id
stringlengths
6
7
text
stringlengths
361
85.9k
770531
# Borsa günü düşüşle tamamladı ## Özet Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi günü yüzde 0,20 azalışla 89.429,73 puandan tamamladı. ## İçerik İSTANBUL **Borsa İstanbul**'da BIST 100 endeksi günü yüzde 0,20 azalışla **89.429,73 puandan** tamamladı. BIST 100 endeksi önceki kapanışa göre 181,68 puan azalırken, toplam işlem hacmi 3 milyar lira düzeyinde gerçekleşti. Bankacılık endeksi yüzde 0,13 değer kaybederken, holding endeksi yüzde 0,19 değer kazandı. Sektör endeksleri arasında en fazla kazandıran yüzde 6,39 ile finansal kiralama, faktoring, en çok gerileyen ise yüzde 1,78 ile turizm oldu. Haftaya yatay başlangıç yapan Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi, yükselen döviz kurlarından negatif etkilenerek en düşük 88.921,13 puana kadar geriledi. Kapanışa doğru gelen alışlarla kayıpların bir kısmını telafi eden BIST 100 endeksi, günü yüzde 0,20 azalışla 89.429,73 puandan tamamladı. Analistler, piyasaların bu hafta ABD, İngiltere, Japonya ve Türkiye'de merkez bankalarının açıklayacağı kararlara odaklandığını belirterek, bugün yurt içinde veri akışının sakin olduğu, yurt dışında ise Avro Bölgesi sanayi üretimi ve Zew beklenti endeksi verilerinin takip edileceğini ifade etti. Teknik açıdan endekste 88.500 seviyesinin destek konumunda bulunduğunu kaydeden analistler, 90.000 ve 91.000 seviyelerinin direnç olarak izleneceğini dile getirdi.
577988
# Borsa yılın en hızlı günlük yükselişini gerçekleştirdi ## Özet Borsa İstanbul 100 (BIST 100) endeksi, günü yüzde 3,48 yükselişle 79.434,60 puandan tamamladı. ## İçerik İSTANBUL Borsa İstanbul 100 (**BIST 100**) endeksi, günü yüzde 3,48 yükselişle 79.434,60 puandan tamamladı. BIST 100 endeksi, dünkü kapanışa göre 2.668,75 puan artarken toplam işlem hacmi 5,5 milyar lira düzeyinde gerçekleşti. Bankacılık endeksi yüzde 4,62, holding endeksi yüzde 4,04 değer kazandı. Tüm sektör endeksleri günü artışla tamamlarken en fazla kazandıran yüzde 4,89 ile "metal eşya, makina" oldu. Endeks, yeni hükümetin açıklanmasının ardından başlayan yükselişini, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB), faiz koridorunun üst bandını 50 baz puan indirmesinin ardından devam ettirerek yüzde 3,48 ile yılın en hızlı günlük artışını gerçekleştirdi.
3157586
# Küresel piyasalar Powell'ın açıklamalarının ardından pozitif seyrediyor ## Özet Küresel piyasalarda, Fed Başkanı Powell'ın faiz indirimi için acele etmeyeceklerini ancak "bu yılın bir noktasında" bunu yapmanın muhtemelen uygun olacağını belirtmesinin ardından pozitif seyir izlenirken, bugün gözler ECB'nin faiz kararına çevrildi. ## İçerik Küresel piyasalarda, ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell'ın faiz indirimi için acele etmeyeceklerini ancak, "bu yılın bir noktasında" bunu yapmanın muhtemelen uygun olacağını belirtmesinin ardından pozitif seyir izlenirken, bugün gözler Avrupa Merkez Bankasının (ECB) faiz kararına çevrildi. Başkan Powell, ABD Temsilciler Meclisinin Finansal Hizmetler Komitesi'nde yarı yıllık Para Politikası Raporu'na ilişkin dün yaptığı sunumda, ekonominin genel olarak beklendiği gibi seyretmesi halinde "bu yılın bir noktasında" politika kısıtlamalarını azaltmaya başlamanın muhtemelen uygun olacağını belirterek, "Ancak ekonomik görünüm belirsiz ve yüzde 2'lik enflasyon hedefimize doğru devam eden ilerleme garanti değil." ifadesini kullandı. Politika kısıtlamalarını çok erken veya çok fazla azaltmanın enflasyondaki ilerlemenin tersine dönmesine neden olabileceğine dikkati çeken Powell, bunun sonucunda enflasyonu yüzde 2'ye geri döndürmek için daha da sıkı politikaların gerekebileceği uyarısında bulundu. Ayrıca, Powell, ülkenin büyük bankalarının sermaye gerekliliklerine ilişkin önerilen teklifte, değişiklik olabileceğinin sinyalini de verdi. Analistler, Powell'ın sözle yönlendirmelerinin piyasalar tarafından pozitif karşılandığına işaret ederek, yarın ülkede açıklanacak tarım dışı istihdam verilerinin iş gücü piyasasının gidişatına dair sinyaller verebileceğini ve bu durumun Fed'in ilerleyen dönemde atacağı adımları etkileyebileceğini anımsattı. Ayrıca, Fed'in Amerikan ekonomisindeki mevcut duruma ilişkin değerlendirmelerin yer aldığı "Bej Kitap" raporunda da ekonomik faaliyetin ocak ayının başından bu yana hafif artış kaydettiği bildirildi. Raporda, gelecekteki ekonomik büyümeye ilişkin görünümün genel olarak olumlu kalmaya devam ettiği aktarıldı. Dün Fed yetkililerinin sözle yönlendirmeleri de takip edilirken, San Francisco Fed Başkanı Mary Daly, fiyat istikrarı konusunda işi bitirmeye kararlı olduklarına dikkati çekerek, yüksek faiz oranlarının konut maliyetlerini geçici olarak artırdığını ancak enflasyonu düşürmek için buna ihtiyaç olduğunu vurguladı. Artan konut maliyetlerinin yüksek enflasyonun temel itici gücü olduğuna işaret eden Daly, Fed'in enflasyonu düşürmede kararlı olduğunu yineledi. Ülkede 30 yıl vadeli mortgage faizleri de geçen hafta yüzde 7,02'ye gerilerken, mortgage başvuruları yüzde 9,7 artmıştı. Öte yandan dün ABD'de açıklanan veriler, iş gücü piyasasında yumuşama sinyalleri verdi. ADP özel sektör istihdamı, şubatta 140 bin kişiyle piyasa beklentilerinin altında artış kaydederken, JOLTS açık iş sayısı da ocakta 8 milyon 863 bine gerilemesine karşın öngörülerin üzerinde gerçekleşti. Yavaşlamaya devam eden yıllık ücret artışı da aynı dönemde yüzde 5,1 ile Ağustos 2021'den bu yana en düşük seviyesini kaydetti. Söz konusu gelişmelerin ardından para piyasalarında Fed'in faiz indirimine başlama ihtimali mayısta yüzde 20 ve haziranda yüzde 68 ile fiyatlanıyor. ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi 4 baz puan gerileyerek yüzde 4,10 seviyesine inerken, yükseliş eğilimini üst üste 7'nci işlem gününe taşıyan altının ons fiyatı, şu sıralarda yüzde 0,6 artışla 2 bin 159 dolardan alıcı buluyor. Düşüş eğilimini üst üste 5'inci işlem gününe taşıyan dolar endeksi, şu dakikalarda önceki kapanışının yüzde 0,1 altında 103,2 seviyesinde bulunuyor. Orta Doğu'daki gelişmeler yakından takip edilirken, Brent petrolün varil fiyatı yatay bir seyir izleyerek 82,6 dolardan işlem görüyor. Kripto para piyasalarında hafta içinde 69 bin doların üzerine çıkarak rekor tazeleyen Bitcoin, 66 bin doların hemen altında dengelendi. Pay piyasaları tarafında ise nakit desteği aradığına yönelik ABD basınında çıkan haberlerin ardından yüzde 40'tan fazla gerileyen New York Community Bank'ın hisseleri, Bankanın 1 milyar doların üzerinde sermaye artırdığını duyurması sonrasında toparlandı. New York Community Bank hisseleri dün yüzde 7'nin üzerinde kazançla günü tamamladı. Dün, New York borsasında, Nasdaq endeksi yüzde 0,58, S&P 500 endeksi yüzde 0,51 ve Dow Jones endeksi de yüzde 0,20 artış kaydetti. ABD'de endeks vadeli kontratlar, yeni güne de pozitif bir seyirle başladı. Avrupa borsalarında da dün pozitif seyir hakim olurken, bugün ECB faiz kararının ardından ECB Başkanı Christine Lagarde'ın yapacağı sözle yönlendirmeler yatırımcıların odağına yerleşti. Analistler, bankanın bugün gerçekleştireceği toplantıda faizleri sabit bırakacağına kesin gözüyle bakıldığını belirterek, toplantı sonrası Lagarde'ın açıklamalarında ECB'nin önümüzdeki dönemde atacağı adımlara yönelik sinyaller aranacağını söyledi. Para piyasalarında, ECB'nin ilk faiz indirimine gitme ihtimali nisanda yüzde 23 ve haziranda yüzde 85 ile fiyatlanıyor. Öte yandan, yükseliş eğilimini üst üste dördüncü işlem gününe taşıyan avro/dolar paritesi, şu sıralarda önceki kapanışının hemen üzerinde 1,0900 seviyesinde bulunuyor. Dün, İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 0,43, İtalya'da MIB 30 endeksi yüzde 0,66, Almanya'da DAX 40 endeksi yüzde 0,10 ve Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 0,28 değer kazandı. Avrupa'da endeks vadeli kontratlar, yeni güne de pozitif bir seyirle başladı. Asya pay piyasalarında Güney Kore hariç, negatif seyir öne çıkarken, Japonya Merkez Bankasının (BoJ) negatif faiz politikasına son verebileceğine yönelik beklentiler güçlendi. BoJ yönetim kurulu üyesi Junko Nakagawa, ülke ekonomisinin güçlü ücret artışıyla desteklenen fiyat hedefine ulaşma yolunda istikrarlı bir ilerleme kaydettiğini söyledi. Japonya'da hazirandan bu yana görülen en hızlı ücret artışının ardından Japon yeni dolar karşısında değer kazanırken, bu durumun ülke pay piyasalarını aşağı yönlü baskıladığı görülüyor. Analistler, Nakagawa'nın sözle yönlendirmelerinin ardından BoJ'un gelecek aylarda negatif faiz oranlarını sona erdireceği ilişkin beklentilerin arttığını ifade ederek, dolar/yen paritesinin 148,4 ile yaklaşık son bir ayın en düşük seviyesine indiğini bildirdi. Öte yandan, bugün Çin'de ihracat ve ithalat verileri beklentin çok üzerinde gelmesine rağmen Çin borsalarında risk iştahı düşük seyrediyor. Ülkede, şubatta yıllık bazda ihracat yüzde 7,1 ve ithalat yüzde 3,5 artışla tahminleri geride bıraktı. Kapanışa yakın Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,9, Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,1 ve Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 0,5 gerilerken, Güney Kore'de Kospi endeksi ise yüzde 0,2 artış kaydetti. Yurt içinde dün satıcılı bir seyir izleyen Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, günü yüzde 1,31 değer kaybıyla 8.744,58 puandan tamamladı. Dolar/TL, dün alıcılı bir seyir izleyerek günü önceki kapanışının yüzde 0,6 üzerinde 31,7723'ten tamamlamasının ardından bugün bankalararası piyasanın açılışında 31,8300 seviyesinden işlem görüyor. Öte yandan, dün Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) sıkı para politikası duruşunu destekleyici ilave sıkılaşma adımları kapsamında, kredi büyümesine dayalı zorunlu karşılık tesis edilme kararı alındı. Merkez Bankasınca belirlenen kredilerin aylık yüzde 2 büyüme oranını aşan kısmı için TL cinsinden zorunlu karşılık 1 yıl süreyle bloke olarak tutulacak. TCMB Para Politikası Kurulu'nun 22 Şubat'taki toplantısına ilişkin yayımlanan özette, "Enflasyon görünümünde belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır. Kredi büyümesi ve mevduat faizinde öngörülenin dışında gelişmeler olması durumunda parasal aktarım mekanizması desteklenecektir." ifadeleri kullanılmıştı. Analistler, bugün yurt içinde haftalık para ve banka istatistikleri, yurt dışında ise ECB faiz kararı ve Lagarde'ın açıklamalarının yanı sıra yoğun veri gündeminin takip edileceğini belirterek, teknik açıdan BIST 100 endeksin 8.700 ve 8.600 puanın destek, 8.800 ve 8.900 puanın ise direnç konumunda olduğunu kaydetti. Piyasalarda bugün takip edilecek veriler şöyle: 10.00 İngiltere, şubat ayı konut fiyat endeksi 10.00 Almanya, ocak ayı fabrika siparişleri 14.30 Türkiye, haftalık para ve banka istatistikleri 16.15 ECB'nin faiz kararı 16.30 ABD, ocak ayı ticaret dengesi 16.30 ABD, haftalık işsizlik maaşı başvuruları 16.45 ECB Başkanı Lagarde'ın konuşması 17.30 Türkiye, şubat ayı hazine nakit dengesi
2339779
# Küresel piyasalar, Fed toplantı tutanaklarının ardından negatif seyrediyor ## Özet Küresel piyasalarda, Fed'in son toplantısına ait tutanakların varlık alımlarının azaltılmasına yıl içinde başlanabileceği olasılığını artırmasının ardından satış ağırlıklı seyir izlenirken, yurt içi ve yurt dışında yoğun veri gündemi takip edilecek. ## İçerik **ABD Merkez Bankası **(**Fed**) Açık Piyasa Komitesi'nin (FOMC), 27-28 Temmuz'da düzenlenen toplantısına ilişkin tutanaklar dün yayımlandı. Fed'in varlık alımlarını bu yıl içinde azaltmaya başlama hazırlıkları üzerinde düşündüğünü ortaya koyan tutanaklarda, "Üyelerin çoğu, ekonominin beklendiği gibi geniş bir şekilde toparlanması koşuluyla varlık alımlarının hızını bu yıl düşürmeye başlamanın uygun olabileceği kanaatinde olduklarını belirttiler." ifadesi kullanıldı. Tüm üyelerin aralık ayından bu yana ekonominin Komitenin maksimum istihdam ve fiyat istikrarı hedefleri doğrultusunda ilerleme kaydettiğinde hemfikir olduğu belirtilen tutanaklarda, enflasyondan endişe duyan üyelerin, varlık alımlarının azaltılmasının nispeten kısa sürede başlamasının daha ihtiyatlı olacağını savunduğu aktarıldı. Tutanaklarda, üyelerin komitenin politikasında değişiklik yapmadan önce bildirimde bulunacağı konusunda hemfikir olduğunun belirtilmesiyle de gözler bundan sonra yapılacak sözle yönlendirmelere çevrildi. Analistler, yatırımcıların bundan sonraki süreçte varlık alımlarının azaltılması konusunda atılacak ilk adımın zamanlaması ve boyutu konularında yönlendirmelere odaklandığını, bu kapsamda bu ay sonunda gerçekleştirilecek Jackson Hole toplantısının öneminin arttığını söyledi. Tutanakların ardından New York borsasında ortalama yüzde 1'e yakın düşüşler görülürken, dolara olan talebin artması dikkati çekti. Dow Jones endeksi yüzde 1,08, S&P 500 endeksi yüzde 1,07 ve Nasdaq endeksi yüzde 0,89 geriledi. Dolar endeksi dün 93 kritik eşiğini aşmasının ardından bugün de 93,5 ile yaklaşık 10 ayın en yüksek seviyesini gördü. ABD'nin 10 yıllık tahvil faizleri ise dün yüzde 1,30 seviyelerinden düşüşe geçerek yüzde 1,26 seviyelerinde dengelenirken, bugün yatay seyrediyor. ABD endeks vadeli işlem kontratlarının da yeni güne negatif başladığı görülüyor. Avrupa tarafında, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vaka sayılarındaki artışın ekonomik büyümeye yansımasına ilişkin endişeler gündemin odağındaki yerini korurken, dün açıklanan verilere göre Avro Bölgesi'nde enflasyon temmuzda yıllık yüzde 2,2 artarak Ekim 2018'den bu yana en yüksek seviyede gerçekleşti. Fed tutanakları öncesinde kapanan pay piyasaları tarafında ise karışık bir seyir öne çıktı. Kapanışta Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 0,73 ve İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 0,16 geriledi, Almanya'da DAX endeksi ise yüzde 0,28 yükseldi. Dün yatay seyreden avro/dolar paritesi, bugün ise tutanakların ardından güçlenen doların etkisiyle 1,1666 ile 4 Kasım 2020'den bu yana en düşük seviyeye geriledi. Avrupa'da endeks vadeli işlem sözleşmelerinin de yeni güne düşüşle başladığı görülüyor. Asya bölgesinde Kovid-19 vaka sayıları karşısında tedbirler genişletilmeye devam ederken, dün en yüksek günlük vaka sayısının kaydedildiği ve 13 eyalette olağanüstü hal uygulanan Japonya'da, Başbakan Suga Yoşihide ülkenin en büyük iş lobisine "evden çalışın" çağrısı yaptı. Bu gelişmelere ilave olarak parasal teşviklerin sonuna yaklaşıldığı beklentilerinin artması ile kapanışa yakın Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,6 ve Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,7 değer kaybetti. Emtia piyasalarında da dolardaki güçlenme ile satış baskısı artarken, altının ons fiyatı yüzde 0,5'lik düşüşle 1.779 dolar seviyelerinden işlem görüyor. Brent petrolün varil fiyatı ise dünkü yüzde 2,5'lik düşüşün ardından bugün 67 dolar seviyelerinde yatay hareket ediyor. Yurt içinde, dün Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi satış ağırlıklı bir seyir izleyerek günü yüzde 0,83 değer kaybıyla 1.449,59 puandan tamamladı. Dolar/TL dün yüzde 0,2 artışla 8,45'ten günü tamamlamasının ardından bugün bankalararası piyasada 8,5080 seviyelerinde işlem görüyor. Analistler, bugün yoğun veri akışının bulunduğu yurt içi piyasalarda, TCMB'nin ağustos ayı Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısına ilişkin özetin takip edileceğini söyledi. Yurt dışında ise ABD'de haftalık işsizlik verileri ile Philadelphia Fed İmalat Endeksi'nin izleneceğini aktaran analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 1.440 ve 1.410 seviyelerinin destek, 1.470 puanın direnç konumunda bulunduğunu bildirdi. Piyasalarda bugün takip edilecek veriler şöyle: 10.00 Türkiye, haziran ayı kısa vadeli dış borç istatistikleri 10.00 Türkiye, haziran ayı uluslararası yatırım pozisyonu 10.00 Türkiye, haziran ayı finansal kesim dışındaki firmaların döviz varlık ve yükümlülükleri 10.00 Türkiye, haftalık menkul kıymet istatistikleri 11.00 Avro Bölgesi, haziran ayı cari işlemler dengesi 14.00 PPK ağustos ayı toplantı tutanakları 14.30 Türkiye, haftalık para ve banka istatistikleri 15.30 ABD, ağustos ayı Philadelphia Fed İmalat Endeksi 15.30 ABD, haftalık işsizlik başvuruları 17.00 ABD, temmuz ayı öncü göstergeler endeksi
1119938
# 'İstikrar için derhal OHAL'den vazgeçin' ## Özet CHP Genel Başkan Yardımcısı Tezcan, "Türkiye'yi bir ciddi olumsuz ekonomik maceranın içine sokmak istemiyorsanız, atacağınız ilk ve en önemli adım Olağanüstü hali kaldırmaktır. İstikrar için derhal OHAL'den vazgeçin." dedi. ## İçerik ANKARA **CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan**, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, Şırnak'ta şehit olan üç askere Allah'tan rahmet, yaralanan bir askere şifa diledi. Şehitlerin ailelerine ve millete başsağlığı dileklerini ileten Tezcan, terörü lanetledi. 16 Nisan'da yapılan anayasa referandumunun üzerinden bir yıl geçtiğini anımsatan Tezcan, "OHAL şartlarında, mühürsüz gerçekleştirilen referandumun meşruiyet sorununun devam ettiğini." savundu. Türkiye'nin temel sorununu "tek adam rejimidir." diyen Tezcan, bunun panzehirinin "demokrasi birlikteliği" olduğunu ifade etti. ### "İstikrar için derhal OHAL'den vazgeçin" İktidarın, OHAL'in tekrar uzatılması konusundaki iradesini yeniden kamuoyuyla paylaştığına işaret eden Tezcan, "Hem Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ hem de tek adam koalisyonunun sözcüsü Devlet Bahçeli, 'OHAL'in devam etmesi gerektiğini' ifade ediyorlar. Biz, OHAL'in derhal kaldırılması gerektiğini söylüyoruz." diye konuştu. Tezcan, CHP örgütlerinin bugün, OHAL'e karşı 81 ilde bir araya gelerek, "OHAL değil, demokrasi" dediklerini belirtti. Türkiye'de hukukun üstünlüğünün, yargı bağımsızlığının tesis edilmesi gerektiğine değinen Tezcan, şöyle konuştu: "Kurun ateşini düşürmek, işsizlikle mücadele etmek, yatırımları artırmak istiyorsanız, Türkiye'yi bir ciddi olumsuz ekonomik maceranın içine sokmak istemiyorsanız, atacağınız ilk ve en önemli adım OHAL'i kaldırmaktır. OHAL güvensizliktir, piyasalar güven ister. Bu yüzden hem özgürlükler, hem demokrasi hem ekonomik istikrar için derhal OHAL'den vazgeçin." ### "Malzeme yapmak da insanlık suçudur" ABD'nin Suriye'ye yönelik müdahalesini de anımsatan Tezcan, Ortadoğu'da enerji kaynaklarını paylaşmak için halkların kanını akıtanlara lanet okudu. "Rusya ve ABD bölgede bilek güreştirirken, olan Suriye halkına oluyor." diyen Tezcan, Türkiye'nin dış politikasındaki sapmalar nedeniyle, iktidarın Türkiye'yi bu bataklığın içerisine bodoslama soktuğunu savundu. ABD'nin Suriye'ye müdahalesinin yanlış olduğunu belirten Tezcan, "Kimyasal silah kullanımı bir insanlık suçudur, kabul edilebilir bir şey değildir. Ancak kimyasal silah kullanımı ne kadar büyük bir insanlık suçuysa, 'Kimyasal silah kullanıldı' iddialarını temellendirmeden, bunu bölgedeki egemenlik arayışının aracı haline getirip, dün Irak'ta, bugün Suriye'de bu oyunların malzemesi haline getirmek de o kadar insanlık suçudur." diye konuştu. Tezcan, Birleşmiş Milletler'in Suriye'de inceleme yapmasına müsaade edilmediğini bildirerek, "Türkiye, İran, Suriye ve Irak, Suriye meselesinde, bölgedeki süreçte aktif rol almalı ve çözümün aktörleri olmalıdırlar. Başka güçlerin bölgedeki çatışma alanı halinden, bir an önce bölgenin çıkarılması gerekir." değerlendirmesini yaptı. Tezcan, açıklamasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. "Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, CHP'nin OHAL'e karşı yaptığı oturma eylemine ilişkin 'CHP'nin bu eylemi, terör örgütlerinin silahsız eylemlerine benziyor.' ifadesini kullandı. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine Tezcan, demokratik yöntemlerle sokağa dökülen insanlardan terörist çıkmayacağını vurguladı. "İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun döviz kuruna yönelik söylemlerine ilişkin 'Kılıçdaroğlu, bu millet insanlığını döviz kuruna satmaz.' dedi. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna Tezcan, "Bu memleketin, milletin alın terini dolar, avro karşısında Türk Lirası'nı heba ederek, ekonomiyi içinden çıkılmaz bir duruma sokarak, milletin 100 yıllık birikimlerini satıp, 16 yıllık iktidarını sürdürmek isteyenler, kur üzerinden 'Bu millet bir şeyi satmaz ya da satar' tartışmasını yapma hakkına sahip olmasa gerekir." yanıtını verdi. ### MYK bu hafta Pazartesi toplanmadı "Cinsel istismar konusunda TBMM'ye tasarı gönderildi. Bir gazetede yer alan uzman görüşünde, tasarının, 'Hem cinsel istismara uğrayanın hem de failin 14 yaşında olması durumunda, zorlama ve şiddet olmadan böyle bir fiil gerçekleşirse, iki tarafın da çok ağır şekilde cezalandırılmasının önünü açacağı' ifade ediliyor. Buna katılıyor musunuz?" sorusu üzerine Tezcan, uzmanların açıklamalarının önemli olduğunu, bu konunun hassaslıkla ele alınması gerektiğini bildirdi. Öte yandan, CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun Ankara dışındaki programları nedeniyle bu pazartesi yapılamadı.
2911279
# Borsa günü düşüşle tamamladı ## Özet Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, yüzde 1,30 değer kaybederek günü 4.886,91 puandan tamamladı. ## İçerik BIST 100 endeksi, önceki kapanışa göre 64,44 puan azalırken, toplam işlem hacmi 90 milyar lira düzeyinde gerçekleşti. Bankacılık endeksi yüzde 3,21 ve holding endeksi yüzde 1,82 değer kaybetti. Sektör endeksleri arasında en çok kazandıran yüzde 5,78 ile madencilik, en çok kaybettiren ise yüzde 3,70 ile spor oldu. Analistler, küresel pay piyasalarında, resesyon ve enflasyon ikileminde artan belirsizliklerle risk algısının güçlenmeye devam ettiğini belirterek, ABD'deki borç limiti krizine ilişkin pozitif haber akışının sınırlı da olsa risk algısını törpülediğini bildirdi. Yarın Avrupa Merkez Başkanı (ECB) Başkanı Christine Lagarde'ın açıklamaları, ECB toplantı tutanakları ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) toplantı tutanaklarının piyasaların odağında bulunacağını dile getiren analistler, veri gündeminde yurt içinde imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI), yurt dışında ise dünya genelinde açıklanacak imalat sanayi PMI, ABD'de ADP özel sektör istihdamı ve inşaat harcamaları, Avro Bölgesi'nde enflasyonun öne çıkacağını dile getirdi. Analistler, bu akşam açıklanacak ABD Merkez Bankası'nın (Fed) Bej Kitap Raporu'ndan gelecek mesajların da takip edileceğini dile getirerek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 5.000 ve 5.200 seviyelerinin direnç, 4.850 puanın destek konumunda olduğunu kaydetti.
2471562
# Borsa güne yükselişle başladı ## Özet Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, güne yüzde 1,19 artışla 2.070,35 puandan başladı. ## İçerik Açılışta **BIST 100 endeksi,** önceki kapanışa göre 24,32 puan ve yüzde 1,19 değer kazanarak 2.070,35 puana yükseldi. Bankacılık endeksi yüzde 0,94 ve holding endeksi yüzde 1,07 artış kaydetti. Tüm sektör endeksleri güne yükselişle başlarken, en fazla kazandıran yüzde 1,67 ile gıda, içecek oldu. BIST 100 endeksi, dün güne yükselişle başlamasının ardından kapanışa yakın gelen satışlarla kazançlarının bir kısmını geri verdi ve günü önceki kapanışa göre yüzde 0,04 artışla 2.046,03 puandan tamamladı. Endeks, böylece üst üste yedinci işlem gününde de pozitif kapanış gerçekleştirmiş oldu. Analistler, ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell'ın dün para politikasındaki belirsizliklere ilişkin soru işaretlerini kısmen de olsa ortadan kaldırmasının ardından küresel piyasalarda pozitif bir seyir izlendiğini bildirdi. Bugün yurt içinde veri gündeminin sakin olduğunu, yurt dışında ise Avro Bölgesi'nde sanayi üretimi ve ABD'de enflasyon verilerinin takip edileceğini belirten analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 2.050 ve 2.070 seviyesinin direnç, 2.030 ve 1.990 seviyelerinin destek olarak öne çıktığını söyledi.
1402985
# Piyasaların 2019 gündemi küresel büyümedeki yavaşlama olacak ## Özet Ticaret savaşı, Çin ekonomisindeki yavaşlama, Brexit ve ülkeler arası çıkar çatışmalarının tetiklediği jeopolitik risklerden kaynaklanan sancılı süreç, ekonomiye yönelik büyüme endişelerinin 2019'un temel problemi olacağına işaret ediyor. ## İçerik Her geçen gün konjonktürel politik hareketlerin değişmesi ve yerini bir başka gündeme bırakması sonucunda, dünyada her ne kadar siyaset **ekonomi**nin önüne geçmiş gibi görünse de ülkeler arası **siyasi çatışmalar**ın temelinde **ekonomik sistem**e hakim olmanın yattığı bilinen bir gerçek. Tarih boyunca zaman zaman su yüzüne çıkan ve 2018'in gündeminde üst sıralarda yer alan ticaret savaşının sebebinin de ekonomik çıkarları koruma olduğu görülüyor. **Globalleşme **sonucunda ticarette sınırların kalkması ve iç gelişmelerin diğer ülkelere domino etkisi yaratması, ekonomi ile politika arasındaki korelasyonu da artırırken, bu durum son yıllarda yaşanan Brexit gibi gelişmeleri de beraberinde getiriyor. Tüm bu gelişmeler sonucunda bu yıla da geçen yıldan devralınan ABD-Çin ticaret savaşı ve Brexit riskleriyle girilirken, bu risklere ABD Merkez Bankası (Fed) ve Avrupa Merkez Bankası (ECB) gibi dünyanın önde gelen iki önemli merkez bankasının normalleşme adımları da eklendiğinde, küresel büyümedeki ivme kaybının "kritik" niteliği artıyor. Özellikle gelişmekte olan ülkelerin likidite problemi içinde mücadele ederken manevra alanının kısıtlandığı görülürken, tüm bunlar doğrultusunda 2019'un finansal gündemini, küresel ekonomideki yavaşlamanın oluşturması bekleniyor. ### Sacayağı kurumlar küresel büyüme tahminini düşürdü Dünya ticaretinde söz sahibi 3 sacayağı kurumdan Dünya Bankası (WB) ve Uluslararası Para Fonunun (IMF), yaşanan gelişmeler karşısında küresel ekonomik büyüme tahminlerini ocak ayında düşürmesi, risk algısını negatif etkiledi. Yıla başlar başlamaz 2018'in devamı niteliğindeki sorunlara işaret eden Dünya Bankası, 8 Ocak'ta yayımladığı Küresel Ekonomik Görünüm raporunda, 2019 için küresel büyüme tahminini yüzde 3'ten 2,9'a çekti. Dünya Bankası raporunda, tahmindeki aşağı yönlü revizeye ticari faaliyetlerdeki yavaşlamanın öncülük ettiği belirtilirken, dış talepteki azalış, artan borçlanma maliyetleri ve devam eden politik belirsizliklere de işaret edildi. Dünya Bankası'nın ardından IMF de 21 Ocak'ta yayımladığı Dünya Ekonomik Görünüm Raporu'nda, küresel büyüme öngörüsünü 0,2 puan azaltarak yüzde 3,5'e düşürdü. Neredeyse Dünya Bankası ile aynı gerekçeleri sıralayan IMF, küresel ekonominin hız kestiği bir ortamda büyümeye zarar verecek bariyerlerin konulmamasının önemine vurgu yaptı. ### ECB ve Fed'den ülkelere uyarı Küresel ekonomiye ilişkin yavaşlama endişeleri, para politikasında normalleşme adımlarına öncülük eden dünyanın en önemli iki merkez bankasının raporlarında da yer buldu. ECB ve Fed'in politika adımlarında bir kısıtlayıcı faktör olması beklenen küresel büyümedeki yavaşlama, söz konusu merkez bankalarının son dönem raporlarında uyarı niteliğinde yer aldı. ECB'nin aylık ekonomi bülteninde olgunlaşan küresel ekonomik döngünün, gelişmiş ekonomilerdeki politika desteğinin azalmasının ve ABD ile Çin arasındaki ticaret ihtilaflarının küresel ekonomik faaliyetlerde etkisini gösterdiği belirtilmiş, küresel ticaret büyümesinin bir miktar yavaşladığı ve gelecekteki ticaret ilişkilerine yönelik belirsizliklerin arttığı vurgulanmıştı. Bültende bunlar sonucunda 2019'da küresel ekonomik faaliyetin yavaşlamasının beklendiği aktarılmıştı. Normalleşme adımları kapsamında geçen yıl faiz artırım adımlarına devam eden Fed tarafında da gerek bankanın metinlerinde, gerekse Fed yetkililerinin açıklamalarında küresel büyümedeki yavaşlama endişelerine değinildi. Son olarak Fed Başkanı Jerome Powell da küresel yavaşlama riskine işaret etmiş ve faiz artırımları konusunda "sabırlı olma" mesajı vermişti. Öte yandan Fed yetkililerinden Dallas Fed Başkanı Robert Kaplan hisse senedi piyasalarında görülen keskin düşüşlerin, küresel ekonomideki yavaşlamadan kaynaklandığını söylemişti. Tüm bunların yanı sıra Davos'ta gerçekleşen 49. Dünya Ekonomik Forumu'nda da uzmanlar, bu yıl büyümenin küresel ekonomi için risk olduğu konusunda görüş birliğine varmıştı. ### "Siyasi iklim giderek daha belirsiz hale geliyor" Frankfurt Finans ve Yönetim Okulu Ekonomi Profesörü Grigory Vilkov, AA muhabirine konuya ilişkin yaptığı açıklamada, dünya ekonomisi için gelecek bir iki yılda oldukça zorlu bir dönemle karşı karşıya olunduğunu dile getirdi. Düzenleyicilerin durumu yönetmek için ellerinde çok az araç bulunduğuna dikkati çeken Vilkov, " Ve siyasi iklimin giderek daha da belirsiz hale geliyor. Ekonomi her zaman döngüler içinde gelişmiştir, bu nedenle yavaşlama ve hatta kısa bir durgunlukta dramatik bir durum yoktur. Uzun vadede daima bir iyileşme görüyoruz." dedi. ### "Görünümünün bozulmasının arkasında çok sayıda siyasi risk ve belirsizlik var" Vilkov, küresel ekonomi görünümünün bozulmasının arkasında çok sayıda siyasi risk ve belirsizlik bulunduğuna dikkati çekerek şunları kaydetti: "ABD'nin birçok alanda yürüttüğü politikalar, Çin'in potansiyel ekonomik yavaşlaması, Brexit süreci ve geçmişten gelen problemlerimiz var. Ekonominin parasal teşviği yüzde 100 başarılı olmaktan uzaktı ve ekonomik sorunlar tam olarak çözülmedi ve çoğu ertelendi. Şimdi ise ekonomide çok fazla likidite olması nedeniyle, merkez bankaları bunu varlık fiyatlarının düşürmeden ve ekonomi için potansiyel olumsuz dışsallıklarına neden olmadan nasıl geri alınabileceği konusunda net bir fikre sahip değiller. Finansal sistem şu an 10 yıl öncesine göre çok daha güçlü ancak tehlikeler hala var." Vilkov, dünya ekonomisinin ekonomik durgunluğa (resesyon) girme riskinin yüksek olmadığını ve ekonominin hala büyümeye devam ettiğini ifade ederek, "Bu, çözülen ve ertelenen problemler arasındaki dengeye ve yukarıda belirtilen alanlardaki belirsizliğin çözülmesine bağlı. Yine de bu risk genel olarak her zaman ama şimdilik küçük bir risk." şeklinde sözlerini tamamladı.
2621685
# Buğday fiyatındaki 4 aylık yükseliş serisinin bu ay sona ermesi bekleniyor ## Özet Mart ayında Rusya-Ukrayna savaşının tedarik sorunlarını gündeme getirmesi ve yükselen enerji fiyatlarının etkisiyle uluslararası piyasalarda rekorlar kıran ve 13,63 dolarla tarihi zirvesini gören buğday fiyatı, 10 doların altına geriledi. ## İçerik Emtia piyasasında buğday fiyatının aylık bazda 4 ay süren yükseliş eğilimi haziranda yerini düşüşe bırakırken, ayın bitmesine bir hafta kala yüzde 14'e yaklaşan değer kaybı dikkati çekiyor. Mart ayında Rusya-Ukrayna savaşının tedarik sorunlarını gündeme getirmesi ve yükselen enerji fiyatlarının etkisiyle uluslararası piyasalarda rekorlar kıran ve 13,63 dolarla tarihi zirvesini gören buğday fiyatları, 10 doların altına geriledi. Ukrayna-Rusya savaşı dolayısıyla dünyanın buğday ambarlarından biri olan bölgede arz şoku yaşanacağına ilişkin beklentiler buğday fiyatlarını rekor seviyeye çıkarmıştı. Söz konusu artışta, Ukrayna ve Rusya’dan buğday ihracatının durma noktasına geleceğine dair endişeler etkili olmuştu. Ülkelerin, jeopolitik risklerle birlikte korumacı politikalar uygulamaya başlaması da fiyatlardaki artışı tetikleyen önemli unsunlar arasında yer almıştı. Analistler, Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle buğday fiyatlarında görülen artışın Orta Doğu ve Afrika'da gıdaya ilişkin kıtlık olacağı konusunda endişeleri artırdığını belirtti. Diğer taraftan artan enerji maliyetleri de fiyatlar üzerinde yükseliş baskısı oluşturdu. Bu yılın ilk yarısında buğdayda görülen sert hareketlere karşın son zamanlarda buğday fiyatlarında görülen düşüşler dikkati çekiyor. Emtia piyasasında buğday fiyatının aylık bazda şubattan beri devam eden yükselişinin bu ay yerini düşüşe bırakması öngörülüyor. Küresel çapta agresif bir şekilde sıkılaşan para politikalarının resesyon endişelerini artırmasıyla emtia piyasasındaki düşüş eğilimi sürerken, buğdayda da belirgin satışlar oldu. Rusya-Ukrayna savaşına ilişkin endişeler devam etse de bu ülkelerden tahıl ihracatının tekrar açılmasına yönelik girişimlerle tarım emtiaları üzerinde satış baskısı arttı. ### Aylık düşüş yüzde 13'ü aştı Chicago Ticaret Borsası'nda aylık düşüşü yüzde 13'ü, haftalık düşüşü ise yüzde 10'u aşan buğday fiyatı, bugün de yüzde 0,6 azalışla 9,43 dolar seviyelerinde seyrediyor. Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova'nın Ukrayna tahılının yabancı gemiler ile çıkarılmasını sağlamaya hazır olduklarını belirtmesiyle de buğdaya yönelik arz endişeleri azaldı. Rusya merkezli tarım danışmanlığı Sovecon da Rusya'nın 2022 buğday rekoltesi için tahminini 0,6 milyon ton artırarak 89,2 milyon tonluk rekor seviyeye çıkardığını bildirdi. Son zamanlardaki düşüşlere karşın buğday fiyatları halen yılbaşına göre yaklaşık yüzde 23 artışla işlem görüyor.
3185049
# Küresel piyasalarda gözler ABD'de enflasyon verilerine çevrildi ## Özet Küresel pay piyasaları, yoğun veri gündemi ve merkez bankaları yetkililerinin sözle yönlendirmelerinin öne çıktığı haftayı negatif seyirle tamamlarken, gelecek hafta gözler dünya genelinde açıklanacak enflasyon verilerine çevrildi. ## İçerik Dünya genelinde önemli merkez bankalarının, yakın dönemde faiz indirimlerine başlayacağına ilişkin beklentilerin güçlü kalmayı sürdürmesine karşın ABD Merkez Bankasının (Fed) söz konusu faiz indirimlerine diğer ülke merkez bankalarından daha geç başlayacağına yönelik endişelerin artmasıyla pay piyasalarında risk iştahının törpülendiği görülüyor. Hafta boyunca ABD'de açıklanan makroekonomik verilerin, Fed'in enflasyonla mücadele kapsamında politika faizini Temmuz 2023'ten bu yana 23 yılın en yüksek seviyesi olan yüzde 5,25-5,50 aralığında tutmasına karşın ekonomik aktivitede güçlü duruşa işaret etmesi ve Fed yetkililerinin şahin tonlu yönlendirmeleri pay piyasalarında üzerinde satış baskısı oluşturan ana etkenler oldu. Fed Başkanı Jerome Powell'ın çarşamba günü yaptığı açıklamada, "bekle-gör" mesajı öne çıkarken, "Ekonomi genel olarak beklediğimiz gibi seyrederse çoğu FOMC üyesi bu yılın bir noktasında politika faizini düşürmeye başlamanın uygun olacağını düşünüyor." diye konuşması doların diğer önemli para birimleri karşısında gerilemesine, emtia fiyatlarında ise yukarı yönlü hareketlere neden oldu. Powell'ın ardından perşembe günü Minneapolis Fed Başkanı Neel Kashkari'nin ise enflasyonda daha fazla ilerleme kaydedilmediği sürece bu yıl faiz indirimlerinin gerçekleşmeyebileceğini dile getirmesinin ardından pay piyasalarındaki düşüşler dikkati çekti. Makroekonomik veri tarafında da dün ülkede tarım dışı istihdamın martta 303 bin kişi ile beklentileri aşması ve işsizlik oranının yüzde 3,9'dan yüzde 3,8'e gerilemesi, iş gücü piyasasındaki sıkı duruşun sürdüğüne işaret etti. Söz konusu verilerin ardından Richmond Fed Başkanı Thomas Barkin, mart ayına dair istihdam raporunun iş gücü piyasasının "oldukça güçlü" olduğuna işaret ettiğini belirtti. Fed Yönetim Kurulu Üyesi Michelle Bowman da enflasyonun yüzde 2'ye düşürülmesindeki ilerlemenin bu yıl daha yavaş olacağını tahmin ettiğini söyledi. Politika faizini çok erken veya çok hızlı düşürmenin enflasyonda bir yükselmeyle sonuçlanabileceğine işaret eden Bowman, bunun enflasyonu yüzde 2'ye döndürmek için gelecekte daha fazla faiz artışı gerektirebileceği konusunda uyardı. Dallas Fed Başkanı Lorie Logan ise enflasyona yönelik yukarı yönlü riskler göz önüne alındığında faiz oranlarını düşürmeyi düşünmek için henüz çok erken olduğunu, hangi ekonomik yolda olunduğuna dair belirsizliğin çözülmesi gerektiğini vurguladı. Enflasyonun düşmesi durursa Fed'in uygun tepki vermeye hazır olması gerektiğini anlatan Logan, para politikasına esnek bir yaklaşımın, verileri değerlendirmeye devam etmek ve fiyat istikrarı ile maksimum istihdama ulaşmada en iyi seçimleri yapmak için zaman sağlayacağını dile getirdi. Bu gelişmelerin ardından para piyasalarındaki fiyatlamalarda, Fed'in haziranda faiz indirimine gitme ihtimali yüzde 49'a geriledi. Bir hafta önce bu ihtimal yüzde 64 ile fiyatlanıyordu. Analistler, gelecek hafta ülkede açıklanacak enflasyon verilerinin söz konusu fiyatlamalar üzerinde değişikliğe sebep olabileceğini belirterek, ABD'de Tüketici Fiyat Endeksinin (TÜFE) martta aylık yüzde 0,3 ve yıllık yüzde 3,4 artış göstermesinin beklendiğini bildirdi. Öte yandan, bu gelişmelerin ışığında tahvil piyasalarında satıcılı bir seyir hakim olurken, ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi yaklaşık 19 baz puanlık artışla haftayı yüzde 4,39'tan kapattı. Geçen hafta 105,1'e çıkarak Kasım 2023'ten bu yana en yüksek seviyesini test eden dolar endeksi ise haftayı yüzde 0,2 azalışla 104,3'ten tamamladı. Powell'ın bu yılki potansiyel faiz indirimlerine verdiği destekle Fed'in yılın ikinci yarısında faiz indirimlerine başlayabileceğine ilişkin beklentilerin güçlü kalması altının ons fiyatını yukarı yönlü destekledi. Altının ons fiyatı, haftayı yüzde 1,5 değer kazancıyla 2 bin 326 dolardan tamamlayarak, tüm zamanların en yüksek haftalık kapanışını gerçekleştirdi. Hali hazırda devam eden jeopolitik riskler ve arz endişeleri ise petrol fiyatlarını yukarı yönlü desteklerken, hafta içinde İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu güvenlik kabinesi toplantısında ülkesinin İran'a ve onun vekillerine karşı faaliyet göstereceğini ve ona zarar vermek isteyenlere zarar vereceğini söyledi. Analistler, İran ve İsrail arasında doğrudan bir çatışma yaşanması halinde Orta Doğu'daki gerilimin hat safhaya taşınacağını vurgulayarak, bu durumun petrol fiyatlarını daha da yukarılara taşıyabileceğini ifade etti. Böylece yükseliş eğilimini üst üste 4. haftaya taşıyan Brent petrolün varil fiyatı, geçen haftayı yüzde 4,4 artışla 90,6 dolardan tamamlayarak Ekim 2023'ten bu yana en yüksek haftalık kapanışını gerçekleştirdi. Ayrıca, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), şubatta 46 ayın en düşük seviyesine inen Küresel Gıda Fiyat Endeksi'nin, martta bitkisel yağlar ile et ve süt ürünlerinin fiyatlarındaki ivmelenmeye bağlı olarak yüzde 1,1 artışla 118,3 puana yükseldiğini bildirdi. ### New York borsasında negatif seyir hakim oldu ABD'de geçen hafta açıklanan makroekonomik veriler güçlü ekonomik aktiviteye işaret etmesi ve Fed yetkililerinin sözle yönlendirmelerinin ardından bankanın faiz indirimine başlama ihtimalinin yavaş yavaş hazirandan temmuz ayında ötelenmeye başlamasıyla New York borsasında satıcılı seyir öne çıktı. Ülkede geçen hafta açıklanan verilere göre, JOLTS açık iş sayısı şubatta, bir önceki aya kıyasla 8 bin artarak 8 milyon 756 bine yükselirken, ADP özel sektör istihdamı da martta 184 bin kişiyle piyasa beklentilerinin üzerinde arttı. İşe alımlarda temmuzdan bu yana en büyük artış görüldü. ABD'de işsizlik maaşı başvuru sayısı, geçen hafta beklenenden fazla artışla 221 bine çıkarken, 2 ayın da en yüksek seviyesine ulaşmış oldu. Fed'in de dikkatle izlediği ortalama saatlik kazanç ise beklentilere paralel olarak yüzde 0,3 artışla 34,69 dolara ulaşırken, ülkede tüketici kredileri şubatta 14,1 milyar dolar artışla beklentilerin altında kaldı. ABD'nin dış ticaret açığı, şubatta aylık bazda yüzde 1,9 artarak 68,9 milyar dolara çıktı. Geçen yıl nisan ayından sonraki en yüksek seviyesini gören dış ticaret açığının 66,9 milyar dolar seviyesinde gerçekleşmesi bekleniyordu. Tedarik Yönetim Enstitüsü (ISM) hizmet sektörü Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI), martta aylık bazda 1,2 puan azalışla 51,4'e gerileyerek piyasa beklentilerinin altında gerçekleşirken, S&P Global tarafından açıklanan hizmet sektörü PMI verisi de aynı dönemde 0,6 puan azalarak 51,7'ye geriledi. Söz konusu gelişmelerle New York borsasında Nasdaq endeksi yüzde 0,80, S&P 500 endeksi yüzde 0,95 ve Dow Jones endeksi yüzde 2,27 kayıpla haftayı tamamladı. 8 Nisan ile başlayan haftada, ülkede çarşamba günü enflasyon ve bütçe dengesi verilerinin yanı sıra Fed'in son toplantısına ilişkin tutanaklar, perşembe günü Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) ile haftalık işsizlik maaşı başvuruları, cuma günü ise Michigan Üniversitesi tüketici güven endeksi verileri takip edilecek. ### Avrupa pay piyasalarında da satıcılı seyir öne çıktı Avrupa borsalarında da negatif bir seyir izlenirken, bu hafta Avrupa Merkez Bankasının (ECB) faiz kararı ve ECB Başkanı Christine Lagarde'ın yapacağı açıklamalar yatırımcıların odağına yerleşti. Analistler, ECB'nin bu haftaki toplantısında faizleri sabit bırakacağına kesin gözüyle bakıldığını ifade ederek, bankanın haziranda faiz indirimlerine başlayabileceğine ilişkin beklentilerin güçlü kalmaya devam ettiğini bildirdi. Bölge genelinde açıklanan öncü enflasyon verilerinin yavaşlamaya işaret ettiğini aktaran analistler, ECB üyelerinin yüzde 2'lik enflasyon hedefine ulaşma yolunda emin adımlarla ilerlediklerine inandığını söyledi. Avro Bölgesinde açıklanan öncü enflasyon verilerine göre TÜFE martta yıllık yüzde 2,4 artışla beklentilerin altında kalırken, aylık bazda da yüzde 0,8 arttı. Almanya'da da öncü verilere göre enflasyon, martta yıllık yüzde 2,2'ye yavaşlayarak, Nisan 2021'den beri en düşük seviyesine geriledi. Geçen hafta ECB'nin son toplantısına ilişkin açıklanan tutanaklarda, üyelerin enflasyonun gelecek aylarda aşağı yönlü trendine devam etmesini beklediği ifade edildi. Tutanaklarda yüzde 2 enflasyon hedefine ilerleme yolunda artan güvenle faiz indiriminin düşünüldüğü kaydedildi. Öte yandan, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's, Avrupa Birliği'nin (AB) kredi notunu "Aaa" olarak teyit ederken, kredi notu görünümünü "durağan" olarak tuttu. Söz konusu gelişmelerle geçen hafta Almanya'da DAX endeksi yüzde 1,72, İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 0,52, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 1,76 ve İtalya'da MIB 30 endeksi yüzde 2,13 azalış kaydetti. Gelecek hafta pazartesi günü Almanya'da sanayi üretimi, perşembe günü ECB faiz kararının yanı sıra Lagarde'ın açıklamaları, cuma günü ise Almanya'da nihai enflasyon verileri takip edilecek. ### Asya borsalarında ise karışık seyir izlendi Asya pay piyasalarında geçen hafta karışık seyir hakim olurken, Japonya ekonomi yönetiminden gelen karışık açıklamalar dikkati çekti. Hafta başında, Japonya Maliye Bakanı Shunichi Suzuki, Japonya Merkez Bankasının (BoJ), genişleyici para politikasına "muhtemelen" devam edeceğini dile getirerek, bankanın kurdaki aşırı oynaklığa karşı harekete geçmeye hazır olduğunu da belirtti. Artan uzun vadeli faiz oranlarının borç finansman maliyetini artırabileceği ifade eden Suzuki bunun, "Japonya'nın mali durumu üzerinde baskı oluşturabileceği riskine karşı dikkatli olunmalı." dedi. Haftanın son işlem gününde ise BoJ Başkanı Kazuo Ueda, 2024'ün ikinci yarısında faiz artırımı ihtimalinin sinyalini verdi. Ueda, Japonya'nın enflasyonunda geçmişteki ithalat maliyetlerindeki artışların etkisinin azalmasının ve hükümetin enerjiye yönelik teşviklerinin sona ermesinin de enflasyonu gelecek dönemde etkileyebileceğini ifade etti. Ayrıca Ueda, döviz kuru hareketlerinin ülkenin enflasyonunu ve ücretlerini göz ardı edilmesi zor bir şekilde etkilemesi halinde merkez bankasının "para politikasıyla yanıt verebileceğini" söyledi. Söz konusu gelişmelerin ardından dolar/yen paritesi haftayı yüzde 0,2 artışla 151,59 seviyesinden tamamladı. Öte yandan, bölge genelinde açıklanan verilere göre, Çin'de imalat sanayi PMI 51'e çıkarak ülkenin ekonomik aktivitesinde canlılığın arttığına işaret etti. Çin'de Caixin hizmet sektörü PMI martta 52,7'ye yükselerek art arda 15 ay genişleme kaydederken, Japonya'da ise hizmet sektörü PMI martta 54,1 ile beklentilerin altında kaldı. Ayrıca, geçen hafta Tayvan'da yaşanan deprem felaketlerinin ardından dünyanın en büyük çip üreticisi olan Taiwan Semiconductor Manufacturing Co. (TSMC) bazı fabrikalarında üretimi durdurmasının ardından tekrar faaliyete başladığını bildirdi. Söz konusu gelişmelerle haftalık bazda Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,92 ve Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 1,10 artarken, Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 3,41 ve Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 1,18 değer kaybetti. Gelecek hafta çarşamba günü Japonya'da, perşembe günü ise Çin'de ÜFE, cuma günü de Japonya'da kapasite kullanım oranı ile Çin'de dış ticaret verileri takip edilecek. ### Borsa İstanbul'dan rekor kapanış Yurt içinde Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi haftayı yüzde 5,21 değer kazancıyla 9.618,83 puanla rekor seviyeden tamamlayarak, tüm zamanların en yüksek haftalık kapanışını gerçekleştirdi. Geçen hafta ülkede açıklanan verilere göre, TÜFE martta aylık bazda yüzde 3,16, Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) yüzde 3,29 artış gösterdi. Yıllık enflasyon tüketici fiyatlarında yüzde 68,5, yurt içi üretici fiyatlarında yüzde 51,47 olarak gerçekleşti. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Aylık enflasyon, öngörümüz doğrultusunda mart ayında geriledi. Birincil önceliğimiz olan fiyat istikrarı hedefimize ulaşana kadar ne gerekiyorsa yapacağız." ifadelerini kullandı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), sadeleşme adımlarına devam ederken, menkul kıymet tesisine tabi yükümlülüklere uygulanan menkul kıymet tesis oranının yüzde 4’ten yüzde 1'e düşürülmesine, kredi büyümesine göre menkul kıymet tesisine ilişkin uygulamanın sonlandırılmasına karar verildi. Yurt içi yerleşik gerçek kişiler, 31 Mart 2024 itibarıyla bankalarda mevcut olan altın, dolar, avro ve İngiliz sterlini cinsinden döviz tevdiat hesabı ve döviz cinsinden katılım fonu hesaplarını TL'ye çevirebileceğini duyuran TCMB, kredi kartı işlemlerinde (nakit çekim veya kullanım işlemleri hariç) uygulanacak aylık azami akdi faiz oranını da yüzde 3,66'dan yüzde 4,25'e çıkardığını bildirdi. Bu gelişmelerin ardından dolar/TL, haftayı bir önceki kapanışın yüzde 1,1 altında 32,0318'den tamamladı. Analistler, haftaya pazartesi sanayi üretimi verilerinin takip edileceğini belirterek, Ramazan Bayramı tatili öncesinde Borsa İstanbul'un 9 Nisan Salı günü saat 12.40'a kadar açık olacağını hatırlattı.
