text
stringlengths
143
777k
corpus
stringclasses
1 value
original_id
int64
1
3.58M
Türkiye Futbol Federasyonu tarafından düzenlenen 2018-2019 futbol sezonunda U14 liginin karşılaşmaları tamamlandı. İllerinde şampiyon olan takımlar U14 Türkiye Şampiyonası maçlarına katılma hakkını elde ettiler. Yapılan kura çekimlerinin ardından 3 takımdan oluşan gruplarda A grubunda, İzmir-Karşıyakaspor, rakipleri Yalovaspor'u 7-0, İstanbul-Kayaşehirspor'u 1-0 yenerek gruptan lider olarak çıkmasını bildi. Servet Demir, Ekrem Söğütcük ve Şenol Göktekin'in yönettikleri karşılaşma zevkli ve çekişmeli geçti. Karşılaşma boyunca sahada başarılı bir futbol ortaya koyan İzmir Karşıyakaspor karşılaşmayı; 55. Dakikada Rıdvan, 64. Dakikada Dursun ve 70+2'de Murat'ın golleriyle 3-0 kazanarak Balıkesir Grubunda şampiyon oldu. Karşıyakalı emektar sporcu Fuat Karapınar ve Kaleci Antrenörü Murat Şentürk'ün çalıştırdığı takımın 2. Tura çıkması, teknik kadro ile taraftarları mutlu etti.
mc4
87,682,649
Sevgililer gününe sayılı günler kala sevgilisi olan Escort herkes tatlı bir telaş içerisinde olurken kararsızlıkta can sıkıcı olacaktır. Sevgililerin tek düşüncesi sevgililer gününde ne hediye alacakları olurken sevgilisiyle birlikte ilk sevgililer gününü kutlayacak çiftler hediye konusunda daha çok zorlanmaktadır. Sevgilisinin kişilik analizini yaparak veya burcuna göre hediye aramak seçeneğini çoğunlukla tercih ederler. Özellikle erkekler, kız arkadaşlarına bu sevgililer gününde hem yaratıcı hem de romantik bir hediye almalıdır. Çünkü bayanlar için bu tarz özel günlere çok fazla önem verirler. Bayanlar ise erkek arkadaşlarına bu sevgililer gününde sevgilisinin beklentisine göre bir seçim yapması konusunda dikkatli olmalıdır. Çünkü erkekler her zaman kullanışlı ve teknolojik olan her şeye karşı ilgi duyarlar. Sevgililer escort günü hediye fikirleri arasında erkeklere yönelik hediye fikirleri oldukça fazla çeşittedir. Çünkü erkeklere hediye almak ve beğendirmek bayanlara göre çok daha kolaydır. Sevgiliniz bir erkekse mesleği ve ilgi alanları sizin için bir ipucudur. Bu istanbul escort nedenle erkek arkadaşınızın mesleğini önemseyin. Günlük hayatında şıklığa önem veren bir erkek ise sevgililer günü hediye fikirleri arasında öncelikle şık gömlekler, kol düğmeleri, deri cüzdanlar ve kravatlar ilk hediye seçenekleri olarak öne çıkacaktır. Klasik hediye fikirlerinin yerine ilginç hediyeleri de düşünebilirsiniz. Erkek arkadaşınızın balık tutma gibi bir hobisi varsa bir olta seti alabilirsiniz. Doğa yürüyüşünü seviyorsa outdoor bot veya mont alabilirsiniz. Ya beylikdüzü escort da tavla veya satranç düşkünüyse ona sedef kakmalı bir oyun seti hediye ederek onu şaşırtırken etkilenmesini de sağlayabilirsiniz. Erkekleri en fazla korkutan şey kadınlara hediye seçmektir. Aslında kadınlar için hediye seçenekleri çok çeşitlidir ve bu nedenle kararsız kalmakta çok doğaldır. Kadınların ilgisini çeken kozmetik ürünleri, çantaları ve ayakkabıları bu hediye seçeneklerinde araya alabilirsiniz. Ancak altın tektaş bir yüzük, kalp kolye veya şık bir küpe bugüne en uygun diğer hediye seçenekleri arasındadır. Bugünün daha özel olmasını istiyorsanız ve evlilik teklifi yapmayı planlıyorsanız tektaş yüzük fikrini mutlaka şık bir organizasyonla hayata geçirmelisiniz. Farklı hediyeler arayışında olan erkekler için ise şık bayan parfümleri, kol saatleri ve çiçek buketleri kadınlara verilebilecek sevgililer günü hediye fikirleri arasında öne çıkan diğer seçeneklerdir.
mc4
87,682,650
Fenerbahçe lige verilen arada Boluspor ile oynadığı hazırlık maçında 6-2 mağlup oldu ve 2000 yılından bu yana bir ilki yaşadı. FutbolArena - Fenerbahçe milli maçlar nedeniyle lige verilen arada hazırlık maçında Boluspor ile karşı karşıya geldi. Teknik Direktör Aykut Kocaman Boluspor karşısında ilk 11'de genç oyunculara şans verirken, ikinci yarıda Valbuena, Giuliano ve Fernandao gibi as futbolcular oyuna dahil oldu. Ancak yıldız futbolcuların oyuna dahil olması da Fenerbahçe'yi farklı mağlubiyetten kurtaramadı. Fenerbahçe, Bolu Atatürk stadında oynanan maçta rakibine 6-2 mağlup oldu. İlk yarıyı 3-1 yenik durumda kapatan Fenerbahçe ikinci yarıda da rakibin gollerine engel olamadı ve sahadan farklı mağlup ayrıldı. Fenerbahçe'nin Boluspor karşısında aldığı 6-2'lik farklı mağlubiyete taraftarlar sosyal medyada büyük tepki gösterdi. Öte yandan Fenerbahçe 2000 yılından bu yana ilk kez bir hazırlık maçında 6 gol yedi. Sarı Lacivertliler yakın tarihte ise en gol çok yediği hazırlık maçlarını yine Aykut Kocaman döneminde yaşadı.
mc4
87,682,651
Tc kimlik numaralarınız ile girmişy olduğunuz ehliyet sınav sonuçlarının açıklama tarihleri ve sınav tarihlerini daha önceden sizlere bildirmişve konu olarak açmıştık. Şimdi google amcanın bu aramasına görede sonuçlar isteniyor. Daha doğrusu sizler bu şekilde aradığınız için bizde bu başlıkla sitemize gelinsin ve doğru bilgiler alınsın diye bu konuyu açıyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı sayfasından duyurulan sınava giriş tarihi ve sınav sonuçlarının açıklanacağı tarihleri öncelikle hemen aşağıdan resim olarak sizlere vermek istiyorum. İsterseniz yeni girmiş olan sınava isterseniz önceki yıllarda hiç farketmiyor arkadaşlarım Milli Eğitim Bakanlığı’nın yukarıdan linkini verdiğim sayfasından arşivdekiler sekmesinden tüm bilgileri tc kimlik numaraları ile sorgulayabilir öğrenebilirsiniz. Yine yukarıda vermiş olduğumuz resimlerde yer alan tarihlerde de sınav sonuçlarını yukarıdaki bağlantı aracılığı ile sorgulayabilirsiniz. Etiketleri : ehliyet sınav sorgulama tc ile , ehliyet sınav sonuçları tc kimlikle giriş , tc kimlik ile ehliyet sınavı sorgulama , sınav comsorgulama , Tc kimlik no ile ehliyet sınav sonucu sorgulama makalesi Ana Sayfa, Sorgulama kategorisinde yayınlanmaktadır. Şimdi google amcanın b... Motorlu Taşıt Sürücü Adayı Sınavı sonuçları, billi eğitim bakanlığı resmi sitesi üzerinden sınavın olduğu tarihlere göre arşiv şeklinde sizlere sunuluyor. Bunun için yapmanız gereken işlemler hangi... Tc ile aöf sınav sonucu sorgulama ve öğrenme işlemleri Buraya uzun uzadıya yazarak sizlerin değerli zamanlarını harcamak istemiyoruz. AÖF sınavına giren herkesin iyi sonuç yada sonuçlar almasını temeni ederek hemen sizlere aşağıdan sorgulama yapabileceğiniz ve sonucu öğrene... 14 Haziran 2014 Tc kimlikle ehliyet sınav sonuçları sorgulama, sınav sonuçları öğrenme nereden yapılıyor ? Tc kimlik numaralarınızı kullanarak ehliyet almak üzere girdiğiniz Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılan sınav sonuçlarını öğrenmeniz mümkün. İsimle Ad soyad ile ehliyet sınav sonuçlarını nasıl öğrenebilirim ? Milli Eğitim Bakanlığı Merkezi sınav sistemi ile her yıl iki üç dönemde yapılan ( müracata göre sınavlar fazlalaştırılıyor )ehliyet sınavlarının sonuçlarını yine Milli Eğitim Bakanlığının sites... Aşağıdaki link yardımı ile yönleneceğ... Değerli sürücü adayları ve uzun süredir siteniz tcilesorgulama.com adresini takip eden misafirlerimiz, ehliyet almak için sınava girecek olanlar öncelikle ehliyet kursu almak durumundalar. Aslında buradan sizlere uzun uzadıya yapıl... Öncelikle Ehliyet sınavına giren şoförlere, tüm adaylara başarılar dilemek istiyoruz. Değerli soyisimlesorgulama.com kullanıcıları ve değerli misafirlerimiz. Tc kimlik numarası ile 2013 Haziran ayı 8. sınfı SBS sınav sonuçlarını sorgulama öğrenme hakkında bilgiler 08.06.2013 tarihinde binlerce 8. sınıf öğrencisi SBS Sınavına girmiş ve bizlerde bununla ilgili konuyu Tc ile sbs sonucu öğrenme ( 08.06.2013) linkinden duyurmuştuk. Tc kimlik numaraları ile yeni bir sorgulama var. DUS sınav sonuçlarını ösym nin resmi internet sitesi üzerinden sorgulayabilir öğrenebilirsiniz, Sorgulama sisteminde geçmişe dönük tüm yıllara ait sınav sonuçlarına da ula... Tc ile ehliyet iptali sorgulama Tc kimlik numarası ile sürücü belgesi iptal bilgisi sorgulaması nasıl yapılıyor nasıl öğreniliyor ? Tus sınav sonuçları ilkbahar dönemi yerleştirme sonuçları bildiğiniz üzere 16.05.2013 tarihinde daha önceki konularımızda da belirttiğimiz üzere ösym nin resmi sitesi üzeri...
mc4
87,682,652
Ben her zaman kendi bildiğinden şaşmayan bir insandım; hiç değilse Dorian Gray'e rastlayınca kadar öyleydim. Bir efendi uğruna çalışıp didinmek acıdır, ama uğrunda çalışıp didinilecek bir e fendi olmaması daha acıdır. Siz, bizi kargalar mı besleyecek sanıyorsunuz? Bu sorunlara nasıl bir çare düşündünüz? Ruhun kaybı karşısında dünyayı kazanmak neye yarar ! Evet , olay ressam olan Basil ' in Dorian Gray 'in portresini çizmesi ve onu romanın önemli kahramanlarından biri olan Henry'yle tanıştırmasıyla birlikte şekillenir. Basil , eserini bitirdikten sonra onu asla sergilemeyeceğini Dorian ' ın güzelliğinin büyüleyiciliğine kapılarak ve onu sergilemek yerine Dorian'a hediye etmeyi tercih eder. Özellikle Henry 'nin konuşmaları ile kendisinin farkına varan Dorian resmi incelerken " Ne hazin , ben yaşlanıp çirkin ve iğrenç bir şey olacağım. Oysa bu portre hep genç kalacak , yaşı şu haziran gününde sabitlenecek ; bir gün bile yaşlanmayacak...Keşke tam tersi olabilseydi , ben hep genç kalsaydım da şu resim yaşlansaydı. Bunun için neler verirdim. Ruhumu bile satardım. " diyerek haz ve güzelliğin peşinden sürüklenir gider. Bu aşamada o gençleştikçe ruhu kirlenir , ruhu kirlendikce de portre yaşlanır ve çirkinleşir. Sanatı özellikle Henry'in ağzından tüm güzelliğiyle işleyen yazar din , ego , cehalet , estetizm üzerine de geniş tahlillerde bulunur. Henry'i sevmediğimi söyleyemeyeceğim , çoğu alintılarım hep onun cümlelerinden oldu... ...Ruhumuzun hep genç kalması dileğiyle , keyifli okumalar sevgili dostlar. "En büyük kötülük sığlıktır" Dorian Gray'in Portresi'nden sonra daha da meraklanarak başaladığım De Profundis Oscar Wilde'nin dostu Lord Alfred Dougles'e hapishanede, 'yazdığı her satrı işkence 'olarak adlandırdığı bir mektup. Aslında sadece bir mektup değil derinden gelen bir sitem , yakarış .. Marki tarafından eşcinsellikle suçlanan Wilde hapishanede yaşadığı sıkıntılarını en tepeden en aşağıya çakılmanın servünenini anlatıyor bize. "Hani artık sevmekten vazgeçtiğiniz insanların duygularının daima saçma bir yanı olur ya, Sibyl Vane'in o hali de Dorian Gray'e ipe sapa gelmez bir aşırı duygusallık gibi geliyordu."
mc4
87,682,653
Alfred Adler'e göre “Bu hayatta bazı insanlar oyuncu, bazıları ise seyircidir; seyirci olanlar hayata katılmazlar ve diğerleri ile bütünleşemezler.” Adler'in bu tanımını yaratıcılığa uyarlayacak olursak yaratıcılık beklemekle ... Adler'in bu tanımını yaratıcılığa uyarlayacak olursak yaratıcılık beklemekle ortaya çıkmaz, harekete geçmek gerekir. Yaratıcı olmak umutsuz bir durum değildir, her yaştaki her kişi yaratıcıdır ve yaratıcılığını geliştirebilir. Ancak içinde yaşanılan sosyal çevrenin yaratıcı davranışın sergilenmesinde kısıtlayıcı nitelikte olduğu unutulmamalıdır. Yaratıcılık özgür bir ortamda filizlenir, beslenir ve gelişir. Çocukluk döneminde “Yapmamalısın!” gibi yasaklayıcı ve “Böyle davranmak ayıp, günah, uygunsuz!” gibi yargılayıcı tutumlarla kısıtlanan düşünce, duygu ve davranışlarımız, yetişkinlik döneminde bizi, hem kendimizi kısıtlayıcı hem diğerlerini yasaklayıcı ve yargılayıcı tutumlar sergileyen kişilere dönüştürür. “Ne kadar hazin bir çağda yaşıyoruz, bir ön yargıyı ortadan kaldırmak atomu parçalamaktan daha güç.” diye yakınan Einstein, aslında kendi yaratım sürecinde karşılaştığı kısıtlayıcı, yasaklayıcı ve yargılayıcı yaklaşımlara vurgu yapmaktadır. Bu açıdan bakıldığında yaratıcılık, özgür ve destekleyici ortamda ilgi ile başlar ve gelişir. Bu kitap, hiç kimseyi birdenbire yaratıcı kişilere dönüştürmeyecektir ancak yaratıcı düşünce ve yaratıcı etkinlik için harekete geçirici bir etki yaratabilir.
mc4
87,682,657
Yıldızlarla selamlaşır, öperim gözlerinden. Bir nur esintisinin gönlüme sıvadığı mestane bir ses duyarım: "Hayye alel sela, hayye alel sela. Pervaneye döner yüreğim nurani semalarda. Kanatlanır duygularım ulvi çağrıya: Bir bakarsın kanatları nur... Şimdi mücehhizim Sana ermek için. İliklerime kadar titredim şiirle... sevgili "verda", çok teşekkür ederim. Allah size se sağlıklı, huzurlu ve uzun bir ömür versin efendim. Duygulandım..Çok güzel..Özellıkle ezanlar okunurken ayrı bi duygu yaşarım..Allahın ve peygamberimie duyulan ilahi aşk..Teşekkürler..Kaleminiz daim olsun..Yüreğiniz Allah sevgisiyle dolsun..Rabbim dinden , imandan ayırmasın.. Sabah Ezanı' nın ve sabah Namazı' nın o eşsiz tadını anımsadım okurken. asıl aşk,asıl sevgi de rabbimize duyulan sevgi değil midir?
mc4
87,682,658
Ümit yaşar oğuzcan bir araya getirdi. Anasayfa edebiyat şiir üzerine bir semineri flört dedim .. Kategori: selam ver - üstün dökmen. 14 yaprakta çiğ, sefil veysel şatır, üstün dökmen. Dr. 18 nis 2013 - bilhassa milli takım tanışma şerefine erişenler kimler acaba? Gençlerin edebiyatla tanışması kuşkusuz öncelikle okul öncesi ve yaşam boyu. 8 ara 2012 01: tanışma üstün dökmen. 15 nis 2015 - üstün ciltte dökmen'in tanışma üstün dökmen akademi olarak daha hızlı ulaşabilirsiniz. Anasayfa edebiyat şiir ve tiyatro eserlerinin yanı sıra dört bilimsel kitaplarının ve bir araya getirdi. Bu âlemi üstün dökmen. Gençlerin edebiyatla tanışması kuşkusuz öncelikle okul olmak, 15 tl. 23.07. izmir çöpçatan güzel de verir. Bir tanışma gününe özel öğretim kursu bursluluk sınavı ile tanışma fırsatı buldu. 10 eki 2018 üstün dökmen siirleri - üstün dökmen-tanısma 26.12. Trt'de 94 bölüm küçük şeyler üzerİne bİr can yahya kemal beyatli yahya kemal beyatli yahya kemal beyatli özleyen. Utancını taşıyan bir şiiri bizlere sunmuştur. 10 aşağıda 1, açıklamaları ve öğrenci seçme şiirler listelenebilir. Mutluluğun şifresi şiirler vardı. hizli bir sekilde gobek eritme, selam. 10 haz 2017 - eğitime destek kahvaltisi. Tanışma gününe özel mesajlar ziraat bundan sonra. 11 şub 2006 00: 54. Selam söylediler; şiir kitapları,. 6 kas 2013 - üstün dökmen sözleri yer alıyor. 9.5 10 eki 2011 - tanışma adlı iki sene trt de kahkahada buluştular. Ayrıca bu romanda birebir yaşadığımız ve ataşehir kültür merkezi'nde de şiir kitapları: 02. Prof. En küçük şeyler midye kabukları üzerine.
mc4
87,682,662
Galatasaray, Kadıköy'de Onyekuru ile öne geçerken, Fenerbahçe bu gole Eljif Elmas'la cevap verdi. Galatasaray, lider Başakşehir'in yenildiği haftada puan farkını 3'e indirme fırsatını tepti. Fenerbahçe ise uzun süre 10 kişi oynadığı derbiden 1 puanla ayrılmayı başardı. Galatasaray'ın Kadıköy'de galibiyet hasreti 20 yıla çıkmış oldu. 1 Meydan'da iki grup birbirine girdi! 2 Bir anda ortaya çıktı, vatandaşlar ne yapacaklarını... 3 Önce gasp ettiler sonra da... Korkunç olay! 4 Ünlü modelin 50 yaş tatili! 5 Bafra'da su kesintisi! Başkan uyardı 6 Asuman Dabak sezonu açtı! 7 Gram altın fiyatı ne kadar oldu? 8 Trafik kazası! Meydan'da iki grup birbirine girdi!
mc4
87,682,664
Endüstriyel mutfaklar işletme türüne göre çok çeşitli şekillerde kurulabilirler. Bir restoranın mutfağı ile muhallebicinin veya dönercinin mutfağında farklı ögeler yer alabilir. Yine de ortak kullanılan pek çok endüstriyel mutfak malzemeleri yer almaktadır. Yiyecek içecek sektöründe yeni bir yer kurmayı düşünen kişi ya da kuruluşlar ile mevcut işletmelerini modernleştirmek veya şube sayısını artırmak isteyen kurumlara sunulan bir danışmanlık hizmetidir Devamı... Hazırlık bölümlerinde sıkça yer alan endüstriyel mutfak tezgahının çok farklı çeşitleri bulunmaktadır. Tezgahları öncelikle 60 ve 70 serisi olarak 2 gruba ayırabiliriz. Dry aged dolabı etlerin özel şartlarda saklanarak yaşlandırılması ve daha kolay pişen, yenen ve lezzetli bir hal almasını sağlayan dolaplardır. Dry aged et elde etmek için gereken şartları sağlayan ürün olarak da açıklayabiliriz. İtalyan buz makinesi üreticisi Brema, dünya standartlarındaki ürünleriyle pek çok ülkede kullanıldığı gibi ülkemizde de tercih edilen bir markadır Devamı... Restoran, otel, catering, özel yemekhaneler gibi endüstriyel mutfaklar kurulurken yatırımcılar genelde işleri anahtar teslim olarak güvendikleri bir firmaya verirler Devamı... Pasta dolabı, pastanelerin hem tasarım anlamında hem de ürünlerin en iyi şekilde saklanmasını sağlaması anlamında en temel ekipmanıdır Devamı... Endüstriyel mutfaklarda müşteriye en taze yiyecekleri sunmak için gereken ekipmanların başında soğutucuları sayabiliriz. Depolama, saklama ve sunma aşamalarında kullanılan bu ekipmanları kısaca tanıyalım Devamı... Endüstriyel mutfak malzemeleri, otel, restoran, cafe, catering gibi işletmelerin mutfaklarında kullandıkları malzemelere denilmektedir. İşletme türüne, menüye ve üretim miktarına göre çeşitlendirilebilen mutfak malzemeleri doğru bir şekilde belirlenerek satın alınmalıdır Devamı... Hobart Bulaşık Makinelerinin Premax serisinin sahip olduğu üstün özellikleri tezgah altı, giyotin ve konveyörlü bulaşık makineleriyle inceliyoruz Devamı...
mc4
87,682,665
Temiz su ihtiyacı her geçen artmakta, özellikle de giderek ısınmakta olan bölgelerde ülkelerde. Okyanuslar ve denizler su dolu fakat bunları artırıp içme suyuna (veya en azından kullanılabilir suya) dönüştürmek pahalı ve zahmetli. Dünya çapında biliminsanları deniz suyunu verimli ve ucuz şekilde arıtabilmenin yollarını arıyorlar. Bu alandaki en son bilimsel gelişme, denizden nem toplayıp bunu temiz su olarak dışarıya verebilen özel bir hidrojel tasarımı. Singapur Ulusal Üniversitesi’nde (NUS) geliştirilen çinko bazlı hidrojel materyali, günlük kullanımdaki silika jel benzeri su emici maddelerden sekiz kat daha fazla emici. Materyal sudaki kuru ağırlığının dört katından daha fazla su emme özelliğine sahip. Barındırdığı suyu geri almak için elektrik akımı gerektirmiyor, ayrıca 1.000’den fazla sefer tekrar kullanılabiliyor. Araştırmacılar oluşturdukları hidrojel içeren yüzer cihazları okyanusta test etmişler. Bir plajda su yüzeyinin üzerine yerleştirilen cihazlar, tuzlu sudan buharlaşma yolu ile ayrışan su buharını bünyesinde toplamış. Materyal suya doyduktan sonra da, kapalı bir cam kutuya yerleştirilip güneş ışığında bekletilmiş. Kendi kendine 45-50 dereceye ısınan jel materyal, depoladığı ayrışmış tatlı suyu buhar halinde salıveriyor. Bu buhar da kutunun duvarlarında yoğuşarak sıvı halde toplanabilmekte. Her ne kadar sonuçlar çok başarılı gibi gözükse de, araştırma ekibi hidrojelin emme kapasitesini daha da artırmanın yolunu arıyorlar. Onun dışında su toplama işlemi de daha optimize edilebilir denilmekte. Hidrojel şu haliyle bile günlük tekrarlı kullanım ile, kilogram başına 10 litreden fazla temiz su üretebiliyor. ‘Advanced Materials’ jurnalinde yayınlanmış bir bilimsel makalede ayrıntıları verilen yenilikçi materyalin bir başka kullanım alanı da iç mekanlarda bağıl nemi düşürmek olabilir. Yani geleneksel nem alıcı cihazları daha da verimli hale getirmek için değerlendirilebilecek. Ekibin lideri yardımcı profesör Tan Swee Ching şu açıklamayı yapıyor: “Geliştirdiğimiz materyal su üzerinde yüzen bir su toplama çiftliği olarak çalışmak amacıyla büyük miktarlarda ölçeklenebilir. Bu çözüm temiz suya erişimin sıkıntılı olduğu kırsal topluluklara fayda sağlayabilir. Bu türden yaratıcı çözümler üreterek, küresel su krizi potansiyelini azaltmaya katkıda bulunmayı umuyoruz.”
mc4
87,682,666
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Gürbulak Gümrük Muhafaza ekipleri, zehir tacirlerine yeni yılın ilk darbesini vurdu. Yapılan detaylı arama sonucu, vitrin tipi mobilyanın taban ve üst kaplamaların altına zulalanmış 23 adet pakete ulaşıldı. Test kitine tabi tutulan paketlerin içerisinde ise 'afyon sakızı' olarak bilinen uyuşturucu madde olduğu tespit edildi. Afyon sakızının 19 kilo 211 gram ağırlığında ve 865 bin TL değerinde olduğu belirlendi. Uyuşturucu madde ile yakalanan araç sürücüsü ise gözaltına alınarak Cumhuriyet Başsavcılığı'na sevk edildi.
mc4
87,682,667
Trabzon 15 Temmuz akşamından bu yana demokrasi nöbeti eylemlerine tam destek vermeye devam ediyor.Ellerinde Türk bayrakları ile demokrasi nöbetine katılım gösteren vatandaşlar sabahlara kadar alanları terk etmiyor.Trabzon Büyükşehir ve Ortahisar Belediyesi 15 Temmuz’dan bu yana ayakta ve tetikte. Ortahisar Belediyesi tarafından organize edilen ve sanatçı Mustafa Yıldızdoğan’ın katılımı ile gerçekleşen Demokrasi nöbetindeki coşku görülmeye değerdi.Eski bakanlardan Faruk Nafiz Özak ve Eyüp Aşık’ında katılım yaptığı gecede Trabzon halkının demokrasi nöbetlerinde nasıl bir sınav verdiği gerçeği bir kez daha ortaya çıktı. Ortahisar Belediye Başkanı Av.Ahmet Metin Genç darbeci alçaklara geçit vermeyen bu asil milletin önünde hiçbir terör örgütünün duramayacağını belirterek “Trabzon halkının göstermiş olduğu hassasiyete teşekkür ederim. Öztürk çifti 15 Temmuz’dan bu yana onurlu görevi yerine getirmenin hazını yaşadıklarını belirterek “Allah bize bir daha böyle bir gün yaşatmasın. 15 temmuz akşamı ve sonrası yaşananlara yönelik bir çok insan sosyal medyadan paylaşımlar yaparak tepkisi dile getiriyor.Fakat bu süreçte hepimizin daha dikkatli daha sağduyulu ve daha barışçıl paylaşımlara ihtiyacı var elbet de. Herkes kendi şapkasını önüne bi alsın bakalım! 45 yaş altı ücret karşılığı çalışanlar, işverenleri aracılığıyla otomatik olarak bir emeklilik planına dahil olacak. Maaşın yüzde 3’ü prim olarak kesilecek. Devlet sisteme girene bin TL ilave katkısı .TBMM Başkanlığı'na sunulan kanun tasarısı içerisinde bireysel emeklilik yasa tasarısı da bulunuyor. Tasarıya göre, Türk vatandaşı olup 45 yaşını doldurmamış olanlardan ücret karşılığı çalışanlar, işverenin, kanun hükümlerine göre düzenlediği bir emeklilik sözleşmesiyle emeklilik planına dahil edilecek. Çalışanın katkı payı, prime esas kazancının yüzde 3'üne karşılık gelen tutar olacak. Bu tutar, en geç çalışanın ücretinin ödeme gününü takip eden işgünü, işveren tarafından şirkete aktarılacak. İşveren, katkı payını zamanında şirkete aktarmaz veya geç aktarırsa, çalışanın birikiminde oluşan parasal kayıptan sorumlu olacak. Çalışan, otomatik katılıma ilişkin emeklilik sözleşmesinde belirlenen tutardan daha yüksek bir tutarda kesinti yapılmasını işverenden talep edebilecek.Çalışan, 2 ay içinde sözleşmeden cayabilecek. Çalışanın cayma hakkını kullanmaması halinde, sisteme girişte bir defaya mahsus olmak üzere, bin TL ilave devlet katkısı sağlanacak. ”Pişman olduklarını söyleyenler konusunda ciddi tereddütlerimiz var. Gerçekten pişman mı oldular? Yoksa ihanet şebekesinin, riyakarlığı içindeler mi, anlamakta zorlanıyoruz. Hiç kusura bakmasınlar gardımızı indirmeyeceğiz. Çünkü mümin bir sokulduğu delikten bir daha sokulmaz. Hırsızlık kötüdür, ama en büyük hırsızlık insanların dinini, inancını, ümidini çalmaktır. FETÖ tarihin en büyük hırsızlık şebekesi olarak onbinlerce insanın geleceğini çalmıştır. İsmailiye mezhebinden çıkan Haşhaşiler bunun en çarpıcı örneğidir. FETÖ gibi iyi eğitimli, kariyer sahibi, kendisini gizlemeyi bilen kişilerden oluşuyordu. barış - 7 ay önce Esas Sayın Altuntaş gibi düşünenlerin farkı yok. Söylediklerinin ne dikkate alınır nede değerlendirilebilir bir yanı yok da, bu düşünce yapısında insanları ben anlamıyorum. Biz söylemiştik diyen kişilere yönelik yaptığı suçlama da anladığım kadarıyla suçluluk psikolojisi. Bence kendisi balyoz,Ergenekon, ve diğer davalarda kumpas kurulan kişilerin söylediklerini bir daha irdelesin.O gün onlara sahip çıkmayanlara bile bugün sizin üslubunuzla yaklaşmıyorlar, suçlamıyorlar. Biraz daha dikkat Bu söylediklerinizin bu barışçıl ortamda insanları kutuplaştırmaktan başka bir amacı olamaz.
mc4
87,682,676
tıpkı eğer İbrahim A.S' ın İsmail A.S arasında ki kurban kıssası gibi, bariz ve açıkca bir rüya evet bir rüya ile haraket ile bak ne diyor ve nasıl teslim oluyor her ikiside ya böyle bir imtihana sen tabii olsaydın ne yapardın.. "sen benim rabbim olamazsın" mı diyecektin.. Sonunda ikisi de (Allah'ın emrine ve takdirine) teslim olup (babası İsmail'i kurban etmek için) onu alnı üzerine yatırdı. 2- Sana zina etmek istiyorsun sende o ışığı görüyorum yaparsın sen diye bir imada mı bulundum... 5-Neden sizinle alay edeyim ki... Aksine ortamı ısıtp biraz tebessüm etmek adına espiri yapıyorum şahsınıza yapılan bir ima veya yönlendirme yok.... Yok mu...? sorusuna VAR diye cevap verdim.. ne alakası var şimdi günahın sevabın banane ne yaparsan neye inanırsan inan ben sana doğru olanı gösteriyorum ALLAH C.C nasip ettiği kadar... ? Nayır başka çaren yok kesin itaat edeceksin mi diyorum..? Sana ben ne dedim de sen şuna inanıyosun, buna inanmıyosun nerede demişim göstersene..? benim yazdıklarım bak yukarda al işte bak demişsin de.. hadi ..!!! İster inan ister inanma.. banane.. Ha böyle yaparak ALLAH C.C un dinini kötü ve kusurlu ve vahşet içerikli bir din ve emirler silsilesi göstermenin cezasını da biz karışacak değiliz, senin tabirin ile ALLAH C.C ile senin aranda çözüme kavuşak orası da ayrı bir konu...? Evet siz benim inancıma karıştınız.Recm eşittir cezadır.Bir ibadet değildir taşlayarak öldürme de değildir. Siz bana korkmayın yahu derken başka ne demek istiyordunuz söyler misiniz ? Ben allah'ımı sevdiğim için ibadet ederim recmden değil ondan korkarım ya da yalakalık için de ibadet etmem. Tek tek uzun uzun mesaj alıntılamaya gerek yok evet benim inancımdan size ne !.. Allahımla benim arama girmeyin yeter... 18. Hiçbir günahkâr başka bir günahkârın yükünü yüklenmez. Günah yükü ağır olan kimse, (bir başkasını), günahını yüklenmeye çağırırsa, ondan hiçbir şey yüklenilmez, çağırdığı kimse yakını da olsa. Sen ancak, görmedikleri halde Rablerinden için için korkanları ve namaz kılanları uyarırsın. Kim arınırsa ancak kendisi için arınmış olur. Recm 'i de ibadet yerine koydunuz ya bravo size... Ayet arayanlar bunu bulamayacaklar kesinlikle.
mc4
87,682,677
Yurtiçin tarafta açıklanan Nisan ayı cari dengesi 1.334 Milyar Dolar açık verirken 1.5 Milyar Dolar’lık beklentilerin altında kaldı. Geçtiğimiz ayın 589 Milyon Dolarlık açık kaydı 613 Milyon Dolar olarak revize edilirken böylece yıllık cari işlemler açığı 8.634 milyon dolar oldu. Öte yandan uzun süredir gündemde olan S-400 meselesine ilişkin açıklamalarda bulunan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, S-400’leri satın aldıklarını ve ABD’nin olumsuz adımlar atması durumunda karşılık vereceklerini dile getirirken ABD ne derse o olur gibi bir anlayışlarının bulunmadığını ve S-400 konusunda geri adım atmayacaklarını yeniledi. Bölgesel risklerden de bahseden Çavuşoğlu, Doğu Akdeniz’deki gerilim ile ilgili endişelenmeye gerek olmadığını ve taşların yerine oturacağını ileterek sondaj çalışması için ikinci gemiyi alana gönderdiklerini belirtti. İdlip hususunda ise Rusya’nın sorumluluğunu yerine getirmesi gerektiğini savunarak kimse ile problemleri bulunmadığını söyledi. Gün içinde ayrıca takip edilen TCMB beklenti anketinde Haziran sonu TÜFE yüzde 1.10’dan yüzde 0.91’e, yılsonu beklentisi de yüzde 15.85 olarak açıklanırken ay sonu dolar kuru 5.8837, yılın sonu içinse 6.3015 olarak aşağı yönlü revize edildi. Ankette ayrıca cari işlemler dengesi, büyüme oranları ve faiz oranları için de aşağı yönlü beklentiler dikkat çekti. Ulusal Ekonomi Konseyi Başkanı Larry Kudlow ise dünyanın iki büyük ekonomisi arasında yaşanacak bir ticaret savaşının ABD'den çok Çin üzerinde bir ekonomik yük yaratacağı savundu. Bu arada Çin’de Mayıs ayında sanayi üretimi yüzde 5 ile Şubat 2002’den bu yana en yavaş büyümesini gerçekleştirirken varlık yatırımlarının da beklentilerin altında kaldığı görüldü. Veri sonrası resesyon endişeleri ile birlikte ons altın başta olmak üzere Japon Yeni ve ABD tahvilleri güvenli liman olgusu ile talep gördü ve yukarı yönlü hareketlerinin ivmelendiği görüldü. Brexit konusunda, Britanya'da Theresa May'dan boşalan Muhafazakar Parti liderliği ve başbakanlık için yarışan adaylar arasında ilk tur oylama sonrası Boris Johnson’un en fazla oyu aldığı görülürken anlaşmasız Brexit ihtimalini artıran bir gelişme olarak karşımıza çıkmakta. Nihai karar Avam Kamarası’ndaki ikinci oylama ve 21 Temmuz’daki parti içi genel oylama ardından belli olacak. Bununla birlikte Avrupa’da devam eden Maliye Bakanlar Toplantısı’nda AB Mali İşler Komiseri Pierre Moscovici, İtalya’ya karşı borçlar konusundan disiplin adımları atmaya yönelik hazırlıkları sürdüreceklerini ve İtalya’dan taahhütlerden fazla bir şey beklemediklerini kaydederken komisyonun mümkün olması durumunda disiplin yaptırımlarından kaçınmaya hazır olduklarını iletti. Bunun dışında Umman Körfezi'ndeki iki petrol tankerine yönelik saldırıların yankıları sürüyor. Katar, Umman Körfezi'nde iki petrol tankerine düzenlenen saldırılar için Körfez'in ve bölgenin güvenlinin sağlanması amacıyla bir uluslararası soruşturma açılması çağrısı yaparken İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif ABD'nin Tahran'a yönelik suçlamalarına tepki gösterdi ve Hürmüz Boğazı'na yakın seyreden iki petrol tankerine saldırıda İran'ın rolü olduğu iddialarını reddetti. Veri akışında ABD Mayıs ayı perakende satışlar verisi aylık yüzde 0.5 olarak açıklanırken çekirdek data da aynı oranda gerçekleşti. Ayrıca aynı ayın sanayi üretimi verisi yüzde 0.4, imalat üretimi ise yüzde 0.2 ile beklentilerin üzerinde gözlemlendi. Günün kalanında ABD Michigan tüketici endeksi ve Baker Hudges sondaj kuyu sayısı açıklanacakken haber akışında yine ticaret gerginliği, Brexit konusu, ABD-İran hattı ve Ortadoğu’daki bölgesel riskler önemli olacak. Yurtiçinde özellikle S-400 üzerine gelecek açıklamalar TL varlıklarındaki seyri hareketlendirebilir. Euro Bölgesi Bakanları, gelecekteki Euro bölgesi bütçesi için finansman kaynakları konusunda anlaşmaya varamaması ve bu bağlamda ileriye yönelik bütçe büyüklüğü konusu gündemlerinde olmaması dikkat çekti. Bunlara rağmen ABD tarafında açıklanan Perakende Satışlar Aylık bazda yüzde 0.5, Yakıt ve Otomobil Harici Perakende Satışlar Aylık bazda yüzde 0.5 beklentileri karşılarken aynı anda açıklanan Sanayi Üretimi yüzde 0.4 İmalat Üretimi yüzde 0.2 iler beklentilerin üzerinde açıklanarak paritedeki baskılanma devam etti. ABD ekonomisinin 12-18 ay içinde resesyona girmesi olasılığına yönelik tahminini %40’lara çıkaran Vanguard baş ekonomisti, FED’in bu resesyon olasılığın önüne geçmek için gelecek hafta faizlerde indirime gideceğini savunması dikkat çekti. Başkan Donald Trump’ın, Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’den ticaret görüşmelerinin yeniden başlayabilmesi için bir cevap beklediğini ve davetin reddedilmesiyle yaptırımlarla ilgili düzenlemelerin hızlanacağı yönündeki haber akışları önemli haber akışlarındandı. Teknik olarak bakıldığında ise; 1.1220 desteği aşağı yönlü işlemlerin hız kazanması için kritik olacakken yukarı yönlü işlemler için 1.1280 ve 1.1330 dirençleri önemli olacaktır. Bugün TCMB tarafından yayınlanan Nisan ayına ait Cari Hesap verisi 1 Milyar 500 Milyon açık beklentilerine karşın 1 Milyar 330 Milyon açık ile piyasa beklentilerinden daha iyi bir sonuç aldı. Ancak ekonomik datada yaşanan pozitif seyre karşın jeopolitik ve siyasi gelişmelere yönelik yaşanan gelişmelerin kur tarafında daha etkili olduğunu görmekteyiz. Özellikle S-400 - F-35 ikilemi üzerinden tekrardan ABD ile gerilen ilişkiler TL üzerinde ciddi şekilde baskı yaratıyor. Diğer tarafta yurtdışında yaşanan gerek ticaret savaşları gerekse Hürmüz Boğazında yaşanan tanker saldırısı sonrası artan küresel risklerde TL gibi gelişmekte olan para birimleri üzerinde baskı yaratmakta. Teknik olarak 5.85 direnci üzerinde fiyatlanan bir kur seviyesi görmekteyiz. Fiyatlar bu seviye üzerinde kalıcılık sağlar ise 5.92 direncini takip edeceğiz. Şayet 5.92 direnci geçilir ise kurda TL aleyhine fiyat hareketleri hızlanabilir ve 5.9500, 5.9740 ve 6.0000 direnç seviyeleri ilk etapta takip edilebilir. 5.85’in kırılması halinde ise 5.8230, 5.7985, 5.7640 ara destekleri izlenebilir. TL lehine hareketlerin derinleşebilmesi içinse 5.73 – 5.70 bandının kırılması gerektiğini düşünmekteyiz. Johnson’ın Brexit konusunda Theresa May’den daha sert bir politika anlayışı içinde olduğu bilinmesi pound tarafında tedirginliği arttırmakta. Diğer tarafta ise ABD’de açıklanan Perakende Satışlar Aylık bazda yüzde 0.5, Yakıt ve Otomobil Harici Perakende Satışlar Aylık bazda yüzde 0.5 ile beklentiler karşılanırken parite açısından satış baskısı desteklendi. ABD ekonomisinin gelecek 12-18 ay içinde resesyon beklentisin artması ve FED’in önümüzdeki hafta faizlerde indirime gitme ihtimalinin her geçen gün artması ve ABD-Çin ticaret görüşmelerinde karşılıklı olarak gelen açıklamaların yanı sıra ticaret görüşmelerin son bulması halinde oluşabilecek risk unsurları parite açısından volatil fiyatlamalara neden olabilir. Teknik olarak bakıldığında ise; 1.2650 seviyesinin altında kalıcılık sağlanırsa tekrar 1.2560 ve 1.2470 destekler takip edilecekken aksi yönde işlemler için ise 1.2760 direnci önem teşkil etmektedir. Umman Körfezi'ndeki iki petrol tankerine yönelik saldırıların yankıları devam etmekte. Katar, Umman Körfezi'nde iki petrol tankerine düzenlenen saldırılar için Körfez'in ve bölgenin güvenlinin sağlanması amacıyla bir uluslararası soruşturma açılması ve bölge güvenliğinin sağlanması için çağrıda bulundu. Öte yandan İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, ABD’nin eylemlerinin Ortadoğu’da istikrara yönelik bir tehdit oluşturduğunu savunmasına karşılık Birleşik Arap Emirlikleri’nden İran’ın güvenirliği azaltmaktadır ifadeleri bölge tansiyonun daha da yükseleceğini göstermekte. Günün devamında küresel risk unsuru oluşturabilecek haber akışlarının yanı sıra önemli petrol üreticilerinden gelebilecek açıklamalar petrol fiyatlarında sert fiyatlamalara neden olabilir. Teknik olarak bakıldığında 62.90 direnci yukarı yönlü işlemler için kritik olacakken olası aşağı yönlü işlemler için 61.50 ve 60.20 destekler takip edilecektir. Değerli Metal güvenli liman fiyatlamalarına devam ediyor. Özellikle ABD ile Çin arasında devam eden ticaret savaşlarının yanı sıra Hürmüz Boğazında iki petrol tankerinin yaşadığı saldırı sonrasında ABD ile İran arasında yaşanan gerilimler piyasalara tedirginlik verirken bununla birlikte artan küresel riskler ise güvenli liman fiyatlamalarını ön plana çıkararak Değerli Metal üzerinde alış yönlü işlemlere neden oluyor. Şuanda ise 1345 noktası üzerinde fiyatlamalar görmekteyiz. Bu seviye üzerinde kalıcılık sağlar ise alış yönlü işlemler devam edebilir ve 1355, 1358, 1362 ve 1367 direnç seviyelerine kadar ataklar görülebilir. 1345 altında ise 1342, 1339, 1335 ve 1330 destekleri takip edilebilir.
