text
stringlengths 0
30.6k
| label
class label 10
classes |
---|---|
David Fincher'ın muhteşem sinematografisinin ilk dönemlerinden başarılı bir örnek daha. Seven ile Fight Club arasında çekilen bir eserden farklı bir şey beklemek hata olurdu zaten! İlk saniyesinden itibaren sizi içine çeken bir hikaye var. Sürekli bir merak, bir şüphe duygusu içindesiniz. Kafa yoruyorsunuz. Ancak bir yandan filmden keyif almaktan da vazgeçmemek lazım, gizemi çözeceğim derken. Özellikle finaliyle uzun süre hafızalardan çıkmayacak bir film. Michael Douglas'ın performansına da parantez açmak gerekli. | 8super
|
Fragman bile şiir gibi. Mükemmel bir film. Şiddetle tavsiye ederim. Geçirdiğiniz vakte değecek. | 9amazing
|
Filmin eğlenceli ve masalsı senaryosunun yanı sıra Robert De Niro gibi bir ustayı o rolde görmek için bile izlenmesi gerekiyor bu filmin.7.5/10 | 6good
|
13 yaşında kuzenim var, çok seviyor. Tüm fantastik filmleri izlemiş bir çocuk. Israr etti izledik. Bu tür şeyler izlemeyi sevenler için güzel bir filme benziyordu. Ben dram türünü çok sevdiğim için bana hitap etmedi. | 9amazing
|
bence gayet guzel bir film ben begenerek izledım savas olmamasına ragmen savas oncesi gerilimi ve asker psikolojısını ıyı yansıtmıs bır fılm..seyretmeye deger... | 6good
|
Film alenen İlluminati destekli bir çalışma olmuş..Örnek verecek olursak; [spoiler]Pazar'ın (Hristiyanların kutsal günü) ölürken Ben neye inandığımı bilmiyorum demesi. Cuma'nın (Müslümanların kutsal günü) kafasında şapkasıyla kendini patlatıp öldürmesi. Cumartesi'nin (Yahudilerin kutsal günü) çıkarı için kendini feda etmesi. En can alıcısı ise tek gözlü (İlluminati simgesi) kardeşin bütün olayları aydınlatıp dünyayı refaha kavuşturması. Belki zorlama olacak ama kötü kadın diyeceğimiz kişinin en sonundaki açıklamasının haklı olabileceği yorumu ve tipinin tamamen Rockefeller'e benzemesi :)[/spoiler] Daha bir çok detay var filmde, bir kez daha bu gözle izlemek lazım sanırım. | 7great
|
Kesinlikle kendini sonuna kadar izletebilen filmlerden ama aksiyonu ya da yarattığı merak sayesinde değil, düşünülmüş konunun güzelliği sebebiyle. Hem de bu romantik konu, seyreltilmiş bilim kırıntılarından kenar süsü yapılarak yazılmış. Başroldeki Blake Lively'nin kaliteli oyunuyla da, standart romantik dram filmlerinden kendini ayırmış. Mutlaka öneririm. | 6good
|
ya bu gerizekalıya gidenler hala nefes alıyormu ? tam bir mal recep ivedik çakması tırnağı olamazsın | 0nono
|
Aslında ilk başları filmin sıkıcı ve anlamsızdı acaba sonunda ne olacak işte nasıl olaylar birbirine bağlanacak falan diye insan düşünürken film çok anlamsız ve izleyicinin aklını karmakarışık edecek bir şekilde bitti ve akıllarda bir çok soru işareti bıraktı.Sanırım yönetmen the exile adlı arkadaşımızın da belirttiği gibi ben böyle bir film yaptım düşünme işide size kalmış,istediğiniz gibi yorumlayın şeklinde bişiyler söylemiş.Ama sonuçta film benim için bir anlam ifade etmiyor ve açıkçası hiç hoşuma da gitmedi öyle ki aldığı puanı da bir hayli fazla buldum. | 4bad
|
filde ateş bulunmuş ama etler çiğ yeniyor, filmde bolca kumaş görüyorsunuz hemde m.ö. 10.000 de, filde bol kılıç var, teleskop var, mamutlar evcilleştirilmiş ve pramit yapılıyor, insanların üzrinde kot pantalonlar etekler ve ayaklarında da ayakkabı ve sandaletler var, bence m.ö. 10.000 bizim öğrendiğimiz gibi değilmiş :) film konusu ile ilgiyi zaten çekmiyordu gidenler sadece görsel efektlare güvenerek gittiler ama sonuçta film çıkışı herkesin yüzünde bir gülme vardı. bence olmamaış. 2/10 | 1nowatch
|
Filmi 3 günde bitirebildim, seyir zevki hiç yok, neden bu kadar yüksek puan aldığını merak ettiğim için tamamladım ama overrated 'in vücut bulmuş hali resmen | 5middle
|
-Ya Tanrı kendini eğlendirmek için bizi bıraktıysa? - Hiç bir ceset gördün mü? - Sadece kendiminkini. - Ben günü gününe yaşıyorum sadece. - Ben arada günleri atlıyorum galiba. - Gidecek bir yerin yok mu? - Sonsuz sayıda gidecek yerim var benim. Sorun nerede kalınacağı. -Tanrı, nefret dolu bir Tanrıdır. Tanrı iyi olsaydı, kötülüğün dünyada ne işi olurdu? Acı, nefret, açgözlülük ve savaşlar neden var? Hiç mantıklı değil. Fakat eğer Tanrı nefret doluysa dünyada iyilik neden var diye sorabilirsin? Aşk, umut ve zevk neden var? Kabul edelim. İyi, kötü tarafından ezilmek için vardır. İyinin yadsınamaz varlığı kötünün ortaya çıkmasını sağlar. Bu yüzden, Tanrı kötüdür. | 8super
|
kimler izlemeli? - valla kimse izlemesede olur yani... kimler izlememeli? - hacadığı 90 dakikasına ağlamak istemeyenler. yazamayacağım bile tam bir trajedi 10/ puan bile vermiyorum. | 0nono
|
