abstract
stringlengths
1
1.33k
author
stringlengths
1
56
content
stringlengths
1
248k
date
stringlengths
18
32
source
stringlengths
2
51
tags
stringlengths
2
572
title
stringlengths
3
221
topic
stringlengths
3
23
url
stringlengths
45
224
İstanbul'da 5 yıl üstü taksiler yılbaşından itibaren trafiğe çıkamayacak. Can güvenliği için Büyükşehir Belediyesi tarafından alınan bu karar can güvenliği açısından önem taşıyor.
null
Taksilere 5 yaş sınırı geliyor. İstanbul'da eski taksiler 1 Ocak'tan itibaren trafiğe çıkamayacak. Karar, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Koodinasyon Merkezi’nden çıktı. Araçlarını değiştirmeyenleri ağır cezalar bekliyor. Taksilerin değiştirilmek istenmesinin en önemli sebebi, can güvenliğinin sağlanması. İstanbul'daki 17 bin 395 taksiden, yaklaşık 3 bini, 5 yaşın üzerinde. Bu durumdaki taksici esnafının 1 Ocak itibarıyla trafiğe yeni araçlarla çıkması gerekiyor.
28.11.2014 - 19:42
NTV Haber
[]
Taksilere 5 yıl sınırı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/taksilere-5-yil-siniri,_L5YWI-EeUeHhzDRsaTNpQ
İnternet sevdası yüzünden sevgilisi tarafından terk edilen genç adam yüzyılın icadına imza attı.
null
İnternet sevdası yüzünden sevgilileri tarafından terk edilen I Tech (33) çareyi kendi sevgilisini oluşturmakta buldu. Akıl almaz olay İstanbul’da gerçekleşti. Bir türlü aşkta aradığını bulamayan genç adam bu kötü gidişe bir son vermek amacıyla kendi sevgilisini oluşturmak için kolları sıvadı. Kendini TTNET laboratuvarına kapatan I TECH, burada internetin tüm gücünü kullanarak istediği özelliklerde bir kız arkadaş icat etti. NETTA adını verdiği yeni kız arkadaşının tıpkı I TECH gibi her işini internetten hallediyor oluşu gözlerden kaçmadı. I TECH yaptığı basın açıklamasında “yıllardır hayallerimde olan kadına kavuştum. Artık gönül rahatlığıyla her işimi internetten halledebilir, bu tutkumu sevdiğim kadınla paylaşabilirim. Hayatımda hiç bu kadar mutlu olmamıştım.” dedi. Facebook: Twitter:
04.03.2014 - 11:43
null
[]
Tüm Dünya Onu Konuşuyor!
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/tum-dunya-onu-konusuyor,4V-U6IyW9UuyPgJIDP0eSA
Genel Başkan Yardımcısı Beşir Atalay, “Parti içinde tereddüt var” diyerek AKP’deki çözüm çatlağını göz önüne serdi.
Cumhuriyet
AKP Genel Başkan Yardımcısı Beşir Atalay’ın “partide çözüm süreciyle ilgili tereddüt yaşandığı” açıklaması, AKP içinde başta bölge milletvekilleri olmak üzere çözüm süreci konusunda rahatsızlıklar ve görüş ayrılıkları olduğunu gözler önüne serdi. Atalay, çözüm sürecinin başarısız olmasını isteyen faktörlerin kendi partisinin içine kadar etkili olduğunu da kaydetti. İki yıldan bu yana HDP ile yaşanan krizlere karşın sürekli “çözüm sürecinin kararlılıkla yürütüleceği” mesajı verilirken, AKP’de gün yüzüne çıkan bu durum ilk kez bu kadar yoğun rahatsızlık yaşandığını gösterdi. AKP’nin geçen hafta sonu Afyonkarahisar’da yapılan kampında “çözüm süreci”yle ilgili toplantı yapıldı. Atalay, İçişleri Bakanı Efkan Ala ve Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan başta bölge milletvekilleri olmak üzere AKP’li vekillerin görüş ve eleştirilerini dinlediler. Toplantıda söz alan milletvekillerinin birçoğu çözüm süreciyle ilgili eleştiriler yöneltirken, bu durum AKP içinde ciddi bir görüş ayrılığı olduğunu da gösterdi. Söz konusu toplantıda bölge milletvekilleri çözüm sürecinin yönetilemediğini, PKK’nin bölgedeki etkinliğinin arttığına dikkat çekerek sürecin bu haliyle devam etmesinin partiye zarar verdiği görüşünü dile getirdi. Atalay da katıldığı bir televizyon programında AKP içinde yaşanan çözüm rahatsızlığını doğruladı. Çözüm sürecinin askıda olup olmadığı sorusu üzerine Atalay, hükümetin bu konuyu ciddi biçimde yürüttüğünü belirtti. Kobani eylemlerinde HDP’nin çağrısı ve meydana gelen olayların kamuoyunu etkilediğini söyleyen Atalay, bölgede güvenlik elemanı sayısının artırıldığını kaydetti. Atalay, AKP’li milletvekillerinin de partililerin de en önemli beklentisinin “Çözüm süreci yürürken hukuk dışılıklara zamanında müdahale edilmemesi” olduğunu ifade etti. Atalay, HDP’nin İmralı ile görüşmemesi durumunda sürecin nasıl devam edeceği konusunda da “Başbakan’ın o açıklamaları açıktır, kararlılığı ifade ediyor. Kendi mecrasında yürüyor diye değerlendirdiğim çerçeve içinde algılanmalıdır” diye konuştu. Çözüm sürecinin uzun nefesli yürütülmesi gerektiğini kaydeden Atalay, “Çözüm sürecini yönetenler provokasyonlara hazırlıklı olacak. İçeride ve dışarıda çözüm sürecinin başarısız olmasını isteyen faktörler var. Dışarıda daha fazla. Öyle sistematik yürütülüyor ki kendi partimizin içine kadar bu duyguların etkili olduğunu görüyorsunuz” diye konuştu.
6 Kasım 2014 Perşembe, 03:07
cumhuriyet
null
İki parti de rahatsız: Olağanüstü süreçteyiz
turkiye
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/137763/iki_parti_de_rahatsiz__Olaganustu_surecteyiz.html
Türk Sanat müziğinin usta ismi Emel Sayın, bir alışveriş merkezinde görüntülendi
null
HT Magazin'de yer alan habere göre, önce mağazaları dolaşıp alışveriş yapan ünlü şarkıcı, ardından yakın bir dostuyla buluşup kahve içti.
22.06.2018 - 08:58
haberturk
['emel sayın']
Emel Sayın alışveriş turunda
Fiskos
https://www.haberturk.com/emel-sayin-alisveris-turunda-magazin-haberleri-2026237-magazin
Real Madrid maçındaki performansı nedeniyle eleştiri oklarını üzerine çeken Barcelona'nın Türk yıldızı Arda Turan, beklentileri karşılamak için oyun tarzını değiştirmesi gereltiğini ve bunun için de zamana ihtiyacı olduğunu söyledi.
cumhuriyet.com.tr
Arda Turan, Barcelona'daki performansından memnun değil. Son olarak Real Madrid ile oynanan El Clasico'da, Ivan Rakitic'in yerine oyuna 74. dakikada dahil olan Arda, beklentileri karşılayamadı. İspanyol Sport" Gazetesi; "Arda'nın aklında çözülmeyi bekleyen bir yap-boz var" yorumunu bulunurken, milli futbolcu da performansı hakkında özeleştiri yaptı. "Şu andaki öncelik kupa kazanmak, gelecek yıl benim için daha iyi olacak" diyen Arda, uyum sorunun üstesinden gelmeye çalıştığını ifade etti. Arda; "Yeni bir sisteme alışmaya çalışıyorum. Atletico Madrid'de daha çok bire birde adam geçerek oynuyordum. Ama Barcelona'da bunu yapan başka oyuncular var o yüzden oyun tarzımı değiştirmeye çalışıyorum. Bu durum beni rahatsız etmiyor. Messi, Neymar, Busquets, Alves gibi oyuncularla çok iyi anlaşıyorum. Gün geçtikçe kendimi daha çok geliştiriyorum" diye konuştu. Barcelona'ya sezon başında katılan; ancak Katalan kulübünün cezası nedeniyle ancak 6 ay sonra forma giyebilen Arda Turan, La Liga'da 13, Kral Kupası'nda 4, Şampiyonlar Ligi'nde ise bir kez görev almış, toplamda ise 2 kez fileleri havalandırmıştı. (ntvspor)
4 Nisan 2016 Pazartesi, 13:09
cumhuriyet
null
Arda Turan: Zamana ihtiyacım var!
futbol
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/futbol/509757/Arda_Turan__Zamana_ihtiyacim_var_.html
Lüleburgaz ilçesinde düğünde yedikleri yemekten zehirlendikleri şüphesiyle 70 kişi tedavi altına alındı.
null
'de Lüleburgaz ilçesi Ahmetbey beldesinde düğünde yedikleri yemek sonrası bulantı ve kusma şikayeti ile birçok kişi Lüleburgaz Devlet Hastanesine başvurdu. Tedaviye alınan 70 kişinin sağlık durumlarının iyi olduğu öğrenildi. Lüleburgaz Kaymakamı Mustafa Kaya, hastanedeki vatandaşları ziyaret ettikten sonra gazetecilere yaptığı açıklamada, "Çok şükür bir problem görünmüyor ama toplu bir sıkıntı yaşanmış. Yemek numuneleri Tarım ve Orman Müdürlüğüne teslim edildi." diye konuştu. Lüleburgaz Cumhuriyet Başsavcısı Muhammet Sami Saçkan ile Tarım ve Orman Müdürü Abuzer Sağdıç da hastaneye giderek yetkililerden bilgi aldı.
05.08.2019 - 01:52
Anadolu Ajansı
['Yurt Haber', 'Türkiye', 'Kırklareli']
Kırklareli'nde 70 kişi düğün yemeğinden zehirlendi
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/kirklarelinde-70-kisi-dugun-yemeginden-zehirlendi,dIsyIr8pxE-JiKYNCPGRkg
TBB Yönetim Kurulu Başkanı Aydın, "Makul riskleri ve beklenmedik şokları yönetebilecek güçte olan bankacılık sektörü için negatif değerlendirmeye katılmıyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
AA
Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Aydın, Moody's'in "Türkiye'de Bankacılık Sektörü Raporu"na ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, Moody's raporunda, küresel piyasalarda ve Türkiye'de yaşanan gelişmelerin bankaların faaliyet ortamı üzerine etkilerinin değerlendirildiğini anımsattı. Raporda, uluslararası para ve sermaye piyasalarında kaynak maliyetinin yükseldiği, Türkiye'de enflasyonun yüksek olduğu, milli gelir büyüme hızının ve kredi büyümesinin yavaşladığı hususlarına yer verildiğini hatırlatan Aydın, şunları ifade etti: "Bu gelişmelerin bankaların kredi risklerini artırdığı, karlılığını ise azalttığı belirtilmiştir. Öte yandan, sektörün güçlü özkaynakları sayesinde artan riskleri rahat bir şekilde yönetebileceği de vurgulanmıştır. Raporda, sorunlu kredi oranlarında bir miktar yükseliş görülebileceği vurgulanmış olmasına karşın, bankacılık sektörünün risk yönetim anlayışı ve sermaye yapısı çerçevesinde olası kredi kayıplarını absorbe edebilecek tamponları bulunduğu açıkça belirtilmiştir. Buna ek olarak söz konusu kuruluş tarafından yapılan stres testleri de benzer şekilde sektörün risklere karşı güçlü olduğunu göstermektedir." Aydın, öte yandan, reel sektörün kredi ihtiyacının karşılanması, ekonomik büyümenin finansmanının sürdürülmesi ve sağlıklı yapısının korunması amacıyla düzenlemelerde uluslararası kuralların imkan verdiği esnekliklerin sağlanması ve aracılık maliyetlerini yükselten kamusal yüklerin azaltılması gerektiğini düşündüklerini kaydetti.
27 Mart 2015 Cuma, 10:59
cumhuriyet
null
Bankacılardan Moody's'e yanıt
ekonomi
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/ekonomi/237449/Bankacilardan_Moody_s_e_yanit.html
Züleyha aslında zor bir işe girişti '10 Etnik Dilde Livaneli Şarkıları' albümüyle... Livaneli'yi sevenlere albümü beğendirebilmek de, Livaneli'yi sevmeyenlere ulaşmak da zordu...
null
1987 doğumlu genç şarkıcı Züleyha'nın '10 Etnik Dilde Livaneli Şarkıları' adlı ilk albümü geçtiğimiz aylarda çıktı ve genellikle olumlu eleştiriler aldı. Livaneli şarkılarını 10 farklı dilde söylemek kolay iş değildi ama bu projeyi başarıyla hayata geçirdi. Züleyha albümün üzerinden biraz geçtikten sonra daha dingin bir kafayla sorularımızı cevapladı: Neden Livaneli şarkıları? 10 dilde söylemek zor olmadı mı? Herkes neden ondan bir Ahmet Kaya albümü bekliyor? ''Hayatıma giren sanatçılar sayesinde şarkı söylemeye başladım. Ahmet Kaya, Ferhat Tunç, Selda Bağcan, Zülfü Livaneli... Özgün müzik dinlerken bir yandan Kürtçeye de ilgim vardı. Ama aynı zamanda yorumlamaya da çalışıyordum. Daha sonra konservatuara gittim, 3 dönem sürdü. Ardından zaten iş hayatım başladı ve konservatuarı bırakmak zorunda kaldım. Albüm çıkaracağım, sanatçı olacağım gibi hayalim hiç olmadı. Ta ki, 2009 yılında Zülfü Livaneli’nin Harbiye’de Kürtçe ‘Yiğidim Aslanım’ şarkısını okuyana kadar. Zülfü Ağabeyle çalışırken onun bir şarkısını Kürtçeye çevirtmiştik Zengin Elçi ile birlikte, ‘Ey Özgürlük’ü. 6 ay sonra ‘’sizin bir şarkınızı biz Kürtçeye çevirdik ama tepkiniz ne olacak merak ediyoruz’’ dedik. O da benden dinlemişti. ‘’Hep arzumdu şarkılarımın Kürtçe olarak söylenmesi, bu toprağın dillerinden birinde söylenmesi ama hiçbir zaman yerine getirilemedi. Bunu yapar mısın?’’ dedi. İlk olarak Harbiye Açık Hava’da söyledim. Çok güzel tepkiler aldık. Zülfü Ağabey konserden hemen sonra bir albüm yapalım dedi. Kürtçe Livaneli şarkıları albümü böyle çıktı. Ama sonra Zülfü Ağabey’e Lazca da, Ermenice de okumak istediğimi söyledim. O da nasıl istiyorsan öyle oku dedi. İki parçalık bir single yaptık Seyhan’ın yolunu tuttuk. Her dilde olması benim fikrimdi. Bu bir ‘Livaneli projesi’ gibi görünüyor ama aslında Zülfü ağabeyin öncülüğünde veya teklifinde gerçekleşmedi bu albüm. Burada benim - belki açgözlülüğümden - farklı dillerde okumak istememden dolayı proje çıkmış oldu. Herkes aynı şeyi merak ediyor; bir Kürt kızı neden tamamıyla Kürtçe bir albüm yapmadı? Evet yapabilirdim ama aslında çok önemli bir nokta var; birçok Ermeni komşumuz, ahbabımız vardı Bitlis’te. Onlarla hep iç içe büyüdük. Ermeni müziği de dinliyordum. Çok da seviyordum söylemeyi. Ve dedik ki Ermenice de okuyabilirim. Temel olarak Ermeniler olsun, Lazlar olsun aynı şey geçerli; aramızda fark yok. Bu bir arada yaşayabildiğimizin, bir arada olduğumuzun kanıtı aslında. 10 dilde söyleme fikri böyle gelişti. Olumsuz anlamda hiç eleştiri almadık, gelen bütün eleştiriler yapıcı. Keşke Çerkezce de okusaydın diyorlar. Tabii, Çerkezce okumayı da çok istedim ama yetiştiremedik. Hakkını veremeyeceğim bir parçayı da okumanın anlamı yoktu. Arapçayı, Farsçayı, Ermeniceyi tekrar tekrar okudum, o dili bilen insanlara. Herkesin okeyini aldıktan sonra zaten bu proje ilerlemiş oldu. Yoksa herkesin ağzına bir parmak bal çalmak gibi bir niyetim yoktu. Dil konusunda çok hassas davrandık. Hocalarla, uzman isimlerle çalıştım. Ben Zazaca konuşuyorum ama Kürtçe de öğrendim. Benim amacım bu ülkede konuşulan yok olmaya yüz tutmuş dilleri ortaya çıkarmak. Yoksa Zülfü Livaneli’nin şarkıları dünyada söylenmiş, birçok dilde söylenmiş. Zülfü Livaneli’yi sevmeyenler var. Ama bunu bir Livaneli projesi olarak algılanmamalı. Onu seven de var sevmeyen de var. İsterim ki, bu albüm herkese ulaşsın, herkes dinlesin, olumlu ya da olumsuz bir şekilde geri dönsünler. Bu projeye girerken korkmadın mı? diye sorarsanız, tabii ki korktum. Livaneli’yi sevmeyenlere bu albümün ulaşması açısından korktum. Diğer yandan Livaneli hayranları onun şarkılarını başkasından dinlemeyi sevmez. Ama öyle bir şey yaptık ki albümü dinleyen herkes benimsedi. Herkes soruyor Ahmet Kaya ile büyümüşsün neden Ahmet Kaya şarkıları söylemedin? Dediğim gibi aklımda albüm yapmak yoktu. Bir anda oluşan bir proje bu. Ama hayalim Ahmet Kaya şarkılarını da okumak, 10 dilde okumak. Ama sırf söylemek için değil. Hatta sadece Kürtçe bir albüm bir yapılabilir, neden olmasın? Çok daha zaman alacak bir proje. Böyle bir şey tabii ki istiyoruz. Böyle bir albüm ortaya çıkarmak isterim. 10 dilde şarkı söyleyen biri olarak ana dilde eğitimi savunuyorum. Bu süreçten de çok mutluyum. Kürtçe yayın yapan bir kanal var. Ama istiyorum ki bunu özel kanallar da yapsın. Bu ülkede yaşayan halkları yok sayamazsınız. Onlarca dil konuşuluyor. İnsanların ana dilini değiştiremezsiniz. Ama ben umutluyum gelecekten. Benim ailem Kürtçe konuşmamı istemezken şimdi televizyonlarda konuşuyorum. Bütün diller yaşamalı...''
14.02.2011 - 19:54
null
[]
10 dilde Livaneli şarkıları
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/10-dilde-livaneli-sarkilari,iES9m8vRjUSTVaS3DBIRRw
Ülker'in çatı şirketi Yıldız Holding, 2010'da yeni bir global ortaklığın daha gerçekleşmesi konusunda çalışmalar sürdürüldüğünü açıkladı.
null
Yıldız Holding Yatırımlar ve İş Geliştirme Başkanı Zeki Ziya Sözen'in katılımıyla gerçekleştirilen değerlendirme toplantısında verilen bilgiye göre, 1,4 milyar liralık kısmı yurt dışı satışlardan olmak üzere geçtiğimiz yıl gıda faaliyetlerinden elde ettiği konsolide brüt cirosu 8,8 milyar lira seviyesinde gerçekleşen Holding, 2009 yılında gıdadan 428 milyon lira faaliyet karı elde etti. 2009 yılında 2 bin 500 kişiye yeni istihdam sağlayan Holding, 2010 yılında bin 400 kişiye yeni iş imkanı yaratmayı hedefliyor. Geçtiğimiz yılı 274 milyon liralık yatırımla kapatan Yıldız Holding, 2010'da yeni global ortaklıklar ve kişisel bakım alanında yeni kategorilerde olmayı planlıyor. Danimarkalı Gumlink ile toplamda 200 milyon lirayı bulacak yatırımla Çorlu'da kurulan fabrikayı faaliyete geçiren Holding, çay alanında ortaklık yapılan Alman Laurens Spethmann Holding ile de yeni bir üretim tesisi kuracak. 2009 yılında Alman çay şirketiyle başlanan görüşmelerin tamamlandığı, yapılan anlaşmanın ardından siyah çay ve bitçi çayı alanında faaliyet gösterecek olan Milford Yıldız şirketinin kurulduğu belirtildi. Milford Yıldız'ın yeni bir üretim tesisi kuracağı, Trabzon Arsin'de bir çay alım ünitesi açacağı kaydedildi. Yıldız Holding, 2010'da gıda operasyonları konsolide cirosundaki büyümeyi yüzde 12 olarak bütçelerken, 2010'da yeni bir global ortaklığın daha gerçekleşmesi konusunda çalışmaların sürdüğü bildirildi. 2010'daki iç yatırımını kişisel bakım alanında yapacak olan Yıldız Holding, kişisel bakım kategorisinde 100 milyon liralık yatırımla tuvalet kağıdı, havlu, peçete ve kağıt mendil üretimine dönük yatırımları başlatacakları kaydedildi.
11.03.2010 - 14:57
Anadolu Ajansı
[]
Ülker yeni ortaklık peşinde
Ekonomi
https://www.ntv.com.tr/ekonomi/ulker-yeni-ortaklik-pesinde,ntPNd8fh402oPtWkssCH-A
Mersin'de akli dengesinin bozuk olduğu öne sürülen bir kişi, Bakan Zafer Çağlayan’a yumruk atmaya çalıştı. Olayı farkederek geri çekilen Bakan Çağlayan, yumruktan kurtulmayı başardı.
null
Erdemli ilçesinde seçim çalışması yapan Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, partisinin ilçe binasına giriş yaparken çevrede bulunan Şuayip G. isimli bir kişinin yumruklu saldırısına uğradı. Bakan Çağlayan, saldırıyı fark ederek geri çekilince yumruk isabet etmedi. Korumaların hemen müdahale edip etkisiz hale getirdiği Şuayip G. olay yerinden uzaklaştırdı. Partililerin de saldırmak istediği Şuayip G.'nin akli dengesinin bozuk olduğu ileri sürüldü. Bakan Zafer Çağlayan’ın isteği üzerine Şuayip G. ilçe binasına getirildi. Çağlayan, kendine yumruk atmak isteyen Şuayip G. ile yüz yüze görüştü.
18.05.2011 - 16:54
null
[]
Bakan yumruktan son anda kurtuldu
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/bakan-yumruktan-son-anda-kurtuldu,1dyCW37EIUWUmb9nhztOwA
Vladimir Putin, Wikileaks belgelerinde Robert Gates'in Rusya demokrasisiyle ilgili sözlerinin Rusya'nın içişlerine müdahale olduğunu ve ABD'ye Rusya'nın içişlerine müdahale etmemesi uyarısında bulundu.
null
Rusya Başbakanı Vladimir Putin, CNN'den Larry King'e verdiği ve bu akşam yayınlanacak röportajında Wikileaks belgelerine göre ABD Savunma Bakanı Robert Gates'in Fransız karşıtı Herve Morin ile görüşmesinde Rusya'da demokrasinin ortadan kalktığı ve Rus hükümetinin de istihbarat servisleri tarafından yönetilen bir oligarşi olduğu yönündeki sözlerine tepki gösterdi. Gates'in yanıldığını ve ABD'deki seçim sistemiyle ilgili demokratik olmayan sorunları muhataplarına hatırlatmalarına, karşıtlarının bunun kendi içişleri olduğu yanıtı verdiğini belirten Putin, "Biz onlara bu konularda sistematik sorunlar olduğunu söylediğimizde bize bunun içişleri olduğunu ve karışmamazı söylüyorlar. Bizim geleneğimiz böyle ve bundan sonra da böyle devam edeceğiz diyorlar. Biz müdahalede bulunmuyoruz. Ancak meslektaşlarım, size de bizim içişlerimize karışmamanız, Rus halkının özgür tercihine müdahale etmemeniz tavsiyesinde bulunmak isterim" diye konuştu. Putin, Rusya'da 2012 yılında yapılacak devlet başkanlığı seçiminde aday olup olmayacağı yolundaki bir soru üzerine, bu konuya Devlet Başkanı Dimitriy Medvedev ile ortak karar vereceklerini belirterek "Göreceğiz. Seçimlere hala çok uzun zaman var" dedi. New York Times'ın gazetesinin Wikileaks belgelerinden elde ettiği Amerikalı diplomatların kendisi ve Medvedev için yaptığı "Batman ve Robin" benzetmesi bölümünü yayımlayarak ikisinden birine "iftira atmaya" çalıştığını belirten Putin, "Burada gerçek olan bu ülkenin iç politikası açısından son derece önemli konularda ikimizin iletişim içinde olması. Ancak sizinle dürüştçe konuşmak gerekirse bu iletişimin böylesine küstahça, böylesine bir zorlamayla ve böylesine ahlaksızca yorumlanacağını tahmin edemedik" dedi. Vladimir Putin, ABD'nin, Stratejik Silahların Indirimi Anlaşması'nın (START2) yeni halini onaylamaması halinde nükleer kuvvetlerini daha da güçlendireceklerini söyledi. Putin, ABD ile üzerinde uzlaşmaya vardıkları START2'nin Washington tarafından onaylanma sürecine atıfta bulunarak, "Bu (Rusya'nın nükleer kuvvetlerini güçlendirmek), bizim tercihimiz değil. Bunun olmasını istemiyoruz. Ancak bu bizim tarafımızdan yapılan bir tehdit de değil. Bizim söylediğimiz burada ortak bir çaba üzerinde anlaşamamamız halinde bizleri nelerin beklediğidir" dedi. ABD'lilerin START2 anlaşmazını onaylamaması halinde "son derece aptalca" davranmış olacaklarını söyleyen Putin, "Ama eğer böyle davranırlarsa bizim de bir şekilde tepki göstermemiz gerekiyor. Bunun (tepkinin) içinde yeni nükleer füze teknolojisinin inşası da bulunuyor" ifadesini kullandı. Putin, START2'nin onaylanmaması halinde Rusya'nın ABD'nin Avrupa merkezli füze kalkanı planları yüzünden ortaya çıkan yeni tehdide karşı silahlanması gerektiğini belirterek, "Bize, bunu sizi mesela İran'a karşı korumak için için yapıyoruz diyorlar. Ancak böylesine bir tehdit en azından şimdilik yok" dedi.
01.12.2010 - 13:40
null
[]
Putin: İçişlerimze karışmayın
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/putin-icislerimze-karismayin,HxcNVWJQVk6AygItUbYwAg
Kerem Akça, 88. Akademi Ödülleri’nde ‘Yabancı Dilde En İyi Film’ kategorisi için oluşan havayı değerlendirdi
null
‘“Mustang” (2015) mi, “Sivas” (2014) mı?’ sorusuyla anılacak bir Oscar sürecine girdik… Aslında her ülke kendi filmini bireysel şartlarına göre belirlemeli. Geçen sene “Uzun Yol” (2014) ve “Kış Uykusu”nun (2014) ardından 2016 Oscar’larında da 81 başvurunun arasına iki filmle giriyoruz. Bunların şansı var mı?  ‘  “Sivas”, yabancılar ve Akademi üyeleri için tam bir kapalı kutu. ABD’de dağıtımcısı yok, son dakika kampanyalarıyla bir şeyler yapmaya çalışacak. “Mustang” ise geçen yıl “The Liberator”ı (“Libertador”, 2013) ilk dokuza, “Timbuktu”yu (2014) ilk beşe sokan Cohen Media Group’un katkısıyla bir yerlere gelme çabasında. Açıkçası oryantalist damarıyla, çok sevilen bir ideolojik yaklaşıma kayması mest etti. Karadeniz’deki baskıcı aileye, erkek egemenliğine karşı çıkış arayan asi kızların direnci iz bıraktı. Ambalajın entelektüel olması da… Film, Avrupalı ve Amerikalı sinema yazarlarının bu daldaki en iyiler listelerinde üst sıralarda yer alıyor. Fısıltı gazetesi çok iyi gidiyor. Gelen ödüller de ortada.  Bu sene Oscar kurulunun yanlış yaptığını rahatlıkla söyleyebiliriz. “Sivas” gibi Venedik ana yarışmasından Türk sinemasına ilk kez majör ödül getiren bir eserin gönderilmesi doğal. “Abluka”, “Misafir”, “Saklı”, “Mucize”, “Yitik Kuşlar” gibileri arasında öne çıkıyor. Film köpek dövüşünü taşranın acımasız yüzü olarak yansıtmasının ötesinde ‘çocuk hikayesi’yle de izletir. Çocuk-köpek dostluğu ağlatabilir. Beğenen çıkacaktır. Ama İran sineması gerçekçi damarından giden eser çok etkili olmaz.    2015 filmleri için ’30 Eylül’den önce vizyona girmesi gerekiyor’ kuralını ‘limitli vizyon ile çözeriz’ diyen filmler ‘haksız rekabet’ yaratıyor olabilir. Ama bu da mantıklı bir gerekçe değil. Zira geçen sene “Kış Uykusu” doğrudan yollanınca “Sivas”ın böyle bir şansı dahi olmamıştı. Fransa’nın benzer gerekçeyle “Mavi En Sıcak Renktir” (“La vie d'Adèle”, 2013) yerine “Renoir”ı seçmesiyle yaşadığı hayal kırıklığını biliyoruz.  “Mustang”in Türkiye’yi kötü gösteriyor diye yollanmamasıyla aslında kendi ayağımıza kurşun sıktık. Oscar kurulundakiler Deniz Gamze Ergüven’in filmi aday olursa umarız vicdan azabı çekmezler. Ortak yapım olan filme verilecek 500.000 TL için ne düşünülmüştür bilemeyiz. Ama duyduğumuza göre ‘Oscar’a iyi film gönderilir’ derdine düşülmüş.  O zaman Moritanya’nın gönderdiği “Timbuktu”, geçen sene yabancı film dalına nasıl aday olmuştu? Örnekler çoğaltılabilir. Oscar kurulu süreci bilen, her şeyi takip eden, Montreal’de alınan ödülü müthiş bir güç olarak görmeyen üyelerden oluşturulmalı. Yoksa bu cahillik ve bilinçsizlik başımıza daha çok dert açar.    “Mustang”in yanında “Dheepan” de aslında Akademi’nin seveceği bir bakışı yansıtıyordu. Tamamına yakını Tamilce çekilmiş film, Fransa’da yaşamaya çalışan bir Tamil savaşçısının acıklı dünyasını karşımıza çıkarıyor. Ülkenin onu seçmemesi ‘Altın Palmiye Oscar getirmiyor’ istatistiği sebebiyle idi, yani mantıklı bir uluslararası gerekçe vardı.  Damardan gidersek ‘Yabancı Dilde En İyi Film’ için genel izleyici kitlesine yatkın bir anlatı, üzerinde konuşulacak bir sosyal/sosyopolitik mesele, dokunaklı bir gerçek hikaye, egzotik ülke manzaraları ve bağ kurulacak/ağlatacak bir ana karakter gibi kriterler devreye sokulursa ‘vuruculuk’ artar. Oryantalizm de önemli olabiliyor.     Bu sene böylesi şaşkınlıklar Oscar sürecinde söz sahibi oldu. Avrupa Film Ödülleri gibi yarışın galibini Aralık başında tayin eden bir ödül için "Aferim!", “Babam” (“Babai”),“Goodnight Mommy” (“Ich Seh, Ich Seh”),"Güneş Tepedeyken" ("Zvizdan"),"İnatçılar", “İnsanları Seyreden Güvercin” (“En Duva Satt På En Gren Och Funderade På Tillvaron”),"Keçi" ("Koza") "Mustang", "The Summer of Sangaile",“Yalan Labirenti” (“Im Labyrinth des Schweigens”) ile "Yeni Ahit" arasından bir seçim yapılacak olması, “Saul’un Oğlu”nun aday adayı olarak bile yarışmaması ilginç bir tercih... Bu durum ‘zafer başka kıtadan çıkar’ cümlesini akla getiriyor.  Açıkçası festival beğenisinde “Saul’un Oğlu”, “The Assassin”, “İnsanları Seyreden Güvercin”, “Mustang”, “Aferim!”, “Annemle Geçen Yaz” (“Que Horas Ela Volta?”) gibileri öne çıkıyor. Bunlardan birincisini kapatan Sony Pictures Classics’in Nazi döneminden duyulmamış bir hikaye anlatan “Yalan Labirenti”yle ne yapacağı da merak konusu… Bu kategorinin iddialı şirketi, iki senelik mağlubiyetin ardından 2016 ödülleri için Music Box Films, Cohen Media Group, Magnolia Pictures, Film Movement, Oscilloscope, Kino Lorber gibileriyle bir yarışa girecek.  Özellikle bunlardan ilki “Ida”nın (2013) zaferinin ardından “The Club” (“El Club”) ve “Loreak” ile ne yapacak merak konusu… Oscilloscope ise Kolombiya, Brezilya ve Kanada adaylarıyla hayal kırıklığı geleneğini sürdürür gibi. Cohen Media Group “Mustang” ve “İnatçılar” ile bir hayli iddialı... 20th Century Fox, esas yarışa konsantre olacağından “The Clan” (“El Clan”) ile fazla ilgilenmez gibi…     (“   (“   (“      “İnsanları Seyreden Güvercin”, “Goodnight Mommy”, “The Assassin”, “The Club”, “Aferim!”, “Yeni Ahit”, “Saul’un Oğlu” seçkinin en iyileri… Ama bunların öne çıkarılması çok kolay değil. Oscar kurulunu seçtiği üç film arasına zor seyir süreçleri sunan “İnsanları Seyreden Güvercin”, “The Assassin” ve “Aferim!”i ekleme ihtimali var. Bu kontenjandan pek bilinmeyen “Sivas”ın veya vizyona giren “Court”un şansı da olabilir.  Bu durumda “Saul’un Oğlu”, “Mustang”, “Ixcanul”, “Theeb”, “Mustang”, “Yalan Labirenti”, “İnatçılar”, “Sunstroke”, “The Wave” öne çıkarılabilir. Bunlara sürpriz desteği de gelebilir. EFA’nın her sene soktuğu bir-iki film arasında “inatçılar” olursa şaşırmamak lazım.
28.10.2015 - 14:56
haberturk
['kerem akça', 'oscar']
Oscar’da ‘Mustang’ mi, ‘Sivas’ mı?
Kültür-Sanat
https://www.haberturk.com/kultur-sanat/haber/1145972-oscarda-mustang-mi-sivas-mi
Spor Toto Süper Lig'de bugün oynanması gereken Galatasaray-Fenerbahçe derbisinin güvenlik sebebi ile ertelenmesi İsveç basınında gündeme oturdu.
null
İsveç basını, milli takımlarının 24 Mart Perşembe günü Antalya'da Türkiye A Milli Futbol Takımı ile yapacağı hazırlık maçı öncesi, Galatasaray-Fenerbahçe derbisinin güvenlik nedeniyle ertelendiğini duyururken, Türkiye ile İsveç arasında oynanacak milli maçın da iptal edilebileceğini iddia etti. Türkiye- İsveç maçının ertelenme durumu hakkında İsveç gazetelerinden Expressen'e bir açıklama yapan İsveç Milli Takımı Güvenlik Şefi Anders Sigurdson, "Türkiye ile yapacağımız hazırlık karşılaşmasının iptal durumu yok, maçı oynayacağız. Şu an için plan gitmek, ama bu durumlar anlık değişir. Türkiye Futbol Federasyonu ile konuştuk, bize her türlü güvenceyi verdiler. Çok yüksek derecede güvenlik önlemleri aldıklarını bize ilettiler" şeklinde konuştu. İsveç'in önemli gazetelerinden Aftonbladet ise, Galatasaray-Fenerbahçe derbisinin ertelenmesi ile ilgili, "İstanbul derbisi terör tehditlerinden dolayı ertelendi" manşetini attı.
20.03.2016 - 23:18
DHA
['Futbol', 'Spor', 'Galatasaray', 'Fenerbahçe']
İsveç Milli Takımı'ndan ilk resmi açıklama geldi
Spor
https://www.ntv.com.tr/spor/isvec-milli-takimindan-ilk-resmi-aciklama-geldi,8bO3n0pAdUyl5G2nz6p2Vg
Ankara Güven Park'ta, 37 kişinin hayatını kaybettiği saldırıyı gerçekleştien teröristin 24 yaşındaki Seher Çağla Demir olduğu açıklandı.
null
İçişleri Bakanlığı, Demir'in Suriye'de, YPG içinde terör eğitimi aldığı da açıklandı. Ayrıca soruşturmada, gözaltına alınan kişi sayısı 12'ye yükseldi. Ankara'da Kızılay'daki terör saldırısının faili belirlendi. 1992 Kars Kağızman doğumlu, Seher Çağla Demir. İçişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, terörist, 2013 yılından itibaren PKK için yer almaya başladı. Seher Çağla Demir daha sonra Suriye'ye geçti ve YPG terör örgütü içinde eğitim aldı. Saldırıyı 2 teröristin gerçekleştirdiği üzerinde duruluyor. İkinci şüphelinin kimliğinin tespit edilmesi için çalışmalar sürüyor. Ancak İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasında, ikinci teröriste dair bir bilgiye yer verilmedi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmada, gözaltına alınan kişi sayısı 12'ye yükseldi. Ankara'da 3, Şanlıurfa'da 4, Tekirdağ'da 3, Gaziantep ve Diyarbakır'da ise 1'er kişi gözaltına alındı.
15.03.2016 - 21:16
Anadolu Ajansı
['Gündem', 'Türkiye', 'Genel']
İçişleri Bakanlığı canlı bombanın kimliğini açıkladı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/icisleri-bakanligi-canli-bombanin-kimligini-acikladi,suxCMdTp9021dIjZavtubA
İçişleri Bakanlığı, ocak ayında meydana gelen trafik kazalarında hayatını kaybedenlerin sayısının, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 36,5 azaldığını bildirdi.
null
haberi!  İçişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, geçen ay 130'u ölümlü olmak üzere 10 bin 800 ölümlü-yaralanmalı trafik kazası meydana geldi. Kazalarda 160 kişi hayatını kaybederken 17 bin 520 kişi yaralandı. Geçen yıl ocak ayında 183'ü ölümlü olmak üzere 12 bin 426 ölümlü-yaralanmalı trafik kazası meydana geldi. Bu kazalarda 252 kişinin hayatını kaybettiği, 20 bin 420 kişinin yaralandığı kayıtlara geçti.  İki yılın aynı dönemleri karşılaştırıldığında bu yıl ölümlü-yaralanmalı kaza sayısında yüzde 13,1, ölümlü kaza sayısında yüzde 29, yaralanmalı kaza sayısında 12,8, ölü sayısında 36,5, yaralı sayısında ise 14,2 oranında azalma meydana geldi.
04.02.2019 - 10:44
Anadolu Ajansı
['Gündem', 'Türkiye', 'son dakika', 'Trafik Kazası', 'son dakika haberleri', 'haber']
Ocak ayında meydana gelen ölümlü trafik kazalarında düşüş
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/ocak-ayinda-meydana-gelen-olumlu-trafik-kazalarinda-dusus,NernuXw1_Ee3UpHFXFpfuQ
Radyo Eksen’in en uzun soluklu programı Laneth 10. yılını Nisan ayında 4 özel tema programla kutluyor.
null
Çağlan Tekil tarafından hazırlanıp sunulan Laneth, 10 yıldır her Pazartesi Radyo Eksen 96.2’de yayınlanıyor. İlk yılında 1 saat süren program, 2001 senesinden itibaren 2,5 saat süren formata dönüştü. Laneth, 2003-2004 yılları arasında pazartesinin yanı sıra perşembe akşamları da yayındaydı. Pazartesi akşamları güncel olana, Perşembe akşamlarıysa rock klasiklerine yer veriyordu. 10 yıldır içerik olarak klasik rock’tan heavy metalin her türüne uzanan geniş bir yelpazede yayın yapan Laneth, Nisan ayında 10. yılı sebebiyle 4 özel program hzaırladı: Laneth Özel (10. yıl özel programı): 10 yıl boyunca programda çalınan şarkıların yer alıyor. Laneth Özel (Konser Kayıtları): Sadece konser kayıtlarından oluşacak. Laneth Özel (Metal Dünyasındaki Cover’lar): Tamamı cover şarkılardan oluşuyor. Laneth Özel (Tribute): Hayatını kaybetmiş rock ve metal müzisyenlerinin şarkıları yer alacak.
05.04.2010 - 18:08
null
[]
Laneth dolu 10 yıl...
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/laneth-dolu-10-yil,Yw4bce5srUGur7CRSXADeA
2010 Dünya Kupası hazırlıkları yapan Fildişi Sahili, teknik direktör Vahid Halilhodziç'i gönderdi.
null
Fildişi Sahili'nde teknik direktör Halilhodziç'in görevine son verildi Güney Afrika Cumhuriyeti'nde yapılacak 2010 Dünya Kupası'na hazırlanan Fildişi Sahili Milli Takımı'nda, teknik direktör Vahid Halilhodziç'in görevine son verildi. Fildişi Sahili Futbol Federasyonu Başkanı Jacques Anouma, televizyondan yayımlanan açıklamasında, ''Halilhodziç'in görevine Afrika Uluslar Kupası'nı kazanamadıkları için son verdiklerini'' söyledi. Fildişi Sahili'nin Afrika Uluslar Kupası'nda çeyrek finalde Cezayir'e elenmesinin ardından eleştiri okları Halilhodziç'e yönelmişti. Anouma, Halilhodziç'in yerine geçecek teknik direktörün 10 gün içinde açıklanacağını söyledi. Fildişi basınında, Halilhodziç'in yerine geçebilecek isimler arasında A Milli Takım Sorumlusu Guus Hiddink ilk sırada gösteriliyor. Milli takımdaki görevine Ağustos'ta başlayacak Hiddink ile Fildişi Sahili'nin kısa süreli bir sözleşme imzalayabileceği belirtiliyor.
28.02.2010 - 11:48
null
[]
Fildişi Sahili'nde Halilhodziç gitti
Spor
https://www.ntv.com.tr/spor/fildisi-sahilinde-halilhodzic-gitti,8GyItM3DeUWFebq7kThUiw
Rusya Doğrudan Yatırım Fonu Üst Yöneticisi Dmitriev, "Geçen yıl kurulan Türkiye-Rusya Yatırım Fonu'nun amacı ikili ekonomik bağları güçlendirmek ve iki ülke arasındaki yatırım akışını artırmak." dedi.
null
Rusya Doğrudan Yatırım Fonu (RDIF) Üst Yöneticisi Kirill Dmitriev, geçen yıl kurulan Türkiye-Rusya Yatırım Fonu'nun amacının ikili ekonomik ilişkileri güçlendirmek ve yatırım akışını artırmak olduğunu belirterek, "Bu ortak fona RDIF ve Türkiye Varlık Fonu tarafından söz konusu amaca hizmet edecek projelere yatırım yapılabilmesi için 500'er milyon dolar yatırılacak. Özellikle altyapı, sağlık ve bilgi teknolojileri sektörlerine ağırlık verilecek." dedi. Dmitriev, varlık fonları ve RDIF faaliyetlerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.Varlık fonlarının kuruldukları ülkenin ekonomik büyümesine katkı sağlayacak olan gerekli sermayenin sağlanmasında ciddi rol oynadığını vurgulayan Dmitriev, "Varlık fonları, gelecek vadeden şirketlere, başlıca altyapı projelerine ve sosyal girişimlere yatırım yaparak ekonomiler üzerindeki pozitif etkisini hem yerel hem de küresel çapta sürdürebilir. Ayrıca ekonomik bağlar devletler arasında politik ilişkiler kurmaya ya da mevcut ilişkileri daha ileri seviyeye taşımaya yardımcı olurken varlık fonları bir çeşit finansal diplomat gibi hareket ederek karşılıklı iş birliğini yoğunlaştırıyor." diye konuştu. Dmitriev, Rusya'ya doğrudan yatırımları çekmek için katalizör görevi görmek ve önde gelen küresel yatırımcılarla ortak yatırım yapmak için 2011'de kurulan RDIF'in bugüne kadar 50'den fazla projeyi sonuçlandırdığını ifade ederek, "Fonumuz bu projeler için bugüne kadar 1,2 trilyon rubleyi (yaklaşık 20 milyar dolar) yönetmiş ve ayrıca Rusya ekonomisine uzun vadeli stratejik ortaklıklar yoluyla 30 milyar dolarlık yabancı sermayeyi çekmeyi başarmıştır." diye konuştu. Japonya, Çin, Ortadoğu ve diğer ülkelerle kurulan müşterek yatırım fonlarının, Rusya ve küresel ortakları arasında karşılıklı ticareti ve ekonomik bağları güçlendirmeye devam ettiğini bildiren Dmitriev, "Dünya çapında yeni ortaklıklar kurmaya devam ediyoruz. Geçen yıl bunlara ek olarak İsrail, Hindistan, Çin, Vietnam ve Suudi Arabistan'dan ortaklarla bir dizi yeni ortak fon ve platform oluşturduk. Şu anda bizim ve ortaklarımız için önemli bir alan haline gelen teknoloji de dahil olmak üzere Rusya ekonomisinin en umut verici sektörlerine yatırım yapmaya devam ediyoruz." ifadelerini kullandı. Dmitriev, geçen yıl kurulan Türkiye-Rusya Yatırım Fonu'nun amacının ikili ekonomik bağları güçlendirmek ve iki ülke arasındaki yatırım akışını artırmak olduğunu belirterek, "Bu ortak fona RDIF ve Türkiye Varlık Fonu tarafından söz konusu amaca hizmet edecek projelere yatırım yapılabilmesi için 500'er milyon dolar yatırılacak. Özellikle altyapı, sağlık ve bilgi teknolojileri sektörlerine ağırlık verilecek." şeklinde konuştu. Türk şirketleriyle de müşterek projeler geliştirdiklerini ve birlikte çalışmaktan memnuniyet duyduklarını dile getiren Dmitriev, şunları kaydetti: "Muazzam bir tecrübeye, uzmanlığa ve mühendislik bilgisine sahip olan Rönesans Holding ile Rusya'da yapılacak sağlık, inşaat, gayrimenkul ve altyapı projelerini kapsayan 400 milyon dolarlık ortak yatırım anlaşmasını imzalayalı yaklaşık dört yıl oldu. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in ay başında Türkiye'ye yaptığı ziyaret sırasında iş birliği fırsatlarını değerlendirmeye devam ettik. Örneğin RDIF ile önde gelen bir başka Türk inşaat şirketi MAKYOL söz konusu ziyaret sırasında yol yapımını da kapsayan altyapı projelerine birlikte yatırım yapacakları bir ortaklık kurmak için anlaştı."