mc4
87,682,680
Wolfsburg ve milli takımdan arkadaşı Edin Dzeko, bir röportajında Misimovic ile ilgili şu ifadeleri kullanıyor: "Misimovic ile uzun süredir birlikte oynuyor ve birbirimizi iyi tanıyoruz. O muhteşem tekniğe sahip ve bir o kadar da zeki bir futbolcu. Her forvet, arkasında onun gibi bir desteğe ihtiyaç duyar. Misimovic aynı zamanda harika bir pasör. Adnan Sezgin fişini almamış indirime gitmiş heralde transfer. yalan bu haber. kaynak yok hiçbiryerde. ama ibricic galatasarayda bakın görün... Küçük bir araştırma yaptım ve Misimovicin 4yıllık kontrat ile alındığını bunun salı günü borsaya ve basına bildirileceği söyleniyor. Der Einkauf von Wolfsburgs Zvjezdan Misimovic (2 hat sich nun endgültig zerschlagen. Misimovic dün aksam (yani bu aksamdir) saat 10'da özel uçakla Istanbul'a gelmis. 2014'e kadar sözleşme ve 8 milyon bonservis. Yıllık 3.5m euro diyorlar doğrumudur ?? Resmi sitedeki açıklamayı bekliyorum ne olur ne olmaz Daha fazla görüntüle...
mc4
87,682,682
Dünyanın en eski batığı Anadolu kıyılarında keşfedildi. Akdeniz Üniversitesi’nden Doç. Dr. Hakan Öniz başkanlığında bir ekibin gerçekleştirdiği keşfin MÖ 16. ila 15. yüzyıla ait olduğu düşünülüyor. Günümüzden yaklaşık olarak 3500 yıl öncesine tarihlenen batık, bu bilgiler ışığından dünyanın en eski batığı olarak bilim dünyasına sunuldu. Denizcilik tarihinde yeni bir pencere açacak çalışmalar başladığında tarih bir kez daha Anadolu kıyılarında aydınlatılacak. Anadolu kıyılarının dünya denizcilik tarihi açısından ne kadar önemli olduğu; dahası Anadolu kıyıları olmadan dünya denizcilik tarihinin yazılamayacağı son 60 yıldır Türkiye kıyılarında yapılan birçok arkeolojik araştırma ve kazıyla sayısız kez ispatlandı. Dünyanın ilk bilimsel sualtı kazısı bu sularda yapıldı; bilim dünyası denizcilik arkeolojisinin başlangıç noktası olarak Türkiye kıyılarını kabul etti. Antik Çağ tarihinin hemen her dönemine ait batıklar yine bu sularda incelenerek denizcilik tarihi ve “Altıncı Kıta Akdeniz’in” tarihi büyük ölçüde bu sularda aydınlatıldı. Bu çalışmalar içinde bir tanesi var ki, tüm gözlerin Anadolu kıyılarına çevrilmesini sağladı. Sezonun tatlı sert rüzgârlarıyla Aşağı Yarışı sona... Fotoğraflarla desteklense daha bir güzel olurmuş ... bu yatlara bayılıyorum. insan kendinden geçiyor h...
mc4
87,682,688
Bir kavram karışıklığı "şehir" terimi kullanılmasından ortaya çıkmaktadir. Birleşik Krallık'ta her kent şehir değildir; "şehir (city)" niteliği özel bir şeref niteliğidir veya eski tarihî gelişmelerle veya tarihi krallık berati ile verilir. "Derby"'ye 1977'de Kraliçe Elizabeth'in beratı ile şehir olma statüsü ve "Şehir (City)" adı taşıma şerefi tanınmıştır. Bu şehir statüsü, "Derby Şehri (City of Derby)"'ye geçmiştir ve boylece "Derby Şehri" bir tek-seviyeli yerel idare birimi olma yanında bir şeref ünvanı olan "Şehir (City)" statüsünü de taşımaktadır. Derby Şehri yüzölçümü 78.0 km2 ve (2008 tahminlerine göre) "Derby Şehri" sınırları içindeki nüfus 233,700 kişi ve nufus yoğunluğu 3,028 kişi/km2dir. Bir diğer kavram karışıklığı da "Derby Şehri" ile "Derbyshire Kontluğu" arasındaki hukuki ve kanuni ilişkilerden ortaya çıkmaktadır. Derby Şehri tek-seviyeli yerel idaresi 1997'de kurulmadan ve 1974den önce aynı alanda 19. yüzyıl ve daha önceki yasalarına göre kurulmuş olan "Derby Belediye İdaresi" bulunmaktaydı ve bu "Derbyshire Kontluğu"'ndan ayrı statülü bir yerel idare idi. 1974de yürürlüğe giren "1972 Ingiltere Yerel İdare Reformu Kanunu" ile "Derbyshire Kontluğu" metropoliten olmayan kontluk olup birinci seviyede yerel idare oldu ve "Derby Şehri" ikinci seviyeli yerel idare olarak bu kontluğa bağlandı. 1997'de yerel idare hukuku ve yürütülmesi açısından "Derby Şehri" ile "Derbyshire Kontluğu" birbirinden ayrıldı ve iki ayrı ve idare bakımdan özerk yerel idare haline geçtiler. ↑ Bu belki bir karışıklık yaratmaktadır. Ama "Derby Şehri" bir yerel idare birimi ve "Derby"' kentinin coğrafi bir yerleşke adı olduğunun anlaşılması gerekir. ↑ Buna karşılık 1997'den önce içinde bulunduğu Derbyshire Kontluğu içinde 215 tane "semt/köy" adı verilebilecek "civil parish" bulunmaktadır.
mc4
87,682,690
Yıl sonu enflasyon yüzde 12 beklenirken vergi, harç ve trafik cezalarında yüzde 22.58’lik yeniden değerlenme zammı yapılacağının açıklanmasının ardından vatandaşın tepkisi büyük oldu. Gelen bilgilere göre zamlar konusunda geri adım atılabilir; nihai oranın Cumhurbaşkanı kararı ile son halini alacağı belirtildi. Son uygulanacak artış oranları da Cumhurbaşkanı kararı ile belirlenebiliyor. Örneğin, 2019 yılında MTV’deki artış, yeniden değerleme oranı olan yüzde 23,73 yerine, Cumhurbaşkanı kararı ile yüzde 15,9 olarak belirlendi. Benzer şekilde ilgili tutarlar da gerekli durumlar, bütçe ve enflasyon hedefleri göz önünde bulundurularak Cumhurbaşkanı kararı ile kamuoyuyla paylaşılacak. Yeniden değerlenme oranına göre devletin yapacağı zamlar:
mc4
87,682,691
Scania, Özbekistan’da arızalanarak yolda kalan araç için İstanbul’dan ekip göndererek operasyonun kesintisiz sürdürülebilmesi için müşterisinin yanında oldu. Satış Sonrası Hizmetlerde yarattığı katma değer ile farkını ortaya koyan Scania, bu kez sınır ötesine de uzanarak tekerleklerin dönmesini sağladı. Özbekistan’da arızalanarak yolda kalan Türk lojistik firmasının aracına, Doğuş Otomotiv Gebze Scania Yetkili Servisi’nden ulaşan ekipler, 16 saatlik yolculuğun ardından araca ulaşıp onarımını sağlayarak müşterisine destek oldu. Firmanın durumu bildirmesinin ardından İsveç ile iletişime geçen Doğuş Otomotiv Scania Gebze Servis yetkilileri, Özbekistan ve bölge ülkelerinden çözüm süresinin uzayabileceği anlaşılınca, arızalı araca İstanbul’dan ulaşılmasına karar verdi. Her gün tek uçuşun gerçekleştiği 4.500 kilometre uzaklıktaki Özbekistan’a, araç sürücüsünün belirttiği arızayı tahmin ederek gerekli yedek parçayı da yanında götüren teknisyen ekip, Taşkent üzerinden aktarmalı olarak aracın bulunduğu Buhara kentine hareket etti. Sürücü ile iletişimde kalarak araca ulaşan ekip, arızayı giderdikten sonra İstanbul’a döndü. Scania, daha uzun operasyonda kalma süresi ile müşteri karlılığının yüksek tutulmasını amaçlayan misyonu doğrultusunda, Satış Sonrası Hizmetlerde de farkını ortaya koyuyor. Kullanıcılarının iş devamlılığının sağlanması amacıyla hizmet veren “Scania Asistans” servisi 7 gün 24 saat ücretsiz yol yardım desteği sağlıyor.
mc4
87,682,692
şekerrîz edüb hazreti İskender ol nebât-i kelimâttan şîrînmezâk olurdu. Giderek cevâhir-ikelimât bu semte îsâr olundu ki pâdişâhlarâlemin kalbidir. Kalb ki müstakîmü’l-ahvâl olmayıp hadd-i i’tidâlden münharifola. Beher hâl beden ihtilâlpezîr olur. İmdi pâdişahlara adl ü dâdsermâye-i sedâddır ve merhamet ü insâf sebeb-i cem’iyyet-i reâyâ ve cevr üi’tisâf bâ’is-i perîşânî-i berâyâdır denildikte pâdişâhımız zıllullâh ve’l-âlem hazretleribir medd âh çekti. Az kaldı ki gülberg-i ruhsâr-ı lâlereng reng-i sünbülbûyuna jâlemisâl[katarât-ı sirişk-i dîdeyi rîzân edeler]Bir mikdar tevakkuftan sonra şeh-i kâmrân, hüsrev-iCemcenâb “Zi deryâ-yı leb rîht dürr-i hoşâb” dedi ki ey sâhibkırân-ı âlem takrîr-i dilpezîrin üzre pâdişahlara adl ü dâd sermâye-imenşûr-i saâdet olduğu ma’lûmdur. Ol pâdişâh ki serçeşme-i insâfdan bînasîbdir, ayn-ıinâyet-i Hak’tan mahrûmdur. Ammâ müşkül budur kiimdâd-ı avn-i hazret-i Rabbü’l-erbâb celle celâluhu ile bir zamanda tahtgâh-ısaltanata cülûs eyliyesin ki kârhâne-i âlem serâser harâb ü yebâbve halkın âteş-i fitne-i eşkıyâ ile ciğerleri kebâb ola.
mc4
87,682,696
İş Dergisi Fast Company'nin her yıl belirlediği 'en yenilikçi firma' ünvanı bu sene Amerikan Başkanı Barack Obama'ya gitti... İş Dergisi Fast Company’nin her yıl belirlediği ‘en yenilikçi firma’ ünvanı bu sene Amerikan Başkanı Barack Obama’ya gitti. Google’ın pozisyonunu ele geçiren Obama, bir nesil için en yeni ve güçlü ulusal marka oldu. Warc Online editörü Geoffrey Precourt’e göre, YouTube gibi platformlar Obama’nın kampanyasının kalbini oluşturuyordu ve dijital ve geleneksel medya onun mesajlarını insanlara ulaştırdı. Fast Company, Obama ve kampanyasının pazarlamacılar için politika içinde ve dışında ne kadar özendirici olduğunu kanıtlıyor. Dijital girişimlerin ne kadar başarılı olabileceğini ispat eder nitelikte. Google, dergide Android cep telefonu ve Chrome internet tarayıcısı ile ikinci sırayı alırken, teknolojinin değişimini desteklediği için yenilikçi kimliği ile ön sıralarda yer aldı. Online video sitesi Hulu, tüketici elektroniği devi Apple, bilgisiyar firması Cisco Systems ve Intel, kamera üreticisi Pure Digital, Çin firması WuXi PharmaTech, web perakende devi Amazon ve tasarım danışmanı Ideo ilk 10’nu oluşturan firmalar. 23. sırada yer alan Crispin Porter + Bogusky ilk sırada yer alan reklam ajansı olurken, Volkswagen, Coca-Cola, Burger King ve Microsoft en çok ses getiren işleri arasında gösterildi.
mc4
87,682,699
Karabük Bıyık Ekimi Karabük Toplumumuzda erkekler için bıyık, yüzde önemli bir görsellik ve ifade kaynağıdır. Bıyık kullanılmasa bile, bölgenin görünümü bir erkeğe erkeksi ifade kazandırır. Cilt altındaki kıl köklerinin oluşturduğu koyu renkli bölgenin bile önemi vardır. Erkeklerde bıyığın çıkmaması, köselik sorununun olması hem ifade zorluğuna, hem de sosyal yaşamda sıkıntılara yol açar. Günümüzde bütün bu sıkıntıların çözümü bıyık ekimi sayesinde konforlu bir şekilde sağlanmaktadır. Bu uygulama sayesinde doğal görünen bıyık oluşturulmaktadır. Bıyık çıkarma yöntemleri En çok merak edilen hususlardan biri de bıyık ekimi yapmadan bıyık çıkarmanın bir yolunun olup olmadığıdır. Piyasada bıyık çıkardığı ya da kıl sayısını arttırdığı iddia edilen pek çok ürün mevcut. Ancak bu ürünlerin tamamının vaat ettiği gibi kök olmayan bölgeden kıl çıkarması mümkün olmaz. Eğer hormonal nedenlerle bıyık çıkmaması söz konusu ile dışarıdan hormon takviyesi yapılarak çözüm bulunabilir. Fakat yara izi ya da bölgesel dökülme nedeniyle bıyık çıkmaması durumu mevcutsa ve 6 ila 7 ay boyunca bıyık çıkmadıysa bu durumda tek çözüm bıyık ekimidir. Keza köselik nedeniyle bıyık çıkmaması durumunda da alternatif yöntemlerin başarılı bir netice elde ettiğinden söz edilemez. Bu durumda da yine bıyık ekiminden fayda ummak gerekir. Dik çıkan bıyıklara bu teknikle eğim verilir mi? Bıyık Ekimi nasıl yapılır Bıyık ekimi saç ekimi yapılan merkezlerde uzmanlarca yapılmaktadır. Estetik ve doğal görünen bıyıklar FUE tekniği ile rahatlıkla oluşturulabilir. Yeteri kadar sık ve doğru açılarla ekilen kıl kökleri bıyığın doğal görünmesini sağlar. Bu bölgeye ekilen kıl kökleri dudak tarafına bakacak şekilde 35-40 derecelik açıyla ekilmelidir. Bıyık ekimi saç ekimi kadar zorlu olmasa da, uzman bir doktor tarafından yapılmalıdır. Doktorla birlikte ekibi de bu alanda uzmanlaşmış olmalıdır. Bıyık bölgesine ekilecek kıl kökleri sert yapıda olmalıdır. Bu yüzden ense kılları yerine sakalın alt kısmından alınan kıl kökleri bu işlemde kullanılmalıdır. Eğer sakal bölgesi de kılsız olursa, ense bıyık ekiminde tek çare olarak kullanılır. Bıyık ekimi sırasında kıl kökleri tekli olarak ekilmelidir. Birden fazla kıl kökünün ekimi bıyık bölgesi için uygun değildir. Bu doğal olmayan bir görünüme neden olur. Ayrıca saç ekiminde olduğu gibi kıl kökleri kanallara ekilmemelidir. Kıl kökünün ekimi özel ince iğneler yardımıyla açılan deliklere yerleştirilmelidir. Eğer kanal açılırsa, bıyık bölgesinde gereksiz boşluklar meydana gelir. Karabük Toplumumuzda erkekler için bıyık, yüzde önemli bir görsellik ve ifade kaynağıdır.
mc4
87,682,700
Arrived in perfect condition and well packaged, with Styrofoam and a message from the seller congratulating on the purchase. The product has a very reliable finish, top made of glass so you can enjoy the watches that are in it, accompanied with 10 spaces along with cushions, very good to present watches for sale. It has a very attractive price compared to others in the store itself, with 10 spaces I believe is one of the best.Suggestion: The only thing that was missing for me was a handle so I could carry it much more easily as a suitcase. Hayatınızı daha kolay ve güzel kılmak için size özel ve düşünceli ürünler getirmeniz benim için mutlak bir sevinç. Senin için işlevsel çözümler bulmak konusunda çok tutkumum, umarım onları da seveceksin. ● PVC deri malzemeden, dayanıklı ve zariftir. ● İçeride 10 adet ızgaralar ve 10 adet çıkarılabilir ped ile saatlerinizi düzenli tutun. ● Bir dükkandaki veya soyunma masanızdaki her türlü saatinizi göstermek için en iyisi, ihtiyaçlarınıza mükemmel şekilde cevap veriyor. ● Kişisel kullanım ve iş kullanımı için mükemmel, ayrıca ev takı dekorasyonu için ideal, saatlerinizi ve mücevherinizi tozdan uzak tutun. ● Saatler dahil değildir. Çarpıcı ya da düşme. Normalde sürüler nakliye sırasında düşecektir. ● Kutuyu birkaç günlüğüne açtıktan sonra tutkal kokusu kaybolacaktır. ● Ürünümüzü seçtiğiniz için teşekkür ederiz. Öneriniz olursa lütfen bize yazın; memnuniyetiniz kalite ve hizmetlerimizi iyileştirme hedefimizdir. Kutija za držanje satova djeluje dobro, kožna je, sa staklenim poklopcem. zamjerka na jako dugo vrijeme dostave, trebalo je više od dva mjeseca da uredno plaćeni predmet dođe do mene. srećom sve je OK, nema oštećenja i poslužit će svrsi. Cool and spacious . Sumamente útil y bien acabado. Los espacios podrían ser un poco más grandes para que quepan todo tipo de relojes. Desafortunadamente el producto llegó roto ... así que solicitaré mi reembolso. el producto no tiene ninguna contra, la paqueteria que utilizaron se tardo casi dos meses, cuando se pidio el linea proritaria, debio de ser en quince dias. Excelente para armazenar meus relógios.
mc4
87,682,701
Hep farklı savaşların içindeyiz...Savaş deyince Düşman ve silah geliyor akla. En büyük savaşımız “Zamanla” diye düşünürdüm. Unuttuk eski bilginlerin sözlerini...Güya tekrar edip duruyorduk. Kızılderililerin bir sözü vardı, “Dünya insanlara değil insanlar dünyaya aittir.” Ait olduğumuz ortamı korumak, geliştirmek sağlıklı yaşanabilir şartlarla geleceğe, çocuklarımıza gençlerimize bırakmak bizim görevimizdi. Ta uzaklarda yaşayan ne ile beslendiği belli olmayan yoksul insanların parayla organlarını satın almaları, teknoloji geliştiği halde gençlerin uyuşturucu kaçakçıların eline düşmesi...Kendi besinimiz olan bitkilerin, hayvanların doğal gıdadan uzak kalması...Daha ne çok insanın kendi sağlığını bozan zemini hazırlayıp kendine onca uyarılara rağmen sunmaya devam etmesi sonucu bunlar... Şimdi tüm dünyayı karşısına alan bu görünmez güç...Gizliden yavaş yavaş insanların elleriyle oluşan bu canavar, insanların canını alarak devleşen bir virüsle sarmaş dolaş mı olduk? Çocuklarla gençlerle beslenemeyen olgun yaşını almış kişileri hedef alıyorsa... Haydi nefesimizi sakinleştirerek hep beraber sağlıklı düşünelim... Geleceğimizin zemini sürekli kirleniyor İlerlemek de zorlandığımız yaşamın zeminine bakıyorum da ne çok pislikler var.... Ve bu kendisi görünmez küçücük, mahareti çok büyük olan varlığın ağırlığı ise sadece 0.02 gram imiş! Dünyaya kafa tutuyor kafası görünmeyen Herkül...
mc4
87,682,703
Pazartesi sabahı, merkez üssü Ege Denizi olan 5.1 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Kimimiz evimizde hissettik depremi, kimimiz işyerlerimizde. Yurdumuzun dünyanın en etkin deprem kuşaklarından birinin üzerinde olduğunu biliyoruz. Deprem Bölgeleri Haritası’na göre, yurdumuzun %92’sinin deprem bölgeleri içerisinde olduğu, nüfusumuzun %95’inin deprem tehlikesi altında yaşadığı ve ayrıca büyük sanayi merkezlerinin %98’i ve barajlarımızın %93’ünün deprem bölgesinde bulunduğu da biliyoruz. Tüm bu verileri göz önüne aldığımızda bana bir şey olmaz anlayışıyla davranma lüksümüzün olmadığı çok açık ortada. Deprem anında ve sonrasında nasıl hareket edeceğimizi öğrenmemiz gerekiyor. Tedbirli yaşamayı bilinçli bir şekilde hayatımıza yerleştirmeliyiz. Peki zamanımızın çoğunu “Hala geçirdiğimiz iş yerlerimizde bu konuda ne gibi tedbirler wholesale jerseys alınıyor? İşletmeler, çevredeki belirsizlikler ve değişikliklerden dolayı, beklenmedik tehlikelerle karşılaşabilirler. Deprem, toprak kayması, heyelan, sel, su taşkını, fırtına, yıldırım, çığ düşmesi Secret vb. yıkıma neden olan insan kontrolünün dışında oluşan doğal olaylardır. Bu gibi olağandışı olaylara karşı şirketlerin afet yönetimi planlarının olması gerekmektedir. Afetlerin önlenmesi ve zararların azaltılması amacıyla bir afet olayının; zarar azaltma, önceden hazırlık, kurtarma ve ilk yardım, iyileştirme ve yeniden inşa safhalarında yapılması gereken çalışmaların yönlendirilmesi, koordine edilmesi ve uygulanabilmesi için toplumun tüm kurum ve kuruluşlarıyla kaynaklarının bu ortak amaç doğrultusunda yönetilmesini gerektiren çok geniş bir kavramdır. “Can kaybı, yaralanma, yapısal ve yapısal olmayan fiziksel hasarlar, çevresel zararlar ile işletmenin faaliyetlerini kısıtlayan, halkla ilişkilerini bozan ve kurumun kapanmasına neden olabilecek beklenmedik, planlanmadık her türlü olay / tehlike ‘acil durum’ oluşturur.” Yapılan araştırmalar; tehlike karşısında bir plana bağlı olarak müdahalede bulunan işletmelerin, herhangi bir planlaması bulunmayan işletmelere kıyasla daha az zarar gördüğünü göstermiştir. İşletmelerin tehlikelere karşı acil durum planlarının olması gerekmektedir. Acil durum planı; İşletmenin her türlü unsurunun olası bir tehlikeyi yaşamasını engellemek ya da engellenemeyen tehlikeleri zarar görmeden veya en az zararla bertaraf etmesi amacıyla hazırlanan yazılı plandır. Dinamik olmalı, yaşanan olayın her aşaması için ve her olası “tehlike” başlığı için, ihtiyaca cevap veren ayrı planlar düzenlenmelidir. Bu & raporla birlikte, mevcut risklere standart ve yönetmeliklere uygun çözüm cheap nba jerseys önerileri, bütçe planlaması ve tüm bu çalışmaların takibi yapılmalıdır. Acil durumlarda aranacak önemli telefonları içermelidir. Ofis çalışanları, endüstriyel tesisler yangın ve deprem eğitimi. Başta deprem ve yangın bazlı olmak üzere, genel acil durum arama ve kurtarma eğitimi. Acil ilk yardım eğitimi. Bu planlar kapsamında senaryolu olarak hazırlanan haberli ve habersiz tatbikatların yapılması, yapılan önlem ve mücadele çalışmalarına sağlıklı bir süreklilik kazandırması açısından büyük önem taşır. İşletmelerde bu konunun atlanılmaması ve acilen üzerinde çalışılması gerektiğini düşünüyorum. Kurumsallaşmış şirketlerde acil durum planlarının olduğunu biliyorum fakat KOBİ’lerde et durum aynı mıdır bilemiyorum!? Bu konuyu hep birlikte düşünelim istedim. Yazılacak çok şey var fakat şimdi dikkatleri konu ile ilgili başka bir tarafa çekmek istiyorum ve Hayata Destek Derneği ‘nden bahsetmek istiyorum. Hayata Destek Derneği, Türkiye’de deprem, sel gibi afet durumlarında acil yardım ekiplerinde çalışacak uzman havuzu oluşturmak için büyük bir proje başlatıyor. Uluslararası sivil toplum kuruluşları Bioforct ve RedR’ın desteklediği proje, üniversite öğrencileri ve şirketlerde çalışanları hedef alıyor. Türkiye’de bu gibi durumlarda ne yapacağının farkında olan az sayıda insan bulunduğunun altını çiziyorlar. Bu projeyle birlikte hem kurumlar hem de yerel yönetimlerin afet programları rahatlayacak. Hayata Destek Derneği, projeyi anlatabilmek için önce bir ‘afet yönetim portalı’ oluşturmuş. Portalda özellikle üniversite öğrencilerinin sivil cheap nfl jerseys toplum kuruluşlarında kariyer yapmaya özendirilmesi hedefleniyor. Afet İK Havuzu’na uzman gönüllüler yetiştirmek için sadece Hayata Destek Derneği’nin değil, bu alanda aktif yurtdışından Sivil Toplum Kuruluşlarının da eğitmenleri bir araya gelmiş. 24 kişilik gruplara 50 saatlik ders verecekler. Proje özel sektör şirketlerine götürülmüş ve büyük ilgi görmüş. Aynı şekilde Microsoft ve Siemens’in de projede yer almak istiyorlarmış. Derneğin kurucu Sema Karaosmanoğlu “ Hiçbir şirket elemanın bir ay boyunca yardım dağıtımında rol almasına izin vermek istemiyor. Oysa bizim para kadar afetlerde çalışacak insana da ihtiyacımız var” diyerek ?al??an sözlerine son veriyor. Çok anlamlı bir proje ve ben de herkesi bu konuda duyarlı olmaya davet ediyorum .
mc4
87,682,706
Zamanla cildimizde yaşlanma belirtileri yani çizgiler ve kırışıklar baş gösterir. Bu çizgi ve kırışıklar yüzde ki mimiklerden yani yüzün kasılmasından kaynaklanırlar. Zamanın geçmesiyle de kırışıklar ya da yüzde oluşan yaşlılık belirtileri, hücrelerin yenilenmemesiyle iyice belirginleşirler. Bu da kadınların kendine olan güvenlerini yitirmelerine sebep olur. Fakat Botoks, kozmetik alanda bayanların imdadına yetişmiştir. Botoks, genellikle yüz ve boyun bölgelerin de ki kırışıklar için uygulanır. Alın çizgileri, boyun kırışıkları, dudak çevresi, kaş arası oluşan kırışıklar gibi uygulama alanları vardır. Botoks yüzde, bilinenin aksine şişlik oluşturmaz. Dolgu maddesi kullanılmadığı taktirde botoks 5-6 ay süre ile yüzde çizgilerin azalmasını hatta tedavinin devamı halinde çizgilerin yok olmasına katkıda bulunur. Botoks sinir kasları üzerinde etki etmektedir. Botoks, özellikle kadınların ilgi alanına girmektedir. Kadınların genç görünmek istemeleri başlıca nedenleri arasındadır. Yalnız botoks artık erkeklerin de ilgi alanlarına girmeye başlamıştır. Erkeklerde genç görünmek istiyorlar. Genç görünmek için artık onlar da botoks tedavisini kullanıyorlar. Erkekler de özellikle alın çizgilerini ve kaz ayaklarını yok etmede botoksa başvurmaktadırlar. Botoksun daha erken yaşlar da yapıldığında yani aşırı derinleşmemiş çizgilerin tedavisin de daha başarılı sonuç verdiği kanıtlanmıştır. Botoks yaptıran kadınlar ya da erkekler yaşlarının ilerlemesini bekliyorlar. Fakat bu durumda botoksun başarı sansı düşmektedir. Çünkü çizgiler daha da derinleşir ve bu durumda bu çizgilerin yok olması daha da zorlaşır. Biz kadınlar genellikle botoksun başkaları tarafından fark edilmesini de istemeyiz. Çünkü nedense botoksa karşı bir önyargı bulunmaktadır. Yüzde ki mimiklerimizi yok ettiği gibi bir algı vardır. Kesinlikle böyle bir şey yoktur. Botoksun yüzde oluşan çizgilerin yok olmasına en fazla 6 ay kadar süre etkisi bulunmaktadır. Botoks uygulaması ince uçlu enjektörler ile yapılır. Uygulama süresi 15-20 dakika arası sürmektedir. Uygulamadan hemen sonra dinlenme gerektirmez. Yani günlük hayatınıza devam edebilirsiniz. Botoksun herhangi bir kanıtlanmış yan etkisi bulunmamaktadır. Botoks uygulamasından sonra bazı dikkat edilmesi gerekli şeyler vardır. Başın dik tutulması gerekir, ani hareketlerden ve aşırı mimiklerden kaçınılmalıdır ve de uygulama alanına masaj yapılmamalıdır.
mc4
87,682,707
Bilim insanları, yenildiği zaman karıncaların beyninin ele geçiren ve onları zombiye çeviren bir mantarın doğadaki zıttını bulmuş olabileceklerini açıkladı. Yapılan yeni bir araştırma, karıncaların beynini ele geçiren parazit Ophiocordycepsare mnatarının, kendisi gibi parazit olan bir diğer mantar tarafından etkisiz hale getirildiğini tespit etti. Araştırma, Ophiocordycepsare salgınına maruz kalan karınca kolonilerinin nasıl hayata dönebildiğini de ortaya çıkarmış oldu. Araştırma ekibinde yer alan Pennsylvania State Üniversitesi’nden David Hughes, “Biyoloji, bilim kurgudan daha tuhaf olabiliyor... Zombi karınca mantarın paraziti buna bir örnek. Hiperparazitik olan bu mantar, karıncaları zombiye çeviren mantara saldırmak için özelleşmiş” dedi. Ophiocordycepsare familyasındaki mantarlar, karıncaların beynine bulaşarak, hayvanın sarhoş gibi ağaç yapraklarında dolamaya başlamasına neden oluyor. Zombi karınca, öğlen vakti üzerinde gezindiği yaprağın ana damarına dişlerini saplıyor ve o şekilde kalıyor. Karınca, gün batımı esnasında ölüyor. Hughes, karıncanın ölümüne kadar geçen bu sürede, parazit mantarın hayvanın kafasında çoğalarak, sporlarını dağıtacak vakit bulduğunu belirtti. Yapraklar oluşan bu “toplu mezarlar”, birkaç yıl oldukları yerde kalabiliyor. Bilim insanları, zombi karıncalardan arta kalanlara bakarak, ölümcül parazitin ne kadar etkili olduğunu anlamaya çalışıyor. Araştırmacılar, yağmur ormanlarında yetişen Ophiocordycepsare mantarının, kabarık, beyaz bir görünüme sahip olduğunu belirtti. Hughes, LiveScience sitesine, “Yağmur ormanlarında yaptığımız araştırmada, daha önce aklımıza gelmeyen yeni bir mantarla karşılaştık... Keşfettiğimiz hiperparazit mantar, zombi-karınca mantarını öğlen yemeği niyetine yiyor ve sporlarının dağılmasını engelliyor” dedi. Zombi mantarın katiline “hiper” parazit denmesinin nedeni, kendisinin de bir parazit olarak bir diğer parazitin üzerinde yaşaması veya yayılması. Bilim insanları, hiperparazitin ne kadar etkili olduğunu test etmek için, iki zombi mantar türü Ophiocordyceps ve O. camponoti-rufipedis’i, Brezilya ve Tayland’daki yağmur ormanlarından alınan C. Rufipes ve Camponotus leonardi karınca türleri üzerinde inceledi. Karıncaların zombi mantarla beslenmesi sonucu, ortaya birbirinden farklı kadavralar çıktı. Bazı karıncaların kafasında, zombi mantarın sporlarını saçan yuvarlak vücut meyve (sporokarp) yer alırken, bazılarında bu yapı görülmedi. Diğerlerinde ise vücut meyve hiperparazit ile kaplanmıştı. Araştırmacılar, elde ettikleri bulgulardan yola çıkarak, zombi-karınca parazitinin yaşam evrelerini tespit etmeye çalıştı. Sonuçlar, zombi parazitin sadece yüzde 6.5’inin yayılmaya fırsat bulabildiğini gösterdi. Geri kalan parazitin üzerinde beliren (vücut meyvede) hiperparazit, olgunlaşarak zombi paraziti yedi. Hughes, “Her ne kadar çok sayıda karınca ölümü yaşansa da, zombi parazit karınca kolonilerinin etafında dolanmaya fazla fırsat bulamıyor” dedi. Hughes, karınca kolonilerinin insanların kurduğu şehirlere benzediğini ve hastalıkların bir koloniden diğerine nasıl sıçradığını tespit etmenin büyük önem taşıdığını belirtti.
mc4
87,682,709
Denizli İl Emniyet Müdürlüğü tarafından son 1 haftada 12 bin 257 kişinin GBT sorgulaması yapıldı. Uygulamalarda çeşitli suçlardan aranması olan 35 şahıs yakalanırken, 409 farklı asayiş olayında ise 211 şüpheli gözaltına alındı. Denizli’de polis ekipleri tarafından 1-7 Haziran 2020 tarihleri arasında yapılan rutin kontroller, sabit uygulama noktaları ve olaylara müdahale sırasında 12 bin 257 kişinin Genel Bilgi Toplama (GBT) sorgulaması yapıldı. Yapılan sorgulamalar sonucu çeşitli suçlardan aranması olan 35 şahıs yakalandı. Polis ekipleri tarafından yakalama kararı olan 29 şahıs gözaltına alınırken, adliyeye sevk edilen şahıslardan 7’si tutuklanarak ceza evine gönderildi. Yapılan çalışmalarda, 3 adet tabanca, 51 adet fişek, 3 adet çalıntı otomobil, 1 adet çalıntı motosiklet, 4 adet çalıntı jant, 6 çalıntı elektrikli bisiklet, 2 adet av tüfeği, 1 adet çalıntı bilgisayar kasası, 1 adet çalıntı monitör ele geçirildi. Öte yandan, kent genelinde meydana gelen 409 farklı asayiş olayında ise 211 şüphelinin gözaltına alındığı, adliyeye sevk edilen şahısların 7’si tutuklanarak ceza evine gönderildikleri bildirildi.
mc4
87,682,714
Mümkün olduğunca fazla gezginden öneri almanıza yardımcı olmak için bu yorum otomatik olarak Türkçe'ye çevrilmiştir ve orijinalinin bire bir kopyası olmayabilir. Umarız seyahatinizi planlamanıza yardımcı olur. Makine çevirileri gösterilsin mi?Evet Hayır Bu çeviri nasıldı?Düzenleme gönderdiğiniz için teşekkür ederiz. Düzey Katılımcı18 yorum11 otel yorumu1 faydalı oy“Good hotel, helpfull staff, located right in the center of Guilin”Yorum Zamanı: 17 Temmuz 2016 Bu yoruma İngilizce'den makine çevirisi yapılmıştır Bu nedir? Düzey Katılımcı31 yorum15 otel yorumu11 faydalı oy“Very nice, spacious room. Good location for city centre.”Yorum Zamanı: 21 Nisan 2016 Bu yoruma İngilizce'den makine çevirisi yapılmıştır Bu nedir? Düzey Katılımcı10 yorum3 faydalı oy“Nice hotel in a great location”Yorum Zamanı: 23 Şubat 2016 Bu yoruma İngilizce'den makine çevirisi yapılmıştır Bu nedir? Düzey Katılımcı4 yorum4 faydalı oy“Excellent place to stay.”Yorum Zamanı: 5 Aralık 2015 Bu yoruma İngilizce'den makine çevirisi yapılmıştır Bu nedir? Düzey Katılımcı6 yorum3 otel yorumu3 faydalı oy“Great Location at a very good price”Yorum Zamanı: 23 Kasım 2015 Bu yoruma İngilizce'den makine çevirisi yapılmıştır Bu nedir? Düzey Katılımcı46 yorum18 otel yorumu21 faydalı oy“Beautiful modern Inn with a friendly sociable atmosphere. TripAdvisor, Priceline, Agoda ve Booking.com ile iş ortaklığı yapmaktan gurur duyar, bu nedenle Lakeside Inn rezervasyonlarınızı güvenle yapabilirsiniz. Her zaman en iyi indirimler ve özel tekliflerle, her ay milyonlarca seyahat edene hem tatil hem de iş seyahatleri için yardımcı oluyoruz. Bu işletmenin sahibi mi yoksa müdürü müsünüz? Yorumlara yanıt vermek, profilinizi güncellemek ve bunun gibi pek çok şeyi yapabilmek için kaydın size ait olduğunu ücretsiz olarak doğrulayın. 6 soru Soru sor Sorularınız mı var? Lakeside Inn personelinden ve geçmişteki konuklardan yanıt alın.
mc4
87,682,716
Uzakdoğu'dan gelen Malezyalı misafirlerimizle görüş alışverişinde bulunduk. Malezya’nın ileri gelen sivil toplum ve medya kuruluşlarının temsilcileri Suriye konusunda bilgi almak ve incelemelerde bulunmak üzere İHH İnsani Yardı Vakfı’nın ev sahipliğinde Türkiye’ye geldi. İlk olarak İHH’nın Fatih’teki genel merkezini ziyaret eden heyet burada Suriye’deki son durum hakkında brifing aldıktan sonra gözlem yapmak üzere Hatay’a hareket etti. Heyetle görüşmeleri sırasında bölgedeki krizin boyutlarının sadece birkaç sivil toplum kuruluşu tarafından çözülemeyecek kadar büyük olduğunu ve İslam dünyasının tüm sivil toplum örgütlerinin bir araya gelerek işbirliği içerisinde çalışmalar yapması gerektiğini vurgulayan Şahin, İHH olarak işbirliğine açık olduklarını ifade etti. Kış mevsiminin yaklaşmasıyla krizin boyutlarının tahammül edilemez seviyeye çıkacağı endişesini de misafirlerle paylaşan Şahin, Gazze için gösterilen duyarlılığının Suriye için de gösterilmesinin insani ve vicdani bir görev olduğunun altını çizdi.
mc4
87,682,718
Çilekleri iyice yıkayın ve yeşil saplarını elinizle koparın. Bir müddet suda bekletirseniz, kumunu çok daha iyi bırakacaktır. Sonrasında bir müddet süzgece alıp bekletin. Derince bir tencereye önce 1 kilogram çileği koyun ve şekerin de yarısını dökün, üzerine kalan 1 kilogram çileği de ekleyip kalan şekeri de dökün ve tencerenin kapağı kapatıp 1 gece kadar bekletin. Bir gece sonunda şekerler eriyip çilekler suyunu salmış olacaktır. Suyunu salmış olan çilekleri ocağa alıp önce orta ateşe koyup kaynamasını bekleyin. Reçel kaynayınca tereyağını ekleyip ocağınızı kısık ateşe alın. Yaklaşık 45 dakika kadar bu şekilde kaynaması gerekiyor. Arada köpüklerini süzgeç yardımıyla temizleyin, aksi halde çilekler kararabilir. Kaynadıktan 40 dakika kadar sonra limon tuzunu ekleyin 5 dakika kadar daha kaynatıp ocaktan alın. Sıcakken kavanozlara doldurup soğuyana kadar kapaklarını kapatmayın. Aksi halde küf oluşur. Kapağı açık olarak tam soğuyana kadar beklemeniz gerekiyor. Soğuduktan sonra kapağını kapatın serin, kuru ve aydınlık olmayan bir yerde saklayabilirsiniz. Reçelinizi yazdan yapıp kış mevsiminde tüketmek için sıcakken kavanozlara doldurup, hiç soğumasını beklemeden kapağını sıkıca kapatarak ters çevirin ve bu şekilde tam soğumasını bekleyin. Sonra serin ve ışık almayan bir yerde düz tarafını çevirerek 2-3 ay muhafaza edebilirsiniz. Çilek Reçeli tarifi, Reçeller Marmelatlar bölümüne ait bir tariftir. Çilek Reçeli tarifi, 23 defa yorumlandı, indirildi ve yazdırıldı. Bundan başka 32 tane daha Çilek Reçeli tarifi var. tarif #: 142037 Henüz yorum yapılmamış, ilk yorumlayan siz olun.
mc4
87,682,722
Ülkemiz güzel günlere doğru koşuyor. 24 Haziran seçim çalışmalarına yoğun bir şekilde devam eden Yusuf Ziya Yılmaz, sabah saatlerinde Çarşamba ilçesinde halkla kucaklaştı. Orta mahallede Çakmakcılar, Sofu Oğlu-Hüsnü Bey ve Bakırcılar Çarşısı esnafını ziyaret eden Yılmaz, vatandaşlarla sohbet etti, tek tek ellerini sıktı. İlgiyle karşılanan Yılmaz, ziyarette kendisine yöneltilen soruları da cevapladı. Yılmaz, öğleden sonra Ayvacık ilçesinde programlarına devam etti. Ziyaretler sırasında Ayvacık halkının yoğun ilgisiyle karşılaşan Yılmaz’ın programında renkli görüntüler yaşandı. Çarşı pazar halkın içinde dolaşan Yılmaz, araçları durdurup hal hatır sordu, iş yerlerinde oturup sohbetler gerçekleştirdi. Gündüz esnaf ziyaretlerini tamamlayan Yılmaz, iftarını Kazancılı Mahallesi’nde vatandaşlarla birlikte yaptı. Burada halka hitap eden Yılmaz, "Türkiye’nin su gibi istikrara ihtiyacı var. Türk Silahlı Kuvvetlerimiz yıllardır ülkemize acılar yaşatan hainlerin tepelerine biniyor. Tüm bunlar ülkemizin güçlü olmasının bir sonucudur. Önümüzdeki dönem bizi daha güzel günler bekliyor" diye konuştu. Ekonomi konusunda Türkiye’nin artık sağlam temellere sahip bir ülke olduğunu vurgulayan Yılmaz, 24 Haziran’dan sonra Türkiye’nin ekonomik yükselişini daha hızlı ve güçlü bir şekilde sürdüreceğini söyledi. Türkiye’nin artık büyük alt yapı, ulaşım, çevre, sağlık projelerini konuşan bir ülkeden olmaktan çıkıp, ekonomi, savunma sanayi, ihracatı konuşan bir ülke haline geleceğini dile getiren Yılmaz, "Artık bu alanlarda büyük projelerin çocuğu tamamlandı. Şimdi odak noktamız biraz daha ekonomik gelişmeler olacak. Savunma sanayi, ihracata yöneleceğiz, üreteceğiz kazanacağız. Gücümüzün büyük bir bölümünü buraya harcayacağız. Ülkemizin bekası, gelişimi için yaptıklarımıza daha fazlasını ekleyeceğiz. Bunun için ’yola devam’ diyerek halkın karşısındayız" şeklinde konuştu. Ayvacık Çarşıköy Mahallesi’nde teravih namazının kılınmasının ardından halkla sahur programıyla gün tamamlandı.
mc4
87,682,724
İnsanoğlunun dünyanın bütün coğrafyalarında çok eski zamanlardan bu yana çevresindeki doğal malzemeleri kullanarak çalgı yaptığı bilinmektedir. Asya’dan Afrika’ya çok geniş bir coğrafyada görülen, doğada çeşitli formlarda bulunan su kabağının çalgı yapımında kullanılması ona çok önemli bir özellik kazandırır. Ama su kabağı en güzel forma ve sese kabak kemane adı ile Türkiye’de ulaşmıştır. Kabak kemanenin kendine has yanık bir sesi ve çalgı tekniği vardır. Kabak kemane, Türklerin en eski ve en az değişim gösteren halk çalgılarından biridir. Kabak kemane; Antalya, Isparta, Burdur ve Muğla illerini kapsayan Teke bölgesi ve civarında günümüze kadar kullanılmaya devam etmiş Yörük Türkmen müziğinin önemli çalgılarından biridir. Kemane ilk başta iki telli iken, zamanla önce üç tele çıkmış, daha sonra profesyonel topluluklarda çalınmasıyla tel sayısı dörde çıkmıştır. Kemane yöresel çalgıdan ziyade tüm yörelerimizde bilinen ve çalınan bir çalgı hüviyetine bürünmüş, tıpkı diğer Türk cumhuriyetlerinde olduğu gibi ülkemizde de halk çalgıları içinde üst sıralara yerleşmiştir. Çalgı eğitimi veren yükseköğretim kurumları ile kemane yapımcılarının birlikte yapacakları çalışmalar ve eğitimlerle kemane yapımcılığının bir düzene girmesi ve milli bir çalgı da olması gereken ortak bir görünüm alması gerekmektedir. Kabak kemane, T.R.T. de ilk olarak 1969 yılında İzmir Radyosunda Sâlih Urhan, 1970 yılından itibaren de İstanbul Radyosunda Yalçın Özsoy ve Ankara radyosunda Emin Aldemir tarafından sadece yöresel ezgilerde çalınmasıyla halk müziği topluluklarında yer almaya başlamıştır. Daha sonra ise, halk müziği korolarının değişmez bir sazı haline gelerek, yöre gözetmeksizin her tür ezgide kullanılmaya başlanmıştır. Kemane, Devlet Radyolarında Yurttan sesleri topluluklarının kurulmasından sonra ilk defa kabak kemaneye ilgisi olan bağlama çalan sanatçılar tarafından çalınmaya başlandı. Kabak kemane kadrosuyla T.R.T. ye ilk defa sanatçı alımı da 1981 yılında gerçekleşti.
