review
stringlengths
843
19.7k
review_length
int64
117
2.53k
dorukhan gördüğü kırmızı kart ile beşiktaş’ın tabelaya ortak olmasını önledi yönetim onunla bir kez daha görüşsün ama takıma kaybettirdiklerini trabzonda beşiktaşın kazandığı maçta iki takım da transferlerini bitirmemiş ev sahibi newtonın yönetiminde sergen yalçının kontratak tuzağına düşmüştü köprünün altından çok sular aktı beşiktaşta yeni transferler trabzonda avcının gelişiyle birlikte iki takım da savunma performansını üst seviyeye çıkardı ve maç kazanmaya başladılar beşiktaş dün kendi iyi futbol çizgisinin altında kaldı orta sahada basit top kayıpları yaptılar ghezzal ve atiba kötü bir maç çıkardı kartal aboubakar ve larin ile maça tutunmaya çalışırken trabzonspor kanatlardaki iki yıldızını da çok iyi kullandı baker mutlak fırsatı harcamasa kadıköyde olduğu gibi ilk golü atan taraf olabilirlerdi geçiş oyunu oynayan takımlar için geriye düşmek bir handikap aboubakarın golü trabzonun işini çok zorlaştırdı ama süper kupayı kazanmanın morali ve ikinci yarıda düşürmedikleri tempo ile beraberliği buldular hatayda olduğu gibi galibiyet golü defansın esaslı adamı hugodan geldi diagne derbide galatasarayı yıkmıştı dün aynı sahada dorukhan gördüğü kırmızı kart ile beşiktaşın tabelaya ortak olmasını önledi elbette uğurcanın kritik kurtarışların da altına çizmek lazım abdullah avcının kupası yoktu süper kupayı aldı trabzonun derbi galibiyeti yoktu kazandılar sergen yalçın derbileri kazanmıştı dün kaybetti lig her zamankinden uzun ama bir gerçek var ara haftaya fenerbahçe lider giriyor beşiktaş trabzonspor maçını kaybederek sadece 3 puan değil psikolojik olarak da önemli bir yara aldı önemli olan zirveye çıkmak değil orada durabilmektir dorukhanla siyahbeyazlı yönetim bir kez daha görüşsün ama beşiktaşa kaybettirdiklerini abdullah avcıyı tebrik ederim
241
suriyede marttan beri süren gösteriler arap birliğinin suriyenin üyelik haklarını dondurma kararı ile yeni bir aşamaya girdi uluslararası camianın bölgesel aktörler eliyle tekrar harekete geçirildiği bu aşama suriye rejimi için de sonun başlangıcı oldu daha önce türkiyenin diplomatik girişimlerini sadece bir zaman kazanma aracı olarak gören ve şiddeti durdurma konusunda hiçbir adım atmayan rejim nihayetinde türkiyeyi kaybetmişti benzer bir şekilde arap birliğinin ilk girişimini sonuçsuz bırakan kasım başındaki girişiminin şartlarını kabul ettiğini resmi haber ajansından duyuran suriye rejimi şartların ilki ve en önemlisi şiddetin durdurulmasına riayet etmeyerek türkiyeden sonra ikinci bir yerli dostunu da kaybetmiş oldu kararı alan arap birliği üyelerinin çoğunun kendi ülkelerindeki baskıcı politikalarını ve uluslararası aktörlerle girdikleri angajmanları bir kenara koyarsak suriye kararının kırılma noktası teşkil edecek güçlü ifadelere sahip olduğunu ortaya koymak durumundayız suriyeli heyetlerin birliğin aktivitelerine katılmalarını engellemeye ek olarak bu karar birleşmiş milletlerde son bulacak bir yaptırımlar zincirinin de şimdiye kadarki en önemli halkası oldu karar suriye ordusuna sivillere ateş etmeme çağrısında bulunarak emre itaatsizlik göstermeleri dolayısıyla bir sivil itaatsizlik eylemi çağrısında bulundu ayrıca üye ülkelerin büyükelçilerini şamdan çekmeleri çağrısında bulunarak şamın diplomatik izolasyonunun da zeminini hazırladı kararın belki de en önemli maddesi ise suriye muhalefetinin tüm gruplarını arap birliği merkezinde geçiş dönemine ilişkin ortak bir vizyon oluşturabilmek için toplantıya çağırmaktaydı libya özelinde sıkça duyduğumuz intikali geçiş kelimesinin kullanıldığı karar açıkça esed rejiminin arap birliği nezdinde sona erdiğini ve artık bir geçiş dönemi hakkında konuşulması gerektiği mesajını verdi arap birliğine paralel bir şekilde ankara da artık esedden değişim adımları beklemediğini diğer bir deyişle esed için diplomasi treninin kaçtığını vurguladı tabii ki kaçan trenin sorumlusu ne tüm eleştirilere rağmen esed rejimine siyasi çözüm önerileri getiren türkiyedir ne de rejimin şiddet kullanımı sebebiyle protestoculardan devrimcilere dönüşen suriye muhalefetidir bir yıldırma savaşı yürüten ve muhalefete verdiği zayiatla nihayetinde muhalefetin direncini kırıp muhalefeti birkaç reform hamlesine razı edebileceği hesaplarını yapan esed rejimi zaman kazanayım derken siyasi fırsatları kaybetmiştir peki arap birliğinin kararı neden önemli öncelikle bu karar suriye meselesinin kilit ülkesi türkiyeye çözüm için birlikte hareket edebileceği yerel bir platform sağlamıştır meselenin başından beri yerel bir çözümün gerekliliğine vurgu yapan türkiye özellikle bazı uluslararası ve bölgesel savaş çığırtkanlarının türkiyeyi cepheye sürme çabaları sebebiyle kendisinden kısa vadede çözüm beklenen yegâne ülke konumuna sokulmuş fakat türkiye bu konudaki itidalini ve ileri görüşlülüğünü korumuştur bu noktada beraber hareket edeceği arap birliği türkiyeyi bu yalnızlıktan kurtaracak türkiyeye manevra kabiliyeti sunacak bu yolla suriye meselesinin çözümünün de önünü açacaktır bu karar ayrıca suriye meselesini bir uluslararası rekabet alanı olarak gören ve suriye halkının selametine bu strateji denkleminde ufacık bir yer bile vermeyen rusya ve çin gibi devrim karşıtı ülkelerin de fikirlerini değiştirmesine de zemin hazırlayabilecektir birkaç istisna dışında arap dünyasının bu denli güçlü pozisyonu karşısında rusya ve çin de kendilerine esed sonrası suriyesine dair garantiler verilmesi koşuluyla daha önce i̇ran ve libya meselelerinde olduğu gibi saflarını gözden geçirebileceklerdir yeni başlayan süreç belki de en fazla suriye muhalefetine yarayacaktır suriye ulusal konseyinin kurulmasına rağmen muhalefet arasında hâlâ devam eden bazı kamplaşmalar konsey dışı birtakım muhaliflerin konseye yönelttiği ağır eleştiriler ve belki de en önemlisi suriye muhalefetini nüfuz rekabeti bağlamında değerlendiren bir takım ülkeler vardır türkiye ve arap birliği koordinasyonuyla suriye ulusal konseyi temsil alanında güçlenecek operasyonel anlamda gelişme ve siyasi program açısından olgunlaşma imkânı bulabilecektir arap birliğinin suriye kararı yukarıdaki gelişmeleri kaydetmesi koşulu ile meclisin uluslararası kabulünün de kapıları açmıştır arap birliğinin öncülüğünde özellikle körfez ülkelerince suriyeye uygulanacak ekonomik yaptırımlar abd ve avrupanın kısmen uyguladığı ekonomik çevreleme girişimini de güçlendirecektir dışişleri bakanı velid muallimin salı günü yaptığı özellikle körfez ülkelerinin suriyeye verdiği finansal desteği kesmemeleri çağrısı suriyenin bu finansal akışa verdiği önemi ortaya koymaktadır yine bu kararla birlikte harekete geçen türkiyenin elektrik ve petrol gibi enerji sektöründen başlayarak bir dizi ekonomik yaptırımı uygulama kararı da türkiyearap birliği yerli girişiminin suriye rejiminin köşeye sıkıştırılması noktasında etkili olabileceği sinyallerini vermektedir suriye rejiminin ve suriyeyi bölgesel rekabet alanı olarak gören ülkelerin öne sürmeye çalıştığı sıcak çatışma opsiyonunun hayata geçememesi için izolasyon ve ekonomik yaptırımlar girişimlerinin başarılı olması şarttır birliğin suriye kararı ve arap birliği türkiye koordinasyonu çatışma ve kaosun önlenmesi için büyük bir fırsattır bu fırsatı uluslararası toplum suriye muhalefeti özellikle de suriye rejimi kaçırmamalıdır
678
türkiye ve rusya arasında lider diplomasisi giderek perçinleşip ankara ve moskova yeni bir savunma protokolüne doğru hızla ilerlerken i̇dlib ekseninde yaşanan gelişmeler türkrus ilişkilerindeki yakınlaşmanın hem limitlerini anlamak için önemli bir test zira rusya i̇dlibde iyi niyetli bir politika izlemekten oldukça uzak bir yaklaşım sergiliyor gelinen aşamada moskova ile konuşarak i̇dlib meselesini çözmek hayli zor zira rusya ve rejimin i̇dlibde temel hedefi adım adım muhalifleri topraksızlaştırmak ve suriye iç savaşının askeri çatışma aşamasını kendileri için zaferle sonuçlandırmak astana ve soçi anlaşmalarından bu yana rusyanın temel stratejisi bu yönde gelişti putin ve rus kurmay aklı siyasi çözüme inanmıyor ve i̇dlibin tıpkı groznide halepte ve suriyenin diğer bölgelerinde yaptıkları gibi yıkarak yakarak ve yok ederek çözülebileceğini düşünüyor rejimin i̇dlibdeki ilerleme tekniği türk gözlem noktalarını hedef alması ve ankarayı tehdit etmesi rusya olmadan gerçekleşmiyor daha da kötüsü ankaranın iyi niyetli bir şekilde kolları sıvayarak yola çıktığı ve çatışmasızlık durumunu sağlayarak i̇dlib sorununu çözme süreci giderek rejimin şehri ele geçirmesiyle sonuçlanacak bir yöne doğru ilerliyor buna neden olan birçok sebep mevcut birincisi rusya ve rejimin hava bombardımanı taktiği ve bu yönde sahip olduğu motivasyon hangi siyasi anlaşma olursa olsun rusyanın ve rejimin hava bombardımanından vazgeçmesi pek mümkün görünmüyor son bir yılda i̇dlibe yönelik hava bombardımanının seyri dikkate alındığında şehrin güneyinden başlayarak adım adım yerleşim yerlerini insansızlaştıran ve nüfusu önce i̇dlib merkeze sonra da daha kuzeye türkiye sınırına sıkıştırma gibi bir yöntem izlendiği hemen anlaşılıyor rus ve rejim bombardımanı daha sonrasında ise geride kalan askeri unsurları tamamen yok etme üzerine kurulu bir bombardıman stratejisi izliyor böylesi bir stratejiye karşı i̇dlibdeki herhangi bir askeri yapının ayakta kalması pek mümkün görünmüyor daha kısa vadede ise rusya ve rejimin m5 kara yolunu tamamen kendi kontrolüne almak olduğu anlaşılıyor zaten soçi anlaşmasıyla m5 kara yolu için serbest ticarete açılması yönünde karar alınmış fakat uygulanamamıştı öte yandan türkiyenin i̇dlibdeki direncinin kırarak kuzeye çekilmeye zorlamak rejimin en temel hedeflerinden biri i̇kinci sebep i̇dlib içi askeri dengenin giderek daha karmaşık bir hal alması heyeti tahrirüşşam htş gibi radikal unsurların dağılabilmesi ya da dönüştürülebilmesi için rejimin ve rusyanın saldırı stratejisinden vazgeçmesi ve türkiyeye zaman tanıması gerekirken tam tersi bir sürecin yaşanması yüzünden bu konuda herhangi bir ilerleme sağlanamıyor hal böyle olunca hiçbir örgüt mevcut pozisyonundan vazgeçmediği için i̇dlib içi dengelerin daha çatışmacı bir hal almasına neden oluyor bu durum htşnin gücünü kaybetmek yerine daha büyük bir askeri sorun haline dönüşmesine neden oluyor üçüncü sebep de türkiye dışında diğer aktörlerin i̇dlib konusunda bir inisiyatif almıyor olması meseleyi sadece mülteci sorunu tırmanışa geçtiği zaman dikkate alan avrupa ve abd ise rusya karşısında herhangi bir caydırıcılık oluşturamıyor avrupa ülkelerinin i̇dlib bağlamındaki desteği i̇stanbul zirvesi örneğinde olduğu gibi diplomatik desteğin ötesine geçmiyor abd ise fıratın doğusunda ypg terör örgütü ile kurduğu angajman ile meşgul ve i̇dlibde stratejik bir pozisyon almaktan kaçınıyor durum bu iken türkiye i̇dlibde olası bir insani dramı engellemek noktasında yalnız kalıyor türkiye ne yapmalı i̇dlibde türkiyenin yeni bir pozisyon alması gerekiyor gözlem noktalarını ve soçi uzlaşısını bu haliyle sürdürmek hem türkiyeye daha fazla maliyet üretebilir hem de suriye dosyasında elinin zayıflamasıyla sonuçlanabilir eğer türkiye özellikle 8 9 ve 10 gözlem noktalarının varlığını devam ettirmek istiyorsa ya rejimin kışkırtmalarına yönelik caydırıcı bir pozisyon almak durumunda ya da soçi anlaşmasının işlemediğini ilan ederek gözlem noktalarının emniyetini sağlayacak bir mekanizma oluşturmalı halihazırda gözlem noktalarının güvenliği sağlansa bile rusya destekli esed rejiminin ilerlemesi durmaz ise bmnin öngörüsüne göre türkiye 2 milyon kişilik yeni bir mülteci dalgası ile karşı karşıya gelebilir an itibarıyla rejimin saldırılarından dolayı 700 bin sivil yerlerinden edilmiş ve türkiye sınırına yakın bölgelere kaçmış durumda türkiye ve rusya arasında i̇dlibe yönelik yeni bir ortak yaklaşım kurulmaz ve türkiye caydırıcılığını sahada sergilemez ise i̇dlibdeki kriz türkiyeye sıçrayabilir türkiye ve rusya arasında büyük stratejik resmi okumaya çalışırken i̇dlib gibi mikro bir mesele çok ciddi sorunlara yol açabilir bu nedenle türkiye ve rusya arasında son dönemlerde gelişen ilişki i̇dlib özelinde ciddi bir meydan okuma ile karşı karşıyadır ve türkiye bu meseleyi moskovaya karşı bir test olarak kullanmalıdır rusyanın türkiyenin endişelerini ve bölgede yaşanabilecek insani krizin boyutlarını anlıyor gözükmesi esed rejimi durmadığı sürece sonuçsuz kalacak ve rejim her türlü insani maliyete rağmen ilerlemeye devam edecektir i̇dlibdeki gelişmelerin maliyeti rustürk ilişkileri için ciddi bir sorun teşkil edebilir esed rejimi suriyedeki savaşı kazandığına ve suriye muhalefetinin kontrol ettiği bölgeleri askeri yollarla geri alabileceğine inanıyor ve bu yönde ilerliyor rejimin bu politikası suriyede bir siyasi geçiş sürecinin önündeki en büyük engel ve suriyenin eski suriye olması yönündeki süreçleri de tıkıyor türkiye i̇dlib meselesini bu eksende yeniden ele almak durumunda bu öncelikle moskova ile yürütülen i̇dlib mesaisini gözden geçirmekten başlamalı
746
cumhurbaşkanı’mızın açıkladığı “i̇nsan hakları eylem planı”nı gülhane hattı hümâyûnu’na yani tanzimat fermanı’na benzetenler oldu günümüzde başarı veya başarısızlığı hâlâ tartışılan tanzimat fermanı türk tarihinin en önemli dönüm noktalarından biriydi osmanlı i̇mparatorluğu 18 yüzyılın sonlarından itibaren reformlar yaparak ayakta kalmaya çalıştı ancak avrupa ile devamlı mücadele edilmekte olduğu için reformlar panik hâlde yapıldığından ve yeterli zaman olmadığından istenilen başarıya ulaşılamadı ii mahmud döneminde başlayan reform çalışmaları sultan abdülmecid tahta çıktıktan sonra devam etti bürokrat ve ulemanın katıldığı meşveret meclisinde kabul edilen ilkeler mazbata hâline getirilip devlet ricâli tarafından imzalandıktan sonra padişah tarafından onaylandı münif fehimin çizgileriyle tanzimatın ilanı gülhanede tari̇hi̇ gün 3 kasım 1839da topkapı sarayındaki gülhane bahçesindeki meydanda saray erkânı ulema şeyhler lonca başkanları memur ve subaylar rum ve ermeni patrikleri hahambaşı sefaret temsilcileri davete icabet edip meydandaki çadırlarda yemeklerini yedikten sonra kendilerine gösterilen yerlere geçti halktan birçok kimse de törene şahit olmak için kalabalıktaki yerlerini almışlardı meydana hâkim bir yere yüksekçe bir kürsü kurulmuş sultan abdülmecid de gülhanede bulunan kasra inmişti sultan abdülmecid mustafa reşid paşaya kırmızı atlas bir kese gönderdi paşa kürsüye çıktı atlas keseyi öpüp başına koyduktan sonra dikkatle açtı i̇çinden çıkan hattı hümâyûnu tekrar öpüp başına koydu kalabalığı şöyle bir süzdükten sonra yüksek bir sesle hattı okumaya başladı böylece bir devre adını veren gülhane hattı hümâyûnu cümle cihana ilân edildi sultan abdülmecidin kılıç alayı tanzi̇mat fermaninin vaatleri̇ hattı hümâyûnda önce durum tespiti yapılıyordu osmanlı i̇mparatorluğu kuruluşundan itibaren kuran ve şeriata sımsıkı bağlı kaldığı için güçlü ve müreffeh olmuştu ancak 150 yıldan beri kuran ve şeriat bir kenara bırakılmış bu yüzden de hem devlet hem de millet evvelki güç ve ihtişamını kaybetmişti yine de memleketin uygun mevkii yeterli kaynakları ve halkın kabiliyeti akıllı bir şekilde yönlendirilirse beşon sene zarfında bu kötü durumdan kurtulmak mümkündü bunun için yapılması gereken allahın yardımı ve hazreti peygamberin inayetiyle yeni kanunlar çıkartmaktı hattı hümâyûnun ikinci bölümünde yeni kanunların neler olduğu ve niçin yapılacağı izah ediliyordu dünyada can ve namustan daha kıymetli bir şey olmadığına göre bir kimsenin kendini tehlikede görüp karakterinde ihanet olmasa bile bunları korumak adına devlete ve millete zarar verecek hareketlere teşebbüs etmemesi için güvenliğinin tesisi şarttı kişinin devlet ve millet gayreti vatan muhabbetiyle çalışabilmesi daimî bir ıstırap ve endişeden kurtulması ise ancak mal güvenliğinin teminiyle mümkündü evvela halkın mal can ve namus güvenliği sağlanmalıydı devletin memleketin muhafazası için lüzumlu asker ve diğer masrafların ancak halkın vergilerinden toplanan parayla karşılanabileceğine göre bu vergi meselesine de çekidüzen verilmesi gerekliydi bunun için memlekete bir hayrı görülmeyen iltizamla vergi toplanması usulü terkedilecek ve herkesten emlâk ve kudretine göre münasip bir vergi alınacak hiç kimseden kanun harici bir şey talep edilmeyecekti asker konusunda da düzenleme yapılarak nizamsızlığın önlenmesi ticaret ve ziraatın bozulmaması için şimdiye kadar uygulanan askere alma şeklinden vazgeçilecektir artık lüzumu hâlinde her bölgeden nüfusuna uygun miktarda asker talep edilecek ve askerlik dörtbeş seneyle sınırlandırılacaktı son bölümde bütün bu vaatlerin nasıl gerçekleştirileceği ele alınıyordu buna göre artık hiç kimse yargılanmaksızın açık veya gizli surette cezalandırılmayacaktı kimse kimsenin namusuna tasallut edemeyecek herkes kendi mülkünde tam bir serbestiyetle yaşayacaktı müsadere uygulaması yani devletin kişilerin malına hazine adına el koyması kaldırılacak bu kişinin mirası vârisleri tarafından tasarruf edilecekti verilen bütün bu haklardan müslim ve gayrimüslimler eşit bir şekilde yararlanacaktı son olarak memurların yargılanması için bir ceza kanunnamesi hazırlanacak rüşvetin her türlüsü şiddetle cezalandırılacak henüz maaşı olmayan memurlara yeterli miktarda maaş tahsis edilecekti proje olarak kalan tanzimat anıtı tanzi̇mat nedi̇r tanzimat nedir sorusu belki de yakın tarihimizin en zor sorusudur kimilerine göre tanzimat türk laikliğinin türk anayasa ve parlamenter geleneğinin yani modernleşmemizin şanlı mübeşşiridir kimilerine göreyse tanzimat bu memlekette batı taklitçiliğinin miladıdır kimileriyse tanzimatı iyi niyetli bir teşebbüs kabul edip daha sonra ama ile başlayan bir parantez açıp yetersizdi diyerek sözlerine devam ederler tüm bu değerlendirmeler ya ideoloji penceresinden ya da sebebi bir tarafa bırakıp tamamen sonuca göre hüküm vererek yapılmıştır tanzimatın iki esas gayesi vardı bunların ilki sırp 1804 ve özellikle yunan 1821 ayaklanmalarında kendini bulan ve imparatorluğu temellerinden sarsan milliyetçi fikirlerin önünü almaktı giderek bir osmanlı milleti oluşturmak fikri bu endişeden kaynaklandı i̇kinci gayesi ise merkezi otoriteyi imparatorluğun tamamında hâkim kılmaktı bazı araştırmacılar tanzimat fermanının yalnızca kavalalı mehmed ali paşanın isyanını bastırmak için i̇ngilterenin yardımını temin etmek ve liberal avrupa kamuoyunu kazanmak adına mustafa reşid paşa tarafından hazırlanmış siyasî bir manevra olduğunu iddia ederler bu doğru olmakla beraber mısır isyanı tek başına tanzimatın sebebi değil sadece hızlandırıcısıydı tanzimat sürecini kendisinden önceki yenilik fikir ve uygulamalarından ayıran ve onlara nispetle daha başarılı kılan en önemli faktör bu dönemde yenilik fikrinin kişilerin iyi niyetine bağlı bir faaliyet olmaktan çıkartılıp sistemleştirilip kurumlaştırılmasıydı büyük türk evladinin şehadeti̇ genelkurmay i̇stihbarat başkanlığı yaparken tanıştığım korgeneral osman erbaşın en önemli özelliği olarak samimiyeti açık sözlülüğü içinin ve dışının bir olması dikkatimi çekmişti zaman zaman karşımıza çıkan algı yönetimi yapıp kendisini olduğundan farklı göstererek kafasının arkasında gelecek için farklı planları olan insanlardan değildi osman paşa neyse oydu vitrine oynamaz vatanı ve milleti için gözünü daldan budaktan sakınmaz doğru bildiği konularda sözünü esirgemezdi yüreği türki̇slam âlemi için çarpıyordu fetö ile mücadelede en ön safta çarpışanlardan oldu türk milletinin daha ilerilere gitmesi için gecegündüz çalıştı rahmetli haluk dursun hocamızın araba kazasına çok üzülmüştü her zaman ah hocam niçin daha iyi bir arabaya binmedin bütün imkânlarımla emrindeydim derdi ancak kaderin acı bir rastlantısı olarak kendisi de rahmetli hocamızın kaza geçirdiği bölgede haluk hoca gibi inandığı değerlerin izinde büyük türkiyeyi inşa etmek için hiç durmaksızın çalışırken görevi esnasında elim bir kaza sonucunda şehit oldu mekânın cennet olsun paşam gözün arkada kalmasın canından çok sevdiğin türk milleti ideallerin yolunda bayrağı hep daha yükseğe dikecek
907
siyaset alanında henüz kesin ve güvenilir bir temel bulmuş değiliz burada kesinlikle sağlam hiçbir kozmik düzen yokmuş gibi görünmektedir biz batı medeniyeti kast ediliyor her zaman ansızın kötüleşerek eski kargaşaya düşmekle tehdit edilmekteyiz yukarıdaki satırlar şimdiki polonya sınırlarında yer alan breslauda midilli adını aldıktan sonra rus limanlarını bombalayan alman gemisinin orijinal ismine ilham veren şehir doğmuş ancak nazi mezaliminden kaçmak için abdye yerleşmiş bir alman yahudisi düşünüre ait ernst cassirera onun meşhur eseri devlet efsanesinin 296 sayfasından amerika birleşik devletlerinde kongre baskınının olduğu saatlerde 1997den beri kapağını açmadığım bu kitaba göz gezdiriyordum bugünü çok çarpıcı biçimde anlatan bu satırlara rastlayınca trumpizmin geldiği noktayı ve muhtemel geleceğini anlatacağım bugünkü yazıma yukarıdaki alıntıyla başlamak istedim cassirer kargaşa dediği şeyi hitler zamanında yaşamıştı batının avrupa hatta giderek vahşi batının abd siyasi ve kültürel zorbalıkla kurduğu barbarlık üstü sistemin s o s verdiği ilk anda ne tür bir gayrimedeniliğe alan açacağını da deneyimle biliyordu nazilerden kaçıp yeni dünyaya sığınmıştı bu yüzden tıpkı mülteci aydınlığın sakat olduğunu bilen ırkdaşı theodor adorno gibi… onları yeni dünyada karşılayan rollo may gibi düşünürler de vahşi batının öncü mitleriyle özdeşleştirilmiş kahramanlıkların salt vahşilik düzeyine indiğini söylemişti i̇şte 6 ocakı türkiye saatiyle 7 ocaka bağlayan gece washingtonda izlediğimiz şey bu sözde kahramanlık öykülerinin kötü bir fragmanıydı mayin izinden gittiği psikanalizin babası abdden bir türlü hazzetmemiş sigmund freud da yaşama oyununda hayatın kendisi riske atılmadığı zaman hayat zenginliğini kaybeder amerikan flörtü gibi… der o gece yaşananlar darbe girişimi değil olsa olsa onun flörtüydü devlet i̇çi̇nde darbe olmadan darbe olmaz abdde devlet içinde bir darbe olmadan darbe olmaz bunu en iyi amerikalılar bilir çünkü biz dâhil hatta başta olmak üzere darbe yaptıkları her ülkenin önce devlet yapısı içinde darbe yapmışlardır bu en az üç çeyrek asırlık paradoksal zincir sadece 15 temmuz 2016da kırılmıştır öte yandan çarşambayı perşembeye bağlayan gece yaşananlar da bekleniyordu yani perşembenin gelişi çarşambadan belliydi abdnin karışacağı ve bunun 6 ocakta olacağı da aşikârdı trump kimisi ezoterik komplolara inanmış taraftarlarını trumpistleri kongre binası önünde mitinge çağırmıştı niyeti oradaki kalabalığın hacmine de bağlı olarak abd devleti içindeki kendi yanlısı ulusal muhafızları harekete geçirebilmekti ama olmadı kolayından olmazdı da zaten pentagon ve ulusal muhafızlar trumpa destek vermedi onlar bir yana yardımcısı mike pence bile seçim hilesi iddiasıyla koltuğunu terketmeme eğilimine tepki gösterdi trumpın ve ona sırtını döndü çoban deği̇şecek ama sari öküz de yeri̇nde kalacak öte yandan yine aynı pence trumpın bu şartlarda koltuğunda kalmakta ısrar etmesine karşı çıkarken kongre baskınından ötürü 25 madde uyarınca görevden azledilmesine karşı da göğüs gerdi yazılmamış atalardan gelen arketipsel kovboy yasalarıyla şunu demek istedi herhalde sürüde çoban değişebilir ama sarı öküzümüzü vermeyiz o kadar da değil pence bunu çok ince bir diplomasiyle yaptı ne kızı verdi ne de düğürcüyü küstürdü bizim oranın deyimiyle trumpın girişimini her ne idiyse o akamete uğratmayı becerdi böylece trumpistlerin en marjinallerinin yani 6 ocak kalkışmasının hafızalara kazınan ezoterik grubu qananun küveynon diye okunuyor üyeleri başta olmak üzere göstericilerin ihtilâl hevesi kursaklarında kalmış oldu totalde bir ihtilâl girişimi bile değil onun parodisi gibiydiler bu parodiden geriye hollywood filmlerinde gördüğümüz türden bir kostümle arzı endam eylemiş viking savaşçılarını andıran boynuzlu kürk miğferli göstericilerin tiyatral imajı kaldı peki kim bu qanon grubu sorusunun yanıtına gelirsek… qanon totemci radikal bir grup yanlışlığı ispatlanmış görüşleri savunan müptezel bir aşırı sağ komplo teorisi grubu olarak nitelendiriliyor batı kaynaklarında bu grup ezoterik yani gizli bilgilerin sadece seçilmiş insanlara inisiyasyon ile öğretildiğine iman eden bir grup bunların bir kısmı trumpın bir yeni konstantin imparator olduğu inanışında 2016 abd başkanlık seçimi öncesi hillary clinton danışmanları ve diğer bazı demokratik partililerin washingtondaki bir pizza restoranının karargâhı olduğu çocuk istismarcısı bir şebekeyi yönettiği iddialarını yayan da yine bu qanon grubu idi belki de sırf bu yüzden kimi liberal ya da daha görüneni sol paranoyaklar tarafından dört anonim etiketle lanse edildi fbianon hlianon yüksek seviyeli köstebek ciaanon wh köstebekanon bunu söyleyen kimler anonymousçular… sadece anonymousçular komplocu olduğu için değil mantıkla da örtüşmediği için bir komplo bu nitekim fbi qanon taraftarlarını potansiyel iç terörün kaynağı olarak görmeye başladı daha öncesinde de gördüğünden eminim ama şu son kongre baskınından sonra eğer görmeseydi ciddi bir istihbarat zaafiyeti göstermiş olurdu qanon grubu avrupaya bi̇le yayilmiş yeri gelmişken… bu qanon grubunun ilginç bir özelliği var yayılması abd ile sınırlı değil abd dışında da ve bilhassa da avrupada hatırı sayılır bir hareket çapına erişmişler mistik konseptleriyle ilgi uyandırmışlar aslında çünkü mistisizm hep satar qanon bu yönüyle tarihçi richard hofstadterin amerikan politikasında paranoyak stil adlı 1964 denemeler kitabında bahsettiği milenyumculuk bin yılda bir insanlığı kurtaracak mesihin ineceği inancı ve apokalitizm genellikle kara ütopya ile resmedilen kıyamet sonrası temaları devrinin bir müthiş misali olarak alınabilir görüşünü savunanlar var qanon grubunu yabancı kaynaklarda biraz araştırdıktan sonra abd seçimlerini yakından takip eden genç araştırmacı yunus emre erdölene de sordum bu grubun obama ile ilgili bir komplosu ve trumpın obamadan intikam planıyla ilgili enteresan bir bilgi verdi qanon grubu obama abd başkan adayı olarak ortaya çıktığında onun gizli bir müslüman olduğunu iddia etmiş ve kenyada doğduğuna dair sahte bir belge düzenlemişti sadece abd doğumlu olmayanlar başkan olamayacağı için değil aynı zamanda bu adam bizden değil demek için de bu komployu dolaşıma sokmuşlardı bir de şöyle ilginç bir ayrıntı var 2012deki bir beyaz saray etkinliğinde obama trumpla alay eden sözler sarfetti bunun üzerine trumpın yakın çevresine ondan intikamımı alacağımı göreceksiniz o da görecek dediği söyleniyor oanona tekrar gelirsek… trump qanonu onlar da trumpı çok seviyor qanon grubu içinde şarkıcılar aktörler avukatlar askerler doktorlar öğretmenler ve çok farklı branşlardan insanlar var pek çoğu eğitimli yani ama tehlikeli fikirlere sahipler trump qanon grubuna nasil bakiyor qanon grubu erdölenin anlatımlarından çıkaracağınız üzere i̇slamofobik bir grup müslümanları abdde istemiyorlar antisemitistler yahudi karşıtlığını da benimsiyorlar joe bidenın öldüğüne inanıyorlar şu anda biden diye bilinen kişinin onun dublörü olduğunu ileri sürüyorlar obama bir kripto müslüman demeye getiriyorlar asünnetli olduğunu ileri süren bile var kovide ise palavra diyorlar trump da kovide inanmıyor olmasa bile onu hafife alan bir tavır içindeydi i̇ki tarafın düşüncelerinin kökeninde arketipsel bir birlik de var nitekim trump qanoncular için ne demiş ağustos 2020de ona bir bakalım zira en önemli yer tam da burası yani zurnanın zırt dediği yere geldik qanoncuların konstantin trump dediği trump bu tuhaf ezoterik grupla ilgili soruya aynen şöyle cevap veriyor pekâlâ hareket hakkında pek fazla şey bilmiyorum benden çok hoşlandıklarını öğrenmek dışında… ki buna da minnettarım ve ekliyor duydum ki bu insanlar ülkemizi seven vatandaşlar mike pence de daha önce hadi tam tarih de verelim 21 ağustos 2020de itibar etmediği komplo teorileri haricinde qanon grubu ile ilgili hiçbir şey bilmediğini söylemiş taraftarlarini yari yolda birakti peki aynı konstantin trump 6 ocakta ne yaptı taraftarlarını yarı yolda bıraktı önce onlara artık itidalli biçimde eve dönün çağrısı yaptı bence doğrusunu yaptı çünkü ben darbeleri sevmediğim gibi sokaktan başlayan ihtilâlleri de sevmem i̇sterse insanlığı sözüm ona ileri götürdüğü söylenen fransız i̇htilâli olsun trump bunun ardından 20 ocakta geçiş sorunsuz olacak teminatını da verdi devirteslim törenine katılacak kadar da değil ama kendisi açısından… çünkü kuyruk da dik tutulmalı yine derken georgiada bidenın seçim zaferinin iptali için açtığı davadan vazgeçti bununla da yetinmedi kongreyi basan qanon grubunu kast ederek siz abdyi temsil etmiyorsunuz tüm amerikalılar gibi ben de şiddet hukuksuzluk ve kargaşadan dolayı sarsıldım hukuku çiğneyenler bedelini ödeyecek dedi böylelikle tıpkı pencein kendisini tamamen olmasa bile sattığı gibi radikal kitlesine sırtını dönmüş oldu bu noktada geri adım atmak zorunda olduğu için böyle yaptı 2024te daha ileri sıçrama hülyasıyla… her ne kadar bu şu an için pek mümkün görünmese de… geri adım attı çünkü atmak zorundaydı abd müesses nizamı içinde destekçisi olmayan yalnız bir adam çünkü tek seçeneği ulusal muhafızlardı o da zor kaotik bir seçenekti ulusal muhafızları da lehine devreye sokamadı terzi nasıl kendi söküğünü dikemiyorsa darbeci abd de dışarıda yıllardır yaptığı şeyi pandemi nedeniyle evinde denedi twitterda bu anonim espri dolanıyordu denedi ama yöntemleri adamakıllı unutmuş gibiydi böylelikle bitti zaten fragman daha doğrusu biz bir film başladı zannetmiştik meğersem açtığımız bir fragmanmış ya da onlar gerçekten film göstermeye niyetlendiler de bunu beceremediler eee liderleri bile kendilerinden el çekerse ne yapsın adamlar trump daha önce kendisinden hoşlanmalarıyla övündüğü oanoncuları 6 ocaktan sonra haşlamadı mı biz de buyur burdan yak dedik i̇nsanın aklına şeytanın dürtüklemesiyle şu soru geliyor trump 15 temmuz gibi bir şeyi abdde görseydi kendisini devirmek isteyenlerin tehditleri karşısında kimbilir ne yapardı bu kadar çabuk döner miydi çok daha hızlı bile dönerdi trump 2024 seçimlerinde tekrar başkan adayı olabilme garantisiyle müesses nizama her türlü taahhüdü verebilir şu durumda merak etmeyin trumptan fazla trumpçi cumhuri̇yetçi̇ler partisinde yer alan kendisinden bile marjinal diyebileceğimiz ve qanon grubu ile paralel fikirleri olan politikacı marjorie taylor greene ise dik dik konuşan biri misal kongreye silahla geleceğim maske takmayacağım diyordu bu teyze teyze dediğime bakmayın yaşı genç 46 yaşında amerika birleşik devletleri temsilciler meclisi üyesi maske takmamak da toplum sağlığını tehlikeye atmak gerekçesiyle neredeyse artık bir silah muamelesi gördüğüne göre maskesizliği de silah olarak kullanacağım demeye geteriyor zaten silahları da seven silahla poz veren biri yine bu gruba yakın sayılabilecek bir başka temsilciler meclisi üyesi mary miller ise abd kongresindeki konuşmasında adolf hitlerden alıntı yapmış biri bu bir savaş demiş miller ve şöyle devam etmiş hitler bir konuda haklıydı gençliğe kim sahipse gelecek onundur derken haklıydı elbette nazi gençlik örgütlenmesine atıf yapmıştı hitler bu sözü söylerken miller da bunu ima ediyor doğrudan isim vermese de ezoterik marjinal gençlik gruplarının desteğinin cumhuriyetçiler içindeki yapılanmanın temeli olduğunu düşünüyor ve gelecek için bu gençler bizimle olmaya devam etmeli inancında bu arada yeri gelmişken… nazilerin de hitlerin bizatihi kendisi gibi bir ezoterik olduğunu hatırlatalım ezoterik hitlerizm bile var miller hitlerin bu sözünü anımsatarak nazist bir gençlik örgütlenmesine atıf yapmış oluyor nazizmin gençliğin beynini yıkayarak kötücül manada geleceğe damga vurmuş bir ideoloji olduğu izahtan vareste miller töton şövalyeleri ve thule örgütü benzeri ezoterik yapılara inanan naziler gibi qanon türü grupların örtülü biçimde desteklenmesi gerektiği kanaatinde kanaatinde ki bunu söyleyebiliyor ki hitlerin esin kaynaklarından birinin tötonlar olduğu bir sır değildir tötonlarsa tapınak şövalyelerinin alman versiyonudur thule örgütü ise 1918de almanyada kurulmuş nazilerin ilham kaynağı milliyetçi örgüttür ayrıntılar için bkz httpswwwsabahcomtryazarlarpazarferhatunlu20180617ezoterikorgutlervegto cumhuriyet partili tim schneider bile millerın sözlerine şöyle mukabele etti bu dil yanlış ve müstekreh millerın özür dilemesini istiyoruz yahudi kökenli demokrat j b pritzker ise millerın görüşünü dipsiz olarak nitelendirdi ve şöyle dedi şunu netleştirmeme izin verin hitlerin doğru hiçbir şeyi yoktur bu menfur retoriğin de politikamızda hiç yeri yoktur trump ameri̇kan ülkücülüğünün başbuğu olur mu cumhuriyetçi parti de tarihin bu evresinde böyle hadi biraz bahtince söyleyelim bir karnavalesk işte sadece tabanında değil partisinde de kendisinden daha trumpistler var demiştik halen mevcut başkan için… ehh trump da açıkça koltuğa yapışma moduna girdiğinden anladığımız kadarıyla gelecekte halen başkan olma hayalleri kurduğu için ve daha önemlisi hapse girme riskinden ötürü abd müesses nizamını daha fazla kızdırmak istemedi kendi ezoterik taraftarlarını kontrol edememe ihtimali ona bile ürkütücü gelmiş olacak ki darbe flörtünden vazgeçti çünkü sosyolog george simmelin dediği gibi sonuçlandırıcı her türlü seçim flörtün sonunu getirir bu cümleden yola çıkarak şunu da söyleyebiliriz trumpın abd müesses nizamıyla dört yıllık flörtünün sonuna da bu seçimle gelinmiş oldu bir daha böylesi bir flört olur mu allah bilir tabii ama artık pek ihtimal dâhilinde gibi görünmüyor zira bir daha aday olmamayı kabul etmezsen yargılanıp mahkûm edilirsin derlerse trump ölümü görüp sıtmaya razı olacaktır nasılsa ezoterik trumpizmin mahzun kültünü bir kez feda etti kült bu put gibi bir şey kırmak zor ama putlar kırılmalı işte trump bu putları zamanında alparslan türkeşin yaptığı gibi kırarsa çünkü bir mitingde türkeşin bozkurt heykeli taşıyan gençleri azarladığını dün gibi hatırlarım belki gelecekte amerikan ülkücülüğünün başbuğu babası olabilir o müstakbel ülkücülüğe çok fazla babalık yapamayacak kadar yaşlı olsa da… i̇ster ironi deyin ister öngörü tutarsa vay be demişti dersiniz tutmasa da güler dalganızı geçersiniz dipnot bu yazının başlığı michael brendan doughertynin on beş günde bir çıkan muhafazakâr dergi national reviewda 30 temmuz 2020de yayınlanmış ezoterik trumpizmin mahzun kültü başlıklı yazısından ilhamla atılmıştır
1,941
tüm dünyada olduğu gibi i̇randa da merak ve heyecanla takip edilen abd seçimleri sona erdi resmi olmayan sonuçlar joe bidenın yeni amerikan başkanı olduğunu gösteriyor birçok dünya lideri de bidenı çoktan tebrik etti seçimin yankıları ve biden döneminde dünyayı ne beklediğine ilişkin tartışmalar ise sürüyor bu bağlamda ortadoğu ve bilhassa i̇ran özelinde yaşanabilecek gelişmeler dikkate değer bir nitelikte tahran yönetimi trump döneminde yaşadığı bunalımların ardından bidenın başkan seçilmesini oldukça olumlu bir şekilde karşıladı her ne kadar seçim öncesi ve sonrası resmi söylemleri hangi aday kazanırsa kazansın i̇ranın abd siyasetinin değişmeyeceği şeklinde olsa da tahran yönetiminin bidenın zaferinden duyduğu memnuniyet apaçık ortada oyların henüz sayıldığı esnada açıklama yapan i̇ran cumhurbaşkanı ruhani i̇ranın trump döneminde yaşadığı zorluklardan dem vurarak dolaylı olarak bidenı daha olumlu bulduklarını işaret etti seçilecek abd başkanının uluslararası hukuka ve anlaşmalara saygı duyması gerektiğini söyledi daha sonraki günlerde de biden ile müzakerelere hazır olduklarının sinyallerini verdi ve 2015 yılında imzalanan ancak 2018 yılında trumpın abdyi dışına çıkardığı nükleer anlaşmaya dönülmesi gerektiğini söyledi i̇ran dışişleri bakanı cevad zarif de ruhani ile benzer şekilde bidenın seçilmesini olumlu bulanlardan atmış olduğu bir tweette abd halkı sözünü söyledi diyen zarif 2015teki nükleer anlaşmanın en önemli mimarlarından biriydi hükümet kanadının aksine dini lider ali hamaney sonuçları önemsemediğini belirtip abdyi esastan eleştirmeye devam ederken mecliste ağırlığı bulunan muhafazakar milletvekillerinin de hamaney ile benzer bir tonu tutturduğu görüldü tahranın bidenden beklentisi nükleer anlaşmaya geri dönülmesi ve i̇ran üzerinde uygulanan abd yaptırımlarının kaldırılması olsa da bunun gerçekleşebilmesinin önünde ciddi engeller mevcut öncelikle bidenın i̇rana karşı yaklaşımının diğer abd başkanlarından farklı olacağını düşünmek için hiçbir sebep yok biden da i̇ranı bir problem olarak kodlayacak her ne kadar demokrat partinin nükleer anlaşmayı savunduğu bilinse de 2015ten sonra köprünün altından çok sular aktı bir anlaşma yapılacaksa yeniden müzakere edilmesi gerekecek bu müzakereler için ise biden ve ekibi yüksek ihtimalle 2021in haziran ayındaki i̇ran cumhurbaşkanlığı seçimlerini bekleyecekler biden yönetimi hangi i̇ran hükümeti ile en az dört yıl boyunca muhatap olacağını görebilmek için seçimleri beklemek zorunda aynı zamanda abd seçimleri üzerindeki tartışmaların da bir süre daha su kaldıracağı düşünüldüğünde bidenın ajandasındaki i̇ran maddesinin bir süre beklemesi gerekeceği bir gerçek ruhani siyasetinin i̇ranın dertlerine tek başına derman olmaması ve ekonominin tahammül edilemez derecede kötüleşmesinin ardından seçimleri ılımlı ya da reformist olmayan bir adayın kazanma şansı ise oldukça yüksek ruhani yönetiminin temsil ettiği ılımlı kanat ve reformistler biden sayesinde i̇randa güçleneceklerini düşünseler de i̇ran halkının siyasete olan total güvensizliği geçtiğimiz şubattaki parlamento seçimlerinde tarihin en düşük katılım oranı görülmüştü artık i̇ran siyasetini muhafazakarreformist ikiliği ekseninde düşünemeyeceğimizi gösteriyor i̇ranlılar siyaseti artık muhafazakarlar ve reformistler arasındaki sıfır toplamlı bir oyun olarak telakki ediyorlar bu doğrultuda üçüncü bir grubun son yıllarda güçlenerek siyasi sahnede temayüz ettiklerini görmek lazım devrim muhafızları başta olmak üzere militer yapının ileri gelenlerinin başını çektiği bu grup elbette muhafazakar ve sertlik yanlısı siyasete daha yakın üstelik hamaney sonrası dönemde ipleri ellerine almak istiyorlar buna mukabil abd tarafında da i̇ran bir baş ağrısı olmayı sürdürecek i̇rana en sert yaptırımların obama döneminde uygulandığını hatırlamak abdli demokratların i̇rana karşı çok da teveccühle hareket etmediklerini gösteren önemli bir örnek üstelik nükleer meselenin dışında i̇ranın balistik füze programı abd ve de ab ülkelerinin gözünde sorun olmaya devam edecek hülasa her ne kadar i̇ran yönetimi bidenın zaferinden memnuniyet duysa da abdi̇ran ilişkilerinin normalleşmesi ya da en azından nükleer anlaşmaya geri dönülmesi önünde ciddi engeller bulunuyor i̇ranın yaşadığı ekonomik ve sosyal krizlerin bir süre daha devam edeceğini öngörmek mümkün krizlerin üreteceği siyasi maliyetin de her geçen süre militermuhafazakar kompleksi güçlendireceği bir gerçek güçlenen muhafazakar siyasetin bir önceki nükleer anlaşmada olduğu gibi abd karşısında ne kadar kahramanca esneyebileceğini ise zaman gösterecek
590
geçtiğimiz günlerde dostum aranjör fırat özbayları stüdyosunda ziyaret ettim kendisi bana bir şarkı dinletti hakan tosunun seslendirdiği mahşere kaldının sözleri şebnem sungura müziği ise gökhan tepeye ait açıkçası dinlemekten büyük keyif aldığım şarkı alt yapısı soundları ve sözleriyle beni çok etkiledi bildiğiniz gibi uzun süredir arabesk şarkılar neden üretilmiyor diye serzenişte bulunuyordum birçok ünlü cover şarkılar üzerinden bu müzik türünü icra etmeye devam ederken neden bu tarz müzik yeniden üretilmiyor diyordum sanırım birileri bu sese kulak vermiş muhteşem sözleri için şebnem sunguru ve tabii ki müziği için de gökhan tepeyi yürekten kutluyorum pırıl pırıl bir şarkı benden söylemesi sevgili dostum kemal aslanın yapımcılığını üstlendiği bu şarkının yakın zamanda büyük kitlelere ulaşacağını düşünüyor böyle yeni ve başarılı işleri de sonuna kadar destekliyorum bu arada hakanın sesi kulağıma çok tanıdık gelince biraz düşündüm ve antalyada daha önce taşkapıda kendisini canlı olarak dinlediğimi hatırladım kısa zaman sonra dinleyicisi ile buluşacak şarkının yolu şimdiden açık olsun grammy ödülleri sahiplerini buldu dünyanın en prestijli ödüllerinden olan 63 grammy ödülleri önceki gün türkiyede vakkoramanın katkılarıyla power tvde yayınlandı müzik dünyasının kalbinin attığı bu töreni canlı olarak ben de takip ettim tabii daha çok işin sahne kısmıyla ilgiliydim ben dört ödül kazanan beyonce grammy tarihine geçti gecede dua lipa taylor swift cardi b dababy blakc pumas ve post malone da sahneye çıktı sefile tam not uzun bir sessizliğin ardından muhteşem bir şarkı ile döndü semra san sektörün en iyi isimlerini bir araya getirerek çıkardığı yeni singleı sefil herkes gibi benden de tam not aldı alelacele yapılmış hareketli bir şarkı ile değil üstüne basa basa sesini ve yeteneğini ön planda tuttuğu slow bir şarkıyla çıktı müzikseverlerin karşısına san bir sinan akçıl eseri olan sefile mustafa ceceli de aranjesiyle güzel bir lezzet vermiş bu arada akçılın da eşlik ettiği klibi de kalitesiyle sınıfı geçti san müziğe devam ederse bu oyunda ben de varım dedirtecek mabel kahrettimle sessizliğini bozdu birkaç gün önce benim de merakla beklediğim kahrettim şarkısı ile sessizliğini bozdu mabel matiz bu şarkı çıkmadan biriki ay önce kendisi ile konuştuğumuzda bu sessizliğin sonunda iyi bir iş çıkacağının sinyalini almıştım zaten ve öyle de oldu sözü ve müziği kendisine ait şarkısı ile artık kült sanatçılar arasına giren mabel matiz tavrı tarzı ve müziği ile benim de en beğendiğim isimler arasında daima en iyiler ile çalışmayı tercih eden mabelin bu şarkısının masteringi matt colton metropolis studios tarafından yapıldı klipte yine alışılagelmiş bir kalite ve mabel matiz tarzı var yönetmenliğini mirza odabaşının üstlendiği klip kısa zamanda mabel hayranlarının yine gönlünü fethetti
410
i̇pek çalışlar kitabının başında atatürk konusunu zevkli ama zor bir konu olarak nitelendiriyor zevkli olması anlaşılabilir zorluğu ise çalışlar hâlâ bazı tabuların mevcudiyetine bağlıyor bu da bilinen ve maalesef hâlâ aşılamamış bir husus hemen bir örnek vereyim gene bu kitapta bir dipnotta da değinildiği üzere çalışlar latife hanım isimli kitabında atatürkün topal osman tarafından kuşatıldığı sırada latife hanımla bir plan yaptığını anlatmıştı buna göre latife hanım başına kalpak giymiş boyunu uzatmak için portakal sandıklarının üstünde pencere önünde arkadan ışık vurdurarak ve böylece profilinin dışarı yansımasını sağlayarak yürümüştü topal osmanın adamları paşayı evde sanacaklardı oysa paşa o sırada çarşafa bürünerek diğer kadınlarla birlikte evden çıkıp önce rauf orbayın yanına ardından meclise gidip harekatı yönetmeye başlamıştı bana göre büyük bir kurmayın her durumda plan yapma becerisini ve hayatta kalma azmini gösteren bu hamlenin anlatısı üstüne kendisine dava açılmıştı çalışlar kaynağın istememesi nedeniyle bu anekdotu kimden duyduğunu açıklamamıştı savcının beklenmediği dolayısıyla beklendiği üzere açtığı dava bizzat kaynağın gelip açıklama yapması üstüne beraatla sonuçlanmıştı belirttiğim bu örneğin dahi masum olduğunu düşünüyorum çeşitli çevrelerde anlatılan çok farklı anekdotlar atatürk hakkında yapılan yorumlar çok daha serttir ve onların dile getirilmesi veya tartışılması aleyhlerine pozisyon alınsa bile bütün bütüne olanaksızdır nedeni basit atatürkü ve devrimleri koruma kanunu mevcuttur her şey o yasaların sınırları içinde ele alınır i̇kinci bir neden de mevcuttur atatürk toplumun belli bir kesimi tarafından kutsanmıştır kutsal ve dokunulmaz kabul edilmiştir bu gerçek uzun süre ordu tarafından biçimlendirildi ordu atatürkü başkomutan kabul eder kendisini de devrimlerin koruyucusu sayar bu gene ordunun kemalizmiatatürkçülüğü ideoloji olarak benimsemesinden kaynaklanır ordu tüm darbeleri atatürkçülük atatürk ilke ve inkılapları adına gerçekleştirmiştir darbeler bir yana darbe girişimleri bile aynı maksatla gerçekleştirilmiştir böylesi bir yasal koruma zırhına sahip başka bir 20 yüzyıl lideri bilmiyorum 28 şubatta laikçi çevrelerle işbirliği yapan ve darbeyi bizzat yöneten cumhurbaşkanı süleyman demirel daha 1970lerde devrimleri daha ne kadar yasayla koruyacağız diye soruyordu kurucu lider ve gerçekleştirdiği eylem hâlâ yasayla korunuyorsa ortada farklı bir düzen var demektir böyle bir ortamda analitik eleştirel bir biyografi yazmak da o ölçüde zor olacaktır ama evet zevklidir çünkü sonunda hâlâ çok merak edilen hâlâ hayatına ait bazı sırları bulunduğu düşünülen çok etkili çok güçlü bugün de canlı diri etkili bir kişi söz konusu bu arada hemen belirteyim gerçi çalışlar da değiniyor ama görüşüm değişmez hayata atılana kadar yaşamı hakkında bunca az bilgi sahibi olduğumuz başka bir lider de tanımıyorum türkiye biyografi yazmayı bilmez bu başlı başına bir olgudur uzun süre güçlü bir biyografiyi hazırlayan analitik ve eleştirel yaklaşımdan uzaktık öyle bir merakımız da söz konusu değildir biz kutsallık ve dokunulmazlık duygularıyla yaşayan bir toplumuz bizde her şey siyah veya beyazdır kimse benimsediği insanın menfi yanlarının gösterilmesine tahammül etmez cemaat halinde yaşayan bireyliği tanımamış toplumlarda bu doğal sayılmalıdır sadece atatürkün değil adı çok zikredilen çok önemsenen hemen hiç kimsenin bahsettiğim türden bir yaşam öyküsü anlatımı yoktur zaman bu eksiği önemli ölçüde giderecek bir araç sağladı kültürel çalışmalar bölümünün çeşitli üniversitelerde açılması 1990larda sözlü tarih ve biyografik anlatım metodolojilerinin yenilenmesi söz konusu alanı derinleştirdi özellikle feminist tarih yazımı ve kimlik çözümlemesi bir çırpıda bazı çalışmaların ortaya gelmesine olanak sağladı bu gelişme biraz da tarihyazımı historiography alanındaki yeni eğilimlerin bir sonucudur gene 1990 sonrasında ortaya çıkmıştır tarih metodolojisinin ve felsefesinin güttüğü yeni yönelimler anlatı denen olgunun ve mekaniğin çeşitli düzeylerini irdelerken kurmacayla tarih arasındaki dinamikleri de sergiliyordu bu meyanda kurmacanın daha zor bir alan olduğu da saptanmıştı sonunda gerçeği herkesin kendince tanımladığı ve yeni bir gerçek icat ettiği alandır kurmaca tarihyazımı ise belli bir verinin olduğu kabul edilen bir gerçeğin aynen aktarımı diye düşünülüyordu bilimselliğin bu olduğu kabul ediliyordu olmuşu olanı aynen aktarmak sonradan anlaşıldı ki olmuş ve olan biricik değildir kabuller öznellikler etrafında biçimlenir bu itibarla da tarihyazımının belli bir kurmacayı içermemesi olanaksızdır belge meselesi ise apayrıdır ama belirttiğimiz şu noktaya bağlanır ii verdiğimiz çerçeve içinde kaç biyografi üretildi denirse yanıt vermek zor henüz yolun başındayız ama atatürk konusuna dönersek elimizde gelişen bir kütüphane olduğunu vurgulayalım çalışların da sık sık andığı şevket süreyya aydemirin yaşamının ikinci döneminde kendisine biçtiği rolün içinde biçimlendirdiği hayli romantik ve nereden geldiği çok belirsiz bir üslupla kaleme aldığı tam da 19 yüzyıl biyografik anlatılarının evrensel düzeyde güçlü örneği sayılabilecek tek adam i̇kinci adam biyografileri ve onlardan daha fazla belge içeren ama daha sıkıcı enver paşa kitapları önemlidir hâlâ önemlidir onları izleyen hayli çalışma var enver behnan şapolyonun bir dönemdeki çalışması şerafettin turanın belgesel yönü ağır basan biyografisi andrew mangonun yer yer çok etkileyici çok öne çıkan çalışması zikredilebilir son büyük çalışma da budur bambaşka ve benim çok önemsediğim ama atatürkün sadece bir boyutunu ele alan asla bir biyografi sayılamayacak bu nedenle önemli olan şükrü hanioğlunun yazdığı atatürkün entellektüel biyografisi ise belli ki uzun süre önemini koruyacaktır yakın bir sürede türkçeye çevrilmesini bekliyoruz son olarak bu zincire bir yeni yapıt katıldı i̇lber ortaylının yer yer önemli vurgular getiren kitabı hemen hemen hiç alıntılanmayan yayımlandığından kimsenin haberinin olmadığı bir başka çok önemli kitap ise george gawrychin genç atatürk başlıklı kitabıdır gawrych bir harp ve askerlik tarihçisi atatürkü de kurtuluş savaşının sonuna kadar asker yönüyle ele alıyor mutlaka değerlendirilmesi gereken bir kitap hemen belirteyim ki bir değil birçok atatürk var herkesin kendisine göre biçimlendirdiği anladığı yorumladığı atatürklerden söz ediyoruz ama benim için bir siyaset bilimci olarak önemli olan hususu bellidir atatürkün yetiştiği koşullar ve elbette kişiliği kişiliğini anlamak ve anlatmak farklı yönsemeler gerektirir belki edebiyatçıların ona eğilmesi daha doğru olacaktır ya da o yönü ağır basan kişilerin bu bakımdan gelmiş geçmiş en büyük edebiyatçılarımızdan ve 50 yıla yakın süre atatürkçülükten ödün vermeyen attila i̇lhanın sarışın bir kurttu o başlıklı senaryosuna rağmen o tür bir çabasının olmamasına esef ediyorum sonunda elimizde çelişkileri olan çok karmaşık ayıklanması çok güç bir malzeme var ve evet yasalarla korunuyor vamık volkanla norman itzkowitzin psikanalitik atatürk biyografisi bu bakımdan çok önemli ama yetersizdir bir başlangıç olması bakımından değeri tartışılmaz elbette önemli yorumlar getirir fakat ilerletilmesi şarttır oysa atatürkün bugünkü popüler kültür dünyasında her şeyin imgeye indirgendiği bir dünyada daha çok hatta sadece bu yanıyla ilgi topladığı malumdur kaldı ki bu bizim modernleşmemizin de doğrudan doğruya biçimsel yanıyla ilgili bir husustur çeşitli araştırmacıların ortaya koyduğu üzere kemalist devrimler özlerindeki muhakeme ve ideoloji saklı kalmak kaydıyla tümüyle o ideolojik yapıyı gerçekleştireceği varsayılan biçimsel açılımlardır kıyafet dönüşümünden takvim dönüşümüne kadar tüm hamleler bu yöndedir devrim sözcüğü sonradan icat edilmiştir bunların orijinal jargondaki adlandırılışı inkılaptır tam manasıyla dönüşüm demektir iii i̇pek çalışların kitabı da bu kanava üstünde biçimleniyor daha önce latife hanım ve halide edip kitaplarını yazmış çalışlar konuya zaten çeşitli yönleriyle vakıftı başta neden bir atatürk biyografisi yazmaya karar verdiğini açıklıyor buna karşılık kitabı atatürkün hayatını tamamıyla kuşatmıyor doğumuyla başlayıp 1919da ayrıldığı i̇stanbula 1927 yılında geri dönüşüyle bitiyor kitap çalışların kitabı 60 bölümden oluşuyor birbirine ilmiklenen bu bölümler tabiidir ki bir örüntü meydana getiriyor zaten kronolojik olarak izlenen bir yaşam var karşımızda buna mukabil çalışların kitabı bir tür atatürk ansiklopedisi olarak da okunabilir her bir bölüm onunla ilgili bir konuyu başlığı ele alıyor zaten yapıtın altbaşlığı da mücadelesi ve özel hayatı atatürkün özel hayatıyla ilgili görüşlerimi belirttim çalışlar da bu konularda bilinen dokuyu fazla zorlamıyor atatürk karşıtı çevrelerin dile getirdiği ne kadar doğru olduğu bilinmeyen ama yaygın kanılara dönüşen bu mitosların hiçbirini şu veya bu şekilde ele almıyor spekülasyonlara girmiyor hatta fikriye hanımın öldürüldüğü veya intihar ettiği yolundaki tartışmada da tercihini intihardan yana koyuyor her ne kadar kuvvetli kanıtlar veya çok açıklık getiren belgeler olmasa da çalışların kendince oluşturduğu düşünce sistematiği bu yeteri kadar da meşru gene özel yaşamıyla ilgili çalışların özellikle altını çizdiği husus atatürkün aile hayatıdır annesi babası hakkındaki tüm spekülasyonları çalışlar ortadan kaldırıyor selanikteki pembe evden başlayarak langaza çiftliğine dayısına babasının geçmişine kadar tüm spekülasyon konusu olan hususları mevcut kabullerin dışına çıkmadan onların doğruluğunu göstererek somutlaştırıyor çalışlar birincil kaynak kullanmıyor i̇kincil kaynakları tarıyor burada biyografi yazımının önemli bir tartışma konusu ortaya çıkıyor sadece birincil kaynaklar mı kullanılmalıdır yoksa ikincil kaynaklar üstünden ilerleyen biyografiler de en az ötekiler kadar makbul ve muteber midir cevabım kesinlikle olumludur birincil kaynakları bilimsel çalışmalar kullanır çalışların kitabı türünden çalışmalar rahatlıkla doğrudan ikincil kaynakları tarayarak oluşturulabilir önemli olan literatürün önemli metinlerinin ihmal edilmemesidir çalışların yapıtında bu türden bir sorun yok olmadığı gibi neredeyse hiç kullanılmayan metinlere de eğilmiş bu doğrultudaki son saptamam şu olacaktır türkiyede belli kesim ve çevrelerde bir atatürk putlaştırması tabulaştırması kültleştirmesi mevcuttur bu zaman zaman patolojik noktalara erişen bir hakikattir atatürkün evrensel düzeyde önemli ve etkileyici hatta hayranlık uyandıran bir şahsiyet olduğu muhakkaktır fiziksel özellikleri bakımından bugün bile aşılamamıştır bir estet olduğu su götürmez bütün bunlar batılı laikçi kent çevrelerinde önemli rol oynuyor onun şahsında hatta şahsiyetinde kendilerini buluyor ve doğruluyor bu kesimler fakat bu ilişkinin bir tapınmaya dönüşmesi bizatihi kemalizmin önermeleriyle çelişir akılcılığı kuşkuculuğu bilimselciliği bir damarında saklı tutan kemalizmin böyle bir dizi kabulle telif olamayacağı açıktır buna rağmen bugün türkiyede bir atatürkoloji söz konusu değildir gerekli midir bilemem ama o yaklaşımlar bu sonucu doğurmalıyken gerçekleşmemiştir geriye bir tür hagiografi kalıyor yani azizlerin ve peygamberlerin hayatını anlatan metinler türünden yücelterek dokunulmayarak aksine hikmet atfederek ululayarak anlatmak atatürke ait metinlerde daha ziyade bu husus öne çıkıyor çalışların da ne tür iç çamaşır kullandığı giysileri ne yiyip içtiği vs hakkında verdiği bilgi bu yönde kalıyor gene de çalışların kitabında değindiği bir nokta bu konudaki zaafı göstermesi bakımından çok önemli çalışlar atatürkün kız kardeşi makbule hanımın verdiği mülakatın yeterince değerlendirilmediğini hatta bilinmediğini söylüyor ki bu çok ilkel kabul edilemez bir durumdur atatürkü onca ululayan çevreler de bilimsel araştırma yağanlar da en önemli kaynaklardan birini hiç bilmiyor buna eklenebilecek en önemli halka bizzat mustafa kemalin yazdıklarının ve okuduklarının da bilinmemesidir kitap 1927de bitiyor bu anlaşılabilir olsa da şaşırtıcı anlaşılabilir çünkü 1927 sonrasında başka bir şahsiyet var şaşırtıcı çünkü mücadelesi biraz da o tarihten sonra başlıyor ama daha politik olan o cihete çalışlar yönelmiyor dolayısıyla da kitap şahsiyeti etrafında yoğunlaşıyor bütün bunlarla birlikte çalışların kitabı yer yer hayli analitik olan tartışmalı bazı konularda ön alan bir kitap ama genel olarak atatürkle ilgili zıtlaşmalarda ayrıca bir girişimde bulunmuyor örneğin anadoluya nasıl hangi koşullarda hangi desteklerle gittiği veya i̇zmir suikastı davaları ve sonrası tartışmacı bir yaklaşımla ele alınmıyor ele alınan kısımlar dürüstçe anlatılıyor fakat ötesine yönelmemesi yazarın bir tercihi olduğu kadar da bir formasyon meselesi bunlar siyaset bilimcilerin ve tarihçilerin konuları çalışlar ortaya popüler anlatımla iç içe geçmiş ama onun üstünde bir metin çıkarıyor bunca literatür oluştuktan sonra artık başlı başına boydan boya bir atatürk kitabı yazmak çok zor çalışların ele aldığı tarih bile kendi içinde bölümlenebilir ama toplumsal ilgi o noktalarda değil tekrar edeyim mustafa kemal atatürkün şahsiyeti ve yaşamı üstünde yoğunlaşıyor çalışların kitabı bu bakımdan çok verimli ne yaptığını bilen maksadını elde eden bir kitap ayrıca resmiyet içinde biçimlenmiş o biçimlenişe bizzat kendisinin de çok derinden katkısının bulunduğu bir şahsiyetin bir hayat hikayesinin bu şekilde sivilleştirilmesi ayrıca önemsenmelidir nitekim çalışların kitabındaki en önemli husus atatürkün kadınlarla ve kadın haklarıyla olan ilişkisidir kendisinin de belirttiği gibi atatürk kadınlar tarafından çok az ele alınmıştır çalışlar bu bakımdan önemli bir gedik açıyor çalışlar sakin sevecen yer yer daha da ilginçleşen bir biyografi yazmış kitapla ilgili bir teknik meseleye değineyim elimdeki nüsha karton kapaklıydı belki kalın ciltlisi de vardır ve belki onun kağıt kalitesi daha iyidir okuduğum metinde fotoğraflar çok kötü çıkmıştı oysa daha iyi basılabilir bunlar önemsiz değil çok ciddi hususlardır yeni biyografiler yeni atatürkler keşfedecektir
