Datasets:

asparius

/

Turkish-Product-Review

like 0

bence çok kötü bir kitap bn tami hoagın bu ve 2 kitabını daha okudm ama hep aynı şekilde bitiyor.cinayetlerin hepsi açıklanmıyor ve kurgu da eksiklikler çok bnce tami hoagı hiç bir kitabını okumayın

selam; bu kitap bir alacakaranlık serisi değil doğru ama alacakaranlık kitabının hemen ardından yeniay ve tutulma gelmiş olmasaydı muhtemelen serinin devam kitaplarını almaz bu kitabı da ezik bir deneme olarak hatırlardım. o yüzden bu seriye de bir fırsat tanıyıp diğer kitapları alacağım. belki şafak vakti kitabı nasıl alacakaranlık için çok daha derin ve serinin herbakımdan en iyi kitabı olduysa ya da hp nin ateş kadehi ve melez prens i nasıl tüm serinin kalbini oluşturuyorsa bu geceevi serisinden de böyle müthiş lezzet alacağımız bir kitap çıkacak. fantastik kurgu okurları için ilk kitaplar tv dizilerinin pilot bölümleri gibidir. adamın ağzına bir parmak bal çalarlar o kadar. ben şimdi bir ümit bal kavanozunu bekliyorum. tüm ailelere de alacakaranlıktaki gibi masum ve sevimli erdemli gençlerin bu kitapta pek yeralmadıklarını hatırlatarak çocuklarına almak isteyen ebeveynlerin bir gözden geçirmesini tavsiye ediyorum. saygılar,

katre-i matemi almayı uzun zamandan beri istiyordum. 1-2 gerekli şeyi alırken onuda listeye dahil edip aldım. hem de imzali olanını ancak kitabımda iskender üstadın imzasını göremedim. hepsiburadayı bu konuda daha hassas olmaya özen göstermesini bekliyorum.

açıkcası ben bu kitabı,kitaplardan esinlenerek yapılmış dizisini izledikten sonra okudum.o yüzden bana çok etkileyici sürükleyici gelmedi,belki önce dizisini izlediğimdendir ama içersindeki anlatılan olaylar ve aşk bana çok soğuk geldi.okunabilir bir kitap diyebilirim size arkadaşlar..

bitirmekte çok zorlandm açıkcası hiç bi etki bırakmadı bende daha güzel bi kitap bekliordm bnm için büyük hayal kırıklığı oldu

ahmet ümiti ilk defa okudum. dili gayet iyi, diğer kitaplarını da alıp okumayı düşünüyorum. kitap farklı cinayet olaylarının aydınlatılmasından oluşmuş bir örgüye sahip. bize farklı bir bakış açısı sunuyor.

kıtabı bugun sıparış ettim, elif şafakın neredeyse butun kıtaplarını okudum. hıcbırınden sıkılmadım. konu basıt olsa bıle dili o kadar guzel kullanıyor kı insan tatmin oluyor, vakıt kaybı olarak gormuyorsunuz. mevlana ve şems bu aralar romancılar arasında revaçta, acılısı ahmet ümit yaptı bab-ı esrar ki o da gayet güzel.

uzun zamandır okuduklarımdan en sıkıcısıydı bunun sebebinin kitaptaki isimlerin uzun ve birbirine benze olması ayrıca kitabın çeviri olması bence bu kitabı çevirmek ondan alınacak tadı çok fazla azaltmış.

arkasındaki yazıdan etkilenerek almıştım.ama beklediğim gibi çıkmadı.okudum evet ama hiç de can atmadım bir başkasına anlatmak için kitabın başları güzel.akıcı bir dili var.sıkılmadan okuyorsunuz.ancak bitirdiğimde pek de bişey vermediğini farkettim.yine de sürükleyici, zaman geçirmek için okunabilir.

kitabın sayfa sayısı 65-70 arası birşey. yani en fazla 2 saatinizi alır. sürükleyicilik var ancak sanki bazı yerleri iki defa anlatmış. ayrıca yazarın bilgi birikiminden kaynaklanan bir yavanlığı var. ama idare eder.

alacakaranlık serisinin başarısı tartışılmaz. bu kitapta aynı türde ve benzer konuda yazılmış. fakat alacakaranlık serisinin başarısına yaklaşamamış bence. yinde de hoş vakit geçirmek için ideal. beklentiniz yüksekse önermem, hayal kırıklığı yaşayabilirsiniz.

