Datasets:

denizzhansahin

/

Turkish_News-2024

like 0

Fransa'da polisin "dur" ihtarına uymayan skuter sürücüsü hayatını kaybetti

Fransa'da polisin uyarısına rağmen durmayan 19 yaşındaki skuter sürücüsü, geçirdiği kaza sonucu yaşamını yitirdi.

Dünya

https://www.trthaber.com/haber/dunya/fransada-polisin-dur-ihtarina-uymayan-skuter-surucusu-hayatini-kaybetti-844127.html

Ulusal basındaki haberlere göre, Ile-de-France bölgesinde Paris banliyölerinden Seine-Saint-Denis'e bağlı Aubervilliers'de iki tekerlekli skuterin sürücüsü, polisin dur ihtarına uymadı. Polisle yaşanan kovalamaca sonucu üzerinde 2 kişi bulunan skuter, başka bir polis aracına çarptı. Polis yetkilileri, 19 yaşındaki gencin olay yerinde yaşamını yitirdiğini, diğer yolcunun ise bacağından yaralandığını bildirdi. Yaralı yolcunun tedavisinin hastanede sürdüğü belirtildi. Görgü tanığı, polis aracının, skuterin önünü keserek ölümcül kazaya neden olduğunu ve çarpma sonrası skuter sürücüsünün bir kamyonetin altına sürüklendiğini iddia etti. Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı. Fransa'da Aralık 2023'te, skuterde seyahat eden 17 yaşındaki iki genç, polis kovalamacasının ardından geçirdikleri kazada hayatını kaybetmişti. Fransız polisi Nanterre'de 27 Haziran 2023’te, içinde 3 kişi bulunan araca ateş açmış ve 17 yaşındaki sürücü Nael M'yi öldürmüştü. Nael'in ölümü, ülke genelinde protestolara yol açmıştı.

Usta senarist Safa Önal bugün toprağa verilecek

Filme çekilmiş 395 senaryosuyla Guinness Rekorlar Kitabı'na giren usta senarist Safa Önal bugün toprağa verilecek.

Kültür-Sanat

https://www.trthaber.com/haber/kultur-sanat/usta-senarist-safa-onal-bugun-topraga-verilecek-785354.html

Önceki gün akşam saatlerinde 92 yaşında vefat eden Önal için bugün saat 11.00'de Atlas 1948 Sineması'nda tören düzenlenecek. Usta senarist için düzenlenen törenin ardından Teşvikiye Camii'nde öğle vaktinden sonra cenaze namazı kılınacak ve merhumun naaşı Feriköy Mezarlığı'na defnedilecek. Safa Önal kimdir? İstanbul'da 17 Aralık 1930'da dünyaya gelen senarist, yönetmen ve yazar Önal, yazarlığa 1945'te kısa öyküler kaleme alarak başladı. Önal, Vesikalı Yarim, Ağaçlar Ayakta Ölür, Ah Güzel İstanbul, Ah Müjgan Ah, Dila Hanım, Tatar Ramazan, Tatlı Nigar, Doktor Civanım gibi pek çok kült filmin senaryosunu kaleme aldı. Filme çekilmiş 395 senaryosuyla Guinness Rekorlar Kitabı'na da giren usta senarist, 1973'te yönetmenliğe başladı ve 40'a yakın film yönetti. Yazdığı senaryolarla Altın Koza ve Altın Portakal gibi önemli festivallerden çok sayıda ödül kazanan Önal, söz yazarı, sunucu Sezen Cumhur Önal'ın da kardeşidir.

İsrailli keskin nişancılar Gazze'deki Nasır Hastanesi'nde 7 Filistinliyi öldürdü

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus kentinde bulunan Nasır Hastanesi'nde İsrailli keskin nişancıların açtığı ateş sonucu 7 kişi öldü, 14 kişi yaralandı.

Dünya

https://www.trthaber.com/haber/dunya/israilli-keskin-nisancilar-gazzedeki-nasir-hastanesinde-7-filistinliyi-oldurdu-836502.html

Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Eşref el-Kudra, konuya ilişkin yazılı açıklama yaptı. İsrailli keskin nişancılar, Nasır Hastanesi'nde sağlık çalışanları ve buraya sığınan insanlardan 7'sini öldürdü, 14'ünü yaraladı. ifadesini kullanan Kudra, keskin nişancıların hastaneyi kuşatma altına aldığını ve hareket eden her şeye ateş ettiğini aktardı. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, dün yaptığı açıklamada, İsrail güçlerinin Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus kentinde kuşatma altında tuttuğu Nasır Hastanesi çevresinde yoğunlaşan çatışmalar nedeniyle hasta ve sağlık personelinin güvenliği konusunda derin endişe duyduklarını bildirmişti. DSÖ misyonunun Nasır Hastanesi'ne ulaşmasının engellendiğini belirten Ghebreyesus, sağlık hizmetleri ve personelinin hedef olmaması yönündeki çağrılarını yinelerken, Gazze için ateşkes çağrısında bulunmuştu. İsrail ordusu, Han Yunus'taki Nasır Hastanesi ile Filistin Kızılayı merkezi ve Kızılaya bağlı Emel Hastanesi'ni iki haftadan uzun süredir kuşatma altında tutuyor.

Gençlik ve Spor Bakanı Bak'tan milli para yüzücülere tebrik

Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, İtalya'da düzenlenen Para Yüzme Dünya Serisi'nde birinci olarak, Paris 2024 Paralimpik Oyunları'na katılma hakkı kazanan karışık bayrak takımını tebrik etti.

Gündem

https://www.trthaber.com/haber/gundem/genclik-ve-spor-bakani-baktan-milli-para-yuzuculere-tebrik-844644.html

Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, tebrik mesajında şu ifadelere yer verdi: İtalya'nın Lignano Sabbiodoro kentinde devam eden Para Swimming World Series turnuvasında, kendi kategorilerinde 4x50 metre karışık bayrak yarışını birinci sırada bitirerek Paris 2024 Paralimpik Oyunları kotası elde eden sporcularımız, Sümeyye Boyacı, Meryem Nur Tunuğ, Turgut Aslan Yaraman ve Umut Ünlü'yü tebrik ediyorum. Paris'te, karışık bayrak takımı olarak ülkemizi en iyi şekilde temsil edeceklerine inandığım evlatlarımıza, şimdiden başarılar diliyor, sporcularımızın başarısında emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyorum.

Azerbaycan'da 5 büyüklüğünde deprem

Azerbaycan'da 5 büyüklüğünde deprem meydana geldi.

Dünya

https://www.trthaber.com/haber/dunya/azerbaycanda-5-buyuklugunde-deprem-830490.html

Azerbaycan Sismolojik Hizmet Merkezi'nden yapılan açıklamada, Saatlı ve Sabirabat illerinin sınırında yerel saatle 22.05'te 5 büyüklüğünde deprem meydana geldiği bildirildi. Açıklamada, 61 kilometre derinlikte gerçekleşen depremin civar illerde de hissedildiği belirtildi. Azerbaycan Olağanüstü Haller Bakanlığından yapılan açıklamada ise depremle ilgili hasar veya can kaybı bildirilmedi.

İsrail güçleri Batı Şeria'da bir Filistinliyi daha öldürdü

İsrail güçlerinin işgal altındaki Batı Şeria'da silahlı saldırı düzenlediği iddiasıyla vurduğu Filistinli hayatını kaybetti.

Dünya

https://www.trthaber.com/haber/dunya/israil-gucleri-bati-seriada-bir-filistinliyi-daha-oldurdu-845329.html

Filistin haber ajansı WAFA'ya göre, İsrail askerleri Batı Şeria'nın Beytüllahim kentinin güneyindeki Beyt Feccar beldesi girişinde 31 yaşındaki Ziyad Ferhan Diyab Hamran'a ateş açtı. Hamran'ın yaşamını yitirene kadar yaralandığı yerde tutan İsrail güçleri, Filistinlinin cenazesine de el koydu. Cenin'in batısındaki Haşimiye köyünden Hamran'ın İsrail güçlerince öldürülmesinin ardından doğduğu köyde protesto gösterileri düzenlendi. İsrailli kaynaklar, İsrail güçlerinin, Filistinlilerin toprakları üzerine inşa edilen Gush Etzion Yahudi işgal birimi yakınında silahlı saldırı girişiminde bulunduğu iddiasıyla Hamran'ı vurduklarını belirtti. Son ölümle işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te 7 Ekim 2023'ten bu yana İsrail güçleri ile yasa dışı Yahudi yerleşimcilerince saldırılarında hayatını kaybeden Filistinlilerin sayısı 437'ye yükseldi.

ASELSAN'dan 976,5 milyon lira ve 97 milyon dolarlık sözleşme

ASELSAN ile Savunma Sanayii Başkanlığı arasında, radar tedarikine ilişkin 976,5 milyon lira ve 97 milyon dolarlık ilave sözleşme imzalandı.

Savunma

https://www.trthaber.com/haber/savunma/aselsandan-9765-milyon-lira-ve-97-milyon-dolarlik-sozlesme-747039.html

ASELSAN'ın Kamuyu Aydınlatma Platformu'nda (KAP) yer alan açıklamasına göre, Savunma Sanayii Başkanlığı ile radar tedarik siparişine yönelik mevcut projeye ilişkin sözleşme değişikliği yapıldı. Değişik ile ASELSAN'a toplam 976. 5 milyon lira ve 97 milyon dolarlık ilave radar tedarik siparişi verildi. Teslimatların 2025-2030 döneminde gerçekleştirileceği belirtilirken, yeni iş ilişkisinin ortaklık faaliyetlerine etkisine ilişkin şirketin cirosunu olumlu etkileyecektir değerlendirmesi yapıldı.

Sıcak hava ne zaman gelecek?

Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün verilerine göre sıcaklıklar pazartesi gününden itibaren batıdan başlayarak 3 ila 5 derece artacak. Sıcaklıklar yaz süresince mevsim normalleri üzerinde seyrederken ani yağışlar da görülecek.

Yaşam

https://www.trthaber.com/haber/yasam/sicak-hava-ne-zaman-gelecek-766354.html

Türkiye ve Avrupa 2022 yazını yüksek basınç ve sıcak hava dalgalarının etkisi altında geçirdi. Öyle ki ılık hava etkisi ocak ayı sonuna kadar kısmen tüm yurtta sürdü. Mayıs ayının ilk haftası mevsim normallerinde devam eden hava sıcaklıkları, yeni hafta itibarıyla birkaç derece artacak. Peki bu etki ne kadar sürecek? İstanbul Üniversitesi'nden İklim Bilimci Profesör Doktor Barbaros Gönençgil, yaz dönemi tahminlerini TRT Haber'e yorumladı. Her ne kadar bahar ayı olarak tanımlansa da içine bulunduğumuz dönemin hem iklimsel hem atmosferik sirkülasyon açısından bir geçiş dönemi olduğunu söyleyen Gönençgil, Gerek kuzeyden gerek güneyden farklı hava kitlelerinin birbirini takip eder şekilde Türkiye'ye gelmesi söz konusu. Doğal ve olağan bir durum diye konuştu. Dünya Meteoroloji Teşkilatı'na göre, mevsim normallerinin beş derecenin üzerine çıktığı ve en az beş gün sürdüğü durumlar sıcak hava dalgası olarak isimlendiriliyor. Ancak Gönençgil sıcaklıklar artsa da, sıcak hava dalgasının Türkiye'ye şimdilik gelmeyeceği görüşünde. Sıcak hava dalgası tanımına uyan bir yükseliş beklentim yok ama mevsim normallerinin üzerinde olma olasılığı var tabii ki. Ama net olan şey, sıcaklıklar ısı adalarının etkisiyle şehirlerde daha fazla hissedilecek. Sıcak hava gelecek peki yağışlar beklentileri karşılayacak mı? Ilık bir kışın ardından şubat ayında yağışlar artsa da, sıcaklıklar ve yağışlar marttan itibaren yine mevsim normallerine döndü. Barbaros Gönençgil Türkiye'nin alması gerekenden daha az yağışla yılı ekside kapattığının altını çiziyor. Peki, yağışların nasıl seyretmesi bekleniyor? Yaz ayları zaten yağışsız bir dönemdir. Yağışların mevsim normallerinin çok üzerine çıkacağını beklemiyoruz. Sadece zaman zaman ekstrem yağışlar gerçekleşebilir o da zaten sürecin doğal bir parçası. Ama onun da ne zaman şekilleneceği noktasında şimdiden bir tahminde bulunmak çok doğru değil. Çünkü bazen çok anlık bir şekilde beklenmedik bir yağışa dönüşebiliyor. Önümüzdeki hafta pazartesinden itibaren batıdan başlayarak sıcaklık artışlarının tüm yurda yayılacağını söyleyen Gönençgil yaz boyunca sıcaklık ve yağışların değişkenliğini koruyacağını belirtiyor. Gönençgil bu noktada bir uyarıda bulunarak su tasarrufuna dikkat çekiyor: Yağıştaki değişkenlikleri göz önünde bulundurarak, tarımsal, evsel ya da sanayide, suyun kullanımında daha dikkatli olmamız gerekiyor.

Savunma sanayiinde bayrak değişimi: Yeni yol haritası nasıl olacak?

Yeni hükümet ve hemen ardından gelen atama kararlarıyla yeni dönemin kadrosu da şekillenmiş oldu. Savunma Sanayii Başkanlığı’nda Prof. Dr. İsmail Demir’in yerine ASELSAN CEO’su Haluk Görgün atandı. Demir’in çok başarılı bir döneme imza attığını anlatan savunma sanayii uzmanları, Görgün döneminde bu başarının katlanabileceği beklentisinde.

Savunma

https://www.trthaber.com/haber/savunma/savunma-sanayiinde-bayrak-degisimi-yeni-yol-haritasi-nasil-olacak-773076.html

Türkiye seçimleri geride bıraktı. Kabinenin açıklandığı günün hemen ertesinde kritik kurumlar için yapılan atamalar birbirini izledi. Bu süreçte Ankara’nın en önemli güç çarpanlarından biri olan yerli/milli savunma sanayiinde de bayrak değişimi yaşandı. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı görevini 9 yıldır sürdüren Prof. Dr. İsmail Demir’in yerine sektörün yine çok yakından tanıdığı bir isim olan ASELSAN CEO’su Haluk Görgün atandı. Peki, bu değişim ne anlama geliyor? Yol haritasında nasıl değişiklikler beklemeliyiz? Bu soruların yanıtını sektörü uzun yıllardır takip eden savunma sanayii araştırmacılarıyla konuştuk. Sektör bugüne kadar ki en iyi dönemini yaşadı Uzmanların görüşlerine geçmeden önce Prof. Dr. Demir döneminin kilometre taşlarını hatırlamakta fayda var. Tabii ki tüm sistemleri ve gelişmeleri yazmak mümkün değil çünkü 9 yıllık bir süreçten bahsediyoruz. Son 9 yılda yaşanan önemli ilkleri sayarken akla öncelikle gelenler, Milli Muharip Uçak KAAN’ın pist başı yapması, Bayraktar Kızılelma’nın ilk uçuşu, Hürjet’in ilk uçuşu, TCG Anadolu’nun teslim edilmesi, İMECE uydusunun fırlatılması, Altay tankının teslimi, yerli motoruyla Gökbey’in ilk uçuşu, Özgür projesi kapsamında modernizasyonu tamamlanan ilk F-16’nın teslimi, Tayfun ve Cenk füzelerinin atışı oluyor. Bu saydıklarımız sadece 2023 yılında hayata geçen işler. Geçmişten bugüne baktığımızda ilk milli piyade tüfeğinden ilk milli turbojet füze motoruna, ilk milli hava savunma sistemi Korkut’a milli imkanlarla geliştirilen ilk dalgıç tespit sonarı Aras-2023’ten ilk milli ağır sınıf torpido Akya’nın teslimine kadar çok kritik kalemler var. Demir döneminde savunma sanayiindeki rakamlar aslında sektörün nereden nereye geldiğini gösteriyor. 2014 yılında 1. 5 milyar dolar olan savunma ve havacılık ihracatı, 2022 yılında 4. 4 milyar dolara ulaştı. 2004 yılında 5. 1 milyar dolar olan savunma ve havacılık cirosu, 2022 yılı sonu itibariyle toplam 12. 2 milyar dolara vardı. 2014 yılında 361 savunma projesi yürütülürken 2023 yılında bu sayı 810'u aştı. Daha yüksek verimlilik sağlanabilir Savunma ve Denizcilik Araştırmacısı Kozan Selçuk Erkan, SSB’deki değişimi değerlendirirken Haluk Görgün ismini ‘son derece isabetli bir tercih’ olarak yorumluyor. ASELSAN’ın hem devlete hem askeriyeye çok geniş bir yelpazede savunma sanayi ürünleri ve farklı çözümler sunduğunu anımsatıyor Erkan. Şu anda kamuda en çok işbirliği ve ortaklığı olan, en büyük kurumumuzun ASELSAN olduğunu vurgulayıp, “Bu kurumun başındaki ismin savunma sanayi başkanlığına gelmesi oldukça isabetli. Masanın her iki tarafında da oturabildiği için verilecek kararlarda inisiyatif alıp verimliliği yükseltebilecek bir isimden bahsediyoruz” ifadesini kullanıyor. Alt sistem ve bileşen bazlı adımlar devam etmeli Kadir Doğan da sektörü yakından takip eden bir isim. İsmail Demir’e büyük bir teşekkür etmek gerektiğini söyleyerek başlıyor anlatmaya. Sektörün gelişimi kadar karşılaşılan zorlukların altından da bir şekilde kalkıldığından bahsediyor. S-400 meselesi, CAATSA yaptırımları, doğrudan ya da örtülü ambargolar akla ilk gelenler. Böylesine bir dönemde bile Türk savunma sanayiinde çarklar döndü. Ve bunda aslan payı Demir’in. İsmail Demir döneminde ortaya konulan hava savunma sistemleri, insansız hava araçları ve kara araçlarının çok önemli roller oynadığından bahsediyor Doğan ve “Türkiye, sistem ve platform bazında kendine yetebilen bir ülke haline geldi. İsmail Demir son yıllarında alt sistem ve bileşen bazında bir atılım başlattı. Bana kalırsa en önemli nokta da burasıydı.” diyor. Yüksek teknolojili ürünler öne çıkabilir Haluk Görgün döneminde nasıl bir yol haritası beklediğini de soruyoruz Doğan’a… Görgün’ün hem sektörün insan kaynağı edinimi hem de teknoloji kazanımında yıllardır faaliyet gösteren bir kurumdan gelmesini değerli buluyor. Görgün’ün akademisyen kimliğinin yanı sıra sektör dinamiklerini de çok yakından bilen bir isim olmasını olumlu görüyor. “Bu nedenle bana kalırsa yeni görevinde de çok başarılı olacak.” dedikten sonra devam ediyor: “Tüm bunların yanı sıra hem kendisinin uzmanlık alanı hem ASELSAN'da görev yaptığı dönemde edindiği birikimler ve gerçekleştirdiği onlarca proje hem de Türk savunma sanayiinin ihtiyaçlarına bakılırsa birinci öncelik alt sistem ve bileşenlerde kendi kendine yetebilen bir Türk savunma sanayii olacak. Son dönemde ASELSAN çeşitli radar projelerinden, yarı iletken geliştirmeye, GaN (Galyum Nitrat) transistorlerden, VoX (Vanadyum Oksit) Kızılötesi dedektörler kadar birçok alanda atılım yaptı. Bu adımlar Haluk Görgün döneminde başladı veya onun döneminde ivme kazandı. Bu atılımların en önemli noktası Türkiye'nin ihtiyacı olan, çok yüksek teknoloji ürünler olması. Bana kalırsa Görgün bu alanda Türk savunma sanayiinin ilerlemesine öncülük edecek ve sahip olduğu tecrübe ile de başarılı olacak.” ‘Diş çıkaran’ bir sektörü yönetmek kolay değil Savunma Sanayii Araştırmacısı Anıl Şahin ise İsmail Demir’in ilk döneminin hem SSB'nin organizasyon yapısı hem de hitap ettiği sektör açısından çok olaylı bir dönem olduğuna dikkat çekiyor. Bu dönemde, Savunma Sanayii Müsteşarlığı’nın direkt olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan'a bağlandığını ve kurumun Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı olarak yeniden yapılandığını anımsatıyor. Türk savunma sanayiinin Demir yönetiminde lisans altı üretimden özgün platform geliştiricisi kimliğine büründüğü bir dönem yaşadığının altını çiziyor Şahin. Demir dönemindeki zorlukları sayarken Çukur Operasyonları, Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı, Bahar Kalkanı Harekatları ve Pençe Operasyonları’nı unutmamak gerektiğini de sözlerine ekliyor. Haluk Görgün dönemindeki beklentilerini anlatırken önce bir bilgi paylaşıyor Şahin ve Görgün döneminde ASELSAN’ın dünyanın en büyük ilk 50 şirketi içerisine girmeyi başardığını söylüyor. Ancak Savunma Sanayii Başkanlığı’nın çok daha ciddi bir sorumluluk olduğunu vurguluyor ve “Bir kere Türk savunma sanayii 'diş çıkaran' bir sektör. Dolayısıyla çeşitli sancıları oluyor. Yurt dışı ülkeler tarafından uygulanan ambargolar bunlardan biri. Öte yandan ihracat gerçekleştirmek zorunda olan bir sektör çünkü sürekli olarak büyümesi gerekiyor. Haluk Görgün döneminde ihracatın ana odak halini alacağını, öte yandan mevcut millileştirme çalışmalarına hızla devam edileceğini düşünüyorum” şeklinde konuşuyor. Şahin’in son notu kabineden kimi isimlerin SSB Başkanı Görgün ile birlikte atacağı adımlarla ilgili oluyor. Koordinasyonun çok kritik olduğundan bahsediyor Şahin ve “Savunma, Dışişleri, Sanayi ve Teknoloji bakanlıkları ile SSB arasındaki uyum çok önemli. Bu koordinasyon hem savunma sanayii ihracatının arttırılmasına hem de Türkiye'ye yönelik ambargo tavrının değiştirilmesine olanak sağlayabilir” diyerek sözlerini tamamlıyor. Operasyonel bağımsızlığın artacağı bir dönem görebiliriz Savunma Sanayii Başkanlığı’ndaki bayrak değişimini görüştüğümüz son isim Savunma Sanayii Araştırmacısı Fatih Mehmet Küçük… İsmail Demir'in başkanlığı 9 yıllık uzun bir dönemi kapsadığı için tüm değerlendirmelerin bir ölçüde eksik kalacağını ifade ederek anlatmaya başlıyor Küçük. Türk savunma sanayiinin ikame ürün geliştirme döneminden kendi konseptini kendisi oluşturduğu özgün ve yenilikçi geliştirme sürecine geçişin Prof. Dr. Demir zamanında gerçekleştiğinin altını çiziyor. Haluk Görgün döneminde nasıl bir SSB beklediği sorusunu ise şöyle yanıtlıyor: “Bizler ‘Haluk Hoca’ diyoruz. Nitekim bizim öğrencilik dönemlerimizde kendisi Gebze Teknik Üniversitesi'nde rektörlük görevini yürütüyordu. Kendisi ile tanışıklığımız sektörden de önce. Bu husus Görgün'ün SSB'deki görevini de azami ölçüde etkileyecek. Sektörde uzun zamandır üniversite-savunma sanayii iş birliğini artırmaya yönelik çabalar var. Bu çabaların artırılması gerek. ASELSAN gibi devasa bir yapıyı yöneten Görgün'ün buradaki tecrübelerini sektörün tamamına yönelik yaklaşımında katkısı olacağını düşünebiliriz. Haluk Görgün’ün ASELSAN Genel Müdürlüğü döneminde birçok ambargo ve tedarik problemini bizzat yaşamış/yönetmiş olması sektörün bu noktadaki en büyük sorunlarının birine çok aşina olduğu anlamına geliyor. Dolayısı ile alt sistem ve bileşen noktasında gerek ASELSAN gerek diğer kurumlarımızın çalışmalarına daha çok yoğunlaşacağını bekleyebiliriz. Keza Görgün'ün geçtiğimiz aylarda TSK'nın operasyonel bağımsızlığı anlamında çeşitli ifadeleri olmuştu. Ben eldeki imkanları hızlıca operasyonel bağımsızlığı artırma noktasında daha aktif kullanma çabasında olacağını düşünüyorum.” İnfografik: Nursel Cobuloğlu Çoban

Anketlerde Aliyev cumhurbaşkanı seçiminde oyların yüzde 93'ünü aldı

Azerbaycan'da yapılan sandık çıkış anketine göre, İlham Aliyev cumhurbaşkanı seçiminde oyların yüzde 93,9'unu aldı.

Dünya

https://www.trthaber.com/haber/dunya/anketlerde-aliyev-cumhurbaskani-seciminde-oylarin-yuzde-93unu-aldi-835296.html

ABD şirketi Oracle Advisory Group, Azerbaycan'daki cumhurbaşkanı seçiminde sandık çıkış anketi gerçekleştirdi. Ankete göre, mevcut cumhurbaşkanı İlham Aliyev oyların yüzde 93. 9'unu alırken, Aliyev'i yüzde 1. 8 oyla bağımsız aday Zahid Oruç takip etti. Sandık çıkış anketine göre, Büyük Kuruluş Partisi Genel Başkanı Fazıl Mustafa 1. 5, Bütün Azerbaycan Halk Cephesi Partisi Genel Başkanı Kudret Hasanguliyev 1. 2, Milli Cephe Partisi Genel Başkanı Razi Nurullayev 0. 9, Büyük Azerbaycan Partisi Genel Başkanı Elşad Musayev 0. 4 ve bağımsız aday Fuat Aliyev 0. 3 oy aldı. Azerbaycanlılar, 7 yıl ülkeyi yönetecek yeni cumhurbaşkanını seçmek için sandık başına gitmişti.

İsrail Cibaliye Mülteci Kampı'na 'fosfor bombalarıyla' saldırdı

İsrail'e ait savaş uçaklarının, Gazze'nin kuzeyinde Cibaliye Mülteci Kampı'na düzenlediği saldırıda çok sayıda kişi öldü ve yaralandı.

Dünya

https://www.trthaber.com/haber/dunya/israil-cibaliye-multeci-kampina-fosfor-bombalariyla-saldirdi-818595.html

Filistin resmi ajansı WAFA'da yer alan habere göre, İsrail ordusu Cibaliye Mülteci Kampı'nın Blok 2 bölgesini hedef aldı. Görgü tanıkları, saldırıda aralarında kadın ve çocukların da olduğu çok sayıda kişinin öldüğünü ve yaralandığını aktardı. Fosfor bombalarıyla yoğun bir şekilde saldırdı İsrail güçlerinin, mülteci kampının merkezine fosfor bombalarıyla yoğun bir şekilde saldırdığı ifade edildi. İsrail ordusunun ayrıca Cibaliye'nin batısında yerinden edilen sivillerin kaldığı Filistin Okulunu bombaladığı, bu saldırıda da çok sayıda kişinin hayatını kaybettiği ve yaralandığı kaydedildi. Öte yandan Gazze kentinde En-Nefak Caddesi'nde sabah saatlerinde bir evin bombalanması sonucu 10 kişi öldü ve yaralananlar oldu.

Çin uzaktan algılama özellikli gemi takip uydularını fırlattı

Çin, gemilerin seyir takibi için kullanılan uzaktan algılama özellikli "HEAD-3" uydularını uzaya gönderdi.

Dünya Dışı

https://www.trthaber.com/haber/dunya-disi/cin-uzaktan-algilama-ozellikli-gemi-takip-uydularini-firlatti-788333.html

Xinhua ajansının haberine göre, HEAD-3 A. B,C. D ve E uyduları, Kuaycou-1A roketiyle, Siçuan eyaletindeki Şiçang Uydu Merkezinden fırlatıldı. Uydular, fırlatışın ardından planlanan yörünge konumuna yerleşti. Fırlatış, Kuaycou-1A ile gerçekleştirilen 28'inci başarılı taşıma görevi oldu. Merkezi Pekin'de bulunan HEAD Aerospace şirketince geliştirilen ve Şanghay Uzay Uçuşu Teknolojisi Akademisi (SAST) tarafından üretilen HEAD uyduları, gemilerin Otomatik Tanımlama Sinyallerini (AIS) algılayarak konum ve seyir takip bilgilerini aktarabiliyor. Mikro büyüklükteki uyduların, 48 parçadan oluşan Skywalker adlı takım uydu ağının parçasını oluşturması planlanıyor.

BM Raportörü: UNRWA'ya desteği kesen ülkeler soykırıma yardımcı oluyor

Birleşmiş Milletler Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese, Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı'nın çalışanlarının Hamas'a destek verdiği iddiası üzerine Ajans'a finansal desteğini durdurduğunu açıklayan ülkeleri "soykırıma yardımcı olmakla" suçladı.

Dünya

https://www.trthaber.com/haber/dunya/bm-raportoru-unrwaya-destegi-kesen-ulkeler-soykirima-yardimci-oluyor-832490.html

Birleşmiş Milletler (BM) Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese, X sosyal medya platformundan yaptığı paylaşımda, Uluslararası Adalet Divanının (UAD), İsrail'in Gazze'de soykırım yaptığına ilişkin makul bir karara varmasının ertesi gününde bazı ülkelerin UNRWA'ya finansal desteğini durdurma kararı aldığını hatırlattı. Bu ülkelerin en kritik zamanda milyonlarca Filistinliyi toplu olarak cezalandırdığını belirten Albanese, bu ülkelerin Soykırım Sözleşmesi kapsamında yükümlülüklerini ihlal ettiklerini de kaydetti. Finlandiya, Avustralya, İngiltere ve ABD, UNRWA'ya yönelik finansal desteğini durdurma kararı aldıklarını açıklamıştı. İrlanda Başbakan Yardımcısı, Dışişleri ve Savunma Bakanı Micheal Martin ise İsrail’in bazı UNRWA çalışanlarının Hamas’a destek verdiği yönündeki iddialarına rağmen UNRWA’ya destek vermeye devam edeceklerini belirtmişti. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, İsrail yetkililerinin UNRWA personelinin 7 Ekim saldırılarına karıştığına ilişkin iddialarının acilen soruşturulmasını istemişti. UNRWA, İsrail'in iddialarının ardından harekete geçerek, bazı çalışanlarını işten çıkarmış ve iddialara yönelik soruşturma başlatmıştı.

Türkiye'nin BM Daimi Temsilcisi Önal: BMGK'nın reform ihtiyacı inkar edilemez

Türkiye'nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Büyükelçi Sedat Önal, "BM Güvenlik Konseyi'nin reform ihtiyacı inkar edilemez ve geciktirilemez" dedi.

Dünya

https://www.trthaber.com/haber/dunya/turkiyenin-bm-daimi-temsilcisi-onal-bmgknin-reform-ihtiyaci-inkar-edilemez-813474.html

Önal, BM Genel Kurulu'nda BM Güvenlik Konseyi'nde (BMGK) reform hakkında düzenlenen oturumda konuştu. Hükümetler arası müzakerelerde Avusturya ve Kuveyt Daimi Temsilcilerinin eş kolaylaştırıcı olarak atanmasını memnuniyetle karşıladıklarını ifade eden Önal, Türkiye'nin BMGK'de reform konusunda Konsensus için Birlik Grubu'nun (KİB) açıklamalarını desteklediğini bildirdi. Büyükelçi Önal, BMGK'nin reform ihtiyacı inkar edilemez ve geciktirilemez vurgusu yaptı. Özellikle Filistin konusunda BMGK nezdinde gelişmelerin bunun açık göstergesi olduğuna işaret eden Önal, Yapısal felç hali nedeniyle BMGK, Filistin'de ateşkes sağlama konusunda başarısız olmuş ve Filistin halkının tarif edilemez acısını dindirememiştir. diye konuştu. Önal, reform sürecinin BMGK'nin mevcut eksikliklerini gidermesi gerektiğine dikkati çekerek, bunun hakkaniyet ve demokratik temsil hedeflerinin etkinlik ve yetkinlik hedefleriyle birlikte gerçekleştirilecek tarzda hayata geçirilmesi lazım geldiğini belirtti. Bunun için kapsamlı ve kapsayıcı bir sürecin gerekli olduğuna dikkati çeken Büyükelçi Önal, ülkelerin kendi çıkarları yerine ortak iyiliği önceliklendiren bir yaklaşımın tüm üyelerin çıkarına olacağını kaydetti. Daimi üyelik statüsü gayridemokratiktir Önal, KİB grubunun da vurguladığı gibi, veto yetkisi olsun veya olmasın daimi üyelik statüsünün gayridemokratik olduğuna ve BMGK'nin ancak rotasyon ve bölgesel temsil temelinde seçimle göreve gelecek üyelerle genişlemesi gerektiğine inanıyoruz mesajını verdi. Büyükelçi Önal, İdeal olarak veto yetkisi kaldırılmalı ya da en azından kullanımı sınırlandırılmalıdır. diyerek, bu bağlamda BM Genel Kurulu ve BMGK arasında koordinasyon ve işbirliğinin artırılması gerektiğini vurguladı. Reform sürecinin ilerlemesi için ise tüm üye ülkeler arasında yapıcı angajmanın gerekli olduğuna işaret eden Önal, en meşru platformun hükümetler arası müzakere platformu olduğunu söyledi. Önal, bu çerçevede görüşmelerin kamuya açık bir şekilde gerçekleştirilmesini de memnuniyetle karşıladıklarını ifade ederek, BMGK'nin reformunun kritik önemi ve aciliyeti nedeniyle Türkiye, hükümetler arası müzakere sürecine aktif olarak katılacak ve uzlaşı ile ortak paydada buluşma adına katkı sağlamaya çalışacak değerlendirmesinde bulundu.

Yeni asgari ücret belli oldu

Asgari ücret, 1 Ocak 2024'ten geçerli olmak üzere, 700 lirası asgari ücret desteği olmak üzere net 17 bin 2 lira olarak belirlendi. Asgari ücrette, önceki döneme göre yüzde 49 artış oldu.

Gündem

https://www.trthaber.com/haber/gundem/yeni-asgari-ucret-belli-oldu-824290.html

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun yeni yılda geçerli olacak asgari ücret rakamını belirleme çalışmalarında varılan sonucu, işçi ve işveren heyetlerinin katılımıyla Bakanlıkta düzenlediği toplantıyla açıkladı. Asgari ücretin esas manasıyla bir sosyal koruma ücreti olduğunu ifade eden Işıkhan, asgari ücretin çalışma hayatındaki ücret politikalarının en alt sınırını temsil ettiğini söyledi. Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun nihai hedefinin tüm tarafların görüş ve talepleri ile mevcut sosyo-ekonomik koşullarını gözeterek söz konusu sınırı belirlemek olduğunu vurgulayan Işıkhan, şöyle konuştu: Bakanlık olarak bu süreçte asli görevimiz ise işçi ve işveren temsilcilerimiz arasında bir hakem rolü üstlenmektir. Ben öncelikle, bu süreci olumlu ve makul yaklaşımlarıyla ortak bir mutabakat zemininde yürüten tüm paydaşlara, TÜRK-İŞ Genel Başkanı Sayın Ergün Atalay'a ve TİSK Başkanı Sayın Özgür Burak Akkol'a ve komisyon üyelerine teşekkür ediyorum. Gerek işveren tarafımız gerekse işçi tarafımız gerçekten de hem çalışanlarımızın ve işverenlerimizin ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak hem de ülkemizin mevcut şartlarını son derece rasyonel bir düzlemde ele alarak en uygun noktada fikir birliğine varmışlardır. Bu süreçte çalışanlarımızın refahı noktasında büyük özveri gösteren TİSK Başkanımız Özgür Bey'e de özel teşekkür etmek istiyorum. Burada bir asgari ücret alt sınırı belirlemenin yanı sıra, sorunların çözümü noktasında toplumsal mutabakata katkı sağlayacak her türlü yapıcı yaklaşımın sergilenmesini de çalışma hayatımızın geleceği açısından çok çok önemli bulduğumu özellikle vurgulamak istiyorum. Asgari ücret desteği 700 liraya yükseltildi Vatandaşları enflasyona ezdirmeme ve işçi, işveren ve istihdamı aynı anda koruma kararlılığına liderliğinden dolayı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a teşekkür eden Işıkhan, yeni asgari ücretle ilgili şu bilgileri paylaştı: Temmuz ayında net asgari ücret devletimiz tarafından verilen 500 lira asgari ücret desteği ile birlikte 11 bin 402 lira olmuştu. Şimdi de 700 lirası asgari ücret desteği olmak üzere 1 Ocak 2024'ten itibaren geçerli olacak net asgari ücreti, 17 bin 2 lira olarak belirlemiş bulunuyoruz. Ülkemize ve milletimize hayırlı olsun inşallah. Bu rakamla net asgari ücrete, önceki döneme göre yüzde 49, önceki yıla göre ise kümülatif olarak yüzde 100 oranında artış yapılmış bulunmaktadır. Yeni miktar ile çalışanlarımızı enflasyona ezdirmeme sözümüzü bir kez daha yerine getirmiş olmanın memnuniyeti içerisindeyiz. Devletimiz, tüm kurum ve kuruluşlarıyla işçisinin, işverenin ve tüm vatandaşlarının yanında yer almaya devam edecektir. Türkiye Yüzyılı, emekçisinin, üretenin, işverenin ve yatırımcısının el ele verdiği birlik ve beraberlik ruhu içerisinde kararlı adımlarla ilerlemeye devam edecektir. Yeni asgari ücretin hayırlı olmasını diliyorum Işıkhan, yatırım, üretim, istihdam vizyonuyla geleceğin güçlü Türkiye'sinin inşası için katma değer üretmeye devam edeceklerini ifade ederek, şöyle devam etti: Bugüne kadar olduğu gibi bugünden itibaren de çalışma hayatının tüm ihtiyaçlarını, tüm paydaşlarımızla istişare, ortak akıl ve güç birliği içerisinde karşılamayı sürdüreceğiz. Bu anlayışla kalkınma hamlemizin en büyük itici gücü olan sosyal barışı ve çalışma barışını korumaya devam edeceğiz. Türkiye Yüzyılı'nı Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde, emeğin ve üretimin yüzyılı yapmaya kararlı olduğumuzu da bir kez daha buradan ifade ediyorum. Yeni asgari ücretin çalışan, üreten ve büyüyen ülkemiz için ve aziz milletimiz için hayırlı olmasını diliyorum. TÜRK-İŞ: Talebimiz 18 bin liraydı TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun yeni yılda geçerli olacak asgari ücret rakamını belirleme çalışmalarında varılan sonuca ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nda düzenlenen toplantıya katıldı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan'ın asgari ücretin 2024 yılı için net 17 bin 2 lira olarak belirlendiğini açıklamasının ardından söz alan Atalay, yeni asgari ücret rakamının belirlenmesine yönelik sürecin 27 gündür devam ettiğini anımsattı. Taraflar olarak, bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında yaklaşık 2. 5 saatlik toplantı yaptıklarını belirten Atalay, TÜRK-İŞ olarak talep ettikleri rakamı o toplantıda taraflara ilettiklerini söyledi. Atalay, şöyle konuştu: Sayın Cumhurbaşkanımıza da ifade ettim, TÜRK-İŞ'in talebi 18 bin liraydı, yılda iki kere bu müzakerenin yapılmasıydı. Pazardaki, marketteki fiyat dursun da asgari ücreti konuşmanın bir anlamı yok. Maalesef fiyat artışları ortada. Onun için '18 bin lira talep ediyoruz, yılda 2 kere olsun' dedik. TÜRK-İŞ karara muhalefet şerhi koydu Atalay, başlangıç ücreti olması gereken asgari ücretin Türkiye'de geçim ücreti haline geldiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti: Bunun üstünde bir ücret verin. Ama maalesef işverenlerin yüzde 90'ı bu asgari ücretin üstünde bir ücret vermiyor. İnsanlara 'bu ücret ile geçinin' diyorlar. Herkes bir, iki dakika düşünsün, bu ücret ile geçinilebilir mi? Bu enflasyon bir an evvel dursun, bu asgari ücret pazarlıklarının da bu derece olmasına gerek yok. Ama enflasyon durmadığı müddetçe, yılda bir kere belirlenecek asgari ücretle milletin talebini yerine getiremeyiz. Sayın Bakanımın elinden gelen imkan bu, işveren temsilcimizin elinden gelen imkan bu. Sayın Bakanım, ben burada bir daha katılmadığımızı ifade etmek istiyorum, muhalefet şerhi koyacağız. TİSK: Kutuplaşmak, ayrışmak, çatışmak bu aileye yakışmaz Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol, Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun yeni yılda geçerli olacak asgari ücret rakamını belirleme çalışmalarında varılan sonuca ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nda düzenlenen toplantıya katıldı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan'ın asgari ücretin 2024 yılı için net 17 bin 2 lira olarak belirlendiğini açıklamasının ardından söz alan Akkol, uzun ve zorlu bir süreci geride bıraktıklarını söyledi. Süreç boyunca dengeli ve sosyal tarafların tümüne fayda sağlayacak bir asgari ücret rakamının belirlenmesinin önemine dikkati çektiklerini anımsatan Akkol, şöyle konuştu: Biz devlet, işçi ve işveren ayrımına karşı olduğumuzu her fırsatta ifade ediyoruz. Devlet, bizim devletimiz. İşçi, bizim işçimiz. İşveren, bizim işverenimiz. İşçi, işveren, devlet bir ailedir. Buna canı gönülden inanıyoruz. Bazen tüm konularda anlaşılır, bazen de anlaşmazlıklar olabilir. Esas olan, ailenin birlik ve beraberliğidir. Bugün bazı görüş ayrılıkları olmuş olabilir ama yarın başka konularda yine mutabakatlar sağlayacağız. Bu masadan kalkıp çalışma hayatının diğer odak alanları için yeni masalara oturacağız. Oralarda anlaşmalar sağlayacağız. Kutuplaşmak, ayrışmak, çatışmak bu aileye yakışmaz. Bundan sonra odağımızı enflasyonla mücadeleye ayıracağız Akkol, asgari ücretin bir taban ücret olduğunu ve bunun da makul olması gerektiğini dile getirerek, Hedefimiz, ortalama ücretin artması olmalıdır. Bu sebeple, belirlenen rakamın üzerine çıkma imkanı olan işletmelerimize ilave atılabilecek adımları da atma çağrısında bulunmak istiyorum. Üretim, istihdam, ihracat performansımızı ve rekabetçiliğimizi korumak için sağlanan asgari ücret desteği için Sayın Cumhurbaşkanımıza ve Sayın Bakanımıza bir kez daha canı gönülden teşekkür etmek istiyorum. dedi. Türkiye'nin odağında enflasyonu düşürmenin olduğunu anımsatan Akkol, şunları kaydetti: Enflasyonun hem çalışan kesim için hem işçi kardeşlerimiz için hem de işverenler için ne kadar yıkıcı olduğunu tecrübe ediyoruz. Bundan sonra odağımızı hep birlikte enflasyonla mücadeleye, önce alım gücünün korunmasına, ardından artırılmasına, vergi, istihdam kolaylıkları gibi çalışma hayatının diğer konularına ayıracağız. Bu vesileyle, ben komisyon çalışmalarına katkı sunan hükümet, işçi ve işveren temsilcilerine teşekkürlerimi sunuyorum. Belirlenen asgari ücretin ülkemiz için hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum.