1,838
kılıçdaroğlunu aday gösteren ve ona oy veren delege sayısı arasındaki büyük fark chp üst yönetimiyle tabanı arasındaki makasın ne kadar açık olduğunu göstermektedir 2010 yılında kemal kılıçdaroğlunun chp genel başkanlığına gelmesiyle chpde var olan statik siyasetin makas değiştireceği ve daha sosyal demokrat bir siyasetin önünü açacağı beklentisi chp tabanını kuşattı chp gibi kemikleşmiş bir siyasi çizgiye sahip partilerde bunun kolay olmayacağı herkesin malumuydu o nedenle kılıçdaroğlu liderliğindeki yeni chp yönetimine zaman tanındı geçiş süreci diye tanımlanabilecek bu sürecin ilki 30 martta başlayan seçim maratonundan önce tamamlanması gerektiği birçok kesim tarafından dillendiriliyordu ancak bu mümkün olmadı ve chp maratonun ikinci seçimi olan cumhurbaşkanlığı seçiminde gösterdiği adayın başarısızlığının ardından olağanüstü kongreye gitmek zorunda kaldı muhalifler adayın kendilerinden bağımsız bir şekilde belirlendiğini öne sürerek faturayı kılıçdaroğluna kestiler ancak asıl sorunun adayın kendilerine sorulmadan tayin edilmesinden mi yoksa chpnin kemikleşmiş misyonuyla taban tabana çelişki taşımasından mı kaynaklandığı ayrı bir tartışma konusu chpnin 18 olağanüstü kurultayına giden bu süreç kabaca yukarıdaki gibi özetlenebilir en azından bu kurultayda chpnin bir paradigma değişikliğini ve yeni bir siyaset anlayışını tedavüle sokması maratonun son seçimi olan 2015 genel seçimlerine yönelik başarı beklentisini mümkün kılabilirdi ancak kurultaydan sonra konuşulan chp siyasetinin ne olacağı nasıl şekilleneceğinden çok kılıçdaroğlunun genel başkan adayı olması için imza veren delege sayısıyla sandıktan kendisine çıkan oylar arasındaki farktı kılıçdaroğlunu aday göstermek için imza atan 944 delegeden 204ü sandıkta kılıçdaroğluna destek vermedi bu kadar yüksek sayıda delegenin sandıkta aleyhte oy kullanması ya parti içi baskıya maruz kaldıklarına işaret ya da kurultay esnasında kılıçdaroğlunun sert ifadelerle muhaliflerini itham etmesine tepki olarak okunmalıdır her iki ihtimal de chp üst yönetimiyle tabanı arasındaki makasın ne kadar açık olduğunu göstermektedir delege üst yönetimin baskısını üzerinde hissettiği sürece parti içi demokrasiden bahsedilmesi mümkün değildir bu da yeni arayışların önünü kapatmak anlamına gelir ki chpnin içinde bulunduğu sıkışıklık düşünüldüğünde partinin ihtiyacı olan son şey bu olmalıdır ancak kılıçdaroğlunun utku çakırözere verdiği röportajda kendisini desteklediğini beyan eden fakat sandıkta oy vermeyen delegelerin durumunu ikiyüzlülük olarak nitelemesi kılıçdaroğlunun özeleştiriden ne kadar uzak olduğunu göstermesi bakımından üzerinde düşünülmesi gereken bir durumdur bu ifade biçimi seçimlerde chpye oy vermeyen halka yönelen aşağılayıcı öteleyici ithamları akla getiriyor kılıçdaroğlu kendi delegesini ahlaki değerler üzerinden yargılayarak sonucun sorumluğundan kaçmaya çalışıyor böylece süreç sonunda kendisine yönelmesi muhtemel eleştirilerin yönünü delegeye çeviriyor kılıçdaroğlu ve chp üst yönetimi tabanın teveccühünü kazanmak istiyorsa delegenin davranışını değil delegeyi bu tavra iten gerekçeleri sorgulamalı kılıçdaroğlunu aday gösteren delegeleri ahlaki açıdan sorgulamak üzerimize vazife olmadığına göre delegeyi sandıkta oy vermekten uzaklaştıran nedir sorusunu sorabiliriz bu soruya cevaben akla ilk gelecek olan parti içi demokrasi sorgulamasıydı i̇kinci gerekçe de kılıçdaroğlunun kongre konuşmasında kullandığı sert üslup olabilir muhaliflere atfen söylendiği düşünebilecek içki masalarında chpyi kurtarmak partiyi temizlemek gibi ifadelerin de delegenin tepkisini çekmiş olma ihtimali söz konusu bu ifadeler siyaset arayışına cevap olmadığı gibi chp içerisindeki hizbin derinleşmesine neden oldu dolayısıyla kongre sonrasında doğal olarak tartışılması beklenen chpnin yeni siyaseti ne sorusuna ise alınamayan oylar üslup ve ahlak tartışmaları nedeniyle ne bu yazıda ne de chp içerisinde şimdilik cevap aranamadı
491
toplumdan topluma değişebilen meşruiyet kavramı her toplumun hakkaniyet algısına göre şekillenip anlam kazanır bu algıyı belirleyen ve şekillendiren dini geleneksel veya ideolojik inançlarla yaşama geçmiş değerlerdir bu değerlerle edinilmiş meşruiyet algısı artık o toplumdaki işlerin kişilerin ve tüm yapıların meşruiyetine ilişkin değerlendirmeyi mümkün kılabilir kişilerin kendi özel alanlarına ilişkin tasarruflarında şahsi meşruluk anlayışına dayalı hareket etmelerinde çoğu zaman bir sorun çıkmaz ancak bu konudaki sorunlar kamusal alanda ve bu alanın düzenlenmesine ilişkin idari tasarruflarda hangi uygulamaların meşru kabul edileceğine ilişkin iktidarın belirlenmesinde ortaya çıkar her seçim sonucu sandıktan çıkan irade toplumun cari meşruiyet kriterinin de ipuçlarını verir toplum yaşamıyla elde ettiği bir bilince sahiptir ve bu bilincin ifadesi olabilecek bir dile geçit verip o dille kendisini gerçekleştirmek ister bu dil toplumun meşruiyet göstergesidir ve onun sorunlarının ifadesi olanı meşru kabul eder bu dilden anlamayanlar ise toplumun kendilerini anlamadığını zannedip onu cehaletle suçluyor oysa bu dilin dışında kalıp demokrasinin sandıktan ibaret olmadığı hükmüne varan aydın olduğu iddiasındaki bu kesimin demokrasinin ne olduğuna ilişkin bir alameti de henüz görülmüş değil zaten hiç kimse demokrasinin sandıktan ibaret olduğunu da söylemiyor demokrasilerde sandık halkın dilinin geçit bulduğu ve bu dille meşruiyet zeminini belirleyen bir araçtır yeni türkiyenin siyasi araçları değişmekte ve toplumun dili yeni siyasetin en temel aracı olmaktadır üstelik bu dil kendisini susturmak isteyenlere karşı taklitlerine geçit vermeyerek orijinal ifadesine ulaştığını son yerel seçimlerle de göstermiştir yeni siyasal dil yerel seçimleri geride bırakmış olsak da türkiye yakın gelecekte önünde duran cumhurbaşkanlığı ve genel seçim süreçleri ile bu atmosferi uzunca bir süre daha teneffüs edecek bu süreç topluma rağmen onun üzerinde iktidar olmayı arzulayan otoriter anlayışın otoriterlikle suçladığı toplumsal iradenin yeni siyasal dilini susturma çabasıyla devam ediyor demokrasinin meşruiyeti genel iradeye dayalı meşruiyet algısını cari kılabilmesine bağlıdır demokrasi aracı olarak sandığın meşruiyet göstergesi olup olamayacağı ise muhalefetin iktidar talebine dayalı son günlerde tartışmaya açtığı bir konu demokratik meşruiyetin sandıktan ibaret olmadığı itirazının temelinde toplumun genel iradesinin yetersizliği varsayımıyla hakikate kendilerinin sahip olduğu ve bunu kendilerinin temsil edebileceği iddiası yer almaktadır burada söz konusu olan bir kişi veya grubun kendi görüşünün hakikat olduğu iddiasına dayalı bir meşruiyet algısıdır ancak bu iddia demokratik bir cumhuriyet yönetimi iddiasını tamamen inkâr eden kendi inancı ve iradesi dışında her şeyi batıl ilan eden otoriter bir anlayıştır bir inanç veya düşünce hakkaniyete uygun da olsa onun cari meşruiyet kriterine dönüşebilmesi cumhurun onayına bağlıdır bir inancın hakikat de olsa zorla dayatılması zulümden başka bir şey üretmemiştir i̇lk defa seçime giren bir kişi veya partinin sandıkta aldığı oy çokluğu onun meşruiyetinin doğrudan göstergesi olmasa da toplumun ona ait meşruiyet algısını ve beklentisini göstermesi bakımından önemlidir ancak bu kişi veya partinin yaptığı icraatlar üzerine girdiği seçimlerde tekrar tekrar seçilmesi artık onun cari meşruiyetinin göstergesidir çükü toplum ilk seçimiyle ona ilişkin meşruiyet beklentisini gösterirken yapılan icraatları üzerine tekrar onu seçmesi bu meşruiyet beklentisinin yerine getirildiğini ve artık onun meşruiyetinin tasdik edildiğini gösterir buna rağmen toplumu suçlayıp sandığın demokratik meşruiyet göstergesi olamayacağını iddia etmek bu iddia sahiplerinin demokratik bir cumhuriyet fikrinden ne anladığını düşündürüyor yönetme yetkisi atadan gelen bir miras değil halkın liyakatli gördüğüne verdiği ve onu verenden halktan başkasına teveccüh etmemesini beklediği bir görevdir türkiye uzun yıllar hayallerini kurduğu beklentilerini her geçen gün somutlaştırıyor toplum iradesini kuşatmış düğümlerini bir bir çözüp siyasal yaşama kendi iradesi ile müdahale ettikçe dayatılan siyasal araçlar da değişiyor ancak açığa çıkan bu iradenin değiştirdiği araçları göremeyenler hala eski araçlarla iktidar kapısını zorlamaya devam ediyor
555
2012 yılının temmuz ayından bu yana devam eden ve suriyedeki savaşın en büyük cephesini oluşturan halepte esed rejimi ile müttefikleri rusya ve i̇ran mevcut uluslararası konjonktürden de yararlanarak muhalifleri dar bir alana sıkıştırmayı başardı sivilleri de doğrudan hedef alarak kenti tamamen teslim almaya yönelik bir stratejiyi hayata geçirmeye çalışan rejim ve müttefikleri halepi ele geçirmenin askeri ve siyasi açıdan öneminin idrakiyle katliam yapmaktan da çekinmiyor sadece son bir haftada bine yakın sivil hayatını kaybetti binlerce kişi ise yaralandı 2016 yılının temmuz ayının sonlarına doğru kastello yolunun rejim tarafından ele geçirilmesi ile halepteki muhalif unsurlar tamamen kuşatma altında kaldı kuşatmayı kırmaya yönelik askeri çabalar ise ardı ardına başarısız oldu son olarak fetih ordusu ve özgür suriye ordusuna bağlı muhalif unsurların tüm savaşların anası adıyla 28 ekimde başlattıkları saldırılar da etkisiz kalınca kuşatmanın kırılmasına yönelik tüm umutlar da tükendi ve doğu halepte çok zor şartlar altında direnmeye çalışan muhaliflerin savunma hatları hızlı bir şekilde düştü rejime bağlı askeri güçlerin yanı sıra i̇ran devrim muhafızları kudüs güçleri şii milisler ve hizbullah da saldırılara eşlik etti yine rusyanın havadan ağır bombardımanları muhaliflerin savunma hatlarını çökertti şeyh maksud bölgesinde pkkya bağlı ypg güçlerinin de muhaliflere saldırı düzenleyerek rejimle birlikte hareket ettikleri görüldü muhalifler ve sivil halk doğu halepin güneyine doğru çekilmeye başladılar ve 30 kilometrekarelik bir alana sıkıştılar ele geçirilen bölgelerde rejim ve müttefiklerinin kitlesel tutuklamalar yaptığına dair bilgiler gelirken muhaliflerin elinde kalan bölgelere sıkışmış durumda olan 300 bine yakın sivil ise temel gıda ve su ihtiyacını dahi karşılayamaz bir durumda bu insanlık krizinin ardında ise rejim ve müttefiklerinin halepi tamamen ele geçirerek muhaliflerin savaşı kazanma iradesini kırabilecekleri düşüncesi yatıyor halepin kaybedilmesinin ardından adım adım i̇dlip ve güney suriyede küçük adacıklara sıkışan muhalif unsurları askeri olarak elimine edecekler ya da teslim alacaklar muhalifler ise halepte tek bir çatı altında birleşerek saldırılara yanıt verme çabasında ancak halepte artık askeri anlamda savaşın kaderini değiştirebilmek pek mümkün görünmüyor bundan sonra atılacak adımların türkiyenin de çabalarında olduğu gibi siyasi zeminde yürütülmesi ve en azından sivillerin içinde bulunduğu insani krizi hafifletmeye yönelik olması daha anlamlı gibi görünüyor
337
son dönemde gündemde olan ve tedrici biçimde tartışma evrenini genişleten sosyal medya düzenlemesi sadece siyasetin alanıyla sınırlı bir mevzu olmaktan çıkmıştır türkiyenin yakın tarihinde farklı pratiklerde kendisini gösteren bu konu genelde özgürlüklerin sınırlandırılması üzerinden tartışılmaktadır bu bağlamda konunun güvenlik boyutuna tekabül eden kişisel bilgilerin korunması ve özel hayatın ihlali gibi durumları ile ülke güvenliğini riske edecek tehditler ve kamu güvenliği gibi hususlar göz ardı edilmektedir konunun bütün boyutları ile tartışılmasını imkansız hale getiren nokta ise türkiyenin bölgesinden ve dünyadan yalıtık bir kategoride düşünülerek değerlendirilmesidir bu ifadeden kasıt türkiyede yapılması planlanan ve önemli ölçüde avrupa örnekleri ile benzerlikler taşıdığı düşünülen düzenlemelerin türkiyede yapıldığında ciddi sorunlar doğuracağı önyargısıdır bu da konunun çifte standartla belirli klasik algılardan hareketle ele alındığı ve sığ biçimde analiz edildiğini göstermektedir türkiyenin uzun yıllardır yaşadığı tartışma konularının başında internet üzerinden yapılan erişim engellemeleri gelmektedir i̇lk defa 2007 yılında atatürke hakaret içeren videoların yayımlanması gerekçesiyle youtube adlı video paylaşım sitesine erişim engeli koyulmuş ve bu uygulama farklı dönemlerde tekrar edilmiştir 2010 yılında dönemin chp genel başkanı deniz baykala ait olduğu iddia edilen ve özel hayatın gizliliğini ihlal ettiği gerekçesiyle erişim engellemesi uygulamasına gidilmesi bunun bir örneğidir süreç içerisinde ulusal güvenliğe tehdit oluşturan ses kayıtları ve görüntülerin yayımlanması durumunda da benzer önlemler söz konusu olmuştur özellikle savcı mehmet selim kirazın dhkpcli teröristler tarafından makamında rehin alınarak şehit edilmesi görüntülerinin youtube ve twitterda yer alması ve ilgili kurumların söz konusu içeriklerin kaldırılması yönünde talepte bulunmasına rağmen kaldırılmaması üzerine bu platformlara da erişim engeli uygulanmıştır tüm bu süreç aslında mahkeme ve konuya muhatap olan kurumların talepleri ile hukuki prosedürler gözetilerek yapılan girişimlerdir i̇lgili talepler karşılandığında ise söz konusu platformlara erişim engeli kaldırılmakta ve süreç normal hale gelmektedir buradaki temel sorun ülkelerin kendi güvenliklerini ve kişilerin hukukunu gözetmeleri gereken durumlarda gösterdikleri reaksiyona ulusaşırı şirketlerin verdiği karşılıktır hiç kuşkusuz kendi vatandaşını hem ticari hem de hukuki açıdan korumak isteyen ülkeler söz konusu şirketlere ilişkin regülasyonları bir egemenlik meselesi olarak yorumlamaktadır nitekim facebook ve twitter gibi kurumlar sene içerisinde ülkelerin talepleri ve bu taleplerin karşılanma oranlarına ilişkin hem istatistiki hem de içeriksel olarak bilgilendirmeler yapmaktadır bu anlamda ülkelerin taleplerinin karşılanma oranlarında türkiyenin avrupa ülkeleri ve abdye oranla çok gerilerde kalması üzerinde düşünülmesi gereken bir konudur bu durumda türkiyenin üzerinde konuşulan ve kamuoyuna yansıyan bazı içeriklerden anlaşılacağı üzere sosyal medya şirketlerine başta temsilci atama zorunluluğu ve bilgi paylaşımları gibi konularda düzenlemeler getireceği öngörülüyor düzenlemenin içeriği bütünüyle bilinmemesine rağmen ciddi spekülasyonların yapılması konunun farklı boyutlarının anlaşılmasını da güçleştirmektedir avrupa örneklerinde sosyal medya düzenlemeleri sosyal medya ile ilgili düzenlemelere bakıldığında almanya ve fransa gibi ülkelerin öne çıktıkları görülmektedir almanyada 2017 yılında kabul edilen ve 2018de yürürlüğe giren kanun sosyal medya şirketlerine yönelik bağlayıcı hükümleri içermesi açısından öncü bir örnektir örneğin sosyal ağ sağlayıcıları kendilerine iletilen şikayetleri periyodik olarak raporlaması gerekmektedir benzer biçimde sınırları tayin edilen nefret suçu hakaret manipülatif içerikler ve kanunda suç sayılan unsurlarla ilgili şikayetler yirmi dört saat içerisinde ilgili şirketler tarafından silinmelidir yasada önemli bağlayıcı hükümlerden bir diğeri de sosyal medya şirketlerinin faaliyet gösterdikleri ülkelere temsilci ataması zorunluluğudur tüm bu bağlayıcı hükümlerin ilgili kurumlar tarafından uygulanmaması durumunda ise ciddi para cezaları ve farklı ek tedbirler söz konusu olmaktadır bu konuda yaptığı düzenlemeler ile örnek teşkil eden bir diğer ülke de fransadır 2017 yılında macronun başkan seçilmesinin ardından internet tabanlı mecraların etkileri üzerine yapılan tartışmalarda macron öncü bir rol oynamış ve fransada internet tabanlı mecralar üzerinden yapılan manipülasyonların engellenmesi amacıyla kanun hazırlanmıştır seçimler öncesinde aşırı sağ adayı marine le peni desteklediği ve macronu hedef aldığı iddia edilen içeriklerin sosyal ağlarda yoğun biçimde yer alması ve söz konusu ağların demokrasi açısından bir tehdit oluşturduğu tartışmaları yasanın oluşturulmasındaki temel dinamiklerdir sosyal medya platformlarını regüle eden son gelişme ise sosyal ağ sağlayıcıları ile ilgili benzer düzenlemeleri içeren avia yasasıdır söz konusu yasanın içeriği almanya ile ciddi paralellikler taşımakta ve sosyal ağ sağlayıcılarını ülke kanunlarına tabi olmaya zorlamaktadır almanya ve fransanın kurumsallaştırmaya çalıştığı bu tutum diğer birçok ülkenin de kadrajında olan ve yakından takip ettiği gelişmelerdir nitekim birçok ülke mikro değişiklikler ve yerel farklılıklar söz konusu olmakla birlikte aşağı yukarı benzer gerekçeler ile bu tür yasaları hazırlama aşamasındalar kimler ne tepki veriyor hem almanya hem de fransada yürürlükte olan bu yasalar çok çarpıcı biçimde liberal ve aşırı sağ aktörler tarafından eleştirilmektedir her iki pozisyon da bu uygulamaları düşünce ve ifade özgürlüğü kategorileri üzerinden ele almakta ve sansür tehdidi ile karşı karşıya olduklarını vurgulamaktadırlar yakından bakıldığında liberaller özgürlüklerin tehdit altında olduğu vurgusu ile devletin etki alanını genişleten her türlü yaklaşıma mesafe geliştiren klasik yaklaşımdan hareket etmektedir halbuki risk toplumlarında ve kriz anlarında sivil inisiyatiflerin krizleri çözmekte devletler kadar başarılı olmadığı açık biçimde görülmektedir kaldı ki bireylerin hukukunu sözleşme modeli ile devrettikleri devlet her hal ve şartta bu hukuku korumakla mükellef organ olarak bilinmekte ve her geçen gün etkisini artırmaktadır aşırı sağ aktörlerin bu tür yasalara karşı çıkma motivasyonu ise kendilerine sınırsız özgürlük alanı sağlayan sosyal ağların denetime tabi tutulması ile ilişkilidir regüle edilen bu mecraların yabancı karşıtlığı nefret suçu ve i̇slamofobik içeriklerle ilgili daha dikkatli davranacağı beklentisi bu aktörleri tedirgin etmektedir hiç kuşkusuz internet üzerinden yayılan ve hayatımızın hemen her alanına temas ederek radikal değişimleri tetikleyen sosyal ağlar regüle edilmesi gereken mecralardır bu sadece devletlerin hukuku ve egemenlik meselesi ile sınırlı bir husus değildir türkiyede özgürlüklerin sınırlandırılması olarak yorumlanan ve kemalist dönemin otoriter politikaları ile karşılaştırılan bu regülasyon girişimlerine yönelik eleştiriler mevcut dünya reelpolitiğini dikkate almamakta ve gelişen dünyanın dinamiklerine ayak uyduramamaktadır nitekim sosyal ağ sağlayıcılarının hem ticari hem de siyasi bir güç haline gelmeleri küreselleşme trendi ile yükselişe geçen devlet ve küresel şirketler rekabetini farklı bir evreye taşımıştır son dönemde yükselişe geçen korumacı trendi anlamakta zorluk çeken türkiyedeki eleştirel kamuoyu ve muhalefetin konuyu sadece siyasetin alanıyla sınırlı tutması ciddi sorun alanlarının görülebilmesini imkansızlaştırmaktadır
933
bugün çanakkalede bir diriliş destanının yazıldığı günün şanlı deniz zaferinin yıldönümü tarihin akışının değiştiği bölgeye büyük zaferin yıldönümünde defalarca gittik turgut özalla süleyman demirelle çanakkale yolunda konuştuklarımız çanakkalede tanığı olduğumuz sahneler aslında yakın siyasi tarihin fotoromanı gibi i̇çinde alkış da var kavga da vefasızlık da acı da gözyaşı da kahkaha da bugün tanığın not defterinden anılar anılar anılar siyasette vefa genel seçim 29 kasım 1987de yapıldı anavatan partisi 292 milletvekili çıkardı i̇kinci kez tek başına iktidar özalın karizmasıyla gücüyle turgut özal başbakan aradan iki yıl geçti cumhurbaşkanlığı seçimi gündeme geldi özal aday olacağını açıkladı ve sonra fethi çelikbaş anap burdur milletvekili ben de adayım dedi özal aday oldu diye üç milletvekili anaptan istifa etti muşerkan kemaloğlu samsuni̇lyas aktaş kastamonunurhan tekinel partide aksaçlılar grubu vardı açıklama yaptılar özalın adaylığına imza vermeyeceğiz cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turundan sonra eski bakanlardan mustafa tınaz titiz de anaptan istifa etti anap 292 milletvekiline sahipti özalın adaylığına imza veren anap milletvekillerinin sayısı 161 18 mart törenleri için çanakkaleye giderken cumhurbaşkanı özala bu konuyu açtım tonton kolumu sıktı dudaklarında acı bir tebessüm siyaset buymuş demek dedi başka bir şey de söylemedi tören alanı özalın cumhurbaşkanı olarak çanakkaleye ilk gidişi gerçi birkaç aydır cumhurbaşkanı ama hâlâ alışamayanlar tepki koyanlar var özalı karşılayanlar arasında shpli belediye başkanı yok tören alanı özal gelince herkes ayağa kalktı belediye başkanı hariç protokol konuşmaları belediye başkanı kürsüye çıktı sayın başbakan diye söze başladı yıldırım akbulutu selamladı özalı yok saydı konuşmasında isim vermeden özala sürekli laf çaktı uzun konuşmadan bir alıntı halkın desteği ile gelmeyenler tarihin karanlıklarında kaybolup giderler özal bozuldu uzun konuştu ve bir ara şöyle dedi birkaç soyu kırık çıksa da bu millet onlara yüz vermeyecek ve türkiye kalkınmaya büyümeye devam edecektir hani gazozun gazı kaçar tadı bozulur ya 18 mart kutlamalarının da tadı kaçtı birkaç saat sonra belediye başkanı i̇çişleri bakanlığı tarafından görevden alındı doğru yol cumhurbaşkanı süleyman demirel ile çanakkaleye uçuyorduk 18 mart törenleri için demirel bir ara aşağıları işaret etti ne görüyorsun ova orman tarla çay dere yol nasıl bir yol dümdüz bir yol çanakkale yolu demirel güldü zincirbozan yolu doğru yol dypyi işte bu yolda kurduk sürgüne giderken necmettin cevherinin kırmızı mercedesinde parti adını bu yoldan aldı doğru yol fransız mezara başbakan mesut yılmaz ile çanakkaledeyiz 20 ekim 1991 seçimlerinin hemen öncesinde dünyanın en iyi korunan savaş alanını geziyoruz conk bayırı kilitbahir seddülbahir heyet kalabalık yanımızda genel başkan yardımcısı yaşar okuyan da var mesut yılmaz seçim kampanyası için fransadan ünlü bir reklamcı getirmişti jacques seguela fakat anapın kampanyası iyi gitmiyordu yaşar okuyan boş bir hendeği göstererek kulağımıza eğildi mesut yılmazın da duyacağı şekilde şu sözleri söyledi fransız reklamcıyı bu çukura atacaksın üstünü de toprakla örteceksin 21 ekim sabahı dyp birinci parti anap anamuhalefet demirelin gözyaşları gelibolu savaş alanında 18 mart törenleri geçen yıl trafik kazasında kaybettiğimiz ankara kocatepe camisinin imam hatibi ünlü hafız i̇smail coşar mehmet akif ersoyun çanakkale şehitlerine şiirini okuyor kaside olarak vurulup tertemiz alnından uzanmış yatıyor bir hilal uğruna ya rab ne güneşler batıyor cumhurbaşkanı demirel duygulanıyor güneş gözlüklerini takıyor i̇smail coşar hoca kasideye devam ediyor ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker gökten ecdat inerek öpse o pak alnı değer duygu seli tören alanına yayılıyor ey şehid oğlu şehid isteme benden makber sana aguşunu açmış duruyor peygamber koyu renkli güneş gözlüğü cumhurbaşkanı demirelin gözlerinden yanaklarına süzülen damlaları gizleyemiyor kahramanlara rahmet bugün 18 mart şanlı zaferin 106ncı yıldönümü törenlerle kutlayacağız bu vatan için bir gül bahçesine girercesine kara toprağa giren kahramanlarımızı rahmetle anıyoruz ruhları şad olsun
583
bu hafta köşemin ilk konuğu gönlümüzde apayrı bir yere sahip sevgili nükhet duru diğeri ise başarılı moda tasarımcısı gülşah saraçoğlu karşınızda şahane bir sese dev bir yüreğe bir sanatçı ve 18 yaşında ilk kostümümü nükhet duru’ya diken bir modacı starlarla çalışmak zor zannederdim elbette zor ancak yıllarını bu işe vermiş koskoca bir ses kocaman bir yürek fazlasıyla mütevazı ve bir o kadar da enerjisi yüksek bir kadın ile çekim yapıyorsanız o zaman ne tedirgin olmaya gerek var ne de gerilmeye nükhet durudan bahsediyorum peki bu iki güzel ve başarılı kadınla sevdikleri yemeklerden günlük alışkanlıklarına kadar her şeyi konuştuğumuz bu röportajda nasıl bir araya geldik her şey çok büyük isimlerin yıllarca menajerlik işlerini yapan sevgili mehmet cakubayın cihan doğan ve gülşah saraçoğluyla birlikte nopaya yemeğe gelmesiyle başladı o gün ilk kez tanıştığım gülşahla konuşurken telefonu çaldı bilin bakalım arayan kimdi nükhet duru kendisini hemen yemeğe davet ettim o kadar nazik ki haftasına gülşahı koluna takıp geldi ve unutamayacağım keyifli sohbetlerden birini yaşattı ben de bir kez daha aşık oldum ona kısa süre önce kendisini sahnede izlediğimde de tavrı sesi ve sahne hakimiyetiyle beni kendisine aşık etmeyi başarmıştı cesaretimi toplayıp onunla bir röportaj yapmak istediğimi söyledim ben marcel boutiqueten bir takım kaptım onları gülşah giydirdi kendimizi çırağan palace kempinski i̇stanbulun ihtişamlı ortamında bu röportajı yaparken bulduk günlük beslenme rutininiz nasıldır nükhet duru i̇nsanın yediği neyse dışarı yansıyan görüntüsü de odur bu bilgiyi erken yaşta edindim asla fazla yemem bünyeme yük bindirmem hazmı kolay sebze ve salatayı etten fazla tüketirim balık favorimdir süt ürünlerini çok severim çocuk gibi süt içtiğim doğrudur tatlı düşkünlüğüm yoktur ama çikolataya zaafım var evde yemek yapar mısınız nd ben ne yemek yaparsam kendi tarzımda ve lezzetli yaparım uydurup bir daha hatırlamadığım yemeklerim vardır makarnayı çok severim ama ayda iki kere yerim bana göre başarısız yemek yoktur başarısız aşçı vardır yemekten çok keyif aldığınız beş türk yemeği ve beş tane de dünyadan yemek istesem nd çin ve japon mutfağını seviyorum denizden babam çıksa yerim diyenlerdenim türk mutfağında da patlıcanlı yemekler ve zeytinyağlılar favorim hayat boyu kalibima siğamadim 46ncı sanat yılınız diye biliyorum 50 yılınızda büyük bir konser veya kutlama düşünüyor musunuz nd doğrusu 42 yıl ama kutlama yapmak ve geçmişle övünmek pek tarzım değil hep yarına hazırlık yaparım heyecanlı ve üretken bir insanım hayat boyu kalıbıma sığamadım kalbiniz ne zamandır boş nd benim kalbim hep doludur dalları da her zaman yeşermeye hazırdır erkeğin kalbine giden yol boğazından mı geçer oldukça işveli cilveli ve fazlasıyla dişisiniz yine de bir erkeği yemeklerinizle etkilediğiniz oldu mu nd tabii ki her sevdiğime dostuma gösterdiğim özen izzeti ikramdan geçer en güzel ilişkiler sofrada kurulur buna bütün kalbimle inanırım türkiyede kadınlar 30larının sonlarında dişiliklerini yitiriyor sizi motive eden güç nedir nd kadını dişi yapan düşünceleri ve tavrıdır bence gençlik göreceli bir kavram öyle yaşlı 25likler tanıdım ki şaşarsınız öyle genç 70likler tanıdım ki onlara da şaşarsınız biyolojik yaş ve ruh yaşı artık uyumsuz ne düşünürseniz o olursunuz bir de iç güzelliği vardır ki insanı en güzel gösteren odur küskünlükler yaşadim zaman zaman hepimiz yaşantımızdan bir süre uzaklaşmak istiyoruz ancak siz hep zirvedesiniz sizi bu anlamda motive eden sihir nedir nd ben de küskünlükler ve müzikten koptuğum dönemler yaşadım kredim sağlam olduğu için yok olmadım bir ömür kaliteli müzikten ödün vermedim kişiliğimdeki istikrar da bana yardımcı oldu tom fordun size özel elbiseler yolladığını biliyoruz bağlantınız devam ediyor mu nd giyiyorum ve çok beğeniyorum tasarımlarını gitmekten müthiş keyif aldığım olağanüstü bir tasarımcı yakın zamanda sizi sahnede izlemiş biri olarak sesinizden hiçbir şey kaybetmediğinizi söyleyebilirim sahneniz de muazzam bunu neye borçlusunuz nd müziğe ve hayata olan aşkıma bağlılığıma borçluyum i̇nsanları mutlu etmek neşe bulaştırmak benim bu dünyadaki birinci görevim benim bildiğim ancak sizden duymak istediğim bazı projeleriniz var biraz bahsedebilir misiniz nd hem müzikal hem de etnik projeler yapmak istiyorum ruhani olarak yaklaşımlarım çok farklı noktalara geldi bunca başarıyı sığdırdığınız yaşantınızda keşke dediğiniz oldu mu hiç nd en belirgin özelliğim keşkelere prim vermemek her yanlış ve kayıp doğruyu gösterir ders alabilene tabii hiç geçmişe bakmam star ruhu taşiyan bi̇r kadinim gastrik bypass ameliyatına nasıl karar verdiniz gülşah saraçoğlu doğumdan sonra hep rejimeydim sürekli kilo alıp vermekten sıkıldım ameliyattan korkuyordum şarkıcı linet beni motive etti birkaç doktora gittim ama korktum çünkü tüp mide ameliyatı olmak istemiyordum gastrik bypass operasyonu oldum yani mideyi çöpe atmadık artık alkol sigara asitli içecek ve kahve hayatımda yok en sevdiğiniz yemekler ve asla ağzınıza sürmedikleriniz neler gs balığı çok severim çok güzel yaparım asla ağzıma sürmem dediklerim sakatat kelle paça işkembe sizi tanıdıkça donatella versaceye benzetiyorum kreasyonlarınızı kendi vücudunuzda tanıtıyorsunuz sizce modacılar böyle mi yapmalı gs çok kibarsın müsait olan varsa tabii ki yapmalı dünya yapıyor bunu yeri geldiğinde niye burada bir tek ben yapayım ki hikayeniz nasıl başlıyor gs sahne kostümleri yaparak başladım her zaman iddialı parçalar yaptım 18 yaşında ilk kostümümü nükhet duruya dikmiştim baksanıza mesleğe başladığım isme star ruhu taşıyan bir kadınım hep gerçek starlarla çalışma arzum olduğu için hayallerimi hep yüksek tuttum hepsi de gerçekleşti sizi diğer tasarımcılarından ayıran en büyük fark ne gs kendimi çok seven bir kadınım giymeyeceğim hiç bir elbiseyi kimseye dikmiyorum i̇ddialı kostümler dikmeyi seviyorum bunları kendi üzerimde sergilemeye bayılıyorum en güzel modacı diyorlar bana aslında bu bir illüzyon güzellik göreceli gençlik ise geçici en önemlisi kendini iyi tanımak ve bunu doğru şekilde yansıtmaktır türkiyede bir ilki gerçekleştirdiniz ve moda klibi çektiniz bu projeye nasıl karar verdiniz gs yapılmamış bir şey yapmak istedim moda klibi çektim kendi vitrinim ben oldum i̇çimde bir artist yaşıyor ama o artist eserlerini başkalarının üzerinde gördüğünde de havalara uçuyor gurur duyuyor hemcinslerimi güzelleştirmeyi seviyorum ve onlarla ilişkimde modacı gibi değil yaşam koçu gibi davranıyorum
959
avrupalılar 29 mayıs 1453’te i̇stanbul’un türkler tarafından fethedilmesini hazreti i̇sa’nın çarmıha gerilmesi ve dünyanın sonu gibi büyük felaketlerden birisi olarak algıladılar ağıtlar yakıp feryatlar ettiler en büyük hristiyan mabetlerinden ayasofya’nın camiye çevrilmesini ise hiçbir zaman hazmedemediler i̇stanbulun fethi dünya tarihinin en büyük olaylarından biridir batı son roma i̇mparatorluğunun başkentinin elimize geçmesini ve en büyük hristiyan mabetlerinden ayasofyanın camiye çevrilmesini hiçbir zaman hazmedemedi i̇stanbulun fethinin batıdaki yankıları zinkeisen jorga setton ve schwoebel gibi tarihçilerin eserlerinde anlatılır fatih i̇stanbula giriyor i̇stanbulun fethi̇ne i̇nanmadilar i̇stanbul fetihten önce ikiye bölünmüştü i̇mparator konstantin halkın tepkisine rağmen avrupadan yardım almak için ortodoks kilisesini katolik kilisesiyle birleştirmişti birlik taraftarları birliğe karşı çıkanlardan dolayı tanrının cezasına çarptırıldıklarını söylerken karşı çıkanlar ise latinler yüzünden inancımızı inkâr ettiğimiz için tanrı bizi cezalandırıyor diyorlardı 29 mayıs 1453te i̇stanbulun fethinden iki gün sonra papanın filosu ancak eğriboza gelebildi çok az sayıda gemiden oluşan haçlı filosu çanakkale boğazına bile gelemeden tekrar geri döndü bu durum hristiyanlığın i̇slâmın yeniden canlanan gücüne karşı mücadele tarihinde silinemez bir leke olarak görüldü i̇stanbuldan kaçanların egedeki adalara varmasından sonra i̇stanbulun düştüğü haberi her tarafa yayıldı haberler venedike 29 haziranda büyük konsey toplantı halindeyken ulaştı i̇nebahtıdan mektuplar getiren hızlı bir gemiyle haber gelmişti mektup senatoda okunduğunda salonu derin bir sessizlik kapladı senato üyeleri korku ve şaşkınlık ile birbirlerine baktılar ağıtlar çığlıklar birbirini takip etti ağlama sesleri ve feryatlar duyuluyordu çaresizlikten eller ovuşturuluyor ve kimisi saçını başını yolarken kimisi de göğsünü yumrukluyordu biri bir akrabasının muhtemel ölümüne ağlarken bir diğeri i̇stanbulda kaybettiği malı için üzülüyordu yıllar sonra venedik dojlarının tarihçisi marino sanudo durumu şöyle özetlemişti konstantiniyyenin kaybedildiğine dair haberler hristiyanlar arasında büyük bir dehşete sebep oldu ertesi gün venedik yönetimi papa v nikolasa şunları yazdı yine de yüce babamızın hem buradaki vatikan vekiliniz ragusa başpiskoposu recanatili jacopo venier mektuplarından hem de başka kaynaklardan papa hazretlerinin bu mektuptan önce i̇stanbulun korkunç ve elim düşüşünü öğrenmiş olduğunu varsaymaktayız ancak papa henüz haber almamıştı haberler bolognaya 4 temmuz romaya ise 8 temmuz tarihinde ulaştı haber papaya ulaştığında papa v nikolas hristiyanlığın utancıdır bu diye bağırdı vaiz fra roberto da lecce haberleri halka duyurdu roma haftalar boyunca derin ağıtlara ve konstantiniyyenin düşmediğine veya türklerin romaya saldırmak için hazırlıklar yaptıklarına dair söylentilere sahne oldu ayasofya herkes bi̇rbi̇ri̇ni̇ suçladi hristiyan dünyası bugün dahi atlatamadığı bir şoka girmişti kimse bu duruma inanamıyordu kimisi bizansın yardımına gidilmediği için avrupadaki hristiyan devletleri suçlarken kimisi de bizanslıların işledikleri günahların sonucunda bunların olduğunu ifade ediyordu fetih sırasında i̇stanbulda bulunan brescialı hümanist ubertino puscoloya göre rumlar hristiyan faziletlerin ve hümanist değerlerin bilincini tamamen yitirmişlerdi i̇stanbulda her şeyin bir fiyatı vardı namusuyla çalışmaya burun kıvrılıyordu mevki sahibi herkes gelirlerini devlet hazinesinden sağlıyor ve kumar masalarında har vurup harman savuruyorlardı gerçek ibadet bir kenara atılmıştı ve kutsal bayramlar tamamen ticarîleşmişti puscolo rumların kilise birleşmesi meselesinde lâtinlerle yapılan müzakerelerde ikiyüzlü davrandığını düşünüyordu eserinde şöyle diyordu ey hain rum ırkı hangi zalim peri sizi doğruca sürdü dipsiz kuyuya doğru ve düşmenize sebep oldu ey yunanistanın erkekleri size çukuru kazdırdı i̇çine yurdunuzu değer verdiğiniz evlerinizi karılarınızı çocuklarınızı gömdüğünüz puscoloya göre birleşmeyi reddettikleri için sonunda semavî koruyucuları şehrin bânisi konstantin tarafından bile terkedilmişlerdi ve böylece ilahî adalet tecelli etmişti v nikolas büyük felaket i̇talyadan sırbistana herkes sıranın kendilerine geldiğine inanıyor ve korkuyordu vaizler şehir şehir dolaşarak halka durumu duyurdular i̇nsanların günahları yüzünden doğu romanın başkentinin türklerin eline geçtiği eğer insanlar dine dönmezlerse fatihin romaya kadar geleceğini anlattılar i̇stanbulun türklerin eline geçmesi hristiyan dünyasında birçok ağıt yakılmasına sebep oldu bir venedik şiirinde hristiyanlığa şöyle sesleniliyordu ağıtlar yaksın korkunç düşüşüme gökyüzü ve bütün hristiyanlar bu ne biçim kader hristiyanları körleştiren günahım ne benim felaketin bana yaklaştığını görmedi mi onlar bir diğer anonim çağrıda da hristiyanlar bir araya gelmeye çağrılıyordu her şeye kadir tanrım lütfunla hristiyanlığa güç ver barış ve birlik sağla ne yunanistanda ne asyada ve ne avrupada tek bir türk kalmayana kadar kovalamamız için bize büyük bir ordu kurmayı nasip et avrupalılar i̇stanbulun türklerin eline geçmesini hazreti i̇sanın çarmıha gerilmesi ve dünyanın sonu gibi büyük felaketlerden birisi olarak algıladılar haber yayıldıkça her yerde yeni bir haçlı seferi düzenleme fikri hakim oldu i̇stanbulun fethinden sonraki yıllarda devlet adamları askerler kilise mensupları ve diğerleri tarafından düzinelerle haçlı seferi plânları yapıldı ancak bir netice alamadılar ii pius geleceğin papasının ayasofya feryadı gelecekte ii pius adıyla papalık yapacak olan o dönemde siena piskoposu olan aeneas silvius bartholomeus i̇stanbulun fethine dair haberleri iii frederikle birlikte grazda 12 temmuz tarihinde aldı aynı gün v nikolasa maruz kaldığı şoku ve derin kederi iletmek için şöyle bir mektup yazdı konstantinopolis ile ilgili olarak bize gelen bu melun haberler nedir keşke yalan olsa yazarken bile elim titriyor ruhum dehşete düştü yine de her ikisi ne infialini dizginleyebiliyor ne de acıklı durumunu ifade edebiliyor ah zavallı hristiyanlık dünyanın en ünlü kilisesi ayasofyanın harap edilmesine veya kirletilmesine üzülüyorum mucizevî becerilerle kurulan sayısız bazilikanın mehmed tarafından harap edilmeye veya kirletilmeye maruz kalmasına üzülüyorum latinlerin bile henüz bilmedikleri ama i̇stanbulda olan sayısız kitap hakkında ne diyebilirim aynı şekilde kaç büyük adamın adı artık silinip yok olacaktır homer ve eflatun ikinci kez ölmüştür filozofların ve şairlerin dâhice eserlerini şimdi nereden bulacağız i̇lham perilerinin kaynağı yok edildi umut edelim ki bize bu felaketi uygun sözlerle anlatacak yeterli yetenekler güvende olsun i̇nsanlar iddia edildiği kadar büyük tehlikelerin olmadığını bizanslıların yalan söylediklerini para almak için planlar yaptıklarını söylediler tüm tehlikelerin hayali korkuların boş olduğunu söylüyorlardı papa hazretleri elinden geleni yaptı sizin suçlanabileceğiniz hiçbir şey yok ama gerçekleri bilmeyen gelecek nesiller i̇stanbulun sizin zamanınızda kaybedildiğini öğrendiklerinde bu felaketi size atfedeceklerdir şu anda hristiyanlığın iki ışığından birinin söndüğünü görüyoruz doğu roma i̇mparatorluğunun merkezinin alaşağı edildiğini yunanistanı oluşturan tüm o ihtişamın yok edildiğini görüyoruz artık mehmed aramızda hüküm sürüyor türkler başımızın üzerinde dolanıyor not i̇ddiaların tam tersine fetihten sonra ayasofya korunmuş şehirdeki kitaplar fatihin kütüphanesine alınmıştır
937
top oynamayı daha çok isteyen ve bu yönde gayret gösteren takımları sever beşiktaş gsaray derbisini galibiyeti önceleyerek kadro dizen ve bunun için mücadele eden sergen yalçının tercihleriyle kazandı baştan sona iyi oynayan pozisyonlar bulan ve hak ederek kazanan taraf oldu sergen yalçın ilk 11de mensah yerine oğuzhanı başlatarak ofansif oyun tercihini ve galibiyet hedefini ortaya koydu fatih terim ise taylanın yanını etebo ile güçlendirerek emre kılınçı kulübeye koyup önce durdur sonra golü bul görüntüsüyle çıktı galatasaray adına en önemli hamle maça yetiştirilen luyindamanın üst düzey oyunuydu etebo ve taylanı aşmakta zorlanmayan beşiktaş hücum hattı luyindama duvarına çarptı i̇lk yarı hem havadan hem yerden aboubakar larin hamlelerinde 56 pozisyonda luyindama beşiktaşa geçit vermedi luyindama maç boyunca sadece iki hata yaptı onlar da galatasarayın kalesinde gol oldu bu mağlubiyet benim terazimde luyindamaya yazmaz monteroya uçan tekmeye kalkan ve takımını 35 dakika 10 kişi bırakan diagneye yazar cüneyt çakır hocanın kırmızı kartı doğru karar özellikle ilk yarıda 23 tane sarı kartlık pozisyonlara ya çok toleranslı davrandı ya da görmedi beşiktaş adına ilk yarı larin karşı karşıya kaldığı pozisyonu atsa maç erkenden kopabilirdi ancak gsarayı son dönemde hiç bu kadar oyunu rakibe endekslemiş görmedim diagnenin kırmızısı hamle planlarını suya düşürdü ardanın çıkıp babelin oyuna girmesi ya da souzanın golünden sonra etebonun yerine emre kılınçı oğulcanın yerine emre akbabayı alarak hamle yapması sonucu değiştirmedi kazanılan 3 puan bu cesareti ve oyunuyla sergen yalçına yazar
229
yeterli su almak için günde sekiz dokuz bardak su içmek zorunda değilsiniz su ihtiyacınızı taze sebze ve meyveleri tüketerek de karşılayabilirsiniz bilim adamları başka gezegenler hakkında araştırma yaparken ilk neyi araştırıyorlar su çünkü nerede su varsa orada hayat vardır su prensibi çok basit fakat çok derindir hücreler su ile dolu olmadığında bozulur ve çalışması gereken seviyede çalışmazlar bu doku hasarları yaşlanmaya yol açar hücrelerin bu bozulmaları onun ölümü ile de sonuçlanırken onların ölümünden önce de hastalıklar ağrı ve kırışıklıklar gibi yaşlanma belirtileri yorgunluk ve zihinsel berraklık kaybı başlar sadece i̇çmeye gerek yok diğer taraftan bildiğiniz gibi yaşımız ilerledikçe vücudumuz doğal olarak su kaybeder bu da vücudumuzu iyileştirmeyi bakteri ya da patojenlere karşı savaşmayı hormonal dengeyi kontrol altında tutmayı zorlaştırır ama burayı kaçırmayın iyi olmak için midenizi sadece su ile doldurmanız yeterli değil şu üç adıma da dikkat etmeniz gerekir suyunu ye cildini besle uykunu al çoğu insan sağlığı ve su kaybını önlemek için günde sekiz dokuz 10 ya da daha fazla bardak su içmeleri gerektiğine inanır su prensibi sadece su içmek demek değildir su prensibi esasında hücre ve bağ dokulara su alma suyu orada tutma ve hücrelerin tam kapasite çalışmasını sağlama hakkındadır eğer biz hücre zarımızı güçlendirmek ve serbest radikallerin neden olduğu hasarı minimuma indirmek istiyorsak vücudun ihtiyacı olan suyu besinlerden almalıyız aslında biz gün içinde galonla su içebiliriz eğer içtiğimiz suyu hücrelerimizde tutamıyorsak gün boyu tuvalete bağlı kalırız bu da içtiğimiz suyun hücreleri ve vücudu beslemesini es geçer bu durum hücre zarının hasar görmesine neden olur bu tıpkı delik çanta içinde bozuk para biriktirmeye benzer vücuda alınan suyun bu şekilde atık suya dönüşmesi bacak ayak bilekleri ve gözlerde şişlik ve şişkinliğe neden olur günde 8 bardak su şart deği̇l günde sekizdokuz bardak su içilmesi gerektiği kuralını sahte bulan tek kişi değilim 2008den önce i̇ndiana üniversitesi tıp bölümü hekimler ve halk tarafından ortak olarak benimsenen ama bilimsel olarak tamamen yanlış olan yaygın tıbbi inanışların listesini açıkladı bu listedeki bir numaralı mit medyada ve doktorlar tarafından ısrarla tekrarlanan i̇nsanlar günde en az sekiz bardak su içmelidir sözüydü bu çalışmanın yazarları dr rachel c vreeman ve dr aaron e carroll bu tavsiyeyle ilgili hiçbir bilimsel veri bulamamıştır onların bu konuyla ilgili buldukları tek şey birkaç popüler basın organındaki şüphesiz sizin de duyduğunuz asılsız tavsiyelerdir peki bunun suçlusu kimdi öyle görünüyor ki 1945 yılında amerikan ulusal araştırma konseyinin bir bölümü olan ulusal bilimler akademisinde uygun ödenek notu ile yazılan bir makalede yetişkinlerin her gün 25 litre su içmeleri söylenmiş yapılan kesin açıklama bir yetişkinin ihtiyacı olan su her durumda günlük 25 litredir çeşitli insanlar içinse uygun olan miktar her yemek kalorisi için 1 mililitre sudur eğer açıklamanın son bölümünü görmezden gelmezseniz her gün 25 litre su içmeniz gerektiği izlenimine kapılabilirsiniz ama öyle değil bol miktarda su içmeden günde 25 litre su almak kolaydır meyve ve sebzeler en yayın su kaynağıdır bu yüksek kaliteli su kaynağının pazardaki taze ürünler olduğu anlamına gelir benim kapsayıcı sağlık merkezimdeki mantra suyunuzu yiyin içmeyin der fiilen her yiyecek içerisinde biraz su bulundurur doğa ananın bize bahşettiği doğal yiyecekler yüksek kalitede ve bol su içerir i̇çeriği yüzde 8598 oranında sudan oluşan renkli meyveler ve sebzeler sularının içinde konsantre besinler barındırırlar bu da hücrelerinizin ihtiyacı olan suyun en iyi şeklidir çünkü vücut sisteminiz uzun süre onu hücrelerde tutar ve bu da hücrelerin suyu kullanabilmesini sağlar örneğin karpuz yüzde 97 salatalık yüzde 97 domates ve kabak yüzde 95 patlıcan yüzde 92 havuç yüzde 88 şeftali yüzde 87 oranında su içerir kepekli bir dilim ekmeğin üçte biri sudur kavrulmuş tavukgöğsünün yüzde 65i ızgara somonun yüzde 62si rokfor ve çedar gibi peynirlerin yaklaşık yüzde 40ı sudur i̇çeri̇ği̇ndeki̇ suya bakilmali siz hiç diyeti doğal sebze ve meyvelerden oluşan bir obez gördünüz mü kabak ve patates gibi sebzelerde bulunan kompleks karbonhidratlar aslında beyni ve kasları beslerken metabolizma için yakıt görevi görürler biz genellikle yiyeceklerin yağ ve kalori değerlerini düşünme eğilimindeyiz ama ben bir yiyecek hakkında iyi ya da kötü diye karar vermeden önce içeriğindeki su oranını göz önünde bulundurmanızı istiyorum bu açıdan bakabilirseniz domates gözünüze bir kurabiye cips hamur işleri gibi görünür yüksek yağ ve şekerli bu yiyeceklerin su oranı düşüktür ve tabii ki de dehidrasyona sebep olurlar i̇çinde yüksek oranda su bulunduran yiyecekler tükettiğimizde vücudumuz çok kıymetli suyu tüketmez ve dışarı atmaya gerek duymaz yediğimiz bu su hücrelerde depolanır ve onların optimal seviyede çalışmasını sağlar bi̇li̇yor muydunuz su prensi̇bi̇ su prensibi suyu hücre içerisine alarak orada tutmanızı ve böylece vücudunuzdaki trilyonlarca hücreden her birinin tam kapasite ile çalışmasını sağlamaktır oksijen ve su ihtiyacınız olan en önemli maddelerdendir ve yaşlanma ile ilgili bildiğimiz her şey bize su kaybının yıllar süren hikayesinin fonksiyonlarda düşüşe neden olduğunu gösterir doğum anında vücut ağırlığımızın yüzde 75ini su oluşturur ancak zamanla hücrelerimiz su tutma kabiliyetini yitirir vücut ana organlarında bulunan suyu muhafaza edebilmek için bir savunma mekanizması geliştirir ancak ciltte bir su kaybı olduğunda vücudun başka organlarında da su kesintiye uğrar sorucevap günde sekiz bardak suyu içmekte çok zorlanıyorum suyu başka nasıl alabilirim sekiz bardak su içmenin bazı sağlık avantajları olabilir bir çalışmada yer alan bulgulara göre sekiz bardaktan daha fazla su içen erkeklerdeki idrar torbası kanseri riski bu miktarın yarısı kadar içenlere oranla neredeyse yarı yarıya azdır eğer günde sekiz bardak su içme prensibine uyarak yeterli miktarda su tüketiyorsanız bu iyi bir şey ancak birçoğumuz su içmekte güçlük çekeriz bazen dört bardak bile fazla gelebilir i̇şte bu sebeple başka su kaynakları olduğunu da unutmayın yiyeceklerde özellikle meyve ve sebzelerde su mevcuttur üstelik bunları tükettiğinizde sağlıklı antioksidan lif ve besin maddelerini almış olursunuz süt ve meyve suyu gibi diğer sıvılarda da su mevcuttur çoğu sağlıklı insanın problemi yeterli miktarda su içmemek değildir içilen bu suyun hücrelerde yeterince tutulamamasıdır suyun hücrelerde tutulmasını sağlamanın yollarından biri besinlerinizden temel yağ asitleri ve glukosamin almaktır hücreleri çevreleyen lipit zarlar iyi bir durumda olur ise hücre içerisindeki suyun da muhafaza edilmesi sağlanmış olur bugün neler oldu 22062017
962
pazar günü bu köşede atvdeki müge anlı ile tatlı sertte konu edilen rezil ilişkiler yumağından yola çıkarak köylümüzün nasıl bu hale geldiğini sorgulamıştım o yazı büyük ilgi gördü ben bozulmaya sebep olarak iletişim teknolojisindeki gelişmeyi öne sürmüştüm eskiden günlük gazetelerin bile bir hafta sonra ulaştığı köylerde şimdi insanlığı aşındıracak her türlü kötü örnek bir tık yakına gelmişti bu da köylerdeki organik insanlığı tehdit ediyordu bana göre bu yazıyı kaleme aldığım günün akşamında gözüm trt 1in dizisi gönül dağına takıldı orada gündüzleri reality şov programlarında karşımıza çıkan utanılası köy yaşamının tam tersi anlatılıyor anadolu insanının saflığı temizliği adalet duygusu ve olmazsa olmaz bilgeliği i̇şte benim köylüm bu aslında atatürkün milletin efendisi diye nitelediği gerçek köylüm kim bilir belki de gönül dağının izlenmesindeki en büyük etken budur milletin saflığa masumiyete iyiliğe hasreti yok mu sinana bir film trt belgesel kanalında yayınlanan gizemli tarihte mimar sinanın hayatını ve eserlerini izlerken ona bir kez daha hayran oldum eserleri onca depreme fırtınaya yangına talana ve bakımsızlığa rağmen 500 yıldır dimdik ayaktaydı peki neden usul usul anlatayım 1557de inşa ettiği süleymaniye camiinin zemini çok yumuşaktı önce zemine 300 kazık çaktırdı sonra da üzerine caminin ağırlığının üç katı taş doldurdu zeminin yerleşmesi için bir yıl bekledi sonra piramit şeklinde giderek küçülen üç kat beton attırdı aynı teknik 490 yıl sonra dubaideki ünlü yelken otelin inşaatında kullanıldı bir de boru kullanılmadan sadece oluşturulan hava akımı sayesinde aydınlatma için kullanılan kandillerdeki isler yapıya zarar vermeden bir haznede toplandı sonra develerin hörgücüne bağlandı sallantı onları çok değerli bir mürekkebe dönüştürdü bu isler sayesinde süleymaniye külliyesinin kütüphanesindeki kitapların büyük bir bölümü yazıldı sinanın yapılarındaki sağlamlık ve esnekliğin sihri ise horasan harcı ile roma betonunu kendi usulüyle karıştırmış olmasından kaynaklanıyor harca normal yumurta yerine protein yönünden zengin devekuşu yumurtası katıyor romalılar gibi volkan tüfü bulamadığı için sülfür zengini soğan doğruyor harcının içine matematik dehası sinanın beşinci bir işlem uyguladığı o zamanlar bilinmeyen integral hesabı ve doğru statik hesaplarına 13 bilinmeyenli bir denklemi çözerek ulaştığı da iddia ediliyor dayanıklılık konusundaki bir başka sihri ise 75 metrelik minarelerin tuğlalarını birbirine bakır kablolarla bağlamış olması bu da dev minarelere kırılmadan esneme yetisini kazandırmış 74lük marmara depreminde minarelerin uçları 105 santim esnemiş yapılan ölçümler göstermiş ki minareler 46 santime kadar yıkılmadan esneyebiliyor selimiyede ise cami içinde ses hızını 4 kat yavaşlatmayı başararak müezzinlerin çıplak sesinin havada 4 katı uzun süre kalmasını ve böylece her köşeye eşit desibelde ulaşmasını sağladı ayrıca devekuşu yumurtalarının 2 metre yarı çaptaki alanda haşereleri kaçırdığını keşfedip caminin içine 60 devekuşu yumurtası astı buna ilave olarak öyle bir sıcak hava sirkülasyonu sağladı ki yerden 20 santim yüksekliğe kadar adeta bir hava katmanı oluşturdu böylelikle kış aylarında namaz kılanların ayaklarının üşümemesini sağladı az bilinen bir başka olaya gelince sinanın kalfasının inşa ettiği tac mahal temel olarak selimiye camiinde kullanılan dahice teknik ve planların bir kopyasıdır bu belgeseli çalan çırpan ve insanları 6lık depremlerde bile canlı canlı gömen bazı müteahhitlerin izlemesini öyle isterdim ki sahi neden hâlâ bir sinan filmimiz ya da dizimiz yok gaflet kürsüsü 106 yıl önce düşman gemilerini çanakkale boğazına sokmamak için gösterdiğimiz olağanüstü gayret ve kararlılığı keşke virüsü boğazımıza sokmamak için de gösterebilseydik zaptiye akşam olunca düşman siperine tütün torbası atan mehmetçik ona konserve fırlatarak teşekkür eden anzac askeri çanakkale 1915 düşmanın düşmanı yendiği değil her ikisinin de savaşı mağlup ettiği tek savaş rahmetle minnetle ne demiş mehmet akifin güzel bir sözü var dost edinmeye bak düşmanı anan da doğurur atvnin edho dizisinde hızır reisin hatırlatması
565
boyu sadece 178 hani sokakta normaldir de basketbol sahasında 2 metrelik devlerin arasında gerçekten ufak ama yüreği 20 metrelik muhammed ali bu sezonun çoğunu sakatlığı sebebiyle dışarda geçirdi geç form tuttu ama tam zamanında tuttu dün 13e çıkan fark 110lık seri ile ikiye düştüğünde fenerbahçe sahada kumandansız kaldığında iki kere potaya gitti ve nefes aldırdı ardından son bölümde 10 sayı ile maçı arkadaşlarının kucağına bıraktı hani yürek işi derler ya ali şampiyon yüreği ile dün fenerbahçe doğuşu finale taşıyan isimdi fenerbahçe maça büyük bir enerji ile başladı obradovic yine sürprizini yapmış rakibin pangosjankunas ikilisinden oynadığı ikili oyunları bozmak için ahmetvesely ikilisini sahaya sürmüştü vesely jankunasa top aldırmadı ahmet de ribaundları toplayıp maça fenerbahçenin hükmetmesini sağladı ayrıca ikili sıkıştırmalarda zayıf taraftan sürekli yardım getiren obradovic zalgirisin bütün hücum opsiyonlarını tıkadı ki datome enfes yaptı bunları ancak bu savunmadaki enerji hücumda verimliliğe dönüşmedi çünkü topu paylaşmadı sarılacivertliler o meşhur spacingin yerinde yeller esiyordu i̇lk yarıda kenardan gelen datome 12 sayı ile skor sürükledi ikinci yarıda da ali muhammed i̇kinci yarının başında sloukas ile wanamaker şöyle bir parladı ve fark 13ü buldu ama savunma ribauntlarındaki sıkıntı rakibin tam 20 top kaybının bunların 13 tanesini fenerbahçe çaldı avantaja dönüşmesini engelledi fenerbahçe maç içinde tam 4 kere farkı çift hanelere çıkardı zalgiris üçünde geri döndü ama dördüncüye nefesleri yetmedi şimdi fenerbahçe finalde ama finalde bu hücum performansı yetmeyebilir nunnaly ve guduricten mutlaka verim almalı fenerbahçe keza thompsondan da obradovic final için cebinden yine bir kaç tavşan birden çıkaracaktır zira yaptıkları yapacaklarının garantisi