İlk cümleden söyleyeyim, The Revanant filmi bir başyapıt. Alejandro Gonzalez Inarritu’nun altıncı uzun metrajlı bu filmine geçmeden evvel Inarritu sinemasını anmanın da doğru olacağını düşünüyorum. Öncelikle Inarritu, sinemaya “Ölüm Üçlemesi” ile giriş yaptı ve de Amores Perros adlı ilk filmiyle keşfedildi, kimileri film için 21.yüzyılın ilk önemli eseri yorumunu yaptı. Kısacası çok olumlu eleştiriler alan bu filmden sonra Inarritu için de Hollywood’a transfer olma yolculuğu başlamış oldu. Kanımca da Amores Perros, gerçekten mükemmel bir film. Inarritu sinemasını hiç seyretmemişlere ilkin bu filmi seyretmelerini öneririm. Sonrasında üçlemenin ikinci filmi 21 Gram geldi. Bu filmi ise hala izlemedim. Benim tembelliğim. Aynı şekilde 21 Gram da son derece olumlu eleştiriler aldı. Ve üçlemenin en son filminde ise Babel, nam-ı diğer Türkçe anlamıyla aslında Kargaşa ismine karşılık gelen bu film, üç farklı kıtadan üç farklı hikayeyle ilk iki filmdeki kesişen hayat öykülerini bir tık daha derinleştirirken, sözlerini de daha evrensel ve daha kuvvetli bir biçimde söylüyordu. Eğer Babel’i izlemediyseniz mutlaka seyredin derim. Bir şaheser. Hayatımda izlediğim en iyi filmler içerisinde de bulundururum. Ve sonrasında ise Inarritu ile bu ilk üç filmin senaristi Guillermo Arriaga arasında yaşanan sürtüşme ile Inarritu’nun ne yapacağı merak ediliyordu. Ancak Biutiful (onu da hala seyretmedim) ile Inarritu, gayet olumlu eleştiriler aldı ve Arriaga’sız da başarılı olabileceğinin sinyallerini bize verdi. Ve hemen arkasından önce en iyi film ödülüne Oscar’da uzanan mükemmel Birdman, ve de şimdi konuşacağım The Revenant, Inarritu’nun ne kadar iyi bir sinemacı olduğunu hafızalarımıza perçinleyen diğer iki film oldu. The Revenant filmi, zaten Leonardo DiCaprio’nun başrolde oynadığını öğrendiğimiz zaman pek çok kimseyi heyecanlandırmıştı. Ve Inarritu, diğer filmlerine nazaran bu kez farklı tarzda bir filme imza atacaktı, ve de ilk kez bir uyarlama senaryo ile karşımıza çıkıyordu. Yanına Birdman’deki olağanüstü görüntü yönetimi ile hafızalarımıza kazınan Emmanuel Lubezki’yi de alan Inarritu, tekrardan aynı sağlamlıkta bir filmle geldiğinin sinyallerini de veriyordu zaten. Ve unutuyordum az kalsın. Tom Hardy. 12 Oscar adaylığı almayı başaran bu filmi konuşmaya ise, geçen yılki Birdman eleştirimde de ilk olarak bahsettiğim Lubezki’yle başlamak istiyorum. Lubezki, geçen yıl Birdman’dan sonra, bu yıl Berlin Film Festivali’nde Altın Ayı için yarışan ve de Filmekimi ile İstanbul Film Festivali’ne uğramış olan Terrence Malick’in son filmi Knight of Cups’ta da çok iyi bir iş ortaya koyduktan sonra, The Revenant’ta da gerçekten harikulade bir iş ortaya koyduğunu söylemek doğru olacaktır. Lubezki, sizi adeta o savaşın o anda siz içerisindeymişsiniz gibi hissettiriyor ve de soğuğu Hugh Glass ile beraber iliklerinize kadar hissettirmeyi başarıyor. Son iki yılda en iyi görüntü yönetmenliği Oscar’ını da kazanan (diğer kazandığı film Gravity) Lubezki, zannımca arka arkaya üçüncü kez kazanması çok muhtemel diyebilirim. İkinci olarak Inarritu’ya gelecek olursak, Mark L.Smith ile beraber Michael Punke’ın “The Revenant: A Novel of Revenge” adlı romanının bir bölümünü uyarlayan Inarritu, sinemasına farklı bir yön veriyor ve de söyleyeceği sözleri bu bağlamda son derece özgün bir biçimde söylemeyi başarıyor. Ve gelelim Leonardo DiCaprio’ya. Oscar kehanetlerinde bir numaranın ne olduğunu sormama gerek yok sanırım. Bu yıl da dahil olmak üzere tam üç kere Altın Küre’de ödül alan Leo, altıncı Oscar adaylığında ise taşın bacağını bu sefer kıracak gibi duruyor. Sergilediği mükemmele yakın performansıyla göze çarpan Leo, konuşmalarından ziyade fiziksel bir performans sergileyerek sahiciliğini tümüyle sizlere aktarmayı başarıyor diyebilirim. Bu arada filmin çok zor koşullarda çekildiğini de duymuşsunuzdur, eğer filmle alakalı kimi başka yorumları da okuduysanız (doğal ışıkla çekim yapabilmek için günün bir saati çekim yapmak…). Ve de Tom Hardy’ye gelecek olursak, onun da Oscar’da aday olması zor gibi gözükürken çıkardığı Oscar adaylığı ile bir anda iddialı konuma gelmeyi başaran Tom Hardy de gayet başarılı performans sergilemeyi başarıyor, filmin diğer yan oyuncuları gibi. Sonuç olarak, The Revenant, Inarritu’nun altıncı filmi içerisinde izlediğim dördüncü filmi, hatta dördüncü başyapıtı. Her ne kadar Birdman’i The Revenant’tan daha iyi bulsam da The Revenant, her ne kadar hala izleyemediğim, izleyeceğim birkaç festival filmi ve bununla birlikte bu yıl Oscar’da göze çarpan, aday olan kimi filmleri izleyememiş olsam da, şu ana kadar izlediğim 2015 yapımları içerisinde benim listemin ilk basamağında yer alıyor. Mutlaka izleyin! | 9amazing
|
Daha önce defalarca işlenmiş bir konuda nasıl bu kadar etkileyici bir film yapılacağına çok iyi bir örnek. | 7great
|
Tipik bir yakışıklı ve karizmatik hareketlere bürünen başrol erkeği, zoru oynayan kız... Ailenin istemediği bir adamla beraber olmasını istemeyen bir anne baba... Ve ilginç olmayan bir son. Sıradan bir film niteliğinde fakat yine de izlenebilir. | 5middle
|
Baştan sona soluksuz izlenebilecek arşivlik filmlerden son sahnesi mükemmeldi.Filmi izlemeden önce yorumlarını okumuştum hepsinde son sahnenin ne kadar etkileyici olduğundan bahsediliyordu çok merak etmiştim ne olabilir diye düşündüm seyrettikten sonra bu kadar da olamaz diyosunuz... | 5middle
|