Zafer Partisi Genel Başkanı Özdağ oyunu Ankara'da kullandı

Zafer Partisi Genel Başkanı Özdağ, 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimi için oyunu kullanmak üzere Ankara TSK Mehmetçik Vakfı Hafize İhsan Payaza Ortaokulu'na geldi.

Gündem

https://www.trthaber.com/haber/gundem/zafer-partisi-genel-baskani-ozdag-oyunu-ankarada-kullandi-848007.html

Vatandaşlarla sohbet ederek oy kullanmak için sırada bekleyen Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, oyunu 4011 no'lu sandıkta kullandı. Oy verme işlemini gerçekleştirdikten sonra mührü kabinde unutan Zafer Partisi Genel Başkanı Özdağ, sandık başkanının uyarısının ardından mührü kabinden alarak sandık görevlilerine teslim etti. Ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Özdağ, seçim sonuçlarını parti genel merkezinde takip edeceğini bildirdi. Özdağ, seçim sonuçlarının sorunsuz bir sayımla aktarılması temennisinde bulunarak, şunları kaydetti: Türkiye için hayırlı uğurlu olsun, biz Zafer Partisi olarak bu seçimlerde büyük bir sıçrama yapacağımızı düşünüyoruz. Bunu seçim kampanyası boyunca gördük. Onun içinde bu seçimlere büyük bir özveri ve özgüvenle girdik. İnşallah sandıklar açıldığında da yapmış olduğumuz tespitlerin teyidini göreceğiz.

Japonya'da 7,6 büyüklüğünde deprem: 48 kişi hayatını kaybetti

Japonya'nın batısındaki İşikawa eyaletinde ve bu bölgedeki Noto Yarımadası kıyısında meydana gelen depremlerde 48 kişi hayatını kaybetti.

Dünya

https://www.trthaber.com/haber/dunya/japonyada-76-buyuklugunde-deprem-48-kisi-hayatini-kaybetti-825526.html

Japonya Meteoroloji Ajansına (JMA) göre, dün batıdaki İşikawa'nın Noto Yarımadası ve açıklarında büyüklükleri 5 ila 7 arasında değişen çok sayıda deprem meydana geldi. Noto Yarımadası kıyısında 2 Ocak yerel saatle 10.17'de 5. 6 büyüklüğünde bir deprem daha kaydedildi. JMA, tsunamiye ilişkin açıklamasında ise İşikawa kıyıları dahil bölge genelinde tsunami uyarılarının kaldırıldığını duyurdu. 200'e yakın bina hasar gördü Depremler sonrası kara yollarında çökme yaşandığı, Noto Yarımadası'ndaki Wajima kentinde çıkan yangında yakın çevredeki 200'e yakın yapının hasar gördüğü bildirildi. Yangının sabah saatlerinde kontrol altına alındığı bildirildi. Devlet televizyonu NHK'ye ait görüntüde, Wajima'da 7 katlı bir binanın yan yattığı görüldü. İşikawa Eyalet Valiliği, bölgedeki depremler sonrası 48 kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı. Eyalet Valiliğinin talebi doğrultusunda arama kurtarma faaliyetleri için Japonya Öz Savunma Kuvvetleri'ne bağlı 1000 personel bölgeye sevk edildi. Bölge genelinde 50 bine yakın kişinin tahliye edildiği ve farklı noktalarda enkaz altında 14 kişinin kurtarılmayı beklediği tespit edildi. Eyalet genelinde 19 tıbbi kuruluşun elektrik kesintisi yaşadığı aktarılırken, market ve bakkallardaki ürünlerin yer aldığı raflarının boşaldığı görüldü. Yardım malzemeleri gemilerle taşınacak Başbakan Kişida Fumio, yaptığı açıklamada, bölgeye ulaşıma ilişkin, Noto Yarımadası'nın kuzey bölgelerine girişin son derece zor olduğunu bildirdi. Kişida, merkezi hükümetin, bölgeye yardım malzemelerinin ulaştırılmasında gemilerin kullanılmasına yönelik hazırlık yaptığını aktardı. Japon Başbakan, Zaman geçtikçe felaketin etkisi daha belirginleşiyor. Hayat kurtarmak zamana karşı bir yarış. ifadesini kullandı. Tren hatlarında gecikmeler Bölgede hizmet veren Hokuriku hızlı tren hatlarındaki birçok seferde 11 saate varan gecikmeler yaşandığı duyuruldu. İşikawa'nın merkezindeki Kanazawa İstasyonu varışlı tren seferlerinin öğle saatlerine dek askıya alındığı bildirildi. Selamlama iptal edildi Japonya İmparatorluk Ajansı (Kunaicho), İmparator Naruhito'nun, Tokyo'daki İmparatorluk Sarayı yerleşkesinde halkı selamlayacağı etkinliğin iptal edildiğini duyurdu. Öte yandan, Hokuriku Electric Power (Rikuden) firmasına ait Noto Yarımadası'nın batı yakasına kurulu hizmet dışı Şika Nükleer Güç Santrali'nde anormallik saptanmadığı ifade edildi. Japonya Nükleer Düzenleme Kuruluna göre, depremin merkez üssü yakınlarındaki Niigata ve Fukui eyaletlerinde bulunan nükleer güç santrallerinde de anormallik tespit edilmedi. Japonya Jeo-Uzamsal Enformasyon Merkezinden yapılan açıklamada, depremlere ilişkin analizde, kıyıdaki Wajima'da karanın 1. 3 metre batıya doğru hareket ettiğinin saptandığı kaydedildi.

HAVELSAN, Endonezya'da 60 milyon dolarlık iş hacmine ulaştı

Türkiye ile Endonezya arasında savunma sanayii alanında çeşitli anlaşmalar imzalandı. HAVELSAN, Endonezya'da savaş gemilerine kazandırdığı Advent Savaş Yönetim Sistemi ile 60 milyon dolarlık iş hacmine ulaştı.

Savunma

https://www.trthaber.com/haber/savunma/havelsan-endonezyada-60-milyon-dolarlik-is-hacmine-ulasti-721212.html

Türk savunma sanayiinde yazılım tabanlı çözümlere imza atan HAVELSAN, Endonezya'nın Cakarta kentinde düzenlenen Indo Defence Expo&Forum 2022 Fuarı'nda yeni sözleşmeler imzaladı. HAVELSAN Genel Müdürü Mehmet Akif Nacar, Endonezya'da şirket olarak hareketli ve bereketli bir fuar geçirdiklerini söyledi. Bu ülkede yaklaşık 2 yıl boyunca harcadıkları emeğin karşılığını özellikle savaş yönetim sistemiyle aldıklarını ifade eden Nacar, bu yönde çeşitli anlaşmalar imzaladıklarını aktardı. Nacar, paraşüt ve atış simülatörlerine yönelik de sözleşmeler ve iş birliği protokolleri bağıtladıklarını belirterek, özellikle sivil havacılık tarafında Boeing, Cessna gibi uçaklara ait simülatörlerin konumlanmasıyla ilgili iş birliği anlaşmaları yaptıkları bilgisini verdi. Buraya girmek, burada tutunmak iddialı bir durumdu bunu başardığımıza seviniyoruz Endonezya'nın büyük ve büyük olduğu kadar da zor bir pazar olduğunu vurgulayan Nacar, şöyle konuştu: Buraya girmek, burada tutunmak, iş yapabilmek bizim için iddialı bir durumdu, bunu başardığımıza seviniyoruz. Özellikle Savunma Sanayii Başkanlığımızın yönlendirmeleri doğrultusunda 2 yıl önce başladık çalışmalara. Buradaki Savunma Bakanlığının büyük destekleri oldu, diğer Türk firmalarımızın hep birlikte çalışmaları gerçekleşti. Uzun bir süreç sonunda ipi göğüsledik ve güzel projelere imza attık. Artık Endonezya'da daha kalıcı olabilmenin, aldığımız işleri sürdürmenin, başarıyla tamamlamanın peşindeyiz. Daha sonra gelebilecek potansiyeli, işleri geliştirmek üzere artık müşteriyle doğrudan diyaloğumuz da oldu. Bunları değerlendirerek Endonezya pazarında varlığımızı sürdürmek istiyoruz. Özellikle de bu varlığı yeni çıkardığımız ürünler olan dijital birlikler, otonom sistemler, Sahil Güvenlik Sistemi gibi konularda devam ettirmeyi orta ve uzun vadede planlıyoruz. Sonuçlar ortaya çıkmaya başladı Endonezya'da imzalanan sözleşmelerin sonuçlarının görülmeye başladığını vurgulayan Nacar, 2021'de atılan imzalar doğrultusunda çalışmalar yürütüldüğünü dile getirdi. Nacar, işlerin tamamlanmasına yönelik olarak ekiplerin faaliyetlerinin yoğunlaşacağını ifade ederek, Endonezya tarafı bizden teknoloji transferi istiyor. Burada da müthiş bir insan kaynağı var. Yetişmiş insan kaynağı da çok iyi. Bunu değerlendirmeye yönelik çalışmalarımız olacak dedi. Savaş yönetim sistemi ve simülatörlerle ihracat HAVELSAN, fuar kapsamında yapılan anlaşmalarla Ağ Destekli Savaş Yönetim Sistemi Advent'e yönelik yeni sorumluluklar üstlendi. Fuar kapsamında, PT Pal ile 2 fırkateyne Advent kazandırılmasına yönelik sözleşme imzalandı. Şirket, ayrıca Endonezyalı bir tersaneyle yeni deniz platformlarına Advent entegrasyonu için mutabakata vardı. Bunun yanında, bu yıl içinde anlaşmaya varılan 3 gemiye Advent entegrasyonuna ilişkin sözleşme de fuarda imzalandı. HAVELSAN geçen yıl da Endonezya'da 2 gemi için Advent Savaş Yönetim Sistemi ve Entegrasyon Projesi imzalamıştı. Yeni sorumluluklarla HAVELSAN'ın Endonezya'da Advent sistemi kazandırılacağı gemi sayısı 7'ye çıktı. Şirket, Advent Savaş Yönetim Sistemi ve entegrasyonuyla Endonezya'da yaklaşık 60 milyon dolarlık iş hacmine ulaştı. Bu ülkenin ihtiyaçları doğrultusunda Advent entegreli deniz platformu sayısını artırmayı hedefleyen HAVELSAN'ın Harbiye Müşterek Komuta Kontrol Sistemi de Endonezya Silahlı Kuvvetleri tarafından kullanılıyor. Taraflar, fuarda bu çözümün yaygınlaştırılmasına yönelik görüşmeler gerçekleştirdi.

Geçici ateşkeste 5. gün: Hamas 10, İsrail 30 esiri serbest bıraktı

İsrail ile Hamas arasında geçici ateşkesin iki gün daha uzatılmasının ardından Hamas, 10 rehineyi daha Kızılhaç yetkililerine teslim etti. İsrail ise 15'i çocuk, 15'i kadın olmak üzere toplam 30 Filistinliyi serbest bıraktı.

Dünya

https://www.trthaber.com/haber/dunya/gecici-ateskeste-5-gun-hamas-10-israil-30-esiri-serbest-birakti-816555.html

Hamas, varılan esir takası mutabakatı kapsamında abluka altındaki Gazze Şeridi'ndeki 10 İsrailli esiri Uluslararası Kızılhaç Komitesi yetkililerine teslim etti. İsrail'in de 15'i çocuk, 15'i kadın olmak üzere toplam 30 Filistinliyi serbest bıraktı. Serbest bırakılanlar, Uluslararası Kızılhaç Komitesi'ne (ICRC) ait otobüsle Batı Şeria'nın Ramallah kentinin batısındaki Beitunia beldesine ulaştı. Katar Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mecid el-Ensari, X sosyal medya platformundan İsrail ile Hamas arasındaki esir takası mutabakatına ilişkin açıklama yaptı. Ensari, Gazze’de bulunan 10 İsrailli esirin ülkelerine getirilmek üzere Kızılhaç yetkililerine teslim edildiğini belirtti. Öte yandan İsrail ordusu, 10'u İsrailli ve ikisi yabancı uyruklu olmak üzere 12 esirin Kızılhaç'a teslim edildiğini doğruladı. Açıklamada, Kızılhaç yetkililerinin 12 esiri Mısır'a naklettiği ve şu anda İsrail topraklarına doğru yola çıktıkları kaydedildi. Gazze'de esir tutulan İsrailli kadından Kassam Tugayları'na teşekkür mektubu Hamas'ın alıkoyduğu İsrailli esir anne Danielle Aloni'nin Kassam Tugayları'na yazdığı teşekkür mektubunda, Tüm kalbimle kızım Emilia'ya gösterdiğiniz olağanüstü insaniyet için teşekkür ediyorum. ifadeleri yer aldı. Kassam Tugayları, Telegram hesabından, Gazze Şeridi'nde alıkoyduktan sonra 24 Kasım'da serbest bıraktıkları İsrailli esir Aloni'nin el yazısıyla yazdığı teşekkür mektubunu paylaştı. Kızı Emilia ile Gazze Şeridi'nde tutulan Aloni, mektubunda, şu ifadeleri kullandı: Son birkaç haftadır bana eşlik eden generallere, yarın yollarımız ayrılacak gibi görünüyor ama size tüm kalbimle kızım Emilia'ya gösterdiğiniz olağanüstü insaniyet için teşekkür ediyorum. Kassam mensuplarının 5 yaşındaki kızına iyi davrandığını belirten Aloni, Siz onun ebeveyni gibiydiniz, o ne zaman istese onu odanıza davet ediyordunuz. (Emilia) Hepinizin sadece arkadaş değil, aynı zamanda gerçek, iyi kalpli sevilen kişiler olduğunuz duygusunu kabul ediyor. ifadeleriyle Kassam mensuplarına teşekkür etti. Kızım kendini Gazze'nin kraliçesi olarak gördü Aloni, Kassam mensuplarına ayrıca sabırlı oldukları için de teşekkür etti. İsrailli serbest bırakılan esir, Çocuklar esir edilmemeli ancak, sizler ve yolda tanıştığımız güzel insanlar sayesinde, kızım kendisini Gazze’nin kraliçesi olarak gördü. ifadesini kullandı. Danielle, mektubunu şu şekilde bitirdi: O buradan kalıcı bir psikolojik travmayla ayrılmadığı için sonsuza dek size minnettar kalacağım. İçinde bulunduğunuz zor duruma ve Gazze'de uğradığınız ağır kayıplara rağmen gösterdiğiniz nazik davranışı hatırlayacağım. Keşke bu dünyada gerçekten iyi arkadaşlar olarak kalabilsek. Hepinize sağlık ve esenlik diliyorum. Size ve ailenize sağlık ve sevgi. Çok teşekkür ederim. Hamas ile İsrail arasındaki esir takası mutabakatı İsrail ile Hamas arasındaki çatışmalara 4 gün insani ara verilmesine ilişkin uzlaşma, 24 Kasım Cuma günü saat 07.00'de (TSİ 08.00) uygulamaya girmişti. Bu kapsamda 4 günde Hamas'ın elindeki 50 İsrailli esire karşılık, İsrail hapishanelerindeki 150 Filistinlinin serbest bırakılması konusunda mutabakat sağlanmıştı. Katar Dışişleri Bakanlığı dün yaptığı açıklamada, Hamas ile İsrail arasında yürütülen arabuluculuk çalışmaları sonucu geçici ateşkesin 2 gün daha uzatıldığını duyurmuştu.

Afrika Kupası'nda çeyrek final eşleşmeleri belli oldu

Afrika Uluslar Kupası’nda son 16 turu mücadeleleri tamamlanırken, çeyrek finalde Nijerya-Angola, Demokratik Kongo Cumhuriyeti-Gine, Mali-Fildişi Sahilleri ve Yeşil Burun Adaları-Güney Afrika Cumhuriyeti eşleşti.

Spor

https://www.trthaber.com/haber/spor/afrika-kupasinda-ceyrek-final-eslesmeleri-belli-oldu-833296.html

Afrika Uluslar Kupası’nda son 16 turu karşılaşmaları tamamladı. Fas’ı, 2-0’lık skorla mağlup eden Güney Afrika Cumhuriyeti çeyrek finalde Yeşil Burun Adaları’na rakip olurken, Burkino Faso’yu 2-1 ile geçen Mali ise Fildişi Sahilli ile eşleşti. Diğer çeyrek final mücadelesinde ise Nijerya - Angola, Demokratik Kongo Cumhuriyeti - Gine tur için karşı karşıya gelecek. Süper Lig ve 1. Lig’den 8 futbolcu çeyrek finalde Afrika Uluslar Kupası’nda milli takımıyla çeyrek finale kalan, aynı zamanda Trendyol Süper Lig ve Trendyol 1. Lig’de forma giyen 8 futbolcu bulunuyor. Fenerbahçe’den Bright Osayi-Samuel, Trabzonspor’dan Paul Onuachu ve Sivasspor’dan Ahmed Musa Nijerya ile, Beşiktaş’tan Arthur Masuaku ve Galatasaray’dan Cedric Bakambu Demokratik Kongo Cumhuriyeti ile, Trabzonspor’dan Nicolas Pepe Fildişi Sahili ile, Fatih Karagümrük’ten Ryan Mendes Yeşil Burun Adaları ile, Eyüpspor’dan ise Fredy de Angola ile çeyrek final mücadelesi verecek.

İran'da "terör" suçlamasıyla 3 kişi idam edildi

İran'ın Sistan-Beluçistan eyaletinde rejim muhalifi "Ceyşul Adl" üyesi oldukları öne sürülen 3 kişi, "terör eylemleri" gerçekleştirdikleri gerekçesiyle idam edildi.

Dünya

https://www.trthaber.com/haber/dunya/iranda-teror-suclamasiyla-3-kisi-idam-edildi-812275.html

Fars Haber Ajansına göre, Sistan-Beluçistan Genel Savcısı Ali Mustafavi Niya konuya ilişkin bilgi verdi. Mustafavi Niya, Terör örgütü Ceyşul Adl ile irtibatlı olmak ve terör eylemi gerçekleştirmek suretiyle yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaktan idama mahkum edilen Muhammed Berahuye Encümeni, Muhammed Kerim Barkizayi Aksun ve İdris Bilerani'nin cezası infaz edildi. dedi. Savcı Niya, söz konusu kişilerin Zahidan kentinde 29 Ocak 2019'da bir karakola ve 25 Haziran 2019'da devriye görevindeki askeri araca bombalı saldırı düzenlediklerini belirtti. İran'ın Pakistan ve Afganistan sınırında yer alan Sistan-Beluçistan eyaleti, son yıllarda bölgedeki Sünni Beluç halkın haklarını savunduğunu öne süren ve ülkede terör örgütü olarak kabul edilen Ceyşul Adl ile İran güvenlik güçleri arasındaki çatışmalara sahne oluyor. İran'da terör örgütü kabul edilen Ceyşul Adl, Sünni Beluç halkının haklarını savunduğunu öne sürerek, ülkenin güneydoğusundaki Pakistan sınırında yer alan Sistan-Beluçistan eyaletinde zaman zaman silahlı eylemler düzenliyor.

Macar Türkolog: Dünyanın en güzel hali Türkiye'de Macar olmak

Dünyanın ilk Türkoloji Enstitüsü sayılan Macaristan Eötvös Lorand Tudomanyegyetem Üniversitesi Türkoloji Bölümünde, 1962'de Türkçe ile tanışan Macar Türkolog Edit Tasnadi, Türkiye ve Türkçe üzerine çalışmalarını sürdürüyor.

Kültür-Sanat

https://www.trthaber.com/haber/kultur-sanat/macar-turkolog-dunyanin-en-guzel-hali-turkiyede-macar-olmak-653239.html

Orhan Pamuk, İlber Ortaylı, Yaşar Kemal ve birçok dünyaca ünlü Türk yazarın 60'a yakın kitabını Macarcaya çeviren Macar Türkolog Edit Tasnadi, Türkiye ve Türkçe ile iç içe geçen 60 yıllık serüvenini anlattı. Lise eğitimi sırasında Macarca öğretmeninin etkisiyle dil bilimci olmaya karar verdiğini belirten Tasnadi, üniversitede Macarcanın yanında ek branş olarak bir akrabasının, Macarca ile Türkçenin birbirine yakın diller olduğunu söylemesi üzerine Türkoloji bölümünü seçtiğinin altını çizdi. Macarlar ve Türklerin çok defa yolları kesişti Tasnadi, Macarlar ve Türklerin tarihte çok defa yollarının kesiştiğini, modern Macarcanın birçok Türkçe kökenli kelime içerdiğini, dil-edebiyat öğrencilerinin eğitimleri sırasında bunları öğrendiğini söyledi. Öğrencilik yıllarının, 1962-1967 arasında Soğuk Savaş dönemine denk geldiğini, Türkiye ve Macaristan'ın iki ayrı blokta yer aldığı için çeşitli zorluklarla karşılaştığını anlatan Tasnadi, bu dönemde Türkiye'den eğitim kitapları bile temin edemediklerine işaret etti. Macar kamu radyosunun Türkçe yayın bölümünde çalıştı Tasnadi, üniversiteye başladıkları dönemde Türkçe materyal temininde ciddi sıkıntılar çektiklerine dikkati çekerek Biz en fazla Bulgaristan'da basılan Türkçe kitapları bulabiliyorduk. O dönemde sadece gramer öğrenebildik, Türkçe pratik yapma şansına sahip değildik. diye konuştu. Lisans eğitimi sonrası Türkçe ile irtibatının devam ettiğini, Macar kamu radyosunun Türkçe yayın bölümünde işe başladığını dile getiren Edit Tasnadi, burada 1967-1990 yıllarında çalıştığını söyledi. Macaristan'da Soğuk Savaş döneminde bile Türkçe yayınlara çok büyük rağbet olduğuna dikkati çeken Tasnadi, dinleyicilerden sepetler dolusu mektup aldıklarını vurguladı. Dünyanın en güzel hali Türkiye'de Macar olmak Radyodaki görevinden sonra 1993-1998 yıllarında Ankara Üniversitesi Hungaroloji Bölümünde 5 yıl aralıksız çalıştığını aktaran Tasnadi, bu dönemde Türkleri çok yakından tanıma şansı yakaladığına işaret etti ve şunları söyledi: Dünyanın en güzel hali Türkiye'de Macar olmak. Türkiye çok güzel bir yer, halkı çok sıcakkanlı, sevimli ve misafirperver. Macarları ayrıca seviyorlar. Ben, Türkiye'de geçirdiğim süre içinde kendimi her zaman çok iyi hissettim. Türkler beni hiçbir zaman hayal kırıklığına uğratmadı ve kendilerine olan sevgim bugüne kadar azalmadı. Ayrıca Edit Tasnadi, Türkiye'de yaşadığı dönemde büyük oğlunun da Türkiye'ye yerleşip Türkçe öğrendiğini ve Orta Doğu Teknik Üniversitesinde yüksek lisans yaptığını ifade etti. Macaristan'da Türkoloji, bir nevi ulusal bilim dalı Dünyanın ilk Türkoloji Enstitüsü olarak bilinen Macaristan Eötvös Lorand Tudomanyegyetem (ELTE) Üniversitesi Türkoloji Bölümünde de okutman olarak görev yaptığını söyleyen Tasnadi, şu değerlendirmeyi yaptı: Macaristan'da Türkoloji, üniversite kürsüsü olarak dünyanın en eskisi. Çünkü Macaristan'da Türkoloji, bir nevi ulusal bilim dalı. Yani biz Türkoloji ile uğraşırken kendi geçmişimizi araştırmaya çalışıyoruz. Bir yanda yurt kuran Macarların bugünkü Macaristan'a gelmeden önceki uçsuz bucaksız Asya bozkırlarında (Türklerle) geçen ortak göçebe geçmişimiz ve Osmanlı dönemindeki ortak yaşam meselesi. Bu kürsüde daha çok, dil tarihi ve özellikle Osmanlı dönemi araştırılıyor. Bu bölüme çok az öğrenci alınıyor. Buradan mezun olan ya filolog ya da tarihçi oluyor. Birçok önemli ödül aldı Tasnadi, 30 yıldan fazla Türkçe-Macarca tercümanlık yaptığını da aktararak iki ülke yetkilileri arasındaki resmi ziyaretlerde birçok kez resmi tercümanlık yaptığını dile getirdi. Türkolog Edit Tasnadi, TÜRKSAV Türk Dünyası Hizmet Ödülü, Macaristan Devlet Liyakat Nişanı, Vambery Nişanı ve Balint Balassi Ödülü gibi önemli ödüller aldı.

Hedefe tam isabet sağlayan sistemde ilk siparişler alındı

Mühimmatın hedefi tam isabetle vurmasını sağlayan tank, gemi, top ve füze bataryalarında kullanılmak üzere üretilen yerli yazılım "Meteorolojik Gözlem ve Küresel Konumlandırma Sistemi"ne yönelik ilk siparişler alındı.

Savunma

https://www.trthaber.com/haber/savunma/hedefe-tam-isabet-saglayan-sistemde-ilk-siparisler-alindi-802908.html

Kocaeli Sanayi Odası öncülüğünde 64 şirketin katılımıyla kurulan Kocaeli Savunma Sanayi ve Ticaret AŞ, savunma sanayisine kentten gelecek katkıyı artırarak yerlileştirme çalışmalarına destek veriyor. Karada, havada ve denizdeki askeri unsurların hedefi tam isabetle vurması için havadaki ısı, nem, basınç, coğrafi yön-konum ve rüzgar değerlerini ölçen sistem, Kocaeli'de 1. 5 yıllık AR-GE çalışması sonucu geliştirildi. Testleri başarıyla geçen Meteorolojik Gözlem ve Küresel Konumlandırma Sisteminde (MGKS) siparişler gelmeye başladı. Haberleşme protokollerinin daha çok alternatife sahip olması, 4 farklı uydu sisteminden küresel mevki ölçümü yapabilmesi gibi yurt dışındaki benzerlerinden pozitif ayrışan sistem; tank, gemi, top ve füze bataryaları ile radar ve kimyasal, biyolojik, radyolojik ve nükleer (KBRN) sistemlerinde kullanılabiliyor. ASELSAN'ın geliştirdiği sistemlerde kullanılan MGKS sayesinde toplanan bilgiler, veri paketinde her 100 milisaniyede bir iletişim arayüzü aracılığıyla 9600 baud hızında (seri iletişim sinyalinin saniye başına düşen sayısı) iletiliyor. Yazılımı Türk mühendislerine ait, yüzde 90 yerliliğe sahip olan sistem, ASELSAN tarafından Millileştirmenin Altın Çağı Ödülüne de layık görüldü. Kocaeli Savunma Sanayi ve Ticaret AŞ Yönetim Kurulu Başkan Vekili Hasan Tahsin Tuğrul, AA muhabirine, Kocaeli'nin ülke ticaretinin yüzde 17'sini yapan, sanayi bakımından çok güçlü bir il olduğunu, bunun tabanında da otomotiv, makine, kimya gibi ana sektörlerin bulunduğunu söyledi. Donanma Komutanlığının da Gölcük'te olmasından hareketle savunma sanayisine üyelerin ilgisinin olmasına rağmen katkılarının az olduğunu gözlemlediklerini belirten Tuğrul, bu alanda daha fazla çalışma yapmak için üyelerin de görüşlerini alarak 64 ortakla firmayı oluşturduklarını kaydetti. Tuğrul, amaçlarının doğrudan doğruya savunma sanayisine Kocaeli'den gelecek katkıyı artırmak olduğunu dile getirerek, oda üyeleriyle güç birliği yaparak daha iyi neler yapabileceklerini ortaya koyduklarını anlattı. Çalışmalarında ASELSAN'ın millileştirme projesini ön plana aldıklarını ifade eden Tuğrul, Bu kapsamda meteorolojik gözlem ve küresel konumlandırma cihazını geliştirdik. Bu cihaz, doğrudan doğruya ASELSAN'ın askeri atışlarında nokta atışını sağlayacak koordinatların kazanılmasına öncülük eden, hava şartları, nem, rüzgar gibi koşullara göre koordinat düzenlemesi yapıyor. Bu cihaz sadece askeri amaçlı değil, savunma sanayi dışında sivil sektörde, tarımda, orman yangınlarının gözlemlenmesinde de kullanılabilen bir cihaz. diye konuştu. Ürünleri teslim etmeye başladık Tuğrul, yaklaşık 1. 5 yıllık AR-GE çalışmasının ardından cihazın tüm askeri testlerden ilk adımda geçtiğini belirterek, bu sayede ASELSAN'ın tedarikçisi sertifikasını aldıklarını söyledi. ASELSAN tarafından Millileştirmenin Altın Çağı Ödülüne layık görüldüklerini ifade eden Tuğrul, artık üretim yaparak ürünleri teslim etmeye başladıklarını dile getirdi. Tuğrul, şöyle devam etti: Yurt dışındaki ürünlerle karşılaştırdığınızda bizimkinin tepkime süresi çok kısa. Avrupalı örnekleri ve şu ana kadar sektörün öncüsü firmanın yaptığı ürünlerde 7 saniyeye kadar bir tank birdenbire yön değiştiriyor. Değiştirdiği anda yurt dışından alınan cihazın tepkime, tekrar doğrulama süresi 7 saniye tutuyor, bizimki ise 1 saniyenin altında. Dolayısıyla bu çok önemli askeri araçlar açısından; döndüğü anda da kendi konumunu verebilmeli. O bakımdan bu yönüyle çok üstündür. Üzerinde tonlarca ağırlık gelmişçesine testlere tabi oldu. Dünyanın kullandığı askeri testlerin tamamından geçmiş oldu. O bakımdan da çok mutluyuz. AR-GE'yi tamamladıktan sonra bu yıl içerisinde hedefimiz önce 20 ürünle bu yılı kapatmaktı. Şu anda sipariş 40'ı geçti. Önümüzdeki yıl için ordunun planlamalarını takip ediyorum, sadece askeri amaçla bu rakamın 200'ü aşacağı gözüküyor. Askeri olarak cihazın havada, karada ve denizde de kullanılabildiğini belirten Tuğrul, cihazın gelecek dönemde modernazisyon çalışmalarında kullanılma durumuna yönelik üretim güçlerini de artırmaya çalıştıklarını kaydetti. Tuğrul, cihazı farklı sektörler için geliştirmeye devam ettiklerini sözlerine ekledi.

Rizespor Adana Demirspor'u tek golle geçti

Çaykur Rizespor, Trendyol Süper Lig'in 20. haftasında Yukatel Adana Demirspor'u 1-0 yendi.

Spor

https://www.trthaber.com/haber/spor/rizespor-adana-demirsporu-tek-golle-gecti-828735.html

Rizespor ile Adana Demirspor, Çaykur Didi Stadı'nda karşılaştı. Mücadeleyi hakem Volkan Bayarslan yönetti. İlk yarısı 0-0 sona eren maçta, Çaykur Rizespor 54. dakikada Mocsi ile 1-0 öne geçti ve maçı kazanmayı bildi. Ligdeki 9. galibiyetini elde eden Rizespor, 32 puana yükseldi. Kötü gidişatını sürdüren Yukatel Adana Demirspor ise beşinci yenilgisini alarak 29 puanda kaldı. Ligin ilk yarısında oynanan karşılaşmayı Adana Demirspor 2-1 kazanmıştı. İLK YARININ ÖNEMLİ ANLARI 13. dakikada savunmanın arkasına hareketlenen Gaich'in ceza yayı dışından sert şutunda, zeminden sekerek yavaşlayan topu kaleci Magomedaliev kontrol etti. 25. dakikada Emre Akbaba'nın sağdan ceza sahası içerisine ortasında iyi yükselen Cisse'nin kafa vuruşunda, yerden seken top az farkla yandan auta çıktı. 32. dakikada Emre Akbaba'nın savunmanın arkasına yüksek pasına hareketlenen Akintola'nın diziyle kontrol edip vuruşunda, top yandan dışarı gitti. 37. dakikada Hojer'in sol taraftan ceza sahası içerisine ortasında, Gaich'in boş pozisyonda kafa vuruşu istediği gibi olmayınca top üstten dışarı çıktı. Mücadelenin ilk yarısı golsüz sonuçlandı. İKİNCİ YARININ ÖNEMLİ ANLARI 46. dakikada gelişen Çaykur Rizespor atağında topla buluşan İbrahim Olawoyin, ceza sahası içine girip yaptığı vuruşta kaleci Muhammedaliyev meşin yuvarlağı kornere çeldi. 50. dakikada Benjamin Stambouli’nin pasıyla topu önüne alan Yusuf Barasi’nin ceza sahası içine kadar girip yaptığı vuruşta kaleci Gökhan Akkan meşin yuvarlağı iki hamlede kurtardı. 52. dakikada Adalfo Gaich'in ceza sahası içine girip yaptığı vuruşta kaleci Muhammedaliyev meşin yuvarlağı kornere çeldi. GOL - 54. dakikada Çaykur Rizespor öne geçti. Minchev'in sol taraftan ceza sahası içerisine ortasında iyi yükselen Olawoyin'in kafa vuruşunda kaleci Magomedaliev'in çeldiği top, altıpas içerisinde Mocsi'nin önüne düştü. Bu futbolcunun boş kaleye şutunda, meşin yuvarlak filelere gitti. 1-0. 81. dakikada gelişen Adolfo Gaich’in pasıyla ceza sahası dışında topla buluşan Jonjo Shelvey’in vuruşunda kaleci Muhammedaliyev topu kornere çeldi. Mücadeleyi Rizespor 1-0 kazandı. Stat: Çaykur Didi Hakemler: Volkan Bayarslan, Erdem Bayık, Ogün Kamacı. Çaykur Rizespor: Gökhan Akkan, Muhammet Taha Şahin, Mocsi, Emirhan Topçu, Hojer, Shelvey (Dk. 83 Pinchi), Mithat Pala (Dk. 90+1 Seyfettin Anıl Yaşar), Benhur Keser (Dk. 74 Eray Korkmaz), Olawoyin, Minchev (Dk. 74 Zeqiri), Gaich. Adana Demirspor: Magomedaliyev, İsmail Çokçalış, Semih Güler, Gravillon, Abdurrahim Dursun (Dk. 87 İzzet Çelik), Stambouli (Dk. 79 Nani), Cisse, Yusuf Erdoğan (Dk. 46 Yusuf Barasi), Akintola, Michut (Dk. 46 Manev), Emre Akbaba. Gol: Dk. 54 Mocsi (Çaykur Rizespor) Sarı kart: Dk. 73 Mithat Pala (Çaykur Rizespor)

Milli Eğitim Bakanı Tekin, deprem bölgesinde

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Liselere Geçiş Sınavı tercih kılavuzunu, 26 Haziran Pazartesi günü ilan edeceklerini bildirdi.

