sentence sentence_id locale reason SI bu kararıyla iddiayı kaybetmiş göründü. d2487593f36f391a5acdcc9b3a35bc076634d4ac57bb9fc204dcc59c143d938b tr grammar-or-spelling SI bu kararıyla iddiayı kaybetmiş göründü. d2487593f36f391a5acdcc9b3a35bc076634d4ac57bb9fc204dcc59c143d938b tr difficult-pronounce Ancak gerçek oran kuskusuz daha yüksek. c3b475bcff0257f14fafdac16c3da009020eb360466313cfd92e94d864c053aa tr grammar-or-spelling Bölgede yenilenen işbirliği çözüme katkıda bulunaabilir mi? 1c5acf73c4a9b45327fa6a8651a91768249bd8b1f567a75ec371f77f71d7af04 tr grammar-or-spelling Mahhemenin altı ay sürmesi bekleniyor. 15ed9f716915a81cc2033d925ddae80bf99f87c796db659a44fb93d26d4caa54 tr grammar-or-spelling Bölgede yenilenen işbirliği çözüme katkıda bulunaabilir mi? 1c5acf73c4a9b45327fa6a8651a91768249bd8b1f567a75ec371f77f71d7af04 tr grammar-or-spelling Fakat Geoana kendinden emin görünüyor. 30715e633428b3cc12b1943ca9939345f019a54ca48ef3e42c54003fd6b2cf22 tr difficult-pronounce Korg . 56d1611eefa6edb35b117dbcae0847297789f3e3ea132dcb50265cc96a6e3450 tr different-language Fakat bu kurumda görev savcılar bulmak zor. 5911aba3b09d55d600510464d391e1090cd5d9577e9920cc012dca4660908463 tr grammar-or-spelling Nuremberg, Frankenstadion. 9efc84f9f6e50f42caf1307b718033729f7b7e214ac4554eb00cba8f1a1d7d4d tr different-language Pensioners also lambasted the measures. 4218e5bfe721cc72d19566d30d41db27843d827d90f52d75752daffda59c160e tr different-language Seçimler on dört Nisan Çarşamba günü yapılacak. 8caec421ad4611ca9b8e1c8efa5d79afe00ae686d28f0e24f2dedbcc016bd6e7 tr offensive-language Seçimler on dört Nisan Çarşamba günü yapılacak. 8caec421ad4611ca9b8e1c8efa5d79afe00ae686d28f0e24f2dedbcc016bd6e7 tr different-language Seçimler on dört Nisan Çarşamba günü yapılacak. 8caec421ad4611ca9b8e1c8efa5d79afe00ae686d28f0e24f2dedbcc016bd6e7 tr grammar-or-spelling Bulgaristan listede otuz üç. sırada yer aldı. 82b7da8b50cfb17bb6608f3e748bf1dfc302a23b5b222899ab31463f63222959 tr grammar-or-spelling Pek şimdi ne olacak? 8f86472d484c0ed9b6cac4818cbff8e9b5c6daa4a6adf57f69ece05f75abfef6 tr grammar-or-spelling Ülkede topla altı bin üç yüz bina sular altında kaldı. 7e1aef8533c0cef51f0f44233348dac9327adcf83a785f221d0d361b6c91e073 tr grammar-or-spelling Pensioners also lambasted the measures. 4218e5bfe721cc72d19566d30d41db27843d827d90f52d75752daffda59c160e tr different-language Stamatis Kraounakis. 98b9b06df6f164ee7d27389549d03ce3fa2103d47434b5efcb13f14a48e7c802 tr different-language Akşama doğru kuzu hazır hale gelir. ed6a1b386ee66831d5e58565d78538c4e035f6879b79a8c442a83b8ffbd8f9be tr difficult-pronounce Bizim politikamız budur. d39f4eee61b73df8daab2de4f4a95043b03875d7c2090c42cb81932552ccf01d tr difficult-pronounce Etkinlik yedi Haziran'da sona erecek. fec23f35ac1b53ae7ef151604fe9f8d5e1bd902140543e132fb478a235ca05b5 tr difficult-pronounce Daha iyi bir hayat düşünülemezdi. bc39e5788bf61561ed7d5c17e6b9d89a13a4555ed6708d492e3f4d5d7b9b823e tr different-language Daha iyi bir hayat düşünülemezdi. bc39e5788bf61561ed7d5c17e6b9d89a13a4555ed6708d492e3f4d5d7b9b823e tr difficult-pronounce Avrupa Komisyonu konuyu incelediğini söyledi. e89e6f59379b25b25540a0305e28fced9859ad854b2c43103b1a81e597e72e23 tr offensive-language Güçlü patlama kentin büyük bölümünden işitildi. cfed64a5f6e947e1b5f26c6710e122fdb502433fff4ccbcae8e8196ca09c8c19 tr grammar-or-spelling Paylaşma ve yoksullara yardım etme zamanıdır. e7cf24523f5257362b475d660e61a05f75e6a034db1a8e6f819c36ecff302106 tr offensive-language Paylaşma ve yoksullara yardım etme zamanıdır. e7cf24523f5257362b475d660e61a05f75e6a034db1a8e6f819c36ecff302106 tr grammar-or-spelling Paylaşma ve yoksullara yardım etme zamanıdır. e7cf24523f5257362b475d660e61a05f75e6a034db1a8e6f819c36ecff302106 tr different-language Ancak, bu olumlu durum kısa sürede tersine dondu. c6f4a20d9b494243120c7a07345690ff8592c3bf2f17a5e2928bee1890c89d97 tr grammar-or-spelling Planın ardından yatan mantık tam olarak nedir ve Yunanlıları uzun vadede nasıl etkileyecektir? fa2d308141808bbb43acaed1f9acdb5c0c77e93c9a18aa9471df86ed8cb7c4e7 tr grammar-or-spelling Uydu yedi yüz yirmikm irtifada yörüngeye oturdu. 1ccee1a54a50fc470ada287f2a30e91785e6c6e2018fd595906f81a216620149 tr grammar-or-spelling Tutumların Avrupalı bir unsura rastlamadım. 1aa01776accecc4791c48014eaf05d049bcf88db30011fe18cd8b567b7ffd821 tr grammar-or-spelling Uiki bin dokuz yüz doksan yedi yılında Saraybosna'da çaldı. 24875df4fc45f22f17b828b1ed640676b8aacc4f9241853cef264ca2ffd62547 tr grammar-or-spelling Sektördeki resmi ortamala aylık iki yüz on bir avro. e871bdc3f684eb7b3b2fd6397b790e8c71743e50c2351a95b1c263d6e9a9db1e tr grammar-or-spelling Oyun, Balkanlarda yaşanan ihtilafi konu aliyor. 3c8821f8d8a6ff49d3d267f76c40bb4175fd95cd8a4aaef61f08cceddc57361b tr grammar-or-spelling Pensioners also lambasted the measures. 4218e5bfe721cc72d19566d30d41db27843d827d90f52d75752daffda59c160e tr different-language Uydu yedi yüz yirmikm irtifada yörüngeye oturdu. 1ccee1a54a50fc470ada287f2a30e91785e6c6e2018fd595906f81a216620149 tr grammar-or-spelling Bu toprakların özü İslam'la yoğrulmuştur. 4207b4d986417ec4e9875b02274d0ce47a805a94be85e021e19688fcd2ab6f4f tr difficult-pronounce Muzar üç buçuk yıldır cemaatin bir üyesi. 187e7317008c142c63d621d7325b4c64da2bdb3f2d8951b114ec43d154f6670c tr different-language Oyun, Balkanlarda yaşanan ihtilafi konu aliyor. 3c8821f8d8a6ff49d3d267f76c40bb4175fd95cd8a4aaef61f08cceddc57361b tr grammar-or-spelling Allahverdi, örgütün ilk Türk üyesi oldu. 51d2cf1de486c67263db1d49cc0d78ce97c6c1c2259041f7da3c2854637d6cc0 tr uydurma Oyun, Balkanlarda yaşanan ihtilafi konu aliyor. 3c8821f8d8a6ff49d3d267f76c40bb4175fd95cd8a4aaef61f08cceddc57361b tr grammar-or-spelling Oyun, Balkanlarda yaşanan ihtilafi konu aliyor. 3c8821f8d8a6ff49d3d267f76c40bb4175fd95cd8a4aaef61f08cceddc57361b tr grammar-or-spelling Tum bu önerilerin sonucunu zaman gösterecek. 68e3f72549ca8e5963a2951ec259d20e286a6cff7e63f058c5ffcf9e5cef3400 tr grammar-or-spelling English görevi bu ay devralacak. 56e7344340ca1b27fc73fea40d376352259c9ac32cda526e5b23315e4d98a064 tr different-language Erdoğan'ın eşi de türban takıyor. 49271349b3ef7a09f144767e4628f88602e856aa4fb6cf8164628024faf38ad5 tr Siyasi cümeler korkutuyor, ç?kar?lmal?, bir yerde kullan?labilir. Politic sentences should be removed. Pensioners also lambasted the measures. 4218e5bfe721cc72d19566d30d41db27843d827d90f52d75752daffda59c160e tr different-language Xhema ise Mabetex'in yönetim kurulu uyesi. 6ae3fcf2f458551567646d364f17a61aab3a484767a431842d3651028c6c131a tr different-language Xhema ise Mabetex'in yönetim kurulu uyesi. 