu olduğunu biliyordum ancak geldikten sonra ligi daha yakından takip ediyorum. Geldikten sonra da çok iyi oyuncular olduğunu gördüm. Çok kaliteli bir lig" açıklamasında bulundu. "HER MAÇ DAHA İYİYE GİDİYORUZ" Süper Lig'in devre arası yaklaşırken kendi ve takım performansını da değerlendiren Mensah,"Transfer olduğunda tam hazır değildim ancak hocamın yardımıyla her antrenmanda, her maçta daha iyi bir duruma geldim. Şuan iyi bir durumdayım. Takımımız da her maç, her antrenman daha iyiye gidiyor. Güçlü bir ekip olduğumuzu düşünüyorum. Şimdi yapmamız gereken aynı istikrarla devam etmek ve iyi sonuçlar almak. İyi sonuçlar aldıkça daha da güçleneceğiz" ifadelerini kullandı. "BAŞAKŞEHİR'DE ŞAMPİYON OLABİLİR" Şampiyonluk yarışı içinde fikirlerini aktaran Ganalı yıldız, "Kimin şampiyon olacağını şimdiden tahmin etmek çok zor. Beşiktaş şuan kötü ancak çok iyi oyunculara sahip. Henüz devre arası olmadı ancak Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş iyi takımlar. Aynı zamanda Başakşehir de iyi bir takım. Onlarda şampiyonluk adayı" dedi. "SÜPER LİG'DE BİR ÇOK İYİ FUTBOLCU BULUNUYOR" Süper Lig'de iyi oyuncuların olduğunu belirten Mensah,"Özellikle Gomis, Talisca, Adebayor, Cenk Tosun, Quaresma çok iyi futbolcular. Süper Lig'de birçok iyi futbolcu bulunmakta" açıklamasını yaptı "SÜPER LİG LA LİGA'YA BENZİYOR" Futbol oynadığı ligler hakkında da bilgi veren Kasımpaşalı futbolcu ,"İspanya ligi çok farklı. La Liga oldukça yüksek bir seviye. Her takım her takımı yenebiliyor. Bu da onu La Liga yapıyor. Süper Lig, Portekiz liginden daha iyi bir lig. Burada da her takım her takımı yenebiliyor. O nedenle Süper Lig, LaLiga'ya benzemekte. Süper Lig'de oynanan maçlarda sürpriz sonuçlar çıkabiliyor. Seri mağlubiyetler ve seri galibiyetlerde takımlar hızlıca yer değiştirebiliyor. Bütün takımlar üst sıralarda yer almak istiyor. O nedenle en iyi oyunumuzu sahaya yansıtmak zorunda kalıyoruz. Her maç çok zor ve en iyisini yapmalıyız. Zor bir ligde yer alıyoruz" dedi. "KEMAL ÖZDEŞ HER ZAMAN TOPLA OYNAYAN BİR TAKIM İSTİYOR" Çalıştığı teknik direktörler içinde düşüncelerini ifade eden Mensah,"Diego Simeone oldukça büyük bir teknik direktör ve kendini kanıtlamış birisi. Kemal Özdeş de iyi bir hoca. Simeone, daha çok bekleyen sonra hücumu düşünüyor. Kemal Özdeş ise her zaman topla oynayan bir takım istiyor. Topun hep takımda kalmasını isteyen bir oyun anlayışı var". şeklinde konuştu. "BENİM ASIL MOTİVASYONUM HER MAÇ EN İYİ OYUNUMU ORTAYA KOYMAK" Kasımpaşa'ya transferi öncesi Manchester United başta olmak üzere birçok kulübün scout ekiplerine izlettiği Ganalı futbolcu, "Benim asıl motivasyonum her maç en iyi oyunumu ortaya koymak. En iyi oyunumu ortaya koyduğumda zaten güzel şeylerin olacağının farkındayım. Sakatlılardan uzak durmalıyım ve her maç takımıma en iyisini vermeliyim. Bu