kitabı hepsiburada.comdan aldım. kitap bazen sıkıcı bazen değil. bilimkurgudan başka bölüm bölüm felsefi, dini hatta iç karartıcı. kitabın büyük bir bölümü ise akıcılığını koruyor. bir kaç bölüm beni sıkmıştı ama yinede genel olarak idare eder diyebilirim. kitap sizi içine çekiyor ve başka bir dünyaya alıp götürüyor. bu dünyada bulunmak istermisiniz orasını size bırakıyorum. tasvirler, anlatım ve akıcılık var. çok iyi ama kitabın konusu yer altında ve bir yolcuğun hikayesi. bilim kurgu, felsefe, kurtuluş ve yolculuk romanlarını okumasını seviyorsanız bu kitabı sevebilirsiniz.

askeri hayatını anlattığı kitabı okumak, bana iskender pala gibi böyle şeylere hiç ihtiyacı olmayan bir adamın siyasi görüşünü bağıra çağıra belli edip belli kesimlerin ilgisini çekmeye çalıştığını, kendisini çok fazla övdüğünü, orduya karşı mesnetsiz suçlamalarda bulunduğunu, duygu sömürüsü yaptığını, bu kitabı da yalnız ve yalnız kendisine bir emeklilik maaşı kazanabilmek adına yazdığını düşündürdü. ha katre-i matemi, istanbulda aşk babilde ölümü, aşknameyi ve diğer pek çok araştırma içerikli kitabını çok severim, okumaktan zevk alırım o ayrı.

ayşe kulin çok sevdiğim bir yazar. özellikle gerçek olayları anlatış şeklini çok beğeniyorum. ilk sayfalardaki kararsızlığım kitabı okudukça meraka dönüştü. sorgulamalar, suçluluk duygusu, sevgi, aşk, tutku, aile sevgisi... şaşırtan ve ufkumuzu açan bir ayşe kulin kitabı.

çok kitap okuyan biriyseniz bu kitap sizi doyurmayacaktır,daha etkileyici anlatılabilirdi bana çok yalın geldi .o kadar abartılacak bir kitap değil.

aslında olay çok basit.zaten akıllarda olan "kurt adam mı vampir mi?" sorusunu önceden davranıp ilk o kullanmış.ergenlerin hoşuna gideceği sıradan bir kitap.bir şeyler öğrenmek istiyorsanız boşu boşuna para ödemeyin.

olasılıksız kitabından sonra aynı beklentiyle hemen empatiye başladım ama beklediğimi çok da alamadım diyebilirim. olasılıksız kadar sürükleyici ve kolay okunan bi kitap değil ama yine de çok keyifliydi, adam faver severler okuyabilirler.

aşk kadar mükemmel değil. aşk kitabının kurgusu harika. pinhanın kurgusu biraz karışık. çok fazla isim ve hikaye var. ancak, yazarın ilk eseri olduğunu dikkate almamız gerek.

bu yazarın diğer kitabını okudum ve beğendim. bu yeni kitabını görüncede hemen aldım. umarım bu kitabın kurgusuda diğeri gibi güzeldir.

kitabın 250 sayfasındayım çok sıkıcı bir sonrdan düzelir mi bilmiyorum şu an öyle gözükmüyo devamınıda okumayı düşünmüyorum zaman kaybı olarak görüyorum niye bu kadar tuttuğunuda anlamadım

bu kitabi aldiğim hevesle okumaya başladim kişiler arasinda bağlantilar var andcak sonunu bu şekilde beklemiyordum açikçasi hayal kirikliği yaşadim ama yine de meave binchy koleksiyonumda olmasi gerektiğine inaniyorum. umarim bundan sonrakiler daha iyi olur.

siparişi verdim,hepsiburada çok hızlı fakat yurtiçi kargo çook yavaş.ürün ümraniyeden maltepeye gelemedi bir türlü.kargo hakkında fikir edinmek isteyenler için bir dipnot olabilir. eğer yurtiçi kargo kitabımı bu ay getirirse kitapla ilgili yorum yapma şanşı da bulurum inş

her çıkan kitabını gözüm kapalı aldığım ayşe kulinin veda ve hayat adlı kitaplarının devamı olan ve kendi yaşadıklarını anlattığı bu kitabını da hemen aldım kitap hemen sizi sarıyor elinizden düşmüyor ama bir yerden sonra ben sıkılmaya başladım diyebilirim okusam da bitse dedim bu nedenle gene alın okuyun ama önceki kitaplarında bize yaşattığı o memnuniyeti bulamabilirsiniz

henüz yeni başladım,daha bitmedi ama sürükleyici,aşk,romantik ve zaman zaman eğlenceli bir kitap;bu tür kitapları okumayı sevenlere tavsiye edilebilir türden bir kitap...