6ae3fcf2f458551567646d364f17a61aab3a484767a431842d3651028c6c131a tr different-language Uydu yedi yüz yirmikm irtifada yörüngeye oturdu. 1ccee1a54a50fc470ada287f2a30e91785e6c6e2018fd595906f81a216620149 tr grammar-or-spelling Foruma dört yüzde fazla kişi katıldı. 3755cb7a61df0f474e3e6cf2cef5bb2381ea0d7ea4368163aaa750037b5cf164 tr grammar-or-spelling Oyun, Balkanlarda yaşanan ihtilafi konu aliyor. 3c8821f8d8a6ff49d3d267f76c40bb4175fd95cd8a4aaef61f08cceddc57361b tr grammar-or-spelling Uydu yedi yüz yirmikm irtifada yörüngeye oturdu. 1ccee1a54a50fc470ada287f2a30e91785e6c6e2018fd595906f81a216620149 tr grammar-or-spelling Batiç ise herhangi bir dosya gördugunu reddetti. 629a6b334d82e5ea545b25764ae5278bac4c601ca53ce40b963297728ee34797 tr grammar-or-spelling Uydu yedi yüz yirmikm irtifada yörüngeye oturdu. 1ccee1a54a50fc470ada287f2a30e91785e6c6e2018fd595906f81a216620149 tr grammar-or-spelling Taliban'ın İstanbul adresi mi var? 7fcd8f93dc13d699a1ffd6d00e1d4354d222be8bb7319f90a8a5fecd772ee898 tr Siyasi Şu ânda durum nedir? 8215593135ac153e152917b3e0a58e9936f71c3f1b9173cdf5ee359ad1501885 tr grammar-or-spelling Batiç ise herhangi bir dosya gördugunu reddetti. 629a6b334d82e5ea545b25764ae5278bac4c601ca53ce40b963297728ee34797 tr grammar-or-spelling Batiç ise herhangi bir dosya gördugunu reddetti. 629a6b334d82e5ea545b25764ae5278bac4c601ca53ce40b963297728ee34797 tr grammar-or-spelling Ancak, bunun kolay olmayacagi belirtiliyor. 89e77fbfff5eaf9d29589aad177fdf18e3a814dac1e4b5a1f4edbc9e11f0bca6 tr grammar-or-spelling Batiç ise herhangi bir dosya gördugunu reddetti. 629a6b334d82e5ea545b25764ae5278bac4c601ca53ce40b963297728ee34797 tr grammar-or-spelling Oyun, Balkanlarda yaşanan ihtilafi konu aliyor. 3c8821f8d8a6ff49d3d267f76c40bb4175fd95cd8a4aaef61f08cceddc57361b tr grammar-or-spelling Refah dönemi hemen yarım başlamayacak. 897fb859e9a657a0ff8bdc8d8508013621b47e946008fb56f90862592b99f639 tr grammar-or-spelling Buun nedenlerinden birisi trafik sorunuydu. 6693b45c8e9d77792861a8500cf7257cc4ac287e8c6737df6b712a3bf25e7415 tr grammar-or-spelling Kosova başkentinswki yolcu sayısı arttı. 99525c50e4094e7eb25be8901ad05a1d7c43b17fd2864d461da5258921e30f1d tr grammar-or-spelling Kosova başkentinswki yolcu sayısı arttı. 99525c50e4094e7eb25be8901ad05a1d7c43b17fd2864d461da5258921e30f1d tr grammar-or-spelling Port Elizabeth'e gittik. f0c2393879f733ae0e6e2ac31e02ffee086b61c645e6134efe0cb32c3b492e0f tr different-language Cortiç buna katılıyor. b7dbd3b221fd1612c3889ee5bdb659bbaaad2b387c5dfae60c25b790b9eabde5 tr offensive-language Cortiç buna katılıyor. b7dbd3b221fd1612c3889ee5bdb659bbaaad2b387c5dfae60c25b790b9eabde5 tr grammar-or-spelling Bdoksan iki bu açıdan hangi noktada duruyor? bde974c8c96216656774ec6848c2f032e4020d1ecd922212c531f9c52dad4816 tr grammar-or-spelling Seydiu şimdi iki mevkiyi de kaybetti. f3af7c33e89e55719e3b6a53137d5f73356668cf80fbf17e8d4d3af3e9adf2a3 tr grammar-or-spelling Seydiu şimdi iki mevkiyi de kaybetti. f3af7c33e89e55719e3b6a53137d5f73356668cf80fbf17e8d4d3af3e9adf2a3 tr difficult-pronounce Halka açık sigara yerlerde sigara içmek mi? 15fe2959219f203eb080c689681f55ac529e78f3a76dcd6684a9d4f9d6519764 tr grammar-or-spelling Pensioners also lambasted the measures. 4218e5bfe721cc72d19566d30d41db27843d827d90f52d75752daffda59c160e tr different-language Ancak reformu siyasi bağlamı pek dostça olmadı. 0d0920465e0b39a7f4a903c3dd64a290d11748239b268434fe36aa1a27c706c2 tr grammar-or-spelling Pensioners also lambasted the measures. 4218e5bfe721cc72d19566d30d41db27843d827d90f52d75752daffda59c160e tr different-language Birini sınıf müfredatı hazırlık niteliğinde. 0f85be8c485be6ad9c0227f80965d18dabd565b7c0788c0bebfe41140c7b3653 tr grammar-or-spelling Pensioners also lambasted the measures. 4218e5bfe721cc72d19566d30d41db27843d827d90f52d75752daffda59c160e tr different-language Polis en az altı kişiyi daha sorguya çekiyor. ff673fe117773c486c536f87af0b9fd9748b75d19540b7427376899103bc1c75 tr difficult-pronounce Türk medyası da yasağa ateş püskürdü. 0e828a3c6fd86bed19aef1c143ed03d3d8988ef7cd1debbc4ecf96c363856f86 tr difficult-pronounce Bu, pek çok Balkan ülkesinin yaşadığı br sorun. 0d29aaa5d15c5b7412064f6d1c504d42dc5c2f4d9230faa6be121f847aecc87a tr grammar-or-spelling Krstiç şu anda kırk altı yıllık hapis cezasını çekmekte. 254a048079379524de861427741da601c34c95d1654bf73d4627483984facf88 tr different-language Krstiç şu anda kırk altı yıllık hapis cezasını çekmekte. 254a048079379524de861427741da601c34c95d1654bf73d4627483984facf88 tr difficult-pronounce Pensioners also lambasted the measures. 4218e5bfe721cc72d19566d30d41db27843d827d90f52d75752daffda59c160e tr different-language Hırvat takımı, jüri özel ödülünü de aldi. 42b9029d1b9f6dfa28ec634907acbf5824cee4cff486fae1d65a3696bea82a6b tr grammar-or-spelling Teklif verme süresi altı Kasım'da sona ediyor. 253b445368657f3cd8b6bf6442b5e1334a4fbae80b8af2855c8089a8762c671f tr grammar-or-spelling Batiç ise herhangi bir dosya gördugunu reddetti. 629a6b334d82e5ea545b25764ae5278bac4c601ca53ce40b963297728ee34797 tr grammar-or-spelling Bazı şeyleri değiştirmeye başlayan insanlar var. 145cd413d01e896ec0a0d8ba9da84df953d7bf88e2e6dd847b08c37634864e5c tr different-language Turkiye, parlamenter sisteme bin dokuz yüz yirmi yılında geçti. 9b51b169327cd024d95e8051bcd7374047607bc65a9e28e6a2cb3050253a8de0 tr grammar-or-spelling Polis bu olayla ilgili ki şüpheliyi tutukladı. 8f1759962a4d32b4996032f83025071aa1b4af06afd6aa9e2e3591ac670a68a0 tr grammar-or-spelling Şu ânda durum nedir? 8215593135ac153e152917b3e0a58e9936f71c3f1b9173cdf5ee359ad1501885 tr grammar-or-spelling Steiner'ın yerine bir cok kisinin adi geciyor. 8c6598eeafe50c5ad5caf8e8ad3b39c662e5afd838bbffea189378ee4a45e8e9 tr grammar-or-spelling Pensioners also lambasted the measures. 4218e5bfe721cc72d19566d30d41db27843d827d90f52d75752daffda59c160e tr different-language Slyivancanin ise hala kayıp. 9e1ce5a0636ce41555eb662972e8479f8cef639178dbf6ccf75b0f45d372c7b7 tr difficult-pronounce Slyivancanin ise hala kayıp. 9e1ce5a0636ce41555eb662972e8479f8cef639178dbf6ccf75b0f45d372c7b7 tr Yabanci kelime Pensioners also lambasted the measures. 4218e5bfe721cc72d19566d30d41db27843d827d90f52d75752daffda59c160e tr different-language Neden hayat bu gittikçe daha pahalı hale geliyor? aff14ef7225772b884f449a74508c1d32b304cb7b9a837b74cfa35bb07d5f4fa tr grammar-or-spelling Dragnea'nın seçimi pek kişiye sürpriz oldu. b12af7b999c66e3a4b3935a1ffb12d7afa46273c996ea37ac6178ca14ffa4ba7 tr grammar-or-spelling Tesisin inşaatı, dört buçuk yılda tamamlanancak. b6f130c25a2fbca1132b88830d2de5b209d409802545c4bc412b7994cb4660cb tr grammar-or-spelling Stamatis Kraounakis. 