2039581
# Borsa İstanbul'dan kote şirketlerin tanıtımına destek ## Özet Borsa İstanbul'un yatırımcıları bilgilendirmek amacıyla yaptığı çalışmalara bir yenisini daha ekleyerek, borsaya kote şirketlerin yatırımcılara tanıtılması amacıyla videolar hazırladığı bildirildi. ## İçerik **Borsa İstanbul**'un yatırımcıları bilgilendirmek amacıyla yaptığı çalışmalara bir yenisini daha ekleyerek, borsaya kote şirketlerin yatırımcılara tanıtılması amacıyla videolar hazırladığı bildirildi. Borsa İstanbul'dan yapılan açıklamada, "Sermaye piyasalarından daha geniş kitlelerin faydalanması, finansal okuryazarlığın artırılması ve yeni yatırımcılara yol göstermek için farklı içerikte videoları sosyal medya hesapları aracılığıyla paylaşan Borsa İstanbul, şimdi de borsaya kote şirketlerin yatırımcılara tanıtılması amacıyla videolar hazırlıyor." ifadelerine yer verildi. Borsaya kote şirketlerin yetkililerinin kendilerini tanıtacakları ve uzun vadeli hedeflerini anlatacakları videoların hazırlanacağı kaydedilen açıklamada, hazırlanan videoların Borsa İstanbul sosyal medya ve dijital platformları üzerinden paylaşılmasının bu bilgilendirmenin önemli bir parçası olacağına inandıkları belirtildi. Konuyla ilgili açıklama yapan Borsa İstanbul Genel Müdürü Mehmet Hakan Atilla, "Borsa İstanbul’da işlem gören şirketlerimizin bilinirliğini artırmak, aynı zamanda yatırımcılarımızı şirketlerimiz hakkında bilgilendirmek amacıyla bizi de heyecanlandıran yeni bir projeye başladık. Projemiz ile Borsa İstanbul’da farklı pazarlarda işlem gören ve farklı sektörlerde hizmet veren şirketlerimizin tanıtım videoları çekilecek." ifadelerini kullandı. Videolarda şirketin üst düzey yetkilileriyle uzun vadeli hedeflerine, stratejilerine ilişkin yapılacak röportajlar ve genel merkezleri ile üretim tesislerinin görüntülerinin yer alacağını aktaran Atilla, bu sayede yatırımcının her farklı şirket videosunda aynı anlayış içinde şirket hakkındaki temel bilgileri, şirketi kuran ya da yöneten, en yetkili ağızdan doğrudan almasını amaçladıklarını ifade etti. Atilla, "Hızlı, net, kolay izlenebilir şekilde infografiklerle zenginleştirilecek videolar daha sonra Borsa İstanbul çatısı altında yer alan dijital platformlar üzerinden kamuoyu ile paylaşılacak. Bu videolar ile hem yatırımcılarımızı bilgilendireceğiz hem de ülkemiz ve sermaye piyasalarımız için her biri ayrı bir değer olan şirketlerimizin tanıtımına da katkı sağlamış olacağız." değerlendirmesinde bulundu.
1877792
# New York borsası düşüşle açıldı ## Özet New York borsası, haftanın ilk işlem gününe düşüşle başladı. ## İçerik Açılışta Dow Jones endeksi, 600 puanın üzerinde değer kaybetti ve yüzde 2,4 azalışla 25.270,39 puandan işlem gördü. S&P 500 endeksi yüzde 1,9 düşüşle 2.977,80 puandan ve Nasdaq endeksi yüzde 1,4 değer kaybıyla 9.426,9 puandan işlem görmeye başladı. Endekslerdeki düşüşte, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınında ikinci dalgaya ilişkin endişeler etkili oldu. ABD basınında yer alan haberlere göre, ülkede Alabama, Alaska, Arizona, Arkansas, California, Florida, Kuzey ve Güney Carolina ile Oklahoma gibi eyaletlerde Kovid-19 vaka sayılarında artış görüldü.
2692407
# Borsa günü yükselişle tamamladı ## Özet Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, günü yüzde 1,53 değer kazancıyla 3.295,27 puandan tamamladı. ## İçerik **BIST 100 endeksi**, önceki kapanışa göre 49,51 puan artarken, toplam işlem hacmi 61,4 milyar lira seviyesinde gerçekleşti. Bankacılık endeksi yüzde 0,29 ve holding endeksi yüzde 1,79 değer kazandı. Sektör endeksleri arasında en fazla kazandıran yüzde 3,91 ile elektrik, en çok kaybettiren ise yüzde 1,96 ile madencilik oldu. Bu arada, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (**TCMB**) Para Politikası Kurulu (PPK), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını 100 baz puan azaltarak yüzde 13'ten yüzde 12'ye indirdi. İngiltere Merkez Bankası ise (BoE) politika faizini 50 baz puan artırarak yüzde 2,25 ile son 14 yılın en yüksek seviyesine çıkarma kararı aldı. Analistler, **Fed**'in gelecek döneme ilişkin projeksiyonları ile ekonomide "yumuşak iniş" beklentilerine gölge düştüğünü belirterek, artan resesyon ihtimaline karşın agresif faiz artırımlarına devam edileceği sinyalinin küresel çapta risk iştahının azalmasına neden olduğunu söyledi. Yarın yurt içinde veri gündeminin sakin olduğunu, yurt dışında ise **ABD** ve **Avrupa**'da açıklanacak imalat sanayi ve hizmet sektörü Satınalma Yöneticileri Endeksi'nin (PMI) öne çıkacağını aktaran analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 3.200 puanın destek, 3.300 seviyesinin direnç konumunda bulunduğunu kaydetti.
2911231
# Bankacılık sektörünün aktifleri nisanda 16,4 trilyon lira oldu ## Özet Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre, Türk bankacılık sektörünün toplam aktif büyüklüğü nisan itibarıyla 2022 sonuna kıyasla yüzde 14,2 artarak 16 trilyon 384,7 milyar liraya yükseldi. ## İçerik BDDK tarafından, Nisan 2023 dönemine ilişkin "Türk Bankacılık Sektörünün Konsolide Olmayan Ana Göstergeleri" raporu yayımlandı. Rapora göre, nisanda bankacılık sektörünün aktif büyüklüğü 16 trilyon 384 milyar 707 milyon lira düzeyinde gerçekleşti. Sektörün aktif toplamı 2022 sonuna göre 2 trilyon 37 milyar 317 milyon lira artış kaydederken, bunun oransal karşılığı yüzde 14,2 oldu. Nisanda 2022 sonuna kıyasla, sektörün en büyük aktif kalemi olan krediler yüzde 17,6 artarak 8 trilyon 911 milyar 84 milyon liraya, menkul değerler toplamı yüzde 17,2 yükselerek 2 trilyon 779 milyar 29 milyon liraya çıktı. Bu dönemde, kredilerin takibe dönüşüm oranı da yüzde 1,86 seviyesinde gerçekleşti. Bankaların kaynakları içinde en büyük fon kaynağı durumunda olan mevduat, nisanda 2022 sonuna göre yüzde 16,8 artarak 10 trilyon 350 milyar 23 milyon liraya yükseldi. Aynı dönemde öz kaynak toplamı yüzde 11,4 artışla 1 trilyon 565 milyar 468 milyon liraya ulaştı. Sektörün nisan sonu itibarıyla dönem net karı 144 milyar 699 milyon lira, sermaye yeterliliği standart oranı yüzde 16,98 seviyesinde gerçekleşti.
2847010
# Yargı Etiği Danışma Kurulu'ndan hakimlerin borsada işlem yapmasına "şartlı" evet ## Özet Hakimlerin borsada hisse sahibi olması etik açıdan uygun bulundu ancak ticaret ve kazanç getirici faaliyet anlamına gelecek "sıklıkla veya süreklilik gösterecek şekilde" şirket hisselerinin alım satımı yapılmasının uygun olmadığına karar verildi. ## İçerik Bir hakim, borsada halka açık şirketlerin hisselerine sahip olmasının veya bu tür şirketlerin hisselerinin alım satımını yapmasının uygun olup olmadığına dair tavsiye kararı verilmesi için Yargıtay Yargı Etiği Danışma Kuruluna başvurdu. Başvuruyu inceleyen Kurul, hakimlerin borsada halka açık şirketlerin hisselerine sahip olmasının etik açıdan uygun olduğuna ancak şirket hisselerinin, ticaret ve kazanç getirici faaliyet anlamına gelecek sıklıkla veya süreklilik gösterecek şekilde alım satımını yapmasının etik açıdan uygun olmadığına karar verdi. ### Kararın gerekçesinden Yargıtay Yargı Etiği Danışma Kurulunun kararında, borsada hisse alım satımı yapılmasındaki temel motivasyonun maddi kazanç elde etmek olduğu belirtildi. Bu piyasaların, nitelikleri itibarıyla belirli bilgi birikimi isteyen teknik piyasalar olduğu, buradaki gelişmelerin yakından takip edilmesi gerektiği ifade edilen kararda, tüm bu faaliyetlerin bilgi birikiminin yanında büyük ölçüde zaman ve emek harcanmasına yol açabileceği kaydedildi. Hakimin tüm faaliyetlerinde, hem mesleğe yaraşır şekilde davranması hem de bunu görüntü olarak ortaya koymasının, etik bir yükümlülük olduğuna işaret edilen kararda, hakimin normal bir vatandaşa göre külfet olarak nitelendirilebilecek kişisel sınırlamaları kabullenmesi gerektiği de aktarıldı. Kararda, hakimin yargı dışı faaliyetlerine ayırdığı emek, zaman ve çaba nedeniyle yargı görevini ihmal etmemesi gerektiği de vurgulandı. Hakimler ve Savcılar Kanunu'nun 48'inci maddesinde, hakim ve savcıların meslekleri dışında kazanç getirici faaliyetlerde bulunmayacağının hüküm altına alındığı anımsatılan kararda, Yargıtay Yargı Etiği İlkeleri'nin 6.1'inci maddesinde de "Yargı görevi, hakimin diğer tüm faaliyetlerinden üstün ve önceliklidir." ifadelerinin yer aldığı hatırlatıldı. Açıklanan nedenlerle hakimin "çok fazla zamanını alacak şekilde" borsada alım satım işlemi yapılmasının etik olmadığı değerlendirmesine yer verilen kararda, şu tespitler yapıldı: "Menkul kıymet alım satımı için harcanan zaman ve emeğin yanı sıra daha çok kazanç elde etmek için gösterilen çaba, yargı dışı faaliyete ölçüsüz şekilde özen gösterilmesi ve zaman harcanması riski doğurabilir. Böyle bir durum da hakimin yargısal görevini yerine getirme kapasitesinin azalmasına yol açar. Hakimin genel ilke olarak İstanbul Menkul Kıymetler Borsasında halka açık şirketlerin hissesine miras, satın alma, bağış gibi çeşitli yollarla sahip olmasında etik açından bir sakınca bulunmamaktadır. Ancak söz konusu hisselerin alım satımına ilişkin süreklilik arz eden veya sıkça yapılan bir faaliyet söz konusu olduğunda, hakimin görevlerini uygun şekilde yerine getirmesini güvence altına alan sınırlılıkların farkında olması gerekir. Nitekim aile işletmesi dahi olsa hakimin 'çok fazla zamanını' alması halinde söz konusu ekonomik faaliyetin yapılması uygun görülmemiştir."
946335
# Japonya'nın yeni gündemi 'BoJ' ve 'vergi artırımı' ## Özet Japonya'da seçimlerin ardından ülke borsasında yükseliş ivme kazanırken, gözler Japonya Merkez Bankası (BoJ) başkanlık seçimleri ile tüketim vergisi artırımına çevrildi. ## İçerik İSTANBUL - Belgin Yakışan,Burhan Sansarlıoğlu Japonya'da, ekonomi alanında cesur politikaları ile bilinen **Başbakan Şinzo Abe**'nin temsilciler meclisinde üstünlük sağladığı seçimlerin ardından ülke borsasında yükseliş ivme kazanırken, gözler Japonya Merkez Bankası (**BoJ**) başkanlık seçimleri ile **tüketim vergisi** artırımına çevrildi. Reformcu politikaları ve cesur ekonomik teşvik stratejileriyle tanınan Abe'nin erken seçim kararında ise bu kez siyasi gerekçelerin öne çıktığı dikkati çekti. Ekonomistler arasında "Abenomiks" olarak anılan ve üç ok şeklinde özetlenen "agresif para politikası, büyük mali teşvik ve yapısal reformlar"ın mimarı Abe, sadece ekonomiye yönelik değil, milli güvenlik politikaları ile ülkenin global sistemdeki yerini tekrar belirleme hedefi doğrultusunda adımlar attığını da gösterdi. Abe'nin geçmiş dönemde en büyük hedef olarak gösterdiği yüzde 2'lik enflasyona henüz ulaşamaması ve tüketim vergisini uygulamaya geçirememesi ise gelecek dönemdeki politikalar açısından ipucu şeklinde nitelendiriliyor. Analistler, son dönemde yükseliş trendinde bulunan Nikkei endeksinde bir düzeltme hareketinin görülebileceğini belirterek, 2020 Olimpiyatlarına hazırlanan ülke piyasalarında yeni yatırımların katkısıyla pozitif havanın devam edebileceğini, ancak tüketim vergisinde yüzde 2'lik artış uygulamasının hayata geçirilmesinin satış baskısı yaratabileceğini kaydetti. Piyasalarda genişlemeci politikaların sürdürüleceği konusunda görüş birliği bulunduğuna işaret eden analistler, Nisan 2018'de görev süresi dolacak olan BoJ Başkanı Haruhiko Kuroda'nın yerine kimin geleceğine odaklanılacağını, Abe yönetiminde yeni başkandan politika değişikliği beklenmediğini bildirdi. ### "Ekonomide mevcut durumun devam edecek" Konuya ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan Oxford Economics Baş Asya Ekonomisti Sian Fenner, seçimlerde çoğunluğu elde eden Abe'nin anayasada revizyonlara gidebileceğini ancak ekonomide mevcut durumun devam edeceğini söyledi. Tüketim vergisindeki artışın, seçim kampanyası boyunca tartışmalı bir konu olmasına karşın devam edebileceğini aktaran Fenner, şunları kaydetti: "Liberal Demokratlar, Ekim 2019'da tüketim vergisini yüzde 8'den yüzde 10'a çıkarmayı planlıyor. Abe bu artışı iki kere ertelemişti ancak şu anda bunu erteleyeceği kesin değil. Bunun için hala bir şans var, kısa vadede ertelenebilir. Japonya'nın büyümesi 2019-2020 döneminde ortalama olarak 0,6 puan daha fazla gerçekleşebilir. BoJ, agresif para politikasına devam edecek. Piyasalar şimdi Kuroda'nın yerine kimin geçeceği konusuna dönecek. Abe, Kuroda'nın görev süresini uzatabilir ancak bu, BoJ'un parasal politikada bir değişikliğe gitmesine sebep olmayacak. BoJ, piyasalara sıkılaşmaya gittiğine dair yanlış bir sinyal vermemek için varlık alımını azaltma konusunda temkinli davranacak. Çünkü bu yanlış sinyal yenin aşırı değer kazanmasına sebep olabilir." ### "Abe mali ve arz yanlısı reformlarını hızlandıracak" Berenberg ABD ve Asya Başekonomisti Mickey Levy ise Abe'nin seçimleri kazanmasıyla anayasada reform yapma fırsatı yakaladığını belirterek, bunun Japonya'nın dış politikada daha iddialı bir yaklaşım sergilemesini sağlayacağını ifade etti. Ekonomi tarafında ise Abe'nin, mali ve arz yanlısı reformlarını hızlandıracağını aktaran Levy, şunları kaydetti: "Abe, BoJ'un başına tekrar Kuroda'yı getirecek. Daha fazla reform ve agresif para politikası Japon ekonomisi ve finansal piyasaların son zamanlardaki pozitif ivmeyi sürdürebilmesi için zemin hazırlayacak. Japonya ekonomisi potansiyelinden daha hızlı büyüyor. Ülke ekonomisinin iyi performans sergilemesi iş gücü ve verimlilikteki büyümeyi yansıtıyor. İşgücüne kadınların katılımındaki artış istihdamdaki büyümeyi artırıyor. BoJ parasal genişmesine yüzde 2'lik enflasyona ulaşma amacıyla devam ediyor. Bu, Japonya borsasında yükselişleri sağlıyor ancak ekonomik performansın temel sebebi değil. Japon ekonomisi olumlu performans sergilemeye ve ülke borsası yükselmeye 2018 boyunca da devam edecek." ### "Piyasaların istediği sonuç oldu" AA Finans Analisti Emin Yılmaz da Japonya'daki seçimlerin, piyasaların beklentisi doğrultusunda gerçekleştiğini belirterek, Abe'nin sadece bir koltuk kaybederek iktidarını sağlamlaştırdığını söyledi. Yılmaz, piyasalar açısından bakıldığında, parasal genişleme yanlısı Abe iktidarının devamının en çok istenilen sonuç olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti: "Nikkei 225 endeksinin seçim sonrası artışı da bunu doğruluyor. 2020'deki Olimpiyatlara kadar, Japonya bir dizi altyapı yatırımı yapacak. Tüm bunların piyasalara etkisi olumlu olacaktır ancak aynı zamanda Abe hükümeti uzun zamandır ertelediği tüketim vergisindeki yüzde 2'lik artışı da eli güçlüyken hayata geçirmek isteyecektir. Bu ise ülkede iyileşme gösteren tüketim trendi için negatif bir gelişme. Muhtemelen 2020 Tokyo Olimpiyatları'na kadar sürecek iyimser hava, vergi artışı içinde bulunmaz bir zaman dilimi. Maliyenin uzun zamandır hükümete bu konuda baskı yaptığı biliniyor."
1889353
# Küresel ekonomi Kovid-19 mücadelesini 2022'de kazanacak ## Özet SETA'nın "Ekonominin Koronavirüsle Mücadelesi" raporunda, gelecek yıl salgının büyük ölçüde ortadan kalkması şartıyla 2022 yılının ekonomide toparlanma ve telafi yılı olacağı kaydedildi. ## İçerik "Ekonominin Koronavirüsle Mücadelesi" raporuna göre, en iyimser senaryoda bile küresel ekonominin 2021’in ilk yarısına kadar "V" şeklinde bir toparlanma yaşaması beklenmezken, gelecek yıl salgının büyük ölçüde ortadan kalkması şartıyla 2022 yılı, ekonomide toparlanma ve telafi yılı olacak. AA muhabirinin Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) tarafından yayımlanan "Ekonominin Koronavirüsle Mücadelesi" raporundan derlediği bilgilere göre, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını modern dünyada daha önce eşi benzeri görülmemiş şiddette ve büyüklükte bir krize yol açtı. Krizden ekonominin hem arz hem de talep cephesi farklı boyutlarda çok ciddi darbelere maruz kalırken, finansal piyasalar da bu kriz nedeniyle ciddi bir çöküş yaşadı. Ülke ekonomileri salgın sürecinde arz, talep ve finans boyutlarıyla kendilerini önemli bir krizin içinde buldu. Koronavirüs kriziyle mücadele kapsamında hükümetler devasa mali destek paketleri açıklarken merkez bankaları da bol sıfırlı yeni likidite imkanları sunarak ekonomiyi ayakta tutmaya çalıştı. Ülkeler, bir taraftan karantina önlemleriyle halkın sağlığını korumaya çalışırken diğer taraftan ekonomik aktivitenin mümkün olduğunca devam etmesi için yoğun bir uğraş verdi. Küresel ölçekte açıklanan ekonomik paketlerin toplam değeri 8 trilyon dolara yaklaştı. ### "2021’in ilk yarısına kadar "V" şeklinde bir toparlanma yaşaması zor" Raporda, ortalama senaryoda, koronavirüs salgınının güçlenip zayıflamakla birlikte temelde 1-2 yıl süreceğine işaret edildi. Şu an dünyada salgınla ilgili uygulanan "virüsün yayılmasını geciktirme ve zamana yayma" stratejisinin temelde, sağlık sisteminin salgın nedeniyle çökmesinin önüne geçmek ve gereken tıbbi adımları atma kapasitesini korumak ile virüsün aşısı ve antiviral ilaçları bulunana veya virüs yeterince mutasyon geçirerek görece zararsız hale gelene kadar zaman kazanmak adına uygulandığı belirtildi. Raporda, "Hastalık düşük bir yayılma hızıyla 1-2 yıllık süreçte muhtemelen nüfusun ciddi bir kısmına bulaşmış olacaktır ki bu da ciddi düzeyde bir 'kitlesel bağışıklık' anlamına gelir. Öte yandan, bu süreçte tam bir kitlesel bağışıklığın kazanılamaması veya koronavirüse yönelik aşının ve güçlü antiviral ilaçların bulunamaması durumunda ise salgının 3. yıl ve sonrasında da hayatlarımız üzerinde, ilk 1-2 yılki kadar olmasa da önemli ölçüde etkili olacağı unutulmamalıdır." ifadelerine yer verildi. Toplum sağlığı, tedavi ve aşı boyutlarında çok fazla belirsizlik bulunması sebebiyle koronavirüs krizinin küresel ekonomi üzerinde kısa ve orta vadeli etkilerine dair nokta atışı tahminde bulunmanın oldukça zor olduğuna değinilen raporda, şunlar kaydedildi: "En iyimser senaryoda bile küresel ekonominin 2021’in ilk yarısına kadar 'V' şeklinde bir toparlanma yaşaması çok mümkün gözükmemektedir. Küresel ekonominin kendine gelmesi için en az 1,5-2 yıl gerekebilir. 2. yıl için de salgının büyük ölçüde ortadan kalkması şartıyla 3. yıl çok büyük oranda bir toparlanma ve telafi yılı olacaktır. Fakat ne toparlanma eksiksiz bir şekilde gerçekleşecektir ne de ekonomi 'eski haline' dönecektir. Bu durumun arka planında ise temel olarak bir taraftan şirketlerin, yatırımcıların risk algılarında ve stratejik anlayışlarında yaşanacak dönüşüm diğer taraftan da tüketicilerin satın alma davranışlarında görülecek değişim bulunmaktadır." ### "Devletler kısa ve orta vadede sağlık sisteminin direncini korumayı amaçlıyor" Raporda, krizin ülkeler üzerindeki etkisinin farklı derecelerde hissedileceği belirtilirken, devlet kapasitesi ve sosyal sermayesi yüksek olan ülkelerin krizi atlatma konusunda daha başarılı olacağı kaydedildi. Devletlerin kısa ve orta vadeye yönelik en önemli amaçlarının sağlık sistemini direncini korumak, şirketleri ayakta tutmak ve işsizliği önlemek olacağı aktarılan raporda, "Uzun vadede ise bu yaşananların küresel sistemdeki olası etkilerini iyi analiz edip akıllı ve kapsamlı politikaları hayata geçirmek, ülkelerin politika ajandasının bir numaralı gündem maddesi olacaktır. Bunları başarabilen ülkelerin ilerleyen yıllarda küresel ekonomideki ağırlıklarını kayda değer oranlarda artırmaları beklenebilir." ifadelerine yer verildi. Türkiye özelinde ise yarı karantina uygulamalarının iç talep üzerindeki olumsuz etkileri ve küresel ekonomik aktivitedeki yavaşlamadan dolayı koronavirüs salgınının ekonomik büyümeyi aşağıya çekmesinin ve işsizliği artırmasının kaçınılmaz olduğu vurgulanan raporda, şunlar kaydedildi: "Sanayide kapasite kullanım oranlarının gerilemesi ve hizmetler sektöründe faaliyet gösteren birçok şirketin uzunca bir süre kapalı kalması da büyümeyi dramatik şekilde daraltmaktadır. Koronavirüs krizi nedeniyle küresel ekonomide yaşanan daralma doğal olarak Türkiye'nin ihracat düzeyini kayda değer oranda düşürecektir. Türkiye’nin gerçekleştirdiği ihracatta ciddi bir paya sahip olan Avrupa'nın koronavirüs krizinden birincil düzeyde etkileniyor olması da ihracattaki düşüşü perçinleyecektir." ### "Türkiye, oluşacak yeni sistemde pozitif ayrışabilir" Türkiye'nin gelecek yıllarda oluşacak yeni sistemde pozitif ayrışabileceğinin vurgulandığı raporda, şu ifadelere yer verildi: "Çok uluslu şirketler, üretime dair riskleri farklılaştırmak ve dağıtmak için üretim tesislerinin bir kısmını Çin’den başka coğrafyalara taşımayı tercih edebilirler. Burada gerek imalat sanayiindeki ürün çeşitliliği ve yetişmiş insan gücü gerekse lojistik avantajlarından dolayı Türkiye önümüzdeki yıllarda daha fazla doğrudan yabancı yatırım çekerek üretim ağını güçlendirme fırsatı yakalayabilir. Düşen petrol fiyatlarının sebep olacağı ekonomik sıkıntılardan dolayı Rusya ve Orta Doğu piyasalarının da daralacağı dikkatlerden kaçmamalıdır. İhracatın yanı sıra cari dengeyi olumsuz etkileyebilecek bir başka alan turizmdir. Koronavirüs krizi turizm sektörünü derinden etkilemektedir. Bu durum Türkiye gibi turizm sektörünün ekonomideki ağırlığı yüksek olan ülkeler için ciddi bir dezavantaj oluşturmaktadır. Öte yandan, petrol fiyatlarındaki sert gerileme ise yılda ortalama 37,5 milyar dolar 'enerji açığı' olan Türkiye açısından cari işlemler hesabını dengeleyici bir unsurudur. Azalan ekonomik aktiviteyle birlikte şirketlerin ve bireylerin ithalat eğilimde ciddi bir gerileme yaşanması da kuvvetle muhtemeldir." Raporda, pandemi sonrası dönemde, tıbbi cihazlar, kimya, hijyen ürünleri, gıda, tarım, robotik, 3D yazıcılar, yapay zeka, büyük veri, yenilenebilir enerji teknolojileri, su ve atıksu arıtma sektörler ve teknolojilerinin daha fazla öne çıkabileceği belirtildi.
3163653
# Borsa günü düşüşle tamamladı ## Özet Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, günü, yüzde 1,75 değer kaybederek 8.910,23 puandan tamamladı. ## İçerik BIST 100 endeksi, önceki kapanışa göre 158,80 puan azalırken, toplam işlem hacmi 91,3 milyar lira oldu. Bankacılık endeksi yüzde 3,90, holding endeksi yüzde 1,40 değer kaybetti. Sektör endeksleri arasında en çok kazandıran yüzde 0,99 ile spor, en çok gerileyen ise bankacılık oldu. Analistler, küresel pay piyasalarında, dün ABD'de enflasyonun beklentileri aşmasına karşın ABD Merkez Bankasının (Fed) faiz indirimlerine haziranda başlayabileceğine ilişkin beklentilerin değişiklik göstermemesinin risk iştahını canlı tuttuğunu belirtti. Yarın yurt içinde haftalık para ve banka istatistikleri, konut satışları, yurt dışında ise ABD'de Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE), perakende satışlar, haftalık işsizlik maaşı başvurularının takip edileceğini dile getiren analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 8.900 seviyesinin destek, 9.100 ve 9.200 puanın direnç konumunda olduğunu kaydetti.
2376648
# Borsa güne yatay başladı ## Özet Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, güne yüzde 0,02 azalışla 1.391,44 puandan başladı. ## İçerik **Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi a**çılışta, önceki kapanışa göre 0,30 puan ve yüzde 0,02 azalarak 1.391,44 puana indi. Bankacılık endeksi yüzde 0,12 gerilerken, holding endeksi yüzde 0,05 artış kaydetti. Sektör endeksleri arasında en çok kazandıran yüzde 0,62 ile finansal kiralama, faktoring, en fazla kaybettiren yüzde 0,84 ile elektrik oldu. BIST 100 endeksi, dün alış ağırlıklı bir seyir izleyerek günü yüzde 0,51 artışla 1.391,74 puandan tamamladı. Analistler, dünya genelinde tedarik zincirindeki sıkıntılar, enerji arzındaki yetersizlik ve artan ham madde fiyatları ile küresel piyasalarda belirsizliğin arttığını vurguladı. Brent petrolün varil fiyatının, arz tarafındaki olumsuzluklarla artış eğilimini sürdürerek 79,5 dolarla Ekim 2018'den beri en yüksek seviyesine yükselmesi ve doğal gaz fiyatının Avrupa'da tüm zamanların en yüksek seviyesine çıkmasının tedirginlikleri artırdığını belirten analistler, piyasalarda ülke ve sektör bazlı farklılaşmaların ortaya çıkabileceğini söyledi. Bugün ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell'ın Senato'nun Bankacılık Komitesi'nde yapacağı konuşmanın takip edileceğini bildiren analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 1.390 ve 1.370 seviyelerinin destek, 1.420 puanın direnç konumunda olduğunu kaydetti.
974187
# 'Kurumlarımız, gerekeni yapıyorlar ne gerekiyorsa da yapacaklar' ## Özet Başbakan Yardımcısı Şimşek, "Türkiye'de piyasalarda batıyla ilişkiler bağlamında, bir miktar dalgalanma var ama bu dalgalanmalar geçicidir. Hükümet olarak, kurumlarımız, gerekeni yapıyorlar ne gerekiyorsa da yapacaklar." dedi. ## İçerik İSTANBUL **Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek**, "Evet Türkiye'de piyasalarda batıyla ilişkiler bağlamında, esas o kaygılar üzerinden, bir miktar dalgalanma var ama bu dalgalanmalar geçicidir. Hükümet olarak, kurumlarımız, gerekeni yapıyorlar ne gerekiyorsa da yapacaklar." dedi. Şimşek Turkuvaz Medya Grubu tarafından, Borsa İstanbul ev sahipliğinde düzenlenen Türkiye Girişimcilik Zirvesi'ndeki konuşmasında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Türkiye'nin, piyasalarda oynaklığın epey yüksek olduğu bir dönemden geçtiğini belirten Şimşek, şunları kaydetti: "Şunun altını çizmek istiyorum, evet Türkiye'de piyasalarda batıyla ilişkiler bağlamında, esas o kaygılar üzerinden, bir miktar dalgalanma var ama bu dalgalanmalar geçicidir. Hükümet olarak, kurumlarımız, gerekeni yapıyorlar ne gerekiyorsa da yapacaklar. Piyasaları ilgilendiren boyutuyla, enflasyonu tekrar tek haneye indirmek, cari açığı daha makul düzeylere çekmek anlamında gereken tedbirler, çözümler ortaya koyuluyor. İnanıyorum ki önümüzdeki dönemde bu, kendisini net olarak gösterecektir. Türkiye'nin temelleri sağlam. Her ülkede olduğu gibi evet bazı sorunlar var, normaldir, herşey mükemmel değildir, hiçbir yerde değildir, Türkiye'de de değildir. Önemli olan karşı karşıya kaldığımız şoklara direnç gösterebilme, bu sorunun üstesinden gelebilme kabiliyetidir." Türkiye'nin geçen sene büyük bir şok yaşadığını, hain darbe girişimine sahne olduğunu anımsatan Şimşek, ülkenin doğru politikalar ve zamanında tedbirlerle hızlı bir çıkış yaşadığını hatırlattı. ### "DNA'mızda girişimcilik var ve bu girişimcilik kültürü devam edecek" Şimşek, Türkiye'nin doğal kaynak zengini bir ülke olmadığına işaret ederek, komşularına oranla bunun bir fırsat olabileceğinin altını çizdi. Türkiye'de bu durumun, girişimcilik kültürünün gelişmesinde ve girişimcilik ruhunun artmasında büyük katkısı olduğunu dile getiren Şimşek, içinde bulunduğu coğrafyada 80 milyonluk Türkiye'nin, doğalgaz, petrol gibi zenginlikleri olmadan kişi başına düşen milli gelirde satın alma gücü paritesiyle 26 bin doları aşmış tek ülke olduğunu söyledi. Türkiye'nin en büyük sermayesinin beşeri sermaye olduğuna dikkati çeken Şimşek, şu değerlendirmelerde bulundu: "Bu beşeri sermayenin de en güçlü tarafı girişimciliktir. Girişimcilik ekosistemine baktığımızda, her şeyden önce politika olarak girişimcilik ekosistemini güçlendirecek birçok reform yaptık, yapmaya devam edeceğiz. Girişimcilik bizim için esastır, katma değerin kaynağıdır. Dolayısıyla girişimcilere, gerek finansmana erişim, gerek teşvikler, gerekse piyasalar bağlamında gerekli destek mekanizmaları oluşturması gibi, hemen hemen bütün konularda gelişmeler, iyileşmeler var. Bu ekosistemi daha da nasıl güçlendiririz, sürekli bir çaba içindeyiz." Başbakan Yardımcısı Şimşek, bugün bile mecliste görüşülen kapsamlı bir tasarıda kitle fonlaması, hazinenin fonlara kaynak aktararak bu fonlar üzerinden Türkiye'de gelecek vadeden teknolojik firmalara, girişimlere destek verilmesinin önünü açacak düzenlemeler bulunduğunu bildirdi. Çalışmaların bunlarla sınırlı olmadığına dikkati çeken Şimşek, girişimcilere destek adına geçmişte atılan adımlar hakkında katılımcılara bilgi verip, bu adımları devam ettireceklerini dile getirdi. Şimşek, "Girişimcilik anlamında kültür çok önemli. Anadolu, çok önemli bir medeniyet ve ticaret merkezi olduğu için, muazzam derinliği olan bir coğrafya. Bu coğrafya aynı zamanda birçok kültürün ve ticaretin merkezi oldu. Ondan dolayı, tabiri caizse bizim DNA'mızda girişimcilik var ve bu girişimcilik kültürü devam edecek." diye konuştu.