şekilde güzel şeylerin olacağını biliyorum" diye konuştu. "ZİDANE'IN VİDEOLARINI İZLİYORUM" En beğendiği ve örnek aldığı futbolcular içinde konuşan ofansif orta saha oyuncusu,"Zinedine Zidane'ın oynama şeklini çok beğeniyorum. Zidane'ın videolarını hala izliyorum Ayrıca Pogba ve Mesut Özil'de çok özel oyuncular" dedi. "FUTBOLDA YARINI BİLMEK ÇOK ZOR" Futbol yaşantısına nerede devam edeceğini bilmenin mümkün olmadığını belirten Mensah,"Futbolun içinde yarını bilmek çok zor. Ne olacağını bilemeyiz. Geleceğim hakkında şurada olacağım diyemem ama farklı ülkeler de futboluma devam edebilirim" şeklinde fikir belirtti. "ÖNEMLİ OLAN TAKIMIN KAZANMASI" Sahada en rahat olduğu bölge içinde açıklamada bulunan Mensah,"Kendimi 10 numara pozisyonunda daha iyi hissediyorum. Ayrıca benim için gol atmak ya da asist yapmak çok önemli değil önemli olan takımımın kazanması" açıklamasını yaptı. TRABZONSPOR MAÇINDA CEZALI Bernard Mensah, Fenerbahçe maçında yaşadığı gol sevinciyle ligdeki gol sayısını 3'e çıkardı. Kasımpaşa formasıyla çıktığı 14 maçta 3 gol 3 asiste sahip oyuncu Fenerbahçe maçının 55'inci dakikasında gördüğü sarı kartla 15'inci hafta Trabzonspor müsabakası öncesi cezalı duruma düştü .
1f903270fa1285eb93eba1b9e21b6b67386dc920b35aaa98369a2f4a11f97b1f
Başkan Kurt'un makamında gerçekleşen görüşmede ETK üyeleri Başkan Kurt'un her zaman Eskişehirspor'un yanında olduğunu söyleyerek Eskişehirspor'a maddi ve manevi destek sağladığı için kendisine teşekkür etti. Komite üyeleri seçilmişler içinde ilk ziyareti Kazım Kurt'a gerçekleştirdiklerini belirterek Başkan Kurt'u her kongrede ve Eskişehirspor'un her maçında takımı yalnız bırakmadığı için de tebrik etti. Yaklaşık 25 kişilik bir komite oluşturduklarını belirten ETK üyeleri, komitenin içinde akademisyenler avukatlar, öğretmenler, doktorlar, iş adamları, şirket yöneticilerinde bulunduğunu belirtti. Eskişehir Taraftar Komitesi üyelerinin gerçekleştirdiği ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Başkan Kurt, Eskişehirspor'un en büyük destekçisinin taraftarlar olduğunu ifade etti. Eskişehirspor taraftarının Türkiye'de hatta dünyada sayılı taraftar gruplarından birisi olduğunu belirten Kurt, 'O Sene Bu Sene' sloganıyla bu sezon şampiyon olacaklarını söyledi. Eskişehirspor'a destek olmak adına izin verildiği takdirde stadyum için yıllık 5 milyon TL maliyeti olan bakım işlerini belediye olarak üstlenebileceğini söyledi. Kazım Kurt ayrıca Eskişehirspor'a bağışlanması şartı ile şu an Odunpazarı Belediyesi'nin kiracısı olan ve sözleşme bitimine 3 senesi kalan bir benzin istasyonu için kira sözleşmesini uzatma sözü verdi. Bu iki desteğin bile kulübe 10 milyon TL'den fazla kaynak sağlayabileceğini ifade etti. Ziyaret sonunda ETK üyeleri Başkan Kurt'a Eskişehirspor'a verdiği desteklerden dolay plaket takdim etti.