98b9b06df6f164ee7d27389549d03ce3fa2103d47434b5efcb13f14a48e7c802 tr different-language İki ülke bloğa yirmi altı ve yirmi yedi. üyeler olarak katıldı. b91da54c4fbe929f55743b5c3ba39e09fd5adf16b15ef8ad31f35326dace170c tr grammar-or-spelling Merwin oldu. b84c883cb0fbcc61dcf480fc89998a8d0f0b76d448e0d132b0d89f5d924201c0 tr different-language İngiliz takımı toplamda altı. oldu. abdd26104e0c803f8b3e9463d2335eb268527e7c8d7b9a362050ef83bc7caeed tr grammar-or-spelling Bdoksan iki bu açıdan hangi noktada duruyor? bde974c8c96216656774ec6848c2f032e4020d1ecd922212c531f9c52dad4816 tr grammar-or-spelling Çok az kişi mantıklı secenekler önerdi. 9345ce2dc41258d5db62b6686eccdd8a4281480ccbe8ec4f25885ddf4f582944 tr grammar-or-spelling Gemi seyahati düzenleyen şirketlerin, yeterli rıhtımı bile olmayan bir yeri niçin tercih etsin? ae3040ef173a7d99544f9ff2933b0211a27ee1a444395d87e11a770a7efb2248 tr grammar-or-spelling Ancak bu iş şu ana kadar hiç de kolay gorunmuyor. aa073ee6d2d5fc847a6fd2f8edceb8c020d772f4c49cd8e579f5995f22bd844b tr grammar-or-spelling Bu süre icinde ne gibi başarılar elde edildi? afec94ab0b0f7cb25903393b6d01eb5015faccba9c83238951681a781f7d0037 tr grammar-or-spelling Hak verilmeli ki, dünya çapındaki sorunlar aslında insan beyninin mekanizmaları hakkında bize oldukça aydınlatıyor. b0d1b587b82f6c562724cc849a28bcc623378c4dde1eb9b24992b349e953984d tr grammar-or-spelling Ancak, bu olumlu durum kısa sürede tersine dondu. c6f4a20d9b494243120c7a07345690ff8592c3bf2f17a5e2928bee1890c89d97 tr grammar-or-spelling Ve Bayrami zamanın tükendiğini biliyor. b1242f22b706ca31d5307ef45d33ff583d643721e0e35bf5b8471b7c50a6606f tr grammar-or-spelling Bunun bir çeşit etnik temizlik olarak görüyor musunuz? c0cfe9879db41a73c4f39782131f9bc8d0b9bd4d0bdf9e7330955e53d03037ec tr grammar-or-spelling Mimari on dokuz. yüzyıl sonlarına oldukça benziyor. cfb2f4d7e459100e82506830303659f9c935c8d007d54354b9b931f2b9740fd1 tr grammar-or-spelling Makedonya'nın Prilep kentinde düzenlenen otuz dört. b25072f92772ef0cdb1a829ab0233930d9179a3220d85c63296ab05a58b5c22b tr grammar-or-spelling Fakat anılarımızda yer almak için burada. b911bf1eb3ecbdf578971792e83674e4c957d8214c799d55a35b623cb2b0e67b tr grammar-or-spelling Sizce tarafların yakın bir gelecekte anlaşlamaya varmasını beklemek gerçekçi mi? e46dda1281e4c6b5f8b832bed98daf252c1e717a9e6bd11fc499eca1c7dda81b tr grammar-or-spelling Pensioners also lambasted the measures. 4218e5bfe721cc72d19566d30d41db27843d827d90f52d75752daffda59c160e tr different-language Diğer partilerse açık farkla geriden geliyor. dbe65009bc721c9afba275064e4766aca496bea1ed52ace52439d56de3dcdf1b tr grammar-or-spelling Makedonya ise dokuzuncu Grupta üçüncü sırada yer alıyor. dd07cfd929036ba8f769cb54acb00b2237c44114a72ffe9b38d9eee9d3e0d18b tr grammar-or-spelling Bu süre icinde ne gibi başarılar elde edildi? afec94ab0b0f7cb25903393b6d01eb5015faccba9c83238951681a781f7d0037 tr grammar-or-spelling Çinli Yibing Chen altında madalyanın sahibi oldu. cf071b3088b236608340c33d56c04ddf82046007b9cf81b93ee84dfd5a72f364 tr grammar-or-spelling Erkeklerse Brezilya'yı iki-bir yendiler. e03168e22a05d4d4ce5b08a2ca60e5a2e1675a5e31c4bd354963fd7ec655a3a5 tr grammar-or-spelling Makedonya, Moskova'da düzenlenecek yirmi üç. ea56483a4f1b8b92c75752286e373f6ec75fbbbab991c4e619279dec96a2ab72 tr grammar-or-spelling Nuremberg, Frankenstadion. 9efc84f9f6e50f42caf1307b718033729f7b7e214ac4554eb00cba8f1a1d7d4d tr grammar-or-spelling Rodos'a gidiş dönüş biletiyse adam başı iki yüz elli avro. d87b6cd44769a701265bec6eab7986bca8d7be2b75c473fdc20e2b20c2e12c0d tr grammar-or-spelling Hak verilmeli ki, dünya çapındaki sorunlar aslında insan beyninin mekanizmaları hakkında bize oldukça aydınlatıyor. b0d1b587b82f6c562724cc849a28bcc623378c4dde1eb9b24992b349e953984d tr grammar-or-spelling Franchini ölmedi. f1d99f8dbe27d9a6cf9f409abd7b78e5289bb872148733fecd5c3eb0dd683201 tr different-language Çinli Yibing Chen altında madalyanın sahibi oldu. cf071b3088b236608340c33d56c04ddf82046007b9cf81b93ee84dfd5a72f364 tr grammar-or-spelling Tam olarak itiraz ettiğini noktalar neler? Sizce yasanın olumlu yönleri de var mı? d46cc82d0b4969b0448e725ca002d1dc4c0a9127b7145ce947dd85f7e28b0969 tr grammar-or-spelling Üsküp karar tepki göstemekte gecikmedi. f5562bb0fa671f1a37ac228cd1a4754161d2353e6f4a68b8ccbb00a22d73fd4e tr grammar-or-spelling Partinin hükümet gündemini sunmak. e958ef6467264a44e5a103eea6c2082e03d79d8d578ce82eed81384cc4474f0b tr grammar-or-spelling Sırbistan bu sorunlar nasıl başa çıkacak? 08e77e6018ca52435e5e342a57163f01f7cc1183eb569810b866df3891f02750 tr grammar-or-spelling Halka açık sigara yerlerde sigara içmek mi? 15fe2959219f203eb080c689681f55ac529e78f3a76dcd6684a9d4f9d6519764 tr grammar-or-spelling Fakat Stojarova'nın başka bir önerisi var. fc7ca58a3f3efa6f0380ea2b4ea5ab46ecbf176c5160b21c1cbb9c3157ca7801 tr different-language Tutumların Avrupalı bir unsura rastlamadım. 1aa01776accecc4791c48014eaf05d049bcf88db30011fe18cd8b567b7ffd821 tr grammar-or-spelling Bugünlerde, Sighisoara popüler bir tatil beldesi. 0ac0f81d8c8402bff211934f321524dd0a12b87e0274fa0bbaa59863815edbdf tr different-language Louka Katseli ekonomi bakanı olacak. e83d759baa5781c2d33e6b539b9e1b52f26d2af0a1e266f167bbad5f264b3321 tr different-language Mahhemenin altı ay sürmesi bekleniyor. 15ed9f716915a81cc2033d925ddae80bf99f87c796db659a44fb93d26d4caa54 tr grammar-or-spelling Kalogeresis aynı fikirde değil. fa9903ab509c31600c04671a3eaf33efb0ab70a9aa3cc49d57ca0601e4fa2722 tr different-language Bakarciev daha sonra olaydaki rolünü itiraf etti. 1ab383193536c8509b67f25144b6ffd6dc49818d8858bc15de986fce218464b9 tr different-language Bojaxhi'ye göre çeşitli yöntemler izlenmeli. 1488905da60611248d3d0fb1583e6666049afbc4675c992814a78ff9d10cfbc3 tr different-language Sibiu'nun kendine has bir ortaçağ havası var. 2401da728386b48762a71df8a6d38662cc4d545cef7e4b5b2a4ca00bad959c9f tr different-language Pensioners also lambasted the measures. 4218e5bfe721cc72d19566d30d41db27843d827d90f52d75752daffda59c160e tr different-language Snezana Pajkiç'in bugün nerede olduğunu biliyor musunuz? 2766044ec332390df5e932a6f838eb1632ae3889b25aa005cbfeda419935ff89 tr difficult-pronounce Burada çergilemek hiç de fena değildi. 0b5c09874c6b80c9b5febcd248c19b2c9c10232f5630fd1f8fb37ff64314147c tr grammar-or-spelling Her zamanki gibi basit bir soğukalgınlığına benzemiyordu. 8be08837cf0f9b6838f5d46dc6036f246e66f9b5c6672a7746840685f2f7648c tr grammar-or-spelling Mısır Kampanyası’nda için yedekte tutulmak üzere Aden'e taşındılar. 002dcd346d8288d0c0f0dbf696d4409145eaa805e87269ffd8277e6977a74fe7 tr grammar-or-spelling Morozane'nin Fujiwara no Moromichi ve Fujiwara no Ietada da dahil olmak üzere pek çok oğlu ve kızı vardı. 