instruction
stringclasses 1
value | input
stringlengths 321
47.5k
| output
stringlengths 52
530
| inst_no
int64 0
0
| system
stringclasses 1
value |
---|---|---|---|---|
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: VATANİ görevini yaptığı Gaziantep Merkez Komutanlığı'nda arkadaşıyla tartıştığı öne sürülen er M.T., tüfeğini de alıp, firar etti. Birliğinden çıktıktan sonra havaya ateş açarak, yanına kimseyi yaklaştırmadan, 4 kilometre yürüyüp, alışveriş merkezine giren M.T., psikolog ve polislerin çabasıyla ikna edilerek, gözaltına alındı. G3 PİYADE TÜFEĞİYLE FİRAR ETTİ... Ağrı doğumlu 4 aylık asker M.T., iddiaya göre, sabah saatlerinde vatani görevini yaptığı Beyazlar Mahallesi'nde bulunan Gaziantep Merkez Komutanlığı'nda arkadaşıyla henüz bilinmeyen nedenle tartıştı. M.T., bir süre sonra nöbete gitmesi için verilen G3 piyade tüfeği ve dolu şarjörle birliğinden firar etti. 4 KİLOMETRE YÜRÜYEREK... Firari askeri görenler, güvenlik güçlerine haber verdi. İhbar üzerine bölgeye ulaşan polisler ve askerler, firari M.T.'ye teslim olması çağrısında bulundu. M.T. ise bu çağrıya olumsuz yanıt verip, elindeki tüfekle havaya ateş açarak, yürümeyi sürdürdü. Yaklaşık 4 kilometre yürüyen M.T., 15 Temmuz Mahallesi'ndeki alışveriş merkezine girdi. YANIMA YAKLAŞMAYIN... AVM'de bulunanlar arasında paniğe yol açan asker, peşindeki güvenlik güçlerine, yanına yaklaşmamaları gerektiğini söyledi. Bu sırada bölgeye zırhlı araçla çok sayıda polis, jandarma ve sağlık görevlisi sevk edildi. PSİKOLOG İKNA ETTİ... Güvenlik güçleri, çalışanları ve müşterileri AVM'den çıkarırken, psikolog Mahmut Kayagan ise tüfeğini çapraz tutan eri, silahını bırakıp, teslim olması için ikna etmeye çalıştı. M.T., polis ve psikoloğun yarım saatlik görüşmesi sonucu ikna olup, tüfeğini teslim etti. Gözaltına alınan M.T., daha sonra Merkez Komutanlığı'na götürüldü. VALİLİK 'REHİNE YOK' DEDİ Gaziantep Valiliği firar ederek alışveriş merkezine giren askerle ilgili açıklama yaptı. Valilik açıklamasında, "22.10.2018 tarihinde saat 09:00’da birliğinden firar ederek silahıyla Şehitkâmil ilçemizdeki bir alışveriş merkezine giren Er M.T adlı şahıs, İl Emniyet Müdürlüğü ekiplerimizce ikna edilerek teslim alınmıştır. Olayda herhangi bir rehin alma durumu söz konusu değildir. Can kaybı, yaralı veya hasar bulunmayan olayla ilgili tahkikat başlatılmıştır" denildi. | GAZİANTEP'te birliğinde arkadaşıyla kavga eden asker, elindeki tüfekle ateş aça aça 4 kilometre yürüyüp, AVM'ye girdi. Uzun uğraşlar sonucu ikna edilerek gözaltına alındı. | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: Ukrayna'nın AB ile serbest ticaret anlaşmasına yönelik hazırlıkları askıya alması, ülkenin Rusya ve Batı arasında kurduğu denge politikasından vazgeçmeyeceğini gösteriyor AB, Ukrayna'ın tutuklu eski Başbakanı Yulia Timoşenko'nun başka ülkede tedavisine izin verilmesini şart koşuyor. Ukrayna'nın 28 Kasım'da AB ile ticari alanda ortaklık anlaşması imzalaması yönünde uzun süredir yürüttüğü hazırlıklar, özellikle son aylarda Ukrayna-Rusya-AB üçgeninde yoğun tartışmaların yaşanmasına neden oldu. Rusya, Ukrayna'nın bu yönde bir adım atmasına şiddetle karşı çıkarken, Kazakistan ve Belarus'la kurduğu Gümrük Birliği'ne dahil olmasını istiyor. AB ise Ukrayna'yla serbest ticaret anlaşmasının imzalanması için tutuklu bulunan eski Başbakan Yulia Timoşenko'nun yabancı bir ülkede tedavi edilmesine izin verilmesini şart koşarken, ekonomik reformların da gereğince yerine getirilmediğini öne sürüyor. UKRAYNA HAZIRLIKLARI DURDURDU Ukrayna hükümeti dün açıkladığı kararla 28 Kasım'da AB ile serbest ticaret anlaşmasının imzalanmasına yönelik hazırlıkları askıya aldığını bildirdi. Kararın, Rusya ile ticareti geliştirme olasılıklarının araştırılması ve AB ile ilişkilerde "dengeyi" temin etmek amacıyla alındığını açıklanırken, ticaret meselelerini tartışmak üzere Ukrayna, Rusya ve AB'den yetkililerin yer alacağı üç taraflı komisyonun kurulması önerisinde bulundu. Ukrayna hükümetinin verdiği bu karar, bir bakıma yoğun tartışmaların yaşandığı süreçte adeta "mola" niteliği taşıyor. Söz konusu kararın alınmasında AB'nin Timoşenko baskısının yanısıra, Rusya'nın baskılarının da etkili olduğu kaydediliyor. Ukrayna basınında yer alan haberlerde, AB'nin zaten anlaşmayı imzalamayacağı yönündeki bilginin Ukrayna'lı yetkillier tarafından bilindiği ve bu nedenle de Ukrayna'nın erken davranarak bu yönde bir karar açıkladığı yorumları yapılıyor. Ukrayna'nın ilgili kararında ticaret meselelerini tartışmak üzere Ukrayna, Rusya ve AB'den yetkililerin yer alacağı üç taraflı komisyonun kurulması önerisinde bulunması ise her iki tarafı da memnun etme çabası olarak değerlendiriliyor. AB'NİN BASKISI 28-29 Kasım'da Litvanya'nın başkenti Vilnius'ta kasımda düzenlenecek AB Doğu Ortaklığı Zirvesi'ne haftalar kala AB yetkililerinden gelen açıklamalar, söz konusu anlaşmanın imzalanmayacağı yönündeki endişeleri artırmıştı. Ukrayna'ya yönelik eleştirilerini tutuklu bulunan eski Başbakan Timoşenko'nun yabancı bir ülkede tedavi görmesine izin verilmesi üzerinen odaklandıran AB yetkilileri, üstü kapalı şekilde bunu şart koşmuştu. Bu konuda AB Dönem Başkanı olan Litvanya'nın Dışişleri Bakanı Linas Linkevicius, zamanın tükenmekte olduğunu uyarısında bulunurken, Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle ise "Bu, Ukrayna'nın şimdi adım atması için acil bir çağrıdır. Zaman geçiyor" diyerek konunun kendileri için ne kadar önemli olduğuna dikkati çekmişti. Ukrayna'nın hazırlıkları askıya almasının ardından Avrupa Parlamentosu Ukrayna Gözlemci Grubu tarafından yapılan açıklamada, kararın derin hayal kırıklığı yarattığı belirtilirken, Rusya'nın son haftalar Ukrayna üzerinde artan baskınının "not edildiği" vurgulandı. RUSYA'NIN TAVRI Rusya, son haftalarda hem Ukrayna hem de AB'ye ciddi eleştiriler getirerek, bu anlaşmanın imzalanmaması gerektiği yönünde açıklamalar yapmıştı. Ukrayna'nın Gazprom'a borcunu sürekli gündeme getiren Rusya, bu konuyu adeta "Demokles'in kılıcı" gibi Ukrayna üzerinde tuttu. Rusya, AB'yi de ciddi biçimde hedef alırken, Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, "Devletler üzerinde oldukça küstah bir baskı uygulandığını görüyoruz" sözleriyle tepkisini dile getirmişti. | Rusya, Ukrayna'nın AB ile ticari alanda ortaklık anlaşması imzalamasına şiddetle karşı çıkıyor | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: MEB, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesine atanan kadrolu öğretmenlerin yüzde 60'ının 1 yıl sonra yer değişikliği talebinde bulunması nedeniyle "sözleşmeli öğretmen" formülü üzerinde çalışmalarını sürdürüyor. Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz'ın 2017 şubat atama döneminde sözleşmeli öğretmen alımı yapacaklarını açıklamasının ardından gözler bakanlığın bu alanda yürüttüğü çalışmalara çevrildi. Bakanlığın yaptığı analizler, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesine ataması yapılan öğretmenlerin yaklaşık yüzde 60'ının, 1 yıl sonra farklı illere yer değiştirme talebinde bulunduğunu ortaya koydu. Bu nedenle belli bölge ve illerde öğretmen açığı sabit kalıyor. Milli Eğitim Bakanlığı, sözleşmeli öğretmenlikle birlikte, belli bir bölge ve ilde sabit şekilde öğretmenlere görev vererek eğitmen ihtiyacının giderilmesini amaçlıyor. Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da görev yapacak sözleşmeli öğretmenlerin, sınıf tecrübesi olan öğretmenler arasından seçilmesi ve uzun dönemli görev yapması hedefleniyor. SÖZLEŞMELİ ÖĞRETMEN ALIMI ŞARTLARI Buna göre, atamaları şubat ayında yapılacak sözleşmeli öğretmenlerin KPSS puan üstünlüğü ve mülakatla seçilmesi planlanıyor. Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da 5 yıl görev yapması istenecek olan bu kapsamdaki öğretmenlerin sözleşmeleri her yıl yenilenecek. 5 yılın sonunda sözleşmeli öğretmenler, performanslarına göre kadroya alınacak. 3 yıl da kadrolu olarak çalışacak olan sözleşmeli öğretmenler, 8 yıldan sonra başka ile tayin isteyebilecek. Milli Eğitim Bakanlığı, sözleşmeli öğretmen alımına ilişkin, eş durumu gibi özür sıkıntısının ortaya çıkmaması için gerekli tedbirlerin de yasal düzeyde alınmasına dönük çalışma yürütüyor. Böylece, sözleşmeli öğretmenlerin atanan il dışında başka bir ile yer değiştirme talebinde bulunmasının önüne geçilmesi hedefleniyor. Öte yandan, dershanelerin dönüşüm sürecinde kadroya alınmaları yargı engeline takılan dershane öğretmenlerine, sözleşmeli öğretmenlikte öncelik verilebileceği görüşünün de bakanlık gündemine gelebileceği belirtiliyor. | Sözleşmeli öğretmenlik başvuru şartları netleşmeye başladı. Şubat 2017'de yapılacak olan sözleşmeli öğretmenlik alımı Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri'ni kapsayacak. Sözleşmeli öğretmenlik için KPSS şartı ve mülakat da var. | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: İl Genel Meclisi Başkanı Terzi, projenin uygulanabilirliğine göre ödenek talebinde bulunacaklarını ifade etti. Zonguldak İl Genel Meclisi Başkanı İsmail Terzi, köylerin içme suyu problemini Dorukhan bölgesine baraj sistemi ile çözmeyi düşündüklerini söyledi. Sistemin kurulması halinde yeterli kaynağın olacağına inandıklarını vurgulayan Terzi, çöp sorununu da dile getirdi. Terzi, açıklamasında şöyle dedi: “Dorukhan tarafı için düşünüyoruz. Böyle bir baraj sistemi oraya kurulabilinir mi? Çünkü oraya sistem kurulabilirse, yeterli kaynağında olduğuna inanıyoruz. Burada bir sistem kurulabilirse, diğer yandan Ereğli ve Alaplı tarafında içme suyu ile ilgili projeler var. Çevre Bakanı’na da bu dosyayı sunduk. Hemen bir çalışma yapıp, bununla ilgili ödenek talebinde bulunacağız. Diğer bir konu ise köylerin çöp toplama konusu ile ilgilidir. Köylülerimizin çöplerini koyacak yerini bulamıyor. Dere kenarlarına ve tenha yerlere çöplerini bırakmak zorunda kalıyorlar. Bunlarla ilgili çözüm arayışları içerisindeyiz. Maliyetleri konusunda çalışmalarımız sürüyor. Gerekli yerlerle görüşüyoruz. Vatandaşımızın sağlığını tehdit etmeden su ihtiyacını çözmeye çalışacağız. Fikir takibi yapıp hal ve çarelerini üretmeye çalışıyoruz. Hekimlerin birinci vazifesi vatandaşın hasta olmasını önlemektir. Bizim amacımız da bu konu ile ilgili İl Sağlık Müdürümüzden de fikirlerinden yararlanıyoruz. Özel İdare olaraktan da fikir, yardım ve destek anlamında bunların birinci derecede sorumlu olan bunlarla ilgili de vatandaşların önüne çıkabilecek sorunların önüne geçebilmek için çalışmaları sürdürüyoruz.” Terzi’nin açıklamalarına yanıt veren İl Sağlık Müdürü Uzman Dr. Rüstem Albayrak ise “Çevre sağlığı ile önemlidir. Bu konuları gündeme getirmiş olmaları de son derece önemlidir. Geneldeki su kaynakları, yeraltı sularıdır. Bunların denetimi ve kontrolü son derece zordur. Baraj oluşturan çalışmalar, hijyen açısından son derece çok önemli konulardır. Çevre temizliği ile ilgili çöp sorunu da önemli bir sorundur. Halkın sağlığını tehdit eden unsurlardan birisidir. Varlığı ile ilgili kaynak suyu olsun diğerleri olsun zarar veren unsurdur. Bu konuda bizlerde yardımcı olacağız. Birinci öncelik halkın sağlığını korumaktır. Aile Hekimliği’ne de baktığınız zaman koruyucu hizmetleri ön plana çıkarmaktır” diye konuştu. | Zonguldak İl Genel Meclisi Başkanı İsmail Terzi, köylerin içme suyunu, baraj sistemi ile çözmeyi planladıklarını söyledi. | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: Erzincan'ın Kemah ilçesinde vatani görevini tamamlamasına 92 gün kala 11 Ağustos 2008 günü teröristlerin yola döşediği mayının patlaması sonucu er Abdullah Aydın Emer şehit oldu. Emer'in şehit olmasından 15 gün önce bir kuruluşta çalışan baba İsmail Emer'in tayini çıkınca İstanbul'dan Adana'ya taşınan aile evlatlarının şehit olduğu haberini burada aldı. Osmaniyeli olan ailenin isteğiyle şehidin cenazesi Adana Asri Mezarlığı'ndaki şehitlikte defnedildi. O günden bugüne şehidin annesi Tülay Emer (48), evladının kabrini bir an olsun yalnız bırakmadı. Emer'in çok sevdiği "Fikri" isimli muhabbet kuşunu sürekli mezara getiren Tülay Emer, mezarını da şehit oğlunun tuttuğu takım olan Beşiktaş'ın renkleriyle donattı. Bu arada emekli olan baba İsmail Emer, diğer oğluyla birlikte İstanbul'a yerleşme kararı aldı. Anne eşini ve oğlunu bu karardan vazgeçirmeye çalışsa da başarılı olamadı. Kendisi de onlarla beraber İstanbul'a gitti ancak şehit oğlu Adana'da olduğu için sürekli Adana'ya gelip gitmek istedi. Adana'ya çok sık gittiği için eşi buna karşı çıktı. Bunun üzerine anne Tülay Emer, şehit oğlunu yalnız bırakmamak için Adana'ya dönme kararı aldı. Bu nedenle eşiyle tartışan Tülay Emer, geçtiğimiz Ağustos ayında boşanma kararı alarak Adana 2. Aile Mahkemesi'ne dava açtı. Araya ailenin ileri gelenlerinin de girmesine rağmen oğlunu yalnız bırakmak istemeyen Tülay Emer, eşiyle karşılıklı olarak anlaştığı için kısa sürede boşanma davası bitti. "OĞLUMUN HATIRALARI VE MEZAR TAŞIYLA YAŞIYORUM" Geçtiğimiz şubat ayında görülen duruşmada kocası İsmail Emer'den boşanan Tülay Yaşar, oğlu şehit olduktan sonra hayatının tamamen değiştiğini anlatarak, "Artık Aydın'ıma göre yaşıyorum. Aydın'la birlikte onun hatıralarıyla, onun mezar taşıyla yaşıyorum" dedi. Hayatında en büyük değişikliğin 30 yıl önce sevdiği için kaçarak evlendiği eşinden ayrılmak olduğunu söyleyen Yaşar, "Evliliğim ben İstanbul'a gitmediğim için bitti. Ben oğlumun mezarı burada olduğu için Adana'da kalmak istedim, eşim İstanbul'a alışık olduğu için oraya gitmek istedi. Önceleri ben de gittim ama yapamadım geri geldim. Bu nedenle tartışmalar çıktı. Ben eşime 'biraz para ver ben burada oğlumla birlikte kalayım' dedim bana bakmadı. Ben buna rağmen Adana'da kalmaya her cuma günü oğlumu ziyaret etmeye devam ettim. Oğlumu bırakmam mümkün değil, ben bir anneyim. Ben çaresizlikten, mecburiyetten eşime boşanma davası açtım ve ben kazandım. Ailesi benimle konuşmaya geldi. 'Sizin konumunuzdaki insanlara boşanmak yakışmaz' dedi. Ben de bir süre böyle devam edelim, zaman her şeyin ilacı dedim ama eşim buna da yanaşmayınca ayrılmak zorunda kaldım" diye konuştu. Eşinin oğlunun mezarına Adana'da yaşarken bile çok az geldiğini son 1.5 yıldır mezara geldiğini hiç görmediğini ifade eden anne Yaşar, "Oğlumun mezarına her cuma gidiyorum. Ama eşimle 1.5 yıldır ayrıyız hiç görmedim. Belki bana görünmeden geliyordur" diye konuştu. "TEK ÜZÜLDÜĞÜM ŞEY OĞLUMUN SOYADINI BENDEN ALDILAR" Eşinden boşandığı için hiç pişman olmadığını ifade eden şehit annesi Tülay Yaşar şöyle devam etti: "Oğlum yaşıyor olsaydı benim bu kararımı desteklerdi. Ben eşimle evli kalarak Aydın'ın hatıralarına saygısızlık yapılmasına göz yumsaydım, oğlum o zaman üzülecekti. Ben bir tek şeye üzülüyorum. Boşandıktan sonra oğlumun mezarına gittim, 'Bebeğim sen yine benim oğlumsun, o acıyı ilk günkü gibi yaşıyorum, soyadını elimden aldılar' dedim. Ben sadece oğlumun soyadını elimden almalarına üzüldüm. Başka hiçbir şeye üzülmüyorum. Benim oğlumdan başka bir şeyim yok o benim her şeyim. O her şeyi görüyor. Onun huzuruna herkes çıkacak, babası da, ağabeyi de bende. Ben yaşadığım sürece ona layık bir anne olarak yaşamak istiyorum bunu da başaracağım." Her şeye rağmen "Vatan sağolsun" diyen şehit annesi Tülay Yaşar, "Şehit annesi olmaktan gurur duyuyorum. 10 kez dünyaya gelsem, sokakta dileneceğimi bilsem Aydın'ın annesi olmaktan gurur duyuyorum. Yaptıklarımdan hiç pişman değilim. Ben anneyim" şeklinde konuştu. Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Adana Şube Başkanı Mehmet Emin Gülaçar da, şehit annesi Tülay Yaşar'ın evladını şehit olmasından sonra çok büyük sorunlar yaşadığını belirterek, "Eşiyle de anlaşmazlıklar yaşayarak boşanmak zorunda kaldı. Ancak biz her zaman şehit annesinin yanındayız ona destek olacağız" dedi. | Adana'da toprağa verdiği evladından ayrılmamak için İstanbul'a taşınan 30 yıllık kocasından boşandı. | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: İlk misafiri Ulu Önder Atatürk olan tarihi Termal Büyük Otel'de Limak Turizm Grubu tarafından yapılan restorasyon çalışmaları tamamlandı. Kaplıcalarıyla ünlü Yalova'nın Termal ilçesinde 1907'de inşa edilen Termal Büyük Otel, bundan sonra ''Limak Yalova Termal Butik Otel'' adıyla misafirlerini ağırlayacak. Termal Belediye Başkanı İsmail Atik, otelin tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, otelin sadece ilçenin değil, tüm ilin turizm potansiyeline ciddi katkılar sağlayacağına inandığını söyledi. ''Termal eşittir turizm demektir'' diyen Atik, bu yatırımı gerçekleştiren Limak ailesine teşekkür etti. Atatürk'ün mirası Limak Turizm Genel Koordinatörü Kaan Kavaloğlu da Atatürk'ün mirasını yaşatmaktan dolayı büyük mutluluk ve onur duyduklarını ifade etti. Dünyada sağlık turizminin giderek değer kazandığını dile getiren Kavaloğlu, Termal bölgesinin de öneminin artığını vurguladı. Kavaloğlu, özellikle Körfez geçişiyle bölgeye ulaşımın rahatlayacağını belirterek, ''Yüzde 90 oranında doluluk yakalamayı hedefliyoruz. Ancak bizim için başka bir önemli konu da otelin tarihine yakışır hizmet sağlamak. Yalova Termal bizim prestij otelimiz olacak ve biz burada hiçbir ticari kaygı gütmüyoruz. Bu oteli aynı anda bir sosyal sorumluluk projesi olarak kabul ettik'' dedi. Toplam 20 milyon dolara yenilenen Limak Yalova Termal Butik Otel'de oda numaraları, Atatürk'ün doğum tarihi olan 1881 ile başlayıp 1938'e kadar devam ediyor. Otelde Atatürk'ün kaldığı odanın numarası, Ulu Önder'in ölüm tarihi olan 1938'in son rakamına sonsuzluk işareti eklenerek yer aldı. | Kaplıcalarıyla ünlü Yalova'nın Termal Büyük Oteli yenilemenin ardından yeniden hizmete giriyor. | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: Malatya Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yönetiminde polis tarafından Malatya merkezli olarak 10 ilde sürdürülen operasyonlar sonucu, ihalelerde usulsüzlük yaptığı gerekçesiyle gözaltına alınan, aralarında TCDD ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) görevlilerinin de bulunduğu 35 kişiden 16'sı mahkemece tutuklandı. Yaklaşık 14 aylık izleme sonucunda Malatya Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekiplerince Malatya'nın yanı sıra Adana, Ankara, Balıkesir, Bursa, Diyarbakır, Gaziantep, İstanbul, Mardin ve Van'da gerçekleştirilen operasyonlar sonucu gözaltına alınan 35 kişi, Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı'na sevk edildi. Yaklaşık 20 saat süren sorgulama sonucun da ifadeleri alınan şüphelilerden 17'si savcılıkça serbest bırakılırken, 18'i tutuklama istemiyle Nöbetçi Mahkeme'ye sevk edildi. "Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurmak, İhaleye Fesat Karıştırmak, Edimin İfasına Fesat Karıştırmak, Rüşvet, Fuhuş, Gizliliğin İhlali ve Muhafaza Görevini Kötüye Kullanma, Vergi Usul Kanununa Muhalefet" suçlamalarıyla haklarında işlem yapılan şüphelilerden TCDD Genel Müdürlüğü Malzeme Daire Başkan Yardımcısı ile TCDD Malatya 5. Bölge Müdürlüğü'nden 3 yetkilinin de aralarında bulunduğu 16 kişi tutuklanırken, A.Y. ve E.P. adlı iki kişi tutuksuz yargılanmak üzere salıverildi.Tutuklanan kişilerin; TCDD Genel Müdürlüğü Malzeme Daire Başkan Yardımcısı M.Ş., TCDD 5. Bölge Malzeme Müdürü M.N.Y., Malzeme Müdür Yardımcıları M.Ö. ve C.T. ile E.S., T.Y., M.A., T.S., A.V.E., O.E., C.E.T., M.S., S.S., M.B., E.K.B ile E.K. oldukları bildirildi. Tutuklanan şüpheliler Malatya E Tipi Cezaevi'ne konuldu. | Aralarında TCDD ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu görevlilerinin de bulunduğu 35 kişiden 16'sı mahkemece tutuklandı.. | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: TBMM’de basın toplantısı düzenleyen Oyan, dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kabataş’ta bir kadının sırf başörtülü olduğu gerekçesiyle saldırıya uğradığını, olaya ilişkin görüntülerin bulunduğunu söylediğini anımsattı. Oyan, daha sonra böyle bir olayın yaşanmadığının ortaya çıktığını ileri sürdü. Konuyla ilgili geçen yıl şubat ayında Erdoğan ile söz konusu kadın ve gazeteciler Abdülkadir Selvi ile Elif Çakır hakkında ‘iftira ve suç uydurma’ iddiasıyla suç duyurusunda bulunduğunu belirten Oyan, Erdoğan hakkında takipsizlik kararı verildiğini, diğer 3 kişi hakkında ise aradan 1 yıl geçmesine rağmen herhangi bir işlem yapılmadığını söyledi. Oyan, yeniden dilekçe yazıp başvuruda bulunarak suç duyurusunu güncellediğini, konunun takipçisi olacaklarını söyledi. | CHP İzmir Milletvekili Oğuz Oyan, Gezi olayları sırasında Kabataş’ta başörtülü, bebekli bir kadının saldırıya uğramasına ilişkin iddiayla ilgili ‘iftira ve suç uydurma’ gerekçesiyle geçen yıl yaptığı suç duyurusunu güncelledi. | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, kurbanlık fiyatlarının iller bazında bu bayramda genel olarak geçen yıla yakın ya da daha düşük seyredeceğinin tahmin edildiğini bildirdi. Bayraktar, ''Fiyatların illere ve canlı ağırlığa göre farklılık göstermekle birlikte hayvan başına büyükbaşta 2 bin lira ile 10 bin lira arasında, küçükbaşta ise 250 lira ile 1200 lira arasında değişeceği beklenmektedir'' dedi. Şemsi Bayraktar, Ankara Atlı Spor Kulübü'nden düzenlediği basın toplantısında, dünya Gıda Günü, kurbanlık fiyatları, Okul Sütü Programı konularında değerlendirmelerde bulundu. Bugünün, 1945 yılından bu yana gıda güvenliğine dikkat çekmek amacıyla ''Dünya Gıda Günü'' olarak kutlandığını anımsatan Bayraktar, dünya gıda fiyatlarının, iklim değişikliği ve kuraklık gibi doğal afetlerin yanı sıra gelişmiş ülkelerin tarımsal ürün ticaretindeki korumacı politikaları, gıdaya olan talebin artması, tarımda girdi fiyatlarının yükselmesi, tarım sektörüne yeterli yatırımın yapılmaması ve tarım ürünlerinin biyoyakıt üretiminde kullanılması gibi birçok faktörden etkilendiğini belirtti. Gıdanın gelişmiş ülkelerce dünya siyasetini kontrol etmek amacıyla bir ''silah'' olarak kullanıldığını da iddia eden Bayraktar, tarımsal üretim fazlası olan bazı gelişmiş ülkelerin, kendi fazla üretimlerini pazarlayabilmek için az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelere ''gıda yardımı'' adı altında tarımsal ürün gönderdiğini ileri sürdü. Bayraktar, ''Az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelere, tarımlarının çökmesine neden olan gıda yardımı adı altında yardımlar gönderilmesi yerine, tarımlarını sürdürülebilir kılacak destekler verilmelidir'' dedi. KURBANLIK FİYATLARI Bayraktar, Türkiye gibi Müslüman ülkelerde Kurban Bayramı'nın et tüketiminin olağanüstü arttığı bir dönem olduğuna işaret ederek, çok kısa zamana yığılan canlı hayvan talebinin de çeşitli sıkıntıları beraberinde getirdiğini söyledi. Kısa süre içinde milyonlarca hayvanın kurban olarak kesildiğini, bu talebin karşılanması için yoğun emek harcandığını ifade eden Bayraktar, şunları kaydetti: ''Bu yıl hayvan fiyatlarının, illere ve canlı ağırlığa göre farklılık göstermekle birlikte hayvan başına büyükbaşta 2 bin lira ile 10 bin lira arasında, küçükbaşta ise 250 lira ile 1200 lira arasında değişeceği, canlı ağırlık fiyatının da büyükbaş hayvanlarda kilogram başına 8 ile 16 lira arasında, küçükbaşta kilogram başına 6,50 lira ile 16 lira arasında olacağı beklenmektedir. Fiyatların iller bazında bu bayramda genel olarak geçen yıla yakın ya da daha düşük seyredeceği tahmin edilmektedir.'' Üreticilerin bu yıl ellerinde yeterince hayvan olduğunu, halkın ''kurbanlık bulamayacağız'' diye endişelenmesine gerek olmadığını dile getiren Bayraktar, üreticilerin bu yıl da geçen yıl olduğu gibi satış ve fiyatlardan çok da umutlu olmadığını gösterdiğini bildirdi. Bayraktar, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker'in ''kurbanlık ithal edilmeyecek'' sözünün, bayram öncesi düşük fiyatlar nedeniyle morali bozuk olan üreticilerin yegane tesellisi olduğunu da ifade etti. ÜRETİCİLERİN SORUNLARI Kurbanlık satışı yapan üreticilerin sorunlarına da değinen Bayraktar, üreticilerin son dönemde yem fiyatlarının yükselmesinin yanı sıra kurbanlık satış yerlerine ödenen kiralar, besi başı canlı hayvan fiyatları ile nakliye ücretlerindeki artış, kişisel harcamalar gibi birçok sorunla baş etmek durumunda kaldığını bildirdi. Bayraktar, ''Hayvan yetiştiricileri yüksek maliyet ve düşük ürün kıskacına girmiş, kredi borcu ödemelerinin başlamasıyla de sıkıntıları daha da artmıştır'' diye konuştu. Et ve Balık Kurumu yetkililerinin, olumsuz durum yaşanması ve hayvan satışlarının istenilen miktarlarda olmaması durumunda üreticinin elinde kalan hayvanlarını bayram sonrası alacağını belirttiğini hatırlatan Bayraktar, kurumun üreticilerin maliyetlerini de dikkate alarak bir alım politikası geliştirmesi gerektiğinin altını çizdi. Hayvan yetiştiricilerinin vadesi gelen kredi borçlarının, yaşanan şartlar ve sektörden muhtemel kopuşlar da dikkate alınarak 1 yıl ertelenmesi, besicilere verilen hayvan başına 300 lira et desteği ile süt teşvik priminin artırılması gerektiğini vurgulayan Bayraktar, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Üreticilerin kaba yem ihtiyacını karşılamak ve yükselen kaba yem fiyatlarını düzenlemek amacıyla alınan ithalat kararı, sahada soruna çözüm getirmedi. İthalatın toplu alımlar şeklinde, uygun fiyata temin edilmesi, küçük çiftçilere uygun fiyat ve ödeme koşullarında dağıtılması yönünde çözümler üretilmelidir.'' Bayraktar, hayvan pazarlarında kurbanlıkların sıkı bir şekilde denetlenmesi gerektiğini de sözlerine ekledi. OKUL SÜTÜ PROGRAMINI DESTEKLİYORUZ Okul Sütü Programı'na ilişkin olarak da TZOB'un programı çok önemsediğini ve bu olumlu adımı sonuna kadar desteklediğini ifade eden Bayraktar, ''Bu kararı, haftada 3 güne düşürülmesine rağmen destekliyoruz. Hatta TZOB olarak bu programın başlatılmasının yanında ayrıca bu programın peynir, yoğurt gibi süt ürünleriyle çeşitlendirilmesi ve mutlaka yasal bir zemine oturtulması gerektiğine inanıyoruz'' şeklinde konuştu. SÜTTE MÜDAHALE KURUMU OLUŞTURULMASI Bayraktar, sütte arz fazlalığı sorununun sadece Okul Sütü Programı ile aşılamayacağını, hayvancılıkta müdahale kurumu kurulması gerektiğini; bunun, istikrar için şart olduğunu belirterek, müdahale kurumu olmadığında, 2008'de de görüldüğü gibi hayvancılıkta büyük sorunlar yaşanacağını söyledi. Sütte Müdahale Kurumu'nun, Et ve Balık Kurumu bünyesinde oluşturulmasına yönelik çalışmaların başlatıldığını anımsatan Bayraktar, bu kurumun bir an önce faaliyete geçmesi gerektiğini, bu şekilde fiyat istikrarının sağlanacağını kaydetti. Bir ülkede süt hayvancılığının geliştirilememesi halinde et ithalatının kaçınılmaz olduğuna işaret eden Bayraktar, ''2008 yılındaki gibi bir kriz yaşanmaması için bir an evvel sütte müdahale kurumu oluşturulması lazım'' diye konuştu. | Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, kurbanlık fiyatlarıyla ilgili tahminde bulundu. | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: CHP Tuzla İlçe Başkanı Ali Ekber Kızılkan:”Maliye hazinesinin Tuzla’daki 57 dönümlük arazisine kaçak inşaat” yapıldığını iddia etti. CHP Tuzla İlçe Başkanı Ali Ekber Kızılkan, İstanbul Tuzla ilçesi Aydınlı Yolu üzerinde 4 senedir yapımı devam eden “Şelale Park” proje alanına on binlerce kamyon hafriyat döküldüğünü, belediye kayıtlarına girmeyen bu dökümden ‘’milyonlarca liralık vurgun’’ yapıldığını ve sırf döküm sebebi ile projenin 4 yıl devam ettirildiğini söyledi. Proje alanının 110 bin metre karelik bir alan olduğunu, bu alanın 54 dönümlük kısmının yeşil alan olduğu ancak 57 dönümlük ve üzerinde birçok inşai faaliyetin yapıldığı arazinin ise maliye hazinesine ait 4097 parsel sayılı taşınmaz olduğu belirtilerek’’ bu proje başladığında, yol seviyesinden itibaren 15 metre yüksekliğinde bir duvar örüldüğü. 