21.04.2018 - 12:53
Anadolu Ajansı
['Dünya', 'Rusya', 'Ekonomi']
Türkiye-Rusya Yatırım Fonu'ndan projelere 1 milyar dolar
Ekonomi
https://www.ntv.com.tr/ekonomi/turkiye-rusya-yatirim-fonundan-projelere-1-milyar-dolar,RrGaSIih90Ct2pvJn_8N6g
Faizlerdeki yükseliş ev almak isteyen vatandaşlar için maliyetleri artırdı. Konut kredisi faizlerindeki son 1 yılda meydana gelen yükseliş, tüketicilere ilave yüzde 14 maliyet olarak yansıdı.
null
Geçen yıla yüzde 0,85 aylık faiz oranıyla başlayan konut kredileri, yıl içerisinde yurt içinde ve yurt dışındaki belirsizlikler ve olumsuz gelişmeler yüzünden son bir yılda yüzde 1,10 bandına yükseldi. Faiz artışı en çok orta ve alt gelir grubundaki tüketiciyi vurdu, ev almak isteyen vatandaşların maliyeti yüzde 14 arttı. Tüketiciler konut alımında ortalama 100 bin lira kredi kullanıyor. Buna göre, alacağı ev için konut kredisi çeken vatandaşın sadece bu konudaki maliyeti 22 bin lira arttı. Ocak 2015'te 100 bin liralık 10 yıl vadeli konut kredisi çeken bir vatandaş toplamda 159 bin lira öderken, bu rakam Ocak 2016'da 181 bin liraya çıktı. Artan faiz yükü, konut kredisi için ödenen aylık taksit tutarlarını da yukarı çekti. Yine 100 bin liralık kredi çeken tüketici için 2015 Ocak'ta hesaplanan taksit tutarı bin 333 lira iken, 2016 ocak'ta bin 505 liraya yükseldi.
18.01.2016 - 18:57
NTV Haber
['Emlak']
Ev almak isteyenler için maliyet arttı
Emlak
https://www.ntv.com.tr/emlak/ev-almak-isteyenler-icin-maliyet-artti,myvwW5PCEkGJ59VU0F9yLQ
ABD Başkanı Barack Obama’nın İsrail ziyareti öncesinde olağanüstü güvenlik önlemleri alınıyor.
null
ABD Başkanı Barack Obama’nın Çarşamba günü başlayacak İsrail ziyareti öncesinde alınan olağanüstü önlemler İsrail basının gündemine geldi. Ynetnews’te yer alan haberde, Obama’nın Kudüs’e gideceği ‘canavar’ lakaplı zırhlı araca dikkat çekildi. ‘Yürüyen kale’ olarak nitelendirilen aracın Obama’yı olası herhangi bir saldırıya karşı koruma kapasitesine sahip olduğu belirtildi. Öyle ki ‘canavar’, kimyasal veya biyolojik saldırıya karşı korunaklı, kurşun ve hatta roket atışına karşı bile dayanıklı. Tekerlekleri patlasa da yoluna devam edebilen araçta, oksijen tüplerinin yanı sıra acil durumlar için kan üniteleri de hazır bulunuyor. General Motors tarafından özel olarak üretilen aracın değeri ise 300 bin dolar. Başkan Obama’yı koruma önlemleri ‘canavar’la da sınırlı değil. Amerikan Başkanı, İsrail ziyareti süresince kendisini adım adım takip edecek 5 bin polis tarafından korunacak. Polis korumasına Amerikan Gizli Servisi de eşlik edecek. Çarşamba günü başlayacak ziyaretin, 3 gün sürmesi bekleniyor.
17.03.2013 - 14:20
null
[]
Kudüs’e ‘canavar’la gidecek
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/kuduse-canavarla-gidecek,rNBwhaVUFEKMrg7dMGQBmw
ABD'de 17 yaşındayken rahminin bir kısmı alınan Kayla Jones ve kocası bebek sahibi olmak istiyorlardı. Kayla Jones'un kayınvalidesi Patty Resecker, genç çiftin bu hayalini gerçekleştirdi ve taşıyı anne olmayı kabul ederek, bebeği doğurdu
HABERTURK.COM
ABD'nin Arkansas eyaletinde ilginç bir olay meydana geldi. Texarkana şehrinde yaşayan 29 yaşındaki Kayla Jones, kocası Cody ile evlendikten sonra bebek sahibi olmaya karar verdi. Ancak  17 yaşında yapılan kısmi histerektomi (rahmin bir kısmının alınması),bu durumu zorlaştırıyordu. Kayınvalide Patty Resecker, genç çiftin bu hayalini gerçekleştirmek için yardımcı olmak istediğini söyledi. Ancak çift, bu çağrıyı ciddiye almadan taşıyıcı anne araştırmaya başladı. Birkaç görüşmenin ardından kayınvalide Resecker'in ciddi olduğunu anlayan çift, bu fikre sıcak bakmaya başladı. Yapılan testlerin ardından büyükannenin torununu taşıyabileceği açıklandı. Kayla Jones, "İlk önce doktorların deli olduğumuzu düşündüğünü düşündüm, ama araştırdığımda başka büyükanneler bulduk" dedi. İlk deneme 2016 yılının kasım ayında yapıldı ancak başarısızlıkla sonuçlandıysa da 2017'nin mart ayında yapılan ikinci denemede büyükanne, torununa hamile kalabilmeyi başardı. Hamilelikten 7 ay sonra bebek sezaryenle dünyaya geldi. Bebeğe Allen Jones adı verildi.
08.02.2018 - 08:45
haberturk
['patty resecker', 'taşıyıcı hamilelik']
Patty Resecker, kendi torununu doğurdu!
Sağlık
https://www.haberturk.com/patty-resecker-kendi-torununu-dogurdu-1828899
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Pakistan ile Hindistan arasında ara buluculuk etmeye hazır olduklarını söyledi.
null
Lavrov, Hindistan ve Pakistan arasındaki Keşmir krizi ile ilgili başkent Moskova’da gazetecilere değerlendirmelerde bulundu. Rusya’nın, talep olması halinde Hindistan ve Pakistan arasındaki krizin sonlandırılmasına destek olabileceğini belirten Lavrov, "Eğer talep ederlerse iki ülke arasında ara buluculuk etmeye hazırız." dedi. Hindistan ile Pakistan arasındaki son gerilim, Keşmir'in Hindistan idaresindeki kısmında 14 Şubat'ta polis teşkilatına bağlı milis gücüne yapılan ve 44 kişinin öldüğü bombalı saldırıyla başlamıştı. Yeni Delhi yönetimi, saldırıyla ilgili Pakistan'ı suçlamıştı. Saldırıyı kınayan Pakistan ise suçlamayı reddetmişti. Hindistan, 26 Şubat'ta Keşmir Kontrol Hattı'nın Pakistan tarafında bulunan terör örgütü hedeflerine hava saldırısı düzenlediğini duyurmuştu. Pakistan da dün sabah, hava sahasını ihlal ettiği gerekçesiyle Hindistan'a ait iki savaş uçağını düşürdüğünü bildirmişti. Hindistan, Pakistan'a ait bir savaş uçağını düşürdüğünü açıklarken, İslamabad yönetimi bunu doğrulamamıştı. Pakistan hükümeti ve ordusunun gerilimin tırmanmasını istemedikleri yönündeki açıklamasının ardından gerilim yerini temkinli bekleyişe bırakmıştı. Türkiye, Avrupa Birliği, Almanya, İngiltere, Çin ve Rusya da taraflara itidal telkin etmişti.
28.02.2019 - 15:16
Anadolu Ajansı
['Dünya', 'Rusya', 'Hindistan', 'Pakistan']
Rusya'dan Pakistan-Hindistan krizi için ara buluculuk teklifi
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/rusyadan-pakistan-hindistan-krizi-icin-ara-buluculuk-teklifi,42dmTdCFmEiftZNKK0TN6A
Fransa, Kazakistan’da bir dönem enerji bakanlığı görevinde bulunan işadamı Muhtar Ablyazov'u Rusya'ya iade kararı aldı.
null
Ablyazov’un sahibi olduğu Bank Turan Alem (BTA) Bankası’ndan zimmetine yaklaşık 6 milyar dolar para geçirmek, kara para aklamak ve organize suç örgütüne üyelik suçlamasından yargılanması için Rusya’ya iadesine karar verildi. Ablyazov’un Rusya’ya iade edilmesi ile ilgili genelgeyi Fransa Başbakanı Manuel Valls’ın imzaladığı bildirildi. Fransız mahkemesi Ablyazov’un iadesi konusunda geçen sene olumlu karar almış; son kararı Fransız hükümetine bırakmıştı. Kazakistan’da hakkında arama kararı olan muhalif işadamı, Temmuz 2013'te Fransa’nın güneyinde yakalanmıştı. Fransa bölge emniyet güçleri tarafından yakalanan Muhtar Ablyazov’un Fransa’da adli makamlara teslim edildiği ve Paris’te mahkemeye çıkacağı belirtilmişti. 2011 yılında İngiltere'ye iltica eden Ablyazov, 2012 yılında izini kaybettirmişti. Muhtar Ablyazov'un ailesi, karara itiraz edeceklerini açıkladı. Fransa ile Kazakistan arasında sanıkların iadesiyle ilgili bir anlaşma bulunmuyor ama Rusya ile bulunuyor. Ablyazov'un ailesi, Rusya'ya iade edilmesi durumunda, işadamının oradan Kazakistan'a teslim edileceğini öne sürüyor. Öte yandan Mayıs 2013’te Muhtar Ablyazov’un eşi Alma Şalabayeva ve 6 yaşındaki kızı sahte pasaport bulundurduğu gerekçesiyle, İtalya’nın başkenti Roma’da yakalanarak İtalyan makamlarınca sınır dışı edilmesi bu ülkede krize sebep olmuştu. Daha sonra Alma Şalabayeva, pasaportunun yasal ve geçerli olduğunun anlaşılması üzerine serbest bırakılarak kriz aşılmıştı.
12.10.2015 - 23:34
CHA
['Ekonomi']
Ablyazov için Rusya'ya iade kararı
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/ablyazov-icin-rusyaya-iade-karari,AMfGCF6CZUqbiiqe1imo7g
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e hitaben ortak mektup kaleme alan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Almanya Başbakanı Angela Merkel, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde (BMGK) oylanacak Doğu Guta'da ateşkes tasarısına destek ve sorumluluk bilinci çağrısı yaptı.
null
Fransa Cumhurbaşkanlığı Sarayı Elysee'den yapılan yazılı açıklamada, Macron ve Merkel'in, Rus lider Putin'e hitaben, Suriye'deki gelişmeler ve Doğu Guta'daki insani durumun ele alındığı ortak mektup yazdığı belirtildi. Açıklamada, iki liderin Putin'e, BMGK'de görüşüleceği üzere Doğu Guta'ya insani yardımların ulaştırılması, yaralıların sevk edilmesi için ateşkes ilan edilmesi ve saldırıların acilen durdurulması çağrısı yaptığı kaydedildi.  BMGK'de oylanacak karar tasarısına Rusya'nın desteğini talep eden iki liderin, Fransa ve Almanya'nın Suriye'de uluslararası insan hakları hukukuna aykırı şekilde sivillere, çocuklara ve hastanelere düzenlenen saldırıları en ağır biçimde kınadığı bildirildi. Açıklamada ayrıca Doğu Guta'daki sivillerin durumuna dikkat çekilerek, iki ülkenin Rusya'yı sorumluluklarını yerine getirmeye çağırdığı ifade edildi.
23.02.2018 - 20:39
Anadolu Ajansı
['Dünya', 'Emmanuel Macron', 'Vladimir Putin', 'Angela Merkel']
Macron ve Merkel'den Putin'e Doğu Guta çağrısı
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/macron-ve-merkelden-putine-dogu-guta-cagrisi,4h_r9cdmpEWceSGPuBfjmA
Bursa'da piyanist kardeşler Güher ve Süher Pekinel, "Barış İçin Müzik Nilüfer Çocuk Orkestrası" yararına konser verdi.
null
Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde gerçekleşen Güher ve Süher Pekinel'in konserine müzikseverler yoğun ilgi gösterdi. Pekinel kardeşler, kendi eserlerinden oluşturdukları özel repertuvarla sanatseverlerin beğenisini kazandı. Gecede Maurice Ravel, Claude Debussy ve Manuel Infabte gibi dünyaca ünlü bestecilerin eserleri de dinleyicilerle buluştu. Geceden elde edilecek gelirle "Barış İçin Müzik Nilüfer Çocuk Orkestrası" için enstrüman alınacağı belirtildi.
12.11.2017 - 17:22
null
['Sanat']
Güher ve Süher Pekinel'den müzik eğitimine destek
Sanat
https://www.ntv.com.tr/sanat/guher-ve-suher-pekinelden-muzik-egitimine-destek,fjkDXfqkkE2w5f2AP0jAWg
Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, Gaziantepspor maçı sonrası yaptığı açıklamada, hakemleri eleştirdi ve "Şimdi puanlar yakın gidiyor ama ikinci devre burası yangın yerine döner" dedi. Basketboldaki "Kizer" krizine de değinen Yıldırım, Galatasaray'ın sahtekarlık yaptığını ifade etti.
null
Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, 2-2 biten Gaziantepspor maçı sonrası gazetecilere açıklamalarda bulundu. Aziz Yıldırım'ın hedefinde, başta maçın hakemi Serkan Tokat olmak üzere, Süper Lig hakemleri vardı. Hasan Ali'nin, 30. dakikada gördüğü kırmızı kartla oyun dışı kalmasını eleştiren Yıldırım, şunları kaydetti: "Saha da kötü, hakem de kötü. Sezon başından beri hakemler kötü. Bütün takımlar şikayetçi. Bugün Hasan Ali'nin atıldığı pozisyon kırmızı kart değil. Orada tehlikeli bir hareket varsa ki dokunmuyor. Bu bana göre kırmızı kart değil, hakem hatalı. Bayburt'la yaptığımız kupa maçında da oyuncularımızı çok tekmelediler, bu hakem hiçbir şey yapmadı. Bugün de aynı şeyler oldu. 50 numara Nani'yi yıldırmak için devamlı tekmeledi. Türkiye'de standartlar aynı uygulanmıyor. Bu devre puanlar yakın gidiyor ama ikinci devre burası yangın yerine döner. Hiçbir takımın hakkı yenmez, yalnız bizim değil. Adaletli yönetim istiyoruz. Federasyon bize ceza vermeye kalkmasın. Cezalarla bir yere varılamaz.  Bunları iyi eğitsinler, iyi olanları seçsinler. Burası para alıp yatma yeri değil. Hepsini profesyonel yapacağız diye bazıları kafalarına göre maçları yönetmesinler. Bunların Türk sporuna katkısı yok. Bunlar hepimizi üzüyor. Üzüntülerin sonunda hepimiz daha değişik konuşmalar yapmaya başlarız ki bu işin tadı da kaçar." Yıldırım'ın gündeminde Kadınlar Basketbol Ligi'nde Galatasaray'ın hükmen mağlubiyetiyle sonuçlanan "Kizer" olayı da vardı. Kizer'in Basne Hersek vatandaşlığına geçtiğini ama Bosna Hersek Milli Takımı'nda oynamadığını belirten Yıldırım, "Gitmişler federasyona, alt taraftaki insanlardan rica etmişler, onlar da lisansı vermişler. FIBA da Kizer'in Avrupa lisansıyla oynayamayacağını söylemiş. Harun Erdenay çok efendi davranıyor. Söyleyemiyor, ben söyleyeyim. Aşağıdaki insanları ayarlamışlar, ne karşılığında nasıl ayarlamışlar bilemem. Siz araştırın bulun. O insan tutmuş, ikinci bir lisans vermiş, ABD lisansı vermiş oynaması için. O zaman burada kim sorumlu? Kulüp sorumlu. Ve kim sorumlu? Fedrerasyon'daki o lisansı veren kişi sorumlu" dedi. Türkiye Basketbol Federasyonu'nun söz konusu çalışanı işten çıkardığını ama asıl yapması gerekenin dava açmak olduğunu da savunan Fenerbahçe Başkanı, "İşten atmayacak, mahkemeye verecek. Gelecek mahkemede neden lisans verdiğini anlatacak. Ne karşığında veya neden verdi? Federasyonda 17 sene çalıştığını söylüyorlar. 17 sene çalışan biri o lisansın verilmeyeceğini bilmez mi?" diye konuştu. Fenerbahçe Basın Sözcüsü Mahmut Uslu'nun "Özhan (Canaydın) Bey, Duygun (Yarsuvat) Bey orada olsaydı bunlar olmazdı" sözlerini anımsatan Yıldırım, "O lafa iyi bakmak lazım, ne demek istedi?" dedi. Galatasaray'ı sahtekarlık yapmakla suçlayan Fenerbahçe Başkanı, "Siz gidip zorla sahtekarlık yapıyorsunuz. Bunu da Federasyon'a yüklüyorsunuz. Ondan sonra diyorsunuz ki 'Ben spor yapıyorum'. Olmaz, yanlış!" ifadelerini kullandı.
07.12.2015 - 01:14
ntv.com.tr
['Spor', 'Süper Lig', 'Fenerbahçe']
Aziz Yıldırım: İkinci yarı burası yangın yerine döner
Spor
https://www.ntv.com.tr/spor/aziz-yildirim-ikinci-yari-burasi-yangin-yerine-doner,5njY4YaKeEKke-dN3q0YmA
Adana’da, iki grup arasında kız alıp verme mevzusu nedeniyle çıkan silahlı kavgada, bir kişi yaralandı. Av tüfeğiyle ateş açan kişinin elektronik kelepçe taşıdığı belirtildi.
null
Adana'da kız isteme meselesi yüzünden aralarında husumet bulunan iki grup arasında çıkan kavgada, başka bir suçtan ev hapsinde olan ve üzerinde elektronik kelepçe bulunan Mustafa A.'nın av tüfeğiyle açtığı ateş sonucu 29 yaşındaki Eyüpcan Kayadan göğsünden vurularak yaralandı. Olay, gece yarısı merkez Seyhan İlçesi Şehit Duran Mahallesi 19040 Sokak'ta meydana geldi. İddiaya göre, kız alıp-verme meselesi yüzünden daha önce aralarında husumet bulanan iki grup arasında gece saatlerinde tartışma çıktı. Tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine başka bir suçtan ev hapsinde olan ve üzerinde elektronik kelepçe bulunan Mustafa A., kalabalığa 5 el av tüfeğiyle ateş açtı. Tüfekten çıkan saçmalarla yaralanan Eyüpcan Kayadan, çevredekiler tarafından özel bir hastaneye kaldırıldı. Buradaki ilk müdahalenin ardından Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılan Kayadan'ın durumunun iyi olduğu belirtildi. Mustafa A.'yı evinde gözaltında alan polis, olayla ilgili soruşturmayı sürdürüyor.
04.07.2017 - 07:17
DHA
['Türkiye', 'Adana']
Elektronik kelepçeli kişi tüfekle dehşet saçtı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/elektronik-kelepceli-kisi-tufekle-dehset-sacti,PoiGyVyFmEyp1PJCWSlErg
Tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı, "26 Ağustos günü için size yazılı olmayan bir belge vereyim. Türk büyükelçisi Müfit Özdeş, 26 Ağustos tarihinin Mustafa Kemal Paşa tarafından kasten seçildiğini söylemiştir. Çünkü 26 Ağustos 1071’in (Malazgirt Zaferi) ve Ağustos 1526’nın (Mohaç Zaferi) tekrarlanmasını istiyor." dedi.
null
Tarihçi Prof. Dr. İlber Ortayl, Kütahya Valiliği tarafından 30 Ağustos Zafer Bayramı etkinlikleri kapsamında Hezar Dinari Kültür Merkezinde düzenlenen "Büyük Taarruz ve Dumlupınar" konferansında yaptığı konuşmada, "ağustosun Türkler için bir bayram ayı" olduğunu söyledi. 30 Ağustos Zaferi ile birinci dünya savaşının fiilen bittiğini, Lozan Anlaşması ile de savaşın hukuken sona erdiğini anlatan Ortaylı, şöyle devam etti: "26 Ağustos günü için size yazılı olmayan bir belge vereyim. Türk büyükelçisi Müfit Özdeş, 26 Ağustos tarihinin Mustafa Kemal Paşa tarafından kasten seçildiğini söylemiştir. Çünkü 26 Ağustos 1071’in (Malazgirt Zaferi) ve Ağustos 1526’nın (Mohaç Zaferi) tekrarlanmasını istiyor. Birisinde Sultan Alparslan Anadolu kapılarını açtı, ikincisinde Kanuni Süleyman Hazretleri Mohaç Ovası’nda, çok iyi savaşçıları ve kudretli Macar ordularını yeksan etti. İşte bu, şimdi de vatanın son parçasına saldıran düşmanını durduruyor ve atıyor. Bu çok önemli bir olay. Onun için bu tarihte böyle tespit edilmiştir. Ağustos ayı Türkler için kesinlikle bayramdır. Bunu size ifade ediyorum. Çünkü bu tarih bir tesadüf değildir. Türkler belirli mevsimlerde, klasik dönemlerde savaşa hazırlanırlar. Avrupa seferlerine nisanda çıkarlar, genellikle sefer ağustos ve eylülde sona erer. 16 ve 17’inci asırda böyleydi. 20’inci asırda da aşağı yukarı bunun tekrarı oluyor. Ama zaman ve zemin de ona doğru gidiyor. Ağustos bizim için önemli bir aydır." Kurtuluş için yaşanan savaşta Ege Bölgesi'nin büyük zorluklar çektiğini aktaran Ortaylı, şunları kaydetti: "Memleketin bir kısmı Sarıkamış’tan sonra Rus işgaline düşmüştür. Orada asker toplanamadı. Bütün yükü, Kastamonu vilayetinden başlayarak, Orta Anadolu, Çukurova ve bilhassa Ege Bölgesi ve Trakya’ya kadar olan kesim çekti. Ondan sonra da mütarekede çok büyük sıkıntılar çekildi. Yunan işgali hakikaten hoş değildi. Belki İngiltere kendi ordusuyla savaşa girseydi bu kadar tepki çekmezdi. Bunlar ananesi olmayan, disiplinsiz balkan milliyetçileriydi. Onun için Ege Bölgesi'nde çok çok büyük zorluklar yaşandı. Bu savaşın bittiği son ana kadar çok açıktır. Onun için bu bayram burada özel bir öneme sahiptir." Kütahya Valisi Ömer Toraman, Ortaylı’ya konuşmasının ardından Şehit Sancaktar Mehmetcik Anıtı plaketini takdim etti.
26.08.2019 - 23:10
Anadolu Ajansı
['Türkiye', 'Atatürk', 'İlber Ortaylı', 'Tarih']
"Ağustos Türkler için bayram ayıdır"
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/agustos-turkler-icin-bayram-ayidir,9vhpHXYEt0uwt25BYPtgIw
Beşiktaş derbisi öncesi açıklama yapan Galatasaray'ın hocası Igor Tudor, "Derbi için tabii ki çok heyecanlıyım. Eminim ki sahaya çıktığımda çok özel hissedeceğim. Benim için büyük bir an" dedi.
null
Galatasaray Teknik Direktörü Igor Tudor, Spor Toto Süper Lig'de Beşiktaş ile yapacakları derbi maçın heyecanını yaşadığını söyledi. Tudor, GS TV'ye yaptığı açıklamada, büyük bir maça çıkacaklarını belirterek, "Derbi için tabii ki çok heyecanlıyım. Eminim ki sahaya çıktığımda çok özel hissedeceğim. Benim için büyük bir an. Fakat ben takım kadar önemli değilim." dedi. Beşiktaş karşısında takımının nasıl kazanacağına odaklandığını kaydeden Tudor, "Derbi atmosferleri hakkında güzel hikayeler dinlendim. Oynadığım dönemde ben de bunları tatmıştım. Bunun bir parçası olmaktan çok mutluyum." ifadelerini kullandı. Futbolculuğu döneminde Juventus formasıyla Galatasaray'a karşı Ali Sami Yen Stadı'nda maça çıkan Hırvat teknik adam, şunları söyledi: "Çok iyi bir hafızaya sahip değilim fakat Ali Sami Yen'deki atmosferi iyi hatırlıyorum. Çünkü maçtan sonra takımda bunun hakkında konuşmuştuk. Neredeyse 20 yıl geçti fakat saha içinde birbirimizle iletişim kuramadığımızı hatırlıyorum. Maçtan önce tribünleri görmek için sahaya çıktığımızda ıslıklar inanılmazdı. Şimdi bu atmosferin benim tarafımda olmasından dolayı çok mutluyum." Çalıştırdığı takımların sahada her şeyini verdiğini vurgulayan Tudor, "Bundan eminim. Futbolu bilen ve sevenler için bu ne kadar önemli olduğunu biliyorum. Bu şekilde elinizden geleni yaparken kaliteyle, takımımızda buna çokça sahibiz, iyi sonuçlar almak kolaylaşıyor. Takım olarak oynadığımızı, birlikte savunacağımızı, savaşacağımızı ve koşacağımızı herkesin görmesini istiyorum. Buna kaliteyi de ekleyince Galatasaray'ın kazanmasını sağlayacağız." değerlendirmesinde bulundu. Çaykur Rizespor maçındaki koşu mesafelerinin zihinsel savaşın sonucu olduğunu anlatan Igor Tudor, "Oyunculara her şeyin kafada başladığını anlattım. Kafalarında bunu arttırabileceklerini ifade ettim. Bittiğinizi düşündüğünüzde bile yüzde 15-20'lik bir ekstra gücünüz olur. Benim oyun felsefem; antrenmanda neyi yapabiliyorsanız bunu sahada da göstermek. Bu nedenle antrenmanlarda sıkı çalışmalıyız. Sezon ortasında gelip farklı kurallar, metotlar koymak kolay değil fakat yapılması gerekiyor. Her geçen gün oyuncuların hazır olduğunu görüyorum. Bu sistemi kabul ettiler. Bu nedenle mutluyum. Daha çok çalışmamız gereken alanlar var fakat ben buna hazırım. Antrenmanlarda gördüğüm kadarıyla oyuncularım da hazır." diye konuştu. İnsanların işini yapmamasını kabul etmeyeceğine dikkati çeken Tudor, "Eğer bazı şeylerin olması gerektiği gibi olmadığını fark edersem değiştirmek isterim. Kulüp işini yapmalı, teknik direktör olarak ben işimi yapmalıyım, oyuncular da kendi işini yapmalı. Normal olarak herkesin kendi görevlerini yerine getirmesini bekliyorsunuz. Başarıya giden tek yol bu." değerlendirmesinde bulundu. Galatasaray'ın başına yeni geçen Tudor, takımda iyi bir atmosfer gördüğünü anlatarak şunları kaydetti: "Şimdi bunu yarın sahada görmeliyiz. Tabii ki yeterli zamanımız yoktu. Teknik direktör olarak hiçbir zaman tatmin olmam. 3-4 ay geçse bile sürekli olarak yapılacak yeni bir şeyler ortaya çıkar. Sürekli olarak daha iyiye gitmeniz gerekiyor. Eğer tatmin olursanız gelişemezsiniz. Mükemmel bir makinede bile yapacak bir şeyler bulunur. İyi bir hafta geçirdik diyebiliriz. Yarın göreceğiz. Gün be gün, hafta üstüne hafta çalışmaya devam edeceğiz." Kardemir Karaküspor'u çalıştırdığı sırada Beşiktaş karşısında galibiyet sevinci yaşayan Igor Tudor, "Beşiktaş'ı Karabük ile yenmiştim. Her maç birbirinden farklıdır. Aynı karşılaşmayı tekrarlayamazsınız. Karabükspor ve Galatasaray'a karşı rakiplerin motivasyonları farklı. Bu nedenle karşılaştıramazsınız. Aynı taktik ve fikirlerle sahaya çıkamazsınız. Fakat futbola bakışımı çalıştığım tüm takımlara aktarmaya çalıştım. Bunun gerçekleşmesi için zamana ihtiyacımız var. Eminim ki bazı şeylerin değiştiğini göreceğiz. Bütün hafta çok çalıştık." ifadelerini kullandı. Derbi öncesi taraftarlara da çağrıda bulunan Tudor, "Taraftara mesajım bizimle beraber olmaları. Oyuncularım her şeylerini sahaya yansıtacaklar. Bu kısa dönemde bunu gördüm. Yapmak istiyorlar. Yarın hep birlikte olalım." diyerek sözlerini tamamladı.
26.02.2017 - 19:55
Ntvspor
['Futbol', 'Spor', 'Galatasaray']
Tudor'dan Beşiktaş derbisi açıklaması
Spor
https://www.ntv.com.tr/spor/tudordan-besiktas-derbisi-aciklamasi,pn2NFO3ank2jLkl1wM_jag
BBC yapımı 'Earthflight'ın her bölümü kuşlarla farklı bir kıtayı keşfe çıkıyor ve onların yolculuklarına dair dramatik bir anlatı sunuyor.
null
Dünyayı olağanüstü bir uçuş perspektifinden gösterebilmek için en son teknolojiyi sofistike tekniklerle buluşturan çarpıcı bir serüven. Kuşların kanatlarında altı kıtada nefes kesen bir uçuşa katılın ve eşsiz doğa manzaralarına yukarıdan tanık olmaya hazır olun. BBC yapımı belgeselin her bölümü kuşlarla farklı bir kıtayı keşfe çıkıyor ve onların yolculuklarına dair dramatik bir anlatı sunuyor. Kuzey Amerika’da, kar kazları ve kel kartallar, Meksika Körfezi’nden Kanada’ya kadar mücadele veriyor. Avrupa’da, gri turnalar Camargue’da dört nala koşan atlardan kaçışırken yaban kazları Londra üstünde yollarını kaybediyor. Güney Amerika’da, akbaba ve parlak renkli Amerika papağanları dağlar ve yağmur ormanları boyunca yolculuk ediyor. Diğer bölümlerse Afrika, Asya ve Avustralya’dan benzersiz manzaralar sunuyor. Dizi, çeşitli cihazlar ve yöntemler -yerleşik kameralar, pilotsuz hava araçları, hafif hava araçlarıyla yan yana uçmak için eğitilmiş kuşlar- sayesinde bizi gezegenin en inanılmaz manzaralarının üzerine çıkarıyor ve bir kuş gibi uçmanın neye benzediğini gözler önüne seriyor. Son olarak, altıncı bölüm bu nefes kesen dizinin nasıl yapıldığını ve kuşlarla yapım ekibi arasındaki yakın ilişkiyi gösteriyor. Belgeselin iki kıtayı konu alan bu bölümünde telli turnalar Hindistan yolunda tehlikeli bir Himalaya geçidini aşarken Hint kazları beş mil yukarıda hızlı yoldan gidiyor. Racasthan’da akbabalar yiyecek bulmak umuduyla, avlanan kaplanları izliyor. Güvercinlerse kutsal kabul edilen, farelere ayrılmış bir tapınağı ziyaret ediyor. Dünyanın en büyük deve sürülerini görebilmemiz için bize rehberlik de eden güvercinler, Jodhpur Kalesi’nin mazgallı siperlerinde şahinleri atlatmayı öğreniyor. 9 bin turna, kışı en olmadık yerde; bir çöl şehrinin ortasında dikenli tellerle çevrili bir kampta geçiriyor. Avusturalya’da, gökkuşağı loriler Sidney’e uğrayıp Gold Coast’da devriyeye çıkıyor. Orta Avustralya’daysa binlerce tepeli papağan bir girdap gibi dönüp dururken muhabbet kuşları Uluru’yu (Ayers Kayası) geçip bir araya gelerek şimdiye dek görülmüş en büyük sürüyü oluşturuyor. Çin’de, kırlangıçlar ve karasağanlar Çin Seddi’ni ve Pekin’in Yasak Kent’ini ziyaret ediyor. Japonya’da ülkenin en çok saygı gören kuşları, Japon turnaları, kadirşinas ahali sayesinde bir balık ziyafeti çekiyor ve aç kızıl tilkilerle, beyaz kuyruklu kartallarla ve Steller kartallarıyla ilginç bir ahenk oluşturuyor. Ve akşam olup sessizlik çökerken Japon turnaları karda büyüleyici bir dansa başlıyor.
14.06.2012 - 15:44
null
[]
Nefesleri kesecek bir uçuş macerası
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/nefesleri-kesecek-bir-ucus-macerasi,inMw9Ry22kaj2yb92YaaKQ
Arjantin'de Güney Atlantik Okyanusu açıklarında seyir halindeyken telsiz bağlantısı kesilen ASA San Juan denizaltısından geldiği düşünülen uydu telefonu sinyallerinin tespit edildiği bildirildi.
null
Arjantin Donanmasının resmi Twitter hesabından yapılan açıklamada, "Cumartesi saat 10.42 ile 10.52 arasında, farklı üslerde 4 ila 36 saniyelik kısa uydu aramaları tespit edilmiştir. Bunların kayıp denizaltı mürettebatının yeniden karayla bağlantı kurma çabası olabileceği değerlendirildiğinden sinyallerin kaynağı araştırılmaktadır." ifadeleri yer aldı. Yetkililer, uydu sinyallerinin denizaltıdan geldiğinin henüz doğrulanamadığını ve bunun şimdilik yalnızca bir ihtimal olarak değerlendirildiğini vurguladı. Öte yandan kayıp denizaltıyı arama çalışmaları da devam ediyor. ABD Donanmasından yapılan açıklamada, California eyaletinde konuşlu Sualtı Kurtarma Komutanlığına arama çalışmalarına destek vermesi için talimat verildiği bildirildi. Birliğin elinde uzaktan kumandalı su altı arama araçları ve batık denizaltılardaki personeli kurtarmak için gerekli donanım bulunuyor. Denizaltının bağlı olduğu Mar del Plata Donanma Üssü Komutanı Gabriel Gonzalez, "Birleşik Devletler ve Birleşik Krallık'tan birimlerle eşgüdüm halinde" olduklarını kaydetti. Bu arada Mar del Plata Üssü'nde toplanan denizaltı mürettebatının aileleri de yakınlarından gelecek haberleri bekliyor. ASA San Juan denizaltısıyla telsiz bağlantısı, başkent Buenos Aires'in 250 kilometre güneyindeki üssüne geri dönerken, kıyıdan 430 kilometre açıkta kesilmişti. Denizaltıdan çarşamba gününden bu yana haber alınamıyor. Alman yapımı dizel elektrikli denizaltı, 1983 yılında Arjantin donanmasına katılmıştı.
19.11.2017 - 11:18
Anadolu Ajansı
[]
Arjantin'deki kayıp denizaltıdan uydu telefonu sinyalleri tespit edildi
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/arjantindeki-kayip-denizaltidan-uydu-telefonu-sinyalleri-tespit-edildi,dzxuohUzUkWEEXHp9ALRyQ
Mahkeme izniyle geçen ay hayalini gerçekleştirmek üzere denize açılan 14 yaşındaki Hollandalı kızın dünya turu, sorunsuz bir şekilde devam ediyor.
null
Portekiz'den 21 Ağustosta yola çıkan Laura Dekker, internet sitesindeki günlüğünde, Kanarya Adaları'ndan Lanzarote'ye vardığını belirterek, "Mağaralar, volkanlar, dağların zirvesinde harika manzaralar keşfettim" diye yazdı.  Fırtına sezonu olduğu için Atlas Okyanusu'na açılamadığını belirten genç kız, iki hafta daha Pasito Blanco Limanı'nda demirleyeceğini, ondan sonra nereye gideceğine karar vereceğini anlattı. Laura Dekker, eğitiminden geri kalmamak için her sabah düzenli ders çalıştığını da yazdı.  Her şey yolunda giderse 17 veya 20 Eylül 2012'de turu tamamlaması beklenen Dekker, Kanarya Adaları'ndan sonra Panama, Galapagos Adaları, Avustralya, Tayland ve Avrupa güzergahını izleyecek.  Yelkeniyle tek başına dünya turuna çıkmak istediğini geçen yıl eylül ayında açıklayan ve ailesinin de desteğini alan Laura Dekker, gençlik ve çocuk koruma kurumları tarafından engellenmişti.  Genç kızın tek başına dünya turuna çıkmasının sakıncalı olacağını ileri süren her iki kurum, velayetinin ailesinden alınması isteğiyle mahkemeye başvurmuşlardı. Bir süre, iki kurumun sıkı gözetiminde yaşayan Dekker, geçen aralık ayında kaçarak tek başına Karayip Adaları'na gitmişti.  Bu tur sırasında yakalanarak Hollanda'ya getirilen Dekker, hayalinden vazgeçmeyip hukuki yolları sonuna kadar zorladı. Son olarak Middelburg mahkemesi, temmuz ayında aldığı kararla genç kızın tek başına tura çıkmasına izin verdi.  Hollanda vatandaşlığının yanı sıra Yeni Zelanda ve Alman pasaportlarına da sahip olan Dekker, önüne engeller konulduğu zaman, "hayalini gerçekleştirmek için gerekirse Hollanda vatandaşlığından çıkarak, buradaki ikamet kaydını silmeyi düşündüğünü" söylemişti.
20.09.2010 - 12:08
null
[]
14 yaşında, yelkeniyle, tek başına...
Yaşam
https://www.ntv.com.tr/yasam/14-yasinda-yelkeniyle-tek-basina,qwvm1Rs_mkWUdOCdaCdM8w
Irak'ın Başika bölgesindeki Türk askerinin bir bölümünün çekilmesini değerlendiren CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, hükümeti eleştirdi. Türkiye'nin onuruyla oynandığını savunan Kılıçdaroğlu, "Sana bu yetkiyi kim verdi?" diye sordu.
null
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda konuşma yaptı. Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle; O bizim gurumuz, onurumuz. Seni çok seviyoruz Aziz Sancar. Bir kez daha Mustafa Kemal’i haklı çıkardılar. Hayatta en hakiki mürşid ilimdir. Basının özgür olmadığı bir ülkede toplum da özgür değildir. Bir ülkede demokrasi diyorsak bunun mihenk taşı medyadır. Bu işin sağı, solu yok. Medya her koşulda özgür olmalı. Türkiye, basın özgürlüğü konusunda Lübnan, Kosta Rika ve İran’a geçildi. Türkiye’yi bu hale kim getirdi? Bunun üzerinde oturup düşünmemiz lazım. Bir diktatör bozuntusu, bunun hesabını sen vereceksin. 32 gazetecimiz hapiste. Yazık, günah değil mi? Başbakan’a yurtışındaki en zor soru ‘Sizin ülkenizde gazeteciler niye hapiste?’ Yargılanmasınlar demiyoruz, yargılansınlar. Birileri yargıç cüppesi giyip, birilerinin talimatını yerine getiriyorsa sorun vardır. Gazeteciler, gazetecilerin tutukluğunu sormuyor. Korkuyorsanız o uçağa niye biniyorsunuz? Dünyaların sorduğu soruyu sormaktan korkuyorlar. O uçakta ne işiniz var? Irak’a askeri gönderdik, tankları da gönderik. Arkadan kahramanlık edebiyatı yapıyorlar. Kimse geri gönderemez, onlardan mı izin alacağız... Efelendiler, kahramanlık edebiyatı yaptılar. Şimdi geri çekiliyorlar. Sana bu yetkiyi kim verdi? Bunun hesabı verilmeyecek mi? Havuz medyasında tık yok. Açıkça Türk halkına yalan söylediler. Davet üzerine gittik dediler. Irak, davet etmedik diyor. Diyecekler ki bizi kandırdılar. Sen çocuk musun? Rus uçağını düşürüyorsun. Sen onların toprağını işgal ediyorsun, izin almıyorsun. Bu çifte standardı dünya görmez mi? Türkiye'nin onuruyla oynamaya bu hakkı, bu yetkiyi sana kim verdi? Türkiye’yi küçük düşüren sizsiniz. Hiçbir komşumuz kalmadı. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir ilktir bu. Sanki Trabzon'a, Rize'ye, Diyarbakır'a asker gönderiyor. Neden geri çekildin? Mutabakat sağlandıysa niye geri çekildin? Bunlar birike birike Türkiye'nin itibar kaybına rol açıyor.  Doğu, Güneydoğu’ya bakın. Kentler, Beyrut, Lübnan gibi. Belli bölgelere girilmiyor, hendekler kazılmış. Hendek kazanlar unutmasın, bu ülkeye en büyük kötülüğü siz yapıyorsunuz. O hendekleri zorla kazdırdılar. Suriyeli mülteciler gibi göç etmeye başladılar. İki arada bir derede kaldılar. 78 milyon vatandaşıma soruyorum; Türkiye’yi bu hale kim getirdi? 2002’de hükümet oldular, terör yoktu. Nasıl oldu, bu hale geldi? Bu sorun ancak Parlamentoda çözülür dedik. Bildiklerini yapıp Türkiye’yi bu hale getirdiler. Çözüm Süreci’nde terör örgütünün kentlerde silah depolanması kimin zamanında oldu? Kendisi sorumlu olan bir iktidar, sorunu çözemez. Türkiye’nin bir numaralı sorunu yönetim sorunudur. Yazık, günah. Bu insanlar göç etmeye başladılar. Siyasi iktidar bunun sorumluluğunu üsteleniyor mu? PKK bizi kandırdı, Esad bizi kandırdı, Irak bizi kandırdı diyorlar. Sizi kim kandırmadı, onu söyleyin de öğrenelim. Sivas’ta eylem yapan demir-çelik işçilerine kimse sahip çıkmazken CHP sahip çıktı. Her sorunun çözüm adresi CHP’dir. Fabrikayı devlete alabilir, borçları güvene alabilirsiniz. Yolsuzlukları unutmayız. Koşullar ne olursa olsun, yolsuzluk yapanlar hangi makamda olursa olsunun bunu hesabını sormak her vatandaşın boynunun borcudur."
15.12.2015 - 15:26
ntv.com.tr
['Türkiye']
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu: Sana bu yetkiyi kim verdi?
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/chp-lideri-kemal-kilicdaroglusana-bu-yetkiyi-kim-verdi,SQFLoaA0lUyQL_gUT7Mj5w
Başbakan Erdoğan, Türkiye’nin AB’nin kapısında 50 yıldır bekletildiğini söyledi. Erdoğan, Türkiye'nin terörle mücadelede uzun süre yalnız bırakıldığını da belirtti.
null
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da düzenlenen ve iki gündür devam eden küresel ekonomik sempozyumu gala yemeğine Belçikalı mevkidaşı Yves Leterme'yle birlikte geldi. Başbakan Erdoğan, yarısından çoğu yabancı olan kalabalığa yönelik yaptığı konuşmada Türkiye'nin Avrupa Birliği sürecine değindi. Erdoğan, “İki hafta önce yapılan Anayasa değişikliği vatandaşların AB sürecinde ne kadar kararlı olduğunu orta koydu” dedi. Türkiye dışında Avrupa Birliği kapısında 50 yıl bekletilen başka ülke olmadığını söyleyen Erdoğan, müzakere sürecinin ağır yürütülmesini eleştirdi. Erdoğan, şöyle konuştu: “15 fasılla açılan bir süreç vardı. Sonra baktılar bunlar çabuk aşılır diye bunların sayısı 35'e kadar çıktı. Güney Kıbrıs'ı AB üyesi yapanlar kendilerini inkar ettiler. Yeşil Hattın olduğu bir Kıbrıs'ı AB’ye alamazsınız.” Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin terörle mücadelede uzun süre yalnız bırakıldığını da ifade etti. Erdoğan, “Ülke dışından bize yönelen terör saldırılarıyla ağır bedeller ödedik. Terörü destekleyenler oldu. Terörün neden olduğu acı gerçek görürünce Türkiye'yle empati kuruldu” dedi.