5c0b3b3fdf4d78fb39141947b51b415388c5a92d90ab669703bd1628b0eb2f7e
Philadelphia 76ers, Well Fargo Center'da karşılaştığı Washington Wizards'ı 109-102’lik skorla mağlup ederek, bu sezonki 2 galibiyetini aldı. Philadelphia'da forma giyen milli oyuncu Ersan İlyasova ise 16 sayı, 4 ribaund ile oynadı. NBA'de normal sezon heyecanına 11 karşılaşma ile devam edildi. Cleveland Cavaliers, Bankers Life Fieldhouse'da karşılaştığı Indiana Pacers'a 103-93 mağlup oldu. Indiana'da Paul George 21 sayı, 11 ribaund, Jeff Teague 20 sayı, 8 asist ve Thaddeus Young 16 sayı, 7 ribaund ile oynarken, Cleveland'da Kevin Love 27 sayı, 16 ribaund, Kyrie Irving 24 sayı, 7 asist ile takımına takımına katkıda bulundu. Cleveland Cavaliers'ın yıldız oyuncusu Lebron James mücadelede forma giymedi. New Orleans Pelicans'dan 10. mağlubiyet Milli basketbolcu Ömer Aşık'ın formasını giydiği New Orleans Pelicans, Amway Arena'da mücadele ettiği Orlando Magic'e 89-82 mağlup oldu ve bu sezonki 10. mağlubiyetini aldı. Pelicans'ta Ömer Aşık sayı üretmezken 10 ribaund ile oynadı. New Orleans Pelicans'ta Terrence Jones 26 sayı, 9 ribaund, Langston Galloway 15 sayı, 2 ribaund mücadele ederken, Orlando'da ise Evan Fournier 16 sayı, 3 asit, Serge Ibaka 16 sayı, 8 ribaund ile takımına katkıda bulundu. Ersanlı Philadelphia galip Philadelphia 76ers, Well Fargo Center'da karşılaştığı Washington Wizards'ı 109-102 mağlup ederek bu sezonki 2. galibiyetini aldı. Philadelphia'da forma giyen milli oyuncu Ersan İlyasova 16 sayı, 4 ribaund ile oynarken, Jahlil Okafor 19 sayı, 5 ribaund ve Nik Stauskas 15 sayı, 2 asist ile karşılaşmayı tamamladı. Washington'da John Wall 27 sayı, 6 asist, Markieff Morris 19 sayı, 4 ribaund ve Otto Porter Jr. 15 sayı, 13 ribaundle oynamasına rağmen mağlubiyetini önleyemedi. NBA'de oynanan karşılaşmaların toplu sonuçları şöyle: Indiana Pacers: 103 - Cleveland Cavaliers: 93 Orlando Magic: 89 - New Orleans Pelicans: 82 Philadelphia 76ers: 109 - Washington Wizards: 102 Atlanta Hawks: 107 - Milwaukee Bucks: 100 Boston Celtics: 90 - Dallas Mavericks: 83 New York Knicks: 105 - Detroit Pistons: 102 Oklahoma City Thunder: 105 - Houston Rockets: 103 Toronto Raptors: 121 - Golden State Warriors: 127 Denver Nuggets: 120 - Phoenix Suns: 104 Los Angeles Clippers: 107 - Memphis Grizzlies: 111 Sacramento Kings: 105 - San Antonio Spurs: 110
248599a769f7fb252ed1dbae8348771c5fde767bd033e9a2556559bb14fe2de3
Günümüzden yaklaşık 564 yıl önce inşa edilen ve dünyanın ilk spor kulüplerinden biri olan Okçular Vakfı, misyonu olan olimpiyat şampiyonluğu hedefinde çok önemli bir yatırım gerçekleştirerek okçuluk sporunda dünyanın ve Türkiye'nin ilk Ar-Ge laboratuvarını hizmete açtı. Açılışa Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, İstanbul Milletvekili ve Okçular Vakfı Başkanı Haydar Ali Yıldız, Okçular Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi Bilal Erdoğan, Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan ve okçular katıldı.Kur'an-ı Kerim tilavetinin ardından vakfın gösterimi yapıldı. Gösterimin ardından bir konuşma yapan Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, "Geçmişimize sahip çıkmadığımız zaman durum ortadadır. Öncelikle güçlü bir gelecek oluşturmamız için geçmişimize sahip çıkmamız lazım. Burası tabi, Türk okçuluğunun gelişmesi için çok önemli bir yerdir. Burada 5 yıldır gelinen ve hedeflenen nokta ortaya konan performans ve yapılan yatırımlar bizleri gerçekten gururlandırıyor" dedi.Spordaki başarıların olimpiyatlarla ölçüldüğünü ifade eden Bakan Aşkın Bak, "Türkiye bu noktada geçtiğimiz 15 