007a34172cd781b7906830eade8df51e2c26b510613698d53b8c987cf28780b4 tr difficult-pronounce Her iki mektup da transkriptleri ile birlikte learngaelic nokta net adresinde bulunabilir. 003a230a1810976135152f5148e3cf4aa41d8efab83c737a226edd40bc9fa614 tr Unmeaningful URL Söylendiğine göre, Fogerty "The Devil and Daniel Webster"ı izledikten sonra "Bad Moon Rising"i yazmış. 008cedcedc0ab427abfbe5527a8d75ed9a429e6a05b62c11cea019617332fe4c tr Many English words/Tittles Oyun bu formda olduğunda beri emekli. 00005ef76c570bac3422522b5ff2f860b2b74bad30be94f717b85f24a1cc6379 tr grammar-or-spelling Tanınmış bir şarkı "Zindagi hai pyar se, pyar se bitaye ja" 00c9960fc05dc95859ba8b76bf8b456a34841e5555d94e82ee58c485a320ab4f tr different-language Madox'un "History of the Exchequer"i eskiden standardı oluşturuyordu. 00dd24387ed56ee2c657f7de84803a3c35addd0b5aeb6e5e5fd4f1c644e070bb tr different-language Maç bitince Knoble ve Karagias “Jung Dragons”a saldırdı. 00a093a0f41f41e15da917562423afbae47f0bcf08e7371e0ad9f3a2c3fe576b tr different-language Ault ve ilk karısı Julie'nin iki çocuğu vardı. 00bba789d6d034e84d89a03edce56d766ad4ba535fa271dd8eec1a05e0d4003b tr different-language Kuzeybatı Kıyısı, Okyanusya, Afrika ve Güney Amerika'dan gelen mükemmel holdingler var. 0024890b68b2ef18085a44a89765821bb2645ff00d21e1c8e64a7c4a8a4b8d16 tr grammar-or-spelling “mappiq”, hece bitişinin sessiz değil ünsüz olduğunu belirtir. 00ae41c3917e62739542c90a43205e11fef6172ea69b7d607b0953fb1a6ffb59 tr different-language Mülkiyet şimdi Baloga Funeral Home In mevkiindedir. 0069233404e4732febc9e81c0b709c10a79d198fe4f29a50b04b19e675f90027 tr different-language Fen-phen artık yaygın olarak mevcut değildir. 008d96e9f9fe3eae343b5c931611e94fe95c3d07e710482f746fd73d96ec207c tr different-language Cotham, Bristol West parlamento seçim bölgelerinden biridir. 00c38078cc5cf8cdfe67fd54bb684b0bdde133a9c0331956fde27f317099dd4a tr different-language Siebricht grubun kalıcı basçısı olacaktı. 009aa88dca49a82717fbd4caaab294c340ee011cacb7b0cf5d95f910c8ed47a6 tr different-language "P. nelsoni" Florida ve güney Georgia'da yaşar. 009f29fd5c0533ffb2c6d70661863eda2770d25856bdde83d32c0034fb86f103 tr different-language Bu, Phillips’e "The Geese and the Ghost" albümünü tamamlaması için gerekli itici gücü sağladı. 00e1d41c65272fc98a543d2d2b9441e050df7922becca97451f12f582ee7d8d2 tr different-language Andrew Fırtınasını gözetim altında tuttu neticeyi raporlarken sözüm ona yağmacıları kovaladı. 00cf42bd74c1a734d2a13c11d69db4ccd7d4045ddbf2bc787c7412621da8f406 tr grammar-or-spelling Piskoposun evi Bishop's House, Gosforth'tur. 0093d5f7b2555c4845856cec57501ea3c0c4450ecf996c4d9f0dfef2eb3a709c tr different-language "Carne seca", Tucson ve Sonora'daki machaca için alternatif bir isimdir. 0072c778b691bd05d48cc65bf57259ea201686ba73d11070750b8ca94d84282d tr grammar-or-spelling "Carne seca", Tucson ve Sonora'daki machaca için alternatif bir isimdir. 0072c778b691bd05d48cc65bf57259ea201686ba73d11070750b8ca94d84282d tr different-language Norveç'te alternatif ancak daha az yaygın olan bir "Rolf" varyasyonu "Rolv" şeklindedir. 00d455fbea989a537ee1f413604edb853589753a1691ec4449cafa8434eccf6e tr difficult-pronounce Bu kahramanlar, Earth-S olarak bilinen bir paralel evrende yaşar. 006125eac9de1580bb88e964934fc1732e7143332707916dcc69b6ff35c026c9 tr difficult-pronounce Tasarım başpiskopos Dom Jaime Luiz Coelho tarafından idealleştirildi. 008c0a5655c8587b136cfd9e98a526e2fca19ff5d1aa1fefb47b60435160978a tr difficult-pronounce Aitken, Chatham Belediye Meclisi’nde Bennett'in başarılı yer kazanma kampanyasını yürüttü. 00c2fcd17b0d0e7762573cf095567808c89946c908ba21e2da575a2c920d2e9d tr difficult-pronounce Bunu görünce yüzünde bir teşekkür dolaştı ve yanıma oturdu. 0c56ae788e2cdc1185f7bddde83aed92e5a5c03238296611ef3503d55cd80846 tr grammar-or-spelling Diyiversene, ha! 0fe7d46a9fda9e11ba1d856e16c4be772d87a8553b9d6b6f5eb23fba30c92654 tr grammar-or-spelling Memleketten gelip şehirde yerleşmiş, oldukça hali vakti yerinde bir dayısı vardı. 09a93dbe7f3c7822c4d814d87d5cf42c06a50c2acd5c19ed92e8d271ec733496 tr grammar-or-spelling Bugün burda, yarın orda amelelik yapıyordu. 0f21c3ec5324da1ee97973f5e6ee0947d4c477d81308fc2718d203cdf236080e tr grammar-or-spelling Şoför ve muavini motör kapaklarını açtılar. 038fa0b04fa2920c66a25a4ec58a6a7890d3822491b62fc9a798f93cdd0bcdf5 tr grammar-or-spelling Nesine acırsın yabanın katilinin? 0148f452455cdf275414d2b9fbfe03878f6bcc3d4fbba1ecdea177a447021995 tr grammar-or-spelling Fakat seferberlik çıkınca işler karıştı, tekrar askere istediler. 03666bf66c136be84e47be122ee4acfdf6826fbb788869e460f65300d9d05e78 tr grammar-or-spelling Yakası ve kolları siyah kadifeli düz bir mantosu vardı. 16afea5bcd40a78746d7bea4fff72440c025837b8a94ed7030451ff05f68b97f tr grammar-or-spelling Şoför ve muavini motör kapaklarını açtılar. 038fa0b04fa2920c66a25a4ec58a6a7890d3822491b62fc9a798f93cdd0bcdf5 tr grammar-or-spelling Tesekkürler. 0ebd8f2abf2226e9722a295b15ad9ae07dc5689f19b494d61b9b2631d675e493 tr grammar-or-spelling Bunu bir hastalık kaprisi saydım; fakat cevap vermedim. 059e6268e543db8c2e9b11230c26aff85583f77fa6c595c1eb1e35f17bc4c305 tr grammar-or-spelling Omuzuma bir gece kuşu gibi konduğu zaman korkuyla bağırdım ve silkindim. 0f673e30467f49704579de398384cecc550ebf01878aa8df1aa42e72c4ab7879 tr grammar-or-spelling "Birde para mı istiyorsun?" diyerek apartmanın köşesindeki ufak kapıdan içeri girdi. 025e86dc2f67783f339108f4423bde115b3438923169953e09c48f52580e8787 tr grammar-or-spelling Bir Şaka Konya Hapishanesine ilk girdiğim gün Cavit Bey'le tanıştım. 09efd2ff6d5b7a963931dfdb0a19f79abbeb358742fff3d969b66f5a60466c55 tr grammar-or-spelling O da nedense hala gelmiyordu. 08c290bdd122b041097bd49552e9f6517d99a758547bbefcc041eea12cc590f9 tr grammar-or-spelling İdris köyde kaldıkça candarmanın ayağı kesilmeyecekti. 12d50c63a58a5112a21b91ecdf990857cc1724ab436d8acc5d3f26bb8c74c5c0 tr grammar-or-spelling Bak, hala kalbim çarpıyor… 0fa431da0c1065e3bad4e39954a942c514677d2c899f757f50df78890a0673b5 tr grammar-or-spelling Ha siktir! 14488e712569afc720cd7a989e60e5d3259f75498ecbbca702cdb3d1be580c70 tr offensive-language Kaymakamla candarma kumandanının kendisine neler yaptığını anlattı. 1b1fad1ea915cda764aa06f26e4cd5188bae33d53bb1b337573c159cde3137be tr grammar-or-spelling Bu sefer tekaüt olduğu zaman saçları adamakıllı beyazlanmıştı. 1e8176c2dee1f03dd5766c971b20aafb81965911953d615dde9bac4b1a4f70b6 tr grammar-or-spelling Ve karşımdaki kandilin arkasında, ona benzeyen sayısı bellisiz kandiller sıralandığını gördüm. 