Eğitim

https://www.trthaber.com/haber/egitim/milli-egitim-bakani-tekin-deprem-bolgesinde-777061.html

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, İl Eğitim Değerlendirme Toplantısı'nın ardından yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanlığı yeni kabinesi kurulduktan sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın talimatıyla bütün bakanların deprem bölgelerini dolaşarak, kendi görev alanlarıyla ilgili çalışmaları yerinde takip edip, eksikliklere yerinde müdahale ettiğini anlattı. Bu kapsamda kendilerinin de Hatay'da il milli eğitim müdürünün başkanlığında ildeki durumu masaya yatırdıklarını anlatan Tekin, deprem öncesinde kentte 14 bin 724 derslikte eğitim öğretim faaliyetlerinin devam ettiğini anımsattı. Bu dersliklerden depremden sonra 8 bin 45'inde eğitim öğretim yapılabildiğine işaret eden Tekin, şöyle konuştu: Biz eylül ayı başladığında yeni eğitim öğretim yılıyla birlikte buradaki derslik açığını en azından geçici olarak çözebilecek bütün tedbirleri almış durumdayız. Kalıcı çözümler için de yatırım programına konulan dersliklerle, derslik başına düşen öğrenci sayısı itibarıyla 6 Şubat'tan önceki rakamların bile altına düşeceğiz. Yani ortalama derslik başına düşen öğrenci sayısını daha da azaltacağız. Bu şu anlama geliyor, burada 6 Şubat'taki derslik sayısının üzerinde bir derslik hizmete girmiş olacak, bütün yatırımlarımız tamamlandığı zaman. Bunlar uzun vadeli ama kısa vadede de eylül ayında prefabrik, konteyner ya da çelik, hafif çelik yapılarla eğitim öğretim sürecini sağlıklı bir şekilde başlatacak tedbirleri almış olduk. Tekin, deprem öncesinde Hatay'da 23 bin 535 öğretmenin hizmet verdiğini hatırlatarak, Yeni atanan 4 bin 525 öğretmenle birlikte ilimizde ayrılanları da düştüğümüz zaman 25 bin 90 öğretmenle, eylül ayında eğitim öğretim süreci başlamış olacak. Bu da şu anlama geliyor, öğretmen başına düşen öğrenci sayısı itibarıyla da deprem öncesi koşulların daha ilerisinde bir noktaya kavuşmuş olacağız. diye konuştu. Hatay'da görev yapan öğretmenlerin tamamıyla görüşmelerin yapılıp, ihtiyaçların tespit edildiğini anlatan Tekin, öğretmenlerin konaklama ihtiyacının önemine işaret etti. Halihazırda Hatay'da ve ilçelerinde görev yapan öğretmenler ve yeni tayin olan 4 bin 525 öğretmenle iletişime geçilip, konaklama ile ilgili tercihleri, konaklamayı nasıl, kimlerle yapacakları bilgilerinin alındığını anlatan Tekin, valilikle koordineli şekilde öğretmenlerin konaklamalarıyla ilgili gerekli tedbirlerin alınması konusunda çalışmaların başlatıldığını aktardı. Tekin, Bu açıdan da eylül ayı itibarıyla öğretmen arkadaşlarımızın konaklama ihtiyaçlarını da gidermiş olacağız. dedi. Bakan Tekin, yaz aylarında ildeki öğretmen ve öğrencilerin ihtiyaç duyduğu psikolojik destek üniteleri, rehberlik faaliyetleri çalışmalarının da sürdüreceğini belirterek, Aynı şekilde öğrenci kardeşlerimizin ihtiyaç duyduğu akademik destek birimleri destekleme ve yetiştirme kursları aracılığıyla devam edecek. Biz de Bakanlık merkez teşkilatında bölgedeki özellikle 10 il açısından her ili Bakanlık Merkez Teşkilatında bir koordinatör arkadaşımızla ilişkilendirdik. Bütün işlerin, bürokratik işlerin hızlanması açısından böyle bir koordinasyon birimi oluşturduk. Onlar da işleri hızlandıracaklar. ifadelerini kullandı. İş yapımının ihale sürecinde karşı karşıya kalınan teknik problemleri aşmak için hizmet alımı yöntemiyle teknik eleman istihdamı sağladıkları bilgisini de veren Tekin, Dolayısıyla işimizi tıkayabilecek her türlü problemin çözümünü bugün burada istişare edip karar almış olduk. Ben emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. diye konuştu. Tekin, hem siyaset hem bürokrat hem yerel yönetimlerle ve katkı veren herkesle eğitim öğretim sürecini sağlıklı şekilde başlatmış olacaklarını dile getirdi. LGS sonuçları Bakan Tekin, sonuçları açıklanan LGS kapsamındaki merkezi sınava ilişkin şunları söyledi: Sekizinci sınıf öğrencilerimizin yaklaşık yüzde 82'si yani bir milyon civarında öğrenci bu sınava girmişti. Sınav kılavuzumuzu da 26 Haziran Pazartesi günü ilan edeceğiz. Normal koşulda kılavuzu da bugün ilan edecektik ancak kılavuzumuzda özellikle 'deprem bölgesinde yaşayan çocuklarımızın, gençlerimizin yaşadığı sıkıntıları tolere etmeye, tamir etmeye katkısı olabilecek pozitif bir ayrımcılık yapabilir miyiz' diye düşündük. Yapabileceğimiz pozitif ayrımcılıkları kılavuza dercedebilmek açısından kılavuzumuzu da pazartesi günü yayınlamış olacağız. Tekin, bahar yarı yılının derslerinin sınav kapsamının dışında tutulduğunu hatırlatarak, Bu da çocuklarımızın bu anlamdaki belki emeklerini karşılama konusunda yetersiz olabilir. Biz burada da 'başka bir tedbir alabilir miyiz, başka bir pozitif ayrımcılık yapabilir miyiz' diye inceledik, araştırdık ve bir kısım pozitif ayrımcılıkları kılavuzumuza dercetmiş olacağız. İnşallah buradaki çocuklarımız da hayallerindeki, ideallerindeki okullara gidebilmiş olurlar. diye konuştu. Milli Eğitim Bakanı Tekin, tercih sürecine ilişkin de bilgi vererek, Tercih sürecinde bir değişiklik yok. 3-19 Temmuz tarihleri arasında öğrencilerimiz tercihlerini yapabilecekler. Ülkemize, gençlerimize, çocuklarımıza hayırlı olsun. dedi. Sınavda görev alan öğretmenlere de teşekkürlerini ileten Tekin, Tercih sürecinde hem tercih robotlarımız hem tercih rehberlerimiz okullarımızda gençlerimize, çocuklarımıza rehberlik etmeye çalışacaklar, tercihlerinde kendilerine yardımcı olacaklar. İnşallah sağlıklı bir süreci hep beraber atlatırız. ifadelerini kullandı.

Biber fideleri uzayda çiçek açtı

ABD’li NASA astronotu Megan McArthur, Uluslararası Uzay İstasyonu'nda deney amaçlı yetiştirdikleri biber fidelerinin çiçek açtığını paylaştı. McArthur, gelecek hafta çiçeklerin yerini küçük biberlere bırakacağını belirtti.

Dünya Dışı

https://www.trthaber.com/haber/dunya-disi/biber-fideleri-uzayda-cicek-acti-606525.html

Uluslararası Uzay İstasyonu'nda (ISS) bulunan NASA astronotu Megan McArthur, istasyonda yetiştirdikleri Şili biber fidelerinin çiçeklendiğini ve bir hafta sonra küçük biberleri görmeyi beklediklerini sosyal medya hesabından paylaştı. McArthur, uzay istasyonundan fotoğraflarla birlikte paylaştığı mesajında Bu daha karmaşık bitkileri Uzay İstasyonunun benzersiz ortamında yetiştirmeyi öğrenmek, gelecekteki gezegen görevlerindeki astronotların kendi yiyeceklerinden bazılarını yetiştirmelerini sağlayacaktır!” ifadelerini kullandı. Deneyde New Mexico Hatch Green Şili biberi kullanıldı NASA tarafından Gelişmiş Bitki Yaşam alanında yürütülen ve 2022 yılının Mart ayında tamamlanması beklenen deneyde, New Mexico Hatch Green Şili biberi türü kullanıldığı belirtildi. NASA, uzayda miktoyerçekimi olan bir alanda yetiştirmek için biberin seçilme sebebini şu şekilde ifade etti: Bir C vitamini kaynağı olan biberlerin yetiştirilmesi, çimlenmesi, büyümesi ve meyvelenmesi daha uzun sürdüğü için olası birçok uzay ürününe göre daha zor.

ABD Senatosu, "Türkiye'ye F-16 satışının bloke edilmesini" öngören tasarıyı reddetti

ABD'li Senatör Rand Paul'ün sunduğu ve Türkiye'ye F-16 satışının bloke edilmesini öngören tasarı, Senato Genel Kurulu'ndaki oylamada reddedildi.

Gündem

https://www.trthaber.com/haber/gundem/abd-senatosu-turkiyeye-f-16-satisinin-bloke-edilmesini-ongoren-tasariyi-reddetti-841236.html

ABD'nin Kentucky eyaletinin Senatörü Paul'un 5 Şubat'ta sunduğu tasarının kabul veya reddine ilişkin oylama Senato Genel Kurulu'nda yapıldı. Türkiye'ye F-16 satışının bloke edilmesini öngören tasarı, 13 evet oyuna karşı 79 hayır oyu ile reddedildi. Böylece Paul'ün tek başına sunduğu ve ABD'nin Türkiye'ye F-16 satışını engellemeye yönelik girişim, büyük bir oy farklıyla Senato'da reddedildi. Türkiye'ye F-16 satışı ABD Dışişleri Bakanlığı, 26 Ocak'ta Türkiye'ye 40 F-16 savaş uçağının satışı ve mevcut F-16'ların modernizasyonu konusunda Kongre'ye resmi bildirimde bulunmuştu. Dışişleri Bakanlığının Kongre'ye gönderdiği resmi bildirimin ardından başlayan 15 günlük inceleme ve itiraz sürecinde sadece Kentucky Senatörü Rand Paul'ün Senato'ya sunduğu itiraz gündeme gelmiş, söz konusu tasarı Senato Dış İlişkiler Komitesine havale edilmiş, burada 15 günlük süre içinde tasarıya ilişkin herhangi bir işlem yapılmamıştı. ABD yönetimi son olarak Türkiye'ye F-16 satışıyla ilgili kabul ve teklif mektuplarını Ankara'ya iletmişti.

MEB, "Birlikte İngilizce" projesinin eğitim setlerini öğretmenlerin erişimine açtı

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) öncülüğünde, İngilizce öğretmenlerinin mesleki gelişimlerini güçlendirmek amacıyla "Birlikte İngilizce" projesi kapsamında hazırlanan sürekli mesleki gelişim seti, Öğretmen Bilişim Ağı (ÖBA) üzerinden İngilizce öğretmenlerinin erişimine açıldı.

Eğitim

https://www.trthaber.com/haber/egitim/meb-birlikte-ingilizce-projesinin-egitim-setlerini-ogretmenlerin-erisimine-acti-838686.html

Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, sürekli mesleki gelişim seti, Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğü, British Council ve Sabancı Vakfı işbirliğinde İngiltere ve Türkiye'den uzman eğitmenler tarafından hazırlandı. Bakanlığın çevrim içi platformu ÖBA üzerinden Türkiye'deki 81 bin İngilizce öğretmenine ulaşmayı hedefleyen ve farklı konu başlıklarında 11 kitapçıktan oluşan set, interaktif modülleriyle öğretmenlere etkileşim fırsatı tanıyacak. Setteki kitap ve dijital içerikler, öğretmenlerin ders planlama, sınıf yönetimi, etkili kaynak kullanımı, kapsayıcılık ve değerlendirme uygulamaları konularında yetkinliklerini artırmayı amaçlıyor. Mesleki gelişim setinin tanıtımı yapıldı Setin bir otelde düzenlenen tanıtım toplantısına, Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürü Cevdet Vural, British Council Eğitim Direktörü Ayşen Güven, Sabancı Vakfı Genel Müdürü Nevgül Bilsel Safkan ile Türkiye'nin farklı illerinden İngilizce öğretmenleri katıldı. Vural, toplantının açılışındaki konuşmasında İngilizcenin küresel ölçekteki önemini anlattı ve setteki kitapçıkların İngilizce öğretmenlerinin kendi mesleki gelişimlerine ve öğrencilerin İngilizce dil becerilerini daha etkili bir şekilde kullanmalarına yardımcı olacağını vurguladı. Güven de projeyle daha nitelikli, etkileşimli ve eğlenceli ders planlarının sunulacağına inandığını ifade etti. Safkan da kitap setinin yaygınlaşmasının önemli olduğunu vurguladı.

Yunanistan'ın askeri harcamaları: Yine çıkmaz sokak mı?

Askeri harcamalarında musluğu sonuna kadar açan Atina, farklı alanlarda önemli satın alımlar yapıyor. Türkiye'nin bu süreci çok yakından takip ettiğine değinen uzmanlara göre, özellikle son dönemdeki taleplerle 40 milyar euroyu bulabilecek harcamalar Yunanistan ekonomisinin belini bir kez daha bükebilir.

Savunma

https://www.trthaber.com/haber/savunma/yunanistanin-askeri-harcamalari-yine-cikmaz-sokak-mi-835752.html

Son dönemlerde neredeyse her haftaya Yunanistan’ın yeni bir askeri harcamasıyla başlıyoruz… Kimi zaman uçaklar kimi zaman füzeler kimi zaman da deniz platformlarıyla ilgili olan bu süreçlerde en dikkat çekici meselelerden biri Atina’nın tüm bunları ‘parasını bastırıp’ alması. En büyük gelir kalemleri gemi taşımacılığı ve turizm olan ülkenin milyarlarca dolarlık askeri alım yapması haliyle yakın geçmişi hatırlatıyor. Daha önce de Türkiye ile silahlanma yarışına giren ve hem bu alanda hem diğer temel konularda bütçesinden çok yüksek harcamalara imza atan Yunanistan’ın AB ve IMF desteğiyle iflasın eşiğinden döndüğü günler çok da uzakta değil. Ancak bugün geldiğimiz noktada Atina bir kez daha özellikle askeri harcamalarda el yükseltti. Son derece modern ve bir o kadar da pahalı sistemleri satın almak için kolları sıvadı. Savunma Sanayii Araştırmacısı Kubilay Yıldırım ile Yunanistan’ın askeri harcamalarının muhtemel etkilerini ve tüm bunların Ankara’dan nasıl göründüğünü konuştuk… 90’larda da ABD ve Fransa’nın etkisi vardı Yıldırım önce kısa bir hatırlatma yapıyor ve aslında Yunanistan’ın 1990’larda sistematik ve akıllıca yürüttüğü bir silahlanma politikası olduğundan bahsediyor. Bu noktada özellikle ABD ve Fransa gibi iki ayrı kaynaktan temin edilen savaş uçakları öne çıkıyor. “Bunlar hem politik risk dağıtımı imkanı veriyor hem de birbirinden oldukça farklı fiziksel özelliklere ve kabiliyetlere sahip uçakların teminini mümkün kılıyordu” diyor. Farklı bir örnek daha veriyor Yıldırım… Amerikan Hava Kuvvetleri’nin envanterinden çıkma ve çok uzun menzilli taktik bombardıman uçakları olan A-7’lerin teminini anımsatıyor. Söz konusu uçakların menzilinin Girit’ten Ankara’ya uzanabilmesini o dönem için ‘dikkat çekici’ olarak niteliyor. 2008 krizi dönüm noktası oldu Yunanistan’ın 2000’lerle birlikte bu aklı kaybetmeye başladığını anlatıyor Yıldırım ve en önemli kırılma noktalarından birinin 2008 mali krizi olduğunu hatırlatıyor. Burada bir parantez açalım ve o dönem Yunanistan’ın uluslararası kuruluşlar tarafından ‘borcunu ödeyemeyecek durumda’ şeklinde rapor edildiği notunu düşelim. Yunanistan’daki ekonomik yangının Euro Bölgesi’nde büyük bir mali kriz yaratacağı gerekçesiyle AB ve IMF, Yunanistan için 2010 ila 2015 yılları arasında 260 milyar Euro tutarında bir kurtarma paketiyle ülkeyi iflastan kurtarmıştı. O dönemi anlatırken, “Yunanlar, mevcut uçak ve gemi filosunu bakımsızlığın yanı sıra aşırı kullanımıyla yordu. Taktik uçak filosu ile donanması hem teknolojik olarak geri kaldı hem de oldukça yıprandı” diyor Yıldırım. Yunanistan’ın son alımları nasıl okunmalı? Bu soruyu “Özellikle Doğu Akdeniz’deki gerilimler sonrası Yunanistan yakaladığı politik destek ve dış finansman yardımı ile yine oldukça akıllı, 90’lardaki felsefeyi hatırlatan bir silahlanma politikasına döndü” cümlesiyle yanıtlamaya başlıyor Kubilay Yıldırım ve devam ediyor: “Burada bir sac ayağını görebiliyoruz… İlk ayak; Türkiye ile yaşanabilecek ani, oldukça tempolu hava/deniz çatışmasında birkaç noktada çok yüksek vurucu güce sahip olmak. İkinci ayak; özellikle hava kuvvetlerinin Doğu Akdeniz ve Kıbrıs üzerinde varlık gösterebileceği, operasyon icra edebileceği menzile ulaşmak, bunu deniz platformları ile desteklemek. Üçüncü ayak ise envanterini dinçleştirip kullanılabilir platform sayısını, pilot ve bakımcı becerisini artırmak… Bahsettiğimiz bu üçlü yapıda Atina’nın ana hedefi; Türkiye ile olası bir çatışma durumunda kısa sürede etki üretebilmek. Daha net bir ifadeyle; batılı büyük güçler araya girene kadarki süreçte Türkiye üzerinde mümkün olduğunca hasar bırakmak. Bir ‘oldu bitti’ye maruz kalmamak onlar için öncelikli konu. Hatta bunu terse çevirip gerekirse bir ‘oldu bitti’ tesis edebilecek güce kavuşmak istiyorlar. Bunun için de kısıtlı sayıda da olsa yüksek performanslı platformlar ve bunlara ait özel silah sistemleri temini yoluna gittiler.” Sadece Ege’de değil Akdeniz’de de etki üretmek istiyorlar Yunanistan’ın son dönemlerdeki alımlarında akılda kalanları sayarsak, Fransa’dan aldıkları ikinci el Rafale uçaklar, menzili 150 kilometreyi aşan Meteor hava-hava füzeler, Scalp NG seyir füzeleri, F-16 filolarının en üst paketlerle modernize edilmesi, ABD’den gelecek havada yakıt ikmal uçakları ilk sıralarda gelir. Kubilay Yıldırım da bunlara işaret ediyor ancak KC-135 tipi havada yakıt ikmal uçakları için ayrı bir parantez açıyor. Yunan Hava Kuvvetleri’nin bu alımla özellikle Doğu Akdeniz üzerinde çok uzun süre varlık gösterebilecek ve Ege üzerinde uzun devriye uçuşları yapabilecek kabiliyete ulaşacağının altını çiziyor. Yunanistan'ın böylece uzun yıllardır eksikliğini hissettiği bir kabiliyete kavuşacağından bahsedip, “Bu noktada Amerikan Hava Kuvvetleri, Yunan Hava Kuvvetleri’ne havada yakıt ikmal eğitimi vermekten çekinmeyecektir. Hali hazırda Yunan Hava Kuvvetleri aday pilotları İsrail ile ortak kurulan bir eğitim merkezinde uçuş ve temel hava muharebe eğitimi alıyor. Rafale alımı ile Fransız Hava Kuvvetleri ile de karşılıklı yoğun eğitimler icra ediliyor” bilgisini paylaşıyor. Yıldırım ayrıca, her ne kadar kısa vadede teslim edilemeyecek gibi görünse de F-35’ler için de parantez açarak, böylesine üstün özelliklere sahip bir uçağın envantere katılmasını caydırıcılık açısından dikkate değer buluyor. Yunan ekonomisi tüm bunları kaldırabilecek mi? Bazen olmayan parayı harcamak çok kolay gelir. Kimi ekonomistlere göre Yunan Hükümeti de benzer bir süreç yaşıyor. Kubilay Yıldırım’a yukarıda bahsettiği sistem ve platformların Yunanistan ekonomisine muhtemel etkisini soruyoruz: “Yunan hava ve deniz kuvvetlerinin bugüne kadar ki alımları hem akıllıca hem de maliyet etkin olmakla birlikte, yakın zamanda Yunan makamlarının sinyalini verdiği ilave projeler Yunan ekonomisinin belini kırabilecek cinsten. Bugünlerde konuşulan F-35 alımı, ilave 6 Rafale uçağı, bir türlü ilerleyemeyen Mirage-2000 modernizasyonu, devam eden F-16 modernizasyonu, FDI fırkateyn tedarik projesi ve buna ilaveten arayışı içinde oldukları eski deniz platformlarının modernizasyonları çok büyük bir bütçe anlamına geliyor. Bunlarla birlikte Yunan Savunma Bakanı Nikos Dendias’ın gündeme getirdiği, yeni nesil Constellation sınıfı Amerikan fırkateynlerinin Yunanistan’da ve Yunan isteklerine göre üretilmesi ise artık gerçekçi bir planı değil, bir temenniyi gösteriyor. Zira tüm konuşulanların mühimmat ve destek sistem maliyetleri ile Yunanistan’a 40 milyar dolara mal olması mümkün. Yunan ekonomisini sallayacak büyüklükte bir maliyetten bahsediyoruz.” Tüm bu gelişmeler Ankara için ne anlama geliyor? Atina’nın silahlanma hamlelerinin en yakından takip edildiği yerin Ankara olduğunu söylemek yanlış olmaz. Kubilay Yıldırım ile işin Türkiye boyutuna da kısaca değiniyoruz… Yunanistan’ın hiçbir hukuki karşılığı olmayan tezlerine özellikle batılı başkentlerde taraftar aradığı, bunun için başta ABD olmak üzere çeşitli düşünce kuruluşlarında insan devşirdiği, bilhassa Amerikan Kongresi üyeleri ile detayını bilmediğimiz ilişkiler geliştirme konusunda çaba ve para harcadığını anımsatıyor. “Yunanistan birkaç yıl içinde, kendi envanterini güncellemiş olmanın ve arkasında hissettiği politik rüzgarın da etkisiyle örneğin Ege’de 12 mil karasuyu/hava sahası ilanı gibi bir emrivaki planlıyor olabilir. Türkiye’nin her türlü yerli sistemi olgunluk seviyesine ulaştırıp, yeterli adetlerde üretip, bazıları oldukça yenilikçi olan bu sistemlere uygun harekat konseptleri de geliştirebildiği zaman Yunanistan bu geçici üstünlüğünü kaybedecek. Taşıma suyla elbette değirmen dönmez ancak Türk sanayisinin de caydırıcılığa katkısı için bir süre gerekiyor. Bu sebeple önümüzdeki 3-4 sene oldukça kritik. Bu gelişmelerin Ankara’nın da radarında olduğunu yorumlamak mümkün. Zira ABD’den istenen yeni F-16 Blok 70 uçaklar, modernizasyon kitleri ve Cumhuriyet tarihinin belki de en geniş askeri sipariş talep listesi Atina’nın emrivaki yapma hevesinin önüne geçebilecek kadar kapsamlı.”

Saldırı hazırlığı yapan 4 PKK/YPG’li terörist etkisiz hale getirildi

Fırat Kalkanı bölgesinde saldırı hazırlığı yapan 4 PKK/YPG’li terörist etkisiz hale getirildi.

Gündem

https://www.trthaber.com/haber/gundem/saldiri-hazirligi-yapan-4-pkkypgli-terorist-etkisiz-hale-getirildi-836375.html

Terörle mücadele yurt içinde ve sınır ötesinde aralıksız şekilde sürüyor. Milli Savunma Bakanlığı, saldırı hazırlığı yapan 4 teröristin etkisiz hale getirildiğini duyurdu. Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada şu ifadeler kullanıldı: Suriye’nin kuzeyini kana bulamaktan, bölge halkının huzur ve güvenliğini bozmaktan başka amacı olmayan PKK/YPG’li teröristlere yönelik operasyonlarımız sürüyor. Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, Fırat Kalkanı bölgesinde saldırı hazırlığı yapan 4 PKK/YPG’li teröristi etkisiz hale getirdi. Suriye’nin kuzeyini kana bulamaktan, bölge halkının huzur ve güvenliğini bozmaktan başka amacı olmayan PKK/YPG’li teröristlere yönelik operasyonlarımız sürüyor. Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, Fırat Kalkanı bölgesinde saldırı hazırlığı yapan 4 PKK/YPG’li teröristi etkisiz hâle… pic.twitter.com/qCzpe3k25n

Avusturyalı hukukçu Wagner, Gazze'ye kayıtsız kalmadığı için yaşadığı linci anlattı

Avusturyalı hukukçu ve televizyon yorumcusu Dr. Astrid Wagner, ülke basınının ve iktidarın koşulsuz bir şekilde İsrail'i desteklediği Avusturya'da Gazze'de yaşanan insani drama kayıtsız kalmadığı için sosyal medyada lince maruz kaldığını, bazı arkadaş ve tanıdıklarının kendisiyle ilişkilerini sonlandırdığını söyledi.

Dünya

https://www.trthaber.com/haber/dunya/avusturyali-hukukcu-wagner-gazzeye-kayitsiz-kalmadigi-icin-yasadigi-linci-anlatti-831563.html

Wagner, ülkede tanınmış bir kişi olarak Filistin halkının sesini duyurmak için çeşitli mecralarda yaptığı konuşma ve açıklamalar nedeniyle karşılaştığı sorunları AA muhabirine anlattı. Avusturya’da ilkokul öğrencilerine yönelik başörtüsü yasağının getirilmek istendiği süreçte başörtüsü takarak dönemin hükümetine tepki gösteren Wagner, Gazze’de yaşananların büyük bir insani felaket olduğunu belirterek, halihazırda soykırıma ilişkin bir suç duyurusunun bulunduğunu, temkinli olmakla beraber mevcut veriler ışığında bunun gerçekleşmiş olabileceğini ifade etti. İsrail’i eleştirmek, hiçbir şekilde antisemitizm değildir İsrail’in kendisini eleştiren herkesi antisemitizmle damgalamasının kabul edilemez olduğunu kaydeden Wagner, İsrail’i eleştirmek, hiçbir şekilde antisemitizmle bağdaştırılamaz. Şunu da belirtmek gerekir, çok sayıda Yahudi, Avusturya’da gösterilere katıldı. Museviler, Filistinlilerle beraber yürüyerek, 'bizim adımıza değil' sloganları atıyorlar. Yahudilik ve Siyonizm birbirinden çok farklı, kıyaslanamaz. dedi. Wagner, ırkçı ve sömürgeci bir yaklaşım olan Siyonizm’in, bütün Yahudilerin aynı görüşü paylaştığı söylemini yaymaya çalıştığını, ancak bunun gerçeği yansıtmadığını anlattı. Ülke kamuoyunun yakından tanıdığı bir kişi olarak Filistin halkının sesini duyurmak için çeşitli platformlarda yaptığı konuşmalar nedeniyle linç edildiğini ifade eden Wagner, Bir yandan aleni bir şekilde saldırıya maruz kaldım. Ciddi bir şekilde teröristlerin görüşünde olduğum iftirasında bulunuldu. Bunu yapanlar tanınan Siyonistlerdi, X platformu üzerinden yaptılar. Ama üzülerek söylemem gerekirse, kendi çevremde de oldu. Lise arkadaşım benimle arasına mesafe koydu. Daha önce yanında çalıştığım işverenim, bir avukat hemen benimle arkadaşlık ilişkisini sonlandırdı. diye konuştu. Wagner, bu süreçte ana akım basın ve yayıncıların kendisiyle çalışmak istemediğini belirtti. İsrail'in propagandaları Avusturya'da kabul görüyor Wagner, İsrail’in Hamas’ın sivilleri kalkan olarak kullandığı söyleminin Avusturya’da bir şekilde kabul görmesini anlamlandıramadığını dile getirerek, Örneğin, yakın zamanda bir cenaze töreni esnasında çadır bombalandı, büyük ihtimalle bilinçli olarak yapıldı, orada hiçbir şekilde Hamas bulunmuyordu. Bu 'sivillerin kalkan olarak kullanılma hikayesi' benim için hiçbir şekilde inandırıcı değil. Burada aralıksız sivillere yönelik bir bombardıman söz konusu, İsrail’in kendisi de daha evvel tam hedefin tutturulamadığını, tabiri caizse kitlelere isabet ettiğini açıklamıştı. şeklinde konuştu. İsrail tarafının kullandığı dilin yok etmeye yönelik olduğunu, tarihte benzerine az rastlanır bir kıyımın Gazze’de yaşandığını kaydeden Wagner, Benim için bu anlaşılabilir bir durum değil. Bu görüntüleri gördükten sonra bir şekilde bunu kendini savunma ile haklı göstermeye çalışmak, bu akıl almaz bir durum. ifadesini kullandı. Ukrayna'ya başka Filistin'e bambaşka Wagner, Avusturya başta olmak üzere Batılı ülkelerin Ukrayna’ya yaklaşımıyla Filistin’e yönelik tutumu arasındaki farka dikkati çekerek, Ukrayna’ya yönelik art arda dayanışma açıklamaları yapıldığını, ancak halihazırda Viyana Belediye Sarayı’nda Ukrayna bayrağının yanı sıra İsrail bayrağının dalgalandığını söyledi. Filistin halkı, Yahudi soykırımıyla uzaktan yakından alakası olmayan bir halk, yakınından geçmemiş. Aksine o dönemde Avrupa’dan gelen Yahudileri kurtarmış, onları kabul etmiş. Şimdi Avrupalılar kolayca sırtlarındaki ağır yükün bedelini bir başka halkın ödemesini istiyorlar. Bundan farklı bir durum söz konusu değil. değerlendirmesinde bulunan Wagner, Yahudi soykırımının bir başka kitlesel katliam, soykırım için kötüye kullanılmasının kabul edilemez olduğunu dile getirdi. Wagner, Nazilerin uyguladığı Yahudi soykırımı sonrasında Batı'da kullanılan bir daha asla sloganının herkes için geçerli olması gerektiğini söyledi. Avrupa'da iktidarın görüşü halkı yansıtmıyor Gazze’deki duruma ilişkin Avrupa’da iktidarlarla halk arasında ciddi görüş farklılığının olduğuna işaret eden Wagner, Ben avukatım ve birçok kişiyle görüşüyorum. Ve Çoğu insan benim gibi düşünüyor. Kesinlikle (iktidarın) paylaştığı görüşle, halkın görüşü aynı değil. Çünkü insanlar gerçekten korkuyorlar. Çoğunlukla düşüncelerini dile getirmeye cesaret edemiyorlar. Çünkü baskılardan korkuyorlar. ifadelerini kullandı. Wagner, ülkedeki bu hususa yönelik baskılardan ötürü göçmen kökenli, henüz vatandaşlığı bulunmayan kişilerin oturum izinlerini kaybetme korkusuyla düşüncelerini dile getiremediğini, yapılan gösterilere katılamadığını kaydetti. Wagner, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulunda Gazze’ye acil insani ateşkes karar tasarısına yönelik her iki oylamada da hayır oyu veren iktidarın yaklaşımını utanç verici olarak nitelendirdiğini, hükümetin bu kararı alırken konunun parlamentoda görüşülmediğini aktardı. İktidarın bu tek taraflı tutumuna rağmen eski Cumhurbaşkanı Heinz Fischer örneğinde olduğu gibi artık kamuoyunun tanıdığı isimler tarafından İsrail’in kendisini savunma hakkının bir sınırı olması gerektiğine yönelik eleştirilerin yapılmaya başladığını kaydeden Wagner, Gazze’de yaşananların savunmayla alakasının olmadığını, gözü, kulağı olan herkesin ne yaşandığını gayet iyi görebildiğini söyledi. Öldürülen gazeteciler gerçekleri aktarıyordu Wagner, İsrail’in saldırıları sonucunda hayatını kaybeden gazetecilere de değinerek, şöyle konuştu: Bu gazetecilerin paylaştığı görüntüler, hakikaten saldırgan taraf İsrail için çok tehlikeli. Çünkü gerçekleri gösteriyorlar. Çünkü bu görüntüler efsaneleştirilen kendini savunma yaklaşımını ve her yerde Hamas’ın saklandığı algısını çürütüyor. Onlar doğal olarak görünen şahitler, bu şahitler, bu gazeteciler, bu idealist genç insanlar büyük bir tehlike içerisindeler. 100 gazetecinin ölmesi, bu alışılmışın çok üstünde bir sayı. Güney Afrika’nın İsrail’e yönelik soykırım şüphesiyle dava açtığını anımsatan Wagner, bu ülkede çok üst düzey hukukçunun bulunduğunu ve suçlamaya ilişkin çok sayıda kanıtın mahkemeye sunulduğunu anlattı. Wagner, bu davanın her şeyden evvel sembolik bir hukuki süreç olduğunu belirterek, Eğer bağımsız mahkeme burada soykırım yapıldığını söylerse, o zaman tabi ki (bu karar) siyasi bir rol oynar. O zaman İsrail’in (Gazze’ye yönelik) eylemleri (Batı'da) koşulsuz bir şekilde olumlu değerlendirilemez. Bu nedenle, Uluslararası Adalet Divanı’nın soykırım yapıldığına ilişkin karar alması çok önemli. şeklinde konuştu.

Seçim günü hava sıcak olacak

Türkiye, 31 Mart'ta yapılacak Mahalli İdareler Genel Seçimleri'ne parçalı ve az bulutlu bir havada girecek. Sıcaklıklar mevsim normallerinin üzerinde seyredecek.

Türkiye

https://www.trthaber.com/haber/turkiye/secim-gunu-hava-sicak-olacak-847126.html

Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından yapılan son tahminlere göre, hava sıcaklıkları 6 ila 10 derece artacak ve ülke genelinde mevsim normallerinin üzerine çıkacak. 31 Mart Pazar günü, ülke genelinin parçalı ve az bulutlu geçeceği tahmin ediliyor. Seçim günü bazı illerimizde beklenen sıcaklık değerleri şöyle; Ankara: Parçalı bulutlu 9 / 22 İstanbul: Az bulutlu 10 / 18 İzmir: Az bulutlu 13 / 25 Bursa: Az bulutlu 13 / 25 Afyonkarahisar: Parçalı bulutlu 9 / 23 Antalya: Parçalı bulutlu 16 / 27 Adana: Az bulutlu 13 / 30 Bolu: Parçalı bulutlu 8 / 24 Samsun: Parçalı bulutlu 11 / 21 Trabzon: Parçalı bulutlu 11 / 17 Erzurum: Parçalı bulutlu -1 / 17 Diyarbakır: Az bulutlu 6 / 24 derece

Potada haftanın programı belli oldu

Türkiye Sigorta Basketbol Süper Ligi'ne 15'inci ve ilk yarının son hafta maçlarıyla devam edilecek. ING Kadınlar Basketbol Süper Ligi'nde 19'uncu, Türkiye Sigorta Türkiye Basketbol Ligi'nde de 18'inci hafta müsabakaları yapılacak.

Spor

https://www.trthaber.com/haber/spor/potada-haftanin-programi-belli-oldu-826520.html

Türkiye Basketbol Federasyonundan yapılan açıklamaya göre, liglerde haftanın programı şu şekilde: Türkiye Sigorta Basketbol Süper Ligi Bugün: 19.00 Bahçeşehir Koleji-Yukatel Merkezefendi Belediyesi Basket (Ülker) Yarın: 13.00 Reeder Samsunspor-Beşiktaş Emlakjet (Mustafa Dağıstanlı) 15.30 Galatasaray Ekmas-TOFAŞ (Sinan Erdem) 18.00 Pınar Karşıyaka-Manisa Büyükşehir Belediyespor (Mustafa Kemal Atatürk Karşıyaka) 20.30 Onvo Büyükçekmece Basketbol-Fenerbahçe Beko (Gazanfer Bilge) 7 Ocak Pazar: 13.00 Çağdaş Bodrumspor-Aliağa Petkimspor (Menteşe) 15.30 Darüşşafaka Lassa-Türk Telekom (Darüşşafaka Ayhan Şahenk) 18.00 Bursaspor İnfo Yatırım-Anadolu Efes (TOFAŞ) ING Kadınlar Basketbol Süper Ligi 7 Ocak Pazar: 14.00 Çankaya Üniversitesi-İlkem Yapı Tarsusspor (Ankara) 15.00 Antalya Büyükşehir Belediyespor Toroslar Basketbol-Emlak Konut (Akdeniz Üniversitesi Gazi Mustafa Kemal) 16.00 Galatasaray Çağdaş Faktoring-Hatay Büyükşehir Belediyespor (Ahmet Cömert) 18.00 ÇBK Mersin-BOTAŞ (Servet Tazegül) 8 Ocak Pazartesi: 14.00 OGM Ormanspor-Bursa Uludağ Basketbol (M. Sait Zarifoğlu) 15.00 Fenerbahçe Alagöz Holding-Mehmet Kavan Yapı İzmit Belediyespor (Fenerbahçe Metro Enerji) 18.30 Melikgazi Kayseri Basketbol-Beşiktaş (Kadir Has Kongre Merkezi) Türkiye Sigorta Türkiye Basketbol Ligi Bugün: 16.30 Kapaklıspor-Pizza Lazza Haremspor (Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi) Yarın: 13.00 Esenler Erokspor-Semt77 Yalovaspor (Ahmet Cömert) 14.45 MKE Ankaragücü İkon Menkul-Mersin Büyükşehir Belediyesi (TOBB ETÜ) 16.30 Konyaspor-Bornova Belediyesi Karşıyaka (Selçuklu Belediyesi) 18.15 Balıkesir Büyükşehir Belediyespor-OGM Ormanspor (Kurtdereli) 7 Ocak Pazar: 14.00 Gölbaşı Belediyesi TED Ankara Kolejliler-Kocaeli Büyükşehir Belediye Kağıtspor (Gölbaşı) 15.45 Sigortam.net-Finalspor (BJK Emlakjet) 17.30 Çayırova Belediyespor-Alagöz Holding Iğdır Basketbol (Çayırova) 18.00 Gaziantep Basketbol-Fenerbahçe Koleji Novotel (Karataş Şahinbey)

Fransa'da muhalif milletvekilinden uluslararası süpermarket zincirini boykot çağrısı

Fransa'da Filistin'e desteğiyle öne çıkan, muhalefetteki Boyun Eğmeyen Fransa Partisi (LFI) Milletvekili Thomas Portes, Fransız menşeli uluslararası süpermarket zincirini boykot etmeye çağırdı.

Dünya

https://www.trthaber.com/haber/dunya/fransada-muhalif-milletvekilinden-uluslararasi-supermarket-zincirini-boykot-cagrisi-825175.html

LFI Milletvekili Portes, X sosyal medya platformundaki hesabından, Fransız süpermarket zincirinin, işgal altındaki Batı Şeria'daki yasa dışı Yahudi yerleşimlerinden Ma'ale Adumim için verdiği iş ilanını paylaştı. Portes, Fransız süpermarket zincirinin, yasa dışı Yahudi yerleşimcilerin yüzlerce Filistinliyi öldürdüğü sırada Batı Şeria'da açacağı yeni şube için iş ilanı vermesini eleştirdi. Fransız markanın İsrail sömürgesine suç ortaklığı ettiğini belirten Portes, bu süpermarket zincirinin Fransa'nın her yerinde boykot edilmesi için çağrı yaptı. 7 Ekim'den bu yana İsrail'e destek veren uluslararası markalar için boykot eylemleri sürerken Fransa'da söz konusu süpermarket zincirine ait şubelerin önünde, boykot edilmesi için farkındalık yaratma amacıyla eylemler yapılıyor.

İBB Başkan adayı Kurum: İstanbullu hemşehrilerimizi hem yalanlardan hem de trafik çilesinden kurtaracağız

Cumhur İttifakı'nın İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkan adayı Murat Kurum, "Yeni metro hatlarıyla, iki yakaya yapacağımız tünellerimizle, otobanlarla, kavşaklarla, yeni otobüs ve metrobüs hatlarıyla İstanbul'umuzu, İstanbullu hemşehrilerimizi hem yalanlardan hem de trafik çilesinden tamamen kurtaracağız" dedi.

Gündem

https://www.trthaber.com/haber/gundem/ibb-baskan-adayi-kurum-istanbullu-hemsehrilerimizi-hem-yalanlardan-hem-de-trafik-cilesinden-kurtaracagiz-844746.html

Kurum, Bağcılar Belediyesi Halk Sarayı'nda düzenlenen Giresunlu Hemşehri İftarı'na katıldı. İstanbulluların 31 Mart seçimlerinde hizmetten ve eserden yana karar vereceğini söyleyen Kurum, 31 Mart gecesinin yeni bir İstanbul'un müjdecisi olacağını ifade etti. Kurum, O gün kimse kaybetmeyecek ve o güne kimse mutsuz uyanmayacak. O gün İstanbul kazanacak. O gün İstanbul'un her ilçesi, her semti, her mahallesi, her sokağı kazanacak. İnşallah 31 Mart gecesini hep birlikte İstanbul'un bayramı haline getireceğiz ve bu bayram erken bir bayram olacak. diye konuştu. 1 Nisan'dan sonra yapacakları çalışmaların meyvesini almaya başlayınca esas bayramı yaşayacaklarını aktaran Kurum, kentin 39 ilçesine inşa edecekleri güvenli yuvalar yükseldikçe, sevinçlerinin daha da artacağını dile getirdi. Kurum, sözlerine şöyle devam etti: İstanbul'umuzu afetlere karşı dirençli hale getirmek için, olası bir depremi en az hasarla atlatabilmek için tüm çalışmalarımızı yaptık. Kentsel dönüşümdeki adımlarımızı hızlıca atacağız. İstanbul'umuzda yüz binlerce yuvamızı nasıl dönüştürdüysek, Giresun'da, Dereli'de, Doğankent'te, o söz verip eserlerimizi nasıl ayağa kaldırdıysak, her afette milletin yanına koşup orada söz verip o sözleri nasıl tuttuysak, şimdi de İstanbul'un 39 ilçesinde İstanbullu hemşehrilerimizle el ele vereceğiz ve 650 bin yeni yuvamızı, konutumuzu hemşehrilerimizle birlikte yapacağız. Bu seçim iki zihniyet arasında gerçekleşecek İstanbul'un sorunlarını çözüme kavuşturmak için hızlıca harekete geçeceklerini belirten Kurum, şunları söyledi: Yeni metro hatlarıyla, iki yakaya yapacağımız tünellerimizle, otobanlarla, kavşaklarla, yeni otobüs ve metrobüs hatlarıyla İstanbul'umuzu, İstanbullu hemşehrilerimizi hem yalanlardan hem de trafik çilesinden tamamen kurtaracağız. 31 Mart'ta tam olarak bunun seçimi olacak. Bu seçim iki zihniyet arasında gerçekleşecek. Bu seçimde ya sağlıksız binalarda deprem korkusuyla beklemeyi ya da kentsel dönüşümle huzur içerisinde yaşamayı seçeceğiz. Ya trafik çilesini yaşatanları ya da bizim gibi çilesiz İstanbul'u vadedenleri seçeceğiz. Ya bu milletin kaynaklarını çarçur edenleri ya da bizim gibi İstanbul'a her alanda 350 milyar lira yatırım yapanları seçeceğiz. Programa, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Bağcılar Belediye Başkanı Abdullah Özdemir ve vatandaşlar katıldı.