yılda sporun içerisinden gelen ve bütün katmanlarında görev almış Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın önderliğinde yapılan hamlelerle ve yatırımlarla belli noktalara geldik. Ancak bazı eksiklerimiz var. Bunlardan bir tanesi de sporda bilimin ve teknolojinin kullanılmasıdır. Burada bugün sporda bunların kullanılması adımını okçuluk branşında görüyoruz. Gerçekten ölçmediğiniz bir şeyi yönetmeniz mümkün değildir. Karşılaşılan sorunları en ince detayına kadar analiz ederek sporcuya ve onu eğiten antrenöre hedefleri ve hataları gösteren analizleri buradan sağlamış olacağız. Yani bilimi ve teknolojiyi kullanmış olacağız. İnşallah bu ülkenin gençler ülkemizi dünya olimpiyatlarında en güzel şekilde temsil edecektir" ifadelerini kullandı.Okçular Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi Bilal Erdoğan ise, "Aslında Okçular Vakfı olarak bütün spor dallarına da örnek teşkil etmesi gereken bir çalışmanın adımını atmış olduk. Epeyce süredir vakfımızda ve spor kulübümüzde kendi sporcularımızda bu tesisin ve laboratuvarın bu gün ki haline gelmesi için çalışmalar yapıldı. Beşinci yılımızda şu anda sporcumuzun daha mükemmel olması için en ufak detayına varıncaya kadar atış kusurlarının tespiti, geliştirilmesi için bu laboratuvar önemli bir vazifeyi karşılayacak. Türkiye'deki okçuluk sahasında bir çığır açmış olacak. Dünya içinde çok örnek bir tesis olmuş oldu" diye konuştu.Konuşmaların ardından Bilal Erdoğan ve Haydar Ali Yıldız Kemankeş İcazetnamesi'nin olduğu tabloyu Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak'a hediye etti. Ardından Bakan Osman Aşkın Bak ve Bilal Erdoğan'ın ok atışlarıyla laboratuvarı test etti.Laboratuvar, sporcuların daha az hata payı ile performanslarında sistematik olarak gelişme sağlamasının önünü açacak. Okçulukla ilgili her türlü teknik analizin yapılacağı laboratuvarda kullanılan teknoloji ve uygulama aşamaları dünya okçuluk dünyası için birçok yeniliği içinde barındıracak.Hizmete açılan AR-GE laboratuvarında ilk aşamada atış yapan sporcuların ağır çekim yapan kameralarla nefes, odaklanma, duruş, nişan alma gibi atış öncesi ve atış anındaki tüm süreçleri kayıt altına alınacak. Sonraki aşamada ise bu kayıtlar özel olarak yazılan bir bilgisayar programı ile bilgisayar ortamına aktarılacak, bu sayede ok atışının tüm süreçlerinin teknik analizi yapılarak sporcunun atış pozisyonunda ki gözle görülemeyecek en küçük hareketleri bile tespit edilecek. Son aşamada ise, elde edilen tüm veriler uzman eğitmenler tarafından değerlendirilerek, sporcu için en doğru bireysel antrenman metotları belirlenmiş olacak ve atış anındaki kusurların önüne geçmeye olanak sağlayacak.Hizmete açılan Okçular Vakfı bünyesindeki laboratuvar, 75 metrekare kapalı alanda farklı açılarda yerleştirilmiş slow motion, hd kameralar ve bu kamera görüntülerini destekleyecek LED ışık sistemleri ile donatıldı.
51427c71e52be4e17ce006c84754de78935231f97bb1b218fb6f552d46b339ba
Four Turkish women's teams qualified Friday for the semifinals of the EuroCup Women 2017 basketball tournament. Yakin Dogu Universitesi defeated France's ESBV in home and away matchups by a difference of 13 points. Galatasaray beat Good Angels Kosice from Slovakia by a five-point differential; Kayseri Bellona AGU easily handled BLMA from France by a combined 25 points and Hatay BB topped Wisla Can-Pack from Poland by a total 13 more points. Bellona AGU will play Hatay and Yakin Dogu Universitesi will face Galatasaray in the semifinals beginning March 21. The tournament's finals will be played April 5 and 12.