29.09.2010 - 10:36
null
[]
Erdoğan: AB bizi 50 yıldır bekletiyor
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/erdogan-ab-bizi-50-yildir-bekletiyor,j5Y0D0tngEOtfEcuNecdDg
Sivasspor Teknik Direktörü Mesut Bakkal, Bucaspor maçının önemine değinerek, ''Hem oyuncularım hem ben, herkes bu maçın öneminin bilincinde. Olmazsa olmaz, kazanmamız gereken bir maç'' dedi.
null
Bucaspor maçı hazırlıklarını, sağanak altında kulüp tesislerinde yaptığı antrenmanla sürdüren Sivasspor'da, teknik direktör Mesut Bakkal, idman sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Kavga ettikleri gerekçesiyle süresiz kadro dışı bırakılan Mehmet Yıldız ve Souleymane Keita'nun durumunun sorulması üzerine Bakkal, ''Şu anda maçımıza kilitlendik, o soruları kabul etmiyorum'' dedi. Bucaspor maçının önemine değinen Bakkal, ''Önemli bir maç, almamız gereken bir maç. Hem oyuncularım hem ben, herkes bu maçın bilincinde. Olmazsa olmaz, kazanmamız gereken bir maç'' dedi. Her iki takımın da 6 puanda olduğunu, bu maçı kazandıkları takdirde biraz rahatlayacaklarını ifade eden Bakkal, bulundukları noktayı hak etmediklerini belirterek, ''Bu nokta, bizim noktamız değil. Ne emeğimize, ne çalışmamıza, ne de içerideki futbolcunun kalitesine, kulübün duruşuna yakışıyor. Biz de bunun bilincindeyiz, hiç kimse duyarsız değil. Benim oyuncularım da çok duyarlı, çok kişilikli, çok karakterli oyuncular. Zannederim Cuma günü Bucaspor maçında gerekli cevabı sahada vereceklerdir'' ifadelerini kullandı. Galibiyet serisine başlamaları, beraberlik ve mağlubiyet serisine 'dur' demeleri gerektiğini kaydeden Bakkal, ''Hiç kimse tabi iyi oynadığımızı veya hakem hatalarından ortaya çıkan mağlubiyetleri konuşmuyor. Çünkü biz genel olarak, ben de en başta olmak üzere, tabelacıyız. Tabeladaki skora göre hareket eden bir yönümüz var. Onun için de bizim bu tabelaya galibiyeti yazdırmamız gerekiyor ki biraz daha moralimiz düzelsin, biraz daha camiaya neşe gelsin, biraz daha şevkimiz artsın. Bunun günündeyiz'' diye konuştu. Taraftarı takıma destek vermeye çağıran Bakkal, ''Son 7-8 maçı, 10 maçı beklemeyelim, Sivasspor bir tane, Sivasspor takımı tek, herkes buradan gelip geçici, onun için gelin bu ilk 7-8 haftada bu takıma sarılalım'' dedi. Bakkal, Sedat Bayrak'ın cezasının bittiğini, kaleci Sead Ramoviç'in sakatlığının ise sürdüğünü sözlerine ekledi. ESNAF ODALARINDAN BAKLAVA VE ÇİÇEK Sivasspor, Bucaspor maçı hazırlıklarını sakatlıkları nedeniyle tedavi gören Hayrettin Yerlikaya ve Murat Sözgelmez ile süresiz kadro dışı bırakılan Mehmet Yıldız ve Keita'dan yoksun bir kadroyla sürdürdü. Keita'nın A2 takımıyla, Mehmet Yıldız'ın ise U-18 takımıyla idmanlara çıktığı belirtildi. Diz çapraz bağlarında esneme olan Hayrettin'in 3 hafta sahalardan uzak kalacağı, tedavisi süren Murat'ın ise yakında takımla çalışmalara başlayacağı kaydedildi. Sivasspor'un Bucaspor karşısına, sakatlıkları süren Hayrettin ve Murat ile hak mahrumiyeti cezası bulunan Kamanan'dan yoksun bir kadroyla çıkacağı ifade edildi. Kamanan'ın cezasının Kasım ayının başında biteceği belirtildi. İdmanı, yöneticiler Faruk Taşseten ve Harun Türkoğlu ile Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği'nin yönetim kurulu üyeleri Hakan Demirgil, Harun Koç, Yasin Yaman ve Raif Aydın da izledi. Hakan Demirgil, birlik adına teknik direktör Mesut Bakkal'a çiçek takdim ederken, futbolculara da baklava ikram etti.
20.10.2010 - 22:31
haberturk
[]
Olmazsa olmaz...
Futbol
https://www.haberturk.com/spor/futbol/haber/563370-olmazsa-olmaz
Taraf'ın haberine göre, Başbakan Erdoğan referandum öncesi verdiği sözün arkasında duruyor. Bu defaki bedelli ucuz olacak ve ödeme kolaylığı getirilecek.
null
İş yaşamına atılmış ya da lisansüstü eğitim yapmakta olan yüzbinlerce gencin beklediği bedelli askerliğin çıkartılması yolunda hükümet içinde güçlü bir irade bulunuyor. Taraf gazetesinin haberine göre, AKP'den adının açıklanmasını istemeyen bir milletvekili, gerek mecburi askerliğin süresi, gerekse bedelli askerlik imkanının yaratılması konusunda Başbakan Tayyip Erdoğan ile Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner arasında görüşmelerin yapıldığını hatırlatarak, "Başbakan bedelli askerliği istiyor. Hüakümet bedelli askerliğin uygulamaya konması konusunda kararlı" dedi. Planlanan düzenlemede bedelli askerlikten yararlanacak olanlardan daha az miktarda para tahsil edilecek ve ödeme kolaylıkları getirilecek. Erdoğan, referandum öncesinde bedelliyle ilgili bir soruyu yanıtlarken, önlerine geldiğinde değerlendirecekleri yolunda bir açıklamayla bu uygulamaya yeşil ışık yakmıştı. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ise tek tip askerlik modeliyle ilgili bir soru üzerine TSK'nın bu konuda yaptığı çalışmayı hükümete göndermediğini hatırlatarak "Prensip olarak askerlik süresinin bu kadar uzun olmasına karşıyım, kısada eşitliği konuşabiliriz" demişti. Yeni Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner, göreve gelir gelmez yaptığı açıklamada eğitim seviyeleri ne olursa olsun 9 ya da 12 ay olarak kamuoyunda spekülasyonu yapılan tek tip askerlik modelinin uygulanacağını duyurmuştu. Ancak hükümet, bu konuda nihai kararı verecek olanın siyasi otorite olduğunu AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik'in ağzından yaptığı açıklamayla netleştirmişti. Bedelli konusunda Genelkurmay Başkanlığı ile görüşmeleri sürdüren hükümet, uygulamayı hayata geçirmekte kararlı. Ankara'daki görüşme trafinin ardından nasıl bir karar çıkacağı merakla bekleniyor.
11.10.2010 - 08:43
null
[]
Bedelli her an çıkabilir
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/bedelli-her-an-cikabilir,Fchhcja2GEecNC5cn6uZ3w
Karayolları 17. Bölge Müdür Yardımcısı Asım Öztürk, Gebze-Orhangazi-İzmir Otoyolu Projesi'nde ihaleyi alan firmalarla sözleşmenin henüz imzalanmadığını, sözleşme imzalanmasının ardından İzmit Körfezi Geçişi'nin 3,5-4 yılda tamamlanabileceğini söyledi.
null
Projenin Yap-İşlet-Devret (YİD) modeliyle ihale edildiğini, Nurol-Özaltın-Astaldi-Yüksel-Göçay Grubu'nun 22 yıl 4 ay yapım ve işletme süresi teklifinin uygun bulunduğunu hatırlatan Öztürk, projenin Türkiye'nin en büyük YİD projesi olduğunu ifade etti.  Öztürk, sözleşme imzalanmamasına rağmen müteahhit firmanın altyapı çalışmalarına başladığını, bölgede sondajlar yapıp, harita çalışmaları yürüttüğünü kaydetti.    ''Arazi yapısı detaylı şekilde inceleniyor, sondajlar, arazi etütleri, sismik çalışmalar yürütülüyor. Bu da düşünülen koridorda bazı ötelemelere, sanat yapılarında değişiklik yapılmasına neden olabiliyor. Bu çalışmaları belli bir noktaya getirdik, köprünün Gebze tarafında sondaj çalışmaları, denizde sismik çalışmalar devam ediyor. Sözleşme imzalandıktan sonra çalışmalar hızlı şekilde sürdürülecek. 2. boğaz köprüsünü 3 yılda yaptığımızı düşünürsek, idari ve yasal sıkıntı çıkmazsa dünyanın en büyük 2. asma köprüsü ihaleyi alan firmalarla sözleşmenin imzalanmasının ardından 3,5-4 yılda bitirilecek.''   İzmit Körfez Geçişi ve Bursa-Balıkesir-İzmir Otoyolu, Gebze'den başlayacak ve İzmit Körfezi'ni köprüyle geçerek Orhangazi'ye bağlanacak. Bursa üzerinden devam edecek otoyol, Balıkesir'den geçerek İzmir'e uzanacak. Otoyolun uzunluğu 421 kilometre olarak hesaplanıyor. Proje kapsamında, 30 viyadük, 4 tünel, 209 köprü, 18 gişe alanı, 5 otoyol bakım işletme merkezi, 7 servis ve park alanı yer alıyor.  Proje, mevcut devlet otoyolunu yaklaşık 140 kilometre kısaltarak, 8-10 saatlik mevcut ulaşım süresini 3,5-4 saate indirecek. Böylece yılda 870 milyon TL tasarruf sağlanacak. Proje tamamlandığında, İzmit körfezine yapılacak 3 kilometre uzunluğundaki asma köprü, dünyanın en uzun açıklıklı ikinci asma köprüsü olacak.  Edirne-İzmir arasında kesintisiz otoyol ulaşımını sağlayacak projenin, güzergahta bulunan Yalova, Bursa, Balıkesir, Manisa ve çevre illerin ekonomisi için de büyük önem taşıdığı belirtiliyor.
15.03.2010 - 18:02
null
[]
Dünyanın en büyük 2. asma köprüsü olacak
Ekonomi
https://www.ntv.com.tr/ekonomi/dunyanin-en-buyuk-2-asma-koprusu-olacak,6Oy3VX7y6UGXYnq2lDUmdQ
Fenerbahçe'de Aykut Kocaman'ın yerine arayışlar başladı. Sarı-lacivertlileri daha önce şampiyon yapan Mustafa Denizli ve halen Eskişehirspor'u çalıştıran Ersun Yanal’ın isimleri ön plana çıktı.
null
Fenerbahçe'de Aykut Kocaman'ın ani ayrılışının yankıları sürerken yönetim kurulu hızla teknik direktör arayışına başladı. Sarı-lacivertlilerde 3 sezon teknik direktörlük ve 1 sezon sportif direktörlük görevini sürdüren Kocaman'ın istifası büyük süprizle karşılandı. Ancak kulüp bir an önce yeni bir teknik adamı takımın başına getirmenin hesaplarını yapıyor. Şu ana kadar yeni teknik adamın yerli ya da yabancı olması konusunda net bir karar alınmadı. Ancak yönetim kurulu, yerli teknik adam seçenekleri arasından iki ismi ön plana çıkartmış durumda... 2000-2001 sezonunda Fenerbahçe'yi şampiyonluğa taşıyan ilk yerli teknik adam olan ve bu sezon Çaykur Rizespor'u Spor Toto Süper Lig'e çıkartan Mustafa Denizli ile Eskişehirspor Teknik Direktörü Ersun Yanal, Aykut Kocaman'dan boşalan koltuk için en güçlü adaylar... Fenerbahçe Yönetim Kurulu'nun, başkan Aziz Yıldırım önderliğinde teknik direktör konusunda zaman kaybetmeden karara varması bekleniyor.
30.05.2013 - 07:04
Ntvspor
[]
Fenerbahçe'de Denizli ve Yanal ön planda
Spor
https://www.ntv.com.tr/spor/fenerbahcede-denizli-ve-yanal-on-planda,QUJYMWryIUuAYnEnoHahdA
Patatesin bir ara 6 lirayı aşan kilogram fiyatı son bir haftada marketlerde ortalama 4,54 liradan 3,69 liraya, toptancı hallerinde 3,14 liradan 2,46 liraya geriledi.
null
Hava sıcaklıklarının dalgalı seyir izlemesi ve yağışlardaki dengesizlikler nedeniyle verimde görülen düşüş patates ve soğan arzında daralmaya yol açmış, bu duruma hasat dönemindeki yağışların etkisiyle ürünün marketlere geç gelişi de eklenince fiyatlarda artış görülmüştü. Piyasada kilogramı bir ara 6 lirayı geçen patatesteki fiyat yükselişini önlemek amacıyla Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliğince sözleşmeli üretim modeliyle Afrin bölgesinde üretilen ürünler ilk olarak 23 Haziran'da Ankara'da bulunan iki market zincirine ulaştırıldı. Bu ürünler 1,95 liradan tüketiciye satılmaya başlandı. Bu adımın ardından stoklardaki ürünlerin daha uygun fiyatla satışa sunulması ve bu sezonun ilk ürünlerinin hasat edilerek piyasaya sürülmesi, fiyatlarda hızlı bir düşüşü beraberinde getirdi. Ankara, İstanbul, Antalya, İzmir ve Gaziantep toptancı hallerinden alınan fiyatların ortalamasına göre, 25 Haziran-2 Temmuz dönemini kapsayan son bir haftada patatesin ortalama kilogram fiyatı 3,14 liradan 2,46 liraya geriledi. Patatesin aynı tarihlerde Ankara ve İstanbul'da faaliyet gösteren 5 büyük marketteki ortalama kilogram fiyatı da 4,54 liradan 3,69 liraya düştü. Üretim sezonunun yağışlı geçmesi kuru soğanda da verim düşüşüne yol açtı. Yapılan araştırmalar, verimde yüzde 5-10'luk bir kayıp olduğunu gösteriyor. Hasat dönemi öncesi yükselen soğan fiyatları da son bir haftada hem toptancı hallerinde hem de marketlerde gerilemeye başladı. Ankara, İstanbul, Antalya, İzmir ve Gaziantep toptancı hallerinden alınan fiyatların ortalamasına göre, 25 Haziran-2 Temmuz döneminde kuru soğanın ortalama kilogram fiyatı 4,35 liradan 3,50 liraya indi. Soğanın Ankara ve İstanbul'da faaliyet gösteren 5 büyük marketteki ortalama kilogram fiyatı ise 4,71 lira seviyesinde bulunuyor. Bazı üretim bölgelerinde başlayan hasatla birlikte yağmurların etkisinin azalmasının söz konusu iki üründe fiyatları daha da aşağı çekmesi bekleniyor. Hem erkenci hem de ana üretim bölgelerindeki hasat çalışmalarıyla piyasaya yeterli miktarda ürün girişinin gerçekleşmesinin patates ve soğan fiyatlarındaki gerilemeyi hızlandıracağı öngörülüyor.
03.07.2018 - 15:23
Anadolu Ajansı
['Ekonomi', 'Genel', 'haber']
Patates ve soğan fiyatlarında düşüş
Ekonomi
https://www.ntv.com.tr/ekonomi/patates-ve-sogan-fiyatlarinda-dusus,XtAdzlZktkmPMXkXtsSQIw
Sudan Cumhuriyet Parlamentosu Dış İlişkiler Komitesi'nde, Hocalı'da 1992 yılında yaşananların "soykırım" olarak tanındığı belirtildi.
null
Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı Daire Başkanı Hikmet Hacıyev basın mensuplarına yaptığı açıklamada, Sudan Cumhuriyet Parlamentosu Dış İlişkiler Komitesi'nde, 1992 yılında Karabağ'ın Hocalı kentinde yaşanan olaylarla ilgili kararın kabul edildiği belirtildi. Hacıyev, komitenin kabul ettiği kararda, Hocalı'da yaşananların "insanlık suçu" şeklinde nitelendirildiğini ve "soykırım" olarak tanındığını söyledi. 25 Şubat 1992'den itibaren Hocalı'ya saldırın Ermeniler, bölgedeki Sovyet ordusuna bağlı 366. Zırhlı Alayı'nın bütün araçlarını kullanarak şehri iki saat boyunca top ve tank ateşine tuttu. Yoğun ateşe maruz kalan kasaba halkı, canını kurtarmak amacıyla dağlık ve ormanlık alanlara kaçmak zorunda kaldı. Kasabanın dışında da silahsız, sivil halkı takip eden Ermeni güçleri, sivillere acımadı. Saldırıdan bir gün sonra ise hafızalardan yıllarca silinmeyecek "Hocalı katliamı" ortaya çıktı. Resmi verilere göre, Hocalı katliamında savunmasız durumdaki 106'sı kadın, 83'ü çocuk olmak üzere toplam 613 Azerbaycan vatandaşı hayatını kaybetti.
08.09.2014 - 17:57
Anadolu Ajansı
[]
Sudan, Hocalı'ya 'soykırım' dedi
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/sudan-hocaliya-soykirim-dedi,OfNp4PnfLkydsBUjgrs-uQ
AK Parti Genel Merkezi'nde gerçekleştirilen MKYK toplantısında oy birliği ile olağanüstü kongre kararı alındı
AA
Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısı sona erdi. Genel Başkan ve Başbakan başkanlığında, parti genel merkezinde gerçekleştirilen toplantı, 1,5 saat sürdü. Habertürk TV'den Aysun Torun'un aktardığına göre; MKYK'da, oy birliği ile 21 Mayıs için olağanüstü kongre kararı alındı. MKYK'da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın parti üyeliği kararı da oy birliğiyle alındı. MKYK toplantısı öncesinde, AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Genel Başkan ve Başbakan Binali Yıldırım başkanlığında toplandı. Genel Başkan ve Başbakan Binali Yıldırım başkanlığında, parti genel merkezinde gerçekleştirilen toplantı, 3 saat sürdü. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, AK Parti MYK ve MKYK toplantılarına ilişkin, "İki önemli gündem maddesi var. Yarın Kurucu Genel Başkanımız, liderimiz, Cumhurbaşkanımızın partimize üyelik törenini gerçekleştireceğiz. 21 Mayıs'ta da AK Parti 3. Olağanüstü Büyük Kongremizi yapmak suretiyle Kurucu Genel Başkanımız, liderimiz, partimizin genel başkanlık görevine dönmüş olacak. Bu iki konuyu nasıl icra edeceğimizi tüzüğümüz ve geleneklerimizi dikkate almak suretiyle konuşup müzakere edeceğiz." demişti.  Yazıcı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın üyeliğiyle ilgili olarak herhangi bir seremoninin söz konusu olmadığı söyledi.
01.05.2017 - 10:49
haberturk
['ak parti', 'binali yıldırım']
AK Parti MKYK'da olağanüstü kongre ve Erdoğan'ın üyeliği kararı
Gündem
https://www.haberturk.com/gundem/haber/1479633-ak-parti-myk-toplantisi-sona-erdi
Uğur Mumcu suikastinin ardından faili meçhul cinayetlerle ilgili "Bir tuğla çekersek duvar yıkılır" diyen Mehmet Ağar’ın 5 yıl ceza almasını değerlendiren Güldal Mumcu, "Bugün bu tuğla çekilmiş altında kalmış görünüyor" dedi.
null
TBMM Başkanvekili ve CHP İzmir Milletvekili Güldal Mumcu, eşi Uğur Mumcu’nun suikasta kurban gittiği dönemde İçişleri Bakanı olan Mehmet Ağar’ın, silahlı çete kurmak suçundan 5 yıl hapse mahkûm edilmesini, “Üzüldüm diyemeyeceğim. Uğur’un ölümünden sonra faili meçhul cinayetler konusunda bana ‘Bir tuğla çeksek duvar yıkılır’ demiş ancak ısrarıma rağmen o tuğlayı çekmeye yanaşmamıştı. Tuğlayı kendi çekebilmeliydi. Başkaları çekti, o da altında kaldı” diye değerlendirdi. Mumcu, Susurluk Davası kapsamında Ağar’ın Emniyet Genel Müdürü olduğu dönemle ilgili, “cürüm işlemek için silahlı teşekkül oluşturmak” iddiasıyla yargılandığı davada 5 yıl hapis cezasına çarptırılmasını ve AKP iktidarının “çetelerle mücadele” savlarına bakışını Cumhuriyet’e şöyle değerlendirdi: Ağar’ın cezasına üzüldüm diyemeyeceğim. Ama biraz şaşırdım doğrusu. Çünkü Uğur’un öldürülmesinden sonra, tutanaklardaki tahrifat konusundaki tepkilerimiz üzerine görüşmek için Avukat Sayın Emin Değer’in de bulunduğu bir gün bizim eve gelen Mehmet Ağar, cinayetin karmaşıklığını anlatmak için, “Öyle bir iş ki, bir duvar gibi… Bir tuğla çekersek duvar yıkılır” dedi. Ben de kendisine “Çekin o zaman” dedim. “Çekemem” dedi. “Çekin, kenara çekilin” dedim. “Yapamam” dedi. “O zaman, çekerler, altında kalırsınız” dediğimde de yüzünde “Bu imkânsız bir şey. Bunu yapmaya kimsenin gücü yetmez” der gibi bir ifade belirmişti. Bugün bu tuğla çekilmiş, altında kalmış görünüyor. Tuğlayı o günlerde kendisi çekebilmeliydi. Ağar TBMM Genel Kurulu da dahil her zeminde, ısrarla, kendisinin MGK kararlarını yerine getirdiğini söyledi. Öyleyse, Ağar’a verilen bu ceza, uygun davrandığını söylediği MGK kararlarının da sorgulanmasını gerektiriyor. Ağar’ın cezalandırılmasının çetelerle mücadele için yeterli olacağını söyleyemem. Ben her zaman gerçeklerin ortaya çıkmasından yana oldum. Ancak sadece Ağar’a ceza verilmesi, gerçeklerin ortaya çıkarılması anlamına gelmez. İnsanlar artık hiçbir şeyin gizlenmesini istemiyor. WikiLeaks belgeleri, MİT-PKK görüşmelerinin açığa çıkması dahil son dönemde tanık olduğumuz bütün benzer olaylar, insanların “Neler oluyor orada” sorusunun bir sonucudur. Artık bireyler, kendilerini yönetenlerin yönetme biçimlerinin şeffaf olmasını istiyorlar ve onları sorguluyorlar. Demokrasi bir anlamda yönetilenlerin yönetenleri sorgulaması, onlardan hesap sorması demek. O dönem Ağar’ın takındığı tavır neyse, bugün AKP iktidarının “çetelerle mücadele” politikası onun aynısı. En yakın örneği Hrant Dink davası. Bu dosyada sorumluluğu bulunan polis ve istihbarat yetkilileri için soruşturma izni verilmedi. Yeniden gündeme gelen Muhsin Yazıcıoğlu dosyasında da iktidarın, sorumlu polisler hakkında yine soruşturma izni vermediğini öğreniyoruz. AKP’nin çetelerle mücadele ettiği söylenemez. Çünkü başkalarına değil, ama kendisine dokunan hiçbir bağlantının ortaya çıkmasını istemiyor; gerekli soruşturma izinlerini vermiyor; tersine pislikleri halının altına süpürüyor. Yani iktidar, aslında çetelerle mücadele filan etmiyor. Dün tuğlayı çekme cesaretini gösteremeyenler nasıl o duvarın altında kaldılarsa, bugün pislikleri halının altına süpürenler de yarın o halının altında kalırlar. İktidarı elinde bulunduranlar, çeşitli bahaneler ileri sürerek gerçeklerin açığa çıkmasını engelliyorlar. Koruyup kolladıkları birileri daima oluyor. Geçmişte Ağar ve benzerleriydi. Bugün de onların benzerleri gene işbaşında. Çünkü onlar da korunuyor. Gerçek demokrasilerde yargı, iktidarları sorgulayabilecek bağımsızlığa sahip olmalıdır. Bugün, halıyı kaldıracak gerçekten bağımsız bir yargıya ihtiyacımız var. Eğer demokrasi varsa, hukukun tam işlemesi ve bunların hepsini açığa çıkarması gerekir. Ağar’a verilen ceza sonrasında basında, “Ağar hapse girerse, devlet bundan böyle ihtiyacı olunca çizgi dışı işlerini yaptırmak için adam bulamama riskiyle karşı karşıya kalacak” şeklinde yorumlar çıktı. Eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in de birkaç yıl önce “Devlet, devlet politikası gereği adam öldürür; ama bunu başkası yaparsa cinayettir” dediği yönünde basında haberler, yorumlar okuduk. Bunlar çok vahim yaklaşımlar. Devletin yönetimine bu tür anlayış hâkim olursa, bu kan üstünde yürüyen bir devlet demektir; dünyanın hangi ülkesi olursa olsun bu, kabul edilebilecek bir yöntem değildir.
04.10.2011 - 11:22
null
[]
Güldal Mumcu: Ağar duvarın altında kaldı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/guldal-mumcu-agar-duvarin-altinda-kaldi,7NhU4qnUek2lmXuNq2VOkA
Dünyanın en büyük arama motoru ve teknoloji devi Google ABD'de ilk kez mobil cihazlardan yapılan aramaların PC’lerden yapılan aramaların önüne geçtiğini açıkladı.
null
Geçtiğimiz günlerde yapılan bir dijital pazarlama konferansında açıklanan verilere göre ilk kez ABD'de yapılan  aramalarında mobil cihazlar masaüstü PC’lerin önüne geçti. Aynı konferansta 2007’de Apple’ın ilk iPhone’u piyasaya sürmesiyle artık internet ulaşımının bu yana akıllı telefonların günlük hayatımızın ayrılmaz bir parçası olduğuna da dikkat çekildi. Ayrıca Google’ın bilgisayar üreticisi büyük firmalar ve gibi yazılım devlerinden çok daha çabuk mobil internet dünyasına adapte olabildiği belirtildi. Günlük yapılan aramalardan yüzde 16'sı Google'da daha önce hiç aranmamış içeriklerden oluşuyor. Google'ın yıllık reklam geliri 20 milyar dolar civarında. Bu sayı CBS, NBC, ABC ve FOX kanallarının prime time gelirlerinden fazla... İnsanoğlunun kayıtlı tarih içindeki tüm yazılı çalışmaları, 50 petabayt ediyor. Google'ın günde işlediği veri miktarı ise 20 petabayt. 2007 yılının 1 Nisan gününde Google, çalışanlarına binanın içinde yuvasından kaçmış bir Piton yılanı olduğunu söyledi ve bu bir şaka değildi... Google’ın bugün çok meşhur olan ’ları, aslında şirketten dışarı bir mesaj olarak doğmuştu. 1998 yılında “Yanan Adam Festivali”ne giden Google kurucuları Sergey Brin ve Larry Page, ilk Doodle’ı bu şekilde yarattılar. Vermek istedikleri mesaj “Hata varsa, düzeltemeyiz. Dışardayız”dı. Google’ın halka arzı sırasında hisseleri 85 dolardan işlem görüyordu. Geçtiğimiz yıl 600 dolara kadar yükseldi. O gün Google hissesi alanlar, oldukça karlı bir iş yapmış oldular. Ayrıca Google’ın halka açıldığı sırada değeri 2,718,281,828 dolardan hesaplanmıştı. Bu rasgele görünen rakam aslında “e” sabitinin ilk 10 hanesini gösteriyordu. İlk Google sunucusu LEGO’lardan yapılmıştı. 10 adet 4 GB’lık sabit diski resimdeki şekilde saklıyorlardı. Hatta Google logosundaki renklerin de bu LEGO’dan sunucu sayesinde belirlendiği söylenir. Google’ın ilk tweeti, 2li sayı sisteminde (binary) yazılmıştı. Yazılan “I’m feeling lucky”di. Yani “Kendimi şanslı hissediyorum”. Google, bahçesindeki çimleri biçmesi için bir firmayla anlaşmak yerine tam 200 keçi kiralamıştı. Bu keçiler de bahçedeki fazla otları yiyip, temizlemişti. Çevreci yaklaşımlarıyla tanınan Google bunu “çim biçme makinelerinden çok daha şirin” olduğu için tercih etmişti. İngilizce dilinde artık sözlüklere bile girmiş bir “googlemak” fiili bulunuyor. Anlamı ise “internet üzerinde Google kullanarak bilgi edinmek”. Google işe alım kriterleri arasında okuldan mezun olma derecelerini dikkate almıyor
06.05.2015 - 11:55
ntv.com.tr
[]
Google’da bir ilk
Teknoloji
https://www.ntv.com.tr/teknoloji/googleda-bir-ilk,_xg437ni_UKfIR8tNdlBKA
KBB Uzmanı Doç. Dr. Eren Taştan, çoğunlukla başarısız estetik ameliyatlar sonucu burunda oluşan çökme düşme ya da eğrilme sorununa, ''verev kesme'' tekniğiyle çözüm bularak dünya literatürüne girdi.
null
, çoğunlukla estetik nedeniyle yapılan a, yanlış teknikler dolayısıyla, burun iskeletinden fazla kıkırdak alınan hastaların sonraki dönemlerde burunda çökme ya da düşme sorunlarıyla karşılaştığını belirtti. Bu kişilerin hem görüntülerinden rahatsız olduğunu hem de nefes alma problemleri yaşadığını anlatan Taştan, bu sorunu düzeltmek için de ikinci bir ameliyata ihtiyaç duyulduğunu söyledi.  Burun sağlığı ve estetiği konusunda başarısız ameliyat geçirmiş hastalar için kullanılan mevcut cerrahi tekniği yetersiz bularak, yeni arayışlar içine girdiğini ve yaptığı çalışmalar sonucunda tekniğini bulduğunu anlatan Taştan, yöntemin burnun doğal yapısına en uygun şekilde kıkırdak hazırlamaya imkan verdiğini bildirdi. Medimagazin'de yer alan habere göre Taştan, "Hastaların burun kıkırdak iskeletini gerekirse yeniden oluşturarak sorunlarına kalıcı çözüm sağlıyoruz. Bu hastaları yeniden güzel, doğal, esnek ve daha alabilecekleri bir buruna kavuşturuyoruz'' şeklinde konuştu. Kaburga kıkırdağının kişinin vücudundan yaklaşık 2 santim bir kesi ile alındığını ifade eden Taştan, ''Dokulara zarar verilmeden, yaklaşık 3 santimlik bir parça alıyoruz. Kaburga alınan yataktaki dokulara dikkatli davranıldığında önemli bir sorunla karşılaşılmıyor ve alınan kaburga kıkırdağı tekrar oluşuyor'' ifadelerini kullandı.  Bu tekniği 250'nin üzerinde hastaya uyguladıklarını ve bu kişilerde herhangi bir sıkıntıyla karşılaşmadıklarını anlatan Taştan, yayımlanan tekniğin, başarısız burun ameliyatlarının düzeltilmesinde birçok ülkede uygulanmaya ve uluslararası toplantılarda anlatılmaya başlandığını kaydetti.
25.01.2015 - 13:50
ntv.com.tr
[]
Türk doktorun 'burun tekniği' literatüre girdi
Sağlık
https://www.ntv.com.tr/saglik/turk-doktorun-burun-teknigi-literature-girdi,R9QEIBpu9U-t22rlfoJhXg
Doğalgaz kullanın ve eviniz ısınsın. Peki ya hidrolik çatlatma yapılan doğalgaz kuyularından ve Kuzey Kutbu'nun eriyen buzullarının altından sızmasına göz yumarsanız? İşte o zaman bütün gezegen ısınır.
null
Güneş'in son ışıkları, Alaska, Fairbanks yakınlarındaki Goldstream Gölü'nün kıyıları boyunca uzanan karla kaplı alaçamların arasından süzülüyor. Donmuş suyun üzerinde ayakta duran Katey Walter Anthony ayaklarının altındaki koyu renk buza ve içinde hapsolmuş beyaz baloncuklara bakıyor. Büyüklü küçüklüler. Üst üste katmanlar halinde, karanlık gökyüzündeki yıldızlar gibi her yöne dağılıyorlar. Alaska Fairbanks Üniversitesi'nde ekolojist olarak görev yapan Walter Anthony ağır bir buz kazmasını kavrayıp ipini bileğine doluyor. Bir yüksek lisans öğrencisi de büyük bir baloncuğun üzerinde kibrit yakmış bekliyor. Ve Walter Anthony kazmayı baloncuğa saplıyor. Delikten fışkıran gaz hışırtıyla alev aldığında ürküyor Anthony. "Benim işim en zoru, alev almak işten bile değil," diyor gülümseyerek. Alacakaranlık inerken ekip halinde baloncukları birbiri ardına yakıyorlar. Kabarcıkların alevlenmesi, doğalgazın temel bileşeni olan metandan oluştuklarını kanıtlıyor. Walter Anthony, baloncukları sayıp ölçerek Goldstream Gölü'nden ve artık Kuzey Kutup bölgesinin yaklaşık üçte birini kaplayan milyonlarca benzer gölden ne miktarda metan yükseldiğini saptamaya çalışıyor. Kuzey Kutbu son 20-30 yılda dünyanın geri kalanına oranla çok daha hızlı ısındı. Donmuş toprağın (permafrost) erimesiyle, eski göller genişledi, yeni göller oluştu. Metan, bu göllerin çamurlu derinliklerinden ölçülmesi zor baloncuklar halinde yükseliyor. Ve sonbaharın ilk şeffaf buzunun gölün tamamındaki salımı görünür hale getirmesine kadar metan kabarcıklarını belirlemek mümkün olmuyor. Walter Anthony'nin Alaska, Grönland ve Sibirya'da bu tür bir buzun üzerinde yürüdüğü sırada bazen ayağının bir darbesi, iç çekişine benzer bir sesle gazın salımına yetiyor. "Bazı göllerde 'sıcak noktalar' var," diyor Anthony. "Buralarda metan kabarcıkları oluşumu öylesine güçlü ki asla buz oluşmuyor, uçaktan görülür büyüklükte delikler açılıyor," diye devam ediyor ve ekliyor: "Tek bir küçük delikten günde 10 ila 30 litre arasında metan yükselebiliyor. Bu, tüm yıl boyunca devam ediyor. Ve sonra buna benzer yüzlerce nokta ve milyonlarca göl olduğunu idrak ediyorsunuz." Göller atmosfere metan gazı salımı yaparak -aynı zamanda kendilerini de yaratan- iklim değişikliğini tetikliyor: Metan, güçlü bir sera gazı. Atmosferde 200 katı daha fazla bulunan karbon dioksit ise en etkili sera gazı. Ancak, eşit miktarlar söz konusu olduğunda metan en az 25 kat daha fazla ısı içeriyor. Tek istisna ise sızmasına izin vermeden yakmak. Bu şekilde atmosfere CO2 olarak giriyor. Bu Dr. Jekyll ve Mr. Hyde öyküsünün olumlu yanı mı? Şu sıralarda çok miktarda metan yakılıyor. Hidrolik çatlatma adı verilen teknik, geçtiğimiz 10 yıl içinde Amerika Birleşik Devletleri'ndeki şirketlere daha önce üretim yapamadıkları şeyllerden (yapraksı kayaç) doğalgaz çıkarma olanağı verdi. Gaz stokları arttı, fiyatlar düştü. Hidrolik çatlatma artık tüm dünyaya yayılıyor olsa da, üzerinde tartışılan bir yöntem. Bu gaz patlaması atağı coğrafyaya zarar verdi, suları kirletti. Öte yandan çevreye yararı da oldu. Doğalgaz, kömürden çok daha temiz bir enerji kaynağı. Fosil yakıtlardan ortaya çıkan CO2 salımı geçtiğimiz yıl dünyada rekor kırarken, santrallerin kömürü bırakıp daha ucuz gaza geçmesinin de etkisiyle ABD'de düştü. Devamını National Geographic Türkiye'nin Aralık 2012 sayısında veya iPad Aralık 2012 edisyonunda okuyabilirsiniz.
03.12.2012 - 12:41
null
[]
İyi gaz, kötü gaz
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/iyi-gaz-kotu-gaz,7N8ogmuhVkCpl4F3q3MDTA
Kamuoyunda "torba tasarı" olarak bilinen Bazı Vergi Kanunları İle Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi.