Afrika'da eşek derisi ticareti yasaklandı

Afrika Birliği 37'nci Afrika Birliği Zirvesi'nde eşek derisi ticaretine yasak getirdi. Yasağın sebebi kıtadaki eşek popülasyonunun azalması olarak açıklandı.

Dünya

https://www.trthaber.com/haber/dunya/afrikada-esek-derisi-ticareti-yasaklandi-838698.html

Afrikalı liderler, hafta sonu Etiyopya'da yapılan 37'nci Afrika Birliği Zirvesi'ne katıldı. Zirvede eşek derisi ticaretine yönelik yasak getirildi. Çin başta olmak üzere bazı ülkelerin eşek derilerinden elde edilen jelatine olan talebi, son yıllarda dünya eşek popülasyonunun büyük bölümünü barındıran Afrika'da tepkilere yol açmıştı. Karar sonrası açıklama yapan İngiltere merkezli eşekleri koruma derneği The Donkey Sanctuary, kararla hem 33 milyonluk eşek popülasyonunun hem de işlerinde hayvanları kullanan binlerce yerel topluluğun geçim kaynaklarının korunduğunu belirtti. Yılda 4 milyon eşek kesiliyor Dünyadaki eşek popülasyonunun üçte ikisini barındıran Afrika'da, eşekler hem taşımacılık hem de ulaşım için yaygın olarak kullanılıyor. Çin'in Afrika ülkelerinden eşek ithal etmesinin en önemli nedeni eşek derisinden elde edilen, ejiao adı verilen jelatin içeren ürünlere artan talep. Çin'de özellikle tıp alanında çok amaçlı kullanılan ejiao ürünlerine gençlik iksiri olarak bakılıyor ve istatistiklere göre bu ürünler için her yıl Çin'de 4 milyon eşek kesiliyor. Afrika'daki eşek popülasyonunun gerilemesinin bir diğer nedeni de Çinlilerin eşek eti ithal etmesi.

Gazze'de üç ayda 112 gazeteci öldürüldü

İsrail, bölgedeki saldırılarına tanıklık eden gazetecileri de hedef alıyor. 7 Ekim'den bu yana Gazze'de 112 gazeteci hayatını kaybetti. Bu sayı dünyanın çeşitli bölgelerinde son iki yılda öldürülen gazeteci sayısından fazla. Bölgedeki gazeteciler ise, bütün zorluklara ve kayıplarına karşın, görevlerini bombaların gölgesinde sürdürüyor.

Dünya

https://www.trthaber.com/haber/dunya/gazzede-uc-ayda-112-gazeteci-olduruldu-827767.html

Binlerce sivilin katline şahit oldular, bombalar altında yayın yaptılar, İsrail'in hedefi oldular Katliamları dünyaya duyurmaya çalışan 112 gazeteci İsrail'in saldırılarında hayatını kaybetti. Verilere göre, bu, son iki yılda tüm dünyada öldürülen gazetecilerin sayısından fazla. Muntasır es-Savvaf O gazetecilerden biri de Anadolu Ajansı kameramanı Muntasır es-Savvaf'tı. 18 Kasım'daki İsrail bombardımanında 45 akrabasını kaybeden Savvaf acısına rağmen bölgede yaşananları aktarmaya devam etti. Ancak 1 Aralık'ta düzenlenen hava saldırısında o da öldürüldü. Salam Mima Filistinli serbest gazeteci Salam Mima daİsrail'in Cibaliye Mülteci Kampı'na yönelik saldırılarında katledildi. Cansız bedeniyse günler sonra bulundu. Vail ed-Dahduh El Cezire muhabiri Vail ed-Dahduh da ailesini kaybetmesine rağmen yılmadan haber nöbetini sürdüren sembol isimlerden. 25 Ekim'de Gazze'nin kuzeyindeki saldırıda eşi, oğlu, kızı ve görev arkadaşı kameraman Samir Ebu Dakka'yı kaybetti. Kendisi de yaralı olmasına rağmen Bedeli ne olursa olsun Gazze'de yaşananları dünyaya duyurmayı sürdüreceğim dedi. Ali Cadallah Gazze'de zor şartlarda görevini yerine getiren bir diğer gazeteci de Anadolu Ajansı foto muhabiri Ali Cadallah İsrail saldırılarında babası ile dört kardeşini kaybeden Ali Cadallah sevdiklerini toprağa verdikten sonra bile kamerasını elinden hiç bırakmadı. Muhammed Ebu Hatab, Selman Beşir, Muhammed el-Alul ailesi öldürülen ancak Gazze'deki katliamı dünyaya duyurmaktan vazgeçmeyen diğer cesur gazeteciler. Gazze'de çalışan gazetecilerin birçoğu hala elektrik ve internet erişimi olmadan görevlerini sürdürmeye çalışıyor. Yaşadıkları duygusal yıkım ise çok daha büyük.

BM: Hastaneler savaş sahası olmamalı

Birleşmiş Milletler (BM), İsrail ordusunun Gazze'deki Şifa Hastanesi'ni basmasıyla ilgili "Hastaneler savaş sahası olmamalı. Taraflar hastanede çatışmamalı. Bu dünyanın hiçbir yerinde olmamalı. Nokta" açıklamasında bulundu.

Dünya

https://www.trthaber.com/haber/dunya/bm-hastaneler-savas-sahasi-olmamali-813151.html

BM Sözcüsü Stephane Dujarric, günlük basın toplantısında, Gazze'deki gelişmeler hakkında konuştu. Gazze'de siviller ve sivil altyapıların hedef alınmaya devam edildiğini belirten Dujarric, Daha önce de birçok kez söylediğimiz gibi, siviller ve sivil altyapılar korunmalıdır dedi. Dujarric, Filistinlilerin zorla yerinden edilmelerine de başından beri karşı olduklarının altını çizdi. Gazze'de önceliğin ateşkes olduğunu yineleyen Dujarric, talep edilen süre hakkında konuşmazken, insani yardımları tamamlamak için yeterli süre verilmesi gerektiğini vurguladı. Gördüklerimiz karşısında çok endişeliyiz Şifa Hastanesi'nden gelen görüntüleri gördüklerini aktaran Dujarric, bunların çok rahatsız edici olduğunu belirterek, taraflara uluslararası insancıl hukuka uyma çağrısını yineledi. Dujarric, BM'nin hastanede personeli olmadığını o yüzden gelen rapor ve haberlere baktıklarını belirterek, Gördüklerimiz karşısında çok endişeliyiz diye konuştu. Hastanelerin uluslararası insancıl hukuk uyarınca korunduğunu belirten Dujarric, Hastaneler savaş sahası olmamalı. Taraflar hastanede çatışmamalı. Bu dünyanın hiçbir yerinde olmamalı. Nokta ifadelerini kullandı. Çok daha fazla yakıta ihtiyaç var Dujarric, BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisinden (OCHA) edindikleri bilgiye göre, Mısır'dan 91 yardım tırının dün giriş yaptığını ancak yakıt olmadığı için dağıtımın mümkün olmadığını söyledi. Sadece Mısır'dan gelen yardımları almakta kullanmak için 25 bin litre yakıtın Gazze Şeridi'ne ulaştığını da anımsatan Dujarric, Daha fazla yakıta ihtiyaç var. Kullanıma ilişkin getirilen kısıtlamalar da durumu zorlaştırıyor. Elektrik santralleri, sağlık tesisleri, temiz su, fırınların çalışması, yardım tırlarının dağıtımı için çok daha fazla yakıta ihtiyaç var. Yakıt bizim cankurtaran halatımız değerlendirmesinde bulundu. UNICEF İcra Direktörü kaza geçirdi Diğer taraftan Dujarric, BM Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) İcra Direktörü Catherine Russell'ın dün Gazze'ye giderken Mısır'da trafik kazası geçirdiğini duyurdu. Russell'ın yaralandığını ancak Gazze ziyaretine devam ettiğini aktaran Dujarric, İcra Direktörü'nün bugün tekrar doktor kontrolünden geçtiğini ve bölgeye ziyaretini sonlandırması gerektiğini ifade etti. Dujarric, bu nedenle Russell'ın İsrail'e de gidemeyeceğini belirterek, tedavi olduktan sonra bölgeye döneceğini söyledi.

Ivo Vieira: Oyuncularım sonuna kadar savaştılar

Pendikspor Teknik Direktörü Ivo Vieira, Kasımpaşa maçının zor bir karşılaşma olduğunu söyleyerek, “Oyuncularım maçı bırakmadılar ve sonuna kadar savaştılar” dedi.

Spor

https://www.trthaber.com/haber/spor/ivo-vieira-oyuncularim-sonuna-kadar-savastilar-831445.html

Trendyol Süper Lig’in 22. hafta maçında Pendikspor, evinde karşılaştığı Kasımpaşa’yı 3-2’lik skorla mağlup etti. Müsabakanın ardından Pendikspor Teknik Direktörü Ivo Vieira, basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Karşılaşmaya bakıldığında zor bir maç olduğunu ifade eden Ivo Vieira, “Maça baktığımız zaman zor bir maçtı. 2 kez geriye düşmemize rağmen beraberlik sağladık. Oyuncularım maçı bırakmadılar ve sonuna kadar savaştılar. Sonunda da bulduğumuz bir golle galip geldik. Oyuncularımı da tebrik ediyorum” ifadelerini kullandı. “2-3 transfer daha bizi daha güçlü yapacak” Takıma yeni katılan Umut Nayir ve Mame Thiam’ın performansının sorulması üzerine Vieira, “2 tane transferimiz geldi. Arkadaşlar takımlarına yardımcı olmak için geldiler. Bunları da bu zamana kadar yapıyorlar, gerçekleştiriyorlar. 2. 3 transfer daha bizi daha güçlü yapacak. Birkaç transfer daha ligde tutulur hale gelerek, puan tablosunda daha üst sıralara yükselen bir takım olmamızın yoluna açacak” şeklinde konuştu.

Ekonomi Koordinasyon Kurulu: Deprem bölgesine yönelik adımlar devam edecek

Ekonomi Koordinasyon Kurulu toplantısı sonrası yapılan açıklamada, deprem bölgesinde son bir yılda konut ve altyapı ihtiyaçlarının giderilmesine yönelik her türlü çabanın sarf edildiği, depremin yaralarının sarılması için gereken her türlü adımın atılmaya devam edeceği bildirildi.

Gündem

https://www.trthaber.com/haber/gundem/ekonomi-koordinasyon-kurulu-deprem-bolgesine-yonelik-adimlar-devam-edecek-838534.html

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz başkanlığında, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki EKK toplantısının ardından yazılı açıklama yapıldı. Depremin yaralarının sarılması için gereken her türlü adımın atılmaya devam edeceği bildirildi. Açıklamada şunlar kaydedildi; 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen; 11 ilimizi ve yaklaşık 14 milyon vatandaşımızı doğrudan etkileyen ve “asrın felaketi” olarak nitelendirilen depremlerin yıl dönümünü geride bıraktık. Hayatını kaybeden vatandaşlarımızı rahmetle anıyor, tedavileri devam eden yaralılarımızın da bir an önce sağlıklarına kavuşmalarını temenni ediyoruz. Deprem bölgesinde son bir yılda konut ve altyapı ihtiyaçlarının giderilmesi ile ticari ve sosyal hayatın yeniden canlandırılmasına yönelik her türlü çabayı sarf ediyoruz. Depremin yaralarının sarılması için gereken her türlü adımı atmaya devam edeceğiz. 'Türkiye ekonomisi istikrarlı ve güçlü yapısını korumaktadır' Yaşanan büyük deprem felaketininin etkilerine ve küresel ekonomideki zorluklara rağmen Türkiye ekonomisi istikrarlı ve güçlü yapısını korumaktadır. Bu süreçte yatırım, istihdam, üretim ve ihracat odaklı dengeli ve sürdürülebilir büyüme hedefimiz doğrultusunda enflasyonu düşürmeye, kamu maliyesini güçlendirmeye, ithalata bağımlılığı azaltmaya ve cari açıkta kalıcı düşüş sağlamaya yönelik politikaları uygulamaya devam ediyoruz. Enflasyonla mücadeleye yönelik para ve maliye politikası etkin bir şekilde uygulanırken yapısal reform çalışmalarımız da hızla devam etmektedir. Bu kapsamda bugün gerçekleştirilen toplantıda görüşülen konular şunlardır: 2024-2026 dönemini kapsayan Orta Vadeli Program’da (OVP) takvimlendirilmiş yapısal reform alanlarında gelinen son durum ele alınmıştır. Bu kapsamda; afetlerle mücadeleden yeşil ve dijital dönüşüme, fiyat istikrarından kamu maliyesine, iş ve yatırım ortamından yüksek katma değerli üretim ve ihracata, enerjiden ulaştırmaya, işgücü piyasalarından sosyal güvenlik sistemine kadar tüm öncelikli alanlarda atılan somut adımlar belirtilen takvim çerçevesinde ilerlemektedir. Reform niteliğinde düzenlemeleri içeren ve hayata geçirildiğinde ekonomik ve sosyal alanlarda yapısal iyileşmeleri sağlayarak kalkınma hızımızın artmasına önemli katkı sağlayacak tedbirlerden yılın ilk çeyreği itibarıyla tamamlanması planlanan tüm adımlarda önemli bir mesafe kaydedilmiş olup, ilgili tüm kurumların etkin koordinasyon içinde atacakları adımlarla çeyrek sonunda tamamının hayata geçirilmesi hedeflenmektedir. Sermaye piyasalarının derinliği ve etkinliğinin artırılarak kaynakların daha üretken alanlara yönelmesi amacıyla finansal okuryazarlığı artırmaya yönelik çalışmalar Kurul üyeleriyle paylaşılmıştır. Bu çalışmalarla bireysel tasarrufların daha etkin kullanılması ve makro düzeyde tasarruf oranlarının artırılması amaçlanmaktadır. Katma değeri yüksek ihracat potansiyelimizi artırıcı ve cari işlemler dengesinde sürdürülebilir iyileşmeyi sağlayıcı yatırımlara yönelik Yatırım Taahhütlü Avans Kredileri’ne (YTAK) ilişkin mevcut durum değerlendirilmiştir. Büyük ilgi gören YTAK programı, önümüzdeki dönemde güçlendirilerek sürdürülecektir. 'TROY kullanımı yaygınlaştırılacaktır' Tasarrufların toplumun yararına olan ihracat, yatırım ve girişimcilik gibi öncelikli üretken alanlarda kullanılmasını sağlamak için bankalara verilmesi planlanan “Toplumsal Yatırım Notu” çalışmalarında gelinen son durum üzerinde durulmuştur. Finansal altyapımızı güçlendirmek üzere teknolojisi Türkiye’de geliştirilen ve kartlı ödeme sistemleri alanında ülkemizin markası olan Türkiye’nin Ödeme Yöntemi’ne (TROY) ilişkin son dönem gelişmeler Kurul üyeleriyle paylaşılmıştır. TROY’un kullanımında düzenli bir artış gözlenmekte olup, tüm kamu kurum ve kuruluşlarımızın öncülüğünde TROY kullanımı yaygınlaştırılacaktır.

İlköğretim ve Ortaöğretim Kurumları Bursluluk Sınavı tamamlandı

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından düzenlenen İlköğretim ve Ortaöğretim Kurumları Bursluluk Sınavı tamamlandı. Sınav sonuçları 23 Eylül'de Bakanlığın internet sayfasından duyurulacak.

Eğitim

https://www.trthaber.com/haber/egitim/ilkogretim-ve-ortaogretim-kurumlari-bursluluk-sinavi-tamamlandi-706271.html

Milli Eğitim Bakanlığı'nca (MEB) düzenlenen İlköğretim ve Ortaöğretim Kurumları Bursluluk Sınavı'na (İOKBS) 852 bin 461 öğrenci başvurdu. Sınav, 770 yurt içi ve 1 yurt dışı sınav merkezinde, 2 bin 926 okul ve 45 bin 479 salonda yapıldı. Sınav sonuçları, 23 Eylül'de www.meb.gov.tr internet adresinden ilan edilecek. Ölçme değerlendirme ve sınav hizmetlerinden sorumlu Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Sadri Şensoy, 2022 MEB Bursluluk Sınavı yurt içi ve yurt dışı sınav merkezlerimizde sorunsuz bir şekilde tamamlandı. Sınav sürecine Bakanlığımızın ilgili tüm birimleri destek verdi. Tüm çalışma arkadaşlarımıza desteklerinden dolayı teşekkür ediyorum. 81 ilde süreci başarılı bir şekilde yürüten ve sınavın sorunsuz bir şekilde tamamlanmasında büyük emeği olan tüm il milli eğitim müdürlerimizi ve çalışma arkadaşlarını kutluyorum. Sınavda görev alan tüm öğretmenlerimize teşekkür ediyorum sözlerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: İsias Oteli davasında yargıya güveniyoruz

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, depremde yıkılan İsias Oteli davasıyla ilgili "Burada yargıya güveniyoruz. Yargımız titizlikle bu konuyu ele alacaktır. Diğer deprem bölgesine ilişkin yargılamalarda olduğu gibi hukuki bir süreç gerçekleşecektir. Biz de bu hukuki süreci yakından takip edeceğiz" açıklamasını yaptı.

Gündem

https://www.trthaber.com/haber/gundem/cumhurbaskani-yardimcisi-yilmaz-isias-oteli-davasinda-yargiya-guveniyoruz-826428.html

Türkiye Belediyeler Birliği'nde düzenlenen, 1974 Kıbrıs Barış Harekatı sonrasında Güney Kıbrıs'ta kalan Osmanlı-Türk eserlerinin fotoğraflarının yer aldığı İzler Silinmeden sergisi, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın katılımıyla açıldı. Açılışta konuşan Yılmaz, Kıbrıs Adası'nın coğrafi konumu sebebiyle tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yaptığını, farklı etnik ve dini grupları bir arada yaşatmayı başardığını söyledi. Bu sebeple Ada'nın çok zengin bir tarihi mirasa, renkli toplumsal ve kültürel çeşitliliğe sahip olduğunu dile getiren Yılmaz, buradaki Türk ve İslam değerlerinin tarih, kültür, edebiyat, arkeoloji ve antropoloji verileri ışığında yaşatılmasına büyük önem verdiklerini vurguladı. Yılmaz, Kıbrıs Adası'nın asli unsuru olan Kıbrıs Türklerinin geçmişine ışık tutan bu sergiyi destekleyen Türkiye Belediyeler Birliği ve Kıbrıs Türk Belediyeler Birliğine teşekkür etti. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, serginin örnek teşkil ettiğini, benzer başka etkinlikleri, ortak projeleri de beklediklerini ifade ederek, Türk-İslam medeniyetinin bir şehir medeniyeti olduğunu, bu medeniyetin tarih boyunca iz bıraktığı şehirlerde, asırlardır örülen şehircilik tasavvurunun görüleceğini anlattı. Katkı vermeye davet ediyorum Türk tarihinin ayrılmaz parçası olan Kıbrıs Adası'nın da bu yaklaşım ve tarihi tecrübenin örnekleriyle dolu olduğunu dile getiren Yılmaz, şöyle devam etti: Baf Kalesi, Baf Ulu Camii, Hala Sultan Tekkesi, Larnaka Ebubekir Paşa Su Kemeri, Larnaka Kalesi, Limasol Cankurtaran Kalesi, Limasol Köprülü Hacı İbrahim Ağa Camii, Lefkoşa Bayraktar Camii ve Silahtar Su Kemerleri gibi nice eserler, Ada'da bulunan kültürel mirasımızın değerli birer parçasını oluşturmaktadır. Bu kültürel ve doğal mirasın korunması, tanıtılması ve gelecek nesillere aktarılması, ülkelerin olduğu kadar uluslararası toplumun da sorumluluğu altındadır. Unutmayalım ki bunlar sadece bizim değil, insanlığın mirasıdır. Kıbrıs'ın güney tarafında bulunan pek çok Türk-İslam eserinin kaderine terk edildiği ve hak ettiği değeri görmediğini üzüntüyle takip etmekteyiz. Yarım asırdır Kıbrıs Türküne izolasyonu reva gören bir zihniyetin, kültürel mirasımıza bakış açısının da sağlıklı olmayacağı açıktır. Ada'da bulunan kültürel varlıkların yaşatılması konusunda Türk tarafının ayrımcılığa uğraması asla kabul edilemez. Bu vesileyle UNESCO başta olmak üzere uluslararası toplumu, Kıbrıs Adası'nın tümündeki zengin kültürel mirası yaşatmak için katkı vermeye davet ediyorum. Yılmaz, ülkeler arası işbirliği, bilgi paylaşımı ve teknik desteğin kültürel mirasın korunmasını sağlamak için kritik unsurlar olduğunu, bu sürecin kültürel çeşitliliği koruma ve sürdürülebilir kalkınmayı destekleme amacını da kendi içinde taşıdığını vurgulayarak, Biz Türkiye olarak Kıbrıs Adası'nda somut ve somut olmayan kültürel mirasımızın korunması ve yaşatılması için üzerimize düşeni yapmaya gayret ettik. Bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz. diye konuştu. Pek çok başlıkta desteklerimiz olacak 2024 Yılı Türkiye-KKTC İktisadi ve Mali İşbirliği Protokolü için karşılıklı çalışmaların devam ettiğini aktaran Yılmaz, konuşmasını şöyle sürdürdü: Her yıl olduğu gibi bu yıl da kalkınma projelerinden turizm desteklerine, enerjiden ulaştırmaya, eğitimden sağlığa pek çok başlıkta desteklerimiz olacak. Kalkınma sadece ekonomiden ibaret değil. Ekonomik büyüme, gelişme kalkınmanın elbette olmazsa olmazı ama kalkınma kavramı bunu aşan bir kavram. Kalkınma dediğimizde bir taraftan sosyal adalet, sosyal refah, diğer taraftan çevre konuları ve bunları tamamlayan kültürel, sanatsal etkinlikler, gelişmeler, bütün bunlar kalkınmanın birer unsuru. Dolayısıyla İktisadi ve Mali İşbirliği Protokollerimizi çalışırken bu geniş kalkınma perspektifiyle bu dokümanlarımızı oluşturma niyetindeyiz. Kültürel alana da bu çerçevede özellikle eğileceklerini ve bu konuda yeni işbirliği imkanlarını hep birlikte ele alacaklarını belirten Yılmaz, sergide emeği geçen araştırmacılara, fotoğraf sanatçılarına ve akademisyenlere özellikle teşekkür etti. Yargımız titizlikle bu konuyu ele alacaktır Yılmaz, Adıyaman'da, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat'taki depremlerde yıkılan, aralarında KKTC'den sporcu, öğretmen ve tur rehberinin de bulunduğu 72 kişinin hayatını kaybettiği İsias Oteli'ne ilişkin davaya da değinerek, şunları söyledi: Bu konuda biliyorsunuz dava başladı. Çok sayıda tutuklu veya tutuksuz yargılanan sanık söz konusu. Burada yargıya güveniyoruz. Yargımız titizlikle bu konuyu ele alacaktır. Diğer tüm yine deprem bölgesine ilişkin yargılamalarda olduğu gibi hukuki bir süreç gerçekleşecektir. Biz de bu hukuki süreci yakından takip edeceğiz. Bu vesileyle 6 Şubat depremlerinde kaybettiğimiz 50 binden fazla canımıza ve tabii ki Şampiyon Meleklere, Cenabı Allah'tan rahmet diliyorum. Yakınlarına, sevenlerine, bu vesileyle yine taziyelerimi ifade etmek istiyorum, sabır diliyorum. Konuşmaların ardından Tatar, Yılmaz ve beraberindekiler, açılışını gerçekleştirdikleri sergiyi gezdi

Gezeravcı'nın annesi: En sevdiği yemek olan güveç hazırladım

Tüm Türkiye ilk Türk Astronot Alper Gezeravcı’nın dönüşüne kilitlenirken onu en fazla hasretle bekleyen iki isim tabi ki Alper Gezeravcı’nın anne ve babası. Gezeravcı’nın annesi "Oğluma en sevdiği yemek olan güveç hazırladım, bir önce ona sarılmak istiyorum" dedi.

Türkiye

https://www.trthaber.com/haber/turkiye/gezeravcinin-annesi-en-sevdigi-yemek-olan-guvec-hazirladim-834173.html

Gezeravcı’nın ailesi ABD’nin Houston şehrinde TRT Haber Muhabiri Ali Artmaz’a konuştu. İlk Türk Astronot Alper Gezeravcı’nın babası Ali Gezeravcı, gururlu ve sevinçli olduğuna vurgu yaparak Cumhuriyetimizin 100. yılında bu güzel duyguları hep beraber yavrumuzu uzaya yolcu ettikten sonra bütün dostlarımızla paylaştık. Gururlandık, sevindik, mutlu olduk. Tek yüreğimizdeki sevinç onun sağ salim yeniden uzay görevini bitirip bizlere kavuşmasıdır dedi. Baba Gezeravcı, uzay görevinde bulunan herkese dua ettiklerini söyledi. Bütün dualarımız o görevi üstlenen kardeşlerimizle, Alper'im de dahil. Allah yardımcıları olsun. Yer gök her şey duayla. En iyi şekilde olacağına inanıyorum. İnşallah sağ salim bizlere kavuşmasını Cenab-ı Allah'tan niyaz ediyorum. Baba Gezeravcı, oğlu Alper Gezeravcı'yı televizyonda her izlediğinde göğsünün kabardığını ifade etti. Güzelce bir sarılmak istiyorum Anne Sıddıka Gezeravcı, oğlunun yolunu gurur ve sevinçle beklediğine dikkat çekerek şunları söyledi: İnşallah sağ salim güzel huzurlu bir şekilde yanımıza gelir. Kavuşmasını bekliyorum. Güzelce bir sarılmak istiyorum. En sevdiği yemek güveç ve kellepaça hazırladım, geldiği zaman ortaya çıkaracağım. Anne Gezeravcı bu gururu anlatmaya cümlelerin yetmediğini söyleyerek Çok güzel bir gurur. Allah'ım herkese nasip etsin dedi.

İngiltere'de yüz binlerce kişi 'Gazze'de acil ateşkes' için ulusal yürüyüş düzenledi

İngiltere'nin başkenti Londra'nın sokaklarını dolduran yüz binlerce Filistin destekçisi gösterici, İsrail'in saldırıları altındaki Gazze'de acil ateşkes çağrısıyla 11'inci kez ulusal yürüyüş düzenledi.

Dünya

https://www.trthaber.com/haber/dunya/ingilterede-yuz-binlerce-kisi-gazzede-acil-ateskes-icin-ulusal-yuruyus-duzenledi-847901.html

İngiltere'nin başkenti Londra'nın sokaklarını dolduran yüz binlerce Filistin destekçisi gösterici, İsrail'in saldırıları altındaki Gazze'de acil ateşkes çağrısıyla 11'inci kez ulusal yürüyüş düzenledi. Tarihi Filistin topraklarındaki İsrail işgaline karşı direnişin sembolü haline gelen 30 Mart Toprak Günü'nün 48'inci yıl dönümünde başkentteki Russell Meydanı'nda toplanan göstericiler, ellerinde Filistin bayrakları ve pankartlarla şehrin merkezindeki ünlü Trafalgar Meydanı'na yürüdü. Göstericiler, Gazze'de soykırımın durdurulması çağrısında bulunarak, İsrail'e silah satışı nedeniyle İngiliz hükümetini soykırımın suç ortağı olmakla itham etti ve bir an önce silah ihracatının durdurulmasını istedi. Ellerinde Gazze'de katliam var, Bizim vergilerimiz İsrail'in savaş suçlarını fonluyor ve Ellerini Refah'tan çekin yazılı pankartlar taşıyan Filistin destekçilerinin yürüyüşü Trafalgar Meydanında son buldu. Filistin yanlısı göstericiler gözaltına alındı Acil ateşkes çağrısıyla 11'incisi düzenlenen ulusal yürüyüşe Mısır asıllı İngiliz aktör Khalid Abdalla, komedyen Alexei Sayle, Filistin asıllı İngiliz müzisyen Reem Kelani gibi ünlü isimler de katılarak destek verdi. Öte yandan bir grup İsrail yanlısı da, Waterloo Köprüsü yakınlarında bayraklar ve pankartlarla karşı gösteri düzenledi. İngiliz polisi iki grubun karşı karşıya geldiği güzergah boyunca yoğun güvenlik önlemleri aldı. Polis, Filistin'e destek yürüyüşüne katılan göstericilerden bazılarını ise gözaltına aldı. Filistin yanlılarının gözaltına alınmasına yürüyüşe katılan vatandaşlar tepki gösterdi.

ABD Başkanı Biden'ın oğlu Hunter Biden'a 9 suçlama yöneltildi

ABD Başkanı Joe Biden'ın oğlu Hunter Biden'a federal savcı tarafından aralarında "vergi beyan etmeme, evrakta sahtecilik ve vergi kaçırma"nın bulunduğu 9 suçlama yöneltildi.

Dünya

https://www.trthaber.com/haber/dunya/abd-baskani-bidenin-oglu-hunter-bidena-9-suclama-yoneltildi-819206.html

NBC News'ün haberine göre, Özel Savcı David Weiss'in Hunter Biden hakkında hazırladığı 56 sayfalık iddianame açıklandı. İddianamede Hunter Biden'a aralarında vergi kaçırmak, evrakta sahtecilik ve vergi beyan etmemek gibi 3 ağır suç ve 6 kabahatin yer aldığı 9 suçlama yöneltildi. Hunter Biden'ı 2016-2019 yıllarında ödemesi gereken 1. 4 milyon dolarlık vergiyi ödememek ile itham eden Weiss, Biden'ın vergilerini ödemek yerine savurgan yaşam tarzı için milyonlarca dolar harcadığını öne sürdü. Öte yandan, Beyaz Saray, ABD Başkanı Biden'ın oğluna yöneltilen yeni suçlamalar hakkında yorum yapmadı. Hunter Biden'ın, suçlu bulunması halinde 17 yıla kadar hapis cezasıyla karşı karşıya kalması öngörülüyor. 3 suçlama yöneltilmişti Hunter Biden, eylül ayında federal savcı tarafından silah satın alımı sırasında yalan söylemek ve uyuşturucu bağımlısıyken silah bulundurmakla suçlanmıştı. Weiss'in hazırladığı iddianamede, Biden'a ikisi 2018'de ateşli silah satın alırken (uyuşturucu kullanmadığına dair) yanlış beyanda bulunmak, biri de uyuşturucu bağımlısıyken yasa dışı şekilde ateşli silaha sahip olmak üzere 3 suçlama yöneltilmişti. Ekim ayının başında Delaware'deki federal mahkemeye çıkarılan Hunter Biden, aleyhindeki suçlamaları reddetmişti.

YALMAN yeni bir dönemin de habercisi

Kabul testlerinin başarıyla gerçekleştiği duyurulan YALMAN Kulesi, kara kuvvetleri başta olmak üzere TSK için de yeni bir döneme işaret ediyor. Uzmanlar, tek platformda çok rollü çözüm yaklaşımının sahaya ciddi yansımaları olacağı görüşünde.

Savunma

https://www.trthaber.com/haber/savunma/yalman-yeni-bir-donemin-de-habercisi-647207.html

Milli Savunma Bakanlığı, geçtiğimiz günlerde sosyal medya hesabından bir paylaşım yaptı ve “Tanksavar bölüklerine ilave yetenek kazandırmak maksadıyla başlatılan, UMTAS ve CİRİT füzelerini atabilen ‘Kaideye Monteli CİRİT Silah Sistemi Projesi’ kapsamında, Konya/Karapınar’da icra edilen muayene ve kabul atışlarında belirlenen hedefler başarılı bir şekilde vuruldu” bilgisini duyurdu. Bu mesaj aslında YALMAN’ın kabul testlerinin başarıyla gerçekleştiği ve envantere girmesi için önünde bir engel kalmadığı anlamına geliyor YALMAN, üzerinde farklı kabiliyetlere sahip füzeler taşıyabilen bir sistem. Platformdan L-UMTAS, UMTAS ya da isteğe göre CİRİT füzelerini aynı anda gövdesinde taşıyabiliyor. YALMAN silah kulesi ne işe yarayacak? Savunma Sanayii Araştırmacısı Fatih Mehmet Küçük, YALMAN silah kulesini tanımlarken “Deniz ya da karadaki platformlardan çeşitli hassas güdümlü füzeleri ateşleyebilen çok rollü bir sistem” ifadesini kullanıyor. Karada hareket kabiliyeti yüksek bir araçla kullanıldığında YALMAN’ın düşman unsurlara karşı son derece etkili olabileceğine işaret eden Küçük, tank, zırhlı araç, sabit hedefler, bombalı araçları bu kategoride niteliyor. Küçük’e göre YALMAN, sahip olduğu elektro optik sistemlerle bir engelin arkasında saklanarak da saldırı yapabilecek kabiliyete sahip. Bu haliyle YALMAN’ın hem simetrik hem de asimetrik tehditlere karşı çok uygun bir sistem olduğu üzerinde öğreniyoruz. Kara Kuvvetleri Komutanlığı yeni döneme ayak uyduruyor YALMAN kulesinde çok farklı konfigürasyonlarda çeşitli füzeler görmek mümkün. Bu farkın ne anlama geldiğini merak ediyoruz… Halihazırda bu sistemin envantere girmesinin en çok bu yönden önemli olduğuna dikkat çekiyor Küçük ve devam ediyor: “Özellikle Kara Kuvvetleri Komutanlığı bu tarz sistemlere uzak duran bir yapıdaydı. Sistemlerin çok rollü olmasından ziyade her platformun görevine odaklanması yaklaşımını daha çok benimsiyorlardı. Dolayısıyla silah taşıyıcı araçlar projesinde bir araç sadece bir çeşit füze taşıyacak şekilde istendi. Örneğin kara aracının sadece tanksavar görevi üstlenmesi talep ediliyor ve diğer süreç de bu talebe göre ilerliyordu. Gelinen noktada Kara Kuvvetleri Komutanlığı 3 kıtada çok farklı sahalarda görev yapan bir noktaya ulaştı. Bu durum da kuvvetin çok rollü araçlara yönelmesini beraberinde getirdi. YALMAN bu nedenle de önemli bir gelişime işaret ediyor. Belki de Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nın çok rollü araçlara olan talebi ve sonrası için en önemli kilometre taşlarından biri YALMAN’ın envantere girmesi. YALMAN ile drone vurmak mümkün mü? Son yıllarda sadece ülkemiz için değil dünya genelinde drone ya da maket uçak saldırılarının daha büyük bir tehdit haline geldiği bir gerçek. Peki YALMAN bu tür riskler için bir çözüm barındırıyor mu? “Bu sistem görüntüleyici kızılötesi başlığa sahip UMTAS- L/UMTAS füzeleri ile özellikle tanklar ve ağır zırhlı araçlara, çeşitli büyüklükte gemilere karşı önemli bir caydırı güç olacak. Ayrıca lazer güdümlü Cirit füzeleriyle hafif zırhlı mobil veya sabit koruganlara, botlara, angaje olabilecek. Bu sayede hem denizde hem de karada özellikle hareketli tehditlere karşı etkin bir rol üstlenecek. SUNGUR füzesi de gelecek dönemde platforma monte edilecek. Böylece tek platform ile hem çok alçak irtifadaki hava hedeflerine karşı hem de aynı araç ile karadaki ağır zırhlılar dahil farklı hedeflere angaje olunabilecek. Dolayısıyla farklı tehdit setlerine tek araçla cevap verilebilecek kabiliyete erişiyor Türk Silahlı Kuvvetleri. Öte yandan TSK’nın ağ merkezli harp kabiliyetleri göze alındığında uygun kullanım senaryolarında yeni nesil drone ve İHA tehdidine karşı da YALMAN sistemi mobil birliklerin koruması için önemli bir platforma dönüşebilir. Lazer güdümlü Cirit füzesinin de uygun şartlar sağlanabilirse drone önleme vazifesiyle görevlendirilebilme üzerine düşünülebilecek bir senaryo. Cirit’in yabancı rakibi güçlü bir lazer işaretleyici ve iyi bir stabilizasyon sistemiyle drone önleme görevinde test edildi. Türkiye’nin de bunu gerçekleştirme ihtimali mevcut. Dolayısıyla tek kulede, karada ve havada hedeflerin etkisiz kılınması mümkün. Hatta tek füze ile birden fazla sahadaki tehditlerin bertaraf edilmesi gayet olası. Bu nedenle YALMAN’ın sahaya etkilerini önümüzdeki dönemde sıkça konuşacağız gibi duruyor.”

MEB'den deprem bölgesindeki 13 bin konteynere televizyon

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, deprem bölgesindeki öğrencilerin TRT EBA içeriklerine erişimlerini sağlamak için konteynerlere 13 bin 60 televizyon kurulduğunu açıkladı.

Eğitim

https://www.trthaber.com/haber/egitim/mebden-deprem-bolgesindeki-13-bin-konteynere-televizyon-752283.html

Bakan Özer, konuya ilişkin açıklamayı sosyal medya hesabından yaptı. Paylaşımında, Afet bölgesindeki çocuklarımızın eğitimlerini TRT EBA içerikleriyle desteklemek için konteynerlere kurduğumuz televizyon sayısı, 13 bin 60'a ulaştı. En değerlimiz olan öğrencilerimizin eğitim öğretim süreçlerini çok yönlü destekliyoruz ifadesini kullandı. Afet bölgesindeki çocuklarımızın eğitimlerini TRT EBA içerikleriyle desteklemek için konteynerlere kurduğumuz televizyon sayısı, 13 bin 60’a ulaştı. En değerlimiz olan öğrencilerimizin eğitim öğretim süreçlerini çok yönlü destekliyoruz. pic.twitter.com/lqkP85TRiN

Cumhurbaşkanı Erdoğan Antalya'da tedavi gören hastaları ziyaret etti

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, resmi açılışını yaptığı Antalya Şehir Hastanesinde tedavi gören hastalara ziyarette bulundu.

Gündem

https://www.trthaber.com/haber/gundem/cumhurbaskani-erdogan-antalyada-tedavi-goren-hastalari-ziyaret-etti-841555.html

Erdoğan, açılış töreninin ardından incelemelerde bulunduğu hastanede, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'dan ve yetkililerden bilgi aldı. Tedavi gören hastaları ziyaret eden, doktorlardan durumlarına ilişkin bilgi alan Erdoğan, hastalarla yakından ilgilenip, sohbet etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sağlık durumunu sorduğu bir hasta, hastanede kendisine çok iyi bakıldığını vurgulayarak, Seni de gördüm ya dünya benim oldu. Çok istiyordum görmeyi. Mitinge gelemedim. Ama 'Bir isteğin var mı?' diye sakın sorma. Yoksa Finike yoluna tünel isterim. dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan da hastaya, Senin istediğin bu olsun. Bizim işimiz bu. yanıtını verdi. Erdoğan'ın farklı ameliyatlar geçiren bir başka hastayı ziyaretinde de Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Antalya Şehir Hastanesinde açılışından bu yana 1300'e yakın ameliyat, 135 bin acil ve poliklinik muayenesi gerçekleştirildiğini aktardı. Bakan Koca, Önümüzdeki ay TUS nedeniyle asistan alımı olacak, 21 eğitim kliniği tamamlandı, dolayısıyla bu 21 alana da asistan hekimleri vermiş olacağız. bilgisini de paylaştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ziyaretinde, hastanedeki sağlık çalışanlarıyla da fotoğraf çektirdi.