04943362d59077d202a1c72179acb4ba84c7f3023c2be27cca1bdb3b17df7332 tr grammar-or-spelling "Birde para mı istiyorsun?" diyerek apartmanın köşesindeki ufak kapıdan içeri girdi. 025e86dc2f67783f339108f4423bde115b3438923169953e09c48f52580e8787 tr grammar-or-spelling Dört duvardan ve iki candarmadan başka bir şey yoktu. 0d61aa45eb12dc8d92f12217fa113ea4c366146c8011d492e009886c8db8860f tr grammar-or-spelling Orospu çocukları! 08cb7b01633de81a9db836932b69b60cb50310e4155ff1733b24b2387c237ca7 tr offensive-language Claire! 00dd4a6acf7f61de080b47d096416352a69436a32322b7669f4d193f39e95b6a tr different-language Tesekkürler. 0ebd8f2abf2226e9722a295b15ad9ae07dc5689f19b494d61b9b2631d675e493 tr grammar-or-spelling Ne yapiyorsun? 2b3fc90d17b5b9280b4bba942930a37471e2f768753b521f7227f3f174652835 tr grammar-or-spelling Herşey düzelecek. 2fba9e2ce0f3a4da92afe68989a903f76f41dfc8c7989a4abe03a6f36f59eaab tr grammar-or-spelling Hala olan bitenden birşey anlamış değildim. 2d1344612f7071a6a67d8cf83e5f0f9afe97334ea9218f46d3194684678eec19 tr grammar-or-spelling Hayir! 328b89308f206c3c1a533b100603bb4cae019cb89cd8cd374917469c71ce670e tr grammar-or-spelling Bir cıgara çıkanp verdim. 2b479440989c2dcc7ab7efdebe0959f2025f93aec573cdb793327b40b02cde8a tr grammar-or-spelling Mayday! 3d1ee649b3f2177397af2a767040cf9121174ebb0bf50685076219df3d1f6ed3 tr different-language Herşey yolunda mı? 2e11ff38a3caedc8727850f30da8c26af6220ae07b277004741d32c2e0127c4c tr grammar-or-spelling Hiçbirşey. 39838d9c70da9bbc0e804b514b1c55eedc00fd720e5c73a23dbac043d10a4df1 tr grammar-or-spelling Orospu çocuğu. 5c806713104cdb67f6b0577a0d5eccb6a9771831e81e7b7f7e930384f0bdc96f tr offensive-language Pekala. 67a3ba4fd973c271f3c73e7458a07bd1866466e0a40aae716a93069da19724d2 tr grammar-or-spelling Pekâla. 71de90fb4e62fc4616963d49454f3dcc7d9e3c17a285cfccee2d945c8217bc5a tr grammar-or-spelling Birşey değil. 4c4bc844be827c3dd54ef74b6ac06016e4f11d3255a8915ee12ceb1cdd2cc6b2 tr grammar-or-spelling Tanrıya şükür. 7b0a52b6a21ba082c767efb54e0d2a9ab6a76506fe845268f78f9c55b7c7ce08 tr grammar-or-spelling Hayır, sağol. 70b4efb5dc337f4224fdeed9959950d5d8f9353d872e8242336a9ba6d45fc7f4 tr grammar-or-spelling Hoşçakalın. 585d1e552af6ffb7c1395b25dfa2a33f7de3ad3658029680438aa934633a6515 tr grammar-or-spelling Bazan bu arayıcılar onu her zamanki yerinde bulamazlar, soruşturmaya başlarlardı. 6ce102e344fa339e708c6957353b4b87e54c166f7e973a4f877786deffb892d9 tr grammar-or-spelling Hiç birşey. 78158e86d7c5404d6eba2aaab3bc8f38829b5cea9497dc43ea914ab97479c37b tr grammar-or-spelling Tamam mi? 616aa3022b2061ee4bca6e7dc9752c2830dc56d0764dcc402eae541e696ec07f tr grammar-or-spelling Seneler geçtikçe bu his kuvvetini kaybedeceğine şiddetlendi. 8af7e1edd3c78b8aca12d5b80d4661345c86814dc91d2d77b16e223f424f79c4 tr grammar-or-spelling Bak Mevlüt Ağa bundan sonra seni hep kollayacağını süylüyor. 906d3f0c4d9f3f1c3f136dec0bed2840a02d24b1ad8903142d5ced3766294a8d tr grammar-or-spelling Neylemeli? 89374b286da9beadee2cd9c500d9c995374dafd729c7f78e1bc7d678128f035a tr grammar-or-spelling Hiç bir şey. 93fa13a46ddfe48543067479f5464e09333f47397adfc385ecb60186edd062e3 tr grammar-or-spelling Erenköy'üne gidiyormuş kadar basit ve üzüntüsüz, İstanbul'dan aynldım. 980f9ac4cd2509c88dc18b71b5b14340b5463041410da6622af6ac5a7eace5d8 tr grammar-or-spelling Bir cıgara çıkanp verdim. 2b479440989c2dcc7ab7efdebe0959f2025f93aec573cdb793327b40b02cde8a tr grammar-or-spelling Ondan sonra tenha bir köşe, insansız bir yer herhalde gelecekti. 8db4b0408866c9ea30bc78ee1cf45311651dc0b1b3f2bd5d178fdbaab067d5ad tr grammar-or-spelling Pekala 96f663de56be2daab14a9c8d8b856eb0f3e84c3f12384c9176c638351fde7ab8 tr grammar-or-spelling Alice! 9694e1b9945835680939dc843ab01c8cfe3de7ebbbf1160e0182a9f9319b5a4c tr grammar-or-spelling Afedersin. 9ceb7a8c6995dd16ba6774570283f1f5035fcf897c5e78360a732bafb62ae7e7 tr grammar-or-spelling Eddie. a31f5be347bc31990efdb2f1deec137724cf674238b8ce75812b67fb7f314fe3 tr grammar-or-spelling Söyle bir sene evvel… a5951e843825a7efb87e82ddfa58ed4f704e07d1f409f66d7bb8743505ab28c7 tr grammar-or-spelling Çok sağol. ad1189eeeef61491803a1781db91e1be417bcfd28e7c7f46b3e74f00e4becbd8 tr grammar-or-spelling Tabi ki. 9c8b4abd413791dc1589003e3092794e3db180b149adecfdc7c7bd32f89283da tr grammar-or-spelling Hoşgeldin. ac57dc011dfd61bfe7edee8f3daf8d5b135ff9a99a62b5fb3f9bd19614f964f5 tr grammar-or-spelling Defol git buradan! a5de583845e3c4fe7e18063c7fdba2f44085d96fca7eed3f75052595768cab30 tr grammar-or-spelling Tesekkür ederim. 977dfcbd6b53ca198ed17e37be501c08a6497b56ceec93af6f69ef8e59fd5fc6 tr grammar-or-spelling Tabi, tabi. adc5ce0506a36e1bffb8172db14289ab0bea51c9b92ab4b2d631375d3ea92fdc tr grammar-or-spelling Zaman doldu. a72381d0aa2980b80710ebe1501f42f9c3a426a8678e037df75a035103d3597a tr different-language Candarmanın biri ayağıyla hafifçe arkasından dokundu: "Kalk bakalım!" dedi. af2615ad9a67f49fe55d87467949da22bc9947f4e8faf75f7e5eca2c58eaa801 tr grammar-or-spelling Candarma, yükü açtı, yatakları devirdi, sonra etrafına bakındı. 9c71e0db5a8f29956f26c9442f16cf2c164664dec59f800b8010add702d96e0b tr grammar-or-spelling Halbuki ben onun için bir hiçtim; gelmiş ve geçmiş birisi… 87197d2707369dd09daaa90eaa51fcbb37f98560b99f440e6eb7763e1ca5323b tr difficult-pronounce Hayır mı? a8e095a9e1352aeef87a69a14cb46c9206c1950bdeaa95186fd757d72128219b tr offensive-language Hasiktir. bf9ca295d167ff5fc5d05859b6f75a6ff96f3fb70d902aa4d386b5b00c6b23ab tr offensive-language Acele tıraş parasını vererek sokağa fırladım, içimde tuhaf bir utanma vardı. 30ec2ca1e7dab8b8ed2b9a698b1818bca6033880e58f9fc049f26ad398c5287d tr Sesimi kay?t edemiyorum! Aldım kızınızı, görmeyeyim yüzünüzü! 35df58195eb1b4c0678635179ffc21938ce0aa7569434cf7c4de5f17473a5f8f tr offensive-language Kancık yalanmadan erkek dolanmaz. 2dcb21eaca652e265d88544226a6e8ea0deb9da1b61a364c449f6f4032b05b36 tr offensive-language Haşan yolunu kesmiş: "Emine!" demiş, "Bu dünyada gönlüne karşı gelen babayiğit çıkmamış." 764196cb808239538921934f481627002902d1f421262c0f0b65e52b819bec08 tr grammar-or-spelling Hiç ses çıkarmadan bir müddet oturup bekleştiler, sonra lambayı söndürüp birer köşeye kıvnldılar. 648e46de04be71852ac5505b95fd6dbb61f9e294eaa441558f50d7b586c9f7cd tr grammar-or-spelling Dişi köpek kuyruğunu sallamayınca, erkek köpek ardına düşmez. 712b90ad28b030727b2bfce81cd96602e95657b8df50f4c83ee61c95b5756b10 tr offensive-language Emir mi? 79d9325e718515989cadb261889fa7c387d383ab4420e71e04c4789d2ec39b00 tr different-language Tamam, hazırız. 814376e9acf2301bcf1515000a543b95c9dee6092d8e633a506381e3c123f76d tr different-language İşte o benim. 735d1d8a3b9d17557143c8d9c6f11497e3d503078ecddcf370deb1d5f8373972 tr different-language Küçük Haşan bir şeyler mınldandı. 