2619445
# Küresel piyasalarda Fed Başkanı Powell'ın açıklamaları öncesinde resesyon endişesi fiyatlanıyor ## Özet Küresel piyasalarda, ABD Merkez Bankası Başkanı Jerome Powell'ın bugün yapacağı açıklamalar öncesinde artan resesyon endişesiyle risk iştahı düşük seyrediyor. ## İçerik Fed'in gelecek toplantılarda atacağı adımların ABD ekonomisini resesyona sokup sokmayacağına ilişkin belirsizlikler piyasalarda fiyatlamaları zorlaştırıyor. Dün, New York borsasında endekslerin yüzde 2'den fazla değer kazanmasının ardından yeni günün açılışında Asya borsaları değer kaybederken, ABD ve Avrupa'da endeks vadeli kontratlar da pay piyasalarının yüzde 1'e yakın düşüşle açılacağına işaret ediyor. Bugün, Fed Başkanı Powell'ın Senato'ya sunacağı para politikası raporu ve Fed'in gelecek dönemdeki yol haritasına ilişkin sözle yönlendirmelerinin piyasalarda oynaklığı artırması bekleniyor. Fed yetkililerinin devam eden şahin açıklamalarının hala agresif bir tonda olması bankanın gelecek dönem atacağı adımların ülke ekonomisini resesyon sokabileceği endişesini güçlendiriyor. Para piyasalarındaki fiyatlamalarda gelecek toplantıda Fed'in politika faizini 75 baz puan artıracağına neredeyse kesin gözüyle bakılırken, eylül toplantısında da 75 baz puanlık artış ihtimali yüzde 46 seviyesinde bulunuyor. Dün, açıklamalarda bulunan Richmond Fed Başkanı Thomas Barkin enflasyonun oldukça yüksek ve tabana yayılmış durumda olduğunu belirterek, faiz oranlarının olması gereken seviyenin oldukça altında olduğunu kaydetti. Bankanın olabildiğince hızlı şekilde faiz artırması ve bunu yaparken piyasadaki işleyişi bozmamaya dikkat etmesi gerektiğini aktaran Barkin'in bu seneki toplantılarda oy hakkı bulunmuyor. Öte yandan ABD'de dün açıklanan verilere göre, ülkede ikinci el konut satışları, konut fiyatlarının rekor seviyeye çıkması ve mortgage (konut kredisi) faiz oranlarının artmasıyla mayısta aylık yüzde 3,4 ile Haziran 2020'den bu yana en düşük seviyeye geriledi. ABD'de ikinci el piyasasında medyan konut fiyatları, mayısta yıllık bazda yüzde 14,8 arttı ve ilk kez 400 bin doları aşarak rekor seviyeye ulaştı. ABD ekonomisinin en önemli yapı taşlarından olan ve resesyona ilişkin fiyatlamalarda öncü göstergeler arasında bulunan konut piyasasındaki gelişmeler yatırımcılar tarafından oldukça yakından takip ediliyor. ABD'nin tahvil piyasalarında ise söz konusu gelişmelere karşın hafta başından bu yana sakin bir seyir izlenirken, 10 yıllık tahvil faizi yüzde 3,26 seviyesinde bulunuyor. ABD'de benzinde vergi indirimi için ABD Başkanı Joe Biden'ın bugün harekete geçmesi beklenirken, artan resesyon endişesi petrol fiyatlarını baskılamaya devam ediyor. Bugün yüzde 3,5 azalışla 19 Mayıs'tan bu yana en düşük seviyeye gerileyen Brent petrolün varil fiyatı 108,5 dolar seviyesinde bulunuyor. Bu gelişmelerle dün New York borsasında S&P 500 endeksi yüzde 2,45, Nasdaq endeksi yüzde 2,51 ve Dow Jones endeksi yüzde 2,15 değer kazandı. ABD'de endeks vadeli işlem kontratları yeni güne satış ağırlıklı bir seyirle başladı. Avrupa'da, enerji arz problemleri, pay piyasalarında dünkü yükselişi törpülerken, Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) şahinleşen para politikası tutumu ile tahvil faizlerine müdahale etmek için geliştirilen yeni araca ilişkin belirsizlikler de söz konusu seyirde etkili oldu. Rusya'nın doğal gaz akışını kapasitenin yüzde 40'ına kadar indirmesi bölge ülkelerini konu hakkında önlemler almaya yönlendirirken, Alman hükümetinin 10 gün için acil müdahale planını açıklaması bekleniyor. Temmuz vadeli doğal gaz kontratları Kuzey Akım'daki 7 vananın 4'ünü kapanmasının ardından 150 avroya kadar çıkmasının ardından gerilese de, hala 125 avro gibi yüksek bir seviyede bulunuyor. Dün, Avrupa borsaları pozitif bir seyir izlerken, Almanya'da DAX 40 endeksi yüzde 0,20, İngiltere'de FTSE 100 yüzde 0,42, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 0,75 ve İtalya'da FTSE MIB 30 endeksi yüzde 0,39 değer kazandı. Avrupa'da endeks vadeli işlem kontratları yeni güne yüzde 1'e yakın düşüşle başladı. Asya pay piyasaları, yeni güne New York borsasındaki alış ağırlıklı seyrin ardından sınırlı yükselişle başlasa da resesyon fiyatlamalarına paralel satış baskısının arttığı görülüyor. Bugün yayımlanan Japonya Merkez Bankası (BoJ) toplantı tutanaklarında bankanın rekor kırmaya devam eden dolar/yen paritesinin ülke ekonomisine olası etkileri konusunda endişeli olduğunun vurgulanması da risk algısını artıran etkenlerin başında geliyor. BoJ'un, şahinleşen küresel merkez bankaları karşısında ultra gevşek para politikasına devam etmesi Japon tahvil piyasasındaki satış baskısının güçlü kalmasına ve dolar talebinin artmasına sebep oluyor. Dolar/yen paritesi bu sabah 136,7'yle son 24 yılın en yüksek seviyesine çıkmasının ardından bu seviyenin hemen altında 136,2'den alıcı buluyor. Bu gelişmelerle kapanışa yakın Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,2, Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,3, Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 2,3 ve Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 1,4 geriledi. Yurt içinde, dün alış ağırlıklı bir seyir izleyen Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, günü yüzde 1,44 artışla 2.575,86 puandan tamamladı. Dolar/TL dün yatay bir seyirle 17,3369'dan kapanmasının ardından bugün bankalararası piyasanın açılışında 17,3470 seviyesinde işlem görüyor. Analistler, bugün yurt içinde tüketici güven endeksi, yurt dışında ise Fed ve ECB yetkililerinin sözle yönlendirmelerinin yanı sıra, İngiltere'de Tüketici Fiyat Endeksi ve Avro Bölgesi'nde tüketici güven endeksi verilerinin takip edileceğini belirterek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 2.555 ve 2.530 seviyelerinin destek, 2.600 puanın direnç konumunda olduğunu söyledi. Piyasalarda bugün takip edilecek veriler şöyle: 09.00 İngiltere, mayıs ayı TÜFE ve ÜFE 10.00 Türkiye, haziran ayı tüketici güven endeksi 16.30 ABD, Fed Başkanı Powell'ın konuşması 17.00 Avro Bölgesi, haziran ayı tüketici güven endeksi
1709835
# Küresel piyasalarda gözler Trump'ın yargılandığı ABD Senatosu'nda ## Özet Küresel piyasalar, ABD Başkanı Donald Trump’ın Senato’daki yargılanma sürecine odaklandı. ## İçerik **ABD Başkanı Donald Trump**’ın **Senato'daki **yargılama sürecinin başlaması ile gözler oturumlardan gelecek açıklamalara çevrilirken, Çin'in Vuhan kentinde ortaya çıkan ve hızlı bir şekilde yayılması nedeniyle tedirginliğe neden olan koronavirüsüne ilgili gelişmeler de gündemin odağındaki yerini koruyor. Trump'ın yargılandığı Senato'daki ilk azil duruşmasında Cumhuriyetçiler, Beyaz Saray'dan belge talep eden Demokratların önergesini reddetti. Oylamalarda tüm senatörlerin kendi parti çizgisinde oy kullanmaları dikkati çekti. İlk azil duruşmasında Demokratlar adına savcılık görevi yapan Temsilciler Meclisi İstihbarat Komitesi Başkanı Adam Schiff, Senatoya ilave tanıklar çağrılabilmesi gerektiğine vurgu yaptı. Trump'ın şahsi avukatı Jay Sekulow ise Trump'a yöneltilen suçlamaların "geçersiz" olduğunu, Trump'ın Ukrayna'ya askeri yardımı bir koşula bağlı olarak askıya almadığını ve Demokratların delillerinin çoğunun "uydurma" olduğunu ifade etti. Azil yargılamasındaki kuralları belirleyen tasarının son haline göre, taraflara 3'er gün üzerinden 24'er saat ayrılması öngörüldü. Buna göre savunma ve davacı taraflar günlük 8'er saatten 3 günde savunmalarını yapabilecekler. Bu sürecin ardından senatörler her iki tarafa 16'şar saat soru sorabilecekler. ABD'de dün veri gündeminin zayıf olmasına karşın pay piyasaları, azalan küresel risk iştahı ile düşüş eğiliminde hareket etti. Dow Jones endeksi yüzde 0,52, S&P 500 endeksi yüzde 0,27 ve Nasdaq endeksi yüzde 0,19 değer kaybetti. Avrupa tarafında, dün açıklanan verilere göre Almanya'nın ekonomik görünümüne ilişkin yatırımcı güveni, ABD ile Çin’in "birinci faz" ticaret anlaşması imzalamasının etkisiyle son 4,5 yılın en yükseğine çıktı. Verinin ardından toparlayan DAX endeksi günü yüzde 0,05 değer kazancıyla tamamlarken, İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 0,53, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 0,54 düşüş kaydetti. Bugün Asya borsalarında pozitif bir görünüm izlenirken, altının onsu ve petrol fiyatlarındaki gerileme de yatırımcıların risk iştahındaki toparlanmaya işaret etti. Kapanışa yakın Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,7, Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,2 değer kazandı. Analistler, yeni koronavirüsünün yayılma hızı konusundaki endişelerin azalması ile pay piyasaların iç dinamiklere döndüğünü söyledi. Koronavirüsünden kaynaklı ölümler yaşanırken Çin Ulusal Sağlık Komisyonu, ülke genelinde vaka sayısının 300'e ulaştığını ve farklı şehirlerde görülmeye başlandığını bildirmişti. Virüs, Çin'de 25 Ocak itibarıyla başlayacak Çin Yeni Yılı (Bahar Bayramı) dolayısıyla tatillerini memleketlerinde geçirmek isteyen milyonlarca kişi açısından risk oluşturuyor. Yurt içinde, dün Borsa İstanbul'un alıcılı seyrini ve buna bağlı olarak rekorlarını sürdürmesi dikkati çekti. BIST 100 endeksi, dün 123.804 puanla gün içinde gördüğü en yüksek seviye, 123.556 puanla da kapanış rekorlarını kırdı. Günlük bazda yüzde 0,76 değer kazanan endeksin, ocak ayındaki toplam getirisi ise dün itibarıyla yüzde 8'e ulaştı. Dolar/TL ise dün yüzde 0,3 artışla 5,9345'ten günü tamamlaması sonrası bugün bankalararası piyasanın açılışında 5,9380 seviyesinde işlem görüyor. Bugün veri gündeminin zayıf olduğuna ve Trump'ın azil soruşturmasına ilişkin gelişmelerin takip edileceğine değinen analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 122.500 üzerinde kalıcılık sağlaması durumunda 127.500 seviyesinin gündeme gelebileceğini, dolar/TL'de ise 5,95'in direnç olarak öne çıktığını söyledi. Piyasalarda bugün takip edilecek veriler şöyle: 16.30 ABD, aralık ayı Chicago Fed ulusal aktivite endeksi 18.00 ABD, aralık ayı 2. el konut satışları
1983305
# Borsa günü yükselişle tamamladı ## Özet Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, yüzde 0,59 değer kazanarak günü 1.102,65 puandan tamamladı. ## İçerik BIST 100 endeksi, önceki kapanışa göre 6,48 puan artarken, toplam işlem hacmi 15,5 milyar lira seviyesinde gerçekleşti. Bankacılık endeksi yüzde 1,36 ve holding endeksi yüzde 1,32 değer kazandı. Sektör endeksleri arasında en fazla kazandıran yüzde 3,38 ile turizm, en çok kaybettiren ise yüzde 2,82 ile spor oldu. Analistler, ABD ile Çin arasında devam eden gerilim ve artan yeni tip koronavirüs vaka sayılarına karşın ekonomideki toparlanmaya ilişkin beklentilerin pay piyasalarını pozitif etkilediğini belirterek, Doğu Akdeniz başta olmak üzere jeopolitik gelişmelerin gündemin odağındaki yerini koruduğunu söyledi. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, dün akşam Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile telefon görüşmesi gerçekleştirdiğini anımsatan analistler, Doğu Akdeniz konusunda artan iyimserliğin yurt içi piyasaları destekleyebileceğini ifade etti. Yarın yurt içinde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) Para Politikası Kurulu Toplantısında açıklayacağı faiz kararı, reel kesim güven endeksi, imalat sanayi kapasite kullanım oranı, yurt dışında ise ABD Merkez Bankası Başkanı Jerome Powell'ın Senato'da devam eden sunumu ile ABD'de haftalık işsizlik başvuruları, Almanya'da Ifo İş Dünyası Güven Endeksi başta olmak üzere veri gündeminin takip edileceğini aktaran analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 1.085 ve 1.070 seviyelerinin destek, 1.120 puanın direnç konumunda bulunduğunu kaydetti. AA Finans'ın TCMB'nin gerçekleştireceği Para Politikası Kurulu toplantısına ilişkin anketine katılan ekonomistlerin büyük çoğunluğu politika faizinin sabit bırakılacağını tahmin etti. Ekonomistlerin yıl sonu politika faizi beklentilerinin medyanı yüzde 9 olurken, beklentiler yüzde 8,25 ila yüzde 9,75 arasında yer aldı.
2263445
# Küresel piyasalar ABD'nin istihdam verilerine odaklandı ## Özet Küresel piyasalarda oynaklık artarken, bugün açıklanacak ABD'nin mayıs ayı istihdam raporundaki veriler yatırımcı kararları üzerinde etkili olacak. ## İçerik Ekonomik aktiviteye ilişkin iyimserlik devam ederken, **enflasyon** endişeleri ve özellikle gelişmiş ülke merkez bankalarının para politikalarına ilişkin belirsizlikler piyasalarda oynaklığın artmasına neden oluyor. **ABD Başkanı Joe Biden**'ın asgari kurumlar vergisi oranını yüzde 15 olarak uygulama teklifi ve yüzde 28 kurumlar vergisi çabalarından vazgeçilmeyeceğine ilişkin haberlerin yanı sıra ABD'nin, Çinli, çoğu savunma sektöründe faaliyet gösteren 58 şirkete yatırım yasağını uygulamaya başlaması gündemin odağına yerleşen konular oldu. ABD tarafından Çinli firmalara uygulanan yatırım yasağının daha da genişletilebileceğine yönelik açıklamalar piyasalardaki risk iştahını azaltırken, dikkatler bugün Londra’da başlayacak G-7 maliye bakanları zirvesine çevrildi. Öte yandan dün açıklanan verilere göre hizmet sektörü Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) Avro Bölgesi'nde 55,2'ye ABD'de ise 70,4 ile tarihi zirvesine yükseldi. ABD'de ISM imalat dışı endeks de yükseliş eğilimini sürdürerek 64'e ulaşırken, ADP özel sektör istihdamı 978 bin artış ile beklentilerin belirgin şekilde üzerine çıktı. Bu gelişmelere karşın New York borsasında teknoloji hisselerinde yoğunlaşan satışlarla düşüşler görüldü. **Dow Jones endeksi** yüzde 0,07, S&P 500 endeksi yüzde 0,36 ve Nasdaq endeksi yüzde 1,03 değer kaybetti. Avrupa pay piyasalarında ise karışık bir seyir izlendi. Dün İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 0,61 ve Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 0,21 gerilerken, Almanya'da DAX 30 endeksi yüzde 0,19 ve İtalya'da FTSE MIB 30 endeksi yüzde 0,29 değer kazandı. **Avro/dolar paritesi**, ABD'de beklentilerin çok üzerinde gelen dünkü makroekonomik verilerin ardından düşüşe geçerek, günü yüzde 0,7 azalışla 1,2127'den tamamladı. Dün ABD ve Avrupa borsalarında etkili olan karışık seyir, Asya piyasaları ile haftanın son işlem gününe de taşındı. Hindistan Merkez Bankası'nın beklentiler doğrultusunda politika faizinde değişikliğe gitmeyerek yüzde 4'te bırakmasının ardından Hindistan rupisi dolar karşısında yatay bir seyir izlerken, Sensex endeksi önceki kapanışının hemen altında dengelendi. Kapanışa yakın Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,4 ve Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 0,2 değer kaybederken, Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,5 yükseldi. Yurt içinde, dün beklentilerin altında kalan enflasyon verilerine karşın satıcılı seyreden **Borsa İstanbul**'da BIST 100 endeksi, yüzde 0,18 değer kaybederek günü 1.428,13 puandan tamamladı. Dün yüzde 1,3 artışla 8,7025'ten kapanış yapan dolar/TL ise, bugün bankalararası piyasanın açılışında 8,7110 seviyesinde işlem görüyor. Analistler, bugün piyasalar kapandıktan sonra açıklanması beklenen, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu **Moody's'**in Türkiye değerlendirmesinin yanı sıra veri gündeminin takip edileceğini belirtti. Veri gündeminde, yurt içinde reel efektif döviz kuru, yurt dışında ise ABD'de açıklanacak istihdam raporundaki tarım dışı istihdam, işsizlik ve ortalama saatlik kazançlar verilerinin öne çıktığını kaydeden analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 1.390 puanın destek, 1.440 ve 1.470 seviyelerinin direnç konumunda olduğunu söyledi. Eylül 2020'de Türkiye'nin kredi notunu "B1"den "B2"ye düşüren ve not görünümünü "negatif" olarak belirleyen Moody's, o zamandan bu yana yeni bir değerlendirme yapmamıştı.
1273808
# Borsa, günü yükselişle tamamladı ## Özet Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, günü yüzde 0,41 değer kazancıyla 94.883,47 puandan tamamladı. ## İçerik İSTANBUL **Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi,** günü yüzde 0,41 değer kazancıyla 94.883,47 puandan tamamladı. BIST 100 endeksi, önceki kapanışa göre 386,67 puan artarken, toplam işlem hacmi 7,2 milyar lira olarak gerçekleşti. Bankacılık endeksi yüzde 2,93 yükselirken, holding endeksi yüzde 1,37 değer kaybetti. Sektör endeksleri arasında en fazla kazandıran bankacılık, en çok gerileyen ise yüzde 2,21 ile ticaret oldu. Küresel piyasalarda azalan risk iştahına paralel 93.000 sınırına kadar gerileyen BIST 100 endeksi, bu seviyeden banka hisseleri öncülüğünde gelen tepki alımlarıyla kayıplarını telafi ederek yükselişe geçti ve haftayı 94.883,47 puandan tamamladı. Analistler, gelecek hafta yurt içinde ödemeler dengesi ve sanayi üretimi, yurt dışında ise ABD'de enflasyon, İngiltere'de büyüme ve Avro Bölgesi'nde sanayi üretimi başta olmak üzere yoğun veri gündeminin takip edileceğini belirterek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 93.400 seviyesinin destek, 97.500 puanın direnç konumuna geldiğini söyledi. Muhabir: Burhan Sansarlıoğlu Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır.
2603677
# Borsa güne yükselişle başladı ## Özet Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, güne yüzde 0,39 artışla 2.578,72 puandan başladı. ## İçerik Açılışta BIST 100 endeksi, önceki kapanışa göre 9,96 puan ve yüzde 0,39 değer kazanarak 2.578,72 puana yükseldi. Bankacılık endeksi yüzde 0,34 ve holding endeksi yüzde 0,27 yükseldi. Sektör endeksleri arasında en fazla kazandıran yüzde 1'le tekstil ve deri, en çok kaybettiren yüzde 0,36'yla finansal kiralama faktöring oldu. BIST 100 endeksi, dün 2.585,78 puanla tüm zamanların en yüksek seviyesini görmesinin ardından, önceki güne kıyasla yüzde 0,85 değer kazanarak kapanış rekorunu da 2.568,76 puana taşıdı. Analistler, enflasyon ve resesyon endişelerinin varlık fiyatlarının yönü üzerinde etkili olmayı sürdürdüğünü belirterek, açıklanan son makroekonomik veriler ve merkez bankaları yetkililerinin söylemlerindeki şahin ton nedeniyle küresel risk iştahının düşük seyrettiğini kaydetti. Bugün, Avro Bölgesi'nde Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE), ABD'de ADP özel sektör istihdamı ve fabrika siparişleri ile OPEC toplantısından gelecek haberlerin takip edileceğini ifade eden analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 2.585 ve 2.600 seviyelerinin direnç, 2.500 puanın destek olarak öne çıktığını söyledi.
3255283
# Apple bu yıl AB pazarında yapay zeka teknolojisini piyasaya sürmeyebilir ## Özet Apple, yapay zeka teknolojisi "Apple Intelligence"ın da aralarında bulunduğu bazı özellikleri, Avrupa Birliği (AB) mevzuatlarındaki "düzenleyici belirsizlikler" nedeniyle bu yıl AB'de kullanıma sunmayabileceğini duyurdu. ## İçerik **Apple**'ın açıklamasında, Dijital Piyasalar Yasası'nın (**DMA**) getirdiği düzenleyici belirsizlikler nedeniyle; iPhone yansıtma, SharePlay ekran paylaşımı iyileştirmeleri ve Apple Intelligence olmak üzere tanıtılan yeni özelliklerden üçünün bu yıl AB kullanıcılarına sunulabileceğine inanılmadığı bildirildi. Açıklamada, DMA'nın bazı gerekliliklerinin kullanıcı gizliliği ve veri güvenliğini riske atacak şekilde Apple ürünlerinin bütünlüğünü tehlikeye düşürebileceğinden endişe duyulduğu aktarıldı. Ayrıca Apple'ın açıklamasında, bu özellikleri AB müşterilerine güvenliklerinden ödün vermeden sunmalarını sağlayacak bir çözüm bulmak amacıyla Avrupa Komisyonu ile işbirliği yapmaya kararlı olunduğu ifade edildi. ABD'li teknoloji şirketi Apple, bu ay uzun zamandır beklenen yapay zeka teknolojisi "Apple Intelligence"ın yanı sıra yeni güncellemeleri ile yapay zeka alanındaki yeniliklerini tanıtmıştı. AB'de DMA ile özellikle büyük dijital platformların pazar gücünü sınırlamak için yeni kurallar uygulamaya konmuştu.
3094949
# Borsa günü yükselişle tamamladı ## Özet Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, günü yüzde 1,87 değer kazanarak 7.396,34 puandan tamamladı. ## İçerik **BIST 100 endeksi**, önceki kapanışa göre 135,90 puan artarken toplam işlem hacmi 59,3 milyar lira oldu. Bankacılık endeksi yüzde 0,59, holding endeksi yüzde 2,03 değer kazandı. Tüm sektör endeksleri yükselirken en çok kazandıran yüzde 4,83 ile turizm oldu. Küresel piyasalarda ABD Merkez Bankasının faiz indirimlerine gelecek yılın mart ayında başlayabileceğine yönelik öngörüler varlık fiyatları üzerinde etkili olmaya devam ederken Noel tatili dönüşü işlem hacimleri düşük seviyede kalmayı sürdürüyor. Yarın yurt içinde dış ticaret dengesi, yurt dışında ise Çin'de cari dengenin takip edileceğini belirten analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 7.450 seviyesinin direnç, 7.200 ve 7.000 puanın destek konumunda olduğunu kaydetti.
2619507
# Borsa güne düşüşle başladı ## Özet Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, güne yüzde 0,48 azalışla 2.563,49 puandan başladı. ## İçerik Açılışta BIST 100 endeksi, önceki kapanışa göre 12,37 puan ve yüzde 0,48 değer kaybederek 2.563,49 puana geriledi. Bankacılık endeksi yüzde 0,70 ve holding endeksi yüzde 0,76 düşüş kaydetti. Sektör endeksleri arasında en çok kazandıran yüzde 0,22'yle inşaat ile spor, en fazla kaybettiren yüzde 1,42'yle finansal kiralama, faktoring oldu. BIST 100 endeksi, dün alış ağırlıklı bir seyir izledi ve günü yüzde 1,44 artışla 2.575,86 puandan tamamladı. Analistler, küresel pay piyasalarında ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell'ın bugün yapacağı açıklamalar öncesi artan resesyon endişesiyle risk iştahının düşük seyrettiğini söyledi. Para politikaları ve ekonomik aktiviteye ilişkin belirsizliklerin fiyatlamaları zorlaştırdığını aktaran analistler, Powell'ın bugün ve yarın Senato'ya sunacağı para politikası raporu ve Fed'in yol haritasına ilişkin sözle yönlendirmelerinin piyasalarda oynaklığı artırabileceğini ifade etti. Analistler, bugün Avrupa Merkez Bankası yetkililerinin açıklamalarının da gündemin odağında bulunduğunu, veri gündeminde ise yurt içinde ve Avro Bölgesi'nde tüketici güven endeksinin öne çıktığını belirterek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 2.555 ve 2.530 seviyelerinin destek, 2.600 puanın direnç olarak izleneceğini bildirdi.
3054730
# Borsa günü düşüşle tamamladı ## Özet Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, günü yüzde 0,07 değer kaybederek 7.665,87 puandan tamamladı. ## İçerik BIST 100 endeksi, önceki kapanışa göre 5,18 puan azalırken, toplam işlem hacmi 75,9 milyar lira oldu. Bankacılık endeksi yüzde 0,38, holding endeksi ise yüzde 0,59 değer kazandı. Sektör endeksleri arasında en çok kazandıran yüzde 1,69 ile madencilik, en çok gerileyen ise yüzde 1,80 ile iletişim oldu. Öte yandan ABD'de Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE), ekimde aylık yüzde 0,5 ile Nisan 2020'den bu yana en büyük düşüşünü kaydederken, yıllık yüzde 1,3 artışla beklentilerin altında gerçekleşti. Analistler, küresel pay piyasalarında, ABD'de enflasyon verilerinin beklenenden daha fazla yavaşlamasının ardından ABD Merkez Bankasının (Fed) faiz artışlarında sona geldiğine yönelik fiyatlamalarla pozitif bir seyir izlendiğini ifade etti. Türkiye'nin 5 yıllık kredi risk primi (CDS) yeni günde de düşüş eğilimini sürdürerek 357,6 baz puanla yaklaşık son 2,5 yılın en düşük seviyesinde bulunuyor. Dün küresel endeks sağlayıcılarından MSCI, Türkiye küçük ölçekli şirketler endeksine 19 yeni hisse eklendiğini, 3 yeni hissenin ise çıkarıldığını duyurdu. Yarın yurt içinde konut satışları, konut fiyat endeksi, haftalık para ve banka istatistikleri, yurt dışında ise Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde'ın açıklamaları, ABD'de sanayi üretimi, haftalık işsizlik başvuruları, sanayi üretimi, kapasite kullanımı, Japonya'da dış ticaret dengesinin öne çıkacağını dile getiren analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 7.520 ve 7.420 puanın destek, 7.780 ve 7.850 seviyelerinin direnç konumunda olduğunu kaydetti.
2183803
# Borsa güne düşüşle başladı ## Özet Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, güne yüzde 6,65 azalışla 1.427,33 puandan başladı. ## İçerik Açılışta **BIST 100 endeksi, **önceki kapanışa göre 101,66 puan ve** yüzde 6,65 gerileyerek 1.427,33 puana indi**. Bankacılık endeksi yüzde 8,13 ve holding endeksi yüzde 7,71 değer kaybetti. Sektör endeksleri arasında en çok yüzde 9,57 ile finansal kiralama faktoring gerilerken, kazandıran bir sektör endeksinin olmadığı görüldü. BIST 100 endeksi cuma günü düşüş eğiliminde hareket etmiş ve yüzde 1,41 değer kaybıyla 1.528,99 puandan kapanmıştı. Açılış sonrası Borsa İstanbul'da Endekse Bağlı Devre Kesici Sistemi çalıştı ve sürekli işlemler 10.30'a kadar geçici olarak durduruldu. Analistler, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanlığında yapılan değişiklik sonrası piyasalarda oynaklığın arttığını belirterek, yatırımcıların sakin olması gerektiğini ve fiyatların kısa sürede yeni denge seviyesini bulacağını bildirdi. Küresel piyasalarda yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına ilişkin gelişmeler, tahvil piyasasının seyri, ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell'ın yapacağı konuşmalar ve yarından itibaren yoğunlaşacak veri takviminin izleneceğini aktaran analistler, yurt içinde ise ekonomi yönetiminin açıklamaları ve siyasi gelişmelerin takip edileceğini söyledi. Analistler, bu hafta Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın AK Parti'nin 7. Olağan Büyük Kongresinde yapacağı açıklamalar ile Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan'ın Ekonomi Reform Paketi'ne ilişkin paylaşacağı eylem programı ve takvimin yatırımcıların odağında olacağını vurgulayarak, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 1.420 seviyesinin destek konumunda bulunduğunu kaydetti.
2947619
# Borsa rekora doymuyor ## Özet Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, rekor kırmaya devam ederek 6.500 puan sınırını aştı. ## İçerik BIST 100 endeksi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Körfez ziyareti ve devamında Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu toplantısının yatırımcıların odağında olduğu haftaya rekorla başladı. Yılın ilk yarısında yaşanan deprem felaketi ve seçim belirsizliği nedeniyle dalgalı bir seyir izleyen BIST 100 endeksi, seçim belirsizliğinin sona ermesi ve yeni ekonomi yönetiminin adımlarıyla birlikte yükseliş eğilimine geçti. Seçim öncesi 4.311,41 puana kadar gerileyerek 2023'ün en düşük seviyesini test eden BIST 100 endeksi, seçim sonrası yakaladığı yükseliş ivmesiyle yaklaşık yüzde 53 değer kazanarak 6.576,47 puana çıktı. BIST 100 endeksi, dolar bazlı incelendiğinde ise gördüğü en düşük seviye olan 207 sentin yaklaşık yüzde 21 üzerinde, 250 sentten işlem görüyor. Endeks, dolar bazlı son 1,5 ayın en yükseğinde bulunmasına karşın 510 sentlik tarihi zirvesinin oldukça uzağında seyrediyor. Yılbaşından bu yana sektör bazlı performanslar incelendiğinde, en çok getirinin yaklaşık yüzde 73 ile menkul kıymet, yatırım ortaklığı sektöründen elde edildiği görülürken, en çok kaybettiren ise yaklaşık yüzde 10 ile orman, kağıt, basım oldu. Analistler, yeni ekonomi yönetiminin verdiği mesajların da piyasalarda olumlu karşılandığını ifade ederek, özellikle enflasyonla mücadeleye vurgu yapılmasının önemine işaret etti. Dolar kurundaki yükselişin döviz geliri yüksek şirketleri olumlu etkilemesinin beklendiğine işaret eden analistler, borsadaki yükseliş eğiliminin yılın ikinci yarısında atılacak adımlar ve yabancı yatırımcıların da ilgisiyle devam edebileceğini bildirdi. Analistler, seçim sonrası Türkiye'nin 5 yıllık kredi risk priminin (CDS) yaklaşık 220 baz puan gerileyerek 440 baz puana kadar indiğini hatırlatarak, bu durumun fonlama maliyetlerinde iyileşmeye sebep olduğunu ve şirketleri olumlu etkilemesinin beklendiğini kaydetti. ### "Endekste orta vade için mevcut seviyeler halen iskontolu" PhillipCapital Yurt İçi Piyasalar Grup Başkanı Üzeyir Doğan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, endekste orta vade için mevcut seviyelerin halen iskontolu olduğunu değerlendirdiklerini belirtti. Son 1,5 aylık dönemde soluksuz devam eden yükseliş sonrası kar realizasyonuna bağlı gelebilecek düzeltme riskinin de canlı bulunduğunu aktaran Doğan, "Enflasyonun şirket finansallarına getirdiği nominal büyümenin ve son yıllarda oldukça yüksek seyreden risk primlerindeki iyileşmenin birçok şirkette ve dolayısıyla endekste piyasa çarpanlarında tarihsel ortalamalara dönüş imkanı sağlayacağını düşünüyoruz." ifadesini kullandı. Doğan, kısa vadeli kar realizasyonlarının orta vade için alım fırsatı oluşturacağını düşündüklerini belirterek, endekste kısa vadeli ortalamaları, ilk destek seviyeleri olarak takip ettiklerini söyledi. Şu sıralarda 7 günlük ortalamanın 6.350 ve 14 günlük ortalamanın 6.130 puanda bulunduğunu aktaran Doğan, "Bu ortalamalar, yatırımcıların risk algılarına göre takip edebilecekleri destek seviyeler olarak izlenebilir. Yukarıda ise 6.560 üzerinde bir kapanış yeni bir psikolojik direnç oluşturarak 7.000'in hedeflenmesini sağlayabilir." dedi. ### "Ortodoks politikaların uygulanmaya başlanmasına yönelik adımları olumlu karşılamaktayız" Dinamik Yatırım Menkul Değerler Başekonomisti Enver Erkan da politika faiz artışının yanı sıra mikro ve makroihtiyati çerçevedeki dönüşümün de çok önemli olduğunu vurguladı. Seçimlerin tamamlanmasıyla birlikte TCMB'nin nasıl bir para politikası uygulayacağı konusundaki belirsizliklerin de atlatılmasıyla borsada bir yükseliş hareketinin takip edildiğini aktaran Erkan, şunları kaydetti: "Atılan adımlar, son 2 yılın koşullarından kademeli bir geçişin başladığını ve adımların yavaş yavaş atılacağını gösteriyor. Seçimlerden sonraki sürece baktığımızda bankalar üzerinde uygulanan regülasyonların bir miktar yumuşatılması ve kademeli Ortodoks politikaların uygulanmaya başlanmasına yönelik adımları olumlu karşılamaktayız. Bu adımlarla birlikte döviz kurlarında yaşanan dengelenmenin Borsa İstanbul'a yansıması olarak değerlendirmekteyiz."
664382
# Borsa günü düşüşle tamamladı ## Özet Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi, günü yüzde 0,84 düşüşle 76.810,31 puandan tamamladı. ## İçerik İSTANBUL **Borsa İstanbul**’da **BIST 100** endeksi, günü yüzde 0,84 düşüşle 76.810,31 puandan tamamladı. BIST 100 **endek**si, önceki kapanışa göre 650,96 puan azalırken toplam işlem hacmi 4 milyar lira düzeyinde gerçekleşti. Bankacılık endeksi yüzde 1,91, holding endeksi yüzde 0,19 değer kaybetti. Sektör endeksleri arasında en fazla kazandıran yüzde 4,32 ile madencilik, en çok gerileyen ise bankacılık oldu. Güne yatay bir başlangıç yapan ve en yüksek 77.602,20 puanı gören BIST 100 endeksi, dolar kurundaki yükseliş eğiliminin devam etmesinin etkisiyle düşüşe geçti ve 76.612,52 puana kadar geriledi. Dolar/TL ise gün içinde 3,1132 ile tarihinin en yüksek seviyesini görmesinin ardından 3,0950 seviyelerinde dengelendi. Analistler, yarın ABD'de açıklanacak veriler ve akşam saat 20.30'da ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Janet Yellen'ın konuşmasının piyasaların yönü üzerinde belirleyici olacağını kaydederek, teknik açıdan BIST 100 endeksinin 76.000 seviyesinin destek, 78.500 seviyesinin direnç konumunda olduğunu dile getirdi.
582130
# ECB'den yeni tedbir planı beklenmiyor ## Özet Uluslararası finans uzmanları, Avrupa Merkez Bankasının toplantısında yeni tedbir planı açıklamasının beklenmediğini, enflasyon ve büyüme projeksiyonlarında revizyon yapılabileceğini belirtiyor. ## İçerik FRANKFURT - Abdulselam Durdak Çok düşük enflasyonla uzun süredir mücadele eden **Avrupa Merkez Bankası**nın (ECB) alacağı olası yeni tedbirler ve parasal genişleme programına ilişkin yeni detaylar, piyasalar ve yatırımcılar tarafından yakından izleniyor. Avusturya'nın başkenti Viyana'da perşembe günü gerçekleştirilecek ECB toplantısında, ekonomik görünümün ve enflasyonu baskı altına alan unsurların ele alınması bekleniyor. Yunanistan devlet tahvillerinin, Yunan bankalarının ECB'den yapacakları borçlanmalarda teminat olarak kullanılabilmesine yeniden izin verilmesine ilişkin tartışmaların da ECB’nin gündeminde yer alacağı kaydediliyor. ### "İlave önlemler beklenmiyor" DekaBank Başekonomisti Ulrich Kater, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sorularını yanıtlayan toplantıdan piyasalar açısından önemli bir şey ve ilave önlemler beklenmediğini dile getirdi. Kater, "Çünkü daha önce açıklanan şirket tahvilleri varlık satın alım programı henüz daha yeni başlayacak." dedi. ### "Enflasyon tahminleri yukarı yönlü revize edilebilir" Market Securities Başekonomisti Christophe Barraud ise ECB'nin daha önce aldığı tedbirlerin etkisini görmek isteyeceğini belirterek, "ECB, mart ayında alınan ve şu ana kadar tam olarak uygulanmayan tedbirlerin etkisini değerlendirerek en azından 3. çeyreğe kadar 'bekle-gör' modunda kalabilir." değerlendirmesinde bulundu. ### "Önlemlerin uygulanmasına odaklanıldı" UniCredit Avro Bölgesi Başekonomisti Marco Valli de ECB'nin perşembe günkü toplantısında yeni bir politika açıklanması ihtimalinin bulunmadığını, bankanın 10 Mart'ta açıklanan önlemlerin uygulanmasına odaklandığını dile getirdi.
1969340
# Borsa günü düşüşle tamamladı ## Özet Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, yüzde 0,06 değer kaybıyla günü 1.099,06 puandan tamamladı. ## İçerik **Borsa İstanbul**'da **BIST 100 endeksi**, önceki **kapanış**a göre 0,61 puan azalırken, toplam işlem hacmi 19,7 milyar lira seviyesinde gerçekleşti. Bankacılık endeksi yüzde 1,10 ve holding endeksi yüzde 0,37 değer kazandı. Sektör endeksleri arasında en fazla kazandıran yüzde 1,28 ile metal eşya makine, en çok gerileyen ise yüzde 9,93 ile spor oldu. Güne yükselişle başlayan ve bankacılık hisselerinde yoğunlaşan alımların etkisiyle 1.105,98 puanı gören BIST 100 endeksi, kapanışa yakın kazançlarını geri vererek günü yüzde 0,06 düşüşle 1.099,06 puandan tamamladı. Analistler, yarın yurt içinde temmuz ayı ödemeler dengesi istatistikleri, yurt dışında ise İngiltere'de sanayi üretimi, Avro Bölgesi, Almanya ve ABD'de Tüketici Fiyat Endeksi verilerinin takip edileceğini bildirdi. Yeni tip koronavirüs tedavisine ilişkin haber akışı ve Doğu Akdeniz başta olmak üzere jeopolitik gelişmelerin gündemin odağındaki yerini koruduğunu belirten analistler, ABD'de teknoloji hisselerindeki aşırı oynaklık nedeniyle bu hisselerdeki hareketliliğin küresel ölçekte risk algısı üzerinde belirleyici olacağını söyledi. Analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 1.120 puanın direnç olarak öne çıktığını, 1.090 ve 1.070 seviyelerinin destek konumunda olduğunu kaydetti. AA Finans Ödemeler Dengesi Beklenti Anketi'ne katılan ekonomistler, cari işlemler hesabının temmuzda 1,9 milyar dolar açık vermesini bekliyor. Ekonomistlerin söz konusu dönem için cari işlemler açığı beklentisi, 800 milyon dolar ila 2,8 milyar dolar arasında yer aldı. Cari işlemler dengesi, haziranda 2 milyar 934 milyon dolar açık verirken, 12 aylık cari açık 11 milyar 94 milyon dolar olmuştu.
2843980
# Küresel piyasalar yeni haftaya ABD'nin bankacılık sektörüne ilişkin endişelerle başladı ## Özet Küresel piyasalar, ABD'de Silikon Vadisi Bankası (SVB) ve Signature Bank'ın iflasının ardından bankacılık sektörüne ilişkin endişelerle yeni haftaya başlarken, ekonomi yönetimi tarafından alınan önlemler pozitif fiyatlamaları destekliyor. ## İçerik ABD'deki gelişmeler varlık fiyatlarında oynaklığı artırmaya devam ederken, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) para politikasına ilişkin fiyatlamalar da büyük oranda değişti. ABD Hazine Bakanlığı, ABD Merkez Bankası (Fed) ve ABD Federal Mevduat Sigorta Kurumu (FDIC), SVB iflasının ardından mevduatların korunmasına ilişkin alınan kararları açıkladı ve SVB müşterilerinin mevduatlarına bugünden itibaren erişebileceklerini bildirdi. ABD Hazine Bakanı Janet Yellen'ın, FDIC ve Fed'in önerilerini dinledikten ve ABD Başkanı Joe Biden ile istişare ettikten sonra FDIC'nin SVB kararının tüm mevduat sahiplerini tamamen koruyacak şekilde tamamlanmasını sağlayacak eylemleri onayladığı kaydedildi. ABD Başkanı Joe Biden da, SVB ve Signature Bank'ın iflası gibi durumlarla yeniden karşılaşmamak için daha büyük bankaların denetimini ve düzenlemesini güçlendirme çabalarını sürdüreceklerini belirtti. Söz konusu adımlar pay piyasalarında risk iştahını artırırken, Fed'in gelecek hafta yapılacak toplantıda 50 baz puanlık faiz artışına gideceğine ilişkin beklentiler ortadan kalktı. Para piyasalarındaki fiyatlamalarda bankanın 25 baz puan faiz artırmasına kesin gözüyle bakılırken, ABD'nin önemli bankalarından Goldman Sachs ise Fed'in gelecek haftaki toplantıda faiz artışına gitmesini beklemediklerini duyurdu. Bankanın nihai faiz oranını da yüzde 5,00-5,25 bölgesinde belirleyeceğine ilişkin öngörüler öne çıkarken, söz konusu fiyatlamalar bankanın 25 baz puanlık en fazla 2 faiz artışına daha gideceğinin tahmin edildiğine işaret etti. Fed'in şahin adımlarını beklenenden daha önce sonlandırmak zorunda kalacağına yönelik fiyatlamalarla dolar endeksi 103,8'le 16 Şubat'tan bu yana en düşük seviyeye geriledi. ABD'nin 2 yıllık tahvil faizi geçen hafta çarşamba günkü yüzde 5,10'luk zirvesinden yaklaşık 67 baz puan gerileyerek yüzde 4,43'e indi. Artan risk iştahıyla altının ons fiyatı 9 Şubat'tan bu yana ilk kez 1.889 doları görmesinin ardından önceki kapanışın yüzde 0,7 üzerinde 1.880 dolarda dengelendi. Analistler, bankacılık sektörüne ilişkin gelişmelerle birlikte yarın ABD'de açıklanacak enflasyon verilerinin yatırımcıların odağında olduğunu belirterek, Fed'in gelecek hafta yapılacak para politikası toplantısı öncesindeki son enflasyon verilerinin piyasalarda oynaklığı artırabileceğini kaydetti. Cuma günü bu gelişmelerle New York borsasında S&P 500 endeksi yüzde 1,45, Nasdaq endeksi yüzde 1,76 ve Dow Jones endeksi yüzde 1,07 geriledi. ABD'de endeks vadeli kontratlar yeni haftaya ise yüzde 2'ye yaklaşan yükselişle başladı. Avrupa'da da vadeli işlem piyasalarının yeni haftaya yükseliş eğilimiyle başladığı görülürken, Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) perşembe günkü para politikası kararları yatırımcıların odağında bulunuyor. Bankanın yüzde 76 ihtimalle 50 baz puanlık faiz artışına gitmesi beklenirken, analistler, ABD'deki fiyatlamalara paralel ECB'nin adımlarına yönelik beklentilerin de değişebileceğini dile getirdi. Cuma günü Almanya'da DAX 40 endeksi yüzde 1,31, İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 1,67, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 1,30 ve İtalya'da MIB 30 endeksi yüzde 1,55 geriledi. Asya borsalarında bugün karışık bir seyir izlenirken, Çin'de hükümetin Çin Merkez Bankası (PBoC) görevlilerini değiştirmemesi piyasalarda olumlu karşılandı. Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ülkesinin kontrollü şekilde büyümesini destekleyeceklerini belirtirken, PBoC Başkanı Yi Gang'ın görevine devam edeceğinin duyurulması, mevcut politikaların devam edeceği şeklinde yorumlandı. Bu gelişmelerle kapanışa yakın Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 1 değer kaybederken, Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,8, Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 0,7 ve Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 2 yükseldi. Yurt içinde, cuma günü satış ağırlıklı bir seyir izleyen Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, günü önceki kapanışın yüzde 1,13 altında 5.384,56 puandan tamamlarken, bugün gözler açıklanacak ödemeler dengesi verilerine çevrildi. AA Finans'ın beklenti anketine katılan ekonomistler, cari işlemler hesabının ocakta 8,8 milyar dolar açık vermesini bekliyor. Dolar/TL cuma günü yüzde 0,1 artışla 18,9677'den kapanmasının ardından bugün bankalararası piyasanın açılışında 18,9540 seviyesinde işlem görüyor. Analistler, bugün ABD'nin bankacılık sektörüne ilişkin haber akşının takip edileceğini belirterek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 5.500 ve 5.600 seviyelerinin direnç, 5.340 ve 5.200 puanın destek konumunda olduğunu kaydetti. Piyasalarda bugün takip edilecek veriler şöyle: 10.00 Türkiye, ocak ayı ödemeler dengesi 10.00 Türkiye, ocak ayı ciro endeksleri
2196457
# Borsa, günü yükselişle tamamladı ## Özet Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, yüzde 0,25 değer kazanarak günü 1.430,19 puandan tamamladı. ## İçerik **BIST 100** endeksi, önceki kapanışa göre 3,63 puan artarken, toplam işlem hacmi **17,3 milyar lira seviyesi**nde gerçekleşti. Bankacılık endeksi yüzde 0,39 değer kaybederken, holding endeksi yüzde 0,26 değer kazandı. Sektör endeksleri arasında en fazla kazandıran yüzde 4,17 ile madencilik, en çok gerileyen ise yüzde 0,94 ile menkul kıymet, yatırım ortaklığı oldu. Analistler, bugün Paskalya tatili dolayısıyla ABD ve Avrupa piyasalarının kapalı olduğunu belirtti. Haftaya yurt içinde enflasyon, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası beklenti anketi, yurt dışında ise dünya genelinde açıklanacak Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI), ABD Merkez Bankası (Fed) toplantı tutanakları, ABD'de fabrika siparişleri, Çin'de enflasyon, başta olmak üzere yoğun veri gündeminin takip edileceğini ifade eden analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 1.440 seviyesi üzerinde kalıcılık sağlanması durumunda yükseliş isteğinin güçlenebileceğini, olası düşüşlerde 1.390 ve 1.340 seviyelerinin destek konumunda olduğunu bildirdi. AA Finans Enflasyon Beklenti Anketi'ne katılan ekonomistler, mart ayında Tüketici Fiyat Endeksi'nin (TÜFE) yüzde 1,09 artmasını bekliyor. Ekonomistlerin mart ayı enflasyon beklentilerinin ortalamasına (yüzde 1,09) göre bir önceki ay yüzde 15,61 olan yıllık enflasyonun yüzde 16,21'e çıkacağı hesaplanıyor.
1144385
# Altının gram fiyatı haftaya yükselişle başladı ## Özet Gram altın 183,8 lira, çeyrek altın 302 lira ve Cumhuriyet altını 1.230 liradan işlem görüyor. ## İçerik İSTANBUL **Altın**ın **gram fiyatı**, haftanın ilk işlem gününe yükselişle başlamasının ardından **183,8 lira** seviyesinde dengelendi. Cuma günü dolar kurundaki artışın etkisiyle alış ağırlıklı bir seyir izleyen gram altın, günü önceki kapanışa göre yüzde 1,6 değer kazancıyla 182,7 liradan tamamladı. Altının gram fiyatı, bugüne yükselişle başlamasının ardından saat 09.55 itibarıyla önceki kapanışa göre yüzde 0,6 primle 183,8 liradan işlem görürken, Kapalıçarşı'da çeyrek altın 302 lira, Cumhuriyet altını da 1.230 liradan satılıyor. x Asya piyasalarında alış ağırlıklı bir seyir izleyen altının ons fiyatı ise şu dakikalarda önceki kapanışına göre yüzde 0,1 değer kazancıyla 1.320 dolardan işlem görüyor. AA Finans Analisti İslam Memiş, ABD 10 yıllık tahvil faizlerinde ve dolar endeksinde yaşanan geri çekilmeler, ABD tarafından İran’a uygulanacak yaptırımlar ile ABD’nin Kudüs hamlesinin "güvenilir liman" olarak altın talebinin artmasına neden olduğunu vurguladı. Memiş, altının ons fiyatında bu hafta 1.315-1.345 dolar aralığının takip edileceğini ifade ederek, yurt içi piyasalarda dolar kuru ve buna bağlı olarak altının gram fiyatında dalgalanmaların devam edebileceğini söyledi.