null
TBMM Genel Kurulu’nda, kamuoyunda "torba tasarı" olarak bilinen Bazı Vergi Kanunları ile Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı kabul edildi. Kanuna göre, Telgraf ve Telefon Kanunu'nda değişiklik yapılarak; Hazine payı, evrensel hizmet katkı payı ve Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunun masraflarına katkı payı uygulamasında tereddütlere ve ihtilaflara neden olan konuları çözüme kavuşturacak yeni bir sistem kurulacak. İmtiyaz sözleşmeleri kapsamında yetkilendirilen işletmecilerin ödemekle yükümlü olduğu kurum masraflarına katkı payının matrahı, işletmecilerin yıllık net satışları olarak belirlenecek. Buna göre kurum tarafından sayısı sınırlandırılarak ulusal çapta, kamuya açık mobil elektronik haberleşme hizmeti sunmak üzere imtiyaz sözleşmeleri veya yetkilendirilen işletmeciler aylık brüt satışlarının yüzde 15'ini Hazine payı olarak ödeyecek. Yetkilendirilen işletmecilerin şebekeleri üzerinden elektronik haberleşme hizmeti sunmak üzere yetkilendirilen diğer işletmeciler aylık brüt satışlarının yüzde 15'ini Hazine payı olarak verecek. Kurum tarafından hava taşıtlarında GSM veya IMT-2000/UMTS standartlarında mobil elektronik haberleşme hizmeti sunmak üzere yetkilendirilen işletmeciler de söz konusu hizmet kapsamındaki aylık brüt satışlarının yüzde 15'i tutarında Hazine payı olarak ödeme yapacak. Hazine payının süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde, payın bir katı tutarında cezai şart uygulanacak. Süresinde ödenmeyen Hazine payı, evrensel hizmet katkı payı, kurum masraflarına katkı payı tutarları ile bunlara bağlı gecikme faizi ile ilgili olarak uluslararası tahkim de dahil her türlü yargı organında açılacak davalarda husumet kuruma yöneltilecek. Belirlenen süre içerisinde köylerde binalarını yapmayan ya da taksitlerini ödemeyen hak sahipleri ile 31 Aralık 2020 tarihinden önce süreleri dolacak hak sahiplerine, binalarını yapmaları veya taksitlerini ödemeleri amacıyla 31 Aralık 2020 tarihine kadar ek süre verilecek. Ancak bu süre içerisinde de binanın yapılmaması veya taksitlerin ödenmemesi durumunda, bu taşınmazlar köy tüzel kişiliği adına, tüzel kişiliğini kaybeden köylerde ise ilgili belediye adına resen tapuda tescil edilecek. Yasayla "terk edilmiş gemiler" ya da sahibi belli olsa bile "üzerinde takyidat bulunan terk edilmiş gemiler" sorunu gideriliyor. Buna göre, liman başkanlığı; idari sorumluluk sahasında can, mal, çevresel risk taşıyan, seyir ve seferin selametine engel olabilecek vaziyette karaya oturan, yan batık, batık, terk edilmiş veya atıl halde bulunan gemileri ve eşyasını çıkaracak ya da bulunduğu yerden kaldıracak. Bu süre, 45 günden fazla olamayacak. Belirlenen müddet, gemi yabancı bayraklı ise geminin sicile kayıtlı olduğu devletin ilgili makamlarına, donatana ve kaptana bildirilecek; bu kişilerin adresleri bilinmiyorsa herhangi bir uluslararası denizcilik bülteninde ilan edilecek. Gemi Türk bayraklı ise donatan veya kaptana bildirilecek. Bu kişilerin adresleri bilinmiyorsa yurt düzeyinde dağıtımı yapılan ve tirajı 100 binin üzerinde olan gazetede ilan edilecek. Tayin edilen süre içinde, bildirimde bulunulanlara ulaşılamaması veya ulaşılsa dahi ilgililer tarafından geminin çıkarılmasından ya da bulunduğu yerden kaldırılmasından imtina edilmesi halinde liman başkanı, gemi ve eşyasını çıkarmaya, çıkarttırmaya, kaldırmaya, kaldırtmaya, imha ettirmeye, satmaya ve sattırmaya yetkili olacak. Yaz saati uygulamasında düzenleme yapılıyor. Buna göre, Günün Yirmi Dört Saate Taksimine Dair Kanunu'nda yapılan değişiklikle, Bakanlar Kurulu, 1 saati aşmamak kaydıyla ileri saat uygulaması yapmaya yetkili olacak. Böylece yaz saati uygulamasının kalıcı hale getirilmesine imkan tanınıyor. Kamu alacaklarının, yurt dışında bulunan vatandaşlar veya yabancı uyruklu kişiler tarafından yurt dışı bankaların banka kartı ve benzeri kartları ile ödenmesinde aracılık yapacak yurt içi bankalar, katlanacağı giderler için komisyon alabilecek. Konuşma, internet, yayıncılık gibi haberleşme hizmetlerinde farklı özel iletişim vergisi oranları, her bir hizmet için yüzde 7,5 olarak aynı oranda belirlenecek. Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi Hakkında Kanun'da yapılan değişiklikle, bayilik verme işlemlerinin tamamı veya bir kısmı başbayi tarafından gerçekleştirilebilecek. Şans oyunları ile düzenlenen yarışma ve çekilişlerde kazanılan ikramiyelerden alınan yüzde 10 veraset ve intikal vergisi oranı, yüzde 20'ye çıkacak. Gayrimenkul sermaye iratlarına yönelik mükelleflerin gerçek giderlerine karşılık olmak üzere hasılatının yüzde 25'i oranında uygulanan götürü gider oranı yüzde 15'e düşürülecek. Yasayla, çalışanların ücretlerinin 2017 yılı eylül, ekim, kasım ve aralık aylarında bin 404 liranın (net asgari ücret) altına düşmesi nedeniyle ücretlerinde meydana gelen azalışı telafi etmek amacıyla Gelir Vergisi Kanunu'na geçici madde eklendi. Buna göre, gerek bekar ve çocuksuz asgari ücretliye, gerekse net ücreti bin 404 liranın altına düşecek ücretlilere, elde edecekleri net ücretleri bin 404 lirayı tamamlayacak şekilde ilave asgari geçim indirimi sağlanacak. Vergi mükellefinin ilk tebliğ adresi MERNİS'te kayıtlı yerleşim yeri olacak. Mükelleflerin ikametgah adresi değişikliklerini vergi dairelerine bildirme zorunluluğu kalkacak. Vergi muafiyeti tanınan vakıflar ile kamu yararına çalışan derneklere ait yükseköğretim yurtlarında barınan öğrenciler ve Kredi ve Yurtlar Kurumuna ait yurtlarda barınan öğrenciler ayrıştırılarak, ihtiyaç sahibi öğrencilerin eğitimlerini tamamlamaları için kuruma ait yurtlardaki öğrencilerin barınmalarının önündeki süre kısıtlaması kaldırılacak. Motorlu Taşıtlar Vergisi (MTV) Kanunu'na eklenen hükümle taşıtın teslimi, ilk iktisabı ve ithalinde, hesaplanacak özel tüketim vergisi (ÖTV) hariç, KDV matrahını oluşturan değerler "taşıt değeri" olarak tanımlanacak. Otomobil, kaptıkaçtı, arazi taşıtları ve benzerlerinin vergilendirme usulü değiştirilerek, mevcut vergilendirme ölçütlerine taşıt değeri de eklenecek. Bu araçlarda MTV için uygulanacak yeniden değerleme oranı 1300 cc altı araçlar için yüzde 15, 1300 cc üstü araçlar için ise yüzde 25 olarak uygulanacak. Buna göre, MTV 1300 cc ve aşağısı araçlar için fiyatı 40 bini aşmayanlarda (1-3 yaş arası) 743 lira, fiyatı 40-70 bin lira arası olanlarda 817 lira, fiyatı 70 bini aşanlarda 892 lira olarak uygulanacak. MTV, 1300 cc-1600 cc arası araçlar için fiyatı 40 bini aşmayanlarda (1-3 yaş arası) bin 294 lira, fiyatı 40-70 bin lira arası olanlarda bin 423 lira, fiyatı 70 bini aşanlarda bin 553 lira olacak. MTV, 1601 cc-1800 cc arası araçlar için fiyatı 100 bini aşmayanlarda (1-3 yaş arası) 2 bin 512 lira, fiyatı 100 bini aşanlarda 2 bin 741 lira; 1801 cc-2000 cc arası araçlar için fiyatı 100 bini aşmayanlarda (1-3 yaş arası) 3 bin 957 lira, fiyatı 100 bini aşanlarda 4 bin 317 lira; 2001 cc-2500 cc arası araçlar için fiyatı 125 bini aşmayanlarda (1-3 yaş arası) 5 bin 936 lira, fiyatı 125 bini aşanlarda 6 bin 476 lira olarak uygulanacak. MTV, 4001 cc ve yukarısı araçlar için, fiyatı 475 bini aşmayanlarda (1-3 yaş arası) 32 bin 431 lira, fiyatı 475 bini aşanlarda 35 bin 379 lira olacak. Otomobil, kaptıkaçtı, arazi taşıtları ve benzerlerine ait vergi tutarlarının Türkiye Sigorta, Reasürans ve Emeklilik Birliği tarafından her yılın ocak ayında ilan edilen kasko sigortası değerlerinin yüzde 10'unu aşması halinde, taşıtlara ait vergi tutarlarını, bir önceki satırdaki aynı yaş grubunda bulunan taşıtlara isabet eden vergi tutarı olarak belirlemeye, bu oranı yüzde 4'e kadar indirmeye ve kanuni oranına kadar artırmaya Bakanlar Kurulu yetkili olacak. 31 Aralık 2017 tarihinden önce kayıt ve tescil edilen araçlar için 1 Ocak 2018'den itibaren MTV, 1300 cc ve aşağısı araçlar (1-3 yaş) için 743 lira, 1301 cc-1600 cc arası araçlarda bin 294 lira, 1601 cc-1800 cc arası araçlarda 2 bin 284 lira, 1801 cc-2000 cc arası araçlarda 3 bin 598 lira, 4001 cc ve yukarısı araçlarda 29 bin 483 lira olacak. Vergi miktarlarında olduğu gibi, taşıt değerlerinin de her yıl yeniden değerleme oranında artırılmasına imkan sağlanacak. Bakanlar Kuruluna taşıt değerlerini ayrı ayrı veya birlikte yeniden belirleme yetkisi verilecek. Bu hesaplamalardaki küsuratın ne kadarının dikkate alınmayacağına ilişkin belirleme yapılacak. Otomobil, kaptıkaçtı, arazi taşıtları ve benzerlerinin vergilendirme usulünün kanunla değiştirilmesine bağlı olarak mevcut tarifenin, 31 Aralık 2017 tarihinden önce kayıt ve tescil edilmiş taşıtlar için uygulanmasını sağlamak üzere düzenleme yapılacak. Değerli Kağıtlar Kanununda değişiklik yapılmak suretiyle, değerli kağıtlar Maliye Bakanlığının muvafakati ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarınca hazırlanıp basılabilecek veya elektronik belge olarak düzenlenebilecek. Gümrük Vergisinden muaf ürünler için muafiyetler kaldırılarak, bunun yerine vergi had ve nispetleri sıfır olarak belirlenecek. Ayrıca Bakanlar Kuruluna, Gümrük Giriş Tarife Cetveli'nde yer alan eşyaların gümrük vergisi had ve nispetlerini yüzde 50'ye kadar yükseltme, sıfıra kadar indirme veya cetveldeki had ve nispetleri yüzde 50'sine kadar artırma yetkisi verilecek. Kanunla, Damga Vergisi Kanunu'nda değişiklik yapılarak, maktu ile nispi damga vergilerinin artırılması ve indirilmesine ilişkin Bakanlar Kuruluna verilen yetkinin, kağıt türleri itibarıyla birlikte veya ayrı ayrı kullanılması sağlanacak. Aynı kanunda yapılan bir diğer düzenlemeyle kamu özel iş birliği projelerinin finansmanı için yurt dışında ihraç edilen menkul kıymet karşılığında fon temin etmek üzere kurulan özel amaçlı kuruluşların, bu fonları proje yüklenicisi firmalara kullandırmasına ilişkin düzenlenen kağıtlar ile bunların teminatı ve geri ödenmesine ilişkin işlemler nedeniyle düzenlenen kağıtlara damga vergisi istisnası sağlanacak. Bu kağıtlar Harçlar Kanunu'nda yapılacak düzenlemeyle yargı harcı dışındaki harçlardan da istisna olacak. Kurumlar Vergisi Kanunu uyarınca transfer fiyatlandırması ile ilgili yöntem belirleme anlaşmalarında (Peşin Fiyatlandırma Anlaşmaları) alınan 57 bin lira harç kaldırılacak. Merkez Bankası, gerçek ve tüzel kişilerin döviz pozisyonunu etkileyen işlemlerini izlemek amacıyla belirleyeceği gerçek ile tüzel kişilerden her türlü bilgi ve belgeyi isteyebilecek. Merkez Bankası, bilgi ile belgelerin kapsamı, toplanması ve izlenme yöntemi, doğruluğunun denetimi, paylaşımı, destek hizmeti temini de dahil usul ve esasları belirleyecek. İstenen bilgi ve belgelerin verilmemesi, gerçeğe ayk��rı verilmesi ya da usule uygun olmayan biçimde verilmesi, adli suç olarak düzenlenecek. Bu suçu işleyen kişiler ile tüzel kişilerin görevli ve ilgilileri hakkında bin günden iki bin güne kadar adli para cezası uygulanacak. Emlak Vergisi Kanunu'na geçici madde eklenerek, takdir komisyonlarınca 2018 yılı için takdir edilen asgari ölçüde arsa ve arazi metrekare birim değerlerinin, 2017 yılında uygulanan birim değerlerin belirli bir yüzdesini geçmemesi sağlanacak. Buna göre, takdir komisyonlarınca 2017 yılında 2018 yılı için takdir edilen asgari ölçüde, arsa ve arazi metrekare birim değerlerinin 2017 yılı için uygulanan birim değerlerinin yüzde 50'sinden fazlasını aşması durumunda, 2018 yılına ilişkin bina ve arazi vergi değerlerinin hesabında, 2017 yılı için uygulanan asgari ölçüde arsa ve arazi metrekare birim değerlerinin yüzde 50 fazlası esas alınacak. 2019, 2020, 2021 yıllarında bina ve arazi vergisi matrahları ile asgari ölçüde arsa ve arazi metrekare birim değerleri, bu şekilde belirlenen değerler üzerinden hesaplanacak. Emlak vergisi değeri veya asgari ölçüde arsa ve arazi metrekare birim değerleri esas alınarak uygulanan vergi, harç ve diğer mali yükümlülükler için de bu değerler dikkate alınacak. Mevsimlik tarım işçisi olarak sürekli ikametinin dışında bir başka ilde çalışmak amacıyla geçici yer değiştirenlerin kimlik bildirimleri, bu kişilerin yaşadıkları geçici yerleşim alanlarında doğrudan kolluk kuvvetlerince alınacak. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) ilgili kanunlarda sözleşmelerden kaynaklanan, ödenmediği veya eksik ödendiği tespit edilen, idari para cezaları dahil, alacaklarına veya borçlarına ilişkin, karşı tarafı uzlaşmaya davet edebilecek; uzlaşma davetlerini kabul edebilecek. Kurum, ihtilafın tamamı ya da bir kısmı üzerinde uzlaşma sağlayabilecek; buna göre maddi ve hukuki nedenlerle kamu menfaati görülmesi halinde, asıl alacak ve ferilerinden kısmen ya da tamamen vazgeçebilecek. Uzlaşma halinde üzerinde anlaşılan hususlar hakkında taraflarca dava açılamayacak ve hiçbir mercie şikayette bulunulamayacak. Vakıflar Genel Müdürlüğü, sadece mazbut vakıflar ile temsilen yönetilen mülhak vakıflara ait kültür ve tabiat varlıklarının korunması ve değerlendirilmesiyle yetkili kılınacak. Genel Müdürlüğün denetiminde bulunan mülhak vakıflara ait taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının korunmasını, değerlendirilmesini, Koruma Kurulu kararı alındıktan sonra yöneticileri yürütecek. Diğer kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek ve tüzel kişilerin mülkiyetinde bulunan taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının korunma ile değerlendirilmesini ise Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'na uygun olarak kendileri sağlayacak. Kanunla, Türk Sivil Havacılık Kanunu'nun "güvenlik tedbirleri" başlıklı maddesi, "Milli Sivil Havacılık Güvenlik Kurulu ve havacılık güvenliği" şeklinde içeriği de geliştirilerek yeniden düzenlenecek. Buna göre, tüm sivil havacılık faaliyetleri ile sivil havacılık tesis ve eklentilerinin yasa dışı eylemlere karşı korunması amacıyla uluslararası uygulamalara uygun olarak gereken mevzuatı hazırlamak, denetlemek, uygun eğitimlerin alınmasını sağlamak ve Türkiye'yi uluslararası kuruluşlar nezdinde temsile Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı yetkili olacak. Bakanlık, bu görevini öncelikle İçişleri Bakanlığı olmak üzere diğer kurum ve kuruluşlar ile koordineli yürütecek. Sivil havacılık güvenliği ile ilgili politikaların belirlenmesi ile kurumlar arasında koordinasyonun sağlanmasından sorumlu olmak üzere, İçişleri Bakanlığı müsteşarı veya güvenlikten sorumlu müsteşar yardımcısının başkanlığında, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı müsteşarları veya müsteşar yardımcıları, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı temsilcileri, Gümrükler Genel Müdürü ve Gümrükler Muhafaza Genel Müdürü, Sivil Havacılık Genel Müdürü ve Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürünün katılımıyla Milli Sivil Havacılık Güvenlik Kurulu oluşturulacak. Türkiye tescilli sivil hava araçlarında özel eğitimli silahlı güvenlik görevlileri bulundurulabilecek. Türkiye uçuşu olan yabancı tescilli sivil hava araçlarında silahlı güvenlik görevlisi bulundurulmasına izin verilmesine, mütekabiliyet ilkesi saklı kalmak kaydıyla İçişleri Bakanlığı yetkili olacak. Silahlı güvenlik görevlisinin görev, yetki ve sorumlulukları İçişleri Bakanlığı tarafından çıkarılan yönetmelikle düzenlenecek. Havaalanlarında altı aydan fazla süreyle bekleyen ve sahipleri tarafından alınmayan hava araçlarının maliklerine veya işleticilerine, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünce Tebligat Kanunu hükümleri çerçevesinde veya bu şekilde tebligat yapılamaması durumunda Türkiye genelinde yayımlanan ve tirajı yüz binin üzerinde olan bir gazetede ilanen, 30 gün içinde konma-konaklama ücretleri ile vergi borçlarının ödenmesi ve hava aracının bulunduğu havaalanından kaldırılması konusu tebliğ olunacak. Aynı durumda olan yabancı bir ülkenin siciline kayıtlı hava araçlarında ise Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü tarafından hava aracının siciline kayıtlı olduğu ülke sivil havacılık otoritesine, 90 gün içinde ilgili hava aracının sahipleri tarafından kaldırılması, kaldırılmadığı takdirde tasfiye edileceği hususu bildirilecek. Ayrıca, ulusal yayın yapan gazetede iki gün süre ile hava aracının bulunduğu havaalanından kaldırılması ilan edilecek. Türk tesciline kayıtlı hava aracı malikinin veya işleticisinin tebligat veya ilan tarihinden itibaren 30 gün içinde gerekli iş ve işlemleri yapmaması halinde kaza durumlarında Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Kaza Araştırma ve İnceleme Kurulu, diğer durumlarda ise Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü ve ihtiyaç duyulacak ilgili uzmanlardan oluşan ekip tarafından hava aracının itibari ya da fiili harabiyete uğradığına dair rapor verilmesi halinde, ilgili hava aracı üzerindeki her türlü vergi borcu ve gümrük mevzuatından doğan yükümlülükler ile diğer takyidatlara bakılmaksızın sicilden terkini yapılarak hurdaya ayrılacak. Yabancı sicile kayıtlı hava aracı yönünden ise bildirim tarihini izleyen 90 günün sonunda gerekli iş ve işlemlerin yapılmaması durumunda, sicile kayıtlı olduğu ülke sivil havacılık otoritesince sicilden terkin edilip edilmediğine ve her türlü vergi borcu ile gümrük mevzuatından doğan yükümlülükler ile diğer takyidatlara bakılmaksızın hurdaya ayrılacak. Kanunla Türkiye'de ikametgahı, iş yeri, kanuni merkezi ve iş merkezi bulunmayanlar tarafından KDV mükellefi olmayan gerçek kişilere elektronik ortamda sunulan hizmetlere ilişkin KDV'nin, Avrupa Birliği uygulamalarına benzer şekilde bu hizmeti sunanlar tarafından beyan edilip ödenmesi sağlanacak. Cep telefonu abonelerinin yurt dışında yaptıkları kullanımlara ilişkin yurt dışındaki operatör tarafından yurt içindeki operatöre verilen roaming hizmetine ilişkin bedel ile bunun yurt içindeki operatör tarafından aboneye yansıtılması KDV'den istisna edilecek. Söz konusu hizmetlere ilişkin bedeller Özel İletişim Vergisi'nden de istisna olacak. İmalat sanayi yatırımları nedeniyle 2017 yılında yapılacak inşaat harcamaları dolayısıyla yüklenilecek KDV iadesi uygulaması 2018 yılında da sürdürülecek. Kanunla, Eğitimde Fırsatları Artırma ve Teknolojiyi İyileştirme Hareketi (FATİH) Projesi kapsamında yapılan mal ve hizmet alımlarında başta KDV olmak üzere diğer vergi ve benzeri mali yükümlülüklerde istisna sağlanacak. Buna göre, projenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren düzenlenen sözleşmelere ilişkin olarak, Milli Eğitim Bakanlığınca FATİH Projesi kapsamında Milli Eğitim Bakanlığınca yapılan ithalatlar ile Bakanlığa yapılan mal teslimleri ve hizmet ifaları KDV'den muaf olacak. Bu kapsamda yapılan mal teslimleri ile hizmet ifaları nedeniyle yüklenilen vergiler, vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan vergiden indirilecek. İndirim yoluyla telafi edilemeyen vergiler, istisna kapsamında işlem yapan mükellefin talebi üzerine iade edilecek. Proje bileşenleri için belirlenen internet kullanımlarına mahsus mobil telefon aboneliğinin ilk tesisi ile proje bileşenlerine ilişkin verilen elektronik haberleşme hizmetleri Özel İletişim Vergisi'nden müstesna olacak. Böylece özellikle proje yüklenicisinin özel iletişim vergisi mükellefi olmaması durumunda, özel iletişim vergisi mükellefi olan işletmecilerin Milli Eğitim Bakanlığına aktarılmak üzere proje yüklenicisine vereceği elektronik haberleşme hizmetleri de vergiden istisna tutulacak. Milli Eğitim Bakanlığı veya Bakanlık adına proje yüklenicileri ile alt yükleniciler tarafından serbest dolaşıma sokulacak her türlü araç, gereç, malzeme, makine, ürün ve bunların yedek parçaları, gümrük vergilerinden, fonlardan, bu ithalata ilişkin düzenlenen kağıtlar damga vergisinden, yapılacak işlemler harçlardan muaf olacak. Proje kapsamında yapılacak mal ve hizmet alımlarında, proje bileşenlerine ilişkin ihale yüklenicisinin bu proje ile ilgili faaliyette bulunmak üzere özel amaçlı şirket kurması halinde bu şirket, sadece kendi ödemesi gereken vergi ve mali sorumluluklardan sorumlu olacak, ihale yüklenicisinin ödemesi gereken Hazine payı, kurum masraflarına katkı payı, evrensel hizmet katkı payı, idari ücret, özel iletişim vergisi ve telsiz ücretlerinden sorumlu tutulamayacak. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına arazi toplulaştırma projelerinin uygulanması sırasında süreci hızlandırmak için yeni yetkiler verilecek ve arazi toplulaştırmasına ilişkin yapılan işlemler üzerindeki vergiler kaldırılacak. Kanun, madenciliğin gelişmesini ve maden sahalarının etkin kullanılmasını sağlamak amacıyla düzenlemeler içeriyor. Ara ve uç ürüne yönelik maden sahaları ihaleleri, ihtisaslaşmış devlet kuruluşlarına devredilen maden sahaları ile Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca ihale edilen maden sahalarının ihale edilebilmesi ve işletmelerinin yapılabilmesinin daha cazip hale getirilebilmesi amacıyla, işletme izin tarihinden itibaren 10 yıl süreyle ağaçlandırma bedeli hariç, arazi izin bedeli alınmayacak. İşletme izin tarihinden itibaren alınan orman arazisi izin bedelinin yarısı 10 yıl süreyle alınacak. Genel arama deneme süresi sonuna kadar maden arama projesinde belirtilen maden kaynağına ilişkin bilgilerin ve bu dönemde yapılan arama faaliyetlerine ilişkin yatırım harcamalarını da gösteren genel arama faaliyet raporunun verilmesi zorunlu olacak. Genel arama dönemi sonuna kadar ön arama ve genel arama faaliyet raporları ile yatırım harcama kalemlerine ait belgeler, Genel Müdürlüğe verilmezse arama ruhsatı iptal edilecek. Genel Müdürlüğe verilen ön arama ve genel arama raporlarının veya yatırım harcama kalemlerine ait belgelerin uygun bulunmaması halinde 20 bin lira idari para cezası verilecek. Tebliğ tarihinden itibaren eksikliklerin verilen sürede tamamlanmaması veya verilen ön arama ve genel arama faaliyet raporları ile yatırım harcama kalemlerine ait belgelerin uygun bulunmaması halinde arama ruhsatı iptal edilecek. Jeolojik haritalama, jeofizik etüt, sismik ve karot, kırıntı ve numune almaya yönelik sathi hazırlık işlemleri için çevresel etki değerlendirmesi kararı aranmayacak. 5 yıllık dönemde, üretimin en az olduğu herhangi 3 yılında yaptığı toplam üretim miktarı projede beyan edilen bir yıllık üretim miktarının yüzde 30'undan az olması durumunda, ruhsat sahiplerine 50 bin lira idari para cezası verilecek. İdari para cezasının uygulanmasından başlamak üzere, geriye doğru 3 yıllık dönemlerde yaptığı toplam üretim miktarı projede beyan edilen yıllık üretim miktarının yüzde 30'undan daha az olması durumunda ruhsat sahiplerine 50 bin lira idari para cezası kesilecek. Bu kapsamda 5 yıl içerisinde iki defa idari para cezası uygulanması halinde ruhsat iptal edilecek. Yılların belirlenmesi takvim yılı hesabına göre yapılacak. Dönemlerin hesaplanmasında, işletme izninin verildiği yıl ile üretime ilişkin tespitin yapıldığı yıl dikkate alınmayacak. Ancak mücbir sebepler, beklenmeyen haller veya Genel Müdürlük tarafından kabul edilen işletme projesi ve termin planına göre madene ulaşmak amacıyla galeri, kuyu ve/veya dekapaj için geçirilen süreler, projede beyan edilen yıllık üretim miktarıyla orantılı olarak dikkate alınacak. Buradaki idari para cezası hariç diğer oranları iki katına kadar artırmaya, yarısına kadar indirmeye ve ruhsat türlerine göre farklılaştırmaya Bakanlar Kurulu yetkili olacak. Türkiye Taşkömürü Kurumunun (TTK), sınırları Bakanlar Kurulu kararıyla belirlenen Ereğli Kömür Havzası'ndaki taşkömürlerini işletmeye ve hukuku uhdesinde kalmak şartıyla işlettirmeye olan yetkisinde değişikliğe gidiliyor. TTK ile Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ), uhdelerinde bulunan maden ruhsatlarını işletmek, işlettirmek, bunları bölerek yeni ruhsat talep etmek ve bu ruhsatları ihale etmekle yetkili olacak. Ancak TTK'nın kendisi tarafından doğrudan işletilen işletme izin alanlarında oluşturulacak ruhsatlar bu düzenleme kapsamında ihale edilmeyecek. Kanun, Terörle Mücadele Kanunu'nda da değişiklik yapıyor. Kanun kapsamında istihdam hakkı bulunan hak sahiplerinin, yaş sınırı aranmaksızın bu haktan yararlanması sağlanıyor. Terörle mücadele sırasında yaralanan vazife malulleri ile 15 Temmuz FETÖ darbe girişiminin bastırılmasında yaralanan ancak memur kadrolarına atanamayan ilköğretim, ortaokul ve ilkokul mezunları için de düzenleme yapılıyor. Kanunla, bu kişiler, hizmetli unvanlı kadro ve pozisyonlar yerine memur unvanlı kadro ve pozisyonlara atanabilecek. Ana, baba veya kardeşlerin istihdam hakkını kullanmaması durumunda eş veya çocuklardan toplam iki kişi bundan yararlanabilecek. Tasarının yasalaşıp yayımı tarihine kadar geçen sürede, hizmetli unvanlı kadro ve pozisyonlara ataması yapılan ve halen bu unvanda görev yapan gazilerin kadro ve pozisyonları, memur unvanlı olarak değiştirilecek. Kanunla, teknoloji geliştirme bölgeleri, organize sanayi bölgeleri, serbest bölgeler ve yerleşim alanları içerisinde bulunan sanayi sitelerinin ve münferit sanayi işletmelerinin, yerleşim yeri dışına çıkarılması için kuruluş ve genişleme aşamalarında ihtiyaç duyulan mera vasıflı yerlerin tahsis amacı değişikliklerinde 20 yıllık ot bedelinden muafiyet sağlanıyor. İşsizlik ödeneği, her ayın beşinci gününde yapılacak. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanına, işsizlik ödeneği başvurularının izleyen ayın sonuna kadar sonuçlandırılması, ödeme tarihinin öne çekilmesi konularında yetki veriliyor.  Tehlikeli ve çok tehlikeli işlerde çalışanların, Mesleki Yeterlilik Kurumu Kanunu kapsamında yetkilendirilmiş kuruluşlarının gerçekleştireceği sınavlarda başarılı olmaları halinde, 31 Aralık 2017 tarihine kadar tamamı İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanan belge masrafı ile sınav ücretleri, 31 Aralık 2019 tarihine kadar karşılanmaya devam edilecek. Organize Sanayi Bölgelerinde (OSB) yer alan sanayi parsellerindeki tesislerde bir katılımcı ya da katılımcının kiracısı üretim yapabilecek. Kanundan önce kurulan OSB, sanayi odalarının kurduğu OSB'ler ve küçük sanayi sitelerinden oluşan OSB'lerdeki 1 Temmuz 2017 tarihinden önce yapı kullanma izni alan tesisler, kiralamaya ilişkin kısıtlamalardan muaf olacak.  Savunma, güvenlik, adalet ve istihbarat hizmetlerini yürüten personel tarafından kullanılanlar hariç olmak üzere genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin, döner sermayelerin, fonların, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları hariç özel kanunla kurulmuş diğer kamu idarelerinin, KİT'lerin ve bunların bağlı ortaklıkları ile müesseselerinin ve sermayesinin yüzde 50'den fazlası kamuya ait diğer ortaklıklar ve şirketlerin mülkiyetinde veya tasarrufunda bulunan kamu konutları ekonomiye kazandırılacak. Konutlar, Devlet İhale Kanunu çerçevesinde ihaleyle satılacak. Taşınmazların satışından elde edilen gelirler, genel bütçeli idarelerde ilgili idarenin merkez muhasebe birimi hesaplarına aktarılacak ve özel gelir kaydedilecek. İdareler bu gelirleri, öncelikle personelinin konut ihtiyacını karşılamak amacıyla ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde ödenek eklemek suretiyle kullanacak. İhale yapıldığı tarihte görev, sıra ve hizmet tahsisli ve kat mülkiyeti kurulan kamu konutlarında oturanlar, ikamet ettikleri kamu konutunu öncelikli olarak satın alma hakkına sahip olacak. İhale bedeli öncelikli alım hakkı sahibi tarafından peşin veya 4 yıla kadar kanuni faiziyle taksitli ödenebilecek. Peşin ödemelerde yüzde 10 indirim uygulanacak. Lojmanda oturan, almak istememesi halinde konutu 2 ay içerisinde boşaltacak. Hazineye ait olup belediye mücavir alan sınırları içinde tarımsal amaçlı kullanılan arazilerin kullanıcılarına doğrudan satışının önü açıyor. Satın alınan araziler sadece tarımsal amaçlı kullanılabilecek. Bu araziler, rayiç bedelin tamamı üzerinden doğrudan satılacak. Belediye ve mücavir alan sınırları içinde olup, Maliye Bakanlığınca tespit edilen ve üzerinde yapı olan Hazineye ait taşınmazların öncelikle yapı sahiplerine satılması ya da belediyeye bedelsiz devredilmesi öngörülüyor. Bunun için, yapının 19 Temmuz 2003'ten önce yapılmış olması şartı 30 Mart 2014'e çekiliyor. Rayiç bedelin taksitle ödenmesi halinde, bu bedelin yüzde 30'si en geç üç ay içinde, kalanı ise en fazla 5 yılda 10 eşit taksitte kanuni faizi ile birlikte ödenecek. Turizm yatırımcıları kira sürelerini 49 yıla uzatabilecek, isterlerse tesislerin olduğu yerleri satın alabilecek. Kamu taşınmazları üzerinde turizm yatırımı gerçekleştirilmek amacıyla Kültür ve Turizm Bakanlığınca adına kesin tahsis yapılan, Orman ve Su işleri Bakanlığınca adına kesin izin verilen veya Maliye Bakanlığınca lehine irtifak (üst) hakkı tesis edilen yatırımcı ve işletmecilerin kesin tahsis, kesin izin veya irtifak hakkı süreleri, düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde başvurulması halinde yeniden sözleşme düzenlenmek suretiyle 49 yıla kadar uzatılabilecek. Ayrıca Orman ve Su İşleri Bakanlığınca milli park ve tabiat parklarında konaklama amaçlı turizm yatırımı gerçekleştirilmek amacıyla 29 yıla kadar kiralama yapılan yatırımcı ve işletmecilerin kira sözleşmeleri 29 yıla veya ittifak haklarına dönüştürülmek suretiyle 49 yıla kadar uzatılabilecek.  Bu haktan yararlanabilmek için söz konusu kesin tahsis, kesin izin veya irtifak hakkına ilişkin olarak varsa açılan davalardan tüm yargılama giderleri üstlenilerek kayıtsız ve şartsız olarak vazgeçilmesi, ödenmesi gereken herhangi bir borcun bulunmaması gerekecek. Gerçek veya tüzel kişilere bedelsiz olarak devredilen veya süresiz kullanma izni verilen taşınmazlar için verilen süre içerisinde taahhüt edilen yatırımı gerçekleştiremeyen yatırımcılar, 31 Aralık 2017 tarihine kadar müracaat etmeleri ve müracaat tarihinden itibaren 2 yıl içerisinde belirtilen şartları yerine getirmeleri halinde hükümlerden yararlanabilecek. Tütün ithali, üretim ihtiyaçlarıyla sınırlı olarak, kanunda belirtilen tütün mamüllerini üretenler veya Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumundan izin almak ve sadece işlendikten sonra ihraç edilmek amacıyla tütün işleme tesisi bulunanlar tarafından yapılacak. Kurum, tütün işleme tesisi bulunanlara bu izni verirken, söz konusu işletmelerin öncelikle Türkiye'de üretilen tütünü işlemelerini gözetecek, ihraç amacıyla yapılacak ithalatın amacı dışında kullanılmamasını sağlamak için gerekli önlemleri alacak, ithalat ve ihracata ilişkin uygulamayı denetleyecek. Kamu ihalelerinde istekli ve yükleniciler, sigorta şirketlerinden alacakları kefalet senedini teminat mektubu olarak verebilecek. Kamu kurumlarında çalıştırılacak taşeron personel sayısı ile idareler, hizmet türleri, işin yapıldığı yer gibi ücret düzeyini etkileyen unsurların biri, birkaçı veya tamamı dikkate alınarak ihale dökümanında belirlenecek ücret ve benzeri mali ödemelere ilişkin tavanların tespitinde Maliye Bakanlığının uygun görüşü alınacak. Milli Eğitim Bakanlığına bağlı resmi ve özel okullarda öğrenim gören öğrencilere ücretsiz olarak dağıtılacak ders kitabı ve öğrenci çalışma kitabı ile ilgili öğretmenlere ücretsiz olarak dağıtılacak kılavuz kitaplarına ilişkin 31 Aralık 2019 tarihine kadar yapılacak mal ve hizmet alımları, ceza ve ihalelerden yasaklama hükümleri hariç Kamu İhale Kanunu uyarınca yapılabilecek. Sermaye şirketlerine finansman sağlayan tüzel kişi ve girişim sermayesi fonları ile bireysel katılım yatırımcılarının yatırım yaptığı girişim şirketlerine eş finansman sağlayan ortak yatırım fonlarına kaynak sağlamak amacıyla kurulan üst fonlara veya sermaye şirketlerine, projelere finansman sağlayan fonlara Hazine Müsteşarlığı tarafından taahhüt edilecek kaynağın üst sınırını ve niteliğini, kaynak aktarılacak üst fonların veya fonların, üst fonlara bağlı alt fonların ve ortak yatırım fonlarının seçim kriterlerini, yatırım yapılabilecek alanları, denetimi, taahhüt edilen tutardan kaynaklanan her türlü ücret ve masrafın üst sınırlarını ve uygulamaya ilişkin diğer hususları Bakanlar Kurulu belirleyecek. Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun'da yapılan değişiklikle, net borç kullanımı tutarı, 2017 yılı için 1 Ocak 2017 tarihinden geçerli olmak üzere Bakan ve Bakanlar Kurulu tarafından artırılan net borç kullanım tutarına 37 milyar Türk Lirası ilave edilerek uygulanacak. Engelliler için ÖTV muafiyeti, hesaplanması gereken ÖTV ve diğer her türlü vergiler dahil bedeli 200 bin lirayı aşmayan araçlar için uygulanacak. Motor silindir hacmine bakılmaksızın bu araçlar istisna kapsamına alınacak. Düzenleme 1 Ocak 2018 tarihinden itibaren geçerli olacak. Makaronlar da sigara ve diğer tütün mamulleri gibi ÖTV kapsamına alınacak. Sade gazozlar, meyveli gazozlar, limonatalar, nektarlar, alkolsüz biralar, enerji içerecekleri, soğuk çay, meyveli içeceklerden yüzde 10 ÖTV alınacak. Sebze suları, yüzde yüz meyve suları, doğal minarelli doğal maden suyu ile üretilmiş, tatlandırılmış, aromalandırılmış meyveli-gazlı içecekler (meyveli soda) ise kapsam dışında tutuldu. Savunma Sanayii Destekleme Fonuna; Gelir ve Kurumlar Vergisi tahsilat toplamı üzerinden yüzde 6, Veraset ve İntikal Vergisi tahsilat toplamı üzerinden yüzde 25, Motorlu Taşıtlar Vergisi tahsilat toplamı üzerinden yüzde 20, Sosyal Yardımlaşmayı ve Dayanışmayı Teşvik Fonu'na gelir ve kurumlar vergisi tahsilat toplamı üzerinden yüzde 2,8 pay verilecek. Türk Patent ve Marka Kurumu, sınai mülkiyet değerleme ve ticarileştirme faaliyetlerini etkin ve kapsamlı bir şekilde yürütmesi ve yönlendirmesi amacıyla şirket kurabilecek. Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu'nu kapsamında yer alan tüm iş ve işlemler elektronik ortamda gerçekleştirilebilecek. Sanayici niteliğindeki bir işletmenin üretimi sonucunda nihai sanayi malı hüviyetine kavuşmuş bir ürünün alım veya satımının borsa tesciline tabi olup olmayacağına Gümrük ve Ticaret Bakanlığı karar verecek. Optisyenlik Hakkında Kanun'a tabi meslek mensupları; mesleki faaliyetlerini geliştirip kolaylaştırmak, meslektaşlar arasında yardımlaşma ve iş birliğini temin etmek, mesleki ahlak ve disiplini tesis edip korumak üzere kamu kurumu niteliğinde optisyen-gözlükçüler odaları ve Türk Optisyen-Gözlükçüler Birliği kurulacak. Vergi kayıp ve kaçağı ile mücadele edilmesi, vergiye gönüllü uyumun ve tahsilatta etkinliğin artırılması amaçlarıyla mükellefiyet, vergilendirme ve risk analizine yönelik her türlü bilgi, veri ve istatistiği toplamak suretiyle Risk Analizi Sistemi oluşturmak ve risk analizi çalışmaları yapmak, Gelir İdaresi Başkanlığının görevleri arasında yer alacak. Kanuna göre; Türk Telekomun yıllık net satış hasılatının yüzde 1'ini, izleyen nisan ayı sonuna kadar, Hazine payını ödemekle yükümlü işletmeler dışındaki işletmeler yıllık net satış hasılatının yüzde 1'ini izleyen yılın Haziran ayı sonuna kadar ve Hazine payı ödemeyi gerektirmeyen hizmetleri de yürüten işletmeler Hazine payına esas teşkil etmeyen yıllık net satış hasılatının yüzde 1'ini evrensel hizmet katkı payı olarak Bilgi Teknolojileri Kurumu hesabına izleyen yılın haziran ayı sonuna kadar yatıracak. Kurum bu payı takip eden ayın sonuna kadar, Hazine payı ödemekle yükümlü işletmecilerin ödediği payın yüzde10'unu ödendiği ayı izleyen ayın sonuna kadar Bakanlığa bildirecek. Bu meblağ Evrensel Hizmet gelirleri adı altında gelir kaydedilecek. Bu süre içinde ödenmeyen katkı payları Kurumun ilgili vergi dairesine yapacağı başvuru üzerine Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun Hükümlerine göre takip ve tahsil edilecek. Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun, arazi toplulaştırılması ve dağıtımına ilişkin maddesinde düzenleme yapılarak, ortak kullanım alanları olarak planlanan alanlarda toplulaştırma çalışmaları süresince tarımsal faaliyette bulunmak özel arazi toplulaştırmasını yapan ilgili kuruluşun iznine tabi olacak. Arazi toplulaştırması yapılan veya yaptırılan sahalardaki kanal, yol ve benzeri kamunun ortak kullanacağı alanlardaki taşınmazların mütemmim cüzlerinin karşılığı ile taşınmaz sahiplerine yeni parseller teslim edilene kadar doğabilecek gelir kayıpları uygulayıcı kuruluş tarafından karşılanacak. Belediye ve bağlı idareler, mabetlerin yanı sıra eğitim kurumlarına, yurtlara, okul pansiyonlarına ve hastanelere de indirimli bedelle ya da ücretsiz olarak içme ve kullanma suyu verebilecek. Kamu kurum ve kuruluşlarına uygulanan su ve atık su tarife ücreti, tüketim miktarına bakılmaksızın sabit tarife ücreti olarak belirlenecek ve konutlar için belirlenen en düşük su ve atık su tarife ücretinin yüzde 50 fazlasını geçemeyecek. Belediyeler temiz şebeke suyu hizmeti vermediği yerleşim yerlerindeki kamu kurumlarından ücret talep edemeyecek. Kamuya ait eğitim kurumları, yurtlar, okul pansiyonlar ve hastanelerden abonelik, açma kapama, bağlantı, teminat, güvence bedeli, katılma payı ve benzeri ad altında herhangi bir ücret talep edilemeyecek. Amme alacaklarının korunması amacıyla reddiyatın Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince yapılacağı hallerde, alacaklı amme idaresine olan muaccel borçlardan sonra ilgili kanun hükümlerine göre takip edilen prim ve diğer alacakları ödenecek. Reddiyatın Sosyal Güvenlik Kurumunca yapılması durumunda ise SGK'nın muaccel alacaklarının mahsubundan sonra Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince takip edilen amme alacakları ödenecek. Kooperatiflerin ortakları dışındaki kişilerle yaptıkları işlemler ile kooperatif ana sözleşmesinde yer almayan konularda ortakları ile yaptıkları işlemler "ortak dışı" işlemler olacak. Kooperatiflerin faaliyetin icrasına tahsis ettikleri ve ekonomik ömrünü tamamlamış olan demirbaş, makine, teçhizat, taşıt ve benzeri amortismana tabi iktisadi kıymetleri elden çıkarmaları ile yapı kooperatiflerinin kendilerine ait arsalarını kat karşılığı vererek her bir hisse için bir işyeri veya konut elde etmeleri ortak dışı işlem sayılmayacak. Kooperatiflerin ortak dışı işlemleri nedeniyle kooperatif tüzel kişiliğine bağlı ayrı bir iktisadi işletme oluşmuş kabul edilecek. Kooperatiflerin, iktisadi işletmelerinden ve tam mükellefiyete tabi başka bir kurumun sermayesine katılımlarından kazanç elde etmelerinin ve bu kazançların daha sonra ortaklara dağıtılmasının muafiyete etkisi olmayacak. Ortak dışı işlemlerden elde edilen kazançların vergilendirilmesine ilişkin usul ve esasları, Maliye Bakanlığı belirleyecek. Kurumların, en az 2 yıl süreyle aktiflerinde yer alan iştirak hisseleri ile aynı süreyle sahip oldukları kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının satışından doğan kazançların yüzde 75'lik kısmı ile aynı süreyle aktiflerinde yer alan taşınmazların satışından doğan kazançların yüzde 50'lik kısmı Kurumlar Vergisinden müstesna olacak. Kurumlar Vergisi kapsamında yer alan, bankalara borçlu olanların ve bunların kefillerinin, bu borçlara karşılık olarak taşınmaz ve iştirak hisselerinin bankalara devrinden doğan kazançları ve bankaların bu şekilde elde ettikleri kıymetlerin satışından doğan kazançlarına tanınan kurumlar vergisi istisnası, banka dışı finansal kurumlar olan finansal kiralama ve finansman şirketlerini de kapsayacak. Kiracının temerrüdü nedeniyle kanunu takipteki finansal kiralama alacakları karşılığında tarafların karşılıklı mutabakatıyla kiralayanın her türlü tasarruf hakkını devir aldığı finansal kiralama konusu taşınmazlar da bu kapsama alınacak. İmalat sanayisine yönelik yatırım teşvik belgesi kapsamındaki yatırım harcamaları için Kurumlar vergisinde uygulanan indirimler 2018'de de devam edecek. Kurum kazancı üzerinden yüzde 20 oranında alınan kurumlar vergisi, kurumların 2018, 2019 ve 2020 yılı vergilendirme dönemlerinde yüzde 22 olarak uygulanacak. Bakanlar Kurulu, yüzde 22 oranını yüzde 20 oranına kadar indirmeye yetkili olacak. MASAK Başkanlığı nezdinde yürütülen faaliyetlerin nitelik ve nicelik olarak artmasının getirdiği nitelikli ve deneyimli uzman personel ihtiyacının karşılanması için kamu idarelerinin merkez teşkilatlarında görev yapan denetim elemanları ve uzman kadrolarında görev yapanlardan, gerçekleştirilecek sınavda başarılı olanlar naklen "maliye uzmanı" olarak atanabilecek. Maliye uzmanı olarak atanacakların sayısı 250'yi geçmeyecek. Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumundan yetki belgesi almadan veya bildirimde bulunmadan tütün ticareti yapanlar ile ticari amaçla, makaron veya yaprak sigara kağıdını, içine kıyılmış tütün, parçalanmış tütün ya da tütün harici herhangi bir madde doldurulmuş olarak satanlara, satışa arz edenlere, bulunduran ve nakledenlere üç yıldan altı yıla kadar hapis cezası verilecek. Vakıflar Genel Müdürlüğü ve mazbut vakıflara ait taşınmazların kira süresi azami üç yıl olacak. Ancak bu süre, Vakıflar Genel Müdürlüğünün bağlı olduğu Başbakan Yardımcısının onayı ile on yıla kadar artırılabilecek. Ayrıca onarım veya inşa karşılığı kiralamalarda; onarım ve inşa bedeli göz önüne alınarak kira süresi genel müdürün onayı ile 20 yıla, Meclis kararı ile 49 yıla kadar tespit edilebilecek. Vakfiyelerde yer alan hayır şartlarını gerçekleştirmek üzere amacı veya faaliyet konuları arasında eğitim, sağlık, kültür veya sosyal yardım bulunan yurt dışında kurulu tüzel kişilere ilgili Başbakan Yardımcısının onayı ile şartlı veya şartsız yardım Hayır Hizmetleri Daire Başkanlığının görevleri arasına alınacak.  Spor Müsabakalarına Dayalı Sabit İhtimalli ve Müşterek Bahis Oyunlarının Özel Hukuk Tüzel Kişilerine Yaptırılması Hakkında Kanun kapsamında yapılacak ihalenin herhangi bir sebeple gerçekleştirilememesi, sözleşmenin imzalanamaması, yüklenicinin imzalanmış son sözleşmenin bitim tarihi itibarıyla işe başlayamayacağının anlaşılması, yapılan ihaleye ilişkin sözleşmenin feshedilmesi veya iptali hallerinde yapılan iş ve hizmetler, idare tarafından pazarlıkla temin usulüyle süresi bir yılı geçmeyen sözleşmeyle yaptırılabilecek. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından elektronik haberleşme hizmetleri için yetkilendirilen işletmecilerden, Kurum giderlerinden kaynaklanan masraflara katkı sağlanması amacıyla yıllık alınan idari ücret, 10 bin lira alt sınırından daha az olamayacak. Söz konusu alt sınır, her yıl bir önceki yıla ilişkin olarak ilgili kanun hükümlerine göre belirlenen yeniden değerleme oranında artırılmak suretiyle uygulanacak. Elektronik Haberleşme Kanunu'nda yapılan düzenlemeyle, işletmecinin tüketicilerden haksız olarak tahsil ettiği ücretin süre sonunda iadesi sağlanamayan tutarları, evrensel hizmet gelirleri olarak genel bütçeye gelir kaydedilecek; Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığına aktarımı sağlanacak. Devlet desteklerinin bildirimi ve denetlenmesine ilişkin yönetmelikler, Bakanlar Kurulunca alınacak karar üzerine yürürlüğe girecek. İşverenlerce güvenlik raporlarının hazırlanmasıyla ilgili yükümlülüklerin yer aldığı Tehlikeli Maddeleri İçeren Büyük Kaza Risklerinin Kontrolüne İlişkin Direktifiyle ilgili yükümlülükleri olan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na ilaveten bu konuyla ilgili hazırlanacak yönetmelikte yer alacak. İşletmelere güvenlik raporlarını hazırlamaları için 31 aralık 2018 tarihine kadar süre verilecek. Çek Kanunu'nun geçici 3. maddesindeki "Üzerinde yazılı düzenleme tarihinden önce çekin ödenmek için muhatap bankaya ibrazı geçersizdir." düzenlemesinin yürürlük süresi, 31 Aralık 2017'den 31 Aralık 2020 tarihine uzatılıyor. Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi ile Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun'a eklenen geçici maddeyle, İstanbul'un Şile ilçesine bağlı Darlık ve Esenceli mahallelerinin iskan probleminin çözümüne dönük düzenleme yapılıyor. Böylece, baraj yapımı nedeniyle bulundukları yerden kaldırılan ve belirli bir yere yerleştirilmeyen Darlık ve Esenceli mahallesi halkının, tespit edilecek yeni yerleşim yerine nakli sağlanacak. Finansal kiralama ve finansman şirketleri tarafından, doğmuş veya doğması beklenen zararlarını karşılamak amacıyla ayrılan karşılıkların tamamı, ayrıldıkları yılda kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak kabul edilecek. Kitle fonlaması suretiyle halktan para toplanması, SPK'ca faaliyet izni verilen kitle fonlama platformları aracılığıyla gerçekleştirilecek ve kanunun izahname ya da ihraç belgesi hazırlama yükümlüğüne ilişkin hükümlerine tabi tutulmayacak. Halka açık ortaklıklarda payları borsada işlem gören ortaklıklar ile kitle fonlaması suretiyle halktan para toplayan ortaklıklar hariç olmak üzere pay sahibi sayısı 500'ü aşan anonim ortaklıkların payları halka arz olunmuş sayılacak. Sermaye piyasası kurumlarına, kitle fonlanmasına aracılık eden ve elektronik ortamda hizmet veren Kitle Fonlama Platformları ekleniyor. Kitle fonlama platformlarının kurulabilmesi ve faaliyete başlaması için SPK'dan izin alınacak.  Bu platformların kuruluşlarına, ortaklarına, pay devirlerine, çalışanlarına, her bir fon sağlayıcısı tarafından yatırılabilecek veya proje sahipleri ile girişim şirketleri tarafından toplanabilecek paranın azami limitine ve faaliyetleri sırasında uymaları gereken diğer ilke ve esaslar ile toplanan fonların ilan edilen amacına uygun olarak kullanıldığının kontrolü ve denetimine ilişkin esaslar, SPK'ca belirlenecek. Sermaye Piyasası Kurulundan izin alınmaksızın kitle fonlama platformları aracığıyla halktan para toplandığına veya Türkiye'de yerleşik kişilere yönelik olarak internet aracılığıyla yurt dışından kaldıraçlı işlem ve kaldıraçlı işlemlerle aynı hükümlere tabi olduğu belirlenen türev araç işlemleri yaptırıldığına ilişkin bilgi edinilmesi halinde, internet sitesine erişim engellenecek. Tüzel kişiliği kaldırılan köylerde Emlak Vergisi Kanunu'na göre alınması gereken Emlak Vergisi ile Belediye Kanunu uyarınca alınması gereken vergi, harç ve katılım paylarının alınması, 31 Aralık 2017'den 31 Aralık 2020'ye erteleniyor. Elektrik dağıtım şirketlerinin denetimleri haricinde de genel aydınlatma kapsamında tespit edilen yanmayan, yerinde olmayan armatür veya direklere ilişkin eksiklerin giderilmesine ilişkin süre verilecek. Belirlenen sürelerde eksiklerin giderilmemesi durumunun tespiti ile belirlenen her bir direk veya armatür için Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının Enerji Piyasası Düzenleme Kuruluna bildirmesine müteakip, Kurul tarafından 500 lira idari para cezası verilecek. Tespit edilen eksikliklerin giderilmesine ilişkin verilecek süreler ve eksikliklerin tespit esasları yönetmelikle belirlenecek. Verilen idari para cezaları, tebliğinden itibaren 1 ay içinde ödenecek. Genel aydınlatma giderlerinin bakanlık bütçesine konulacak ödenekten ve ilgili belediyeler ile il özel idarelerinin genel bütçe vergi gelirleri payından karşılanmasına ilişkin Bakanlar Kurulu'na verilen yetki 31 Aralık 2020 yılına kadar uzatılıyor. Türkiye Demiryolu Ulaştırmasının Serbestleştirilmesi Hakkında Kanun'un geçici maddesinde düzenleme yapılarak, TCDD'ye 2019 yılından itibaren finansman desteği yapılmasının önünde engel teşkil eden 5 yıllık süre, 2020 yılı sonuna kadar uzatılıyor. Tüketicinin Korunması Hakkında Kanuna "Uzlaşma" başlığı altında yeni madde ekleniyor. Buna göre, kanunda öngörülen idari para cezaları hakkında, ceza muhatabı tarafından, tespit edilen aykırılıkların kanun hükümlerine yeterince nüfuz edememekten veya kanun hükümlerini yanlış yorumlamaktan kaynaklandığının veya yargı kararı ile idarenin ihtilaf konusu olayda görüş farklılığının olduğunun ileri sürülmesi durumunda Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, idari para cezasının muhatabı ile uzlaşabilecek. Reklam Kurulu tarafından verilen idari para cezaları hariç, Bakanlık tarafından verilen idari para cezaları ile valilikler tarafından verilen idari para cezalarına karşı uzlaşma talebinde bulunulabilecek. Uzlaşma talebi, idari para cezası kararının tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde, henüz idari yargı yoluna başvuru yapılmamış idari para cezaları için yapılacak. Uzlaşma talebinde bulunulması halinde, dava açma süresi duracak. Uzlaşma sağlanmaması halinde süre kaldığı yerden işlemeye başlayacak. Uzlaşma sağlanamaması halinde yeniden uzlaşma talebinde bulunulamayacak. Yapılan uzlaşma talepleri, uzlaşma komisyonları tarafından değerlendirilecek. Uzlaşma komisyonlarının tutacakları uzlaşma tutanakları kesin olup gereği idarece derhal yerine getirilecek. Ceza muhatabı, üzerinde uzlaşılan ve tutanakla tespit olunan hususlar hakkında dava açamayacak ve hiçbir merciye şikayette bulunamayacak. Üzerinde uzlaşma talebinde bulunulan idari para cezaları hakkında peşin ödeme indiriminden yararlanılamayacak. Uzlaşma konusu yapılan idari para cezaları, uzlaşma gerçekleştiği takdirde, uzlaşma tutanağı uzlaşma anında tebliğ edilecek ve tebliğden itibaren 15 gün içinde ödenecek. Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkındaki Kanun'da, Gümrük ve Ticaret Bakanlığının yetkisine ilişkin düzenlemeye gidiliyor. Buna göre, kamu kurum ve kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve diğer gerçek ve tüzel kişiler, elektronik ticaretin gelişiminin izlenebilmesi ve değerlendirilebilmesi amacıyla Bakanlık tarafından istenilen bilgileri Bakanlıkça oluşturulan sisteme bildirecek. Buna aykırı hareket eden gerçek kişiler ile özel hukuk tüzel kişileri hakkında 5 bin liradan 20 bin liraya kadar cezai yaptırım uygulanabilecek. Bakanlık, ticari elektronik ileti onaylarının alınmasına ve reddetme hakkının kullanılmasına imkan tanıyan bir elektronik sistem kurmaya veya kurdurmaya yetkili olacak. Bu kanun çerçevesinde alınan onaylar, Bakanlıkça belirlenen süre içinde sisteme aktarılacak. Sisteme aktarılmayan onaylar geçersiz kabul edilecek. Alıcılar sisteme kaydedilen onayları Bakanlıkça belirlenen süre içinde kontrol edecek. Bu sürenin bitiminden sonra gönderilen ticari elektronik iletiler onaylı kabul edilecek. Alıcılar tarafından reddetme hakkı bu sistem üzerinden kullanılacak. Belediyeler ve bağlı kuruluşları ile sermayesinin yüzde 50'sinden fazlası belediyelere ait şirketler ve il özel idarelerinin ödemekle yükümlü olduğu ve özelleştirme işlemleri sırasında TEDAŞ'a devredilmiş olan elektrik tüketiminden kaynaklanan yapılandırılmamış olan alacaklar ile yapılandırıldığı halde ihlal edilmiş olan alacakların asılları ile bu alacaklara bağlı feri alacaklar yerine, düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar (bu tarih dahil) Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınmak suretiyle hesaplanacak tutarın ilk taksiti, 2018 yılının Ocak ayından başlamak üzere 24 ayda 24 eşit taksitte ödenecek. Bu süre içinde ödenen taksitlere herhangi bir zam ve faiz hesaplanmayacak. Hesaplanan taksit tutarlarının süresinde ödenmemesi halinde ise bu tutara ödemede gecikilen her ay ve kesri için geç ödeme zammı uygulanacak. TEDAŞ'ın tarımsal sulamada kullanılan elektrik tüketiminden kaynaklanan alacaklarından (özelleştirme devir işlemleri sırasında TEDAŞ'a devredilmiş olan alacaklar) yapılandırılmış olanlara ilişkin de düzenleme yapılıyor. Bu alacaklardan yapılandırılmış olanlar için 2020 Ocak ayı sonuna kadar TEDAŞ'a iletilmek üzere dağıtım/perakende satış şirketlerine veya TEDAŞ'a yazılı başvuruda bulunulması halinde bu alacaklar da yapılandırılacak. Bu kapsamda yapılandırılan alacakların ilk taksiti 2020 Ekim ayının son gününe kadar ödenmek üzere ve her yıl ilk taksitin tekabül ettiği ayda toplam 5 eşit taksitte ödenecek. Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun kapsamındaki tarımsal sulamadan kaynaklanan TEDAŞ alacaklarına ilişkin ilk taksit ödeme süreleri 3'er yıl uzatılacak. Bu kapsama giren alacaklarla ilgili düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren başvuru, taksit ödeme veya kesinti suretiyle yapılacak tahsilatta geçen sürelerde, ilgili kanunlarda ön görülen zamanaşımı süreleri işlemeyecek. Esnaf Ahilik Sandığı'nın yürürlüğe giriş tarihi 1 Ocak 2018 tarihinden 1 Ocak 2020'ye erteleniyor.
