instruction
stringclasses
1 value
input
stringlengths
321
47.5k
output
stringlengths
52
530
inst_no
int64
0
0
system
stringclasses
1 value
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: ABD Ordusuna ait ünlü 173’üncü Hava İndirme Tugayı’nın, Almanya’nın Bavyera eyaletine bağlı Hohenfelds bölgesinde bulunan Askeri Üssü’nde gerçekleştirdiği ‘hava birliği indirme tatbikatı başarısızlıkla sonuçlandı. Eğitim bölgesi üzerinde gerçekleştirilen tatbikat sırasında tek tek dev askeri uçaklardan atılan 3 zırhlı aracın paraşütü açılmayınca zırhlı araçlar yere çakıldı. Tatbikatın ormanlık alanda gerçekleştirilmesi bir felaketi önlerken, saniyeler içinde zemine çarpan milyon dolarlık zırhlı araçlar paramparça oldu.
Almanya’da 'hava birliği indirme tatbikatı' gerçekleştiren ABD ordusunun ünlü 173’üncü Hava İndirme Tugayında, dev askeri uçaklardan atılan zırhlı araçlar paraşütleri açılmayınca milyon dolarlık zırhlı aralar yere çakılarak paramparça oldu.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Dünya Altın Konseyi'nden yapılan açıklamaya göre, Suudi Arabistan'ın altın rezervleri daha önce tahmin edilen düzeyin iki katından fazla olabilir. Suudi Arabistan Para Otoritesi, mart ayında yapılan açıklamada 143 ton olarak tahmin edilen altın rezervinin 322,9 ton olabileceğini ifade etti. Yeni tahminlere göre, ülkenin altın rezervi 7 milyar dolar düzeyinde bulunuyor.
Suudi Arabistan'ın altın rezervinin tahminlerin iki katından fazla olabileceği belirtiliyor.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: İddia Adana siyasi kulislerine flaş haber olarak düştü. Haber merkezleri iddiayı teyit etmeye çalışırken, henüz mahkemenin kesin bir karar verdiği yönünde resmi bilgiye ulaşılamadı ancak duyumun birçok kaynak tarafından sözlü olarak teyit edildiği konuşuluyor. Adanahaber.com'un haberine göre, bilindiği üzere Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak'ın İçişleri Bakanlığı tarafından hakkındaki soruşturmaların selameti gerekçe gösterilerek görevden uzaklaştırılmasının ardından, MHP adayı Fethi Coşkuntuncel ile 16 eşit oy alarak kura çekimi sonucu Mahmut Çelikcan başkan vekili seçilmişti. Mahmut Çelikcan'ın vekilliği hakkında, Avukat Yusuf Akıncı, Adana 2. İdare Mahkemesi'ne itirazda bulunmuş, itirazı görüşen mahkeme yürütmeyi durdurma kararı vermişti. Kararın duyulmasıyla birlikte, Çelikcan önce haberi yalanlamış ardından yürütmeyi durdurma kararının kesinleşmesiyle, 'Vekilliğim düşmedi, durduruldu' açıklaması yapmıştı. Başkan Vekili Çelikcan, 7 günlük itiraz süresinin son günü de Adana Bölge İdare Mahkemesi'ne yürütmeyi durdurma kararına itirazda bulunmuştu. Mahkemenin Çelikcan'ın bu itirazını görüştüğü ve reddettiği iddiası geniş bir şekilde kulislerde yayılırken, henüz resmi bir bilgiye ulaşılamadı. Bölge İdare Mahkemesi'nin kararı nihai karar yerine geçecek ve şayet itirazı reddedilirse Çelikcan, Başkan Vekilliği'ni 30 gün içerisinde bırakacak. Çelikcan, Adana Büyükşehir Belediye Meclisi oturumunda bu konudaki eleştirilere, itirazının reddedildiği takdirde 30 günlük süreyi kullanmayacağını söylemişti.
Adana Bölge İdare Mahkemesi'nin Başkanvekili Çelikcan'ın, yaptığı itirazı reddettiği iddia edildi.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Hakkari'nin Çukurca ve Bitlis'in Hizan ilçesinde düzenlenen saldırılarda 6 güvenlik görevlisi yaralandı. Hakkari'nin Çukurca ilçesinde askeri üs bölgesine yapılan saldırıda 3 asker, Bitlis'in Hizan ilçesindeki pusuda ise 3 polis yaralandı. Her iki bölgede de teröristlerin yakalanması için operasyon başlatıldı. Alınan bilgiye göre, Çukurca ilçesine bağlı Çığlı köyünde bulunan Tepeşin Askeri Üs Bölgesi'ne PKK'lı teröristler tarafından havanlı saldırı düzenlendi. Saldırıda 3 asker yaralandı. Yaralı askerler ambulanslarla Hakkari Askeri Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı. BİTLİS'TE POLİSE HAİN PUSU Bitlis’in Hizan ilçesinde teröristlerce düzenlenen saldırıda 3 polis memuru yaralandı. Alınan bilgilere göre, Bitlis’e bir görev için gelen ve ilçeye geri dönen polis ekibi, Hazro Deresi bölgesinde terör örgütü PKK üyeleri tarafından pusuya düşürüldü. Çıkan çatışmada yaralanan 3 polis memuru, ambulanslarla Tatvan Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. PKK’lıların yakalanması için bölgede operasyon başlatıldı.
Terör örgütü PKK, Hakkari ve Bitlis'te güvenlik güçlerine saldırdı. Çukurca'daki saldırıda 3 asker, Hizan'daki pusuda ise 3 polis yaralandı.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Olay, Kocaeli’nin Kartepe ilçesi D100 karayolu Hacıhalim Mahallesi mevkiinde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, Mehmet S. idaresindeki 54 AAK 200 plakalı LPG'li otomobil Ankara istikametinde seyir halindeyken bir anda araçtan dumanlar yükselmeye başladı. Dumanların yerini alevlere bıraktığını gören sürücü Mehmet S. aracı durdurarak durumu hemen 112 Acil Yardım ekiplerine bildirdi. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda itfaiye ve polis ekibi sevk edildi. Kısa süre sonra olay yerine gelen itfaiye ekipleri araçta çıkan yangını söndürmek için çalışma başlatırken, polis tarafından ise yol trafiğe kapatıldı. İtfaiye ekipleri tarafından yapılan ve yaklaşık yarım saat süren söndürme çalışmaları neticesinde alevler kontrol altına alınarak söndürüldü. Çıkan yangında otomobil kullanılamaz hale gelirken, yaşanan olayda yaralanan ya da dumandan etkilenen olmadı. İtfaiye ekipleri tarafından yapılan ilk incelemelerde yangının elektrik kontağından çıktığı belirlendi. Yanan otomobil nedeni ile trafiğe kapalı kalan D100 karayolu Ankara istikametinde uzun araç kuyrukları oluştu. Yanarak kullanılamaz hale gelen otomobilin çekici yardımı ile kaldırılmasının ardından yol tekrar trafiğe açıldı. Polis olayla ilgili inceleme başlattı.
Kocaeli’nin Kartepe ilçesi D100 karayolunda seyir halindeyken bir anda alevlere teslim olan LPG’li otomobil kullanılamaz hale geldi. Çıkan yangın sebebi ile trafiğe kapanan yolda uzun araç kuyrukları oluştu.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: BİNGÖL ve Samsun Valiliği 18 Şubat çarşamba günü okulları tatil etti. Yoğun kar yağışı sebebiyle ilk karar Samsun Valiliği 'nden geldi. Bingöl Milli Eğitim Müdürlüğü de kar tatili kararı aldı. İSTANBUL VE ANKARA VALİLİĞİ OKULLAR TATİL Mİ? Bingöl İl Milli Eğitim Müdürlüğünden yapılan açıklamada, yoğun kar yağışı nedeniyle il merkezi ve bağlı köylerdeki ilk ve orta dereceli okullarda eğitime 18 Şubat Çarşamba günü ara verildiği belirtildi. Bu arada kent genelinde devam eden kar nedeniyle ulaşıma kapanan köy yollarındaki çalışmalar sürüyor. SAMSUN 'DA 18 ŞUBAT OKULLAR TATİL Samsun'da etkili olan kar yağışı nedeniyle il genelindeki ilk ve orta dereceli okullarda eğitime 2 gün ara verildi. Samsun Valiliğinin açıklamasında, geceden bu yana etkisini artıran kar yağışı dolayısıyla il genelinde eğitim öğretim faaliyetinde bulunan ilk ve orta dereceli okulların 17 Şubat Salı ve 18 Şubat Çarşamba günleri tatil edildiği belirtildi. Açıklamada, ildeki kamu kurum ve kuruluşlarında görev yapan engelli ve hamile personelin de söz konusu günlerde idari izinli sayılacağı kaydedildi.
18 Şubat çarşamba günü için okullar tatil oluyor. Bingöl ve Samsun Valiliği okulları yarın için tatil etti. İşte okulların tatil olduğu yerler.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: DÜZCE İl Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Müdürlüğü görevlileri son dönemde kullanımı artan sosyal medya hesapları ile internet aracılığı ile yapılan ödemeler ve alışverişlerde güvenlik önlemlerinin alınması konusunda dikkat edilmesi gerekenleri anlattı. Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü görevlisi, sosyal medya hesabı açarken kullanılan e posta hesaplarının zamanla şifrelerinin unutulduğuna dikkat çekerek, "Bu yöntemi şu şekilde yapıyorlar. Hepimiz e posta hesapları açıyoruz. Bu e posta hesapları ile sosyal medya hesaplarına bağlanıyoruz. Biz e posta hesaplarını sadece sosyal medya hesabı açmak için kullandığımızdan şifreyi hiçbirimiz hatırlamıyoruz yada açtığımız e postanın adını bilmiyoruz. Bu durum karşısında e posta sağlayıcı ’Benimle belirli zaman aralarında e posta alışverişi yapmazsanız e posta adresiniz boşa düşer’ diyor. Bu şekilde insanlar boşa düşen e posta adreslerini elde ederek daha sonra sosyal medya sitelerinden şifremi unuttum kısmına girerek o şifreyi boşa düşen e postaya kendisi sahibi olduğu için elde edebiliyor. Bu sayede birisine ait sosyal medya hesaplarını ele geçiriyorlar. Bu adresler çalındığında sosyal medya hesapları üçüncü kişilerin eline geçiyor. Üçüncü şahısların eline geçen sosyal medya hesaplarından dolandırıcılık yapılıyor. ’Sana hediye çeki dağıtıyorum’ gibi mesajlar atılıyor. Bu tip durumlarda karşıdaki şahsın kabul etmesi durumunda telefon hatlarından para kesme, kredi kartı bilgilerini isteme gibi olaylar oluyor. Nelere dikkat etmemiz gerekiyor. E-mail hesabı açarken, küçük harf, büyük harf, sayı ve rakamlar kullanarak şifre almaya dikkat etmemiz gerekiyor. Ayrıca doğum tarihi, ad, soyad gibi şifreler kullanılmaması gerekiyor. Sosyal medya kullanıcılarının sosyal medya hesaplarındaki ikili güvenlik koruması durumlarını aktif hale getirmesi gerekiyor. Ayrıca sosyal medya hesabında 3 yada 5 arkadaşın hesaba erişmesini sağlama özelliği var ve bu sayede de hesabını kurtarabilirler." dedi. ’FİSHİNG SİTELERE DİKKAT’ Siber Suçlarla Mücadele Müdürlüğü görevlisi, yapılacak ödeme ve harcamaların kurumlara ait resmi ve bilinen sitelerden yapılması gerektiğine vurgu yaparak, "Fishing oltalama siteleri bulunmaktadır. Normalde banka sitesine girdiğiniz zaman hesap numarası, TC kimlik numarası ve şifre yazarak giriş yapılır. Ancak bu fishing sitelerde kart numarası ister, kartın son kullanma tarihini ister. Resmi banka siteleri bunları istemez. Bunların hepsini isteyen siteler fishing sitelerdir. Yani oltalama siteleridir. Buradan bilgileriniz alınarak harcama yapılıyor. Böylece kişilerin mağdur olması sağlanıyor. Kredi kartı ödemeleri, su, elektrik ödemeleri gibi internet üzerinden yapacağımız işlemleri bankaların resmi sitelerinden girerek yapmak daha faydalıdır.Sanal dünya kocaman bir dünya, bu sanal dünyada zarar görmememiz için güvenliğimizi almamız gerekiyor." diye konuştu.
DÜZCE İl Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü görevlisi, son dönemde sıkça kullanılan sosyal medya hesapları ile sanal alışveriş ve ödemelerde güvenliğe dikkat edilmesi gerektiğini söyledi.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Merkez Bankası politika faizini yüzde 4,5'te tuttu. Faiz koridorunun üst bandı olan borç verme faiz oranı yüzde 7,75'te sabit tutan banka, koridorun alt bandı olan borçlanma faizini de yüzde 3,5'te bıraktı. PPK karar metninde, "Enflasyonun önümüzdeki dönemde düşmeye devam etmesi beklenmekte" ifadesine yer verildi. "Son aylarda yaşanan döviz kuru oynaklığına bağlı olarak çekirdek enflasyon göstergelerinin bir süre daha hedefin üzerinde seyredeceği tahmin edilmekte" değerlendirmesine yer verilen metinde "Bu durumun fiyatlama davranışları üzerindeki etkiler yakından izleniyor" denildi.
Merkez Bankası'nın Ekim ayı Para Politikası Kurulu toplantısında faizde değişikliğe gitmedi.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Zonguldak’ta, dün akşam saatlerinde eşini vurup sonra intihar eden adamın cenazesi köyünde defnedildi. Mithatpaşa Mahallesi’nde ikamet eden üç çocuk babası 56 yaşındaki Cevat Kart, 46 yaşındaki eşi Leyla Kart’ı av tüfeğiyle öldürüp sonra kendi hayatına son vermişti. 12 yaşındaki kızları Ayşenur’un gözleri önünde yaşanan olayın ardından diğer çocukları Ümit ve Halit de anne ve babasının tabutları başından ayrılmadı. Merkeze bağlı Olukyanı köyünde evlerine getirilen karı kocanın cenazeleri bir süre köy evinde bekletildi. Ayşenur, Ümit ve Halit de yakınlarının desteğiyle güçlükle ayakta durabildi. Cenaze namazları kılınan karı kocanın tabutları köydeki aile kabristanlığına defnedildi. (İHA)
Zonguldak’ta, dün akşam saatlerinde eşini vurup sonra intihar eden adamın cenazesi köyünde defnedildi. <br/> Mithatpaşa Mahallesi’nde ikamet...
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: MERSİN’de 22 yaşındaki Kendisine engel olmak isteyen temizlik görevlisini de bıçakla yaralayan Ekin, aynı bıçakla boğazını keserek intihara kalktı. Ekin, hastanede tedavi altına alınırken genç kızın vücudunun çeşitli yerlerinde 20 bıçak darbesi saptandı. Kızına otopsi yapılırken hastane önünde bekleyen 3 çocuk babası Mustafa (54) ile anne Elif Hakverdi (47) sinir krizleri geçirdi. Acılı ailenin, kızlarının aynı zamanda komşuları olan Soner Ekin ile görüşmesini engellemek için 10 ay önce oturdukları Sağlık Mahallesi’nden merkez Yenişehir İlçesi Limonlu Mahallesi’nde kendilerine ait eve taşındıkları da anlaşıldı. Durdunaz’ın bir süre önce erkek arkadaşından ayrıldığı, olayın bu nedenle çıkan tartışma yüzünden meydana geldiği ileri sürüldü.
Soner Ekin, 3 yıldır arkadaş olduğu 20 yaşındaki Durdunaz Hakverdi’yi sekreter olarak görev yaptığı özel okulda bıçaklayarak öldürdü.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Irak Genelkurmay Başkanı Osman Ganimi, devlet televizyonunda yer alan açıklamasında "Önümüzdeki saatlerde Anbar kent merkezi Ramadi'yi IŞİD'den geri alma operasyonunun üçüncü aşaması başlayacak" ifadelerini kullandı. Ganimi'ye göre, bu operasyonla Ramadi'nin tüm yönlerden abluka altına alınması ve kent merkezinin IŞİD’den tamamen temizlenmesi hedefleniyor. Irak Hava Kuvvetleri'ne bağlı savaş uçakları dün, Ramadi'de bulunan sivillerin 72 saat içerisinde evlerini terk etmesini içeren broşürleri havadan dağıtmıştı. Kent Mayıs ayında örgütün eline geçmişti.Reuters'a göre, istihbarat kaynakları Ramadi'de 250-300 arası İŞİD militanı olduğunu tespit etti. Irak güçlerinin başlattığı Ramadi operasyonu kapsamında geçtiğimiz günlerde IŞİD kontrolündeki bazı bölgelerin geri alındığı kaydedilmişti.
Irak Genelkurmay Başkanı, akşam saatlerinde Irak’ın Anbar eyaleti başkenti Ramadi’nin IŞİD’den alınması için operasyon başlatılacağını açıkladı.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Akkuyu Nükleer Santrali'nin Türkiye'nin en sağlam yapısı olacağını söyledi. Çeşitli programlara katılmak için Kayseri'ye gelen Yıldız, Erciyes Üniversitesinde düzenlenen 3. Ulusal Bilişim Kongresi öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin, Uluslararası Enerji Ajansı Dönem Başkanlığı'nın Türkiye'ye geçmesiyle ilgili sorusu üzerine Yıldız, ajansın 30'a yakın ileri ülkenin ve gelişmelerini tamamlamış ülkelerin buluştuğu önemli bir platform olduğunu söyledi. Ajansın merkezinin Paris'te olduğunu belirten Yıldız, şunları kaydetti: "Uluslararası Enerji Ajansı Dönem Başkanlığı Kasım 2013'te Türkiye'ye geçecek. Bizler için iftihar edeceğimiz bir husus bu. Türkiye'nin siyasi istikrarı arttıkça ve sürdürülebilir hale geldikçe uluslararası aktiviteler Türkiye adına hamdolsun daha da yoğunlaşıyor. Ülkelerin enerji bakanlarıyla beraber sivil toplum örgütleri de dahil olmak üzere bir araya geleceğiz. Ben zaman zaman o toplantılara katılıyorum ama şimdi ana moderatör Türkiye olacak. Ana konuşmacı bizler olacağız ve yönlendirenler de inşallah bizler olacağız." AKKUYU TÜRKİYE'NİN EN SAĞLAM YAPISI OLACAK Bakan Yıldız, bir gazetecinin Çernobil faciasını anımsatıp Türkiye'deki nükleer santral çalışmalarını sorması üzerine, şöyle konuştu: "Tabi Çernobil önemli bir kazadır. Daha sonra Ukrayna'ya o konuyla ilgili toplantılara da gittik. 144 santral yapıldı o kazadan sonra. Yani ülkeler gelişmelerini, sanayileşmelerini ve enerjiyle alakalalı tedariklerini sürdürmek için nükleer güç santrali çalışmalarına devam ediyor. Türkiye gerek Çernobil'den gerekse Fukuşima'dan çıkartılacak her türlü dersleri Akkuyu'da ve Sinop'ta yapacağı santrallerde uygulayacaktır. Güvenlikle alakalı her türlü tedbiri fazlasıyla alacaktır. Şuna inanıyorum, Türkiye'nin en sağlam yapısı 22 milyar dolarlık bir yatırımla inşa edilecek olan Akkuyu Nükleer Santrali olacaktır. Bizler vatandaşımızı, ülkemizi riske atacak ve sıkıntıya sokacak herhangi bir işte bulunmayız. Bu açıdan Çernobil sektör temsilcilerine önemli bir testtir ama kararlılığımızı etkileyen bir husus değildir." ÇÖZÜM SÜRECİ Bakan Yıldız, çözüm sürecine ilişkin, terörün Türkiye'nin gündeminden çıkması gerektiğini vurgulayarak, "İnşallah atılan adımlar Türkiye'nin lehine olacak, olumlu olacaktır" ifadesini kullandı.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, nükleer santralle ilgili güvenlik eleştirilerine böyle cevap verdi.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Çoban Yıldızı 1. bölüm fragmanı yayınlandı; 2 Mart 2017 Perşembe akşamı FOX'ta... Çoban Yıldızı, Niğde’de doğmuş büyümüş, güzeller güzeli Zühre’nin istemediği halde Kapadokya’da yaşayan, bölgenin zengin ve güçlü adamlarından Fikret Karakaya ile evlendirilmek istemesi ile başlar. Zühre, gücü kudreti elinde tutan Fikret Karakaya’nın karısı olmaya mahkum edilir. Dürüstlüğü, mertliği, değerlerine bağlılığıyla tanınan, yakışıklı taş ustası Seyit, Kapadokya’ya getirilen Zühre’yle bu süreçte karşılaşırlar. Ve bu karşılaşma, dermanı olmayan, tutkulu, büyüleyici bir aşka dönüşür. Ateş ve su kadar birbirlerinden uzak olsalar da, bu aşk onları o kadar yakınlaştırır. Özgürlükleri sevdalarıdır artık. Seyit ile Zühre, aşkları önündeki engelleri kaldırma mücadelesine girerler. Ancak aşkları, değdikleri her yeri, her şeyi, yakıp yıkar, küle döndürür. Üstelik karşılarında Fikret Karakaya kadar güçlü bir engel daha vardır. Çoban Yıldızı, Zühre ve Seyit’in Kapadokya’nın masalsı dünyasında başlayıp, İstanbul’a uzanan, soluk soluğa izlenecek, gerilim dozu yüksek bir aşk hikayesi...
Çoban Yıldızı dizisi 1. bölümüyle 2 Mart 2017 Perşembe akşamı FOX'ta olacak. Çoban Yıldızı'nın bu hafta yayınlanacak ilk bölümünde neler yaşanacak?
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: 1968'den bu yana öğrenci hareketinin Ankara'daki kalbi konumunda olan Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) için bir devir kapanmak üzere. Öğrencilerin yıllarca uluslararası fast food zincirlerinin kampüs içerisinde şube açmasına izin vermediği ODTÜ'de dün itibariyle uluslararası kahve zinciri Starbucks bir şube açtı. Burger King de sırada. ODTÜ'de 1997'de açılan Mc Donalds'a da tepki gösterilmiş ve restoran bir süre sonra kapanmıştı. ÖĞRENCİLERLE HENÜZ KARŞILAŞMADIK Radikal gazetesinden Volkan Şahin'in haberine göre; İlk gün sadece birkaç saat açık kalan mağazada tanıtım amacıyla yiyecek ve içecek ikramı yapıldı. Öğrencilerin henüz mağazalarına gelmediğini, daha çok üniversite personeline satış yaptıklarını belirten Starbucks ODTÜ şubesi çalışanları, "Öğrencilerle henüz karşılaşmadık ama indirim kuponları gibi promosyonlarla onlara ulaşmayı hedefliyoruz. McDonald's'a karşı oluşan tepkinin farkındayız ama bize tepki göstermeyeceklerine inanıyoruz" diye konuştu. BURGER KING DE GELİYOR Starbucks'ın ardından fast food zinciri Burger King de ODTÜ şubesini açmak için gün sayıyor. Halen tadilat çalışmalarının devam ettiği Burger King restoranının kısa süre içinde faaliyete geçmesi planlanıyor. Kampüs içerisindeki yurtlar bölgesi yakınında açılacak olan restoran, ODTÜ Alışveriş Merkezi içerisinde yer alıyor. SANAL ÖRGÜTLENME Kampüs içerisinde bunlar olurken ODTÜ'lüler de boş durmuyor. Burger King açılmasına destek verenler ile karşı çıkanlar Facebook üzerinde kurdukları gruplar ile görüşlerini dile getiriyor. MC DONALD'S KAPATMIŞTI ODTÜ'de son olarak 4 Aralık 1997'de McDonald's bir şube açmış ancak kimilerine göre 2001 ekonomik krizine, kimilerine göre ise öğrenci ve öğretim elemanlarının tepkisine dayanamayarak birkaç yıl içinde bu restoran kapanmak zorunda kalmıştı. Ancak kampüs içerisinde bulunan ve 1989 yılından bu yana faaliyet gösteren Pizza Hut'a yönelik tepki olmamıştı.
1968’den bu yana öğrenci hareketinin kalbi olan Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde bir devir kapanıyor.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: ABD’nin Suriye’ye askeri müdahalesinin yaklaştığı endişesi küresel piyasalarda dalgalanmaya yol açtı. Borsa günü yüzde 4,73 düşüşle tamamladı. ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin, Şam yakınlarında düzenlenen saldırıda kimyasal silah kullanıldığını, bölgeden gelen görüntülerle durumun inkar edilemez bir boyut kazandığını belirterek kimyasal silaha başvuran Esad yönetiminin hesap vermesi gerektiğini söylemesinin ve ABD Savunma Bakanı Chuck Hagel’in Başkan Obama’nın Suriye’ye karşı harekat emri vermesi durumunda ABD ordusunun buna hazır olduğunu açıklamasının ardından uluslararası piyasalar sallandı. Gelişmekte olan ülke paraları rekor seviyelere düşerken, petrol ve altın değer kazandı. Morgan Stanley Capital International (MSCI) Tüm Ülkeler Dünya Endeksi yüzde 0.9 düşerek, New York saati ile 09:31’de, 367.59 puana inerken, Standard & Poor’s 500 (S&P 500) Endeksi yüzde 0.8 geriledi. Almanya DAX Endeksi yüzde 1,55 kayba uğrarken Fransa CAC 40 Endeksi yüzde 2,16 ekside. Londra Borsası yüzde 0,84 düşerken İtalyan Borsası’nda kayıp yüzde 2,3’e ulaştı. Dolar lira karşısında ilk kez 2 seviyesinin üzerine çıkarken, rupi dolar karşısında 66.19’a indi. Tayland hisse senetlerinin gösterge endeksi ayı piyasasına girmeye yönlendi. Batı Teksas petrolü, yüzde 2.6 yükselerek varil başına 108.65 dolara çıktı ve altın 1420 dolara ulaşarak 3 ayın en yüksek seviyesini gördü. Fed ve Suriye endişeleriyle güne ekside başladıktan sonra Suriye’ye müdahalenin birkaç gün içerisinde olabileceği haberiyle kayıplarını artıran Borsa İstanbul (BIST) 100 Endeksi günü yüzde 4,73 düşüşle 65 bin 519 puanla son bir yılın en düşük seviyesinde tamamladı.
ABD’nin Suriye’ye askeri müdahalesinin yaklaştığı endişesi küresel piyasalarda dalgalanmaya yol açtı. Borsa günü yüzde 4,73 düşüşle tamamlad...
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Fransız yetkilisi, Başbakan Erdoğan'ın Libya ziyaretini "poz vermek" olarak niteleyerek "Fransa ve Türkiye, çok farklı. Biz, hayatlarımızı tehlikeye attık. Baştan beri oradaydık" dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Libya ziyareti öncesi Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ve İngiltere Başbakanı David Cameron'un ani bir kararla bu ülkeye gitmelerinin yankıları sürerken Fransız bir yetkili, Erdoğan'ın Libya ziyareti "poz vermek" olarak niteleyerek "Fransa ve Türkiye, çok farklı. Biz, hayatlarımızı tehlikeye attık. Baştan beri oradaydık" şeklinde konuştu. Financial Times gazetesi, Sarkozy ve Cameron'un Libya ziyaretini değerlendirdiği haberinde Libya Geçici Ulusal Konseyi Başkanı Abdül Celil'in Kaddafi rejimini devirmeye yardımcı olan ülkelere olumlu bakacakları mesajını verdiğine dikkat çekti. Haberde Abdül Celil'in, "Fransa ve İngiltere'nin destekleyici rollerinin, gelecekte etkisi olacak. Şimdiye kadar kontrat imzalamadık ve önceki kontratlara bağlı kalacağız. Ancak dostlarımızın, Libya'ya desteklemedeki çabalarına oranla başlıca rolleri olacak" sözlerine dikkat çekildi. "TÜRK ŞİRKETLERİNİN ÇIKARLARINI KORUMAK İSTİYOR AMA..." Gazete, "Kaddafi döneminde Libya'ya önemli yatırımlar yapan Türk şirketlerinin çıkarlarını korumak istiyor ama bir Fransız yetkilisi, Sayın Erdoğan'ın Cuma günü ziyaretini poz vermek olarak niteledi" diye yazdı. Fransız yetkili "Fransa ve Türkiye, çok farklı. Biz, hayatlarımızı tehlikeye attık. Baştan beri oradaydık" şeklinde konuştu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Arap Baharı turu Avrupalı siyasileri çileden çıkarmaya yetti.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: MANİSA'nın Salihli ilçesinde çıkan bıçaklı kavgada 2 kişi öldü, 2 kişi yaralandı. Çıkan tartışmanın nedenine ilişkin ise bir bilgi yok. İddiaya göre, B.Ç, Mithatpaşa Mahallesi'nde henüz belirlenemeyen nedenle tartıştığı Mesut Köklüce (44), Gamze Kızıltaş (26), S.K. (48) ve Y.K'yı (40) bıçakla yaraladı. Çevredekilerin haber vermesi üzerine olay yerine polis ve 112 Acil Servis ekipleri sevk edildi. Salihli Devlet Hastanesine kaldırılan yaralılardan durumu ağır olan Kızıltaş ve Köklüce müdahaleye rağmen kurtarılamadı. Tedavileri süren yaralılardan Y.K'nın hayati tehlikesinin bulunduğu öğrenildi. Bu arada zanlı B.Ç. İlçe Emniyet Müdürlüğüne giderek teslim oldu.
