[ { "page_number": 1, "text": " 1 2 3 4\n TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI\nKanun Numarası : 2709\n\nKabul Tarihi : 18/10/1982\nYayımlandığı Resmî Gazete : Tarih : 9/11/1982 Sayı : 17863 (Mükerrer)\n\nYayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt : 22 Sayfa : 3\n\n\n\n\n BAŞLANGIÇ 5\n\n\n Türk Vatanı ve Milletinin ebedi varlığını ve Yüce Türk Devletinin bölünmez bütünlüğünü\n\nbelirleyen bu Anayasa, Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu, ölümsüz önder ve eşsiz kahraman\nAtatürk’ün belirlediği milliyetçilik anlayışı ve onun inkılap ve ilkeleri doğrultusunda;\n\n Dünya milletleri ailesinin eşit haklara sahip şerefli bir üyesi olarak, Türkiye Cumhuriyetinin\nebedi varlığı, refahı, maddi ve manevi mutluluğu ile çağdaş medeniyet düzeyine ulaşma azmi\n\nyönünde;\n\n Millet iradesinin mutlak üstünlüğü, egemenliğin kayıtsız şartsız Türk Milletine ait olduğu ve\nbunu millet adına kullanmaya yetkili kılınan hiçbir kişi ve kuruluşun, bu Anayasada gösterilen\n\nhürriyetçi demokrasi ve bunun icaplarıyla belirlenmiş hukuk düzeni dışına çıkamayacağı;\n Kuvvetler ayrımının, Devlet organları arasında üstünlük sıralaması anlamına gelmeyip, belli\n\nDevlet yetki ve görevlerinin kullanılmasından ibaret ve bununla sınırlı medeni bir işbölümü ve\n\nişbirliği olduğu ve üstünlüğün ancak Anayasa ve kanunlarda bulunduğu;\n Hiçbir faaliyetin Türk milli menfaatlerinin, Türk varlığının, Devleti ve ülkesiyle bölünmezliği\n\nesasının, Türklüğün tarihi ve manevi değerlerinin, Atatürk milliyetçiliği, ilke ve inkılapları ve\n\n\n\n1\n Bu Anayasa, Kurucu Meclis tarafından 18/10/1982’de halkoylamasına sunulmak üzere kabul edilmiş ve\n20/10/1982 tarihli ve 17844 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmış; 7/11/1982’de halkoylamasına sunulduktan\nsonra 9/11/1982 tarihli ve 17863 Mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yeniden yayımlanmıştır.\n2 17/5/1987 tarihli ve 3361 sayılı Kanunla yapılan Anayasa değişiklikleri, 6/9/1987 tarihinde yapılan\nhalkoylaması sonucu kabul edilmiş ve buna ilişkin 9/9/1987 tarihli ve 398 sayılı Yüksek Seçim Kurulu Kararı\n12/9/1987 tarihli ve 19572 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.\n3\n 7/5/2010 tarihli ve 5982 sayılı Kanun ile yapılan Anayasa değişiklikleri 12/9/2010 tarihinde halkoylamasına\nsunularak kabul edilmiş, buna ilişkin 22/9/2010 tarihli ve 846 sayılı Yüksek Seçim Kurulu Kararı 23/9/2010\ntarihli ve 27708 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.\n421/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanun ile yapılan Anayasa değişiklikleri 16/4/2017 tarihinde halkoylamasına\nsunularak kabul edilmiş, buna ilişkin 27/4/2017 tarihli ve 663 sayılı Yüksek Seçim Kurulu Kararı 27/4/2017\ntarihli ve 30050 Mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.\n5Anayasanın Başlangıç metni 23/7/1995 tarihli ve 4121 sayılı Kanunun 1 inci maddesi ile değiştirilmiştir.\n\n 1" }, { "page_number": 2, "text": "medeniyetçiliğinin karşısında korunma göremeyeceği ve laiklik ilkesinin gereği olarak kutsal din\n 6\nduygularının, Devlet işlerine ve politikaya kesinlikle karıştırılamayacağı;\n Her Türk vatandaşının bu Anayasadaki temel hak ve hürriyetlerden eşitlik ve sosyal adalet\n\ngereklerince yararlanarak milli kültür, medeniyet ve hukuk düzeni içinde onurlu bir hayat sürdürme\nve maddi ve manevi varlığını bu yönde geliştirme hak ve yetkisine doğuştan sahip olduğu;\n\n Topluca Türk vatandaşlarının milli gurur ve iftiharlarda, milli sevinç ve kederlerde, milli\nvarlığa karşı hak ve ödevlerde, nimet ve külfetlerde ve millet hayatının her türlü tecellisinde ortak\n\nolduğu, birbirinin hak ve hürriyetlerine kesin saygı, karşılıklı içten sevgi ve kardeşlik duygularıyla ve\n\"Yurtta sulh, cihanda sulh\" arzu ve inancı içinde, huzurlu bir hayat talebine hakları bulunduğu;\n\n FİKİR, İNANÇ VE KARARIYLA anlaşılmak, sözüne ve ruhuna bu yönde saygı ve mutlak\nsadakatle yorumlanıp uygulanmak üzere.\n\n TÜRK MİLLETİ TARAFINDAN, demokrasiye aşık Türk evlatlarının vatan ve millet\nsevgisine emanet ve tevdi olunur.\n\n\n BİRİNCİ KISIM\n\n GENEL ESASLAR\n\n I. Devletin şekli\n\n Madde 1 – Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.\n\n\n II. Cumhuriyetin nitelikleri\n Madde 2 – Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde,\n\ninsan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan,\ndemokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devletidir.\n\n\n III. Devletin bütünlüğü, Resmî dili, bayrağı, milli marşı ve başkenti\n\n Madde 3 – Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir.\n Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır.\n\n Milli marşı \"İstiklal Marşı\"dır.\n Başkenti Ankara'dır.\n\n\n\n IV. Değiştirilemeyecek hükümler\n Madde 4 – Anayasanın 1 inci maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki\n\nhüküm ile, 2 nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3 üncü maddesi hükümleri değiştirilemez\nve değiştirilmesi teklif edilemez.\n\n\n V. Devletin temel amaç ve görevleri\n\n\n6\n 3/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Hiçbir düşünce ve\nmülahazanın” ibaresi “Hiçbir faaliyetin” şeklinde değiştirilmiştir.\n\n 2" }, { "page_number": 3, "text": " Madde 5 – Devletin temel amaç ve görevleri, Türk milletinin bağımsızlığını ve bütünlüğünü,\n\nülkenin bölünmezliğini, Cumhuriyeti ve demokrasiyi korumak, kişilerin ve toplumun refah, huzur ve\nmutluluğunu sağlamak; kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle\n\nbağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddi ve\nmanevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmaktır.\n\n\n VI. Egemenlik\n\n Madde 6 – Egemenlik, kayıtsız şartsız Milletindir.\n Türk Milleti, egemenliğini, Anayasanın koyduğu esaslara göre, yetkili organları eliyle kullanır.\n\n Egemenliğin kullanılması, hiçbir surette hiçbir kişiye, zümreye veya sınıfa bırakılamaz. Hiçbir\n\nkimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet yetkisi kullanamaz.\n\n\n VII. Yasama yetkisi\n Madde 7 – Yasama yetkisi Türk Milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisinindir. Bu yetki\n\ndevredilemez.\n\n\n VIII. Yürütme yetkisi ve görevi\n Madde 8 – Yürütme yetkisi ve görevi, Cumhurbaşkanı (…) tarafından, Anayasaya ve\n\nkanunlara uygun olarak kullanılır ve yerine getirilir.\n\n\n IX. Yargı yetkisi\n Madde 9 – Yargı yetkisi, Türk Milleti adına bağımsız ve tarafsız mahkemelerce kullanılır. 8\n\n\n X. Kanun önünde eşitlik\n\n Madde 10 – Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve\nbenzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.\n\n (Ek fıkra: 7/5/2004-5170/1 md.) Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin\nyaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür. (Ek cümle: 7/5/2010-5982/1 md.) Bu maksatla alınacak\n\ntedbirler eşitlik ilkesine aykırı olarak yorumlanamaz.\n\n (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/1 md.) Çocuklar, yaşlılar, özürlüler, harp ve vazife şehitlerinin dul\nve yetimleri ile malul ve gaziler için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı sayılmaz.\n\n Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.\n Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde (…) kanun önünde eşitlik ilkesine\n\nuygun olarak hareket etmek zorundadırlar.\n\n\n7\n 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “ve Bakanlar Kurulu”\nibaresi madde metninden çıkarılmıştır.\n8 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “bağımsız” ibaresinden\nsonra gelmek üzere “ve tarafsız” ibaresi eklenmiştir.\n9 9/2/2008 tarihli ve 5735 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu fıkraya “bütün işlemlerinde” ibaresinden\nsonra gelmek üzere “ve her türlü kamu hizmetlerinden yararlanılmasında” ibaresi eklenmiştir. Daha sonra bu\nibare; Anayasa Mahkemesinin 5/6/2008 tarihli ve E.: 2008/16, K.: 2008/116 sayılı Kararı ile iptal edilmiştir.\n\n 3" }, { "page_number": 4, "text": " XI. Anayasanın bağlayıcılığı ve üstünlüğü\n Madde 11 – Anayasa hükümleri, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını ve\n\ndiğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kurallarıdır.\n Kanunlar Anayasaya aykırı olamaz.\n\n\n İKİNCİ KISIM\n\n TEMEL HAKLAR VE ÖDEVLER\n\n\n BİRİNCİ BÖLÜM\n Genel Hükümler\n\n\n I. Temel hak ve hürriyetlerin niteliği\n Madde 12 – Herkes, kişiliğine bağlı, dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve\n\nhürriyetlere sahiptir.\n Temel hak ve hürriyetler, kişinin topluma, ailesine ve diğer kişilere karşı ödev ve\n\nsorumluluklarını da ihtiva eder.\n\n\n II. Temel hak ve hürriyetlerin sınırlanması\n Madde 13 – (Değişik: 3/10/2001-4709/2 md.)\n\n Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde\nbelirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasanın sözüne\n\nve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve lâik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı\nolamaz.\n\n\n III. Temel hak ve hürriyetlerin kötüye kullanılamaması\n\n Madde 14 – (Değişik: 3/10/2001-4709/3 md.)\n Anayasada yer alan hak ve hürriyetlerden hiçbiri, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez\nbütünlüğünü bozmayı ve insan haklarına dayanan demokratik ve lâik Cumhuriyeti ortadan kaldırmayı\n\namaçlayan faaliyetler biçiminde kullanılamaz.\n Anayasa hükümlerinden hiçbiri, Devlete veya kişilere, Anayasayla tanınan temel hak ve\n\nhürriyetlerin yok edilmesini veya Anayasada belirtilenden daha geniş şekilde sınırlandırılmasını\namaçlayan bir faaliyette bulunmayı mümkün kılacak şekilde yorumlanamaz.\n\n Bu hükümlere aykırı faaliyette bulunanlar hakkında uygulanacak müeyyideler, kanunla\ndüzenlenir.\n\n\n IV. Temel hak ve hürriyetlerin kullanılmasının durdurulması\n\n\n\n\n\n\n\n 4" }, { "page_number": 5, "text": " Madde 15 – Savaş, seferberlik (…) veya olağanüstü hallerde, milletlerarası hukuktan doğan\n\nyükümlülükler ihlal edilmemek kaydıyla, durumun gerektirdiği ölçüde temel hak ve hürriyetlerin\nkullanılması kısmen veya tamamen durdurulabilir veya bunlar için Anayasada öngörülen güvencelere\n\naykırı tedbirler alınabilir.\n\n Birinci fıkrada belirlenen durumlarda da, savaş hukukuna uygun fiiller sonucu meydana gelen\nölümler (…) 11 dışında, kişinin yaşama hakkına, maddi ve manevi varlığının bütünlüğüne\n\ndokunulamaz; kimse din, vicdan, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz ve bunlardan dolayı\nsuçlanamaz; suç ve cezalar geçmişe yürütülemez; suçluluğu mahkeme kararı ile saptanıncaya kadar\n\nkimse suçlu sayılamaz.\n\n\n V. Yabancıların durumu\n\n Madde 16 – Temel hak ve hürriyetler, yabancılar için, milletlerarası hukuka uygun olarak\nkanunla sınırlanabilir.\n\n\n İKİNCİ BÖLÜM\n\n Kişinin Hakları ve Ödevleri\n\n\n I. Kişinin dokunulmazlığı, maddi ve manevi varlığı\n\n Madde 17 – Herkes, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına\nsahiptir.\n\n Tıbbi zorunluluklar ve kanunda yazılı haller dışında, kişinin vücut bütünlüğüne dokunulamaz;\nrızası olmadan bilimsel ve tıbbi deneylere tabi tutulamaz.\n\n Kimseye işkence ve eziyet yapılamaz; kimse insan haysiyetiyle bağdaşmayan bir cezaya veya\nmuameleye tabi tutulamaz.\n\n (…) 12meşru müdafaa hali, yakalama ve tutuklama kararlarının yerine getirilmesi, bir tutuklu\n 13\nveya hükümlünün kaçmasının önlenmesi, bir ayaklanma veya isyanın bastırılması (…) veya\nolağanüstü hallerde yetkili merciin verdiği emirlerin uygulanması sırasında silah kullanılmasına\n\nkanunun cevaz verdiği zorunlu durumlarda meydana gelen öldürme fiilleri, birinci fıkra hükmü\ndışındadır.\n\n\n II. Zorla çalıştırma yasağı\n\n Madde 18 – Hiç kimse zorla çalıştırılamaz. Angarya yasaktır.\n\n\n\n1021/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “, sıkıyönetim” ibaresi\nmadde metninden çıkarılmıştır.\n11\n 7/5/2004 tarihli ve 5170 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “ile, ölüm cezalarının\ninfazı” ibaresi madde metninden çıkartılmıştır.\n127/5/2004 tarihli ve 5170 sayılı Kanunun 3 üncü maddesiyle, bu fıkranın başında geçen, “Mahkemelerce\nverilen ölüm cezalarının yerine getirilmesi hali ile” ibaresi madde metninden çıkartılmıştır.\n1321/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “, sıkıyönetim” ibaresi\nmadde metninden çıkarılmıştır.\n\n 5" }, { "page_number": 6, "text": " Şekil ve şartları kanunla düzenlenmek üzere hükümlülük veya tutukluluk süreleri içindeki\nçalıştırmalar; olağanüstü hallerde vatandaşlardan istenecek hizmetler; ülke ihtiyaçlarının zorunlu\n\nkıldığı alanlarda öngörülen vatandaşlık ödevi niteliğindeki beden ve fikir çalışmaları, zorla çalıştırma\nsayılmaz.\n\n\n III. Kişi hürriyeti ve güvenliği\n\n Madde 19 – Herkes, kişi hürriyeti ve güvenliğine sahiptir.\n Şekil ve şartları kanunda gösterilen:\n\n Mahkemelerce verilmiş hürriyeti kısıtlayıcı cezaların ve güvenlik tedbirlerinin yerine\ngetirilmesi; bir mahkeme kararının veya kanunda öngörülen bir yükümlülüğün gereği olarak ilgilinin\n\nyakalanması veya tutuklanması; bir küçüğün gözetim altında ıslahı veya yetkili merci önüne\nçıkarılması için verilen bir kararın yerine getirilmesi; toplum için tehlike teşkil eden bir akıl hastası,\n\nuyuşturucu madde veya alkol tutkunu, bir serseri veya hastalık yayabilecek bir kişinin bir müessesede\ntedavi, eğitim veya ıslahı için kanunda belirtilen esaslara uygun olarak alınan tedbirin yerine\n\ngetirilmesi; usulüne aykırı şekilde ülkeye girmek isteyen veya giren, ya da hakkında sınır dışı etme\nyahut geri verme kararı verilen bir kişinin yakalanması veya tutuklanması; halleri dışında kimse\n\nhürriyetinden yoksun bırakılamaz.\n Suçluluğu hakkında kuvvetli belirti bulunan kişiler, ancak kaçmalarını, delillerin\n\nyokedilmesini veya değiştirilmesini önlemek maksadıyla veya bunlar gibi tutuklamayı zorunlu kılan\nve kanunda gösterilen diğer hallerde hakim kararıyla tutuklanabilir. Hakim kararı olmadan yakalama,\n\nancak suçüstü halinde veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde yapılabilir; bunun şartlarını kanun\ngösterir.\n\n Yakalanan veya tutuklanan kişilere, yakalama veya tutuklama sebepleri ve haklarındaki\niddialar herhalde yazılı ve bunun hemen mümkün olmaması halinde sözlü olarak derhal, toplu\n\nsuçlarda en geç hakim huzuruna çıkarılıncaya kadar bildirilir.\n (Değişik birinci cümle: 3/10/2001-4709/4 md.) Yakalanan veya tutuklanan kişi, tutulma\n\nyerine en yakın mahkemeye gönderilmesi için gerekli süre hariç en geç kırksekiz saat ve toplu olarak\nişlenen suçlarda en çok dört gün içinde hâkim önüne çıkarılır. Kimse, bu süreler geçtikten sonra\n 14\nhakim kararı olmaksızın hürriyetinden yoksun bırakılamaz. Bu süreler olağanüstü hal (…) ve savaş\nhallerinde uzatılabilir.\n\n (Değişik fıkra: 3/10/2001-4709/4 md.) Kişinin yakalandığı veya tutuklandığı, yakınlarına\nderhal bildirilir.\n\n Tutuklanan kişilerin, makul süre içinde yargılanmayı ve soruşturma veya kovuşturma sırasında\nserbest bırakılmayı isteme hakları vardır. Serbest bırakılma ilgilinin yargılama süresince duruşmada\n\nhazır bulunmasını veya hükmün yerine getirilmesini sağlamak için bir güvenceye bağlanabilir.\n\n\n\n\n14\n 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “, sıkıyönetim” ibaresi\nmadde metninden çıkarılmıştır.\n\n 6" }, { "page_number": 7, "text": " Her ne sebeple olursa olsun, hürriyeti kısıtlanan kişi, kısa sürede durumu hakkında karar\nverilmesini ve bu kısıtlamanın kanuna aykırılığı halinde hemen serbest bırakılmasını sağlamak\n\namacıyla yetkili bir yargı merciine başvurma hakkına sahiptir.\n (Değişik: 3/10/2001-4709/4 md.) Bu esaslar dışında bir işleme tâbi tutulan kişilerin\n\nuğradıkları zarar, tazminat hukukunun genel prensiplerine göre, Devletçe ödenir.\n\n\n IV. Özel hayatın gizliliği ve korunması\n\n\n A. Özel hayatın gizliliği\n Madde 20 – Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına\nsahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz. (Mülga üçüncü cümle: 3/10/2001-\n\n4709/5 md.)\n (Değişik fıkra: 3/10/2001-4709/5 md.) Millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin\n\nönlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâkın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin\nkorunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak, usulüne göre verilmiş hâkim kararı\n\nolmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili\nkılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça; kimsenin üstü, özel kâğıtları ve eşyası aranamaz ve\n\nbunlara el konulamaz. Yetkili merciin kararı yirmidört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur.\nHâkim, kararını el koymadan itibaren kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde, el koyma kendiliğinden\n\nkalkar.\n (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/2 md.) Herkes, kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme\n\nhakkına sahiptir. Bu hak; kişinin kendisiyle ilgili kişisel veriler hakkında bilgilendirilme, bu verilere\nerişme, bunların düzeltilmesini veya silinmesini talep etme ve amaçları doğrultusunda kullanılıp\n\nkullanılmadığını öğrenmeyi de kapsar. Kişisel veriler, ancak kanunda öngörülen hallerde veya kişinin\naçık rızasıyla işlenebilir. Kişisel verilerin korunmasına ilişkin esas ve usuller kanunla düzenlenir.\n\n\n B. Konut dokunulmazlığı\n Madde 21 – (Değişik: 3/10/2001-4709/6 md.)\n\n Kimsenin konutuna dokunulamaz. Millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi,\ngenel sağlık ve genel ahlâkın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması\n\nsebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak usulüne göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça; yine bu\nsebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin\n\nyazılı emri bulunmadıkça; kimsenin konutuna girilemez, arama yapılamaz ve buradaki eşyaya el\nkonulamaz. Yetkili merciin kararı yirmidört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim,\n\nkararını el koymadan itibaren kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde, el koyma kendiliğinden kalkar.\n\n\n C. Haberleşme hürriyeti\n Madde 22 – (Değişik: 3/10/2001-4709/7 md.)\n\n Herkes, haberleşme hürriyetine sahiptir. Haberleşmenin gizliliği esastır.\n\n\n 7" }, { "page_number": 8, "text": " Millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâkın\nkorunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına\n\nbağlı olarak usulüne göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak\ngecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça;\n\nhaberleşme engellenemez ve gizliliğine dokunulamaz. Yetkili merciin kararı yirmidört saat içinde\ngörevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde, karar\n\nkendiliğinden kalkar.\n İstisnaların uygulanacağı kamu kurum ve kuruluşları kanunda belirtilir.\n\n\n V. Yerleşme ve seyahat hürriyeti\n Madde 23 – Herkes, yerleşme ve seyahat hürriyetine sahiptir.\n\n Yerleşme hürriyeti, suç işlenmesini önlemek, sosyal ve ekonomik gelişmeyi sağlamak, sağlıklı\nve düzenli kentleşmeyi gerçekleştirmek ve kamu mallarını korumak;\n\n Seyahat hürriyeti, suç soruşturma ve kovuşturması sebebiyle ve suç işlenmesini önlemek;\n Amaçlarıyla kanunla sınırlanabilir.\n (Değişik fıkra: 7/5/2010-5982/3 md.) Vatandaşın yurt dışına çıkma hürriyeti, ancak suç\n\nsoruşturması veya kovuşturması sebebiyle hâkim kararına bağlı olarak sınırlanabilir.\n Vatandaş sınır dışı edilemez ve yurda girme hakkından yoksun bırakılamaz.\n\n\n VI. Din ve vicdan hürriyeti\n Madde 24 – Herkes, vicdan, dini inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir.\n\n 14 üncü madde hükümlerine aykırı olmamak şartıyla ibadet, dini ayin ve törenler serbesttir.\n Kimse, ibadete, dini ayin ve törenlere katılmaya, dini inanç ve kanaatlerini açıklamaya\nzorlanamaz; dini inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamaz ve suçlanamaz.\n\n Din ve ahlak eğitim ve öğretimi Devletin gözetim ve denetimi altında yapılır. Din kültürü ve\nahlak öğretimi ilk ve ortaöğretim kurumlarında okutulan zorunlu dersler arasında yer alır. Bunun\n\ndışındaki din eğitim ve öğretimi ancak, kişilerin kendi isteğine, küçüklerin de kanuni temsilcisinin\ntalebine bağlıdır.\n Kimse, Devletin sosyal, ekonomik, siyasi veya hukuki temel düzenini kısmen de olsa, din\n\nkurallarına dayandırma veya siyasi veya kişisel çıkar yahut nüfuz sağlama amacıyla her ne suretle\nolursa olsun dini veya din duygularını yahut dince kutsal sayılan şeyleri istismar edemez ve kötüye\nkullanamaz.\n\n\n VII. Düşünce ve kanaat hürriyeti\n\n Madde 25 – Herkes, düşünce ve kanaat hürriyetine sahiptir.\n Her ne sebep ve amaçla olursa olsun kimse, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz;\ndüşünce kanaatleri sebebiyle kınanamaz ve suçlanamaz.\n\n\n VIII. Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti\n Madde 26 – Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına\n\nveya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet Resmî makamların müdahalesi\n\n\n 8" }, { "page_number": 9, "text": "olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar. Bu fıkra hükmü, radyo,\ntelevizyon, sinema veya benzeri yollarla yapılan yayımların izin sistemine bağlanmasına engel\n\ndeğildir.\n Bu hürriyetlerin kullanılması, millî güvenlik, kamu düzeni, kamu güvenliği, Cumhuriyetin\n\ntemel nitelikleri ve Devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünün korunması, suçların\nönlenmesi, suçluların cezalandırılması, Devlet sırrı olarak usulünce belirtilmiş bilgilerin\naçıklanmaması, başkalarının şöhret veya haklarının, özel ve aile hayatlarının yahut kanunun\n\nöngördüğü meslek sırlarının korunması veya yargılama görevinin gereğine uygun olarak yerine\ngetirilmesi amaçlarıyla sınırlanabilir.5\n\n (Mülga fıkra: 3/10/2001-4709/9 md.)\n Haber ve düşünceleri yayma araçlarının kullanılmasına ilişkin düzenleyici hükümler, bunların\n\nyayımını engellememek kaydıyla, düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetinin sınırlanması sayılmaz.\n (Ek fıkra: 3/10/2001-4709/9 md.) Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetinin kullanılmasında\n\nuygulanacak şekil, şart ve usuller kanunla düzenlenir.\n\n\n IX. Bilim ve sanat hürriyeti\n Madde 27 – Herkes, bilim ve sanatı serbestçe öğrenme ve öğretme, açıklama, yayma ve bu\n\nalanlarda her türlü araştırma hakkına sahiptir.\n Yayma hakkı, Anayasanın 1 inci, 2 nci ve 3 üncü maddeleri hükümlerinin değiştirilmesini\n\nsağlamak amacıyla kullanılamaz.\n Bu madde hükmü yabancı yayınların ülkeye girmesi ve dağıtımının kanunla düzenlenmesine\n\nengel değildir.\n\n\n X. Basın ve yayımla ilgili hükümler\n\n\n A. Basın hürriyeti\n Madde 28 – Basın hürdür, sansür edilemez. Basımevi kurmak izin alma ve mali teminat\n\nyatırma şartına bağlanamaz.\n (Mülga ikinci fıkra: 3/10/2001-4709/10 md.)\n\n Devlet, basın ve haber alma hürriyetlerini sağlayacak tedbirleri alır.\n Basın hürriyetinin sınırlanmasında, Anayasanın 26 ve 27 nci maddeleri hükümleri uygulanır.\n\n Devletin iç ve dış güvenliğini, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü tehdit eden veya suç\nişlemeye ya da ayaklanma veya isyana teşvik eder nitelikte olan veya Devlete ait gizli bilgilere ilişkin\n\nbulunan her türlü haber veya yazıyı, yazanlar veya bastıranlar veya aynı amaçla, basanlar, başkasına\nverenler, bu suçlara ait kanun hükümleri uyarınca sorumlu olurlar. Tedbir yolu ile dağıtım hakim\n\nkararıyle; gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunun açıkça yetkili kıldığı merciin emriyle\n\nönlenebilir. Dağıtımı önleyen yetkili merci, bu kararını en geç yirmidört saat içinde yetkili hakime\n\n15\n 3/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı Kanunun 9 uncu maddesiyle, bu fıkraya “Bu hürriyetlerin kullanılması,”\nibaresinden sonra gelmek üzere “millî güvenlik, kamu düzeni, kamu güvenliği, Cumhuriyetin temel nitelikleri\nve Devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünün korunması,” ibaresi eklenmiştir.\n\n 9" }, { "page_number": 10, "text": "bildirir. Yetkili hakim bu kararı en geç kırksekiz saat içinde onaylamazsa, dağıtımı önleme kararı\nhükümsüz sayılır.\n\n Yargılama görevinin amacına uygun olarak yerine getirilmesi için, kanunla belirtilecek sınırlar\niçinde, hakim tarafından verilen kararlar saklı kalmak üzere, olaylar hakkında yayım yasağı konamaz.\n\n Süreli veya süresiz yayınlar, kanunun gösterdiği suçların soruşturma veya kovuşturmasına\ngeçilmiş olması hallerinde hakim kararıyla; Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünün,\n\nmilli güvenliğin, kamu düzeninin, genel ahlakın korunması ve suçların önlenmesi bakımından\ngecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunun açıkça yetkili kıldığı merciin emriyle\n\ntoplatılabilir. Toplatma kararı veren yetkili merci, bu kararını en geç yirmidört saat içinde yetkili\nhakime bildirir; hakim bu kararı en geç kırksekiz saat içinde onaylamazsa, toplatma kararı hükümsüz\nsayılır.\n\n Süreli veya süresiz yayınların suç soruşturma veya kovuşturması sebebiyle zapt ve\nmüsaderesinde genel hükümler uygulanır.\n\n Türkiye'de yayımlanan süreli yayınlar, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne,\nCumhuriyetin temel ilkelerine, milli güvenliğe ve genel ahlaka aykırı yayımlardan mahkum olma\n\nhalinde, mahkeme kararıyla geçici olarak kapatılabilir. Kapatılan süreli yayının açıkça devamı\nniteliğini taşıyan her türlü yayın yasaktır; bunlar hakim kararıyla toplatılır.\n\n\n B. Süreli ve süresiz yayın hakkı\n\n Madde 29 – Süreli veya süresiz yayın önceden izin alma ve mali teminat yatırma şartına\nbağlanamaz.\n\n Süreli yayın çıkarabilmek için kanunun gösterdiği bilgi ve belgelerin, kanunda belirtilen\nyetkili mercie verilmesi yeterlidir. Bu bilgi ve belgelerin kanuna aykırılığının tesbiti halinde yetkili\n\nmerci, yayının durdurulması için mahkemeye başvurur.\n Süreli yayınların çıkarılması, yayım şartları, mali kaynakları ve gazetecilik mesleği ile ilgili\nesaslar kanunla düzenlenir. Kanun, haber, düşünce ve kanaatlerin serbestçe yayımlanmasını\n\nengelleyici veya zorlaştırıcı siyasal, ekonomik, mali ve teknik şartlar koyamaz.