28.11.2017 - 21:44
Anadolu Ajansı
['TBMM', 'Türkiye', 'Ekonomi']
Torba tasarı Meclis'te kabul edildi
Ekonomi
https://www.ntv.com.tr/ekonomi/torba-tasari-mecliste-kabul-edildi,3BXSdOULFkmHV2B2g8pTTw
Yaklaşık bir saatlik çalışma sonucunda merdiveni keserek sıkıştığı yerde kurtarılan Muhammet, tedavi edilmek üzere hastaneye kaldırıldı
İHA
Gayrettepe Metro İstasyonu'nda 9 yaşındaki çocuğun bacağı, yürüyen merdiven sıkıştı. İtfaiyenin yaklaşık 1 saatlik çalışması sonucu kurtarılan minik çocuk, tedavi edilmek üzere hastaneye kaldırıldı. 9 yaşındaki Muhammet Emre Y.'nin durumunun iyi olduğu öğrenildi. İHA'nın haberine göre, olay, sabah saatlerinde Gayrettepe Metro İstasyonu'nda yaşandı. Annesi ile birlikte metrodan inen Muhammet Emre Y.(9),Zincirlikuyu otobüs duraklarına çıkan yürüyen merdivene yöneldi. Ancak yürüyen merdivene binen minik Muhammet, bir anda acı içinde yerde kaldı. Minik çocuğun bacağının mekanizmaya sıkıştığını gören vatandaşlar ve görevliler hemen duruma müdahale etti. Önce yürüyen merdiven durduruldu, ardından da polis ve itfaiye ekiplerine haber verildi. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri, minik Muhammet'i sakinleştirerek kurtarma çalışmalarına başladı. Yaklaşık bir saatlik çalışma sonucunda merdiveni keserek sıkıştığı yerde kurtarılan Muhammet, tedavi edilmek üzere Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Olayın ardından kazanın meydana geldiği yürüyen merdiven bakıma alınırken, yolcular merdivenlere ve asansöre yönlendirildi. Olayı gören Yavuz Ekşioğlu isimli vatandaş, "Ben olay yerine geldiğimde çocuğun bacağı içerideydi. Güvenlikler geldi, itfaiye çağrıldı. Merdiveni keserek çocuğu çıkardılar. Çocuğun bacağı kan içindeydi. Ambulansa koyup götürdüler. Çocuğun sağlığı iyiydi ama ayağı biraz ezilmişti" ifadelerini kullandı. Basın mensuplarına açıklamalarda bulunana küçük çocuğun akrabaları korkulacak bir şey olmadığını söyledi. Polis olayla ilgili inceleme başlattı.   Yaşanan kazanın güvenlik kamera görüntüleri de ortaya çıktı. Görüntülerde metrodan inen çocuk annesinin önünden koşarak yürüyen merdivenlere gidiyor. Aşağı inen merdivene binerek tersten yukarı çıkmak isteyen çocuk, dengesini kaybediyor. Düşen çocuğun bacağı yürüyen merdivene sıkışıyor. Çocuğun annesi ve çevreden koşan vatandaşlar, duruma müdahale ediyor.
08.05.2017 - 11:55
haberturk
['gayrettepe']
Gayrettepe metro durağında bir çocuğun bacağı yürüyen merdivene sıkıştı
Gündem
https://www.haberturk.com/gundem/haber/1487487-gayrettepe-metrosunda-bir-cocugun-bacagi-yuruyen-merdivene-sikisti
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, yenilenen İstanbul seçimlerinin ardından 31 Mart sonuçlarını AK Parti'nin 81 il başkanıyla değerlendirecek.
null
Yerel seçimin ardından parti organlarıyla ve milletvekilleriyle sonuçları tüm yönleriyle istişare eden Erdoğan, cuma günü sahadaki sonuçları Genişletilmiş İl Başkanları toplantısında teşkilatla ve il belediye başkanlarıyla analiz edecek.  Hürriyet gazetesinden Erdinç Çelikkan'ın haberine göre, Seçim sürecinden sonra teşkilatta ve kabinede değişim yapması beklenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti MYK ve MKYK'da AK Partili milletvekilleriyle 4 grup halinde bir araya gelmiş, sonuçlarla ilgili sahadan gelen talepleri ve şikayetleri dinleme olanağı bulmuştu.   Erdoğan'ın bir süre ara verdiği parti mesaisine il başkanlarıyla başlaması öngörülüyor. Erdoğan'ın toplantıda il başkanlarına ve AK Parti'nin elindeki 39 ilin belediye başkanına yeni dönem stratejisine ilişkin mesajlar vererek uyanlarda bulunması bekleniyor. Erdoğan'ın 31 Mart seçimlerinden sonra partinin tüm organlarıyla görüşme trafiğinin ardından seçimlerde Cumhur İttifakı’na en yüksek oyu veren il ve ilçelere teşekkür turuna çıkması planlanıyor. Erdoğan'ın ilk ziyaret edeceği ilin AK Parti'ye yüzde 72 ile 31 Mart seçimlerinde en yüksek oyun çıktığı baba ocağı Rize olacağı belirtiliyor. Erdoğan, Kurban Bayramı'nın ardından yoğunlaşacak teşekkür turu kapsamında başta AK Parti'ye yüzde 50'nin üzerinde oy veren Trabzon, Kayseri, Konya, Erzurum, Şanlıurfa gibi büyükşehirlere gidecek. Erdoğan'ın, Cumhur İttifakı’nın yüzde 85 oy oranına ulaştığı Kırıkkale'nin Delice ilçesine gitmesi de öngörülüyor.
24.07.2019 - 06:22
ntv.com.tr
['Türkiye', 'Recep Tayyip Erdoğan', 'akparti']
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeni dönem stratejisi
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/cumhurbaskani-erdoganin-yeni-donem-stratejisi,IbsADEYLeEu_-dK3T3YVjA
Instagram hesabından gençlik yıllarında çekilmiş çıplak fotoğrafını paylaşan Madonna hem o yıllara açıklık getirdi hem de "Sanatı ayıplayıp bitiremezsiniz" dedi.
null
Pop müziğin kraliçesi hesabından paylaştığı fotoğraf ve notla dikkat çekti. 19 yaşında New York'ta Martha 'nda öğrenciyken, kirasını çıkarabilmek için sanat okullarının çizim ve fotoğraf sınıflarında modellik yaptığını belirten Diva, "Bu karelerin birçoğu ben ünlü olduktan sonra Playboy ve Penthose'a satıldı. Toplum beni çıplak olduğum için ayıplamaya çalıştı. Basına yaptığım 'utanmıyorum' açıklaması da günlerde manşetlerde yer aldı diye yazdı. 60 yaşındaki Madonna sözlerine şöyle devam etti: Eserlerin gururlu sahibiyim. Düğün hediyesi olarak daha sonra bana verildiler. Sanatı ayıplayarak biteremezsiniz. Yaratıcılık her zaman kazanır" Çıplak olduğu görüntülerin daha sonra ABD'Li ünlü ressamlar Keith Haring ve Andy Warhol tarafından değerlendirildiğini ifade edan Madonna'ya dünya çapındaki ünlü isimlerden de destek mesajları yağdı.
22.12.2018 - 11:06
null
['Yaşam', 'magazin', 'Sanat', 'Müzik']
Çıplak fotoğrafını paylaşan Madonna: Sanatı ayıplayarak bitiremezsiniz
Yaşam
https://www.ntv.com.tr/yasam/ciplak-fotografini-paylasan-madonna-sanati-ayiplayarak-bitiremezsiniz,M6pW3MPOV0ShF1enGCNqoA
Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas, sürpriz bir ziyaretle Kuzey Irak’a geldi.
null
Irak hükümeti ile Irak’ta bulunan Filistinlilerin durumunu görüşmek üzere Bağdat’ta bulunan Abbas, sürpriz bir ziyaretle Erbil’e geldi. Erbil Havaalanı'nda bölgesel yönetimin Başkanı Mesut Barzani tarafından karşılanan Abbas ve beraberindeki heyet, Mesut Barzani ile heyetler arası ve başbaşa görüşmeler yaptılar. İkilinin başbaşa görüşmelerinden sonra düzenlenen ortak basın toplantısında ilk olarak Barzani konuştu. Kendilerini ilk defa bir Arap Başbakanın ziyaret ettiğine dikkat çeken Barzani şunları kaydetti: "Abbas'ı burada gördüğümüz için memnunuz. Kürt milleti adına 'hoş geldiniz' diyorum. Bu ziyareti tarihi bir olay olarak görüyoruz. Biz Filistin meselesinde Abbas'ı ve halkını destekliyoruz. Onlar devletlerini kuruyorlar. Abbas'ın hükümetinin Filistin'de özgür bir devlet kurmak için izlediği yol, kendilerini amacına ulaştıracaktır. Bu yol Filistinlileri özgürlüklerine kavuşturacaktır. Barış, insanları haklarına ulaştırabiliyor. Biz Filistin’le ilişkileri büyütmek istiyoruz. Bu ziyaret aramızdaki ilişkileri daha fazla geliştirecek. Aramızda görüşmeler oldu ve ikili görüşmeleri ileriye götürme karar alındı." dedi. Abbas'ın bölgeye gelişinin çok şey anlattığını ifade eden Barzani, Başbakan Abbas’a Erbil’e ilk Arap konsolosluğun açılmasını ümit ettiklerini söyledi. Mahmud Abbas ise Barzani’nin kendi ülkesinin özgürlüğü ve birliği için çok uğraştığını ifade etti. Filistin ile Kürt milleti arasında eskiye dayanan ilişkilerin olduğuna dikkat çeken Abbas, "Biz de biliyoruz bu millet ne kadar acı çekti. Allah’a dua ediyoruz ki bu milleti istikrara kavuştursun. Diğer milletler gibi. İnşallah bizim yaptığımız çalışmalar barışa ve Filistin topraklarının birliğine katkı sağlar ve barış getirir. Filistin özgür olduğu zaman, Barzani bizi ziyaret eder. Bunu umuyoruz." İsrail ile ilişkilere de değinen Abbas, görüşmelerin olduğunu ifade ederek, "Bunlar siyasi yolla yapılıyor. Önce bizim devletimizi kabul etmeleri gerekiyor ki bu ilişkiler gelişsin. Aradaki arama noktaları ve sınırlar kaldırılmalı." Irak’ta federal bölge konusuna da değinen Abbas, "Irak’ta federal bölge olması anayasada geçiyor. Halk buna imza atmış, böyle bir oluşuma evet demiş. Uygulayıcılar Irak halkının isteğini yerine getirmeye mecburdur. Anayasaya göre hareket edildiğinde sorun olmaz." Irak’ta çoğunluğu Bağdat'ta olmak üzere, 11 bine yakın Filistinli yaşıyor.
14.04.2009 - 11:00
null
[]
Filistin Devlet Başkanı Abbas Erbil’de
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/filistin-devlet-baskani-abbas-erbilde,d_EW-iK-4U2DhbkwLkY89A
Yapımcı ve senarist Mehmet Bozdağ, "İyi bir bütçe ve zamanlamayla 45 dakika dizi çekiyorlar. Bu bütçelerle 'Vikingler'den, 'Game of Thrones'tan daha iyi projeler çıkaracak gücümüz var" dedi.
null
Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nda düzenlenen "IFTV - Uluslararası İstanbul Film ve Televizyon Forum ve Fuarı"nın öğleden sonraki oturumunda Diriliş Ertuğrul dizisinin yapımcı ve senaristi Mehmet Bozdağ'la dizinin oyuncularından Cengiz Coşkun konuşmacı olarak yer aldı. Dr. Abdurrahman Çelik'in oturum başkanlığını yaptığı etkinlikte konuşan Bozdağ, TRT 1'de yayınlanan dizinin TRT Genel Müdürü İbrahim Eren'in öncülüğünde hayata geçtiğini söyledi. Bozdağ, diziden önce yine 13. yüzyılda geçen bir belgesel yaptıklarını belirterek, o belgeseli çekerken bir filmin nasıl yapılacağını, yanlış yapa yapa gördüğünü dile getirdi. Türkiye'de sinema endüstrisinin tam olarak oluşmadığına işaret eden Bozdağ, "Hikayeye başlarken benim gördüğüm bir problem vardı Türkiye'de. Yönetmen, sanat yönetmeni ve kostüm tasarımcılarının her biri zihinlerinde farklı bir dünya kuruyor. Tarihimizde görsel malzeme çok az olduğu için 13. yüzyılda bir çadırda hayatın nasıl devam ettiğini bilmiyorduk. Çadır formlarını, deri zırhları, kostümlerin nasıl olmasıyla ilgili elde görsel bir malzeme yoktu. Bu konuda uzman olan Moğolistanlı illüstratör Gambat'ı Türkiye'ye davet ettim. Bir hafta boyunca yazdığım hikaye ve hayalimdeki görsel dünyayla ilgili resim yaptı." diye konuştu. Bozdağ, yaklaşık 9 ay ön hazırlık yaptıklarına dikkati çekerek, çadırları Aydın Didim'de özel olarak yaptırıp dizi için oba kurduklarını ve ilk bölümü 40 günde çektiklerini kaydetti. İlk başta işin bu kadar büyüyeceğini tahmin etmediğini aktaran Bozdağ, şunları söyledi: "Dizide aşk hikayesi olmadığını söyleyenler de oldu. Bence dizide çok güzel bir aşk hikayesi var. El ele tutuşmanın dışında herhangi bir şey yapmadıklarını söylediler. Bir de böyle dramasal kurallar vardır. Diriliş Ertuğrul, en büyük başarıyı o kuralları yıkarak göstermiş oldu. Bizim medeniyet coğrafyamızda aşk nasıl olması gerekiyorsa, dizide de öyle yansıtılıyor." Mehmet Bozdağ, Diriliş Ertuğrul'un dünyada 1,5 milyara yakın izleyicisi olduğu değerlendirmesini yaparak, Çeçenistan'da sporcuların müsabakaya "Diriliş" müziğiyle çıktığını ve dizi üzerine farklı ülkelerde tezler yazıldığını bildirdi. Türk dizilerinin dünyada büyük işlere imza attığını vurgulayan yapımcı, "Bu dizinin neden bu kadar sevildiğini düşünüyorum. İslam dünyasında maalesef inandıkları değerler sisteminde bugüne kadar bu çapta bir dizi yapılmadı ya da 'Çağrı' filmi yapılıp orada bırakıldı. İnsanlarda müthiş bir hasret biriktirmiş bu konu" ifadelerini kullandı. Dizilerin zaman zaman 2 saati geçen sürelerine değinen Bozdağ, şunları söyledi: "Bu kadar uzun dizileri yapmayı ancak Türkler başarabilir ama bu, bir-iki yıl sonra dünyada elde ettiğimiz başarıyı gölgeleyecek. Çünkü artık yavaş yavaş format ithal etmeye başladık. 120 dakikalık diziyi senarist nasıl yazacak, yönetmen nasıl çekecek? Bunun süratle iyileşmesi gerekiyor. İnternetle beraber dünya dizilerine ulaşmak çok daha kolay. İyi bir bütçe ve zamanlamayla 45 dakika dizi çekiyorlar. 'Sen neden çekemiyorsun?' diyorlar. Diziyi bir haftada çekmek zorunda olduğunuz için 120 dakikalık diziyi yetiştirmesi kolay olmuyor ama 45, 60, 90 dakikalık sürelerimiz olsa, bu bütçelerle 'Vikingler'den, 'Game of Thrones'tan daha iyi projeler çıkaracak gücümüz var. Bunu sektördeki bütün yapımcılar adına söylüyorum." Bozdağ, Türkiye'de reklam fiyatlarının düşük olmasının dizi sürelerinin uzamasında etkili olduğu yorumunu yaparak, yapımcıların da kendi sektörüne yatırım yapmadığını, bunun da bir birikimin oluşmasını engellediğini anlattı. Malazgirt Zaferi ve Mevlana'yla ilgili iki film projesi üzerinde çalıştıkları bilgisini veren Bozdağ, bunların yanı sıra haftaya çekimlerine başlanacak Kut'ül Amare dizisi için Türkiye'nin en büyük platolarından birini kurduklarını söyledi. Dizide "Turgut Alp" karakterini canlandıran Cengiz Coşkun da dönem dizisinde oynamanın zor ama keyifli olduğunu ifade etti. Oyunculuğun aynı zamanda büyük bir sorumluluk olduğunu aktaran Coşkun, Diriliş Ertuğrul'un televizyon sektöründe yeni bir sayfa açtığını belirtti. Coşkun, dizide anlatılan 700 yıl önceki olayların bugün yaşananlarla aynı olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti: "Şu andaki jeopolitik olaylar, sosyolojik faktörler çok benziyor. Geniş bir açıdan baktığınızda bugün farklı olarak sadece teknoloji var. Ben oyunculuğa başladığımdan beri neden böyle işler yapılmadığını sorardım. Kendimizden hikayeler yapmaya kimse cesaret etmedi. Kendi kendime hayıflanıp, 'Olsa da keşke oynasam, hatta imkanım olsa ben yapsam' derdim. Mehmet Bey buna cesaret etti ve elini taşın altına koydu."
30.09.2017 - 15:29
null
[]
Mehmet Bozdağ: Vikinglerden daha iyi projeler çıkaracak gücümüz var
Sanat
https://www.ntv.com.tr/sanat/mehmet-bozdagvikinglerden-daha-iyi-projeler-cikaracak-gucumuz-var,tRlAS2LkcEK1s4XQDO0kAQ
MHP lideri Devlet Bahçeli: Türk milleti asırlar boyunca ölürsem şehit, yaşarsam gazi anlayışıyla nice felaketlere göğüs germiştir. Şehadeti göze almış insanı veya milleti yenecek, teslim alacak, boyun eğdirecek beşeri bir kudret asla yoktur
null
Genel Başkanı , Ülkücü Şehitleri Anma Günü'nde açıklamalarda bulunuyor. Kızılcahamam'da konuşan Bahçeli açıklamalarında şu ifadelere yer verdi: Aziz şehitlerimiz dünyaya Türk-İslam ülküsünün irfanıyla bakmışlar, korku  nedir tanımamışlar, yılgınlık nedir bilmemişlerdir. Bir ülkü uğruna mukaddes bir amaç uğruna candan vazgeçmez fedakârlığın en büyüdür. Şehitlerimiz al bayrağın dalgalanması, üç hilalin varlığı için kara toprağa sarılan onur kaleleleridir. Kutlu davamızın devamlılığı için bedenlerini feda eden kahramanlık menkıbeleridir. Tarih boyunca bir hilal uğruna nice güneşler batmıştır. Her şehit varoluşumuzun güvencesi, milli haklarımızın güveni olmuştur. Bastığımızı sadece toprak diyerek geçmiyoruz, altındaki kefensiz yatanları düşünüyoruz. Dünyaları alsak da bu cennet vatanını vermemek konusunda azimliyiz. Türk milleti asırlar boyunca ölürsem şehit, yaşarsam gazi anlayışıyla nice felaketlere göğüs germiştir. Şehadeti göze almış insanı veya milleti yenecek, teslim alacak, boyun eğdirecek beşeri bir kudret asla yoktur. Davasında erimiş ve inancıyla devleşmiş bir vicdana üstünlük kuracak hiçbir kuvvet de olamayacaktır. Şehadet ruhu asildir, muazzezdir. Ülkücü hareket aynı zamanda şehitler kervanı, şehitlik anıtıdır. Milliyetçi hareket davası hakkın, hakikatin, Allah'ın davasıdır. Surlarımızda gedik açtırmadık, binlerce dava insanımız ülkülerini yaşatmak amacıyla canlarını ortaya koydular. Hesap, plan yapmadılar, ikbal derdine  düşmediler. Samimiydiler, dürüsttüler, inanç ve imanla dolup taştılar. Şehitlerimiz müftehir vicdanla, dava nöbetini tutan, vatan görevini yerine getiren cesaret ve hamiyet timsalleridir. Onlara karşı vefa borcunu ne yapsak ödeyemeyiz. Ülkü şehitlerimiz isimlerini mücadele tarihine altın harflerle yazdırdılar. Zamanın dar kalıplarına sığmayıp taşan ihanete meydan okuyup bozkurt gibi ileri atılan onlardır. Yabancı ve gayri milli akımlara engel olan, Türk milletinin bekası için muazzam duruş ve tavır gösteren yine onlardı. Üstün bir görev şuuruna sahiplerdi. Dinimizde bir insanın peygamberlikten sonra ulaşabileceği en yüce mertebe şehadettir. Ve de şehitler Allah'ın misafirleridir. Dünya durdukça şehitlerimizi anacağız, onlara layık olmakla kalmayacağız, her birini saygıyla, şükranla Fatiha ile yad edeceğiz. Davamızın hamuruna leke düşürülmeyecektir. Türkiye yaşayacaktır, Türk milleti ebediyete kadar varlığını muhafaza edecektir. Bir olacağız, diri olacağız, güçlü olacağız. Aziz milletimizin mukaddes varlığına kastetme aymazlığına kendini kaptıranlara geçmişte tarihi cevap veren milliyetçi-ülkücü hareket bugün de yarın da aynı iradeye fazlasıyla sahiptir. Bu nedenle kötü niyetliler akıllarını başlarına almalılardır. Aramızdan ayrılan sadece şehitlerimizin naciz vücutlarıdır. Milliyetçi hareket onların uğruna can verdiği ülkü ve hedeflerde yürümeye hareket edecek ve mutlaka başaracaklardır. Bu  duygu ve düşüncelerle başta merhum Başbuğumuz Alparslan Türkeş olmak üzere Gümrük ve Tekel eski Bakanımız Gün Sazak Bey'i aziz şehitlerimizi hürmetle, rahmetle, minnetle anıyorum.
27.05.2019 - 16:27
haberturk
['mhp', 'devlet bahçeli', 'açıklamalar']
MHP Lideri Devlet Bahçeli Ülkücü Şehitleri Anma Günü'nde açıklamalarda bulundu
Gündem
https://www.haberturk.com/mhp-lideri-bahceli-den-aciklamalar-2477176
İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından, gerçekleştirilen İstanbul Caz Festivali, bir kez daha müzikseverlerle buluşacak.
null
29 Haziran-18 Temmuz tarihleri arasında gerçekleştirilecek yıldız isimlerden yeni keşiflere 300’ü aşkın yerli ve yabancı sanatçıyı İstanbul’un 27 farklı mekanında ağırlayacak. 26. İstanbul Caz Festivali, 29 Haziran-18 Temmuz tarihleri arasında, cazın usta isimlerinden güncel müziğin tanınmış ekiplerine, yeni keşiflerden sevilen yıldızlara, farklı mekanlarda gerçekleştirilecek. Snarky Puppy // Shake Stew 9 Temmuz Salı, 20.45, Uniq Açık Hava Sahnesi Kontrbasçı ve besteci Michael League’in, yıllar içinde giderek kalabalıklaşırken aynı zamanda bugünkü ruhuna erişmesini de sağlayan bir evrimle gelişen grubu Snarky Puppy, sofistike besteleri çığır açıcı bir emprovizasyon stiliyle yorumluyor. Yaklaşık on yıllık yoğun bir turne temposunun ardından peş peşe gelen Grammy ödülleriyle başarısını perçinleyen topluluk, caz, funk ve rock unsurlarıyla zenginleştirdikleri müzikleriyle her zaman keşifçi bir tavır takınıyor. 30’un üzerinde müzisyen arasından her konserde 8-12 kişilik bir seçkiyle sahne alan Snarky Puppy’nin her performansı tıpkı repertuvarları gibi gücünü değişimden alıyor. Son dört yıldır altın çağını yaşayan bu etkileyici topluluk, 26. İstanbul Caz Festivali kapsamında Birlikte Güzel desteğiyle izleyiciyle buluşacak. Avusturya’nın en heyecan verici caz topluluklarından Shake Stew yedilisi ise Snarky Puppy akşamının ön grubu olarak, afrobeat ve groove’lardan örülü hipnotik müziğini sahneye taşıyacak. Kamasi Washington 10 Temmuz Çarşamba, 21.30, Volkswagen Arena 2015’te yayımladığı ilk albümü The Epic ile kayda değer bir çıkış yaptıktan sonra bu başarıyı prestijli pek çok ödülle ve güçlü işbirlikleriyle perçinleyen Kamasi Washington, bugüne kadar John Legend, Run the Jewels, Ibeyi gibi yıldız müzisyen ve topluluklarla ortak çalışmalara imza attı. Saksofoncu, besteci, yapımcı ve grup lideri kimlikleriyle emin adımlarla ilerleyen Washington, 2017’deki Whitney Bienali’ne de bir multimedia enstalasyonuyla katılarak, müziğiyle atıfta bulunduğu çokkültürlülüğe bir kez daha vurgu yaptı. Parçası olduğu Ummah Chroma yönetmen kolektifiyle yaptığı As Told To G/D Thyself adlı filmi, bu yılki Sundance festivalinde prömiyerini yaptı. İstanbul Caz Festivali’ni ikinci kez ziyaret edecek olan Kamasi Washington’ı, hip-hop, R&B ve cazın bir araya geldiği performansı ile festivalde olacak. Jacob Collier // Makaya McCraven 18 Temmuz Perşembe, 21.00, Uniq Açık Hava Sahnesi Kendi odasından yayımladığı YouTube videolarıyla dünyaya açılan Jacob Collier, 2016’da kendi çabalarıyla yayımladığı, bestelerinden yapımcılığına kadar her şeyi kendi üstlendiği albümü “In My Room” ile iki Grammy kazandı. Quincy Jones’un da radarına takılan Jacob Collier, Herbie Hancock ve Hans Zimmer ile yaptığı işbirliklerinin yanı sıra, Pharrell Williams gibi yıldızlarla sahne aldı. Geçtiğimiz yıl dört bölümlük Djesse projesinin ilk albümünü yayımladı. Sınırsız hayal gücüyle yarattığı ve pek çok türü harmanlayan şarkılarıyla masalsı bir dünyanın kapılarını aralayan bu genç yıldızın müziğinde cazın yanı sıra a cappella, groove, folk, trip-hop, klasik müzik, Brezilya müziği, Gospel ve soul unsurları muhteşem doğaçlamalalarla bir araya geliyor. Caz ve elektronik müzik arasındaki sınırları bulanıklaştıran yapımcı, besteci ve davulcu Makaya McCraven ise, kendine has buluşlarıyla bu akşamın ilk konuğu. Kendisine “ses kolajcısı” lakabı yakıştırılan, on parmağında on marifet bu deha, Şikago müzik sahnesinin günümüzdeki en ele avuca sığmaz isimlerinden. Sevenleri için 2015’te yayımladığı “In the Moment”, caz müziği açısından bir devrim niteliği taşıyor ve şimdiden yeni nesil caz müziğine ilham veren kilometre taşları arasında sayılıyor. José James Presents: “Lean On Me” 3 Temmuz Çarşamba, 21.00, Sultan Park - Swissotel The Bosphorus Karakteristik müziğini caz, R&B ve hip-hop unsurları etrafında ören besteci ve vokal José James, son on yıldır caz sahnesinin takdiri en çok hak eden müzisyenleri arasında yer alıyor. Bugüne kadar yedi albüm yayımlayan, her biriyle dünya genelindeki müzik eleştirmenlerinden ve caz meraklılarından övgüler almayı başaran José James, Central Park Summerstage (New York), The Kennedy Center (Washington), Royal Festival Hall (Londra) ve Billboard Live (Tokyo) gibi pek çok uluslararası sahnede etkileyici performanslar sergiledi. Çağdaş Amerikan cazının önemli temsilcilerinden biri olarak kabul gören müzisyen, Bill Withers’a atfettiği son albüm projesi “Lean on Me” ile müzik serüvenine yeni başarılar eklemeye devam ediyor. 26. İstanbul Caz Festivali’nin konuğu olarak grubuyla Swissotel Sultan Park’ta Bill Withers repertuvarıyla sahne alacak José James’in eklektik müziği bu kez İstanbul’a taşınıyor. Aydın Esen Group 5 Temmuz Cuma, 19.30, Uniq Hall Virtüöz piyanist ve besteci Aydın Esen, füzyon caz ve post-bop esintileri taşırken elektronik unsurlar da barındıran emprovizasyonlarıyla 26. İstanbul Caz Festivali’nin konuğu oluyor. Kategorilere sığmayan, çığır açıcı eserleriyle çağdaş müziğin dünyaca tanınan, üstün yeteneklerinden biri olan Aydın Esen, henüz beş yaşındayken tanıştığı piyanoyla bağını hiçbir zaman koparmadı. İlk gençlik yıllarında Berklee College of Music, New England Conservatory of Music ve The Juilliard School eğitimleriyle bu bağı taçlandırdı. Gary Burton, Eddie Gomez, Pat Metheny and Emily Remler gibi isimlerle birlikte çaldı. Bugüne kadar on üç başarılı albüme imza atmasının yanı sıra, müzisyen, aranjör ve yapımcı kimlikleriyle pek çok uluslararası albüme de katkıda bulunan Aydın Esen’e bu konserde basta Greg Jones ve davulda Tommy Campbell eşlik edecek. Bill Charlap Trio 8 Temmuz Pazartesi, 19.00, Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahnesi Bugüne dek Phil Woods, Wynton Marsalis gibi cazın usta müzisyenlerinin yanı sıra Tony Bennett ve Barbra Streisand gibi efsane vokallerle sahne paylaşan ve stüdyo kayıtlarına katılan, çağdaş cazın önde gelen piyanistlerinden Bill Charlap, bu yaz 26. İstanbul Caz Festivali’nin konuğu oluyor. Sanatçının 20 yılı aşkın zamandır, kontrbasçı Peter Washington ve davulcu Kenny Washington ile hayat verdiği Bill Charlap Trio, bugün cazın tartışmasız en etkileyici topluluklarından biri olarak kabul ediliyor. New York’un Jazz In July festivalinin artistik direktörlüğünü sürdüren ve Lincoln Center’da caz konserleri düzenleyen, iki Grammy adaylığının da sahibi Bill Charlap’in hayranlık uyandırıcı trio’suyla sahne alacağı bu akşam, festivalin kaçırılmaması gereken sürprizlerinden biri. Paolo Fresu & Lars Danielsson “Summerwind” // Cem Tuncer Quartet 12 Temmuz Cuma, 20.00, Venedik Sarayı Bahçesi Bu akşamın yıldızı, müziğin duygulara temas etmesi gerektiğine inanan trompetçi Paolo Fresu ve kontrbasçı Lars Danielsson’un çiçeği burnunda ikilisi. Bu deneyimli iki müzisyen, konserlerinde fazlalıklardan itinayla uzak dururken, her adımı incelikle düşünülmüş bir yol izliyor. Gücünü bu minimal tavırdan alan müzikleri, yeri geldiğinde klasik caz ve folk unsurlarıyla da birleşiyor ve hiç rutine düşmeden sürpriz dolu adımlar atarak, zevkle içine çekildiğiniz yepyeni bir evren yaratıyor. Birlikte müzik yaparken her şeyden önce sezgilerine kulak veren ikili, aralarındaki kusursuz uyumu, geçtiğimiz yıl yayımlanan ve çoğu orijinal bestelerden oluşan ilk albümleri Summerwind ile bir kez daha ortaya koydu; şimdi de bu albümden parçalarla festivalin konuğu. Venedik Sarayı Bahçesi’nin tarihi atmosferinde yaşanacak bu festival akşamında cazseverleri karşılayacak isim ise caz gitaristi, besteci, aranjör ve yapımcı Cem Tuncer ve grubu. Neşet Ruacan, Ali Perret, L.Butch Morris, Aydın Esen, Ricky Ford gibi müzisyenlerle çalışan sanatçı aynı zamanda film ve dizi müziği besteleriyle de tanınıyor. Ömür Göksel // Hakan Başar Trio 16 Temmuz Salı, 20.30, Uniq Açık Hava Sahnesi “Mutluluk” ve “Sevemem Artık” gibi Altın Plak kazanan çalışmalarıyla 1960’lar ve 70’lere imzasını atan ve 26. İstanbul Caz Festivali’nde Yaşam Boyu Başarı Ödülünü de alacak cazın usta vokallerinden Ömür Göksel’in performansıyla sahnede nostalji rüzgârları estirecek. Göksel’e sahnede piyanoda Uraz Kıvaner, saksofonda Engin Recepoğulları, basta Ozan Musluoğlu ve davulda Ferit Odman’dan oluşan güçlü bir topluluk eşlik edecek.  Müzikseverler Göksel’in öncesinde bir genç yeteneği dinleme fırsatını da elde edecekler. Akşamın ilk konuğu 2004 doğumlu Hakan Başar, henüz sekiz yaşındayken piyanoya başladı ve ilk konserini verdiğinde 10 yaşındaydı. Yurtdışındaki pek çok değerli müzik insanı tarafından sosyal medyada övgüyle karşılanan ilk albümünü 2018’de yayımladı. Michel Petrucciani’nin “On Top of Roof” isimli parçasının kaydı, Montreal’de Coco Jazz radyo programında yayımlanınca ilk defa uluslararası seyirciye de seslenmiş oldu.  Shai Maestro Trio 17 Temmuz Çarşamba, 21.30, Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahnesi Kuşağının en yetenekli caz piyanistlerinden Shai Maestro’nun müziğine kulak vermek, gizemli ve derinlikli bir dünyanın kapılarını aralamak gibi. 2011’de üçlüsüyle ilk çıkışını yaptığından beri adından övgüyle söz ettiren piyanist, grubuyla birlikte günümüzün en güçlü topluluk müziklerinden birine eşsiz bir uyumla ses veriyor. Kontrbasın yıldız ismi Avishai Cohen’den aldığı teklifle 2008’de Avishai Cohen Trio’ya katılan, 2011’e kadar grupla birlikte turnelerde sahne alan ve albüm kayıtlarına katılan İsrailli müzisyen Shai Maestro, 2010’da kendi topluluğu Shai Maestro Trio’yu kurdu ve aynı yıl ilk albümlerini yayımladı. Bugüne kadar birlikte beş başarılı albüm hazırlayan bu ilham verici topluluk, henüz ilk yılındayken Chick Corea, Tigran Hamasyan, Esperanza Spalding ve Diana Krall gibi yıldız müzisyenlere turnelerinde eşlik ederek başladığı doludizgin serüvenine devam ediyor. Son olarak geçtiğimiz yıl yayımladıkları “The Dream Thief” albümüyle içten müziğini kendisinin ve grubunun virtüözlüğüyle birleştiren Shai Maestro, kontrbasçı Jorge Roeder ve davulcu Ofri Nehemya, bu yaz İstanbul Caz Festivali sahnesine konuk olacaklar. Mélanie de Biasio 5 Temmuz Cuma, 21.30, Uniq Açık Hava Sahnesi Caz, blues ve soul melodilerini ustalıkla bir araya getiren Belçikalı caz şarkıcısı, söz yazarı, besteci ve multi-enstrümantalist Mélanie de Biasio, karakteristik vokaliyle 26. İstanbul Caz Festivali sahnesinin heyecan verici konuklarından biri oluyor. De Biasio, ilk gençlik yılllarındaki idolleri Portishead ve Pink Floyd’un etkilerinin de hissedildiği atmosferik müziğiyle çağdaş caz sahnesinin yaratıcılığıyla hayranlık uyandıran kadın sanatçıları arasında kabul ediliyor. Büyük ilgi gören ilk iki albümü Blackened Cities ve No Deal’dan sonra üçüncü albümü Lilies ile caz dünyasındaki varlığını güçlendirdi. De Biasio’nun, içindeki en derin korkulara adadığı bu albümün ana fikri, sanatçının 2004’te yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle sesini hiç kullanamadığı bir yıl boyunca yaptığı çalışmalara dayanıyor. İç dünyasını müziğinde özgürce paylaşan bu tutkulu vokal, festival izleyicisine duyguların dilinden konuşan bir akşam yaşatacak. RYMDEN / Nubiyan Twist / Turgut Alp Bekoğlu Love Jazz Quartet / Barış Demirel–Barıştık Mı 6 Temmuz Cumartesi, 19.00, Beykoz Kundura Beykoz Kundura’daki bu festival gününün açılışını, yayımladığı son albümüyle büyük ilgi gören trompetçi Barış Demirel–Barıştık Mı yapıyor ve ardından sahneyi, müzik otoritelerince Türkiye’nin en önemli davulcularından biri olarak gösterilen Turgut Alp Bekoğlu’na bırakıyor. Bugüne kadar Gloria Gaynor, Marcus Miller, George Benson, Joe Lovano, Erik Truffaz ve Sezen Aksu gibi isimlerin de aralarında bulunduğu sanatçılarla çalışan Bekoğlu, Ajda Pekkan, Erkan Oğur/Telvin ve İlhan Erşahin’s İstanbul Sessions gibi farklı projelere de katılımını sürdürüyor. Bu iki ismin ardından, 90’lardan milenyumun başına kadar İskandinavya’da pek çok müzisyen ve gruba ilham veren iki grup New Conception of Jazz ve e.s.t.’in üyeleri arasında yer alan ödüllü piyanist Bugge Wesseltoft, klavyeci Dan Berglund ve basçı Magnus Öström’den oluşan RYMDEN sahneyi devralıyor. Varolan biçimler üzerinde oynamaya ve yeni yollar aramaya kendini adayan üçlünün müziği 21. yüzyılın İskandinav ruhundan besleniyor; minimal bir tavır takınırken aynı zamanda sinematografik ve epik bir etki yaratmayı da başarıyor. İlk albümleri “Reflections and Odysseys”i bu yılın başında yayımlayan RYMDEN, deneysel dünyasını 26. İstanbul Caz Festivali’ne taşıyor. Günün kapanışını ise yapımcı ve gitarist Tom Excell’in 10 kişilik grubu Nubiyan Twist yapıyor. Reggae, soul, afro-beat ve latin ritimleriyle örülü, caz emprovizasyonları ve geleneksel enstrümanların yanı sıra elektronik unsurları da barındıran bu modern sound izleyiciye kaçırılmaması gereken bir deneyim vaat ediyor. Etkinlik Beykoz Kundura’nın değerli işbirliğiyle gerçekleştiriliyor. Alfredo Rodriguez & Pedrito Martinez  8 Temmuz Pazartesi, 21.00, The Marmara Esma Sultan Yalısı Bir tarafta, çocukluk yıllarında klasik piyano eğitimi almaya başlayan, okul çıkışlarında müzisyen babasının orkestrasında çalan ve efsanevi yapımcı Quincy Jones tarafından 2006’da Montreux Caz Festivali’nde keşfedilen caz piyanisti ve besteci Alfredo Rodríguez. Diğer tarafta, Afro-Kübalı perküsyon ve vokal stilini Havana sokaklarının ruhuyla harmanlayarak geliştiren ve ustalık kazanan Pedrito Martinez. Havana’da başlayarak müzik tutkusuyla gelişen bu iki farklı hayat yolculuğunun ilk kesişim noktası Rodríguez’in ikinci albümü “The Invasion Parade” oldu; Martinez bu albümdeki iki parçaya, kendine has vokalleriyle eşlik eder. Bu albümde birlikte çalıştıktan yıllar sonra, bir ikili olduklarını ilan edecekleri ilk sahne performansları ise New York’un ikonik caz kulübü Jazz Standard’da gerçekleşti. O günden bu yana yolları hiç ayrılmayan ve coşkulu müziklerini 2019 Şubat ayında yayımlanan ilk albümleri “Duologue”da bir araya getiren ikili, bu yıl ilk kez İstanbul Caz Festivali’nin konuğu oluyor. Clifford Chance, Yegin Çiftçi Avukatlık Ortaklığı’nın katkılarıyla gerçekleşecek Martinez ve Rodríguez’in vokalleriyle enerjisi hiç eksilmeyecek ve Küba klasiklerinden orijinal bestelere uzanan bir seçki sunacak bu performans, Esma Sultan Yalısı’nın etkileyici boğaz atmosferine Havana heyecanı getirecek. Elchin Shirinov Trio // Cyrille Aimée 7 Temmuz Pazar, 20.45, Sakıp Sabancı Müzesi Fıstıklı Teras SSM Fıstıklı Teras’ın boğaz atmosferinde yaşanacak bu festival akşamı SOCAR Türkiye sponsorluğunda, Elchin Shirinov Trio’nun performansıyla başlayacak. Azerbaycan folk müziğini cazla harmanlayarak modern bir dil yakalayan piyanist ve besteci Elchin Shirinov, Grammy ödüllü basçı Panagiotis Andreou ve yenilikçi melodilerin kâşifi davulcu Engin Günaydın’in performansı unutulmaz bir caz gecesi için en iyi seçeneklerden bir tanesi olacak. Gecenin ikinci yarısı ise “caz vokalleri galaksisinde yükselen bir yıldız” olarak tanımlanan ve lirik olduğu kadar oyunbaz tarzıyla Ella Fitzgerald’la karşılaştırılan Cyrille Aimée ile devam edecek. Mozaik 17 Temmuz Çarşamba, 19.00, Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahnesi 1980 ve 90’ların kült grubu Mozaik, 35 yıl sonra aynı kadroyla yeniden bir araya geliyor. Festivalin en anlamlı gecelerinden birine dönüşecek bu konserde Mozaik’in 1983-1995 kadrosundan Ayşe Tütüncü, Saruhan Erim, Mehmet Taygun, Timuçin Gürer, Serdar Ateşer, Mehmet Tütüncü, Ezel Akay ve Yağız Üresin‘in yanı sıra, Gevende grubundan Gökçe Gürçay da yer alacak. Yer yer caz, rock ve rock – füzyon tarzlarına yakın duran grup müziğinde her zaman deneysellikten yana bir tavır takınıyor. 1987 yılına kadar her konserini farklı bir tema etrafında tasarlayan, konser öncelerinde seyirciye o repertuvarın ruhunu yansıtan program dergileri dağıtan bu efsane grup, yeni sözler söylemek için, 26. İstanbul Caz Festivali’ne konuk oluyor. Vitrin Matine Konseri: Tolgahan Çoğulu & Sinan Ayyıldız 6 Temmuz Cumartesi, 13.30, Salon İKSV Ayarlanabilir mikrotonal gitarın mucidi Tolgahan Çoğulu ve bağlama icracısı Sinan Ayyıldız ikilisinin Salon İKSV’de vereceği konser, keşfedilmeye değer melodiler vaat ediyor. Müzisyenler, solo ve grup çalışmalarıyla olduğu kadar, müziğin teorisine dair akademik çalışmalarıyla da isimlerinden söz ettiriyor. Tolgahan Çoğulu’nun 2018 yılında Fernando Perez ile birlikte yazdığı mikrotonal gitar metodu ve “Microtonal” adlı solo mikrotonal gitar albümü İspanya’da yayımlandı. Sinan Ayyıldız, ritm üstadı Abbos Kosimov, Belçika beatbox şampiyonu Fatty K., A.B.D. Beatbox şampiyonu Beat Rhino ve Nile Project'in kontrbasçısı Miles Jay ile konserler verdi. Grubu Mesel ile London Nour Festival kapsamında Royal Albert Hall’da sahne aldı. Bu başarılı ikilinin, mikrotonal gitar, çift saplı saz ve klasik gitar ile, hiç bitmesin dedirtecek diyaloglar kuracağı Vitrin Matine Konseri müzik severleri bekliyor. Gece Gezmesi 4 Temmuz Perşembe, 19.00, Kadıköy-Moda Son dört yılda bütün biletleri tükenen ve bu yıl beşincisi düzenlenecek Gece Gezmesi, Gaye Su Akyol, Ah! Kosmos, Elz & The Cult, The Kites, Eda And, Cava Grande gibi bağımsız sahnenin güçlü ve alternatif isimlerini ve İsrail’den Liraz’ı ağırlayacak. Etkinlik, Birlikte Güzel desteğiyle, All Saints Moda Kilisesi, Bant Mag Havuz / Bina, Kadıköy Sahne, Kadıköy Sineması, KargART, Mecra ve Moda Sahnesi gibi Kadıköy’ün sevilen mekânlarına yayılacak. 29 Haziran Cumartesi, 18.00, Beylikdüzü Yaşam Vadisi Parkı 30 Haziran Pazar, 18.00, Fenerbahçe Parkı ve Fenerbahçe Khalkedon Festivalin ücretsiz etkinlikleri arasında yer alan, yeşille cazı bir araya getiren Parklarda Caz konserleri yazın en sevilen etkinliklerinden olmaya devam ediyor. Geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da iki güne yayılacak konserlerde Genç Caz gruplarının performanslarından sonra, hepsi Barselonalı dokuz kadın müzisyenin hayat verdiği Balkan Paradise Orchestra sahne alacak. Çoğunlukla enstrüman müziğine odaklanan eğlenceli performanslarında vokallere ve elektronik unsurlara da yer veren Balkan Paradise Orchestra, bu sayede enerjisini korumayı biliyor. Orijinal bestelerin yanı sıra Goran Bregoviç klasiklerinden Pulp Fiction film müziklerinin Balkan tınılarıyla yorumlandığı örneklere uzanan performanslarında izleyicinin ilgisini hep canlı tutan grup, sahnede daha da güçleniyor. 2018 Mart ayında ilk albümleri “K’ataka”yı yayımlayan ve yurtdışında önemli festivallere katılan, cazın yeni nesil keşiflerinden olan bu genç topluluk ile müzikle dolu bir yaz günü festival ziyaretçisini bekliyor. Bu yıl da Parklarda Caz programında MasterCard’ın katkılarıyla yine açık hava film gösterimi izleyicilerle buluşacak. Ah Şu Cazlar Blues’lar 7 Temmuz Pazar, 19.30, Halıcıoğlu Bu yıl festival, ücretsiz etkinliklerine bir yenisini ekleyerek, Beyoğlu’nun Haliç kıyısında da çeşitli toplulukları izleyiciler ile buluşturacak bir projeyi hayata geçiriyor. Halıcıoğlu Parkı’nda düzenlenmesi planlanan “Ah Şu Cazlar Blues’lar”, Türkiye’den ve dünyadan geleneksel müzik ile doğaçlamanın bir araya geldiği başarılı örnekleri sunacak bir gece olarak kurgulandı. 7 Temmuz Pazar akşamı gerçekleşecek bu ücretsiz etkinlikte, farklı coğrafyalardan gelen müzik toplulukları, performanslarıyla müziğin evrenselliği ve birleştirici gücünün bir kez daha altını çizecekler. 3 Temmuz Çarşamba, 20.30, Salon İKSV, Nardis Jazz Club, Cemiyet 26. İstanbul Caz Festivali’nin bu yıl ilk defa gerçekleştireceği Vitrin Turu’nun durakları Salon İKSV, Cemiyet ve Nardis Jazz Club. Tek biletle bu üç farklı mekânda birçok konser izleme fırsatı sunan programın konukları arasında No Land, Efe Demiral, Gülşah Erol Band ve Duru And da yer alıyor.