247
vade veremem ama terör örgütü pkk çok da uzak olmayan bir gelecekte iplerini elinde tutan güçlerin emriyle kendini feshedip tamamen pyd adını kullanmaya başlarsa şaşırmayın çünkü pkk türkiye cumhuriyetine 37 yıldır kurşun sıkarak tek bir çakıl taşı alamazken pyd suriyede iki temel faktörle abdnin âleni desteği ve devlet otoritesinin çöküşü 41 bin kilometrekarelik toprağa çöreklenmiştir 41 bin kilometrekare eski suriye yüzölçümünün yüzde 37si demektir ve neredeyse ortadoğu veya körfezde kurulmuş kimi devletlerin yüzölçümü kadardır abd ve i̇sral güdümündeki bae yüzölçümünün yarısı türkiyeye yakınlığıyla bilinen katardan 30 bin kilometrekare büyük zaten tek yumurta ikizi olan bu iki terör örgütünden emperyalizm zaviyesinden bakıldığında başarılı olan pkk değil pyddir suriye yeniden üniter yapısına kavuşmadıkça pyd çöreklendiği toprakları şama vermez daha önemlisi abd kurdurduğu terör ordusuna hibe ettiği onca silahı heba etmez pyd terör markası şimdilik abd için pkkya göre daha kullanışlı bir markadır bu uzun zamandır üst aklın aklından geçen bir proje aslında ancak terör örgütünün garada 13 silahsız görevlimizi alçakça şehit etmesi de mezkûr projeyi uygulamaya koymalarını hızlandırabilir türkiyenin yalnızca garayı değil kuzey irakın pek çok bölgesini pkkya dar etmesi ve adım adım kandile yürümesi de abdnin artık kamburu haline gelen pkkdan kurtulup pyd ile terörü kamufle etme taktiğini devreye sokmasına neden olacak bir faktördür yıllardır terör örgütünün rehin tuttuğu 13 vatan evladının şehit edilmesi bizim için büyük bir kırılma noktası ise onlar için de taktik değiştirmelerine yol açacak bir milattır gara katliamı aynı zamanda chp ve i̇yi parti başta olmak üzere muhalefetin bütün bileşenleri için de hdp ile gizli gayrimeşru ittifakı feshetmek için de bir milat olmalıdır hdpni̇n ki̇myasi bozuldu bu olay i̇nfaz sonucu değil bombardıman neticesinde öldüler gibi alçakça yalanlarla tevil edilemeyecek ölçüde önemli ve giderek hdpnin de kimyasını iyice bozacak ölçüde tarihseldir boşuna değildir pkknın siyasi bacağı hdpnin kalleş katliamı devlete cumhur i̇ttifakına ak partiye saldırarak karartmaya unutturmaya çalışması cumhurbaşkanlığı i̇letişim başkanı fahrettin altun için yazdıkları da bunun göstergesidir ne yazmıştı hdp twitter hesabından kimse sebep olduğu kan ve gözyaşını hdpye dil uzatarak temizleyemez 6 milyondan fazla oy almış partimize dil uzatmak sarayın bol maaşlı medya kayyımı olan fahrettin altunun boyunu aşmaktadır halkın gerçekleri bilmeye hakkı vardır hesap vereceksiniz sebep olduğu kan ve gözyaşı demişler pişkinliğin vicdansızlığın dikalası hdp için bile fazla hiç olmazsa oylarını alıyoruz dediğiniz 6 milyona karşı dürüst olun o mağaranın si̇ha hatta f16 bombaları ile sarsılmayacak bir doğal yapıya sahip olduğunu ayrıca beton ve metalle de tahkim edilerek âdeta alamut gibi bir kaleye dönüştürüldüğünü hepimizden iyi biliyorlar kamuoyu da kan ve gözyaşına kimin sebep olduğunu iyi biliyor hdpnin telaş ve tehdidi de sebepsiz değil altunun dediği gibi bu millet onlara bu ülkeyi böldürtmeyecek aksine dar edecek çok istiyorlarsa abd güdümünde kurulmak istenen yeni suriye demokrasisinde pydnin siyasi partiliğini yapmaya başlayabilirler burada onlara ekmek yok gara mi̇lat olacak cezaevindeki eski eş genel başkanları selahattin demirtaş da pkknin elindeki 13 insanımızın katledilmiş olmasını açıkça kınıyorum dedi gene gizli özneli imalı cümleler kendileri de çok iyi biliyor katliamın kimin işi olduğunu şöyle de demiş diplomatik yollar yerine siyasi şov amaçlı operasyon sonucunda ortaya çıkan trajedinin sorumluluğunu hdpye ve muhalefe yüklemek aymazlıktır diplomasiymiş altı yıldır 13 canımızın bırakılması için kılları kıpırdamadı türkiye de evlatlarını kanlı örgütün elinden kurtarmak üzere kalelerine dek girince silahsız insanları infaz ettiler olayın özü bu bunu maşalarını elinde tutan abdye bile izah edemiyorlar abd de pydnin değil ama tek yumurta ikizi kardeşi pkknın kullanım süresinin dolduğunu biliyor önümüzdeki dönem yeni gelişmelere gebe ve gara da bunun miladı olacak
564
soğuk savaş sonrası kurulan yeni dünya düzeninde sıradan ve pasif bir aktör olmayı kabullenmeyen türkiye dış politika önceliklerini ve tercihlerini başka güçlerin etkisinde kalmadan belirlemeye başladı siyaset ekonomi eğitim hukuk ve sağlık gibi hayatımızı doğrudan ilgilendiren alanlarda kabuk değiştiren bölgesel ve küresel gelişmelere seyirci kalmak yerine müdahil olmaya başlayan türkiye dış politikada kendi gündemini oluşturmaya ve bölgedeki gelişmelerde etkin olmaya çalışmakta dış politika tercihlerinde küresel hegemonik güçlerin yörüngesinden kurtulmak kendi istikametini belirlemek geleneksel müttefikleri küstürmeden yeni ittifaklar kurmak cesaret zekâ ve manevra alanına sahip olmayı gerektirir ancak cesaret ve zekâ bağımsız bir dış politika kurgulamak ve sürdürmek için yeterli değil bunlara ilaveten bir ülkenin sert ve ince güce bunları akıllı güce smart power dönüştürebilecek siyasi lider ve kadrolara da ihtiyacı vardır son dönemdeki dış politika aktivizmine ve etkilerine bakıldığında türkiyedeki siyasi kadronun ülkemizin sahip olduğu sert ve ince gücü ideoloji ve romantizm kıskacına kapılmadan gerçekçi ve akılcı bir şekilde yönettiğini görüyoruz i̇ç politika gibi dış politika da normalleşiyor türkiyenin demokratikleşerek açık ve saydam bir ülkeye dönüşmesi üretiminin artması ekonomisinin büyümesi ve yeni pazar arayışları güvenlik perspektifini etkisizleştirdi bunun yerine akılcı gerçekçi pragmatik ve aynı zamanda moral değerleri de önemseyen bir dış politika vizyonu benimsendi türk dış politikasındaki yeni açılımlar özellikle ortadoğu ülkeleri ile kurulan yakın ilişkiler her ne kadar bazılarında eksen kayması biçiminde yorumlansa da aslında bir özgüvenin ve yukarıda işaret edilen gelişmelerin yansımasıdır bu noktada başbakan recep tayyip erdoğanın kuveytteki türkarap i̇lişkileri konferansında yaptığı konuşmada dış politikamızı kendimiz tayin eder rotamızı kendimiz belirler dış politikada gündemimizi kendimiz oluştururuz mealindeki sözleri türkiyenin dış politikasının en önemli parametrelerinden birinin kendine güven olduğunu göstermesi bakımından anlamlıdır türkiyenin uluslararası sistemde sözüne kulak verilen bir aktör olmasında bm ab i̇kö ve natoda saygınlığının artmasında özgüveni kadar moral ve etik değerleri dış politikasının merkezine yerleştirmesinin de büyük bir payı var uluslararası sistemin etkin aktörlerinin özeleştiri yapmalarına da öncülük eden ilkelere dayalı bu tercih türkiyeyi küresel vicdanın sesi olma yolunda ön plana çıkarmıştır moral değerleri dış politikaya taşımak barış istikrar insan hakları ve adalet gibi değerler yanında savaş ve çatışma yerine diplomasi ve müzakereyi önceleyen bir yaklaşımı benimseyen türkiye dış politikadaki etki alanını insani kaygılarla daha da genişletme imkânı bulmuştur türkiyenin geleneksel dış politika tercihleri ve ilişkileri ideolojik kaygılarla ve kuşkusuz soğuk savaş dönemine damgasını vuran güvenlik anlayışı ile şekillenmiş daha çok batılı müttefikler ile ilişkiler geliştirilmiştir bunun doğal bir sonucu olarak tarihi ve kültürel zemin hazır olmasına karşın balkanlar kafkasya afrika ve ortadoğuya hak ettiği önem verilmemiştir türkiyenin bugün izlediği dış politika aslında iç politikadakine benzer bir normalleşme ve restorasyon dönemini başlatmıştır bir taraftan ab ile üyelik müzakereleri sürdüren kıbrıs ve ermenistan gibi dondurulmuş sorunları masaya yatıran tek ülkeye bağımlı kalma riskini ortadan kaldırmak için enerji kaynaklarını çeşitlendirme adına rusya ve i̇ran ile ilişkileri geliştiren afganistan lübnan ve balkanlara barış gücü gönderen diğer taraftan arapi̇srail sorununun çözümünde arabuluculuk yapmaya çalışan bir aktör türkiye türkiye bu bölgelerdeki girişimleri ile bölgesel sorunların ve krizlerin çözümünde önemli bir adres olmuştur lübnan başbakanı saad haririnin ülkesindeki hükümet krizinin çözümüne katkıda bulunması için türkiyeye gelmesi i̇ran nükleer sorununun diplomasi ile çözüme kavuşturulması amacıyla p5+1 üyeleri i̇ngiltere fransa rusya abd çin ve almanya ve i̇ranın 21–22 ocakta i̇stanbulda bir araya gelecek olması türkiyenin küresel bir aktör olma yolunda kat ettiği mesafeyi göstermektedir ortak bir dış politika dili ve vizyonu geliştirmek dışişleri bakanı ahmet davutoğlunun aksi açıklamalarına karşın türkiyenin balkanlar özellikle de ortadoğu ülkelerinde yürüttüğü aktif dış politika zaman zaman yeni osmanlıcılık olarak yorumlanıyor bu algının bazı arap aydınlar arasında da kabul gördüğü biliniyor zira bunlar türkiyenin irak sorunu başta olmak üzere bölgeye ilişkin dış politika oluşturma sürecinde kendi ülkelerinin görüş ve kaygılarının yeterince dikkate almadığını düşünüyorlar bu nedenle türkiyenin bölgeye ilişkin dış politika tercihlerini arap aydınları ve kamuoyuna daha iyi anlatması gerekiyor başbakan erdoğan kâbil bağdat i̇stanbul beyrut ve şamın dili ile yani bölgenin hassasiyetini yansıtan bir dille konuşuyor arap dünyasında ise bölgesel sorunları hâlâ batılı güç merkezlerinin perspektifinden gören ve onların dili ile konuşan aydınların var olduğu görülmeli bu bölgede ortak bir tarihimiz olduğu gibi geleceğimizin de ortak olduğu daha sık dile getirilmelidir başbakan erdoğanın açıkça işaret ettiği yakın tarihin ideolojik mirası olan karşılıklı önyargı ve kaygıların giderilmesi ancak bu yolla mümkün olacaktır
683
alman milli futbol takımının önde gelen futbolcularından türk kökenli mesut özil ırkçılık ve saygısızlığa maruz kaldığı gerekçesiyle alman milli takımını bıraktığını açıkladı öncesinde ise mesut özil ve i̇lkay gündoğan 14 mayısta cumhurbaşkanı erdoğan ile londrada bir fotoğraf çektirmiş daha sonra ise her iki futbolcu alman futbol federasyonu alman medyası ve siyaset çevrelerinin tepki ve hatta hakaretlerine maruz kalmışlardır her ne kadar gündoğan daha sonra geri adım atarak fotoğrafın siyasi bir amaç taşımadığını açıklamışsa da medyanın temel ilgisi ve mobbing türündeki yaklaşımları daha kıdemli ve ön planda olan mesut özile yoğunlaşmıştır bu süreçte özilden beklenen özür dilemesi milli takımı bırakması veya federasyon tarafından kadrodan atılmasıydı kısmen özilin yanında yer alanlar dahi onun kapasitesinin ancak bu kadar ile sınırlı olduğunu dolayısıyla bu hareketinin tolere edilebileceğini ileri sürmüşlerdir bir önceki dünya şampiyonu alman milli takımının bu defa sürpriz bir şekilde dünya kupasından erken elenmesi federasyonu bir günah keçisi arayışına itmiş ve gündem yeniden özile odaklanmıştır örneğin federasyon başkanı reinhard grindel özilin cumhurbaşkanı erdoğan ile çektirdiği fotoğrafa hala açıklık getirmediğini ve bunun da birçok taraftarda hayal kırıklığına sebep olduğunu tehditsel bir dil ile açıklamıştır grindel ayrıca özili takımın dünya kupasındaki başarısızlığından sorumlu tutmuştur son olarak pazar günü sosyal medya üzerinden bir açıklama yayımlayan mesut özil milli takımı bıraktığını detaylı gerekçelendirmelerle duyurmuştur özilin milli takımı bıraktığını açıklaması almanya ve avrupadaki müslümanlar türkler ve hatta diğer göçmen arka planına sahip insanlar tarafından çok ciddi bir destek görmüştür desteğin ağırlıklı olarak asimilasyon odaklı bir uyumu kabul etmeyen kitlelerden geldiği gözlenirken diğer yandan ana akım alman siyasetinde yer bulabilen bazı türk kökenli siyasetçiler ise daha çok özili eleştiren bir söylemi tercih etmişlerdir mesut özilin geri adım atması ve hatta özür dilemesi beklenirken böyle bir çıkışla adeta hodri meydan diye haykırması alman kamuoyu siyaseti ve medya çevrelerini şaşkına çevirmiştir her ne kadar bazı sosyal demokrat ve sol siyasetçiler özile destek vererek gerçekten almanyanın bir ırkçılık sorunu olduğuna işaret etseler de aşırı sağcı ve kısmen de muhafazakar siyaset ve medyadaki büyük çoğunluk bu ithamları kabul etmemiş aksine özilin hatalı olduğu söylemi üzerinde durmuşlardır diğer yandan global medyadan ise özilin mevcut i̇ngiliz futbol kulübü arsenal de dahil özile destek açıklamaları gelmiştir alman milli takımından veya genel olarak alman futbol çevresinden ise göçmen arka planı olan bazı istisnalar haricindedayanışma mahiyetindeki açıklamalardan kaçınılmış belli ki eleştiri yağmuru ve dışlanma olasılığından endişe edilmiştir özilin manifestosunun anlamı ve ileriye dönük işlevini ise birkaç etkeni dikkate alarak değerlendirmek gerekmektedir öncelikle özilin türklüğüne ve müslümanlığına yönelik saygısızlığa işaret eden açıklamaları almanyadaki türk ve müslüman göçmenlerin ülkeye uyumu konusunda alman devletinin uygulamadaki politikalarının olumlu sonuçlar getirmediğini aksine bilhassa sosyal medyadaki tepkilerden de anlaşılacağı üzere ırkçılık ve ayrımcılığın hem kurumsal hem de toplumsal olarak bir normalleşme sürecine girdiğini ortaya koymaktadır almanyanın neredeyse nüfusunun yüzde 20sine tekabül eden göçmen arka planlı toplum mesut özil gibi son derece başarılı bir uyum örneğinin dahi ırkçılık ve ayrımcılık gerekçeleri sonucunda takımdan ayrıldığına şahit olarak ümitsizliğe kapılmıştır aslında bu sorunun uzun yıllardır akademi kamuoyu ve sağduyulu siyasi çevreler tarafından da ele alındığı bilinmektedir buna rağmen egemen alman medyası ve siyasetinin toplumu bu konudaki ısrarlı ve manipülatif yönlendirmesi ırkçılık ve dışlanma gibi sorunların göz ardı edilmesine yalnızca işlevsel başarı hikayelerine odaklanılmasına muhafazakar müslümanlara ana akım siyasette yer verilmemesine ve haliyle bu sorunlarla yüzleşme fırsatlarının sürekli ertelenmesine sebep olmuştur aynı şekilde afd gibi ırkçı siyasi partilerin toplumun merkezine doğru hızla ilerlemesi bu gibi hususların toplum nezdinde gündem olmayışında etkili olmuştur açıkçası son yıllarda alman siyasetinde de aşırı sağcılaşma trendinin hüküm sürmesi merkez partileri dahi oy kaygısıyla aşırı sağcı söylemlere itmiştir buna rağmen ırkçı afdnin güncel anketlere göre almanyadaki en güçlü ikinci parti konumuna yükselmesi merkezde olduğu ileri sürülen partilerce izlenilen sağcı söylemleri kopyalama stratejisinin de yanlışlığını gözler önüne sermektedir bir diğer etken ise alman siyaseti ve medyasının son üçdört yıldır türkiyeye yönelik takıntılı ve rasyonaliteden uzak tutumudur buradaki yanlış söylem ve tavır alman medyası vasıtasıyla toplumsal bir manipülasyona dönüşmüş son olarak özil olayında da görüldüğü üzere kontrolden çıkma noktasına gelmiştir sonuç itibarıyla mesut özilin son açıklamaları almanyadaki göçmen topluma bir öz güven getirmiştir bununla birlikte her gün bizzat muhatap olunan benzer ayrımcı yaklaşımların açık bir şekilde dile getirilmesine olanak sağlamıştır ancak ana akım siyasetin giderek sağcılaştığı ve popülist bir medyanın etkili olduğu mevcut konjonktürde almanyadaki kurumsal ve toplumsal ırkçılık sorunuyla yüzleşme imkanı oldukça sınırlıdır maalesef nsu davasıyla bu yüzleşme fırsatını kaçıran almanyanın özilin açıklamasıyla başlayan yeni süreçte de bu tarihi fırsatı iyi değerlendirmesi kısa vadede beklenmemelidir
720
erdoğanın ermeni tehcirine yönelik taziye mesajı meselenin çok ötesine geçen bir anlam taşımaktadır bu mesajla erdoğan gezi olayları ve 17 aralık sürecinde yurtiçinde ve yurtdışında üretilen otoriter radikal imajla örtüşmediklerini bir kez daha göstermiştir birinci cihan harbinin kızıştığı 1915 yılı müslimgayrimüslim anadolu insanı için dünyanın bozulduğu yıldı bildiğimiz kanunların ahlakın her türlü kuralın ortadan kalktığı bir istisna ve kaos hali söz konusuydu1000 yıldır var olan kanunu kadim 1000 yıllık komşuluk hukuku yok oldu bunu yüz binlerce insanın yok oluşu yerinden yurdundan ailesinden kozmosundan kopması takip etti cihan harbini gören ihtiyarlamıştır sözü cihan harbini görenlerin çocuklarına dahi teşmil edilebilecek bir hakikati ifade ediyordu daha doğmadığı 1914ün 15in acısını taşıyarak ihtiyar doğmuş nesiller acılarını miras gibi yeni nesillere aktardılar anadolu insanı 19yüzyıldan itibaren bu acıların biriktiği bir banka gibiydi i̇mparatorluğun farklı yerlerinde dünyanın bozulduğu birçok yıl yaşandı ölümler kayıplar muhaceret sürgün tehcir bu dönemin normuna dönüştü anadolu insanının bozulan dünyasına karşılık komitacılık ve çetecilikle kavramlaşan gayrinizami harp kurucu babaların yeni dünyasını kozmosunu oluşturdu bunun kozmosun esası kaos duygusunu sürekli kılacak hukuktan arınmış çıplak devlet gücüyle homojen uluslar yaratmak ve devlet eğitimiyle yeni bir hafıza oluşturmak yeni bir insan yetiştirmekti i ve ii dünya savaşları ile soğuk savaş bu gayrinizami harbe elverişli uzun bir dönem vardı ancak merkezi siyasi aygıtla insanı tamamen şekillendirme düşüncesi bu örneklerde de tam olarak başarılı olamadı mamafih bu tecrübenin başarılı olduğu haliyle tarihe yön verecek bir dinamik yarattığı kaydedilmeli bugün 100 yıllık bu gayrinizami harp dinamiğinin debisinin çok düştüğü görülebiliyor bugün itibariyle 100 yıldır bozulan dünyasında yaşayan aktörlerin kaostan kozmosa yöneldiği bir dönem yaşanıyor erdoğanın 1915teki ermeni tehciri dolayısıyla ilk defa tc başbakanı olarak taziye mesajı yayınlaması işte bu döneme denk geliyor 23 nisanda türkiyede tbmmnin kuruluş gününde yayınlanan bu mesaj tbmmnin ve dolayısıyla türkiyenin üzerinde kurulan vesayetin sona erdiğini gösteren çok mühim bir sembolik kopuşu ifade etmektedir artık tbmm ve siyaset türkiyenin bütün temel meseleleri üzerinde söz söyleyebilmektedir türkiye toplumu egemenlik ve siyaseti yönetme hakkını iç politikadan dış politikaya her alanda vesayet kurumlarının elinden almıştır vesayetin tasfiyesi toplumun egemenliğini ve siyasetin yönetme hakkını sağlayan türkiyedeki değişimin siyasi temsilcisi olan ak parti ve onun başbakanı erdoğan bütün aleyhte propaganda ve içe kapanmasını sağlamaya yönelik baskılara teslim olmayarak iç ve dış politikada siyaset yapmaktan vazgeçmediğini taziye mesajıyla çok açık bir iradeyle yurt içine ve dışına duyurmuştur bu bakımdan erdoğanın ermeni tehcirine yönelik taziye mesajı ermeni meselesinin çok ötesine geçen bir anlam taşımaktadır taziye mesajıyla erdoğan gezi olayları ve 17 aralık süreciyle yurt içinde ve yurtdışında üretilen otoriter problem üreten radikal otarşik imajla örtüşmediklerini bir kez daha kuvvetli bir şekilde göstermiştir erdoğanın taziye mesajı bu iç dinamiklerin yanı sıra küresel ve bölgesel dinamiklere verilen kuvvetli bir cevabı taşımaktadır dünyanın sanayi devrimi sonrasında kazandığı iktisadi ve siyasi güç dengesi batının aleyhine doğunun lehine değişmektedir türkiye bu değişimin sıklet merkezlerinden biri olmaya adaydır dünyanın bozulduğu yıllarda türkiye iktisadi insani ve kültürel olarak kendisini besleyen coğrafya ve toplumlarla irtibatını koparmak zorunda kalmıştı bugün orta asya hazar ve kafkasyayı birbirine bağlayan ulaşım doğalgaz ve petrol hatlarıyla kurulan yeni dünyada dünyanın bozulduğu yıllardan kalan asırlık problemlerin de çözülmesine çalışılıyor ermeni meselesi kürt meselesi filistin meselesi ve kıbrıs meselesi türkiye bütün bu meselelerde çözüm ve barış aktörü olarak devrededir taziye türkiyenin bu büyük dönüşümü iyi okuduğunu göstermektedir ermenistanla ilişkilerin ermenistan azerbaycan ilişkilerine bağlanması bu bağlamda yorumlanmalıdır taziye mesajını bir söylem veya ahlaki manifesto olmanın ötesine taşıyıp bir politikaya dönüştüren bu bağlam ve dikkattir bazı aydınların erdoğanın taziye mesajı karşısında büyük bir şaşkınlık yaşamaları politik analiz dünyasından başka bir dünyada olduklarını bir kez daha gösterdi başbakan erdoğanın 1915teki ermeni tehciri üzerine yayınladığı taziye mesajı 17 aralık darbe sürecinin atlatıldığı ve 30 mart 2014 yerel seçimlerindeki mıntıka temizliğini takiben türkiyede siyasetin temel meselelerdeki çözüm iradesini teyit ediyor mesajı ahlaki kalmanın ötesine politika seviyesine taşıyan küresel ve bölgesel dinamikler dikkate alındığında yeni türkiyenin aynı zamanda yeni dünya anlamına geldiği de görülebiliyor erdoğanın taziye mesajı 30 mart 2014 seçimlerinin yerel olmanın ötesinde türkiye genel seçimlerini de aşan küresel sonuçlarından biri olarak anlam kazanmaktadır
653
tunusta devrik cumhurbaşkanı zeynel abidin bin alinin 14 ocakta ülkeyi terketmek zorunda kalmasının ardından başlayan demokratik geçiş sürecinin en önemli duraklarından birisi 23 ekimde geçildi 4 milyonu aşkın tunuslu hayatlarında ilk defa sonucunu daha önceden bilmedikleri bir seçimde oy kullanmak ve ülkenin yeni demokratik anayasasını hazırlayacak olan kurucu meclisi seçmek için sandıklara koştu tunus seçimleri aynı zamanda arap baharı diye tabir edilen ortadoğudaki değişim sürecinde gerçekleşen ilk seçim olarak tarihe geçti seçim öncesi tunustaki en bariz siyasi tablo ülkenin siyasi bölünmüşlüğüydü bu tablo onlarca parti listesinin yer aldığı oy pusulalarına da yansıdı örneğin iki seçim bölgesine ayrılan başkent tunusta her iki bölgede de 80 parti listesi her listede 6 aday toplam 17 koltuk için yarıştı ülkede yıllardır devam eden siyasi aktivite ve stk kıtlığı devrim atmosferinin getirdiği iştiyak ile birlikte onlarca siyasi partinin kurulmasına sebep olmuş nahda derin halkın sesi bu süreçte en fazla konuşulan parti tunusun en köklü muhalefetini temsil eden taraftarlarının tabiriyle şeyh raşit gannuşinin liderliğindeki nahda hareketi oldu geçtiğimiz 20 seneyi sürgünde geçiren ve bilgeentelektüel kişiliği ile sadece tunusta değil i̇slam dünyasında da oldukça iyi tanınan gannuşi bin alinin devrilmesiyle birlikte memleketine dönebilmişti nahda verdiği 3 temel mesaj ile halkın bin ali devrinde bastırılmış kodlarına ulaştı ve seçimin tartışmasız galibi oldu bu mesajların ilki ve medyada en çok yer bulanı nahdanın i̇slamcımuhafazakar kesimin sesi olduğu aynı zamanda çok sesliliğe reelpolitiğe ve diyaloğa açık olduğu mesajıydı bu mesajla burgibadan bin aliye uzanan ve türkiyenin de acı bir şekilde tecrübe ettiği derin devlet laikçiliğinee karşı derin halkın sesi olarak kendisini ikame etti i̇kinci mesajı yine türkiyenin yakından bildiği yenilikçilik söylemiydi ve nahda kendisini tunustaki ancien rejimin panzehiri olarak takdim etti üçüncü olarak ise tunus devriminin ateşleyicilerinin başında gelen ekonomik darboğaza hitaben yolsuzluk karşıtı söylem geliştirerek bin ali devrindeki aile boyu yolsuzlukların benzerlerini önleyeceğini vaad etti bu söylem nahda hareketinin 40lara yakın oy alması için yeterli oldu ayrıca daha önce ak parti ile çalışmış bir türk reklam şirketinin nahdanın seçim kampanyasını yürütmesi de nahda üzerindeki en belirgin türkiye esintisi oldu kendisini nahdanın panzehiri olarak takdim eden i̇lerici demokratik parti ise tüm şişirme operasyonlarına rağmen seçimin en büyük kaybedeni oldu ancien rejimin artıklarını da barındıran i̇dpnin halk nezdinde şeriat geliyor ve laiklik elden gidiyor tarzı korkuları uyandırma çabası pek bir karşılık bulmadı ve muteber kamuoyu yoklamalarının aksine i̇dp sıralamada gerilerde kaldı pahalıya patlayan yanlış seçim kampanyası stratejisinin en ironik yönü ise daha önce türkiyede de muhtelif şekillerde denenmiş ve her defasında iflas etmiş bu stratejiyi uygulayan i̇dpnin seçim kampanyasını başka bir türk şirketinin yürütmesi oldu yükselişteki ettekettül ve cumhuriyet için kongre gibi merkezsol partiler ise seçim kampanyalarındaki ekonomik vurgu ile tunus halkı ile aynı frekansa girmeyi başardı i̇dpnin aksine nahda ile koalisyon ihtimaline açık kapı bırakmaları da halk nezdinde karşılık gördü zira cari siyasi tabloda bir koalisyon kurulması kaçınılmazdı ve bu koalisyonun nahdaya karşı i̇dpyi de içeren seküler partiler tarafından kurulması çok uzak bir ihtimaldi her iki parti önümüzdeki süreçte ekonomik programlarını hayata geçirebildiği ve halkın değerleriyle çatışmadığı ölçüde güçlenecektir tunus bir model değil ilham kaynağıdır tunus seçimlerinden bölge için bir model çıkarmak umut edilse de bu seçimlerin modelden çok bir ilham niteliğinde olabileceğini söylemek mümkün çünkü arap baharı sürecinin de altını çizdiği gibi bölge ülkelerinin her birinin kendine özgü bölgesel ve global ilişkileri sosyoekonomik şartları ve siyasi kültürleri var tunusta pürüzsüz geçen seçim sürecinde ülkenin küçük ve nispeten homojen aynı zamanda iyi eğitimli ve güçlü orta sınıfa sahip bir ülke olmasının ve devrim sürecinin nispeten çatışması az ve yumuşak yaşanmasının payı büyüktür mısır ve libya mutlaka heyecanla oy kullanan tunuslulardan ilham alacak ancak kendilerine özgü dinamiklerin önde olduğu bir seçim süreci geçireceklerdir türkiye tunusta yerli bir aktördür tunusta bir parantez de türkiye için açılmalıdır tunus devrimini başından beri destekleyen türkiye seçim sürecinde de tunusluların yanında yer aldı türk dışişleri bakanlığının gönderdiği ve benim de içinde yer aldığım ulusal gözlemci heyeti tunuslular tarafından kendi yerli gözlemcileri olarak kabul gördü seçim masrafları için tunusa nakdi yardımda da bulunan türkiye aynı zamanda tunus seçim sürecinde hakkında en fazla konuşulan ülkelerden birisi oldu sadece nahda değil seküler merkezsol ve diğer birçok parti de kendilerine türkiyeyi örnek aldıklarını iddia ederek popülarite kazanmaya çalıştılar fili tarif eden körler misali kimine göre türkiyeyi örnek almak ak partinin ekonomik başarısını kimine göre muhafazakarlıkla demokrasiyi bağdaştırmasını kimilerine göre ise laikliğe saygı duymasını örnek almak demekti ancak başarılı geçen seçimlere rağmen tunusu zor günlerin beklediğini ifade etmek gerekir fransa i̇talya ve abd gibi uluslar arası aktörlerin rekabet alanı olan ülkede laikçidindar ve askersivil gibi fay hatları ihtiyaç hasıl olduğu taktirde harekete geçirilmeye çalışılacaktır fransa geleneksel müttefikleriyle birlikte tunusta gerilemekte sosyalist hareketler üzerinden irtibatını devam ettirmektedir abd ise kendinin başlatmadığı bir süreci idare edebilme ve yönlendirebilme çabasındadır bu zor süreçte tunus yerlileleşebildiği ölçüde değişecektir türkiye örneği tam da bunu işaret etmektedir
780
küçük yaşta kazanılacak olan sağlıklı beslenme alışkanlığı ömür boyu sürecek bir davranış biçimi demektir çocuklarınızın kilolu bir birey olarak yetişmemeleri ve ileride sağlıklı olmaları için beslenme alışkanlıklarını onlara örnek olarak öğretmeli doğru besin seçimini anlatmalısınız çocuklarınıza doğru beslenme alışkanlığı kazandırarak gelişimlerinin sağlıklı olmasını sağlar yaşam boyu doğru beslenme alışkanlığı edindirirsiniz küçük yaşta sağlıklı beslenmeye başlamak sağlıklı olmanın en önemli kurallarından biridir çocuklarınızın ileride sağlıklı olması ve kilolu bir birey olarak yetişmemeleri için onlara sağlıklı beslenme eğitimini vermeli ya da profesyonel bir yardım almalısınız çocukluk ve ergenlik döneminde obeziteye eğilim gittikçe artmaktadır uluslararası obezite komisyon raporunda dünya çapında 517 yaş arası her 10 çocuktan birinin fazla kilolu ya da obez olduğu bildirilmiştir şişmanlık günümüzde hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde önemli bir sağlık sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır bunun en temel nedenlerinden biri de çocukluk çağındaki obezitedir çocukluk çağında başlayan şişmanlığın erişkin yaşlarda devam ettiğine ilişkin birçok çalışma bulunmaktadır bir çalışmada okul öncesi yaşlarda şişman çocukların yüzde 2641inin okul çağı çocuklarında şişman olanların yüzde 4263ünün erişkin yaşta şişman kalmaya devam ettiği gösterilmiştir yağ hücresi̇ sayisi artar obezite vücutta yağ dokusunun yani yağ hücrelerinin çapının büyümesi hipertrofi ve yağ hücre sayısındaki artış hiperplazi olarak tanımlanmaktadır çocukluk döneminde kilo artışıyla yağ hücrelerinin sayısı çoğalırken belirli bir yaştan sonra yağ hücrelerinin hacmi artmaktadır yani yağ hücre sayımız çocukluk dönemine dayanmaktadır erişkin dönemdeki kilo kayıplarıyla aslında yağ hücre sayımızı değil hacmini azaltmış olmaktayız çocuk ve gençlik döneminde ortaya çıkan şişmanlığın gelecekte bu bireylerde birçok sağlık sorununun ortaya çıkmasına neden olacağı düşünülmektedir yapılan araştırmalara göre çocukluk çağında şişman olan bireylerin yaklaşık yüzde 30unun ileride şişman olduğu yönündedir beslenme öneri̇leri̇ çocuklar düzenli bir şekilde öğün tüketmeye alıştırılmalıdır kahvaltı etme alışkanlığı mutlaka kazandırılmalıdır günlük beslenmesi içerisinde besin çeşitliliği sağlanmalı tüm besin gruplarına yer verilmelidir hazır meyve suları şekerli kolalı gazlı içeceklerden uzak tutmalı yeterli su içme alışkanlığı kazandırılmalıdır yemek ödül ya da ceza olarak kullanılmamalı ve yemek yemesi konusunda çocuğa baskı yapılmamalıdır televizyon ya da bilgisayar karşısında yemek yenilmemelidir süt ya da yoğurtmeyve ekmekpeynir gibi sağlıklı ara öğünler oluşturulmalıdır çocuğun ilgisine ve yaşına uygun bir egzersiz programına katılması sağlanmalıdır en önemlisi ebeveynler olarak her konuda olduğu gibi çocuğa beslenme alışkanlıkları konusunda da örnek olunmalıdır 512 yaş aralığı çocuk beslenmesi için en önemli anahtar kelime besin çeşitliliğidir çocuklarınıza besin çeşitliliği sağlamanın yolları şöyledir alışkın olduğu yemekler dışında önereceğiniz yeni yiyecekleri aç olduğunda vermeye çalışın aynı anda birden fazla yeni yemek yerine her seferinde bir tane yeni yemek sunun yemeği eğlenceli hale getirin yemeği oyun halinde sunarak değişik sunumlarla şekil verebilirsiniz yeni yiyecekleri en sevdiği yiyeceklerin yanında sunun yiyeceklerin yanında içecek tüketmemesine gayret edin taze atiştirmaliklar fırında patates taze patatesleri elma dilimi şeklinde doğrayıp iki kaşık zeytinyağı ve çocuğunuzun sevdiği baharatlarla harmanlayıp yağlı kağıdın üstüne yerleştirin 200 derece fırında kızarıncaya kadar pişirin dondurulmuş yoğurdun içine taze meyveler doğrayıp bir tatlı kaşığı balla tatlandırabilirsiniz fresh yoğurt dipsos ile fırında marine sebzeler dipsos için üç yemek kaşığı yoğurt üç yemek kaşığı süzme yoğurt bir dal ince kıyılmış taze soğan ince kıyım maydonoz karabiberi karıştırın sebzeleri zeytinyağı ve baharatlarla fırında pişirip sosla servis yapın çocuklarin tüketmesi̇ gereken besi̇nler proteinler protein çcouğunuzun hücre gelişiminde enfeksiyonlarla savaşmasında ve oksijen salınımında oldukça önemlidir protein değeri yüksek olan besinler kırmızı et hindi balık kurubaklagil kinoa yumurta karbonhidratlar karbonhidratlar vücudun en önemli enerji kaynağıdır çocuk beslenmesinde şeker oranı düşük lif açısından zengin kabonhidratlara yer vermek gerekmektedir yulaf ezmesi tam buğday spagetti çavdar çok tahıllı veya tam buğday ekmeği yağlar sağlıklı yağlar çocukların gelişiminde önemli rol oynar zeytinyağı doğal tereyağı yağlı tohumlar fındık fıstık badem kalsiyum kemik ve diş gelişiminin olmazsa olmazlarındandır kan dolaşımı kas ve kalp fonksiyonları için de oldukça önemlidir süt yoğurt peynir tofu demir sağlıklı kan dolaşımının anahtarıdır kırmızı et ciğer tam tahıllılar fasulye kuruyemişler tuzu kısıtlayın bir çay kaşığı tuz yaklaşık 2300 mg sodyum içerir fast foodtan işlenmiş ve paketlenmiş besinlerden çocuğunuzu uzak tutun konserveler veya dondurulmuş yiyecekler gizli sodyum içerir konserve yerine yiyecekleri mevsiminde tüketme alışkanlığını çocuklarınıza kazandırmaya gayret edin kızartmaları mönünüzden çıkarın sodyumu azaltılmış tuzları kullanmaya gayret edin haftanin besi̇ni̇ fistik ezmesi̇ fıstık ezmesi hücre yapısının gelişmesini sağlayan e vitamini içerir cildi güzelleştirir ve çok önemli bir antioksidandır i̇çeriğinde 49 miligram magnezyum ve 210 miligram civarında potasyum demir ve çeşitli vitaminler vardır araştırma sonuçlarına göre haftada beş yemek kaşığı tüketmek diyabet hastalığını yüzde 21 oranında azaltmaktadır
703
geçtiğimiz ekim ayında türkiyenin suriyede başlattığı barış pınarı harekatını abd kongresi üyeleri şiddetle karşı çıktı kongrenin alt kanadı olan temsilciler meclisi çeşitli lobi ve sivil toplum kuruluşlarının baskısı sonucunda soykırımı tanıyan bir kararı 29 ekimde aldı abd siyasetinde ivme kazanan türkiye karşıtlığını fırsat bilen temsilciler meclisi üyeleri abdnin yıllardır soykırım olarak kabul etmediği 1915 olaylarını soykırım olarak kabul etti temsilciler meclisinin bu kararıyla abd dış politikasına müdahil oldu 1915 olayları abdnin yürütme organı olan abd yönetimi tarafından soykırım olarak nitelendirilmiyor yönetim türkiye ile sürdürülen ittifak ilişkisine zarar gelmemesi için bu konuda dikkatli davranmaya çalışıyor fakat temsilciler meclisi yıllardır sürdürülen bu politikanın değişmesi için yapılan çağrıları türkiyenin suriyedeki operasyonlarına karşı çıkmak için araç olarak kullandı temsilciler meclisi sözde ermeni soykırımını tanıyan kararla türkiye üzerinde siyasi alanda bir baskı kurmak istedi bu hafta içinde cumhurbaşkanı erdoğan ile görüşen cumhuriyetçi parti üyesi senatörlerinden biri olan lindsey graham senatoda benzer bir kararın geçmesini bloke ettiğini duyurdu bu hususta cumhurbaşkanı erdoğanın beyaz saray ziyaretinin olumlu etkisi yadsınamaz bir gerçek senatonun önde gelen üyeleri cumhurbaşkanı erdoğanın trump ile oval ofiste yaptığı toplantıya katıldılar bu toplantıya katılan senatörlerin amacı diyalog ve diplomasi ile ikili ilişkilerde yaşanan pürüzleri gidermek isteyen türkiyeye bu konuda yardımcı olmaktı oval ofiste yapılan toplantı sonrasında kameraların karşısına geçen diğer senatörler de ikili ilişkilerin daha iyiye gitmesini amaçladıklarının altını çizdi bu kısa toplantıda gözlemlendiği gibi türkiyeyi kaybetmek istemeyen senatörler halen var türkiye aleyhine kabul edilecek yeni bir tasarının bloke edildiğini görmek sürpriz değil türkamerikan ilişkileri içerisinde çok fazla sorunlu noktalar var savunma yaptırımlar ticaret ve suriye gibi birbirinden farklı gündem maddelerinin varlığı iki ülke liderleri arasında çarşamba günü gerçekleşen toplantının neden uzun geçtiğini açıklıyor abd yönetiminin dış politikada türkiye ile başka bir alanda anlaşmazlık yaşayacak lüksü kalmadı senatoda görev yapan lindsey graham gibi senatörler sözde ermeni soykırımını tanıyarak türkiye ile ilişkilerde bu sorunlu alanlara bir yenisini eklemekten kaçınmak istiyor kongrenin sözde ermeni soykırımını tanımaması ikili ilişkiler için iyiye gideceği mesajını vermiyor zira senatoda tartışılan asıl konu türkiyeye yönelik ek yaptırımların devreye sokulup sokulmaması bu konu ile ilgili senatoda farklı görüşler savunuluyor örneğin senato dışişleri komisyon başkanı jim risch türkiye ile yürütülen diplomasinin sonuç vermesini ve iki tarafın s400 konusunda anlaşana kadar yaptırım uygulanmamasını öngörüyor fakat bu görüş senatoda sıkça eleştiriliyor diğer senatörlerin tartıştığı konular arasında yeni yaptırım yasasının çıkartılması veya mevzuata göre öngörülen mevcut yaptırımların uygulanması yer alıyor türkiyeye yönelik yaptırım uygulama fikrinin kongrede partiler üstü bir konu olarak görüldüğü sıkça zikrediliyor fakat iç politikada azil süreci nedeniyle hemen hemen bütün kongre üyeleri üzerinde ciddi bir gerginlik var senatonun abdnin türkiyeye yönelik uyguladığı dış politikada sağlıklı adımları atması için iç politikadaki anlaşmazlıkları bir kenara bırakması gerekli aksi takdirde türkiye konusu amerikan iç politikasında bir partinin diğerine ya da kongrenin yönetime üstünlük sağlaması için bir araç haline gelecek
453
anayasa uzlaşma komisyonu üçüncü toplantıyı yapamadan dağıldı komisyon çalışma usulünü bile netleştiremeden chpnin üç konuda komisyonun çalışmasını engellemeye dönük hamlesi bu sonucu doğurdu chpnin komisyonun adının darbe hukukunu tasfiye komisyonu olsun dayatması komisyonu en baştan işlevsizleştirmeye dönük bir hamleydi anayasanın ilk dört maddesinin tartışılmamasının istenmesi ve parlamenter sistemden başka bir siyasal sistemin müzakere edilmemesinin şart koşulması ise anayasa yapım süreçlerinin özünü ve ruhunu anlamayan bir duruşa işaret etmektedir chpnin 2011de kurulan ve 2013te dağılan anayasa uzlaşma komisyonundaki tutumuna bakıldığında bu son uzlaşma komisyonundan da bir sonuç çıkmayacağı aşikardı bir önceki komisyonda chpnin ideolojik siyaseti en azından iki yıla yakın bir sürede masada kalmasını mümkün kılmıştı i̇deolojinin pasifleşerek bunun yerine pragmatizmin yerleşmesi ise chpyi siyasetsizliğe mahkum etti bir önceki komisyonun görev süresinin sürekli uzamasının nedenlerinden biri partiler arasındaki görüş farklılığının yanında chpli üyelerin kendi arasındaki görüş ayrılıklarıydı hatta söz konusu üyelerin bir toplantı önce söylediklerinin tam zıddı bir pozisyonu bir sonraki toplantıda savundukları komisyon tutanaklarından kolayca anlaşılmaktadır ayrıca tüm görüşmelerde partilerin tutumlarını anlamaya dönük bir okumada chpnin reformcu bir anlayışı değil statükocu bir tutumu sergilediği aşikardı dolayısıyla yeni komisyonun adının darbe hukukunu tasfiye komisyonu olsun dayatmasına bu açıdan bir kez daha bakılması gerekiyor unutulmasın ki chp destek vermediği için ak parti döneminde darbe hukuku ancak referandumlarla değiştirilebilmiştir meselenin özü şudur chpnin türkiyenin sahici sorunları karşısında seçim dönemlerindeki kağıt üstündeki önerilerini bir tarafa bırakırsak eleştiriden başka somut ve uygulanabilir bir siyaset üretemediği son uzlaşma komisyonu deneyiminde de netleşmiştir yeni anayasa konusunda da somut ve üzerinde çalışılmış bir önerisi yoktur uzun dönemdir izlediği politika ana muhalefet partilerinin geliştirmesi gereken siyasetin ötesinde parlamento dışı çeşitli marjinal muhalefet gruplarının sözcülüğünü dile getirme şeklindedir bu siyaset biçimi chp yönetiminin parti içi iktidarını belirli bir süre mümkün kılarken diğer taraftan ana muhalefet partisinin gittikçe marjinal siyasal söylem ve pozisyonlarla merkezden uzaklaşması türkiyede toplumsal gruplar ve kimlikler arasındaki mesafeyi açmaktadır
302
herkese merhaba i̇dilikanın mutfağında bugün kadınlar gününe özel beyleri mutfağa alıyoruz sizler için öyle pratik ve lezzetli bir menü hazırladım ki kolaylıkla yapabilirsiniz menemenli̇k malzeme neredeyse yağsız pişen bu levrek diyet yapan insanlar için de birebir bazen dondurulmuş bezelye ve rendelenmiş havuç da ilave ediyorum ama bence en güzeli menemenlik malzeme ile yapılanı kağıtta levreğin olmazsa olmaz malzemesi limon ve defne yaprağı kağıdın içinde hiç hava almadan pişen balığın kokusunu tamamen değiştiren harika bir bileşim limon ve defne yaprağı kokusu bugünlük benden bu kadar bana istediğiniz zaman idilikaninmutfagi sabahcomtr adresinden ulaşabilirsiniz tahi̇n pekmezli̇ dondurma malzemeler 4 top kaymaklı dondurma 100 gr tahin helvası 2 yemek kaşığı tahin 2 yemek kaşığı pekmez yapilişi dondurmayı kaplara paylaştırıyoruz üzerilerine tahin ve pekmez döküyoruz rendelenmiş tahin helvası koyuyoruz bütün bunlar için sadece iki dakika yeterli oluyor kağitta levrek malzemeler 1 orta boy levrek yarım domates 1 adet sivri biber 1 adet küçük soğan 2 dilim limon 1 defne yaprağı tuz karabiber zeytinyağı yapilişi yağlı kağıdı levreğimizi kaplayacak boyutta kesiyoruz soğanı mümkün olduğunca minik doğruyoruz domatesin kabuğunu soyup minik minik doğruyoruz biberi de doğruyoruz kağıda önce domates biber ve soğanın bir kısmını koyuyoruz üzerine levreği koyuyoruz levreğin arasına soğanları sıkıştırıyoruz tuz ve karabiber serpiyoruz üstüne çok az zeytinyağı gezdiriyoruz limon dilimleri ve defne yaprağını ekleyip yağlı kağıdı hiç hava almayacak şekilde kapatıyoruz önceden ısıttığımız 175 derecelik fırına atıp 20 25 dakika kadar pişiriyoruz sarimsakli bebek patatesler malzemeler 500 gr bebek patates 3 yemek kaşığı tereyağı yarım demet maydanoz 5 diş sarımsak tuz karabiber kırmızı toz biber yapilişi bebek patateslerin kabuklarını soyup tuzlu suda haşlıyoruz hafif diri kalacak şekilde sudan alıyoruz teflon tavada tereyağını eritiyoruz sarımsakları rendeleyip yağda çeviriyoruz haşlanmış patatesleri ilave edip hepsini soteliyoruz tuz karabiber kırmızı toz biber ve doğranmış maydanoz ilave ediyoruz fırından çıkmış balığın yanında servis ediyoruz
295
elazığ ve malatyada 24 ocakta gerçekleşen depremden sonra türkiye hem kurumlarıyla hem de milletçe önemli bir sınavı başarıyla verdi merkez üssü elazığın sivrice ilçesi olan 68 şiddetindeki depremde 41 kişi hayatını kaybetti bin 607 kişi yaralandı bununla birlikte 45 kişi yıkılan binaların enkazından sağ olarak çıkartıldı adeta zamanla yarışıldı ve kurtarılanların çok büyük bir kısmına depremden sonraki ilk 24 saatte ulaşıldı bu mühim başarının arkasında her yönüyle uygulanan kriz yönetimi ve krizi iletişimi bulunuyor olması gerektiği gibi eş zamanlı bir odaklanmanın varlığı kamuoyuna yansıdı cumhurbaşkanı recep tayyip erdoğan depremin birinci günü bölgeye giderek vatandaşlarla bir araya geldi yaralıları ziyaret etti kurtarma çalışması yürüten ekiplerle bir araya geldi çalışmaların daha motive bir şekilde devam edebilmesi bakımından siyasi iradenin en üst seviyeden olayın içinde bulunması yönetim mekanizmasının etkin çalışmasında öncelikli faktördü sağlık bakanı fahrettin koca i̇çişleri bakanı süleyman soylu ve çevre ve şehircilik bakanı murat kurum ilk günden itibaren elazığda bulunarak gidişatı bizzat yönettiler mevcut sorunlara yerinde ve zamanında birinci elden müdahale ederek hem çözüm ürettiler hem de sorunların büyümesini engellediler hazine ve maliye bakanı berat albayrak depremden etkilenen vatandaşların mali yükümlülükleri konusunda müjde vererek vatandaşları rahatlattı depremden sonraki çalışmalar için afad afet ve acil durum yönetimi başkanlığı ve türk kızılay harekete geçirildi i̇ki kurum da başarılı bir sınav verdi afad koordinasyonunda 5 bin 148 personel 636 araç ve 22 arama köpeği görev yaptı toplam 800 sivil toplum kuruluşunun stk ekipleri de çalışmalara katıldı dolayısıyla süreç çok kapsamlı bir çalışmayla etkin şekilde yönetildi diğer taraftan iletişim boyutuna aynı ciddiyetle önem verildi i̇letişim başkanlığı tarafından vaktinde yapılan uyarıların dikkate alınmasıyla özellikle konvansiyonel medyada daha hassas bir dil ve içerik kullanıldı krize hazırlıklı olmak gelelim kriz yönetiminin nasıl başarıldığına kriz kavramı kurumlar ve kişiler için kullanıldığında genellikle beklenmedik bir zamanda karşı karşıya kalınan durum olarak zikredilir deprem gibi doğal afetler de kriz örneklerinin ilk sırasında gelir peki krizlere karşı nasıl dayanıklı olunabilir bu konuda öne çıkan üç nokta bulunuyor birincisi kriz kapıyı çalmadan önce hazırlık yapmak gerekiyor depremden sonra devletin sürece yönelik müdahalesindeki hıza ve kapasiteye bakıldığında hazırlıklı olunduğuna dair pozitif göstergeler vardı enkazın kaldırılması sağ kurtarılan insanlara tıbbi müdahalenin yapılması yatacak yer ihtiyacının karşılanması ve yemek dağıtımı gibi konularda ortaya konulan performans deprem odaklı bir krizin yönetilebilmesi için belirli senaryoların çalışıldığını gösteriyor çünkü senaryoların çalışılması olmazsa olmaz şartlardan birisi kriz yönetiminde süreç içinde yetkililerden yoğun şekilde duymaya başladığımız türkiye afet müdahale planı devreye alınarak bu kapsamdaki ilgili kurumlar görevleri doğrultusunda deprem bölgesine sevk edilmiş krizin yönetimi kurtarma çalışmaları sırasında farklı sivil toplum kuruluşlarının logolarını taşıyan ekiplerin de orada olduğu medyaya yansıdı bu ekiplerin sadece kendi inisiyatifiyle değil türkiye afet müdahale planı kapsamında afad ile koordineli şekilde sahada bulunduğunu bu süreçte öğrenmiş olduk hepsinin belirli bir görevi var bu müthiş bir uyum çünkü böylece hem sivil toplumun kapasitesi artırılmış oluyor hem de sivil toplumun gücünden faydalanılarak devletstk uyumundan doğan sinerji hayatların kurtarılmasına yönlendiriliyor i̇kincisi kriz ile yüzleşince soğukkanlı bir şekilde süreç yönetimine odaklanılmalıdır panik yapılması veya ciddiyet eksikliği krizi derinleştirir ve yönetilemez bir noktaya taşır başkan erdoğanın doğrudan müdahil olduğu yönetim süreci bu anlamda oldukça soğukkanlı ve başarılıydı üçüncü nokta ise kriz sonrasına işaret eder krizden ders alınmasını ve değerlendirme yapılarak sonraki muhtemel krizlere yönelik çalışmalar yapılmasını vurgular yapılan açıklamalar zaten böylesi bir hazırlık süreci içinde bulunulduğunu ve bu konuda tam konsantrasyon olduğunu gösteriyor kriz yönetiminde gösterilen başarı genellikle böylesi süreçlerden sonra yaşanma ihtimali olan bazı negatif durumları da ortadan kaldırmış oldu birincisi kurumun ve ilgili yöneticilerin itibarı sarsılmadı aksine arttı i̇kincisi kurumun ve ilgili kişilerin dengesini bozamadı paniğe yer vermeyen soğukkanlı bir yaklaşım gösterilebildi üçüncüsü çözüm için karar alma süreci çok kısa olmasına rağmen olması gereken refleks gösterilebildi yani harekete geçme süresinin kısa olması bir dezavantaja dönüşmedi sonuçta genellikle kriz durumlarında yönetim iyi sergilenemediğinde ortaya çıkan negatif algı ve itibar kaybı yaşanmadı devletmillet kucaklaşması kendini gösterdi yaralar birlikte sarıldı vatandaş devletin yanında olduğunu hissetti krizin iletişimi depremden sonra en tehlikeli konuların başında iletişim akışında yaşanabilecek negatif durumlardır bunların başında ise dezenformason gelir diğeri ise ajitasyondur birinci konuda ilgili bakanların sürece hakim olması ve düzenli basın toplantısı yapmasından dolayı genel olarak bir sorun yaşanmadı açıklamalarda kullanılan her kelimeye dikkat edildiği görüldü çoğunlukla yazılı metinlerden hareketle bilgi eksenli cümleler kuruldu bakanlıklar kendi ilgi alanları doğrultusunda medyayı bilgilendirerek hem kirli bilginin önüne geçmiş oldu hem de kamuoyunun merakını giderdi i̇kinci konuda ise i̇letişim başkanlığı tarafından paylaşılan temel kriterler belirleyici oldu deprem haberleri nasıl aktarılmalı ve nelere dikkat etmek gerektiği bağlamında paylaşılan etik ilkeler ajitasyon yoğunluklu içerikleri azalttı buna rağmen iki konuda da ipin ucunu kaçıranlar elbette oldu fakat bunlar genel gidişatı yönünü etkileme kapasitesine ulaşamadı çünkü doğru bilgi daha inandırıcı ve güçlüydü dolayısıyla depremden sonra devlet kriz yönetimi ve iletişimi bakımından iyi bir sınav verdi kriz çalışmalarının en temel yaklaşımlarından biriyle bitirelim kriz hiçbir zaman çıkmayabilir fakat siz yönetim ve iletişim konusunda dört dörtlük hazırlıklı olmak zorundasınız çünkü kriz çoğu zaman geliyorum der
797
bu kez planları değiştirdi erol bulut takımında mesut özil varsa top da rakip ceza alanında olmalı basit prensipten hareketle ilk 45te topa da pasa da sahip oldular karagümrükün direnci doğru kapanması kanatlarda bile ikili setler oluşturması ile maç ne tempo kazandı ne de mesut gibi bir pasör bile açık pencere bulabildi tek tehlike duran toptan geldi o da golü kazandırdı fenerbahçeye hem maça hükmedip hem de öne geçmek bulunmaz nimet ama fenerbahçe yükselttiği kadro kalitesine rağmen bu bölümde yine oynamak yerine mücadele etmeyi tercih etti valencia ile ikinci golü de bulduklarında maç bitmiş sandılar yine çok yanıldılar karagümrükün doğru pozisyon alarak uyguladığı baskı fenerbahçenin sürekli top kayıpları ile buna boyun eğmesiyle ikinci yarının eğrisi alarm zillerini de çaldırdı mesut özil maçı sürekli kendi bölümüne taşımaya çalıştı rakibin kapandığı bölümde defansına bile yaklaşarak topu aldı taç çizgisine yakın oynayarak da tüm sahayı sol ayağı ile kontrol etmek istedi i̇lk golü getiren faul atışı onun ayağından çıktı i̇kinci gol öncesinde de topu çabuk kullanarak ozana asisti yaptırdı çok koşan sosanın en çok top kaybı olan futbolcu olduğunu da belirtelim çok sorumluluk aldı çok hata yaptı maç temposuna kavuştukça pas konsantrasyonu da yükselecektir ozan tufan merkezin en önemlisiydi bu maçta da genç altayın kurtarışlarının altı çizilmeli şut çeken rakibe sırtını dönen serdar aziz stoperleri oldukça altay daha çok maç yıldız olacaktır pelkas ve i̇rfan can göztepe maçı öncesinde rekabete sıra bekliyor gustavonun da bir haftası kaldı daha akıllı daha az hatalı daha çok etkili bir takımın günleri sayılıyor artık
246
başkan erdoğan türkiye’nin imf’ye 235 milyar dolar borcu vardı bizim dönemimizde sıfırlandı 2019’a çok daha farklı şekilde gireceğiz terör konusunda bizim gibi sorunlar yaşamadıkları için türkiye’yi anlamakta zorlanıyorlar uzun bir yolculuktan döndük i̇stanbul new york new yorkberlin berlinköln kölni̇stanbul 17 bin kilometreden fazla yol 22 saatten fazla uçuş 6 gece 3ü new yorkta 1i havada 2si berlinde ve 7 gündüzü yurtdışında geçirdik saat dilimleri yıldız yağmuru gibi akıp geçti uçağımızın güneşliklerinden new yorka cumhurbaşkanı tayyip erdoğanın bm 73üncü genel kurul çalışmalarına katılması genel kurula hitabı çok sayıda ikili görüşmesi türk müslüman ve yahudi toplumları temsilcileriyle toplantıları için gittik berlin ziyaretimizin nedeni cumhurbaşkanı erdoğanın almanyaya devlet ziyareti oldu kölne de almanyanın en büyük camisinin açılış töreni için geçtik erdoğanın new yorktaki temaslarıyla ilgili olarak kendisine eşlik eden biz genel yayın yönetmenlerine yaptığı açıklamaları daha önce yayımladık bu yazıda da almanya ziyaretiyle ilgili açıklamalarını ve bizlerin sorularına verdiği yanıtları yayımlıyoruz önce erdoğanın açıklamaları başarili bi̇r zi̇yaret oldu almanya ile ikili ilişkileri geliştirmek ve bölgesel konuları ele almak üzere bu ziyareti gerçekleştirdik karşılama güvenlik ve devlet protokolü anlamında güzel ve başarılı bir ziyaret oldu hem steinmeierin hem de şansölye merkelin ev sahipliği gerçekten memnuniyet vericiydi i̇kili ekonomik ilişkilerimizi daha da ileri götürebilme hususunda mutabakat sağlayabildik diyebilirim 25 ekimde alman ekonomi bakanı büyük bir işadamı heyeti ile ülkemize gelecek bu tür temasları artıracağız türkiyede yatırımı bulanan alman firmaları ile çok verimli bir toplantı gerçekleştirdik bu şirketlerin türkiyeye olan ilgisi memnuniyet vericiydi biz de onları teşvik etmeye devam edeceğiz almanyada yaşayan büyük bir türk topluluğu var onların buradaki başarısı huzuru güvenliği bizim için son derece önemli ayrımcılık ve i̇slam karşıtlığı maalesef temel bir sorun camilere ve derneklere yönelik saldırılar avrupa değerleri ile de çelişiyor kölnde 10 bine yakın vatandaşımız cami açılışına gelmelerine rağmen bizi dinleme imkânı bulamadı alman makamları güvenlik diyerek bunun mümkün olamayacağını ifade ettiler ama bizim amacımız üzüm yemek camimizin açılışını en güzel şekilde yapalım dedik bunu da başardık gerçek bi̇lgi̇leri̇ bi̇ze sorun mesaji almanyayla ilgili meselelerden biri de pkk fetö dhkpc gibi örgütlerin eylemleri konusunda yeterince duyarlı davranılmaması alman makamlarının bunlara karşı daha etkin mücadele vermelerini bekliyoruz bu beklentilerimizi de kendilerine bizzat ilettik türkiyede tutuklu bulunan bazı kişilerle ilgili onların söylediklerine karşılık olarak da gerçek bilgileri bize sormalarının daha isabetli olacağını hükümete karşı olanlarla yürümekle sağlıklı sonuçlar alınamayacağını belirttik almanya bizim için önemli bir ülke sorunlar elbette var ama sorunları aşma yolunda önemli bir fırsat yakaladık gerek sayın şansölyeyi gerek sayın cumhurbaşkanını türkiyeye davet ettik inşallah 2019 içinde kendilerini ağırlamak suretiyle bu kesintili dönemi geride bırakmış olacağız almanyaya 136 i̇si̇m verdi̇k can dündarın da aralarında bulunduğu bir listenin alman hükümetine verildiği belirtiliyor kaç kişilik bir liste bu i̇simlerin tamamını bilmiyorum ama külliyetli bir liste gerek almanya gerek abdye bu listeler zaten hep veriliyor almanyada 136 kişilik bir liste abdye iletilen listede ise sayı o kadar değil almanyaya pkk ile ilgili daha önce 4 binin üzerinde isim verilmişti abdye de 85 koli belge ilettik daha sonra sayın trump belgelerden ziyade isimlerin iletilmesini istedi biz de 20nin üzerinde isim bildirdik ancak bunların terör anlayışları bize göre farklı bu hususta bizim gibi sorun yaşamadıkları için bizi anlama konusunda zorlanıyorlar almanyadaki iş dünyası ile şansölye schröder döneminden beri ilk kez bu boyutta bir toplantı yapılıyor somut olarak yatırıma dönük bir karar çıktı mı bunların hemen hemen hepsi uzun yıllar türkiyede faaliyet gösteren şirketler bunların yeni yatırımlara girmesini teşvik edelim istiyoruz siemens bosh türkiyede 150 yıllık 130 yıllık şirketler otomotiv sektörüne yönelik bazı şirketler var tüm bu şirketleri yatırım ofisimiz vasıtasıyla yakın takibe alacağız gerek tobb gerek dei̇k ile temaslarını sağlayıp inşallah adımları atacağız o borçlar chpli̇ koali̇syonlarindi bu ziyaretler için kılıçdaroğlu niye gidiyorlar borç para için gidiyorlar borç para dileniyorlar dedi nasıl değerlendirirsiniz gülünç bmde yaptığımız konuşma ortada borç aldıysak nereden almışız bunu da söylesin bizim bu tür ziyaretlerde maksadımız yabancı yatırımları ülkelerimize çekmek kaldı ki biz görevi devraldığımızda hatırlarsanız türkiyenin imfe 235 milyar dolar borcu vardı geçmişte chpnin de koalisyon ortağı olduğu dönemlerin bir borç yüküydü o bizim dönemimizde sıfırlandı bizim imf ile şu an herhangi bir işimiz olamaz biz şu anda ülkemizdeki durumu zaten toparlamaya başladık çok kısa zamanda bu sıkıntıyı atlatacağız 2019a da çok daha ciddi çok daha farklı bir şekilde gireceğiz sağlikta ortak üreti̇m olabi̇li̇r trump yönetiminin tek taraflı politikalarının avrupada da rahatsızlık yarattığını görüyorum gerek ab gerek diğer bölgelerle işbirliğimizi güçlendirerek adımlarımızı atmaya devam edeceğiz sanayi ve teknoloji bakanımız muhataplarıyla hazine ve maliye bakanımız muhatapları ile çalışmaları yapacaklar mr tomografi gibi araç gereçlerin birçoğu siemens ile ilgili bunu da siemensin başkanı ile görüşme imkânımız oldu belki bunların türkiyede ortak üretimi söz konusu olabilir sadece çi̇ni̇n bi̇r duruşu olabi̇li̇r merkel ile görüşmenizde abdnin ticaret saldırıları ne kadar gündeme geldi almanyanın bu konuda kaygıları var mı abdnin estirdiği ekonomik teröre karşı ülkeler yakınlaşır mı rusya çin almanya yakınlaşmayacak mı sen yine de soru işaretini koy oraya bu saydıklarınız arasında şu anda bir duruş sergileyebilecek olan ülke belki çin olabilir ben bu konuda yine de bir yorum yapmayayım yemekteki̇ o tür yaklaşim şik olmadi almanya cumhurbaşkanının verdiği yemekteki konuşmanız sitemkârdı tartışmalı isimler de davet edilmişti akşam yemeğindeki konuşmada o tür bir yaklaşım sergilenmesi şık olmadı biz sizinle bu konuları görüşmüşüz akşam yemeğinde onları tekrar dile getirmenin gereği yoktu almanlar bile bundan rahatsız oldular steinmeier yanlış yaptı erdoğan da haklı tepkisini ortaya koydu şekilde konuşanlar olmuş biz bizim ülkemizde bir misafirimizi yemeğe davet edip ondan sonra böyle bir girişimde bulunmayız medya şöyle der şeklinde yersiz yaklaşımlarla ya da iç politika adına o tür bir tavır sergilenmesinin doğru olmadığı kanaatindeyim suri̇ye toplantisina suri̇ye davetli̇ deği̇l dörtlü zirve ekimde gerçekleştirilecek bu toplantıdan beklentiniz nedir i̇dlib başta olmak üzere suriyeyi konuşacağız amacımız daha olumlu istikamette daha iyi yere taşımak şimdi bir small grup diye bir şey çıkardılar abd mısır suudi arabistan i̇ngiltere ürdün almanya fransa toplam 7 ülke var ben de sayın merkele o zaman bizim toplantımız smaller daha küçük olur dedim bu toplantılara türkiyeyi çağırmıyorlar hatta suriyeyi bile çağırmıyorlar suriye hakkında toplantı yapıyorlar suriye yok o da trumpın düzenlemiş olduğu toplantı euro 2024ü çok önemsemedi̇m euro 2024 almanyaya kaldı ne dersiniz açık konuşayım çok da önemsemedim bu hep böyle dönüyor i̇ki dünya kupasını veriyorsun bir avrupa kupasını veriyorsun türkiyeye gelince şöyle böyle diyorsun tesis ise bizim şu anda almanlardan geri kalan bir halimiz yok çok modern ve çok daha iyi tesislerimiz var hayırlı olsun neticede masraftan kurtulmuş olduk verdi̇ği̇mi̇z deli̇ller adeta yok sayiliyor fetö konusundaki yaklaşım farklılığı ortada yeterli delil olmadığından söz ediyorlar tüm delilleri mahkeme kararlarını ilettiğimiz halde bunların adeta yok sayılmasını anlamak mümkün değil bölgesel konularda başta i̇dlip olmak üzere suriye konusunda yaptıklarımızı hep şükranla anıyorlar i̇dlibdeki gelinen süreci takdirle karşılıyorlar detaylar hakkında bilgiler istediler bizde detaylar hakkında kendilerine gerekli bilgileri verdik bu ay içinde fevkalade bir durum olmazsa rusya almanya fransa türkiye bir dörtlü i̇stanbul zirvesini inşallah gerçekleştireceğiz macron ile görüştüm olumlu yaklaşıyor bu dörtlü zirve önemli bir adım olacak