teknik jargonla doldurduğu kısımlarda ne kadar çok araştırma yaptığını fark etmemiz için elinden geleni yapan yazar neredeyse her şeyi bilen kişinin kendisi olduğunu iddia edecek gibi. macera kurgusu ise sıkıcı ve bence acemice yazılmış. sonuçta orada burada ellerde görünce şaşırtan ve insanların nasıl bu kadar ilgi gösterdiğini düşündüren zayıf bir roman

açıkcası dan brown ın bu kitabını okumayı zaman kaybı olarak nitelendiriyorumm.hiç zevk almadımmm.daha önce dan brown okuyanlara asla tavsiye etmiyorum ama hiç bu yazarı okumayanlar okuyabilir

öğretmen arkadaşlarim da okudu.ve onlarla şu konuda hemfikiriz:"baba ve piç çok güzeldi.o kitaptan sonra,siyah sütü okumak küçük bir hayal kirikliğina sebep oluyor.elif şafak, kendi hamilelik öyküsünü anlatmiş.sonunun ne olduğunu bildiğiniz için merakla okumuyorsunuz."

kitabı beğenmedim, çok basit bir anlatımı var... konusu da beni ancak 12 yaşımda filan etkilerdi diye düşünüyorum... kendiniz için değil ama çocoğunuz için alabilirsiniz..

guzel bir kitap akici bir dille yazilmis. bazi kisimlari ozellikle sonu sanki biraz zorlama gibi geldi bana, gereksiz yere kavga ediyorlar zaman zaman ama, yinede guzel klasik beyaz dizi tarzi bir kitap

farklı anlatım tarzını yine kullanmış elif şafak sondan başa doğru çözümlemeler yer alıyor ama karakterler daha farklı olsaydı kitap daha akıcı olabilirdi.

daha iyi birşey bekliyordum ama umduğumu bulamadım.çok esrarengiz değildi açıkçası.iyi bir macera ve polisiye olduğunu söyleyemeyeceğim.okunur mu diye sorarsanız okunur,çok sıkmıyor

ben elif şafakın bütün kitaplarını beğenirim ama bu kitap başka bir şey.kargo ücreti ile pahalıya geldi aslında.kargo ödeyen bir ürünün yanında alınırsa gayet uygun olabilir

serinin 4. ve son kitabı olması nedeniyle (belkide ben)daha güzel ve değişik bir final bekliyordum.yinede bu seriyi bitirdiğim için mutluyum.çünkü zoraki uzatılan seriler daha sonra sıkıcı olmaya başlıyor.bence tam zamanında bitirildi...

etkilenmemek elde değil çok şey öğreniyorsunuz dosluk arkadaşlık güven cocukluğunuza dönüyorsunuz ( ne bu en az 20 kelime meselesi, gereksiz, cok şey yazmak her zaman anlaşılır anlamına gelmez) neyse siz kitabı okuyun

stephanie meyerden daha iyisini beklerim. alacakaranlığı okuduktan sonra çok yavan geldi. ben bu yazardan daha iyi bir kitap beklerdim. hayal kırıklığı yaşadım.

fazla melankolik geldi bana, hele kasvetli havalarda içimi iyice karartı. ama her zaman ki gibi ayşe kulin akıcılığındaydı roman, bu yüzden kendini okuturyor kitap.

kitap çok agır ilerliyor ve çok dağınık bitirmek için inat etmeme rağmen bir türlü bitiremedim elimde kaldı.ağır bir dilde edebiyat okumak isteyenler için olabilir belki ama akıcılık istiyorsanız ve sadelik bence vasat....