CHP'de 'DEM Parti' kavgası

CHP Afyonkarahisar Belediye Başkan adayı Burcu Köksal'ın, "Başkan seçilirsem, belediyenin kapıları DEM Parti hariç herkese açık olacak" sözleri, parti içinde krize yol açtı.

Gündem

https://www.trthaber.com/haber/gundem/chpde-dem-parti-kavgasi-842687.html

CHP'nin Afyonkarahisar mitingi, parti içerisinde Dem Parti krizine neden oldu. CHP'nin Afyonkarahisar mitinginde konuşan Belediye Başkan Adayı Burcu Köksal, DEM Parti'yi, Belediye Başkanı olarak seçildiğimde Afyonkarahisar Belediyesi'nin kapıları DEM Parti hariç bütün siyasi partilere açık olacak. sözleriyle hedef aldı. Özgür Özel 'sürçülisan' dedi, başkan adayı yalanladı CHP Genel Başkanı Özgür Özel ise partisinin Belediye Başkan adayının kullandığı sözleri dil sürçmesi olarak niteleyerek, Kapılar tüm siyasi partilere açıktır ifadeleriyle düzeltti. Özel, Afyon'da konuşurken belediyenin kapılarını ardına kadar açacağız diye söylerken orada küçük sürçülisan oldu. 'Aman başkanım sen düzelt' dedi. Afyon Belediyesi'nin de Uşak Belediyesi'nin de seçildikten sonra kapıları ardına kadar tüm siyasi partilere, tüm Uşaklılara, tüm Afyonlulara açıktır dedi. Ancak Burcu Köksal, Özgür Özel'in sürçülisan olarak değerlendirip düzelttiği açıklamanın ardından, sözlerini bu kez de sosyal medya hesabından paylaştı. Kullandığı sözlerin arkasında olduğunun mesajını veren Köksal, Genel Başkanı Özgür Özel'i yalanladı. CHP'deki 'DEM Parti' kavgasına tepkiler peş peşe geldi. AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, CHP'nin 'yalan siyaseti' yürüttüğünü ifade ederek, seçmenin CHP'ye 31 Mart'ta gereken cevabı vereceğini söyledi. Kim yalan söylüyor Akbaşoğlu, Şimdi kim doğru söylüyor? Kim yalan söylüyor? Kamuoyunun takdirine bırakıyorum. Ey Özgür Özel! Bu yalan sana yakışıyor mu? Evet, sana yakışıyor. Ancak bu yalan dolana başta CHP seçmeni olmak üzere vatanına, milletine, devletine sahip çıkan bütün CHP'li seçmenlerimizde, bütün vatandaşlarımızda hepsi bu yalan dolan siyasetine gerekli cevabı 31 Mart günü sandıklarda verecek. dedi. AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Ali Özkaya da Özgür Özel ile Burcu Köksal'ın DEM Parti ile ilgili konuşmalarını sosyal medya hesabından yayınlayarak, Kim yalan söylüyor? diye sordu. Öte yandan Özgür Özel, Bursa'da da bedelli askerlikten yararlananlardan oy istemediğini ifade etmiş, ancak gelen tepkiler üzerine sürçülisan açıklaması yapmıştı.

Kobe Bryant'ın ölümünün ardından 4 yıl geçti

Amerikan Basketbol Ligi'nde (NBA) 20 yıl boyunca giydiği Los Angeles Lakers formasıyla sayısız başarı ve rekora imza atan Kobe Bryant'ın ölümünün üstünden 4 yıl geçti.

Spor

https://www.trthaber.com/haber/spor/kobe-bryantin-olumunun-ardindan-4-yil-gecti-831881.html

Spor dünyası, 41 yaşındaki Bryant ve 13 yaşındaki kızı Gianna'nın yanı sıra 7 kişinin daha yaşamını yitirdiği 26 Ocak 2020'deki helikopter kazasını unutamadı. Los Angeles Lakers ile 5 NBA şampiyonluğu elde eden, 18 kez all-star seçilen, 2008'de normal sezonun, 2009 ve 2010'da ise final serisinin en değerli oyuncusu (MVP) ödülünü alan, ABD Milli Takımı formasıyla 2008 ve 2012 Olimpiyatları'nda altın madalya kazanan Kobe Bryant'ın ölümü, basketbolseverleri yasa boğdu. Dünyanın dört bir yanındaki basketbol sahalarına, sokak duvarlarına Bryant'ın veya onunla özdeşleşen 8 ve 24 sayılarının resimleri yapıldı. Bryant'ın kurduğu Mamba Spor Akademisi'ndeki basketbol maçına gitmek üzere havalanan helikopter, Calabasas kentinde kaza geçirmişti. Kazayla ilgili inceleme sonucu Ara Zobayan pilotajındaki helikopterin, yoğun sisin etkisiyle kontrolden çıktığı tespit edilmişti. Kara Mamba lakaplı basketbolcu, kazadan saatler önce Lakers forması giyen LeBron James'in, kendisini geçerek lig tarihinin 3. en skorer oyuncusu olmasına ilişkin Twitter hesabından Oyunu ileriye taşımaya devam et. Kardeşime çok saygı duyuyorum. yorumunu yapmıştı. Vanessa Laine ile 2001'de evlenen ve Bianka, Gianna, Natalia, Capri isminde 4 kız çocuğu bulunan Bryant, babalık heyecanını son olarak 2019'un haziran ayında yaşamıştı. Philadelphia'da doğdu İtalya'da büyüdü Mevkisi, oyun stili, geriye doğru çekilerek attığı şutları, en önemlisi de kazanma hırsıyla 80'li ve 90'lı yıllara damga vuran, 6 şampiyonluğu bulunan Majesteleri lakaplı efsane oyuncu Michael Jordan ile sürekli karşılaştırılan Kobe Bean Bryant, 23 Ağustos 1978'de ABD'nin Philadelphia kentinde doğdu. NBA ve Avrupa'da basketbol oynayan baba Joe Bryant, tek oğluna, çok sevdiği Japonya'nın Kobe kentinin meşhur bifteğinin adını verdi. Basketbolla 3 yaşında tanışan Kobe, babasının Sebastiani Rieti takımına transferi sonrası 6 yaşında ailesiyle İtalya'ya taşındı. Burada İtalyanca ve İspanyolca öğrenen, yazları ise basketbol oynamak için ABD'ye giden Bryant, babasının basketbolu bırakmasıyla 1991'de ülkesine döndü. Philadelphia'daki Lower Merion Lisesi'nde gösterdiği performansla dikkatleri üzerine çeken Bryant, üniversiteye gitmeden doğrudan NBA seçmelerine katılma kararı aldığında 17 yaşındaydı. 1996 draftında Charlotte Hornets tarafından 13. sırada seçilen Kobe'nin hakları, Sırp pivot Vlade Divac karşılığında çocukluğundan beri oynama hayalini kurduğu Los Angeles Lakers tarafından alındı. Şımarık çaylaktan şampiyonluk kazanan all-star oyuncuya Bryant, 18 yaşındayken Lakers formasını giyerek rekoru, Jermaine O'Neal ve Andrew Bynum tarafından kırılıncaya kadar NBA'de oynayan en genç basketbolcu ünvanını elde etti. All-star pivot Shaquille O'Neal'ı 1996 yazında kadrosuna katan Lakers'ta, Eddie Jones ve Nick Van Exel gibi kalbur üstü oyun kurucu ikilisinin arkasında süre kovalayan Kobe, en genç smaç yarışması şampiyonu ünvanını aldığı 1996-1997 sezonunu 7. 6 sayı ortalamasıyla tamamladı. Zaman zaman verdiği sivri demeçler ve öz güvenle kibir arasında gidip gelen tavırları gençliğine verilen Bryant, 2. sezonunda en azından oyununu olgunlaştırmaya başladı. Zor anlarda sorumluluk almayı sevmesi, seyirlik ve gösterişli hareketleriyle taraftarların favori isimleri arasına giren Bryant, NBA All-Star maçına ilk 5'te başlayan en genç oyuncu olduğu 1997-1998 sezonunda sayı ortalamasını 15. 4'e çıkardı. Lakers gibi Bryant'ın kaderi de Michael Jordan ile 6 şampiyonluk yaşayan Phil Jackson'ın, başantrenörlüğe getirildiği 1999 yazında değişti. Jackson yönetiminde ligin elit şutör oyun kuruculardan birine dönüşen Kobe, Shaquille O'Neal'ın sürüklediği Lakers ile 2000, 2001 ve 2002'de 3 kez şampiyonluk sevinci yaşadı. Bryant, şampiyonluklar sırasında normal sezonda önce 22. 5, sonra 28. 5, ardından 25. 2; play-off'larda ise 21. 1, 29. 4 ve 26. 6 sayı ortalamaları yakaladı. İsminin O'Neal'ın arkasında anılmasından rahatsız olan ve yıldız pivotla yaşadığı sorunlar zaman zaman basına yansıyan Bryant, 2002-2003 sezonuna, farklı bir motivasyonla başladı. Şubat ayında üst üste 9 maç 40 ve üstünde sayı üreten Bryant, sezonu maç başına 30 sayı, 6. 9 ribaunt, 5. 9 asist ve 2. 2 top çalmayla bitirdi. Fakat şampiyonluğun en büyük adayı Lakers, kupayı, Batı Konferansı yarı finalinde yenildiği San Antonio Spurs'e kaptırdı. Bryant'ın isminin tecavüz suçlamasına karıştığı 2003 yazında kadrosuna Karl Malone ve Gary Payton'ı katan Lakers, 2004 NBA finaline yükseldi ancak Detroit Pistons, final öncesi favori gösterilen Lakers'ı 4-1 yenerek 1989 ve 1990'dan sonra 3. kez şampiyonluğa ulaştı. 81 sayıyla tarihe geçti Koç Phil Jackson'ın takımdan ayrılması ve O'Neal'ın Lamar Odom, Caron Butler, Brian Grant karşılığında Miami Heat'e takas edildiği 2004-2005 sezonu, O'Neal olmadan neler yapabileceği merakla beklenen Bryant için yeni bir dönemin başlangıcıydı. Lakers, Bryant'ın 27. 6 sayı, 5. 9 ribaunt ve 6 asist ortalamalarıyla oynadığı sezonda play-off'lara gidemedi. Phil Jackson ile Kobe Bryant'ın yolları, 2005-2006'da bir kez daha kesişti. Jackson yönetiminde sezona muhteşem bir giriş yapan Bryant, aralık ayında Dallas Mavericks potasına 3 çeyrekte 62 sayı gönderdi. Basketbolseverler, 22 Ocak 2006'da Lakers'ın Toronto Raptors'ı ağırladığı maçta tarihe tanıklık etti. Karşılaşmayı 81 sayıyla tamamlayan Bryant, 1962'de 100 sayı kaydeden Wilt Chamberlain'den sonra bir maçta 2. en fazla sayı atan NBA oyuncusu olurken, 71 sayıyla Elgin Baylor'a ait Lakers kulüp rekorunu da ele geçirdi. Kobe, Lakers'ın play-off ilk turunda elendiği sezonda 35. 4 ile kariyerinin en yüksek sayı ortalamasına ulaştı. Rakip savunmalara karşı acımasızlığı nedeniyle zehirli bir yılan türü Kara Mamba lakabı takılan Bryant, 2006-2007 sezonunda skorer oyununu farklı bir boyuta taşıdı. Mart ayında sırasıyla 65, 50, 60 ve 50 sayı kaydeden Kobe, Chamberlain'den sonra 50 sayı barajını üst üste en fazla geçen 2. NBA oyuncusu olarak tarihe adını yazdırdı. Lakers, Bryant'ın 10 kez 50 ve üstü skor ürettiği sezonu, yine play-off ilk turunda elenerek kapattı. Şampiyonluk yıllarına dönüş Lakers, İspanyol pivot Pau Gasol'ün yıl ortasında takıma katıldığı 2007-2008 sezonunda yeniden şampiyon takım havasına girdi. Lakers, Bryant'ın 28. 3 sayı, 6. 3 ribaunt ve 5. 4 asist ortalamalarıyla kariyerinde ilk kez normal sezonun en değerli oyuncusu (MVP) seçildiği sezonda NBA finaline çıktı. Fakat Kevin Garnett, Paul Pierce, Ray Allen ve Rajon Rondo'yu kadrosunda barındıran Boston Celtics'e 4-2 ile boyun eğdi. Kobe, O'Neal olmadan ilk kez finale yükseldiği yıldan sonra 2008-2009 sezonunda yine takımını finale taşıdı. Hidayet Türkoğlu'nun da önemli parçaları arasında yer aldığı Orlando Magic'i 4-1 mağlup eden Lakers, 7 yıl sonra NBA'in zirvesine çıktı. Kobe ise kariyerinde ilk defa final serisinin MVP'si seçildi. Lakers, 2009-2010 sezonunda 2 yıl önce finali kaybettiği Celtics'ten 4-3'lük skorla rövanşı aldı. Art arda final serisinin MVP'si seçilen Bryant böylece 5. şampiyonluk yüzüğünü taktı ve kendisinden şüphe edenlere en güzel cevabı verdi. Jordan'ı yakalama çabası ve sakatlıkla geçen yıllar İdolü ve sürekli mukayese edildiği Michael Jordan'ın 6 şampiyonluk sayısını geçmek isteyen Bryant, sonraki 2 sezonda Batı Konferansı yarı finalinden ötesini göremedi. 2010-2011 sezonunda Mavericks, sonraki yıl ise Kevin Durant ve Russell Westbrook'lu Oklahoma City Thunder, Kobe'nin hayalinin gerçekleşmesine izin vermedi. 2012 yazında Dwight Howard ve Steve Nash'i kadroya katmasıyla şampiyonluğun favorisi olarak gösterilen Lakers, bir türlü beklenen oyunu sergileyemedi. Kobe, 10 Nisan 2013'te oynadığı 47 sayı, 8 ribaunt, 5 asist, 4 blok ve 3 top çalmalık maçta 5 istatistikte aynı anda bu sayılara ulaşan ilk NBA oyuncusu olarak tarihe geçti. Maç başına ürettiği 27. 3 sayı, 6 asist ve 5. 6 ribauntla takımını sürükleyen Bryant, 2 gün sonra çıktığı Golden State Warriors maçında sol aşil tendonunda meydana gelen yırtık sebebiyle sezonu kapattı ve 8 ay basketboldan uzak kaldı. 2013-2014 sezonunda yeniden formasına kavuşan deneyimli oyuncu, 6 maça çıktıktan sonra 18 Aralık 2013'te sol dizindeki çatlak yüzünden sezonu kapattı. Kobe, 14 Aralık 2014'teki Minnesota Timberwolves maçında, kariyerinde 32 bin 292 sayısı bulunan Michael Jordan'ı geçerek Kerim Abdülcabbar (38 bin 387) ve Karl Malone'un (36 bin 928) ardından NBA tarininin en skorer 3. oyuncusu oldu. Bryant, 22 Ocak'ta sağ omzundaki kas grubunda oluşan yırtık nedeniyle 2014-2015 sezonunun kalanında forma giyemedi. Kobe, 2014-2015 sezonunda forma giydiği 35 maçta 22. 3 sayı, 5. 7 ribaunt ve 5. 6 asist ortalamalarıyla oynadı. 60 sayıyla veda etti Kobe, parkeye son kez adım attığı 13 Nisan 2016'da da sporseverlere unutulmaz anlar yaşattı. Bryant, Utah Jazz karşısında 101-96 kazandıkları karşılaşmada 60 sayı kaydederek 20 yıllık kariyerine son verdi. Staples Center'da seyircisi önünde çıktığı kariyerinin son maçında 60 sayı, 4 ribaunt, 4 asistlik performans sergileyen basketbolcu, sahada kaldığı 42 dakika boyunca 50 şut girişiminde bulunarak bu alanda kariyerinin en yüksek sayısına ulaştı. Kariyerinin 5. en yüksek skorlu maçını oynayan 37 yaşındaki Bryant, 60 sayı barajını aşan en yaşlı NBA oyuncusu olarak tarihteki yerini aldı. 24 Ağustos Kobe Bryant Günü 220'si play-off'larda olmak üzere NBA'de 1566 karşılaşmaya çıkan, kariyeri boyunca giydiği 8 ve 24 numaralı formaları Lakers'ın salonu Staples Center'ın kirişlerine asılan Bryant, NBA'de aynı takımda iki forması emekli edilen ilk basketbolcu olarak tarihe geçti. Los Angeles kenti, tamamı Los Angeles Lakers'ta geçen 20 yıllık NBA kariyerine 2015-2016 sezonu sonunda nokta koyan Kobe Bryant'ı unutmadı. Belediye, 2016 yazında yıldız basketbolcuyu onurlandırmak için 24 Ağustos'un Kobe Bryant Günü olmasına karar verdi. Kobe için yapılacak organizasyonun tarihi, oyuncunun kariyeri boyunca giydiği 8 ve 24 numaralı formalardan dolayı 24.08 olarak belirlendi. THY reklamında oynadı Oscar kazandı Türkiye'deki basketbolseverlerin de yakından takip ettiği Bryant, Arjantinli yıldız futbolcu Lionel Messi ile marka elçisi olduğu Türk Hava Yolları'nın (THY) 2012 ve 2013'te çekilen reklam filmlerinde oynadı. Bryant, kariyeri boyunca kazandığı ödüllere, 5 Mart 2018'de yenisini ekledi. Bryant'ın yazdığı ve Glen Keane'in yönettiği Dear Basketball (Sevgili Basketbol) adlı yapım, 90. Akademi Ödülleri (Oscar) gecesinde, en iyi kısa animasyon ödülüne layık görüldü. Yaklaşık 5 dakika süren yapım, Bryant'ın Kasım 2015'te The Players' Tribune adlı medya platformuna yazdığı basketbolu bırakmasına yönelik mektubuna dayanıyordu. NBA All-Star maçının MVP'si ödülüne adı verildi Lig yönetimi, Kobe Bryant'ı ölümünden sonra onurlandırmak için ismini, NBA All-Star maçının en değerli oyuncusu (MVP) ödülüne verdi. Ödülü en fazla (4 kez) kazanan, NBA All-Star maçına üst üste en fazla (18 kez) seçilen ve NBA All-Star maçına ilk 5'te çıkan en genç (19 yaş, 169 gün) basketbolcu ünvanlarının sahibi Kobe Bryant böylece daima anılacak. Kobe'nin kariyerinin enleri Kobe Bryant'ın kariyerindeki istatistikler ve rekorlar şöyle: - Kerim Abdülcabbar, LeBron James ve Karl Malone'un ardından NBA tarihinin en skorer 4'üncü oyuncusu: 33 bin 643 sayı - Bir maçta 2'nci en fazla sayı atan NBA oyuncusu: 81 sayı - 60 sayı atan en yaşlı NBA oyuncusu: 37 yaş, 234 gün - Kariyeri boyunca 40 sayının üstünde skor ürettiği maç sayısı: 135 (60 sayı ve üstü 6, 50 sayı ve üstü 25 maç) - Wilt Chamberlain'den sonra 50 sayı barajını üst üste en fazla geçen NBA oyuncusu: 4 maç (2007'nin mart ayında sırasıyla 65, 50, 60 ve 50 sayı) - NBA şampiyonu: 5 kez (2000, 2001, 2002, 2009, 2010) - Normal sezon MVP'si: 2008 - Final serisinin MVP'si: 2009, 2010 - NBA sayı kralı: 2005-2006 sezonu (35. 4) ve 2006-2007 sezonu (31. 6) - NBA All-Star maçında MVP Ödülü'nü en fazla alan oyuncu (Bob Pettit ile paylaşıyor): 4 kez (2002, 2007, 2009, 2011) - Bir NBA maçına ilk 5'te başlayan en genç oyuncu: 18 yaş, 158 gün (1997) - NBA All-Star maçına ilk 5'te çıkan en genç oyuncu: 19 yaş, 169 gün (1998)

Denizlerden 184 bin düzensiz göçmen sağ kurtarıldı

Türk denizlerinde, yasa dışı göçmen olaylarında 2010-2023 yılları arasında 184 bin 175 göçmen sağ kurtarıldı, 923 kişinin cansız bedeni bulundu, 503 kişi kayıp olarak kayıtlara geçti.

Türkiye

https://www.trthaber.com/haber/turkiye/denizlerden-184-bin-duzensiz-gocmen-sag-kurtarildi-836382.html

Akdeniz, son yıllarda ekonomik kriz ve savaş gibi nedenlerden Asya ile Afrika'daki ülkelerini terk eden kaçak göçmenlerin Avrupa ülkelerine sığınmak için tercih ettiği tehlikeli sular haline geldi. Daha iyi yaşam umuduyla çoğunlukla Orta Doğu ve Asya'dan Avrupa'ya gitmeye çalışan kaçak göçmenlerin zorlu yolculuk gerçekleştirdiği Türkiye denizlerinde, 2 Eylül 2015'te fiber teknenin batması sonucu Bodrum'da sahile vuran 3 yaşındaki Suriyeli Aylan bebeğin cansız bedeni, dünyada kaçak göçmenlerin yaşadığı sorunların simgesi oldu. 17-22 Ocak tarihleri arasında Antalya'da 6 günde 7, Muğla'da ise 1 ceset sahile vurdu. Cesetlerin, 11 Aralık 2023'te Lübnan ile Suriye arasındaki sahil bölgesinden Kıbrıs'a doğru hareket ederken bağlantısı kesilen ve 90 kişiyi taşıyan teknenin battığı, cesetlerin Antalya kıyı hatlarına sürüklendiği ihtimali üzerinde duruldu. Antalya'da kıyıya vuran cansız bedenlerin üzerindeki kıyafetlerin üretim yerinin Suriye olduğu tespit edildi. Yasa dışı göçmen olayı sayısı 23 kat arttı 2023'te Türk denizlerinde arama-kurtarma gerektiren yasa dışı göçmen olayı sayısı 836 olarak kayıtlara geçti. Denizlerde 23 bin 977 göçmen sağ kurtarıldı, 20 göçmen ölü bulundu, 11 göçmen de kayboldu. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Denizcilik Genel Müdürlüğü verilerine göre, denizlerde arama-kurtarma gerektiren yasa dışı göçmen olaylarında 2010-2023 yılları arasında 184 bin 175 göçmen sağ kurtarıldı, 923 kişi ölü bulundu, 503 kişi kayıp olarak kayıtlara geçti. Arama-kurtarma gerektiren yasa dışı göçmen olayı sayısı, 2010'dan 2023'e 23 kat arttı. 2010'da denizlerde arama-kurtarma gerektiren 36 yasa dışı göçmen olayı yaşandı. Bu olaylarda 1073 göçmen sağ kurtarıldı, ölüm ve kayıp olayı gerçekleşmedi. 2010-2023 yıllarını kapsayan süreçte denizlerde arama-kurtarma gerektiren yasa dışı göçmen olayı, kaybolan, ölü bulunan ve sağ kurtarılan kişi sayısı şöyle: 2010'da yasa dışı göçmen olay sayısı 36, sağ kurtarılan kişi sayısı 1073. 2011'de yasa dışı göçmen olay sayısı 13, sağ kurtarılan kişi sayısı 555, ölü bulunan kişi sayısı 1. 2012'de yasa dışı göçmen olay sayısı 60, sağ kurtarılan kişi sayısı 1638, ölü bulunan kişi sayısı 62. 2013'te yasa dışı göçmen olay sayısı 242, sağ kurtarılan kişi sayısı 7 bin 161, ölü bulunan kişi sayısı 40, kayıp kişi sayısı 16. 2014'te yasa dışı göçmen olay sayısı 490, sağ kurtarılan kişi sayısı 12 bin 467, ölü bulunan kişi sayısı 74, kayıp kişi sayısı 81. 2015'te yasa dışı göçmen olay sayısı 1540, sağ kurtarılan kişi sayısı 58 bin 570, ölü bulunan kişi sayısı 263, kayıp kişi sayısı 201. 2016'da yasa dışı göçmen olay sayısı 301, sağ kurtarılan kişi sayısı 11 bin 751, ölü bulunan kişi sayısı 158, kayıp kişi sayısı 96. 2017'de yasa dışı göçmen olay sayısı 68, sağ kurtarılan kişi sayısı 2 bin 36, ölü bulunan kişi sayısı 56, kayıp kişi sayısı 30. 2018'de yasa dışı göçmen olay sayısı 120, sağ kurtarılan kişi sayısı 3 bin 234. 2019'da yasa dışı göçmen olay sayısı 255, sağ kurtarılan kişi sayısı 3 bin 583, ölü bulunan kişi sayısı 75. 2020'de yasa dışı göçmen olay sayısı 294, sağ kurtarılan kişi sayısı 9 bin 164, ölü bulunan kişi sayısı 45, kayıp kişi sayısı 50. 2021'de yasa dışı göçmen olay sayısı 729, sağ kurtarılan kişi sayısı 18 bin 529, ölü bulunan kişi sayısı 15. 2022'de yasa dışı göçmen olay sayısı 1109, sağ kurtarılan kişi sayısı 30 bin 437, ölü bulunan kişi sayısı 41, kayıp kişi sayısı 18. 2023'te yasa dışı göçmen olay sayısı 836, sağ kurtarılan kişi sayısı 23 bin 977, ölü bulunan kişi sayısı 20, kayıp kişi sayısı 11.

Kara Tahta izleyiciyle buluştu

TRT'nin yeni dizisi "Kara Tahta" seyirci ile buluştu. TRT1'de çarşamba akşamları ekrana gelecek dizide idealist bir öğretmenin hikayesi anlatılıyor.

Kültür-Sanat

https://www.trthaber.com/haber/kultur-sanat/kara-tahta-izleyiciyle-bulustu-668381.html

TRT 1'de çarşamba akşamlarına damga vuracak yepyeni bir dizi başladı: Kara Tahta Yarım kalan aşk ve geçmişi arasına sıkışan idealist öğretmen Atlas ile sevgisini yıllarca derinlere gömen Irmak’ın hikayesi ilk bölümüyle büyük ilgi gördü. İlk bölüm izlemesi de çekimlerin yapıldığı Edirne'deki Trakya Üniversitesi’nin Devlet Konservatuvarı Sanat Eğitim ve Gösteri Merkezi’nde gerçekleştirildi. Geceye TRT Genel Müdür Yardımcısı Muhammed Ziyad Varol, Edirne Valisi Ekrem Canalp, TRT yetkilileri, yapım ekibi ile oyuncular katıldı. TRT'den hayata dokunan diziler TRT Genel Müdür Yardımcısı Muhammed Ziyad Varol, Hikayelerimizi seçerken rol model olarak gördüğümüz, çok kıymetli ve hepsi eli öpülesi tüm öğretmenlerimize bir saygı duruşu niteliğindeki bu yapımımızla, uzun süren bir çalışma döneminin ardından ekranlarda buluşacağız. ‘Kara Tahta’ dizimiz, insana dokunan öğretmenlerimizi layıkıyla temsil eden ve her birimizin hayatında bir yansımasını bulacağı bir hikayemizi anlatıyor. Dizimizi seyirciyle buluşturmaktan dolayı çok heyecanlıyız. Önümüzdeki hafta 8 Nisan Cuma günü de ‘Kasaba Doktoru’ isimli dizimiz ekranlarımızda olacak. Özellikle pandemi döneminde yaklaşık 2 yıl boyunca canhıraş bir şekilde hepimizin sağlığına önemli dokunuşları bulunan ve yine toplumdaki öğretmenlerimiz kadar kıymetli doktorlarımızı, tıp çalışanlarımızı temsil edecek bu dramamızı ekranlara getireceğiz sözleriyle görüşlerini paylaştı. TRT 1’de ekrana gelen dizide Miray Daner Irmak, Furkan Andıç da Atlas karakterine hayat veriyor. İkili duygusal yönü ağır basan bir hikayenin kahramanları olarak izleyici karşısına çıktı. Oyuncuların büyük heyecanı Miray Daner, Güzel, heyecanlı, naif bir hikayeyi dediğim gibi anlatıyoruz. Hikaye içinde hikaye olan bir iş yapıyoruz. İçinde olmaktan tabi çok mutluluk duyuyorum. Daha önce de dediğim gibi çok değerli ekip arkadaşlarım var sözleriyle duygularını paylaştı. Furkan Andıç ise, Kendi yarasının da iyileştirmenin yolunu sadece başkalarına iyi gelmek olduğunu keşfetmiş bir karakter. Bu anlamda benim için çok kıymetli. Ve bu mesajı izleyen insanlara, izleyicilerimize verebileceksem ne mutlu bana dedi. Bir diğer oyuncu Cengiz Bozkurt, Kendilerini bulabilecekleri duygusal ortaklık yaşayabilecekleri bir hikayeyi TRT aracılığıyla sunabiliyoruz. Bu benim için hikayenin en heyecan verici kısmıydı açıklamasını yaptı. Kerem Arslanoğlu da Karakter bence heyecan verici çünkü ucu bucağı yok. Kötü karakter diye adlandırılıyor ama şahsen ben ele alırken mazlum bir karakter olduğunu düşünüyorum sözleriyle duygularını paylaştı. Çekimleri Edirne'de yapılıyor Kara Tahta, Edirne'nin tanıtımına da büyük katkı sağlayacak. Çekimleri kentin tarihi ve kültürel alanlarında devam ediyor. Aynı zamanda 165 yıllık tarihi Edirne Lisesi ana öykünün işlendiği okul olarak karşımıza çıkıyor. Her çarşamba TRT 1 ekranlarında Senaryosu Erkan Birgören tarafından kaleme alınan dizinin yönetmenliğini Ender Mıhlar üstleniyor. “Kara Tahta” her çarşamba akşamı saat 20.00’de TRT1 ekranlarında olacak.

Rusya: Ukrayna'nın Luhansk'a düzenlediği saldırıda 20 kişi öldü

Rusya Acil Durumlar Bakanlığı, Luhansk bölgesindeki Lısıçansk kentinde bir fırına, Ukrayna ordusunca düzenlenen saldırıda ölenlerin sayısının 20'ye çıktığını açıkladı.

Dünya

https://www.trthaber.com/haber/dunya/rusya-ukraynanin-luhanska-duzenledigi-saldirida-20-kisi-oldu-834313.html

Rusya Acil Durumlar Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, söz konusu saldırıda hayatını kaybeden sayısının 20'ye yükseldiği, yaralı sayısının 10 kişi olduğu kaydedildi. Enkaz altındaki insanları kurtarma çalışmalarının sürdüğü aktarıldı. Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova da saldırı sırasında fırında onlarca sivilin bulunduğunu belirterek söz konusu eylemin terör saldırısı olduğunu açıklamıştı. Ukrayna’nın Donetsk, Luhansk, Zaporijya ve Herson bölgeleri, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in 30 Eylül 2022'de imzaladığı kararnameyle yasa dışı ilhak edilmişti.

Binali Yıldırım'dan, Erzincan'da maden ocağındaki toprak kaymasına ilişkin açıklama

Eski TBMM Başkanı ve Başbakanlardan Binali Yıldırım, Erzincan İliç'teki maden ocağında yaşanan toprak kaymasına ilişkin, "Alan, aşağı yukarı belli ama geniş bir alan. En az 300 dönümlük bir alan. Bir iki kepçeyle girilip alınacak bir şey değil. Milyon metreküp mertebesinde bir toprak hareketinden bahsediyoruz" dedi.

Gündem

https://www.trthaber.com/haber/gundem/binali-yildirimdan-erzincanda-maden-ocagindaki-toprak-kaymasina-iliskin-aciklama-836932.html

Türk Devletleri Teşkilatı Aksakallar Konseyi Başkanı da olan Yıldırım, toprak kaymasının meydana geldiği bölgede gazetecilere, saat 14.30 sıralarında büyük miktarda toprak hareketinin olduğunu söyledi. Toprak kaymasının yayıldığı alanın birkaç yüz dönüm olduğunu ifade eden Yıldırım, Yani yığma yapılan bölge, açık maden sahası. Açık maden sahasından yığma yapılan mahalin her iki tarafına doğru bir kayma var. Olay anından itibaren yapılan çalışmalar sonucunda büyük miktarda arkadaşların sahadan uzaklaştırıldığı ancak kaymanın olduğu istikamette hayli uzakta bulunan bir tarafta 8, diğer tarafta 1 çalışanımızın bu toprak hareketinden etkilendiği ve toprak altında kaldığı değerlendiriliyor. Sayı toplam 9 kişi, tespit bu yönde diye konuştu. Yıldırım, bölgenin kontrol altında olduğunu belirterek, çalışmaların yapıldığı alanın ışıklandırıldığını anlattı. Ekiplerin çalışmalarına değinen Yıldırım, şöyle konuştu: Çevre ışıklandırması yapıldı. Termal cihazlarla sinyal alma, yani göçük altında olduğu tahmin edilen ve düşünülen arkadaşlara ulaşmak için gereken çalışmalar şu anda yapılıyor. Yoksa milyon metreküpe varan bir kütlenin her yerinde aramak hem zaman kaybıdır hem de sonuç almak çok kolay değildir. Bunlar yapıldıktan sonra noktasal bir şekilde madencilerimize, çalışanlarımıza erişmek için bütün ekipler, valimizin koordinasyonunda AFAD, UMKE, bakanlık görevlileri çalışmalarını sürdürecek. Tabi ki ümidimiz burada çalışan kardeşlerimizin ve hemşehrilerimizin sağ salim kurtarılmasıdır. Bunun için zamanla adeta yarışılarak olağanüstü bir gayret gösterilmekle beraber, olayın büyüklüğünü dikkate aldığımızda şartların bizden yana olmadığını söylemekte fayda var. Yıldırım, siyanür iddialarına ilişkin ise Bu konuda da özellikle ben arkadaşlara sordum. Aslında bu ayrıştırma yapılan kimyasal ayrı bir yerde depolanıyor. Orada herhangi bir şey yok, ne heyelan ne de başka bir hareket. Kayan yer açık kazının yapıldığı yerden çıkarılan ve madenin ayrıştıktan sonra yığılan toprak kayıyor. Bu toprakta olmadığı düşünülüyor ama 'ola ki zehirleyici bir madde olabilir' diye, binde bir ihtimal bile olsa arkadaşlar membranla tedbir alıyor ifadelerini kullandı. Toprak kaymasının meydana geldiği alanın büyüklüğünden bahseden Yıldırım, Alan aşağı yukarı belli ama geniş bir alan. En az 300 dönümlük bir alan. Bir iki kepçeyle girilip alınacak bir şey değil. Milyon metreküp mertebesinde bir toprak hareketinden bahsediyoruz. Onun için de sabırla yoğun bir çalışma yapılması gerekiyor. Arkadaşlar da elde olan bütün imkanları sonuna kadar kullanarak bir an önce bu çalışanlarımıza ulaşmanın gayreti içindeler. Geçmiş olsun, ümit ederiz ki bir an önce canlarımıza erişiriz dedi. Binali Yıldırım'a, bölgedeki incelemelerinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Batuhan Mumcu, Vali Hamza Aydoğdu, AK Parti Erzincan Milletvekili Süleyman Karaman ile Erzincan Belediye Başkanı Bekir Aksun eşlik etti.

İtalya'nın göbeğinde tepki çeken eylem

İtalya'daki Gençlik Cephesi adlı ırkçı grup, 1978 yılında öldürülen üç üyesini, 'Nazi selamı' vererek andı.

Dünya

https://www.trthaber.com/haber/dunya/italyanin-gobeginde-tepki-ceken-eylem-827451.html

İtalya'nın başkenti Roma'da yüzlerce aşırı sağcının, 46 yıl önce öldürülen üç neo-Nazi Gençlik Cephesi üyesini anmak için düzenlenen etkinlikte hep birlikte Nazi selamı vermesi ortalığı karıştırdı. Muhalefet, aşırı sağcı partilerin kapatılması ve soruşturma açılması için çağrı yaptı. Kendisi de siyasete neo-faşist gençlik hareketlerinde başlayan Başbakan Giorgia Meloni'nin hükümetinden ise henüz bir açıklama gelmedi. Söz konusu görüntüler, 1978 yılında Roma'nın güneydoğusundaki Via Acca Larentia'da öldürülen eski MSI'nin (aşırı sağcı İtalyan Sosyal Hareketi - Meloni'nin partisi İtalya'nın Kardeşleri'nin öncülü) gençlik cephesine mensup üç genç için düzenlenen anma töreninde çekildi. Cinayetlerin işlendiği eski MSI genel merkezinin önünde toplanan yüzlerce faşist, öldürülen militanların adları okunurken Yaşıyor diye bağırıp faşist selamı vererek ellerini kaldırdı. İtalya'da görüntülere tepki yağıyor Liberal Azione (Aksiyon) Partisi'nin lideri Carlo Calenda, Bir Avrupa demokrasisinde kabul edilemez bir utanç derken, Demokrat Parti lideri Elly Schlein da Benito Mussolini'nin seçim kazanıp çok partili sistemi kaldırdığı döneme atıfla 1924'e benziyor. Yaşananlar kabul edilemez. Neo-faşist grupların, anayasada yazdığı gibi kapatılması gerekiyor çıkışı yaptı. İtalyan anayasası Mussolini'nin Faşist partisinin yeniden örgütlenmesini yasaklıyor. Ancak aşırı sağcı gruplar yeni isimlerle örgütlenip yeni oluşumlar olduklarını savunarak bu engelin etrafından dolanıyor. Aşırı sağcı köklere sahip İtalya'nın Kardeşleri partisinden tepkilere bir yanıt gelmezken, koalisyon ortağı olan daha ılımlı Forza Italia partisine mensup Dışişleri Bakanı Antonio Tajani diktatörlüğün herhangi bir şekilde kutlanmasının kınanması gerektiğini söyleyerek Ülkemizde faşizmin savunulmasını yasaklayan bir yasa var dedi.

Van'da terör operasyonu: 10 gözaltı

Van'da geçen hafta terör örgütlerine yönelik operasyonlarda 10 şüpheli gözaltına alındı.

Türkiye

https://www.trthaber.com/haber/turkiye/vanda-teror-operasyonu-10-gozalti-834595.html

İl Emniyet Müdürlüğü'nden yapılan açıklamaya göre, terör örgütlerinin deşifre edilmesi ve faaliyetlerinin sonlandırılmasına yönelik çalışmalar sürüyor. Bu kapsamda, 29 Ocak-4 Şubat tarihleri arasında gerçekleştirilen operasyonlarda 9'u PKK/KCK'lı, 1'i FETÖ'cü olmak 10 terör örgütü şüphelisi yakalandı.

Kabine yarın toplanıyor: Öğretmen ataması gündemde

Kabine toplantısı, yarın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında yapılacak. İç ve dış siyasette öne çıkan konular, toplantıda ele alınacak. On binlerce öğretmen adayının gözü de Beştepe'de olacak. Öğretmen atamalarına ilişkin takvimin toplantıda gündeme gelmesi bekleniyor.

Gündem

https://www.trthaber.com/haber/gundem/kabine-yarin-toplaniyor-ogretmen-atamasi-gundemde-836297.html

2024'ün ilk öğretmen ataması için takvim nasıl işleyecek? Atama, ne zaman gerçekleşecek? Kadro ve branş dağılımı nasıl olacak? On binlerce öğretmen adayının merakla beklediği atama için gözler Kabine toplantısında Kabine, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında Beştepe'de toplanacak. Atama takvimi nasıl olacak? Öğretmenlere kadro tahsisine ve atama takvimine ilişkin ayrıntılar gündeme gelecek. Sonrasında Milli Eğitim Bakanlığı'nın branş bazlı çalışmaları gerçekleştirilmesi bekleniyor. Kabine toplantısında, iç ve dış siyasette öne çıkan başlıklar da değerlendirilecek. Terörle mücadelede kapsamında yurt içinde ve sınır ötesinde süren operasyonlar değerlendirilecek. 31 Mart öncesi seçim güvenliği için yurt genelinde alınacak tedbirler görüşülecek. Ekonomide yol haritası görüşülecek Ekonomideki yol haritası da kabine toplantısında masada olacak Enflasyon ve fahiş fiyatla mücadeleye ilişkin atılacak adımlar ele alınacak. Dış politikada ana gündem, 'Gazze' olacak. İsrail'in yaptığı katliamı durdurmak için Türkiye'nin yürüttüğü diplomasi, Gazze'ye insani yardımın ulaştırılması ve yaralıların tahliyesi konuları istişare edilecek.