500 metre uzunluğunda ve 300 metre derinliğindeki alan içinde yaklaşık 50 bin kamyondan fazla hafriyat döküldü. Bu dökümlerden elde edilen gelirin belediye kayıtlarına yatırılmadığı beyan edilmektedir. Duvarlarda birçok kısımda çatlaklar meydana geldiği, yoldan geçerken sanki cezaevi görüntüsü veren duvarların heyelan tehlikesine karşılık 15 metre olan yüksekliklerinin bazı kısımlarda çökme tehlikesine karşılık 10 metreye düşürüldüğü ancak bu azaltmanın da tehlikenin önüne geçmekte yetersiz kaldığı belirtilmektedir. Proje alanının 110 bin metre karelik bir alan olduğu söyleniyor. Ancak bu proje başladığında, yol seviyesinden itibaren yaklaşık 15 metre yüksekliğinde duvar örüldü. Yaklaşık 500 metre uzunluğunda 300 metre derinliğindeki içinde maliye hazinesine ait 57 dönümlük alanda dahil olmak üzere yaklaşık 50 bin kamyon döküm yapıldığı ve ruhsatsız olarak maliye hazinesi arazisi üzerine kacak inşaat faaliyetleri yapıldığı bunların ise 775 sayılı gecekondu kanununa göre suç olduğu ancak dokum sahasının genişletilebilmesi için hazineye ait 57 dönümlük arsanın bu projeye Maliye Bakanlığının bilgisi ve izni olmadan dahil edildiği söylenmektedir. | CHP Tuzla İlçe Başkanı'ndan Tuzladaki bir araziye kaçak inşaat yapıldığı iddia edildi. | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: Dışişleri Bakan Ahmet Davutoğlu, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Genel Kurulu’nda 'Türkiye ile Denetim Sonrası Diyalog' başlıklı raporu ile ilgili açıklamalarda bulundu. Davutoğlu, raporun PKK’nın terör faaliyetleri ile ilgili herhangi bir alakası olmadığını söyledi. Ahmet Davutoğlu, İçişleri Bakanı Muammer Güler ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile 'E-Vize' konulu basın toplantısına katıldı. Davutoğlu, Dışişleri Bakanlığı'ndaki toplantının ardından basın mensuplarına Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Genel Kurulu’nda 'Türkiye ile Denetim Sonrası Diyalog' raporu ile ilgili açıklamalarda bulundu. Olayların birbirleri ile karıştırılmaması gerektiğini belirten Davutoğlu, "Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nin aldığı bir karar değil, bir rapordur. Bu raporda da sunulan bir ifadedir. Karar ile ilgili husus izlemeden Türkiye’nin çıkarılmaması ile ilgilidir. İşin esası budur. Yoksa PKK’nın terör listesinden çıkarılması, çıkarılmaması veya terör listesi ile ilgili bağlantılı bir konu değil. Orada verilen bir değişiklik önergesi raporun geri kalan kısmında çok sayıda yerde terör faaliyetleri olarak tanımlanıyor. Tek bir yerde değişiklik önergesi çok parlamentolarda böyle değişiklik önergeleri seri bir şekilde gelir ve geçebilir. Bu, işin esasını etkilemez. O bakımdan olayın gelişiminin ötesinde yorumlanmaması gerekir. Bu PKK’nın terör listesi veya PKK’nın terör faaliyetleri ile ilgili herhangi bir alakası yoktur." diye konuştu. | Davutoğlu AKPM'de PKK ile ilgili raporun bir karar olmadığını vurguladı. | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: Uşak genelinde akşam saatlerinde başlayan ve devam eden kar yağışı nedeniyle Valilik, il genelinde 26 Aralık 2018 Çarşamba günü eğitime bir gün ara verileceğini bildirdi. Öte yandan yetkililer kar yağışının sabah saatlerine kadar süreceğini belirtirken, sabahın ilk ışıklarıyla don olayının yaşanmasını söylediler. Bu bağlamda sürücülerin ve vatandaşların gerekli tedbirleri alınması istenildi. | UŞAK ve ilçelerinde akşam saatlerinde başlayan yoğun kar yağışı nedeniyle 26 Aralık Çarşamba günü eğitime bir gün ara verildi. Öte yandan yetkililer kar yağışının sabah saatlerine kadar süreceğini belirtirken, sabahın ilk ışıklarıyla don olayının yaşanmasını söylediler. | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: Hem erkeklerin hem bayanların korkulu rüyası olan saç dökülmesi artık çözümsüz değil! Saç dökülmesini önlemek için 15 dakika yeterli. Şüphesiz ki sağlıklı ve gür saçlara sahip olmayı hepimiz isteriz diyen Op. Dr. Ayşegül Sivri, ''Kadınların çoğu çevresel ve genetik faktörlerin de etkisi ile saçlarının ince, cansız ve seyrek olmasından şikayet ederler. Erkeklerde ise çoğu zaman genetik olan saç dökülmesi çok erken yaşlarda başlar ve orta yaşlara kadar devam eder. Bu tarz şikayetleri olan kişilerde saça dışarıdan uygulanan saç bakım ürünlerinin saç köklerine etkinliği yok denecek kadar azdır.'' diye belirtti. SAÇ MEZOTERAPİSİ NEDİR? Op. Dr. Ayşegül Sivri sözlerine şöyle devam etti; Saçlarda hayat köklerden başladığı için yüzeysel yapılan bakımların maalesef hiç de memnun edici olmaz.Saç mezoterapisi yönteminde ise saç köklerine direk mikro iğne uçları ile saç için gerekli olan proteinler, vitaminler, çinko gibi elementler ve daha birçok madde verilerek saçın daha sağlıklı olması sağlanır. Yapılan uygulama %90 üstü başarısı olan bir uygulamadır. Ağrısız ve acısız, yaklaşık 15 dakika süren bir işlemdir. Saç mezoterapisinin en güzel yanlarından biriside diğer yöntemlere göre çok daha hızlı sonuç alınmasıdır. Ayrıca mezoterapi yaş ve cins ayrımı yapmadan herkese uygulanabilir. Yan etkisinin de yok denecek kadar az olduğunu belirten Op. Dr. Ayşegül Sivri, öğlen arasında yemek molasından çalınan 15 dakikalık bir zamanda uygulanabilen ve uygulama sonrasında hemen sosyal hayata geri dönülebilen bir metottur dedi. Aynı zamanda mezoterapinin herhangi bir kanama, morluk ve şişlik de yapmadığını belirtti. Saç mezoterapisi tıbbi bir işlemdir. Op Dr Ayşegül Sivri,saça mezoterapi uygulamasının sonrasında saçların dökülmesinin durduğunu, daha güçlü ve parlak olup, daha hızlı uzadığını belirtti ve ekledi; '' Hastalarıma çoğu zaman en iyi saç bakımından çok daha etkili bir yöntem olarak tanıttığım saç mezoterapisi aynı zamanda saçın yağ salgılamasını da düzenleyen bir yöntemdir.Saç ekimi sonrasında ekilen köklerin kuvvetlenmesi için ve öncesinde ise ekimde alınacak köklerin güçlendirilmesi için de sıklıkla uygulanan bir metottur.''dedi. | Saç dökülmesi kimlerde daha çok görülür? Saç dökülmesi önlenebilir mi? Saç mezoterapisi nedir? İşte saç dökülmesiyle ilgili en çok merak edilenlerin cevapları... | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: Bir süredir İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday olacağı konuşulan Bakan Egemen Bağış, 'Bir yerel yönetimde de hizmet edilebileceğini gösterebileceğime inanıyorum' diyerek 2014 yerel seçimleri için adaylık sinyali verdi. "PARTİM İHTİYAÇ DUYARSA NEDEN OLMASIN" TRT Haber'e konuşan Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış 2014'te yapılacak yerel seçimlerde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na aday olacağını iddialarını yanıtladı. Bağış, "Siyaset yapmak için sadece milletvekili olmak şart değil. Bir yerel yönetimde de hizmet edilebileceğini gösterebileceğime inanıyorum, gerisine kısmet diyorum. Partim eğer bir yerde ihtiyaç duyarsa neden olmasın" dedi. TOPBAŞ ERDOĞAN'IN SİNYALİNİ BEKLİYOR Yaklaşık bir yıldır yeniden aday olmak istediğini sık sık açıklayan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, şu ana kadar Erdoğan'dan henüz olumlu bir sinyal alamadı. Ankara kulislerinde de Erdoğan'ın Topbaş'ın bir kez daha aday olmasına sıcak bakmadığı ve Egemen Bağış ismini adaylık için düşündüğü bir süredir dile getiriliyordu. | Bir süredir İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday olacağı konuşulan Bakan Egemen Bağış ilk defa açık bir şekilde konuştu. | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: İNTERNETHABER- Meclis dün 4+4+4 kavgaları arasında Kur'an'ı Kerim'in ve Peygamber Efendimizin hayatının ortaokullarda ve liselerde seçmeli ders olarak okutulmasını içeren 9. maddeyi kabul ederek yasalaştırdı. Kanun teklifi görüşümeye başlanmasıyla birlikte Twitter'da bomba etkisi yaptı ve bir anda TT listesinin ilk sırasına yerleşti. MHP'nin önerisiyle Meclis'ten geçen bu yasa çok tartışıldı ve daha da uzunca bir süre tartışılacak gibi. Dün biz de İnternethaber.com olarak Twitter'ın bu konudaki nabzını tuttuk. Her Perşembe @ozankibritci moderatörlüğünde gerçekleşen programımızın bu haftaki konusu Kur'an-ı Kerim'in seçmeli ders olarak okutulmasıydı. Konuyu tartışmaya açmamızla birlikte yüzlerce twit geldi. KUR'AN'IN SEÇMELİ DERS OLMASINA OLUMLU BAKANLAR ÇOĞUNLUKTA Gelen yorumların geneline baktığımızda Kur'an-ı Kerim'in seçmeli ders olmasına olumlu bakanların çoğunlukta oldukları gözlendi. Olumlu düşünenler arasında "Kur'an-ı Kerim'in devlet tarafından öğretilirse ve başka merciler tarafından yanlış bilgilerle din eğitimi altında gençlerin beyinlerinin yıkanmasının önüne geçilmiş olur" ve "büyük çoğunluğu Müslüman olan bir ülkede isteyenlerin Kur'an-ı Kerim eğitimi alması en doğal haklarıdır" düşünceleri hakimdi. DERSİ SEÇMEYEN DİNSİZ OLUR MU? Fakat olumsuz düşünceler de var. Olumsuz ise düşünenler seçmeli de olsa dersin bir müddet sonra zorunlu hale geleceğinden çekindiklerini belirtiyorlar. Dersi seçmeyenlerin baskı göreceğini, dinsizlikle sulanacağını ve daha insanların küçük yaşlarda ayrımcılık ile tanışacağını belirtiyorlar. Ve birde Kur'an-ı Kerim seçmeli ders olacaksa buna özgürlük adına evet deriz fakat o zaman diğer dinler de seçmeli ders olarak sunulmalı diyenlerin sayısı da az değil. TWİTTER'DAN BİZİ TAKİP EDİN! Konuyla ilgili gelen twitlerden seçtiklerimizi sizinle paylaşmadan önce siz de yorumlarınız İnternethaber.com'da haber olsun istiyorsanız Twitter'dan @internethaber adresi takip edebilirsiniz. Her Perşembe @ozankibritci ve @internethaber 'e günün konusuyla ilgili twitlerinizi gönderin, yorumlarınızı milyonlar okusun! İŞTE SİZDEN GELEN TWİTLERDEN SEÇTİKLERİMİZ: [PAGE] [PAGE] [PAGE] | Kur'an-ı Kerim'in seçmeli ders olarak okutulması Twitter'da da gündem oldu. İnternethaber Twitter'ın nabzını tuttu! | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: Avrupa' da son on senedir sağlık turizmi ile ilgili hızlı bir yükseliş olduğu doğrudur. Ama bu özellikle yine Avrupa' da yaşayan Türk göçmenleri kapsıyor diyebilirim. Türkiye' de özellikle lazerle göz ameliyatı, saç ektirme, estetik operasyon fiyatları, Avrupa' dan çok daha ekonomik olduğundan, paket programlar yapan turizmciler için oldukça yeni ve kazançlı bir sektör oluştu da diyebiliriz. Bu sektör şimdilerde, çok daha uygun fiyatlar barındırdığından Avrupalı'yı da ülkemize çekmekle meşguldür. Başarılı olacaklar mıdır, kanımca evet... Ama! Türk sağlık kurumu organizasyonu kurucu başkanı İbrahim Artukarslan, hukuki anlamda eksikliğin varlığından söz ediyor. ''Şu anda Avrupa'dan (Avrupalı) Türkiye'ye gelerek sağlık hizmeti almak isteyenlere, toplu bağlantılar yapacaklara kimin hizmet vereceği belli değildir. Doktorun, hastanenin, hastanın, hizmeti sunanın sorumluluğu net bir şekilde belirlenmediği sürece hizmetlerimizin büyüyerek gelişmesi mümkün değil" demiş. Demek ki alt yapı henüz oluşmamıştır. Gelelim estetik merakına; Özellikle son on senedir, Kadın, erkek, çoluk/çocuk demeden bir estetik furyasının içinde bulduk kendimizi. Avrupa'daki Türk'e de bulaşması uzun zaman almadı. Çok uygun fiyatlar, imkanlar ve son dönemde taksitle dahi sunulan teklifler derken, aynaya baktığında görmek istediği kendini yaratma çabaları/hayalleri sadece bir adım öteye dayandı. Estetik operasyonlar özellikle kadınlarda yeni bir kadın modeli de yarattı; ''silikon dudaklar'', ''silikonlu göğüsler'',''botoxlu çehreler'' dedik durduk... Etrafımızda çığ gibi büyüyen bu estetik güzelleri artık bizi şaşırtmıyor, sadece artık bu tarz konuşmaların yerini, operasyonların ne kadar başarılı olduğu ile ilgili diyaloglar aldı. Avrupalı Türk'ün estetik merakını şimdilik bir kenara bırakıp, şu habere kulak verelim; Cinsel sağlık enstitüsü derneği onursal başkanı Cem Keçe der ki; ''Cinsel terapi turizmi yaz aylarında gurbetçilerle patlıyor''. Özellikle Avrupa'da yaşayan Türk göçmenleri, pek çok sağlık sorunu için Türkiye'ye gelmeyi planlıyor. Cem Keçe; evlilik ve çift problemleri, cinsel problemler için yaz aylarında gurbetçilere özel terapi programları uygulanmasını öngörüyor. Özellikle yurtdışında yaşayan gurbetçiler için özel hazırlanmış ve hızlandırlımış terapi merkezlerinden faydalandıklarını da eklemiş. Avrupalı Türk neden cinsel problemlerin çözümü için ülkesindeki hızlandırılmış terapiden yararlanmayı seçiyor ve en çok hangi cinsel problemleri yaşıyormuş? Buyrun konuyla ilgili haberimiz; Cinsel sorunları anadilde daha rahat anlatıyorlar. ''Neden bu kadar önemli sorunları çözmek için gurbetçiler illa Türkiye'ye gelmeyi bekliyor?" sorusunu ise uzmanlar; gurbetçilerin cinsel sorunlarını anadillerinde daha rahat anlatmalarıyla ve yurtdışında yaşadıkları ülkelere karşı duydukları 'zayıf aidiyet' duygusuyla açıklıyorlar. Gurbetçilerimizin özel durumlarını uzun yıllar kaldığı Avrupa'da bizzat gözlemlediğini belirten CİSED yönetim kurulu üyesi Psikolog Kemal Özcan, en güzel terapinin kişinin duygularını en iyi anlatabildiği, ağladığı ana dilinde yapılabileceğini söyledi. Ruh sağlığı hizmetlerinin diğer sağlık hizmetlerinden farklı olduğunu, dil, kültür, gelenek ve görenekler, aile yapısı, Türkiye'nin neresinden gelindiği, dini inançlar gibi birçok unsurun işin içine girdiği karmaşık bir süreç olduğunu belirten Özcan, "Terapist ile danışanlar aynı dili konuşmalıdır, aynı kültürden gelmelidir" diyor. En çok vajinusmus, erken boşalma ve sertleşme problemleri yaşanıyor. CİSED genel başkanı psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Cebrail Kısa, gurbetçi gençlerin birbirlerini yeterince tanımadan kısa süre içinde yaptıkları evliliklerde bazen hemen, bazen de zamanla ortaya çıkan sorunları olduğunu söylüyor. Birçoğu çok kolay tedavi edilebilen cinsel sorunlar arasında en sık karşılaşılanlar şöyle; vajinismus, erken boşalma, sertleşme sorunu, cinsel isteksizlik ve ağrılı ilişki. Cebrail Kısa, bu konularda eğitim almış cinsel terapistlerce yapılacak uygun bir cinsel terapiyle bunların üstesinden kolayca gelinebileceğini vurguluyor. Kanaatim; Gurbetçilerle (hiç sevmem bu kelimeyi bu arada)ilgili yeni bir sektör mü yaratılmak istenmektedir bilmiyorum ama gurbetçi dediğiniz gençler artık öyle körü körüne evlilik yapmıyorlar. Genelde kendi seçtikleri, kendi statülerine uygun evlilik yapıyorlar ve yine efenim Türkiye' den ithal damat/gelin olayı da gözle görülür bir şekilde azalmış durumda. Durum şunu gösteriyor; Avrupa' daki Türk gençleri evlilik konusunda son derece bilinçliler ve cinsel eğitimi okul yıllarında zaten alıyorlar. Yani, Türkiye' deki gençlikten çok daha bilinçliler. Cinsel ve/ya psikolojik terapinin ana dilde ve kültürde daha etkili olacağı hususunu tabiiki es geçmiyorum. Doğruluk payı yüksektir ama Avrupa' da büyüyen ve ana dili yaşadığı ülkeye entegre olmuş bir genç için bu doğruluk oranı kaçta kaçtır, bunu masaya yatırmak lazımdır. Kaldı ki; yaşadığı ülkeye entegre olmuş bir genç için karşısındaki doktor da bulunduğu kültürü göz önüne alarak değerlendirme yapmaktadır. Doğru anlaşılmak; kime göre, neye göre? Habertürk' ün yeni programı '' kime göre, neye göre'' yi, internet ortamında büyük bir zevkle izledim. Özgürlük konusunun tartışıldığı programda konuklar kadar, havada uçuşan bomba söylemler de çook lezzetliydi. Cemil İpekçi' nin her zamanki sıra dışı ama çok pişmiş ve olgun değerlendirmelerinin ardından , Pelin Batu ''dünyanın en büyük porno koleksiyonu TSK da'' diyerek programda tek cümleyle zafer yaşarken, Esra Elönü' nün, başörtüsü masalını dinlemek yerine ben koltukta rahatça yayılışına ve cool tarzına daldığımdan pek bir şey anlamadığımı söyleyebilirim. Son olarak Cem Mumcu' nun, ''sokakta güzel bir kadın görünce dokunasım gelebilir'' lafının ardından, ''buyur işte, ünlü kişiler dahi televizyonlardan açık açık tacizi normalleştiriyorlar'' diye kafamdan senaryo yazarken, arkasından gelen geniş açıklama muazzamdı. Teşekkürler Cem Mumcu, bu kadar açık olabildiğin için. Ama ne dersin, herkes tarafından doğru anlaşılmış olamama olasılığın ve bunun getirisi ne olabilir ülkemizde ? SOSYAL SÖZLÜK Marc Zuckerberg dokuz senedir beraber olduğu sevgilisi ile evlendi. Twitter'da Zuckerberg' in evlenmesiyle ilgili en komik twiti yazma tribine giren twittdaşlar bir yana, belli ki Marc'ı para bozmamış, o halde neymiş ? Erkeğin asosyal ve bir o kadar da zeki olması aslolanmış, sürekli erkekler konusunda yakınan hemcinslerime duyrulur. | Yaz aylarında, alkol ve madde bağımlılığından estetik operasyonlara, katarakttan lazerle prostat ameliyatına kadar sağlık alanında gurbetçilerden yoğun bir talep söz konusu. | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: TBMM Başkanı Cemil Çiçek, hukuk zemininde değerlendirmede bulunan Anayasa Konseyinin kararının Fransa'nın demokrasi geleneği ve hukuk devleti tecrübesiyle uyumlu olduğunu ifade etti. Çiçek, yaptığı yazılı açıklamada, Fransa Anayasa Konseyinin dün iktidar partisi tarafından sunulan ''yasa tarafından tanınan soykırımların cezalandırılması'' yasasını Anayasaya aykırılık gerekçesiyle iptal ettiğini belirtti. Hukuk zemininde değerlendirmede bulunan Anayasa Konseyinin bu kararının Fransa'nın demokrasi geleneği ve hukuk devleti tecrübesiyle uyumlu olduğunu ifade eden Çiçek, şunları kaydetti: ''Anayasa Konseyi tarih yazımının parlamentolar tarafından yapılmaması gerektiği yönünde kuvvetli bir mesaj vermiştir. Ermeni meselesine farklı açılardan bakan tüm bilim adamlarının, tarihçilerin, siyasetçilerin, düşünürlerin ifade özgürlüğünün kısıtlanmaması; aklıselimin ve sağduyunun galip gelmesi sevindiricidir. İhtilaflı meseleler konusunda ilgili ülkelerin çözüm arayışlarını üçüncü tarafların müdahalesi olmaksızın serbest iradeleriyle sürdürmelerinin bütün uluslararası toplumun ortak hedefi olması gerektiğine dair inancımız korunmaktadır. Fransa'dan beklentimiz de Türkiye ve Ermenistan arasında tarihe ilişkin ihtilafın diyalog yoluyla çözülmesine yapıcı katkılarda bulunmasıdır.'' | TBMM Başkanı Çiçek, Fransa Anayasa Konseyinin dünkü kararı ile ilgili konuştu. | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: 2018 Milli Piyango yılbaşı büyük ikramiyesi için özel çekiliş 31 Aralık 2017'yi yeni yıla bağlayan saatlerde gerçekleşecek. Milli Piyango sonuçları yeni yılla birlikte bazılarını zengin edecek. Peki Milli Piyango haram mı? Piyango parasını helal kılmanın yolu var mı? 61 milyon liralık Milli Piyango büyük ikramiyesi için Diyanet'ten 'piyango haramdır' fetvası bulunuyor. Din İşleri Yüksek Kurulu daha önce yayınladığı bir fetvada 'Şans faktörüne dayalı olan piyango, toto, loto, iddia, müşterek bahis, ganyan gibi tertip ve oyunlar da kumardır ve haramdır' diyor. Diyanetin Milli Piyango, Şans Topu, Sayısal Loto, On numara, Ganyan için yayınladığı haram fetvasında şöyle deniliyor; 'Taraflardan birisinin kazanıp diğerinin kaybetmesi esasına dayalı bütün şans oyunları kumar kapsamında değerlendirilip haram kılınmıştır. Zira bir taraf kaybederken, diğer taraf da hak etmeden kazanmaktadır. Buna göre şans faktörüne dayalı olan piyango, toto, loto, iddia, müşterek bahis, ganyan gibi tertip ve oyunlar da kumardır ve haramdır. Bu tür kumarların, geniş kitlelerin iştirak etmesi sebebi ile zararı daha da yaygın olmaktadır. MİLLİ PİYANGO İKRAMİYESİNİN SADAKASI OLUR MU? : Peki Milli Piyango'dan ikramiye kazanan kişi bunun zekatını verip hayır işleyebilir mi? Diyanetin fetvasında bu soruya da şu şekilde yanıt veriliyor: -'Bu tür oyunların hasılatından bazı kuruluş ve hayır kurumlarının yararlanması, onları meşru hale getirmez ve haramlık hükmünü değiştirmez. Bu yollardan birisiyle elde edilen kazançlar, sevap beklenmeyerek yoksullara veya hayır kurumlarına verilmelidir. Zira Hz. Peygamber bu tür haram kazançların harcanmasının ve güya sadaka olarak verilmesinin mümkün olmayacağını haber vermiştir.' YILBAŞI BÜYÜK İKRAMİYESİ NELER ALIYOR? : Diyanet Milli Piyango ikramiyesi için haram derken bir çok kişi 2018 yılbaşı gecesi için zengin olma hayalleri kuruyor. Peki 61 milyon liralık büyük ikramiye ile neler yapılır, neler alınır? UÇ UCA EKLENİNCE ANKARA'DAN ATİNA'YA : İkramiye 5 liralık banknotlar haline getirilip uç uca eklendiğinde yaklaşık Ankara ile Atina arasındaki mesafeye ulaşıyor. Söz konusu ikramiyenin ağırlığı, 1 liralık madeni para olarak hesaplandığında da 500 tonu buluyor. Ortalama bir otomobilin ağırlığının bin 100 kilogram olduğu göz önüne alındığında, ikramiye yaklaşık 455 otomobilin ağırlığına denk geliyor. 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nün 32 katı : Büyük ikramiye, en büyük kağıt para olan 200 liralık 305 bin adet banknot haline getirilip, uç uca dizildiğinde 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nün 32 katı uzunluğuna erişiyor. 61 milyon liraya denk gelen en küçük kağıt para olan 5 liralık banknotlar uç uca eklendiğindeyse, bin 586 kilometre uzunluğa ulaşıyor ve bu uzunluk yaklaşık Ankara ile Atina arasındaki mesafeye karşılık geliyor. 5 liralık banknotlar yan yana dizildiğinde ise yaklaşık 10 bin 150 metrekarelik alan oluşturuyor. Bu da 1,5 futbol sahasının ya da 24 basketbol sahasının zeminini kaplayabiliyor. 2018 YILBAŞI BÜYÜK İKRAMİYESİ NELER ALIR? : 2018 yılbaşı büyük ikramiyesiyle 38 bin 485 adet 10 gramlık 22 ayar bilezik, 57 bin 656 adet Cumhuriyet, 111 bin 721 adet yarım ve 223 bin 443 adet çeyrek altın alınabiliyor. Bu parayla, en pahalı otomobiller arasında gösterilen Bugatti Veyron'dan 6 adet, Ferrari'den 21 adet ya da lüks bir jet alınabiliyor. İkramiye ile 1 milyon lira değerinde 61 lüks yata ya da 10 bin iPhone X'e sahip olunabiliyor. Söz konusu parayla 300 bin lira değerinde 203, 500 bin lira değerinde 122 daire ya da 3 milyon lira değerinde 20 lüks villa satın alınabiliyor. İkramiye bankaya yatırıldığında, ortalama gecelik 13 bin lira, aylık 600 bin lira faiz getirisi elde edilebiliyor. | Milli Piyango Yılbaşı özel çekilişi için geri sayım sürerken Milli Piyango haram mı soruları yeniden alevlendi. Bu konuda Diyanet İşleri Başkanlığı'nın vermiş olduğu 'Milli piyango haram' fetvası var. Peki piyangodan kazanılan para bağışlanırsa sevabı var mıdır? İşte o sorunun ve piyango fetvasının ayrıntıları. | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: BARSELONA'da öğle saatlerinde çok sayıda öğrenci sloganlar atarak ellerindeki dövizlerle birlikte Barselona Üniversitesi'nin işgal etti. İçeride öğrenciler bir yandan referandum ve Katalonya'yla ilgili sloganlar atarken birkaç gün önce tutuklanan 14 Katalan politikacının da serbest bırakılmasını istiyor. İspanya hükümeti Katalonya özerk yönetiminin 1 Ekim'de yapmayı planladığı bağımsızlık referandumuna karşı çıkıyor. Çarşamba günü İspanyol polisinin Katalan hükümet binalarına yaptığı baskınla Ekonomi Bakan Yardımcısı Jose Maria Jove dahil olmak üzere 12 kişiyi gözaltına almasının ardından Barselona'da başlayan protestolar devam ediyor. Katalonya özerk yönetiminin lider Carles Puigdemont bir video mesaj yayınlayarak bağımsızlık referandumunun tüm yasal engellere ve polis operasyonlarına karşın 1 Ekim'de yapılacağını söyledi. Madrid yönetimi ise Katalan yetkilileri 'yasadışı' ilan edilen referandumdan vazgeçmeye çağırıyor. Referandumu engellemek yönündeki çabaları ana muhalefetten de destek alan Rajoy, referandumdan vazgeçilmemesi durumunda Katalan liderlerin büyük bir zararla karşılacağı yönünde uyarılarda bulundu. | İspanya'da 1 Ekim'de yapılması planlanan bağımsızlık referandumu öncesi tansiyon düşmüyor. Barselona'da öğrenciler üniversiteyi işgal etti. | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, geçirdiği rahatsızlıktan dolayı ameliyat olan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Taner Yıldız’ı, tedavi gördüğü hastanede ziyaret etti. Yıldız, Hastane çıkışında basın mensuplarının Soma’daki maden kazası ve yeni maden yasası ile ilgili sorularını cevapladı. Soma’da yaşanan maden kazasının stresinin henüz atılamadığını belirten Yıldız, yeni maden yasası ile ilgili sorulan bir soruya, “Şimdi bunu bütün sektörler akademisyenler, sendikalar, özel ve kamu sektörü ayrım yapılmaksızın, bütün madencilik sektörüne katkı koyabilecek, yurt dışı birikimleri buraya aktarabilecek, yerli kömür karakteristiğini buraya yansıtabilecek bir yapıyı tekrar elden geçiriyoruz. Şu ana kadar yapılanlara ek, muhakkak ortaya yeni şeyler koymamız lazım. Maden ve kömür ocaklarıyla alakalı çok daha sıkı elekten geçecek bir yapıyı kurguluyoruz” şeklinde cevap verdi. “ORAYA PROVOKASYON İÇİN GELENLERİN OLDUĞUNU GÖRÜYORUM” Bakan Yıldız, Soma’ya provokasyon amacıyla gelenlerin olduğunu söyledi. Vali, kaymakam ve emniyet müdüründen provokasyon amacıyla gelenlerin olduğu bilgisini aldığını belirten Yıldız, “Soma’da yaşananlarla alakalı çok net şeyler söyledik. Orada işçi sağlığı ve güvenliğiyle alakalı tedbirlerin tamamı, çalışma müfettişlerimiz tarafından onaylanmadan kömür üretimi yapılmayacak demiştik. Zaten buna uyuyoruz. İşçi kardeşlerimiz haricinde provokasyon için oraya gelenlerin olduğunu görüyorum. Onun bilgisini validen, kaymakamdan ve emniyet müdüründen alıyorum. Provokasyona müsaade etmemiz mümkün değil. Biz, orada işçi kardeşlerimizin durumuna çözüm getirmek açısından ne tür şeyler gerekiyorsa onları konuşuyoruz, bir de farklı konularla uğraşacak halimiz yok. Bırakın biz işimizi yapalım. Oradaki işçi kardeşlerimizin sağlam ve iyi bir zeminde çalışmalarını sağlamak için gayret edelim. Dışarıdan gelen provokasyona müsaade etmeyelim” ifadelerini kullandı. (İHA) | Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, geçirdiği rahatsızlıktan dolayı ameliyat olan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Taner Yıldız’... | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: Erkenci Kuş 17. yeni bölüm fragmanı yayınlandı. Erkenci Kuş'un yeni bölümünde neler olacak? Erkenci Kuş 27 Ekim 2018 Cumartesi akşamı Star'da... Sanem sabahları birkaç saat babasının bakkalında çalıştıktan sonra bütün gününü hayal kurarak ve kitabı üzerinde çalışarak geçirmektedir ve hayatından son derece mutludur. Ta ki anne babası kendisine doğru düzgün bir iş bulmazsa evlenmek zorunda olduğunu söyleyene kadar. Sanem bunun üzerine mecburen ablasının iş yerinde çalışmaya başlar. Hayallerini süsleyen büyük aşkının kendisini orada beklediğinden habersizdir henüz, üstelik bilmeden Can'a ve şirkete kurulan bir tuzağın parçası olur. Yalanlar üzerine kurulan bir aşk olabilir mi? Ya Sanem? Nefret ettiği Can'a kalbini kaptırabilir mi? | Erkenci Kuş dizisi 17. yeni bölümüyle 27 Ekim 2018 Cumartesi akşamı Star'da olacak. Erkenci Kuş'un bu hafta yayınlanacak son bölümünde neler yaşanacak? | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: 10 gün önce Maslak'ta silahlı saldırıya uğrayan ve Maslak Acıbadem Hastanesi'nde tedavisi süren İbrahim Tatlıses'in Beyaz TV'deki 'İbo Show'u devam ediyor. Programı geçen hafta Yavuz Bingöl sunmuştu. Posta gazetesinin haberine göre kanal, şovu bu hafta Hülya Avşar sonra da Bülent Ersoy'un sunmasını istedi. Avşar, "Şovu sunmam şimdilik sözkonusu değil" dedi. Bülent Ersoy ise "Hastaneye henüz gitmedim. Şovu sunarsam gösteriş yaptığımı düşünürler. Olmaz" dedi. İbrahim Tatlıses'in aile kararıyla hastaneden eve gönderilen eski hayat arkadaşları sanatçıyı bırakmıyor. Derya Tuna her gün 08:00 - 23:00 arası hastanede. Perihan Savaş, rol aldığı 'Sırat' dizisinin çekimlerini aksatınca kadrodan çıkarıldı. Derya Taşdelen ile evlenmeye hazırlanan Perihan Savaş nikahı da erteledi. FATİH ÜREK ÇIKIYOR İbrahim Tatlıses'in Beyaz TV'deki 'İbo Show'una bu hafta yakın dostu Fatih Ürek, Ferman Toprak, Nuray Hafiftaş ve Hakan Altun çıkacak. Programı kimin subnacağı kesinlik kazanmadı. Fat,ihj Ürek, "İbrahim bey isterse onun için her gün çalışırım" dedi. | İbrahim Tatlıses'in Beyaz TV'deki 'İbo Show'u devam ediyor.Bakın programı sunması için teklif götürülen hangi isimler bu teklife red cevabı verdi | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: İspanya Süper Kupa finalinin ikinci maçında Bernabeu’da konuk ettiği Barcelona’yı 2-1 yenen Real Madrid sezona kupayla başladı. Real Madrid, Camp Nou’da geçen hafta oynanan ve Katalanların 3-2 galibiyetiyle sona eren maçın rövanşının hemen başında öne geçti. Maçın henüz 5. dakikasında Javier Mascherano’nun ıskaladığı Pepe’nin uzun topu, Gonzalo Higuain için pas oldu. Arjantinli golcü karşı karşıya kaldığı Valdes’in altından topu Barcelona filelerine göndermekte zorlanmadı. Barcelona, golden sonra oyun kurmakta sıkıntı yaşayıp Real Madrid’in baskısına karşılık veremezken, özellikle defansta sıklıkla yapılan hatalarla kırılgan bir görüntü sergiledi. Real Madrid’in ikinci golünde de yine bir savunma hatası kadar Christiano Ronaldo’nun göz kamaştıran yeteneğinin rolü vardı. Portekizli yıldız, Barcelona ceza sahasının önüne atılan yüksek topu, Pique’nin önünden topuğuyla alıp Valdes’le karşı karşıya kalıp takımını 2 farkla öne taşıyan golü kaydettiğinde muhtemelen skora sadece Barcelonalilar değil Madrid taraftarları da şaşırmıştı. İlk maçta yaptığı hatayla Real Madrid’i ümitlendiren golü kalesinde gören Valdes iyi gününde olmasaydı, Madrid ekibi maçı ilk yarıdan koparabilecek pozisyonları da yakalamıştı. Maçın 28. dakikasında ise bu kez hata sırası Adriano’daydı. O ana kadar pek de parlak bir performans gösterememiş olan Barcelonalı oyuncu, son adam pozisyonunda Ronaldo’yu düşürüp kırmızı kartla oyun dışı kalınca Katalanlar için zaten zor olan durum daha da ağırlaştı. Ancak oyunun seyri yavaş yavaş değişmeye başlamıştı. 2-0 geride olan ve 10 kişi kalan Barcelona daha etkili oynamaya başladı, ilk yarının bitimine bir dakika kala da yıldızı Messi’nin nefis serbest vurusuyla soyunma odasına ümitli gitti. İkinci yarı ise çoğunlukla Barcelona’nın gol arayışları, Real Madrid’in de kontra ataklarıyla geçti. Pedro biraz becerikli olsaydı ya da tam tersine Iker Casillas biraz daha az becerikli olsaydı, Katalanların bir mucize yaratması isten bile değildi. Ancak maç ilk yarıda atılan gollerle sona erdi, Real Madridli futbolcular da, ezeli rakiplerini yenilgiye uğratmanın verdiği mutlulukla kupalarını almak üzere şeref tribününe yöneldi. | Barcelona’yı ilk yarıda atılan gollerle 2-1 yenilgiye uğratan Real Madrid İspanya’da sezonun ilk kupasını kazanan taraf oldu. | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Adana Milletvekili Faruk Loğoğlu, parlamentoda düzenlediği basın toplantısında soğuk savaşta bile Türkiye'nin bu kadar sıkıntılı bir dış politika geçirmediğini savunarak Türk dış politikasının tam bir çöküntü içinde olduğunu ileri sürdü. CHP Genel Başkan Yardımcısı Loğoğlu, Türk dış politikasının birçok riskle karşı karşı kaldığını belirtirken, soğuk savaşta bile Türkiye'nin bu kadar sıkıntılı bir dış politika geçirmediğini savundu. CHP'li Loğoğlu sözlerinde şunları kaydetti: "Türk dış politikası tam bir çöküntü içindedir ve yalnızlığa itilmiştir. Soğuk savaşta bile Türkiye'nin bu kadar sıkıntılı bir dış politika içine girmemiştir. Hükümet dış politika ile ilgili önemli konularda bile ne TBMM'ye nede kamuoyuna bilgi vermediği gibi bazı konularda da yanlış bilgilendirme yapmıştır. Türkiye için 2012 dış politikası çok sıkıntılı geçmiştir. 