HEPİMİZ ASLINDA BİRER ŞAMPİYONUZ Ben sinema eleştirmeni değilim; kötü film izlesem, açıkçası bu filmi beğenmedim diye yorum yapmayı kendi adıma doğru bulmuyorum, nedeni ise ortada çok ciddi bir emek olduğunu biliyorum. Çocukluğumdan beri her fırsatta sinema filmi izlerim ve ölene kadar izleyeceğim. İlk defa bir film için yazma gereği duydum, ilk defa yazdıklarımın beğenilmemesinden korkmuyorum. Şampiyon filminin bende bıraktığı etkilerin startı bu aslında. Çünkü bu film; Türk Sinemasının nasıl bir güce, Türk Halkının istediğinde nasıl kenetlenebileceğine, tek yürek tek yumruk olabileceğine ve hatta olması gerektiğine eskiden annelerimizin ördüğü nakışlar gibi ruhumuza ilmek ilmek işlemesini başarıyor. En kötü, en karamsar olduğumuz zamanlarda bile ulaşmak istediğimiz hedef için sevgi ve inançla yaptığımızda bizleri nasıl mucizelerin beklediğini, “tamamen yaşanmış bir hayattan yola çıkarak” , KIRAÇ topraklar gibi çatırdayan ruhumuzun özüne bir damlacık umudu bırakıveriyor. Bence izlenmesi gereken bir film değil, YAŞANMASI gereken bir film, bence kendinize ve sevenlerinize bir iyilik yapın, ŞAMPİYON a 1 bilet alın. Sonrası zaten sessizlik, sonrası zaten şşşşşşşttttt. İyi seyirler. Mesut AŞUT | 9amazing
|
zaman İsrafı izleme saçma salak bi konusu var salak salak espiriler boş boş boş boş boş boş boş boş | 0nono
|
Bu film bir başyapıt değil de ne? Yorum yapmaya gerek olmayan nadir filmlerden.. | 9amazing
|
Arkadaşa katılıyorum geçişleri o kadar zordu ki fight club yanında halt etmiş. | 8super
|
bu film tek değil de iki kelimeyle;çok kötü. | 5middle
|
En iyi animasyon filmi | 8super
|
başarılı bi senaryo Leonardo DiCaprio nun oyunculuğu ile birleşinci izlenesi bol aksiyonlu mecera ve heyacanlı çok güzel bi film. bu türden hoşlananlar için bence kaçırılmaz | 8super
|
3-10 yaş için ideal olabilir belki ama daha üste hitap edemeyecek kadar klasik ve sıkıcı..sesledirmeleri çok beğendim.onun dışında dvd tasarımı menüsüde gayet başarılı sayılır yalnız türkçe altyazı yok:(neyse iyi bir çocuk filmi:) | 5middle
|
zamanında tlamışım nedense, dvd den izledim dün, muhteşem! pixar ın en iyi işi şimdiye kadar ki.. efektler ve seslendirme de çok güzel. peter gabriel in şarkısı da çok iyi olmuş.. | 8super
|
akıl oyunları'ndan sonra howard-goldsman-crowe üçlüsünden çok ii bir film daha!yine bize sinema büyüsünü,zevkini tattıran ve sürükleyen bi film olmuş.özellikle howard bize wyler'ın görselliğini ve capra'nın hikayelerini karşımıza getirerek amerikan sinemasının öncülerinden biri haline gelior.sade hikayesine rağmen anlatım mükemmel.bu sene oscar'ı alamayabilir-özellikle million dollar baby yüzünden-ama es geçmemek gerek | 8super
|
Süresi kısa ama kısa sürede iyi şeyler anlatılmış.Filmde ince detaylar var izleyip de ders alınacak şeyler bulunmakta. | 8super
|
ilginç kendi tarzında eğlenceli bir filmdi tavsiye ederim | 8super
|
filmi izlerken sürekli awww dedim. niye çünkü bu robotlar çook şeker. ayrıca dünyanın küresel ısınma sonucu ne hale geldiğini ve bununla ilgili mesajları da içeren, fazla dialog olmadan istenileni anlatabilen harika bir film. 10/9 | 8super
|
üstteki yorumlara katılıyorum. bu filmden geriye kalan herkesin elinde dolaşan nurgül'ün 30 saniyelik sahnesi oldu.. | 4bad
|
Biscolata oley | 6good
|
harika film.tavsiye edilir. 9/10 | 8super
|
Film sürükleyici, ilgi çekici ve merak uyandırıcı.Araştırdığımız zaman gerçekte yaşanmış olaydan alındığını görüyoruz. Hatta düşünce birçok böyle olayın yaşandığını düşündürücü haberler okumadık değil.Oyunculuklar zaten harikâydı,Ferhan ŞENSOY filmin çıtasını çok farklı derecede arttırmış.Mükemmel bir oyunculuğu var, canlandırdığı İbrahim karakterini adeta yaşattı .Diyaloglar bir o kadar ironik ve eğlenceliydi.Tekrar tekrar bu diyaloglar için açıp izlenebilecek derece de güzel diyaloglar var. Rasim Öztekin'e Allah Rahmet dilerim.Vefatından sonra izledim bu filmi ama usta her filmde harikâ bir performans sergiliyor. Bülent Kayabaş, Zeki Alasya, Erol GÜNAYDIN, Sermiyan Midyat,Ali Çatalbaş gibi çok sağlam oyuncular var. Performanslarıyla filmi gerçek reel ortamda sanki şahit oluyormuşuz izlenimi yaratacak derecede güzel kılıyor. Yaşanmış hikâye, oyunculuklar, diyaloglar vs filmi birçok defa izlenebilecek kıvamda yapıyor. | 7great
|
Etkileyici bir film yönetmenin tarzı değişik farklı 3 hikaye üzerinden giderek onları birleştirmiş sonunda,oyunculuklar müthişti bence kesinlikle izlenmesi gereken çok iyi bir film ama başyapıt değil yinede çünkü bazı eksiklikleri var mesela 2.hikaye sıkıyor biraz diyebilirim neyse ama izleyin siz tabi yinede.. | 7great
|
Müziksever biri olarak neden, neden, neden! Şimdi bu filmin ödüller alması falan tamamen politik diyeceğim olmayacak Her haliyle düz bir sıkıcılık barındıran film maalesef. Maalesef diyorum filmde bir sanatsallık var ama sinema olayına müzikal konması beni biraz itiyor filmden. Seven sever ha ona bir şey diyemem ama ben yine şu müzikal filmlerinden hoşlanmadığı bir kez daha anladım. Sadece müzikal olması da sorun değil filmde doğru düzgün bir senaryo da yok. Tuhaflık olsun ödül verelim kafası ne yazık ki yine iş başında. Oyuncular iyi ona bir laf yok da bu durum yine de filmi yukarıda tutaca anlamına gelmesin. Beğenmedim hatta kimseye önermem. İzlemesen de olur. | 4bad