ilk 150 sayfa boyunca ne zaman olaylar ve aksiyon başlayacak deyip durdum. tasvir tasvir üstüne,tamam kitapta güzeldir tasvir yapmak betimlemeler vs ama tarladaki küçük bir taşın bile bi paragraf tasviri yapılmaz ki,binayı uzaktan görüyo bi anlatım,yakınlaşıyo bi anlatım daha hadi gir artık içeri diyorsunuz,giriyo bi tasvir daha..kitabı dikkatle okursanız yarısının tasvirlerle dolu olduğunu görürsünüz,abartısız.yazar fazla kaptırmış kendini bu konuda. sanırım siyah kan ı okuduktan sonra hiçbir kitabını beğenemeyeceğim.

kitap ,sürükleyici.konu değişik ama sonunda okumasam da olur diyorsunuz.okumazsanız bir şey kaybetmiş sayılmazsınız.okursanız da bir şey kazanmazsınız.arkadaşınızda varsa okuyun yoksa boşuna para vermeyin derim..

ilgi çekecek bir konu ve değişik bir anlatım var. ilk başlarda sıkıcı gelebilir ancak kitaba çok geçmeden kapılıyorsunuz. tavsiye ederim.

kitabı 1 günde bitirdim fakat beklediğim gibi bulamadım. bir tarafı eksik kalmış sanki. birde her ne kadar bir hikaye de olsa gerçeklikten biraz fazla uzaklaşmş gibi. fakat sayfalar ilerledikçe ayın batması çok güzel özetliyor hikayeyi.

eğer sıkılmadan kitap okumak istiyorum diyorsanız aradığınız kitaplardan bir tanesi olarak tavsiye edebilirim....ayrıca baskı kalitesini de beğendim...çünkü bazı yayınevleri öyle baskılar yapıyor ki, insan o kitabı eline aldımı okuyası gelmiyor...

özettede belirttiğim gibi şeytan yemini okunması zor bir kitap. ya da bana öyle geldi bilemiyorum.yazarın okuduğum tek kitabı belki tarzı ve olaylara yaklaşımında belkide benim daha sürükleyici kitapları sevdiğimdendir

ürünü eksiksiz ve zamanında aldım. aldım almasına da keşke almasaydım; seçtiğim paketi paketlememişler üstelik öyle basit bir not yapılmışki hayretler içinde kaldım. notu ben yazsam daha iyiydi.paketleme tam bir fiyasko...

dili biraz ağır o yuzden yavas ilerleniyor. kitap ile birlikte gonderilen cd oldukca basarılı. bir yandan dinleyip bir yandan okudugunuzda baska diyarlara göturuyor.

herkesin elinde görüyorum bu kitabı, merak edip aldım. okunmasa da olur yani, ama okuyun.zaman geçmiş olur, fiyatı da uygun..daha ne olsun

öncelikle hepsiburadaya kitapları bu kadar uygun bir fiyata bizlere sunduğu için teşekkür ederim. bence grange vasatın fazlasıyla altında kalan bir kitabı. kitabı 3 bölümden yorumlarsam olayların başlangıcı ve olayların gelişmesi tek kelimeyle harika ama kitabın sonu bence fazlasıyla zayıf kalmış. bir bakmışınız kitap bitmiş sonrasında jeanne korowa ne yapmış diye düşünüyosunuz. genel olarak fena değil. sonunu saymazsam fazlasıyla kendine bağlayan bir kitap özellikle cinayetlerin kurugusu çok güzel. farklı ülkeler hakkında bilgi sahibide oluyorsunuz.

arka kapak ve yorumlara bakarak sipariş ettim ancak arkadaşım okumuş ve akıcı bulduğunu söyledi ona güveniyorum ve umuyorum öyle çıkar

mutluluktan sonra keşke böyle birşey hiç yazılmasaydı.son derece düz ve kötü bir anlatım.konu zaten yok gibi bi şey , bi şeyler çağrıştırılmış ama benzetmeler şık olmamış. çocuk ların seviyesinde bile değil. alıp okumaya değmez bence tavsiye etmem. okuması çok kısa sürüyor zaten kafa karıştırıcı hiç bi şey yok. ben son 18 sayfada dayanamadım artık bi arkadaşa verdim oku bana anlat diye okudu anlattıbir cümle sürdü.

yazarın psikiyatrisk oluşu bu kitabın zaten içeriğini belirliyor fakat anlatmak gerekirse,çok düşündürücü ve bazı konularda da çok etkileyici.ayrıca diğer yorumlara bakmayın herkesin görüşü farklıdır.bana göre iyi olabilr fakat başkası beyenmeyebilir.