2013 yılında ise laik demokrasinin korunması Türkiye'nin birinci önceliği olmalıdır. Çünkü güçler ayrılığını engel olarak gören bir Başbakan'ın demokrasi anlayışı çok eksiktir. Biz CHP olarak 2013 yılında Türkiye'de bağımsız yargının güçlenmesi konusunda atılacak adımlara her zaman destek olacağız. Terör sorununun bitirilmesi için de çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Türk dış politikalarında başta Suriye olmak üzere bölgeye barış ve istikrarın gelmesi için CHP üstüne düşen her türlü görevi yerine getirecektir. Ayrıca 2013 yılında AB sürecinin canlandırılmasını ve sürecin hızlandırılmasını istiyoruz. Hükümet bu politikasında da başarısızdır ve bunu tamamen rafa kaldırmış görünüyor." dedi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun önümüzdeki günlerde Çin'e bir ziyaret gerçekleştireceğini hatırlatan Loğoğlu, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun yılbaşından sonra Irak'a gidilebileceğini, Mısır'dan da davet olduğunu sözlerine ekledi. | Faruk Loğoğlu, parlamentoda düzenlediği basın toplantısında soğuk savaşta bile Türkiye'nin bu kadar sıkıntılı bir dış politika geçirmediğini savundu. | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: Kayseri'nin Bünyan ilçesi Belediye Başkanı Mehmet Özmen, ihaleye fesat karıştırdığı iddiasıyla tutuklandı. İhaleye fesat karıştırdığı iddiasıyla önceki gün düzenlenen operasyonda gözaltına alınan MHP'li Belediye Başkanı Mehmet Özmen ile aralarında belediye çalışanlarının bulunduğu 16 kişi, adliyeye sevk edildi. Özmen ile Kemal Aydeniz, Serdar Seçilir, Abdullah Talut, Mustafa Dizdar, Lütfi Demirsoy, Serkan Baran, Şahin Ülker ve Bayram Demirel çıkarıldıkları nöbetçi mahkeme tarafından tutuklandılar. Gözaltına alınan 7 kişi ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Müfettişler rapor etmişti Bünyan Belediye Başkanı Mehmet Özmen hakkında bir süre önce inceleme yapan İçişleri Bakanlığı müfettişleri, ilçenin yol ve kaldırımlarında kullanılan kilitli parke taşı alım ihalesinde yolsuzluk yapıldığı ve ihaleye fesat karıştırıldığı iddiasıyla Bünyan Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunmuştu. Bünyan Cumhuriyet Savcılığının talimatıyla Belediye Başkanı Mehmet Özmen ile 15 kişi, düzenlenen operasyonla gözaltına alınmıştı. | Kayseri'de ihaleye fesat karıştırma iddiasıyla aralarında bir belediye başkanında bulunduğu 9 kişi tutuklandı. | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: Hakkari'de terör örgütü PKK'nın sivil uzantısı KCK yapılanmasına yönelik yürütülen soruşturma kapsamında, Van Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcı Vekilliği tarafından 15 sanık hakkında hazırlanan 800 sayfalık iddianame, Van 3. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. Van Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcı Vekilliğinin talimatı doğrultusunda Hakkari ve Yüksekova ilçesinde 2010 yılı Haziran ayında terör örgütü PKK'nın şehir yapılanması olduğu iddia edilen KCK'ya yönelik düzenlenen operasyonda tutuklanan, aralarında eski BDP Hakkari İl Başkanı Mehmet Sıddık Akış'ın da bulunduğu 3'ü firari 15 sanık hakkındaki soruşturma tamamlandı. Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısınca hazırlanan ve bir süre önce Van 3. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilen 800 sayfalık iddianame mahkemece kabul edilerek sanıklar hakkında, ''silahlı terör örgütünü yönetmek ve silahlı terör örgütü üyesi olmak'' suçlarından dava açıldı. | KCK soruşturması kapsamında 15 sanık hakkında hazırlanan iddianame Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: TRT 1'de ekrana gelmeye hazırlanan Es Film imzalı Halka dizisi, tüm hızıyla çalışmalarına devam ederken merakla beklenen diziye yeni oyuncuların da dahil edildiği öğrenildi. Yönetmen koltuğunda Volkan Kocatürk'ün oturduğu, Nazan Kesal, Burak Sergen ve Ahmet Mümtaz Taylan gibi usta oyuncular ile genç kuşağın sevilen isimleri Serkan Çayoğlu, Kaan Yıldırım, Hande Erçel ve Hazal Subaşı'nı buluşturan diziye iki bomda isim daha katıldı. | TRT1'de ekrana gelmeye hazırlanan, başrollerinde Hande Erçel, Serkan Çayoğlu, Hazal Subaşı ve Kaan Yıldırım'ın yer aldığı Halka dizisine, son olarak Avlu dizisinde Müfettiş rolüne hayat veren Serhan Midyat ve Melih Çardak katıldı. | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: Kaybedenler Kulübü filminde Nejat İşler'le oynadığı cesur sevişme sahneleriyle gündemde olan Ahu Türkpençe asgari ücreti bakın ne kadar sanıyormuş "Kaybedenler Kulübü" filminde Nejat İşler'le oynadığı cesur sevişme sahneleriyle gündemde olan Ahu Türkpençe'nin asgari ücreti 170 TL sandığı ortaya çıktı Filmdeki rol arkadaşı Yiğit Özşener ile cumartesi gecesi Okan Bayülgen'in "Disco Kralı" programına katılan Türkpençe'ye, Bayülgen oynadığı tiyatro oyunundan ne kadar yevmiye aldığını sordu. Türkpençe, "Asgari ücretin bir parça daha üzerinde diyelim" yanıtını verince Bayülgen "Aylık mı?" diye sordu. Türkpençe "Oyun başına" deyince Bayülgen'in şaşkınlığı arttı... Türkpençe çevresindekilerin uyarısı üzerine "Asgari ücret 170 lira değil mi? Ben mi yanlış biliyorum" diye sordu. Programın diğer konuklarından Yılmaz Morgul, "Aylık mı, asgari ücret 630 TL" cevabını verdi. Ne diyeceğini şaşıran ve utanan Türpençe, "Hiç bilmiyormuşum, benim salaklığım, kusura bakmayın, cahilliğim. Bayağı asgari ücreti 170 TL zannediyorum" şeklinde konuştu. | Kaybedenler Kulübü filminde Nejat İşler'le oynadığı cesur sevişme sahneleriyle gündemde olan Ahu Türkpençe asgari ücreti bakın ne kadar sanıyormuş | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: İNTERNET HABER (ÖZEL İÇERİK) - Suriye’ye yönelik operasyonun ayrıntıları belirginleşiyor. NBC televizyonuna konuşan Amerikan Askeri Kaynakları, 3 gün sürecek “sınırlı” operasyonun, Esed rejimine bir mesaj vermeyi amaçladığını açıkladı. Stratejist Mesut Ülker, Habertürk'te katıldığı canlı yayında süreci, operasyonu, Türkiye'ye etkilerini yorumladı. Türkiye'nin Suriye operasyonu için muharip güç vermeyeceğini ancak buna rağmen Suriye'den bir dizi saldırı ile karşılabileceğini ileri süren Ülker, Perşembe gününün ise İran ve Rusya yüzünden operasyon tarihi olamayacağını söyledi. İşte Ülker'in yorumlarından çarpıcı satırbaşları: SURİYE İÇİN PERŞEMBEYİ SEL ALDI Perşembe'yi sel aldı. Yüksek gerilimli bir süreç bu. Perşembe dendi ama artık o değişti. Operasyonlar devam edecek diyor Esed rejimi. Ama Rusya ve İran'ın tavır ve davranışları operasyona yön verecektir. İsrail de çıkarlarını takip ediyor. Kendi bekaası adına süreci değerlendiriyor. RUSYA VE İRAN'IN TAVRI BELİRLEYİCİ OLACAK Rusya her ne kadar çekimser kalırız diyorsa da koalisyon güçleri ve bölgedeki muhtemel girişimler yüzünden sürece müdahil olacaktır. İran'ın 4.000 milisini Suriye'ye yolladığınız biliyoruz. bu sayı 40 bin'e kadar çıkmış olabilir. TÜRKİYE MUHARİP GÜÇ OLMAYACAKTIR Koalisyon güçleri saldırı sonrası evlerine dönecek. Biz burada kalacağız. Bunu Türkiye kalıcı hale getirmeye çalışıyor. Bölge üzerinde yumuşak güç kullanımını planlıyordu. Bunun zarar görmesi riski var. Türkiye muharip güç olarak rol almayacaktır. SURİYE'DEN TÜRKİYE'YE SALDIRI OLABİLİR Suriye yönetiminin kontrol altında olduğunu söyleyemeyiz. Bazı saldırılar olabilir Türkiye'ye. Malatya'daki NATO patriot üssü bunu engelleyecektir. Türkiye'nin durumu hassas ve kritik. Dış politikanın bu kırılgan günlerinde iç politika tek ses olmalı. PYD RAHAT DURMAYACAKTIR Bu mesele sadece Suriye operasyonu ile değil, hemen arkadsından çözüm sürecinin olumlu tamamlanması için de geçerli. PYD'nin rahat dırmayacağı söylenebilir. PKK'nın tehdit vari sözlerinin arkasında bu süreç var. 1 Eylül tarihi verilmesi çok sıkıntılı. ÇÖZÜM SÜRECİ OLUMSUZ ETKİLENEBİLİR Zaten bu operasyonun en önemi etkilerinden biri çözüm sürecine yapacağı olumlsuz etki olabilir. Ekonomik yansımaları, enerji fiyatları etkilenebilir. Ama uluslararası aktrörler Türkiye'yi yalnız bırakmaz. Suriye’ye operasyon ne zaman? Suriye'ye düzenlenmesi planlanan operasyonun günü bile belli olmaya başladı. | Operasyonun perşembe günü başlayabileceği sinyali verilirken Türkiye'den sürece dair farklı bir yorum geldi. | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: Prens Peruk'un sahibi Enver Erciyas, yaptığı açıklamada, Ortaçağ'da Avrupalılar'ın başlarındaki bitleri saklamak amacıyla takma saç (peruk) ürettiğini günümüzde ise güzellik için kullanıldığını söyledi. Sentetik saçların 50 ile 100 TL arasında değiştiğini kaydeden Erciyas, doğal saçların ise 250 TL'den başlayıp 1000 TL'ye kadar çıktığını anlattı. Erciyas, ''Edindiğim tecrübelere göre dünyada en kaliteli saç Türk kadınınki. Dünyanın birçok yerinden saç geliyor ama en pahalı sattığım saç Türk kadının saçı. Bunu da akıcı, yumuşak ve hacimli olmasına bakılırsa zeytinyağ ile beslenmelerine bağlıyorum'' dedi. | Ortaçağ'da Avrupalılar'ın başlarındaki bitleri saklamak amacıyla üretilen peruk, günümüzde güzellik için kullanılıyor. | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: Demet Şener, aldatılmanın belgelerini mahkemeye sunduğu için gergin anlar yaşanmış. Eski manken Demet Şener ve eski milli basketbolcu İbrahim Kutluay çifti dün boşanmak için ikinci kez hakim karşısına çıktı. Çift yine boşanamadı ve mahkemeden sesler o kadar yükseldi ki adeta adliye koridorları inledi. Bu bağrışların sebebi ortaya çıktı. DEMET ŞENER ALDATILMANIN BELGELERİNİ ORTAYA ÇIKARDI Demet Şener, kendisini aldatan eşi İbrahim Kutluay'a boşanma davası açmıştı. Dünkü boşanma davasında Şener, aldatılmanın belgelerini mahkemeye sununca, sesler koridorlardan duyuldu. | Demet Şener ve İbrahim Kutluay çiftinin dünkü boşanma davasında sesler koridorlardan duyuldu. | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: Referandum sonuçlarını bilen iki araştırma şirketinden biri olan KONDA’nın Genel Müdürü Bekir Ağırdır, MHP’nin ilerleyen süreçte bir parçalanma yaşayacağını, bu parçalanma sonucunda oluşan grupların AK Parti ve BBP gibi partilere katılacağını söyledi. Yurt gazetesinden Ülkü Çoban’ın haberine göre, Türkiye Sosyal Ekonomik Siyasal Araştırmalar Vakfı (TÜSES) KÜYEREL, Sosyal Demokrasi Vakfı (SODEV), Friedrich Ebert Stiftung iş birliği ile düzenlenen konferansta konuşan Bekir Ağırdır’ın ifadelerinden satırbaşları şöyle: GELİŞEN YERLERDE HAYIR'LAR ÖNDE "Seçim haritası 3 parçalı Türkiye'yi gösteriyor. Batı, Kürtler ve evet diyenler...Metropollerde, merkezde yani sanayi, kalkınma gibi gelişmişliklerin olduğu yerde hayırlar önde...MHP parçalanacak, bir grup AK Parti'nin içine, bir grup BBP gibi partilerin içine katılacak. Katılım oldukça yüksek ama gelecek siyaset içinde maksimum durum bu... KÜRT SEÇMEN MAHALLELERİ BOZULDUĞU İÇİN SANDIĞA GİDEMEDİ "Kürt seçmen mahalleleri bozulduğu için sandığa gidemedi. Hendek savaşları yüzünden aileler parçalandı. Oradaki insanlar mağdur, mahçup... Referanduma katılmadılar. "Hayır- evet meselesi sadece siyasi tercih değil. Kimlik ve kutuplaşmanın ürettiği 150 yıllık bir hikaye var. Yarışma, kendi kitlesi ile AK Parti-Tayyip Erdoğan arasında oldu. Hayırcılar en başından beri birliktelerdi ve hiç dağılmadılar. AK Parti içinden gelen eksiği MHP'den gelenlerle tamamladı. Yani yarış bizlerle olmadı. Tayyip Erdoğan ve kendi kitlesinin arasında oldu. KÜÇÜK PARTİLERİN HİÇ SANSI OLMAYACAK "Türkiye siyaseti konsolide oldu. Oyun böyle oynandığı sürece küçük partilerin hiç şansı olmayacak."Türkiye bir oy fazlayı güçlendirirken ve ona dayanırken, gettolaşma giderek artıyor. Üstelik siyaset gettolaşmayı bir yandan da lümpenleştiriyor. BİR ÇÖZÜM YOLU BULMALIYIZ "Mesele artık 'Selamsız Bandosu' olup olmama meselesi. Hayatın arkasından bakmaya devam edelim mi? Yoksa bir çözüm bulalım mı? "Türkiye için yeni bir ütoptayı nasıl üretebiliriz?" diye düşünmeliyiz. Bu ülkenin geleceğine nasıl müdahale edebiliriz?Türkiye referandumdaki bu kararları sürdüremez. Bir çözüm yolu bulmalıyız." | KONDA’nın Genel Müdürü Bekir Ağırdır, MHP'yle bomba iddialarda bulundu. Ağırdır, MHP’nin ilerleyen süreçte parçalanacağını söyledi. | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: Savcı, 5 Nisan'da Mosturoğlu'na, Almanya'dan belgelerin geldiğini söyledi ve Avukat Dinç'i yanına istedi. Önce Dinç ile sonra Yıldırım ile görüştü. Arslanalp, 18 Mayıs'ta da Dinç'le Tarabya'da görüştü. Görüşmeyle ilgili Dinç, Mosturoğlu'na bilgi verdi. Bu görüşme trafiği polis kamerasıyla kaydedildi. Almanya Bochum Savcılığı'nın gönderdiği belgeler üzerine Türkiye'deki şike soruşturmasını yürüten dönemin Sarıyer Cumhuriyet Savcısı Fazıl Arslanalp'in, İstanbul özel yetkili savcılığın yürüttüğü şike soruşturmasında kameralı polis takibine takıldığı ortaya çıktı. Görüntüler, polisin şikeye ilişkin soruşturma fezlekesinde yer aldı. Hürriyet'in haberine göre, Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'la Fenerbahçe Kulübü'nde görüşen ve bu görüşmeden sonra Şekip Mosturoğlu ve Sami Dinç'le Todori Tesisleri'ne geçerek yemek yiyen Arslanalp'le ilgili dosyada, "X şahsın Cumhuriyet Savcısı Fazıl Arslanalp olduğunun değerlendirildiği" bilgisine yer verildi. Şekip Mosturoğlu, Başkan Aziz Yıldırım'ı arayıp aldığı bilgileri verdi. ALMANYA'DAN BELGELER GELDİ Fezlekedeki iddiaya göre geçen yaz, Bakırköy Başsavcıvekili olarak atanan Fazıl Arslanalp, Sarıyer'de şike soruşturmasını yürüttüğü dönem olan 5 Nisan 2011 günü Fenerbahçe Kulübü Asbaşkanı Şekip Mosturoğlu'nu arayarak, Almanya'dan bazı belgelerin geldiğini söyledi ve avukat Sami Dinç'in yanına gelmesini istedi. Dinç, savcıyla görüştü, ardından bu görüşmeyi Mosturoğlu'na aktardı. Mosturoğlu da Aziz Yıldırım'ı arayıp aldığı bilgileri verdi. Bu görüşmelerin ardından Fazıl Arslanalp, 2 Mayıs 2011 günü Aziz Yıldırım'ı Fenerbahçe Spor Kulübü'nde ziyaret etti. Dosyada 'İllegal girişimlerde bulundukları anlaşılmıştır' denildi. Bu görüşmede Mosturoğlu ve Dinç de hazır bulundu. Görüşme sonrasında Arslanalp, Mosturoğlu ve Dinç kulüpten birlikte çıkarak F.Bahçe Todori Tesisleri'ne gitti ve burada yemek yedi. Aziz Yıldırım ise bu yemeğe Arslanalp'la birlikte görünmemek için katılmadı. 18 Mayıs 2011 günü Arslanalp, Dinç'le Tarabya'da görüştü. Bu görüşmeyle ilgili de Dinç, Mosturoğlu'na bilgi verdi. Bu görüşme trafiği telefon dinlemesine yansıdı ve kamerayla kayıt altına alındı. Dosyada, "Soruşturmamız kapsamında yapılan çalışmalarda Aziz Yıldırım, Şekip Mosturoğlu ve Sami Dinç'in Sarıyer Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen şike soruşturmasını etkileme amacıyla birtakım illegal girişimlerde bulundukları anlaşılmıştır" deniliyor. O SORUŞTURMA NEYDİ? Savcı Fazıl Arslanalp, Bochum Savcısı Andreas Bachmann'ın verdiği 600 sayfalık belge ve Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'nün yürüttüğü çalışma üzerine 2009 yılı yaz aylarında soruşturma başlatmıştı. Soruşturma 2010 yılının mart ayında operasyona dönüşmüştü. Bu operasyonda aralarında eski Galatasaraylı futbolcular Arif Erdem ve Fatih Akyel'in de bulunduğu 71 kişi gözaltına alınmıştı. Savcı Arslanalp'in hazırladığı iddianamede sanıkların uluslararası bahis ticareti yapan bir örgütün faaliyetleri çerçevesinde Türkiye'de oynanan bazı futbol karşılaşmalarıyla ilgili manipülasyon yapılması eylemine karıştıkları iddia edilmişti. Dava, Beyoğlu 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde sürüyor. Yıldırım, Savcı Öz ile görüştürülmedi Başkan, Zekeriya Öz'ü ziyarete gittiğini ancak görüşemediğini ama bir gazetecinin Öz'ün yanına gitmesine sitem etti. Futbolda şike iddialarına ilişkin davada silahsız örgüt yöneticisi olduğu iddiasıyla tutuklu yargılanan Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın mahkeme kararıyla dinlenen çok sayıda telefon görüşmesi de davanın delilleri arasında yer aldı. 5 Nisan 2011'de Şekip Mosturoğlu ile yaptığı telefon görüşmesinde şike soruşturmasını başlattıktan sonra İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili olan Zekeriya Öz'ü ziyarete gittiğini ancak görüşemediğini anlatan Yıldırım, aynı anda bir gazetecinin Öz'ün yanına gitmesine sitem etti | 2009'da bahis soruşturmasını başlatan dönemin Sarıyer Savcısı Fazıl Arslanalp'in fotoğrafları şike iddianemesinde. | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: İddiaya göre, Fevzi Çakmak Mahallesi'nde yalnız yaşayan İ.C'nin (82) evine hırsızlık amacıyla giren D.Z (52), yaşlı kadına tecavüz girişiminde bulundu. Yaşlı kadının direnmesi üzerine D.Z, İ.C'yi darp edip, parmağındaki altın yüzüğü zorla alarak, kaçtı. Yaşlı kadının şikayeti üzerine, Yalova Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri harekete geçti. Zanlının altın yüzüğü satma ihtimaline karşı, il merkezindeki kuyumculara sivil polisler yerleştirildi. Polis ekipleri, İstanbul Caddesi'ndeki bir kuyumcudan çıkan D.Z'yi şüphe üzerine takibe aldı. İzlendiğini fark eden D.Z, çaldığı altın yüzüğü mazgala atmaya çalışırken yakalandı. Hırsızlık suçundan sabıkası olduğu öğrenilen D.Z, emniyetteki ifadesinin ardından adliyeye sevk edildi. D.Z, çıkarıldığı mahkemece ''Cinsel saldırı, yağma, konut dokunulmazlığının ihlali ve kasten yaralama'' suçlarından tutuklandı.ü CANSIZ MANKENLERİ GERÇEK SANINCA... HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN [PAGE] GİYİM MAĞZASINA DALDI Şanlıurfa'da, yönetimindeki cipin direksiyon kontrolünü yitiren sürücü, yol kenarındaki ATM cihazına çarptıktan sonra giyim mağazasına girdi. Şans eseri kazada can kaybı olmazken, vitrinin yıkılmasıyla cipin altında kalan cansız mankenleri gören sürücü, ölüme neden olduğunu sanarak panikle kaçtı. Kaza, dün gece geç saatlerinde Atatürk Bulvarı'nda meydana geldi. Şanlıurfa'nın zengin çiftçi ailelerine mensup Ali B. yönetimindeki 06 EKA 01 plakalı cipiyle giderken Abide Kavşağı'nda yol yapım çalışması nedeniyle yolun bariyerlerle kapatılmasını fark edemeyince aniden direksiyonunu kırdı. Araç, kaldırım üzerinde bulunan bir bankaya ait ATM cihazına, ardından bir giyim mağazasına girdi. Mağaza ve araçta hasarın oluştuğu kazada şans eseri can kaybı olmadı. Kaza nedeniyle kısa süreli şoka giren Ali B., yıkılan vitrinden düşüp aracın altında ezilen cansız mankenleri gerçek sanıp ölüme neden olduğunu sanarak panikle kaçtı. Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine gelen polis, güvenlik önlemlerini alırken, sürücüyü bulmak için arama yaptı. Polis bir süre sonra cipin sahibi Ali B.'yi gözaltına aldı. Sarayönü Polis Merkezi'ne götürülüp ifadesi alınan Ali B., savcının talimatıyla serbest bırakılırken soruşturma sürdürülüyor. MUŞ'TA UYUŞTURUCU OPERASYONU HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN [PAGE]MEYVE KUTULARININ İÇİNDEN EROİN ÇIKTI Muş'ta 7 kilogram 900 gram eroin ele geçirildi. İl Emniyet Müdürlüğü'nden yapılan yazılı açıklamaya göre, Muş-Bitlis karayolu üzerindeki uygulama noktasında durdurulan bir yolcu otobüsünde seyahat eden E.A. isimli şahsın valizlerinde yapılan aramalarda meyve kutularının içerisinde gizlenmiş vaziyette 2 kilogram 87 gram eroin ele geçirilirken, aynı uygulama noktasında bir başka yolcu otobüsünde yolcu olarak seyahat eden M.Ş.Ş. isimli şahsa ait valizde yapılan aramada da toplam 5 kilo 800 gram eroin yakalandı. Her iki operasyonda gözaltına alınan zanlılardan M.Ş.Ş. tutuklanarak Muş E Tipi Kapalı Cezaevi'ne konulurken, E.A. isimli şahıs da, 'Uyuşturucu Madde İmal ve Ticareti, Uyuşturucu Madde Bulundurmak, Nakletmek' suçu kapsamında işlem yapılarak Cumhuriyet Başsavcılığına sevk edildi. Muş'da İl Emniyet Müdürlüğü'nün açıkladığı verilere göre son bir yıl içinde; 39 kilo 192 gram eroin, 104 kilo 683 gram kubar esrar, 10 kilo 380 gram toz esrar, 1 kilo 975 gram takoz esrar maddesi ile, 222 adet extacy hap ve 988 gram afyon sakızı ele geçirildiği ve toplam 39 şahsın tutuklandı | Yalova'da, 82 yaşındaki kadına cinsel saldırıda bulunduğu ve darp ettiği iddiasıyla gözaltına alınan kişi, tutuklandı. | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kapanan madenleri yeniden açacağını söyledi. CHP iktidarında Türkiye Kömür İşletmeleri'nde çalışan işçiler nasıl çalışıyorsa Türkiye'de madenlerde çalışan işçilerin aynı şekilde çalışacağını söyleyen Kılıçdaroğlu, çiftçiye verilen mazotun vergisini de sıfıra indirileceğini kaydetti. Kılıçdaroğlu, Manisa Cumhuriyet Meydanı'nda partisinin düzenlediği mitingde yaptığı konuşmada, 8 Haziran'da yaşanacak bir Türkiye için hazır olduğunu söyledi. Güzel bir Türkiye inşa edeceklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: "İşsizliğin olmadığı bir Türkiye, yoksulluğun olmadığı bir Türkiye'nin mücadelesini veriyoruz. Bu tablonun adı refahı tabana yaymaktır, refahı tepede toplamak değil. Yıl 2002, Türkiye nüfusunun yüzde 1'i toplam servetin yüzde 39'una sahip, yıl 2014 aradan 12 yıl geçti Türkiye nüfusunun yüzde 1'i toplam servetin yüzde 54,3'üne sahip. O nedenle bu tabloyu değiştireceğiz. İşsizliğin, yoksulluğun olmadığı bu tabloyu değiştireceğiz. Bunun adı refahı tabana yaymaktır, siyaseti halk için yapmaktır. Herkesin kazanabileceği, yaşanabilecek bir Türkiye'yi yeniden inşa etmektir. Nasıl yapacağız, refahı tabana nasıl yapacağız. Rahmetli Ecevit'in dediği gibi ne ezen ne ezilen, insanca, hakça bir düzeni nasıl kuracağız. Bunun birinci yolu asgari ücreti arttırmaktır." CHP iktidarında asgari ücretin bin 500 lira olacağını ve vergiye tabi olmayacağını söyleyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Koro halinde ne diyorlar, 'Vay efendim asgari ücret nasıl bin beş yüz lira olur. Bu işçiye zulümdür' diyorlar. Kim? Maliye Bakanı. Buradan yuh çekmeyelim ama bir gerçeği anlatalım hep beraber. Siz kahvede, sokakta anlatmalısınız, caddede anlatmalısınız. Ben kendisine şunu söyledim, 'Sen ayda 14 bin lira alırken zulüm değil de işçiye bin beş yüz lira verirken mi zulüm oluyor, bunun hesabını versin bakalım." İşsizliğin en büyük bela olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, işsizlik sorununu çözmeyen bir ülkenin her gün bir tehlikeye açık olduğunu savundu. Herkesin çalıştığı, herkesin ürettiği, herkesin alın teri döktüğü ve karşılığını aldığı, evine akşam huzur içinde gittiği bir Türkiye inşa etmeyi istediklerini anlatan Kılıçdaroğlu, "Asgari ücretin kaynağını soruyorlar. 949 lira zaten alıyor. Hesabını yapalım. 5 kişilik bir aile düşünün. Sabah, öğle, akşam bir çay bir simit ediyor 10 lira. 3 öğün 30 lira ediyor. Ay 30 gün, ediyor 900 lira, geriye 49 lira kalıyor. Bin beş yüz lira işçiye zulümdür diyenler dinlesinler. 49 lirayla ev mi geçindirilir, ev kirasını mı ödeyecek, mutfak masrafını mı ödeyecek. Çıkıp birisi anlatsın. Anlatamazlar onların böyle bir derdi yok" diye konuştu. "BENİM DERDİM VATANDAŞ" CHP'nin derdinin Türkiye'nin vatandaşı olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, hakça bölüşüm olduğunda, refah tabana yayıldığında derdin de çözüleceğini ifade etti. Sorunu çözmenin ikinci yolunun emeklilerden geçtiğini belirten Kemal Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "İktidara göre emeklilerin bir eli yağda, bir eli balda. Emekliye Ramazan ve Kurban bayramlarında birer maaş ikramiye dedik. Hemen koro halinde bağırdılar 'kaynağını nereden bulacaksınız' diye. Hayatımda duyduğum en ayıp soru. Ya zaten emekliye ne veriyorsun Allah aşkına? 8 milyon emeklinin geliri aylık bin liranın altında. Bu ülke büyümüşse emeklinin alın teri, gözyaşı var. Bu ülkenin, bizim başta CHP'nin emeklilere vefa borcu var. Madem ki Gazi Mustafa Kemal 'Cumhuriyet bilhassa kimsesizlerin kimsesidir' diyorsa ben de bu meydandan ilan ediyorum. Emeklilerinin kimsesi Cumhuriyet Halk Partisi'dir, CHP'dir diyorum. Onların düşündüğü şu, kendileri gibi düşünüyorlar. Ceplerinden dolar fışkırıyor. 'Herhalde verilen bu parayı emekli götürecek, İsviçre'deki bankalara yatıracak'. Vallahi billahi yatıramayacak. Zaten geçinemiyor emekli. Alacak parayı doğru bakkala, manava gidecek, alıveriş yapacak, kim kazanacak emekli kazanacak, esnaf kazanacak, sanayici kazanacak. Herkes kazanacak, bir grup kaybedecek, hortumcular. Bu kadar basit. Bizim hedefimiz zaten herkes kazansın. Hortumcular kaybetsin." CHP Genel Başkanının 11 milyon emeklinin hakkını savunan bir tek partinin genel başkanı olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, "Sizden bir şey istiyorum, bir tek fire olmasın. 'Ben de torunlarıma harçlık vereyim, Kurban Bayramı'nda onurlu bir insan gibi kurbanımı keseyim' diyorsanız adres belli, CHP" diye konuştu. TAŞERON İŞÇİLERE SÖZ VERDİ Taşeron işçinin de insan olduğunu, haklarının bulunduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, "Taşeron işçiliği kaldıracağız, kadro vereceğiz. İşçi yine orada adam gibi çalışacak diyoruz. Bunun kaynağı sıfır, zaten sen parayı taşerona veriyorsun. Ben diyorum, devlet doğrudan işçiye verecek. Devletin karı var, taşerona ödenen yüzde 18 KDV var çünkü" ifadelerini kullandı. Türkiye'de 5 milyon insanın borç batağında olduğunu ileri süren Kemal Kılıçdaroğlu, "Ya kredi kartı borcunu ödeyemiyor ya bankadan dünya kadar tüketici kredisi çekmiş ödeyemiyor. Ben boşuna mı diyorum, 'Bunlar Türkiye'yi yarı açık cezaevine döndürdüler. 500 bine yakın vatandaş mahkum olmuş, cezaevine girmek için sıra bekliyor. Bu kavgayı görmezden gelebilir miyiz. Bunu da çözeceğim. Faizlerin en az yüzde 80'ini sileceğim" dedi. "SOMA'DAKİ OCAKLAR YENİDEN AÇILACAK" Soma'da madendeki taşeron sistemini kaldıracaklarını söyleyen Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti: "Madenler zaten anayasaya göre devletin. Çalıştıracaksa eskiden Türkiye Kömür İşletmeleri nasıl çalıştırıyorsa aynı şekilde çalıştıracağım. İşçi güvenle yer altına inecek. Onun da can güvenliği olacak. Meraklanma Soma, senin sorununu çözmek, madenleri yeniden açmak, güvenle çalışacağın koşulları yaratmak benim boynumun borcudur. Bunu yapacağım." İşsizlerin, emeklilerin, atama bekleyen 350 bin öğretmenin hakkını savunduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, "Açık ve net söylüyorum 6 milyon 200 bin işsizimiz, 17 milyon yoksulumuz var. Yanlış dış politika nedeniyle 2 milyon Suriyelimiz var. 2 milyon Suriyeliye ödenen 5,5 milyar dolarımız var. Ödendi bu para. Aylığı bin liranın altında olan 8 milyon emeklimiz var. Bu sorunlar varken ve iktidara 13 yıllık kredi açılmışken ben sizden sadece ve sadece 4 yıl için yetki istiyorum" dedi. Bütün projelerini ayrıntılarıyla hesap ettiğini belirten Kılıçdaroğlu, "Hiç kimse merak etmesin ben mütevazi bir insanım ama bir konuda hayır. Gitsinler istedikleri sosyal güvenlik uzmanına sorsunlar, 'Bu ülkenin bütçesini en iyi bilen 10 kişiden biri kimdir.' Hepsi de diyecek ki 'Kemal Kılıçdaroğlu'dur'. 