1,126
kadınlık hormonu östrojen fazla salgılanıyorsa lenf dolaşımı yetersizse ve ailenizde selülit sorunu varsa siz de selülitle karşılaşabilirsiniz selülite karşı antioksidan ve lif bakımından zengin besinler ve balık tüketmeli tuzdan uzak durmalısınız plajda güneşlenirken en son isteyeceğiniz şey selülitli portakal kabağı görünümünde bacaklar olacaktır peki tepeden güneşin de vurmasıyla olduğundan daha kötü görünen hemen hemen bütün kadınların ortak derdi olan selülitle başa çıkmak mümkün mü selüliti durdurmanın ya da azaltmanın yolları neler erkeklerde yatay kadınlarda dikey olan yağ dokusu yağ hücrelerinin kolayca birleşip birikmesine yol açar bu durum kılcal damarlardaki kan dolaşımını zorlar kan dolaşımında yetersizlik başlayınca o bölgelerde hücre beslenmesi ve yenilenmesi durur beslenemeyen yağ dokuları deformasyona uğrar doğa gereği kadınların bağ dokusu çok esnek karın ve kalçası ise yağlanmaya programlıdır bunun nedeni kadınların hamilelik durumunda ve hamilelik süresi boyunca karın ve çevresinin yeteri kadar esnemesi ve çocuğu koruyacak yağ dokusunun oluşmasını sağlamaktır esnek yağ dokusu sağlıklı çocuklar dünyaya getirmeye yarar şeker veya guatr hastalari di̇kkat peki niye bazı kadınlarda selülit çok bazılarında ise yok genetik faktörler kişide selülit oluşmasının en önemli nedenlerinden biridir her konuda olduğu gibi kalıtımsal faktörler eğilimi artırır ya da düşük seviyede tutar ailenizde selülit geçmişi varsa ve siz hâlâ pürüzsüz bacaklara sahipseniz dikkatli davranmanızda fayda var kadınlık hormonu östrojen normalden fazla salgılanıyorsa lenf dolaşımı yetersizliğiniz varsa herhangi bir nedene bağlı olarak vücutta kortizonunuz artarsa şeker veya guatr hastası olursanız sizde de selülit oluşumu kaçınılmaz hale gelir duruş bozukluğu var mi bunların dışında yanlış duruş halinde sıkışan iç organlar toksik maddeleri atamaz yüksek topuklu ayakkabılar ve dar giyisileri tercih etmek de dolaşım sistemini etkileyeceğinden selülit oluşumunu hızlandırır öte yandan 40 yaş sonrası kadınlarda bacakların iç kısmında sarkmalar olabilir bu durum selülitle karıştırılmamalıdır sarkmanın nedeni cilt altındaki dokunun yerçekimine boyun eğmesi ve esnekliğini kaybetmesidir araştırma dergisi scienceta yayınlanan bir habere göre amerikalı bilim adamları selülitli kadınların daha zeki olduğunu savunuyor bilim adamlarına göre selüliti meydana getiren yağ hücreleri beyindeki aktif çalışmayı tetikleyen yağ asitlerini temin ediyor bu yağ asitleri özellikle beynin merkezinde bulunan gri maddeyi güçlendiriyor kirmizi meyveleri̇ ve sebzeleri̇ daha sik tüketi̇n selülit temelde bir yağ hücresi olsa da yapısı bozulduğu için erimesi kolay değildir zayıflamaya yönelik bir beslenme programı ile yağ dokuları erirken selülitler yerli yerinde kalır bu nedenledir ki çok zayıf olan kişilerde bile selülit vardır selülit tedavisi için daha özel bir beslenme programı uygulanmalıdır i̇şte bu konuda dikkat etmeniz gerekenler beslemenize mümkün olduğunca antioksidandan zengin besinleri dahil etmeye çalısın kiraz akai ve narenciye gibi kırmızı ve turuncu meyveler ve sebzeler tüketmeye dikkat edin antioksidanlar hücreleri zarara uğratan ve selülit oluşumuna sebebiyet veren serbest radikallerin bir numaralı düşmanıdır kan dolaşımının zayıf olması selülite neden olur bol miktarda omega 3 içeren balık yağı ve keten tohumu ile beslenmek kan dolaşımını hızlandırır toksinler dermis tabakasını etkileyerek selülite neden olur sigara alkol kahve ve işlenmiş gıdaları hayatınızdan çıkartın ya da azaltın alkol tüketiminde tercih edeceğiniz tek içecek kırmızı şarap olsun tuz ve şeker tüketimini azaltın zeytinyağı ağırlıklı beslenin kızartmalardan uzak durun tercihleriniz genelde ızgarada pişen yiyecekler yönünde olsun haftada üç gün balık tüketin proteinler vücutta tuz tutulmasını ve ödem oluşmasını önler bu nedenle protein ağırlıklı beslenin kabuklu deniz ürünleri hindi ve yumurta tüketmeye çalışın lif ağırlıklı beslenin öğün atlamayın dokuları kuvvetlendirmek için a ve e vitamini magnezyum fosfor ve silisyum takviyesi alın protein ve karbonhidratları aynı öğünde tüketmeyin kolayı diyet olsa dahi tüketmemeye gayret edin kola vücuttaki sıvı birikimini artırarak selülit oluşumuna sebep olur günde bir kere taze sıkılmış limon suyu tüketin doku beyazladikça selüli̇t artar doku beyazladıkça kas yoğunluğu azalır ve selülit miktarı artar bu yüzden esmer tenli kadınlar beyaz tenli kadınlara oranla daha avantajlıdır aynı durum ince telli saçları olan ve renkli gözlü olan kişiler için de geçerlidir bu kişilerin kas yoğunluğu oldukça zayıftır beyaz tenliyseniz saç teliniz ince ve veya gözleriniz renkliyse 25 yaşından sonra kendinize daha çok zaman ayırmalı selüliti engellemeye yönelik beslenmeli spor yapmalı ve selüliti yok eden teknolojilerden faydalanmalısınız haftanin besi̇ni̇ li̇mon c vitamini ağırlıklı beslenmek selülitin düşmanıdır her öğününüzde mutlaka limon olmalı salatalarınızda çorbalarınızda veya yemeklerinizde limondan faydalanmalısınız ara öğünlerinizde çaylarınızın içine limon koyarak gün içerisinde bolca c vitamini alabilirsiniz bakterileri öldürme diş etlerini kuvvetlendirme idrar söktürme ve kanı temizlemede de limonun önemi oldukça büyüktür selüli̇t önleyi̇ci̇ salata malzemeler maydonoz taze soğan i̇nce yeşil biber domates rendesi nar ekşisi zeytinyağı limon az sirke yapılışı bütün malzemelerin hepsi ince ince doğranıp güzelce karıştırılacak
712
ligin ilk yarısında erzurumspor maçıyla başlamıştı abdullah avcının trabzonspor kariyeri o maçı 10 kazanırken trabzonspor golsüz berabere kaldığı denizli deplasmanı dışında ilk kez kalesinde gol görmemiş ve avcının takım defansını yeniden kurduğu günler başlamıştı i̇şin hücum tarafında ise takım 10 hücum girişimi üstüne çıkmakta zorlanıyor rus ruletine dönen bazı maçlarda çıktığında da sahadan mağlup ayrılıyordu galatasaray ve fenerbahçe dün ilk 70 dakikada rakip kaleye isabetli şut atamayan trabzonspor flavio ile bunu denedikten sonra da çerçeveyi bulamadı ki avcının takımı adına en net pozisyon djaninynin üstten auta giden topuydu erzurumspor için kağıt üzerinde bir puan iyi sonuçta şaşırtıcı biçimde iç saha avantajını kullanamayan ve ligde evinde en az kazanan takım olan erzurumsporda oyunu ince oynayan ve kalitesini yükselten iki isim novikovas ve obertan kulübede başladı mücadele gücü yüksek ama yaratıcılıktan uzak kadro rakipte hugo ve berat yokken özellikle göbekten yeteri kadar oyun kurgulamadığından kanatlardan hercai ortalara başvurdu ki o ortaların sayısı 31 isabetli olanı ise sadece üçtü fenerbahçe maçı trabzonsporun zirve yarışında büyük harfle konuşmasını sağlayacak 90 dakikaydı o maçta kaybedilen 3 puanın ardından deplasmandaki kasımpaşa galibiyetine rağmen avcının takımı kısa cümleler kurmaya başladı sözünü bir kez daha kesen geçen hafta alanyaspordu dün de cümle kurmakta zorlanırken oyunun virgülü bol noktası eksikti soru işaretlerini ortadan kaldırmak elbette ki abdullah hocanın işi
210
koronavirüsün sebep olduğu tat kaybından bir an evvel kurtulmak isteyenler yanmış portakal yiyerek sorunu çözmeye çalışıyor ancak uzmanlar sosyal medyada da karşımıza çıkan bu yöntem karşısında ikna olmuş görünmüyor yeni koronavirüs salgını sonrası ortaya çıkan tat ve koku kaybı hastalığı yaşayan pek çok kişide görülen bir durum virüsün burun kanallarında çoğalması iltihaplanmaya ve tıkanıklığa neden olması ile duyuları bastırabiliyor hatta bu süreçte koku alamadığını fark edip test yaptırarak covid19a yakalandığını öğrenenler de var tat ve koku duyuları birbirleriyle bağlantılı olduğu için çoğunlukla her iki duyu birlikte kaybolur yaşamımızı önemli kılan beş duyumuzdan ikisini bir anda kaybetmek ne kadar da can sıkıcı bu stresli durumdan bir an evvel kurtulmak isteyenler ilginç yollara başvuruyor son günlerde sosyal medyada dolaşan bazı videolarda yanık portakal yiyerek kayıp duyularını geri getirmeye çalışanlar görmeye başladık peki gerçekten işe yarıyor mu esmer şekerle bi̇rli̇kte journel of internal medicineda ocak 2021de yayımlanan bir araştırma ile covid19 hastalarında tat ve koku kaybının düzelme hızı incelendi çalışmada 22 mart–3 haziran 2020 tarihleri arasında avrupadaki 18 hastaneden 2581 hasta gözlemlendi sonuç olarak hastaların yaklaşık yüzde 86sının tat ve koku kaybı yaşadığı bulundu tat ve koku kaybı yaşayanların yüzde 24ünden fazlasının enfeksiyondan 60 gün sonra tat ve koku duyularını geri kazanmadığı altıncı aydan itibaren ise hastaların yüzde 5inde tat ve koku kaybının devam ettiği görüldü hastalığa yakalanıp tat ve koku duyusunu biran önce geri kazanmak isteyenlerin şu sıralar en çok başvurduğu yöntem yanmış portakal yemek sosyal medya açık ateşte bir portakalı yakıp kabuğunu soyduktan sonra esmer şekerle birlikte yemenin tat alma duyusunu geri getirdiğine dair ifadelerle dolu bu tarifi deneyenler arasında işe yaradığını söyleyenler kadar hiç işe yaramadığını ifade edenler de var uzmanlarsa bu yöntem karşısında ikna olmuş değil tat duyusu kaybının covid19la bağlantılı koku duyusu kaybının ardından gelmesi nedeniyle koku alma duyusu hâlâ yokken tat alma duyusunun hızlı bir şekilde geri gelmesi pek olası değil hurafelere i̇nanmayin covid19 dahil neredeyse tüm hastalıklar için internette farklı hurafeler dolaşıyor yanmış portakal yemek de bunlardan biri gibi görünüyor sağlığınız söz konusu olduğunda kendinizi uzmanlardan başkasına emanet etmeyin sağlığınıza dönüşü olmayacak şekilde zarar verebilirsiniz tat ve koku duyusunu geri getirmek için uzmanlar ne diyor derseniz ilk öneri duyuların kendiliğinden geri gelmesini bekleyin zira koku duyusunu geri getirmek amacıyla burun yollarındaki şişmeyi ve iltihaplanmayı azaltabilecek steroid tedavileri denendi ancak sonuç alınamadı koku duyunuzun geri gelmesini beklerken de desteklemek amacıyla koku eğitimi deneyebilirsiniz elbette covid19 ve etkileri üzerine sürekli araştırmalar yapılıyor ve bu konu hakkında da yeni bilgiler edinilebilir tat ve koku kaybıyla yaşarsanız ilk olarak doktora başvurun ayrıca yine de portakal yemek istiyorsanız tabii ki yiyin c vitamini her zaman gerekli sadece hızlı bir düzelme için umutlanmayın
431
emeklilerin sorunlarını anlatsın diye chp genel merkezinde kürsüye çıkarılan yıldız bacıoğlu ben bu kışı battaniye altında geçirdim torunum benden süt istedi alamadım diye başlayan sonra da bir siyasetçi gibi iktidarı eleştiren sert bir konuşma yaptı sonra da bacıoğlunun içki sofralarında rakı viski içerken çekilmiş fotoğrafları ortaya çıktı ★ elbette insanlar istediğini yer içer herkesin hayat tarzı kendine i̇çki içti diye bacıoğlunun linç edilmesi de doğru değil ama kürsüde torunuma süt alamadım deyip içki sofralarında rakı viski içen bir insanın da samimiyeti sorgulanır ★ ahmet hakanı chp genel başkan yardımcısı veli ağbaba aramış ve yıldız hanım da bir emekli 2 bin 600 lira maaş alıyor gerçekten geçim sıkıntısı yaşıyor i̇ki oğlu var ikisi de işsiz i̇çtiği içki de en ucuz içki özel bir günde oğluyla beraber hediye bir viski içmiş bu durum onun geçim sıkıntısı çektiği gerçeğini değiştirmez demiş ★ değiştirir mi değiştirmez mi buna halk karar verir ama bacıoğlunun adının sosyal medyada viskici teyzeye çıkmasının sorumlusu chpdir ★ sosyal medyadaki paylaşımlarını bile araştırmadan bacıoğluya zor geçinen emekli teyze diye konuşma yaptırılması chpli siyasetçi beceriksizliğinin tipik örneğidir bacıoğlunu zor duruma kendilerini de komik duruma düşürdüler ★ viskici teyze polemiği daha önce chp ve i̇yi̇ partinin kürsüye çıkardığı geçim sıkıntısı yaşayan vatandaşları da zor durumda bırakabilir şimdi onların da sosyal medya hesapları araştırılsa ve tartışma yaratacak görüntüler ortaya çıkarsa ne olacak ★ viskici teyze olayından sonra halk sokak röportajlarına da şüpheyle yaklaşabilir bazıları iki dakikalık yorumda 40 yıllık siyasetçilerden bile daha iyi konuşuyor muhalefet yapıyor ★ aslında bu olay sade vatandaşı kürsüye çıkarıp siyasetçi gibi konuşturmanın doğru bir yöntem olmadığını gösterdi hem kürsüye çıkan kendini kötü hissediyor kutuplaşmanın ortasında kalıyor hem de siyasi partiler kürsüye çıkardıkları vatandaşın kefili olmuş oluyor sonra da viskici teyze polemiğinde olduğu gibi yok o viski en ucuz içki hem de hediye edildi gibi absürt savunmalar yapmak zorunda kalıyorlar başarısız bir ofansif mizah girişimi yıldız teknik üniversitesinde düzenlenen yılın enleri töreninde kerem bürsin en beğenilen erkek dizi oyuncusu ödülünü aldıktan sonra sahneden inerken törenin sunucusu bay jnin sözleriyle şok yaşadı bay j kerem bey zor şartlarda çalışıyor gözleriniz dolacak ama geçen yıl bölüm başı 120 bin tl alarak çalışmaya devam etti helal olsun gülüyor kerem yanlış anlama dedi şimdi hem ödül törenine çağır hem de böyle gereksiz soğuk espri yap diyenleriniz olacaktır galiba bay j ofansif mizah saldırgan mizah yapmaya çalışmış ama olmamış aslında bürsine yapılan ofansif mizahın dozu düşük abd ve avrupada çok daha sertleri yapılıyor bu mizah anlayışının en tanınan ismi ricky gervais ünlü şovmen yıldızları yerin dibine sokup sonra o kadar güzel zirveye çıkarıyor ki adama oscar töreni bile sundurdular gervaisin yaptığı izleyiciye şok yaşatıp güldürmek de diyebiliriz bizde ofansif mizah yapmayı deneyenler ana akım medya ve şov dünyasında kendine yer bulamıyor ofansif mizahın gelişebilmesi için bürsin gibiler salonu terk etmemeli aşı ayrımcılığı avrupa birliği ab komisyonu covid19a karşı alınan seyahat tedbirlerinin gevşetilmesinde kullanılacak aşı sertifikasında sadece abnin onay verdiği aşıların geçerli olacağını açıkladı ab biontechpfizer moderna astrazeneca ve johnson and johnson şirketleri tarafından üretilen aşılara onay verdi rus ve çin aşıları ise ab tarafından onaylanmadı ab komisyonunun aşı sertifikası yasa teklifini 17 martta onaylaması bekleniyor eğer bu tasarı onaylanırsa adı aşı faşizmi ya da aşı ayrımcılığı olur başta bizim ülkemiz olmak üzere dünya genelinde coronavac sputnik v ve sinopharm aşılarını kullananların durumu ne olacak rus ve çin aşıları kullanan ab üyesi macaristan çekya ve slovakyadaki insanların seyahat özgürlüğünün ne olacağı da ayrı bir tartışma konusu asıl tartışılması gereken ise adalet duygusu abd ve avrupa aşıyı siyaset ve ticaret kozu olarak kullanırsa insan haklarına da karşı gelmiş olacaklar sevgilide aşı kriteri 74 yaşındaki oyuncu susan sarandon yeni bir sevgili için en önemli kriterinin koronavirüs aşısı olduğunu söyledi oscarlı oyuncu güzel bir tartışma başlattı aslında düşünsenize beyaz atlı prensi ya da prensesi buldunuz ama inatla koronavirüs aşısı olmuyor o zaman ne olacak sağlıklı yaşamı geçtim aşı olmayanla yurt dışına da gidemezsiniz aşı olana vize verilir günleri yaklaşıyor
644
ne yazık ki 15 temmuz ihanetine karşı toplum olarak yekvücut olmayı beceremedik şu an türkiye toplumu olarak tam da fetö diyasporasının istediği ayrışma noktasındayız fetöye karşı toplumsal bütünlüğümüzü kaybettik fakat artık fetö de yurtiçinde bir daha egemen olamaz işleri bu ülke sınırları içinde bitmiştir 250 şehide rağmen 15 temmuzun bile gerçekliğini tartışan ve fetö söylemiyle konuşan mevcut anamuhalefet zihniyeti zaten hiçbir şekilde iktidara gelemez unutulmamalı ki ak partinin ilk 5 yılı geçmişteki dp ap anap dönemleri gibi sadece hizmet ağırlıklı ve vesayetin siyasal tabularına dokunulamayan bir pasif dönemdir ama son 10 sene içinde yaşadığımız olay kansız bir ihtilaldirdemokratik yolla yapılmış bir siyasal devrimdir olağan bir 10 yıl yaşamadık ve yaşamıyoruz olağanüstü ama her şeyin toplumun çoğunluğunun onayı ile yapıldığı vesayete karşı bir politik ihtilal sürecini yaşadık yaşıyoruz yani sonuçta bu bir silahlı ihtilal değil demokratik ihtilaldir halk devrimidir bu vesayet kurumu iktidarı terk etmeme yönünde 2007den itibaren olağanüstü zorba yöntemlerle direndiği için vesayet rejimini bitirme amaçlı olağanüstü tasfiye süreçleri zorunlu olarak yaşanmıştır türkiyenin çoğunluğu da bu mecburi siyasal tasfiyeleri desteklemiştir 2014 yılına kadar şüphesiz demokratik yolla bile yapılsa her politik devrim sürecinde olduğu gibi burada da büyük haksızlıklar yaşanmıştır bu dönem türk halk ihtilalinin birinci aşamasıdıri̇kinci aşama ise çok daha karmaşık olmuştur
213
suriye krizini mart 2011den itibaren saran karamsarlık bulutları son iki aydır göreceli olarak dağılmaya başladı esed devrilecek mi sorusundan ziyade şu günlerde esed nasıl gidecek ve esed sonrası nasıl bir suriye oluşacak soruları hemen hemen tüm çevrelerde meşruluk kazandı 18 temmuzda esedin güvenlik toplantısında meydana gelen patlama da muhalefet ve rejim arasındaki terazinin psikolojik ibresini muhalefetin yönüne doğru çevirmeye başladı patlamada ölen rejimin üst düzey kurmayları beraberlerinde rejimin dokunulmazlığını rejimin iç halkasının birbirine karşı güvenini ve ordunun sadakatini de götürdüler suriye meselesine ilişkin son aylarda meydana gelen hadiseler aslında patlamanın hazırlayıcısıydı öncelikle dikkat çekici husus hem nitelik hem de nicelik açısından ordudan kopmalardaki artıştı son birkaç aya kadar ordudan kopuşlar cılız kaldı ve rejimle muhalefet arasındaki güç dengesini değiştirecek boyutlara ulaşmadı askerlerin bir kısmı gerçekten de muhalefetin dillendirdiği gibi ordudan kopuşlarının kendilerine ve özellikle ailelerine getireceği maliyetten korkuyorlardı çünkü suriye rejiminin firari askerlerin ailelerini maruz bıraktığı işkenceler bilinmekteydi fakat diğer taraftan da özgür suriye ordusu öso da yakın zamana kadarki operasyonlarına bakıldığında saflarına katılma riskine değecek bir ordu görüntüsünde değildi bu süreçte bazı faktörler ösoyu ülke içinde daha güçlü konuma getirdi ve ordudan kopuşları artırdı özgür suriye ordusu yükselişte bunlardan ilki uluslararası camianın köstekçi seyirciliği sebebiyle halkın rejime karşı savunma hattının tek unsurunun öso olması gelmektedir bir marka olarak kabul edebileceğimiz öso bu süreçte kendisini muhalif suriye halkının meşru savunucusu olarak ikame etti hatta siyasi muhalefette ösoya uzak duran klikler bile öso ile ithtiyatlı yakınlaşma çalışmalarına girdiler ülke dışındaki muhalefetin ülke içindeki meşruiyet kaynaklarından birisi ösoya verdiği destek oldu öso yine bu süreçte suriye genelinde kurtarılmış bölgeler kurdu humusta hamada halepin türkiye sınırına yakın bölgelerinde i̇dlibde şamın banliyölerinde rejimin ordusundan temizledikleri parçacıklı bölgelerde bazen geçici de olsa hâkimiyet kurdu bu durum ordudan kopmak isteyen askerlere gidebilecekleri bir mecra sundu diğer bir deyişle muhalefetin aylardır talep ettiği tampon bölgeyi muhalefetin kendisi küçük ölçekte gerçekleştirdi baskın yaptıkları depolardan aldıkları veya suriye ordusunun rüşvetçi askerlerinden satın aldıkları silahlar ve körfezden gelen yardımlar ösonun donanımını artırdı güçlenen ösonun ortaya koyduğu tehdit ile birlikte rejimin katliam sıklığı da arttı bununla birlikte çatışmalar suriyenin her tarafına yayılmaya başladı humus i̇dlib hama ve deyr zorda yoğunlaşan çatışmalar önce halepe ardından rejimin odağı şama kaydı şam düşmeden rejimin düşmeyeceğini bilen muhalifler çatışmaları şamın merkezine kadar taşıdılar ve rejime suriyenin hiçbir yerinde güvende olmadıkları mesajını verdiler son olarak öso tertip ettiği patlamayla birlikte kendisini müzakere masasına oturttu patlamada bakan düzeyinde ölen tek kişi savunma bakanı davud rajha olsa da rejimin güç piramidindeki çarpıklık rajhayı diğer ölümlerden daha önemsiz bir konuma yerleştiriyor çünkü rajha hıristiyan azınlığın desteğini sürdürmek için atanmış figürandan öte bir aktör değildi diğer taraftan suriyenin başta i̇srail ve abd olmak üzere dış istihbarat örgütleriyle bağlantısı olan esedin eniştesi asaf şevketin suriyenin i̇ranla bağlantı noktası olan hişam bahtiyarın ve esedin özel temsilci olarak kullandığı hasan türkmaninin ölmesi baas rejimi için çok büyük bir darbedir ve rejimmuhalefet çatışmasında yeni bir dönemin başlangıcıdır rusyanın çıkış stratejisi bugüne kadar esed rejimine açık çek vermiş olan rusya gibi ülkelerin esedsiz çözüm girişimlerine hız verecek olan bu patlama bu ülkeler için suriye krizinden güvenli bir çıkış stratejisi ortaya koymanın ivediliğini de gösterdi önümüzdeki süreçte rusya batının baskılarına boyun eğdi imajını vermeden veto kartını sonuna kadar oynarak son birkaç aydır görüşmelerini sıklaştırdığı suriye siyasi muhalefeti ve öso ile ve daha da önemlisi pazarlık içinde olduğu abd ile annan planından bozma mısıryemen karışımı bir önerinin hayata geçirilmesine çaba gösterecektir abd ise bugüne kadar sadece retoriksel olarak desteklediği ve aslında çoğu zaman kösteklediği suriye muhalefetini kimyasal silahların bölgeye yayılması tehlikesi ile ehlileştirmeye ve esed sonrasını şekillendirmeye çalışacaktır 18 temmuz patlamasıyla başlayan yeni süreç suriyenin arazide mücadele eden aktörlerini muhalefetin en güçlü konumuna sokmuştur esed barışçıl göstericileri devrimcilere dönüştürdüğü gibi münferit asker gruplarından bir özgür suriye ordusu efsanesi çıkarmıştır önümüzdeki süreçte ösoya katılımlar artacak ve ösonun siyasi muhalefet ile harmonisi esedin son kullanma tarihini geriye çeken en önemli unsur olacaktır esed nihayetinde gidecek suriyenin yerel aktörleriyle birlikte türkiyesuriye ilişkileri de çıkışa geçecektir
645
taksiye binerken bir başkasının aracıyla seyahat ederken ya da şahsi aracınıza başka birini aldığınızda sosyal mesafeyi korumanız neredeyse imkansızdır bu yüzden aracınızda mümkün olduğunca camları açarak yolculuk edin ve maskenizi asla çıkarmayın mesafeyi korumak koronavirüsün yayılmasını önlemek için dikkat edilmesi gereken en önemli noktalardan biri maske kullanmaya mümkün olduğunca kapalı ortamlardan ve kalabalıklardan kaçınmaya özen gösteriyoruz ancak bazen 15 metrelik mesafeyi korumak çok da kolay olmayabiliyor peki başka biriyle kapalı bir ortama girmeniz gerektiğinde mesela taksi kullanacaksınız covid19 riskini en aza indirmek için ne yapmanız gerektiğini biliyor musunuz özel ulaşım aracı kullanmak toplu taşıma araçlarına göre daha az riskli görünebilir ancak hem yolcunun hem de sürücünün risk oranını düşürdüğü pek de söylenemez nihayetinde yolcu ve sürücü arasındaki mesafe az ve kapalı ortamda bulunuyorlar arkadan öne i̇lerli̇yor i̇şte böyle bir durumda havadaki parçacıkların nasıl hareket ettiği science advances dergisinde yayımlanan bir araştırmayla ortaya kondu araştırma için saatte 80 km hızla hareket eden klimalı bir arabanın içindeki hava akışını modelleyen bilgisayar simülasyonları kullanıldı simülasyonda bir sürücü ve sağ arka koltukta bir yolcu yer aldı araştırmacılar hareket halindeyken havanın normalde arabanın dışından dolaşmasının arabanın içinde bir basınç oluşturduğunu keşfettiler öndeki hava basıncının arkadaki hava basıncından biraz daha düşük olduğu bu nedenle arabanın içinde dolaşan havanın genellikle arkadan öne doğru aktığı görüldü araştırmacılar ayrıca farklı camlar açık ve kapalıyken partiküllerin hareketiyle birlikte arabanın içindeki hava akışını da simüle ettiler sonuçta kaçınılmaz olarak en riskli ortam tüm camlar kapalıyken ortaya çıktı araç içinde bir kişi tarafından dışarı verilen virüs yüklü olduğu varsayılan partiküllerin yaklaşık yüzde 10unun diğer kişiye ulaşabildiği belirlendi bu da demek oluyor ki araçtaki ikinci kişi partikülleri soluyup hastalığa yakalanabilir tüm camların tamamen açık olduğu bir diğer simülasyonda ise partiküllerin yaklaşık yüzde 2sinin diğer kişiye ulaşabildiği görüldü yani araç içinde tüm camların açık olması farklı hava akış yolları oluşturuyor ve riski oldukça düşürüyor otomobi̇li̇ni̇zi̇n i̇ç yüzeyleri̇ni̇ sik temi̇zleyi̇n havaların soğuk olduğu zamanlarda araçtaki tüm camları açmak pek de mümkün olmaz araştırmacılar bu durumu da göz önüne aldıklarında ilginç bir keşif yaptılar araç içindekilerin oturdukları yerin karşısındaki camları açması bu senaryoda sağ ön ve sol arka cam sürücü ve yolcu arasında koruyucu bir hava akımı oluşturuyor camların kısmen açık olması durumunda ise sonucun ne olacağı konusunda henüz net bir veri elde edilemedi ancak kişisel görüşüm kısmen de olsa ortamın havalanıyor olması olası virüs yüklü damlacıklara maruz kalmanızı azaltacaktır yapılan bu ve buna benzer çalışmaların sonuçları elbette önemli ancak unutmamanız gereken bir nokta var risk olasılığının düşük olması sizi korumaz bu sebeple kişisel ya da ticari araç fark etmeksizin sık dokunulan yüzeyleri temizleyin ve dezenfekte edin araçtaki kişi sayısını yalnızca gerekli olanlarla sınırlandırın araç havalandırmasını devridaim dışı ayarda tutun ve mutlaka maske kullanın
438
21inci dakikaya kadar antalyadaki maçın bir benzerini izledik konyasporun alışılmış iyi yerleşimli alan savunması karşısında beşiktaş oyunu tamamen karşı alana yıktı ama dar alandaki kısa paslaşmalar aynı antalyadaki gibi üretkenliğe dönüşmüyordu derken sahneye nsakala çıktı gerçtekten teknik direktörlerin sinir sisteminin çok sağlam olması gerekiyor daha dakika 20 sarı kartın var ve öyle bir hareket yapıyorsun ki ikinci sarı için hakemin tolere edecek şansı dahi kalmıyor ardından oyun karşılıklı ataklara döndü ve devre bu şekilde tamamlandı i̇kinci yarıda ise beşiktaşın sayısal eksikliğine rağmen oyuna ciddi biçimde hükmettiğini gördük mutlak kazanma azmi içinde mücadele ediyorlardı biraz geç olsa da sergen yalçın çok yerinde iki değişiklik yaptı yorulan ljajic ile aboubakarı çıkardı bilhassa iki maçtır yürüyecek hali olmayan aboubakarı çıkarması çok yerinde bir karardı beşiktaş galibiyet için büyük bir uğraş verdi ve sonunda rosier ile golü buldu ve de kritik dönemde çok kıymetli bir üç puan aldı neden kıymetli çünkü 75 dakika 10 kişi oynadı takımda en ağır yükü yine josef çekti rosier golün dışında da çok başarılıydı ben yine necipe bir helal olsun demek istiyorum bu sefer de öyle bir ihtiyaç oldu ki bu görev yerinin kulübede alternatifi olmadığı için ters ayaklı sol bek olarak oynadı bunu da başarıyla yerine getirdi ghezzalın da en çok efor sarf ettiği maç dün geceydi konyaspor için söylenecek sözlerin olumlu olması mümkün değil bu kadar uzun süre 10 kişi mücadele eden bir rakibe karşı maçın büyük bir bölümünde mahkum oynamak ve de sekidikanın bir şutu dışında karşı kaleyi tek pozisyonda dahi tehdit edememek kendileri adına üzücü bir tabloydu
252
dumlupınar üniversitesinde akademisyenlik yapan dr erkan ağaslan da çevrimiçi dersine katılmadıkları için öğrencilerine sitem ettiği şu paylaşımı yaptı yine aynı sonuç hatta daha kötüsü derse devam zorunluluğu olmadığı için 128 kişilik sınıftan 1 öğrenci dahi derse gelmedi bu sistem ile mezun vermek ne kadar doğru mezun olan bu dersi başardı sayılacak üstelik herkese lütfen derse katılım sağlayınız emaili atmama rağmen bu paylaşım düne kadar 3 milyon kişi tarafından görüldü ve binlerce beğeni aldı çoğumuz bu sıralardan geçtik üniversite açık olsa ve ağaslanın dersine devam zorunluluğu olsa kafası derste olmayan öğrenci ile eğitim kalitesi artmaz ★ bir kişinin bile derse girmemesi elbette trajik bu noktada belki de öğretmenimiz de kendini sorgulamalı bizim zamanımızda bazı hocaların dersine başka bölümlerden öğrenciler gelirdi amfiye bile sığmazdık bazı derslerden de kaytaran olurdu tabii ★ üniversiteler açılsın diyen öğrencilerin kaçı yüz yüze eğitimi özledi acaba açılsa da memleketten evden kaçsam eskisi gibi arkadaşlarımla takılsam diyenler de vardır tabii ★ öğrenciler de haklı bunaldılar ama ağaslanın paylaşımı aynı zamanda üniversitelerdeki eğitimin kalitesini de sorgulamaya yöneltiyor özellikle bazı özel üniversiteler meslek vadeden sertifika kursları gibi çalışıyor derse girmeden öğrenmeden sınıf geçmek olmamalı online ya da yüz yüze sınavlar ciddiyetle yapılmalı bu liseler için de geçerli bir mimar bir mühendis eczacı psikiyatr avukat bilmeden öğrenmeden mezun olursa ileride bunun faturasını ağır öderiz ★ devletin pandemi sürecinde geliştirdiği uzaktan eğitim sistemi birçok ülkeden başarılı ama oxfordda olsa öğrencinin katılımının olmadığı eğitim eğitim değildir ★ derslerini takip etmeyen öğrenmeden bir şekilde geçen gençlere gelecekte ne denileceğini şimdiden söyleyeyim i̇şte bunlar da pandemi mezunu öğrenmeden mezun oldular kayıp pandemi kuşağı salgin bi̇tti̇ sananlar i̇stanbulavcılarda bir restoran açılışında müzikli palyaçolu halaylı gösteri yapıldı neyse ki sosyal mesafenin uyulmadığı açılışa polis engel oldu vaka sayısı artarken halaylı palyaço gösterili mekan açılışı yapmak gelin hep beraber virüs kapalım demektir son günlerde beşiktaşçarşıda mekanların aşırı dolu olduğunu gözlemliyorum kafede oturanların çoğu maske takmıyor bazıları normalleşmeyi covid 19 salgını bitti gibi algılıyor bu gidişle tekrar kapanırız 36 mi̇lyon dolarlik ev hapsi̇ i̇sviçreli bir firmaya 10 bin ton ağırlığında 326 konteyner külçe bakır yerine kaldırım taşı gönderen 14 kişilik şebeke yakalandı şüphelilerden biri böyle bir olayı yapacak ne maddi gücüm ne de zekam vardır dedi olayın detaylarını öğrenince şüpheli haklı olabilir diye düşündüm dolandırıcılar birkaç aracı firma ve onlarca insanı kandırarak işlerini halletmişe benziyorlar i̇lk olarak çine gidecek konteynerlere gerçek bakır koyup denetim yapıldıktan sonra yerlerine bakır rengine boyanmış taşlar koymuşlar peki olayda adı geçen bütün şüphelilerin ya adli kontrol ya da ev hapsi şartı ile serbest kalmalarına ne demeli 36 milyon doları kap sonra da ev hapsinde otur dizini izle oh ne güzel yoksa o yöntem kurtarici mi çinin bazı bölgelerinde yurt içi ve yurt dışından gelen ziyaretçilere havaalanlarında uyguladığı anal covid19 testini ülke geneline yaymayı planladığı açıklandı şimdi tahtakale esnafı düşünsün şaka bir yana bu uygulama dünyada çok tepki çekiyor ama çin geri adım atmıyor bilimsel veriler de çini haklı çıkarıyor pekin youan hastanesinden uzman doktor li tongzenge göre dünya genelinde covid19a yakalanan kişilerin yüzde 90ı asemptomatik hastalık semptomu göstermeyen etki gösterdi ve bu sebeple de virüs hızla yayılıyor birçok koronavirüs hastası ilk 45 gün içerisinde neredeyse hiç belirti göstermiyor bu kişilere yapılan ağız ve burun testleri ise pozitif olmasına rağmen negatif çıkıyor anüs bölgesinde virüs daha yoğun olduğu için çıkan sonuçlar da daha doğru oluyor türkiyede de birçok insanın testi önce negatif sonra pozitif çıkmıştı kesin sonuçlar tomografi ile alındı ve bu yüzden hastanelerde uzun kuyruklar oluştu ayrıca çinlilerin popodan örnek alma verme meraklısı olduğunu sanmıyorum zaten test örneğini kendiniz alıyormuşsunuz eğer anal test bu kadar net sonuç veriyorsa çok yakında diğer ülkeler de uygular oscarlik oynamiş i̇stanbulda maske takma tartışması yüzünden gözaltına alınan harun ç 31 serbest kalınca polis merkezinde darp edildiğini iddia etti 35 kişilerdi defalarca kafama vurdular elektrik verdiler diyerek suç duyurusunda bulundu harun çnin yaşadıklarını anlattığı video sosyal medyada büyük tepki çekmişti her fırsatta emniyeti kötü gösterme arzusunda olan klavye delikanlıları da polislere sert eleştirilerde bulunmuştu ve şimdi polisteki kamera kayıtlarında harun çnin kendi kendine kafasını defalarca parmaklıklara vurduğu ortaya çıktı adam rolünü oscarlık oynamış suçlular ve dolandırıcıların inanılmaz bir ikna kabiliyeti var olay netleşmeden polisleri linç edenler şimdi pişman mıdır di̇lenci̇ deği̇l dolandirici manisada dilencilik yapan r çnin üstünden 14 bin 135 lira çıktı kaçımızın cebinde bu kadar nakit para var kim bilir kaç evi arsası vardır ne olacak birkaç liradan başımın gözümün sadakası olsun diye bu sahtekarlara para vermeyin gerçek ihtiyaç sahiplerini bulun dilenciler kabahatler kanunundan değil dolandırıcılıktan yargılanmalı
735
beka kaygısı giderek artan abdnin son sekiz yıldır izlediği grand stratejinin temeli çini kuşatmaya ve durdurmaya dayanıyor bu amaçla barack obamanın 2012de başlattığı pivot to asia asyada oyun kurma siyaseti önceliğini hâlâ koruyor donald trump da aynı stratejiyi farklı araçlarla devam ettirdi joe bidenın da sıra çin dosyasına gelince rakibi trumpın politikalarına sahip çıkması dikkat çekiyor keza abd kongresinde birbirlerinin kuyusunu kazan ve her alanda biri diğerine muhalefet eden demokrat ve cumhuriyetçi vekiller ile senatörlerin üzerinde fikir birliği ettiği tek konunun da çine yönelik faaliyetler olduğunu unutmayalım çini hedef tahtasına oturtan bütün beşinci kol faaliyetlerine dair yasalar obama döneminde olduğu gibi trump döneminde de iki partinin oybirliğiyle kongreden çok rahat geçti i̇çeride sorun yok çin meselesi dışarıda çetrefilleşiyor bu nedenle amerikan başkanları en büyük sıkıntıyı hep asyapasifik orta asya avrupa ve ortadoğu ülkelerini çine karşı örgütlemede yaşadı bu çerçevede abd hintpasifik eksenindeki vietnam malezya endonezya filipinler japonya güney kore ve hindistan gibi aktörler dışında rusya i̇ran ve türkiye başta olmak üzere çinin hinterlandındaki orta güney ve batı asya ülkelerini de yanına çekmek için yoğun bir mücadele veriyor aslında çini kuşatmak çok kolay zira bu ülkenin dünyaya açılan sadece iki kapısı var i̇lki sarı ve güney çin denizleri i̇kincisi de orta asyaya açılan batıdaki doğu türkistan denizden pasifike ve oradan dünyaya ulaşmak isteyen çinin önünde güney kore japonya tayvan filipinler malezya endonezya vietnam gibi abd müttefiki engeller var pekin bu ülkelerin çevrelediği sulardan geçip hint ve pasifik okyanusuna çıkmada büyük sorunlar yaşıyor bu nedenle çin yönetimi myanmar afganistan ve pakistan üzerinden hint okyanusuna ulaşacak limanlar petrol ve doğalgaz boru hatları inşa edip alternatif yollar arıyor çinin sorunsuz dünyaya açılan tek kapısı var o da batıdaki doğu türkistan bölgesi orta asyadaki kazakistan tacikistan türkmenistan kırgızistan ve özbekistana komşu olan doğu türkistan bu nedenle abd için hayati bir jeopolitik koz konumunda çinin dünyaya serbestçe ulaşabildiği bu noktayı baltalamak için abd myanmardaki arakan müslümanlarında olduğu gibi doğu türkistanlı müslümanların da acısını kendi jeopolitik hırsları uğruna sonuna kadar sömürüyor çinin doğu türkistan kapısının açıldığı orta asya ile güneyindeki müslüman ülkelerden oluşan hat üzerinde türkiyenin siyasi tarihsel ve jeokültürel ağırlığı çok fazla bu nedenle biden da obama ve trump gibi rusya ve türkiyeyi kazanmaya çalışacak bunun için her tür ekonomik ve siyasi operasyonlar devreye sokulacaktır zira reelpolitik veriler ve yapılan atamalar bidenın da farklı bir yol izlemeyeceğini gösteriyor i̇roniktir bütün abd dış politika stratejileri asyada oyun kurma ile başlar fakat ortadoğuda biter nitekim obama da asyayı işaret edip i̇slam dünyasını ölüm yurduna çevirdi türkiyeyi ise suriyeden kuşatıp darbeyle devirmeye yeltendi joe biden da aynı yolu izleyecek çini gösterip yine ilk fırsatta bize saldıracak çünkü abd i̇slam dünyasının çelik çekirdeği türkiyeyi düşürmeden çini ve rusyayı kuşatamayacağını gayet iyi biliyor
443
maçın başlamasına yarım saat kala televizyonda erol bulut moderatör güntekin onaydan sözüm ona hesap soruyor neymiş efendim geçen hafta ademi ile ilgili söylediği sözlerde neyi kast etmiş sana ne erol kafanı bunlara konsantrasyonunu böyle işlere harcayacağına takımını yönet liderin belki 3 puan gerisindesin ama haftalardır oynattığın futbol rezalet daha golcün belli değil thiam ile başlıyorsun çıkartıyorsun samattayı alamıyorsun sonra valenciayı çıkartıp samattayı alıyorsun en sonunda da cisse ile sözüm ona yığınak yapıyorsun bu takımı hazırlayamamışsın zaten haftalardır kazansan bile takımın iyi oynamıyor üstelik sen nasıl hocasın rakibin en hızlı adamı belli ki halil kornerde daha 9 dakikada rakibin en hızlı adamına bire bir yakalanmak var mı plaj futbolunda bile teknik direktörler daha korner atılmadan riskli durumu fark eder oyuncuları bağırarak uyarırlar daha 9 dakikada acemice gol yediler zaten altay faul yapıp atılayım mı atılmayayım mı diye düşünürken göztepeli halil uçtu gitti maça bakın fenerbahçenin ahoh dedirtecek kaç pozisyonu var bence yok ama göztepenin en az 12 tane daha çok önemli gol pozisyonu var eee şimdi istediğin oyuncuyu aldılar yönetim fedakârlık yaptı ama sen sahada ne oyuncular üzerinde hakimiyet ne de taktik disiplini sağlayabildin puan farkı 3 ama aslında ikili averaj gsarayda olduğu için dört peki bak bakalım 3 büyüğün oynadığı futbola en kötü hanginiz sonuçta hiç beklenmeyen bir mağlubiyet fbahçeyi hem puan hem de inanç açısından büyük sıkıntıya soktu hem ünal karaman hocayı kutluyoruz hem de ufak tefek bazı hatalarına rağmen olabildiğince objektif maç yönetmeye çalışan hakem hüseyin göçeki
239
7 şubatta hedef kürt meselesinin çözümü sırasında suç işleyen devlet memurları olmadığı gibi 17 aralıkta da hedef yolsuzluk suçunu işleyenler değildi hedef açık bir şekilde siyaseti dizayn etme girişimiydi türkiye tam iki yıl önce 7 şubat 2012de ciddi bir darbe girişimi atlattı akamete uğratıldığı için bir sabotaj düzeyinde kaldı polissavcı odağının girişimi başarılı olsaydı üçüncü kafa dengi de denkleme girecekti 17 aralıktaki gibi başsavcıdan gizlenerek sürdürülen soruşturmanın hâkim önüne gelmesi ancak meclis iradesiyle engellenebilmişti 7 şubat ile 17 aralık arasındaki en muhkem ünsiyet polisyargı odağının kullandığı metotlarda ortaya çıkmaktadır her iki operasyon da neredeyse benzer taktikler ve hedefler gütmekteydi aynı şekilde 7 şubatı ya hiç görmeyen ya da rutin bir hukuki süreç şeklinde okuyan isimlerin neredeyse tamamı 17 aralıkta da bizleri normal bir soruşturmanın yapıldığına ikna etme derdindeler mahkemeler üzerinden düzen kurmaya kalkan bu perspektif 7 şubatta suç işleyen mi̇t mensuplarını kullanarak hakan fidan ve kürt meselesinin çözüm rotasına 17 aralıkta ise yolsuzluk suçlamalarını kullanarak siyasi sürece müdahale etmeye kalkıştı 7 şubat 2012de yaşanan durum basiret ve feraset sahibi her isim tarafından berrak bir şekilde idrak edilmesine rağmen meclisin müdahalesiyle sorunun halledildiği şeklinde okundu bu aslında belli ölçüde iyi niyetli bir temenniydi öyle ki 7 şubatı tezgâhlayan odağın üzerine gidilmesi öyle veya böyle 17 aralık sonrası ortaya çıkan manzaranın yaşanmasına yol açabilirdi ak parti toplumsal ayağı olan benzer bir dünya görüşünü paylaştığını düşündüğü gülen grubunu böylesi bir ithamla karşı karşıya bırakmak istemedi buna mukabil gülen grubunun medyadaki kalemleri bu durumu istismar etmekten ve nerede kalmışlarsa oradan hiçbir şey olmamışçasına devam etmekten de geri duramadılar 7 şubattaki başarısız darbe girişiminden sonra polisyargı odağı strateji değiştirme ihtiyacı hissetti pkk ile mücadelede askerden geriye kalan alanda polisyargı perspektifinin ürettiği ve bütün sofistikasyonu hapishane doldurarak sorunu bitirmenin ötesine geçmeyen bu yaklaşım ucuz siyasi klişelere fazlasıyla inanmaktaydı 7 şubat stratejisi kendisi için en sağlam sigorta poliçesi olarak pkk ile görüşen kck ile ilişkide olan veya mücadele değil müzakere yapan ak partinin milletteki imajından devşireceği meşruiyete yaslanıyordu yıllarca askerin terörle mücadele zırhına bürünüp bütün ülkeyi siyaseti ve hatta toplumsal hayatı dizayn edişi örnek alınmıştı erdoğan da böylesi bir toplumsal baskıya direnemeyecek ve pes edecekti siyaset dışı korunaklı bir alanda istihbarat oyuncağının sebep olduğu bu naif ve acemi perspektif ne ak partiyi ne erdoğanı ne de meclisin ne anlama geldiğini idrak etmekten oldukça uzakta duruyordu ak parti 7 şubatı oldukça sakin bir şekilde mecliste karşılayarak saf dışı etti yeni taktik aynı hedef taktik değiştiren neovesayet odağı devlet içi bir operasyon yerine doğrudan herkesin algısına ve cebine hitap edeceğini düşündüğü yolsuzluk stratejisine sarıldı erdoğanı merkeze alarak yolsuzluk torbasına atılabilecek ne varsa iki yıl boyunca birer mühimmat olarak biriktirildi halkın ezici bir çoğunluğun kürt meselesinde kan akmasını engelleyecek bir çözümü satın aldığı görülünce daha farklı bir alan olan yolsuzluk soruşturmasına yöneldiler 7 şubatta hedef kürt meselesinin çözümü sırasında suç işleyen devlet memurları olmadığı gibi 17 aralıkta da hedef yolsuzluk suçunu işleyenler değildi hedef açık bir şekilde siyaseti dizayn etme girişimiydi 7 şubat ile 17 aralık arasında bir ünsiyet kurulmasının da gülen grubuyla ilişkilendirilmesinin de en güçlü karinesi ise aynı grubun medya organlarının farklı zamanlarda gelişmiş olan bu iki olaya verdikleri benzer tepkilerdir 7 şubatta suç mahallinden bir türlü çıkamayan 17 aralıkta neredeyse polis savcı rolünü en şehvetli şekilde icra eden grubun faili malum bir eyleme imza attığı algısı güçlü şekilde oluştu 7 şubat sonrasında bir 17 aralıkın yaşanacağı meseleyi ciddiyetle ele alan herkesin malumuydu sadece güçlü bir tahmin olsa iyiydi 7 şubat akametini duygusal bir travma düzeyinde ele alan aktörler kulislere düşecek şekilde bir 17 aralık yaşanacağını yaşatacaklarını dillendirmekten de geri durmuyorlardı erdoğanın 17 aralık sonrası attığı adımların en sarsıcı olanı ise gerilimin ismini açıkça koyması ve faillerine dair adres göstermesi oldu ömürlerini tedbir dünyasında geçirmiş vekaleten var olmuş çok kişilikli travmalar içinde hayata karışmış inandığını söylememiş söylediğine inanmamış hiç başarısız olmamış hep başkalarının mağlubiyetinden zaferler devşirmiş ilişki analizini siyaset temennileri tekrarlamayı dünya görüşü zanneden yapı basit bir duvara çarpmıştır şeffaflık evet 17 aralık sonrasında açık şeffaf sahici herkesin duyacağı ve göreceği bir mücadele ve muhalefet alanına adım atmışlardır ak parti bu süreçten yine bir siyasi bir parti olarak çıkacak bir siyasi parti olarak hesabını millete verecek hukuki süreç nereye giderse gitsin millet kendi yargılamasını çoktan yapmış olacak benzer bir muhasebe gülen grubu için de geçerli lakin varoluşsal bir fark ortaya çıkabilir 17 aralık öncesine bir cemaat olarak girdiği düşünülen grubun 17 aralık sonrasında en büyük sancısı cemaat olarak kalmak olabilir
722
lisans eğitimini boğaziçi üniversitesinde alan birisi olarak daha ilk günden rektör atamasına verilen tepkilerin hızla başka bir denkleme gidebileceği uyarısında bulunmuştum tartışma dışarıdan bir öğretim üyesinin rektör atanması konusu olmaktan öteye geçti abd ve abden gelen endişe açıklamaları ve onlara verilen tepkilerle artık çok katmanlı bir mesele ile yüz yüzeyiz i̇lk katman üniversitelerin yönetimi konusu cumhurbaşkanının diğer üniversitelere olduğu gibi boğaziçi üniversitesine de rektör ataması yasal sürece uygun buna gelenek adına karşı çıkan bazı boğaziçililer demokratik protesto hakkını kullanarak eylemde bulundular geçmişte rektörlerin seçimle gelmesinin akademisyenleri ne kadar aşırı politize ve sekter konuma düşürdüğünü gördük yeni atama usulüyle devlet üniversitelerinde bir yandan rektörün idari görevine dikkat çeken diğer yandan üniversite özerkliğini yönetim kurulu senato dekanlıklar bölümler ve akademisyenlerin özgür araştırma alanları ile koruyan bir modeli uyguluyoruz üniversite sistemimizde rektör nasıl belirlenmeli konusunu yeni öneri ve eleştirilerle tartışabilirdik radikaller protestoları esir alıyor ancak hızla ikinci katmana boğaziçi üniversitesinin kendisini tartışmaya geçtik atanan rektörün çalışmasını imkânsız hale getiren öğretim üyesi direnci ve bazı öğrencilerin protestoları boğaziçinin seçkinciliğini kalite ve özgünlük iddialarını gündeme taşıdı protestoların kısa sürede radikal gruplar tarafından esir alınması boğaziçi üniversitesinin kendisini tartışılır hale getirdi belirli dünya görüşlerine sahip öğretim üyelerinin boğaziçini kurtarılmış bölge görme eğilimi aşırı elitizmin getirdiği yabancılaşma ve özgürlük iddiaları altındaki yaygın mahalle baskısı konuşuldu kamu kaynağı kullanan diğer devlet üniversitelerinden bir ayrıcalığı olmadığına dikkat çekildi protestolar sırasında kâbe sembolüne yapılan saygısızlık buna tepki veren öğrencilerin fişlenmesi bazı partilerin il örgütlerinin desteği rektörlük binasına işgale yeltenen protestocular ve terör örgütü iltisaklıların hamleleri ile üçüncü bir katman oluştu artık boğaziçi özelinde radikalleşme ve protestolar genelinde ise provokasyon polis müdahalesi ve ikinci gezi ihtimalini konuşuyoruz dördüncü katman ise dış dünyanın türkiye algısı ve gelen eleştirilerle demokrasi tartışması i̇kinci gezi çıkar mı baştan söyleyeyim boğaziçi protestolarından ikinci bir gezi çıkmayacağı görüşündeyim hem iktidar 2013ten bu yana çok sayıda protesto ve türbülansı yönettiği için hazırlıklı hem de muhalefet öğrencilerin sırtından sokakları hareketlendirmenin getireceği radikalleşmenin kendilerini vuracağının farkında dahası son yıllarda fransa almanya ve abd başta olmak üzere protestoların dünyada kısa sürede nasıl radikal grupların tarafından çalındığını biliyoruz pariste sarı yeleklilere polisin müdahalesi ya da washingtondaki 6 ocak kongre baskınının darbe girişimi kalkışma ve hatta terör eylemi olarak görülmesi hâlâ zihinlerde yani protestoların içerden ya da dışardan birtakım eller tarafından radikalleştirilmesi ve sonra uluslararası algı için kullanılması tüm başkentlerin gündeminde bu sebeple devletin gücünü sınamayın uyarısı elbette boğaziçi öğrencilerine değil provokasyon peşindekilere gözdağıdır 12 eylül ya da 28 şubat dili değildir öğrenciye değil provokatörlere karşı devlet gücü gösterilmektedir demokrasi dersi vermek protestoların hangi noktadan sonra güvenlik sorunu ürettiği dünya demokrasilerinin yeni tartışma konusudur boğaziçi protestolarından ikinci gezi hayali çıkarmak isteyenler sadece üniversitelere ve öğrencilerimize zarar verirler eğitimi bitiren bir radikalleşme tehlikesine önce boğaziçili öğretim üyeleri ve öğrencileri karşı çıkmalı türkiyeye demokrasi dersi vermeye kalkan batı başkentlerinin ise sadece birkaç aylık geçmişlerine bakmalarının faydalı olacağı kanaatindeyim
463
neredeyse zayıflamak kadar makbul bir hayal ve dile pelesenk bir mesele de o küçülmek daha az tüketmek eşyalara bağımlı olmamak bir şey almamak tüketim gazına uymamak tamam lazım ama alışverişin keyfini ve iyileştirici kuvvetini de yok sayamayız yemek ve seksle eşdeğer bir haz ve ihtiyaç alışveriş sahip olduğu tek ayakkabı parçalanınca yenisini alma mecburiyetinden bahsetmiyorum sıkıntıdan kurtulma nefes alma ihtiyacı yeni ufacık bir toka bile kafanıza taktıklarınızı onunla replase etmenizi sağlıyor bazen tüketim toplumunun esiri olmayı ne kadar kınasak sadeleşme iddialarında ne kadar samimi olsak da şeytan orda pusuda dürtüyor bazen hele var gücüyle ittiriyor şeytan bu dönemlere de halk arasında i̇ndirim deniyor çok kaşındırdığını yadsıyamayız şimdilerde de öyle bir havadayız alışverişi rasyonalize etme faydalı görme yolundayız ekonominin bir ucundan da biz tutmalıyız tutalım ama bunları da atlamayalım aç karnına market alışverişine çıkmak en yanlış şey sonuç amerika taşrasındaki obezlerin market arabasına dönüyor akşam mağazanın kapanma saati de tehlikeli son dakika telaşıyla yanlış karar vermek çok mümkün pahalı bir şeye âşık olduğunuzda üstüne uyumak en iyisi aşkın süresi üç yıl deniyor ama işte bazen de sağlıklı bir gece uykusu kadar sabah normalleşmiş kalkıyorsunuz aynı markanın aynı malı her yerde aynı fiyata satılmıyor düzenli aldığım bir bakımtemizlikkozmetik ürünü birbirine çok yakın iki dükkânda 245 ve 325 liralık etiketlerde aylardır ürün fiyatlarını karşılaştırmayı bir zihin egzersizi ve alzheimer önlemi diye de düşünün alışveriş partnerini doğru seçmek hayati önemde fazla tezahüratçı arkadaş da sıkılıp hadileyen koca da hata yaptırır biricik doğdunuz öyle kalın sokakta kolayca karıştırılabilecek kopya tiplerden olmayın moda iyi hoş da iz bırakan stildir her zaman ezgi mola oh nihayet bir ilişkim olduğunda göz önünde yaşamayı tercih etmiyorum demiş ezgi mola beni nerede çekeceklerini de biliyorum ona göre davranıp ona göre yaşıyorum dolayısıyla herhangi bir sürpriz olmuyor hah işte tam da bu yıllardır hep dediğimizi bütün o magazin yakalanmalarının bütün demesek de neredeyse 10 tanesinden dokuzunun nasıl da bile isteye olduğunu gayet açık söylemiş magazin dünyası çok uzun zamandır böyle çalışıyor gerçek bir yakalanma yok daimi bir danışıklı dövüş dönüyor yakalanmak isteyen karşılaşma yerini saatini biliyor planını ona göre yapıyor avcıya kendi arzusuyla hatta bazen rica ve ısrarıyla yem oluyor bu numaralarla işi olmayanlar için de kimsenin ruhunun duymayacağı binlerce yer var gidecek sürpriz ihtimali gerçekten de çok düşük yemiyoruz
370