\n Süreli yayınlar, Devletin ve diğer kamu tüzelkişilerinin veya bunlara bağlı kurumların araç ve\n\nimkanlarından eşitlik esasına göre yararlanır.\n\n\n C. Basın araçlarının korunması\n Madde 30- (Değişik: 7/5/2004-5170/4 md.)\n\n Kanuna uygun şekilde basın işletmesi olarak kurulan basımevi ve eklentileri ile basın araçları,\nsuç aleti olduğu gerekçesiyle zapt ve müsadere edilemez veya işletilmekten alıkonulamaz.\n\n\n D. Kamu tüzel kişilerinin elindeki basın dışı kitle haberleşme araçlarından yararlanma hakkı\n\n Madde 31 – Kişiler ve siyasi partiler, kamu tüzel kişilerinin elindeki basın dışı kitle\nhaberleşme ve yayım araçlarından yararlanma hakkına sahiptir. Bu yararlanmanın şartları ve usulleri\n\nkanunla düzenlenir.\n\n\n 10" }, { "page_number": 11, "text": " (Değişik fıkra: 3/10/2001-4709/11 md.) Kanun, millî güvenlik, kamu düzeni, genel ahlâk ve\nsağlığın korunması sebepleri dışında, halkın bu araçlarla haber almasını, düşünce ve kanaatlere\n\nulaşmasını ve kamuoyunun serbestçe oluşmasını engelleyici kayıtlar koyamaz.\n\n\n E. Düzeltme ve cevap hakkı\n Madde 32 – Düzeltme ve cevap hakkı, ancak kişilerin haysiyet ve şereflerine dokunulması\n\nveya kendileriyle ilgili gerçeğe aykırı yayınlar yapılması hallerinde tanınır ve kanunla düzenlenir.\n Düzeltme ve cevap yayımlanmazsa, yayımlanmasının gerekip gerekmediğine hakim tarafından\n\nilgilinin müracaat tarihinden itibaren en geç yedi gün içerisinde karar verilir.\n\n XI. Toplantı hak ve hürriyetleri\n\n\n A. Dernek kurma hürriyeti\n\n Madde 33 – (Değişik: 3/10/2001-4709/12 md.)\n Herkes, önceden izin almaksızın dernek kurma ve bunlara üye olma ya da üyelikten çıkma\n\nhürriyetine sahiptir.\n Hiç kimse bir derneğe üye olmaya ve dernekte üye kalmaya zorlanamaz.\n\n Dernek kurma hürriyeti ancak, millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel\nsağlık ve genel ahlâk ile başkalarının hürriyetlerinin korunması sebepleriyle ve kanunla sınırlanabilir.\n\n Dernek kurma hürriyetinin kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunda\ngösterilir.\n\n Dernekler, kanunun öngördüğü hallerde hâkim kararıyla kapatılabilir veya faaliyetten\nalıkonulabilir. Ancak, millî güvenliğin, kamu düzeninin, suç işlenmesini veya suçun devamını\n\nönlemenin yahut yakalamanın gerektirdiği hallerde gecikmede sakınca varsa, kanunla bir merci,\nderneği faaliyetten men ile yetkilendirilebilir. Bu merciin kararı, yirmidört saat içinde görevli hâkimin\nonayına sunulur. Hâkim, kararını kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde, bu idarî karar kendiliğinden\n\nyürürlükten kalkar.\n Birinci fıkra hükmü, Silahlı Kuvvetler ve kolluk kuvvetleri mensuplarına ve görevlerinin\n\ngerektirdiği ölçüde Devlet memurlarına kanunla sınırlamalar getirilmesine engel değildir.\n Bu madde hükümleri vakıflarla ilgili olarak da uygulanır.\n\n\n B. Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı\n\n Madde 34 – (Değişik: 3/10/2001-4709/13 md.)\n Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme\n\nhakkına sahiptir.\n Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı ancak, millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin\n\nönlenmesi, genel sağlığın ve genel ahlâkın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması\namacıyla ve kanunla sınırlanabilir.\n\n\n\n\n 11" }, { "page_number": 12, "text": " Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve\n\nusuller kanunda gösterilir.\n\n\n XII. Mülkiyet hakkı\n Madde 35 – Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir.\n\n Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir.\n Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz.\n\n\n XIII. Hakların korunması ile ilgili hükümler\n\n\n A. Hak arama hürriyeti\n\n Madde 36 – Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde\ndavacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir.16\n Hiçbir mahkeme, görev ve yetkisi içindeki davaya bakmaktan kaçınamaz.\n\n\n B. Kanuni hakim güvencesi\n\n Madde 37 – Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz.\n Bir kimseyi kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarma sonucunu\n\ndoğuran yargı yetkisine sahip olağanüstü merciler kurulamaz.\n\n\n C. Suç ve cezalara ilişkin esaslar\n Madde 38 – Kimse, işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiilden\ndolayı cezalandırılamaz; kimseye suçu işlediği zaman kanunda o suç için konulmuş olan cezadan daha\n\nağır bir ceza verilemez.\n Suç ve ceza zamanaşımı ile ceza mahkumiyetinin sonuçları konusunda da yukarıdaki fıkra\n\nuygulanır.\n Ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirleri ancak kanunla konulur.\n\n Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz.\n Hiç kimse kendisini ve kanunda gösterilen yakınlarını suçlayan bir beyanda bulunmaya veya\n\nbu yolda delil göstermeye zorlanamaz.\n (Ek fıkra: 3/10/2001-4709/15 md.) Kanuna aykırı olarak elde edilmiş bulgular, delil olarak\nkabul edilemez.\n\n Ceza sorumluluğu şahsidir.\n (Ek fıkra: 3/10/2001-4709/15 md.) Hiç kimse, yalnızca sözleşmeden doğan bir yükümlülüğü\n\nyerine getirememesinden dolayı özgürlüğünden alıkonulamaz.\n (Ek fıkra: 3/10/2001-4709/15 md; Mülga fıkra: 7/5/2004-5170/5 md.)\n\n (Değişik onuncu fıkra: 7/5/2004-5170/5 md.) Ölüm cezası ve genel müsadere cezası\nverilemez.\n\n\n16\n 3/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı Kanunun 14 üncü maddesiyle, bu fıkraya “savunma” ibaresinden sonra\ngelmek üzere “ile adil yargılanma” ibaresi eklenmiştir.\n\n 12" }, { "page_number": 13, "text": " İdare, kişi hürriyetinin kısıtlanması sonucunu doğuran bir müeyyide uygulayamaz. Silahlı\n\nKuvvetlerin iç düzeni bakımından bu hükme kanunla istisnalar getirilebilir.\n (Değişik son fıkra: 7/5/2004-5170/5 md.) Uluslararası Ceza Divanına taraf olmanın\ngerektirdiği yükümlülükler hariç olmak üzere vatandaş, suç sebebiyle yabancı bir ülkeye verilemez.\n\n\n XIV. İspat hakkı\n\n Madde 39 – Kamu görev ve hizmetinde bulunanlara karşı, bu görev ve hizmetin yerine\ngetirilmesiyle ilgili olarak yapılan isnatlardan dolayı açılan hakaret davalarında, sanık, isnadın\n\ndoğruluğunu ispat hakkına sahiptir. Bunun dışındaki hallerde ispat isteminin kabulü, ancak isnat\nolunan fiilin doğru olup olmadığının anlaşılmasında kamu yararı bulunmasına veya şikayetçinin ispata\n\nrazı olmasına bağlıdır.\n\n\n XV. Temel hak ve hürriyetlerin korunması\n Madde 40 – Anayasa ile tanınmış hak ve hürriyetleri ihlal edilen herkes, yetkili makama\n\ngeciktirilmeden başvurma imkanının sağlanmasını isteme hakkına sahiptir.\n (Ek fıkra: 3/10/2001-4709/16 md.) Devlet, işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve\n\nmercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorundadır.\n Kişinin, Resmî görevliler tarafından vaki haksız işlemler sonucu uğradığı zarar da, kanuna\n\ngöre, Devletçe tazmin edilir. Devletin sorumlu olan ilgili görevliye rücu hakkı saklıdır.\n\n\n ÜÇÜNCÜ BÖLÜM\n Sosyal ve Ekonomik Haklar ve Ödevler\n\n\n 17\n I. Ailenin korunması ve çocuk hakları\n Madde 41 – Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır. 18\n\n Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile\nplanlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilatı kurar.\n\n (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/4 md.) Her çocuk, korunma ve bakımdan yararlanma, yüksek\nyararına açıkça aykırı olmadıkça, ana ve babasıyla kişisel ve doğrudan ilişki kurma ve sürdürme\n\nhakkına sahiptir.\n (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/4 md.) Devlet, her türlü istismara ve şiddete karşı çocukları\n\nkoruyucu tedbirleri alır.\n\n\n II. Eğitim ve öğrenim hakkı ve ödevi\n Madde 42 – Kimse, eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz.\n\n Öğrenim hakkının kapsamı kanunla tespit edilir ve düzenlenir.\n\n\n17Bu maddenin kenar başlığı “I. Ailenin korunması” iken, 7/5/2010 tarihli ve 5982 sayılı Kanunun 4 üncü\nmaddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.\n18\n 3/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı Kanunun 17 nci maddesiyle bu fıkranın sonuna “ve eşler arasında eşitliğe\ndayanır.” ibaresi eklenmiştir.\n\n 13" }, { "page_number": 14, "text": " Eğitim ve öğretim, Atatürk ilkeleri ve inkılapları doğrultusunda, çağdaş bilim ve eğitim\nesaslarına göre, Devletin gözetim ve denetimi altında yapılır. Bu esaslara aykırı eğitim ve öğretim\n\nyerleri açılamaz.\n Eğitim ve öğretim hürriyeti, Anayasaya sadakat borcunu ortadan kaldırmaz.\n\n İlköğretim kız ve erkek bütün vatandaşlar için zorunludur ve Devlet okullarında parasızdır.\n Özel ilk ve orta dereceli okulların bağlı olduğu esaslar, Devlet okulları ile erişilmek istenen\n\nseviyeye uygun olarak, kanunla düzenlenir.\n (Ek fıkra: 9/2/2008-5735/2 md.; İptal: Anayasa Mahkemesinin 5/6/2008 tarihli ve E.:\n\n2008/16, K.: 2008/116 sayılı Kararı ile. )\n Devlet, maddi imkanlardan yoksun başarılı öğrencilerin, öğrenimlerini sürdürebilmeleri amacı\nile burslar ve başka yollarla gerekli yardımları yapar. Devlet, durumları sebebiyle özel eğitime ihtiyacı\n\nolanları topluma yararlı kılacak tedbirleri alır.\n Eğitim ve öğretim kurumlarında sadece eğitim, öğretim, araştırma ve inceleme ile ilgili\n\nfaaliyetler yürütülür. Bu faaliyetler her ne suretle olursa olsun engellenemez.\n Türkçeden başka hiçbir dil, eğitim ve öğretim kurumlarında Türk vatandaşlarına ana dilleri\n\nolarak okutulamaz ve öğretilemez. Eğitim ve öğretim kurumlarında okutulacak yabancı diller ile\nyabancı dille eğitim ve öğretim yapan okulların tabi olacağı esaslar kanunla düzenlenir. Milletlerarası\n\nandlaşma hükümleri saklıdır.\n\n\n III. Kamu yararı\n\n\n A. Kıyılardan yararlanma\n Madde 43 – Kıyılar, Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır.\n\n Deniz, göl ve akarsu kıyılarıyla, deniz ve göllerin kıyılarını çevreleyen sahil şeritlerinden\nyararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir.\n Kıyılarla sahil şeritlerinin, kullanılış amaçlarına göre derinliği ve kişilerin bu yerlerden\n\nyararlanma imkan ve şartları kanunla düzenlenir.\n\n\n B. Toprak mülkiyeti\n Madde 44 – Devlet, toprağın verimli olarak işletilmesini korumak ve geliştirmek, erozyonla\n\nkaybedilmesini önlemek ve topraksız olan veya yeter toprağı bulunmayan çiftçilikle uğraşan köylüye\ntoprak sağlamak amacıyla gerekli tedbirleri alır. Kanun, bu amaçla, değişik tarım bölgeleri ve\n\nçeşitlerine göre toprağın genişliğini tesbit edebilir. Topraksız olan veya yeter toprağı bulunmayan\nçiftçiye toprak sağlanması, üretimin düşürülmesi, ormanların küçülmesi ve diğer toprak ve yeraltı\n\nservetlerinin azalması sonucunu doğuramaz.\n Bu amaçla dağıtılan topraklar bölünemez, miras hükümleri dışında başkalarına devredilemez\n\nve ancak dağıtılan çiftçilerle mirasçıları tarafından işletilebilir. Bu şartların kaybı halinde, dağıtılan\ntoprağın Devletçe geri alınmasına ilişkin esaslar kanunla düzenlenir.\n\n\n\n\n 14" }, { "page_number": 15, "text": " C. Tarım, hayvancılık ve bu üretim dallarında çalışanların korunması\n Madde 45 – Devlet, tarım arazileri ile çayır ve mer'aların amaç dışı kullanılmasını ve tahribini\n\nönlemek, tarımsal üretim planlaması ilkelerine uygun olarak bitkisel ve hayvansal üretimi artırmak\nmaksadıyla, tarım ve hayvancılıkla uğraşanların işletme araç ve gereçlerinin ve diğer girdilerinin\n\nsağlanmasını kolaylaştırır.\n Devlet, bitkisel ve hayvansal ürünlerin değerlendirilmesi ve gerçek değerlerinin üreticinin\n\neline geçmesi için gereken tedbirleri alır.\n\n\n D. Kamulaştırma\n Madde 46 – (Değişik: 3/10/2001-4709/18 md.)\n\n Devlet ve kamu tüzel kişileri; kamu yararının gerektirdiği hallerde, gerçek karşılıklarını peşin\nödemek şartıyla, özel mülkiyette bulunan taşınmaz malların tamamını veya bir kısmını, kanunla\n\ngösterilen esas ve usullere göre, kamulaştırmaya ve bunlar üzerinde idarî irtifaklar kurmaya yetkilidir.\n Kamulaştırma bedeli ile kesin hükme bağlanan artırım bedeli nakden ve peşin olarak ödenir.\n\nAncak, tarım reformunun uygulanması, büyük enerji ve sulama projeleri ile iskân projelerinin\ngerçekleştirilmesi, yeni ormanların yetiştirilmesi, kıyıların korunması ve turizm amacıyla\n\nkamulaştırılan toprakların bedellerinin ödenme şekli kanunla gösterilir. Kanunun taksitle ödemeyi\nöngörebileceği bu hallerde, taksitlendirme süresi beş yılı aşamaz; bu takdirde taksitler eşit olarak\n\nödenir.\n Kamulaştırılan topraktan, o toprağı doğrudan doğruya işleten küçük çiftçiye ait olanlarının\n\nbedeli, her halde peşin ödenir.\n İkinci fıkrada öngörülen taksitlendirmelerde ve herhangi bir sebeple ödenmemiş kamulaştırma\n\nbedellerinde kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz uygulanır.\n\n 19\n E. Devletleştirme ve Özelleştirme\n Madde 47 – Kamu hizmeti niteliği taşıyan özel teşebbüsler, kamu yararının zorunlu kıldığı\n\nhallerde devletleştirilebilir.\n Devletleştirme gerçek karşılığı üzerinden yapılır. Gerçek karşılığın hesaplanma tarzı ve\n\nusulleri kanunla düzenlenir.\n (Ek fıkra: 13/8/1999-4446/1 md.) Devletin, kamu iktisadi teşebbüslerinin ve diğer kamu\n\ntüzelkişilerinin mülkiyetinde bulunan işletme ve varlıkların özelleştirilmesine ilişkin esas ve usuller\nkanunla gösterilir.\n\n (Ek fıkra: 13/8/1999-4446/1 md.) Devlet, kamu iktisadi teşebbüsleri ve diğer kamu\ntüzelkişileri tarafından yürütülen yatırım ve hizmetlerden hangilerinin özel hukuk sözleşmeleri ile\n\ngerçek veya tüzelkişilere yaptırılabileceği veya devredilebileceği kanunla belirlenir.\n\n IV. Çalışma ve sözleşme hürriyeti\n\n\n19\n Bu maddenin kenar başlığı “E. Devletleştirme” iken, 13/8/1999 tarihli ve 4446 sayılı Kanunun 1 inci\nmaddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.\n\n 15" }, { "page_number": 16, "text": " Madde 48 – Herkes, dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetlerine sahiptir. Özel\nteşebbüsler kurmak serbesttir.\n\n Devlet, özel teşebbüslerin milli ekonominin gereklerine ve sosyal amaçlara uygun yürümesini,\ngüvenlik ve kararlılık içinde çalışmasını sağlayacak tedbirleri alır.\n\n\n V. Çalışma ile ilgili hükümler\n\n\n A. Çalışma hakkı ve ödevi\n\n Madde 49 – Çalışma, herkesin hakkı ve ödevidir.\n (Değişik fıkra: 3/10/2001-4709/19 md.) Devlet, çalışanların hayat seviyesini yükseltmek,\nçalışma hayatını geliştirmek için çalışanları ve işsizleri korumak, çalışmayı desteklemek, işsizliği\n\nönlemeye elverişli ekonomik bir ortam yaratmak ve çalışma barışını sağlamak için gerekli tedbirleri\nalır.\n\n (Mülga fıkra: 3/10/2001-4709/19 md.)\n\n\n B. Çalışma şartları ve dinlenme hakkı\n Madde 50 – Kimse, yaşına, cinsiyetine ve gücüne uymayan işlerde çalıştırılamaz.\n\n Küçükler ve kadınlar ile bedeni ve ruhi yetersizliği olanlar çalışma şartları bakımından özel\nolarak korunurlar.\n\n Dinlenmek, çalışanların hakkıdır.\n Ücretli hafta ve bayram tatili ile ücretli yıllık izin hakları ve şartları kanunla düzenlenir.\n\n\n C. Sendika kurma hakkı\n\n Madde 51 – (Değişik: 3/10/2001-4709/20 md.)\n Çalışanlar ve işverenler, üyelerinin çalışma ilişkilerinde, ekonomik ve sosyal hak ve\nmenfaatlerini korumak ve geliştirmek için önceden izin almaksızın sendikalar ve üst kuruluşlar\n\nkurma, bunlara serbestçe üye olma ve üyelikten serbestçe çekilme haklarına sahiptir. Hiç kimse bir\nsendikaya üye olmaya ya da üyelikten ayrılmaya zorlanamaz.\n\n Sendika kurma hakkı ancak, millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel\nsağlık ve genel ahlâk ile başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebepleriyle ve kanunla\n\nsınırlanabilir.\n Sendika kurma hakkının kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunda gösterilir.\n\n (Mülga dördüncü fıkra: 7/5/2010-5982/5 md.)\n İşçi niteliği taşımayan kamu görevlilerinin bu alandaki haklarının kapsam, istisna ve sınırları\n\ngördükleri hizmetin niteliğine uygun olarak kanunla düzenlenir.\n Sendika ve üst kuruluşlarının tüzükleri, yönetim ve işleyişleri, Cumhuriyetin temel\n\nniteliklerine ve demokrasi esaslarına aykırı olamaz.\n\n\n D. Sendikal faaliyet\n\n\n 16" }, { "page_number": 17, "text": " Madde 52 – (Mülga: 23/7/1995-4121/3 md.)\n\n\n VI. Toplu iş sözleşmesi, grev hakkı ve lokavt\n\n 20\n A. Toplu iş sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı\n Madde 53 – İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma\n\nşartlarını düzenlemek amacıyla toplu iş sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.\n Toplu iş sözleşmesinin nasıl yapılacağı kanunla düzenlenir.\n\n (Ek fıkra: 23/7/1995-4121/4 md.; Mülga üçüncü fıkra: 7/5/2010-5982/6 md.)\n (Mülga dördüncü fıkra: 7/5/2010-5982/6 md.)\n\n (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/6 md.) Memurlar ve diğer kamu görevlileri, toplu sözleşme yapma\nhakkına sahiptirler.\n\n (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/6 md.) Toplu sözleşme yapılması sırasında uyuşmazlık çıkması\nhalinde taraflar Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna başvurabilir. Kamu Görevlileri Hakem Kurulu\n\nkararları kesindir ve toplu sözleşme hükmündedir.\n (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/6 md.) Toplu sözleşme hakkının kapsamı, istisnaları, toplu\n\nsözleşmeden yararlanacaklar, toplu sözleşmenin yapılma şekli, usulü ve yürürlüğü, toplu sözleşme\nhükümlerinin emeklilere yansıtılması, Kamu Görevlileri Hakem Kurulunun teşkili, çalışma usul ve\n\nesasları ile diğer hususlar kanunla düzenlenir.\n\n\n B. Grev hakkı ve lokavt\n Madde 54 – Toplu iş sözleşmesinin yapılması sırasında, uyuşmazlık çıkması halinde işçiler\n\ngrev hakkına sahiptirler. Bu hakkın kullanılmasının ve işverenin lokavta başvurmasının usul ve\nşartları ile kapsam ve istisnaları kanunla düzenlenir.\n\n Grev hakkı ve lokavt iyiniyet kurallarına aykırı tarzda, toplum zararına ve milli serveti tahrip\nedecek şekilde kullanılamaz.\n\n (Mülga üçüncü fıkra: 7/5/2010-5982/7 md.)\n Grev ve lokavtın yasaklanabileceği veya ertelenebileceği haller ve işyerleri kanunla\n\ndüzenlenir.\n Grev ve lokavtın yasaklandığı hallerde veya ertelendiği durumlarda ertelemenin sonunda,\n\nuyuşmazlık Yüksek Hakem Kurulunca çözülür. Uyuşmazlığın her safhasında taraflar da anlaşarak\nYüksek Hakem Kuruluna başvurabilir. Yüksek Hakem Kurulunun kararları kesindir ve toplu iş\n\nsözleşmesi hükmündedir.\n Yüksek hakem kurulunun kuruluş ve görevleri kanunla düzenlenir.\n\n (Mülga yedinci fıkra: 7/5/2010-5982/7 md.)\n Greve katılmayanların işyerinde çalışmaları, greve katılanlar tarafından hiç bir şekilde\nengellenemez.\n\n\n20\n Bu maddenin kenar başlığı “A. Toplu iş sözleşmesi hakkı” iken, 7/5/2010 tarihli ve 5982 sayılı Kanunun 6\nncı maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.\n\n 17" }, { "page_number": 18, "text": " VII. Ücrette adalet sağlanması\n Madde 55 – Ücret emeğin karşılığıdır.\n\n Devlet, çalışanların yaptıkları işe uygun adaletli bir ücret elde etmeleri ve diğer sosyal\nyardımlardan yararlanmaları için gerekli tedbirleri alır.\n\n (Değişik fıkra: 3/10/2001-4709/21 md.) Asgarî ücretin tespitinde çalışanların geçim şartları\nile ülkenin ekonomik durumu da gözönünde bulundurulur.\n\n\n VIII. Sağlık, çevre ve konut\n\n\n A. Sağlık hizmetleri ve çevrenin korunması\n\n Madde 56 – Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir.\n Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve\n\nvatandaşların ödevidir.\n Devlet, herkesin hayatını, beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamak; insan ve madde\n\ngücünde tasarruf ve verimi artırarak, işbirliğini gerçekleştirmek amacıyla sağlık kuruluşlarını tek\nelden planlayıp hizmet vermesini düzenler.\n\n Devlet, bu görevini kamu ve özel kesimlerdeki sağlık ve sosyal kurumlarından yararlanarak,\nonları denetleyerek yerine getirir.\n\n Sağlık hizmetlerinin yaygın bir şekilde yerine getirilmesi için kanunla genel sağlık sigortası\nkurulabilir.\n\n\n B. Konut hakkı\n\n Madde 57 – Devlet, şehirlerin özelliklerini ve çevre şartlarını gözeten bir planlama\nçerçevesinde, konut ihtiyacını karşılayacak tedbirleri alır, ayrıca toplu konut teşebbüslerini destekler.\n\n\n IX. Gençlik ve spor\n\n\n A. Gençliğin korunması\n\n Madde 58 – Devlet, istiklal ve Cumhuriyetimizin emanet edildiği gençlerin müsbet ilmin\nışığında, Atatürk ilke ve inkılapları doğrultusunda ve Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez\n\nbütünlüğünü ortadan kaldırmayı amaç edinen görüşlere karşı yetişme ve gelişmelerini sağlayıcı\ntedbirleri alır.\n\n Devlet, gençleri alkol düşkünlüğünden, uyuşturucu maddelerden, suçluluk, kumar ve benzeri\nkötü alışkanlıklardan ve cehaletten korumak için gerekli tedbirleri alır.\n\n\n B. Sporun geliştirilmesi ve tahkim 21\n\n\n21\n Bu maddenin kenar başlığı “B. Sporun geliştirilmesi” iken, 17/3/2011 tarihli ve 6214 sayılı Kanunun 1 inci\nmaddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.\n\n 18" }, { "page_number": 19, "text": " Madde 59 – Devlet, her yaştaki Türk vatandaşlarının beden ve ruh sağlığını geliştirecek\ntedbirleri alır, sporun kitlelere yayılmasını teşvik eder.\n\n Devlet başarılı sporcuyu korur.\n (Ek fıkra: 17/3/2011-6214/1 md.) Spor federasyonlarının spor faaliyetlerinin yönetimine ve\n\ndisiplinine ilişkin kararlarına karşı ancak zorunlu tahkim yoluna başvurulabilir. Tahkim kurulu\nkararları kesin olup bu kararlara karşı hiçbir yargı merciine başvurulamaz.\n\n\n X. Sosyal güvenlik hakları\n\n\n A. Sosyal güvenlik hakkı\n Madde 60 – Herkes, sosyal güvenlik hakkına sahiptir.\n\n Devlet, bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar.\n\n\n B. Sosyal güvenlik bakımından özel olarak korunması gerekenler:\n Madde 61 – Devlet harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleriyle, malül ve gazileri korur ve\n\ntoplumda kendilerine yaraşır bir hayat seviyesi sağlar.\n Devlet, sakatların korunmalarını ve toplum hayatına intibaklarını sağlayıcı tedbirleri alır.\n\n Yaşlılar, Devletçe korunur, Yaşlılara Devlet yardımı ve sağlanacak diğer haklar ve kolaylıklar\nkanunla düzenlenir.\n\n Devlet, korunmaya muhtaç çocukların topluma kazandırılması için her türlü tedbiri alır.\n Bu amaçlarla gerekli teşkilat ve tesisleri kurar veya kurdurur.\n\n\n C. Yabancı ülkelerde çalışan Türk vatandaşları\n\n Madde 62 – Devlet, yabancı ülkelerde çalışan Türk vatandaşlarının aile birliğinin,\nçocuklarının eğitiminin, kültürel ihtiyaçlarının ve sosyal güvenliklerinin sağlanması, anavatanla\nbağlarının korunması ve yurda dönüşlerinde yardımcı olunması için gereken tedbirleri alır.\n\n\n XI. Tarih, kültür ve tabiat varlıklarının korunması\n\n Madde 63 – Devlet, tarih, kültür ve tabiat varlıklarının ve değerlerinin korunmasını sağlar, bu\namaçla destekleyici ve teşvik edici tedbirleri alır.\n\n Bu varlıklar ve değerlerden özel mülkiyet konusu olanlara getirilecek sınırlamalar ve bu\nnedenle hak sahiplerine yapılacak yardımlar ve tanınacak muafiyetler kanunla düzenlenir.\n\n\n XII. Sanatın ve sanatçının korunması\n\n Madde 64 – Devlet, sanat faaliyetlerini ve sanatçıyı korur. Sanat eserlerinin ve sanatçının\nkorunması, değerlendirilmesi, desteklenmesi ve sanat sevgisinin yayılması için gereken tedbirleri alır.\n\n\n\n\n\n\n\n 19" }, { "page_number": 20, "text": " XIII. Devletin iktisadi ve sosyal ödevlerinin sınırları2\n\n Madde 65 – (Değişik: 3/10/2001-4709/22 md.)\n Devlet, sosyal ve ekonomik alanlarda Anayasa ile belirlenen görevlerini, bu görevlerin\n\namaçlarına uygun öncelikleri gözeterek malî kaynaklarının yeterliliği ölçüsünde yerine getirir.\n\n\n DÖRDÜNCÜ BÖLÜM\n Siyasi Haklar ve Ödevler\n\n\n I. Türk vatandaşlığı\n\n Madde 66 – Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür.\n Türk babanın veya Türk ananın çocuğu Türktür. (Mülga ikinci cümle: 3/10/2001-4709/23\n\nmd.)\n Vatandaşlık, kanunun gösterdiği şartlarla kazanılır ve ancak kanunda belirtilen hallerde\n\nkaybedilir.\n\n Hiçbir Türk, vatana bağlılıkla bağdaşmayan bir eylemde bulunmadıkça vatandaşlıktan\nçıkarılamaz.\n\n Vatandaşlıktan çıkarma ile ilgili karar ve işlemlere karşı yargı yolu kapatılamaz.\n\n\n II. Seçme, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakları\n Madde 67 – Vatandaşlar, kanunda gösterilen şartlara uygun olarak seçme, seçilme ve\n\nbağımsız olarak veya bir siyasi parti içinde siyasi faaliyette bulunma ve halkoylamasına katılma\nhakkına sahiptir.\n\n (Değişik fıkra: 23/7/1995-4121/5 md.) Seçimler ve halkoylaması serbest, eşit, gizli, tek\ndereceli, genel oy, açık sayım ve döküm esaslarına göre, yargı yönetim ve denetimi altında yapılır.\n\nAncak, yurt dışında bulunan Türk vatandaşlarının oy hakkını kullanabilmeleri amacıyla kanun,\nuygulanabilir tedbirleri belirler.\n\n (Değişik fıkra: 23/7/1995-4121/5 md.) Onsekiz yaşını dolduran her Türk vatandaşı seçme ve\nhalkoylamasına katılma haklarına sahiptir.\n\n Bu hakların kullanılması kanunla düzenlenir.\n (Değişik fıkra: 23/7/1995-4121/5 md.) Silah altında bulunan er ve erbaşlar ile askeri\n\nöğrenciler, taksirli suçlardan hüküm giyenler hariç ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlüler oy\n\nkullanamazlar. Ceza infaz kurumları ve tutuk evlerinde oy kullanılması ve oyların sayım ve\ndökümünde seçim emniyeti açısından alınması gerekli tedbirler Yüksek Seçim Kurulu tarafından\n 23\ntespit edilir ve görevli hakimin yerinde yönetim ve denetimi altında yapılır.\n\n\n\n22Bu maddenin kenar başlığı “XIII. Sosyal ve ekonomik hakların sınırı” iken, 3/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı\nKanunun 22 nci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.\n233/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı Kanunun 24 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “askerî öğrenciler,”\n\nibaresinden sonra gelmek üzere “taksirli suçlardan hüküm giyenler hariç” ibaresi eklenmiş ve aynı fıkrada yer\nalan “bulunan tutukluların seçme haklarını kullanmalarında” ibaresi, “oy kullanılması ve” şeklinde değiştirilmiştir.\n\n 20" }, { "page_number": 21, "text": " (Ek fıkra: 23/7/1995-4121/5 md.) Seçim kanunları, temsilde adalet ve yönetimde istikrar\n\nilkelerini bağdaştıracak biçimde düzenlenir.