22,5 yılımı devlete verdim, çalıştım. Helali hoş olsun. Bu manzara bizim hak ettiğimiz bir manzara değil' diye konuştu. Petrolün yurt dışından geldiğini kendisinin de bildiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Hiç kimse zarar etmiyor. Kardeşim sen elmasta, yakutta, pırlantada vergiyi sıfırladın da ben de mazotta vergiyi sıfırlıyorum. Aramızda bu kadar fark var. Sen birilerini düşünüyorsun ben çiftçiyi, tarlada çalışanı, üreten insanı düşünüyorum. Aramızda Ağrı Dağı kadar fark var. Sen bir yerdesin, ben bir yerdeyim, halkın yanındayım" ifadelerini kullandı. | CHP lideri Kılıçdaroğlu, çiftçiye mazot müjdesi verdi, vergiyi sıfıra indireceklerini söyledi. | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: Milli Piyango İdaresi Genel Müdürlüğünce düzenlenen on numara oyununun bu haftaki çekilişinde 10 bilen 1 kişi 200 bin 720 lira 75 kuruş ikramiye kazandı. Milli Piyango İdaresi Genel Müdürlüğünden yapılan açıklamaya göre, 9 bilen 103 kişi bin 300 lira 5'er kuruş, 8 bilen bin 848 kişi 72 lira 85'er kuruş, 7 bilen 18 bin 431 kişi 10 lira 45'er kuruş, 6 bilen 108 bin 992 kişi 1 lira 90'ar kuruş, hiçbir numarayı doğru tahmin edemeyen 223 bin 794 kişi 1 lira 10'ar kuruş ikramiye alacak. Büyük ikramiyeyi kazanan talihlinin kuponunu Osmaniye'nin Kadirli ilçesindeki bayiden yatırdığı bildirildi. Bu haftaki çekilişte toplam 1 milyon 115 bin 114 lira 88 kuruş ikramiye dağıtıldı. Hasılattan Türkiye'nin tanıtımı, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu, olimpiyat oyunları, savunma sanayisi ile Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumuna 669 bin 68 lira 86 kuruş, KDV olarak 444 bin 463 lira 70 kuruş ve şans oyunları vergisi olarak 247 bin 803 lira 28 kuruş aktarılacak. | Milli Piyango İdaresinin düzenlediği On Numara oyununun bu haftaki çekilişi yapıldı. | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: İzmir'de, "askeri casusluk soruşturması"ndaki usulsüzlüklerle bazı bilgilerin sızdırılmasına ilişkin Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içindeki üyeleri hakkında açılan davada 26'sı tutuklu 103 sanığın yargılanmasına devam edildi. İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu sanıklar ile avukatları katıldı. Duruşma savcısının "tutuklulukların devamı" yönündeki mütalaasına ilişkin geçen celse taleplerini bildiremeyen sanıklar savunma yaptı. Tutuklu sanık Nurettin Yıldız, ByLock kullanmadığını, örgütün dernek ve vakıflarına üye olmadığını ileri sürerek, "Vatanımı ve milletimi seviyorum, sevmeye devam edeceğim. Kavgacı bir insan değilim ama terör örgütü üyesi suçlamasıyla yargılanıyorum. Çocuklarımın gözyaşı dökmemesi için tahliyemi talep ediyorum." diye konuştu. Tutuklu sanık Ali Balta, 32 aydır tutuklu olduğunu söyleyerek, tahliye talebinde bulundu. Tutuklu sanık Üryani Kömbeci, hakkındaki bazı pilotların ordudan atılmasına aracılık ettiği iddiasını reddederek, "Fuhuş yaptığı iddia edilen bir pilot hakkında idari tahkikat açılması için bana görev verilmişti." dedi. Mahkeme heyeti, kısa aranın ardından tutuklu sanıklar Ali Balta, Orhan Güleç, Süleyman Kaynar, Üryani Kömbeci, Vedat Aygün ve Şaban Tunçkaya'nın yurt dışına çıkış yasağı ve adli kontrol şartıyla tahliyesine karar vererek duruşmayı erteledi. İDDİANAME İzmir Cumhuriyet Savcısı Berkant Karakaya'nın hazırladığı 697 sayfalık iddianamede, aralarında örgüt elebaşı Fetullah Gülen, gazeteci Tarık Toros, eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın yaveri emekli albay Gürsel Yüce, eski tümgeneral Hamza Koçyiğit, eski Roma Büyükelçiliği askeri ataşesi kurmay albay Mehmet Demirağ, FETÖ'nün sözde üst düzey yöneticileri Mehmet Ali Büyükçelebi, Mehmet Ali Şengül, Mehmet Hanefi Sözen, Naci Tosun ve İsmail Büyükçelebi'nin bulunduğu 43'ü tutuklu 23'ü firari 102 sanık hakkında Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddeleri kapsamında "silahlı terör örgütü kuruculuğu, yöneticiliği ve üyeliği" suçlamalarına yer verilmişti. Tahliye kararlarıyla tutuklu sanık sayısı 26'ya düşmüş, bir sanığın dosyasının birleştirilmesiyle sanık sayısı 103'e yükselmişti. İddianamede, aralarında muvazzaf askerlerin de bulunduğu 357 kişi hakkında "askeri gizli bilgi ve belge bulundurma" suçlamasıyla açılan davada, yargılanmalarının ardından beraat eden sanıkların bir kısmı ile emekli Askeri Hakim Albay Ahmet Zeki Üçok ve emekli jandarma kurmay albay Mustafa Önsel'in de bulunduğu 98 kişi müşteki olarak yer almıştı. | İZMİR'de Fetullahçı Terör Örgütü'nün TSK içindeki mensupları hakkında 26'sı tutuklu 103 sanığın yargılandığı 'askeri casuslukta kumpas' davanın görülmesine devam edildi. Tutuklu 6 sanığın tahliyesine karar verildi | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: BDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder Ankara Günlüğü'nde Hande Fırat 'ın sorularını yanıtladı. Gündeme ilişkin konuştu. Türkiye'den ayrılan PKK'lıların durumu ile ilgili soruya yanıt veren Önder, çarpıcı açıklamalarda bulundu. "KÜRTLER'İN YAŞADIĞI YERE KÜRDİSTAN DENİR" Bazen böyle bakıyorum hasbinallah ortalığa döküldük. Bu meselenin bütün taraflarıyla konuşuyoruz. Dünyanın etrafını iki kere döndüm. Bir gazete haber yapmıştı. Gidiyoruz geliyoruz. Fakat bazen de umutsuzluğa kapılıyorum. Ya bunun neresinden başlayacağız? Suriye'de, Irak'ta, İran'da Kürdistan var. Kürtler'in yaşadığı yere Kürdistan denir. | BDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, çözüm sürecine ilişkin konuştu: Bazen umutsuzluğa kapılıyorum | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: İzmir'in Eşrefpaşa semtinde, dün gece, bir genç kızın silahla başından vurulmasıyla ilgili yapılan incelemede, kendini vurduğu iddia edilen kızın ve silahın sahibi polis memurunun el svaplarında barut izine rastlanmadı. Alınan bilgiye göre, olayla ilgili soruşturmayı yürüten Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri, yaralı Çiğdem Şahin (20) ve ateşlenen silahın sahibi Çevik Kuvvet'te görevli polis memuru A.K.G.'nin (24) el svabı örnekleri alındı. Çiğdem Şahin ve A.K.G'nin el svaplarında yapılan incelemede, her ikisinde de barut kalıntısına rastlanmadığı silahın kimin tarafından kullanıldığının belirlenemediği öğrenildi. Öte yandan, 3 yıllık polis memuru A.K.G, 1,5 yıl önce internetten tanıştığı Eskişehir'de İnfaz Koruma Memuru olarak çalışan Çiğdem Şahin'in 4 gün önce kendini ziyaret için İzmir'e geldiğini, olay günü alışveriş yaptıktan sonra alkol aldıklarını ve eve döndüklerini, eve girerken ellerinde poşet olduğu sırada Çiğdem Şahin'in belinde bulunan silahı fark ederek aldığını anlattığı öğrenildi. A.K.G, silahı alan Şahin'in, ''dikkat et dolu, oynama'' uyarısı üzerine silahı başına dayadığını ve tetiğe dokunduğunu öne sürdüğü belirtildi. İfadesi alınan A.K.G, sorgusunun ardından hakkında ''Yaralanmaya sebebiyet vermek'' suçlamasıyla düzenlenen evraklarla İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderildi. A.K.G. çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi. Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tedavisi devam eden Şahin'in sağlık durumunun ciddiyetini koruduğu bildirildi. Eşrefpaşa semti Yeşillik Caddesi'nde oturan Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'nde görevli A.K.G'yi ziyarete gelen Çiğdem Şahin (20), polis memurunun silahından çıktığı bildirilen mermiyle başından vurulmuştu. Ağır yaralanan genç kız, hastaneye kaldırılırken, polis memuru gözaltına alınmıştı. | İzmir'de dün bir genç kızın vurulmasıyla ilgili olarak bir polis memuru tutuklandı. Olayla ilgili soruşturma sürüyor. | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: Balıkesir’in Erdek ilçesine bağlı Narlı köyü yakınlarındaki bir koyda deniz kenarına kurduğu çadırında köpeği Ceviz ile yaşamını sürdüren emekli Survivor lakaplı Kemal Talaş (57) kendi elektriğini de üretiyor. Narlı köyü yakınlarında bulunan bir koya yaklaşık 14 yıl önce bir arkadaşı ile birlikte piknik yapmak üzere geldiklerini ve bu piknik sonrasında da her yıl mayıs aylarında gelmeyi sürdürdüğünü belirten emekli maliyeci Kemal Talaş, emekli olduktan sonra her yıl 5 ayını burada geçirdiğini söyledi. Çevredeki vatandaşlar tarafından da ’Survivor Kemal’ olarak tanınan Kemal Talaş, gelip gittiği dönemler içerisinde yaşamını kolaylaştıracak çalışmalar yaptığını belirterek, "İlk geldiğim zamanlarda kendi yemek ihtiyacımı karşılamak için tavuk beslemeye başladım ancak tavukları Tilkiler yedi. Daha sonra bende yemek ihtiyacımı yumurta ve balık ile karşılamaya başladım. Akşam üzeri denize açılarak balık tutup bunları yiyorum. Balık tutamadığım zamanlarda ise yumurta yedim ve yemeye de devam ediyorum. Bunun yanı sıra aydınlanma ihtiyacımı karşılamak için ilk olarak gaz lambası kullandım. Daha sonra teknolojinin gelişmesi ile birlikte Jeneratör aldım, oda çok gürültü yapıyordu. Sonra iki adet güneş paneli koydum. Şimdi de düşük voltaj ile çalışan buzdolabını çalıştırabilmek amacıyla da rüzgar türbini kurdum. Önümüzdeki yıl da dolabı alacağım" dedi. "BANA 24 SAAT YETMİYOR" Eşinin Erdek ilçesinde memur olarak görevini sürdürdüğünü söyleyen iki çocuk babası Talaş, burada geçen zamanını nasıl değerlendirdiğini de anlatarak, "Bana 24 saat bile yetmiyor. Sabahları dağ yürüyüşü yapıyorum. Dağdan dönerken yakacak odun ve misafirlerime vermek amacıyla kekik topluyorum. Sabah yürüyüşünden sonra terliyor ve denize giriyorum. Bir süre yüzdükten sonra duş alarak uyuyorum. Uyandıktan sonra ise kış döneminde televizyon seyretmekten kitap okumaya zaman bulamadığım için hamakta kitap okuyorum. Akşam üzeri ise denize açılarak balık tutuyorum" diye konuştu. "GEZİ PARKI OLAYLARINI BAŞLAMASINDAN BİR HAFTA SONRA KIZIMDAN DUYDUM" Yaşamını burada sürdürdüğü zaman içerisinde bazı tatilciler ve vatandaşların kendisine deli gözüyle baktığını, bazılarının ise hayranlık duyduğunu söyleyen Talaş, buradaki en büyük problemim haber alma. Haberleri alışveriş ihtiyaçlarımı gideren arkadaşlarının bazen getirdiği gazeteden alıyorum. Burada bir radyom var ama haber dinleyemiyorum sadece müzik dinleyebiliyorum. İstanbul da başlayan gezi parkı olaylarını beni ziyarete gelen kızımdan olayların başlamasından bir hafta sonra öğrendim. Öyle bir anlattı ki merak ettim televizyon izleme imkanım da yoktu 1 GB’lik internet paketi aldım. Onu da sosyal paylaşım sitelerine yüklenen videoları izlerken aynı gün bitirdim. Dünya ile bağlantımız kopuk gibi bir şey ancak gelen gidenlerden haberleri alıyorum" şeklinde konuştu. Koyda piknik yapmak için Bursa’dan geldiklerini söyleyen tatilciler ise Kemal Talaş’ın yaşamının kendilerinde hayranlık uyandırdığını belirterek, "Gelecek yıl biz de çadırımızla gelerek onun gibi tatil yapmayı düşünüyoruz" dediler. (İHA) | Balıkesir’in Erdek ilçesine bağlı Narlı köyü yakınlarındaki bir koyda deniz kenarına kurduğu çadırında köpeği Ceviz ile yaşamını sürdüren em... | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: Kadın İstihdamının Desteklenmesi Hibe Programı kapsamında Turhal Belediyesi tarafından hazırlanan ve Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından hibe kredi ile desteklenen "Tekstil Sektörü İçin ara eleman yetiştirme Merkezi Projesi" tanıtım toplantısı Turhal Belediyesi Meslek Edindirme Merkezi'nde yapıldı. Turhal Belediye Başkanı Ali Gözen, toplam bütçesi 314 bin 943 euro olan bu tutarın 31 bin 494 euroluk kısmını Turhal Belediyesi tarafından finanse edileceğini söyledi.. Başkan Gözen, proje ile Turhal'da yaşayan 16-45 yaş arası, eğitim ve gelir seviyesi düşük, herhangi bir mesleki donanımı olmayan 150 genç kız ve kadına tekstil sektörünün ihtiyaç duyduğu niteliklerin kazandırılarak, istihdam edilebilirliklerini arttırılması ile ilçede kadınların işgücüne katılmalarını destekleyecek bir sistem kurulacağını ifade ederek, şunları söyledi: "Ayrıca projede tekstil sektörü için sürekli eleman yetiştirecek ve böylelikle hem sektörün ihtiyacını karşılayacak hem de bölgede yaşayan kadınların işgücüne katılımını sağlayacak bir merkez kurulacak. Böylelikle orta ve uzun vadede özellikle kadın işsizliğinin azaltılmasına, bölgede sürdürülebilir ekonomik ve sosyal kalkınma sağlanmasına katkıda bulunulacaktır." | Turhal Belediye Başkanı Ali Gözen, tekstil sektörüne ara eleman yetiştirileceğini açıkladı. | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: Müslüman Kardeşler ve diğer İslamcı grupların denetimindeki kurucu meclisin yeni anayasa taslağını bugün oylamaya sunması bekleniyor. Sokaktaki göstericilerin ve yargıçların, son kararnameyle yetkilerini artırma adımı atan Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'ye yönelik protestolarıysa sürüyor. BBC'nin Kahire'deki muhabiri bu şartlar altında bir anayasanın yayınlanmasının yangına körükle gitmek anlamına geleceğini söylüyor. Reuters Haber Ajansı'na konuşan muhalefet liderlerinden eski Arap Ligi lideri Amr Musa, bu adımın anlamsız olduğunu belirtti. Liberaller, solcular ve Hıristiyanlar, İslamcılar'ın bu çatı altında görüşlerini empoze ettiğini söylerek kurucu meclisi boykot ediyor. Öte yandan Mursi'ye karşı ülke çapında protestolarsa sürüyor. Hakimler, temyiz mahkemeleri ve Yargıtay'ın kararname geri alınıncaya kadar çalışmayacağını duyurmuştu. Mursi'nin geçen hafta Perşembe günü yayınladığı kararname ile Cumhurbaşkanı'na "devrimi koruma" gerekçesiyle geniş yetkiler tanınıyor ve hiçbir mahkemenin Cumhurbaşkanı'nın kararlarını iptal edemeyeceği karar altına alınıyordu. Gösteriler sürüyor Kararname ülkede geniş tepki yarattı. Mursi'nin üyesi olduğu Müslüman Kardeşler hareketi, kararnamenin devrimin kazanımlarını devrik lider Hüsnü Mübarek ile derin bağları olan yargıdan korumak için gerekli olduğunu savunuyor. Mursi ise Pazartasi günü kararname ile kendisine verilen yeni yetkilerin sınırlı olduğunu söyleyerek tepkileri yatıştırmaya çalışmıştı. Kıdemli yargıçlarla bir araya gelen Mursi, onlara kararnamenin yalnızca "egemenlikle ilgili" konularla sınırlı olduğunu ve kurumları korumak amacıyla tasarlandığını söylemişti. Fakat toplantıya katılan yargıçlar ikna olmadıklarını söylüyorlar ve Mursi'nin kararnameyi tümüyle iptal etmesini istiyorlar. Daha önce bir açıklama yapan Anayasa Mahkemesi de Mursi'nin "yüksek yargıya karşı sürekli bir saldırı kampanyası yürüttüğünü" dile getirmişti. Kararnamenin yayınlandığı Perşembe gününden bu yana Mısır sokakları kitlesel gösterilere sahne oluyor. Gösterilerin merkezi konumundaki Tahrir Meydanı'nda çadır kuran göstericiler buradaki bekleyişlerini sürdürüyor. Göstericiler Mursi'nin mensubu olduğu Müslüman Kardeşler hareketinin "devrimi yolundan çıkardığını" söylüyorlar. | Siyasi kriz içindeki Mısır'da kurucu meclisin yeni anayasa taslağını bugün oylamaya sunması beklenirken sokaktaki göstericilerin ve yargıçların Mursi'ye muhalefeti sürüyor. | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: Hepimiz bebeğimiz, çocuğumuz pirüpak olsun isteriz. Bir de hastalanmasınlar diye evi dip köşe siler temizler, üstüne her lokmadan sonra elini yüzünü de sileriz. Okula gittiklerinde çantalarına ıslak mendiller koyarız bir de tembilleriz ellerini silmesini. Erken dönemde kreşe, anaokuluna gittiklerinde ise temizlik ve olası hastalıklar kabusumuz olur. İlk hastalıkta suçu okula ve temizliğe atarız. Çünkü kimse çocuğumuza bizim kadar temiz bakmıyordur! Kimimiz az kimimin daha çok ama çoğumuz bu tip bir anneliğe sahibiz. Ve bunu normal karşılıyoruz! Peki bilim bu duruma ne diyor dersiniz? Londra'da Kanser Araştırmaları Enstitüsü, 40 yıldan uzun süredir yapılan bir araştırmanın sonucunu bir kaç gün önce açıkladı: Bebeklerin çok temiz tutulması bir tür lösemiyi tetikleyebilir! Yanlış okumadınız! Genetik olarak akut lenfoblastik lösemi gelişme riski taşıyan bebek ve çocukların, mikroplara maruz kalmamaları durumunda hastalığa yakalanma olasılıkları daha yüksek çıktı. Araştırmayı mikropsuz ortamda yaşayan fareler üzerinde yaptılar. Mikropsuz ortamda yaşayan farelere bazı tip bakteri ve virüsler verildiğinde lösemiyi tetikleyen durumları gözlediler. Araştırma çocukluk çağı lösemisinin genetikten çok çevresel faktörlerden kaynaklandığı ve önlenebilir olduğunu ortaya koydu. VAKALARIN YÜZDE 90'I ARTIK İYİLEŞEBİLİYOR Araştırmayı yöneten ekibin başında olan Profesör Mel Greaves, araştırmayla ilgili umut verici şeyler anlatıyor: Çocukluk çağı lösemisini araştırmak için 40 yıldan fazla zaman harcadım ve o zamandan beri biyolojisini ve tedavisini anlamamızda büyük bir ilerleme kaydedildi - bu yüzden bugün vakaların yaklaşık yüzde 90'ı iyileştiriliyor. BIRAKIN OKULDA HASTALANSINLAR BIRAKIN BÖCEKLER ISIRSIN Çocukluk çağı lösemisi refah seviyesi yüksek toplumlarda daha fazla görülüyor. Araştırma bunun nedenini de bulmuş durumda. Daha hijyenik ortamlar yaratmak için kimyasal ürünlere erişim bu tip toplumlarda daha kolay ve yaygın. Bu da mikropsuz bir beden ve zayıf bağışıklık demek. Araştırmayı yöneten ekip, araştırma sonuçlarını okuyan anne ve babalara 'panik olmayın' uyarısında bulunuyor ve şu önerileri ekliyor: "Çocuğunuzu kreşe, okula, başka çocukların olduğu alanlara sokun. Hastalanmalarından, kirlenmelerinden kormayın. Zararsız böceklerin, sineklerin onları ısırmalarına engel olmayın. Zararsız böcek ısırıkları bağışıklık sistemini güçlendirip hastalıklara karşı korunma sağlar. " Biraz reklam sloganı gibi olacak ama alacağımız ders net: Kirlenmek güzeldir!!! Deniz Temur'u sosyal medya hesaplarından da takip edebilirsiniz. facebook.com/obenimannem instagram.com/obenimannem | Daha sağlıklı kalsın, hastalanmasın diye tertemiz baktığımız çocukları bilmeden hastalıkların kucağına mı atıyoruz! | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: Van'ın Çatak ilçesinde seçim çalışması yürüten AK Partililere, HDP'li bir grubun taşlı saldırısı sonucu 2 kişi yaralandı. Alınan bilgiye göre, Uzuntekne mahallesinde seçim çalışması yapan, aralarında AK Parti İlçe Başkanı Tahsin Babur'un da bulunduğu partililer, HDP'li bir grubun taşlı saldırısına uğradı. Olayda Metin ve Engin Çelik yaralandı. Yaralılar Çatak Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Olay yerine gelen güvenlik güçleri, saldırıyla ilgili 3 şüpheliyi gözaltına aldı. İlçe Başkanı Babur, AA muhabirine yaptığı açıklamada, saldırıyı gerçekleştirenleri kınadığını belirterek, "Parti çalışanlarımız, HDP'li grubun çirkin saldırısına uğradı. İki arkadaşımız yaralandı. Olayı kınıyoruz. Demokrasi için yarışıyoruz. Bunların demokrasi dediği şey buysa böyle demokrasi istemiyoruz." diye konuştu. | Van'ın Çatak ilçesinde, AK Partililere seçim çalışması sırasında HDP'li bir grup taşla saldırdı, 2 partili yaralandı. Olayla ilgili 3 kişi gözaltına alındı. | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: Batman’ın Kozluk İlçesi’nde, AK Partili İl Genel Meclis üyesi Burhan Saran, Kozluk İlçe Başkan Yardımcısı Servet Barlık ve 47 köy ile mahalle muhtarı, hep birlikte HDP’ye katıldı. HDP’ye katılanları Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk ve Batman Belediye Başkanı Sabri Özdemir karşıladı. Batman’ın en büyük ilçesi Kozluk’ta, AK Parti İl Genel Meclis üyesi Burhan Saran, Kozluk AK Parti İlçe Başkan Yardımcısı Servet Barlık ve 47 köy ile mahalle muhtarı, davul ve zurna eşliğinde HDP’ye katıldı. İkisi de DBP’li olan Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk ve Batman Belediye Başkanı Sabri Özdemir’in karşıladığı yeni katılanlar ilçede konvoy halinde tur attı. Partiye yeni katılanlar için düzenlenen törende konuşan Ahmet Türk, Ortadoğu’da artık Kürtsüz bir yaşamın olmayacağını herkese ispatladıklarını söyleyerek, "Kürtleri ve Kürt mücadelesini terörize etmek isteyen anlayışlar, bugün Ortadoğu’da Kürtsüz demokratik bir geleceğini olmayacağını çok iyi biliyorlar. Kürtsüz bu barışın asla olmayacağı iyi biliyorlar. Artık siyasi parti yok. Eğer AKP’li ve CHP’li de olsaydım, bu seçimde halkımın yanında yer alırdım. Onun için bugün var olma günüdür. Geçmişte ’Kürtler siyaset yapsın’ diyenler, bugün Kürtlerin birlikteliğinden korkmaya başladılar. İftira kampanyasını yürütüyorlar. Ama iftira kampanyaları artık para etmez. Kürtler hiçbir zaman zulme boyun eğmeyecek" dedi. HDP’ye katılan Burhan Saran, Servet Barlık, muhtarlardan İlhan Altaş, Sadullah Varlık ve Raşit Arslan, 47 köy ve mahalle muhtarıyla birlikte geceli-gündüzlü çalışacaklarını söyledi. | AK Partili İl Genel Meclis üyesi Burhan Saran, Kozluk İlçe Başkan Yardımcısı Servet Barlık ve 47 köy ile mahalle muhtarı HDP saflarına geçti. | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: Enstitüden yapılan açıklamada, Türkiye'den yaklaşık 50 akademisyenin katılacağı kongre, ''Said Nursi'nin Medeniyet Anlayışı'' başlığıyla düzenlenecek. Kongrenin oturumları, ''Hak, Adalet ve Medeniyet'', ''Fazilet, Muhabbet ve Medeniyet'', ''Sosyal Bağlar, Barış, Kardeşlik ve Medeniyet'', ''Yardımlaşma, Dayanışma ve Medeniyet, ve ''Huda, İnsaniyet ve Medeniyet'' başlıklarında yapılacak. Kongre kapsamında düzenlenecek ''İnsanlığın Kurtuluş Reçetesi: Kur'an-ı Medeniyeti'' panelin konuşmacıları arasında Bosna Milli Şairi Prof. Dr. Cemalettin Latiç, Medeniyetler İttifakı Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Recep Şentürk, Turgut Özal Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Ahmet Battal ve Yeni Asya Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Kazım Güleçyüz bulunuyor. Kongre, 23-25 Mart tarihlerinde Saraybosna'da düzenlenecek. | Risale-i Nur Enstitüsü ve Uluslararası Saraybosna Üniversitesi işbirliğinde düzenlenecek '7. Risale-i Nur Kongresi' 23-25 Mart tarihlerinde Saraybosna'da yapılacak. | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: Rusya’nın Surgut şehrinden tatil için Akdeniz kıyılarına gelen kleptoman karı kocanın, kaldıkları otelden tuhaf hırsızlık girişimi Rusya’da konuşulan bir numaralı konu oluverdi. Fontanka haber sitesinin aktardığına göre Rusya’nın Sibirya bölgesi Surgut şehrinden gelen ve Antalya’daki bir otelde tatil yapan Rustam ile Mariya çifti, otelden ayrılacakları gün oda görevlisi çalışanın şüphesi üzerine tanıklar önünde valizleri arandığında ortaya çıkan manzara herkesi şoke etti. İKİ BÜYÜK VALİZİN İÇİNDEN NELER ÇIKTI NELER İki büyük valizin içinden 14 rulo tuvalet kağıdı, plastik su şişelerine aktarılmış 5 litre Bayliss likörü, iki bornoz, birkaç havluyla terlik, 7 kilo kadar portakal ve en ilginci otelin bahçesinden kökleriyle sökülmüş çiçekler bulundu. Hırsızlığın ortaya çıkartılması ardından kleptoman çiftten çalmak istedikleri eşyaların piyasa değeri 231 dolar tahsil edildikten sonra otelden çıkış yapmalarına izin verildiği bildirildi. Yüz kızartıcı hadise Rusya’daki sosyal ağlarda patlayan bomba etkisi yarattı. Yapılan binlerce yorumda “Bu tür kişiler Rusya’nın şerefle haysiyetine işte böyle darbe vuruyor”, "Kendimizi yine gösterdik, yine rezil olduk!", "Oteldeki her şey dahil sistemini harfi harfine uygulamışlar" denmesi dikkat çekti. (Hürriyet) | Rusya’dan Türkiye’ye gelen turist sayısı bu yıl rekor kırmaya devam ederken, ilk sürpriz hadiseler de yaşanmaya başlandı. | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: İspanya’da Elcano Royal Institute’de “Gelecek: Avrupa ve Türkiye-AB İlişkileri” başlıklı konuşma için İspanya'da bulunan Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik İspanyol gazetecilerle bir araya geldi. ''TÜRKİYE KARŞITLIĞINDAN BESLENİYORLAR'' AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik şu açıklamada bulundu: "Türkiye’nin AB üyelik sürecinin iç siyasi malzeme haline getirilmesi Türkiye ile ilgili bir mesele değildir. Popülist politikacılar, AB’nin önde gelen sorunlarının üstünü örterek hiçbir dayanağı olmadan Türkiye karşıtlığından beslenmeye çalışıyor." | AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, "Fasılların açılmasında Türkiye-AB ilişkilerinin ilerlemesi noktasında verilen hiçbir söz bugüne kadar tutulmamıştır" açıklaması yaptı. | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: İSTANBUL Ümraniye’de bir camide cuma namazında hocanın yapmış oyduğu konuşma cami hoparlörlerinden canlı yayınlandı. Cuma namazında konuşan hoca, 24 Haziran seçimlerinde usta bir siyasetçiyi aratmayacak şekilde konuştu. Konuşmanın cami dışından yapılan kaydı internette yayınlandı ve sosyal medyada binlence kez görüntülendi. Camilerde siyaset yapılıyor tartışması yeniden alevlendi. Habere bahis kayıtta hutbeyi yapan hoca, “Bu ülke bu zamana kadar kimseye teslim edilmedi” diyerek sözlerine başlıyor ve milli birlik ve beraberlik çağrısı yapıyor. bununla da yetinmeyerek ‘Halkın en güzel yanıtı bu seçimlerde de bu çevrecilere, bu emperyalist hainlere verecektir diyorum’ değerlendirmesinde bulunarak sözlerine son veriyor. | İstanbul Ümraniye'de bir camide yapılan cuma hutbesi neredeyse 24 Haziran seçim konuşmasına döndü. Konuşma görüntüsü sosyal medyada büyük tepki çekti. 'Camilerde siyaset yapılıyor' tartışmasını yeniden alevlendirdi. | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: Facebook hisselerinde, yatırımcıların hisselerini satmalarını engelleyen "elde tutma döneminin" sona ermesiyle birlikte keskin bir düşüş yaşandı. New York borsasının kapanışında hisseler yüzde 6.27 düşerek 19.87 dolara ulaştı. Hisselerin Çarşamba günkü değeri 20.74 dolardı. Perşembe günü 271 milyon civarında hisse tekrar satılabilir hale gelecek. Facebook hisselerinin Mayıs ayında 38 dolardan satışa çıkarılmasından bu yana 421 milyon hisse üzerinde işlem yapıldığı biliniyor. O zamandan bu yana hisse fiyatlarının düşmesi, şirketin stratejisine dair endişeleri iyice artırdı. Hisseler, Perşembe günü satışa açıldıktan sonra yüzde altının üzerinde düşüş gösterdi. "Elde tutma dönemleri", halka yeni arz edilen firmaların üyelerinin hisse satışı yapmasını engelliyor. Bu dönem, genellikle şirketin halka arz edildiği tarihten 90 gün sonra sona ermeye başlıyor. Uygulamayla amaçlanan ise çok sayıda yatırımcının hisselerini satması durumunda hisse fiyatlarının aşırı derecede dalgalanmasını önlemek. Satış hakkı Facebook Operasyon Müdürü Sheryl Sandberg ve Finans Müdürü David Ebersman, bu hafta kendi hisselerini satabilecekler. Şirketin ilk hissedarlarından olan Microsoft da kısa bir süre içinde satış yapabilecek. Satış hakkına sahip diğer yatırımcılar arasında Goldman Sachs ve Accel Partners bulunuyor. Ancak Facebook'un Genel Müdürü Mark Zuckerberg, Kasım ayına kadar hisselerini satamayacak. Yakın zamanda halka arz edilen diğer teknoloji firmalarının hisseleri de elde tutma döneminin sona ermesiyle düştü. Linkedin hisseleri yüzde yedi, Groupon'unkiler ise yüzde 10 düşüş gösterdi. Facebook, Mayıs'ta halka arz edilmesinin ardından ikinci çeyrekte 157 milyon dolar zarar ettiğini açıkladı. Zararın en büyük nedeninin hissedarlara yapılan ödemeler olduğu belirtilse de, bu durum Facebook'un parıltısını biraz da olsa kaybetmesine yol açtı. Facebook kullanıcılarının bilgisayarlardan akıllı telefonlara geçiş yapmasıyla, şirketin mobil cihazlar üzerinden gelir akışı sağlayıp sağlayamayacağı konusundaki endişeler de arttı. Şirket, reklam geliri elde etmenin daha zor hale gelmesiyle, kullanıcı başına daha az para kazanmaya başladı. Önümüzdeki aylarda çeşitli elde tutma dönemlerinin sona ermesiyle hisse satışlarının 1,91 milyara ulaşması bekleniyor. Diğer elde tutma dönemlerinin sona eriş tarihleri şu şekilde: | Facebook hisselerinde, yatırımcıların hisselerini satmalarını engelleyen dönemin sona ermesiyle birlikte keskin bir düşüş yaşandı. | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: GAZİANTEP Hayvanat Bahçesi’nde Zeyna ve Herkül isimli kaplanların dördüz yavruları oldu. Dördüzlerin tanıtımı için hayvanat bahçesi içinde basın toplantısı yapan Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, sevinçlerinin devam ettiğini söyledi. Geçen yıl bu zamanda yine dördüz kaplanlar doğduğunu hatırlatan Başkan Şahin, hayvanat bahçesinin çok bereketli bir yer olduğunu belirtti. Hayvanat bahçesinde 300 türde 7 bin hayvan olduğunu anımsatan Şahin, “Hijyen bakımından, dengeli beslenme açısından çok muhteşem bir ortam sağlıyoruz. Bunun neticesinde de üretkenliğimiz yüzde 70-75'i buluyor. Dünyada bu kaplan türlerinin soyu tükenmekte. Dünyada 3 bin 500 tane kaldı. Şuan bizde 17 oldu. Geçen yıl dördüzümüz oldu. Bu yıl yine dördüzümüz oldu” diye konuştu. "ASLAN VE KAPLANLANLARA SAFARİ PARKI AÇIYORUZ" Çeşitlilik sayesinde hayvanat bahçesinde safari parkı da açtıklarını hatırlatan Şahin, “Geçen yıl 23 Nisan'da açtığımız safari parkının ziyaretçi sayısı, 3 milyona ulaştı. Şimdi ikinci müjdemiz de yaklaşık bir yıl sonra aslanların, kaplanların safari parkını hazırlıyoruz. Şu anda 25 uyumlu, birbiriyle yaşayan hayvan türümüz bir aradalar. Doğa, çevre bize emanet. Bu çevreyi korumak, hayvan haklarını korumak ve onlara uygun şartları sağlamak bizim vazifemiz. Bu konuda Türkiye'de örnek olmanın mutluluğunu yaşıyoruz” şeklinde konuştu. Toplantının ardından Şahin ve beraberindeki ekip, yeni dünyaya gelen dördüz kaplanlar ile 2 şempanzeyi biberonla besledi. Lama ve deveyi de bir süre seven Şahin, daha sonra safari parkı gezdi. Şahin, yeni doğan yavru kaplanların isimlerinin sosyal medya üzerinden yapılacak anketle belirlenecek. | GAZİANTEP Hayvanat Bahçesi'nde ikinci kez dördüz kaplan sevinci yaşanıyor. Geçen sene dördüz doğum yapan kaplanlara bu sene 4 tane daha eklendi. | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: BOLU 'da bir anne, 13 günlük bebeğinin ısınması için yanına saç kurutma makinesini çalıştırarak koydu. Bir süre sonra alev alan beşikte bulunan 13 günlük erkek bebeğin elleri ve yüzü yanarken, bebek ambulans helikopterle Ankara’ya gönderildi. Edinilen bilgiye göre, olay Bolu’nun Yeniçağa ilçesine bağlı Camiatik Mahallesi’nde meydana geldi. Hülya S. isimli anne, 13 günlük bebeği Ahmet Yasir S.’nin ısınması için yanına saç kurutma makinesini çalıştırarak koydu. Bir süre sonra alev alan beşikte bulunan 13 günlük bebek yanmaya başladı. Alevleri gören anne Hülya S., bebeğini kurtarmaya çalıştı. TEDAVİ ALTINDA Beşikten bebeğini alan anne komşularının yardımıyla Yeniaçağa Devlet Hastanesi’ne götürdü. Yüzünde ve ellerinde 3. dereceden yanık teşhisiyle tedavisi yapılan bebek, İzzet Baysal Devlet Hastanesi Köroğlu Ünitesi’nde tedavi altına alındı. Baba Salih S. ve anne Hülya S. gözyaşları içinde evlatlarının başında beklerken, bebek İzzet Baysal Tıp Fakültesi’ne sevk edildi. 13 günlük bebek buradaki tedavisin ardından ambulans helikopterle Ankara Dışkapı Hastanesi’ne gönderildi. Polis olayla ilgili inceleme başlattı. Bolu Sağlık İl Müdürü Mahmut Arık, “Üzücü bir yangın olayı yaşandı. 13 günlük bebeğimizin yüzünde ve ellerinde yanıklar oluştu. İlk müdahale araştırma hastanemizde yapıldı. Bakanlığımızdan hava ambulansı istedik. Hava ekiplerimiz 50 dakika içinde ilimize ulaştı. Ankara Dışkapı Hastanesi’ne sevk ediyoruz” dedi. | Bolu'da bir anne bebeğinin ısınması için fön makinesini çalıştırarak beşiğinin yanına koydu. Alev alan beşik çocuğun elini ve yüzünü yaktı. | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: 22 yıllık evliliğinin ardından iki çocuğunun kendisinden olmadığını öğrenince yıkılan Osman Çürümez'e ikinci şok... Çürümez'in, 3 yıl önce tanışıp nikâhsız birlikte yaşadığı kadından olan çocuğu da kendisinin çıkmadı Sabah gazetesinden yer alan habere göre Türkiye, hurdacı Osman Çürümez ismini 6 yıl önce İzmir'den gelen ilginç bir haberle duydu. O zaman 15 ve 12 yaşlarında iki çocuğu olan Çürümez, aynı zamanda köylüsü olan 22 yıllık nikâhlı eşi Nimet Çürümez ile tartıştı. 'ÇOCUKLAR ENİŞTENDEN' Tartışma kavgaya dönüşünce kadın, eşyalarını toplayıp çocuklarını da yanına alarak Ankara'daki ailesinin yanına döndü. Telefon açıp öfkeli eşini ikna etmeye çalışan Osman Çürümez, "Bari çocuklarımızı düşün. Ne olur geri dön" dedi. Ancak ne olduysa bundan sonra oldu. Kadın, "O çocuklar senden değil zaten, eniştenden" deyince Çürümez'in başından adeta kaynar sular döküldü. Kulaklarına inanamayan adam, hemen boşanma davası açtı. Ardından çocuklar için DNA testi yaptırdı. DNA raporları ile çocukların Çürümez'den olmadığı ortaya çıktı. Çürümez, yıllardır "evladım" diye bağrına bastığı iki çocuğu nüfusundan düşürdü. Kendisini aldattığı belgelenen kadına ise "hakaret" ve "ölümle tehdit" iddialarıyla dava açtı. Kadın, bin 800 lira para cezası ile 9 ay hapse mahkûm oldu. Cezaevine konuldu. Çürümez ayrıca eski eşi ve kendisini birlikte aldattığı ablasının eşi A.Y.'ye 200 bin lira tazminat istemiyle dava açtı. OTOGAR'DA TANIŞTILAR Yaşadığı şok nedeniyle psikolojisi bozulan ve 3 ay hastanede kalan Çürümez, 2012'de ise Denizli Otogarı'nda Naime G.'yle tanıştı. İlk eşinden 13 yaşında bir oğlu olan Naime G.'yle nikâhsız birliktelik kuran Çürümez, 2 yıl sonra baba olacağını öğrenince büyük sevinç yaşadı. Ancak sevinç kısa sürdü. Naime G., doğuma sayılı günler kala Çürümez'e hayatının ikinci şokunu yaşattı. Çocuğun, Çürümez'den değil Denizli'de tanıştığı M.