2387210
# Gaz İhraç Eden Ülkeler Forumu: Doğal gaz piyasalarında 'geçici bir dengesizlik' yaşanıyor ## Özet Gaz İhraç Eden Ülkeler Forumu Genel Sekreteri Yury Sentyurin, "Şu anda küresel piyasalar kış aylarındaki doğal gaz fiyatlarına ilişkin endişelerle kaynıyor." dedi. ## İçerik Gaz İhraç Eden Ülkeler Forumu (**GECF**) Genel Sekreteri **Yury Sentyurin**, küresel piyasaların kış aylarında görülecek sıcaklık değerlerine odaklandığını ve düşük sıcaklıkların Avrupa'da **doğal gaz** fiyatlarında oynaklığı tetikleyebileceğini belirterek, "Ancak bize göre şu anda gerçekleşen şey önümüzdeki aylarda çözülmesi gereken geçici bir dengesizlik. Bu şok, arzın iyileşmesiyle atlatılacaktır." dedi. Sentyurin, son dönemde doğal gaz piyasalarında yaşananlara ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu. Fiyat artışını özellikle spot piyasalarda tek bir ülkeye bağlamanın "samimiyetsiz" olacağını ifade eden Sentyurin, **Kovid-19** salgını nedeniyle birçok doğal gaz projesinin ertelendiğini, AB'nin spot fiyatlandırma mekanizmasını benimseme yönünde baskı oluşturduğunu ve bu nedenle doğal gaz fiyatlarındaki artışın çok yönlü bir sorun olduğunu dile getirdi. Sentyurin, GECF'e üye ülkelerin iç piyasalarındaki ihtiyaçlarına rağmen arz konusunda ellerinden geleni yaptıklarını belirterek, "Bize göre şu anda gerçekleşen şey önümüzdeki aylarda çözülmesi gereken geçici bir dengesizlik. Bu şok, arzın iyileşmesiyle atlatılacaktır. Dünya çapında bol miktarda gaz potansiyeli var ancak gaz projelerinin gelişimini etkileyen çeşitli düzenleyici engellerin gevşetilmesini şiddetle tavsiye ediyoruz. Özellikle dünyanın gelişmekte olan bölgelerinde çevre dostu ve güvenilir bir enerji üretim kaynağı olarak gaza hala ihtiyaç duyulmakta." diye konuştu. Doğal gaz piyasalarının artık birbiriyle daha bağlantılı ve küresel olduğuna işaret eden Sentyurin, yaşanan fiyat artışlarının da bunun bir kanıtı olduğunu belirtti. ### Uzun vadeli kontrat önerisi Sentyurin, Hollanda'da TTF, İngiltere'de NBP gibi doğal gaz ticaret merkezlerinin yanı sıra Asya'da JKM piyasasında da gaz fiyatlarının rekor kırdığını anımsatarak, "Şu anda küresel piyasalar kış aylarındaki doğal gaz fiyatlarına ilişkin endişelerle kaynıyor. Ortalamadan daha düşük sıcaklıklar, Avrupa'da önümüzdeki kış mevsiminde doğal gaz fiyatlarında aşırı oynaklığı tetikleyebilir. Avrupa genelinde birden fazla hükümet gaz ve elektrik faturalarını düşük tutmak için müdahale etmek ve destek vermek zorunda kaldı." ifadelerini kullandı. Enerji piyasalarında belirsizliğin tüketici ve üreticiye her zaman enerji fiyatlarında oynaklık şeklinde zarar verdiğini belirten Sentyurin, şöyle devam etti: "Fiyat düştüğünde üreticiler daha az gelir elde eder ve dolayısıyla tedarik zincirine daha az yatırım yapar. Fiyat yüksek olduğunda, günümüzde birçok ülkede gördüğümüz gibi tüketiciler mali yüke maruz kalır. Genellikle hükümetler, Birleşik Krallık örneğinde olduğu gibi bir tavan fiyat uygulayarak müdahale etmeye çalışırlar ancak bu, tedarikçileri karsız marjlarla baş başa bırakır. İngiltere'de yalnızca eylülde en az dokuz tedarikçi iflas etti. İstikrarlı bir piyasanın nihai amacı, enerji fiyatlarındaki oynaklığı azaltmaktır ve doğal gaz için bu araç uzun vadeli sözleşmelerdir. GECF olarak üretici ve tüketicilerin yararına olan şeyin petrole endeksli fiyatlama ve uzun vadeli kontratlar olduğunu daha önce de ifade ettik. Uzun vadeli sözleşmeler, tüketicileri yüksek spot fiyatlardan, üreticileri ise düşük spot fiyatlardan koruyacaktır." Sentyurin, son gelişmelerin, salgının etkisinde kalan toplumların tüm katmanlarını etkilediğini dile getirerek, "Yaşananlar bizim enerji geçişi konusundaki dengeli yaklaşımımızı doğruluyor. Yaşam standardımızdaki dramatik düşüşler de dahil olmak üzere gerçek hayat senaryolarını hesaba katmadan çok hızlı yeşile dönmenin sınırlarını da vurgulayan bir süreç yaşıyoruz. Enerji geçişini sürekli olarak destekliyoruz. Enerji kaynaklarına kesintisiz erişim, yani enerji güvenliği küresel ajandanın ana gündem maddesi olmalı." diye konuştu. Doğal gazın Avrupa'nın enerji sepetinde yüzde 24 paya sahip olduğuna dikkati çeken Sentyurin, şunları kaydetti: "Emisyon azaltma hedefine ulaşmak için Yeşil Mutabakat'ta devam eden taahhütler, tahsis edilen fonlar gibi durumlar göz önünde bulundurulduğunda doğal gazın en esnek ve dirençli kaynak olduğu görülecektir. Bu bağlamda, iklim değişikliğiyle mücadelede sorumlu ve tutarlı yolu sürdürmek için Avrupa'daki gaz piyasası durumunun istikrara kavuşturulması gerekmektedir. Kömürden uzaklaşma temel bir eğilim olmaya devam edecek. Tüketiciler, fiyat oynaklığından kaçınmak için daha uzun vadeli doğal gaz sözleşmelerine girmeyi düşünmeli. Ayrıca Kuzey Akım 2'nin işletmeye alınması gelecekte kesinlikle piyasa istikrarına katkıda bulunacaktır." Sentyurin, özellikle Kuzeybatı ve Güney Avrupa'daki kömürden gaza geçiş potansiyeli nedeniyle doğal gaz talebinin 2030'a kadar sabit kalacağının öngörüldüğünü, Orta ve Doğu Avrupa'daki ülkelerin de doğal gazı bir geçiş yakıtı olarak gördüğünü ifade etti.
2012866
# Yabancı ekonomistler Merkez Bankasından 200 baz puan artırım bekliyor ## Özet Yabancı ekonomistler, genel olarak Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) bu haftaki Para Politikası Kurulu toplantısında politika faizinde 200 baz puan artışa gidileceğini öngörüyor. ## İçerik Geçen ayki toplantısında politika faizinde artışa giden Merkez Bankasının ekim ayında da artışa devam etmesi bekleniyor. Ekonomistler, genel olarak **TCMB'nin politika faizi**nde 200 baz puanlık artışa gitmesini bekliyor. Konuya ilişkin olarak AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Monex Europe FX Piyasası Analisti Simon Harvey, TCMB'nin politika faizini 200 baz puan artırarak yüzde 12,25'e çıkarabileceğini kaydetti. Ağırlıklı ortalama fonlama maliyetinin yüzde 12,4 seviyelerinde olduğunu belirten Harvey, "Böyle bir artış, bankalar arası piyasalardaki borçlanma maliyetiyle uyumlu bir politika kanalını tekrar meydana getirebilir." ifadelerini kullandı. Harvey, 200 baz puan altında bir artış olması durumunda TL'de değer kayıpları görülebileceğini söyledi. ### "TCMB'nin politika faizini 175 baz puan artırarak yüzde 12'ye çıkarabilir" Rabobank Gelişen Piyasalar Kıdemli Kur Stratejisti Piotr Matys ise politika faizindeki uygun bir artışın yatırımcılar tarafından iyi karşılanabileceğini belirtti. Piyasa beklentilerinin artışın 150 baz puan yönünde olduğunu ifade eden Matys, TCMB'nin bu toplantıda politika faizinin 200 baz puan artışla yüzde 12,25'e çıkarabileceği öngörüsünde bulundu. Societe Generale Gelişmekte Olan Piyasalar Strateji Direktörü Phoenix Kalen de TCMB'nin politika faizini 200 baz puan artırabileceğini dile getirdi. TL'deki değer kayıplarından kaçınmak isteniyorsa 300-400 baz puanlık bir artışın düşünülebileceğini söyleyen Kalen, bunun TCMB'nin enflasyon hedefindeki kredibilitesini iyileştirebileceğini, Türk varlıkların yabancı yatırımcılar için değerinin tekrar eski haline gelebileceğini aktardı. Medley Global Advisors Direktörü Nigel Rendell ise TCMB'nin politika faizini 175 baz puan artırarak yüzde 12'ye çıkarabileceğini aktardı. AA Finans'ın Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) 22 Ekim Perşembe günü gerçekleştireceği Para Politikası Kurulu toplantısına ilişkin anketine katılan ekonomistlerin tamamı politika faizinin artırılacağını tahmin etti. Faiz artışı bekleyen ekonomistlerin beklentileri 100 baz puan ila 200 baz puan arasında yer aldı. Ekonomistlerin yıl sonu politika faizi beklentilerinin medyanı yüzde 12,25 olurken, beklentiler yüzde 11,75 ila yüzde 15 arasında yer aldı. 24 Eylül'deki son Para Politikası Kurulu toplantısında, politika faizi 200 baz puan artırılarak yüzde 8,25'ten yüzde 10,25'e yükseltilmişti.
2767366
# Borsa günün ilk yarısında rekor seviyeyi gördü ## Özet Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, günün ilk yarısında banka hisseleri öncülüğünde 5.371,41 puanla tüm zamanların en yüksek seviyesine çıktı. ## İçerik BIST 100 endeksi, 5.371,41 puanla tüm zamanların en yüksek seviyesini gördü ve saat 13.00 itibarıyla önceki kapanışa göre 155,85 puan ve yüzde 2,99 değer kazancıyla 5.370,14 puan oldu. Toplam işlem hacmi 71,7 milyar lira düzeyinde gerçekleşti. İlk yarıda bankacılık endeksi yüzde 9, holding endeksi yüzde 3,11 değer kazandı. Sektör endeksleri arasında en çok kazandıran bankacılık, en çok gerileyen ise yüzde 1,31 ile madencilik oldu. Analistler, geçen hafta merkez bankalarının faiz artırımlarına devam edeceği sinyali vermesinin ardından güçlenen resesyon endişeleriyle küresel pay piyasalarında karışık bir seyir izlendiğini, yurt içi piyasaların ise bankacılık hisseleri öncülüğünde pozitif ayrıştığını söyledi. Noel tatili öncesi bu hafta yoğun veri gündemi ile piyasalarda dengelenme çabasının öne çıkacağını aktaran analistler, Japonya ve Türkiye'de faiz kararlarının yatırımcıların odağında olacağını kaydetti. Analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 5.400 puanın direnç, 5.320 ve 5.240 seviyelerinin destek konumunda bulunduğunu dile getirdi.
2721829
# Küresel piyasalarda gözler Avrupa Merkez Bankası'na çevrildi ## Özet Küresel piyasalarda karışık bir seyir izlenirken, bugün gözler Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) para politikası kararları ve ECB Başkanı Christine Lagarde'ın konuşmalarına çevrildi. ## İçerik Yoğunlaşan bilanço sezonunda Google'ın ana kuruluşu Alphabet ve Microsoft gibi önemli şirketlerin karlılıklarının beklentilerin altında kalmasıyla New York borsası karışık bir görünüm sergilerken, resesyon ihtimali günden güne güçlenmeye devam ediyor. Dün, gelecek dönem resesyon sinyali olarak kabul edilen ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi ile 3 aylık hazine bonosu getirisi arasındaki fark Şubat 2020'den bu yana ilk kez sıfırın altına indi. Hafta başından bu yana yaklaşık 20 baz puan gerileyen ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi yüzde 4,03'te, 3 aylık hazine bonosu getirisi ise yüzde 4,05 seviyesinde bulunuyor. ABD'de 30 yıl vadeli mortgage (konut kredisi) için ortalama faiz oranı ise yüzde 7,16 ile 2001'den bu yana en yüksek seviyeye ulaşırken, ülkede yeni konut satışları artan mortgage faiz oranları ve yüksek seyreden konut fiyatlarının etkisiyle eylülde aylık bazda yüzde 10,9 azalışla 603 bine geriledi. ABD Merkez Bankası'nın (Fed) söz konusu gelişmeler karşısında faiz artırımlarında yavaşlamaya gideceğine yönelik beklentiler ise piyasalardaki satış baskısını törpülüyor. Para piyasalarındaki fiyatlamalarda gelecek hafta yapılacak toplantıda Fed'in 75 baz puan faiz artırmasına kesin gözüyle bakılırken, aralık toplantısında 50 baz puan faiz artırımı yapılacağına yönelik beklentiler güçlenmeyi sürdürüyor. Fed'in aralıkta yüzde 55 ihtimalle 50 baz puan, yüzde 39 ihtimalle 75 baz puan faiz artıracağı öngörülüyor. Bugün ABD'de açıklanacak 3. çeyrek büyüme verilerinin de piyasa beklentileri üzerinde etkili olması beklenirken, verinin alt kalemlerinde ekonominin durumuna ilişkin ipuçları aranacak. Apple ve Amazon'un 3. çeyrek finansal sonuçlarını bu gece piyasalar kapandıktan sonra açıklaması beklenirken, dün 3. çeyrek bilançosunu açıklayan Facebook, Instagram ve WhatsApp'ın sahibi Meta'nın karlılığının tahminlerin altında kaldı. Spot piyasanın kapanmasının ardından açıklanan finansal sonuçların ardından vadeli işlemlerde Meta'nın pay kontratları yüzde 20'den fazla geriledi. ABD'de uzun dönemli tahvil faizlerinin gerilemesiyle altının ons fiyatı dün 0,7 artışla 1.665 dolara çıkarken, Bitcoin son iki günde yüzde 6'dan fazla değer kazanarak 21 bin dolara yaklaştı. Brent petrolün varil fiyatı ise ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken'in İran'la petrol konusunda anlaşmanın kısa dönemde mümkün olmadığını söylemesinin ardından yüzde 3'ten fazla değer kazanarak 94 dolarla son iki haftanın en yükseğine çıktı. Öte yandan, dün politika faizini 50 baz puan artıran Kanda Merkez Bankası, 75 baz puanlık piyasa beklentilerinin altında faiz artırımı yaparken, resesyon endişesiyle para politikası adımlarını küçülten ilk banka oldu. Dün bu gelişmelerle New York borsasında karışık bir seyir izlenirken, S&P 500 endeksi yüzde 0,74 ve Nasdaq endeksi yüzde 2,04 değer kaybetti, Dow Jones endeksi ise yatay seyretti. ABD'de endeks vadeli kontratlar yeni güne ise yükselişle başladı. Avrupa'da tarafında, bugün gözler ECB'nin para politikası kararlarına çevrilirken, bankanın politika faizlerini 75 baz puan artırmasına kesin gözüyle bakılıyor. Küresel bazda artan resesyon ihtimalinden sonra bankanın gelecek dönem politikalarına ilişkin ECB Başkanı Lagarde'ın yapacağı sözle yönlendirmeler de kritik önem taşıyor. Para piyasalarındaki fiyatlamalarda bankanın aralık toplantısında 50 baz puan faiz artırmasına kesin gözüyle bakılırken, artırımın 75 baz puan olma ihtimali de güçlü şekilde fiyatlanıyor. Avro/dolar paritesi Fed'in ultra şahin politikalarında sona yaklaşıldığına yönelik beklentiler sonrası yükselişini sürdürerek 20 Eylül'den bu yana ilk kez 1 seviyesinin üzerine çıkarken, şu sıralarda 1,0070 seviyesinde bulunuyor. Dün Almanya'da DAX 40 endeksi yüzde 1,09, İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 0,61, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 0,41 ve İtalya'da FTSE MIB endeksi yüzde 0,45 yükseldi. Avrupa'da endeks vadeli kontratlar yeni güne ise düşüşle başladı. Asya'da borsalar yeni günde karışık bir seyir izlerken, Çin'de sanayi karlılığı yılbaşından bu yana yüzde 2,3 azaldı. Güney Kore'de 3. çeyrek finansal sonuçlarını açıklayan Samsung'un karı yıllık bazda yüzde 31 azalırken, şirket yarı iletken çip talebinin gelecek yıl daha da artmasının beklenildiğini bildirdi. Öte yandan bugün açıklanan verilere göre Güney Kore ekonomisi 3. çeyrekte yıllık bazda yüzde 3,1 ile beklentilerin üzerinde büyüdü. Bu gelişmelerle kapanışa yakın Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,25 gerilerken, Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,20, Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 2,1 ve Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 1,7 yükseldi. Yurt içinde, dün BIST 100 endeksi günü yatay seyirle 3.976,36 puandan tamamlarken, gördüğü en yüksek seviye rekorunu 4.015,62 puana taşıdı. Bugün yurt içinde gözler Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Şahap Kavcıoğlu'nun açıklayacağı Enflasyon Raporu'na çevrilirken, yoğunlaşan bilanço sezonunda hisse bazlı hareketlerin de artması bekleniyor. Dolar/TL dün yatay seyirle 18,6049'tan kapanmasının ardından, bugün bankalararası piyasanın açılışında 18,6040'tan işlem görüyor. Analistler, bugün yurt içinde ayrıca dış ticaret dengesi ve ekonomik güven endeksi, yurt dışında ise ECB'nin faiz kararının yanı sıra ABD'de büyüme, dayanıklı mal siparişleri ve haftalık işsizlik maaşı başvurularının takip edileceğini belirterek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 4.000 ve 4.030 seviyelerinin direnç, 3.900 puanın destek konumunda bulunduğunu ifade etti. Piyasalarda bugün takip edilecek veriler şöyle: 09.00 Almanya, kasım ayı GfK tüketici güven endeksi 10.00 Türkiye, ekim ayı ekonomik güven endeksi 10.00 Türkiye, eylül ayı dış ticaret dengesi 10.30 Türkiye, TCMB'nin Enflasyon Raporu 14.30 Türkiye, haftalık para ve banka istatistikleri 15.15 Avro Bölgesi, ECB'nin faiz kararı 15.30 ABD, ABD’de 3. çeyrek Gayrisafi Yurt İçi Hasıla 15.30 ABD, eylül ayı dayanıklı mal siparişleri 15.30 ABD, haftalık işsizlik maaşı başvuruları 15.45 Avro Bölgesi, ECB Başkanı Lagarde'ın konuşması
1231142
# 'Finansal istikrar için atılan her adımı destekliyoruz' ## Özet DEİK Başkanı Nail Olpak, reel sektör olarak, finansal piyasaların istikrarı için atılan her adımı desteklediklerini söyledi. ## İçerik İSTANBUL **Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak**, yaptığı yazılı açıklamada, ticari diplomasinin tüm enstrümanlarını kullanacaklarını bildirdi. Dün, zor bir haftaya umut ve kararlılıkla başladıklarını belirten Olpak, "Finansal piyasalarda yaşanan ve makroekonomik temellerimizi hiç yansıtmayan gelişmeler, tablonun daha net anlaşılmasını sağladı. Uluslararası piyasalar açılmadan yaşanan bu gelişmelerin ekonomimiz üzerinde olumsuz etkileri olacak ama kalıcı hasara dönüşebilecek yıkıcı etkisi olmayacaktır." ifadelerini kullandı. Olpak, cuma günü Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak tarafından açıklanan Yeni Ekonomi Yaklaşımı'nın kararlı bir yol haritası ortaya koyduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti: "Pazar gecesi itibariyle ekonomimize karşı başlatılan ikincil atağa karşı ekonomi yönetimi ile finans sektörünün koordineli bir süreç yönettiğini görmek, iş dünyasının güvenini artırdı. Cumhurbaşkanımızın başkanlığında, ekonomi yönetimimiz, Merkez Bankası, BDDK ve SPK'nın attığı yerinde adımlarla, bu olumsuzlukları aşacak bir yol haritasının hızla uygulamaya konulması son derece önemli. Ekonomi yönetimimizin sadece orta vadede değil, kısa vade için de aksiyon planının hazır olduğunu ve hemen uygulamaya koyduğunu görmek piyasaların güvenini arttırdı. Reel sektör olarak, finansal piyasaların istikrarı için atılan her adımı destekliyoruz. Aynı kararlı adımların, reel sektör için de hızla uygulamaya konulması, önümüzdeki süreçteki önemli önceliklerimizdendir. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'mızın bu alanda başlattığı adımı memnuniyetle karşılıyoruz." ### "Temelinde yapısal bir sorundan kaynaklanmayan bir gelişme" Nail Olpak, Türkiye'nin, daha ağır yapısal sorunlarla karşı kaşıya olduğu 1994, 2001 dönemlerini ve 2008 dünya ekonomik krizinin etkilerini başarılı bir şekilde atlatabilmiş güçlü bir ülke olduğunu belirterek, "Biz, o dönemleri, piyasaların içinde bilfiil yaşamış nesilleriz. Bugün yaşadığımız, temelinde yapısal bir sorundan kaynaklanmayan ancak sonuçları itibarıyla piyasalarımıza zarar veren bir gelişme." değerlendirmesinde bulundu. Olpak, devamla şunları kaydetti: "Ekonomimizi güvenle geleceğe taşıyacak enstrümanlara sahip ve hareket kabiliyeti yüksek bir ülke olarak, milletimizle birlikte bu durumu da en az hasarla atlatacağımıza gönülden inanıyoruz. Bu süreçte hepimizin üzerine düşen sorumluluklar var. Vatandaşımızın endişelerini de anlıyoruz. Onlardan beklentimiz, panik havası içine girmemeleri, dedikodu kanallarından gelen haberlere itibar etmemeleri, biraz sabredip yetkililerin yapacağı açıklamalarla hareket etmeleridir. Nitekim ekonomi yönetimimiz ve Cumhurbaşkanımız, dedikodu ve manipülasyonlara karşı, döviz ve banka mevduatlarıyla ilgili gerekli net açıklamaları yaptı. DEİK olarak, yönetim kurulumuz ile birlikte yaptığımız toplantıda, yönetim kurulumuz ve tüm dünyaya yayılmış 144 iş konseyimiz aracılığıyla ticari diplomasinin tüm unsurlarını en etkili şekilde kullanmak için bir yol haritası ortaya koyduk. Çarşamba günü de Ticaret Bakanımız ve Dışişleri Bakanımızla birlikte büyükelçilerimiz, DEİK İş Konseyi başkanlarımız ve TİM ihracatçı birlik başkanlarımızla bir araya getirerek süreci detaylarıyla değerlendirip atılacak ilave adımları belirleyeceğiz. Bu zor süreçte mali disiplin, serbest piyasa kuralları, mali kurulların sağlıklı işleyişi, enflasyonla mücadele, üretim ve ihracatın aksatılmadan sürdürülmesi ve milletimizin inancı, sorunların çözümü için en önemli reçete olacaktır. Bizler de iş insanları olarak, bu konularda üzerimize düşen her türlü sorumluluğu yerine getirmeye hazırız."
666756
# Borsa günü düşüşle tamamladı ## Özet Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi, günü yüzde 0,15 düşüşle 77.437,58 puandan tamamladı. ## İçerik İSTANBUL **BIST 100** endeksi, önceki kapanışa göre 116,63 puan azalırken, toplam işlem hacmi 3,2 milyar lira düzeyinde gerçekleşti. Bankacılık endeksi yüzde 0,28 düşüş kaydetti, holding endeksi yüzde 0,15 değer kazandı. Sektör endeksleri arasında en fazla kazandıran yüzde 2,38 ile madencilik, en çok gerileyen ise yüzde 1,42 ile bilişim oldu. Güne düşüşle başlayan BIST 100 endeksi, 76.991,21 puana kadar gerilemesinin ardından gelen tepki alımları ile kayıplarının önemli bir kısmını telafi etti ve 77.500 seviyelerinde dengelendi.
825453
# Borsa günü yeniden rekorla kapattı ## Özet BIST 100 endeksi yüzde 0,61 yükselerek 98.313,77 puanla tüm zamanların en yüksek kapanışını gerçekleştirdi. ## İçerik İSTANBUL **Borsa İstanbul**'da,** BIST 100** endeksi yüzde 0,61 yükselerek 98.313,77 puanla tüm zamanların en yüksek kapanışını yaptı. BIST 100 endeksi, önceki kapanışa göre 596,29 puan artarken, toplam işlem hacmi 7,2 milyar lira düzeyinde gerçekleşti. Bankacılık endeksi yüzde 0,57, holding endeksi yüzde 0,84 artış kaydetti. Sektör endeksleri arasında en fazla kazandıran yüzde 2,88 ile iletişim, en çok gerileyen ise yüzde 1,52 ile ticaret oldu. Güne yatay seyirle başlayan ve banka hisselerinde yoğunlaşan alımlarla yükselişe geçen BIST 100 endeksi, günün ikinci yarısında 98.794,90 puan ile tüm zamanların zirvesini gördü. BIST 100 endeksi günün sonunda ise yüzde 0,61 yükselerek 98.313,77 puan ile tüm zamanların en yüksek kapanışını gerçekleştirdi. Analistler, bugün saat 21.00'de açıklanacak ABD Merkez Bankası (Fed) toplantı tutanaklarının takip edileceğini, yarın yurt içinde veri akışının sakin olduğunu, yurt dışında ise İngiltere'de büyüme, ABD'de haftalık işsizlik maaşı başvuruları ile Kansas City Fed imalat endeksi verilerinin izleneceğini belirtti. Teknik açıdan endeksin 97.700 puanın üzerinde kalıcılık sağlaması durumunda ilk hedefin 98.800 seviyesinin ilk hedef olacağını ifade eden analistler, bu seviyenin de geçilmesi durumunda 100.000 psikolojik direncinin test edilebileceğini dile getirdi.
2522408
# Bankacılık sektörü kredi hacmi geçen hafta 5 trilyon 181 milyar lira oldu ## Özet Bankacılık sektörünün kredi hacmi, geçen hafta 107 milyar 523 milyon lira artarak 5 trilyon 180 milyar 715 milyon liraya çıktı. ## İçerik Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından yayımlanan haftalık bültene göre, sektörün kredi hacmi 25 Şubat itibarıyla 107 milyar 523 milyon lira arttı. Söz konusu dönemde toplam kredi hacmi 5 trilyon 73 milyar 192 milyon liradan 5 trilyon 180 milyar 715 milyon liraya yükseldi. Bankacılık sektöründeki toplam mevduat da (bankalararası dahil), geçen hafta 137 milyar 489 milyon lira arttı . Söz konusu haftada yüzde 2,5 yükselen bankacılık sektörü toplam mevduatı, 5 trilyon 651 milyar 719 milyon lira oldu. ### Tüketici kredileri tutarı 784 milyar liraya yükseldi Verilere göre, tüketici kredileri tutarı, 25 Şubat itibarıyla 6 milyar 502 milyon lira artışla 784 milyar 116 milyon liraya çıktı. Söz konusu kredilerin 304 milyar 78 milyon lirası konut, 12 milyar 635 milyon lirası taşıt ve 467 milyar 404 milyon lirası ihtiyaç kredilerinden oluştu. Söz konusu dönemde taksitli ticari kredilerin tutarı 5 milyar 45 milyon lira artarak 710 milyar 542 milyon liraya yükseldi. Bankaların bireysel kredi kartı alacakları da yüzde 2,5 artarak 218 milyar 525 milyon lira oldu. Bireysel kredi kartı alacaklarının 88 milyar 391 milyon lirası taksitli, 130 milyar 133 milyon lirası taksitsiz oldu. BDDK haftalık verilerine göre, bankacılık sektöründe takipteki alacaklar, 25 Şubat itibarıyla bir önceki haftaya göre 137 milyon lira artarak 161 milyar 979 milyon liraya yükseldi. Söz konusu takipteki alacakların 129 milyar 249 milyon lirasına özel karşılık ayrıldı. Aynı dönemde bankacılık sisteminin yasal öz kaynakları 24 milyar 273 milyon lira artarak 1 trilyon 5 milyar 272 milyon lira oldu. ### Bankacılık sektörünün mevduatı arttı Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından haftalık para ve banka istatistikleri yayımlandı. Buna göre, bankacılık sektöründeki toplam mevduat (bankalar arası dahil) 25 Şubat ile biten haftada 204 milyar 168 milyon 700 bin lira artarak 5 trilyon 895 milyar 697 milyon 941 bin liraya yükseldi. Aynı dönemde bankalardaki TL cinsi mevduat yüzde 2,75 artışla 2 trilyon 332 milyar 338 milyon 448 bin lira, yabancı para (YP) cinsinden mevduat ise yüzde 4,46 yükselişle 3 trilyon 337 milyar 76 milyon 564 bin lira oldu. Bankalarda bulunan toplam YP mevduatı, geçen hafta 243 milyar 218 milyon dolar düzeyinde gerçekleşirken, bu tutarın 215 milyar 833 milyon doları yurt içinde yerleşik kişilerin hesaplarında toplandı. Yurt içi yerleşiklerin toplam YP mevduatındaki değişime bakıldığında, parite etkisinden arındırılmış verilerle 25 Şubat itibarıyla 185 milyon dolarlık artış görüldü. Mevduat bankalarındaki tüketici kredileri, geçen hafta yüzde 0,85 artarak 743 milyar 232 milyon 349 bin lira oldu. Aynı dönemde taksitli ticari krediler yüzde 0,56 artışla 647 milyar 53 milyon 513 bin liraya, kredi kartları bakiyesi yüzde 2,43 yükselişle 317 milyar 530 milyon 912 bin liraya çıktı. Mevduat bankalarındaki tüketici kredilerinin 277 milyar 899 milyon 243 bin lirası konut, 8 milyar 228 milyon 294 bin lirası taşıt ve 457 milyar 104 milyon 812 bin lirası diğer kredilerden oluştu. Bankacılık sektörünün TCMB dahil toplam kredi hacmi de 25 Şubat ile biten haftada 100 milyar 404 milyon 399 bin lira artarak 5 trilyon 5 milyar 106 milyon 638 bin liraya çıktı. Toplam kredi hacmi, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 43,59 artış kaydetti.
1251737
# Borsa güne yükselişle başladı ## Özet Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, 176,08 puan ve yüzde 0,19 artışla 91.874,43 puana çıktı. ## İçerik İSTANBUL **Borsa İstanbul'**da BIST 100 endeksi, güne yüzde 0,19 artışla 91.874,43 puandan başladı. Açılışta BIST 100 endeksi, 176,08 puan ve yüzde 0,19 artışla 91.874,43 puana yükseldi. Bankacılık endeksi yüzde 0,51, holding endeksi de yüzde 0,10 değer kazandı. Sektör endeksleri arasında en fazla kazandıran bankacılık, en çok gerileyen ise yüzde 1,38 ile menkul kıymet yatırım ortaklığı oldu. Dün yurt içinde, ikinci çeyrek büyüme verisinin beklentilere paralel yüzde 5,2 olarak açıklanmasından bulduğu destekle 93.662,58 puanı gören BIST 100 endeksi, öğleden sonra bankacılık hisselerinde yoğunlaşan satışlarla gerileyerek günü önceki kapanışa göre yüzde 1,69 değer kaybıyla 91.698,34 puandan tamamladı.
2299044
# Merkez Bankası temmuz ayı 'Piyasa Katılımcıları Anketi' yayımlandı ## Özet Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Piyasa Katılımcıları Anketi'ne göre, yıl sonu Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) beklentisi yüzde 15,64 oldu. ## İçerik **Merkez Bankası**, reel ve finansal sektör temsilcileri ile profesyonellerden oluşan 56 katılımcıyla gerçekleştirdiği temmuz ayına ilişkin "**Piyasa Katılımcıları Anketi**"ni yayımladı. Geçen ay yüzde 0,75 olan temmuz ayı TÜFE beklentisi, bu anket döneminde yüzde 1,17'ye yükseldi. Bir önceki anket döneminde yüzde 14,46 olan cari yıl sonu TÜFE beklentisi de yüzde 15,64 oldu. 12 ay sonrası TÜFE beklentisi yüzde 12,12'den 12,62'ye, 24 ay sonrası TÜFE beklentisi de yüzde 10,16'dan yüzde 10,43'e yükseldi. Katılımcıların yıl sonu dolar/TL beklentisi 8,95'ten 8,99'a yükselirken, 12 ay sonrası dolar/TL beklentisi ise 9,34 oldu. Bir önceki anket döneminde 25,7 milyar dolar olan yıl sonu cari işlemler açığı beklentisi, bu dönemde 24,7 milyar dolara indi. Gelecek yıl cari işlemler açığı beklentisi de 22,4 milyar dolardan 21,3 milyar dolara geriledi. ### Bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı cari ay beklentisi yüzde 19 Gayrisafi Yurt içi Hasıla (GSYH) 2021 büyüme beklentisi yüzde 4,9'dan yüzde 5,8'e yükselirken, 2022 yılı büyüme beklentisi yüzde 4'te sabit kaldı. Cari ay sonu TCMB Ağırlıklı Ortalama Fonlama maliyeti beklentisi ve TCMB'nin bir hafta vadeli repo ihale faiz oranına ilişkin cari ay sonu beklentisi de yüzde 19 olarak kayıtlara geçti.
2341958
# Küresel piyasaların gözü kulağı Jackson Hole'de olacak ## Özet Küresel ekonomik toparlanmaya ilişkin endişelerin güçlenmesi birçok varlık fiyatında oynaklığı artırırken, güvenli liman olarak görülen varlıklara talep devam etti. ## İçerik **Küresel pay piyasaları **ABD Merkez Bankası'nın (Fed) varlık alımlarını azaltmaya bu yıl başlayabileceği beklentilerinin artması ve yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınında artan vaka sayılarıyla satış ağırlıklı bir seyir izlerken, gelecek hafta gözler Jackson Hole Ekonomi Politikaları Sempozyumu ve yoğun veri gündemine çevrildi. Küresel pay piyasalarında bu hafta Fed'in toplantı tutanakları yatırımcıların odağında bulunurken, tutanaklarda "Üyelerin çoğu, ekonominin beklendiği gibi geniş bir şekilde toparlanması koşuluyla varlık alımlarının hızını bu yıl düşürmeye başlamanın uygun olabileceği kanaatinde olduklarını belirttiler." ifadesi kullanıldı. Böylece, Fed'in destekleyici tutumunun yavaş yavaş yerini şahinleşen bir duruşa bırakacağı endişesi, küresel pay piyasalarının satıcılı bir seyir izlemesine neden olurken, Kovid-19 salgınında delta varyantının yayılmaya devam etmesi ve uygulanan kısıtlamalardaki artış, pay piyasalarındaki satıcılı seyri derinleştirdi. Öte yandan, küresel ekonomik toparlanmaya ilişkin endişelerin de güçlenmesi birçok varlık fiyatında oynaklığı artırırken, güvenli liman varlıklara talep devam etti. Gelecek hafta gözler ABD'de yapılacak Jackson Hole Ekonomi Politikaları Sempozyumu'na çevrilirken, Fed Başkanı Jerome Powell'ın cuma günü yapacağı konuşmada para politikasının geleceğine ilişkin olası sözle yönlendirmeleri yatırımcıların odağına yerleşti. Bununla birlikte, Kansas City Fed tarafından yapılan açıklamada bu yılki sempozyumun planlananın aksine Kovid-19 vakaları sebebiyle çevrim içi düzenleneceği bildirildi. ### Brent petrolün varil fiyatı 3 haftada 10 doların üzerinde geriledi Dolar endeksi Fed'in şahinleşen sinyalleriyle Kasım 2020'den bu yana en yüksek seviye olan 93,73'e yükselmesinin ardından hafif gerilese de haftayı yüzde 1,1 artışla 93,50'den tamamladı. Bu gelişmelerle bu hafta ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi düşüş eğilimini üst üste ikinci haftaya taşıyarak, haftayı yaklaşık 3 baz puan düşüşle yüzde 1,2610'dan tamamladı. ABD'nin 2 yıllık tahvil faizi ise yükseliş eğilimini üst üste üçüncü haftaya taşıdı ve 1 baz puan artışla yüzde 0,2220'ye çıktı. Öte yandan, emtia fiyatları söz konusu haber akışıyla birlikte oldukça oynak bir haftayı geride bıraktı. Fed'in değişen tutumu, Çin'in piyasayı regüle etme çalışmaları ve delta varyantının küresel ekonomik görünümü belirsizleştirmesi emtia fiyatlarında satışların derinleşmesine neden olan faktörler olarak öne çıktı. Bakırın libresi bu gelişmelerle son 9 haftanın en hızlı düşüşünü gerçekleştirerek, yüzde 5,2 azalışla 4,09 dolara geriledi. Altının ons fiyatı dolar endeksindeki güçlenmeye karşın yüzde 0,2 artışla 1.782,7 dolara çıkarak haftayı değer kazancıyla tamamladı. Kovid-19 salgınında delta varyantının ekonomik toparlanmayı olumsuz etkileyebileceği endişesinin petrol üzerindeki baskıyı sürdürmesiyle Brent petrolün varil fiyatında Ekim 2020'den bu yana en hızlı haftalık düşüş kaydedildi. Brent petrolün varil fiyatı böylece düşüş eğilimini üst üste 3. haftaya taşıyarak haftalık bazda yüzde 7,4 azalışla 64,78 dolara indi. Böylece Brent petrolün varil fiyatı 3 haftalık süreçte 10 doların üzerinde değer kaybetti. ### ABD, Jackson Hole'e kilitlendi ABD'de Fed'in toplantı tutanaklarının yatırımcıların odağında olduğu haftada varlık alımlarını azaltmaya bu yıl başlayabileceği beklentilerinin artmasıyla New York borsası satıcılı bir seyir izlerken, gelecek hafta gözler Fed Başkanı Jerome Powell'ın Jackson Hole Ekonomi Politikaları Sempozyumu'nda yapacağı konuşmaya çevrildi. Hafta içinde açıklanan Açık Piyasa Komitesi (FOMC) tutanaklarında tüm üyelerin aralık ayından bu yana ekonominin Komitenin maksimum istihdam ve fiyat istikrarı hedefleri doğrultusunda ilerleme kaydettiğinde hemfikir olduğu belirtilerek, enflasyondan endişe duyan üyelerin, varlık alımlarının azaltılmasının nispeten kısa sürede başlamasının daha ihtiyatlı olacağını savunduğu aktarıldı. Tutanaklarda, üyelerin komitenin politikasında değişiklik yapmadan önce bildirimde bulunacağı konusunda hemfikir olduğunun aktarılmasıyla da gözler bundan sonra yapılacak sözle yönlendirmelere çevrildi. Bu çerçevede, Jackson Hole Ekonomi Politikaları Sempozyumu'nda, Powell'ın cuma günü yapacağı konuşma konuyla ilgili yönlendirme için önemli fırsatlardan birini oluşturuyor. Kansas City Fed tarafından 1978'den bu yana düzenlenen sempozyumda dünya genelinden merkez bankası başkanları, maliye bakanları ve akademisyenlerin katıldığı toplantılarda genel olarak güncel küresel ekonomik durum ele alınırken, para politikasının geleceğine ilişkin değerlendirmeler ve olası politika adımlarına ilişkin yapılan yönlendirmeler dikkati çekiyor. Fed'in takviminde yer alan bilgilere göre, Fed Başkanı Jerome Powell'ın Jackson Hole Ekonomi Politikaları Sempozyumu'nda bu sene yapacağı konuşmanın temasının "Ekonomik Görünüm" olacağı belirtildi. Merakla beklenen konuşmanın başlığının geçen yılın aksine oldukça genel olduğu dikkati çekti. Fed Başkanı Powell'ın geçen yılki sempozyumda yaptığı konuşmanın başlığı bankanın takviminde "Para Politikası Çerçevesi İncelemesi" olarak yer almıştı. Powell, geçen yılki toplantıda Fed'in para politikası stratejisinde değişikliğe gittiğini açıklayarak, bankanın "ortalama" yüzde 2 enflasyonu hedefleyeceğini duyurmuştu. Öte yandan, gelecek hafta ABD'nin makroekonomik veri takviminde pazartesi günü imalat sanayi ve hizmet sektörü Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) ile perşembe günü büyüme gibi önemli verilerin bulunduğuna dikkati çeken analistler, söz konusu verilerin de pay piyasalarını etkileyebileceğini vurguladı. Bu hafta ABD'de açıklanan makroekonomik verilerde ise ekonomik gidişata ilişkin karışık sinyaller yoğunluktaydı. Buna göre, ABD'de perakende satışlar yüzde 1,1 azalışla beklentilerin üzerinde gerilerken, sanayi üretimi yüzde 0,9 artışla öngörüleri geride bıraktı. Haftalık işsizlik başvuruları 348 binle 17 ayın en düşük seviyesine inerken, konut başlangıçları 1 milyon 534 binle beklentileri karşılayamadı. S&P 500 endeksi ve Dow Jones endeksi hafta içinde gördüğü en yüksek seviye rekorunu kırmasına karşın bu seviyelerde tutunamadı ve söz konusu gelişmelerle New York borsasında satış ağırlıklı bir seyir izlendi. Buna göre, S&P 500 endeksi yüzde 1,1, Dow Jones endeksi yüzde 0,59 ve Nasdaq endeksi yüzde 0,73 değer kaybetti. 23 Ağustos ile başlayan haftanın veri takviminde ayrıca, pazartesi ikinci el konut satışları, salı Richmond Fed Sanayi Endeksi ve yeni konut satışları, çarşamba dayanıklı mal siparişleri, perşembe haftalık işsizlik başvuruları ve cuma kişisel gelirler, kişisel harcamalar, toptan stoklar ve Michigan Tüketici Güven Endeksi takip edilecek. ### Avrupa borsalarında iki haftalık rekor serisi bitti Avrupa borsaları, küresel pay piyasalarına paralel satış ağırlıklı seyrederek iki haftalık rekor serisine son verirken, gelecek hafta bölge genelinde imalat sanayi ve hizmet sektörü PMI ile Almanya'da büyüme başta olmak üzere veri gündemi takip edilecek. Avrupa borsaları Kovid-19 salgınında delta varyantının Avrupa ülkelerinin önemli ticari ortaklarında yayılmaya devam etmesi, Fed'in yıl sonuna doğru varlık alımlarını azaltmaya başlayabileceği endişesiyle satıcılı seyretti. Makroekonomik verilerin beklentiler dahilinde gelmesi ve güçlü geçen bilanço dönemi ise aşağı yönlü hareketlerin derinleşmesini önleyen başlıca etkenler oldu. Buna göre, Avro Bölgesi'nde Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) ikinci çeyrekte çeyreklik bazda yüzde 2, yıllık bazda yüzde 13,6 artarken, aylık bazda yüzde 0,1 azalan Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), yıllık bazda ise yüzde 2,2 yükseldi. Böylece, söz konusu veriler öngörüler dahilinde gerçekleşmiş oldu. İngiltere Merkez Bankası'nın (BoE) enflasyonun artmaya devam etmesi halinde gerekli önlemleri alacağını belirttiği bir önceki faiz kararı sonrası, İngiltere'de TÜFE aylık bazda değişmezken, yıllık bazda yüzde 2 artarak beklentilerin altında kalması satış baskısını hafifletti. Öte yandan, İngiltere'de işsizlik yüzde 4,7'ye geriledi. Söz konusu gelişmelerle bölge ülkelerinden Almanya, Fransa, İtalya ve İspanya'nın 10 yıllık tahvil faizleri düşüş eğilimini sürdürürken, Almanya hariç söz konusu ülkelerin tahvil faizlerindeki düşüş eğilimi üst üste 8. haftaya taşındı. Güçlenen dolar karşısında gerileyerek Kasım 2020'den bu yana en düşük seviyesine gerileyen avro/dolar paritesi haftayı yüzde 0,9 değer kaybıyla 1,1701'den tamamladı. Bu gelişmelerle, haftalık bazda Almanya'da DAX endeksi yüzde 1,06, İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 1,81, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 3,91 ve İtalya'da MIB 30 endeksi yüzde 2,75 değer kaybetti. Gelecek hafta; pazartesi bölge genelinde imalat sanayi ve hizmet sektörü PMI ile Avro Bölgesi'nde tüketici güven endeksi, salı Almanya'da büyüme ve çarşamba Almanya'da Ifo iş ortamı güven endeksi verileri takip edilecek. ### Asya piyasası, küresel piyasalardan negatif ayrıştı Asya borsalarında derinleşen satış ağırlıklı seyir sonrası Çin ve Japon pay piyasaları yılbaşından bu yana elde ettikleri kazançları geri vererek negatif getiriye döndü. Bölgede artan Kovid-19 vakalarıyla uygulamaya alınan kısıtlamalar, Çin'in ekonominin büyük bölümünü regüle etme kararı, çip krizinin bölge ekonomilerine etkileri, Çin'de beklentilerin altında kalan makroekonomik veriler ve Fed'in değişen tutumu Asya borsalarını baskılayan etkenlerin başında geliyor. Çin'in Kovid-19 salgınına yönelik sert önlemlerinin ekonomik toparlanmayı etkileyebileceği ve küresel fiyatlarda yükselişe sebep olabileceği endişesi risk algısını artırmaya devam ediyor. Bununla birlikte Çin'in ekonomiyi regüle etme kararı sonrası artan belirsizlikler birçok varlık üzerinde risk unsuru olmayı sürdürürken, emtialar bu durumdan en fazla etkilenen varlık grubu olarak dikkati çekiyor. Özellikle, Tayvan ve Güney Kore pay piyasalarında çip üretici şirketlerin hisse fiyatları uzun bir aradan sonra yükselse de, konuya ilişkin devam eden belirsizlikler yatırımcıları tedirgin ediyor. Makroekonomik veri tarafında Japonya ikinci çeyrekte yıllık bazda yüzde 1,3 büyüyerek beklentileri geride bıraksa da, Çin'de perakende satışların yüzde 8,5, sanayi üretiminin yüzde 6,4 artarak öngörülerin gerisinde kalması, Kovid-19 salgınında delta varyantının ekonomik toparlanmaya etkilerinin beklenenden daha ağır olabileceği endişelerini beraberinde getirdi. Bu hafta açıklanan diğer verilere göre ise Japonya'da TÜFE aylık bazda yüzde 0,3 azalarak beklentilerin üzerinde gerçekleşti. Öte yandan, Çin ve Japon borsaları bu haftaki düşüşle birlikte yılbaşından bu yana negatif getiri bölgesine inerek, Hong Kong borsasına katılmış oldu. Bu gelişmelerle, Şanghay bileşik endeksi haftalık bazda yüzde 2,53, Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 3,45, Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 5,84 ve Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 3,50 değer kaybetti. 23 Ağustos ile başlayan haftanın veri takvimi sakin görünürken, cuma günü Japonya'da Tokyo TÜFE ve Çin'de sanayi karlılıkları takip edilecek. ### Borsa İstanbul'da düşüş sınırlı kaldı Yurt içinde bu hafta Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi küresel pay piyasalarına paralel satış ağırlıklı bir seyir izlese de düşüş sınırlı kaldı. BIST 100 endeksi, Fed tutanakları öncesinde küresel pay piyasalarından pozitif ayrışsa da, Fed'in varlık alımlarını yılsonundan önce azaltabileceğine ilişkin tutanaklar, endekste küresel pay piyasalarına paralel satış baskısını beraberinde getirdi. Bu hafta Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) Toplantı Özeti takip edilirken, özette, "Politika duruşu, enflasyon gelişmeleri ve enflasyon beklentileri dikkate alınarak dezenflasyon sürecini en kısa sürede tesis edecek ve orta vadeli hedeflere ulaşıncaya kadar bunun sürekliliğini sağlayacak bir sıkılık düzeyinde belirlenmeye devam edilecektir." ifadeleri kullanıldı. Bununla birlikte TCMB, "Kısa Vadeli Dış Borç", "Uluslararası Yatırım Pozisyonu", "Finansal Kesim Dışındaki Firmaların Döviz Varlık ve Yükümlülükleri" ile "Haftalık Menkul Kıymet İstatistikleri"nde revizyona gitti. TCMB tarafından paylaşılan bilgi notunda, revizyonlarla ticari krediler verilerinde tespit edilen yanlılıkların veri kalitesinin artırılması yoluyla düzeltildiği, menkul kıymet istatistiklerinde uluslararası standartlara uyumun artırıldığı ve yurt dışı yerleşiklerin mevduatlarında kısa ve uzun vade ayrımının istatistiklere yansıtıldığı belirtildi. Analistler, BIST 100 endeksinde 1.440 seviyesinin teknik açıdan önemli destek olduğunu aktararak, endeksin bu seviye üzerinde tutunmayı başardığını, bu durumun da yukarı yönlü trend açısından önem arz ettiğini bildirdi. Öte yandan, ülke genelinde Kovid-19 salgınına karşı aşılama hızla devam ederken, toplam yapılan aşı sayısı 88 milyonu geçti. Bu gelişmelerle, BIST 100 endeksi haftayı yüzde 0,21 azalışla 1.444,63 puandan tamamlarken analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 1.440 puanın üzerinde kalıcı olunması halinde 1.470 puanın direnç olarak takip edileceğini söyledi. Doların birçok para birimine karşı değer kazandığı haftada dolar/TL, haftalık bazda yüzde 0,35 değer kaybıyla 8,4945'e geriledi. Gelecek hafta yurt içinde, pazartesi tüketici güven endeksi ve imalat sanayi PMI, çarşamba kapasite kullanımı, reel kesim güven endeksi ve sektörel güven endeksleri, cuma ise ekonomik güven endeksi verileri takip edilecek.