\n (Ek fıkra: 3/10/2001-4709/24 md.) Seçim kanunlarında yapılan değişiklikler, yürürlüğe\n\ngirdiği tarihten itibaren bir yıl içinde yapılacak seçimlerde uygulanmaz.\n\n\n III. Siyasi partilerle ilgili hükümler\n\n 24\n A. Parti kurma, partilere girme ve partilerden ayrılma\n Madde 68 – (Değişik: 23/7/1995-4121/6 md.)\n\n Vatandaşlar, siyasi parti kurma ve usulüne göre partilere girme ve partilerden ayrılma hakkına\nsahiptir. Parti üyesi olabilmek için onsekiz yaşını doldurmuş olmak gerekir.\n\n Siyasi partiler, demokratik siyasi hayatın vazgeçilmez unsurlarıdır.\n Siyasi partiler önceden izin almadan kurulurlar ve Anayasa ve kanun hükümleri içerisinde\n\nfaaliyetlerini sürdürürler.\n Siyasi partilerin tüzük ve programları ile eylemleri, Devletin bağımsızlığına, ülkesi ve milletiyle\n\nbölünmez bütünlüğüne, insan haklarına, eşitlik ve hukuk devleti ilkelerine, millet egemenliğine, demokratik\nve laik Cumhuriyet ilkelerine aykırı olamaz; sınıf veya zümre diktatörlüğünü veya herhangi bir tür\n\ndiktatörlüğü savunmayı ve yerleştirmeyi amaçlayamaz; suç işlenmesini teşvik edemez.\n Hakimler ve savcılar, Sayıştay dahil yüksek yargı organları mensupları, kamu kurum ve\n\nkuruluşlarının memur statüsündeki görevlileri, yaptıkları hizmet bakımından işçi niteliği taşımayan\ndiğer kamu görevlileri, Silahlı Kuvvetler mensupları ile yükseköğretim öncesi öğrencileri siyasi\n\npartilere üye olamazlar.\n Yüksek öğretim elemanlarının siyasi partilere üye olmaları ancak kanunla düzenlenebilir.\n\nKanun bu elemanların, siyasi partilerin merkez organları dışında kalan parti görevi almalarına cevaz\nveremez ve parti üyesi yüksek öğretim elemanlarının yüksek öğretim kurumlarında uyacakları esasları\n\nbelirler.\n Yüksek öğretim öğrencilerinin siyasi partilere üye olabilmelerine ilişkin esaslar kanunla\n\ndüzenlenir\n Siyasi partilere, Devlet, yeterli düzeyde ve hakça mali yardım yapar. Partilere yapılacak\n\nyardımın, alacakları üye aidatının ve bağışların tabi olduğu esaslar kanunla düzenlenir.\n\n\n B. Siyasi partilerin uyacakları esaslar\n Madde 69 – (Değişik: 23/7/1995-4121/7 md.)\n\n Siyasi partilerin faaliyetleri, parti içi düzenlemeleri ve çalışmaları demokrasi ilkelerine uygun\nolur. Bu ilkelerin uygulanması kanunla düzenlenir.\n\n Siyasi partiler, ticari faaliyetlere girişemezler.\n\n\n\n24\n Bu maddenin kenar başlığı “A. Parti kurma, partilere girme ve partilerden çıkma” iken, 23/7/1995 tarihli ve\n4121 sayılı Kanunun 6 ncı maddesi ile metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.\n\n 21" }, { "page_number": 22, "text": " Siyasi partilerin gelir ve giderlerinin amaçlarına uygun olması gereklidir. Bu kuralın\nuygulanması kanunla düzenlenir. Anayasa Mahkemesince siyasi partilerin mal edinimleri ile gelir ve\n\ngiderlerinin kanuna uygunluğunun tespiti, bu hususun denetim yöntemleri ve aykırılık halinde\nuygulanacak yaptırımlar kanunda gösterilir. Anayasa Mahkemesi, bu denetim görevini yerine\n\ngetirirken Sayıştaydan yardım sağlar. Anayasa Mahkemesinin bu denetim sonunda vereceği kararlar\nkesindir.\n\n Siyasi partilerin kapatılması, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının açacağı dava üzerine\nAnayasa Mahkemesince kesin olarak karara bağlanır.\n\n Bir siyasi partinin tüzüğü ve programının 68 inci maddenin dördüncü fıkrası hükümlerine\naykırı bulunması halinde temelli kapatma kararı verilir.\n Bir siyasi partinin 68 inci maddenin dördüncü fıkrası hükümlerine aykırı eylemlerinden ötürü\n\ntemelli kapatılmasına, ancak, onun bu nitelikteki fiillerin işlendiği bir odak haline geldiğinin Anayasa\nMahkemesince tespit edilmesi halinde karar verilir. (Ek cümle: 3/10/2001-4709/25 md.) Bir siyasî\n\nparti, bu nitelikteki fiiller o partinin üyelerince yoğun bir şekilde işlendiği ve bu durum o partinin\nbüyük kongre veya genel başkan veya merkez karar veya yönetim organları veya Türkiye Büyük\n\nMillet Meclisindeki grup genel kurulu veya grup yönetim kurulunca zımnen veya açıkça\nbenimsendiği yahut bu fiiller doğrudan doğruya anılan parti organlarınca kararlılık içinde işlendiği\n\ntakdirde, söz konusu fiillerin odağı haline gelmiş sayılır.\n (Ek fıkra: 3/10/2001-4709/25 md.) Anayasa Mahkemesi, yukarıdaki fıkralara göre temelli\n\nkapatma yerine, dava konusu fiillerin ağırlığına göre ilgili siyasî partinin Devlet yardımından kısmen\nveya tamamen yoksun bırakılmasına karar verebilir.\n\n Temelli kapatılan bir parti bir başka ad altında kurulamaz.\n Bir siyasi partinin temelli kapatılmasına beyan veya faaliyetleriyle sebep olan kurucuları dahil\n\nüyeleri, Anayasa Mahkemesinin temelli kapatmaya ilişkin kesin kararının Resmî Gazetede gerekçeli\nolarak yayımlanmasından başlayarak beş yıl süreyle bir başka partinin kurucusu, üyesi, yöneticisi ve\ndeneticisi olamazlar.\n\n Yabancı devletlerden, uluslararası kuruluşlardan ve Türk uyrukluğunda olmayan gerçek ve\ntüzel kişilerden maddi yardım alan siyasi partiler temelli olarak kapatılır.\n\n (Değişik fıkra: 3/10/2001-4709/25 md.) Siyasî partilerin kuruluş ve çalışmaları,\ndenetlenmeleri, kapatılmaları ya da Devlet yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakılmaları\n\nile siyasî partilerin ve adayların seçim harcamaları ve usulleri yukarıdaki esaslar çerçevesinde kanunla\ndüzenlenir.\n\n\n IV. Kamu hizmetlerine girme hakkı\n\n\n A. Hizmete girme\n\n Madde 70 – Her Türk, kamu hizmetlerine girme hakkına sahiptir.\n Hizmete alınmada, görevin gerektirdiği niteliklerden başka hiçbir ayırım gözetilemez.\n\n\n\n\n 22" }, { "page_number": 23, "text": " B. Mal bildirimi\n\n Madde 71– Kamu hizmetine girenlerin mal bildiriminde bulunmaları ve bu bildirimlerin\n\ntekrarlanma süreleri kanunla düzenlenir. Yasama ve yürütme organlarında görev alanlar, bundan\nistisna edilemez.\n\n\n V. Vatan hizmeti\n\n Madde 72 – Vatan hizmeti, her Türkün hakkı ve ödevidir. Bu hizmetin Silahlı Kuvvetlerde\n\nveya kamu kesiminde ne şekilde yerine getirileceği veya getirilmiş sayılacağı kanunla düzenlenir.\n\n\n VI. Vergi ödevi\n Madde 73 – Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre, vergi ödemekle\n\nyükümlüdür.\n\n Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı, maliye politikasının sosyal amacıdır.\n Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır.\n\n Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin muaflık, istisnalar ve indirimleriyle\noranlarına ilişkin hükümlerinde kanunun belirttiği yukarı ve aşağı sınırlar içinde değişiklik yapmak\n 25\nyetkisi Cumhurbaşkanına verilebilir.\n\n\n VII. Dilekçe, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkı 26\n\n Madde 74 – Vatandaşlar ve karşılıklılık esası gözetilmek kaydıyla Türkiye’de ikamet eden\nyabancılar kendileriyle veya kamu ile ilgili dilek ve şikayetleri hakkında, yetkili makamlara ve\n 27\nTürkiye Büyük Millet Meclisine yazı ile başvurma hakkına sahiptir.\n Kendileriyle ilgili başvurmaların sonucu gecikmeksizin, dilekçe sahiplerine yazılı olarak\n\nbildirilir.\n\n (Mülga üçüncü fıkra: 7/5/2010-5982/8 md.)\n (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/8 md.) Herkes, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkına\n\nsahiptir.\n (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/8 md.) Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına bağlı olarak\n\nkurulan Kamu Denetçiliği Kurumu idarenin işleyişiyle ilgili şikâyetleri inceler.\n\n (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/8 md.) Kamu Başdenetçisi Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından\ngizli oyla dört yıl için seçilir. İlk iki oylamada üye tamsayısının üçte iki ve üçüncü oylamada üye\n\ntamsayısının salt çoğunluğu aranır. Üçüncü oylamada salt çoğunluk sağlanamazsa, bu oylamada en\n\n\n\n2521/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Bakanlar Kuruluna”\n\n26aresi “Cumhurbaşkanına” şeklinde değiştirilmiştir.\n Bu maddenin kenar başlığı “VII. Dilekçe hakkı” iken, 7/5/2010 tarihli ve 5982 sayılı Kanunun 8 inci\nmaddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.\n273/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı Kanunun 26 ncı maddesiyle, bu fıkraya \"Vatandaşlar\" ibaresinden sonra\ngelmek üzere \"ve karşılıklılık esası gözetilmek kaydıyla Türkiye'de ikamet eden yabancılar\" ibaresi eklenmiştir.\n283/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı Kanunun 26 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan \"sonucu\" ibaresinden sonra\ngelmek üzere \"gecikmeksizin\" ibaresi eklenmiştir.\n\n 23" }, { "page_number": 24, "text": "çok oy alan iki aday için dördüncü oylama yapılır; dördüncü oylamada en fazla oy alan aday seçilmiş\n\nolur.\n\n (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/8 md.) Bu maddede sayılan hakların kullanılma biçimi, Kamu\nDenetçiliği Kurumunun kuruluşu, görevi, çalışması, inceleme sonucunda yapacağı işlemler ile Kamu\n\nBaşdenetçisi ve kamu denetçilerinin nitelikleri, seçimi ve özlük haklarına ilişkin usul ve esaslar\nkanunla düzenlenir.\n\n\n\n ÜÇÜNCÜ KISIM\n CUMHURİYETİN TEMEL ORGANLARI\n\n\n BİRİNCİ BÖLÜM\n\n Yasama\n\n\n I. Türkiye Büyük Millet Meclisi\n\n\n A. Kuruluşu:\n\n Madde 75 – (Değişik: 23/7/1995-4121/8 md.)\n Türkiye Büyük Millet Meclisi genel oyla seçilen altıyüz milletvekilinden oluşur. 29\n\n\n\n B. Milletvekili seçilme yeterliliği\n Madde 76 – Onsekiz yaşını dolduran her Türk milletvekili seçilebilir. 30\n\n En az ilkokul mezunu olmayanlar, kısıtlılar, askerlikle ilişiği olanlar, kamu hizmetinden\nyasaklılar, taksirli suçlar hariç toplam bir yıl veya daha fazla hapis ile ağır hapis cezasına hüküm\n\ngiymiş olanlar; zimmet, ihtilas, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye\n\nkullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı suçlarla, kaçakçılık, Resmî ihale ve alım satımlara fesat\nkarıştırma, Devlet sırlarını açığa vurma, terör eylemlerine katılma ve bu gibi eylemleri tahrik ve teşvik\n 31 32\nsuçlarından biriyle hüküm giymiş olanlar, affa uğramış olsalar bile milletvekili seçilemezler.\n Hakimler ve savcılar, yüksek yargı organları mensupları, yükseköğretim kurumlarındaki\n\nöğretim elemanları, Yükseköğretim Kurulu üyeleri, kamu kurum ve kuruluşlarının memur\n\nstatüsündeki görevlileri ile yaptıkları hizmet bakımından işçi niteliği taşımayan diğer kamu görevlileri\nve Silahlı Kuvvetler mensupları, görevlerinden çekilmedikçe, aday olamazlar ve milletvekili\n\nseçilemezler.\n\n\n29 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “beşyüzelli” ibaresi\n“altıyüz” şeklinde değiştirilmiştir.\n30\n 13/10/2006 tarihli ve 5551 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Otuz” ibaresi “Yirmibeş”\nşeklinde değiştirilmiş, daha sonra 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 3 üncü maddesiyle de “Yirmibeş”\nibaresi “Onsekiz” şeklinde değiştirilmiştir.\n3121/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 3 üncü maddesiyle bu fıkrada yer alan “yükümlü olduğu askerlik\nhizmetini yapmamış olanlar,” ibaresi “askerlikle ilişiği olanlar,” şeklinde değiştirilmiştir.\n327/12/2002 tarihli ve 4777 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “ideolojik veya anarşik\neylemlere” ibaresi, “terör eylemlerine” şeklinde değiştirilmiştir.\n\n 24" }, { "page_number": 25, "text": " 33\n C. Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanının seçim dönemi\n Madde 77 – (Değişik: 21/1/2017-6771/4 md.)\n\n Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri beş yılda bir aynı günde yapılır.\n\n Süresi biten milletvekili yeniden seçilebilir.\n Cumhurbaşkanlığı seçiminde birinci oylamada gerekli çoğunluğun sağlanamaması halinde 101\n\ninci maddedeki usule göre ikinci oylama yapılır.\n\n 34\n D. Seçimlerin geriye bırakılması ve ara seçimler\n Madde 78 – Savaş sebebiyle yeni seçimlerin yapılmasına imkan görülmezse, Türkiye Büyük\n\nMillet Meclisi, seçimlerin bir yıl geriye bırakılmasına karar verebilir.\n\n Geri bırakma sebebi ortadan kalkmamışsa, erteleme kararındaki usule göre bu işlem\ntekrarlanabilir.\n\n Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliklerinde boşalma olması halinde, ara seçime gidilir. Ara\nseçim, her seçim döneminde bir defa yapılır ve genel seçimden otuz ay geçmedikçe ara seçime\n\ngidilemez. Ancak, boşalan üyeliklerin sayısı, üye tamsayısının yüzde beşini bulduğu hallerde, ara\nseçimlerinin üç ay içinde yapılmasına karar verilir.\n\n Genel seçimlere bir yıl kala, ara seçimi yapılamaz.\n\n (Ek fıkra: 27/12/2002-4777/2 md.) Yukarıda yazılı hallerden ayrı olarak, bir ilin veya seçim\nçevresinin, Türkiye Büyük Millet Meclisinde üyesinin kalmaması halinde, boşalmayı takip eden\n\ndoksan günden sonraki ilk Pazar günü ara seçim yapılır. Bu fıkra gereği yapılacak seçimlerde\nAnayasanın 127 nci maddesinin üçüncü fıkrası hükmü uygulanmaz.\n\n\n E. Seçimlerin genel yönetim ve denetimi\n\n Madde 79 – Seçimler, yargı organlarının genel yönetim ve denetimi altında yapılır.\n\n Seçimlerin başlamasından bitimine kadar, seçimin düzen içinde yönetimi ve dürüstlüğü ile\nilgili bütün işlemleri yapma ve yaptırma, seçim süresince ve seçimden sonra seçim konularıyla ilgili\n\nbütün yolsuzlukları, şikayet ve itirazları inceleme ve kesin karara bağlama ve Türkiye Büyük Millet\nMeclisi üyelerinin seçim tutanaklarını ve Cumhurbaşkanlığı seçim tutanaklarını kabul etme görevi\n\nYüksek Seçim Kurulunundur. Yüksek Seçim Kurulunun kararları aleyhine başka bir mercie\nbaşvurulamaz. 35\n\n Yüksek Seçim Kurulunun ve diğer seçim kurullarının görev ve yetkileri kanunla düzenlenir.\n\n\n\n\n33\n Bu maddenin kenar başlığı “C. Türkiye Büyük Millet Meclisinin seçim dönemi” iken, 21/1/2017 tarihli ve\n6771 sayılı Kanunun 4 üncü maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.\n34 Bu maddenin kenar başlığı “D. Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimlerinin geriye bırakılması ve ara\nseçimleri” iken, 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle metne işlendiği şekilde\ndeğiştirilmiştir.\n35 31/5/2007 tarihli ve 5678 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle, bu fıkrada geçen “seçim tutanaklarını”\nibaresinden sonra gelmek üzere “ve Cumhurbaşkanlığı seçimi tutanaklarını” ibaresi eklenmiştir.\n\n 25" }, { "page_number": 26, "text": " Yüksek Seçim Kurulu yedi asıl ve dört yedek üyeden oluşur. Üyelerin altısı Yargıtay, beşi\n\nDanıştay Genel Kurullarınca kendi üyeleri arasından üye tamsayılarının salt çoğunluğunun gizli oyu\nile seçilir. Bu üyeler, salt çoğunluk ve gizli oyla aralarından bir başkan ve bir başkanvekili seçerler.\n\n Yüksek Seçim Kuruluna Yargıtay ve Danıştaydan seçilmiş üyeler arasından ad çekme ile\nikişer yedek üye ayrılır. Yüksek Seçim Kurulu Başkanı ve Başkanvekili ad çekmeye girmezler.\n\n Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunların halkoyuna sunulması, Cumhurbaşkanının halk\ntarafından seçilmesi, işlemlerinin genel yönetim ve denetimi de milletvekili seçimlerinde uygulanan\n 36\nhükümlere göre olur.\n\n\n F. Üyelikle ilgili hükümler\n\n\n 1. Milletin temsili\n Madde 80 – Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, seçildikleri bölgeyi veya kendilerini\n\nseçenleri değil, bütün Milleti temsil ederler.\n\n\n 2. Andiçme\n Madde 81 – Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, göreve başlarken aşağıdaki şekilde\n\nandiçerler:\n \"Devletin varlığı ve bağımsızlığını vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin\n\nkayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma; hukukun üstünlüğüne, demokratik ve laik\nCumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma; toplumun huzur ve refahı, milli\n\ndayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması\nülküsünden ve Anayasaya sadakattan ayrılmayacağıma; büyük Türk milleti önünde namusum ve\n\nşerefim üzerine andiçerim\".\n\n\n 3. Üyelikle bağdaşmayan işler\n Madde 82 – Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, Devlet ve diğer kamu tüzel kişilerinde ve\n\nbunlara bağlı kuruluşlarda; Devletin veya diğer kamu tüzelkişilerinin doğrudan doğruya ya da dolaylı\nolarak katıldığı teşebbüs ve ortaklıklarda; özel gelir kaynakları ve özel imkanları kanunla sağlanmış\n\nkamu yararına çalışan derneklerin ve Devletten yardım sağlayan ve vergi muafiyeti olan vakıfların,\nkamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile sendikalar ve bunların üst kuruluşlarının ve\n\nkatıldıkları teşebbüs veya ortaklıkların yönetim ve denetim kurullarında görev alamazlar, vekili\nolamazlar, herhangi bir taahhüt işini doğrudan veya dolaylı olarak kabul edemezler, temsilcilik ve\n\nhakemlik yapamazlar.\n Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, yürütme organının teklif, inha, atama veya onamasına\n\nbağlı Resmî veya özel herhangi bir işle görevlendirilemezler. (Mülga ikinci cümle: 21/1/2017-\n6771/16 md.)\n\n\n36\n 31/5/2007 tarihli ve 5678 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle, bu fıkrada geçen “halkoyuna sunulması”\nibaresinden sonra gelmek üzere “, Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi” eklenmiştir.\n\n 26" }, { "page_number": 27, "text": " Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği ile bağdaşmayan diğer görev ve işler kanunla\ndüzenlenir.\n\n\n 4. Yasama dokunulmazlığı\n\n Madde 83 – Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, Meclis çalışmalarındaki oy ve sözlerinden,\nMecliste ileri sürdükleri düşüncelerden, o oturumdaki Başkanlık Divanının teklifi üzerine Meclisce\n\nbaşka bir karar alınmadıkça bunları Meclis dışında tekrarlamak ve açığa vurmaktan sorumlu\ntutulamazlar.\n\n Seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen bir milletvekili, Meclisin kararı\nolmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz. Ağır cezayı gerektiren\n\nsuçüstü hali ve seçimden önce soruşturmasına başlanılmış olmak kaydıyla Anayasanın 14 üncü\nmaddesindeki durumlar bu hükmün dışındadır. Ancak, bu halde yetkili makam durumu hemen ve\n\ndoğrudan doğruya Türkiye Büyük Millet Meclisine bildirmek zorundadır.\n Türkiye Büyük Millet Meclisi üyesi hakkında, seçiminden önce veya sonra verilmiş bir ceza\n\nhükmünün yerine getirilmesi, üyelik sıfatının sona ermesine bırakılır; üyelik süresince zamanaşımı\nişlemez.\n\n Tekrar seçilen milletvekili hakkında soruşturma ve kovuşturma, Meclisin yeniden\ndokunulmazlığını kaldırmasına bağlıdır.\n\n Türkiye Büyük Millet Meclisindeki siyasi parti gruplarınca, yasama dokunulmazlığı ile ilgili\ngörüşme yapılamaz ve karar alınamaz.\n\n\n 5. Milletvekilliğinin düşmesi37\n\n Madde 84 – (Değişik: 23/7/1995-4121/9 md.)\n İstifa eden milletvekilinin milletvekilliğinin düşmesi, istifanın geçerli olduğu Türkiye Büyük\n\nMillet Meclisi Başkanlık Divanınca tespit edildikten sonra, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel\nKurulunca kararlaştırılır.\n\n Milletvekilliğinin kesin hüküm giyme veya kısıtlanma halinde düşmesi, bu husustaki kesin\nmahkeme kararının Genel Kurula bildirilmesiyle olur.\n\n 82 nci maddeye göre milletvekilliğiyle bağdaşmayan bir görev veya hizmeti sürdürmekte ısrar\neden milletvekilinin milletvekilliğinin düşmesine, yetkili komisyonun bu durumu tespit eden raporu\n\nüzerine Genel Kurul gizli oyla karar verir.\n Meclis çalışmalarına özürsüz veya izinsiz olarak bir ay içerisinde toplam beş birleşim günü\n\nkatılmayan milletvekilinin milletvekilliğinin düşmesine, durumun Meclis Başkanlık Divanınca tespit\nedilmesi üzerine, Genel Kurulca üye tamsayısının salt çoğunluğunun oyuyla karar verilebilir.\n\n (Mülga son fıkra: 7/5/2010-5982/9 md.)\n\n 6. İptal istemi\n\n\n37\n Bu maddenin kenar başlığı, “5. Üyeliğin düşmesi” iken, 23/7/1995 tarihli ve 4121 sayılı Kanunun 9 uncu\nmaddesi ile metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.\n\n 27" }, { "page_number": 28, "text": " Madde 85 – (Değişik: 23/7/1995-4121/10 md.)\n\n Yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına veya milletvekilliğinin düşmesine 84 üncü\n\nmaddenin birinci, üçüncü veya dördüncü fıkralarına göre karar verilmiş olması hallerinde, Meclis\nGenel Kurulu kararının alındığı tarihten başlayarak yedi gün içerisinde ilgili milletvekili veya bir\n\ndiğer milletvekili, kararın, Anayasaya, kanuna veya İçtüzüğe aykırılığı iddiasıyla iptali için Anayasa\nMahkemesine başvurabilir. Anayasa Mahkemesi, iptal istemini onbeş gün içerisinde kesin karara\n\nbağlar.\n\n\n 7. Ödenek ve yolluklar\n\n Madde 86 – (Değişik birinci cümle: 21/11/2001-4720/1 md.) Türkiye Büyük Millet Meclisi\nüyelerinin ödenek, yolluk ve emeklilik işlemleri kanunla düzenlenir. Ödeneğin aylık tutarı en yüksek\n\nDevlet memurunun almakta olduğu miktarı, yolluk da ödenek miktarının yarısını aşamaz. Türkiye\n\nBüyük Millet Meclisi üyeleri ile bunların emeklileri T.C. Emekli Sandığı ile ilgilendirilirler ve üyeliği\nsona erenlerin istekleri halinde ilgileri devam eder.8\n\n Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerine ödenecek ödenek ve yolluklar, kendilerine T.C.\nEmekli Sandığı tarafından bağlanan emekli aylığı ve benzeri ödemelerin kesilmesini gerektirmez. 39\n\n Ödenek ve yollukların en çok üç aylığı önceden ödenebilir.\n\n\n II. Türkiye Büyük Millet Meclisinin görev ve yetkileri\n\n\n A. Genel olarak\n\n Madde 87 – (Değişik: 21/1/2017-6771/5 md.)\n Türkiye Büyük Millet Meclisinin görev ve yetkileri, kanun koymak, değiştirmek ve kaldırmak;\n\nbütçe ve kesinhesap kanun tekliflerini görüşmek ve kabul etmek; para basılmasına ve savaş ilânına\n\nkarar vermek; milletlerarası andlaşmaların onaylanmasını uygun bulmak, Türkiye Büyük Millet\nMeclisi üye tamsayısının beşte üç çoğunluğunun kararı ile genel ve özel af ilânına karar vermek ve\n\nAnayasanın diğer maddelerinde öngörülen yetkileri kullanmak ve görevleri yerine getirmektir.\n\n\n B. Kanunların teklif edilmesi ve görüşülmesi\n 40\n Madde 88 – Kanun teklif etmeye (…) milletvekilleri yetkilidir.\n Kanun (…) 41 tekliflerinin Türkiye Büyük Millet Meclisinde görüşülme usul ve esasları\n\niçtüzükle düzenlenir.\n\n\n3821/11/2001 tarihli ve 4720 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu fıkranın sonuna “Türkiye Büyük Millet\nMeclisi üyeleri ile bunların emeklileri T.C. Emekli Sandığı ile ilgilendirilirler ve üyeliği sona erenlerin istekleri\n\n39linde ilgileri devam eder.” ibaresi eklenmiştir.\n 21/11/2001 tarihli ve 4720 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Sosyal güvenlik\nkuruluşları” ibaresi “T.C. Emekli Sandığı” olarak değiştirilmiştir.\n4021/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Bakanlar Kurulu ve”\nibaresi madde metninden çıkarılmıştır.\n4121/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “tasarı ve” ibaresi madde\nmetninden çıkarılmıştır.\n\n 28" }, { "page_number": 29, "text": " C. Kanunların Cumhurbaşkanınca yayımlanması\n\n Madde 89 – Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisince kabul edilen kanunları onbeş\ngün içinde yayımlar.\n\n Yayımlanmasını kısmen veya tamamen uygun bulmadığı kanunları, bir daha görüşülmek\nüzere, bu hususta gösterdiği gerekçe ile birlikte aynı süre içinde, Türkiye Büyük Millet Meclisine geri\n\ngönderir. (Ek cümle: 3/10/2001-4709/29 md.) Cumhurbaşkanınca kısmen uygun bulunmama\ndurumunda, Türkiye Büyük Millet Meclisi sadece uygun bulunmayan maddeleri görüşebilir. Bütçe\n 42\nkanunları bu hükme tabi değildir.\n Türkiye Büyük Millet Meclisi, geri gönderilen kanunu üye tamsayısının salt çoğunluğuyla\n\naynen kabul ederse, kanun Cumhurbaşkanınca yayımlanır; Meclis, geri gönderilen kanunda yeni bir\ndeğişiklik yaparsa, Cumhurbaşkanı değiştirilen kanunu tekrar Meclise geri gönderebilir.43\n\n Anayasa değişikliklerine ilişkin hükümler saklıdır.\n\n\n D. Milletlerarası andlaşmaları uygun bulma\n Madde 90 – Türkiye Cumhuriyeti adına yabancı devletlerle ve milletlerarası kuruluşlarla\n\nyapılacak andlaşmaların onaylanması, Türkiye Büyük Millet Meclisinin onaylamayı bir kanunla\nuygun bulmasına bağlıdır.\n\n Ekonomik, ticari veya teknik ilişkileri düzenleyen ve süresi bir yılı aşmayan andlaşmalar,\nDevlet Maliyesi bakımından bir yüklenme getirmemek, kişi hallerine ve Türklerin yabancı\n\nmemleketlerdeki mülkiyet haklarına dokunmamak şartıyla, yayımlanma ile yürürlüğe konabilir. Bu\ntakdirde bu andlaşmalar, yayımlarından başlayarak iki ay içinde Türkiye Büyük Millet Meclisinin\n\nbilgisine sunulur.\n Milletlerarası bir andlaşmaya dayanan uygulama andlaşmaları ile kanunun verdiği yetkiye\n\ndayanılarak yapılan ekonomik, ticari, teknik veya idari andlaşmaların Türkiye Büyük Millet\nMeclisince uygun bulunması zorunluğu yoktur; ancak, bu fıkraya göre yapılan ekonomik, ticari veya\n\nözel kişilerin haklarını ilgilendiren andlaşmalar, yayımlanmadan yürürlüğe konulamaz.\n Türk kanunlarına değişiklik getiren her türlü andlaşmaların yapılmasında birinci fıkra hükmü\n\nuygulanır.\n Usulüne göre yürürlüğe konulmuş Milletlerarası andlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar\n\nhakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz. (Ek cümle: 7/5/2004-\n5170/7 md.) Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası\n\nandlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek\nuyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır.\n\n\n E. Kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi verme\n\n Madde 91 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.)\n\n423/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı Kanunun 29 uncu maddesiyle, bu fıkraya \"Yayımlanmasını\" ibaresinden\n\n43nra gelmek üzere \"kısmen veya tamamen\" ibaresi eklenmiştir.\n 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “geri gönderilen kanunu”\nibaresinden sonra gelmek üzere “üye tamsayısının salt çoğunluğuyla” ibaresi eklenmiştir.\n\n 29" }, { "page_number": 30, "text": " F. Savaş hali ilanı ve silahlı kuvvet kullanılmasına izin verme\n Madde 92 – Milletlerarası hukukun meşru saydığı hallerde savaş hali ilanına ve Türkiye'nin\n\ntaraf olduğu milletlerarası andlaşmaların veya milletlerarası nezaket kurallarının gerektirdiği haller\ndışında, Türk Silahlı Kuvvetlerinin yabancı ülkelere gönderilmesine veya yabancı silahlı kuvvetlerin\n\nTürkiye'de bulunmasına izin verme yetkisi Türkiye Büyük Millet Meclisinindir.