ilk üç kitabı severek ve peşpeşe okumama rağmen ara vermiş olmaktan dolayı sanırım bu kitabı sevmedim, okurken sıkıldım, çocuk kitabı gibi geldi, tekrarlanan sahneler, devrik cümleler, içi boş kelimeler... şu anda bu kitabın sadece ilk üç kitabın hatrına listelerde olduğunu düşünüyorum

kitabı sırf merakımdan ve bestseller olduğu için okudum. şunu söylemeliyim ki övüldüğü kadar abartıldığı kadar yok. kitabı incelemek gerekirse küçük arı ile sarah ve diğer kahramanlar arasındaki diyaloglar çok iyi. kitaptaki olaylar akıcı ve sürükleyici dili sade okurken sayfanın nasıl akıp gittiğini anlamıyorsunuz. kitabın kusurları ise; yavaş ilerlemesi ve konularda kopukluklar yaşanması. hatta bazı yerlerde kendini tekrar ediyor. sonunu beğenmedim sonu acıklı olabilirdi okurken gözyaşı dökebileceğim bir bölüm olabilirdi ama maalesef yoktu. kitabı dil bakımından beğendim ama içerik bakımından pek beğendiğimi söyleyemeyeceğim.

mefkûreciler bunu hep yapar ama sayın iskender pala ölçüyü çok kaçırmış. kıyıda köşede söylenen alevi karşıtı iftiralarının tümünü derlemiş, epey bir miktar da kendisi ilave etmiş ve “özel görevli” gibi çalakalem yazmış… yazdıkları yenir yutulur gibi değil. bunca kinin-düşmanlığın özel bir nedeni mi var bilemem ama kitabın başından sonuna kadar alevi-bektaşilere hakaret etmiş. sadece bu da değil; tv.lerde kanal kanal gezip “alevileri ne kadar sevdiğini, bu yurttaşlara mumsöndü denilerek iftira edildiğini” söyleyerek kitabının ticari reklamın yapıyor. oysa kitabında onlarca kez “mum söndü” iftirasını ince ince kendisi tekrar ediyor!

ticari kaygılarla hazırlanmış, klişelerle sürüklenip giden, insanların merak duygusunu suistimal eden bir kitap... dahası, bizim yerli yayınevi de aynı ticari kaygıyla aceleye getirildiği anlaşılan bir çeviriyle çıkmış karşımıza. cümlelerin birbiriyle bağlantısını kuramayabiliyorsunuz. anlatımlar mekanı kafanızda canlandırmanıza yardımcı olmuyor.

ismi ve konusu çok ilgimi çektiği için okumaya başladım. ama gerçek sıkıcı, boğucu, sonu bir türlü gelmeyen bir kitap. okumayanlar hiçbirşey kaybetmez. yazarın bir kitabı daha var elimde valla başlamaya korkuyorum. tam bir zaman kaybı...

yazarın ilk kitabını buradaki tavsiyeler üzerine almıştım.ve hiç pişman olmadım.kitabın kurgusu mükemmeldi.insana okudukça okuma hissi veriyordu.sadece 2 gün içinde kitabı bitirmiştim.şimdi de yazara güvendiğim için bu kitabı sipariş veriyorum.inş diğeri gibi buda mükemmeldir.

bence paulo bu sefer çuvallamış. okurken hiç zevk almadım. tavsiye etmem. kitabın kapağı çok çekici ama içi boş. tabi okurken kapağını görmüyorsunuz....

kitap bir onceki kitaplarının tekrarı gibi geldi bana sadece işe tarihsellik koymuş kiatpta bazı yerlerde kendini tekrar ediyor sevmedim acıkcası

evet kitap çok güzel aydınlatıcı ve duygusal ama ben okurken çok kötü oldm baya bi etkisinden kurtulamadm hassas bi yapınız varsa bence okumayn ama gercekten çok güzel bi kitap emeklerine sağlık

iskender palanın daha önce 4 kitabını okudum bir sıralama yapacak olursam 4. sırada yer alacak bir roman. şunu da belirtelim ki roman iskender palaya ait değil bu sebepten biraz iskender pala anlatımının dışında

2 günde okumalık sürükleyici ve keyif almalık bir kitap..ama edebi olarak tatmin edici değil. yine de konusu itibarıyla cesur bir kitap..

