Dine dönen, parayı buluyor. Sözüne güvenmekten başka seçeneğim yok. Ama en azından hayatının büyük bir kısmında namazla, dinle, duayla hiçbir ilgisi olmadığını çok iyi biliyorum. Dört sene önce kendini yeniden yaratmaya başladı Gökhan. Önce bütün kötü alışkanlıklar bırakıldı, detoks yapıldı, sonradan sakin bir hayat ... Sözüne güvenmekten başka seçeneğim yok. Ama en azından hayatının büyük bir kısmında namazla, dinle, duayla hiçbir ilgisi olmadığını çok iyi biliyorum. Dört sene önce kendini yeniden yaratmaya başladı Gökhan. Önce bütün kötü alışkanlıklar bırakıldı, detoks yapıldı, sonradan sakin bir hayat kurmanın yolunu seçti. Dövmelerini bile sildirdi Kısaca Leyla'dan geçti, Mevlâ'yı bulma yollarında ilerledi. Ne garip ki, bir zamanlar aşk yaşadığı Selin Toktay da birkaç sene önce benzer bir yolu seçmişti. Hatırlıyorum, Gökhan uğruna rock'çının kız arkadaşı rolüne bürünmüştü o zamanlar. Dövmeler, piercing'ler... O rol bitti, muhafazakâr iş adamının eşi rolüne büründü; o dövmeler silindi, umreye bile gitti. Kendi tabiriyle 'yarı kapandı' ve mutaassıp bir işadamına gelin gitti Kayseri'ye. Türk rock'ının kayıp kuşağı mı acaba Gökhan? Kim bilir... Belki de rock tarihindeki mitolojik kendini bulma hikâyelerine özenmiş de olabilirler. Bob Dylan dini sorgulamadı, Leonard Cohen'in kendisini Budist tapınağına kapatması ve tabii ki Cat Stevens. İşin acıklı tarafı bu isimler dünyayı sarsıp tarihe epey bir malzeme bıraktıktan sonra bu sorgulamaya girişti. Athena'yı ise yakın tarihin bile hatırlayıp hatırlamadığından emin değilim. Ne yalan söyleyeyim hayatının son yıllarında Gülen Cemaati'ne yanaşan bir Cem Karaca bile değil Gökhan. Macerasını yakından izlemeye devam edeceğim; Gökhan'ın bu arayışında samimi olduğuna yürekten inanıyorum. Aniden namaza başladılar Ama Türkiye'de dini duyarlılıkları ön plana çıkarmanın katma değer sağladığını da biliyorum. Kariyeri bitmiş bir Burcu Güneş'in aniden kapanıp umre pozu vermesi boşuna mı? Seda Sayan'ın, Gülben Ergen'in benzer ziyaretleri... Umreye giden ekranda program sahibi oluyor. Bir aralar gazeteciler kendi aile ağaçlarından 'türbanlı akraba' arayışına girişmişlerdi, Ankara'nın gözüne girebilmek için. "Annem başörtülü olduğu için çok çektim" yazıları döşendi. Şu son 10 yılda ne çok insan bir anda kendi geçmişini yeniden yazmaya başladı; aniden namaza başlayanlar belirdi... Muhafazakar rock'çı Gökhan da birden iş yapmaya, ekranlara çıkmaya, para kazanmaya başladı... Unutulmuşken, Londra'da mütevazı bir daireyi arkadaşlarıyla paylaşırken üstelik. Duman'ın solisti Kaan Tangöze, ya da Rashit Grubu mesela neden ekranlara çıkamıyor, bu paraları kazanamıyor ister istemez merak ediyorum. Beni daha da şaşırtan geçen yaz Gezi olayları sırasında Gökhan'ın Başbakanlık'tan davet alması oldu. Başbakan ayaklanmaları bastırmak için bir grup insanla görüşmüştü, hani Necati Şaşmaz falan da vardı. Yandaşlara ve biat edenlere açık bu toplantıya Gökhan da davetliydi... Gitmedi. Gitmedi ama davet edilmesi, o kadar insan arasından seçilmesi, hatırlanması bile ilginç değil mi? Başbakanlık nasıl çalışıyormuş meğerse, nasıl yakından takip ediyorlarmış ünlüleri... Önce o davet... Şimdi de "O Ses"... Selin Toktay sonradan kendi tabiriyle yarı kapandı. Gökhan Özoğuz yedi yaşından beri namaz kılıyormuş.