\n Türkiye Büyük Millet Meclisi tatilde veya ara vermede iken ülkenin ani bir silahlı saldırıya\n\nuğraması ve bu sebeple silahlı kuvvet kullanılmasına derhal karar verilmesinin kaçınılmaz olması\nhalinde Cumhurbaşkanı da, Türk Silahlı Kuvvetlerinin kullanılmasına karar verebilir.\n\n\n III. Türkiye Büyük Millet Meclisinin faaliyetleri ile ilgili hükümler\n\n\n A. Toplanma ve tatil\n\n Madde 93 – (Değişik birinci fıkra: 23/7/1995-4121/11 md.) Türkiye Büyük Millet Meclisi,\n\nher yıl Ekim ayının ilk günü kendiliğinden toplanır.\n Meclis, bir yasama yılında en çok üç ay tatil yapabilir; ara verme veya tatil sırasında (…) 44\n\nCumhurbaşkanınca toplantıya çağrılır.\n Meclis Başkanı da doğrudan doğruya veya üyelerin beşte birinin yazılı istemi üzerine, Meclisi\n\ntoplantıya çağırır.\n Ara verme veya tatil sırasında toplanan Türkiye Büyük Millet Meclisinde, öncelikle bu\n\ntoplantıyı gerektiren konu görüşülmeden ara verme veya tatile devam edilemez.\n\n\n B. Başkanlık Divanı\n Madde 94 – Türkiye Büyük Millet Meclisinin Başkanlık Divanı, Meclis üyeleri arasından\n\nseçilen Meclis Başkanı, Başkanvekilleri, Katip üyeler ve İdare Amirlerinden oluşur.\n Başkanlık Divanı, Meclisteki siyasi parti gruplarının üye sayısı oranında Divana katılmalarını\n\nsağlayacak şekilde kurulur. Siyasi parti grupları Başkanlık için aday gösteremezler.\n Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanı için, bir yasama döneminde iki seçim yapılır.\n\n(Değişik ikinci cümle: 7/5/2010-5982/10 md.) İlk seçilenlerin görev süresi iki yıldır, ikinci devre için\nseçilenlerin görev süresi ise o yasama döneminin sonuna kadar devam eder.\n\n Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan adayları, Meclis üyeleri içinden, Meclisin toplandığı\n\ngünden itibaren beş gün içinde, Başkanlık Divanına bildirilir, Başkan seçimi gizli oyla yapılır. İlk iki\noylamada üye tamsayısının üçte iki ve üçüncü oylamada üye tamsayısının salt çoğunluğu aranır.\n\nÜçüncü oylamada salt çoğunluk sağlanamazsa, bu oylamada en çok oy alan iki aday için dördüncü\noylama yapılır; dördüncü oylamada en fazla oy alan üye, Başkan seçilmiş olur. Başkan seçimi, aday\n 45\ngösterme süresinin bitiminden itibaren, beş gün içinde tamamlanır.\n\n4421/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “, doğrudan doğruya veya\nBakanlar Kurulunun istemi üzerine,” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.\n45\n 3/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı Kanunun 30 uncu maddesiyle bu fıkrada geçen “on gün içinde” ibareleri,\n“beş gün içinde” olarak değiştirilmiştir.\n\n 30" }, { "page_number": 31, "text": " Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanvekillerinin Katip Üyelerinin ve İdare Amirlerinin adedi,\n\nseçim nisabı, oylama sayısı ve usulleri, Meclis İçtüzüğünde belirlenir.\n Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı, Başkanvekilleri, üyesi bulundukları siyasi partinin\n\nveya parti grubunun Meclis içinde veya dışındaki faaliyetlerine; görevlerinin gereği olan haller\ndışında, Meclis tartışmalarına katılamazlar; Başkan ve oturumu yöneten Başkanvekili oy\n\nkullanamazlar.\n\n\n C. İçtüzük siyasi parti grupları ve kolluk işleri\n Madde 95 – Türkiye Büyük Millet Meclisi, çalışmalarını, kendi yaptığı içtüzük hükümlerine\n\ngöre yürütür.\n İçtüzük hükümleri, siyasi parti gruplarının, Meclisin bütün faaliyetlerine üye sayısı oranında\n\nkatılmalarını sağlayacak yolda düzenlenir. Siyasi parti grupları, en az yirmi üyeden meydana gelir.\n Türkiye Büyük Millet Meclisinin bütün bina, tesis, eklenti ve arazisinde kolluk ve yönetim\n\nhizmetleri Meclis Başkanlığı eliyle düzenlenir ve yürütülür. Emniyet ve diğer kolluk hizmetleri için\nyeteri kadar kuvvet ilgili makamlarca Meclis Başkanlığına tahsis edilir.\n\n\n D. Toplantı ve karar yeter sayısı\n\n Madde 96 – (Değişik birinci fıkra: 31/5/2007-5678/3 md.) Türkiye Büyük Millet Meclisi,\nyapacağı seçimler dahil bütün işlerinde üye tamsayısının en az üçte biri ile toplanır. Türkiye Büyük\n\nMillet Meclisi, Anayasada başkaca bir hüküm yoksa toplantıya katılanların salt çoğunluğu ile karar\nverir; ancak karar yeter sayısı hiçbir şekilde üye tamsayısının dörtte birinin bir fazlasından az olamaz.\n\n (Mülga ikinci fıkra: 21/1/2017-6771/16 md.)\n\n\n E. Görüşmelerin açıklığı ve yayımlanması\n Madde 97 – Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulundaki görüşmeler açıktır ve tutanak\n\ndergisinde tam olarak yayımlanır.\n Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzük hükümlerine göre kapalı oturumlar yapabilir, bu\n\noturumlardaki görüşmelerin yayımı Türkiye Büyük Millet Meclisi kararına bağlıdır.\n Meclisteki açık görüşmelerin, o oturumdaki Başkanlık Divanının teklifi üzerine Meclisce\n\nbaşkaca bir karar alınmadıkça, her türlü vasıta ile yayımı serbesttir.\n\n\n IV. Türkiye Büyük Millet Meclisinin bilgi edinme ve denetim yolları\n\n 46\n (…)\n Madde 98 – (Değişik: 21/1/2017-6771/6 md.)\n\n Türkiye Büyük Millet Meclisi; Meclis araştırması, genel görüşme, Meclis soruşturması ve\nyazılı soru yollarıyla bilgi edinme ve denetleme yetkisini kullanır.\n\n\n46\n 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 6 ncı maddesiyle, bu maddenin “A. Genel olarak” şeklindeki kenar\nbaşlığı metinden çıkarılmıştır.\n\n 31" }, { "page_number": 32, "text": " Meclis araştırması, belli bir konuda bilgi edinmek için yapılan incelemeden ibarettir.\n\n Genel görüşme, toplumu ve Devlet faaliyetlerini ilgilendiren belli bir konunun Türkiye Büyük\nMillet Meclisi Genel Kurulunda görüşülmesidir.\n\n Meclis soruşturması, Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar hakkında 106 ncı maddenin\nbeşinci, altıncı ve yedinci fıkraları uyarınca yapılan soruşturmadan ibarettir.\n\n Yazılı soru, yazılı olarak en geç onbeş gün içinde cevaplanmak üzere milletvekillerinin,\nCumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlara yazılı olarak soru sormalarından ibarettir.\n\n Meclis araştırması, genel görüşme ve yazılı soru önergelerinin verilme şekli, içeriği ve\nkapsamı ile araştırma usulleri Meclis İçtüzüğü ile düzenlenir.\n\n\n B. Gensoru\n\n Madde 99 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.)\n\n\n C. Meclis soruşturması\n Madde 100 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.)\n\n\n İKİNCİ BÖLÜM\n\n Yürütme\n\n\n 1. Cumhurbaşkanı\n A. Adaylık ve seçimi 47\n\n Madde 101 – (Değişik: 21/1/2017-6771/7 md.)\n Cumhurbaşkanı, kırk yaşını doldurmuş, yükseköğrenim yapmış, milletvekili seçilme\n\nyeterliliğine sahip Türk vatandaşları arasından, doğrudan halk tarafından seçilir.\n Cumhurbaşkanının görev süresi beş yıldır. Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı\n\nseçilebilir.\n Cumhurbaşkanlığına, siyasi parti grupları, en son yapılan genel seçimlerde toplam geçerli\n\noyların tek başına veya birlikte en az yüzde beşini almış olan siyasi partiler ile en az yüzbin seçmen\naday gösterebilir.\n\n Cumhurbaşkanı seçilen milletvekilinin Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği sona erer.\n Genel oyla yapılacak seçimde, geçerli oyların salt çoğunluğunu alan aday, Cumhurbaşkanı\n\nseçilir. İlk oylamada bu çoğunluk sağlanamazsa, bu oylamayı izleyen ikinci pazar günü ikinci oylama\nyapılır. Bu oylamaya, ilk oylamada en çok oy almış iki aday katılır ve geçerli oyların çoğunluğunu\n\nalan aday, Cumhurbaşkanı seçilir.\n İkinci oylamaya katılmaya hak kazanan adaylardan birinin herhangi bir nedenle seçime\n\nkatılmaması halinde; ikinci oylama, boşalan adaylığın birinci oylamadaki sıraya göre ikame edilmesi\nsuretiyle yapılır. İkinci oylamaya tek adayın kalması halinde, bu oylama referandum şeklinde yapılır.\n\n\n47\n Bu maddenin kenar başlığı “ A. Nitelikleri ve tarafsızlığı” iken, 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 7\nnci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.\n\n 32" }, { "page_number": 33, "text": "Aday, geçerli oyların salt çoğunluğunu aldığı takdirde Cumhurbaşkanı seçilir. Oylamada, adayın\ngeçerli oyların çoğunluğunu alamaması halinde, sadece Cumhurbaşkanı seçimi yenilenir.\n\n Seçimlerin tamamlanamaması halinde, yenisi göreve başlayıncaya kadar mevcut\nCumhurbaşkanının görevi devam eder.\n\n Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin diğer usul ve esaslar kanunla düzenlenir.\n\n\n B. Seçimi\n Madde 102 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.)\n\n\n C. Andiçmesi\n Madde 103 – Cumhurbaşkanı, görevine başlarken Türkiye Büyük Millet Meclisi önünde\n\naşağıdaki şekilde andiçer:\n \"Cumhurbaşkanı sıfatıyla, Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez\n\nbütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma, Anayasaya, hukukun\nüstünlüğüne, demokrasiye, Atatürk ilke ve inkılaplarına ve laik Cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağıma,\n\nmilletin huzur ve refahı, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel\nhürriyetlerinden yararlanması ülküsünden ayrılmayacağıma, Türkiye Cumhuriyetinin şan ve şerefini\n\nkorumak, yüceltmek ve üzerime aldığım görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücümle\nçalışacağıma Büyük Türk Milleti ve tarih huzurunda, namusum ve şerefim üzerine andiçerim.\"\n\n\n D. Görev ve yetkileri\n\n Madde 104 – (Değişik: 21/1/2017-6771/8 md.)\n Cumhurbaşkanı Devletin başıdır. Yürütme yetkisi Cumhurbaşkanına aittir.\n\n Cumhurbaşkanı, Devlet başkanı sıfatıyla Türkiye Cumhuriyetini ve Türk Milletinin birliğini\ntemsil eder; Anayasanın uygulanmasını, Devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını temin\neder.\n\n Gerekli gördüğü takdirde, yasama yılının ilk günü Türkiye Büyük Millet Meclisinde açılış\nkonuşmasını yapar.\n\n Ülkenin iç ve dış siyaseti hakkında Meclise mesaj verir.\n Kanunları yayımlar.\n\n Kanunları tekrar görüşülmek üzere Türkiye Büyük Millet Meclisine geri gönderir.\n Kanunların, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün tümünün veya belirli hükümlerinin\n\nAnayasaya şekil veya esas bakımından aykırı oldukları gerekçesiyle Anayasa Mahkemesinde iptal\ndavası açar.\n\n Cumhurbaşkanı yardımcıları ile bakanları atar ve görevlerine son verir.\n Üst kademe kamu yöneticilerini atar, görevlerine son verir ve bunların atanmalarına ilişkin\n\nusul ve esasları Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenler.\n Yabancı devletlere Türkiye Cumhuriyetinin temsilcilerini gönderir, Türkiye Cumhuriyetine\n\ngönderilecek yabancı devlet temsilcilerini kabul eder.\n\n\n 33" }, { "page_number": 34, "text": " Milletlerarası andlaşmaları onaylar ve yayımlar.\n Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunları gerekli gördüğü takdirde halkoyuna sunar.\n\n Milli güvenlik politikalarını belirler ve gerekli tedbirleri alır.\n Türkiye Büyük Millet Meclisi adına Türk Silahlı Kuvvetlerinin Başkomutanlığını temsil eder.\n\n Türk Silahlı Kuvvetlerinin kullanılmasına karar verir.\n Sürekli hastalık, sakatlık ve kocama sebebiyle kişilerin cezalarını hafifletir veya kaldırır.\n\n Cumhurbaşkanı, yürütme yetkisine ilişkin konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi\nçıkarabilir. Anayasanın ikinci kısmının birinci ve ikinci bölümlerinde yer alan temel haklar, kişi\n\nhakları ve ödevleriyle dördüncü bölümde yer alan siyasi haklar ve ödevler Cumhurbaşkanlığı\nkararnamesiyle düzenlenemez. Anayasada münhasıran kanunla düzenlenmesi öngörülen konularda\n\nCumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarılamaz. Kanunda açıkça düzenlenen konularda\nCumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarılamaz. Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile kanunlarda farklı\nhükümler bulunması halinde, kanun hükümleri uygulanır. Türkiye Büyük Millet Meclisinin aynı\n\nkonuda kanun çıkarması durumunda, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi hükümsüz hale gelir.\n Cumhurbaşkanı, kanunların uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak\n\nşartıyla, yönetmelikler çıkarabilir.\n Kararnameler ve yönetmelikler, yayımdan sonraki bir tarih belirlenmemişse, Resmî Gazetede\nyayımlandıkları gün yürürlüğe girer.\n\n Cumhurbaşkanı, ayrıca Anayasada ve kanunlarda verilen seçme ve atama görevleri ile diğer\ngörevleri yerine getirir ve yetkileri kullanır.\n\n\n E. Cumhurbaşkanının cezai sorumluluğu 48\n\n Madde 105 – (Değişik: 21/1/2017-6771/9 md.)\n Cumhurbaşkanı hakkında, bir suç işlediği iddiasıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi üye\ntamsayısının salt çoğunluğunun vereceği önergeyle soruşturma açılması istenebilir. Meclis, önergeyi\n\nen geç bir ay içinde görüşür ve üye tamsayısının beşte üçünün gizli oyuyla soruşturma açılmasına\nkarar verebilir.\n\n Soruşturma açılmasına karar verilmesi halinde, Meclisteki siyasi partilerin, güçleri oranında\nkomisyona verebilecekleri üye sayısının üç katı olarak gösterecekleri adaylar arasından her siyasi\n\nparti için ayrı ayrı ad çekme suretiyle kurulacak onbeş kişilik bir komisyon tarafından soruşturma\nyapılır. Komisyon, soruşturma sonucunu belirten raporunu iki ay içinde Meclis Başkanlığına sunar.\nSoruşturmanın bu sürede bitirilememesi halinde, komisyona bir aylık yeni ve kesin bir süre verilir.\n\n Rapor Başkanlığa verildiği tarihten itibaren on gün içinde dağıtılır, dağıtımından itibaren on\ngün içinde Genel Kurulda görüşülür. Türkiye Büyük Millet Meclisi, üye tamsayısının üçte ikisinin\n\ngizli oyuyla Yüce Divana sevk kararı alabilir. Yüce Divan yargılaması üç ay içinde tamamlanır, bu\nsürede tamamlanamazsa bir defaya mahsus olmak üzere üç aylık ek süre verilir, yargılama bu sürede\nkesin olarak tamamlanır.\n\n Hakkında soruşturma açılmasına karar verilen Cumhurbaşkanı, seçim kararı alamaz.\n Yüce Divanda seçilmeye engel bir suçtan mahkûm edilen Cumhurbaşkanının görevi sona erer.\n\n48\n Bu maddenin kenar başlığı “E. Sorumluluk ve sorumsuzluk hali” iken, 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı\nKanunun 9 uncu maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.\n\n 34" }, { "page_number": 35, "text": " Cumhurbaşkanının görevde bulunduğu sürede işlediği iddia edilen suçlar için görevi bittikten\nsonra da bu madde hükmü uygulanır.\n\n\n F. Cumhurbaşkanı yardımcıları, Cumhurbaşkanına vekâlet ve bakanlar 49\n\n Madde 106 – (Değişik: 21/1/2017-6771/10 md.)\n Cumhurbaşkanı, seçildikten sonra bir veya daha fazla Cumhurbaşkanı yardımcısı atayabilir.\n\n Cumhurbaşkanlığı makamının herhangi bir nedenle boşalması halinde, kırkbeş gün içinde\nCumhurbaşkanı seçimi yapılır. Yenisi seçilene kadar Cumhurbaşkanı yardımcısı Cumhurbaşkanlığına\n\nvekâlet eder ve Cumhurbaşkanına ait yetkileri kullanır. Genel seçime bir yıl veya daha az kalmışsa\nTürkiye Büyük Millet Meclisi seçimi de Cumhurbaşkanı seçimi ile birlikte yenilenir. Genel seçime bir\n\nyıldan fazla kalmışsa seçilen Cumhurbaşkanı Türkiye Büyük Millet Meclisi seçim tarihine kadar\ngörevine devam eder. Kalan süreyi tamamlayan Cumhurbaşkanı açısından bu süre dönemden\nsayılmaz. Türkiye Büyük Millet Meclisi genel seçimlerinin yapılacağı tarihte her iki seçim birlikte\n\nyapılır.\n Cumhurbaşkanının hastalık ve yurt dışına çıkma gibi sebeplerle geçici olarak görevinden\n\nayrılması hallerinde, Cumhurbaşkanı yardımcısı Cumhurbaşkanına vekâlet eder ve Cumhurbaşkanına\nait yetkileri kullanır.\n\n Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar, milletvekili seçilme yeterliliğine sahip olanlar\narasından Cumhurbaşkanı tarafından atanır ve görevden alınır. Cumhurbaşkanı yardımcıları ve\n\nbakanlar, 81 inci maddede yazılı şekilde Türkiye Büyük Millet Meclisi önünde andiçerler. Türkiye\nBüyük Millet Meclisi üyeleri, Cumhurbaşkanı yardımcısı veya bakan olarak atanırlarsa üyelikleri\n\nsona erer.\n Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar, Cumhurbaşkanına karşı sorumludur. Cumhurbaşkanı\n\nyardımcıları ve bakanlar hakkında görevleriyle ilgili suç işledikleri iddiasıyla, Türkiye Büyük Millet\nMeclisi üye tamsayısının salt çoğunluğunun vereceği önergeyle soruşturma açılması istenebilir.\n\nMeclis, önergeyi en geç bir ay içinde görüşür ve üye tamsayısının beşte üçünün gizli oyuyla\nsoruşturma açılmasına karar verebilir.\n\n Soruşturma açılmasına karar verilmesi halinde, Meclisteki siyasi partilerin, güçleri oranında\nkomisyona verebilecekleri üye sayısının üç katı olarak gösterecekleri adaylar arasından, her siyasi\n\nparti için ayrı ayrı ad çekme suretiyle kurulacak onbeş kişilik bir komisyon tarafından soruşturma\nyapılır. Komisyon, soruşturma sonucunu belirten raporunu iki ay içinde Meclis Başkanlığına sunar.\n\nSoruşturmanın bu sürede bitirilememesi halinde, komisyona bir aylık yeni ve kesin bir süre verilir.\n Rapor Başkanlığa verildiği tarihten itibaren on gün içinde dağıtılır ve dağıtımından itibaren on\n\ngün içinde Genel Kurulda görüşülür. Türkiye Büyük Millet Meclisi, üye tamsayısının üçte ikisinin\ngizli oyuyla Yüce Divana sevk kararı alabilir. Yüce Divan yargılaması üç ay içinde tamamlanır, bu\n\nsürede tamamlanamazsa bir defaya mahsus olmak üzere üç aylık ek süre verilir, yargılama bu sürede\nkesin olarak tamamlanır.\n\n\n49\n Bu maddenin kenar başlığı “F. Cumhurbaşkanına vekillik etme” iken, 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı\nKanunun 10 uncu maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.\n\n 35" }, { "page_number": 36, "text": " Bu kişilerin görevde bulundukları sürede, görevleriyle ilgili işledikleri iddia edilen suçlar\n\nbakımından, görevleri bittikten sonra da beşinci, altıncı ve yedinci fıkra hükümleri uygulanır.\n\n Yüce Divanda seçilmeye engel bir suçtan mahkûm edilen Cumhurbaşkanı yardımcısı veya\nbakanın görevi sona erer.\n\n Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar, görevleriyle ilgili olmayan suçlarda yasama\ndokunulmazlığına ilişkin hükümlerden yararlanır.\n\n Bakanlıkların kurulması, kaldırılması, görevleri ve yetkileri, teşkilat yapısı ile merkez ve taşra\n\nteşkilatlarının kurulması Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenlenir.\n\n\n G. Cumhurbaşkanı Genel Sekreterliği\n Madde 107 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.)\n\n\n\n H. Devlet Denetleme Kurulu\n Madde 108 – İdarenin hukuka uygunluğunun, düzenli ve verimli şekilde yürütülmesinin ve\n\ngeliştirilmesinin sağlanması amacıyla, Cumhurbaşkanlığına bağlı olarak kurulan Devlet Denetleme\nKurulu, Cumhurbaşkanının isteği üzerine, tüm kamu kurum ve kuruluşlarında ve sermayesinin\n\nyarısından fazlasına bu kurum ve kuruluşların katıldığı her türlü kuruluşta, kamu kurumu niteliğinde\nolan meslek kuruluşlarında, her düzeydeki işçi ve işveren meslek kuruluşlarında, kamuya yararlı\n\nderneklerle vakıflarda, her türlü idari soruşturma, inceleme, araştırma ve denetlemeleri yapar. 50\n 51\n (…) yargı organları, Devlet Denetleme Kurulunun görev alanı dışındadır.\n Devlet Denetleme Kurulunun Başkan ve üyeleri, Cumhurbaşkanınca atanır. 52\n\n Devlet Denetleme Kurulunun işleyişi, üyelerinin görev süresi ve diğer özlük işleri,\nCumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenlenir. 53\n\n\n\n II. Bakanlar Kurulu\n\n\n A. Kuruluş\n Madde 109 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.)\n\n\n\n B. Göreve başlama ve güvenoyu\n Madde 110 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.)\n\n\n\n\n50 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkraya “inceleme,” ibaresinden önce\ngelmek üzere “idari soruşturma,” ibaresi eklenmiştir.\n51\n 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Silahlı Kuvvetler ve”\n52aresi madde metninden çıkarılmıştır.\n 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “üyeleri ve üyeleri içinden\nBaşkanı, kanunda belirlenen nitelikteki kişiler arasından,” ibaresi “Başkan ve üyeleri,” şeklinde\ndeğiştirilmiştir.\n53 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “kanunla” ibaresi\n“Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle” şeklinde değiştirilmiştir.\n\n 36" }, { "page_number": 37, "text": " C. Görev sırasında güvenoyu\n\n Madde 111 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.)\n\n\n D. Görev ve siyasi sorumluluk\n Madde 112 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.)\n\n\n E. Bakanlıkların kurulması ve bakanlar\n\n Madde 113 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.)\n\n\n F. Seçimlerde geçici Bakanlar Kurulu\n Madde 114 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.)\n\n\n G. Tüzükler\n\n Madde 115 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.)\n\n\n H. Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanı seçimlerinin yenilenmesi 54\n\n Madde 116 – (Değişik: 21/1/2017-6771/11 md.)\n Türkiye Büyük Millet Meclisi, üye tamsayısının beşte üç çoğunluğuyla seçimlerin\n\nyenilenmesine karar verebilir. Bu halde Türkiye Büyük Millet Meclisi genel seçimi ile\nCumhurbaşkanlığı seçimi birlikte yapılır.\n\n Cumhurbaşkanının seçimlerin yenilenmesine karar vermesi halinde, Türkiye Büyük Millet\nMeclisi genel seçimi ile Cumhurbaşkanlığı seçimi birlikte yapılır.\n\n Cumhurbaşkanının ikinci döneminde Meclis tarafından seçimlerin yenilenmesine karar\nverilmesi halinde, Cumhurbaşkanı bir defa daha aday olabilir.\n\n Seçimlerinin birlikte yenilenmesine karar verilen Meclisin ve Cumhurbaşkanının yetki ve\ngörevleri, yeni Meclisin ve Cumhurbaşkanının göreve başlamasına kadar devam eder.\n\n Bu şekilde seçilen Meclis ve Cumhurbaşkanının görev süreleri de beş yıldır.\n\n\n İ. Milli Savunma\n\n\n 1. Başkomutanlık ve Genelkurmay Başkanlığı\n\n Madde 117 – Başkomutanlık, Türkiye Büyük Millet Meclisinin manevi varlığından ayrılamaz\nve Cumhurbaşkanı tarafından temsil olunur.\n\n Milli güvenliğin sağlanmasından ve Silahlı Kuvvetlerin yurt savunmasına hazırlanmasından,\nTürkiye Büyük Millet Meclisine karşı, Cumhurbaşkanı sorumludur. 55\n\n\n\n54Bu maddenin kenar başlığı “ H. Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimlerinin Cumhurbaşkanınca yenilenmesi”\niken, 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 11 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.\n55\n 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Bakanlar Kurulu” ibaresi\n“Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir.\n\n 37" }, { "page_number": 38, "text": " Cumhurbaşkanınca atanan Genelkurmay Başkanı; Silahlı Kuvvetlerin komutanı olup, savaşta\nBaşkomutanlık görevlerini Cumhurbaşkanlığı namına yerine getirir. 56\n\n (Mülga dördüncü fıkra: 21/1/2017-6771/16 md.)\n\n (Mülga beşinci fıkra: 21/1/2017-6771/16 md.)\n\n\n 2. Milli Güvenlik Kurulu\n Madde 118 – (Değişik birinci fıkra: 3/10/2001-4709/32 md.) Millî Güvenlik Kurulu;\n\nCumhurbaşkanının başkanlığında, Cumhurbaşkanı yardımcıları, Adalet, Millî Savunma, İçişleri,\nDışişleri Bakanları, Genelkurmay Başkanı, Kara, Deniz ve Hava kuvvetleri komutanlarından kurulur. 57\n\n Gündemin özelliğine göre Kurul toplantılarına ilgili bakan ve kişiler çağrılıp görüşleri\n\nalınabilir.\n (Değişik birinci cümle: 3/10/2001-4709/32 md.) Millî Güvenlik Kurulu; Devletin millî\n\ngüvenlik siyasetinin tayini, tespiti ve uygulanması ile ilgili alınan tavsiye kararları ve gerekli\nkoordinasyonun sağlanması konusundaki görüşlerini Cumhurbaşkanına bildirir. Kurulun, Devletin\n\nvarlığı ve bağımsızlığı, ülkenin bütünlüğü ve bölünmezliği, toplumun huzur ve güvenliğinin\nkorunması hususunda alınmasını zorunlu gördüğü tedbirlere ait kararlar Cumhurbaşkanınca\n\ndeğerlendirilir.58 59\n\n Milli Güvenlik Kurulunun gündemi; Cumhurbaşkanı yardımcıları ve Genelkurmay Başkanının\nönerileri dikkate alınarak Cumhurbaşkanınca düzenlenir. 60\n\n Cumhurbaşkanı katılamadığı zamanlar Milli Güvenlik Kurulu Cumhurbaşkanı yardımcısının\nbaşkanlığında toplanır. 61\n\n Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliğinin teşkilatı ve görevleri Cumhurbaşkanlığı\nkararnamesiyle düzenlenir. 62\n\n\n 63\n III. Olağanüstü hal yönetimi\n (…) 64\n\n\n56 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkranın başına “Cumhurbaşkanınca\natanan” ibaresi eklenmiştir.\n57\n 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Başbakan, Genelkurmay\nBaşkanı, Başbakan yardımcıları,” ibaresi “Cumhurbaşkanı yardımcıları,”, “Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri\nKomutanları ve Jandarma Genel Komutanından” ibaresi “Genelkurmay Başkanı, Kara, Deniz ve Hava\nkuvvetleri komutanlarından” şeklinde değiştirilmiştir.\n583/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı Kanunun 32 nci maddesiyle, bu fıkrada bulunan; “öncelikle dikkate alınır”\n\n59aresi, “değerlendirilir” şeklinde değiştirilmiştir.\n 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Bakanlar Kuruluna”\nibaresi “Cumhurbaşkanına”şeklinde, “BakanlarKurulunca”ibaresi “Cumhurbaşkanınca” şeklindedeğiştirilmiştir.\n60 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Başbakan” ibaresi\n“Cumhurbaşkanı yardımcıları” şeklinde değiştirilmiştir.\n61\n 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Başbakanın” ibaresi\n“Cumhurbaşkanı yardımcısının” şeklinde değiştirilmiştir.\n62 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “kanunla” ibaresi\n“Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle” şeklinde değiştirilmiştir.\n6321/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 12 nci maddesiyle, “III. Olağanüstü yönetim usulleri” şeklindeki\n\n64dde kenar başlığı metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.\n 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunu12 nci maddesiyle, bu madde nin “A. Olağanüstü haller”olan kenar\nbaşlığı metinden çıkarılmıştır.\n\n 38" }, { "page_number": 39, "text": " (…) 65\n\n Madde 119 – (Değişik: 21/1/2017-6771/12 md.)\n Cumhurbaşkanı; savaş, savaşı gerektirecek bir durumun başgöstermesi, seferberlik,\n\nayaklanma, vatan veya Cumhuriyete karşı kuvvetli ve eylemli bir kalkışma, ülkenin ve milletin\nbölünmezliğini içten veya dıştan tehlikeye düşüren şiddet hareketlerinin yaygınlaşması, anayasal\n\ndüzeni veya temel hak ve hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelik yaygın şiddet hareketlerinin ortaya\nçıkması, şiddet olayları nedeniyle kamu düzeninin ciddî şekilde bozulması, tabiî afet veya tehlikeli\n\nsalgın hastalık ya da ağır ekonomik bunalımın ortaya çıkması hallerinde yurdun tamamında veya bir\nbölgesinde, süresi altı ayı geçmemek üzere olağanüstü hal ilan edebilir.