705873
# Borsa güne düşüşle başladı ## Özet Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, güne yüzde 0,13 düşüşle 76.892,95 puandan başladı. ## İçerik İSTANBUL **Borsa İstanbul**'da BIST 100 endeksi, güne yüzde 0,13 düşüşle 76.892,95 puandan başladı. Açılışta, **BIST 100 **endeksi 102,32 puan azalırken, bankacılık endeksi yüzde 0,14, holding endeksi yüzde 0,24 düşüş kaydetti. Sektör endekslerinden en fazla kazandıran yüzde 0,58 ile menkul kıymet yatırım ortaklığı, en fazla gerileyen ise yüzde 1,22 ile finansal kiralama, faktoring oldu. Dün güne yükselişle başlayan BIST 100 endeksi gün içinde döviz kurlarının yatay seyretmesinden güç alarak günü yüzde 0,99 artışla analistlerin direnç olarak belirttikleri 77.000 seviyesinin hemen altında 76.995,27 puandan tamamladı. Analistler, bugün yurt içinde veri akışının sakin, yurt dışında ise Avro Bölgesi sanayi üretimi, İngiltere işsizlik oranı, ABD sanayi ve imalat üretimi verileri başta olmak üzere yoğun veri akışının takip edileceğini belirtiyor. Ayrıca bu akşam saat 22.00'de açıklanacak ABD Merkez Bankasının (Fed) faiz kararının piyasaların yönü üzerinde etkili olacağını ifade eden analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 76.200 seviyesinin destek, 77.500 - 78.200 seviyelerinin ise direnç konumunda takip edileceğini dile getiriyor.
1672017
# Borsa günü 110.000 puanın üzerinde tamamladı ## Özet Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, günü yüzde 2,03 değer kazancıyla 110.114,66 puandan tamamladı. ## İçerik **Borsa İstanbul**'da BIST 100 endeksi, günü yüzde 2,03 değer kazancıyla **110.114,66 puan**dan tamamladı. BIST 100 endeksi, önceki kapanışa göre 2.192,98 puan artarken, toplam işlem hacmi 10,7 milyar lira olarak gerçekleşti. Bankacılık endeksi yüzde 2,48 ve holding endeksi yüzde 1,93 değer kazandı. Sektör endeksleri arasında en fazla kazandıran yüzde 4,15 ile spor, en çok gerileyen ise yüzde 0,80 ile turizm oldu. Güne yükselişle başlayan BIST 100 endeksi Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını (politika faizi) 200 baz puan düşürerek yüzde 14'ten yüzde 12'ye çekmesinin ardından 110.000 puanın üzerine çıktı. Analistler, yarın yurt içinde sanayi üretimi, yurt dışında ise ABD'de perakende satışlar başta olmak üzere veri gündeminin takip edileceğini belirterek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 106.400 seviyesinin destek, 110.500 puanın direnç konumunda bulunduğunu bildirdi. AA Finans Sanayi Üretimi Beklenti Anketi'ne katılan ekonomistler, arındırılmamış sanayi üretim endeksinin ekimde bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 4,6 artmasını bekliyor. Ekimde takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretim endeksinin ise yıllık bazda yüzde 5,4 artacağı tahmin ediliyor.
1075971
# Enerjide petrol, kömür ve doğalgazın hükmü sürecek ## Özet EPPEN Başkanı Dr. Özdemir, birincil enerji tüketiminde toplam payı yüzde 80'leri bulan petrol, kömür ve doğalgazın lider konumunun, 2030'larda yüzde 60'lara gerilese de ağırlığını koruyacağını belirtti. ## İçerik ANKARA Enerji Piyasaları ve Politikaları Enstitüsü (EPPEN) Başkanı Dr. Volkan Özdemir, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) ile Anadolu Ajansı (AA) koordinasyonunda yabancı gazeteciler için düzenlenen "Enerji Muhabirliği Eğitimi" kapsamında, "Doğalgaz Piyasaları ve Uluslararası Projeler" başlıklı bir sunum yaptı. Dünyada birincil enerji tüketiminde petrole olan talebin son on yılda düştüğünü, ancak "petrol çağı bitti" ifadelerinin gerçeği yansıtmadığını vurgulayan Özdemir, petrolün birincil enerji tüketiminde yüzde 30 ile en yüksek paya sahip olduğunu ve yakın gelecekte de söz konusu payın değişmesinin beklenmediğini söyledi. Hidrokarbonlar içinde doğalgazın öneminin her geçen gün arttığını, doğalgazla beraber yenilenebilir enerjinin payında da artış olduğunu ifade eden Özdemir, şöyle konuştu: "Bazı görüşlere göre, hidrokarbonlar 2030'lardan sonra tükenecek. Ara enerji birimi olarak doğalgaz bu boşluğu dolduracak. Dünyanın yenilenebilir enerjiye geçmesi hemen olmayacak, o aradaki dönemi doğalgazla birlikte hidrokarbonlar geçebilecek. Geçiş yakıtı diyorlar o yüzden doğalgaza fakat benim katıldığım ikinci görüşe göre dünyadaki yenilenebilir enerjiye bu geçiş süreci çok kısa sürede mümkün olmayacağı için doğalgaz bir araç veya aracı yakıt değil, kendi başına ileride daha da önemli yer edinecek bir emtia olacak. Yani geçiş yakıtı değil, nihai yakıt olacak. O yüzden dünya enerji güvenliğinde doğalgazın önemi bundan beş on yıl sonra daha fazla artacak. Bu kapsamda üç kardeşler, petrol, kömür ve doğalgaz liderliklerini devam ettirecek." Doğalgazda petrol piyasası gibi tek bir fiyatlandırma metodu bulunmadığına da dikkati çeken Özdemir, doğalgazın dünyanın çeşitli bölgelerinde çeşitli fiyatlandırmalara tabi olduğunu ifade etti. Özdemir, "Doğalgaz piyasalar incelenirken üç tane önemli fiyatlandırma vardır. Kuzey Amerika'da petrolde olduğu gibi serbest piyasa içinde arz ve talep çerçevesinde fiyat belirlenir fakat geçiş sürecinde olan Avrupa'ya geldiğimizde, doğalgaz fiyatları kendi başına belirlenmiyor, petrol ürünlerine endeksleniyor. Doğalgazın özgün konumu bu. Başka bir emtiaya endeksleniyor. Asya-Pasifik modelinde ise yine başka bir şekilde belirleniyor. Doğrudan ham petrol fiyatlarına endeksleniyor." dedi. Anadolu Ajansının nitelikli alan muhabiri yetiştirme vizyonu çerçevesinde AA Haber Akademisi bünyesinde düzenlenen ve 9 Mart'ta sona erecek olan eğitim programına Nijer, Libya, Sudan, Irak, Cezayir, Kamerun, Romanya, Afganistan, Pakistan ve Arnavutluk'tan 25 kursiyer katılıyor. Eğitim programı kapsamında EPPEN Başkanı Özdemir'in yanı sıra Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Enerji Piyasası Düzenleme Kurumundan uzmanlar, AA Enerji ve Ekonomi Haberleri editörleri, Orta Doğu Teknik Üniversitesinden Prof. Dr. Oktay Tanrısever ve TurkStream'den Dr. Cenk Pala gibi alanında deneyimli eğitmenler ders verecek.
1974840
# Küresel piyasalar Fed'i bekliyor ## Özet Küresel piyasalar, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) açıkladığı yeni politika stratejisi sonrası gerçekleştirilen ilk Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantısı ve Fed Başkanı Jerome Powell'ın açıklamalarına odaklandı. ## İçerik ABD'de dün açıklanan verilere göre, sanayi üretimi ağustosta aylık yüzde 0,4 artarak beklentilerin altında kalırken, New York Fed imalat endeksi, eylülde piyasa beklentisini aşarak 17'ye çıktı. Verilerin net bir sinyal ortaya koymamasına karşın teknoloji hisselerindeki yükseliş eğiliminin devam etmesi ve yeni tip koronavirüs (Kovid-19) aşısına ilişkin olumlu haber akışı ile New York borsasında alıcılı bir seyir izlendi. Dow Jones endeksi yüzde 0,01, S&P 500 endeksi yüzde 0,49 ve Nasdaq endeksi yüzde 1,21 değer kazandı. Dolar endeksi ise 92,8-93,3 dar bandındaki dalgalı seyrini sürdürdü. Analistler, Fed Başkanı Powell'ın 27 Ağustos'ta Jackson Hole toplantılarında açıkladığı yeni para politikası stratejisi sonrası ilk kez gerçekleştirilen FOMC'nin karar metninin yatırımcıların odağında bulunduğunu bildirdi. Jackson Hole toplantısında, Fed'in artık ortalama yüzde 2 enflasyonu hedefleyeceğini açıklayan Powell, istihdam için ise sayısal bir hedef ortaya koymayarak, "Maksimum istihdam geniş tabanlı ve kapsayıcı bir hedef." ifadesini kullanmıştı. Avrupa tarafında, Brexit belirsizlikleri devam etse de dün küresel risk iştahı ile borsalarda pozitif bir seyir izlendi. Almanya'da DAX endeksi yüzde 0,18, İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 1,32 ve Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 0,32 değer kazandı. Bugün Asya tarafında, Japonya'da açıklanan dış ticaret verileri takip edilirken, Fed kararları öncesinde borsalarda sakin bir seyir izlendi. Japonya'da ihracat ağustosta bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 14,8 gerilese de düşüşün ivme kaybederek beklentilerden daha hafif olması, "dip noktasının görüldüğü" yorumlarını beraberinde getirdi. Kapanışa yakın Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,1 değer kazanırken, Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,3 ve Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 0,2 değer kaybetti. Yurt içinde, dün 1.095-1.1120 bandında dalgalı bir seyir izleyen BIST 100 endeksi, günü bir önceki kapanışa göre yüzde 0,36 artışla 1.111,24 puandan tamamladı. 7,4918'den kapanış yapan dolar/TL ise bugün bankalararası piyasanın açılışında 7,4890 seviyesinde işlem görüyor. Bugün Fed'in faiz kararı ve sonrasında Powell'ın açıklamalarının takip edileceğini bildiren analistler, Doğu Akdeniz başta olmak üzere jeopolitik gelişmeler ve Kovid-19 tedavisine ilişkin haber akışının da gündemin odağındaki yerini koruduğunu söyledi. Analistler, Fed'in faizlerde değişiklik yapmasının beklenmediğini, karar metninde değişecek ifadelerin ve sözle yönlendirmelerin piyasaların yönü üzerinde belirleyici olacağını ifade ederek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 1.120 seviyesinin direnç, 1.090 puanın destek konumunda olduğunu kaydetti. Piyasalarda bugün takip edilecek veriler şöyle: 10.00 Türkiye, temmuz ayı özel sektörün yurt dışından sağladığı kredi borcu 12.00 Avro Bölgesi, temmuz ayı dış ticaret dengesi 14.30 Türkiye, temmuz ayı konut fiyat endeksi 15.30 ABD, ağustos ayı perakende satışlar 21.00 ABD, Fed'in faiz kararı 21.30 ABD, Fed Başkanı Jerome Powell'ın basın toplantısı
2746607
# Fed tutanakları, faiz oranlarındaki artışın yakında yavaşlayacağı sinyalini verdi ## Özet ABD Merkez Bankası, 1-2 Kasım'da düzenlenen Federal Açık Piyasa Komitesi toplantısının tutanaklarını yayımladı. ## İçerik ABD Merkez Bankasının (**Fed**) son toplantısına ait tutanaklar, Fed yetkililerinin faiz artırım hızının yakında yavaşlatılmasının uygun olacağını düşündüklerini ortaya koydu. Fed, Federal Açık Piyasa Komitesinin (**FOMC**) 1-2 Kasım'da düzenlenen toplantısına ilişkin tutanakları yayımladı. Politika faizinin 75 baz puan artışla yüzde 3,75-4,00 aralığına yükseltildiği son toplantının tutanakları, faiz artırım hızının gelecek toplantılarda yavaşlayabileceğini gösterdi. Tutanaklarda, "Yetkililerin büyük çoğunluğu** faiz artış hızının** yavaşlatılmasının uygun olacağını belirtti." ifadesi kullanıldı. Bazı yetkililerin faizleri hızlı artırmaktan kaynaklanan risklere dikkati çektiği aktarılan tutanaklarda, bazı yetkililerin de faiz artış hızının yavaşlamasının piyasalarda olası oynaklık ihtimalini azaltabileceğini belirttiği bildirildi. Tutanaklarda, yetkililerin büyük çoğunluğunun nihai faiz oranı hakkında kararsız oldukları ifade edilirken, söz konusu oranın önceden tahmin edilen seviyenin daha da üzerinde olabileceği belirtildi. Yetkililerin para politikasının gecikmeli etkisi hakkında hemfikir oldukları kaydedilirken, buna karşın enflasyon baskısının azaldığına ilişkin henüz yeterli veriye sahip olunmadığı aktarıldı. Tutanaklarda, ABD ekonomisinin gelecek yıl içinde resesyona girme ihtimalinin de ana senaryo olmayı sürdürdüğü ifade edildi. Fed'in bir sonraki FOMC toplantısının 13-14 Aralık'ta yapılması planlanıyor.
1511685
# Borsa güne düşüşle başladı ## Özet Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, güne yüzde 0,13 azalışla 94.033,63 puandan başladı. ## İçerik **Borsa İstanbul**'da BIST 100 endeksi, güne** yüzde 0,13 azalış**la 94.033,63 puandan başladı. Açılışta BIST 100 endeksi, 124,06 puan ve yüzde 0,13 azalışla 94.033,63 seviyesine geriledi. Bankacılık endeksi ve holding endeksi yüzde 0,23 değer kaybetti. Sektör endeksleri arasında en fazla kazandıran yüzde 0,89 ile madencilik, en çok gerileyen ise yüzde 0,75 ile ticaret oldu. Dün küresel piyasalarda artan risk iştahının etkisiyle 96.000 puanı test eden Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, bu seviyede etkisini artıran satışlarla düşüşe geçerek günü önceki kapanışa göre yüzde 0,09 azalışla 94.157,69 puandan tamamladı. Analistler, bugün yurt içinde konut fiyat endeksi ve finansal hizmetler güven endeksi, yurt dışında Avro Bölgesi ve ABD'de hizmet sektörü Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) verilerinin takip edileceğini kaydetti. ABD ile İran arasındaki gerilime ilişkin haberlerin de piyasaların yönü üzerinde belirleyici olacağını ifade eden analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 95.000-95.500 bandının direnç bölgesi, 92.500'ün destek olarak öne çıktığını bildirdi.
1528547
# Küresel piyasalar Powell'ın mesajları ile pozitif seyrediyor ## Özet Küresel piyasalar Fed Başkanı Powell'ın faiz indirim sinyalinin ardından pozitif seyrederken, bugün yurt içinde cari işlemler dengesi takip edilecek. ## İçerik **ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell,** dün Temsilciler Meclisi Finansal Hizmetler Komitesi'ndeki konuşmasında, son aylarda ekonomik görünüm üzerindeki belirsizliklerin arttığını belirterek, ticaret gelişmeleri, federal borç tavanı ve Brexit dahil politika meselelerine ilişkin risklere dikkati çekti. Geçen hafta beklentilerden iyi gelen tarım dışı istihdam verisinin görüşlerini etkileyip etkilemediği sorusuna "Hayır" cevabı veren Powell,** piyasalar**da Fed'e ilişkin faiz indirim beklentilerini artırdı. Powell'ın açıklamaları sonrası bu ay sonu gerçekleştirilecek Fed'in Açık Piyasa Komitesi toplantısında faizlerin 50 baz puan indirilebileceği beklentileri yüzde 25'e çıkarken, ekonomistlerin yüzde 75'i 25 baz puanlık indirim öngörüyor. Bu gelişmelerle, dolar endeksi düşüşe geçerek, günü yüzde 0,5 azalışla 97 sınırından tamamlarken, ABD'nin 10 yıllık tahvil faizleri yüzde 2,05'in altında dengelendi. New York borsasında ise alış ağırlıklı bir seyir izlendi ve S&P 500 endeksi 3.003 puanla tüm zamanların en yüksek seviyesini gördü. Dün Dow Jones endeksi yüzde 0,29, S&P 500 endeksi yüzde 0,45 ve Nasdaq endeksi yüzde 0,75 yükselişle günü tamamladı. Avrupa tarafında, ABD ile ticaret konusundaki endişeler ve siyasi belirsizlikler pay piyasaları üzerinde baskıya neden oluyor. Dün Almanya'da DAX endeksi yüzde 0,51, İngiltere'de FTSE 100 endeksi ve Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 0,08 değer kaybetti. Avro ise Powell sonrası dolardaki değer kaybının etkisiyle 1,1200'den 1,1280'e çıktı. Bugün Asya pay piyasalarında alış ağırlıklı bir seyir izlenirken, Powell'ın açıklamaları sonrası dün sert yükselen altının ons fiyatı, yavaşlasa da pozitif görünümünü devam ettiriyor. Altının ons fiyatı yüzde 0,2 artışla 1.422 dolara çıkarken, kapanışa yakın Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,5, Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,3 değer kazandı. Yurt içinde, dün düşüş eğilimindeki döviz kurları ve banka pay piyasalarında yoğunlaşan alımlarla yükselen BIST 100 endeksi, günü yüzde 1,83 artışla 98.585 puandan tamamladı. Dün yüzde 1 azalışla 5,6761'den kapanan dolar/TL ise bugün bankalararası piyasanın açılışında 5,6690'dan işlem görüyor.
2903782
# Borsa güne yatay seyirle başladı ## Özet Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, güne yatay bir seyirle 4.467,34 puandan başladı. ## İçerik Açılışta BIST 100 endeksi, önceki kapanışa göre 1,15 puan ve yüzde 0,03 değer kazanarak 4.467,34 puana çıktı. Bankacılık endeksi yüzde 0,23 ve holding endeksi yüzde 0,19 artış kaydetti. Sektör endeksleri arasında en fazla kazandıran yüzde 1,29 ile inşaat, en çok kaybettiren yüzde 0,61 ile orman, kağıt, basım oldu. Dün düşüş eğiliminde hareket eden BIST 100 endeksi, yüzde 0,79 değer kaybederek günü 4.466,19 puandan kapattı. Analistler, küresel pay piyasalarında, ABD'deki borç limiti krizine ilişkin endişeler hafiflese de varlık fiyatlarında yön arayışının sürdüğünü ifade ederek, bugün dünya genelindeki yoğun veri gündeminin yatırımcıların odağına yerleştiğini söyledi. ABD Başkanı Joe Biden ile Temsilciler Meclisi Başkanı Kevin McCarthy, borç limiti krizine ilişkin görüşmelerine devam ederken, ikilinin temerrüde düşmenin bir opsiyon olmadığı konusunda anlaştıklarını duyurması, piyasalarda satış baskısını yumuşattı. Bugün yurt içinde finansal hizmetler güven endeksi, yurt dışında ise dünya genelinde imalat sanayi ve hizmet sektörü Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) ile ABD'de yeni konut satış verilerinin takip edileceğini belirten analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 4.400 ve 4.200 seviyelerinin destek, 4.500 ve 4.600 puanın direnç konumunda olduğunu kaydetti.
2109366
# Küresel piyasalar ABD'de açıklanacak teşvik paketine odaklandı ## Özet Küresel piyasalar, ABD Başkanlığı'na seçilen Joe Biden'ın bugün açıklaması beklenen yeni mali teşvik paketinin detaylarına odaklandı. ## İçerik **Yeni tip koronavirüs** (Kovid-19) salgınında vaka ve ölüm sayılarındaki artış nedeniyle tedbirlerin sıkılaştırılabileceği endişeleri **piyasalar** üzerinde baskıya neden olsa da teşvik paketlerine ilişkin beklentiler ve aşılama çalışmaları, borsalar için yakıt işlevi görmeye devam ediyor. Kovid-19 salgınında dünya genelinde vaka sayısı 92 milyonu aşarken, ölüm sayısı 2 milyon sınırına dayandı. ABD ve İngiltere'de günlük ölüm sayılarının en yüksek seviyeye çıkması ise aşılama çalışmalarına karşın tedbirlerin sıkılaştırılabileceği endişelerini artırdı. Salgının ekonomiye etkilerini sınırlandırmak için hayata geçirilen ya da üzerinde çalışılan teşvik paketleri konusunda bugün kritik bir dönemeç alınıyor. ABD Başkanlığı'na seçilen Biden'ın, göreve gelmesinin ardından hayata geçirme sözü verdiği destek paketine ilişkin detayları bugün paylaşması bekleniyor. ABD'de iç politik gelişmeler ise gündemi meşgul etmeye devam ediyor. ABD Temsilciler Meclisi, dün akşam gerçekleştirilen oylamada Başkan Donald Trump'ın azline yönelik maddeyi kabul etti. Trump'ı "ABD hükümetine karşı kasten şiddete teşvik" ile suçlayan azil maddesinin kabulünün ardından Senato'nun 19 Ocak'tan önce davayı görüşmek için toplanması bekleniyor. Söz konusu gelişmeler ve dün açıklanan enflasyon verisinin yıllık yüzde 1,4 ile beklentilerin hafif üzerinde artması sonrası New York borsasında karışık bir seyir izlendi. Dow Jones endeksi yüzde 0,03 değer kaybederken, S&P 500 endeksi yüzde 0,23 ve Nasdaq endeksi yüzde 0,43 yükseldi. Dolar endeksi ise bir önceki günkü kayıplarının neredeyse tamamını telafi ederek tekrar 90 seviyesinin üzerine çıktı. Avrupa tarafında, İtalya'daki siyasi kriz tekrar gündemin odağına yerleşti. İtalya'da, 5 Yıldız Hareketi (M5S), Demokratik Parti (PD), Özgürler ve Eşitler (LeU) ile Italia Viva'nın (Iv) oluşturduğu koalisyon hükümetinde, Iv'li 2 bakan ve bir bakan yardımcısı hükümetten çekildiklerini açıkladı. Kovid-19 salgını ve ekonomik etkileriyle zor günler geçiren İtalya'da, hükümette yaşanan krizin ardından konuyla ilgili gelişmeler ve İngiltere ile AB arasındaki görüşmeler takip edilecek. İtalya'daki istifalar öncesinde kapanan borsalarda dün İngiltere hariç pozitif bir seyir izlendi. Almanya'da DAX endeksi yüzde 0,11, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 0,21 ve İtalya'da MIB 30 endeksi yüzde 0,43 yükselirken, İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 0,13 geriledi. Bugün Çin'de açıklanan dış ticaret verilerinin beklentilerin üzerinde artış kaydetmesine rağmen kapanışa yakın Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,33 ve Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 0,1 değer kaybederken, Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,9 yükseldi. Yurt içinde, dün açıklanan sanayi üretim verilerinin beklentileri aşması ile borsa rekorlara devam etti. Dün yüzde 0,63 artışla günü 1.559,28 puandan tamamlayarak tüm zamanların en yüksek kapanışını gerçekleştiren BIST 100 endeksi, 1.567,88 puanla da rekor seviyeyi gördü. Açıklanan verilere göre, Kasım 2020'de bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 11 artan sanayi üretimi endeksi, aylık olarak da yüzde 1,3 yükseldi. Analistler, bugün ABD Merkez Bankası Başkanı Jerome Powell'ın yapacağı konuşma ve Biden'ın teşvik paketi açıklamalarının takip edileceğini belirterek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 1.580 puanın direnç, 1.500 seviyesinin ise destek konumunda olduğunu kaydetti. Piyasalarda bugün takip edilecek veriler şöyle: 10.00 Türkiye, aralık ayı konut satışları 10.00 Türkiye, kasım ayı özel sektörün yurt dışından sağladığı kredi borcu 14.30 Türkiye, haftalık para ve banka istatistikleri 15.30 ABD, haftalık işsizlik başvuruları
2246122
# Borsa günü yükselişle tamamladı ## Özet Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, yüzde 0,37 değer kazanarak günü 1.459,57 puandan tamamladı. ## İçerik **Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi**, önceki kapanışa göre 5,33 puan artarken, toplam işlem hacmi 18,2 milyar lira seviyesinde gerçekleşti. Bankacılık endeksi yüzde 1,10 ve holding endeksi yüzde 0,08 değer kazandı. Sektör endeksleri arasında en fazla kazandıran yüzde 2,87 ile madencilik, en çok kaybettiren ise yüzde 3,20 turizm oldu. Analistler, enflasyon endişelerinin piyasa fiyatlamalarında temel faktör olmaya devam ettiğini belirterek, yatırımcıların, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) iyileşme aşamasındaki ekonomilerin maruz kaldığı fiyat baskılarına karşı toleransını anlamaya çalıştığını, bunun için Federal Açık Piyasa Komitesi'nin (FOMC) nisan toplantısına ilişkin yarın açıklanacak tutanaklarını beklediğini söyledi. Bugün açıklanan verilere göre, Avro Bölgesi'nde daralmanın boyutunun ilk çeyrekte beklentiler doğrultusunda geldiğini aktaran analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 1.470 puanın direnç, 1.440 ve 1.390 seviyelerinin destek konumunda olduğunu ifade etti. Analistler ayrıca, yarın yurt içi piyasaların 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla işleme kapalı olacağını anımsatarak, yurt dışında ise ABD'de FOMC üyesi Raphael Bostic'in konuşması, İngiltere'de ve Avro Bölgesinde Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) verileri başta olmak üzere veri gündeminin takip edileceğini bildirdi.
2905703
# Merkez Bankası politika faizini yüzde 8,50'de sabit bıraktı ## Özet Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını değiştirmeyerek yüzde 8,50'de tuttu. ## İçerik TCMB'den faiz oranlarına ilişkin yapılan duyuruda, Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu başkanlığında toplanan Kurul'un, politika faizinin yüzde 8,50'de sabit kalmasına karar verdiği bildirildi. Duyuruda, yakın dönemde iktisadi faaliyete ilişkin açıklanan verilerin tahmin edilenden daha olumlu seviyelerde gerçekleşmesine karşın jeopolitik risklerin ve faiz artışlarının da etkisiyle gelişmiş ülke ekonomilerinde resesyon endişelerinin sürmekte olduğu, birbirini takip eden banka iflaslarının tetiklediği finansal istikrarı tehdit eden koşulların oluştuğunun gözlendiği kaydedildi. Türkiye'nin geliştirdiği stratejik nitelikte çözüm araçları sayesinde temel gıda başta olmak üzere bazı sektörlerdeki arz kısıtlarının olumsuz etkileri azaltılmış olsa da uluslararası ölçekte üretici ve tüketici enflasyonunun yüksek seviyelerini sürdürdüğü aktarılan duyuruda, "Yüksek küresel enflasyonun, enflasyon beklentileri ve uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir." denildi. Duyuruda, ülkeler arasında farklılaşan iktisadi görünüme bağlı olarak gelişmiş ülke merkez bankalarının para politikası adım ve iletişimlerindeki ayrışmanın devam etmekle birlikte takas anlaşmaları ve yeni likidite imkanları ile finansal istikrarı öncelikleyen eş güdümlü adımların atıldığı belirtilerek, finansal piyasaların, merkez bankalarının faiz artırım döngülerini yakında sonlandıracağını beklentilerine yansıttığı bildirildi. ### "Turizmin cari işlemler dengesine beklentileri aşan güçlü katkısı devam etmekte" Asrın felaketi öncesindeki öncü göstergelerin, 2023 yılının ilk çeyreğinde iç talebin dış talebe kıyasla daha canlı olduğuna ve büyüme eğiliminde artışa işaret etmekte olduğu vurgulanan duyuruda, şunlar kaydedildi: "Güncel veriler deprem bölgesinde ekonomik faaliyetin beklenenden hızlı toparlandığını göstermekte, orta vadede depremin Türkiye ekonomisinin performansı üzerinde kalıcı bir etkide bulunmayacağı belirginleşmektedir. Büyümenin kompozisyonunda sürdürülebilir bileşenlerin payı yüksek seyrederken, turizmin cari işlemler dengesine beklentileri aşan güçlü katkısı yılın tüm aylarına yayılarak devam etmektedir. Bunun yanında, iç tüketim talebinde devam eden artış, enerji fiyatlarındaki yüksek seviye ve ana ihracat pazarlarındaki zayıf iktisadi faaliyet cari denge üzerindeki riskleri canlı tutmaktadır. Cari işlemler dengesinin sürdürülebilir seviyelerde kalıcı hale gelmesi, fiyat istikrarı için önem arz etmektedir. Kredilerin büyüme hızı ve erişilen finansman kaynaklarının amacına uygun şekilde iktisadi faaliyet ile buluşması yakından takip edilmektedir. Kurul, 2023 Yılı Para Politikası ve Liralaşma Stratejisi metninde belirttiği üzere, parasal aktarım mekanizmasının etkinliğini destekleyecek araçlarını kararlılıkla kullanmaya devam edecek ve fonlama kanalları başta olmak üzere tüm politika araç setini liralaşma hedefleriyle uyumlu hale getirecektir. Kurul, yaşanan felaketin etkilerinin en düşük seviyelere indirilmesi ve gerekli dönüşümün desteklenmesi amacıyla uygun finansal koşulların oluşmasını önceliklendirecektir." ### "Depremin ilk yarıdaki etkileri yakından takip edilecek" Duyuruda, uygulanan bütüncül politikaların desteğiyle enflasyonun seviyesinde ve eğiliminde iyileşmelerin devam etmekle birlikte depremin yol açtığı arz-talep dengesizliklerinin enflasyon üzerindeki etkilerinin yakından izlendiği, sanayi üretiminde yakalanan ivmenin ve istihdamdaki artış trendinin sürdürülmesi açısından finansal koşulların destekleyici olmasının deprem sonrasında daha da önemli hale geldiği aktarıldı. Kurul'un, para politikası duruşunun fiyat istikrarı ve finansal istikrarı koruyarak deprem sonrası gerekli toparlanmayı desteklemek için yeterli olduğu ve depremin 2023 yılının ilk yarısındaki etkilerinin yakından takip edildiği vurgulanan duyuruda, "Bu çerçevede Kurul, politika faizinin sabit tutulmasına karar vermiştir." denildi. Duyuruda, TCMB'nin, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edeceği belirtilerek, şu değerlendirmelere yer verildi: "TCMB, fiyat istikrarının kalıcı ve sürdürülebilir bir şekilde kurumsallaşması için Liralaşma Stratejisi'ni tüm unsurlarıyla uygulayacaktır. Fiyatlar genel düzeyinde sağlanacak istikrar, ülke risk primlerindeki düşüş, ters para ikamesinin ve döviz rezervlerindeki artış eğiliminin sürmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik istikrarı ve finansal istikrarı olumlu etkileyecektir. Böylelikle yatırım, üretim ve istihdam artışının sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde devamı için uygun zemin oluşacaktır." Kurul'un, kararlarını şeffaf, öngörülebilir ve veri odaklı bir çerçevede almaya devam edeceği aktarılan duyuruda, Para Politikası Kurulu toplantı özetinin 5 iş günü içinde yayımlanacağı bildirildi.
2461354
# AA Finans'ın aralık ayı Enflasyon Beklenti Anketi sonuçlandı ## Özet AA Finans Enflasyon Beklenti Anketi'ne katılan ekonomistler, aralık ayında Tüketici Fiyat Endeksi'nin (TÜFE) yüzde 8,54 artmasını bekliyor. ## İçerik AA Finans'ın, TÜİK tarafından 3 Ocak 2022 Pazartesi günü açıklanacak aralık ayı enflasyon verilerine ilişkin beklenti anketi, 21 ekonomistin katılımıyla sonuçlandı. Ankete göre, ekonomistlerin aralık ayı enflasyon beklentilerinin ortalaması yüzde 8,54 oldu. Ankete katılan ekonomistlerin aralık ayı için enflasyon beklentileri, en düşük yüzde 5,50, en yüksek yüzde 14,60 aralığında yer aldı. Ekonomistlerin aralık ayı enflasyon beklentilerinin ortalamasına (yüzde 8,54) göre bir önceki ay yüzde 21,31 olan yıllık enflasyonun yüzde 30,05'e yükseleceği hesaplanıyor. Tüketici Fiyat Endeksi, kasımda bir önceki aya göre yüzde 3,51 artış göstermişti.
2944986
# ASELSAN'dan 20,7 milyar lira ve 1,2 milyar dolarlık sözleşme ## Özet ASELSAN ile Türk Havacılık Uzay Sanayii (TUSAŞ) uçak modernizasyonuna yönelik olarak 20,7 milyar lira ve 1,2 milyar dolarlık iki sözleşme imzalandı. ## İçerik ASELSAN'ın Kamuyu Aydınlatma Platformu'nda (KAP) yer alan açıklamasında, TUSAŞ ile uçak modernizasyonuna yönelik iki sözleşme imzalandığı bildirildi. Açıklamada, "ASELSAN ile TUSAŞ arasında uçak modernizasyonuna yönelik olarak 13 Temmuz 2023'te bedeli 2 milyar 618 milyon 751 bin 172 TL ve 132 milyon 78 bin 69 dolar tutarında ve 18 milyar 73 milyon 289 bin 646 TL ve 1 milyar 65 milyon 303 bin 880 doları tutarında olmak üzere toplam bedeli 20 milyar 692 milyon 40 bin 818 TL ve 1 milyar 197 milyon 381 bin 949 dolar olan iki sözleşme imzalanmıştır." ifadelerine yer verildi. Söz konusu sözleşmeler kapsamında teslimatlar 2023-2033 yıllarında gerçekleştirilecek.
2459717
# Borsa günü düşüşle tamamladı ## Özet Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, günü yüzde 2,46 değer kaybıyla 1.850,48 puandan tamamladı. ## İçerik BIST 100 endeksi, önceki kapanışa göre 46,65 puan azalırken, toplam işlem hacmi de 23,7 milyar lira seviyesinde gerçekleşti. Bankacılık endeksi yüzde 5,02 ve holding endeksi yüzde 2,28 değer kaybetti. Sektör endeksleri arasında en çok kazandıran yüzde 0,59 ile orman, kağıt, basım, en çok kaybettiren ise yüzde 5,16 ile spor oldu. Analistler, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınında Omicron varyantı sebebiyle artan kısıtlamaların ekonomik toparlanmayı olumsuz etkileyebileceği endişesine karşın yoğun tatil takviminin öne çıktığı haftada, küresel pay piyasalarında alış ağırlıklı bir seyir izlendiğini ifade etti. Yarın yurt içinde veri gündeminin sakin olduğunu, yurt dışında ise ABD'de mal dış ticaret dengesi, toptan stoklar, perakende stoklar ve bekleyen konut satışları verilerinin takip edileceğini bildiren analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 1.940 seviyesinin direnç, 1.840 puanın destek konumunda bulunduğunu kaydetti.
1919576
# SPK'dan lisanslama ve sicil tutmaya ilişkin tebliğde değişiklik ## Özet Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından hazırlanan lisanslama ve sicil tutmaya ilişkin değişiklik tebliği ile Bilgi Sistemleri Bağımsız Denetim Lisansı'na ilişkin düzenlemeler yapıldı. ## İçerik **Sermaye Piyasası Kurulu'nun** (SPK) Sermaye Piyasalarında Faaliyette Bulunanlar için Lisanslama ve Sicil Tutmaya İlişkin Esaslar Hakkında Tebliğ'de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ'i, Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlanarak yürürlüğe girdi. Değişiklik tebliği ile birlikte lisanslama sınavlarına, bilgi sistemleri yönetimi ve denetimi, bilgi sistemleri geliştirilmesi ve uygulanması, bilgi sistemleri işletimi ve bilgi sistemleri güvenliği konuları da eklendi. Alınabilecek yeni lisans türleri arasına giren Bilgi Sistemleri Bağımsız Denetim Lisansı'nın sınav konuları ise dar kapsamlı sermaye piyasası mevzuatı ve meslek kuralları, bilgi sistemleri yönetimi ve denetimi, bilgi sistemleri geliştirilmesi ve uygulanması, bilgi sistemleri işletimi ve bilgi sistemleri güvenliği olacak şekilde belirlendi. Tebliğde yapılan değişiklikle, uluslararası kabul görmüş, Kurulca tanınan ve duyurulan bir kuruluştan sertifika almış olanların, bu sertifikaya denk gelen lisansı alabilmek için varsa fark sınav konularına girerek 100 üzerinden en az 50 almaları, girdikleri tüm sınav konularından alınan notların aritmetik ortalamasının ise en az 60 olması gerekecek. Fark konularına ilişkin sınavlar yabancı dilde de yapılabilecek. Bilişim uzman yardımcısı, bilişim uzmanı ve Kurulun Bilgi İşlem, İstatistik ve Enformasyon Dairesi Başkanlığında bilgi sistemleri ile ilgili görevlerde mühendis, sistem çözümleyicisi ve sistem programcısı olarak Kurulda geçen çalışma süreleri toplamı en az 8 yıl olanlar Bilgi Sistemleri Bağımsız Denetim Lisansını almaya hak kazanacak. Tebliğle birlikte, lisansa tabi personelin işe başlaması, işten ayrılması, unvan ve görevinin değiştirilmesi ve benzeri her türlü değişikliğin, keyfiyeti izleyen 10 iş günü içerisinde SPL’ye bildirilmesi zorunlu hale gelirken, eklenen geçici maddeye göre, SPL’nin anlaşma yapmış olduğu üniversitelerin ilgili lisansüstü programlarına bu Tebliğin yürürlük tarihi itibarıyla kayıt yaptırmış olan kişilere, yürürlükten kaldırılan söz konusu fıkra hükümlerinde yer alan muafiyet, söz konusu programdan mezun olma durumunda uygulanacak.
3171284
# Küresel piyasalar karışık seyrediyor ## Özet Küresel piyasalar, ABD ekonomisinin "yumuşak iniş" yapabileceği ve yıl sonuna kadar toplamda 3 faiz indirimine gidebileceği beklentisiyle pozitif bir seyir izlerken, güçlenen dolar, Asya'da risk iştahının güç kaybetmesine neden oluyor. ## İçerik ABD Merkez Bankası'nın (Fed) para piyasalarındaki fiyatlamalara göre haziranda faiz indirimlerine başlayabileceği öngörülürken, dün İsviçre Merkez Bankası'nın faiz indirimine gitmesi varlık fiyatları üzerinde etkili oldu. Analistler, Fed'in diğer büyük merkez bankalarından daha sonra faiz indirimlerine başlayabileceği endişesinin doların güçlenmesine neden olduğunu ifade etti. Dolar endeksi, dün İsviçre Merkez Bankası'nın faiz indirimine gitmesinin ardından yaklaşık yüzde 1 yükselerek 104 seviyesinin üzerine çıktı. Öte yandan, ABD'de açıklanan veriler, ülke ekonomisinde aktivitenin güçlü kaldığına işaret etmeye devam ediyor. Ülkede Philadelphia Fed İmalat Endeksi, martta 3,2'ye gerilemesine rağmen art arda ikinci ayda pozitif değer alarak sektörde genişlemenin sürdüğünü gösterdi. ABD'de cari işlemler açığı ise geçen yıl yüzde 15,7 azalışla 818,8 milyar dolara geriledi. Ülkede imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI), martta aylık 0,3 puan artarak 52,5 ile 21 ayın en yüksek seviyesine çıktı. Piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleşen endeks, imalat sektöründeki genişlemeye işaret etti. ABD'de hizmet sektörü PMI ise martta geçen aya göre 0,6 puan azalışla 51,7 değerine indi. ABD'de ikinci el konut satışları, şubatta yüzde 9,5 artışla beklentilerin üzerinde gerçekleşirken son bir yılın en yüksek artışı kaydedildi. Söz konusu gelişmeler tahvil piyasalarında alış eğilimini güçlendirirken, ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi yüzde 4,25 seviyesine indi. Güçlenen dolar, dün 2.223 dolarla zirveyi gören altının ons fiyatında satış baskısının güç kazanmasına neden olurken, altının ons fiyatı şu sıralarda 2.181 dolardan alıcı buluyor. Düşüş eğilimini üst üste üçüncü işlem gününe taşıyan Brent petrolün varil fiyatı da şu sıralarda yüzde 0,5 düşüşle 84,6 dolardan işlem görüyor. Analistler, bugün Fed Başkanı Jerome Powell'ın açıklamalarının takip edileceğini belirterek, açıklamalardan alınacak sinyallerin piyasaların yönü üzerinde etkili olmasının beklendiğini ifade etti. Dün New York borsasında S&P 500 endeksi yüzde 0,32, Nasdaq endeksi yüzde 0,2, Dow Jones endeksi yüzde 0,68 yükseldi ve 3 endeks de kapanış rekoru kırdı. ABD'de endeks vadeli kontratlar, yeni güne de alış ağırlıklı bir seyirle başladı. Avrupa borsaları dün alış ağırlıklı bir seyir izlerken, İngiltere Merkez Bankası (BoE) faiz oranını yüzde 5,25'te sabit bıraktı. Buna karşın İsviçre Merkez Bankası'nın "sürpriz" şekilde politika faizini yüzde 1,50'ye indirmesi piyasalarda oynaklığın artmasına neden oldu. Bankadan yapılan açıklamada, iş gücü piyasasındaki zayıflamanın gelecek dönemde daha da hızlanabileceği vurgusu yapıldı. Söz konusu kararın ardından dolar/İsviçre frangı paritesi, yaklaşık yüzde 1,1 yükselişle 0,8996 ile Kasım 2023'ten bu yana en yüksek seviyeyi test etti. Dün Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 0,22, İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 1,88 ve Almanya'da DAX 40 endeksi yüzde 0,91 artış kaydetti. Avrupa'da endeks vadeli kontratlar, yeni güne ise karışık bir seyirle başladı. ABD'de piyasaların pozitif seyretmesine karşın güçlenen dolar Asya'da pay piyasalarını baskılarken, Japonya'da Tüketici Fiyat Endeksi'nin (TÜFE) beklentilere paralel şekilde artması Japonya piyasalarının pozitif ayrışmasında etkili oldu. Japonya'da TÜFE ve çekirdek TÜFE yıllık yüzde 2,8 artarken, bu durumun ülkede harcamaların hız kazanabileceği ve ülkedeki ekonomik aktiviteyi olumlu etkileyebileceği beklentisi satın alınıyor. Bununla birlikte dolar/yen paritesi rekor seviyelerde işlem görmeye devam ederken, şu sıralarda 151,5'ten alıcı buluyor. Kapanışa yakın Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,4 artarken, Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,9, Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 0,2 ve Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 2,5 geriledi. Yurt içinde dün alıcılı bir seyir izleyen Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, günü yüzde 2,07 değer kazancıyla 9.140,70 puandan tamamlarken, söz konusu yükselişte Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) 500 baz puanlık faiz artırımının ardından bankacılık ve holding sektörlerindeki alışlar etkili oldu. Dolar/TL dün, önceki kapanışının yüzde 0,6 altında 32,0384'ten tamamlamasının ardından bugün bankalararası piyasanın açılışında 32,1500 seviyesinden işlem görüyor. Analistler, bugün yurt içinde reel kesim güven endeksi ve kapasite kullanımı, yurt dışında ise Fed Başkanı Jerome Powell'ın konuşmasının yanı sıra İngiltere'de perakende satışlar ve Almanya'da Ifo iş dünyası güven endeksinin takip edileceğini belirterek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 9.250 ve 9.400 seviyelerinin direnç, 9.000 ve 8.900 puanın destek konumunda olduğunu kaydetti.
2934330
# AB, Rusya'nın dondurulan 200 milyar avrosunu kullanmak istiyor ## Özet Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, zirvede, dondurulan Rus varlıkları konusunu ele aldıklarına işaret ederek, Rusya Merkez Bankası'nın dondurulan varlıklarından sağlanan karlara odaklanan bir teklif hazırlayacaklarını söyledi. ## İçerik Von der Leyen ve AB Konseyi Başkanı Charles Michel, Brüksel'de gerçekleştirilen AB Liderler Zirvesi bitiminde düzenlenen basın toplantısında konuştu. Zirvede, dondurulan Rus varlıkları konusunu tartıştıklarına dikkati çeken von der Leyen, "Komisyon, dondurulan varlıklarla ilgili bir teklif hazırlayacak. Bu teklifte, ihtiyatlı bir şekilde Rusya Merkez Bankası'nın dondurulan varlıklarından sağlanan karlara odaklanacağız." dedi. Rusya'nın Ukrayna'daki büyük yıkımdan sorumlu olduğunu ve bunun bedelini ödemesi gerektiğini belirten von der Leyen, "Ukrayna'nın altyapısının büyük bir bölümünü yok eden Rusya'nın, bunun onarımına ve yeniden inşasına katkıda bulunmaması söz konusu olamaz." değerlendirmesinde bulundu. Von der Leyen, uluslararası ortaklarla yakın işbirliği içinde Rus varlıklarının beklenmedik karlarına yönelik ihtiyatlı bir yaklaşım sergileyeceklerini vurgulayarak, Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) bu konudaki görüşlerini ve endişelerini çok ciddiye aldıklarına işaret etti. AB Konseyi Başkanı Michel de "Dondurulmuş varlıkların Ukrayna için kullanılması konusunda çabaları ortaklarla birlikte sürdürmeliyiz." ifadesini kullandı. "Bu paranın bir kısmının, Ukrayna'nın geleceği için kullanılmasının adil olacağını düşünüyoruz" diyen Michel, çok ciddi olduklarını ve bu durumun bütün unsurlarını detaylıca değerlendirdiklerini vurguladı. Michel, dondurulan varlıklar konusunda benzer düşünen ortaklarla birlikte hareket etmenin önemine dikkati çekti. Öte yandan, ECB, 2 hafta önce Rusya Merkez Bankası'nın dondurulan varlıkları konusunda AB Komisyonu'nu uyardı. ECB, Rus varlıklarına veya bunların gelirlerine el koymanın, avronun küresel para birimi olarak konumuna ve finansal istikrara zarar verebileceği konusunda uyarıda bulundu. Özellikle AB'nin tek taraflı hareket etmesi durumunda, büyük miktarda döviz rezervine sahip diğer merkez bankalarının avrodan çıkabileceğine işaret eden ECB, avro cinsinden varlıklardan uzaklaşılabileceğini ve Avrupa ülkelerinin finansman maliyetlerinin yükselebileceğini belirtti. Batı ülkeleri savaş ve uygulamaya koydukları yaptırımlar kapsamında, Rusya Merkez Bankası'nın yaklaşık 300 milyar avrosunu dondurmuştu. Rusya Merkez Bankası'nın 200 milyar avronun üzerinde varlığı, AB ülkeleri tarafından dondurulmuş durumda. Ayrıca Avrupa'da Rus kişi ve şirketlere ait yaklaşık 30 milyar avro donduruldu. Halihazırda, dondurulan varlıklardan elde edilen geliri, sahibinin rızası olmadan kullanmanın, uluslararası hukuk, finansal piyasalar ve uluslararası yatırımcılar üzerindeki etkileri tartışılıyor. AB'nin dondurduğu Rusya Merkez Bankası rezervlerinin büyük kısmı, Belçika merkezli menkul kıymet takas ve saklama hizmeti sunan Euroclear'da bulunuyor. Euroclear'ın dondurulan varlıklar nedeniyle bilançosundaki varlıkların hızla arttığı ve büyük miktarda faiz geliri sağladığı belirtiliyor. AB planının, Euroclear'ın dondurulan Rus varlıklarından elde ettiği beklenmedik faiz gelirlerine yönelik özel bir vergi içermesi bekleniyor.