26.03.2019 - 10:48
null
['Sanat', 'Müzik', 'konser']
26. İstanbul Caz Festivali programı açıklandı
Sanat
https://www.ntv.com.tr/sanat/26-istanbul-caz-festivali-programi-aciklandi,gWO9XjHcw0KDrUajN9CjBg
İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Tunç Soyer, projelerini tanıttı. Toplu ulaşımda indirim sözü veren Soyer, "Sabah saat 06.00 ile 07.00, akşam saat 19.00 ile 20.00 arasında ulaşım yüzde 50 indirimli olacak" dedi.
null
Millet İttifakı'nın İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Tunç Soyer, "Birinci Cemre" adını verdiği seçim projelerini açıkladı. Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi'nde düzenlenen toplantıda konuşan Soyer, özgür, neşeli ve uyum içinde yepyeni bir hayatı İzmir'den inşa etmeye başlayacaklarını ve bunu tüm Türkiye'ye yayacaklarını söyledi. İzmir'in her noktasına yaygın, ekonomik ve doğa dostu ulaşım olanakları sağlayacaklarını vurgulayan Tunç Soyer, raylı sistem konusunda hayata geçirmeyi planladıkları projeleri açıkladı, toplu ulaşımda belli saatler için indirim sözü verdi. Soyer, şöyle dedi: "179 kilometre olan raylı sistem ağını kısa vadede 340 kilometreye, orta ve uzun vadede 470 kilometreye çıkaracağız. Buca metro hattının temelini atacak, inşaatına başlayacağız. Buca metroya kavuşacak. Halkapınar- Otogar metrosunu yapacağız. Çiğli'ye tramvayı getireceğiz. Trafiğin kilitlenmesine neden olan 111 noktada kavşak düzenlemeleri gerçekleştireceğiz. Ana Transfer Merkezlerini insanların ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri alanlara dönüştüreceğiz, 3 yeni Ana Transfer Merkezi açacağız. İzmir genelindeki 62 bin 641 araçlık otopark kapasitesini 100 bin araca çıkaracağız. Yeni iskele ve gemilerle deniz ulaşımını 4,5 kat artıracağız. Mevcut 15 adet yolcu gemisi ve 3 adet arabalı yolcu gemisine ek olarak 2 adet yolcu gemisi daha katacağız. İzmir'den Akdeniz kentlerine denizden ulaşımı sağlayacağız. Sabah saat 06.00 ile 07.00, akşam saat 19.00 ile 20.00 arasında ulaşım yüzde 50 indirimli olacak." Soyer, Halk Gıda Kooperatifi kuracaklarını, Halk Süt uygulaması ile Süt Kuzusu ve Halk Taşıt projelerini başlatacaklarını ifade etti. "Meslek odaları, sivil toplum, hemşehri dernekleri ile ilçe belediyeleri ve bölge halkı ile birlikte karar alacağız. Merkezi hükümet ile 'İzmir Vizyon Ortaklığı' kuracağız. 30 ilçede aktif ve kapsayıcı Kent Konseyleri örgütlenmesine gideceğiz" diyen Soyer, kent içinde kalmış atıl alanları ekonomik durumu orta ve düşük düzeyde olan İzmirliler için yüksek kaliteli ve planlı iskan alanlarına dönüştüreceklerini dile getirdi. Körfez Dönüşümü Projesi'yle 2,5 milyon metrekarelik yeni yeşil alan oluşturacaklarını, kentin uygun noktalarında hafriyat, moloz, ağaç/mobilya, beton, elektronik atık ayrıştırma tesisleri kuracaklarını anlatan Soyer, 2019'da yağmur suyu hattına 100 kilometre ilave edip biyolojik arıtma tesislerini çoğaltmayı hedeflediklerini söyledi. Soyer, şöyle konuştu: "Atık pompa istasyonları ve koku giderme üniteleri kuracağız. İçme suyu, kanalizasyon ve yağmur suyu yatırımlarına hız kesmeden devam edip, eskiyen altyapıları yenileyeceğiz. İklim değişikliği etkilerine uygun kent planlaması ve altyapı yatırımları yapacağız. 2019-2024 yılları yollarımızın yenilendiği, rekor asfalt yılları olacak.Belediyenin tüm yapı ve tesislerinde güneş enerjisi kullanımına öncelik vereceğiz. Karbon salımını yüzde 20 azaltma hedefine ulaşacağız. Belediye hizmet araçları filosunu kademeli olarak elektrikli hale getireceğiz. Elektrikli otomobil şarj istasyonlarının sayısını artıracağız. Ticari taksiler ve minibüslerin kademeli olarak elektrikli-hibrit araçlara dönüşmesini sağlayacağız." Soyer, çocuk köyleri kuracaklarını, çocuk belediyesi ve gençlik meclisini hayata geçireceklerini, 20 masal evi açacaklarını, eğitim, öğretim yılı başında ihtiyaç sahibi ailelere eğitim-öğretim yardımı yapacaklarını söyledi. İzmir'i sinema sektörü için çekim merkezi haline getireceklerini, Kültürpark'ı yepyeni ve çok özgün festivallere ev sahipliği yapan bir özgürlük ve yaşam alanı haline getireceklerini ve İzmir'i tasarım kenti yapacaklarını ifade eden Soyer, "Tiyatro İzmir, Plato İzmir, Konservatuvar İzmir, Atölye İzmir’i hayata geçireceğiz. Şehir Tiyatrosu kuracağız. Elektrik Fabrikasını kente kazandırıp Havagazı Fabrikası ile birlikte bir kültür vahası olarak konumlandıracağız" ifadesini kullandı. Tunç Soyer, Kemeraltı'na UNESCO Dünya Kültür Mirası statüsü kazandıracaklarını, EXPO'ya yeniden aday olacaklarını sözlerine ekledi.
26.02.2019 - 15:39
Anadolu Ajansı, DHA
['Türkiye', 'İzmir', 'Tunç Soyer']
Tunç Soyer İzmir için projelerini açıkladı
2019 Yerel Seçim
https://www.ntv.com.tr/2019-yerel-secim/tunc-soyer-izmir-icin-projelerini-acikladi,FhrPc05McUiPuZ0jB9AjRA
Bir adım daha atıldı
null
Avustralya'daki Monash Üniversitesinden bilim adamları, erkekler için doğum kontrol hapının geliştirilmesinde bir adım attı. Avustralya'daki Monash Üniversitesinden bilim adamları, spermin ilerlemesinde rol oynayan 2 proteinin faaliyetini engelleyerek fareleri kısırlaştırdı. Böylece erkekler için doğum kontrol hapının geliştirilmesinde bir adım daha atılmış oldu.  Kısır hale getirilen farelerin sağlık durumunun son derece iyi olduğu ve çiftleşebildiği belirtildi. Araştırmaya imza atanlardan Sabatino Ventura, aynı anda 2 proteinin engellenmesinin kısırlığı sağladığını, uzun vadede erkek farelerin sağlığının etkilenmediğini vurguladı. Ventura, proteinlerin engellenmesiyle spermin ilerlemesini sağlayan kasın bu yönde kimyasal mesajı almadığını açıkladı. Melbourne ve İngiltere'deki Leicester üniversitelerinden meslektaşlarıyla çalışan bilim adamları, bir sonraki aşamada bu genetik durumu kimyasal olarak yeniden hayata geçirerek 10 yıla kadar erkekler için yan etkisi olmayan doğum kontrol hapı geliştirmeyi amaçlıyor.  Ventura, daha önce erkekler için doğum kontrol hapı geliştirme denemelerinin hormonlara ya da spermin işlevini bozmaya odaklı olduğunu ancak bu yöntemlerin erkeklerin uzun vadede doğurganlığını, cinsel hayatını etkileyebildiğini, hatta ortadan kaldırabildiğini hatırlattı. Araştırmanın sonuçları " Proceedings of the National Academy of Science" dergisinde yayımlandı.
03.12.2013 - 21:30
haberturk
['avustralya', 'monash üniversitesi', 'doğum kontrol hapı']
Erkekler için doğum kontrol hapı yolda!
Polemik
https://www.haberturk.com/polemik/haber/900176-erkekler-icin-dogum-kontrol-hapi-yolda
ABD Dışişleri Bakanlığı, Türkiye'nin İran'dan aldığı doğalgaz karşılığında ödediği bedelin bu ülkeye altın olarak girmesiyle ilgili Ankara'yla "yakın bir görüşme sürdürdüklerini" belirtti.
null
İran'a karşı yaptırımları genişletmekte kararlı olan ABD ile Türkiye arasında 'altın' gerginliği yaşanıyor. ABD Dışişleri Bakanlığı, Türkiye'nin İran'dan aldığı doğalgaz karşılığında bu ülkeye giren altın konusunda Ankara ile diplomatik görüşmelerin sürdüğünü açıkladı. Bakanlık Sözcüsü Mark Toner dün basına bilgi verirken, "ABD'nin İran yaptırımlarının kapsamı konusunda diğer bütün ülkelerle yaptığımız gibi, elbette Türkiye ile de yakın bir görüşme sürdürüyoruz" dedi ve ekledi: "Yaptırıma tabi olacabilecek işlemler hakkında her türlü delili takip edeceğiz." Türkiye, İran'dan aldığı doğalgazın bedelini Türk Lirası olarak ödüyor. İran ise bu parayla Türkiye'den aldığı altını önce Dubai'ye sonra da ülkeye naklediyor. Ödemenin dolar değil, TL ile yapılıyor olması ABD'nin yaptırımlarını uygulatabilmesini karmaşık hale getiriyor. TL, uluslararası piyasalarda alım yapmak için daha sınırlı olanaklar verse de, Türkiye'den altın alımı için en doğru araç. Enerji Bakanı Taner Yıldız, dün yaptığı açıklamada, ABD'nin genişletmeyi planladığı yaptırımlar kapsamında doğalgaza yönelik olanların Türkiye'yi kapsamayacağı kanaatinde olduğunu söyledi. Yıldız, "ABD'nin özellikle doğalgaz ile alakalı yaptırımlarının ben Türkiye'yi kapsamayacağını düşünüyorum, çünkü bu tür bir yaptırımın sadece İran değil aynı zamanda Türkiye için de bir yaptırım olacağını hep beraber bilir ve görürüz" dedi. ABD Başkanı Barack Obama, yaz aylarında verdiği bir talimatla İran'ın nükleer programını hedef alan önlemler dizisindeki boşlukların da kapatılması için, bu ülkeye kıymetli maden satan ülkelere de yaptırım getirilmesini istemişti. ABD Senatosu geçen hafta İran'ın doğalgaz karşılığında altın almasına karşı bu yıl içinde alınan üçüncü önlem paketini içeren ve İran'ın enerji ve taşımacılık sektörlerini hedef alan bir tasarıyı kabul etti. Ancak tasarı henüz yasalaşmadı.
05.12.2012 - 11:11
null
[]
ABD-Türkiye arasında 'altın' görüşme
Ekonomi
https://www.ntv.com.tr/ekonomi/abd-turkiye-arasinda-altin-gorusme,tZKZUODvrEWhUf0huVSb7w
Kocaeli’de çarşı izninden dönen askerleri önlerini kestikleri halk otobüsünün içerisinde darp eden 10 kişiden 7'si tutuklandı.
null
16 Temmuz Pazar günü Kocaeli İzmit'te çarşı izninden dönen 5 askerle halk otobüsündeki bir kişi arasında tartışma yaşandı. Söz konusu kişinin durumu yakınlarına haber vermesi üzerine, bir grup Çubuklu Osmaniye Mahallesi mevkisindeki durakta otobüse bindi. Gruptakiler, buradaki 5 askerden 2'sini darp ederek olay yerinden ayrıldı. Askerler, olay yerine çağrılan 112 Acil Servis ekiplerince yapılan ilk müdahalelerinin ardından kentteki çeşitli hastanelere kaldırıldı. İzmit-Kandıra yolunda bir otobüsün önünü keserek çarşı izninden dönen 5 askeri darp eden 10 kişi, İzmit Jandarma Komutanlığındaki işlemlerinin ardından öğlen saatlerinde Kocaeli Adliyesi’ne sevk edilmişti. Jandarma ekiplerinin koruması altında adliyeye getirilen 10 kişinin yakınları basın mensuplarının görüntü almasını engellemek isterken arbede çıkmış ve Jandarma Komutanının kolu çıkmıştı. Adliyede işlemleri tamamlanan 10 kişiden 7'si tutuklanırken, 2'si adli kontrol şartıyla olmak üzere 3 kişi serbest bırakıldı. Arbede sırasında İzmit Jandarma Komutanı Yüzbaşı Gazi Özdemir'in kolunun çıkmasına neden olduğu iddiasıyla gözaltına alınan 2 kişinin de polis merkezindeki işlemlerinin devam ettiği öğrenildi.
21.07.2017 - 20:53
Anadolu Ajansı, DHA
['Türkiye', 'Kocaeli']
Halk otobüsünde askerlere saldıranlar için karar çıktı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/halk-otobusunde-askerlere-saldiranlar-icin-karar-cikti,pnMxMcWAfUeeC0J8-NeGtA
İsrail Başbakanı Netanyahu, hakkındaki yolsuzluk iddialarıyla ilgili olarak polise yeniden ifade verdi.
null
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, hakkındaki yolsuzluk soruşturması kapsamında polise 6'ncı kez ifade verdi. İsrail polisinden yapılan yazılı açıklamada, Netanyahu'nun Kudüs'teki ofisinde "bir kaç saat boyunca" sorgulandığı bildirildi. Polisin açıklamasında konuyla ilgili daha fazla bilgi yer almazken, İsrail basını ise soruşturmanın 4 saat sürdüğünü yazdı. Sorgulamanın ardından Twitter hesabından bir açıklama yapan Binyamin Netanyahu, hakkındaki yolsuzluk soruşturmasının başladığı günden beri söylediği cümleyi tekrarlayarak, "Hiç birşey çıkmayacak, çünkü hiçbir şey yok." yazdı. Netanyahu, geçtiğimiz hafta da polis tarafından konutunda sorgulanmıştı. Başbakan Netanyahu'nun eşi Sara Netanyahu da daha önce yolsuzluk soruşturması kapsamında polise ifade vermişti. Netanyahu hakkında devam eden soruşturmalar, "iş adamlarından para aldığı, bir medya patronuyla kendi lehine yayın yapması için pazarlık yaptığı ve Almanya'dan alınan denizaltılarda adının yolsuzluğa karıştığı" iddialarını içeriyor. Tüm iddiaları reddeden Binyamin Netanyahu, ülkedeki bazı medya kuruluşlarını "liderliğini yaptığı Likud Partisi hükümetini düşürmeye çalışmakla" suçluyor. Netanyahu'nun, yolsuzluk yaptığının kesinleşmesi durumunda görevinden istifa etmek zorunda kalabileceği belirtiliyor.
20.11.2017 - 01:30
Anadolu Ajansı
['Dünya']
İsrail polisi Netanyahu'yu 6'ncı kez sorguladı
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/israil-polisi-netanyahuyu-6nci-kez-sorguladi,sdbSSdrOQkKURQr7XIU5aA
Antalya'da Toptancı Hali'ndeki komisyoncuların fiyat uygulamalarını protesto eden sebze ve meyve üreticileri, dün gece hal kapılarını kapatıp eylem yaptı. Vergilerini düzenli olarak ödemesine rağmen borç batağında olduğunu ifade eden üreticilerden Hüseyin Çelik "Domatesin kilosunu dövizin gidişatına göre 12 TL'den satmam gerekirken 80 kuruşa satıyorum. Piyasada 1 TL. İstanbul'da da 5 TL'ye satılıyor " dedi.
DHA
Antalya Büyükşehir Belediyesi Toptancı Hali'ne dün saat 20.00 sıralarında konvoy eşliğinde boş araçlarıyla gelen üreticiler, komisyoncuların ürünleri düşük fiyata aldığını, yüksek fiyattan sattığını söyledi. Maliyetin altında satış yaptıklarını ve bundan dolayı eylem yaptıklarını belirten üreticiler, vergilerini düzenli ödemelerine rağmen borç batağında olduklarını söyledi. Üreticilerden Hüseyin Çelik, 10 yıl önce domatesin kilosunu 1- 1,5 TL'ye satarken, gübrenin torbasını 25 TL'den aldıklarını kaydetti. Bugün aynı gübreyi 125 TL'ye aldıklarını anlatan Çelik, "Domatesin kilosunu dövizin gidişatına göre 12 TL'den satmam gerekirken 80 kuruşa satıyorum. Piyasada 1 TL. İstanbul'da da 5 TL'ye satılıyor. Devlet desteği istiyoruz. 5 dönümlük seraya yıllık 500 TL destek alıyoruz. 20 litre mazot parası. İstemiyoruz biz bu desteği. Ürünlerimizi satacağımız pazar bulsunlar. Devlet bana malı ürettiriyorsa pazarını da bulacak" dedi. Eski Aksu Belediye Başkanı İsa Yıldırım ise halen çiftçilik yaptığını belirterek, "Devletten sadaka istemiyoruz. Suriyelilere haksız yere verilen milyarlarca lira bize verilsin demiyoruz. Onuru, şerefiyle çocuğunu büyütmeye çalışan, yeri geldiğinde canını vatanı için veren Türk çiftçisiyiz. Alın terimizin karşılığını istiyoruz. Sırtımızdan enflasyonu düşürmesinler" diye konuştu. CHP Milletvekili Çetin Osman Budak ise Kumluca, Finike, Elmalı, Aksu, Serik, Manavgat, Gazipaşa'dan çiftçilerin sosyal medya üzerinden örgütlenip hale geldiğini söyledi. Budak şunları söyledi: "Çiftçi sahipsiz. Çiftçi örgütleri var. Onlar bile önlerine düşmemiş. Bu çiftçi kardeşlerim aç olduklarını söylüyor. Girdi maliyetleri yüksek, ancak satış fiyatı aynı. Buradan iktidardakilere sesleniyorum; bu sesi duyun, bu ses artık çığlıktır. Yaşayamıyoruz, bizi destekleyin diyorlar." CHP Milletvekili Devrim Kök ise salı günü TBMM'de CHP Grubu adına konuşma yapacağını ve çiftçinin sorununu orada gündeme taşıyacağını ifade etti. Sabaha karşı eylemlerine son veren çiftçiler, sorunları çözüme kavuşana kadar protestoya devam edeceklerini söyledi.
21 Kasım 2016 Pazartesi, 12:41
cumhuriyet
null
Çiftçilerden komisyoncu isyanı: 80 kuruşa alınan domates İstanbul'da 5 liraya satılıyor
ekonomi
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/ekonomi/633688/Ciftcilerden_komisyoncu_isyani__80_kurusa_alinan_domates_istanbul_da_5_liraya_satiliyor.html
Niğde Göllüdağ’daki Hitit Şehri’nde 85 yıl önce bulunan 2 kapı aslanından biri kentte müze olmaması nedeniyle Kayseri’ye gönderildi. Şimdi Niğde o heykeli geri istiyor ama 2 yıldır ses çıkmıyor! CHP Milletvekili Gürer, konuyla ilgili Meclis’e soru önergesi verdi
cumhuriyet.com.tr
Anadolu’nun bilinen en eski insan yerleşim yeri, Niğde’nin Çiftlik İlçesi’ndeki Göllüdağ Hitit Şehri, 1932’de Civan Ali adında bir köy çobanının yetkililere haber vermesi sonucu fark edilerek gün yüzüne çıkarıldı. Atatürk’ün talimatıyla 85 yıl önce yapılan kazılarda ortaya pek çok kıymetli eser çıkarıldı. Bunlar arasında saray kapılarının süslemesinde kullanılan çift aslan heykeli ile sfeks heykelleri de vardı. Ancak 2 bin 172 metre rakımlı Göllüdağ zirvesinde bulunan çift aslan heykelleri, Niğde’de müze olmaması ve güvenlik nedeniyle Kayseri Müzesi’ne götürüldü. Aslanlardan biri ise Niğde’de kaldı. Aslanlar o tarihten bu yana bir daha da hiç yan yana gelemedi. Kentin turizme açılmasını önemli ölçüde etkileyen bu durumu geçen günlerde CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, TBMM gündemine taşıdı. Gazete Habertürk'ten Öznur Karslı'nın haberine göre Gürer, Geç- Hitit Dönemi’ne ait Kapı Arslanları’nın bakanlık kararına rağmen halen Niğde Müzesi’ne nakledilmemesine dikkat çekerek taşınma işleminin ne zaman gerçekleştirileceğini sordu. CHP’li Gürer, “Göllüdağ Ören Yeri’ne gelen yerli ve yabancı ziyaretçiler ören yerini gezdikten sonra Niğde Müzesi’ne geldiklerinde Kapı Aslanları’nı da görmek istiyor. İlimize ait bu kültürel ve tarihi değerleri görmeleri için Kayseri’ye mi gitsinler? Bakanlık oluru varken Kapı Arslanları’nın ilimize taşınmamasının izahatı ve gerekçeleri nelerdir? Göllüdağ’da ilk insanların Afrika’dan Avrupa’ya geçtiklerine dair kanıtlar bulundu. Heykellerin bulunduğu dönemde Niğde’de müze olmadığı için Kayseri’ye gönderiliyor. Duyumlarımız heykelleri Nevşehir’in de almak istediği yönünde” diye konuştu. Niğde İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nden alınan bilgiye göre kurum 2 yıl önce aslan heykellerinin durumu ile ilgili bir yazışma yaptı. Heykellerin Niğde’ye getirilmesiyle ilgili sürecin devam ettiği belirtilirken Niğde Müzesi’ndeki yerinin ise hazır olduğu belirtildi.(Hürriyet)
11 Ekim 2017 Çarşamba, 06:48
cumhuriyet
null
Niğde ve Kayseri'nin aslan kavgası... Kavgaya Nevşehir de karıştı
turkiye
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/842076/Nigde_ve_Kayseri_nin_aslan_kavgasi..._Kavgaya_Nevsehir_de_karisti.html
Cesedi bulundu
null
Dün sabah 09.00 sıralarında Sarıyer Zekeriyaköy’deki evinden çıkan ve kaybolan 3,5 yaşındaki Pamir Dikdik'in, evlerinin yanında bulunan bahçenin havuzunda cesedi bulundu. Beşevler Sitesi'ndeki evinden sabah saatlerinde anne ve babası uyurken çıkarak kaybolan Pamir Dikdik'in bulunması için sabah saatlerinden itibaren jandarma ekipleri ile AKUT üyeleri, ormanlık alanda arama-kurtarma köpekleriyle çalışmalar yapıyordu. Vali Hüseyin Avni Mutlu, Twitter'dan acı haberi ''Sevgili Pamir'i maalesef bir evin havuzunda ölü olarak bulduk. Acılı ailesine başsağlığı diliyorum.Allah hiçbir aileye evlat acısı yaşatmasın'' diye yazarak duyurdu.  Oğlu Pamir'in cansız bedenine yan villanın havuzunda ulaşıldığı haberini alan acılı baba, iki kişinin yardımıyla yürüyebildi. Serdar Dikdik,"Ben aşkıma ne diyeyim şimdi" diye gözyaşı döktü.
05.04.2014 - 14:49
haberturk
['pamir', 'pamir dikdik', 'zekeriyaköy']
Pamir'den kötü haber
Gündem
https://www.haberturk.com/gundem/haber/936222-pamirden-kotu-haber
National Geographic, 14 genç, öncü ve vizyon sahibi 2011 National Geographic Kaşifini belirledi. Türkiye’den Doçent Dr. Çağan Hakkı Şekercioğlu National Geographic Kaşifi seçildi..
null
14 Yeni Kaşifin arasında bir astrobiyolog, bir Ortadoğu barış çalışanı ve kültür eğitmeni, bir atık su mühendisi, bir film yapımcısı ve bir bilim girişimcisi de var. National Geographic’in Yeni Kaşifler Programı, henüz kariyerlerinin başlarında yaptıkları keşiflerle dünyayla ilgili bilgilerimize önemli katkılarda bulunan, eşsiz yeteneklere sahip ve ilham veren maceracı biliminsanlarını bulup onları desteklemekte. Çalışmalarında kullanmaları ve yeni keşifler yapmaları için Yeni Kaşiflerin her biri 10,000 ABD doları ile ödüllendiriliyor. 2004 yılındaki başlangıcından beri bu program Catherine B. Reynolds Vakfı tarafından destekleniyor. 2011 yılının Yeni Kaşifleri ise şöyle: Kültür eğitmeni ve Ortadoğu barış çalışanı Aziz Abu Sarah, çevre bilimci Jennifer Burney, yer bilimci ve astrobiyolog Kevin Hand, paleontolog Jørn Hurum, yaban hayatı araştırmacısı Paula Kahumbu, biyomühendis Kakani Katija, ekolog Sasha Kramer, çevreci Juan Martinez, entomolog Dino Martins, atık su mühendisi Ashley Murray, ornitolog ve doğa koruma ekoloğu Çağan Hakkı Şekercioğlu, yaban hayatı ekoloğu ve film yapımcısı Adrian Seymour, bilim girişimcisi Hayat Sindi ve doğa korumacı Tuy Sereivathana. National Geographic’in Yeni Kaşifleri, derginin geleneksel araştırma alanları olan antropoloji, arkeoloji, fotoğrafçılık, uzay araştırmaları, yer bilimleri, dağcılık ve kartografi dallarının yanısıra, dünya teknolojileri, müzik ve film yapımcılığına kadar birçok alandan seçilebiliyor. National Geographic’in Sorumluluk Programları başkan yardımcısı Terry Garcia konuyla ilgili şu açıklamada bulundu, “National Geographic’in temel görevi insanların gezegenimizi koruması için onlara ilham vermektir. Yeni Kaşiflerimiz de bu görevi daha ileriye taşımak için çabalayan seçkin genç liderlerdir. Umut veren kariyerleri nedeniyle biz de onları desteklemekten büyük mutluluk duyuyoruz. Her biri kendi alanında çığır açan kişilerdir ve yarının Edmund Hillary’lerini (Everest Dağı’na ilk tırmanan ünlü dağcı), Jacques Cousteau’larını (ünlü sualtı kaşifi) ve Dian Fossey’lerini (ünlü dağ gorili araştırmacısı) temsil ediyorlar.” National Geographic’in 2011 Yeni Kaşifleri arasındaki tek Türk ise, Utah Üniversitesi Biyoloji Bölümü öğretim üyesi, Kars KuzeyDoğa Derneği Başkanı, kuş bilimci (ornitolog) ve ekolog Doçent Dr. Çağan Hakkı Şekercioğlu. Şekercioğlu, kuşların soylarının tükenmesinin nedenlerini ve sonuçlarını küresel düzeyde araştırıyor ve gelişen dünyada elde ettiği bulguları Kars’ta kurduğu ve yürüttüğü çevre derneği KuzeyDoğa aracılığıyla yerel tabanlı doğa koruma çalışmalarına uyguluyor. Bilimsel araştırmalarıyla bu yüzyılın sonuna kadar tüm kuş türlerinin %25’inin soylarının tükenebileceğini belirledi. Bunun en önemli sebepleri, doğal alanların yokolması ve küresel ısınmanın giderek artan etkisi. Şekercioğlu, arazi çalışmaları ve literatür taramalarının sonuçlarını tüm gezegende kuş türlerinin hangilerinin tehdit altında olduğunu göstermeye yarayan bir veritabanında topluyor. Buna ek olarak Türkiye ve diğer ülkelerin yöre halklarıyla beraber çalışarak nesli tehlike altında olan kuş türlerini ve onların yaşam alanlarını korumak için öncü projeler yürütüyor.
18.05.2011 - 11:25
null
[]
2011'in kaşifi bir Türk
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/2011in-kasifi-bir-turk,4Bo_qj9XmE-7TnR_R9cUmg
Bayburt ile Trabzon arasındaki Soğanlı Dağı'nda dün yol açma çalışmalarını takip ederken Derebaşı Virajları'nda bastığı kar kütlesinin kopması sonucu uçuruma yuvarlanan AA Bayburt muhabiri Abdulkadir Nişancı'yı arama çalışmalarına ara verildi.
AA
AFAD, UMKE, jandarma ve sağlık ekiplerinin Nişancı'nın düştüğü bölgedeki arama kurtarma çalışmaları gün boyu devam etti. Çalışmalara bugün Ankara'dan gelen Jandarma Özel Asayiş Komutanlığı (JÖAK) ekipleri de katıldı. JÖAK ekipleri Nişancı'nın düştüğü değerlendirilen dere yatağına girerek bazı noktalarda arama yaptı. Çalışmalar suyun debisinin yüksek olması nedeniyle güçlükle gerçekleştirilebildi. Bayburt Valisi Ali Hamza Pehlivan ve Belediye Başkanı Hükmü Pekmezci de bölgeye gelerek bilgi aldı. Pehlivan ve Pekmezci daha sonra ekiplerin arama yaptığı yerleri yüksek bir noktadan inceleyerek, yapılabileceklerle ilgili önerilerde bulundu. Havanın kararması nedeniyle ara verilen çalışmalara yarın sabah yeniden başlanacak. Çalışmaların JÖAK ekiplerinin dere yatağına kurduğu güvenlik sistemi yardımıyla ağırlıklı olarak derede sürdürüleceği öğrenildi.
11 Mayıs 2019 Cumartesi, 20:34
cumhuriyet
null
AA muhabiri Nişancı'yı arama çalışmalarına yeniden ara verildi
turkiye
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/1388379/AA_muhabiri_Nisanci_yi_arama_calismalarina_yeniden_ara_verildi.html
ABD'de vergi reformu ile ilgili gelişmelerden destek bularak yükselişe geçen dolar, 3,73 seviyesinin üzerini test etti.
null
ABD Başkanı Donald Trump'ın vergi reformunun Kongre'de ilerlemesine imkan veren tasarının senatodan geçmesinden destek bulan dolar, global bazda değer kazancı trendini sürdürürken kur da buna paralel olarak yükseldi. Dün gün içinde bir ara 3,71 üzerini test eden kur, haftanın ilk gününü 3,70 civarında hareket ederek geçirdi. Güne 3,71'in üzerinde başlayan , ABD verilerinin ardından 3,7330'a kadar yükseldi. /TL ise 4,39 seviyesinde hareket etti. Teknik olarak kurun görünümünde herhangi bir değişiklik bulunmadığına dikkati çeken uzmanlar, aşağıda 3,64'lü rakamların kısa vadeli dip oluşturduğunu kaydetti. Yukarıda ise 3,73-3,75 seviyelerinin önemli dirençler olduğu belirtiliyor. Kurun yönü açısından
24.10.2017 - 17:36
ntv.com.tr
['son dakika', 'Ekonomi', 'Dolar']
Dolar ne kadar? (24 Ekim dolar - euro fiyatları)
Ekonomi
https://www.ntv.com.tr/ekonomi/dolar-ne-kadar-24-ekim-dolar-euro-fiyatlari,dWQMYoPxSEuhZntTHQFC2Q
ABD Temyiz Devre Mahkemesi ABD federal hükümetin embriyonik kök hücre araştırmalarına fon ayırmasının kanunlara aykırı olmadığına hükmetti.
null
ABD Temyiz Devre Mahkemesi ABD federal hükümetin embriyonik kök hücre araştırmalarına fon ayırmasının kanunlara aykırı olmadığına hükmetti. Mahkeme aldığı kararla federal hükümete bağlı bir kuruluş olan ABD Ulusal Sağlık Kurumu'nun (NIH) söz konusu araştırmaya fon ayırarak, Dickey-Wicker kanununu ihlal ettiği iddiasıyla açılan davayı düşüren alt mahkemenin kararını onaylamış oldu. GAZETE HABERTURK - DIŞ HABERLER SERVİSİ
25.08.2012 - 14:43
haberturk
['kök hücre']
Kök hücreye engel yok!
Sağlık
https://www.haberturk.com/saglik/haber/770895-kok-hucreye-engel-yok
Apple cep telefonlarında kullanılmak üzere geliştirilen bir uygulamada ırkçılık yapıldığı iddiası tartışma yarattı.
null
"SOS Racisme" isimli ırkçılık karşıtı Fransız örgütün tepki gösterdiği uygulama, kullanıcılara tanınmış kişilerin Yahudi olup olmadıklarını belirleme imkânını sunuyor. Tartışmalar üzerine "Yahudi mi, değil mi?" başlıklı cep telefonu uygulaması, şirketin Fransa'daki internet satış sitesinden kaldırıldı. Irkçılık karşıtı dernek, Fransız yasaları uyarınca kişilerin onayı olmadan şahsi kimlik bilgilerinin açıklanmasının yasadışı olduğuna dikkat çekerek, tartışmayı Fransız gündemine taşıdı. Örgüt yaptığı basın açıklamasında uygulamanın satışının durdurulmasını, aksi halde Apple şirketine karşı yasal süreç başlatılacağını belirtti. Gelişmeler üzerine uygulama Apple'ın Fransa'daki internet sitesinde satıştan kaldırıldı. "Yahudi mi, değil mi" isimli uygulama Fransa dışındaki ülkelerdeyse halen satın alınabiliyor. Tartışmalar üzerine, Apple tarafından satışa sunulan "Yahudi mi, değil mi?" başlıklı uygulamayı geliştiren 35 yaşındaki bilgisayar uzmanı Johann Levy "kendisinin de Yahudi olduğunu ve uygulamayı yalnızca eğlence amaçlı olarak tasarladığını" belirtti.
15.09.2011 - 16:05
null
[]
Cepte 'Yahudi mi değil mi?' tartışması
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/cepte-yahudi-mi-degil-mi-tartismasi,DwwBuvLSX0mFHYfxi0CPkQ
Trabzon'da bu yıl üçüncüsü düzenlenen Uluslararası Resim Festivali'nin teması barış... Festivalde, 7 kilometrelik bez üzerine dünyanın en uzun 'barış resmi' yapılacak.
null
Trabzon'da düzenlenen 3. Uluslararası Resim Festivali'ne bu yıl 9 ülkeden çok sayıda kadın ressam katılacak ve halkla birlikte binlerce kişi, 7 kilometrelik bir bez üzerine 'barışın' resmini çizecek. Bu aynı zamanda dünyanın en uzun resmi olarak Guinness Rekorlar Kitabı'na girmeye aday bir resim olacak. Femin&Art Kadın Sanatçılar Derneği Dernek Genel Başkanı Şükran Üst, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Trabzon Valiliği'nin de desteklediği festival'de Atatürk'ün 'Yurtta sulh, cihanda sulh' sözünden yola çıkarak barış konusunu vurgulamak istediklerini söyledi. Üst, Türkiye ile birlikte 9 ülkeden gelen kadın ressamların Trabzon'a buluşacağını belirterek, 'Eskiden savaşı, tarih kitaplarından masal gibi dinlerdik. Bugün ise canlı yayınlarda izliyoruz.' dedi. Femin&Art Kadın Sanatçılar Derneği Dernek Genel Başkanı Şükran Üst, 10 bin kişinin katılımıyla 7 kilometrelik bir bez üzerine çizilecek, dünyanın en uzun resminin, Guinness Rekorlar Kitabı'na girmesi için de başvuruda bulunacaklarını söyledi.
22.06.2010 - 03:50
null
[]
7 kilometrelik barış resmi
Yaşam
https://www.ntv.com.tr/yasam/7-kilometrelik-baris-resmi,940QcTMQXkq-oWFrBFUCpw
Kemoterapinin saç dökülmesi, aşırı halsizlik ve bulantı gibi yan etkilerini ortadan kaldıran hapla kanser tedavisi hastaların yüzünü güldürüyor.
null
Ağızdan alınan ve kanser hastalarını kemoterapinin istenmeyen yan etkilerinden tamamen kurtaran İmatinib etken maddeli hap, ölümcül bir sindirim sistemi kanserinde başarılı sonuçlar veriyor. Kemoterapisiz kanser tedavisinin önemli bir modeli olan ve hedef tedaviye yönelik akılı moleküllerden oluşan yöntem, kemoterapinin işe yaramadığı ve ameliyat dışında tedavi seçeneğinin olmadığı bir tümör grubunda yüzde 90 oranında şifa sağlıyor. Hap, nadir görülmesine rağmen tedavi edilmediğinde yüzde yüz ölümle sonuçlanan gastrointestinal stromal tümörlere etki ediyor. İstanbul Bilim Üniversitesi Tıbbi Onkoloji ve İç Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Gökhan Demir, yaklaşık dört yıldır uygulanan hapla kanser tedavisinde gelinen noktayı şöyle özetliyor: “İmatinib, bu kanser türünün tedavisinde bir devrim oldu. Buradaki bir diğer devrim de onkolojide kemoterapisiz tedavi edilen bir sindirim sistemi tümörünün tanımlanmasıdır. Bu tümörler, mide bağırsak sistemi kanserleri içinde yüzde 5 ile 10 gibi bir oranı oluşturur. Eskiden bu kanserlerde cerrahi dışında başka bir tedavi seçeneği yoktu. İlerlemiş ve başka yerlere sıçramış vakalarda da kemoterapi çok sınırlı bir etki sağlardı. O nedenle ilerlemiş vakalarda bu tümörler bizi son derece üzen ve yıldıran tümörlerdi. Ama son yıllarda bu tümörlerin yüzeyinde c-kit denilen bir molekülün bulunduğunu keşfettik. Bunun bir de CD 117 denilen moleküler markırı bunuyor. Bu moleküler markırı olan tümörler imatinib etken maddesi ile bize hedefli bir tedavi seçeneği sundu.” Hapla hedefli tedavinin c-kit molekülü pozitif olan tümörlerde mucize yarattığını vurgulayan Prof. Demir, bu tedavinin hem dünyada hem de Türkiye’de büyük önem kazandığını söylüyor. “Biz artık gastrointestinal stromal tümörlerden korkmamaya başladık” diyen Prof. Demir, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Eğer bu tümörlerin yüzeyinde c-kit molekülü varsa ağızdan verdiğimiz bu hapla hastalığı yüzde 90’lara varan oranda şifaya kavuşturmak ya da kontrol altında tutmak mümkün oldu. Ayrıca onkolojide ilk model olması açısından da önemlidir. Üç dört yıldır kullanılıyor. Bir süre sonra ağızdan kullanılan bu haplara karşı tümör direnç kazanabiliyor o zaman ikinci veya üçüncü seri ağızdan hap tedavilerinin etkili olduğu gözleniyor.” Kemoterapisiz kanser tedavisinin bir diğer örneğini ise böbrek kanseri oluşturuyor. Prof. Demir, böbreklerde görülen ancak kemoterapiye direnç gösteren tümörlerde de kullanılan yöntemin sindirim sistemindeki kadar etkili olmadığının altını çiziyor: “Hap ile sindirim sisteminin stromal tümörlerinde tedaviye yüzde 80 ile 90 arasında yanıt alınırken böbrek tümörlerinde bu oran yüzde 20 civarındadır. Ama kemoterapiye yanıtın yüzde 2 olduğu düşünülürse bu kanser türünde de kemoterapisiz tedavinin etkinliği kendiliğinden ortaya çıkıyor.” Bu tür tümörden şüphelenildiği zaman hastaya biyopsi yapılıyor ve alınan materyalde c-kit veya CD 117 molekülünün olup olmadığına bakılıyor. Eğer pozitiflik varsa hastaya ağızdan hap tedavisi uygulanıyor. Bu tedavinin bir ya da iki yıl sürebildiğini söyleyen Prof. Dr. Gökhan Demir’e göre hapla kanser tedavisinin yan etkileri ise kemoterapiyle kıyaslanamayacak derecede basit: “Hapla tedavinin en önemli sonuçlardan biri de hastayı kemoterapinin bütün olumsuz etkilerinden kurtarmasıdır. Bu tedavide özellikle ayaklarda ve göz çevresinde ödem, bazen kan değerlerinde düşüklük ve nadiren cilt döküntüleri gibi yan etkiler görülebiliyor.”