\n\n Olağanüstü hal ilanı kararı, verildiği gün Resmî Gazetede yayımlanır ve aynı gün Türkiye\nBüyük Millet Meclisinin onayına sunulur.\n\n Türkiye Büyük Millet Meclisi tatilde ise derhal toplantıya çağırılır; Meclis gerekli gördüğü\ntakdirde olağanüstü halin süresini kısaltabilir, uzatabilir veya olağanüstü hali kaldırabilir.\n\n Cumhurbaşkanının talebiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi her defasında dört ayı geçmemek\nüzere süreyi uzatabilir. Savaş hallerinde bu dört aylık süre aranmaz.\n\n Olağanüstü hallerde vatandaşlar için getirilecek para, mal ve çalışma yükümlülükleri ile 15\ninci maddedeki ilkeler doğrultusunda temel hak ve hürriyetlerin nasıl sınırlanacağı veya geçici olarak\n\ndurdurulacağı, hangi hükümlerin uygulanacağı ve işlemlerin nasıl yürütüleceği kanunla düzenlenir.\n Olağanüstü hallerde Cumhurbaşkanı, olağanüstü halin gerekli kıldığı konularda, 104 üncü\n\nmaddenin onyedinci fıkrasının ikinci cümlesinde belirtilen sınırlamalara tabi olmaksızın\nCumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarabilir. Kanun hükmündeki bu kararnameler Resmî Gazetede\n\nyayımlanır, aynı gün Meclis onayına sunulur.\n Savaş ve mücbir sebeplerle Türkiye Büyük Millet Meclisinin toplanamaması hâli hariç olmak\n\nüzere; olağanüstü hal sırasında çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnameleri üç ay içinde Türkiye Büyük\nMillet Meclisinde görüşülür ve karara bağlanır. Aksi halde olağanüstü hallerde çıkarılan\n\nCumhurbaşkanlığı kararnamesi kendiliğinden yürürlükten kalkar.\n\n\n 2. Şiddet olaylarının yaygınlaşması ve kamu düzeninin ciddi şekilde bozulması sebepleriyle\nolağanüstü hal ilanı\n\n Madde 120 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.)\n\n\n 3. Olağanüstü hallerle ilgili düzenleme\n Madde 121 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.)\n\n\n B. Sıkıyönetim, seferberlik ve savaş hali\n\n Madde 122 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.)\n\n\n\n65\n 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanu12 nci maddesiyle, bu madde nin 1. Tabii afet ve ağır ekonomik\nbunalım sebebiyle olağanüstü hal ilanı” olan kenar başlığı metinden çıkarılmıştır.\n\n 39" }, { "page_number": 40, "text": " IV. İdare\n\n\n A. İdarenin esasları\n\n 1. İdarenin bütünlüğü ve kamu tüzelkişiliği\n\n Madde 123 – İdare, kuruluş ve görevleriyle bir bütündür ve kanunla düzenlenir.\n İdarenin kuruluş ve görevleri, merkezden yönetim ve yerinden yönetim esaslarına dayanır.\n 66\n Kamu tüzelkişiliği, kanunla veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kurulur.\n\n\n 2. Yönetmelikler\n Madde 124 – Cumhurbaşkanı, bakanlıklar ve kamu tüzelkişileri, kendi görev alanlarını\n\nilgilendiren kanunların ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin uygulanmasını sağlamak üzere ve\n 67\nbunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilirler.\n Hangi yönetmeliklerin Resmî Gazetede yayımlanacağı kanunda belirtilir.\n\n\n B. Yargı yolu\n\n Madde 125 – İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır. (Ek hüküm:\n13/8/1999-4446/2 md.) Kamu hizmetleri ile ilgili imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinde bunlardan\n\ndoğan uyuşmazlıkların milli veya milletlerarası tahkim yoluyla çözülmesi öngörülebilir. Milletlerarası\n\ntahkime ancak yabancılık unsuru taşıyan uyuşmazlıklar için gidilebilir.\n (…) (Ek cümle: 7/5/2010-5982/11 md.) (…) 68 Yüksek Askerî Şûranın terfi işlemleri ile\n\nkadrosuzluk nedeniyle emekliye ayırma hariç her türlü ilişik kesme kararlarına karşı yargı yolu\naçıktır.\n\n İdari işlemlere karşı açılacak davalarda süre, yazılı bildirim tarihinden başlar.\n (Değişik birinci cümle: 7/5/2010-5982/11 md.) Yargı yetkisi, idarî eylem ve işlemlerin\n\nhukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı olup, hiçbir surette yerindelik denetimi şeklinde\n\nkullanılamaz. Yürütme görevinin kanunlarda gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine\ngetirilmesini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya takdir yetkisini kaldıracak biçimde\n\nyargı kararı verilemez.\n İdari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğması ve idari\n\nişlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda gerekçe gösterilerek\nyürütmenin durdurulmasına karar verilebilir.\n\n Kanun, olağanüstü hallerde, (…) 69seferberlik ve savaş halinde ayrıca milli güvenlik, kamu\n\ndüzeni, genel sağlık nedenleri ile yürütmenin durdurulması kararı verilmesini sınırlayabilir.\n\n66\n 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “ancak kanunla veya\nkanunun açıkça verdiği yetkiye dayanılarak” ibaresi “kanunla veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle”\nşeklinde değiştirilmiştir.\n6721/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Başbakanlık” ibaresi\n“Cumhurbaşkanı” şeklinde, “tüzüklerin” ibaresi “Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin” şeklinde değiştirilmiştir.\n6821/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Cumhurbaşkanının tek\nbaşına yapacağı işlemler ile Yüksek Askerî Şuranın kararları yargı denetimi dışındadır. Ancak,” ibaresi madde\nmetninden çıkarılmıştır.\n\n 40" }, { "page_number": 41, "text": " İdare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür.\n\n\n C. İdarenin kuruluşu\n\n 1. Merkezi idare\n Madde 126 – Türkiye, merkezi idare kuruluşu bakımından, coğrafya durumuna, ekonomik\n\nşartlara ve kamu hizmetlerinin gereklerine göre, illere; iller de diğer kademeli bölümlere ayırılır.\n İllerin idaresi yetki genişliği esasına dayanır.\n\n Kamu hizmetlerinin görülmesinde verim ve uyum sağlamak amacıyla, birden çok ili içine alan\nmerkezi idare teşkilatı kurulabilir. Bu teşkilatın görev ve yetkileri kanunla düzenlenir.\n\n\n 2. Mahalli idareler\n\n Madde 127 – Mahalli idareler; il, belediye veya köy halkının mahalli müşterek ihtiyaçlarını\nkarşılamak üzere kuruluş esasları kanunla belirtilen ve karar organları, gene kanunda gösterilen,\n\nseçmenler tarafından seçilerek oluşturulan kamu tüzelkişileridir.\n\n Mahalli idarelerin kuruluş ve görevleri ile yetkileri, yerinden yönetim ilkesine uygun olarak\nkanunla düzenlenir.\n\n (Değişik fıkra: 23/7/1995-4121/12 md.) Mahalli idarelerin seçimleri, 67 nci maddedeki\nesaslara göre beş yılda bir yapılır. (Mülga ikinci cümle: 21/1/2017-6771/16 md.) Kanun, büyük\n\nyerleşim merkezleri için özel yönetim biçimleri getirebilir.\n Mahalli idarelerin seçilmiş organlarının, organlık sıfatını kazanmalarına ilişkin itirazların\n\nçözümü ve kaybetmeleri, konusundaki denetim yargı yolu ile olur. Ancak, görevleri ile ilgili bir suç\nsebebi ile hakkında soruşturma veya kovuşturma açılan mahalli idare organları veya bu organların\n\nüyelerini, İçişleri Bakanı, geçici bir tedbir olarak, kesin hükme kadar uzaklaştırabilir.\n Merkezi idare, mahalli idareler üzerinde, mahalli hizmetlerin idarenin bütünlüğü ilkesine\n\nuygun şekilde yürütülmesi, kamu görevlerinde birliğin sağlanması, toplum yararının korunması ve\nmahalli ihtiyaçların gereği gibi karşılanması amacıyla, kanunda belirtilen esas ve usuller dairesinde\n\nidari vesayet yetkisine sahiptir.\n Mahalli idarelerin belirli kamu hizmetlerinin görülmesi amacı ile, kendi aralarında\n\nCumhurbaşkanının izni ile birlik kurmaları, görevleri, yetkileri, maliye ve kolluk işleri ve merkezi\nidare ile karşılıklı bağ ve ilgileri kanunla düzenlenir. Bu idarelere, görevleri ile orantılı gelir\n\nkaynakları sağlanır. 70\n\n\n D. Kamu hizmeti görevlileriyle ilgili hükümler\n\n\n 1. Genel ilkeler\n\n\n\n6921/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “sıkıyönetim,” ibaresi\nmadde metninden çıkarılmıştır.\n70\n 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Bakanlar Kurulunun”\nibaresi “Cumhurbaşkanının” şeklinde değiştirilmiştir.\n\n 41" }, { "page_number": 42, "text": " Madde 128 – Devletin, kamu iktisadi teşebbüsleri ve diğer kamu tüzelkişilerinin genel idare\nesaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli\n\ngörevler, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülür.\n Memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve\n\nyükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla düzenlenir. (Ek cümle: 7/5/2010-\n5982/12 md.) Ancak, malî ve sosyal haklara ilişkin toplu sözleşme hükümleri saklıdır.\n\n Üst kademe yöneticilerinin yetiştirilme usul ve esasları, kanunla özel olarak düzenlenir.\n\n\n 2. Görev ve sorumlulukları, disiplin kovuşturulmasında güvence\n Madde 129 – Memurlar ve diğer kamu görevlileri Anayasa ve kanunlara sadık kalarak\nfaaliyette bulunmakla yükümlüdürler.\n\n Memurlar ve diğer kamu görevlileri ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve\nbunların üst kuruluşları mensuplarına savunma hakkı tanınmadıkça disiplin cezası verilemez.\n\n (Değişik üçüncü fıkra: 7/5/2010-5982/13 md.) Disiplin kararları yargı denetimi dışında\nbırakılamaz.\n\n Silahlı Kuvvetler mensupları ile hakimler ve savcılar hakkındaki hükümler saklıdır.\n Memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan doğan\n\ntazminat davaları, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve kanunun gösterdiği şekil ve şartlara uygun\nolarak, ancak idare aleyhine açılabilir.\n\n Memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında işledikleri iddia edilen suçlardan ötürü ceza\nkovuşturması açılması, kanunla belirlenen istisnalar dışında, kanunun gösterdiği idari merciin iznine\n\nbağlıdır.\n\n\n E. Yükseköğretim kurumları ve üst kuruluşları\n\n 1. Yükseköğretim kurumları\n\n Madde 130 – Çağdaş eğitim-öğretim esaslarına dayanan bir düzen içinde milletin ve ülkenin\nihtiyaçlarına uygun insan gücü yetiştirmek amacı ile; ortaöğretime dayalı çeşitli düzeylerde eğitim-\n\nöğretim, bilimsel araştırma, yayın ve danışmanlık yapmak, ülkeye ve insanlığa hizmet etmek üzere\nçeşitli birimlerden oluşan kamu tüzelkişiliğine ve bilimsel özerkliğe sahip üniversiteler Devlet\n\ntarafından kanunla kurulur.\n Kanunda gösterilen usul ve esaslara göre, kazanç amacına yönelik olmamak şartı ile vakıflar\n\ntarafından, Devletin gözetim ve denetimine tabi yükseköğretim kurumları kurulabilir.\n Kanun, üniversitelerin ülke sathına dengeli bir biçimde yayılmasını gözetir.\n\n Üniversiteler ile öğretim üyeleri ve yardımcıları serbestçe her türlü bilimsel araştırma ve\nyayında bulunabilirler. Ancak, bu yetki, Devletin varlığı ve bağımsızlığı ve milletin ve ülkenin\n\nbütünlüğü ve bölünmezliği aleyhinde faaliyette bulunma serbestliği vermez.\n Üniversiteler ve bunlara bağlı birimler, Devletin gözetimi ve denetimi altında olup, güvenlik\n\nhizmetleri Devletçe sağlanır.\n\n\n 42" }, { "page_number": 43, "text": " Kanunun belirlediği usul ve esaslara göre; rektörler Cumhurbaşkanınca, dekanlar ise\n\nYükseköğretim Kurulunca seçilir ve atanır.\n Üniversite yönetim ve denetim organları ile öğretim elemanları; Yükseköğretim Kurulunun\n\nveya üniversitelerin yetkili organlarının dışında kalan makamlarca her ne suretle olursa olsun\ngörevlerinden uzaklaştırılamazlar.\n\n Üniversitelerin hazırladığı bütçeler; Yükseköğretim Kurulunca tetkik ve onaylandıktan sonra\nMilli Eğitim Bakanlığına sunulur ve merkezi yönetim bütçesinin bağlı olduğu esaslara uygun olarak\n 71\nişleme tabi tutularak yürürlüğe konulur ve denetlenir.\n Yükseköğretim kurumlarının kuruluş ve organları ile işleyişleri ve bunların seçimleri,\n\ngörev, yetki ve sorumlulukları üniversiteler üzerinde Devletin gözetim ve denetim hakkını\nkullanma usulleri, öğretim elemanlarının görevleri, unvanları, atama, yükselme ve emeklilikleri,\n\nöğretim elemanı yetiştirme, üniversitelerin ve öğretim elemanlarının kamu kuruluşları ve diğer\nkurumlar ile ilişkileri, öğretim düzeyleri ve süreleri, yükseköğretime giriş, devam ve alınacak harçlar,\n\nDevletin yapacağı yardımlar ile ilgili ilkeler, disiplin ve ceza işleri, mali işler, özlük hakları, öğretim\n\nelemanlarının uyacakları koşullar, üniversitelerarası ihtiyaçlara göre öğretim elemanlarının\ngörevlendirilmesi, öğrenimin ve öğretimin hürriyet ve teminat içinde ve çağdaş bilim ve teknoloji\n\ngereklerine göre yürütülmesi, Yükseköğretim kuruluna ve üniversitelere Devletin sağladığı mali\nkaynakların kullanılması kanunla düzenlenir.\n\n Vakıflar tarafından kurulan yükseköğretim kurumları, mali ve idari konuları dışındaki\nakademik çalışmaları, öğretim elemanlarının sağlanması ve güvenlik yönlerinden, Devlet eliyle\n\nkurulan yükseköğretim kurumları için Anayasada belirtilen hükümlere tabidir.\n\n\n 2. Yükseköğretim üst kuruluşları\n Madde 131 – Yükseköğretim kurumlarının öğretimini planlamak, düzenlemek, yönetmek,\n\ndenetlemek, yükseköğretim kurumlarındaki eğitim - öğretim ve bilimsel araştırma faaliyetlerini\nyönlendirmek bu kurumların kanunda belirtilen amaç ve ilkeler doğrultusunda kurulmasını,\n\ngeliştirilmesini ve üniversitelere tahsis edilen kaynakların etkili bir biçimde kullanılmasını sağlamak\nve öğretim elemanlarının yetiştirilmesi için planlama yapmak maksadı ile Yükseköğretim Kurulu\n\nkurulur.\n (Değişik ikinci fıkra: 7/5/2004-5170/8 md.) Yükseköğretim Kurulu, üniversiteler tarafından\n\nseçilen ve sayıları, nitelikleri, seçilme usulleri kanunla belirlenen adaylar arasından rektörlük ve\n\nöğretim üyeliğinde başarılı hizmet yapmış profesörlere öncelik vermek sureti ile Cumhurbaşkanınca\natanan üyeler ve Cumhurbaşkanınca doğrudan doğruya seçilen üyelerden kurulur. 72\n\n Kurulun teşkilatı, görev, yetki, sorumluluğu ve çalışma esasları kanunla düzenlenir.\n\n\n 3. Yükseköğretim kurumlarından özel hükümlere tabi olanlar\n\n71 29/10/2005 tarihli ve 5428 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “genel ve katma\nbütçelerin” ibaresi “merkezi yönetim bütçesinin” şeklinde değiştirilmiştir.\n72\n 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “ve Bakanlar Kurulunca”\nibaresi “tarafından” şeklinde değiştirilmiştir.\n\n 43" }, { "page_number": 44, "text": " Madde 132 - Türk Silahlı Kuvvetleri ve emniyet teşkilatına bağlı yükseköğretim kurumları\n\nözel kanunlarının hükümlerine tabidir.\n F. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, radyo ve televizyon kuruluşları ve kamuyla ilişkili haber\n 73\najansları\n\n\n Madde 133 - (Değişik: 8/7/1993-3913/1 md.)\n Radyo ve televizyon istasyonları kurmak ve işletmek kanunla düzenlenecek şartlar\n\nçerçevesinde serbesttir.\n (Ek fıkra: 21/6/2005-5370/1 md.) Radyo ve televizyon faaliyetlerini düzenlemek ve\n\ndenetlemek amacıyla kurulan Radyo ve Televizyon Üst Kurulu dokuz üyeden oluşur. Üyeler, siyasi\nparti gruplarının üye sayısı oranında belirlenecek üye sayısının ikişer katı olarak gösterecekleri\n\nadaylar arasından, her siyasi parti grubuna düşen üye sayısı esas alınmak suretiyle Türkiye Büyük\nMillet Meclisi Genel Kurulunca seçilir. Radyo ve Televizyon Üst Kurulunun kuruluşu, görev ve\n\nyetkileri, üyelerinin nitelikleri, seçim usulleri ve görev süreleri kanunla düzenlenir.\n\n Devletçe kamu tüzelkişiliği olarak kurulan tek radyo ve televizyon kurumu ile kamu\ntüzelkişilerinden yardım gören haber ajanslarının özerkliği ve yayınlarının tarafsızlığı esastır.\n\n\n G. Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu\n\n Madde 134 – Atatürkçü düşünceyi, Atatürk ilke ve inkılaplarını, Türk kültürünü, Türk\ntarihini ve Türk dilini bilimsel yoldan araştırmak, tanıtmak ve yaymak ve yayınlar yapmak amacıyla;\n\nAtatürk'ün manevi himayelerinde, Cumhurbaşkanının gözetim ve desteğinde, Cumhurbaşkanının\ngörevlendireceği bakana bağlı; Atatürk Araştırma Merkezi, Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu ve\n\nAtatürk Kültür Merkezinden oluşan, kamu tüzel kişiliğine sahip \"Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek\nKurumu\" kurulur. 74\n\n Türk Dil Kurumu ile Türk Tarih Kurumu için Atatürk'ün vasiyetnamesinde belirtilen mali\nmenfaatler saklı olup kendilerine tahsis edilir.\n\n Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumunun; kuruluşu, organları, çalışma usulleri ve\nözlük işleri ile kuruluşuna dahil kurumlar üzerindeki yetkileri kanunla düzenlenir.\n\n\n H. Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları\n\n Madde 135 – Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve üst kuruluşları; belli bir\n\nmesleğe mensup olanların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak,\nmesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleri ile ve\n\nhalk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlakını\nkorumak maksadı ile kanunla kurulan ve organları kendi üyeleri tarafından kanunda gösterilen\n\nusullere göre yargı gözetimi altında, gizli oyla seçilen kamu tüzelkişilikleridir.\n\n73Bu maddenin kenar başlığı “ F. Radyo ve televizyon kuruluşları ve kamuyla ilişkili haber ajansları” iken,\n21/6/2005 tarihli ve 5370 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.\n74\n 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Başbakanlığa” ibaresi\n“Cumhurbaşkanının görevlendireceği bakana” şeklinde değiştirilmiştir.\n\n 44" }, { "page_number": 45, "text": " Kamu kurum ve kuruluşları ile kamu iktisadi teşebbüslerinde asli ve sürekli görevlerde\n\nçalışanların meslek kuruluşlarına girme mecburiyeti aranmaz.\n (Değişik fıkra: 23/7/1995-4121/13 md.) Bu meslek kuruluşları, kuruluş amaçları dışında\n\nfaaliyette bulunamazlar.\n (Değişik fıkra: 23/7/1995-4121/13 md.) Bu meslek kuruluşları ve üst kuruluşları organlarının\n\nseçimlerinde siyasi partiler aday gösteremezler.\n (Değişik fıkra: 23/7/1995-4121/13 md.) Bu meslek kuruluşları üzerinde Devletin idari ve\n\nmali denetimine ilişkin kurallar kanunla düzenlenir.\n (Değişik fıkra: 23/7/1995-4121/13 md.) Amaçları dışında faaliyet gösteren meslek\n\nkuruluşlarının sorumlu organlarının görevine, kanunun belirlediği merciin veya Cumhuriyet\nsavcısının istemi üzerine mahkeme kararıyla son verilir ve yerlerine yenileri seçtirilir.\n\n (Değişik fıkra: 23/7/1995-4121/13 md.) Ancak, milli güvenliğin, kamu düzeninin, suç\nişlenmesini veya suçun devamını önlemenin yahut yakalamanın gerektirdiği hallerde gecikmede\n\nsakınca varsa, kanunla bir merci, meslek kuruluşlarını veya üst kuruluşlarını faaliyetten men ile\nyetkilendirilebilir. Bu merciin kararı, yirmidört saat içerisinde görevli hakimin onayına sunulur.\n\nHakim, kararını kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde, bu idari karar kendiliğinden yürürlükten\nkalkar.\n\n\n İ. Diyanet İşleri Başkanlığı\n\n Madde 136 – Genel idare içinde yer alan Diyanet İşleri Başkanlığı, laiklik ilkesi\ndoğrultusunda, bütün siyasi görüş ve düşünüşlerin dışında kalarak ve milletçe dayanışma ve\n\nbütünleşmeyi amaç edinerek, özel kanununda gösterilen görevleri yerine getirir.\n\n\n J. Kanunsuz emir\n Madde 137 – Kamu hizmetlerinde herhangi bir sıfat ve suretle çalışmakta olan kimse,\n\nüstünden aldığı emri, yönetmelik, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi, kanun veya Anayasa hükümlerine\naykırı görürse, yerine getirmez ve bu aykırılığı o emri verene bildirir. Ancak, üstü emrinde ısrar eder\n 75\nve bu emrini yazı ile yenilerse, emir yerine getirilir; bu halde, emri yerine getiren sorumlu olmaz.\n Konusu suç teşkil eden emir, hiçbir suretle yerine getirilmez; yerine getiren kimse\n\nsorumluluktan kurtulamaz.\n Askeri hizmetlerin görülmesi ve acele hallerde kamu düzeni ve kamu güvenliğinin korunması\n\niçin kanunla gösterilen istisnalar saklıdır.\n\n\n ÜÇÜNCÜ BÖLÜM\n Yargı\n\n\n I. Genel hükümler\n\n\n75\n 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “tüzük” ibaresi\n“Cumhurbaşkanlığı kararnamesi” şeklinde değiştirilmiştir.\n\n 45" }, { "page_number": 46, "text": " A. Mahkemelerin bağımsızlığı\n\n Madde 138 – Hakimler, görevlerinde bağımsızdırlar; Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun\nolarak vicdanı kanaatlerine göre hüküm verirler.\n\n Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve\nhakimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz.\n\n Görülmekte olan bir dava hakkında Yasama Meclisinde yargı yetkisinin kullanılması ile ilgili\nsoru sorulamaz, görüşme yapılamaz veya herhangi bir beyanda bulunulamaz.\n\n Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar\nve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini\ngeciktiremez.\n\n\n B. Hakimlik ve savcılık teminatı\n\n Madde 139 – Hakimler ve savcılar azlolunamaz, kendileri istemedikçe Anayasada gösterilen\nyaştan önce emekliye ayrılamaz; bir mahkemenin veya kadronun kaldırılması sebebiyle de olsa, aylık,\n\nödenek ve diğer özlük haklarından yoksun kılınamaz.\n Meslekten çıkarılmayı gerektiren bir suçtan dolayı hüküm giymiş olanlar, görevini sağlık\n\nbakımından yerine getiremeyeceği kesin olarak anlaşılanlar veya meslekte kalmalarının uygun\nolmadığına karar verilenler hakkında kanundaki istisnalar saklıdır.\n\n\n C. Hakimlik ve savcılık mesleği\n\n Madde 140 – Hakimler ve savcılar adli ve idari yargı hakim ve savcıları olarak görev yaparlar.\nBu görevler meslekten hakim ve savcılar eliyle yürütülür.\n\n Hakimler, mahkemelerin bağımsızlığı ve hakimlik teminatı esaslarına göre görev ifa ederler.\n Hakim ve savcıların nitelikleri, atanmaları, hakları ve ödevleri, aylık ve ödenekleri, meslekte\nilerlemeleri, görevlerinin ve görev yerlerinin geçici veya sürekli olarak değiştirilmesi, haklarında\n\ndisiplin kovuşturması açılması ve disiplin cezası verilmesi, görevleriyle ilgili veya görevleri sırasında\nişledikleri suçlarından dolayı soruşturma yapılması ve yargılanmalarına karar verilmesi, meslekten\n\nçıkarmayı gerektiren suçluluk veya yetersizlik halleri ve meslek içi eğitimleri ile diğer özlük işleri\nmahkemelerin bağımsızlığı ve hakimlik teminatı esaslarına göre kanunla düzenlenir.\n\n Hakimler ve savcılar altmışbeş yaşını bitirinceye kadar hizmet görürler; askeri hakimlerin yaş\nhaddi, yükselme ve emeklilikleri kanunda gösterilir.\n\n Hakimler ve savcılar, kanunda belirtilenlerden başka, Resmî ve özel hiçbir görev alamazlar.\n Hakimler ve savcılar idari görevleri yönünden Adalet Bakanlığına bağlıdırlar.\n\n Hakim ve savcı olup da adalet hizmetindeki idari görevlerde çalışanlar, hakimler ve savcılar\nhakkındaki hükümlere tabidirler. Bunlar, hakimler ve savcılara ait esaslar dairesinde sınıflandırılır ve\n\nderecelendirilirler, hakimlere ve savcılara tanınan her türlü haklardan yararlanırlar.\n\n\n D. Duruşmaların açık ve kararların gerekçeli olması\n\n\n 46" }, { "page_number": 47, "text": " Madde 141 – Mahkemelerde duruşmalar herkese açıktır. Duruşmaların bir kısmının veya\n\ntamamının kapalı yapılmasına ancak genel ahlakın veya kamu güvenliğinin kesin olarak gerekli\nkıldığı hallerde karar verilebilir.\n Küçüklerin yargılanması hakkında kanunla özel hükümler konulur.\n\n Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır.\n Davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması, yargının görevidir.\n\n\n E. Mahkemelerin kuruluşu\n\n Madde 142 – Mahkemelerin kuruluşu, görev ve yetkileri, işleyişi ve yargılama usulleri\nkanunla düzenlenir.\n\n (Ek fıkra: 21/1/2017-6771/13 md.) Disiplin mahkemeleri dışında askerî mahkemeler\nkurulamaz. Ancak savaş halinde, asker kişilerin görevleriyle ilgili olarak işledikleri suçlara ait\n\ndavalara bakmakla görevli askerî mahkemeler kurulabilir.\n\n\n F. Devlet Güvenlik Mahkemeleri\n Madde 143 – (Mülga: 7/5/2004-5170/9 md.)\n\n\n G. Adalet hizmetlerinin denetimi 76\n Madde 144 – (Değişik: 7/5/2010-5982/14 md.)\n\n Adalet hizmetleri ile savcıların idarî görevleri yönünden Adalet Bakanlığınca denetimi, adalet\nmüfettişleri ile hâkim ve savcı mesleğinden olan iç denetçiler; araştırma, inceleme ve soruşturma\n\nişlemleri ise adalet müfettişleri eliyle yapılır. Buna ilişkin usul ve esaslar kanunla düzenlenir.\n\n\n H. Askeri yargı\n Madde 145 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.)\n\n II. Yüksek mahkemeler\n\n\n A. Anayasa Mahkemesi\n\n 1. Kuruluşu\n\n Madde 146 – (Değişik: 7/5/2010-5982/16 md.)\n Anayasa Mahkemesi onbeş üyeden kurulur. 77\n\n Türkiye Büyük Millet Meclisi; iki üyeyi Sayıştay Genel Kurulunun kendi başkan ve üyeleri\narasından, her boş yer için gösterecekleri üçer aday içinden, bir üyeyi ise baro başkanlarının serbest\n\navukatlar arasından gösterecekleri üç aday içinden yapacağı gizli oylamayla seçer. Türkiye Büyük\nMillet Meclisinde yapılacak bu seçimde, her boş üyelik için ilk oylamada üye tam sayısının üçte iki ve\n\nikinci oylamada üye tam sayısının salt çoğunluğu aranır. İkinci oylamada salt çoğunluk sağlanamazsa,\n\n\n76Bu maddenin kenar başlığı “G. Hakim ve savcıların denetimi” iken, 7/5/2010 tarihli ve 5982 sayılı Kanunun\n14 üncü maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.\n77\n 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “onyedi” ibaresi “onbeş”\nşeklinde değiştirilmiştir.\n\n 47" }, { "page_number": 48, "text": "bu oylamada en çok oy alan iki aday için üçüncü oylama yapılır; üçüncü oylamada en fazla oy alan\n\naday üye seçilmiş olur.\n 78\n Cumhurbaşkanı; üç üyeyi Yargıtay, iki üyeyi Danıştay (…) genel kurullarınca kendi başkan\nve üyeleri arasından her boş yer için gösterecekleri üçer aday içinden; en az ikisi hukukçu olmak\n\nüzere üç üyeyi Yükseköğretim Kurulunun kendi üyesi olmayan yükseköğretim kurumlarının hukuk,\niktisat ve siyasal bilimler dallarında görev yapan öğretim üyeleri arasından göstereceği üçer aday\n\niçinden; dört üyeyi üst kademe yöneticileri, serbest avukatlar, birinci sınıf hâkim ve savcılar ile en az\nbeş yıl raportörlük yapmış Anayasa Mahkemesi raportörleri arasından seçer.\n 79\n Yargıtay, Danıştay (…) ve Sayıştay genel kurulları ile Yükseköğretim Kurulundan Anayasa\nMahkemesi üyeliğine aday göstermek için yapılacak seçimlerde, her boş üyelik için, (…) en fazla oy\n\nalan üç kişi aday gösterilmiş sayılır. Baro başkanlarının serbest avukatlar arasından gösterecekleri üç\n 81\naday için yapılacak seçimde (…) en fazla oy alan üç kişi aday gösterilmiş sayılır.