1679598
# Borsa günü yükselişle tamamladı ## Özet Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, günü yüzde 0,52 değer kazancıyla 111.176,75 puandan tamamladı. ## İçerik **Borsa** İstanbul'da **BIST 100 endeksi**, günü yüzde 0,52 değer kazancıyla 111.176,75 puandan tamamladı. BIST 100 endeksi, önceki kapanışa göre 577,32 puan artarken, toplam işlem hacmi 10,2 milyar lira olarak gerçekleşti. Bankacılık endeksi yüzde 0,64, holding endeksi yüzde 0,31 değer kazandı. Sektör endeksleri arasında en fazla kazandıran yüzde 5,04 ile madencilik, en çok gerileyen ise yüzde 1,87 ile spor oldu. Analistler, haftaya yurt dışında Noel tatili nedeniyle sakin bir seyir izlenebileceğini belirterek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 110.000 seviyesinin destek, 111.200 ve 112.500'ün direnç konumunda olduğunu söyledi.
2835170
# Küresel tahvil piyasalarında sular durulmuyor ## Özet Dünya genelinde geçen yıldan itibaren merkez bankalarını ultra şahin adımlar atmaya zorlayan enflasyon tehdidinin bir türlü kontrol altına alınamaması tahvil piyasalarını sarsmaya devam ediyor. ## İçerik Batı ülkelerinde uzun yıllar devam eden dezenflasyonist dönemin Kovid-19 salgınının ardından sona ermesi piyasalarda taşları yerinden oynattı. 2020'de yaklaşık 18 trilyon dolara çıkan negatif getirili tahvil miktarı şubat sonu itibarıyla 1,35 trilyon dolara inerken, enflasyon endişeleri tahvil piyasalarında oynaklığı artırmaya devam ediyor. ABD Merkez Bankası (Fed) ve Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) yaklaşık bir yıldır devam eden ultra şahin adımlarına karşın enflasyon endişeleri canlı kalmayı sürdürüyor. ABD'de iş gücü piyasası sıkı konumunu korurken, işsizlik oranı yüzde 3,4'le son 53 yılın en düşük seviyesinde bulunuyor. Fed'in ekonomiyi soğutmak ve enflasyonu aşağı çekmek için gelecek üç toplantıda da 25 baz puan faiz artırımına gitmesine kesin gözüyle bakılıyor. ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi geçen yıl ekimde yüzde 4,32'yle son 15 yılın zirvesini görmesinin ardından yüzde 3,30 seviyelerine kadar gerilemişti. Bu yıl şubatta etkisini artıran satışlarla yaklaşık 40 baz puan yükselen tahvil faizi, yeniden yüzde 4'ün üzerine çıktı. Analistler, ABD'de son dönemde açıklanan makroekonomik verilerin enflasyon endişesini canlı tuttuğunu ve Fed'in faiz kararına ilişkin beklentilerin netleşmediğini bildirdi. Ülkedeki veri akışı ve Fed yetkililerinin açıklamalarının yatırımcıların odağında olmayı sürdürdüğünü kaydeden analistler, enflasyon endişelerini besleyen verilerinin devam etmesi halinde ABD tahvil piyasasında satış eğiliminin hızlanabileceğini ifade etti. ### Avrupa'da ECB'nin faizleri rekor seviyeye çıkaracağı öngörülüyor Avrupa'da enflasyondaki gerilemenin yavaşlaması ECB'nin para politikasına yönelik beklentileri alt üst ederken, bölge ülkelerinin tahvil faizileri de son yılların en yüksek seviyesine çıktı. Para piyasalarında ECB'nin faiz artışlarına Şubat 2024'e kadar devam edeceği ve politika faizini yüzde 4 seviyesine yükselteceği fiyatlanmaya başladı. Söz konusu fiyatlamalarda Avro Bölgesi, Almanya, Fransa, İspanya ve İtalya'nın Tüketici Fiyat Endeksi'ndeki (TÜFE) gelişmeler etkili oldu. Buna göre, Almanya'da TÜFE yıllık bazda şubatta yüzde 8,7'yle değişim göstermese de beklentilerin üzerinde gerçekleşti. Fransa'da TÜFE şubatta yüzde 6,2 ve İspanya'da yüzde 6,1 artışla tekrar hız kazanırken, İtalya'da yüzde 10,7'yle tarihi zirveye yakın seyrediyor. Bu gelişmelerle Almanya'nın 10 yıllık tahvil faizi yüzde 2,78'le 2011'den, Fransa'nın 10 yıllık tahvil faizi de yüzde 3,14'le 2012'den bu yana en yüksek seviyeye çıktı. İspanya'nın 10 yıllık tahvil faizi yüzde 3,65'le son 10 yılın zirvesine yükselirken, İtalya'nın 10 yıllık tahvil faizi de yüzde 4,52 ile son 10 yılın en yüksek seviyesine yakın seyrediyor. İngiltere'nin 10 yıllık tahvil faizi ise yüzde 3,79'la Ekim 2022'den bu yana en yüksek seviyede bulunuyor. Analistler, İngiltere tahvillerinde satış baskısının Avrupa'ya göre sınırlı kaldığına dikkati çekerek, bu durumda İngiltere Merkez Bankası (BoE) yetkililerinin sözle yönlendirmelerinin ECB yetkililerine göre daha yumuşak olmasının önemli rol oynadığını ifade etti. ### Asya'da sakin seyir korunuyor Asya tarafında ise Japonya Merkez Bankası (BoJ) yetkililerinin, TÜFE'nin yaklaşık son 40 yılın en güçlü yükselişini kaydetmesine karşın güvercin politikalardan vazgeçmeyeceği yönündeki yönlendirmeleri tahvil piyasalarında oynaklığı sınırladı. BoJ'un aralıktaki toplantıda getiri eğrisi bandını 25 baz puan genişletmesinin ardından Japonya'nın 10 yıllık tahvil faizi, üst sınır olan yüzde 0,50'yle son 9 yılın en yüksek seviyesine işaret ediyor. Çin'in 10 yıllık tahvil faizleri ise yıl başından bu yana yaklaşık 10 baz puan yükselmesinin ardından yüzde 2,92 seviyesinde dengelendi. Analistler, BoJ ile birlikte Çin Merkez Bankası'nın (PBoC) da güvercin politikaları sürdüreceğine ilişkin beklentilerin öne çıktığını kaydederek, Çin'de ekonomi yönetiminin destekleyici adımlarının tahvil piyasasında oynaklığı artırabileceği uyarısında bulundu.
2708049
# Borsa güne yükselişle başladı ## Özet Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, güne yüzde 0,29 artışla 3.592,55 puandan başladı. ## İçerik Açılışta **BIST 100 endeksi,** önceki kapanışa göre 10,52 puan ve yüzde 0,29 değer kazanarak 3.592,55 puana yükseldi. Bankacılık endeksi yüzde 0,35 ve holding endeksi yüzde 0,26 artış kaydetti. Sektör endeksleri arasında en fazla kazandıran yüzde 0,64'le orman, kağıt, basım, en çok kaybettiren yüzde 1,16'yla turizm oldu. BIST 100 endeksi, dün yükseliş eğilimine devam etti ve günü yüzde 0,40 değer kazancıyla 3.582,03 puandan tamamladı. Analistler, ekonomik aktiviteye ilişkin endişeler, para politikalarına yönelik belirsizlikler ve artan jeopolitik risklerin küresel pay piyasalarını baskılamaya devam ettiğini söyledi. Bugün, devam eden Uluslararası Para Fonu (IMF)-Dünya Bankası yıllık toplantısından gelecek haber akışının izleneceğini aktaran analistler, IMF'nin küresel ekonomiye ilişkin büyüme tahminlerini yayımlayacağı Dünya Ekonomik Görünüm Raporu'nun da gündemin odağında bulunduğunu bildirdi. Analistler, yurt dışında veri gündeminin sakin olduğunu, yurt içinde ise ödemeler dengesi, dış ticaret endeksleri ve inşaat maliyet endeksinin takip edileceğini belirterek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 3.450 puanın destek, 3.620 seviyesinin direnç konumunda bulunduğunu kaydetti. AA Finans'ın anketine katılan ekonomistler, cari işlemler hesabının ağustosta 3 milyar 67 milyon dolar, 2022 sonunda ise 54,5 milyar dolar açık vermesini bekliyor.
624940
# Borsa günü yükselişle tamamladı ## Özet BIST 100 endeksi 77.779,10 puanla Fetullahçı Terör Örgütünün 15 Temmuz'daki darbe girişiminin ardından en yüksek seviyeden kapandı. ## İçerik İSTANBUL **Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi, **günü yüzde 2,25 yükselişle 77.779,10 puandan tamamlarken, Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişiminin ardından en **yüksek seviyeden kapandı. ** BIST 100 endeksi, önceki kapanışa göre 1.713,41 puan artarken toplam işlem hacmi 3,6 milyar lira düzeyinde gerçekleşti. Bankacılık endeksi yüzde 3,60, holding endeksi yüzde 2,41 değer kazandı. Tüm sektör endeksleri artış kaydederken, en fazla değer kazancı yüzde 5,31 ile "ulaştırma" sektöründe oldu. Yeni haftaya kredi derecelendirme kuruluşu Moody's'in ajandasında yer alan Türkiye değerlendirmesini pas geçmesi ve iyi gelen ABD tarım dışı isithdam verisinin ardından küresel risk iştahının artmasıyla pozitif başlayan BIST 100 endeksi, gün içinde 77.934,09 puana kadar yükseldi. Analistler, teknik açıdan 77.000 seviyesinin üzerinde destek, 79.000 seviyesinin direnç konumunda takip edileceğini kaydediyor.
2538195
# Bankacılık sektörü kredi hacmi geçen hafta 5 trilyon 359 milyar lira oldu ## Özet Bankacılık sektörünün kredi hacmi, geçen hafta 145 milyar 1 milyon lira artarak 5 trilyon 358 milyar 596 milyon liraya çıktı. ## İçerik Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından yayımlanan haftalık bültene göre, sektörün kredi hacmi 11 Mart itibarıyla 145 milyar 1 milyon lira arttı. Söz konusu dönemde toplam kredi hacmi 5 trilyon 213 milyar 595 milyon liradan 5 trilyon 358 milyar 596 milyon liraya yükseldi. Bankacılık sektöründeki toplam mevduat da (bankalararası dahil), geçen hafta 252 milyar 450 milyon lira arttı . Söz konusu haftada yüzde 4,4 yükselen bankacılık sektörü toplam mevduatı, 5 trilyon 947 milyar 149 milyon lira oldu. ### Tüketici kredileri tutarı 791 milyar liraya yükseldi Verilere göre, tüketici kredileri tutarı, 11 Mart itibarıyla 5 milyar 89 milyon lira artışla 790 milyar 956 milyon liraya çıktı. Söz konusu kredilerin 306 milyar 669 milyon lirası konut, 13 milyar 271 milyon lirası taşıt ve 471 milyar 16 milyon lirası ihtiyaç kredilerinden oluştu. Söz konusu dönemde taksitli ticari kredilerin tutarı 16 milyar 932 milyon lira artarak 729 milyar 352 milyon liraya yükseldi. Bankaların bireysel kredi kartı alacakları da yüzde 0,6 artışla 220 milyar 912 milyon lira oldu. Bireysel kredi kartı alacaklarının 88 milyar 395 milyon lirası taksitli, 132 milyar 517 milyon lirası taksitsiz oldu. ### Yasal öz kaynaklar arttı BDDK haftalık verilerine göre, bankacılık sektöründe takipteki alacaklar, 11 Mart itibarıyla bir önceki haftaya göre 756 milyon lira artarak 163 milyar 676 milyon liraya yükseldi. Söz konusu takipteki alacakların 129 milyar 954 milyon lirasına özel karşılık ayrıldı. Aynı dönemde bankacılık sisteminin yasal öz kaynakları 4 milyon lira artarak 1 trilyon 6 milyar 177 milyon lira oldu.
813525
# Borsa haftaya yükselişle başladı ## Özet Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, haftaya yüzde 0,43 yükselişle 94.332,63 puandan başladı. ## İçerik İSTANBUL **Borsa İstanbul**'da **BIST 100 **endeksi, haftaya yüzde 0,43 yükselişle 94.332,63 puandan başladı. Açılışta BIST 100 endeksi 404,24 puan artarken, bankacılık endeksi yüzde 0,53, holding endeksi yüzde 0,34 yükseliş kaydetti. Sektör endeksleri arasında en fazla kazandıran yüzde 0,74 ile gayrimenkul yatırım ortaklığı, en çok gerileyen ise yüzde 0,76 ile spor oldu. Cuma günü gerileyen döviz kurlarından bulduğu destekle 94.106,76 puana kadar yükselen BIST 100 endeksi, günü önceki kapanışa göre yüzde 0,96 artışla 93.928,39 puandan tamamladı. Analistler, yeni haftanın açılışında TL'nin, gelişmekte olan ülke para birimleri arasında dolara karşı en iyi performansı gösteren para birimi olduğunu belirterek, dolar başta olmak üzere döviz kurlarındaki değer kaybının BIST 100 endeksini desteklemeye devam edebileceğini kaydetti. Bugün yurt içinde sanayi üretimi, yurt dışında ise Avro Bölgesi yatırımcı güven endeksi verisinin takip edileceğini ifade eden analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 92.900 seviyesinin destek, 95.000 seviyesinin direnç konumunda olduğunu kaydetti. AA Finans'ın gerçekleştirdiği ankete göre, ekonomistler, martta arındırılmamış sanayi üretim endeksinin geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 2,5 artacağını tahmin ediyor. Öte yandan, mart ayında takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretim endeksinin yıllık bazda yüzde 2,5, mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretim endeksinin ise aylık bazda yüzde 1,7 artacağı öngörülüyor.
1909583
# Borsa güne düşüşle başladı ## Özet Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, açılışta yüzde 0,24 azalışla 118.113,75 puana geriledi. ## İçerik Açılışta BIST 100 endeksi, 284,92 puan ve yüzde 0,24 değer kaybederek 118.113,75 puana indi. Bankacılık endeksi yüzde 0,41 ve holding endeksi yüzde 0,23 değer kaybetti. Sektör endekslerinden en çok kazandıran yüzde 1,75 ile orman, kağıt ve basım, en fazla kaybettiren ise yüzde 2,90 ile spor oldu. Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, dün sanayi üretimi verilerinin mayısta aylık bazda dipten dönüşe işaret etmesi ve cari açığın beklentilere yakın gerçekleşmesinin ardından günü yüzde 3,13 artışla 118.398,67 puandan tamamladı. Analistler, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınında ikinci dalga endişelerinin arttığı bir ortamda, hastalığın tedavisine ve aşı çalışmalarına ilişkin iyimser beklentiler ve olumu haber akışının pay piyasalarını desteklediğini söyledi. Buna karşın Kovid-19 tedbirlerinin yeniden devreye alınmasının ekonomik toparlanma sürecini ne şekilde etkileyeceğine ilişkin endişelerin piyasalarda satış baskısı yarattığını belirterek, ABD-Çin geriliminin tırmanmasının da risk iştahını azalttığını ifade etti. Analistler bugün yurt içinde konut satış istatistiklerinin, yurt dışında ise ABD'de enflasyon, Avro Bölgesi'nde ise sanayi üretimi başta olmak üzere yoğun veri gündeminin takip edileceğini aktararak, teknik açıdan BIST 100 endeksi için 117.000 puanın destek, 120.000 puanın ise direnç konumunda bulunduğunu bildirdi.
2601382
# Borsa günü yükselişle tamamladı ## Özet Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, günü yüzde 3,62 değer kazancıyla 2.527,15 puandan tamamladı. ## İçerik BIST 100 endeksi, önceki kapanışa göre 88,31 puan artarken, toplam işlem hacmi 47,1 milyar lira seviyesinde gerçekleşti. Bankacılık endeksi yüzde 2,49, holding endeksi yüzde 3,64 değer kazandı. Tüm sektör endeksleri yükselirken, en fazla kazandıran yüzde 9,17 ile ulaştırma oldu. Analistler, ABD'de açıklanan verilerin enflasyonda zirvenin geride kalmış olabileceğine işaret etmesi ile küresel çapta oluşan pozitif havanın yeni haftaya taşındığını söyledi. Yarın veri gündeminde yurt içinde büyüme, yurt dışında ise Çin'de açıklanacak imalat sanayi ve hizmet sektörü Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI), ABD'de tüketici güveni, Japonya'da sanayi üretimi ve Avro Bölgesinde enflasyonun öne çıkacağını belirten analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 2.390 puanın destek, 2.550 seviyesinin direnç konumunda bulunduğunu bildirdi. AA Finans'ın beklenti anketine katılan ekonomistler, Gayrisafi Yurt içi Hasıla'nın (GSYH) 2022 yılının 1. çeyreğinde yüzde 7,2 artmasını öngörüyor. Ekonomistlerin 2022 yılının tamamına ilişkin büyüme beklentilerinin ortalaması ise yüzde 3,5 olarak gerçekleşti.
1356133
# Borsa günü yükselişle tamamladı ## Özet Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, günü yüzde 1,64 değer kazancıyla 88.830,82 puandan tamamladı. ## İçerik İSTANBUL **BIST 100 endeksi**, önceki kapanışa göre 1.431,81 puan artarken, toplam işlem hacmi 4,8 milyar lira olarak gerçekleşti. Bankacılık endeksi yüzde 4,97, holding endeksi yüzde 0,20 değer kazandı. Sektör endeksleri arasında en fazla kazandıran bankacılık, en çok gerileyen ise yüzde 3,69 ile finansal kiralama faktoring oldu. Avrupa borsalarındaki değer kazançları ve düşüş eğilimindeki döviz kurlarından bulduğu destekle banka hisselerinde yoğunlaşan alışlar, BIST 100 endeksini analistlerin direnç olarak nitelendirdikleri 89.000 sınırına taşıdı. Analistler, gelecek hafta yurt içinde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Beklenti Anketi, yurt dışında ise ABD'de enflasyon, ABD Merkez Bankası (Fed) Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantı tutanakları ve Fed üyelerinin konuşmalarının takip edileceğini söyledi. ABD ile Çin arasında başlayacak ticaret görüşmelerinin de piyasaların gündeminde olduğunu ifade eden analistler, BIST 100 endeksinde 87.200 ve 86.400 seviyelerinin destek, 89.000 ve 89.900'ün direnç konumunda olduğunu dile getirdi.
2225958
# Borsa günü düşüşle tamamladı ## Özet Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, yüzde 0,26 değer kaybederek günü 1.397,82 puandan tamamladı. ## İçerik **BIST 100 endeksi**, önceki kapanışa göre 3,70 puan azalırken, toplam işlem hacmi 15,1 milyar lira seviyesinde gerçekleşti. Bankacılık endeksi yüzde 0,16 değer kaybederken, holding endeksi yüzde 1,11 değer kazandı. Sektör endeksleri arasında en fazla kazandıran yüzde 3,89 ile turizm, en çok kaybettiren ise yüzde 3,79 ile finansal kiralama, faktoring oldu. Analistler, enflasyon endişeleri ve buna paralel artan ABD'nin 10 yıllık faizinin, gelişmekte olan ülke varlıkları üzerinde baskıya neden olduğunu belirtti. Haftaya yurt içinde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) Para Politikası Kurulu toplantısında açıklayacağı faiz kararı, enflasyon, TCMB beklenti anketi, yurt dışında ise ABD Merkez Bankası Başkanı Jerome Powell, ve Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde'ın konuşmaları, ABD'de açıklanacak istihdam raporu, İngiltere Merkez Bankası faiz kararı, dünya genelinde açıklanacak Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) başta olmak üzere yoğun veri gündeminin takip edileceğini ifade eden analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde, 1.400 puanın üzerinde kalıcılık sağlanabilirse 1.440 direncinin gündeme geleceğini, düşüşlerde ise 1.340 seviyesinin destek konumunda olduğunu bildirdi. AA Finans Enflasyon Beklenti Anketi'ne katılan ekonomistler, nisan ayında Tüketici Fiyat Endeksi'nin (TÜFE) yüzde 1,79 artmasını bekliyor. Ekonomistlerin nisan ayı enflasyon beklentilerinin ortalamasına (yüzde 1,79) göre bir önceki ay yüzde 16,19 olan yıllık enflasyonun yüzde 17,27'ye çıkacağı hesaplanıyor.
1649433
# Borsadaki şirketlerden 9 ayda 62,6 milyar liralık net kar ## Özet Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi altında işlem gören şirketlerin net karı, 2019'un ocak-eylül döneminde geçen yılın aynı sürecine göre yüzde 2,2 artarak 62 milyar 649 milyon liraya çıktı. ## İçerik AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, **borsa**da işlem gören şirketler 3. çeyrekte iyi bir performans sergileyerek **net kar**ını geçen yılın 3. çeyreğine kıyasla yüzde 31,3 artırdı ve 25 milyar 740 milyon liraya ulaştırdı. Söz konusu pozitif performansın ardından ilk yarıda 37,1 milyar lira düzeyinde bulunan şirketlerin net karı da yılın 9 ayında 62 milyar 649 milyon liraya yükseldi. Böylece 2018'in 9 ayında 61 milyar 285 milyon lira olan şirketlerin toplam net karı, bu yılın aynı döneminde yüzde 2,2 artış kaydetmiş oldu. Bu dönemde, Garanti Bankası, Akbank, İş Bankası, Yapı Kredi Bankası, Koç Holding, Ereğli Demir ve Çelik, Sabancı Holding, Enka İnşaat, Türk Hava Yolları (THY), Turkcell, Aselsan, İskenderun Demir Çelik, Türk Telekom, VakıfBank, Tekfen Holding, Şişe Cam, Ford Otosan, Pegasus, Koza Altın ve Tofaş olmak üzere 20 şirket net karını 1 milyar liranın üzerine taşıdı. ### 96 şirketten 74'ü net kar elde etti BIST 100 endeksi altında işlem gören ve bilanço açıklama dönemi kapsamında finansal sonuçlarını paylaşan 96 şirketten 74'ü yılın 9 ayında net kar elde etti. Kalan 22 şirket ise net zarar yazdığını duyurdu. Açıklanan sonuçlara göre, söz konusu şirketlerden 9 ayda en fazla net kar elde eden 4 milyar 936,4 milyon lirayla Garanti Bankası oldu. Net karda Garanti Bankası'nı, 4 milyar 88 milyon lirayla Akbank, 3 milyar 757,4 milyon lirayla İş Bankası, 3 milyar 336,7 milyon lirayla Yapı Kredi, 3 milyar 280,7 milyon lirayla Koç Holding ve 3 milyar 89 milyon lirayla Ereğli Demir ve Çelik izledi. Bu dönemde en fazla net zararı 231,9 milyon lirayla Şekerbank açıkladı. Net zarar büyüklüğünde Şekerbank'ı; 227,9 milyon lirayla Anadolu Grubu Holding, 202,5 milyon lirayla Migros, 202,3 milyon lirayla Gözde Girişim ve 150,8 milyon lirayla da Şok Marketler takip etti. ### Kar artışında liderlik Türk Telekom'da Net karını, bu yılın ocak-eylül döneminde 2018'in aynı sürecine göre miktar bazında en çok artıran şirket Türk Telekom oldu. Şirket, 2018'in 9 ayında 3 milyar 605,9 milyon lira düzeyinde bulunan zararını 2019'un aynı döneminde 1 milyar 862,2 milyon lira kara çevirerek söz konusu göstergede 5 milyar 468,1 milyon liralık bir artışı yakaladı. Net kar artışında Türk Telekom'un ardından yaklaşık 2 milyar 72,6 milyon lirayla Enka İnşaat geldi. Geçen bir yıllık sürede Enka İnşaat'ın net karı 757,8 milyon liradan 2 milyar 830,4 milyon liraya çıktı. Öte yandan bu yılın 9 ayında 42 şirketin net karında 2018'in aynı dönemine göre düşüş yaşandı. Bu dönemde net karında miktar bazında en fazla düşüş yaşanan şirket Doğan Holding oldu. Holdingin geçen yılın ocak-eylül döneminde 4 milyar 186,7 milyon lira olan karı, 2019'un aynı sürecinde 449,2 milyon liraya geriledi. Açıklanan verilere yüzdesel olarak bakıldığında ise net kar artışında ilk sırayı Bera Holding'in aldığı görüldü. Söz konusu dönemde, holdingin net karı 5,4 milyon lira seviyesinden neredeyse 12 katına denk gelen 63,2 milyon liraya ulaştı. ### VakıfBank ve Doğan Holding ilk 10'dan çıktı Net kar büyüklüğü açısından 2018'in ocak-eylül döneminde ilk 10'da yer alan şirketler, büyük ölçüde bu yılın 9 ayında da listede yer almayı başardı. Garanti Bankası, Akbank, İş Bankası, Doğan Holding, THY, Ereğli Demir ve Çelik, Koç Holding, Yapı Kredi Bankası, Sabancı Holding, VakıfBank ve İskenderun Demir Çelik 2018'in ocak-eylül döneminde en fazla net kar elde eden şirketler şeklinde sıralanmıştı. Bu yılın 9 ayında ise söz konusu listeden Doğan Holding ve VakıfBank çıkarken, bu şirketlerin yerine Enka İnşaat ve Turkcell girdi.
742171
# Dolar/TL 3,68'in altına geriledi ## Özet Dolar/TL, geçen hafta cuma günü ABD'de açıklanan verilerin ardından hızlanan düşüşünü yeni haftaya da taşıdı ve 3,68'in altına indi. ## İçerik İSTANBUL **Dolar/TL**, geçen hafta cuma günü** ABD**'de açıklanan verilerin ardından hızlanan **düşüş**ünü** yeni hafta**ya da taşıdı ve** 3,68**'in altına indi. Dolar, geçen hafta cuma günü ABD'de açıklanan veri setinin tarım dışı istihdam hariç beklentileri karşılayamaması sonrası küresel piyasalarda değer kaybetti. Veri öncesi 3,75 seviyelerinde yatay seyir izleyen dolar/TL, verilerin açıklanmasından sonra yaklaşık bir ayın en düşük seviyesine gerileyerek günü yüzde 1,08 değer kaybı ile 3,6979'dan tamamladı. Yeni haftaya düşüşünü devam ettirerek başlayan ve 3,6728'e kadar gerileyen dolar/TL, saat 10.15 itibarıyla yüzde 0,6 azalışla 3,6760 seviyesinden alıcı buluyor. Aynı dakikalarda avro/TL yüzde 0,70 değer kaybı ile 3,9570, sterlin/TL de yüzde 0,5 gerileyerek 4,5910'dan işlem görüyor. Analistler, bugün yurt içinde ocak ayı reel efektif döviz kuru, yurt dışında ise Avro Bölgesi yatırımcı güven endeksi başta olmak üzere açıklanacak verilerin piyasalar tarafından takip edileceğini kaydetti.
3203780
# Çinli yatırımcıların altına hücumu değerli metalin küresel rallisine güç katıyor ## Özet Çin'deki emlak balonu ve pay piyasasındaki sert düşüşten sonra ekonomik belirsizliğe yönelik endişelerinin artmasıyla Çinli yatırımcıların altına hücumu değerli metalin ons fiyatını yukarı yönlü desteklemeye devam ediyor. ## İçerik Enflasyona ve para birimindeki değer kaybına karşı bir koruma aracı olarak kullanılan altının ons fiyatı, Rusya-Ukrayna savaşının devam etmesi ve Ekim 2023'de İsrail-Filistin çatışmasının jeopolitik gerilimleri artırmasıyla "güvenli liman" statüsüyle daha da yükseldi. Enflasyonla mücadele kapsamında gelişmiş ülke merkez bankalarının bir süredir tarihi yüksek seviyelerde tuttukları politika faizlerini yakın zamanda indirmeye başlayacaklarına ilişkin tahminler de altının yatırım aracı olma özelliğini artırıyor. 12 Nisan'da 2 bin 432 doları aşarak rekor tazeleyen altının ons fiyatı, bu hafta 2 bin 310 doların üzerinde seyretti. Altının bu yıl ons başına rekor yenilemeleri küresel piyasaları etkilemeye devam ediyor. Bu noktada altının en büyük üreticisi ve tüketicisi konumunda bulunan Çin'de altına talep oranında yaşanan yükselişle dikkati çekiyor. Genellikle Çin ve Hindistan dünyanın en büyük alıcısı unvanı için yarışıyor. Düşük faiz oranları, faiz getirmeyen altını tutmanın fırsat maliyetini azaltırken, Hindistan'da düğün sezonu ve Çin'de yeni yılda altına talebi artırıyor. ### Çin'in yılın ilk çeyreğindeki altın tüketim 308 bin tona çıktı Dünya Altın Konseyi verilerine göre, geçen yıl Çin'in mücevher, külçe ve madeni para tüketiminin rekor seviyelere ulaşmasıyla bu durum değişti. Çin'in altın takı talebi yüzde 10 artarken Hindistan'ın yüzde 6 düştü. Bu arada Çin'in altın ve madeni para yatırımları yüzde 28 artarak 280 tona yükseldi. Çin Altın Birliği verilere göre, Çin'in altın üretimi ve tüketimi 2024'ün ilk çeyreğinde artış göstermeye devam ediyor. Buna göre, Çin'de yılın ilk çeyreğinde, önceki yıla kıyasla yüzde 1,16 artışla 85 bin 959 ton altın üretildiği görülüyor. Buna karşın ülkede, aynı dönem zarfında yıl bazında yüzde 5,94 artışla 308 bin 905 ton altın tüketildi. Verilere göre, mücevherata dönüştürülmüş altın tüketimi, geçen yıla kıyasla yüzde 3 düşerek 183 bin 922 ton olurken, para ve külçe olarak altın tüketimi yine yıl bazında bu sürede yüzde 26,77 sıçrama yaparak 106 bin 323 tona çıktı. Ocak-mart döneminde altının endüstriyel amaçlara yönelik kullanımı da önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 3,09 artarak 18,66 tona yükseldi. Uzmanlar talebin hala büyüyebileceğini belirterek, Çin'deki sınırlı yatırım seçenekleri, emlak sektöründe uzun süren kriz, istikrarsız hisse senedi piyasaları ve zayıflayan yuanın bu durumun en önemli etkenleri arasında yer aldığını belirtti. Çinli yatırımcılar ekonomideki belirsizlik arttıkça parayı daha güvenli olduğu düşünülen varlıklara yönlendirmeyi tercih ediyor. Dünya Altın Konseyi verilerine göre, Çin Halk Bankası, rezervlerini dolardan uzaklaştırmak ve kurdaki değer kaybına karşı korunmak için 17 ay boyunca aralıksız alım gerçekleştirerek şimdiye kadarki en uzun alım serisine imza attı. Altını tercih eden merkez bankaları arasında en istekli alıcı konumundaki Çin Halk Bankasının, bu yılda da alımlarını yüksek tutması bekleniyor. ### "Çin bir nevi altın rezervini normalleştiriyor" İş Yatırım Uluslararası Piyasalar Direktörü Şant Manukyan, AA muhabirine, Çin'in altın rezervine değinerek, altına olan talebini ikiye ayrılabileceğini söyledi. Manukyan, ilk olarak bazı analizlerde "Çin'in resmi gözükenden çok daha fazla altını olduğu spekülasyonu"na değinerek, şunları belirtti: "Ama en azından görülen resmi rakamlarda Çin'in altın rezervi Batı ülkelerine oranla çok daha düşük seviyelerde idi, hala da öyle. Dolayısıyla aslında Çin bir nevi rezervini normalleştiriyor diyebiliriz. İkinci noktada da özellikle Rusya'nın yaşadıklarından sonra Batı sisteminde bulunan rezervlerine el koyulması veya dondurulması. Önce dondurulma durumu söz konusu oldu. Geçen hafta sonu itibarıyla Amerika'nın elinde çok ufak bir miktar var ama Rus rezervlerine el koyduğunu da açıkladı." Manukyan, dolayısıyla böyle bir durumda altının kimsenin kontrolünde olmayan nötr varlık olarak öne çıktığını kaydederek, alımlarının bir kısmının da oradan kaynaklandığını söylemenin mümkün olduğunu vurguladı. ### "Hane halkının altına yönelmesi iç ekonomiye ve yuana güvensizlikten kaynaklanıyor" Manukyan, ikinci olarak, ülkede hane halkının da yoğun alımları olduğunu belirterek, bunun iç ekonomiye ve yuana güvensizlikten kaynaklandığını dile getirdi. Manukyan, "Çin hep çok büyük rezervleri olan devamlı ticaret fazlası veren bir ülke olarak lanse ediliyor. Tabii böyle de ama baktığınızda zaten IMF standartlarında rezervleri aslında o kadar büyük değil ama baktığınızda da kur üzerinde devamlı olarak bir baskı, devamlı bir çıkış baskısı da olduğunu görüyoruz. Hem emlak balonunun yaptıkları hem içerideki gelişmeler bunlara paralel olarak hane halkı da altın talebini sürdürüyor." diye konuştu. Bu durumun uluslararası piyasalara etkisine de değinen Manukyan, "Bu talep çok arttığında yani son dönemde o kadar değil, geçtiğimiz yıl bunun daha şiddetli halini de gördük. Londra altın fiyatlarıyla Şanghay altın fiyatları arasında çok ciddi bir makas açılmaya başlıyor. Bunun başka nedenleri de var. Parayı çıkartma talebi de var ama o makasın açılması aslında bazen arbitraj fırsatlarına neden oluyor. Bazen fiziki altın piyasasıyla finansal altın piyasası arasında çok uzun sürmeyen kopukluklara neden oluyor. Muhtemelen de Çin tarafındaki talep bu şekilde sürecek. En azından rezervlerdeki yeniden düzenleme bu şekilde sürecektir diye düşünüyorum." dedi.
3228471
# Citi: Türk piyasaları rönesansın eşiğinde ## Özet ABD'nin büyük bankalarından Citi'nin raporunda, Türk piyasalarının rönesansın eşiğinde olduğu belirtildi. ## İçerik Citi tarafından yayımlanan raporda, Türk yetkililerin tutumlarının para politikasında normalleşmeye doğru değişmesinin Türk varlıklarına ilgiyi canlandırdığı kaydedildi. Türk piyasalarının rönesansın eşiğinde olduğu belirtilen raporda, şu ifadelere yer verildi: "Yurt içi piyasalara sıfıra yakın yabancı girişinin yaşandığı son birkaç yılın ardından Türkiye'ye yönelik yatırımcı ilgisinin artması üzerine varlık sınıfları genelinde görüşümüzü paylaşıyoruz. Türk lirası ve Türk tahvillerinin performansı genel olarak TCMB'nin dezenflasyon ve ters dolarizasyon için çok önemli olan beklentileri yeniden çıpalama başarısına, geleneksel olmayan, alışılmamış regülasyon önlemlerinin sona erdirilmesine yönelik net bir stratejiye, dezenflasyon süreci ve cari denge düzenlemeleri için gerekecek güvenilir bir mali konsolidasyona bağlı." Politika yapıcıların bu alanlardaki başarılarının makroekonomik görünürlüğün iyileştirilmesi, yatırımcı duyarlılığının desteklenmesi ve canlandırılması ile çok ihtiyaç duyulan yüksek kaliteli sermaye akışının çekilmesi için odak noktası olacağı aktarılan raporda, TCMB'nin doğru politika patikasında olduğu ve para politikasının piyasalar tarafında fiyatlanana göre daha uzun ve daha sıkı kalabileceği belirtildi. Raporda, Türk varlıklarındaki yüksek primin, getirinin ve kalitenin kendisini açık bir şekilde yurt içi tarafta gösterdiği vurgulandı. ### "Kredi derecelendirme kuruluşları, değerlendirmelerinde politika normalleşmesini ve temel iyileşmeleri yansıtıyor" Türkiye'nin kredi notunun "BB-" olan ülkelere yaklaşmaya başladığı bildirilen raporda, bütün kredi derecelendirme kuruluşlarının, değerlendirmelerinde politika normalleşmesini ve temel iyileşmeleri yansıttığının görüldüğü vurgulandı. Yaklaşan kredi notu gözden geçirmelerinde bir miktar yukarı yönlü baskı olabileceği belirtilen raporda, devlet tahvili ihracının tarihi ortalamayla aynı çizgide kalması ve bu yıl yaklaşık 5 milyar dolarlık bir arzın gelmesinin beklendiği bildirildi. Raporda ayrıca, "Türkiye'nin diğer gelişmekte olan ülkelerdeki şirketlere göre tarihsel olarak üstün performansı göz önüne alındığında, Türk şirketlerinin kredileri konusunda yapıcı olmamak zordur." ifadesine yer verildi.
2557285
# Küresel piyasalar, Fed'in toplantı tutanaklarının ardından negatif seyrediyor ## Özet Küresel piyasalarda, gözler bugün Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) toplantı tutanaklarının yanı sıra yoğun veri gündemine çevrildi. ## İçerik **Küresel piyasalar**da, Rusya'ya yönelik açıklanan yeni yaptırımlar ve ABD Merkez Bankası'nın (Fed) toplantı tutanaklarının para politikasında agresif sıkılaşma beklentilerini güçlendirmesi ile negatif bir seyir izlenirken, gözler bugün Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) toplantı tutanaklarının yanı sıra yoğun veri gündemine çevrildi. Rusya-Ukrayna savaşına ilişkin gelişmeler, fiyatlamalara yön veren temel risk unsuru olmayı sürdürürken Rusya'ya yönelik ABD ve Batılı ülkeler tarafından bir süredir açıklanması beklenen yeni yaptırımlar sonrası risk algısı arttı. İngiltere, Rusya'nın en büyük bankası Sberbank'ın tüm varlıklarının dondurulmasına ve İngiliz firmalarının Rusya'ya tüm yeni dış yatırımlarının yasaklanmasına karar verdi. ABD ise Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in kızlarını ve Rusya'nın önde gelen iki büyük bankası Sberbank ile Alfa Bank'ı yaptırım listesine aldı. Öte yandan Rusya'ya yeni yatırımlara da yasak getirildi. Enflasyonist endişeleri besleyen bu gelişmelerle yatırımcıların merkez bankaları cephesinden gelen açıklamalara duyarlılığı da arttı. Fed Açık Piyasa Komitesi'nin (FOMC) mart ayı toplantı tutanaklarında 9 trilyon dolarlık bilançonun küçültme sürecine ilişkin önemli sinyaller verildi. Tutanaklarda, yetkililerinin çoğunun, bu yıl içinde bir ya da daha fazla 50 baz puanlık faiz artırımına gidilmesi ve aylık 95 milyar dolarla bilanço daraltma sürecinin başlamasının uygun olduğu yönünde görüş bildirdiği belirtildi. Tutanakların ardından piyasalarda bankanın mayısta 50 baz puanlık faiz artırımına gideceği ve buna bilanço küçültme sürecinin de eşlik edeceği beklentileri güçlenirken, bu durum pay piyasalarında satışların derinleşmesi ve dolara olan talebin artmasını beraberinde getirdi. Tahvil piyasasında ise çıkışlar hızlanırken, ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi yüzde 2,66 ile Mart 2019'dan bu yana en yüksek seviyeyi test etmesinin ardından yüzde 2,58'e geriledi. Dolar endeksi ise 99,8 ile yaklaşık 2 yılın zirvesini gördü. Arz ve talep yönlü baskılarla volatilitenin sürdüğü petrol fiyatlarında ise Ululararası Enerji Ajansı'nın (IEA) piyasaya süreceği petrol miktarını 120 milyon varil olarak duyurması ile sert düşüş yaşandı. Brent petrolün varil fiyatı dün yüzde 3,7'lik azalışla 101,5 dolara gerilemesinin ardından bugün 102,2 dolarda dengelendi. Bu gelişmelerle New York borsasında önceki gün etkili olan satışlar devam etti ve Nasdaq teknoloji endeksi yüzde 2,22, S&P 500 endeksi yüzde 0,97 ve Dow Jones endeksi yüzde 0,42 değer kaybetti. ABD endeks vadeli kontratları tarafında yeni günün de satıcılı seyirle başlaması dikkati çekiyor. Avrupa tarafında, ABD ve Batılı ülkelerin Rusya'ya yönelik yaptırımları duyurması ile Sberbank'ın hisseleri yüzde 8 değer kaybetti. Enerji piyasasına yönelik belirsizlikler ve enflasyonist endişeler de gündemin odağındaki yerini korurken, bölgede dün açıklanan Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) şubatta yıllık yüzde 31,4 ile rekor tazeledi. Almanya'da DAX 30 endeksi yüzde 1,89, İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 0,34 ve Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 2,21 geriledi. Avro/dolar paritesi dün düşüşünü 5'inci işlem gününe taşıdı ve 1,09'un altını gördü. Avrupa endeks vadeli kontratlarında bugün açıklanacak ECB'nin toplantı tutanakları öncesinde satıcılı bir seyir izleniyor. ECB tutanaklarında bankanın yükselen enflasyon karşısında Fed'in şahin tutumunu ne ölçüde takip edeceğinin yanıtı aranacak. Asya genelinde yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vaka sayılarındaki artış ve bu kapsamda sıkılaştırılan tedbirler piyasalardaki risk iştahını baskılayan temel unsur olurken, küresel çapta sıkı para politikalarına karşın Japonya'dan aksi yönde çağrılar gelmeye devam ediyor. Japonya Merkez Bankası (BoJ) yönetim kurulu üyelerinden Asahi Noguchi, yüzde 2'lik enflasyon hedefine ulaşmanın önemli zaman alacağı için ultra gevşek para politikasının sürdürülmesi gerektiğini söyledi. Bu gelişmelerle kapanışa yakın Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 1,1, Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 1,6 ve Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 1,2 düşüşle seyrediyor. Yurt içinde, dün güne yükselişle başlayan BIST 100 endeksi, küresel çapta azalan risk iştahı ile kapanışa yakın düşüşe geçti ve günü yüzde 0,43 değer kaybıyla 2.316,40 puandan tamamladı. Dolar/TL ise dün yüzde 0,1'lik düşüşle 14,7102'den kapanmasının ardından bugün bankalararası piyasanın açılışında yüzde 0,1'lik artışla 14,7350'den işlem görüyor. Analistler, Rusya-Ukrayna savaşı kapsamında açıklanan yeni yaptırımların müzakere umutlarını azalttığını ve Fed'in para politikasında agresif sıkılaşmaya gideceği endişelerinin güçlendiğini belirterek, bu gelişmelerle küresel piyasalarda negatif bir seyir izlendiğini söyledi. Bugün merkez bankası yetkililerinin açıklamalarının yanı sıra ECB toplantı tutanaklarının takip edileceğini aktaran analistler, veri gündeminde ise yurt içinde Hazine nakit dengesi, yurt dışında ABD'de haftalık işsizlik maaşı başvuruları, Almanya'da sanayi üretimi, Avro Bölgesi'nde perakende satışların öne çıktığını kaydetti. Analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 2.290 puanın destek, 2.350 ve 2.400 seviyelerinin direnç konumunda bulunduğunu bildirdi. Piyasalarda bugün takip edilecek veriler şöyle: 09.00 Almanya, şubat ayı sanayi üretimi 12.00 Avro Bölgesi, şubat ayı perakende satışlar 14.30 ECB'nin mart ayı toplantı tutanakları 14.30 Türkiye, haftalık para ve banka istatistikleri 15.30 ABD, haftalık işsizlik maaşı başvuruları 17.30 Türkiye, mart ayı hazine nakit dengesi
3031701
# Küresel piyasalar pozitif seyrediyor ## Özet Küresel piyasalar tahvil piyasalarındaki satış baskısının güç kaybetmesi ve Çin hükümetinin ekonomiyi destekleme konusunda attığı adımlarla pozitif bir seyir izlerken, Orta Doğu'daki çatışmalara yönelik belirsizlikler yakından takip ediliyor. ## İçerik ABD Merkez Bankası'nın (Fed) gelecek üç toplantıda da büyük ihtimalle politika faizini sabit bırakacağı yönündeki fiyatlamaların güçlenmesi gelecek döneme ilişkin belirsizlikleri azaltırken, yatırımcıların da önünü görmesine yardımcı oluyor. Her ne kadar sıkı para politikası koşulları talep üzerinde olumsuz etki yapmaya ve şirketlerin fonlama maliyetini yüksek tutmaya devam etse de, enflasyonla mücadelede başarıya ulaşılabileceği beklentisi risk iştahını destekliyor. Hafta başında yüzde 5,02 ile son 16 yılın zirvesine çıkan ABD'nin 10 yılık tahvil faizi bu seviyeden yaklaşık 19 baz puan gerileyerek 4,83'e indi. Öte yandan, İsrail-Filistin çatışması varlık fiyatlarında oynaklığı artırsa da, şimdilik çatışmaların daha geniş alanlara yayılma ihtimalinin güç kaybetmesi emtia fiyatları üzerinde etkili oluyor. Brent petrolün varil fiyatı dün yüzde 2,4 azalırken, yeni günde de düşüş eğilimini üst üste dördüncü güne taşıyarak yüzde 0,3 değer kaybıyla 87 dolardan alıcı buluyor. Petrol fiyatlarındaki gerileme dünya genelinde enflasyon endişelerinin de yatışmasına yardımcı olurken, Çin'in ekonomiyi destekleme adımları bakır, demir ve alüminyum gibi metal fiyatlarını destekliyor. ABD'de bilanço sezonu ise yoğun şekilde devam ederken, bugün bilançolarını açıklaması beklenen IBM ve Meta'nın piyasaların yönü üzerinde etkili olması bekleniyor. S&P 500 endeksinde işlem gören 5 büyük teknoloji şirketi, endeksin yaklaşık yüzde 25'ini oluşturuyor. Dün açıklanan bilançolara göre, Microsoft ve Google'ın ana kuruluşu Alphabet'in gelirleri temmuz-eylül döneminde artış kaydetti. Microsoft'un geliri bu dönemde yıllık bazda yüzde 13 artarak 56,5 milyar dolara, Alphabet'in elde ettiği gelir ise yüzde 11 yükselişle 76,7 milyar dolara çıktı. Dün, New York borsasında Dow Jones endeksi yüzde 0,62, S&P 500 endeksi yüzde 0,73 ve Nasdaq endeksi yüzde 0,93 yükseldi. ABD'de endeks vadeli kontratlar, yeni güne ise karışık seyirle başladı. Avrupa borsalarında dün sınırlı da olsa yükseliş eğilimi öne çıkarken, Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) perşembe günkü para politikası kararları ve ECB Başkanı Christine Lagarde'ın toplantı sonrası yapacağı açıklamalar yatırımcıların odağında bulunuyor. Para piyasalarındaki fiyatlamalarda ECB'nin bu hafta 3 temel politika faiz oranını sabit bırakacağına kesin gözüyle bakılıyor. Enflasyonla mücadele kapsamında ECB'nin attığı adımların talep üzerindeki etkisi günden güne güçlenirken, Avro Bölgesi’nde özel sektör faaliyetleri, ekimde, Kasım 2020'den beri en düşük seviyesine geriledi. S&P Global öncü Satın Alma Yöneticileri Endeksi (PMI) verilerine göre bölgede eylülde 47,2 puan olan bileşik PMI ekimde 46,5 puana geriledi. Bölgede tahvil faizleri de ABD tahvil faizlerine paralel düşüş eğilimini sürdürdü. Dün, Almanya'da DAX 40 endeksi yüzde 0,54, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 0,63, İtalya'da MIB 30 endeksi yüzde 0,05 ve İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 0,20 yükseldi. Avrupa'da endeks vadeli kontratlar, yeni güne karışık seyirle başladı. Asya pay piyasaları Güney Kore hariç yeni güne yükseliş eğiliminde başlarken, Çin'de hükümetin ekonomiyi destekleme kararı risk iştahının artmasında etkili oldu. Hong Kong'da hisse senetlerinden alınan damga vergisinin yüzde 0,13'ten yüzde 0,1'e çekileceği kararı öne çıkarken, Japonya'da Çinli şirketlerle yoğun iş ilişkisi bulunan sektörlerin Japon borsasında yükseliş eğilimine öncülük ettiği görülüyor. Öte yandan, Japonya'da açıklanan verilere göre öncü endeks ağustosta 109,2'ye düştü. Kapanışa yakın Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,90, Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,4, Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 0,9 yükselirken, Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 0,7 geriledi. Yurt içinde, dün alış ağırlıklı bir seyir izleyen Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, yüzde 3,10 artışla günü 7.990,42 puandan tamamladı. Dolar/TL, dün yüzde 0,1 yükselişle günü 28,1058'den tamamlamasının ardından bugün bankalararası piyasanın açılışında 28,1230 seviyesinden işlem görüyor. Analistler, bugün yurt içinde kapasite kullanım oranı ve reel kesim güven endeksi, yurt dışında ise Almanya'da Ifo iş dünyası güven endeksi ile ABD'de yeni konut satışlarının yanı sıra İsrail-Filistin çatışmasına ilişkin haber akışının takip edileceğini belirterek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 8.080 ve 8.250 seviyelerinin direnç, 7.890 puanın destek konumunda olduğunu kaydetti. Piyasalarda bugün takip edilecek veriler şöyle: 10.00 Türkiye, ekim ayı kapasite kullanım oranı ve reel kesim güven endeksi 11.00 Almanya, ekim ayı Ifo iş dünyası güven endeksi 17.00 ABD, eylül ayı yeni konut satışları
1407721
# Gram altın 3 aydır değer kazanıyor ## Özet Şubatta yatırımcısına yaklaşık yüzde 3 getiri sağlayan gram altın, kazancını üst üste 3'üncü aya taşıdı. ## İçerik **Yatırımcısına **şubatta yaklaşık yüzde 3 getiri sağlayan **gram altın**, değer kazancını üst üste 3'üncü aya taşıdı. Gram altın, özellikle dolar kuru ve altının ons fiyatından bulduğu destekle geçen ay pozitif bir seyir izledi. Şubata 219 lira seviyelerinden başlayan gram altın, yükseliş eğilimini sürdürerek 230,5 lirayı test etmesinin ardından yüzde 2,92 değer kazancıyla geçen ayı 225,5 liradan tamamladı. Gram altın, bu performansı ile değer kazançlarını 3'üncü aya taşırken, yılın başından bu yana da yatırımcısına yüzde 2,7 getiri sağlamayı başardı. Yatırım Finansman Menkul Değerler Yatırım Danışmanlığı Yönetmen Yardımcısı Vahap Taştan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, son dönemde ons altının düşüş kaydetse de 1.300 dolar seviyesinin üzerinde tutunmaya devam ettiğini söyledi. Ons altındaki güç kaybında ABD'de tahvil faizlerinin yükselmesi ve doların güç kazanmasının etkili olduğunu vurgulayan Taştan, son aylarda vadeli piyasalarda da alım tarafında olan yurt dışı yatırımcıların bu yöndeki pozisyonlarını azalttığını aktardı. Taştan, ons altındaki değer kaybına karşın yurt içinde dolar kurunun gram altındaki düşüşü dengelediğini belirterek, şunları kaydetti: "225 TL seviyesi, daha önce de teknik olarak destek olan bir seviye ve şimdilik bu seviye altındaki hareketin biraz daha sınırlı kalabileceğini, 220-225 TL bandı içerisinde yatırımcıların altında alıma geçebileceği görüşündeyiz. Dolar kurunun son günlerdeki değer kazancının etkisiyle gram altın da yükseliyor. Gram altında yükselişin devamında ilk takip edeceğimiz direnç bölgesi 230,2 TL, yukarı hareketin devamında ise 241 TL ana direnç olarak izlenebilir." ### "En büyük destek ons altının yükselişinden geldi" İntegral Yatırım Araştırma Uzmanı Eda Karadağ da gram altının, şubat ayında yaklaşık yüzde 3 değer kazancıyla yatırımcısını sevindirdiğini ifade ederek, "Şubat ayında gram altına en büyük destek ons altının yükselişinden geldi. Ay içerisinde küresel piyasalardaki risklerin yükselmesi, ons altının 1.345 dolar seviyesine doğru hareketini tetiklediği için bu durum gram altının da yükselişine neden oldu. Ancak dolar kurundaki yatay ve sıkışık seyir nedeniyle gram altının yükselişi çok fazla güçlenemedi ve gram altın, ay içerisinde en fazla 230,5 TL'yi gördü." şeklinde konuştu. Bu yıl özellikle ons altına yönelik beklentilerin güçlü olması nedeniyle gram altının da yukarı yönde alanı olduğunu vurgulayan Karadağ, "Gram altında bu ay içerisinde de 220-230 TL aralığındaki seyrin devam etmesini bekliyorum. Bu aralığın dışına çıkması durumunda da 236 TL bölgesine doğru tepkiler görülebilir." dedi.