pek fazla yorum yapamıycam çok sıkılarak da okumadım çok severek te hayal kırıklığına uğradım biraz pek sürükleyici değil hatta hiç değil

elif şafağın annelik iç güdüsü ve yaşadığı soyal tabak ile günlük yaşamın otonomluğu arasında annelik hislerinin ağır bastığı bir kitap. biraz ağır ve oto biyografi olduğu için sıkıcı gelebilir. ama annelik yolundaki bir insanın duygularını belirtmesi açısından iyi bir kitap

işin açıkcası arkadaşlar ben daha farklı bir boyutta kitap bekliyordum. onun için hayal kırıklığına uğradım. ilk başta sürükleyici bir havası var ama daha sonra sürükleyici olan havası sıkıcılığa itiyor insanı. en azından ben öyel düşündüm ve hissettim.

kitap gerçekten çok sürükleyici, okumaya başlayınca elinizden bırakamıyorsunuz. ama doğruyu söylemek gerekirse, viii. henrynin herşeyini benim kadar araştıran birine göre anlatılanlar biraz yavan geliyor. çünkü yer yer abartılmış, yer yer çarpıtılmış bir hikaye söz konusu. gerçekte yaşananların, anlatılanlarla örtüşmediğini bilmek kitabı okurken heyecanınızı kaybetmenize sebep oluyor. o yüzden tavsiyem, kitabı okuyacaksanız gerçek tarihi araştırmayı sonraya bırakın.

okuduğum ilk orhan pamuk kitabı. olaylar çok fazla tekrar edilerek uzatılarak anlatılmış. hiç beğenmedim. 350 sayfalık kısmını okudum. sırf bir işi yarım bırakmayı sevmediğim için sonunu getiricem.

fena değil ama umduğum gibi çıkmadı

türk mücizesi ne öyle yoksa bu ülkenin tarihini türklermi yazdı sadece onca savaşta sadece türkler mi vardı türkiye mucizesi olsa başlık daha iyi olurdu türk kökenli olmayan ve bu ülkeye faydası olanları dışlamış bu isim

yazarın çoğu kitabını okudamda bu gerçektende çok sıkıcı ya hiç yakıştıramadım bırakmamak için uğraşıyorum 100. sayfaya zar zor geldim bitirdiğim anda(çünkü bir şeyi yarıda bırakan birisi değilim) yine yorum yazacağım ben tavsiye etmiyorum keşke almasaydım diyorum lisandro

aşk i okudum.bu kitabin bu kadar satmasi tamamen reklamla alakali.çok fazla reklami yapiliyor.nerdeyse bütün gazete ve dergilerde ve tv programlarinda çikti.roman genek olarak güzel işlediği konu filan .ama detaylara fazla giriyor.lüzumsuz bence.elif şafak in dili nasil desem sansürsüz.ben bir bölümünü okurken utandim kitabi kapattim.sanat eserini bu denli cinsellik ve bayağilik zedeler.ayrica şems tamamen elif şafak in hayal ürünü.gerçek şems öyle değil.küpeli,şarap içen ,haram helal tanimayan biri.ayrica aldatmayi meşru kilan bir tarafi var kitabin.kitapta ilahi aşktan çok tensel aşk ön plana çikmiş. fatma durmaz sarikaya yozgat

ben bu kitap serisini bir solukta okudum ama... son sayfaları eksik gelmiş bir kitabı yollamışlar bana. değiştirmelerini talep ettim kabul de etmediler.

aşka işaretlenen bir kızın hikayesi...hiç bilmediği dünyanın entrikasında ortada . zoey kızılkuş kesinlikle bir insan değildi.neden mi çünkü o bir vampir.ve bu sırada çaylak okuluna gitmesi lazım.şöyle bir sorun var. zoey çaylak dünyasında da farklı... açıkçası ben böyle bir tanım yapmayı tercih ettim.puanım 7. bu kitap aslında o kadar güzel denemezdi.serinin en iyi kitapları 3-4 . tabi ki açlık oyunlarının ve bazı kitaplara karşı koyamaz.ama o başka bir vampir dünyası açtığı için kabullenilmemesi normal.