Fenerbahçe'de Antalyaspor maçının kamp kadrosu açıklandı

Trendyol Süper Lig'in 24. haftasında 3 Şubat Cumartesi günü Bitexen Antalyaspor'a konuk olacak Fenerbahçe'nin 23 kişilik kamp kadrosu belli oldu.

Spor

https://www.trthaber.com/haber/spor/fenerbahcede-antalyaspor-macinin-kamp-kadrosu-aciklandi-834104.html

Sakatlıkları bulunan Fred ve Rodrigo Becao kafilede yer almazken, yeni transfer Çağlar Söyüncü'nün yanı sıra gribal enfeksiyon nedeniyle MKE Ankaragücü maçı kadrosunda olmayan İrfan Can Eğribayat, Antalya'ya götürüldü. Sarı-lacivertli kulüpten yapılan açıklamaya göre, teknik direktör İsmail Kartal'ın belirlediği kamp kadrosunda şu isimler yer aldı: Dominik Livakovic, İrfan Can Eğribayat, Furkan Akyüz, Mert Müldür, Alexander Djiku, Leonardo Bonucci, Serdar Aziz, Çağlar Söyüncü, Jayden Oosterwolde, Ferdi Kadıoğlu, Rade Krunic, İsmail Yüksek, Muhammet İmre, Miha Zajc, Mert Hakan Yandaş, Sebastian Szymanski, İrfan Can Kahveci, Cengiz Ünder, Ryan Kent, Joshua King, Dusan Tadic, Edin Dzeko, Michy Batshuayi. B. Antalyaspor maçı kamp kadromuz. #ANTvFB pic.twitter.com/GmHyoI1q1X

TCG Anadolu testinde kritik detay: Diğer ülkeler yapamamıştı

Türk savunma sanayiinin gurur eserlerinden biri olan TCG Anadolu’da önemli bir viraj daha dönüldü ve tank operasyon testleri geçtiğimiz gün başarıyla gerçekleşti. Altay tankının testler sırasında tam yüklü olduğuna dikkat çeken uzmanlara göre, ABD ve Çin dışında böylesine zorlu bir testi Türkiye’den başka yapabilen başka bir ülke yok.

Savunma

https://www.trthaber.com/haber/savunma/tcg-anadolu-testinde-kritik-detay-diger-ulkeler-yapamamisti-715578.html

Savunma sanayiinde en çok ilgi gören ve envantere gireceği gün merakla beklenen projelerden biri de hiç şüphesiz TCG Anadolu Gemisi ve Altay Ana Muharebe Tankı. Bu ikili geçtiğimiz gün oldukça önemli bir teste birlikte çıktı. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir’in “Bugün tamamlanan bu testle projede önemli bir aşama daha geçildi” cümlesiyle duyurduğu etkinlikte Mekanize Çıkarma Aracı (LCM) ile askeri tersaneden alınan Altay tankı, önce TCG Anadolu gemisine yüklendi, ardından yine LCM'ye alınarak sahile çıkarma operasyonu gerçekleştirildi. Türk mühendislerin dokunuşuyla mümkün oldu TCG Anadolu, LHD-400 üzerinden geliştirilen bir proje. İspanya’dan alınan projede Türkiye kendi ihtiyaçları doğrultusunda kimi değişiklikler de yaptı. Yaklaşık 65 ton ağırlığa sahip Altay Tankı’nın gemi içerisine alınabilmesi ve manevra yapabilmesindeki asıl mesele tam da bu nokta. ABD ve Çin dışında bu denli büyük bir muharebe tankını tam yüklü haliyle çıkarma gemisi içinde taşıyan ve hatta gemi içinde çeşitli manevralar yaptırabilen başka bir ülke yok. Belki burada Fransa için ayrı bir parantez açılabilir. Ancak onların gemileri de çıkarma yaptıkları tanklar da daha küçük. Bu nedenle TCG Anadolu ve Altay örneğindeki gibi bir sınavı verdiklerini söylemek doğru olmaz. Türk mühendislerin dokunuşlarıyla TCG Anadolu tam da ilgili kuvvetin istediği şekilde revize edildi. Sonuç olarak Türkiye, TCG Anadolu’nun testlerine ‘en tepeden’ başladı ve gemiden inmesi planlanan en ağır araç ile bu süreci tamamlamayı başardı. Mühimmatı ya da yakıtı boşaltıyorlar Bu noktada diğer ülkelerin benzer denemeleri nasıl yaptığından da kısaca bahsetmek gerek. Örneğin Avusturalya M1 Abrams tankını tam yükle gemiye çıkaramadı. Tank, çıkarma gemisine ağır geldi ve çözüm olarak hem yakıt hem de mühimmat boşaltıldı. Benzer şekilde İspanya da kendi gemisinde bu denli ağır bir tankla herhangi bir çıkarma yapamadı. Çünkü onların gemisinde de orta kısımda ayrı bir bölme inşa edilmişti ve bu da tankların manevra yapmasına imkan vermedi. Çok büyük bir prestij İlk defa bu denli ete kemiğe bürünen bir testle karşımıza çıkan TCG Anadolu ‘amfibi harekatlar için hazırım’ mesajı veriyor. Ancak bu durum testlerde ‘sona gelindiği’ anlamını taşımıyor. TCG Anadolu için biraz daha vakit gerekiyor. Görüntülerde gemiyi inşa eden tersanede çalışan mühendis ve diğer personellerin de olduğu görülüyor. Son testlerde sadece askeri personel kaldığı bilgisinden yola çıkarsak TCG Anadolu’nun halen devam eden işleri olduğunu söyleyebiliriz. SSB Başkanı İsmail Demir de, TCG Anadolu’nun bu yılın sonunda teslim edileceğini daha önce açıklamıştı. TCG Anadolu için her ne kadar ‘savaş zamanı’ düşünülse de aslında bu tür gemiler, sahibi olan ülkeler için çok büyük bir prestij anlamına da geliyor. Barış zamanında farklı görevler üstlenecek TCG Anadolu, dünyada doğal afet yaşanılan herhangi bir ülkeye de gidip oradaki yardım faaliyetlerinde boy gösterebilecek. Böylece TCG Anadolu, Türkiye’nin askeri açıdan elini yükseltmekle kalmayacak, Ankara’nın dış politikadaki en önemli ‘soft power’ enstrümanlarından biri olacak.

Bakan Yumaklı: 11 bin 284 yaban hayvanını tedavi edip doğal yaşam alanına bıraktık

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, "2023’te çeşitli nedenlerle yaralanan 11 bin 284 yaban hayvanını tedavi edip tekrar doğal yaşam alanlarına bıraktık." dedi.

Gündem

https://www.trthaber.com/haber/gundem/bakan-yumakli-11-bin-284-yaban-hayvanini-tedavi-edip-dogal-yasam-alanina-biraktik-841477.html

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, 3 Mart Dünya Yaban Hayatı Günü dolayısıyla değerlendirmelerde bulundu. Bakanlığa bağlı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü (DKMP) tarafından yürütülen yaban hayatı geliştirme faaliyetleri hakkında bilgi veren Yumaklı, tür koruma eylem planlarının yanı sıra yaban hayvanı üretim, doğaya yerleştirme ve izleme çalışmaları konularına da değindi. Türkiye’nin Avrupa’dan orman, Asya'dan step ve Afrika'dan çöl türlerini bir arada barındırdığına dikkati çeken Yumaklı, şunları kaydetti: Dünyadaki 8 ana gen merkezinden biri olan Anadolu toprakları çok sayıda yabani bitki türüne de ev sahipliği yapıyor. Önemli coğrafi konumu dolayısıyla ülkemiz kuş göç yolları konusunda da kilit pozisyona sahip. Bu da ülkemizin biyolojik çeşitlilik açısından önemini bir kat daha artırıyor. Biz de bu zenginliğimizi ve yaban hayatımızı korumak için canla başla çalışıyoruz. Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğümüz gerekli çalışmaları aralıksız yürütüyor. Yaban hayatı geliştirme sahalarının DKMP Genel Müdürlüğünün en önemli faaliyet alanlarından biri olduğunu vurgulayan Yumaklı, Ülkemizde 154 memeli, 490 kuş, 140 sürüngen türünün yaşadığını biliyoruz. Ayrıca 19 bine yakın omurgasız hayvan ile 11 bine yakın bitki türünün de yaşadığını tespit ettik. Yaban hayatı geliştirme sahaları ile bu türlerin korunup geliştirilmesini sağlıyoruz. Bu bağlamda, ülkemizde 1 milyon 165 bin 447 hektar alana sahip 85 yaban hayatı geliştirme sahası bulunuyor. Farklı türler için ilan edilen bu sahalarda yaban keçisi, Anadolu yaban koyunu, geyik, karaca, alageyik, kelaynak, kara akbaba ve ceylan gibi türlerimiz koruma altına alınmış durumda. ifadelerini kullandı. Nesli tehlike altındaki türlerin korunup geleceğe taşınması için tür koruma eylem planlarının hazırlanmasına yönelik çalışmalar yürüttüklerini bildiren Yumaklı, yaban hayvanlarını desteklemek amacıyla bazı türler için yaban hayvanı üretme istasyonları kurduklarını kaydetti. Yumaklı, bu alanlarda kızıl geyik, alageyik, ceylan, Anadolu yaban koyunu, Hatay dağ ceylanı, kelaynak gibi türlerin üretimini yaptıklarının bilgisini vererek, halihazırda toplam 12 memeli yaban hayvanı, 9 kanatlı yaban hayvanı, 3 alabalık üretme istasyonunda bu çalışmaların sürdüğünü bildirdi. 42 milyon alabalık, 1. 4 milyon keklik ve sülün doğaya bırakıldı Bakan Yumaklı, 2023 sonu itibarıyla bakanlığın üretme istasyonlarında 185 alageyik, 690 yaban koyunu, 142 kızıl geyik, 298 ceylan ve 301 de kelaynak bulunduğunu belirtti. Bu istasyonlarda üretilip doğaya salınan yaban hayvanları ile ilgili de bilgi veren Yumaklı, 2002-2023 yıllarında 4 bin 477 memeli yaban hayvanı üretildiğini, bunların 2 bin 41’inin doğaya bırakıldığını ifade etti. Yumaklı, aynı çalışmalar kapsamında, 2002- 2023 yıllarında 42 milyon alabalık ile 1. 4 milyon keklik ve sülünün doğal ortamlarına salındığını belirterek, Yaban hayvanlarını izleme çalışmaları çerçevesinde yaban hayvanı türlerinin ve popülasyon büyüklüklerinin tespit edilmesi amacıyla 54 yaban hayatı geliştirme sahasında her yılın eylül-şubat ayları arasında envanter çalışmaları yürütüyoruz. değerlendirmesinde bulundu. Sulak alanların korunmasına yönelik de kış ortası su kuşu sayımları yaptıklarını anımsatan Yumaklı, 2023’te 145 alanda, 110 kuş türünden 2 milyon 66 bin 758 su kuşu sayıldığını aktardı. 3 binden fazla fotokapan ile izleniyor Yumaklı, doğadaki büyük memeli hayvanların takibinin ise fotokapanlar ile yapıldığına işaret ederek DKMP Genel Müdürlüğünce ülke genelinde 3 binden fazla fotokapanla izleme yapıldığını bildirdi. Çeşitli nedenlerle yaralanan yaban hayvanlarının DKMP Genel Müdürlüğüne ait Kurtarma ve Rehabilitasyon Merkezlerinde tedavi ve rehabilite edilerek tekrar doğal yaşam alanlarına bırakıldığını hatırlatan Yumaklı, şöyle devam etti: 2023’te çeşitli nedenlerle yaralanan 11 bin 284 yaban hayvanını tedavi edip tekrar doğal yaşam alanlarına bıraktık. İlki 2010 yılında tesis edilen Yaban Hayvanı Kurtarma ve Rehabilitasyon Merkezi sayımızın artırılması için var gücümüzle çalışıyoruz. Unutmayalım ki güzel ülkemizin yaban hayatının ve zengin biyoçeşitliliğinin korunması; havamızın, suyumuzun, toprağımızın korunması ve tarımsal üretimimizin devamı için büyük önem taşıyor. Tüm vatandaşlarımızdan biyoçeşitliliğimizin korunması ve geliştirilmesi yönünde gece gündüz demeden çalışan tüm görevlilerimize destek olmalarını rica ediyorum.

Türkiye ile Yunanistan arasında siyasi diyalog toplantısı

Ankara-Atina hattında ilişkilerin normalleşmesine yönelik diplomasi trafiği devam ediyor. Dışişleri Bakan Yardımcısı Burak Akçapar ile Yunanistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Alexandra Papadopoulou yarın Ankara'da istişarelerde bulunacak.

Gündem

https://www.trthaber.com/haber/gundem/turkiye-ile-yunanistan-arasinda-siyasi-diyalog-toplantisi-843152.html

Dışişleri Bakanlığı toplantıya ilişkin detayları açıkladı. Buna göre, görüşme, Türkiye ve Yunanistan Dışişleri Bakanlıkları arasındaki siyasi diyalog çerçevesinde gerçekleşecek. Dışişleri Bakan Yardımcısı Burak Akçapar ile Yunanistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Alexandra Papadopoulou Ankara'da istişarelerde bulunacak. İkili ilişkiler detaylı şekilde ele alınacak. Görüşmede, bölgesel ve uluslararası gelişmeler de değerlendirilecek. İstişare toplantısı, 7 Aralık 2023'te Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Yunanistan ziyaretinde imzalanan Atina Bildirgesi'nin devamı niteliği de taşıyor.

Bakan Şimşek, ödemeler dengesi verilerini değerlendirdi

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, cari açığın milli gelire oranının yılın ilk çeyreğinde yüzde 3'ün altına gerileyeceğine işaret ederek, "Bu yılı, Orta Vadeli Program'da (OVP) yüzde 3,1 olan öngörümüzden daha düşük ve sürdürülebilir cari açık seviyesine yakın bir oranla tamamlamayı bekliyoruz" dedi.

Ekonomi

https://www.trthaber.com/haber/ekonomi/bakan-simsek-odemeler-dengesi-verilerini-degerlendirdi-843621.html

Şimşek, sosyal medya hesabından ocak ayı ödemeler dengesi verilerine ilişkin paylaşım yaptı. Ocak ayında yıllık cari açıktaki iyileşmenin, geçen yılın mayıs ayına göre 22. 6 milyar dolara ulaştığını aktaran Şimşek, şunları söyledi: Şubat ayında da devam eden dış ticaret açığındaki düşüşle, ilk çeyrek sonunda cari açığın milli gelire oranı yüzde 3'ün altına gerileyecektir. Bu yılı OVP'de yüzde 3. 1 olan öngörümüzden daha düşük ve sürdürülebilir cari açık seviyesine yakın bir oranla tamamlamayı bekliyoruz. Bu performans makro finansal istikrarı güçlendirerek dezenflasyon sürecine de ilave katkı sağlayacaktır Ocak ayında yıllık cari açıktaki iyileşme mayısa göre 22. 6 milyar dolara ulaştı. Şubat ayında da devam eden dış ticaret açığındaki düşüşle ilk çeyrek sonunda cari açığın milli gelire oranı yüzde 3’ün altına gerileyecektir. Bu yılı OVP’deki yüzde 3. 1 olan öngörümüzden daha düşük… pic.twitter.com/iXifjxdD9n

MİT'ten Süleymaniye'de nokta operasyon: PKK'nın sözde gençlik sorumlusu etkisiz

Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), terör örgütü PKK/KCK'nın sözde gençlik yapılanması sorumlusu Gülsün Silgir'i, Irak'ın kuzeyindeki Süleymaniye'de etkisiz hale getirdi.

Gündem

https://www.trthaber.com/haber/gundem/mitten-suleymaniyede-nokta-operasyon-pkknin-sozde-genclik-sorumlusu-etkisiz-841731.html

Güvenlik kaynaklarından edinilen bilgiye göre, MİT, terör örgütü PKK/KCK'nın sözde gençlik yapılanması içerisindeki Sara Hogir Riha kod adlı Gülsün Silgir'in, Irak'ın Süleymaniye kırsalındaki Pencevin ilçesinde bulunduğunu tespit etti. Terörist Silgir, MİT'in operasyonuyla, Irak'ın kuzeyindeki Süleymaniye'de etkisiz hale getirildi. Terör örgütünün sözde gençlik hareketi içinde yer aldığı, 2011'den bu yana eylemlere katıldığı ve gençleri kandırarak örgüte kadro kazandırma faaliyetlerini organize ettiği belirlenen Silgir'in, 2021'den bu yana da Süleymaniye kırsalında faaliyet yürüttüğü tespit edildi.

Şili'de orman yangınlarında 19 kişi öldü

Güney Amerika ülkesi Şili'nin orta ve güney kesiminde etkili olan orman yangınlarında 19 kişi hayatını kaybetti.

Dünya

https://www.trthaber.com/haber/dunya/silide-orman-yanginlarinda-19-kisi-oldu-834306.html

Şilili yetkililerin açıklamasına göre, kıyı kentleri Valparaiso ve Vina del Mar'ın birçok bölgesinde çok sayıda yangın meydana geldi. Şili İçişleri Bakanı Carolina Toha, çıkan yangınlar üzerine düzenlediği basın toplantısında, ölü sayısının daha da artabileceğini belirterek, Ölüm sayısı sürekli değişiyor, şu ana kadar 19 kişi yaşamını yitirdi. Başka bölgelerde de ölenler olabilir. ifadesini kullandı. 43 bin hektar kül oldu Bazı yangınların kasıtlı çıkarıldığını düşündüklerini vurgulayan, Toha, şimdiye kadar 43 bin hektarın kül olduğunu kaydetti. Devlet Başkanı Gabriel Boric, sosyal medya hesabı X'teki açıklamasında, olağanüstü hal (OHAL) ilan ettiklerini belirterek, Yangınlara müdahale etmesi için tüm ekiplerimizi ülkenin orta ve güney kesimlerine yönlendirdik. ifadesini kullandı. Bir başka paylaşımın da da Boric, orman yangınlarıyla mücadelede tüm teknik ve insan kaynağına sahip olduklarını belirterek, felaketten etkilenenleri yalnız bırakmayacaklarını kaydetti. Yangınların Concon, Quintero ve Maitencillo şehirlerine doğru hızla yayıldığı bilgisi paylaşıldı. Şili basınında çıkan haberlere göre, Valparaiso kentine yaklaşık 20 kilometre mesafedeki Penuelas Gölü Doğal Parkı'nda da yangın çıktı. Ulusal Afet Önleme ve Müdahale Servisinden (Senapred) yapılan açıklamada, yangının şiddetli rüzgarın etkisiyle hızla yayıldığı ve bazı kasabalarda tahliye işlemlerinin başlatıldığını duyurdu. Şili'de, şubat 2023'de çıkan orman yangınları sonucu 27 kişi yaşamını yitirmişti.

TOFAŞ Basketbol son 16 turunda

TOFAŞ Erkek Basketbol Takımı, FIBA Şampiyonlar Ligi play-in son maçında Yunan kulübü PAOK mateco'yu 84-71 yenerek seriyi 2-1 kazandı ve son 16 turuna çıktı.

Spor

https://www.trthaber.com/haber/spor/tofas-basketbol-son-16-turunda-829568.html

Selanik kentindeki PAOK Spor Salonu'nda oynanan karşılaşmanın ilk çeyreğini 22-19 üstünlükle tamamlayan TOFAŞ, soyunma odasına da 40-34 önde gitti. Üçüncü periyodun sonunda farkı 13 sayıya (49-62) çıkaran Bursa ekibi, mücadeleyi 84-71 kazanarak tur atladı. TOFAŞ'ı galibiyete 11 sayı, 17 ribaunt, 3 blokla double double yapan Wiley ve 15 sayı, 5 ribauntla oynayan O'Brien taşıdı. Son 16 turunda takımlar, dörderli 4 gruba ayrılacak. Altı maç sonunda gruplarını ilk 2 sırada bitiren ekipler, adını çeyrek finale yazdıracak.

2023’te 3 bine yakın tarihi eser ait oldukları topraklara döndü

Yurt dışına yasa dışı yollarla kaçırılan tarihi eserler, Türkiye’ye getirilmeye devam ediyor. 2023’ün başından bu yana 2 bin 956 eser daha Türkiye’ye iade edilerek müzelerde koruma altına alındı.

Kültür-Sanat

https://www.trthaber.com/haber/kultur-sanat/2023te-3-bine-yakin-tarihi-eser-ait-olduklari-topraklara-dondu-776174.html

Binlerce yıl boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yapan Anadolu’nun dört bir yanında o günlerin izlerini taşıyan sayısız tarihi eser bulunuyor. Her yıl yapılan kazılarla yüzlercesi daha gün yüzüne çıkarılmaya devam ediyor. Ancak zaman içinde çok sayıda tarihi eser yasa dışı yollarla binlerce kilometre uzaktaki ülkelere götürüldü. Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı Kültür Varlıkları Genel Müdürlüğü Kaçakçılıkla Mücadele Daire Başkanlığı ekipleri kaçırılan bu eserleri ait oldukları topraklara getirmek için büyük çaba harcıyor. Öyle ki 1980 yılından günümüze 22 bini aşkın eser Türkiye’ye iade edildi. 2023 yılının ilk yarısında da yasa dışı yollarla Türkiye’den kaçırılan eserlerin iadesi sağlanmaya devam etti. Yılın başından bu yana ABD, Bulgaristan ve İtalya’dan getirilen 2 bin 956 eser müzelerde koruma altına alındı. İşte 2023’te Türkiye’ye getirilen eserler ve hikayeleri… ABD’den pişmiş toprak kandiller 2023'te Türkiye’ye tarihi eser iade haberinin ilki ABD’den geldi. Gönüllü olarak iade edilen 2 pişmiş toprak kandil, Güney Karolina eyaletine bağlı bir kasabada ikamet eden kişi tarafından geri verildi. Roma dönemine ait olduğu tespit edilen toprak kandiller, Türkiye’ye getirildikten sonra Ankara'daki Anadolu Medeniyetleri Müzesi’ne gönderildi. MÖ 2000'e tarihlenen bronz kılıç ABD’den iadesi sağlanan bir başka eser ise bronz bir kılıç… MÖ 2000'in sonuna tarihlenen kılıcın en fazla Doğu Anadolu Bölgesi’nde görüldüğü saptandı. 60 cm uzunluğunda ve 7. 5 cm genişliğindeki kılıcın kabza başı mantar biçiminde. Şubat ayında Türkiye’ye getirilen eser de Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde korunuyor. ABD’den 12 eser daha iade edildi 2023 yılı içinde ABD’den 12 eser daha ait olduğu topraklara getirildi. Türk ve Amerikalı yetkililerin ortak çalışması sonucu iadesi sağlanan bu eserlerin, kaçak kazılarla bulunarak uzun yıllar önce yurt dışına çıkarıldığı tespit edildi. Her biri birbirinden özel eserler şöyle: -MÖ 6000'e ait Konya Çatalhöyük kökenli ana tanrıça heykelciği -MÖ 6000'e ait Burdur Hacılar kökenli bir ana tanrıça heykelciği -MÖ 5000'e ait bütün halde korunmuş Kiliya tipi bir idol -MÖ 2000'e ait Doğu Anadolu yayla kültürüne ait bir vazo -MÖ 3000 sonu ve 2000 başına tarihlenen bir boğa arabası modeli -MÖ 6’ıncı yüzyıla ait olan Muğla Hydia Antik Kenti kökenli vazo -MS 1-3.’üncüyüzyıllara ait olduğu değerlendirilen Roma dönemi askeri diploması -MS 2-3’üncü yüzyıllara ait İmparator Septimius Severus’un tasvir edildiği gerçek boyutlu Boubon Antik Kenti kökenli bronz heykel ve yine Boubon Antik kenti kökenli bronz bir heykel kolu -MS 3’üncü yüzyıla tarihlenen ve bir rahibe ait olduğu düşünülen bronz büst -MS 3’üncü yüzyıla tarihlenen ve Perge Tiyatrosu'ndan kaçırıldığı tespit edilen 2 heykel başı Bulgaristan’dan iade edilen 3 bine yakın sikke Bulgaristan’dan getirilen 2 bin 940 adet sikkenin bulunma hikayesi ise 2018 yılına dek uzanıyor. Her şey Bulgaristan’da Türk plakalı bir TIR’ın aranmasıyla başladı. Söz konusu TIR’da ele geçirilen sikkelerin çok büyük bir bölümünün Pontus Kralı 6. Mithradates Eupator (MÖ 120-63) dönemine ait olduğu tespit edildi. Sikkelerin Anadolu’nun Antik Pontus ve Paphlagonia bölgelerindeki kentlerin darphaneleri tarafından basıldığı ve muhtemelen askerlere yapılan ödemelerde kullanılan bronz sikkeler oldukları incelemeler sonucu ortaya çıktı. Kaçak bir kazı sonucu bulunarak yurtdışına çıkarılan bronz sikkeler, Türkiye’ye getirildikten sonra İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nde koruma altına alındı. Roma dönemi mezar steli İtalya’dan getirildi MS 2'nci yüzyılın ortalarına tarihlenen stel, Antoninler dönemini yansıtıyor. Üzerindeki yazıtta Antik Yunanca “Kocasını seven eş Satornila, elveda” yazan stelin yapılan araştırmalar sonucu Zeugma kökenli olduğu ortaya çıkarıldı. Kendi döneminde Zeugma’daki yerleşik kişilerin ve toplulukların biyografilerinin çıkarılmasına ve soy çalışmalarına katkı sağlayacak nitelikteki bu mezar steli nisan ayında Türkiye’ye getirildi. Eser, Gaziantep Zeugma Müzesi’nde sergileniyor.

İsrail'de bazı askerler birliklerini ziyaret eden Netanyahu ile görüşmeyi reddetti

İsrail ordusunun "Alpinist" adı verilen özel birliğinde görev yapan bazı yedek askerlerin dün birliği ziyaret eden Başbakan Binyamin Netanyahu ile görüşmeyi reddettiği bildirildi.

Dünya

https://www.trthaber.com/haber/dunya/israilde-bazi-askerler-birliklerini-ziyaret-eden-netanyahu-ile-gorusmeyi-reddetti-839628.html

Haaretz gazetesinin haberine göre, Netanyahu dün ülkenin kuzeyinde yer alan bir askeri üssü ziyaret etti. Netanyahu'nun, Alpinist adı verilen özel askeri birliği ziyareti öncesinde askerlere görüşme için hazır olmaları talimatı verildi ancak birçok asker Netanyahu ile görüşmek istemedi. Bu durum üzerine birliğin komutanı tarafından seçilen iki ekip görüşmede yer alırken, İsrail Başbakanlık Ofisi, üs ziyaretine ilişkin yayınladığı açıklamada, Netanyahu'nun İsrail'in kuzeyinde birliğin askerleriyle buluştuğu görüntülere yer verdi. İsrail'de bazı kesimler tarafından Hamas'ın 7 Ekim'deki saldırılarını engelleyememekle suçlanan Netanyahu'nun, aralık ayında yaralı askerleri ziyaret ettiği sırada bazı askerlerin kendisiyle görüşmek istemediğine dair haberler ülke basınında yer almıştı.

Kütahya’da iki otomobil çarpıştı: 3 kişi hayatını kaybetti, 2 yaralı

Kütahya’nın Gediz ilçesinde, iki otomobilin çarpıştığı kazada 3 kişi öldü, 2 kişi de ağır yaralandı.

Türkiye

https://www.trthaber.com/haber/turkiye/kutahyada-iki-otomobil-carpisti-3-kisi-hayatini-kaybetti-2-yarali-841704.html

Gediz-Uşak Karayolu üzerindeki Murat Dağı Kavşağı’nda meydana gelen kazadaUşak’tan Gediz’e giden Sedat Öztürk yönetimindeki otomobil, kavşaktan dönmeye çalışan Mehmet Kocabaş yönetimindeki otomobille çarpıştı. Çevredekilerin ihbarı ile bölgeye sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Sağlık ekiplerinin yaptığı kontrolde araçta bulunan yolculardan Habibe Kocabaş’ın hayatını kaybettiği belirlendi. Yaralanan sürücüler Mehmet Kocabaş ve Sedat Öztürk ile aynı araçtaki yolculardan Mustafa Cirit ve eşi İmiş Cirit ise olay yerinde yapılan ilk müdahalenin ardından ambulanslarla Gediz Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Tedavi altına alınan yaralılardan Mustafa Cirit ve eşi İmiş Cirit, doktorların tüm müdahalelerine rağmen kurtarılamadı. Diğer yaralıların da hayati tehlikesinin bulunduğu öğrenildi. Polis, kaza ile ilgili soruşturma başlattı.

Şiddetli rüzgarda ağaca tutunarak ayakta durabildi

Ordu'nun Akkuş ilçesinde bir kişi, şiddetli rüzgarda dengesini kaybetti. Kaldırımdaki ağaca tutunarak ayakta kalabildi. O anlar kameraya böyle yansıdı.

Türkiye

https://www.trthaber.com/haber/turkiye/siddetli-ruzgarda-agaca-tutunarak-ayakta-durabildi-829460.html

İlçede etkili olan şiddetli rüzgar, bazı iş yerleri önündeki tezgah ve malzemeleri uçurdu. Bu sırada Atatürk Caddesi'ndeki kaldırımda yürüyen bir vatandaş, rüzgarın etkisiyle dengesini kaybetti. Kaldırımdaki ağaca tutunarak ayakta kalmayı başaran kişi, rüzgarın etkisini yitirmesiyle yoluna devam etti. Bu anlar, bir iş yerinin güvenlik kamerasına yansıdı. Akkuş Belediye Başkanı İsa Demirci, şiddetli rüzgarın etkili olduğunu ancak kısa sürdüğünü belirterek, ilçede şu ana kadar olumsuz yönde ihbar almadıklarını söyledi.

İyi Parti'de Ankara ve İstanbul adayları belirleniyor

İyi Parti 31 Mart yerel seçimleri için 81 ilde kendi adaylarını belirlemeyi sürdürüyor. Partiden yapılan açıklamada, Ankara ve İstanbul adayları için süreçte sona gelindiği ifade edildi. Başkent adayı yarın kamuoyuna tanıtılacak.

Gündem

https://www.trthaber.com/haber/gundem/iyi-partide-ankara-ve-istanbul-adaylari-belirleniyor-831326.html

Millet İttifakı genel seçim sonrası dağıldı, ittifakın iki büyük ortağı CHP ile İyi Parti ayrı düştü. İyi Parti, yerel seçimde 81 il ve 922 ilçede kendi adaylarıyla yarışacak. Ankara ve İstanbul adaylarının belirlenme sürecinde ise sona gelindi. Başkent adayı belli oluyor Başkent için belirlenen belediye başkan adayı yarın saat 14.30'da Genel Başkan Meral Akşener tarafından İyi Parti Genel Merkezi'nde açıklanacak. İyi Parti'nin Ankara için, aralarında akademisyen, iş insanı ve siyasetçilerin de bulunduğu isimlerle görüşmeler yaptığı biliniyor. Öne çıkan isim ise Cengiz Topel Yıldırım. Yıldırım, daha önce eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun başdanışmanlığını yaptı. İsmi, 2014 yerel seçiminde, CHP'nin Ankara için konuşulan olası belediye başkan adayları arasında geçti. Yıldırım bir dönem Ankaragücü spor kulübünün başkanıydı. İstanbul adayı için parti kaynakları gelecek haftayı işaret ediyor İyi Parti kaynakları, İstanbul adayının açıklanması için ise gelecek haftayı işaret ediyor. Öncelikle, adayın açıklanma yöntemine karar verileceği belirtiliyor. İyi Parti kulislerinde Genel Başkan Meral Akşener'in milletvekillerini aday yapmak istemediği belirtilmişti. Ancak gelen son bilgilerde, İstanbul adayının İyi Partili bir milletvekili olabileceği ifade ediliyor. Edinilen bilgiye göre, iki büyükşehir adayı için Şubat ayının sonunda aday tanıtım toplantısı yapılması planlanıyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, BAE Devlet Başkanı Al Nahyan ile görüştü

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşik Arap Emirlikleri Devlet Başkanı Muhammed Bin Zayed Al Nahyan ile telefonda görüştü.

Gündem

https://www.trthaber.com/haber/gundem/cumhurbaskani-erdogan-bae-devlet-baskani-al-nahyan-ile-gorustu-843424.html

İletişim Başkanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşik Arap Emirlikleri Devlet Başkanı Muhammed Bin Zayed Al Nahyan ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Görüşmede Erdoğan, Al Nahyan’ın doğum gününü tebrik etti, Ramazan-ı Şerif’ini de kutladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşik Arap Emirlikleri Devlet Başkanı Al Nahyan’ı iki ülke arasında tesis edilen Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey’in ilk toplantısı için Türkiye’ye davet etti.

Eski Fransız Bakan Lang, Gazze'de yaşananları felaket olarak değerlendirdi

Fransa'nın başkenti Paris'teki Arap Dünyası Enstitüsü (IMA) Başkanı ve eski Kültür Bakanı Jack Lang, Gazze'de yaşananların bir "felaket" olduğu değerlendirmesinde bulundu.

Dünya

https://www.trthaber.com/haber/dunya/eski-fransiz-bakan-lang-gazzede-yasananlari-felaket-olarak-degerlendirdi-823357.html

Paris'teki IMA'nın 31 Mayıs'tan bu yana ev sahipliği yaptığı Filistin'in Dünyaya Katkıları başlıklı sergide çok sayıda Filistin ve özellikle Gazze'ye ilişkin fotoğraf, heykel ve kolaj çalışmaları yer alıyor. Sergide, Gazzeli sanatçıların günlük hayatlarını aktaran resimlerin yanı sıra fotokrom ismi verilen özel bir renklendirme tekniğiyle elde edilen 19. yüzyıla ait resimler de sergileniyor. Muhammed Abusal isimli Filistinli bir sanatçının Gazze'de metro olsaydı nasıl olurdu düşüncesiyle yola çıkarak hazırladığı 4 montajlı fotoğraftan oluşan Gazze'de bir metro başlıklı eser ziyaretçilerin dikkatini çekiyor. Bir sanatçı topluluğunun hayali bir müze fikrini dijital ortama yansıttığı çalışmaya da yer verilen sergide ayrıca gelecekte Doğu Kudüs'te kurulması istenen Filistin Ulusal Modern ve Çağdaş Müzesi'ne ait dünyanın dört bir yanındaki sanatçıların bağışlarından oluşan eserler de bulunuyor. Sergide Mahmud Derviş'in sesinden şiirler Serginin Filistin edebiyatının sembol şairlerinden merhum Mahmud Derviş'e ayrılan bölümünde, büyük bir ekrana yansıtılan video aracılığıyla edebiyatseverler, yazarın kendi sesinden şiirlerini dinleme fırsatı buluyor. İlgi çeken bir diğer eser de 2008-2009 Gazze Evleri isimli çalışma. Çalışma, emlakçı ilanı şeklinde hazırlanan, 2008-2009'da İsrail ordusunun bombardımanlarında tahrip olmuş Gazze'deki 20 evin fotoğrafından oluşuyor. Filistin'i farklı yönleriyle ele alan sergi, 31 Aralık tarihine kadar ziyaret edilebilecek. Sergi Filistin halkına armağan edildi IMA Başkanı ve eski Kültür Bakanı Jack Lang sergiyi değerlendirdi. Lang, IMA'nın Arap dünyasını tüm yönlerini öne çıkardığını belirterek, Filistin'in Dünyaya Katkıları sergisinin Filistin halkına armağan edildiğini ifade etti. Mayısta bu serginin IMA'da sergilendiğine değinen Lang, (Sergiyle) Filistin halkının zenginliğinin, yaratıcılığının her haliyle öne çıkarılmasını istiyordum. dedi. Lang, genellikle Filistin halkından çatışmalar aracılığıyla bahsedildiğine ve nadiren kültür, sanat ve gençlik konuları üzerinden ele alındığına dikkati çekti. Lang, Bu sergi birçok bölümden oluşuyor. Bunlardan biri (Filistinli tarihçi) Elias Sanbar'la inşa ettiğimiz 'Filistin'in Sürgündeki Müzesi' dedi. Bu müze için 5 yıldır bağışlanan eserleri, IMA'da muhafaza ettiklerini kaydeden Lang, Filistin'in Sürgündeki Müzesi'nin bir gün Kudüs'te tanıtılabilmesini ümit ettiğini dile getirdi. Lang, serginin ayrıca genç Gazzelilerin yaratıcılığını da ortaya koyduğunu vurguladı. Filistinli şair Derviş'e ve Filistin'le özel bir bağı olan Fransız yazar Jean Genet'e de bu sergide yer verdiklerini anlatan Lang, sergiye özellikle genç kesimin büyük ilgi gösterdiğini dile getirdi. Lang, birçok kişinin Filistin konusunu daha iyi tanımak ve öğrenmek istediğine işaret ederek bu konuda çok sayıda yanlış bilgi olduğunu belirtti. 7 Ekim'den sonra sergiyi uzattıklarını söyleyen Lang, Filistin ve İsrail halkıyla ve 7 Ekim'den bu yana ölen sivillerle dayanışma amacıyla sergiyi uzattıklarını anlattı. IMA Başkanı Lang, bölgede yaşananları ve Gazze'de evlerin art arda yerle bir edilmesini bir felaket olarak değerlendirdi. Farklı bir Gazze temalı eserler sergileniyor Lang, sergiye gelen her ziyaretçinin yeni şeyler keşfedebileceğini belirterek burada farklı bir Gazze hayal eden Gazzeli sanatçıların eserleri arasında Gazze'de bir metro olduğunun hayal edildiği eserlerin de olduğunu anlattı. Farklı bir Gazze hayalinin artık çok uzak olduğu yorumunu yapan Lang, sergide yer alan eserlerdeki Gazze manzaralarının bir kısmının bombalandığını ifade etti. Lang, Burada, bu fotoğraflar, görseller vasıtasıyla bir zamanlar Gazzeli sanatçıların ümidini muhafaza etmenin iyi olduğunu düşünüyorum. Bu, tarihin bir parçası. dedi.

Akıncı TİHA'ya yerli motor geliyor

TUSAŞ Motor Sanayii AŞ (TEI), Bayraktar Akıncı Taarruzi İnsansız Hava Aracı'nı (TİHA) bir yıl içinde yerli motorla buluşturmaya hazırlanıyor.