|
Renkleri, çekim açıları ve sisli havası ile Tarkovski filmi izliyormuş havası yaratan, Ermenistan'ın kadın elinden çıkma ilk uzun metraj filmi. Savaş, aile, umudu şiirsel bir dille anlatıyor. İzleyin, izletin.. | 7great
|
Waybe Ettore Scola'da öldü İtalyan yönetmenin fazla duyulmamış trajikomik bir hikayesi olan filmi ve benim en sevdiğim filmi. | 8super
|
Ne yazık ki berbat bir film.Sinemada bile nasıl vizyon şansı bulabilmiş hayret dorusu.Tipik bir video filminden farksız.Jurassic Park'ın yazarı,Cehennem Silahı'nın yönetmeninden diye tanıtılınca bizde çok heycanlanmıştık ama neresinden bakarsanız bakın kötü bir film.Ama kitabının daha güzel olduğuna eminim... | 1nowatch
|
Konuyu ele alış biçimi olarak çok farklı gerçekten oyuncular çok içten oynamış her saniyesini dikkatli bir şekilde izledim. Ama ağırıma giden bir yer oldu doktor çok önemli konuşmamız gerekiyor diyip yanına cagırıyorda saçma sapan bir bilmece soruyor ya çok kızdım adama | 7great
|
Aynı film içinde karakterlerin hem çocukluğunu,hem gelişimlerini hem de güçleriyle baş etmelerini anlatmaya çalışınca bu kalabalık kadrolu film zaman zaman tekliyor.İşte bu anlarda da Xavier ve Magneto'lu sahneleri görmek istiyoruz,diğerleriyle oyalanmadan,hem de Wolverine,Cyclops,Jean Grey gibi karakterlerin olmadığı bir filmde.Fassbender ve McAvoy müthişler gerçekten hatta muhtemel devam filmlerinde yaşlanmış halleri olacağı için bu rollerde iki aktörü görememe ihtimalimiz için daha filmi izlerken üzülmeye başladığımı söyleyebilirim.Jennifer Lawrence dolgun yanaklarıyla Mystique'te olmamış bence,karakterin makyajı da kötüydü,tıpkı Beast gibi.Bryan Singer'lı bölümlerin etkisi yok First Class'ta ama yine de şık bir çalışma olduğu kesin.Neyse lafı fazla uzatmaya gerek yok.Matthew Vaughn her şeye karşın ortalamanın üzerinde bir film çekmiş ama her zaman için ilk üçlemeyi izlemeyi tercih ederim.Hatta pek sevmediğim ''X-Men Origins: Wolverine''i de. | 7great
|
uzak durun | 0nono
|
Bu filmi bitirine kadar bende bittim. Sıkıcı zevksiz saçma sapan birşeydi. İzlediğim en kötü filmler arasında yerini almıştır. Vakit ayırmaya bile değmeyecek oldukça vasat bi film. Filme puanım 10/1 | 0nono
|
Kurgusu ile oyunculukları ve finali ile çok sıkı bir işçilikti... | 9amazing
|
Nasıl desem, nerden başlasam, hangi sahnesini anlatsam bilemiyorum. İstanbul'da yaşayan birisi olarak her gün gördüğümüz ama görmemezlikten geldiğimiz şeylere yakın benzer şeyler. Bu coğrafyanın kaderi böyle deyip geçiyoruz ama Zain karakterini ortaya koyarak bir çok zorluğun aslında asilabilecek olduğunu gösterdi. Beni sanırım en etkileyen sahne şuydu; Kardeşinin regl olduğunu anlamadığı halde komşu kızına olanları hatirlayip kardeşine yardımcı olması ve olacakları önceden bilmesiydi. | 8super
|
Genellikle filmleri tek bir ana karakter üzerinde dönerken görürüz Bu filmde o kadar çok ana karakter var ki izlerken kaybolup gidiyorsunuz Halis, Begüm, Özdemir bey, şampiyon bold pilot ve en önemlisi halk yani insanlar da filmde başrolde evet berber amca halıcı marketçi veliefendi deki seyirci hepsi filmde önemli yer kaplıyor.Film oldukça duygusal yaşanmış gerçek bir hikaye oluşu duygusallık kat sayısını arttırıyor izlerken ağlamamak neredeyse imkansız.Sİnemamızın kilometre taşlarından biri olacağı kesin bu film çok izlenir çok konuşulur ben bayıldım hee bir de şşşşşşşşşşşşşşşşşşşştttttt.... | 9amazing
|
&Teksas şehrini düşünürken her zaman aklıma sarı tahıl taneleri, kasabalar, kovboylar, şerifler ve katliam gelir. Öyle böyle bir katliam değil, elektrikli testereyle yapılmış bir katliam/tradeji. Filmin daha ilk dakikalarından insan korkutucu bir gerilime sürükleniyor ve izleyip izlememe konusunda kararsız kalıyor. Teen-Slasher türünün en büyük örneği ve öncüsü bence bu filmdir. Serinin diğer filmlerini de izlemiş birisi olarak aklıma Teksas şehri hep korkutucu bir şehir olarak girmiştir. Film yılına göre muazzam çekim açılarının ve sahnelerin gerçekçiliği bakımından büyük bir başarıya imzasını atmış. Şayet bu filmi halen izlemediyseniz, korku türünün uzmanı olduğunuzda söylenemez. Kuruntu yapanlara aldırış etmeden izleyin derim, bir korku filminden ziyade tradeji hikayesi. Sinema tarihinin en psikopat, en sadist, en vahşi canavar karakteri olarak gösterilen Leatherface efsanesinin doğuşu da bu filmle gerçekleşiyor. Sally ve diğerleri bahsi geçen eve varınca, bir lanet gibi yayılan korku artık orada onları beklemektedir. Öyle beklediğiniz gibi üst düzey oyunculuklar, üst düzey bir çekim ve görüntü kalitesi falan yok; amatörce sahneler ve anlar vardı. Film çok çabuk bitiyor, sanki 1 saat 20 dakika falan değilmiş 5 dakikaymış. Karakterler hakkında detaylı bilgiler, karakterlerin başına ne geldiği falan da yok sadece hepsinin kısaca ölüm sahneleri var. Geri kalan kısımda da Sally'nin başından geçenler var, filmin sonunda ki meşhur testere dansı da film tarihine geçmiş sahnelerdendir. Orta bir film kısacası; ne abartılacak yönü var, nede kötülenecek yönü var. Bu korku klasiğini izleyin mutlaka.& | 6good
|
&Oldukça şanssız olduğu için sürekli yanında nazar boncukları ile gezen ama buna rağmen bütün belaları üstüne çeken Sebahattin, eskiden yaşadığı mahalleye geri döner. Bu sırada da bir kıza aşık olur ve ona açılmak için elinden gelen her şeyi yapar. Ama bunu yaparken başına bir sürü olay gelir.& Bu filme gitmeyi pek düşünmüyordum çünkü fragmanı pek iç açıcı değildi ve Cem Gelinoğlu'nun Ali Kundilli filmlerinden pek haz etmemiştim. Ama filmin pek de kötü olmadığını duyunca bir gidip görmeye karar verdim. Kısacası evet, Şansımı Seveyim hiç de kötü bir film değil. Ama aynı konuyu işleyen o kadar çok film yapıldı ki, ortada yeni bir şeyler olduğunu pek hissetmiyorsunuz. Ali Kundilli karakterinin aksine Cem Gelinoğlu'nu bu filmde çok samimi buldum. Karakterinin komik taraflarını çok iyi ortaya koymuş ve genel anlamda onu bu filmde izlemesi oldukça keyifliydi. Ayrıca başroldeki diğer oyuncular da fena değildi. Bunun dışında yapılan şakaların çoğu komik sayılırdı, film sırasında kendimi ara ara ufak esprilere gülerken buldum. Filmin ilk yarısı oldukça ilgi çekiciydi, ana karakterin içinde bulunduğu durumlar hakkında yaptıkları farklı tercihleri izlemek keyifliydi. Ve genel anlamda eğer izlerken kimsenin nefret etmeyeceği, son zamanlarda çıkan Türk filmlerinin bir tık üzerinde olan bir film izlemek istiyorsanız, Şansımı Seveyim'in sizi 90 dakika boyunca eğlendirmeyi başaracağını söyleyebilirim. Filmin benim için zayıfladığı yer ikinci yarıydı. Çünkü ikinci yarıda yaşanan olaylar biraz fazla tesadüfi hissettiriyor ve ilk yarısının doğal havasını biraz yok ediyor. Ayrıca film 5-10 dakikalığına da biraz dramatik olmaya çalışmış fakat bunu olabilecek en klişe şekilde işlemiş. Bir de nedense filmin 90 dakikalık süresi bana 110 dakikaymış gibi geldi, gereksizce uzatılmış sahneleri yüzünden. Kısacası film mükemmel değil, hatta önceden bir sürü örneği çekilmiş bir iş. Eğer ailecek izlemesi keyifli bir Türk filmi arıyorsanız, bu filme bir göz atabilirsiniz. Ama bunun dışında kaçıracağınız çok büyük bir şey de yok. İyi seyirler. FİLMİN İYİ YANLARI: + Cem Gelinoğlu'nun samimi performansı. + Bazı yaratıcı durumlar. + Çoğunlukla güldüren şakalar. FİLMİN KÖTÜ YANLARI: - İkinci yarının gereğinden fazla uzun olması. - Tahmin edilebilir sahneler. - Olabilecek en klişe konuları içermesi. TOPLAM PUAN: 5.6/10 | 4bad
|
Yine normal bir süperkahraman filmi, ne iyi ne kötü denilebilir. Filmin olayları bilim kurgu haline getirilmeye çalışılmış ama başarılamamış. Açıklamalar hem yetersiz/ hızlı hemde mantık hataları bulmak kolay. Bilim kurgu filmi olmadığını kabullenip sadece aksiyon filmi olarak düşünüldüğünde gayet güzel. Savaş sahneleri ve animasyonları Marvel filmi olduğu için iyi yapılmış. Venom karakterini farkı bir açıdan göstermeye çalışıp daha insancıl bir karakter yapmışlar. Ek olarak izlerken sürekli "Parazit" animesi aklıma geliyor. Bu filmde bilim kurgu yönünden yapılan tüm mantık hataları o animede doğru yapılmıştı. Konu yine uzaydan gelen bir canlı hakkında ve aksiyon türü. Belki ilginizi çeker diye yazıyorum buraya. | 5middle
|
Kaliteli bi gerilim filmi... | 7great
|
sinan çetin abimiz acaba bu filmi cidden bilerkmi böyle çekti çokmerak ediyorum bir film ancak bu kadar orjinal saçma olur ya valla düşünülerek çekmişse olsun... yok eğer içindençıkmayıp böyle kurgulayalım demişsede yinede istemedenorjinal bi geyik çekmiş yaa....ama çok salak bir film | 4bad
|
İşlenen konu itibariyle ilk filme kıyasla daha başarılı. Ülkenin, ilgili dönemde türbanlı insanlara karşı takınmış olduğu tavır sonucu çeşitli üniversitelerde öğrencilerin maruz kaldığı zulüm kısmen iyi anlatılmış. Protesto kısımlarına filmin son 3-5 dakikası yerine daha geniş çerçevede yer verilseydi daha iyi olurdu diye düşünüyorum. Bu dönemde yaşananların ülkemiz için ciddi bir bağnazlık dönemi olduğu kanaatindeyim. Bir çok arkadaşımdan, bu durum karşısında yaşadıklarına tanıklık ettim. Filmde bahsedilenler 'lik kısmı anca olabilir. Bunun dışında Serpil ile diğer çocuğun konusu saçma bir şekilde havada kaldı. Bari onu bir sonuca bağlasaydınız. | 7great
|
jeff bridges'in oyunculuğu dışında bir numarası yok filmin. colin farrell ise bir role ilk defa yakışmamış. alkolik bir müzisyenin düşüşü. bu mudur sinema? | 3poor
|
animasyonları kolay kolay beğenmem ama bu film seslendirmeleri ve komik sahneleriyle çok tatlı bi film 8/10 | 7great
|
Ben kill bill özentisiyim diye bas bas bağırsada seyir zevki yüksek,Morgan Freemanın oyunculuğu ile çıtası yükselen iyi bir aksiyon.10/8 | 7great
|