i̇çinde bulunduğumuz pandemi döneminde hepimizin ruhu sıkılmışken iki güzel mizahi bakış açısını sizlerle paylaşmak istiyorum bunlardan birincisi cemiyet hayatının güzel kadınlarından etel balere ait moda ve cemiyet dergilerinde boy gösteren davetlerin aranılan isimlerinden birisi olan balerin tam bir sanat tutkunu olduğunu bilenlerdenim keşfetmek deneyimlemek farkındalık oluşturmak konusunda kendini her daim güncelleyen baler evde çocukları ile birlikte yaptığı partilerde keyifli anlar yaşıyor evi̇n ortasinda klozet evinde obje ve kitapların yer aldığı ünitenin ortasına klozet koyan baler çağdaş ve modern sanat ile mizahı birleştirdiği anları sosyal medyada da paylaştı çocuklarının oldukça keyif aldığı bu görüntü belki bazı sanat çevrelerini kızdırmış olabilir ama bana göre çağdaş sanata güzel bir nokta olmuş brad deği̇l mehmet pitt mizahi bakış açısının ikinci örneği de isparta üniversitesinden üniversitenin resmi sosyal medya hesabında ispartada öğrenci olarak brad pitt değil mehmet pitti görünce kendimi gülmekten alamadım isparta uygulamalı bilimler üniversitesi otomasyona girmek isteyen öğrenciler için öğrenci bilgi sistemindeki işlemi örneklerken dünyaca ünlü aktör brad pitti gösterdi fotoğraf brad pitte ait soy isim pitt isim ise mehmet üniversite gerçekten ilginç bir mizaha imza atmış z kuşağının sosyal medyada çevirdikleri geyiklere ve üniversitedeki öğrencilere güzel bir asist yapılmış böyle günlerde moral için güzel hareket tebrikler sergene o imajı kim yaptı beşiktaş teknik direktörü sergen yalçın geçtiğimiz günlerde bir paylaşım yaptı olay oldu paylaşımda yalçın farklı bir imaj içindeydi ben de yalçın bu fotoğrafı nerede çektirmiş kıyafetleri nereden almış diye araştırırken başka bir bilgiye ulaştım meğer sergen hoca poz falan vermemiş o çalışmayı üniversitede yazılım mühendisliği okuyan 18 yaşındaki furkan vatansever yapmış furkanngnx hesabından bugüne kadar aralarında domagoj vida loris karius ve ajdin hasicin de olduğu pek çok futbolcu için bu tarz çalışmalar yapmış ben bu çalışmaları beğendim bravo genç furkana sanatsal defileler çoğalmalı tasarımcı cihan nacar 2021 ilkbaharyaz koleksiyonunun tanıtım defilesini kievde gerçekleştirdi sanatsever sait emirin destekleriyle gerçekleştirilen defile kiev merkezde bulunan arsenal uluslararası sanat ve kültür müzesinde 136 metrelik dev podyumda gerçekleştirildi ve bu alanda da bir ilke imza atılmış oldu defilede 40 kişilik ukrayna senfoni orkestrası canlı olarak vivaldinin dört mevsim adlı bestesini çaldı şimdiden heyecanlandım böyle sanatsal defilelerin devamı gelmeli dijital platformlarda yerlerini almalı sabırsızlıkla nacarın defilesini bekliyorum
350
türkiye medyasında başkanlık sistemi ile ilgili tartışmalar uzunca bir zamandan beri yapılmaktadır yakın dönemde ise konuya olan ilgi 2010 yılının nisan ayında başbakan erdoğanın bir televizyon programında sarf ettiği sözler üzerine başlamıştır bu tarihten sonraki dönemde konuyla ilgili köşe yazılarına bakıldığında medyada konunun şu şekilde tartışıldığı görülmektedir başkanlık sistemi önerisini destekleyenler başkanlık sisteminin yeni türkiye için gerekli olduğu eski türkiyenin bir parçası olan mevcut parlamenter sistemin çok sayıda aksayan yönlerinin bulunduğu başkanlık sistemine karşı çıkanların bunu daha çok kendi menfaatleri nedeniyle yaptıkları cumhurbaşkanlığı seçiminin yeni bir fiili durum meydana getirdiği başkanlık sisteminin çözüm sürecini hızlandırıp yerel yönetimleri güçlendireceği başkanlık sisteminin demokratik siyasal sistemlerden biri olduğu ve hızlı karar almaya izin veren bu sistemin türkiyeyi söz sahibi ülke haline getireceği argümanlarını kullanmışlardır başkanlık sistemi önerisine karşı çıkanlar ise başkanlık sisteminin kendine özgü koşulları olan abd dışında örneğin latin amerikada başarılı olamadığı ak partinin kuvvetler ayrılığına zarar veren ve dünyadaki diğer örneklere benzemeyen türk tipi bir başkanlık önerdiği mesela ak parti önerisinde başkan yüksek yargı mensuplarını tek başına atayabilirken abddeki başkanlık sisteminde bunun için parlamentonun onayına muhtaç olduğu erdoğanın başkanlık talebinin tek adamlık isteğinden ileri geldiği ve başkanlık sistemi adı altında türk milletinin bölünmeye çalışıldığı argümanlarını kullanmışlardır kullanılan argümanların kaynakları incelendiğinde öneriye karşı çıkan yazılarda parti metinlerinden gelen argümanlarla akademik literatürden gelen argümanların nispeten daha az kullanıldığı görülmüştür bunun nedeni öneriye karşı çıkan partilerin öneri sahibi ak partinin aksine konuyla ilgili çok az sayıda metin üretmesi ve öneriye karşı çıkan yazarların teorik bir sistem tartışması yapmaktansa ak parti önerisini tartışma konusu yapmayı tercih etmeleridir son olarak tartışmaya birden fazla yazıyla katılan yazarlar öneriye yönelik tutumlarında tutarlı davranmış herhangi bir yönde görüş değiştirenlerin sayısı sınırlı kalmıştır
273
yıllardır türkiye iki dilli bir yapıya götürülmeye çalışılıyor ancak onlarca milletten oluşan osmanlı i̇mparatorluğu’nda bile resmi dil türkçe’ydi osmanlı i̇mparatorluğu anayasasında türkçe resmi dil olarak yeralmış meclis çalışmalarında da türkçe’den başka dil kullanılmamıştı türkçenin tek resmi dil olmasını değiştirmek için yıllardan beri değişik teşebbüsler var en son 21 şubat dünya anadili gününde şov yapanlar oldu ancak bu teşebbüsü yapanlar tarihi tecrübemizi göz ardı ediyorlar ve meseleleri doğru bir şekilde ele almayıp yanlış bilgilerle kamuoyunu yanıltıyorlar anayasa temi̇nati altina alindi 1876da sultan abdülaziz darbeyle tahttan indirilerek yerine beşinci murad geçirilmişti ancak beşinci muradın psikolojik rahatsızlığı hükümdarlık yapamayacağını gösterince tahta i̇kinci abdülhamid çıkarıldı darbenin başaktörlerinden midhat paşa anayasal bir düzene geçildiği takdirde avrupalı devletlerin müdahalelerinden kurtulacağımıza inanıyordu bir anayasa taslağı da vardı mabeyn başkâtibi küçük said paşa ve meclisi vükela yani bakanlar kurulu da birer anayasa taslağı hazırlamışlardı tetkik komisyonu kurularak anayasa taslakları üzerinde çalışıldı çalışmalar sonunda 119 maddeli bir anayasa ortaya çıktı anayasa çalışmaları sırasında üzerinde durulan en önemli konulardan birisi resmi dil meselesiydi osmanlılar türkçeyi devletin ilk dönemlerinden itibaren resmî dil olarak kullandılar edebî ve bilimsel eserlerdeki arapça ve farsçanın hâkimiyeti ise osmanlı döneminde kademe kademe azaldı ve türkçe bir bilim dili olmuştu rahmetli prof dr ali i̇hsan gencer anayasanın hazırlanması sırasında dil tartışmalarıyla ilgili bir araştırma yapmıştı anayasa taslağına osmanlı ülkesinde bulunan milletlerden her biri kendi lisanlarında eğitim öğretimde serbesttir fakat devlet hizmetinde istihdam olunmak için devletin resmi dili olan türkçeyi bilmek şarttır ifadesinin konulması düşünülmüştü bu madde resmi dil kargaşası yaratacaktı durumun farkına varan eğinli said paşa maddenin bu hâliyle uygun olmadığını söyleyerek değiştirilmesini istedi bunun üzerine maddede paşanın istediği değişiklik yapıldı kanunı esasinin 18 maddesi devletin resmi dili türkçedir ve osmanlı ferdlerinden her birinin devlet hizmetinde istihdam olunmak için resmi dili bilmesi şarttır şeklindeydi bu anayasa maddesiyle devlet görevlerinde türkçeden başka dil konuşulmayacağı ve devletin resmi dilinin türkçe olduğu açıkça ifade edildiği gibi bu durum anayasa teminatı altına da alınmıştı mecli̇ste türkçe tartişmalari seçimler yapılarak 19 mart 1877de meclis çalışmaya başladı birinci meşrutiyet meclisi çalışmalarını ayasofyanın karşısındaki darülfünunda yani dönemin üniversitesinin binasında sürdürdü i̇lk parlamentomuzdaki 115 mebusun yani milletvekilinin 46sı gayrimüslimdi i̇lk mecliste milliyet çatışmaları yaşandı devletin resmi dili türkçe olmasına rağmen ermeni ve rumlar kendi dillerinin de resmi dil olarak kullanılması için uğraşarak kendi milletlerinin meselelerini herşeyin üzerine çıkarmaya çalıştılar mebus olmak için türkçe bilmek zorunluydu bu şartın değişmesi için özellikle arabistandan gelen mebuslar teklifte bulundular bu talebe karşı dönemin önde gelen devlet adamlarından ahmed vefik paşa gelecek seçime 4 yıl var akılları varsa bu süre içinde türkçe öğrenirler cevabını vermişti 1908de i̇kinci meşrutiyetin ilânından sonra toplanan mecliste de farklı milletlerden birçok mebus bulundu ancak ikinci meclis çalışmalarında da türkçeden başka dil kullanılmadı i̇ki̇nci̇ abdülhami̇d arnavutça hutbeye i̇zi̇n vermemi̇şti̇ osmanlı döneminde müslümanların bir bütün olması siyaseti izlenmişti türkiyenin yakınçağ tarihinin önemli tarihçilerinden prof dr vahdettin enginin bulduğu bazı belgeler i̇kinci abdülhamidin bu birliğin bozulmaması için arnavutça hutbeye bile izin vermediğini ortaya çıkarmıştı arnavutların yaşadığı i̇şkodrada imparatorluğun son yıllarında hutbe okunurken yeni bir âdet başlamıştı cuma hutbesi arapça okunduktan sonra imam arnavutça anlamını cemaate söylüyordu ancak bu uygulama bir müddet sonra din adamlarını ve halkı ikiye böldü hatta iş tarafların silahlı olarak camiye gelmesine kadar gitti bu gelişmeler üzerine 1891 temmuzunda mesele i̇stanbula soruldu şeyhülislâm hutbenin arapça olarak okunduktan sonra cemaate arnavutça mealinin de okunmasında bir sakınca olmadığı şeklinde görüş bildirdi hükümet de şeyhülislâmın görüşü doğrultusunda arnavutça hutbe okunabileceği kararına vardı fakat bu aşamada i̇kinci abdülhamid duruma müdahale etti i̇kinci abdülhamidin esas endişesi ülke bütünlüğünü tehlikeye düşürecek birtakım gelişmelerin yaşanması idi yani padişaha göre işin siyasi bir boyutu da vardı ve esas olarak bunun göz ardı edilmemesi lazımdı padişah hükümete gönderdiği yazıda şu konuların üzerinde durmuştu kuranın halkın anlayabileceği dilden vaizlerce izah edilmesi ile cuma hutbesinin arnavutça okunması birbirinden ayrı şeylerdir bildiğiniz gibi bir süre önce arnavutlar siyasi amaçlı bir örgüt kurdular bunlar arnavutçayı ıslah etmek gibi gerekçelerle arnavutça eğitim yapmak istiyorlar bu amaçla latin harfleriyle yazılmış alfabe kitapları hazırladılar cuma hutbesinin cemaate arnavutça okunması meselesinin gündeme getirilmesi de söz konusu maksatlara hizmet etme amacını taşımaktadır bunun önü alınmadığı takdirde arnavutça bütün kitaplar latin alfabesi ile yazılmak istenecek bu talep giderek kuranı kerimin de latin harfleri ile yazılması gibi vahim bir netice doğuracaktır padişahın bu müdahalesi üzerine hükümet cuma hutbesinin arapça okunmaya devam edilmesi yönünde karar verdi
700
markalar yeni koleksiyonlarını davetlerde görücüye çıkarmaya devam ediyor koleksiyonlarda geçtiğimiz sezon bahsettiğimiz pek çok hit detaya rastlıyoruz asıl sorun sokakta ve davetlerde kıyafetlerimizi hangi parçalarla tamamlayacağımız mesela üzerimize alacağımız en önemli detay ne olmalı sezonun hit görünümlerini oluşturmak için son dokunuşu hangi renklerle hangi kesimlerle yapmalıyız i̇şte sorunun cevabı zamansız tüvite en yeni yorum sonbahar kış podyumlarından geliyor marc jacobs 80lerin abartılı oranlarından ilham alırken chanel ve adam lippes hiperzarif bir hale getirilmiş miu miu ve calvin klein ise modern zaman tüvitleriyle asi ve serseri bir tavra bürünüyor ve tüvitler bu sezon neredeyse altın çağını yaşamak üzere sezona damgasını vuruyor etnik desenli parçalar ise revaçta göğsünüzde belinizde veya ayaklarda yaz boyunca kullandığınız logolu tasarımlar soğuk hava şartlarının nüksetmesiyle birlikte dış giyimde montlarda ceketlerde de kendini gösteriyor bu kış baskılar gerçekten çok vahşi leopardan kaplana kadar vahşi çizgiler ve lekeler en çok dış giyimde kendisini gösteriyor masallardan film ve tiyatro sahnelerinden aşina olduğumuz pelerinler kış aylarında gardırobun ihtiyaç duyduğu en önemli parçalardan saint laurent gibi keskin ve yapılandırılmış hatlar ya da isabel marant ve missoninin battaniyeye benzer büyük parçalarıyla romantizmi doruğa çıkarabilirsiniz üst üste takılan çantalar gibi üst üste giyilen ceketler de bu sezonun ezber bozan hitleri arasında bele oturan ya da maskülen formlu ceketinizin üzerine giyeceğiniz bir biker ya da extra large yeleğinizle çok havalı görüneceksiniz vinil bitiyor derken bu sezon tekrar karşımızda derinin en parlak hali sıkıcı ve yağmurlu havalar için en şık alternatif hem modern hem de ayakları yere sağlam basan feminen görünümü benimseyen kadınların ifadesini güçlendirmek için birebir
251
hdpli vekiller türkiye büyük millet meclisi çatısı altında pkk kurucularına atıfla hepimiz kemâl piriz diye bağırarak meclis komisyonunda pkk marşı okuyarak veya liderimiz öcalan diyerek pkk ile bağlarını açıkça kabullendiler kendi liderlerinin öcalan olduğunu tutuklu eski hdp lideri selahattin demirtaş da söylemişti ve hatta bir adım daha ileri gidip amerika ziyaretinde yaptığı konuşmasında pkkyı biz terör örgütü olarak görmüyoruz silahlı bir halk hareketi olarak görüyoruz bile demişti yine hdpli vekil abdullah zeydan türk halkına hitaben pkk sizi tükürüğünde boğar diye tehditler savurmuştu hdpnin pkk propagandası afiş ve sloganlar gibi nispeten masum metotları da aşmış halde örneğin uluorta medyaya haber olacak şekilde pkklı teröristlerin cenazesine veya taziyesine gitmeye değin terör propagandası namına ne yapılabilirse yaptılar üstelik propaganda daha dolaylı bir desteğe işaret ederken hdpli vekillerin bizzat ve fiilen pkkya yardım ve yataklık ettiği de biliniyor en son nuran i̇mir isimli bir hdpli vekil pkklı zanlının telefonunu polisten aşırırken yani delil karartırken polis kameralarınca görüntülendi bundan iki yıl önce de aranan bir pkklı terörist hdpli vekil murat sarısaçın aracındayken yakalandı ki öncesinde de aynı teröristin sarısaçın evinde saklandığı ortaya çıkmıştı yine hdpli vekil faysal sarıyıldız pkkya aracıyla silah teslim ederken yakalanmıştı tüm bu emareler ortadayken hangi demokrat ülke böylesi şiddetle iç içe bir partinin hiçbir sorun yokmuş gibi siyasi hayatını sürdürmesine izin verebilir örneğin herri batasuna i̇spanyanın bask bölgesinde oyları 1518 arasında değişen bir partiydi parti yetkilileri eta ile bağlantıları olduğu yönündeki iddiaları inkâr ediyordu ancak söylemlerinden seçtikleri temsilcilerin bağlantılarına değin pek çok veri organik ilişkiyi açık ediyordu i̇spanyol yüksek mahkemesi yargıcı baltasar garzonun talimatıyla önce eta bağlantılı gazete egin kapatıldı ardından batasuna hakkındaki dava etayı terörist olarak nitelememekten siyasi tutukluları partiden aday göstermeye değişik tarihlerde gerçekleştirilen etanın terör eylemlerini kınamamaktan parti sözcüsünün yasal olan ya da olmayan her yoldan mücadelemizi sürdüreceğiz gibi beyanlarına terörizmi destekleyen afişler asmaktan halkı devlete karşı mücadele etmeye tahrik etmelerine kadar 23 maddeden ceza istemiyle açıldı neticede batasuna 2002de önce üç yıl askıya alındı 2008de yasaklandı ve 2009 seçimlerine giremedi dava avrupa i̇nsan hakları mahkemesinin önüne geldiğinde ise emsal teşkil edecek bir karar çıktı ai̇hm batasunanın itirazını oybi̇rli̇ği̇ ile reddetti böylelikle batasuna ab nezdinde de etanın bir parçası olarak kabul edilmiş oldu pkknın siyasi kolu olan hdpnin siciline bakıldığında batasunayı katbekat aşan suçlar görebiliyoruz buna rağmen demokrasi diye bağıran kişiler bir siyasi parti tarafından yukarıda saydığım suçlar işlenince suç olmaktan çıkıyor mu önce onu açıklamalılar demokrasi terörü dışlar terörün siyasi amaçla kullanılmamasını gerektirir aksi takdirde geriye demokrasi değil silahın gölgesinde hayat mücadelesi kalır hdpyi demokrasi adına savunanlar sadece siyaseti değil demokrasi kelimesini de kirletiyorlar
418
yaklaşık 50 yıldır pop kültürünün en ilgi çekici süper kahramanlarından olan superman ve batman geçtiğimiz hafta batman v superman adaletin şafağı filminde karşı karşıya geldi çoktan aramızdan ayrılan christopher lee ile bütünleşen supermanin 2000lerde yeniden hayat bulması i̇ngiliz oyuncu henry cavill ile mümkün oldu daha lacivert sert bir zırh görünümündeki kostümdeki en şık gelişmenin supermanin kırmızı kısacık şortunun yok olması olduğunu herkes kabul ediyor 1989daki tim burtonın batmaninde suça savaş açan çılgın milyoneri canlandıran michael keatonın siyah kostümü de çizgi romandaki mavigri kostüme göre çok daha cool bir yarasa adam yaratılmasına yardımcı olmuştu 1997de yanına robinini de alan george clooneynin göğüs uçlarına da yer vermekten çekinmeyen batman kostümünün şanını 2005te christopher nolan ile christian bale kurtardı diyebiliriz daha sofistike bir siyah kostümle yedi yıl gotham cityyi dize getiren bruce waynein etkisi hâlâ sürerken 2003de başarısız bir daredevil uyarlamasında alay konusu olan ben afleckin batman olacağı üstüne üstlük supermane kafa tutacağı başta pek çoğumuzu tedirgin etmişti ancak karşımıza müthiş bir batfleck çıktı superman ti̇şörtleri̇ 1998de good will hunting ile en i̇yi senaryo oscarı alan affleckin inişli çıkışlı hollywood kariyeri son beş yıldır ivme kazandı hayata küskün hem öksüz hem yetim kendini insanlığa adamış bu bilim manyağını nolanın kara şövalye üçlemesinin dramatik karanlığından ayırarak daha yapay ama bir o kadar da saygı uyandıran bir mitolojik tanrı kimliğine büründürmesi ben affleckin son başarısı olarak karşımıza çıkıyor moda dünyası ise batman v superman adaletin şafağının rüzgarının gişede esmesinden çok daha önce filmi markajına almıştı jeremy scott moschino erkek koleksiyonunda mankenlerin göğsüne birer m işaretini boşuna monte etmedi conversein chuck taylor modelinin üstünde dc comicsin kahramanları çoktan yerini aldı şu an 8 yaşında olan yeğenim yiğit aliye bebekliğinde superman zıbınını ben almıştım babam da dahil olmak üzere pek çok erkeğin gardırobunda bir superman tişörtü olmuştur siyahtan asla ödün vermeyen bruce waynein dolabını ise hem armani hem de guccinin tasarımları şekillendirdi batmane de bu yakışırdı gündüzleri ekmeğinin peşindeki bir gazeteci olan clark kentin moda konusunda milyoner bruce wayne tarafından alt edilmesine şaşırmamak lazım
327
avrupa son dönemde karşı karşıya kaldığı krizlerle başa çıkmakta zorlanıyor ukrayna yunanistan aşırı sağın yükselişi radikalizm ve yasadışı göçlerdeki büyük artış avrupanın geçmişte de çözmekte zorlandığı krizler olmuştu ancak soğuk savaşın sona ermesinden beri en zor dönemini geçirdiğini ileri sürmek yanlış olmayacaktır brüksel ya da berlin mi demek gerekir rusyanın bu şekilde tepki vereceğini hesap etmeden ukraynayı da nüfuz alanına dahil etmek istedi diğer doğu avrupa ülkelerini baltık ülkeleri ile polonya macaristan çek cumhuriyeti slovakya romanya ve bulgaristan birbiri ardına rusyanın elinden koparıp kendi etki alanına katan almanya ve fransa ukraynada da aynı şeyi yapmak istedi rusyanın buna direnmesi bir yandan ukraynanın yavaş yavaş ve büyük acılar içerisinde parçalanmasına yol açarken bir yandan da berlin ve parise güçlerinin sınırlarını gösterdi şimdi avrupada askeri güç kullanmaktan çekinmeyen rusyaya karşı nasıl bir yol izlenmesi gerektiği konusunda şiddetli tartışmalar yaşanıyor atlantikin öte yakasındaki müttefikin de bu tartışmaların bir parçası olduğu görülüyor avrupanın bir diğer krizi bitmek tükenmek bilmeyen euro krizi ve bu çerçevede özellikle de yunanistan çerçevesinde yaşanan sorunlar çiprasın seçimleri kazanması brükselberlinin bu krizi de yönetemediğini gösteriyor 2009dan beri uygulanan kemer sıkma politikalarının iyice radikalleştirdiği yunanistan halkı seçim sonuçlarıyla artık berlin tarafından yönetilmek istemediğini göstermiş oluyor krizin hemen ardından atinada teknokrat bir hükümeti işbaşına getiren brükselberlin artık kendi belirlediği politikaları harfiyen uygulayacak bir iktidar dizayn edemiyor i̇spanya portekiz ve hatta i̇talyanın da sırada olduğu bu ülke halklarının da brüksel berline isyan etmesinin yakın olduğu konuşuluyor devasa sorunlar brükselberlin avrupada aşırı sağın ve avrupa birliği karşıtlığının yükselişine karşı da bir çözüm bulamıyor son avrupa parlamentosu seçimlerinde 120 civarında milletvekilinin yıkmak istedikleri avrupa parlamentosu çatısının altına girmesi bu tehlikenin açık bir göstergesi üstelik fransa ve i̇ngiltere gibi iki büyük ab ülkesinde parlamento seçimlerinden birinci parti olarak çıktılar bu konuda kendisine çok güvenen almanyada da pegida hareketiyle boy gösteren ırkçı kesimlerin ortak noktalarından birisi i̇slam karşıtı olmaları i̇slam karşıtlığının avrupada bu kadar yaygınlaşması paris saldırısına benzer eylemlerin avrupada artma riskini beraberinde getiriyor avrupanın barındırdığı müslüman nüfus düşünüldüğünde bu müslümanların ırkçı ve i̇slam karşıtı kesimler tarafından terörize edilmesinin onları da radikalleştireceği ve bunun da paris ve kopenhag saldırılarına benzer eylemleri tetikleyebileceğini söylemek için kâhin olmaya gerek yok avrupanın kuzey afrika ve ortadoğudaki i̇slamcıların demokratik yollardan iktidara gelmesine karşı çıkan koalisyonun bir parçası olarak bu bölgelerdeki radikalleşmeden doğrudan sorumlu olduğu düşünüldüğünde buralarda biriken öfkenin avrupaya muhtemel yansımaları da brükselberlinin başa çıkması gerek sorunlar arasında bulunuyor brükselberlinin ince düşünülmüş müdahaleci politikalarını avrupada akamete uğratan şeyler oluyor rusyanın askeri güç kullanmaya hazır saldırganlığı yunanistan halkının artık yeter diyen başkaldırısı ile onu takip edebilecek başka kemer sıkma mağdurları avrupa birliğini ve temsil ettiği değerleri yıkmak isteyen aşırı sağcılar ve onların saldırılarına karşı radikalleşen i̇slamcılar bütün bunlar brükselberlinin önünde çözülmesi gereken devasa sorunlar olarak duruyor prof dr sakarya üniversitesi ortadoğu araştırmaları merkezi
452
uzun bir süredir siyasetin gündeminde olan ve partiler arasında konsensüsün sağlanamadığı sosyal medya düzenlemesi ittifaklar arası tartışmalarda da bir bölünme yaratmış durumda i̇nternet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ve bu yayınlar yoluyla i̇şlenen suçlarla mücadele edilmesi hakkında kanunun meclise gelmesi 28 temmuz salı ve kabul edilmesi aşamasında 29 temmuz çarşamba özellikle chp hdp ve tkpnin ağır eleştirileri söz konusu olmuştur avrupa örnekleri ile benzerlikler taşıyan yasa tam yetkili ve sorumlu temsilcilerin atanması yoluyla şikayete konu olan ve acil durumlarda beliren krizlerin çözümü anlamında bir muhataplık müessesinin teşekkül ettirilmesini amaçlamaktadır türkiye ve sosyal ağ sağlayıcıları arasındaki ilişkilerde türkiyede mukim bir sorumlunun bulunması mecburiyeti kolluk ve adli makamların kritik anlardaki istek ve taleplerinin de hızlı ve doğrundan çözümünü hedeflemektedir bu açıdan bakıldığında rekabet koşullarını ihlal ettiği düşünülen ve ülke içi yasaları dikkate almayarak sorunlar üreten sosyal ağ şirketlerinin regüle edilmesi uzun vadede türkiye gibi bir devletin önemli bir sorun alanını çözecektir bu nedenle sosyal medya şirketlerini regüle etmeye dönük girişimlerin partiler üstü bir mesele olarak tartışılması yerine gündelik siyasetin bir parçası haline getirilmesi çözüm odaklı davranışlardan kaçınılması anlamına gelmektedir yasa neyi hedefliyor yasanın içeriğine bakıldığında türkiyeden günlük erişimi 1 milyondan fazla olan yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcılarının türkiyede temsilci bulundurmalarını mecburi kıldığı görülmektedir benzer biçimde özel hayatın ihlalini ilgilendiren hususlarda şikayet konu olan içeriklerin 48 saat içerisinde kaldırılması da bir gereklilik olarak yer almaktadır kamusal ile özelin iç içe geçtiği günümüz dünyasında özel hayata yönelik saldırıların hukuki yollarla denetlenmesi ve korunması konusu bu açıdan bakıldığında önemli bir adımdır sosyal ağ sağlayıcılarının türkiyedeki kullanıcılarının verilerini türkiyede depolamaları yönündeki talep de verilerin korunması ve ülke güvenliği açısından önemli bir diğer husustur bu kararlara uymayan sosyal medya sağlayıcılarına yönelik idari para yaptırımlarının yanı sıra teknik müdahaleler bant genişliğinin sınırlandırılması kararların tatbiki noktasında bir caydırıcılık içermektedir yasa ile çözülmesi umulan önemli bir sorun da suç teşkil eden içeriğin kendisinin kaldırılabilmesi durumunda erişim engeli yerine doğrudan ilgili içeriğin kaldırılması uygulamasıdır hatırlanacağı üzere wikipedia ile türkiye arasında dava konusu olan içeriklerin kaldırılması da farklı gerekçelerle istenmiş ve içeriğin kaldırılmaması nedeniyle uzun bir süre söz konusu mecraya erişim mümkün olmamıştır bu durumda hiç kuşkusuz yasa ile kat edilen en önemli aşama taraflar arasında doğrudan ilişki kurabilecek bir muhataplık müessesesinin ortaya çıkacak olmasıdır muhalefetin eleştirisi i̇nternet ve sosyal ağlar üzerinden tartışılan yasa teklifine yönelik ilk tepkiler özgürlüklerin sınırlandırılması bağlamında ele alınmaktadır yasa teklifine şerh koyan chp ve hdpnin konuya yaklaşımlarına bakıldığında yasak sansür ve kontrol kavramlarının ön plana çıktığı görülmektedir i̇ktidar partisi ve mhpnin söz konusu teklif ile sosyal medyayı kontrol altına alarak kendilerine yönelik eleştiri kanallarını ortadan kaldırmayı hedefledikleri gibi bir anlatının varlığı dikkat çekmektedir her iki partinin ve tkp temsilcisinin türkiyenin cari internet politikaları ve sosyal ağ platformları ile olan ilişkisinden hareketle ortaya koyduğu eleştiriler yüzeysel olduğu kadar içeriğin bütününü tartışmayı göz ardı eden bir yaklaşıma da sahiptir örneğin hdp teklife ilişkin düştüğü şerhte türkiyenin twittera gönderdiği içerik çıkarma taleplerinde dünya birincisi facebookta da dünya dördüncüsü olduğu gibi bir ifade ile konuyu bağlamından koparmış ve i̇çişleri bakanlığının bu konudaki girişimlerini de güvenlikçi perspektife sahip olduğu gerekçesiyle eleştirmiştir türkiyenin bu taleplerinde içeriklerin ne olduğu söz konusu taleplerin karşılanma oranları veya avrupa ülkelerinin ne kadar talep de bulundukları ve bu taleplerin karşılanma oranları gibi hususlar dikkate alınmamaktadır bu nedenle somut eleştiri ve verileri karşılaştırmalı biçimde ortaya koymak yerine istatistiksel alan üzerinden sathi değerlendirmeler yapmak sorunun bütüncül analizini imkansızlaştırmaktadır herkes için iyi mümkün mü liberal demokrasilerde herkesin isteğinin karşılanması ya da daha açık bir ifade ile herkesin mutlu edilebilmesinin imkansızlığı üzerine tartışmalar yapılır katılımcı demokrasi ile bu sorunu aşmak isteyenler de ancak daha dar kapsamlı ve nüfus olarak da daha az yoğunluğa tekabül eden sorunların çözülebileceğini iddia etmişlerdir mevcut sosyal medya yasa teklifi ile ilgili elbette herkesin bir görüşü olabilir fakat bu farklı perspektiflerin nihayette ne olacağı konusu iktidar ve daha geniş koalisyonların pratiğinde şekillenebilecek ve çözüme kavuşturulacak bir konudur korumacı trendin her geçen gün etkisini artırdığı günümüz dünyasında başta avrupa ülkeleri olmak üzere dünyanın birçok yerinde de temel tartışma konusu sosyal ağların regüle edilmesi sorunsalıdır dijitalleşme ile dönüşen ve ülkelerin egemenliğini tehdit etmesinin yanı sıra özel hayatı ilgilendiren hususlarda da onulmaz sonuçlar üreten bir alanı düzenlemeyi sadece özgürlükler üzerinden tartışmak bize yeni pencereler açmayacaktır bu nedenle günümüz dünyasındahür olmayı her şeyden mutlak biçimde sorumsuz olmak olarak kavrayan akıl sabitelerin olmadığı nihilist bir düzenin savunuculuğunu yapmaktadır
704
babacan tavırlarıyla 7den 70e herkesin çok sevdiği grand yazıcı otellerinin sahibi hayri yazıcı ile ilgili maalesef kötü bir haberim var şubat başında hayri ağabeyin covid19 testi pozitif çıkmış hastalığı hafif seyretse de eşi lale hanım ve kızı bahar şer 2014te böbrek nakli olduğu için tedbir amaçlı taksimdeki özel bir hastaneye yatırmıştı benim gibi herkes hayri ağabeyin bir an önce hastaneden taburcu olmasını dilerken 16 şubattaki doğum gününü yoğun bakımda geçirdiği haberi gelmişti maalesef dün hayri ağabeyin yakınlarından daha da kötü bir haber aldım yeni yaşına yoğun bakımda giren hayri ağabey doğum gününün ertesi günü entübe edilmiş sağlık konusunda şimdiye kadar pek çok badire atlatan hayri ağabeyin umarım tez zamanda iyileştiği haberini de alırız bi̇r hayali̇ daha gerçek olacak başarılı genç müzisyenlerin iyi bir eğitim alması için kurulan çev çağdaş eğitim vakfı sanatın başkanı berrin yoleriden müjdeli bir haber geldi duyduğu sesleri notaya dökebilme yeteneğine sahip olan doğuştan görme engelli 9 yaşındaki bager çalışcı çev sanat konserlerinin birinde sahneye çıkacak doğup büyüdüğü muş ovasında karda piyanosunun başına geçtiği görüntülerle hafızalara kazınan bager çalışcı iki yıl önce ünlü piyanist fazıl say ile tanışma hayalini gerçekleştirmiş ve say ile birlikte i̇stanbulda piyano çalmıştı çev sanatın konseriyle de i̇stanbulda konser verme hayalini gerçekleştirecek olan bager bütün hayallerine kavuşur inşallah mi̇ni̇k arda sahaya i̇ndi̇ bu sezon galatasarayın başarısı için sahada ter döken ikinci kaptan arda turan yeni transferlerin adaptasyon süreci için de vaktinin büyük bölümünü floryada geçiriyor başarılı futbolcu önceki gün güneşli havayı görünce büyük oğlu hamza ardayı da floryadaki metin oktay tesislerine götürdü sahaya çıkan ve top peşinde koşan yavru aslanın mutluluğu babasının izinden gideceğini gösteriyor aslıhan doğan turanın bu fotoğrafları gururla sosyal medya hesabından paylaşması ise oğlunun babası gibi futbolcu olmasını istediği şeklinde yorumlandı daha çok erken ama sanki armut dibine düşecek gibi görünüyor elalarina kavuştular geçen ay eczacıbaşı holding yönetim kurulu başkanı bülent eczacıbaşının dede olmaya hazırlandığını müjdelemiştim nisan ayında davetlilerine bir mektup gönderip 4 temmuzdaki düğünlerini ertelediklerini haber veren ve sade bir nikahla evlenen emredilara öztemir eczacıbaşı çiftinden müjdeli haber geldi dilara hanım geçen hafta ela adını verdikleri kızlarını dünyaya getirdi dilara hanımın da ela bebeğin de sağlık durumu gayet iyiymiş taze baba emre eczacıbaşının da mutluluktan ayakları yere basmıyormuş kızlarını sağlıkla büyütürler inşallah
363
gaziantepte gastronomi turizmini sağlıklı temeller üzerinde yüceltmek için mevcut altyapı uygun ancak yeterli değil her şeyden önce uluslararası tanınırlığı olan bir mutfak elçisine ihtiyacımız var bundan 20 yıl kadar önce bir gün bir telefon geldi yemeklerimizi tattırıp görüşlerinizi almak üzere sizi singapura davet ediyoruz diye singapurun yakında gastronomi turizmini başlatacağını ve çeşitli ülkelerden yeme içme konularıyla ilgilenen gazetecileri davet ettiklerini öğrendim kalktım gittim en küçük ilimiz yalovadan bile küçük bu minik devletin özgün bir mutfağı olabileceğine ihtimal vermiyordum yanılmışım on gün boyunca günde zaman zaman altı öğün yemek yiyip bir seminerden bir başka tadım seansına götürüldüm farklı etnik grupların yaşadığı bu küçük ada ülkesinin bir mutfak hazinesine sahip olduğunu gördüm bugün singapur gastronomi turizmi konusunda dünyaya örnek gösteriliyor her yıl düzenlenen yemek festivalinde singapur yemekleri dünyanın dört bir yanından gelen konuklara sunuluyor yemek festivalleri özellikle avrupa ülkelerinde yaygın almanyada ren bölgesinde adım başı bir şarap festivali düzenlediğini görüp nedenini sorduğumda hitlerin daha o zamanlar bu tür etkinliklerin turist çekeceğini öngörerek her kente tarihlerinde geçen bir olayı bahane edip festival düzenleme emri verdiğini anlatmışlardı kuşkusuz yemek meraklısı olsa bile sadece yemek ve içki için uzun yolculuklara çıkmak herkesin harcı değil bu nedenle yeme içme etkinlikleri doğa gezileri tarihi ve özellikli yerlerin gezilmesi gibi aktivitelerle bağdaştırıldığında çekici oluyor gelecek 1015 yıl içinde gastronomi turizminin katlanarak gelişeceği tahmin edilse de kitle turizminin gölgesinde bir niş pazar olarak kalacağı hesaplanıyor ama gurme gezginler bir gezide sıradan turistlerin neredeyse iki katı kadar para harcamayı göze alıyor yerel ve yöresel gıda üreticilerine de sürdürülebilir üretim yapabilmeleri için ciddi bir finans gücü sağlıyor en başarili örnek i̇spanya gastronomi turizmine karar verip başlatmak ve stratejik bir plan çerçevesinde onu yönetmek hükümetlerin işi ancak başta o ülkelerin gıda sanayi olmak üzere özel sektörün de ciddi katkıları var zira bir ülkenin mutfağı markalaşmaya başladığında gıda sektörü gerek ülke içinde satılan gerekse yurt dışına ihraç edilen ürünlerden büyük paralar kazanıyor gastronomi turizmi ince hesaplar üzerine kurulu bunu en iyi i̇spanya örneğinde görüyoruz bilindiği gibi i̇spanyanın yetiştirdiği en önemli şef ferran adria 2009 yılında ülkesinin marka elçisi olarak atandığında gastronomi turizmi güçlenmesi için 9 milyon avro bütçeye sahipti buna kısa süre sonra 7 milyon avro daha eklendi bu para da i̇spanyanın katalan bölgesi dışındaki ikinci yeme içme merkezi olan bask bölgesindeki san sebastianın gastronomi turizminde markalaşması için harcanacaktı bu yatırımın amacına ulaştığı ülkemiz gurmelerin irili ufaklı turlarla bu bölgenin mutfağını keşfe çıkmalarından görülebiliyor firsat doğru değerlendi̇ri̇lmeli̇ şimdi sıra bu yazının asıl amacına geliyor gaziantep geçtiğimiz haftalarda unesconun yaratıcı şehirler listesine gastronomi kenti olarak girdi başta bu sıfatı gerçekten hak eden gaziantep olmak üzere diğer türk yöresel mutfaklarının ve özelliği olan ürünlerimizin dünya platformuna çıkması için bunun çok önemli fırsat olduğunu daha önce yazmıştım ama bu fırsatın doğru değerlendirilmesi gerek gaziantepte gastronomi turizmini sağlıklı temeller üzerinde yüceltmek için mevcut altyapı uygun ancak yeterli değil konunun uzmanları ferran adria rene redzipi gibi dünya standartlarında önemli şefleri mutfaklarının marka temsilcisi olarak görevlendiriyor ve onu gıda ve tanıtım sektörlerinin yardımıyla destekliyor bizim de uluslararası tanınırlığı olan böyle bir mutfak elçisine ihtiyacımız var devlet deneti̇mi̇ şart ayrıca bütün bu ülkelerde birer mutfak enstitüsü buluyoruz devletin denetimi altında bunlar bir yandan yemeklerin öngörülen standartların altına düşmemesi öte yandan da yerel malzemelerin iyi sağlıklı ve göze daha hoş görünen ama özünü yitirmemiş yöresel spesiyalitelere dönüştürülebilmesi için o bölgelerdeki profesyonel aşçıları uzman ekipler aracılığıyla eğitiyorlar daha da önemlisi söz konusu yörelerdeki mutfaklar ve yapılan yemeklerin çağdaş hijyen koşullarına uygunluğu titizlikle denetleniyor zira içimizden biri gittiği yerde yediği yemekten yatağa düşerse homurdanarak bunu sineye çekebilir ama kesinlikle hiçbir turist gastronomi şehrinde yediği salatadan içtiği sudan hastalanıp yolculuğunun zehrolmasını içine sindiremez
589
eylül ayının sekizinci gününde sabahta yayımlanan bir haber doktor okurlarımızın tepkisini çekti haberin başlığı karısı kurtardı doktor öldürdü şeklindeydi merak uyandıran başlık atmak maharettir bu başlık da onlardan biri i̇nsanda haberi okuma isteği uyandırıyor fakat medya ahlakı bakımından bu başlığın doğruluğu konusunda şüpheliyim hatta şüphelerimden eminim önce haberin ilk kısmını okuyalım birlikte mersin tarsusta 2 yıl önce kalp krizi geçirdiği sırada eşinin yaptığı suni teneffüs ve kalp masajıyla hayata dönen 68 yaşındaki mahir yazlıka bisikletiyle seyir halindeyken diş hekimi mnb otomobille çarptı sürücü kaçarken hastaneye kaldırılan talihsiz adam kurtarılamadı allah rahmet eylesin başımız sağ olsun takip haberi değil bir muhabirin servisin ya da gazetenin haberlerine konu olmuş kişileri iki yıl boyunca takip etmesi de takdire şayan önce kalp krizi geçirdiğinde karısı tarafından kurtarıldığı haberleştirilmiş iki yıl önce şimdi de bu kaza haberi yapılmış ve içerisinde iki yıl önceki habere atıflar var elbette isterseniz her şeyi birbirine bağlayabilirsiniz fakat bu iki olay birbiriyle doğrudan bağlantılı olmayan olaylar dolayısıyla yapılan son haber tam anlamıyla bir takip haberi değil üstelik çok daha ciddi bir sorun var habere konu olayda merhuma çarptığı iddia edilen kişinin mesleğiyle olayın gerçekleşme biçimi arasında hiçbir bağlantı yok bu bir trafik kazası hastanede olmamış tedavi süreci ile hiçbir alakası yok gerçi olsaydı da durum değişmezdi sorarım size çarpan kişi gazeteci olsaydı da aynı başlığı mı atacaktınız gazetecilerin karıştığı bütün olaylar için başlıkta gazeteci tabirinin kullanılması size doğru gelir mi i̇roni yeteneğinizi sergileme gayretinizi anlıyorum ama bu sizi ayrımcılığa itmemeli üstelik bir insan hayatını kaybetmiş rencide edici türkiyede 140 binden fazla doktor var pek çoğunun bu hadiseden haberi bile yok öte yandan bu tarz haberlerin sonuçları hepsini etkileyebilir özellikle bu neviden haberlerde şüphelinin ya da failin mesleğine zorunlu olmadıkça atıf yapılmamalı adı geçen meslek erbabı tahfif edilmemeli töhmet altında bırakılmamalı herhangi bir meslek grubunun saygınlığına gölge düşürebilecek ifadelerden ve üsluptan kaçınılmalı pek çok doktor okurumuzun da belirttiği gibi sağlıkta şiddet adını verebileceğimiz bir sorun var bu tarz ifadeler sorunu körükleyebilir doktorları hedef gösterebilir yapmayın i̇hanet çetesi nereden çıktı antalya film festivali için düzenlenen basın toplantısında menderes türel festivale gelecek yabancı misafirlere gelmeyin diye mektup yazan kişilerden söz ediyor bunun üzerine funda karayel bu kişilere hitaben bir mektup kaleme alıyor hepi topu 11 cümleden oluşan usturuplu bir çağrı i̇çinde ihanet ya da bu anlama gelecek bir kelime geçmiyor günaydın bu mektubu birinci sayfadan anons ederken i̇hanet çetesine mektup başlığını kullanıyor sabah gazetesi ise bir adım daha ileri giderek başkandan i̇hanet çetesine mektup başlığını tercih ediyor başkan menderes türel 55 uluslararası antalya film festivalinin yabancı konuklarına gelmeyin çağrısı yapanlara mektup gönderdi bunun adı ülkeye ihanettir bize köstek olmayın i̇şin aslı sinema meslek birliklerinden okur temsilcisine şikâyet mektupları telefonları yağdı onlara da anlattığım gibi açık mektubu yazan kişi funda karayel menderes türel değil bu bir kimseye göndermiyor gazetede yayımlıyor bu iki başkanın ağzından ilk sayfada tırnak içinde duyurulan ifadeler yazının hiçbir yerinde geçmiyor bu üç menderes türel ya da funda karayel ulusal yarışmanın kaldırılmasını eleştirenlerden değil yabancı konuklara gelmeyin çağrısı yapanlardan söz ediyor bu da dört nitekim geçen hafta içinde kültür bakanı ve antalya belediye başkanı ile meslek kuruluşlarının temsilcileri buluşup konuyu son derece demokratik ve yapıcı bir biçimde ele almışlar olması gerektiği gibi haberlerin sunumu ve kelime seçimi bu yüzden önemli sözünü ettiğim iki anons ve spot nedeniyle menderes türel söylemediği bir şeyi söylemiş yapmadığı bir şeyi yapmış funda karayel de yazmadığı bir şeyi yazmış gibi gösterilmiş oysa birinci sayfa editörlerine düşen metne sıkı sıkıya bağlı kalmak ekleme ve çıkarma yapmamak aksi takdirde aşağı mahallede söyler yukarı mahallede duyar kendisi de inanır durumu ortaya çıkar okurdan kısa kısa fahri okur temsilcilerimiz çok dikkatli okurlarımız var kendilerine minnettarım gazeteyi dikkatle okur gördükleri sorunları benimle paylaşırlar ben de ya ilgilisini ikaz eder ya dave de bu köşede paylaşırım i̇şte iki önemli husus bir mütevazi kelimesi birbirine paralel olan anlamına gelir mütevazı ise alçak gönüllü demektir halen bu ikisi arasındaki farkı bilmeyen muhabirler editörler var okurumuz örnekleri de göndermiş bazıları aynı yazı içerisinde üç kez yanlış kullanılmış i̇ki oytun şanal ölmüş gazetemiz haber yapmış şanal kendisi gibi dublaj sanatçısı olan elçin şanalla evliydi i̇ki yanlış aynı satırda şanal çifti tiyatro sanatçısıdır ankara devlet tiyatrosunda uzun yıllar çalıştılar dublaj onların ikinci işiydi yine bir kesyapıştır haberi gönül isterdi ki hayatını kaybeden değerlerimizin ardından onların anısını yaşatan güzel ve kapsamlı yazılar yazılsın bunu yapamıyorsak en azından haberleri eksik yapmayalım
714
rap şarkıcısı pablo hasel i̇spanyada kral vi felipe ve babası juan carlos hakkındaki açıklamaları ve terörist grupları övmesi nedeniyle hapse atıldı twitter mesajlarında monarşiye ve polise hakaret ettiği suçlaması ile devlete ve kraliyet ailesine yönelik sözleri ile yargılanan haselin düştüğü duruma bizim sanatçılarımız nedense ses çıkarmadı sürekli devlet büyüklerine polise askere çirkin söylemlerde bulunup bunu özgürlük kisvesi altında değerlendirip sonra da yurt dışını örnek gösteren sanatçılar ne oldu gördünüz mü i̇spanyada saygı kelimesini şarkıdan ibaret sanan ve almanyaya gidip oradan türkiye aleyhine sözler sarf eden ezhel gibi sanatçılar sizlere söylüyorum bayrak ezan vatan devlet ulus polisasker ve bazı değerlerimiz kimsenin ağzına alamayacağı kadar kutsaldır onlara yönelik sarf edilen çirkin sözlerin özgürlükle bağdaşması söz konusu değildir bu durum türkiyede de böyle i̇spanyada veya herhangi bir ülkede de umarım anlarsınız yelizden ahmet kaya eserine yürekten yorum sesini özlediğimiz yeliz üstat ahmet kayanın benim de en sevdiğim parçalarından biri olan beni vur ile müziğe kaldığı yerden devam ediyor büyük ustadan duyup dinleyip bağımlısı olduğumuz bu eserleri zaman içinde farklı ve iyi seslerden dinlemenin de başka bir hazzı var tabii herkesten bahsetmiyorum son zamanlarda bakıyorum sesi olan olmayan nota bilen bilmeyen duyguyu verebilen veremeyen herkes ahmet kaya şarkısı söyleme çabasında burada tabii ki yelizi tenzih ediyorum öncelikle söyleyeyim yelizinki muhteşem bir cover olmuş yenilikçilikten yana biri olarak bana yeni tadı veren bu cover için ünlü sanatçıyı tebrik etmek istiyorum bu arada şarkıyı daha önce cover yapan hiç olmamış uzun süredir bu coverı yapmak isteyen sanatçı bir röportajında öyle içten anlatıyordu ki her ahmet kaya eseri cover yapılıyor haberi duyduğumda elim yüreğimdeydi inşallah bu şarkı değildir diye dua ediyordum diyordu nasıl yürekten istemişse o kadar da yürekten okumuş şarkıya olan aşkı sesine okumasına nağmelerine de yansımış dmc etiketi ile yayınlanan beni vur umarım bol bol dinlenir ve hakkını bulur bir tarzda karar kılmalı kendisini en son rap arabesk tarzı bir şarkı ile dinlediğim genç ses ali dündarın yeni parçası geçtiğimiz günlerde karşıma çıktı sesini çok beğendiğim dündara dikkat ediyorum hep farklı stillerde müzik yapıyor tamam bu bir şarkıcı için sesine güvendiğinin göstergesi ama bence bir tarzda karar kılmalı azmini ve sektörde var olma çabasını ise tebrik etmek lazım yeni şarkısı gece uzunla sesi ve yorumu güçlü dedirtiyor yolu açık olsun baturun hassasiyetine alkış enes batur sıra dışı işler yapmayı seviyor daha önce de yazdım kliplerini film tadında çekiyor son şarkısı ayazın klibi de henüz yeni yayınlanmış olmasına rağmen 20 milyon izlenmeye yaklaşmış enes baturu tebrik etmem gereken bir konu daha var batur klibinde şehitlerimizi de unutmamış kendi kanalından yayınladığı klibin sonunda batur şehit eren bülbül fethi sekin aybüke ve necmettin öğretmenlere de yer verdi sosyal medya kullanıcıları da bu tarz detayları asla es geçmiyor hemen alkışlıyor batur bu hassasiyetiyle de alkış aldı
447
ülkemizde terörle mücadelenin uzun bir tarihi var en az kırk yıldır pkk terörüyle boğuşuyoruz ve hepimiz bu illetten bıkıp usandık verdiğimiz can kayıpları en ağırı ekonomik maliyetini hesapladığınızda hayıflanmamak elde değil maalesef toplumsal maliyetini hesaplayamıyoruz bile neden olduğu toplumsal zararlar zaman zaman karşımıza çıkıyor ve canımızı acıtıyor dahası terör türkiyenin diplomatik ilişkilerine de vurulmuş bir prangadır düşmanlarımız tarafından sürekli körüklenir ve aleyhimize kullanılır aklıselimden uzaklaşmadan kesin çözüm bu nedenle hepimiz bir çözüm bulmak istiyoruz ama bu arayış bizi aklıselimden uzak yerlere sürüklememeli mesela gündelik tartışmalarla bu sorundan kurtulamayacağımızı hepimiz bilmek zorundayız konuyla ilgili yeterli teorik tartışma maalesef yapılmadı hatta örnek olaylar bile bu zamana kadar hep yanlış tartışıldı ira eta ve farc gibi birçok örgüt hikâyesinin bu ülkede hep yanlış tartışıldığını ve aksettirildiğini söyleyebilirim mesela bu örgütlerle müzakere edilerek terörün bittiği söylenir ama tam tersidir i̇lk iki örnekte alınan asayiş tedbirleri terörü çökertmiştir hepsinde de teröre dış desteğin kesilmesi kilit bir rol oynamıştır sonuncusunda ise asayiş sağlanmadan yapılan müzakere çökmüştür örnekleri yanlış tartıştığımız gibi pkk sorununun kendisini de tam anlamıyla ele alamadık yanlış bildiğimiz birçok doğru var mesela uzun yıllar boyunca güvenlikçi tedbirlerin terörle mücadelede yeterli olmadığı fikri yaygınlık kazandı halbuki asayiş tedbirlerini yeterince alamamıştık çünkü özellikle seksenli ve doksanlı yıllarda ciddi imkânsızlıklar vardı gerekli kontrol bir türlü sağlanamıyordu kandil mutlaka temizlenmeli dahası terörün asıl kökeni hep yurtdışında oldu kandil temizlenmediği müddetçe askeri bir zafer hep yarım kalır diplomatik şartlar nedeniyle de bu zamana kadar sınır güvenliğini sağlamak mümkün olmamıştı ancak şimdi askeri yönden en başarılı olduğumuz noktadayız sınırlarımız yaklaşık otuz kilometre derinliğinde güvence altına alındığından 2016 yılından itibaren zayıflayan terör bugün ülke sınırları içinde eylem yapamaz hale geldi asıl başarı işte bu doğru yöntemi ısrarla sürdürmekte bulunabilir türkiyenin sınırlarını bütünüyle güvence altına almak ve terörün yurtdışı desteğini ve alanını imha etmek terörle mücadelenin anahtarıdır ancak bu aldatıcı olmasın terörle mücadelede zafer demek terörü sıfırlamak anlamına gelmez bu da ısrarla yanlış aksettirilen bir beklentidir terör bir kronik insanlık sorunudur ve insanlık var oldukça var olacaktır önemli olan bunu gündelik yaşamı sarsamayacak düzeylere çekebilmek ve uzun yıllar boyunca bu düzeyde tutabilmektir o nedenle sabırla doğru bir yöntemi sürdürmek zorundayız
348
gabriel garcia marquez kırmızı pazartesi adlı romanında kasabada herkesin önceden bildiği ancak durdurmak için hiçbir şey yapmadığı bir cinayeti konu alır roman cinayetin işlendiği andan başlayarak geçmişe doğru gider yazarın dehası son ana son sayfaya kadar herkesin bildiği sonun gerçekleşmeyeceğini okurlara düşündürmek zannettirmek istetmek hedefinde başarılı olmasındadır edebiyatta bir başyapıt olan bu tür bir kurgu gündelik hayatta uluslararası ilişkiler düzeyinde gerçekleşirse ciddi bir felaketle sonuçlanır yunanistan ile adına artık avrupa kurumları dediğimiz troika arasındaki pazarlıklar bu tür bir önceden haber verilen cinayetin gerçekleşmesine benziyor aradaki temel fark kırmızı pazartesi kitabında hayatını kaybeden santiago nasar bir roman karakteri oysa yunanistanda bütün bir toplum geleceğini ve onurunu kaybetmekle karşı karşıya kalmış durumda yunanistanın borç ödeme takvimi on yıllardır çeşitli yunan hükümetlerinin isteksizliği ve kötü yönetiminden sıdkı sıyrılan ab ülkelerinin bir anlamda bekledikleri cezalandırma fırsatı oldu euro alanına girmek için ulusal muhasebe hesaplarını tahrif eden simitis hükümeti bu tahrifat anlaşıldığında hiçbir kovuşturmaya ya da karşı tedbire maruz kalmadı çünkü kişilerden farklı olarak bir devleti ab içinde yaptığı yasa dışı eylemden dolayı para birliğinden atarak cezalandıramazsınız abyi kuran ve geliştiren kişiler hiçbir dönemde böylesi bir operasyonu gerçekleştirebilecek bir demokratik düzen olmayacağını düşünerek bu konuda tedbir almamışlardı ancak yunanistanda iktidarlar değişse de abyi bir şekilde oyalama politikası değişmediğinden yunanistan hiç hazır olmadığı bir para birliğine girmeyi başardı bu aşamada yunan hükümetleri tarihlerinde hiçbir zaman görmedikleri bir güçlü paraya ve olağanüstü ehven borçlanma imkânlarına kavuştular bu imkânlar çok kötü kullanıldı ulusal muhasebe hesaplarının da tahrif edilerek bütçe açığının saklanması olanaksız hale gelince 2010da büyük bir kriz patladı bu kriz ab tarafından çok ciddi bir telaşla karşılandı krizin i̇rlanda portekiz i̇spanya hatta i̇talyaya sıçraması ihtimali brükselde ve ab başkentlerinde bir panik havası estirdi hem dev bir fon oluşturuldu hem de yunanistan çok sıkı bir kemer sıkma politikasına uymaya mecbur edildi bu kemer sıkma politikasını referanduma götürmek isteyen dönemin başbakanı yorgo papandreu istifaya zorlandı seçimler düzenlendi ve sağ partiler hükümeti iktidara geldi yalnız kemer sıkma politikası uygulandığı sürece yunanistanın borcu milli hasılanın 115inden 170ine çıktı i̇şsizlik 25e tırmandı gençlerde işsizlik ise neredeyse iki kişiden birini etkiliyor beş yıldır kemer sıkan fakat reformlardan ve borç ödeme politikasından fayda görmeyen yunan halkı son seçimde popülist söylemiyle yığınları sürükleyen tsiprası başbakan seçti tsipras yunanlılara tutamayacağı bir söz verdi ve hem euro bölgesinde kalacaklarını hem de hafiflemiş bir borç ödeme programını pazarlıklar sonu elde edebileceğini vaat etti ab yetkilileri büyük ölçüde tsipras türü bir popülist politikaya prim vermemek için geri adım atmadılar ve olaylar en sonunda kontrolden çıktı yunanistan 30 haziran itibarıyla imf borcunu ödeyemeyerek temerrüde düştü buna karşı 5 temmuzda bir referandum düzenlenecek ve yunan halkına kemer sıkma politikasına devam edip etmeme konusundaki görüşü sorulacak neresinden bakılırsa bakılsın çok büyük siyasi fiyasko ardından da devasa bir ekonomik ve finansal kriz gelebilir tsiprasın popülist politikaları kadar abnin kısa vadeli düşünmesi de başta angela merkel olmak üzere siyasi liderlerin çok ciddiye almaları gereken bir konu haline geldi türkiye gerek başbakan gerek dışişleri bakanı aracılığıyla destek mesajları veriyor cumhurbaşkanı erdoğan defalarca diyalog kapısını sonuna dek açtı ancak yunanistanda bu sesleri duyacak siyasi bir liderlik yok siyasetçi kendisini zor durumlarda gösterir yunanistan işlerini yoluna koymadan türkiye ile işbirliğinden kaçma ve hasım tavrı alma politikasından ne kadar erken vazgeçerse yunan halkı için de bölgenin dirliği ve geleceği için de o kadar iyi olacaktır
540
koronavirüs önlemleri kapsamında mekanlar kapalı ama bu süreçte gizli müşteri sistemiyle açık olan bazı yerler var peki müdahale ediliyor mu bu mekanlara kısa ve net bir cevabı yok bunun mekanların üst katlarında perde arkasında gizlenmiş yerlerde hizmet veriliyor i̇stanbulun tanınmış simaları buralarda yemek yiyor ancak kimsenin ruhu duymuyor aylardır kapalı olan mekanların çalışanları da sahipleri de tedarikçileri de zor durumda çifte standart yaşanılan bu durum karşısında artık mekanlar kademeli de olsa hizmet vermeye başlamalı yoksa gizli birlikteliklerin buluşmaların adresleri yakında kulaktan kulağa yayılacak ev hediyelerinde patlama yaşanıyor benim için en büyük aktivite ev ziyaretlerine gitmek evet çapımı çok genişletmeden testimi yaptırıp bu ziyaretlerimi yapıyorum tabii eli boş gidilmez ev dekorasyonu ürünlerine bakmak lazım ufak bir piyasa araştırmasından sonra öğrendim ki şu sıralar online mağazacılıkta ve avmlerde ev dekorasyonu ürünlerinde satış patlaması yaşanıyormuş ben de eli boş gitmiyorum sürekli bir hatıra bırakma derdindeyim unutmadan ev hediyesi mevzusu da ucuz değil ciddi zevk ve bütçe gerektiren bir iş kadın kargo çalışanlarına alkış paket serviste yeni bir döneme geçiliyor cinsiyet ayrımcılığının olduğu sektörlerden biri sayılır paket servis ama geçtiğimiz günlerde yemek sepeti üzerinden verdiğimiz siparişi gencecik bir üniversite öğrencisi kızımız getirdi hem de öyle güzel bir enerjiyle kapıda bize selam verdi ki çok şaşırdık ardından benzer durumu otoparklarda da gördüm arnavutköy i̇spark çalışanlarından biri yine genç bir kadındı bugüne kadar kadınlara uygun olmayacağını düşündüğümüz mesleklerin ardındaki güçlü kadınlarımıza helal olsun selam olsun seyahat hayallerim suya düştü koronadan dolayı seyahat yasağı yok giden gidiyor dubai tulum miami peki bende son durum ne tulum seyahatim yalan oldu ilk olarak çünkü tulumda art arda çıkan yangınlar otel ve evlerde büyük kaos yaratmış bölgeye o kadar çok akın eden olmuş ki trafik artışı da yaka silktirmiş ardından dubai bileti aldım o da yalan oldu seyahat edecek evli çift arkadaşlarım vize konusunda sıkıntı yaşadı çünkü son olarak şansımı los angelestan yana kullanayım dedim danla biliç ve gülnur güneşin youtube kanalını izledikten sonra korkup orayı da iptal ettim önce dünya iyileşsin aşımı olayım sonra hareket edeyim unutmadan köşe yazarı ve gazetecilere de aşı konusunda öncelik tanırlar mı ben talibim aşılanmaya
341