yazar ayşe kulin olunca kitabın arka yüzüne bile bakmadan satın aldım ve okudum. konusunu beğenmedim.çarpık ilişkiler midemi bulandırıyor belki de ondandır.uzun bir aradan sonra daha farklı bir konu ümit etmiştim.anlatım ve akıclık için tek sözüm yok tabiiki süperdi.

gizli anların yolcusu adlı kitaptan sonra beklediğim bir kitaptı ancak diğerinin verdiği heyecanı vermedi. gereksiz uzatmalar ve ayrıntılar vardı. ortalama 5 üzerinden 3 anca verilebilir.

okuduğum gerilim romanlarından en iyisi diyebilirim.. ikinci kez okumaktan bile sıkılmadım.. beni etkisi altına aldı diyebilirim.. yazarın diğer kitaplarınıda alıp okumaya çalışıyorum bence mutlaka okumalısınız..

arkadaşlar kutu olayı yok yalnız kitaplar elinize ulaşıyor dikkat etmekte fayda var diye düşünüyorum ama kitaplar gerçekten sürükleyici bir içeriğe sahip.

konu olarak benim düşüncelerime uygun değildi eşcinselliği fazla normal bi şekilde ele almış. evli ve çocuklu bi erkeğin eşini bi erkekle aldatması bana çok uzak geldi.

kitap güzel ancak dili çok sade ve sıradan edebiyat oyunlarından hoşlananların tercihleri arasında değil konu çok basit anlatılmış merak uyandırmıyor

yazarın diğer kitaplarına oranla biraz vasat buldum.sıkıldım okurken ama sonralara doğru çok heyecanlandım.tess gerritsen nasıl yazıyor bunları anlamadım.bence çok büyük bir yazar

çok fazla abartıldığını düşündüğüm bir kitap serisi, çok daha iyilerini de gördük.ama gene de her türlü yoruma açık,ben çok beğenmedim...

adı çok geçtiği için okudum kitabı. yazarın okuduğum ilk kitabı. aslında güzel bir kitap olmakla beraber dili bana oldukça ağır geldi. osmanlı dönemini anlatmasından kaynaklı sanırım çokça osmanlıca kelime vardı. bu durum biraz okuma hızımı yavaşlattı ve zaman zaman romandan kopmama sebep oldu. yine de kesinlikle kötü diyemem ama okumak isteyenlerin yanında bir de sözlük bulundurmasında fayda var

bir arkadaşımın mutlaka okumalısın tavsiyesi üzerine aldım. sürükleyici, gizemli bir roman. her bir sayfayı okurken acaba diğer sayfada ne olacak diye düşünüyorsunuz.

gerçekten elif şafakın kaliteli romanlarından birisi de aşktır.ilk okuyunca biraz sıkar gibi oluyor ama genel itibariyle iyi bir roman.ayrıca aynı yazarın "mahrem" adlı romanını da tavsiye ederim.

kitap için mükemmel diyebilirdim eğer daha önce "kızıl nehirler", "leyleklerin uçuşu" özellikle de "siyah kan"ı okumamış olsaydım... siyah kan, yıllar geçmesine rağmen hala favorim... grangeın tüm kitaplarını okumuş biri olarak, önceki kitaplarını gölgede bırakacak bir kitap beklerdim... ama yine de emeğine sağlık jean christophe...

kesinlikle işaretten daha sürükleyici bir kitap olmuş. serinin üçüncü kitabının çıkmasını sabırsızlıkla bekliyorum. tabiki twilight serisinin yerini tutamaz ama en az onun kadar sürükleyici bir seri daha bizlerle buluşmuş. tavsiye ediyorum...

bu kitabını okumayanlar için iyi bir seçki ancak emperyalist ingilterenin 19. yüzyıl başkentindeki sığ egosentrik olayların kısır döngüsü bu zamanlarda artık sıkıyor.

sürükleyici elinizden bırakamayacağınız bir polisiye almanızı tavsiye ederim.bu romanda her an her şey olabiliyor ve her an şaşırabiliyorsunuz ben beğendim 10 üzerinden 9 ..

kitap diğer kitaplar gibi değil hala elimde sürün yor 3-4 sayfa zor okuyup birakıyorum bakalım hayal kırılklıgına uğradım diğer kitaplardan sonra.