21.02.2009 - 16:12
null
[]
Kanser tedavisinde ‘hap’ devrimi
Sağlık
https://www.ntv.com.tr/saglik/kanser-tedavisinde-hap-devrimi,ixXey5mlLkae4H4LPOv94A
Yolcu olarak havalimanına dış hat uçuşu için 2, iç hatlar içinse 1 saat önceden gidiyoruz. Terminalde işlemleri yaptırıp, kontrollerden geçip uçağımıza binmek için belirlenen kapıda beklemeye başlıyoruz. Peki kabin ve kokpit ekipleri uçağa kaç saat önceden geliyor, uçuşa nasıl hazırlanıyor? Onlar uçuş öncesi neler yapıyor? Güntay Şimşek yazdı
null
en uzun dış hat uçuşuna İstanbul’dan ’e doğru yolculuğa çıkarken, uzun uçuşun detaylarına, kokpit ve kabin personelinin bu uçuşa nasıl bir ön hazırlık yaptıklarına daha yakından vakıf oldum. Bu sebeple kokpit ve kabin ekibinin uçuştan önceki son 2 saatini inceledim. Bizler yolcu olarak terminalde uçuşu beklerken onlar neler yapıyor? Nasıl hazırlanıyor? Araştırdım. ’nin 0015 sefer sayılı isimli kuyruk tescilli uçağındaki uçuş hazırlığını yakın plana aldım. THY filosundaki bu modellerin yolcu kapasitesi 349-400 arasında değişiyor. Bizim uçağımız 350 yolcu kapasiteli. Ancak Bu seyahatimizde ise toplam 275 ekonomi, 36 business yolcu bulunuyor. Uçuş ekibi benimle birlikte diğer yolcuları güvenli ve konforlu bir şekilde hizmet vermek için hazırlıklarına çoktan başlamışlar.   Uçuş ekibinin tamamı Türk. Mesul kaptan . Pilotlar ve , sorumlu kabin amiri , business amiri ve ekonomi amiri ile birlikte toplam 15 personel bu yazımın kahramanı oldular. Yolcu olarak havalimanına dış hat uçuşu için 2, iç hatlar içinse 1 saat önceden gidiyoruz. Terminalde işlemleri yaptırıp, kontrollerden geçip uçağımıza binmek için belirlenen kapıda beklemeye başlıyoruz. Peki kabin ve kokpit ekipleri uçağa kaç saat önceden geliyor, uçuşa nasıl hazırlanıyor? Onlar uçuş öncesi neler yapıyor? Yolcuların güvenli ve konforlu uçuşu için görevli uçucu ekiplerin hazırlıklarından bahsedeceğim. Bakalım bir uçak, uçuşa nasıl hazırlanıyor? Ekipler bu süre zarfında neler yapıyor? Ülkemizin şu an en yoğun meydanı ’ın işlettiği ’ndan yaptığım bir uçuş üzerinden gözlemlerimi anlatacağım. Ekipler dar gövdeli uçakla sefer yapılacaksa 1 saat önceden, geniş gövdeli uçakla yapılan seferlerde ise 1,5 saat önceden havalimanına geliyorlar. Havalimanına geldikten sonra toplanma alanına geçiyorlar. ’ndaki toplanma alanı isimli ekip odasıdır. Hem pilotlar hem de görevli kabin memurları önce bu alana intikal ediyorlar. Geldiklerinde ilk işleri göreve hazır olduklarına dair ID kartlarını gerekli bankolarda okutmak veya cep telefonlarına indirdikleri özel bir uygulamadan check-in yaptırmak oluyor. Cep telefonu veya mobil cihazlara indirilen uygulamalar her havayolu şirketinin kendine özel tasarlatmış olduğu uygulaması. personeli isimli uygulamayı kullanıyor. Bu uygulamaya kablosuz sistemler aracılığıyla bağlanarak işlemlerini geçekleştiriyorlar. Bir nevi yoklama denebilir. Göreve gelmiş olan personelin kontrolü yapılmış oluyor. Uçuşa gelen personelde ekip arkadaşlarının havalimanına gelip gelmediğini görebiliyor. Uçuş ekiplerinin göreve gelip/gelmediğini anlama işleminden sonra belki de ilk defa bir uçuşta beraber olacak olan host ve hostesler, kabin amirlerini buluyorlar. Daha önceden sistemden öğrendikleri kabin amirlerini arıyor ve onunla buluşuyorlar. Kokpit ekibi de aynı sistemle pilotlar, kaptan pilotu buluyor. İki ekipte ekip odasında kendilerine ayrılan farklı bölümlerde brifing yapıyorlar. Kabin amiri ekibine gidilecek ülkeyle ilgili bilgiler veriyor. Uçuş esnasında yapılması gerekenleri bildiriyor. Güvenlikle ilgili alınması gereken önlemleri anlatıyor ve uçak tipi hakkında bilgiler veriliyor. Kokpit ekibi ise kaptan pilotun önderliğinde, uçuş planı çıkarıp olarak isimlendirilen odada uçuşla ilgili önemli bilgileri paylaşıyorlar. Uçuş planları, rüzgar haritası, uçuş saati, inilecek meydan bilgileri, o meydanın zorluk derecesi veya kategorisi (Cat-1, Cat-2, Cat-3) gibi önemli bilgilerin yanı sıra hava durumu ve uçuşta olabilecek her hangi bir türbülans durumuna odadaki bilgisayarlarından bakarak aralarında brifing yapıyorlar. Her iki ekipte uçağın hazır bilgisi geldikten ve ön hazırlıklarını yaptıktan sonra da yani ekip odalarında bulunan boardlardan uçaklarının konuşlandığı park yerine bakıp odadan çıkıyorlar. Ekipler odadan çıktıktan sonra normal yolcular gibi uçuşları dış hat ise pasaport ve gümrük işlemlerini yaptırıyor, iç hat ise apron kartlarını gösterip güvenlik noktasından geçerek aprona çıkıyorlar. ’nda aprona çıkmak için iki kapı bulunuyor. Bunlardan biri dış hatlar terminali meteoroloji kapı diğeri ise iç hatlar terminali meteoroloji kapı olarak biliniyor. ekip odasının hemen yanında bulunan dış hatlar meteoroloji kapıdan ekipler aprona çıkıyorlar. Aprona çıktıktan sonra ekipler ya hep birlikte ya da ayrı ayrı özel tahsis edilmiş araçlarla uçağın bulunduğu noktaya giderler. Ekiplerin toplu halde aynı ring aracıyla uçağa gitmesi gibi zorunluluk söz konusu değil. Ring aracı, aynı grupları görevli olarak uçuş yapacakları uçağın park alanına götürüyor. Bazen ekipler uçuş öncesi apron yolculukları esnasında moral depolamak için aralarında ilginç esprilerde yapıyorlar. Mesela ring aracını kullanan şoföre; şeklinde yol soranlar olmuyor değil. Uçuş öncesi moral önemli. Kısa süren bir apron yolculuğundan sonra ekipler uçağa varıyorlar. Uçuş ekipleri uçağa gelmeden önce bir önceki seferden gelen uçak görevliler tarafından kontrolden geçirilip, temizleniyor. Temizlik personeli de uçak tipine göre görev üstleniyor. Temizlik personelinin sayısı da uçağın tipine yani büyüklüğüne göre 10 ila 30 arasında değişiyor. Son aşama olarak kokpit ve kabin ekibi uçakta buluşuyor. Kabin ekibi uçağa girer girmez check listlerine bağlı kalarak uçaktaki teknik malzemelerin kontrolünü yapıyor. Yangın tüpleri, oksijen tüpleri, yolcu kapı basınçları, doktor kiti gibi malzemeler ve güvenlik araması yapılıyor. Bu güvenlik araması ortalama altı dakika sürüyor. Pilotlarda kokpitte arama yapıp, uçuşla ilgili son kontrollerini gözden geçiriyor. Kabin ekibi yapmış olduğu güvenlik aramasını amirlerine bildiriyor. Kabin amiri de bununla ilgili olan belgeleri doldurup pilota sunarak, bilgilendiriyor. İki ekip; kokpit ve kabin burada kaptan pilotun önderliğinde bir brifing daha yapıyor. Brifinglerin % 90’nı uçakta, % 10’nu ise ekip odasında yapılıyor. Kaptan pilot, kokpitte uçuş planına bakarak, uçuş hakkında ekibini bilgilendirir. Eğer hava çok bulutlu ve türbülans oluşabilecek durum gözüküyorsa kabin ekiplerini uyarır. Böylece servis zamanı değişikliğine gidilebiliyor. Türbülans tahmin edilen noktada servis yapılırsa yolcuların güvenliği açısından sıkıntılı bir durum yaşanabilir. Türbülans esnasında uçaktaki yaralanmaların büyük çoğunluğu servis esnasında gerçekleşiyor. Bu birifing sonrasında kokpit ekibinden bir pilot ‘harici kontrol’ için uçağın altına iner. Burada bulunan uçağın dış şartlarını kontrol eder. Uçağın bir yerinden kablo çıkmış mı, motorda bir şey var mı veya kuş girmiş mi, dikmelere bakar, pitotlara bakar ve uçağa geri dönerek kaptan pilotla bu bilgileri paylaşır. Buna havacılıkta adı verilir. Aksi bir durum olursa teknik ekibe bilgi verilir ve gerekli işlemler yapılır. Uçakta kokpit ve kabin ekipleri planlama yaparken uçağa yolcu sayısına göre ikram yüklemesi yapılıyor. Bu yükleme devam ederken bir önceki uçuşla ilgili bir arıza tespit edilip bilgi verilmişse teknik ekip geliyor. Örneğin uçakta bir koltuğun bozulması durumunda arızaya müdahale ediliyor. Harekatçı kargo bölümünü kontrol ediyor ve bagajlar yükleniyor. Her uçuşta yakıt ikmali yapılıyor. Kaptan uçağın uçacağı rotaya göre alınması gereken yakıt miktarını harekatçıya bildiriyor, o da yakıt alım işlemini gerçekleştiriyor. Yakıt ikmali esnasında bir itfaiye aracıda güvenlik önlemi olarak uçağa eşlik ediyor. Bu işlem sırasında uçağa yolcu alınabiliyor. Bu durumda kabin ekipleri tuvaletlerin kapısını kilitliyorlar, yolcunun bindiği kapıda nöbet tutuyorlar ve uçakta yolcuların kemer takmaması için uyarı yapıyorlar. İşlem bitince uçak uçuşa hazır oluyor.   Eğer yolcu alımı yakıt alımı esnasına denk gelmiyorsa standart prosedür uygulanır. Tüm yer kontrolleri yapıldıktan sonra yolcu alımı için onay verilir ve ilk yolcuyla birlikte güvenlik nedeniyle kokpit kapısı kilitlenir. Yolcular kapıda karşılanır ve dikkatle gözlemlenir. Uçuş esnasında emniyet ve güvenlik riski oluşturabilecek yolcuların tespit edilmesi olası krizlerin önüne geçebileceği için yerdeyken tespiti oldukça önemlidir. Bununla birlikte bir diğer ekipte yolcuların bagajları için yer gösterirler. Business bölümünde seyahat edecek yolcuların ise ceket ve paltoları alınarak koltuk numaraları eklenerek ‘coatroom’ dolaplarına asılır. Bebekli yolculara bebek kemeri ve can yelekleri dağıtılır ve nasıl kullanılması gerektiği bilgisi verilir. Fazla kilosu olan yolculara ise uzatma kemeri verilir. Özel durumlu ve yardıma ihtiyaç duyan yolcularla özel bir şekilde ilgilenen ekipler görme engelli yolcu varsa onlara da yazılmış uçuş emniyet kartı verirler. Business yolculara welcome drink konseptli gümüş tepside ahududu, portakal suyu, limonata ve su gibi içecekler ikram edilir. Kulaklıklar, yiyecek-içecek menusu, amenity kit (seyahat bakım çantası) gazete/dergi dağıtılır. Yolcu yerleşimi sonrasında kabin ekipleri sayım yapar, yer personeliyle mutabık kalınınca kapılar kapanır. Kapının kapanmasıyla birlikte kabin amirinin anonsuna müteakip lar pozisyonuna getirilir. Bu komutla birlikte kaydıraklar acil bir tahliye için aktif hale gelmiş olur. Kabin ışıkları emniyet videosunun oynatılması için uygun pozisyona getirilir. Video yayını kalkış öncesi kontrol edilir. Yolcuların uçuş için emniyetli oldukları teyit edildikten sonra kabin amirine uygunluk onayı verilir. Kabin amiri, ekiplerin kalkış için pozisyonlarını aldığını teyit ettikten sonra ön panelde tuşuna basarak, yoksa (uçak içi iletişim aracı) ile sözlü olarak kalkış için hazır olduklarını uçuş ekibine bildirir. Kokpit ekibi uçuş programına göre uçağı pist doğru ilerletir ve pist başı yapar. Hava trafik kontrolleriyle devam eden iletişim sonra karşılıklı teyitlerden sonra uzun bir uçuş için havalanır. Kalkış sonrası da kokpit ekibi kabin amirini arayarak kabin hakkında bilgi alır. Yoğunluk durumuna göre arayamazsa kabin amiri pilotları arayarak kabin hakkında bilgi verir. Kabin ve kokpit ekibi arasındaki bu bilgi akışı gündüz 30 gece ise 20 dakikada bir sağlanır ve uçuş boyunca devam eder. Herkese huzurlu, güvenli uçuşlar...
24.02.2019 - 14:30
haberturk
['thy', 'pilot', 'kabin', 'kabin personeli', 'kokpit', 'arjantin beunos aires', 'atatürk havalimanı']
Bir uçak, uçuşa nasıl hazırlanıyor?
İş-Yaşam
https://www.haberturk.com/bir-ucak-ucusa-nasil-hazirlaniyor-2383645-ekonomi
Diyarbakır'ın Sur ilçesinde 8 Şubat'ta PKK'lı teröristlerce düzenlenen silahlı saldırıda yaralanan asker, tedavi gördüğü GATA'da şehit oldu.
null
Genelkurmay Başkanlığından, 8 Şubat'ta Diyarbakır'ın Sur ilçesinde PKK'lı teröristlerce düzenlenen silahlı saldırıda yaralanan uzman çavuş Yetkin Erşan'ın, hastanedeki tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehit olduğu bildirildi. Genelkurmay Başkanlığının internet sitesinden yapılan açıklamada, 8 Şubat 2016'daDiyarbakır'ın Sur ilçesinde devam eden operasyonlar sırasında, PKK'lı teröristlerce düzenlenen silahlı saldırıda yaralanan ve tedavisine Gülhane Askeri Tıp Akademisi'nde (GATA) devam edilen askerin, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak dün saat 20.20'de şehit olduğu belirtildi. Açıklamada, "Kahraman şehidimize Allah’tan rahmet, değerli ailesine, yakınlarına, Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları ile yüce Türk milletine başsağlığı ve sabır temenni ediyoruz" ifadelerine yer verildi.
24.02.2016 - 10:04
Anadolu Ajansı
['Türkiye']
GATA'da tedavi gören asker şehit oldu
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/gatada-tedavi-goren-asker-sehit-oldu,FMvicN-xUU6YZAQa4Blm6w
Yıl sonunda doğru piyasaya çıkacağı söylenen Lightning, akıllı telefon pazarında sükse yapacağa benziyor.
null
Masa ve dizüstü bilgisayarlarıyla tanıdığımız Dell’in oldukça çarpıcı hatlara sahip akıllı telefonu internette göründü. Adının Lightning olması beklenen telefon hem dev bir dokunmatik ekrana hem de kayarak açılan qwerty klavyeye sahip. Engadget sitesi, henüz resmen açıklanmayan telefona ait ilk görüntüleri yayınladı. Windows Phone 7 işletim sistemiyle çalışacak olan telefon, 4.1 inç ve çoklu dokunmayı destekleyen kapasitif OLED ekrana sahip. Cihazda 1GHz Snapdragon işlemci, 512MB RAM ve 1GB dahili bellek bulunuyor. Bellek harici kartla 8GB’a kadar artırılabiliyor. 5MP kamera, GPS, FM radyo, ivmeölçer cihazın diğer özellikleri arasında. Dell Lightning’in yıl sonunda doğru piyasaya sürülmesi bekleniyor.
22.04.2010 - 16:47
null
[]
Dell’de nihayet şimşekler çaktı!
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/dellde-nihayet-simsekler-cakti,rkEAF3jYWE6p-a8zTmzQkQ
İkinci el otomobilini satanların, daha sonra sorun yaşamamak için noter sözleşmelerindeki satış bedelini, kasko bedelleri üzerinden göstermek yerine anlaşılan rakamı belirtmeleri gerektiği bildirildi.
null
lerde son yıllarda artan fiyatlar dolayısıyla e yönelen vatandaşların, araç alım satımlarını, kasko bedelleri üzerinden değil de noter sözleşmelerinde anlaşılan değere göre yapmaları gerektiği bildirildi.​ Tüketici Sorunları Derneği (TÜSODER) Genel Başkanı Aydın Ağaoğlu, son zamanlarda ikinci el otomobil satışlarının arttığını, ancak bu alım satımlardan dolayı bazı vatandaşların mağdur duruma düştüğünü söyledi. Her işlem kanuna uygun olarak yapılıyormuş gibi gösterilse de aracını satan kişilerin farkında olmadan dolandırıcıların eline düşebileceğini dile getiren Ağaoğlu, otomobilini satanların birkaç ay sonra para ödemek zorunda kalabileceğini vurguladı. Noter satış sözleşmelerindeki kasko bedellerinin Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği tarafından taşıtın cinsi, markası, modeli, tipi, imal yılı gibi hususlar göz önünde bulundurularak tespit edildiğini anımsatan Ağaoğlu, "İkinci el araç satışlarında Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği tarafından belirlenen bedel, o nakil vasıtasının alım, satım vergisine esas alınacak matrahtır. Oysa satışı yapılan her aracın bedelini kendi koşulları içinde değerlendirmek gerekmektedir. Aracın fiyatı günümüz koşullarında daha önce kaza geçirip geçirmediği, araçta montaj hatası olup olmadığı, araçla kaç kilometre yol alındığı, satıcının nakit ihtiyacı, piyasa koşulları gibi hususlarla belirlenmektedir" ifadelerini kullandı. Özellikle noter satış sözleşmelerine vatandaşlara sorulmadan anlaşılan miktar değil de kasko bedelinin yazıldığını aktaran Ağaoğlu, "İkinci el araç alan veya satan vatandaşların çoğu bu konuda bilgi sahibi değil. Bu konuda noterlerde de bilgi verilmiyor. Daha sonra oluşan uyuşmazlık durumunda konu mahkemeye taşındığında ve dava açıldığında resmi evrak niteliğinde olan noter satış sözleşmesi dikkate alınıp bu rakam üzerinden değerlendirme yapabiliyor" dedi. Ağaoğlu, ikinci el araç alan veya satan kişilerin çok dikkatli olması gerektiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti: "Örneğin piyasa değeri 40 bin lira olan aracınızı nakde ihtiyacınız olduğu için 35 bin liraya sattınız. Aracın kasko bedeli ise 45 bin lira çıktı ve noter satış sözleşmesine de bu rakam yazıldı. Satış yapıldıktan bir süre sonra alan kişi, araçta kusur olduğunu iddia ederek size dava açtı. Eğer karşınızdaki kişi art niyetliyse mahkemede 'Ben bu aracı 45 bin liraya aldım. Ben alırken aracın kazalı olduğu söylenmedi. Daha sonra araştırdığımda aracın kazalı olduğunu öğrendim. Mağdur oldum ve zararımın giderilmesini istiyorum' diyebilir. Bu durumda aracı satan kişi, satış esnasında kendisine ödenen parayı veya satış rakamını ispat edemezse mahkeme, noter satış sözleşmesindeki rakamı dikkate alıp ona göre karar verebilir. Satıcı zaten ucuza sattığı aracının üzerine bir miktar karşı tarafa para ödemek zorunda kalabilir." Ağaoğlu, sonradan mağduriyet yaşanmaması için kasko değeri üzerinden vergisi ödense bile noter satış sözleşmelerine tahsil edilen bedelin yazdırılması gerektiğini vurgulayarak, "Satışlarda parayı elden vermek yerine daha sonra ne kadar ödendiğini ispatlayabilmek için karşı tarafın banka hesabına yatırılmalı. Ayrıca noter sözleşmesinin haricinde alıcı ve satıcı arasında ikinci bir sözleşme yapılması ve bu sözleşmeye araçların kilometre, plaka, şasi numarası ve hasar bilgilerinin yazılarak alan ve satan kişinin imzalayıp bir nüshasını saklanması iyi olur. Tarafların elinde yazılı belge bulunması hukuki durumlarda kişinin elini güçlendirecektir" dedi.
07.03.2016 - 15:04
Anadolu Ajansı
['Otomobil', 'Otomotiv']
İkinci el araç satanlar dikkat
Otomobil
https://www.ntv.com.tr/otomobil/ikinci-el-arac-satanlar-dikkat,9TQydeueek6lgDxoVBXuyQ
Fenerbahçe'de yeni teknik direktör Aykut Kocaman için imza töreni düzenlendi. 4 yılsonra sarı-lacivertli kulübün başına geçen ve 2 senelik sözleşmeye imza atan Kocaman "Bizim için hiçbir yer değil, Fenerbahçe'dir zirve. Bu kulüpte oynayan veçalışanlar için zirve burası; ne Real Madrid, ne Barcelona..." dedi.
null
Fenerbahçe'nin daha önceden anlaşma sağladığı ve takımın başına geçirdiği Aykut Kocaman, düzenlenen basın toplantısıyla resmi imzayı attı. İmza töreninde konuşan başkan Aziz Yıldırım, “Aykut Kocaman Fenerbahçelidir, kongre üyesidir. Ömür boyu sürecektir bu birliktelik. Fenerbahçeliliğini kimse tartışamaz” dedi. Yıldırım, "Aykut Hoca ile beraber olma ve bazı şeyleri size deklare etmek itin buraya yan yana çıkmak istedik. Ben, Aykut hoca "Böyle yapmayalım" dedi. Ben 'Yapalım' dedim. Herkes bilsin; değişmeyen tek şey değişimdir. İnsan; hayatında hatalar da doğrular da yapabilir. Size göre hata olabilir, bana göre değildir. Aykut Hoca ile 1990'lı yıllarda tanıştık. Kendisi Fenerbahçe'nin sporcusuydu, ben de yöneticisiydim. 4 sene önce tanışmadık. 27 senelik geçmişimiz var. İnşallah bu beraberliğimiz uzun yıllar uzun yılar devam eder. İnsanlar sevdiklerine kızabilirler. Bizim ortak paydamız sadece Fenerbakçe değil; hayata bakışımız da paralel. Aynı şeyleri düşünen insanlarız. Bizim için her şey Fenerbahçe'dir. 'Darağacında olsak bile son sözümüz Fenerbahçe' sözünü sorguda bile söyleyen insanım. Kimse beni yargılayamaz. 'Bir daha çalışmayız' demişiz de geri dönmüşüz. Hayatta her şey değişim üzerine kurulmuştur" dedi. "Bizler gitsek dahi Aykut hoca kalır." diyen başkan Yıldırım, "Sadece teknik direktör olarak değil başka pozisyonlarda kalır. Gidergelir ama Fenerbahçelidir, kongre üyesidir. Ömür boyu sürecektir bu birliktelik. Fenerbahçeliliğini kimse tartışamaz. Sana başarı diliyorum. İhtiyacımız olan her şeyi sen biliyorsun. Terüddet etmeden senin bu işi başaracağına inandığımız için teklif ettik. Sen de kabul ettin. Allah yolunu açık etsin." şeklinde konuştu. İmza töreninde açıklamalar yapan ve bu sezonki temel hedeflerinin lig şampiyonluğu olduğunu vurgulayan Aykut Kocaman "Bu onuru bana bahşettiğiniz için teşekkür ederim. Ben bunu şahsım adına söylüyorum; burada birçok kişi var. Bizim için hiçbir yer değil, Fenerbahçe'dir zirve. Tekrar burada olmak son derece gurur verici. Tek bir amaç var. Dünyanın en büyük spor kulübü burası. İçinde olimpiyat, dünya şampiyonları olan bir yer. Futbol takımını da buralara götürmek için çalışacağız. Bu takımın gelmesi gereken yer burası. Hem kulübün hem de ben ve ekibimin bu gücü var. Gücümüzün farkına varıp, silkelenip hedefe koşmalıyız. 4 senedir şampiyonluktan uzağız. Fenerbahçe'nin bunu yapabilecek gücü var. Yapmamız gereken tek şey, bu gücun farkına varıp önce yürümek, sonra koşmak ve şiddetle depar atmak. Bu sene temel hedef ligde şampiyonluk" dedi. Ayrı kaldığı 4 yıllık süreçte Fenerbahçe'yi özlediğinin altını çizen Kocaman "Bu kulüpte oynayan ve çalışanlar için zirve burası; ne Real Madrid, ne Barcelona... Dolayısıyla özlediğim yer, her şeyiyle burası. Her şey çok olumlu değil ama bütün bunlarla baş etmeye çalışmaya değecek şey, Fenerbahçe'de olmak. Futbol piyasasında bir yerim var; görüyorum. İnsanlar nezdinde kabul görüyorum; bu bir gerçek. İnsanlardan saygı görüyorum ama bu bir yere kadar. Bana bunu sağlayan yer Fenerbahçe oldu" ifadelerini kullandı. Özellikle merkez forvet bölgesine bir transfer yapmayı hedeflediklerini açıklayan Kocaman "Bence bu dönemdeki en büyük transferimiz, var olan oyuncu grubunu kendi değerlerine yönlendirmek. Bunu yapabilirsek - ki bunun için çalışacağız - en büyük transferimiz o olacak. Bunun için çok çalışacağız. Oyuncu grubu da bizi anlamalı, bize yardımcı olmalı. 3 oyuncuyla (Valbuena, Ekici, Dirar) anlaşma yaptık. En az 1 veya 2 oyuncuyla daha temaslarımız var. Merkez forvete bir tane daha takviye yapmak durumundayız. En zor transfer yapılan bölgelerden birisi orasıdır. Volkan ile yarışacak bir kaleci arayışımız da devam ediyor" dedi. Uzun vadedeki hedeflerini "Ben futbol takımının çok daha yukarılarda olması gerektiğini tüm Fenerbahçeliler gibi düşünüyorum. Gittiğimiz yer, bıraktığımız yer itibarıyla orasıydı. Birtakım nedenlerden dolayı bırakmak zorunda kaldık. Tekrar oraya doğru yola çıkmak istiyoruz. Dünya standardında yetenekli oyuncularla önce ülke içindeki zirveye, sonra da yapabilirsek Avrupa'daki yukarı seviyelere gitmek, yarım kalan işlerin özetiydi" cümleleriyle özetleyen Fenerbahçe Teknik Direktörü şunları söyledi: "Göndermeyle ilgili tarafı kolay değil. Sözleşmeli oyuncularımız var. Kimlerle devam edeceğimizi kamp sonunda yönetimle paylaşacağız. Sabahtan akşama kadar Fenerbahçe'yi bir adım daha ilerletmek için çalışacağız. Biz her takımda böyleydik, burada da böyle olmaya devam edecek. Fenerbahçe'de baskı ve beklenti yüksek. Futbol takımının gerçekten gayretli bir takım olduğunu herkes görecek. 'Olmazsa olmaz' diyeceğimiz şey çaba ve gayret." "Değişmeyen tek şey değişimdir. Antrenörlük serüvenimin tümü öğrenme üzerine kurulu. 'Birileri yaparsa nasıl yapıyor? Biz yapamıyorsak neden yapamıyoruz?' Bunu soruyorum kendime. 'Ne oluyor ve nasıl yaparız?' diye düşünüyoruz. 4 sene önceki yerde değiliz. Bir adım öndeyiz. 4 yıl sonra da bugünkü durum yetersiz olacak. 4 yıl sonra da değişen şeylere adapte olmaya çalışacağız". "Bu oyun ne defansif ne de ofansif olarak ayrılabilir. Büyük takım olmak istiyorsanız, dönüşümleri saha içinde iyi yapmanız lazım. İç içe olmak zorunda. Bunu iyi yaptığınız sürece büyük takımsınızdır. Fiziksel kalite olmadan bu oyun oynanmaz. Bazı oyuncular nerede olduğunun farkında değil gibi gözüküyor. Ama bunu onlara anlatacağız." "Mehmet Ekici ve Valbuena'nın yerleri hemen hemen belli gibi. Sarece Dirar'ın pozisyonu için, geride mi önde mi oynayacağıyla ilgili soru işareti var. Bunu gözlemleyeceğiz. Lens de Sow da şu anda Fenerbahçe'nin oyuncusu değil. Bizim olmayan oyuncular hakkında konuşmaya gerek yok."
30.06.2017 - 17:01
ntv.com.tr
['Futbol', 'Spor', 'Fenerbahçe', 'Transfer']
Aykut Kocaman imzayı attı
Spor
https://www.ntv.com.tr/spor/aykut-kocaman-imzayi-atti,vhzPc01H0UeTX5RdSiQ6Fw
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, AB kanadından yapılan gözaltındaki gazetecilerin serbest bırakılmasına yönelik talimatların kabul edilemeyeceğini ifade etti.
null
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "14 Aralık" soruşturması sonrası AB ile karşılıkla açıklamalarla yaşanan gerilime değindi. Soruşturmada gözaltına alınanların gazetecilik faaliyeti nedeniyle gözaltına alınmadığını aktaran Çavuşoğlu, "AB'nin yaptığı açıklamalar samimi değil" dedi. Bakan, gözaltındaki gazetecilerin serbest bırakılmasına yönelik talimatın da kabul edilemeyeceğini dile getirdi. Bakan Çavuşoğlu şunları söyledi: "Gazetecilerin tutuklanmasını arzu etmeyiz. Burada açıklamalara baktığımız zaman bana yazılan mektubu da basına sızdırmışlar. Hem güçler ayrılığından bahsedeceğiz hem de yargı bağımsızlığından bahsedeceğiz hem de yürütmeye serbest bıraksın diyeceksiniz. Biz buna karşıyız. Birinin gazetecilik faaliyetinden dolayı içeride olmasını istemeyiz. Ama gazeteciler suç işlemez söylemini doğru bulmuyoruz. Siyasetçiler ve sporcular da suç işleyebilir. Gazeteciler de suç işliyorsa dokunulmaz olmamalıdır. Başsavcı bu insanlar gazetecilik faaliyeti nedeniyle değil, silahlı suç örgütünden gözaltına alındı dedi. AB'den gelen açıklamaya bakılınca, bir hukuki süreç başlatıldı, içinde gazeteciler olunca müzakere sürecini durdurmaya yönelik tehditler yapıldı, bu açıklamalar samimi değil. Biz AB'ye üye olmak istiyoruz. Yargı ve temel haklar fasıllarını açmak istiyoruz. Gazetcilerin tutuklanmasıyla ilgili üzüntü dile getirilebilir ama bir yargı süreci başladıktan sonra bu kadar ağır eleştiriyi kabul edemeyiz. Bunların derhal serbest bırakılsın gibi bir talimatı da kabul edemeyiz. İngiltere'de de gazete kapatıldı ve gazeteciler hapse atıldı. Dİnleme faaliyetleri yüzünden."
16.12.2014 - 13:31
NTV Haber
['Türkiye']
'AB samimi değil'
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/ab-samimi-degil,rnlNWDxiqk6dEjGezaim7Q
Seri cinayet zanlısı Atalay Filiz'in Adli Tıp raporu açıklandı.
cumhuriyet.com.tr
Yakalandıktan sonra akıl sağlığının yerinde olmadığı izlenimi vermeye çalışan, seri cinayet zanlısı Atalay Filiz için İstanbul Adli Tıp Kurumu kararını verdi. Adli Tıp'ta ayakta yapılan incelemede Filiz'in cezai ehliyetinin tam olduğuna karar verildi. Seri cinayet zanlısı Atalay Filiz, pazartesi günü İstanbul Adli Tıp Kurumu'na getirilmişti. Sabah gazetesinin haberine göre, Adli Tıp Kurumu'nda ayakta yapılan incelemede Filiz'in cezai ehliyetinin tam olduğuna karar verildi. Adli Tıp Kurulu 4. Kurul'da heyet karşısına çıkarılan Atalay Filiz, heyeti kandırmak için şizofren hastası rolünü oynadı. Adli Tıp 4. Kurulu, Atalay Filiz'in bu tavırlarını inandırıcı bulmayarak cezai ehliyetinin bulunduğuna karar verdi. Hastaneye yatırılması talebinin de uygun görülmemesi üzerine Atalay Filiz Silivri Cezaevine gönderildi. Atalay Filiz'in savcılık ifadesinde, "11 yaşından itibaren sürekli gazete okuduğunu ve gazetelerde kendisine şifreli mesajlar verildiğini fark ettiğini" söylemişti. Kurbanlarından Fatma Kayıkçı'nın, kimliğini deşifre etmeye çok yaklaştığını ileri süren Filiz, gazete yazılarından kimliğini açığa çıkarması durumunda Kayıkçı'yı öldürmesi gerektiği yönünde mesajlar aldığını öne sürmüştü.
29 Haziran 2016 Çarşamba, 14:06
cumhuriyet
null
Atalay Filiz'in Adli Tıp raporu açıklandı
turkiye
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/559713/Atalay_Filiz_in_Adli_Tip_raporu_aciklandi.html
Eski CHP milletvekili ve kapanan Karşı Gazetesi eski Genel Yayın Yönetmeni Eren Erdem’in, “FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek” suçundan yargılandığı dava kapsamında tutukluluk incelemesi yapıldı. Mahkeme, Eren Erdem’in tutukluluk halinin devamına karar verdi
HABERTURK.COM
eski milletvekili ve kapanan Karşı Gazetesi eski Genel Yayın Yönetmeni Eren Erdem’in, “FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek” suçundan yargılandığı dava kapsamında tutukluluk incelemesi yapıldı. Mahkeme, Eren Erdem’in tutukluluk halinin devamına karar verdi. Habertürk’ten Serdar Kulaksız’ın haberine göre, tutukluluk incelemesinin yapıldığı İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nde sanık Eren Erdem’i avukatları temsil etti. Duruşmaya Eren Erdem’in annesi Hüsniye Erdem, babası Hasan Erdem ile CHP genel Başkan Yardımcıları Gökçe Gökçen, Gamze Akkuş İlgezdi, Onursal Adıgüzel ile milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu, Erdoğan Toprak , eski milletvekilleri Barış Yarkadaş, Necati Yılmaz da katıldı Mahkeme heyeti, Eren Erdem’in üzerine atılı suçun niteliği, sanık hakkında beyanda bulunan diğer sanık beyanları, kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösterir delillerin bulunması nedeniyle adli kontrol tedbirlerinin uygulanmasının şu aşamada yetersiz kalacağını belirterek tutukluluğunun devamına hükmetti. , birleştirilen Karşı Gazetesi davasının diğer sanıkları ile birlikte 31 Ekim’de Silivri’de hakim karşısına çıkacak. Duruşma bitiminde adliye önünde CHP’li genel başkan yardımcıları ve milletvekilleri ile Eren Erdem’in avukatlarının da arasında bulunduğu grup tarafından basın açıklaması yapıldı. Gökçe Gökçen yaptığı açıklamada, "Eren Erdem mahkemeye getirilmedi. Avukatlar Eren adına savunma yapabildiler. 92 günün sonunda gerekçesiz siyasi bir kararla tutukluluğunun devamına karar verildi. Bu siyasi bir karardır diyoruz. Bu davanın takipçisi olacağımızı buradan ifade ediyoruz" dedi.
28.09.2018 - 13:04
haberturk
['eren erdem', 'chp', 'son dakika', 'haberler']
Mahkeme Eren Erdem’in tutukluluğunun devamına karar verdi
Gündem
https://www.haberturk.com/mahkeme-eren-erdemin-tutuklulugunun-devamina-karar-verdi-2160271
Endonezya'da, bir imamın 12 yaşındaki bir kız çocukla evlenmesi ülkede tepkilere yol açtı.
null
Endonezya'da, 12 yaşındaki bir kız çocukla evlenmesi ülkede tepkilere yol açan imam, çocukları koruma yasalarını ihlalden tutuklandı. Polis, yatılı bir dini okulun yöneticisi olan imam Pujiono Cahyo Widianto'nun (43), birkaç gün süren sorgulamalarının ardından tutuklandığını bildirdi. Cava eyaletinde Ağustos ayında binlerce kişinin önünde evlenen imam, suç işlemediğini çünkü evlilik ilişkisi için kız çocuğun ergenliğe girmesini bekleme niyetinde olduğunu savundu. Polis, evlilik töreninden kısa süre sonra kız çocuğunu ailesine teslim etti. İmamın yargılanma sonucu, 18 yaşından önce evliliğin yasak olduğu Endonezya'daki çocukları koruma yasasını ihlalden 15 yıla kadar hapis cezasına çarptırılabileceği belirtiliyor.
18.03.2009 - 10:26
Anadolu Ajansı
[]
Endonezyalı imam, çocukla evlendi
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/endonezyali-imam-cocukla-evlendi,odZT12skd0mzcsTtqaxFYQ
FETÖ/PDY'nin 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında kaçırılarak derdest edilen dönemin Jandarma Genel Komutanı emekli Orgeneral Galip Mendi'nin, kaçırılma anına ilişkin güvenlik kamerası görüntüleri, darbeci askerlerin yargılandığı Akıncı Üssü dava dosyasına girdi.
cumhuriyet.com.tr
Mendi, Gazi Orduevi'nde katıldığı bir düğün sonrası, sanıklar emir subayı Yarbay Murat Yılmaz ve Konya Jandarma Bölge eski Komutanı Tuğgeneral Timurcan Ermiş'in de aralarında bulunduğu grup tarafından kaçırılarak, Akıncı Üssü'ne götürülmüştü. Darbe girişiminin merkez üssü olarak kullanılan Akıncı Üssü'ndeki eylemlere ilişkin 474 sanığın yargılandığı davanın görülmesine, Sincan Cezaevi yerleşkesindeki duruşma salonunda devam ediyor. Ankara 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülen davada tanıklar dinleniyor. Mahkeme tarafından emniyetten istenilen dijital verilerin incelenmesi ile ilgili rapor, geçen ay dosyaya girdi. Dosyada, o gece Gazi Orduevi'nde katıldığı düğün sonrası, davanın sanıklarından Konya Jandarma Bölge eski Komutanı Tuğgeneral Timurcan Ermiş ve emir subayı Yarbay Murat Yılmaz'ın kontrolündeki bir grup tarafından dönemin Jandarma Genel Komutanı Galip Mendi'nin kaçırılmasına ilişkin güvenlik kamerası görüntüleri yer aldı. Farklı kamera açılarından elde edilen görüntülerde, Galip Mendi'nin Gazi Orduevi'ne saat 20.58'de geldiği görülüyor. Mendi'nin düğünden çıkmasına yakın saatlerde, görevli olmamasına rağmen emir subayı Yarbay Murat Yılmaz sivil kıyafetlerle orduevinin önünde görülüyor. Saat 22.18 sıralarında ise siyah renkli bir minibüs orduevinin önüne yanaşıyor. Minibüsten inen darbeci Konya Jandarma Bölge eski Komutanı Timurcan Ermiş ve yanındakiler Murat Yılmaz karşılıyor. Mendi'yi almak için içeri yönelen gruba, koşarak dışarı çıkan iki kişi bir şeyler söylüyor. Bilirkişi raporundaki değerlendirmeye göre 'Mendi'nin farklı kapıdan çıktığını' söylüyorlar. Bunun üzerine Ermiş, Yılmaz ve yanındakiler koşarak dışarı çıkıyor ve kamera açısından çıkarak Mendi'nin çıktığı kapıya yöneliyorlar. Bu sırada orduevi önünde Mendi'ye ait makam aracı ile koruma aracı ileri geri manevra yapıyor. Darbecilerin geldiği siyah minibüs, Mendi'nin makam aracının hemen yanına park ediyor. Yaşanan koşuşturma sonrası, Ermiş ve Yılmaz, Mendi'yle birlikte makam aracına biniyor. Bir süre sonra önde koruma aracı, arkada makam aracı, en arkada da siyah minibüs hızla Akıncı Üssü'ne doğru hareket ediyor. Mahkemede dinlenen sanıklar Timurcan Ermiş ve Murat Yılmaz, Mendi'yi kaçırmadıklarını, aldıkları emir nedeniyle güvenli bir şekilde Akıncı Üssü'ne götürdüklerini iddia etmişlerdi. Mendi ise yaşadıklarını mahkemede müşteki sıfatıyla verdiği ifade şöyle anlatmıştı: "O dönem Konya Jandarma Bölge Komutanı olan Timurcan Ermiş, eğitim elbiseli, silahlı, tabancalı olarak araca aniden ve sinsice bindi. Timurcan Ermiş'in araca binmesiyle araç, süratle hareket etti. Kendisine, 'Bu halin ne, Konya'dan buraya niye geldin bu kıyafetle, gecenin bu saatinde bu kıyafetin anlamı nedir?' diye sorular sordum. Yüksek sesle çıkıştım. Kendisi, Akıncılar'da bana bilgi verileceğini, birliklerin faaliyete geçtiğini, darbe yapıldığını ifade ederek Özel Kuvvetler Komutanlığı'nın da bu işin içinde olduğunu, beni de aralarında görmek istediklerini söyleyince büyük bir tepki gösterdim. İşin içinde başka şeyler olduğunu anlayıp, 'Siz çete misiniz, eşkıya mısınız?' diye bağırınca, kendileriyle birlikte olmayacağını anlayan Timurcan Ermiş, silahını doldurup kafama doğrulttu. 'Allah belanızı versin' deyince Ermiş, tabancayı sürekli kafamda tuttu. O arada Murat Yılmaz’a da '8 yıldır yanımda yılan beslemişim. Sen de bu çetenin içindeymişsin, yazıklar olsun. Allah belanızı versin' dedim. Timurcan'a da 'Vurursan vur' diye bağırdım."
11 Aralık 2018 Salı, 12:15
cumhuriyet
null
Jandarma eski Genel Komutanı Galip Mendi'nin kaçırılma anı güvenlik kamerasında
turkiye
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/1166472/Jandarma_eski_Genel_Komutani_Galip_Mendi_nin_kacirilma_ani_guvenlik_kamerasinda.html
Alman hava yolu şirketi Lufthansa'da pilotların iş bırakma eylemi yarına kadar uzatıldı. Grevden yüzlerce seferin etkilenmesi bekleniyor. Grevden 80 bin yolcu etkilendi.
null
Lufthansa'da toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşmazlık aşılamadı. Alman pilot sendikası Cockpit Birliği (VC) 12'nci iş bırakma eylemini duyurdu. Dünkü eylem nedeniyle toplam 750 kısa ve orta mesafeli uçuş iptal edilirken, 80 bin yolcu etkilendi. Sendika bugün greve uzun mesafeli uçuşları ve kargo seferlerini durdurarak devam ediyor. Yarın yapılacak iş bırakma eyleminden yeniden kısa ve orta mesafeli uçuşlar etkilenecek. Yarın gidilecek eylem, Lufthansa'nın indirimli pazara hitap eden yan kuruluşları Germanwings ve Eurowings'i kapsamıyor. Yaklaşık 5 bin 400 pilotu temsil eden sendika, ağustos ayı başından beri birçok kez iş bırakma eylemi düzenledi. Anlaşmazlık yaşanan konuların başında, idarenin erken emeklilik şartlarında yapmayı planladığı değişiklik geliyor. Pilotlar şimdiye kadar 55 yaşından itibaren erken emeklilik hakkından yararlanabiliyordu. Lufthansa, yaş haddini yükseltmek istiyor.