1980lerde gelişen piyasalar karşısındaki acziyetle birlikte hissedilen başkanlık ihtiyacı bugün artık zorunluluk halini almıştır bölgesel anlamda siyasi ve ekonomik aktör olmanın yolu piyasanın uluslararası aktörlerinin egemenliğine boyun eğmekten değil kendi politik oyununu kurabilmekten geçmektedir demokratik parlamentarizmin meşruiyeti dağıtım modellerinin toplumsal bir akıl tarafından ve aleni olarak yapılmasına dayanmaktaydı parlamentarizmin alenilik vaadi ve müzakereye dayalı ortak aklın sonucu ortaya çıkan yasalar insanların haklarını ve özgürlüklerini garanti altına alacaktı yirminci yüzyılın sonunda giderek karmaşıklaşan kapitalist dünya sistemi meseleyi bu kadar sade olmaktan çıkarmıştır öncelikle parlamentolar politik olanı alenileştirme sözlerini yerine getirememişlerdir diğer taraftan parlamentolardaki müzakereler bazen karşıt politik partilerin milletvekillerini ikna etse de oylarını değiştirmemektedir parlamenter oylarının asıl belirleyici gücü saf aklın evrensel yasaları değil bireysel ya da toplumsal çıkarlarımız olmaktadır böylesi bir çalışma biçiminden demokrasinin gereği olan halkın iktidarını çıkarabilmek güçtür halktan ziyade ekonomik ve sosyal çıkar gruplarının iradesinin yasalara yansıma olasılığı daha yüksektir burada bir stk romantizmine sarılmak da kapitalizmin işleyişi açısından anlamlı değildir kapitalizm üç temel ayak üzerinde durmaktadır devlet piyasa ve toplum kapitalist ilişki düzenlerini ve ağlarını bu zaviyeden çözümlemek yeterli olmasa da açıklayıcı olabilir şöyle ki yukarıda saydığımız entitelerden birinde kapitalizmin krizi baş gösterdiğinde diğerleri bağlamında bu kriz çözülmektedir örneğin 1929 piyasanın kriziydi ve devlet keynesyen ve tam istihdamcı ekonomik politikalarla piyasayı krizden çıkardı 1970ler ise 2 dünya savaşı yaralarını sarmaya çalışan ve bu sırada aşırı yük yüklenen devletlerin kriziydi kriz devletin yükünün piyasaya ve topluma aktarılmasıyla aşıldı sosyal bilimciler yükün piyasaya aktarılmasını özelleştirme topluma aktarılmasını ise sivil toplumculuk olarak kavramlaştırdı siyaset piyasa ilişkisi kriz aşılmıştı ama piyasanın aktörleri hiç olmadıkları kadar güçlenmişlerdi zira piyasanın devletlerin yükünü yüklenmesinin bedeli devletin sınırlarının küçültülmesiydi demokrasi teorisinin bu aşamadaki beklentisi küçülen devlet sınırları karşısında toplumun güçlenmesidir gerçekten de türkiye siyasetine yansıyan şekliyle özal sonrasında toplumun siyasi iradesinin göreli güçlenmesinden bahsedebiliriz fakat ekonomik aktörler süreç içinde siyasetten arındırılmış üst kurullar da yaratarak devleti ekonomik çıkarlara göre dizayn etmeye çalışmışlardır piyasanın siyasi olana karşı giderek yükselen egemenliği karşısında siyasi irade sahibi olanlar başkanlık sisteminden bahsetmeye başladı askeribürokratik devlet geleneğinin hâkim olduğu bir ülkede piyasadan gelen egemenlik talepleri yeterince anlamakta zorlananlar parlamenter sistemin yeterli olduğunu düşünmekteydi parlamenter sistemin politik oyun kuruculuğunun zirvesi de düşüşü de 28 şubat sürecinde yaşandı yeniden karılan siyasi kartların çıkar ilişkileri ise 2001 ekonomik krizinde iflas etti askeribürokratik vesayetten kurtulduğunda bölgesel oyun kurucu bir aktör olmak isteyen türkiye parlamenter sistemin proaktif bir politikayla uzlaşamadığını fark etti zira ekonomik çıkar çevrelerin karşısında siyasi irade koymak parlamenter sistemin harcı değildi sistem krizi başbakanın karizmasıyla aşabildi asıl sorun ise 1725 aralık sürecinde açıkça ortaya çıkan buraya özgü bir toplumsalekonomik bürokratik yapının siyasi irade karşısındaki pervasız tutumuydu neoliberalizmin toplumu güçlendirici yanından beslenen gülen cemaati ekonomik bir aktör olarak da piyasanın içine kök salmış ve bitirilmesinde aktif rol oynadığı askeribürokratik vesayetin de yerini almıştı bu durumda giderek karmaşıklaşan piyasatoplumdevlet üçgeninde siyasi irade koyabilmenin tek yolu etkili ve hızlı karar almaktan geçmektedir gelişmiş ülkelerin hepsinde sistemin adı ne olursa olsun politik kararı alma ve uygulama hızı artmıştır hülasa 1980lerde gelişen piyasalar karşısındaki acziyetle birlikte hissedilen başkanlık ihtiyacı bugün artık zorunluluk halini almıştır bölgesel anlamda siyasi ve ekonomik aktör olmanın yolu piyasanın uluslararası aktörlerinin egemenliğine boyun eğmekten değil kendi politik oyununu kurabilmekten geçmektedir bu anlamda siyaset piyasanın değil piyasa siyasetin peşinden gitmelidir demokrasinin doğal sonucu da zaten siyasi iradenin güçlenmesidir yine de unutmamak gerekir ki söylediklerimiz ancak güçlü ekonomik yapılar için geçerlidir piyasanın devlet karşısında güçsüz olduğu ülkelerde başkanlık otoriterlik doğurabilir ancak türkiye ekonomisi bu eşiği çoktan geçmiştir piyasanın güçlü olması ise başkanlık gibi siyasi iradeyi güçlü kılan bir yapıyı kendiliğinden davet etmektedir
577
hemen her koç düzenini takımını yerleştirirken kafasından geçeni antrenmanlarda hazırlık maçlarında daha sonra da sezon içinde adım adım geliştirir yani yanılmadeneme bu işi yöneten herkesin bir anlamda mecburiyeti çalışıp uğraşacaksın deneyeceksin olmadı değişikliğe gideceksin bu deneme yanılmaları en kısa sürede geçip düzeni en çabuk yerleştireni hepimiz hey usta diye çağırıyoruzyani en kısa zamanda doğruyu bulanızouros neredeyse 20 yıllık arkadaşım çok pozitif bir insan dost zorluğu takımı geç alması sıkıtısı deneme yanılmalarının playoffta bile hala bitmemiş olması biz dışarıdan tabii ki daha sakin rahat bakabiliyoruz ama anadolu efesin beşiktaş lehine açılan 10 ve üzeri sayılı farkı erittiği anlarda hangi beşle oynayıp hangi oyuncuların yan yana performansını arttırdığını artık görmesi gerek diye düşünüyorum nefes kesen bi̇r li̇g fi̇nali̇ koçluk özellikle maçın son yarısında son çeyreğinde artık o gecenin en verimli beşini ortaya çıkarıp sahada tutabilmektir zouros seriye doğuş balbaykerem tunçeri ile başladıktan sonra serinin içinde bile radikal değişikliğe gidip doğuştan tamamen vazgeçti ama basketbol öyle bir oyun ki dün 44 dakika 57 saniyede kenarda kalan doğuşa 3 saniyede kale önünden topa kafayı vurmak kaldı ve dikkatler vujacicte olduğu anda büyük bir cesaretle o atışı yaptı şimdi herkes birbirine soracak bu seri buradan döner mi diyebeşiktaş ve ergin ataman tüm seri bütün playoff deneme yanılmaya hiç ihtiyaç duymadan aynı düzeni başarıyla oynadılar ama arroyo hawkins ve dudleynin kırkar dakikanın üzerinde süre aldığı mehmetin kırık ayağıyla otuz dakikalara ulaştığı bu zorluğun cevabını almak için seyhana başvurmak lazımkartalın fizyoterapistinin ve onun takımının hünerli elleri ergin atamana bir oyuncu kadar destek olacaktır iki gün sonrası için galatasarayın 1 banvitin 2 bitirdiği fenerbahçenin playoffun ilk turunda elendiği beşiktaş şampiyon oldu derken efesin bir hamle yaptığı çok zevkli bir lig finali seyrediyoruz hepimizbence son maçı beraber oynayacakları 12 bin taraftarı beşiktaşın yorgunluğuna derman olacaktırdaha fazlası için bu şartlarda kahin olmak lazım onu da benden beklemeyin lütfen
297
2018de gerçekleşen eyalet meclisi seçimlerinde hristiyan demokratların cdu ciddi oy kaybı yaşaması şansölye merkelin bilhassa ılımlı mülteci politikasına yönelik artan hoşnutsuzluklar ve çeşitli partiiçi anlaşmazlıklar merkelin aralık 2018de parti genel başkanlığını bırakmasına neden olmuştu buna rağmen merkel şansölyelik başbakanlık görevini 2021 son baharına kadar sürdürme kararını almıştı aralık 2018deki parti kongresinde –öncesinde cdunun genel sekreteri olarak merkel tarafından görevlendirilen ve kendisinin varisi olarak değerlendirilen– saarland eyaleti eski başbakanı annegret krampkarrenbauer akk az bir oy farkıyla cdu genel başkanı seçildi akknin rakibi ise sağlık bakanı jens spahn ve cdu federal meclis grup eski başkanı 20002002 friedrich merz idi haliyle 2019da cdunun bir nevi iki başlı bir yapıya evrilmesi sonrasında partideki hoşnutsuzluklar ve eyalet meclisi seçimlerindeki başarısızlıklar son bulmadı buna ilaveten son olarak temmuz 2019da şansölye merkelin cdu genel başkanı akkyi federal kabinede savunma bakanı olarak da görevlendirmesi akknin 2021de cdunun muhtemel şansölye adayı olacağı yorumlarını da pekiştirdi buna rağmen akknin ne savunma bakanlığı alanındaki adımları ne de genel başkanlık performansı cdudaki hoşnutsuzluğu gidermeye yetti son olarak thüringen eyaletinde cdunun ve aşırı sağcı afdnin oylarıyla eyalet başbakanı seçilebilmiş olan hür partili thomas kemmerich olayı bardağı taşıran son damla oldu merkel başta olmak üzere birçok parti kurmayı aşırı sağcılarla birlikte hareket etmeme ilkesinin bu şekilde sekteye uğratılmasına tepki gösterirken günün sonunda akk sorumluluk alarak şansölye adayı olmayacağını belirtti yine akk parti genel başkanlığı ve şansölyelik görevlerinin ayrılmasını da eleştirerek bir nevi çift başlılığın sorun olduğunu vurguladı akk böylelikle yaz aylarında öncelikle partisinin şansölye adayının belirleneceğini aralıktaki olağan kongrede ise kendisinden boşalan cdu genel başkanlığına yeni bir ismin seçileceğini duyurdu almanyada merkez partilerin içinde bulunduğu bu karmaşık ve olumsuz gidişat maalesef ilk olarak spdde geçtiğimiz yıl art arda iki genel başkanın görevi bırakması ve son olarak uzun bir sürecin akabinde partinin yeni eşbaşkanlarının güçlükle seçilmesiyle daha da belirginleşti büyük koalisyonun neredeyse her gün hem koalisyon hem de muhalefetten yöneltilen eleştiri ve meydan okumalara muhatap olması spesifik konularda fikir ayrılıklarının sürmesi bunun neticesinde de ana akım partilerin gün geçtikçe anketlerde daha fazla oy kaybetmesine sebep oldu ayrıca zaman zaman koalisyon ve partilerde de restleşmelere şahit olunması olağan hale geldi bu süreçte bir yandan tüm uyarı ve bariz olumsuzluklara rağmen normalleştirilmeye çalışılan afd merkez partilerin zayıflamasına paralel olarak güçlendi cdunun yeni genel başkan arayışı önümüzdeki aylarda iktidar ortağı cdu –ve bavyeradaki kardeş partisi csu– hem yeni genel başkanını hem de bir sonraki federal seçimlere yönelik şansölye adayını arayacaktır bu bağlamda beş isim öne çıkarken sürecin neler beklediğini kestirmek güçtür bir yandan merkele yakınlığıyla bilinen kuzey renvestfalya eyalet başbakanı armin laschetin liberal kanadı temsilen adı öne çıkarken mevcut federal sağlık bakanı jens spahnın da hem bir merkel muhalifi hem de yeni ve genç jenerasyonun temsilcisi olarak destekçi bulduğu gözlenmektedir cdu içerisindeki sağmuhafazakâr çevrelerin desteklediği ve geçmişte de hem merkelin hem de son olarak 2018 cdu kongresinde akknin rakibi olan friedrich merzin de genel başkanlık için şansı olduğu düşünülmektedir hatta merzin doğrudan parti üyelerince seçilmesi durumunda genel başkanlık şansının çok daha yüksek olduğuna işaret edilirken genel başkan kongrede delegelerce seçilmekte ve bu ilkeden de vazgeçilmemektedir son olarak şimdilik adı pek öne çıkmasa da csu genel başkanı ve bavyera başbakanı markus söder de cducsunun ortak şansölye adaylığı bağlamında göz ardı edilmemesi gereken biridir bu sebeple söderin cdu içerisinde önce genel başkanın belirlenmesi şansölye adayının ise daha sonra cdu ve csu tarafından birlikte kararlaştırılmasını savunması anlam kazanmaktadır son olarak bu hafta içerisinde cdulu federal meclisi dış i̇lişkiler komisyonu başkanı norbert röttgen tüm diğer muhtemel adaylardan henüz adaylık konusunda resmî bir açıklama gelmezken somut olarak adaylığını kamuoyuna duyurdu almanyada bir sonraki federal meclis seçimleri için düşünülen tarih 2021in son baharı olarak planlanırken büyük koalisyonun her iki iktidar ortağının istikrarsız liderlik sorunlarıyla yüz yüze gelmesi olası erken seçimleri de gündemde tutmaktadır bu sebeple mevcut denklemde merkelin şansölyelik görevini kaotik bir hâl almak üzere olan cdu yönetimiyle birlikte nasıl yürüteceği ve hatta 2020nin ikinci yarısından itibaren almanyanın üstleneceği ab dönem başkanlığını ne ölçüde etkileyeceği de sorgulanmaktadır bu bağlamda merkelin şansölyelik görevini şimdiden bırakması gerektiği spdnin muhalefete geçerek afdnin etki alanını sınırlandırması ve cdunun da bir azınlık hükûmetiyle bu geçiş sürecini tamamlaması fikri üzerinde duranlar dahi olmaktadır ayrıca cdu genel başkanlığı görevini bırakacağını ve şansölye adayı olmayacağını açıklayan akknın bu süreçte savunma bakanı olarak görevini de sürdüreceğinin –hâlihazırda son yıllarda ciddi kurumsal sorunlar yaşayan– alman ordusuna ne gibi bir etkisi olacağı sorusu da gündeme gelmektedir ekonomi çevrelerinin de muhtemel beş adaydan kimi şansölye olarak görmek isteyeceğini de irdeleyen alman kamuoyu merz ve spahnın ekonomi çevrelerinde laschete göre daha iyi bir konumda olduğuna işaret etmektedir diğer yandan muhafazakâr ve ekonomi çevrelerdeki saygınlığının yanı sıra çevre ve iklim konularındaki artan duyarlılığı sebebiyle csulu bavyera başbakanı söderin de şansölyelik görevine talip olması ihtimal dahilindedir sonuç olarak her ne kadar spd eşbaşkanı walterborjans koalisyon partneri cduya güvendiğini açıklamışsa da –ki kendisi geçtiğimiz aylarda spd genel başkanlık yarışı esnasında koalisyon karşıtı olarak öne çıkmaktaydı– önümüzdeki aylarda alman siyasetinin daha da istikrarsız bir aşamaya evrileceği açıktır bu bağlamda her ne kadar tüm siyasî çalkantılara rağmen alman siyasî sisteminin dirençli olduğu değerlendirilse de ana akım partilerin bilhassa aşırı sağcılar karşısında gittikçe eridiği bir gerçektir haliyle toplumsal gerginliğin de artması –hanau kentindeki son aşırı sağcı terör saldırısında da görüldüğü üzere– sistemin uzun vadede istikrarsızlığa ne kadar direnç gösterebileceğini sorgulatmaktadır
857
dün son 10 senede türkiyenin yaşadığı siyasal devrimin ilk aşamasını 200713kısaca özetledim i̇kinci aşama ise dediğim gibi çok daha karmaşık olmuştur 200713 döneminde eski rejim aktörlerine yönelik tasfiyelerin de baş aktörü fetullah gülen ve örgütüydü elbette bu tasfiyelerin arkasında hem siyasi irade hem de çok büyük toplumsal destek vardı fakat gülenin 1970lerin sonundan itibaren devletin ve yargının içine ektiği fidanlar ağaç olmasa bu devrim yapılamazdı ve askeri vesayet rejimini hiçbir güç yıkamazdı dolayısıyla ak parti ile gülenciler arasında işbirliği bir tercih değil mecburiyetti fakat sonrasında gülen örgütü yapılan bu toplumsal ve siyasal devrimi halkın elinden çalmaya kalktı ve işte o noktada devrim içinde devrim süreci başladı türkiye tarihinde görülmedik bir terör örgütüne dönüşen gülenciler yıkılan kemalist vesayet rejiminin yerine yeni bir vesayet rejimi inşa etmek istemiş ve bu halk ihtilalinin ikinci aşaması da bu noktada başlamıştır hem 1725 aralık hem de korkunç 15 temmuz ihaneti demokrasiyi hedefleyen karşıihtilal teşebbüsleridir geçmişte de 27 nisan 2007 ve 14 mart 2008 kapatma davası olayları demokrasi düşmanı karşıihtilal teşebbüsleriydi milletin çoğunluğu erdoğanın liderliğinde hem ihtilalin birinci aşamasında hem de ikinci aşamasında bu vesayetçi karşıihtilal teşebbüslerini bertaraf etmesini bilmiştir anadolu ihtilalini yok ederek yeni bir vesayet rejimi kurmak isteyen hain örgüt fetö bugün yerle yeksan olmuş ve yüzde 95 oranında devletten temizlenmiştir türk devriminin ilk aşamasından sonra başlayan devrim içinde devrim 2013 17 süreci de gayet başarıyla tamamlanmıştır
234
kaybetmeyi de oyunun bir parçası olarak göremediğimiz için mağlubiyetlerde ve sonralarında konu komşuya saldıracak kendi sahamıza zarar verecek kontrolsuzluğa sürüklensek de yine de çok şanslı bir spor ülkesiyiz çoğu yabancının imrendiği müthiş bir spor aşkı ile yaşayan bir ülke milan 30 önde şampiyonluk şarkıları söylerken liverpool 33lük muhteşem bir dönüş ve penaltılarla burada kazanır avrupa şampiyonluğunu1992de i̇stanbulda düzenlenen ilk şampiyonlar ligi finalinde juventud badalona benchi sarmaş dolaş şampiyonluğu kutlarken o zaman saçları olan djordevicin saliseler kala eller üzerinden zeytinburnundan abdi i̇pekçiye yetiştirdiği atış bir anda partizanı avrupa şampiyonu yaptı zeljko obradovic de böylece şampiyonlukların startını vermiş oldu daha dün kerem tunçeri saniyeler kala attı ve bir anda amerikalıların karşısına çıktık dünya şampiyonası finalindeve de pazar gecesi yine saniyeler kala el değiştiren bir başka şampiyonlar ligi finalikaç kişiye kaç ülkeye nasip olur böyle tarihi anları canlı tv karşısında veya ülkende tanık olmak pazar gecesi cska ikinci yarıda 19 sayı öne geçerken gecenin güzel özeti arkadaşımız volkan üstüyıldızdan geldi koç rus gazeteciler maç yazılarını bitirdiler ve çantaları toparlayıp haydi evvallah gece partide görüyürüz diye uzaklaştıktan sonra onları maç sonunda tribünlerde bir yerlerde yan yana yazılarını değiştirirken gördüm diyeivkovicin tablosu aynı sezon içindeki gibiydi o kaybetse bile bu noktaya gelirken zaten kazandığını herkes kadar biliyordukazlauskas için ise başarı uğruna 50 milyon eurolar harcanan limitsiz bütçenin mutlaka karşılığı alınması gereken belki de yılın en gergin gecesiydi fark eri̇di̇kçe cska da eri̇di̇ türkçede bir deyim vardır günü kurtarmak diye19 sayı öndeyken artık şampiyonluk garanti diyerek yeni sezonda gideceği nbacilere biraz da şov eklemek isteyen aleksei shved ve teodosicin aşırı güvenden oynatmayı unutup zorlamaları ile 10 sayıya inen fark cska benchinde hiç beklenmeyen negatif bir hava yarattı aynı anda pirelilerde ise bayram havası vardı hadi farkı 10 sayıya indirdik geliyor maç diyetabii ki ivkovicin rahatlığının 1 numaralı etken olduğu bu dönüşte koç belki de kariyerinin en büyük top kaybı ile oynayan spanoulisi dorseyi ve antiçi kenara alıp sette gidemediği potaya açık sahada gidebilmek için dört yunanlı artı law 5 yunanlı 3 giritli artı iki rodoslu o rahatlıkla denedi de denedi gayet sakin kalarak papanikolaou mantzaris printezis sloukas ve heines de tutunca araya da ufaktan bir spanoulisi tekrardan sıkıştırarak artık şansın da çok büyük etken olacağı son dakikalara farkı iki üç sayıya indirerek girdi bu şans da onlara teodosicin kaçan çok kritik bir serbest atışı ile siskauskasın çizgiden 02si ile geldi son topu çembere yakın biraz da akıllıca havaya dikerek atan printezisin yerinde belki sen de ben de olsaydık inan kaçırmayabilirdik çünkü iki sene görev yaptığı cska moskovadan başarılı olamadın diye yollanan ivkovice kader hediyeyi onuru böylesine maç içinde örmüştüolympiakosun zenginler kulübü kadrosunda başarılı olamadın diye oradan cska moskovaya yollanan kazlauskas karşısındaayrıca maç türkiyedeydi ve salon enerjisini meydana getiren bizler her zamanki gibi yine zayıfın yanındaydık gsaray örnek olmuştu cska bütün sezon net bir ikinci point guardının olmayışının dezavantajı ile oynadı ama kazanırken bunları görmek de gerçekten çok zor idiher ne kadar galatasaray yine böyle bir i̇stanbul akşamında tedosici safdışı bırakarak onlara mesajı vermişti şimdi soracaksın bana i̇yi her şey hoş da 5 milyonluk kirilenko bu kadar kötü mü diye ben de hemen sorayım sana kontr sual ile yüzde 90 ile faul atan siskauskasın hiç ikide sıfır attığını gördün mü diyelitvanyanın sdney olimpiyatlarında abdye yenildiği yarı finaldeki yine son saniye 02 isabeti dışındabenim cevabım takım takım oyununun açıklamasında bitmeyen bir inançla dakikaları dürüstçe paylaşacak bir özveri ile akıllı bilgili ve adil bir koça tamamen riayet ederek gözlerinde bitmeyen kazanma parıltısı ile oynamak bırak sahayı benchte dahi oynayanın oynamayana yardım ettiği takım içinde bir diğerini herkesi işin parçası bir şekilde gecenin kahramanı yapmak artık bugünün basketbolukeselj mantsaris heines printezis slaukas ve law gibi ister 1 dakika ister 30 dakikaölümüne hep beraber olympiakos pazar gecesi galatasaraya fenerbahçe ülkere efese albaya malagaya bilbaoya inanılmaz motivasyon yarattıdoğru kadroyu doğru organizasyon ve doğru koç ile kurdun mu herkes bir gün kazanabilirbu yaz yıldız takımlardan eurolige kadar yöneticisi koçu herkes kendi olympiakosunu yaratmaya çalışacak bu müthiş başarıdan sonra
645
i̇ran siyaseti ve uluslararası siyasi gündem bu sıralar i̇ran ve çin arasındaki 25 yıllık bir stratejik i̇şbirliği anlaşmasının hayata geçmesi ihtimali üzerinden şekilleniyor doğuracağı muhtemel sonuçları itibarıyla anlaşma yalnızca çin ve i̇ran ikilisini değil ortadoğuyu ve küresel aktörleri de alakadar ediyor esasen söz konusu anlaşma 2016da çin devlet başkanı şi cinpingin tahran ziyaretinde gündeme gelmişti o dönemde i̇ran dini lideri ali hamaney anlaşmadan olumlu şekilde söz etmişti geçtiğimiz günlerde hükümet sözcüsü ali rabiinin açıklamasıyla konu yeniden gündeme geldi fakat bu kez birbiri ardında yapılan açıklamalar meselenin ciddiye alındığını gösteriyor anlaşma prensip olarak 25 yıl boyunca çinin i̇randaki enerji taşımacılık ulaşım denizcilik gibi muhtelif sektörlere 400 milyar dolarlık bir yatırım yapmasını ve bunun karşılığında yaklaşık yüzde 30luk petrol ve doğal gaz indirimi kazanmasını öngörüyor çin ve i̇ran arasında askeri iş birliği de konuşulan konular arasında geliyor i̇ranın son zamanlarda abd yaptırımları ve koronavirüs salgını sebebiyle çökme eşiğine gelen ekonomisi anlaşmaya olan ihtiyacını açıklıyor öte yandan çinin de enerji açısından dışa bağımlı olması ve abd ile olan rekabetinde ortadoğuya açılma stratejisi gibi faktörler i̇ran ile olan yakınlaşmasında kilit faktörlerin başında geliyor anlaşmanın i̇ran siyasetinde muvafıkları ve muarızları bulunuyor i̇ran topraklarının çine satıldığı hükümetin gizlice çin ile anlaşma yaptığı askeri tesis ve üslerin çinin kullanımına açılacağı türünden şayialar ortalıkta dolanıyor anlaşmaya ilişkin internette dolaşan ve gerçekliği şüpheli olan 18 sayfalık bir taslak metin dışında açıklanan resmi bir anlaşma metni bulunmuyor bu yüzden çeşitli spekülasyonların önü açılmış durumda ruhani hükümeti anlaşmayı kamuoyunda savunan aktörlerin başında geliyor hükümete göre asyaya yönelmek ve çin ile hindistan gibi ülkelerle bağları kuvvetlendirmek i̇ranın yararına atılacak adımların başında geliyor gerek cumhurbaşkanlığı ofisi başkanı mahmud vaizi gerekse dışişleri bakanı zarif anlaşmanın gizli olmadığı çok yakında kamuoyu ile paylaşılacağı ve hiçbir i̇ran toprağının yabancı ülkelere verilmeyeceğini defaatle vurguladılar i̇ran siyasetinin en güçlü kurumlarından olan muhafızlar konseyi de anlaşmadan yana tavır aldığını açıkladı anlaşmanın ali hamaney ve muhafızlar konseyince pozitif karşılanması aslında bütün sürecin ruhani hükümetinden çok müesses nizamın inisiyatifi ve rızasıyla yürütüldüğünü gösteriyor anlaşmaya en sert muhalefeti yürütenlerin başında ise eski cumhurbaşkanı mahmud ahmedinejad geliyor ahmedinejad hükümeti halktan gizli başka ülkeler ile anlaşma yapmakla suçluyor ahmedinejadın önümüzdeki yıl düzenlenecek cumhurbaşkanı seçiminde adaylığını koyması bekleniyor bu sebeple aktüel siyasi tartışmalarda yer alması anlaşılabilir ilımlı muhafazakar siyasetçi ve bir önceki dönemin tahran milletvekillerinden ali mutahhari ise çinin önce uygurlara uyguladığı zulme son vermesi gerektiğini söyleyerek tavır almış durumda reformist aydınlardan sadık zibakelam ise anlaşmayı savunmayı amerika anlaşmaya karşı çıktığı için anlaşma iyidir şeklinde gerekçelendiren görüşü eleştiriyor zibakelama göre meselelerde abdnin pozisyonunu referans alarak karar vermek her zaman müspet sonuçlar üretmeyebilir kamuoyundaki tartışmalara ve anlaşmaya yönelik şüphelere rağmen anlaşmaya açıkça muhalif olanlar şu an için i̇ran siyasetinde fark yaratacak güçte isimler değiller abd anlaşmaya nasıl bakıyor abd tarafından anlaşma 1828de i̇ran ve rusya arasında imzalanan ve i̇ranın bugünkü ermenistan topraklarını ve azerbaycanın güneyini rusyaya kaybettiği türkmençay anlaşmasına benzetildi çini̇ran anlaşmasını türkmençay ii olarak isimlendiren abd yönetimi dışişleri bakanlığının farsça hesabından atılan anlaşma karşıtı tweetler ile i̇ran kamuoyunu da etkilemeye çalıştı abdnin bu tutumunun arkasında iki saik yatıyor birincisi i̇ran üzerinde uygulanan maksimum baskı politikasının boşa çıkacak olması i̇ran anlaşmayla birlikte ekonomik anlamda bir ferahlama yaşayacak i̇kincisi ise abdnin çine karşı yürüttüğü ticaret savaşlarında darbe alacak olması ancak washington yönetiminin i̇ranı çine mecbur bırakan kendi maksimum baskı siyaseti değilmiş gibi hareket etmesi de i̇ran siyasetindeki çıkmazı işaret ediyor öte yandan i̇rançin yakınlaşmasından i̇srail de oldukça rahatsız muhtemel anlaşmadan tahran yönetiminin güç kazanması tel avivin de i̇ran üzerindeki hesaplarına darbe vuracak anlaşmanın hayata geçmesi pek çok koşulun cevaz vermesine bağlı uluslararası anlaşmalar anayasa gereği parlamento tarafından onaylanmak durumunda muhafazakarlardan oluşan parlamentonun ruhaniye muhalefeti bilinen bir gerçek o yüzden şu an için parlamentonun potansiyel karşı çıkışı tahmin edilebilir bunun yanında anlaşmanın zamana yayılması durumunda bir sonraki cumhurbaşkanı ve kabinesinin tavrı da belirleyici olabilir ancak müesses nizam güçleri zorladığı takdirde gündelik siyasi dengelerde etkisi saklı kalmak kaydıyla anlaşmanın imzalanması olasılığı yüksek diğer taraftan çin yönetiminin abd yaptırımlarına karşı i̇randan resmen petrol almayı durdurmuşken böylesine kapsamlı bir anlaşmayı hayata geçirecek olma ihtimaline kuşkuyla bakılıyor ancak ticaret savaşlarının iki ülke arasındaki tansiyonu yükseltmesi çinin yeni ve cesur adımlar atmasını mümkün kılabilir
671
film ve dizi tercihlerimiz sırasında bizi etkileyen birçok seçenek mevcut i̇nternetten aldığı puanlar bütçesi oyuncuları veya yönetmen o filmi izlememizde önemli rol oynayan seçeneklerden bazılarıdır kimi zaman da filmlerin bahsettiği konular ve bizlere verdiği mesajlar da etkili olur ancak filmler ve diziler bizlere hiç farkında olmadığımız mesajlar da verebilir biz de gizli anlam taşıyan film ve dizileri sizler için inceledik özellikle büyüklerimizin bize her gün tekrar tekrar söylediği ama uygulamadığımız sözleri eğitici bir şekilde işleyen yapımları ele aldık bu yazıyla beraber filmleri artık daha farklı değerlendirecek büyüklerimizin bize verdiği öğütlerin aslında hayatımızın her yerinde yeraldığını fark edeceksiniz 127 saat dışarıdayken sürekli ailelerimizin bizi merak edip aramasına bazen elimizde olmadan sinirleniriz kimi zaman da bu aşırı ilgiden bunalıp gizli bir şekilde istediğimiz yere gideriz ancak bu filmde de görüyoruz ki eğer gittiğimiz yeri haber verirsek başımıza gelecek her türlü olaya karşı hazırlıklı oluruz en azından merak etmesinler diye söyleyin siz ne olacağı belli olmaz yüzüklerin efendisi küçüklükten beri belki de en sık tekrarlanan öğütlerden birini ele alıyor yüzüklerin efendisi konusu ve karakterleriyle genel olarak gençlere hitap eden film aslında aile büyüklerimize de göz kırpmayı ihmal etmemiş yerde bulduğun pis şeyleri alma öğüdünü işleyen film büyüklerin öğütlerinin dinlenmesinin ne kadar önemli olduğunu bizlere tekrar tekrar hatırlatıyor smeagol ve arkadaşı deagol ilk fırsatta yerde buldukları pis şeyi alarak bütün diyarı savaşa sürüklüyorlar titanik fazla ihtişam ve gösteriş iyi değil alçakgönüllü ol bu cümle size tanıdık geldi öyle değil mi ailelerimizin bize sürekli bahsettiği alçak gönüllülük teması burada da karşımıza çıkıyor gösterişten nazara giden o yolda dengeyi tutturamayan titanik o kadar övülüyor o kadar yükseklere çıkartılıyor ki sonrasında bir maşallah diyen çıkmadığı için suyun dibini boyluyor annelerin evin her yerine koyduğu o nazar boncuklarından bir tane olsaydı titanik gemisinin üstünde batmazdı ve yolculuğunu sağ salim tamamlardı lost komşu kelimesi bizi aslında hep korkutan bir kelime olmuştur ansızın gelen misafirler ve komşu çocuğunun sürekli dinlediğimiz başarıları bizleri soğutmuştur o kelimeden bu yüzden de ailelerimizin apartmanlarda düzenlediği gün ziyafetlerine hep korkuyla yaklaştık ev alma komşu al mesajını bizler için işleyen lost aslında komşularımızla iyi geçinirsek her yerin bizler için ne kadar da güllük gülistanlık olacağını anlatır adada günler yapıldığını beraber pasta ve börek yenerek nasıl mutlu mutlu yaşanılacağını bir düşünün
364
yazın bir ara neon yeşili patlamasıyla yüzleştik kimimize abartılı geldi ve asla tercih etmedik kimimiz de bu dikkat çekici rengin geri dönüşünü coşkuyla kutladık en gösterişli haliyle üzerimizde taşıdık neon coşkusu kışın yaklaşmasını önemsemeden kulvarındaki yerini koruyor hatta nereye baksak yeşil görüyoruz kısacası yeşilin her tonunu görünümünüze dahil edeceğimiz bir kış bizi bekliyor su yeşili nefti yeşil kabak yeşili ve diğer tüm yeşil tonlarıyla yine yeşilleniyoruz yeni sezona yeşil ışık yakıyoruz peki bu rengi hangi renklerle tamamlamak gerekiyor bir göz atalım aynı tondaki yeşilleri bir arada kullanmak ton sür tonu yakalamak son dönemin hit renk uyum kurallarından simlerin ve payetlerin hakim olduğu yeni sezonda vinil kumaşlar dahil gece görüşümüzde yine yeşil tonları var yeşille uyumlu diğer tonlar ise nude krem pembe turuncu eğer bir yılbaşı ağacı gibi görünmek istiyorsanız yeşili kırmızıyla da harmanlayabilirsiniz siyahla çarpıcı hale getireceğiniz yeşil tonunu nude ve kremlerle ya da uçuk pembelerle bir araya getirdiğinizde romantik bir görünüm elde edebilirsiniz turuncu ve sarıyla ise gün boyu enerjik görüneceksiniz kısacası bu kış yeşiller içinde parlayarak gecenin en modern prensesi olabilirsiniz bir de yeşil zümrüt extra large küpelerinizle daha iyi bir görünüm kazanabilirsiniz
185
1990larda yapması gereken yeniden yapılandırmayı başaramayan ve ağır bedeller ödeyen türkiyenin erdoğan seçeneğini iyi kullanmadığı takdirde daha büyük faturalar ödemesi mukadderdir adalet ve kalkınma partisi iktidara geldiğinden bu yana kapsamlı bir iç düzen restorasyonu gerçekleştirirken aynı zamanda kendisi de önemli ölçüde değişti türkiyenin yaşadığı transformasyona paralel bir dönüşüm geçiren ak parti değişimin ana taşıyıcısı oldu muktedirlerin sonsuz iktidarına referandumda ciddi bir darbe indiren ak parti için asıl imtihan yeni başlıyor referanduma kadar daha çok kalkınma problemine öncelik veren ak partinin yeni dönemde temel hak ve hürriyetlerin önünü açması gerekiyor başka bir ifadeyle özde demokrasiyi kurması ve yeni bir düzen tesis etmesi gerekiyor yeni dönemde ak partinin ve ülkenin kaderini tayin edecek temel gelişme partinin dayandığı tabanın değişim arzusunda yatıyor turgut özal döneminde temelleri atılan müteşebbis gücüyle ayakta duran dünyayı yakından izleyen ve yeni bir türkiye kurulmasını talep eden anadolu burjuvazisi erdoğan döneminde serpildi ve özgüven kazandı ak partinin asıl gücü bu yeni sınıfın yükselen gücünden ve özgüveninden geliyor ak partiyi doğru anlamak için bu yeni sınıfın sosyolojik analizinin iyi yapılması gerekiyor ak partinin statükoya kayması ihtimali karşısında demoklesin kılıcı gibi desteğini çekme tehdidinde bulunan bu yeni sınıf aynı zamanda siyasetin de yönünü tayin ediyor ak partiye cari sorunları çözemezsen sen çözülürsün mesajı veren ve toplumdevlet bireydevlet ilişkilerinin yeniden yapılandırılmasını arzulayan bu kesim ak partinin lokomotifini oluşturuyor ak partinin arkasında ne var çok partili döneme geçildiğinden bu yana eşine rastlanmayan bir başarının altına imza atan erdoğan menderes ve özaldan daha cesur ve daha kalıcı bir lider olduğunu gösterdi bu bağlamda üzerinde fazla durulmamakla birlikte demokrat parti mukayesesi ak parti olayının daha iyi anlaşılmasına katkı sağlayabilir bu karşılaştırmayı değerli kılan asıl unsur partilerin seçim başarılarından daha ziyade iki partinin siyasal ve toplumsal karşılıklarında yatmaktadır dönemsel koşullar göz önüne alındığında ak parti doğal olarak dpden daha ileri bir siyasal ve toplumsal aklı içinde barındırıyor dp daha çok tarihsel bir zorunluluk olarak ortaya çıkarken ak parti siyasal bir zorunluluk olarak ortaya çıktı ak partinin asıl gücü statükoyla savaşmasından çok değişim talebinden ve topluma vaat ettiği gelecek perspektifinden kaynaklanıyor ak partinin anapa da benzer tarafları var ancak anaptan daha büyük bir değişim ve dönüşüm arzusuna dayanıyor dp 27 yıllık chp iktidarının anap askeri darbenin etkisiyle de facto biçimde ortaya çıkarlarken ak parti düzenin restorasyon ihtiyacından ortaya çıktı bu bağlamda ak partiyi uzun süredir ertelenen yeniden yapılandırılma çabasının ürünü olarak görmek lazımdır bugün için reformcu olmak ve reformu savunmak partilerin siyasal performanslarından daha fazla tartışılmakta ve önem atfedilmektedir erdoğan neyi temsil ediyor 1990larda yaşanan toplumsal kutuplaşmanın ve siyasal dağılmanın ardından toplumun yarısının aynı noktaya bakması ve bir isim etrafında birleşmesi türkiye için büyük bir imkân sunmaktadır türkiye bu öncü liderlikle bütün sorunlarını gönüllülük esasıyla tek tek çözebilir ancak devletlû muktedirlerin ayrıcalıklarını kaybetmek istememeleri erdoğan liderliğinden efektif biçimde faydalanılmasına engel oluyor i̇ktidara geldiğinden bu yana anapçı bir pozisyona kayacağı ileri sürülen ak parti bu iddiaları boşa çıkartarak yoluna devam etti olağanüstü bir gelişme olmadığı takdirde haziran 2011 seçimlerinde de tek başına iktidar olacak bürokratik vesayete dayanmayan ve elitist yaklaşımları reddeden erdoğanın bu vasfı onun geniş toplum kesimleriyle duygudaşlık kurmasına yol açıyor hata yapıyor denildiği noktada toplumla kurduğu sahih ilişki onu başladığı noktadan bambaşka bir noktaya taşıyor erdoğan toplumu elitler üzerinden değil doğrudan kendisi dönüştürmek istiyor vekâleti toplumdan alan erdoğan değişimi içselleştirerek müesses nizamın karşısında milletin yanında yer aldı ve adı konmamış bir inkılâp gerçekleştirdi erdoğanın toplumla kurduğu doğrudan ilişki yaşanan değişimin dekoratif bir değişimin ötesine geçip ülkenin ve sistemin değişmesini sağladı 20lerle iktidar olunan ve yamalı bohça koalisyonlarla yönünü bulmaya çalışan ülke için doğudan da batıdan da aynı ölçüde oy alan ve aynı ölçüde sevilen bir lidere sahip olmak büyük bir ayrıcalık sağlıyor erdoğan liderliği kürt sorunundan alevi sorununun çözümüne dindarların sorunlarının çözümünden yeni anayasa yapımına değin birçok sorunu çözebilir doksanlarda yapması gereken yeniden yapılandırmayı başaramayan ve ağır bedeller ödeyen türkiyenin erdoğan seçeneğini iyi kullanmadığı takdirde çok daha büyük faturalar ödemesi mukadderdir biriken sorunlar ve küreselleşme süreçleri geleneksel yaklaşımlarla ülkenin idare edilmesini imkânsız kılmaktadır devlet ya değişecek ve evrensel ölçekte bir düzen kuracak ya da yeni ve çok daha tehlikeli bir polarizasyon sürecine girecektir bu anlamda liderliğini ispatlamış erdoğan yeni türkiyenin kurulması için büyük bir şanstır
679
türkiye futbol federasyonu sezon başında bu hükmen yenilgi kararını alsaydı şimdi kimse bir şey demezdi vaka sayılarının gün geçtikçe artmasıyla birlikte futbolda ligin geleceği de belirsiz bir havaya büründü açıkçası bu şartlarda lig biter mi ya da nasıl oynanır sorusunun yanıtını vermek zor fakat bir tartışma var hükmen mağlubiyet sezonun ikinci yarısında neredeyse her gün maç var 2021 ocaktan mayısa kadar her gün dolu kovid19dan dolayı bir takım sahaya çıkamayacak duruma gelirse tff maçları erteleyip başka bir güne koyamayacağı için hükmen yenilgi kararını planlıyor konuyu tff başkanı nihat özdemir son kulüpler birliği toplantısında gündeme getirdi biz bu fikri hayata geçirmek istiyoruz aranızda düşünün konuşun… çoğunluk isterse yapacağız dedi medipol başakşehir ve galatasaray karara sıcak beşiktaş kesinlikle istemiyor trabzonspordan ise yorum yok sezon başi olurdu anadolu takımlarından isteyen de var istemeyen de… bugüne kadar her kafadan bir ses çıksa da ortada bir uzlaşma yok kulüpler birliğinin 21 takımının da bunu kabul edeceğini zaten düşünmüyorum lig 18 takımlı olsaydı sorun olmazdı ama 21 takımlı ligde zor iş tff sezon başı bu kararı alsaydı şu an kimse bir şey demezdi düşünün ligin son haftaları gelmiş şampiyonluğa ya da düşmemeye oynayan bir takım arka arkaya iki hükmen yenilgi almış herhalde kıyamet kopar erteleme olmadan bu maçların nasıl olursa olsun oynanması en doğru tercihtir 16 mayıs değil de 23 mayısta lig bitebilir şartlar bunu gerektirebilir ya da bu ligi oynatmayın tff yönetim kurulu eğer bu kararı almak zorunda kalırsa da oylamanın nasıl geçeceği merak konusu i̇steyen de var istemeyen de anlayacağınız futbolda heyecanlı ve önemli kararların alınacağı günler bizi bekliyor not ligde takım sayısının 21e çıkmasıyla birlikte bir sezonda oynanan karşılaşma sayısı 306dan 420ye çıkmış oldu
271
üçüncü ligde vicenza formasıyla parladığında rakipler de boş durmuyordu tekmeler havada uçuşuyordu rimini maçında dizine aldığı darbeyle sağ dizinin bağları ilk kez koptu durmadı ayağa kalktı 86da fiorentina formasını sırtına geçirdi floransa halkı ilk günden ona tapmaya başladı serie anın kasapları ona kafayı takmıştı daha ilk sezonunda bir kez daha ameliyat masasının yolunu tuttu dizinden iki operasyon geçirip yola devam eden üst düzey futbol oynayan çok az isim vardır 8 mayıs 1990 günü öğle saatlerinde i̇talyan medyasına bir açıklama yaptı takımın yıldızı 25 milyon liret karşılığında juventusa satılmıştı rekordu floransa ayağa kalktı kulüp binası taşlandı torinonun zengin çocukları floransanın esas oğlanını kaçırmıştı juventus formasıyla floransaya deplasmana gittiği ilk maçta kazanılan penaltıyı atmayı kabul etmedi maçın ardından tribünden atılan fiorentina atkısını boynuna takıp sahayı terk etti milanın ambargo koyduğu yıllarda uefa kupasını kaldırdı kaptanlığa yükseldi 1993 yılında rivera ve rossiden sonra france footballın en iyi futbolcu ödülünü alan üçüncü i̇talyan futbolcu oldu 94 abdde gruptan galibiyet almadan çıktılar nijerya maçında beraberlik golünü de atan oydu 10 kişi kalan takımını uzatma dakikalarında ayakta tutan ve iki kez parçalanan sağ ayağıyla penaltıyı atan da i̇spanyayı ve yarı finalde bulgaristanı geçerken yine assolistti i̇spanyollara bir bulgarlara iki gol attı 98deki ronaldo gibi 94 finali öncesinde de onun finalde oynayıp oynamayacağı belli değildi adalesi çekiyordu ve son kararı ona bıraktılar sakat sakat maça çıktı uzatmalarda brezilya kalesinde iki net fırsat yakaladı ama olmadı 1994de kaybeden i̇talyanın üzgün karesinde tek başınadır bir tek o mu kaçırmıştı 17 temmuz 1994 günü pasadenada bir önceki finalde penaltıyı atan baresi ilk penaltıyı dışarı vurdu brezilyalılar da santos ile yıkıldılar albertini ve evani kaleyi buldu sambacılar romario branco ve dunga ile sektirmediler i̇talyada massaro kaçırdı ve o finalin hazin anında taffarelin olduğu kalenin 11 metre uzağına topu dikti ve üstten auta attı 1995de juventustan ayrıldı bütün büyükleri dolaşacaktı sıra milandaydı i̇ki sezonda 12 gol attı ama iz bırakmadı 1992de avrupa şampiyonasında i̇talya yoktu 96da i̇talya varken de o evindeydi kariyerine avrupa şampiyonasında oynadı yazdıramadı del pieronun parlamasıyla juventustan kopan en verimli yıllarında milanda teknik adamların kafayı taktığı adam huzuru bolognada buldu i̇kinci bahar dedikleri işte… massimo moratti için zor yıllardı i̇nterde takım dokuz yıldır şampiyon olamıyordu fiorentina günlerinden beri hayran olduğu futbolcuya bir gün mutlaka inter forması giydirecekti üç yıl aradan sonra milanonun öteki renkleriyle san siroya adım attı inter kariyeri boyunca lippi ile yıldızı barışmadı 92000 sezonuna girilirken interden ayrılmaya karar verdi onu ikna eden ya da ikna ettiğini sanan galatasaraydı galatasaraya evet demişti ne olduysa bir akşamda oldu futbol dünyasından uzak yakın arkadaşlarıyla her zaman akşam yemeklerinde buluştuğu restoranda çevresindekilerinin ısrarıyla ülkeden ayrılmamaya karar verdi çok sonraları neden sen çok iyiydin sorusuna bir tek cevap verdi ben önce düşünürdüm çocukken interliydi fiorentinayı çok sevdi sonra bir gün boca juniorslu oldu en güzel at kuyruklu adam nasıl mı bir gün arjantinden maç özetleri izliyordum skor 40 idi futbolcular ve tribün maçın ardından galibiyeti kutluyordu ya da ben öyle sanmıştım maçı kazanan değil kaybeden boca juniorstu ve çılgınlar gibi futbolculara tezahürat yapıyorlardı o gün bocalı oldum roberto baggio geçen hafta 54 yaşına girdi 17 yıl önce bıraktığı futbola teknik adam olarak geri dönmedi üç çocuğu valentina 31 mattia 27 ve leonardodan 16 daha büyük serveti yok… kendisinden yedi yaş küçük kardeşi eddy baggio ağabeyinin çok sevdiği fiorentina alt yapısında futbola başlamıştı ama hiçbir zaman ağabeyinin fırtınalar estirdiği serie ada forma giyemedi pek yakında onun hayatını anlatan belgesel bir dijital platformda yayında olacak 27 yaşında kaçırdığı o penaltının 27 yıldır gol olduğunu hayal edip uyuyan adama selam olsun…
582
uzun dönemdir sorunlu ilişkilere sahip olan türkiye ve irak kuzey irakta gerçekleştirilen bağımsızlık referandumunu temel tehdit olarak gördüler ve bu ortak tehdide karşı birlikte hareket ettiler bu iş birliği kapısının açılması ile birlikte geçtiğimiz hafta içinde irak başbakanı i̇badi ankarayı ziyaret etti başta kuzey irak olmak üzere ikili ilişkileri ilgilendiren birçok başlık var ve uzun zamandır ihmal edilen problemlere kapsamlı çözümler getirilmesi şart türkiye ve irak arasında başlayan yeni dönemin bazı temel dinamikleri bulunmaktadır i̇lişkilerin geleceğini büyük oranda bu dinamiklere iki tarafın nasıl yaklaşacağı hususu belirleyecektir barzani yönetimi hiç şüphesiz bağımsızlık referandumu ankara ve bağdatın yakınlaşmasını tetikleyen temel dinamik oldu ortaya çıkan tehdit iki ülkenin ulusal güvenlik önceliği olarak müşterek hareket etmesini beraberinde getirdi son yıllarda türkiyenin barzani yönetimi ile yoğun ilişkilere sahip olmasına rağmen erbilin referandum kararı son derece olumsuz bir adım oldu referandumun iptali yönünde türkiyenin ısrarlı çabaları ise karşılık bulmadı bu durum türkiyenin i̇ran ve irak ile eşgüdüm içinde olmasını beraberinde getirdi türkiye açısından referandum bir kırmızı çizgi ve kati suretle bunun aşılmasına müsaade etmeyecek türkiyenin barzani yönetiminden beklentisi kritik eşiği aşmaması ve belirlenen makul sınırlar içinde hareket etmesidir bağımsız bir devlet kurma gibi heveslerin barzani yönetimine nasıl bir maliyet çıkardığı ortadadır kerkükte görüldüğü üzere bu tür maliyetlerin ağır sonuçlar üretmesi kaçınılmaz yeni bir sınır kapısı açılması ile haburun bypass edilmesi ve ortak askeri tatbikatların yapılması erbil yönetimini daha da zor durumda bırakacaktır barzani yönetimi türkiye gibi çok değerli bir ortağına sırtını dönmenin bedelini ödüyor ve ödemeye devam edecek hiç ders alınmadığı üzere abd tarafından ortada bırakılmanın acısını bir kez daha yaşadılar referandum iptal edildiği takdirde ekonomik ilişkilerin düzeltilmesi kolay ancak türkiye artık alternatifsiz olmayacak yeni sınır kapısı barzani yönetiminin bundan sonra atacağı her adımını kırk sefer düşünmesini gerektirecek elbette burada kritik husus bağdat yönetiminin otoritesini tahkim ederken ankaranın ekonomik çıkarlarını göz ardı etmemesidir pkk sorunu türkiyeirak ilişkilerinde en temel ve kritik konu pkknın irak içindeki varlığıdır uzun yıllar boyunca iki ülkenin gerilim kaynağını pkk terörünün irak coğrafyasında kolay hareket etmesi oluşturmuştur arap baharı sonrası ortaya çıkan istikrarsızlık ve deaş ile mücadele pkknın daha görünür olmasına fırsat tanımıştır bazı bölgelerde kalıcı olmanın yollarını arayan pkk yeni kandiller üretmenin peşinde olmuştur elbette türkiye açısından bu son derece kritik bir durum ve kısa vadede burada ortaya çıkabilecek bir yapılanma terörün artmasını kolaylaştıracaktır irak merkezi hükümetinin pkk konusunda türkiyenin içini rahatlatacak adımlar atması şüphesiz yeni bir dönem için olmazsa olmaz şarttır pkknın yedekte tutulması gibi hiçbir stratejik kazanımı olmayan bir politikanın uygulanması bundan sonraki süreç için ciddi bir vahamettir bağdat yönetiminin ankara ile birlikte kuzey irak bölgesinde her türlü askeri angajmanı devreye sokması güven artırıcı bir hamle olacaktır geçmiş yıllarda irak kaynaklı pkk terörünün bir daha yaşanmaması için mevcut işbirliğinin terörle mücadeleye tahvil edilmesi elzemdir bu açıdan gerek yeni üslerin kurulması gerekse de pkkya yönelik ortak operasyonların yapılması yeni dönemin ruhuna uyan adımlar olacaktır i̇ran faktörü türkiyeirak ilişkilerinde etkili olan bir diğer önemli dinamik i̇ran faktörüdür abdnin irak müdahalesi sonrasında i̇ran etkisinin her geçen gün arttığı ve son dönemdeki gelişmelerle birlikte tahran nüfuzunun tamamen yerleştiği iddiaları oldukça yaygın özellikle türkiyenin barzani yönetimine karşı olan tavrının i̇ran lehine sonuçlar doğurduğu sıkça dile getirilmektedir irak içi dengelerin tamamen i̇ran tarafına kaydığı ve bundan türkiyenin ekonomik çıkarlarının zarar göreceği vurgulanmaktadır ortada somut bir tehdit varken türkiyenin i̇ran ile ilişkilerini her düzeyde iyi tutması ve koordineli hareket etmesi öncelikle irakın geleceği açısından olumlu bir adımdır zira her iki aktör de henüz tek başına irak üzerinde söz söyleme lüksüne sahip değil güç dengeleri kimi zaman bir aktörün lehine fırsatlar ve sonuçlar üretebilir ancak köklü bir dışlama karşısında her iki aktörün de irakta devreye sokabileceği onlarca enstrüman bulunmaktadır dolayısıyla irak özelinde karşı karşıya gelmekten ziyade beraber hareket etmek tahran ve ankaranın elini güçlendirmektedir elbette bu işbirliği rakkada yansıtıldığı gibi suudi arabistan ve bazı körfez ülkelerini rahatsız edebilir ancak türkiyenin bölgesel güvenlik hassasiyetlerini göz ardı eden aktörlerin ucuz hamlelerinin bir karşılığı bulunmamaktadır nihai olarak ifade edebiliriz ki bağdat yönetiminin pkk sorunu ile ilgili samimi adımlar atması i̇ran ile türkiye arasında dengeli bir tutum sergilemesi ve barzani yönetimi konusunda türkiye ile müşterek hareket etmesi durumunda ikili ilişkilerde sağlam bir zeminin inşa edilmesi ve yeni bölgesel düzene sorunsuz intibak edilmesini mümkün kılacaktır
683
lüks suv araçların özelliklerini aratmayan pickup’lar büyük talep görüyor tüketiciler milyon tl’lik fiyat etiketine sahip lüks suv’lar yerine pickup’ları tercih ediyor ancak firmalar talebi karşılayamıyor pickuplar pandemi ile birlikte yeniden moda oldu koronavirüsten korunmak ve kalabalıklardan uzak durmak için şehir dışına çıkmak isteyenler offroad özelliklere sahip pickuplara yöneldi pickuplara olan talebin artmasının bir başka nedeni daha var yeni pickup modelleri artık lüks suv araç konforuna sahip bu yüzden birçok suv araç sahibi milyon tllik fiyat etiketine sahip lüks suvların yerine daha düşük fiyatlarla benzer özelliklere sahip pickupları tercih etmeye başladı pandemi̇ engeli̇ ancak pandemi nedeniyle fabrikalarda üretimi durunca talep karşılanamadı bu nedenle 2020de satışlar beklentilerin altında kaldı pazarda 10 bin 972 adet pickup satışı gerçekleşti stoklarda yeterli araç olması halinde pazarın 1415 bin adetleri zorlayacağı tahmin ediliyordu pickup satışının 10 bin seviyesinde kalmasında 2020de bazı markaların bu segmentten çekilmesi ve yenilenen modellerin gecikmeli olarak türkiyeye gelmesi de etkili oldu mercedesbenz xclass artık üretilmiyor fiat fullbackin pickup pazarındaki macerası da kısa sürdü volkswagenin türkiyede büyük ilgi gören modeli amarok ise artık avrupada satılmıyor ayrıca isuzu dmax model değişimi nedeniyle uzun bir süre ithal edilmedi 2020 aralıkında üçüncü jenerasyonu türkiyede yollara çıktı toyota ise makyajlanan hiluxı eylülde satışa sundu 2021e hizli başladi pickup segmenti 2021de iyi başladı ocakta satışlar yüzde 125 artışla 744 adede çıktı pickupların hafif ticari araç pazarındaki payı yüzde 92 oldu ocak 2020de pickupların pazar payı yüzde 65 seviyesindeydi avrupada yüzde 31 düştü avrupada pickup pazarı yüzde 31 düşüşle 119 bin 400 adet olarak gerçekleşti car industry analiz verilerine göre ranger 42 bin 941 adetle avrupanın en çok satan pickup modeli olurken onu 25 bin 331 adetle toyota hilux 15 bin 501 adetle mitsubishi l200 11 bin 489 adetle nissan navara 11 bin 469 adetle volkswagen amarok izledi
289
i̇stanbul büyükşehir belediye başkanı ekrem i̇mamoğlu youtube fenomeni danla bilic ile 8 mart kadınlar günü için bir araya geldi bilic youtube kanalı için hazırladığı videoda i̇mamoğluna kadınlar hakkında sorular sordu ★ ben de siyasetçilerin sosyal medya fenomenleri ile buluşmasını hatta kadın programlarına bile çıkmasını savunanlardanım z kuşağına ya da siyasetle ilgilenmeyen kadınlara ulaşmanın en etkili yolu bunlar haber kanallarındaki tartışma programlarının seslendiği kitle hep aynı siyasi görüşünü hiç değiştirmeyen insanlar ★ i̇mamoğlunun hedefi belli cumhurbaşkanı adaylığı o yüzden her gün pr yapıyor sosyal medyadan gençlere ulaşmaya çalışıyor kafası belediye başkanı gibi değil youtuber ya da sosyal medya fenomeni gibi çalışıyor muhali̇fler de kizdi i̇mamoğlu daha i̇stanbula yarayacak ses getirecek büyük bir proje ortaya koyamadı ses getiren işleri de eski yönetimin bitmeye yakın projeleri ama i̇mamoğlu algı yaratmayı twitterda tt olmayı like almayı iyi biliyor oysa i̇stanbulun sorunlarıyla gece gündüz ilgilenecek bir belediye başkanına ihtiyacı var ★ i̇mamoğlunun ekibi kadınlar günü için bula bula paylaşımlarında sürekli kadınları aşağılayan fiziksel görünümleriyle dalga geçen makyaj nasıl yapılır emekçisi danla bilici bulmuş oysa biraz googleda araştırsalar bilicin kadınları aşağılayarak popüler olduğunu görürlerdi kadınların fiziksel görünüşleriyle zalimce dalga geçen biri mi kadınlar günüyle ilgili soru sormayı hak ediyor ★ bilic arkadaşlarına sokakta bir kadının video görüntüsünü aldırıp kameranın önüne geçip bu arada arkamda cardi bnin kuzeni var diyerek güldüğü için hem cinsleri tarafından çok eleştirilmişti bilic youtube videolarında da sürekli kadınları bir meta olarak gösterip onların görüntüsüyle dalga geçen hatta video başlıklarında bile kadınları aşağılayan bir youtuber ★ twitterdaki muhalifler bile ekrem çıtayı düşürdün başka görüşecek kimse kalmadı mı maalesef ekrem i̇mamoğlunun böyle boş insanlarla da bir araya gelmesi gerekiyor i̇şte siyaset bu yüzden herkesin yapabileceği bir iş değil bu kadının insanlığa tek bir faydasını söyleyin diye tweetler yazdılar oysa kadınlar gününe özel söyleşi yapacak birçok değerli emekçi kadın vardı i̇mamoğlunun ekibi algı yaratalım derken bu kez baltayı taşa vurdu adam mi öldürdük i̇zmirde koronavirüs tedbirleri kapsamında kapalı olması gereken gece kulübüne yapılan baskında içeride bulunan 23 kişiye para cezası kesildi i̇şlem yapılan bir kişi gazetecilere neden çekiyorsun adam mı öldürdük diye tepki göstermiş soruya bak adam öldürmedin ama öldürmeye teşebbüsten yargılansan yeridir sinoplu ninenin bir haftada 200 kişiye koronavirüs bulaştırdığını haberlerde izlediniz en i̇yi̇ 20 çorba abd basınının dünyanın en iyi 20 çorbasını belirlediği listede türkiyeden de yayla çorbası vardı yayla çorbasına gelene kadar kelle paça işkembe beyran tarhana gibi iddialı çorbalar var aslında haberle ilgili yorumlarda da benim gibi düşünenler çoktu en iyi 20 çorba listesine çorba sokuyoruz ve onu da beğenmiyoruz çünkü ülkemiz tam bir çorba cenneti yüzyıllar boyu anadoludan geçen farklı uygarlıklar yemek kültürümüzü müthiş zenginleştirdi ama türk mutfağı dünyada ilk 10da değil diyenleri yemek yarışmalarına jüri yapıyoruz tvde ve plazalarda kariyer yapmış cvsi fiyakalı kadınlar yemek yapıyor zaten aralarında bıçak tutmasını bile bilmeyenler var gerçek şefler gurmeler evlerimizdeki annelerimiz hiç mütevazı olmayalım türk mutfağı da çin ve fransa ile birlikte ilk üçte yer alıyor hasarli sifir araç bursai̇negölden onur aydemir 460 bin tl ödediği sıfır aracı hasarlı çıkınca hemen avukata başvurmuş tabii aracı değiştirmemişler ve uzun dava süreci böylece başlamış hasarlı sıfır araçlarla ilgili çok haber okuyoruz bir de haber olmayanlar var vatandaş sıfır araç alayım kafam rahat etsin diyor ama parasıyla rezil oluyor galerici ve bayilerin avukatları özellikle davaların uzaması için uğraşıyorlar ve karşı tarafı yıpratıp davadan vazgeçirmeye tamire ikna ediyorlar şaka gibi ama artık sıfır araç alırken bile ekspere başvurmak gerekiyor kötü niyetli galeri ve araç bayii sahipleri kamuoyuna açıklanmalı ve cezalar caydırıcı olmalı süper li̇g mağduri̇yet edebi̇yati galatasarayın lig sonuncusu ankaragücüne yenildiği maçta sadece üç gol pozisyonu vardı biri de gol oldu zaten ankaragücü iyi oynadı ve galibiyeti hak etti puan kaybeden takımın hakeme kızması artık bir süper lig geleneği galatasaraylı teknik ekip ve yöneticiler de hakeme kızdı oysa itiraz edilen iki pozisyondan biri penaltıydı hakem yorumcuları da kararı doğru buldu kırmızı kart kararı ise otoriteleri ikiye böldü yani herkesi isyan ettirecek çok bariz hakem hataları yokken sarı kırmızılı teknik heyet ve yöneticiler çok ama çok isyan ettiler halbuki ankaragücünün de bir penaltısı yendi daha önce de yazdım her hafta hangi dört büyük puan kaybetmişse hakemleri bahane edip mağdur edebiyatı yapıyor hakeme isyanın da bir standardı olmalı dört büyükler mağduriyeti bir algı ve baskı aracı olarak kullanıyor bu gidişat iyi değil
698
türkiyenin daeş tarafından açıkça saldırıya uğraması sonrasında hükümetin tavrı anlaşılabilir biçimde değişti ve karşı karşıya bulunduğu saldırılara tepki olarak meşru bir müdafaa sistemi benimsedi aynı biçimde pkknın silahların sustuğu dönemi tek taraflı olarak bitirdiğini açıklaması türkiye için ikinci bir mücadele cephesi oldu türkiye bu mücadeleyi belirli bir strateji çerçevesinde gerçekleştiriyor bunun ilk ayağı türkiyede artık bir cinayet sendikası benzeri örgüt kurmuş olan infaz gerçekleştirmekte bir an tereddüt etmeyen pkkya ve onun destekçilerine karşı giriştiği mücadele oldu hatırlamak bile istemediğimiz dönemlere nazaran çok daha ciddi hava operasyonları kandilde ve çevresinde konuşlanmış pkk mevzilerine düzenlendi benzer biçimde daeşin kuzey suriyedeki mevzilerine de türk hava kuvvetleri türk hava sahasında kalarak önemli saldırılar gerçekleştirdiler pkk hedeflerine daeş hedeflerinden daha fazla ve çok daha etkili saldırılar düzenlenmesinin temelinde basit bir mantık yatıyor kuzey irakta konuşlanan pkk üsleri türk silahlı kuvvetleri ve istihbaratı tarafından biliniyor ayrıca kuzey irakta egemen olan kürdistan özerk bölgesi yönetimi bu askeri güce karşı herhangi bir kontrol imkânını elinde bulundurmuyor oysa kuzey suriyede ve irakın önemli bir bölümünde bölgeye hâkim olan daeşin konumu ve elinde bulundurduğu silahlar konusunda türkiyenin yeterli istihbaratı yok suriye ayrıca çok sayıda gücün birbiriyle savaştığı bir açık alan haline gelmiş bulunuyor i̇ran ve rusya federasyonu bu güçlere yardım ediyor ayrıca sscb döneminde oluşturulmuş i̇srail hava saldırılarına karşı önemli bir koruma teşkil eden bir hava savunma füze sistemi bulunuyor esed rejimi bu sistemi rus askeri danışmanlar ve mürettebat aracılığıyla hâlâ kullanabilecek durumda bütün bu unsurlar bir araya geldiğinde türk hava kuvvetlerinin neden tek başına daeş hedeflerine saldırmadığı anlaşılabilir abd i̇ncirlik üssünün kullanımıyla ilgili varılan mutabakattan sonra önemli sayıda savaş uçağını ve mürettebatı almanyadaki üslerden türkiyeye yönlendirdi bu kuvvetler geldiğinde kuzey suriyede hava bombardımanı yapabilen abd ile işbirliği çerçevesinde daeşin ciddi biçimde geriletileceğine kesin gözüyle bakılabilir ne var ki daeş ile savaşan ve genellikle de hava desteği olmadığında alan kaybeden pyd gibi güçler esasında suriyede savaş başladığından bu yana esede sadık güçlerle hiçbir zaman savaşmadılar esed onların özerkliğini işine geldiği sürece destekledi diğer yandan esede destek veren i̇ran ve rusya da pydnin zemin kaybetmesini istemiyorlar pyd çok yanlış müttefiklerle çok tehlikeli bir oyun oynuyor bu kadar bilinmeyenle dolu bir denklem türkiyenin katıldığı ya da gerçekleştirdiği hava harekâtlarıyla doğal olarak çözülmeyecektir ne var ki suriyede hiç değilse asgari güvenlik sağlanabilecek daeşten kurtulmuş bölgeler gelecekteki demokratik suriye için nüve teşkil edebilir bu konuda türkiyenin abd başta olmak üzere diğer müttefikleriyle yaptığı girişimler ve giriştiği operasyonlar türkiyenin kendi güvenliği hilafına pkk yararına olmayacaktır böyle bir gelişme düşünülemez esed rejiminin ayakta kalacağı bir suriye ise bugünkünden daha barışçı daha istikrarlı olamayacaktır bugün daeş hedeflense de yarın için hedeflenen demokratik bir suriyedir bu demokratik suriyede esedın yeri olmadığı gibi onun işbirliğine yaslanan pyd gibi örgütlerin de bir geleceği olmayacaktır bu gerçekleri şimdiden görmek safını doğru belirlemek sadece suriyede değil türkiyedeki siyasi hareketlerin de önünde zorunlu bir seçim olarak durmaktadır