0affd4beeac2415009f31dddfe99a38892015be0b616e2a649b1c256bac0fa77
Euro değil, Türk Lirası! Bazı Beşiktaş taraftarlarıyla konuştuğum zaman, "Başkanım, siz hep kulüplerin ekonomisine değiniyorsunuz, çok borçlanma olduğunu söylüyorsunuz, ama bana ben transfere bakarım, borç benim değil ki" diyorlar. Doğrusu bu tür yaklaşımlar beni çok korkutuyor. Geçtiğimiz günlerde Sayın Aziz Yıldırım açıklama yaptı; "Döviz, euro, faiz yükseldi, kur farkında borcumuz arttı. UEFA'ya gideceğim konuyu anlatacağım" dedi. İnanamıyorum; yıllardır Türk futbolcularla euro üzerinden anlaşmalar yapılıyor. Hep bu konuya değiniyorum ama bu kanayan yarayı durduramıyoruz! Mesela ben 3 sene önce TRT'de gazeteci Oğuz Tongsir'le yaptığım söyleşide bu konuya ağırlık vermiş, yönetimindeyken de bu konuyu aşırı bir şekilde eleştirmiş; "Aman ağabey F.Bahçe de euro üzerinden yapıyor. Sakın bunu başka bir yerde söyleme" yanıtıyla karşılaşmıştım. Menajer kazandı 75 bin euro kazanan futbolcuya, 1 milyon 250 bin euro veriyorsunuz. Etrafınızdaki bazı menajerler o kadar büyük para kazandılar ki; bundan sonra bırakın euro'yu, bu parayı Afrika pezosu verseniz seve seve kabul ederler! Eh işte; maalesef bu kulübü sayın onursal başkanımızdan sonra "Ben alt yapıyı kapatacağım, basar parayı futbolcuyu alırım" diyenler yönetti. Ve maalesef çok üzücü olan gerçek; aynı sistemin insanları 17 yıldır Beşiktaş'ı yönetmeye devam ediyor. Şenol Hocam'a Şenol Hocam ağırlığını koy, ne yapacaksan şimdi yap! Sonra bu camia seni de affetmez. Tahmin ediyorum ki, bu transferlere senin de gönlün razı değil. Sol ayaklı istiyorsun, sağ ayaklı alınıyor. Hızlı stoper diyorsun, yavaşı geliyor. Seni camiada büyük bir çoğunluk çok seviyor ve saygı duyuyor. Ama sonradan "Ben bunları istemedim, onu istedim bu geldi. Beni dinlemediler, kafalarına göre transfer yaptılar" dersen inandırıcı olamazsın. Seni bir kez daha uyarıyorum. Eneramo'yu kulübe sokanlar, yani Bilic'in tayfaları yine sahnede. Sağolsun başkanın bir dakika bile yanından ayrılmayan Şükrü Yazıcı da bu işlerin koordinasyonunu iyi yapıyor! Yazıcı; Haluk Ulusoy, Yıldırım Demirören'in şimdi de Fikret Orman'ın sağ kolu konumunda. Doğrusu, bu arkadaş ne de bulunmaz hint kumaşıymış! Aman hocam, taraftar seni çok seviyor, bizler de sana güveniyoruz. Bu sene şampiyon olmamız şart. Haydi gözünü seveyim Şenol Hoca, top artık sende! Hakkını helal et Olcay! Olcay Şahan, 'Feda' döneminin sembol futbolcusuydu. O dönemin yükselişi Olcay'ın Trabzonspor maçında son dakikada kaçırdığı gol sonrası Beşiktaşlı futbolcuların üzüntüden yere kapanmasıydı. O gün galibiyet yaşanmamıştı ama o andan sonra Beşiktaş'ın yükseliş dönemi başlamıştı. Olcay Şahan'ın o dönemde Fenerbahçe derbisinin son dakikasında 80 metrelik deparı sonrası attığı galibiyet golü Beşiktaş'ın tarihinin en güzel anlarından biriydi. Quaresma, Talisca, Kerim Frei, Aboubakar... Bu futbolcuların arasında Olcay fazla şans bulamadı. Kulüpler ve yöneticiler bazı kararları alırken duygusal davranmazlar. Beşiktaş yönetimi de Olcay'la yollarını ayırması doğrusu içimi 'cız' ettirdi. Güle güle Olcay Şahan... Hakkını helal et! Mevlüt Tezel Sabah Gazetesi'nin Günaydın ekinde Mevlüt Tezel'i zevkle okuyorum. Tezel futbolla ilgili müthiş tespitler yapıyor. Kendisini tek geçiyorum. Şiddetle tavsiye ederim...