\n Anayasa Mahkemesine üye seçilebilmek için, kırkbeş yaşın doldurulmuş olması kaydıyla;\n\nyükseköğretim kurumları öğretim üyelerinin profesör veya doçent unvanını kazanmış, avukatların en\naz yirmi yıl fiilen avukatlık yapmış, üst kademe yöneticilerinin yükseköğrenim görmüş ve en az yirmi\n\nyıl kamu hizmetinde fiilen çalışmış, birinci sınıf hâkim ve savcıların adaylık dahil en az yirmi yıl\n\nçalışmış olması şarttır.\n Anayasa Mahkemesi üyeleri arasından gizli oyla ve üye tam sayısının salt çoğunluğu ile dört\n\nyıl için bir Başkan ve iki başkanvekili seçilir. Süresi bitenler yeniden seçilebilirler.\n\n Anayasa Mahkemesi üyeleri aslî görevleri dışında Resmî veya özel hiçbir görev alamazlar.\n\n 82\n 2. Üyelerin görev süresi ve üyeliğin sona ermesi\n Madde 147 – (Değişik birinci fıkra: 7/5/2010-5982/17 md.) Anayasa Mahkemesi üyeleri\n\noniki yıl için seçilirler. Bir kimse iki defa Anayasa Mahkemesi üyesi seçilemez. Anayasa Mahkemesi\n\nüyeleri altmışbeş yaşını doldurunca emekliye ayrılırlar. Zorunlu emeklilik yaşından önce görev süresi\ndolan üyelerin başka bir görevde çalışmaları ve özlük işleri kanunla düzenlenir.\n\n Anayasa Mahkemesi üyeliği, bir üyenin hakimlik mesleğinden çıkarılmayı gerektiren bir\nsuçtan dolayı hüküm giymesi halinde kendiliğinden; görevini sağlık bakımından yerine\n\ngetiremeyeceğinin kesin olarak anlaşılması halinde de, Anayasa Mahkemesi üye tamsayısının salt\n\nçoğunluğunun kararı ile sona erer.\n\n\n78\n 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “, bir üyeyi Askerî Yargıtay,\nbir üyeyi Askerî Yüksek İdare Mahkemesi” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.\n7921/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “, Askerî Yargıtay, Askerî\nYüksek İdare Mahkemesi” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.\n801/8/2010 tarihli ve 27659 Mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 7/7/2010\ntarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararıyla, bu fıkranın birinci cümlesinde yer alan “… bir üye ancak\nbir aday için oy kullanabilir; …” ibaresi iptal edilmiştir.\n81\n 1/8/2010 tarihli ve 27659 Mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 7/7/2010\ntarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararıyla, bu fıkranın ikinci cümlesinde yer alan “… de her bir baro\nbaşkanı ancak bir aday için oy kullanabilir ve …” ibaresi, iptal edilmiştir.\n82 7/5/2010 tarihli ve 5982 sayılı Kanunun 17 nci maddesiyle, bu maddenin kenar başlığı “2. Üyeliğin sona\nermesi” iken, metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.\n\n 48" }, { "page_number": 49, "text": " 3. Görev ve yetkileri 83\n\n Madde 148 – Anayasa Mahkemesi, kanunların, Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin ve\nTürkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün Anayasaya şekil ve esas bakımlarından uygunluğunu\n\ndenetler ve bireysel başvuruları karara bağlar. Anayasa değişikliklerini ise sadece şekil bakımından\n 84\ninceler ve denetler. Ancak, olağanüstü hallerde (…) ve savaş hallerinde çıkarılan Cumhurbaşkanlığı\nkararnamelerinin şekil ve esas bakımından Anayasaya aykırılığı iddiasıyla, Anayasa Mahkemesinde\n\ndava açılamaz.\n Kanunların şekil bakımından denetlenmesi, son oylamanın, öngörülen çoğunlukla yapılıp\n\nyapılmadığı; Anayasa değişikliklerinde ise, teklif ve oylama çoğunluğuna ve ivedilikle\n\ngörüşülemeyeceği şartına uyulup uyulmadığı hususları ile sınırlıdır. Şekil bakımından denetleme,\nCumhurbaşkanınca veya Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin beşte biri tarafından istenebilir.\n\nKanunun yayımlandığı tarihten itibaren on gün geçtikten sonra, şekil bozukluğuna dayalı iptal davası\naçılamaz; def'i yoluyla da ileri sürülemez.\n\n (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/18 md.) Herkes, Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve\n\nözgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü\ntarafından, ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurabilir. Başvuruda bulunabilmek için\n\nolağan kanun yollarının tüketilmiş olması şarttır.\n\n (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/18 md.) Bireysel başvuruda, kanun yolunda gözetilmesi gereken\nhususlarda inceleme yapılamaz.\n\n (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/18 md.) Bireysel başvuruya ilişkin usul ve esaslar kanunla\ndüzenlenir.\n\n Anayasa Mahkemesi Cumhurbaşkanını, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanını,\n 85\nCumhurbaşkanı yardımcılarını, bakanları, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay (…) Başkan ve\nüyelerini, Başsavcılarını, Cumhuriyet Başsavcıvekilini, Hakimler ve Savcılar (…) 86 Kurulu ve\n 87 88\nSayıştay Başkan ve üyelerini görevleriyle ilgili suçlardan dolayı Yüce Divan sıfatıyla yargılar.\n (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/18 md.) Genelkurmay Başkanı, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri\n\nKomutanları (…) da görevleriyle ilgili suçlardan dolayı Yüce Divanda yargılanırlar.\n\n\n83 7/5/2010 tarihli ve 5982 sayılı Kanunun 18 inci maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasının birinci\ncümlesinin sonuna “ve bireysel başvuruları karara bağlar” ibaresi eklenmiştir.\n8421/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “sıkıyönetim,” ibaresi\n\nmadde metninden çıkarılmış; “kanun hükmünde kararnamelerin” ibareleri “Cumhurbaşkanlığı\nkararnamelerinin” şeklinde değiştirilmiştir.\n8521/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “, Askerî Yargıtay, Askerî\nYüksek İdare Mahkemesi” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.\n8621/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Yüksek” ibaresi madde\nmetninden çıkarılmıştır.\n87 7/5/2010 tarihli ve 5982 sayılı Kanunun 18 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Cumhurbaşkanını,”\n\n88aresinden sonra gelmek üzere “Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanını,” ibaresi eklenmiştir.\n 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Bakanlar Kurulu\nüyelerini” ibaresi “Cumhurbaşkanı yardımcılarını, bakanları” şeklinde değiştirilmiştir.\n8921/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “ile Jandarma Genel\nKomutanı” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.\n\n 49" }, { "page_number": 50, "text": " Yüce Divanda, savcılık görevini Cumhuriyet Başsavcısı veya Cumhuriyet Başsavcıvekili\n\nyapar.\n (Değişik beşinci fıkra: 7/5/2010-5982/18 md.) Yüce Divan kararlarına karşı yeniden\n\ninceleme başvurusu yapılabilir. Genel Kurulun yeniden inceleme sonucunda verdiği kararlar kesindir.\n Anayasa Mahkemesi, Anayasa ile verilen diğer görevleri de yerine getirir.\n\n\n 4. Çalışma ve yargılama usulü\n\n Madde 149 – (Değişik: 7/5/2010-5982/19 md.)\n Anayasa Mahkemesi, iki bölüm ve Genel Kurul halinde çalışır. Bölümler, başkanvekili\n\nbaşkanlığında dört üyenin katılımıyla toplanır. Genel Kurul, Mahkeme Başkanının veya Başkanın\nbelirleyeceği başkanvekilinin başkanlığında en az on üye ile toplanır. Bölümler ve Genel Kurul,\n\nkararlarını salt çoğunlukla alır. Bireysel başvuruların kabul edilebilirlik incelemesi için komisyonlar\noluşturulabilir.0\n\n Siyasî partilere ilişkin dava ve başvurulara, iptal ve itiraz davaları ile Yüce Divan sıfatıyla\n\nyürütülecek yargılamalara Genel Kurulca bakılır, bireysel başvurular ise bölümlerce karara bağlanır.\n Anayasa değişikliğinde iptale, siyasî partilerin kapatılmasına ya da Devlet yardımından yoksun\n\nbırakılmasına karar verilebilmesi için toplantıya katılan üyelerin üçte iki oy çokluğu şarttır.\n Şekil bozukluğuna dayalı iptal davaları Anayasa Mahkemesince öncelikle incelenip karara\n\nbağlanır.\n Anayasa Mahkemesinin kuruluşu, Genel Kurul ve bölümlerin yargılama usulleri, Başkan,\n\nbaşkanvekilleri ve üyelerin disiplin işleri kanunla; Mahkemenin çalışma esasları, bölüm ve\nkomisyonların oluşumu ve işbölümü kendi yapacağı İçtüzükle düzenlenir.\n\n Anayasa Mahkemesi Yüce Divan sıfatıyla baktığı davalar dışında kalan işleri dosya üzerinde\ninceler. Ancak, bireysel başvurularda duruşma yapılmasına karar verilebilir. Mahkeme ayrıca, gerekli\n\ngördüğü hallerde sözlü açıklamalarını dinlemek üzere ilgilileri ve konu üzerinde bilgisi olanları\nçağırabilir ve siyasî partilerin kapatılmasına ilişkin davalarda, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısından\n\nsonra kapatılması istenen siyasî partinin genel başkanlığının veya tayin edeceği bir vekilin\nsavunmasını dinler.\n\n\n 5. İptal davası\n\n Madde 150 – Kanunların, Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin, Türkiye Büyük Millet Meclisi\n\nİçtüzüğünün veya bunların belirli madde ve hükümlerinin şekil ve esas bakımından Anayasaya\naykırılığı iddiasıyla Anayasa Mahkemesinde doğrudan doğruya iptal davası açabilme hakkı,\n\nCumhurbaşkanına, Türkiye Büyük Millet Meclisinde en fazla üyeye sahip iki siyasi parti grubuna ve\nüye tamsayısının en az beşte biri tutarındaki üyelere aittir. (Mülga son cümle: 21/1/2017-6771/16 md.)91\n\n\n\n9021/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “oniki” ibaresi “on”\nşeklinde değiştirilmiştir.\n91\n 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “kanun hükmündeki\nkararnamelerin” ibaresi “Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin” şeklinde, “iktidar ve anamuhalefet partisi\n\n 50" }, { "page_number": 51, "text": " 6. Dava açma süresi\n\n Madde 151 – Anayasa Mahkemesinde doğrudan doğruya iptal davası açma hakkı, iptali\nistenen kanun, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi veya içtüzüğün Resmî Gazetede yayımlanmasından\n 92\nbaşlayarak altmış gün sonra düşer.\n\n\n 7. Anayasaya aykırılığın diğer mahkemelerde ileri sürülmesi\n\n Madde 152 – Bir davaya bakmakta olan mahkeme, uygulanacak bir kanun veya\nCumhurbaşkanlığı kararnamesinin hükümlerini Anayasaya aykırı görürse veya taraflardan birinin ileri\n\nsürdüğü aykırılık iddiasının ciddi olduğu kanısına varırsa, Anayasa Mahkemesinin bu konuda\nvereceği karara kadar davayı geri bırakır.93\n\n Mahkeme, Anayasaya aykırılık iddiasını ciddi görmezse bu iddia, temyiz merciince esas\n\nhükümle birlikte karara bağlanır.\n Anayasa Mahkemesi, işin kendisine gelişinden başlamak üzere beş ay içinde kararını verir ve\n\naçıklar. Bu süre içinde karar verilmezse mahkeme davayı yürürlükteki kanun hükümlerine göre\nsonuçlandırır. Ancak, Anayasa Mahkemesinin kararı, esas hakkındaki karar kesinleşinceye kadar\n\ngelirse, mahkeme buna uymak zorundadır.\n Anayasa Mahkemesinin işin esasına girerek verdiği red kararının Resmî Gazetede\n\nyayımlanmasından sonra on yıl geçmedikçe aynı kanun hükmünün Anayasaya aykırılığı iddiasıyla\n\ntekrar başvuruda bulunulamaz.\n\n\n 8. Anayasa Mahkemesinin kararları\n Madde 153 – Anayasa Mahkemesinin kararları kesindir. İptal kararları gerekçesi yazılmadan\n\naçıklanamaz.\n\n Anayasa Mahkemesi bir kanun veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin tamamını veya bir\nhükmünü iptal ederken, kanun koyucu gibi hareketle, yeni bir uygulamaya yol açacak biçimde hüküm\n 94\ntesis edemez.\n Kanun, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi veya Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü ya da\n\nbunların hükümleri, iptal kararlarının Resmî Gazetede yayımlandığı tarihte yürürlükten kalkar.\nGereken hallerde Anayasa Mahkemesi iptal hükmünün yürürlüğe gireceği tarihi ayrıca\n\nkararlaştırabilir. Bu tarih, kararın Resmî Gazetede yayımlandığı günden başlayarak bir yılı geçemez.\n\n\n\nMeclis grupları ile Türkiye Büyük Millet Meclisi” ibaresi “Türkiye Büyük Millet Meclisinde en fazla üyeye\nsahip iki siyasi parti grubuna ve” şeklinde değiştirilmiştir.\n92 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “kanun hükmünde\n\n93rarname” ibaresi “Cumhurbaşkanlığı kararnamesi” şeklinde değiştirilmiştir.\n 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “kanun hükmünde\nkararnamenin” ibaresi “Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin” şeklinde değiştirilmiştir.\n94 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “kanun hükmünde\nkararnamenin” ibaresi “Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin” şeklinde değiştirilmiştir.\n9521/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “kanun hükmünde\nkararname” ibaresi “Cumhurbaşkanlığı kararnamesi” şeklinde değiştirilmiştir.\n\n 51" }, { "page_number": 52, "text": " İptal kararının yürürlüğe girişinin ertelendiği durumlarda, Türkiye Büyük Millet Meclisi, iptal\n 96\nkararının ortaya çıkardığı hukuki boşluğu dolduracak kanun (…) teklifini öncelikle görüşüp karara\nbağlar.\n\n İptal kararları geriye yürümez.\n Anayasa Mahkemesi kararları Resmî Gazetede hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı\n\norganlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzelkişileri bağlar.\n\n\n B. Yargıtay\n Madde 154 – Yargıtay, adliye mahkemelerince verilen ve kanunun başka bir adli yargı\n\nmerciine bırakmadığı karar ve hükümlerin son inceleme merciidir. Kanunla gösterilen belli davalara\nda ilk ve son derece mahkemesi olarak bakar.\n\n Yargıtay üyeleri, birinci sınıfa ayrılmış adli yargı hakim ve Cumhuriyet savcıları ile bu\nmeslekten sayılanlar arasından Hakimler ve Savcılar (…) 97 Kurulunca üye tamsayısının salt\n\nçoğunluğu ile ve gizli oyla seçilir.\n Yargıtay Birinci Başkanı, birinci başkanvekilleri ve daire başkanları kendi üyeleri arasından\n\nYargıtay Genel Kurulunca üye tamsayısının salt çoğunluğu ve gizli oyla dört yıl için seçilirler; süresi\nbitenler yeniden seçilebilirler.\n\n Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ve Cumhuriyet Başsavcıvekili, Yargıtay Genel Kurulunun\nkendi üyeleri arasından gizli oyla belirleyeceği beşer aday arasından Cumhurbaşkanı tarafından dört\n\nyıl için seçilirler. Süresi bitenler yeniden seçilebilirler.\n Yargıtayın kuruluşu, işleyişi, Başkan, başkanvekilleri, daire başkanları ve üyeleri ile\n\nCumhuriyet Başsavcısı ve Cumhuriyet Başsavcıvekilinin nitelikleri ve seçim usulleri, mahkemelerin\nbağımsızlığı ve hakimlik teminatı esaslarına göre kanunla düzenlenir.\n\n\n C. Danıştay\n\n Madde 155 – Danıştay, idari mahkemelerce verilen ve kanunun başka bir idari yargı merciine\nbırakmadığı karar ve hükümlerin son inceleme merciidir. Kanunla gösterilen belli davalara da ilk ve\n\nson derece mahkemesi olarak bakar.\n (Değişik ikinci fıkra: 13/8/1999-4446/3 md.) Danıştay, davaları görmek, (…) 98 kamu\n\nhizmetleri ile ilgili imtiyaz şartlaşma ve sözleşmeleri hakkında iki ay içinde düşüncesini bildirmek,\n(…) idari uyuşmazlıkları çözmek ve kanunla gösterilen diğer işleri yapmakla görevlidir.\n\n Danıştay üyelerinin dörtte üçü, birinci sınıf idari yargı hakim ve savcıları ile bu meslekten\nsayılanlar arasından Hakimler ve Savcılar (…) 100 Kurulu; dörtte biri, nitelikleri kanunda belirtilen\n\ngörevliler arasından Cumhurbaşkanı; tarafından seçilir.\n\n\n96\n 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “tasarı veya” ibaresi\n97dde metninden çıkarılmıştır.\n 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Yüksek” ibaresi madde\nmetninden çıkarılmıştır.\n9821/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Başbakan ve Bakanlar\nKurulunca gönderilen kanun tasarıları,” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.\n99 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “tüzük tasarılarını\nincelemek,” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.\n\n 52" }, { "page_number": 53, "text": " Danıştay Başkanı, Başsavcı, başkanvekilleri ve daire başkanları, kendi üyeleri arasından\n\nDanıştay Genel Kurulunca üye tamsayısının salt çoğunluğu ve gizli oyla dört yıl için seçilirler. Süresi\n\nbitenler yeniden seçilebilirler.\n Danıştayın, kuruluşu, işleyişi, Başkan, Başsavcı, başkanvekilleri, daire başkanları ile\n\nüyelerinin nitelikleri ve seçim usulleri, idari yargının özelliği, mahkemelerin bağımsızlığı ve hakimlik\nteminatı esaslarına göre kanunla düzenlenir.\n\n\n\n D. Askeri Yargıtay\n Madde 156 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.)\n\n\n\n E. Askeri Yüksek İdare Mahkemesi\n Madde 157 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.)\n\n\n F. Uyuşmazlık Mahkemesi\n\n Madde 158 – Uyuşmazlık Mahkemesi adli ve idari yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm\n 101\nuyuşmazlıklarını kesin olarak çözümlemeye yetkilidir.\n Uyuşmazlık Mahkemesinin kuruluşu, üyelerinin nitelikleri ve seçimleri ile işleyişi kanunla\n\ndüzenlenir. Bu mahkemenin Başkanlığını Anayasa Mahkemesince, kendi üyeleri arasından\n\ngörevlendirilen üye yapar.\n Diğer mahkemelerle, Anayasa Mahkemesi arasındaki görev uyuşmazlıklarında, Anayasa\n\nMahkemesinin kararı esas alınır.\n\n\n III. Hakimler ve Savcılar (…) 102Kurulu\n\n Madde 159 – (Değişik: 7/5/2010-5982/22 md.)\n Hâkimler ve Savcılar (…) 103 Kurulu, mahkemelerin bağımsızlığı ve hâkimlik teminatı\n\nesaslarına göre kurulur ve görev yapar.\n\n (Değişik fıkra: 21/1/2017-6771/14 md.) Hâkimler ve Savcılar Kurulu onüç üyeden oluşur; iki\ndaire halinde çalışır.\n\n (Değişik fıkra: 21/1/2017-6771/14 md.) Kurulun Başkanı Adalet Bakanıdır. Adalet Bakanlığı\nMüsteşarı Kurulun tabiî üyesidir. Kurulun, üç üyesi birinci sınıf olup, birinci sınıfa ayrılmayı\n\ngerektiren nitelikleri yitirmemiş adlî yargı hâkim ve savcıları arasından, bir üyesi birinci sınıf olup,\nbirinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş idarî yargı hâkim ve savcıları arasından\n\n\n100\n 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Yüksek” ibaresi madde\n101ninden çıkarılmıştır.\n 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “adli, idari ve askeri”\nibaresi “adli ve idari” şeklinde değiştirilmiştir.\n10221/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 14 üncü maddesiyle, bu maddenin başlığında yer alan “Yüksek”\nibaresi madde metninden çıkarılmıştır.\n10321/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 14 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Yüksek” ibaresi madde\nmetninden çıkarılmıştır.\n\n 53" }, { "page_number": 54, "text": "Cumhurbaşkanınca; üç üyesi Yargıtay üyeleri, bir üyesi Danıştay üyeleri, üç üyesi nitelikleri kanunda\n\nbelirtilen yükseköğretim kurumlarının hukuk dallarında görev yapan öğretim üyeleri ile avukatlar\narasından Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından seçilir. Öğretim üyeleri ile avukatlar arasından\n\nseçilen üyelerden, en az birinin öğretim üyesi ve en az birinin de avukat olması zorunludur. Kurulun\nTürkiye Büyük Millet Meclisi tarafından seçilecek üyeliklerine ilişkin başvurular, Meclis\n\nBaşkanlığına yapılır. Başkanlık, başvuruları Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu\nKarma Komisyona gönderir. Komisyon her bir üyelik için üç adayı, üye tamsayısının üçte iki\n\nçoğunluğuyla belirler. Birinci oylamada aday belirleme işleminin sonuçlandırılamaması halinde ikinci\noylamada üye tamsayısının beşte üç çoğunluğu aranır. Bu oylamada da aday belirlenemediği takdirde,\n\nher bir üyelik için en çok oyu alan iki aday arasında ad çekme usulü ile aday belirleme işlemi\ntamamlanır. Türkiye Büyük Millet Meclisi, Komisyon tarafından belirlenen adaylar arasından, her bir\n\nüye için ayrı ayrı gizli oyla seçim yapar. Birinci oylamada üye tamsayısının üçte iki çoğunluğu; bu\noylamada seçimin sonuçlandırılamaması halinde, ikinci oylamada üye tamsayısının beşte üç\n\nçoğunluğu aranır. İkinci oylamada da üye seçilemediği takdirde en çok oyu alan iki aday arasında ad\n\nçekme usulü ile üye seçimi tamamlanır.\n (Değişik fıkra: 21/1/2017-6771/14 md.) Üyeler dört yıl için seçilir. Süresi biten üyeler bir kez\n\ndaha seçilebilir.\n (Değişik fıkra: 21/1/2017-6771/14 md.) Kurul üyeliği seçimi, üyelerin görev süresinin\n\ndolmasından önceki otuz gün içinde yapılır. Seçilen üyelerin görev süreleri dolmadan Kurul\nüyeliğinin boşalması durumunda, boşalmayı takip eden otuz gün içinde, yeni üyelerin seçimi yapılır.\n 104\n Kurulun, Adalet Bakanı ile Adalet Bakanlığı Müsteşarı dışındaki (…) üyeleri, görevlerinin\ndevamı süresince; kanunda belirlenenler dışında başka bir görev alamazlar veya Kurul tarafından\n\nbaşka bir göreve atanamaz ve seçilemezler.\n Kurulun yönetimi ve temsili Kurul Başkanına aittir. Kurul Başkanı dairelerin çalışmalarına\n\nkatılamaz. Kurul, kendi üyeleri arasından daire başkanlarını ve daire başkanlarından birini de\nbaşkanvekili olarak seçer. Başkan, yetkilerinden bir kısmını başkanvekiline devredebilir.\n\n Kurul, adlî ve idarî yargı hâkim ve savcılarını mesleğe kabul etme, atama ve nakletme, geçici\nyetki verme, yükselme ve birinci sınıfa ayırma, kadro dağıtma, meslekte kalmaları uygun\n\ngörülmeyenler hakkında karar verme, disiplin cezası verme, görevden uzaklaştırma işlemlerini yapar;\nAdalet Bakanlığının, bir mahkemenin kaldırılması veya yargı çevresinin değiştirilmesi konusundaki\n\ntekliflerini karara bağlar; ayrıca, Anayasa ve kanunlarla verilen diğer görevleri yerine getirir.\n\n Hâkim ve savcıların görevlerini; kanun ve diğer mevzuata (hâkimler için idarî nitelikteki\ngenelgelere) uygun olarak yapıp yapmadıklarını denetleme; görevlerinden dolayı veya görevleri\n\nsırasında suç işleyip işlemediklerini, hal ve eylemlerinin sıfat ve görevleri icaplarına uyup uymadığını\naraştırma ve gerektiğinde haklarında inceleme ve soruşturma işlemleri, ilgili dairenin teklifi ve\n 105\nHâkimler ve Savcılar (…) Kurulu Başkanının oluru ile Kurul müfettişlerine yaptırılır. Soruşturma\n\n10421/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 14 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “asıl” ibaresi madde\nmetninden çıkarılmıştır.\n105\n 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 14 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Yüksek” ibaresi madde\nmetninden çıkarılmıştır.\n\n 54" }, { "page_number": 55, "text": "ve inceleme işlemleri, hakkında soruşturma ve inceleme yapılacak olandan daha kıdemli hâkim veya\n 106\nsavcı eliyle de yaptırılabilir.\n Kurulun meslekten çıkarma cezasına ilişkin olanlar dışındaki kararlarına karşı yargı\n\nmercilerine başvurulamaz.\n Kurula bağlı Genel Sekreterlik kurulur. Genel Sekreter, birinci sınıf hâkim ve savcılardan\n\nKurulun teklif ettiği üç aday arasından Kurul Başkanı tarafından atanır. Kurul müfettişleri ile Kurulda\ngeçici veya sürekli olarak çalıştırılacak hâkim ve savcıları, muvafakatlerini alarak atama yetkisi\n\nKurula aittir.\n Adalet Bakanlığının merkez, bağlı ve ilgili kuruluşlarında geçici veya sürekli olarak\n\nçalıştırılacak hâkim ve savcılar ile adalet müfettişlerini ve hâkim ve savcı mesleğinden olan iç\ndenetçileri, muvafakatlerini alarak atama yetkisi Adalet Bakanına aittir.\n\n Kurul üyelerinin seçimi, dairelerin oluşumu ve işbölümü, Kurulun ve dairelerin görevleri,\ntoplantı ve karar yeter sayıları, çalışma usul ve esasları, dairelerin karar ve işlemlerine karşı yapılacak\n\nitirazlar ve bunların incelenmesi usulü ile Genel Sekreterliğin kuruluş ve görevleri kanunla\n\ndüzenlenir.\n IV. Sayıştay\n\n Madde 160 – Sayıştay, merkezî yönetim bütçesi kapsamındaki kamu idareleri ile sosyal\ngüvenlik kurumlarının bütün gelir ve giderleri ile mallarını Türkiye Büyük Millet Meclisi adına\n\ndenetlemek ve sorumluların hesap ve işlemlerini kesin hükme bağlamak ve kanunlarla verilen\ninceleme, denetleme ve hükme bağlama işlerini yapmakla görevlidir. Sayıştayın kesin hükümleri\n\nhakkında ilgililer yazılı bildirim tarihinden itibaren onbeş gün içinde bir kereye mahsus olmak üzere\nkarar düzeltilmesi isteminde bulunabilirler. Bu kararlar dolayısıyla idari yargı yoluna başvurulamaz.7\n\n Vergi, benzeri mali yükümlülükler ve ödevler hakkında Danıştay ile Sayıştay kararları\narasındaki uyuşmazlıklarda Danıştay kararları esas alınır.\n\n (Ek üçüncü fıkra: 29/10/2005-5428/2 md.) Mahallî idarelerin hesap ve işlemlerinin denetimi\nve kesin hükme bağlanması Sayıştay tarafından yapılır.\n\n Sayıştayın kuruluşu, işleyişi, denetim usulleri, mensuplarının nitelikleri, atanmaları, ödev ve\nyetkileri, hakları ve yükümlülükleri ve diğer özlük işleri, Başkan ve üyelerinin teminatı kanunla\n\ndüzenlenir.\n\n (Mülga son fıkra: 7/5/2004-5170/10 md.)\n\n\n DÖRDÜNCÜ KISIM\n MALİ VE EKONOMİK HÜKÜMLER\n\n\n BİRİNCİ BÖLÜM\n\n\n10621/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 14 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “kanun, tüzük,\nyönetmeliklere ve genelgelere” ibaresi “kanun ve diğer mevzuata” şeklinde değiştirilmiştir.\n10729/10/2005 tarihli ve 5428 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle bu fıkrada yer alan “genel ve katma bütçeli\n\ndairelerin” ibaresi “merkezî yönetim bütçesi kapsamındaki kamu idareleri ile sosyal güvenlik kurumlarının”\nşeklinde değiştirilmiştir.\n\n 55" }, { "page_number": 56, "text": " Mali Hükümler\n\n\n I. Bütçe\n\n 108\n A. Bütçe ve kesinhesap\n Madde 161 – (Değişik: 21/1/2017-6771/15 md.)\n\n Kamu idarelerinin ve kamu iktisadî teşebbüsleri dışındaki kamu tüzel kişilerinin harcamaları\nyıllık bütçelerle yapılır.\n\n Malî yıl başlangıcı ile merkezi yönetim bütçesinin hazırlanması, uygulanması ve kontrolü ile\nyatırımlar veya bir yıldan fazla sürecek iş ve hizmetler için özel süre ve usuller kanunla düzenlenir.\n\nBütçe kanununa, bütçe ile ilgili hükümler dışında hiçbir hüküm konulamaz.\n Cumhurbaşkanı bütçe kanun teklifini, malî yılbaşından en az yetmişbeş gün önce, Türkiye\n\nBüyük Millet Meclisine sunar. Bütçe teklifi Bütçe Komisyonunda görüşülür. Komisyonun ellibeş gün\niçinde kabul edeceği metin Genel Kurulda görüşülür ve malî yılbaşına kadar karara bağlanır.\n\n Bütçe kanununun süresinde yürürlüğe konulamaması halinde, geçici bütçe kanunu çıkarılır.\nGeçici bütçe kanununun da çıkarılamaması durumunda, yeni bütçe kanunu kabul edilinceye kadar bir\n\nönceki yılın bütçesi yeniden değerleme oranına göre artırılarak uygulanır.\n Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, Genel Kurulda kamu idare bütçeleri hakkında\n\ndüşüncelerini her bütçenin görüşülmesi sırasında açıklarlar, gider artırıcı veya gelirleri azaltıcı\nönerilerde bulunamazlar.