464
başakşehir çok formsuz ve moralsizdi üstelik çok önemli eksikleri vardı ancak işe yeni başlasa da aykut kocamanın iyi yerleşimli alan daraltan savunma kurgusu ve kontrollü futbol uygulatan bir teknik adam olmasını gözardı etmemek gerekirdi öyle de oldu galatasaray 45 dakika oyunu domine eden taraftı ama bilhassa kendi sahasında ilk devrelerdeki alışılmış pozisyon üretkenliği hiç yoktu çünkü rakip geride boşluk bırakmıyor topla çıkarken de hücum prese pas hataları ile takılmıyordu oyun galatasaray için çok zor gidiyordu devre sonuna kadar tek pozisyon bulamadılar ama penaltıyı muslera kurtarıp devre biterken de atılan gol kara bulutları dağıttı i̇kinci devre karşılıklı ataklarla geçti yine de iş kolay gözükmüyordu ama kornerden fark ikiye çıkınca maçın da sonucu belli oldu galatasaray çok kritik derbi deplasmanına kayıpsız gitmiş oldu dün gecenin yıldızı donktudefansta da oynasa ön liberoda da oynasa çok kritik anlardaki asistleri ve golleri ile takımına hayat veriyor dün zor geçen oyunda mükemmel bir orta ile ilk golün asistini yaptı i̇kinci yarıda da mükemmel bir kafa vuruşu ile maça noktayı koydu onyekuru monacodan gelir gelmez iki maçta da önemli katkılar verdi mostafa mohamed için yorum yapmak erken güçlü bir fizik yapısı var ama yeni bir ülkeye gelen ve arkadaşlarını tanımayan bir oyuncunun bir an önce uyum sağlaması için en zor görev yeri santrfordur aykut kocaman zor durumdaki takımına daha ilk maçta birkaç önemli dokunuş yapmış ama oyuncu değişikliklerini ikinci golden yapmalıydı hakem arda kardeşler genelde iyi yönetti maçı ama donkun demba baya yaptığı çok net penaltıyı çalmadı var da aman ikinci kere çağırıp da başıma iş almayayım dedi
251
boğaziçi üniversitesi rektörü melih bulu koronadan daha büyük bir virüs var şu an diyen öğrencisine haddini bil veya terbiyesizlik yapma falan demiyor tam aksine kendisine düpedüz virüs diyen öğrencisini hoş görüyor hatta maruz kaldığı bu saygısızlığı şaka olarak değerlendirip gülüyor gelgelelim protestocu öğrenciler bu hoşgörü karşısında mahcup olmak yerine kayyum virüsü diye adeta kanırtıyorlar bu lakırdılarını da çok beğendiklerini kahkahalarla alkışlarla ortaya koyuyorlar i̇şin tuhafı rektörleri de eşzamanlı onlara eşlik ederek alkışlıyor gülüyor anlaşılan o ki öğrenciler bu mizah denemelerinden hiçbir şekilde sonuç alamayacaklar zira ne yaparlarsa yapsınlar kendilerini sevimli bulmaya devam eden bir rektörleri var network çok önemli sözüyle çokomelli diyerek dalga geçtiklerinde de bu orantısız zeka gösterisini sevimli bulmuş onlarla birlikte yine gülmüştü doğrusunu isterseniz bu hikayenin sonunu çok merak ediyorum protestocu öğrenciler toplu iğne yağlı boya yapıştırıcı gibi malzemelerle daha yaratıcı şakalar yaparlar mı bilemiyorum benim bildiğim şudur şayet bu bir drama olsaydı finalde öğrenciler rektörlerine acayip meftun olurlar birlikte güle oynaya kamp falan yaparlardı rektörleri emekliye ayrıldığında da yas tutarlardı ee tabii finalin inandırıcı olması için daha önce rektör melih bulunun hiçbir ayrım gözetmeksizin her öğrencisinin her sıkıntısıyla ilgilendiğini üniversiteye kaynak yaratıp dünya çapında hocalar getirdiğini hakemli dergilerde yayımlanan makalelerle boğaziçi üniversitesini dünyanın en saygın üniversiteleri arasına soktuğunu göstermek gerekirdi diyeceksiniz ki onlar filmlerde olur ne gösterilirse gösterilsin istemezükçüler için mezkur final inandırıcı olmaz mesele her şeyden evvel rektör atamasından ibaret değil öyle olsaydı daha evvel de protesto gösterileri olması gerekirdi nihayetinde öğretim üyelerinin seçtiği 6 rektör adayını yök 3e indirgiyor cumhurbaşkanı da bu 3 rektörden birini atıyordu kaldı ki rektör seçimi için dünyada tek bir yöntem cari değildir boğaziçi üniversitesi öğrencilerinin çoğunun haklı olduğuna inandıkları isteklerinin siyasallaştırılmasından felaket rahatsız olduklarını biliyorum nasıl rahatsız olmasınlar belirli azgın azınlık boğaziçi üniversitesini babasının malı sanıyor galiba boğaziçi üniversitesi her şeyden evvel devletin bir üniversitesidir öyle yurtdışındaki birçok üniversite gibi hayırsever zenginlerin yüksek bağışlarıyla dönmüyor öğretim görevlilerinin maaşları dahil her şey bizim vergilerimizle ödeniyor chp yandaşı besleme medyanın fişteklediği protestocu öğrenciler sadece mizahta değil sanatta da maharetlerini cömertçe sergilemeye devam ediyorlar mahzuni şerifin yuh yuh adlı parçasını rektörleri melih bulu için yeniden yorumlayıp klip çektiler bu yaratıcı çocuklara şuncağızı sormak lazım abd ekonomik ambargo koyarken terör örgütüne binlerce tir silah yardımı yaparken veya biz bilgisayar oyunu sanmıştık diyerek 252 yurttaşımızı şehit verdiğimiz 15 temmuz direnişimizle dalga geçerken neden hiçbirinizin aklına mahzuni şerifin amerika katil türküsünü uyarlamak gelmedi diyecekler ki üniversiteyle rektörle ne alakası var hendek terörü döneminde yabancı ülkeleri müdahaleye çağırmanın üniversiteyle rektörle çok mu alakası vardı
412
2003 yılında irakın abd tarafından işgal edilmesinden sonra ortadoğuda türkiyeabd ilişkilerinde var olan çıkar çatışmalar her iki tarafın da gayretleriyle fazla büyümeden yönetilebilmiştir ancak söz konusu ayrışan çıkarlar suriye krizinin derinleşmesiyle birlikte artık yönetilemez hale gelmiş türkiyeabd ilişkilerini hiç olmadığı kadar olumsuz yönde etkilemiştir suriye krizi sonrası abdnin öncelikli tehdit algılaması irak şam i̇slam devleti iken türkiyenin öncelikli tehdit algılaması demokratik birlik partisinin pyd olması ve her iki ülkenin söz konusu iki devlet dışı silahlı örgütü destekledikleri gerekçesiyle birbirlerini suçlamaları dai̇şin musulu işgal ettiği haziran 2014ten beri devam etmektedir türkiye eylül 2014ten itibaren dai̇şi terör örgütü olarak adlandırmakla kalmamış dai̇şe karşı verilen mücadeleye askeri ve siyasi destek verileceğini en yetkili ağızlardan açıklamış ve de hem pydyi hem de dai̇şi eşit oranda iki terör örgütü olarak ilan etmiştir buna karşılık abd pydyi terör örgütü olarak kabul etmediğini açıklarken pydyi hem desteklemiş hem de bu desteğini son derece garip bir şekilde gerekçelendirmiştir abdye göre pydnin dai̇şe karşı karadan savaşan bir güç olması söz konusu örgütün abd tarafından desteklenmesinin en önemli sebebidir ve türkiyenin bölgeye askeri müdahalede bulunmaması sonucu oluşan bir durumdur ankara defalarca türkiyenin kürtlere karşı olmadığını ancak suriyedeki diğer unsurların yanı sıra kendisinden yana olmayan kürtlerin bir kısmını da baskılayan pkk uzantılı terörist bir örgüt olan pydypgye karşı olduğunu defalarca açıklamıştır halihazırdaki haritaya bakıldığında bölgenin demografik yapısını bozacak şekilde kantonların birleşmesiyle 500 kmlik bir bölgenin pydnin kontrolü altına girmesi türkiyenin güneyinde bir kürt şeridinin kurdish belt veya devlet benzeri bir oluşumun kurdish statelet ortaya çıkmasına neden olacağı aşikardır bu aslında abdnin geleneksel kuşatma politikasının bir yansıması olarak nitelendirilebilir ve abdtürkiye ilişkilerini geri dönülmez noktalara ulaştırabilecek vasıftadır türkiyenin kürt sorunu suriye kriziyle birlikte daha da alevlenmiş dai̇şin ortaya çıkmasıyla mezhepçi politikalar izlediği gerekçesiyle türkiye uluslararası arenada suçlanmıştır bugün eş zamanlı şekilde pkk ve paralel yapılanmaya karşı mücadele yürüten ankara suriye krizinden cephe ülkesi olması sebebiyle en çok darbe alan bölge ülkelerden biridir bu şartlar altında türkiye abd ile var olan çıkar çatışmalarına rağmen ilişkilerini kopma noktasına asla getirmek istememiştir ve istemeyecektir abd ise uluslararası sistemde global liderlik konumunu sürdürmek konusunda zorlu bir süreçten geçmekte ve bölgede cumhuriyet tarihi boyunca her zaman barış ve istikrardan yana olan türkiyeye duyduğu gereksinim hiç bitmemiş ve bitmeyecektir ancak bunun için tek yanlı politikalar değil karşılıklılık esasına dayalı bir üslup ve içeriğe sahip politikaların her iki ülke tarafından yeniden formüle edilmesi gerekmektedir
385
size kanser teşhisi konulduysa ve artık anne olamayacağınızı düşünüyorsanız yanılıyorsunuz tedaviden önce dondurduğunuz yumurtalarınız ile tedavi sonrasında bebek hayalinize kavuşabilirsiniz artan kanser hastalıkları çocuk sahibi olma hayallerine engel değil kemoterapi ve radyoterapi tedavilerinden önce yumurta ya da embriyolarınızı dondurtabilirsiniz böylelikle kanser tedavisi sonrasında bebek hayalinize kavuşabilirsiniz bu hafta sizleri kanser hastası kadınların nasıl anne olabilecekleri konusunda bilgilendireceğim kanser tedavisi hangi durumlarda üremeye zarar verir çocukluk çağında ve doğurganlık dönemindeki kanserlerde kullanılan kemoterapi ve radyoterapi üremeye zarar verir doğurganlık dönemi kanser türleri meme rahim ağzı rahim yumurtalık ve tiroit çocukluk çağında ise kemik iliği nakli gerektiren lösemi ve kan hastalıklarında yoğun kemoterapi olduğundan doğurganlığın korunması bu yaşlardan itibaren önemli olmaktadır kullanılan ilacın çeşidi süresi dozu ve yaşa göre etkisi değişiklik gösterir özellikle kemoterapide kullanılan ajanlar ve rahimyumurtalık bölgesine yapılan radyoterapi üreme hücrelerine zarar verir kemoterapi̇den önce yapilmali kanserde kısırlığa karşı hangi yöntemleri uyguluyorsunuz kısırlıktan koruma yöntemi hastanın evli olup olmadığına göre değişmektedir hasta bekar ise yumurta veya yumurtalık dokusunu dondurma tercih edilir yumurta dondurmada kemoterapi öncesi yaklaşık 15 gün öncesinden yumurtalıklar ilaçla uyarılarak büyütülüp toplanmakta döllenmeden önce dondurulmaktadır yumurtalık dokusu dondurulması ilaç tedavisi için zamanı olmayan hastalarda daha çok çocuklarda tercih edilmektedir laparaskopi yöntemiyle yumurta dokusunun bir kısmı alınarak saklanmaktadır embri̇yo196 derecede saklanir hasta evli ise hangi yöntem uygulanır i̇lk olarak embriyo dondurma tercih edilir embriyo dondurmada hızlı dondurma vitrifikasyon yöntemi ile embriyolar 196 derecede saklanır çözüldükten sonra ise yüksek oranda canlılığını devam ettirmektedir dondurma tekniklerinde gelişmeler ile gebelik elde etme başarı oranı taze uygulamalar ile benzerdir yaklaşık 5560 oranındadır dondurma işlemi nasıl yapılıyor yumurta dondurma işleminin başlangıcı tüp bebek tedavi protokolü gibidir öncelikle yumurtaların uygun şekilde büyütülmesi veya doğal sikluslarda yumurta takibi sonrasında da yumurtaların toplanarak saklanması işlemi gerçekleştirilir elde edilen yumurtalar çeşitli dondurma teknikleri ile dondurularak saklanır özellikle son yıllarda hızlı dondurma vitrifikasyon ile başarılı sonuçlar elde edilmektedir şu anda vitrifikasyon ile embriyolarda ve yumurtalarda çözüldükten sonra yüzde 100e yakın canlılık oranı elde edilmektedir kısa süreliğine yüksek konsantrasyonda dondurma solüsyonları ile ani ısı düşüşü sağlanarak hücrenin etrafında cam yüzey oluşturularak hücre korunmaktadır kemoterapi veya radyoterapiye başlamadan yaklaşık iki hafta önce yumurtalıklar uyarılarak yumurta büyümesi sağlanır meme kanseri vakalarında hormon reseptörü pozitif olduğundan kanser östrojene hassas ise yumurtalıkları uyarmada kullanılan östrojen düşük seviyede tutulur gebeli̇k i̇çi̇n i̇zi̇n veri̇li̇r kanser tedavisi sonrası ne zaman gebe kalınabileceği veya tedaviye başlanabileceği kanser türüne evresine ve ilaç süresine göre değişmektedir yeterli ilaç dozu sağlandıktan sonra kanser taramalarında röntgen mr ve kan testlerinde kanser belirtisi yoksa gebelik için izin verilir sağlık bakanlığının üremeye yardımcı teknikler yönetmeliğine göre embriyo ve yumurta saklama süresi beş yıl olarak belirlenmiş ve sadece bazı özel durumlarda uzatılma şartı konmuştur regli̇n düzene gi̇rmesi̇ gebeli̇k anlamina gelmez evli çiftler tüp bebek tedavisi ile embriyo dondurma işlemi yaptırabiliyorlar embriyo transferi yapıldıktan sonra kalan dondurulmaya uygun embriyo mevcutsa çiftlerin de izniyle alınarak dondurulma yapılabilmektedir yumurta dondurma işlemi eskiden sadece kanser hastalarında uygulanıyordu ancak 2014 yılının son aylarında sağlık bakanlığı tarafından tüp bebek yönetmeliğinde yapılan değişiklikle erken yaşlarda yumurtalık rezervi azalmış veya erken menopoza girme riski olan kadınların da bu durumunu kanıtlaması şartı ile yumurtalarının dondurulmasına izin verildi kemoterapi sonrası adetler en az 612 ay gibi değişen sürede geri dönebilmektedir adetlerin düzelmesi her zaman gebelik elde edilebileceği anlamına gelmiyor yumurtalık fonksiyonlarının tedaviden etkilenip etkilenmediğini anlamak için adetin üçüncü gününde fsh e2 östradiol ve amh antimüllerian hormon testlerinin yapılması gerekir kullanilan kemoterapi̇ i̇laçlari erken yumurta yetmezli̇ği̇ne yol açar dünyada yapılan birçok çalışma ile dondurulmuş yumurtalarla ve yumurtalık dokusunun vücudun farklı bölgelerine konmasıyla gebelikler ve canlı doğumlar bildirilmektedir gün geçtikçe gelişen teknoloji ve kanser tedavilerindeki ilerlemelerle hayatta kalma oranlarının artması fertilitenin korunmasını da sağlamaktadır kullanılan kemoterapi ve radyoterapi kadınlarda yumurtalık fonksiyonlarını etkileyerek erken yumurta yetmezliği dediğimiz erken menopoza yol açmaktadır bu sebeple onkologların tedavi öncesi hastalarının ileriki dönemde çocuk arzusunu da dikkate almaları önemlidir hastaların tüp bebek uzmanları radyasyon ve medikal onkologlar tarafından değerlendirilip kısırlık koruyucu yöntemler hakkında bilgilendirilmesi sağlanmalıdır hastanın psikolojisi ve düşünceleri de önemsenerek bir tedavi protokolü oluşturulmalıdır
643
24 haziran seçimleri cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle birlikte türk siyasetinde gittikçe ağırlığını artıran ittifak olgusunun ilk uygulama sahası oldu ak parti ve mhpnin meydana getirdiği cumhur ittifakı ile chp i̇yi̇ parti ve saadet partisinden meydana gelen millet i̇ttifakının yarışına sahne olan bu seçimler cumhur i̇ttifakının zaferiyle sonuçlandı 24 haziran seçimlerinin üzerinden oldukça kısa bir süre geçmesine rağmen seçim ittifaklarına dair tartışmalar bu sefer yaklaşmakta olan 31 mart 2019 yerel yönetimler seçimleri açısından yeniden gündemde i̇ttifakların ana aktörleri açısından 24 hazirandakine benzer bir tabloyla karşı karşıya olduğumuzu söyleyebiliriz 24 haziranda dolaylı biçimde millet i̇ttifakını destekleyen hdpnin pozisyonunun bugün için de farklı olmadığını belirtmek gerekiyor hatırlanacağı üzere hdp özellikle büyükşehirlerde chp tabanından gelen emanet oylarla milletvekili seçimlerindeki oy oranını artırmıştı bunun neticesinde ise ağırlığı batı illerinden olmak üzere ülke genelinde yüzde 11 7 gibi bir oranla 67 milletvekili çıkarabilmişti millet i̇ttifakı ile hdp arasındaki bu ilişki 24 haziran sonrasında özellikle i̇yi̇ parti açısından oldukça önemli tartışmaların ortaya çıkmasını sağlamıştı hdp ile yapılan bu dolaylı iş birliğinin seçimlerdeki başarısızlığın başlıca nedeni olduğu yönünde parti içinden güçlü bir tepki de oluşmuştu nitekim bugün gelinen aşamada hdpnin millet i̇ttifakı ile ilişkisinin i̇yi̇ parti tabanından tepki çekmemeye dayalı biçimde chp ile sağlanan dirsek temasları üzerinden atılan taktiksel adımlarla inşa edilmeye çalışıldığı ifade edilebilir seçim propagandasını teröre bulaştıkları için kayyum atanmış belediyeleri geri almak ve cumhur i̇ttifakı karşıtlığı söylemi üzerine kurduğu anlaşılan hdp bu şekilde kendi tabanına göz kırparken diğer taraftan artan bir tonda chp ile karşılıklı bir mesaj trafiğini de sürdürüyor gözükmektedir aslında chp ile yerel seçimlere ilişkin sağlanan temaslardan ilkinin geçtiğimiz kasıma denk geldiği söylenebilir chp lideri kılıçdaroğlu ile hdpli ahmet türk 24 haziran seçimleri öncesinde de millet i̇ttifakının çatı aday arayışları çerçevesinde hdpden giden olumlu sinyallerin yine ilk kez ahmet türkten kaynaklı olduğunu hatırlatalım arasında gerçekleşen görüşmeye dair çeşitli iddialar bazı medya organlarına yansımış daha sonra taraflar bunun bir nezaket görüşmesi olduğunu açıklamışlardır daha sonra ahmet türk kanadından gelen açıklamada … resmi bir ittifak olmayabilir ama birçok yerde o ilin yönetimini değiştirecek bir güç varsa onu doğru kullanmak lazım ifadesinin kullanılması dikkat çekmiştir 31 mart seçimlerine giden süreçte hdpnin pozisyonunun nasıl olacağına dair ipuçlarının bu açıklamada gizli olduğu bir süre sonra yine hdp kanadından gelen diğer açıklamalarla daha da belirginleşmiştir geçtiğimiz günlerde hdpnin diyarbakırda yaptığı aday tanıtım toplantısında partinin eş genel başkanı sezai temellinin … hdp batıda da kilit parti konumundadır sözleri hdpnin i̇stanbul adana ve i̇zmirde aday çıkarmayacağını açıklamasıyla daha da anlam kazanmıştır ancak hdpnin millet i̇ttifakına desteğine dair en net açıklama parti sözcüsü saruhan oluçtan gelmiştir oluç … bizden talepte bulunan demokrasi güçleri chp adaylarının ihtiyaca cevap olacağını düşünür ve desteğimizi isterse biz de destekleriz diyerek aday göstermedikleri ya da sembolik adaylarla yola çıktıkları yerlerde seçmenlerine millet i̇ttifakının adaylarını işaret etmiştir chp sözcülerinin hdp ile ittifakı reddeden cılız açıklamalarına karşılık millet i̇ttifakı tarafından başta bazı batı illeri olmak üzere gösterilen adayların hdp seçmenine sıcak mesajlar gönderen kişiler arasından belirlendiği görülmektedir 31 mart seçimlerine giderken hdpnin temel stratejisinin cumhur i̇ttifakı karşıtlığı özelinde millet i̇ttifakı ile örtüştüğü bugün için çok daha açık biçimde gözlemlenebilir ancak bu konumlanmayı doğrudan millet i̇ttifakından ziyade chpnin açtığı alanda gerçekleştirmekte ve i̇yi̇ partinin mhp ile geçişkenlik gösteren seçmeninin tepkisini çekmeden sağlamayı hedeflediği anlaşılmaktadır ancak her geçen gün daha da alenileşen bu ilişki türkiye partisi olma iddiasını kaybetmiş ve terör örgütleriyle arasına mesafe koyamamış bir hdp ittifak için kısa vadeli kazanca işaret ediyor görünse de hem i̇yi̇ partinin hem de chpnin milliyetçiulusalcı tabanının partilerini cezalandırma riskini gittikçe güçlendirmektedir
566
türkiye i̇hracatçılar meclisi ti̇m her ayın ilk günlerinde ihracat rakamlarını açıkladığı rutin toplantısını bu kez ti̇m kadın konseyi üyeleriyle birlikte ankarada gerçekleştirdi önceki gün ticaret bakanı ruhsar pekcanın da katılımıyla gerçekleşen şubat ayı toplantısı sonrasında ti̇m başkanı i̇smail gülle ve kadın konseyi üyeleri kadın gazetecilerle bir araya geldi başkan güllenin tek erkek katılımcı olduğu toplantıda hem kadına yönelik umut veren projeleri dinledik hem de samimi itiraflar geldi sohbetimiz 100 bini aşan büyük ihracat ailesinin kaçı kadın sorusuyla başladı ti̇m kadın ihracatçılara yönelik oldukça kapsamlı bir çalışma başlatmış sadece üye sayısı değil kadın ihracatçıların güçlendirilmesi için de neler yapılabileceğini tespit etmek üzere bir komite kurulmuş yol haritası çizilmiş bile 100 bini aşkın ihracatçının kesin olmayan bilgilere göre arasında 5 bin civarında kadın bulunuyor başkan gülle bu rakamın elbette yetersiz olduğunu artması ve mevcut kadın üyelerin desteklenmesi için daha çok çaba göstereceklerini söylüyor kadınları desteklemenin ülke ekonomisinde büyük fark yaratacağını söyleyen gülle kadını desteklemek öyle kapıyı açarak asansörde yol vererek olmaz bunları tabi ki yapacağız ama asıl kadınlara kredi vermeliyiz finansal olarak desteklemeliyiz bu ülkemiz için de kritik bir konu diyor geçen yıl eximbankın 500 milyon dolarlık kaynağından kadınların kullandığı kredi toplamının sadece 5 milyon dolar olduğunu söyleyen gülle bunun nedenlerini şöyle anlattı bu rakam çok düşük böyle olmasında birçok faktör etkili çoğu zaman kadınların kredi imkânlarından devletin verdiği desteklerden haberi olmadığını görüyoruz bir de teminat mektubu konusu var kadınlar teminat mektubu almakta zorlandıkları için kredi kullanamıyorlar bunun için projeye teminat mektubu verilmesi kadınlara bu anlamda pozitif ayrımcılık yapılması konusunda girişimlerimiz var kadınların borçlarına sadık olduklarını da hatırlatan gülle kadınların projelerinin kredilendirilmesi kredi kullanarak büyümeleri konusunda daha fazla cesaretlendirilmesi için herkese çağrıda bulunuyor tek kanatla uçulmaz i̇hracatta kadin gi̇ri̇şi̇mci̇ eti̇keti̇ sohbetimizde ti̇m kadın konseyi üyeleri de dünyadan güzel örnekler paylaştı örneğin afrikada bir süredir kadın girişimcilerin ürünleri kadınlar tarafından üretilmiştir etiketiyle ihraç ediliyormuş ti̇m de yakında kadın ihracatçıların ürünlerini etiketleyecekmiş şimdiden bazı kadın ihracatçılar kadınların global olarak desteklendiği woman on platformuna üye olmuşlar bile başkan gülle dünyada kadınların ürünlerine öncelik verilmesi yönünde bir trend geliştiğini ve türkiyenin bu konuda güçlü bir potansiyeli olduğuna dikkat çekiyor i̇şte kadinlarin yükselebi̇leceği̇ 100 şi̇rket söz kadınlardan ve kadınları destekleyenlerden açılmışken ekonomi dünyasının yeni fikri inbusiness dergisi global yatırım holding başkanı mehmet kutmanı kapağına taşıdığı mart sayısında i̇şte kadının yükselişi araştırmasının sonuçlarını yayınladı 100ü aşkın şirketin katıldığı araştırmada en çok kadın çalışanı olan şirketlerin yanı sıra orta ve üst kademede en çok kadın yönetici bulunan şirketler ve yönetim kurulunda en çok kadın üyesi bulunan şirketlere yer verildi kadın konusundaki çalışmalara da kaynak olacak nitelikteki bu kapsamlı araştırmanın detaylarını ve çarpıcı birçok dosya haberi inbusiness mart sayısında okuyabilirsiniz
430
okuma günlüğü 21 mart 2019 sonuç itibariyle gerçeğin yittiği bir dönemde yaşıyoruz basit bir şekilde dile getirilen bu kavram aslında tasavvur edemeyeceğimiz kadar kapsamlı fazla şizofreniye kaçmadan ama bu kavramı da hiç unutmadan etrafına bakan birisinin gerçekle bireysel ve toplumsal ilişkimizin ne derecede koptuğunu şaşırmanın da ötesinde dehşete düşmeden görmemesi olanaksız buradan da kendime başka bir felsefe problemi üretiyorum gerçeğin yitimi kavramını anlıyorum tersi olanaksız ama gerçek nasıl yiter gerçek nedir ki yitip gitsin gerçeksiz bir dünyadan mı söz ediyoruz bu soruların yanıtları olumsuz gerçek yitip gitmez daima bir gerçek vardır karmaşık bir kavramdır gerçek gerçeğin bilimsel dolayısıyla objektif kabul edilen bir düzeyi boyutu bağlamı var öyle kabul ediyoruz laboratuvar analiziyle ve matematik kanıtlamayla erişilen gerçek nesneldir ama gene biliyoruz ki bu ham bir hayaldir matematiğin bile ne kertede sübjektif boyutlar içerdiğini gene bilim dünyası kanıtlayalı çok oldu o zaman gerçeğin öznelliğini meydana getiren unsurları irdelememiz gerekiyor muhtemelen kabuller dememiz gereken bir kategoriden söz açmalıyız geniş bir kavramdır kabuller ama bana göre hiçbir kabul kategorisi toplum kadar güçlü değildir ona inanıyorum dilediğimiz kadar kendimize dönük bireysel ve o planda da ayrıksı objektif bir gerçek tercihinde ve kavramlaştırmasında bulunalım gerçek hatta o laboratuvar gerçeği de dahil olmak üzere toplumsal bir kavramdır şaşırtıcı gelmemeli bu yargı gerçeğin sağlaması diye bir düzlem var gerçek nerede teşekkül eder sorusunun cevabını bu sağlamalar verir laboratuvarlardan ve bilim düzleminden söz ettik buna hukuku ekleyelim hukuk ve yargı gerçeği bulmak ve aydınlatmakla ilgilidir yöntemi bellidir sonuç ise değişmez gerçek budur der hukukyargı bu da tümüyle nesnel olamaz medeni yasa bile yargıca en nihayet kendi vicdanına bakmasını buyurur ondan önce de örften adetten toplumsal normlardan söz eder evrensel demesem de tarihsel çatışma yerleşik normlarla önermeler ve onların nesnelliği arasında cereyan etti yenilik yeni bir gerçeğin önerilmesi çatışmadır hatta bu önerme yerleşiklik anlamına gelen konformizm karşısında şiddettir her büyük ve paradigmatik kırılmaya yol açan temel önerme ciddi bir şiddet içerir önerme de o içeriktedir reddediş de galileide de neden türkçede biz ona hep ön adıyla galile veya galileo diyoruz böyledir keplerde de einsteinda ve freudda da picassoda da mayakovskide de yeni gerçek önermeleri şiddet duygusu yaratır bu isimlerin tümü yeni bir gerçek getirdiler peki o zaman gerçek yitti mi şimdi gerçeğin yitimi dediğimiz durum işte tam da budur temel paradigmatik ve normatif kabullerin dışına çıkmak taşmak onları hazırlayan temel kategorilerin reddi ahlakla gerçek arasında bir ilişki var ahlak gerçeği oluşturan temel gerçek kabullerinin içinde hareket etmek bir ölçüde de gerçeğin kabullenilmiş değerlerine sıkı sıkıya bağlı kalmak ve tersi ahlakın işaret ettiği doğru gerçektir yalan söylememek örneğin nedeni açık yalan gerçeğin dışına çıkan bir sözdür gerçeği yansıtmaz o zaman yalan hem ahlaki değildir hem de gerçeği saptırır doğru ve gerçekle kurulan bire bir ilişki de ortada bu şartlarda doğrusu budur dediğimizde gerçeği de açık veya kapalı şekilde işaret ediyoruz şimdi bütün bu bağlam değişiyor nedenlerini nasıl sayalım çok şeyin kaynağında baudrillardın vakti zamanında işaret ettiği hususu yani simülasyonsimulacr olgusunu görüyorum mimesisin yitimi doğadan ve oradaki gerçeklikten kopuş ve bu açılım çığ gibi gelişti postmodern kuramın ya da modellerin kendilerine göre katkıları oldu bu gelişmeye fakat arabayı atın öne koşmayalım postmodernlik bir durumdu doğuran nedenlerin sonucuydu asıl çaba o nedenleri bulmak ve üstünde düşünmekti bugün bambaşka bir yerdeyiz 1990ların daha doğrusu 2000lerin getirdiği yeni pozisyonlar var bu dönemi özetlemek gerekirse öznelliğin patolojik boyutlardaki yükselişi diyelim kendime göre bir zincir kuruyorum dünya ekonomisinin kazançların ve para hacminin görülmedik ölçülerde büyümesi servetin eşitsiz dağılımı paranın şımarttığı kesimlerinkişilerin narsisistik bir tutum içine girmesi narsisistik benmerkezci gerçeğin nesnelliğin yerine ikame edilmesi bu kadar basit mi hayır bu kadar karmaşık bu pozisyonda ben her şeyin merkezi ve kaynağı olarak alınınca geriye norm kalmıyor kalmaz da öte yanda sanallık olgusu heyula gibi yükseliyor sanallık gerçeği ikame ediyorsa ne denebilir o nedenle yeni medya denince insanların sosyal medyayı anlamasına şaşıyorum hayır yeni medya yeni bir gerçeklik algısı bilinci ve felsefesi demektir henüz sınırlarını bilemiyoruz sanallığın gerçekliği gerçeğin sanallığını mı getiriyor yoksa gerçeğin gerçekliğini mi dönüştürüyor bu sorunun üstünde düşünmek gerek öte yanda gündelik hayat var ve gündeliğin politikası başlıca bir olgu neredeyse üstünde hiç düşünmediğimiz kavramlar arasında gündeliğin politikası oysa makro politika bu realite içinde teşekkül ediyor i̇nsanlar günlük siyasal devinimde çok şeyin değiştiğini görüp şaşıyor ama kökenlerini anlamıyor her şeyin dibinde verdiğim nedenler yer alıyor ötesi yok bütün bunlar michiko kakutaninin çok güzel kitabı hakikatin ölümünde işleniyor doğan kitap kakutaniyi elbette tanıyorum yıllardır okuyorum new york timesda kitap eleştirileri yazıyor ana kitap yazarı kariyerini yanlış anımsamıyorsam 2017de bıraktı tam anlamıyla görüşlerime yakın bir eleştirmen olduğunu söyleyemem new yorkerın yazarı james woodu kendime daha yakın buluyorum her ne kadar onunla da mutabakatım öyle büyük ölçülerde değilse bile gene de bakmadan edemem kakutaninin yazdıklarına önerdiklerine bunlar kıta avrupasının geliştirdiği büyük ideolojilerin ve yöntemlerin dışında kalarak kitaba bakan yazarlardır çabaları ve önemleri sabittir kakutani benim kuşağımın değil de benden bir sonraki kuşağın önemli yazarlarını destekledi gelişmelerinde güçlenmelerinde yararı katkısı oldu şaştığım şudur bu kadar yazı yazmış bir eleştirmenin bildiğim kadarıyla tek bir kitabı yoktur yazılarını da bir araya getirmedi yazarlarla mülakatlarını içeren bir kitabı vardır gerçekten dikkatimi çeker bu durum kakutani ansızın bu kitapla ortaya çıktı geçen yıl alıp okudum belli ki ny timesın trump karşıtı söylemine bir destek oluşturması için yazıldı kitap bilemem ama son derecede yumuşak sakin dengeli bir üslupla kaleme alındığını görmüştüm okuduğumda ve iki nokta dikkatimi çekmişti türkçe çevirisini karıştırırken de aynı vurguların geçerli olduğunu gördüm cesi mizrahi çevirmiş i̇yi bir çeviri ama fazla kurumsal veya akademik her şeye rağmen edebiyat referanslarıyla yüklü kitap bu onu lezzetli derinlikli ve insanî bir metne dönüştürüyor i̇kinci koşul da o klasik bir amerikan metni asla ve kesinlikle ucuz değil basit değil tersine son derecede mesafeli ve ciddi bir birikimin içinden yazılmış ama okurun rahatlığını demeyeyim de işlevini düşünüyor savlarını adım adım bölüm bölüm oluşturuyor üst üste koyarak görüşlerini kuruyor kitabı son derecede yalın doğrudan hiç boş lafa yer vermeyerek duru bir üslupla söylüyor söyleyeceğini bitirince gerçek elbette yazarın gerçeği okurun gözünde canlanıyor aslında bir de alt başlığı var kitabın trump çağında yalancılık sanatı dolayısıyla gerçek konusunu kakutani yalanla birlikte ele alıyor i̇nsan neden yalan söyler gibi bir soruyla gelmiyor karşımıza gene de yalanın gerçek karşısındaki konumundan ziyade tersini gerçeğin yalan karşısındaki konumunu irdeliyor hele politik yalan ayrıca bir sorun kakutani için temel sebep belli aklın gerileyişi ve çöküşü bu eski bir yaklaşımdır malum batı metafiziği içinde birkaç kere su yüzüne vurmuştur evvela bizde sonradan meşhur olmuş aydınlanma döneminin yaklaşımıdır i̇kincisi romantik dönemde tartışılmıştır ki bu dönem aynı zamanda philhellenic yunanpersetlik yaklaşımla iç içe geçer nihayet postmodern gelişmeler karşısında takınıldı bu tavır kakutani de o doğrultuda ilerliyor sonra benim de çok sevip kullandığım yeni kültür savaşları bölümü geliyor onu moi ve öznelliğin yükselişi izliyor moi ben demek i̇lk okuduğumda da kitabı düşünmüştüm niye bu sözcüğü tercih ettiğini bizde de 1960lara kadar kullanıldı ben çok sonraları girdi türkçeye bu bölüm aynı zamanda nefis bir amerikan edebiyatı irdelemesi konuyu öncelemiş yazarları ele alıyor kakutani zaten kitabın en çok zevk veren özelliği de bu derken dilin ele geçirilişi geliyor çok güzel yapısökümcülüğü sorguluyor klasik paul de man tartışmasına değiniyor dilin esnekliğinin ve yapısöküm ve postmodern anlayışta nasıl büsbütün gevşetildiğini irdeliyor bir bakıma daha tutucu bir pozisyon denebilir kakutaninin yaklaşımına ama hiç değilse namuslu evet gerçekten de tutucu bir yanı var bütün o postmodern birikimi yapısökümcü birikimi reddediyor kısacası kakutani geleneksel modernist muhakemeyi izliyor kitap nihayet propaganda ve sahte haber ve trollerin hazzıyla son buluyor herkesin yakındığı sosyal medyaya yakından bakıyor yazar doğal olarak disinformation kavramını ayrıca okuyor kısacası içinde yaşadığımız çağla sorunları var kakutaninin mevcut durumu veri kabul ediyor niye böyle olduğu konusunda ayrıca çözümleyici değil ama koşulların hazırlanışını ve kaynaklarını iyice ele alıyor çok ölçülü biçili bir deneme bu kitap ötesi onun konusu değil sosyal bilimcilerin o zaman da genel okur gider özel okur gelir gerçek konusunun doğrudan doğruya kendisi daha çok tartışılacak çok yoğun uçurum gibi cümleler 20 mart 2019 fransız edebiyatını izleyebildiğim kadar izliyorum fransız kültürüne olan düşkünlüğüm malum gene de son zamanlarda gerek sinemada gerekse diğer alanlarda herkesin diline doladığı bir gerileme söz konusu buna gerileme denir mi bilmem yıllar önce time dergisi kapak yaptı fransız kültüründeki geriye çekilişi i̇rdelemeler daha çok fransız aydınlarına dönük bildim bileli her 10 yılda bir yeni bir kitapla ele alınır bu konu i̇şte geçenlerde shlomo sandin güzel kitabı the end of the french intellectual from zola to houellebecq i okudum adı açıklıyor her şeyi dreyfus davasından i̇slamofobiye kadar fransız entelektüellerinin duruşu toplumu kavrayışı sorgulayışı ama bizatihi aydın kavramının kendisi artık bir tartışma yaratıyor foucault bu konuda galiba son noktayı koydu zaman zaman nouvelle observateur kapaklar yapar yeni düşünce veya en etkili entellektüeller diye bir de bizde bu aydınlar kuramı ele alınsa en zayıf olduğumuz akademik disiplin alanlarından sosyal kuram alanını daha geliştirirsek olacak gene de konu sıcaktır yakıcıdır masanın üstündedir dünyaya devrimler kuramlar armağan etmiş bir ülke i̇ngilizcenin yükselişiyle bir gölgelenme yaşıyor fransız edebiyatının yeri başka bambaşkadır her şeye rağmen özgünlüğü ve ayrıksılığı bakımından hiçbir edebiyatı onunla yarışacak düzeyde bulamıyorum i̇ngiliz ve amerikan edebiyatları da büyük edebiyatlardır bugün o düzeyde bir rus edebiyatından söz edemeyiz o büyük romanları yazan ruslar edebiyattan nasıl çekildiler veya nasıl doğdu ve parladı o edebiyat gene de metin ve yazmak bakımından fransızların yeri ayrı bu konuları daha önce uzun uzun tartışmıştım kitaplarımda çok az çevriliyor fransız edebiyatı türkçeye arada bir bazı kitaplar yayımlanıyor ve mutlu oluyorum i̇şte pierre michon ve kralın bedenleri kıraathane kitapları büyük amerika yolculuğuna çıkarken yanıma aldım bu zar inceliğindeki kitabı geri getirdim o kadar sevdim yoksa bırakırdım oralarda i̇şte şimdi önümde postentelektüel dönem ve edebiyat isimli kitabımda fransız edebiyatının roman ve anlatı boyutlarını neden küçülttüklerini ele almıştım küçük metin üretmenin ustalığıdır söz konusu olan michon da öyle bir yazar tıpkı hayrandan daha fazla hayran olduğum pascal quignard ve asla o ölçüde hayran olmadığım ama büyük zevk aldığım jean echenoz türünden bir yazar i̇lk önce small lives isimli bir kitabını okumuştum önce o kadar çekici değildi ama sonradan sardırdım rimbaud the sonı okudum oğul rimbaud fransızların vazgeçemedikleri konu yazı olarak yaşam yaşam yazısı yazının yaşamı nefisti sonra winter mythologies geldi elime daha bile güzeldi asıl bu metinlerle quignarda yaklaşıyordu onbirler eşsiz bir kitaptır bir resimden portrelerden yola çıkıp fransız devrimi tarih gerçekle kurmacanın ilişkisi üstüne yazıyor michon üç yazar i̇ngilizceye çevrilmedi michon hayranı olduğu faulkner balzac ve bilmediğimiz bir yazar ve müzisyen cingra üstünde düşünüyor kralın bedenlerini türkçede okuduğum için mutluyum orçun türkayın güzel çevirilerinden biri ama ustalar ve hizmetçiler de unutulmazdı bunların bazılarını türkçede yayımlayacakmış kıraathane kitapları michondan bugüne değin sadece yağmur durmadı çevrilmiş hangi kitabın türkçesidir bilmiyorum araştırınca öğrendim hemen ısmarladım alef yayınları basmış kralın bedenleri ernst kantorowiczin artık bir klasik olan bütün hayranlık uyandıran kitaplar gibi şaşkınlıkla okunan kitabı siyasal kuramın ortaçağ düşüncesine açıldığı alandaki büyük irdelemelerden biri kralın i̇ki bedeni türkçeye çevrildi bilgesu yayınevi kitabın alt başlığı ortaçağ siyasal teolojisi üstüne bir i̇ncelemedir bunu ortaçağ siyaset teolojisi çalışması gibi garip ve şaşırtıcı bir şekilde çevirmişler şaşkınlık her zaman hayranlıktan kaynaklanmıyor biraz türkçe lütfen bu arada kantorowiczin hayatı hakkında da robert lernerin çok önemli ve ilginç bir biyografisi yayımlandı ernst kantorowicz a life bir entelektüel biyografi neler neler öğreniyor insan lerner uygarlık tarihçisidir ortaçağ uzmanıdır uygarlık tarihi kitabını bilkentte okutmuştum neyse michonun bunlarla ilgisi yok yazar yaşam resim metin hakkında çarpıcı anlatılar dolayısıyla anlatılacak bir kitap değil okunacak sindirilecek satır satır izlenecek bir kitap hele kitabın lütfü özkökün çektiği beckettin portresiyle başlaması ayrı bir sürpriz çok yoğun derin uçurum gibi cümleler kuruyor michon büyük bir zevkle okudum bu çok küçük büyük kitabı ana meselesi yazmak ve yazı michonun yazarlar ve kültür yazıya kağıda bu derecede tapan ikinci bir ulus daha yok fransızlardan başka michon o büyük kültürün çocuğu saygılar monsieur michon parise ilk gidişimde sizi bulacağım
1,916
geçtiğimiz günlerde cumhurbaşkanı erdoğan ak partinin 31 mart yerel seçimlerine yönelik manifestosunu açıkladı manifestonun ana başlıkları irdelendiğinde ak partinin şehirlerde yaşanan sorunlar ve bu sorunların çözümüne yönelik yenilikçi hareketlerin farkında olduğu göze çarpıyor ancak sıralanan başlıklar arasında bir husus var ki –başarılabilirse– gönül belediyeciliği hedefinin nihayete erdirilmesi noktasında temel taşı olabilir halkla birlikte yönetim manifestoda ana unsurlardan biri olarak sunulan halkla birlikte yönetim ilkesiyle karar alma süreçlerine yereldeki tüm aktörlerin katılımının sağlanması hedefleniyor bu doğrultuda halkla iletişimin güçlendirilmesi adına karar alma süreçlerinde ortak akıl ve istişarenin önemine vurgu yapılıyor yine manifestoda şehir meclisleri ve şehirli hakları bildirgesi oluşturulacağından bahsediliyor bunlara ek olarak sorunların yoğunlaştığı belediye meclisi toplantıları ve belediyelerin ihale süreçlerinin halka açık hale getirilmesi planlanıyor bilindiği üzere karar alma süreçlerine vatandaş katılımı meselesi uzun yıllardır yönetim alanına yönelik çalışmaların merkezinde yer alıyor bu çalışmalarda pek çok öneri ve modelleme teorik olarak ortaya konurken söz konusu öneri ve modellemelerin katılım süreçlerinde pratiğe dönüştürülmesi noktasında ise ciddi sıkıntılar yaşanıyor türkiyede karar alma süreçlerine katılıma ilişkin bu tür sıkıntıların en yoğun olarak yaşandığı ve vatandaş nezdinde şikayete dönüştüğü alanların başında da yerel yönetimler geliyor bugün birçok şehirde makro ve mikro ölçekteki pek çok proje yalnızca yetkililer tarafından karara bağlanıyor vatandaşlar sivil toplum kuruluşları üniversiteler ve diğer yerel aktörler ise şehirlerini ilgilendiren bu tür süreçlerin dışında kalıyor bu işleyiş zaman içerisinde rutine dönüşünce de istişare mekanizması devre dışı kalıyor ve yönetenyönetilen arasındaki mesafe giderek açılmaya başlıyor tam da bu noktada cumhurbaşkanı erdoğanın sıklıkla üzerinde durduğu ve 31 mart seçimlerinde de ak partinin seçim kampanyasının ana temasını oluşturan gönül belediyeciliği meselesine değinmekte yarar var hatırlanacağı üzere cumhurbaşkanı erdoğan 24 haziran seçimlerinin hemen ardından gönül belediyeciliği seferberliği çağrısında bulunmuştu bu çağrının arka planında ise belediyelerin halkla temasının giderek zayıflaması meselesi vardı ak partiyi kuruluşundan bugünlere taşıyan halka duyarlı ve halkla birlikte yönetim anlayışının uzağına düşülmesi partiyi harekete geçirdi öyle ki yaklaşan yerel seçimlere ilişkinin kampanyanın merkezine gönül belediyeciliği ilkesi konularak halkla eskisinden daha güçlü iletişim kurmak ve halkı yönetim sürecine dahil etmek öncelikli hedef haline getirildi günümüzdeki yenilikçi yerel yönetim ve daha özelde belediyecilik yaklaşımlarının da ana ilkeleri arasında yer alan halkla birlikte yönetim ilkesinin bu denli önemseniyor oluşu belediyecilik vizyonu açısından oldukça kıymetlidir aynı zamanda söz konusu ilkenin vatandaşların sorun ve talepleri doğrultusunda kampanyanın başat unsurlarından biri haline getirilmesi bu yaklaşımı salt bir vizyon arzı olmaktan da kurtarıyor peki… cumhurbaşkanı erdoğanın açıkladığı manifestoda halkla birlikte yönetim ilkesinin arkasında neler yer alıyor cumhurbaşkanı erdoğan manifestoyu açıklarken sıklıkla ortak akıl ve istişarenin önemini vurguladı ve halkla birlikte yönetim ilkesiyle belediye faaliyetleriyle ilgili kararlara şehir sakinlerinin özellikle de muhtarların ve sivil toplum kuruluşlarının en üst seviyede katılımını temin edeceğiz dedi manifestoda dikkat çeken bir diğer önemli husus ise belediye sınırları içinde yaşayan herkesin katılımıyla toplanacak şehir meclisleridir seçim sonrası süreçte uygulamaya konulması halinde vatandaşların şehirlerine ilişkin meselelerde söz sahibi olabileceği böyle bir oluşum elbette yerel hizmetlerin kalitesini artıracak ve vatandaşa rağmen yapılan birtakım belediye faaliyetlerinin de önüne geçilmesini sağlayacaktır yine bu doğrultuda vatandaş ve belediye arasındaki ilişkileri düzenleyecek bir şehirli hakları bildirgesi vaadi de hayata geçirilmesi durumunda vatandaşların ilgili süreçlere katılımını artıracaktır cumhurbaşkanı erdoğanın halkla birlikte yönetim ilkesi altında sıraladığı en çarpıcı ve somut vaatlerden bir diğeri ise belediye meclisi toplantılarının ve belediye ihalelerinin –canlı yayın dahil– herkese açık şekilde yapılması için tüm imkanların kullanılmasıdır i̇hale süreçlerindeki sorunlardan kaynaklı şikayetlerin çok sık dillendirildiği bir dönemde böyle bir vaatte bulunulması ve belediyelerde hakka adalete maşeri vicdana ve hukuka aykırı davranan hiç kimsenin gözünün yaşına bakılmayacağı şeklinde net bir tavrın doğrudan cumhurbaşkanı tarafından ortaya konması söz konusu manifestoyu daha da önemli kılmaktadır seçimlere iki aydan az bir süre kaldı muhalefet partilerinin aday ve belediyecilik vizyonu konusundaki belirsizlikleri devam ediyor böyle bir süreçte eksiklikleriyle yüzleşerek kendini yenileyen ak parti yeni belediyecilik vizyonunu seçmene iyi anlatabilir ve seçmeni geçmişteki hataların bir daha tekrarlanmayacağı konusunda ikna edebilirse bir seçim zaferi daha yaşayacak gibi görünüyor
632
türkiye ile abdnin yeni ortadoğu tasavvurları arasındaki makasın fazlasıyla açılması aralarındaki ilişkinin sorgulanmasına neden olmaktadır tarafeynin yekdiğeri hakkında ağır suçlamalarda bulunduğu yaptırımlar uyguladığı ve dostumun düşmanının benim düşmanım olması zorunlu değildir düstûrunu benimsediği bir ilişkide müttefiklik bir yana pek çok bağlamda stratejik ortaklıktan bahsedilmesinin dahi anlamlı olmadığı savunulabilir dolayısıyla söz konusu sorgulamayı yapanların küresel eğilimle de uyumlu realpolitik temelli bir değerlendirme yaptığı iddia edilebilir realpolitik ve stratejik planlama buna karşılık değişik abd mehâfilinde son dönemde sıklıkla tekrarlanan iki ülkenin hiçbir zaman ortak değerleri paylaşmadığı parlak ittifak söyleminin cilâsı kazındığında altından başlangıcından beri sorunlu bir ilişkinin çıktığı türkiyenin geleneksel siyasetinin stratejik önemini kötüye kullanarak şantaj yapmak olduğu müşterek tehdidin ortadan kalktığı yeni gerçeklikte ortaklığın da anlamsızlaştığı değerlendirmelerinin realpolitik yaklaşımı yansıttığını düşünmek hatalıdır benzer şekilde donald trumpın aynı çevreler tarafından anlamsızlaşan ittifak konusunda kral çıplak diyerek realpolitik temelli dış siyasete dönüşü temsil eden lider olarak resmedilmesi de yanıltıcı olabilir zikrettiğimiz gibi soğuk savaşın sonlandığı natonun görev tanımının farklılaştığı türkiye ve abdnin karşıt bölgesel ve yerel aktörleri desteklediği washingtonın ankaradan uzun süredir son zamanlarda benim için ne yaptın sorusuna tatminkâr cevap alamadığı vurgulanarak ittifakın çoktan ölmüş olduğunu savunmak ilk bakışta gerçekçi gözükebilir bu yapılırken johnson mektubundan tezkere krizine haşhaş ekiminden güncel suriye siyasetine ulaşan örneklerin altı çizilerek ilişkinin tarihsel olarak yapısal sorunlar taşıdığı da ileri sürülebilir kâğıt üzerinde realpolitik par excellence olduğu izlenimini veren söz konusu yaklaşımların temel sorunu gerçekçi dış siyasetin dayandığı verileri güncel gelişmeler çıkarları yaşanan an üzerinden değerlendirmesi geçmişi ise içinden cımbızla çekilen örnekler üzerinden araçsallaştırmasıdır yeni ortadoğunun kısa sürede şekilleneceği selefî radikalizmin gelecekte de öncelikli tehdit oluşturacağı bölgeye i̇srailin güvenliği temelinde yaklaşımın sonsuza kadar süreceği arap baharının dirilmesi yeni bir demokrasi dalgasının mümkün olmadığı bae mısır ve suudi arabistandaki rejimlerin korunabileceği rusya ile ilişkilerin değişmeyeceği benzeri varsayımlar üzerinden türkiye ile ortaklığın yarar içermediğini belirtmek realpolitik bir yaklaşım olarak yorumlanabilir ancak dış siyaset yapımında aktör çıkar ve koşullar sürekli olarak değişmektedir bu nedenle de gerçekçi dış siyaset orta ve uzun vâdeye yönelik stratejik planlama yapmak zorundadır böylesi realpolitik değerlendirmeler ise uzun vâdeli çıkarlar göz önüne alındığında yeni ortadoğu şekillenirken türkiyenin tüm kırmızı çizgilerini ihlâl etmenin onu değişik kamplara itmenin farklı savunma seçeneklerine yöneltmenin ciddî riskleri beraberinde getireceği bunun yerine tasavvurlar arasındaki makasın daraltılmasına çalışma ve sorunlara kriz yönetimi çerçevesinde yaklaşımın daha anlamlı olduğunu ortaya koyabilecektir tarihî bir örnek vermek gerekirse 1833te donanmayı i̇stanbula göndermeyerek ii mahmudu rusyadan yardım istemek zorunda bırakan whitehall daha sonra tüm enerjisini bu realpolitik görünümlü ama palmerstonun ifadesiyle tarih boyunca bir i̇ngiliz hükûmeti tarafından alınan en hatalı kararın tahribatını önlemeye hasretmek mecburiyetinde kalmıştır trump ve realpolitik michèle flournoy ve shawn brimley 2006da yaptıkları bir değerlendirmede küresel alanda karşı koyulması zor bir gücü elinde bulunduran abdnin stratejik planlama alanında şaşırtıcı bir zafiyete sahip olduğunu vurgulamışlardı pek çok üst düzey dışişleri yetkilisinin de altını çizdiği gibi uzun telgraf ve bay x makalesi ile uzak görüşlülüğünü kanıtlayan george f kennan idaresinde önemli başarılara imza atan stratejik planlama soğuk savaş sonrasında ikinci plana atılmış ve yerini pragmatik plansız olaya özgü ve uzun vâdeyi dışlayan siyaset yapımına terk etmiştir böylesi dış siyaset yapımında sir henry elliotın ifadesini ödünç alacak olursak türk olan her şeyden nefret edenlerin etkili medya ve think tanklerde yükselttikleri türkiye ile anlamsızlaşan stratejik ilişkiyi sonlandırma talepleri realpolitik gereklilik ceketine büründürülebilmektedir benzer şekilde abdtürkiye ilişkisine bae mısır suudi arabistan benzeri ülkeler söz konusu olduğunda unutulan insan hakları ve demokrasi kalitesi ve değer paylaşımı zemininde yaklaşım da realpolitik bir yorum olarak sunulabilmektedir aynı bakış açısı trump dış siyasetinin realpolitike dönüş sürecinin son halkası olarak takdimini de anlamlı gösterebilir böylesi bir değerlendirme ile george w bushun eşi görülmemiş ve dengi bulunmayan güç yaklaşımından obamanın ne kadar güçlü olursa olsun hiçbir devletin tek başına küresel meydan okumalara karşı koyamayacağı doktrinine geçiş sonrasında trumpın realpolitik siyaseti daha da ileri bir aşamaya taşıdığı savunulabilir rosa brookun altını çizdiği gibi yeni muhafazakârlar liberaller ve dostluk ve işbirliği adına amerikan çıkarlarını fedâ etmekten çekinmeyen dışişleri yetkililerinden farklı olarak ittifakları kutsamayan ve müttefiklere emlâk alım satımındaki muhtemel iş ortağı gibi yaklaşan trumpın sosyal medya mesajlarını da realpolitik ürünü değerlendirmeler olarak okumak mümkündür ancak bunların trumpı türkiyenin gerçek yüzünü anlayan ilk abd başkanı haline getirdiğini düşünmek anlamlı değildir güne odaklı analizler trumpın yaklaşımını böyle gösterebilir ama uzun vâde ve stratejik planlamayı göz ardı eden değerlendirmeler son tahlilde realpolitik karakter taşımazlar dolayısıyla ab ve abdnin kendilerini türkiyenin onların kamplarında bulunmadığı bir gerçeklike alıştırmalarını tavsiye edenlerin savunduğunun tersine washingtonın türkiye ile mevcut sorunlarında kriz yönetimini tercihi uzun vâdedeki seçeneklerini zenginleştireceği ve ankarayı bütünüyle kaybetmemesini sağlayacağından realpolitik ile daha uyumlu olacaktır bu şüphesiz ankaranın da kısa vâde ve mevcut çıkarlarla sınırlı olmayan stratejik planlamaya dayalı realpolitik siyasetler üretmesine bağlıdır
758
necmettin erbakanın cenaze törenindeki geniş tabanlı katılım öncelikle türk siyasi kültürünün eriştiği olgunluğun bir göstergesi olarak okunmalıdır erbakanla olan her türlü fikir ayrılığına ve eski siyasi çatışmalara rağmen başbakanlık yapmış bir hareket lideri ve politikacının vefatının ardından askerler dahil her kesim tarafından sergilenen medeni tavırlar ileri seviyede bir demokratik siyasi ahlakın türkiyede artık sağlam temellere oturduğuna da işaret ediyor dahası bu cenaze hesap verebilirlik ve şeffaflık anlayışının türkiyede medya dışında tüm kurumlara sirayet etmeye başladığının da göstergesi olarak okunabilir ancak erbakanın naşı etrafındaki kalabalıklar bir anlamda türk siyasetinde 28 şubat darbesi ile karikatürize edilen irtica ile taklitçi batıcılık arasındaki yarım asırlık bir kültürel ve siyasal kutuplaşmanın da cenazesini kaldırmış oldular necmettin erbakan liderliğindeki milli görüş hareketinin en önemli başarılarından birisi türkiyenin jakoben kemalist eliti tarafından irticai gericilik ile özdeşleştirilen dindar sünni müslümanların iç ve dış politikadaki hassasiyetlerini çok partili demokratik siyasete taşımak ve bu hassasiyetleri milliyetçilik modernleşmecilik ve uluslararası ilişkilerde adalet temalarıyla birleştirip soğuk savaşın zirvesindeki sağ ve sol çatışması ortamında alternatif üçüncü bir siyasi yol önermekti milli görüş versus jakoben kemalizm milli görüş hareketi i̇slami kavram ve sembolleri modern siyasetin içine sokarken türkiyeyi yöneten jakoben elitleri müslüman kimliğine yabancılaşmış adeta kendi kendini kültürel sömürgeciliğe tabi tutmuş bir taklitçi zihniyet olarak adlandıracaktı gerçekte ne kemalizm ve türkiyedeki diğer siyasi ideolojiler basit bir batı taklitçiliği idi ne de dindar müslümanlar gerici veya mürteciydi ancak kenan evren çevik bir veya vural savaşın kendini batı yanlısı ilerici figürler olarak lanse ettiği bir dünyada milli görüş hareketi kendini bu otoriteryen ve laikçi ideolojiye alternatif olarak kurgulayacak ve cumhuriyet elitlerini kimliğine ve kültürüne ihanet eden taklitçiler olarak tanımlayacaktı 28 şubatın karanlık tecrübesi tam da bu kaba ikilik üzerine oturmuştu ve pek çok yönden türkiye toplumunun benimsediği kozmopolit hayat gerçekliğine uymuyordu süleyman demirel erbakana karşı oluşturulan postmodern darbenin zirvesinde dokuzuncu senfoni ve klasik avrupa müziğini gerçek türkiye değerleri olarak gösterdiğinde türkiyede her siyasi görüşten insanlar sezen aksu dinlemeye devam ettiler ancak 28 şubat tecrübesi bir anlamda herkese bu ikiliğin ne kadar demode olduğunu tüm çelişkileriyle göstermiş oldu batı medeniyeti adına başörtüsü yasağını engizisyon gibi uygulamaya çalışanlar ve darbe savunuculuğu yapanlara karşı dindar müslümanların özgürlüklerini garanti altına almak için abye üye olmanın gerekliliğinden bahsedildiğinde jakoben kemalizm ve milli görüş kalıpları zaten kırılmış demekti şablonlara dayalı siyasetin sonu ak partinin siyasi başarıları büyük ölçüde bu irticaya karşı taklitçi batıcılık siyasi söyleminin aşılmasına dayandığı gibi o bulanık geleneğe de öldürücü darbeyi vurdu son sekiz yıldır ak parti yönetimi altında türkiye avrupa topluluğunun normatif evrensel değerleriyle daha fazla yakınlaşmış oldu ve bu dönemde ak parti tabanı türkiyedeki en güçlü ab yanlısı grup olageldi netice olarak şu anda ak partiye muhalefet eden gruplar arasında kimse irtica lafını ağzına dahi almıyor bile ak partinin sivil diktatörlük gibi anlamsız terimlerle eleştirilmesi bile artık demokrasinin bir kriter haline geldiğini ve kültürel kutuplaşmaya dayalı siyasetin önemini kaybettiğini gösteriyor ak partinin bu demokratik başarısı ile beraber necmettin erbakanın yıllardır idealini kurduğu iki önemli gaye de zamanla gerçekleşmiş oldu birincisi türkiyenin ekonomik kalkınma rüyası idi yıllardır ağır sanayi hamlesi planları yapmış erbakan için türkiyenin dünyanın en büyük ekonomilerinden biri haline gelişini görmek sevindirici olsa gerek i̇kincisi ise türkiyenin i̇slam dünyasına lider olması rüyası idi güçlü demokrasi ve ekonomi ile diğer müslüman toplumlara ilham kaynağı olan türkiyenin liderleri uluslararası ilişkilerde ezilmiş halkların hakkını savundukça çoğu baskıcı rejimler altında yaşayan müslüman halklar için yeni bir türkiye modelinin oluşmasını sağladılar necmettin erbakanın siyasi kariyeri boyunca amaçladığı idealleri gerçekleştirmek ironik bir biçimde onun da bir parçası olduğu soğuk savaş dönemi kültürel ve siyasal kutuplaşmasının aşılması ile mümkün oldu
577