1955122
# Merkez Bankası Para Politikası Kurulu Toplantı Özeti ## Özet TCMB Para Politikası Kurulu toplantı özetinde, "Üçüncü çeyreğe ilişkin anket göstergeleri ve yüksek frekanslı veriler ikinci çeyrekteki sert daralmanın ardından ekonomide belirgin bir toparlanmaya işaret etmektedir" ifadelerine yer verildi. ## İçerik **Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) **Para Politikası Kurulunun (PPK) 20 Ağustos'taki toplantısına ilişkin yayımlanan özette, temmuz ayında tüketici fiyatlarının yüzde 0,58 arttığı, yıllık enflasyonun 0,86 puan gerileyerek yüzde 11,76 olduğu hatırlatıldı. Özette, yıllık enflasyondaki düşüş bir önceki yılın aynı ayındaki vergi ayarlamalarının oluşturduğu baz etkilerinden kaynaklandığı, döviz kuru ve ithalat fiyatları gibi maliyet unsurlarının yanı sıra kredilerdeki güçlü ivme neticesinde enflasyon eğilimindeki artışın devam ettiği bildirildi. Gıda ve alkolsüz içecekler yıllık enflasyonunun temmuz ayında 0,20 puan düşerek yüzde 12,73'e gerilediği, meyve grubu kaynaklı olarak işlenmemiş gıda yıllık enflasyonunun 1,56 puan artarak yüzde 13,85 olduğu aktarılan özette, "Diğer işlenmemiş gıda fiyatları yatay seyrederken, bu grupta yumurta fiyatlarındaki yükseliş öne çıkmış, yılın ilk yarısında belirgin bir artış eğilimi sergileyen bakliyat fiyatları ise gerilemiştir. İşlenmiş gıda fiyatları Temmuz ayında ılımlı seyretmiş ve baz etkisinin de desteğiyle grup yıllık enflasyonu 1,77 puan düşüşle yüzde 11,64'e gerilemiştir." ifadelerine yer verildi. Özette, enerji fiyatlarının geçen ay yüzde 2,50 oranında arttığı, grup yıllık enflasyonunun 0,55 puan gerileyerek yüzde 8,57 olduğu anımsatıldı. Uluslararası petrol fiyatlarındaki toparlanmanın enerji fiyatlarını yukarı çeken temel unsur olduğu, şebeke suyu fiyatlarında da artış gözlendiği belirtilen özette, şu değerlendirmelere yer verildi: "Aylık fiyat artışına rağmen, yönetilen kalemlerden elektrik fiyatlarında önceki yıl yapılan ayarlamaya bağlı baz etkisiyle grup yıllık enflasyonu düşmüştür. Temel mal yıllık enflasyonu Temmuz ayında 2,81 puan azalarak yüzde 8,58’e gerilemiştir. Bu düşüşte dayanıklı mal grubu belirleyici olmuştur. Bu grupta, özellikle mobilya, otomobil ve elektrikli-elektriksiz ev aletlerindeki fiyat artışlarına rağmen, önceki yıldaki vergi ayarlamalarının oluşturduğu baz etkisi nedeniyle yıllık enflasyon 5,56 puan azalarak yüzde 9,98’e gerilemiştir. Öte yandan, giyim ve ayakkabı grubunda mevsimsel ortalamalara yakın fiyat düşüşleri gözlenmiş, diğer temel mal grubunda ise ılımlı fiyat artışları gerçekleşmiştir. Hizmet fiyatları Temmuz ayında yüzde 1,06 oranında artmış, yıllık enflasyon 0,04 puan yükselişle yüzde 11,80 olmuştur. Yıllık enflasyon kira, lokanta-otel ve ulaştırmada gerilerken, haberleşme ve diğer hizmetlerde artmıştır. Salgına bağlı birim maliyet artışları azalarak da olsa etkisini sürdürmüştür. Bu kapsamda lokanta-otel grubunda fiyatlar geçtiğimiz aya kıyasla bir miktar yavaşlasa da yüksek bir artış kaydetmiştir. Ulaştırma hizmetleri fiyatları aylık bazda gerilemiştir. Ağustos ayında, kısa ve orta vadeli enflasyon beklentileri artışını sürdürmüştür. TCMB Beklenti Anketi sonuçlarına göre enflasyon beklentisi yıl sonu için yüzde 10,22’den yüzde 10,82’ye, gelecek on iki ay için yüzde 9,33’ten yüzde 9,70’e güncellenmiştir. Beklentilere ilişkin ankete dayalı göstergelerin yanı sıra tahvil getirilerinden elde edilen enflasyon telafileri de artış kaydetmiştir." ### "İhracattaki toparlanma sürüyor" Özette, iktisadi faaliyette kademeli normalleşme adımlarıyla birlikte Mayıs ayında başlayan toparlanmanın güç kazanmakta olduğu vurgulandı. Sanayi üretim endeksinin Haziran ayında mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış olarak bir önceki aya göre yüzde 17,6 oranında arttığı hatırlatılan özette, "Ciro endeksleri toparlanmanın sektörel yayılımının artmaya başladığına işaret etmiş, hizmet sektöründe sanayi sektörüne kıyasla daha gecikmeli gerçekleşen iyileşmeye dair olumlu sinyaller artmıştır." ifadeleri kullanıldı. Üçüncü çeyreğe ilişkin anket göstergeleri ve yüksek frekanslı verilerin ikinci çeyrekteki sert daralmanın ardından ekonomide belirgin bir toparlanmaya işaret ettiği belirtilen özette, şunlar kaydedildi: "Salgın hastalığa bağlı gelişmelerin Türkiye ekonomisi üzerindeki olumsuz etkilerinin sınırlandırılması amacıyla yakın dönemde uygulamaya konulan parasal ve mali tedbirler, ekonominin üretim potansiyelini destekleyerek finansal istikrara ve iktisadi faaliyetteki toparlanma sürecine katkıda bulunmuştur. Son dönemde ticari kredilerde normalleşme eğilimi gözlenirken, bireysel krediler güçlü seyretmiş ve yurt içi talebi desteklemiştir. Finansman koşullarına duyarlılığı yüksek ve talebi ertelenmiş kalemlere yönelik harcamalar güçlü seyrederken, elektrik tüketimi de istikrarlı bir artış göstermektedir. Diğer taraftan, ulaştırma, konaklama, yiyecek ve içecek hizmetleri gibi salgından en çok etkilenen hizmet gruplarında iyileşme devam etmekle birlikte görece zayıf seyir sürmektedir. Yüksek frekanslı veriler ihracattaki toparlanmanın sürdüğünü gösterirken, ithalatın belirgin bir ivme kazandığına işaret etmektedir. Ertelenmiş talebe ve salgın tedbirleri kapsamında uygulanan likidite ve kredi politikalarına bağlı olarak ithalatta gözlenen canlanmanın, bu politika tedbirlerinin kademeli olarak azaltılmasıyla dengelenmesi beklenmektedir. Turizm gelirlerinde salgın hastalığa bağlı olarak gözlenen düşüşe rağmen seyahat kısıtlamalarının hafifletilmesiyle kısmi bir iyileşme başlamıştır. Mal ihracatındaki toparlanma, emtia fiyatlarının görece düşük seviyeleri ve reel kur düzeyi önümüzdeki dönemde cari işlemler dengesini destekleyecektir. Kurul, iktisadi faaliyetteki toparlanmanın sürekliliği ve makrofinansal istikrar açısından cari işlemler dengesindeki seyrin önemine dikkati çekmiştir. Bu kapsamda, yakın dönemde alınan tedbirlerin kredi büyümesi ve kompozisyonu ile dış dengeye yansımaları yakından takip edilmektedir." Özette, ekonomideki toparlanmanın ve alınan tedbirlerin etkisiyle iş gücü piyasasında kısmi iyileşme sinyallerinin alınmakla birlikte, Mayıs döneminde işsizlik oranlarının yükselmeye devam ettiği belirtildi. Bu dönemde tarım dışı istihdamın hizmetler sektörü kaynaklı olarak gerilemeye devam ederken, inşaat istihdamının artış kaydettiği bildirilen özette, "Bir süredir düşüş eğiliminde olan iş gücüne katılım oranı ise yatay seyretmiştir. Öncü göstergeler, iktisadi faaliyetteki toparlanmayla yeni iş ilanlarının arttığını ve istihdam imkanlarının iyileşmeye devam ettiğini göstermektedir. Kurul, kısa çalışma ödeneği başta olmak üzere işsizlik sigorta fonu ve cari transferler aracılığıyla sağlanan desteklerin, hane halkı gelir kayıplarının sınırlanması ve istihdamın korunması açısından kritik rol oynadığı değerlendirmesinde bulunmuştur." ifadelerine yer verildi. Özette, küresel ekonomide, ülkelerin attığı normalleşme adımlarıyla üçüncü çeyrekte kısmi toparlanma sinyalleri gözlenmekle beraber, salgının yayılımını devam ettirmesi ve ikinci bir dalga yaşanma olasılığına bağlı olarak toparlanmaya ilişkin belirsizliklerin yüksek seyrettiği belirtildi. Salgının ve sağlık önlemlerinin tüketim alışkanlıkları ve genel harcama davranışına olası etkilerine yönelik belirsizliklerin devam ettiği vurgulanan özette, normalleşmenin uzun sürmesi veya önümüzdeki dönemde salgında ikinci bir dalga görülmesi durumunda küresel ekonomide işaretleri görülmeye başlanan toparlanmanın sekteye uğrayabileceği, küresel risk iştahında dalgalanmalar gözlenebileceği bildirildi. Özette, temmuz ayı PPK toplantısını takip eden dönemde, küresel faaliyetteki toparlanmaya bağlı olarak ham petrol fiyatlarının ılımlı artışını sürdürdüğü ifade edildi. Ancak petrol fiyatlarının bulunduğu seviyenin küresel salgın öncesi dönemde görülen seviyelerinin altında olduğu aktarılan özette, "Diğer taraftan, küresel iktisadi faaliyete dair belirsizlikler başta olmak üzere emtia fiyatlarına ilişkin aşağı yönlü riskler canlılığını korumakta olup, küresel enflasyon oranlarının 2020 yılında ılımlı bir görünüm sergilemesi beklenmektedir. 13. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler genişleyici parasal ve mali duruşlarını sürdürmektedir. Gelişmiş ülkelerde uzun vadeli faiz oranları tarihsel düşük seviyelerde seyrini sürdürürken, gerek merkez bankalarının açıklamaları gerekse piyasa beklentileri, düşük faiz ortamının uzun bir süre devam edeceğine işaret etmektedir. Uygulanan politikaların finansal piyasalar, büyüme ve istihdam üzerindeki etkinliği, ülkeler itibarıyla salgının seyri ile politika alanının büyüklüğüne göre farklılaşabilecektir." ifadelerine yer verildi. Gelişmekte olan ülkelere yönelik portföy akımlarının bir önceki aya göre daha olumlu bir görünüm izlediği belirtilen özette, ağustos ayında borçlanma senedi piyasalarına girişlerin ölçülü şekilde devam ettiği, hisse senedi piyasalarında ise çıkışların önceki aylara göre azalarak sürdüğü kaydedildi. Özette, buna karşın, küresel iktisadi faaliyet görünümüne ilişkin belirsizliklerin sürmesinin, önümüzdeki dönemde küresel risk iştahı ve gelişmekte olan ülkelere yönelen portföy akımlarının dalgalı seyretmesine neden olabileceği vurgulandı. Nitekim Türkiye’nin risk priminin salgın kaynaklı küresel belirsizliklerin ve ülkeye özgü faktörlerin etkisiyle dalgalı bir seyir izlediği ifade edilen özette, "Belirsizliklerin yüksek seyrettiği bu süreçte, salgın hastalığın sermaye akımları, finansal koşullar, dış ticaret ve emtia fiyatları kanalıyla oluşturmakta olduğu küresel etkiler yakından takip edilmektedir. Bu kapsamda Merkez Bankası, salgının Türkiye ekonomisine etkilerini izleyerek elindeki araçları fiyat istikrarı ve finansal istikrar amaçları doğrultusunda kullanmaya devam edecektir." değerlendirmesi yapıldı. ### Likidite adımları Özette, parasal, finansal ve mali tedbirlerin yanı sıra kamu bankalarının öncülüğünde ivme kazanan kredi genişlemesinin, reel sektöre kredi akışının kesintisiz devamına ve iktisadi faaliyetteki toparlanma sürecine önemli katkı sağladığı vurgulandı. Böylelikle ekonominin üretim potansiyelinin desteklendiği ve iktisadi faaliyetin mayıs ayından başlayarak belirgin bir toparlanma eğilimine girdiği belirtilen özette, şunlar kaydedildi: "Kurul, ekonomideki toparlanma ve bunun makro dengelere yansımalarını da gözeterek, gelinen aşamada salgın dönemine özgü destekleyici makro politika adımlarının kademeli olarak geri alınmasına yönelik uygun zeminin oluştuğu değerlendirmesinde bulunmuştur. Bu doğrultuda alınan likidite tedbirleri kapsamında, hedefli ilave likidite imkanları kademeli olarak azaltılmaya başlanmıştır. Bununla birlikte, 7 Ağustos tarihinden itibaren haftalık repo ihalelerine ara verilmiş; piyasa yapıcı bankalara tanınan likidite imkan limitleri önce yarıya indirilmiş, sonrasında ise sıfırlanmış; TCMB bünyesinde faaliyette bulunan Bankalararası Para Piyasası’nda bankaların borç alabilme limitleri gecelik vadede yapılan işlemler için yarıya düşürülmüştür. Likidite yönetimi kapsamında atılan sıkılaştırma adımları çerçevesinde 13 Ağustos tarihinden itibaren geleneksel repo ihalelerine başlanmıştır. Söz konusu adımlar, önümüzdeki dönemde ağırlıklı ortalama fonlama maliyetini yukarı yönlü etkilemeye devam edecektir. Parasal sıkılaşma adımlarıyla uyumlu olacak şekilde, reel kredi büyümesi koşullarını sağlayan bankaların Türk lirası ve yabancı para zorunlu karşılık oranlarının artırılmasına karar verilmiştir. Bu kapsamda, kıymetli maden depo hesaplarına uygulanan zorunlu karşılık oranları daha yüksek belirlenmiştir. Alınan bu kararlarla mart ayından itibaren uygulamaya konulan destekleyici adımlar aracılığıyla sağlanan likiditenin önemli bir kısmı geri çekilecektir. Salgının olumsuz etkilerinin sınırlandırılması amacıyla alınan tedbirlerin normalleştirilmesi ve likidite politikalarında atılan sıkılaşma adımlarının etkisiyle kredi ve mevduat faizlerinde artış görülmüş ve kredi büyümesi yavaşlamaya başlamıştır. Kredi büyümesi ve kompozisyonunun, iç ve dış dengeye yansımaları izlenmeye devam edilmektedir. ### "Atılan sıkılaştırma adımları, makrofinansal istikrarı destekleyecek" Toplantı özetinde salgına bağlı birim maliyet artışlarına ilave olarak döviz kuru ve kredilerde yaşanan gelişmelerin talep yönlü dezenflasyonist etkileri sınırladığı ve çekirdek enflasyon göstergelerinin eğilimlerinde yükseliş gözlendiği belirtildi. Ağustos ayına ilişkin öncü verilerin, enflasyon eğilimindeki artışın devam ettiğine işaret ettiği bildirilen özette, salgına bağlı tedbirlerle kısa vadede etkili olan arz yönlü unsurların, normalleşme sürecinin devamıyla kademeli olarak ortadan kalkacağı öngörülmekle birlikte yakın dönemdeki gelişmelerin fiyatlama davranışlarına dair risk oluşturduğu vurgulandı. Özette, bu kapsamda salgın dönemine özgü finansal düzenlemelerin kademeli olarak normalleştirilmesi ve son dönemde likidite yönetimi kapsamında atılan sıkılaştırma adımlarının, makrofinansal istikrarı destekleyeceğinin değerlendirildiği kaydedildi. Bununla birlikte, salgının ilerleyişine bağlı olarak iç ve dış talep koşullarının seyrine dair belirsizliklerin önemini koruduğu ifade edilen özette, şu değerlendirmelere yer verildi: "Bu çerçevede Kurul politika faizinin sabit tutulmasıyla birlikte likidite tedbirlerinin sürdürülmesine karar vermiştir. Kurul, enflasyondaki düşüş sürecinin devamlılığının, ülke risk priminin gerilemesi, uzun vadeli faizlerin aşağı gelmesi ve ekonomideki toparlanmanın güç kazanması açısından büyük önem taşıdığını değerlendirmektedir. Enflasyondaki düşüşün hedeflenen patika ile uyumlu şekilde gerçekleşmesi için para politikasındaki temkinli duruşun sürdürülmesi gerekmektedir. Bu çerçevede, parasal duruş ana eğilime dair göstergeler dikkate alınarak enflasyondaki düşüşün sürekliliğini sağlayacak şekilde belirlenecektir. Merkez Bankası fiyat istikrarı ve finansal istikrar amaçları doğrultusunda elindeki bütün araçları kullanmaya devam edecektir. Salgın sonrası dönemde uygulanan maliye politikası tedbirleri parasal ve finansal diğer tedbirlerle birlikte salgına bağlı iktisadi risklerin sınırlanarak ekonominin üretim potansiyelinin desteklenmesine ve toparlanmanın başlamasına önemli katkı sağlamıştır. Ekonominin toparlanma sürecinde para ve maliye politikaları arasındaki eşgüdümün sürdürülerek, makro politika bileşiminin enflasyondaki düşüşün devamını sağlayacak ve cari dengeyi destekleyecek şekilde belirlenmesi, büyümenin sağlıklı ve istikrarlı bir şekilde sürdürülebilmesi açısından büyük önem arz etmektedir. Önümüzdeki dönemde, salgına bağlı etkiler nedeniyle toparlanması daha uzun sürebilecek sektörlerin desteklenmesi için geçici ve hedefe yönelik maliye ve benzeri politika uygulamalarının kritik önemde olduğu değerlendirilmektedir. Açıklanacak her türlü yeni verinin ve haberin Kurul’un geleceğe yönelik politika duruşunu değiştirmesine neden olabileceği önemle vurgulanmalıdır."
2384685
# Borsa günü düşüşle tamamladı ## Özet Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, yüzde 1,43 değer kaybederek günü 1.371,69 puandan tamamladı. ## İçerik **BIST 100 endeksi, **önceki kapanışa göre 19,96 puan azalırken, toplam işlem hacmi 15,8 milyar lira seviyesinde gerçekleşti. Bankacılık endeksi yüzde 0,75 ve holding endeksi yüzde 2,11 değer kaybetti. Tüm sektör endeksleri gerilerken, en çok kaybettiren ise yüzde 3,85 ile tekstil, deri oldu. Analistler, küresel piyasalarda petrol başta olmak üzere ham madde fiyatlarındaki artış ve bu paralelde enflasyondaki yükselişin beklenenden daha uzun süreceği endişeleri, ABD'deki temerrüt olasılığı ve Çin'de borç krizi gibi süregelen faktörlerin pay piyasalarını baskılamaya devam ettiğini belirterek, tahvil faizlerindeki yükselişin de etkisiyle satışların derinleştiğini söyledi. Yarın Avrupa Merkez Bankası yetkililerinden gelecek açıklamaların piyasaların odağında yer alacağını aktaran analistler, veri gündeminde ise yurt içinde Hazine nakit dengesi ile haftalık para ve banka istatistikleri, yurt dışında ise ABD'de haftalık işsizlik başvuruları, Almanya'da sanayi üretimi verilerinin öne çıkacağını bildirdi. Analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 1.370 seviyesinin destek, 1.390 puanın ise direnç konumuna geldiğini kaydetti.
2424996
# Küresel piyasalar merkez bankalarının yönlendirmelerine odaklandı ## Özet Küresel pay piyasaları karışık bir seyir izlerken, bugün "şahin" olarak nitelendirilen ABD Merkez Bankası'nın (Fed) yetkilileri ve Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde'ın konuşmaları takip edilecek. ## İçerik ABD'de dün açıklanan Philadelphia Fed İmalat Endeksi kasımda piyasa beklentilerinin üzerinde artış göstererek 7 ayın en yüksek seviyesine ulaşırken, haftalık işsizlik başvuruları ise 268 bin ile tahminlerin hafif üzerinde arttı. Dün ekonomideki toparlanmanın devam ettiği iyimserliği pay piyasalarını desteklerken, Fed yetkililerinin sözle yönlendirmeleri de yatırımcıların odağındaydı. Atlanta Fed Başkanı Raphael Bostic politika faizinde gelecek yıl sonuna doğru artışa gidilebileceğini söylerken, New York Fed Başkanı John Williams, ABD'de enflasyonun daha geniş tabanlı hale geldiğini ve gelecekteki fiyat artışlarına ilişkin beklentilerin arttığını belirtti. Fed'de güvercin tonlu görüşleriyle bilinen Chicago Fed Başkanı Charles Evans ise enflasyonun yüksek kalmaya devam etmesi halinde gelecek yıl para politikasında yapılacak düzenlemelere karşı "açık fikirli" olacağını ifade etti. Analistler, Fed yetkililerinin sözle yönlendirmelerinin bugün de devam edeceğini kaydederek, para politikası tutumu kapsamında "şahin" olarak nitelendirilen üyelerin konuşmalarının oynaklığı artırabileceğini bildirdi. Öte yandan, Uluslararası Para Fonu (IMF) Sözcüsü Gerry Rice, tedarik zinciri aksamalarının devam etmesi veya enflasyon beklentilerinin kısa dönemli fiyat hareketleriyle bozulması durumunda dünyanın bazı bölgelerinde enflasyonun daha kalıcı hale gelebileceğini belirtti. Bu gelişmelerle, ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi yatay bir seyirle yüzde 1,59 seviyelerinde dengelendi. Dolar endeksi sınırlı da olsa değer kaybederek 95,7'ye gerilerken, petrol fiyatları yükselişe geçti. Dün, New York borsasında S&P 500 endeksi yüzde 0,34 ve Nasdaq endeksi yüzde 0,45 artışla rekor kapanış yaparken, Dow Jones endeksi yüzde 0,17 değer kaybetti. Bugün endeks vadeli işlem kontratlarında alıcılı seyrin devam ettiği görülüyor. Avrupa pay piyasalarında dün satıcılı bir seyir hakim olurken, bugün gözler ECB Başkanı Christine Lagarde'ın yapacağı konuşmaya çevrildi. Lagarde, hafta başında yaptığı açıklamada gelecek sene faiz artışına gitmek için bir sebep olmadığını belirtmesinin ardından, pay piyasalarında faiz artışına ilişkin beklentiler 2022'den 2023'e revize edildi. Bölgede yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vakaları yükselmeye devam ederken, doğal gaz ve göçmen krizine ilişkin riskler de varlığını sürdürüyor. Dün, Almanya'da DAX 30 endeksi yüzde 0,18, İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 0,48, İtalya'da FTSE MIB 30 endeksi yüzde 0,59 ve Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 0,21 değer kaybetti. . Avro/dolar paritesi ise bugün önceki kapanışın yüzde 0,2 altında 1,1355'ten işlem görüyor. ABD'deki alıcılı seyir yeni günde Asya'ya da taşınırken, Hong Kong'da Hang Seng endeksi negatif ayrıştı. Hong Kong borsasında Çinli teknoloji şirketi Alibaba'nın 2022 için beklentilerini düşürmesi sonrası hisse senedi yüzde 10'a yakın gerilerken, Alibaba'daki düşüş eğilimi teknoloji hisseleri öncülüğünde bütün endekste etkili oldu. Japonya'da açıklanan makro ekonomik verilere göre, Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) ekimde yıllık yüzde 0,1 artışla beklentilerin altında kaldı. Kapanışa yakın Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,52, Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 1 ve Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 0,9 değer kazanırken, Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 1,4 değer kaybetti. Yurt içinde, dün Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını 100 baz puan indirerek yüzde 15'e düşürdü. Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi dün önceki kapanışa göre 1,75 değer kazanarak kapanış rekorunu 1.736,88 puana taşıdı. Dolar/TL ise uluslararası piyasada 11,3081 ile gördüğü en yüksek seviyeyi tazelerken, günü yüzde 3,27 artışla 10,9786'dan tamamladı. Dolar/TL bugün bankalaarası piyasanın açılışında 11,1020 seviyesinden işlem görüyor. Analistler, bugünün veri takviminde Almanya'da Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) ve İngiltere'de perakende satışların öne çıktığını bildirdi. ABD Merkez Bankası (Fed) yetkilileri ve ECB Başkanı Lagarde'ın sözle yönlendirmelerinin oynaklığı artırabileceğini aktaran analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 1.745 ve 1.780 seviyelerinin direnç, 1.670 puanın destek konumunda olduğunu ifade etti. Piyasalarda bugün takip edilecek veriler şöyle: 10.00 Almanya, ekim ayı Üretici Fiyat Endeksi 10.00 İngiltere, ekim ayı perakende satışlar
2069009
# Bakan Elvan: Türkiye'yi yatırımlarda cazibe merkezi yapmak adına bir seferberlik başlattık ## Özet Hazine ve Maliye Bakanı Elvan, "Türkiye'yi yatırımlarda cazibe merkezi yapmak adına ekonomi ve hukuk alanında yeni bir seferberlik başlattık." dedi. ## İçerik **Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan**, Türkiye'nin yeni ve güvenilir limanlar arayan yatırımcılar için çok cazip imkanlar sunduğunu belirterek, "Türkiye'yi yatırımlarda cazibe merkezi yapmak adına ekonomi ve hukuk alanında yeni bir seferberlik başlattık." dedi. Elvan, Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) tarafından düzenlenen Uluslararası Yatırımcılar Zirvesi'ne katılarak konuşma yaptı. Hiç kimsenin geçen yıl bu zamanlarda 2020 yılının böyle geçeceğini tahmin etmediğini ifade eden Elvan, daha önce bir benzeri yaşanmamış olağanüstü dönemlerden geçildiğini söyledi. Elvan, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının, tüm dünyada dengeleri sarstığına işaret ederek, bu yıl küresel ticaretin yüzde 9,2 ve uluslararası doğrudan yatırımların yüzde 40 daralmasının beklendiğini bildirdi. Turizm ve hizmetler sektörünün çok ciddi darbeler aldığını vurgulayan Elvan, "Tüm bunların sonucu olarak 2020'de global küçülmenin yüzde 4,4 olması bekleniyor. Tabii bu görünüm, salgının seyri ve aşı-ilaç alanında katedilecek mesafeye göre hızlı bir iyileşme ve canlanma sürecine de girebilir. Dolayısıyla pandemi sonrası dönem, aslında pek çok fırsatı beraberinde getiriyor." diye konuştu. Elvan, bu noktada iki hususun altını çizmek istediğini belirterek, şu değerlendirmede bulundu: "Bunlardan ilki, küresel değer zincirlerinde başlayan dönüşüm. Pandemiyle birlikte çok uluslu şirketler, üretimde tek bir tedarikçiye bağlı kalmanın dezavantajlarını bizzat yaşayıp, acı bir şekilde tecrübe ettiler. Önümüzdeki dönemde küresel ekonomide, muhtemelen yeni üretim lokasyonları ortaya çıkacak ve üretimin ağırlık merkezi dünya geneline daha dengeli yayılacak. Bu fırsatı en iyi şekilde değerlendirebilen ülkeler de yeni dönemin kazananları olacak. Değinmek istediğim ikinci husus ise şu an hem tüketim hem de yatırım cephesinde ertelenmiş bir talep olduğu gerçeği. Piyasalar normale döndüğü an bu talebi karşılayabilecek kapasite ve donanıma sahip ülkeler, rakiplerini geride bırakma şansına erişecekler ve ekonomilerini hızla büyütebilecekler. Böylesine bir konjonktürde Türkiye, kendilerine yeni ve güvenilir limanlar arayan yatırımcılar için çok cazip imkanlar sunuyor." ### "Güçlü bir tedarik altyapımız var" Türkiye'nin avantajlarına dikkati çeken Elvan, "Son derece gelişmiş üretim ve Ar-Ge altyapılarımız var. Türk sanayisi, hemen hemen her ürünü geliştirip üretebiliyor. Emsallerimize göre, çok daha çeşitli bir ürün gamına, ürün uzayına sahibiz. Sahip olduğumuz kabiliyetler, sektörler arasında birlikte iş yapma kültürünü besliyor. İmalat sanayisinde, kusursuz işleyen ve değişen koşullara hızla adapte olabilen bir tedarikçi altyapımız var. Fintek, biyoteknoloji ve oyun sektörü başta olmak üzere her geçen gün güçlenen dinamik bir start-up atmosferi oluşuyor. Lojistik imkanların çeşitliliği, sunduğumuz teşvikler, hepsinden önemlisi dinamik ve nitelikli iş gücümüz, Türkiye'ye yatırım yapan müteşebbislerin karını ve verimliliğini artırıyor." ifadelerini kullandı. Türkiye'nin, sahip olduğu bu özelliklerle başta Avrupa pazarı olmak üzere, dünyanın her yerinden yatırımcılar için eşsiz bir potansiyel taşıdığını belirten Elvan, "İşte biz bu potansiyeli, çok daha ileri götürmek ve Türkiye’yi yatırımlarda cazibe merkezi yapmak adına ekonomi ve hukuk alanında yeni bir seferberlik başlattık. Yatırımcının gelecek dönem ufkunu öngörülebilir kılacak reformları kararlılıkla hayata geçireceğiz." dedi. ### "Küresel markaları ülkemize davet ediyorum" Ekonomi yönetiminde tam bir koordinasyon ve ekip ruhuyla hareket ettiklerini vurgulayan Elvan, makroekonomik istikrar, finansal istikrar ve fiyat istikrarını sağlamak adına çok yoğun çalışma içinde olduklarını dile getirdi. Bakan Elvan, şunları kaydetti: "Karşımızdaki her problemi, piyasa ekonomisinin kuralları çerçevesinde şeffaf, hesap verebilir, rasyonel ve öngörülebilir bir şekilde çözeceğiz. İç ve dış yatırımcılar için kredibiliteyi en üst seviyelere çekecek politikalar uygulayacağız, kimsenin aklında soru işareti de kalmayacak. Enflasyonla mücadelede çok kararlıyız, altını özellikle çizeyim, Merkez Bankamız her türlü araç bağımsızlığına sahip. Para ve maliye politikalarımız eş güdüm içinde olacak. Yapısal politikalar ve mikro reformlarla da rekabet gücümüzü ve toplam faktör verimliliğimizi artıracak adımlar atacağız. Bu noktada doğrudan yabancı yatırımların taşıdığı önemin ve ekonomi üzerindeki dönüştürücü gücün fazlasıyla farkındayız. Ülkemizdeki mevcut doğrudan yatırımların kapasite artışına gitmesini arzuluyoruz. Firmalar, üretim tesislerini genişletebilecekleri gibi, pekala Ar-Ge faaliyetlerini de ülkemize taşıyabilir. Bununla birlikte, daha önce Türkiye'de yatırım fırsatlarını hiçbir şekilde değerlendirmemiş küresel markaları da ülkemize davet ediyorum. İnanıyorum ki bu markalar sunduğumuz ekosistemde güçlü bir büyüme potansiyeline sahip olacak."
1881637
# Yurt dışında yerleşikler 49,9 milyon dolarlık hisse senedi aldı ## Özet Yurt dışında yerleşik kişiler, 12 Haziran haftasında 49,9 milyon dolarlık hisse senedi aldı, hisse senedi stoku, geçen hafta 23 milyar 453 milyon dolar oldu. ## İçerik **Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından Haftalık Menkul Kıymet İstatistikleri yayımlandı. ** Buna göre, yurt dışında yerleşik kişiler, 12 Haziran haftasında net 49,9 milyon dolarlık hisse senedi ve 3,5 milyon dolarlık Şirket Borçlanma Senetleri (ŞBS) alırken, 719,8 milyon dolarlık Devlet İç Borçlanma Senedi sattı. Yurt dışında yerleşik kişilerin 5 Haziran itibarıyla 23 milyar 857,8 milyon dolar olan hisse senedi stoku, geçen hafta 23 milyar 453 milyon dolara geriledi. Geçen hafta yurt dışında yerleşik kişilerin DİBS stoku, 7 milyar 849,7 milyon dolardan 7 milyar 102,8 milyon dolara düştü. Söz konusu dönemde yurt dışı yerleşik kişilerin ŞBS stokları ise 3,5 milyon dolarlık alışla 363,8 milyon dolardan 367,3 milyon dolara yükseldi.
2641744
# Borsa günü yükselişle tamamladı ## Özet Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, günü yüzde 0,93 değer kazancıyla 2.525,20 puandan tamamladı. ## İçerik BIST 100 endeksi, önceki kapanışa göre 23,24 puan artarken, toplam işlem hacmi 29,6 milyar lira seviyesinde gerçekleşti. Bankacılık endeksi yüzde 0,55, holding endeksi yüzde 0,90 değer kazandı. Sektör endeksleri arasında en çok kazandıran yüzde 3,02 ile finansal kiralama, faktoring, en çok kaybettiren ise yüzde 0,93 ile inşaat oldu. Analistler, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati başkanlığında bugün toplanacak Fiyat İstikrarı Komitesi'nden gelecek açıklamaların takip edileceğini bildirdi. ABD'de açıklanan bilançolarda şirket karlılıklarının beklentileri geride bırakmasının, sıkılaştırıcı para politikaları ve enflasyonun şirket karlılıkları üzerinde korkulduğu kadar etkili olmadığını gösterdiğini belirten analistler, söz konusu durumun pay piyasalarında risk iştahını artırdığını söyledi. Yarın Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) Para Politikası Kurulu toplantısında açıklayacağı faiz kararı ile Avrupa Merkez Bankası (ECB), Japonya Merkez Bankası (BoJ) faiz kararlarının piyasaların odağında bulunacağını dile getiren analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 2.550 puanın direnç, 2.490 seviyesinin destek konumunda olduğunu kaydetti. TCMB Para Politikası Kurulu toplantısına ilişkin AA Finans'ın beklenti anketine katılan ekonomistlerin tamamı, bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının (politika faizi) yüzde 14'te sabit bırakılacağını tahmin ediyor. Ekonomistlerin yıl sonu politika faiz oranına ilişkin beklentilerinin medyanı da yüzde 14 oldu.
2950486
# Bankacılık sektörü kredi hacmi geçen hafta 10 trilyon 137,1 milyar lira oldu ## Özet Bankacılık sektörünün kredi hacmi, geçen hafta 140 milyar 532 milyon 21 lira artarak 10 trilyon 137 milyar 70 milyon liraya yükseldi. ## İçerik Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından yayımlanan haftalık bültene göre, sektörün kredi hacmi 14 Temmuz itibarıyla 140 milyar 532 milyon lira arttı. Söz konusu dönemde toplam kredi hacmi 9 trilyon 996 milyar 538 milyon liradan, 10 trilyon 137 milyar 70 milyon liraya yükseldi. Bankacılık sektöründeki toplam mevduat (bankalararası dahil), geçen hafta 367 milyar 529 milyon lira arttı. Söz konusu haftada yüzde 3,1 artan bankacılık sektörü toplam mevduatı, 12 trilyon 154 milyar 860 milyon lira oldu. ### Tüketici kredileri 1 trilyon 403 milyar 440 milyon lira oldu Verilere göre, tüketici kredileri tutarı, 14 Temmuz itibarıyla 11 milyar 118 milyon lira artışla 1 trilyon 403 milyar 440 milyon liraya yükseldi. Söz konusu kredilerin 439 milyar 736 milyon lirası konut, 83 milyar 635 milyon lirası taşıt ve 880 milyar 68 milyon lirası ihtiyaç kredilerinden oluştu. Söz konusu dönemde taksitli ticari kredilerin tutarı 8 milyar 42 milyon lira artarak 1 trilyon 189 milyar 406 milyon liraya yükseldi. Bankaların bireysel kredi kartı alacakları da 20 milyar 551 milyon lira artarak 808 milyar 710 milyon lira oldu. Bireysel kredi kartı alacaklarının 393 milyar 435 milyon lirası taksitli, 415 milyar 275 milyon lirası taksitsiz oldu. ### Yasal öz kaynaklar arttı BDDK haftalık verilerine göre, bankacılık sektöründe takipteki alacaklar, 14 Temmuz itibarıyla bir önceki haftaya göre 263 milyon lira artarak 169 milyar 194 milyon liraya yükseldi. Söz konusu takipteki alacakların 145 milyar 452 milyon lirasına özel karşılık ayrıldı. Aynı dönemde bankacılık sistemindeki yasal öz kaynaklar 21 milyar 176 milyon lira artışla 1 trilyon 983 milyar 183 milyon lira oldu.