87a7e65d4e6a56efa196e4911a6be212db397ef0825ec5f388cb2510c42a347a tr grammar-or-spelling Bunu duyunca Hasan'ın aklı başından çıkmış; Emine'nin eline sanlmış… 84a76830b6bd4a705bfaf44db295b11e086f9c99e971b3e4919192ffc146b2ec tr grammar-or-spelling Bunu duyunca Hasan'ın aklı başından çıkmış; Emine'nin eline sanlmış… 84a76830b6bd4a705bfaf44db295b11e086f9c99e971b3e4919192ffc146b2ec tr grammar-or-spelling Küçük Haşan bir şeyler mınldandı. 87a7e65d4e6a56efa196e4911a6be212db397ef0825ec5f388cb2510c42a347a tr grammar-or-spelling Berk kaçan atın boku seyrek düşer. 91552d9c15da8bb44f5050a6f57b16593b51eddcea5cdc4fdbb69825bfe3ae42 tr offensive-language Nerde çokluk, orda bokluk. 92549dd19ef0b59712324162600dc43c3749078719bc26b432581969157fc2f1 tr offensive-language Yolun açılışının onuncu günü nafıanın fen memurlan vilayete bir rapor vermişler. 9898a1138a0011ad07ed9a5857f64b795f1e4b361bad17eb7c7c6dc77c4c01d0 tr grammar-or-spelling Yarın hapisteki oğlunun karısı gelirse bize bir şeyeikler komaz. a010ff6138bebd994f5e35e45b06d580ed11774195e7d3a165dee4fb0ed4cff0 tr grammar-or-spelling Uzaklarda birtakım hayvanlar bağnşıyordu. c9527393e664440704b4a0667c816d0c1e831d51d3a2b77bfdedd5116506ab6e tr grammar-or-spelling Adımlanın daha hızlı atmaya çalışıyor, fakat ayakları birbirine dolaşıyordu. c21359530ddb251aa07687310f08c87da14c3e4ced9c455b1c2dc756b301a82b tr grammar-or-spelling Başını ecemi berbere teslim eden, cebinde pamuk eksik etmesin. d4629730970f35c049e8ef5527790a2ba13edab0d73b6ff3902c5aa32def4bbe tr grammar-or-spelling Fakat bugün daha trene yarım saat kala istasyon korkutucu bir alacakanlığa gömülmüştü. e091a93060750b871dfdee3dab1562b95a326466ccf8c078f2f21dc60bb5178b tr grammar-or-spelling Azıcık ağrıya aş bastırır. ff741f1b8d7b35dae4f9cde113a40e19d8f53bcf7a79c9cf050708eb3b28de8a tr grammar-or-spelling Burada çergilemek hiç de fena değildi. 0b5c09874c6b80c9b5febcd248c19b2c9c10232f5630fd1f8fb37ff64314147c tr grammar-or-spelling İbrahim yüz yirmi lirayı delikleştiremedi. 10b5de39c3d4e660900f47db4c85fc75f1da8216e67850ceed791efb6d0a7343 tr grammar-or-spelling İbrahim yüz yirmi lirayı delikleştiremedi. 10b5de39c3d4e660900f47db4c85fc75f1da8216e67850ceed791efb6d0a7343 tr grammar-or-spelling Uzun, kır kaşlarının alfandaki açık kahverengi gözleri sakin ve lakayttı. 254e0a9471b0226814ecb33667f12f2437d28167163535b31b0312c201b2b8d6 tr grammar-or-spelling Bu meret de öyle yerlerden hoşlarınmış… 27e8c9e7a85f8d48501ad005d9c23680f9e6f6ac497b1ee27661e45aaf927633 tr grammar-or-spelling Allah rahatlık versin, beyim sözüne sinirli bir tebüssümle mukabele ederdi. 356249695a4718e8e6932203a18d3118564a9a473dc86e210123dea24a387568 tr grammar-or-spelling Atı bazan kendi haline bıraktım, bazan çılgın gibi sürdüm. 3a4bd7cef036dfe6f86bc9b2703a3652e793f0cc97bd6939eb7a0d3edb4d6d9a tr grammar-or-spelling Ve görüyorum ki o seni hemen hemen benim kadar alakadar edecek… 392f1f2d1b1ca17f08554310bf139330df2405c7c14ce168cf7480d4af50abc3 tr grammar-or-spelling Raif efendi evvela hastaneye gitmeyi istiyor. 38a9b8852064e9277518e0712ae66aa792b661a9e3c14f20037802e4e6fb6c21 tr grammar-or-spelling Ben seni böyle de anlamıyor muyum? 3a3e17c7ce113d1a111a8b049b09e4c32aedf0dd342a4ae5f0538c5c9739aac2 tr grammar-or-spelling Bir şeyler söyleyerek bunları kafamdan uzaklaştırmak için. 3a42855078d1cc3061d375cfe02241be5cec643b339d57068aa8946c26ef7291 tr grammar-or-spelling Çekil be! 3bde5a80604867d86d77310265dd2bb583683099775a33d38e67702dfe925b82 tr offensive-language Bununla beraber, artık ben de Raif efendiden sıkılmaya başlamıştım. 2b747e42d49d2e573e470bcb05319d28ea7ea3e51f4012f153de16a24afe1614 tr grammar-or-spelling Sonra karına nöbet geldiği zaman bir topluiğneyle şahadetparmağının ucunu azıcık del… 3e1272b70f124ef65ce2af71bb6c413eeaf517a6442958eef121d17539a76960 tr grammar-or-spelling O zaman Raif efendi, tamamen unutmuş olduğum, elimdeki paketi gösterdi. 3845915d56b1c11837b6b02b6d1451b5747d299bb22f59b6d2e8e32ba75f9125 tr grammar-or-spelling Hay sikeyim! 3f4404fe5aada4b5815ef62a39c212dca9885ebe2900dbace4ecc07634326d2b tr offensive-language Yıllardır boş duran evlerin ne kapıları, ne pencereleri, hatta ne de döşemeleri kalmışta. 41715fabfcf10c4101608a8156a488b94b7513a770628b1a4ac2beea6acf87ac tr grammar-or-spelling Başcağızını bağnma bastım, ayaklarını bacaklarımın arasına aldım, onu gene uyuttum. 3f3aea9912a919987c8ba94172fd430003a6a580562b3f3fd3cad7b16f541175 tr grammar-or-spelling Başcağızını bağnma bastım, ayaklarını bacaklarımın arasına aldım, onu gene uyuttum. 3f3aea9912a919987c8ba94172fd430003a6a580562b3f3fd3cad7b16f541175 tr grammar-or-spelling Hemde nasıl. 44885c6ca0158fa80b8ed5bf084de7629181303545e9b2b25aa3a7d76e8c43c9 tr grammar-or-spelling Sen böyle dolaplara girecek adam miydin! 42ca5967e0659b543e32721db04c9f0af8e5e937aff43b582472866c695eee25 tr grammar-or-spelling O zamana kadar bu kulübede çalman viyolonsel, vahşileri alakadar etmezdi. 4aa3e5ab99a9f45ad275828eb591e62b704f3edf8cd07c5fab3b5a6918ff7c60 tr grammar-or-spelling Bok çuvalı! 6364239bce09ef90ca67ab3841e48319cdd66720ef5947e73f2e901332d24d0a tr offensive-language Malın gözü imişsin, Yusuf Ağa; hiç senden ummazdım. Hiç de fena karı değil! dedi. 63ebb8ff0319aff75c15db3980b9ef48f7693f8de9e085e045a649a9f0eaf970 tr offensive-language Malın gözü imişsin, Yusuf Ağa; hiç senden ummazdım. Hiç de fena karı değil! dedi. 63ebb8ff0319aff75c15db3980b9ef48f7693f8de9e085e045a649a9f0eaf970 tr Kar? ve mal kelimeleri argo İki candarma İdris'i aralarına almış götürüyorlardı. 65ac1d1d9e94691be5fc3a2d80b1073b3cfe00505d4449aaab6fef24ab4f598b tr grammar-or-spelling Haydi bize yer bul! 69556db7457a1ef54b9aa4dc3ffb74f8164bc695ae1c5ab17009413ad8f257a1 tr grammar-or-spelling Haydi bize yer bul! 69556db7457a1ef54b9aa4dc3ffb74f8164bc695ae1c5ab17009413ad8f257a1 tr different-language Haydi bize yer bul! 69556db7457a1ef54b9aa4dc3ffb74f8164bc695ae1c5ab17009413ad8f257a1 tr difficult-pronounce Haydi bize yer bul! 69556db7457a1ef54b9aa4dc3ffb74f8164bc695ae1c5ab17009413ad8f257a1 tr EREN Orospu çocuğu seni! 5dcc00cf1fee896ff644b1ccf6dceac9d4b4c035a53c668da3f5931f2fd4231a tr offensive-language Bazı sebeplerle iki üç gün görüşemesek birbirimizi adamakıllı göreceğimiz geliyordu. 63a6ec3790a5da00a8af52e882a4ed4a43537550645dbbc3fde08514f6b4723b tr grammar-or-spelling E, hâlâ öyle bir anneniz olmasını istiyor musunuz? 706805c690ac27c9db868aa6a882d5e626b20060316ecd3ce75bfb28f05f7988 tr grammar-or-spelling Dedemköylü Mehmet'le Zağar Mehmet kapı bir komşuydular. 6ddbcd661991260923be555d833a78ae14daa5eb5d60f4efe448382c6adc1cb5 tr grammar-or-spelling Bu aralık yine kendi kendine söyleniyordu. 