121348af29524347cd3dc1389a0f023ebb2b312ee07b953874f79fe7cc8fe58d
Kayserispor Teknik Direktörü Marius Sumudica, "Futbolcularım hırslarını kaybederse, sezonun kalan maçlarına genç takımla mücadele ederim" dedi. Spor Toto Süper Lig 27'inci haftasında Fenerbahçe'yi konuk edecek olan Kayserispor çalışmalara başladı. Kadir Has Tesisleri'nde yapılan antrenman öncesi sporcuları ile uzun uzun konuşan Rumen teknik adam daha sonra basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Sumudica, "Bizim için her maç daha zor. Çok kötü bir dönemden geçiyoruz. Nasıl bir çözüm bulabilir diye düşünüyorum. 2 maç önce iyi oynadık, bir maç iyi bir maç kötü oynadık. Ben sezonun ilk yarısındaki takımımı özledim. Galatasaray maçının ikinci yarıdaki takımı özledim. Atiker Konyaspor maçında antrenman yapmayan oyuncuları oynatmak durumunda kaldık, zorlandık. Yine o maçta Lung ve Sapunaru'yu kaybettik, cezalı duruma düştüler. Kaleci Lung'un cezalı duruma düşmesinden dolayı Fenerbahçe maçında 20 yaşındaki Vedat Karakuş oynayacak. Bu maç onun için büyük bir fırsat" diye konuştu. "HERKES DELİ OLDUĞUMU DÜŞÜNÜYOR" Sumudica, açıklamasının devamında, "Türkiye'ye geldiğimde sadece iyi hoca olduğumu göstermeye geldim. Herkes benin için deli olduğumu söylüyor. Ben sporcularımın sadece benim gibi deli olmalarını istiyorum. Futbolcularım Kayserispor için yürekten oynamazlarsa hiçbir şey kazanamayız. 41 puanımız var. Eğer oyuncularım Avrupa'ya gitmek ve daha fazla puan almak istemiyorlarsa maçlara altyapıdaki oyuncularımla çıkarım, bu daha iyi olur. Benim için fark etmez. İstediğim bir şey var, agresiflik. Onlardan kazanma arzusunu istiyorum. 8 maçımız kaldı, eğer sahada ölmek isteyen, mücadele etmek isteyen varsa buyursun ölsün. Hakemler hakkında geriye gitmek istemiyorum ama bir kere de hakem hatalarından aldığımız bir galibiyet görmüyorum. En az 5-6 puan kaybettik. Eğer futbola karşı dürüst olmazsanız futbol da sizden her şeyini esirger. Eğer ligin bittiğini düşünürsek yanlış yapmış oluruz" diye konuştu. Düz koşu ve ısınma hareketleri ile başlayan antrenmanın ikinci kısmında sporcular 5'e 2 pas çalışması ve kısa pas çalışması yaptılar. Ukrayna Milli takım kampında olan Oleksandr Kucher ve Artem Kravets ile Romanya Milli takım kampında olan Cristian Sapunaru katılmadı. Sakatlıkları bulunan Kana Biyik ile Stephane Badji salonda çalıştı.