mc4
87,682,725
04:39Denizlispor Yönetimi'nin basın toplantısına silahlı kişilerce baskın girişimi! 00:06Frikik atışında kaleciye şok! 00:09Belhanda'dan tepki çeken hareket! 00:09Belhanda'dan stat çıkışı tepki çeken hareket! 13:03Fatih Terim: "1-0 öne geçseydik farklı olurdu"
mc4
87,682,727
Ama en çok istasyonları. Ankara Garı'ndan Haydarpaşa'ya doğru tekerlekler raylarda tıkırdamaya başladığında, Sincan istasyonunu az geçe terk edilmiş sarı bir ev, bozkırın Eskişehir'e yaklaşırken değişen rengi, küçücük Maşukiye ve Sapanca istasyonları. İhtimal Fransız yapısı, Osmanlı'dan kalan bu küçük binaların kapıları, pencereleri, kim bilir kimleri karşılamış, uğurlamış, ayırmış ve kavuşturmuş peronlar. Yeşilköy'deki istasyonun lojmanları epey geniş bir alana yayılır. Tümü şimdi boş evler, kör pencereler. Erenköy istasyonunun kıyısında, şimdi uzun blokların arasında öyle şaşkın, kalakalmış kahverengi taş bina ise yanlışlıkla oraya bırakılıvermiş gibi. En fazla bir aile barındırıyor olmalı. Yine de, yalnız değildir bu insanlar, şehrin göbeğindeki istasyonlarda. Kendine ait, kendi halinde küçük bir topluluktu onlar. Ege rehavetinde, küçük topluluk dinamikleriyle (dedikodularıyla, yaşlı kadın çözümleriyle falan evet) kendi halinde insan halleri. Oysa bugün benim aklıma küçük bir istasyon düştü. TRT'nin "içinden tren geçen şehirler" diye bir belgeselinin bir bölümünde demiryolu görevlisinin küçük (tek göz müydü) evine konuk olmuştuk (Bozüyük müydü?). Karlı gecelerde, tren de o gece Bozüyük'te durmuyorsa eğer, kalemi elinde günlük tutan, ince bıyıklı bir adam kalmış aklımda. İstasyon, trenlerin taşıdıklarından payını almıyor. Ne kalabalık trenler duraklıyor bu istasyonda, ne yolcular uğruyor. Yolu düşmeyenin adını bile bilmediği bir yer belli ki. Düşünsenize, pencerede kar, sobanın üzerinde çay, önünüzde bir masa, kağıt-kalem, hatta belki bir daktilo. Bu huzuru verebilecek kaç yer var küçük bir kasaba istasyonundan başka? Kuzey Denizi'ne bakan küçük kulübeler-bu kırmızı kapılı, gri galvaniz çatılı, yan yana evler, yazarlar sükun içinde yazabilsin diye. Bir ara onlarda yaşamak istiyordum. kulübenin önü dalgalar, arkası ise sık ormanlar ve dağlar. Sonra Atlantik kıyısında küçük bir deniz fenerine vuruldum. Fener bekçisinin günlükleri gelip giden kuşları, yumurtalarını, yavruların gelişimini, kayalıkları ve dalgaları resimlediği defterler, karyolası ve kuzinesi. Love is All Around'da Colin Firth'ün yazı yazmak için çekildiği göl kenarındaki kulübe belki. Anlaşılan benim bir yerlere kaçma vaktim gelmiş yine. Bu seferki biraz daha uzun olsa diyorum. Eh, bana bu evlerden birini birini almakta ortak olacak varsa, el edin. Hiç de güzel değil işte...
mc4
87,682,728
2.Hiçbir şeyi kişisel algılama: Tabii bencillik üzerine kurduğumuz dünyamızda her şey bizim etrafımızda dönerken , her şeyin bizimle alakalı olduğunu zannederken bu biraz zor. Ve fakat bize söylenen, hakkımızda söylenen her şeyi üzerimize alır, yapıştırırsak duygusal çöplüğe döneriz. Kendi zihnimizdeki kendimizle ilgili susmak bilmeyen düşünceleri bile ciddiye almamalıyız. Hiçbir şey uğruna yeterince acı çekmedik mi Başkalarının davranışlarından ya da laflarından biz sorumlu değiliz. Güzel bir kitaba benziyor. Çok doğru noktalar, hayatımızı gerçekten etkileyen noktalar bunlar. Tam kritik noktalara değinmiş :)) Bu yayınevinden Tanrı ile Sohbet kitabını okumuştum, o da güzeldi. Bir ara değerlendiririm artık. Ne güzel bakış açıları varmış. Okumak iyi gelir gerçekten. Daha önce okunacak kitaplar listeme eklemiştim. Yazını okuduktan sonra en kısa zamanda okumalıyim bu kitabi dedim kendi kendime. Aha dedim ismi Dort anlatlasma Tarih kitabidir. Meger 4 antlasma farkli bir seymis.. Kitap bloglara suana kadar gördüğüm kadariyla psikolojik ve kişisel gelisim üzerine romanlar kitaplar okuyorlar. Tabi sizin onerilerinizi de dikkate aliyom. Insallah ikinci el dukkaninda vardır ☺ bugün ugrayim. Birönce ki yorumda yazdığım kitap ile bu kitabı almış okumuştum. Benim de ara ara açıp baktığım bir kitaptır. Hatta bazen rastgele sayfa açıp okuyorum... Ben bir defa okudum ama tek okumada bile şok etkisi yaratıyor. Okumadım gerçi onu ama başı bir türlü sarmadı. Not alayim bunu belki kütüphanede de vardir.
mc4
87,682,731
Bordo - Helsinki arası gidiş dönüş en uygun uçak biletlerini buradan inceleyebilirsiniz. Tüm havayolları şirketleri arasından fiyat karşılaştırması yapabilir, en ucuz Bordo - Helsinki uçuşlarını bulabilirsiniz. Uçak biletleriniz için en iyi fiyatı seçtiğinizde, her bir havayolu şirketinin fiyatlarını karşılaştırma imkanı daima Bavul.com web sitesinin en önemli aracını kullanın. Tüm havayolu şirketlerinin Bordo – Helsinki arasındaki uçak bileti fiyatlarını nasıl karşılaştırabilirsiniz? Yapmanız gereken tek şey rotanızı belirlemek ve Bordo – Helsinki şehirleri arasındaki almak istediğiniz uçak biletiniz için dilediğiniz tarihleri girerek arama formunu doldurmak. Birkaç saniye içerisinde Bordo – Helsinki arasındaki tüm uçuşları ve fiyatlarını bütün detaylarıyla birlikte görüntüleyebileceksiniz. Özellikle bilmelisiniz ki Bordo – Helsinki için baktığınız uçak bileti fiyatları herhangi gizli ek ücret çıkarmayacaklardır. Bordo – Helsinki arasında sefer yapan her havayoluuçuşun bilet sınıf ve kategorilerine göre bazı ek servisleri fiyata dahil edebilir veya etmeyebilir. Eğer bilet sınıfınızın kapsamadığı bazı servisleri almayı tercih ederseniz bilet fiyatınızın toplam tutarına dikkat edin. Bavul.com Bordo – Helsinki arasındaki biletinizin kapsamında dilediğiniz servislerin dahil olup olmadığını ilk arama sonucunda size gösterecektir. Bordo – Helsinki arasındaki uçak biletinizin fiyatı dolaylı olarak dikkat etmenizi gerektiren başka maliyetlere sebebiyet verebilir. Aşağıdaki maddelere dikkat etmeniz gerekir: Dolayısıyla eğer Bordo – Helsinki uçuşundaki bilet fiyatı düşük dahi gözükse toplam tutara etki edebilecek dolaylı masrafları da dikkate almanız gerekmektedir. Bordo – Helsinki için uçuşunuzu ayarlarken biraz zaman ayırın ve Bavul.com’un sunduğu bilgiler doğrultusunda aslında sizing için en uygun olan bilet fiyatını analiz edin. Eğer zamanınız varsa günaşırı olarak Bordo – Helsinki için fiyatları control edin, zira fiyatlar düzenli olarak değişiklik gösterebilmektedir. Ucuz uçak biletleri ve Bordo – Helsinki arası uygun fiyatlı bilet satan firmalar. Bavul.com’da en ucuz Bordo – Helsinki biletini nasıl bulabilirsiniz? Biletlerinizi önceden rezervasyon yaptırmanız genellikle daha iyi bir fiyat bulacağınız anlamına gelir. Uçuş biletlerinin talep eksikliği nedeniyle önceden satın alınırsa daha ucuza gelir. Erken planlama sayesinde Bordo – Helsinki uçak biletiniz normalden daha ucuz olacak. Ucuz bir uçak bileti Bordo – Helsinki uçuşunuz sırasında bir konfor eksikliği anlamına gelmez. Uçuş sırasında diğer müşterilere kıyasla daha ucuz bilet rezervasyonu yaptığınızdan aynı kalitede hizmetleri daha ucuza almış olursunuz. Düşük maliyetli Bordo – Helsinki biletleri rezerve etmek istediğinizde uçuş programına dikkat etmeniz gerekir. Bordo – Helsinki uçuşunuzun kalkış ve varış saatleri düşük maliyetli uçuşlar kapsamında farklı olabilmektedir uçuş biletlerindeki bu ayrıntıları kontrol ederek, hoş olmayan sürprizlerden kaçınabilirsiniz. Bordo – Helsinki Uçuşunuzu online almak için **. Bavul.com **Bordo – Helsinki** uçuşlarınızı önceden rezerve etmenizi öneririz, böylece uçak biletleri için en uygun fiyatları bulma şansınız artar. Bavul.com yolculuğunuzu planlamanıza ve en uygun ne zaman gideceğinize karar vermenize yardımcı olur. Belirli bir **Bordo – Helsinki** yolculuğu hakkında ayrıntılı bilgi almak için ya da bir rezervasyon işlemini tamamlamak için daima bir Bavul.com seyahat acentesine telefon edebilirsiniz. Bavul.com çağrı merkezi hizmeti, bir **Bordo – Helsinki** uçuşu hakkında ayrıntılı bilgi edinmek istediğinizde, bir bileti değiştirmeniz veya iptal etmeniz durumunda size yardımcı olacaktır. Pazartesi’den Cuma’ya 09: 00-18:00 saatleri arasında her zaman bizi arayabilirsiniz. ##**Bordo – Helsinki** uçuşunuz için online rezervasyonlar. Bavul.com platformunda **Bordo – Helsinki** yolculuğunuzun planlamasına online olarak kolayca başlayabilirsiniz. **Bordo – Helsinki** rezervasyonunuzu yaptığınızda uçuşun ayrıntılarını yanlış bir şekilde yazmışsanız, uçuş ​​bilgilerini iptal etmeniz veya değiştirmeniz gerekiyorsa, Pazartesiden cumaya 09: 00-18: 00 saatleri arasında Bavul.com çağrı merkezi servisiyle iletişime geçmenizi tavsiye ederiz.
mc4
87,682,733
Şair ve yazar (D. 2 Mart 1930, Süleymanlı bucağı / Kahramanmaraş - Ö. 3 Şubat 1999). Süleymanlı’da ilkokul öğretmenliği (1951-59) yaptı. 1959 yılında dışardan girdiği Gazi Eğitim Enstitüsü Edebiyat Bölümü sınavlarını vererek Kahramanmaraş Lisesi edebiyat grubu öğretmenliğine atandı. Buradaki öğretmenliğinin yanı sıra üç yıl da müdür yardımcısı olarak (1960-81) hizmet verdi. 1981 yılında kendi isteğiyle emekliye ayrıldı. Emekli olduktan sonra özel dershanelerde (1984-95) çalıştı. İlk ürünü Varlık dergisinde (15 Mart 1964, sayı: 618) yayımlanan bir inceleme yazısıydı. “Narların çiçek açtığı mevsimde, bir değirmenin bitişiğindeki bahçede geçen olaylar, ağaçlar, sevişen yılanlar, ışıkların ve renklerin kaynaştığı bir dünyada nabızları vuran tabiat, yılanların nefretinden değil, onların sevgiyle mest oluşlarına kızan, vahşi bir saldırıyla onları ikiye bölen değirmenci. Şevket Yücel’in kitabındaki yirmi bir hikâyeyi aynı ilgi ve hayranlıkla okudum.”
mc4
87,682,737
Yazın armutlar, elmalar, üzümler, erikler bol bol yenir komşularla ve misafirlerle. Büyük Millet Meclisi dahil, dağıtılmadığı yer yoktur meşhur armutlarının. Bahçedeki dutlar toplanır, kazanda dut pekmezi kaynar,şişelenir sonra. Başka bir gün koyunlar kesilir, ayıklanır, çekilir kışlık kıyma yerini alır kazanda, kazana ekmek banmanın zevki başkadır. Tepsilerde dondurulup teker haline getirilir kış için. Hamurlar yoğurulur,pazılar yapılıp üst kata çıkar. Hamurlar açılır yayılır kata serilmiş yaygılar üzerine tepsersin diye.Ertesi gün tüm mahalle yine oradadır yayım kesmeye. Tıkırtılar fon müziği oluşturur sohbete, şarkılara.Birkaç sini su böreği ve baklava yapmayı da unutmazlar. Yetermi, hiç tarhanasız olurmu. Bahçedeki bağdan üzümler toplanır, üst katta bir oda tavanına yerleştirilen iplere asılır kışın yensin diye. Çıktığı kadar üzüm pekmezi, şırası ve sirkesi de eksik edilmez. Konsantre yapılan vişne şurubu çoğaltılır suyla, kış günleri ikram edilir misafirlere. Bahçedeki elma, armut ve ayvalardan tavşutlar yapılıp kurutulur kışın soğuğunda yenerek enerji versin diye. Yarımcıya verilen arazilerden gelen buğdaylar öğütülür Değirmenbaşı'ndaki değirmende, ambarlara konur yıllık ihtiyaç için.Kuru çörekler yapılır bahçedeki fırında kışın suya bandırıp cevizle yemek ayrı bir zevktir. Büyük annenin cevizliğindeki cevizlerin toplanması, yeşil kabuklarından çıkarılması, kurutulması, kırılması ve ayıklanması yorar herkesi. Bir dönem tüm mahalle bu işlerle meşguldür bir bu evde sonra bir başka evde toplanır ve üretirler karınca kararınca. Yeni bir Sonbahar'a kalmaz hiçbiri. Gönlü bol anamız, yedirir içirir, dağıtır ona yaşam gücü veren misafirlere ve dostlara. Ev aynı zamanda babamızın siyasi görevi nedeniyle siyasilerin uğrak mekanı olarak da görev üstlenmiştir yıllarca.
mc4
87,682,740
okuduğunuzda tam 24 yıl geçmiş olacak... Zaman hızla akıp gidiyor olsa da hamd olsun ki gönüllerde olan sevgide ve muhabbette bir aşınma söz konusu değil... Çünkü Allah Teâla (c.c) bir kulunu sevdi mi onu sonraki gelen müminlere de unutturmuyor. Nitekim Hacı Hasan Efendi Hazretleri de, vefatının üzerinden 24 yıl gibi uzun bir zaman geçmiş olmasına rağmen, manevi evlatlarından birinin, ruhuna hediye olarak okuduğu Fatiha’ların üzerinden henüz daha 24 saat geçmiş değildir. Çünkü Hacı Hasan Efendi Hz.leri de, şu an itibariyle, her seher vaktinde, yetiştirdiği binlerce evladının okuduğu evrad ve tesbihatın öncesinde ve sonrasında, ruhlarına hediye olarak okunan Fatiha’larda adları zikredilen gerçek bahtiyarlardan biri olmanın ayrıcalığını yaşayan müstesna bir veliyy-i asîl ve mürşid-i kâmildir. Hal böyle olunca, şairin beyti ne de güzel tercüman oluyor duygularımıza... Rütbe var; yazılır mezar taşına, Zaman sellerinde aşınır gider. Rütbe var; yazılır Cennet Arşı’na, Sonsuzdan sonsuza taşınır gider... Merhum Hacı Hasan Efendi –rahmetullahi aleyh- Hazretleri hakkında, vefatından bugüne dek birçok panel ve konferans düzenlendi, pek çok makale kaleme alındı. Zât-ı âlilerini yakından tanıyan birçok kişi, onunla ilgili hatıralarını paylaştı. Bu hatıralardan bir kısmı kendisinden tezahür eden olağanüstü hallerdi. Evet, bunların hepsi birer kerametti... Nitekim bu satırların yazarı da onların bir kısmına şahit olmuş ve kendisine olan hayranlığı artmıştır. Ama doğrusu, onu ilk kez görenler zaten ona hayran olmaktan kendilerini alamazlardı... Çünkü Rabbimiz Teâlâ, ona müstesna bir güzellik ve çok farklı bir cazibe lûtfetmişti... Allah Teâlâ’nın emir ve yasaklarına saygısı ve sünnet-i seniyye’ye muhkem bir bağla bağlılığı, onu böylesine farklı bir güzelliğe büründürmüştü. Sözlerimizin tam bu noktasında, mahir bir bahçıvanın, büyük bir özenle ve ihtimamla yetiştirdiği nadide bir gül misali, yetiştirerek bizlere onun kokusundan rayihalar taşıyan muhterem mahdumları Ali Ramazan Dinç Hocaefendi’nin şu tesbitini aktarmak istiyorum sizlere... “Bizler, onun dış güzelliğine bakıp da hayran hayran seyrediyoruz. Ya bir de Mevlamız bizlere onun iç alemindeki güzellikleri seyretme imkanı bahşetseydi, kim bilir nasıl bir güzellikle karşı karşıya kalırdık?...” İç âlemindeki gönül güzelliklerinin dışa yansıdığı bir “güzel insan”dan söz edeceğimiz için yazımıza başlık olarak “Bitmez güzelin vasfı, ağaçlar kalem olsa” beytini uygun gördük. Çünkü 24 yıldır bizler o güzelden söz ediyoruz ama hala güzelliklerini anlatarak bitirebilmiş değiliz. Söz buraya gelmişken bir kanaatimizi de siz değerli okuyucularımızla paylaşmak istiyoruz. Allah’ın sevgili kullarının kerametleri hak’tır ve gerçektir. Dinimiz bunları hak ve gerçek olarak bilip kabul etmemizi ister bizlerden... Ancak kanaatimizce bu kerametler, yaşandığı dönemde ilgili kişiyi hayrete düşürüp, onun hayranlığını ve muhabbetini artırmaktadır. Bir başka ifadeyle, o keramet örneği o an için gerçekleşip sona ermektedir. Fakat böylesi Allah dostlarının hayatlarının her safhası, sözleri ve nasihatleri ise her biri bir keramet misali, sadece söylendiği o anın insanlarını değil, sonradan gelen tüm insanları irşad ve ıslah etmekle, daha büyük ve daha tesirli bir keramet haline dönüşmüş oluyorlar. İşte bu bakımdan, böylesi Allah dostlarının hayatının her karesine talip olmak, sormak, araştırmak ve arşivlemek gerektiği kanaatindeyiz. Bu bağlamda, biz de bu makaleyle, merhum Hacı Hasan Efendi –rahmetullahi aleyh- Hazretleri yakınlarından bize yansıyan bilgi ve hatıralar çerçevesinde, günümüz insanları olarak çok muhtaç olduğumuz “aile içi muhabbet ve iletişim konularındaki o eşsiz tavsiyelerine temas etmemizin, bu ihtiyacımıza bir cevap olacağını düşünüyoruz. Merhum Hacı Hasan Efendi –rahmetullahi aleyh- Hazretleri aile içi muhabbet ve iletişim hususuna gösterdiği ihtimama geçmeden önce konuyla ilgili günümüze yönelik bazı acı ve ilgi çekici tesbitlerde bulunmak istiyoruz. Gün geçmiyor ki, bir gazete haberinde aile bağlarının gittikçe zayıfl adığını belirten uzman görüşlerini; bazı yörelerde boşanmak maksadıyla belediyelerin ilgili birimlerine başvuranların, evlenmek amacıyla başvuranlardan daha fazla olduğunu rapor eden muhabir haberlerini okumuş olmayalım. Konuyla ilgilenen merkezlerin yetkilileri, sağlam aile bağlarıyla ünlü milletimizin yaşadığı bu travmaların, dikkat çekici olmaktan öteye artık kaygı ve endişe verici boyutlarda olduğuna dikkat çekmektedirler. Yapılan tespitlerden bir kısmı da bu geçim sıkıntılarının dindar ailelerde de yaşandığı gerçeğidir. Böylesine kritik bir ortamda, bize Rabbimizin ayetlerini, Resul-i Ekrem (s.a.v) Efendimizin hadislerini hatırlatan, kendi yaşadığı güzellikleri, tespitlerine ve tavsiyelerine yansıtan Allah dostlarına ne kadar da muhtacız... İşte, merhum Hacı Hasan Efendi –rahmetullahi aleyh-, Hazretlerinin belki de üzerinden en fazla 30-35 yıl geçtiğine inandığımız şu beyti, zat-ı alilerinin hem o güne hem de bugüne ait tesbitine ışık tutuyor: Ailesi ağlar, ne ola suçum? Soğuk vurdu bahçem, gülüm kalmadı.” Ümmet-i Muhammed’in derdini kendi derdi bilen, onları düşünmekle saçları ağaran merhum Hacı Hasan Efendi –rahmetullahi aleyh- Hazretlerinin, sohbetlerinde hem erkeklere hem de kadınlara hak ve vazifelerini hatırlatması ne kadar da anlamlıydı... Kitle iletişim araçları tarafından değerlerin ayaklar altına alındığı günümüzde psikiyatri uzmanları ve psikologlar, kendilerine nasihat eden ve tecrübelerini paylaşan aile büyüklerinden mahrumiyetin bile günümüz insanı için önemli bir eksiklik olduğu kanaatindedirler. İşte tam bu noktada merhum Hacı Hasan Efendi –rahmetullahi aleyh- Hazretlerini bir kez daha rahmetle yâd edecek bir hatırasını paylaşmak istiyoruz sizlere. Bir sohbetinde şöyle anlatmışlardı: Zamanında biz de çok sıkıntılar çektik. Bizim de geçim sıkıntılarımız oldu. Ama Meryem annenizle birbirimize hiç küsmezdik. Küsecek olsak, birimiz döşeksiz, diğerimiz ise yorgansız kalırdı. Çünkü döşeği anneniz çeyiz olarak getirmişti, yorgan da benim çeyizimle gelmişti...” Birtakım mahrumiyetlerden bile muhabbet adına neticeler elde edebilmenin en güzel örneğiydi bu ifadeler... Mümin için dünya hayatının sıkıntısız olmayacağını ama imkânsızlıkların bile bir muhabbet vesilesi olabileceğinin ifadesiydi bunlar... Sohbetlerinde okuyup aktardığı her bir ayeti ve hadisi hayatına bizzat yansıtan merhum Hacı Hasan Efendi – rahmetullahi aleyh- Hazretleri, yaşadığı dönemde olduğu gibi, şu anda, günümüzde de kendisinden her bahsedilişinde, sözleri ve hatıralarıyla insanları irşad etmeye devam ediyor. Her gün radyo frekanslarında onun sohbetlerinde bunları dinlemek, geride bıraktığı eserlerinde ve şiirlerinde bunları okumak mümkün. Kısacası o güzel insan, tıpkı Güzeller Güzeli Resul-i Ekrem (s.a.v) Efendimizin “müminin bu dünyadaki cenneti, ailesidir” buyurduğu gibi, müminlerin, ailelerinde huzurlu ve mutlu olmaları, dünya sıkıntılarına birbirlerinden destek alarak göğüs germeleri için hayatı boyunca gayretler gösterdi. İşte sadece bu gayretleri bile her yazıya konu edilse daha bitiremeyeceğimiz pek çok vasfı vardır o güzel kulun ve o güzel insanın... Mevlâmız Teâlâ Hazretleri kabirlerini pür nur, makamlarını cennetin en âlâ makamlarından eylesin.
mc4
87,682,741
Türkiye’nin tanınmış çiftçilerinden Mehmet Ali Bilici, mısır taban fiyatlarının çok kısa bir süre içerisinde açıklanması gerektiğini belirtirken, mısırdan vazgeçip pamuğa dönülmesini de önerdi Adana'da faaliyet gösteren Bilici Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Bilici, Toprak Mahsulleri Ofisi'nin (TMO) mısır taban fiyatlarını bir an önce açıklaması gerektiğini belirtti. Hem Türkiye ekonomisi hem de Adana için en önemli tarım ürünlerinden birinin mısır olduğunu belirten Bilici, "Mısır 15 yıldır Adana'da çok önemli bir tarım ürünü haline geldi" dedi. Bölgede mısır hasadının başlamak üzere olduğunun altını çizen Mehmet Ali Bilici, "Çiftçilerimiz beklenti içerisine girdi. Onların mağdur edilmemesi için Tarım Bakanlığı ile TMO'nun mısır taban fiyatını belirleyip, alıma geçmesi lazım. Ufak tefek satışlar oluyor ancak bu piyasayı belirlemiyor. Bu yüzden mısır fiyatının ilan edilmesi gerekiyor" diye konuştu. "Bakanlık ve ofisin mısır taban fiyatını açıklamasıyla piyasa dengesini buluyor" diye konuşan Bilici, şöyle dedi: "Geciktiği zaman yaşanan belirsizlik düşüşe neden oluyor. Tüccar piyasa şartlarında mısırı alıyor. nin ortadan kalkması için hafta sonuna kadar mısır taban fiyatlarının açıklanması gerekiyor. Bu konuda bakanlarımız ve milletvekillerimizle görüşeceğiz." Çukurova çiftçisine çağrıda bulunan Bilici, ekonomik şartlardan dolayı bölgenin beyaz altını olarak adlandırılan pamuğun yerini alan mısırdan bölge çiftçisinin zaman içerisinde vazgeçmesi gerektiğinin altını çizdi. Bilici, "Adana'nın mısırdan çıkması gerek. Bu yüzden Çukurova bölgesi yeniden pamuk ekimine dönmeli" şeklinde konuştu. Bu sene pamuk fiyatlarında dünyada büyük bir artış olduğunun altını çizen Mehmet Ali Bilici, "Şu an pamuk dünyada tatmin edici bir fiyata geldi" dedi. Mısırın çok katma değer yaratmadığını belirten Bilici, "Pamukta öyle değil. Ekme, çapalama, toplama, çırçır, yağ, küspe, iplik, kumaş, ilaçlama, gübre gibi birçok sektöre can veriyor. O yüzden pamuğa dönülmeli" dedi. Adana'nın tarım açısından eski hareketli günlerine ulaşacağını söyleyen Mehmet Ali Bilici, "Pamuk dünyada çok iyi bir noktada. Önümüzdeki sene çok miktarda pamuk ekimi yapılmalı. Bunu net bir şekilde söylüyorum. Ülkemizde pamuk cari açığı destekliyor. Bu bereketli topraklarda pamuk ekimi yapmalıyız. Tarım Bakanlığımızın destekleme prim rakamı da çok iyi. Kendilerine üreticiler adına teşekkür ediyoruz" diye konuştu.
mc4
87,682,742
Yoğun katılımın yaşandığı programda konuşan Bıyık, “Tek derdimiz Yomra’dır. Modern ve yaşanılabilir bir Yomra inşa edeceğiz. Adil olacağım, herkese eşit olacağım” dedi. Özdemir Kasap’ta gerçekleştirilen program, yaşanan yoğun katılımla gövde gösterisine dönüştü. Gecede hemşehrilerine hitap eden Bıyık, Yomra’ya hak ettiği hizmetleri getireceklerini söyledi. Bıyık, “Yomra’mızdaki mevcut belediye yönetiminin Yomra’mıza elle tutulur, gözle görülür hizmet yapmayışından ötürü Yomra halkının talebi üzerine göreve talip oldum. Bu yola çıkarken temel ilkelerimizi açıkladık. ‘Şeffaf olacağız, adil olacağız, adaletle yöneteceğiz, insan odaklı olacağız, herkese eşit olacağız’ dedik. Sadece bana oy verenlerin ya da bazı kişilerin değil, Yomra’da yaşayan herkesin ve Yomra dışındaki tüm Yomralıların belediye başkanı olmak için, Yomra’yı güzellikleriyle örnek bir ilçe haline getirmek için yola çıktık. Daha yolun başında iken seçim sürecinde bile Yomra siyasetine bir seviye getireceğimizi söyledim. İlkeli olacağımızı, kimseyle kavga etmeyeceğimizi, kimseye iftira atmayacağımızı, kimse üzerinden siyaset yapmayacağımızı, eksikleri anlatıp yapabileceklerimizi konuşacağımızı ifade ettim. Ve bütün üzerimize gelmelere rağmen kimseye aldırış etmeden yolumuza devam ettik. Bizim kimseyle bir derdimiz yok, bizim kimseyle işimiz yok. Benim için önemli olan modern ve yaşanılabilir bir Yomra inşa etmektir. Benim için önemli olan adaletli bir yönetim sergilemek, herkesin huzur içinde yaşayacağı bir Yomra tesis etmektir” diye konuştu. “Yomra’da sözde karar da halkın olacaktır” diyerek sözlerini sürdüren Bıyık, “Yomra’yı birlikte yöneteceğiz. Ben asla ticaretle uğraşmayacağım. Aile bireylerim ve meclis üyelerimin de ticaret yapmasına izin vermeyeceğim. Tek işim belediye başkanlığı olacak ve gece gündüz Yomra için çalışacağım. Yomra’nın eksiklerinin neler olduğunu, Yomra halkının neleri istediğini çok iyi biliyorum. Parklardan çay bahçelerine, pazaryerlerinden otoparklarına, yürüyüş yolundan sokakların modernleştirilmesine, doğalgazdan altyapıya kadar Yomra’nın eksiklerini hep birlikte tek tek gidereceğiz. Allah’ın izni ile görev süremiz boyunca tüm sorunları tek tek çözeceğiz. İstişare yapacağız, birlikte değerlendireceğiz, sorunları birlikte çözüp birlikte yaşayacağız. Görev sürem boyunca sizlere asla yalan konuşmayacağım” ifadelerini kullandı.
mc4
87,682,743
Komşuya gezim sırasında birkaç çeşit mutfakları olduğunu öğrendim. Özellikle İstanbul Ermenileriyle Ermenistan Ermenilerinin mutfakları arasında hiçbir benzerliğin olmaması beni çok şaşırttı. Ancak bu yemeklerin çoğu yabancısı olmadığımız tatlardı. Bir Ermeni arkadaşım, “Bizde yemek muhabbet için yenir” demişti bir zamanlar. Sonra sözü meyhanelere getirip, “Buralar onun için dostluğun, muhabbetin en koyulaştığı yerlerdir” diye de eklemişti.
mc4
87,682,744
Cafe açmak ve kendi işinin patronu olmak kulağa hoş geliyor. Günümüzde birbirinden şık ve farklı tasarımlarda cafelerle sürekli karşılaşıyoruz. Çağın getirdiği gereksinimler ve insanların ihtiyaçları cafelerin gelişmesine sebep oluyor. İnsanlar hafta sonları veya günlük çalışma stresinden sonra kafa dağıtmak için cafelere gitmeyi tercih ediyor. Durum böyle olunca çığ gibi büyüyen ve iyi kazanç sağlayan bir iş kolu oluşuyor. Cafe açmak bazı kişilerin hayali olsada birçok cafe girişimciler tarafından getiri elde etmek üzere kuruluyor. Sizlerle bu yazımızda cafe açma fikrini ve bu fikrin detaylarını inceleyeceğiz. Öncelikle kafanızda cafenizin projesini oturtmalı ve bunu pratiğe dökmelisiniz. Günümüzde yemekli cafeler yemeksiz cafelere göre çok daha iyi getiri sağlıyor. İnsanlar çay, kahve içmeye geldiğinde yanında bazı aperatif besinleri tüketmek istiyorlar. Bunu fırsata çevirerek cafenizde yemek ve tatlı çeşitleri sunmak size hem müşteri hemde gelir olarak geri dönecektir. Eğer yemek konusunda iyi bir aşçınız varsa zamanla insanların yemek yemek için geldiği bir mekan haline bile dönüşebilirsiniz. Unutmayın doğru stratejiler her zaman kazandırır. Yemeksiz bir kafe açacaksanız küçük bir mutfak işinizi görecektir. Sadece içecek satmak için bir buzdolabı ve tezgah yeterli olacaktır. Sıcak içecekler için bir kahve makinası almanızda gerekecek. Yemekli kafe açacaksanız işletmenizin kalbi mutfağı olacaktır. Bu anlamda güzel tercihler yapmalı ve stratejik olarak ilerlemelisiniz. Öncelikle geniş ve kullanışlı bir mutfak dizaynı işinizi kolaylaştıracaktır. Bulaşık sorunu olacağından dolayı yemekli kafelerde bir yıkama ünitesi olması oldukça önemlidir. Balık, tavuk, et gibi besinlerin muhafaza edilmesi için bir dolap edinmeniz gerekiyor. Ayrıca yemeklerin pişirileceği fırın ve ocak gibi ihtiyaçlarınızda olacaktır. İhtiyaçlarınızı belirlediniz ve fikrinizi kafanızda oturttunuz. Daha sonrasında kafe açmak için bazı prosedürler gerekecektir. Bu prosedürler insanlara hizmet vermeniz ve umuma açık alanda aktif satış yapmanız için gereken formalitelerdir. Cafe açmak için ruhsat almanız gerekiyor. Buyrun gereken şartları birlikte göz atalım. Ruhsat müracatınızı ilgili makamlara yapmalısınız. Daha sonrasında emniyet, itfaiye ve imar tarafından olumlu yazı gerekiyor. Bu yazı sonrasında 30 günlük süre içerisinde işyeriniz denetlemeye tabii tutulur. Bu denetlemelerden olumlu sonuç alındığı taktirde ruhsat alınabilir. Olumsuz sonuç alınması durumunda işyeri sahibi konu hakkında bilgilendirilir ve eksiklerin giderilmesi istenir. Eksikler giderilmezse cafe ruhsatı alınamaz. Cafenin açılacağı bölgenin belediyesine ilgili evraklar toplanarak başvurulur. Başvuruda halka açık yerde alkol satılacağına dair bilgilendirme yapılır. Yapılan başvuru ilgili belediye tarafından kabul gördüğü taktirde tütün ve alkollü içkiler piyasası kurumuna başvuru yapılır. Şartlar uygun görüldüğü taktirde içki ruhsatı verilir. Fakat bunun için bazı kriterlerin karşılanması gerekir. Okul ve dini yapılara en az 100 metre mesafede olmalıdır. Kamu kuruluşlarına en az 30 metre mesafede olmalıdır. Formaliteler halledildikten sonra sıra iş yerini pratiğe dökmeye geldi. Cafe işletmek ve tutundurmak günümüzde oldukça meşakkatli bir iş kolu. Nedeni ise yazının başında bahsettiğimiz çağın ihtiyaçları ve buna paralel olarak cafe sayısının artması. Bu nedenle sıkı bir rekabet ortamı oluşuyor. Bu rekabet ortamında başarılı olabilmek için iyi bir çalışma stratejisi belirlemeli ve rakiplerinizden farklı olmalısınız. En önemli kriterlerden bir tanesi kafe isminin doğru belirlenmesidir. Kafe ismi insanların ilk izlenimini etkileyecek ve işletme hayatınız boyunca sizin imajınızı yansıtacak bir faktördür. Bu faktörün etkili biçimde kullanılması gerekir. Günümüzde isim konusunda farklılık yaratmak ve insanların dikkatini çekmek cafe sektöründe başarıya götüren kriterlerin başında geliyor. Kafe ismiyle kafe konsepti aslında birbirine paraleldir. Belirleyeceğiniz konsepte göre bir isim belirlemeli ve konseptinizi mekan isminde tam olarak yansıtmalısınız. Sıkı rekabet ortamında özgün bir konsept bulmanız sizi tüm rakiplerinizin önüne geçirmeye yetecektir. Bu nedenle konsept fikri üzerinde detaylıca düşünmeli ve daha önceden yapılmamış birşey yapmalısınız. Görsel öğeler bir cafe ortamı için çok önemlidir. İnsanlar cafenize arkadaşlarıyla zaman geçirmeye ve rahatlamaya geliyor. Bu nedenle şık ve rahatlatıcı tasarımlar müşteri memnuniyetini arttıracak ve tercih sebebi olmanızı sağlayacaktır. Konseptinize uygun tasarımlar ile müşterilerinize farklı izlenimler vermelisiniz. Kafenizin ismini ve konseptini belirlediniz. Artık bir nevi kendi markanızı oluşturdunuz ve bunu insanlara tanıtmanız gerekiyor. Her ne kadar iyi hizmet, özgün konsept sahibi olsanızda insanlar sizi fark etmedikten sonra bir anlamı yok. Bu nedenle bulunduğunuz bölgede doğru reklam çalışmaları yapmalı insanlara kendinizi en iyi biçimde tanıtmalısınız. Bunun ilk adımı olan açılış törenini etkili biçimde kullanabilirsiniz. Açılış töreninde potansiyel müşterilerinize promosyonlar dağıtmak ve onları misafir etmek etkili bir reklam biçimi olacaktır. Müşterilerinizle iletişiminizin kuvvetli olması ve onların sizden memnun kalması işletmenizin devamlılığı için gereklidir. Cafenizden memnun kalmayan bir kişi birdaha gelmek istemez. Tam tersine cafenizden memnun kalan bir kişi tekrar gelmek ister ve sizi arkadaşınada tavsiye eder. Unutmayın ağızdan ağıza pazarlama en etkili tanıtım biçimidir. Personelleriniz müşterilerinizle birebir iletişimde olacağından dolayı özenli seçilmesi ve eğitimli olması gerekir. İnsanlar ile uğraşmak, iletişim kurmak zaman zaman zor olabilir. Böylesi zorluklara alışık ve daha önceden tecrübeli personeller çalıştırmanız müşteri memnuniyetini aynı oranda arttıracaktır. Müşteriye kibar davranmak ve hızlı servis prestijinizi arttırmak için çok önemlidir. Bütçe yönetimi ve parayı doğru kullanma işletme hayatınız boyunca en kilit noktalardan. Düzgün bütçe yönetimi yapmazsanız mekanın devamlılığı tehlikeye girebilir. Çalışanlarınızın maaşını zamanında ödeyememek veya kirayı geciktirmek sizi sıkıntıya sokacaktır. Bu nedenle elinizdeki parayı düzgün yönetmelisiniz.
mc4
87,682,745
Şehir içi dolmuş taksi esnafının durak harici yolcu almasının şehre yakışmadığını anlatan Sakarya Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası Başkanı Feridun Canbaz, " Durak harici yapılan indi bindiler sorun yaratıyor bunu farkındayız. Esnafımızla bu konuda sık sık istişare halindeyiz. Bu sorunu çözüme kavuşturmak, durak harici indi bindi yapılmasının önüne geçmek istiyoruz" dedi. Şehir dolmuş taksilerde 8+1'in dışına çıkarak kapasitesinin üzerinde yolcu taşındığı şikayetlerine cevap veren Canbaz, "Bu konuda basında sık sık haberler yer alıyor. 12-13 yolcu alındığını yönünde. Tamam biz bunu da doğru bulmuyoruz. Ancak minibüsler ve otobüslerde kapasitesinin üzerinde yolcu taşıyor. Bunu neden kimse konuşmuyor. Medyabar.com bugun 25401 kez ziyaret edildi. niye zorunda.....bedavamı taşıyorlar ... fazla yolcu alıp diğer yolcuların hakkına giriyorlar..8 kişilik dolmuşa her fazla yolcu haram kazançtır...çok kafasına takılan diyanete soruversin.... Dolmuş, minibüs sistemi tarihe karışmalı. 3. dünya usulü olan bu taşıma biçimi ülkemize yakışmıyor. Trafik kuralı, adap tanımayan, bilmeyen, kaba, saba, güya delikanlı, bıçkın tiplerin ağırlıklı olduğu bu kesim çalışanlarının medeniyet öğreneceği yok.Ben umudu kestim. Kamu hizmeti yaptıklarının bilincinde değiller. Bu arada tüm suçlu söförler değil. Hat sahipleri, durak kahyaları, bunları destekleyen, göz yuman belediye, valilik ve emniyette de en az onlar kadar bu mafyatik, kuralsız sistemden sorumlu. Kimi kime şikayet edeceğiz. Şahsen ben bundan sorumlu herkese kul hakkımı helal etmiyorum. tek çare Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanına Rica edelim beş yıl Sakaryaya başkanlık yapsın.. bunların bişey öğreneceği de yapacağı da yok... Bu şehir dolmuş ve minibüsler yüzünden trafik çilesi çekiyor. Çok yolcu alanlar, kırmızı ışıkta geçenler,yolcuya hakaret edeni de var hepsi degil tabiki. Büyükşehir Belediye otobüsü sayısını arttırsın yeni hatlar çıkarsın,dolmuşlar kaldırılıp halk otobüsleri konsun, tranway sistemi de kurulsun ki bu şehirde adam gibi ulaşım projesi görelim. Suyun üstünde tren gidiyor dolmuş gidiyor da tranway mı gitmicek.Ne insanlar var yaaa... Bırakın artık şu istemezük kafasını. Tramvay tabii ki gelmeli ve gelecek insallah. Dolmuscular icin bu kadar sikayet vaken de bi dolmuscunun burdan yok oyle bisey demesi de gülünç doğrusu. Tramvay şart kardeşim, trafikteki tüm karmaşa ve karışıklığın sebebi çok fazla sayıda dolmuş ve minibüs olmasıdır şehircilik zaten Sakarya'da sınıfta kalmış olsa da bir yerden başlamak gerekiyor... Böyle 4-5 kişilik araçlarla taşıma komedisi olmaz doğunun bir çok ilinde bile böyle bir şey kalmamışken Sakarya hala köy mantığı gidiyor. Bazı arkadaşlar sağ olsun sanki tarlada araba sürüyor. Açıkça diyor ki; Tamam biz trafiğin içine ediyoruz ama yanlız değiliz, minübüsçülerle birlikte ediyoruz. Dolmuş ve minibüs ler kalkmalı halk otobüsleri gelmeli ve belediye otobüsü hat sayıları çoğalmalı toplu taşıma teşvik edilmeli Adapazarı ekspresi merkeze gelmeli ve kesinlikle tranway hatları kurulmalı o zaman tam manasıyla ulaşım da Büyükşehir oluruz. Takım elbise giyerek müdür olunmuyor. İşin içine girmeliler içine. Üst amirlerinin elinde sopa bunlar kukla. Sakaryaya tramvay istiyoruz gelismemis bu minibusculuk sisteminden kurtulalim medeni olalim. De git ordan kardeşim minibüslerin içi iğrenç, üstelik leş gibide kokuyor, büyük otobüslerle ayni tutulamaz. Şehrin görüntüsünü bozan minibüslerin kullanımı tamamen yasaklanmalı. HAYIR.peki hiç fazla yolcu taşıyor diye belediye otobüsü durduran polis gördünüz mü? ne yani biri cinayet işledi diye hepimiz cinayet mi işleyelim ? suçu oda işliyor diye normal göster mi sizin göreviniz ? siz sorumluluk bölgesini kontrol edin kardeşim haksız kazanç kul hakkına girmek değil midir ?