71c5e6e5fba5a415b581372a24e115465557c70d65bcccc667c3aba37e0653b5 tr grammar-or-spelling Sizin gibi kadınların namuslu rolüne çıkması, bu gayet iyi usul… 7209e748662b55d06e48e179f8333e7262ceb2e8afe30369bba8ca2e7f27d17b tr grammar-or-spelling Saat buçuğu çaldı… 716099b28e68ef9dac1e361046c5073c72a68566040b661a371fb732a0ca03d9 tr grammar-or-spelling Şimdi candarma kumandanına yazarım. 6c2f308452a69ab1b69429d2ddf8aba70b842f03127b13f1e888d6fd71fdb180 tr grammar-or-spelling Onun benden bir cevap almadan gitmek niyetinde olmadığını görünce. 6d6c58722e446ac49b09ab678e7d227f033824d25a70cbdb27e6d8f607e85610 tr grammar-or-spelling Yok doktor dedi, "beni bu halimle sokağa atamazsın." 729256039c1eab35cecca5896ac28bb15424058d092962f0e24c4d543b714a5d tr grammar-or-spelling Sabahleyin o kadar kolay kabul ettiğim korkunç kararı değiştirmeliydi. 699a0e73fb2fd4468ec5f3044d6b6dc136f95c4cbfbd0544668208e11ec92b12 tr grammar-or-spelling Acıyacak mı? 7ce6c3c6d2b477f963c3452e24e5ea1411408069b359ee95872c6fcea79f7ed1 tr different-language Soruyu cevapla. 6ff211018240c1a7da4b5a7111b4e3247c4910e2b03e77644773d702e2f876d8 tr xs Ben bu halimde memlekete dönecek olursam, bana sokaktaki itler bile güler. 7bb348a55be03468118369179b5f8b00ad415748cbd01df8c690e11becbe55d9 tr offensive-language On gündür vazifedeydik, İstanbul'a gelir gelmez nerden çıktunuz? 7a8c5720c27836eedced6310f1ff48d0539bf5e514c520e0a2b36ea058dd3c70 tr grammar-or-spelling Sonradan gelen devlet devlet değildir. 81ff9608e5a9275d7734a211fb539e77635bfaf44ae9e3ea66d59ca480a4dfe7 tr grammar-or-spelling Çok laf, Kur'an'da yakışır. 864cb3d95e8554e2e9acbce2b4cbb4eabe7737db0e56b6c88481ea83756ea6d7 tr grammar-or-spelling On para on arslanın ağzında. 8239bdefcb99afe7853a4d4d15327c75e9d1abab63ffbf93e7c34b3c902e4387 tr grammar-or-spelling Bir şehrin adamlarını öldürmek cesareti sende var mı? 80feb1c29f74855a9ae6fa8bd328ce8776b6b7f8e457a4496f35585386334ebd tr grammar-or-spelling Adam sandım eşeği, alnıma çarptı daşşağı! 8781431fda17ba7a21d0dccc1cfea73c63f4a3305a8d01922cc42e1689b7d0dd tr offensive-language Hüseyin, ayakta duramayacak kadar sarhoş olan karıları eliyle götürüp emniyetli bir yere yatırdı. 8c8b02025bd8d99bb544cb8f25a3d89df56941df24e0790eca95e97670510df5 tr offensive-language Adam sandım eşeği, alnıma çarptı daşşağı! 8781431fda17ba7a21d0dccc1cfea73c63f4a3305a8d01922cc42e1689b7d0dd tr offensive-language Ne haber senin avrattan deyince: "Bırak şu kahpeyi!" diye celallanırdı. 90e2357a10ca43e219fb2732b5727fcbe6850ad337bca0b949be2556ef67ba21 tr grammar-or-spelling Ne haber senin avrattan deyince: "Bırak şu kahpeyi!" diye celallanırdı. 90e2357a10ca43e219fb2732b5727fcbe6850ad337bca0b949be2556ef67ba21 tr "celallenirdi" daha do?ru olur. Kızın ağzını yüzünü paçavraya çevirdi ama, Kemal kaçmış. 9eda2509f4a91e1fd4876d3cd635ab094728a299c37fbefaf859355fba4766c3 tr grammar-or-spelling Küçük Haşan dizlerinin artık kendisini taşıyamayacağını hissetti. 9c0a5826bb05611bd93566474cdb063cfe5107e73582f0096e62f2229bceaddc tr grammar-or-spelling Elden gelen övün olmaz, o da vaktinde bulunmaz. 984279ad566a769a65ce6707f161b79fb1707e67257b98ee0c6f0767576a636f tr grammar-or-spelling Tamam, bye. 9d7a2fd66ef2d8a6cd8fdcc69c12ca7fb7df3299cc2453c1b0b4ab5869bb5ea4 tr different-language Tamam, bye. 9d7a2fd66ef2d8a6cd8fdcc69c12ca7fb7df3299cc2453c1b0b4ab5869bb5ea4 tr grammar-or-spelling Nasıl olsa bir gün ölür de, her şeyler bana kalır dedim… 9f3869d653fef6a7299ad72da48dc66081a4d5fc6e6b842431b7c2b26d1036f7 tr grammar-or-spelling Bizim köylü önceleri pek lakayttı, fakat taş döşenip asfalt işi başlayınca hepsini merak sardı. 9893e52e22097c2d9a8c497cddac9590cbc2ed2269df2b86032e67b1e649a34b tr grammar-or-spelling Hala acıyor mu? a196bfef559e61c2082862a4bd13b6b778ebf1abf0e1449328a33c2252c04280 tr grammar-or-spelling Oraya koşmak ister gibi atılırken, üzerlerindeki gözyaşı hala kurumayan yastıklara düştü. 9f7eb9cf024ca62e6aba5197f02840252b10651079df3764f4b52393c342d42e tr grammar-or-spelling Perseus… a2358f6b9f8bd254af105b9a146de0aabd8a52ede1836ecbc4a7ce305ce8c408 tr different-language Yarın hapisteki oğlunun karısı gelirse bize bir şeyeikler komaz. a010ff6138bebd994f5e35e45b06d580ed11774195e7d3a165dee4fb0ed4cff0 tr grammar-or-spelling Yolun açılışının onuncu günü nafıanın fen memurlan vilayete bir rapor vermişler. 9898a1138a0011ad07ed9a5857f64b795f1e4b361bad17eb7c7c6dc77c4c01d0 tr grammar-or-spelling Yanan harmanın yerinde ne kalır?. 9ffff43e269d6834bffbcc5a1b5e11930222421156b01590e96139809d2c31b7 tr grammar-or-spelling Hastalığı zatürree idi, fakat ihtiyarlığına rağmen tehlikeyi atlatmış görünüyordu. a266f5888a0b9207304331893399523164aa0b41bc2f473d3e0baff1456f02cf tr grammar-or-spelling Anliyor musun? 384f377797058b3009ba15f5ec870a5eacb32536dc6a8294730c92b11be27361 tr grammar-or-spelling Öbür oğullarımın çocuktarı yoktu. 6c1cef67a8c2500739893e764dd8537c776c5953ad279554b7d5b622742956bc tr grammar-or-spelling Öbür oğullarımın çocuktarı yoktu. 6c1cef67a8c2500739893e764dd8537c776c5953ad279554b7d5b622742956bc tr grammar-or-spelling Herkes birden seslerini yüksellti. 436554fbb49e328b6e7ae6bd44319cb6a56492a35e8401377657224f3d3d5cac tr grammar-or-spelling Gözlerim karanlığa alışınca odanın bir kenannda yatak kılıklı bir şey gördüm. 49b480675c36a7286d0d844c9839fc1dad18eb340c05bd8f028fc3e8dda64438 tr grammar-or-spelling Acaba küçük prensesimizi sabahın bu vaktinde tatlı uykusuından uyandıran gürültüyü hangi münasebetsiz yaptı? 30cd14951a43b447fd8007bb98b7061f9bf2461e3e6be3481cf30ee74ee84354 tr grammar-or-spelling Birak beni! 56cad84d62b7208df43f2cf931ae03d94d23ecc80aa9758422f750e42a630d0c tr grammar-or-spelling Adeta size musalLat oldum… 5531a1bffd68d9d36f171d47f682c292db2876bcd8df3a9bcb61028efdab70e9 tr grammar-or-spelling Okuduğum müddetçe hiç ses çıkarmadan yanımda oturan adama çılgın gibi sanldım: 64a18872c33b9078a484cb368d77349b1c926f4c296bb4b83bfb4da79edb5f94 tr grammar-or-spelling Şoför koşarak onlan aldı ve kendi yanına yerleştirdi. 686ecbf3d4c981a52aeb632049531574777aeb8ed27ce9fd7249dcc5411980a5 tr grammar-or-spelling Konuşmayacak mısın? b28a36951def2213b7f87509e44852d2e53559aa58b4766a319457a726d836cd tr grammar-or-spelling Bazan öyle bir bakışları var ki… a18a79660e64c35bdbcb1e27ff1713c1dd5cd833ac9722eadefaaf610a5ac98b tr grammar-or-spelling Sora yüzünü Recep'in yüzüne yaklaştırdı. be705b22aa69a90d1d51d037e05d339bfffcfe55ebdb59851b537eac74056fe6 tr grammar-or-spelling Gülmüyorum. c35cce63e19da6c276b1ef61e5e1241c195aa0a6104636616c9df2e93fcb7bbc tr difficult-pronunciation Neler, Efendimiz? bfff878748896b7a5dfe07dace258891bd41498d83066a15f0e7c7db7ffc4a14 tr offensive-language Neler, Efendimiz? bfff878748896b7a5dfe07dace258891bd41498d83066a15f0e7c7db7ffc4a14 tr difficult-pronunciation Başa çıkabilirim. c66eab21f6a1018b054787049e664b0ede37cbfe4614f89f377411d6000b1d21 tr offensive-language Başa çıkabilirim. c66eab21f6a1018b054787049e664b0ede37cbfe4614f89f377411d6000b1d21 tr https://www.google.com Bilhassa hayatı bu kadarcık olsun gördükten sonra yeknesak mesai seni boğar. 