2668048
# Küresel piyasalarda negatif seyir sürüyor ## İçerik Küresel piyasalarda, dünya genelinde açıklanan makroekonomik verilerin resesyon korkularını tetiklemesi ve ABD Merkez Bankası'nın (Fed) gelecek ayki toplantısında yapacağı faiz artırım büyüklüğüne ilişkin belirsizliklerin artması ile hafta başından bu yana hakim olan negatif seyir devam ediyor. Dünya genelinde dün açıklanan imalat sanayi ve hizmet sektörüne ilişkin öncü Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) ekonomik aktivitenin güç kaybetmeye devam ettiğini ortaya koydu. Bu durum resesyon tehdidini güçlendirirken, enflasyon endişelerinin de hakimiyetini koruması ile gözler merkez bankalarının alacağı aksiyonlara ve Jackson Hole Ekonomi Politikaları Sempozyumu'nda yapılacak değerlendirmelere çevrildi. Sempozyum öncesi açıklamalarda bulunan Minneapolis Fed Başkanı Neel Kashkari, en büyük korkusunun; Fed ve finansal piyasaların enflasyon baskısını küçümsemek olduğunu söyledi. Enflasyonu önlemek için beklenenden daha agresif faiz artışlarına ihtiyaç duyulduğunu savunan Kashkari, politika faizinin gelecek yıl sonuna kadar 2 puan daha artırılması gerekeceğini ifade etti. Halihazırda, para piyasası fiyatlamalarında Fed'in eylül ayı toplantısında 50 ve 75 baz puanlık faiz artırımına gideceği beklentileri yüzde 50 ile eşitlenmiş durumda... Makroekonomik veri tarafında, dün ABD'de imalat sanayi PMI, ağustosta 51,3 ile Temmuz 2020'den bu yana en düşük seviyeye geriledi. Aynı dönemde PMI, hizmet sektöründe 44,1 ile 27 ayın en düşük seviyesini gördü. Ülkede yeni konut satışları da temmuzda aylık yüzde 12,6 azalarak 511 bin ile Ocak 2016'den bu yana en düşük seviyeye indi. Ekonomik faaliyetteki daralmanın sürdüğüne işaret eden verilerin ardından dün New York borsasında satıcılı bir seyir izlendi. Dow Jones endeksi yüzde 0,47, S&P 500 endeksi yüzde 0,22 gerilerken, Nasdaq endeksi yatay seyretti. Dün 109,3 ile 1,5 aya yakın sürenin en yüksek seviyesini test eden dolar endeksi, 108,6 seviyesine geriledi. ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi de dün yüzde 3,08 ile 11 Temmuz'dan bu yana en yüksek seviyeyi görmesinin ardından yüzde 3,04'te dengelendi. Avrupa tarafında dün açıklanan imalat sanayi PMI verileri, Almanya, Fransa ve İngiltere'de daralma bölgesinde kalmaya devam etti. Bu paralelde Avro Bölgesi'nde de imalat sanayi PMI ağustosta 49,7'ye gerileyerek 26 ayın en düşük seviyesini görürken, hizmet sektörü PMI da 1 puanlık gerilemeyle 50,2'ye indi. Söz konusu veriler, bölgede resesyon korkularını tetiklerken, risk iştahındaki azalışla İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 0,61, Almanya'da DAX 40 endeksi yüzde 0,27 ve Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 0,26 değer kaybetti. Avro/dolar paritesi dün 0,99 ile Aralık 2002'den bu yana en düşük seviyeyi görmesinin ardından bugün 1'in altındaki hareketine devam ediyor. Asya tarafında tedarik zinciri problemlerini tetikleyen elektrik kesintileri ekonomilere yönelik kaygıları artırdı. Bu durum karşısında Çinli yetkililer güneş enerjisine yönelik yatırımları teşvik etmek için harekete geçerken, Japonya'nın da yeni nesil nükleer santrallerin geliştirilmesi ve inşası için çağrı yapmayı planladığı bildirildi. Öte yandan dün Japonya'da açıklanan imalat sanayi ve hizmet sektörü PMI verileri de ekonominin güç kaybettiğine işaret etti. Bu gelişmelerle Asya borsaları yeni güne kayıplarla başlarken, kapanışa yakın Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 1,2, Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,4 ve Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 1,1 geriledi. Yurt içinde, dün Borsa İstanbul'da bankacılık sektörü öncülüğünde yükseliş eğilimini sürdüren BIST 100 endeksi, yüzde 1,93 artarak 3.121,52 puan ile kapanış rekoru tazeledi. Endeks, gördüğü en yüksek seviye rekorunu da 3.131,56 puana taşıdı. Dolar/TL, dün yüzde 0,2'lik artışla 18,1125'ten kapanmasının ardından bugün bankalararası piyasanın açılışında 18,1240'tan işlem görüyor. Analistler, dünyanın önde gelen ekonomilerinde yüksek enflasyon ve düşük büyüme temasının korunmasıyla küresel çapta risk iştahının düşük seyrettiğini belirterek, yurt içi piyasaların ise Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın aksiyonları sonrası tahvile olan yönelim ve bankacılık sektöründe alımların güçlenmesi ile pozitif ayrıştığını söyledi. Yatırımcı fiyatlamaları açısından merkez bankalarının alacağı aksiyonlar ve sözle yönlendirmelerin belirleyici olmaya devam ettiğini aktaran analistler, bu kapsamda Jackson Hole EKonomi Politikaları Sempozyumu öncesi temkinli seyrin sürebileceğini kaydetti. Analistler, bugün veri gündeminin nispeten sakin olduğunu, ABD'de dayanıklı mal siparişleri ve bekleyen konut satışlarının izleneceğini ifade ederek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 3.150 seviyesinin direnç, 3.070 puanın destek konumunda bulunduğunu bildirdi. Piyasalarda bugün takip edilecek veriler şöyle: 10.00 Türkiye, ağustos ayı Finansal Hizmetler Güven Endeksi 15.30 ABD, temmuz ayı dayanıklı mal siparişleri 17.00 ABD, temmuz ayı bekleyen konut satışları
2686292
# Dünya Bankası: 2023'te küresel resesyon riski artıyor ## Özet Dünya Bankası, yüksek enflasyona karşı merkez bankaları eş zamanlı olarak faiz oranlarını artırdıkça 2023'te küresel resesyon riskinin arttığını bildirdi. ## İçerik Bankadan, "Küresel Durgunluk Yakın mı?" başlıklı yeni raporuna ilişkin yapılan açıklamada, dünyanın dört bir yanındaki merkez bankalarının bu yıl** faiz oranlarını** son 50 yılda görülmeyen bir eş zamanlılıkta yükselttiği kaydedildi. Bu trendin gelecek yıl da devam etmesinin muhtemel olduğuna işaret edilen açıklamada, ancak şu anda beklenen faiz oranı artışlarının ve diğer politika eylemlerinin küresel enflasyonu salgın öncesi seviyelere geri getirmek için yeterli olmayabileceği aktarıldı. Açıklamada, "Dünyanın dört bir yanındaki merkez bankaları enflasyona tepki olarak eş zamanlı olarak faiz oranlarını yükseltirken, dünya 2023'te küresel bir durgunluğa ve **yükselen piyasalar **ile gelişmekte olan ekonomilerde kalıcı zarar verecek bir dizi finansal krize doğru ilerliyor olabilir." değerlendirmesinde bulunuldu. ### "Dünyanın en büyük 3 ekonomisi keskin bir şekilde yavaşlıyor" Arz kesintileri ve iş gücü piyasası baskıları azalmadıkça çekirdek enflasyonun 2023'te yüzde 5'e ulaşabileceğine dikkat çekilen açıklamada, daha fazla faiz artırımı ve finansal piyasa stresinin küresel gayrisafi yurtiçi hasıla (GSYH) büyümesini 2023'te yüzde 0,5'e yavaşlatabileceği, bunun kişi başına yüzde 0,4'lük daralmaya denk olduğu kaydedildi. Açıklamada, küresel enflasyonu hedeflerle uyumlu bir orana düşürmek için merkez bankalarının faiz oranlarını 2 puan daha artırmasının gerekebileceği belirtildi. Küresel ekonominin 1970'den bu yana resesyon sonrası toparlanmanın ardından şu anda en keskin yavaşlamasında olduğuna işaret edilen açıklamada, küresel tüketici güveninin önceki küresel resesyonların başlangıcından çok daha keskin bir düşüş yaşadığı aktarıldı. Açıklamada, "Dünyanın en büyük 3 ekonomisi, ABD, Çin ve Avro Bölgesi, keskin bir şekilde yavaşlıyor." ifadesi kullanıldı. ### "Politika yapıcılar odak noktalarını üretimi artırmaya kaydırabilir" Açıklamada görüşlerine yer verilen Dünya Bankası Başkanı David Malpass da küresel büyümenin keskin bir şekilde yavaşladığını, daha fazla ülke resesyona girdikçe daha da yavaşlamasının muhtemel olduğunu belirtti. Malpass, "Düşük enflasyon oranları, para birimi istikrarı ve daha hızlı büyüme elde etmek için politika yapıcılar odak noktalarını tüketimi azaltmaktan üretimi artırmaya kaydırabilir. Politikalar, büyüme ve yoksulluğun azaltılması için kritik olan ek yatırım yaratmaya ve üretkenliği ve sermaye tahsisini iyileştirmeye çalışmalıdır." değerlendirmesinde bulundu. Dünya Bankası Adil Büyüme, Finans ve Kurumlardan Sorumlu Başkan Yardımcısı Ayhan Köse de para ve maliye politikalarının yakın zamanda sıkılaştırılmasının enflasyonu düşürmede muhtemelen yardımcı olacağını aktardı. Köse, yükselen piyasalar ve gelişmekte olan ekonomilerdeki politika yapıcıların, küresel olarak eş zamanlı sıkılaşma politikalarından kaynaklanan potansiyel etkileri yönetmeye hazır olmaları gerektiğini vurguladı.
742821
# Dolar/TL güne yükselişle başladı ## Özet Dolar,/TL, güne yükselişle başladı ve 3,72'nin üzerinde işlem görüyor. ## İçerik İSTANBUL **Dolar,/TL**, güne **yükseliş**le başladı ve 3,72'nin üzerinde işlem görüyor. Dolar/TL, dün küresel piyasalarda azalan dolar talebinin etkisiyle yaklaşık bir ayın en düşük seviyesi olan 3,6615'e kadar gerilemesinin ardından günü yüzde 0,50 değer kaybı ile 3,6794'ten tamamladı. Yeni güne küresel piyasalarda değerlenen dolara paralel yükselişle başlayan dolar/TL, saat 09.45 itibarıyla yüzde 1 artışla 3,7190 seviyesinden alıcı buluyor. Aynı dakikalarda avro/TL yüzde 0,55 yükselişle 3,9780, sterlin/TL de yüzde 0,94 primle 4,6290'dan işlem görüyor. Analistler, küresel piyasalarda azalan risk iştahının dolar endeksini tekrar 100 seviyesinin üzerine çıkarttığını belirterek, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) faiz artırım sürecine ilişkin beklentiler ve jeopolitik gelişmelerin yatırımcıların kararları üzerinde belirleyici olacağını ifade etti. Analistler, bugün yurt içinde veri gündeminin zayıf olduğunu, yurt dışında ise Almanya'da sanayi üretimi ve ABD'de açık iş sayısı verileri ile Fed üyelerinin açıklamalarının piyasalar tarafından takip edileceğini bildirdi.
2985918
# Merkez Bankası'nın rezervleri yükseliş eğilimini 12'nci haftaya taşıyarak 120 milyar doları aştı ## Özet Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) toplam rezervleri 1 Eylül haftasında bir önceki haftaya göre 3 milyar 325 milyon dolar artarak 120 milyar 624 milyon dolara ulaşırken, yükseliş eğilimi üst üste 12'inci haftaya taşındı. ## İçerik TCMB tarafından Haftalık Para ve Banka İstatistikleri yayımlandı. Buna göre, 1 Eylül itibarıyla Merkez Bankası brüt döviz rezervleri, 2 milyar 811 milyon dolar artışla 78 milyar 766 milyon dolara yükseldi. Brüt döviz rezervler, 25 Ağustos'ta 75 milyar 955 milyon dolar seviyesinde bulunuyordu. Söz konusu dönemde altın rezervleri 514 milyon dolar artarak 41 milyar 344 milyon dolardan 41 milyar 858 milyon dolara yükseldi. Böylece Merkez Bankası'nın toplam rezervleri, 1 Eylül haftasında bir önceki haftaya kıyasla 3 milyar 325 milyon dolar artışla 117 milyar 299 milyon dolardan 120 milyar 624 milyon dolara yükseldi. Rezervlerdeki yukarı yönlü eğilim üst üste 12'inci haftaya taşınırken, mayıs sonu itibarıyla 98,5 milyar dolar seviyesinde bulunan rezervler, 1 Eylül itibarıyla 120,6 milyar dolar seviyesine çıktı. Böylece mayıs sonundan söz konusu tarihe kadar geçen sürede artış, yaklaşık 22,1 milyar dolara ulaştı. Söz konusu dönemde net rezerv 20,6 milyar dolar artış gösterdi ve 16,2 milyar dolar olarak gerçekleşti.
2514082
# Küresel piyasalarda jeopolitik risklerle dalgalanma sürüyor ## Özet Küresel piyasalarda, Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik askeri harekatının yansımaları izlenirken, Rusya'ya yönelik açıklanan sert yaptırımların ardından risk algısının nispeten yatıştığı, emtia fiyatlarındaki yükselişin hız kestiği görülüyor. ## İçerik Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik askeri harekatı devam ederken, genel seferberlik ilan edilen Ukrayna'nın başkenti Kiev'de patlama sesleri duyuldu. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, gerçekleştirilen harekatı "alınması gereken tedbirler" olarak tanımlayarak, "Rusya dünya ekonomisinin bir parçası olmaya devam ediyor ve bu sisteme zarar vermeyi planlamıyor." dedi. Harekatı durdurmaya yönelik uluslararası camiadan tepkiler de gelmeye devam ederken, Avrupa Birliği (AB), ABD, İngiltere ve Japonya'dan arka arkaya sert yaptırımlar açıklandı. AB üyesi ülkeler, Rusya'ya karşı finans, enerji, ulaşım, ihracat kontrolü ve finansmanı ile vize politikası gibi çeşitli alanlarda uygulanacak yeni yaptırımları devreye aldı. AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, bu paketin Rusya'nın en önemli sermaye piyasalarına erişimini önleyen mali yaptırımları içerdiğini belirterek, "Rusya bankacılık piyasasının yüzde 70'ini hedefleyen bu yaptırımlar, Rusya'nın borçlanma maliyetlerini artıracak, enflasyonu yükseltecek ve Rusya sanayisinin temelini yıpratacak." ifadesini kullandı. ABD yönetimi de Rusya'nın en büyük ikinci finans kurumu VTB Bank dahil 4 Rus bankasını yaptırım listesine eklerken, bu bankaların toplamda 1 trilyon dolarlık varlıklarını dondurdu. Öte yandan Sberbank ile Gazprom dahil 13 büyük Rus işletmesine yönelik yeni borç ve öz sermaye kısıtlamaları getirildi. ABD Başkanı Joe Biden, yaptırımların Rus ekonomisine ciddi maliyetler getireceğini, Rusya'nın dolar, avro, sterlin ve yen ile iş yapma kabiliyetini sınırlayacağını belirterek, "Rusya'nın SWIFT sisteminden çıkarılması her zaman bir seçenek, ancak şu anda Avrupa'nın geri kalanının almak istediği bir karar değil." dedi. İngiltere tüm büyük Rus bankalarını, 5 Rus oligarkı ve 100'den fazla şirket ve kişiyi hedef alan yeni ek yaptırım paketini duyururken, Japonya da yaptırım paketinin kapsamını genişletti. Rusya'ya yönelik yaptırımların artırılmasının ardından bu sabah Asya borsaları ve ABD ile Avrupa endeks vadeli kontratlarında karışık bir seyir izlendiği, risk algısının nispeten yatıştığı gözleniyor. Emtia fiyatlarında ise yükselişin sürdüğü ancak hız kestiği dikkati çekiyor. Dün 2014'ten bu yana ilk kez 102 doların üzerini gören ve günü 95,7 dolar seviyelerinden tamamlayan Brent petrolün varil fiyatı bugün yüzde 1,7'lik artışla 97,3 dolar seviyelerinde bulunuyor. Altının ons fiyatı dün 17 ayın zirvesi olan 1.974 doları görmesinin ardından bugün 1.913 dolar seviyelerinde hareket ediyor. Dün yüzde 5,7 yükselen buğday fiyatları ise bugün Haziran 2008'den bu yana en yüksek seviyeyi gördü. Rusya'da RTS endeksi dün yüzde 50'ye varan düşüş yaşanmasının ardından günü yüzde 38,3'lük kayıpla 742,9 puandan kapatırken, dolar/Rus rublesi paritesi 89 ile tarihinin en yüksek seviyesini gördü. Bu gelişme karşısında bugün Moskova piyasalarının kapalı olacağı duyurulurken, Rusya Merkez Bankası döviz piyasalarına müdahale etti ve her türlü senaryo için net planlarının bulunduğunu bildirdi. Jeopolitik gelişmelerin hali hazırda yükselen enflasyon karşısında para politikasını sıkılaştırma sinyalleri veren merkez bankalarının adımlarını ne şekilde etkileyeceğine dair tartışmalar da yakından takip ediliyor. Atlanta Fed Başkanı Raphael Bostic, bankanın Ukrayna'daki durumu yakından izlediğini belirtirken, Cleveland Fed Başkanı Loretta Mester, mart ayında faiz artırımlarına ve yakında bilanço küçültmeye başlanmasını hala desteklediğini söyledi. Richmond Fed Başkanı Thomas Barkin da Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik askeri harekatının Fed'in faiz artırma planlarını değiştirmesine yol açıp açmayacağına karar vermek için çok erken olduğunu ifade etti. Bu gelişmelerle dün güne sert düşüşle başlayan New York borsasında endeksler, Rusya'ya yönelik yaptırımların açıklanmasının ardından yönünü yukarıya çevirdi. Dow Jones endeksi, yüzde 0,28, S&P 500 endeksi yüzde 1,50 ve Nasdaq endeksi yüzde 3,34 değer kazandı. Dolar endeksi dün 97,7 ile Haziran 2020'den bu yana en yüksek seviyeyi görmesinin ardından bugün 96,9 seviyelerinde bulunuyor. ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi ise dün 1,85'e kadar gerilemesinin ardından, yeniden yüzde 1,96 seviyelerine yükseldi. Avrupa'da, özellikle enerji fiyatlarındaki yükselişin enflasyon ve ekonomik yaptırımların büyüme üzerindeki etkilerine yönelik endişeler artarken, dün Avrupa'da mart vadeli kontratlarda doğal gaz fiyatları yüzde 61 artışla 144 avroyu gördü. New York borsasında alımların etkisini artırmasından önce kapanan pay piyasaları tarafında ise dün yüzde 4'e yakın kayıplar yaşandı. Almanya'da DAX 30 endeksi yüzde 3,96, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 3,83 ve İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 3,88 geriledi. Dün 1,11 sınırına kadar gerileyen avro/dolar paritesi bugün 1,1220 seviyelerinden işlem görüyor. Asya tarafında da yeni günün ABD borsalarındaki pozitif havaya paralel alıcılı başladığı görülürken, kapanışa yakın Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 1,8, Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,4 ve Hindistan'da Sensex endeksi yüzde 2,8 artışla seyrediyor. Yurt içinde, dün Borsa İstanbul'da güne sert düşüşle başlayan ve açılış itibarıyla devre kesici sisteminin çalıştığı BIST 100 endeksi, günü yüzde 8,17 değer kaybederek 1.851,38 puandan tamamladı. Dolar/TL, gelişmekte olan ülke para birimleri üzerindeki baskının artmasıyla dün 14,6548 ile 2 ayın en yüksek seviyesini görmesinin ardından geriledi ve bugün bankalararası piyasanın açılışında 14,0370'ten işlem görüyor. Analistler, Rusya'nın Ukrayna'ya askeri müdahalesi ile küresel çapta artan risk algısının açıklanan yaptırımlarla nispeten yatıştığını belirterek, konuya ilişkin risklerin hala masada olmasıyla piyasalarda oynaklığın sürebileceğini söyledi. Gelişmelerin enerji fiyatlarına yansımalarının, enflasyon beklentileri ve para politikalarının seyri açısından da kritik olacağını, bu kapsamda yapılacak sözle yönlendirmelerin öneminin arttığını vurgulayan analistler, bugün İngiltere, ABD ve Avrupa merkez bankaları yetkililerinin açıklamalarının izleneceğini ifade etti. Analistler, veri gündeminde ise yurt içinde ekonomik güven endeksi, yurt dışında ABD'de kişisel gelir ve harcamalar, dayanıklı mal siparişleri, Avro Bölgesi'nde tüketici güven endeksi ve Almanya'da büyümenin öne çıktığını kaydederek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 1.830 seviyesinin destek, 2.000 puanın direnç konumunda bulunduğunu bildirdi. Piyasalarda bugün takip edilecek veriler şöyle: 10.00 Türkiye, şubat ayı ekonomik güven endeksi 10.00 Almanya, 4. çeyrek büyüme 13.00 Avro Bölgesi, şubat ayı tüketici güven endeksi 16.30 ABD, ocak ayı kişisel gelir ve harcamalar 16.30 ABD, ocak ayı dayanıklı mal siparişleri 18.00 ABD, ocak ayı bekleyen konut satışları 18.00 ABD, şubat ayı Michigan tüketici güven endeksi
642422
# Yabancılar ağustosta alışa geçti ## Özet Yabancı yatırımcı, Borsa İstanbul pay piyasalarında, üç ay süren net satış trendini sonlandırarak ağustos ayında 12 milyon dolarlık net alım yaptı. ## İçerik İSTANBUL **Yabancı yatırımcı**, Borsa İstanbul pay piyasalarında, **üç ay süren net satış trendi**ni sonlandırarak ağustos ayında 12 milyon dolarlık net **alım **yaptı. **Borsa İstanbul** tarafından açıklanan verilere göre, yabancı yatırımcı, ağustos ayında net **12 milyon dolar** tutarında alım gerçekleştirdi. Mayıs, haziran ve temmuz aylarında net satış yapan yabancı yatırımcılar bu üç ayda toplam 1,4 milyar dolarlık satış gerçekleştirmişti. Yıl başından bu yana yabancı yatırımcıların gerçekleştirdiği işlemlere bakıldığında ise net 378 milyon dolarlık alım yaptıkları hesaplandı. Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi,yabancı yatırımcı işlemlerine paralel mayıs haziran ve temmuzda değer kaybetmesinin ardından ağustosta yükselişe geçerek TL bazında yüzde 0,75, dolar bazında yüzde 1,8 değer kazanmış, ayı 75.968 puandan tamamlamıştı. ### Banka hissesi aldılar Yabancıların ağustos ayı işlemlerine bakıldığında, 93,9 milyon dolarlık net alımla en çok Garanti Bankası hisselerini tercih ettikleri görüldü. Garanti Bankası'nın ardından yabancı yatırımcıların en çok net alım yaptıkları hisse senetleri, 65,2 milyon dolar ile Halkbank, 52,2 milyon dolar ile İş Bankası (C), 28,1 milyon dolar ile Emlak Konut GYO ve 21,2 milyon dolar ile Akbank şeklinde sıralandı. Yabancı yatırımcı tarafından ağustos ayında en fazla satışın yapıldığı pay piyasaları ise 89,1 milyon dolar ile TÜPRAŞ, 67,1 milyon dolar ile Türk Hava Yolları, 44,6 milyon dolar ile BİM Mağazacılık, 35 milyon dolar ile Doğuş Otomotiv ve 30,5 milyon dolar ile Turkcell oldu.
1151112
# Gram altın tüm zamanların zirvesinde ## Özet Son zamanlarda dolar kurundan bulduğu destekle alış ağırlıklı bir seyir izleyen altının gram fiyatı 187,5 lira ile rekor kırdı. ## İçerik İSTANBUL - ERHAN CİHAN ÜNAL Son zamanlarda dolar kurundan bulduğu destekle yükseliş eğiliminde hareket eden **altının gram fiyatı** 187,5 lira ile rekor kırdı. Altının gram fiyatı bu hafta, altının ons fiyatındaki değer kayıplarına karşın dolar kurundaki yükselişlerden bulduğu destekle alış ağırlıklı bir seyir izledi. Haftaya 182,8 lira seviyesinden başlayan gram altın, bu süreçte yükseliş eğilimini sürdürerek, 15 Mayıs Salı günü 187,5 lira ile tüm zamanların en yüksek seviyesini gördü. Yatırımcısına haftalık bazda yüzde 2,04 getiri sağlayan altının gram fiyatı, haftayı 186,5 liradan tamamladı. Aynı dönemde altının ons fiyatı ise yaklaşık yüzde 1,85 değer kaybetti. Altının ons fiyatı, haftanın son işlem gününü 1.293,8 dolar seviyesinden tamamladı. Altının gram fiyatı sene başından bu yana yatırımcısına yüzde 17'nin üzerinde getiri sağlarken aynı dönemde altının ons fiyatı ise yüzde 0,71 değer kaybetti. **AA Finans Analisti İslam Memiş, **konuya ilişkin AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, altının gram fiyatının bu yılın ikinci çeyreğinde tahminlerinden fazla yükseldiğini kaydetti. Avro/dolar paritesinin gerilemesinin ve doların küresel piyasalarda güçlenmesinin yurt içi piyasalarda dolar kurunu tarihi zirvelere taşıdığını ifade eden Memiş, altının gram fiyatının dolar kurundan bulduğu destekle tarihinin en yüksek seviyesi olan 187,5 liraya kadar çıktığını kaydetti. Memiş, dolar ve dolar varlıklarında yükseliş yada düşüşlerin ne zamana kadar süreceğinin belirsizliğini koruduğunu bu sebeple altının gram fiyatında gelecek dönemde oynaklıkların devam edebileceğini dile getirdi. Altının gram fiyatının 187,4 lira seviyesi bir kez daha yukarı yönlü kırmasını durumunda yükselişlerin 192 liraya kadar sürebileceğini bildiren Memiş, "Altının gram fiyatı için dolar kurunu takip etmekte fayda var. Orta vadede altının gram fiyatında düşüş beklentimizi sürdürüyoruz." dedi. "Orta ve uzun vadede altının ons fiyatında 1.400-1.450 dolar görülebilir" Memiş, ABD 10 yıllık tahvil faizlerinde ve dolar endeksinde yaşanan yükselişlerin, altının ons fiyatını baskı altında kalmasına neden olduğunu kaydetti. Tüm jeopolitik ve siyasi gelişmelere karşın altının ons fiyatının 1.300-1.360 dolar aralığında kalmayı başardığını ifade eden Memiş, "Dolar varlıklarının değer kazanmasıyla da altının ons fiyatının 1.300 dolar seviyesini aşağı yönlü kırdığını gördük. Kısa vade için 1.300 dolar seviyesinin altında kalmaya devam edebilir. Çünkü ABD 10 yıllık tahvil faizlerinin yüzde 4’e kadar yükselişini sürdürmesini bekliyoruz. Bu sebeple 1.270 dolar seviyesi bizim çok kritik bir seviye olacaktır." dedi. Memiş, orta ve uzun vadede altının ons fiyatında 1.400-1.450 dolar seviyelerinin kendileri için sürpriz olmayacağını kaydetti. GCM Menkul Kıymetler Araştırma Uzmanı Enver Erkan da **gram altın**ın gerek dolar kuru gerekse altın ons fiyatının aşağı yönlü fiyatlaması sebebiyle 187,5 tarihi zirvesinden dönüş gerçekleştirdiğini kaydetti. Erkan, dolar kurunun negatif seyrine devam edememesi ve kurun pozitif tarafta yer alma isteğinin, altının gram fiyatının pozitif trend görünümüne kaldığı yerden devam etmesine imkan tanıdığını söyledi. Gram altın fiyatına yönelik ana beklentinin, pozitif seyrin devam etmesi şeklinde olduğunu bildiren Erkan, "Altının gram fiyatı 100 günlük hareketli ortalaması olan 171,50 lira seviyesinin üzerinde kaldığı sürece, teorik hedefleri olan 192,8 ve 206,8 liraya yaklaşmak isteyecektir." yorumunu yaptı. Erkan, kısa vadeli olarak gram altın fiyatında, yükseliş trendinin üst noktası ve aynı zamanda da tarihi zirve olan 187,5 liranın yakından takip edilmesi gerektiğini belirterek, "Gram altın fiyatı ancak 187,5 lira üzerindeki kalıcı hareketlerle trend yönlü görünümüne devam etmek isteyebilir. Gram altın fiyatı 187,50 lira seviyesinde baskı görmesi durumunda ise trend içi tepki düşüncesi gündemi meşgul edebilir ve 179,65 lira destek noktasını konumuna gelebilir." değerlendirmesinde bulundu.
2693294
# Borsa günü düşüşle tamamladı ## Özet Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, günü yüzde 0,41 değer kaybıyla 3.281,61 puandan tamamladı. ## İçerik BIST 100 endeksi, önceki kapanışa göre 13,66 puan azalırken, toplam işlem hacmi 53,1 milyar lira seviyesinde gerçekleşti. Bankacılık endeksi yüzde 3,50, holding endeksi yüzde 0,62 değer kaybetti. Sektör endeksleri arasında en fazla kazandıran yüzde 2,64 ile ticaret, en çok kaybettiren ise bankacılık oldu. Analistler, gelişmiş ülke merkez bankalarının artan enflasyonist baskılar karşısında agresif faiz artırımlarına devam edeceği beklentileri ile resesyon endişelerinin derinleştiğini belirterek, bu durumun küresel pay piyasalarında risk iştahının düşük seyretmesine neden olduğunu söyledi. Haftaya yurt içinde uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor's'un (S&P) beklenen Türkiye değerlendirmesi, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) toplantı tutanaklarının, yurt dışında ise Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde ve Japonya Merkez Bankası (BoJ) Başkanı Haruhiko Kuroda'nın açıklamalarının piyasaların odağında bulunacağını dile getiren analistler, veri gündeminde yurt içinde reel kesim güven endeksi ve kapasite kullanım oranı, ekonomik güven endeksi, dış ticaret dengesi, yurt dışında ise ABD'de ve İngiltere'de büyüme, Avro Bölgesinde ve Almanya'da enflasyon, Japonya'da sanayi üretimi başta olmak üzere yoğun veri gündeminin takip edileceğini söyledi. Analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 3.200 puanın destek, 3.370 seviyesinin direnç konumunda bulunduğunu kaydetti.
1282196
# Ekonomistler işsizlik rakamlarını değerlendirdi ## Özet AA Finans Analisti ve Ekonomist Haluk Bürümcekçi, mevsimsellikten arındırılmış iş gücüne katılım oranının yüzde 53,2 ile tarihi zirvesinde seyrettiğini belirtti. ## İçerik İSTANBUL - Burhan Sansarlıoğlu,Erhan Cihan Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Türkiye'de işsizlik oranı, temmuzda geçen yılın aynı ayına göre 0,1 puan artarak yüzde 10,8 oldu. Söz konusu dönemde işsiz sayısı 88 bin kişilik artışla 3 milyon 531 bin kişi olarak kayıtlara geçti. Buna göre, Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı, temmuzda geçen yılın aynı ayına göre 88 bin kişi artarak 3 milyon 531 bin kişiye çıktı. Aynı dönemde işsizlik oranı 0,1 puan yükselerek yüzde 10,8 oldu. Konuya ilişkin olarak AA muhabirinin sorularını yanıtlayan **AA Finans Analisti ve Ekonomist Haluk Bürümcekçi**, işsizlik oranındaki değişimin mevsimselliğin gerektirdiği hafif yükselişten daha sert arttığının görüldüğünü ifade etti. Bunun ise ikinci ve üçüncü çeyrekte büyüme hızında gözlenen yavaşlamanın istihdamı olumsuz etkilemeye devam ettiğini düşündürdüğünü aktaran Bürümcekçi, "Temmuz ayında istihdam aylık 49 bin azalırken, iş gücü 167 bin ile yüksek artış göstermiş ve işsiz sayısının 216 bin artmasına neden olmuştur. Öte yandan, özellikle iç talebin seyri açısından önemli bir gösterge olarak izlediğimiz tarım-dışı istihdamın yıllık artış hızının yüzde 3,3 ile önceki aya benzer seyrettiğini görmekteyiz." ifadelerini kullandı. ### "İşsizlik oranının mevsimsel olarak da yükseleceği dönemdeyiz" İşsizlik oranının mevsimsel olarak da yükseleceği bir dönemde bulunulduğunu dile getiren Bürümcekçi, "Mevsim etkilerinden arındırılmamış verilerin tarihsel gelişimine bakıldığında, genellikle işsizlik oranının yılın en düşük noktasını mayıs ayında gördüğü, bu ayı takiben de ocak ayı sonuna kadar yükseliş eğilimine girdiği bilinen bir gelişmedir, yani mevsimsellik söz konusu oranların gelişiminde önemli bir belirleyici olmaktadır. Bu nedenle işsizlik oranındaki yükselişin, mevsim etkilerinden arındırılmış verilerde gözlenip gözlenmediği trend açısından daha önemli bir unsur olmaktadır. Buna karşılık, istihdamın ekonomilerin gerek genişleme gerekse daralma dönemlerinde ancak bu döngü belirli bir olgunluğa ulaştıktan sonra belirgin değişim gösteren bir üretim faktörü olması, bu verinin öncü bir gösterge olmaktan çok, ekonomik aktivitedeki değişimlerin hane halkı üzerindeki etkilerini gecikmeli olarak yansıtan bir veri olduğunu unutmamamızı da gerektiriyor." değerlendirmesinde bulundu. Bürümcekçi, şunları kaydetti: "Mevsimsellikten arındırılmış işsizlik oranı 2005-2017 döneminde en düşük seviyesini yüzde 8,1 ile Haziran 2012’de görmüş, en yüksek seviyesine ise yüzde 14,8 ile Şubat 2009’da ulaşılmıştı. İşsizlik oranları 2016 Mayıs’tan itibaren çok hızlı yükseliş eğilimine girerek Aralık’ta yüzde 11,9 ile Mart 2010’dan bu yana en yüksek seviyesine çıkmıştı. 2017 yılında alınan önlemlerle ve yılın ikinci yarısında büyümede gözlenen belirgin güçlenmeyle beraber de ocak ayında yüzde 9,9 seviyesine kadar gerileme gözlenmişti. Sonrasında gözlenen yatay seyri takiben ise ekonomideki yavaşlamayla birlikte son dört aydır yükseliş eğiliminde. Öte yandan, mevsimsellikten arındırılmış verilerde trend açısından istihdamdaki aylık değişimlerin daha fazla bilgi içerdiğini düşünüyoruz. ABD tarım dışı istihdam verilerinin izlendiği gibi, Türkiye’de de mevsimsellikten arındırılmış tarım-dışı istihdam aylık değişimini takip etmekteyiz. Bu açıdan bakıldığında, Türkiye ekonomisinde 2012-2015 döneminde aylık ortalama 70 bin kişilik güçlü sayılamayacak bir tarım dışı istihdam artışı yakalanmıştı. 2016 yılı ortalaması ise 27 bin ile 2012-15 dönemi ortalamasının çok gerisinde kalmıştı. Geçen yıl ise, yıl ortalaması 114 bin seviyesi ile belirgin güçlenmişti. Bu yıl ilk çeyrekte 47 bin artışa karşılık, ikinci çeyrek ortalaması ise 11 bin artışla yavaşlamaya işaret etmişti. Temmuz’da ise 9 bin azalış kaydedilmiş. Buna karşılık, mevsimsellikten arındırılmış iş gücüne katılım oranı yüzde 53,2 ile tarihi zirvesinde seyrederken, işsizlik oranının yükselmesini getirdi." Halk Yatırım Menkul Değerler AŞ Araştırma Direktörü Banu Kıvci Tokalı da işsizlik oranındaki artışın önemli bir kısmının mevsimsel davranışla ilgili olduğunu kaydetti. Bu etkiler dışlandığında yükselişin 0,1 puan olduğunu ifade eden Tokalı, "İş gücüne katılım oranının düşmesine karşın işsizlik oranının artmış olması, gerekse de finansal dalgalanmanın ekonomik aktivitede yarattığı yavaşlamanın istihdam piyasasında gelecek dönemdeki etkilerini düşündüğümüzde, gelecek verilerde işsizlik oranındaki artışın belirginleşmesi beklenebilir." değerlendirmesinde bulundu. İntegral Yatırım Araştırma Direktörü Tuncay Turşucu, temmuz dönemine ait işsizlik oranını yüzde 10,8 seviyesinde açıklandığını belirterek, "Bu rakam geçen yıl aynı dönemde yüzde 10,7 seviyesinde bulunuyordu. Geçen yıla göre 507 bin kişilik istihdam artışı görülüyor. Bu artışın tarım dışı sektörden geldiği görülüyor. Tarım sektöründe ise 247 bin kişi istihdamda azalma görülüyor. Geçen yıla göre iş gücüne katılım kadar hemen hemen aynı miktarda istihdam oluştuğunu söylemek mümkün. Bu nedenle işsizlik oranında önemli bir gelişme görülmüyor." değerlendirmesinde bulundu. Turşucu, mevsim etkilerinden arındırılmış verilerde ise istihdam azalırken işsizlik oranının arttığını belirterek, işsizlik oranının geçen ayki veride yüzde 10,9 iken yüzde 11 seviyesine yükseldiğini kaydetti. Arındırılmış veride işsizlik oranının şubat ayından bu yana artış eğiliminde bulunduğunu ifade eden Turşucu, "Yine aynı veride istihdam rakamında yılbaşındaki istihdam seviyesinin altında bulunuyoruz. Manşetteki verilerde mevsim etkileri öne çıkmış görünüyor. Turizm sektörünün güçlü olması bunda etkili olmuş olabilir. Gelecek dönemde hem ekonomideki daralmanın iyice hissedilmesi hem mevsimsel etkilerin zayıflaması ile birlikte işsizlik oranında artışlar görülebilir. Nitekim hükümetin 2018 yılı işsizlik oranı beklentisi yüzde 11,3 seviyesinde bulunuyor." Turşucu, verinin piyasalar üzerinde önemli bir etkisi olmadığına vurgu yaparak, borsa ve dolar kurundaki pozitif seyirlerin devam ettiğini kaydetti. GCM Menkul Kıymetler Araştırma Uzmanı Enver Erkan, arındırılmamış ham verilere bakıldığında, temmuz ayının da içinde olduğu yaz döneminin zaten istihdamın arttığı, iş gücüne katılım oranının arttığı bir zaman dilimi olduğunu belirterek, "Buna karşılık hem ham işsizlik oranında, hem de mevsimsellikten arındırılmış işsizlik oranında artış görülmektedir. Arındırılmış verideki artış sene başından beri devam ediyor." değerlendirmesinde bulundu. Erkan, ikinci yarıdan itibaren ekonomik performansta meydana gelen yavaşlamanın istihdam tarafında da bundan sonraki aylarda yansıma bulacağını ifade ederek, işsizlik oranın da ağustos-eylül ayından sonraki periyotta artış gösterebileceğini kaydetti.
1696121
# Küresel ekonomideki belirsizlik ABD-İran gerginliği ile derinleşiyor ## Özet Küresel ekonomide ABD-Çin ticaret savaşlarının tetiklediği belirsizlikler sürerken, bir de ABD-İran gerginliği ile Körfez bölgesi ve Hürmüz boğazı civarında fiziki çatışma riskinin doğması, finansal yatırımcıların beklentilerini olumsuz etkiledi. ## İçerik Küresel ekonomik sistemde son yıllarda hem başat güçler arasındaki siyasi gerginlikler hem de ABD-Çin özelinde uluslararası kamuoyunu meşgul eden ciddi bir gündem haline gelen ticaret savaşlarından kaynaklanan endişeler büyüme dinamiklerini olumsuz etkiliyor. Bu bağlamda, 2019’da inişli çıkışlı bir küresel büyüme performansı ortaya koyan dünya ekonomisinin, 2020 yılına daha güçlü bir başlangıç yapacağı ve sanayileşmiş ülkelerin liderliğinde refah artışlarının yaygınlaşacağı yönündeki beklentiler, daha yeni yılın ilk haftasında zayıflamış görünüyor. Bunun temel nedeni ise ABD ve İran yönetimleri arasında Donald Trump’ın Başkan seçilmesinden itibaren giderek yükselen ve son günlerde Irak topraklarında gerçekleşen doğrudan ve dolaylı saldırılarla artık düşük yoğunluklu bir çatışmaya dönüşen gerginlikler. Son bir hafta içinde, ABD Bağdat Büyükelçiliğinin ablukaya alınmasının ardından Washington yönetiminin hiç beklenmeyen şiddette bir tepki verip İran Devrim Muhafızları’nın Kudüs Gücü Komutanı General Kasım Süleymani’ye ölümcül bir saldırı düzenlemesi ve bu gece gerçekleşen İran’ın Irak’taki ABD üslerine yönelik füze saldırıları, iki ülke arasındaki gerginliklerin tamamen yeni bir düzeye taşınmasına yol açtı. Son aylarda iki ülke yetkilileri arasında karşılıklı sert söylemlerle ve özellikle Irak coğrafyasındaki adımlarla ilerleyen tansiyonun orta vadede devam etmesi küresel piyasa aktörleri tarafından beklenmekle birlikte, ABD yönetiminin ani bir şekilde “el yükseltmesi” tüm küresel risk algılamalarını kökten dönüştürdü. Son aylarda iki ülke yetkilileri arasında karşılıklı sert söylemlerle ve özellikle Irak coğrafyasındaki adımlarla ilerleyen tansiyonun orta vadede devam etmesi küresel piyasa aktörleri tarafından beklenmekle birlikte, ABD yönetiminin ani bir şekilde “el yükseltmesi” tüm küresel risk algılamalarını kökten dönüştürdü. İran’da en önemli askeri figürlerden biri olarak görülen ve bölge politikalarının şekillenmesinde başrolü oynayan isimler arasında gösterilen Süleymani’nin bu şekilde hayatını kaybetmesi, çok ciddi misilleme ihtimallerini gündeme getirdi. İran’ın bu gece gerçekleştirdiği füze saldırılarıyla yetinip yetinmeyeceği belirsiz; Tahran yönetiminin hem kendi iç kamuoyu tarafından kahraman addedilen bir isme sahip çıkarak meşruiyetini korumak, bir yandan da uluslararası planda ABD’nin bu ağır saldırısını cevapsız bırakmamak için kısa, orta ve uzun vadeli karşı hareketlere girişeceği tahmin ediliyor. Avrupa ülkeleri ve Türkiye gibi bölgesel güçler bu konuda itidal çağrısında bulunsalar da, reel politik dengeler ciddi misilleme ihtimallerinin değerlendirmeye alınması gerektiği yönünde. Körfez’den petrol ticaretini engelleyecek ya da zorlaştırabilecek olağanüstü gelişmeler, uzun süre düşük seyreden petrol fiyatlarının 80 dolar seviyesini aşma ihtimalini getirebilir ve sektör analizlerinde bu sıkça seslendiriliyor. ABD yönetiminin siyasi ve ekonomik gözlemcilerde şok etkisi meydanaz getiren bu radikal adımı, tahmin edilebileceği gibi, özellikle Orta Doğu’da zaten yüksek seyreden jeopolitik riskleri daha da arttırarak askeri çatışma ihtimallerinin yakın olasılık olarak değerlendirilmelerine yol açtı. Bu algının küresel piyasalar ve yatırımcı davranışları üzerindeki somut yansımaları da çok kısa bir süre içinde ortaya çıktı. İlk etapta uluslararası petrol piyasalarındaki ham petrol fiyatları bu yeni güvensizlik konjonktüründen etkilendi ve Brent ham petrol fiyatları bir gün içinde yüzde 4’lük bir artış gerçekleştirerek 70 dolar düzeyine ulaştı. Londra ve New York’taki “futures” petrol piyasalarında da benzeri düzeyde bir artış olması, önümüzdeki dönemde petrol fiyatlarının görece yüksek seyredeceğine dair bir işaret olarak algılandı. Hiç şüphe yok ki küresel piyasalardaki petrol fiyatlarında görülen artış eğilimi, askeri gerginliklerdeki tırmanmanın özellikle Körfez bölgesindeki enerji altyapısına ve enerji nakil hatlarına yönelik yeni saldırıları tetikleyebileceği düşüncelerinden kaynaklanıyor. Bilindiği gibi, 2019 yılı içinde Hürmüz boğazı çevresindeki petrol tankerlerine ve Suudi Arabistan’ın önemli petrol tesislerine yönelik ciddi fiziki saldırılar gerçekleşmiş ve bu saldırılar petrol fiyatlarında kısmi bir yükselişe yol açmıştı. Önümüzdeki dönemde Körfez’den petrol ticaretini engelleyen ya da zorlaştıran olağanüstü gelişmelerin ortaya çıkması ya da Irak’ın güneyindeki petrol sahaları çevresinde güvenlik riskleri oluşması durumunda, uzun süre düşük seyreden petrol fiyatlarının daha da tırmanarak 80 dolar seviyesini aşması, sektör analizlerinde sıkça seslendirilen bir ihtimal. Zira kısa vadede ortaya çıkabilecek ikili gerginliklerin ağırlıklı olarak Irak topraklarında çatışma riskleri doğuracağı ve buradaki ABD üsleriyle birlikte enerji üretim ve nakil altyapısını hedef alabilecekleri değerlendiriliyor. İran-ABD gerginliğinin dünya piyasaları üzerindeki olumsuz etkilerinden bir diğeri, Dow Jones endeksinden başlayarak, önde gelen tüm küresel borsa endekslerinin değer kaybı eğilimi göstermeleriyle ortaya çıktı. Küresel ekonomide ABD-Çin ticaret savaşlarının tetiklediği belirsizlikler halen devam ederken üstüne bir de ABD-İran gerginliklerinin eklenmesi ve yüksek tansiyonun gerek enerji gerekse ticaret piyasaları açısından kritik önemdeki Körfez bölgesi ve Hürmüz boğazı civarında fiziki çatışma riski doğurması, finansal yatırımcıların gelecek beklentilerini olumsuz etkiledi. Böylece ABD’de düşük enflasyon, düşük petrol fiyatları ve FED’in faiz indirme kararının, ortaya çıkarmaları umulan büyüme etkisi de küresel jeopolitik risklerdeki ani artış sebebiyle kesintiye uğramış oldu. Gündeme gelen gerginliklerin bir sıcak ve doğrudan savaşa dönüşmesi ihtimali genel olarak çok küçük bir olasılık olarak görülse de özellikle Orta Doğu coğrafyasının farklı bölgelerinde yaşanabilecek vekâlet çatışmalarının hem küresel enerji sektörü hem de uluslararası ticaret üzerinde ciddi olumsuz etkileri olabileceğini öngörmek zor değil. Dolayısıyla küresel borsalardaki değer kayıplarıyla dalgalı denizlerde güvenli liman olarak görülen altın fiyatlarındaki astronomik artışların aynı anda gerçekleşmesini bu bağlamda değerlendirmek gerekiyor. Altının ons fiyatının bin 570 doların üzerine çıkarak son dört aylık dönemin rekorunu kırması, dünya ekonomisinde istikrarsızlık dinamiklerinin güçlendiğini düşünen yatırımcıların kendilerini sağlama alma eğilimlerinin net bir yansıması. Diğer yandan, İran yönetiminin Tahran Anlaşması olarak da bilinen nükleer anlaşmayı askıya aldığını ve uranyum zenginleştirme faaliyetlerine hız vereceğini resmen ilan etmesi, uzun vadede daha geniş kapsamlı stratejik gerginliklerin yaşanabileceğine dair önemli bir işaret. Ancak hem Tahran hem de Washington yönetiminin bu süreçte nasıl ilerleyeceklerine dair bir yol haritası oluşturduktan ve o yol haritası etrafında iç konsolidasyonu sağladıktan sonra adım atmaları daha muhtemel. Zaten uluslararası siyasi ve ekonomik dengeler üzerinde bu kadar önemli yansımaları olabilecek kritik bir saldırı kararının ABD Kongresi’ni ve diplomatik mekanizmaları tamamen dışlayan Başkan Trump tarafından tek taraflı olarak alınması, Amerikan iç siyasetinde sert tartışmaları tetiklemiş görünüyor. Bundan sonraki dönemde, benzeri adımların devlet bürokrasisi ve demokratik denetim kanallarını es geçerek alınmaması için Trump yönetimi üzerinde ciddi bir baskı oluşacağını öngörebiliriz. Ancak bir taraftan da seçim sath-ı mailine giren Trump’ın kendisini bir ulusal kahraman haline getirip “Orta Amerika’nın duygularına hitap edebilecek atmosferi oluşturma” çabaları hiç şüphesiz devam edecektir. Tüm bu gelişmeler, küresel piyasalarda güvensizlik ve istikrarsızlık dinamiklerinin 2020 boyunca güçlenmelerinin ve emtia fiyatlarında yükselişlerin sürmesinin kuvvetle muhtemel olacağı bir resmi önümüze koyuyor. [Prof. Dr. Sadık Ünay İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi öğretim üyesidir]