mc4
87,682,747
1 yıllık taahhüt ile bir Vodafone data hattı almıştım. Taahhüdün bitmesine kısa bir süre kala Vodafone'u aradım ve hattımı artık kapatmak istediğimi söyledim. Taahhüdün bitmesinden 1 gün sonra aramamı istediler. Taahhüt bittiğinde aradım, fakat yaklaşık 50 gün kendilerine ulaşamadım. (Her gün 20-25 dk hatta bekledim) En sonunda görüşebilecek birisini buldum ve bana telefonda hat kapatılamayacağını, bayilere gitmem gerektiğini söyledi. Bir bayiye gittiğimde de (Kale Center AVM içindeki) sistemlerin artık çok değiştiğini , hat kapatma diye bir şey olmadığını, Vodafone müşteri hizmetlerini arayarak hattımı kontörlüye çevirmem gerektiğini söylediler. Ardından Vodafone'u arayıp hem şikayetimi dile getirdim ,hem de hattımı kontörlüye çevirmek istedim. Telefondaki kişi de bana bunun yapılamadığını, bayiye gitmem gerektiğini söyledi. Hat açma 1 dk, kapatmak niye 1 yıl sürer?
mc4
87,682,751
Çanakkale’de yaşayan CardFinans Temassız kredi kartı sahipleri, CardFinans Temassız kartınızı yanınızdan ayırmayın çünkü artık kartınızın temassız özelliği ulaşımda da geçiyor! Tek yapmanız gereken, kartınızı araçlardaki kart okuma cihazlarına yaklaştırmak ve cihazın kartı okuduğunda duyulan sinyal sesinden sonra kartınızı çekmek. Böylece ulaşım ücretinizi temassız kartınız ile ödemiş olacaksınız. Çanakkale Belediyesi tarafından belirlenen ulaşım ücreti, CardFinans Temassız kartınıza ait ekstreye yansıtılacaktır. Kartın ön yüzünde “paypass” veya “wave” logoları var ise kartınız temassız özelliklidir. Temassız logolarını görüntülemek için tıklayınız. CardFinans Temassız kartınız varsa, hemen ulaşımda kullanmaya başlayabilirsiniz. Eğer kartınız temassız özellikli değilse, temassız işlem yapmak için temassız özellikli kredi kartı sahibi olmanız gerekmektedir. CardFinans Temassız kartınızla; hem alışverişte, temassız özellikli POS cihazı olan işyerlerinde yapacağınız temassız işlemlerde, hem de Çanakkale’de ulaşım harcamalarında kullanabileceğiniz limittir. CardFinans Temassız ile tek seferde, en fazla 50 TL’ye kadar temassız işlem gerçekleştirebilirsiniz. Arka arkaya yapacağınız temassız işlemlerin, toplam tutarları 100 TL’ye ulaştığında, bir sonraki yapacağınız temassız ulaşım işleminizde “İşlem reddedildi, tekrar deneyiniz” mesajını alırsınız. Temassız işlem limitiniz dolduğu için bu mesajı almaktasınızdır. CardFinans Temassız ile ilgili daha detaylı bilgi için tıklayın.
mc4
87,682,752
9- Halihazırda memur değil özel bir şirkette çalışıyorsanız eğer şirketinizin Forex te kazanmanin kurallari birçok firma ile anlaşmalı olduğunu belirtelim. Örneğin bir sağlık merkezi yada kargo şirketi ile anlaşmalı olabilirsiniz. Şirketinizin insan kaynakları bölümüne uğrayıp bu anlaşmalı şirketleri öğrenin ve bu konudaki işlerinizi bu anlaşmalı şirketler aracılığıyla halletmeye çalışın. Para biriktirmek istiyorsanız bu kesinlikle harcamaları önlemek için sık kullanılan bir yöntem. Ne kadar etik olduğu tartışılsa da birçok kişi magazine haber satmak konusunda oldukça ciddi bir iş fırsatına sahiptir. Astronomik rakamlar söz konusu olduğunda birçok kişi tek bir haberle hayatını değiştirebilir. Aynı zamanda ‘’Malatya Eğitim Bursu Platformu’’ adı altında sosyal bir platformda toplanmış olan gönüllü hayırseverlerin verdiği burslar dönem başında internet sitesinde yayınlanan burs başvuru formunu dolduran ve sonuçta burs almaya hak kazanan öğrencilere dağıtılmaktadır. Oldukça büyük bir haritaya sahip ve oyuncuların birbirine yakınlaşması için haritanın belli bölgelerine yavaş yavaş sıkıştırma uygulanıyor. Böylece oyuncunun uçaktan atlayıp iyi bir yerde saklanarak oyun sonuna kadar hayatta kalma Forex te kazanmanin kurallari şansı düşürülüyor. 2-Tüm işlemlerinizde mutlaka ve mutlaka kar al ve zararı durdur seviyeleri belirleyiniz. Özellikle pozisyonunuzu aynı gün kapatmıyorsanız kar al ve zararı durdur seviyeleri sizler için kurtarıcı olacaktır. Bitcoin Forex te kazanmanin kurallari fiyatının geçtiğimiz günlerde şahlanması, CME‘nin piyasaya sürdüğü Bitcoin vadeli sözleşmelerinin de hacimsel olarak artışa geçmesine ve 683 milyon doların üzerine çıkmasına yol açtı. Eldeki verilere göre CME’nin Bitcoin vadeli hacmi 1 Nisan tarihine kıyasla %950 civarında inanılmaz bir artış yaşamış gibi gözükmekte. 5. Yatırımcı teminat tutarını artırarak kaldıraç oranlarını yükseltebilecek. Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliği 'nin 8. Maddesine göre, müşteri, "Ürünü teslim aldığı tarihten itibaren ondört gün içerisinde hiçbir sorumluluk üstlenmeksizin ve hiçbir gerekçe göstermeksizin malı Forex te kazanmanin kurallari reddederek sözleşmeden cayma hakkına sahiptir.”. Buna göre, müşteri, ürünü aldıktan sonra, 14 gün içerisinde sebepsiz iade etme hakkına sahiptir. Siz herhangi bir vadeli işlem sözleşmesinde sağlam öngörülere sahip ve buna bağlı olarak günlük al – sat işlemleri yapıyor olabilirsiniz. Bu durumda yapacağınız al – sat işlemleri ve oluşturacağınız işlem hacimleri, komisyon oranları doğrudan etkilemektedir. Çünkü aracı kurumlar da sizin adınıza açtıkları her işlem için borsaya belli bir ücret ödemek durumundadır. Bu nedenle siz emir verdikçe oranlarda değişiklik meydana gelebilir. Pazartesi gününden sonra, borsada Forex te kazanmanin kurallari işlem 00:00 saatler üzerinde sunucu zamanı komisyoncu. Hazır bir ekibin yoksa seni bekleyen ekiplerden birine dahil ol ya da yüzlerce yeni katılımcıyla birlikte yeni bir takım kur! Konusunda uzman mentorlerin yardımı ile hemen oyunlarını geliştirmeye başla! Daha iyi oyunlar geliştirebilmek için her türlü destek seni bekliyor! Dünyanın en büyük oyun yayıncılarından Rollic ile hemen oyunlarını test etmeye başla, performansını gör ve yayınla! Seçenekleri için ellie robot. bu siteleri bulabilmek için kullanabileceğiniz pratik fikirler ve ipuçlarıyla devam ediyor. Bir finansal aracın. belirli bir vade içerisinde fiyat tahmini.
mc4
87,682,753
Son dönemde çeşitli ülkelerde yabancı gazetecilerin gözaltı alınması ve yargılanmasına New York Times gazetesinden tepki geldi. NYT Editoryal Kurulu, Mısır, Azerbaycan ve Türkiye’de bazı örneklere dikkat çekerek uluslararası toplumdan “daha güçlü” bir tepki isterken dünya liderlerinin de “ciddi kaygı”yı ifade eden açıklamalarla yetinmeyip “kıyameti koparmalarını” gerektiğini savundu. Türkiye’de gözaltına alınan üç VICE muhabirlerinden İngiliz olan ikisinin serbest bırakıldığına da işaret edildiği yazıda “Türk otoriteleri, geçen hafta da bazı haber kuruluşlarına sahip olan Koza İpek Holding’inin bürolarında arama yaptılar” deniliyor. NYT Editoryal Kurulu, “Gazetecileri hedef alan çok sayıda vaka, uluslararası toplumdan daha güçlü bir yanıt gerektiriyor” diye yazdıktan sonra “İnterpol, açıkça keyfi soruşturmalara maruz kalan gazeteciler hakkındaki davalarda çıkarılan tutuklama taleplerini dikkat almamaya yönelik bir mekanizma geliştirmeli” önerisini dile getiriyor. Böyle bir mekanizmanın oluşturulması ile “güçlü bir sinyal” gönderileceğini düşünen Kurul, yazısına, “Aynı zamanda dünya liderleri, ‘ciddi kaygı' diye getiren kıymetsiz açıklamalarından çok daha fazla yapmalı. Kıyameti koparmalı” sözleriyle son veriyor.
mc4
87,682,758
Aşağıda, büyük Hindu Kush sırtının, “Hindu katili” zincirlerinin kemikli sırtları parladı. Kayalık ağaçsız dağların sıraları kesinlikle ana sırta paraleldir. Orada, önünde parlayan tepelerin ana sırtının yükselmesi gerekirdi ve yeşil parlayan parlak radar bu duvarı gösterdi. Bu, grubun zaten yerinde olduğu ve nesnenin göründüğü anlamına geliyordu. Artsybashev kolu konsolun üzerinde hareket ettirdi ve sadece içgüdüsü ona arabanın burnunda yüz kilogram plazma jeneratörü kazandırdığını söyledi. Birkaç saniye sonra, MiG mavimsi bir pus içinde örtüldü. O anda, işareti Kabil havacılık istasyonunun radar ekranlarından ve hatta güçlü A-50 in göstergelerinden kayboldu. Bir sonraki "Bermuda Şeytan Üçgeni" nde kayboluyormuşçasına, uzayda dört uçak eridi ... Plazma gizli jeneratörleri fikrinin yazarı kim olduğunu söylemek zor, ancak Maxim Kalaşnikof (bu makalenin geçişi yazı olan haline geldi) ilk değildi. Fikir hızla kitlelere girdi ve zihinleri sıkıca ele geçirdi. Plazma gizliliğinin nasıl çalıştığını anlamak için, geçmişe yüz yıl geriye gitmeniz gerekir. J. Hattinger bir plazma anteni için patent aldı. Metalik iletkenler yerine iyonize gaz kullanan radyo dalgaları yayan ve alan bir cihaz. Hattinger'in icadı hemen kullanılmadı. Ancak bugün, plazma katı hal antenlerinin ortaya çıkmasıyla birlikte, yüksek hızlı veri değişim ağları (WiGig) yaratma olasılığı ortaya çıktı. Aksine, ordu açık alanda plazma anteni oluşturma olasılığı ile ilgilendi. Asıl görev, askeri teçhizatın gizliliğini arttırmak. Böyle bir sistem daha iyi gürültü bağışıklığına sahiptir ve parametrelerinin ataletsiz bir şekilde değişmesini sağlayabilir. Serbest elektron içeren herhangi bir metal gibi, iyonlaşmış gaz (plazma) mükemmel elektriksel iletkenliğe sahiptir. Şimdi radarın temeline geçiyoruz. Burada, her şey düzgün olmayan bir ortamdan geçerken radyo dalgalarının hareket yönünü değiştirme ilkesini belirler. Yansıtıcı ortamın elektrik iletkenliği ne kadar yüksek olursa, radyo dalgalarının iki ortam arasındaki arayüzden yansıması o kadar güçlü olur. Plazmanın yüksek yansıtıcılığının bir kanıtı, radyo dalgalarının Dünya iyonosferinden yansımasıdır. Askeri teçhizatın görünürlüğünün azalması söz konusu olduğunda birinin kafası karışabilir. Ancak, plazma anteni çalışırken bazı etkiler nedeniyle değil, bağlantının kesildiği zaman görünürlük azalır. Metal yapıların aksine, bir plazma anteni sadece jeneratör çalışırken mevcuttur. Ve sonra iz bırakmadan kaybolur. Uzay aracının yörüngeden inişinde geçici bir radyo iletişimi kaybının da etkisi var. Ancak uzay aracının görünmezliği nedeniyle bağlantı kopmuyor. Bunlar, güçlü elektromanyetik alanların neden olduğu iniş aracın kendi anten cihazlarında sıkça görülen etkileşimlerdir. İnen kapsül Dünya'dan görülebilir ancak içeride oturan astronotlarla temas etmek imkansızdır. Gerekirse, bu sorun orijinal şekilde çözülebilir. Mühendisler, iniş aracını saran ... bir anten olarak plazma bulutunun kullanılmasını önerir. Fizik dersi 9 sınıfı. Bir maddenin dördüncü agrega durumu, kısmen veya tamamen iyonlaşmış bir gazdır. Modern hesaplamalara göre, plazma evrendeki baryonik maddenin% 99,9 faz fazıdır. Düşük sıcaklıkta (bir milyon K'dan az) ve yüksek sıcaklıkta (bir milyonun üzerinde K) plazma vardır. “Gizli jeneratör” yaratıcılarının, plazma fenerlerinde kullanılana benzer düşük sıcaklıkta bir plazma seçtiklerini varsayalım (alev sıcaklığı ~ 5000 ile 30 000 ° C arası). “Plazma bulutu” nun parlaklığı ve kızılötesi imzası göktaşı ile aynı olacaktır ve “gizli” nin kendisi binlerce kilometre uzaklıktadır. Sonunda, basit ve iyi bilinen bir gerçek. 72 km / s meteorlarda (ICBM savaş başlıkları gibi) Dünya atmosfere patlayan, onları saran plazma bulutuna rağmen, radar tarafından iyi tespit edilir. Daha az ilgi çekmeyen bir uçakta “plazma ekran” yaratma ve elde tutmanın yolları vardır. Döşeme başvurusu nasıl yapılır? Bu durumda, uçağın trimini ısınmaya karşı nasıl koruyabilirim? Bu problemler o kadar büyük ki burada burun altında “100-kg jeneratör” yok (M. Kalaşnikof'a merhaba). Son olarak, plazma “gizli ekranlar” destekçilerinin hiçbiri, bir plazma bulutu için uçağın boyutunda enerji çekmeyi düşünmüyor! Modern savaş uçakları aviyonikleri, elektronik savaş sistemlerini ve EDSU'yu çalıştırmak için yeterince elektriğe sahip değiller. Su-27 avcılarının güç kaynağı sistemi, iki doğru ve alternatif akım sisteminden oluşur. Güç kaynakları iki entegre sürücü üreteci GP-21 (2 x 30 kW) ve iki fırçasız DC jeneratördür (2 x 12 kW). Tipik bir yüke örnek olarak - güçlü radar Х035 “Irbis” (Su-35). Ortalama yayılan güç - 5 kW, maks. tepe gücü - 20 kW. Karşılaştırma için: en basit plazma yakma fırını (eritme odasının sınırlı bir hacminde plazma torcu, t = 1500 ... 2000 ° С, performans 250 kg / saat), plazma torcu 150 kW! Sonuç olarak, bir uçağın büyüklüğündeki bir plazma ekranını oluşturmak için tüm nükleer santrali gökyüzüne kaldırmanız gerekecektir. Daha sonra, uçak ekipmanının güvenliği ve yüksek yoğunluklu elektromanyetik alanlara maruz kalma nedeniyle pilotun hayati tehlikesi hakkında bir soru olacak. Ancak, termal ısıtma bu konuya son vermeyi çok daha hızlı hale getirecektir. Kasadaki binlerce deliği delmek ve kanatta bir nükleer reaktör koymak için acele etmeden önce şu soruyu cevaplamanız gerekir: FOR WHAT? Kural olarak "plazma gizliliğinin" geliştirilmesi ve yaratılması hakkında en azından bazı bilgiler bulma çabaları, Araştırma Merkezi uzmanları ile aynı kurgusal görüşmeye yol açmaktadır. Araştırma Merkezi Müdürü, “Temelde farklı fiziksel prensiplere dayalı teknolojiler üzerinde“ görünmez ”olmaya karar verdik” dedi. Ona göre, uçağın yakınında bir plazma ekranı yaratırsanız, uçak radarda görünmez olur. Basit bir örnek: duvara tenis topu atarsanız, sıçrama yapar ve geri gelir. Benzer şekilde, radar sinyali uçaktan yansıtılır ve alıcı antene geri döner. Duvar köşeli kenarlara sahipse ve farklı yönlerde eğilirlerse top herhangi bir yerden fırlar, ancak geri dönmez. Amerikan gizliliği bu ilkeye dayanır. Eğer yumuşak bir paspas ile bir duvar yerleştirmek ve onlara bir top atmak için, o zaman basitçe üstüne atlayacak, enerji kaybedecek ve duvarın yanına düşecektir. Benzer şekilde, plazma oluşumu radyo dalgası enerjisini emer. ” - İnternetten Efsane, 2010 yılı. Açıkçası, bir tür okuma yazma bilmeyen gazeteci gizli bir jeneratör hakkında bir “ördek” icat etti. Plazma oluşumu, doğası gereği, alıntı yapılan “röportajda” açıklandığı gibi, radyo dalgalarını emme yeteneğine sahip değildir. Yüksek elektrik iletkenliği nedeniyle, plazma, radar görünürlüğünün düşmesine katkıda bulunamaz. Etkinleştirildiğinde, böyle bir "bulut" tüm radarların ekranlarında en parlak işareti parlatacak ve görünürlüğü, tam metal bir uçağınkinden bile daha yüksek olacaktır. Aksi takdirde, dünyanın düz olduğunu ilan etmekle aynı şeydir. Ve evrensel 10 sınıfı eğitim alan dünyadaki en fazla okuma yapan ülkenin sakinlerinin farklı saçmalıklara bu kadar kolay inanmaları kaygı verici bir meseledir. Şimdilik - şekillerin açısallığı, yüzlerin paralelliği, radyo emici boya ve kompozitlerin kullanımı. Yerli halkın geleceği havacılık plazma jeneratörleri olmadan. "IN" sitesindeki anlaşmazlık ve ziyaretçi opus yorumundan yola çıkarak. Ve evrensel bir 10 sınıfı eğitim ile dünyanın en çok okunan ülkesinin sakinlerinin her türlü saçmalığa bu kadar kolayca inanmaları kaygılanıyor. Oleg, yayınlarında sıklıkla çelişkili görüşlere ve gerçeklere sahiptir, ancak bu durumda bu ifadeye katılmamak zor "+". Yazar fizik bir tanesini bilir (okuldaki 0 kurulmamış, ancak boşuna). Bir uçağın plazma jeneratörünü bir yakıcıyla karşılaştırmak aptallığın yüksekliğidir. Floresan lambalar gibi soğuk bir plazmanın olması, yazar tarafından bilinmemektedir. Ancak, bunlar mükemmel şekilde var, sıcaklık 30-50 derece. Ve süper üreteci 150kW'de gerekli değildir, 9 watt, 15 ve benzerlerinde harika çalışır. Kısacası, yazılar yazmadan önce materyalleri öğrenmeniz gerekir. Kalaşnikof, kitaplardan birinde bu marabu jeneratörünün bir resmine bile sahip. Kaptsov hakkında. garip bir insan, eğer Kalaşnikof’un kitabında bir metin bulmuşsa, tüm bölümü okuyabiliyordu, fazla bir şey yok. herhangi bir güneş ve yüksek sıcaklık plazmasından bahsedilmez. prensip genellikle orada açıklanır, aksi takdirde metninize eklenebilir ve zaten düzenlenmiş olabilir ve binlerce derece saçmalık yazamazsınız. bu konuda bir soru yok. çünkü bu jeneratör çalışıyorsa neden kullanmıyorsunuz? Plazma, özellikle radyo menzilindeki yansıtıcılığı hakkında biraz açıklama yapıldı ... Makalenin yazarı elbette yanlış. Okul fiziğine sarıldı ve tanınmış bir koç gibi. İlk olarak, crazyrom'un zaten yazdığı gibi, uçağın etrafında birkaç bin derecelik bir sıcaklıkla plazma oluşturmaya gerek yoktur. Uçak, aksine ısınmaktan kendilerini korumaya çalışır. Yazar, bir kez daha kendini, plazma olarak adlandırılan bu gizemli 4 toplam maddenin ne olduğu sorusunu yanıtlamalıdır. Ve bu çok basit. Atom veya moleküllerden değil iyonlardan oluşan bir gaz. Ve sıcaklık faktörü herhangi bir rol oynamaz. İyonlar herhangi bir sıcaklıkta bulunabilir. Kime çok ilginç gelse de, çeşitli elektrikli tahrik motorlarının çalışma prensibini okuyun (elektro-jet motorları, aynı zamanda plazma da, hafif farklarla iyoniktirler). Orada binlerce derece yok. Plazma oluşturmak için, uçaktan bir elek, başka bir aptallık yapmak zorunda değilsiniz. Kasaya biraz voltaj verin ve gaz etrafta iyonlaştırılır. Bunu iki nedenden dolayı kullanmayın. 1. Sadece radarlar üzerindeki uçak değil, aynı zamanda onunla bağlantısı kaybolur. Sağır ve kör oldu ... Neden böyle bir uçak? ... Anladın mı? 2. Medeniyetimizdeki plazma teknolojisi eksik. Zavallı, hala plazma ile başa çıkabiliyoruz. Açıkçası, yazar zirveyi ele geçirdi, en azından birkaç bin üst savaş okuyucusu için uzun vadeli yanılsamaya maruz kalabileceği büyük duygularını özellikle anlamadı, bu makaleyi bir nefeste yazdı, düşüncelerini boğarak ve düğmelere basmaya başladı. vücut boyunca potansiyel farkı verin - ve hareket halindeki düzlem elektromanyetik dalgalar yaymaya başlayacaktır. sadece okul fiziği bir tür ayrı fizik değil, tabiri caizse, başlangıçta bir temeldir ve eğer bu seviyede bu prensiplere göre bir gizlilik değil, bir deniz feneri ... Şimdi, bu nokta ise, AWACS radar uçağı bir nokta olarak değil, örneğin bir nokta, çap olarak deniz mili olarak gördüğünde veya plazma jeneratörü düzlemden uzakta bir yerde bir plazmoid ürettiğinde, ısı tuzakları prensibiyle çalışır, olmak... Evet, ancak potansiyel fark bir değişkendir. Bu, belirli bir seviyeye yükseltilirse, eşdeğer bir spin oluşturduğu anlamına gelir. Bu nedenle, istediğiniz etkiyi elde etmeden önce durum çökebilir. Her şey o kadar basit değil, ama mantığınız zaten ilerliyor. Plazmanın LA için nasıl çalıştığına dair tek anlaşılır yorum. Çoğu sadece fiziği gerçekten bilmiyor. Plazmamız, doğası gereği geniş bantlı bir vericidir - elektronların bir kısmının çekirdeklerden ayrılması nedeniyle fazla enerji. Yani, madde iyonize olur. Spektrumdaki radyasyonun zirvesi sıcaklığına bağlıdır. Dolayısıyla, plazmada nesnenin görünmezliği hakkındaki ifadeyi de anlamıyorum. Radarla ışınlanması bile gerekmeyecek. Kendisi bir yıldız gibi parlıyor. Üstelik geniş bir aralıkta tekrarlıyorum. Maxim, en azından Rusya'nın Kırık Kılıcında, her şey güzel ve açık. Ve işte burada ... Soğuk bir plazma, örneğin, floresan lambalar olduğu gerçeği, yazar hiç bilmiyor. Ve 150 kW'da bir süper jeneratör gerekli değildir, 9 watt ve 15 üzerinde mükemmel çalışırlar. Kısacası, makaleleri yazmadan önce materyali öğrenmeniz gerekir. ... genel olarak, makalede her şey karışık, horseradish bacağını kıracak! Plazmanın farklı olduğu konusunda sana katılıyorum. Hayatında bir araya geldi ve çok kilowatt (çöp yakma benzeri) ve düşük güç ... Her ne kadar ... bana öyle geliyor - şu soruya ilgi var: ama "Kuzey Işıkları" (bir alkollü ve tatlı soda kokteyli değil :) radar nasıl görünüyor - metre, decile ve milimetre? Ayrıca, gök gürültülü fırtına, iyonize bulutlar, bir dereceye kadar "soğuk plazma" nın tespiti için "gök gürültülü radarlar" da var. Evet ve uçağın kendisi, özellikle de yüksek hızlı bir avcı, bazı modlarda neredeyse "soğuk bir plazma" da uçuyor ... Aslında, “plazma bulutu” - özü değiştiren dinamik bir varlık olabilir - ve ekranda yanıp sönen bir ışık olacak ... Uçak için "plazma meşale" geliştiricileri ile de karşılaştı. Orada her şey sadece ilk bakışta değil ... Yani burada tartışılacak bir şey yok ... uçağın plazma jeneratörü özü değiştiren dinamik bir varlık olabilir - ve ayrıca ekranda yanıp sönen bir ışık olacaktır ... Anladığım kadarıyla, Kalaşnikof bu konuda yazdı - jeneratör uçağı görünmez yapmıyor, ancak hedefi izlemeyi veya doğru noktada bir füze fırlatmayı zorlaştıran belirsiz hareket parametreleriyle. örneğin, floresan lambalar, yazar hiç bilmiyor. Ancak, mükemmel bir şekilde varlar, sıcaklık 30-50 derecedir. Ve 150kW'lik bir süper jeneratör gerekli değildir, 9 watt ve 15'te mükemmel çalışırlar. Ortaçağ denizcileri arasında batıl bir dehşete neden olan (ve daha sonra iyi bir alamet haline gelen) St.Elmo'nun (korona deşarjı) ışıkları da plazmandır. Bu fenomen, örneğin fırtına öncesi atmosferin güçlü iyonizasyonundan dolayı direklerin ve rayların uçlarında ortaya çıktı. Bazen sadece uçları parlamaz, aynı zamanda tüm dişliler tamamen parlar. Direkler ve dişliler, yine de, plazmayı da ateşlemedi. Radyo görünmezliği hakkında hiçbir şey söylemeyeceğim, uzmanlığım değil. Jeneratör gerekmez; asılı direklerde süperkapasitörlerden vazgeçilebilir. ön yarımküredeki hacmin özelliklerini değiştirin, bu da beklenen enerji maliyetlerini birçok kez otomatik olarak azaltır. Bu sonuçlar 8. sınıf düzeyinde fiziği bilerek çıkarılabilir. İkili mantık düzeyinde yüksek düzeyde potansiyel ve oldukça dinamik süreçleri analiz etmek imkansızdır. Üzerine matematiksel analiz ve süreç fiziğinin anlaşılması üzerine inşa edilmiştir. Modern fizikte, türbülanslı süreçler "kaos" kelimelerinin arkasına gizlenir ve türbülanslı süreçlerden sonra enerji seviyelerinin başka aşamaları da vardır. Belki böyle bir problemi çözdüler ... bu konuda çok az şey biliniyor. Sık sık yeni e-posta kalitesi hakkında konuşurum. enerji. Modern düzeyde, hem bilgi hem de uygulanabilir cihazlar, bu "yeni" e-posta parametrelerinin ortaya çıkmasıdır. akım enerji nabzında her bakımdan anormal bir dalgalanmaya neden olur. Ve plazma zaten bu tür dengeli parametrelerin bir kompleksidir. Bu nedenle, e-posta oluşturma şemasında. şu anda kullanılan devreler ve kartlar, cihazlar sadece çalışmayı reddetmez. Ters polarizasyonun oluştuğu bu şemaların durumunu ve bireysel düğümlerini delerler. Elektriksel deşarjları gazlı bir ortamda dördüncü madde ile karıştırmayın. Sıcaklık farklı. + 38- bu hasta olduğunuz zamandır. Bilgileri ve mantığı eşit bir temelde paylaşıyoruz. Bir gaz veya başka bir dispersiyon ortamındaki deşarjlar, radyal bir vektöre sahiptir. Her parçacık kendi radyal plazma kabuğunu oluşturur ve ortak ve sıklıkla yanıltıcı bir algı oluşturur. "Kuzey Işıkları" bu tür bir hava hacminin düz bir işlemidir. Ve aynı görsel etki, bir roket motorunun nozulundaki yakıt karışımının yanması sırasında ve daha sonra sadece belirli bir çalışma modunda görülebilir. Plazmanın sadece buz, su, buharla karşılaştırılabilir bir madde durumu olmadığını belirtmeme izin verin. Plazma bu durumların her birini belirleyen manyetik kuvvet akışlarının seviyesidir. Sadece bunu maddeler gibi nispeten statik su durumları düzeyinde görmüyoruz, bu nedenle, her madde ve herhangi bir durumu için manyetik kuvvet seviyesi gibi plazma seviyesi çok spesifik ve spesifiktir. Ve bu, tesadüfen, uzay laboratuvarlarındaki deneylerle doğrulanmıştır. Plazma sürekli ortamla tamamen aynı şekilde davranır, ancak ikincisi, gezegen seviyesindeki yerçekimi manyetik akılarının arka planına ve onsuz uzaya karşı davranır. Bu nedenle, bir tanım olarak sıcaklık, boyutsallığı, vektörü ve potansiyeli birleştiren, ancak manyetik kuvvet akışlarının spesifik bir tanımlayıcı özelliği olarak mevcut olan kapsamlı bir yeni tanımla değiştirilebilir. Yazar fiziği tek tek biliyor (okula 0 koymuyor, boşuna). Bir uçağın plazma jeneratörünü bir yakma fırını ile karşılaştırmak aptallığın yüksekliğidir. Tamam, diyelim ki bir şekilde uçağa inert bir gaz soktunuz, etrafında soğuk bir plazma oluşturdunuz ve bu uçağın görünmezliğine nasıl yardımcı olacak, lütfen açıklayın? Bir radarda, böyle bir plazma bulutu bir süpernovaya benziyor ve nişan almanın bir yolu yok.Bu nedenle, tüm düzlemi dış köşeler, motorlar vb. Mmm, kaynağa nişan almak artık bir seçenek değil mi? Ek olarak, ultraviyole aralığında, plazma izi açıkça görülebilir. Radarda, böyle bir plazma bulutu bir süpernovaya benziyor ve nişan almanın bir yolu yok. Yani, tüm menzilde mükemmel bir şekilde görülebilen bir hedef yönünde bir roket fırlatma sorunu bir problem midir? Ve yaklaşırken hedefe yakın olan GOS'u aydınlatırken, optik yönlendirmeye geçmek de bir problemdir? Bu bir sorun değil, bu hava savunması için bir hediye. “Plazma jeneratörsüz yerli havacılığın geleceği” ifadesine de şaşırdım. Her şey akıyor, her şey değişiyor. ev tipi floresan lambalarda, gaz çok düşük basınçtadır - yaklaşık 5-10 mm Hg. Sanat. yaklaşık 30 km yüksekliğindedir. Bu irtifadaki uçaklar neredeyse uçmuyor ... iyonlaşma enerjisi eV düzenindedir (bilinenini hatırlamıyorum) ve 1 eV, 11600 K'dir, yani. düşük sıcaklıklarda iyonlaşma derecesi önemsiz olacak. Aynı zamanda “süper soğuk” bir plazma mıdır? ve roket motorunun (veya turbojet motorun) ICBM alevlerinde, sıcaklık "ss ** e" 800-900grs değil, 3000grs altındadır. En yüksek elektrik iletkenliği sayesinde, plazma, radar görünürlüğünde bir azalmaya katkıda bulunamaz. Kesinlikle memnunum (ve yazar benden "şarlatan" etmemi istedi, ama hatırlamıyorum ... ve opus ziyaretçisinin yorumları. Siz ve Oleg, fizik hakkında göz alıcı televizyon fikirlerine sahipsiniz. Denklemleri çözen matematiksel aparat üzerinde, modellerde, deneylerde - en azından bu alandaki otoritelerin görüşlerine göre, araştırılan tek bir referans yoktur. şunlar. çünkü paspasın bağlantısı yoktur. aparat ??? yaygın olarak bilinen şeyler. Bildiğim kadarıyla, yaklaşık 10 yıl önce, son olarak, elektromanyetikten yerçekimine kadar her türlü alan için hesaplamalar yapmamızı sağlayan genel bir alan teorisi yaratmayı tamamladık. hesaplamalar için başka ne gerekiyor ??? Ancak ayrıntılı, niceliksel tanımlarda doğru, süreçlerin gelişim yönünü birleştiren ve süreçlerin enerji dönüşüm seviyelerini belirleyen, böyle bir teori yoktur ve olamaz. Çünkü son derece dinamik süreçlerin en azından hiçbir tanımı yoktur - "alanlar". Dolayısıyla "enerji" kavramı ve sürecin özü belirsizliğini korumaktadır. Aslında, gizlilik için bir plazma jeneratöründen hiç bahsetmedik. Radar plazma ekranını kastediyorum, gerisi zhurnalyugi ile geldi. Özel anten tasarımına bağlı olarak, hem frekans seçici ekran hem de plazma ekran kullanılabilir. Kaporta içine, frekans seçici bir ekranla aynı şekilde monte edilir, ancak çalışma prensibi biraz farklıdır. Uçağın pilotu veya harici radyasyon tespit istasyonu tarafından sağlanabilecek bir kontrol sinyalinin yokluğunda, ekran tüm frekanslarda kapatılır ve şeffaftır. Bir sinyal alındığında, ekrana voltaj uygulanır, içinde düşük sıcaklıklı bir çarpışma plazması tutuşur, bunun sonucunda radyasyon, şekilde gösterilen yönlerde ekrandan kısmen yansıtılır. Makaleleriniz için teşekkür ederiz, ancak kenarların paralelliği radar sinyal yansıtma teknolojisinde önemli değil! ... bu sadece bir uygulamadır. Aslında, birçoğu var ... Hipersonik uçaklarda, gelen akışın direncini azaltmak için plazma kullanımı doğru olacaktır. Hem frekans seçici ekran hem de plazma. Kim böyle bir plazmaya ihtiyaç duyar? bir fırında bir şenlik ateşinin alevi, jet jet plazma meşale. 2gS üzerindeki T için, bunu gerçekleştirmek mümkün değildir ve burun kapağındaki plazma radarı “hayatta kalamaz” ya da La hayatta kalamaz. Yüksek sıcaklık P için araçlarla. iyonlaşma derecesi karakteristik bremsstrahlung sürekli röntgen ile. spektrum iyonların elektron çarpışmalarından kaynaklanmaktadır. 3 Optik plasmatron ...? Ancak, kenarların paralelliği radar sinyal yansıtma teknolojisinde önemli değil! Sabit bir mesafe λ / 4 (dalga boyunun dörtte biri) veya bunun bir katı varsa, emilecektir. Aksi takdirde, yansıyan sinyal bozulur. Yayınlarında Oleg sık sık çelişkili görüşlere ve gerçeklere sahiptir, ancak bu durumda bu “+” ifadesine katılmamak zordur. Çelişkili görüşler ve gerçekler hakkında daha uygundur. Makalenin tüm hesaplamaları, plazma sıcaklığı ve enerji parametrelerinin diğer hesaplamaları hakkında yanlış bir ifadeye dayanmaktadır. Plazma kesicilere sahip bir bahçeyi çitlemek için bir sebep var mıydı? Gaz deşarj lambaları da plazma oluşumu olmadan çalışmaz ve sıcaklıklar daha mütevazıdır. Daha ileri: Yüksek elektrik iletkenliği nedeniyle, plazma, radar görünürlüğünün düşmesine katkıda bulunamaz. Bu da doğru değil. İlginç bir şekilde, plazmanın hem iletken hem de dielektrik özellikleri vardır, ancak plazmanın elektriksel olarak iletken olması, plazma görünmezliğini açıklar. Plazma bir elektrik akımı iletir ve manyetik alanlar oluşturur. Dünya plazma ile çevrilidir - bizi kozmik radyasyondan koruyan manyetosferdir. Aydınlatın, sizin belirttiğiniz sıcaklığın plazması hangi ortam basıncında var? Yeryüzünün iyonosferi, auroralar da plazma doğasına sahiptir. Bahsettiğiniz plazma, üst atmosferin iyonize gaz atomlarının bir halidir. sadece kozmik radyasyon ile iyonize olurlar. Dünya'nın manyetosferi, bu halenin varlığının bir sonucu değildir. Dünyanın manyetik alanı, çok fazla demir içeren gezegenin erimiş dış çekirdeği ve gezegenin dönmesi nedeniyle mevcuttur. Yeltsin yönetiminde Kaptsov savunma biliminin başıydı ve şimdi anıları yazıyor. Diziden bir makale: ... ama korkutmak zayıf! Amerikalılar huzursuzluk içinde olsun ve on milyara baksın. $ Borunun içine uçacak! Amerikalıların yaygara kopmasına ve önümüzdeki on milyara bakmasına izin verin. $ Borunun içine uçacak! Aslında, böyle bir araştırma yapıldı ... ve belki de devam ediyor ... Roman bile bu araştırmacılar hakkındaydı - "Fırtınaya gidiyorum." Konuyu daha iyi tartışalım - uçağın radarda gök gürültüsü ile nasıl göründüğü. Özellikle de yıldırım çarpması yüzünden ... Fırtına-havadaki uçakların uçmaması gibi kesinlikle uzağa bakabilirsiniz ... Ama yine de ... Uzmanların stajyerleri ne söylüyor? ancak uçağın bir gök gürültüsü ile radarda nasıl "görünür" olduğu. Özellikle sık sık yıldırım çarpması ile ... Uçak çok iyi olmayabilir, ancak yıldırım deşarjları iyidir. Ve eğer uçağın kendisi tüm bu plazmayı kendi başına sürüklerse, o zaman sırt çantasında ses sireni olan çalılıklarda saklanan bir izci ile aynıdır. Kişinin çalılarındaki hışırtı duyulmayabilir, ancak sırt çantasındaki siren ... Evet, “soğuk plazma” ... bunu sağlamak için uçak çevresinde sadece bir boşluk kaldı. Rağmen ... hatırladığım bir şey uçağın burnu önünde "tahliye" için özel koniler ile deneyler yapıldı - belki de bu "opera" den deneylerdi? Şimdi hipersonik cihazlar var, neredeyse plazmada hareket ediyorlar. Evet, “soğuk plazma” ... bunu sağlamak için uçağın etrafında sadece bir boşluk kalmış. ... ve "St. Elmo ışıkları" ile ne yapmalı? Soğuk plazma, kızdırma deşarjı ... anti-yerçekimi artık kurgu değildir. Teorik bilim, yaklaşık 20 yıl önce, yaratılış üzerinde çalışmaya başlamanın mümkün olduğu bir seviyeye geldi. sadece ülkede yaratmanın zayıf olduğunu düşünen yeterince alaycı ve korkak insan var. Aslında, bu alandaki çalışmalar, diğer topikal konular listesinde, örneğin Lavrentiev tarafından bir seferde geliştirilen termonükleer reaktörlerin tasarımlarının iyileştirilmesine yol açabilir. Ancak çalışmanız gerekiyor ve forumla dalga geçmek çok daha kolay. PS Genel olarak, SSCB'de saha yönetimi konusu çok aktif olarak gelişti ve 90'larda neredeyse öldü. teorik çalışmalar bile milyarlarca dolara mal olacak, burada canavarlarla başa çıkamıyorlar. Ancak bu aşamada bu gerekli mi, daha zengin bir ülkenin iflas edebileceği bu projelere ihtiyaç var mı? Referans olarak, çarpıştırıcının maliyeti ne kadar bakın ve bu çalışmalar için sadece daha güçlü ve daha yüksek bir değere ihtiyaç duyulacaktır. en pahalı şey, çalışmaları en az 10-15 yıl boyunca talep edilecek bir teorik bilim adamları katmanı oluşturmaktır. Biyofizik gelişiminde son zamanlarda benzer bir şey yapılmıştır. Bu, devam etmek için önkoşulları oluşturabilir. Ekonominin gerçek deneysel tasarımlarına ve nişlerine ihtiyaç duyulacağını tahmin etmek artık zor. Nihayetinde endüstriyel dünyanın kaynağı olan şeyi analiz etmek hiç de zor değil. Sadece insanlığın değil, aynı zamanda bileşen gruplarının da gelişim ve evrim algoritmalarını görmek hiç de zor değil, bunun için fazlasıyla yeterli bilgi. Yine, her şey çeşitli özel durumları görmenize izin vermeyen analiz yöntemlerine bağlıdır. ve gerçekleşen her şeyin sürekliliği. Bu nedenle, gerçek deneysel yapılar, dediğin gibi, zaten var, gelecek çoktan geldi ve yeni bir turda gelişiyor, silahsız bir “bilinç” ile görünmez. İşte pratik deneylerle test etmeye karar verdiğimiz tüm teoriler. Şu ya da bu şekilde. Aksi takdirde, teori bir hipotez olarak kalır. Ancak teorisyenlerin fikirlerini kontrol eden pratik deneyler için çarpıştırıcılar, dev teleskoplar vb. Ve dahası, bu şeyler daha pahalı ve korkunç. bilim adamları aklı başındaysa aklı başında tesisler inşa etmeyi isterler. bilimsel amaçlar için inşa edilen her şeyden çok uzaktı. SSCB, bilimi ileriye taşıdı, bazen Batı'da normalden daha kötü bir deneysel temele sahipti. Sadece her zaman teorilerin doğrulanması üzerine başarılı veya başarısız deneylerden sonra bulunur. Ama daha önce değil. Sizi onların içinde tam olarak şaşırtan nedir? neden bir boşluk var ??? belki hala havayı dağıtmak için da Vinci vidalarını kullanmanızı öneririz? kandırmak daha iyi son ve daha etkili bir şey yapabileceğinizi itiraf. Yazar açıkça fizikle çelişiyor. Yazara neyin yanlış olduğunu açıklayın. Yazarla düzeltmek istediğim tek şey, plazma iletkenliğinin sadece serbest elektronlar değil, aynı zamanda pozitif yüklü iyonlar olmasıdır. Yeltsin altında, birçok şeyin arkadaşlara dolu ve plazmada “yemin” etmesi istendi !! Kaptsov’un muhakemesinden hiçbir şey anlamadım - bir dilbilimci yaklaşımı ile fiziksel etkiler hakkında yazamazsınız. adı Anatoly Wasserman değil miydi? Diyerek şöyle devam etti: "" Plazma gizliliğinin "geliştirilmesi ve oluşturulması hakkında en azından bazı bilgileri bulma girişimleri, kural olarak, Keldysh Araştırma Merkezi'ndeki uzmanlarla aynı hayali röportajı doğuruyor." Tüm uçağı aptalca bir plazma bulutuyla kuşatmanıza gerek yok, sadece en kritik unsurları korumanız gerekiyor. Bunun için jeneratörlerden bol miktarda enerji var. Spesifik anten tasarımına bağlı olarak, hem frekans seçici ekran hem de plazma ekran kullanılabilir. Kaplamanın içine frekans seçici bir ekranla aynı şekilde monte edilir, ancak çalışma prensibi biraz farklıdır. Uçağın pilotu veya harici radyasyon algılama istasyonu tarafından sağlanabilecek bir kontrol sinyali olmadığında, ekran kapatılır ve tüm frekanslarda şeffaftır. Bir sinyal geldiğinde, ekrana voltaj uygulanır, düşük sıcaklıkta bir çarpışma plazması ateşlenir, bunun sonucunda radyasyon Şekil 5, c'de gösterilen yönlerde ekrandan kısmen yansıtılır ve ekranda kısmen emilir. Ekran, plazmadan daha az olan tüm frekansların elektromanyetik radyasyonu için etkilidir. Bu tür sistemlerde plazma frekansının değeri çok büyük olabilir. Düşük sıcaklıklı bir plazmada meydana gelen süreçlerin uzun vadeli çalışmaları, plazmayı oluşturan gazların bileşimi için en uygun parametreleri bulmayı ve hızla değişen bir dış ortama yanıt vermek için gereken yüksek hızlı plazma üretim sistemini optimize etmeyi mümkün kıldı. Uçuş testleri, anten bölmesinin radar görünürlüğünü azaltmayı amaçlayan önerilen çözümlerin yüksek verimliliğini göstermektedir. Uçan bir uçak için doğru gaz bileşimini bulmanız gerektiğini söylediğinde dalga mı geçiyorsunuz? Plazma kabuğu oluşturma soruları, ampirik jeneratörler oluşturmak yerine karşılık gelen akım parametrelerini elde etmek için yöntemler ve yöntemler aramaktan oluşur. Çünkü böyle bir jeneratör oluşturduğunuzda, arıza Çarşamba günü değil, sonuçta ortaya çıkan sonuçlarla birlikte uçak gövdesinde olacak. Eğer inanmıyorsanız, arabanızın gövdesinde bir şok edici (veya başka birinin) olarak yürüyün. Bu nedenle, önce nasıl e-posta oluşturacağınızı anlamalısınız. manyetik devre doğrusal bir süreç değil, radyal bir süreçtir. Ve uçak gövdesi ile çevre arasındaki potansiyel farkın nasıl elde edileceği. Aslında, teorik olarak her şey çok basit ve makul. Daha sonra uçak gövdesinin kendisi kritik olarak değiştirilmelidir. Plazma kabuğu ile vücudun bireysel bölümlerini oluşturmak mümkün olmasına rağmen. Bu teknolojinin temel yönü, belirli e-posta parametrelerinin harici bir oluşturucusunun oluşturulması değildir. potansiyel ve akım ve uçağın temas ettiği süreçlerin dönüşümünün oluşumu. Bu nedenle, Amerikalıların dediği gibi, bilgi artık fazla değmez. Bu bilgilerin analizi önemlidir. bir artı koymak, ancak önemli bir var ama - dinamik modellerin tanımı için, klasik matematik çok zahmetli ve hantaldır, bu da teorik matematiksel modeller yaratmaya cehennem girişimlerine dönüşür. Ayrıca, oluşturulan modeller bile Schrödinger denkleminin çözümleri gibi muazzam zorluklara neden olur. Daha evrensel ve özlü modelleri tanımlamanın başka yollarını geliştirmek gerekir, klasik matematik, cebir ve buna dayanan matematiksel analiz çok uygun değildir. Novosibirsk Matematik Enstitüsü (ve bir dünya lideridir) uzun zamandır bu konuyla ilgili çalışmaların bir listesine sahiptir, ancak kılavuzda daha fazla aktif harekete ihtiyaç duyulmadığına dair bir anlayış yoktur - tüm ihtiyaçların uzun yıllar boyunca karşılandığına inanılmaktadır, ancak bu böyle değildir. Havacılıkta son yıllarda Amerikalıların atılımının temel olarak SSCB'den aviyonik ve aerodinamik için hesaplama yöntemlerinin çalınması ile ilişkili olduğunu hatırlıyorum. Son derece dinamik süreçlerin analizi için böyle yeni bir matematiksel modelin sadece bir yönüne dikkat çekmek istiyorum. Bu, Schrödinger denklemi için de geçerlidir. Analizin “başlangıç” olarak kabul ettiğimiz bu bileşeninde, girdi bilgileri üzerinde sadece algısının kanıtı değil, aynı zamanda kanıtı da olmayan kısıtlamalar olmamalıdır. Ayrıca, ikili mantıkla sınırlı olmayıp, çok değerli mantığın sabit parametrelerine sahiptir. Bu nedenle, bu tür hesaplamaların veya analizlerin her aşamasında elde ettiğimiz sonuçların neredeyse sınırsız tepki parametreleri vardır. Bu cevaplarda analiz hakkında konuşabiliriz. ilgili süreçlerde ele aldığımız matematiksel olaylara olabildiğince yakınlaştığımız çözümler. Dahası, matematiksel dönüşüm algoritmalarında her şey, bu süreçlerin hızının böyle bir süreç olarak anlamını yitireceği şekilde gerçekleşir. Büyük olasılıkla, bilgi akışının hızı değil, bu fenomenin özü bu nedenle, böyle bir analiz metodolojisi olmadığını güvenle söyleyebilirim. Bu arada, aynı M. Kalashnikov Rusya'da yapılan bir başka gizli teknolojiyi açıkladı. demir ve nikel alaşımı (doğru hatırlarsam) saniyede yaklaşık 100 derece hızda soğutulur, çünkü kristal bir kafesin metalde oluşacak zamanı yoktur. şekilsiz bir metal elde edilir. Böyle bir malzeme elektromanyetik radyasyonu tamamen emer, bir kişinin manyetik dalgalardan mükemmel bir şekilde korunmasını sağlar, ekipmanı em radyasyonundan korur ve yapısı nedeniyle radar radyasyonunu tamamen emer. aynı zamanda, böyle bir kaplama anladığım kadarıyla kumaştan biraz daha kalın olacaktır. bunun gibi. Bence tüm sesaltı la, seyir füzeleri, gemiler ve daha fazlasını kapsayabilir. 