\n\n Genel Kurulda kamu idare bütçeleri ile değişiklik önergeleri, üzerinde ayrıca görüşme\nyapılmaksızın okunur ve oylanır.\n\n Merkezî yönetim bütçesiyle verilen ödenek, harcanabilecek tutarın sınırını gösterir.\nHarcanabilecek tutarın Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle aşılabileceğine dair bütçe kanununa hüküm\n\nkonulamaz.\n Carî yıl bütçesindeki ödenek artışını öngören değişiklik teklifleri ile carî ve izleyen yılların\n\nbütçelerine malî yük getiren tekliflerde, öngörülen giderleri karşılayabilecek malî kaynak gösterilmesi\nzorunludur.\n\n Merkezî yönetim kesinhesap kanunu teklifi, ilgili olduğu malî yılın sonundan başlayarak en\ngeç altı ay sonra Cumhurbaşkanı tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulur. Sayıştay genel\n\nuygunluk bildirimini, ilişkin olduğu kesinhesap kanun teklifinin verilmesinden başlayarak en geç\nyetmişbeş gün içinde Meclise sunar.\n\n Kesinhesap kanunu teklifi ve genel uygunluk bildiriminin Türkiye Büyük Millet Meclisine\nverilmiş olması, ilgili yıla ait Sayıştayca sonuçlandırılamamış denetim ve hesap yargılamasını\n\nönlemez ve bunların karara bağlandığı anlamına gelmez.\n Kesinhesap kanunu teklifi, yeni yıl bütçe kanunu teklifiyle birlikte görüşülür ve karara\nbağlanır.\n\n\n108\n Bu maddenin kenar başlığı “ A. Bütçenin hazırlanması ve uygulanması” iken, 21/1/2017 tarihli ve 6771\nsayılı Kanunun 15 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.\n\n 56" }, { "page_number": 57, "text": " B. Bütçenin görüşülmesi\n Madde 162 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.)\n\n\n C. Bütçelerde değişiklik yapılabilme esasları\n\n Madde 163 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.)\n\n\n D. Kesinhesap\n\n Madde 164 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.)\n\n\n E. Kamu iktisadi teşebbüslerinin denetimi\n Madde 165 – Sermayesinin yarısından fazlası doğrudan doğruya veya dolaylı olarak Devlete\n\nait olan kamu kuruluş ve ortaklıklarının Türkiye Büyük Millet Meclisince denetlenmesi esasları\nkanunla düzenlenir.\n\n\n İKİNCİ BÖLÜM\n\n Ekonomik Hükümler\n\n\n I. Planlama; Ekonomik ve Sosyal Konsey 109\n\n Madde 166 – Ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınmayı, özellikle sanayiin ve tarımın yurt\ndüzeyinde dengeli ve uyumlu biçimde hızla gelişmesini, ülke kaynaklarının döküm ve\n\ndeğerlendirilmesini yaparak verimli şekilde kullanılmasını planlamak, bu amaçla gerekli teşkilatı\nkurmak Devletin görevidir.\n\n Planda milli tasarrufu ve üretimi artırıcı, fiyatlarda istikrar ve dış ödemelerde dengeyi\nsağlayıcı, yatırım ve istihdamı geliştirici tedbirler öngörülür; yatırımlarda toplum yararları ve\n\ngerekleri gözetilir; kaynakların verimli şekilde kullanılması hedef alınır. Kalkınma girişimleri, bu\n\nplana göre gerçekleştirilir.\n Kalkınma planlarının hazırlanmasına, Türkiye Büyük Millet Meclisince onaylanmasına,\n\nuygulanmasına, değiştirilmesine ve bütünlüğünü bozacak değişikliklerin önlenmesine ilişkin usul ve\nesaslar kanunla düzenlenir.\n\n (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/23 md.) Ekonomik ve sosyal politikaların oluşturulmasında\nCumhurbaşkanına istişarî nitelikte görüş bildirmek amacıyla Ekonomik ve Sosyal Konsey kurulur.\n 110\nEkonomik ve Sosyal Konseyin kuruluş ve işleyişi kanunla düzenlenir.\n II. Piyasaların denetimi ve dış ticaretin düzenlenmesi\n\n\n\n\n\n109Bu maddenin kenar başlığı “I. Planlama” iken, 7/5/2010 tarihli ve 5982 sayılı Kanunun 23 üncü\nmaddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.\n11021/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “hükümete” ibaresi\n\n“Cumhurbaşkanına” şeklinde değiştirilmiştir.\n 57" }, { "page_number": 58, "text": " Madde 167 – Devlet, para, kredi, sermaye, mal ve hizmet piyasalarının sağlıklı ve düzenli\nişlemelerini sağlayıcı ve geliştirici tedbirleri alır; piyasalarda fiili veya anlaşma sonucu doğacak\n\ntekelleşme ve kartelleşmeyi önler.\n Dış ticaretin ülke ekonomisinin yararına olmak üzere düzenlenmesi amacıyla ithalat, ihracat ve\ndiğer dış ticaret işlemleri üzerine vergi ve benzeri yükümlülükler dışında ek mali yükümlülükler\n 111\nkoymaya ve bunları kaldırmaya kanunla Cumhurbaşkanına yetki verilebilir.\n\n\n III. Tabii servetlerin ve kaynakların aranması ve işletilmesi\n Madde 168 – Tabii servetler ve kaynaklar Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Bunların\naranması ve işletilmesi hakkı Devlete aittir. Devlet bu hakkını belli bir süre için, gerçek ve\n\ntüzelkişilere devredebilir. Hangi tabii servet ve kaynağın arama ve işletmesinin, Devletin gerçek ve\ntüzelkişilerle ortak olarak veya doğrudan gerçek ve tüzelkişiler eliyle yapılması, kanunun açık iznine\n\nbağlıdır. Bu durumda gerçek ve tüzelkişilerin uyması gereken şartlar ve Devletçe yapılacak gözetim,\ndenetim usul ve esasları ve müeyyideler kanunda gösterilir.\n\n\n IV. Ormanlar ve orman köylüsü\n\n\n A. Ormanların korunması ve geliştirilmesi\n Madde 169 – Devlet, ormanların korunması ve sahalarının genişletilmesi için gerekli\nkanunları koyar ve tedbirleri alır. Yanan ormanların yerinde yeni orman yetiştirilir, bu yerlerde başka\n\nçeşit tarım ve hayvancılık yapılamaz. Bütün ormanların gözetimi Devlete aittir.\n Devlet ormanlarının mülkiyeti devrolunamaz. Devlet ormanları kanuna göre, Devletçe\n\nyönetilir ve işletilir. Bu ormanlar zamanaşımı ile mülk edinilemez ve kamu yararı dışında irtifak\nhakkına konu olamaz.\n Ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyet ve eyleme müsaade edilemez. Ormanların tahrip\n\nedilmesine yol açan siyasi propaganda yapılamaz; münhasıran orman suçları için genel ve özel af\nçıkarılamaz. Ormanları yakmak, ormanı yok etmek veya daraltmak amacıyla işlenen suçlar genel ve\n\nözel af kapsamına alınamaz.\n Orman olarak muhafazasında bilim ve fen bakımından hiçbir yarar görülmeyen, aksine tarım\nalanlarına dönüştürülmesinde kesin yarar olduğu tespit edilen yerler ile 31/12/1981 tarihinden önce\n\nbilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybetmiş olan tarla, bağ, meyvelik, zeytinlik\ngibi çeşitli tarım alanlarında veya hayvancılıkta kullanılmasında yarar olduğu tespit edilen araziler,\n\nşehir, kasaba ve köy yapılarının toplu olarak bulunduğu yerler dışında, orman sınırlarında daraltma\nyapılamaz.\n B. Orman köylüsünün korunması\n\n Madde 170- Ormanlar içinde veya bitişiğindeki köyler halkının kalkındırılması, ormanların ve\nbütünlüğünün korunması bakımlarından, ormanın gözetilmesi ve işletilmesinde Devletle bu halkın\n\nişbirliğini sağlayıcı tedbirlerle, 31/12/1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini\ntamamen kaybetmiş yerlerin değerlendirilmesi; bilim ve fen bakımından orman olarak muhafazasında\n\n\n111\n 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Bakanlar Kuruluna”\nibaresi “Cumhurbaşkanına” şeklinde değiştirilmiştir.\n\n 58" }, { "page_number": 59, "text": "yarar görülmeyen yerlerin tespiti ve orman sınırları dışına çıkartılması; orman içindeki köyler halkının\nkısmen veya tamamen bu yerlere yerleştirilmesi için Devlet eliyle anılan yerlerin ihya edilerek bu\n\nhalkın yararlanmasına tahsisi kanunla düzenlenir.\n Devlet, bu halkın işletme araç ve gereçleriyle diğer girdilerinin sağlanmasını kolaylaştırıcı\n\ntedbirleri alır.\n Orman içinden nakledilen köyler halkına ait araziler, Devlet ormanı olarak derhal\n\nağaçlandırılır.\n\n\n V. Kooperatifçiliğin geliştirilmesi\n Madde 171 – Devlet, milli ekonominin yararlarını dikkate alarak, öncelikle üretimin\nartırılmasını ve tüketicinin korunmasını amaçlayan kooperatifçiliğin gelişmesini sağlayacak tedbirleri\n\nalır.\n (Mülga son fıkra : 23/7/1995-4121/15 md.)\n\n\n VI. Tüketiciler ile esnaf ve sanatkarların korunması\n\n\n A. Tüketicilerin korunması\n\n Madde 172 – Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini\nkoruyucu girişimlerini teşvik eder.\n\n\n B. Esnaf ve sanatkarların korunması\n\n Madde 173 – Devlet, esnaf ve sanatkarı koruyucu ve destekleyici tedbirleri alır.\n\n\n BEŞİNCİ KISIM\n ÇEŞİTLİ HÜKÜMLER\n\n\n I. İnkılap kanunlarının korunması\n Madde 174 – Anayasanın hiçbir hükmü, Türk toplumunu çağdaş uygarlık seviyesinin üstüne\n\nçıkarma ve Türkiye Cumhuriyetinin laiklik niteliğini koruma amacını güden, aşağıda gösterilen\ninkılap kanunlarının, Anayasanın halkoyu ile kabul edildiği tarihte yürürlükte bulunan hükümlerinin,\n\nAnayasaya aykırı olduğu şeklinde anlaşılamaz ve yorumlanamaz:\n 1. 3 Mart 1340 tarihli ve 430 sayılı Tevhidi Tedrisat Kanunu;\n\n 2. 25 Teşrinisani 1341 tarihli ve 671 sayılı Şapka İktisası Hakkında Kanun;\n 3. 30 Teşrinisani 1341 tarihli ve 677 sayılı Tekke ve Zaviyelerle Türbelerin Seddine ve\n\nTürbedarlıklar ile Bir Takım Unvanların Men ve İlgasına Dair Kanun;\n 4. 17 Şubat 1926 tarihli ve 743 sayılı Türk Kanunu Medenisiyle kabul edilen, evlenme akdinin\n\nevlendirme memuru önünde yapılacağına dair medeni nikah esası ile aynı kanunun 110 uncu maddesi\nhükmü;\n\n 5. 20 Mayıs 1928 tarihli ve 1288 sayılı Beynelmilel Erkamın Kabulü Hakkında Kanun;\n\n\n 59" }, { "page_number": 60, "text": " 6. 1 Teşrinisani 1928 tarihli ve 1353 sayılı Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki hakkında Kanun;\n 7. 26 Teşrinisani 1934 tarihli ve 2590 sayılı Efendi, Bey, Paşa gibi Lakap ve Unvanların\n\nKaldırıldığına dair Kanun;\n 8. 3 Kanunuevvel 1934 tarihli ve 2596 sayılı Bazı Kisvelerin Giyilemeyeceğine Dair Kanun.\n\n\n ALTINCI KISIM\n\n GEÇİCİ HÜKÜMLER\n\n\n Geçici Madde 1 – Anayasanın halkoylaması sonucu, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası olarak\nkabul edildiğinin usulünce ilanı ile birlikte, halkoylaması tarihindeki Milli Güvenlik Konseyi Başkanı\nve Devlet Başkanı, Cumhurbaşkanı sıfatını kazanarak, yedi yıllık bir dönem için, Anayasa ile\n\nCumhurbaşkanına tanınan görevleri yerine getirir ve yetkileri kullanır. 18 Eylül 1980 tarihinde Devlet\nBaşkanı olarak içtiği and yürürlükte kalır. Yedi yıllık sürenin sonunda Cumhurbaşkanlığı seçimi\n\nAnayasada öngörülen hükümlere göre yapılır.\n Cumhurbaşkanı, ilk genel seçimler sonucu Türkiye Büyük Millet Meclisi toplanıp; Başkanlık\n\nDivanı oluşuncaya kadar, 12 Aralık 1980 gün ve 2356 sayılı Kanunla teşekkül etmiş olan Milli\nGüvenlik Konseyinin Başkanlığını da yürütür.\n\n İlk milletvekili genel seçimleri sonunda Türkiye Büyük Millet Meclisi toplanıp göreve\nbaşlayıncaya kadar geçecek süre içinde, Cumhurbaşkanlığının herhangi bir surette boşalması halinde,\n\nMilli Güvenlik Konseyinin en kıdemli üyesi, Türkiye Büyük Millet Meclisi toplanıp Anayasaya göre\nyeni Cumhurbaşkanını seçinceye kadar, Cumhurbaşkanına vekalet eder ve O'nun Anayasadaki bütün\n\ngörevlerini yerine getirir ve yetkilerini kullanır.\n\n\n Geçici Madde 2 – 12 Aralık 1980 gün ve 2356 sayılı Kanunla kuruluşu gösterilen Milli\nGüvenlik Konseyi, Anayasaya dayalı olarak hazırlanacak Siyasi Partiler Kanunu ile Seçim Kanununa\ngöre yapılacak ilk genel seçimler sonucu Türkiye Büyük Millet Meclisi toplanıp Başkanlık Divanını\n\noluşturuncaya kadar 2324 sayılı Anayasa Düzeni Hakkında Kanun ve 2485 sayılı Kurucu Meclis\nHakkında Kanunlara göre görevlerini devam ettirir.\n\n Anayasanın kabulünden sonra 2356 sayılı Kanunun 3 üncü maddesindeki Milli Güvenlik\nKonseyi Üyeliklerinden birisinin herhangi bir nedenle boşalması halinde doldurulması usulüne ilişkin\n\nhüküm uygulanmaz.\n Türkiye Büyük Millet Meclisi toplanıp göreve başladıktan sonra, Milli Güvenlik Konseyi, altı\n\nyıllık bir süre için Cumhurbaşkanlığı Konseyi haline dönüşür ve Milli Güvenlik Konseyi Üyeleri,\nCumhurbaşkanlığı Konseyi Üyesi sıfatını alırlar. Milli Güvenlik Konseyi üyesi olarak 18 Eylül 1980\n\ntarihinde içtikleri and yürürlükte kalır. Cumhurbaşkanlığı Konseyi Üyeleri, Anayasada Türkiye\nBüyük Millet Meclisi üyelerinin haiz bulundukları özlük hakları ile dokunulmazlığına sahip olurlar.\n\nAltı yıllık süre sonunda Cumhurbaşkanlığı Konseyinin hukuki varlığı sona erer.\n Cumhurbaşkanlığı Konseyinin görevleri şunlardır:\n\n\n\n\n 60" }, { "page_number": 61, "text": " a) Türkiye Büyük Millet Meclisince kabul edilerek Cumhurbaşkanlığına gönderilen,\n\nAnayasada yazılı temel hak ve hürriyetlere ve ödevlere, laiklik ilkesine, Atatürk inkılaplarının, milli\ngüvenliğin ve kamu düzeninin korunmasına, Türkiye Radyo - Televizyon Kurumuna, Milletlerarası\n\nandlaşmalara, dış ülkelere silahlı kuvvet gönderilmesine ve yabancı kuvvetlerin Türkiyeye kabulüne,\nolağanüstü yönetime, sıkıyönetim ve savaş haline dair kanunlar ile Cumhurbaşkanınca gerekli görülen\n\ndiğer kanunları Cumhurbaşkanına tanınan onbeş günlük sürenin ilk on günü içinde incelemek;\n b) Cumhurbaşkanının istemi ve tespit edeceği süre içinde:\n\n Milletvekili genel seçimlerinin yenilenmesine, olağanüstü yönetim yetkisinin kullanılmasına\nve alınacak tedbirlere, Türkiye Radyo - Televizyon Kurumunun yönetim ve gözetimine, gençliğin\n\nyetiştirilmesine ve Diyanet İşlerinin düzenlenmesine ilişkin konuları incelemek ve görüş bildirmek;\n c) Cumhurbaşkanının istemine göre, iç ve dış güvenlik ile gerekli görülen diğer konularda\n\ninceleme ve araştırma yapmak ve sonuçlarını Cumhurbaşkanına sunmak.\n\n\n Geçici Madde 3 – Anayasaya göre yapılacak ilk milletvekili genel seçimi sonucunda Türkiye\nBüyük Millet Meclisi toplanıp, Başkanlık Divanını oluşturması ile birlikte:\n\n a) 27 Ekim 1980 gün ve 2324 sayılı Anayasa Düzeni Hakkında Kanun,\n b) 12 Aralık 1980 gün ve 2356 sayılı Milli Güvenlik Konseyi Hakkında Kanun,\n\n c) 29 Haziran 1981 gün ve 2485 sayılı Kurucu Meclis Hakkında Kanun,\n Yürürlükten kalkar ve Milli Güvenlik Konseyi ile Danışma Meclisinin hukuki varlıkları sona erer.\n\n\n Geçici Madde 4 – (Mülga: 17/5/1987-3361/4 md.) 112\n\n\n Geçici Madde 5 – Yapılacak ilk milletvekili genel seçimi sonucunun Yüksek Seçim\n\nKurulunca ilanını takip eden onuncu gün, Türkiye Büyük Millet Meclisi Ankara'da, Türkiye Büyük\nMillet Meclisi binasında, saat 15.00 de kendiliğinden toplanır. Bu toplantıya en yaşlı Milletvekili\n\nBaşkanlık eder. Bu toplantıda milletvekilleri andiçerler.\n\n\n Geçici Madde 6 – Anayasaya göre kurulan Türkiye Büyük Millet Meclisinin toplantı ve\nçalışmaları için kendi içtüzükleri yapılıncaya kadar, Millet Meclisinin 12 Eylül 1980 tarihinden önce\n\nyürürlükte olan İçtüzüğünün, Anayasaya aykırı olmayan hükümleri uygulanır.\n\n\n Geçici Madde 7 – İlk milletvekili genel seçimi sonunda, Türkiye Büyük Millet Meclisi\ntoplanıp, yeni Bakanlar Kurulu kuruluncaya kadar, iş başında olan Bakanlar Kurulunun görevi devam\n\neder.\n\n\n\n112 25/3/1987 tarihli ve 3376 sayılı Anayasa Değişikliklerinin Halkoyuna Sunulması Hakkında Kanun\n\ngereğince, halkoyuna sunulmak üzere 18/5/1987 tarihli ve 19464 Mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan\n17/5/1987 tarihli ve 3361 sayılı Kanun 6/9/1987 tarihinde yapılan halkoylaması sonucu kabul edilmiş ve buna\nilişkin Yüksek Seçim Kurulu Kararı 12/9/1987 tarihli ve 19572 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.\n\n\n 61" }, { "page_number": 62, "text": " Geçici Madde 8 – Anayasa ile kabul edilmiş olan yeni organ, kurum ve kurulların kuruluş,\ngörev, yetki ve işleyişleri ile ilgili kanunlarla, Anayasada konulması veya değiştirilmesi öngörülen\n\ndiğer kanunlar, Anayasanın kabulünden başlayarak Kurucu Meclisin görev süresi içerisinde, bu süre\niçerisinde yetiştirilemeyenler, seçimle gelen Türkiye Büyük Millet Meclisinin ilk toplantısını izleyen\n\nbir yıl sonuna kadar çıkartılır.\n\n Geçici Madde 9 – İlk genel seçimler sonucu toplanacak Türkiye Büyük Millet Meclisinin\n\nBaşkanlık Divanı kurulduktan sonra altı yıllık süre içinde yapılacak Anayasa değişikliklerini\nCumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisine geri gönderebilir. Bu takdirde Türkiye Büyük Millet\n\nMeclisinin geri gönderilen Anayasa değişikliği hakkındaki kanunu, aynen kabul edip tekrar\nCumhurbaşkanına gönderebilmesi, üye tamsayısının dörtte üç çoğunluğunun oyu ile mümkün olabilir.\n\n\n Geçici Madde 10 – Mahalli İdare seçimleri en geç Türkiye Büyük Millet Meclisinin ilk\n\ntoplantısını izleyen bir yıl içinde yapılır.\n\n Geçici Madde 11 – Anayasanın halkoyu ile kabul edildiği tarihte Anayasa Mahkemesi asıl ve\n\nyedek üyesi olanların kadroları ile görevleri devam eder. Bunlardan Anayasa Mahkemesince belli\ngörevlere seçilenlerin bu suretle kazanmış oldukları sıfatları saklı kalır.\n\n Anayasa Mahkemesi asıl üye sayısı onbire ininceye kadar boşalan asıl üye kadrosuna, asıl ve\nyedek üye sayısı toplamı onbeşe ininceye kadar da boşalan yedek üye kadrosuna seçim yapılmaz.\n\nAnayasa Mahkemesinin yeni düzenlemeye intibakı sağlanıncaya kadar asıl üye sayısının onbirden,\nasıl ve yedek üye sayıları toplamının onbeşden aşağı düşmesi nedeniyle yapılacak seçimlerde bu\n\nAnayasanın kabul ettiği esasa ve sıraya uyulur.\n Anayasa Mahkemesi asıl üye sayısı onbire ininceye kadar dava ve işlerde 22/4/1962 gün ve 44\nsayılı Kanunun öngördüğü toplanma yeter sayısı uygulanır.\n\n\n Geçici Madde 12 – 13/5/1981 gün ve 2461 sayılı Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu\n\nKanununun geçici 1 inci maddesi uyarınca Yargıtay ve Danıştaydan Kurulun asıl ve yedek üyeliğine;\n1730 sayılı Yargıtay Kanununa 25/6/1981 gün ve 2483 sayılı Kanunla eklenen geçici madde uyarınca\n\nCumhuriyet Başsavcılığı ile Cumhuriyet Başsavcıvekilliğine; 6/1/1982 gün ve 2575 sayılı Danıştay\nKanununun geçici 14 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca Danıştay Başkanlığına, Başsavcılığına,\n\nbaşkanvekilliklerine ve daire başkanlıklarına, Devlet Başkanınca seçilmiş bulunanlar, seçildikleri\ndönem için bu görevlerine devam ederler.\n 6/1/1982 gün ve 2576 sayılı Kanunun geçici maddelerinin idari mahkemeler Başkan ve\n\nüyeliklerine atamalara ilişkin hükümleri de saklıdır.\n\n\n Geçici Madde 13 – Hakimler ve Savcılar Yüksek Kuruluna Yargıtaydan seçilmesi gereken bir\nasıl ve bir yedek üyenin seçimleri Anayasa'nın yürürlüğe girdiği tarihi izleyen yirmi gün içinde\n\nyapılır.\n\n\n\n 62" }, { "page_number": 63, "text": " Seçilen üyeler göreve başlayıncaya kadar Kurul, toplantı yeter sayısını oluşturacak yedek\n\nüyenin katılmasıyla çalışmalarını yapar.\n\n\n Geçici Madde 14 – Sendikaların gelirlerini Devlet bankalarında muhafaza etmelerine ilişkin\nyükümlülükleri, Anayasanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç iki yıl içinde yerine getirilir.\n\n\n Geçici Madde 15 – (Mülga: 7/5/2010-5982/24 md.)\n\n\n Geçici Madde 16 – Anayasanın halkoylamasına ilişkin oy verme kütüğünde ve sandık\n\nlistesinde kaydı ve oy kullanma yeterliği bulunduğu halde hukuki veya fiili herhangi bir mazereti\nolmaksızın halkoylamasına katılmayanlar, Anayasanın halkoylamasını takip eden beş yıl içinde\n\nyapılacak genel ve ara seçimleri ile mahalli seçimlere ve diğer halkoylamalarına katılamazlar,\nseçimlerde aday olamazlar.\n\n\n Geçici Madde 17 – (Ek: 10/5/2007-5659/1 md.)\n\n Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapılacak ilk genel seçimde, Anayasanın 67 nci\nmaddesinin son fıkrası 10/6/1983 tarihli ve 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanununun bağımsız\n\nadayların birleşik oy pusulasında yer almasına ilişkin hükümleri bakımından uygulanmaz.\n\n\n Geçici Madde 18 – (Ek: 7/5/2010-5982/25 md.)\n Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte Anayasa Mahkemesinin mevcut yedek üyeleri asıl üye\n\nsıfatını kazanır.\n Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren otuz gün içinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi\n\nbir üyeyi Sayıştay Genel Kurulunun ve bir üyeyi de baro başkanlarının gösterecekleri üçer aday\niçinden seçer.\n\n Türkiye Büyük Millet Meclisinin yapacağı üye seçimi için aday göstermek amacıyla;\n a) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren beş gün içinde, Sayıştay Başkanı adaylık\n\nbaşvurusunu ilan eder. İlan tarihinden itibaren beş gün içinde adaylar Başkanlığa başvurur. Başvuru\ntarihinin sona erdiği günden itibaren beş gün içinde Sayıştay Genel Kurulunca seçim yapılır. Her\n 113\nSayıştay üyesinin (…) oy kullanabileceği bu seçimde en fazla oy alan üç kişi aday gösterilmiş\nsayılır.\n\n b) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren beş gün içinde, Türkiye Barolar Birliği\nBaşkanlığı adaylık başvurusunu ilan eder. İlan tarihinden itibaren beş gün içinde adaylar Türkiye\n\nBarolar Birliği Başkanlığına başvurur. Başvuru tarihinin sona erdiği günden itibaren beş gün içinde\nTürkiye Barolar Birliği Başkanlığının ilanında gösterilen yer ve zamanda baro başkanları tarafından\n\n\n\n\n113\n 1/8/2010 tarihli ve 27659 Mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 7/7/2010\ntarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararıyla, bu bendin son cümlesinde yer alan “… ancak bir aday\niçin…” ibaresi iptal edilmiştir.\n\n 63" }, { "page_number": 64, "text": "seçim yapılır. Her bir baro başkanının (…) 114oy kullanabileceği bu seçimde, en fazla oy alan üç kişi\n\naday gösterilmiş sayılır.\n c) (a) ve (b) bentleri uyarınca yapılan seçimlerin sonucunda aday gösterilmiş sayılanların\n\nisimleri seçimin yapıldığı günü takip eden gün Sayıştay ve Türkiye Barolar Birliği başkanlıklarınca\nTürkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına bildirilir.\n\n ç) (c) bendi uyarınca yapılan bildirimden itibaren on gün içinde Türkiye Büyük Millet\nMeclisinde seçim yapılır. Her boş üyelik için yapılacak seçimde, ilk oylamada üye tamsayısının üçte\n\niki ve ikinci oylamada üye tamsayısının salt çoğunluğu aranır; ikinci oylamada salt çoğunluk\n\nsağlanamazsa bu oylamada en çok oy alan iki aday için üçüncü oylama yapılır; üçüncü oylamada en\nfazla oy alan aday üye seçilmiş olur.\n\n Cumhurbaşkanı, birer üyeyi Yargıtay ve Danıştay kontenjanlarından olan ilk üyeliklerin\nboşalmasından sonra Yükseköğretim Kurulunun kendi üyesi olmayan yükseköğretim kurumlarının\n\nhukuk, iktisat ve siyasal bilimler dallarında görev yapan öğretim üyeleri arasından göstereceği üçer\naday içinden seçer.\n\n Anayasa Mahkemesi üyeliğine aday gösteren kurumların halen mevcut üyeleri ile kendi\nkontenjanlarından seçilmiş yedek üyeler, tamamlama seçiminde göz önünde bulundurulur.\n\n Anayasa Mahkemesinde halen belli görevlere seçilmiş olanların bu sıfatları seçilmiş oldukları\n\nsürenin sonuna kadar devam eder. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte üye olanlar yaş haddine kadar\ngörevlerine devam ederler.\n\n Bireysel başvuruya ilişkin gerekli düzenlemeler iki yıl içinde tamamlanır. Uygulama\nkanununun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bireysel başvurular kabul edilir.\n\n\n Geçici Madde 19 – (Ek: 7/5/2010-5982/25 md.)\n\n Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren otuz gün içinde aşağıda belirtilen esas ve\nusuller dahilinde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyeleri seçilir:\n\n a) Cumhurbaşkanı, hâkimlik mesleğine alınmasına engel bir hali olmayan; yükseköğretim\n 115 116\nkurumlarının hukuk, (…) dallarında en az onbeş yıldan beri görev yapan öğretim üyeleri, (…) ile\nmeslekte fiilen onbeş yılını doldurmuş avukatlar arasından dört üye seçer. (İptal ikinci cümle:\n\nAnayasa Mahkemesinin 7/7/2010 tarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararı ile.)\n b) Yargıtay Genel Kurulu, Yargıtay üyeleri arasından üç asıl ve üç yedek üye seçer. Bu\n\nKanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yedi gün içinde Yargıtay Birinci Başkanı adaylık\nbaşvurusunu ilan eder. İlan tarihinden itibaren yedi gün içinde adaylar Birinci Başkanlığa başvurur.\n\n\n114\n 1/8/2010 tarihli ve 27659 Mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 7/7/2010\ntarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararıyla, bu bendin son cümlesinde yer alan “… ancak bir aday\niçin…” ibaresi iptal edilmiştir.\n1151/8/2010 tarihli ve 27659 (Mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesi’nin 7/7/2010\ntarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararıyla, bu bendin birinci cümlesinde yer alan “… iktisat ve siyasal\nbilimler…” ibaresi iptal edilmiştir.\n1161/8/2010 tarihli ve 27659 (Mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesi’nin 7/7/2010\ntarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararıyla, bu bendin birinci cümlesinde yer alan “… üst kademe\n\nyöneticileri…” ibaresi iptal edilmiştir.\n 64" }, { "page_number": 65, "text": "Başvuru tarihinin sona erdiği günden itibaren onbeş gün içinde Yargıtay Genel Kurulu seçim yapar.\n 117\nHer Yargıtay üyesinin (…) oy kullanabileceği seçimde, en fazla oy alan adaylar sırasıyla asıl ve\nyedek üye seçilmiş olur.\n\n c) Danıştay Genel Kurulu, Danıştay üyeleri arasından iki asıl ve iki yedek üye seçer. Bu\nKanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yedi gün içinde Danıştay Başkanı adaylık başvurusunu\n\nilan eder. İlan tarihinden itibaren yedi gün içinde adaylar Başkanlığa başvurur. Başvuru tarihinin sona\nerdiği günden itibaren onbeş gün içinde Danıştay Genel Kurulu seçim yapar. Her Danıştay üyesinin\n\n(…) 118 oy kullanabileceği seçimde, en fazla oy alan adaylar sırasıyla asıl ve yedek üye seçilmiş olur.\n\n ç) Türkiye Adalet Akademisi Genel Kurulu, kendi üyeleri arasından, Hâkimler ve Savcılar\nYüksek Kuruluna bir asıl ve bir yedek üye seçer. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yedi\n\ngün içinde Türkiye Adalet Akademisi Başkanı adaylık başvurusunu ilan eder. İlan tarihinden itibaren\nyedi gün içinde adaylar Başkanlığa başvurur. Başvuru tarihinin sona erdiği günden itibaren onbeş gün\n 119\niçinde Türkiye Adalet Akademisi Genel Kurulu seçim yapar. Her üyenin (…) oy kullanabileceği\nseçimde, en fazla oy alan adaylar sırasıyla asıl ve yedek üye seçilmiş olur.\n\n d) Yedi asıl ve dört yedek üye birinci sınıf olup, birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri\nyitirmemiş olan adlî yargı hâkim ve savcıları arasından, adlî yargı hâkim ve savcıları tarafından\n\nYüksek Seçim Kurulunun yönetim ve denetiminde seçilir. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten\n\nitibaren beş gün içinde Yüksek Seçim Kurulu adaylık başvurularını ilân eder. İlân tarihinden itibaren\nüç gün içinde adaylar Yüksek Seçim Kuruluna başvurur. Başvuru tarihinin sona erdiği günden\n\nitibaren iki gün içinde Yüksek Seçim Kurulu adayların başvurularını inceler ve aday listesini\nbelirleyerek ilân eder. Takip eden iki gün içinde bu listeye karşı itiraz edilebilir. İtiraz süresinin sona\n\nerdiği günden itibaren iki gün içinde itirazlar incelenir, sonuçlandırılır ve kesin aday listesi ilân edilir.\nYüksek Seçim Kurulunun kesin aday listesini ilân ettiği tarihten sonraki ikinci Pazar günü her ilde, il\n\nseçim kurulunun yönetim ve denetimi altında yapılacak seçimlerde, o ilde ve ilçelerinde görev yapan\nhâkim ve savcılar oy kullanır. İl seçim kurulları o ilde oy kullanacak hâkim ve savcıların sayısına göre\n\nsandık kurulları oluşturur. Sandık kurullarının işlem, tedbir ve kararlarına karşı yapılan şikâyet ve\n\nitirazlar il seçim kurulunca karara bağlanır. Adaylar propaganda yapamazlar; sadece, Yüksek Seçim\nKurulu tarafından belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde özgeçmişlerini bu iş için tahsis edilmiş bir\n\ninternet sitesinde yayımlayabilirler. (İptal onbirinci cümle: Anayasa Mahkemesinin 7/7/2010\ntarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararı ile.) Seçimlerde en çok oy alan adaylar sırasıyla asıl\n\nve yedek üye seçilmiş olur. Kullanılacak oy pusulalarıyla ilgili diğer hususlar Yüksek Seçim Kurulu\ntarafından belirlenir. Yüksek Seçim Kurulu, oy pusulalarını kendisi bastırabileceği gibi gerektiğinde\n\n\n117\n 1/8/2010 tarihli ve 27659 (Mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 7/7/2010\ntarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararıyla, bu bendin son cümlesinde yer alan “… sadece bir aday\niçin…” ibaresi iptal edilmiştir.\n1181/8/2010 tarihli ve 27659 (Mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 7/7/2010\ntarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararıyla, bu bendin son cümlesinde yer alan “… sadece bir aday\niçin…” ibaresi iptal edilmiştir.\n1191/8/2010 tarihli ve 27659 (Mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 7/7/2010\ntarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararıyla, bu bendin son cümlesinde yer alan “… sadece bir aday\n\niçin…” ibaresi iptal edilmiştir.\n 65" }, { "page_number": 66, "text": "uygun göreceği il seçim kurulları vasıtasıyla bastırmaya da yetkilidir. Yapılacak seçimlerde,\n26/4/1961 tarihli ve 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanunun\n\nbu bende aykırı olmayan hükümleri uygulanır.\n e) Üç asıl ve iki yedek üye birinci sınıf olup, birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri\n\nyitirmemiş idarî yargı hâkim ve savcıları arasından, idarî yargı hâkim ve savcıları tarafından Yüksek\nSeçim Kurulunun yönetim ve denetiminde seçilir. Bölge idare mahkemelerinin bulunduğu illerde, il\n\nseçim kurulunun yönetim ve denetimi altında yapılacak bu seçimlerde, o bölge idare mahkemesinde\nve yargı çevresi içerisinde kalan yerlerde görev yapan idarî yargı hâkim ve savcıları oy kullanır. Bu\n\nseçimler hakkında da (d) bendi hükümleri uygulanır.\n Birinci fıkranın (a), (ç), (d) ve (e) bentleri uyarınca seçilen Hâkimler ve Savcılar Yüksek\nKurulunun asıl üyeleri bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonraki otuzuncu günü takip eden iş\n\ngünü görevlerine başlarlar.\n Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun Yargıtay ve\n\nDanıştaydan gelen asıl ve yedek üyelerinin görevleri, seçilmiş oldukları sürenin sonuna kadar devam\neder. Bunlardan, Yargıtaydan gelen üyelerden görev süresini tamamlayanların yerine birinci fıkranın\n\n(b) bendi uyarınca seçilenler; Danıştaydan gelen üyelerden görev süresini tamamlayanların yerine\nbirinci fıkranın (c) bendi uyarınca seçilenler, sırayla göreve başlarlar.\n\n Birinci fıkranın (b) ve (c) bentleri uyarınca seçilen üyelerden, üçüncü fıkra uyarınca göreve\nbaşlayanların görev süresi, birinci fıkranın (a), (ç), (d) ve (e) bentleri uyarınca seçilen diğer Kurul\n\nüyelerinin görev süresinin bittiği tarihte sona erer.\n İlgili kanunlarda gerekli düzenlemeler yapılıncaya kadar, Hâkimler ve Savcılar Yüksek\n\nKuruluna seçilen asıl üyeler, Yargıtay daire başkanı için ilgili mevzuatında öngörülen tüm malî ve\nsosyal haklar ile emeklilik hakkından aynen yararlanırlar. Ayrıca, Kurulun Başkanı dışındaki asıl\n\nüyelerine, (30000) gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu\nbulunacak miktarda aylık ek tazminat ödenir.\n İlgili kanunlarda düzenleme yapılıncaya kadar, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu;\n\n a) Anayasa hükümlerine aykırı olmamak kaydıyla, yürürlükteki kanun hükümlerine göre Kurul\nşeklinde çalışır.\n\n b) İkinci fıkra uyarınca asıl üyelerinin göreve başladığı tarihten itibaren bir hafta içinde Adalet\nBakanının başkanlığında toplanır ve bir geçici Başkanvekili seçer.\n\n c) En az onbeş üye ile toplanır ve üye tam sayısının salt çoğunluğu ile karar verir.\n ç) Sekreterya hizmetleri Adalet Bakanlığı tarafından yürütülür.\n\n Kurul müfettişleri ile adalet müfettişleri atanıncaya kadar, mevcut adalet müfettişleri, Kurul\nmüfettişi ve adalet müfettişi sıfatıyla görev yaparlar.\n\n Bu madde hükümleri, ilgili kanunlarda gerekli düzenlemeler yapılıncaya kadar uygulanır.\n\n\n Geçici Madde 20 – (Ek: 20/5/2016-6718/1 md.)\n Bu maddenin Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabul edildiği tarihte; soruşturmaya veya\n\nsoruşturma ya da kovuşturma izni vermeye yetkili mercilerden, Cumhuriyet başsavcılıklarından ve\n\n\n 66" }, { "page_number": 67, "text": "mahkemelerden; Adalet Bakanlığına, Başbakanlığa, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına veya\nAnayasa ve Adalet komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyon Başkanlığına intikal etmiş\n\nyasama dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin dosyaları bulunan milletvekilleri hakkında, bu\ndosyalar bakımından, Anayasanın 83 üncü maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesi hükmü\n\nuygulanmaz.\n Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren onbeş gün içinde; Anayasa ve Adalet\n\nkomisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyon Başkanlığında, Türkiye Büyük Millet Meclisi\nBaşkanlığında, Başbakanlıkta ve Adalet Bakanlığında bulunan yasama dokunulmazlığının\n\nkaldırılmasına ilişkin dosyalar, gereğinin yapılması amacıyla, yetkili merciine iade edilir.\n\n\n Geçici Madde 21 – (Ek: 21/1/2017-6771/17 md.)\n A) Türkiye Büyük Millet Meclisinin 27’nci Yasama Dönemi milletvekili genel seçimi ve\nCumhurbaşkanlığı seçimi 3/11/2019 tarihinde birlikte yapılır. Seçimin yapılacağı tarihe kadar Türkiye\n\nBüyük Millet Meclisi üyeleri ve Cumhurbaşkanının görevi devam eder. Meclisin seçim kararı alması\nhalinde, 27’nci Yasama Dönemi milletvekili genel seçimi ve Cumhurbaşkanlığı seçimi birlikte yapılır.\n\n B) Bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren en geç altı ay içinde Türkiye Büyük Millet Meclisi,\nbu Kanunla yapılan değişikliklerin gerektirdiği Meclis İçtüzüğü değişikliği ile diğer kanuni\n\ndüzenlemeleri yapar. Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenleneceği belirtilen değişiklikler ise\nCumhurbaşkanının göreve başlama tarihinden itibaren en geç altı ay içinde Cumhurbaşkanı tarafından\n\ndüzenlenir.\n C) Anayasanın 159 uncu maddesinde yapılan düzenlemeye göre Hâkimler ve Savcılar Kurulu\n\nüyeleri en geç otuz gün içinde seçilirler ve bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonraki kırkıncı\ngünü takip eden iş günü görevlerine başlarlar. Başvurular, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten\n\nitibaren beş gün içinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına yapılır. Başkanlık, başvuruları\nAnayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona gönderir. Komisyon on gün\niçinde her bir üyelik için üç adayı üye tamsayısının üçte iki çoğunluğuyla belirler. Birinci oylamada\n\nüçte iki çoğunlukla seçimin sonuçlandırılamaması halinde, ikinci ve üçüncü oylamalar yapılır; bu\noylamalarda üye tamsayısının beşte üç çoğunluğunun oyunu alan aday seçilmiş olur. Beşte üç\n\nçoğunluğun sağlanamaması halinde üçüncü oylamada en çok oyu almış olan, seçilecek üyelerin iki\nkatı aday arasından ad çekme usulü ile üye belirleme işlemi tamamlanır. Türkiye Büyük Millet\n\nMeclisi Genel Kurulu aynı usul ve nisapları gözeterek onbeş gün içinde seçimi tamamlar. Mevcut\nHâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyeleri, yeni üyelerin göreve başlayacağı tarihe kadar\n\ngörevlerine devam eder ve bu süre içinde yürürlükteki Kanun hükümlerine göre çalışır. Yeni üyeler,\nilgili kanunda değişiklik yapılıncaya kadar mevcut Kanunun Anayasaya aykırı olmayan hükümleri\n\nuyarınca çalışır. Görevi sona eren ve Hâkimler ve Savcılar Kuruluna yeniden seçilmeyen üyelerden,\ntalepleri halinde adli yargı hâkim ve savcıları arasından seçilenler Yargıtay üyeliğine, idari yargı\n\nhâkim ve savcıları arasından seçilenler Danıştay üyeliğine Hâkimler ve Savcılar Kurulunca seçilir;\nöğretim üyeleri ve avukatlar arasından seçilenler ise Danıştay üyeliğine Cumhurbaşkanınca atanır. Bu\n\n\n\n\n 67" }, { "page_number": 68, "text": "şekilde yapılan seçim ve atamalarda boş kadro olup olmadığına bakılmaz, seçilen ve atanan üye sayısı\nkadar Yargıtay ve Danıştay kadrolarına üye kadrosu ilave edilir.\n\n D) Askerî Yargıtay ve Askerî Yüksek İdare Mahkemesinden Anayasa Mahkemesi üyeliğine\nseçilmiş bulunan kişilerin herhangi bir sebeple görevleri sona erene kadar üyelikleri devam eder.\n\n E) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Askerî Yargıtay, Askerî Yüksek İdare\nMahkemesi ve askerî mahkemeler kaldırılmıştır.\n\n Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren dört ay içinde; Askerî Yargıtay ve Askerî\nYüksek İdare Mahkemesinin askerî hâkim sınıfından Başkan, Başsavcı, İkinci Başkan ve üyeleri ile\n\ndiğer askerî hâkimler (yedek subaylar hariç) tercihleri ve müktesepleri dikkate alınarak;\n a) Hâkimler ve Savcılar Kurulunca adli veya idari yargıda hâkim veya savcı olarak\natanabilirler.\n\n b) Aylık, ek gösterge, ödenek, yargı ödeneği, ek ödeme, malî, sosyal hak ve yardımlar ile diğer\nhakları yönünden emsali adli veya idari yargıya mensup hâkim ve savcılar, bunların dışındaki hak ve\n\nyükümlülükler yönünden ise bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihteki mevzuat hükümleri uygulanmaya\ndevam edilmek suretiyle Millî Savunma Bakanlığınca mevcut sınıflarında, Bakanlık veya\n\nGenelkurmay Başkanlığının hukuk hizmetleri kadrolarına atanırlar. Bunlardan, emeklilik hakkını elde\nedenlerden yaş haddinden önce bu görevlerden kendi istekleriyle ayrılacaklara ödenecek tazminata\n\nilişkin usul ve esaslar kanunla düzenlenir.\n Kaldırılan askerî yargı mercilerinde görülmekte olan dosyalardan; kanun yolu incelemesi\n\naşamasında olanlar ilgisine göre Yargıtay veya Danıştaya, diğer dosyalar ise ilgisine göre görevli ve\nyetkili adli veya idari yargı mercilerine dört ay içinde gönderilir.\n\n F) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte yürürlükte bulunan kanun hükmünde kararnameler,\ntüzükler, Başbakanlık ve Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılan yönetmelikler ile diğer düzenleyici\n\nişlemler yürürlükten kaldırılmadıkça geçerliliğini sürdürür. Yürürlükte bulunan kanun hükmünde\nkararnameler hakkında 152 nci ve 153 üncü maddelerin uygulanmasına devam olunur.\n G) Kanunlar ve diğer mevzuat ile Başbakanlık ve Bakanlar Kuruluna verilen yetkiler, ilgili\n\nmevzuatta değişiklik yapılıncaya kadar Cumhurbaşkanı tarafından kullanılır.\n H) Anayasanın 67 nci maddesinin son fıkrası hükmü, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten\n\nsonra birlikte yapılacak ilk milletvekili genel seçimi ile Cumhurbaşkanlığı seçimi bakımından\nuygulanmaz.\n\n\n\n\n\n\n\n\n\n\n\n\n\n\n\n\n 68" }, { "page_number": 69, "text": " YEDİNCİ KISIM\n\n SON HÜKÜMLER\n\n\n I. Anayasanın değiştirilmesi, seçimlere ve halkoylamasına katılma:\n Madde 175 – (Değişik: 17/5/1987-3361/3 md.) 120\n\n Anayasanın değiştirilmesi Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının en az üçte biri\ntarafından yazıyla teklif edilebilir. Anayasanın değiştirilmesi hakkındaki teklifler Genel Kurulda iki\n\ndefa görüşülür. Değiştirme teklifinin kabulü Meclisin üye tamsayısının beşte üç çoğunluğunun gizli\noyuyla mümkündür.\n\n Anayasanın değiştirilmesi hakkındaki tekliflerin görüşülmesi ve kabulü, bu maddedeki kayıtlar\ndışında, kanunların görüşülmesi ve kabulü hakkındaki hükümlere tabidir.\n\n Cumhurbaşkanı Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunları, bir daha görüşülmek üzere Türkiye\nBüyük Millet Meclisine geri gönderebilir. Meclis, geri gönderilen Kanunu, üye tamsayısının üçte iki\n\nçoğunluğu ile aynen kabul ederse Cumhurbaşkanı bu Kanunu halkoyuna sunabilir.\n Meclisce üye tamsayısının beşte üçü ile veya üçte ikisinden az oyla kabul edilen Anayasa\n\ndeğişikliği hakkındaki Kanun, Cumhurbaşkanı tarafından Meclise iade edilmediği takdirde halkoyuna\nsunulmak üzere Resmî Gazetede yayımlanır.\n\n Doğrudan veya Cumhurbaşkanının iadesi üzerine, Meclis üye tamsayısının üçte iki çoğunluğu\nile kabul edilen Anayasa değişikliğine ilişkin kanun veya gerekli görülen maddeleri Cumhurbaşkanı\n\ntarafından halkoyuna sunulabilir. Halkoylamasına sunulmayan Anayasa değişikliğine ilişkin Kanun\nveya ilgili maddeler Resmî Gazetede yayımlanır.\n\n Halkoyuna sunulan Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunların yürürlüğe girmesi için,\nhalkoylamasında kullanılan geçerli oyların yarısından çoğunun kabul oyu olması gerekir.\n\n Türkiye Büyük Millet Meclisi Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunların kabulü sırasında, bu\nKanunun halkoylamasına sunulması halinde, Anayasanın değiştirilen hükümlerinden, hangilerinin\n\nbirlikte hangilerinin ayrı ayrı oylanacağını da karara bağlar.\n Halkoylamasına, milletvekili genel ve ara seçimlerine ve mahalli genel seçimlere iştiraki temin\n\niçin, kanunla para cezası dahil gerekli her türlü tedbir alınır.\n\n\n II. Başlangıç ve kenar başlıklar\n Madde 176 – Anayasanın dayandığı temel görüş ve ilkeleri belirten başlangıç kısmı, Anayasa\n\nmetnine dahildir.\n Madde kenar başlıkları, sadece ilgili oldukları maddelerin konusunu ve maddeler arasındaki\n\nsıralama ve bağlantıyı gösterir. Bu başlıklar, Anayasa metninden sayılmaz.\n\n\n\n\n120 25/3/1987 tarihli ve 3376 sayılı Anayasa Değişikliklerinin Halkoyuna Sunulması Hakkında Kanun\n\ngereğince, halkoyuna sunulmak üzere 18/5/1987 tarihli ve 19464 Mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan\n17/5/1987 tarihli ve 3361 sayılı Kanun, 6/9/1987 tarihinde yapılan halkoylaması sonucu kabul edilmiş ve buna\nilişkin Yüksek Seçim Kurulu Kararı 12/9/1987 tarihli ve 19572 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.\n\n 69" }, { "page_number": 70, "text": " III. Anayasanın yürürlüğe girmesi\n Madde 177 – Bu Anayasa, halkoylaması sonucu kabul edilip Resmî Gazetede yayımlanması\n\nile Türkiye Cumhuriyeti Anayasası olur ve aşağıda gösterilen istisnalar ile bu istisnaların yürürlüğe\ngirmesine ait hükümler dışında bütünüyle yürürlüğe girer.\n\n a) İKİNCİ KISIM II. Bölümdeki; kişi hürriyeti ve güvenliği, basın ve yayımla ilgili hükümler,\ntoplantı hak ve hürriyetleri,\n\n III. Bölümdeki çalışma ile ilgili hükümler, toplu iş sözleşmesi, grev hakkı ve lokavt ile ilgili\nhükümler,\n\n Bu hükümler yeni kanunları çıkarıldığında veya mevcut kanunlarda değişiklik yapıldığında ve\nher halde en geç Türkiye Büyük Millet Meclisi göreve başladığında yürürlüğe girer. Ancak bu\nhükümler yürürlüğe girinceye kadar mevcut kanunlar ve Milli Güvenlik Konseyinin bildiri ve\n\nkararları uygulanır.\n b) İKİNCİ KlSIM'daki; siyasi faaliyette bulunma hakları ile siyasi partilerle ilgili hükümler,\n\nbunlara dayalı olarak yeniden hazırlanacak Siyasi Partiler Kanununun;\n Seçme ve seçilme hakkı ise yine bu hükümlere dayalı olarak hazırlanacak Seçim Kanununun;\n\n Yayımlanması ile yürürlüğe girer.\n c) ÜÇÜNCÜ KISIM'daki; yasama ile ilgili hükümler;\n\n Bu hükümler ilk milletvekili genel seçimi sonucunun ilanı ile birlikte yürürlüğe girer. Ancak\nbu bölümdeki Türkiye Büyük Millet Meclisinin görev ve yetkilerine ilişkin hükümleri, 29 Haziran\n\n1981 gün ve 2485 sayılı Kurucu Meclis Hakkında Kanun hükümleri saklı kalmak üzere Türkiye\nBüyük Millet Meclisi göreve başlayıncaya kadar Milli Güvenlik Konseyince yerine getirilir.\n\n d) ÜÇÜNCÜ KISIM'daki; Cumhurbaşkanı başlığı altındaki görev ve yetkileri ile Devlet\nDenetleme Kurulu, Bakanlar Kurulu başlığı altındaki tüzükler, Milli Savunma, olağanüstü yönetim\n\nusulleri, idare başlığı altındaki mahalli idareler ile Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu hariç\ndiğer hükümler ve Devlet Güvenlik Mahkemeleri hariç yargıya ilişkin bütün hükümler Anayasanın\nhalkoylaması sonucunda kabulünün Resmî Gazetede ilanı ile birlikte yürürlüğe girer. Cumhurbaşkanı\n\nve Bakanlar Kuruluna ait yürürlüğe girmeyen hükümler Türkiye Büyük Millet Meclisinin göreve\nbaşlaması ile, mahalli idareler ile Devlet Güvenlik Mahkemelerine ilişkin hükümler ise ilgili\n\nkanunların yayımlanması ile yürürlüğe girer.\n e) Anayasanın halkoylaması sonucu kabulünün ilanıyle birlikte yürürlüğe girecek hükümleri\n\nve mevcut ve kurulacak kurum, kuruluş ve kurullar için yeniden kanun yapılması veya mevcut\nkanunlarda değişiklik yapılması gerekiyorsa bunlara ilişkin işlemler mevcut kanunların Anayasaya\n\naykırı olmayan hükümleri veya doğrudan Anayasa hükümleri, Anayasanın 11 inci maddesi gereğince\nuygulanır.\n\n f) Kesinhesap kanunu tasarılarının görüşülme usulünü düzenleyen 164 üncü maddenin ikinci\nfıkrası hükmü 1984 yılından itibaren uygulanmaya başlanır.\n\n\n\n\n\n\n\n 70" }, { "page_number": 71, "text": " 18/10/1982 TARİHLİ VE 2709 SAYILI KANUNA İŞLENEMEYEN HÜKÜMLER 121\n\n\n 1- 23/7/1995 tarihli ve 4121 sayılı Kanunun hükmüdür.\n\n Madde 16 – Bu Kanunun halkoylamasına sunulması halinde,\n 1 inci maddesi,\n\n 2,3, 13 ve 15 inci maddeleri birlikte,\n 4 üncü maddesi,\n\n 5 inci maddesi,\n 6, 7 ve 14 üncü maddeleri birlikte,\n\n 8 inci maddesi ve 17 nci maddesinin ilk fıkrası birlikte,\n 9 ve 10 uncu maddeleri birlikte,\n\n 11 inci maddesi,\n 12 nci maddesi,\n\n Ayrı ayrı oylanır.\n Halkoylaması, ilk milletvekili genel seçimi ile birarada yapılır.\n\n\n 2– 13/8/1999 tarihli ve 4446 sayılı Kanunun hükmüdür.\n\n Madde 4 – Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer ve halk oylamasına sunulması halinde\n1 inci maddesi ayrı, 2 ve 3 üncü maddeleri birlikte ayrı oylanır.\n\n\n 3– 3/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı Kanunun hükümleridir.\n\n Geçici Madde – A) Bu Kanunun 24 üncü maddesi ile Anayasanın 67 nci maddesine son fıkra\nolarak eklenen hüküm bu Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapılacak ilk genel seçimde\n\nuygulanmaz.\n B) Bu Kanunun 28 inci maddesi ile Anayasanın 87 nci maddesinde yapılan değişiklik, bu\n\nKanunun yürürlük tarihinden önce, Anayasanın 14 üncü maddesindeki fiilleri işleyenler hakkında\nuygulanmaz.\n\n Madde 35- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer ve halkoylamasına sunulması halinde\ntümüyle oylanır.\n\n\n 4– 27/12/2002 tarihli ve 4777 sayılı Kanunun hükmüdür.\n\n Geçici Madde 1- Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 67 nci maddesinin son fıkrası, Türkiye\nBüyük Millet Meclisinin 22 nci dönemi içinde yapılacak ilk ara seçimde uygulanmaz..\n\n Madde 3- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer ve halk oylamasına sunulması halinde\ntümüyle oylanır.\n\n\n\n\n121\n Halkoylamasına sunulan 5678 sayılı Kanunun 6 ncı maddesiyle Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına eklenen\nGeçici 18 ve Geçici 19 uncu maddeler, 16/10/2007 tarihli ve 5697 sayılı Kanunla halkoylamasına sunulan\nmetinden çıkarılmıştır.\n\n 71" }, { "page_number": 72, "text": " 5– 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun hükmüdür.\n\n MADDE 18 – Bu Kanun ile Anayasanın;\n a) 8, 15, 17, 19, 73, 82, 87, 88, 89, 91, 93, 96, 98, 99, 100, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110,\n\n111, 112, 113 üncü maddelerinde yapılan değişiklikler ile 114 üncü maddenin ikinci ve üçüncü\nfıkralarının ilgaları yönünden, 115, 116, 117, 118, 119, 120, 121, 122, 123, 124 ve 125 inci\n\nmaddelerinde yapılan değişiklikler ile 127 nci maddenin son fıkrasına dair değişiklik; 131, 134, 137\nnci maddelerinde yapılan değişiklikler ile 148 inci maddenin birinci fıkrasındaki değişiklik ile altıncı\n\nfıkrasındaki “Bakanlar Kurulu üyelerini” ibaresine dair değişiklik, 150, 151, 152, 153, 155 inci\nmaddenin ikinci fıkrası, 161, 162, 163, 164, 166 ve 167 nci maddelerinde yapılan değişiklikler ile\n\ngeçici 21 inci maddenin (F) ve (G) fıkraları, birlikte yapılan Türkiye Büyük Millet Meclisi ve\nCumhurbaşkanlığı seçimleri sonucunda Cumhurbaşkanının göreve başladığı tarihte,\n\n b) 75, 77, 101 ve 102 nci maddelerinde yapılan değişiklikler, birlikte yapılacak ilk Türkiye\nBüyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin takvimin başladığı tarihte,\n\n c) Değiştirilen diğer hükümleri ile 101 inci maddesinin son fıkrasında yer alan\n\n“Cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisi ile ilişiği kesilir” ibaresinin ilgası bakımından yayımı\ntarihinde,\n\n yürürlüğe girer ve halkoyuna sunulması halinde tümüyle oylanır.\n\n\n 2709 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN VEYA\n ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARININ\n\n YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHLERİNİ GÖSTERİR TABLO\n\n\n Değiştiren Kanunun/\n İptal Eden Anayasa 2709 Sayılı Kanunun Değişen/\n Yürürlüğe Giriş Tarihi\n Mahkemesi Kararının İptal Edilen Maddeleri\n Numarası\n Bu Kanun 6/9/1987 tarihinde yapılan\n\n 67, 75, 175, Geçici Madde 4 ve halkoylaması sonucu kabul edilmiş ve\n 3361 buna ilişkin Yüksek Seçim Kurulu Kararı\n İşlenemeyen Hükümler\n 12/9/1987 tarihli ve 19572 sayılı Resmî\n Gazete’de yayımlanmıştır.\n 3913 133 10/7/1993\n\n BAŞLANGIÇ hükmü, 33, 52, 53, 67,\n 68, 69, 84,85, 93, 127, 135,149, 171, 26/7/1995\n\n 4121 İşlenemeyen Hüküm\n İlk milletvekili genel seçiminin başlangıcı\n 75\n tarihinden itibaren\n 4388 143 18/6/1999\n 4446 47, 125, 155, İşlenemeyen Hükümler 14/8/1999\n\n\n\n\n\n 72" }, { "page_number": 73, "text": " BAŞLANGIÇ hükmü, 13, 14, 19, 20,\n\n 21, 22, 23, 26, 28, 31, 33, 34, 36, 38,\n 4709 40, 41, 46, 49, 51, 55, 65, 66, 67, 69, 17/10/2001\n\n 74, 87, 89, 94, 100, 118, 149, Geçici\n Madde 15, İşlenemeyen Hükümler\n\n 4720 86 1/12/2001\n 4777 76, 78, İşlenemeyen Hükümler 31/12/2002\n\n 5170 10, 15, 17, 30, 38, 87, 87, 90, 131, 143, 22/5/2004\n 160, İşlenemeyen Hüküm\n\n 5370 133, İşlenemeyen Hüküm 23/6/2005\n 130, 160, 161, 162, 163, İşlenemeyen\n 5428 9/11/2005\n Hüküm\n 5551 76, İşlenemeyen Hüküm 17/10/2006\n\n 5659 67, İşlenemeyen Hüküm 18/5/2007\n Bu Kanun 21/10/2007 tarihinde yapılan\n\n 77, 79, 96, 101, 102, İşlenemeyen halkoylaması sonucu kabul edilmiş ve\n 5678 buna ilişkin Yüksek Seçim Kurulu Kararı\n Hüküm\n 31/10/2007 tarihli ve 26686 sayılı Resmî\n Gazete’de yayımlanmıştır.\n\n 5735 10, 42, İşlenemeyen Hüküm 23/2/2008\n Anayasa Mahkemesinin\n 5/6/2008 tarihli ve\n 10, 42 22/10/2008\n E.: 2008/16,\nK.: 2008/116 sayılı Kararı\n\n 10, 20, 23, 41, 51, 53, 54, 74, 84, 94, Bu Kanun 12/9/2010 tarihinde yapılan\n 125, 128, 129, 144, 145, 146, 147,148, halkoylaması sonucu kabul edilmiş ve\n\n 5982 149, 156, 157, 159, 166, Geçici Madde buna ilişkin Yüksek Seçim Kurulu Kararı\n 15, Geçici Madde 18, Geçici Madde 23/9/2010 tarihli ve 27708 sayılı Resmî\n\n 19, İşlenemeyen Hüküm Gazete’de yayımlanmıştır.\n Anayasa\n\n Mahkemesinin 7/7/2010 146, 159, Geçici Madde 18, Geçici 1/8/2010\n tarihli ve E.: 2010/49, Madde 19\n\n K.: 2010/87 sayılı Kararı\n 6214 59, İşlenemeyen Hüküm 29/3/2011\n\n\n\n\n\n\n\n\n\n\n\n\n\n\n 73" }, { "page_number": 74, "text": "6718 Geçici Madde 20 8/6/2016\n\n 9, 76, 78, 101 inci maddenin son\n fıkrasında yer alan “Cumhurbaşkanı\n\n seçilenin, varsa partisi ile ilişiği kesilir”\n ibaresinin ilgası bakımından, 114 üncü\n\n maddenin birinci, dördüncü, beşinci,\n altıncı ve yedinci fıkralarının ilgası\n\n bakımından, 127 nci maddenin üçüncü\n fıkrası, 142, 145, 146, 148 inci maddenin\n 27/4/2017\n altıncı fıkrasındaki “, Askerî Yargıtay,\n Askerî Yüksek İdare Mahkemesi” ve\n “Yüksek” ibarelerinin yürürlükten\n\n kaldırılmasına dair değişiklik ile yedinci\n fıkrasındaki değişiklik, 149, 154, 155 inci\n\n maddenin üçüncü fıkrası, 156, 157, 158,\n 159, Geçici 21 inci maddenin (F) ve (G)\n\n fıkraları haricindekihükümleri\n 75, 77, 101 (Mevcut 101 inci maddenin 27/4/2017 tarihinden sonra birlikte\n\n6771 son fıkrasında yer alan “Cumhurbaşkanı yapılacak ilk Türkiye Büyük Millet Meclisi\n seçilenin, varsa partisi ile ilişiği kesilir” ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin\n\n ibaresininilgasıharicinde), 102 takvimin başladığı tarihte (30/4/2018)\n 8, 15, 17, 19, 73, 82, 87, 88, 89, 91, 93,\n\n 96, 98, 99, 100, 104, 105, 106, 107, 108,\n 109, 110, 111, 112, 113, 114 üncü\n\n maddenin ikinci ve üçüncü fıkralarının\n ilgası bakımından, 115, 116, 117, 118,\n 119, 120, 121, 122, 123, 124, 125, 127\n 27/4/2017 tarihinden sonra birlikte yapılan\n nci maddenin altıncı fıkrası, 131, 134,\n 137, 148 inci maddenin birinciilk Türkiye Büyük Millet Meclisi ve\n Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucunda\n fıkrasındaki değişiklikler ile altıncı\n fıkrasındaki “Bakanlar Kurulu üyelerini” Cumhurbaşkanının göreve başladığı tarihte\n (9/7/2018)\n ibaresinin “Cumhurbaşkanı yardımcılarını,\n bakanları,” şeklinde değiştirilmesine dair\n\n değişiklik, 150, 151, 152, 153, 155 inci\n maddenin ikinci fıkrası, 161, 162, 163,\n\n 164, 166, 167, Geçici 21 inci maddenin\n (F) ve(G)fıkraları\n\n\n\n\n\n\n\n\n\n\n 74" } ]