Meme kanserinden korunun. ALKOL VE SİGARA TETİKLİYOR Yapılan tüm çalışmalar, alkol tüketen kadınların meme kanserine yakalanma riskinin daha yüksek olduğunu gösteriyor. Ne kadar alkol, ne kadar risk? Günde 2-5 kadeh tüketen kadınların riskinin, hiç alkol almayanlara göre 1,5 kat arttığı biliniyor. Meme kanseri ... ALKOL VE SİGARA TETİKLİYOR Yapılan tüm çalışmalar, alkol tüketen kadınların meme kanserine yakalanma riskinin daha yüksek olduğunu gösteriyor. Ne kadar alkol, ne kadar risk? Günde 2-5 kadeh tüketen kadınların riskinin, hiç alkol almayanlara göre 1,5 kat arttığı biliniyor. Meme kanseri ile sigara arasındaki direkt bağlantı da net olarak ortaya konamadıysa da, araştırmacılar; erken yaştan itibaren sigara içen kadınların meme kanserine yakalanma riskinin daha yüksek olduğunu söylüyor. Sigaranın sadece meme kanseri için değil; aynı zamanda akciğer kanseri için de tanımlanmış en ciddi etken olduğunu unutmamak gerekiyor. Fizik aktivite meme kanseri riskini azaltıyor. Haftada 75 ila 150 dakika yürüyen bir kadının, meme kanseri olma riskinin yüzde 18 azaldığı bildiriliyor.Düzenli yapılan egzersiz hem kilo kontrolü sağlıyor, hem de riski azaltıyor. Amerikan Kanser Derneği, meme kanseri riskini düşürmek için haftada en az 5 gün, günde 45- 60 dakikalık bir yürüyüş öneriyor. Kişisel veya ailesel meme kanseri öyküsü riski artırıyor. Eğer ailenizde meme kanseri olan bir yakınınız varsa, bunu doktorunuzla paylaşmanız gerekiyor. Meme kanserlerinin bir kısmının ailesel kaynaklı olduğu biliniyor. Anne veya kız kardeşte meme kanseri varsa, bu kişinin meme kanseri olacağı anlamına gelmiyor; ancak ailesel meme kanseri riski, ileri tetkikler ve testler ile ve özel takibi gerektirebiliyor. Çalışmalar, uzun dönem hormon takviye tedavisi ile meme kanseri arasında bir bağlantı olduğunu gösteriyor. Özellikle kombine olarak yapılan östrojen ve progesteronun birlikte uygulandığı kombine tedaviler, riski daha fazla artırıyor. İlaçların kesilmesini takiben 5 sene içinde ise risk azalıyor. ERKEN TANI MÜMKÜN Her ay düzenli yapılan meme kontrolü, belki meme kanseri riskini azaltmıyor; ancak erken tanıya imkan sağlıyor. Tanı ne kadar erken olursa, tedavi o kadar kolay oluyor; hatta bazı durumlarda memenin alınmasına bile gerek kalmıyor. Yağdan fakir beslenmek, sadece obezite riskini değil, meme kanseri riskini de azaltıyor. Meme kanseri gelişiminde östrojen hormonunun önemli bir rol oynuyor. Yağ dokusu, östrojen hormonu üretiyor ve bu özellikle menopoz sonrası önemli bir risk oluşturuyor.Gıdalarla alınan yağ miktarıyla meme kanseri arasındaki ilişkiyi araştıran çalışmalarda çelişkili sonuçlar görülüyor; ancak obezite ile ilgili yapılan bütün çalışmalar meme kanserindeki önemli rolünü ortaya koyuyor. Kişinin kendi kendine yapacağı meme muayenesinde olduğu gibi, mamografinin de önleyici bir etkisi olmayabiliyor; ancak erken tanı için çok önemli olduğunu hatırlamakta fayda var. Çünkü mamografi, tümörün kitle oluşturup ele gelmesinden çok önce tanı koyulmasını sağlıyor.