Ç.'den olduğunu söyledi. Çılgına dönen Çürümez, kadını evden kovdu. Ayrıca, Naime G.'yi kendisine küfür ve hakaret edip tehditler savurduğu gerekçesiyle de savcılığa şikâyet etti. BUNLAR KADIR DEĞİL ŞEYTAN 6 yılda ikinci kez dünyası yıkılan Çürümez, "Bu nasıl bir dünya. Aynı acıyı 6 yılda ikinci kez yaşadım. Bunlar kadın değil şeytan" diye isyan etti. Çürümez, evinden kovduğu kadının ilk evliliğinden olan çocuğuna ise sahip çıktı, "Kendi oğlu bile annesinin yanına gitmek istemiyor. Onu sokağa atamadım" dedi. | İki kadından üç çocuğu kendinden olmayan Osman Çürümez'in hayatı filmlere konu olacak türden. | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: Sivas'ın Akıncılar ilçesinde, hareket halindeki TIR yandı. Özbekistan'dan İstanbul'a dokuma ipliği taşıyan Mehmet Sultan Bekiş (35) yönetimindeki 1320 AA 01 plakalı TIR, D-100 karayolu Göllüce köyü mevkisinde alev aldı. Yangını fark eden sürücü, aracı durdurdu. Bekiş'in durumu bildirmesi üzerine olay yerine gelen Akıncılar Belediyesi itfaiye ekipleri yangına müdahale etti. Suşehri ve Gölova belediyesine ait itfaiye ekiplerinin de müdahalesiyle yangın yaklaşık 2 saatte söndürüldü. Hasara yol açan yangın nedeniyle karayolunda ulaşım bir süre kontrollü olarak sağlandı. | Seyir halindeki bir TIR alev alev yandı, itfaiye ekipleri yangını 2 saatte söndürebildi.. | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: Bursaspor’da 7 Haziran tarihinde yapılacak olağanüstü kongre öncesi adaylığını açıklayan İlhan Uslu, resmi dilekçesini sundu. Yeşil-beyazlı kulüpte başkan İbrahim Yazıcı’nın vefatı sebebiyle 7 Haziran tarihinde yapılacak olan olağanüstü kongre öncesi adaylığını açıklayan İlhan Uslu, resmi başvurusunu Divan Başkanlık Kurulu Başkanı Kadir Şankaya’ya sundu. Adaylık dilekçesini sunduktan sonra açıklamalarda bulunan Uslu, “Bursaspor Kulübü başkanlığına adaylık dilekçemizi divan kurulunu başkanına verdik. İnşallah Bursaspor ve bizler için hayırlı olur. İyi projelerimiz var. İyi bir ekibimiz var. Genel sekreterlik yapıyoruz kulüpte. İyi şeyler yapabileceğimize inanıyoruz. Hikmet Karaman hocamız çalışıyoruz. Hikmet Karaman ile çalışacağımızı deklare ettik. Elimizde doneler var. O doneleri ayın 18’inden sonra hayata geçireceğiz” dedi. "BİRKAÇ DAYA DAHA ÇIKABİLİR" Başkanlık için adaylığını sunan diğer isimleri de değerlendiren Uslu, “Hepsi Bursasporlu arkadaşlarımız. Biri başkanlık yapmış, daha önce yönetim kurulunda yer almış iki arkadaşımız da var. Mesut bey ile de bir süre çalıştık. Bursaspor’a faydalı olabileceklerine inanıyorum. Sadece şanslar değişecektir. Kurumsal yapıyı oluşturduğumuz takdirde başkan sadece irade ve idare konusunda kalacak. Fazla değişiklik olacağını zannetmiyorum. Yönetim listemizi şu an için oluşturduk ama ayın 5’inde bir liste vermemiz gerekiyor. 5’ine kadar değişiklikte olabilir. Pek zannetmiyorum değişikli olabileceğini ama son güne kadar bazı eklentilerde olabilir” diye konuştu. Divan Başkanlık Kurulu Başkanı Kadir Şankaya ise, kongrede fazla adayın çıkmasının Bursaspor’un sahiplenmesi açısından sevindirici olduğunu belirterek, "İlerleyen saatlerde birkaç adayımız daha çıkabilir. Tüm adaylara başarılar diliyorum. Bursaspor’un tüzüğünün de değişmesi lazım. İlerleyen dönemlerde acil bir tüzük kongresine ihtiyaç var. Yeni seçilecek başkan ve yönetimine de bunu şimdiden duyurmuş olalım” şeklinde konuştu. (İHA) | Bursaspor’da 7 Haziran tarihinde yapılacak olağanüstü kongre öncesi adaylığını açıklayan İlhan Uslu, resmi dilekçesini sundu. <br/>Yeşil-bey... | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: Adanaspor'da Teknik Direktör Kemal Kılıç, ilk 2 için olmak ya da olmamak mücadelesi vereceklerini söyledi. Bank Asya 1. Lig takımlarından Deplasmanda Hacettepe ile berabere kalarak 2 puan kaybeden Adanaspor, Boluspor maçı hazırlıklarına başladı. Teknik Direktör Kemal Kılıç antrenman sahasında futbolcularla yaklaşık 30 dakika süren bir toplantı yaptı. Genel anlamda konuşmalar yapan Kılıç, futbolculara konuşma hakkı vererek onları da dinledi. Bazı oyunculara form grafiği hakkında sorular yönelten Kılıç, Boluspor maçının önemi konusunda da uyarılarda bulundu. Adanaspor Teknik Direktörü Kemal Kılıç, Hacettepe maçında 1 puanı almalarına karşın oyuncuların form düşüşü yaşadıklarını ve bu bağlamda antrenman sayısını bire düşürdüklerini söyledi. Boluspor ve Bucaspor maçlarında ilk 2 için olmak ya da olmamak mücadelesi vereceklerini ifade eden Kılıç, "Kadro genişliği olmadığı için bazı oyuncuları sürekli oynatıyoruz. Haftada 1 gün çift antrenman yapıyorduk. Aşırı yorgunluğu düşünerek antrenmanları teke düşürdük. Boluspor maçını taraftarımızın da desteğiyle kazanmak istiyoruz" dedi. Soğuk algınlığı nedeniyle Hacettepe maçına serum verildikten sonra çıkan Emre Aktaş, rahatsızlığının geçmemesi üzerine tedavi olmak için hastaneye gitti. Son durumu ile ilgili tetkikler yapılacak olan golcü futbolcunun durumu yarın netlik kazanacak. Boluspor maçının ilk çalışmasına hafif sakatlıkları bulunan Fevzi, Recep, Ersan, Anıl ve Rahman katılmadı. Takımdan ayrı olarak kısa bir çalışma yapan futbolcuların önemli bir sorunu bulunmadığı ve yarından itibaren takımla çalışmalara başlayacakları belirtildi. Bu arada, geçen hafta tesislere getirilen Kangal cinsi köpek yavrusu "Yumoş" takımın maskotu oldu. Bütün futbolcular sevimli köpekle yakından ilgilenirken ortaya ilginç görüntüler de çıktı. | Adanaspor'da Teknik Direktör Kemal Kılıç, ilk 2 için olmak ya da olmamak mücadelesi vereceklerini söyledi. | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: İngiltere İçişleri Bakanı Theresa May, polisin TOMA (Toplumsal Olaylara Müdahale Aracı) kullanmasına izin vermedi. Londra polisi geçen yıl 3 adet TOMA almıştı. Theresa May ise "gerekli önlemlerin alınmaması halinde bu araçların "zarar verme kapasitesi olduğunu" söyledi. Bakan, bu araçların ölümle sonuçlanabilecek yaralanmalarına neden olduğuna ilişkin veriler bulunduğunu belirtti. Londra Belediye Başkanı Boris Johnson'ın onayıyla Alman polisinden ikinci el olarak alınan TOMA'lara 218 bin sterlin (yaklaşık 340 bin dolar) ödenmişti. Muhalefet memnun Ana muhalefetteki İşçi Partisi'nin İçişleri Sözcüsü Yvette Cooper, May'in kararını memnuniyetle karşıladıklarını söyledi. TOMA'lar Britanya sınırları içinde sadece Kuzey İrlanda'da kullanılıyor. Londra Belediyesi'nin aldığı Wasserwerfer 9000 modeli tazyikli su araçları ise ilk kez 1982 yılında üretildi. Bu araçlardan birinin 1985'te bir kişinin ölümüne, 2001'de de bir kişinin görme yetisini kaybetmesine sebep olduğu belirtiliyor. Yapısal nedenlerle aracı kullanan kişinin dışarıda neler olup bittiğini anlayamadığı kaydediliyor. | İçişleri Bakanı Theresa May, polisin Toplumsal Olaylara Müdahale Aracı kullanmasına izin vermedi. May, gerekli önlemlerin alınmaması halinde bu araçların "zarar verme kapasitesi olduğunu" söyledi. | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: Gümrük ve Ticaret Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, Gümrükler Muhafaza Genel Müdürlüğünce Varış Öncesi Yolcu Bildirim Sistemi üzerinden yapılan analiz sonucunda Brezilya'dan uyuşturucu getireceği belirlenen E.A. hakkında İstanbul Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürlüğü bilgilendirildi. Gümrük muhafaza personelince Türk Hava Yollarına ait uçakla Sao Paulo’dan İstanbul’a ineceği belirlenen şüpheli şahsın üstü ve eşyaları narkotik dedektör köpekler eşliğinde arandı. Köpeklerin şüphelinin valizine tepki vermesi üzerine açılan valizde giysilerin arasına gizlenmiş 3 adet ön ve arka kapakları kalınlaştırılmış kitap bulundu. Kitap kapakları ayrıldığında paketlenmiş halde piyasa değeri 575 bin lira olan 2 kilo 304 gram kokain ele geçirildi. E.A. gözaltına alınırken, Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı tarafından soruşturma başlatıldı. | Gümrük ve Ticaret Bakanlığına bağlı İstanbul Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürlüğü ekiplerince Atatürk Havalimanı'nda çocuk kitaplarının kapaklarına gizlenmiş şekilde 2 kilo 304 gram kokain ele geçirildi. | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: ABD Başkanı Barack Obama'nın IŞİD'le Küresel Mücadele Özel Temsilcisi emekli general John Allen, IŞİD'e karşı hava operasyonlarının ilk sonuçlarını vermeye başladığını, petrol ticaretine darbe vurulduğunu belirterek, "DEAŞ'ın artık maaşları ödemekte zorlandığı anlaşılıyor" değerlendirmesinde bulundu. Allen, DEAŞ'a yönelik kara harekatının da başlayacağını; ancak bu konuda yerel güçlerin savaşabilecek duruma gelmeleri gerektiğini söyledi. Allen, Alman Der Spiegel dergisine verdiği demeçte, IŞİD'le mücadelede kararlı adımların sürdüğünü ancak tümüyle etkisiz hale getirilmesinin zaman alacağını, bu konuda kesin bir tarih veremeyeceğini belirtti. İlk aşama olarak IŞİD'in Suriye ve Irak'ta ilerleyişinin durdurulduğunu, geri çekilmeye zorlandığını bildiren Allen, bundan sonraki aşamalarda örgütün silah temin etmesinin engellenmeye çalışılacağını, örgütle ideolojik olarak da mücadele edileceğini kaydetti. IŞİD için örgütün Arapça kısaltması olan DEAŞ kısaltmasını kullanmayı tercih eden emekli General, "Askeri operasyonlarımız bu grubun petrol ticaretinden elde ettiği geliri çok ciddi olarak azalttı. DEAŞ'ın artık maaşları ödemekte zorlandığı anlaşılıyor" değerlendirmesini yaptı. IŞİD'e karşı bugüne kadar hava operasyonlarına ağırlık verildiğini, Irak askerlerine ve Peşmerge güçlerine askeri eğitimin devam ettiğini ifade eden Allen, "Vakti geldiğinde kara harekatı da başlatılacak. Bunun için eğitim donatım faaliyetleriyle Irak güvenlik güçlerinin DEAŞ ile savaşabilecek duruma gelmeleri gerekiyor" görüşünü paylaştı. "ESED'İN ÇEKİLMESİ BELİRLEYİCİ OLACAK" "ABD için IŞİD mi yoksa Esed mi daha büyük bir tehlike" sorusuna "Esed tüm bölge için bir baş belası" yanıtın veren John Allen, Esed'in Suriye'de yaptıklarının DEAŞ ve benzeri grupların oluşmasına yol açtığını bildirdi. Allen değerlendirmelerini şöyle sürdürdü: "DEAŞ, ABD ve Amerikan çıkarları için tehlike oluşturuyor, Esed'in ve ekibinin iktidardan çekilmesi bölgenin geleceği açısından belirleyici olacaktır. Bu Suriye'de istikrarlı bir ortama dönüşü beraberinde getirebileceği gibi tüm bölge için de olumlu etkiler sağlayabilir. Suriye'de yeni bir siyasi düzenin kurulması temel sorunları çözmede, en azından bu yönde büyük bir adım olacaktır." "ESED'İN İŞLERİ İYİ GİTMİYOR" Allen, Esed'in son dönemde güç kazandığı iddialarının doğru olmadığını belirterek "Esed birçok çatışma bölgesinde zorluklarla karşı karşıya bulunuyor. Güneyde işler onun açısından iyi gitmiyor. Mevcut yaptırımlar da rejimi çok ciddi olarak zora sokmuş durumda" ifadesine yer verdi. IŞİD'le mücadelede çabaları koordine etmek amacıyla İran'ı ziyaret edip etmeyeceği sorusuna Allen, "Bu konuda çok basit bir yanıtım var: Asla. Koalisyon içindeki çalışmalarımızı İran ile koordine etmemiz söz konusu değil" yanıtını verdi. | Obama'nın özel temsilcisi John Allen, IŞİD'e yönelik kara harekatının başlatılabileceğini söyledi. | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: Şanlıurfa'nın Suruç ilçesinde düğünden dönen ailenin içinde bulunduğu otomobilin tır ile çarpması sonucu 7 kişi yaşamını yitirdi. Alınan bilgiye göre, kent merkezinde, oğlu Halil Kaya'nın düğününden dönen baba ÖMER KAYA'nın (50) kullandığı 63 FE 321 plakalı Otomobil, Şanlıurfa-Suruç karayolunun 40. kilometresinde karşı yönden gelen İbrahim Deveci yönetimindeki 63 PY 859 plakalı tır ile çarpıştı. Kazada otomobil sürücüsü Kaya'nın yanı sıra eşi Zeliha (48) ile çocukları Ayşe (30), Bünyamin (20), Recep (12), İbrahim (10) ve Osman (7) Kaya hayatını kaybetti. Suruç ilçesinin Cumhuriyet Mahallesi'nde imamlık yaptığı belirtilen Kaya'nın oğlunun düğününün ardından Sabah namazını kıldırabilmek için geceden görev yerine dönmek istediği öğrenildi. Olayın şokunu atlamadığı fark edilen ailenin oğlu Halil Kaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ailece mutlu oldukları törenin kısa sürede feci bir kaza ile sona erdiğini söyledi. Üzüntülü olduğu görülen Kaya, "Düğün yaptık, eve döndük, Eve bizi bıraktı. Biz 'Gitme, gitme' dedik ama 'Sabah namazı için eve gideceğim' dedi. Kısa süre sonra duydum tır ile çarpışmış, vefat etmiş." diye konuştu. Öte yandan, cenazelerin Hastane morguna getirilişi sırasında hastanede bekleyen ailenin yakınları fenalık geçirdi. | Şanlıurfa'nın Suruç ilçesinde düğünden dönen ailenin içinde bulunduğu otomobilin tır ile çarpması sonucu 7 kişi yaşamını yitirdi. | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: Özellikle öğrenciler ve veliler tarafından merak edilen yaz saati uygulaması bu yıl var mı sorusu merak ediliyor. Resmi Gazete'de yayınlanan karara göre yaz saati uygulamasına 2018 yılında geçilecek. Saatler ne zaman geri alınacak sorusu cevabını buldu. Gün ışığından daha fazla yararlanmak amacıyla 7 Ekim 2016 tarihinde yayımlanan Bakanlar Kurulu kararıyla yürürlüğe konulan sürekli yaz saati uygulamasına bu yıl da devam edileceği ve gelecek sene saatlerin geri alınmasına karar verildi. İşte yaz saati uygulaması ve Resmi Gazete’nin bugünkü sayısı. SAATLER NE ZAMAN GERİ ALINACAK YAZ SAATİ UYGULAMASI Yayınlanan karar ile birlikte saatler 2018 yılında geri alınacak. Türkiye yaz saati uygulamasına 28 Ekim 2018 tarihinde geçecek. | Saatler ne zaman geri alınacak Türkiye ne zaman yaz saati uygulamasına başlayacak? Yaz saatiyle ilgili karar bugün Resmi Gazete'de yayınlandı. Herkes merakla saatler ne zaman geri alınacak sorusunu merak ediyor. Gelin haberimize bakalım. | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: Mersin'de, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında 16 öğretmen hakkında yakalama kararı çıkarıldı. Mersin Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan açıklamaya göre, silahlı terör örgütünün dershanelerinde görev yaptıkları ve kapatılan Bank Asya'da hesap arttırımları bulundukları tespit edilen 16 öğretmen hakkında arama, el koyma ve gözaltı kararı verildi. Polis, şüphelileri yakalamak için çalışma başlattı. | Örgütün dershanelerinde öğretmenlik yaptıkları belirlenen 16 kişi hakkında yakalama kararı verildi. | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Suriye'de yaşanan insanlık dramına dair dünya liderlerinin eşlerine bir mektup yazdı. Emine Erdoğan, mektubunda first ladylere birlikte harekete geçme çağrısında bulundu. Emine Erdoğan mektubunda şu ifadeleri kullandı: 'Suriye'de hepimizin gözleri önünde büyük bir insanlık dramı yaşanıyor. Bu ülkede geçtiğimiz 5 yılda 600 binden fazla insan öldürüldü, 7 milyon insan evinden oldu, 5 milyon insan ülkesini terk etmek zorunda kaldı. Kimyasal silahların dahi kullanıldığı çatışmalarda, çocuklar, kadınlar ve siviller katledildi. Yüreklerimiz artık bu acıya dayanamıyor. "SURİYE'DE YAŞANAN BU DRAMI VİCDANLARINIZA ARZEDİYORUM" Dünyanın gözü önünde tüm bunlar yaşanırken, uluslararası toplumun büründüğü sessizlik ve sergilediği kayıtsızlık, geçmişte Bosna'da, Ruanda'da olduğu gibi, insanlık tarihine kara bir leke olarak geçecektir. Bir anne, bir kadın ve hepsinden öte bir insan olarak, Suriye'de yaşanan bu dramı vicdanlarınıza arzediyorum. "HAREKETE GEÇME ÇAĞRISI YAPIYORUM" Suriye için gözyaşı dökmekten daha fazlasını yapmak mecburiyetinde olduğumuz bir dönemdeyiz. Aç, susuz ve tıbbi yardımdan yoksun biçimde, ölümle baş başa bırakılan Suriyeli kadınlar ve çocuklar için, tüm dünya kadınlarını harekete geçmeye davet ediyorum. Dünya kadınlarını, anne-babalarını kaybeden, tek başlarına, kimsesiz, korunmasız bir şekilde kaldıkları şu dünyada insanlığın vicdanına seslenen çocukları duymaya, yıkıntılar arasında evlatlarını arayan anne-babaların derdine çare olmaya çağırıyorum. İnsan hak ve özgürlüklerine inanan herkese ve her kuruma, en temel hak olan yaşam hakkının korunması için harekete geçme çağrısı yapıyorum. "TÜRKİYE, 3 MİLYON İNSANA EV SAHİPLİĞİ YAPIYOR" Türkiye olarak, savaştan ve çatışmalardan kaçan 3 milyon insana ev sahipliği yapıyoruz. Son günlerde Halep'te yaşanan drama da kayıtsız kalmadık. Ülkemizin arabuluculuğunda açılan insanlık koridorundan geçerek güvenli bölgelere ve sınırlarımıza gelecek mültecilere kalplerimizi ve kucaklarımızı açtık. Halen himayemizde bulunan tüm mağdurlar gibi Halepli çocuklar, kadınlar ve erkekler de, evlerine dönecekleri güne kadar bizim misafirimiz olacaktır. "SİZLERİN KATKI VERECEĞİNE TÜM KALBİMLE İNANIYORUM" Sizlerin, bu konuda uluslararası toplumu harekete geçirmek için katkı vereceğinize tüm kalbimle inanıyorum. Güvenli, huzurlu ve müreffeh bir dünyanın inşasına giden yolu, ancak birlikte hareket edebilirsek açabiliriz. Bu vesileyle, şahsım ve ülkem adına, içten dostluk dileklerimi sunuyor, 2017 yılının tüm insanlığa barış ve mutluluk getirmesini diliyorum.' | Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, dünya liderlerinin eşlerine Suriye'de yaşanan insanlık dramının sonlardırılması çağrısıyla mektup yazdı. | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: Hava durumu son raporları meteoroloji açıkladı. Başta İstanbul, Ankara ve İzmir hava durumu olak üzere sıcaklıklar artıyor. Şubat ayında rekor kıran sıcaklık değerleri yeni bir rekorun eşiğinde. Meteorolojinin son açıklamasına göre sıcaklıklar daha da artabilir. Nedeni ise Aftika'dan gelen sıcak hava dalgası. Peki Ankara, İzmir, Antalya, Bursa, Kocaeli, Düzce, Eskişehir hava durumu nasıl olacak? İSTANBUL HAVA DURUMU CUMA GÜNÜ YAĞMUR VAR İSTANBUL hava durumu cuma gügüne dikkat kısa süreli de olsa yağışlar görülecek ama sıcaklıklar hala mevsim normallerinde seyrediyor. İstanbul için 5 günlük hava raporu İSTANBUL hava durumu sıcaklıklar hala mevsim normallerinde cuma günü yağışar geliyor. Parçalı ve az bulutlu geçeceği tahmin ediliyor. Sıcaklık artmaya ve bölge genelinde mevsim normalleri üzerinde seyretmeye devam edeceği tahmin ediliyor. Rüzgar genellikle güney ve güneybatı yönlerden hafif, ara sıra orta kuvvette esmesi bekleniyor. KARADENİZ'DE FIRTINA UYARISI! Batı Karadeniz'de (Zonguldak-Sinop arasında) rüzgarın Perşembe günü (18.02.2016) öğle saatlerinden itibaren hızını artırarak, doğu ve kuzeydoğu yönlerden 6 ila 8 (50-75 km/s) kuvvetinde fırtına, zamanla 9 (90 km/s) kuvvetinde kuvvetli fırtına şeklinde eseceği tahmin edilmektedir. Fırtınanın; Cuma günü (19.02.2016) öğle saatlerinden sonra etkisini kaybedeceği beklenmektedir. Meteoroloji şu açıklamayı yaptı; "Tahminlerimiz doğrultusunda Afrika üzerinden güneyli rüzgarlarla taşınan sıcak hava, ülkemizde mevsim normallerinin 8-16 derece üzerinde sıcaklıklar yaşanmasına neden oluyor. 81 ilimizden 27 sinde şubat ayı uzun yıllar sıcaklık rekorları kırılırken, 2 ilimizde ise rekor değerler tekrar edilmiştir. Bugün de yurdumuzda sıcak hava dalgasının etkili olmaya devam edeceği ve yeni rekorlar kırılabileceği tahmin ediliyor. Yapılan son tahminlere göre mevsim normallerinin çok üzerinde ve şubat ayı uç değerlerinde seyreden hava sıcaklıklarının yarın (18.02.2016 Perşembe) Marmara bölgesi ile Karadeniz kıyı kesiminde Cuma günü ve hafta sonunda ise batıdan doğuya doğru kademeli olarak 5-10 derece arasında azalması bekleniyor. Şubat ayı uzun yıllar sıcaklık rekoru kırılan illerimizde kaydedilen değerler aşağıdaki tabloda gösterilmektedir." İZMİR'DE 78 YILIN EN SICAK GÜNLERİ Öte yandan Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Fiziki Coğrafya Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ecmel Erlat, İzmir’de son 78 yılın en yüksek sıcaklığının yaşandığını söyledi. İzmir’de hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesinde korkulacak bir durum olmadığını belirten Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Fiziki Coğrafya Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ecmel Erlat, "İzmir’in sıcaklık koşulları çok değişkendir. Bu durum özellikle kış ve geçiş mevsimleri olmak üzere, batıdan gelen ve yağış getiren gezici depresyonların geçişi sırasında bölgenin farklı fiziksel özelliklere sahip hava kütlelerinin etkisi altında kalması ile açıklanabilir" dedi. 'YENİ BİR SICAKLIK REKORU' İnsanların bu aylarda hava sıcaklıklarının artış göstermesini küresel ısınmaya bağlanmasının yanlış olduğunu belirten Prof. Dr. Erlat, "Şubat ayında ölçülen en yüksek günlük sıcaklık 15 Şubat 1953 tarihinde 23.9 dereceye kadar yükselmiştir. 16 Şubat 2016 tarihinde Güzelyalı meteoroloji istasyonunda ölçülen en yüksek sıcaklık değeri ise 26.9 dereceye ulaşmıştır, Bornova Zeytincilik Araştırma İstasyonu’nda ise 28.8 dereceye kadar yükselmiştir. Bu değerler 1938 yılından bu yana İzmir’de Şubat ayında ölçülen en yüksek sıcaklık değeridir ve yeni bir sıcaklık rekorudur" diye konuştu. Prof. Dr. Ecmel Erlat, son yıllarda Türkiye’nin de içinde yer aldığı subtropikal ve orta enlemlerin iklim koşullarında görülen ekstrem olayların sıklığındaki artışın, küresel ortalama sıcaklıkların yükselmesine paralel olarak atmosfer dolaşımında gözlenen değişim ile açıklandığını belirtti. Prof. Dr. Erlat, "Oluşturulan iklim modelleri, küresel ısınmayla Kuzey Buz Denizi’nde deniz buzlarının giderek daha fazla erimesi sonucu kutuplar ile ekvator arasındaki sıcaklık farklarını azalttığını bu durumun kış mevsiminde Türkiye’nin de içinde yer aldığı orta enlemlerde kış aylarında da hava koşulları daha değişken olmasına yol açtığını göstermektedir" dedi. | Hava durumu başta İstanbul ve Ankara olmak üzere şok etmeye devam ediyor. Meteoroloji son tahminleri açıkladı. Şubat ayında rekor kıran sıcaklıklar yeniden rekor kırabilir aman dikkat! | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: Mısır silahlı kuvvetlerinin altı gündür devam eden gösterileri kontrol altına almak üzere devreye girdiği haberleri geliyor. Gösterilerin düzenlendiği meydana tanklar sevkedilirken, askeri helikopterler ve savaş uçakları meydan üzerinde alçak uçuş yaptı. Ordunun güç gösterisi, Mübarek'in silahlı kuvvetlerin karargahına giderek komuta kademesiyle toplantı yapmasını izliyor. Mısır'daki önde gelen muhalefet partisi Müslüman Kardeşler'in, eski Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Muhammed el Baradey'e, yetkililerle müzakere yapması için desteğini verdiği haberleri geliyor. ABD ise, Mısır'da geçiş sürecinin barış içinde sağlanması için çağrıda bulundu ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Washington'un demokratik bir hükümeti işbaşına getirecek bir süreç görmek istediğini söyledi. Mısır'da Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek'in istifasını isteyen gösterilerin altıncı gününde eylemciler pazar günü de meydanlara çıktılar. Polis sokaklardan çekildi Eylemlerin başından bu yana göstericilerle çatışan polis ise büyük ölçüde sokaklardan çekilmiş durumda. Mısır hükümet ise El Cezire'nin ülkedeki faaliyetlerine son vermesini istedi. El Cezire, eylemlerin başlamasından bu yana Mısır'daki gelişmeleri aralıksız aktarıyor. Mısır'da salı günü başlayan gösterilerde şu ana kadar yüzde fazla kişi hayatını kaybederken, şiddet olaylarının yaşandığı İskenderiye, Kahire ve Süveyş kentlerinde binlerce kişinin de yaralandığı bildirildi. Kahire'de gece sokağa çıkma yasağına karşın eylemlerin odak noktası olan Tahrir-Özgürlük meydanında çok sayıda kişi toplanırken, sabah saatlerinde kalabalığın artmasıyla birlikte ''Mübarek, Mübarek, uçak bekliyor'' sloganları duyuldu. Çok sayıda gösterici tankların ve zırhlı araçların üzerine çıkarken, eylemcilerle göstericilerin birbirleriyle çatışmaktan çok yumuşak bir diyalog içinde olmaları dikkat çekti. Pazar günü Orta Doğu'da haftanın ilk işgünü olmasına karşın işyerlerinin büyük çoğunluğu kapalı. BBC muhabiri Jeremy Bowen, önemli kamu binaları ağır koruma altında olmasına karşın kentin büyük bölümünde otorite boşluğu hissinin hakim olduğunu kaydediyor. Kentin büyük bölümünde yağma olaylarına karşı silahlanan sıradan vatandaşlar mahalle koruma ekipleri kurmuş durumda. Mısır genelinde binlerce mahkumun kaçtığı haberleri geliyor. Batı'dan itidal ve reform çağrısı Batılı liderler ise, Mübarek'e şiddete başvurmaması ve reformları yaşama geçirmesi çağrısında bulundu. Ülkenin kontrolünü yeniden gele geçirmeye çalışan Mısır lideri, istihbarat birimlerinin başkanı Ömer Süleyman'ı başkan yardımcılığı, havacılık bakanı Ahmet Şefik'i de başbakanlık görevlerine atadı. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, hükümetinin Mısır'daki gelişmeleri yakından izlediğini, Arap komşularıyla barışçı ilişkileri korumayı umduklarını söyledi. Mısır ile Gazze şeridi arasındaki Refah geçiş noktasının da kapalı olduğu bildirildi. | Mübarek'in ordu karargahını ziyaret etmesinden sonra savaş uçaklarının alçak uçuş yaptığı özgürlük meydanına tank sevkedildi. | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: PKK liderlerinden Murat Karayılan, ETA'nın silah bırakmasını olumlu bulduğunu söylediği açıklamasında Kürtlere de kendini yönetme hakkı tanınması halinde PKK'nın silah bırakabileceğini söyledi. PKK'ya yakınlığı ile bilinen Fırat Haber Ajansı'nda yayımlanan açıklamada Karayılan, "Peşmerge gerilla arasında hiçbir zaman savaş olmaz. Kürtlerin bir birine karşı bir kez daha savaşmasının zemini kalmadı. Bu konuda Kürt siyasetçileri ve sözlerine inancım var" dedi. BARZANİ'NİN ÇABALARI ÖNEMLİ Mesut Barzani'nin sorunun barışçıl çözümü için çaba içerisinde olduğunu anlatan Karayılan, "Kürdistan Bölge Başkanı Sayın Mesut Barzani, Kürt sorununun siyasi çözümü için bir çözüm çabası içerisindedir. Biz bu çabaları önemli buluyoruz. Biz sorunun siyasi ve diyalog yoluyla köklü çözümünü istiyoruz" dedi. SON 3 YILDA DEVLETLE DOĞRUDAN GÖRÜŞMELER OLDU Türk devleti ile PKK arasındaki görüşmelere de değinen Karayılan, "Geçen beş yıl içinde Türk devleti ile bazı ilişkilerimiz oldu. İlk iki yılda bu ilişki bazı dostlar aracılığıyla yürütüldü, son üç yılda ise doğrudan görüşmeler yapıldı" şeklinde konuştu. PKK lideri Abdullah Öcalan'ın sunduğu protokollere işaret eden Karayılan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın protokolleri reddettiğini söyledi. Şimdi bazı tarafların siyasi sürecin yeniden başlamasını istediğine dikkat çeken Karayılan, "Bu konuda Sayın Barzani ile bazı tarafların çabaları var" dedi. ATEŞKES SÜRÜYOR Karayılan, İran ile PJAK arasında ateşkes olduğunu ve halen devam ettiğini söyleyen Karayılan szölerini şöyle sürdürdü: "İran ile PJAK arasında bir ateşkes var, ateşkese her iki tarafta uymaya devam ediyor. Bu iyi bir durum ve tarafımızca memnuniyetle karşılanıyor." BASK MODELİ OLURSA SİLAH BIRAKABİLİRİZ Karayılan ETA'nın silah bırakmasını "doğru ve olumlu bir karar" olarak değerlendirdi. İspanya hükümetinin de bu konuda tavrının olumlu olduğunu söyleyen Karayılan, Türkiye'de de Kürtleri kendi kendini yönetme hakkı tanınması halinde "silah bırakacaklarını" söyledi. | ETA'nın silah bırakmasını olumlu bulan Murat Karayılan, terör örgütü PKK'nın da silah bırakması için tuhaf bir öneride bulundu. | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: 2014’ün Temmuz ayında 17 yaşındaki lise öğrencisi Dilek Anbar evinde ölü bulundu. 83 yaşındaki anneanne Nazmiye Yurtyapan zanlı olarak tutuklandı. Yurtyapan'ın polisteki ifadesinde, torununun bıçakla kendisine saldırdığını, kendisini korumak amacıyla ittikten sonra başındaki türbanla boğazını sıkarak Anbar'ı öldürdüğünü söylediği belirtildi. Polis yürüme zorluğu çeken bir kadının bu cinayeti işleyeceğine inanmadı. Yapılan incelemede Dilek’in 19 aylıkken evlatlık alındığı ortaya çıktı. Manavgat İlçe Emniyet Müdürü Ercan İlhan, "Evlatlık alınan bir kız katledildi. Bunun anne babası biziz. Asıl faili bulmak bizim göreviz" diyerek soruşturmanın derinleştirdi. Anne Fatma ve baba Hıdır Anbar takibe alındı. Fatma Anbar cezaevindeki annesine bir yakınıyla, "Anne biraz üzgün dur. Kimse senin yaptığına inanmıyor. Mahkûmlara dikkat et polis olabilir senin ağzından laf alabilirler" diye haber gönderdi. Bu bilgi istihbarat birimlerinden kaçmadı. POLİS YENİ DELİLLERE ULAŞTI! Adli Tıp'tan gelen raporlar ve yeni elde edilen deliller üzerine Manavgat İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, cinayet şüphelisi olarak anne ve babayı önceki gün gözaltına aldı. Cinayeti anne Fatma Anbar’ın işlediği ortaya çıkması üzerine katil anne tutuklanarak cezaevine gönderildi. 14 Temmuz 2014 tarihinde evinde ölü bulunan genç kızın cinayetini anneanne Yurtyapan üstlenmişti. Yaşlı kadın ifadesinde, torununun bıçakla saldırdığını, kendisini korumak amacıyla genç kızı ittikten sonra eşarpla boğazını sıkarak öldürdüğünü öne sürmüştü. | Amerikan filmlerini aratmayan cinayet senaryosunu Antalya polisi aydınlattı. Evlatlık alınan 17 yaşındaki Dilek’in katili annesi çıktı. Cinayeti Manavgat İlçe Emniyeti çözdü. | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminden 13 ay sonra Antalya'da yakalanan Yurtta Sulh Konseyi üyesi eski kurmay yarbay Özcan Karacan, emniyette verdiği ifadesinde örgütle gönül bağı olduğunu kabul etti. Fetullahçı Terör Örgütü'nün darbe girişiminden 13 ay sonra Antalya'da yakalanan Yurtta Sulh Konseyi üyesi eski kurmay yarbay Özcan Karacan, emniyette verdiği ifadesinde örgütle gönül bağı olduğunu kabul etti. Eski kurmay yarbay Karacan ifadesinde"Ben darbe ile ilgili tüm bilgileri Ünsal Coşkun Paşa'dan aldım. 6 veya 7 Temmuz'da ankesörlü bir telefondan arandım. Arayan kişi benden sorumlu olan Abdullah kod isimli şahıstı. Benden tatilimi kesip hemen Ankara'ya gelmemi istedi. 