19.03.2015 - 11:50
DW Türkçe
['Dünya', 'Avrupa']
Almanya'da Lufthansa pilotları grevi uzattı
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/almanyada-lufthansa-pilotlari-grevi-uzatti,_QbmvUwHCEukDRfmb6T-1w
Bir İngiliz firması, engelli çocuklar için yeni bir oyuncak serisi piyasaya sürdü. Firmanın bu hamlesine bir sosyal medya kampanyası ilham oldu.
null
"Bana benzeyen oyuncaklar" isimli sosyal medya kampanyası, oyuncak piyasasında modellere yer verilmemesi üzerine ortaya çıktı. Engelli çocuk sahibi ebeveynler çocuklarının oyuncaklarını değiştirerek oyuncaklarla arasında daha kolay bir bağ kurabilmelerini amaçlıyordu. Bir İngiliz oyuncak firması da bu kampanyaya kayıtsız kalmayarak "engelli" oyuncak modeller üretmeye başladı. Firma tekerlekli sandalyeli, özel işitme cihazlı ve hatta rehber köpekli modeller üreterek engelli çocukların bunları benimsemesini sağlamayı hedefliyor. Dünya çapında yaklaşık 150 milyondan fazla engelli çocuk bulunuyor.
15.08.2016 - 14:07
NTV
['Psikoloji', 'Bebek ve Çocuk Sağlığı']
Engelli çocuklar için oyuncak yaptı
Sağlık
https://www.ntv.com.tr/saglik/engelli-cocuklar-icin-oyuncak-yapti,pQPSVSYDvEWMeScSj59FdA
Ankara'nın bazı ilçelerinde aniden bastıran ve yaklaşık 15 dakika etkili olan sağanak yağış hayatı olumsuz etkiledi. Su basan yollarda vatandaşlar araçlarında mahsur kaldı.
null
Ankara'da sağanak yağış su baskınlarına neden oldu. Özellikle Yenimahalle ilçesi ve çevresinde saat 15.00 sıralarında aniden sağanak yağış başladı. Yağış, Serhat Mahallesi’nde bulunan 1467. Cadde ile 1239 Sokak’ın kesiştiği noktayı adeta göle çevirdi. Yoğun su birikintisinin oluştuğu yerde araçlar arızalandı ve vatandaşlar arabalarının içinde mahsur kaldı. Mahalleli durumu itfaiye ekiplerine bildirdi. Kısa sürede olay yerine intikal eden ekipler, suyun ortasında mahsur kalan vatandaşları ve araçları sudan çıkardı. Ekipler suyun giderilmesi için hummalı bir çalışma başlattı. Cadde üzerindeki vatandaşlar ise 15 dakika yağan yağmurun caddeyi adeta göl haline getirdiğini belirtti.
20.06.2018 - 16:42
İHA
['Yaşam', 'Ankara', 'Genel']
Başkent'te ani sağanak (15 dakikada yollar sular altında kaldı)
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/baskentte-ani-saganak-15-dakikada-yollar-sular-altinda-kaldi,3vgLCLRMaEe0ehaY2F8-TQ
Ankara'da terör örgütü IŞİD'e yönelik düzenlenen operasyonda, örgüte eleman temin eden ve çatışma bölgeleriyle irtibatlı olduğu değerlendirilen 10 kişi gözaltına alındı.
null
Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, sabah erken saatlerde uzun süredir takip ettiği ve örgüt içerisinde "Tatlıbal grubu" olarak bilinen kişilere yönelik operasyon düzenledi. Ulus Uzunyol Sokak'ta özel harekat ekiplerinin de desteğiyle gerçekleştirilen operasyonda 10 kişi gözaltına alındı. Örgüte elaman temin eden ve çatışma bölgeleri ile irtibatlı olduğu ihtimali üzerinde durulan şüphelilerle birlikte ruhsatsız tüfek, silah ve örgütsel dokümanlar ele geçirildiği belirtildi. Zanlılar, ifadeleri alınmak üzere Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne götürüldü.
25.01.2016 - 10:08
NTV Haber, Anadolu Ajansı
[]
Ankara'da IŞİD operasyonu: 10 gözaltı
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/ankarada-isid-operasyonu-10-gozalti,N0OqlV1nbk-L7ML09Hz74w
Adana'da şarampole devrilerek yanan otomobildeki iki kişi hayatını kaybetti.
null
Adana'da Hasan Kaya yönetimindeki otomobil, Adana-Karataş ilçesi karayolunda şarampole devrildi. Alev alan otomobil, çevredeki vatandaşların haber vermesi üzerine bölgeye giden itfaiye ekiplerince söndürüldü. Kazada sürücü Kaya ve Zehra Balcı hayatını kaybetti. Araçtan çıkarılan cesetler, otopsi için Adana Adli Tıp Kurumu'na kaldırıldı.
20.03.2018 - 09:29
Anadolu Ajansı
['Türkiye', 'Trafik Kazası', 'Adana']
Adana'da otomobil şarampole devrildi: 2 ölü
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/adanada-otomobil-sarampole-devrildi-2-olu,kC_y1KklnE-lmzBJ27yHCQ
Çanakkale'nin Ayvacık ilçesinde 4 büyüklüğünde deprem meydana geldi.
null
Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının (AFAD) internet sitesinde yer alan bilgiye göre, Ayvacık'ta 4 büyüklüğünde deprem kaydedildi. Depremin saat 19.02'de ve 7,1 kilometre derinlikte gerçekleştiği belirlendi.
07.03.2018 - 19:45
Anadolu Ajansı
['Türkiye', 'Çanakkale', 'Deprem']
Çanakkale'de 4 büyüklüğünde deprem
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/canakkalede-4-buyuklugunde-deprem,MBOPG6U5l0qc5c1CiAfbxw
Kuzey Marmara Otoyolu Projesi kapsamında İstanbul'un 6 ilçesinde bulunan bazı parseller kamulaştırılacak.
null
Kuzey Marmara Otoyolu Projesi kapsamında, İstanbul'un Başakşehir, Beykoz, Sancaktepe, Sultanbeyli, Çekmeköy ve Pendik ilçelerindeki bazı parseller kamulaştırılacak. Bakanlar Kurulunun, "Kuzey Marmara Otoyolu (3. Boğaz Köprüsü Dahil) Projesi Kapsamında Bazı Taşınmazların Karayolları Genel Müdürlüğü Tarafından Acele Kamulaştırılması Hakkında Kararı" Resmi Gazete'de yayımlandı. Karara göre, söz konusu proje için İstanbul'un Başakşehir, Beykoz, Sancaktepe, Sultanbeyli, Çekmeköy ve Pendik ilçelerindeki bazı parseller kamulaştırılacak.
23.03.2016 - 11:01
Anadolu Ajansı
['Ekonomi', 'Genel']
Kuzey Marmara Otoyolu için acele kamulaştırma
Ekonomi
https://www.ntv.com.tr/ekonomi/kuzey-marmara-otoyolu-icin-acele-kamulastirma,YTWdaN6p0kSUrjnqn_YSHQ
İstanbul Çekmeköy'de kaybolan 16 yaşındaki lise öğrencisi Ant Sekban, Kurtköy'de bulundu. Amcanın açıklamaları, Ant'ın kaçırıldığı iddiasını destekliyor.
null
İstanbul'da geçen cuma gününden beri kayıp olan 16 yaşındaki Ant Sekban, gece saatlerinde Kurtköy'de bulundu. Ant, Çekmeköy İlçe Jandarma Komutanlığı'ndaki ifadesinin ardından Ümraniye Devlet Hastanesi'nde sağlık kontrolünden geçirildi. Sağlık kontrolünden sonra da Çekmeköy'deki evine getirilen Sekban’ın yakınları büyük sevinç yaşadı. Jandarma karakoluna giden ailesi ve yakınları, liseli Ant’ı alıp evine götürdü. Kaçırıldığı iddia edilen Sekban’ın, daha sonra tarafından serbest bırakıldığı öne sürülürken, amca Sinan Sekban'dan da bu iddiayı güçlendiren bir açıklama geldi. Akşam saatlerinde jandarmanın kendilerini aradığını söyleyen amcasının oğlu Sinan Sekban, “Telefonla arayıp Ant’ın karakolda olduğunu söylediler. Karakolda bize, telefonla jandarmayı arayan bir kişinin, Ant’ı serbest bıraktıklarını ve yerini söylediğini, jandarmanın da gidip aldığını söyledi. Çocuğumuza kavuştuk. Hastaneye gidip son kez sağlık kontrolünden geçirip rapor alacağız. Ondan sonra da evimize gideceğiz” dedi. Hüsnü Özyeğin Vakfı Alemdağ Tunç Çapa Anadolu Lisesi 2. sınıf öğrencisi Ant Sekban, cuma günü okul çıkışı bir dolmuşla evinin bulunduğu sokağa gitmiş ve sokağın başında bulunan bakkala uğradıktan sonra yaklaşık 200 metre mesafedeki evine yürürken kaybolmuştu.
30.12.2014 - 11:02
CHA, DHA
['Gündem', 'Türkiye']
16 yaşındaki kayıp lise öğrencisi bulundu
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/16-yasindaki-kayip-lise-ogrencisi-bulundu,g5BG-5GCAEG5CbhfpgvQTA
Çalışma Bakanı Soylu, “Geçici çalışanların oranı toplam çalışanların yüzde 2’sini geçmeyecek” dedi. Uzaktan çalışma 6 ay süreli olacak. İstisnai durumlarda 8 aya çıkabilecek
null
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu evden ve telefonla çalışmayı “uzaktan çalışma” olarak düzenleyeceklerini ve “güvenceli esnekliğe” kavuşturacaklarını, “geçici çalışanların toplamın yüzde 2’sini aşmayacağını” bildirdi. Bakan Soylu “geçici iş ilişkisinin düzenlenmesiyle kayıtdışılığın azalacağını, mevsimlik tarım işçilerinin de sosyal güvenlik şemsiyesi altına alınacağını” açıkladı. Bakanlığı tarafından hazırlanan ve Bakanlar Kurulu’nca Meclis’e sevk edilen “uzaktan çalışma yasa tasarısı” hakkında İstanbul’da köşe yazarlarıyla bir araya gelen Süleyman Soylu düzenlemeyi yapma amaçlarını şöyle açıkladı: “Mevsimlik tarım işçilerinden 50 kişi kamyonun sırtına binip gidiyor. Kaza oluyor. Bunun sorumluluğu hepimizin. Bir gün çalışsa bile sigortası, tazminatı, iş güvenliği bizim sorumluluğumuzda. Yeni düzenleme bu konuyu içeriyor. Hayat değişiyor artık. 3-4 ay çalışıp 7-8 ay gezmek isteyenler de var, yüksek lisans ve doktora yapanlar ama haftanın birkaç günü çalışmak durumunda olanlar da. Üniversite öğrencileri hafta sonu veya akşamları çalışıyor. Bütün bunların hak ve hukuklarını, çalışanla yarı zamanlı çalışan, uzaktan çalışanın eşit işleme tabi tutulmasını, bu yeni kanun koruyacak. Yapılan işleri kayıt altına alacak, çalışmayı özendirecek. 2023 hedefimiz olan yüzde 55 istihdam oranına ulaşmamızı da kolaylaştıracak. Geçici iş ilişkisi ile işçinin askerlik, yıllık izin, hastalık, doğum gibi durumlarda yeri doldurulacak, dolayısıyla işini kaybetme kaygısı olmayacak ama ek istihdam da sağlanacak.” - Soylu’nun verdiği bilgiye göre, evden çalışma ve telefonla çalışma mevzuatta “uzaktan çalışma” olarak düzenleniyor. Kayıtdışı olarak evlerde yapılan işler ile mevsimlik tarım işleri, istihdam güvencesi olan ve sigortalı çalışılan işlere dönüşüyor. - Uzaktan çalışma veya geçici çalışma sistemi içinde yer almak isteyenler, istihdam büroları ile sözleşmeli olacak. Uzaktan çalışma 6 ay süreli olacak ve bazı istisnalarda en fazla 8 aya çıkacak. - Geçici çalışan, daimi çalışanın yerine alınacak. Toplam çalışanların da yüzde 2’sini geçemeyecek. AB ortalaması yüzde 1.7. Bizde yüzde 2 olacak. - Geçici çalışanlar yeni işe alınanların dörtte birini geçemeyecek. Aynı işyerinde daimi çalışanların geçici çalışan olabilmesi için, ayrılmanın üzerinden en az 6 ay geçmesi gerekecek. - Kamu kurum ve kuruluşlarında, madenlerde uzaktan çalışma olmayacak. - Uygulamayı, istihdam büroları yürütecek, denetlemeyi İşkur yapacak. Bürolar asgari ücretin 200 katı kadar teminat verecek. Bakan Soylu “Geçici çalışma konusunda en sıkı önlemleri alan ülke olacağız” dedi. - Geçici çalışma süresi dolmasına karşılık işveren işçiyi çalıştırmaya devam ederse o işyerinde daimi işçi sayılacak. - İşçinin seçtiği yerde veya evinde, metal sektörünün montajı, konfeksiyon parçalarının birleştirilmesi, dikiş ve nakış gibi ürünler üretilebilecek. - Böylece hem kayıtlı istihdam artacak hem de çalışanların sigorta ve tazminat gibi hakları korunmuş olacak. Kayıtdışı istihdamı azaltmak, iş kazalarını önlemek için denetimlere ağırlık vereceklerini, 2016’nın en çok denetimin yapıldığı yıl olacağını söyleyen Çalışma Bakanı Soylu şöyle konuştu: “Kayıtdışı istihdamı yüzde 31.6’ya kadar düşürdük. Ama daha da düşürülmeli. Bizim için sosyal güvenliğin de bir mali disiplini var ve bunu korumalıyız. Bu açıdan bizden müsamaha beklenmesin. Bu yıl bazıları için denetimler sıkıcı gelebilir. Cezalandırıcı, bezdirici değil ama rehberlik edici, yönlendirici denetimleri sıklaştıracağız. Madenler ve inşaatlar gibi sektörel denetimler de sürecek.” Soylu kıdem tazminatının yeniden düzenlenmesi konusunda da “Güvenceli esneklik yasası Meclis’ten geçtikten sonra masaya getireceğiz” dedi. 2015’te işten ayrılanların % 86’sının tazminatlarını alamadıklarını belirten Soylu “Bu toplumsal bir sorundur” dedi. İşsizlik Fonu’nun 93 milyar liralık bir büyüklüğe ulaştığını belirten Soylu “Kıdem tazminatı fonu ile İşsizlik Fonu bir arada olabilir mi? Ağırlıklar azaltılabilir” dedi.
07.02.2016 - 03:13
haberturk
[]
Bakan Soylu: Esneklik yüzde 2'yi aşmayacak
İş-Yaşam
https://www.haberturk.com/ekonomi/is-yasam/haber/1191910-bakan-soylu-esneklik-yuzde-2yi-asmayacak
Konya'nın Karapınar ilçesinde meydana gelen trafik kazasında 1 kişi öldü, 3 kişi yaralandı.
null
Karapınar Merdivenli Yaylası yakınlarında Mehmet Gürer idaresindeki 45 PL 701 plakalı otomobil, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu takla attı. Kazada, sürücü Gürer ile otomobilde bulunan Uğur Bilgi, eşi Havva Bilgi ve 1 yaşındaki kızları Rumeysa Su Bilgi yaralandı. Karapınar Devlet Hastanesi'ne kaldırılan yaralılardan küçük Rumeysa, yapılan müdahaleye rağmen kurtarılamadı. Yaralanan Mehmet Gürer ile Uğur Bilgi'nin, Şırnak'ta jandarma uzman çavuş olarak görev yaptığı bildirildi.
07.11.2010 - 13:37
null
[]
Otomobil takla attı: 1 ölü
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/otomobil-takla-atti-1-olu,76mWR9SZkkmBPM2-94f8fg
Al Alaf Ailesi, geçen sonbaharda Midilli Adası’na çıktıkları sırada kaybolan Kunkuş’u bulmak için Alman hayvan hakları örgütü Frieden füt Pfoten’ten yardım istedi
null
Musul’dan kaçan sığınmacı bir aile, kaçış yolunda Midilli Adası’nda kaybettikleri Kunkuş adlı kedileri ile Norveç’te tekrar buluştu. Al Alaf Ailesi, geçen sonbaharda Midilli Adası’na çıktıkları sırada kaybolan Kunkuş’u bulmak için Alman hayvan hakları örgütü Frieden füt Pfoten’ten yardım istedi. Kedi bulunup Berlin’e götürüldü ve aşıları yapıldıktan sonra Norveç’e yerleşen aileye teslim edildi.
20.02.2016 - 06:39
haberturk
[]
Sığınmacı kedi ailesiyle Norveç’te buluştu
Dünya
https://www.haberturk.com/dunya/haber/1198342-siginmaci-kedi-ailesiyle-norvecte-bulustu
AYDIN'ın Nazilli ilçesinde, İzmir'in Tire Emniyet Müdürü Hasan Özge, önünde meydana gelen kaza nedeniyle kullandığı motosikletin kontrolünü yitirdi. Motosiklet, şarampole devrilirken, kaskı takılı olan Özge yaralandı. Diğer kazada ise kamyonetle çarpışan otomobilin sürücüsü Ali İnceoğlu, yaralandı.
null
AYDIN'ın Nazilli ilçesinde, İzmir'in Tire Emniyet Müdürü Hasan Özge, önünde meydana gelen kaza nedeniyle kullandığı motosikletin kontrolünü yitirdi. Motosiklet, şarampole devrilirken, kaskı takılı olan Özge yaralandı. Diğer kazada ise kamyonetle çarpışan otomobilin sürücüsü Ali İnceoğlu, yaralandı. Kaza, saat 09.30 sıralarında, NazilliÖdemiş yolu Kardeşköy Mahallesi yakınlarında meydana geldi. Ödemiş'ten Nazilli yönüne giden Ali İnceoğlu, yönetimindeki 35 PDS 62 plakalı otomobille 09 E 1012 plakalı kamyoneti hatalı olarak sollamak istedi. Bu sırada karşıdan gelen Tire Emniyet Müdürü Hasan Özge'nin kullandığı 34 BRH 127 plakalı motosikleti fark eden İnceoğlu, aniden frene bastı. Savrulan otomobilin sürücüsü, sollamaya çalıştığı kamyonete çarptı. Çarpmanın şiddetiyle kontrolden çıkan kamyonet, yaklaşık 20 metre yükseklikten şarampole devrildi. Önünde meydana gelen kaza nedeniyle Emniyet Müdürü Özge'nin kontrolünü yitirdiği motosiklet de şarampole devrildi. Başında kaskı takılı olan motosikletli Hasan Özge ile otomobil sürücüsü Ali İnceoğlu, kazada yaralandı. İsmi öğrenilemeyen kamyonet sürücüsü ise kazayı yara almadan atlattı. Yaralılar, yoldan geçen diğer sürücülerin bildirmesiyle gelen sağlık görevlilerince ambulanslarla Nazilli Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Tedaviye alınan yaralıların sağlık durumlarının iyi olduğu belirtildi. İlçe Emniyet Müdürü Hasan Özge'nin vücudunun çeşitli yerlerinde kırıklar olduğu öğrenildi. Özge'nin, Nazilli'deki ailesinin yanından Tire'ye dönerken kazanın meydana geldiği öğrenildi. Jandarma, kazayla ilgili soruşturma başlattı. 04 Ekim 2019 Cuma İLGİLİ HABERLER
23 Eylül 2019 Pazartesi, 13:47
haberturk
[]
Tire Emniyet Müdürü, motosiklet kazasında yaralandı
null
https://www.haberturk.com/aydin-haberleri/72056539-tire-emniyet-muduru-motosiklet-kazasinda-yaralandi
Hükümetin yeni programında Türkiye'nin yıl sonu büyüme tahmini yüzde 3,5'ten yüzde 6,8'e yükseltildi.
null
Hükümetin ekonomideki orta vadeli programı Bakanlar Kurulu'nda kabul edilerek resmi gazetede yayımlandı. 2011-2013 yıllarını kapsayan orta vadeli programın temel amacı, büyümeye istikrar kazandırmak, istihdamı arttırmak, kamu dengelerini iyileştirmek ve fiyat istikrarını sağlamak olarak sıralandı. Programda büyüme, istihdam, enflasyon hedef ve beklentileri yer alıyor. Hükümet, 2010 yıl sonu büyüme tahminini yüzde 3,5'ten yüzde 6,8'e yükseltti. Büyümenin 2011 yılında yüzde 4,5, 2012 sonunda yüzde 5, 2013 sonunda ise yüzde 5,5 düzeyine ulaşması bekleniyor. Program, işgücü piyasasında daha esnek politikaların uygulanmasını öngörüyor. Buna göre program döneminde tarım dışında 1 buçuk milyon kişiye ilave istihdam yaratılması hedefleniyor. Programda, enflasyon hedefleri de 2010 sonu için yüzde 7,5, 2011 yılı için yüzde 5,3, 2012 sonu için yüzde 5, 2013 için yüzde 4,9 olarak sıralınyor. Kişi başına milli gelirin ise 2010 yılında 10 bin 43 dolar iken, 2013 yılında 12 bin 157 dolara çıkması planlanıyor.
10.10.2010 - 14:16
null
[]
Bahar havası hedefi yükseltti: Yüzde 6,8
Ekonomi
https://www.ntv.com.tr/ekonomi/bahar-havasi-hedefi-yukseltti-yuzde-6-8,kL91CZKbU02NPOZnKutDkQ
Mikrobik hastalıklardan korunmada baharatlı çayların önemli olduğunu söyleyen Fitoterapist Prof. Erdem Yeşilada, karabiber, karanfil ve zerdeçalın mikrop kırıcı etki yaptığını söyledi.
null
Yeditepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakognozi ve Fitoterapi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Erdem Yeşilada, mikrobik hastalıklardan korunmada baharatlı çayların önemini vurguladı. Yeşilada, havaların soğumaya başlaması ve kapalı mekânlarda daha fazla zaman geçirilmesi nedeniyle soğuk algınlığı ile gribal enfeksiyon riskinin arttığını belirtti. “Baharatlı çaylar, mikrop kırıcı ve rahatlatıcı etkileri nedeniyle sizi hastalıklardan uzak tutar” diyen Prof. Yeşilada, karanfil, karabiber ve zerdeçalın etkileri hakkında şunları aktardı: “Karanfil, içerisinde bulunan uçucu özellikteki öjenol, ağız ve boğaz mukozası yangılarında yangı giderici; bakteri, mikromantar veya virüslerin yol açtığı ağız ve boğaz enfeksiyonlarında antiseptik olarak ve ağrı hissini hafifletici etkisi söz konusudur. Bu nedenle, özellikle öjenol taşıyan Seylan tarçını kabuğu ile birlikte mikroorganizmalar üzerinde etkisi nedeniyle soğuk algınlığında çay olarak içilmesi ya da yoğun derişimli çayının (%5-10) gargara olarak uygulanması yararlıdır. Yapılan bilimsel çalışmalarda uçucu yağının antibiyotiklerin etkinliğini artırdığı gösterilmiştir. Top ve toz formlarındaki karabiber meyveleri ile hazırlanan çayın gargara şeklinde boğaz enfeksiyonlarında yararlı olduğu bilinmektedir. Bilhassa boğazda soğuk algınlığı belirtilerinin ilk hissedildiği süreçte uygulanması durumunda daha etkili olabilmektedir. Ayrıca yürütülen çalışmalarda bağışıklık sistemini düzenleyici, yangıyı ve spazmları giderici, kanserleşmeyi önleyici etkileri bildirilmektedir. Karabiber meyvesinin bileşenlerinden biri olan piperinin biyolojik etkileri son yıllarda dikkat çekmektedir. Zerdeçal, yangı giderici, tümör önleyici ve antimikrobiyel etkileri deneysel çalışmalar ile ortaya konulmuştur. Ayrıca karaciğer hasarını önleyici, antioksidan ve kan lipit seviyesini koruyucu etkileri bilinmektedir Son yıllarda gerek deneysel ve gerekse klinik çalışmalar, zerdeçal içerisindeki temel bileşenlerden kurkuminoitlerin kanserlerin önlenmesi ve tedavisinde etkili olduğu ortaya koymaktadır.”
01.11.2013 - 12:46
null
[]
‘Baharatlı çaylar hastalıktan koruyor’
Sağlık
https://www.ntv.com.tr/saglik/baharatli-caylar-hastaliktan-koruyor,YYDADW50R0m8I46xkyN-Jg
Almanya'nın en büyük bankası Deutsche Bank ile Commerzbank'ın, birleşme görüşmelerini herhangi bir anlaşma yapmadan sonlandırdıkları duyuruldu.
null
Deutsche Bank'tan yapılan açıklamada, ekstra sermaye ihtiyacı, yeniden yapılanma maliyetleri ve yönetim riskleri nedeniyle birleşmenin, bankaların çıkarlarına uygun olmadığı kanısına varıldığı belirtildi. Açıklamada, "Deutsche Bank, uzun vadeli karlılığı artırmak ve hissedarlarına iyi bir geri dönüş sağlamak için tüm alternatiflere bakmaya devam edecektir" denildi. Açıklamada, bankanın ilk çeyreğine ilişkin finansal bilgilere de yer verildi. Buna göre, Deutsche Bank, bu yılın ilk çeyreğinde toplam gelirlerinin 6,4 milyar euro, net karının da 200 milyon euro olmasını bekliyor. Söz konusu finansal sonuçların yarın açıklanacağı belirtildi. Almanya'nın en büyük pazar payına sahip bankası Deutsche Bank’ın geleceğine ilişkin endişeler artarken, geçen ayın ortalarında Deutsche Bank ile Commerzbank'ın birleşmeye ilişkin ön görüşmeler yaptığı açıklanmıştı.
25.04.2019 - 13:49
Anadolu Ajansı
['Ekonomi', 'Almanya', 'banka']
Almanya’da iki dev bankanın birleşmesinde hüsran
Ekonomi
https://www.ntv.com.tr/ekonomi/almanyada-iki-dev-bankanin-birlesmesinde-husran,yBm-PlRR3EuNinT23Hl1Pg
BM, DAEŞ'in Musul’da kontrolünde kalan son bölgelerde 20 bin kadar sivilin mahsur kaldığını açıkladı. DAEŞ militanlarının kaçmaya çalışan sivilleri doğrudan hedef aldığı belirtildi.
null
BM Irak İnsani Yardım Koordinatörü Lise Grande, Musul'da DAEŞ'in kontrolündeki bölgelerde 20 bin insanın kapana kısıldığını söyledi. DAEŞ'in kontrolündeki Musul'u geri almak için sekiz ay önce başlatılan operasyondan bu yana, DAEŞ'in kontrolündeki toprak miktarı Fırat Nehri‘nin batısındaki küçük bir bölgeyle sınırlı kaldı. Lise Grande, DAEŞ'in elinde kalan son bölgelere yönelik operasyonların çok zorlu olduğunu çünkü çatışmaların ortasında kalan sivillerin büyük tehdit altında bulunduğunu söyledi. Grande, "Tahminlerimize göre, bu süreçte antik kentin son noktalarında, 15 bin ve hatta 20 bin sivil bulunuyor olabilir. Bu bölgelerde kapana kısılmış insanlar çok berbat bir durumda" dedi. Grande, "Bu insanlar bombardıman ve çapraz top atışları nedeniyle çok büyük bir tehlike altında. DAEŞ ayrılmaya çalışan sivilleri doğrudan hedef alıyor” şeklinde konuştu. Çatışmalar nedeniyle, Musul’dan 915 bin kişi kaçmak zorunda kaldı. Bunların 700 bini hala evlerinden uzakta. Çatışmaların Musul'un batısında yol açtığı yıkım oldukça büyük. Grande, "Batı Musul'da 44 semt var. Bunların altısı tamamen yıkıldı. 22 semt orta derecede, 16'sı da hafif derecede yıkıma uğradı” dedi. İlk hesaplamalara göre, kentin batısında temel hizmetler, altyapı, konut, eğitim ve karakollarda yapılacak çalışmaların ilk aşamasında 707 milyon dolar masrafa ihtiyaç olacağı belirtildi. Grande, "Bu tahmin edilen tutarın neredeyse iki katı. Çünkü Musul'un batısında hasar oranı korkulandan daha yüksek” şeklinde konuştu.
06.07.2017 - 17:00
DW Türkçe
['Dünya', 'Ortadoğu', 'Irak']
Musul’da 20 bin sivil çatışmaların ortasında mahsur
Dünya
https://www.ntv.com.tr/dunya/musulda-20-bin-sivil-catismalarin-ortasinda-mahsur,SHuxhdcFzkaEAY9_-fZ9Iw
Galatasaray'ın tribün kapatma cezasına Gençlerbirliği Başkanı İlhan Cavcav'dan tepki geldi. Cavcav, tribün kapama cezasının Galatasaray'a değil kendilerine verildiğini savundu.
null
Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu, Galatasaray kulübüne, kötü ve çirkin tezahürat nedeniyle bir deplasman karşılaşmasında seyircisiz oynama cezası vermişti. Bu nedenle Galatasaray taraftarları, yarın oynanacak Gençlerbirliği maçında stada giremeyecek. Galatasaray maçından büyük hasılat beklediklerini vurgulayan başkan İlhan Cavcav ise karara tepki gösterdi. Cavcav 'Az sayıda taraftar maçlara geldiğinden, sahanın kirasını, sahanın giderlerini bile karşılayamadık. Geçen sezon, sadece Galatasaray maçında 450-500 bin lira civarında hasılat elde etmiştik. Bu sezon için hasılat anlamında ilk devreyi kurtaracağımız bir tek Galatasaray maçı vardı. Onda da taraftar olmayacak. Bu ceza bize kesilmiştir, darbe bize indirilmiştir' diyerek tepkisini ortaya koydu.
25.12.2014 - 15:57
Ntvspor
['Spor', 'Futbol']
'Ceza Galatasaray'a değil, bize kesildi'
Spor
https://www.ntv.com.tr/spor/ceza-galatasaraya-degil-bize-kesildi,iRGakeXJlkScRhZwIDTaBw
Hafta sonu yurdun büyük bölümü yağışlı olacak. Batı bölgelerde sıcaklıklar artacak, doğu bölgelerde ise soğuk hava ve kar yağışı devam edecek.
null
Kar yağışı yarın Karadeniz bölgesi ile Ankara ve Sivas’ta yine kuvvetlenecek. Ege ve Antalya arasında ise sıcaklık 5 derece artıyor. Soğukların yeni haftada da devam etmesi bekleniyor. Beş büyük kentin hava koşullarına gelince: İstanbul'da bu gece ve yarın sulu kar olacak, sıcaklık 6 derece. Pazar günü Avrupa yakası daha güneşli, Anadolu yakası biraz bulutlu olacak, sıcaklık ise 7 derece. Ankara'da yarın yine kar var, üstelik öğleden sonra kuvvetli yağabilir. Kar yağışı Pazar günü ise kesilecek ve sıcaklık 1 derece olacak. İzmir yarın parçalı bulutlu. Sıcaklık 13 dereceye çıkacak. Marmara'da ara veren yağış bu gece yeniden başlıyor. Yarın da Bursa-Sakarya arasında sulu kar var ve sıcaklık 6-7 derece. Pazar günü Trakya tarafı güneşli, Sakarya tarafı ise bulutlu ve hafif yağışlı olacak. İç Anadolu'da kar Ankara-Konya arasında kar kısa bir mola verdi ama yarın kar yağışı tüm bölgede görülecek. Pazar günü ise kar yağışı kesilecek.  Ege kıyılarında yarın en ılık gün, sıcaklık 5 derece artacak ve gökyüzü de parçalı bulutlu olacak. Ama sonraki günlerde yeniden soğuma var. Yarın Afyon-Kütahya arasına hafif kar yağışı görülecek. Akdeniz sahillerinde hava açık. Antalya 13 derece. Kahramanmaraş ile Adıyaman ve Diyarbakır arasında ise yarın geceden Pazar sabahına kadar yine kar yağacak, soğuklar etkisini sürdürecek. Doğu Anadolu'da yarın hafifleyecek kar yağışı, Pazar günü bölgede yeniden kuvvetleniyor. Kar yağışının en fazla etkilediği Karadeniz'de, yarın Bartın, Kastamonu, Sinop boyunca tipi var. Bolu, Tokat, Artvin boyunca da kar var. Yağış Pazar günü de devam edecek.
02.03.2012 - 17:36
null
[]
Hafta sonu yağış var
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/hafta-sonu-yagis-var,TO3JWyXAsk2TKjXWDYAB-Q
ÖSYM, sınav binalarında organizasyon ve uygulamaların standartlara uygunluğunu incelemek amacıyla aday gibi sınava girecek "sınav gözlemcisi" görevlendirecek.
null
ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ömer Demir, ÖSYM çalışanlarının, sınavları izlemek üzere "gizli gözlemci" olarak denetimler yapmaya başladığını ve sınav sonuçlarının puanlamaya dahil edilmediğini açıklamıştı. Sadece kurum çalışanlarının görev yaptığı bu uygulamanın, "sınav gözlemcisi" adıyla yaygınlaştırılması kararı alındı. Buna göre; ÖSYM'nin yaptığı sınavlarda gözlemci olarak görev almak isteyenlerin tercihleri, Görevli İşlemleri Sistemi (GİS) üzerinden alınmaya başlanacak. "Sınav gözlemcisi" olmak isteyenler, merkezi olarak görevlendirilecek ve sınav sonuç belgeleri olmayacak. Sınav günü aday olarak atandıkları binaya giderek sınava girecek görevliler, sınavın organizasyonunun ve uygulamalarının standartlara uygunluğunu gözlemleyecek. ÖSYM sınav gözlemcileri, görevlerini yerine getirirken sadece aday olarak sınava gireceklerinden, sınavın uygulamasına ve organizasyonuna herhangi müdahalede bulunmayacak. Görevliler, sonrasında bu sınava ilişkin gözlem, değerlendirme ve önerilerini kapsayan raporu, en geç sınavı izleyen ikinci iş günü saat 12.00'ye kadar elektronik ortamda ÖSYM Başkanlığına ulaştıracak.
12.05.2016 - 16:30
Anadolu Ajansı
['Türkiye']
ÖSYM'de "sınav gözlemcisi" dönemi
Eğitim
https://www.ntv.com.tr/egitim/osymde-sinav-gozlemcisi-donemi,DwwfRrhFVUi54OB2ASDZGA
TFF 2. Lig ekiplerinden Gaziantepspor'un kulüp başkanı Hasan Şahin, kendilerine çok sayıda puan silme ve küme düşme cezası verildiğini belirterek, "Bu sezon aldığımız puan silme cezaları nedeniyle zaten küme düşeceğiz. Yeni sezonda da küme düşme cezası olacak. Başka cezalar gelmezse yeni sezonda Bölgesel Amatör Lig'de mücadele edeceğiz." dedi.
cumhuriyet.com.tr
Şahin, yaptığı açıklamada, kulübün ayakta kalabilmesi için verdikleri ciddi çabaya rağmen sorunların üstesinden gelemediklerini dile getirdi. Geçtiğimiz günlerde FIFA Disiplin Kurulunun kendilerine 6 puan silme ve transfer yasağı uyguladığını hatırlatan Şahin, "Şimdi yeni cezalar geldi. Kulübümüze bugün çok sayıda puan silme cezasının yanı sıra küme düşürülme cezası verildi. Yenilerinin gelip gelmeyeceğini de kestiremiyoruz. Bu sezon aldığımız puan silme cezaları nedeniyle zaten küme düşeceğiz. Yeni sezonda da küme düşme cezası olacak. Başka cezalar gelmezse yeni sezonda Bölgesel Amatör Lig'de mücadele edeceğiz." diye konuştu. Kulübün bulunduğu çıkmazdan kurtarılabilmesi için çaba göstermeye devam edeceklerini anlatan Şahin, kentin bu çabaya zaman kaybetmeden destek olması gerektiğini kaydetti.
28 Aralık 2018 Cuma, 22:36
cumhuriyet
null
Gaziantepspor'a büyük şok: Amatör Lig'e düşüyor
futbol
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/futbol/1184850/Gaziantepspor_a_buyuk_sok__Amator_Lig_e_dusuyor.html
Hz. İsa çarmıhtan indirildikten sonra üzerine sarıldığına inanılan Torino kefeninin sahte olup olmadığı tartışmaları yeniden alevlendi.
null
Hz. İsa’nın ölümünden sonra üzerini örtmek için kullanıldığına inanılan ve iki tarafında silüet bulunan Torino kefeninin sahte olup olmadığı hakkındaki tartışmaların sonu gelmiyor. İtalya’nın Padua Üniversitesi araştırmacıları, gerçekleştirdikleri deneylerde kefenin, Hz. İsa’nın doğumundan yüzyıllar öncesiyle, ölümünden yüzyıllar sonrasına uzanan bir döneme ait olduğunu belirlediklerini açıkladı. Bazıları tarafından en az iki bin yıllık, bazılarının da Orta Çağ sahtekarlığı olduğuna inandığı 4.2x3.9 metre ölçülerindeki kefen, Hz. İsa olduğuna inanılan sakallı bir adamın silüetini taşıyor. Kefen hakkında tartışmaları alevlendiren "Il Mistero della Sindone" (Kefenin Gizemi) adlı kitap, Padua Üniversitesi’nde makine mühendisi Giulio Fanti ve gazeteci Saverio Gaeta tarafından yazıldı. Hıristiyan dünyasının en değer verilen dini eşyalarından biri olan kefenin kökenleri hakkında gerçekleri ortaya çıkarmak isteyen Fanti, meslektaşlarıyla kızılötesi ışın ve spektroskopi kullanarak, kefenin ipliğini analiz etti. Dalga boyları aracılığıyla radyasyon ölçümü yapılan testlerde, kefenin M.Ö 300 ile M.S 400 yılları arasındaki döneme ait olduğu tespit edildi. Deneyde kullanılan iplikler, 1988 yılında karbon tarih saptama yöneminde de kullanılmıştı. Geçmiş tarihlerde İngiltere, İsviçre ve ABD’de yapılan deneyler, kefenin Orta Çağ sahtekarlığının bir ürünü olduğunu öne sürmüş ve ait olduğu tarih aralığını 1260 ile 1390 arasında göstermişti. Her ne kadar sahte olduğu iddiaları güçlense de, son yıllarda gerçekleştirilen deneyler kefenin gerçekten Hz. İsa’nın bedenini sarmak için kullanılmış olabileceğini savundu. İtalya’nın Ulusal Yeni Teknolojiler, Enerji ve Sürdürülebilir Ekonomi Kurumu tarafından Aralık 2011’de yapılan açıklamada, kefenin sahte olamayacağını öne sürüldü. Açıklamada, kefen üzerindeki silüetin mor ötesi radyasyonla oluşmuş olabileceği ifade edildi ve erkek yüzüne benzeyen şeklin ‘büyük bir enerji patlamasıyla ortaya çıktığı’ belirtildi. Bilim insanları buradan yola çıkarak, ‘Hz. İsa’nın dirilişinde yaşanan büyük enerji patlamasının bu tür bir mucizeye sebep olabileceğini’ savundu. Katolik olan Fanti de, elde ettiği sonuçların 15 yıllık bir çalışmanın birikimi olduğunu belirtti. Fanti, 1988’de gerçekleştirilen karbon tarih saptama yöneminde elde edilen sonucun, ‘deneyin yapıldığı laboratuvarın kirli olmasından dolayı yanlış sonuç verdiğini’ söyledi. Fanti, Torino Katedtrali’nde özel bir bölümde tutulan ve her yıl binlerce turisti çeken kefenin üzerindeki acı çektiği belli olan, birçok yara taşıdığına dair izler taşıyan ve çarmıhtan indirilmiş İsa’yı tasvir ettiği düşünülen kefenin bir mucize olduğunu düşünüyor. İtalyan bilim insanı, silüetin ‘istisnai ölçüce yüksek radyasyon patlamasından kaynaklamış olabileceğini’ belirtti ancak ‘mucize’ ifadesi kullanmadı. Fanti ayıca, geçmişte yaptığı araştırmaların, kefen üzerinde kutsal topraklardan gelen toz ve polen de bulduğunu belirtti. Vatikan’ın gazetesi L’Osservatore Romano için çalışan ve Katolik olan Gaeta da Fanti’nin görüşlerini savundu. Torino kefeni, 14’üncü yüzyılda haçlı bir şovalye tarafından Fransa’ya getirildi ve uzun yıllar bir manastırda tutuldu. Manastırda çıkan yangında hasar gören kefen, rahibeler tarafından onarıldı. Kefen, Torino Başipiskoposu tarafından 1578 yılında korunma altına alındı ve aynı yıl Torino Katedrali’ne kondu. Papa Birinci Francis, görüntüleri televizyonda ilk defa yarın gösterilecek olan kefen hakkında bir açıklama yaptı. Papa, “Çok yoğun ruhsal bir mesaj olacak. İnsanlara hiçbir zaman kaybetmemeleri gereken ümidi anımsatacak” dedi.
29.03.2013 - 19:24
null
[]
'Torino kefeni Hz. İsa'nın dönemine ait'
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/torino-kefeni-hz-isanin-donemine-ait,wmMFw2-HgUud64HBsV2U6g
Üzerinde 1200 olta iğnesi olan paragat adlı balıkçılık aleti diğer deniz canlıları için bir tuzak oluyor. Paragatla balık avlanırken istenmeden martı, deniz yıldızı, deniz kaplumbağası gibi canlılar da yakalanıyor...
null
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi'nden Dr. Alkan Öztekin, hedef dışı av olarak değerlendirilen deniz kaplumbağalarının Kuzey Ege'de, Haziran 2011-Temmuz 2012 ayları arasında 0-50 metre derinliklerde paragat takımları kullanılarak yakalandığını söyledi. Öztekin, paragatla 1200 olta iğnesi atılarak 95 adet birey avlandığını, avcılık sonucunda 5 farklı türden 47 bireyin hedef tür olarak yakalandığını belirterek, ''Buna karşın 18 farklı tür ve 48 adet birey de hedef dışı av olarak yakalandı. Hedef dışı avlar arasında nesli azalmakta ya da koruma altında olan türlerden 2 deniz kaplumbağası da yer aldı. Bu canlı türlerinin ve miktarlarının belirlenmesi, balıkçılık yönetiminde hesaba konulmayan ölüm oranlarının tespitinde oldukça önem arz etmektedir'' dedi. Balıkçılıkta hedef dışı av konusunun oldukça eski ve önemli bir kavram olduğuna işaret eden Öztekin, ''Temel olarak dünya balıkçılığının hızlı bir gelişme sürecine girmesi, ticari balıkçılıktan etkilenen deniz memelileri, deniz kuşları ve deniz kaplumbağası popülasyonları üzerindeki korumacı çevresel hareketlerin artmasıyla, hedef dışı av konusu daha da önemli bir hal almıştır'' diye konuştu. Öztekin, paragat takımlarıyla su ürünleri avcılığında, hedef olarak belirlenen türlerin avcılığı yanında istenmeden avlanan türlerin de balıkçılık yönetimi açısından ciddi bir sorunu oluşturduğunu ifade ederek, şöyle konuştu: ''Yönetim çalışmalarının sağlıklı bir şekilde yapılabilmesi ve sürdürülebilir bir balıkçılık sağlamak için öncelikle hedef dışı av oranının mümkün olduğunca azaltılması ve av araçlarının hedefe yönelik avcılık yapabilecek şekilde dizayn edilmesi gerekiyor. Bu amaç doğrultusunda kullanılan av araçlarının hedef dışı av oranlarının belirlenmesi gerekli. Balıkçılık yönetiminde oldukça önemli olan hedef dışı avlar arasında, nesli azalmakta ya da koruma altında olan türlerden caretta caretta bireyleri, Bern Sözleşmesi ve CITES (The Convention for the International Trade in Endangered Species) ile koruma altına alınmıştır.'' Paragat takımlarında da diğer av araçları (trol, uzatma ağları) kadar yoğun olmasa da hedef dışı avla ilgili önemli sorunlar bulunduğunu, çalışmalarındaki hedef dışı av miktarındaki fazlalığın dikkat çektiğini anlatan Öztekin, şunları kaydetti: ''Paragat takımlarıyla yapılan avcılıkta martı, deniz yıldızı, yılan yıldızı, deniz kaplumbağası, deniz kalemi, mıgri, müren, vatoz, kedi ve köpek balıkları gibi nesli azalmakta ya da koruma altında olan türler yakalanabilmektedir. Bu türlerin büyük bir kısmı ekonomik değeri olmayan ve 'ıskarta' denilen türlerdir. Bu türlerin avcılık sonrasında kösteklerin kesilmesiyle denize salınarak yaşamaları sağlanabilmekte. Bu da kullanılan paragat takımlarının diğer av araçlarına kıyaslandığı zaman ekosisteme daha az zarar verdiğini göstermektedir. Ancak bu durum her zaman geçerli olmamaktadır.'' Öztekin, deniz kaplumbağası gibi avlanan canlıların ağzındaki kanca çıkarılmadığı taktirde, denize bırakılsalar dahi bir süre sonra öldüğüne işaret ederek, ''Bu da konunun önemini belirtmekte ve gerekli tedbirler alınmadığı takdirde ciddi sorunları beraberinde getireceğini göstermektedir. Vakit geçirilmeden paragat takımlarında hedef dışı av miktarını azaltmaya yönelik geleneksel yöntemler yerine yeni teknikler uygulanarak türe özgü avcılık yapan av araçları desteklenmelidir'' diye konuştu.
15.11.2012 - 16:15
null
[]
Balık avlarken martı yakalıyorlar
Türkiye
https://www.ntv.com.tr/turkiye/balik-avlarken-marti-yakaliyorlar,Z3NqFb-_Ekmtc3s7n1utuQ