231610829590fa4933d04ae09e6ea56fea41d6be2cb2fd8883c2e9ac0f0c9fd9
Failin yakalanmamasına tepki gösteren gözü yaşlı anne Zeynep Çavuş, "Yüreğim yanıyor, gözlerim yaşlı. Bu ne benim yanan yüreğime ne de toprağın altında yatan oğluma reva" derken, yaptırılan mezar için "Emre artık sonsuzluk uykusunda çok sevdiği kartalın kanatları altında uyuyor" dedi. Gazi Mahallesi'nde 2 Ağustos 2015 tarihinde arkadaşları ile yolda yürürken bir magandanın tabancasından çıkan kurşunun ensesine isabet etmesi sonucu omuriliği zedelenerek felç olan lise öğrencisi Ahmet Emre Çavuş, ailesinin kıt olanakları ile 2 yıl 11 gün sürdürülen tedavi ve yaşam mücadelesini 13 Ağustos 2017'de yitirdi. Koyu Beşiktaş taraftarı olan, hastane odasında bile maçları izleyen, Kulüp Başkanı Fikret Orman ile birlikte çok sayıda tanınmış ismin sürekli ziyaret ederek moral vermeye çalıştığı liseli Ahmet Emre'nin vefat etmeden 10 gün kadar önce yerel gazeteci babası Bülent Çavuş'a, "Ölürsem bana siyah-beyaz mezar taşı yaptır" dediği ortaya çıktı. Bunun sosyal medyada duyulması ardından Beşiktaş Kulübü Hukuk İşlerinden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Şafak Mahmutyazıcıoğlu, vasiyet gibi bu isteği Başkan Fikret Orman ve yönetim kuruluna iletti. Yönetim Kurulu'nda daha önce benzeri olmayan bir uygulama ile Ahmet Emre Çavuş'a ön ve arkasında 'Kara Kartal' logosu bulunan özel mezar yaptırılması kararlaştırıldı. Ailenin önerilen taşlar arasında seçim yapılması ardından mezarcı Ali Uçar'ın 10 günü atölyede olmak üzere yaklaşık 20 günlük çalışması ile mezar tamamlandı. "1 KURŞUNLA 4 KİŞİLİK AİLE VURULDU" Her sabah eşi ile mezarlığa giderek oğlunun başında gözyaşı döken Bülent Çavuş, siyah-beyazlı kulübün yöneticilerine oğlunun bu son arzusunu yerine getirdikleri için ve Sultangazi ile Beşiktaş Belediyesi'ne de burada çevre düzenlemesi yaptıkları için teşekkür ederken, kişisel silahlanmanın önlenmesi için sosyal medya hesaplarından yaptığı çağrıyı yineledi. Çavuş, bu yıl kasım ayına kadar 1575 kişinin rastgele ateşlenen silahlarla öldüğünü belirterek, "Yeni Emrelerin ölmemesi, ailelerinin ağlamaması için bunun çözülebileceği tek yer meclistir. Bir kurşunla oğlum Emre'nin yanı sıra anne, baba ve kardeşi vuruldu. Cumhurbaşkanına çıkıp bu derdimizi anlatmak istiyoruz. Ahmet Emre, ayağa kalkmayı, yaşamayı istedi. Zanlı ise kayıtlarda bulunamıyor. Failin yakalanması için o insanın rahat gezmesi vicdanımızı yaralıyor" dedi. "BU BİZE REVA MI?" Oğlu Ahmet Emre için aylarca yoğun bakım servislerinin önünde beklemek zorunda kaldığı için çalıştığı Bahçelievler Çocuk Esirgeme Kurumu'na hizmet veren taşeron firmadaki 'Bakıcı annelik' görevinden ayrılarak işsiz kalan anne Zeynep Çavuş, oğlunun mezar taşındaki fotoğraflını öperken gözyaşlarını tutamadı. Gözü yaşlı anne Çavuş, "Ahmet Emre 2 yıl 11 gün yaşam mücadelesi verdi. 'Riskli' denilen son ameliyatı da başarılı geçti ama bir enfeksiyonla hayata veda etti. Beşiktaş'a aşıktı. Hastane odası Beşiktaş forma ve aksesuarları ile doluydu. Kulüp Başkanı Fikret Orman ve yöneticileri sayesinde sonsuzluk uykusunda çok sevdiği kartalın kanatları altında uyuyor. Artık kişisel silahlar olmasın. Başka Emreler ölmesin; benim gibi başka anneler ağlamasın. Oğlum, genç yaşta toprağın altında. Benim her gün yüreğim yanıyor gözlerim yaşlı. Bu ne benim yanan yüreğime, ne gencecik oğluma reva. Her kim ise yakalansın en ağır cezasını çeksin."