MANİSA'da meydana gelen tüyler ürperten olayda bir kişi tartıştığı dört kişi sokak ortasında bıçakladı. Feci olayda ölenlerin olduğu bildirildi.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: ADANA için meteoroloji haftanın hava durumu tahmini ile birlikte bugünkü saatlik tahminini de yayınladı. Türkiye batıdan giriş yapan yağışlı ve serin havanın etkisi altına girerken Adana kenti de bundan etkilendi. Türkiye genelinde hava sıcaklıkları aniden düşerken ısı mevsim normallerinin altına indi. Bu hafta yurdun büyük bir kısmında gök gürültülü sağanak yağışlar etkili olacak. Salı günü Doğu Karadeniz bölgesi de sağanak yağışların etkisine girecek. Çarşamba gününden itibaren ise batıdan başlayarak güneş yeniden yüzünü gösterecek. Cuma günü doğu karadeniz dışında yurdun tamamında güneş olacak. Hava sıcaklığı da 2 ile 5 derece arasında artış gösterecek. Adana hava durumu saatlik ve 5 günlük meteoroloji tahmini şöyle;
ADANA için meteoroloji saatlik ve 5 günlük hava durumu tahminini yayınladı. Adana'da bu hafta hava sıcaklıkları düşüyor. İşte meteorolojinin Adana için yayınladığı 5 günlük hava tahmini.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Zonguldak'ta, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Karadon Müessese Müdürlüğü maden ocağındaki grizu patlaması sonucu yaşamını yitiren maden mühendisi Koray Kebapcı ile işçiler Sadık Kocakaya ve İlker Bebek'in cenazeleri toprağa verildi. Bebek (32) için Kilimli Beldesindeki Merkez Camisinde kılınan cenaze namazına ailesi ve yakınları, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, Zonguldak Valisi Erdal Ata ile vatandaşlar katıldı. Kılınan cenaze namazının ardından Bebek'in Türk bayrağına sarılı tabutu Yayla Mahallesindeki aile mezarlığına defnedildi. Bebek'in yakınları, maden işçisinin babası Halil Bebek'in de TTK Karadon Müessese Müdürlüğünden emekli olduğunu ve yakalandığı meslek hastalığı nedeniyle yaşamını yitirerek, bir yıl önce bugün defnedildiğini bildirdi. ÇAYKÖY GÖZYAŞI DÖKTÜ Patlamada hayatını kaybeden işçilerden Volkan Candemir (24), ağabeyi Tarık Candemir (25) ve arkadaşları Erman Çaylıoğlu (24) için Çaycuma ilçesine bağlı Çayköy köyünde cenaze töreni düzenlendi. Çayköy Mevlana Camii'nde düzenlenen törene eski TBMM Başkanı Köksal Toptan da katıldı. BENİ BIRAKIP NEREYE GİDİYORSUN Tarık ve Volkan Candemir'in babası Nurettin Candemir de çocuklarının tabutlarına sarılarak feryat etti. 5 yıllık evli Tarık Candemir'in 3.5 yaşındaki oğlu Erdem bebek ile eşi Şengül Candemir de cenaze töreninde gözyaşı döktü. Cenaze namazının kılınması ile madencilerin cenazeleri taşınırken Tarık Candemir'in eşi Şengül Candemir, "Tarık, beni bırakıp nereye gidiyorsun" diye ağladı. Annesinin feryat ettiğini gören 3.5 yaşındaki Erdem bebek de ağlamaya başladı. Erdem bebek ve annesi Şengül Candemir, alandan uzaklaştırıldı. Tarık Candemir'in kardeşi Volkan Candemir ve arkadaşları Erman Çaylıoğlu'nun bekar olduğu öğrenildi. Cenazeler köy mezarlığında defnedildi. Bebek'in evli ve bir çocuk sahibi olduğu öğrenildi. KEBAPCI VE KOCAKAYA'NIN CENAZESİ Maden Mühendisi Kebapcı (30) ve işçi Kocakaya (24) için Karadon Site Camisindeki cenaze namazını, aileleri ve yakınlarının yanı sıra çok sayıda vatandaş kıldı. Cenazeler, namazın ardından Karadon semtindeki aile mezarlığında defnedildi. Defin törenlerine, Bakan Dinçer de katıldı. Kebapcı'nın Türk bayrağına sarılı tabutunun üzerine, futbol oynadığı 1. Amatör Ligi takımlarından Karadonspor'un 9 numaralı forması konuldu. Kebapcı'nın amcası Faruk Kebapcı, AA muhabirine, yeğeninin sözlü olduğunu, yazın da nişan yaparak, evlenmeyi planladığını söyledi. Amca Kebapcı, kazanın yaşandığı saatlerde yeğeninin maden ocağındaki işlerini tamamlayarak, yer üstüne çıkmak için işçi asansörünü beklediğini belirterek, ''O sırada işçi asansörü meşgul olduğu için yeğenim yer üstüne çıkamamış. Ardından da yaşanan patlamada hayatını kaybetmiş. Hepimiz çok üzüntülüyüz'' dedi. Sadık Kocakaya'nın da 11 aylık evli olduğu bildirildi.
Zonguldak ile birlikte tüm Türkiye ağlıyor... Grizu kurbanları tek tek toprağa veriliyor. Cenazeler yürek dağlıyor...
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı Hatip Dicle, HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile bazı HDP'li milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Dicle, Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nda görüşülen dokunulmazlıklarla ilgili, “HDP milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması bizim döneme benzemez. HDP milletvekillerinin de bizlere yapıldığı gibi uzun yıllar hapsetme, Kürt halkının iradesini zindanlara tıkma gibi bir uygulama olursa, bunun yeni bir stratejinin değişimi tetikleyicisi olma ihtimali ağır ve yüksektir” dedi. "BU TRAVMAYI KÜRT HALKI KALDIRAMAZ" Hatip Dicle'nin açıklamalarından bazıları şu şu şekilde: HDP’li arkadaşlar da tarihten aldığı tecrübelerle her türlü şeyin olabileceğini biliyorlar. O dönemki gibi bir toplumsal bir linç de gelişebilir. Biz o dönemde linci sadece parlamentoda görmedik. Toplumun içinde de MHP’liler, faşistler bizleri hedef alıyordu... Bugün açısından Kürt halkının geldiği özgürlük mücadelesi düzeyi eskisi gibi değildir. Artık çözüm veya kopuşun yol ayrımına gelmiş durumdayız. Çünkü HDP milletvekillerinin kaldırılması bizim döneme benzemez. Bu travmayı Kürt halkı kaldıramaz. "UMARIM CHP YANLIŞA DÜŞMEZ" "CHP Türkiye’nin beraberliğinden ve demokrasiden yanaysa AKP’nin bu tuzağını iyi görmeli ve destek vermemeli. AKP’nin koltuk değneği ve figüranı haline gelmemesini diliyorum. CHP’nin içinde bu karara karşı olan çok kişinin olduğunu biliyoruz. Umarım CHP parti olarak gerekli tavrını alır ve yanlışa düşmez."
DTK Eş Başkanı Hatip Dicle, HDP'li vekillerin dokunulmazlıklarının kaldırılmasıyla ilgili açıklama yaptı. Dicle, "Dokunulmazlıklarının kaldırılması bizim döneme benzemez" dedi.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Rusya’nın Pokrovsky Sebze Hali’nin kapatılmasıyla ilgili olarak, “Halin yeniden açılması için çalışmalar devam ediyor. Türkiye sonuna kadar bu mücadelesini sürdürecektir” dedi. Antalya’da Expo 2016 Antalya Tanıtım Projesi’nin tanıtımını yapan Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, gazetecilerin sorusunu cevapladı. BAKAN ÇALIŞMALAR HAKKINDA BİLGİ VERDİ Bakan Eker, Rusya’nın Pokrovsky Sebze Hali’nin kapatılması bu ülkeye ihracatı nasıl etkiler sorusuna, “Rusya’daki hal ile ilgili Ekonomi Bakanlığımız çalışıyor. Bakanlar Kurulu’nda da görüşüldü, bilgi verildi. Aşılmaya çalışılıyor. İhracatımızı etkilememesi yönünde çalışıyoruz. Biliyorsunuz, Rusya kendi sebze halini kapattı. Daha çok Türkiye’deki ürünlerin götürülüp pazarlandığı bir haldi. Buna ait eğer gerekirse Türkiye Cumhuriyeti de yardımcı olur veya bizim ihracatçılarımızın da yardımcı olmak suretiyle o hali tekrar ya yeni bir hal yapılması ya da o halin açılması yönünde de şu anda çalışmalar ve görüşmeler sürüyor. Alternatif pazarlar her zaman düşünülür ama bu eldeki pazar kaybedilecek demek ya da ona rıza göstermek demek değildir. Sonuna kadar Türkiye bu alandaki mücadelesini sürdürecektir” cevabını verdi. (İHA)
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Rusya’nın Pokrovsky Sebze Hali’nin kapatılmasıyla ilgili olarak, “Halin yeniden açılması için ...
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Terörle mücadeleye destek amacıyla idarelere verilen dilekçeler hakkındaki Başbakanlık Genelgesi, Resmi Gazete'de yayımlandı. Başbakan Binali Yıldırım imzasıyla yayımlanan genelgede, terör örgütleri veya Milli Güvenlik Kurulunca devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplarla mücadeleye destek amacıyla idarelere sunulan dilekçelerin, sahibinin adı, soyadı ve imzası ile iş yeri veya ikametgah adresi bulunmaması halinde incelenmemesi talimatı verildi. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve 3071 sayılı Dilekçe Hakkının Kullanılmasına Dair Kanun'un 4. maddesindeki dilekçe hakkına ilişkin düzenlemelerde, dilekçelerde sahibinin adı, soyadı ve imzası ile iş yeri ya da ikametgah adresine yer verilmesi zorunluluğunun bulunduğu hatırlatılan genelgede, şunlar kaydedildi: "Terör örgütleri ve Milli Güvenlik Kurulunca devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum ve gruplarla mücadele, idarelere dilekçe vermek suretiyle de desteklenmektedir. Ancak bu kapsamda; söz konusu örgüt, yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu iddia edilen kişilere ilişkin olarak idarelere verilen dilekçelerden; sahibinin adı, soyadı ve imzası ile iş veya ikametgah adresini ihtiva etmeyenler incelenmeyecektir."
Terörle mücadaleye destek amaçlı yapılan imzasız yapılar bundan böyle işleme alınmayacak.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Ankara Emniyet Müdürlüğüne Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyesi olduğunu söyleyerek teslim olan Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Güler'in koruma subayı Yüzbaşı Burak Akın'ın emniyetteki sorgusu devam ediyor. Yüzbaşı Akın'ın, ifadesinde kedisinden sorumlu örgüt imamlarının ismini verdiği, ilk incelemelerde ByLock kullanmadığının belirlendiği tespit edildi. Kara Kuvvetleri Komutanı Yaşa Güler'in koruma subayı olan Burak Akın, 27 Aralık'ta Ankara Emniyet Müdürlüğüne giderek 'Ben FETÖ üyesiyim' diyerek teslim olmuştu. Burak Akın'ın teslim olmasında FETÖ örgütünün ona baskı yaparak sürekli bilgi istemesi etkili oldu. ÖRGÜT İMAMLARINI İFŞA ETTİ Yüzbaşı Burak Akın'ın emniyette verdiği ilk ifadesine Anadolu Ajansı ulaştı. Akın'ın ifadesinde, kendisinden sorumlu olan örgüt imamlarının isimlerini verdiği öğrenildi. İlk incelemelerde ise Akın'ın örgütün şifreli haberleşme programı ByLock kullanıcısı olmadığının belirlendiği tespit edildi. SALİH ZEKİ ÇOLAK'IN DA KORUMASIYDI Burak Akın, eski Kara Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Salih Zeki Çolak'ın da koruma müdürüydü. Hulusi Akar, 15 Temmuz'da Çolak'ı Kara Havacılık Okulu’ndaki hareketliliği denetlemesi için gönderdiğinde Burak Akın da ona eşlik ediyordu. Kara Havacılık Okulu’ndaki incelemelerini tamamlaması ardından dönüş yolunda Çolak’ın içinde bulunduğu araç, zaman kazanmak için Akın tarafından önce ODTÜ kavşağında bekletildi. Ardından da 15-20 km gibi çok düşük bir hızla Genelkurmay Başkanlığı’na gidildi. Bu esnada Genelkurmay Başkanlığı’nı ele geçiren Özel Kuvvetler, Salih Zeki Çolak’ı karargâha girer girmez yere yatırarak derdest etti. Yol güzergahındaki bu beklemelerin de karargâhtaki FETÖ hazırlığı nedeniyle olduğu tahmin ediliyor. KAHRAMAN İLAN EDİLMİŞTİ Yüzbaşı Burak Akın, 15 Temmuz gecesi darbecilere direndiği gerekçesiyle kahraman ilan edilmiş ve madalya ile ödüllendirilmişti. Kamera görüntüleri de ortaya çıkan olaylarda, Burak Akın, darbe girişimini engellemeye çalışırken bacaklarından vurulmuş, yaralarına turnike yapmak isteyince d darbeci askerler tarafından “Turnike yok” denilerek engellenmişti. Darbeci askerlerden biri, Akın’ı vurduğunu inkar etmişti.
ANKARA'da Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Güler'in koruma subayı Yüzbaşı Burak Akın 'FETÖ'cüyüm' diyerek emniyete teslim olmuştu. Burak Akın ilk sorgusunda ifşalara başladı ve mahrem imamların isimlerini verdi.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Hasan Kamil Yılmaz, 28 Şubat sürecinden sonra kadın Kur’an kurslarının arttığını söyledi. Bitlis’in Ahlat ilçesinde gezi ve incelemelerde bulunan Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Hasan Kamil Yılmaz, eskiden erkek Kur’an kurslarının daha fazla olduğunu ama 28 Şubat sürecinden sonra sayının terse dönerek hanımların öne geçtiğini belirtti. Yılmaz, “Türkiye’de Kur’an kursu öğrencilerinin yüzde 85’i bayan, yüzde 15’i ise erkeklerden oluşmaktadır. Bu hanımlar için övünülecek, sevinilecek bir durumdur. Erkekler için düşündüğümüzde burada çok sorumlu bir alan var demektir. Biz henüz erkek talebelerimiz için Kur’an’la buluşma noktasında yeterli değiliz. Erkeklerimizi Kur’an okuma konusunda hanımlarımız kadar motive etmiş değiliz. Kız öğrenciler kadar erkeklerin de okuyabileceği Kur’an kurslarımız yaygınlaşmadı. Eskiden erkek Kur’an kurslarımız çok daha fazlaydı ama 28 Şubat sürecinden sonra sayı terse döndü, hanımlar öne geçti. Bundan memnunuz ama erkeklerin sayısının artmasını, artırılmasını istiyoruz. Bunu özellikle hem halkımızın hem de müftülerimizin duymasını istiyorum. Mahallelerde Kur’an kursları açmak elbette önemli ama böyle yatılı hafız yetiştiren ve ilerde ülkemizin geleceğinde söz sahibi olacak bilim adamları yetiştirecek kurslara da ehemmiyet verelim” dedi. (İHA)
Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Hasan Kamil Yılmaz, 28 Şubat sürecinden sonra kadın Kur’an kurslarının arttığını söyledi. <br/>Bitlis’in Ah...
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Elazığ'ın Cumhuriyet Mahallesi, Malatya Caddesi üzerinde bulunan bir düğün salonunun bodrum katındaki bulunan elektrik trafosu, bugün saat 21.00 sıralarında henüz belirlenemeyen bir nedenle patladı. Trafonun patlaması üzerine salonda bulunan davetliler kısa süreli panik yaşarken, çevredeki vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine çok sayıda itfaiye, sağlık ve polis ekibi sevk edildi. Patlamanın olduğu sırada düğün salonunda bulunan davetlilerin büyük kısmı tahliye edilirken, bazı vatandaşlar ise çatıya ve yangın merdivenlerine çıktı. İtfaiyenin zamanında müdahalesi ile tüm davetliler salondan tahliye edilirken, dumandan etkilenen bazı davetlilere olay yerinde hazır bulunan 112 ekipleri tarafından oksijen verilerek müdahale edildi. Yangında herhangi bir yaralanma olayı meydana gelmezken, trafonun patlama nedeninin tespit edilmesi için çalışma başlatıldığı öğrenildi.
Elazığ'da bir düğün salonunun bodrum katında bulunan elektrik trafosunun patlaması paniğe neden oldu. Patlamanın olduğu sırada düğün salonunda bulunan davetlilerden bazıları dumandan etkilenirken, itfaiyenin zamanında müdahalesi olası bir faciayı önledi.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Macaristan Başbakanı Viktor Orban, 1956 Macar İhtilali ve Bağımsızlık Savaşı'nın 61'inci yıl dönümü nedeniyle Budapeşte düzenlenen programda yaptığı konuşmada, Avrupa'yı karışık halkların ikamet ettiği bir kıtaya çevirmek için planların yapıldığını söyledi. Milyonlarca sığınmacı ve göçmenin Avrupa'yı istila ettiğini savunan Viktor Orban, bu plana ise sadece Orta Avrupa ülkelerinin karşı çıktığını belirterek, ''Bugün Avrupa'da sığınmacıların bulunmadığı son bölge, Orta Avrupa kaldı.'' diye konuştu. "Seçimler kıtanın kaderini belirleyecek" Avrupa'da düzenlenen seçimlerin kıtanın kaderini belirleyeceğini, çünkü halkların Avrupa bürokratlarından yönetimi alıp almamalarının söz konusu olduğunu kaydeden Orban, ''Eski, çok kültürlülük öncesi muhteşem Avrupa'yı geri alıp alamayacağımız şimdi belli oluyor. Güvenli, adil, sivil, Hristiyan ve özgür Avrupa istiyoruz.'' ifadelerini kullandı. Viktor Orban, Avrupa'daki seçimlerin önemli olduğunu da vurgulayarak, sığınmacıların ve Avrupa Birleşik Devletleri fikrinin ise engellenebileceğini sözlerine ekledi.
Macaristan Başbakanı Orban, milyonlarca sığınmacı ve göçmenin Avrupa'yı istila ettiğini savunarak, "Güvenli, adil, sivil, Hristiyan ve özgür Avrupa istiyoruz." dedi.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Yeni Xperia ortaya çıkmaya başladı! LG Optimus Pro Koreli LG'nin Qwerty'li akıllısı Optimus Pro C660, Android 2.3 Gingerbread işletim sistemiyle çalışıyor. 129 gram ağırlığında ve 12.9 mm kalınlığındaki akılllı telefonun dokunmatik ekranı 2.8 inç büyüklüğünde. 800 MHz hızında işlemcisi olan telefonun 150 MB olan dahikli hafızası 32 GB'ye kadar çıkartılabiliyor (microSD ile). 3.15 megapiksel çözünürlüğünde kamerası olan LG Optimus Pro'nun bataryası ortalmaa 8 saatlik konuşmasya imkan tanıyor. Sony Ericsson Txt Hızlı yazmak için tasarlanan bir diğer Qwerty klavyeli akıllı telefon olan Sony Ericsson Txt, 95 gram ağırlığında ve 14.5 mm kalınlığında. Siyah, beyaz, mavi ve pembe renk seçenekleri olan telefonun, 3.2 megapiksellik kamerası bulunuyor. 2.55 inçlik ekranı olan cihaz, 3 saatlik konuşma süresi sunan batarya barındırıyor. Telefonun 120 MB olan dahili hafızası microSD kart ile 32 GB'ye çıkarılabiliyor. Sony Ericsson'un kendi geliştirdiği işletim sistemiyle çalışan telefonda sadece e-posta, Youtube, internet tarayıcı gibi temel uygulamalar bulunuyor. [PAGE]Blackberry Q10 Blackberry'nin bu ay çıkaracağı yeni cihazlarından olan Q10, fiziksel Qwerty klavyenin yanısıra 3.1 inçlik dokunmaitk ekrana sahip. 139 gram ağırlığında ve 10.3 mm kalınlığındaki telefonun 16 GB'lik dahili hafızası microSD kart desteğiyle 64 GB'ye kadar çıkarılabiliyor. 8 megapiksellik kamerası bulunan telefon, Blackberry'nin yeni işletim sistemi platformu BB 10 ile çalışıyor. Çift çekirdekli 1.5 GHz hızında işlemcisi olan Q10'da, 10 saati bulan konuşma süresi sunan batarya kullanılmış. HTC ChaCha "Facebook telefonu" olarak da adlandırılan HTC ChaCha'nın, 2.6 inç büyüklüğünde dokunmatik ekranı var. Android 2.3 Gingerbread işletim sistemiyle çalışan telefon, 120 gram ağırlığında ve 10.7 mm kalınlığında. 800 MHz hızında işlemcisi olan telefonun, Facebook'a özel tuşu, yüz tanıma ve coğrafi konum etiketleme gibi özellikleri bulunuyor. 7 saatlik konuşma süresi sunan batarya barındıran telefonun ekranı çizilmez camdan yapılmış. [PAGE]Samsung Galaxy Y Pro Android 2.3 Gingerbread işletim sistemiyle çalışan Samsung'un Qwerty klavyeli telefonun ekranı 2.6 inç büyüklüğünde. 108 gram ağırlığında ve 11.5 mm kalınlığındaki telefonun bataryası 6 saatlik konuşma süresi sunuyor. Dahili hafızası 160 MB ile sınırlı olan Galaxy Y Pro'nun depolama kapasitesi harici kartla 32 GB'ye kadar çıkarılabiliyor. 3.1 megapiksel çözünürlüğünde kamerası olan cihazda dahili FM radyo da var. Samsung Galaxy Y Pro'nun işlemci hızı ise 832 MHz. Kaynak: teknolojioku.com
Eğer sizde akıllı telefonlarda dokunmatik telefon tercih etmeyenlerdenseniz bu 5 telefon tam size göre.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Dönemin 1. Ordu Komutanı Orgeneral Çetin Doğan'ın başkanlığında Selimiye Kışlası'nda yapılan plan seminerine katılanlardan biri de Tuğgeneral Yurdaer Olcan. 'Balyoz' planının yapıldığı dönemde 1. Zırhlı Tugay komutanı olan Olcan, geçmişte uyuşturucu baronu Örfi Çetinkaya ile aynı masada bulunduğu için eleştirilmişti. UYUŞTURUCU BARONU VE OLCAN AYNI MASADA 2000 yılı Mart'ında gazetelere yansıyan haberlerde Olcan'ın, Örfi Çetinkaya'nın evinde verdiği yemeğe katıldığı iddia ediliyor. Zaman gazetesinde yer alan haberde o dönem Sabah gazetesinde yayınlanan o fotoğrafı yeniden gündeme getirdi. KAMER GENÇ DE VARDI Uyuşturucu kaçakçısının evindeki yemeğe katılanlar arasında o dönem DYP Tunceli milletvekili olan Kamer Genç de bulunuyordu. Genç, 10 Mart 2000 tarihli Sabah gazetesindeki beyanatında katıldığı balonun Cumhuriyet Balosu olduğunu, davetliler arasında pek çok kişi bulunduğunu, hatta tugay komutanının dahi yer aldığını ifade etmişti. GENERALİN ORADA İŞİ NE ? Konuyu 16 Mart'ta Yeni Şafak'taki köşesine taşıyan Nazlı Ilıcak, "Akit gazetesi, Sabah'taki fotoğrafta, Örfi Çetinkaya'nın sağında oturan şahsın 1. Zırhlı Tugay Komutanı Tuğgeneral Yurdaer Olcan olduğunu ortaya çıkarttı. Sabah, Kamer Genç'i teşhir ederken, her nedense Tuğgeneral Yurdaer Olcan'ı gizleme gereğini duymuştu. Bir uyuşturucu kaçakçısı, laik cumhuriyetin arkasına sığınarak kimlerle görüşebiliyor!.. Bunu bilmek hakkımız değil mi? Kamer Genç'ten hesap soranlar, her nedense Yurdaer Olcan'ı görmezden geliyor. İşte 28 Şubat'ın Türkiye'yi getirdiği nokta." ifadelerini kullanıyor. Tuğgeneral Olcan, Balyoz planının konuşulduğu toplantıda iç birliği sağlamak için gerekirse düşük yoğunluklu çatışmaların çıkarılabileceği fikrini ortaya atmıştı. Medyanın desteğini de arkalarına almalarının gerektiğini belirten Olcan, böylelikle halkı aynı düşünce etrafında toplayabileceklerini ifade etmişti.
2003'te hazırlandığı iddia edilen 'Balyoz' planında ismi geçen komutanlarla ilgili her geçen gün yeni bilgiler ortaya çıkıyor.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Günlerdir yoğun olarak devam eden bombardıman ve silahlı çatışmalar neticesinde ölen muhalifler, halk tarafından kılınan cenaze namazının ardından toprağa verildi. Cenaze namazı sonrası camii önünde toplanan kalabalık ise Suriye rejimi aleyhinde slogan attı. Halep'te Suriye ordusuna karşı savaşırken hayatını kaybeden genç muhalif Abdurrauf Cuma el-Kirz'in cenazesi, ailesi ve akrabaları tarafından toprağa verildi. Çatışmalarda hayatını kaybeden Abdurrauf'un kardeşi Tevfik Cuma, AA muhabirine yaptığı açıklamada ''Ağabeyim topraklarımızı savunurken şehit oldu. Ben ise yaralandım. Şimdi onu toprağa veriyoruz. İnşallah ağabeyimle cennette buluşacağız'' dedi. Halep'ten gelen Suriyeli muhaliflere ait cenazeler, bölge halkının öfkesini artırırken, insanlar naaşlar toprağa verilirken devrime bağlılıklarını bir kez daha yeniledi.
Halep'te günlerdir devam eden Suriye ordusu ile muhalifler arasındaki çatışmalarda ölen Suriyeliler köylerinde toprağa verildi.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: ''Ergenekon'' davası kapsamında tutuklu bulunan Prof. Dr. Mehmet Haberal'ın tedavi gördüğü İstanbul Üniversitesi (İÜ) Kardiyoloji Enstitüsünden taburcu edildiğine dair sağlık raporunda imzası olan 5 kişilik doktor heyetinin, açılan soruşturma kapsamında ifadeleri alınmak üzere Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesine çağrılacağı öğrenildi. İstanbul Cumhuriyet Savcılarından Fikret Seçen'in, hastalığı nedeniyle İÜ Kardiyoloji Enstitüsünde tedavi gören Prof. Dr. Haberal'ın sağlık durumuna ilişkin, enstitünün 5 kişilik doktorlar heyetince 16 Ekim 2010'da yazılan sağlık raporunun mahkemeye ulaştırılmadığı gerekçesiyle açtığı soruşturmada, doktorların da ifadesine başvuracağı kaydedildi. DOKTORLAR İFADE VERECEK Buna göre, Haberal'ın sağlık durumuyla ilgili rapor düzenleyen İÜ Kardiyoloji Enstitüsünde Başkan Yardımcısı olarak görev yapan Ana Bilim Dalı Başkanı Zerrin Yiğit başkanlığındaki Prof. Dr. Cengiz Çeliker, Prof. Dr. Vedat Sansoy, Prof. Dr. Tevfik Gürmen ve Prof. Dr. Cengizhan Türkoğlu'na, Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesine gelmeleri için yarın tebligat gönderileceği ifade edildi. İkinci ''Ergenekon'' davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi ve Adli Tıp Kurumuna gönderilen raporların arasına konulmadığı gerekçesiyle mahkemenin sorumlular hakkında soruşturma açılmasına karar verdiği raporda, Haberal'ın sağlık durumuyla ilgili şu ifade yer alıyordu: ''Enstitümüzün 3. servisinde 304 numaralı odada yatmakta olan Mehmet Haberal'ın durumu değerlendirilmiş ve tıbbi tedavisine ayakta devam edilerek bir ay sonra kontrole gelmek üzere taburcu edilmesine karar verilmiştir.''
''Ergenekon'' davası kapsamında tutuklu bulunan Prof. Dr. Mehmet Haberal'ın sağlık raporuyla ilgili soruşturma başlatıldı.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Röportajların çoğunu yatak odasında gerçekleştiren Hürriyet'in sıra dışı yazarı Ayşe Arman, Ankara'daki bombalı saldırısı sonrası iktidar partisine öfke kustu. Olay cinsellik yazılarıyla bilinen yazar, 99 kişinin öldüğü Ankara'daki bombalı saldırıyı 'Düdüklü tencere gibiyim her an patlayabilirim' başlıklı köşesinde değerlendirdi. Karamsar bir tablo çizen Arman, yazısının sonunda "Bütün bu kepazelikleri değiştirebilmek gerekiyor. İşte o yüzden bu seçim tarihi önem taşıyor." ifadelerini kullandı. "Öfkeliyim, gerginim, tedirginim ve çaresiz bir bekleyiş içindeyim" diyen yazarın bugünkü yazısı çok konuşulacak. Kapana kısıldığını ve mutsuz olduğunu söyleyen Arman, ruh halini okurlarına böyle anlatıyor: AÇIK VE NET DEPRESYON "Bu son felaket yaşandığında yurtdışında bir yerlerdeydim, o anda elim ayağım kesildi, bitti, orada, keyif alacağım bir yerde olduğum için vicdan azabı duymaya başladım. Ülkemin insanları mutsuz olurken, benim mutlu olmaya hakkım yok anasını satayım diye. Hepimiz kapana kısıldık kaldık. Zaten o müthiş coğrafyadayken, bir arkadaşım telefonda, "Felaket habercisi gibi olmak istemem ama gelir gelmez bizim gibi hissedeceksin. İnsanı ezen o hava seni de tesiri altına alacak. Yeniden ülkeye uyumlanacaksın" dedi. Öyle de oldu. Ülkeye uyumlanmanın adı depresyon. Maskeli filan da değil. Açık ve net depresyon. Kimi görsem depresif, umutsuz, tedirgin. Çıkış yolu da yok. NASIL TEDİRGİNİM ANLATAMAM Kızım bu sabah, "Şu alışveriş merkezinden bir şey alacağım, hadi girelim" diye tutturdu. Girdik ama nasıl tedirginim anlatamam. "Hadi bitir işini gidelim!" diyorum, oradan, o kalabalıktan bir an önce kurtulmak istiyorum. Çünkü biliyorum ki, artık her an, her şey olabilir ülkemde. Her an berbat bir şey yaşanabilir. Bana böyle hissettirmeye kimin hakkı var? Ve eminim ki sadece ben değilim bu şekilde hisseden... Bizi ne hale getirdi bu Allah'ın belası iktidar hırsı... Yazıklar olsun ya!" Yazının tamamı için tıklayın
Ankara patlaması sonrası Hürriyet yazarı Ayşe Arman bunalıma girmiş... Arman bugünkü yazısında 'Düdüklü tencere gibiyim her an patlayabilirim' diye yazdı
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Science Advances adlı bilimsel dergide yayımlanan makaleye göre; Kaliforniya'dan "San Andreas" ve "San Jacinto" isimli iki farklı fay hattı geçiyor. Bu hatlardan, her 150 yılda bir hareketlenen San Andreas depreminin 54 yıldır geciktiği kaydedildi. Kaliforniya Üniversitesi'nden Prof. Dr. Julian Lozos "Eğer bu iki fay birlikte kırılırsa 200 milyar dolarlık maddi hasar gerçekleşebilir. 2 bin kişinin hayatını kaybettiği, 50 bin kişinin de yaralandığı bir faciayla karşı karşıya kalabiliriz" dedi.