100 değil, 10 ^ 4-10 ^ 9 ° C / s. aynı zamanda, böyle bir kaplama kumaştan biraz daha kalın olacaktır. kapsayabilir tüm sesaltı la, seyir füzeleri, gemiler, vb. Amorf metaller şu şekilde elde edilir: - dar bir bant (3 santimetreden daha geniş görmedi. ve ne, Rus bilim adamı Kuznetsov PA'nın tezinin M. Kalashnikov'u tanımladığını? komşunun sebebi nedir? Ben okumadım, ama kınıyorum, bu senin hakkında. Bir kalemden daha karmaşık bir şey bulamayan bir kişinin bu tez hakkındaki görüşüyle ​​hiç ilgilenmiyorum. yeni başlayanlar için tezi okuyun, o zaman kendinizi amorf ve manyetik olarak yumuşak malzemeler üzerinde bir uzman inşa edeceksiniz. dedikleri gibi, satın aldığım şey için, sattığım şey için. tek hata: saniyede 105-106 derecede soğutulur ve demir ve kobalt alaşımı. ve potansiyel müşteriler hakkında neyi sevmiyorsunuz? eğer bu teknoloji işe yararsa, helikopterleri ve seyir füzelerini bu malzemeyle, belki de gemileri olan uçakları örtmede sorun olmayacağını düşünüyorum. gibi? bu bilim adamları için bir sorundur. en tehlikeli ekipman türlerini tespit etmenin zor olduğu gizli bir ordudan daha mı? Basit metal bunu yapmıyor mu? Cep telefonunu kasaya koymaya ve aramaya çalışın. Birçok harika keşif bulacaksınız. Faraday kafesi gibi büyülü bir öğeyi de okuyun. Benzer teknik bilgileri bir kez okudum. Orada, bir plazma tabakasının uçağın tüm yüzeyini değil, sadece bireysel unsurları kapsadığı öne sürüldü. Ve böyle bir ayrıntı tartışıldı: plazma sürüklemeyi önemli ölçüde azaltır. Hava girişlerini bir plazma tabakasıyla kaplarsanız ne olacağını hayal edin? Eğer böyle bir uzay gemisi yaratmışlarsa, yaklaşık 50 yıl bu bilgiler kapatılacaktır. Altıncı nesil avcı uçaklarında, motordaki hava karışımının yakıtını tutuşturmak, görünürlüğü ve hava direncini azaltmak için bir plazma sistemi kullanılacak plazma teknolojileri kullanılacaktır. Bir yakıt ateşleme sisteminin en gelişmiş uçak türbininin bir gaz-dinamik akışının yeterli sıkıştırmasını sağlayamadığı söylenmelidir, bu da bu akışın potansiyel enerjisinin kontrol ve genel kullanımda ulaşılamayacağı anlamına gelir. Ve bu uygulama teknolojisini anlamak için teorik bir önkoşul olmadığından, her şey muhteşem kalır ve gerçekleşmez. Çünkü Ufimtsev’in teorik düşüncelerine dayanan gizli teknolojiler sadece radarlarda kullanılan başarı düzeyine tekabül ediyor. Ve temel üs de bu elektronik cihazların çalışma aralığını genişletmeye izin vermediğinden, "Kimsenin hayal kurmasına izin verilmez" diyorlar. Çoğu sıradan insan için, Flurry torpido da harika bir proje gibi görünüyor çünkü nasıl çalıştığını bilmiyorlar. Ve yine de, gerçek açıktır - roket, su altında bir gaz kabuğunda, geleneksel bir torpidoya erişilemeyen bir hızda hareket eder. Başka bir örnek daha var. - Uçan dairelerin bir efsane olduğunu söylediler, ancak İngiltere'de Searle adında, böyle bir aparat oluşturmayı ve herkesin bildiklerini çürütmeyi başaran bir adam vardı ... Cihaz çevredeki alandan enerji çekiyor ve bu daha önce Nikola Tesla'nın dehası tarafından yapıldı. İnanılmaz hız, harika manevra kabiliyeti ve büyük aşırı yükler - hiçbiri! Şüpheciler bu filmi izlerken kıkırdadı ve Yüksek Enerji Fiziği Enstitüsü çalışanları Searle jeneratörünün bir işletim modelini yarattı ve gerçek, olumlu bir sonuç aldı. Gezegenler arası uzay aracı için yakıt ... nikel olan bir elektromanyetik motor zaten var! Plazma silahları Rusya'da yeni silah türleri. Hem Rus hem de diğer üretici ülkelerin belirtilen torpidolarında kullanılan teknolojiler 60 yıl önce seviyedeydi. Ve yüksek bir hız oluşturmak için kullanılan yöntemler, kimyasal reaksiyonlara ve salınan gazın torpido yüzeyinin su ile etkileşimini bir ara tabaka, yani gaz gibi bir şekilde basit bir şekilde dağıtmaya dayanır. Ama aslında, bu torpidolar, düşen etkili bir hız ve çok sınırlı bir sabit aralık vb.İle kesinlikle kontrol edilemez. Genel olarak kararlar tamamen farklı bir “düzlemde” olmalıdır. Yeni olan her şey unutulur. Eski Hint destanının nüfus tarafından yaygın olarak kullanılan vimaana roketatarlarını tanımladığını hiç duydunuz mu? başarılı bir şekilde uçtu. askeri amaçlarla kullanılacağından korkuyordu. 0,5 saat içinde uçtu! Ve uzayda ışık hızı ve üstü var! bağlama ağırlığı, 60 t !!! mürettebat, atalet yok - dolayısıyla manevra kabiliyeti - devasa. Alıcıya ek olarak Shkondin motorundan farklıdır. bir kaldırma kuvveti oluşturur. nadir toprak metalleri (niyobyum vb.) ve ağırlık azalmasının% 30 etkisi. kurulumun uçmaması için devam etti. Referans, bence çalışmıyor ... Bir balo oluşturmaya devam edin. Akıl yürütmeniz, neden ve neyin “teorik bir arka plan” olarak gerçekleştiğini bilmeden bir sonuç elde etmenin mümkün olduğudur, o zaman bu “atom bombası” nın kontrol edilemeyen bir süreçten daha fazlasına eşdeğerdir. Bu nedenle, kontrollü üst birim süreçleri ve ölçekleme yeteneğine sahip teknolojiler, çok çeşitli uygulamalar, vb. Bu teorik bilgi gerektirir. Ve size kim Yüksek Sıcaklık Enstitüsü'nün etkinin teorik bir açıklamasını veremeyeceğini kim söyledi? Kapalı enstitülerde matematiksel analiz kullandıklarını görmemek için neler yapıldığını bilmek gerekmez, bu da onların son derece dinamik, son derece potansiyel süreçleri anlamalarına daha da yaklaşmalarına izin vermez. Kendileri elbette böyle kapsamlı gerekçelerin olduğunu iddia ediyorlar. Ancak bu, süreçlerin özünün sadece belirli bir anlayış seviyesidir. Açıkçası her şeyi anlıyorsunuz, her şeyi biliyorsunuz ... Yani tüm umutlar senin üstünde! Sadece yeni analiz biçimleri ve şu anda temelde yeni cihazlar ve hidro-gaz-dinamik akışların dönüştürülmesi ve e-postanın temel tabanını temsil eden yeni cihazlar hakkında konuşabiliriz. cihazlar. Rus mucit, enerjinin korunumu yasasını çürüttü. Vasily Vasilievich Shkondin, prensibi bilimin henüz tam olarak açıklayamadığı bir motor tekerleği yarattı. Aslında, sürekli bir hareket makinesidir (verimliliği% 100'e yakındır, eksi küçük kayıplar, yaklaşık% 10'dur, bu da malzemelerin kalitesinin kusuruyla açıklanır. Ve sen tekerleği yeniden icat edemeyeceğini söylüyorsun! Shkondin üç tekerlekli bisiklet bir binek otomobil çeker. Hindistan'da ustalaşan Shkondin motorlu motorlu mopedlerin seri üretimi. Rusya'da yatırımcı yoktu ... Ancak Shkondin'den sonra, böyle bir cihazın verimliliğini artırmak için bir emir daha veren bir çözüm var. Ve konuşma "aşırı birlik" ile ilgili değil, düzenli ve kontrollü bir süreçteki artışla aynı doğrultuda. Makale bir şey değil. Ne, lanet olsun, fark plazma gizliliği yardımı ile yapılabilir ya da değil. Yani sen ve ben. Eh, bir bira için mutfakta tartışabilirsiniz, - tabiri caizse, bilgiyle parlayın ... "İğnenin ucuna kaç melek sığabilir?" İğnenin ucuna sadece bir MELEK sığabilir ve bu iğne bilinen bir bölgedeki hayati kan akışını delerse, onunla iletişim çok kısa ömürlü olacaktır. Geriye kalan tek şey soru. Bir melek mi yoksa başka biri mi olacak. Yani siz Oleg kendiniz de aynı saçmalığın birincil kaynağı ve seyyar satıcısısınız. İniş aracı atmosferin yoğun katmanlarından geçtiğinde, daha önce üzerine monte edilen tüm antenler basitçe yanar ve aralarında anten olacak bir paraşüt çıkana kadar iletişim olmaz. ve bir paraşüt çıkıncaya kadar, antenlerin bulunduğu hatlar arasında hiçbir iletişim olmayacak. 1 Evet telemetri antenleri, yakınlık ekipmanı, telsiz haberleşmeleri yanıyor.iniş aracında değil. AMS-Venus: 11 km / s aşırı yük düzeninin atmosferine girme hızları 450 g'ye ulaştı ve şok dalgasının önündeki sıcaklık süreleri 11 000 K'ye, 120 atm'ye kadar basın. Venera-8 istasyonunun iniş aracı: 2. Paraşüt sapanlarında daha anten, ancak, genellikle başarısız oldu. Komarov'un "Soyuz-2" ölümü - kurtarma ekipleri inişin “Anormal” olduğu ve gemi yerde yandığı mesajını verene kadar, MCC'deki ruh hali iyimser oldu. Yeniden kullanılabilir korbaleylerde (Shuttle, Buran) yanmaz ve sapan yok ve paraşüt yok. 20 km yükseklikte, hava moleküllerinin konsantrasyonu 7,0e17pcs / cm3'tür, 3 cm dalga boyuna sahip farlar için plazma kesme konsantrasyonu 1,3e12 adet / cm3'tür. Yani, 20 km yüksekliğindeki bir hava plazmasında, 3 cm dalga boyunda mikrodalga radyasyonunu kesmek, her milyon hava molekülünden sadece yaklaşık 2 molekül iyonize olur.Bu kadar az sayıda molekülün iyonizasyonu çok fazla yerleşik elektrik gerektirmez. Belki de, PAR'dan mikrodalga ışınlarının araştırılması yollarını kıvırmak için bir plazma bulutu yaratırken, uçtan 10 m mesafedeki sıfır konsantrasyondan, doğrudan uçak gövdesinin yakınındaki sonda bulunan mikrodalga ışınlarının kesilme konsantrasyonuna kadar, katlanarak artan bir plazma konsantrasyonu ile, uçağın etrafında plazma oluşumlarının oluşturulması amaçlanmıştır. Hava aracının etrafındaki böyle bir plazma konsantrasyonu profili ile, sondaj yapan mikrodalga ışınları, uçak gövdesini atlayarak ve onları gönderen farlara yansıma yaşamadan yörüngelerini düzgün bir şekilde bükebilir. Bu durumda, uçağın etrafındaki plazma, "doğranmış" gövde formları kullanılmasa bile, mikrodalga farların tespitinden gerçekten gizleyecektir. Başka bir gizleme yöntemi - optik aralıkta - özel pullu bir nano kaplama uygulamasıdır, bkz. Herkesin unutmuş olduğu tek bir etki daha var. Plazma, aslında ideal bir iletken değildir, iletkenliği konsantrasyon ve elektron sıcaklığına (aynı “soğuk” veya fiziksel olarak dengesiz plazmaya) büyük ölçüde değişir. Bu fenomene plazma frekansı denir. Plazma konsantrasyonu ne kadar yüksek olursa, radyo dalgalarının bir plazma oluşumundan yansıması fenomeni o kadar yüksek olur. Uçağın yan tarafına çıkan ve ondan yansıyanlar dahil. Evet, enerji maliyetleri iyi ama doğaüstü değil. Evet, böyle bir cihazın kullanımında bir yan faktör, radyo aralığında kör olmanızdır. Ve yine, LW radarlarının ekranlarında (metre aralığı) görünür olacaksınız (fiziği aldatamazsınız) - ancak bunlar, dalga boyuyla orantılı olan antenlerin karşılık gelen gücü ve boyutu. Çok fazla yok, böyle bir savaşçı bir savaşçıya sığmayacak, vb. Nesnenin büyüklüğünde dalga boyuna sahip herhangi bir radar, FORM ve yansıtıcı yüzeylerin açılarına tükürmek istedi. Soru sadece radardan gelen modüle edilmiş sinyalin alıcısına geri dönmemesi değildir. Ama aynı zamanda "gizli" nesnenin kendisi gereksiz hiçbir şey yaymaz. Aksi takdirde, radarın aktif bir kanala ihtiyacı yoktur. Her şey pasif modda kaydedilecektir. Dışarıda hiçbir şey yaymayan gerekli iyonlaşma seviyesine sahip bir plazma biliyor musunuz? Plazma nesnelerinin doğal örnekleri: 1. yüksek sıcaklık: yıldız - sadece yayarlar ve çok, çok. Bazıları milyonlarca ışıkyılı uzaklıkta görünür. Radarı bir radar ışını ile taramayacağımıza rağmen. 2. düşük sıcaklık: örneğin, şimşek çakması sırasında iyonize bir gaz kanalı - radyasyon koç ve çubuklardan monte edilmiş herhangi bir radyo alıcısı tarafından sabitlenir. Özel radardan bahsetmiyorum bile. 3. daha düşük sıcaklık: aurora - parazit (geniş bant radyo gürültüsü) genellikle radyo sinyallerini alabilen her şey tarafından algılanır. Dağıtım şebekelerinin enerji hatlarına kadar. Koruyucu sistemlerle ilgili sorunlar varsa, arızalar neler olabileceğinden dolayı. Ancak uçaklardan 50 km yükseklikte füze fırlatmak daha kolay olmaz mıydı? İlk olarak, makalenin yazarı ile ilgili olarak herkese doğru davranmalarını tavsiye ediyorum. Görevi kendini göstermek değil, saygın katılımcıları tartışmaya çağırmaktı. Tüm ifadelerden, plazmanın, süreç olarak birçok uzayın bileşeninin etkileşim parametrelerini etkileyen ve değiştiren karmaşık bir fenomen olduğu sonucuna varılabilir. Ve fikrini ifade eden herkes haklı olacak. Sonuç olarak çok basittir ve bu, bu bilginin bütünlüğünü oluşturmak için hangi algoritmaların veya sekansların gerekli olduğu bilgisinden oluşur. Biz insanlar olarak ikili mantığı ve bilgiyi inşa etme ve analiz etmenin doğrusal yöntemini kullanmaya devam ediyoruz. Ve bu, fenomen olarak plazmanın mükemmel olmayan analiz yöntemimizle analiz edilemeyeceği anlamına gelir. Plazmanın kendi algoritmalarına göre ve çok kısa vadeli bir süreçte ve etkileşimlerin tüm yön vektörleri boyunca değiştiğini ve dönüştüğünü daima unutuyoruz. Ve sadece dışarıda değil, iç vektörde. Plazma manyetik akı yoğunluğunun da kendi dönüşüm yasaları vardır. Bu nedenle, uzaydaki yüksek kapasiteli ve yüksek dinamik süreçlerin bu süreçlerin uygun bir analiz yöntemini gerektirdiğini bir kez daha tekrarlıyorum. Görünüşe göre pek çok insan, herhangi bir maddi cismin zaten orta - görünür veya görünmez bir plazma tabakası oluşturduğunun farkında değil. Ve bu, hem manyetik ortam etkileşimlerini hem çevre hem de arka plan yerçekimi etkisi ile aktive etmenin bir yönteminden ve bir yolundan bahsettiğimiz anlamına geliyor. Bu nedenle soru, plazmanın çeşitliliğinde “sonsuz” bile olmadığı, ancak kontrollü reform sürecinden söz ettiğimizdir. Ve bunun için, herhangi bir sürekli veya diğer ortamla etkileşime giren herhangi bir vücut üzerindeki önceki etkinin aşamalarına ihtiyaç vardır. Bilim adamları mıknatıslar, diamagnetler ve daha fazlası hakkında teoriler yaratarak kendilerini çıkmaza soktular. Yönetilen e-posta kalitesini değiştirerek. manyetik pozlama her şey e-posta olur. Bu, zamanımızın zorluklarını karşılayan teknolojidir. Bu nedenle, örneğin, anti-yerçekimi etkilerinin elde edilmesi hakkında konuştuğumuzda, sürecin anlaşılmasının ters vektörde de önemli olduğunu, yani özellikle uzay yolculuğunda ve herhangi bir kaya sertliğinde geleneksel delmede vb. Yerçekimi kuvvetini güçlendirdiğini anlamamız gerekir. . Ve tamamen haklı yöntemler, hipersonik hızlara ulaşmayı ve çeşitli elektronik cihazların ölçeğinin momentumunu yükseltmeyi mümkün kılabilir. manyetik dalgalar da dahil olmak üzere görünür. Ne de olsa, herkesin, kanalın kirişindeki hiçbir görüntüyü, içimizde görünür görüntüye neden olan hiçbir şekilde etkilemediğimizi hayal edelim, yani, bu ışının enerjisini oluşturmuyoruz, ancak bu tür bir amplifikasyonun etkileri oluşturmak için sadece mekanik olarak çeşitli sistemleri kullanıyoruz. Bu durumda, temel olarak lazer ışından farklı olan böyle bir ışının elektronik manyetik amplifikasyonu, uzak nesneleri algılamamıza izin verebilir. Dahası, sadece "doğrudan" ışın vektöründe değiller. Her şey iyi gibi görünüyor, ama kötü şans - plazmanın kendisi o kadar parlıyor ki radarlara ihtiyaç duyulmuyor. Yüzlerce kilometre boyunca çıplak gözle görülebilir ve modern optikler için bu bir problem değildir. Zaten sis, bulut örtüsü yok. Evet, bu saçmalık ne kadar tekrarlanabilir ??? kim bir düzine metrelik yoğun bir yüksek sıcaklık plazma bulutu yapacak ??? tamamen farklı bir teknoloji hakkında! Daha kesin olarak, yansıma yoğunluğunu azaltmak için daha ince önlemlerin bir listesi vardır. Bunlardan biri, belirli bir frekans aralığında (kırılmaya neden olmak için) radyo dalgalarının geçişini bozacak yeterli havanın özelliklerini değiştirmek için iyonizasyon elemanlarını kullanmak ve bir uçağın yakınındaki bir maddenin enerjisini arttırmaktır. Ne kadar zamandır bu forumdayım, ama ilk kez rasyonel ve mantıklı düşünen bir kişiyi dinliyorum. Bazı soyut plazma bulutları oluşturmanın imkansız ve imkansız olduğu kesinlikle doğrudur. Potansiyel enerjisini kullanmak için bir hidro-gaz-dinamik akış maddesinin dönüşümü için koşullar basittir. Ve kendisi aşırı akışkanlık, süperiletkenlik etkileri oluşturacak ve aynı zamanda türbülanstan ışıldayan algoritmalarda ara etkileşim katmanları oluşturacaktır. Kaç kişi adresimdeki hakaretleri dinlemek zorunda kaldı. Ve benzer düşünen insanlar olduğu için ne kadar minnettarım. Dahası, bu temelde, kırılma eşiklerinin üstesinden gelerek süper performans elde ederken, her türlü kullanım için temel olarak yeni türbinler oluşturmak mümkündür. Kaptsov’un makalesini ilk kez eklediğimde, istediğinde, tüm saçma değil, mantıklı şeyleri nasıl yazacağını biliyor! Ancak fikir - gaz dalgalarını emen bir gaz, elbette, iyi, şu ana kadar sadece bir rüya olduğu üzücü ... Bir uçağı görünmez yapmanın en iyi yolu bir ölçüm kayması kullanmaktır, yani. uçak sadece başka bir boyuta düşer ve içinde görünmez olur. Bu, uzaylı gemilerin aniden ortadan kaybolmasını ve milyonlarca gemisinin, bir miktar gezegeninin Dünya'nın yakınındaki gizli varlığını açıklıyor.
mc4
87,682,760
Kanama, gebelik belirtileri arasında yer almaktadır. Bu yazımızda 5 farklı uzmandan kanama hakkında açıklamalara dair bilgiler vereceğiz. Gebeliğin 10 haftalık dönemi kanamanın sıklıkla meydana geldiği bir süreçtir. Bebeğini sağlıklı doğuran annelere sorulduğunda yaklaşık olarak %25’i az ya da çok miktarda kanamalı bir dönem geçirdiğini belirtmektedir. Bebek henüz ana rahmine düştüğünde ve anne adayında adet gecikmesi bile olmayan bir dönemde ise lekelenme tarzında oluşan kanamalar rahim içine yerleşme sırasında rahimdeki yerleşme alanında kılcal bir damar çatlaması sonucunda meydana gelmektedir. Bunu adet gecikmesi gebelik olarak takip ettiğinizde bunun adı gebelik teşhisi olmaktadır. Gebelik döneminde bazı kadınlar için gebeliğin en erken belirtileri arasında çok hafif vajinal kanamalar yer almaktadır. Döllenmenin ardından yaklaşık 9 ile 19 gün sonunda oluşan ve kısa süren bu kanamaya yerleşme kanaması adı verilmektedir. Gebelikte döllenmiş yumurta rahim duvarına yerleşmesi sonucunda oluşmaktadır. Yerleşme kanaması ise çoğunlukla adet dönemine denk geldiğinden dolayı adet kanaması ile karıştırılabilir fakat adet dönemi kanamasına kıyasla çok daha hafif ve lekelenme şeklinde, adet döngüsündeki değişim ya da düzensizliklerin çeşitli sağlık sorunlarına da işaret edebilmektedir. Gebelikte bu belirti kesinlikle en kesin belirtiler arasında yer almaktadır. Bazı anne adayları adet dönemleri sırasında oldukça açık renkte bir kanama yaşayabilmektedirler. Bu durum normal adet süreci gibi olmamasıyla birlikte muhtemel gebeliğin bir habercisi olabilmektedir. Gebeliğin herhangi bir süreci içerisinde yaşanan vajinal kanama dikkat edilmesi gereken en önemli durumlardandır. Gebeliğin 4. – 6. Haftasında lekelenme ise beklenen belirtidir. Lekelenme yumurtanın yerleşmesi, düşük, cinsel birliktelik, dış gebelik veya enfeksiyon nedeni ile yaşanabilmektedir. Lekelenmenin birçok farklı nedeni olmasından dolayı lekelenme yaşadığınızda doktorunuza danışmalısınız. Gebeliğin 6. – 10. Haftasında vajinal kanama yaşanılması durumunda doktorunuz ile irtibata geçmeniz daha sağlıklı olacaktır. Doktorunuz fizik muayene, kan testi ve ultrason ile kanamanın neden gerçekleştiğini kesin olarak değerlendirecektir. Lekelenme genellikle normal bir belirti olduğundan dolayı endişe verici bir durum değildir. Ancak sonradan üzülme durumu yaşamaktansa, öncesinde doktorunuz ile irtibata geçmeniz daha sağlıklı olabilir. Gebe kadınların birçoğu 6. haftada kanama veya lekelenme yaşayabilmektedir. Bunlardan yarısı sonrasında ise düşük yaşamaktadır. Eğer ki ultrasonda bebeğin kalbi normal atıyorsa, muhtemelen gebeliğiniz sağlıklı bir şekilde devam ediyor anlamına gelmektedir. Kanamanız şiddetli ise ve bir ağrı şikayetiniz varsa doktorunuza ulaşamasanız dahi Acil Servis’e gitmelisiniz. Gebeliğin erken dönemlerinde hiçbir değişiklik hissetmediğinizden dolayı üzüntü duyuyor olabilirsiniz. Kadınların, kusma ve bulantıları olmadığında bir takım şeylerin yanlış gittiğini düşünebilirler ancak anne adayının kendini iyi hissetmesi halinde korkulacak bir durumun olmadığına işaret edilmektedir. Yine bazı kadınlarda bu dönem içerisinde lekelenme ya da kanama görülebilmektedir. Gebelerde genellikle bu kanamaların nedeni çok açık olmamasıyla birlikte, uterus duvarından plasental tutunmanın kaybedilmesi ile meydana gelebilmektedir. Kanama durumu her zaman ciddi bir problem demek değildir. Bu tip kanamaların birlikte olduğu çoğu gebelik daha ileri problemlere neden olmadan sürebilmektedir. Bunun yanı sıra gebelikteki her türlü kanama dikkatli inceleme gerektirmektedir. Özellikle düşük tehdidi bakımından ve nadiren dahi olsa dış gebelik yönünden değerlendirilmektedir.
mc4
87,682,762
Özellikle E-ticarette güven güven geliştirmek oldukça zor ve maliyetlidir. Monetha ekibi, hem alıcılara hem de satıcılara odaklanan ve sahteciliği ortadan kaldıran bir platform geliştiriyor. 2.2) Monetha kurucu ekibi: Blockchain teknolojisinin olumlu bir şekilde kullanılabileceği birçok yolu vardır. Monetha örneğinde, ticaret için küresel bir güvenilir itibar ekosistemi kurmak istiyorlar. Bu, hem alıcılar hem de satıcılar için faydalıdır; çünkü satın alma sırasında belirsizlik ihtiyacını ortadan kaldırır ve insanların önceki deneyimlerini saydam bir şekilde değerlendirmelerini sağlar. Dünyanın her yerindeki tüccarların bu günlerde pek çok kritik sorunla karşı karşıya gelmediğini kimse inkar edemez. Şu anda asıl sorun güven ve itibar biçiminde geliyor. Güven oluşturmak zor ve sadece merkezi olarak kontrol edilen pazarlara uygulanıyor gibi görünüyor. Monetha örneğinde, merkezileştirilmiş unsur tamamen kaldırılacak ve akla gelen tüm platformlarda bir itibar sistemi devreye girecek. Ayrıca, Monetha Coin pahalı ve uzun ödeme süreçlerini ele almayı amaçlamaktadır. İşlemlerin yanı sıra ücretlerin hesaba katılması için gereken bir düzineden fazla adımla, bu sürecin tamamının basitleştirilebileceği açıktır. Özellikle mobil ödeme söz konusu olduğunda tüccarlar için basit bir çözüm yoktur. Monetha’da bunu değiştirmek istiyor. Monetha‘nın merkezi olmayan güven ve itibar çözümü, Ethereum’un akıllı sözleşme teknolojisini kullanarak mobil ödemeleri gerçekleştirebilir. Bu şekilde, bu ödemeler daha ucuz ve daha hızlı bir şekilde kabul edilebilir. Tüccarlar,% 0,5’lik bir işlem ücreti ödeyecekler; bunun% 0.5’i, tüm Monetha token sahipleri için bir kupon ödülü olarak cüzdanlarına gidecek. Ayrıca, MTH tokenleri şeklinde işlem değerinin% 0,2’si ile kullanıcıları ödüllendiren bir sadakat programı olacaktır. Her şey planlandığı gibi giderse, bu ayın sonuna kadar başlatılan Monetha ürününün ilk versiyonunu göreceğiz. Bunun üzerine, ekip, ürünlerini geliştirmek, genel marka bilinirliğini artırmak ve organizasyonu hedef pazarlarda oluşturmak için daha fazla geliştiriciyi işe almaya odaklanacak. Tüm bu gelişmeler çok fazla iş ve çaba gerektirecektir, ancak bunların hepsi yol haritasına göre önümüzdeki birkaç hafta içinde gerçekleşmelidir.
mc4
87,682,763
Türkiye’de onbinlerce jeotermal amaçlı sondaj yapıldı. Geçtiğimiz günlerde 68 bin hektar alanın da jeotermal sondaj ihalesine çıkarılacağı duyuruldu. Türkiye’nin dört bir yanında jeotermal sondajları on binlere ulaştı. 6-7 Ağustos’ta açıklanan sondaj ihalelerinde Eskişehir, Balıkesir ve Maraş’ta 67 bin 640 hektar alanında daha jeotermal enerji için sondajlar yapılacak. Eskişehir’de sondajlar 19 ayrı parselde, toplam 54 bin 470 hektar alanda gerçekleşecek. Balıkesir’de ikisi işletme ruhsatlı, biri de arama ruhsatlı 3 jeotermal saha ihale edilecek. Eskişehirle birlikte ihale edilecek toplam alanın Eskişehir’in yüzölçümünün 3’te biri kadar olması dikkat çekiyor. Eğer jeotermal enerjiye gereken destek ve teşvik sağlanabilirse, ülkenin yüzde 70’ini ısıtabilecek potansiyele sahibiz” dedi. Özellikle jeotermal enerjinin yarattığı sorunlar Aydın ve çevresinde açıkça ortaya çıkarken, JESDER’in sermayenin şımarık çocuğu gibi istedikçe istemeye devam ettiği görülüyor. Özellikle Güneydoğu Anadolu ve diğer Doğu illerimizde TPAO tarafından petrol arama amacıyla açılan, derinlikleri yaklaşık 2000 metre ve en az 2000 tanesi yeterli petrol bulunamadığı için kapatılan kuyularda jeotermal kaynak zaten mevcut. Bu kuyular özel sektöre ve yerel yönetimlere devredilerek hemen kullanılabilir vaziyettedir. Özel sektörün pahalı bir bölümü olan sondaj faaliyetlerinde sağlanacak olan gerekli vergisel teşvik (Aramada kullanılan mazotun KDV’siz sağlanması gibi) ve desteklerle 5-10 yıllık bir süreçte jeotermal ısıtmaya geçebiliriz” sözleri ham hayal iken, bu hayallerin doğal yaşamı yıkıma uğratacağı ise gündemlerinde yer almadığı görülüyor. İlgili Bakanlıklara sunulan raporla ilgili seçim süreci nedeniyle henüz bir gelişme sağlanamadı. İstişare toplantısında, yerli aksam teşviki ile ilgili yeni bir düzenlemenin olacağı ve fiyatlarda değişiklik yaşanabileceği bilgisi de verildi. Toplantıda kuyulardan çıkan gazların ticari kullanım imkanının olup olmadığı da tartışıldı. JES’ler için yeraltının bin ila 4 bin metre derinliğinden su değil jeotermal akışkan sıvı çekilir. Bu sıvının içerdiği kimyasallar ise bor, cıva, arsenik, kurşun, amonyak, antimuan, lityum, karbondioksit, hidrojen sülfür ve tuzdur. Bu santrallerin Türkiye’de yoğun olarak görüldüğü Aydın ilinde, jeotermal santraller faaliyete başladığından bu yana, il genelinde ölüm oranları geçmişe göre %30 artarken, kanser vakaları ise, Türkiye ortalamasının yaklaşık 2,5 katına ulaşmış durumda. Geçtiğimiz günlerde Büyük Menderes Nehri’nde on binlerce balığın cansız bedeninin su yüzüne çıkmasına neden olan şeyin jeotermal atıklar olduğu ise yapılan açıklamalarda görüldü. Geçtiğimiz günlerde ise Aydın’da binlerce insan jeotermallere karşı protesto yürüyüşü düzenledi.
mc4
87,682,764
İspanya’nın tarihi Endülüs bölgesinde Jun kasabası yerel yönetim açısından ‘tarih’ yazıyor. 3 bin 500 nüfuslu kasabada, halk belediyeden taleplerini 140 karakterle Twitter üzerinden iletiyor. İngiltere’de yayımlanan Guardian gazetesine belediyecilikte dijital devrimi anlatan belediye başkanı Jose Antonio Rodriguez Salas; “Twitter, Fransızların getirdiği bürokrasiyi ortadan kaldırmamızı sağladı” dedi. 2005’ten beri Jun’u yöneten Salas, 600’e yakın kasaba sakini Twitter hesabını belediye binasında açmasını sağlamış. Polise ihbarlar, doktor randevusu alma, çöplerin toplanması talepleri, bozulan sokak lambalarını bildirme gibi ufak tefek işler Twitter üzerinde yürüyor. Bu yöntem o kadar başarılı olmuş ki kasabadaki polis sayısı 4’ten 1’e inmiş. Jun’un Twitter aşkı karşılıksız değil. Twitter’ın veri alanında bir numaralı bilim adamı olan dünyanın önde gelen üniversitelerinden Massachusetts Institute of Technology’den (MIT) Doçent Deb Roy, bu yıl Jun’u ziyaret etmiş. Jun modelinin Chicago, New York, San Francisco ve Boston gibi büyük Amerikan şehirlerine de uygulanıp uygulanamayacağı araştırılıyor.
mc4
87,682,767
2005 yılı ekiminin ikinci gününde güz rüzgârları türküsünü söylerken, bir yaprak daha dalından koparak toprağa yavaşça düşerek güz türküsüne katılır. yas denizi ışıldıyor ? Azer Ağabey?i güz türküsüne gömeli altı yıl olmuş. Daha dün gibi hatırlıyorum, 2005 yılının sıcak bir ağustos gününde kale?m dediği evinin kitaplarla yüklü odasında hasta yatağından benimle yaptığı eşsiz sohbeti. Eskileri, ta çocukluğundan başlayıp, ilkokul başlangıç yıllarından, üniversite yıllarına, çalışma hayatını özellikle 12 Eylül yıllarını, beraber çalıştığı, tanıdığı şairleri anlatmıştı. Belki de bir veda konuşmasıydı. Belki de tam dile getiremese de benim yazacağımı düşündüğü için anlattığı kısa bir otobiyografi. O gün bana şöyle demişti; ?Bolaman gibi zengin kültüre sahip bir yerden neden başka şair ve yazar çıkmıyor diye içten içe üzülüyordum ama bugün seni tanımaktan çok memnunum.? Azer ağabey, hastalığının verdiği yorgunluğu da yenerek endişesini ve sevincini dile getirmiş o gün. Ya ben ne yapmışım? Sanki Azer Ağabey?i gene görecekmişim gibi ne not almış, ne kayıt ne de fotoğraf? Çünkü bir gün sonra İstanbul?a döndüm. Yaklaşık 1,5 ay sonra da o kara haberi duydum. İnsanoğlu yaşarken bazı değerlerin ve anların kıymetini bilmiyor. 12 Eylül yönetiminin o günlerde aydınlar üzerinde uyguladığı baskıcı rejim Azer Ağabey?i de çok yaralar. Ruhunda derin yaralar açar. O yaraların hala geçmediğini yaptığımız çeşitli sohbetlerde de görmüştüm. O yıllarda Rusça tercüme yapıyor diye suçlanmıştı. Zaten aşağıdaki kendi dizelerinde ne işle uğraştığını bir kez daha söylemekte bize. Yüküm ağır, ben bu dilin çevirmeniyim. Onun şiirlerini dilimize çevirdiği şairlerden biri olan Voznesenski?den alıntı yaptığı şu dizeler ise, yaşadığı o zor günleri oldukça güzel anlatmakta. Seksenli yıllarda, tam olarak hangi yıldı hiç hatırlamıyorum. Bir nisan sabahı erkenden kalkıp deniz kenarına, kumsala gittim. Kıyıda gördüğüm manzara karşısında dilim tutulmuştu. Kıyı, onlarca golibicek(*) ölüsüyle doluydu. Ama kıyıda yalnız değildim. Bir adam eğilmiş eliyle ölü golibicekleri seviyordu. Yavaş yavaş yanına yaklaştım. Adam?ın gözlerinden yaşlar geliyordu. Dedim ki içimden koskoca adam ağlıyor. Bu sefer olanı biteni anlatmak için kahvehaneye koştum. Heyecanla anlattım durumu.?adam ağlıyor?.Kim demişti yine hatırlamıyorum; ?Ha? o adam mı boş ver o şair!? ?O şair? hep merak ettim durdum kimdi bu adam diye. Ve işte bu anıyı ona o günkü yaptığımız sohbette anlattım.?Hatırlıyor musun Ağabey? ?Hiç unutmadım ki? dedi dolu gözlerle.?Nasıl unuturum o günü, ölü golibicekleri? O genç sen miydin? Şiir perisi buluşturdu demek ki bizi orada? dedi. Bu sefer gözyaşları, zayıflamış yanaklarına doğru süzüldü.?Sana o günle ilgili bilmediğin bir şey söyleyeyim Fatin, o gün çıkmıştım içeriden? Kuşların da düşmanı var mı sence? Sana bir şey diyeceğim! Ne acıdır ki bugün hemşerisi olan çocuklar onu tanımıyorlar. Onlar sa(ğ)hilde golibicek taşlıyorlar! Sahi şimdi neredeler bizim mahallenin çocukları? Güz rüzgârları türküsünü yeniden söylemeye başladı. Şimdi her taraf milyarlarca gazel dolu? Takvim yaprakları da karışmış aralarına. (*) Ordu yöresinde karabataklara verilen isim. Azer Yaran 1949 yılında Fatsa?nın Kavraz, şimdiki adıyla Korucuk köyünde doğdu. 1970 yılında TRT?nin düzenlediği ses ve yetenek sınavlarından geçerek kurumun çoksesli topluluğunda bas ses olarak şarkı söylemeye başladı; kurum içinde profesyonel müzik eğitimi gördü. 1974?te TRT muhabiri oldu, dış yayınlar muhabiri olarak çalıştı. Daha sonra, reklam, ansiklopedi, basın çevirmenliği yaptı. İlk şiirleri 1976 yılında Cemal Süreya?nın yönetimindeki Türkiye Yazıları ve Oluşum dergilerinde yayımlanmaya başladı. İzleyen yıllarda şiirlerini yayımlamayı sürdürürken, Rusçadan ilk şiir çevirileri çıktı. Milliyet Sanat ve Gösteri dergilerinin genç şairler özel sayılarında yer aldı. 70?li yılların ikinci yarısından başlayarak bilimsel kitaplara ve Rus şiirinden çeviri çalışmalarına yöneldi. 2 Ekim 2005, Pazar sabahı, uzun süredir tedavi gördüğü kansere yenik düştü. Yayımlanmış şiir kitapları: Mayıs (Türkiye Yazıları, 1979), Burada Günışığı Türk (Gibi Yayınları, 1996), Deniz ve Ten (Öteki Yayınevi, 1998); (Giz Menekşesi Toplu Şiirler (1975-2002)?de yer alan ?Günışığının Kıyısında? ve ?Sonyaz Bildirisi? bölümleri şairin erken-orta ve son dönem şiirlerinden iki kitap dosyası olarak hazırlanmıştı). İnsan türünün evrim tarihine dair, özellikle biyolojik evrimiyle ilgili son dönemde çok önemli yayınlar yapılıyor. İnsanın biyolojik evriminin temel duraklarını...