Savunma

https://www.trthaber.com/haber/savunma/akinci-tihaya-yerli-motor-geliyor-684062.html

TEI, TEKNOFEST Azerbaycan'da farklı sınıflarda ürettiği ve geliştirdiği motorları sergiledi. TEI Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Mahmut Faruk Akşit, kurumun motor çalışmalarına ilişkin bilgi verdi. İnsansız hava araçlarının motor ihtiyacının milli imkanlarla karşılanması amacıyla geliştirdikleri TEI-PD170 motorlarının seri üretiminin devam ettiğini belirten Akşit, daha fazla güç ihtiyacı bulunan Bayraktar Akıncı Taarruzi İHA'ya yönelik de çözümler geliştirdiklerini söyledi. Akşit, Akıncı'nın ağır yükle kalkan versiyonunun 2 adet ithal 450 beygirlik turboprop motorla uçtuğuna dikkati çekerek şöyle konuştu: Akıncı'nın uzun süre havada kalacak başka bir versiyonu da var. Uzun süre görev yapacağı zaman dizeller çok daha avantajlı oluyor, çok daha az yakıyorlar. Biz de PD170 motorumuzun 225 beygirlik bir versiyonunu geliştiriyoruz. Projede iyi bir yere geldik. Motorun olgunlaştırma testlerinde zorlu ömür testleri vesaire oluyor. Uzun süreli yorulma ve zorlama testlerinin yüzde 75'ini hemen hemen tamamladık. Biraz daha gitmemiz gereken bir test süreci var. Bir yıl içinde bu motoru Akıncı'yı uçuracak şekilde teslim etmeyi hedefliyoruz. Hedef MMU motoru Jet motorları sınıfında ise TEI-TJ90, TEI-TJ300 gibi çözümler geliştirdiklerini, sıranın Milli Muharip Uçak için geliştirilen motora geldiğini vurgulayan Akşit, Yaptığımız ön mühendislik çalışmalarında Milli Muharip Uçak'ın zorlayıcı isterleri var. Milli Muharip Uçak'ın ihtiyaç duyduğu motoru geliştirip, üretip, teslim edecek yeteneğe TEI olarak geldiğimizi görüyoruz. TEI ekibi olarak ustalık eserimiz olacak. Türkiye'de böyle bir motoru üretip test edebilecek altyapı sadece bizde var. 100 bin pound itkiye kadar her türlü motoru test edebilecek test altyapımız bulunuyor. TEI olarak tasarım ve imalatında bu projede yer almak istiyoruz. dedi. Küçük İHA'lar PG50S ile daha fazla havada kalacak Mahmut Faruk Akşit, küçük bir İHA motoru olan TEI-PG50'nin ise pistonlu grubunda benzinli bir çözüm olarak geliştirildiğini ifade etti. Geliştirdikleri motorlardan türev motorlar üreterek ürün aileleri oluşturduklarını anlatan Akşit, şunları kaydetti: PG50 ilk başta kısa süreli, tek kullanımlık bir görev için tasarlanmıştı. Değişik platform üreticilerimiz bu motorun küçük İHA'larda uzun süre ve defalarca kullanımıyla ilgili ihtiyaç olduğunu söyledi. Hem Türkiye'den müşterilerimiz hem Azerbaycan'dan potansiyel bir müşterimiz geldi, yeteneklerini sorguladı. PG50'nin PG50S dediğimiz uzun ömürlü bir versiyonunu türettik. Ömür testleri devam ediyor. Ne kadar süre güvenilir şekilde uçabileceğini test ediyoruz. Küçük dronların hemen hemen hepsi elektrikli güç sistemleriyle uçuyor. Bunların limitleri var. Büyük güçlere ve uzun süre havada kalmaya ihtiyaç duyan görevlere doğru gittiğinizde batarya sistemi artık fiziksel olarak ihtiyacı karşılayamıyor, mecburen fosil yakıtlı motorlara gelmeniz gerekiyor. PG50 bu segmente uyuyor ve ihtiyaca cevap veriyor. PG50'yi hibrit, hem yakıt hem elektrik motoru olarak dönüştürüyoruz.

İsviçre Merkez Bankası, gelişmiş ekonomilerde faiz oranlarını ilk düşüren merkez bankası oldu

İsviçre Merkez Bankası (SNB), politika faizini beklenmedik şekilde 25 baz puan düşürerek, gelişmiş ülkelerde faiz oranlarını düşüren ilk merkez bankası oldu.

Dünya

https://www.trthaber.com/haber/dunya/isvicre-merkez-bankasi-gelismis-ekonomilerde-faiz-oranlarini-ilk-dusuren-merkez-bankasi-oldu-845811.html

SNB'den yapılan açıklamada, politika faizinin 0. 25 baz düşürülerek yüzde 1. 50’ye çekildiği belirtildi. Faizin 1. 75’te sabit bırakılmasını bekleyen analist görüşüyle uyumlu hareket etmeyen SNB'nin 9 yılda yaptığı ilk faiz indirimi oldu. Analistler, SNB'nin faiz oranlarını düşürmek için Haziran 2024’te bir sonraki toplantısına kadar bekleyeceğini tahmin ediyordu. Ayrıca, SNB, COVID-19 sonrası enflasyonist baskıya karşı koymak için parasal sıkılaştırmalara giden gelişmiş ülkelerde faiz oranlarını düşüren ilk merkez bankası oldu. Bugünkü SNB'nin faiz indiriminin, İsviçre'de enflasyonun şubatta yüzde 1. 2'ye gerilemesinin ardından, fiyat artışlarının SNB'nin fiyat istikrarı olarak tanımladığı yüzde 0-2 hedef aralığında gerçekleştiği dokuzuncu ayın ardından gelmesi dikkati çekti. SNB’nin açıklamasında Para politikasının gevşetilmesi, son iki buçuk yılda enflasyonla mücadelenin etkili olması nedeniyle mümkün olmuştur. yorumuna yer verildi. SNB, İsviçre para biriminin değer kazanmasını da göz önünde bulundurarak faiz indirimi kararı aldığını belirtti. SNB, uzun süredir İsviçre Frangı'nın avro karşısında çok fazla değer kazanmasına ülkenin Avrupa Birliği'ne (AB) olan ihracatını zayıflatacağı için izin vermekten çekiniyordu. Analistler, Avrupa Merkez Bankası (ECB) ve Fed gibi gelişmiş ekonomilerdeki merkez bankaları son aylarda faiz indirimlerinin yolda olduğuna dair sinyaller verdiğini hatırlatarak, SNB'nin bugünkü ani faiz düşürme kararının muhtemelen diğer faiz düşürme hamlelerin zamanlamasına ilişkin spekülasyonları artıracağını da vurguladı.

Navlun fiyatları Kızıldeniz'deki gerilimle 8 haftadır artıyor

Kızıldeniz'deki jeopolitik gerilim nedeniyle navlun fiyatları 8 haftadır artış gösteriyor.

Dünya

https://www.trthaber.com/haber/dunya/navlun-fiyatlari-kizildenizdeki-gerilimle-8-haftadir-artiyor-832180.html

İran'ın desteklediği Yemen'deki Husilerin Kızıldeniz'de Babu'l Mendep Boğazı'nda İsrail ile bağlantılı ticari gemilere yönelik başlattığı saldırılar sonrası denizcilik şirketlerinin rotalarını Ümit Burnu'na çevirmesi nedeniyle gemilerin seyahat süreleri 10 ila 14 güne uzuyor. Bazı gemilerin seyahat sürelerinin 20 güne kadar uzadığı belirtiliyor. ABD ve İngiltere öncülüğünde Husilere karşı başlatılan saldırılar ve denizcilik şirketlerine bölgeyi kullanmamalarının tavsiye edilmesinin ardından Kızıldeniz'deki gemi trafiği hızla azalıyor. Küresel ticaretin yaklaşık yüzde 12'sinin yapıldığı, Akdeniz'i Kızıldeniz'e bağlayarak Avrupa ile Asya arasındaki en kısa rotayı sunan Süveyş Kanalı'ndan geçişler azalırken, Ümit Burnu'nu dolaşan gemilerin seyahat süreleri ve maliyetlerindeki yükseliş, navlun fiyatlarına da artış olarak yansıdı. 40'lık konteyner bileşik endeksi 30 Kasım'da 1382 dolar seviyesinde iken 25 Ocak itibarıyla 3 bin 964 dolara yükseldi. Navlun fiyatları bu dönemde yüzde 186. 8 arttı. 40'lık konteynerin navlun fiyatında 25 Ocak itibarıyla yıllık bazda artış yüzde 93. 6'yı buldu. Haftalık bazda ise fiyatlarda yüzde 5 yükseliş gerçekleşti. Navlun fiyatları 8 hafta boyunca artış gösterdi. Bu dönemde navlun fiyatlarında en yüksek artış yüzde 355. 6 ile Şanghay-Cenova hattında gerçekleşti. Şanghay-Rotterdam hattında navlun fiyatları aynı dönemde yüzde 325. 6, Şanghay-New York hattında yüzde 139. 7 ve Şanghay-Los Angeles hattında yüzde 120. 4 arttı. Drewry'nin Dünya Konteyner Endeksi'nde 40'lık konteynerin spot navlun fiyatı Ekim 2022'den beri en yüksek seviyesine ulaşırken, salgın öncesi dönem ortalamasının da yüzde 179 üzerinde bulunuyor. Babu'l Mendep Boğazı'nda ticaret hacmi yüzde 59. 2 azaldı Kızıldeniz'deki saldırıların yoğunlaşmasıyla gemi trafiği 16 Aralık itibarıyla azalmaya başladı. Uluslararası Para Fonu ve Oxford Üniversitesi tarafından oluşturulan PortWatch veri tabanına göre, Babu'l Mendep Boğazı'ndaki ticaret hacmi 21 Ocak ile biten haftada 2023 yılının aynı dönemine göre yüzde 59. 2 yavaşladı. Süveyş Kanalı'nın ticaret hacmi bu dönemde yüzde 44 geriledi. Ümit Burnu'nun ticaret hacmi ise söz konusu 7 günde yüzde 55. 5 arttı. Danimarkalı denizcilik şirketi Maersk, dünyanın en büyük konteyner şirketi İtalyan-İsviçre ortaklı Mediterranean Shipping Company, Alman taşımacılık şirketi Hapag-Lloyd, Fransız gemicilik şirketi CMA CGM ve İngiliz enerji şirketi bp, bölgedeki seferlerini askıya aldı. Danimarkalı tanker şirketi Torm, Kızıldeniz'in güneyinden tüm geçişlerini durdururken, enerji şirketi Shell de Kızıldeniz'den geçişlerini askıya aldı. Son olarak Katar enerji şirketi, Kızıldeniz'de devam eden durum nedeniyle sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) gemilerini Ümit Burnu aracılığıyla Avrupalı alıcılara ulaştırmaya karar verdi. Şirket, dün İspanyol enerji kuruluşu Endesa'ya LNG kargosunda 10-12 günlük gecikme yaşanacağını bildirdi.

Sirkeci-Kazlıçeşme Raylı Sistem Hattı’nı bir haftada 80 bin 446 kişi kullandı

Bakan Uraloğlu, 26 Şubat’ta açılışı gerçekleştirilen Sirkeci-Kazlıçeşme Raylı Sistem Hattı’nın bir haftada 80 bin 446 kişi tarafından kullanıldığını belirterek, “11 yıl sonra hizmete alınan Sirkeci - Kazlıçeşme tren hattını İstanbullu vatandaşlarımız çok sevdi. Her gün 11 bin 500’e yakın vatandaşımız bu hattı kullandı” dedi.

Gündem

https://www.trthaber.com/haber/gundem/sirkeci-kazlicesme-rayli-sistem-hattini-bir-haftada-80-bin-446-kisi-kullandi-842249.html

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, İstanbul’da Sirkeci-Kazlıçeşme arasındaki seferleri 11 yıl aradan sonra yenileyerek geçtiğimiz hafta tekrar başlattıklarını ve hattın İstanbullular tarafından büyük ilgi gördüğünü belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın teşrifleriyle açılan Sirkeci-Kazlıçeşme Raylı Sistem ve Yaya Odaklı Yeni Nesil Ulaşım Projes ile 8. 3 kilometrelik hattın modernize edildiğini hatırlatan Uraloğlu, “Bu hat 140 yıldan fazla bir süre İstanbul ulaşımının omurgalarından biri olarak hizmet vermişti. Atıl kalan bu hattı gerekli iyileştirme ve değişimleri yaparak bambaşka bir yapıda 8 istasyonlu hem demir yolu hem de yaya odaklı çevreci bir proje olarak yeniden İstanbul'a kazandırdık” ifadelerini kullandı. 7. 3 Kilometre Bisiklet ve Yaya Yolu Proje kapsamında ayrıca; 7. 3 kilometre yaya ve bisiklet yolu yapıldığına da dikkat çeken Uraloğlu, “6 bin metrekare kapalı sosyal kültürel alan, 74 bin metrekare yeşil alan, 22 adet kara yolu ve yaya alt geçidi inşa ederek İstanbul halkına katkı sunduk. Bölgenin çehresini değiştiren sosyal alanları sayesinde daha bir hafta önce açılmasına karşın İstanbullu vatandaşlarımızdan büyük ilgi gördü diye konuştu. Açılışın ardından tren hattını ilk gün 10 binin üzerinde vatandaşın kullandığını, ikinci gün ise 13 binin üzerine çıktığını vurgulayan Uraloğlu, hattın bir hafta içerisinde 80 bin 446 vatandaş tarafından kullanıldığının altını çizdi. 122 Bin 550 Metrekare Rekreasyon Alanı Bakan Uraloğlu, 215 bin metrekarelik çalışma alanının 92 bin 450 metrekaresini demir yolu ulaşımı için kullandıklarını geri kalan 122 bin 550 metrekarelik kesimi ise yaya yürüme alanı, bisiklet, scooter parkuru gibi rekreasyon alanları olarak düzenlendiklerini anlatarak, 11 yıl sonra hizmete alınan Sirkeci - Kazlıçeşme tren hattını İstanbullu vatandaşlarımız çok sevdi. Her gün 11 bin 500’e yakın vatandaşımız bu hattı kullandı. Ancak İstanbullu vatandaşlarımızın yaya olarak kullanımına açtığımız bu yeşil alanı kullanan vatandaşımızın sayısı 100 binleri aştı dedi.

"İsrail istihbaratına Aksa Tufanı'na dair bilgi 7 Ekim'den önce ulaştı" iddiası

İsrail'in Kanal 12 televizyonu, Hamas'ın Yom Kippur Bayramı'ndan sonra Aksa Tufanı Operasyonunu düzenlemek üzere olduğunu belirten "kesin bilgilerin" İsrail iç istihbarat teşkilatı Şin-Bet'e (Şabak) 7 Ekim'den önce ulaştığını duyurdu.

Dünya

https://www.trthaber.com/haber/dunya/israil-istihbaratina-aksa-tufanina-dair-bilgi-7-ekimden-once-ulasti-iddiasi-824353.html

Kanal 12 televizyonunun haberinde, Hamas'ın Aksa Tufanı Operasyonunu planladığına dair kesin bilgilerin Şin-Bet'e yaz aylarında ulaştığı belirtildi. Haberde, Şin-Bet'e ulaşan bilgide, Hamas'ın 24-25 Eylül'deki Yom Kippur Bayramı'nı takip eden haftada büyük bir hareket planladığının açıkça belirtildiği ancak bu bilgilerin, saldırının gerçekleşmesinin yaklaşması durumunda daha fazla bilginin ulaşacağı varsayılarak İsrail'deki üst düzey yetkililere aktarılmadığı ifade edildi. Yaz aylarında alınan uyarının, istihbarat hatasının kaynağına yönelik Şin-Bet'e soruşturması kapsamında yeniden gündeme geldiği aktarılan haberde, Şin-Bet yetkililerinin, yapılan araştırmada bu istihbarat bilgisini destekleyen herhangi bir ek bilgi bulunmadığını iddia ettiği dile getirildi. Şin-Bet'ten Kanal 12 televizyonunu haberine ilişkin yapılan açıklamada ise Şu anda savaşa odaklanıyoruz. ifadesine yer verildi. Açıklamada, Şin-Bet'in öğrenme ve ders çıkarma yararına derinlemesine ve kapsamlı araştırmalar yapmaya hazır olduğu ve bu bağlamda eldeki tüm bilgilerin inceleneceği ifade edildi. İsrail'in Gazze'yi işgalinde 7 Ekim sonrası Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlere yönelik sürekli ihlallere karşılık verme gerekçesiyle İsrail'e 7 Ekim'de kapsamlı saldırı düzenledi. İsrail, 7 Ekim'deki saldırılarda 1200 İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin de yaralandığını açıkladı. İsrail'in Gazze Şeridi'ne saldırılarında en az 8 bin 800'ü çocuk, 6 bin 300'ü kadın olmak üzere, 21 bin 110 Filistinli öldürüldü, 55 bin 243 kişi de yaralandı. Enkaz altında binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı tahrip ediliyor. İsrail ordusu, Gazze Şeridi'ne saldırılarının başladığı 7 Ekim'den bu yana 164'ü karadan işgal sürecinde olmak üzere 498 askerinin öldürüldüğünü duyurdu. Çatışmalara 24 Kasım'da 4 günlüğüne verilen ve daha sonra 3 gün daha uzatılan insani arada 81 İsrailli ve 240 Filistinli esir karşılıklı serbest bırakıldı. Öte yandan İsrail, binlerce Filistinliyi alıkoyup hapsetmeye devam etti. İşgal altındaki Batı Şeria ve Kudüs'te de İsrail güçleri ve yasa dışı Yahudi işgalcilerin saldırılarında 312 Filistinli hayatını kaybetti. İsrail ordusu ile Hizbullah arasında 8 Ekim'den bu yana sınırda devam eden çatışmalarda 28 Lübnanlı sivil, 129 Hizbullah mensubu ile 5 İsrailli sivil ve 9 İsrail askeri öldü.

Murat Kurum: İstanbul'da taksi sorununu 6 ayda çözeceğiz

AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Murat Kurum, TRT Haber'de projelerini anlattı. Merkezi taksi sistemi kuracaklarını belirten Kurum, "Vatandaş hizmet almak istediğinde bu sisteme girip taksi çağıracak. Maksimum 6 ayda İstanbul'da taksi sorununu tamamen ortadan kaldıracağız" dedi.

Gündem

https://www.trthaber.com/haber/gundem/murat-kurum-istanbulda-taksi-sorununu-6-ayda-cozecegiz-841171.html

Veri Yok

Adana'da seyir halindeki tır yandı

Adana'da seyir halindeyken alev alan kağıt yüklü tır kullanılamaz hale geldi.

Türkiye

https://www.trthaber.com/haber/turkiye/adanada-seyir-halindeki-tir-yandi-835721.html

Tarsus-Adana-Gaziantep (TAG) Otoyolu Yılankale mevkinde sürücüsünün ismi ve plakası henüz öğrenilemeyen kağıt yüklü tırda yangın çıktı. Kısa sürede büyüyen yangını fark eden sürücü, aracı yol kenarına çekerek durumu itfaiyeye bildirdi. İhbar üzerine bölgeye sevk edilen itfaiye ekiplerinin müdahalesi sonucu yangın söndürüldü. Tır, yangın nedeniyle kullanılamaz hale geldi.

Filistin Kızılayı: Gazze'nin kuzeyinde 800 bin Filistinli temel ihtiyaçlardan yoksun

Filistin Kızılayı, İsrail'in insani yardımların ulaşmasını engellemesi sonucu Gazze Şeridi'nin kuzeyinde 800 bin kişinin temel ihtiyaçlardan yoksun olduğunu açıkladı.

Dünya

https://www.trthaber.com/haber/dunya/filistin-kizilayi-gazzenin-kuzeyinde-800-bin-filistinli-temel-ihtiyaclardan-yoksun-830632.html

Filistin Kızılayının sosyal medya hesabından yaptığı yazılı açıklamada, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki insani durum hakkında bilgi verildi. İsrail güçlerinin Gazze Şeridi'nin kuzey bölgelerine insani yardımların ulaşmasını engellemeye devam ettiği kaydedilen açıklamada, kuzey bölgelerde yaşayan 800 bin Filistinlinin temel ihtiyaç malzemelerinden mahrum olduğu ve bölgede kıtlık yaşandığı aktarıldı. Sahadaki Kızılay ekiplerinin aktardığına göre, Gazze kentinde yaşayanların artık her türlü tahılı ekmek yapımında kullanmak zorunda kaldığı ve insanların bir miktar su alabilmek için saatlerce kuyrukta beklediği ifade edildi. Gazze kenti ile kuzeydeki kentlerde kirliliğin had safhaya ulaştığı ve bu yüzden salgın hastalıların yayılma riskinin arttığı belirtildi. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreter Sözcüsü Stephane Dujarric dün yaptığı açıklamada, BM'nin Gazze'nin kuzeyine yapacağı insani yardımların İsrail'in engeline takıldığını aktararak, Ocak ayının ilk iki haftasında planlanan 29 teslimattan sadece yedisinin tamamen veya kısmen gerçekleştirilebileceğini belirtti. İsrail'in Gazze'yi işgalinde 7 Ekim sonrası Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlere yönelik sürekli ihlallere karşılık verme gerekçesiyle İsrail'e 7 Ekim 2023'te kapsamlı saldırı düzenledi. İsrail, 7 Ekim'deki saldırılarda 1200 İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin de yaralandığını açıkladı. İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda en az 10 bin 800'ü çocuk, 7 bin 250’si kadın olmak üzere 24 bin 927 Filistinli öldürüldü, 62 bin 388 kişi yaralandı. Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor. İsrail ordusu, Gazze Şeridi'ne saldırılarının başladığı 7 Ekim'den bu yana 194’ü karadan işgal sürecinde olmak üzere 530 askerinin öldürüldüğünü duyurdu. Çatışmalara 24 Kasım 2023'te 4 günlüğüne verilen ve daha sonra 3 gün daha uzatılan insani arada 81 İsrailli ve 240 Filistinli esir karşılıklı serbest bırakıldı. Öte yandan İsrail, binlerce Filistinliyi alıkoyup hapsetmeye devam etti. İşgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te de 7 Ekim 2023'ten bu yana İsrail güçleri ile yasa dışı Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 369 Filistinli hayatını kaybetti. İsrail ordusu ile Hizbullah arasında 8 Ekim 2023'ten bu yana sınırda devam eden çatışmalarda 29 Lübnanlı sivil ve 162 Hizbullah mensubu ile 6 İsrailli sivil ve 10 İsrail askeri öldü.

Beşiktaş’ta puan kaybı devam ediyor

Trendyol Süper Lig'in 23. haftasında EMS Yapı Sivasspor, sahasında Beşiktaş’ı 1-0 mağlup etti.

Spor

https://www.trthaber.com/haber/spor/besiktasta-puan-kaybi-devam-ediyor-832579.html

BG Grup 4 Eylül Stadı'nda hakem Ali Şansalan’ın yönettiği karşılaşmayı, Sivasspor 1-0 kazandı. Karşılaşmanın tek golünü 6. dakikada Rey Manaj kaydetti. Bu gol aynı zamanda Sivas ekibibe galibiyeti getiren gol oldu. Ev sahibi ekip, aldığı galibiyetle 29 puanla 10. sıraya yükselirken, Beşiktaş ise 36 puan ve maç fazlasıyla 4. sıradaki yerini korudu. KARŞILAŞMANIN ÖNEMLİ ANLARI 5. dakikada Emrah Başssan'ın sağ kanattan ortasında Appindangoye'nin kafa vuruşunu kaleci Ersin Destanoğlu, son anda kornere çeldi. 6. dakikada defansın hatasında ceza sahası dışında topla buluşan Manaj'ın sert vuruşu kaleci Ersin Destanoğlu'nun kolunun altından ağlara gitti.1-0 12. dakikada defanstan atılan uzun pasta Barrow, kaleci Ersin Destanoğlu ile karşı karşıya kaldı. Barrow'un şutunu kaleci Ersin Destanoğlu ayakları ile kurtardı. 18. dakikada ceza sahası içine giren Salih Uçan, Poungouras tarafından düşürüldü. Hakem Ali Şansalan penaltı noktasını gösterdi. VAR'ın uyarısı üzerine pozisyonu inceleyen Ali Şansalan penaltı kararını iptal etti. 35. dakikada sol kanat ceza sahası dışından Rashica'nın sert vuruşu kale direğinin yanından az farkla auta gitti. 41. dakikada Kvet'in pasıyla ceza sahası dışında topla buluşan Manaj'ın sert şutu kaleci Ersin Destanoğlu'nda kaldı. Karşılaşmanın ilk yarısı 1-0 tamamlandı. 47. dakikada Murat Paluli'nin sağ kanattan savunma arkasına aktardığı topu alan Manaj, topla ceza sahası içinde yaptığı vuruşta meşin yuvarlağı filelerle buluştursa da gol ofsayt nedeniyle geçerlilik kazanmadı. 48. dakikada Ghezzal'ın gönderdiği topu göğsüyle indiren Cenk Tosun, topu kaleye gönderdi. Direkten oyun alanına dönen meşin yuvarlak yine Ghezzal'da kaldı. Onun vuruşunda kaleci Ali Şaşal meşin yuvarlağı çıkardı. 54. dakikada sağ taraftan kullanılan köşe vuruşunda ceza sahası içinde Zaynutdinov'un kafa vuruşunda kaleci Ali Şaşal meşin yuvarlağı çeldi. 61. dakikada Rashica'nın ceza yayının sağ çaprazından yaptığı vuruşta meşin yuvarlak kaleci Ali Şaşal'da kaldı. Karşılaşma 1-0 tamamlandı. Sivasspor: Ali Şaşal, Murat Paluli, Appindangoye, Camara, Uğur Çiftçi, Poungouras, Emrah Başsan (Emre Gökay dk. 85), Kvet (Abdulkadir Parmak dk. 90+3), Hakan Arslan, Barrow (Burak Kapacak dk. 63), Manaj Beşiktaş: Ersin, Svensson, Necip Uysal, Colley, Zaynutdinov, Salih Uçan (Amartey dk. 84) , Demir Ege (Yakup Arda Kılıç dk. 59), Gedson Fernandes, Ghezzal (Muleka dk. 84), Rashica, Cenk Tosun (Mustafa Erhan Hekimoğlu dk. 74) Gol: Manaj (dk. 6) (Sivasspor) Kırmızı kart: Bülent Uygun (dk. 83) (Sivasspor) Sarı kartlar: Hakan Arslan, Manaj, Murat Paluli, Ali Şaşal Vural, Kerem Atakan Keskin, Uğur Çiftci (Sivasspor), Demir Ege, Salih Uçan, Yakup Arda Kılıç, Zaynutdinov (Beşiktaş) Stat: BG Grup 4 Eylül Stadı Hakemler: Ali Şansalan, Serkan Ok, Serkan Olguncan

Reuters muhabirini İsrail'in öldürdüğü raporlarla kanıtlandı

Uluslararası İnsan Hakları İzleme Örgütü, Uluslararası Af Örgütü, AFP ve Reuters haber ajansları, Lübnanlı gazeteci İsam Abdullah'ın ölümüne yol açan saldırının "İsrail tarafından gerçekleştirildiğini" yayımladıkları ayrı raporlarla ortaya koydu.

Dünya

https://www.trthaber.com/haber/dunya/reuters-muhabirini-israilin-oldurdugu-raporlarla-kanitlandi-819001.html

Uluslararası İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) Lübnan Temsilcisi Remzi Kays, Uluslararası Af Örgütü Orta Doğu ve Kuzey Afrika Direktörü Aya Meczub ile sınırdaki saldırıdan yaralı kurtulan AFP kameramanı Dylan Collins ve Al Jazeera muhabiri Carmen Joukhadar, Lübnan'ın başkenti Beyrut'taki HRW ofisinde ortak basın toplantısı düzenledi. Kays, 13 Ekim'de Reuters muhabiri Abdullah'ın ölümü ile sonuçlanan Lübnan'ın güneyindeki Ayta eş-Şaab beldesi yakınında meydana gelen saldırıyla ilgili yapılan incelemeler hakkında bilgi verdi. HRW'nin saldırıya ilişkin farklı kaynaklar, görgü tanıkları ve olay bölgesinden derlediği kanıtların sonucuna değinen Kays, Kanıtlar, İsrail güçlerinin saldırdıkları grubun gazeteci olduğunu bildiğini veya bilmesi gerektiğini güçlü bir şekilde gösteriyor. Bariz şekilde görünen gazeteci grubuna yönelik yasa dışı ve kasıtlı bir saldırı olduğu ortada. ifadelerini kullandı. Saldırıya maruz kalan gazetecilerin bulunduğu bölgede herhangi bir askeri hedefin varlığına rastlanmadığını belirten Kays, Gazetecilerin bulunduğu yer, 37 saniye içinde arka arkaya iki saldırıyla doğrudan vuruldu. dedi. Gazetecilerin o gün Hizbullah ve İsrail ordusu arasındaki çatışma noktasından en az 1. 5 kilometre mesafede yer aldığını aktaran Kays, gazetecilerin konumunu ve çatışmaların mesafesini belirlemek için 49 ayrı video ve uygu görüntülerinin uzman kişilerce incelendiğini kaydetti. Kays, tüm gazetecilerin üzerinde press (basın) ifadesi yazılı çelik yelek bulunduğunu dile getirdi. Af Örgütü: Bu ölümcül saldırıyla ilgili bağımsız ve tarafsız bir soruşturma yapılmalı Uluslararası Af Örgütü, İsrail'in gazetecilere yönelik ölümcül saldırısı savaş suçu olarak soruşturulmalı başlıklı bir rapor hazırladı. Basın toplantısında raporun içeriğine değinen Meczub, sivillere doğrudan veya ayrım gözetmeden yapılan saldırıların uluslararası insani hukuk tarafından kesinlikle yasaklandığını ve bunun bir savaş suçu teşkil ettiğini belirtti. Meczub, raporda öne çıkanlarla ilgili şunları söyledi: Isam Abdullah'ın öldürülmesi ve diğer 6 gazetecinin yaralanmasından sorumlu olanlar hesap vermeli. Hiçbir gazeteci sırf işini yaptığı için hedef alınmamalı veya öldürülmemelidir. İsrail'in gazetecileri öldürmesine ve saldırmasına izin verilmemelidir. Bu ölümcül saldırıyla ilgili bağımsız ve tarafsız bir soruşturma yapılmalı.” Reuters: Abdullah İsrail tankının 2 ateşi ile öldürüldü Reuters da çalışanı Abdullah'ın hayatını kaybettiği saldırıyla ilgili yürüttüğü araştırmanın sonucunda bir rapor yayımladı. Araştırma kapsamında 30 hükümet ve güvenlik yetkilisi, askeri uzman, adli tıp uzmanı, avukat, doktor ve görgü tanıkları ile görüştüğü ve olaya ilişkin tüm delillerin toplandığı aktarıldı. Raporda, Abdullah'ın ölümü ve beraberindeki 6 gazetecinin yaralanmasına İsrail'in bir tank takımının 2 ateşinin yol açtığı sonucuna ulaşıldığı kaydedildi. AFP: Saldırıda kullanılan tank mermisi İsrail menşeli AFP ise gazetecilere yönelik saldırının aydınlatılması ve faillerin ortaya çıkarılması için çatışma bölgelerinde sivilleri hedef alan saldırıları inceleyen sivil toplum kuruluşu Airwars ile çalıştı. Airwars ile yürütülen inceleme sonucu elde edilen bulgulara yer verilen raporda şunlar kaydedildi: Abdullah'ı öldüren mühimmat, bölgedeki başka hiçbir grup tarafından kullanılmayan, İsrail menşeli 120 mm'lik kanatçıklarla stabilize edilmiş bir tank mermisiydi. Saldırı kasıtlı ve hedefliydi. Saldırılar birkaç metre aralıklarla 37 saniye içinde art arda gerçekleşti. Grubun basın mensubu oldukları bariz bir şekilde görülüyordu. İsrail ordusunun bölgede geniş hava gözetleme kaynakları vardı. Saldırılar muhtemelen gazetecilerin bulunduğu mevkinin güneydoğusundan, İsrail tanklarının faaliyet gösterdiği İsrail'in Cordah köyü yakınlarından geldi. Ne olmuştu? İsrail ordusu ile Hizbullah arasında Lübnan sınırındaki çatışmaları takip eden bir grup gazeteci 13 Ekim'de saldırıya uğramıştı. Saldırıda Lübnanlı gazeteci Abdullah olay yerinde hayatını kaybetmiş, AFP kameramanı Christina Assi ve Dylan Collins, Al Jazeera muhabiri Carmen Joukhadar, kameraman Elie Brakhya ile Reuters'tan Tahir el Sudani ve Maher Nazeh yaralanmıştı.

Savunma sanayii nitelikli insan kaynağı bulmakta zorlanmayacak

Savunma sanayii sektörün nitelikli insan kaynağı ihtiyacının karşılanmasına katkıda bulunmak amacıyla eğitim sistemine örnek kurumlar kazandırıyor. Dünya standartlarında verilen mesleki ve teknik eğitimle öğrencilere savunma sanayiinde istihdam ve parlak bir kariyer fırsatı sunuluyor.

Savunma

https://www.trthaber.com/haber/savunma/savunma-sanayii-nitelikli-insan-kaynagi-bulmakta-zorlanmayacak-813598.html

Türkiye'nin savunma sanayiinde son dönemde yakaladığı gelişim çeşitli düzeylerde nitelikli insan kaynağı ihtiyacını da beraberinde getirdi. Sektörün önde gelen kuruluşları bu ihtiyaçtan yola çıkarak son dönemde orta öğretim düzeyinde mesleki ve teknik eğitim kurumlarının kurulmasında sorumluluk üstlenmeye başladı. Öğrenci kabulüne başlayan bu eğitim kurumları sundukları imkanlar dolayısıyla yoğun talep görüyor. Şile Ayet Azer Aran Savunma Sanayi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi bu çabaların bir örneği olarak hayata geçirildi. Milli Eğitim Bakanlığı Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü ile REPKON Makine ve Kalıp Sanayi ve Ticaret AŞ ve Şile Belediyesi arasında 2021'de imzalanan protokol kapsamında kurulan lise, REPKON yerleşkesinde eğitim-öğretim faaliyetine başladı. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından düzenlenen Liselere Giriş Sınav (LGS) sonuçlarına göre öğrenci kabul edilen, eğitim-öğretim süresi 5 yıl olan lisede, ilk yıl İngilizce hazırlık eğitimi veriliyor. Savunma sanayiine yönelik verilen üst düzey eğitim sayesinde öğrencilere istihdam ve parlak bir kariyer fırsatı sunuluyor. Kamu ve özel sektör olanaklarının dünya standartlarında verilen mesleki ve teknik eğitimle birleştirilmesiyle öğrencilerin mühendislik eğitimi öncesi temel teknik birikimlerinin oluşturulması da amaçlanıyor. Şile Ayet Azer Aran Savunma Sanayi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, 2024-2025 eğitim-öğretim yılında ise inşaatı devam eden yeni yerleşkesine taşınacak. Okulda makine ve tasarım teknolojileri alanı altında Savunma Mekanik Sistemleri, endüstriyel otomasyon teknolojileri alanı altında Endüstriyel Otomasyon Teknolojileri dalı bulunuyor. Lisenin yeni yerleşkesindeki binalarda; birçok atölye, fizik, kimya, biyoloji ve bilişim laboratuvarları ile konferans ve spor salonu olacak. Kontenjanı her yıl için 30 öğrenci ile sınırlı olan lisede, her iki dal için 15'er öğrenci mevcutlu birer sınıf açılıyor. Öğrencilere REPKON tarafından staj imkanları sağlanıyor. LGS puanı ile okula yerleşen ilk 5 öğrenciye REPKON tarafından 5 yıl boyunca burs veriliyor. Mezun öğrencilerin istihdamı da REPKON tarafından desteklenecek. Bakanlık ve okul tarafından planlanan projelere de REPKON katkı sağlıyor. Ezber yerine üretim alanında pratik REPKON İş Geliştirme ve Kurumsal İletişim Müdürü Uğur Cem Gürpınar, şirketin, yüzde 40'tan fazlası lisans, yüksek lisans ve doktora diplomasına sahip çalışanlardan oluşan uzman bir mühendislik firması olduğunu söyledi. Şirket olarak AR-GE'ye ciddi yatırım yaptıklarını ifade eden Gürpınar, şöyle konuştu: Bu kapsamda teori ve uygulamanın beraber yürümesi gerektiğini bildiğimiz için Milli Eğitim Bakanlığı ile bir protokol imzaladık. Bu protokolün amacı, Makine ve Tasarım Teknolojileri Alanı Savunma Mekanik Sistemleri Dalı ile Endüstriyel Otomasyon Teknolojileri Alanı Endüstriyel Otomasyon Teknolojileri Dalı'nda eğitim veren okulu açarak nitelikli insan gücü yetiştirmek, mezunların istihdamına destek olmak ve rekabet kabiliyetini yükseltmek. Bunu yaparken de sektör ihtiyaçlarına ve dinamizmine uygun, etkinlik ve verimlilik esasına dayanan deneyimleri de dikkate alan bir yönetim ve işleyiş modeliyle hareket edilecek. Mesleki eğitimin yanında sosyal ve kültürel etkinliklerle öğrencilerin gelişimlerine katkı sunulacak. Öğrenciler, teknik ezbere dayalı bir eğitim sisteminden çok uygulamalı ve üretim alanında pratik yapma fırsatı sunan bir ortamda gerçek hayata hazırlanacak.

Gazze'de 3 haftada öldürülen çocuk sayısı dünyada son 4 yıldaki öldürülenleri aştı

Uluslararası hukuk alanında çalışmalar yapan Filistinli avukat Ahmed Abofoul, Gazze'de İsrail bombardımanı altındaki Filistinli çocukların durumuna ilişkin, "İsrail'in Gazze'de sadece 3 hafta içinde öldürdüğü çocuk sayısı, 2019'dan bu yana dünyadaki çatışma bölgelerinde öldürülen yıllık çocuk sayısını aştı" dedi.