ABD'li bilim insanları, ülkenin batı kıyısındaki Kaliforniya eyaletinin, son 200 yıldır görülmemiş bir depremle sarsılabileceği uyarısında bulundu.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: 12 Eylül öncesi tutuklanan ve hapiste ölen Fatsa Belediye Başkanı Fikri Sönmez'in eşi Nurten Sönmez konuştu: "25 yıldır neredeydiniz!.. Cenazesini bile yıkamak istemediler. Oysa ki Fikri namazını kılar, orucunu tutardı." Türkiye'de bir dönem sol hareketin en önemli figürlerinden biri olan Fatsa Belediye Başkanı Fikri Sönmez, nam-ı diğer Terzi Fikri'nin cezaevinde ölümünün üzerinden tam 25 yıl geçti. HALK MECLİSİ KURDU Sabah gazetesinden Erhan Öztürk'ün haberine göre 14 Ekim 1979'da yapılan seçimlerde bağımsız olarak seçime giren Terzi Fikri, Ordu'nun küçük ilçesi Fatsa'da CHP, AP ve MSP'nin iki katı oy alarak başkanlığa seçildiğinde tüm Türkiye'nin gözü buraya çevrilmişti. İlk iş olarak, halk ve kent meclisleri kuran Terzi Fikri'nin sloganı ise, "Çamura, rüşvete ve karaborsaya son"du. Ancak Fatsa halkıyla birlikte yaptıkları uygulamalar Ankara'yı rahatsız etti. Dönemin Başbakanı Süleyman Demirel'in, "Çorum'u, Maraş'ı bırakın Fatsa'ya bakın" demesi, Ankara'nın duyduğu rahatsızlığın bir kanıtı gibiydi. 18 YAŞINDA EVLENDİ Terzi Fikri, darbeden kısa süre önce 11 Temmuz 1980'de Bakanlar Kurulu'nca alınan, küçük terör odaklarına baskınlar yapılmasına ilişkin karar gereğince, 300 kişiyle birlikte gözaltına alındı. Fatsa Davası olarak bilinen davada yargılanmaya başlanan Sönmez, 5 Mayıs 1985'te cezaevinde kalp yetmezliğinden ötürü hayata gözlerini yumdu. Ve Fikri Sönmez'in 1962'de 18 yaşında görücü usulüyle evlendiği ilkokul mezunu eşi 65 yaşındaki Nurten Sönmez, 25 yıl süren suskunluğunu SABAH için bozdu. Fotoğraflar: (c) Saim Tokaçoğlu 25 YILIN ÖFKESİ... Oğlu Naci Sönmez'le yaşadığı evlerine gittiğimde, kapıyı tipik bir Anadolu kadını açtı. Ama sanki tüm yaşananlara, olup bitene duyarsız kalan herkese sitemini, gür ve öfkeli bir ses tonuyla yansıtıyordu: "25 yıldır neredeydiniz!.. Benim kocam öldüğünde salasını yarıda kestiler. Fatsa'daki yetkililer toplanıp Müslüman olmadığına karar verip cenazesini bile yıkamak istemediler. Namazını kıldırmadılar. Ölüm yıldönümlerinde mezarına bile bizi bırakmıyorlardı..." Nurten Sönmez'in sert tepkisi üzerine büyük oğlu Naci kulağıma eğilip, "Anneme darılmayın. Yıllardır babamın mezarına bile doğru düzgün bırakmadılar onu. Jandarma, polis hep engel çıkardı. Çok kızgındır bunlara annem" deyince, biraz olsun rahatladım ben de. Sarıldım Nurten Hanım'a... Sonra gülümseyerek buyur etti içeri bizi. Kocasıyla beraber iki oğlunun da cezaevine girdiğini anlatan Nurten Hanım, o günkü duygularını şöyle anlattı: "Yusuf'u 2.5 ay tuttular içeride. Naci ise 2.5 yıl kaldı. Fikri için hep 'Bir gün dönecek' diyordum. Ancak yıllar geçtikçe umutlarım tükeniyordu. Cezaevine ziyaretine gittiğimde bana, 'Ben ne yaptım ise halkım için yaptım' diyordu. En son ziyaretine, ölümünden bir ay önce gitmiştik. Çok zayıflamıştı. 5 Mayıs'ta da ölüm haberi geldi." Kocasının salasının evlerinin hemen yanındaki camide verildiğini anlatan Nurten Hanım, hayatının en üzücü anını ise nemli gözlerle aktardı: "Sala okunurken birden yarıda kesildi. Sonra öğrendik ki yetkililer, 'Bu Müslüman değildi. Cenazesi yıkanmaz, salası okunmaz, namazı kılınmaz' diye toplantı yapıp karar almışlar. Bu benim içimi çok acıttı. Çünkü Fikri, namaz kılar, oruç tutardı. Yıllardır her sala okunduğunda içimden, 'Allahım inşallah yarıda kesmezler' diye dua ederim. Sala bitene kadar da ağlarım." 'HÂLÂ UNUTULMADI...' Karadeniz'de, fındık mitingleriyle birlikte halkın ciddi bir bilinçlenme sürecine girdiğine dikkat çeken Nurten Hanım şöyle devam etti sözlerine: "Fikri'nin babası yaşananlara çok üzülüyordu. Akşamları onu pencerede beklerdim. Tek katlı evimizin camları saldırıya karşı saçlarla kapatılmıştı. İki kez silahlı saldırı olmuştu evimize. Bir keresinde vurdular da Fikri'yi. Sadece solculuk da değildi onunki, halkıyla kaynaşan bir insandı. Herkesle çok iyi ilişkiler kurardı. Hâlâ birkaç kişi var yaşlılar otururuz sohbet ederiz herkes Fikri'den övgüyle bahseder. Meşhur fındık konuşmaları herkesin dilinde. Mitinglere ben de giderdim. Fikri'nin solculuğu 1966-67'de başladı. O zamana kadar maçlara giderdi." 'EVREN YARGILANSIN' Fikri Sönmez'in Fatsa'da, "Çamura son" diyerek başlattığı kampanya çerçevesinde açtığı bir caddeye, Kenan Evren'in isminin verilmesi, ailede büyük bir öfkeye neden olmuş. 12 Eylül darbesinin kendilerine ve Türkiye'ye büyük acılar yaşattığına dikkat çeken Nurten Sönmez, "Evren ve arkadaşlarının yargılanmasını çok isterdim" dedi. Devrimci Yol'un kalesi olarak adlandırılan Fatsa'da yaptığı uygulamalarla Türkiye'nin gündemine oturan, 12 Eylül darbesinin lideri Kenan Evren'in de adını vererek tepki gösterdiği Terzi Fikri'nin eşi, 25 yıl sonra ilk kez konuştu.Sabah gazetesinden Erhan Öztürk'ün haberine göre 14 Ekim 1979'da yapılan seçimlerde bağımsız olarak seçime giren Terzi Fikri, Ordu'nun küçük ilçesi Fatsa'da CHP, AP ve MSP'nin iki katı oy alarak başkanlığa seçildiğinde tüm Türkiye'nin gözü buraya çevrilmişti. İlk iş olarak, halk ve kent meclisleri kuran Terzi Fikri'nin sloganı ise, "Çamura, rüşvete ve karaborsaya son"du. Ancak Fatsa halkıyla birlikte yaptıkları uygulamalar Ankara'yı rahatsız etti. Dönemin Başbakanı Süleyman Demirel'in, "Çorum'u, Maraş'ı bırakın Fatsa'ya bakın" demesi, Ankara'nın duyduğu rahatsızlığın bir kanıtı gibiydi.Terzi Fikri, darbeden kısa süre önce 11 Temmuz 1980'de Bakanlar Kurulu'nca alınan, küçük terör odaklarına baskınlar yapılmasına ilişkin karar gereğince, 300 kişiyle birlikte gözaltına alındı. Fatsa Davası olarak bilinen davada yargılanmaya başlanan Sönmez, 5 Mayıs 1985'te cezaevinde kalp yetmezliğinden ötürü hayata gözlerini yumdu. Ve Fikri Sönmez'in 1962'de 18 yaşında görücü usulüyle evlendiği ilkokul mezunu eşi 65 yaşındaki Nurten Sönmez, 25 yıl süren suskunluğunu SABAH için bozdu.Oğlu Naci Sönmez'le yaşadığı evlerine gittiğimde, kapıyı tipik bir Anadolu kadını açtı. Ama sanki tüm yaşananlara, olup bitene duyarsız kalan herkese sitemini, gür ve öfkeli bir ses tonuyla yansıtıyordu: "25 yıldır neredeydiniz!.. Benim kocam öldüğünde salasını yarıda kestiler. Fatsa'daki yetkililer toplanıp Müslüman olmadığına karar verip cenazesini bile yıkamak istemediler. Namazını kıldırmadılar. Ölüm yıldönümlerinde mezarına bile bizi bırakmıyorlardı..." Nurten Sönmez'in sert tepkisi üzerine büyük oğlu Naci kulağıma eğilip, "Anneme darılmayın. Yıllardır babamın mezarına bile doğru düzgün bırakmadılar onu. Jandarma, polis hep engel çıkardı. Çok kızgındır bunlara annem" deyince, biraz olsun rahatladım ben de. Sarıldım Nurten Hanım'a... Sonra gülümseyerek buyur etti içeri bizi. Kocasıyla beraber iki oğlunun da cezaevine girdiğini anlatan Nurten Hanım, o günkü duygularını şöyle anlattı: "Yusuf'u 2.5 ay tuttular içeride. Naci ise 2.5 yıl kaldı. Fikri için hep 'Bir gün dönecek' diyordum. Ancak yıllar geçtikçe umutlarım tükeniyordu. Cezaevine ziyaretine gittiğimde bana, 'Ben ne yaptım ise halkım için yaptım' diyordu. En son ziyaretine, ölümünden bir ay önce gitmiştik. Çok zayıflamıştı. 5 Mayıs'ta da ölüm haberi geldi." Kocasının salasının evlerinin hemen yanındaki camide verildiğini anlatan Nurten Hanım, hayatının en üzücü anını ise nemli gözlerle aktardı: "Sala okunurken birden yarıda kesildi. Sonra öğrendik ki yetkililer, 'Bu Müslüman değildi. Cenazesi yıkanmaz, salası okunmaz, namazı kılınmaz' diye toplantı yapıp karar almışlar. Bu benim içimi çok acıttı. Çünkü Fikri, namaz kılar, oruç tutardı. Yıllardır her sala okunduğunda içimden, 'Allahım inşallah yarıda kesmezler' diye dua ederim. Sala bitene kadar da ağlarım."Karadeniz'de, fındık mitingleriyle birlikte halkın ciddi bir bilinçlenme sürecine girdiğine dikkat çeken Nurten Hanım şöyle devam etti sözlerine: "Fikri'nin babası yaşananlara çok üzülüyordu. Akşamları onu pencerede beklerdim. Tek katlı evimizin camları saldırıya karşı saçlarla kapatılmıştı. İki kez silahlı saldırı olmuştu evimize. Bir keresinde vurdular da Fikri'yi. Sadece solculuk da değildi onunki, halkıyla kaynaşan bir insandı. Herkesle çok iyi ilişkiler kurardı. Hâlâ birkaç kişi var yaşlılar otururuz sohbet ederiz herkes Fikri'den övgüyle bahseder. Meşhur fındık konuşmaları herkesin dilinde. Mitinglere ben de giderdim. Fikri'nin solculuğu 1966-67'de başladı. O zamana kadar maçlara giderdi."Fikri Sönmez'in Fatsa'da, "Çamura son" diyerek başlattığı kampanya çerçevesinde açtığı bir caddeye, Kenan Evren'in isminin verilmesi, ailede büyük bir öfkeye neden olmuş. 12 Eylül darbesinin kendilerine ve Türkiye'ye büyük acılar yaşattığına dikkat çeken Nurten Sönmez, "Evren ve arkadaşlarının yargılanmasını çok isterdim" dedi. BİNLERCE YOLDAŞI VARDI CENAZESİNE 50 KİŞİ GELEBİLDİ Fikri Sönmez'in ölüm haberini duyan arkadaşları, dostları, akrabalarının, cenaze törenine katılmak için Fatsa'ya akın ettiğini ancak güvenlik güçlerinin cenazeye katılımı engellediğini savunan Nurten Hanım şunları anlattı: "Hiçbir imam Fikri'nin cenazesini yıkamak istemedi. Genç bir imam oğlum Naci'nin yanına yaklaşıp, 'Ağabey ne olursa olsun ben cenazeyi yıkayıp, namazı kıldırırım' demiş. O kıldırdı da cenazeyi kaldırdık. Doğup büyüdüğü Kabakdağı Köyü'ndeki cenazesine ancak 50 kişi katıldı. O kitlelere mal olmuş birisiydi. Binlerce arkadaşı, yoldaşı vardı. Ordu'da, Samsun'da tüm Karadeniz'de otobüslerden tek tek indirmişler arkadaşlarını. Fikri'nin cenazesi 50 kişiyle kaldırılmamalıydı." FİKRİ SÖNMEZ KİMDİR?
Fatsa'nın efsane Belediye Başkanı Fikri Sönmez'in eşinden çarpıcı açıklamalar geldi: "Cenazesini yıkamak istemediler, halbuki namaz kılar oruç tutardı."
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Başbakan Davutoğlu'nun 'Sümeyye Erdoğan'a evlilik teklifi' haberleri üzerine soru önergesi verdiği iddia edilen CHP'li Mahmut Tanal ve Levent Gök hakkındaki açıklamalarına CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu cevap verdi. CHP Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, yaptığı açıklamada, "Gerek Grup Başkanvekilimiz Levent Gök, gerekse Mahmut Tanal bu önergede asla Sümeyye Erdoğan'a dönük bir maksadın söz konusu olmadığını açıkça söylediler. Mesele bir danışman hatasıdır ve o danışmanın işine son verilmiştir" dedi. Kılıçdaroğlu yaptığı açıklamada şöyle dedi: "İstanbul Milletvekilimiz Sayın Mahmut Tanal'ın TBMM'ye verdiği ve Grup Yönetimi'nin onayından geçen soru önergesinde Cumhurbaşkanı'nın kızı Sayın Sümeyye Erdoğan'ın ismine hiç bir şekilde yer verilmemiştir. Ancak bu önergenin medyaya duyurulması sırasında, maalesef bir danışman hatası sonucunda Sayın Sümeyye Erdoğan'ın ismi konuya dahil edilmiştir. CHP olarak özel hayata saygılıyız ve hiçbir şekilde siyasetin ilgi alanı içinde görmüyoruz. Grup Başkanvekilimiz Sayın Levent Gök Sayın Başbakan konuşmadan önce bu konuda bir açıklama yaptı. Sayın Tanal da asla Sayın Sümeyye Erdoğan'a dönük bir maksadının söz konusu olmadığını açıkça söyledi. Anladığım kadarıyla Sayın Başbakan bu açıklamaları görmeden konuştu. Mesele bir danışman hatasıdır ve o danışmanın işine son verilmiştir." DAVUTOĞLU NE DEMİŞTİ? AK Parti Genel Merkezi'nde, AK Parti İletişim Merkezinin (AKİM) 2 Milyon Gülen Yüz Ödül Töreni'nde konuşan Başbakan Davutoğlu, "Sayın Sümeyye Erdoğan'a yapılan hakaret tüm genç hanımlara yapıldı" dedi. Davutoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na çağrıda bulunarak, "Bu milletvekilinin haddini siz bildirin. İnsanların aileleriyle, siyasilerin aileleri üzerinden oyunlara kalkışanların haddini siz bildirin. Ama siz bildirmezseniz biz had bildirmeyi de biliriz" diye konuştu.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Davutoğlu'nun AKİM Ödül Töreni'ndeki konuşmasında Sümeyye Erdoğan'a iftira haberlerine karşı CHP'ye yaptığı çıkışa yanıt verdi.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: İstanbul Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerini harekete geçiren olay 2 ay önce yaşandı. Narkotik dedektifleri "Eroin Doktoru" olarak adlandırılan Rıfat B.'nin hergün Sabah saat 05.00'da İstanbul Bahçelievler'den Sakarya hendek'e gittiğini belirledi. Narkotik uzmanları, uyuşturucu imalatından 1998 yılında tutuklanan ve cezaevinde 15 yıl yattıktan sonra 3 yıl önce serbest kalan şüpheliyi takibe alan ekipler yaptıkları fiziki ve teknik takiplerde, Rıfat B.'nin otomobiliye Lütfiyeköy mevkiine gittiğini aracını burada park ettikten sonra kendisini otomobille alan bir kişinin aracıyla bir tavuk çiftliğine getirdiğini tespit etti.
Sakarya'da tavuk çiftliğine yapılan operasyonda 1 buçuk tona yakın uyuşturucu operasyonunda ilginç detaylar ortaya çıktı. Ormancı kılığına giren polis 1 ton 400 kg ağırlığındaki uyuşturucuyu civcivlerin kafesinin altındaki gizli tünelde buldu.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Davutoğlu, 30 Ağustos törenlerinde CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ile verdiği görüntüleri hikayesini anlattı. Başbakan Davutoğlu, 30 Ağustos törenlerinde CHP lideri Kılıçdaroğlu ile torunlar hakkında konuştuklarını belirterek şunları söyledi: "TORUNUMUN SON HALİNİ GÖSTERDİM" "Şimdi Sayın Kılıçtaroğlu ile bu müzakereler esnasında, akşam yemeği esnasında evden, torunlardan bahsetmiştik. Sohbetin bir kısmı öyleydi. Sare Hanım, 'Selvi Hanım nerede, gelemediler mi' diye sordu Sayın Kılıçdaroğlu'na. O da, 'Torunla meşgul' dedi. Yani, 'Toruna bakıyor' dedi. Bizim de Amerika'da okuyan kızımdan torunum geçen hafta buradaydı, birkaç gün önce gitti. Bu sabah tam törene gelirken resim göndermişti. Ben de resmi gösterdim son halini, sabah çekilen. Torunlar üzerine konuştuk." "BENZER TABLO ÇIKMAYACAK" Davutoğlu, bir gazetecinin, "1 Kasım sonrasında yine benzer tablo çıkarsa CHP ile koalisyon olur mu diye biz bu görüntüleri yorumluyoruz" şeklindeki sözlerine Davutoğlu, şöyle karşılık verdi: "Hiç kimse öyle bir şeye niyetlenmesin, benzer tablo çıkmayacak. AK Parti tek başına iktidara gelecek, onu tartışmayız şimdiden. Şimdi benzer tablo çıkacak diye sanki bunu kabullenmek olayı yok. AK Parti'nin tek başına iktidarından hiç şüphe etmeyiz. Ama bu kurduğumuz seviyeli ilişki çok güçlü AK Parti iktidarıyla ümit ederiz ki yine anamuhalefet partisi olarak CHP olacaktır. Yani öyle bir tablo çıktığında seviyeli bir iktidar muhalefet partisi ilişkisi olur. Onu merak etmeyin." Azerbaycan sınırında yaşanan gelişmelerle ilgili bir soru üzerine de Davutoğlu, "Can Azerbaycan'a selam. Türkiye buradayken Azerbaycan'ın sınırlarında hiçbir sıkıntı olmaz. Hep beraberiz. Bu bayram, 30 Ağustos Zafer Bayramı Azerbaycan'ın da bayramıdır. Azerbaycan'ın bayramı da bizim bayramımızdır" diye konuştu.
30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamalarında Başbakan Ahmet Davutoğlu ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun kameralara yansıyan görüntüsü merak konusu olmuştu.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: - İstanbul kent genelinde Saat 18:18 itibari ile ana arterlerde kapalı yol bulunmuyor. - Boğaziçi Köprüsü, Avrupa Anadolu geçişinde zaman zaman yoğunlaşma yaşanıyor. - Acıbadem ve Acıbadem E5 bağlantısında da aralıklı olarak trafik sıkışıklığı yaşanıyor. - E5 Kozyatağı mevkiinde hız 26 kilometreye kadar düşüyor. 1. KÖPRÜDE TRAFİK DURMA NOKTASINA GELMİŞTİ İstanbul'da kar yağışının etkisini artırması nedeniyle sıkışıklık yaşanan Boğaziçi Köprüsü'ndeki trafik, belediye ekiplerinin çalışmaları sonucu rahatladı. Alınan bilgiye göre, kenti etkisi altına alan kar yağışının şiddetini artırması dolayısıyla Boğaziçi Köprüsü'nde öğleden sonra bir süre trafik sıkıştı. Bunun üzerine İstanbul Büyükşehir Belediyesi karla mücadele ekipleri bölgeye giderek yol açma çalışmalarını başlattı. Belediye ekiplerinin çalışmaları sonucu köprü trafiği rahatlayarak, akış yeniden sağlandı. Bu arada, kentin ana arterlerinde trafik akışı sorunsuz bir şekilde devam ederken, TEM Otoyolu ve bazı bağlantı yollarında yaşanan trafik aksamaları da ekiplerin müdahalesiyle giderildi. Metrobüs hatlarında da zaman zaman tıkanıklıklar yaşanıyor. Özellikle metrobüs araçlarının arıza yapması hatta sıkıntılara yol açıyor.
Yoğun kar yağışı ve tipinin etkisi altındaki İstanbul'da trafik durumu nasıl?
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, Gaziantep'te yaşanan bombalı saldırıyı kınadıklarını, özellikle sivillere yönelik yapılan bu saldırının kabul edilemeyeceğini söyledi. Sebahat Tuncel, faillerinin mutlaka açığa çıkarılması gerektiğini, bu saldırı sonrası halklar arasında düşmanlık bekleniyorsa, bunun kısmen başarılı olduğunu ifade etti. BDP'nin Bahçelievler teşkilatının önüne sabah saatlerinde molotof kokteyli yapımında kullanılan malzeme bırakılması ile ilgili Milletvekili Sebahat Tuncel ve bir grup partili, ilçe binası önünde açıklama yaptı. Bayram gününde kullanılan üslup ve dilin savaşı körüklediğini ifade eden Tuncel, Gaziantep'te yaşanan olayı kınadıklarını dile getirdi. BU SALDIRI KABUL EDİLEMEZ Olayın aydınlatılması gerektiğini belirten Tuncel, "Özellikle sivillere yönelik yapılan bu saldırı kabul edilemez. Bayram günü yapılan bu saldırının mutlaka açığa çıkarılması gerekiyor. Bu saldırı sonrası halklar arasında düşmanlık bekleniyorsa, bu kısmen başarılı oldu. Özellikle saldırı sonrası daha ne olup olmadığı belli olmadan BDP ilçe binalarına yönelik yapılan saldırılar, bu saldırının amacına ulaştığını gösteriyor. Bugün ilçe binamız önüne bırakılan pakette de tehdit mektubunda da halklar arasında çatışma çıkarmak isteyenlerin emellerine yönelik bir adım attığını görüyoruz." diye konuştu. Tuncel, "Biz bu ülkede bu halklarla yaşamak zorundayız. Bu halklarla birlikte yaşamayı becerememek, özellikle Kürt halkıyla yaşamayı becerememek bugün savaşın, çatışmanın temel nedenidir. 30 yıldır bu ülkede savaş yaşanıyor. 30 yıldır bu ülkeyi yönetenler, halkı savaşın içine çekmektedir. Türkiye'de yaşayan Kürtler, Türkiye halkıyla birlikte yaşamak istiyor. Bugün Türkiye halkıyla birlikte yaşamak istemeselerdi, İstanbul'da, İzmir'de, Adana'da Antep'de yaşamazlardı. Ama kendi kültürüyle diliyle yaşamak istiyorlar. Kendi ana dilleriyle eğitim görmek, kendi kendilerini yönetmek istiyorlar. Parlamentonun yapacağı tek şey var. Parlamentonun barış kararı almasıdır. Şimdiye kadar çok savaş kararı aldı. Bu Meclis her zaman savaş kararı aldı. Bir kere de barış kararı alsın. 'Kürtler bizim kardeşimizdir, farklılığımız zenginliğimizdir.' deyip, bir yandan da Kürtleri terörist ilan etmek savaşın temel nedenidir." ifadelerini kullandı.
Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, Gaziantep'te yaşanan bombalı saldırıyla ilgili açıklama yaptı
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Fethullah Gülen'in hangi misyona sahip sahip olduğu tartışma konusu. Gülen'in Batı dünyası ile sıkı ilişkileri beraberinde yeni iddia ve söylentileri gündeme getiriyor. 2007'de ABD'yi eleştirdiği için köşesine son verilen Korkmaz, yeni adresi Yeni Şafak'ta eski çalıştığı yapıya dair çarpıcı ayrıntılar aktarmaya devam ediyor. Sabetay Sevi'nin ve takipçilerinin gizlilik ilkesini tarif eden “Sakladım./Gizli tuttum./Söylemedim./Uyuttum" ifadesini yazısının başlığına çeken yazar, yazısının girişinde çok konuşulacak bir anektod aktarıyor: "Sabetay Sevi'nin on yedinci yüzyılda yaşadığı eve yaptığı ziyareti, İzmir'e vaiz olarak atandığı dönemdeki (1966) özel bir sohbette anlatan Fetullah Gülen; o evdeki Yahudi cemaati mensuplarının kendisine “Muhterem Gülen, sen bizim Mesihimizsin” diye seslendiğini söylüyordu! Sabetay Sevi'nin başlattığı ve ölümünden sonra da yüzyıllar boyunca gizlilikle sürdürülen sahte Mesihçilik hareketi “Osmanlı'nın içeriden çökertilmesinde” başlıca faktörlerden birisiydi." GLADYO PROJESİ Sabetaycıların en etkili kadrolara yerleştirilerek “Türkiye'nin Batı'nın gizli sömürgesi olarak” yönetilmesinde lokomotif olduğunu ifade eden Korkmaz, sözü FETÖ'ye getirerek, "FETÖ (Paralel Devlet Yapılanması) “dini cemaat” görünümlü bir Gladyo projesidir. Dahası, Haçlı Siyonist Cephesi'nin gizli bir organizasyonu olarak tasarlanmıştır." ifadelerini kullanıyor. Gülen'in annesinin gerçek ismi olan Refia'nın, 1986 tarihli pasaport istek formunda "Rabin" olarak beyan edilmesini hatırlatan yazar, yazısına şöyle devam ediyor: GÜLEN'İN ANNE TARAFI SEFERAD YAHUDİLERİNDEN Mİ? "Buna mukabil, otuz yıldır annesinin isminin “Refia” olduğu ileri sürülüyor; “Rabin” ismi itina ile gizleniyor. Gülen'in annesi Rabin, “Edirne Müdafii” olarak da bilinen Mehmet Şükrü Paşa'nın ailesindendir. Mehmet Şükrü Paşa'nın (1857 Erzurum-1916 İstanbul) atalarının, yüzyıllar evvel “İspanya'dan Türkiye'ye (Edirne) göç etmiş olan “Sefarad Yahudilerinden” olduğuna dair ciddi iddialar vardır. Mehmet Şükrü Paşa'nın Sabetaycılığını ve masonluğunu da bu fevkalade enteresan bahse ekleyelim! "BAĞLANTI" ADAMI ALAEDDİN KAYA Sabetay Sevi'nin iki kardeşinden birisi olan Eliyahu Sevi'nin “adaşı” İsrail Başhahamı Eliyahu Bakshi Doron 25 Şubat 1998'de İstanbul'da Fetullah Gülen Locaefendi ile görüştüğünde; işbu ikilinin verdiği “mutluluk” pozuna Alaeddin Kaya da eşlik ediyordu! Mister Kaya, yıllarca öncesinden itibaren FETÖ'nün Yahudi lobisi ile münasebetlerini sağlayan ve geliştiren “bağlantı” adamıdır. Paralel Zaman'ın eski sahibi Alaeddin Kaya'nın FETÖ içindeki rütbesi, sanıldığından çok daha yüksektir!"
Yeni Şafak yazarı Tamer Korkmaz, Fethullah Gülen'in İzmir'de Sabetay Sevi'nin evini ziyaretinde Yahudi cemaati mensuplarının ona söylediği sözleri aktardı.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Kardak Kayalıklarında devriye nöbetini sürdüren Sahil Güvenlik ekipleri, bugün 2 metre kadar yaklaşarak bot üstünden kayalıklarda inceleme yaptı, fotoğraf ve görüntü çekti. Yunan askeri ise Türk subaylarını 1 mil uzaktan izlemekle yetindi. Türk ve Yunan Sahil Güvenlik ekipleri, Muğla’nın Bodrum İlçesi’nin Gümüşlük Mahallesi’ne 3.8 mil uzaklıktaki Kardak kayalıklarında nöbetini sürdürüyor. Yalıkavak Limanı’nda konuşlu 302 nolu Türk Sahil Güvenlik botu, bugün saat 12.05’te, Kardak kayalıklarına 2 metre kadar yaklaştı. İki kayalığın arasında yaklaşık 10 dakika kadar sabit kalan botun üzerine 5-6 subayın çıkarak, fotoğraf ve görüntü çektiği görüldü. Yunan botu ise o anları, 1 mil uzaktan Kalalimnos Adası önlerinden izledi. Bölgede halen 2 Yunan Sahil Güvenlik botu ile 3 Türk Sahil Güvenlik botu, kayalıklara 1 mil mesafede bekleyişini sürdürüyor. ENERJİ GEMİSİ HAREKETLENDİRDİ Öte yandan 170 metre uzunluğundaki Karadeniz Powership şirketine ait ’Yasinbey’ adlı enerji gemisi, Kardak kayalıkları bölgesinden geçerken, Yunan botunun hareketlendiği görüldü. Aynı anda bölgede devriye görevi yürüten 101 nolu Sahil Güvenlik botu, kayalıklara ve Yasin bey gemisine yönelince, Yunan botu geriye dönmek zorunda kaldı. Enerji gemisi Yasin Bey isimli geminin Kardak yakınlarından geçişinde ilginç görüntüler oluştu.
KARDAK'ta hareketli dakikalar yaşandı. Türk Sahil Güvenlik botu Kardak kayalıklarına 2 metre kadar yaklaştı subayların ise o anlarda fotoğraf çektiği görüldü.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Son yıllarda kişilerin karakter ve mizaçları, çeşitli hastalıkların oluşumunda risk oluşturuyor. Bel ve boyun fıtığı hastalarının çoğunda hassas, titiz, aşırı mükemmeliyetçi, alınganlık, esnek olamayan, affetmekte zorlanan yapının görülebileceğini anlatan Fizik Tedavi ve Manipülasyon Uzmanı Dr. Ali Şahabettinoğlu, insanların öfkelendiğinde bunu kontrol edemeyen ya da içine atan mizaçların olabileceğinin altını çizdi. Fiziksel tedavilerin yanı sıra, bu yönde psikososyal rehabilitasyonların ilave edilmezse, fıtık gibi hastalıkların ileride tekrar nüksedebileceğini açıklayan Şahabettinoğlu, “Psiko biyolojik kişilik kuranının sahibi Prof. Dr. Robert Cloninger’in geliştirdiği mizaç ve karakter envanteri (temperament and character inventory) bu konu ile ilgilidir ve kendisi Washington Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri ve Genetik Uzmanı olup, insanların karakterleri ve hastalıklar arasında kesinlikle ilişki bulunduğunu belirtiyor. Prof. Dr. Robert Cloninger, kişilik ve karakter özelliklerinin, hastalıkların tek başına sebebi değil, ama hastalıklar için büyük bir risk oluşturduğunun bu yüzden de davranışlarımızı, mizacımızı değiştirerek, kontrol ederek daha sağlıklı olmamızın mümkün olduğunu ifade ediyor. İnsanların zihinlerindeki negatif yüklenmeler, aynı fiziksel yük taşıyormuşçasına omurga çevresi kaslarda önce mikrospazmlara, kasılmalara, daha sonra omurlar arası disklerde aşınmalara ve bel ve boyun fıtığı oluşumuna zemin hazırlamakta ya da tetiklemektedir” dedi. TEDAVİSİ MÜMKÜN Bel ve boyun fıtığı tedavisinde, özellikle manipülasyon yani elle fizik tedavinin oldukça başarılı olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Ali Şahabettinoğlu, fıtık tedavisinin yüzde 98 oranında başarıya ulaştığına işaret etti. Şahabettinoğlu, manipülasyon tedavisinin kişiye özel bir tedavi olması ve bizzat doktor tarafından uygulanmasının, hastalarda fiziksel iyileşme yanında psikolojik rahatlama ve daha fazla güven duygusu sağladığını belirtti. Ali Şahabettinoğlu, hastalığın tedavisinde ve tekrar oluşumunu önlemede psikososyal rehabilitasyonun ihmal edilmemesini, bel ve boyun fıtığını tetikleyici risk oluşturan, karakter ve mizaç özelliklerinin rehabilite edilmesinin önemli olduğunu da sözlerine ekledi. Bursa’daki tedavi merkezinde bel ve boyun fıtığı hastalarını tedavi eden Şahabettinoğlu, manipülasyon (elle) tedavisinin dünyada çok yaygın olmasına karşın Türkiye’de az sayıda uzman doktor tarafından bilinip uygulandığını da belirtti.