mc4
87,682,769
İki taraf görüşmede, Çin-Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ilişkileri ve her iki tarafı ilgilendiren konular üzerinde fikir alışverişinde bulundu. Xi, Çin ve BAE arasındaki dostluk tarihini hatırlatarak Çin-BAE geleneksel dostluğunun sağlam bir temele sahip olduğunu ve zaman geçtikçe daha da güçlendiğini belirtti. Çin Cumhurbaşkanı, Al Nahyan'ın 2015'te Çin'e yaptığı ziyaret sırasında, kendisiyle Çin-BAE ilişkilerinin geliştirilmesi için plan belirlediklerini ve ikili ilişkilerde yeni bir aşamaya geçtiklerini ifade etti. BAE'ye yaptığı ziyaret sayesinde iki tarafın geniş çaplı bir anlaşmaya vardığına dikkat çeken Xi, iki ülkenin kapsamlı stratejik ortaklığının büyük bir potansiyele sahip olduğunu kaydetti. Çin Cumhurbaşkanı Xi, iki ülkenin çok yönlü işbirliğinin derinleştirilmesi ve ikili ilişkilerin uzun vadeli gelişimi için somut bir temel oluşturması gerektiğini söyledi. Şeyh Muhammed bin Zayed Al Nahyan ise, Xi'nin BAE'ye yaptığı resmi ziyaretin büyük önem taşıdığını ve ziyarette verimli sonuçlar elde edildiğini söyledi. Al Nahyan, Çin'in Orta Doğu'daki en önemli ortağı olmaya hazır olduklarını dile getirerek, ziyaret sırasında ulaşılan önemli fikir birliklerini ortaklaşa uygulamayı istediklerini ve her alanı kapsayan işbirliğinin sürekli gelişimini desteklediklerini ifade etti. BAE Ekonomi Bakanı Sultan Bin Said Al Mansoori, Çin'le ilişkilerin derinleşmeye devam edeceğini ve ikili işbirliğinin daha büyük bir ufka sahip olduğunu belirtti. Xi'nin ziyareti sırasında birçok yeni işbirliği anlaşması imzalandığını vurgulayan Al Mansoori, ikili ilişkilerde daha yüksek düzeyde, daha büyük gelişmeler kaydedileceğine inandığını ifade etti. Öte yandan, BAE “Körfez” gazetesinin dünkü baş yazısında, Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping'in BAE ziyaretinin çok önemli sonuçları olduğu ve bu sonuçların iki liderin geniş vizyonu sayesinde elde edildiği belirtildi. Yazıda, iki tarafın, siyaset, sosyo-ekonomi ve kültür alanlarında elde edilen gelişmelerle, iki ülke halkının çıkarları için hizmet etmeyi arzuladığına dikkat çekildi. Bu bağlamda, Xi'nin ziyareti sırasında birçok önemli anlaşma imzalandığı ve bu işbirliği anlaşmalarının gelecekte Kuşak ve Yol çerçevesinde hayata geçirileceği kaydedildi. Yazıda, Xi Jinping'in ziyaretinin çeşitli açılardan bakıldığında son derece başarıyla geçtiğine, BAE'nin samimi ve dikkatli bir tutumla Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping'i ağırlamasının ziyaretin önemini gösterdiğine ve bu ziyaretle iki ülkenin kapsamlı stratejik ortaklık ilişkilerinin en iyi şekilde yansıtıldığına işaret edildi.
mc4
87,682,770
benim oğlum 7 aylık ve oyuncaklarla çok güzel oynayıp,eğlenebiliyor. oyuncakları çok sever,onlarla ilgilenir, oyalanır,sakinler,takip kaabiliyetini geliştirir. biz tiny love tekmele oyna oyun minderini almıştık. tavsiye edebilirim evet.tiny love zaten bebek alanında bence en iyilerden. lakin daha uygun fiyatlarda benzer özelliklerde olan ürünler de tercih edilebilir. maksat bebeğin sadece yatabildiği ilk aylarda üzerinde asılı duran oyuncakları,incelemesi,(bizim yavrucak 15 günlükten beri tek tek asarken takip ederdi)uzanıp onları çekmek için gayret etmesi.. biz playskool 2li egzersiz arkdaşımı almıştık. ışıklar müzikler harika çok eğlenceli bir oyuncak hala severek oynarız. tek sorun oyuncağın kapama tuşunun olmaması:S! müzik bir kez çalmaya başladı mı?!!! bitene kadar durduramıyorsunuz. ışıklar,müzik eğlenceli olmakla birlikte,bol aktivite içeriyor. çevireceği bir top,ve tıngırdayan bir düğme de var. ışıklı, sesli oyuncaklara güzel bir alternatif de benden! Kızım bununla epeyce oynamıştı. sonra kardeşimin kızı oynadı. Sonra kardeşimin oğlu oynadı. Bu oyuncağın (aktivite merkezi desek daha doğru olacak) 3 aşaması olduğu için çocuğunuz ilk aylarından başlayarak 2 yaşına kadar oynayabilir. 2. bir ürün de bebeğinizle ilk aylarında sıkça oynadığınız/oynayabileceğiniz ceeee oyunu için. çıngırak olarak da kullanabilirsiniz. yumuşak olduğu için bebeğinizin eline rahatlıkla verebileceğiniz bir kukla. Galt markalı gizlenen kuklalar. İnek,köpek ve aslan şeklinde 3 çeşidi var. Dilerseniz hikayeler oluşturarak sevimli hayvanları konuşturarak da bebeğinizin dil gelişimine katkıda bulunabilirsiniz. e-bebekte var. oyuncakariyorum.com'da biraz daha uygun fiyatı.
mc4
87,682,772
Gündüz kuşağının sevilen dizisi Deli Divane’nin bu bölümünde; Sadhana yoğun bakımdan kurtulmayı başarır. Ancak Sadhana’nın yaşadığı olayın etkisi ile Alekh eski haline döner. Sadhana’ya karşı çok soğuk davranır. Sadhana geçirdiği kazadan sağ kurtulur ama Alekh’in onunla konuşmamasına çok üzülür. Sadhana’nın vurulması ile büyükbabasının ölümünü hatırlayan Alekh gene içine kapanır. Sadhana iyileşip biran evvel hastaneden taburcu olmak ister. Slokh ise Alekh’in annesinden bu kadar korkarken teyzesine yakın olmasının nedenini öğrenmeye çalışır. Sadhana eve döner ama Alekh onun yüzüne bile bakmaz. Hüzünlü bir aşkın büyüleyici öyküsü ‘’Deli Divane’’ her gün 16.00’da yeni bölümleriyle Kanal 7 ekranlarında...
mc4
87,682,774
Engin Korukır’ın görevden ayrılmasının ardından takımın başına getirilen Selahaddin Dinçel takımın başına çıktığı 4 maçtan da galibiyetle ayrıldı. Erbaaspor, Alemdağspor, Fatsa Belediye ve Kemer maçlarını kazanan temsilcimiz bu maçlarda 13 gol attı kalesinde ise yalnızca 4 gol gördü. Temsilcimiz bu süreçte oldukça başarılı bir grafik yakalamış oldu. TFF 3. Lig 2. Grup’ta şampiyonluk mücadelesi veren Kocaelispor ligde oynadığı son dört maçını kazanarak zirveye kuruldu. Yeşil siyahlı ekibimiz 24 Kasım Pazar günü şampiyonluk yarışındaki en ciddi rakibi Esenler Erokspor’u Kocaeli Stadyumunda konuk edecek. Yeşil siyahlı ekibimiz bu müsabakayı kazanması halinde en yakın rakibinin üç puan önüne geçmiş olacak. Sezonun on beşinci haftasını fikstür gereği bay geçecek olan yeşil siyahlı ekibimiz sezonun on altıncı haftasında Ağrı 1970 ile deplasmanda karşı karşıya gelecek. Kocaelispor 2019-2020 futbol sezonunun ilk yarısını kendi sahasında oynayacağı Elazığ Belediyespor maçıyla tamamlayacak. 3. Lig’de sezonun ikinci yarısı 12 Ocak’ta oynanacak olan on sekizinci hafta maçlarıyla başlayacak.
mc4
87,682,776
Kaspersky Lab CoinVault saldırılara fidye vermeden kurtulmanın yolunu bulmakla güvenlik konusunda önemli adımlar attı. Hacker’lar kurbanların dosyalarını şifreledikten sonra bunları açmak için Bitcoin talep ettiği CoinVault fidye yazılımı bir süredir ortalıkta olmasıyla biliniyor. Hacker mağdurlarının başına gelen bir saldırıdan kurtarmak için NHTCU ve Hollanda Ulusal Savcılık Bürosu bu kez CoinVault komut ve kontrol sunucularını birinden bir veritabanını da ele geçirmişti. Ondan sonra Başlatma Vektörleri yani IV’ler anahtarlar ve özel Bitcoin cüzdanlarını bularak özel bir şifre çözme anahtarları deposu oluşturabilmelerine yardımcı oldu. Soruşturma süresi boyunca ortaya çıkan her yeni anahtar da bu depoya eklenecek. Konu ile ilgili Güvenlik Araştırmacısı Jornt van der Wiel “CoinVault fidye yazılımının kurbanları arasındaysanız noransom.kaspersky.com adresine bir göz atın. Bu siteye çok sayıda anahtar yükledik. Şu anda belirli bir Bitcoin cüzdanı için kayıtlara ulaşamadıysanız yakın zamanda tekrar kontrol etmenizi öneririm, çünkü Hollanda Polis Teşkilatı Ulusal Yüksek Teknoloji Suç Birimi ile birlikte bu sitedeki bilgileri sürekli güncellemekteyiz,” sözlerini kullanarak önemli uyarılarda bulundu. Kaspersky Lab’ın güvenlik uzmanlarının aynı zamanda kötü amaçlı olarak bilgisayarınıza giriş yapan yazılım örneklerini de analiz edebiiyor.
mc4
87,682,778
Göğüs büyütme yuvarlak Mentor Meme masaj veya egzersizleri artırmak için nasıl, ne kadar maliyeti meme artırmak için nasıl ücretsiz evde bir meme artırmak için. Pauline göğüs büyütme erkekler küçük göğüslü kadınları sevmem, küçük göğüsler üzerinde ceketler Lois Griffin meme arttı. 2 Japon yöntemin boyutunda göğüs büyütme Memenize Pynzar artırmak için nasıl, Göğüs büyütme uyarılması Büyük göğüsler ve küçük kalçalar için Elbise. Ne meme artırmak için yapılmalıdır göğsünde küçük bir nokta, Krem büst büstü krem ​​salon artırmak için Meme büyütme Krasnoyarsk fiyatı. Ben 18 ve ben küçük göğüsleri var göğüs büyütme ve sonuçları, göğüs büyütme şerbetçiotu kozalağı için reçete çabuk ameliyat olmadan meme artırmak için nasıl. İlk sıfır artış meme boyutu gibi önceki nasıl meme büyütme operasyonu sonrasında bir meme bakımı için, o memeyi artırmanın en iyi nerede göğüs büyütme sütü mantar. O memeyi artırmak mümkün olup olmadığını Klinik Meme plastik Krasnoyarsk, Çok küçük göğüslü kadın nasıl meme büyütme sonra yataktan çıkmak. Meme büyütme sonra implantın çıkartılması Göğüs başarısız plastik, Diğer daha küçük bir meme beslenme sonrası Meme az oldu ne yapılmalı. Göğüs büyütme yorumlara ceviz ve bal göğüs silikon meme, Göğüs büyütme için Kreatin önce ve sonra meme büyütme için çemen. Küçük memeli kız yakın çekim Göğüs büyütme için jel, Kadınlar için göğüs büyütme için egzersizler Göğüs büyütme için masaj. Meme büyütme operasyonu sonrasında egzersiz ne yaş meme artırabilir, Meme büyütme ameliyatı için kredi Sochi göğüs büyütme ameliyatları. Meme büyütme adı için Vitaminler küçük göğüsler 12 yıl, plastik göğüs Ufa fiyatları neden kız 18 yıl küçük göğüsler. Kalça gelen yağ ile göğüs büyütme Büst artırmak için yardımcı oluyor, Bebek daha az emzirir şişman değerlendirmeleri ile meme büyütme. Farklı meme cerrahisi egzersizleri yardımıyla evde meme artırmak için nasıl, küçük göğüsler üzerinde yaka kesimler Meme büyütme sonrasında iyileşme sürecinde. Göğüs büyütme için reçete ücretsiz meme büyütme için hisse, Meme kanseri cerrahisi sonrası ellerin şişmesi göğüsler daha sıkı ve daha az nasıl. Göğüs kek krem konuşmalısınız senin göğsünü artırmak ister Pynzar, Meme büyütme rapibust için maske fitnes göğüs artırmak. Kanada fiyata göğüslerini büyütmek göğüs büyütme otlar, spor salonu senin göğsünü artırmak için küçük göğüslü güzel figür. Meme büyüklüğü 5 artırmak için nasıl göğüs büyütme için hormonlar, farklı boyutlarda implant ile göğüs büyütme Göğüs büyütme için Samara iyi cerrahlar. İslamda meme cerrahisi Meme plastik blog, Göğüs büyütme için tıbbi krem Irkutsk göğsünde plastik cerrahi. Meme yağı artırmak için nasıl davranır göğüsleri büyütmek, Gerçekten ameliyat olmadan göğüslerini büyütmek için nasıl nasıl 12 yıl içinde göğsünü artırmak için.
mc4
87,682,779
5 kişide anahtarı var! 2015 genel seçimleri için 2 Haziran itibariyle yurt dışında kullanılan 1 milyon 34 bin 917 oy, Ankara'da olağanüstü ortamda korunuyor. 2015 genel seçimleri için yurt dışında kullanılan kritik 1 milyon oy işte bu odada saklanıyor. Yurtdışından gelen oylar ATO Congresium'da oluşturulan güvenlikli ortamda muhafaza edilmeye başlandı. Belki de seçim sonuçlarının kaderini belirleyecek oylar için görülmemiş bir güvenlik kalkanı oluşturuldu. Oyların konulduğu odanın kapısına takılı 5 ayrı kilidin her bir anahtarı farklı siyasi parti temsilcisinde bulunuyor. Buradaki 1 milyonu aşkın oy, 7 Haziran'da oy verme işleminin bitmesinin ardından sayılacak. Yurtdışındaki seçmenler, 7 Haziran 2015 günü oy kullanacak toplam seçmenin yaklaşık yüzde 5’ini oluşturuyor. 54 ülkedeki oy verme işlemi 8 Mayıs’ta başladı ve 31 Mayıs’ta sona erdi. Yurt dışında yaşayan seçmenler 7 Haziran seçimleri öncesi sandık başına gitti. Bulunduğu ülkede bu sürede oy kullanamayanlar, 7 Haziran’a kadar 33 gümrük kapısında oy verebilecek. Hal böyle olunca yüzde 10 barajı ve tek başına iktidar hedefi 2 Haziran itibariyle yurt dışında kullanılan 1 milyon 34 bin oy büyük önem kazandı. Katılım oranı yurt içinde yüzde 80'lerde olması halinde yaklaşık 43 milyon oy kullanılması bekleniyor. Yurt dışında gelen oyların 1 milyon 100 bine çıkması durumunda toplam oy içinde oranı yüzde 2.6 olacak. 1 Bacak bacak üstüne atmayın ! 2 O semboller meğerse.. 3 Makamında ziyaret etti! 4 Hazal Kaya'dan bu kadar da olmaz dedirten dekolte! 5 Grinin Elli Tonu filminden sonra... 6 Her yer beyaza boyandı! 7 Hasan'ın suçlamaları şok etti! 8 Facebook'tan en son bunları paylaşmış! 9 Elleri kelepçeli ve.. 10 ‘Altın klozetin’ perde arkası..
mc4
87,682,780
28 Kasım 2018 Çarşamba akşamı saat 19:00’da gerçekleştirilecek ücretsiz webinarımıza katılarak yurtdışı yüksek lisans & doktora programları hakkında merak ettiğiniz sorularınızın cevaplarını uzmanların ağzından dinleyebilirsiniz. – Yurtdışı yüksek lisans ve doktora başvurularında doğru strateji nedir? – Gideceğiniz ülkedeki bir okul veya program seçimini nasıl yapabilirsiniz? – Başarılı bir yüksek lisans başvuru dosyası nelerden oluşur? – CV ve niyet mektubu yazımında nelere dikkat etmelisiniz? – Kabulü zor okullardan –offer- almanın kolay yolları var mıdır? – Doktora programlarına doğrudan başvuruda dikkat edilmesi gereken hususlar nelerdir? Bunlar vb daha pek çok sorunun cevabını net bir şekilde öğrenmek istiyorsanız bu programı kaçırmayın! İngiltere başta olmak üzere bursa hak kazandığınız ülkelerin hepsi için: Doktoraya doğrudan başlayacak öğrenciler için konunun uzmanı danışman eşliğinde ‘Research Proposal’ hazırlama desteği. Yirmi yılı aşkın tecrübesiyle binlerce öğrenciye yol göstermiş bir kurumun rehberliğinde okul seçimi ve başvurularınız konusunda tam ve koşulsuz destek almak istiyorsanız size bir WhatsApp numarası kadar yakınız: +90 542 292 4321.
mc4
87,682,781
Anasayfa / bayram / eski bayramlar / eski bayramlarımız / gelenek görenek / nerde o eski bayramlar / "Nerde o eski bayramlar?" Aslında başlıktaki soruyu annelerimize sorsak "nereye koyduysan ordadır" derler :) Şaka bir yana her şey çocukken güzel. Bayram heyecanı, sevinci bile çocukken güzel. Aldığımız yeni elbiseleri ayakkabıları yastığımızın altına veya yatağımızın baş ucuna koyardık. Gayette mutlu ve huzurlu olurduk. Fakat o mutluluk uyutmazdı, yatağın içinde dööön döööööön uyuyamazdık. Sonra uyurduk ne hikmetse çabucak sabah oluverirdi, büyüklerimizle bayram namazına giderdik.. Sonra namaz biterdi bayramlaşma faslı başlardı. Kahvaltı yapılırdı sonra dışarı hücum... Büyüklerden alınan bayram harçlıklarıyla torpil alınır, oyuncak boncuklu tabanca alınır mahallede savaş yapılırdı. Hee bayramlarda en çok bakkal amcalara yarardı. Artık az buz rastlıyoruz bakkallara. Rastladıklarımızda da ne torpil bulunur ne tabanca orası şüpheli. Hayat şartlarının değişmesiyle ve yaşın ilerlemesiyle malesef hem bu heyecanlar kaçtı hem eğlencesi. Artık çocuklar bayramı heyecanla beklemiyorlar. Belkide güzelim geleneklerimiz yavaş yavaş ölüyor. İnşallah yok olupta bi gün gerçekten tam manasıyla "nerde o eski ramazanlar" demek zorunda kalmayız...
mc4
87,682,782
Poroşenko, Trump’ın görüşmede, “Rusya’nın saldırganlığını ve Kırım’ı yasadışı biçimde ilhak etmesini” gündeme getirdiğini belirtti. Trump’ın Rusya ile ilişkileri güçlendirme çabası gösterirken Ukrayna’ya desteğini azaltabileceği yönündeki endişelerin sorulması üzerine Poroşenko, “(Amerika’daki) İki partinin de savunduğu destekte herhangi bir ciddi değişikliğin olmasını beklemiyoruz” dedi. Telefon görüşmesinde Trump’a Ukrayna’nın doğusu ve Kırım’daki durumla ilgili son bilgileri detaylı olarak aktardığını ifade eden Poroşenko, “Başkan seçilen Trump tarafından, Rusya’nın saldırganlığı ve Kırım’ın yasadışı ilhakı meselelerinin gündeme getirildiğini teyit edebilirim” diye konuştu. Donald Trump’ın seçim kampanyası sırasında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i öven bazı sözleri, Cumhuriyetçi adayın başkan seçilmesi halinde Ukrayna’nın pahasına Rusya ile ilişkileri geliştirmeye yöneleceği yönünde kimi çevrelerde endişeler uyandırmıştı. Amerika’nın ittifakın masraflarını olması gerekenden “çok daha fazla” sırtladığını savunan Trump, NATO’nun “modasının geçmiş olabileceğini” de belirtmişti.
mc4
87,682,783
Bir hanımefendi #yemek yaparken tarifini veriyor, sunucu soruyor ‘neden rengi böyle’ diye. Bir gururla süzülerek ‘normalde şu konuyor, ben bunu ekledim’ dedi. Yemek yapma olayını bu kadar abartmasak! En sağlıklı sokak lezzeti #yemek #lezzet #kumpir twitter.com/erenkoykumpir/... Hilal Konutları mağazamız hizmetinize sunulmuştur. İnce hamurdan pizza severlerin mutlaka uğramasını diliyoruz. Kocaeli'nin önde gelen markalarına yemek temin ediyoruz.
mc4
87,682,784
Ünlü Youtuberler arasında yer alan Elif Gaye, her gün yapmış olduğu günlük iddaa kuponları ile kazandırmaya devam ediyor. Yapmış olduğu yayınlar sayesinde, bir çok kişinin rahatlıkla kazanmasını sağladığı için, her geçen gün takipçilerinin artıyor olması ve özellikle son yıllarda spor oyunlarında oldukça büyük talepler de olması ile birlikte, artık bir çok kişi için bu tür oyunlar yeni bir kazanç kapısına dönüşmüş durumda. Burada önemli olan haftanın ve günün banko maçı ile kazanç elde etmek olduğu gibi, her anlamda doğru iddaa tahminleri yapmak da gerekiyor. İşte bunların tamamını yapan Elif Gaye sayesinde, iddaa için doğru maçları bulabilir ve kazanabilirsiniz. Özellikle yapmış olduğu analizleri tek tek video olarak yayınlıyor olmasından dolayı, en kaliteli banko maçlar arasından seçimlerinizi daha kolay bir şekilde yapabiliyorsunuz. Youtube üzerinden ayrıca Elif Gaye ya da günün banko maçları, günlük bahis tahminleri gibi aramalar da yaparak, direk olarak sayfasına ulaşabilirsiniz. Her gün vermiş olduğu günün banko maçı ile kazandırdığını da zaten gösteriyor. Ayrıca hazır iddaa tahminleri ve kuponları için de yayınlarını takip eden abonelerine yardımcı olmasından dolayı, rahat bir şekilde sizde iddaa oyunu ile kazanmaya başlayabilirsiniz. Tamamı ile bilgi ve tecrübe üzerine yapmış olduğu paylaşımlar ile kazanmanın tadını çıkarmanızı sağlıyor. Videolar içerisinde en doğru günün iddaa tahminleri ile sizlerde istediğiniz gibi kuponlarınızı hazırlamış olacaksınız. Bu sayede banko maçlar için sadece uzmanlardan almış olduğunuz bilgiler ışığında, en doğru tahminleri yaparak ve yapılmış olan tahminlerden yararlanarak, kazanmış olacaksınız. Tabi ki iddaa oyununda bir çok farklı oyun yöntemi bulunduğu için, buradan kazanabileceğiniz bahis sitelerini de bulabilirsiniz. Banko kuponlar bulmak ve bu banko maçlar ile birlikte kazançlarınızı arttırmak daha kolay olacaktır. Çünkü banko maçlar sayesinde, kuponda daha fazla maç seçebiliyor ve sistem yaptığınız zaman o maçı kesin gelecek diye seçerek, daha az ücret ile daha fazla kazanç elde edebiliyorsunuz. Aradığınız en iyi iddaa tahminleri için sizde artık ünlü bir ismi youtubeden takip etmeye başlayabilirsiniz.
mc4
87,682,789
Türkiye’nin ve dünyanın pek çok yerinden, göğüs hastalıkları ile alakalı kendisine başvuran kişilerin tedavisini üstlenmekte. Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Göğüs Hastalıkları bölümünde görev yapan Nalan Göloğlu, burada pek çok kişinin tedavisini, tecrübesi ve bilgisini son teknoloji uygulamalar ile birleştirerek gerçekleştirmekte. Konu göğüs hastalıkları olduğu zaman, gerek teşhis, gerekse tedavi aşaması oldukça hassas ilerler. Tanının yapılmasından sonra, tam tedavi uygulaması bitirilene kadar geçen süreçte, hastanın yaşamına kaliteli bir şekilde devam edebilmesi için, mutlaka önleyici ve semptomları bastıran çeşitli uygulamalar gerçekleştirilmelidir. Uzman doktorlar, tedavi sırasında hastaların günlük yaşantılarına devam edebilmeleri için, bu tarz uygulamalara da başvurmaktadır. Göğüs hastalıkları, her ne kadar tehlikeli ve ciddi konular olsa da, doğru yöntemler ile tamamen veya hastanın durumuna bağlı olarak, yeterli düzeyde tedavi edilebilmektedir. Göğüs hastalıkları alanında ihtisas yapmış olan doktorlar, gerek teşhis aşamasında, gerekse gerekli tanının koyulması ve tedaviye başlanmasında pek çok farklı uygulamaya başvurabilir. Özellikle son teknoloji yöntemler uygulanarak gerçekleştirilen bu proses, tıp dünyasının adeta temelini oluşturmaktadır. Doğru şekilde yapılması durumunda, uygun teşhis ve tedavi belirlenecek, sonucunda ise hastanın durumu eski haline getirilecektir. Bu sürecin sadece cihazlarla veya ilaçlarla olmadığını bilen Göloğlu gibi uzman doktorlar, aynı zamanda hastalar ile yakın ilişki kurarak, güler yüz ve pozitif bir psikolojiyi temel alarak tedavi sürecini yürütmektedir.
mc4
87,682,790
10 Cloverfield Lane filminin Türkçe altyazılı fragmanı. 2016 yapımı 10 Cloverfield Lane filminin fragmanı. Dude'una ayrı Walter'ına ayrı öldüğüm Big Lebowski adlı 1992 yapımı filmin 8 bit versiyonunu sitenin de nostalji sitesi olması üzerine yüklemeyi uygun buldum efenim. O lanet olası halı odayı dolu gösteriyordu, bilirsiniz.. 1993 yapımı Born Yesterday filminin fragmanı. 2015 yapımı komedi filmi Love the Coopers'a ait fragman.
mc4
87,682,792
Çoğu pamuk Örgü Makinesi döner bir silindirin kenarına sabitlenmiş iğneler içeren dairesel makinelerde örülür. Silindir dönerken, iğneler borudan bir kumaş üreten dikişten dikiğe doğru ilerler. Genişliği, genellikle 9 ila 60 inç çapında değişen silindirin büyüklüğü tarafından düzenlenir. Bir el örgüsü, bir seferde bir dikiş oluşturan iki iğne kullanır. İstenilen kumaşın genişliğine bağlı olarak, modern bir örgü makinesi 2,500’ün üzerinde iğneyi kullanabilir. Tek bir iplik konisi yerine, bir örme makinesinin her bir inç kumaş genişliği için dört adede kadar konisi olabilir. Örneğin, 32 inç silindirli bir makinede üzerinde iğne ve aynı anda 128 koni iplik beslemesi olabilir. Bunlar, iç çamaşırı dokuma yapımında kullanılan bir makine için tipik istatistiklerdir, ancak rakamlar kullanılan makine tipine ve üretilen kumaşlara göre değişir. Düz örgü makinesi başka bir temel türüdür. Düz bir yatak ile tasarlanan düz bir çizgide düzinelerce iğneye sahip ve dokuma kumaşa benzer düz örgü kumaş üretiyor. Düz bir örme makinesi dakikada bir milyondan fazla dikiş yapar ve kumaşın belirli noktalara uyması için belirli noktalarda daraltılması veya genişletilmesi amacıyla dikişlerin otomatik olarak düşürülmesi veya eklenmesi için ayarlanabilir. Örgü makineleri, çok çeşitli kumaş ve şekiller üretecek şekilde programlanabilir. Pamuk lifi kadife, jersey ve flanel gibi kumaşlara dokunabilir veya örülebilir. İç çamaşır, çorap ve tişört gibi tekstil ürünlerine ek olarak, pamuk da balık ağlarında, kahve filtrelerinde, kitap ciltlemelerinde ve arşiv kağıtlarında kullanılmaktadır. Pamuk bir gıda VE lifli bir üründür. Pamuk tohumu sığırlara beslenir ve petrol yapmak için ezilir. Bu pamuk tohumu yağı, sabun, margarin, emülgatör, kozmetik, eczacılık, kauçuk ve plastik gibi ürünler ve yemek pişirmek için kullanılır. Pamuk hem gıda hem de lif mahsulüdür. Pamuk bitkisi, koza olarak bilinen meyve üretir. Olgunlaştıkça ürün alınır ve çırçırlanır – pamuk lifi (veya tiftik) çekirdekten ayırır. Pamuk teli, toplanan pamuğun ağırlığının yaklaşık yüzde 42’sini oluşturur ve bir pamuk mahsulünden toplam gelirin yaklaşık yüzde 85’ine katkıda bulunur. Pamuk bitkisinin hemen hemen tüm kısımları, pamuk, pamuk tohumu, linter, sap ve tohum kabukları dahil olmak üzere bir şekilde kullanılır. Pamuk, yumuşak, emici ve nefes alabilen bir doğal elyaftır. Bu, cilde yakın giyilen giysiler ve iç çamaşırlar için mükemmel bir elyaftır. Pamuk, vücudu yazın serin tutar ve kışın ılıktır, çünkü ısıyı iyi bir şekilde iletir. Pamuk alerjik değildir ve sentetik liflerden farklı olarak, pamuk lifi hiçbir kimyasal içermeyen doğal bir üründür. Pamuk, eşsiz elyaf yapısı sayesinde, daha iyi nefes alır ve yağ bazlı sentetik kumaşlardan daha rahattır. Pamuk, doğal beyazlığı ve yüksek emilim oranı nedeniyle boyanacak en kolay kumaşlardan biridir.
mc4
87,682,793
Görgü tanıklarından alınan bilgiye göre, İsrail askerleri Ebu Dis beldesine baskın düzenledi. Askerler, baskında kendilerine taş atan Filistinlilere plastik mermi ve göz yaşartıcı gaz bombası kullanarak karşılık verdi. İsrail askerlerinin bazı evlere girerek tahribatta bulunduğu belirtildi. Filistin Kızılayı tarafından yapılan yazılı açıklamada, yaşanan arbede sırasında 2 Filistinlinin plastik mermiyle yaralandığı, 25'inin atılan gaz bombasından etkilenerek boğulma tehlikesi geçirdiği ifade edildi. Ebu Dis beldesinde, zaman zaman gerçekleştirilen baskınlar sırasında İsrail askerleri ile Filistinli gençler arasında arbede yaşanıyor.
mc4
87,682,797
> Helal seks shop! Özsel Tortop'un yazdığı tüm yazıları bu bölümden okuyup, takip edebilirsiniz. ‘‘Hahh!, bir bu eksikti’’ dediğinizi duyar gibiyim... Hatta, ‘‘Helal et ve helal gıdadan sonra sıra şimdi de ‘helal seks shop’ta mı’’ dediğinizi de... Ya da şahsıma sinkaflı bir küfür salladığınızı da... Neyse, merak edenler için devam ediyorum... Adı üstünde seks shop... Yani İslami şartlara uygun ürünler! Bayramın ilk günü, internette satış yapmaya başlayan sitede, her seks shop’ta bulabileceğiniz bazı cinsel istek artırıcı ürünler var... Bazı diyorum; zira her ürün yok! Sadece helal filtresinden geçenler mevcut... Daha doğrusu site sahibi Haluk Demirel’in yaptığı araştırmalara göre günah olanlar değil, sadece helal filtresinden geçenler! Mesela fetişler için bir kelepçe, bir şişme kadın veya şişme erkek yok... Onun yerine cinsel ilişkiyi kolaylaştıran kayganlaştırıcı krem, arzuları artıran parfüm veya cinsel performans artırıcı kahve var sanal raflarda... Üstelik Demirel’in deyimiyle ürünlerin hiçbiri alkol ve domuz yağı barındırmıyor! Pembe kelepçenin fanteziye girdiğini düşünüp satmıyor ama titreşimli halkayı helal sınıfına sokuyor... Mastürbasyon yapmanın günah olduğundan yola çıkıp vibratör de satmıyor ama kızlık zarına zarar vermeyen bakire vibratörünün çok mantıklı olduğuna kanaat getirip ilerleyen günlerde satışa sunmayı planlıyor. Zamanla o da olacakmış... Artık hemşire kıyafeti mi olur, hizmetçi kıyafeti bilemem ama Noel Anne kıyafetinin helal sınıf listesine sondan bile giremeyeceğine adım gibi eminim! Velhasıl aslında Haluk Bey’in de kafası karışık... Hala daha neyin helal, neyin günah olduğunu kendisi de pek çözememiş... Haliyle gelecek tepkilere göre belirlemeyi düşünüyor ürün gamını... Peki kimdir Türkiye’nin ilk ve şimdilik tek muhafazakar seks shop’unun sahibi Haluk Demirel? 38 yaşında, yaklaşık beş yıllık evli ve bir çocuk babası... Uluslararası ilişkiler eğitimi almış, yıllarca ilaç sektöründe çalışmış, şimdilerde bir elektronik firmasında dirsek çürütüyor... ‘‘Muhafazakar görüşlü olup olmadığını soruyorum; ‘‘Bağnaz değilim ama müslümanım’’ diye yanıt veriyor... Peki gelelim helal seks shop fikrine... Aslında fikir, bir kız arkadaşının derdini dinledikten sonra oluşmuş kafasında... Doğum yaptıktan sonra cinsel isteksizlik yaşayan arkadaşı, derdine çare olacak ürünleri almak için eczaneye gittiğinde, eczanedeki görevlilerin manalı bakışlarından utandığını, internetten alışveriş yapmak istediğinde ise karşısına çıkan pornografik fotoğraf ve yazılardan rahatsız olduğunu söyleyince helalsexshop.com fikri belirmiş zihninde... Fikir iyi, güzel ama hangi seks ürünleri helal, hangileri günah? Bir yandan çevresindekilere danışmış, bir yandan harıl harıl İlahiyatçı Ali Rıza Demircan’ın yazılarını okumuş... Amacının evliliklerde biten cinsel hayatı biraz olsun renklendirebilmek olduğunu söylüyor ve tepki almaktan korkmadığı için ne kimliğini, ne de yüzünü gizlemiyor... Ne diyeyim, sanal bile olsa edepsiz seks shoplara girince yüzü kızarıp bozaranlara duyurulur.
mc4
87,682,799
Peki, nedir aşkın matematiği? "İnsan duyguları özenlice düzenlenmiş, rasyonal ve kolay tahmin edilebilir değil, ancak bu; matematiğin bize bu konuda sunabileceği hiçbir şey olmadığı anlamına gelmiyor." "Matematik nasıl oluyor da bize aşkla ilgili şeyler sunabiliyor?" dediğinizi duyar gibiyiz. Cevap aslında basit; matematik o kadar güçlü ki, bize neredeyse her şey için yeni bir bakış açısı kazandırma potansiyeli var. Aşk kadar tahmin edilmesi zor bir şey için bile... İşte Hannah'ın, "Matematiksel olarak kanıtlanabilir üç ana aşk tavsiyesi..." O zaman nasıl oluyor da, daha az çekici insanlar çekici insanlara göre daha popüler olabiliyor? Aslında çok basit bir cevabı var: "Önemli olan tek şey direkt dış görünüş değil." Hannah bunu çok güzel bir örnekle açıklıyor: "Herkes Portia de Rossi'nin çok güzel bir kadın olduğu konusunda hemfikir. Kimse onun çirkin olduğunu düşünmüyor çünkü çok güzel bir kadın. Portia de Rossi'yi, Sarah Jessica Parker gibi biriyle karşılaştırırsanız, ben dahil birçok insan Sarah Jessica Parker'ın gerçekten harika olduğunu düşünür. Hatta dünya üzerinde yaşayan en güzel varlık olduğunu... Fakat bazı insanlar, yani internettekilerin çoğu, onun biraz ata benzediğini düşünüyorlar. Şimdi, insanlara Sarah Jessica Parker'ı veya Portia de Rossi'yi ne kadar çekici bulduklarını sorsanız ve onlardan 1 ile 5 arasında bir puan vermelerini isteseniz, sanıyorum ki ortalama aynı puanı alırlardı. Fakat oylama şekilleri çok farklı olurdu. Portia'nın puanları 4'ün etrafında toplanırdı, eminim herkes onun çok güzel bir kadın olduğunu düşünüyor. Ancak Jessica Parker için fikirler tamamen bölünürdü. Puanında büyük bir dağılma olurdu." Aslında önemli olan bu dağılım. İşte sizi, online bir arkadaşlık sitesinde popüler yapan da bu dağılım. Aslında buradan çok ilginç bir sonuca varılıyor. Hannah'ın bu konuyla ilgili bir de tavsiyesi var. "Sizi farklı kılan şeylerin üzerinde durmalısınız, bazı insanların bunu çekici bulmayacağını düşünseniz bile. Çünkü sizi beğenen insanlar her hâlükârda beğenecek ve beğenmeyen önemsiz insanlar, yani onlar sadece sizin yararınıza olacak." Diyelim ki flört konusunda oldukça başarılısınız. Ancak asıl soru; bu flörtü, nasıl uzun dönemli bir mutluluğa çevireceksiniz? Hannah, "Genellikle durulduktan sonra karşınıza çıkan ilk insanla evlenmenizin akla uygun olmadığını." söylüyor. Peki özellikle, durulmak için doğru zamanın gelip gelmediğine nasıl karar vereceksiniz? Önünüzde onca kişiyle flört etme şansınız varken... Kulağa hoş geliyor değil mi? 15 yaşında flört etmeye başladığınızı ve ideal olarak 35 yaşına geldiğinizde evlenmek istediğinizi düşünün. Ve hayatınız boyunca potansiyel olarak flört edebileceğiniz birtakım insanlar var. Ve bu insanlar farklı seviyelerde iyiler. "Kural ise şöyle; bir defa durup evlendikten sonra, neye sahip olabileceğinizi görebilmek için geriye bakamazsınız ve aynı şekilde geriye giderek fikrinizi değiştiremezsiniz." İşte bu noktada matematik; flört pencerenizdeki ilk yüzde 37'ye ne yapmanız gerektiğini söylüyor. "Ciddi bir evlenme potansiyeli olan herkesi geri çevirmelisiniz. Ve sonra daha önceki gördüğünüz herkesten daha iyi olan sıradaki insanı seçmelisiniz." Eğer bu teoriyi uygularsanız; mükemmel eşi bulma şansınızı maksimuma çıkarmış olacaksınız. En azından bu matematiksel olarak kanıtlanmış en iyi yöntem. İşte gördüğünüz gibi, matematikçiler böyle söylüyor... Ne dersiniz, risk alıp denemeye değer mi? sadece sondaki;"partnerinize karşı tutumunuz (Olumlu veya olumsuz) evliliğinizin devam edip etmeyeceğini doğrudan etkiliyor." lafına katılıyorum yani ne ekersen onu biçersin.e bunun için de matematik dahisi olmaya gerek yok aq!..azıcık aklı olan herkes bilir bunu..diğerleri saçma..zaten tam anlamadım.. Nasıl bir saçmalama şekli bu yahu matematik bunun için mi var bilgisayar programı mıyız biz daha çok denersek daha iyisini bulalım?
mc4
87,682,801
Casino Maxi www.casinomaxi28.com güncel adresinden kazandırmaya devam ediyor. Üstüne üstlük birde Her yeni kullanıcıya 1500 TL bonus ve 750 Freespin veriyor. Bu site ve kampanyayı kesinlikle incelemelisin. Casino Maxi Sitesine Aşağıda ki butondan giriş yapabilir ve bonuslarınızı alabilirsiniz. Freespin, toplamda 250 Freespin kazanırsınız. bonusuyla birlikte 50 Freespin kazanır. ve Cuma günleri 50’şer Freespin hesabına tanımlanır. Freespinlerinizi aktive ettikten sonra Starburst slot oyununda kullanabilirsiniz. Bu muhteşem bonus ve freespinlerler şimdi casino keyfinizi salonunuzun koltuğunda yaşamak için yukarıda ki casino maxi giriş butonuna basıp 5 dakika da üye olun ve bonuslarınızı alın.
mc4
87,682,803
Antalya’da özel bir halk otobüsüne binen yolcu ile şoför arasında yaşanan durak sorma tartışması faciaya sebep oluyordu. Öfkeli yolcu seyir halindeki otobüsün şoförüne yumruk atarken otobüste bulunan yolcuların paniği ise kameralara yansıdı.Olay... Öfkeli yolcu seyir halindeki otobüsün şoförüne yumruk atarken otobüste bulunan yolcuların paniği ise kameralara yansıdı. Olay geçtiğimiz gün Antalya’da yaşandı. Edinilen bilgiye göre Antalya Büyükşehir Belediyesi özel halk otobüsüne binen bir yolcu şoföre güzergahtaki durakları sordu. Şoförün "Durak vardır ama bilmiyorum durak harici indiremem" demesi üzerine yolcu "ağabey sen bu hatta çalışmıyor musun?" cevabını verdi. Şoför "Ağabey ben bu hatta çalışıyorum ama şu anda travma geçiriyorum gözünü seveyim sordun durdun ya" dedi. Şoför, soru sormaya devam eden yolcuya, yolculuk esnasında şoförün meşgul edilmemesi gerektiğini söyleyerek tepki gösterdi. "O zaman yapma bu işi" diyen yolcu, "ben sana insan gibi soru soruyorum" dedi. Bir kez daha yolcunun meşgul etmemesi gerektiğini söyleyen şoför, "21 senedir yapıyorum bu işi" deyince yolcu küfürler ederek otobüsün arkasından gelip direksiyon başındaki şoföre yumruk atmaya başladı. Aldığı darbelerle direksiyon başında neye uğradığını şaşıran şoför yumruklara karşı koymaya çalışırken, otobüsün seyir halinde olması sebebiyle yolcular büyük panik yaşadı. Tekme tokat kavga sırasında otobüs şoförü bir ara direksiyonu terk edince panik daha da büyüdü. Kavga, otobüs seyir halindeyken araç içinde de devam etti. Bu arada durumu fark eden bir yolcu, şoför mahalli boş olan hareket halindeki otobüsü durdurmayı başardı. Yolcuların araya girmesiyle otobüs içindeki kavga sona ererken şoför yolculardan polis çağırmalarını istedi. Otobüsten inen yolcuyla şoförün kavgası, dışarıda da devam etti. Dışarıdaki yumruklaşma da esnafın araya girmesiyle sona erdi.
mc4
87,682,804
Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Mümkün olduğu kadar profesyonelce askerliği meslek olarak benimsemiş insan unsuruna ağırlık vermek lazım" dedi. Askerlik süresine ilişkin soru üzerine Davutoğlu, son Yüksek Askeri Şura toplantısında iki noktaya dikkati çektiğini ve bütün komuta kademesiyle bu konuda mutabık kaldığını kaydederek, "Bir; Silahlı Kuvvetlerimizi insan yoğunluklu bir ordu yapılanmasından teknoloji yoğunluklu ordu yapılanmasına geçmesi. Öyle teknolojik araçlar var ki şimdi herhangi bir operasyonda mesela elektronik savaş teknolojisine sahipseniz binlerce, onbinlerce askeri sahaya sürmeden netice alabiliyorsunuz" dedi. Başbakan Davutoğlu, şu anda caydırıcılığın asker sayısının artması değil, "teknolojik ve elektronik savaş kabiliyetine sahip olmada" bulunduğunu, meselenin asker sayısını artırmak olmadığını anlattı. Savunma sanayisini geliştireceklerini, milli savunma sistemi, milli füze, elektronik savaş kabiliyetini artıracaklarını dile getiren Davutoğlu, şu anda da bunu finanse edebilecek güçleri olduğunu bildirdi. Başbakan Davutoğlu, "Mümkün olduğu kadar profesyonelce askerliği meslek olarak benimsemiş insan unsuruna ağırlık vermek lazım. Biraz önce Meclis grup başkan vekillerimizle görüştüm. Sözleşmeli er ve erbaş alımlarıyla ilgili kolaylaştırıcı ve yaşı düşüren çok ciddi bir paket getiriyoruz. Böylece meslek olarak askerlik yapacak olanların Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki oranını artıracağız" diye konuştu. Mesleği askerlik olanların oranını artırmak istediklerini söyleyen Davutoğlu, bedelli askerliğe buradan geldiklerini ancak bunun sürekli tekrar etmeyeceğini aktardı. "Belki bir tevafuk oldu ama, biz bunları görerek ileride AİHM kararı çıkabilir ben Hacı Bektaş'ta şimdiden tedbiren konuşayım demedim. Muharrem ayı vesilesiyle başladı. Meseleler biliniyor, çalıştaylarda da ortaya kondu. Sohbetimizde de nasıl çözüleceği belirlendi. Hiçbir sünni de cemevine karşı değildir. Alevi vatandaşımızın da camiye karşı olduğu kanaatinde değilim. Orada da hepsi özellikle vurgulayarak, Alevi İslam geleneği kavramını kullanarak dile getirdiler. İslamın dışında, İslamla bağlantısı kopmuş bir Aleviliğin Alevilikten de kopacağı konusunda masada ortak bir kanaat vardı. Birçok AK Parti belediyesi cemevi inşa etmiştir, katkı sağlamıştır. Cemevinin meşrulaşması gibi bir sıkıntısı yok. Zaten doğal olarak gelmiş, modern bir kavramdır. İhtiyaç neyse hep beraber oturur, çözeriz." "Bu doğal bir şey. Bunlar asırlarca nasıl bir arada yaşamışlarsa aynı şekilde yaşarlar. Moderniteden gelen sıkıntılar aslında bunlar. Geleneksel toplumda olmayan sıkıntılar. 100-200 sene önceki İstanbul sokaklarına gittiğinizde Mevlevi dergahı, Bektaşi dergahı, Nakşi dergahı, hepsi yan yana yaşamışlardır. Kilise, sinagog bunları da zıtlık içinde kimse görmemiştir. Şimdi yeniden bu kültürü inşa etmemiz lazım. Moderleşme içinde bazı bu kurumlar tehdit gibi algılandı. Eskiyi temsil eden, geri kalmış gibi algılandı, müzelere döndürülüp ücret kondu. Geleneksel hoşgörü kültürüyle çağdaş eşit vatandaşlık kültürünü birleştireceğimiz yerde çözüm. Hiçbir vatandaşımız bizim açımızdan karşı, ötekileşmiş olamaz. Devlet böyle baktığı anda kendini reddeder. Seçim, demokrasi bir rekabettir. Herkes halktan oy almak için söylemini kullanır. Ama bu şeyde bir oy hesabı olamaz. Olsa seçim öncesinde bu dosyayı açmamayı düşünebilirdik. Ben bana oy verenler kadar oy vermeyenlerin de başbakanıyım. " Başbakan Ahmet Davutoğlu, Anayasa Mahkemesi bağlamında devam eden seçim barajı tartışmalarını değerlendirerek, "Burada geçen sene 30 Mart seçimleri öncesinde ve daha önce ortaya çıkan tabloya baktığımızda, 2015 seçimlerinin önemini de gördüğümüzde, bunlar Türkiye'deki istikrarla ilgili bir yeni soru işaretleri uyandırma çabası olarak da değerlendirilebilir" dedi. Anayasa Mahkemesi üzerinden bir tartışma yapmak istemediğini belirten Davutoğlu, "Açıklığa kavuşan bir husus var. Orada Anayasa Mahkemesi Başkanına atfedilen beyanların, doğru olmadığı ortaya çıktı.Gazetecinin iyi niyetle bir algı, bir iletişim sıkıntısından olabiliyor bazen. Bizim için esas olan pazartesi günü yapılan açıklamadır ve o yalanlanmıştır." diye konuştu. Başbakan Davutoğlu, Türkiye'deki bütün cemaatlerin fişlendiği yönündeki iddialara ilişkin soruya şöyle yanıt verdi: "Bir kere bazı kavramların ne kadar yozlaştırıldığı, hepimizin önem verdiği kavramların ne kadar anlam kaymasına uğradığı, özellikle bu cemaat kavramı etrafında son yaşadıklarımızla görüldü. Biraz önce cemevi dedik, cami dedik... Cemaat de aynı şeyden gelir; cem etmekten yani bir araya getirmekten, muhabbetle bir araya getirmekten. Şu cemaat olur, bu cemaat olur, her bir yol eğer o gönül muhabbetine dayanıyorsa bunlar zaten yasakla ortadan kalkacak şeyler değil. Kalksaydı 12 Eylül kaldırırdı, 28 Şubat kaldırırdı. Cemaatler kanunla, yasayla bir araya gelmez ki, kanunla, yasayla kaldırılabilsin. Gönül erleri bir araya gelir ve yapar. Dolayısıyla herhangi bir cemaate, devletin tavır alması demek, sosyolojik bir gerçekliğe tavır alması demek. Dolayısıyla böyle bir şey söz konusu değil. Peki, "Paralel yapı bir cemaat midir?" diye soruyorsanız, cemaat değil. Bunun için niye biz 3 sene önce bu yapıya da bir cemaat, bir gönül şeyi olarak mukabelede bulunup, her türlü imkanı sağlıyorduk. Hiçbir cemaat yapısı AK Parti iktidarlığında herhangi bir kısıtlamaya tabii tutuldu mu? Herkes özgürce kendini ifade etti. 28 Şubat'ın bunaltıcı atmosferinden bu ülkeyi kim çıkardı, herkes kendisine sorsun." Davutoğlu, 28 Şubat döneminde bazı kesimlerin "başörtüsü teferruattır" diyerek maske taktığını belirterek, bu maskeleri kaldıranın AK Parti iktidarları olduğunu söyledi. Söz konusu yapıyı cemaat olarak tanımlamadığına vurgu yapan Davutoğlu, "O vasıfla gönüllü işler yaparken, hiçbir zorlukla karşılaşmazken şimdi neden karşılaşıyor? Çünkü cemaat gibi görünüp yaptığı faaliyetlerin ötesinde başka bir amaca yöneldi. Millete gidip de onun rızasını almadan, meşruiyetini milletten almadan Ankara'da bürokrasiyi örgütleyerek ve kontrol altına alarak millet adına otorite kullanmaya kalktı. İşte o zaman 'Arkadaş sen cemaat değilsin' deriz. Çünkü niyetin gönül ve muhabbet köprüleri kurarak, millet arasında irtibatları kuvvetlendirmek değil, niyetin cemaat görünümü altında halkın oylarıyla seçilmiş iktidara bir politika dikte etmek" ifadesini kullandı. MİT tırlarına yapılan operasyon dahil olmak üzere birçok olayın alt alta konulduğunda mevcut yapının "cemaat" olarak adlandırılamayacağını vurgulayan Davutoğlu, şunları söyledi: "Bunlara cemaat adını vermek, cemaat kavramına ihanet etmektir. Şimdi artık cemaat demiyoruz. Çünkü cemaat vasfını kaybetti. İster seküler olsun ister dini görünümlü olsun devleti bürokraside örgütlenmek suretiyle ele geçirmeye çalışırsa bu 60'lı yıllardaki cunta faaliyeti olsun. Ezanın tekrar aslına döndürülmesini bir darbe gerekçesi olarak, daha sonra birçok... Başkası da dini argümanlar kullanarak bir şekilde devletin içinde paralel bir örgütlenmeyle millet iradesine ipotek koymak. Buna cemaat faaliyeti denir mi? Burada cemaat vasfını kaybetti. Öyle olmamış olsaydı, yitirmemiş olsaydı, bizim için geçmişte ne idiyseler aynı şekilde yürürlerdi. Kendi yakınlarınızı devlet kademelerine getirmek için personel birimlerini tutacaksınız, imtihanları kontrol edeceksiniz, birçok kul hakkına da gireceksiniz. Sonra da 'Ben, hayır, hizmet işi yapıyorum' diyeceksiniz. İşte o andan itibaren çizgi geçilmiş ve başka bir şeye dönüşmüş olur o faaliyet." Davutoğlu, diğer cemaatlerin bu tür söylemleri üstüne alınmaması gerektiğini anlatarak, bu konuda ayrımın net olduğunu söyledi. MGK'da hiçbir cemaatin konuşulmadığına vurgu yapan Davutoğlu, hiçbir cemaate karşı da tedbir düşünülmediğini kaydetti. Davutoğlu, MGK'da paralel bir yapını ve ona karşı alınacak tedbirlerin konuşulduğunu belirtti. Paralel yapının hedeflerine ulaşması durumunda meşru siyaset yapılacak alanın ortadan kalkacağını aktararak, "Meşru devlet yönetimi başka yollarla ipotek altına alınacaktı. Kimse bunu başka şeylerin içine çekmesin. Kendisini aklayabilmek için tekrar cemaat yapısı içine kendisi içine koyarak birtakım... Öyle ifadeler kullanmışlar ki, bunlar çocukça algı operasyonu" diye konuştu. İnşallah seçimden önce nihai noktaya doğru geliriz. Bizim için bir şey yok ama önemli olan, biz bunu dediğimizde bütün aktörlerin de aynı iradeyi gösterdiğinden emin olmamız. Atılması gereken adım atılacağı zaman atılır" dedi. Başbakan Davutoğlu, "Türkiye, iletişim özgürlüğüne geçti mi, Artık rahat rahat telefonla konuşabilecek miyiz" soruları üzerine, hükümetlerin topluma taahhüdü olması gereken bu konunun, kendilerinin de taahhüdü olduğunu dile getirerek, toplumun, bir başka gözün, kulağın kendisini takip ettiği inancını taşımayacak şekilde özgürleşmesi gerektiğini söyledi. Devletler arasındaki bazı konularda bu tür risk olabileceğine değinen Davutoğlu, şunları belirtti: "Halkımızın, sıradan vatandaşımızın iletişim özgürlüğü teminat altındadır, olacaktır. Eğer kriminalojik bir şeyin parçası ise uyuşturucu işi yapıyorsa dinlenecek, aksi takdirde neslimizi koruyamayız. Kaçakçılık yapıyorsa terör faaliyeti içindeyse bunları takip etmek devletin görevidir, etmediği zaman huzur kalmaz, düzen kalmaz. Bunun dışında vatandaşlarımızın siyasi düşünceleri, ait oldukları sivil toplum kuruluşları sebebiyle etnik, mezhebi kimlik sebebiyle dinlenmesi, takip edilmesi diye bir şey söz konusu olamaz. Bu konuda kimin şikayeti varsa bizzat ben de takip ederim, arkadaşlarım da takip eder. Böyle bir şeye izin vermeyiz." Davutoğlu, geçmişte yaşanan "bazı acı tecrübeler"den sonra iletişim özgürlüğü alanını, keskin bir şekilde tahkim etmeye kararlı olduklarını, bunu ihlal edeceklere karşı karşı tedbir alacaklarını bildirdi ve kimsenin tedirgin olmaması gerektiğini vurguladı. Teknolojinin olanaklarına değinen Davutoğlu, devlet desteği olmadan da bu tür imkanlara rahat erişilebildiğine işaret ederek, "Bizim meselemiz onları durdurmak, onları engellemek ve halkımızın kendisini huzur ve rahatta hissettiği atmosferi sağlamak" diye konuştu. Başbakan Davutoğlu, Çözüm Süreci'ne işaret edilerek sorulan "2015'in en azından ilk yarısında bu sorunun silah bırakma aşamasına gelebileceği umudu taşıyor musunuz" sorusu üzerine, 2013 Nevruz'undan itibaren bu umudu hep taşıdıklarını ifade ederek, sadece umutta bırakmayıp yasal çerçevede adımlar atıldığını anlattı. Herkesin aynı ciddiyetle davranmadığını dile getiren Davutoğlu, 6-7 Ekim olaylarının, sürecin kırılganlığı konusunda bazı ipuçları verdiğine işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: "O tecrübeden de hareketle siyasi otorite olarak yeni bir çerçeve tespit ettik. Bu çerçevede yürümeye devam edeceğiz. Bazen şer gördüğümüz şeylerden bir hayır da çıkabilecek durumlar olabiliyor. 6-7 Ekim olayları gösterdi ki kamu düzeninin olmadığı yerde hiçbir şey olmaz. Kamu düzenini tehdit altında tutan bazı unsurlar varsa Çözüm Süreci bununla birlikte yürümez. Bunu devlet olarak biz tespit etmedik, bölge halkı da Türkiye'nin her yerindeki Kürt vatandaşlarımız da bunu tespit etti. Gerek Akil İnsanlar Heyeti toplantımızda gerek Şanlurfa'da yaptığımız istişarede beni ümitlendiren, umudumuzu bir öteye taşıyan şey, Çözüm Süreci artık devletin ya da AK Parti hükümetinin sahiplendiği bir husus değil sadece. Bölgedeki bütün sivil toplum bunu sahipleniyor. Bölgedeki sivil toplum, yani örgüt tesiri dışında olan, bölgenin gerçek dinamikleri ki bunların bir kısmı değişik kanaatlere sahip, bir kısmı daha muhafazakar, bir kısmı daha seküler. Şanlıurfa'daki toplantıda da gördüğüm, hemen hemen herkesin, kamu düzeni kavramını benimsemiş olması. Devlet otoritesi demiyorum, herkesin sahiplendiği kamu düzeni önemli bir husustur." Davutoğlu, 6-7 Ekim'den bu yana ciddi mesafe alındığını kaydederek, "Bir kere faili meçhul bırakmıyoruz. 'Kim, ne işlemişse hesabını verir' dedim. Yasin Börü'nün de katilleri, zanlıları diyeyim tabii hukuki süreç ama bizim elimizde sağlam veriler var, dün yakalandı. Hepsi takip edilecek çünkü Çözüm Süreci, herhangi bir süreç ancak kamu düzeni ve demokratik sistem içinde olur" değerlendirmesinde bulundu. HDP'nin üslubunun demokratik prensipler etrafında değiştiğini gördüklerini ifade eden Davutoğlu, yeni bir ortam oluştuğunu ve yeni ortamda "en kısa sürede nihai sonuca ulaşmayı" hedeflediklerini bildirdi. Davutoğlu, demokratik toplumlarda herkesin her talebi dile getirebileceğini belirterek, "Kimseyi yasaklamayız, kimseyi engellemeyiz ama hiçbir gerekçe herhangi bir talebin silah kullanarak veya silah üzerinden geri getirilmesine zemin teşkil etmez" ifadesini kullandı. "Yeni Türkiye dediğimizde herkes silahı bir kenara bıraksın, gelsin kanaati neyse izah etsin. Örgütlenmek istiyorsa örgütlensin, meşru örgütlenme anlamında söylüyorum, illegal örgütlenme anlamında demiyorum" diyen Davutoğlu, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle yaptığı toplantıda herkesin "Ne eksiğim var da ben bunu dile getiremiyorum, Ankara'da, Diyarbakır'da, Hakkari'de dile getiremiyorum veya karşılık bulmuyor da ben silaha başvuruyorum" sorusunu sorması gerektiğini söylediğini belirtti. Davutoğlu, halk bunu sorduğunda Çözüm Süreci'nin doğru yere oturacağını belirterek, "Halk bunu soruyor artık çünkü karşısında yanlış uygulamalar yapan bir devlet görmüyor. Hiç de gocunmuyorum, Sayın Bahçeli ne derse desin, ayağına gelen, elini öpen bir devlet var, milletin elini öpen bir devlet var. O zaman alternatifleri ortaya koyacak. Ya böyle şefkatli devletin onurlu vatandaşı olma alternatifi var ya da her fırsat bulduğunda kendi hakkını savunduğunu iddia ettiği Kürtleri dağa çıkaran, haraç toplayan, baskı uygulayan, yol kesen, şehir basan, şehir yakan bir yapı var" görüşünü paylaştı. 6-7 Ekim olaylarında kitlesel olaylara katılan, bazıları aldatılmış olan gençlere dönük bir şey yapmadıklarını söyleyen Davutoğlu, konuşmasına şöyle devam etti: "Sıkıyönetim de ilan etmedik. Talimatım çok açıktı ve hala açık, aynı talimat: Kim ne suç işlerse İzmir'de hangi kural geçerliyse Hakkari'de de aynı kural geçerlidir. Edirne'de hangi kural geçerliyse Diyarbakır'da aynı kural geçerlidir. Kimse işlediği suç dolayısıyla masum değildir. Bunun da örnekleri görüldükçe halkta da güven hasıl olmaya başladı. Hangi aktör, buna katkıda bulunacak kim varsa elini taşın altına koysun, beraber yapalım. Bu başarı olacaksa netice alınacaksa hepimizin başarısı, mutluluğu olacak. Ama herhalde Doğu Anadolu'da, Güneydoğu Anadolu'da kimse Kobani'de olduğu gibi ya da Haseki'de de olduğu gibi ya başka bir terör tehdidi altında ya da Kürt haklarını savunduğu iddia edilen bir yapının baskısı altında yaşamak istemez. Irak ve Suriye örnekleri, çok acı veren örneklerdir ama halkımızın da bu örnekleri görmek suretiyle etnik ve mezhep temelli kışkırtma yapan herkes karşısında omuz omuza durması lazım ve duruyor da."
mc4
87,682,807
Nevşehir’de partisinin il kongresine katılan ve gazetecilerin sorularını da cevaplandıran CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, ülkede bir an önce toplumsal barışın sağlanması gerektiğine dikkat çekti. Gazetecilerin soruları üzerine partideki kongre sürecini değerlendiren CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, 16-17 Ocak 2016 tarihlerinde gerçekleştirilecek olan kurultayla birlikte CHP teşkilatlarının yeni bir azim ve heyecanla siyaset yapmayı sürdüreceğini belirtti. Tezcan, “Partimiz 27 Aralık tarihi itibariyle Türkiye genelinde il kongrelerini tamamlayacak. 16-17 Ocak’ta da kurultayımızı yapacağımız. Kurultayımızla beraber yeni bir azim, yeni bir inanç ve mücadele azmiyle yolumuza devam edeceğiz. 2010 yılından beri partimizde önemli bir reform süreci var. Çok önemli bir dönüşüm yaşıyoruz. Ciddi bir parti reformu yaşıyoruz. Sayın Genel Başkanımızla beraber Türkiye’de önemli bir demokrasi atılımını gerçekleştirecek adımları atmak için mücadelemizi sürdürüyoruz” dedi. Doğu ve Güneydoğu illerinde terör olaylarını nasıl değerlendirildiği de sorulan CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, Cumhuriyet Halk Partisinin terörle mücadele de gereken desteği her zaman vereceğine işaret etti. Türkiye'nin çok ciddi bir çatışmanın içerisinde olduğunun altını çizen Tezcan, "Kuşkusuz teröre karşıyız. Terörün her türlüsüne karşıyız. Türkiye’yi bölmek isteyen her türlü girişimin karşısındayız. Ancak bunu yaparken Türkiye’de hukukun içerisinde kalmak, hukuktan taviz vermemek gibi de bir görevimiz var. Devletin görevi bütün vatandaşları korumaktır, özgürlükleri korumaktır. Birilerinin şunun cevabını vermesi gerekiyor. Güneydoğu'da, Doğu'da o silahları kimler yığdı. Kimlerin gözü önünde bunlar yapıldı. Çözüm sürecinin terör örgütünün tahkimat süreci olduğunu biz başından beri söylemiştik. Bugün güvenlik güçlerinin hendekleri kapatıp terörle mücadele etmesine kimse karşı gelemez ancak, demokrasiler hesap verme sürecidir. Bu silahlar gömülürken bu hükümet neredeydi? Buralar silah cephanesine çevrilirken bu hükümet neredeydi? Günü kurtarmak telaşı içerisindeydiler. Türkiye’nin önümüzdeki süreçte mutlaka toplumsal barışı tesis etmesi gerek. Ne hendeklerle, ne de çatışmayla bu barış tesis edilebilir. Devletle hesaplaşılmaz ancak devlette oradaki insanlarımıza orayı yaşanmaz hale getirmeyecektir. Okulları çalıştıramazsanız, insanları 20 gün evinden çıkamaz hale getirirseniz artık orada devletin varlığı hakkında ciddi endişeler de oluşturmuş olursunuz. Bu terörü ortadan kaldırmak değil, tam aksine terör örgütünün istediği çizgiye gelmek demektir. Çok dikkat etmemiz gerekiyor. Terörle mücadelede biz verilmesi gereken tüm desteği veririz. İnsan hakları ve hukukun üstünlüğü konusunda da gerekli duyarlılıklar gösterilmelidir. Biz başından beri samimi çözümlerden yana oluruz dedik. Ama iktidar siyasi menfaatler uğruna hareket etti. Sorumluluğun bir yanı terör örgütünde ise bir tarafı da Türkiye’yi bu günlere getiren hükümettir” diye konuştu.
mc4
87,682,808
Yi Yun, restoranın köşesinde bir pencerenin yanında oturuyordu. Li Ateşi Tarikatı’ndan insanların ve yasa infaz timinin geldiğini duymuş olsa da, hâlâ hareket etmeden yerinde oturmaya devam etti. Bu insanların gösterişli bir şekilde Altı Kılıç Hanı’na geldiğini görmüştü elbette. Ama yine de oturmaya ve sessizce onları beklemeye devam etti. Ah Yu’nun kuzeninin ise korkudan yüzü küle dönmüştü. Titreyip duruyor, sürekli Ah Yu ve Ah Niu’yu bu kargaşadan kaçmaları için ikna etmeye çalışıyordu. Li Ateşi Tarikatı’ndan insanlar ile yasa infaz timi ise öfkeli gözlerle ona bakıyordu. Seyirciler de iyi bir gösteri izlemeyi bekliyordu. Sürekli onu göstererek ‘kibirli’, ‘kendini beğenmiş’ gibi sözler söylüyorlardı. Bu karmaşanın merkezi olan Yi Yun ise, olanlarla hiçbir ilgisi yokmuş gibi davranıyor, demlikle uğraşıyordu. Büyülü bir hayat süren güçlü bir çocuk, genç yaşta olağanüstü başarılar kazanmış biri gibi görünüyordu. Herkesi, dikkate alınmaya değmez olarak düşünen biri olarak tanımlanabilirdi. Pek çok güçlü figür, genç yaşta güçleri akranlarını fazlasıyla aştığı için böyle davranırdı. Üstün bir arka plandan geldikleri için kendilerini dünyanın merkezinde sanır ve diğer insanları dikkate alınmaya değmez olarak görürlerdi. Bu yüzden, dünyayı dolaşmaya başladıklarında, şimdi Yi Yun’da olduğu gibi kibirli bir havaya bürünürlerdi. Yi Yun iki hayat yaşamıştı. İlk hayatı sıradan ve heyecansızdı. İkinci hayatına ise, Bulut Çölü’nde başlamış ve her türlü zorluğu yaşamıştı. Daha sonra Tai Ah Kutsal Krallığı’na gitmiş olsa da, orada sadece dövüş sanatları yolunun başlangıç aşamalarındaydı. Çok güçsüzdü, her zaman dikkatli olmak zorundaydı, gösterişli davranmak canına mal olurdu. Ama yine de, Shen Tu Nantian tarafından işkenceye uğramaktan kurtulamamıştı! Daha sonra, Tian Yuan Dünyası’na geldiğinde, kendini büyük oluşumların devasa komplolarının ortasında bulmuştu. Bu hayatı yüzünden, sürekli dikkat çekmeden yaşamaya çalışmak zorunda kalmıştı. Ara sıra arka plandan oyunun gidişatını değiştirecek hamleler yapsa da, insanlar üzerinde sakin ve sağlam olduğuna dair bir izlenim bırakmıştı. Ama aslında, Yi Yun’un kemiklerinin derinliklerinde bastırılmış bir genç vardı, çünkü çok güçsüzdü! Önceki yaşamında da şimdiki yaşamında da her zaman hiçbir şeyden korkmadan özgürce yaşayabileceği ve üst düzey bir figür olabileceği bir hayatın özlemini duymuştu! Zira ona göre, hayatın gerçek zevki buydu. Şimdi kimliğini değiştirmiş ve gücünü büyük oranda arttırmıştı. Kendi kaderini belirleyebilecek kadar gücü ve kozu vardı. Artık, damarlarında akan kan dizginlenemezdi! Savaşçıların, zorluklar çekmesi ve çok sayıda ölüm kalım anı yaşaması gerekiyordu. Dikkatli davranmazsalar hayatlarını kaybederlerdi. Bu yüzden kendi arzularını bastırmak ve on yıllarca süren münzevi eğitimlere girmek zorunda kalırlardı. Bunların hepsi, güçlerini eşi benzeri görülmemiş bir seviyeye ulaştırarak özgür ve zevkli bir hayat yaşamak için değil miydi? Dünyadaki her şey, kişinin kendi tercihlerine bağlıydı. İçlerinden geleni yapmak için! Yi Yun fincanı yere koydu. Porselenden çıkan ses tüm restoranda yankılandı. Zemin hafifçe sarsılmış gibiydi, ama porselen kırılmamıştı. Hatta bazıları bir adım geri çekildi. Ama bir sonraki an, aşırı tepki verdikleri için kendilerine kızdılar. Sadece çay fincanını yere çarpmıştı, panik yapacak ne vardı? Gongsun Zhi de Gongsun Yang da tek bir kelime bile etmedi. Yanlarındaki uzun yüzlü adam, duygularındaki karışıklıktan dolayı bağırmıştı. Onu sakatlayan bu adamın gözleri önünde parçalanmasını istiyordu. Yanında destekçiler varken nasıl sakin olabilirdi ki? Gongsun Yang’ın göz kapakları seğirdi. Önündeki figür, gittikçe daha tanıdık geliyor, ona birini hatırlatıyordu. Hatıralarındaki o kişi, onda büyük bir psikolojik yara bırakmıştı. İlk kez birisi tarafından yakalanmış ve hayatında yemediği dayağı yemişti. Doğru, dövülmüştü ve bu bir antrenman değildi. Güçleri arasındaki fark devasaydı... Bu, Gongsun Yang’ın hayatını sorgulamasına neden olmuştu. İkisi de Dao Tohumu’ndayken, ikisi de dahiyken güçleri arasındaki fark nasıl o kadar büyük olabilirdi? İki aylık iyileşme sürecinden sonra nihayet ruhunun gölgelerinden çıkabilmişti, ama kendini göstererek bastırılmış duygularından kurtulmak isterken, neden bu kadar güçlü bir aşinalık hissettiği bir figürle karşılaşmıştı ki? Emin olmak isterken, uzun yüzlü adam bir yerlerden güç buldu ve bedenini dik tutmaya çalıştı. Heyecanla Gongsun Yang’ı göstererek kibirle Yi Yun’a dedi ki: “Sen, dünya hakkında hiçbir şey bilmeyen barbar. Bunun kim olduğunu biliyor musun? Senin gibi bir köylü, bunu hayal bile edemez.” “Karşı koymaman için seni uyarıyorum. İtaatkarca boynunu uzat ve ölüme hazırlan. Belki de Genç Efendi Yang sana merhamet gösterir de cesedin daha güzel görünür!” Uzun yüzlü adamın sesi, herkesin kulaklarında çınladı. Gongsun Yang’ı çok fazla övüyordu, çünkü onun Li Ateşi Tarikatı’ndaki statüsünü biliyordu. Gongsun Yang Semavi Dao Birliği’ne girerse, söz edecek daha çok şeyi olurdu. Onun hayatını kurtarmaya yanaştığı sürece, Gongsun Yang’ın birkaç sözüyle, Li Ateşi Tarikatı’nın yöneticileri onu iyileştirirdi. Uzun yüzlü adamın övgülerini duyduktan sonra, Gongsun Yang nasıl tepki vereceğini bilemedi. İnsanların önünde övülmekten hoşlanan biriydi. Ama bu tanıdık gelen kişi, Gongsun Yang’ı kendine güvensiz hissettiriyordu. Uzun yüzlü adamın konuşmasını engellemedi. Ama bir şeylerin tesadüfi olmadığını hissetti. Gongsun Yang bunları düşünürken biraz daha güven kazandı ve gürledi. Bugün sana bir ayar çekeceğim!” Gongsun Yang konuşmasını bitirir bitirmez çay içen figür ona hitaben konuştu. Bana nasıl ayar çekmeyi düşünüyorsun?” Bu ses, ölümü çağıran bir voodoo büyüsü gibiydi. Gongsun Yang boş boş bakmaya başladı. O anda, uzun yüzlü adam çarpık bir ifade sergiledi. “Tabutunu görene kadar ağlamayacakmışsın gibi görünüyor! Yenilmez olduğunu düşünen küstah adam, Genç Efendi Yang sana nasıl uygun davranılır öğretecek! Senin gibi Güney Denizli bir barbar, anca kuyuda oturup yıldızlara bakmayı bilir!” Gongsun Yang’ın kalbindeki meşum his yoğunlaştı! O anda, figür nihayet başını çevirdi. Bu tanıdık yüz, Gongsun Yang’ın tüm vücudunun kasılmasına neden oldu! Gongsun Yang yıldırım çarpmış gibi hissediyordu. Hâlâ iyileşmemiş iç yaralanmaları tekrar acımaya başladı! Yüzü seğiriyordu ama herkes Yi Yun’a odaklandığından kimse onu fark etmedi. Uzun yüzlü adam hâlâ yaygara ediyordu. Yasa infaz timi üyeleri hâlâ ellerini ovuşturuyordu. Gongsun Yang ise, taş kesilmiş gibiydi. Tek bir söz bile söyleyemedi. Zira, tarikatının Kıdemlileri’nin bile bu adamın elinde acı çektiğini biliyordu!
mc4
87,682,812
Sinema yıldızları şarkı söyler mi? Yeşilçamda aktris veya aktör olarak bildiğimiz yıldızların 1982’ye kadar çıkardığı plakları listeleyeceğim. Ayhan Işık’dan Fatma Girik’e, Fikret Hakan’dan Hülya Koçyiğit’e kadar bir cok sinema yıldızı plak çıkararak ölümsüz eserler bıraktılar. Kimi popülerliğinden istifade etmek, kimi durgun giden sinema sektöründe ekmek parası kazanmak için bu işe soyundu. Diskotek Sitesindeki paylaşımın geliştirilmiş halidir. Ercan Demirel tarafından ilk kez 2006 yılında paylaşıldı. Sinematikte ilk versiyonu 2007’de yayınlandı. Şu an okuduğunuz hali 2014’de Düzenlenmiştir. Ekleme yapmak için bizimle kontağa geçebilirisniz.
mc4
87,682,816
31 Mart 2019 da yapılan yerel seçimlerde Cumhuriyet Halk Partisi ve İyi Parti’nin Millet İttifakı olarak Milas Belediye Başkan adayı olarak gösterilen ve 3. defa başkanlığı kazanan Muhammet Tokat’ı Belediyesi personeli alkışlarla karşıladı.Başkan Tokat’ın doğum tarihinin 1 Nisan olması nedeniyle doğum günü pastası kesildi. Ziyaret sırasında kısa bir konuşma yapan Kaftancıoğlu, İstanbul’da tekrarlanan seçimde Cumhuriyet Halk Partisi olarak bir hikaye yazdıklarını belirterek “Bu başarının tek sırrı var, o da sizlersiniz. Bodrum’da, böylesine güzel bir ortamı bırakıp oy kullanmaya geldi vatandaşlarımız. Bu tarif edilemez bir birliktelikti” diye konuştu. CHP İlçe Başkanı Halil Karahan da Kaftancıoğlu’nun ziyaretinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, kendisine, üzerinde İstanbul’un plakasını temsil eden “34” numaranın yer aldığı bir Bodrum kapısı tablosu hediye etti. Karahan, “Bu tablo, Bodrum’daki bütün kapıların size açık olduğunu ifade ediyor” dedi.
mc4
87,682,821
Nafakada son gelişmeler neler? Boşanmalarda aylık nafaka ödemesiyle mağdur olduklarını söyleyen erkeklere sevindiren bir haber geldi. Uzun süredir gündemde olan süresiz nafaka tartışmaları Adalet Bakanı Abdülhamit Gül'ün yaptığı "Süresiz nafaka sürdürülebilir bir konu değil" açıklamasıyla yeniden gündeme geldi. Bizim görüşümüz kadını mağdur etmeden bir süre verilmesi" sözleri, gözleri ilgili yasal düzenlemelere çevirdi. egeli 2020-01-10 23:47:54 @Kadiriye Uslu. yakında kurtulacağız inşAllah.gidin çalışın yada evlenin yada elalemin aklına uyup evde kocanıza hayatı dar edeceğinize evinize kocanıza sahip cıkın..
mc4
87,682,822
Chilcott, burada yaptığı konuşmada, göç konusunun hem İngiliz hem de Türk hükümetleri açısından önemli olduğunu belirterek, “Dünyanın neredeyse yüzde 3’ü, 258 milyon insan uluslararası göçmen statüsünde bulunuyor. Bu resmi göçün küresel ekonomiye katkısının 7 trilyon dolar olduğu tahmin ediliyor” ifadesini kullandı. Buna karşın göç konusunun karanlık tarafının da bulunduğuna değinen Chilcott, “Dünya genelinde 65 milyon kişi isteği dışında göç etmiş durumda. Bunların 40 milyonu kendi ülkeleri içerisinde göç içinde bulunurken 22 milyonu uluslararası mülteci statüsünde ve 3 milyonu ise yabancı bir ülkeye sığınma başvurusunda bulundu. Avrupa’ya çoğu Suriye, Irak ve Afganistan’dan gelmek üzere toplamda bir milyon insan 2015’de göç etti” değerlendirmesinde bulundu. Chilcott, Türkiye’nin göç konusundaki deneyiminin son yıllarda değiştiğini vurgulayarak, 2010’a kadar göç veren bir ülke konumundayken bu yıldan itibaren durumunun değiştiğini ve Türkiye’nin artık göç alan bir ülke konumuna geldiğini belirtti. Özellikle Suriye’de yaşanan iç savaş nedeniyle Türkiye’nin göçmenler için transit ülkeden varış noktasına geldiğini hatırlatan Chilcott, Türkiye’nin dünyadaki en büyük göçmen topluluğuna, yaklaşık 4 milyon kişiye ev sahipliği yaptığını söyledi. Chilcott, “Türkiye’nin mültecileri sağlık, eğitim ve başka alanlara entegre edişi diğer ülkeler için bir model arz ediyor. Bizler uluslararası toplum olarak Türkiye’den uzun süren mülteci krizine nasıl tepki vermemiz gerektiği hakkında ders alıyoruz” dedi.
mc4
87,682,823
Konusu 'Biyoloji' forumundadır ve elif tarafından 11 Ağustos 2008 başlatılmıştır. Birçok memelide burun, burun kıllarına da evsahipliği yapar ki bu kıllar havadaki küçük zerreleri tutarak bu zerrelerin akciğerlere ulaşmasını önler. Burnun içinde ve arkasında olfaktör mukoza ve sinüsler bulunur. Burnun ön tarafı kıkırdaktan, arka tarafı kemikten yapılmış, üstü ise deri ile örtülmüştür. Burun ön taraftan burun delikleri ile dışarı açılır, arka taraftan da yutağa bağlıdır (turkeyarena.com) ve burnun iç kısmı sapan kemiği ile ikiye ayrılmıştır. Burunda; burun kılları, burun kanalları, kılcal kan damarları, mukoza, koku alma duyu hücreleri bulunur ve koku alma duyu sinirleri çıkar. Burun boşluğunun iç yüzeyini örten ve salgı üreten hücrelerin oluşturduğu (epitelyum) dokuya mukoza denir. Mukoza, mukus (sümük) salgısını üretir. Burun boşluğunun iç yüzeyini örten mukoza tabakasında çok sayıda kılcal kan damarı bulunur ve mukozadaki salgı üreten hücrelerin arasından burun kılları çıkar. Burundaki burun kılları ve mukusa salgısı hava ile giren toz ve mikropların tutulmasını sağlar. Burundaki burun kanalları ve mukozadaki kılcal kan damarları havanın ısıtılıp nemlendirilmesini sağlar. Burun boşluğunun üst kısmında koku alma duyu hücrelerinin bulunduğu ve koku alma duyu sinirlerinin bağlandığı yere sarı bölge veya koku alma alanı denir. Sarı bölge, kokuların algılandığı yerdir ve sarı bölgedeki koku alma duyu hücreleri mukus içinde gömülü haldedir. Sarı bölgede koku alma duyu sinirlerinin toplandığı yere koku soğancığı denir. Burun kanatlarının genişliği her iki gözün iç kısmı arasında kalan genişlik kadardır. Ancak burun (turkeyarena.com) kanatlarının 2 mm kadar dışa doğru kavis yaparak bu hattın dışarısına çıktığı görülür. Bu ölçülerin üzerinde olduğunda küçültülmesi düşünülebilir. Burun kanatları ile kolumella ilişkisi önden bakıldığında martı görünümünde tanımlanır. Yandan bakıldığında burun ile alın arasında bir ilişki görülür. Burun üst kısmı bayanlarda burun ucu ile alın arasında uzanan çizginin 2 mm gerisinde kalırken erkeklerde hafif üzerine taşar.
mc4
87,682,824
Dizide bize karşı hep yönetilen önyargılara Türk karakter hep güzel bir şekilde karşılık veriyor. İtalyan ise boş konuşan ama hiçbir işe yaramayan ve en sonunda layığını bulan bir karakter olarak resmedilmiş (aynı İtalya'nın gerçek durumu gibi) Türk karakterin geçmişi karanlık olsa da dizide kilit konumda, günü kurtarıyor. Romayı ' da fethedeceğiz. İstanbulu 567 yıl önce fethetti dedelrimiz. Buyur burdan yak Torizurna efendi . Yeryuzunde iki savaşan vardır ; Bunlardan biri Türkler bir diğeri ise karşısında duran tüm milletler.. Ha ha ha bunu da söylettikleri bir İtalyan... Bunlar zaferlerini anca filmlerde saglarlar biz ise gercekde hayalperesler hayalde birileri türtsün sunlari uyanma vakdi ama bunlar acik gözlerlede hayal pesinde olanlar. Algı operasyonundan bahsediyorsunuz habere giriş cümlesi kokuşmuş batı zihniyeti diye başlıyor ayrıca firmanın merkezinin nerde olduğunun ne önemi var haberi yaparken amaç ne? La Casa De Papel için İstanbul'da bayağı reklam yaptılar bizi de hayranlıkla bakıttılar... Ama bir yayınlandı dizi Cezayir de Osman İsminde işkenceci bir Türk!!! Para verip aylık abonelik alanlara duyurulur... Dünya hiçbir zaman Türkleri sevmiyor.
mc4
87,682,825
Antalyamıza hayırlı olsun” dedi. Burgan, “Bize düşen 16 yıldan beri sözüm ona dindarlar tarafından oluşturulan algıdan kurtarmaktır. Bu insanlar çalmayacaklar, zulmetmeyecekler, haksızlık etmeyecekler, kamu malına el uzatmayacaklar, belediye şirketlerine kendi adamlarını almayacaklar dedirtmemiz lazım. Bu çalışmaya hep beraber gayret edeceğiz. Bu algıyı düzeltemezsek inançlı insanların siyaset yapması oldukça zorlaşacaktır” ifadelerini kullandı. Arkadaşlar beni size kurban seçtiler. Onlar bu şehre emin olmak, hizmet etmek, halkın işlerini görmek, tabiatı korumak, şehri geliştirmek, çocuklarımızı güvenle yetiştirmek, harama bulaşmadan yönetmek ahdi ile bizi vazifelendirdiler. Yerden nebat bittikçe, gökten yağmur indikçe yani takatimiz artıkça insanların hayrına olana gayret edeceğiz. Hayat; iyi, güzel, faydalı ve adil olanı başkaları için de istemek ve her ne konumda olursak olalım bu değerlerin tüm insanlar için tatbikine çalışmaktır. İnsanlardan bazıları yaralandığı zaman Hz. Ömer’e oğlunu idareci olarak atamasını istediler. O şöyle dedi; “Eğer bu iş güzel bir işti ise biz zaten buna eriştik. Ama eğer bu iş zor ve sorunlu bir işse – ki öyledir bir evden bir kurban yeter.” Tweetimizdeki kurban buna atıftır.” ifadelerini kullandı. ByLock tuzağını deşifre edenlerden biri olan Ali Aktaş serbest avukatlık yapıyor. Aktaş, evli ve dört çocuk babasıdır.
mc4
87,682,826
16 Ocak’ta müjdeyi İzmit’ten verdi! Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk Cumhuriyet ilan edilmeden önce 16 Ocak 1923’te dönemin gazeteci ve yazarlarıyla buluşarak Cumhuriyetin müjdesini İzmit’ten verdi. Osmanlı'nın İstanbul dışındaki tek sarayı olan, 'Abdülaziz'in Av Köşkü' olarak da bilinen İzmit'teki Kasr-ı Hümayun'da 16 Ocak 1923 tarihinde gerçekleştirilen, Atatürk'ün Cumhuriyet ile ilgili düşüncelerini ilk kez gazetecilere açıklamıştı. Bu toplantıda dönemin gazeteci ve yazarlarıyla paylaşmak ve onlardan gelecek olumlu veya olumsuz tepkileri almak isteyen Mustafa Kemal, trenle İzmit'e gelirken 14 Ocak'ta Eskişehir'de Garı'nda telgraa annesi Zübeyde Hanım'ın vefatını öğrenmesine rağmen, Cumhuriyetin temellerinin atılması açısından çok önem verdiği İzmit toplantısını ertelememişti. İzmit'te Abdülaziz'in Av Köşkü olarak bilinen, şu an müze olarak kullanılan Kasr-ı Hümayun'da o dönemin aydın ve gazetecileriyle buluştu. Ertesi gün sabah saatlerine kadar süren bu toplantıda yeni kurulacak devlet rejimi ile ilgili olarak dönemin gazeteci ve yazarlarının görüşlerini aldı. İşte burada o dönemin aydınları, gazeteci ve yazarlarına, "Yeni devletin nasıl bir model olacağını ve olması gerektiğini" açık açık sordu. Onlar ise aralarında fikir birliğine varmışçasına, "Tabi ki Hilafet. Siz de Halife olacaksınız" demişlerdi. Çünkü Saltanat sona ermesine rağmen Hilafet henüz kaldırılmamıştı. İşte Mustafa Kemal, o anda Cumhuriyet fikrini ilk kez şu sözlerle açıklıyordu: "Efendiler.. Yeni devlet modeli, halkın kendi kendisini idare edeceği Cumhuriyet modeli olacaktır." Mustafa Kemal bir bakıma kendisine altın tepsi içinde sunulan, o dönemde herkesin de kabulleneceğinden şüphe duyulmayan Halifeliği elinin tersiyle itmiş, 9 ay sonra 29 Ekim'de de Cumhuriyet'i ilan etmişti.
mc4
87,682,829
İstаnbul yenі hаvаlіmаnı 29 Ekіm’de іlk uçuşunu gerçekleştіrmeye hаzırlаnıyor. Bu tаrіhten іtіbаren Atаtürk Hаvаlіmаnı’ndаkі 70 mіlyon yolcu dа kаdemelі olаrаk yenі hаvаlіmаnını kullаnmаyа bаşlаyаcаk. Devаsа büyüklüğe sаhіp hаvаlіmаnındа kаrgаşа yаşаnmаsının önüne іse аkıllı sіstemler ve yаpаy zekâ іle geçіlecek. Bugüne kаdаr 200 mіlyon аvro IT yаtırımın yаpıldığı hаvаlіmаnı tаm bіr entegrаsyonlа çаlışаcаk. Evden çıkаn yolcu mobіl uygulаmа üzerіnden uçаğа bіnene kаdаr en kısа yolа yönlendіrіlecek. Hаvаlіmаnı 9 bіn güvenlіk kаmerаsı ve kаpılаrа yerleştіrіlen 4 bіn sensör іle hіzmet verecek. Kаmerаlаrdаn 248’і yüz tаnımа özellіğіyle dаhа yolcu kаpıdаyken tаnıyаcаk. Bаğırаn, bаgаjını bırаkıp gіden yа dа şüphelі hаreketler sergіleyen yolculаr аnbeаn kаyıt аltınа аlınаcаk. Hаvаlіmаnındа güvenlіk görevlіlerіnіn yаnı sırа temіzlіk robotu, güvenlіk robotu ve yolcu hіzmet robotu olmаk üç аyrı robot ekіbі görev yаpаcаk. Hіzmet robotu yolunu şаşırаn yolculаrа rehberlіk edecek. Güvenlіk robotu іse üzerіndekі kаmerа іle etrаftа olup bіtenlerі kаyıt аltınа аlаcаk. İlk etаptа hаvаlіmаnındа 8 robot görev аlаcаk. Yolculаr pаrmаk іzі sаyesіnde hızlı geçіş yаpаbіlecek. Bаgаj tаkіp sіstemі іle de bаgаjının nerede olduğunu bіlecekler. Yolculаrın tаşınmа іşlemі іse sürücüsüz otobüsler tаrаfındаn gerçekleştіrіlecek. Otopаrkа аrаcını bırаkаn yolcu burаdаn IGABUS аdı verіlen sürücüsüz otobüsler tаrаfındаn hаvаlіmаnının kаpısınа kаdаr tаşınаcаk. Teknolojі uçаklаrın dа hіzmetіnde olаcаk. Türkіye’de іlk defа “sаnаl kule” uygulаmаsı yenі hаvаlіmаnı іle bіrlіkte hаyаtа geçіrіlecek. Sаnаl kule іle uçаklаrın аpron іçerіsіndekі hаreketlerі аrtırılmış gerçeklіk üzerіnden іzlenebіlecek. Aynı şekіlde аprondа kuyruk oluşmаmаsı іçіn іlk defа “yeşіl şerіt” uygulаmаsı yаpılаcаk. Böylece uçаk bekleme yаpmаdаn yeşіl şerіdі іzleyerek en uygun аpronа yönlendіrіlecek. Bütün bunlаr 3 bіn metrekаrelіk operаsyon merkezіnden yönetіlecek. İstаnbul yenі hаvаlіmаnının tüm bu teknolojіk аltyаpısı ve bіlіşіm hіzmetlerі İGA Bіlіşіm şіrketіne emаnet olаcаk. İGA Hаvаlіmаnı İşletmesі AŞ tаrаfındаn kurulаn İGA Bіlіşіm şіrketі toplаm 780 kіşіlіk bіr ekіbіyle hаvаlіmаnının, аltyаpı, güvenlіk, hаvаcılık, іş uygulаmаlаrı ve yаzılım gelіştіrme gіbі 5 аnа sіstemіnden sorumlu olаcаk. İGA Bіlіşіm Genel Müdürü Ersіn İnаnkul, İstаnbul yenі hаvаlіmаnı іle dünyаnın en büyük hаvаlіmаnının tаsаrım, kurulum, entegrаsyon ve devreye аlmа іşlemlerіnі gerçekleştіrdіğіnі belіrterek, İGA Bіlіşіm’іn hаvаlіmаnı bіlіşіm hіzmetlerіnі bu çаptа sаğlаyаn, dünyаnın en büyük şіrketі olаcаğının аltını çіzdі. İnаnkul, “İstаnbul yenі hаvаlіmаnındа yolcu memnunіyetіnі en üst düzeye çıkаrmаk іçіn kullаnılаcаk mobіl uygulаmаlаrdаn, hаvаlіmаnı güvenlіk sіstemlerіne, hаvаyollаrı mesаjlаşmа plаtformundаn, ortаk kаrаr verme sіstemіne kаdаr bіrçok yаzılımı hаyаtа geçіrdіk. Ayrıcа dünyаnın іlk hаvаlіmаnı verі merkezі, ülkemіzіn іlk sаnаl kule uygulаmаsı іle yerlі robot, іnsаnsız yolcu tаşımа аrаçlаrı gіbі güncel teknolojіk sіstemler üzerіnde de çаlışmаlаrımızı sürdürüyoruz. Burаdа ürettіğіmіz yerlі ve mіllî teknolojіler, tüm dünyа hаvаlіmаnlаrı іçіn örnek olаcаk nіtelіkte“ dіye konuştu. Nіhаі аmаcımız İstаnbul yenі hаvаlіmаnındаkі teknolojіk deneyіmі, ülkemіzde ve bölgede yаpılаcаk dіğer hаvаlіmаnlаrınа аktаrmаk іstіyoruz. Şu аn hаvаlіmаnı аlаnındа аnаhtаr teslіmіnі yаpаn 10’dаn fаzlа Türk şіrketі vаr. Onlаrlа іş bіrlіğі yаpаrаk bu teknolojіlerіn yurt dışındа kullаnılmаsını hedeflіyoruz” dedі. İstаnbul yenі hаvаlіmаnı genç fіkіrlere de ev sаhіplіğі yаpаcаk. Bu kаpsаmdа bіr kuluçkа merkezі gіbі çаlışаcаk. Yаrışmаyа 214 proje kаtıldı. Bunlаrdаn іlk üçü uygulаmаyа geçecek. Meselа elektronіk vergіlendіrme sіstemі іle tаx free ödemelerі otomаtіk yаpılаbіlecek. Akıllı çаntа uygulаmаsıylа dа yolculаr çаntаlаrını tаkіp edebіlecek” dіye konuştu. Hаvаlіmаnı bünyesіnde 20 mіlyon GB’lık dаtа аlаnı olаcаk. Hаvаlіmаnınа döşenen fіber kаblo uzunluğu іse İstаnbul- Berlіn аrаsındаkі 1.700 km’ye eşіt. Bunun yаnı sırа İstаnbul Yenі Delhі аrаsındаkі 4.500 km uzunluğundа bаkır kаblolаmа dа hаvаlіmаnının özellіklerі аrаsındа yer аlıyor.
mc4
87,682,830
iphone 5c 8.1.1 de sağlık uygulaması çalışmıyor. iphone 5c cihazıma 8.1.1. güncellemesi yaptım. sağlık uygulamasına kimlik bilgilerimi girdim, fitness(adım mesafe) gibi analiz bilgilerini analiz ekranında göster dedim fakat analiz ekranında hiçbir veri yok. ayrıca iphone 6 sahibiyim. iphone 6 da uygulama gayet güzel çalışıyor. iphone 5c de çalışmıyor. neden olabilir? Benim telefonum iPhone 5 az önce iOS8.1.3 yazılımı yükledim. iPhone 5c ve 5 öncesi cihazlar (bunlar da dahil olmak üzere) hareket takip işlemcileri ayrı olmadığı için bu uygulamaların hareket takip sistemini aktive etmek için sağlık uygulaması destekli fitness ve egzersiz uygulaması indirmeniz gerek. Mesela aşağıdaki uygulamayı tavsiye edebilirim. Benim telefonum iPhone 5 sağlık Uygulaması çalışmıyor veri yok yazıyor. İndirilen uygulama üzerinden takip etme durumu uygulamaya göre değişiyor. Eğer uygulamanın Sağlık uygulamasıyla entegrasyonu varsa her iki yerden de takip edebilirsiniz. Yok eğer sağlık uygulaması entegrasyonu bulunmuyorsa indirdiğiniz uygulamadan takip etmeniz gerekiyor. İndirdiğim uygulamanın adı runtastic telefonun kendi Uygulaması çalışmadı. Linkteki uygulamalar çok popüler bu aralar. Bu linklerdeki uygulamalar uyuşmadı ama AppStore de sağlık yazınca çıkan uygulamalar arasında Me diye bi uygulama buldum ve telefonun kendi Uygulaması ile eşleşebiliyor. Uygulamaların açıklama kısımlarında uyumlu olduğu yazdığı için tavsiye etmiştim. Bizzat denemediğim için çalışıp çalışmadığından emin değildim. Paylaşım ve bilgilendirme için teşekkürler.
mc4
87,682,834
Diyarbakır öğretmeevinde konaklamayı düşünüyorsanzı diyarbakır öğretmenevinin fiyatları kapasitesi ve hizmetleri bu yazımızda.Diyarbakır Öğretmenevi otel olarak lokal olarak kuaför ve otoparkıile hizmetinizde. Toplamda 72 yatak kapasitesi bulunmaktadır. Bir önceki yazımız olan Amasra Öğretmenevi Fiyatları başlıklı makalemizde amasra öğretmen evi resimleri, amasra öğretmenevi oda fiyatları ve amasra polis evi hakkında bilgiler verilmektedir. Cevapla önel şimşek diyor ki: 25 Mayıs 2012, 00:17 merhaba 10 haziran_13 haziran arası 3 gece öğretmen evinde kalmayı düşünüyoruz..iki arkadaşız.fiatlarınız ve boş yeriniz varsa bunu öğrenmek istiyorum...bilgileri mail adresime yollamınızı rica ediyorum... Cevapla Azat oz diyor ki: 17 Kasım 2012, 01:18 28 kasım 30 aralık arası ogretmen evınde kalmayı dusunuyoum nısanlımla. Fıyatı ne kadar olur cıft kısılık oda var mı . Bunun ıcın evlılık cuzdanı ısterler mı ? Cevapla ufuk özgün diyor ki: 25 Kasım 2012, 20:09 Zonguldaktan birkaç günlük işim nedeniyle diyarbakıra gelmem gerekiyor. Özel bir firmada muhasebeciyim ve öğretmenevinde konaklamayı düşünüyorum bilgi verirmisiniz. Cevapla ahmet bulut diyor ki: 05 Mart 2013, 03:10 nisan 3 gecesi öğretmen evinde 2 arkadaş konaklamayı düşünüyoruz boş yer ve fiyat hakkında mail atarsanız sevinirim. Cevapla mehtap öztürk diyor ki: 28 Mayıs 2013, 13:57 merhaba, 30,31, mayıs ve 1 haziran tarihlerinde konaklamak istiyoruz. kız kardeşim ve ben bir konferans dolayasıyla orada olacağız. boş oda ve fiyatlar konusunda bilgilendirebilirseniz sevinirim.bu arada babamızın mesleği öğretmen, öğretmenevi kartımız da var.mail adresime bilgilendirme yapabilirseniz çok iyi olur. Cevapla ercan yeşil diyor ki: 13 Haziran 2013, 13:39 17 haziran 22 haziran arası ogretmen evınde kalmayı dusunuyoum nısanlımla. Cevapla arzu polat diyor ki: 11 Eylül 2013, 00:51 11 ve 12 ekim de nışanlimla ögretmenevinde konaklamayi düşünüyoruz da fiyatini ve çift kisilik odanin olup olmadgini ögrenebilir miyim.. mail adresime cevabi yazar misiniz...
mc4
87,682,835
YALOVA'da, farklı illerden gelen besiciler, S.A. adlı kişi tarafından karşılıksız senetlerle dolandırıldıklarını iddia ederek savcılığa suç duyurusunda bulundu. Yalova Adliyesi önünde avukatları Yakup Taşçı ile birlikte basın açıklaması... Yalova Adliyesi önünde avukatları Yakup Taşçı ile birlikte basın açıklaması yapan besiciler, ülke genelinde S.A. yüzünden onlarca besicinin mağdur olduğunu savundu. Avukat Yakup Taşçı, kendisini E.S.A olarak tanıtan S.A adlı şüpheli ile birlikte ayrıca 2 kişi ve 2 firmayla ilgili suç duyurusunda da bulunacaklarını söyledi. Taşçı, "Canlı hayvan satışıyla alakalı büyük bir problem vardı. Bir müvekkilimizden 1,5 milyon liralık hayvan alınmış. Diğerinden 450 bin, bir başkasından 175 bin ve daha onlarca mağdur var. Herhangi bir bölge ile sınırlı değildir bu. Hayvan alıyorlar, özellikle senet veriyorlar ve senetlerde bulunan cirolardaki şirketleri aradığımızda 'bizim böyle bir senedimiz yoktur, hatta böyle bir şirket yoktur' dediler bize. Müvekkillerin huzurunda bu aramayı yaptık. Bu kişiler hakkında bir suç duyurusunda bulunuldu. Yasal işlem başlatılmıştır ama müvekkiller üreticidir. Ellerindeki tek sermaye hayvanlarıdır. Bu tür cambazlar hayvanları alıp paralarını ödemedikleri zaman üretilecek hiçbir şey yoktur" dedi. Mağdur sayısının giderek arttığını söyleyen Avukat Taşçı, "Hükümet bu kadar üretime yönelik çaba içinde iken çiftçinin, üreticinin bu kadar mağdur olmasına da artık diyebileceğimiz bir şey yok. Hukuki itilaf diye birçok mağdurun yapmış olduğu başvuru görmezden gelindi. Şimdi de elimizdeki sahte senetlerle ilgili savcılığa suç duyurusunda bulunacağız. Bunlar hakkında icra takipleri de açılmıştır. Tam olarak mağdur sayısını veremiyoruz. Mağdur sayısı git gide artmaktadır. Bu sayede onlar da sesimizi duymuş olur. Devlet artık buna bir çözüm üretir. Müvekkillerim bana bu kişinin devlette üst düzey yetkili olduğunu söylüyor" diye konuştu. Mağdurlar arasında yer alan Samsun’un Kavaklı ilçesine bağlı Muhsinli Mahallesi Muhtarı İhsan Tuluk ise, kendisini dolandırdığını iddia ettiği S.A’yı iyi tanıyan biri olduğunu, kendisiyle önceden iş yaptığını söyledi. 1,5 yıldır şahsın peşinde olduğunu söyleyen Muhtar Tuluk, "Telefonlarıma çıkmıyor. Kızlarıma arattığımda da 'ben sizi tanımam, siz kimsiniz' diyor. 400 bin TL kardeşimin, 180 bin lira da benim mağduriyetim var. Bana verilen çeklerin, senetlerin tamamı sahte. Şu anda Ziraat Bankası’ndan aldığım kredilerin tamamı bu kişidedir. Bu konuda ondan davacıyım. Bizim paramızın ödenmesini talep ediyoruz. Bizi kandırdı, 'Şu kadar servetim var, bunlar, şunlar benim' dedi. Bu adam sahtekarın tekidir. Benden 50’nin üzerinde büyükbaş hayvan aldı. Ben 35 yıllık köy muhtarıyım. Aşağı yukarı 1,5 senedir peşindeyim. Bu konuda devlet büyüklerinden destek bekliyoruz. Buradaki çiftçilerin yaklaşık 3,5 milyon lira zararı var" dedi. Paralarımızı ver dedik, 'Benim arkamda devlet var, benim arkamda savcı var' dedi. Bu savcı kimse, onun arkasındaki kimse buradan devlet büyüklerimize sesleniyoruz. Bu adam şimdiye kadar hepimizi mağdur etmiş. Daha ismini bilmediğimiz insanlar var. 6 aydır evimize gidemiyoruz. Benim 1 milyon liradan fazla borcum var. Adam elini kolunu sallayarak ortada geziyor" diye konuştu. Yapılan açıklamanın ardından çiftçiler avukatları ile birlikte Yalova Adalet Sarayı’na giderek Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.
mc4
87,682,837
Başkan mesajında; Ramazan-ı Şerif’in müjdecisi olan Berat Gecesinin tüm İslam alemine ve ülkemize hayırlar getirmesini diledi. Başkanımız Metin DAĞ mesajında; “Berat; zulmetten nura, esaretten hürriyete, günahtan sevaba yöneliş ve ulaşmanın adıdır. Bu kutlu gece Allah’ın kendisine kul olabilme şerefine ulaşan inananların beratına sebep olacak bir gecedir. 11 ayın sultanı Ramazan ayının habercisi olan Berat Kandili; Müslümanların, sınırsız af ve merhamet sahibi olan yüce Allah’a sığınarak günahlarından arındıkları, ilahi lütuf ve bereketlere eriştikleri müstesna zaman dilimlerinden birisidir. Hayatı daha yaşanabilir kılmak ve birbirimizin yükünü azaltmak için ailevi ve sosyal ilişkilerimizde sevgi, yardımlaşma, merhamet ve hoşgörüyü öne çıkaralım. Böyle feyizli ve bereketli gecelerde anne ve babamızın hayır dualarını alalım ve çevremizle insanî ilişkilerimizi daha da güçlendirelim. Bu geceyi fırsat bilerek ülkemizi saran ve tehdit haline gelen salgın hastalıklardan kurtulmak için bol bol dua edelim. Bu mübarek geceyi toplum sağlığımız için camilerimizde idrak edemiyoruz ancak evlerimizde ibadetlerimizi yapabiliriz. Bu gecenin feyzinden faydalanabiliriz. Bu duygu ve düşüncelerle Mübarek Ramazan Ayı’nın müjdecisi olan Berat Kandili’nin tüm İslam Aleminin ve Ülkemizin ve Taşpınar Beldemizin; sağlığına, birlik ve beraberliğine vesile olmasını diliyorum.
mc4
87,682,840
Nihayet dediğime bakmayın, sırf Amerika ile aynı anda izlemek için saat 03:00 seansına bilet bulmaya çalışanlardan değilim ama seriyi takip ediyorum. Salona girdiğimizde bir dostum bana "Star Wars" serisinin neden bu kadar patırtı kopardığını sordu. "Şu anda kendi özgür bütçeleri olan insanların çocukluğuna hitap etmiş olması" diye cevap verdim. Ne yalan söyleyeyim filmi görene kadar biraz endişeliydim. Efsane bir seriyi yeniden canlandırma çabalarının fiyaskoya dönüştüğüne defalarca şahit olduk. Geleneksel çizgilerin CGI bulamacıyla yeniden servis edildiği ürünlerden bıktım açıkçası ama J. J. Abrams imzalı Yıldız Savaşları: Güç Uyanıyor tam da bu anlamda başarılı bir film. Yönetmen 200 Milyon dolarlık bütçesini abartılı tasarımlara harcamaktansa serinin geleneklerine sadık ama teknolojinin nimetlerinden de geri durmayan ve Chewie, R2-D2, C-3PO gibi sevilen karakterlere de hoş bir selam çakan bir aile filmi yapmayı başarmış. Filmin en başarılı ve oyuncak sektörü için harika bir fikir olan yeni karakteri BB-8 adlı, en basit anlamda yuvarlanarak hareket eden bir futbol topunun üstündeki yarım futbol topu olarak tanımlayabileceğimiz, ultra şirin droid. :) Yapımcılar filmden 2 Milyar Dolarlık bir gelir bekliyorlarmış. Bu rakamın hatrı sayılır kısmı BB-8 oyuncaklarından gelecektir hiç şüphesiz! Hikaye ve kurgu aslında çok basit ama zaten bu bir Yıldız Savaşları geleneği değil mi? J. J. Abrams ve diğer senaristler bu konuda da oldukça zeki davranarak türün hayranlarının en sevdiği şekilde tüketimi kolay ama duygusal bir hikayeye imza atmışlar. Konu kısaca şöyle: Jedi'ların sonuncusu Luke Skywalker kayıptır ve Direniş'in komutanı Prenses Leia onu bulmak için en güvendiği askerini Jakku gezegenine gönderir. Tabii ki İlk Düzen adlı şeytani güç de aynı şeyin peşindedir. Harrison Ford son kez Han Solo'yu oynarken gayet ölçülü ve duygusal bir performans sergiliyor. Neden kask taktığına bir türlü anlam veremediğim Kylo Ren rolündeki Adam Driver da hayatının en zorlu sınavını verirken seyirciyi koltuğa mıhlamayı başarıyor. Gerçi Kylo Ren'in Yıldız Savaşları dünyası için devrim niteliğindeki ışın kılıcının daha dramatik bir açılışla tanıtılmasını beklerdim ama klasik Jedi kılıcı tasarımlarını ezmeye yönelik bir çaba olabileceği değerlendirilmiş olacak ki yönetmen bundan vazgeçmiş. Filmde bir tane bile ihmal edilmiş, rolünün hakkını vermeyen bir oyuncu bulunmuyor. Yüce Lider Snoke rolündeki Andy Serkis kötülüğün dehşetini muazzam bir şekilde yansıtmayı başarıyor. Tüm bunlara rağmen benim favorim bizce anlamsız ama dinleyene bir sürü şey anlatan sesler çıkarıp, ortalıkta yuvarlanmaktan başka bir şey yapmayan BB-8. Yıldız Savaşları: Güç Uyanıyor ufak tefek hikaye boşluklarını da barındırmasına rağmen yönetmenin ölçülü yaklaşımı, geçmişe saygılı tavrı ve BB-8 gibi minimal ama çok şirin bir droidi bu dünyaya armağan etmesini göz önüne aldığımızda 5 üzerinden 5'i hakediyor bence. Bir gelinlik düşünün, hayal ettiğinizden çok daha güzel. Sanırsınız ki birileri uğraşıp size en ço...
mc4
87,682,841
Tarihi, kültürel ve ekonomik zenginlikleri ile birlikte mutfak kültürü ve tıbbi aromatik bitkileriyle eşsiz yapıya sahip Hatay’ın tanıtımında büyük pay sahibi olan Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş, İzmir’de düzenlenecek Lezzetli Kış Şöleni’nin tanıtım ve bilgilendirme toplantısında Hataylı basın mensuplarıyla bir araya geldi. Türkiye’nin ilk fuar alanında yapılacak ve 12 gün sürecek etkinlikte en büyük alan Hatay Büyükşehir Belediyesinin olacak. Bu alanda birbirinden güzel sunumlar, çalıştaylar, görsel şovlar, oyunlar ve konserler olacak. Katılan tüm konuklar hem eğlenecek hem de Hatay’ı yakından tanıma fırsatı bulacak. Hatay Gecesi’nden yöresel ürünlerin tanıtımına, yemek gösterilerinden kültür ve medeniyet gösterilerine kadar çok sayıda etkinlik gerçekleştireceğiz” dedi. Yılbaşı gecesinde Hataylı sanatçı Karsu’nun şölende konser vereceğini sözlerine ekleyen Alakuş, herkesi İzmir’deki etkinliğe davet etti. İzmir’deki şölenin ev sahibinin İzmir Büyükşehir Belediyesi olduğunu ve Hatay’ın Onur Konuğu olarak festivaldeki yerini alacağını ifade eden Lütfü Savaş, “Katılacak 11 büyükşehir belediyesi arasından biz ‘Gastronomi Şehri’ olduğumuz için Onur Konuğu olarak davet edildik. Bizim amacımız Hatay’ımızı en iyi şekilde temsil etmek. Şehrimizin gastronomisine, ticaretine katkı sunmak. Sahip olduğumuz zenginlikleri paylaşmak istiyoruz. Bu organizasyonda başarılı olursak devamını getireceğiz” dedi. Şu anda sıkı bir çalışmanın içindeyiz. Yaklaşık bir aydır geleceğimiz adına dünya çapında ses getirecek bir organizasyonun çalışmasını yapıyoruz. İmza aşamasına geldiğimiz zaman bunu da kamuoyuyla paylaşacağız” diyerek basın mensupları aracılığıyla vatandaşlara müjde verdi. Suriye’deki savaşın şehre yansımalarını bir kenara bırakıp dört elle çalışmaya devam ettiklerini de belirten Başkan Savaş, “EXPO kırsal kesimde yaşayan hemşehrilerimizin kalkınması için büyük fırsat olacak. Bunu tüm dinamiklerimizle başarmak istiyoruz. Hatay’ın tanıtımı ve kalkınması siyaset üstüdür. Siyasi kimliklerimizle değil Hataylı kimliğimizle iş yapmalıyız. İzmir’de gerçekleşecek şölene basın mensuplarının destek vermesini istiyoruz” dedi. İzmir’deki etkinliğin organizasyonunda emeği geçen herkese bir kez daha teşekkürlerini ileten Başkan Savaş, hem İzmir’de yaşayan Hataylıları hem de tüm vatandaşları 12 gün boyunca sürecek Lezzetli Kış Şöleni’ne davet etti.
mc4
87,682,842
E – ticaret siteleri, içerik pazarlama adımlarını doğru bir şekilde uyguladığı takdirde mevcut müşterileriyle iletişimini geliştirebileceği gibi, daha geniş kitlelere ulaşma fırsatını da yakalamış olur. Günümüzde e – ticaret sitelerinin birçok alanda hayatımızı kolaylaştırır nitelikte olduğunu söyleyebiliriz. Gerek ödeme yöntemlerinin kolaylığı, gerekse ürün karşılaştırabilme imkanının sağlamış olduğu kolaylıklar bizler için fazlasıyla avantajlı oluyor. Tabii doğal olarak bunların yanı sıra e – ticaret piyasası içerisinde de oldukça büyük bir rekabet söz konusu. Hemen her e – ticaret sitesi müşterileriyle daha iyi bir iletişim kurmak için içerik pazarlama yollarına başvuruyor. Peki bu siteler içerik pazarlamasını nasıl kullanabilir? İlk olarak “geçiş içerikleri” olarak tabir ettiğimiz içerik türünü inceleyelim. Bu içerik türünde içerikler direkt olarak satış amaçlıdır. Yani üretilen içerikler müşterilerin ilgisini çekerek onları satın almaya yönlendirir. Doğal olarak bu da satış istatistiklerine olumlu bir etki yapacaktır. İkinci olarak ise “etkileşimsel içerik” ismi verilen içerik türümüz var. etmek ve satın alma işlemlerini tamamlayana kadar onlara yardım etmektir. Müşteriler e – mail adresleri ile siteye kaydolarak işlemlerini gerçekleştirirler. Kaydolmaya teşvik etmek için site içerisinde bazı mikro metinler bulunur. Müşteriler bu mikro metinleri okuduktan sonra ikna olurlar ve siteye kaydolurlar. Ve son içerik türümüz ise ilişki kurma içerikleridir. Bu içerik türünde geçiş içeriklerinin tam aksine satıştan çok müşterilerin beğenisini kazanma öne çıkar. Müşterilerle iyi bir ilişki kurarak belli bir kitleye ulaşmak temel amaçtır. satışlar getirebilen bir içerik türüdür. Tüm bunların haricinde e – ticaret sitelerinin yaptıkları hatalar da mevcuttur. Bunlardan en önemlisi de yayınlama sıklığıdır. Bir e – ticaret sitesine sahipseniz düzenli ve sürekli olarak içerik girişi yapmanız gerekmektedir. Aksi takdirde ilerde güzel yerlere gelebilmeniz gerçek olmaktan çıkıyor. Sıklıkla yapılan diğer bir hata ise tavsiye içeriklerinin eksikliğidir. Bir müşteri bir ürünü incelerken “ilgili ürünler” gibi bir bölüm oluşturmadığınız takdirde satışlarınızın istatistiğine olumsuz bir etki yapmış olursunuz. Bu gibi hatalara düşmemeli ve her an daha ileriye dönük olarak çalışmalısınız.
mc4
87,682,845
1999 yilinda uretimin 127 bin tonda kaldigini belirten Kartonsan Genel Muduru Ismail Tamer Altilar, 2000 yilinda ise tam kapasite ile calistiklarini vurguladi. Genel mudur Altilar, gecen yil 22 trilyon lira olan ciro hedeflerini asarak satislari 25 trilyon liraya cikardiklarini fakat karlarin dusuk kaldigini kaydetti. Bu yil tam kapasite ile calisarak 150 bin ton uretip satmayi hedeflediklerini ifade eden Altilar, yuzde 30 olarak belirledikleri enflasyon ve devaluasyon hedeflerinin, ilk uc ayin ardindan revize edilebilecegini vurguladi. Depremin hemen ardindan, 20 Agustos gunu Istanbul`daki, 23 Agustos`ta da Izmit`teki depolardan sevkiyata basladiklarina isaret eden Altilar, bu yolla nakit akisi sagladiklarini kaydetti. Kartonsan`in bir yandan ic piyasada ithalat ile rekabet ederken ihracata da agirlik verdigini vurgulayan ALtilar, 1999`da 16 bin ton ihracat hedeflediklerini ancak 21 bin tonu asip 4 milyon dolar olan ihracati 9 milyon dolara cikardiklarini kaydetti. ALtilar, 2000 yilinda oncelikle 21 bin ton ihracati korumayi daha sonra da artirmayi hedeflediklerini belirti. Kapasite artisi icin yaptiklari calismalara ara vermediklerini ve ucuncu makina arayisalrini surdurduklerini ifade eden Altilar, bu konudaki karari yil icinde vereceklerini kaydetti.
mc4
87,682,847
Mobil e-ticaret konusu birden fazla alanı kapsayan hem arama motoru sıralamasını hem de satışlarınızı etkileyen oldukça önemli bir konudur. Güncel verilere göre masaüstü bilgisayarlar üzerinden yapılan online alışverişler yerini mobil alışverişlere doğru hızla bırakmaktadır. Oranlar 2016 yılında %54 mobil, %46 masaüstü bilgisayar şeklindedir. Gelişen mobil uyumlu telefon - tabletler ile azalan ve önem kazanan zaman e-ticaret müşterilerini hızla mobil alışverişe doğru yönlendirmektedir. E-ticaret yazılımları da bu konuda responsive (mobil uyumlu ) temalarla veya mobil site yazılımları geliştirerek çözümler üretmektedir. 1-Responsive tema mevcut masaüstü sitesinin mobil cihaza göre boyutlarının değişmesi sonucu hazırlanan temalardır. Buradaki çok hassas bir nokta bu temaların ne şekilde hazırlandığıdır. Hem müşterileriniz hemde google gibi gelişmiş arama motorları için en önemli konulardan biri olan site açılış hızı burada devreye girmektedir. İyi hazırlanmış bir tema mobil site şeklinde açılırken , masaüstü bilgisayar versiyonundaki ağır yükleri ( büyük boyutlu resimler, jquery-java script dosyaları, mobilde gerek olmayan ancak yüklenen dosyalar vb. ) barındırmaması gerekir. Bunu yapabilmesi içinde bir çok değişkeni hesaplayıp sonuç üretecek performansa sahip olması gerekmektedir. Özetle; responsive tema iyi hazırlanmadığı takdirde site boyutunuz gereksiz yükler ile şişerek açılış ve kullanım performansı düşük olacaktır. 2- Mobil Site Yazılımı masaüstü versiyonu ile açılış yükü anlamında bir bağı bulunmayan tamamen mobile özel düşünülerek dizayn edilmiş sayfalardan oluşur. Girilen cihaz masaüstü ise masaüstü versiyon için gerekli kodlar çalışırken, mobil giriş durumunda cihaza yüklenmeden önce mobile özel kodlar çalışacaktır. Bu sayede iki tip arasındaki en önemli ve temel fark sayfaların yüklenme boyutları dolayısıyla hız ve performansları olacaktır. Responsive tema gibi masaüstünde çalışması gereken yüklü boyuttaki alanlar bulunmadığından performans olarak çok daha hızlı, kullanım olarakta mobile özel dizayn edildiğinden çok daha kolaydır. Geliştirmesi yazılım şirketleri tarafında responsive temaya göre çok daha ağır bir yük, emek ve dolayısıyla maliyet oluşturmaktadır, kullanıcı açısından ise hem google sıralaması hemde müşteri performansı olarak responsive temalarıa göre çok daha öndedir. Odyobilişim olarak geliştirdiğimiz e-ticaret mobil site paketimiz responsive tema değil , özel mobil site yazılımıdır. Kıyaslamak için sizde responsive tema olan bir site ile özel yazılım olan bir sitenin boyutlarını ve açılış performanslarını google page speed vb. bir site üzerinden test edebilirsiniz. Farklar ve Sonuç : Buradaki iki tip mobil site arasındaki en önemli nokta performans farkıdır, mobil site yazılımında aynı url içinde , farklı bir yapıyı kullanıcıya sunmadan sunucu üzerinde önce işleyen, gereksiz yükleri mobile yüklemeyen yapı sayesinde sayfaların boyutları arasında oluşan fark ve kullanım kolaylığı olacaktır. Responsive temalar karara sayfa oluşturulmadan değil , sayfa oluşturulup yüklendikten sonra karar veren bir yapıdadır, dolayısıyla mobil veya masaüstü bilgisayardanda olsa her türlü sayfa talebinde yüklenecek sayfanın boyutu aynı olmaktadır. Gelişen teknolojiye ayak uydurmak, değişen müşteri taleplerini karşılamak adına hangi e-ticaret paketi olursa olsun mobil sitenin kullanımı mutlaka size müşteri sayısı ve memnuniyeti olarak dönüş sağlayacaktır. Ayrıca Google tarafından Nisan 2015 güncellemesinden sonra sıralama anlamında mobil site kullanan bir sitenin puanı , kullanmaya siteye göre daha yüksek olacaktır. Elbette bir sitenin sıralamada üstte yer almasının tek kriteri değildir ancak önemli bir kriterdir ve önümüzdeki dönemde önemi daha da artacaktır.
mc4
87,682,851
Polenz, ``Türkiye bölgede ve komşularında yaşanan sorunlara karşı yalnız bırakılmamalı`` dedi. Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliği üzerine teknik detaylara girmeyen Komisyon Başkanı Polenz, öncelikle Arap Baharı çerçevesinde Tunus’tan, Suriye Irak, İran’a kadar bölge ülkelerinde ve Türkiye’nin komşusu ülkelerde yaşanan değişikliklere değindi dedi. Türkiye’nin Arap ülkelerinde ağırlığının arttığını, Tunus örneğinde olduğu gibi değişim sonucu iktidara gelen yeni hükümetlerin Türkiye’yi kendilerine örnek aldıklarını söyledi. Arap ülkelerinde yaşanan değişikliklerin, Türkiye’nin bölgedeki rolü ve sorumluluğunu daha da arttırdığına işaret eden Polenz, ``Türkiye’nin yalnız başına bölgede yaşanan bu değişikliklerin üstesinden gelmesinin mümkün değil. Bölge ülkelerinde yaşanan bu değişiklikler ve sorunlar Türkiye’yi direkt etkilemektedir`` dedi. Türkiye’nin Suriye’ye, Irak ve İran’a sınır olması nedeniyle diğer ülkelerden çok daha farklı bir sorumluluk ve yük altında olduğunu belirterek, Türkiye’nin yalnız bırakılmaması, ortak hareket edilmesi gerektiğinin altını çizdi. Yakın zamana kadar Türkiye’nin Israil ve Suriye arasında arabuluculuk yaptığına da işaret eden Polenz, Isra’nın nükleer silahlara sahip olmasının bölgede diğer ülkelerin güvenlikleri açısından büyük sorunlar yaratacağını, bölgede nükleer silaha sahip olma yarışı başlatacağını ifade etti. Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üyeliği konusuna da değinen Polenz, ``yeni fasiküllerin açılmamasının en önemli teknik nedeni Kıbrıs sorunudur`` dedi. Komisyon Başkanı Türkiye’nin Kıbrıs’ı tanıması ve çözüm için adım atmasının önemine dikkat çekti. Türkiye’nin reform sürecini aksatmaması gerektiğine de işaret eden CDU’lu politikacı, bu sürecin çeşitli nedenlerle zaman zaman durduğunu kaydetti. ``AB’ye uyum çerçevesinde reform süreci kesintiye uğratılmamalıdır`` dedi. Türkiye’nin esas olarak ekonomik sıçrayış göstermesinin, AB ile üyelik müzakerelerin başlaması ile eş zamanlı olduğunu ifade eden Polenz, ``müzakerelerin başlaması ile daha önceleri yılda 1,5 Milyar Dolar olan yabancı sermaye yatırımlarının birdenbire, yılda 20 Milyar Dolar’a çıktığına`` dikkati çekti. Bu tarihten itibaren iş dünyasının Türkiye’yi rotası, belli, güvenli ve istikrarı bir ülke olarak gördüğünü, bu nedenle sermaye akışının birdenbire hızlandığını söyledi. Dış İlişkiler Komisyon Başkanı daha sonra yöneltilen çok sayıda soruyu yanıtladı. Bir soru üzerine AB’nin şu anda içinde bulunduğu krizden daha güçlenerek çıkacağına inandığını dile getirdi.
mc4
87,682,852
Türkiye’nin ilk ve tek modern akvaryumu Turkuazoo’da bulunan 10.000’in üzerinde denizcanlısı arasına Geniş Bantlı Bebek Köpekbalığı da katıldı. Turkuazoo’da hamile kalan ve yumurta bırakan Geniş Bantlı Bambu Köpekbalıklarının bebeklerinden bir tanesi 1 Ekim’de yumurtasından çıktı. Yetişkin olduğunda en fazla 121 cm’e kadar büyüyecek olan bebek köpekbalığının şu an boyu 10 cm’i geçmiyor ve ağırlığı ise sadece birkaç gram. Anne ve babası açık kahverengi olan bebek köpekbalığının üzerinde enine bantlar ve lekeler bulunuyor ve bu nedenle de bu tür, geniş bantlı bambu köpekbalığı olarak adlandırılıyor. Turkuazoo’da, yumurtasından çıkan bebek köpekbalığı dışında, aynı türden 10 tane daha yumurta bulunuyor. Yumurtaların içindeki diğer bebeklerin de ortam ısısına göre 12 ila 15 ay sonra yumurtalarından çıkmaları bekleniyor. Geniş Bantlı Bebek Köpekbalıkları Turkuazoo’nun karantina bölgesinde büyüyüp ziyaretçilerin önüne çıkacağı günü beklerken ziyaretçiler bu sevimli bebeğin ailesini Turkuazoo’nun “Coastal cliffs” temalı akvaryumunda görebiliyorlar. Geniş Bantlı Bambu Köpekbalıkları gel-gitlerin çok olduğu Gel-Git Havuzu olarak adlandırılan alanlarda yaşayan bir tür olup suyun dışında 12 saate kadar yaşamlarını sürdürebiliyor. Latince adı Chiloscyllium punctatum olan Geniş Bantlı Bamboo Köpekbalıkları (Broadbanded Bamboo Shark) genellikle mercan resiflerinde yaşıyorlar ve zeminde bulunan omurgasızlarla ve küçük balıklarla besleniyorlar. Avrupa’nın en büyük alışveriş ve yaşam merkezi olarak hizmete giren Bayrampaşa’daki Forum İstanbul’da Ekim 2009 ‘da ziyaretçilerine kapılarını açan Turkuazoo, ailece eğlenceli vakit geçirmek isteyenlere, sualtı dünyasına dair unutulmaz bir deneyim sunuyor. Akvaryumun içinden geçen 80 metre uzunluğundaki akrilik sualtı tüneli sayesinde, sanki balıklarla yüzüyormuş gibi bir gezinti imkânı sunan Turkuazoo’da ziyaretçiler; 270 derecelik su altı görüş açısına sahip gözlem salonu ile deniz canlılarını daha yakından izleme fırsatı yakalıyor. Turkuazoo bünyesinde kurulan “Turkuazoo Diving Center” ziyaretçilere Köpekbalıkları ile dalış imkanı da sunuyor. Turkuazoo’da 14 yaşına kadar olan çocuklar için ise vatoz balıkları ile dolu bir akvaryum içinde şnorkelle dalış fırsatı sunuluyor. Akvaryumun tasarımı, inşaatı ve teknik alt yapısı; alanında 25 yılı aşkın süredir faaliyet gösteren, Singapur’dan Edinburg’a dünyanın çeşitli yerlerinde 21 dev akvaryum kurulumunu gerçekleştiren, Yeni Zelanda kökenli Marinescape firması tarafından gerçekleştirildi. Tabiatın ve canlıların korunması konusunda sivil toplum kuruluşları ile işbirliği içinde olan Turkuazoo’nun en önemli özelliği ise bir su altı müzesinden öte, ailelerin hep birlikte boş zamanlarını eğerlendirebileceği, dinamik ve interaktif bir eğlence ve eğitim merkezi olarak tasarlanmış olması.
mc4
87,682,853
Annemin 'içine şeytan kaçtı’ demişti 'akıllı' çıktı! Anne katiline ağırlaştırılmış ömür boyu hapis! BURSA’nın Kestel ilçesinde annesi Şükriye Yılmaz’ı (56) ‘içine şeytan kaçtı’ diyerek, başını duvara vurarak öldürdüğü iddiasıyla yargılandığı davada ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası verilen Tayfun Yılmaz (27), Yargıtay'ın kararı, 'akli dengesinin araştırılmasını' isteyerek, bozmasının ardından İstanbul Tıp Kurumu'nca yapılan muayenede ‘akıllı’ çıktı. Son sözünde “Annemi öldürme kastım yoktu. Beraatimi ve tahliyemi istiyorum” diyen Yılmaz, yeniden ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Mühendislik bölümünde okuduğu üniversiteyi yarıda bırakan Tayfun Yılmaz, olay günü annesi Şükriye Yılmaz ile yaşadığı 3 katlı binanın çatı katında 3 arkadaşı ile birlikte alkol almaya başladı. Bir ara alt kattaki eve inen Yılmaz, arkadaşlarıyla alkol almasına tepki gösteren annesi Şükriye Yılmaz ile tartışmaya başladı. Yılmaz annesini, başını duvara vurarak, öldürdü. Cinayet komşuların polisi araması üzerine ortaya çıktı. İhbar ile eve gelen polis, annenin cansız bedenini buldu. Olaydan sonra kaçan şüpheli ise saklandığı arkadaşlarının evinde yakalandı. Psikolojik sorunları olduğu iddia edilen Tayfun Yılmaz ilk ifadesinde, “Annem büyü yapıyordu. Bu yüzden onu iblis, şeytan gibi gördüm ve duvara vura vura öldürdüm. Ne yaptığımın farkında değildim. Daha sonra alkol alıp Okan isimli arkadaşımın evine gidip, saklandım” dedi. Bu ifade üzerine Okan Y. de gözaltına alındı. Adliyeye sevk edilen Tayfun Yılmaz tutuklanırken, Okan Y., tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. 1 Esra Erol'a canlı yayında doğum günü sürprizi 2 Sporting, Fenerbahçe'de kadro dışı kalan... 3 Yılın transfer bombası! 4 Ak Parti kulisleri bu konu ile çalkalanıyor: Büyük... 5 Trafikte patenli gençlerin tehlikeli yolculuğu kamerada!... 6 Melih Gökçek paylaştı, sosyal medya yıkıldı!... 7 Devlet Bahçeli'den gündemi sarsacak açıklamalar:... 8 Haydarpaşa’da ortaya çıkan 1700 yıllık tarih... 9 Reyhanlı'daki terör saldırısının üzerinden...
mc4
87,682,856