1994 yılından beri ahmet ümitin masal ve şiir kitapları hariç tüm kitaplarını okudum. bir gecede bitirdiklerim oldu. ama bu kiap sürünüyor. sonu gelmiyor sıkıyor. sonuna doğru biraz kitabın lezzeti geliyor ama genel anlamda çok sıkıcı. tavsiye etmiyorum ama diğer kitaplarını okumuş olanlar mutlaka okuyacak bunu biliyorum. daha önce ahmet ümit okumamış olanlar bu kitapla başlamasın, diğer kitaplarını okusunlar. kitabı okumadan nasıl yorum yapılıyor onu anlayamıyorum.

bir ürün aldım kargo ücreti yerine bu kitabı almak cazip gelmişti.okumaya katkıda bulunması açısından mükemmel bir yöntem bence fısat olarak süper.kitap okuma alışkanlığım yok inşallah bu vesileyle olur

grangeın diğer kitaplarına benzemiyor, o akıcılık ve mantık akışı ne yazık ki yok. grange fantastik kitap yazar mı sorusuna cevap veren bir kitap, eğer fantastik şeyler seviyorsanız beğenebilirsiniz. dianenın olaylardan, katillerden ve polislerden kurtulmaları çok garip ve mantıksız.

kitaptaki isimler birbirinin aynı.babadan ogula gecen isimler ya arcadio yada aureliano .kim kimdi yer yer karışıklıklar yaşıyorsunuz.açıkcası bunu takip etmek beni yordu ve sıktı.

bence bu kitaba para vermek gereksiz.kitaplığımda olsa da olur olmasa da.mutlaka etrafınızda benim gibi hemen koşup bu kitabı alan sazan arkadaşınız vardır.ben sizin yerinizde olsam ondan alır okurum.zaten çok da vaktinizi almaz.

boleyn kızından daha iyi diyebilirim. boleyn kızını sevdiyseniz elinizden düşüremediyseniz kitabı, bunu da mutlaka begenirsiniz ve kütüphanenizde mutlaka yeralmalı diye düşünüyorum .duygusal ambiyanslar etkileyici.

bu kitaptan pek çok şey öğrendim;öncelikle dünyada satış rekorları kıran harry potter serisinin yazarının bayan olduğunu öğrendim.başta sevgi soysal olmak üzere ayn rand,zelda fitzgerald,slyvia plath,virginia woolf adlı bayan yazarlarla tanıştım ;en kısa zamanda kitaplarını okumak istiyorum, çok merak ettim.postnatalın kadınlar için çok önem arzeden bir kavram olduğunu anladım.bir tek kitabın geneline yayılmış olan içimden gelen sesler korosunun vücut bulmuş, dile getirilmiş halleri bana çok deli saçması,karikatüristik ve abartılı geldi.kitabın ciddiyetini bozmuş basitleştirmiş sanki...keşke betimlemelerde bu kadar derine inilmeseydi .erkekler sevmez kanımca ama bütün bayanlar okumalı bu kitabı...

açlık oyunlarına göre oldukça durağan başlayan bir kitap. ipucu verilen bir olayın gerçekleşmesini kitabın yarısına kadar beklerken gereksiz tasvirlerele oyalandığım hissine kapıldım. yine de son kitabı merak ettirmeye yetiyor. macera severleri mutlu edebeilecek bir seri.

osmanlı tarihini biraz bilen biri bir padişahın kızını uğur olsun diye savaşa götürmeyeceğini bilir ki osmanlı da bayanlar saray dışına çıkamazken binlerce askerle beraber savaşa gitmesi komik. ama kitabı dizi tadında okumak isteyenler ve bunun bir osmanlı tarihi olduğunu düşünmeden okuyanlar zevk alabilir.

kayıp gülü çok beğenerek okuduğumu söyleyemem biran önce bitmesini istediğim tür kitaplardan dili akıcı fakat konusu beni okurken biraz sıktınığı söyleyebilirim

erotik roman sevenler için belki güzel olabilir ama bir süre sonra yazarın üslubundan sıkıldım ve kitap bitse diye zorlayarak sonunu getirdim. kitabı bitirme takıntım olmasa yarıda bırakacaktım.

herkesin katıldığı gibi, çok sürükleyici bir ayşe kulin eseri... heteroseksüel hayat süren insanlar için anlamlandırması zor bir hikaye ama insanın bakış açısını genişletiyor... tekin gönençin güzel satırlarıyla da renklendirdiği kitap için son söz; eline sağlık ayşe kulin...