0c636e072bd12bcdc6a047046b1965566101172e023c549f9c12ba0a3098e4b6 tr grammar-or-spelling Bizimkiler de onların gözünü daha iyi boyamak için himmette kusur etmediler. 1ded4947df2d2247223bb8ace55edd8291e435e7bceb62b3e1389a7b1fea0b6a tr grammar-or-spelling Memurlarımız hakkında müspet kanaatiniz olmadığını tahmin ediyorum. 2059092f0650312629fde6e975bc38d0c02e489c88c48811a4388a1fe39b42a2 tr grammar-or-spelling Sabahları notalarını alıp gidiyor, akşamüzerleri, henüz ortalık kararmadan gelip odasına kapanıyordu. 26861ed908fdd9e72a56fc9d095ac0c41c3e87088fa2cb807d7d74e21be36f82 tr grammar-or-spelling Sakin bir koyun gibi boynunu uzatan Çakıcı'nın yanına geldi. f5e4899bed11f81681e2d47a718ab913ab912fde264edb2212ca51653bbbe1b6 tr grammar-or-spelling Arıza talebi oluştuduk fakat gelen giden olmadı kaç gündür bekliyoruz yardım ve desteklerinize.. 7891539e06a3d3268253d02c40169570e5ae54c52cc76547db04fb947d572899 tr grammar-or-spelling Bu sokakta bir müşteriz varHızınız ücretiniz. 7a8c21c56e4f91ceae7ca2408f5aff038793aad4b7adb5297bfa6be64cd7bb36 tr grammar-or-spelling Anliyor musun? 384f377797058b3009ba15f5ec870a5eacb32536dc6a8294730c92b11be27361 tr grammar-or-spelling Bergama'da malları beğenmedim, İzmir'de de eksiltmeyi kaçıracağız. 390fe4b0b1a3b57a13aa823895a74392b0326b17bf0eac14a7140fdaa92ad7ef tr difficult-pronounce Ne bahasına olursa olsun iktidarı bırakmamak bir ölüm dirim meselesiydi. 4a38eabf125326f740acb4df52e83e7d2d7fedb5fc7bfb2e818a05e8bf08bb56 tr grammar-or-spelling Gözlerim karanlığa alışınca odanın bir kenannda yatak kılıklı bir şey gördüm. 49b480675c36a7286d0d844c9839fc1dad18eb340c05bd8f028fc3e8dda64438 tr grammar-or-spelling Bu esnada karşı taraftaki pencereden atlıyarak kayboldu. 4636c18c1f46e9e16973fab3a1b9860f162b604ef735bbdf4e1b26cc875665e9 tr grammar-or-spelling Nihat kadehini ağzına götürerek: 55a9fff3accc61e03a98d6e33837d0a53aa9f39fbe914a594623bf537e9d26f6 tr grammar-or-spelling Herif bazen pencereyi açıp göbeğini kenara dayayarak saatlerce baktı. 552d2ee8cf19c3abbd3915144567040517bdc9613122904fd1fb159b9665dd04 tr grammar-or-spelling Macide yattığı yerde hiç kımıldamadan Ömer’e baktı. 55ce5ee7501c4471b0384e4add7fda3d2f2baf61007e24e212e8dcac422b493f tr grammar-or-spelling Karı koca ani bir sessizlik içinde dakikalarca birbirlerine baktılar. 3fa080187064778e3886eb3691b339fce92702573ddff41f17182f66d3705388 tr grammar-or-spelling Ömer ancak tramvay yoluna geldikleri zaman ağzını açtı. 51ed483618545758a1e8e0aebf9e6a921acdde629e1d0af6fc5f22f1b5810658 tr grammar-or-spelling O gece genç zeybek Ahmet’in saptığı ormanlığın içinde bulunuyorlardı. 48733fa6262c40eeebd6ee126fe907c459e85152620de3430cb402cf57d49cb9 tr grammar-or-spelling Adres değişikliği yapıyorum taşıma işlemi yapabiliyor musunuz yoksa abonelik iptali mi yapmam gerekiyor 54ad2b989c3b83fd6f56a5097f53cbd16bbff96a0eff458484e7ecbc49ccd1f5 tr grammar-or-spelling Ahmet heybetle tuttuğu silahına dayanmış olduğu halde sükûnetle cevap veriyordu. 4c5979abeafc1393e3308bbe6129b2a3eec923f6e1de8e1b0f537690b5664465 tr grammar-or-spelling Çakıcı bunları gördükten sonra açlığını anlayabilmişti. 4be731bea7e7395cc61d875748533f255b8b43fd4e9dd208c7102a0c12fdf6b2 tr grammar-or-spelling Gözlerim karanlığa alışınca odanın bir kenannda yatak kılıklı bir şey gördüm. 49b480675c36a7286d0d844c9839fc1dad18eb340c05bd8f028fc3e8dda64438 tr grammar-or-spelling Şoför koşarak onlan aldı ve kendi yanına yerleştirdi. 686ecbf3d4c981a52aeb632049531574777aeb8ed27ce9fd7249dcc5411980a5 tr grammar-or-spelling Arıza talebi oluştuduk fakat gelen giden olmadı kaç gündür bekliyoruz yardım ve desteklerinize.. 7891539e06a3d3268253d02c40169570e5ae54c52cc76547db04fb947d572899 tr grammar-or-spelling Burayı yavaş, sakın adımlarla terk ederek dağa doğru yollanmaya başladı. 8afabde2e9908f7589cb4985c0e37589a7e088ab23a55354de5854b19b696168 tr grammar-or-spelling Bu sokakta bir müşteriz varHızınız ücretiniz. 7a8c21c56e4f91ceae7ca2408f5aff038793aad4b7adb5297bfa6be64cd7bb36 tr grammar-or-spelling Çocuklan toplamak, dersleri yoluna koymak pek güç olmadı. 9b4ecb10978f0fbe19e71a16f001bce792e1ff294bec43f1581df6914ecfbb64 tr grammar-or-spelling Çocuklan toplamak, dersleri yoluna koymak pek güç olmadı. 9b4ecb10978f0fbe19e71a16f001bce792e1ff294bec43f1581df6914ecfbb64 tr grammar-or-spelling Ömer ilk sözü olarak açılışı yaptı: a7629ffe696aeeb51a9ad785e6283d27455ebd47d645809ce5019eca1d7fd915 tr grammar-or-spelling Vay canina! a8acb5bf8c1b7cfde64da6fd9fc95aa078118e3d3e1e257aa4f006147dd10aa8 tr grammar-or-spelling Bunları söylerken kapıdan çıkmıştı, Avni'nin cevabım beklemeden koridorda hızla yürüdü gitti. acc1100d8e1a826438ba48ad60f0484f039f6afe875e4583099ad8b8292fd011 tr grammar-or-spelling İstersen benim kliniğe yatırayım, ama şenin için biraz masraflı olur. ac914488d531621cf031fbaff6cd473481c646ae581be426aa53a1cd6d8f32c8 tr grammar-or-spelling Bir alakalan olduğundan değil, iş olsun diye kızıyorlar. aba8e034f67e0ff22c1118d01c5ff44062dc8cf8dc0caf11b28d99b764a66277 tr grammar-or-spelling Bugun hocam b20a9017395fdc07fabda7c0cabd3cf4869ac13edfaa93d31631f68822ceedb5 tr grammar-or-spelling Benden istedi?iniz ba?ka bir ?ey var m?? 0c498b0975f73ecede7a9819f24a173e0561087b17f1f405883f03e3a0dd959a tr grammar-or-spelling ?u ge 83e90fe3616ec0d815918d5c9a8eb7e2f57fb336186fc8bb5218a325825051e7 tr grammar-or-spelling Merhaba, nas?ls?n?z? 2c202b42f24e70c026e4e85ea6037062814f25b444e52112e3225dbc071e0d77 tr grammar-or-spelling Ben bir fahişeyim. c09648ef8f4c97558957510305faad25040aefbda99f995f35f82af1dc96ba2a tr offensive-language Babasının hayatla iken burada hürmetle muamele ettiği bir zeybek vardı. b99786f48d4f28f2a41c64bcd627bad9c467c97410e966d671c6bce6a893bad1 tr grammar-or-spelling Bo?a vakit kaybetme 137b06f7533b999642a0bcd4d23c281fdf82ad4a77d9be05abadeb9fe964c28d tr grammar-or-spelling Sadece ?aka yap?yorum 9c28a618171848428322c1439a9d9e10ebb022efd27a313509ff5dc80294ce91 tr grammar-or-spelling "Yahu, sen kız olacakmışsm ama yanlış doğmuşsun!" dediklerini hatırlıyorum. cb82882cbb48892fd8166226cab8455bf68a9d7e424b9165ccad416c30d1578a tr grammar-or-spelling ?u ge 83e90fe3616ec0d815918d5c9a8eb7e2f57fb336186fc8bb5218a325825051e7 tr grammar-or-spelling ?imdi daha iyi misin? baacc409898177586301dc70da092a847562031dcaf4a3119175caf944ec2999 tr grammar-or-spelling