'Ünsal Paşa size bir emir verecek, onu üzmeyeceksiniz' dedi" ifadelerini kullandı. Darbe girişiminden sonra firar eden ve 16 Ağustos'ta Antalya'nın Muratpaşa ilçesinde gözaltına alınan eski Kara Havacılık Komutanlığı Taarruz Helikopter Tabur Komutanı kurmay yarbay Karacan'ın emniyet ifadesi ortaya çıktı. İfadesinde Kara Harp Okulundan 1997'de teğmen rütbesiyle mezun olduğunu anlatan Karacan, çocukluk yıllarından itibaren sevilen, zeki ve saygılı biri olduğu için FETÖ mensuplarınca yakın takibe alındığını belirtti. FETÖ ile ilk temasının askeri lise yıllarına dayandığını kaydeden Karacan, "Benimle gönül bağı kurabilmeleri Harp Okulu birinci sınıfın sonlarına denk gelmektedir. Onların tam üyesi olmamakla birlikte benimle temas etmeyi hep sürdürdüler. Harp Okulu 3. sınıftan itibaren evlere gelmemi istediler. Ben o evlerde, abi denilen insanların arkasında vakti girdiyse namaz kılmışımdır. Bunlar benim hayatımda hiç engel oluşturmadı. Kararlarımda öncü ve ya fikir veren duruma da gelemediler. Ailem benim FETÖ mensubu olduğumu kesinlikle bilmemektedir." ifadelerini kullandı. "ANKESÖRLÜ TELEFONDAN BANA ULAŞIYORLARDI" Örgütte tanıdığı isimler ve örgüttekiler ile iletişimi nasıl sağladığı sorulan Karacan, yapı içerisine dahil olduktan sonra kendisinden sorumlu ilk abisinin kod isminin Cemal olduğunu belirtti. Örgüt mensuplarıyla sık olmasa da görüşmelerine devam ettiğini aktaran Karacan, "Onlar benimle irtibatı kesmeyerek gönül bağımı koparmama bir türlü müsaade etmediler. Benim onlara uzak olmama rağmen bir türlü kopamama sebebi kendilerinde gördüğüm samimi davranışlar ve bu insanların bir gün kötü bir şey yapabilecekleri veya yapmamı isteyeceklerini hiç düşünmediğimden kaynaklanmaktadır. Bunlar, kullandığım cep telefonumdan ankesörlü telefonla arayarak bana ulaşıyorlardı ve buluşma isteklerini iletiyorlardı. bugüne kadar telefonuma herhangi bir program yükleme olayım olmadı." şeklinde savunma yaptı. "DARBE BİLGİLERİNİ ÜNSAL PAŞA'DAN ALDIM" Darbeye ilişkin emirleri kimden aldığı sorulan Karacan, söz konusu emirleri kendisine eski Kara Havacılık Okul Komutanı tuğgeneral Ünsal Coşkun'un verdiğini dile getirdi. 15 Temmuz'da nöbetçi olmamasına rağmen nöbetinin değiştirildiğini ifade eden Karacan, şunları kaydetti: "Ben darbe ile ilgili tüm bilgileri Ünsal Coşkun Paşa'dan aldım ancak darbe yapıyoruz gibi bir söylemde bulunmadı. Bana, uçacak helikopterler ve pilotların koordine edilmesi emrini verdi. 2016 yılı Ramazan Bayramı'ndan sonra ailemle tatil planlamıştım. Malatya'dayken 6 veya 7 Temmuz'da ankesörlü bir telefondan arandım. Arayan kişi benden sorumlu olan Abdullah kod isimli şahıstı. Benden tatilimi kesip, hemen Ankara'ya gelmemi istedi. Tabii benim cemaat bağlantımdan haberi olmayan eşim ve komşumdan bu ani durumu saklayabilmek için alay komutanımız tarafından arandığımı söyledim. Onlar bu yalan beyana mesleğimin ve geleceğimin tehlikeye girmemesi düşüncesiyle olsa gerek inandılar. Ankara'ya geldikten sonra ailemi eve yerleştirdim. Şahsın evi dikmen'deydi. Evinin yakınlarında dışarıda bana 'Ünsal Paşa size bir emir verecek, onu üzmeyeceksiniz.' dedi. Pazartesi, Ünsal Paşa'nın odasına gittim. Yanımda Halil Gül'ün olduğunu hatırlıyorum. Kendisi bana uçuş faaliyetinin olacağını, çok miktarda helikopterin uçacağını ve ihtiyacı olacağını ifade etti. Benim taburum listesi üzerinde muhtemelen kendi değerlendirmelerinin olduğunu, değerlendirdiğim bazı isimlere olumlu manada çek koyarak, bana olan itimadının tam olduğunu ifade ederek, bana görevi tam bir ketumiyet ve askeri disiplin içerisinde verdi." DARBE TOPLANTISINA KATILMIŞ Emniyet ifadesinde, darbeye hazırlık amaçlı yapılan toplantılardan da bahseden Karacan, 13 ve 14 Temmuz 2016'da Yenimahalle'de gerçekleştirilen toplantılarda İlkay Ateş, Taha Fatih Çelik, Murat Bolat, Okan Kocakurt ve Özel Kuvvetler personeli ile sivil şahısların bulunduğunu beyan etti. Karacan, toplantıda konuşulanları ise şu sözlerle aktardı: "Toplantının yapıldığı eve bizden önce gelmiş Özel Kuvvetlerden olduğunu düşündüğüm kişilerle toplantı yaptık. MİT binasına gidilecek, Başbakanlığa gidilecek ve İçişleri Bakanlığına gidilecek. Buralara karadan kendilerinin gideceğini, bizden de bir sonraki gün net olarak ifade edecekleri saatte üzerilerinde olmamız istendi. Alçak uçuş yaparak yerdeki personelin direncinin erken kırılmasını sağlayarak olası bir çatışmayı önleyip kan dökülmesinin engellenmesini istediler. Yine bu toplantıda tim komutanlarının bir sonraki gün, yani 15 Temmuz gecesi saat 23.00'te Kara Havacılık'ta tarafımızdan tahsis edilecek bir odada son detay brifingin yapılması öngörülerek toplantı sonlandırıldı." "ÇOK DAHA VAHİM OLABİLİRDİ" FETÖ'nün darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz günü, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Salih Zeki Çolak ve beraberindeki heyetin Kara Havacılık Komutanlığını ziyaret ettiğini dile getiren Karacan, heyetin kışlada görevli askeri personele herhangi bir uyarıda bulunmadığını öne sürdü. Heyetin, Kara Havacılık Komutanı Tümgeneral Hakan Atınç'ı denetlemek için geldiklerini düşündüğünü öne süren Karacan, Kara Havacılık Okul Komutanı Ünsal Coşkun'un heyet tarafından kışladan götürülmesi halinde darbeye ilişkin faaliyetlerin başlayamayacağı ve helikopterlerin o gece uçuş yapamayacağı iddiasında bulundu. Karacan, darbe faaliyetlerinin başlamasını ise şöyle anlattı: "Komutanlar çıktıktan sonra başlangıç noktasının ve emrinin nasıl olduğunu anlayamadığım bir şekilde, helikopterlerin derhal kalkması gerektiği ve Akıncı'ya gitmesi emri karargahta yayıldı. Müteakiben başta Skorsky pilotları olmak üzere tüm pilotların helikopterlerin başına gidip, helikopterleri çalıştırıp Akıncı'ya gittiklerini duydum. Planlar değiştiğinden veya yeterince helikopter olmadığından bana uçacak helikopter kalmadı. Havalanan helikopterlerin telsizle temaslarına kadar içinde kimlerin olduğunu bilmiyordum. Olası kargaşayı engellemek için ICOM telsizi izinsiz olarak aldım ve kurmay başkanının odasına gittim. Önce uçuşları pasif olarak dinlemeye başladım. Sonrasında etkin bir şekilde kule vazifesi yaptım. Gecenin ilerleyen saatlerinde Ünsal Paşa telefondan aldığı emirleri kuleye iletmek yerine direkt bana söyleyerek pilotlara iletilmesini sağladı. (Helikopter pilotları) Eğer gözleri dönmüş bir şekilde, kendi yeteneklerini helikopterin üzerinde bulunan mühimmatın tesiri ile birleştirme caniliğini gösterselerdi, bugün içinde bulunduğumuz durum çok daha vahim olabilirdi. Ben zalimce, hiç düşünmeden mavi lambalı kobraları vurun emrini kesinlikle kendi bilgi kaynaklarımla değil, Ünsal Paşa'nın Genelkurmay'dan aranarak başkanımızın kobra araçlı polislerce sarıldığı, esaret altına alınmak istenildiği ve içeride en az 20 şehidin olduğunu bana aksettirmesi sonucu, bana ilettiği talimatı ilettim. Gece boyunca da tüm helikopterlerle bir şekilde temas etmiş oldum." KOD ADI "NERON" Darbe girişiminin yaşandığı gece, daha önce de resmi uçuşlarda kullandığı kod ismi "Neron"u kullandığını ifade eden Karacan, "Önünüze geleni vurun" şeklinde bir emir vermediğini ve Sabahsaatlerinde darbeyi bastırmak için gelen Jandarma ekibi ile çatışmaya girilmesinin önüne geçtiğini savundu. Kara Havacılıktaki askeri personelin kışlayı terk etmesini kendisinin sağladığını öne süren Karacan, dosya kapsamındaki sanıklardan Murat Bolat'ın, darbe girişiminden önce Okul Komutanı Coşkun'un Kara Havacılık Komutanı olacağını bildiği yönündeki beyanlarının doğruyu yansıtmadığını ve okul komutanı Hakan Atınç'ın derdest edilmesinde bir rolünün de olmadığını ileri sürdü. Polis araçlarının vurulması emrini telsizden kendisinin verdiğini kabul eden sanık Karacan, "Bugüne kadar herhangi bir darbe yaşamış, görmüş, tecrübe sahibi birisi değilim. Ünsal Paşa'nın emirlerini bünyemi zorlayarak, 'Yapacak bir şey yoksa yakınlarına atın' şeklinde pilot arkadaşlarıma yönlendirdim. Attığımız her bir kurşun neticesinde bir insanın şehit olabileceğini düşünmekten çok caydırıcılık vazifemizi yaparak, zayiatın daha fazla büyümeden önlenebilmesi maksadıyla emirleri tekrar ettim." ifadesini kullandı. SAHTE KİMLİĞİ SURİYELİLERDEN ALMIŞ Darbe girişiminin başarısız olmasından sonra kendi aracıyla, Taha Fatih Çelik, Ali Ercan ve Yakup Yayla ile İstanbul'a doğru hareket ettiklerini anlatan Karacan, saklanabilmek için İstanbul, Ankara ve Antalya arasında yer değiştirdiğini ifade etti. İstanbul'da ağırlıklı olarak Suriyelilerin yoğun yaşadığı yerlerde kaldığını ve para karşılığı Suriyelilerden Levent İmir adına düzenlenmiş kimlik temin ettiğini bildiren Karacan, Ankara'da saklandığı dönemde ise bir sefer polis tarafından kimlik kontrolü yapıldığını ancak sahte kimliğini göstererek polise yakalanmaktan kurtulduğunu anlattı. Karacan, tanınmamak için de saç ve sakal uzattığını, kendisini reklamcı, emlakçı, uçuş eğitmeni, doktora öğrencisi gibi farklı mesleklerden biri gibi tanıttığını kaydetti. Kendisini görmek isteyen ailesini yakalanabileceği endişesi ile ikna ettiğini belirten Karacan, onlara ayrıca FETÖ mensubu olmadığını söylediğini anlattı. Karacan, ailesine kendisini MHP'den ihraç edilen GaziantepMilletvekili Ümit Özdağ tarafından korunduğunu söylediğini de aktardı. FETÖ'YÜ KABUL ETTİ Darbe girişiminin altında FETÖ'nün olduğunu kabul eden ve pişman olduğunu belirten Karacan, şunları söyledi: "Ben bu faaliyetin bir FETÖ refleksi ile başladığını düşünmeme rağmen geriye kalan tüm faaliyetlerin askeri hiyerarşi ve Genelkurmay Başkanı seviyesinde olduğunu düşünerek hareket ettim. Bu süreçte normal düşünen insanlar nasıl olur da bizim beynimizi bir tane örgüte teslim ettiğimizi düşünmektedir. Olaylar öyle kargaşa içerisinde cereyan ettiki daha önce sayısız operasyona gözünü kırpmadan girdiğim amirlerimle bu faaliyetin içerisinde yer aldım. 16 Temmuz sabahı bizi tüm Türkiye önünde hain konumuna düşüreceklerini hiç değerlendirmedim. Yapılan tüm faaliyetlerden dolayı pişmanım. Şu andaki bilgi seviyemle ve düşüncemle olsam, her ne olursa olsun ülkemizi karanlık geleceğe sürükleyecek bu vahim olayın içinde yer almazdım." ÜÇ DAVADA YARGILANIYOR Antalya'da yakalanan eski Kara Havacılık Komutanlığı Taarruz Helikopter Tabur Komutanı eski kurmay yarbay Özcan Karacan, darbe girişimine ilişkin açılan üç davanın firari sanığı konumundaydı. Genelkurmay Çatı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik suikast girişimi ve 2 polisin şehit edildiği saldırıya ilişkin Muğla'da görülen dava ile Kara Havacılık Komutanlığındaki olaylara ilişkin açılan davanın sanıkları arasında yer alan Karacan, darbecilerin hazırladığı sözde Yurtta Sulh Konseyi listesinde 31. sırada bulunuyor. Ankara'da darbeye hazırlık faaliyetlerine de katıldığı tespit edilen Karacan'ın darbe gecesi için mühimmat depolanması emrini verdiği de ortaya çıktı. Darbe girişimi günü saat 13.00 sıralarında, hafta sonu jandarma ile ortak gosteri tatbikatı yapılacagı gerekçesiyle 800 adet 20 milimetrelik top muhimmatının depolanmasını sağladığı belirlenen Karacan'ın, ayrıca Malatya 2. Kara Havacılık Alay Komutanlığından darbe girişiminde kullanılmak üzere mühimmat, personel ve helikopterlerin Ankara'ya gönderilmesi talimatını verdiği tespit edildi. Bu kapsamda bin 500 mühimmat, 2 helikopterle Ankara'ya ulaştırıldı. TUTUKLANMASINA KARAR VERİLMİŞTİ Karacan, 16 Ağustos'ta yakalanmasının ardından 25 Ağustos'ta Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan'da görülen Kara Havacılık Komutanlığı darbe davasının duruşmasına getirildi. Savunmasını hazırlaması için süre verilen Karacan'ın, Kara Havacılık Komutanlığı darbe davası ile Genelkurmay Çatı davası kapsamında tutuklanmasına karar verilmişti. | 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminden 13 ay sonra Antalya'da yakalanan Yurtta Sulh Konseyi üyesi eski kurmay yarbay Özcan Karacan, emniyette verdiği ifadesinde örgütle gönül bağı olduğunu kabul etti. | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: Haberlerde, son kamuoyu yoklamalarında, önceki seçimlere göre oy oranını yaklaşık dört katına çıkaran, göçmen karşıtlığının yanısıra Portekiz'e ve "Avrupa'nın müsrifleri" olarak nitelediği diğer borç krizindeki Avro bölgesi ülkelerine yardım paketini reddeden milliyetçi "True Finns" (Gerçek Finler) partisinin alacağı oy oranının, AB mali yardım planlarının geleceğini etkileyeceği belirtildi. Son yoklamalara göre oy oranını dörde katlayan ancak yeni hükümete girmesi yine de olası görülmeyen Gerçek Finler'in, ilk dört parti arasında yer alma olasılığı bulunuyor. AB kurtarma planının Avro kullanan 17 ülkenin tamamı tarafından onaylanmasının gerekmesi nedeniyle de Gerçek Finler'in parlamentoya kaç milletvekili sokacağı merakla bekleniyor. Sandıkların TSİ 19:00'da kapanacağı seçimlerde, iktidardaki Başbakan Mari Kiviniemi'nin Merkez Partisi ve muhafazakar Ulusal Koalisyon partisi liderliğindeki, mali yardım yanlısı dört partili koalisyonun yenilgiye uğraması beklenmiyor. Görüşüne başvurulan siyaset bilimci emekli profesör Olavi Borg da "Büyük partilerin yeterli sayıya ulaşmaları durumunda Gerçek Finler'i koalisyona davet etmeleri için bir neden bulunmadığı" yorumunu yaptı. Öte yandan Avro bölgesi kurtarma planına şüpheyle bakan ana muhalefetteki Sosyal Demokratlar'ın da, son yoklamalarda oy oranı yüzde 18 çıkmıştı. Aynı yoklamalarda Gerçek Finler'in oy oranı da yüzde 15,4'ü bulmuştu. Nüfusu 5,3 milyon olan İskandinav ülkesi Finlandiya'da, sandıkların kapanmasının ardından seçimlerin ilk sonuçlarının hemen alınmaya başlanması bekleniyor. | Finlandiya'da halk yeni meclisi belirlemek üzere sandık başına giderken, uluslararası basın yayın kuruluşları seçimin, AB mali kurtarma planlarının geleceği açısından önemli olduğunu duyurdu. | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: Amerikan toplumu ve siyasetini uzun zamandır iki karşıt kampa bölen eşcinsellerin evliliği konusundaki anlaşmazlıkta bir sonuca mı gidiliyor? Anayasa Mahkemesi, giderek halkın çoğunluğu tarafından desteklenir hale gelen eşcinsel evliliklerin lehine oy kullanıp tarihi bir karar mı alacak, yoksa evli eşcinsellerin federal destek almasına getirilen engeli devam mı ettirecek? İki gündür adeta eşcinsel evliliklerin kaderini tartıştığı oturumlarını dün akşam tamamlayan Mahkeme’nin, bu konuda Haziran ayından önce bir karar açıklaması beklenmiyor. Ancak toplantılarda yapılan konuşmalar, yargıçların, evil eşcinsel çiftleri kamu desteğinden mahrum bırakan yasayı değiştirmeye hazır olduğuna ilişkin önemli ipuçları verdi. Toplantının son gününde 1996 tarihli “Evliliği Koruma Yasası”nı ele alan mahkemenin dokuz yargıcının çoğunluğu, Amerikan hukukunun “evlilik” kavramına nasıl baktığını temelden değiştirecek adımı atmaktan yana olduğunu ortaya koydu. Dört liberal ve dört muhafazakar yargıç arasında ikiye bölünmüş olan mahkemede sonucu belirleyecek oyu elinde tutan yargıç Anthony M. Kennedy, konuşmasında sık sık “kimlerin evlenmiş sayılacağının federal güçlere değil, eyaletlere bırakılması gerektiği” temasını savundu. Yargıç Kennedy, böylece, 1000’i aşkın federal yardım ve program desteğini sadece karşıt cinsten evlenenlere tanıyan 1996 tarihli yasanın bu bölümünü yürürlükten kaldırmak için diğer liberal yargıçlarla birlikte oy kullanmaya hazır olduğunun işaretini verdi. Oyu kilit önemde olan Kennedy’nin bu duruşu, eşcinsel evlilikleri destekleyenleri umutlandırdı. Öncelikli olarak 9 eyalet etkilenecek Bu yasayla getirilen yasağın yürürlükten kaldırılması halinde, eşcinsel evliliklere izin veren dokuz eyaletteki evli eşcinsel çiftlerin federal yardımlardan yararlanmasının önü açılmış olacak. Siyasi görüşlerine göre ikiye bölünmüş olan mahkemenin liberal kanadına mensup dört yargıcı da, 1996 tarihli yasanın anayasaya uygunluğunu sorguladı. Bunlar arasında yeralan Yargıç Ruth Bader Ginsburg, yasanın sonuç itibarıyla “iki çeşit” evlilik yarattığını savundu ve bunlardan birini “tam evlilik”, diğerini ise “ bir çeşit az yağlı süt evliliği” olarak nitelendirdi. Evliliğin tek tanımı Eski başkan George W. Bush’un başsavcılığı görevinde bulunan ve yasayı Temsilciler Meclisi’ndeki Cumhuriyetçiler adına savunan Paul D. Clement ise, federal hükümetin tüm ülke çapında “evliliğin ne olduğu” konusunda tek bir tanım yapma hakkı bulunduğunu kaydetti. Yıllar boyunca evliliğin geleneksel tanımını dikkate alan sayısız yasa çıkarıldığına dikkat çeken Clement, “Kongre, 1996 yasasını kabul ettiği zaman, tek bir eyaletin bile evlilik tanımına eşcinselleri de katması halinde bu yasaların da değiştirilecek olmasından endişe duyuluyordu. O nedenle Kongre’nin 1996’da söylemek istediği şey şuydu: Durun bir dakika. Burada bir ara verelim. Bu, çok eski bir kurumun yeniden tanımlanmasıdır.” dedi. Yasanın özü Yasa, eski başkanlardan Bill Clinton döneminde kabul edilmiş, ancak Clinton daha sonra yaptığı açıklamada yasayı imzalayarak hata yaptığını bildirmişti. “Evliliği Koruma” yasası, evli olan eşcinsel çiftlerin kadın ve erkekler arasındaki evliliğinin verdiği haklardan yararlanmalarını engelliyor. Bunların arasında miras, vergi kolaylıkları ve sağlık yardımları gibi konular bulunuyor. Dünkü tartışmalar, mahkemenin, California eyaletinde 2008 yılında halkoyuyla yürürlüğe giren ve eşcinsel evliliği engelleyen “8. Öneri” adlı yasaya yapılan itirazı dinlemesinden bir gün sonraya denk geldi. Mahkemenin görüşmeye aldığı dava, 2009 yılında eşi öldükten sonra “Evliliğin Korunması” yasası nedeniyle 350 bin dolar veraset vergisi ödemek zorunda kalan 83 yaşındaki eşcinsel Edith Windsor tarafından açılmıştı. Obama yönetimi Windsor’un davasında taraf olmayacağını 2011 yılında açıklayarak yasanın iptalini desteklediğini üstü kapalı olarak ifade etmişti. Anayasa Mahkemesi’ndeki oturumlar nedeniyle yüzlerce eylemci Mahkeme binası önünde toplandı. Eylemciler arasında, davalardaki farklı görüşleri destekleyen karşıt gruplar yer aldı. Mahkeme, eşcinsel evliliklere eşit haklar tanıyan bir yasanın önünü açarsa, bu kararla 1967 yılında 'ırklar arası' evliliğe izin veren dava sonucuyla karşılaştırılabilecek tarihi bir adım atmış olacak. | ABD'de Yüksek Mahkeme eşcinsel evlilikler ile ilgili kritik kararlar almak üzere çalışmalarına başladı. New York'tan bildiren Sema Emiroğlu çıkabilecek bir karara ilişkin tablonun biraz da olsa netleştiğini söylüyor. | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: Payitaht Abdülhamid 58. yeni bölüm fragmanı yayınlandı. Payitaht Abdülhamid'in yeni bölümünde neler olacak? Payitaht Abdülhamid 26 Ekim 2018 Cuma akşamı TRT 1'de... Yeni yüzyıl başlarken acının, ümidin ve mücadelenin coğrafyasında son cephe açılıyor. Payitaht, en büyük savaşını veriyor. Sultan Abdülhamid, son iki yüzyıldır zafer kazanamayan Osmanlı'nın talihini değiştirmiş, Yunan harbini kazanmıştır. Cephede biten harp ise şimdi masada devam edecektir. Global Monarşi'nin veziri Parvus ise artık Abdülhamid'e karşı yüz yüze savaşacaktır. Hedef devlettir. Devleti ayakta tutan kıymetler baltalanmaktadır. Her kıymet bir sütun, her sütun çatıyı ayakta tutan bir güçtür. Abdülhamid ise devlet çatısını yıkmak isteyenlerin önündeki tek engeldir. Parvus, Abdülhamid'in düşmanlarını tek cephede birleştirecek ve Osmanlı'nın yıkılışı için yıllar sürecek planı başlatacaktır. Abdülhamid ise kalkınma hamleleriyle devleti büyük savaşa hazırlamaktadır. Demir yolu hamlesinden sonra yeni yüzyıl boyunca, uğrunda savaşlar verilecek neft (petrol) hamlesini başlatacaktır Abdülhamid... Osmanlı topraklarındaki petrol arazilerinin haritalarını çıkaran Abdülhamid, hammaddeyi elinde bulunduranın yenidünyaya yön vereceğini bilmektedir. Bu değerleri korumak için de var gücüyle savaşacaktır. Parvus sağ kolu Marco’nun önderliğinde İstanbul’un her tarafına yayılmış ajanlarla Payitahtı bitirmek için uğraşırken Abdülhamid’in sıra dışı ve başarılı hafiyesi Murad, ekibiyle beraber onlara geçit vermemek için canları pahasına mücadele verecektir. Abdülhamid, Payitaht’ı korumak için savaş verirken hareminde kopan fırtınalardan habersizdir. Devleti ayakta tutan sütunlardan biri Hanedan-ı Osmanlı'dır. Hareme mazisinin intikamını almak için giren Firuze, düşmana Osmanlı Ailesine karşı açtığı savaşta yardım edecektir. Büyüleyici güzellikteki bu genç kadın, Bidar ve Seniha Sultan arasında bütün dengelerin yeniden alt üst olmasına neden olacaktır. Yeni yüzyıla girerken hakim olmak için savaşanlar, mahkum olmamak için direnenler arasında büyük bir savaş olacaktır. Bütün savaş Payitaht için, Payitaht'ın ortasında geçecektir. | Payitaht Abdülhamid dizisi 58. yeni bölümüyle 26 Ekim 2018 Cuma akşamı TRT 1'de olacak. Payitaht Abdülhamid'in bu hafta yayınlanacak son bölümünde neler yaşanacak? | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: Yüksek tansiyona bağlı yaşadığı rahatsızlığın ardından Muğla Marmaris’teki özel bir hastanede tedavi altına alınan ANİDEN RAHATSIZLANDI Mayıs’ta yerleştiği Marmaris’teki evinde 20 Ağustos’ta aniden rahatsızlanan 72 yaşındaki sanatçının sağlık durumunda olumlu bir gelişme olmadığı, zaman zaman bilinç kaybı yaşadığı belirtildi. İlaçla uyutulan Vargın’ın, durumunun bugün de düzelmemesi halinde yoğun bakım ünitesine alınacağı bildirildi. Ünlü sanatçıya hastanede eşi Mücella Vargın refakat ediyor. İlçede yaşayan sanatçılar da ziyaretine giderek sağlık durumu hakkında bilgi alıyor. | Kurtlar Vadisi Pusu filminin ’Aksaçlı’sı Kuzey Vargın’ın, zaman zaman bilinç kaybı yaşadığı, durumu düzelmezse yoğun bakıma alınacağı öğrenildi. | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: Chantier Film'den yapılan açıklamaya göre, Türkiye'de 28 Ekim'de vizyona giren, Hazreti Muhammed'in çocukluk ve ilk gençlik dönemi ile İslam'ın doğuşunu anlatan "Hz. Muhammed: Allah'ın Elçisi" filmi ilk 3 günde bütün Türkiye'de 183 bin 524 kişi tarafından seyredildi. Senaryosunu Mecidi ile Kambuzia Partovi'nin kaleme aldığı filmde, genç ve profesyonel oyunculardan oluşan bir ekip rol aldı. İtalya'dan bazı yönetmenlerin de yer aldığı film, iki yıllık bir araştırmanın ardından, 5 yıl süren çekimler ve teknik detayların sonunda tamamlandı. Film için Mekke ve Medine platosu hazırlandı. Üç yılda tamamlanan platolarda, 40 yıl daha tarihi filmlerin çekilebileceği dayanıklılıkta setler oluşturuldu. Film için ayrıca İran'ın Horasan şehrinin güneyindeki Allahyar köyüne, o dönemki Mekke'yi tasvir eden özel bir set kuruldu. Toplam 30 milyon dolar harcanan ve 2015'te tamamlanan filmin efektlerini, Oscar ödüllü Scott Anderson ve Vittorio Storaro yaptı. Sareh Bayat, Mohsen Tanabandeh, Rana Azadivar, Ali Reza Shoja-nuri ve Mina Sadati'nin rol aldığı film, Türkçe dublajlı olarak izleyiciyle buluştu. | İranlı yönetmen Mecid Mecidi'nin çektiği "Hz. Muhammed: Allah'ın Elçisi" filmini ilk 3 günde 183 bin 524 kişi seyretti. | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: TRABZON’da emlakçı Sibel A. ve çalışanı Hasan K.’nın manzara keyfi, adeta kâbusa dönüştü. Korkunç olay, önceki akşam yaşandı. Sibel A. ve Hasan K., araçlarıyla gittikleri Akyazı Mahallesi’ndeki tepede manzarayı izlemeye başladı. İddiaya göre, ikili otomobilde sohbet ederken yanlarına başka bir araç yanaştı. Hasan K., bir süre sonra yüksek sesle tartışmaya başlayan araçtakileri uyardı. DİREKSİYONU UÇURUMA KIRIP... Bunun üzerine araçtan inen 3 kişi, Hasan K. ve Sibel A.’ya saldırdı. Saldırganların elinden kurtularak kaçmaya başlayan Sibel A. ise çığlık atıp yardım istedi. Hasan K. da aracına binerek kaçmaya çalıştı. Hasan K.’yı durduran zorbalar, açık camdan aracı uçuruma yönlendirdi. Araç yaklaşık 100 metre sonra yola düştü. KADININ ÇIĞLIKLARIYLA YARDIMA KOŞTULAR... Gazete Habertürk'ten Enis Yıldırım'ın haberine göre genç kadının çığlıklarını duyan çevredekiler, olay yerine koştu. Araçtan çıkarılan Hasan K., hastaneye kaldırıldı. İki ayağında ve kaburgalarında kırık olduğu belirlenen Hasan K.’nın hayatı tehlikesinin bulunmadığı belirtildi. ‘BAŞIMA SİLAH DAYADILAR’... Kâbus gibi gecenin ardından jandarmada ifadesi alınan Sibel A., olay sırasında saldırganların başına silah dayayarak altın ve paralarını da aldığını iddia etti. Sibel A., “Hasan içindeyken aracı uçuruma sürdüler. Beni gasp ettikten sonra olay yerinden kaçtılar” dedi. Olay yerinde inceleme yapan jandarma, çevredeki lüks evlerin güvenlik kameralarının görüntülerini incelemeye aldı. Saldırganların kimliklerini belirlemek için çalışmalar sürüyor. | Trabzon manzarasını izlemek için Akyazı Tepesi’ne çıkan emlakçı Sibel A. ve Hasan K., 3 kişinin saldırısına uğradı. Sibel A.’nın başına silah dayayıp altınlarını alan saldırganlar, darp ettikleri Hasan K.’yı ise lüks otomobiliyle uçurumdan yuvarladı... | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: Türkiye hasret kaldığı kar yağışına kavuştu. Edirne ve Kırklareli'nde okulları tatil ettiren yoğun kar yağışı yurda yayılıyor. Bugün Marmara bölgesinde yağmurla karışık olarak başlayan kar yağışı yarın daha geniş bir bölgede etkili olacak. Asıl yoğun kar yağışı ise 1 Mart perşembe günü görülecek. Meteoroloji yayınladığı son hava durumu tahmininde kar müjdesi verdiği illerin sayısını 42'ye yükseltti. İstanbul'dan Erzincan'a, Bursa'dan Konya'ya, Kocaeli'nden Sivas'a kadar bir çok ilde kar yağışı görülecek. İşte yarın ve 1 Mart'ta kar yağışı görülecek illerin listesi; | ANKARA başta olmak üzere meteoroloji son hava durumu tahmininde 42 il için kar müjdesi verdi. 28 Şubat'ta başlayacak etkili kar yağışı 1 Mart'ta yoğunlaşacak. İstanbul'dan Sakarya'ya, Kocaeli'nden Konya'ya, Erzurum'dan Van'a kadar her yerde kar var. | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: Fırtına Deresi’nde düzenlenen Türkiye Rafting Şampiyonası, final müsabakaları ile sona erdi. Yeni Zellanda’da yapılacak olan Dünya Rafting Şampiyonası’na katılacak olan Türk takımının belirlenmesi için düzenlenen Türkiye Rafting Şampiyonası’nın 1. ayağı, Rize’nin Ardeşen İlçesi Fırtına Deresi’nde bugün düzenlenen final müsabakaları ile sona erdi. 10 takımın katıldığı müsabakalarda 1. Extrem Türk, 2. Çaykur ve 3. Rize Belediyespor oldu. Törende konuşan Gelişmekte Olan Spor Dalları Federasyonu Başkanı Haydar Doğan, Rafting sporunun her geçen gün geliştiğini belirterek, Türkiye’de raftingin lokomotifinin Rize olduğunu kaydetti. Doğan ayrıca Türkiye’nin artık uluslararası müsabakalara ev sahipliği yapabilecek konuma geldiğini de sözlerine ekledi. Törende Arhavi Halk Oyunları ekibi gösteri sundu. Ardından saygı duruşu ve İstiklal Marşı okundu. Saygı duruşu sırasında siren takılınca 1 dakikalık saygı duruşu 4 dakikada, teknisyenin uyarılması ile tamamlandı. Ardından dereceye giren kulüplere ödülleri verildi. Seremoniyi çok sayıda Arap turist de izledi. (İHA) | Fırtına Deresi’nde düzenlenen Türkiye Rafting Şampiyonası, final müsabakaları ile sona erdi. <br/>Yeni Zellanda’da yapılacak olan Dünya Raft... | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: Sigorta primi neye göre hesaplanır, kazancını eksik bildirenler neler yapmalı, Okurumuz Kemal A. soruyor: “Bir şirkette iki buçuk yıldır makine mühendisi olarak çalışıyorum. 