evet türkiyede son 10 yılda bir siyasal devrim yaşanmıştır bu devrimin siyaset bilimi ve siyasi tarih literatürüne geçecek adı da erdoğanist devrimdir erdoğanist devrim önce kemalizmi sonra da gülenizmi tasfiye etmiştir erdoğanizmin önce kemalizm adına herkese zulmeden askeri vesayet rejimini ve sonra da bu rejim yerine geçmek isteyen hain gülenist vesayetçiliği tasfiyesi sonuna kadar haklıdır doğrudur ve meşrudur haklıdır çünkü bugün hâlâ çok konuştuğumuz türkiyenin birçok meselesini gülenistlerin de taklit etmeye çalıştığı bu askeri vesayet rejimi yaratmıştır türkiyenin türklerden sonra en geniş nüfusa sahip kesimi kürtler totaliter asimilasyon politikalarına haklı olarak direnmiştir türkiyenin kürt meselesi buradan doğmuştur unutulmamalıdır ki bu ülkede eski rejim kürtçe konuşmayı dahi yasakladı kürtçe şarkı söylemek yasaktı kürtçe yazmak yasaktı kürtçe kitap gazete ve dergi çıkarmak bile yasaktı kürtlerin çoğunluk olduğu şehirlerin ve kasabaların orijinal isimleri zorla türkleştirildi kürtlerin hafızası formatlanmak istendi kendi kimliğini inkâr eden asimile olmayı kabul etmiş kürtler devletin her kademesine gelebilirdi ancak kürt kimliğine sahip çıkan kürt olmaktan utanmayanlara kamusal alan yasaktı böyle tip kürtlerin askeri vesayet rejiminde gördükleri tek muamele ezilmek ve dışlanmaktı son 10 yılın erdoğanist devrimi işte bu rezil rejimi devirmiştir ve 16 nisan 2017de görüldüğü gibi ak partili olmayan kürtlerin dahi büyük çoğunluğu bu sebeple kemalizme karşı erdoğanist devrimin safında durmuştur
213
yazın iyiden iyiye kendini belli ettiği bu harika günlerde en değerli aksesuvarımız elbette güneş gözlüklerimiz bu yazın en gözde modellerinden kısaca bahsetmek istiyorum en başta hepimiz biraz miyavlıyoruz evet gözlerimizi şöyle kocaman ve çekikmiş gibi gösteren gözlükler çok moda bu tip gözlüklerin en çok oval ve yuvarlak suratlılara yakıştığını da söylemeden geçemeyeceğim öte yandan metal çerçeveli oldukça büyük camlı aviator denilen pilot gözlükleri bu yazın yine favorilerinden bu klasikler de kalp suratlılara çok yakışıyor eğer suratınız köşeli ve kareyse siz siz olun büyük camlı kemik gözlük modellerinden asla vazgeçmeyin gözlüğünüz çok büyük olmasın istiyorsanız wayfarerlar her zaman bir klasik olarak sizin kurtarıcınız olacaktır elbette gözlük seçiminde en önemli şey sağlam uv filtreli camlarının olması gerisi hep teferruat
117
başkan erdoğan bm genel kurulu için gittiği abdden türkiyeye dönüşü öncesi gazetecilerin sorularını yanıtladı küresel sistemin temel sorunu adaletsizlik ve eşitsizlik bunun için de her platformda dünya beşten büyüktür diyorum mülteci krizi küresel boyutlara ulaşmış fakat dünya ilgisiz güvenlik ve terörle mücadele bir bütündür çifte standart kabul edilemez hem ulusal güvenliğimiz hem de mülteciler için güvenli bölge oluşturulmalı suriyede akan kan durdurulmalı başkan recep tayyip erdoğan birleşmiş milletler genel kuruluna katılmak için gittiği abdden türkiyeye dönüşü öncesi gazetecilere değerlendirmelerde bulundu i̇şte erdoğanın gazetecilerin sorularına verdiği yanıtlar abd programı hem bm genel kuruluna hitabımda hem de ikili görüşmelerimizde önemli mesajlar verdik küresel sistemin temel sorunu adaletsizlik ve eşitsizlik üretilmesidir i̇nsan onuruna yakışır bir dünya sistemi kurmak zorundayız bunun için de her platformda dünya beşten büyüktür diyorum mülteci krizi küresel boyutlara ulaşmış durumda fakat dünyanın ilgisi başka yerlerde bu noktaya dikkat çekmek için aylan kurdi bebeğin fotoğrafını gösterdim mülteci sorununa kökten kalıcı çözüm bulmak için suriyede akan kanın durması gerekiyor hem ulusal güvenliğimiz hem de mülteciler için güvenli bölgenin bir an önce kurulması gerekiyor bununla ilgili hazırladığımız kitapçıkları bütün liderlere bu vesileyle dağıttım eğer güvenli bölge kurulabilirse 1 ila 2 milyon mülteciyi buralara yerleştirebiliriz gerek planlama gerekse projelendirme çalışmalarını yapmak suretiyle işi ciddiyetle ele aldık güvenlik ve terörle mücadele bir bütündür çifte standart kabul edilemez hepimiz güvende olmadan hiçbirimiz güvende değiliz bm genel kurulundaki hitabım ve görüşmelerim vesilesiyle küresel siyaseti doğrudan ilgilendiren filistin keşmir yemen libya arakan müslümanları orta doğu ve körfezde yaşanan gerilimler kıbrıs doğu akdeniz terörle mücadele ve insani yardım konularına da temas etme imkanı buldum dünyanın sessiz kaldığı bu sorunları görmezden gelmemiz mümkün değil biz hem iç hem de dış politikada adaletin vicdanın hakkın ve hakkaniyetin sesi olmaya gayret ettik bundan sonra da daha adil ve müreffeh bir dünya için gayret gösterecek ve hakikati her platformda dillendirmeye devam edeceğiz 480 km uzunluğundaki güvenli bölge planlamamız aslında trumpın da ifade ettiği 20 mil anlayışını kapsayan bir derinlik burada 150 ila 400 metrekare arasındaki alanlarda yerel mimari ile yapılmış ve ekip biçilebilecek bahçenin icabında hayvancılık yapılabilecek ahırların olduğu binalarla birlikte bu insanları çadırlardan ve konteynır kentlerden kurtaralım istiyoruz burada özellikle başta abd olmak üzere rusya almanya fransanın bize gerekli desteği vermeleri lazım eğer bu destek gelirse biz de bunun inşaatla ilgili kısmını üstlenebilir ve yoğun bir çalışmayla burada bu işleri tamamlarız başkan erdoğan aylan bebeği dünya çok çabuk unuttu abdyle güvenli bölge çalışmalarında gelinen noktaya ilişkin soru üzerine bir kere verdiğimiz takvim şu anda işliyor bu takvim işlerken sınır boylarında bütün tedbirlerimizi almış bulunuyoruz bu tedbirlerin yanında son dönemde bölgede uçaklarımızı da uçurduk uçaklarımız da bölgede uçmak suretiyle zaten bu sürece devam etmekte olduğumuzun sinyallerini verdiler yani uçaklarımızın burada uçuşu herhalde boşuna değil bu basit bir seyrüsefer de değil türkiyede bütün değerlendirmelerimizi yapmak suretiyle ne gibi adımlar atacağımızı daha önceki planlarımız çerçevesinde uygulamaya koyacağız çünkü türkiye oyalanacak bir ülke değildir şu anda sürekli tacizler altında olan benim vatandaşlarımdır bunun yanında da tabi yaklaşık 4 milyon mülteciye ev sahipliği yapıyoruz bu mültecilerle ilgili olarak dünyanın da batının da hala en ufak şekilde kılı kıpırdamıyor hepsi seyirci hepsinin bize söyledikleri şu bu işi nasıl başarıyorsunuz bu işi buralara nasıl getirdiniz 4 milyon mülteciye nasıl ev sahipliği yapıyorsunuz tamam da bu sözün hiçbirisi bizim karnımızı doyurmuyor ki bir defa bize verilen sözleri yerine getirmiyorsunuz şu anda 40 milyar doların üzerinde yapmış olduğumuz harcama var artık bu adımların atılması gerekiyor döner dönmez de bu planlarımızı değerlendirmelerimizi yapıp uygulamaya koyacağız erdoğan abdde fox news televizyonuna konuştu sayın trumpla houstondaki mitinge giderken uçakta telefonla bir görüşme yaptık bmdeki konuşmaya i̇srailin tepkisiyle ilgili soruya netanyahu çok rahatsız oluyor çünkü bu gösterdiğimiz haritalar onları çıldırtıyor abdde yahudi kuruluş temsilcileriyle bir görüşme yaptık orada kendilerine siz işgalcisiniz dedim bunlar bir de yalanı çok seviyor yüzleri kızarmadan yalan söylüyorlar söyleyecekleri bir şey yok ki gerçeği ortaya koyuyorsun öyle bir şey yok diyorlar i̇dlibde gözlem noktalarındaki ekiplerimiz müteyakkız şu anda i̇dlibde bir sükunet ve suhulet görünüyor ama tedbiri elden bırakmamak lazım otel odalarinda ki̇mden neyi̇ kaçiriyorsunuz chp ve i̇yi̇ partinin ekonomiden sorumlu iki ismi faik öztrak ve durmuş yılmazın imf heyetiyle görüşmesiyle ilgili soru üzerine siyasette tutarlı olmak önemli imfden borç talebi aklımızın ucundan geçmedi fakat muhalefet i̇ktidarı nasıl yaralarız hesabıyla yalan iftira atıyor imf temsilcileri sizi muhatap alacaklarsa gelsin makamınızda ziyaret etsin niye gidip otellerin odalarında görüşmeler yapıyorsunuz tabi bizi üzen budur bunlar bu milletin kimliğine kişiliğine yakışan şeyler değil otel odasında kimden neyi kaçırıyorsunuz mi̇lleti̇m bi̇ndi̇ri̇lmi̇ş kitalardan hesap soracak berlinde hdp chp i̇yi parti ve saadet partisi temsilcileri ve can dündar hatip dicle ve hayko bağdat gibi isimlerin katılimıyla yapılan toplantılara dair soru üzerine bunlar bir defa tamamıyla bindirilmiş kıta olarak belirlenmiş başlıklar üzerinden gidip türkiyeye batıya şikayet eden kişiler ama 2023 inşallah halkımın bunlara yeni bir hesap sorma dönemi olacaktır si̇zden de patri̇ot alabi̇li̇ri̇z dedi̇m f35 konusu tam manasıyla çözülmedi ama ben kendilerine teklifimi yaptım s400 yanında sizden de patriot alabiliriz dedim bunu bizzat sayın trumpa söyledim kendileri de bu eğer ciddiyse bunun üzerine çalışalım dediler size ciddi bir teklif yapıyorum siz bunu kongreden geçirebiliyorsanız çalışmalarımızı yaparız dedim bu olursa ülkemize alternatif bir savunma sistemi kazandırırız emine erdoğan abdde sierra leone cumhurbaşkanı julius maada bionun eşi fatima maada bionun özel davetiyle afrikada erken evlilikler ve tecavüzü önlemek konulu panele katıldı emine erdoğan çocuk yaşta evlilik en büyük şiddettir insan hakları ihlalidir uluslararası mevzuatta da suçtur okul çağındaki çocuğun yeri eğitim yuvasıdır dedi
890
antalya güzellikleri ile dünyaya nam salan cennet kentimiz atatürkün dediği gibi şüphesiz ki antalya dünyanın en güzel yeridir böylesine güzel bir şehrimiz olan antalyamızda iyi gelişmelerin yanında kötü ve çirkin gelişmeler de yaşanmıyor değil i̇nanın yaşanan kütü ve çirkin gelişmeler ziyadesiyle bizleri üzüyor ve mahcup ediyor bugün sizlerle öncelikle iyi gelişmeleri ve yapılanları paylaşmak istiyorum akdeniz üniversitesi kampüsünde iki caddeye 15 temmuz darbe girişimi sırasında şehit düşen hukuk fakültesi öğrencisi yasin naci ağaroğlu ve polis memuru muhammet oğuz kılınçın adının verilmesi akdeniz üniversitesi rektörü prof dr mustafa ünal başkanlığında toplanan üniversite senatosu aldığı kararla ahde vefa örneği sergiledi bundan sonra kampüs içindeki doğubatı caddesi yasin naci ağaroğlunun güneykuzey caddesi ise muhammet oğuz kılınçın adı ile anılacak üniversitemiz bu iki şehidimizin adını ölümsüzleştirirken ahde vefa duygusunun en güzel örneği vermiştir bir başka konu ise antalya büyükşehir belediyesi sağlık i̇şleri dairesi başkanı dr fikret acarın verilen hizmetlerle ilgili yaptığı açıklama büyükşehir belli bir sosyoekonomik düzeyin altındaki dezavantajlı kesime yönelik yapılan çalışmalarda 3 bin 300 hastaya hizmet veriyor büyükşehir belediyesi 2014 yılından bu yana 2 bin 759 doktor muayenesi gerçekleştirip bin 509 diş tedavisi yapmış 22 bin 296 kişiye hemşire ziyareti gerçekleştirip 5 bin 767 hastaya ambulans hizmeti sağlayarak 7 bin 101 hastanın da ev ve kişisel temizlik hizmetleri yapılmış yani bir bakıma kimsesizlerin kimsesi olunup yalnız olmadıkları devletin onların yanında olduğu ve olacağı mesajı verilmiş haftanın kötü ve üzüntü veren olayı ise tbmmde antalyalı bir milletvekilinin yaptığı hareket oldu anayasa değişikliği maddeleri tbmmde görüşülürken hipokrat yemini etmiş chp antalya milletvekili niyazi nefi karanın ak parti genel başkan yardımcısı fatih şahinin burnunu kırması bizleri derinden yaraladı antalya adının kötü anılmasına sebep olan bu olay umarım bir daha yaşanmaz haftanın en çirkin olayı ise manavgatta yaşandı i̇nanın yazmaya bile elim varmıyor ama bu çirkinlik utanç verici bir gelişme manavgatta yerel bir gazetenin sahibi olan rmnin küçük yaştaki çocuklara cinsel istismarda bulunması mide bulandırıcı bir gelişmeydi adalet gereken cezayı mutlaka verecektir ama böylesine cennet bir kente böyle çirkinlikleri yaşatanları da tarih unutmayacaktır haftanın gülümseten olayı ise vali münir karaloğlunun döşemealtı ilçesinde 32 mahalle muhtarıyla yaptığı toplantıda yaşandı 4 mahallenin muhtarı aile hekimliğindeki doktoru güler yüzlü olmadığı için şikayet etti vali karaloğlu ise doktora seslenerek gülerken biraz daha cömert olması tavsiyesinde bulundu hani derler ya tatlı dil güler yüz yılanı deliğinden çıkartır diye halka hizmet sunan herkesi güler yüzlü olmaya davet ediyorum ben de sağlıcakla kalın
390
anayasa bugüne kadar orasından burasından tutulup çekiştirilip çok değiştirilmiştir ama bunların hepsi yama sayılır şimdi sıfırdan yepyeni ve tamamen sivil bir anayasa teklifi gelince muhalefet burun kıvırıyor elbette öyle yapacaktır oysa bu yeni anayasa darbecilerin keyfine göre oluşturulmuş toplama meclislerin değil üyelerini tamamen halkın seçtiği bir meclis tarafından yapılacaktır 1961 ve 1982 gibi değil hani 1921 ve 1924 gibi muhalefet bunu istemiyor i̇stemezük tavrı özellikle başkanlık sistemine yönelik oysa bu şu anda yürürlükte olan anayasada var zaten yama oldu ama geçerli bu sistem altında seçime girmeyi kabul ettiğine göre başkanlık sisteminin özünü ve temelini de prensipte kabul etmiş olursun öbür türlü biz bu sistemi tanımayız deyip seçimi boykot edecektin bunun için mangal gibi yürek isterdi tabii nasıl olsa kazanamayız deyip muharrem i̇nceyi göstermelik niyetine öne sürüp harcamak mertlik miydi zaten şu andaki anayasada mevcut olan kabul edip seçimine girdiğin bir sistemi şimdi halkın temsilcilerinin doğrudan üretecekleri bir anayasada da yer alacak diye mi reddediyorsun peki başka nesine karşısın bu yeni teklifin i̇nsan haklarına mı eşitliğe mi yargı bağımsızlığına mı özgürlüklere mi hukuk şeffaflığına mı mülkiyet hakkına mı i̇ktidarın insan hakları eylem planı budur ve bu yeni anayasanın belkemiğini oluşturacak kendini bilen hiçbir insan evladı bunlara karşı çıkamaz öyleyse neye karşısın başkanlık sistemine e o bugün de var zaten korkma kimse anayasanın değiştirilemez maddelerini değiştirmeye kalkacak değildir devletin dini i̇slam olsun gibi öneriler iktidarın değil kendini iktidara yakın hisseden bazı uçların temennileridir uygulanacağı yoktur oradan yıpratamazsın bu teklifi ekmek çıkaramazsın peki bugünkü meclis aritmetiğinden bir anayasa çıkar mı çıkmaz en az 360 oyu bulmaları gerekiyor koltuk dağılımı değişirse bakacağız muharrem i̇nce henüz bir soru işareti babacan davutoğlu ve sarıgülün esamileri okunmuyor canım belki de cumhurbaşkanımız ben insanlığımı yapayım da demiştir hani ünlü fıkrada olduğu gibi
286
epeydir et fiyatlarına getirilen narh konuşuluyor narh ürün kalitesini alt düzeyde dondurur o fiyatın üstünü hak eden kaliteli ürünün pazara ulaşmasını engeller türkiyenin önde gelen siyaset yorumcularından biriyle bir yemekte yan yana düştük bir süre sonra yeme içme gibi bir konuda ilk kez böyle uzun zaman konuştum dedi bu konuları küçümsediğini hissettim ve doğrusu alındım lafın altında kalmak da istemedim siyasetten başka önemli konular da var dedim ona ama dedi her sorunu siyaset çözümler siyasetin günümüzü gecemizi doldurduğu bugünlerde bazen gastronomi yazıları yazmanın anlamını sorguluyorum ama sonra siyasetin karın doyurmadığı ağız tadının siyasetçiler için de gerekli olduğu görüşü ağır basıyor bu da beni yüreklendiriyor tezgah alti satiş artar epeydir et fiyatlarına daha doğrusu kıyma ve kuşbaşı ete getirilen narh konuşuluyor ben sizlerle öncelikle 18121953 tarihli milliyet gazetesinde yer alan et fiyatlarına getirilen narh ile ilgili yazıdan küçük bir alıntıyı paylaşmak istiyorum narh konulduğu zaman kalite çeşit nefaset farkları ortadan kalkacağı için iyi kalite et piyasadan tümüyle çekilecek alım gücü yerinde olduğu için hiçbir zaman şikayet etmeyen devamlı müşteriye ise tezgah altından gizli gizli satış olacaktır nitekim o günlerden bu yana fiyatlara üst sınır getirildiğinde hep öyle oldu narh ürün kalitesini alt düzeyde dondurur kaliteli ürünün pazara ulaşmasını engeller 1953te i̇stanbul nüfusu 1 milyon iken bile narhın etkili olamayacağı yukarıdaki alıntıda dile getiriliyor bugün 17 milyonluk i̇stanbulda bu büsbütün zor hayvancilik yolda kaldi 1950lerden bu yana hayvancılığın geliştirilmesi önerilir maalesef hep en fazla et ve süt veren cinsler getirilir ve üreticilerin bunları satın almaları için uğraşılır ancak ülkemizin büyük bölümü söz gelimi hollanda gibi cins inekleri mutlu edecek iklim ve coğrafi koşullara sahip olmadığından hayvanlar burada umulan verimi veremez üstüne üstlük cins hayvan nazlı olur hastalandığında o yıl yavrulayamaz süt veremez gel gelelim yerel ırk hayvanlar anadolu köylüsü gibi çilekeştir az yemle yetinir hastalanınca çabuk iyileşir ve normal yaşamını sürdürür belki sütü azdır ama işlendiğinde çok daha kaliteli peynir tereyağı ve yoğurt verir bir de kültür ırklarının yerlilerle melezlenmesi ile oluşan ırklar var bunlar bulundukları koşullara daha iyi uyum sağlarlar ne var ki hayvancılık politikalarımızın beklenen sonucu getirmediği görülüyor tek farkla 10 yılda 15 milyon türk barındıran 30lardan 70 milyonluk bir ülke haline gelen bir türkiye var bugün aç kalmama savaşı veren insan için yediği et ya da sebze meyvenin kalitesi pek de önemli değildir ama maddi olanaklara sahip biri ister istemez daha iyiyi daha kaliteliyi arar zengi̇nler tavuk yemi̇yor esasen ekonomi de bu kesim üzerinde büyür gelişir yemek kültürü iyi ve kaliteli beslenme temeline dayalıdır ve fiyatları zorla düşük tutmaya zorlamak istenen kalitede ürünlerin pazara ulaşmasına yardımcı olmaz ülkemizde ekonomiyi ayakta tutan satın alma olanakları yerinde bir kesim var onların beklentilerinin karşılanmaması durumunda bazı sektörlerin ciddi biçimde etkilenmesi kaçınılmaz örneğin büyük bir tavuk firmasının sahibi ile sohbet ediyordum artık ülkemizin gelir düzeyi en yüksek kesimi tavuk yemiyor dedi en hatırlı misafiri ağırlamak için tavuk pişirildiği günlerden bu duruma gelmemizin nedeni serbest dolaşan eti lezzetli tavuklar yerine bir buçuk ayda kesime gelen cins tavuğa yıllardır sektörün takılıp kalmasıdır giyim kuşamda tv dizilerinde bile sürekli yenilik arayan bir toplum yediği yiyecek ürünlerinde de çeşitlilik arar tavuk üreticileri onlara bu seçim şansını tanımadı yürüyen tavuk da aşırı pahalı bugün üreticiler kentsel dönüşümle yenilenen şık konutlarda oturan müşterilerini nasıl geri kazanacağı sorunu ile karşı karşıya türkiye uzun yıllar tek renk gri bir görünümdeydi yıllarca tekellerle çarşı pazarda tepeden belirlenmiş üst fiyatlarla yaşadık günümüzde rengarenk bir türkiye var eğer her şeyi çözen politika ise politikacıların yeme içme gibi konulara da daha fazla ilgi göstermesini beklemek sanırım bizim hakkımız olmalı
574
türkiyede muhafazakâr çevrelerle ilgili yapılan yorumlarda sıkça tekrarlanan ve tekrarlandığı ölçüde içinin boşluğu artan bir yargıcümle var muhafazakârlar zenginleşti zenginleştikçe bozuldu ve dünyevileştiler bu cümlenin altında din ile para zenginlik güç ve iktidarı yan yana koyamayan 18 ve 19 yüzyılların avrupasının kilise ile mücadelesine has çarpık laiklik anlayışı vardır bu anlayışı tespit edip bir kenara not ettikten sonra bu cümlenin türkiyede muhafazakârlığın hallerini ve dönüşümünü anlamak ve açıklamaktan uzak olduğunu söylemek lazım muhafazakârlığın dönüşümünü anlamak için neyse ki 18 yüzyıla kadar gitmek gerekmiyor filmi çok daha geç bir tarihten 97den geriye sarmak mümkün kaygıya gerek yok bütün hikâyeyi basitçe 28 şubatın hakikat olan zulmüyle açıklama kolaylığına kaçmayacağım ama bu dönüşümde 28 şubat gibi önemli bir faktörü es geçmek de mümkün değil yine sıkça tekrarlanan ama bu sefer hakikat payı daha yüksek olan bir cümle gerek pratik gerekse söylemsel olarak muhafazakarlar 28 şubata karşı liberal veveya sol çevrelerle işbirliği yaptılar en basitinden inanç özgürlüğü ve temel hak ve hürriyetler başörtüsü yasağına karşı en fazla kullanılan argümanlardı muhafazakarların kemalist devleti eleştirmek için kemalizmin sol ve postmodern eleştirilerinden faydalanması bu işbirliğinin entelektüel zeminini de oluşturdu kavrayış bozulması o zaman için muhafazakarlar bu işbirliğinin ne getirip ne götüreceğini hesaplamaktan oldukça uzaktılar devlet aygıtının tarihsel baskısının güncellenmiş ve eyleme geçmiş hali varken buldukları dala tutundular ancak bugün daha net bir şekilde gözükmektedir ki bu işbirliği bazı muhafazakar kimliklerin siyaset kavrayışında kısmi de olsa bir bozulma meydana getirmiştir eğer günümüz muhafazakarlığı için bir bozulmadan bahsedilecekse bu zenginleşmekten değil 28 şubata karşı girilen ittifaktan kaynaklanan bir fikri fakirleşmeden kaynaklanmaktadır türkiyede muhafazakarların genele göre az fakat azımsanamayacak kısmı bir liberal yanılgı içerisindedir özellikle muhafazakarların eli kalem tutanlarının düşünürlerinin yani entellerinin duçar olduğu liberal yanılgı kendisini siyasetsizlik formunda gösteriyor bahse konu muhafazakarlar bir ucunda hayatı ve bütün temel meselelerini gündelik siyasete indirgemenin öbür ucunda ise hayata ve temel meselelerine karşı steril bir siyasetsizliğin yer aldığı spektrumun devamlı siyasetsiz ucunda yer alıyorlar hal böyle olunca gezi parkı şiddet eylemlerini meşhur ve meşum ifade ile 35 ağaç meselesi zannedip hoş görüyor 1725 aralık girişimlerini basit bir hukuki mesele olarak ele alabiliyor veya kobani bahaneli 68 ekim şiddetini mazur göstermeye çalışıyorlar bu perspektiften bakınca liberal muhafazakar liberallerimiz ak partinin kimlik ve siyasi vurgusu artan söylem ve icraatlarını radikalleşme türkiyenin tarihi ve kültürel bağlarının olduğu coğrafyalarla ilgilenmesini neoosmanlıcılık içi negatif milliyetçi bir ayrışmayla değil pozitif beraberlik ve uhuvvet vurgusuyla doldurulan tek millet söylemini türki̇slam asimilasyonu olarak nitelemekte bir beis görmüyorlar devlet etmek işinin düşünceden duygudan ideolojiden ve inançtan azade tarafsız bir şey olduğu yanılgısı ile muhafazakar siyasi aktörleri devlet etmeke düşünceyi duyguyu ideolojiyi ve inancı karıştırdığı için eleştiren liberal yanılgı ile din ile parayı gücü iktidarı yan yana getiremeyen laik yanılgı oldukça benzer ve doğal olarak her iki yanılgının sahipleri arasında geçişlilik var ne diyelim allah bizi içimizdeki liberaller yüzünden siyasetsiz bırakmasın
459
sıkı bir trend takipçisi olan arkadaşımla tatilde giyim kuşam işkencesini konuşuyorduk evet yanlış duymadınız tatilde giyim bir işkence saç şekillendirmek makyaj yapmak da çin işkencesinden başka şey değil birçok kadın bir taraftan sosyal medyada farklı kombilerle iyi fotoğraf vermek istiyor diğer taraftan da tatilin tadına varmak haklılar ancak çabasız şıklık diye bir kavram var bu kavram modaya en sanatsal yaklaşım sıradanmış gibi ama asla sıradan olmayan giyim tarzınızla abartısız hatta sıfır makyajınızla doğal saç modelinizle yalnızca tatilde değil şehrin koşturmacasında da zamandan kazanmak adına en doğru adımı atmış olacaksınız yani bırakın saç düzleştiricilerini kıvırma aletlerini bir bavul ağırlığındaki makyaj çantalarınızı ve kombin kombin kıyafetlerinizi anın tadını çıkarın peki çabasız şıklığı nasıl yakalayacağız şık olmanın sadelikle ciddi bir ilişkisi olduğunu biliyoruz i̇şte çabasız şıklık tüyolarım i̇ki parçalı takımların son derece moda olduğunu geçtiğimiz günlerde yazmıştım örneğin çizgili monokrom detaylı ya da çiçekli takımınızı birlikte kullanabileceğiniz gibi parçaları da karıştırabilirsiniz hem de renk uyumu ya da desen bütünlüğü gözetmeksizin bu karıştırma hali son dönemin en moda hareketlerinden biri yine kombin düşünmeden tümde beyaz giyeceğiniz her görünüm sizin moda hitlerini iyi bildiğinizin bir işareti jean şort olmazsa olmaz tatilde jean şortunuzun üzerine ne giyerseniz giyin çabasız şıklığınızı anında biçimlendirirsiniz romantik detaylı uçuş uçuş bir gömlekle harmanlayacağınız şortunuzu ertesi gün omuzları dışarıda bırakan bir üstle tamamlayabilirsiniz bir sonraki gün ise şortunuzu bir tişört ve kocaman bir şal ya da mini bir fularla kombileyebilirsiniz son dönemin gözdesi xxl şapkalardan özellikle de hasır materyalli olanlardan da yanınıza aldınız mı sizden şıkı sizden çabasızı olmaz ayrıca siyahbeyaz çizgili parçalardan da tatil bavulunuza ekleyin çabasız şıklığın temel renklerinin beyaz siyah gri tonları olduğunu unutmayın hawai ve marin temasına ilişkin parçaları da yanınızda bulundurun mesela marin temalı bir fular ya da tropik desenli bir clutch neden olmasın son dönemin aksesuvar trendi olan çoklu takılan takılarla uğraşmayın daha klas ve zahmetsiz bir görünüm elde etmek için sezonun yeni parlak trendi kemiklerden ilham alın kocaman kemik bilezik ve küpeler çabasızlık çabanızı boşa çıkarmayacak ayakkabılara gelince sezon trendi ipli sandaletlerin platformlu olanları da çıkmış hem rahat hem de elbise şort pantolon ya da plaj kıyafetinizle uyum sağlayacak bu ipli sandaletler tatilde resmen stil kurtarıcı küçük geometrik şekilli topuklu olanlar ya da hasır detaylı olanlar da çok moda çok sıcak ama ugly sneakerları da söylemeden geçemeyeceğim kimono şart yüzünüzün yarısını kaplayan ya da göz retinanızı örtecek küçüklükteki gözlüklerden tercih ederseniz trendy bir görünüm elde etmiş olursunuz çanta konusunda da kocaman ya da minicik olanlar yaz trendleri dahilinde ancak kocaman bir çantayı kontrol etmek ya da bir cep telefonunu sığdırabileceğiniz çantaların içine bir şeyler daha sığdırmaya çalışmak yerine midi boy olanlardan tercih etmek akıllıca çantada boya takılmayın materyal desen ve renk konusunda trendlerden yardım alın plajda kimono şart ancak artık herkes kimonolu diyorsanız farklı tercihler de yapabilirsiniz bence beyaz midi boy gömlekler hem çok sade hem de klas duruyor saç ve makyaj konusunda çabasız şıklık için fönden ve saç maşalarından uzak durun duştan sonra saçlarınıza hafif parlaklık veren yağlardan sürün ve doğal haline bırakın örün öylesine toplayın ya da salın gitsin makyajdan ise kaçının
500
alman milli takımının iki eski yıldızı mesut özil ve podolskinin her iki devrenin son dakikasında kaçırdıkları akıllara ziyan pozisyonlar bu 90 dakikanın aslında en güzel özeti trabzonda kazanmış galatasarayın mağlubiyetiyle moral bulmuş fbahçenin sahaya çıkarken bir motivasyon konuşmasına ihtiyacı mı vardı elbette yoktu ama işler yolunda gitmediğinde oyunu okuyabilen bir teknik adama ihtiyacı olduğu kesin antalyasporun ne oynadığını ve yanalın özellikle naldo ve veysel ile yüksek topları çok iyi kestiğini herkes bilirken fbahçe kalesinde erken gol görerek rakibin ekmeğine yağ sürdü fbahçe set oynarken sürekli mesut arayışı ilk yarıda sağ tarafın etkinliğini azaltırken ozan da göbekten sezonun ilk yarısındaki oyununa hasret bırakınca bulutun takımı sorumluluk alan oyuncuların doğaçlama oyununa kaldı gökhan szalai ve pelkas ayağına top geldiğinde takımı iten isimler ama diğerleri bu çabayı izlerse ortaya çıkan takım oyunu değil tesadüfler serisi oluyor 58de gökhanın çevresinde 3 pas alternatifi varken çabuk hücum için topu ters kanada valenciaya şişirmesi gibi bulut yaptığı değişiklerle rakipten çok yine kendi takımının başını döndürdü üçlü defansa dönmek kolay ama kalan 7 adama sahada nerede duracakları öğretmek zor kim nerede oynuyor karmaşasında geriye yaslanan antalya ikiyi de bulabilirdi ki valencianın solo performans golü geldi antalya lehine iki penaltı pozisyonu varda görülebilirdi gsaray ve fbahçe orta sahalarındaki problemi teşhis edemeyip ikinci yarılara ekstra forvetle başlayıp puan kaybı yaşadılar bu ara haftada ozan tufan çıkıyorsa 46da i̇rfan can kahveci girerdi futbol çok forvetin çok gol attığı bir oyun değildir
231
dubaide bir kaç günlüğüne şeyh tadında ve emirati pozisyonunda takılabilirsiniz yapmanız gereken 1000 dirhem yani 2000 liraya bir günlüğüne araç kiralamak hem de lamborghini burada flört etmenin en kolay ve havalı yolu mekanlarda değil araçlardaymış yani trafik esnasında akşamları arabadan arabaya laf atarak flört ediliyor biz henüz denemedik ama turistik değil lokal kafada flört etmek isterseniz buyrun kiralayın bir lambo evde parti̇ var gelsene bir diğer ilginçlik ise plajlarda gerçekleşiyor özellikle plaja yakın rezidanslarda oturanlar after party kovalıyorsa etrafta gezinen gizli mesajları iyi takip etmeli örneğin 5 palmda güneşlenirken vücudunu sprey boyalarla boyayıp saçını pembe yapan bir ağabeyimizi gördüm yaş 50lerde bu bilinki gün batımında evimde parti var demek oluyor beni gördüğünüz an peşime takılın mesajı gizli partileri anonslamanın formülü bu buyrun bakalım boşanma nafakasi instagram abu dabide yaşayan restoran şefi bir arkadaşım anlatıyor kendisi buralı ve uzun süredir yemeiçme işlerinde yaptığı işlerden dolayı da sosyal medyada hayli popüler yüzbinlerce takipçisi var boşanmak istediği eşi de boşanma karşılığı olarak ondan instagram hesabının haklarını istiyor yoksa asla boşanmam diyor kız arkadaşım da korkusundan tüm instagram hesabının bilgilerini ve şifresini ona verdi yani bir tek türk influencerlarında fenomenlerinde bunlar olmuyor ortadoğu ünlüleri de böyle şeyler yaşıyor menü fi̇yatlari artmiş mekan doluluk oranları neredeyse yarı yarıya düştüğü için dubaideki menü fiyatları da yükselmiş durumda restoranlardan kişi başı 2000 dirheme çıkıyorsunuz yani 4000 lira ediyor önceden fiyatlar bu kadar mıydı hayır şimdi benzer durum i̇stanbul mekanlarında da yaşanacak tüm restoranlarda fiyatlar katlanacak bakalım buna i̇stanbul gezginleri hazır mı
246
türkiyede siyasi ayrışmalar genellikle sağsol ya da liberalizm milliyetçilik sosyalizm vs gibi ideolojiler üzerinden tartışılıyor oysa ülkede siyasetin temeli bürokrasi sermaye ve geniş halk kesimleri arasındaki ayrışmalar ve çelişkiler tarafından belirlenmektedir bu üç temel iktidar odağının dayandığı bir siyaset formu ve kültürelentelektüel içerik mevcuttur bürokrasi elitist bir siyaset formuna ve sekülermilliyetçi bir kültürel içeriğe dayanarak iktidar mücadelesi verir elitist siyaset toplumsal alanı yönetici elitler ve yönetilen halk yığınlar şeklinde ikiye böler elitleri normatif ve teknik olarak daha üstün görürken halkı ise bu boyutlarda daha aşağıda görür bu görüşün sağladığı meşruiyetle de siyasi otoritenin bürokraside olması gerektiği inancını taşır sekülermilliyetçi kültürelentelektüel içerik ise siyasete yön veren bir kılavuz işlevi görür i̇ç ve dış siyaset sekülermilliyetçiliğin öngördüğü çerçeve içerisinden üretilen politikalarla belirlenir somut olarak ekonomi devletçilik iç siyaset askerisivil bürokrasinin rejim güvenliğini esas alan öncelikleri ve dış politika ise savunmacıiçe kapanmacı bir perspektifle yürütülür sermaye ise çoğulcu bir siyaset formu ve liberaldemokratik bir kültürelentelektüel içerik öne sürer çoğulculuk hukukun üstünlüğü güçler ayrılığı ve insan hakları gibi liberaldemokratik ideolojik aparatlarla siyasi iktidarın tek bir merkezde toplanmasının önüne geçmeye çalışır burada esas amaç hukukun üstünlüğü ile iktidarın genele yayılması ve güçler ayrılığı ile insan hakları gibi söylem ve araçlarla her bir bireyin güvence altına alınması değildir üretim araçlarını elinde tutan sermaye bu aparatlarla devletin ve halkın temsilcilerinin gücünü kırarak kendi hareket alanını geniş tutmak ve karar alma süreçlerine hâkim olmak ister çoğulcu siyasetin bu aparatlarının asıl işlevi toplumda çoğunluğu oluşturan milletin iradesinin azınlıklar lehine sınırlandırılmasıdır çoğulculuk son kertede azınlık siyasetinin yegâne ideolojik silahıdır ekonomi kültür etnik ve dini aidiyetler gibi farklı zeminlerde ortaya çıkabilen azınlık grupları çoğulcu siyasete yaslanarak iktidar mücadelesi verir geniş halk kesimleri ise popülist bir siyaset formunu esas alır kültürelentelektüel içerik ise milletin ne şekilde tanımlandığına göre çeşitlilik gösterir popülist siyaset formu toplumsal alanın elitler ile geniş toplum kesimleri arasındaki iktidar mücadelesi tarafından belirlendiği düşüncesine sahiptir toplum normatif açıdan elitlere üstün görülür toplum genelin çıkarını temsil eden saf ve sahici bir aktör olarak görülürken elitler dar bir kesiminin çıkarlarını korumak için mücadele veren yabancı ve çıkarcı bir aktör olarak tanımlanır toplumcu siyasette kültürelentelektüel içerik birçok şekle bürünebilir toplumculuğun sol milliyetçi i̇slamcı ve muhafazakâr sürümleri mevcuttur sol popülizm sınıf milliyetçi popülizm etnik kimlik i̇slamcı popülizm dini aidiyet ve muhafazakâr popülizm ise yerlilik temelinde toplumu tanımlar sol için toplum halk milliyetçiler için millet i̇slamcılar için ümmet ve muhafazakarlar içinse kültürel cemaattir ancak burada daha esaslı bir kategorizasyon yapmak gerekirse toplumu tek bir talebe indirgeyen popülist siyasetle birçok toplumsal talebe seslenen ve bu talepleri bir araya getirerek kuşatıcı bir demokratik toplumsal özne inşa eden popülist siyaset ayrışmasına değinmek gerekir türkiyede toplumcu kitle partisi olarak adlandırılan demokrat parti adalet partisi anap ve ak parti kuşatıcı popülist siyaset takip eden aktörler kategorisinde değerlendirilebilir ak parti tecrübesi cumhurbaşkanı erdoğanın geçtiğimiz hafta yaptığı kültürel iktidar çıkışı ancak bu tablo göz önüne alındığında sağlıklı bir şekilde değerlendirilebilir bütüncül bir perspektiften ele alındığında kültürel iktidara dair yorumlar yukarıda bahsi geçen siyaset form ve içeriklerinin hangisinin toplumsal sağduyu konumuna gelmeyi başardığı sonucuna bakarak yapılabilir türkiyede siyaset uzunca bir süre bürokrasinin önderliğinde elitist form ve sekülermilliyetçi içerik tarafından belirlendi 1950de çokpartili hayata geçişle birlikte popülist form farklı içerikleriyle siyaset arenasında yerini aldı ve elitizme başkaldırdı 1980ler çoğulcu siyaset formunun ve liberaldemokrat siyasetin yükselişine şahitlik etti 2000lerin ilk on yılı bu üç siyasetin mücadelesince belirlendi bürokrasi eski etkinliğini yitirdi çoğulculuk ise geri planda kaldı sonuçta ak partinin siyaset formu konumundaki popülizm bu mücadelenin kazananı oldu ak parti dışındaki tüm siyasi aktörler ak partiye karşı etkin bir mücadele verebilmek için onu taklit etme yoluna gittiler ve süreçte popülist siyaseti benimsediler bunun sonucunda elitizmin kalesi konumdaki chpde bir istisna oluşturan 1970lerin popülist karaoğlan ecevit imgesi kılıçdaroğlu bünyesinde yeniden canlandırılmaya çalışıldı bürokratik oligarşinin siyasetteki temsilcisi chp terk edilerek halka doğru yönünü çevirmiş yeni bir chp üretimi devreye girdi daha genel olarak ise gezi üzerinden seküler siyaset elitizm ve çoğulculuktan uzaklaşarak popülist bir dönüşüm yaşadı gezi parkı şiddet eylemleri tecrübesi seküler bir toplumsal özne inşasına girişen popülist seküler siyasetin kurucu miti haline geldi pkk terör örgütünün gölgesinde azınlıkçı bir siyaset sürdüren hdp de türkiyelileşme iddiasıyla popülist bir döneme girdi günümüzde türkiyelileşme kavramıyla dile getirilen popülist siyaset hdpnin şiddete ve azınlıkçı siyasetine içeriden hatırı sayılır bir baskı yapıyor mhpnin 15 temmuz sonrasında yüzünü belli ölçüde devletten topluma çevirmesi ve kendisini yerlimilli siyaset üzerinden yeniden tanımlama çabasını da popülizmin siyaset üzerindeki belirleyicilik etkisiyle açıklamak mümkündür özetle günümüzde türkiyede siyaset devlet bürokrasisi ve sermayenin geri plana itilip toplumun merkezi konuma geldiği iki bloklu bir yapı tarafından belirlenmektedir i̇ki bloğun da cumhur ve millet gibi toplumun merkeziliğini vurgulayan ibarelerle kendilerini tanımlaması popülizmin mutlak hâkimiyetini en açık ve somut şekliyle gözler önüne sermektedir ak parti kültürel iktidarını kurdu mu tüm bu dönüşümler bize ak parti siyasetinin ve cumhurbaşkanı erdoğanın liderliğinin ülkede büyük bir değişime yol açtığını söylemektedir ülkede iktidarın yeni bir zemin kazandığını ortaya koymaktadır diğer siyasi aktörlerin de bu değişimi kabul etmek zorunda kaldığı ve kendilerini buna adapte etmek zorunda hissettiklerini göstermektedir i̇ktidarın zeminini değiştirmiş olmakla ak partinin siyasi iktidar kurmanın sınırlarını aşarak ülkede kültürel iktidarını da kurduğunu belirtmek gerekir belli bir süredir kamuoyu tartışmalarında lehte ve aleyhte ortaya konulan fikirlerin ufku büyük oranda ak partinin çizdiği siyasiideolojik sınırlarca belirlenmektedir siyasi iktidar kurmak ile kültürel iktidar kurmak arasındaki fark seçim kazanmak ile iktidar oyununun nasıl ve hangi zeminde oynandığını belirlemek arasındaki mesafeye bakarak anlaşılabilir bu ak partinin geliştirdiği politikalara itirazların olmadığı herkesin bu politikaları onayladığı anlamına gelmiyor popülizm ve yerlimilli siyaset hakim siyaset haline geldikçe ve muhalefet popülizme kaydıkça ak partinin politikalarına ses çıkaramama ayasofyanın açılması meselesinde olduğu gibi durumuyla karşı karşıya kalıyor muhalefetin konuşmayı tercih ettiği durumlarda ise toplumun merkezi ile mesafesi açıklık kazanıyor ve bu durum muhalefetin karnesine eksi yazıyor bu durum özellikle hdp ile ittifak söz konusu olduğunda ve türkiyenin suriye ve libya başta olmak üzere dış politika meselelerinde kendisini hissettiriyor ak partinin muhalefet tarafından canının yakılması ancak kendi siyasetiyle çeliştiğinde yani popülist siyaset ve yerlimilli değerlerle çelişen adımlar attığında söz konusu olabiliyor özetle ak parti muhalefeti kendi konuşma alanına söylemine ve gündemine hapsetmiş durumda ak partinin kendi siyaset formunu popülizm ve içeriğini yerlimilli siyaset rakiplerine kabul ettirmiş olması sadece siyasi iktidar değil aynı zamanda kültürelsöylemsel iktidar kurduğunu da ortaya koymaktadır elitizmin çoğulculuğun ve batıcılığın hâkim meşruiyet çerçevesi olmaktan çıkıp yerini popülizm ve yerlimilli siyasete bırakması sadece siyasi alanda kazanılmış bir zafer değil aynı zamanda kültürel alanda kazanılmış bir zafer olarak da görülmelidir erdoğanın eleştirisi kime o halde cumhurbaşkanı erdoğanın kültürel iktidarımızı kuramadık açıklamasını nasıl anlamalıyız erdoğanın bu sert ifadeleri daha çok içeriye dönük ve kendi çevresine yönelik bir eleştiri olarak görülebilir bu eleştiri bir toplumsal hareket olarak ak parti cenahında kişisel sebeplerle yaşanan kopmalardan olduğu kadar ülkede yeni bir iktidar zemininin inşa edildiğinin çevresince yeterince anlaşılmamış olması takdir edilmemesi ve sahiplenilmemesinden duyduğu rahatsızlığı dile getirmektedir daha öz bir ifadeyle erdoğanın ak parti cenahının kendi iddialarına ve davasına yeterince inanmamasına ve sorumluluk almamasına yönelik bir eleştiri yaptığını söyleyebiliriz konuşmanın akademik bir ortamda yapıldığı göz önüne alınırsa bu inanç eksikliği ve sorumluluk almama durumunun özellikle akademik çevrelerde daha yaygın olduğunu düşündüğü sonucu çıkarılabilir türkiyede muhalefetin sivil toplum alanındaki tüm organik aydın gazeteci ve aktivist unsurlarıyla sergilemiş olduğu açık mücadele göz önüne alındığında bu yabana atılır bir endişe gibi gözükmemektedir
1,180
denizli 10 mart çarşamba öğle saatleri devlet hastanesi başhekimi dr mehmet erkaleli ile birlikteyiz denizli korona rengi sarı orta risk vali ali fuat atik büyükşehir belediye başkanı osman zolan emniyet müdürü kenan yıldız sürekli dinamik denetimde vefakâr cefakâr sağlık ordusu 724 görev başında orhan velinin i̇stanbulu dinliyorum gözlerim kapalı dediği misal biz de dr mehmet erkaleliyi dinlerken hay allah zamanı mıydı ani bir fıtık sancısı dayanılır gibi değil dr erkaleli dedi ki misafirimizsiniz hemen ameliyata alacağız ankaraya doktorumuza sormadan olmaz prof mehmet haberal hemen ankaraya dönmemizi istedi yol arkadaşımız yaşar önel tam gaz ankara başkent hastanesi tetkikler tahliller ameliyat masası gerisini hatırlamıyoruz narkozun etkisi geçince dostlar başucumuzdaydı prof haberal ve arkadaşları geçmiş olsun birinci aşı ardından ikincisi antikor testi koronaya yeniden yakalanmamanın garantisi mi hayır bunu hastanede öğrendik prof dr mustafa cesur ameliyat olduğumuzu duyunca geçmiş olsun dedi telefonda konuşurken hastanede yattığını söyledi bütün önlemlere i̇ki aşıya rağmen korona geçmiş olsun mustafa hocam hastane odası ameliyatımızdan kimsenin haberi yok ama yine de duyan çok allah dostların yokluğunu göstermesin cemil çiçekten abdülkadir aksuya necati çetinkayadan yaşar öncana köksal toptandan mahmut yiğite rektör prof dr ali haberaldan beşir atunça kadar kadim dostlar yanımızda daha sonra mansur yavaş geldi ankara büyükşehir belediye başkanı kardeşi sabri yavaş hasta aynı hastanede tedavideyiz hastane sohbeti eşin dostun ilgisi sancıyı azaltıyor i̇şinin delisi rahmetli necmettin erbakanın bir sözü vardı hiç unutmayız ben işinin delisi olan insanı severim erbakan hoca kendisi de i̇şinin delisiydi yorulmak nedir bilmezdi prof dr mehmet haberal i̇şinin delisi tıpkı kankası rahmetli prof i̇hsan doğramacı gibi başkent üniversitesi başkent hastanesi prof haberalın ölümsüz eserleri i̇nsan durduk yerde marka olmuyor sabah 0730da haberal hoca ameliyathanede başucumuzdaydı akşam saat 1900 hoca hâlâ hastanede görevde hediye ameliyat sonrası serum ağrı kesici pansuman ateş ölçümü tansiyonnabız kontrolü doktor ve hemşirelerin sıcak ilgisi hastanede geceleme haberal hocanın son kontrolü ve artık çıkabilirsin ama evde dinleneceksin sakın ha sakın benden habersiz ortalıkta dolaşma anadolu gezilerine bir süre ara ver haberal hoca yarım asırlık dost hediye kabul etmez tepki gösterir ama bizden kadim dosta gaziantep el işi ayyıldızlı maske ve yine gaziantep işi ayyıldız desenli kaşkol prof haberal gülmeye başladı i̇şte bunlara hayır diyemem dikkat dikkat hastanede korona sohbeti cemil çiçek dedi ki baharla birlikte havalar ısındı toplumda bir rehavet başladı korona denilen illetin en büyük dostu da rehavet hükümet bazı kolaylıklar getirdi lokantalar kafeler açıldı ama özellikle büyük şehirlerde bu kararların istismar edildiğini görüyoruz biliyoruz i̇nsanlar çok bunaldı mevsim gereği dışarı çıkacaklar fakat maske mesafe temizlik kurallarına uyalım sokakta şunu görüyorum eline bir poşet alıyor göstermelik alışverişe çıkmış gibi bütün gün dolaşıyor kendisini ve çevresini riske atıyor yarın vakalar artarsa yeniden kısıtlama dönemi başlayabilir bunu akıldan çıkarmayalım i̇htiyar delikanlı yunus ensari asırlık çınar 102 yaşında bitlisahlat doğumlu ankaralı işadamı taurus avmnin sahibi süleyman demirelin dostuydu hayırsever doğduğu köye okul ve cami yaptırdı ankarada da hayır işi çok mütevazı garip gurebaya öksüze yetime gaziye şehit ailesine yardımcı 2021 başında düştü kaburgaları kırıldı şimdi başkent hastanesinde yaşına göre iyi yürüyor şirketlerinin hesaplarını bile kontrol ediyor senelerdir görmemiştik kadere bak hastanede kapı komşusu olduk sohbet ettik geçmiş olsun dileklerimizi ilettik
516
2020 hepimiz için zorlu bir yıl oldu tüm yeni şartlara rağmen yine de en hareketli ve duruma uyum göstermeyi başaran sektör moda dünyasıydı geçtiğimiz senenin dünya çapında en çok dikkat çeken ve konuşulan moda anlarını vogue us yerinde bir derleme yapmış öne çıkanları sizler için bir araya getirdim tüm sene boyunca akıllara kazınan unutulmayacak görünümlere ev sahipliği yapan 2020 oscar ödül töreni kanye westin paris moda haftasındaki sunday servicei maskelerin vazgeçilmez aksesuarlarımız olması naomi campbellın ultra korunaklı havaalanı görünümü beyoncenin klibinde kullandığı marine serre imzalı hilal ay desenli görünümü black lives matter sloganına dikkat çekilmesi 2020 yılında defilelerin out ekranlardan koleksiyonları izlemenin in olması virgil ablohun 2021 ilkbahar erkek koleksiyonu için düzenlediği şov lady gaganın vma görünümü versacenin 2021 ilkbahar defilesinde moda dünyasına damgasını vuran büyük beden mankenleri moschinonun kuklalarla defilesi the crown dizisinde prenses diananın yeniden uyarlanmış tarzı emily in paris dizisinde emilynin stili dua lipanın studio 2054 canlı konserindeki görünümleri balenciaganın sonbahar 2021 koleksiyonu için bir sanal gerçeklik oyunu düzenlemesi harry stylesın vogue aralık sayısındaki stili bu sene dilimizden düşüremediğimiz olaylardan oldu dünya starlari onu terci̇h edi̇yor justin bieber yılbaşı gecesi için bir konser düzenledi ve bunun öncesinde yoğun bir tempoyla hazırlıklarını yaptı hazırlık aşamalarını da instagram hesabından bizlerle paylaştı yılbaşı gecesinden bir gün önceki provalarında ise bieberı bir türk markası olan les benjamins takımıyla görmek şahane bir sürpriz oldu sosyal medyasından konser linki için kullanılan görselde de yine les benjaminslerini giymiş bir justin vardı bravo bünyamin aydın
240
hiç düşündünüz mü üniversite kantinlerinde işyerlerinde toplu taşımada sosyal medyada chp taraftarları kendi siyasi görüşlerini büyük bir kibir özgüven ve hatta düşmanca bir tavırla savunurken ak partiyi ve temsil ettiği tüm grup ve değerleri yerden yere vururken 17 yıldır siyasal iktidarda olan ak parti taraftarları neden aynı özgüvene sahip değil neden böyle toplumsal karşılaşmalarda susan ve sinen hep aynı taraftır bir teröristten veya canlı bombadan tek farkı henüz kendini patlatıp onlarca kişiyi öldürmemiş olmak olan bir il başkanını bile kemalistlerin tek kelime eleştirdiğini gördünüz mü oy kitlesinin önemli bir bölümünü alevilerden alan chpnin madımak katliamı için yıllarca öfke kustukları temel karamollaoğluna nasıl sarıldığını görmediniz mi mhpye milliyetçilik dersi vermeye yeltenenlerin kandille beraber oy kullandığını bilmiyor musunuz peki güçlü bir örgütsel mobilizasyonla adeta ortak düşmana karşı tek hedefe kilitlenmiş bir biat kültürüyle hareket eden bu çok aydın kesimin karşısında muhafazakarların durumu nedir muhafazakâr i̇slamcı veya milliyetçi olduğundan dolayı neredeyse özür dileyen sanki ak parti hükümeti ve erdoğanı desteklemek utanılacak bir şeymiş gibi davranan istinasız hemen her fırsatta muhafazakâr siyasete topluma ve devlete eleştiri getirip küçümsemek için fırsat kollayan bu insanlar neyin peşindedir bu hal ve hareketler son yıllarda özelikle de muhafazakâr diye bilinen medyada ve yine ak parti çevrelerinde bulunmuş ama zamanla eski konumlarını kaybetmiş siyasetçibürokratlar için bir hayat gailesine dönmüş durumda görevleri sırasında veya makamlar korunurken yükselmeyen eleştiri sesleri her nasılsa türkiyenin milliyetçi muhafazakâr insanlarını aşağılayıp şamar oğlanına çeviren onlardan esirgedikleri şefkati beyazlara chpye hdpye gösteren bir ruh haline dönüşmüştür peki özeleştiri olmayacak mı tabii ki olacak ancak eleştiri dediğimiz şey bir yöntem çerçevesinde ve ilerleme için yapılır eleştirinin en başta bir yöntemi olması yer ve zaman bildirerek tekil hadiseleri konu edinmesi bunun da sebepsonuç ilişkisi çerçevesinde tartışılması gerekir mesela nargile kafelerin olumsuz yönlerinden bahsedilebilir ama nargile kafelerin ontolojisi üzerinden kalkarak bütün bir muhafazakâr kesimin yozlaştığı ve özü kaybettiğine dair toptancı genellemelere varılamaz varılsa da bu trollük ciddiye alınmaz muhafazakâr entelektüellerde son zamanlarda moda haline gelen eleştiri furyasının dili çoğunlukla her toplumsal kesimde yaygın olması beklenen rasyonel analitik bir eleştiri dili olmamış karşı tarafa neredeyse hiç yöneltilmemiş bütün muhafazakâr siyasete ve hatta sıradan muhafazakâr insanlarımıza karşı aşağılayıcı küçümseyici ve tekil örnekleri genelleyen bir kampanyaya dönüşmüştür ülkenin son 17 yılda yaşadığı tüm değişime daha önce en temel insan haklarından mahrum bırakılmış insan yerine konulmamış muhafazakâr kadın ve erkeklerin geldiği ve ayrıca sıradan bir amerikancı 3 dünya ülkesinden bugün bağımsız bir ülke olarak türkiyenin özelikle de dünya müslümanları ve küresel aktöre dönüşme bakımından ulaştığı noktaya rağmen türkiyede muhafazakarlığın en ufak bir gelişme göstermediği iddialarına kadar savrulmuştur bu son yıllardaki abartılı özeleştiri modası yozlaşmanın hayal kırıklığının dejenerasyonun kriterini nargile kafelere indirgeyen sırf muhafazakarlarla dalga geçmek ve onları itibarsızlaştırmak üzere imal edilmiş sosyal medya capsleri üzerinden muhafazakar orta sınıfı eleştiri konusu yapan başörtülü kadınların cipe binmelerini mesele edinen ve bu saçma sapan argümanlarla toptancı bir şekilde türkiyede muhafazakar toplum ve siyasetin nasıl özünü kaybederek gerçek bir hezimet halini aldığını anlatan bir yıkım kültürüdür özelikle gençleri ve kadınları tekfir etmeye varacak gençleri motive etmek yerine iyice itip düşmanlaştıran bu dil eleştiri dili olmadığı gibi son derece zararlıdır i̇slam dini sadece kadınlara inmiş gibi bütün dini normları yasakları kadın bedeni üzerinden tanımlayan kadınlara kaliteli yaşamayı kariyer ve eğitim süreçlerini günah gösteren bu dil cinsiyetçi olduğu kadar iptidai ve bir o kadar da i̇slami olmayan ithal bir dildir üstelik bu dil 28 şubatçıların muhafazakâr kadınlara yaptığı baskının aynısını yapmakta halihazırda plazalarda üniversitelerde ve pek çok sivilsosyal alanda ötekileştirmeye maruz kalan muhafazakâr türk kadınına bir darbeyi de kendi mahallelerinden vurmaktadır kentleşme bireyleşme ortasınıflaşma gibi sosyolojik süreçlerden geçmiş bir toplumsal grubu 80lerin cemiyet haline geçememiş toplumsal cemaat formasyonuyla değerlendirmek hatalıdır kentli üniversiteli 23 kuşak muhafazakâr ortasınıf bireylerin davranışları tüketim ve eğlence anlayışları hoşumuza gitsin gitmesin önceki kuşaklardan farklı olacaktır bu noktada 28 şubatın niye babaannen gibi başını örtmüyorsun anakronizmine düşmemek gerekir asıl sorun eleştirilerin toptancı genelleyici ve kampanya halinde olmasıdır sorunları eleştirmek ayrı ama bunu bir süre sonra neredeyse memlekette her şey eskiden iyiymiş de şimdi bütün sorunların kaynağı muhafazakarlarmış gibi bir iddiaya dönüştürmek hem tarih bilmemektir hem de hakikatlere ihanettir bu yeni moda arabesk iddialar iddia sahiplerinin içinden çıktığı toplumsal grubu beğenmeyip onlardan üstenci bir dille sıyrılma ve karşıt grup tarafından alkışlanma çabası olarak da okunabilir halbuki tüm eksiklere yanlışlara rağmen bu memleket ayaktaysa milliyetçimuhafazakârlar sayesindedir bu da her kritik dönemde tasdik edilmektedir 15 temmuz bunun en son ve en güzel örneğidir özeleştiri kisvesiyle gizlenen bu kompleksin arkasında henüz ortasınıflaşma sürecini tamamlayamamış kentli muhafazakâr toplumsal grupların geçiş sürecini yoğun bir kültürel hegemonya baskısı altında yaşaması vardır kültürel hegemonyanın ağırlığı hegemonyaya karşıt bireylerin kamusal alanda kendilerini toplumsal olarak gerçekleştirmelerini de zorlaştırır en başta kendine güven ve saygı duygusu bireylerde kaybolur sistem içinde hep bir ikinci sınıflık psikolojisi bireye hâkim olur kültürel kimliğin ve kodların yaratacağı öteki duygusundan çekinen bireyler toplumsal hayatta dikkat çekmemeyi dışlanmamayı seçer bu teslimiyet kültürel hegemonyanın daha da rakipsiz olmasına yol açar bu söz konusu kompleks yalnızca kültürel hayatta değil siyasal alanda da zuhur etmiştir muhafazakâr çevrenin siyasetçilerinden bazıları chpnin içinde bulunduğu ittifakın çatı adayı olmak için uğraşmış ama başaramamıştır yine aynı çevrenin insanları 7 haziran sonrası chp ile koalisyonu savunmuştur tuhaf olan o dönem chp ile koalisyon için can atanların bugün 15 temmuz direnişinde ortaya çıkan mhp ile ittifaka karşı çıkmaları bunu da kimlik kaybı olarak açıklamaya çalışmalarıdır bunu anlamak da zor değildir mhp sonuçta aynı kavruk anadolu çocuklarının aynı toplumsal tabanın partisiyken chp beyazbatıcı kültürel hegemonyayı temsil eden idealize edilip hep kompleks duyulandır benzer bir kompleks chp ile ittifak yapıldığında destekleyip ak partiyle ittifak yapıldığında mhpden ayrılan tepki gösterip yeni parti kuran solkemalist hegemonya tarafından asimile edilmiş eski ülkücüler için de geçerlidir sonuç olarak toplumsal ve kültürel değişimler ancak bir yöntem ve tarihsel süreç çerçevesinde analiz edildiğinde anlamlı olacaktır onun dışındaki yaklaşımlar hamasetin ötesine geçemeyecektir bilindiği üzere hamaset analiz yapamayanların başvurduğu bir çıkış yoludur aynı şekilde de eleştiri tüm modern demokratik toplumların temelidir ancak analitik olarak yapılan eleştiri ve özeleştiriler ile kendine vurmak arasında fark vardır mesela 2002 sonrası her şeyin eskisi gibi kötü olduğunu söylemek kendi varlığını ve kimliğini reddetmek gibidir
988
gündüz beşiktaşı izledik ama fenerbahçeyi izledikten sonra aralarında ciddi fark var fenerbahçe hem puan kaybetti hem de kötü oynadı kaleye gitmekte zorlanıyorlar pozisyon üretmekte zorlanıyorlar şut çekemiyorlar kanatlardan sıfıra inemiyorlar tamam sivasspor da iyi oynamadı ama şampiyonluk adayı fenerbahçeden farklı şeyler beklerdik yedikleri gol tamamen şans karambolde yatabarenin topuğuyla vuruşunda altayın yapacağı bir şey yok ama fenerbahçenin kazandığı penaltıda da sivassporlu oyuncunun çıkarken kaptırdığı bir top var aslında tüm maça baktığımızda fenerbahçenin ilk yarıda çaprazdan samatta ile vurduğu şut dışında fazla ciddi bir pozisyonu olduğunu da söyleyemeyiz sonuçta sivas deplasmanında beraberlik kötü diyemem ama oynanan futbol iyi değil ve fenerbahçe haftalardır kazanmasına rağmen çok iyi oynuyor diyemeyiz hakem yaşar kemal uğurlunun biriki faul hatası var ama oyun genelinde oldukça iyi fenerbahçe lehine verdiği penaltı tartışılmaz açık bir elle oynama penaltısı oldu kalkavanin hakki yendi̇ beşiktaş her hafta daha iyi oluyor rakipleri ürkütüyor adeta eziyor bu takımda her oyuncu üzerine koyarak gelişiyor örneğin rıdvan yılmaz çok yakın bir zamanda belki de a milli takımın oyuncusu olacak josef de souza güven veriyor nkoudou özellikle ilk yarıda çok kaliteli işler yaptı art arda öyle milimetrik paslar attı ki biri pozisyon oldu diğeri de golle sonuçlandı gerçekten karagümrük gibi ciddi bir takıma karşı çok az pozisyon vererek kazanmak kolay değil ve çok tuhaf sergen hoca bazı oyuncuları da kazanacak gibi duruyor ljajic olsun yine sonradan oyuna giren gökhan töre olsun bunlar da yeniden kazanılacak gibi duruyor sonuçta beşiktaş en büyük favori benim dercesine futbol oynuyor ve sonuçları da almayı başarıyor karşılaşmanın hakemi mete kalkavan fifadan çıkartıldı hakkı yendi ama mücadeleyi çok başarılı yönetti hemen hemen her kararı doğruydu
265