film korkutuyormu? -kesinlikle evet.ama nasıl? -tüm klişeler kullanılarak.oyunculuk? -çok zayıf....senaryo,kurgu? -fena değil daha iyi olabilirdi.efekt-,makyaj? -bunların dışında pek de bir şey yoktu.herşeye rağmen Türk korku sinemasında bir mihenk taşıdır.cesur ve özenli bir iştir. çok eksikleri olduğu aşikar ama başlangıç için hiç de fena değil. film her yönüyle eleştirilebilir ama yönetmen ve yapımcılar sırf bu işi yapma cesaretlerinden ötürü eleştirilmemeli bence. çünkü ağzımızın suyu akarak izlediğimiz hollywood filmleri içinde buna yaklaşamayan yüzlerce korku filmi var. üstelik cinsellik kullanılmayan bir korku filmi en az 2 puan kaybeder.bunu göze almasıylada ayrıca tebriki ediyor. film 6/10 ama cesaret ve emek 10/10 | 4bad
|
Filmi görünce hiç düşünmeden kaçın. Tek söyleyeceğim budur. İzlemeye değecek en ufak bir şey bile yok. Pisi pisine harcandı gitti o kadar vakit. Kimseye tavsiye edilmez. | 0nono
|
Muthis bir oyku, tabii Matrix'de yarattiklari karizmayi ileriye tasiyan Carrie Ann Moss ve Joe Pantoliano ikilisi filme canlilik katmislar. | 7great
|
Konu Steve Jobs olunca beklenti hayli yüksek oluyor. Bu beklentiyi karşılamadığı için de eleştirilerin hedefinden kurtulamıyor. Biyografilerin kaderi bu olsa gerek. | 5middle
|
1 ve 2 kadar olmasa da 3. Film gayet güzel olmuş fakat dişsiz in savaşacaği bir alfa olmalıydı 3 te de | 9amazing
|
Bence gereğinden fazla abartılmış çerezlik bir filmdi. Son sahnedeki Mc hammer'ın dansını yapması beni çok güldürdü ve iyi de dans ediyor. Bir de bu çalan şarkıya bayıldım "Awreeoh It's my turn now" | 5middle
|
Eğer bir insan rol performansı ile sizde muzu kabuğu ile yeme isteği yaratmayı başarabiliyorsa, o kişinin başarılı olduğunu düşünebilirsiniz. Güzel filmdi. | 8super
|
10/10.. Bu bölüme tam puan verdim, beklediğim gibi savaş sahneleri oldu.. Senaryoyu da iyi oturtmuşlar, bravo.. | 9amazing
|
işte film bu herşeyiyle mükemmel bütün film güzel sadece otoyol ve dövüş shaneleri değil..irfun musun nesin sen git televizyonda başka film seyret anlamadığın için böle knoluyon aklın almaz senin zaten...birkaç kez daha seyredicem ben bayıldım yani.... | 8super
|
süperdi ya....bayıldım..sıkı bi dövüş filmi! izleyin! | 8super
|
sinema tarihinin en kusursuz yapimi hala daha daha iyisi gelmedi,herseyiyle tam bir basyapit. | 9amazing
|
Kız arkadaşımla gittim filmden kahkaha atarak çıktık. Komedi arayan Recep İvedik'e filan gitmesin. Direk bunu izlesin. Ayrıca Rusça Rap'e bayıldık, aksanı tıpkı rus dili edebiyatı okuyan hazırlık sınıfı öğrencisi gibi. Filmde ayrıca çok gizli bir gönderme var: gözleri kanıyor insanların ve aynı anda biz izleyicilerin de gözlerini kanatıyor. Oldukça başarılı bence. | 0nono
|
ne güzel bir film ama, nasıl geçtiğini bilmediğin altı saatte bir ömür yaşatıyor insana | 8super
|
dostlarım bu film bu puanı haketmiyor olağanüstü bir film dünya sinema tarihine geçti yönetmenin kullandığı tekniği ile ve savaşı eleştirmesiyle gerekse konusuyla çok güzel bir film kesinlikle izleyin... | 7great
|
gerçeklerin dünyasında bir yalancı...işte bu filmi özetleyen en güzel cü gerçekten komik ama sonu fazla etkileyici olmamış tek eksik yanı bu son dönemde izlediğim en komik filmdi. | 8super
|
filmin sonuna kadar bekledim bu kadar ağır ilerlemesiyle belki güzel bir finalle izleyiciyi ters köşeye düşürür diye ama tamamen yanılmışım.normal bir film yani vaktiniz varsa izleyin... | 4bad
|
Sinemaya 4 kişi girdik salonda kriz geçirdil. Bu kadar berbat ötesi bir oyunculuk ve çekim ses kalitesi görmedik. Fragmanıyla alakası olmayan bir film verdiğimiz onca paranın hakkını helal etmiyoruz. Bu film tuzaktan başka birşey değil. Bu filmi çektikten sonra hiç mi izleme tenezüllünde bulunmadılar. Bu filmi asla sağlam kafayla senaryolayıp çektiklerini düşünmüyoruz bu kadar kötü bir film hayatımda izlemedim bu filmin vizyondan kaldırılması gerekiyor BERBAT ÖTESİ... | 0nono
|
https://www.youtube.com/watch?v=gkAFH1mmffM :)) https://www.youtube.com/watch?v=opi3dSE3uOw | 2horrible
|
bu ne yaaa...hiç de abartıldığı gibi değil, ikincinin hele birincinin eline su dökemez...filmde elle tutulur bir aksiyon sahnesi dahi yok...bence puanı 8,9 değil 6,9 olmalı o da ilk iki filmin hatırına... | 1nowatch
|
hmm... haftaya vizyona giriyormuş. haberim yoktu. biraz aceleci davranıp screener’ını izledim...Film olarak orta karar bir yapım. Şımarık bir Amerikan teenager’ının aşırılıkları hiç de ilgimi çekmiyor zaten doğrusu. Ama oyunculuklar çok başarılı. Bu filmle Evan Rachel Wood En İyi Kadın Oyuncu, annesini oynayan Holly Hunter ise Yardımcı Kadın Oyuncu dallarında Altın Küre adayı. Ron Howard’ın The Missing’inde de oynayan Wood (aslında 13 değil 16 yaşında), gerçekten yetenekli ve son derece de güzel bir genç oyuncu. Film onların ve yan rollerdeki (filmin senaristi de olan) Nikki Reed ile Deborah Kara Unger’in oyunculukları için bile izlenir. Ayrıca görüntü yönetimi de oldukça başarılı...aşağıda, filmde erotizm olmasını umduğunu söyleyen arkadaşa ise, bu forum alanını kirletmek yerine kendine başka meşgaleler bulmasını öneriyorum. Bu tip tavırdaki insanlarla karşılaşmak beni rahatsız ediyor artık... | 5middle
|
filmin bir yandan çarpık cinselliği olağan gösterirken bir yandanda bunun sebeplerini açıklıyor.tam bir avrupa filmi.pornografik öğeler bir nebze insanı rahatsız etsede filmin anlatmak istediği ironiyi farkettiğinizde pek önemi kalmıyor. izlenmesi gerek ama çok çok iyi bir filmi? maalesef...7/10 | 7great