3200 TL Net ücret alıyorum. Sigortam asgari ücret üzerinden bildiriliyor. Gerçek maaşım üzerinden sigortamın bildirilmesini istiyorum. Bu durum karşısında ne yapmalıyım, nereye başvurmalıyım?” Sayın okurumuz, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu gereğince sigortalıların aldıkları gerçek ücretin brüt tutarı üzerinden SGK’ya bildirilmeleri gerekmektedir. Maaşın Bir Kısmı Elden Ödeniyor (SSK) sigortalısı olarak çalışanların aldıkları ücretin SGK’ya eksik olarak bildirilmesi yasa dışıdır ve kayıtdışılığın bir çeşididir. Ne yazık ki ülkemizde primini eksik ödeme şeklindeki kayıtdışılık yüksek oranda olup, çalışanların büyük kısmı bu şekilde çalıştırılmaktadır. İşverenler ücretlerin bir kısmını elden vererek, ’ya bildirilen kadarını ise bankaya yatırarak gerçek kazanç tutarını gizlemektedirler. Sigorta Primi Kazanç Tutarına Göre Belirlenir 4/a sigortalısı adına işverence ödenecek prim tutarı sigortalının aylık kazancına göre belirlenmektedir. Her ay sigortalının tabi olduğu sigorta kolları kadar prim yüzdesi brüt ücrete ve eklentilerine göre hesaplanır ve o aya ait aylık prim ve hizmet belgesi ile SGK’ya bildirilir. Aylık prim ve hizmet belgesi ile tahakkuk ve tediye edilen tutar bir sonraki ayın sonuna kadar ödenir. Sigortalının ücretinin – sosyal güvenlik hukukundaki adıyla sigorta primine esas kazanç (SPEK) – tutarının eksik bildirilmesi daha düşük prim ödemeye yönelik bir usulsüzlüktür. Kazancını Eksik Bildirmek Çalışanın Geleceğinden Çalmaktır primi bu şekilde eksik yatırılan sigortalının emekli olacağı zaman alacağı maaş düşük olmaktadır. Zira sosyal güvenlik sistemimizde emeklilerin alacağı gelir ve aylıklar çalışma yaşamları boyunca aldıkları ücretlere göre hesaplanmaktadır. Sigortanın eksik gösterilmesi sıradan bir kayıt usulsüzlüğü, evrak hatası değildir. Aksine işverenin işçisinin yaşlanıp iş göremez hale gelmesi halinde gelecekte alacağı maaştan, ölmesi halinde çoluk çocuğuna bağlanacak maaştan çalarak kar etmeye çalışması demektir. İşveren sigortalısının geleceğinden çalarak bugünkü işçilik maliyetlerini düşürmeye çalışmaktadır. Bu ayni zamanda ücreti tam bildiren işverenler açısından haksız rekabettir. Sigortalılar çoğu kez yalnızca sigortalı bildirilmenin önemli olduğu, ne kadar tutar üzerinden bildirildiğinin önem arzetmediğini zannetmektedir. Oysa kazanç tutarını sigortalı bildirilmek kadar önemlidir. Aslında 4000 TL alan bir mühendisin çalışma yaşamı boyunca asgari ücret üzerinden bildirilmesi halinde alacağı emekli maaşı 600-700 TL olacaktır. Bu ise sigortalıların gelecekte şimdiki yaşamlarında elde ettikleri gelirin çok daha altında bir gelir düzeyine mahkum olmaları demektir. Düşük prim düşük emekli maaşı, düşük iş göremezlik ödeneği, düşük hak demektir. Halk diliyle söyleyecek olursak ne kadar ekmek o kadar köfte! Yüksek Cezası Vardır Konuyu ALO 170 Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bilgi Hattı’nı ücretsiz olarak arayarak şikayet ederseniz SGK müfettişleri/denetmenleri işyerinizde denetim yapacak ve eksik bildirilen ücretinizi gerçek tutarına çekecektir. Gerekirse işyerinin kayıt ve belgeleri incelenecek, işyerinde çalışanların ve işverenin ifadesi alınacaktır. Sizin kazanç tutarınız gerçek rakama çekilecek, bu suretle emekliliğinizde alacağınız maaş artacaktır. İşverene ise eksik bildirilen prim tutarından ötürü gecikme cezası ve gecikme zammı ile eksik bildirdikleri prim borcu çıkartılacağı gibi idari para cezası da kesilecektir. Belge İle İspatlamanız Yararınızadır Gelen müfettiş/ denetmenlere ücretinizin gerçek tutarını ispatlamak için belge sunmanız yararınızadır. Denetim elemanları işyerinde yapılacak denetimde belgeye dayanmadan yalnızca bir yıl geriye dönük hizmet ve prim arttırımı yapabilmektedir. Elinizde ispatlayıcı belge bulunması halinde üzerinden ne kadar zaman geçmiş olsa da primlerinizin eksik yatırıldığı dönemlere ait düzeltme yapılacak, haklarınızı iade edilecektir. Peki hangi belgeler sizin haklı davanızı ispatlamanıza yarar? Elden ödenen ücretinize dair en önemli belgeler ücret öderken imza attığınız dokumanlar, ödeme makbuzları, gerçek ücret tutarlarını gösteren liste ve ödeme talimatları, bordrolar, ücret pusulaları gibi belgelerin asılları yahut da suretlerini delil olarak ispat edebilirsiniz. SGK müfettişleri/denetmenleri Kurum alacağını doğuran olguları yemin hariç görsel, işitsel, yazılı her türlü delille ispatlayabilmektedirler. Yine maaş tutarınızı ispatlamak konusunda işverenden alınmış maaş belgeleri, bankaya hitaben yazılmış maaş yazıları gibi belgeler ve bordro şahitleri dediğimiz maaşınıza şahit olacak kişiler de faydalıdır. | Sosyal Güvenlik Denetmeni ve memurhaber.com yazarı Bünyamin Esen, sigorta hakkında merak edilenleri ve dikkat edilmesi gerekenleri yazıyor. | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: Maliye Bakanlığı, kira gelirlerini (Gayrimenkul Sermaye İradı Geliri) kontrol altına almak için 2007 yılında başlattığı çalışma sonucunda; İzmir'deki mükellef sayısı yüzde 100'ün üzerinde arttı. İzmir Vergi Dairesi Başkanı Mustafa Gürhan Acar, İzmir'de 2007 yılında 48 bin 336 olan kira geliri beyan eden mükellef sayısının 2012 yılında 93 bin 938'e yükseldiğini belirtti. Acar, 2007 yılından bu yana yaptıkları çalışmada İzmir'de mükellef sayısını 45 bin 602 kişi artırdıklarını da kaydetti. Gayrimenkul Sermaye İradı Geliri'ni kayda almak için 2007 yılında semt semt kira haritası çıkararak işe başladıklarını anlatan Mustafa Gürhan Acar, şu bilgileri verdi: ''4-5 noktadan kira değeri tespiti yapıldı. Her semtin ortalama kira bedelini emlakçılarla birlikte belirledik. Hangi bölgede kiraların ne kadar olduğunu tespit ettikten sonra hiç beyanname vermeyenleri belirlemek için belediyelerden birden fazla evi olanların listesini aldık. Bunlara evlerini nasıl değerlendirdiklerini sorduk. Evini kiraya verenlere beyanname vermeleri konusunda uyarılarda bulunduk. Vergi dairesine düşük beyanda bulunanları memurlarımız 'sizin bölgede kira tarifesi bu kadar' diyerek gerçek beyanda bulunmaları konusunda uyardı.'' MATRAH BEYANI DA ARTTI Acar, yaptıkları çalışmalar sonucunda mükellef sayısının yanı sıra matrah beyanını da artırdıklarını ifade ederek, ''2007 yılında İzmir'de 394 milyon 783 bin TL olan matrah miktarı, 827 milyon 77 bin TL oldu'' diye konuştu. Kiraların bankaya yatırılma zorunluluğunun kira gelirlerini takip etmeyi kolaylaştırdığını vurgulayan İzmir Vergi Dairesi Başkanı Acar, bankalardan aldıkları kayıtlardan kira sahibinin beyanname verip vermediğini sorguladıklarını anlattı. Acar, Bakanlığın 2012 yılında başlattığı 'Ev sahibine hazır beyanname gönderme' uygulamasının da mükellef sayısını önemli oranda artırdığını kaydetti. İzmir'deki artışın yüzde 44,15 olduğunu belirten Acar, ''Elektronik beyannameyle İzmir'de 65 bin 169 olan mükellef sayısı 93 bin 938'e çıktı. 636 milyon 788 bin olan matrah beyanı 827 milyon 77 bin liraya yükseldi'' dedi. | Maliye Bakanlığı'nın yaptığı çalışmalar sonucunu verdi. Bu şehirdeki mükellef sayısında rekor artış var | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: Günün en önemli öğünü olan kahvaltı, uzun süreli açlıktan sonra vücudumuza ihtiyacı olan enerjiyi verir. İşte kahvaltı etmek için 5 iyi neden... Akşam yemeği veya gece ara öğününden sonra ortalama 10-12 saat aç kalan vücudumuz güne başlarken yakıtı bitmiş bir araç gibi oluyor. Bu nedenle uyandıktan sonra 1 saat içinde mutlaka kahvaltı etmemiz ve vücudumuza yakıtını vererek çalışmasını sağlamamız gerekiyor. Üstelik yapılan bilimsel araştırmalar da kahvaltının yaşam kalitesini artırmasının yanı sıra sağlıklı bir yaşam için de oldukça önemli olduğunu ortaya koyuyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Melike Şeyma Deniz, güne kahvaltı ile başlamanın 5 yaşamsal nedenini şöyle sıraladı: 1-DAHA HIZLI KİLO VERMEYİ SAĞLAR Kilo; harcadığımız enerjiyle aldığımız enerji arasında kurulan bir denge. Harcadığımız enerji aldığımız enerjiden daha fazla olduğunda kilo veriyoruz. Bazen ''Ne kadar az yersem o kadar iyi, zaten sabahları acıkmıyorum'' diye düşünerek, kahvaltıyı atlıyoruz. Peki, kahvaltıyı atlamak aldığımız enerjiyi azaltmasına rağmen neden kilo aldırıyor? Bunun 2 nedeni var: Öncelikle; kahvaltıyı atlayanların gün içerisinde fiziksel aktiviteleri daha düşük oluyor ve enerji harcaması azalıyor. Harcadığımız enerji azaldıkça da kilo vermek zorlaşıyor. İkinci neden ise; aç kalarak vücudu ''Kıtlık sinyali'' moduna geçirmek. Uzun süre enerjisiz, yani aç kalan vücut sonraki öğünde tüketilen yiyecekleri yağa dönüştürerek depoluyor. Bu olumsuz etkileri yaşamamak için, uyandıktan sonra mutlaka 1 saat içinde kahvaltı etmeliyiz. 2-KALP KRİZİ RİSKİNİ DÜŞÜRÜR Harvard Üniversitesi uzmanları tarafından yapılan bir çalışmada, kahvaltı etmeyenlerde kalp krizi ve kalp hastalıklarına yakalanma riskinin yüzde 27 daha fazla olduğu tespit edilmiş. Kalp krizine neden olan faktörler; tansiyon, insülin direnci, serbest yağ asitleri ve LDL denilen kötü kolesterolün artışı olarak sıralanıyor ve kahvaltı etmeyerek, açlık süresini uzatmak bu kötü sonuçları doğurarak kalp krizine zemin hazırlıyor. 3-HAFIZAYI GÜÇLENDİRİR KONTRASYONU ARTTIRIR Yapılan 45 çalışma, kahvaltı etmenin konsantrasyon sağlama, dikkatimizin dağılmasını önleme ve hafızayı güçlendirme gibi etkilerinin olduğunu ortaya koydu. Kahvaltı etmek beyin için gerekli enerjiyi sağlayarak, öğrenmeyi geliştiriyor. Kan şekeri düzeyinin normal aralıklarda olması öğrenme gibi beyin işlevlerini düzenliyor. Kahvaltı edilmediğinde ise uzamış açlık süresi kan şekerinin en alt düzeye inmesine neden oluyor ve beyne yeterli glikoz sağlanamıyor. Bu durum, konsantrasyonun azalmasına, verimin düşmesine, üretkenliğin azalmasına yol açıyor. Bunlara ek olarak; insülin, seratonin, kortizol gibi hormonların salınımı da bilişsel fonksiyonları etkiliyor ve kahvaltı etmemiz gereken saatte aç kaldığımızda bu hormonların dengesinin bozulmasına sebep oluyoruz. 4- DİYABETTEN KORUR 2013 yılında, Harvard Üniversitesi'nde yapılan bir çalışmada 46 bin 289 kadın izlenmiş ve kahvaltı edenlerin tip 2 diyabete yakalanma riskleri daha düşük bulunmuş. Kahvaltıyı atlayan kişilerin yemek sonrası glikoz ve insülin değerleri daha yüksek oluyor ve kahvaltıyı atlamak insülin duyarlılığını bozuyor. Aynı zamanda, kahvaltıyı atlayanların gün içerisinde daha sık acıkmaları ve fazla yemeleri daha olası. Bu durum da artmış glikoz ve insülin yanıtına neden oluyor, yani şeker metabolizmasını bozuyor. Bu bozulmalar da diyabetle sonuçlanabiliyor. 5- GÜN BOYU ENERJİ VERİR Uyandığımızda kahvaltı ederek, ihtiyacımız olan enerjiyi almak fiziksel ve psikolojik açıdan kendimizi daha iyi hissetmemizi sağlıyor. Kahvaltı etmeyen kişiler yorgunluk, güçsüzlük, konsantrasyon bozukluğu, kan şekeri düşüklüğü ve gün boyu uykusuzluk yaşarken, kahvaltı edenler daha enerjik oluyor. Ayrıca, kahvaltı etmeyen kişilerin gün içerisinde yüksek yağ ve şeker içerikli besinlere yönelmeleri daha kolay olurken, kahvaltı edenler iştahını daha iyi kontrol edebiliyor. | Beslenme ve Diyet Uzmanları güne kahvaltıyla başlamanın önemini 5 nedene bağlıyor. | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: Recep, askere gitti. Rıdvan, PKK'ya katıldı. Recep, Siirt şehit oldu, Rıdvan Tunceli'de karakol bastı ve öldürüldü.. Kardeş gibi büyüyen iki teyze çocuğundan Jandarma Er Recep Beycur, Siirt'te 19 Ağustos'ta bölücü terör örgütü mensuplarınca menfeze yerleştirilen patlayıcının infilak ettirilmesi sonucu 7 arkadaşıyla şehit oldu. Rıdvan İpek ise 4 Eylül'de Tunceli'deki polis merkezine yönelik saldırıyı gerçekleştirirken güvenlik güçleriyle girdiği çatışmada başka bir teröristle beraber etkisiz hale getirildi. AYNI MEZARLIKTA 50 METRE ARAYLA DEFNEDİLDİ Geçtiğimiz 4 Eylül günü Tunceli merkez Cumhuriyet Caddesi'ndeki Şehit Nahit Bulut Polis Karakolu'na bir arkadaşı ile birlikte saldıran Rıdvan İpek, bir polisi şehit etmiş çıkan çatışmada öldürülmüştü. Malatya Adli Tıp'tan yakınları tarafından alınan PKK'lı Rıdvan İpek'in cenazesi, 10 Eylül sabah saatlerinde doğum yeri olan Erzurum'un Karaçoban ilçesine bağlı Kırımkaya köyüne getirildi. Güvenlik güçlerinin önlem aldığı teröristin cenaze törenine HDP Erzurum Milletvekili Seher Akçınar Bayar da katıldı. İpek, akrabası olan şehit Beycur ile aynı mezarlıkta 50 metre mesafede defnedildi. AYNI OKULDA OKUDULAR, İSTANBUL'A UZUN YILLAR BİRLİKTE ÇALIŞMAYA GİTTİLER Şehit Jandarma er Recep Beycur'un 20 Ağustos günü Erzurum Hava Meydan Komutanlığında düzenlenen cenaze töreni sırasında yaptığı konuşma ile Cumhurbaşkanı'na tepki gösterdiği için hakkında soruşturma açılan kuzeni Ömer Bulur, "Ben kardeşi kardeşe kırdırmayın diye bağırmıştım. Haklı çıkmam için birilerinin daha ölmesi mi gerekiyordu? Şehit olan Recep kuzenim, Rıdvan da dayımın oğlu. Recep ile Rıdvan aynı mahallede büyüyüp aynı okula gittiler. Recep ile Rıdvan birbirlerini çok severdi. İstanbul'a uzun yıllar birlikte çalışmaya gittiler. Recep askere giderken Rıdvan PKK'ya katılmış. Artık bu kardeş kavgasına son verilsin" diye konuştu. Öte yandan Siirt'te PKK'lı teröristlerin bombalı saldırıda Recep Beycur'un şehit haberini vermeye geldiklerinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret ettiği gerekçesiyle 2 Eylül günü akrabası Kazım İpek tutuklanmıştı. Kazım İpek'in, PKK'lı Rıdvan İpek'in de amcası olduğu öğrenildi. İKİ BABA TAZİYELERİ BİRLİKTE KABUL EDİYOR Erzurum'un Karaçoban ilçesinde cenazeleri aynı mezarlıkta defnedilen biri asker, diğeri terörist teyze çocuklarının babaları, taziyeleri birlikte kabul ediyor. Şehit Recep Beycur'un babası: "Çocuklukları birlikte geçti. Biz barış istiyoruz. Kardeşler toprağa düşmesin. Kimsenin yüreği yanmasın. Bizim canımız yandı, artık kimsenin de canı yanmasın istiyoruz" Baba İpek: "Recep'in babasıyla yan yana geziyoruz. Savaşlar olmasın, savaştan hiç kimsenin bugüne kadar bir çıkarı olmamıştır ve olmayacaktır. İnşallah ölen son gençler bizim gençlerimiz olur" 4 Eylül günü Tunceli merkezde polis merkezine saldıran Rıdvan İpek'in öldürülme anı kameralara yansımıştı. Çatışmada 2 PKK'lı öldürülmüştü. | Aynı köyde doğan, kardeş gibi büyüyen, aynı okula giden Recep ile Rıdvan'ın yollarını terör belası ayırdı. | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: MANİSA’da yaptığı konuşmada yolsuzluk ve rüşvet operasyonuyla değinen Başbakan Erdoğan, devletin içinde çete olduğunu söyledi. Operasyonda kullanılan “terör örgütü” ifadesine tepki gösteren Başbakan Erdoğan, “Terör örgütü dediğin silahlıdır, bunların hangisi silahlı” dedi. Erdoğan, adliye önünde bildiri dağıtan savcıya bir kez daha yüklendi: “Sen nasıl bir adamsın?” Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, toplu açılış töreninde bir konuşma yaptı.Başbakan Erdoğan, şunları söyledi: "Maalesef devletin içinde yapılaşmaya giden bir örgüt, bir çete var. Bunlar mahremiyet diye bir şey tanımıyor. İzlemekse izlemek, dinlemekse dinlemek ve yapılan işlerde, dikkat ediniz yargıda dürüst karar veren, dürüst adım atan, Anayasa'da görevi belirlendiği şekilde adım atan bütün yargı mensuplarını tenzi ediyorum, ama bunların dışında maalesef belli bir örgüt anlayışı içerisinde, görev alanının dışına çıkmak suretiyle, bazı medya gruplarını da yanına alarak, medyaya gizlilik kaydı olan evrakları servis yapmak suretiyle, masum insanları lekeleme gayreti içerisinde olan yargı mensupları var. Aynı şekilde yürütme mensupları da var, bu da polisin içinde var. Ben polisin de ahir ekseriyetini tenzi ederim ama maalesef orada da var, oradan da bu tür servisler yapılıyor. Bakıyorsunuz günahı olmayan insanlar suçlanıyor. Bir savcı… Görevi başsavcı kendisinden alıyor. Sen ‘Sana verdiğim talimatı niye yerine getirmedin?’ diyor. ‘Hiçbir savcı medyayla görev paylaşımı yapmaz sen bunu niye yaptın?’. Hemen yandaş medyalar ona sahip çıkıyor. O da çıkıyor bizim üniversite yıllarımızdaki marjinal örgütlerin militanları gibi adliye sarayının dışında bildiri dağıtıyor. Sen nasıl bir adamsın? HSYK’ya suç duyurusu yapıyorum. HSYK’ya da bir şey söylüyorum; sizler de Adli Kolluk’la ilgili olarak Danıştay’daki süreci etkileme hakkına sahip değildiniz. Siz de dürüst hareket etmediniz. Anayasa’nın 138. Maddesi’ni çiğnediniz. Çünkü böyle bir etki alanı doğurmaya hakkınız yok. Hangi ad altında olursanız olun, hangi kurum olursa olsun bunu yapamazsınız. TERÖR ÖRGÜTÜ DİYORLAR Erdoğan, Turgutlu ilçesinde yaptığı ikinci konuşmada ise şu ifadeleri kullandı: “Daha ilk günden itibaren, hadise daha belli olmadan, işin aslı belli olmadan malum medyayı sahaya iteklediler. Önce bir algı operasyonu başlattılar. Ne dediler? 'Yolsuzluk ve rüşvet operasyonu.' Ne dediler? 'Tarihin en büyük yolsuzluğu'. İlginç olan şey şu, yargı, bir defa tertemiz, pırıl pırıl olan hakimleri savcıları tenzih ederim o ayrı bir konu, ancak devletin içerisinde paralel devlet kurmaya çalışan merciler var. Bunlar gizlilik esaslı olan belgeleri işte bu medyaya servis ettiler. 2 yıldır gizli tuttukları böyle bir operasyonu bir algı planlamasıyla seçimlere 3 ay kala ortaya çıkartıyorlar. Üstüne de 'terör örgütü' böyle bir yaftayı da yapıştırıyorlar, terör örgütü dediğin silahlıdır, bunların hangisi silahlı, nasıl bunu söyleyebilirsin. Beraat-ı zimmet asıldır kaidesi var hukukta. Yani bir suç sabit olmadan siz hiç kimseyi lekeleyemezsiniz, onu suçlu durumuna düşüremezsiniz. Eğer siz bunları daha baştan rüşvetçi, yolsuzluğa karışmış insanlar olarak ilan etmeye kalkarsanız bu insanlar eğer masumsa, bu toplumun içerisinde vatandaşlarının, komşularının, akrabalarının yüzüne nasıl bakacak?” | Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Manisa'da Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen toplu açılış törenine katılarak vatandaşlara hitap etti. | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: Hindistan Savunma Bakanlığı yetkililerinin verdiği bilgiye göre, yapılan testlerin ardından Hindistan ordusu, dünyanın en acı biberi olarak bilinen "bhut jolokia"yı (hayalet biber) bir dilah olarak kullanmaya başlayacak. Biberden, göz yaşartıcı gaz gibi kullanılacak olan bir el bombasının yapımında faydalanılacak. Yetkililer, keskin kokusu nedeniyle zanlıların saklandıkları yerden çıkmalarını sağlayacak bu biberli el bombasının, toksik olmayan etkili bir silah olacağını düşünüyor. Dünyanın en acı biberi olarak 2007 yılında Guinness Rekorlar Kitabına giren bhut jolokia, ülkenin kuzeydoğusunda yetiştiriliyor ve mide rahatsızlıklarıan karşı da kullanılıyor. Biberin, genellikle kadınlar tarafından kullanılan, çantada taşınabilir gözyaşartıcı sprey yapımında da kullanılması planlanıyor. | Dünyanın en acı biberinin yetiştirildiği Hindistan'da ordu, acı biberi silaha dönüştürmeye hazırlanıyor. | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: ANKARA The Green Park Otel’de geçekleştirilen Kişisel Verileri Koruma Kurumu (KVKK) himayesinde gerçekleştirilen “e-Safe Kişisel Verileri Koruma Zirvesi” açılışında konuşan e-Safe Kurucusu Musa Savaş, kişisel verilerin korunmasıyla ilgili düzenlemenin geçen yıl yürürlüğe girdiğini, bu alandaki düzenlemelerin hayata geçirilmeye başlandığını, konunun önümüzdeki günlerde daha fazla gündeme geleceğini belirtti. Savaş, bu konunun etraflıca konuşulması için zirvenin düzenlendiğini kaydetti. Savaş’ın konuşmasının ardından, Kişisel Verileri Koruma Kurumu Başkanı Prof. Dr. Faruk Bilir ile Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı Dr. Ömer Fatih Sayan’ın katılımıyla açılış paneli düzenlendi. KVKK Başkanı Bilir, kişisel verilerin korunması konusunun Anayasa’da yer aldığını belirterek “Kişisel verileri koruma birçok ülkede kanunla düzenlenirken ülkemizde ise anayasal olarak koruma altına alınmıştır ki bu da Türkiye'nin bu konuya ne kadar önem ve değer verdiğinin bir göstergesidir” dedi. 6698 Sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nun 2016’da yürürlüğe girdiğini, bu yasa öncesinde bu alandaki korumanın genel ve özel hükümlerle sağlandığını anlatan Bilir, kanunla kişisel veriler konusunda ilke ve esasların belirlendiğini, bunun da Türkiye’de temel hak ve hürriyetlere verilen önemi gösterdiğini kaydetti. Bu kanunun hemen ardından Avrupa’daki kişisel veriler alanında ilk sözleşme olan 108 Sayılı Sözleşme’nin de Türkiye tarafından imzalandığını anımsatan Bilir, sözleşmenin imza gününün “28 Ocak Veri Koruma Günü” olarak kutlandığını ifade etti. Bilir, “Kanunun bize verdiği misyona göre, bir taraftan veri korunacak diğer taraftan veri temelli ekonomiye geçiş hızlandırılacak. Türkiye de veri işlemesinin disiplin altına alınması önemli, bu iş usulüne göre yapılırsa bunda bir sakınca olmayacağını düşünüyorum. Verileri işlemede genelde sıkıntı çıkmazken istenen veri ne için isteniyor nerede kullanılıyor hususu daha önemlidir” diye konuştu. Faruk Bilir, bu alandaki ikincil düzenlemelerin devam ettiğini anımsatarak, veri sorumluları sicili alanında yeni bir sistemin kurulduğunu, şeffaflığın sağlanması için hem veriyi işleyenlerin bu sisteme kaydolacağını hem de vatandaşların başvurularını bu sistem üzerinden yapabileceğini bildirdi. BTK Başkanı Sayan’ın açıklamaları BTK Başkanı Sayan da kişisel verilerin en çok elektronik haberleşme sektöründe kullanıldığını, katlanarak artan ve büyük boyutlara ulaşan verileri işleme ve depolamanın belirli kurallara göre yapılmasının önemli olduğunu vurguladı. Sayan, “Yaşanan bu gelişmelere bağlı olarak da veri madenciliği, büyük veri, yapay zeka gibi kavramlar hayatımıza girmekte ve günümüzün en değerli varlığı olan verinin daha hızlı işlenmesini, daha kolay analiz edilmesini ve güvenliğinin sağlanarak depolanmasını amaçlanmaktadır” dedi. Sayan, sosyal medya ve mobil uygulamalar üzerinden bireylerin ilgi alanları, beğenileri, hayat görüşleri, sosyal çevresi, konum bilgileri ve fotoğrafları gibi veriler elde edildiğine işaret ederek, “Veri, günümüzde ve gelecekteki en değerli maden, sosyal medyanın ücretsiz olmasının da en büyük nedeni budur, bu konunun çok iyi anlaşılması ve düşünülmesi lazım. Depolanması ve korunması da bu bağlamda çok daha önemli bir hale geliyor. Kişisel veri konusunu konuştuğumuz bugünde en can alıcı sorulardan biri budur” görüşünü dile getirdi. Zirvede, açılış bölümünün ardından da KVKK İkinci Başkanı Cabir Bilirgen’in moderatörlüğünde, KVKK Kurul Üyeleri Şaban Baba ve Dr. Cengiz Paşaoğlu’nun katılımıyla “Veri Sorumluları Sicili” ve “Veri Güvenliğinin Değerlendirilmesi” konuları ele alındı. Zirvede, avukatların ve uzmanların katılımıyla düzenlenen panelde ise “Kişisel Verilerin Korunmasının Hukuki Boyutu” değerlendirildi. | Kişisel Verileri Koruma Kurumu (KVKK) himayesinde gerçekleştirilen “e-Safe Kişisel Verileri Koruma Zirvesi” konunun taraflarını Ankara’da bir araya getirdi. | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: 2018 yılı asgari ücreti için milyonlarca çalışanın gözü kulağı asgari ücret tespit komisyonundan gelecek habere döndü. Net 1404 lira brüt 1777 lira olan asgari ücret 2018'de ne kadar olacak sorusu bugün yanıt buluyor. Yeni asgari ücretin saat 09.00'da toplanacak olan Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından ilan edilmesi bekleniyor. Peki 2018 yılı zammı ne kadar olur Asgari ücret brüt ve net kaç liraya çıkar? Asgari ücretle birlikte 2018 AGİ tablosu da ilan edilecek. Asgari Geçim İndirimi evliler ve bekarlar için farklı oluyor. Yeni asgari ücret için işçi ve işveren sendikalarının farklı önerileri bulunuyor. Türk-İş asgari ücretin 2018 yılında net 1893 lira olmasını talep etti. DİSK ise net 2 bin 300 lira istiyor. Görüşmelerde işveren tarafını temsil eden Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), yüzde 7 civarında bir zam öneriyor. ASGARİ ÜCRET 2018 NET BRÜT KAÇ LİRA OLUR?: Bugün Asgari Ücret Tespit Komisyonu 4. toplantısı ile son kararını verip ilan edecek. 1404 lira olan asgari ücretin, ortalama yüzde 12 enflasyon dikkate alınarak zam yapılması halinde brüt bin 990 lira, net 1 572 lira olması bekleniyor. Bu durumda bekar işçinin AGİ (Asgari geçim indirimi) 149 lira olacak. TÜRKİYE'DE AÇIK SINIRI : Türk-İş'in her ay yaptığı geçim şartları araştırmasına göre, aralık ayı itibariyle 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 1608, yoksulluk sınırı 5 bin 238 TL. Bir kişinin aylık geçim maliyeti ise 1989 TL. Asgari ücret ne kadar son 5 yılın rakamları : Yıllar bazında net asgari ücret rakamları şöyle: 2017: 1404 TL / 2016: 1300 TL / 2015: 1 Ocak'ta 949TL, 1 Temmuz-1000 TL / 2014: 1 Ocak-846 TL, 1 Temmuz-891 TL 2013: 1 Ocak-773 TL, 1 Temmuz-803 TL ASGARİ ÜCRET NASIL BELİRLENİYOR?: Asgari ücret, yasa gereği beşer işçi, işveren ve devlet temsilcisi olmak üzere 15 kişiden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonunca belirleniyor. Bu komisyonda, en fazla üyeye sahip konfederasyon olduğu için işçi tarafını Türk-İş temsil ederken, işveren tarafı adına masaya TİSK oturuyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığında yapılan ilk toplantının ardından komisyon, işçi ve işverenin ev sahipliğinde de ayrı ayrı toplanıyor. Komisyon, son toplantısını yine Bakanlık'ta yapıyor. Bakanlığın belirlediği üyelerden birinin başkanlık ettiği komisyon, en az 10 üyenin katılımıyla toplanıp, oy çokluğuyla karar veriyor. Oyların eşitliği halinde başkanın bulunduğu tarafın, çoğunluğu sağladığı kabul ediliyor. MEVCUT ASGARİ ÜCRET NET 1404 LİRA : Asgari ücret, halen bekar bir işçi için brüt bin 777 lira 50 kuruş, vergiler ve kesintiler düştüğünde net bin 404 lira 6 kuruş olarak uygulanıyor. Apartman görevlileri için ise normal işçilerden farklı olarak gelir ve damga vergileri kesilmediğinden net bin 510 lira 87 kuruş olarak hesaplanıyor. | Asgari Ücret 2018'de ne kadar oldu sorusu bugün saat 09.00'da yanıt buluyor. AGİ tablosu ve zammı da yani asgari ücretle belli olacak. Asgari ücret net 1404 lira brüt 1777 lira olarak uygulanıyor. 2018 yılında asgari ücretin ne kadar olacağı birazdan duyurulacak. | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, yatırımların artmasını sağlayacak bir planla, Filistin ekonomisinin üç yıl içinde % 50 büyüyebileceğini söyledi. Kerry, dün Ürdün'de Dünya Ekonomik Forumu toplantısında yaptığı konuşmada bu planın işsizliği de azaltacağını ve ücret ortalamasının % 40 artmasını sağlayacağını kaydetti. Ancak ABD Dışişleri Bakanı, planın hayata geçirilmesi için Filistinliler ile İsrail arasında barış konusunda ilerlleme kaydedilmesi gerektiğini belirtti. Filistinliler ise, ekonomik çıkarlar için siyasi taviz vermeyeceklerinin altını çiziyor. John Kerry ile İngiltere'nin eski başbakanlarından Tony Blair, Filistin ekonomisini güçlendirmek için bir süredir iş adamlarıyla temas halinde. Kerry, Filistinli ve İsrailli liderlerin de dinlediği konuşmasında, önerdikleri yeni planın "daha önce yaptıklarının hiçbirine benzemediğini" ve Filistin ekonomisine 4 milyar dolar yatırım yapılmasını sağlayabileceğini bildirdi. Planın üzerinde durduğu yatırım alanları arasında yeni konut inşaatı, turizm ve tarım da var. ABD Dışişleri Bakanı, İsrail'den Batı Şeria'da yeni Yahudi yerleşim merkezleri kurulmasını önlemesini istedi, ancak inşaatların tamamen durdurulması yolunda bir çağrıda bulunmadı. 'Zor kararlar' İsrail ile Filistinliler arasındaki doğrudan görüşmelerin son turu iki yıl önce yerleşim merkezleri hakkındaki anlaşmazlık nedeniyle son bulmuştu. Geçen hafta İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ile bir araya gelen Filistin yönetimi lideri Mahmud Abbas, barış için "zor kararlar" gerektiğini söyledi. Filistin yönetiminden bugün yapılan açıklamadaysa, Kerry'nin önerdiği plan için siyasi taviz verilmeyeceği vurgulandı. Fransız haber ajansı AFP'nin haberine göre, açıklamada şöyle denildi: "Ekonominin barışın birincil ve tek öğesi olduğunu kabul etmiyoruz. 1967'deki sınırlara dönülerek başklenti doğu Kudüs olan bir Filistin devleti kurulmasını güvence altına alacak siyasi bir planın parçası olmasını istiyoruz." | ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Filistin'e yatırımların arttırılması için bir plan önerdi. Filistin yönetimi ise ekonomik çıkarlar uğruna siyasi tavizler vermeyeceğini söylüyor. | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: Mazlumder İstanbul Şubesi'nde düzenlenen basın toplantısında konuşan şube başkanı Cüneyt Sarıyaşar, ramazanda ve ardından bayramda gerçekleşen olayların can yakıcı olduğunu ifade ederek, Mazlumder ve İHD'nin yaşanan şiddet sarmalına ortak tepki göstermeyi sorumluluk saydıklarını belirtti. Sarıyaşar, sivillere yönelik bu tür saldırıları şiddetle kınadıklarını vurgulayan Sarıyaşar, kamuoyunun sağduyu göstererek bir siyasi partiye karşı manipülatif eylemler yapan ve parti binalarına saldıran grupların provokasyonuna gelmediğini söyledi. Ortak basın açıklamasını okuyan İHD İstanbul Şube Başkanı Ümit Efe de, ''Sivillere yönelik yaşam hakkı ihlali doğuran ve henüz faili belli olmayan bu eylemi, kayıtsız koşulsuz kınıyoruz. Söz konusu eylem vicdansız kör bir şiddet eylemidir. Bu ve benzeri olayların hangi kişi kurum veya örgüt tarafından işlenirse işlensin toplumu derinden yaraladığı bir vakıadır. Türkiye'deki temel sorunlar şiddet dışındaki yöntemlerle çözümü acil gerekliliktir'' ifadelerini kullandı. | Mazlumder ve İHD Gaziantep'teki 9 kişinin öldüğü bombalı saldırıyı ortak basın açıklamasıyla kınadı | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: AYDIN hava durumu için kritik saatler başladı meteoroloji saatlik Aydın hava durumu için son uyarıyı verdi. Aydın son hava raporuna göre tehlikenin boyutu düştü fırtınanın hızı saatte 40 km'ye kadar düştü. Kasırga ise fırtınaya evrildi. Uzmanlar bugün için de uyardı İşte Aydın İçin saatlik son fırtına raporu. AYDIN hava durumu için meteoroloji saatlik uyarıları bir bir açıkladı. Aydın'ı ve çevresini etkileyen olan tropik fırtına bugün itibariyle etkisini azaltmaya ve saatteki hızını 40 km'ye kadar düşürmeye başladı. Aydın saatlik hava durumu son fırtına raporunu veren uzmanlar tehlikenin daha geçmediğini vatandaşların hala dikkatli olması gerektiğini belirtti. Ayrıca Aydın hava durumu için yapılan son açıklamaya göre de uzmanlar kasırganın evrildiğini yerini fırtınaya bıraktığını belirtti. FIRTINANIN YÖNÜ DEĞİŞTİ: Tropik fırtınanın hareket yönünün değiştiği ve Mora Yarımadası'ndan Ege Denizi üzerine kadar gelmesi ve şiddetini kısmen azaltarak kuzeye yönelmesinin tahmin edildiği bildirildi. Aydın için 5 günlük hava durumu tahmini Meteoroloji Genel Müdürü Volkan Mutlu Coşkun, Türkiye'nin kıyı Ege kısımları ile Marmara'nın batısında etkili olması beklenen tropik fırtına ile ilgili yazılı açıklama yaptı. Aydın için saatlik hava durumu tahmini Türkiye'nin batı kıyılarını yarın sabah saatlerinden itibaren etkilemesi beklenilen Orta Akdeniz'de oluşan tropik fırtınanın; bugün yapılan son tahminlerde hareket yönünün değiştiğini ifade eden Coşkun, "Mora Yarımadası üzerinden Ege Denizi üzerine kadar gelmesi ve şiddetini kısmen azaltarak kuzeye yönelmesi tahmin ediliyor." değerlendirmesinde bulundu. Coşkun, bu nedenle Marmara'nın batısı ve Kıyı Ege'de beklenilen rüzgarın şiddeti ve yağış miktarının bir miktar azalmasının öngörüldüğünü belirterek şunları kaydetti: "Muğla, Aydın, İzmir ve Balıkesir'in batı kıyı ilçeleri, Çanakkale ve Edirne'de pazar günü rüzgar hızının 70-90 km/saat, yağış miktarının ise metrekareye 50-75 kg civarında gerçekleşeceği, ancak Ege Denizi'nde açıklarda rüzgar hızının 100 km/saat ve üzerinde eseceği, yağışın ise metrekareye 100 kg üzerinde meydana geleceği tahmin ediliyor. Bu tür fırtınaların, yön ve şiddeti değişebildiğinden Meteoroloji Genel Müdürlüğümüz tarafından anlık olarak takip edilmektedir. Özellikle çiftçilerimize, denizcilerimize, balıkçılarımız ve bölgedeki vatandaşlarımız ile yetkililere; yaptığımız uyarıları takip etmelerini, dikkatli ve tedbiri elden bırakmamalarını öneriyoruz." METEOROLOJİ AÇIK AÇIK UYARDI: Ülkemizin batı kıyılarını yarın sabah saatlerinden itibaren etkilemesi beklenilen Orta Akdeniz’de oluşan tropik fırtınanın; bugün yapılan son tahminlerde hareket yönünün değişerek, Mora Yarımadası üzerinden Ege Denizi üzerine kadar gelmesi ve şiddetini kısmen azaltarak kuzeye yönelmesi tahmin ediliyor. Bu sebeple Marmara’nın batısı ve Kıyı Ege’de beklenilen rüzgar şiddeti ve yağış miktarının bir miktar azalması bekleniyor. Muğla, Aydın, İzmir ve Balıkesir’in batı kıyı ilçeleri, Çanakkale ve Edirne’de Pazar günü rüzgar hızının 70-90 km/saat, yağış miktarının ise m2’ye 50-75 kg civarında gerçekleşeceği, ancak Ege denizinde açıklarda rüzgar hızının 100 km/saat ve üzerinde eseceği, yağışın ise metrekareye 100 kg üzerinde meydana geleceği tahmin ediliyor. Bu tür fırtınaların, yön ve şiddeti değişebildiğinden Meteoroloji Genel Müdürlüğümüz tarafından anlık olarak takip edilmektedir. Özellikle çiftçilerimize, denizcilerimize, balıkçılarımız ve bölgedeki vatandaşlarımız ile yetkililere; yaptığımız uyarıları takip etmelerini, dikkatli ve tedbiri elden bırakmamalarını öneriyoruz. | AYDIN hava durumu için kritik saatler başladı meteoroloji saatlik Aydın hava durumu için son uyarıyı verdi. Aydın son hava raporuna göre tehlikenin boyutu düştü fırtınanın hızı saatte 40 km'ye kadar düştü. Kasırga ise fırtınaya evrildi. Uzmanlar bugün için de uyardı İşte Aydın İçin saatlik son fırtına raporu. | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: Hayatını kaybeden ünlü sanatçı Murat Göğebakan’ın Başbakan Erdoğan için "Uzun Adam" adlı bir şarkı yapmıştı. İşte o şarkının sözleri: "2002’de bir güneş doğdu Gülmeyen halkıma bir umut oldu. Gözleri yaman Göğsünde iman, Kimse görmedi böyle başbakan... Sağlam irade, kocaman yürek, Benim ülkeme böylesi gerek. Recep Tayyip Erdoğan Büyük usta Erdoğan Recep Tayyip Erdoğan Ak gönüllü bir uzun adam Erdoğan Erdoğan Seninleyiz biz her zaman Yürüyoruz hiç durmadan Yürektesin sen Tayyip Erdoğan" (İHA) | Hayatını kaybeden ünlü sanatçı Murat Göğebakan’ın Başbakan Erdoğan için "Uzun Adam" adlı bir şarkı yapmıştı.