ed66fc5343d49111670dbac832d82e997cefbbed5c247d2f6bb065a9ca08945c
Antalyaspor Teknik Direktörü Rıza Çalımbay, ligde kalan 7 maçın çok önemli olduğunu belirterek, iç saha maçlarından biri olan Gençerbirliği karşılaşmasını mutlaka kazanmak istediklerini söyledi. Çalımbay, Hasan Subaşı Tesisleri'nde düzenlediği basın toplantısında, göreve geldiği günden bu yana 3 lig maçına çıktığını ve hepsinde iyi oynadıklarını ifade etti. Geçen hafta Kayseri'den anlamlı bir galibiyet aldıklarını dile getiren Çalımbay, "Çaykur Rizespor maçında, Beşiktaş maçının ilk yarısında çok iyi oynadık. Kayserispor maçı da hem mücadele hem de oyun olarak iyiydik. Sadece son 10 dakikaya kadar. İyi oyunumuzu skora yansıtamıyorduk, bu maçta onu yaptık. Bir galibiyetle her şey bitmiyor. Üstümüzdeki çok büyük bir yükü attık. Bütün oyuncularımız sıkıntılıydı. Kayseri maçının son 10 dakikasında bu galip gelme stresinden dolayı sıkıntı yaşadık. Geriye çekildik. Biz istemedik. Ama galip gelmeyi bildik" dedi. "Taraftara ihtiyacımız var" Göreve geldiği günden beri oynanan 3 karşılaşmanın ikisinin deplasman olduğunu hatırlatan Çalımbay, "Kupayı da sayarsak 3 maç deplasman oluyor. Bu haftaki galibiyet o nedenle anlamlı bir galibiyetti. Ama bizim işimiz şimdi başlıyor. Her maçımız final ve telafisi olmayan maçlar. Kaybedeceğimiz her puanla biraz daha geriye düşeceğimizin farkındayız. Onun için 7 maçımız var. Bunların hepsinin telafisi yok ve final maçlarıdır. Bizim şu andan itibaren taraftara ihtiyacımız var. En önemli şey bu. 4 maçımız içeride. Bu 4 maçı çok iyi şekilde bitirmek istiyorsak bir kere taraftarımızın bizi desteklemesi gerekiyor. Öyle bir konuma geldik ki maçları kazanmak zorundayız" diye konuştu. "Devre arasında çok iyi duruma geleceğiz" Takımın kapasitesinin üzerinde mücadele ettiğini vurgulayan Çalımbay, "Biraz alternatif sıkıntısı da yaşıyoruz. Artık mazeretin yeri yok. Kalan 7 maçı çok iyi şekilde bitirmemiz gerekiyor. Özellikle de kendi sahamızda oynayacağımız 4 maç en önemli nokta. Biz bu maçları kazanmak istiyorsak ne olursa olsun taraftarın maç sonuna kadar takımımızı desteklemesi gerekiyor. Biz iyi bir takımız. Oyunun kaderini değiştirecek oyuncularımız var. Bundan önce sadece bir güvensizlik vardı. Çünkü istediğimiz sonuçlar olmuyordu. Taraftarlarımızı Gençlerbirliği maçında tribüne bekliyoruz. Bu maç kazanmamız gereken en önemli maçlardan bir tanesi. Bu 7 maçı en iyi şekilde atlatmalıyız. Bu maçlar final gibi maçlar. Devre arasında çok iyi duruma geleceğiz" dedi. "Zamana ihtiyacımız var" Takımın fizik olarak iyi yere geldiğini aktaran Çalımbay, "Galibiyeti koruma açısından bir stres oluyordu. Rahat bir galibiyet alamadık. Onun getirdiği bir stres var. Şu an fizik olarak iyi duruma geliyoruz. Antrenmanlarla daha iyi yere geliyoruz. Kayserispor maçında kıran kırana oynadık. Yediğimiz gollerde bireysel hatalar var. Onları yapmamalıyız. Burada zaman lazım ama bizim de zamanımız yok. Kadroya giremeyen oyuncularımız da çok iyi duruma gelecek" ifadelerine yer verdi.