Dünya

https://www.trthaber.com/haber/dunya/gazzede-3-haftada-oldurulen-cocuk-sayisi-dunyada-son-4-yildaki-oldurulenleri-asti-814007.html

İşgal altındaki Batı Şeria'nın Ramallah kenti merkezli Al-Haq isimli insan hakları örgütünün hukuk danışmanı avukat Ahmed Abofoul, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü dolayısıyla İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarında öldürülen çocuklar ve uluslararası örgütlerin çocuk ölümlerine ilişkin tutumunu değerlendirdi. Gazze'de sağlık sisteminin çöktüğünü belirten Abofoul, Hastaneler, koridorlarda yatan yaralılarla tıka basa dolu. Doktorlar yaralılar arasında öncelik sıralaması yapmak zorunda kalıyor. Morglar da dolu ve doktorlar anestezi olmadan ameliyat yapıyor. Acımasız bombardımandan kaçıp, sığınacak yer arayan yüz binlerce insan aşırı kalabalık okullara tıkılmış durumda ki buralarda da taşan tuvaletler nedeniyle salgın hastalık riski var şeklinde konuştu. Abofoul, şu anda Gazze'de kaç kişinin hayatını kaybettiğinin, bunların kaçının çocuk olduğunun belirlenmesinin giderek güçleştiğine işaret ederek, Sağlık sistemi çökmeden önce bildiğimiz şey, İsrail'in Gazze'de her 4 dakikada 1 Filistinliyi öldürdüğüydü. Save the Children'a göre, İsrail'in Gazze'de sadece 3 hafta içinde öldürdüğü çocuk sayısı, 2019'dan bu yana dünyadaki çatışma bölgelerinde öldürülen yıllık çocuk sayısını aştı. İsrail, şu anda saatte ortalama 6 çocuk ve 4 kadın öldürüyor ifadesini kullandı. İsrail'in Gazze'de bugüne dek bin 50'den fazla katliam gerçekleştirerek, aileleri tüm akrabalarıyla nüfus kayıtlarından sildiğini aktaran Abofoul, şöyle devam etti: İsrail 125'in üzerinde sağlık tesisini hedef aldı, yaklaşık 20 hastane hizmet dışı kaldı. Savaşın ilk haftasında Gazze'yi, ABD'nin Afganistan'ı bir yıl boyunca bombaladığından daha fazla bombaladı. İlk 25 günde Rusya'nın Ukrayna'da 1. 5 yılda öldürdüğünden daha fazla sivili öldürdü. Bir ay içinde Gazze'ye iki Hiroşima nükleer bombasına eşdeğer bomba attı. İşgal ordusu, Gazze'de kişi başına 10 kilogram patlayıcıya eşdeğer bombardıman gerçekleştirdiğini itiraf etti. İsrail şu ana kadar Sırpların Bosnalı Müslümanlara yönelik soykırımında öldürülenden daha fazlasını Gazze'de öldürdü. Bu bir soykırım. Buna artık son verilmeli. İsrail çocuk ve kadınları kasıtlı olarak hedef alıyor Abofoul, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyinin savaş zamanlarında çocuklara yönelik 6 ağır ihlalden bahsettiğine dikkati çekerek, İsrail bu ihlallerden 3'ünü, 'Çocukların öldürülmesi ve sakat bırakılması, okullara veya hastanelere saldırılar ve çocukların insani yardıma erişiminin engellenmesi' Gazze'ye yönelik saldırılarında kasıtlı ve sistematik olarak işledi. diye konuştu. Silahlı kuvvetler ve silahlı grupların, uluslararası insancıl hukuk uyarınca, çatışma dönemlerinde savunmasız durumda olan çocuklar başta olmak üzere sivilleri koruyucu tedbirler almakla yükümlü olduğunu vurgulayan Abofoul, Sivil altyapı, özellikle de hastaneler, uluslararası insancıl hukukta özel koruma statüsüne sahip. İşgalci İsrail ordusu henüz bu korunan yerlerin bu özel korumayı kaybettiğine dair ciddi veya ikna edici kanıtlar sunmadı. ifadesini kullandı. Abofoul, eldeki tüm verilerin İsrail'in çocuk ve kadınları kasıtlı olarak hedef aldığına işaret ettiğinin altını çizerek, şunları dile getirdi: İsrail'in çoğu kadın ve çocuk olmak üzere korunan sivilleri, hastaneleri, ambulansları, BM Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı (UNRWA) okullarını, fırınları, UNRWA gıda depoları ve su rezervlerini sistematik olarak hedef alması, insanların Gazze Şeridi'ni terk etmesi için kasıtlı aç bırakma politikasına işaret ediyor. Bunlar aç bırakma, zorla yerinden etme, etnik temizlik ve işkence de dahil olmak üzere bir dizi savaş suçu ve insanlığa karşı suçtur. Bu, gözlerimizin önünde gelişen ve sık sık ciddi soykırım belirtileri gösteren bir başka Nekbe. Tarih, İsrail'in çocuklara yönelik işlediği suçları normalleştirenleri affetmeyecek Gazze nüfusunun yüzde 50'sinden fazlasının çocuk olduğunu kaydeden Abofoul, Gazze'deki çocukların çoğu, İsrail'in önceki bir ya da birkaç saldırısını zaten deneyimledi. Bazıları daha önce de yaralandı ve ebeveynlerini veya sevdiklerini kaybetti. Dünyada hiçbir çocuk böyle bir acı çekmemeli. Filistinli çocukların bunları yaşamak zorunda kalması insanlık için utanç verici bir leke olarak kalacak. görüşünü paylaştı. Abofoul, Gazze'deki sağlık personelinin Filistinli çocuklar için Ailesi Hayatta Olmayan Yaralı Çocuk (Wounded Child No Surviving Family) ifadesinin kısaltması WCNSF ifadesini kullanmaya başladığını anımsatarak, Bu var olmaması gereken bir kısaltma. Hiç kimse bunu hak etmez. Bu tür bir zulmün ve insan hayatını hiçe saymanın hiçbir haklı gerekçesi olamaz. Ebeveynlerini ya da ailelerini kaybeden çocuklar için kalbim acıyor. Filistinli çocukların katlanmak zorunda kaldığı acılar hayal edilemez ve insanlık dışı dedi. Filistinli çocukların ağır travma geçirdiğine de değinen Abofoul, sözlerini şöyle sürdürdü: Son saldırıdan önce hazırlanan çeşitli raporlarda, Gazze Şeridi'ndeki çocukların yüzde 91'inden fazlasının bir tür travma yaşadığı ortaya konmuştu. Tek başına bu oran bile insanlığın bilincini sarsmaya yetmeliydi ancak ne yazık ki Filistinlilerin çektiği acılar normalleştirilmiş ve hoş görülmüş gibi görünüyor. Tarih, İsrail'in çocuklara yönelik işlediği suçları normalleştiren ve rasyonelleştirenleri affetmeyecek çünkü bu kişilerin de ellerinde Filistinli çocukların kanı var. BM Filistinli çocukları korumakta utanç verici şekilde başarısız oldu Abofoul, başta BM Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) olmak üzere BM'nin farklı organlarının silahlı çatışmalar sırasında çocukları koruma sorumluluğunu yerine getiremediğine vurgu yaparak, BM Filistinli çocukları korumakta utanç verici şekilde başarısız oldu görüşünü paylaştı. BM'nin çatışmalarda çocuk haklarını ihlal eden ülkelere ilişkin hazırladığı kara listeye İsrail'i dahil etmeyi reddettiğini ancak söz konusu listede Rusya'nın yer aldığını dile getiren Abofoul, sözlerini şöyle tamamladı: BM'nin çatışmalarda çocuk haklarını ihlal eden ülkelere ilişkin yıllık kara listesinde İsrail'in hala yer almaması tam anlamıyla skandal. BM sadece Filistinlileri ve çocuklarını hayal kırıklığına uğratmakla kalmıyor, aynı zamanda kutsal görev ve sorumluluğunu da utanç verici şekilde yerine getirmiyor. BM'nin Filistinli çocukları dünyadaki diğer çocuklar gibi koruma konusundaki başarısızlığı ve isteksizliği, güvenilirliğini ve etkinliğini sorgulanır hale getiriyor.

e-YDS 11 Aralık'ta yapılacak

Elektronik Yabancı Dil Sınavı e-YDS 2021/14 sınavı 11 Aralık Cumartesi günü yapılacak.

Eğitim

https://www.trthaber.com/haber/egitim/e-yds-11-aralikta-yapilacak-633469.html

Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığınca (ÖSYM), 11 Aralık'ta yapılacak Elektronik Yabancı Dil Sınavı e-YDS 2021/14 (İngilizce) adaylarına, saat 13.30'dan sonra sınav binalarına girişe izin verilmeyeceği uyarısında bulunuldu. Adayların fotoğrafsız nüfus cüzdanı ile sınava katılmalarına izin verilmeyek.

Çin'deki iş ilanı "35 yaş laneti" tartışması başlattı

Çin'deki bir market, 18 ila 30 yaşları arasında kasiyer aradığı bir iş ilanı paylaştı. Bu ilan birçok yaşlı insanın sosyal medyada tepkisine yol açtı.

Dünya

https://www.trthaber.com/haber/dunya/cindeki-is-ilani-35-yas-laneti-tartismasi-baslatti-846845.html

Çin'de bir süpermarket zinciri 18 ila 30 yaşlarında kasiyer aradığı iş ilanının sosyal medyada işsizlikle ilgili tartışma başlattı. Ülkede Twitter'ın muadili olarak kullanılan Weibo'da yurttaşlar, ilanının görüntüsünü paylaşarak iş bulmakta zorlandıklarını söyledi. 35 yaşındaki bir Weibo kullanıcısı, Şu anda bizim iş bulmamızın ne kadar zor olduğunu biliyor musunuz? Hiç kolay değil diye yazdı. Bugün yayımlanan haberde, paylaşımın 140 milyona yakın görüntülenme aldığı, gönderinin ardından başlayan tartışmada 41 binden fazla yorum yapıldığı aktarıldı. Bir başka kullanıcıysa 35 yaşına girmeden önce iş bulmak daha mı kolaydı ki? diye sordu. Tartışmada diğer bir sosyal medya kullanıcısı, Ben 29 yaşındayım. Mezun olduktan sonra üç kez işten atıldım. Evli veya çocuk sahibi olmamama rağmen hiçbir iş başvuruma yanıt vermiyorlar ifadelerini kullandı. Çin medyasında 35 yaş laneti diye de adlandırılan olayda birçok işveren, yaş ayrımcılığı yaptığı gerekçesiyle eleştiri topluyor. 30'lu yaşlarda işten kovuluyorlar ABD'li CNN de başka bir haberinde bu duruma dikkat çekerek, 30'lu yaşlarında kovulan Çinlilerin yeni iş bulmakta büyük güçlük çektiğini yazmıştı. Öte yandan nüfusun yaşlanmasıyla birlikte Pekin yönetimi, emeklilik yaşını da yükseltmeyi planlıyor. Ülkede halen emeklilik yaşı sınırı erkeklerde 60, kadınlardaysa fabrika işçilerinde 50, beyaz yaka çalışanlarda 55 olarak uygulanıyor. Bu yaş sınırları, Komünist Parti'nin Çin Halk Cumhuriyeti'ni 1949'da kurmasından bu yana hiç değiştirilmedi. Pekin yönetiminden 2022'de yapılan açıklamada, 2025 itibarıyla emeklilik yaşının kademeli olarak yükseltileceği bildirilmişti.

BUDO kuvvetli rüzgar nedeniyle 7 seferi iptal etti

Bursa ile İstanbul arasında Bursa Büyükşehir Belediyesince karşılıklı işletilen deniz otobüsü seferlerinden 7'si kuvvetli rüzgar nedeniyle iptal edildi.

Türkiye

https://www.trthaber.com/haber/turkiye/budo-kuvvetli-ruzgar-nedeniyle-7-seferi-iptal-etti-829337.html

Bursa Deniz Otobüslerinden (BUDO) yapılan duyuruya göre, saat 11.30'daki İstanbul (Eminönü/Sirkeci)-Bursa (Mudanya) ve İstanbul (Eminönü/Sirkeci)-Armutlu (İhlas) ile 12.55'teki Armutlu (İhlas)-Bursa (Mudanya) seferleri iptal edildi. Aynı gerekçeyle saat 07.00'deki Bursa (Mudanya)-İstanbul (Eminönü/Sirkeci), 08.30'daki İstanbul (Eminönü/Sirkeci)-Bursa (Mudanya), 09.30'daki Bursa (Mudanya)-İstanbul (Eminönü/Sirkeci) ve 10.00'daki Armutlu (İhlas)-İstanbul (Eminönü/Sirkeci) seferleri de gerçekleştirilemedi.

Muhammed Bozdağ'dan Kış Gençlik Olimpiyatları'nda ilk madalya

Milli sporcu Muhammed Bozdağ, 2024 Gangwon Kış Gençlik Olimpiyatları'ndaki kısa kulvar sürat pateni erkekler 1000 metre finalinde 2'nci olarak Türkiye'ye organizasyon tarihindeki ilk madalyasını getirdi.

Spor

https://www.trthaber.com/haber/spor/muhammed-bozdagdan-kis-genclik-olimpiyatlarinda-ilk-madalya-830704.html

Güney Kore'de düzenlenen oyunların 2. günündeki kısa kulvar sürat pateni 1000 metre yarışları, Gangneung Buz Pateni Salonu'nun yapıldı. Erkekler kategorisinde mücadele eden Muhammed, 1:26.349'luk derecesiyle Çinli Zhang Xinzhe'nin (1:26.257) arkasında 2. sırayı aldı ve gümüş madalya kazandı. Buz hokeyci Sidre Özer, Lozan 2020'deki bronz madalyayla Kış Gençlik Olimpiyatları'nda madalya elde eden ilk Türk sporcu olmuştu ancak dereceyi 3'e 3 karışık takım yarışmasında aldığı için madalya Türkiye'nin hanesine yazılmamıştı.

İran Cumhurbaşkanı Reisi yarın Türkiye'ye gelecek

İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın davetine icabetle yarın Türkiye'ye resmi ziyaret gerçekleştirecek.

Gündem

https://www.trthaber.com/haber/gundem/iran-cumhurbaskani-reisi-yarin-turkiyeye-gelecek-831408.html

İletişim Başkanlığından yapılan açıklamada, ziyaret sırasında, Türkiye-İran Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi Sekizinci Toplantısı'nın, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Reisi'nin başkanlığında Ankara'da icra edileceği belirtildi. Toplantıda, Türkiye-İran ilişkilerinin tüm yönleriyle gözden geçirileceği ve ikili işbirliğinin derinleştirilerek geliştirilmesi için atılabilecek adımların ele alınacağı bildirilen açıklamada, şunlar kaydedildi: Görüşmelerde ikili münasebetlerin yanı sıra Gazze ve işgal edilmiş Filistin topraklarında yaşanan İsrail saldırıları başta olmak üzere, güncel bölgesel ve küresel meseleler hakkında fikir teatisinde de bulunulacaktır. Toplantı vesilesiyle ilişkilerin ahdi zeminini güçlendirmeye matuf muhtelif belgelerin imzalanması da gündemdedir.

İsrail'i Filistinlilerin naaşlarından organ çalmakla suçlayan Gazze hükümeti soruşturma açılmasını istedi

Gazze'deki hükümet, İsrail'i, Filistinlilere ait naaşları kaçırmak ve hayati organlarını çalmakla suçlayarak, konuyla ilgili bağımsız uluslararası soruşturma komitesi kurulması talebinde bulundu.

Dünya

https://www.trthaber.com/haber/dunya/israili-filistinlilerin-naaslarindan-organ-calmakla-suclayan-gazze-hukumeti-sorusturma-acilmasini-istedi-824050.html

Gazze'deki hükümetin Medya Ofisinden yapılan yazılı açıklamada, İsrail'in 27 Ekim'de başlattığı kara harekatından sonra öldürülen ve el konulan 80 Filistinliye ait cenazenin onurunun hiçe sayıldığı ifade edildi. Cenazelerin Gazze Şeridi'nin güneydoğusundaki Kerem Ebu Salim Sınır Kapısı'ndan dün teslim alındığı hatırlatılan açıklamada, Naaşlar, incelendikten sonra şehitlerin yüz hatlarının önemli ölçüde değiştiği ortaya çıktı. Bu, işgal güçlerinin, şehitlerin vücutlarından hayati organları çaldığının açık bir göstergesidir. ifadesine yer verildi. Açıklamada, İşgal, soykırım savaşı sırasında bu suçu (cenazelerin alıkonulması) defalarca tekrarladı. Daha önce de Cibaliya'da bazı mezarlarda nebbaşlık yaparak bazı şehitlerin naaşlarını çalmışlardı. değerlendirmesinde bulunuldu. İsrail'in onlarca cesedi daha elinde tuttuğuna işaret edilen açıklamada, Filistinlilerin cenazelerinin kaçırılması ve organlarının çalınmasına ilişkin bağımsız uluslararası bir komite kurulması çağrısı yapıldı. Açıklamada, İsrail'in işlemiş olduğu bu gibi vahşi suçlara yönelik Kızılhaç Örgütü gibi Gazze'de faaliyet gösteren uluslararası örgütlerin sessiz kalmalarına da tepki gösterildi. Gazze'deki Ebu Yusuf en-Neccar Hastanesinin Müdürü Mervan el-Hams da Birleşmiş Milletler'in (BM) Filistinlilere ait yaklaşık 80 cenazenin Gazze Şeridi'ne gönderileceği yönünde kendilerini bilgilendirdiğini aktarmıştı. Onlarca şehidin naaşı bir konteyner içinde geldi. Naaşların bir kısmı tam, bazılarının sadece uzuvları vardı. Bazı cesetler ise çürümüştü açıklamasında bulunan Hams, cesetlerin yoğun nüfuslu bir bölgede konteynerden çıkarılması durumunda, salgına neden olabilecek güçlü bir koku yaydığını vurgulamıştı. İsrail Gazze'ye yönelik kara operasyonunu başlattığı andan itibaren el koyduğu Filistinliler ait yaklaşık 80 naaşı, dün Kerem Ebu Salim Sınır Kapısı üzerinden teslim etmişti. Kimliği belirlenemeyen naaşlar, Gazze'nin güneyindeki Refah kentinde bulunan Tel el-Sultan Mezarlığı'na defnedilmişti.

Netanyahu, Biden ile Gazze'deki son gelişmeleri görüştü

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ABD Başkanı Joe Biden ile yaptığı görüşmede Gazze'deki son gelişmeleri istişare etti.

Dünya

https://www.trthaber.com/haber/dunya/netanyahu-biden-ile-gazzedeki-son-gelismeleri-gorustu-845012.html

İsrail Hükümeti Basın Ofisi, Biden ile Netanyahu'nun yaptığı 45 dakikalık telefon görüşmesine ilişkin açıklama yaptı. Netanyahu, Biden ile Gazze'deki son gelişmeleri ve İsrail'in bütün hedeflerine ulaşma konusundaki kararlılığını görüştüklerini kaydetti. Söz konusu hedefleri Hamas'ın ortadan kaldırılması, tüm esirlerin serbest bırakılması ve Gazze'nin İsrail için artık tehdit olmamasının sağlanması olarak sıralayan Netanyahu, ayrıca Gazze'ye bu hedeflere ulaşmaya yardımcı olacak gerekli insani yardımı sağlayacaklarını bildirdi. Netanyahu, sosyal medya platformu X üzerinden paylaştığı kısa videoda da görüşmeye ilişkin benzer açıklamaları yaptı.

Hentbol Kadınlar Türkiye Kupası'nda Dörtlü Final'e yükselen takımlar belli oldu

HDI Sigorta Hentbol Kadınlar Türkiye Kupası'nda, Konyaaltı Belediyespor, Kastamonu Belediyespor, İzmir Büyükşehir Belediyespor ve Armada Praxis Yalıkavakspor Dörtlü Final'e kaldı

Spor

https://www.trthaber.com/haber/spor/hentbol-kadinlar-turkiye-kupasinda-dortlu-finale-yukselen-takimlar-belli-oldu-836898.html

Türkiye Hentbol Federasyonundan yapılan açıklamaya göre, organizasyonun çeyrek final maçları bugün oynanan iki karşılaşmayla sona erdi. Organizasyonun çeyrek finalinde Konyaaltı Belediyespor, 39-32 kazandığı maçın rövanşında Yenimahalle Belediyespor'u 36-35 yenerek Dörtlü Final'e yükseldi. Diğer karşılaşmada ise Kastamonu Belediyespor, Görele Belediyespor'la 34-34 berabere kaldı. İlk maçı 32-23 kazanan Kastamonu Belediyespor tur atlayan taraf oldu. İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Armada Praxis Yalıkavakspor da Dörtlü Final'e yükselme başarısı göstermişti.

Güney Kore'de ana muhalefet lideri saldırıya uğradı

Güney Kore'de ana muhalefetteki Demokratik Parti'nin lideri Lee Jae-myung, Busan'da bir inşaat alanını ziyareti sırasında boynundan bıçaklanarak saldırıya uğradı.

Dünya

https://www.trthaber.com/haber/dunya/guney-korede-ana-muhalefet-lideri-saldiriya-ugradi-825531.html

Güney Kore ajansı Yonhap'ın haberine göre, saldırı, sabah saatlerinde Lee'nin Busan'ın Gadeok Adası'nda bir inşaat alanını ziyareti sırasında gerçekleşti. Basın mensuplarının sorularını yanıtladığı sırada imza alma bahanesiyle Lee'ye yaklaşan saldırgan, elindeki kesici aletle onu boynundan yaraladı. Saldırının ardından boynunda kanama olan bilinci açık durumdaki Lee, tedavisi için hastaneye kaldırıldı. Devlet Başkanlığı Sözcüsü Kim Soo-kyung, Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol'un olayın ardından Lee'nin en hızlı şekilde hastaneye kaldırılarak tedavi edilmesi ve saldırının soruşturularak olguların tespit edilmesi için talimat verdiğini bildirdi. Kim, Yoon'un, böylesi saldırının hiçbir koşulda kabul edilemeyeceğini vurguladığını aktardı. Ana muhalefet lideri Lee Jae-myung'un hayati tehlikesi bulunmuyor Yetkililer, yaptıkları açıklamada, ana muhalefet liderinin boynundaki bıçak yarasından dolayı Busan'daki üniversite hastanesine kaldırıldığını bildirdi. Yetkililer, burada ilk müdahalesi tamamlanan Lee'nin ameliyat olmak üzere helikopterle Seul'e götürüldüğünü açıkladı. Demokratik Parti'den yapılan açıklamada, söz konusu saldırının bir terör eylemi ve demokrasiye yönelik bir tehdit olduğu vurgulandı. Parti, Lee'nin ameliyatının tamamlandığını ve süreci yakından takip ettiklerini bildirdi. Ulusal Polis Teşkilatı Genel Komiseri Yoon Hee-keun, yaptığı basın açıklamasında, saldırıya ilişkin kapsamlı bir soruşturma yürütmek üzere özel bir ekip kurulduğunu duyurdu. Olay yerinde yakalanan saldırganın soyadının Kim olduğu ve 1957'de doğduğu bilgilerini paylaşan polis, saldırganın Lee'yi öldürmeyi planladığını itiraf ettiğini bildirdi. Polis, saldırının sebebine ilişkin soruşturmanın sürdüğünü kaydetti. Sosyal medyada yer alan görüntülerde, zanlının, Lee'nin 1 ay önce yine Busan kentinde katıldığı bir etkinlikte de görüldüğü tespit edildi.

Bedelli askerlik sınıflandırma sonuçları açıklandı

2024 yılında bedelli askerlik yapacakların sınıflandırma sonuçları belli oldu. Milli Savunma Bakanlığı 2024 yılında bedelli askerlik yerlerinin açıklandığını duyurdu. Sonuçlar e-devlet ve askerlik şubelerinden öğrenilebilecek.

Gündem

https://www.trthaber.com/haber/gundem/bedelli-askerlik-siniflandirma-sonuclari-aciklandi-831812.html

Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, bedelli askerlik hizmeti kapsamında 2024 yılında silah altına alınacak yükümlülerin celp dönemleriyle birlik yerleri, sınıflandırma kurulu huzurunda dışarıdan müdahaleye kapalı yazılım vasıtasıyla belirlendi. Sonuçlar, e-Devlet ve askerlik şubelerinden öğrenilebilecek, talep edilmesi halinde celp dönemi değişikliği kontenjan durumuna göre e-Devlet Askerliğim uygulamasından ve askerlik şubelerinden yapılabilecek.

BTK Akademi "yapay zeka" dersleri gelecek yıl transkripte yansıtılacak

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, yapay zeka temelli ders içeriklerinin 2024-2025 öğretim yılı güz döneminden itibaren transkriptlere yansıtılacağını açıkladı.

Eğitim

https://www.trthaber.com/haber/egitim/btk-akademi-yapay-zeka-dersleri-gelecek-yil-transkripte-yansitilacak-830555.html

YÖK Başkanı Özvar, yapay zeka alanında YÖK bünyesinde Yapay Zeka Temelli Programların Belirlenmesi Çalışma Grubuna ilişkin soruları yanıtladı. YÖK olarak geleceğin meslekleri üzerine yoğun çalışmalar yürüttüklerini, bu çalışmalarla öğrencilerin gelecekte çok daha iyi alanlarda istihdam edilmesini ve bu alanlarda nitelikli bilim insanlarının yetişmesini hedeflediklerini dile getiren Özvar, bu konuda bilgi teknolojileri ve yapay zeka alanlarına özel çalışmalar yürüttüklerini anlattı. Özvar, yükseköğretimde yapay zeka ve bilgi teknolojileri alanlarına ilişkin 8 pilot üniversitenin katılımıyla Mayıs 2022'de başlattıkları Yükseköğretimde Büyük Veri Projesi'nin bütün üniversitelerde hayata geçirilmesini hedeflediklerini; 8 üniversitede lisans seviyesinde aktif olarak yürütülen yapay zeka mühendisliği ve yapay zeka ve veri mühendisliği bölümlerinin sayısını gerekli görüldüğü takdirde artıracaklarını belirtti. Bunun yanında lisansüstü eğitim ve araştırma faaliyetleri yürütmek üzere birkaç üniversitede veri bilimi ve yapay zeka adıyla kurulan yeni enstitüler ile farklı disiplinlerden mezun olanların da bu alanda uzmanlaşmasının sağlandığını dile getiren Özvar, Üniversitelerimizde geleneksel sosyal, sağlık ve teknik programların yanı sıra bilişim teknolojileri ve yapay zeka temelli programların sayısını yavaş yavaş artırmaya, programlara bu alanları, bir anlamda enjekte etmeye başlıyoruz. diye konuştu. Üniversite dışı kazanım transkripte yansıyor Özvar, yapay zeka alanında kurdukları çalışma grubunda üniversitelerde yapay zeka, büyük veri, dijitalleşme gibi alanlarda çalışan 15 öğretim üyesi ve 4 YÖK üyesinin yer aldığını bildirdi. YÖK ve BTK arasında imzalanan BTK Akademi Ders İçeriklerinin Kullanımı Hakkında İşbirliği Protokolüne ilişkin değerlendirmesi sorulan Özvar, bu çalışmayla ilk kez hayata geçirecekleri üniversite dışı kazanımların üniversiteler tarafından transkripte yansıtılması konusunun dünyada da çok yeni bir alan olduğunu söyledi. Çalışmalarda, üniversite dışı kazanımların transkripte ve diplomaya yansıtılarak kayıt altına alınabilmesi, belirli standartlara kavuşturulması, belirli bir mevzuatla akredite edilmesi ve kredilendirilmesi konularının öne çıktığını ifade eden Özvar, bu konuda Avrupa'da yürütülen çalışmaları özetledi. Avrupa'da mikro kazanımlar adıyla yürütülen üniversite dışı kazanımların henüz tam anlamıyla yürürlüğe girmediğini ancak her ülkenin bu konuda önemli adımlar attığını belirten Özvar, Türkiye, Avrupa'da üniversite dışı kazanımlarda adım atan ülkelerin başında geliyor. dedi. Hukuki çerçeveye kavuşturulmuş kazanımlar olacak YÖK'ün BTK Akademi ile yürüttüğü çalışmayla üniversite dışı, belirli standartlara ve hukuki çerçeveye kavuşturulmuş kazanımları, üniversite kazanımlarının içine dahil etmeyi hedeflediklerini ifade eden Özvar, Yaşam boyu öğrenim dediğimiz projenin de çok önemli bir adımını bu projeyle gerçekleştirmiş olacağız. Bu ilk adım; bunu diğer sektörlere de genişleteceğiz. diye konuştu. Takvim belli oldu, BTK Akademi dersleri güz döneminde üniversitelerde kredi sayılacak YÖK Çalışma Grubu'nun, BTK Akademi tarafından verilen ders kredilerinin transkriptlere yansıtılmasındaki takvimin sorulması üzerine Özvar, YÖK Çalışma Grubu, BTK Akademi tarafından verilen derslerin üniversite müfredatlarına eklenmesi ve kredilendirilmesine ilişkin hazırlıklarını sürdürüyor. Uzun zamandır üzerinde çalıştığımız bu çalışma, 2024-2025 öğretim yılında yürürlüğe girmiş olacak. bilgilerini paylaştı. BTK Akademinin bilişim alanının alt dallarında hazırladığı ders içeriklerini bilgisayar, yapay zeka mühendisleri ve veri bilimi profesörleri ile birlikte incelediklerini, benzer derslerin üniversitelerde de yer aldığını anlatan Özvar, şunları kaydetti: Üniversitelerimiz, yapay zeka ve bilişim teknolojileriyle ilgili açacakları programlarda, derslerin bir kısmını BTK Akademi'nin sunduğu derslerden alabilecekler. O dersler, o üniversitenin ilgili programının toplam ders havuzuna girmiş olacak. BTK Akademi, Yükseköğretim Kurulunun takdir ettiği alanlarda ekstra ders içeriklerini üretebilecek. Bilhassa bu alanda uzmanlık edinmiş çalışan mühendislerden ve doktora yapanlardan, özel sektörden verebileceği dersleri de bu format içine yerleştirmeyi ileriki tarihlerde düşünüyoruz. Dolayısıyla onlar da üniversite ders havuzuna bir şekilde entegre edilmiş olacak. Özel sektöre çok duyarlı konuların üniversite ders havuzu içerisinde yer alması çok önemli. BTK Akademi'de verilen dersler, senkron ya da asenkron dersler olacak, sınavlar ise üniversitelerimizde yüz yüze gerçekleştirilecek. Yapay zeka kullanmasını bilmeyenlerin işleri biraz daha zor olacak Özvar, bilişim temelli iletişim ile bilişim teknolojilerinin artık hayatın her alanında etkisini daha fazla göstereceğini belirterek, Yapay zeka kullanmasını bilmeyenlerin işleri biraz daha zor olacak. Bu tabii piyasanın da zorladığı bir süreç. Dolayısıyla piyasanın zorladığı süreç karşısında duyarsız olamayız. diye konuştu. Üniversitelerde bütün programların kimliklerini koruyarak bu araçlardan da istifade etmenin yollarını bulmaları gerektiğini ifade eden Özvar, Sosyolojiden felsefeye tarihten edebiyata, aklınıza gelen bütün bölümlerde okuyan öğrencilerin, muazzam potansiyeli olan, bu alandan istifade etmeyi öğrenebilmesi gerekiyor. Aslında bizim yapmaya çalıştığımız şey biraz çocukların bilgi teknolojisinden istifade edecek enstrümanları onlara kazandırabilmek. dedi. Yapay zekanın sektörlerde kullanım oranlarının yüzde 20'lere yaklaştığını aktaran Özvar, bu firmalarda çalışmak için bu yeterliliğe sahip olmak gerektiğini vurguladı. Özvar, Bütün programlarda, çağın gereklerine uygun bir yenilenme, güncelleme yapmak zorundayız. Bu güncellemelerin başında da bilgi teknolojileri ve yapay zeka geliyor. Bununla beraber yine bilgi teknolojilerine dayalı iletişim önümüzdeki yıllarda da en çok öne çıkacak alanların başında gelmektedir. değerlendirmesinde bulundu.

Bakanlar Özhaseki ve Ersoy, Hatay'da koordinasyon toplantısına katıldı

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki ile Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Hatay'da il genel koordinasyon toplantısına katıldı.

Gündem

https://www.trthaber.com/haber/gundem/bakanlar-ozhaseki-ve-ersoy-hatayda-koordinasyon-toplantisina-katildi-824598.html

Bakanlar Özhaseki ve Ersoy, Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Atatürk Konferans Salonu'nda, Vali Mustafa Masatlı, milletvekilleri, belediye başkanları, siyasi partilerin temsilcileri, kamu kurum müdürleri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, oda başkanları, depremzede vatandaşlar ve diğer ilgililerle basına kapalı toplantıda bir araya geldi. Toplantının bir bölümüne katılan Bakan Ersoy, daha sonra kentte incelemede bulunmak üzere buradan ayrıldı. Bakan Özhaseki ve diğer ilgililerin katılımıyla toplantı bir süre daha sürdü. Toplantının ardından Özhaseki de çeşitli incelemelerde bulunmak üzere şehir merkezine hareket etti.

"Meclis kararı ile kredi kart aidat iadeleri başladı" iddiasına yalanlama

İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi, bazı sosyal medya hesaplarından Başkanlığın bina fotoğrafı kullanılarak paylaşılan, "Meclis kararı ile kredi kart aidat iadeleri başladı. Tüm vatandaşlarımız bundan yararlanabilir." iddiasının doğru olmadığını açıkladı.

Gündem

https://www.trthaber.com/haber/gundem/meclis-karari-ile-kredi-kart-aidat-iadeleri-basladi-iddiasina-yalanlama-824886.html

Dezenformasyonla Mücadele Merkezinin sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, paylaşımların dolandırıcılık amaçlı olduğu ve söz konusu paylaşımlarda yer alan linklerle kullanıcıların kredi kartı bilgilerinin ele geçirilmeye çalışıldığı vurgulandı. Paylaşım yapan hesap ve link verilen internet sitesiyle ilgili gerekli yasal sürecin başlatıldığına dikkatin çekildiği açıklamada, Kamu kurum ve kuruluşlarının ad ve logoları kullanılarak yürütülmeye çalışılan dolandırıcılık faaliyetlerine dikkat ediniz. Resmi kurumların açıklamaları haricinde, resmi kurumlar adına yapılan herhangi bir açıklama ve iddiaya itibar etmeyiniz ifadeleri kullanıldı.

NBA'de Alperen Şengün'ün 19 sayısı Rockets'a yetmedi

Amerikan Basketbol Ligi'nde (NBA) milli oyuncu Alperen Şengün'ün forma giydiği Houston Rockets, deplasmanda Türk basketbolcu Furkan Korkmaz'ın oynadığı Philadelphia 76ers'a 124-115 yenildi.

Spor

https://www.trthaber.com/haber/spor/nbade-alperen-sengunun-19-sayisi-rocketsa-yetmedi-829350.html

NBA'e 11 maçla devam edildi. 76ers, Rockets'ı 9 sayı farkla mağlup etti. Bu sezon performansıyla dikkati çeken Alperen Şengün'ün, Philadelphia 76ers karşısındaki performansı galibiyete yetmedi. Şengün, 19 sayı, 9 ribaunt, 6 asist, 2 blok, 1 top çalma ile maçı tamamladı. Philadelphia 76ers'ta Joel Embiid, 41 sayı ile galibiyette önemli rol oynadı. 76ers'ta Furkan Korkmaz, 2 sayı ile maçı tamamladı. Jazz'dan üst üste 6. galibiyet Utah Jazz, Indiana Pacers'ı 132-105 mağlup ederek üst üste 6. galibiyetini aldı. Jazz'da Lauri Markkanen 32 sayı ve 10 ribauntla oynarken Collin Sexton kendisi adına sezonun en yüksek sayısı olan 30 sayıyla oynadı. Pacers'ta Buddy Hield ve Andrew Nembhard, 14'er sayı ile maçı tamamlandı. Irving ve Hardaway'den 83 sayı Dallas Mavericks, konuk ettiği New Orleans Pelicans'ı 125-120 yendi. Maçı kazanan Mavericks'te Kyrie Irving, 42 sayı atarken Tim Hardaway 41 sayıyla NBA kariyeri rekorunu kırdı. Mavericks'te Luka Doncic, sakatlığı nedeniyle maçta oynamadı. Cedi'den 3 sayı Atlanta Hawks, konuk ettiği San Antonio Spurs'u 109-99 mağlup etti. Hawks'ta Trae Young, 36 sayı atarak NBA kariyerinde 10 bin sayı barajını geçti. Spurs'ta Victor Wembanyama 26 sayı, Jeremy Sochan ise 23 sayı atmasına rağmen mağlubiyete engel olamadı. Spurs forması giyen Türk basketbolcu Cedi Osman, 3 sayı, 1 ribaunt ile oynadı. Sonuçlar: Atlanta Hawks-San Antonio Spurs: 109-99 New York Knicks-Orlando Magic: 94-98 Washington Wizards-Detroit Pistons: 117-129 Dallas Mavericks-New Orleans Pelicans: 125-120 Philadelphia 76ers-Houston Rockets: 124-115 Memphis Grizzlies-Golden State Warriors: 116-107 Cleveland Cavaliers-Chicago Bulls: 109-91 Brooklyn Nets-Miami Heat: 95-96 (uzatmalarda) Toronto Raptors-Boston Celtics: 96-105 Utah Jazz-Indiana Pacers: 132-105 Los Angeles Lakers-Oklahoma City Thunder: 112-105

Mustaribin ve Duvdevan: İsrail’in "Arap kıyafetli" kirli yüzü

Batı Şeria’da Filistinli gibi giyinerek hastaneye giren İsrailli ajanlar 3 kişiyi öldürdü. Suikastı düzenleyenler kendilerini Arap veya Filistinli görünümü altında gizleyen İsrail’in gizli birimi Mustaribin üyeleriydi. İsrail, Mustaribin ve Duvdevan adlı timleri Filistinlilere yönelik suikastlarda kullanıyor.

Dünya

https://www.trthaber.com/haber/dunya/mustaribin-ve-duvdevan-israilin-arap-kiyafetli-kirli-yuzu-836769.html

Filistinli protestocular gibi giyiniyor, aynı aksanla konuşuyor ve aynı tavırları sergiliyorlar. Onlar, bazen yüzlerinde Filistinlilerin geleneksel direniş sembolü kefiyelerle veya kar maskeleriyle İsrail ordusuna karşı eylemlerde en ön safta, bazen de askerlere taş atarken görülüyorlar. Filistinli protestocular ile İsrail askerleri arasındaki mesafeyi azaltan bu grup aniden Filistinli protestoculara saldırıyor. Gömleklerinin altına gizledikleri silahlarla havaya ateş ediyor, en yakınındakileri yakalıyor ve onları yere düşürüyorlar. İsrail ordusu ve polis teşkilatında genellikle Filistinlilerin geleneksel kıyafetleriyle görev yapan Mustaribin (Araplaşmışlar) ve Duvdevan timleri, uzun yıllardan beri işgal altındaki Batı Şeria'daki Filistinlilere düzenlenen suikastlarda görev alıyor. Filistinlilerden biriymiş gibi davranan Mustaribin Timi, son olarak Batı Şeria'nın Cenin kentindeki İbni Sina Hastanesi'ni basarak 3 Filistinli genci silahla vurup öldürdü. Hastanenin güvenlik kameralarına yansıyan görüntülerde, makinalı tüfek taşıyan maskeli 13 kişinin hastaneyi bastığı görülüyor. Saldırganların doktor önlüğü, ambulans görevlisi üniforması, Arap geleneksel kıyafeti giydiği ve başörtüsü taktığı görüntülere yansıyor. İsrail ordusu yaptığı açıklamada, İç İstihbarat Servisi Şin-Bet (Şabak) ile Araplaşmışlar Birliği'nin İbni Sina Hastanesi'nde düzenlediği ortak operasyonda 3 Filistinlinin öldürüldüğünü belirtti. İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir de X sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, İbni Sina Hastanesi'ndeki suikast, polis teşkilatı ve sınır muhafızlarındaki seçkin birlik tarafından gerçekleştirildi sözlerini kullandı. İsrail polis teşkilatının internet sitesindeki verilere göre, Mustaribin Timi, Şabak ve ordu da dahil İsrailli tüm güvenlik güçleriyle sıkı iş birliği içinde. Birlik, rehine olayları da dahil çeşitli operasyonlarda kullanılıyor. Ajanlara sıkı bir eğitim veriliyor ve işgal altındaki topraklarla ilgili operasyonlarda bir Filistinli gibi düşünmeleri ve hareket etmeleri öğretiliyor. Mustaribin Timi, özel kuvvetlerde zorunlu askerlik hizmetini tamamladıktan sonra orduya kalıcı olarak katılanlardan oluşuyor. Birliktekiler, genellikle 45 yaşına kadar görev yapıyor. Her türlü silahı kullanabilecek fiziki güç ve üstün askeri yetenekler birliğe katılmak için aranan şartlardan bazılarını oluşturuyor. Uzmanlara göre ilk Mustaribin Timi, İsrail’in kuruluşundan önce oluşturuldu. Bu tim, Filistinlilere karşı terör eylemleri yapan Haganah bünyesinde 1942 yılında kuruldu. Duvdevan Timi İsrail ordusunda da tıpkı polis teşkilatındaki Mustaribin Timi gibi Filistinlilerin arasında kamufle olan özel askerlerden oluşan Duvdevan Timi yer alıyor. İsrail ordusunun verilerine göre, Duvdevan Timi 1986 yılında, işgal altındaki Batı Şeria’da, özellikle sivil nüfusun yoğun olduğu bölgelerdeki çeşitli güvenlik olaylarıyla mücadele etmek için özel bir savaş yöntemi projesi kapsamında kuruldu. Aynı verilerde, Bu elit birlik, çeşitli bölgelerdeki savaşlarda uzmanlaşıyor, düşmanca faaliyetleri önlemek için çalışıyor ve yerel Arap nüfusu arasında açık ve gizli faaliyet gösteriyor ifadelerine yer veriliyor. Suikast ve gözaltı Mustaribin adı, Filistinliler arasında 1987’deki Birinci İntifada, daha sonra da 2000’de patlak veren İkinci İntifada sırasında yayılmaya başladı. Birliğin adı, üyelerinin kendilerini gizleme şekillerinden türetilmiş olup, kadınlar başörtüsü takarken, erkekler genellikle Filistinlilerin giydiklerine benzer kıyafetler giyiyor ve ek olarak Filistin kefiyesi takıyor. Her iki intifadada ve diğer Filistin gösterileri sırasında, bu birimin üyeleri protestocuların arasına sızarak, verilen suikast veya gözaltı emirlerini yerine getirmekle görevlendirilmişti. Mustaribin, suikast ve gözaltı görevlerini gerçekleştirmek için Filistin beldelerine ve kamplarına saldırırken genellikle kendilerini gizlemek için Filistin plakalı araçlar kullanıyor. İsrail, 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'nde yürüttüğü yıkıcı savaşın ardından baskınlarını artırdığı işgal altındaki Batı Şeria'da Mustaribin Timi'ni görevlendirmeye başladı.

Murat Kurum: İstanbul'un 5 yıllık fetret dönemini bitireceğiz

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Murat Kurum, "25 yıllık birikimle gururla söylüyorum İstanbul'un 39 ilçesinde emeğimiz, 7 tepesinde alın terimiz var. İstanbul'un 5 yıllık fetret dönemini bitireceğiz" dedi.

Gündem

https://www.trthaber.com/haber/gundem/murat-kurum-istanbulun-5-yillik-fetret-donemini-bitirecegiz-826999.html

Veri Yok