<br/>İşte o şarkının sözleri:<... | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: Karadeniz'de av yasağının sona ereceği 1 Eylül'de 'Vira Bismillah' diyerek denize açılacak olan balıkçılar son hazırlıklarını sürdürürken, çevrecilerin palamutta 38 santimetre boy sınırlaması talebine ise tepki gösteriyor. Yeni sezondan oldukça umutlu olduklarını belirten 40 yıllık balıkçı Erdal Batmaz, çevrecilerin palamutta boy yasağının 38 santimetreye çıkartılma talebini eleştirdi. Böyle bir talebi anlamanın güç olduğunu dile getiren Batmaz, "Bu yıl palamut bereketi iyi görünüyor. Palamut avcılığından ümitliyiz. Ama bize Tarım Gıda ve Hayvancılık Bakanlığı’nın çevreciler ve üniversite hocalarıyla birlikte yapmış olduğu yaptırımlardan rahatsız. Yılardan beri 10 kulaç olan gırgır avcılığı sınırlamasını 24 metreye çıkarttılar. Bu da 13.5 kulaç civarında yapıyor. Bu bizi çok rahatsız ediyor. İkincisi çevreciler palamut balığını tutturmamak için ellerinden geleni yapıyor. Bu çok yanlış. Göç balığı olan palamut balığına 38 santimetre boy sınırı talep ediyorlar. Bunu kesinlikle kabul etmiyoruz. Dünyanın hiçbir ülkesinde de palamut balığına boy tahdidi yok. Bize neden uygulanmak isteniyor? Anlamış değiliz ve bunu çevrecilere soruyorum. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı zaten 25 santimetre boy sınırlaması verdi. Biz buna zaten razıyız. 25 santimetreden küçük balıkların avlanmamasında hemfikiriz. 38 santimetreyi neden dayatıyorlar anlayamıyoruz. Bir de gırgır avlığını kademeli olarak 50 metreye çıkartmak istiyorlar. Bunların gerekçelerini öğrenmek istiyoruz. Lütfen birileri bu gerekçeleri açıklasın" dedi. Balıkçı İsmet Güçer ise yeni sezonda beklentilerinin oldukça fazla olduğunu belirterek, tüm balıkçılara bereketli bir sezon diledi. | Balıkçılar, çevrecilerin palamutta 38 santimetre boy sınırlaması talebine ise tepki gösteriyor. | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: MANİSA'nın Alaşehir İlçesi'nde, geçen 14 Ekim'de ortadan kaybolduktan sonra, hurdacı Himmet Aktürk tarafından tecavüz edilip, boğularak öldürüldüğü ortaya çıkan 4 yaşındaki Irmak Kupal'ın babası 44 yaşındaki Bilal Kupal, eşi 27 yaşındaki Suriye ve diğer kızı 10 yaşıdaki Ayşe'yi bıçaklayarak öldürüp intihara kalkıştı. Olay, dün saat 19.00 sıralarında Fatih Mahallesi'nde meydana geldi. Bilal Kupal, henüz belirlenemeyen nedenle evde eşi Suriye Kupal ile kızı Ayşe Kupal'ı bıçaklayarak öldürdü. BIÇAĞI KENDİNE DE SAPLADI Bilal Kupal, daha sonra kendisini göğüs ve karnından bıçakla yaralayıp intihar girişiminde bulundu. Gürültüleri duyan komşularının haber vermesi üzerine eve gelen polis ekibi tarafından yaralı halde bulunan Bilal Kupal, Alaşehir Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedaviye alındı. NELER YAŞANMIŞTI? Alaşehir'de 14 Ekim tarihinde evlerinin önünden kaybolan Irmak Kupal'ı öldürdüğünü canlı yayında itiraf eden ve İstanbul Bahçelievler Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından program arasında gözaltına alınan Himmet A., Manisa'ya getirilmişti. Adliyeye sevk edilen zanlı çıkartıldığı mahkemece tutuklanıp cezaevine gönderilirken, Himmet A.'nın emniyetteki ifadesinde Irmak'ı tecavüz ettikten sonra boğarak öldürdüğünü, daha sonra cesedi Ilıca Mahallesi Sakırız Çayı kenarındaki bir üzüm bağına gömdüğünü söylediği belirtilmişti. Bu ifadelerin üzerine üzüm bağında 8 kepçeyle aralıksız kazı çalışmaları sürdürülmüş, arama çalışmalarına Ankara'dan getirilen ceset bulmak için eğitilmiş 'Ateş' ve 'Barbie' isimli köpekler de katılmıştı. 3 gün süren kazı çalışmalarının ardından bulunan minik Irmak'ın cansız bedeni, 23 Ekim'de Manisa'nın Alaşehir ilçesinde toprağa verilmişti. | Manisa'da hurdacı Himmet Aktürk tarfından tecavüze uğradıktan sonra öldürülen 4 yaşındaki Irmak'ın babası Bilal Kupal, eşi ve 10 yaşındaki kızını öldürdü ardından intihara kalkıştı. | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, 16 Nisan referandumu için sahayı gezdiklerini ve kararsızların oranının giderek azaldığını söyledi. Sandıktan "evet" çıkacağı konusunda tereddütlerinin olmadığını ifade eden Arslan, "evet" oylarının yüzde 55'in üzerinde olduğunu kaydetti. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Habertürk'te dün Hadi Özışık ve Sevilay Yılman'ın sorularını cevapladı. Referandumda "evet" çıkacağı konusunda herhangi bir tereddütlerinin olmadığını söyleyen Arslan, şöyle konuştu: "Memnuniyetle görüyoruz ki tereddütlerin çoğu gitmiş. Sahaya çıktıkça görüyoruz ki kararsızların oranı azalıyor. Yüzde 18 kararsız oranı vardı. Evet çıkmasından yana bir tereddütümüz yok. "Evet" çıkacaktır ama günün sonunda şunu demeyelim 2 puan daha çıksa çok daha iyi olurdu. Evet oranının daha yüksek çıkması için çalışıyoruz. Benim gönlümden geçen çok daha yüksek bir oranın çıkması. En azından 55’in üzerinde olmalı ki evet hayır arasındaki fark yüzde 10 olsun. Ama benim gönlümden geçen yüzde 60 olursa bu çok ciddi bir fark olur." Arslan 3. havalimanı için tarih verdi | Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Habertürk'te referandumda büyük çoğunlukla "evet" oyu çıkacağını söylerken, gönlünden geçen rakamı da açıkladı. | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: MHP ile yollarını ayırma aşamasında olan ve parti yönetimi tarafından ihraç istemiyle disiplin kuruluna verilen Ülkü Ocakları Kurucu Genel Başkanı Ramiz Ongun, hazirandaki genel seçimlerde AK Parti'den milletvekili adayı olması için teklif aldığı iddialarını doğruladı. Referandumda 'evet' diyen ülkücü camianın öncülüğünü yapan Ongun, Yeni Şafak'a yaptığı açıklamada "Evet böyle bir teklif oldu. 'Gelecek dönemde siyasette inşallah beraber çalışırız, şu sıkıntıları beraber aşarız' denildi. Buna verilecek cevap da bu derecede olması lazım. Biz de memleketimiz için hayırlı olan her işte varız" dedi. MHP TABANI DA FARKINA VARDI Ongun, ihraç olayının mevcut MHP yönetimini Anadolu'da paniklettiğini ifade ederek, MHP lideri Devlet Bahçeli ve ekibinin bu konuyu unutturmak için hakkında 'AK Parti'ye geçti' iddiasını 6 aydan beri kasıtlı olarak yaymaya çalıştığını söyledi. "Bugün referandum olsa yüzde 61 'evet' oyu çıkar" diyen Ramiz Ongun, halkoylamasında 'hayır' oyu kullanan MHP tabanının gerçekleri kavradığını belirterek, kendisine 'evet' oyu kullandığı için kızanların her gün yanına gelerek 'Yanlış anlamışız, hakkını helal et' dediğini aktardı. YILLARCA TÜRKEŞ'LE ÇALIŞTI Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı yapan Ramiz Ongun, uzun yıllar merhum Alparslan Türkeş ile omuz omuza çalıştı. Alparslan Türkeş, ölümünden 1 ay önce Ramiz Ongun'u MHP kadrolarını yeniden canlandırmakla görevlendirmişti. Ongun, üç kez MHP Genel Başkanlığı'na aday oldu, ancak seçilemedi. | Referandumda 'evet' oyu kullanması sonrası MHP'nin ihraç istemiyle disipline sevk ettiği Ülkü Ocakları Kurucu Genel Başkanı Ramiz Ongun, Ak Parti'den milletveki | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, "(Başbakan) Ona yapılmak istenenler Osmanlı'ya da yapılmak istenenlerdir. Baktılar başbakanımız başarılı oluyor. Darbe teşebbüsleri, komplolar, tezgahlar, suikast girişimleri... Rabbim Fetih suresinin sırrıyla bu ülkede yaşayan masum, mazlum vatandaşlarımızın duasıyla onu korudu ve bugünlere getirdi" dedi. Eker, burada yaptığı konuşmada, AK Parti'nin 150 yıllık bir özlemin ve hasretin tasavvuru olduğunu belirterek, 14 Ağustos 2001 tarihinde Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde bir kadronun harekete geçtiğini söyledi. OSMANLI'YA DA AYNISI YAPILDI "Başbakanımız, 'Durmak yok, yola devam' dedi. Millette her seçimde onu daha iyi anladı. Ona yapılmak istenenler Osmanlı'ya da yapılmak istenenlerdir. Baktılar başbakanımız başarılı oluyor. Darbe teşebbüsleri, komplolar, tezgahlar, suikast girişimleri... Rabbim Fetih suresinin sırrıyla bu ülkede yaşayan masum, mazlum vatandaşlarımızın duasıyla onu korudu ve bugünlere getirdi" diyen Eker, Başbakan Erdoğan'ın Türkiye için bir şans olduğunu kaydetti. ŞANTAJLA MONTAJLA İçeride birtakım taşeronlar ve uluslararası birtakım zihniyet güçleriyle el birliğiyle bir oyun sahnelendiğini ifade ederek, "Bu defa şantajla montajla iftirayla sayın başbakanımızı, 'Acaba nasıl itibarsızlaştırırız?' dediler. Gezi olayının zamanı çok manidar. Tam Türkiye'nin IMF'ye borcunun ödendiği son günün ertesinde, üçüncü köprünün temelinin atıldığı süreçte, uluslararası havaalanının ihalesi yapıldığı zamanda gerçekleştirildi. Okunan bu surelerin hürmetine çok teşekkür ediyoruz. Allah hayır dualarınızı kabul etsin" şeklinde konuştu. Osmanlı Ocakları Bölge Başkanı Abdullah Demir de Osmanlı Ocakları olarak Türkiye genelinde okuttukları 1 milyon Fetih suresinin hatminin Başbakan Erdoğan'ın yarın Diyarbakır'da gerçekleştireceği miting öncesinde yapıldığına işaret etti. | Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker Erdoğan için okutulan 1 milyon Fetih Suresi etkinliğine katıldı. | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: 22 yıl 10 gün hapis cezasına çarptırılan Hrant Dink'in katili Ogün Samast, İnfaz Kanunu'na göre cezanın 5'te 4'ünü çekecek. 4.5 yıldır hapiste olan Samast toplam 11 yıl daha yatacak Cinayetin aydınlatılması için haber yapan ve kitap yazan Nedim Şener ise 32.5 yıl ile yargılanıyor. Halen Silivri'de tutuklu bulunan Şener, Türkiye Gazeteciler Sendikası tarafından yayımlanan ve önce gün Birgün'le dağıtılan Tutuklu Gazete'de bu süreci şöyle anlatmıştı: "Eee devlet boş durur mu? Sen misin Dink cinayetini araştıran. önce Beşiktaş'taki özel yetkili savcılara şikaye ettiler. Polislerin şikayetini yerinde gören Savcılar 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 20 yıl hapis istemiyle dava açtı. Yetmedi aynı şikayet dilekçesine bağlı olarak İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde 4.5 yıl hapis istemiyle üçüncü bir dava açıldı. Böylece Hrant Dink'i öldüren katil Ogün Samast 20 yıl pasitemiyle yargılanırken ben 32.5 yıl hapisle yargılanan bir gazeteci oldum" | Hrant Dink'in katili Ogün Samast'a 22 yıl ceza verilmesine karşın, cinayetin aydınlatılması için haber yapan gazeteci Nedim Şener'e 32.5 yıl ile yargılanıyor | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: Ünlü oyuncu Nejat İşler Gümüşlük’te sahibi olduğu mekanda görüntülendi. Son dönemin en popüler aşk romanı olan Adil Yıldırım’ın ‘Gecede Saklı Yalnız Aşklar’ kitabını okuyan İşler; ‘Tam filmi çekilecek kitap. Müthiş bir senaryo olur bu kitaptan’ diye konuşarak yapımcılığa göz kırptığının sinyallerini verdi. ADİL YILDIRIM KİMDİR? Adil Yıldırım 6 Ocak 1982’de İstanbul’da doğdu. Marmara Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü’nden mezun oldu. Milano Teknik Üniversitesi’nde Uluslararası Pazarlama Bölümü’nde yüksek lisansını tamamladıktan sonra Birleşmiş Milletler Roma Ofisi’nde ve akabinde İtalya’da Roma ve Torino merkezli çeşitli özel şirketlerde çalışma hayatını sürdürdü. Yazma serüvenine hikâyeler yazarak başlayan Yıldırım’ın kimi eserleri, İtalya’da gazetelerin hafta sonu eklerinde ve internet bloglarında yayınlandı. Türkiye’deki ilk romanı ‘Gecede Saklı Yalnız Aşklar’ okuyucularına ulaşırken Yıldırım, “Kendi tarihimde ayak izlerimi takip etmeye devam ediyorum” diyor. “Her sabah kendi ruhumuza doğru yeni bir yolculuğa çıkmak için kalkıyoruz yataktan… Varılacak son nokta, kendi ruhumuz. Elimizde kalan son zenginlik, asla kaybetmek istemediğimiz tek gerçeğimiz. Gece, karlı sokaklara ve huzurlu bir sabaha kavuşmaya hazırlanıyor. Ben, kar tanelerini izlerken yazmaya başlıyorum ve dünyanın neresinde olursa olsun, ruhumu anlayan tüm insanlara kavuşmaya hazırlanıyorum.” | Son günlerde ekranlarda olmayan izleyicisiyle sadece filmlerle buluşan Nejat İşler'den yeni bir proje geliyor. Yapımcılığa göz kırpan Nejat İşler'in yeni projesi ne olacak? | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün uyarılarının ardından sağanak yağış İstanbul’da etkisini gösterdi. . Yol trafiğe kapandı. Yolda mahsur kalan araçlarda kalanları kurtarma çalışması sürüyor. KAĞITHANE Anadolu ve Avrupa yakasında bazı ilçelerde etkili olan sağanak yağış hayatı olumsuz etkiledi. Kağıthane Cendere Caddesi sağanak yağış nedeniyle adete göle döndü. Trafikte seyreden sürücüler ise göle dönen yolda ilerlemekte güçlük çekti. ATAŞEHİR İstanbul'da etkili olan sağanak yağış Beykoz ve Ataşehir'de su baskınlarına neden oldu. Ataşehir'de birçok altgeçitte yağmur suları birikince sürücüler zor anlar yaşadı. Altgeçitleri kullanmaya çalışan bazı sürücülerin yolda kaldığı görüldü. Görevlilerin yardımıyla kurtarılan araçlar ve sürücüler yağmur birikintileri arasında güçlükle ilerledi. Ataşehir'de özellikle dere kenarında bulunan gecekondular da su baskınları yaşandı. Evlerini su basan vatandaşlar yağmur sularını boşaltmak için yoğun çaba harcadı. Yağışlarda sürekli su baskını tehlikesi yaşadıklarını söyleyen bir vatandaş, ilçe belediyesine de tepki gösterdi. SARIYER'İ YAĞMUR VE FIRTINA VURDU İSTANBUL'da aralıklı, gök gürültülü, fırtınalı yağış öğlen saatlerinde etkili oldu. Özellikle Sarıyer'de etkisini gösteren yağış bazı evlerin su basmasına, ağaçların devrilmesine ve araçların yollarda kalmasına neden oldu. Sarıyer -İstinye'de aniden bastıran yağmur araç sürücülerini hazırlıksız yakaladı. Kiraladığı otomobilde mahsur kalan yabancı uyruklu bir sürücü su baskınını cep telefonu ile görüntüledi. Yaptığı kayıt sırasında, "Türkiye'de yaşamak çok heyecanlı" dedi. İstinye-Esenlik sokakta su baskını nedeniyle mahsur kalan araçlar ve sürücüleri uzun süre kurtarılmayı bekledi. Derbent Mahallesi Darüşşafaka Caddesi'nde tek katlı Fahrettin Polat'ın yaşadığı tek katlı ev sular altında kaldı. Bahçede bulunan ördekler de yağmurdan etkilendi. İtfaiye ekipleri evde su tahliyesi yaptı. Evdeki elektronik eşyalar ve mobilyalar kullanılamaz hale geldi. Ayakları su içinde suları tahliye etmeye çalışan Fahrettin Polat; "Su bir anda geldi. Yollar doldu. Bahçe doldu. Sonrada ev doldu. Logarlar yetmeyince eve su girdi. Altyapı yetersiz"dedi. Darüşşafaka Caddesi'nde bulunan parkta bazı ağaçlar fırtınanın etkisi ile yola devrildi. Ağaçlar belediye ekipleri tarafından taşınarak, trafik normal seyrine döndürüldü. | İstanbul’da etkili olan sağanak yağmur nedeniyle Beykoz - Riva yolundaki Soğuksu Viyadüğü’nü su bastı | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: 2005’de iptal edilen protokolün yeniden uygulamaya girmesi krize neden oldu. Askeri inzibatın görevi polise devredildi. Yaklaşık 780 bin asker kaçağı ve yoklama kaçağı artık polislerin GBT taramasına takılırsa en geç 24 saat içerisinde en yakın askerlik şubesine götürülecek. Emniyet Genel Müdürlüğü, 800 bin yoklama kaçağı ve bakayanın GBT sistemine girip aranması konusunda "olumsuz" görüş bildirdi. İPTAL EDİLEN PROTOKOL YENİDEN UYGULAMADA Emniyet Genel Müdürlüğü ile KİHBİ'nin (Kaçakçılık İstihbarat Harekat ve Bilgi Toplama Daire Başkanlığı) karşı çıkmasına rağmen Milli Savunma Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı arasında, "Yoklama kaçağı ve bakaya bilgilerinin elektronik ortamda paylaşımına dair usul ve esaslar hakkında" protokol imzalanarak yürürlüğe girdi. ONLİNE OLARAK AKTARILACAK Protokol sayesinde Milli Savunma Bakanlığı, yoklama kaçakları ve bakayaların bilgilerini on-line olarak İçişleri Bakanlığı'na aktaracak. Kolluk güçlerince ülke genelinde yapılacak denetimlerde kişilerin askerlik durumları da GBT'den sorgulanacak. Yoklama kaçakları ve bakayaların GBT (Genel Bilgi Toplama) sistemine eklenmesi Türkiye'de aranan kişi sayısının 350 binden 1 milyon 130 bine yükselmesine yol açtı. ASKERLİK ŞUBESİNE TESLİM EDİLECEK 2012'de ülke çapında 115 Askerlik Şubesi'nin kapatıldığı, bu durumun 7 yıl sonra yeniden başlatılan uygulamayı olumsuz yönde etkileyeceği ifade edildi. Protokole göre, polis-jandarma GBT sorgusunda yoklama kaçağı ya da bakaya olduğu anlaşılan kişileri yakalayacak. Bu kişiler en geç 24 saat içerisinde en yakın Askerlik Şubesi'ne teslim edilecek. Bunun mümkün olmaması halinde ise yakalanan kişiler salıverilecek. Emniyet Genel Müdürlüğü, 800 bin yoklama kaçağı ve bakayanın GBT sistemine girip aranması konusunda "olumsuz" görüş bildirdi. İmzalanan protokolün İçişleri Bakanı İdris NaimŞahin'in kısa bir süre önce yayınladığı, "Polis vasıtasıyla yapılan tebligat işlemlerine" dair genelgeye aykırı olduğu öne sürüldü. | Yaklaşık 780 bin asker kaçağı ve yoklama kaçağı artık polislerin GBT taramasında yakalanacak... | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: Adı Mutluluk 9. bölüm izleyenlerden tam not aldı. Adı Mutluluk son bölüm izleyin... peki Adı Mutluluk 10. bölüm 1. ve 2. fragmanında neler olacak? Kumsal, Batu'nun gerçek kişiliğinden şüphe eder. Batu'nun Özlem'e zarar vermiş olma ihtimali onu korkutur ve Batu'yu araştırmaya başlar. Batu, Tatlı ile olan münasebetini bitirmek için kolları sıvar. Ne olursa olsun onun karşısına çıkacaktır. Arkadaşları, bu zorlu yolculukta Batu'nun yanında olur. Hep birlikte Tatlı'nın kaldığı otele gidip onun odasına sızacaklardır. Eren, Kumsal’ın neden herkese karşı öfkeli olduğunu merak eder. Kumsal’ın canının annesiyle ilgili bir konuya sıkkın olduğunu düşünür. Bu konuyu çözmek için bir yolculuğa çıkar. Dolunay da bu yolculukta Eren’i yalnız bırakmaz. Eren’in neyin peşinde olduğunu bulacaktır. Tatlı en sonunda neden Batu'dan intikam almak istediğini açıklar. Özlem'in başına gelenler herkesi şoke eder. Bir ölüm kalım oyunu başlar. Bakalım bu tehlikeli oyundan kimler sağ çıkacak? Adı Mutluluk 8. bölüm fragmanları yayınlandı. Adı Mutluluk son bölümü ile bu akşam FOX'ta olacak. Adı Mutluluk'ta bu hafta Batu ve Kumsal'ın başına gelenler izleyiciyi ekran başına kilitleyecek. Biribirinden uzak durmak isteyen Kumsal ve Batu adada yakınlaşacak. İşte bu akşam 8. bölümde yaşanacaklar. Adı Mutluluk yeni bölümünde; bir süredir gergin olan gençleri motive etmek isteyen Taylan kamp gezisi düzenler. Batu hariç tüm gençler tatil için bir çadır kampına gider, bir yandan Batu'dan uzak durmak isteyen Kumsal, ondan uzak olmanın sıkıntısını duyar. Ancak, tesadüf bu ki Batu da kampta çalışmaktadır. Birbirlerinden uzak durup dost alma kararı alan Kumsal ve Batu, Adı Mutluluk 8. bölümünde de yakınlaşmadan duramayacaklar. Batu'nun kampta Sera ile yakınlaşması, kumsalı adeta çıldırtacak. Yıldızları bir türlü barışmayan Kumsal ve Dolunay arasında da ipler iyice gerilecek. Öyle ki Kumsal kendini tutamayıp Dolunay'a Tokat atacak. OYUNCU KADROSU Kumsal Güçlü- Ezgi Eyüboğlu İzmirli olan Beste, çalışkan, akıllı ve başarılı bir kızdır. Babasının maddi durumu çok iyi olmasına rağmen burslu olarak İstanbul Dünya Üniversitesi’ni kazanmıştır. Duru bir güzelliği vardır. Sesi de çok güzeldir. Ancak Kumsal ikisinin de henüz farkında değildir. Kendisiyle ilgili önemli kararları verme konusunda hiç cesur değildir. Batu Değirmenci-Kaan Yıldırım Batu da İzmirlidir. Agresif, adaletli, plancı, duygusal, Zeki ama asla çalışkan olmayan ketum birisidir. Fazla konuşmaz, duygularını dışa vurmayı beceremez. Çok iyi yüzer. Okulun ‘arıza’ çocuğudur. İki yıl sınıfta kaldıktan sonra ittire kaktıra liseyi bitirmiştir. Annesi hayatındaki en değerli varlıktır Eren Yüksel-Ceyhun Mengiroğlu Eren, İstanbulludur. Üst sınıf bir ailede büyümüştür. Hali vakti son derece yerindedir. Üniversitenin gözde öğrencisidir. Herkesin sevip saydığı biridir. Neşeli, eğlenceli, iyi niyetli, yakışıklı ve karizmatiktir. Okulun güvenliği, yurtların sorumluluğu ondadır. Giyimine her zaman özen gösterir. Okulun su topu takımının kaptanıdır. Tüm kızların gözü ondadır. Eren ise iki yıldır Dolunay’la birliktedir. Ancak bu birliktelikten hiç mutlu değildir. Gonca Gül Duran-Zeynep Bastık Antalyalıdır. Özü sözü birdir. Lafını sakınmaz. İkinci adı Gül’dür. İnsanlar bazen kendisine Goncagül diye seslense de o Gül adını pek sevmez.. Gonca’yı tercih eder. Okulun en sert duruşlu karakteridir. Bugüne kadar kimse tarafından Gonca’nın ‘güldüğü’ görülmemiştir. Sera Yüksel-Aslı Bekiroğlu Eğlenmeyi, eğlendirmeyi çok sever. Bir etkinlik yapılacaksa onu mutlaka Sera yapar. Bu yıl abisi Eren’in üniversitesine girmiştir. Resim bölümünde okuyacaktır. Çalışkan bir kız değildir ancak resim konusunda yeteneklidir. Ailesinin zenginliğini kullanmaktan çekinmez Tatlı-Orçun İynemli İzmirli genç mafya! Genç yaşına rağmen tüm İzmir’in önünde düğmesini iliklediği birisidir.. Ondan hem korkulur, hem de ona büyük saygı duyulur. Saygı duyulmasının tek sebebi gücü değildir. Bilgi birikimi, genel kültürü ve eğitimi de bunu destekler. Klas bir hayat sürer. | Adı Mutluluk son bölümde yaşananlar izleyiciyi ekran başına kilitledi. Adı Mutluluk son bölümde Kumsal ve Batu'nun arasında yeni bir savaş bekliyor. Adı Mutluluk 10. bölüm 1. ve 2. fragmanları | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: AK Parti'den Edirne 1. sıra milletvekili adayı olan Mehmet Müezzinoğlu, 28 yıl önce, Yunanistan'dan kaçışı sırasında Meriç Nehri'ni geçerek, Türkiye'ye iltica ettiği topraklarda milletvekili adayı olmanın heyecanını yaşıyor. Müezzinoğlu, Meriç Nehri kenarında yaptığı açıklamada kaçak geçişi sırasında, zorlu bir yolculuk yaşadığını, 'umut ve korkuyu' aynı anda hissettiğini anlattı. Müezzinoğlu, şunları söyledi: ''Kılavuza rahmetli babam belli bir bedel ödeyerek, beni Türkiye'ye geçirmesini istedi. Şu an ne kadar ödediğini bilmiyorum. Meriç Nehri'ni, ağustos ayında su sığ olduğu için yürüyerek geçtik, daha sonra kılavuzun telkinleriyle, 20-25 dakikalık bir yolu arkama bakmadan, hızlı adımlarla geçtim. Daha sonra Türk sınırında Türk askerine teslim oldum. Önce İpsala'da bir gece nezarette kaldım, daha sonra da Edirne Emniyet Müdürlüğü'nde 4 gün nezarette kaldıktan ve ifadelerimizi verdikten sonra İstanbul'a gittik. Oturum izni, haymatlosluk hakkını aldık. Rabbım kimseye mecbur kalarak kaçma ve göçmek zorunda bırakmasın.'' Meriç Nehri'nin iki yakasının da kendisi için büyük anlamlar ifade ettiğini belirten Müezzinoğlu, Meriç'in batı yakasında doğduğunu, gençlik yıllarının orada geçtiğini belirterek, ''Oranın koşulları bir gün bize ceketimizi alıp Anavatana gelmemizin gerektiğini söyledi'' dedi. Müezzinoğlu, zor koşullarda ve hayati riskler taşıyan koşullarda da olsa Anavatanında, Türk milletiyle bir arada olmak zorunda olduğunu ifade ederek, Meriç Nehri'ni gösterip şöyle konuştu: ''Bu nehirle Balkanlar'da milyonlarca insanımızın hukuku olmuştur. Örneğin benim bir akrabamın gencecik oğlu, Anavatana geçmek isterken bu nehirde boğuldu. İstiyoruz ki bu nehirdeki köprüler, barış ve sevgi köprüleri olsun. Bu anlamda katkı sağlayabilirsek görevi üstlenmek istiyoruz. BİR TARAFTA BURUKLUK BİR TARAFTA ONUR Şuan 56 yaşındayım, ömrümün 28 yılı Yunanistan vatandaşı olarak geçti, kalan 28 yılının 4 yılı haymatlos olarak geçti, Anavatanım Türkiye'de rabbim bana büyük zenginlikler nasip etti. Kaçarak, iltica ederek geldiğim Anavatanımın başbakanıyla, kaçtığım ülkenin başbakanını ziyarete gittiğimde onun elini sıkmanın bir tarafta burukluğunu, bir tarafta onurunu yaşadım.'' Uygulanan yanlış politikalar yüzünden doğduğu toprakları terk etmek zorunda kaldığını vurgulayan Müezzinoğlu, ''Anne, baba, kardeşler, sevdiklerimi o yıllarda geride bırakmak zorunda kaldım. Keşke Yunanistan asimilasyon politikası uygulamasaydı da ben bugün Yunanistan'ın bir parlamenteri olarak, Batı Trakya'nın sorunlarını Yunanistan parlamentosunda dile getiren, çözen noktada olsaydım, bundan daha bir haz duyardım. Bu yanlış politikalar bir çok insanımıza ağır bedeller ödetti. Bundan sonraki süreçte herkes doğduğu büyüdüğü yerde bölgesinde, kendi değerleriyle, medeniyet zenginlikleriyle yaşayabilmeli. Biz her iki yakada da bunu yaşatmak için çalışacağız'' dedi. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olduktan sonra doğduğu topraklara uzun süre, Yunanistan'ın vize vermemesi üzerine gidemediğini de bildiren Müezzinoğlu, dedesinin cenazesine dahi vizesi olmadığı için katılamadığını ve bunun hep üzüntüsünü yaşadığını ifade etti. | Milletvekili adaylarıyla ilgili ilginç bilgiler ortaya çıkmaya devam ediyor. Bunlardan biri de AK Parti'nin kaçak yollarla Yunanistan'dan Türkiye'ye geçip iltica başvurusu yapmış bir isim | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
| Metin: Komisyon, AK Parti Ankara Milletvekili Ahmet İyimaya'nın başkanlığında toplandı. Toplantının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan İyimaya, başarılı bir müzakere gerçekleştirildiğini ancak başarılı bir formülasyon ortaya konulamadığını ifade etti. Bütün partilerin anadilin öğrenilmesi hakkının mutlaklığı noktasında uyuşmazlık içinde olmadıklarını anlatan İyimaya, "Ayrıca eğitim Türkçe ile yapılmasının zorunluluğu noktasında da partiler mutabıklar. Anadilin kullanım hakkı noktasında da bir mutabakat var. Ancak anadille öğrenim ve öğretim noktasında bir mutabakat yok. AK Parti, Türkiye'nin yaşadığı fiili evrim ve yasama yoluyla dönüşüm prensibini gözeterek, sorunun bir anayasa sorunu değil yasa sorunu olduğu ekseninde görüş ortaya koydu" diye konuştu. İyimaya, partisinin bu konudaki bakışının açık olduğunu vurgulayarak, anadilin öğrenilmesi noktasında dönüşüme imza attıklarını söyledi. İyimaya, ancak anadille öğrenim, öğretim ve ya da eğitim konusuna negatif baktığını kaydetti. ANADİLDE EĞİTİM TARTIŞILIYOR CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, toplantının istişare düzeyinde kaldığını, madde metinleri üzerinden müzakereye geçilemediğini söyledi. Kart, resmi dili ve anadilde eğitim bertaraf etmeyecek, zafiyete uğratmayacak ve alternatif yaratmayacak şekilde anadil öğretiminin mümkün olabileceğini dile getirdi. Kart, "(Anadili öğretimi) derken bunun içinde kişinin kültürel çoğulculuğu, kendi kültürünü, gramerini, tarihini öğrenmesini kastediyoruz. Bu konuda devlet üstüne düşen görevi yapmalıdır. Anadilini kullanma hakkı kavramı, kültürel kimlik kavramları birlikte değerlendirilmesi gerekiyor. Bu kavramların hepsi daha çok yasa yapma aşamasında değerlendirilmesi gereken hususlar. Biz anayasada daha çok anadilde eğitim ile anadili öğretimini tartışıyoruz" dedi. SADECE ÖĞRENMEK YETERSİZ MHP Erzurum Milletvekili Oktay Öztürk, anadilde eğitim konusunda bütün partilerin bulundukları noktada olduğunu belirterek, "Bir taraf anadilde eğitimin olmasını istiyor. Diğer taraf bunun olamayacağını ortaya koyuyor. Çünkü bu talep devletin üniter yapısını da ortadan kaldırmaya yönelik. Bu ve bağlantılı taleplerle yeni bir milletin inşasına uğraşılıyor. Bizim açmızdan, karşımızdaki talepler uzlaşılabilecek talepler değil. Bu noktada uzlaşmamız mümkün değil" dedi. MHP Konya Milletvekili Faruk Bal da BDP'nin önerdiği anadilde eğitimin milli devlet yapısını, millet bütünlüğünü bozabilecek türden olduğunu söyledi. BDP'nin iki ayrı milletten bahsettiğini anlatan Bal, "Bu çerçevede, bölgesel yönetimler adı altında federal bir devletin, federe yapısını ortaya koyan önerilerde bulunuyorlar. Bu durum anadil çerçevesinde değerlendirildiğinde, hakimiyetin paylaşılması demektir. Buna karşı olduğumuzu, eğitimin Türkçe yapılması gerektiğini çok geniş bir şekilde anlattık" diye konuştu. BDP Batman Milletvekili Bengi Yıldız, bir dilin devam edebilmesi için üretimde, eğitimde insanlara bir meslek kazandırması gerektiğini belirterek, "Sadece bir dilin öğretilmesi yetersiz. Zaten Kürtler ve diğer etnik gruplar evlerinde kendi dillerini öğreniyorlar. İnsanlar anadillerini, örneğin bir doktor, avukat olarak da hayatta kullanabilmeli. Bu nedenle anadil eğitiminin yaşama geçirilmesini savunduk" dedi. Komisyon yarınki toplantısında "vatandaşlık ve dokunulmazlık" maddelerinin müzakere edecek. | TBMM Anayasa Yazım Komisyonu'da, "eğitim ve öğrenim hakkı hürriyeti" başlıklı maddede uzlaşma sağlanamadı. | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |