movie
stringlengths
1
49
text
stringlengths
5
12k
star
float32
0.5
5
Kill Bill: Volume 2
Öncelikle Kill Bill Vol 1 ve 2'yi birlikte değerlendirdiğimi belirteyim. Uzun süre erteleyip bu filmi yeni izlemek ama en nihayetinde izlemek bile büyük şans. Bu lezzette yapımların çıkmadığı günümüzde, kült olmuş bu iki filmi yeni bir film gibi izlemek çok çok isabetli oldu. Yer yer çok ağır ama dolu diyaloglarla, yer yer sadece bakışlarla duyguyu ekranın bu tarafına geçirebilen Tarantino, şiddet, dövüş, dram, trajedi ve aksiyon adına ne varsa sadece izletmiyor, yaşatıyor da. Filmin bir ders vermekten çok, sebepler ve sonuçlar zemininde ödenen ağır bedeller, temel kişilik yapılarının hayatımıza ve etrafımıza etkisini anlatma çabası var diye düşünüyorum. Hiç fikir yürütmeden bile izleseniz bu yapımı, görsel sanatlar şöleni içinde bulursunuz kendinizi. Tabi ki fon müzikleri de ayrı birer ruh hali dolgusu. Her şeyi ile mükemmel bir film. 5/5 ya da 10/10 puanı alan filmlerim farklı olduğu için aynı rafın sağ tarafında 4,5 ya da 9 gibi 'masterpiece' seviyesinde bir puanla arşivimde bulunsun. Film soranlara bu filmi önermem, zorunlu kılarım.
4.5
Milyonluk Bebek
izlerken keyif alacağınız aldığı puanı ve ödülleri sonuna dek hakeden güzel bir film 4/5
4
Karayip Korsanları: Gizemli Denizlerde
Serinin en zayıf filmi ama ilginçtir yine J.Depp sayesinde izlettiriyor film kendisini. Bence seri 3.film ile son bulsa daha tadında kalacaktı ama paragöz Hollywood işte ne yaparsın uzattıkça uzatıyor lastik gibi. - Spoiler - Filmin en iyi kısımları denizkızlarının olduğu bölümler ve denizkızı-rahip aşkıydı. Serinin ruhuna belki çok gitmemiş bu aşk ama yine de filmi büyük ölçüde kurtaranda bu aşktı galiba. -Spoiler- İyi seyirler herkese.
2.5
Harry Potter ve Ateş Kadehi
dün izledim.öncelikle 13 yaş sınırlamasına rağmen sineme çocuk doluydu. çocuk filmi gibi başlamış olmasına rağmen nerdeyse gerilim filmine dönmüş.karagöl sahneleri şık cedrick in ölümü trajik ve ismi lazım değilin dirilişi nerdeyse gerilim ...ben daha çok lotr fanı olsamda fantastik akımın her türünü severim.ama waldemor un dirilişi filan çok fazla lotr çağrıştırdı,adamları da aynen souron un 9 ölü kralı gibiydi.ama naparsan tüm fantastik edebiyat biribirinden beslenir..
4
Kara Şövalye
sinemadan çıkınca işte film böyle olur dedirten cinsten...
5
King Kong
İyi güzel filmde bana göre öyle çokta çok abartılıcak derecede değil işte fena değil yinede...
3
İlk Korku
Sürükleyici,merak uyandırarak sonuna kadar devam ediyor,sonunda olaylar açığa çıkınca şaşırıyorsunuz ve beklemediğiniz gelişmelere sahne oyuncu tabiki özellikle gere,norton ve linney rolünün hakkını vermiş bize de keyifle izlemek kalıyor
4
Karayip Korsanları: Ölü Adamın Sandığı
Yapımcı Jerry Bruckheimer'ın kasası dolmaya devam ediyor. Serinin en fazla gişe getirisi kazanan filmi oldu. Tam 1 milyar dolar. Bu serinin ilk filminden daha başarılı olduğu anlamını taşımıyor aksine ilk filmi onore eden ve Jack Sparrow'un global fenomenlerinin kemikleşmiş izleyici kitlesinin varlığını ortaya çıkaran bir başarı. Film mizahi yönüyle ilk filmden daha iyi fakat gereksiz bir Davy Jones karakteri ve denizlerde geçen uzun savaş mizansenleri insanı filmden soğutuyor. Bu arada credits yazılarında geçen Turkish prisoners ve Turkish guards içerisinde bir tane Türkün olmaması çok manidar. Guards olarak 3 eleman koymuşlar biri Hintli biri Ermeni biride Faslı. Yinede teknedeki denizcinin laz şivesi ile birkaç kelimede olsa Türkçe konuşması hoştu. Jack Sparrow yine bildiğimiz muzipliği ile bizi kendine hayran bıraktı. Gururlu amiral Norrington ise çok saçma bir role bürünmüştü. Keira Knightley ilk filmdeki acemiliğini atmış görünüyor. Filmin jeneriğini sabırla bekleyenler bir sürprizle karşılaşacak.
3.5
Benim Adım Sam
Çok etkileyici!Ağlamamk için zor tuttum kendimi arkadaşların yanında ama herkes tutamaz ben söylemiş olayım!
4.5
Yedi
FİNALİYLE SİNEMA TARİHİNE GEÇEN KÜLT FİM 10 ÜZERİNDEN 10 ''İNSANLARIN DİKKATİNİ ÇEKMEK İÇİN ONLARIN OMUZLARINA DOKUNMANIZ ARTIK YETERLİ DEĞİL. ONLARA BİR BALYOZLA VURMANIZ GEREKİYOR.'' bu film de insanın omzuna sağlam bir balyoz indiriyor… çok iyi formülize edilmiş senaryosu, vermek istediği mesajın verme yolu ve yönetmen başarısı ile zamanında oldukça başarılı olmuş ve hala da önemli bir yerde duran önemli bir film ‘SE7EN’.Filme yüklenmiş olan kült ve psikolojik gerilimin en önemli eserlerinden biri yakıştırmalarını sonuna kadar hak ediyor. olay örgüsü son derece güzel kurgulanmış. filmin girişinden itibaren verilmek istenen gerilim insanı ilk andan itibaren etkisine almakta… Fincher, nefis bir hikâyeye ve sağlam karakter gelişimine sahip olan bu filmin görsel çözümlemesini bu kez gerçekten aşırıya kaçmadan yapıyor. Diğer bir deyişle, hikâyeyi elinden kaçırmadan, dramatik yapıya zarar vermeden ve karakterlerin önemini küçümsemeden stilize bir anlatım kurabiliyor ‘SE7EN’ de gerek hikâyesi gerekse görüntüleriyle kara film tarihinde eşine benzerine az rastlanır bir film. …Ağır ama kesinlikle sıkmayan bir tempo, film boyunca ıslak, yağmurlu bir şehir,emekliliğine 1 hafta kalmış eski kurt bir cinayet masası dedektifi ve yeni gelen çaylağın işe başladığı anda ortaya çıkan seri ve dinsel temalı cinayetler, incilde bulunan 7 ölümcül günah sırasıyla işleniyor…. 1) Oburluk 2) Açgözlülük 3) Tembellik 4) Öfke 5) Kibir 6) Şehvet 7)Kıskançlık… hikaye temel olarak yedi ölümcül günahı işliyor ama esas vurgulamak istediği ölümcül günahlar olarak adledilen şeylerin günlük yaşantının içerisinde sıradanlaşması, hayatın ritminin içerisinde sıradanlık ile adeta cehennem yaşantısı bugünün modern yaşantısı içerisinde kamufle olmasıdır.. evet filmin ana konusu her ne kadar bir seri katilin cinayetleri olarak gözükse de, aslında kötülüğün ve iyiliğin bütünlüğü ve ayrılmazlığı ne kadar birbirilerine benzedikleri aslında kötülüğün tek başına değil, iyilikle beraber olduğudur…Hikaye sürekli yağmurun yağdığı, kasvetli ve isimsiz bir şehirde geçmesi bu mekan içine aldığı insanlara kapanı kısılmışlık hissini aşılıyor, banliyö etkisi yaratıp mevcut düzenin en ufak dış tehdit ile paramparça olabileceği stresini seyirciye geçiriyor... Fincher bu unsurları çok güzel bir şekilde filme yaymış ve öyle bir atmosfer oluşturmuştur ki izleyici filmi diken üzerinde izliyor. Ayrıca filmin depresif, karanlık ve klostrofobik yapısı kendine yabancılaşmış, izole olmuş 20. yy insanın durumunu başarılı bir şekilde simgeliyor, toplumsal eleştiri yani düşünüldüğünde bir post-postmodern film gibi gelir bana...Polisiyelerden aşina olduğumuz dedektif ortaklığı şemasını kullanıyor SE7EN.. Katilin peşindeki polislerin bize hiç de yabancı gelmediğini hemen anlayabiliriz aslında. Yaşlı, tecrübeli ve soğukkanlı bir dedektif ve ona yardım etmesi için görevlendirilen genç, bütün karanlıkları aydınlatabileceğini düşünen ve kendini kanıtlamak için yanıp tutuşan başka bir dedektif. Birbirlerinin tam anlamıyla zıttı ama birbirlerini tamamlayan iki karakter. Polisiye film türünün bu klişesini Fincher filmde çok iyi kullanmış. Tabi bunda Brad Pitt ve Morgan Freemanın kimyasının tutması da önemli bir etken…Filmdeki oyuncular da rollerinin hakkını vermişlerdir . Brad Pitt'i her zaman özel hayatından çok; rol aldığı Fight Club ve Snatch'de ki üstün performansıyla hatırlarım ve buna Se7en'da kuşkusuz eklendi .. Morgan Freeman'da hangi rol olsa 40 yıldır o görevi yapıyormuş gibi hiçbir rolde sırıtmıyor. Bu filmin ikilisi birbirini bana göre çok güzel tamamlamış… Filmin en beğendiğim performansı ise filmin gizeminin bozulamaması açısından jenerikte adı yazmayan Kevin Spacey'in performansıdır. Aynı yılda çekilmiş olan ve OSCAR’ını kazandığı Usual Suspects ve üzerine bu filmdeki rolü ise 1995 Spacey'nin yılı olmuştur… Filmde ayrıca sayısız göndermede mevcuttur. Dante'nin İlahi Komedyası'ndan bir sürü farklı kaynağa farklı bir bakış atan felsefi bir seri katil filmidir.. Kurgu dalında Oscar'a aday olmuş ve farklı birçok ödüle layık görülmüştür. Kendisinden sonraki birçok gerilim filmine kaynak olmuştur. Bunların en önemlileri de kuşkusuz SAW'dır
5
Truva
hayatımda seyrettigim en ii ama en ii filmlerden biri kesinlikle izleyin
5
İhtiyar Delikanlı
Akılalmaz bir intikamı ele alan bu film, İntikamın ne kadar acı verici olabileceğini bir kez daha vurgulamaktadır.
5
Aşk ve Gurur
bir jane austen eseri daha.filmin austenin hayatını anlatan becoming jane ile çokça örtüşen tarafları olduğunu fark etmek hiç de zor değil.kimi zaman aynı sahneleri ve diyalogları önceden izlemiş hissini veriyor size.ve ayrıca bridget jonesun günlüğünde helen fieldingin de jane austendan ne kadar fazla etkilendiğini,hatta ana karakterlerden birinin ismini de,darcy,ünlü kadın yazardan aldığını rahatlıkla görüyoruz.pride and prejudiceta oyuncu seçimi tek kelimeyle mükemmel.ki romantik filmlerde oyuncuların uyumu ne kadar önemlidir bilirsiniz.knightley ve macfadyen ve paralel ilerleyen pike ve woods ilişkilerinde bu uyumu fark ediyoruz ve bu çiftlere sempati besleyerek onların mutlu olmasını istiyoruz.ve romantik filmlerde eğer bu hava yakalanmışsa zaten o film başarılı olmuş demektir.bunlar dışında kostümleri,mekanları,çekimleri ile kaliteli bir dönem filmi de izlemiş oluyoruz.iki büyük usta gıcık anne ve mantıklı baba rollerinde harikalar,kısacası eksiği olmayan ve puanını hak eden üst düzey kaliteli bir yapım.
4.5
3:10 Yuma
ben burada bir çelişki göremiyorum doğrusu. Ben Wade’in arkadaşlarını gözünü kırpmadan vurması da Evans’ı kahraman yapmak için uğraşması, ona sempati duyması ile aynı sebepten kaynaklanıyor zaten...müthiş bir film...
5
Temmuz’da
Fatih Akın sinemasının, kolay seyredilen, eğlenceli filmlerinden.
5