|
Filmin sonu iyi bağlanamamış. Hızlı giden bir filmde Vay be dedirten bir son görsek daha iyi olabilirdi. Oyunculuklar muazzam -çocuk oyuncu dahil-, hikaye on numara. Kırdığım puan da ilk cümlemden dolayı. | 8super
|
Yani nasıl saçma bişey izledim böyle anlamıyorum. Sigmun Freud'un korku anlayışını anlatmaya çalışmışlar ama Vita'nın içindeki korku unsurunun oluşma şekli inanılmaz basitti. Birinci saçmalık çıplak model olması için kilisedeki papazın öğrencisi olarak Vita'nın alınmasıydı. Hadi bunu baya bir zor olsa da geçtim diyelim, Vita, stüdyoya gittiğinde, içeriyi gezerken iki örümceğin kapışmasını izler ve korkular zihnine yerleşir. Artık hayatı hem bu örümcek fobisi ile görmeye başlar vs... Tablolar ve anlamları, ressam ve modelleri ile ilgili 5-10 dakikalık kısımda hah şimdi düzgün birşeyler izleyeceğiz der gibi oldum ama o da çabucak bitti gitti. Tamamen zaman kaybı. | 2horrible
|
Film gerçekten çok güzeldi. Başından sonuna kadar merakla ve heyecanla izledik. Oyunculuklar da çok iyiydi. Rahatlıkla izlemeye gidebilirsiniz. | 9amazing
|
"Who is in the box ? tell me who is in the fucking box ? - Ohhhh nooooo tell me thats not true ? thats not true ? Ohhh noooo " Sırf Bu replik için bi 10 kere felan izlemişimdir. Ne harika oyunculuktur bu "Brad Pitt" te ki. | 7great
|
ağzım açık izledim diyebilirim... çok güzel çok | 8super
|
Kripton'un süper oğlanı Kal-El Artık fazlasıyla alışılmış Superman, Batman, Spiderman gibi kahramanlardan sıkılmadık mı? Ben sıkıldım. Sürekli geçmişin kahramanlarını günümüz teknolojisiyle süsleyip bize sunmaktan bıkmadılar. Bunlar arasında bir tek Iron Man'e lafım yok. Onun yeri bam başka, süper kahraman olmasına rağmen mantıklı açıklamalar barındıran, bilim kurguyu en iyi şekilde kullanan ve çizgi romandan uyarlanan en başarılı film olduğu şüphesiz bir gerçek. Iron Man'den sonra da Christopher Nolan'ın Batman'i, Kara Şövalye gelebilir. Batman gibi bir saçmalıkla ne kadar iyi bir film yapılabilir sorusunun cevabını Nolan, üç filmle tam anlamıyla veriyor. Tabii Christian Bale'in müthiş performansı da kahramanın yeni halini sevmemizi sağlıyordu. Bu iyi yapılmış süper kahraman filmlerinin yanında Yeşil Fener, Thor ve Süperman Dönüyor gibi hayal kırıklığı yaratan berbat filmler de var. Süperman deyince de akla yedi yaşındaki çocuğun elinde oyuncağı olan, mavi tayt giymiş, uçup kaçıp her seferinde dünyayı kurtaran bir saçmalık geliyor. Zaten 2006'da Bryan Singer tarafından katledilmiş Superman, hiç bir zaman bir Iron Man veya Dark Knight olamaz. Ama Man of Steel, fragmanına baktığımızda umut veren, Christopher Nolan'ın yapımcılığını üstlendiğinde bizi heyecanlandıran, Zack Snyder ismini duyduğumuzda tereddüte düşüren, tamamen yenilenmiş bir süperman filmi. Zack Snyder, 300 gibi berbat bir filmden sonra Watchmen ile toparlayıp Sucker Punch'la tekrar düşüşe geçmiş bir yönetmen olduğu için yeni bir süpermanin kaderini böyle bir yönetmene teslim etmek pek akıllıca değildi. Ama rahatlıkla söyleyebilirim ki tüm şüphelerime rağmen Snyder ilk defa kendi türünde kusursuza yakın bir film çıkarmış. Süperman efsanesinin başlangıcını konu alan film, Kripton'da müthiş savaş sahneleri eşliğinde, görsel efekt şaheseri bir açılış yapıyor. Filmin senaryosu da bilindik süpermanlerden farklı olarak, Kal-El'in Clark Kent ve Süperman oluşunun öncesini sunuyor bize. Sonu da hepimizin tahmin ettiği gibi bitmesine rağmen, alışılmışın biraz üstünde olması filmin kalitesini yükselten bir unsur Clark Kent rolüne bürünenler genelde hep soğuk bir hava katardı filmlerine. Bu sefer Henry Cavill tam yerinde ve doğru bir seçim olmuş. Russel Crowe'da az görünmesine rağmen her zamanki gibi filme güzel bir hava katmış. Man of Steel, tüm çizgi roman hayranlarını fazlasıyla tatmin edecek, süperman hayranlarını büyüleyecek, sinemaseverlere keyifli bir iki buçuk saat yaşatacak, devam filmlerinden beklentilerimizi yükseltecek bir DC Comics filmi. 8/10 | 7great
|
Bu film hakkında söyleyeceğim tek şey izledim butonuna basmaya utanıyorum. Rezillik. | 6good
|
ilk başta dini bir film gibi görülsede daha çok baba oğul iletişimini(iletişimsizliğini) anlatan bir film. Sıkılmadan izleniyor. Güzel bir konuya değiniyor... | 5middle
|
Aşk ve intikam .. Genelde neden ve sonuç bellidir..Ama bir Karganın gözünden her şey farklı olabilir..Etkileyici müzikler ve derin diyaloglar .. Her sahnesine oldukça özen gösterilmiş temiz bir film..10/8,5.. | 8super
|
Film rahatsız ögeler barındırıyor, evet. Hayatın en iğrenç yönünü seyirciye tüm çıplaklığıyla sunuyor, evet. Filmi genel olarak başarılı buldum. Bir seri katilin hikayesinden esinlenilen filmde; aslında bir insanın nasıl hayvanlaşabileceğini, içimizde saklı duran güdülerimizi açığa çıkardığımızda nasıl ortamlar oluşabileceğini ve kişinin ihtiras, alışkanlıklarının bazen kişiyi uçurumun kenarına dahi değil, uçurumdan atabileceğini bizlere göstermiş. Ben başarılı buldum ve bu kadar eleştirilmesini haksız gördüm. Filme başlarken vaktimin boşa gideceğini umuyordum ama verilmek istenen mesaj ile izlenildiğinde gerçekten başarılı bir yapım. İzlenmesini tavsiye ederim. | 7great