Uzmanlar, karakter ve mizaçların insanlarda bel ve boyun fıtığına yol açabileceğini açıkladı.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Genelkurmay Şanlıurfa'da PKK tarafından evlerinde infaz edilen 2 polis için açıklama yaptı. TSK açıklamasında "2 polisin insanlık dışı bir şekilde şehit edilmesi TSK mensuplarını derinden üzmüştür" denildi. Genelkurmay Başkanlığı, Şanlıurfa'nın Ceylanpınar ilçesinde polisi şehit olması ile ilgili olarak yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, “Kahraman iki polis memurumuzun Bölücü Terör Örgütü teröristleri tarafından alçakça ve insanlık dışı bir şekilde şehit edilmesi Türk Silahlı Kuvvetleri Mensuplarını derinden üzmüştür. Bu menfur cinayeti şiddetle ve nefretle kınıyor, şehitlerimize Allah’tan rahmet, Milletimize ve kederli ailelerine sabır, metanet ve başsağlığı diliyoruz." denildi.
Genelkurmay Urfa'da şehit edilen polis memurları Feyyaz Yumuşak ve Okan Uçar için açıklama yayınladı ve saldırıyı kınadı.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Habertürk'te Fatih Altaylı'nın sunduğu Teke Tek programının konuğu, kamuoyunda Cübbeli Ahmet Hoca olarak bilinen din adamı Ahmet Mahmut Ünlü'ydü. Cübbeli Türkiye'de birçok ilahiyatçının, tefsirci İbn-i Teymiye'yi örnek aldığına dikkat çekerek, terör örgütü IŞİD'in de aynı şahsın fikirlerinden beslendiğinin altını çizdi. Kendisine "yobaz" diyen bazı akademisyenlerin "IŞİD kafasında" olduğunu savunan Cübbeli "Mevlana'yı Yunus Emre'yı kafir ilan ettiler. Benim gibilerini yobaz ve irticacı gören akademisyenler, IŞİD kafasında ve IŞİD'i tasvip eden açıklamalarda bulunuyor.. Kur'an-ı Kerim roman kitabı değil. Diyorlar ki nasıh ve mensuh yoktur. Kocaman profesörsün. Sen bu sorunları nasıl çözeceksin ya.. Hükmünü kaldırmadıysa kumarda çok fayda var hocaefendi.. Bu böyle gidemez. Bunlar nasıl ilahiyatçı olmuş şaşıyorum." dedi.
Teke Tek'te konuşan Cübbeli Ahmet Hoca, kendisine "yobaz" diyen bazı akademisyenlerin "IŞİD kafasında" olduğunu söyledi.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Dün saat 04.25 sıralarında, Manisa'nın Şehzadeler ilçesindeki Avni Gemicioğlu Caddesi üzerinde bulunan sürücü kursunun önüne gelen kapüşonlu bir kişi, önce cadde üzerinde keşif yaptı, ardından eline taş alarak işyerinin camına attı. Şüpheli cam kırılmayınca bir süre daha olay yerinde gezindi. Bu sırada motosikletli bir kişiyi gören şüpheli, olay yerinden uzaklaştı. Tekrar kursun önüne gelen şüpheli, eline aldığı parke taşını cama doğru attı. Bu sırada sürücü kursunun üst katında oturan komşu kadın, sesleri duyup balkona çıktı. Bir kişinin işyerinin camını kırmaya çalıştığını gören kadın, eline aldığı patatesi fırlattı. Bunun üzerine hırsızlık yapmaya çalışan kişi, telaşla olay yerinden kaçarak uzaklaştı. Olayı duyan komşular, önce caddeye inip çevreyi inceledi, ardından polise haber verdi. Olay, işyerinin güvenlik kamerası tarafından kaydedildi. Sürücü kursunun sahipleri, duyarlılıkları için komşularına teşekkür etti. Manisa Emniyet Müdürlüğü ekipleri, şüphelinin kimliğinin belirlenmesi ve yakalanması için çalışma başlattı. Polis, olayla ilgili soruşturmanın sürdüğünü bildirdi.
MANİSA'nın Şehzadeler ilçesindeki Avni Gemicioğlu Caddesi'nde hırsızlık amacıyla sürücü kursunun camını taşla kıran kişiyi fark eden üst kat komşusu kadın, şüpheliyi patates atarak uzaklaştırdı. Olay, sürücü kursunun güvenlik kameralarına yansıdı.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz 105.son bölümüyle izleyiciyi ekran başına kilitledi. Derya kaçırıldı. Hızır ile Meryem yol ayrımında. Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz 105.son bölüm ardından Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz 106.yeni bölüm fragmanı yayınlandı. Gelin önce Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz 105.son bölüm özetine bakalım hemen ardından Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz 106.yeni bölüm fragmanını izleyelim. EŞKIYA DÜNYAYA HÜKÜMDAR OLMAZ 105.SON BÖLÜMDE NELER OLDU ÖZETİ; "Boşanıyoruz, hem de tek celsede!" İntikam arzusuyla hareket eden Kudret, Cia'in desteğini arkasına almış olmanın vermiş olduğu özgüvenle babasını dahi öldürebilecek bir caniye dönüşmüştür. Ağına ikinci kez düşürdüğü Derya'nın peşinden, bu kez kurulan tuzağa tanık olan Meryem'in de canı tehlikeye girer. Çakırbeyliler ile birlikte Yaşar'ın da bir numaralı belası haline gelen Sam'in oyuncağını bulup yok etmeden, başa gelebilecek yeni belalara engel olmak mümkün değildir. Derya'yı düştüğü tuzaktan kurtarabilmekten başka bir isteği olmayan Yaşar'ın en büyük adağı, silahını gömüp sevdiğiyle birlikte sıfırdan bir hayat kurmak olacaktır. Tanık olduğu bunca şeyden sonra Hızır ile boşanmakla ilgili kararından dönmesi beklenen Meryem ise geri adım atmayarak herkesi şaşırtır. Dostuyla düşmanıyla üyelerinin teker teker eksildiği masa, yeni bir yol çizme kararı almadan önce son kez güvenmedikleri liderleri Ünal'ı karşılarına alır. Bir güven testine dönüşen toplantıda Hızır, arkasından ölümünü planladığını bildiği Ünal Kaplan ile ilgili nihai kararı verecektir. Bu esnada yakın geçmişinden bihaber olan Tipi'nin de Kudret'in ölümcül planları arasında olabileceğini kimse tahmin edemez. EŞKIYA DÜNYAYA HÜKÜMDAR OLMAZ 106.YENİ BÖLÜM FRAGMANI
ATV ekranlarında izleyici karşısına çıkan Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz 105.son bölümde Derya kaçırıldı, Hızır ile Meryem boşanıyor. Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz 105.son bölüm ardından Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz 106.yeni bölüm fragmanı yayınlandı.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Rahmet ayı Ramazan'ın sonlarına yaklaşırken, en büyük mutluluk ve sevinç günlerinden biri olan Ramazan Bayramı arefesini bekleyen müslümanlar, arefe gününün hangi güne denk geldiğini merak ediyor. Peki arefe günü ne zaman? Arefe hangi güne denk geliyor? İşte merak edilen soruların yanıtı... AREFE GÜNÜ NE ZAMAN? 2017 AREFE HANGİ GÜN? Müslümanlar en büyük mutluluk ve sevinç günlerinden biri olan Ramazan Bayramı'nı heyecanla bekliyor. Ramazan Bayramı arefesi bu sene 24 Haziran 2017 Cumartesi gününe denk gelmektedir. Bir çok hikmeti ihtiva eden ve oruç ayı olan Ramazan-ı Şerif arefe günü olan 24 Haziran'da tutulacak son oruç veda edilecek. Akabinde 25 Haziran Ramazan Bayramı'nın 1. günü olacak. Ramazan Bayramı 3 gün sürecek ve 27 Haziran'da son bulacak.
On bir ayın sultanı Ramazan'ın sonuna yaklaşırken, müslümanlar 'Arefe günü ne zaman?' diye araştırmaya başladı. Peki, Arefe günü ne zaman? Arefe hangi gün?
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Virus yüklü yeni bir e-posta, Facebook şifrenizin sıfırlandığını ve yeni şifre oluşturmanız için e-postadaki eklentiyi açmanızı istiyor. Ünlü anti-virus yazılım şirketi McAfee'nin açıklamasına göre eğer eklentiyi açarsanız birkaç çeşit kötü yazılımın yanı sıra şifrelerinizi çalan bir program da bilgisayarınıza yüklenecek. Facebook geçtiğimiz günlerde sitesinde, virusün e-postada görüldüğü anda silinmesiyle ilgili kullanıcılarını uyardı. McAfee'nin kötü amaçlı yazılım araştırma ve komünikasyon müdürü Dave Marcus, hacker'ların Asya, Avrupa ve Amerika'ya bu virüslu e-postadan on milyonlarca yolladığını tahmin ediyor. "Yeminiz Facebook ise eklentiye tıklayabilecek 400 milyon potansiyel kullanıcınız var. %10 başarılı olsanız 40 milyon kullanıcı eder." E-POSTA'DA NE YAZIYOR? E-postanın konu kısmında "Facebook password reset confirmation customer support (Facebook şifre sıfırlama onayı müşteri desteği)" yazıyor.
Eğer şifrenizle ilgili uyarı alıyorsanız, dikkat edin!Facebook şifreniz başınıza iş açabilir!
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: BM Güvenlik Konseyi'nde İsrail'in işgali altındaki Filistin topraklarında yasa dışı tüm yerleşim faaliyetlerini "derhal ve tamamen" durdurmasını talep eden karar, ABD'nin ilk defa çekimser oy kullanmasının ardından kabul edildi. ABD'nin tasarıyı kabul etmesi sonrasından İsrail'den ABD'ye tepki geldi. Mısır tarafından çarşamba günü BMGK'ya sunulan daha sonra yine Mısır'ın talebi üzerine ertelenen oylama, bu sefer karar tasarısına destek veren Yeni Zelanda, Malezya, Venezuela ve Senegal tarafından BMGK'ya getirilerek oylandı. İsrail'in işgali altındaki Filistin topraklarında yasa dışı tüm yerleşim faaliyetlerini "derhal ve tamamen" durdurmasını talep eden karar, 14 oyla BMGK'da kabul edildi. Şimdiye kadar BMGK'da İsrail'e yönelik eleştirilerin karşısında duran ve 2011'de İsrail'in yasa dışı yerleşim birimlerini kınayan karar tasarısını veto eden ABD, ilk defa çekimser oy kullandı. ​İSRAİL: ABD, ORTADOĞU'DAKİ TEK DOSTUNU TERK ETTİ ABD'nin tasarıyı kabul etmesi sonrasından İsrail'den ABD'ye tepki geldi. İsrail Enerji Bakanı Yuval Steinitz, oylamada çekimser kalan ABD’nin İsrail’i terk ettiğini söyledi. Bakan Steinitz, “Bu yerleşimlere karşı bir tasarı değil, bu İsrail karşıtı bir tasarı. Yahudi halkına ve Yahudi devletine karşı bir tasarı. ABD basit şekilde Ortadoğu’daki tek dostunu terk etti” dedi.
ABD'nin ilk defa çekimser oy kullanmasıyla Filistin için BM'den tarihi bir karar çıktı.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Kutsal toprakları ziyaret ederek hac ibadetini gerçekleştirecek 80 bin hacı adayı için hazırlık süreci tüm hızıyla başladı. Öte yandan hac yedek kontenjan listesinin açıklanacağı tarih de kesinlik kazandı. İşte, kesin kayıt yaptırmayanların yerine değerlendirilecek hacı adaylarını yakından ilgilendirecek ek kontenjan tarihleri... Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından 1 Şubat 2018 tarihinde gerçekleştirilen hac kuraları çekilişi sonrasında 80 bin hacı adayı kutsal topraklardaki vazifesini yerine getirme fırsatı elde etti. Bununla birlikte Diyanet İşleri Başkanlığı'nca kesin kayıt tarihlerinin de bilgisi ulaştırıldı. Şayet, belirlenen tarihler arasında kesin kayıt işleminde bulunmayan hacı adaylarının yerine oluşturulan yedek listedeki diğer hacı adaylarının değerlendirilmeye alınacağı açıklamasına yer verildi. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın açıklamalarının hemen ardından hac kurasına katılım sağlayan ancak asil listede adı bulunmayan hacı adayların gözü merakla hac yedek kontenjan listesinin açıklanacağı tarihe çevrildi. İşte, 2018 hac yedek listesi ek kontenjan tarihleri... HAC YEDEK LİSTESİ EK KONTENJAN TARİHLERİ HANGİ TARİHTE BELİRLENECEK: Hac kurasına katılım sağlayıp asil listeye girerek kutsal topraklara hac ibadetini gerçekleştirmek üzere gidebilme şansı elde eden hacı adayları, 3 Mart - 13 Mart 2018 tarihleri arasında kesin kayıt işleminde bulunabilecek. Eğer ki, belirlenen bu tarihler arasında kesin kayıt gerçekleştirilmediği takdirde, kendilerine tanınan bu haklarını kaybetmiş olacaklar. Kesin kayıt işleminini gerçekleştirmeyen adayların yerine 16-24 Mart 2018 tarihleri arasında kura sırası baz alınarak belirlenen kontenjanlar dahilinde yeni kayıtlar alınacak. HACCA GİDİŞ ve DÖNÜŞ HANGİ TARİHTE OLACAK: Kutsal topraklara gitmeyi hak kazanan 80 bin hacı adayının ilk çıkışı 31 Temmuz 2018 tarihinde yapılacak. Aynı zamanda çıkışlar 26 Ağustos 2018 tarihine kadar sürecek. Dönüşler ise 5 Eylül ve 30 Eylül 2018 tarihlerinde gerçekleştirilecek. HAC KURA SONUCU YEDEK VE ASİL TASNİFİ: Kura, hacı adaylarının kayıt yaptırdıkları iller bazında “Oda Tercihli"veya “Otel Tercihli" hac konaklama türlerinde sıralamaya konulmaları şeklinde çekilecek. Kura sonuçlarında asil ve yedek tasnifi yapılmayacağı gibi Diyanet ve acente ayırımı da yapılmayacak. HAC KONAKLAMA SÜRESİ NE KADAR OLACAK: Toplam konaklama için belirlenen zaman dilimi, uçak programı doğrultusunda en fazla 35 gün olacaktır. Şayet, toplam konaklama süresi uzadığı takdirde hacu adaylarından ek bir ücret kesinlikle alınmayacaktır ve toplam konaklama süresinin kısalması halinde de hacı adaylarına herhangi ücret iadesi gerçekleştirilmeyecektir. 2018 HAC ÜCRETLERİ NE KADAR OLACAK? 1 SAR= 0,998128532 Türk Lirası -2 kişilik odada kişi başı ücret 20.680 SAR, -3 kişilik odada kişi başı ücret 17.695 SAR, -4 kişilik odada kişi başı ücret 15.480 SAR, -0-2 yaş arası bebeklerin konaklama ücreti 2.975 SAR, 3-6 yaş arası çocukların konaklama ücreti -10.000 SAR'dır. 2018 YILINDA HAC BAŞVURU SAYISI NE KADAR OLDU: Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hacca başvuran kişi sayısının açıklaması gerçekleştirildi. Geçtiğimiz yıllarda hac başvurusunda bulunan hacı adaylarının sayısı 1 milyon 760 bin kişi iken bu yıl kişi sayısı 131 bin kişi daha artış göstererek 1 milyon 892 bine ulaştığı duyuruldu.
Hac ek kontenjan 2018 açıklandı mı? 2018 hac yedek kontenjan listesi ne zaman açıklanacak, hac kesin kayıt yaptırmayanların yerine seçilen ek kontenjan isim listesi Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından ne zaman açıklanacak?Kesin kayıt işleminini gerçekleştirmeyen adayların yerine 16-24 Mart 2018 tarihleri arasında kura sırası baz alınarak belirlenen kontenjanlar dahilinde yeni kayıtlar alınacak.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: İsveç Ulaşım Güvenlik Dairesi (Swedavia) Göteborg kentindeki Landvetter Havalimanı'nın çıkışında bir kişinin bulduğu şüpheli çanta nedeniyle bomba alarmı verildiğini açıkladı. İsveç Ulaşım Güvenlik Dairesi Sözcüsü Anders Porelius, Göteborg Posten gazetesine yaptığı açıklamada, bir çanta ve bir pasaport bulunduğunu söyledi. ÇANTADAN PATLAYICI MALZEMELERİ ÇIKTI Porelius, çantanın içinde patlayıcı yapımında kullanılan bazı şüpheli maddeler bulunduğunu ifade etti. Öte yandan İsveç devlet televizyonu SVT'nin haberine göre, polis havalimanı çevresini 200 metreye kadar güvenlik şeridiyle kapattı ve havalimanı kısmen boşaltıldı. Bomba imha ekipleri de çalışmalarına başladı.
İsveç'in Göteborg kentindeki Landvetter Havalimanı, şüpheli bir çanta nedeniyle kısmen boşaltıldı.Polis de, havalimanı çevresinde güvenlik çemberi oluşturdu.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Şampiyonlar Ligi 2. turu ilk maçında; temsilcimiz Galatasaray Arena'da Chelsea'yi elinden kaçırdı... 45 dakikaya tutuk başlayan sarı-kırmızılılar henüz 9. dakikada Torres'in golüyle 1-0 geriye düştü. 41'de Burak'ın golü güme gitti! İlk devre böyle sona erdi. Ancak ikinci yarıda bambaşka bir tablo vardı TT Arena'da... Galatasaray oynadı, Maviler izledi... 65'te Chedjou skoru eşitledi. Maç 1-1 bitti. Cimbom 'ben bu turu' geçerim mesajı verdi. Ne diyelim Stamford Bridge'de görüşmek üzere! Galatasaray: 1 - Chelsea: 1 Stat: Türk Telekom Arena Hakemler: Carlos Velasco Carballo, Roberto Alonso Fernandez, Juan Carlos Yuste (İspanya) Galatasaray: Muslera, Eboue, Chedjou, Hakan Balta, Telles, Melo, Selçuk İnan, Hajrovic (Dk. 31 Yekta Kurtuluş), Sneijder, Burak Yılmaz, Drogba Chelsea: Cech, Ivanovic, Cahill, Terry, Azpilicueta, Ramires, Lampard, Hazard, Willian, Torres, Schürrle Goller: Dk. 64 Chedjou (Galatasaray), Dk. 9 Torres (Chelsea)
Galatasaray Chelsea ile 1-1 berabere kaldı, Galatasaray: 1 - Chelsea: 1, Galatasaray Arena'da Chelsea'yi elinden kaçırdı, Galatasaray Chelsea maçının özeti ve golleri
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Libya'da, 42 yıllık Muammer Kaddafi rejiminin sona erdiği devrimin birinci yıl dönümü olan 17 Şubat'taki kutlamalara halk, bir gün öncesinden başladı. Libya'nın Trablus'tan sonraki en büyük kentlerinden olan Bingazi'de yapılacak resmi kutlamalar öncesinde çok sayıda Libyalı ellerinde bayraklarla sokaklara çıkarak eğlendi. Araçlarıyla şehir merkezinde dolaşan Libyalılar, ''Özgür Libya'', ''Yaşasın Libya'' sloganları attı. Kent merkezindeki meydanda toplanan kalabalık grup, geç saatlere kadar eğlendi. Meydandaki havai fişek gösterisi de büyük beğeni topladı. Kutlamalara çocuklarıyla katılan Asuma Hattad, yaptığı açıklamada, devrimin birinci yılını doldurmanın sevincini yaşadıklarını belirterek, ''Bundan sonra daha özgür bir Libya görmek hepimizin hayali. Başta Ulusal Geçiş Konseyi (UGK) Başkanı Mustafa Abdulcelil olmak üzere herkese minnettarız'' dedi. Ahmed El Zahid de Libya'nın özgürlüğü uğrunda çok sayıda kişinin şehit olduğunu dile getirerek, Libya'nın bundan böyle daha özgür ve demokratik olacağını kaydetti.
42 yıllık Kaddafi rejiminin sona erdiği Libya'da devrimin birinci yıl dönümü olan 17 Şubat'taki kutlamalara halk, bir gün öncesinden başladı
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Alija 1. bölüm fragmanı yayınlandı. Alija'nın ilk bölümünde neler olacak? Alija 30 Ocak 2018 Salı akşamı TRT 1'de... Bosna Hersek’in kurucu Cumhurbaşkanı Alija Izetbegović’in ilk gençlik yıllarından itibaren, son nefesine kadar hayatını anlatan dizi Alija, Salı akşamları TRT1'de... (Türkiye merkezli olarak yayın yapan internethaber.com sanal ortamda haberciliğe başlayan ilk haber sitelerinden biridir. 60 kişilik bir haber kadrosuna sahip olan internethaber.com, 2000 yılında İnternethaber Yayın Grubu adı altında faaliyete başladı. İstanbul Beşiktaş'ta ofisi bulunan İnternethaber Yayın Grubu bünyesinde tematik özellikli 11 site yer almaktadır. Bu siteler arasında gazeteciler, memurhaber, ekofinans, internetspor, elmaelma, haberoku, cevaplatv, haberciler, sinemakeyfi sporoku bulunuyor. 24 saat kesintisiz haber yayını yapan internethaber sitesinde Gündem, Siyaset, Spor, Magazin, Medya, Memur, Yaşam, Sağlık, Eğitim, Burç ve Son Dakika haberleri yer alıyor. İnternethaber.com sitesi Beşiktaş'ta Barbaros Bulvarı, Karahasan Sokak Numara 11'de hizmet veriyor.)
Alija dizisi 1. bölümüyle 30 Ocak 2018 Salı akşamı TRT 1'de olacak. Alija'nın bu hafta yayınlanacak ilk bölümünde neler yaşanacak?
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: 2018'e sayılı günler kala memurlar zamlı maaş oranlarını merak etmeye başladı. Memurların ünvanları ve alanlarına göre değişen maaşlar 2018 güncel ne kadar olacak? Memur zamlı maaşlar 2018 haberimizde. Memur zammı Ocak 2018'de ne kadar olacak sorusunun yanıtı ortaya çıkıyor. 2018 memur zammına ilişkin milyonlarca memurun beklediği haberin ayrıntıları belli olmaya başladı.Memur maaşları toplu sözleşme kapsamında yüzde 4 zamlanacak. Eğer ocak zammı yüzde 4 olursa memurların maaşlarında 108 ile 417 lira arasında artış yaşanacak. DOKTOR MAAŞLARI 2018 NE KADAR OLACAK? Memur zamlarının artmasıyla kamuda çalışan doktorların maaşları da belli olacak. Haziran 2017 enflasyon oranlarının açıklanmasıyla memurların Temmuz 2017 zamlı maaşları belli olmuştu Temmuz 2017 memur maaşları listesine göre uzman doktor maaşı 5605 liraya yükselmişti. TOPLU SÖZLEŞME ZAM ORANI BELLİ OLDU Memur ve memur emeklisi 2018 yılının ilk altı ayı için yüzde 4, ikinci altı ayı için ise yüzde 3.5 zam alacak. En düşük memur maaşı aile yardımı dahil 2018'in ikinci yarısında 2 bin 929 liraya yükselecek. Memur zammı Ocak 2018 3 zam birden alacaklar Memur zammı belli oldu 2018-2019 toplu sözleşme zam oranı
Memurların 2018 zammı ne kadar olacak ocak ayı zamları 2018 hangi memur ne kadar alacak? Doktorların 2018 zamlı maaşları belli oldu mu? Ünvanlara göre değişen memur maaşları detaylarıyla internethaber'de.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Muğla’nın Marmaris ilçesinde sabah saatlerinde bir marketin kepengini kırarak içeri giren hırsız, 2 bin 500 lira değerinde sigara çaldı. Hırsızlık anı ise iş yerinin güvenlik kameralarına yansıdı. Olay, Tepe Mahallesi 36. sokaktaki bir markette meydana geldi. İşyeri sahibi Kürşad Kuyumcu , akşam marketi kapatıp çıktı. Sabah 05.00 bir kişi hırsızlık amacıyla marketin önüne geldi. Bir süre etrafı kontrol eden şahıs iş yerine girmek için uygun zamanı beklemeye başladı.hırsızlık zanlısı, daha sonra marketin kepengini tornavida ile kırarak içeri girdi.Kasaya yönelen zanlı ,para bulamayınca reyondaki 2 bin 500 Liralık sigaraları poşete doldurdu.Yaklaşık 20 dakika içeride kalan şahıs,poşete doldurduğu sigaralarla birlikte hızla marketten uzaklaştı.Sabah işyerine açmak için gelen Kürşad Kuyumcu ,marketin kepenginin kırık oluğunu fark edip polisi aradı. İş yerinin güvenlik kameralarını inceleyen polis şahsın eşkalini belirleyip yakalamak için çalışma başlattı. Market sahibi Kürşad Kuyumcu , “Çok güzel bir yerde yaşıyoruz. Ama maalesef bu tür olayların meydana gelmesi bizleri çok üzüyor.Zaten işlerde çok iyi değil ,para kazanamıyoruz. Bunun üstüne hırsızlık olaylarının yaşanması bizlere çok zarar veriyor.Hırsızın bir an önce bulunmasını istiyorum” dedi. Olayla ilgili soruşturma sürüyor. (İHA)
Muğla’nın Marmaris ilçesinde sabah saatlerinde bir marketin kepengini kırarak içeri giren hırsız, 2 bin 500 lira değerinde sigara çaldı. Hır...
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Başkent Mexico City'deki savcılık, cesetlerin bulunduğu parktaki bir grup köpeğin teste tabi tutulduğunu ve insan eti yediklerine dair kanıt bulunmadığını belirtti. İncelemelerin sürdüğünü ifade eden yetkililer, kesin bir sonuca ulaşabilmek için yapılan ileri tetkiklerin sonuçlarının beklendiğini kaydetti. Öte yandan bazı Meksikalılar, cesetlerin bulunduğu parktan toplanan 50 kadar sokak köpeğinin salıverilmesi için protesto gösterileri düzenledi. ''Köpekleri serbest bırakın, suçluları yakalayın'' sloganları atan göstericiler, insanların cinayete kurban gittiklerine inanıyor. Hayvansever Meksikalılar, köpek lerin kurbanları öldükten sonra ısırmış olabileceğini düşünüyor. Mexico City'deki parkta, geçen yıl aralık ayında 3 kadın ve 2 çocuğun cesedi bulunmuş, kurbanların üzerinde köpek ısırıkları tespit edildiği bildirilmişti.
Meksika'da 5 kişinin ölümünden sorumlu tutulan sokak köpeklerinde yapılan ilk incelemelerin, bu iddiaların doğru olmadığını gösterdiği bildirildi.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: MOBESE kameraları ile tespit edilen trafik kural ihlallerindeki kamera görüntüleri, çapkınlar için kabus oldu. Evlere postalanan trafik cezalarındaki fotoğraflarda artık sadece şoförler görünecek MOBESE kameraları ile tespit edilen trafik kuralları ihlallerinde kameraların çektiği görüntüler çapkınlar için kabus oldu. Kırmızı ışık ya da hız ihlali sırasında çekilen fotoğraflar ceza tutanağı ile sürücülerin adreslerine gönderiliyor. Ancak fotoğraflarda, araçtaki sürücünün yanı sıra, yanındaki kişinin de görüntüye girmesi, istenmeyen durumlara yol açıyor. Bu durum özellikle çapkınlık yaparken kural ihlali nedeniyle fotoğraf karesine girenleri zora sokuyor. Emniyet Genel Müdürlüğü bu sorunu aşmak için "Norveç modeli'' geliştirdi. 81 il emniyetine "Trafik denetimlerinde kullanılan teknik cihaz görüntüleri" başlıklı bir genelge gönderdi. Genelgede, KGYS ve EDS cihazlarınca tespit edilen kural ihlallerinin görüntü kayıtlarında, sadece şoför mahallin olması istendi. ÇAPKINLAR SEVİNECEK Sürücünün yanında başka bir kişi varsa bu bölüm kesilecek ve ceza tutanağı ile birlikte sürücünün adresine gönderilecek. Aynı konu Norveç'te de tartışma konusu olmuş ve sürücünün yanında başka kişi varsa onun görüntülerin kesilerek ceza tutanağı ile birlikte adrese gönderilmesi uygulamasına geçilmişti. Genelgede, ceza sorumluluğunun şahsiliği ilkesine değinildi. MOBESE olarak bilinen Kent Güvenlik Yönetim Sistemi (KGYS) ve Elektronik Denetim Sistemleri (EDS) ile tespit edilen ihlal görüntülerinde, sürücü dışındaki kişiler olmayacak. Böylelikle çapkınlık yapan sürücüler, ceza tutanağı ve kural ihlali sırasında çekilen fotoğrafı adresine geldiğinde, özellikle eşlerine karşı zor durumda kalmayacak.
Çapkınların kabusu haline gelen MOBESE kameraları için yeni getirilecek uygulama sevindirici cinsten..İşte o haber
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Bildiride, CHP'nin, 8 Haziran'dan itibaren Türkiye'nin güçlü bir koalisyon ile ülkenin bütün sorunlarını çözmesi noktasında her türlü fedakarlığa hazır olunduğunun ilan edildiği ve "Önce Türkiye" denilerek son derece yapıcı bir siyaset izlendiği belirtildi. CHP Parti Meclisi bildirisinde, "Demokrasi ve hukuk devletine darbe vuran, ülkemizi ateş çemberine iten bu iktidar anlayışına karşı bütün örgütleriyle, seçmenleriyle, Cumhuriyete ve demokrasiye inanan tüm yurttaşlarımızla seçime hazır olduğumuzu ilan ediyoruz" ifadelerine yer verildi. İlk günden itibaren halkın verdiği mesajı CHP'nin çok iyi anladığı ve bunun gereğini yapan tek parti olarak son derece kararlı davranıldığı ifade edilen bildiride, ülkenin bu kadar ağır sorunu varken yeniden seçime gitmenin doğru bulunmadığı anlatıldı. Hiçbir ön şart, koşul ve kırmızı çizgi öne sürmeden masaya oturulduğu aktarılan bildiride, şunlar kaydedildi: "Ülkemizin sorunlarına ilişkin çözüm önerilerini tek tek AKP ile paylaştık. Ancak Cumhurbaşkanı milletin iradesini tanımadığını her fırsatta açıklamış ve bir koalisyon kurulmasını engellemiştir. Kaçak sarayın vesayeti altında olduğu anlaşılan AKP, Türkiye'yi hükümetsiz bırakmak, içinde bulunduğu ateş çemberinde ülkemize bir yıl daha kaybettirmek pahasına bir inat seçimine gitme kararı almıştır. Yaşadığımız kaosun, şiddetin ve terörün arkasında bu inat bulunmaktadır. Cumhurbaşkanının, Genel Başkanımıza hükümet kurma görevi vermemesi milli iradenin gasbıdır, Cumhuriyetimizin oluşturduğu demokrasi geleneğine çok ciddi bir darbedir. Siyasi tarihimiz, anayasayı, demokratik geleneği, teamülleri hiçe sayan bu davranışı not etmiştir. Cumhuriyet Halk Partisi Parti Meclisi olarak bu tavrı kınıyoruz." PARTİMİZE TARİHİ BİR SORUMLULUK DÜŞMEKTEDİR Bildiride, Ak Parti'nin ülkeyi yeniden terör ve şiddet ortamına sürüklediği ileri sürülerek, şu değerlendirmeler yapıldı: "Türkiye'nin en temel meselesini, her gün gençlerimizi toprağa vermemize neden olan meseleyi kısa vadeli siyasi çıkarından ibaret gören bir zihniyet var karşımızda. Şimdi partimize tarihi bir sorumluluk düşmektedir. Biz bu sorumluluğun bilincindeyiz. Terörü ve şiddeti bir an önce sonlandırmak, Kürt meselesinin demokrasi ve adalet zemininde kalıcı biçimde çözülmesi için inisiyatif almak, bu konuda kararlı olmak, net tavır almak, cesur davranmak zorundayız ve biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu konuda sonsuz bir kararlılık içindeyiz. Çünkü biz bu meseleye siyasi çıkar odaklı bakmıyoruz. Barışın, demokrasinin ve gençlerimizin yaşam hakkının her şeyin, her türlü siyasi kaygının üzerinde olduğunu biliyoruz. AKP, ülkemizin iç ve dış barışını dinamitlemektedir. Cumhuriyet Halk Partisi olarak teröre, şiddete, gençlerimizin yaşamını kaybetmesine asla izin vermeyeceğiz. Şehitlerimizin cenazelerinde yükselen feryadı duyuyor ve bu konuda üzerimize düşen her türlü sorumluluğu yerine getireceğimizi kamuoyunun bilgisine sunuyoruz. Demokrasi ve hukuk devletine darbe vuran, ülkemizi ateş çemberine iten bu iktidar anlayışına karşı bütün örgütleriyle, seçmenleriyle, Cumhuriyete ve demokrasiye inanan tüm yurttaşlarımızla seçime hazır olduğumuzu ilan ediyoruz. Halkımızın sağduyusuna güvenerek, AKP iktidarına sandıkta son vereceğimizi, ülkemizi her alanda yeniden güçlü, özgür ve eşit bir biçimde inşa edeceğimizi kamuoyunun bilgisine sunuyoruz."
CHP'nin dün toplanan Parti Meclisi'nin ardından hazırlanan 8 maddelik bildiri açıklandı.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Japon otomobil üreticisi Toyota, dünya genelinde yaklaşık 110 bin aracını geri çağıracak. Şirket yetkililerince yapılan açıklamada, araçların güç kaybetmesine neden olabilecek, hibrid sistemdeki elektrik akımını tersine çeviren alette teknik bir sorun olabileceği gerekçesiyle çağrılacağı belirtildi. Açıklamada, 45 bin 500 adet Highlander ve 36 bin 700 adet Lexus RX 400h model aracın ABD'den, 11 bin adet aynı model aracın Japonya'dan, 15 bin adet aracın ise Avrupa'dan çağrılacağı ifade edildi. Toyota, 2009 yılı sonbaharından bu yana teknik problemler nedeniyle dünya genelinde 12 milyondan fazla aracı çağırmak zorunda kalmıştı.
Otomobil devi dünya genelinde yaklaşık 110 bin aracını geri çağıracak.İşte şirketten bu konu ile ilgili yapılan açıklama
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: 14 Şubat sevgililer günü hediyeleri 14 Şubat sevgililer günü erkeklere alınacak hediyeler neler? 14 Şubat'ta sevgilime ne hediye alacağım diye kara kara düşünenler dikkat. 14 Şubat'a bir gün kala sevgililer merakla ne hediye alacağını merak ediyor. 14 Şubat'ta erkekler hediye alır diyenler yanılıyor. Çünkü çiftler 14 Şubat'ta birbirlerini mutlu etmek için çeşitli hediyeler alıyorlar. Peki erkeklere 14 Şubat'ta ne hediye alınır, erkekler için hediye çeşitleri neler? 14 Şubat sevgililer günü erkekler için hediye çeşitleri internethaber'de.
14 Şubat sevgililer günü hediyeleri 14 Şubat sevgililer günü erkeklere alınacak hediyeler? 14 Şubat hediyeleri erkekler için tüm detaylarıyla internethaber'de.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Muğla'nın Marmaris ilçesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret ettiği gerekçesiyle gözaltına alınan zanlı tutuklandı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca hakkında arama kararı bulunan Yılmaz D. (39), Marmaris Emniyet Müdürlüğü ekiplerince evinde gözaltına alındı. CEZAEVİNE GÖNDERİLDİ Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen zanlı, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Öte yandan, daha önce Marmaris'te Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hakaretten hakkında iki kez işlem yapılan zanlının 3 ay cezaevinde kaldığı öğrenildi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret ettiği gerekçesiyle gözaltına alınan Yılmaz D. tutuklanarak cezaevine gönderildi.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Emniyet birimleri haftalık Nokta dergisinin İstanbul'daki merkezine dün gece saatlerinde baskın düzenledi. Derginin Genel Yayın Yönetmeni Cevheri Güven, Twitter hesabı üzerinden paylaştığı mesajlarda derginin henüz piyasaya sürülmeyen sayısının kapağı yüzünden toplatıldığını ifade etti. Güven'in yine Twitter hesabı üzerinden paylaştığı görsellerde, Nokta dergisinin kapağında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, hayatını kaybetmiş Türk askerlerinin cenazeleri bayrağa sarılı olarak taşınırken önünde selfie çekerken betimlenmiş olarak görülüyor. Güven paylaştığı mesajlarda, "Nokta toplatılacak sanırım. Asker 2007'de baskına sabah gelmişti. Sivil baskın gece 1.30'da. Yeni #nokta'nın hazırlıkları Terörle Mücadele Polisinin eşliğinde başlıyor" dedi. Nokta Genel Yayın Yönetmeni, yeni sayı için kapak illustrasyonunun İngiltere'de yayınlanan Guardian gazetesinin bir görselinden esinlenerek tasarlandığını da ifade etti. 2013 yılında gazete, Irak savaşı döneminde Başbakanlık yapan Tony Blair büyük bir patlamanın önünde gülümseyerek selfie çeker şekilde betimlenmişti. Cevheri Güven mesajlarında "Esinlendiğimiz kapağın ait olduğu topraklarda dava dahi açılmadı. Özgür ülkem!" dedi.
Emniyet birimleri haftalık Nokta dergisinin İstanbul'daki merkezine dün gece saatlerinde baskın düzenledi. Genel Yayın Yönetmeni Cevheri Güven, yeni sayının kapağındaki Erdoğan illustrasyonu nedeniyle derginin toplatıldığını aktardı.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Şırnak'ın Cizre İlçesi'ne bugün tank ve fırtına toplarından oluşan askeri sevkiyat yapıldı. Sıkı güvenlik önlemleri altında ilçeye ulaşan konvoy, Tank Tabur Komutanlığı'na konuşlandırıldı. Bugün öğlen saatlerine doğru, sıkı güvenlik önlemleri altında Mardin'den gelen tank, fırtına topları ile askeri malzemelerin yüklü olduğu araç konvoyu, Nusaybin İlçesi'nden geçerek Şırnak'ın Cizre İlçesi'ne doğru devam etti. Askeri konvoyda, 10 adet tank askeri araçlarla taşınırken, çok sayıdaki kamyonda da askeri malzeme ve teçhizat olduğu görüldü. Nusaybin Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı ekiplerin eşlik ettiği askeri konvoy, Cizre İlçesi'ne ulaştı. Fırtına topları, tank ve askeri teçhizat ile askeri malzemelerden oluşan askeri konvoy, polisin sıkı güvenlik önlemleri altında, Cizre Tank Taburu'na girerek, burada konuşlandırıldı. HAKKARİ'DE PROTESTO YÜRÜYÜŞÜ Hakkari'de ise Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) il Örgütü öncülüğünde, Şırnak'ın Cizre İlçesi'nde 3 kişinin ölümüyle sonuçlanan olaylar, yapılan yürüyüş ve basın açıklamasıyla protesto edildi. DBP Hakkari il binası önünde bir araya gelen ve aralarında Hakkari Belediye Başkanı Dilek Hatipoğlu, Belediye Başkan Vekili Nurullah Çiftçi, Yüksekova Belediye Başkanı Ruken Yetişkin, DBP Hakkari İl Eş Başkanları Musa Çiftçi, Emine Berivan Akboğa, HDP Hakkari il Eş Başkanları Rahmi Temel, Nesibe Gümüşlü'nün de bulunduğu yaklaşık 700 kişi, ellerindeki 'Eruh'ta başladık, İmralı ile çözeceğiz' pankartı ile sloganlar atıp, yürüdü. Bulvar Caddesine kadar yürüyen grup, daha sonra basın açıklamasının yapılacağı Belediye binası önüne geçti. Basın açıklaması, DBP Hakkari il Eş Başkanı Musa Çiftçi tarafından okundu. Çifçti, çözüm sürecinin konuşulduğu bir süreçten geçtiklerini, sürecin hassas olduğunun söyledi. Çiftçi, şöyle konuştu: "Hükümetin şimdiye kadar uyguladığı katliam politikaları halen devam etmektedir. Hem de bu defa daha da inceltilmiş biçimiyle uygulamaktadır. Yollarda sokaklarda insanlar apansız bir kurşunla öldürülmektedir. Üstelik bu defa bu yapılırken sadece kolluk kuvvetleri aracılığıyla bunu gerçekleştirmemiş, paramiliter güçleri de bu politikalar çerçevesinde devreye koymuştur. Sokak ortasında gerçekleştirilen yargısız infazlar, hedef gözeterek katletmeler 90'lı süreçleri hatırlatmaktadır." Cizre'deki olaylara da dikkat çeken Çiftçi, şöyle devam etti: "Planlanmış, kurgulanmış ve hedefi olan bir provokasyon olayıdır. Bu, bizler açısından çok açık ve nettir. Böylesi bir manipülasyona izin vermeyeceğiz.Bir kez daha hükümeti bu kirli oyunlardan, paramiliter güçleri sokaklara, halkın arasına dökme tavrından vazgeçmeye çağırıyoruz. Yürütülen bu tarz kirli politikalar 90'lı yıllarda nasıl sonuçsuz kaldıysa bugün de aynı şekilde sonuçsuz kalacaktır. Halkımızı da bu tarz kirli oyunlara alet olmama konusunda daha dikkatli olmaya çağırıyoruz."
3 kişinin ölümüyle sonuçlanan olaylar sonrası Cizre'ye bugün tank ve top sevkiyatı yapıldı. Hakkari'de ise Cizre'deki destek yürüyüşü yapıldı.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Günün önemli gelişmelerini sizin için derledik. Çankaya Köşkü’nde bir ilk Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 30 Ağustos Zafer Bayramı tebriklerini, ilk defa Başkomutan sıfatıyla Çankaya Köşkü’nde kabul etti. Kutlamalara, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve BDP milletvekilleri katılmadı. Bu yılki 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamaları ilklerle başladı. Geçen yıl Başkomutan sıfatıyla ilk defa kutlamaları Genelkurmay Başkanlığı’nda ‘başkomutan’ sıfatıyla kabul eden Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bu yıl da bir ilke imza attı. Cumhurbaşkanı Gül, ‘başkomutan’ sıfatıyla bu yıl ilk defa kutlamaları Çankaya Köşkü’nde kabul etti. TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Başbakan Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, üst düzey askeri yetkili ile çok sayıda siyasi ve yüksek yargı organlarının temsilcileri Cumhurbaşkanı Gül’e tebriklerini ileti. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve BDP milletvekilleri ise kutlamalarda yer almadı. İstanbul’da Zafer Bayramı coşkusu İstanbul’da 30 Ağustos Zafer Bayramı ve Türk Silahlı Kuvvetleri Günü kapsamında ilk tören Taksim Cumhuriyet Anıtı’nda düzenlendi. Törene, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, 1. Ordu Komutanı Orgeneral Ahmet Turmuş, İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, siyasi partiler ve çeşitli sivil toplum kuruluşları temsilcileri katıldı. Cumhuriyet Anıtı’na Valilik, 1.Ordu Komutanlığı ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi çelenklerini bıraktı. Buradaki törene katılanlar ardından İstanbul Valiliği’ne geçti. Vali Mutlu,1. Ordu Komutanı Orgeneral Turmuş ve Başkan Topbaş, tebrikleri kabul etti. Taksim Meydanı’nda yapılan ilk törenin ardından kutlamalara Vatan Caddesi’nde devam edildi. Tören Vali Mutlu, Orgeneral Turmuş ve Başkan Topbaş’ın tören aracının üzerinden vatandaşların bayramını kutlamasıyla başladı. Törende daha sonra İstiklal Marşı eşliğinde göndere Türk bayrağı çekildi. Ardından Kara, Hava ve Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı birlikler geçiş yaptı. İstanbullular da Vatan Caddesi’ndeki resmi geçit törenini coşkuyla izledi. İngiliz Parlamentosu’ndan "Suriye" vetosu İngiliz hükümetinin, Suriye’ye askeri müdahaleyle ilgili önergesi parlamentoda yapılan oylamada kabul edilmedi. Avam Kamarası, Suriye’ye yapılması planlanan müdahaleyi tartışmak üzere toplandı. Tartışmalar sonunda yapılan oylamada, İngiltere’nin askeri müdahalede yer almasına ilişkin hükümet önergesi, 272 “evet” oyuna karşılık 285 “hayır” oyu alarak parlamentodan geçemedi. Oylamanın ardından konuşan İngiltere Başbakanı David Cameron, parlamentonun askeri herhangi bir eylem istemediğini ifade etti. Kimyasal silahların kullanımına sert bir cevap verilmesi gerektiğini düşündüğünü kaydeden Cameron, hükümetin verilen karara göre hareket edeceğini söyledi. Taziye evinde silahlı kavga: 3 ölü, 5 yaralı Adana’da cezaevinde hayatını kaybeden şahsın taziye evinde kan aktı. “Hasmımı neden ziyaret ettin” kavgasında 3 kişi hayatını kaybetti, 5 kişi de yaralandı. İddiaya göre, Atilla M. ile cezaevindeki hasmını ziyaret ettiği için Ömer Omay arasında tartışma çıktı. Taziye evinde bulunanların araya girmesiyle tartışma daha fazla büyümedi. Ardından evden ayrılan Ömer Omay arkadaşıyla barışmak için yeniden taziye evine geldi. Ancak Atilla M. cezaevinde bulunan hasmını ziyaret eden Ömer Omay’a ikinci kez tepki gösterdi. Bu sefer çıkan tartışma silahlı kavgaya dönüştü. Kan gölüne dönen taziye evinden 3 cenaze daha çıktı ve 5 kişi de yaralandı. Kavgaya neden olduğu iddia edilen Atilla M de yaralı olarak hastaneye kaldırıldı. Hayatını kaybedenlerin yakınları kavgayı başlattığı öne sürülen Atilla M.’yi linç etmek için hastaneyi bastı. Bunun üzerine emniyet güçleri hastane önünde güvenlik önlemi alırken, olayla ilgili çok sayıda kişi gözaltına alındı. Hasmını böyle vurdu Konya’da silahlı kişi böyle dehşet saçtı. Çıkan tartışmada silahını çeken şahıs hasmını kurşun yağmuruna tutarak yaraladı. Konya’da aralarında husumet bulunan iki kişi arasında çıkan tartışma bir anda büyüdü. Tartışmanın alevlenmesiyle belindeki silahına sarılan şahıs, karşısındakine ateş açtı. Kurşunların hedefi olan şahıs kanlar içerisinde yere yığıldı. Saldırgan olay yerinde bulanan motosiklete binerek kaçarken, yaralı şahıs ise hastaneye kaldırıldı. Yaralının sağlık durumunun iyi olduğu öğrenilirken, polis ekipleri kaçak şahsı yakalamak için çalışma başlattı. (İHA)
Günün önemli gelişmelerini sizin için derledik.<br/><br/><br/>Çankaya Köşkü’nde bir ilk<br/>Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 30 Ağustos Zafer Bay...
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Game of Thrones 6. sezon 4. bölümde Jon Snow ile Sansa sonunda bir araya geldi ve evlerini Ramsey'in elinden almak için plan yapmaya başladılar. Game of Thrones 6. sezon 4. bölümde en can alıcı sahne ise Khalesi'nin tüm Khal'ları bir çadırda diri diri yaktıktan sonra tek bir yara dahi almadan alevlerin içinden çıktığı anlardı. Ejderhaların annesinin Dothraki ordularının tekrar başına geçtiği anlar izleyenleri ekrana kilitledi.
Game of Thrones 6. sezon 4. bölüm Türkçe yayınlandı. Game of Thrones 6. sezon 4. bölümünde neler yaşandığını haberimizden öğrenebilirsiniz.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Irak'ın kuzeyindeki bölgesel yönetimin lideri Mesud Barzani, bugün yerel parlamento önündeki konuşmasında, yakında Türkiye ve Fransa'ya yapacağı resmi ziyaretlerin önemini anlattı. Barzani, "Türkiye'yle ilişkileri daha da iyileştirmek istediklerini" belirtti. Mesud Barzani, Kürtlerin Irak'ın hassas bu döneminde birlik ve beraberlik olmaları gerektiğini belirterek, "Tek seslilik en önemli yollardan biri" dedi. Kürt milletvekillerinin Türkiye'nin bölgede ve Irak'ta önemli bir rolü olduğuna dikkat çektiklerini hatırlatarak, "ikili ilişkilerin gelişmesi ve daha da öne gitmesi için çalıştıklarını" belirten Barzani, bu durumun her iki tarafın yararına olduğunu söyledi. Barzani, Türkiye'de siyasi ilişkiler ve ekonomik konuları görüşeceğini kaydederek, "Kürdistan bölgesi olarak Türkiye'nin toprak bütünlüğüne saygı gösteriyoruz. Türkiye'nin de Kürdistan bölgesine saygı göstermesi lazım. Ayrıca her iki taraf arasındaki ilişkileri daha da pekiştirmek ve güçlendirmek istiyoruz" diye konuştu. Mesud Barzani, Türkiye'den sonra Fransa'ya gideceğini bildirdi.
Irak'ın kuzeyindeki bölgesel yönetimin lideri Mesud Barzani yakında Türkiye'yi ziyaret edeceğini söyledi.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: ANKARA patlamasıyla ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Terör üzerinden Türkiye'ye diz çöktüremeyeceklerdir tam tersi kendileri diz çökecektir" dedi. KÖTÜ GÜN DOSTU OLDUĞUNU GÖSTERDİ Erdoğan, terör saldırısının ardından Ankara'ya gelen İlham Aliyev'e de teşekkür etti, "Azerbaycan kara gün dostu olduğunu bir kez daha gösterdi" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarının satırbaşları şöyle: "Birlikte gücümüzü dayanışmamızı göstermek, ulusal veya uluslararası tüm terör olaylarına karşı birlikteliklerini göstermek açısından bu ziyaretin Ankara'mızda olmasını çok çok manidar buluyorum. Merhum babalarının da ifade ettiği gibi, "İki devlet bir millet" anlayışını tekrarlıyorum. Azerbaycan, kara gün dostumuz olduğunu bir kez daha gösterdi. Ben buradaki mesajın herkres tarafından dikkatle okunmasını istiyorum. Teröre destek vermeyi özgürlük diye sunanlar, daha cenazelerimiz defnedilmeden siyasi rant peşinde koşanlar bu kardeşliğimizden ders almalılar. "TERÖR TÜRKİYE'YE DEĞİL, TÜRKİYE TERÖRE DİZ ÇÖKTÜRECEK" Pazar günü düzenlenen saldırı tüm Türkiye'ye, 79 milyonun tamamına yapılmıştır. Terör alçak yüzünü bir kez daha göstermiştir. Saldırının amacı milletimizin kutlu yürüyüşünden vazgeçirmektir ama bunu asla beceremeyecekler. Terör üzerinden Türkiye'ye diz çöktüremeyeceklerdir tam tersi kendileri diz çökecektir. İnşaallah millet olarak bu sıkıntıları da atlatıp yeni Türkiye'yi hep birlikte inşa edeceğiz. Ben başta Aliyev olmak üzere tüm Azeri kardeşlerimize teşekkür ediyorum. "BUGÜN 6 AYRI ANLAŞMA İMZALANDI" Türkiye-Azerbaycan Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi 5. Toplantısı'nı düzenledik. Bu toplantımızda enerjiyi aramızda görüştük, ulaşımı ve savunma askeri konularını görüştük. Az önce de 6 ayrı anlaşmayı imzaladık. 25 yıl içerisinde Azerbaycan'ın ortaya koyduğu başarıyı Türkiyeli kardeşleri olarak daima tebrik ettik. Merhum Haydar Aliyev'i tekrar yaad ediyorum. Bugün yapılan anlaşmaların ve kararların Azerbaycan'ın atılım hamlesine destek olacağına inanıyorum. TERÖRE KARŞI ORTAK İŞBİRLİĞİ Bölgemizdeki gelişmelerden hepimiz etkileniyoruz, buna ilişkin ortak işbirliklerimiz neler olabilir onları konuştuk. Önümüzdeki süreçte de sayın Aliyev ile biraraya gelmeye devam edeceğiz. İslamofobi'nin arttığı bir dönemde inanıyorum ki medeniyetler ittifakının 7.si dünyaya farklı bir mesajı Bakü'den verecektir. "BAKÜ-TİFLİS-KARS DEMİRYOLU ARALIK AYINDA AÇILACAK" Azerbaycan ile birlikte geliştirdiğimiz en büyük proje TANAP. Bu projede çalışmalar hızla ilerliyor. Hatta projenin tamamlanması beklenen süreden önce tamamlamaya çalışıyoruz. Tüm paydaşlarla da yakın koordinasyon içerisindeyiz. Bakü-Tiflis-Kars demiryolu projesi de öncelikli projelerimizdendir. Londra'dan Pekin'e kadar demiryolu ulaşımı sağlayacak projeyi de Aralık ayında inşallah birlikte açacağız. Ticari ilişkilerimiz konusunda da 2015'te bir ivme kaybı yaşadık. 2023 için hedefimizi saklı tutuyoruz ve bunun içinde gerekenleri yapacağız.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev'le ortak basın toplantısı düzenledi. Erdoğan, basın toplantısından Ankara patlamasına ilişkin açıklamalarda bulundu.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Hürriyet gazetesi yazarı Murat Yetkin, bugünkü köşesinde AK Parti içinde FETÖ'cü temizliğinin başlayacağına ilişkin detayları paylaştı. "AK Parti'nin üç 'FETÖ' riski" başlıklı bugünkü yazısında Murat Yetkin, son günlerde AK Parti cephesinde yaşanan gelişmelerin olası sonuçlarını analiz etti. İşte Murat Yetkin'in AK Parti'de başlaması muhtemel FETÖ operasyonuna ilişkin kalema aldıklarının detayları: "AK Parti Sakarya milletvekili Ayhan Sefer Üstün'ün, Partiye "sızmış olan FETÖ'cülerin temizlenmesi arzusunu" dile getirmesi 21 Eylül gazetelerinde yer aldı. Aynı gün AK Parti Genel Merkezi kaynaklı bir bilgi daha düştü haber merkezlerine. Parti üst yönetimi ve il başkanları dışında konuşmacıların olacağı etkinlikler iptal edilmişti. Gerekçesini Manisa İl Başkanı açıklamış, çağırılan konukların ne çıkacağı belli olmaz diye. Bu gelişmeler iki şey gösteriyor. Birincisi, AK Parti yönetiminin kendi mahallesindeki Fethullahçı varlığı konusunda duyduğu kuşkunun ne kadar üst düzeylere vardığı. İkincisi de, AK Parti içinde bir “FETÖ operasyonunun” yaklaşıyor olabileceği. Bu aslında AK Parti bünyesinde bir “FETÖ operasyonuna” dair üç önemli riski gündeme getiriyor. Bu risklerinden ilki, hem hükümet, hem muhalefet tarafından 15 Temmuz kanlı girişiminin arkasındaki güç olarak görülen Fethullah Gülen örgütünün siyasi bağlantılarına henüz dokunulmamış olmasıdır. Çoğunluğu alt ve orta kademede bürokratlar, kendilerine haksızlık yapıldığı iddiasıyla Başbakanlık kriz merkezi ve CHP’de kurulan şikâyet masası önünde kuyruklar oluşturuyorken, Meclis’teki muhtemel bağlantılar konusunda adım atılmaması soruşturmaların inandırıcılığını zedeleyebilir. Neticede AK Parti’nin 2002’de iktidara gelmesinden 2012-13’e dek Gülenciler de AK Parti yolunda yürüdüler, onun verdiği imkânlardan fazlasıyla, üstelik (sınav soruları çalışması gibi örneklerde yasa dışına çıkarak) faydalandılar. Çalışmalar, evet Fethullahçıların neredeyse kırk yıldır siyasetçilerin zaaflarını kullanarak devlet kademelerine sızdığını gösteriyor. Ama yargının, bürokrasinin, askeriye, üniversite ve medyanın kilit konumlarına yükselmelerinin asıl AK Parti döneminde olduğu da görülüyor. AK Parti kendi evinde temizliğe başlarsa, diğer partilerden de aynısını daha güçlü şekilde isteyebilir. Özetle ilk risk, AK Parti’nin “Biz zaten ayıklamıştık” deyip orada bir belediye başkanı, burada bir ilçe yöneticisini öne çıkarmadan ciddi bir ev temizliğine başlamaktan kaçınmasıdır. İkinci risk, halen kamuoyu gözünde meşruluğu hala yüksek olan soruşturmaların ikna edici olmayan şekilde yaygınlaştırılması ve sulandırılması riskidir. Solcu öğretmenlerin ihbarlarla Fethullahçı diye işten atılması, içeri alınması, kurumlarda diğer muhalif görüşlerden olan kişilerin ya Fethullahçı, ya PKK’lı suçlamasıyla tasfiye edildiği görüntüleri böyledir. Başbakan Binali Yıldırım kriz merkezlerine başvuruların henüz “birkaç bin” olduğunu söyledi. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu partilerine başvuruların 30 bine yaklaştığını açıkladı. Haksız yere işlem gördüğü anlaşılan örnekler arttıkça soruşturmaların gücünün zayıflaması riski ortaya çıkabilir. Üstelik bu gibi durumlarda hedef alınan örgütlerin, sahte ihbar taktikleriyle dikkat dağıtmaya, soruşturmaları sulandırmaya çalıştığı örnekleri daha önce görüldü. Üçüncü risk uluslararası planda… Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 20 Eylül’de BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmanın önemli bir kısmını “170 ülkede etkili olan FETÖ tehdidine” ayırdı. Ateş düştüğü yeri yakar, 15 Temmuz’un yarası henüz sıcak, üstelik tehdidin hala geçmediği kanısı Ankara’da yaygın. Öte yandan Gülen’in (o zaman henüz FETÖ diye anılmayan) “Hizmet Hareketinin” o ülkelerde rahatça çalışabilmesi, okullarını, ticaret ağını kolaylıkla kurabilmesi için ricacı olan AK Parti hükümeti olmamış mıydı? Bazı Afrika ülkelerinde büyükelçilikler açılmasına bu ölçü AK Parti zamanında eklenmedi mi? Şimdi yanlıştan dönülürken, muhatapların bu değişimi hazmetmesinin zaman alacağı hesaba katılmalı. Gülen’i yargılamak üzere ABD’den isteyen Türkiye’nin diğer ülkelere de bu konuda uyarılarda bulunması anlaşılır bir şey. Her diplomatik toplantıda konuşmanın odağını “FETÖ tehdidine” getirmek ise ters teperek Gülencilerin propagandasına dönüşebilir, onların kendilerini olduklarından çok daha kitlesel ve güçlü göstermelerine neden olabilir. Erdoğan ve Yıldırım’ın bu riskleri göz önünde tutmasında, hem Fethullahççı gizli örgütlenmenin (aslında her türlü gizli örgütlenmenin) kamusal alanın dışına çıkarılması, hem de Olağanüstü Hal düzeninin bir ar önce aşılarak normalleşmenin başlaması bakımından fayda var.
15 Temmuz darbe girişimi sonrası başlatılan FETÖ operasyonları AK Parti'ye mi uzanıyor? Siyaset cephesinden gelen son sinyaller AK Parti'de FETÖ temizliğinin başlayacağı yönünde.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: İNTERNETHABER.COM Kobani'de YPG ile IŞİD arasındaki çatışmalar aralıksız devam ediyor. Medyanın daha çok gündüz Suruç'ta sınırın sıfır noktasından geçtiği görüntülerden farklı olarak Show Haber ekibi sınırda gece nöbeti tuttu ve çatışmaları görüntüledi. Görüntülerde YPG'nin izli mermiler ile IŞİD mevzilerini deşifre ettikten sonra yoğun ateş altına aldığı görülürken koalisyon güçleri de hava saldırılarıyla IŞİD'e ait bir aracı imha ediyor.
YPG güçleri ile IŞİD arasında Kobani'deki çatışmalar aralıksız devam ediyor. Show Haber ekibi sıfır noktasında gece nöbeti tuttu çatışmaları görüntüledi.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Demirtaş'ın ve HDP'nin iki yüzlü siyaset izlediğini savunan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, ''İçimiz yanıyor, milletimizin sabrına sığınıyoruz ama ifade etmeliyiz ki, biz bir tek çakıl taşı kimseye vermeyiz. Onların zihniyetinin ne olduğunu biliyoruz ve şu da açıktır ki, son bir terörist silahları ile bu toprakları terk edene kadar bu mücadele sona ermeyecek'' dedi. Soylu, Akçaabat ilçesindeki esnaf ve vatandaşla bir araya gelerek, bir süre sohbet etti. Esnaf ile vatandaşın sorun ve isteklerini dinleyen Soylu, burada yaptığı açıklamada, demokrasi tanımlarını, milli irade tanımlarını, demokratik hak ve özgürlük tanımlarını yanlış yerden ele alanların, bugün yanlış yaptıklarının hala farkında olmadıklarını söyledi. Soylu, İstanbul'da dün yapılan barış mitingine de değinerek, sözlerini şöyle sürdürdü: ''HDP'nin Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, bu barış mitinginde barış çağrısı yapıyor. İnsanın dilinin söylediği ile kalbinin söylediği eğer bir olursa bu doğru insandır. Dilinin söylediği ile kalbinin söylediği bir olmazsa bizim inancımızda bunun tanımı münafıktır. Siz bir taraftan bizim evlatlarımızı teröristlerinize şehit ettireceksiniz ve eş başkanın, PKK'nın bir özgürlük mücadelesi örgüt olduğunu sen barış mitingini yaparken diğer taraftan söyleyecek, aslında açık açık bir proje yürüttüğünü ifade edecek, sonra da İstanbul'un göbeğinde insanların gözüne baka baka bir yalan hikaye kuracaksın. Milletimizin bu palavralara karnı toktur ve devletimizi ve bugünkü kararlılığımızı, bu palavralarla birlikte geri durdurmaya çalışacak olan varsa bunlar da beyhude arayışlar içerisindedir.'' SADECE PKK DEMİYORUM HDP DE SİLAH BIRAKMALIDIR Süleyman Soylu, terörle mücadelede kararlılıklarından vazgeçmeyeceklerine vurgu yaparak, şunları kaydetti: ''Dün söyledim, bugün de söylüyorum. HDP, silah bırakmalıdır. Sadece PKK, KCK demiyorum, HDP de silah bırakmalıdır. Böyle yan kuruluşlarıyla beraber bir taraftan iki kaşıkla yemek yiyeceksin. Bir kaşıkla güya siyaset yapacaksın, 'demokrasi alanı içinde mücadele ediyorum' diyeceksin, diğer taraftan da halkı elinde silahla beraber, silahlı terör örgütleriyle beraber sıkıştığın zaman müracaat ettiğin terör örgütünün Avrupa'daki sözde liderlerine gidip 'aman' dileyeceksin. Oradan dünyadaki birtakım uluslararası kuruluşlara çağrıda bulunacaksın. Ülkemi, milletimi, devletimi şikayet edeceksin, ondan sonra da burada gelip barış havarisi kesileceksin.'' ''Senin barış havariliğine herkesin karnı tok'' diyen Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Senin ne yaptığın, ne ortaya koyduğun, bugün açık bir şekilde belli olmaktadır. Bunun için bu hareketler sürecektir. Bunu burada net bir şekilde söylüyorum. İçimiz yanıyor, milletimizin sabrına sığınıyoruz ama ifade etmeliyiz ki, biz bir tek çakıl taşı kimseye vermeyiz. Onların zihniyetinin ne olduğunu biliyoruz ve şu da açıktır ki, son bir terörist silahları ile bu toprakları terk edene kadar bu mücadele sona ermeyecek." DEMOKRASİ BİR KULLAN AT REJİMİ DEĞİLDİR Devletin iyi niyetinin ve milletin yüce gönlünün yanlış anlaşıldığını ifade eden Soylu, ''Hiç kimsenin endişesi olmasın. Demokrasi Türkiye'de vazgeçilmeyecek ve sonuna kadar da yükselmesi ve büyümesi için gayret gösterilecek. Bu bizim en önemli gelecek perspektifimizdir ama demokrasiyi kimseye bir Truva atı olarak kullandırmayız'' dedi. Soylu, demokrasinin bir "kullan at rejimi" de olmadığına dikkati çekerek, ''Demokrasi kimsenin oyuncağı da değildir. Onun için Türkiye Cumhuriyeti devletini yanlış anladılar'' diye konuştu. İKTİDARA KÖR DÜĞÜM İLE BAĞLI DEĞİLİZ Hükümet kurma çalışmaları ile Türkiye'yi terörden arındırmak için ortaya koydukları kararlılığı da sürdürdüklerini anlatan Soylu, şunları aktardı: ''Türkiye'de bir eksiklik, bir kaos bugün bulunmamaktadır. Hükümet kurma çalışmalarımızda Sayın Başbakanımız Ahmet Davutoğlu, CHP Genel Başkan Yardımcısı Kemal Kılıçdaroğlu ile akşam üstü bir araya gelecek. Bu koalisyon çalışmaları perspektifinde daha önceki istikşafı görüşmelerin değerlendirileceği bir toplantı gerçekleştirecek. Burada samimiyetle bugüne kadar adım attık." Soylu, iktidara kör düğüm ile bağlı olmadıklarını söyleyerek, ''Bizi iktidara getiren de iktidarda bırakacak olan da iktidardan muhalefet görevine verecek olan da milletin kendisidir. Biz milletin kararına son derece saygılıyız çünkü demokrasi denilen bu rejimin kurucusu da savunucusu da koruyucusu da millettir. İnşallah yakın zamanda bu açıklığa kavuşacak'' ifadelerini kullandı. Konuşmaların ardından Soylu, Yomra ilçesine geçerek Hükümet Konağı'nda ilçede işadamı Emre Aksoy tarafından yaptırılacak öğretmenevinin protokol imza törenine katıldı.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, HDP'nin hükümeti uluslararası kuruluşlara şikayet etmekle eleştirdi
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Edebiyat dünyasının özgün yazarlarından İhsan Oktay Anar okurlarını çok üzecek bir karar aldı. Anar, bundan böyle kendini edebiyattan emekli edip, roman yazmama kararı aldığını söyledi. “Severek yaptığım, zevk aldığım şeylerden biri de roman yazmaktı. Onu da tükettim,” diyen Anar, “Yedi kitap yazdım, artık yeter. Sekizincisini yazarsam bu bir tür enflasyon demektir. Bu yüzden başka bir türe geçebilirim. Bir işi tadında bırakmak gerekir. Elbette bu benim şahsi kanaatim.” diye konuştu. Peki bundan sonrası için neler düşünüyor Anar? Yine edebiyat çevrelerini şaşırtacak bir cevap: “Bundan sonra popüler bilim kitapları yazma niyetindeyim. Ama bunların benzerlerinden farklı ve şaşırtıcı olacağını sanıyorum. Sizin de liseden bildiğiniz gibi, matematik, fizik ve kimya kitapları gençlerin ve meraklıların kolay anlayabileceği şekilde yazılmamıştı. Bunun benim için çok daha zevkli ve anlamlı bir uğraş olacağı kanaatindeyim.” Animasyonlar yapıyorum Star gazetesinden Bedir Acar’ın haberine göre, piyasadaki popüler bilim kitaplarını incelediğini dile getiren Anar, bunların çok daha farklı, eğlenceli ve iyi anlatılabileceği kanaatinde. Son zamanlarda başka uğraşları da var ünlü romancının: ‘Bilgisayarımda bir program var. Onunla 60 saniyelik animasyonlar yapıyorum. Ayıca, kendime bir oda kiraladım orada fizik deneyleri, bilimsel çalışmalar yapıyorum.’ Son olarak, edebiyat çevrelerinde geniş yankı uyandıran‘Galiz Kahraman’ romanına imza atan Anar, ülkemizde pek çoklarının es geçtiği önemli bir konuya dikkat çekiyor ‘Bir düsturum var benim’ diyor ve ekliyor ‘Hipokratın sözüdür bu. Önce, zarar vermeyeceksin… Sonra ne yaparsan yap. Gazeteciler zaman zaman röportaj taleplerinde bulunuyorlar ama ne söylersem söyleyim onları tatmin etmeyecek, çünkü Türkiye’nin falanca meselesi, filanca meselesi hakkında, güncel meseleler hakkında görüş vermemin anlamı yok. Uzmanlık alanım değil çünkü. İnsanların zaten gördüklerini, sanki görmüyorlarmış gibi, yine onlara söylemenin bir anlamı olmaz.’ Güzel, sürprizli şeyler olacak! Dikkat çekmek gibi bir mizaca sahip olmadığını belirten Anar, ‘Yazacak bir kitabım var. Güzel olacağına inandığım şeyler olacak Sürprizli şeyler!’ demeyi de ihmal etmiyor. Ancak bu söz, Anar hayranlarını teselli etmeye yeter mi bilinmez. Hem herkes, hem hiç kimse; Bütün zamanların kahramanı olan bir insanın hikayesini anlattığı son romanı ‘Galiz Kahraman’da matematik, fizik gibi bilimlerle uğraşan bir karaktere de yer veren Anar, sanki bundan sonra yapacakları hakkında ipuçları vermiş de haberimiz yokmuş! Sonuç, has edebiyat okurlarının adeta sığınak gibi gördükleri İhsan Oktay Anar’ın ufuk açıcı, bol alt metinli, eğlenceli ve dilsel bir şölene dönüşen romanlarından mahrum kalmak, edebiyat dünyamız açısından, neresinden bakılırsa bakılsın zamansız bir kan kaybına yol açacak. İhsan Oktay Anar kimdir? 1960 doğumlu. Felsefe bölümünü bitirdi. Öğretim üyeliği yaptı. 2011 yılında emekli oldu. 2009’da Erdal Öz Edebiyat Ödülü’ne layık görüldü. Yayımlanmış kitapları: Puslu Kıtalar Atlası (1995), Kitab-ül Hiyel (1996), Efrâsiyâb’ın Hikâyeleri (1998), Amat (2005), Suskunlar (2007), Yedinci Gün (2012). Galiz Kahraman (2014)
Yerli fantastik edebiyatın önde gelen isimlerinden İhsan Oktay Anar, edebiyattan emekli olduğunu ve roman yazmama kararı aldığını söyledi.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Hakkari vilayet merkezinin Yüksekova ilçesine taşınma çalışmasına tepki gösteren STK temsilcileri, kanaat önderleri ve esnaf, Hakkari Valiliği'ne yürüdü. Polis tarafından engellenen grup adına 20 kişilik bir heyet Vali Yakup Canbolat ile görüştü. Hakkari'nin Yüksekova'ya taşınma çalışmalarına tepkiler sürüyor. Hakkari'deki STK'lardan sonra kanaat önderleri ve esnaf da taşınmaya tepki gösterdi. Hakkari Ticaret ve Sanayi odasında bir araya gelen STK temsilcileri, kanaat önderleri ve esnaftan oluşan yaklaşık 500 kişi, karara karşı oluşturulan bir komisyonla çeşitli eylemler yapma kararları aldı. ‘ANKARA'DAN GELEN HABERLE SARSILDIK' Toplantıda konuşan Hakkari Mali Müşavirler Odası Başkanı Tahirhan Taş, çok kritik bir süreçten geçtiklerini belirten, "Biz kaotik sürecin sona ermesi için dua ederken, temennilerimizi sunarken barışa, kardeşliğe olan inancımızı halen korumuş iken, maalesef Ankara'dan gelen haberle sarsıldık. Sayın Cumhurbaşkanı ve Sayın Başbakanın Hakkari'nin şehir merkezini Yüksekova'ya taşıması ile ilgili açıklamaları hepimizi derinden üzmüştür. 30 yıllık çatışma sürecinde son derece yoksul olan Hakkari halkımız, sadece kamu harcamalarıyla ayakta durmuş. Eğer bu kaynaklar Yüksekova'ya aktarılırsa Hakkari tümden yoksullaşacak. 80 yılık bir il geçmişi olan Hakkari'nin ilçe konumuna düşmesine karşıyız" dedi. Toplantının ardından 500 kişi Hakkari Valiliği'ne yürüdü. Valilik girişinde önleri polis tarafından kesilen 500 kişi adına 20 kişilik bir heyet Hakkari Valisi Yakup Canbolat ile görüşüp sıkıntılarını anlattı. Bu arada şehrin birçok noktasına 'satılık şehir Hakkari' pankartları asılması da dikkat çekti.
Hakkari il merkezinin Yüksekova'ya taşınma kararına karşı 20 kişilik bir heyet Vali ile görüşürken kentte 'satılık şehir Hakkari' pankartları asıldı.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Memurhaber.com-Tehlikeli işlerin sadece maden sahaları değil geniş bir alanı kapsadığını da belirten Çelik, taşeron işçisinin kamu kurumunda maden gibi tehlikeli bir işte çalıştırılmasını doğru bulmadığını söyledi. Yeni düzenlemeyle bu alana yasaklama getirmeyi düşündüklerini belirten Çelik, “Ancak inşaatlarda nasıl yasaklayacağız? Orada boyacı başka, kalıpçı, duvarcı, betoncu, fayansçı, seramikçi, çatıcı başka. Buralarda yasaklarsak müteahhit komple bir takım kurup inşaatı yapacak. Aynı durum gemi yapımında söz konusu” dedi. Son noktayı koyacağız Altişverenliğin mutlaka olacağını belirten Çelik, güvenlik ve yemek gibi hizmetlerin satın alınabileceğini, sosyal taraflarla da görüşerek altişveren konusuna Bakanlar Kurulu’nda son noktayı koymayı hedeflediklerini bildirdi. KIDEM TAZMİNATI FONA DÖNÜŞECEK Taşeron işçilik ve kıdem tazminatının bir bütün olarak ele alınması gerektiğini ifade eden Çelik, şu değerlendirmede bulundu: “Kıdem tazminatı milyonlarca işçi tarafından aslında hak edilmesine rağmen, alınamıyor.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik taşeron işçilerin çalışma şartları ve kıdem tazminatı ile ilgili konuştu.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Belediye Başkanı Hasan Ünver, dünyanın en büyük yeraltı şehrininin çevre düzenlemesiyle önümüzdeki bahar aylarından itibaren belli bir bölümün gezilebilir hali getirileceğini anlatırken sözlerini şöyle sürdürdü: "Şu anda 100 bin metrekare bir alan temizlendi. Kazı çalışmalarımız kale bölgesinin hemen altında devam ediyor. Türkiye, Nevşehir ve Kapadokya bölgesinin bu bölgenin tarihine ışık tutacak verilere ulaşıyoruz. İnşallah bu verilerle kısa zaman sonra halkımızla insanlarımızla tüm dünya milletleriyle paylaşacağız. Burası Nevşehir için bir hazine uygun olduğu andan itibaren açmaya başlayacağız. Belki bütünün açılması yıllara sarıyor olacak ama bir efesin yıllarını düşünün Kapadokya’nın bu hale gelişindeki gelinen serüveni bir düşünün acele etmiyoruz. Ayaklarımız yere basarak gidiyoruz. Bilimsel çalışmalarla gidiyoruz. Bilim adamları sürekli işin içinde tutuyoruz. Belediyemiz sürekli işin içinde inşallah her aşaması devletimizin, bakanlığımızın haberi var. Arkadaşlarımız orayı mesken tuttular. Arkeologlarımız son derece müthiş bir titizlik içerisinde çalışıyorlar. Restatörler çalışıyorlar bölgenin haritalanması yapılıyor. Tomografileri çekiliyor. Görsel fotoğraflar çekiliyor. Dünyanın birçok bilim adamları geliyor, geziyor. Televizyonlar gelip geziyor. BBC'nin 6 dakika haber verdiğini görmemiştim. Haber bültenini 6 dakika boyunca 3-5 kez tekrarlayarak yayınladı. İlimiz adına çok bir neticeyle hızla ilerliyoruz.”
NEVŞEHİR'de tarihi Kale'nin altındaki yeraltı şehrinde 800 yıllık mezar kalıntıları bulundu.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Gelir dağılımını takip eden düşünce kuruluşu High Pay Centre, FTSE 100 Londra borsasında işlem gören 100 şirketin yöneticilerinin maaşlarını inceledi. Araştırmaya göre, bir CEO 2014 yılında ortalama 4 milyon 964 bin sterlin (yaklaşık 22 milyon Türk lirası) kazandı. Ortalama bir tam zamanlı işçi maaşı ise 27 bin 195 sterlin. High Pay Centre, CEO'lara yapılan ödemelerin "akıl sınırlarını aştığını ve astronomik paralar kazanan küçük bir elit grup yarattığını" belirtti. 2010 yılında, ortalama bir genel müdür kazancı, bir işçininkinin yaklaşık 160 katıydı. High Pay Centre, şirketlerin yönetici ve işçilere ödedikleri maaşları çalışanlarına açıklaması gerektiğini savunuyor.
İngiltere'nin en büyük 100 şirketinde genel müdürlerin yıllık kazançlarının, tam zamanlı işçilerinkinden 183 kat fazla olduğu belirlendi.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Çanakkaleli ünlü komedyen Ata Demirer, her yaz olduğu gibi bu yıl da Bozcaada'daki ailesinin yanına tatile geldi. Ada halkı tarafından yoğun ilgiyle karşılanan Ata Demirer, bugün sabah saatlerinde 34 LB 0332 plakalı motosiklete binerek adada gezmeye çıkmak istedi. Motosiklete biner binmez yere düşen Ata Demirer, sağ ayağından yaralandı. Olay yerine ambulans çağrıldı. GESTAŞ Arabalı feribotuyla Geyikli Beldesi'ne getirilen ünlü komedyen, oradan da başka bir ambulansla Çanakkale'nin Kepez Beldesi'nde bulunan Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Araştırma ve Uygulama Hastanesi'ne getirildi. Acil Servis'ten içeriye alınan Ata Demirer, gazetecilere gülerek, "Çocuklar yine mi siz?" dedi. Demirer, İHA muhabirinin "kaza nasıl oldu sorusuna" ise gülerek, "Motora bineyim dedim. Çekmedi beni, motorun üzerinden düştüm" şeklinde yanıt verdi. Ünlü komedyen Ata Demirer'in muayenesini yapan Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi Başhekimi Doç. Dr. Mehmet Aşık, sağlık durumu hakkında bilgi verdi. Aşık, "Ata Demirer'in genel sağlık durumu iyi. Ayağında yumuşak doku zedelenmesi var. Yapılan muayenede kırık olmadığı anlaşıldı. Kendisini birazdan taburcu edeceğiz" dedi.
Ünlü komedyen Ata Demirer, Çanakkale'nin Bozcaada ilçesinde motosiklet kazası geçirdi.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Şampiyonlar Ligi B Grubu 5. maçında sahasında İtalyan devi Inter'le karşılaşacak Trabzonspor, rakibini yenerek gruptan çıkma konusunda avantaj sağlamaya çalışacak. 5 puan ve averajla CSKA Moskova'nın arkasında 3. sırada yer alan Bordo-Mavililer, Fransız Lille ile deplasmanda oynayacağı son maç öncesi puan kaybetmek istemiyor. 28 yıl sonra Avni Aker'de İnter'i konuk edecek Karadeniz ekibinde, Vittek ve Tayfun'un sakatlığı bulunuyor. Bursa'da Avrupa karşılaşması oynayan Volkan statü gereği bugün görev alamayacak. Avni Aker'de son yaptıkları antrenman öncesinde futbolculardan Serkan Balcı ile basın toplantısı düzenleyen Trabzonspor Teknik Direktörü Şenol Güneş, "Kazanmanın çok artıları olacağı maç, ama kaybetmemek de önemli." ifadelerini kullandı. Konuşmasının başında kente gelen İnter kafilesine 'hoşgeldiniz' diyen başarılı çalıştırıcı, "Onlara başarılar diliyorum. Futbolun bir yarışma olduğunu biliyoruz. Fair-play içinde güzel bir maç oynanmasını, dostluğa bir adım daha atılmasını diliyoruz. 28 yıl sonra tekrar şehrimizde İnter'i görmek mutluluk verici." açıklamasını yaptı. Güneş, maç başlayana kadar kendisinin, başladıktan sonra oyuncularının devreye gireceğini dile getirdi. EFSANELER BİRARAYA GELDİ Trabzonspor'un, İnter'i 28 yıl önce 1-0 yendiği maçta forma giyenlerin de aralarında yer aldığı bazı efsanevi oyuncular, dün bir araya geldi. Büyük zafere imza atan Bordo-Mavili takımın kadrosunda bulunan Şenol Güneş, Hasan Şengün (Dobi Hasan), Hasan Vezir, Necati, Turgay, Levent gibi oyuncuların da yer aldığı futbolcular, Varlıbaş Alışveriş Merkezi organizatörlüğünde taraftarla buluşup sohbet etti. TRABZONSPOR: Tolga, Celustka, Giray, Glowacki, Cech, Serkan, Colman, Zokora, Alanzinho, Halil, Burak. İNTER: Cesar, Zanetti, Ranocchia, Samuel, Cicero, Stankovic, Motta, Cambiasso, Coutinho, Pazzini, Zarate STAT: Hüseyin Avni Aker SAAT: 21.45 HAKEM: Martin Atkinson YAYIN: Star TV
Trabzonspor bugün, Şampiyonlar Ligi'nde kritik sınava çıkıyor. İtalyan devi İnter'i Avni Aker'de konuk edecek Bordo Mavililer, galibiyetten başka sonuç düşünmüyor..
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: 223. haftanın kazandıran numaraları 1, 8, 10, 31, 38 ve 48 olarak belirlendi. Milli Piyango İdaresi Genel Müdürlüğünce düzenlenen Süper Loto'nun bu haftaki çekilişinde de 6 bilen çıkmayınca 3 milyon 416 bin 200 lira 71 kuruş haftaya devretti. Milli Piyango İdaresi Genel Müdürlüğünden yapılan açıklamaya göre, 5 bilen 85 kişi 4 bin 546 lira 65'er kuruş, 4 bilen 4 bin 239 kişi 98 lira 15'er kuruş, 3 bilen 91 bin 84 kişi 7 lira 85'er kuruş ikramiye alacak. Bu haftaki çekilişte, 4 milyon 933 bin 733 lira 20 kuruş ikramiye dağıtıldı. Hasılattan Türkiye'nin tanıtımı, Çocuk Esirgeme Kurumu, Olimpiyat Oyunları, Savunma Sanayi ile Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumuna 1 milyon 655 bin 492 lira 16 kuruş, KDV olarak 1 milyon 97 bin 279 lira 54 kuruş, Şans Oyunları Vergisi olarak 613 bin 145 lira 25 kuruş aktarıldı.
Milli Piyango İdaresi Genel Müdürlüğünce düzenlenen Süper Loto'nun bu haftaki çekilişi yapıldı.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Sinemada bu yılın ilk 6 haftasında, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 29'luk artışla 15,5 milyon seyirci sayısı ve 193 milyon lira gişe hasılatına ulaşıldı. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü verilerinden derlenilen bilgilere göre, Türkiye'de sinema sektörü 2018 yılına önemli artışlarla giriş yaptı. Yılın ilk 6 haftasında, Türkiye'de seyirci sayısı açısından rekorların yılı olan 2017'nin aynı dönemine göre, yüzde 29'luk artışla 15,5 milyon izleyici sinemaların yolunu tuttu. Gişe gelirleri ise ilk 6 haftalık dönemde 193 milyon lira oldu. Türk filmleri, yüzde 77'lik izlenme oranları ile gişeye damgasını vurdu. Bu oranlar ile Türk sineması, yerli film izlenme oranları açısından Avrupa'da yine zirvede yer aldı. İlk 6 haftada en çok izlenen 10 filmin 7'si yerli filmlerden oluştu. SİNEMA SEVERLER KOMEDİDEN ŞAŞMADI İlk 6 haftalık dönemde Türk sineması izleyicisi, daha önceki dönemlerde olduğu gibi en çok komedi filmlerine rağbet gösterdi. Komedi filmleri, gişede en üst sıralara yerleşti. Verilere göre, Cem Yılmaz'ın "Arif v 216" filmi 4,8 milyon seyirci ile 2018 yılının en çok izlenen filmi oldu. "Arif v 216" bu dönem itibarıyla 61 milyon liranın üzerinde gişe geliri elde etti. "Deliha 2", 1 milyon 961 bin kişiyle ikinci, "Aile Arasında" ise 1 milyon 703 bin kişiyle üçüncü sırayı aldı. 2017'nin sonlarında vizyona giren "Aile Arasında" filmi, bu dönemle birlikte toplam 5 milyon 88 bin seyirci sayısına ulaştı. Sinemada en çok izlenen yabancı film, 2 milyon 859 bin seyirci sayısıyla "Labirent: Son İsyan" oldu. En çok izlenen 10 filmin ikisi yabancı animasyonlardan oluşurken, dünyada gişe rekorları kıran "Coco" ve "Ferdinand" Türkiye'de de en çok izlenen ilk 10 film arasında yer aldı. SOMESTIRDA SALONLAR DOLDU Vatandaşlar sinemaya en çok okulların yarıyıl tatilinde olduğu dönemde rağbet gösterdi. 19-25 Ocak haftasında 3,2 milyon seyirci sayısına ulaşıldı. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü verilerine göre yılın ilk 6 haftasında en çok izlenen filmler sırasıyla şöyle: Arif v 216, Deliha 2, Aile Arasında, Enes Batur Hayal mi Gerçek mi?, Coco, Labirent Labirent: Son İsyan, Cebimdeki Yabancı, Ölümlü Dünya, Acı Tatlı Ekşi, Ferdinand.
Kültür ve Turizm Bakanlığının verilerine göre, sinemada bu yılın ilk 6 haftasında, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 29'luk artışla 15,5 milyon seyirci sayısı ve 193 milyon lira gişe hasılatına ulaşıldı.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: AB ülkelerine vizesiz seyahat edebilmek için yeterliliğe sahip pasaportların ne zaman verileceği belli oldu. Pasaportlar Mayıs sonunda dağıtılacak. Dışişleri Bakan Yardımcısı Naci Koru, “Yaptığımız çalışmaya göre AB’nin öngördüğü 72 kriterden 44’ünü karşıladık. 28 kriter üzerinde çalışmalar devam ediyor. Ay sonu itibarıyla tamamı yerine getirilmiş olacak. Vize muafiyetinin 1 Temmuz’da uygulamaya geçmesini bekliyoruz” dedi. ‘GEÇİŞLER SIFIRA YAKIN’ Naci Koru, AB ile imzalanan göçmenlerin iadesi anlaşmasının kısa sürede başarılı olduğunu vurguladı. Yunan adalarına geçmeye çalışanların ağırlıklı olarak Türkiye’den geçişin kolay olduğunu duyunca üçüncü ülkelerden gelen Suriyeli, Iraklı ve Afganlar olduğunu anlatan Koru, uygulamanın başlamasıyla birlikte düzensiz göçmen sayısının bazı günler sıfıra kadar düştüğünü belirtti. MAYIS SONU DAĞITILACAK Koru, Türk vatandaşlarının AB ülkelerine vizesiz seyahat edebilmesini sağlayacak biyometrik veri (parmak izi) yüklenebilen pasaportların ise mayıs ayı sonundan itibaren verilmeye başlanacağını açıkladı.
Türk vatandaşlarının AB ülkelerine vizesiz seyahat edebilmesini sağlayacak yeni pasaportlar bir ay sonra dağıtılacak.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: . Temizlik çalışmalarını yerinde inceleyen Konyaaltı Belediye Başkanı Muhittin Böcek, “Modern ilçemizde görüntü kirliliğini önlemek için 172 temizlik personelimizle birlikte geniş kapsamlı bir temizlik çalışması başlattık. Her yıl 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde başlatmış olduğumuz bu çalışmaları, yaz sezonunun erken başlaması ile öne aldık. Akdeniz Bulvarı, Konyaaltı Sahili, başta olmak üzere bütün mahalle, cadde ve sokaklarımızı temizleyeceğiz” dedi. Konyaaltı Sahili’nin sezon boyunca gece temizleneceğini kaydeden Başkan Böcek, “Vatandaşlarımızın daha sağlıklı, hijyenik, güvenli bir ortamda denize girebilmeleri ve sabah sporlarını yapabilmeleri için sahilde yapılacak temizlik çalışmalarını gece saatlerine aldık” ifadelerini kullandı. Başkan Böcek, kötü görüntüye neden olan eski dolum tesisleri binasının da önümüzdeki haftalarda yıkılacağını bildirdi.
Konyaaltı Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğüne bağlı ekipler, ilçe genelinde temizlik çalışması başlattı
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: İsrail'in güvenliğine yönelik bir tehdit ve ya İsrail'in güvenliğini bozabilecek her hangi bir girişim İsrail tarafından çok Amerika tarafından engellenir... Arap aleminin içinde yalnız kalan İsrail'e kukla devlet lazım... Kuzey Irak'ta kurulması varsayılan bir devleti cazip kılan ise kurulacak olan devletin NATO'nun bütün antlaşmaları dışında bir devlet olması... Burada nükleer silah üretim tesisleri kurulabilir çünkü bütün NATO antlaşmaları dışında bir devlet olacaktır... Burada Amerikalıların yahut İsrail'in kaç Kürt vatandaşın öleceği ve ya yok olacağı hiç umurlarında değil... Ama o kukla, sahte devlet vasıtasıyla Kuzey Irak'ta nükleer bir güce kavuşmak mümkün... Bu İsrail'in kontrolündeki bir güç olacak. İsrail'in güvenliğine yönelik ve İsrail'i korumakla görevli olan bir devlet olacak... Şayet Barzani'ye verilen ve hayatı boyunca arzu ettiği Kürdistan'ı kurma görevini tamamlayabilirse bölgede kan gövdeyi götürecektir... Bölgeye bundan böyle hiç bir zaman huzur ve refah gelmeyecektir... Devam; DAEŞ terör örgütünün 2014 yılının ilk yarısında Irak’ın Musul ve Felluce gibi büyük kentlerini hızlı bir şekilde ele geçirmesi ve Bağdat ile Kerkük’ü tehdit etmeye başlaması Irak’ın üçe bölünmesiyle ilgili senaryoları tekrar gündeme getirmişti. Irak’taki merkezi otoritenin çökmek üzere olduğuyla ilgili birçok haberin basında yer aldığı günlerde Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başbakanı Mesud Barzani, CNN’e verdiği bir mülakatta “artık Kürt halkı için kendi geleceğini belirleme vakti geldi ve biz halkın kararının arkasındayız” diyerek bağımsızlık ile ilgili referandum yapabileceklerine işaret eden açıklamalar yapmaktaydı. Bu bağlamdaki en ilginç gelişmelerden birisi de İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Tel Aviv Üniversitesi’nde yaptığı bir konuşmada İsrail’in Kuzey Irak’ta bağımsız bir Kürt devletinin kurulmasını desteklediğini açıklaması olmuştur... Haaretz gazetesinin haberine göre İsrail’in o zamanki Cumhurbaşkanı Şimon Perez, Başbakan Netanyahu ve Dışişleri Bakanı Liberman ABD Başkanı Obama ile yaptıkları görüşmelerde Irak’ın dağılmak üzere olduğundan hareketle bağımsız bir Kürdistan’ın kurulmasının kaçınılmaz olduğunu ifade etmişlerdir... İsrail tarafından gelen bütün bu açıklamaları ilginç kılan husus ise, her ne kadar İsrail ile Kuzey Irak arasında yoğun bir işbirliğinin olduğu uzun zamandır bilinse de bugüne kadar her iki tarafın da bu işbirliğini daima inkar etmesi olmuştur. Dolayısıyla Netanyahu’nun bu açıklamasıyla birlikte Kürt-İsrail ilişkileri ilk defa üst düzey bir İsrailli devlet adamı tarafından kamuoyuna açıklanmıştır. Bütün bu gelişmeler İsrail’in Kuzey Irak’la yıllar içinde geliştirdiği ilişkileri tekrardan gündeme getirmiştir. Kuzey Irak-İsrail ilişkileri uzun dönemdir bilinmekte ve bu ilişkilerin geçmişi İsrail Devleti’nin kurulmasına kadar gitmektedir. Sonuç; Referandum süreciylede Türkiye’nin de ulusal güvenliğini tehdit eden Barzani ve güçlerine Türkiye’ye yaptırım uygulama hakkı doğmuştur… Türkiye her türlü önlem alma hakkına sahiptir… Tüm olan bitenden Barzani sorumlu olacaktır…
Ortadoğu'daki bütün olaylar İsrail'in güvenliği için yapılır. Yani öncelik İsrail'in güvenliğidir.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Mustafa Koç 56 yaşında vakitsiz ölümüyle hayata veda ederken geride karısı Caroline Koç ve kızları Aylin ile Esra Koç'u bıraktı. Rahmi Koç'un 3 oğlundan en büyüğü olan Mustafa Koç kimdir nasıl bir insandı? Peki Mustafa Koç'un kaç çocuğu vardı ve karısı kimdir? Mustafa Koç ve kızları Aylin Koç ile Esra Koç'a dair merak edilen bilgiler ile instagram hesabından yansıyanlar bu haberde. MUSTAFA KOÇ KİMDİR ÇOCUKLARI VE KARISI Mustafa Koç öldü mü, son sağlık durumu nasıl sorularının cevabını Mustafa Koç'un doktoru verdi. Kalp krizi geçiren Koç, hayatını kaybetti. Mustafa Koç'un ölümünün ardından gözler eşi Caroline Koç'a çevrildi. Mustafa Koç ile çok genç yaşta tanışan ve ona aşık olan İzmirli eşi Caroline Giraud, hayatını değiştiren evlilik kararını 21 yaşında vermiş. 'Karşılaşmalar' adlı kitabını tanıttığı röportajında ise eşi Mustafa Koç hakkında şunları söylemişti... “Fotoğrafçıların dünyayı deneyimleme ve onunla etkileşime girme biçimleri ilginçtir. Kendileriyle ilgili çok şey anlatır. Mustafa'yı olağan rutini dışında, bu özgür ortamda, sadece ışığı, kompozisyonu, açıyı, gökyüzünü, arka planı ve vahşi hayatı fotoğraflamak için en iyi konumu düşünürken izlemek çok ilginçti. Fotoğraf fotoğraftan ibaret değildir ve bireyler olarak ne kadar zengin ve karmaşık olduğumuzla ilgilidir. Her şey bundan sonra gelir. Bu dinamik iletişim biçimini cesur ve gözüpek bir şekilde kullanan Mustafa, Afrika denen çok özel toprakların en güzel anlarından bazılarını kayda geçirdi. Onu olağan rutini dışında, bu özgür ortamda, sadece ışığı, kompozisyonu, açıyı, gökyüzünü, arka planı ve vahşi hayatı fotoğraflamak için en iyi konumu düşünürken izlemek çok ilginçti. Öğrenmeye devam etmekte çok istekliydi ve sonunda bu kitapla birlikte, deneyimlerini arkadaşlarıyla, daha geniş kitlelerle daha zengin ve anlamlı bir biçimde paylaşma fırsatını buluyor.” Bunlar Caroline Koç’un, eşi Mustafa Koç’un kitabının önsözünde yer alan ifadeleri. Caroline Giraud'un hayatını aşağıdaki haberden okuyabilirsiniz... Mustafa Koç, 1960 yılında Ankara’da doğan Mustafa Koç, Koç Ailesi’nin 3. Kuşak üyesi ve Rahmi M. Koç‘un en büyük oğludur. Kardeşleri Ömer Mehmet Koç (1962) ve Ali Yıldırım Koç (1967)’tur. 1980 yılında İsviçre’de Lyceum Alpinum Zuoz’u bitirdikten sonra ABD’de George Washington Üniversitesi İşletme bölümünden 1984 yılında mezun olmuştur. Caroline Giraud ile evli olup iki kız çocuğu (Esra ve Aylin) babasıdır. Almanca ve İngilizce bilmektedir. Çalışma yaşamına 1984’te Tofaş’ta Müşavir olarak başlayan Koç, Ram Dış Ticaret’te Satış Müdürlüğü ve Satış Genel Müdür Yardımcılığı görevlerinde bulunmuştur. 1992 yılında Koç Holding’e geçerek sırasıyla Başkan Yardımcılığı, Başkan, Yönetim Kurulu Üyeliği ve Yönetim Kurulu Başkan Vekilliği görevlerini yürütmüştür. 2003 yılından beri Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı’dır. Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği Yüksek İstişare Kurulu Onursal Başkanı ve Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu Üyesi olan Koç, Finlandiya İstanbul Fahri Konsolosu’dur. Genç Başkanlar Organizasyonu üyesi olup, JP Morgan Uluslararası Konseyi’nde, Rolls-Royce Uluslararası Danışma Kurullarına ve Council on Foreign Affairs Uluslararası Konseyi’nde yer almaktadır. Bilderberg Toplantılarının Yürütme Kurulu üyesi’dir. 2005 yılında İtalya Hükümeti’nin Cavaliere D’Industria nişanı ile ödüllendirilmiştir. Mustafa Koç'un Esra ve Aylin adında iki kız çocuğu var. Mustafa V. Koç, ekonomik ve sosyal kalkınmaya büyük önem veren ve bu alanda World Monuments Fund ve Carnegie Vakfı ile BNP Paribas gibi saygın kuruluşlarca ödüllendirilen Koç Ailesi’nin sosyal ve kültürel yaşama katkılarını hayata geçiren Vehbi Koç Vakfı’nın Yönetim Kurulu ve Türk Eğitim Gönüllüleri Vakfı’nın Mütevelli Heyeti Üyesi’dir. Caroline Giraud ile evli olan Mustafa Koç 'un iki kızı var; Esra Koç ve Aylin Koç . Mustafa Koç Almanca ve İngilizce biliyordu.
Mustafa Koç ve karısı Caroline Koç kimdir? Rahmi Koç'un en büyük oğlu Mustafa Koç geride kızları Aylin ve Esra Koç 'u bıraktı. Peki Mustafa Koç'un eşi ve kızları kimdir nasıl bir hayatları vardı. Instagram hesabından yansıyanlar.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Filipinler, dünyanın düşük fiyatlı İngilizce öğrenim merkezi olarak giderek daha fazla öne çıkıyor. Ülke dışından İngilizce öğrenmek ya da İngilizce eğitim veren üniversitelerde eğitim görmek için Filipinler’e gelen öğrenci sayısı hızla artıyor. İnsanların, İngilizce öğrenmek üzere gidilecek klasik yerler olarak gördüğü İngiltere, ABD veya Avustralya gibi başka ülkeler de olabilir. Ama Filipinler’de karar kılmalarının temel bir nedeni var. Burası çok daha ucuz. Dil öğrencilerinin rekabetçi piyasasında bu ucuzluk, Filipinler’in İran, Libya, Brezilya ve Rusya gibi ülkelerden insanları çekebiliyor olması anlamına geliyor. İngilizce öğretmeni Jesy King, çalıştığı okulun 60 saatlik İngilizce dersleri için ABD ya da Kanada’da denk bir kursun fiyatlarının üçte biri civarında olan 500 dolarlık kurs fiyatlarına dikkati çekiyor. King “Diğer ülkelerle karşılaştırıldığında ücretlerimizin rekabet gücü çok yüksek” diyor. Bir diğer önemli avantaj da aksan. Filipinliler net bir Amerikan aksanı ile İngilizce konuşuyor. Bunun bir nedeni Filipinler’in 50 yıl boyunca Amerikan kolonisi olması, bir diğer nedeni de ülkede pek çok insanın ABD piyasasına hizmet sağlayan çağrı merkezlerinde uzun süre çalışmış olması olabilir. Amerikan aksanı Bu merkezler personelini Amerikalılardan ayırt edilemez bir aksanla konuşmak üzere eğitiyor. Böylece arayanlar konuştukları çağrı merkezi elemanının dünyanın bir diğer ucunda olduğunu asla fark etmiyor. Jesy King “Benim de çağrı merkezinde çalışma tecrübem var. Dolayısıyla, bu merkezlerde çalışmanın ön koşulu olarak Amerikan aksanıyla konuşmayı öğrendim.” diyor. Çalıştığı okul Manila Uluslararası Dil Akademisi, dünyanın dört bir yerinden öğrencileri çekiyor. Çoğunluğu özellikle Japonya, Tayvan ve Kore gibi Asya ülkelerinden, ancak son zamanlarda Kuzey Afrika, Güney Amerika ve Orta Doğu’dan da öğrencileri olmuş. Öğrenci sayıları giderek artıyor. Filipinler Göçmen Bürosu’na göre bu sene 24 binden fazla kişi öğrenci vizesi için başvuruda bulundu. Dört sene önce bu rakam 8 binin altındaydı. Hükümet sektörü, büyüme için altın fırsat olarak görüyor. Talep artıyor Ticaret ve Sanayi Müsteşarı Cristino Panlilio “Daha fazla sayıda öğrenci kabul etmeye hazırlıklıyız. Bunun için ülkenin daha fazla tanıtım yapması gerektiğine inanıyorum” diyor. Filipinler’e sadece İngilizce öğrencileri gelmiyor, her alanda lisans ve lisansüstü eğitimler için başvuru yapan yabancı öğrenci sayısında da hızlı bir artış söz konusu. Bu kişileri çeken ilk neden de, maliyetin düşük olması. Ayrıca ülkenin önce gelen üniversitelerinde derslerin İngilizce yapılıyor olması da bir başka etmen. Burada bir üniversitede öğrenci olabilmek için yabancıların öğrenci vizesi alması gerekiyor. Göçmen kayıtları, üç sene öncesine oranla 2011’de öğrenci vizesi başvuran yabancıların sayısının üçe katlandığını gösteriyor. Ülkenin önce gelen üniversitelerinden De La Salle’in başkan yardımcısı Dr. Alvin Culaba’nın üniversitelerinin eğitim düzeyinin, dünyanın herhangi bir yerindekilerle yarışabileceğine dair güveni tam. Culaba “Programlarımız ABD ve Avrupa’dakilerle eşit düzeyde, hatta bazı durumlarda çok daha iyi” diyor. Sıkı pazarlık Hâlihazırda De La Salle’in Çin ve Japonya’da çok sayıda öğrencisi var, ama son zamanlarda Avrupalı öğrencilerin de sayısı arttı. Rusya’dan mühendislik öğrencisi Elizaveta Leghkaya bunlardan biri. Kanada, Avustralya ve Yeni Zelanda’daki üniversiteleri de araştırmış, ancak De La Salle’deki mühendislik programı diğerlerinin dörtte biri fiyatında. Leghkaya “Burası çok daha ucuz ve edineceğim vasıfların tamamen eşit düzeyde olacağına güveniyorum” diyor. Filipinler’de öğrenci olmanın başka faydalarını da keşfetmiş: “Avrupa’da bulabileceğimden daha farklı bir yaşam tarzı olduğundan iyi bir tecrübe oluyor. Kültürü öğrenmek enteresan. Burada yolculuk yapmayı, plaja ve müzelere gitmeyi seviyorum” diyor. Ancak Filipinler’de öğrenci olmak çekingen insanlara göre değil. Burada yaşamak bürokrasi ve yolsuzlukla ve Manila’daysanız hava kirliliğiyle baş edebilmek anlamına geliyor. Bu arada Filipinlilerin çoğunun İngilizce konuşulan diğer yerlerden çok farklı bir dil konuştukları gerçeği de var. Filipinler kendisini, İngiltere ve ABD’den sonra, dünyanın İngilizce konuşulan üçüncü büyük ülkesi olarak tanıtıyor. Turizm Departmanı’nın internet sitesinde gururla sunulan bu tanıtım, bir anlamda doğru da. Pek çok kişi en azından temel İngilizce’yi, iyi eğitimli kişiler ise akıcı biçimde İngilizce konuşabiliyor. Taglish konuşanlar Pek çok kişi yerel dil olan Tagalogca ile İngilizce’nin bir karışımı olan ve Taglish (Tagalog-English) konuşuyor ve bu dili anlamak yabancılar için zor olabiliyor. İngilizce tabelalarda sözcükler sıklıkla yanlış yazılıyor ve İngilizce sözcüklerin bazı kullanımları tamamen Filipinler’e özgü. Bu durum kafa karıştıran ve bazen de komik sonuçlara yol açıyor. Ancak pek çok kişi için, Filipinler’de eğitimin faydaları ile karşılaştırıldığında bunlar küçük engeller. Dünyanın pek çok yerinde giderek artan eğitim maliyetleri, internet üzerinde yabancı kurslar bulmanın kolaylaşması ile birleşince, giderek daha çok kişi yurtdışında eğitim almaya karar veriyor. Filipinler gibi İngilizce konuşulan ülkeler bu trenden fayda sağlamak için hazır bekliyor.
Ucuz okullar ve iddialı Amerikan aksanı dünyanın dört bir yanından İngilizce öğrenmek isteyen yabancı öğrencileri Filipinler'e çekiyor.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, üç cumhurbaşkanı adayına da oy vermeyeceklerini söyledi. Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, Saadet Partisi Antalya İl Başkanlığı’nın Kepez Kent Ormanı’nda düzenlenen iftar programına katıldı. İftar yemeğinin ardından konuşan Kamalak, Kuran-ı Kerim’den ayetlerle örnekler vererek partililerine seslendi. Kamalak’ın gündemini Filistin ve orta doğuda yaşanan olaylar oluşturdu. Partililerine sadıklık tavsiyesinde bulunan Kamalak, sadıklık merkezini bırakıp başka taraflara geçenlerin Filistin’de akan kanın vebaline ortak olduğunu söyledi. Irak’ın bölünmesinde AK Parti’nin de vebalinin olduğunu belirten Kamalak şöyle konuştu: “Sadıklarla beraber olun. Değerli kardeşlerim gerçekten milli görüş erleri olarak başta Necmettin Erbakan olmak üzere sadakatlerinden vaz mı geçmişlerdi ki bir kısım kardeşlerimiz o merkezi bırakıp başka tarafa yöneldiler. Yöneldiler de ne oldu açık ve net söylüyorum ki Filistin’de oluk oluk akan kanda bu kardeşlerimizin vebali vardır. Irak üç parçaya bölündü. Şu an ırak kan gölü ve ateş çemberi içindedir. Irak’ın bu duruma düşmesinde Ak Parti’nin vebali yok mu? Dinletemedik bize “Esadcı mısınız” dediler. Aradan birkaç gün geçti ve Suriye karıştı. Bu kimin aleyhine oldu bir bütün olarak İslam aleminin özelde ise Türkiye’nin” dedi. “DİPLOMATLARI REHİN OLAN TEK ÜLKE TÜRKİYE’DİR” 4 yıl önce Suriye’de yaşanan olaylarla ilgili olarak Esad’ı ve Türkiye’yi uyardıklarını belirten Kamalak, olayların bugünlere gelmesinde herkesin sorumlu olduğunu da söyleyerek, “Şu anda dünyada diplomatları rehin olan tek ülke Türkiye’dir. Biz bunu 4 yıl önce söylemiştik. Bunda hepimizin suçu vebali vardır. Suç sadece AK Parti’ye ait değildir. Hepimiz sorumluyuz. Biz üzerimize düşeni yeterince yapsaydık böyle olmazdı. Batı intikam peşindedir. İntikamın merkezinde de Türkiye vardır. Bizimkiler tutturmuşlar Avrupa Birliği (AB) konusu diye. Irak’ı yerle bir edende Batı, bizimkileri de yanına alarak Libya’yı bölende Batı, Mursi’yi yıkanda Batı, binlerce Müslüman’ı katleden Sisi’yi kabul edenlerde Batıdır. Suriye’yi karıştıranlarda Batı. Unutmayın asıl hedefte Türkiye vardır” dedi. “CUMHURBAŞKANI ADAYLARINA OY YOK” Batıdan İslam alemine hayır gelmeyeceğini söyleyen Kamalak, cumhurbaşkanı adayı olan 3 siyasi ismin amaçlarının AB olduğunu ve AB’den Türkiye’ye hayır gelmeyeceğini kaydetti. “Haç’tan Hilal’e hayır gelmez” diyen Kamalak, “Şu an üç lider çıkmış hedef AB diyor. Gitmek istemediğiniz bir yere bir dolmuş kalkıyor diye dolmuşa binmek zorunda mısınız. Milli görüş olarak haçlı birliğine değil, İslam birliğine yönelmek istiyoruz. O nedenle dedik ki 3 cumhurbaşkanı adayının ses tonları farklı olsa da istikametleri aynıdır. Biz oraya gitmek istemiyoruz. Hiçbir adaya oy vermeyeceğimizi beyan ettik. Oy vermek onay vermektir. Onların vebaline ve günahına ortak olmamak için 3 adaydan hiç birine oy vermeyeceğimizi beyan ediyoruz” diye konuştu. Konuşmanın ardından Genel Başkan Kamalak ve partilileri teravih namazı ve ardından Filistin ve Gazze’de yaşamını yitirenlere dua etmek için iftar alanından ayrıldı. (İHA)
Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, üç cumhurbaşkanı adayına da oy vermeyeceklerini söyledi. <br/>Saadet Partisi Genel Başkanı Mus...
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: GAZETECİLER.COM Hükümete yakın köşe yazarlarının son günlerde hedef isimlerden Cengiz Çandar bugün de Mehmet Metiner'in yazısına konu oldu. Aynı zaman AKP milletvekili olan Metiner, Yeni Şafak'taki köşesinde Çandar'ı "çakma liberal" olmakla Çandar'ın Başdanışman Yalçın Akdoğan'a dönük eleştirilerini ve 'Başbakan Akdoğan gibileri konuşturmasın.' dediğini hatırlatan Metiner "peki bu durumda Akdoğan konuşmasın mı, yazmasın mı? Çandar gibilerin istediği bu mu yani?" diye sordu. Çandar'ın Akdoğan'a dönük eleştirilerini "andıç" şeklinde tanımayarak şaşırtan Metiner "28 Şubat'ta andıçlanan Çandar şimdi de Akdoğan gibileri andıçlama yoluna gidiyor…" dedi. İşte Mehmet Metiner'in yazısındaki ilgili bölüm: Geçenlerde Başbakan Başdanışmanı Ankara Milletvekili Doç. Dr. Yalçın Akdoğan haklı olarak Cemil Bayık'ın tehditlerini eleştiren bir yazı kaleme aldığında Çandar kendisinden beklenen o ilginç çıkışı yaptı. Tam kendine yakışan bir demokratlık örneği sergiledi yanı… Dedi ki: 'Başbakan Akdoğan gibileri konuşturmasın.' Allah Allah! Bir yanda herkes özgürce konuşsun diyeceksiniz, öbür yanda özgürce fikrini dile getiren, üstelik de çözüm sürecinin hayrına nice yazılara ve konuşmalara imza atan Akdoğan gibi bir insanın konuşturulmaması gerektiğini söyleyeceksiniz! Çandar sadece Akdoğan'ı kastetmiyor, gibilerini de bu süreçte susturulması gerekenler kategorisine yerleştiriyor. Bir yanda Başbakana diktatörlük suçlamaları… Başbakanın basın üzerinde estirdiği teröre (!) göndermede bulunmalar… Gazetecileri ve yazarları konuşturmama/susturma operasyonunun faili gibi göstermeler… Ve bütün bu gerçek olmayan iddialar üzerinden yürütülen diktatörlük tartışmaları… Bu tartışmanın şampiyonlarından biri olan Çandar şimdi kalkmış Akdoğan gibilerin Başbakan tarafından konuşturulmaması gerektiğini salık veriyor. Hem de nasıl bir öfkeyle… Ağzından soluyan bir kin ve nefret duygusuyla… Karar versin Çandar artık: Başbakan onu veya bunu susturan bir Başbakan mı olsun, yoksa herkesin özgürce konuşmasını/yazmasını gerekli gören bir Başbakan mı olsun? Ak Parti içinde çok sesliliğin olmadığını, Başbakanın diktatoryal bir yönetim oluşturduğunu söyleyen Çandar gibiler karar versinler artık… Diyelim ki Akdoğan'ın görüşleri farklı olmuş olsun, -ki bence hiç de öyle değil, tam tersine çözüm sürecinin asıl ruhunu ve felsefesini yansıtan görüşlerdir- peki bu durumda Akdoğan konuşmasın mı, yazmasın mı? Çandar gibilerin istediği bu mu yani? Yazının tamamı için
AKP milletvekili ve Yeni Şafak yazarı Mehmet Metiner'den Cengiz Çandar'a sert suçlamalar. Metiner, Çandar'ı "çakma liberal" olmakla eleştirdi...
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: ABD’nin IŞİD kuşatması altındaki Kürt kenti Kobani’ye ilk kez yaptığı silah yardımı konusunda çarpıcı bir ayrıntı ortaya çıktı. Buna göre yardımlar, Irak’ın eski cumhurbaşkanı ve Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin en önemli siyasi aktörlerinden olan Celal Talabani’nin partisi Kürdistan Yurtseverler Birliği tarafından yapıldı. ‘BARZANİ TEĞİL TALABANİ’ Amerikan Merkez Kuvvetler Komutanlığı, Kobani’ye silah yardımına ilişkin açıklamasında, söz konusu malzemenin ‘Irak’taki Kürt yetkili birimlerden‘ gönderildiğini belirtmiş ama ayrıntı vermemişti. Diken.com.tr'den İlhan Tanır'ın haberine göre atfın bu şekilde yapılmasının nedeninin, PYD’ye ulaştırılan silah ve muhimmatın Mesut Barzani liderliğindeki Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nden değil, Talabani’nin Kürdistan Yurtseverler Birliği’nden yapılması olduğunu söyledi. İLK TWITTER'DAN DUYURULDU Nitekim Talabani’ye yakın Süleymaniye Times gazetesi, hava yardımından saatler önce ve henüz ABD’den bir açıklama yapılmamışken, twitter hesabından KYB Güvenlik Şefi Lahur Talabani’ye atfen, ”Kobani’nin halkı önümüzdeki saatlerde çok mutlu olacak” diye tweet atmıştu. Bu tweet’ten saatler sonra, ABD’nin Kobani’ye ilk kez silah yardımı yaptığı anlaşıldı. YNK'DEN RESMİ AÇIKLAMA DA GELDİ YNK (KYB) politbürosu’ndan yapılan yazılı açıklaması ise şöyle: “Terörle mücadele güçlerimizin aracılıyla 10 günlük bir çalışama sonucu olarak bugün ABD’yle işbirliği içinde saat 02:15’de KYB’nin kendi yardımı olan 24 ton silah ve mühimmat, kobani’ye ulaştırıldı. Umarız KYB’nin YPG savaşçılarına yaptığı yardımlar, Kobani’ye diğer yardımların kapısını açar.” KDP'DEN İLGİNÇ İTİRAZ! Kürdistan Bölgesi Başkanlığı, Kürdistan Yurtseverler Birliği’nin (KYB) Kobani’ye silah ve askeri malzeme gönderdiğini ret ederek, “Maalesef KYB politbüro’dan yapılan açıklama gerçekleri olduğu gibi yansıtılmıyor” denildi. Kürdistan Bölgesi Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Bugün Erbil Uluslararası Havalimanı’nda, ABD uçaklarına yüklenen 21 tonluk silah ve mühimmat yardımı, 28 paraşütle Kobani’ye hava sahasından bırakıldı.” Açıklamada, “KYB bu hassas süreçte bu tür pazarlıklara girmemeli. Sadece KYB değil, bütün Kürdistan halkının kalbi Kobani için atıyor” ifadeleri kullanıldı.
ABD havadan YPG'ye silah yardımında bulununca kobani'de dengeler değişti. Silahları gönderen asıl aktörün ise Celal Talabani olduğu iddia ediliyor...
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: İsrailli araştırmacılar, erkekler için ilk doğum kontrol hapını üretti. Ağız yoluyla alınan hap spermlerin rahme ulaşmadan pasif hale gelmesini sağlayacak. Üstelik bu hapı her gün değil üç ayda bir alınması yeterli. Bilim insanları hapın üç yıl içinde piyasada olabileceğini açıkladı. The Daily Telegraph gazetesinin haberine göre iğne formundan farklı olarak hap, erkeğin testosteron hormonuyla kadının progesteron hormonunun bir birleşimini kullanmıyor. Buluşun arkasındaki bilim insanları, kadının hamile kalması için gereken, spermdeki önemli bir proteini yok ettiklerini söylüyor. Böylece sperm yine rahme ulaşıyor ancak bu kez döllenme gerçekleşmiyor. Hapın uzun süre etkili olmasının yanı sıra kadınların aldığı doğum kontrol hapları gibi yan etkisi de yok. Önceden geliştirilen ve deneyleri hâlâ süren erkek için doğum kontrol aşıları depresyon ve seks güdüsünde azalma gibi yan etkilere yol açmıştı. Hapın geliştirilmesine yardım eden İsrail Üniversitesi’nden Haim Breitbart da, yeni hapta yan etki olmadığının altını çiziyor. Fareler üzerinde yapılan testler, gelecek sene insanlar üzerinde de uygulanmaya başlayacak.
Doğum kontrol yöntemlerine de eşitlik geldi. Kadınların kullandığı haplar şimdi erkekler için de üretiliyor.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Kehribar 7. yeni bölüm fragmanı yayınlandı; 29 Nisan 2016 Cuma akşamı ATV'de... Orhan, yirmi yıldır çektiği hasretin her geçen gün kendini biraz daha fazla kavurduğunun farkındadır. Her gece gördüğü kabuslarında hasret kaldığı sevgilisi Leyla'yı aramaktadır. Can düşmanı Musa, ummadığı bir an da Orhan'ın karşısına çıkacak ve geçen onca zamana rağmen soğutamadığı, vücudunun bir parçası haline gelmiş kinini Orhan'a kusacaktır. Orhan, Musa ile karşılaşması sonucunda memleketten uzak kalmasının artık kimseyi koruyamayacağını fark eder. Ailesi, Musa'nın tehdidi altında ezilmektedir. Musa'nın sebep olduğu olaylar sonrası Orhan, Almanya'yı, kabuğu içine kapalı yaşadığı hayatını geride bırakır, memleketi Mudanya'ya döner ve geride kalan günlerden hesap sorar. Yıllardır onu görmeyen, sevgilisi, ailesi, arkadaşları zamanın akışı içinde çok başka yerlere savrulmuştur. Orhan, hepsinden birer helallik almak isterken, sürükleyici bir intikam hikayesinin içinde ayakta kalama savaşı verecektir. Mudanya, Orhan ve Musa'nın yirmi yıl sonra yeniden kapışmasına sahne olur. Herkes tarafını seçer, Musa'nın arkasındakiler, Orhan'ın yanındakiler... Artık Mudanya iki parçaya bölünmüştür.
Kehribar dizisi 7. yeni bölümüyle 29 Nisan 2016 Cuma akşamı ATV'de olacak. Kehribar'ın bu hafta yayınlanacak son bölümünde neler yaşanacak?
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: ABD'de olan Fethullah Gülen'e bir selam da bugün Devlet Bakanı Faruk Çelik'ten geldi. Şanlıurfa'da bir dizi açılış törenine katılan Bakan Çelik, yemin tartışmaları ve tahliye edilmeyen milletvekilleriyle ilgili çözümün tek adresinin TBMM olduğuna işaret etti. Türkçe Olimpiyatları'na katılan öğrencilerle de bir araya gelen Çelik, Şanlıurfa'dan Gülen'e selam söyledi. Devlet Bakanı Faruk Çelik, demokrasilerde sorunların çözüm yerinin belli olduğunu ifade ederek, ''Aslında geçen dönemlerde diyaloğa açık mücadelemiz karşılık bulmuş olsaydı, bugün anayasa ve yasalar düzeyinde demokrasi anlamında çok daha ileri noktalarda olabilirdik. Onun için çözüm merkezi TBMM'dir'' dedi. İstanbul'daki programı nedeniyle kente yaklaşık 1,5 saat gecikmeli gelen Çelik, GAP Havaalanı'nda Şanlıurfa Valisi Nuri Okutan, AK Parti Şanlıurfa milletvekilleri, Belediye Başkan Yardımcısı Fevzi Yücetepe, AK Parti il teşkilatı üyeleri ile sivil toplum kuruluşu (STK) temsilcileri ve çok sayıda vatandaş tarafından karşılandı. Havaalanın çıkışında, davul-zurna eşliğinde halay çeken folklor ekibini bir süre izleyen Çelik, kendisini karşılamaya gelenlerin yoğunluğu nedeniyle korumaların güçlükle açtığı yoldan geçerek aracına ulaşabildi. ''ÇÖZÜM YERİ TBMM'DİR'' Devlet Bakanı Çelik, OSB'de Zümrüt Tekstil Fabrikası'nın açılışına katıldı. Fabrikanın sahibini tebrik eden Çelik, böyle bir tesisin kentin gelişmesi ve kalkınmasına katkı sunacağını anlattı. Seçim sürecine de değinen Bakan Çelik, genelde başarılı bir seçim sürecini geride bıraktıklarını, sonuçların Türkiye ve Şanlıurfa açısından hayırlı olmasını temenni ederek, şunları kaydetti: ''Önümüzdeki günlerde ülkemize hizmet edecek olan yeni kadrolar, parlamento düzeyinde ve yeni oluşacak bakanlar kurulu, yürütme olarak hizmete koyulacaktır. Bu yeni 'ustalık dönemi' diye tanımlanan bu dönemde çok hızlı bir şekilde Şanlıurfa'mızın ve ülkemizin hizmetlerini gerçekleştireceğiz. Milletimiz bu 12 Haziran'da bir kez daha istikrarın ve huzurun büyümenin ve kalkınmanın devamından yana bir irade ortaya koydu. Bundan dolayı milletimize ne kadar teşekkür etsek azdır. İstenmeyen olaylar yok mu? Var. Ama bu toplantı ve açılış vesilesiyle ifade etmek istiyorum ki. Sorunların çözüm yeri demokrasilerde bellidir. Ben mecliste bir çok sorunun çözümünün mümkün olduğuna inan birisiyim. Herkes de öyle inanıyor diye bu inancımı muhafaza etmek istiyorum. ŞANLIURFA ÇEKİM VE YATIRIM MERKEZİ Devlet Bakanı Faruk Çelik, Şanlıurfa'nın bir çekim ve yatırım merkezi olduğunu vurgulayarak, açılışını yaptıkları tesislerin bunun müjdecisi olduğunu söyledi. Kendilerinin de ellerinden geleni, bu noktada esirgemeyeceklerini ifade eden Bakan Çelik, şöyle devam etti: ''Bir çekim ve yatırım merkezi olan Şanlıurfa için elimizden gelen ne varsa esirgemeyeceğiz. Seçimlerin ardından toplanan Bakanlar Kurulu'nda en uzun bir şekilde dinlenen il, Şanlıurfa oldu. Uzunca bir şekilde burada acil çözülmesi gereken sorunları dile getirdik. İnşallah yerini ve adresini buldu, bir bir çözüme kavuşacak. Önümüzdeki dönemde işsizlik rakamlarının çok yüksek olduğu bir Şanlıurfa değil, istihdamın gerçekleştiği bir Şanlıurfa'yı konuşacağız ki bugün bunun açılışını yaptığımız tesiste, 350'den fazla kardeşimizin çalışması bunun güzel bir göstergesidir.'' 9. ULUSLARARASI TÜRKÇE OLİMPİYATLARI Bakan Çelik, açılışın ardından fabrikanın toplantı salonunda 9. Uluslararası Türkçe Olimpiyatları kapsamında ''Şanlıurfa Etkinlikleri''ne katılmak üzere kente gelen çocuklarla bir araya geldi. Söz konusu olimpiyatların dünyadaki barışı tesis etmede önemli bir işlev üslendiğine inandığını ifade eden Faruk Çelik, şunları kaydetti: ''Türkçe'nin ne kadar önemli bir dil olduğunu ve kabul gördüğünü tarihsel yönü açısından da ele aldığımız zaman, medeniyet kurmuş bir milletin evlatlarına yakışan bir davranış olduğunu görüyoruz. Tüm dünya çocuklarına sahip çıkma ve dünyanın çok ihtiyaç duyduğu barışı ve kardeşliği tesis etmek açısından bu olimpiyatların çok önemli işlev gördüğü kanısındayım. Aslında ülkemiz açısından bakacak olursak toplumun çok farklı kesimlerinin izleme konusunda bir bütünlük arz ettiğini, kaynaşmayı ortaya koyduklarını görüyoruz. Ülkemiz ve bölgemiz açısından hem de dünya geçliğinin buluşması açısından son derece önemli bir girişimdir. Katkısı olanları Şanlıurfa düzeyinde kutluyorum, tebrik ediyorum. Tabi ki yurt dışında Türk okullarının açılmasıyla ilgili öncülük yapan, bu fikri ortaya koyan bütün dünya gençliğinin gönlünde taht kuran Fethullah Gülen hoca efendiyi de buradan saygıyla anıyorum, kendilerine hürmetlerimi de buradan ifade ediyorum.''
Bakan Çelik, Şanlıurfa'da açılışlara katıldı olimpiyatlara katılan öğrencilerle bir araya geldi
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK), Erzurum özel yetkili savcılarının yetkilerinin kaldırılmasına ilişkin kararının gerekçesini tamamlayarak Adalet Bakanlığı'na gönderdiği öğrenildi. Kurul, Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner'in gözaltına alınması üzerine, Erzurum Başsavcıvekili Tarık Gür, Cumhuriyet savcıları Rasim Karakullukçu, Mehmet Yazıcı ve Osman Şanal'ın Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 250. maddesi kapsamındaki yetkilerini kaldırmıştı. Ayrıca, Erzurum Cumhuriyet Başsavcısı Sinan Kuş, Tarık Gür, Rasim Karakullukçu, Mehmet Yazıcı ve Osman Şanal ile diğer ilgililer hakkında yasal gereğinin yapılması için suç duyurusunda bulunulmasına karar verilmişti. HSYK, Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığında yapılan uygulamaların Kurul gündemine oy birliğiyle alınarak incelendiğini ve "CMK 250/3. maddesindeki amir hükmün ihlal edilerek, görev ve yetki aşımında bulunulduğunu tespit ettiğini" bildirmişti.
HSYK, Erzurum özel yetkili savcılarının yetkilerinin kaldırılmasına ilişkin gerekçeli kararını açıkladı.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: TÜSİAD'ın 40. Genel Kurul Toplantısı'nda Ümit Boyner başkanlığa seçildi. Yeni TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner seçilmesinin ardından yaptığı konuşmada şunları söyledi. "Bugünden itibaren geleceğe bakmak TÜSİAD'ın gelecek yıllar ile ilgili planlamalarını yapmak zorundayız. TÜSİAD üyesi olmak bir kalkınma sürecine üye olmaktır. Türkiye'yi dünya ekonomisi bir güç olarak entegre etmektir. TÜSİAD gücü ve dinamizmi ile sadece kendi ile yarışıyor. Şubat ayında sunacağıız program ile saydam ve somut, hesap verebilen bir yapıyla hizmet vereceğiz. Bir önceki dönemlerde başlayan programlaraı geliştirmeyi hedefliyoruz. Ekonomik ve sosyal olaylarda Türkiye'yi içeride ve dışarda temsil etmeye devam edeceğiz. Hem ekonomide hem siyasette son yıllarda TÜSİAD'ın savunduğu tüm konular hayata geçti. Rekabetçi gücümüzü artırmayı odaklanmış vfe işsizliği azaltmaya odaklanmış bir politika izleyeceğiz. 2014 AB hedefinin neredeyse dalga geçilir bir halde değerlendirilmesini tasvib etmiyoruz. AB hedefinin Türkiye gündeminde gündemin gerisine düşmesini istemiyoruz. AB'ni gündemde ön sıralara taşımak için çalışyoruz. Hani biz bir köprüydük. Avrupalı liderlerin popülist yaklaşımları sayesinde AB hedefinden uzaklaşmamalıyız. Korkularından şüphlerinden sıyrılmş bir Türkiye istiyoruz, özlüyoruz. İnatla çözmediğimzi sorunlar var. Sorunlarımız çözmeden koşmaya çalışıyoruz. Kızılderili ve bir beyaz adam ata biner ve dört nala gitmeye başlarlar. Sonra aniden kızılderili durur ve beyaz adam sorar neden durduk. Kızılderili cevap verir, "Çok hızlı gittik ruhlarımız geride kaldı.". Biz bu coğrafyanın zenginliğini hak edeceğiz. Hala darbe anayasaısı ie yönetilmek istemiyoruz. Yüzde 10'luk barajın kalkmasını istiyoruz. Demokrasimizin güçlemmesini ve bunula birlikte refah seviyemizin yükseltilmesini istiyoruz. Türkiye'nin tüm etkin sivil toplum örgütleri ile iletişim kurabileceğimizi düşünüyoruz. Bu hedeflere yönelik çalışırken herkesin desteğine ihtiyacımız var." Toplantıda, geçirdiği deniz kazası nedeniyle Genel Kurula gelemeyen TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Mustafa Koç'un konuşması banttan yayınlandı. ETKİLİ OLMA ÖLÇÜTÜMÜZ Koç şunları söyledi: "Ekonomide, siyasette sosyal alanda tartışılan konu hakkında görüşmelimizi söyleriz ve taraf oluruz. Bir görüş ortaya atmışsak bunun arkasında mutlaka bir araştırma olmasına özen gösteririz. Bizim etkili olma ölçütümüz hükümetle yakın olmak değil. Bizim etkili olma ölçütümüz iyi muhalefet yapmak değil. TÜSİAD ne söylenecekse söyleyecektir, bundan emin olabilirsiniz." TÜRKİYE NE YAPMALI? Son kez TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı olarak konuşan Arzuhan Doğan Yalçındağ da şunları kaydetti: "Dünya, ekonomik ve siyasal olarak benzeri ancak büyük yapısal dönüşümlerde görülen bir değişimden geçiyor. Türkiye etrafını etkileyen bir ülke haline geldi. Türkiye yeniden büyüyebilmek için ne yapmalıdır? Birinci öncelik verimlilik tabanlı mikro yapısal uyumdur. Bu da dış kaynak enjeksiyonu ve AB uyumudur. Türkiye böylece potansiyel büyüme oranlarına yaklaşabilecektir. Önümüzdeki dönemde doğrudan mevcut işsizlere yönelik aktif işgücü politikası yürütülmeli. Orta vadeli programı gerekli bulmakla birlikte tek başına yeterli değil. Geçtiğimiz üç yıl Türkiye'de sert siyasi tartışmalara tanık olduk. Hükümet anayasa değişikliği yapmak istediğinde böyle bir açılıma destek vermek istedik. Başörtülü öğrencilerin üniversitelere girememesinin yaşattığı etik problemin yumuşak bir geçişle çözülmesini istiyorduk. Yöntem yanlışlığı genel bir anayasa yenilenmesinin önünü tıkadı. AB üyelik süreci son üç yılda neredeyse donma noktasına geldi. Siyasi partiler ve seçim yasası değişmeli. Yargı tarafsızlığı ve bağımsızlığı tam anlamıyla sağlanmalı. Bunlar gerçekleşmeden adil bir temsile kavuşmamız söz konusu olamaz. AB süreci tekrar canlandırılmalı. Türkiye'deki değişimin ne denli sert geçeceği konusunda başlangıçta zorlu süreç yaşamam geleceğe olan ümidimi kırmadı. Yeni yönetim kuruluna başarılar diliyorum." Toplantının gündem maddeleri, 2009 yılı bütçesi harcamaları ile 2009 yılı çalışma programının onaylanması ve 2010 yılının bütçesinin onaylanmasının ardından, Yönetim Kurulu ve Denetçilerin ibra edilmesi, Yönetim Kurulu ve Denetim Kurulu üyelerinin seçimi ile 2010 yılı çalışma programının sunulması şeklinde sıralanıyor. Genel kurulda tek aday olan Ümit Boyner'in başkanlığa seçildi.
TÜSİAD'da Arzuhan Doğan Yalçındağ'ın başkanlık dönemi sona erdi. Yerine ise yine bir kadın geldi..
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Geçen cumartesi günü AK Parti Arnavutköy İlçe Kongresi'nde "Metroda birinci önceliğimiz en fazla oy aldığımız yerler olacak" sözleri tartışma konusu olan Uysal'a "Bu sözlerinizin arkasında mısınız?" sorusu yöneltildi. "ASLINDA SÖYLEMEK İSTEDİĞİMİZİN NE KADAR DOĞRU VE HAKLI OLDUĞUNU GÖRÜRSÜNÜZ" Başkan Uysal "Büyükşehir olarak mevcut metromuzu, inşaat halindeki metromuzu harita üzerine serdiğinizde aslında söylemek istediğimizin ne kadar doğru ve haklı olduğunu görürsünüz. Yani şu anda İstanbul'da metro yapacaksak önceliğimiz metro ulaşımının sıkıntı yaşayan bölgeler olmalı. Konuştuğumuz iki ilçe var. Bunlardan biri Arnavutköy bir tanesi de Sultanbeyli... Şimdi oralar AK Parti'ye en fazla oy vermiş alanlar. İnanıyorum ki şu anda bizim söylediğimizi şayet AK Partili olmayan bir büyükşehir belediye başkanı olsaydı bu ifadeyi(en fazla oy veren) demese bile iki ilçenin metro yapımı konusunda öncelikli olacağını söylerdi" şeklinde yanıt verdi. " 'BAŞKAN ÇARK ETTİ' NOKTASINA ÇEKİLİYOR. YOK.." Mevlüt Uysal, "Bizim o gün söylediğimiz, 'İstanbul'da birinci önceliğimiz metro; metroda da birinci önceliğimiz Arnavutköy ve Sultanbeyli. Bu iki ilçeyi de AK Parti'ye en fazla oy veren yerler olarak ifade etmişiz. Şu anda metroda çalışan yerlere baktığınız zaman en fazla CHP'li ilçelerin olduğu yerler ise şu anda inşaatı devam eden ilçeler de oralar ise bizim bu sözümüzden 'oy vermeyenlere metro götürmeyeceğiz' diye bir şey algılanmamalı. Ama o gün söylediğimiz şey çok farklı noktalara çekildi. Aslında söylediğimiz şey çok açık ve net. 'Başkan çark etti' noktasına çekiliyor. Yok. Bizim önceliğimiz Arnavutköy ve Sultanbeyli'dir. Aslında daha önceden yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Şu anda hızlandıracağız" diye konuştu.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Mevlüt Uysal, Beyoğlu'nda İSTAÇ'a bağlı Çevre Kontrol Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: AK Parti'den istifa eden, Bağımsız Millletvekili İdris Bal'ın kurduğu Dmokratik Gelişim Partisi'nin ardından, istifasıyla CHP'yi sarsan Emine Ülker Tarhan'ın yeni kurduğu fakat ismi nedeniyle itirazların yükseldiği Anadolu partisinin ardından bir parti daha kuruluyor. Bu parti Bahçeli'nin partisi MHP'ye rakip olacak... Seçimlere kısa bir süre kala Türkiye siyasetinde yeni oluşumlar dikkat çekiyor. Bir grup milliyetçi özellikle de sosyal medya üzerinde yoğun olarak duyurusunu yaptığı Milli Mücadele Partisi'nin yolda olduğu belirtiliyor. Oda TV'nin haberine göre, Milli Mücadele Hareketi olarak örgütlenen girişimin lideri Ahmet Kaya "21 Kasım günü vatansever kadromuz ile göreve hazır olduğumuzu ilan edeceğiz" dedi. 21 KASIM'I BEKLİYORLAR Milli Mücadele Hareketi olarak örgütlenen girişimin lideri Ahmet Kaya. Kaya, kuruluş için bütün hazırlıkları tamamladıklarını ve Türkiye genelinde yüzde 85 hazır olduklarını belirterek, "21 Kasım gününe kadar binlerce vatansever ve milli mücadeleci kadromuz ile göreve hazır olduğumuzu ilan edeceğiz" şeklinde konuştu. "TÜRK-KÜRT AYRIMI YAPILMAYACAK" Milli Mücadele İstanbul İl Başkanı Hasan Hüseyin Alkan da, "Bugünkü şartlarda vatan için endişe duyan, kendisini bir kenara bırakıp çocuklarına ve torunlarına Atatürk'ün bütün emanetlerini koruyarak bırakmayı azmetmiş ve aydınlık müreffeh Türkiye sevdalısı vatan delilerinden oluşan Kuvai Milliye ruhunu tekrar canlandıran fedailerden oluşuyor. Kısaca sağ, sol, alevi, sünni, Türk, Kürt ayrımı yapmayan, ayrıştırıcı bütün ezberlerini bozup da gelen vatan delileri yani, şehadeti göze almış... Sefer görev emrini de Atatürk'ün Bursa Nutku'ndan..." "UYANMASINI BİLDİK" Parti girişiminin öncülerinin sosyal medya hesaplarından yapılan bir diğer paylaşımda ise, "Bizler, Atamıza, bayrağımıza, dilimize ve dinimize, kirli ellerini ve şer dillerini uzatanları gördük, kirli el ve şer dil sahipleri ile işbirlikçi hainleri kayıt altına almasını bildik ve hep hesap gününü bekledik. Bizler, 'su uyur düşman uyumaz' atasözünü geç de olsa idrak ettik ve uyanmasını bildik, Bizler, değil bir karış toprak vermek, Misak-ı Milli sevdamız hiç bitmeyecek dedik ve milli mücadelemiz adına yemin ettik. Memleket davası olan yolumuza hoş geldiniz. Ne Mutlu Türküm Diyene" denildi. Yeni kurulacak olan partinin isminin 1960'ların sonunda kurulan ve liderliğini Aykut Edibali'nin yaptığı Yeniden Milli Mücadele Hareketi'ne benzemesi ise dikkat çekti. Kaynak: Oda TV
Seçimler yaklaştıkça yeni partiler çoğalıyor. Bir yeni parti de MHP'ye rakip olarak geliyor: Milli Mücadele Partisi...
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Şili'deki Atacama Çölü'ndeki bir maden köyünde 15 yıl önce bulunan insansı iskelet ile ilgili bir sürü teori ortaya atıldı. Mumyalanmış iskelet her yönüyle o kadar ufak ve tuhaftı ki uzaylıların yaşadığına kanıt olarak bile görüldü. Ancak ABD'li bilim insanları mumyalanmış iskeletin kemiklerinden aldıkları DNA örneklerini kullanarak parçaları bir araya getirdiğinde, bir insanın trajik hikayesiyle karşılaştı. Ata adı verilen iskelet bir uzaylıya değil, bedeninde korkunç deformasyonlarla doğmuş bir kız bebeğe aitti. Bebek ya ölü doğmuş ya da doğumundan hemen sonra ölmüştü. Ata'nın kalıntıları, 2003'te La Noria adlı eski bir nitrat madeni köyünde bulundu. Eflatun rengi bir kurdeleyle bağlanmış beyaz bir kumaşın içine sarılmıştı. Boyu yalnızca 15 cm olan mumyanın kemiklerinde normal bir insandan farklı olarak 12 çift değil 10 çift kaburga vardı. Kaliforniya'daki Stanford Üniversitesi'nde mikrobiyoloji üzerinde çalışan Garry Nolan, bu gizemli mumyayı araştırmak istedi. 2013'te bunun bir insana ait olduğu sonucuna varan Nolan, vücudundaki deformasyonların nedenini ise çözemedi. Nolan ve ekip arkadaşları, yıllar sonra Ata'nın gizemli genetiğini aydınlatan bir makale yayınladı. Ata'nın aşırı ufak olması, kaburga ve iskeletinin şekli ve 6 yaşındaki bir çocuğunki kadar gelişmiş kemiklere sahip olması dikkatlerini çekti. İskeletindeki şekil bozukluklarının yanında, Ata'nın Konjenital Diyafram Hernisi (KDH) olarak bilinen doğumsal anomaliye sahip olabileceği görüldü. Diyaframın gelişim gösteremediği bu fıtık hastalığı, ölümlere neden olabiliyor. Guardian gazetesinin haberinde Nolan'ın araştırmayla ilgili şu değerlendirmelerine yer verildi: "Şekil bozukluğu o kadar fazlaydı ki, beslenmesi mümkün değildi. Bu koşullar altında yenidoğan bakım ünitesine alınması gerekirdi ama o zamanlar bu imkansızdı. Bir uzaylı hikayesi olarak başladı ve dünyaca tanındı ama aslında bu, bir insanın trajik hikayesiydi. Bir kadının kusurlu doğan bebeği bir şekilde mumyalandı ve tuhaf bir tarihi eser sanılan bebek ya rehin verildi, ya da satıldı. Tüm çabaların sonunda büyüleyici bir genetik hikayesi olan bir insanla karşılaştık. Şimdi ondan öğrendiklerimiz, bu gibi hastalığı olanlara yardım etmemiz için bize önemli şeyler öğretebilir. Huzur içinde uyusun."
Şili'deki Atacama Çölü'nde 2003'te keşfedilen 15 cm. boyundaki iskeletin gizemi nihayet çözüldü. Bir uzaylıya ait olduğu dahi ortaya atılan iskelet anomali ile doğan bir kız çocuğuna ait çıktı.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Türkiye Özel Okullar Birliği'nin "Dijital Çağda Eğitimde Fırsatlar ve Sorumluluklarımız" başlıklı sempozyumunda konuşan eski Talim Terbiye Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ziya Selçuk, Kocaeli Belediyesi'nin 3 yıl önce 6. sınıf öğrencileri için başlattığı ve bugüne kadar 80 bin öğrenciye dağıtılan notebook'ların (dizüstü bilgisayar) nasıl kullanıldığına ilişkin çarpıcı örnekler verdi. Prof. Selçuk, "Bazı dershaneler çocuklar notebook'ları yanlarında getirdikleri ve derslerde Facebook'a girdikleri için dershaneye getirmelerini yasaklamış. Bazı aileler ise ucuz fiyata dağıtılan notebook'ları satmış. Bazı aileler de güvenlik gerekçesiyle, yani çalınacak diye istemiyor. 6. sınıfların başarısı düşmüş" dedi. BAŞARI ARTMADI Prof. Dr. Selçuk, "Bazen teknolojiyi kullanmakta çok acele etmemek gerektiğini" söyledi. Temel eğitimsorunlarını çözememiş ülkelerde de teknolojinin bu sorunları çözemeyeceğini vurguladı. ABD'de okulların dijitalleştirilmesi projesine 2005'ten bu yana 33milyon dolarlık yatırımyapan Arizona'daki Kyrene okulları ile ve Türkiye'de her öğrenciye bir bilgisayar projesini uygulayan Kocaeli'nde bilgisayarların eğitimde kullanılmalarının sonuçlarını karşılaştıran Selçuk, şöyle konuştu: "Kyrene'nin ulusal sınavlardaki test sonuçları yükselmedi, ama artık öğrenciler internette araştırma yapar hale geldi. Teknoloji kullanımı yaygınlığı açısından eyaletin saygınlığı arttı, ama öğrenme başarısı artmadı. Kocaeli'ndeki örneklerden çıkan sonuçlardan 6. sınıflarda başarının düştüğünü, bazı ailelerin dağıtılan bu notebook'ları sattığını, sınıf düzenini bozduğunu, dershanelere getirmelerinin yasaklandığını öğrendik." TEKNOLOJİNİN ETKİSİ Yapılan araştırmalara göre bir öğrencinin okul başarısına, yani öğrenmesine teknolojinin etkisinin yüzde 1 olduğunu söyleyen Selçuk, şöyle konuştu: "Bir öğrencinin okul başarısının öğrenme yeteneğinin yüzde 50'si genetik donanımlara bağlıdır. Öğretmen yüzde 30 oranında etkilidir. Geriye kalan yüzde 20, aile, okul, akran ve teknolojinin de aralarında olduğu 114 faktöre bölünüyor. Bunların içinde teknolojinin öğrenme başarısındaki etkisi yüzde 1'i geçmiyor. İyi öğretmenlerin eğittiği çocukların başarısı yüzde 80'e çıkıyor. Gelişmiş ülkelerde de 1 dolar teknolojiye yatırımyapılıyorsa, 1 dolar da öğretmene yapılıyor." 'NİTELİKLİ EĞİTİM YOK' 20 yıldır nitelikli eğitim veremediğimizi belirten Selçuk "FATİH Projesi başlıyor. Durdurulamaz, ok yaydan çıkmış. Şu anda yapılacak şey bir yıl önceden öğretmenlere tablet bilgisayarları dağıtmak ve dijital pedagoji eğitimi vermek. Öğretmenleri dijitalize etmek, zihniyeti dönüştürmek" dedi.
Prof. Dr. Ziya Selçuk 'Kocaeli Belediyesi tabletleri 6.sınıf öğrencilerine dağıttı, aileler düşük fiyata tabletleri sattı' diye konuştu
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ankara'da uygulanan gösteri yasağı ve bu sabah Ankara Eryaman'da düzenlenen IŞİD operasyonuna ilişkin açıklamalarda bulundu. Soylu Ankara Valiliği'nin toplantı ve gösteri yasağına ilişkin "Bunun 29 Ekim ve 10 Kasım ile ilişkilendirilmesi abesle iştigaldir" dedi. çişleri Bakanı Süleyman Soylu, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Ankara'daki toplantı ve gösteri yasağına değinen Soylu, yasağın 29 Ekim ve 10 Kasım ile ilişkilendirilmesinin yanlış olduğunu söyledi. "Terörle mücadele sürerken bize biraz hassasiyet göstermeleri beklentimizdir" diyen Soylu, şunları kaydetti: "Halkımızın güvenliğinin esas alınması en önemli görevimizdir. Bunu farklı noktalara çekmeye çalışmak bugünün meselesi değildir. Dönem dönem tedbirler alınır, dönem dönem gevşetmeler olabilir. Güvenlik kuvvetlerimiz başarılı operasyonlar yürütmektedir. Bugün önceliğimiz farklıdır ve bunu öne almak durumundayız. 29 Ekim ve 10 Kasım ile ilişkilendirilmesi abesle iştigaldir. Bu kadar önemli bir süreçte, sorumluluk sahiplerinin biraz daha empati kurmalarını beklediğimizi ifade etmek istiyoruz. Bu güvenlik tedbirlerini milletimizin daha rahat yaşamasını teminen ortaya koymaya çalışıyoruz. Günlük hayatın olağan akışında herhangi bir problem söz konusu değildir ama birilerinin milletin huzurunu, sükununu ve hayatın olağan akışını etkileyecek girişimlerine de müsaade etmememiz gerekli olduğunu ve teröre bu şekilde engel olmak gerektiğini biliyoruz. Ne bayramlarda herhangi bir erteleme söz konusu ne de böyle bir akıl söz konusudur. Bunun sadece çarpıtıldığı ortadadır. Kızılay'da veya başka yerde gösteri ve yürüyüşün yapılması valilik iznine bağlıdır. Bunda garipsenecek bir durum yok. Hassas bir dönemden geçtiğimiz için bunu yapmak isteyenler böyle davranmalıdır. Buna hepimizin ihtiyacı var." "ANITKABİR'DE KEŞİF YAPILDIĞI DOĞRU" Bu sabah saatlerinde Ankara'da bir DAEŞ üyesinin öldürüldüğü operasyona da değinen Soylu, "Sayın Valimizin söylediği eski meclis binamızla ilgili birtakım keşifler yapıldığı hem de Anıtkabir'le ilgili birtakım keşifler yapıldığı doğrudur. Ama özellikle gerek bu güvenlik meselelerinde çok açık olmamak gerekir. Çünkü bu yürüyen bir süreç, önümüzdeki günlerde ayrıntıları Sayın Valimiz hem basınla hem de kamuoyumuzla daha detaylı şekilde paylaşacaktır" ifadelerini kullandı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ankara'da ölü ele geçirilen IŞİD üyesinin Anıtkabir ve Meclis'e saldırı için keşif yaptığını iddiasını doğruladı.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Afganistan Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Raşid Dostum'u Ankara'dan Kabil'e taşıyan uçağın iniş yapmasından kısa süre sonra havaalanı civarında patlama meydana geldi. Patlamada, Dostum'u koruyan güvenlik görevlilerinden 16'sı hayatını kaybetti. Bir süredir Türkiye'de bulunan Dostum'u, başkent Kabil'e taşıyan uçağın, Kabil Havaalanı'na inmesinin ardından Dostum, kendisini karşılayan yetkililer ve taraftarlarıyla selamlaştı. Havaalanındaki AA muhabirinin bildirdiğine göre, Dostum'u taşıyan konvoyun, Dostum'un evine gitmek üzere harekete geçmesinin hemen ardından, alanın yakınlarında büyük bir patlama meydana geldi. Patlamanın ardından havaalanı civarında internet kesildi. 16 KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ: Olayın ardından basın mensuplarına açıklama yapan Dostum, intihar saldırısı sonucu gerçekleştiği anlaşılan patlamada, ilk belirlemelere göre kendisini koruyan güvenlik görevlilerinden aralarında bulunduğu 16 kişi hayatını kaybederken saldırıda yaralananların olduğunu ifade etti.
Afganistan Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Raşid Dostum'u Ankara'dan Kabil'e taşıyan uçağın iniş yapmasından kısa süre sonra havaalanı civarında patlama meydana geldi. Patlamada ilk belirlemelere göre 16 kişi hayatını kaybetti.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Türk Silahlı Kuvvetlerinin, Suriye'nin İdlib gerginliği azaltma bölgesinde gözlem noktaları oluşturmak amacıyla başlattığı sevkiyatlar devam ediyor SURİYE'nin İdyib kentinde gerginliği azaltmak için bulunan Silahlı Kuvvetlerinin (TSK), gözlem noktaları oluşturmak amacıyla başlattığı sevkiyatlar sürüyor. TSK'ya ait araçlardan oluşan konvoy, dün akşam geç saatlerde Hatay'ın Reyhanlı ilçesinin karşısındaki Kah köyüne girerek, İdlib gerginliği azaltma bölgesindeki Halep'in batı kırsalında yeni gözlem bölgesine ulaştı. Çok sayıda zırhlı aracın bulunduğu konvoy, İdlib-Afrin hattında ilerleyerek gözlem görevini yapacağı noktada konuşlandı. PYD KONTROLÜNDEKİ AFRİN YAKINLARINDA... TSK unsurları ilk etapta, Suriye-Türkiye sınırında terör örgütü PKK/PYD işgalindeki Afrin ilçesi yakınlarında konuşlanıyor. Suriye'deki ateşkesin diğer garantörleri Rusya ve İran ile varılan Astana Anlaşması çerçevesinde yapılan sevkiyatlar, İdlib-Afrin sınır hattında devam edecek. 12 BÖLGEDE GÖZLEM NOKTASI OLUŞTURULACAK TSK, 12 Ekim'de İdlib gerginliği azaltma bölgesindeki ateşkes rejiminin takibi için gözlem noktaları oluşturmak amacıyla bölgeye intikal etmeye başlamıştı. İlerleyen süreçte kademeli olarak İdlib'in kuzeyinden güneyine uzanacak intikalde TSK'nın 12 bölgede gözlem noktası oluşturması öngörülüyor. Söz konusu noktalardan ikisi, İdlib'in kuzeyindeki Salve köyü yakınlarda ve Halep batı kırsalındaki Samaan Kalesi yakınlarında kurularak gözlem faaliyetlerine başlamıştı.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin, Suriye'nin İdlib gerginliği azaltma bölgesinde gözlem noktaları oluşturmak amacıyla başlattığı sevkiyatlar devam ediyor
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Emeklilerin maaşı temmuzda değişti. SSK ve Bağ-Kur emeklilerine yüzde 3.63 temmuz zammının yansıtıldığı maaşlar, aylık ödeme günlerine göre veriliyor. Memur emeklileri ise maaşlarını temmuzun 1’i ile 5’i arasında yüzde 5’lik zam yansıtılmadan almıştı, ayın 22’sinde de farklar ödendi. TEK TEK MAAŞA EKLENECEK Posta'da yer alan habere göre, temmuzdan itibaren yıl sonuna kadar gerçekleşecek enflasyon emeklilerin ocak zammını gösterecek. Bu yılın ikinci 6 aylık döneminde gerçekleşen enflasyon SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin zam oranını, memur emeklilerinin ise yüzde 3’lük artışa ek olarak fark alıp alamayacağını gösterecek. 2016 zamları, bu yıl içerisinde emekli olan SSK ve Bağ-Kur’luları da kapsıyor. Bu yılın sonuna kadar emekli olacak kişilerin önce 2016 yılı Ocak ayı itibarıyla çıplak maaşı hesaplanacak. Buna ocaktaki yüzde 3.86 enflasyon zammı ve 100 lira seyyanen artış ile Temmuz’daki yüzde 3.63’lük zam eklenerek maaş ödenmeye başlanacak. Bir başka deyişle bu yıl içinde emekli olacaklar, SSK ve Bağ-Kur’lular 3 zamdan da yararlanacak. Hatta Aralık 2016’da emekli olan Ocak ayı itibarıyla dördüncü zamma kavuşacak. 1300 LİRA EMEKLİ MAAŞI ALANLAR 1503 LİRA MAAŞ ALACAK Emekli maaşı her sigortalıya göre farklı hesaplanıyor. Örneğin; yeni emekli olan bir kişini çıplak maaşı 1300 lira hesaplanırsa, buna maaş alırsa önce buna 50 lira Ocak zammı eklenecek. Ardından 100 lira da seyyanen artış ilave edilip Temmuz’daki 3.63’lük enflasyon hesaplanacak. Böylece bu kişiye 1300 lira yerine 1503 lira bağlanacak. Maaş artışı 200 lirayı geçecek.
Emekli maaşlarına 3 ayrı zam birden geliyor. Emekli maaşlarına önce ocaktaki yüzde 3.86 zam yapılacak. Buna 100 lira eklenecek. Temmuzdaki yüzde 3.63 enflasyon farkıyla maaşlar artacak.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.