|
Bir filmi tekrar izlemekten pek hoşlanmayan ben 2. kez izledim ciddi anlamda sinirinizi, stresinizi alan çoğu yerde kahkahalarla boğan son zamanlarda Türkiye'de çekilen en iyi komedi filmi diyebilirim. Filmin tabii ki kurgu, senaryo vs. eksiklikleri vardı ama Burak Aksak'ın ilk yönetmenlik denemesi olduğu için eksiklikler hoş karşılanabilir bence. Filme herkesin sinemada gitmesini öneririm gidiniz ki, Burak Aksak ve onun gibi yetenekli insanlar daha fazla kaliteli film çeksin ve komedi diye insanlara yutturulan İvedikler, Yapışık Kardeşler gibi filmler azalarak bitsin. | 8super
|
Son zamanlarda izlediğim en iyi şey. | 7great
|
Çok güzel bir komedi filmi olmuş, bu zamanda komedi filmi olunca insanların aklına hep küfürlü bel altı espriler geliyor ama bu film ondan biraz arındırılmış olması beni sevindirdi. 2 saatinizin boşa gitmeyeceği güzel bir film tavsiye ederim. Ayrıca komedi filmi olsa da filmin sonunda verilen mesaj da ayrı güzeldi. | 9amazing
|
Dünyanın en saçma ama izlettirebilen gelecek konulu filmlerinden kendisini izlettirebiliyor izlerken sıkılmadım. Daha berbat filmler izlemiştim ama izle ve unut tarzı bir film, vakit kaybı diye düşünenler olabilir fakat çok film izleyen bir insansanız ve bilim kurgu komedi seviyorsanız izlemenizi öneririm şimdiden izleyecekler iyi seyirler :) | 6good
|
piskopat ressam babasının ölümünden sonra genç kadının başına gelenler.. Konu orijinal.. Ruhlu cinli film sanerken ters köşe yapıyor. Kurgu çok başarılı. Oyunculuklar bazen sırıtmakla beraber gene de genel olarak iyi denebilir. Sürükleyicilik başarılı. klasik korku filmlerindeki bazı öğeler fazla baymadan abartılmadan burada da kullanılmış. türk sineması için çok başarılı bir çalışma bence 10 / 10 | 9amazing
|
Felaket filmi olarak nitelendirirsek, puanım 7. Çünkü efektler çok geç devreye giriyor.Drama olarak değerlendirirsem 8. Abd propagandasına rağmen, duygusallık iidi. Gerçekçilik olarak ise puanım 8,5. Bu tip bir şey dünyanın başına gerçekten gelseydi ne olurdu diye düşündürdüğü ve duyguyu en azından bende yaşattığı için.İzlenilirse iyi olur. En azından şu sürekli, düşünmeden zarar verdiğimiz dünya (evimiz)hakkında yoğunlaşmamızı sağlıyor. Ders niteliğinde. | 7great
|
Tüketim evrenine, sermaye kültürüne ve piyasa düzenine dönük bir taşlama. Oldukça karanlık bir havası var. Kısa ama çok hızlı bir kurguya sahip. 6 dkda derdini anlatabilmiş, güzel bir kısa film. İzlemek için, tıklayınız. | 7great
|
Bu film hakkında yorum yapmadan bazı şeyler anlatmak istiyorum.Son zamanlarda gerçekten bir kavram kargaşası yaşanıyor.Mesela terörist kimdir? Ben şuna inanmaya başladım.Asıl terörist bence kendi devletimizdir.Devleti yöneten kişilerdir.Çünkü terörün olması bu devlet adamlarının pek ala işlerine gelmektir.Bize terörist olarak gösterilenler sadece birer maşadır.Toplum önünde tu kaka olarak gösterilen insanlardır.Şunu sorarım şuan 2010 yılındayız 2000 yılından peki kaç devlet adamı yeni iş alanı yarattı? Kaç kişiye iş verdi? Böyle olunca işsiz insan herşeyi yapar ve teröristte olur.Galiba konuyu fazla uzattım.Türk halkının uyanması için bu filmi şiddetle izlemesini tavsiye ederim.Türk halkı gerçekten birleşmeli ve gerçek teröristleri aramızdan uzaklaştırmalıdır.Bu filme 10 üzerinden 9 puan veriyorum. | 8super
|
İzledikten sonra Amelie gibi birinin hayaliyle yaşıyorum. | 8super
|
Korku dalında başarılı denebilecek sahneler barındıran film atmosferiyle insanı içine çekiyor. Türü seven insanları tatmin edecektir diye düşünüyorum, insanların bakışları ve büründükleri hal için bile izlenmeye değecektir. 10/6,5 Şeytan çıkartma esnasında telefonun çaldığı sahne kesinlikle görülmeli, gülümsenmelidir.. | 6good
|
tiye aldığı filmlerin başında şeytan,hızlı ve öfkeli,titanik,sis,charlie’nin melekleri ve perili geliyor.baya bir komikti.espriler yeni değil ama insanı güldürüyor.özellikle filmin sonundaki araba sahnesi mükemmeldi.serinin diğer filmlerini sevenler bunuda seveceklerdir diye düşünüyorum.gülmek isteyenler ekran başına.eğer evin içinde tıkılı kalmasaydı daha da güzel olabilirdi. | 6good
|
bu kadar emek verip de, bu kadar kötü bir film nasıl yapılır, sorusuna cevap için kubilayı seyredin. olaylara, eserlere duygularımızla değil de mantığımızla yaklaştığımız gün 'medeni ülkeler' seviyesine çıkarız. aşağıdaki bazı yorumlarda 'konuya film olarak değil de, duygularınızla yaklaşın' gibi cümleler okuyunca tüylerim diken diken oldu. ne yani, kubilaya sinema sanatı açısından değil de, ideolojik olarak bakarsak, sanki ödüllük bir film mi olacak? | 0nono
|
Röntgenci öğrenciyi destekleyen röntgenci öğretmenin röntgenci izleyicileriyimiştik... 80/100 | 8super
|
O kadar güzel ki, ilk ve belki en içselleştirdiğim filmdir. Kenai'ye atanan sembol, dağa yolculuğu, hissettiği yük hep kurcalamıştır kafamı. | 8super
|